Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 47

s lam H u k u k u Arat r m al ar D e rgi si , s y. 2 9 , 2 0 1 7 , s. 4 5 7 - 5 0 3 .

TIHAT KAPISI KAPANDI MI?*


Wael B. HALLAQ**
ev. Ar. Gr. Kamil YELEK *** Ar. Gr. Enes ERYILMAZ****

GIRI
tihat, klasik slm hukukular tarafndan tasavvur edildii ekliyle, fakihin,
er bir meselenin fkh hkmn aratrrkenelinden gelen btn gayreti ortaya
koyduu zihinsel bir abadr. Baka bir ifadeyle itihat, Allahn hkmn kefetme
amacyla usl-i fkhn (hukuk teorisi) kurallarn ve ilkelerini derinlemesine re-
nip uygulamak iin fakih tarafndan sarf edilen azami gayrettir.1 Birok modern
bilim adam tarafndan, fakihlerin de kabulyle, itihat faaliyetinin yaklak olarak
nc/dokuzuncu yzyln sonlarna doru, kesintiye urad farz edilmektedir.
tihat kapsnn kapanmas (Arapada: insidd babil-ictihad) olarak bilinen bu
sre, Joseph Schacht tarafndan u ekilde tasvir edilmitir:

* evirmenlerin Notu: Makalenin asl Wael B. Hallaq tarafndan Was the Gate of Ijtihad Closed? bal
ile 1984te International Journal of Middle East Studies dergisinde (1984, 16/1, ss. 3-41.) yaynlanmtr.
Bu makale Wael B. Hallaq ve yaymc Cambridge University Pressin izni ile Trkeye tercme edilmitir;
bundan dolay yaymc ve yazara teekkr ederiz. Ayrca bata hakemler olmak zere, bu tercmeyi gzden
geirerek tashih nerilerinde bulunan ve emei geen herkese kranlarmz sunarz. Bu makalenin 1993te
slami Aratrmalar Dergisinin Ekim saysnda Bilal Kupnar tarafndan Trkeye evrildii eklinde
bir bilgi mevcut ise de, yaplan aratrma neticesinde bu bilginin yanl olduu ve sz konusu makalenin
daha nce Trkeye evrilmedii tespit edilmitir. [Ayrntl bilgi iin bkz. Kamil Yelek, tihat Kapsnn
Kapallyla lgili Sylemler: Joseph Schacht ve Wael b. Hallaq rnei, slam Bilimleri Aratrmalar
Dergisi, Samsun 2016, Say: 2, s. 75.] Okuyucularn daha iyi istifade edebilmesi iin metinde olmayan ama
anlalmas iin gerekli grlen baz ilaveler keli parantezle [] metne dhil edilmitir.
** 1955 Nasra doumlu Hallaq uzun yllar McGill niversitesinde alm ve orada slami almalar
Enstitsnde slam Hukuku profesr olmutur. Halen Columbia niversitesi Orta Dou, Gney Asya
ve Afrika almalar (MESAAS) blmnde profesr olarak grev yapmaktadr. slam Hukuku ve slam
Dnce Tarihi uzmandr. (e-posta: wh2223@columbia.edu).
*** Krklareli niversitesi lahiyat Fakltesi slam Hukuku ABD, kamilyelek@gmail.com
**** Krklareli niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe ABD, enes.eryilmaz@klu.edu.tr
***** Yazarn Notu: Bu makale hakkndaki deerli yorumlar iin Prof. Dr. Farhat Ziadeh ve Prof. Dr. Nicholas
Heera teekkr etmek istiyorum.
1 mid, el-hkm f uslil-ahkm, 3 cilt, Kahire 1968, III, 204; Tcddnes-Sbk, Cemul-cevmi (Celledin
el-Mahallnin erhiyle birlikte), 2 cilt, Bombay 1970, II, 379-381; Muhammed b. Al e-evkn, rdl-
ful il tahkkil-hak min ilmil-usl, Kahire 1909, s. 232-233. tihadn anlam iin bkz. M. M. Bravman,
The Spiritual Background of Early Islam, Leiden 1972, s. 189.
458 | Wael B. HALLAQ

Fakat hicri drdnc yzyln balarnda (takriben Mildi 900), btn mezheple-
rin limleri, temel meselelerin detayl bir ekilde tartldn ve sonunda bunlarn
zme kavuturulduunu hissettikleri anda bu noktaya gelinmiti. Bundan sonra
herhangi bir kimsenin fkhta mutlak itihat yapmak iin gerekli vasflara sahip olma-
snn dnlemeyecei, gelecekteki btn faaliyetlerin aklama, uygulama ve daha
ok doktrinin ilk vazedildii ekliyle yorumlanmas gerektii sonucuna yol aan bir
icm yava yava kendisini gstermiti. tihat kapsnn kapanmas, olarak adland-
rlan bu durum, taklide yol amtr. Takld terimi, kken itibariyle kadim fkh mez-
heplerinde kullanlageldii ekliyle ashabn Peygamberi rnek almasn simgelerken,
imdilerde yerleik mezhep ve otoritelerin sorgulanmakszn kabul anlamna gel-
mitir. tihat yapma yetkisi olan kimseye mtehit ve taklide mecbur olan kimseye
de mukallit denilir.2

Dierleri gibi J. N. D. Anderson da yaklak nc/dokuzuncu yzyln sonu-


na doru itihat kapsnn kapanm olduunun yaygn bir ekilde kabul edildiini
belirtir.3 H.A.R. Gibb, bu kapann msellem bir hakkat (fait accompli) olduunu
tasdiklemek iin ilk dnem slam limlerinin bu kapnn bir daha almamak ze-
re kapandna 4 hkmettiklerini iddia eder. W. M. Watt ise, bu konu hakkndaki
standart anlatmda baz hatalarn olduunu fark etmi, fakat bu konuda alternatif
bir gr ortaya koymamtr.5 Konuyu ele al vecihlerine gre, birok bilim ada-
m, itihat kapsnn kapanmasnn slam tarihindeki u veya bu unsuru etkiledii-
ne ya da u veya bu unsurdan etkilendiine bizi inandrmak istedi. Bazlar itihat
kapsnn kapanmasn ynetimin mdahalesine kar eriatn dokunulmazln
aklamak iin, bazlar da slami kurumlarda ve kltrdeki k (decadence) so-
rununu gstermek iin kullanmaktadr.6 Bazlar bu kapan hicri drdnc yz-
yln balarna dayandrrken, bazlar da [konuyla alakal] her bir almadaki olay
ve incelemelere bal olarak bunu yedinci yzyla kadar gtrmektedir.7 Dolay-

2 J. Schacht, An Introduction to Islamic Law, Oxford 1964, s. 70-71.


3 J. N. D. Anderson, Law Reform in the Muslim World, Londra 1976, s. 7. tihat kapsnn kapanmasyla ilgili
bu tr ifadeler kolaylkla oaltlabilir. Bkz. M. Khadduri, From Religious to National Law, Modernization
of the Arab World, ed. J. H. Thompson ve R. D. Reischauer, Toronto 1966, s. 41; F. Rahman, Islam, Chicago
1966, s. 77-78; H. A. R. Gibb, Mohammedanism, New York 1962, s. 104; A. S. Tritton, Materials on Muslim
Education in the Middle Ages, Londra 1957, s. 163; N. J. Coulson, A History of Islamic Law, Edinburgh 1964,
s. 81. Ayrca G. L. Lewisin Ktip elebinin The Balance of Truth, Londra 1957, s. 18-19, [Mznl-Hakka]
yazd girie baknz. Bu konudaki ek alntlar iin aadaki 6. ve 7. dipnota baknz.
4 H. A. R. Gibb, Modern Trends in Islam, Chicago 1947, s. 13; a.mlf. Mohammedanism, s. 98.
5 W. M. Watt, The Closing of the Door of Igtihad, Orientalia Hispanica, I, Leiden 1974, s. 675-678.
6 W. M. Watt, Islam and the Integration of Society (Evanston, 1961), 206-207, 242-243; H. Liebesny, Stability
and Change in Islamic Law, Middle East Journal, 21 (1967), 19; Coulson, History, 80-81; Schacht, Introduc-
tion, 75; Rahman, Islam, 77-78.
7 C. L. Ostrorog, The Angora Reform, (Londra, 1927), 31; Anderson, Law Reform, 7; C. Pellat, Les Etapes de
la decadence culturelle dans les pays Arabes dOrient ed. Brunschvig ve G. von Grunebaum, Classicisme et
dclin culturel dans lhistoire de lIslam, (Paris, 1957), 85.
tihat Kaps Kapand m? | 459

syla, slam tarihinin [deiik] ynleri, itihat kapsnn kapanml [eklindeki]


szde iddias zerinden defalarca yeniden ina edilmi ve yoruma tabi tutulmutur.
Temel fkh metinlerin sistematik ve kronolojik bir ekilde incelenmesi, ikinci/
sekizinci yzyldan sonraki itihat tarihi hakknda mevcut olan bu grlerin ta-
mamen aslsz ve yanl olduunu ortaya koymaktadr. Takip eden sayfalarda, teo-
ride ve pratikte itihat kapsnn kapal olmadn gstermeye alacam. Bunu
yapmak iin de ncelikle fkh uslnde itihadn vazgeilmez olduunu gstere-
ceim. nk itihat, fakihlerin Allah tarafndan konulan fkh hkmlere ula-
abilmesinin yegne yolunu oluturur. tihat faaliyetinde bulunmak isteyen bir
fakihin tamas gereken birtakm artlar vardr. Bu artlar izah edilince, genellikle
sanldnn aksine, fkh uslnn taleplerinin karlanmasnn olduka kolay ve
imkn dhilinde olduu ve onlarn itihat faaliyetini engellemek yerine kolaylatr-
d ispatlanm olacaktr. Dahas itihadn daim bir vecbe olarak grld bu
teori ile fakihlerin gerek pratii arasndaki ilikiyi incelemek tezimizi kuvvetlen-
direcektir. Bylesine bir aratrma itihadn sadece realitede uygulanmakla kalma-
dn, ayn zamanda bunu inkr eden kii veya gruplarn nihayetinde Snnliin
dnda tutulduunu ortaya karacaktr.
Drdnc/onuncu yzyldan bu yana, konuyla ilgili literatr kronolojik ola-
rak incelendiinde; (1) itihat edebilecek fakihlerin neredeyse her zaman mevcut
olduu, (2) mezheplerin teekklnden sonra fr fkh gelitirmede itihadn
kullanld, (3) Hicr 500lere kadar itihat kapsnn kapanmas tabirinin ya da
kapan fikrini kastedebilecek bir ifadenin herhangi bir ekilde dile getirilmedii,
(4) itihat kapsnn kapanmas ile mtehitlerin fiilen neslinin tkenmesi hakkn-
daki [sregelen] tartmalarn fakihlerin bu kararda icmsna mani olduu akla
kavuacaktr.
imdi fkh uslnde itihat ve bu uygulama iin gerekli olan artlar inceleme-
ye dnelim.

FIKIH USLNDE TIHAT


Fkh uslnde Allahn hkmlerini anlamak ok nemlidir, nk Allahn
raz olduu ameller hakknda insanlar bu hkmler bilgilendirmektedir. Fkh
usl, tam da Allah tarafndan ortaya konulan [bu] hkmleri bulma gayesi iin
oluturulmutur.
Kuran ve Snnet, genellikle, bu i iin yazlm fkh eserlerinde olduu gibi
hkm aka belirtmez, yalnzca baz hkmleri (ahkm) ve bu hkmlerin illet-
lerine (ilal) gtren delilleri (dellet veya emret) kapsar. Bu delil ve illetlerden ha-
460 | Wael B. HALLAQ

reketle mtehit, kyas (analoji) yntemine bavurarak daha nce emsali olmayan
bir olayn (fr) hkmn bulmaya alr. Ancak mtehit, bu yeni ie balama-
dan nce, sz konusu hkm ilk olarak mehur fakihlerin eserlerinde aramaldr.
Eer mtehit bu eserlerde bir emsalini bulamazsa, hukuki fiilleri farkl fakat huku-
ki gerekeleri ayn olan benzer bir vaka bulmaya alr. Bunda da baarsz olursa
fer ile ayn illete sahip bir emsal [bulmak] iin Kuran, Snnet veya icmya (fikir
birlii) dnmelidir. Buna ulaldnda ise, mtehit sz konusu olayn hkmne
ulamak iin kyasn (analoji) ilkelerine bavuracaktr. [Ulalan] bu hkm yapl-
mas zorunlu (vacib), yasak (mahzur), tavsiye edilen (mendub), caiz (mubah) veya
uygun olmayan (mekruh) eylerden biri olabilir.8
Dolaysyla, fkh uslnn temel hedefi, yetkin bir fakihin ortaya kan yeni
hadiseler iin hkmler karabilecei tutarl bir ilkeler sistemi ortaya koymaktr.
nc/dokuzuncu yzyldan itibaren fkh uslnn bylesine kutsal bir ama
iin [var olduu dncesi] tm fakihler tarafndan kabul grmtr.9
Fkh usl, btn ksmlaryla birlikte ilahi otorite tarafndan tasdik edilir.
Yani fkh usl otoritesini (hcciyet) vahiyden alr. Ksmen bu nedenle, ksmen
de eriata gre insann yaratcya ibadet etme ykmll nedeniyle, ne zaman
yeni bir hadise ortaya ksa itihat uygulamasnn yetkin fakihlerin tmnn ze-
rine den din bir grev (farz- kifye) olduu ifade edilir.10 tihat en azndan bir
mtehit tarafndan ifa edilinceye kadar, Mslman toplum yerine getirilmemi bu
ykmlln dayanlmaz basks altnda kalr.
En azndan teoride itihadn durduuna veya kaldrldna iaret eden her-
hangi bir ey yoktur. Sras gelince, fkh uslnn bilakis itihat lehine nemli bir
rol oynad akla kavuacaktr. Bu sebeple, slam tarihi boyunca itihat uygu-
lamas, fkh uslnn asl gayesi ise, nasl oldu da itihat kaps kapand? ek-
linde bir soru sorulabilir. Bunlara ek olarak, itihadn yaplabilmesi iin gereken
artlar pek kusursuz ve kat bir hale getirildii ve insani olarak yerine getirilmesi
imknsz olan bir ykseklie konulduu iin [itihadn] terk edildii farz edilir.11
[Oysa] fakihlerin konuyla ilgili eserleri incelendiinde bu varsaym rtlebilir.

8 tihat yntemi/usl hakknda bkz. Eb shk e-rz, el-Luma f uslil-fkh, (Kahire, 1908), 83-84;
evkn, rdl-ful, 420; bn Habb el-Mverd, Edebul-kd, ed. M. Sarhan, 2 cilt. (Badat, 1971), I,
535-555; B. Weis, Interpretation in Islamic Law: The Theory of Ijtihad, The American Journal of Compara-
tive Law, 26, 2 (Bahar, 1978), 209-210.
9 rnein bkz. rz, el-Luma, 4; mid, el-hkm, I, 6; Eb Hmid el-Gazzl, el-Mustasfa min ilmil-usl, 2
cilt, (Kahire, 1907), I, 5; evkn, rdl-fuhl, s. 3.
10 mid, el-hkm, III, 222; Sadeddn et-Taftzn, Hiye al erhi muhtaril-mnteh, 2 cilt, (Kahire, 1974),
II, 308; bnl-Hmm,et-Tahrr f ilmil-usl, bn Emri Hcn et-Takrr vet-tahrr ile birlikte, 3 cilt, (Ka-
hire, 1898-1899), III, 292.
11 Rahman, slm, 78.
tihat Kaps Kapand m? | 461

Mtehitlerin salamas gereken artlarla ilgili aklamalarn yapld yaym-


lanm en eski tam usl-i fkh almas,12 Hseyin el-Basrnin (v. 436/1044) el-
Mutemed f uslil-fkh adl eseridir.13 Basrye gre itihat ilk olarak Kuran, Snnet,
istidll kurallar ve kyas bilgisini gerektirir. Hadis rivayet yollarnn ve rvilerin g-
venilirliinin aratrlmas ahbrn (nebev haberler) shhatini dorulamada gerek-
mektedir. Btnne bakldnda, Basrnin vurgusu zellikle herhangi bir itihat
giriiminin vazgeilmez bir unsuru olan kyas zerinedir; stelik kyas asl (metin-
lerdeki fkh blm), fer, illet ve hkmle ilgili tm kurallarn pratik bilgisini de ie-
rir. Asldan [nass] illetin karlmas srecinde, metnin i elikileri ve dilsel-hukuki
zorluklarnn zmlenmesi gerekir. Bu elikileri zmek ve yorumlama ile ilgili
girift meseleleri anlamak iin fakih, mecaz (metafor), tahss ve nesihle ilgili ayrntl
bir bilgiye sahip olmaldr. zellikle hs (zel) ve m (genel) lafzlar ile birlikte Arap-
ay iyi bilmek bir n kouldur. Basr ilgin biimde, rf hukuku iyi bilmeyi itihat
iin gerekli bir art olarak grr. nk insan hayatnn zaruretlerini gz nnde
bulundurarak Allahn hkmn tespit etmek gerektiini iddia eder. Ayn ekilde fa-
kih, Kuranda ifade edilen murd- ilhye ulamann yegne garantisi olan Allahn
sfatlar ile ilgili de bilgi sahibi olmaldr. Peygamberin beyan ettii Mslman toplu-
mun yanlmazl doktrini de ayn lde nemlidir. Basr, icmya tabi tutulan po-
zitif hkmleri (fr) bilmesi hususunda mtehitlerden herhangi bir talepte bu-
lunmamasna karn, hibir fakihin nceden elde edilmi olan hkmlerin yeniden
sorgulanmasna izin vermediini iddia eder. Bu [ilke], belirli bir meseleyi zme
kavuturmak zere itihat yapmaya niyetlenen herkesin, bu olayn daha nce ele
alnmadndan emin olmas gerektiine iaret eder. Sonu olarak bu, [mtehidin]
en azndan kendi mezhebinin frunu bilmesini gerektirir.14
Son olarak Basr, miras hukukundaki [itihatla ilgili] bu artlar hafifletir. Bir
fakih yukarda bahsedilen artlar karlayamasa da bir miras davasnda itihat ya-
pabiliyorsa, onun yine de [itihat] yapmasna msaade edilir. Basrye gre bu, usle
ait ilkelerin ve mirasla ilgili metne ait meselenin hukukun dier blmlerinden ba-
msz ve ayr olmas nedeniyle mazur grlr. Aksi takdirde fakih, gerekli artlar
temin edene kadar hukukun herhangi bir alannda itihada teebbs etmemelidir.15
irz (v. 467/1083) [itihat iin gerekli olan]Kuran ve Snnet bilgisini eriatla
dorudan ilgili olan hkmlerle snrlandrr, bylece darb- mesel ve kssalar gibi

12 Ne yazk ki, Kd Abdlcebbrn el-Mun f ebvbit-tevhd vel-adl (Kahire 1962) isimli 20 ciltlik eserinin
usl fkh konularnn ele alnd 17. cildinin zellikle itihatla ilgili blmnde [metinden kaynaklanan]
birok eksiklikler vardr.
13 Hseyin el-Basr, el-Mutemed f uslil-fkh, ed. M. Hamidullah vd., 2 cilt, (Dmek, 1964), II, 929-931.
14 Basr, el-Mutemed, II, 930-931.
15 Basr, el-Mutemed, II, 932.
462 | Wael B. HALLAQ

alakasz ksmlardarda brakr.16 Arapann ilkeleri, nceki nesiller arasndaki


ittifak ve ihtilaf noktalar ve kyas gerekli olan temel usl bilgileridir. Fakih, illeti
karabilecei metinleri bilmeli ve bunu yapacak yntemlere sahip olmaldr. Tek
bir olayda birden fazla illete ulalabilecei gerei gz nne alnrsa, fakih eitli
illetleri ayrt edip dierlerine gre daha nde olmas gerekeni tespit edebilmelidir.
tihadn artlarn tartrken Gazzl (v. 505/1111), bir fakihin mtehit paye-
sine ykselmesi iin u artlar salamas gerektiini iddia etmektedir:17
1. Hukukta gerekli olan 500 ayeti bilmeli; [ancak] bunlar ezbere bilmek art
deildir.
2. lgili hadis literatrne ulamann yolunu bilmeli; Ebu Davud veya
Beyhaknin mecmusnn ieriini ezberlemektense, sadece bunlarn g-
venilir bir nshasn bulundurmas gerekmektedir.
3. [Daha nce] oluturulan hkmlerden sapmasn diye, fr eserlerinin ie-
riini/zn ve icm edilen konular bilmelidir. Eer o, bu art salaya-
mazsa, ulat fkh grn mehur fakihlerden herhangi birinin gr-
yle elimediinden emin olmaldr.
4. Metinlerden fkh delillerin karlma yntemlerini bilmelidir.
5. Arapay bilmeli; [ancak] onun kurallarna tam anlamyla hkim olmak bir
nkoul deildir.
6. Nesih doktrinini dzenleyen kurallar bilmelidir. Ancak fakih bu doktrini
en ince ayrntsna kadar bilmek zorunda deildir; sz konusu olan ayet
veya hadisin yrrlkten kaldrldn gstermesi yeterlidir.
7. Hadisin shhatini aratrmaldr. Eer hadis Mslmanlar tarafndan g-
venilir olarak kabul ediliyorsa, sorgulanmayabilir. Eer rvi, doruluu ile
bilinen biriyse, onun araclyla gelen tm hadisler kabul edilmelidir. Cerh
ve tadil ilmini de (hadis tenkidi) tam olarak bilmesi gerekli deildir.
Gazzl bu artlarn, asli hukukun tm alanlarnda itihat faaliyetine girime-
ye niyetlenen fakihlerde arandn belirtir. Bir alanda, mesela Aile hukuku veya
yalnzca tek bir davada diyelim ki boanma davasnda itihat yapmak isteyen-
lerin tm artlar karlamas gerekmez; fakat bunun yerine sz konusu problemi
zmek iin gerekli olan usl ilkelerine ve ilgili metinlere vkf olmas gerekir.18
Buna bal olarak, hadis bilgisi snrl olmasna ramen bir fakih alkoll iecekler

16 rz, el-Luma, s. 85-86.


17 Gazzl, el-Mustasfa, II, 350-354; H. Laoust, Lapolitique de Gazali (Paris, 1970), s. 179-180.
18 Gazzl, el-Mustasfa, II, 353-354.
tihat Kaps Kapand m? | 463

(mskirt) alannda itihat edebilir. Ama yine de o, Kuranda ve kyas ynteminde


ehil olmaldr, nk mskirt davalar youn bir ekilde Kuran ve kyasa dayan-
maktadr.
mid (v. 632/1234), mtehidin bilmesi gereken din ve itikad bir ka mese-
leye yaplan zayf bir vurgu ve [buna] ilveten Kurann hangi artlar altnda vah-
yedildiine (esbb- nzl) aina olmas n koulu dnda, dierlerinin daha nce
sylediklerine hibir ey eklememitir.19 Kayda deer tek ey, Basr, iraz, Gazzl
ve kendisinin ileri srd artlar karlayamayan daha az nitelikli bir mtehi-
din, herhangi bir davay zmesine msaade etme hususundaki vurgusudur. Onun
bilmesi gereken tek ey, sz konusu problemi zmek iin gerekli olan asl/birincil
aralardr.20
Bizi sonraki fakihlerin bu konudaki yazlarn tartmaktan alkoyan tek ey
makaledeki yer snrdr, lkin Beydv (v. 685/1286), Sbk (v. 771/1369), snev
(v. 772/1370), bn Hmm (v. 861/1456), bn Emru Hc (v. 879/1474), Ensr (v.
1119/1707) ve bn Abdi-ekr (v. 1225/1810)21 gibi Gazzl ve midnin halefle-
rinin Gazzl tarafndan ortaya koyulan yerleik Snn fkh doktriniyle ciddi bir
ayrla dmedikleri kesindir. Bu melliflerin bazlar, rnein Beydv, kuatc
bir Kuran bilgisini isterken, bn Hmm ve bn Emru Hc gibi bazlar da [iti-
hat iin] gerekli olan hadis saylarn 1200e kadar indirmektedir.22 Daha nemli
bir nokta ise, itihadn blnebilirlii (tecezz) Snn hukukta meru grlm ve
bylece bir fakihin tek bir konuda itihat etmesine izin verilmesinde snrl bir usl
bilgisi yeterli olmutur.23 Basr ve iraz, fkhn btn alanlarnda itihadn blne-
bilirliinin caiz olduunu belirtmeme hususunda neredeyse yalnz kalmaktadrlar.
Bu yzden fkh eserlerinde ne srlen itihat artlarnn fakihlerin itihat
yapmasn engelledii iddiasn srdrmek makul olmayacaktr. Daha sonra gre-
ceimiz zere, mtehitler tarafndan ihtiya duyulan bilgilerin tamam, birou-
nun fkhn bir alannda ya da dier [alanlarnda] itihat etmesine imkn tanmtr.
Hata yapan mtehitten gnah sorumluluunun kaldrlmasyla ve hatta Allah ka-
tnda bir sevap kazanmasna vesile olmasyla itihat uygulamas daha da kolayla-

19 mid, el-hkm, III, 204-205.


20 mid, el-hkm, III, 205-206.
21 Beydv ve snevnin ileri srd artlar iin bkz. snev, Nihyetus-sl f erhi minhcil-vsl, 3 cilt, (Ka-
hire, 1899), II, 307-313; Sbk, Cemul-cevmi, II, 382-386. bn Hmam ve bn Emru Hcn ileri srd
artlar iin bkz. bn Emru Hc, et-Takrr, III, 292-294. Ensr ve bn Abdi-ekrun ileri srd artlar
iin bkz. bn Abdi-ekr, erh msellemis-subti f uslil-fkh, 2 cilt, (Kahire, 1907), I, 363-364.
22 snev, Nihyetus-sl, III, 308; bn Emru Hc, et-Takrr, III, 292.
23 tihadn blnebilirlii fakihlerin byk ounluu tarafndan kabul edilmitir. Bkz. evkn, rdl-
fuhl, 237.
464 | Wael B. HALLAQ

trlmtr. tihadnn doru olmas halinde, mtehit iki kat dllendirilecektir.24


Hal byleykenitihat uygulamas iin gerekli olan artlar da dhil olmak ze-
re itihat kapsnn kapanmas bir kenara,fkh uslnitihat faaliyetlerinin
alannn daraltmasndan sorumlu tutmann bile g olduunu yeterince emin ola-
rakifadeedebiliriz. kinci/sekizinci yzyldansonra fkh tarihindeki mtehitle-
rin ve itihadn rol hakknda yaplacak kapsaml bir aratrma, itihadn klasik
Snn fkh dncesinin ayrlmaz bir paras olarak kaldn ve itihada kar
olanlarn nihayetinde Snnlikden dlandn gstermektedir.

TIHAT KARITI EILIMLER VE BUNLARIN SNNLIKTEN


DILANMASI
Hicri nc, drdnc ve beinci yzyllar boyunca, fkh geliimin yegne
yolu olan itihat, eitli gruplar tarafndan reddedilmitir. Bunlar arasnda taklidi
savunan ve itihadn bel kemiini oluturan kyas ilkesini reddeden ar fkh ve
itikd-siyasi gruplar (theopolitical groups) ya da mezhepler vardr. ounlukla bu
gruplar, itihat veya fkh muhakeme srecinde insan aklnn kullanlmasn red-
dederken, esas olarak rivyetlerin kaynaklarn ve bunlarn lafz yorumlarn ince-
lemekle megul olan ehl-i hadis veya [sk bir ekilde nassa bal kalan] geleneki-
lerin25 izgisinden gelmektedir. Gelenekilerin olduka geni olan heterojen yaps-
nn ierisinde ehl-i rey (kyas kullanan) ile bir arada yaamaya ksmen istekli olan
mutedil limlerden, yalnzca Kurana dayal olsa dahi kyasn kat kurallarna kar
kan ar utaki kimselere kadar eitli gruplar mevcut olduu iin hadis taraftar-
lar arasnda ayrm yaplmas gerekir. Dvd ez-Zahir (v. 270/883) ile mezhebi,
Haevler ve dier bamsz hadis limleri bu son kategoriye mensuptur.26
tihada kar hasmane tavrlarndan dolay bu gruplar Snnliin snrlar iin-
de yer bulamamtr. Dvdun vefatndan hemen sonra, onun bu kyas yntemini
eletirdii eserine cevaben kyas lehine bir yaz dizisi oluturulmutur. Zahir mez-
hebini terk edenlerden biri olan Kn ve Cerr en-Nehravn, Dvdun Kitab f
ibtlil-kys adl eserine kar reddiyeler yazmlardr.27 ki yzyldan daha fazla

24 Mverd, Edebul-kd, I, 533; mid, el-hkm, III, 218.


25 rn ehl-i hadisi aadaki gibi tanmlamaktadr: Ehl-i hadis, hadis uzman olmasalar da fukha arasnda
[sk bir ekilde nassa bal olan] gelenekileri (ehl-i snneti) de kapsayan bir anlama sahiptir. Makdisiden
iktibas edilmitir. Bkz. G. Makdisi, The Significance of the Schools of Law in Islamic Religious History, The
International Journal of Middle Eastern Studies, 10 (1979), 4.
26 I. Goldziher, The Zahiris: Their Doctrine and their History, ev. W. Behn (Leiden, 1971), s. 34-36. Haeviyye
hakknda bkz. Shorter Encyclopaedia of Islam, s.v. Hashwiya.
27 bn Nedim, el-Fihrist, ed. G. Flugel (Beyrut, 1964), s. 213, 236; Goldziher, Zahiris, 35. .N: Hallaq burada
Ksn ile Nehrevnyi mutlak bir ekilde kyas taraftar gibi anlatyor, ancak baz kaynaklarda her ikisi de
kyas reddeden isimler arasnda zikredilir. [Bkz. Zerke, el-Bahrul-muht f uslil-fkh, Drl-ketb, yy.,
tihat Kaps Kapand m? | 465

bir sre sonra, tm fkh hizipler iyice belirlendikten sonra, afi fakih Mverd (v.
450/1058) Snnliin karsnda duran bu ar geleneki grubun durumunu yle
tarif etmitir:
Kyas reddeden iki eit insan vardr. Bazlar bunu [kyas] reddeder, lafzi olarak met-
ni takip eder ve sz konusu mesele ile metin arasnda bir tezat yoksa atalarnn szle-
rini takip ederler. Bunlar mstakil itihad tamamen reddeder ve bireysel tefekkr ve
serbeste yaplan aratrmalardan uzak dururlar. Fkh yntemlerini yetersiz bir ekilde
uyguladklarndan, kadlk byle kiilere tevdi edilemez. Dier kategorideki insanlar da
kyas reddeder, fakat yine de kelimelerin anlamna (ruh) ve hitap tarzna dayanarak
hkm karmada mstakil reyini/muhakemesini kullanrlar. Ehl-i zahir bu ikincisine
mensuptur. afinin takipileri ise byle limlere kadln tevdi edilebileceini ve edi-
lemeyeceini syleyenler olarak ikiye ayrlrlar.28

Fakat daha sonralar, Snn toplumda fkh konular zerine bir tartma ol-
duunda, Zahir mezhebinin dikkate alnmamas gerektii hususunda yaygn bir
dncenin hkim olduu grnmektedir. bnus-Salahn (v. 643/1245) sz konu-
su mezhebin gayri meru olduu hakkndaki byk lde Snn gr gsteren
muteber fetvalarndan (fkh grler) birinde bu akla kavumaktadr. bnus-
Salahn asl itiraz, Zahir mezhebinin bir prensip olarak kyasa kar benimsemi
olduu tutumunadr.29
Dvd, taklidi onaylamamasna ve hukuki kaynaklar kullanabildii takdirde30
kiinin beer bir otoriteyi takip etmesinin gerekli olmadn iddia etmesine ra-
men, kyas ynteminden uzak durduu iin onun itihad Snnler tarafndan red-
dedilmitir. Byle olmakla birlikte, drdnc yzyln ilk yarsna kadar, Dvdun

1994, VII,24-26 ; Merdv, et-Tahbr erhut-Tahrr f uslil-fkh, Mektebetr-Rd, Riyad 2000. VII, 3476.]
Her ne kadar isimleri kyas reddedenler arasnda zikrediliyor olsa da, eran vuku bulmadn savunmakla
birlikte onlarn baz durumlarda kyas kabul ettii sylenir. Nitekim Gazzl, sahabenin icm sebebiyle
Kn ve Nehrevnnin kyas kabul ettiini ancak onlarn bunu sadece iki yere tahsis ettiklerini ifade eder.
Bunlardan biri illetin mansus olduu yerler, dieri de hkmlerin sebeplere baland durumlardr. [Bkz.
Gazzl, el-Mustasf, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1993/1413, I,302 ] (Bu deerli bilgiyi bizimle paylaan
hakeme teekkr ederiz).
28 Goldziherden iktibas edilmitir. Goldziher, Zahiris, s. 35. .N: Hallaq bu pasaj Ahkms-sultniyyeden di-
rekt aktarmad iin eviride baz farkllklar/skntlar ortaya kmtr. lgili ksmn Arapa aslndan yap-
tmz tercmesi u ekildedir: Kyas inkr edenler iki gruptur. Birinci gruptakiler bunu [kyas] reddeder,
nassn zahirini takip eder, hakknda nass varit olmayan yerlerde seleflerinin szlerini benimser, itihad
reddeder, rey ve istinbattan uzak dururlar. Hkmleri aratrmadaki kusurlarndan dolay, byle kiilerin
kadlk makamna getirilmesi caiz deildir. kinci gruptakiler de kyas reddeder, [fakat] kelimelerin anla-
mna/fehvasna (ruh) ve hitabn mefhumuna dayanarak ehl-i zahir gibi hkmlerde itihat ederler. afinin
ashab ise byle kiilerin kadlk makamna getirilmesinin cevaz hususunda ikiye ayrlrlar. Mverd, el-
Ahkms-sultniyye, (Kahire, ts), I, 114.
29 Abdurrahman bns-Salah, Fetv (Beyrut, 1970), 32-33. bns-Salah, Eb shak el-sferynye ilikin ola-
rak unlar belirtmektedir: limlerin byk ounluu, kyas kartlarnn itihat etmeye ehil olmadkla-
rna ve [kendilerine] kadln emanet edilemeyeceine, inanrlar; bylece Davd herhangi bir icmada yer
alamaz. Burada kaydedilen benzer Zahir grler iin de ayrca bkz. Fetv.
30 Goldziher, Zahiris, s. 30.
466 | Wael B. HALLAQ

mezhebi dier byk mezhepler gibi Snn olarak kalmtr. Ancak, fkh usl
nihai olarak kurulduunda ve yegne Snn doktrin olarak yrrle koyulduun-
da, Zahir mezhebi yava yava Snnlik dairesinin dna kaymtr. Bunun bir di-
er gstergesi ise, Zahirliin en ateli savunucularndan biri olan, Endlsl bn
Hazmn gelenee aykr fikirleri sebebiyle lkesinden kamak zorunda kalmasdr.31
Beinci/on birinci yzyl limi Gazzl, kendi zamannn Snn mezheplerini
belirtirken, sadece Eb Hanife, Ahmed b. Hanbel, Malik, afi ve Sfyan es-Sevryi
saymaktadr.32 Fkh meselelerdeki farkllklar ele alan drdnc ve beinci yz-
yl ihtilaf eserleri, icmn belirlenmesinde Zahir doktrinini, prensip olarak deer-
lendirme dnda tutmutur.33 Sekizinci/on drdnc yzylda, bn Haldun dini
nderlerinin kalmamas ve taraftarlarnn Mslmanlarn byk ounluunca
knanmas sonucunda, Zahir mezhebinin bugn sona erdiini34 belirtmitir. Bu
nedenle, Mslman Snn toplumun ierisinde ilkesel olarak itihada kar kan
herhangi bir mezhep veya bir mezhep kolunun olmad aktr.35
Hanbel mezhebinin ar bir kolu olarak kabul edilen Haevyye, taklit le-
hine itihad reddettii iin bu iddia biraz tartmaya neden olabilir.36 Laoust,
Haevyyeyi Hanbel mezhebinin bir kolu olarak grr.37 Aslnda Haevyye, zayf
bir muhakeme yeteneine sahip olan ve ar derecede metne bal olduu d-
nlen eitli gruplara kar ayrm gzetmeksizin verilen, iyi tanmlanmam, itiraz
edilebilir takma bir isimdir.38 Beinci/on birinci yzyl ve daha sonraki hukuk li-
teratrnden karlan deliller, Haevlerin eksik bir fkh doktrinine sahip olup
Hanbellerden olmayan Geleneki radikal bir grup olduuna iaret etmektedir.
Haevlerin asl ilgileri, fkhtan ok kelmdr (usld-din);39 fkh konulara da,
yalnzca dorudan kelm ilgilendirdii durumlarda deiniyorlard. Snn kaynak-
lar, Haevyyeyi herhangi bir fkh ekolyle ilikilendirmez. Gazzl kmser bir
ekilde, Haevlerin nassa ve beer otoriteye kr krne bir teslimiyetle bal
olduklarna inandklarn40 belirtirken; Sbk, bunlarn fanatik bir hadis grubu ol-
duunu ak bir ekilde ifade etmektedir.41 Bu gibi gruplar, bnl-Cevz gibi, tarih-

31 Goldziher, Zahiris, s. 156-157.


32 Eb Hamid el- Gazzl, hy- ulmid-dn, 5 cilt. (Kahire, 1967), I, 38.
33 Goldziher, Zahiris, s. 36.
34 bn Haldn, el-Mukaddime, (Beyrut, ty.), 446-447 (F. Rosenthaln evirisi. III, 5-6).
35 Yusuf bn Abdilberr, Cmiu beynil-ilm, (Kahire, 1975), 323.
36 Onlarn itihad reddettii gerei hakknda bkz. Gazzl, el-Mustasfa, II, 387.
37 Laoust, Lapolitique de Gazali, s. 180.
38 Hatb el-Badd, el-Fakh vel-mtefekkih, 2 cilt. (Beyrut, 1975), II, 72, 76-77.
39 Mtrd, Kitbt-Tevhd, ed. K. Fathallah (Beyrut, 1970), s. 10-11, 12, 14, 318, 331, 378.
40 Halkinden iktibas edilmitir. A. S. Halkin, The Hashwiyya, Journal of the American Oriental Society, 54, 1
(1934), 12.
41 Gazzl, hy, I, 133; Sbk, Tabakt-fiiyyetil-kbr, 6 cilt. (Kahire,1906), II, 287.
tihat Kaps Kapand m? | 467

i-geleneki olan muhafazakr Hanbeller tarafndan bile kukuyla karlanmtr.42


Dahas Hanbel [fakihlerinden] bn kil, beer akl reddetmenin, Haevyyenin
temel prensiplerinden biri olduunu ifade ederek pratikte Haevyyeyi Snnlik
erevesinin dnda brakmtr. bn kilin dikkat ektii gibi, onlar beer aklda
eriatla elien bir eyin var olduuna inanyorlard.43
Haevyyenin Hanbeli bir grup olamayaca, Hanbeller ile Haevlerin itihadn
gereklilii meselesine olan yaklamlarndan bellidir. tihadn ve mtehitlerin var-
lnn daim gereklilii hususunda Hanbel mezhebinin salam bir tavrnn oldu-
unu gsteren ok sayda delil olmasna ramen,44 Haevler fakihlerin itihat etme
hakkn veya beer akl yrtmenin herhangi bir trn srarla reddediyorlard.
Halkin, her ne kadar, Hanbellerle Haevlerin kelm/teolojik ve siyasi inanla-
rn ayn buluyorsa da45 bu kelm benzerliklerin sadece nc/dokuzuncu yzyl-
da mevcut olduu kesindir. Bu dnemde Haevyye, Hanbel gelenekilerle ittifak
etmi olabilir. Fakat ondan sonra, fkh usl hakknda zellikle kyas meselele-
rinde kat grlere [sahip olmakla] nitelendirilen Hanbellik, dier fanatik hadis
gruplarna ilaveten Haevyyeden de ayrlarak farkl bir yola girmitir. nc yz-
yln sonu/onuncu yzyln balarna kadar Hanbellie, genel anlamda, bir fkh
okulu stats verilmedi; fakat [Hanbellik] sadece hadisi-kelmc bir frka olarak
tannd. Taber -Ahmed b. Hanbele gre mtehidin salamas gereken artlarna
kar karak- Hanbeller arasnda uzun sren bir tartma balatm olmasyla bi-
linmektedir.46 Bu nedenle, Tabernin, htilfl-fukahsnda Ahmed b. Hanbelin
grlerini dikkate almamas doaldr. Dier pek ok lim de Hanbelleri fkh uz-
man olarak grmez.
nc yzyln sonu/onuncu yzyln bandan bu yana, Hanbellik kelm
karakterinin yan sra kapsaml fkh bir karakter kazanma srecini balatmtr.
Bir hukuk ekol olarak Hanbelliin ykselii, ncleri ve temsilcileri ounlukla
Hanef ve afi olan, yakn zamanlarda kurulmu Snn fkh usl ile ayn ana
denk gelmi ve ondan etkilenmitir. Hanbellik kendisini, ehli rey ile gelenekiler
arasndaki uzun mcadelelerden sonra, Snnliin ana gvdesi tarafndan en ok
tercih edilen usl olduu aka ispatlanm olan Snn fkh uslnn himyesine

42 bnl-Cevz, el-Muntazam fi tarihil-mlk vel-mem, 9 cilt. (?) (Haydarabad, 1940), VIII, 268.
43 Ebl-Vef bn Akl, Kitbl-fnn, ed. G. Makdisi, 2 cilt, (Beyrut, 1970-1971), II, 510. Muhammed b. Ah-
med bn Rd tarafndan aklanan benzer grler iin ayrca bkz. bn Rd, Fasll-makl, ed. G. F. Hou-
rani (Leiden, 1959), s. 8.
44 mid, el-hkm, III, 253-254.
45 Halkin, Hashwiyya, s. 3-20. Ahmed b. Hanbel da dhil olmak zere Haevler ve ehl-i hadisin ynetim-
le ilgili grleri hakknda bkz. Abdullah b. Muhammed en-N el-Ekber, Mesill-imme ve muktetaft
minel-kitbil-evsa fil-maklt, , ed. J. van Ess (Beyrut-Wiesbaden, 1971), s. 65-67.
46 Makdisi, The Significance of the Sunni Schools of Law, s. 6.
468 | Wael B. HALLAQ

yerletirmitir. Sonu olarak, Hanbellik hukukun bir kayna olarak neredeyse


Kuran, Snnet ve icma ile eit gte olan kyas kabul etmeyi gerektiren bu fkh
uslnn temel zelliklerini benimsemek zorunda kalmtr. Ahmed b. Hanbelin
kendi kurduu hukuki bir sistemin olmadn, ancak rencilerinin sorularna
verdii cevaplarla hukukun belirli ksmlarna dair anlatmlarda bulunduunu ha-
trlatmakta fayda vardr. Ahmed b. Hanbel, beer akl yrtmeye srf zaruretin
basks altnda bavurmu ve mmkn mertebe her bir hkm vahiyden tretmi-
tir.47 yzyl sonra, bn kil herhangi bir Hanef veya afi fakih gibi kyas kolay-
ca kabul ederken, mehur [fakihlerden] Hanbel bn Teymiyye sadece kyas onay-
lamakla kalmam, ayn zamanda salam istihsan da savunmutur.48 Snnliin
iinde kalmak iin, Hanbellik bir mutedilleme (moderation) srecinden gemek
zorunda kalm ve belirli kelm eilimleri hala srdrmesine ramen, ar kelm
bir grup iken, nevi ahsna mnhasr mutedil bir hukuk ekol haline gelmitir. Di-
er yandan, Haevyye nihayet Snn cemaatten karlmasna yol aacak olan sert
tutumunu devam ettirmitir.49
Bu gruplarn itihadn temellerine en ufak bir zarar verme noktasndaki baa-
rszlklar, arlkl olarak usl-i fkh ilminin kald ki itihat, onun vazgeilmez
bir unsurudurkurumsallamas sayesindedir. Bu yzden de, fkh uslnn nihai
eklini ald bir zamanda takriben drdnc/onuncu yzyln banda Msl-
manlarn itihat kapsn kapatmaya karar verdiini varsaymak gtr. Aslna ba-
klrsa, fukahnn nc/dokuzuncu yzyldan sonra yazdklarnn incelenmesi,
itihadn hibir kesinti olmakszn devam ettiini gsterecektir.

PRATIKTE TIHAT
4./10. YZYILDA MTEHITLER
nc/dokuzuncu ve drdnc/onuncu yzyllarda, fkh bir mezhebe bal
olsun veya olmasn, mtehitler fkh alannda son derece zgn grler dile getir-
milerdi. bn Sreyc (v. 306/918), Taber (v. 310/922), bn Huzeyme (v. 311/923) ve
bn Mnzir (v. 316/928) gibi limler, mstakil [mtehit] modeli iin mkemmel
birer rnektirler.50 Sekizinci/on drdnc yzyl fakihlerinden olan Sbk, bu drt
mtehidin aslnda afi olmasna ramen, finin izgisinden uzaklatn kabul

47 Shorter Encyclopaedia of Islam, I. Goldziher tarafndan yazlan Ahmad Ibn Hanbal, bal altnda.
48 Salam istihsan, salam bir usl yntemine dayanan kurallarn kyas yoluyla karmdr. Bkz. bn Tey-
miyye, Masalat al-Istihsan, G. Makdisi, ed., Arabic and Islamic Studies in Honor of Hamilton A. R. Gibb
(Massachusetts, 1965), s. 454-479.
49 Sbk, Tabakt, V, 34; Halkin, Hashwiyya, s. 27.
50 Sbk, Tabakt, I, 105, 244; II, 89, 96, 126, 131. Ayrca bkz. Goldziher, Zahiris, s. 31.
tihat Kaps Kapand m? | 469

etmitir51 ve bilindii zere Taber daha da ileri giderek kendi fkh ekoln kur-
mutur.52 Drdnc/onuncu yzyldaki kstl literatr bu dnemde ne olduunu
kesin olarak belirlemek iin yeterli deildir; fakat sonraki kaynaklardan ne kadar
yaratc olsalar da ulemnn faaliyetlerinin belirli bir mezhebin doktrini iinde
yer almas ve esas itibariyle tm retilerin u veya bu ekilde bir mezhep ima-
mna dayandrlmas gerektii [sonucu] karlabilir. Drdnc/onuncu yzyln
yaratc limleri tpk Eb Ysuf (v. 182/798), eybn (v. 189/804) ve Mzennin
(v. 264/877) yapt gibi kendi doktrinlerini byk bir stada dayandrmlardr.
Bu ekilde yaparak onlar, blnerek oalan eilimlere kar gsterilen otomatik
tepkilerden oluan saldrlar nleyebilir ve grleri afi gibi byk bir fakihin hi-
mayesine alndnda dorudan meruiyet (immediate recognition) elde edebilirler-
di. Hanbel tecrbesi, bu eilimin mkemmel bir rneidir. Daha nce belirtildii
gibi, Ahmed b. Hanbel herhangi bir hukuk sistemi kurmamtr. Bununla birlikte,
drdnc/onuncu yzyln sonlarnda ayrntl bir Hanbeli doktrini ayrt edilebi-
lir. Dolaysyla, Hanbel mezhebinin fru fkhnn, Ahmed b. Hanbelin vefatndan
sonra Halll, Hrak ve doktrinlerini ona atfeden dier byk limler tarafndan
kurulduu aktr.
Bir mezhebe balanmak ve yeni grleri eski otoritelere dayandrmak hkim
norm haline gelse de kimi limler ak bir ekilde mezheplerin yerleik doktrinleri-
ne uymamtr. Aadaki rnekleri gz nnde bulundurmak gerekir:
1. bn Hasan et-Tenuhi (v. 318/930): Eb Hanife, Eb Ysuf ve eybninin
retilerinden belli bir derecede ayrlan mehur bir Hanefi fakihtir.53
2. Ali b. el-Hseyin bn Herbeveyh (v. 319/931): Birok meselede afi ile kar-
t grte olan mehur bir afi fakihtir.54
3. Ebu Said el-stahri (v. 328/939): Pek ok fr meselenin ayrntlarna ine-
rek, sadece afi doktrininden deil ayn zamanda dier mezheplerin tm
doktrinlerinden de ayrlan afi bir fakihtir.55

51 Sbk, Tabakt, II, 126. Sbk bn Mnzir hakknda unlar belirtir: O hi kimseyi taklit etmeyen bir m-
tehittir () . Ayrca Sbk, bn Sreyci drdnc/onuncu yzyln mceddidi olarak gr-
mektedir. Bkz. Sbk, Tabakt, I, 244. phesiz sonraki afiler iin bn Sreyc, afi mezhebinin ilk byk
temsilcisidir. bn Sreyc, rnein afi ve Mzen arasndaki farkllklar gibi, doktrinin i farkllklarnn
sentezini yaparken, afi fkhnn tamamn ilk defa yeniden reten [kii] gibi gzkmektedir. Aslnda bn
Sreyc, et-Takrb beynel-Mzeni ve-afi isimli bir eser yazmtr (Bkz. bn Nedim, el-Fihrist, 213).
52 bn Nedim kitabnda Cerrler iin ayr bir blm ayrmtr. Bkz. bn Nedim, el-Fihrist, s. 234.
53 bn Ebl-Vef el-Kure, el-Cevhirl-mudyye f tabaktil-Hanefiyye, 2 cilt (Kahire,1978), I, 137-138.
54 Sbk, Tabakt, II, 303-307. Bu konu hakknda onun baz grlerine bkz. a.mlf., Tabakt, II, 306.
55 Sbk, Tabakt, II, 193-205. Onun grleri iin zellikle 195. sayfa ve sonrasna baknz.
470 | Wael B. HALLAQ

4. Ebu Ali b. Ebi Hureyre (v. 345/956): afilerin en nde gelenlerinden biri56
olup, talak (boama), ceza hukuku, ibadet, klelik vb. konularla ilgili kendi
fkh grlerini ak ve kesin bir ekilde belirtmitir.
5. bn Haddad el-Msr (v. 345/956): bn Haddad, nikh, lin (zina thmeti
gerekesiyle elerin lanetlemesi), rada (st emme) vb. konulara dair ba-
msz grlere sahip olan saygdeer ve mehur bir afi mtehit olarak
dikkate alnmtr.57
6. Ebu Hasan ed-Drik (v. 375/985): Nevev, afi mezhebinde en bamsz
mertebeyi ed-Driknin gsterdiini rivayet eder.58 Kendisine bir gr so-
rulduunda enine boyuna dnr ve ounlukla sadece Ebu Hanifenin
retilerine aykr deil, ayn zamanda afinin grlerine de aykr h-
km verirdi. Bunun hesabn vermesi istendiinde ise yle cevap verirdi:
Burada Peygambere kadar uzanan bir gelenek var (A gelenei B otoritesine
dayanr, B otoritesi C otoritesine dayanr ta ki Peygambere kadar). Ebu
Hanifenin veya afinin rettiine gre amel etmektense bu gelenei ta-
kip etmek daha iyidir.59
Tabernin dneminden itibaren mevcut Snn [hukuk] mezheplerinin ge-
erlilii zerine bir icmn nihai olarak kesinlemeye balad aklkla ifade
edilebilir (Snn hukuk sisteminden tedricen dlanan Zahir mezhebi hari) ve
drdnc/onuncu yzyln son otuz veya krk ylnda, yeni mezhep veya herhan-
gi bir ayrlk akmn kurulmasnn hukuka aykr olduu hususunda kapsaml
ancak zmn bir icmya varld gzkmektedir. Bylece, beinci/on birinci yz-
yldan itibaren btn fakihlerin resmen u veya bu mezhebe tabi olduklarn ve
yeni sorunlar karsnda zm retme faaliyeti kesintisiz bir ekilde devam ettii
halde, tek bir rnekte bile herhangi bir fakihin kendisine ait bir mezhep kurma
teebbsne girimediini grmekteyiz. Bununla birlikte, modern dneme kadar

56 Sbk, Tabakt, II, 206-210.


57 Sbk, Tabakt, II, 112-125. zellikle 115-6, 118-9. sayfalara baknz. Sbknin sylediine gre; Derin
kavram bilgisi ve fr fkh karmadaki mkemmel kabiliyeti bakmndan, Mslmanlar (bunu yaparken)
onun esiz olduunu kabul etmektedir. Sonraki nesillerden gelen hi kimse onun bilgisine denk olamaz. O,
itibar ve itihat sahibi bir kii olarak anlmtr.
58 Goldziher, Zahiris, 26.
59 Goldziherden iktibas edilmitir. Sbk hakkndaki bu anlatmn farkl bir versiyonu iin bkz. Sbk, Tabakt,
II, 240; .N: Prof. Dr. Cihad Tunun Almancadan yapt eviri daha anlalr olduu iin burada onu da
vermeyi uygun grdk: Bu, Ebul-Ksm ed-Drikdir (. 375). Nevev onun hakknda aadaki ekil-
de rivayette bulunuyor: Kendisinden bir meseleye dair fetva istendiinde, uzun boylu bu mesele hakknda
dnr ve ok kere yle bir karar verirdi ki, bu sdece Eb Hanifenin sistemine deil, fininkine de
muhalif olurdu. Bu duruma u tarzda cevap vermek itiyadnda idi: te, falan ve falann Hz. Peygamberden
rivayet ettii hads; bu hadse uymak, Eb Hanife veya finin grlerini yapmaktan daha evldr. Ignaz
Goldziher, Zhirler: Sistem ve Tarihleri, ev. Cihad Tun, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar
(Ankara, 1982), s. 24.
tihat Kaps Kapand m? | 471

fakihlerin genel olarak 300/912 ylndan sonra, ne yeni mezheplerin kurulmad-


eklindeki olguyu aklamaya, ne de bu tr mezheplerin kurulmasn yasakla-
yan gizli bir icmy makul klmaya altklarna dikkat edilmelidir. Benim bilgim
dhilinde bu olgunun aklamas, bn Emirin et-Takrir vet-Tahbir ve daha sonra
bn bidnin Resilinde bulunabilir. bn Emir, bn-i Mnirden alntlayarak s-
lam dininin genel balam ierisinde yeni bir hukuk sisteminin yani bir usul ve
fru sisteminin ortaya kmasnn zor olduunu belirtmektedir. nk erken
dnem limleri, tm metodolojik aralar tketerek ve tm muhtemel zmleri
treterek yeni bir hukuk ekol iin hi bir yer brakmamtr.60 Yeni mezheplerin
kurulmasn yasaklayan bir icmn varl [hususunda] gerek bn Emirin gerekse
bn bidnin [bir ey] ileri srmemesi ise olduka nemlidir. Ayn ekilde nemli
olan bir baka husus da, itihat kapsnn kapanmasn bu olguyu aklamak iin
kullanmam olmalardr.

5./11. YZYILDA HUKUK VE DEVLET YNETIMINDE TIHAT


Beinci/on birinci yzyln fakihlerinin itihad sorgusuz sualsiz kabul etme
[hususunda] selefin yolunu izledikleri grnmektedir. Bu, dnemin tm fakihle-
rinin yazlarnda olduka belirgindir. Kad Abdlcebbr (v. 415/1024) ve rencisi
Hseyin el-Basr [v. 436/1044] itihad fkhn vazgeilmez bir unsuru olarak gr-
mektedir. Bunlar aslnda bir itihat yntemi olan kyas, yokluu durumunda hu-
kukun gelimesinin mmkn olmad bir unsur olarak grmlerdir. Onlara gre
taklit, ancak avam (amm) ve itihat etmesi mmkn olmayan kiiler tarafndan
kullanlmaktadr.61 znde Mutezl olmalarna ramen Abdlcebbr ve Basrnin
taklit ve itihat hakkndaki grleri Snn slamn standart retisini ifade etmek-
tedir. bn Abdlber (v. 463/1070) taklide reddiye olarak tam bir blm ayrmtr.
O, birok Kuran ayetine dayanarak taklidin geersizlii hakknda limler arasn-
da var olan bir genel kabul/ savunmaktadr.62 Hatb el-Badd (v. 463/1070) ve
Mverd (v. 450/1058) de, benzer grler ileri srmlerdi.63 Bu limlerin alma-
lar dini ve fkh uygulamalarla ilgili fakihlerin kanaatlerini yanstmaktadr. r-
nein bn Abdlber fru ve yeni olaylarn (vkt) sonsuz olduunun ve bir fakih
iin daha nce zlebilmi veya zlememi vakalar da kapsayan fkhn tm
dallarn kuatmann ancak usl ilmine hkim olmakla mmkn olduunun tam
olarak farkndadr.64 Onun, slam hukukunun yeni olaylar ele almas gerektiini

60 bn Emru Hc, et-Takrr, III, 345; bn bidin, er-Resil, 2 cilt (Lahor, 1976), I, 30.
61 Basr, el-Mutemed, II, 934.
62 bn Abdilberr, Cmiu beyn, s. 384-397.
63 Badd, el-Fakh vel-mtefekkih, II, 66-70; Mverd, Edebul-kd, I, 269-273.
64 bn Abdilberr, Cmiu beyn, s. 467-468.
472 | Wael B. HALLAQ

ve bunu yapabileceini dile getirmesi nemlidir. O, eriatn kyas ve itihat yoluyla


Mslman toplumun ihtiyalarnn stesinden gelebileceini savunmaktadr.
tihadn nemi Ortaa slam siyaset dncesinin iine girerek fkhn s-
nrlarn amtr. Beinci/on birinci yzylda itihatla ilgili deien siyaset tart-
malar, ulemnn nemli bir rol oynad devlet kurumlarnda, itihadn ne kadar
vazgeilmez olduunun boyutunu gsterecektir. Bu tartma, ayn zamanda siyaset
teorisinin (ki bu da son tahlilde fkh dncenin rndr) itihat yapmadaki
yetersizliinden dolay eriatn artlarn karlayamayan Halifelerin baarszln
kabul ettiini gsterirken, ideal olarak eriattan sorumlu olan devlet bakannn
yokluunda fkh yorumcular olarak ulemnn nemli grevini ortaya koyacaktr.
Her ne kadar slam hukukunun temel ilkelerinin bir uzants olsa da, burada siyaset
teorisinin gerekte kurgusal deil, pragmatik olduunu belirtmek gerekir. Siyaset
teorisi, gemiin normatif bir biimde tasviri ve Mslman toplumunun birliini
ve btnln idame ettirecek uygulamalar olan bir ahlak sistemini sergileme
amacyla birlikte mevcut artlara uyarlanmasdr. O halde siyaset teorisinin dou-
u ve geliimi, Mslman mparatorluunun altn an geri getirme arzusundan
kaynakland iin siyaset teorisi pratik olmak zorundadr.65
Devlet bakanlnn (mam) artlar tartmasnda Badd (v. 429/1037), iti-
hat edebilme yeteneini, mamn (veya Halifenin) etkili biimde ynetebilmesi iin
gerekli olan drt arttan biri olarak grmektedir.66 Ayn art, itihadn mamn hu-
susiyetlerinden birisi olmas gerektiini aklayan Mverd tarafndan talep edilir;
nk yeni meselelerin (nevzil) zm iin gerekli olan fkh ve aralarnn bilgi-
si, mamn en temel grevlerinden biridir.67 Devlet kurumu iinde itihat edebilen
tek kii mam deildir, bunun yan sra devletin ba tarafndan yetkilendirilmi
olan devlet memurlar da, ayn ekilde itihat edebilirler. Mverdye gre devletin
tm memurlar tenfz (ummlt-tenfz) ve tevfz (ummlt-tefvz) olarak isim-
lendirilen iki gruba ayrlmaktadr. kinci gruptakiler, devlet grevinde iken ortaya
kan herhangi bir problemi ele almak iin, eriatn kurallarna dayal olarak kendi
reylerini kullanma hususunda yetkilendirilmitir. Mverd, mamn grleriyle
uyumasa bile, yetkilendirilmi olan bu memurlarn kendi itihatlarnn sonular-
n uygulamalar gerektii hususunda srar etmektedir.68 Mverd, kendi andaki
ar basan usl kurallarn temel alarak, mftnin yan sra, kdnn da itihat art-

65 Ortaa slamnda siyaset teorisi ve siyasal pratik arasndaki iliki iin bkz. I. J. Rosenthal, The Role of the
State in Islam: Theory and Medieval Practice, Der Islam, 50, 1 (1973), 1-28.
66 Abdlkahir el-Badd, Usld-dn (stanbul, 1928), s. 277. Bu Badd, 463/1070 ylndan vefat eden Hatb
el-Badd ile kartrlmamaldr.
67 Al b. Muhammed b. Habb el-Basr el-Mverd, el-ahkms-sultniyye (Kahire, 1960), s. 6. Ayrca bkz. E. I.
J. Rosenthal, Political Thought in Medieval Islam (Cambridge, 1958), s. 29.
68 Mverd, el-ahkm, s. 116.
tihat Kaps Kapand m? | 473

larn yerine getirmesini istemektedir.69 Bu son talebiyle birlikte, Mverd sadece


altn aa neyin hkim olduunu deil, gnmzde ve gelecekte neyin hkim ol-
mas gerektiini de tarif etmektedir. Bunu sylerken, kendisi de dhil olmak ze-
re, kdl-kudt Eb Ysuf un zamanndan kendi zamanna kadarki btn resmi
kdlar gz nnde bulundurmaktadr. Bir mtehit olarak kabul edilen Mverd,
Halife tarafndan kd olarak atanm ve [kendisine] en yetkin kd (akdal-kudt)
unvan verilmitir.70 Onun siyasi retisi, dnemin fakih ve limlerinin bu teori-
nin artlarn yerine getirebilecekleri grn ortaya karmtr. Ancak Halifenin
itihat yeteneine sahip olmas gerektii hususundaki Mverdnin (Badd ile
birlikte) srar, drdnc/onuncu yzyldan beri srekli bir d ierisinde olan
Halifelik kurumunun eski gcne kavuaca noktasnda hala bir umudunun oldu-
unu gstermektedir.
Hilafetin birliini muhafaza etme ynndeki nde gelen fakihlerle ayn ar-
zulardan beslenen, Cveyn (v. 478/1085) byk olaslkla Muktadinin hkm-
darl dneminde Nizmlmlke hitaben siyasi-hukuk ynetimle ilgili ilm bir
eser kaleme almtr.71 Badd ve Mverdyi takiben Cveyn, itihat kabiliyetini
ideal bir imam ve toplumun maslahat iin n art olarak grmektedir. Cveyn,
mamn mukallit olmas [halinde], bu durumun kendisini nde gelen fkhlara
danmaya mecbur brakacan ve bu tarz bir davrann da onun karar verme g-
cne zarar vereceini ve onu elikili grlere maruz brakacan iddia eder. Bu
yzden mamn mukallit olmas, toplumun lideri olarak onun konumuna uygun
dmez. Bununla birlikte, Cveyn o dnemlerde Hilafetin zayflnn ve banda
fakihlerin bulunduu uzmanlardan oluan geni bir grubun desteine muhta ol-
duunun farkna varacak kadar gerekiydi. mamn itihat artlarn salayama-
mas sorununa Cveynnin tavsiye ettii zm u ekildedir: deal olarak uygun
grlmese de [ulem] gerek sultan ve toplumun lideri ve efendisi72 olduu
iin mam ulemya danmaldr. Eer sultan itihat mertebesine ulamazsa, bu
durumda fakihler takip edilecek ve sultan da [bu konuda] onlara yardm, g ve
himaye salayacaktr.73 Bylece, uzak ve yakn gemiin fiil deneyiminden teo-
ri retmeye alrken, Cveynnin tm sorumluluu fakihlerin srtna ykledii
grlmektedir.

69 Mverd, el-ahkm, s. 66. Benim Considerations on the Functions and Character of Islamic Legal Theory
isimli makalemle mukayese edin.
70 Sbk, Tabakt, II, 303-305; H. A. R. Gibb, Al-Mawardis Theory of the Caliphate, iinde ed. B. Shaw and W.
Polk, Studies on the Civilization of Islam (Boston, 1962), s. 152, 164-165
71 Muhammed el-Cveyn, Giysl-mem (skenderiye, 1979).
72 Cveyn, Giysl-mem, s. 274.
73 Cveyn, Giysl-mem, s. 275; bu dnce kitap boyunca tekrar edilmitir. Bkz. Cveyn, Giysl-mem,
s. 271, 282, 283.
474 | Wael B. HALLAQ

Ancak fakihlerin nesli tkenir veya eriatn varl sona ererse? Bu soruyu ce-
vaplamaya alrken, Cveyn aratrmamz iin olduka nemli baz gerekleri
dile getirir. Bu [alnt] beinci/on birinci yzyln ikinci yarsndaki vaziyeti gster-
mektedir: Eer bir devir mtehit olan mftlerden yoksun hale gelir, fakat nce-
ki mezhep kurucularnn gvenilir doktrinlerini nakledenler mevcut olursabu
aa ve insanlarna neredeyse tam olarak uyan bir tanm...74 Fakat bu tam uygun
deildir. Kitabn baka bir yerinde, yazar faraz olarak mft (ki o, onun tanmna
gre yetkin mtehitler olmaldr) ve fakihlerin neslinin tkendiini varsayarak
okurlarna bu gerek d durumu zihinlerinde canlandrmaya almalarn ner-
mektedir.75 Bu durumda szlerinin kesinlikle gvenilir olduunu sylememize
gerek olmayan Cveyn, kendi dneminde mtehitlerin halen var olduuna
inanmaktadr. Bu [kanaat], Cveynnin kendisinin de sadece byk bir kelmc ve
ir deil, ayn zamanda sekin bir fakih olduunu dikkate aldmzda tamamen
kesinlemi olur.76
Tartmann devamnda Cveyn, daha ileri farazi bir bozulma durumuna -
zmler bulmaya almaktadr. Mtehitlerin neslinin tkenmesi ihtimali zerine
unlar belirtmektedir:
Ben eriatn bozulduunu, onun sorumlularnn neslinin tkendiini ve insanlarn e-
riata kar kaytsz kaldklarn hayal ettim... Ayrca daha nceki fkh mezheplerinin
byk imamlarnn nesillerinin tkendiini, bunlarn yerine haleflerinin gelmediini
ve ilim peinde koanlarn yzeysel eylerle yetindiklerini grdm... Bu yzden, bili-
yorum ki, durum bu ekilde devam ederse, ok gemeden eriatn limlerinin nesli
tkenecek ve geriye onlarn kitaplarndan baka hibir ey kalmayacaktr.77

Cveyn zellikle mam hibir ekilde itihat uslne sahip deilse


ulemnn olaylarn gidiatndan sorumlu olduunu ve mezhep imamlarnn bir
grne aykr olsa da ulemnn grlerinin nihai olduunu ve bunlarn kabul
edilmesi gerektiini iddia etmektedir. Cveyn, nceki ve mevcut mtehitlerden
sz ederken, sonraki mtehitlerin itihadnn mezhebin kurucu imamyla daima
uyumlu olmas gerektiini farz etmenin zor olduunu savunmaktadr. nk iti-
hat yollar ve akl yrtme yntemleri sayszdr ve dolaysyla itihadn sonular
farkl olabilmektedir.78

74 Cveyn, Giysl-mem, s. 300. Son ksmdaki ifadeler eklinde okunma-



sna ramen, son kelime


eklinde okunmaldr.
75 Cveyn, Giysl-mem, 309.
76 Sbknin kapsaml aklamas iin bkz. Sbk, Tabakt, III, 249-282. Ayrca bkz. Ebl-Fid, Tarih, 4 cilt,
(Qustantiniyah, 1870), II, 206; bns-Salah, Fetv, s. 31-31; Shorter Encyclopaedia of Islam, s.v. Taklid, J.
Schacht.
77 Cveyn, Giysl-mem, s. 376.
78 Cveyn, Giysl-mem, s. 397-398.
tihat Kaps Kapand m? | 475

Cveynnin rencisi olan Gazzl, (onun argman Cveynnin dncesi-


nin doal bir uzants ve Hilafet kurumunun siyasi zayfln kabul ynnde ileri
bir adm gibidir) itihadn mamn bizzat kendisi tarafndan zorunlu olarak if
edilmesi gereken bir art olmadn savunmaktadr. Bu ne arie ne de kamu yara-
rna (maslahat) lazm olan salt hukuki bir vasftr.79 Gazzlye gre, eer Hilafetin
amac eriata riayet etmekse, mamn fkh bir gre kendi yorumuyla veya bir
mtehidin yorumuyla ulamasnn ne fark olabilir ki? Bunu merulatrmak
iin, Gazzl, hukuki ve siyasi durum arasnda bir karlatrma yapar. Bylelikle,
Halifenin Sultana, (shib-evke) devredilen siyasi ve askeri otoritesi fiilen meru
(de facto as de jure) kabul edildii iin, en yetkin mtehide devredilen hukuki
otorite de eit lde merulatrlmaldr.80 Mtehidin fakihlerin en iyisi olmas
ve onlarn en ok bilgili olan olmas gerektii hibir kimsenin ortadan kaldr-
mayaca temel bir arttr. Gazzl mtehitlere olan gvenin her zaman mmkn
olabileceini gstermeye alr ve Badatn fkh bilgisi ok ileri dzeyde olan bir
fakihten ou zaman yoksun olmayacan belirtir.81 Gazzl mtehit terimini bu-
rada zikretmemesine ramen, tartmann ieriinden ve balamndan, neticede
tartmann genel konusu itihat olduu iin [onun burada] mtehitten bahsettii
gayet aktr.
Dier btn sebeplerin yan sra, Halifenin hukuk yetersizliinde tezahr
eden Hilafetin zayflamas [olgusu], bir yn yazma eserde, etkisiz kalmasna ra-
men, ulem nezdinde ciddi bir ekilde incelenen acil bir problem tekil etti. ster
Halifenin bizzat kendisi ister bakas tarafndan gerekletiriliyor olsun, itihadn
gereklilii hususundaki fakihlerin srar, itihadn hukuk meselelerde vazgeil-
mez olduu kadar siyasi meselelerde de vazgeilmez olduu gereini glendir-
mektedir. tihat dncesi daha az nemli olsayd, Gazzl, itihad Halife veya
onun yetkili kld kiiler tarafndan karlanmas gereken bir art olarak kabul
etmeyecekti. Bu ise, Halifelerin mtehit olmad eklindeki teden beri sregelen
gerei hakl karmak iin memnuniyetle yaplm olurdu. Mverd, Badd ve
dierlerini bir kenara brakacak olsak bile, Cveyn ve Gazzlnin siyaset teorisi, en
azndan beinci/on birinci yzyln sonuna kadar slamn hem siyasi hem de huku-
ki hayatnda itihadn asli bir unsur olarak grld sonucuna gtrmektedir. Ve
daha sonra greceimiz gibi, sonrasnda da itihat byle kalmaya devam etmitir.
Dorusu, fakihler hlihazrda Halifenin hukuki yetersizlii gibi benzer ama
daha az nemli olan bir sorunla ilgilenmiken, onlarn itihat kapsnn kapanmas

79 Gazzl, Fadihul-Btniyye, Goldziher, ed. Streitschrift des Gazali gegen die Batiniija-Sekte (Leiden, 1956), s.
76.
80 Gazzl, Fadihul-Btniyye, s. 76.
81 Gazzl, Fadihul-Btniyye, s. 78.
476 | Wael B. HALLAQ

problemi veya mtehitlerin neslinin tkenmesi sorunuyla ilgilenmekten kan-


dklarna inanmak iin hibir neden yoktur. Ulemnn daha sonraki bir dnemde
itihat kapsnn kapanmas sorunuyla ilgilenmi olmas, Gazzl dneminde bu
problemin henz ortaya kmam olduu eklindeki kanaatimizi daha da glen-
dirmektedir. [tihat] kaps hakkndaki tartma sansre uramamsa -ki byle
bir sansr gsteren herhangi bir delil de yoktur- o halde ortaya kt iddia edilen
o dnemde bu mevzu niin tartlmamtr?

CVEYN, GAZZL VE BN AKILIN TIHADI


Beinci/on birinci yzyln son derece gelimi olan fkh dncesi, mte-
hitlerin fkh faaliyetlerinin rndr. Cveyn, Gazzl ve bn Akilin hayatlar
zerine yaplacak bir inceleme, bu fakihlerin dier adalar gibi sadece itihat
lehine taklide kar olmadklarn, ayn zamanda kendilerini yetkin birer mtehit
olarak takdim ettiklerini ve dierleri tarafndan da bu ekilde kabul edildiklerini
gsterecektir.
Cveynnin, zellikle fkh, kelm ve edebiyat olmak zere eitli alanlarda
kapsaml bir bilgiye sahip olduu kabul edilmelidir. Babas ve dier sekin limlerin
rehberliindeki eitimi, ona kendisinin de mensubu olduu afi fkh ve Er
kelmnda radikal grler ifade etme cesaretini verdii gzkmektedir. Onun el-
Burhn adl usl eserinde, afinin usl doktrininden sapt ve sonraki yzyllarda
baz ihtilaflarn ortaya kmasna [neden olan] yeni fikirleri de [eserine] dhil ettii
grlmektedir.82 En kapsaml tabakt yazarlarndan biri olan Sbk, istikrarl bir e-
kilde Cveynyi mezhepte mtehit seviyesine (mezhebin snrlar ierisinde m-
tehit) ve usl ile fra hkimiyetinde de seleflerinin stne karmaktadr.83 Sbk,
el-Burhna zg bir zorlua dikkat ekmekte ve alandaki dier kitaplarn aksine,
nceki otoritelerin doktrinleri tarafndan belirlenmemi [konular ele alan] bir usl
kitab olarak onun nev-i ahsna mnhasr [bir eser] olduunu belirtmektedir.84 bn
Hallikn, slamda ei benzeri grlmemi olduunu belirterek benzer zellikleri,
onun en-Nihye isimli fr eserine yaktrr.85 Sbk, Cveynnin el-Burhn adl
eserinde afi doktrininin ilkelerini rehber edinmediini, fakat kendi rey ve itiha-
dn rehber edindiini aka syler.86 Bu sonuncusu, en azndan Tabernin kurdu-
u sistem kadar afi mezhebinden farkl bir sistem kurduu iin Cveynyi mutlak

82 Sbk, Tabakt, III, 264.


83 Sbk, Tabakt, III, 251, 256.
84 Sbk, Tabakt, III, 264; IV, 124.
85 bn Hallikn, Vefeytl-ayn, ed. Ihsan Abbas, 8 cilt, (Beyrut, 1968-1972), III, 168.
86 Sbk, Tabakt, III, 264.
tihat Kaps Kapand m? | 477

mtehit yapar. Bu yzden Sbk, Cveynnin son derece zgn bir fakih olduu
ve mezhepte mtehit seviyesine ulatn ifade ederek kendi kendisiyle elimek-
tedir. nk fakihler genelde, mezhepte mtehit olan kimsenin [mensubu oldu-
u] mezhebin retilerinin snrlarn amamas gerektiini ileri srmektedir. Bu
adan, Ebl-Fid (v. 732/1331) ve Zehebnin (v. 748/1348) grleri, Sbknin
Cveyn anlatmna kar bir dengeleyici olarak dnlmelidir. Ebl-Fid, gerekli
koullar salad iin Cveynnin kendisini mutlak mtehit seviyesinde grd-
n sylemi, ancak nihayetinde Cveynnin bu konumu terk edip afiyi takip
etmeye karar verdiini eklemitir.87 Bu, genliinde Cveynnin, babas ve babas-
nn adalarnn retilerinde tecessm eden afi mezhebinin doktrinini takip
etmeyi reddettii[ne dir olan] Sbknin yorumuyla uyumludur. Bu ayn zamanda,
afinin usl kurallarnn Cveyn iin bir rehber grevi grmedii gereiyle de
rtmektedir. Sbknin hocas ve koyu bir kelm kart Geleneki olan Zeheb,
ayrca Cveynnin el-Burhn adl eserinde selefin doru yolundan saptn ima et-
mektedir. Ebl-Fid ve Zeheb, Sbknin Cveynyle ilgili tabaktnda st kapal
olarak kar kt bir eilimi temsil etmektedir. O srekli olarak Cveynnin ehl-i
snnet (orthodoxy) olduunu savunmu ve geleneklere uymayan bir dizi grler
gelitirmesine ramen, srarla selefin yolunu takip ettiini88 ve hayat boyunca afi
mntesibi olarak kaldn ileri srmtr. Gelenee aykr ve [ayn zamanda] bir
selef mntesibi olmak da yine Sbknin kendisini kurtaramad ak bir elikidir.
Cveynnin mtehit olduu sorgulanamaz, ancak o ne tr bir mtehitti?
Cveyn yeni bir mezhep kurmaya teebbs etmemesine ramen, Ebl-Fidnn
ileri srd zere en azndan belli bir dnem iin mutlak itihada sahip oldu-
unu iddia ediyor gibiydi. Sbk, Earleri Snnlik dairesinin dna yerletirme-
yi amalayan Geleneki saldrlara kar Earlii ve Earleri savunmak iin bunu
reddetmitir.89 Bundan da Cveynnin mezhepte mtehit olduu hususundaki
Sbknin srarnn bilhassa teolojik balamda nemli olduu, ancak fkh balam-
da o kadar da nemli olmad sonucu kmaktadr. Btn limlerin kabulyle
Cveynnin olaanst derecede yaratc bir fakih ve stn yetenekli bir mte-
hit olduu gerei hala varln srdrmektedir. Dorusunu sylemek gerekirse
Gazzlnin ok vlen yaratcl ksmen onun sekin stadna atfedilebilir: An-
lalan o ki btn eserleri yaymlandnda, Cveynnin hukuki ve siyasi alma-
larnn tamamnn allmas onun imdiye kadar Gazzlye atfedilen yaratcl-

87 Ebl-Fid, Tarih, II, 206.


88 Sbk, Tabakt, III, 261-263. lmnden nce Cveynnin [unu] belirttii sylenir: Ben, senden selefin
(doktrinine) muhalif olan herhangi bir yaz yazmadm ispat etmeni istiyorum. Bkz. Sbk, Tabakt, III, 263.
89 zellikle onun Earlik savunmas [bata] olmak zere, Sbknin Tabakt yazmasnn gayeleri iin bkz. G.
Makdisi, Ashari and Asharites in Islamic Religious History, Studia Islamica, 17 (1962), s. 56-80.
478 | Wael B. HALLAQ

nn baz ynlerini ortaya karacaktr. En azndan, Gazzlnin el-Menhl [adl


eserinde] bulunan erken dnem fkh usl [yaklamnn] ve siyasi yazlarnn,
Cveynnin Gysl-mem ve dier eserlerinde ortaya koyduu fikirlerden etki-
lenmi olduu kesinlikle dorudur.
Bu, herhangi bir ekilde Gazzlnin dini ilimlere olan entelektel katksnn
ille de daha az nemli olduunu anlamna gelmez. Tabakt szlkleri Gazzlnin
itihat yeteneinin zerinde durmasa da, Cveynde olduu gibi, Gazzlnin de
mezhepte mtehit seviyesine ulat olduka aikrdr. Onun taklidi terk eden
bir mtehit olduu iddiasnn tesinde,90 Gazzl slam dinini ihy etmek iin Al-
lah tarafndan seilmi biri olduunu iddia eden ilk limdir.91 Gazzl hicri altnc
yzyln ilk be ylnda yaad iin hem afi mezhebinin fakihleri hem de dier-
leri, ona altnc/on ikinci yzyln mceddidi gzyle bakmlardr. Her ne kadar
tabakt yazarlar, Gazzlnin mtehit olduunu ak bir ekilde dile getirmese de,
mcedditlerin yetkin mtehitler olmak zorunda olduu gerei, dolayl olarak
onun bir mtehit kabul edildii anlamna gelmektedir. bn Neccr, Gazzlnin
[kendi] zamannn mtehidi olduu gerei hakkndaki ortak kanaati srdrm-
tr.92 Sbk de, ikna edici bir ekilde, Gazzlyi fkh usl ilmini tamamlayan, afi
mezhebinin fr fkhn yenileyen ve hilf (fkh farkllklar) ilmine ekil veren
altnc/on ikinci yzyln mceddidi olarak sunmaktadr.93
Gazzlnin zihninde, itihadn azimli bir alma, entelektel egzersiz ve youn
bir ekilde ilm mnzaralara katlmakla elde edilebilecei hususunda herhangi bir
phe yoktur.94 Gazzl, kendi fkh mezheplerini kurabilecek mutlak mtehitle-
rin neslinin tkendiini kabul etse de, ihtiya hsl olduunda eriat ihya edecek
ve toplumu ynlendirecek fakihler iin aynsn kesinlikle ima etmemektedir.95 Bu
yzden sonraki baz fakihlerin iddia ettii gibi,96 Gazzlnin btn mtehitlerin
neslinin tkendiini dndn sylemek tamamen yanltr. nk Gazzlnin
eserlerinde hem bylesine bir iddiann hibir temeli yoktur, hem de [byle bir d-
nce] onun kitaplarndaki baz ifadelerle bariz bir ekilde elimektedir.
Gazzlye gre mutlak (snrsz) ve mukayyet (snrl) olarak bilinen iki eit
mtehit vardr.97 Mukayyet mtehidin faaliyet alan kendi mezhebinin snrlar

90 Gazzl, el-Munkz mined-dall, Abdulhalim Mahmudun Ebhs ft-tasavvufi anil-mamil-Gazzl (Kahire,


1965), 68, adl eseriyle birlikte baslmtr. Gazzl eserlerinin eitli yerlerinde, bariz ekilde bir mtehit
gibi konuur. rnein bkz. Gazzl, el-Mustasfa, II, 353, 372; a.mlf., el-Munkz, 68, 71, 77, 141-142.
91 Gazzl, el-Munkz, 141-142; a.mlf., hy, 110-111.
92 Sbk, Tabakt, IV, 112.
93 Sbk, Tabakt, IV, 107.
94 Gazzl, el-Mustasfa, II, 372.
95 Gazzl, hy, I, 63; a.mlf., el-Munkz, s. 142.
96 Bu grler iin bkz. evkn, rdl-ful, s. 235.
97 H. Laoust, La pedagogie dal-Gazali dans le Mustasfa, Revue des Etudes Islamique, 44 (1976), s. 77-78
tihat Kaps Kapand m? | 479

iinde kalr. Gazzl nceki mezhep kurucularnn ld ve yerlerinin doldurula-


mayaca gereini kabul ettii ve tecdd grevi mukallit olmayan stn yetenekli bir
fakihi gerektirdii iin, mezhepte mtehitlerin varln kabul ettii [ve] bilhassa
kendisini afi mezhebinde bir mtehit olarak grd kesin olarak sylenebilir.
Gazzl, itihatta seleflerinden stnl kendisine veya kendisiyle ayn de-
receden olan limlere atfedecek kadar cesur deildi. bn Aklin aksine o, mam
afiden daha dk bir derecede olmaktan honut olmutur. bn Akl, kendisi ve
meslektalar iin byle mtevaz bir rol reddederek; erken dnem fakihlerin ha-
lefleri zerinde herhangi bir stnle sahip olmadn ve sonraki pek ok faki-
hin fkh dncede eski hocalarn getiini gl bir ekilde savunmutur.98 bn
Akl adalarnn seleflerini taklit etmesini eletirip bununla alay etmi ve Ah-
med b. Hanbelin bizzat kendisinin nceki fakihlerin kr krne takip edilmesine
kar ktn ve Kurna dayanarak akl yrtlmesi gerektiini ileri srmtr.
Bu nedenle bn Akl, herhangi bir fkh grn Ahmed b. Hanbelin sylemi ol-
masndan ziyade metinsel bir delil tarafndan ynlendirilmesi gerektiini aka
belirtmitir.99 Bu gz nne alndnda, derin usl ve fr bilgisiyle birlikte bn
Aklin mezhebinin doktrinini yeniden yorumlam olmasnn yan sra, pek ok
eski ve yeni problemler iin yeni itihatlar ileri srmesi srpriz saylmamaldr. bn
Recebin tabakt eserinde onun yirmiden fazla zgn fkh gr kaydedilmitir.100
Bu hususi problemlerin ok daha fazlas, yalnzca onun olaanst zgnln
deil, ayn zamanda adalarnn itihatlarn atalarnn itihatlarna tercih etti-
ini de gsterdii bayapt, el-Fnn adl eserinde bulunmaktadr. Aslnda, bn
Aklin ada gr ve sorunlarla dolu olan Kitabul-fnnu yazmasndaki ama,
sonraki mtehitlerin seleflerine kar stnln ya da en azndan [her iki
grubun] denkliini (commensurability) gsterme arzusundan kaynaklanyor gibi
grnmektedir.101
Cveyn, Gazzl, bn Akl ve dier fakihlerin nclerine kar kendilerini ne
kartma ve adalarn bitmek tkenmek bilmeyen yapc eletirme arzular belki
de ksmen daha sonraki yzyllar boyunca Mslmanlarn tavrnda psikolojik bir
faktr olarak devam etmi olan an genel ruh hali tarafndan harekete geiril-
mi olabilir. Bu ruh hali, Mslmanlarn zor zamanlardan getii ve Peygamber-
le Sahabenin Asr- Saadetinden ne kadar uzak olunursa dn de o kadar kt

98 bn Akl, Kitbl-fnn, II, 649-650.


99 bn Akl, Kitbl-fnn, II, 606; Abdurrahmn b. ihab bn Receb, ez-Zeyl al Tabaktil-Hanbile, ed. H.
Laoust and S. Dahhan (Dmek, 1951), 189-190.
100 bn Receb, ez-Zeyl, s. 190-194.
101 bn Akl, Kitabul-fnn, II, 602-607, 645-647, 649-650. Ayrca bu kitaptaki G. Makdisinin giriine bkz. Cilt
I, x1ix-l.
480 | Wael B. HALLAQ

olaca [ynndeki] genel kanaatte ifadesini bulur.102 Byle bir kanaatin sebepleri
iin fkh literatr zerine yaplan hassas bir aratrma, hukuki artlarn bundan
sorumlu olduunu gsteren pek az [kant] salamtr. Byk ihtimalle siyaset ku-
rumunun paralanmas bu kanaatin gelimesine yol aan ana unsurdur.103 eriat,
siyasi ve sosyoekonomik hallerde olduu gibi tmyle eletirilerin merkezinde
olmamtr. rnein, Gazzlnin ihyacl zellikle fkha ynelik deildi. Gazzl
din zaaflarn, dhili teopolitik anlamazlklar ve dinle ilgili yanl uygulamalardan
kaynaklandn iddia etmitir. Bu, Gazzlnin hy ve Mnkzdaki ana temasdr.
Ayrca Gazzl Mnkzda, filozoflar ve ii mamiyesi gibi eitli kurum ve gruplar
eletirmektedir; fakat sylenen birka sz darda brakacak olursak, hibir ey
fkh ilimlerine ve fukahya hasredilmemitir. Oysa Gazzlnin doktrininde fakih-
ler, din ihyya ynelik herhangi bir teebbste arasal[konumda]drlar.104

FR FIKHIN GELIIMINDE TIHADIN ROL


Yeni ortaya kan tm sorunlara zm getirmesi asndan hukuki sistemin
kabiliyeti ve yeteneini ele alacak olursak bn Aklin zamanna kadar ve hatta
ondan sonra da uzunca bir mddet fakihlerin grevlerini en uygun ekilde yerine
getirdiini tekrarlamaya gerek yoktur. Bu yzden, Mslmanlarn mevcut durum-
dan memnun olmamas, fakihlerin gereken zmleri salamadaki yetersizlikle-
rinin sonucu olamazd. Hukuki faaliyet hem teoride hem de pratikte kesintisiz bir
ekilde devam etmitir. Drdnc/onuncu yzyldan itibaren ortaya kan ve hzl
bir ekilde bymeye devam eden muazzam fetva [literatr], fkh grler ve r-
nek olaylar olarak fetvalarn neminin sylenen bir rneidir. Birisinin fr fkha
ait gelimeleri arayaca yer, bu geni materyal yndr. Fakat ilm aratrmalarn
mevcut durumu, bu nemli konunun incelenmesini imknsz klmaktadr. Belir-
li bir zaman diliminin birbirini izleyen fetva mecmularnn kayd mmkn olsa,
hukuki materyallerin ve emsali grlmemi kararlarn geliimi teknik hukuki
dncenin geliimiyle birletirilip adm adm takip edilebilir. Bu gelimelerin
ve yeni fikirlerin baka bir yerde bulunamayaca anlamna gelmez. Son derece
nemli ve ilgi uyandran [bu] konular, rnein bn Aklin Kitabul-fnnu ve
Gazzlnin hys gibi, ok eitli eserlerde tartlmtr. Bunlar ya ilk defa h-
km verilmesi iin ne srlm ya da yeni bir hukuki muhakeme yoluyla tekrar

102 Bu kanaat, merfu bir hadiste aklanmtr. Bkz. Ebl-Fid bn Hatr, Nihyetl-bidye ven-nihye, 2 cilt.
(Riyad, 1968), I, 18.
103 J. Schacht, Classicisme, traditionalisme et ankylose dans la loi religieuse de lIslam, ed. R. Brunschvig and
G. vonGrunebaum, eds., Classicisme et declin culturel dans Ihistoire de Ilslam (Paris, 1957), s. 148.
104 Gazzl, hy, I, 44, 111.
tihat Kaps Kapand m? | 481

yorumlanm eski problemlerden oluan saysz vakalar iermektedir.105 Ayrca


Sbk de Tabaktnda, byk ounluu drdnc yzyl ve daha sonrasna ait
olan yzlerce yeni ve allmadk fkh gr kayt altna almtr.
Frdaki son gelimeler fr almalarna genellikle dhil edilmese de, fkh
literatrnn bu dalnda ak bir gelime meydana gelmitir. Bu gelimenin ana
zellikleri balca teknik hukuki dnce alannda tebarz etse de, yine de sonraki
yzyllardaki fakihlerin, seleflerinin doktrinlerinden sapan grler ifade etmede
serbest olduunu gsteren bir gelimedir.
Hukuki dncenin en st ve nihai dzeyine slmn ilk yzyl boyunca
ulalm olduu [eklindeki] bizim genelde sahip olduumuz kanaat, yaygn; an-
cak olduka yanltr. Bu nedenle, teknik [anlamda] hukuki dncenin kemale
ermesinin (sophistication) aslnda bu yzyllardan sonra -zellikle de beinci/on
birinci ve altnc/on ikinci yzyllar boyunca- elde edildiini fark etmek art-
c olabilir. rnein, Hanbel fr doktrininin olgunlamas, muhtemelen nc
yzyln sonundan/onuncu yzyln bandan nce balayamazd ve ancak yedinci/
on nc yzyln banda -bn Kudmenin hacimli el-Mun106 adl eserinde- ke-
male erebildi. Hanef mezhebi gibi, ok daha eski sistemler bile beinci/on birinci
ve altnc/on ikinci yzyllar boyunca daha nceden var olmayan kapsaml dei-
ikliklere maruz kalmtr. Hanef fkh metinlerinin geliimi hakknda Meron ta-
rafndan tamamlanan Chafik Chehatann detayl almasn yeniden ifade etme-
ye gerek yoktur.107 Aleddin es-Semerkand (v. 539/1144) ve Ksn (v. 587/1191)
yle dursun, Kudr (v. 428/1036) ve Serahs (v. 490/1096) [gibi limlerin] fr
eserlerinin mezhebin dier erken dnem eserlerinin ok stnde bir ilerleme gs-
terdiini sylemek yeterlidir.108
eyban (v. 189/804), Tahv (v. 321/933) ve Ebul-Leys es-Semerkand (v.
375/985)109 gibi [limlerin] eserlerinde tecessm etmi olan erken Hanef fkh bize
yeterince gelimi bir hukuki dnce sistemi sunmaz. Konularn dzensizce sra-
lanmas ve her bir kararn muhakeme srecini ortaya koymadaki zensizlik, erken
dnem fakihlerin eserleriyle nitelenen mulakln ve kuatc olmamasnn (in-
105 rnein bkz. bn Akl, Kitabul-fnn, I, 126-129, 349-350; 504, 524-525, 529 n. 463, 641-645, 745-747 ve
birok yerde.
106 9 cilt olarak baslmtr (Kahire, 1968?).
107 Onun etkili almasna bkz. Etudes de droit Musulman (Paris, 1971). Chehatann sonular Y. Meron tara-
fndan dorulanm ve tamamlanmtr The Development of Legal Thought in Hanafi Texts, Studia Islami-
ca 30 (1969). Chehata ve Meron tarafndan kullanlan erken kaynaklara sonraki iki notta deinilmitir.
108 Ebul-Hasan el-Kudr, el-Muhtasar el-Ganmnin el-Lbb f erhil-Kitb (Kahire, 1961-63) ile birlikte
baslmtr; emsuddin es-Serahs, el-Mebst, 30 cilt (Beyrut, 197-); Aleddin es-Semerkand, Tuhfetl-
Fukaha, 3 cilt (am, 1964); Ebu Bekir el-Ksn, Bedis-Sani, 7 cilt (Beyrut, 1974).
109 Muhammed b. Hasan e-eyban, el-Asl, 4 cilt (Haydarabat, 1966-1973); Ahmed b. Muhammed el-Tahv,
el-Muhtasar (Kahire, 1954); Ebul-Leys es-Semerkand, Hizanetl-Fkh, ed. S. D. Nahi (Badat, 1965).
482 | Wael B. HALLAQ

comprehensiveness) yeterli gstergeleridir.110 Tahv ve Ebul-Leys es-Semerkand,


eybannin ardndan bir asrdan daha uzun sre sonrasnda yazm olsa da, onla-
rn byk stad tarafndan elde edilmi olana ok az katk salad gzkmekte-
dir.111 Materyal, terminoloji ve teknik hukuki dncenin dzenlenmesinde nemli
bir deiim ancak beinci/on birinci yzylda olmutur. Terimlerin kesin tanm,
hukuki fiiller ve hukuki olgular arasndaki ayrm ve nceki doktrinlerin yeniden
formle edilmesi Kudr ve Serahsnin eserlerindeki tipik zelliklerdir; daha faz-
las da altnc/on ikinci yzyldaki Aleddin es-Semerkand ve Ksnnin eserle-
rindedir.112 Hukuki verinin dzenlenmesinde Kudr ak bir ekilde seleflerinden
stndr; onun eseri bize fkh tarihinde ileri bir adm oluturan bir sistemletir-
me abas sunar.113 Serahs nemli lde eski Hanef otoritelerini at; [zira] onun
salt hukuk kavramlar ve fikirleri eyban ve Tahvden ok daha iyi tanmlanm
ve billr bir hle gelmiti.114 Dolaysyla, onuncu yzyldan (yani, Hicri drdn-
c yzyldan) itibaren fakihlerin rol eski statlarn eserleri zerine erh yapmak-
t demek ve Kudr, Serahs, Aleddin es-Semerkand ve Ksn gibi rihlerin
sadece znde deil ayn zamanda biiminde ve doktrinin dzenlenmesinde de
erken dnem eserlerde kayda geirildii gibi klece bir ballk duyduklarn ele
verdiklerini115 [iddia etmek] yersizdir. Chehata ve Meronun yukarda bahsedilen
almalar kesin olarak bu ifadelerin geersiz olduunu ispatlamaktadr.
Btn bunlardan teoride ve pratikte itihat faaliyetinin sz konusu olan
dnemde kesintiye uramad anlalmaktadr. Dahas, dnemin mevcut olan bu
geni materyalinden tam destek bulan mtehitlerin her zaman var olduu ger-
ei [doru] kmaktadr. Dolaysyla bu almada faydalanlan (daha sonra ele
alnacak olan bn Aklin el-Fnnu hari) drdnc/onuncu ve beinci/on birinci
yzyl kaynaklarnda insidd bbil-ictihd (itihat kapsnn kapanmas) ya da
kapanma kavramn ima eden herhangi bir ifadeye rastlanlmamas hi de artc
deildir.116
***
110 Bkz. Chehata, Etudes, ss. 21-22. Hukuki kapsam alan hakknda ayrntl bir tartma iin bkz. Age., ss.
93-106. Zevcenin nafakas alanndaki gelimeler iin bkz. Meron, Development of Legal Thought, ss. 74,
78-84.
111 Meron, Development of Legal Thought, s. 74.
112 Chehata, Etudes, ss. 98, 100, 105, 166-167; Meron, Development of Legal Thought, ss. 78-84.
113 Chehata, Etudes, s. 166.
114 Age., ss. 105, 170.
115 Coulson, A History of Islamic Law, ss. 81, 84.
116 The Rise of Colleges (Edinburgh, 1981), s. 290da Profesr G. Makdisi Orta alarn herhangi bir dokma-
nnda bu hkm (yani kapanmay) [iaret eden] bir ifade ile karlamadn belirtir. Eer bu gr bein-
ci/on birinci yzyln sonuna kadar olan dneme uygulanmak istenildiyse, bu bizim yukardaki sonucumu-
zu destekler. Profesr Nicholas Heer de klasik literatrde benim sonucuma aykr bir delile rastlamadn
iaret etti.
tihat Kaps Kapand m? | 483

slmn ilk be yzyl boyunca hem teorik hem de pratik dzeyde itihat faa-
liyetinin kesilmeden devam ettii ve hatta kapanma fikrinin Mslmanlarda olu-
mad [eklindeki] bu sonucumuz nda, imdi kapanma kavramnn ilk defa
beinci/on birinci yzyln sonlarna doru (daha dorusu altnc/on ikinci yzy-
ln banda) ortaya ktn ve kapanma zerine olan anlamazlklar ile mtehit-
lerin mevcudiyetinin, Mslmanlarn bu sonuta fikir birliine (icm) varmalar-
n engellediini gstermek iin itihadn sonraki tarihini aratrmaya geebiliriz.
Bunun sonucunda itihadn modern ncesi dneme kadar uyguland ve itihat
hakk iin taleplerin ve taklide olan stnln srekli olarak seslendirildii ak-
la kavuacaktr.

NSIDD BBIL-ICTIHD FADESININ ORTAYA IKII VE ANLAMI


Fkh tartmalarda sklkla kullanld gibi bb terimi yol anlamna gelmek-
tedir. Dolaysyla, seddu bbit-talak boanma yolunu kapatma ya da boanmay
imknsz yapma eklinde anlalabilir.117 Benzer ekilde, insedde bbl-kys kyas
yolu kapand veya kyas yntemi askya alnd eklinde tercme edilebilir. Ye-
dinci Arapa mastar biimi, insidd ve fiil biimi insedde faili gstermez. Bu ne-
denle, insidd bbil-ictihd kapy gerekte kimin kapatt ile ilgili hibir fikir
vermez. Bu kapanma fikri itihat faaliyetinin askya alnmasn hibir kimsenin
hibir zaman talep etmediini iddia eden slm inan ile tam bir uyum ierisinde-
dir.118 Teorik olarak, bu uygulama zayflasa ya da dim inkta urasa itihat me-
todolojisi sulanmayacaktr, nk bu zaaf yalnzca yanlabilen unsurlardan, yani
mtehitlerden kaynaklanacaktr. tihat sadece mtehitler onu yerine getirmede
zaafa dtklerinde ya da mtehitlerin soyu tkendiinde yok olabilir. Daha nce
belirtildii gibi, itihat farz- kifye olarak grld ve dolaysyla mtehitlerin
zerine vazife olduu iin, [mtehitlerin] soyunun tkenmesi ihtimali tek alter-
natif olarak kalr. O halde bilge fakihlerin olmamas veya neslinin tkenmesi itihat
kapsnn kapanmasnn yegne sebebidir. Bu tam da Mslmanlarn bu meseleyi
nasl dndn [gsterir]. Onlar bu ilmin kaybolmasnn onun tkenmesi de-
il, limlerin [soyunun] tkenmesi anlamna geldiini dnmlerdir. Bu tutumu
devam ettirebilmek iin, u hadis tekrar tekrar [delil olarak] ne srlmtr: Al-
lah, ilmi insanolundan bir anda almaz, ancak limleri almak suretiyle alr. Nihayet
lim kalmaynca, halk birtakm cahilleri kendilerine lider edinir. Bunlara birtakm

117 Bu ifade Muhyiddin en-Nevev, el-Mecm erhul-Mhezzeb, 18 cilt (Kahire, 1966-71), I, 76daki bir tart-
masnda gemitir. Benzer kullanmlar iin bkz. Gazzl, el-Mustasfa, II, 315-6; Sbk, Tabakt, III, 276-277;
bn Akl, Kitbl-fnn, I, 92.
118 Muhammed Bekri es-Sddki, el-ktisd f Beyn Mertib el-Ictihd (MS) Princeton, Garrett Collection, Ya-
huda section 253, fol. 98b.
484 | Wael B. HALLAQ

sorular sorulur, onlar da (gerekli) ilimleri olmad halde fetva verirler. Bylece
hem kendileri sapknla derler hem de halk sapknla drrler.119
Dolaysyla, [itihat] kapsnn dima ak olup olmad ya da tarihin bir dne-
minde kapanp kapanmad fiilen birbirini tamamlayan iki unsurla belirlenmitir:
(1) Mtehitlerin varl ya da yokluu ve (2) [Mtehitlerin] neslinin tkenme-
si nedeniyle itihat kapsnn kapanp kapanmad [hususunda] fakihlerin icm.
Usl eserlerinde, akl ya da eriat yoluyla, yalnzca mtehitlerin neslinin tkenip
tkenmeyecei sorunu tartlm ve itihat kaps kavramna nadiren dorudan
bir referans yaplmtr. Bu, muhtemelen fkhn hmsi olan uslclerin, itihadn
devamllndan kendilerini sorumlu hissetmeleri ve itihat kaps fikrinin tama-
mn, usl-i fkhn ilh metodolojisinin en temel varlk sebebinin (raison detre)
reddi olarak grdkleri gereinden dolaydr.
Mtehitlerin varl hakkndaki tartmalar Seluklu dnemine, zellikle de
beinci/on birinci yzyln en sonuna ya da altnc/on ikinci yzyln bana dayan-
maktadr. Kd Abdlcebbr, Hseyin el-Basr, Badad, iraz, Cveyn, Serahs,
Pezdev ve Gazzlnin usl eserleri de dhil olmak zere beinci/on birinci yzyl
fkh literatrnn tamamnn aratrlmas bu konuyla ilgili dorudan ya da do-
layl herhangi bir sonu vermeyecektir. slm tarihinde ilk defa bu tartmaya yer
veren yazar, mehur Hanbel fakih ve kelmc bn Akldir. Onun eseri el-Fnn
ve Teymiyye ailesinin el-Msevvedesinde aktarlan el-Vdh fi Uslil-Fkhdan
iktibaslar bize bu meselenin balangcnn yeterince tatmin edici bir hikyesini
vermektedir.
Mtehitlerin varl tartmas ilk olarak salt entelektel meraktan ziyade pra-
tik zorunluluk yoluyla balamtr. Fkhn aralksz ilemesini salama almak iin,
bn Akl dhil beinci/on birinci yzyln uslcleri her ada en az bir mtehidin
ift (fetv verme) iin model olmas ve daha az yetkin olan mftler iin rehber
olmas gerektiini savunmutur. ncelikle bu nedenden dolay bn Akl, Msl-
man toplumun ihtiyalarn ve menfaatini karlamak ve yeni ortaya kan gn-
lk sorunlar zmek iin bir mtehidin her zaman var olmas gerektii zerin-
de durmutur.120 Onunla Badattaki bir Hanef fakih arasnda meydana gelen bir
tartmann ayrntlarna tam olarak tekabl eden u bilgi, onun usl anlayndan
kaynaklanmaktadr:

119 bn Kesr, Nihye, I, 30. Ayn hadisin baka bir versiyonu Goldziher tarafndan tercme edilmitir: Goldzi-
her, On al-Suyt, s. 85.
120 Mecdddn, ihbeddn ve Takyyuddn bn Teymiyye, el-Msevvede f Uslil-Fkh (Kahire, 1964), ss. 472,
545.
tihat Kaps Kapand m? | 485

Eb Hanifenin mezhebine bal olan fakih dedi ki: Mtehitler nerede? Bu mesele
kadlk kapsn kapatr (bbl-kad).
Hanbel (bn Akl) sratle iki kesin cevap verdi. Birinci olarak unu ne srd: Eer
kadnn mtehit olmas gerektii iin kadlk kaps kapandysa, o halde kap (yine)
kapaldr nk bir mtehit tarafndan onaylanana kadar mtehit olmayan kadnn
hkmnn geersiz olduunu iddia ediyorsun. Mtehitlerin hl var olmadn iddia
edersen ve kadlara yol gstermesi iin bir mtehide ihtiyacn varsa ve gnmzdeki
hkmlerin geersiz olduuna inanmyorsan u hlde mtehit olmayanlarn hk-
mn dorulamak iin ihtiyacn olan mtehit, mtehitlerin var olmadna dair olan
iddian rtr
Hanef fakihin bu iddias baka bir nedenden dolay da aslszdr. Sana sorulursa: Be-
lirli bir zaman diliminde icm askya alnabilir mi? Eer evet dersen, eriatn kay-
naklarndan birini iptal etmi olacaksn ve Allahn eriatn kaynaklarndan amaz
bir kayna izle etmi olduunu ileri sreceksin Dier yandan, icmn (her zaman)
geerli olduunu sylersen, sonra u sorulacaktr: Mtehitlerin olmad bir yerde
mtehitlerin icm gerekleebilir mi? Dolaysyla, senin argmann geersizdir.121

Baka bir yerde, bn Akl takip eden aklamay yapmtr: Bir zaman dilimi-
nin mtehitten yoksun olmas mmkn deildir. Bu [durum], yaadmz ada
hi mtehit kalmadn ne sren baz muhaddislerin iddiasna aykrdr.122
Aka, bn Akl argmanlarnda salt beer muhakemeyi kullanr ve herhangi
bir ayete atf yapmaz. Sonraki eserlerinde gelitirilen daha zenle hazrlanm ar-
gmanlarla karlatrldnda, bn Aklin muhataplaryla olan tartmasnn daha
sonra yerleik hle gelecek olan bir usl tartmasnn yalnzca balangc olduu
gzkmektedir. Onun cevaplarnn karakteristii, bn Aklin kendisi iin nemli
olsa da meselenin tamamnn o anda ok nemli olmadn gstermektedir.

MTEHITLERIN VARLII HAKKINDAKI TARTIMA


mid (v. 632/1234) mtehitlerin varl meselesinin deerlendirmesine zel
bir blm ayrdn bildiimiz ilk uslcdr.123 Argmanlar ve kar-argmanlar
ieren aklamasnn diyalektik slbu, mevcut ihtilafn, tartma biimine yans-
m olduunun ak bir gstergesidir. Mtehitlerin varl zerine olan btn tar-
tma, belki de bn Akl tarafndan balatlan Hanbel srarndan tm zamanlarda
bir mtehit var olmaldr ilham alm ya da onun tarafndan kkrtlm olmas

121 bn Akl, Kitbl-fnn, I, 92-93.


122 bn Teymiyye, el-Msevvede, ss. 472, 545.
123 Aslnda Rznin (v. 606/1209) bu problemle ilgilendii sylenir. Fakat onun grleri hakkndaki bilgi ye-
tersizlii, onun doktrininin herhangi bir deerlendirmesini imknsz klar. Bkz. e-evkn, rd, s. 235.
486 | Wael B. HALLAQ

kuvvetle muhtemeldir. Bundan dolay midnin aklamas sradan bir tartmadan


ziyade daha ok bir kar saldr ya da bir anti-tezdir. Bu tavr hep birlikte zellikle
Hanbel eilime kar kan Haneflerin, Maliklerin ve baz afilerin ounluu
iin ortak bir miras olmutur. midnin tarifi btn tartmay aka zetlemek-
tedir.124 lkin mid, tm zamanlarda mtehitlerin var olmas gerektiini iddia
eden birtakm afi ve Hanbel tarafndan savunulan varsaymlar ortaya koyar ve
sonra bunlar teker teker rtmeye koyulur. mid, Hanbellerin ve dierlerinin
kendi konumlarn savunmak iin iki argman ortaya koyduklarn belirtmitir:
Biri er (ilah metinlerle ilgili) ve dieri akl (beer akl ile ilgili). er argmanda,
onlar her zaman limlerin mmet-i Muhammede nderlik edecei ve Kyamete
kadar olan tm alarda ilim ve salam muhakemenin Mslmanlara elik edece-
i grn dorulayan ierikte ve konuda olan hadisi delil gstermitir. Akl
argman, itihat uygulamas ve fkh almasnn farz- kifye yetkin fakihlerin
zerine den din bir vazife olduu nclyle balamaktadr. Dolaysyla, bu
faaliyet terkedildiinde, (muhtemelen olamayacak bir ey) mmet-i Muhammed
kanlmaz bir ekilde hata iinde olacaktr. Dahas, yeni bir durum ortaya ktn-
da mminlerin srt- mstakmi takip edebilmelerinin yegne yolu itihat olduu
iin onun yokluunda mmet anariye decek ve er yap yklacaktr.
Bu argmana kar karken, mid soruna ayn adan yaklamaktadr. Birin-
cisi, zamanla eriatn bozulaca ve fakihlerin neslinin tkenecei grn ge-
litiren be farkl hadis zikretmektedir (hadislerin says nemli nk be, sayca
Hanbeller tarafndan ne srlen ten stndr). Hanbeller tarafndan ileri s-
rlen akl argmana kar, mid kesintisiz bir aktarm aracyla elde edilebilen yz-
yllar boyunca birikmi olan ecdadn hkmlerine dayanmak mmkn olduunda
itihadn farz- kifye olmadn iddia etmektedir. u hlde midnin durduu
yer, belirli bir zaman diliminde mtehitlerin neslinin tkenme ihtimalini kabul
etmek olmaktadr. Teorik olarak mtehitlerin neslinin tkenme ihtimalini dahi
reddedenler yalnzca Hanbeller ve bir gurup afi ulem olmutur. Daha ksa bir
yolla bnil-Hcib (v. 646/1248) midnin argmann bir ey eklemeksizin tekrar
etmitir.125
mid tarafndan aktarlan Hanbel diyalou bir yzyl nce bn Akl tarafn-
dan ne srlm olandan tamamen farkllamaktadr. Yukarda iaret edildii
gibi, bn Akl kendi fikrini ispatlamak iin ne metinsel delil kullanmakta ne de
sonraki Hanbeller tarafndan retildii gibi akl argman kullanmaktadr. Daha
ileri bir argman bilseydi phesiz Hanef rakibi ile olan tartmasna onu da dahil

124 mid, el-hkm, III, 253-254.


125 bnil-Hcib, Muhtasrl-mnteh (Kahire, 1908), s. 233-234.
tihat Kaps Kapand m? | 487

ederdi. bn Aklin cevabndaki hadis eksiklii, onun akl yrtme yapsyla bir-
letirildiinde tartmal meselenin o zaman iin gelimemi bir yapda olduunu
gsterir. Bu mesele son zamanlarda ortaya km olduu iin, tam olarak zerine
dmek ve detaylandrmak iin ksmen Kurn ve/ya Snnet ile desteklemek an-
lamna gelir yeterince vakit olmamt. Btn bunlar ve bn Aklin dnda hi-
bir beinci/on birinci yzyl fakihinin insidd bbil-ictihd ifadesine ya da daha
sonra usul almalarnn bir paras olmu olan mtehitlerin neslinin tkenmesi
meselesine deinmemi olmasn gz nnde bulundurarak, bu tartmann k-
keninin beinci/on birinci yzyln tam sonunda ve altnc/on ikinci yzyln tam
banda olmas daha muhtemel olduu sonucuna varlmaldr. Yine de bu mesele,
altnc/on ikinci yzyl boyunca bile ok byk nem kazanm gibi gzkmyor.
Bu bn Kudmenin sz konusu nemli meseledeki ilgisizliiyle dorulanmtr.
Beinci/on birinci ve altnc/on ikinci yzyl usl eserlerinde onu tartmak mtat
bir ey olsayd, Hanbel bn Kudme kukusuz byle bir konuyu ele alma frsatn
karmayacakt (ve o [bu konuya] kar olan Hanbel tavrnn benzersizliinden
dolay kesinlikle byle yapmaya meyilli olacakt).
midnin vefatndan bir yzyl sonra, bir an mtehitlerden yoksun olup
olamayaca polemii, daha geni boyutlar kazanmaya balad, yle ki midnin
temel ncl ve aklamas olduka karmak bir argmann yalnzca ekirdei
haline gelmitir. Bu almann zel ilgisi u ana kadar zetlenen sorunu bizim
anlamamza katk salayan argmann u ynleridir: Sbknin (v. 771/1369) sy-
leyecek zgn hibir sz yoktur sadece mid ve bnil-Hcibin varsaymlarn
dorular ve mtehitlerin neslinin tkenmesi mmkn olsa da fiilen vuku bulma-
snn ispatlanamadn iddia etmektedir.126 snev (v. 772/1370) temelde midnin
tezlerini kabul etse de, Beydvnin (v. 685/1286) bu zamanda mtehit yoktur
ifadesini onaylamaz. snev, icm yalnzca mtehitler tarafndan karara balan-
d iin ve icmn etkisi olmadan yaamak imknsz olaca iin mtehitlerin
en azndan bu zamanda hal var olmas gerektiini savunur.127 snevnin gen bir
ada olan Taftzn (v. 790/1388), itihadn Mslman limlerin toplamna veri-
len bir ykmllk [sayan] Hanbel nermesine kar midnin kar argmanna
destek kar. Eer yetkin limler hal hayattaysa itihadn mecburi bir ykmllk
olacan iddia eder, fakat [sz konusu] limler ldnde Mslmanlar bu y-
kmllkten beraat eder. Bu nedenle, potansiyel olarak itihat yapabilecek limler
retemese de, mmet hataya dmeyecektir.128

126 Sbk, Cemul-cevmi, II, 398-399.


127 snev, Nihye, III, 331, 349.
128 Taftzn, Hiye, II, 307.
488 | Wael B. HALLAQ

bn Emru Hc (v. 879/1474), mid ve Taftznnin argmann kabul eder


ve Hanbellerin kendi konumlarn gelitirmek iin ne srdkleri hadisin bi-
rinin pheli olduunu iddia edecek kadar ileri gider. Dahas o, el-Kaffl e-
ve Gazzlnin mstakil mtehitlerin neslinin tkendiini savunduklarn iddia
ederek, Sbknin mtehitlerin var olmad bir zamann henz gerekten ispat-
lanmad ifadesini reddeder.129 Sbknin hangi mertebedeki mtehitleri dn-
dn aka belirtmemi olmas kayda deerdir, fakat mstakil ya da snrl olup
olmadna bakmakszn itihat terimini mull olarak faaliyetin kendisini ifade
etmek iin kulland kesin gzkmektedir. Burada kullanld ekliyle mstakil
mtehit, kendi mezhebini kurabilecek olan hukuk sisteminin (jurisprudence) yk-
sek bir mimar anlamna gelmektedir. Bu Kaffl ve Gazzlnin neslinin tkenmi
olduuna inand zannedilen mtehit tipidir.130 Snrl bir mtehitbazen mez-
hepte mtehit denirbir mezhebin fkh sisteminde tecrbe sahibi olan fakihtir
ve bu mezhebin ats altndaki btn fkh alanlarnda herhangi bir zamanda,
herhangi bir olayn, herhangi bir eidinin fkhn kefedebilir. nc mertebe
fakihler, olduka yaratc olanlardan sadece mukallit olanlara kadar yeniden eitli
alt kategorilere ayrlabilir.131 Buna daha sonra tekrar dneceiz.
bn Emir, Sbknin tasarlar hakknda tahminde bulunduu iin, en azndan
sekizinci yzyln sonuna kadar mtehitlerin var olduu iddiasna kar kma-
da baarszm gibi gzkmektedir. Onun Eb Hanife, afi ve dier kurucularn
benzersiz ve tekrar edilemeyen fenomenler olduu iddiasn devam ettirmede ok
az yeni ey olduu iin, mtehitlerin neslinin tkendiini ispatlamak iin Kaffl
ve Gazzlye bavurmas ayn lde baarszdr. nk ihtilafl olan durum bu
deildi. Esasnda bn Emir, midnin Hanbellere kar olan argmanna ilave yap-
mtr fakat teknik terimlere kar ayrt edici olmayan yaklam nedeniyle etki-
siz olmutur. Yine de bn Emirin kitabnn baka bir yerinde, itihat artlar icab
mtehitlerin 500.000 hadis bilmesi gerekseydi itihat kaps kapanacakt demesi
nemlidir.132 tihat uygulamasnn onun anda b- hayat ve krmz kkrtten
daha ndir133 olduu ifadesi de nemli ve bir hayli aklaycdr.

129 bn Emir, et-Takrir, III, 339-340.


130 Gazzl, hy, I, 63.
131 Mtehitlerin mertebeleri ve itihadn dereceleri hakknda bkz. Mirza Kazim Beg, Notice sur la march et
Les progrs de la jurisprudence, Journal Asiatique 15, ser. 4 (January 1850), 181-192, 204-214; Sddk, ktisd,
fols. 98a-98b.
132 bn Emir, et-Takrr, III, 293.
133 bn Emir, et-Takrr, III, 346; .N: Krmz kkrt (kibrit-i ahmer) edebiyatta ve simyada iksir gibi gizemli bir
maddeyi iaret eder, yani b- hayat gibi olaanst gleri olduuna inanlan bir maddedir (Dokunduu
her ta altna eviren). Bu anlamda tasavvuftaki mrid-i kamiller de, kibrit-i ahmere benzetilmitir. b-
hayat da bilindii zere efsanelerde geen lmszlk iksiridir. Bunlarn ikisi de gerek hayatta mmkn
olmad iin bn Emir, kendi zamannda itihat uygulamasnn imknsz hale geldiini krmz kkrt ve
b- hayat metaforlaryla anlatmaktadr (Krmz kkrtle ilgili bilgiyi bizimle paylaan Prof. Dr. Mahmut
Kayaya teekkr ederiz).
tihat Kaps Kapand m? | 489

Mtehitlerin neslinin tkendiini beyan ettiklerinde Kaffl ve Gazzlnin ak-


lnda yalnzca fkh mezheplerinin kurucular vard ve bu kurucular bir kez yok
olduunda tekrar edilemeyen bir fenomen olduklar Sddknin (v. 971/1563) na-
zarnda su gtrmez bir gerekti. Sddk, teoride mtehitlerin yok olabileceini
kabul etse de gerekte onlarn yok olduu iddiasn reddeder ve onun bu ispat
hi phesiz, byk mtehit olan fakihler listesinde gsterilmitir.134 Sddknin
nemli iddias udur: Bu meselede ok eitli grler ifade edilmi olsa da henz
hi kimse mtehitlerin ya da itihadn var olmamas gerektiini iddia etmemitir.135
Ensar (v. 1119/1707) ve onun rihi bn Abduekr (v. 1225/1810) tarafndan
ok titiz bir argman ortaya konmutur. Ensar mtehitlerin mertebelerini kar-
trmamakta ok dikkatlidir, nk sz konusu olan mtehit eitlerine kar olan
herhangi bir kaytszlk arzu edilmeyen bir mnakaaya yol aabilir. Bu durumu
dnerek, Ensar mtehitlerin neslinin tkenme ihtimalini kabul eder. O drt
byk imam gibi gemi byk fakihlerin yerinin doldurulamaz olduuna ok
kuvvetli bir biimde inanmtr. Ensar ve bn Abduekr, eer mtehitlerin var
olduunu iddia edenler Eb Hanifenin apndaki mtehitleri kast ediyorlarsa, o
halde u an mtehitlerin var olmadn savunmaktadrlar. Fakat daha az yetkin
mtehitler kastediliyorsa, o zaman onlarn varl pek tabi mmkndr.136
Bu tartmann derinlemesine byk lde sebep olan en nemli unsurlar-
dan birisi teknik terimlerin yanl kullanm ve yanl anlalmasdr. Bu [tart-
ma], fakihlerin uyaca genel bir teknik szln yokluu sebebiyledir. Baz fa-
kihler mtehitlerin mertebelerini tarif ederken kullanlan terimleri tanmlamaya
altlarsa da limlerin ounun kafas karmtr. Zamanla, fkh literatrnde-
ki karkln derecesi giderek artmtr. rnein, Gazzlnin zamannda mut-
lak mtehit teriminin tanm daha sonra ona verilecek olan tanmdan farklyd.
Gazzlye gre mutlak mtehit, belirli bir mezhebin iinde fkhn btn alanlarn
yorumlamaya muktedir olan fakihtir, fakat bu mtehit bu mezhebin kurucusu ol-
mayabilir.137 Mecdddn bn Teymiyye (v. 652/1254) ve bnus-Salah (v. 643/1245)
iin mutlak ve mstakil (bamsz) terimleri eanlamldr. Fakat Gazzlnin aksine,
onlar mstakil veya mutlak mtehit unvanlarn daha az yetkin mtehitlerden
ziyade mezheplerin kurucularna vermektedirler. Gazzlnin mutlak dediine on-
lar mntesip (bal) demektedirler.138 Nevev (v. 676/1277), bn Teymiyye ve bnus-

134 Sddknin listesi Kaffl, Gazzl, bn Abdsselm, bn Dakkul-d, Takiyuddn es-Sbk, Tcddnes-
Sbk ve Celaleddin es-Suyt; bkz. ktisd, fols. 99a-99b.
135 Sddk, ktisd, fol. 98b.
136 bn Abduekr, erh, II, 399-400.
137 Laoust, La Pdagogie, s. 77.
138 bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 546.
490 | Wael B. HALLAQ

Salahn tertibini takip etmektedir.139 Suyt (v. 911/1505) mutlak, afi ve Malik
gibi kiiler iin ve mstakili de kendisi ve bn Sreyc gibi mezhepte mtehitler
iin kullanmaktadr.140 Byle yaparak Suyt, bnus-Salah ve bn Teymiyyeden, do-
laysyla Gazzlden de, ayrlmaktadr. bnus-Salah gibi, Sddk de mstakil ile bir
mezhep kurucusunun mertebesini kastetmektedir.141 O, baz fakihlerin mntesibi,
mutlaktan daha st bir mertebede grdklerini ileri srmektedir.142 Ve Leknev (v.
1304/1886) bir mezhebin iinde itihat yapan fakihe mtehit-mutlak-mntesip
birleik unvann tevcih etmektedir.143 O halde, mtehitler ve itihat konusu ze-
rine yaplan tartmann byk bir ksmnn byle bir yanl anlalmadan kaynak-
lanm olmas srpriz deildir.144
Kapnn kapanmasyla ilgili bir icmn gerekleip gereklemediine zel ih-
timam gstererek mtehitlerin varl hakkndaki tartmay ele almann imdi
yeridir. Byle bir icm olmadan, kapanma ve onun gvenilirlii belirlenemez. Te-
oride, icmn bir an btn mtehitlerinin u veya bu ekilde belirli bir mese-
le zerinde fikir birliine varmalaryla meydana geldii hatrlanmaldr. Bununla
birlikte, gerekte ise icm fakihlerin kendilerinden nceki nesillere dnp baktk-
larnda ve belirli bir doktrinin ve grn kabul grm olduunu bulduklarnda
gereklemektedir. [Bu] kabuln ltne, bu doktrin ya da u grle ilgili limler
arasnda herhangi bir muhalif sesin olmamasyla karar verilmitir. Hangi durum
olursa olsun, zellikle byk limler tarafndan desteklenen herhangi bir itiraz bu
gr icmn alanndan karp ihtilfn alanna itecektir. Bu, genellikle bu g-
rn ihtilf literatr (fkh meselelerdeki ihtilflarla ilgilenir) bnyesinde top-
land anlamna gelmektedir. Lkin bir ihtilf meselesi olarak tespit edilmesi iin,
baka bir sessiz fikir birlii gerekmektedir. Aksi takdirde, kararlatrlmam stat
eklinde terimletirilebilecek olan bir mesele haline gelmektedir.145
Yedinci/on nc yzyln banda, afi fakih er-Rfi (v. 623/1226) Ms-
lmanlarn u an hi mtehit olmad hususunda ittifak etmi gibi gzkmekte

139 Nevev, el-Mecm, I, 71.


140 E. M. Sartain, Jall al-Dn al-Suy (Cambridge University Press, 1975), s. 65.
141 Sddk, ktisd, fol. 97b.
142 Sddk, ktisd, fol. 97b.
143 Abdlhay el-Leknev, el-Fevidl-behiyye f Tercimil-Hanefiyye (Benares, 1967), s. 89.
144 Bu yanl anlalmalar bn Abdsselmn zamannda gereklemi olan bir anekdotla daha da ak hale gele-
bilir. bn Abdsselm kendinde itihat hakkn grdnde, Sultan Ms b. Eyyb ona yle yazd: Mte-
hit olduunu iddia edersen byle ciddi bir iddiaya yakr ekilde onu (ikna edici bir ekilde) ispatlamalsn,
ta ki beinci bir mezhebin ba olasn. bn Abdsselm yle cevaplad: Beinci mezhep ve itihat hakknda
sylenenlere kar (derim ki) usliddin farkllklara tabi olmaz (beinci bir mezhebe yer olmadn kast
ediyor) Farkllklar yalnzca fr (meselelerindedir). Bkz. Sbk, Tabakt, V, 93, 95.
145 Mverd, Edeb, I, 463. bn Emir, et-Takrir, III, 351 ve Gazzl, el-Mustasfa, II, 384deki rneklere baknz.
tihat Kaps Kapand m? | 491

olduklarn146 mahede etmitir. Mtehitler ile tam olarak neyi kastettii ondan
bize ulaan kt bilgiden karlamaz, fakat kuvvetle muhtemel fkh mezhebi kurabi-
lecek olan bamsz mtehitleri kastetmektedir. Rfinin snrl mtehitleri kas-
tettiini farz etmek mantksz olacaktr, nk byle bir faraziye onun zamannn
gerekliiyle elimektedir. Rfinin hayat boyunca ve sonrasnda, kendisi dhil
pek ok fakih, adalar ve halefleri tarafndan mezhepte mtehit olarak tannm-
tr. Rfinin rencisi, sferyn, stadn bir mtehit olarak grmtr.147 Dahas,
Rfi bir dizi lim tarafndan altnc/on ikinci yzyln mceddidi olarak seilmi-
tir.148 Birka isim vermek gerekirse Rz, Eb me, bn Abdsselm, bn Dakkuld,
bnl-mam ve Nesef herkesin kabul edecei zamann mehur mtehitlerindendir.149
Rfinin yukarda zikredilen cmlesi Zerkeyi (v. 795/1392) akna evir-
mitir. Ayn zamanda afi olan Zerke bunun bizim baz fakihlerimiz tarafndan
desteklenen Hanbeller ve bizim aramzdaki tartmal (hilf) bir mesele olduu
iyi bilindii150 halde Rfinin nasl mtehitlerin neslinin tkendii zerine bir
fikir birliine varldn savunabileceini merak etmitir. bn Abdsselm, farkn-
da olarak ya da Rfinin ifadesinden dolay deil, itihat kapsnn kapanmasyla
ilgili olarak Mslmanlarn anlaamadklarn belirtti. Kapanmann etkisiyle ilgili
olarak farkl grler ifade ettiler lkin bu grlerin hepsi nfiledir. nk eer
yeni bir durum ortaya karsa ve Kurnda bir zm bulunamazsa ya da bu durum
atalarmz arasnda bir hilf meselesi ise (bu durumun hkmn belirlemek iin)
itihadn gerekli olduunu151 belirtmitir. Bu ifadeler, Rfinin yazd [zaman]
iinde bulunduu artlarla birletirildiinde (zellikle pek ok mehur mtehidin
varln),152 snrl mtehitlerden bahsettiini ispatlamak iin yeter delildir. Yine
de, bu zamanda bamsz mtehitlerin bulunmaynn herkes tarafndan kabul
grm bir gerek haline gelmi olmas kesindir. Rfinin iaret ettii bu tarzda bir
fikir birliidir, fakat onun ifadesi yanl yorumlanm gibi gzkmektedir.
Kapanma meselesi ile ilgili beyntn, byk ounluunun mtehitlerin
yokluu zerine yerlemi bir fikir birlii olduunu kabul etmeye cret etmedii

146 bn Emir, et-Takrir, III, 340. Rfi yle der: el-halku kel-mttefikne al enneh la mctehide el-yevme.
.N: ktibasn orjinali u ekildedir:


147 Sbk, Tabakt, V, 120.
148 Sbk, Tabakt, I, 106. Bir mceddidin, mtehidin artlarn yerine getirmi olmas gerektiine dikkat edil-
melidir.
149 bn Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 14 cilt (Kahire, 1932), XIII, 250; bn Emir, et-Takrir, III, 340; Sbk, Tabakt,
V, 18; S. Rizwan Ali, Izz al-Din al-Sulami (Islamabad, 1978?), s. 22; bn Abduekr, erh, II, 399; Suyt,
Hsnl-Muhdara fi Ahbri Msr vel-Khire, 2 cilt (Kahire, 1904), I, 141-147.
150 evkn, el-rd, ss. 235-236.
151 Buradan aktarlmtr: Zerka, Devrl-ctihd ve Meclit-Teri fil-slm, International Islamic Colloquium
Papers (London, 1960), s. 107.
152 Aadaki 154. nota baknz.
492 | Wael B. HALLAQ

ifade edilmelidir. Mukallitler ve taklidi destekleyenler tarafndan sklkla kullan-


lan ifade uydu: Mslmanlar bugnlerde mtehitlerin var olmadnda anla-
m gzkmektedir (en-ns kel-mcmiyne [bazen kel-mttefikne] al enneh
la mctehide el-yevme). Anlama terimi, anlamay belirsiz yapan ka (gibi) edat
olmadan nadiren gemektedir.153 cmya tabi olan btn meseleler sorgulanamaz
olduu iin bu zel kullanm nemlidir ve szde mtehitlerin yokluu kesin bir
icm ile sabit olsayd, fakihler ka edatnn belirli bir sfat olan mucmin kelimesi-
nin nnde gelmediini greceklerdi. Bu fakihlerin mtehitlerin yokluu zerine
bir icmya varmadaki baarszl, onlarn bir ksmnn mtehit olmalarna ve
herhangi bir eletiriye uramadan itihat ettikleri gereine verilmelidir.154

SUYTNIN TIHAT VE TECDIT HAKKINDAKI DDIALARI


Benim bildiim kadaryla, sekizinci/on drdnc yzyln sonuna kadar m-
tehitlerin kendi mezhepleri balamnda itihat etme iddialarn knayan hibir ses
kmamtr. Fakat vakit getike, taklit doktrini fakihlerin ounluu tarafndan
gittike gerek bir destek kazanmt. Bu destek birikimi kendisini aka ancak bir
buuk yzyl sonra ifade edecek gl bir hareketi ortaya karmtr.

153 rnein bkz. Abdullah, es-Semhd, el-kdl-ferd fi ahkmit-Takld (MS) Princeton, Garrett Collection,
Yahuda Section 5183, fols. 177a, 177b; bn Emir, et-Takrir, III, 340; evkn, rd, s. 235-236.
154 u mtehitleri gz nnde bulundurun: Sbk, mmetin bn Dakkuldin mtehit ve ayn zamanda mced-
dit olduuna mutabk kalm olduunu ne srmtr. bn Dakk fkh ilimlerindeki eksiksiz bilgisiyle mutlak
bir mtehittir (Tabakt, VI, 2, 3, 6). bn er-Rif a, Sbk gibi, bn Dakkuld ve bn Abdsselmn itihat
mertebesine ulat (Bkz. Sddk, ktisd, fol. 99a) hakknda bir icmya ulalm olduunu iddia etmektedir.
Yamuri, bn Dakki u ekilde tarif etmitir: O Kurn ve Snnetten hkm karmada kusursuzdu (Sbk,
Tabakt, VI, 2-3; Suyt, Husn, I, 143). Zeheb ve bn Nbte, el-Kad ez-Zemelkanyi bir mtehit olarak gr-
mlerdir: Zeheb iin Zemelkan arda kalan mtehitlerden bir tanesiydi ve bn Nbte iin o grne phe
drlmemesi gereken bir mtehitti (Sbk, Tabakt, V, 251-252; Suyt, Husn, I, 145). Sbk, Rznin ha-
lefleri tarafndan altnc/on ikinci yzyln mtehidi ve mceddidi olarak seildiini savunmutur (Tabakt,
I, 106). Eb me, afi mezhebi iinde bir mtehit olarak takdir edilmitir (Sbk, Tabakt, V, 61; bn Kesr,
Bidye, XIII, 250). bn Abdsselm aka kendisini afi mezhebi iinde bir mtehit olarak beyan etmi ve
onun bu mevki iin olan iddias bir tekzibe yol amamtr (Sbk, Tabakt, V, 93, 95; ayrca yukardaki 144.
nota baknz). Hanbel mezhebine bal olmasna ramen, bn Teymiyye Hanbel doktrinine tam olarak uyma-
mtr: O kendisini mezhepte mtehit olarak grmtr. bn Teymiyye ou fkh meselede (yaklak olarak
20 tanesini bildiimiz) bn Hanbel dhil drt byk imamn doktrininden ayrlmtr. Onun el-Fetaval-kbra,
5 cilt (Kahire, 1966), III, 95-96sna baknz. Ayrca bkz. M. Cheneb tarafndan [yazlan] Shorter Encyclopaedia
of Islam, s.v. Ibn Taymiyya,; bn Kayyim el-Cevziyye, lml-Muvakkn an Rabbil-lemn, 4 cilt (Kahire,
1969), II, 231. Kr. Laoust, Linfluence dIbn Taymiyya, s. 17, 20. Takiyuddn es-Sbk, Tcddnin baba-
s (Tabaktn yazar), herkes tarafndan mtehit olarak kabul grmtr. Tcddn iin o mtehitlerin en
iyisidir. Aslnda Tcddn babasnn afiden tamamen ayrlan ya da afi mezhebinde beenilmemi olduu
halde onun takip etmeyi semi olduu dzinelerce durum sayar (bkz. onun Tabakt, VI, 113, 147, 182-196).
Safed ve Suyt de Takiyuddn es-Sbkyi benzersiz bir mtehit olarak grmektedir (bkz. Suyt, Husn, I,
145-146; Suyt, et-Thddusb Nimetillh, ed. E. Sartain [Cambridge, 1975], s. 205). Tcddn es-Sbknin
kendisinin yle syledii zannedilmektedir: imdi ben kinatn mtehidiyim; bunu sylyorum ve bu sy-
lediimin hakkn vermem gerekir. Bir buuk yzyl sonra Suyt, Sbknin ifadesine hi itiraz edilmediini
savunmutur (Sddk, ktisd, fol. 99b; Suyt, Husn, I, 150).
tihat Kaps Kapand m? | 493

Mukallitlerin aka mtehitlerin iddialarna kar ktklar ilk olay Msrda,


Suytnin hayat esnasnda (849/1445911/1505) [gereklemitir]. Suyt gururlu
bir ekilde mtehit mertebesinin kendisinin hakk olduunu iddia etmitir. er-Red
al men ahlede ilel-arz ve cehile ennel-ictihde f klli asrin farz [adl] polemik
eserinde (reddiye) Suyt, itihadn slm toplumu tarafndan yerine getirilmesi
gereken bir farz- kifye olduunu iddia eder ve eer hi mtehit yoksa bu, top-
lumun hatada birletii anlamna gelir ki bu imkansz olan bir eydir. Eer btn
fakihler mukallit olsayd, itihat var olmayacakt ve sonuta eriat yok olacakt.
Dolaysyla Suyt, itihadn eriatn belkemii olduunu ve onsuz fkh kararlarn
alnamayacan syler.155
Suytnin yapabildiini iddia ettii itihat tr afi mezhebi iindeki en
yksek mertebe; [yani] onun mutlak diye adlandrd mertebedir.156 Suyt iin
mstakilin en st itihat mertebesini mezhep imamlarnn mertebesini gster-
dii hatrlanmaldr. Lkin limlerin byk bir ksm iin mutlak [itihat], itiha-
dn en st mertebesidir.157 Bu terminolojiden dolay, Suyt kendisini zor bir konu-
ma sokmu ve mstakilin kaybolmu bir mertebe olmasna ramen mutlan yine
de elde edilebilir olduunu aklama ykmll altnda kalmtr.158 Kendisin-
den bahsederken yle diyordu: Allah bu ada itihat etme vazifesini yalnzca ve
benzersizce bana bahetti.159 Suytnin adalarna kar olan bu stnlk iddias
kmsenerek teessfle karlanmtr.160 Bu iddialar hakl karmak iin o, toplu-
mu adna farz- kifye olan bu itihat vazifesini yerine getirmeye altn savun-
mutur. O bu vazifenin icra edilmesini stlenme zerinde srar etse de, Suytnin
adalarnn bir ksm onun itihat hakkn reddetmitir.
Suytye kar olan muhalefetten, dokuzuncu/on beinci yzyl slm toplu-
munun mtehitlerin varlna ve itihada oybirliiyle kar kt anlam karl-
mamaldr. ddiasna kar olan dmanca tutumu deerlendirirken Suytnin ki-
ilii gz nnde bulundurulmaldr. Muhalefet esas olarak Suytnin kendini be-
enmiliine ve muazzam zgvenine kar yneltilmitir: O kendisini verken
rakiplerini geliigzel bir ekilde knad ve onlar daha beter deilse, ahmaklar161
olarak adlandrd iin sevilmemitir.

155 Sartain, Jall al-Dn, I, 63.


156 Suyt, Thddus, s. 205.
157 Mtehitlerin mertebeleri ve onlarla ilgili olan karklk modern bilginleri bile yanltmtr. Bkz. Snouck
Hurgronje, Selected Works, ed. G. Bousquet ve J. Schacht (Leiden, 1957), s. 282. Hurgronje, Suytnin ken-
disi iin en st itihat mertebesini uygun grdn dolaysyla mezhep imamlarna meydan okuduunu
dnmtr.
158 Sartain, Jall al-Dn, I, 64, 65.
159 Buradan aktarlmtr: Goldziher, On al-Suyuti, Muslim World, 68, 2 (April 1978), s. 98.
160 Bununla ilgili bkz. Suyt, Thddus, s. 193, 203; Sartain, Jall al-Dn, I, 61; Goldziher, On al-Suyuti, s. 98.
161 Sartain, Jall al-Dn, I, 61; Goldziher, On al-Suyuti, s. 98-99.
494 | Wael B. HALLAQ

Neden Suyt mtehit olmak istedi? Bu sorunun cevab bize mtehitlerin


varlyla ok yakndan alakal olan bir baka meseleyi vermektedir. Suytnin esas
arzusu onuncu/on altnc yzyln mceddidi olmakt. Tecdit iin bir nkoul ola-
rak kabul edilen itihat mertebesini elde ederek Suyt, bu mevki iin yeterli oldu-
unu mit etmiti.162
Tecdit dncesi beinci/on ikinci yzyldan beri hkimdir; u hadise dayana-
rak merulatrlmtr: Allah, her yzyln banda (al rasi klli mieti ) bu m-
mete din meseleleri yenileyen birini gnderir.163 Hicr ikinci ve nc yzyllar
iin ilk iki mceddidin Halife mer b. Abdlazz ve afi olduu evrensel olarak
herkes tarafndan kabul edilmitir.164 Takip eden yzyllarda, zaman zaman m-
ceddidin kim olduuyla ilgili bir gr fark olurdu; fakat kesinlikle her zaman en
az biri vard. bn Sreyc ve kelmc Earden Hicr drdnc yzyl iin bahsedil-
mitir. Bu durumda Sbk, bn Sreycin vefat yzyln dnmne Earden daha
yakn olduu iin onu tercih etmektedir. nk Ear daha ok usliddinin savu-
nucusuyken, bn Sreyc fr fkh yenilemitir.165 Beinci yzyl iin Eb Hmid
el-sferyn ve Eb Sehl es-Sulk arasnda bir seim yaplmtr.166 Gazzl altnc
yzyln ve Rz de yedinci yzyln mceddidiydi. Lkin yedinci yzyl iin baz
fakihler Rznin yerine Rfiyi tayin etmilerdi.167 bn Dakkuld oybirliiyle
sekizinci yzyl iin seilmitir.168 Dokuzuncu yzylda, Sirceddn el-Bulkn ve
Nasreddn ezel arasnda bir rekabet vard.169 Sonra, ondan sonra gelen ou
yazar170 tarafndan gerekten [mceddit] olarak kabul edilen Suyt ve ondan sonra
da Hicr ikinci binyln banda ortaya kt iin mceddid-i elf-i sn unvan ve-
rilen Ahmed es-Sirhind gelmitir.171 Sirhindden sonra bir mceddit seme uygu-
lamas nemini biraz kaybetmi gibi gzkse de, el-Mar el-Curcvnin seildii
getiimiz Hicr yzyla kadar devam etmitir.172

162 Onun Thddus, s. 215-227de bu meseleyi tartt blme baknz.


163 bn Kesr, Nihye, I, 30. Bu hadisin baka bir versiyonunu karlatrnz: Goldziher, On al-Suyuti, s. 81;
Sbk, Tabakt, I, 104.
164 Sbk, Tabakt, I, 104; Goldziher, On al-Suyuti, s. 81.
165 Sbk, Tabakt, I, 105; Goldziher, On al-Suyuti, s. 82. bn Askir yine de Earyi tercih etmitir; bkz. A.
Hl, el-Mceddidnfil-slm, 2 cilt (Kahire, 1965), I, 13.
166 Sbk, Tabakt, I, 105; Suyt, Thddus, s. 221.
167 Goldziherin kulland baz kaynaklara gre, Hanbel el-Mukaddis (v. 600/1203) ve afi Nevev (v.
676/1277) tayin edilmitir; bkz. Goldziher, On al-Suyuti, s. 83-84. Bununla birlikte afi bak asndan
Sbk, Rfinin zerinde tutarak Rzyi semektedir (bkz. Sbk, Tabakt, I, 106).
168 Sbk, Tabakt, I, 106; VI, 3; Suyt, Thddus, s. 220.
169 Suyt, Thddus, s. 207, 225; Goldziher, On al-Suyuti, s. 84.
170 evkn, rd, s. 236; Goldziher, On al-Suyuti, s. 82.
171 Encyclopaedia of Islam, 2. bsm., s.v. Ahmad al-Sirhindi, Sh. Inayatullah tarafndan yazlmtr.
172 Hl, el-Mceddidn, s. 1. Mcedditler zerine daha fazla ayrnt iin bkz. s.12-29.
tihat Kaps Kapand m? | 495

Dolaysyla, Mslman limlerin kabulyle, ayn zamanda mtehit olan m-


cedditler her yzylda en az bir defa ortaya kmtr. Grld gibi bazen, tek bir
yzyl iin birden fazla mceddit var olmutur. imdi, birisi unu sorabilir: Mced-
ditlerin daima mevcut olduu akken mtehitlerin neslinin tkenmesini yerleik
bir olgu gibi savunan fakihler kimlerdir? Suytnin zamannda bunlar Hanefler,
Malikler ve afi mezhebinin bir ksmyd. Bununla beraber, afi mezhebinin nc
zihinlerinin ou mtehitlerin neslinin tkenme ihtimali teorisini reddetmitir.
Aslnda, tecdit vazifesi verilen fakihlerin hemen hemen hepsi afiidi.173 Mceddit
fikrini destekleyenlerin ayn zamanda itihad ve onlarn neslinin tkenme ihtima-
lini inkr ederken (fakat baz fakihler teoride bu ihtimali kabul etmilerdir) mte-
hitleri de desteklemi olduu aikrdr. Hanefler ve Malikler eylemlerinde tutarl
kalarak, tecdit yarna bile katlmamtr.
Suytnin zamannda mtehitlerin neslinin tkenmesi [grnn] iyice yer-
lemi olduu kabul edilse bile, neden Suyt ya da bu mesele iin bir bakas art-
lar salad takdirde hl bir mtehit olamasn ki? Sadece ebed bir vazife olan
farz- kifyeyi yerine getirmeye almyor mu? Ve eer bir zaman diliminde hi
mtehit yoktuysa, yeniden ortaya ksalar bile toplum daima onlarsz yaamaya
mahkm mudur? Benim bildiim kadaryla, bu sorularn Ortaa slm fkh lite-
ratrnde hibir cevab yoktur.

10./16. YZYILDAN SONRA TIHAT


Suytnin tecdit konumunu elde etmek iin bitmek bilmeyen abas, kesinti-
siz itihat faaliyetinin ulaabilecei en st noktay gstermitir. Bir dier deyile,
Suyt dokuz yzyllk mtehitler dizisindeki son byk Snn mtehit olarak
grlebilir. Onun vefatndan sonra itihat yapma imkn olan sekin fakihlerin sa-
ysnda nemli bir d yaand. Mtehit olarak bilinenlerin says ok azd. Ve
onuncu/on altnc yzyln sonundan itibaren, itihat etme hakk olduunu iddia
eden fakihler daha da azald. Bu olgu fakihlerin mertebelere ve derecelere ayrlma-
sna aka yansmtr. tihad snflandrma fikri itihat tarihinin anlalmasnda
yardmc olmaktan ziyade yanltc olduu ispatlanmasna ramen, onun zhir ge-
limesi mtehitlerin saysndaki dle ilgili ge dnem Mslman kanaati hak-
knda bir gsterge ilevi grmektedir.

173 Beinci/on birinci yzyla kadar mcedditler yalnzca afiidi (bkz. Sbk, Tabakt, I, 104-106; Goldziher,
On al-Suyuti, s. 82-83). Hanefler ve afiler tarafndan sahip klan tek belirsiz istisna Earidi (bkz.
el-Kure, el-Cevhir, II, 544-545). Altnc/on ikinci yzyldan itibaren afi mcedditler ounlukta kald;
Hanbeller birka mceddit kard ve bildiim kadaryla, tecdit iin Hanef ya da Malik hibir aday kmad.
496 | Wael B. HALLAQ

Beinci/on birinci yzyldan nce itihad ya da mtehitleri bir ekilde s-


tnlk kategorilerine (tabakt) ayrma teebbsnn izine rastlanamaz. Yine
de bu tabakt kavramnn bilinmedii anlamna gelmez, fakat onun mtehit-
lere sistemli bir ekilde uygulanmas yalnzca ge bir dnemde beinci/on bi-
rinci yzyl sresince gerekletii [anlamna gelir].174 Daha nce belirtildi-
i gibi, Gazzl mtehitleri snrl (mukayyet) ve snrsz (mutlak) olmak zere
iki mertebeye ayrmtr. Beinci/on birinci yzyl ulemsn tasvir ederken ge-
nellikle fakihlerin mertebesini tand anlalmaktadr; onun samimi itirafyla
bunlarn birincisinin nesli tkenmitir. kincisi mezhepte mtehitlerin mertebe-
si ve ncs de mukallitlerin [mertebesidir].175 Yaklak olarak iki yzyl sonra
mertebelerin says bee ulat, bunlarn birincisinin neslinin tkendii kabul edil-
mitir. kincisi ve ncs iki farkl dzeyde itihat yapabilen mtehitlerin mer-
tebeleri, ncsnn ap daha snrldr.176 Drdnc mertebe itihat yapabil-
meye tam olarak muktedir olmasa da mezheplerinin doktrininde ve bu doktrinin
temellendii delillerde son derece yetkin olan fakihlerdir. Beinci mertebe eitli
mukallitlerden olumutur.
Onuncu/on altnc yzylla birlikte, fakihlerin yedi mertebesi ayrt edilebilir.177
En st [mertebe] nceki beli lekteki gibi kalmtr, yani onlar mtehitlerin
eitli derecelerdeki mertebeleridir. Fakat alttaki drt [mertebe] aslnda beli l-
ekteki alttan iki [mertebenin] yeniden blnmesidir.178 Altnc/on ikinci ve yedin-
ci/on nc yzyllarda, rnein, fakihlerin en alt (beinci) mertebesi mezhebin
doktrinini ezberleyen ayrntlar anlayan lkin onlarn mezhep imamlarnn ya da
eski hocalarn fkh hkmlere ulamak iin uyguladklar metodolojiye hkim ol-
mayan mukallitleri de iermitir.179 Dier yandan, onuncu/on altnc yzyln en alt
(yedinci) mertebesinin tanm tamamen farklyd. Bu mertebe stteki alt mertebe-
deki fakihlere yetiemeyen ve zayfla iman ayrt edemeyen180 fakihleri iermek-
tedir. Daha eski olan be-mertebeli emada bu tanmn bulunmay daha nceki
yzyllarda ehil olmayan fakihlerin var olmad anlamna gelmez. ok az limin
itihat edebilecei ve ou fakihin sadece mukallit olmasnn mertebelerin saysn-

174 Sbknin biyografik szl iin kaynak olarak bulabilecei en erken eserlerin beinci/on birinci yzyl
tabakt eserleri olduu gzkmektedir; onun u eserine bkz. Tabakt, I, 114. Ayrca I. Hafsinin bibliyografik
makalesine bkz. Recherches sur le genre Tabaqat dans la littrature Arabe, Arabica, 23, 3 (1976), 8-12, 17-
18, 24.
175 Laoust, La Pdagogie dal-Gazali, s. 77.
176 Kazim Beg, Notice sur la march, s. 181-192, 204 ve devam; bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 547-548.
177 bn bidn, Reddl-muhtr, 8 cilt (Kahire, 1966), I, 77; bn bidn, er-Resil, I, 11-13; M. Suhrawardy, The
Waqf of Moveables, Asiatic Society of Bangal, 7 n.s. (1911), ss. 330-331; el-Leknev, el-Fevid, s. 89-90.
178 Kazim Beg, Notice sur la march, s. 206-214.
179 Nevev, el-Mecm, I, 73-74; bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 549.
180 bn bidn, Reddl-muhtr, I, 77.
tihat Kaps Kapand m? | 497

daki artla ten bee, beten de yediye kmas ilikisi varm gibi gzkmekte
olan bu srekli byyen kanaati [gstermektedir]. Bu kanaat mtehitlerin eski
mertebelerini deimeden korurken, teoride daha nceden var olmayan en ok
mukallitlerin yeni mertebelerinin artmasna katk salamtr.
Daha sonraki bir dnemde, bu yedi mertebenin her biri belirli bir fakih gurubuna
uygulanmtr. Bylece (Hanef mezhebinin asl kurucular Eb Ysuf ve eybninin
dlanmasyla beraber) birinci mertebe drt mezhebin kurucularna tahsis edilmi-
tir. Ve bn Hanbel fakih olmasa da yine de o bu mertebede yer almtr.181 eybn,
Hassf, Mzen ve onlarn mudilleri ikinci mertebe altnda tasnif edilmitir. Kerh,
Tahv ve emsuddn es-Serahs gibi mtehitler ncsne aittir.182 Drdnc ve
beinciler Mergnn ve Rz gibi mtehit olmayanlarn mertebeleriyken,183 altnc
ve yedincisi zellikle salt mukallitler iin ayrlmtr. Altnc/on ikinci yzyldan iti-
baren fakihlerin son iki mertebeye ait olduklar sylenmitir.
Bu tasnif mtehitlerin neslinin tkenmi olduu fikrini destekleyen daha son-
raki taklit mdafileri tarafndan gelitirilmitir. Bu, itihad destekleyenlerin savun-
duklaryla badamayan yedi-mertebeli tasniften anlalmaktadr. rnein, yetkin
fakihler Rznin mceddit olmasnn yan sra ayn zamanda mtehit de olduun-
da genellikle mutabk kalmlardr. Mamafih, bu snflandrma sistemine gre, Rz
taklitle nitelendirilen drdnc mertebe altnda konumlandrlmtr. laveten, k-
yamete kadar her yzyln banda bir mtehidin (ya da genel anlamda bir mced-
didin) ortaya kmas gerektii gerei ile ki gerekten ortaya kmtr yedinci/
on nc yzyl fakihlerinin ve haleflerinin daha alt mertebelere ait olduu iddias
eliiyor gibi gzkmektedir. Rznin itihadn ve mtehitlerin kanlmaz bir e-
kilde her yzylda ortaya kn tanyan frkann, mtehitlerin mertebelerini de-
taylandran ve onlar belirli guruplara uygulayan frka ile esasen ayr olduunu sy-
leyerek bu bariz eliki aklanabilir. Birinci frkann, balca Hanbel ve afilerden
olutuu zaten akken ikinci [frka] aa yukar byk lde Malikler ve bir dizi
afi tarafndan desteklenen ounlukla Haneflerden olumaktadr. Bu yzden,
zellikle sonraki dnemde, fakihleri teknik mertebelere ayrmakla en ok ilgilenen-
lerin Hanefler olduunu bulmak artc deildir. Bu ayrca neden en eksiksiz ve
ayrntl fakihlerin mertebeleri aklamalarnn (biyografik anlamda tabakt deil)
Hanef eserlerinde bulunduu [sorusunun da cevabdr].
Mtehitlerin neslinin tkendiinden emin olarak, Hanefler ve onlarn destek-
ileri, sonraki limler iin yalnzca itihat hakkn reddetmedi ayrca uygulandn-

181 bn bidn, er-Resil, I, 11.


182 Suhrawardy, The Waqf, s. 330-331.
183 bn bidn, er-Resil, I, 12.
498 | Wael B. HALLAQ

da itihadn kendisini de grmezden geldi.184 Bu tavrn iyi bir ifadesi Cebertnin (v.
1240/1825) on nc/on dokuzuncu yzyln banda yazlan Acibl-srnda
grnmektedir. On ikinci/on sekizinci yzylda vefat etmi olan fakihlere [dlm
olan] ok sayda biyografik notta Cebertnin, bazen [onlara] itihatla e anlaml ta-
nmlar vermesine karn, mtehit unvann onlarn herhangi birine vermekten sa-
knd gzkmektedir. bnn-Nakb (v. 1183/1769) ile ilgili Cebert unu gzlem-
lemitir: zeks ve mkemmel hafzas sayesinde hkmler karrd.185 Gerekten
de, fakihlerin itihat yapmak iin ihtiyac olan ey, zek ve ayn zamanda Kurn ve
Snneti ok iyi bilmeyi gerektiren ki bu da iyi bir hafza ister kyas yntemleri-
nin bilgisidir. El-Ikd (v. 1134/1721), el-Menf (v. 1135/1722) ve bn Ali el-Bib
(v. 1134/1730) gibi fakihler iin Cebert, onlarn zenle ve sebat ederek alt-
n, fkhta ok iyi olduklarn ve yetkin fakihler olduklarn belirtmektedir. Yine de

184 Bu tavr erken bir dnemde balam gibi gzkyor. Drt mezhebi ele alrken onlar sekizinci/on drdn-
c yzylda [oktan] kurulmutu Malik lim bn Haldun (v. 808/1405) mezheplerin fkh doktrinlerinin
karmaklnn insanlar itihad elde etmekten alkoyduunu ve bu sebepten limlerin btn Mslman-
larn mehur fakihlerin eserleri araclyla kurulmu olan mezhepleri takip etmesini mecbur kldn gz-
lemlemitir. bn Haldun Fkh bundan baka bir ey deildir. Bugnlerde itihat etme hakk olduunu
iddia eden kii bouna didinmi olaca ve hibir balsnn olmayacan (Mukaddime, s. 448 [Rosenthaln
tercmesi] III, 8-9) ne srer. phesiz, bn Haldunun kafasnda bamsz mtehitler vard, nk onun
tarafndan ve btn fakihler tarafndan ok iyi bilindii gibi snrl bir mtehidin ya da mezhepte mte-
hidin ballar olamaz. Bana yle geliyor ki itihadn Mukaddimedeki genel kullanmlarndan, bn Haldun
iin itihat zellikle slmn ilk yzyl boyunca giriilmi olan asl fkh faaliyet anlamna gelmektedir.
Mukaddimenin baka bir yerinde ne dediine bakn: Her bir mezhep imamnn doktrini, ballar arasn-
da, kendi apnda ilm bir disiplin olmutu. Onlar artk itihat ya da kyas yapacak bir konumda deildi. Bu
sebeple, onlar (yeni) problemleri (eski) benzerlerine gre zebilmek ve karmak hle geldiinde onlar
tefrik edebilmek iin (tanzrul-mesili fil-ilhgi ve tefrguh indel-itibhi) mezhep imamlarnn oturmu
ilkelerine (el-usll-mukarrara) atf yapmalyd. Bir kiinin byle bir eyi (kyas) ve tefrik etmeyi ve onun
elinden gelenin en iyisine gre belirli bir mezhep imamnn doktrinini bunlara (sreler) uygulamaya giri-
ebilmesi iin iyice yerlemi (ilm) bir meleke gerekmektedir. Bu melekenin (uygulamas) bu sefer fkh il-
miyle (ne kastedildiidir) (Mukaddime, s. 449). tanzrul-mesili itibhi cmlesi Rosenthal tarafndan
problemleri balamnda analiz etmek ve karmak hle geldiinde onlar tefrik edebilmek iin eklinde
evrilmitir (bkz. III, 13). Dolaysyla, bn Haldun iin itihat nihayetinde ballarn cezbedecek olan yeni
bir mezhebin insna yol aan fkh bir faaliyettir. Doktrine ait problemleri zme sreleri ve bir mezhebin
iindeki yeni durumlara kyas uygulamak Snn itihat metodolojisinin bir paras olarak grlse de, bn
Haldun onlar itihatla ilgili olarak grmez. Onun iin kyas ve itihat bu srelerden ok daha fazla [bir
eydir]. Fakat o Snn usl terminolojisini kabul etse de etmese de, bu yine de itihadn snrl bir biimidir.
Birisi bn Haldunun, Sbk ve Bulkn (v. 805/1403) gibi herkes tarafndan mezhepte mtehit olarak kabul
edilen ada mtehitlerin kariyerini ve nmn iyi bildii bir zamanda fakihlerin itihat yapamayacanda
srar etmesini arpc bulabilir. Bkz. Mukaddime, s. 449 (Rosenthalin tercmesi, III, 12); Sbk ve Bulkn
iin bkz. Sbk, Tabakt, VI, 146-216; Suyt, Husn, I, 168f.; Goldziher, On al-Suyuti, s. 84. bn Haldunun
bu sorunu anlay mtehitlerin neslinin tkenmesi ile ilgili olan meseleye kar mukallitlerin genel tav-
rnn mkemmel bir rneidir. O mezhep imamlarnn ve muadillerinin neslinin tkendiini biliyordu; o
ayrca fkh yorum mekanizmasnn srekli ilediini de biliyordu, ancak onun yine de bu olgular daima
byyen mtehitlerin neslinin tkendii fikri ile nasl bir araya getirecei hususunda hala kafas karkt.
Bundan dolay, itihadn kyas kullanmn ve fkh yorum trlerini zorunlu olarak ierdii gereine ra-
men, onun zamanndaki fakihlerin faaliyetinin itihatla hi alakasnn olmadn ve mtehitlerin neslinin
tkendiini ima ederek ada limlerin itihat edemeyeceini [dndn] onun iin sylemek hem
mnasip hem de dorudur.
185 Abdurrahman el-Cebert, Acibl-sr ft-Tercim vel-Ahbr, 7 cilt (Kahire, 1958-67), III, 41-42.
tihat Kaps Kapand m? | 499

Cebert, Bibnin fkh meselelerde allmadk grler ifade ettiini kabul etse de
bu limleri mtehit olarak grmemektedir.186 Dahas, Cebertnin babasnn taklit
uygulamasn terk ettii (irtefea an haddit-takld) ve dierlerinin yan sra fkh
ilimlerinde ok iyi olduu sylenmektedir.187 Onun benzersiz ilmi ve hkm istin-
bat kabiliyeti (kne yestenbitul-fkha) ona byk bir lim unvan kazandrmtr.
Onun pek ok ihtisaslam eserleri arasnda yeni icat edilen ara ve gerelerin me-
ruiyetini ele ald ilm bir eseri vardr.188 Btn bunlara ramen, Cebert babasn
mtehit olarak adlandrmaktan ekinmitir. [Bunlar] Cebertnin btn adala-
rnn itihat yapmaktan aciz olduu ve kesinlikle onun mtehit terimini bilmedii
[anlamna gelmez], nitekim o mtehit [terimini] sekizinci/on drdnc yzyl [da
yaam olan] Zeylayi tanmlamak iin kullanmtr.189 Muhtemelen, onun mte-
hitlerin artk var olmadna ilikin kabul, bu terimi kullanmaktan kanmasna
sebep olmutur. Bu bakmdan Cebert, o zamanlar hkim ilke haline gelmi olan
fakihler topluluunun taklide kar olan genel olumlu tavrn yanstmaktadr.190
Tannm mtehitlerin saysndaki sert d, zlebilmesi iin itihat ge-
rektiren yeni ortaya km problemlerin neminde ve saysndaki paralel de
uyumlu olmamtr. Bu dnem yani onuncu/on altnc ve on birinci/on yedinci
yzyllar Osmanl mparatorluundaki iktisad ve sosyal hayat iin ok nemli
olan bir takm yeni hukuki sorunlara yol amtr. Bu sorunlar yalnzca ulem ta-
rafndan zlebilirdi. Kuvvetli argmanlar191 zerine eken bu kritik meseleler
arasnda menkul mallarn vakf, zellikle para vakflar, kahve, uyuturucu, ttn,
mzik ve dier meseleler vard.192 Aslnda, bu meseleler o kadar nemli ve ihtilaf-
lyd ki Ktip elebi bu meselelerin ana hatlarn izah eden ayr bir eser yazmay
mecburi grd.193
Bu meseleler kesinlikle mtehit olarak bilinmeyen eitli fakihler tarafndan
ele alnmt. Dahas, Kurna ve kyasa dayal fkh akl yrtme bu fakihler tara-

186 Acibl-sr, I, 186, 218-219; II, 28.


187 Acibl-sr, III, 65-103, zellikle s. 65.
188 Acibl-sr, III, 88. stinbat zerine bkz. bn bidn, er-Resil, I, 31.
189 Cebert, Acib, III, 67.
190 evkn, el-Kavll-Mfd f edilletil-ictihdi vet-takld (Kahire, 1974), birok yerde; Muhammed b. sma-
il es-Sanani, rdn-Nkkd il Teysril-ctihd (Beyrut, 1970), birok yerde; h Veliyyullah Dehlev,
kdl-cd (Kahire, 1965), birok yerde; G. H. Jalbani, Life of Shah Waliyullah (Delhi, 1980), s. 56-57; bn
bidn, er-Resil, I, 28.
191 elebi, The Balance of Truth, s. 129; J. E. Mandaville, Usurious Piety: The Cash of Waqf Controversy in the
Ottoman Empire, International Journal of Middle East Studies 10 (1979), ss. 295-304.
192 Huseyin b. skender erl-Rm, Risle fd-Duhn (MS) Princeton, Garrett Collection, Yahuda Section 3854,
fols. 2b-5a; Muhammad b. Mustafa el-Hdim, Risle fil-kahve ved-duhn (MS) Princeton, Garrett Collecti-
on, Yahuda Section 3225, fols. 48b-49a. Bu konular zerine bkz. elebi, The Balance II, III, V, VII, XII, XX.
Blmler; Mandaville, Usurious Piety.
193 The Balance of Truth.
500 | Wael B. HALLAQ

fndan en ufak bir tereddt duymakszn kullanlmt. Onuncu/on altnc yzylda


Osmanl mparatorluunda, para vakflarnn meruluu hakknda iddetli bir tar-
tma patlak verdi. Kurnda onlarn meruluunu ya da gayrimeruluunu gste-
ren bir delil olmadndan ve benzer delilleri salam hadislerin de vermemesinden
dolay,194 Osmanl fakihleri [bu delilleri] ok nceki fakihlerin daha nceden ku-
rulmu olan doktrinlerinin rehberliinde aramalyd. Para vakflarna izin verecek
olan yegne erken dnem otoritenin Eb Hanifenin bir rencisi olan Zfer ol-
duu grnmektedir. Fakat burada tartamayacamz nedenlerden dolay, sonra-
ki Hanef limler Zferin doktrinini Eb Ysuf ve eybnininkinden daha az yet-
kili olarak tasnif etmilerdi. Sonuta, Zferin doktrini terk edilmi ve para vakflar
kurma ii her zaman faiz (rib) ile ilikilendirilmi ve dolaysyla yasaklanmtr.
Bu Osmanl pratiini merulatrma ihtiyac Ebssud ve Bl Efendiyi Zferin
uzun zamandr unutulmu olan doktrinini yeniden canlandrmaya sevk etmitir.195
Lkin bunu yapmak iin Zferin argmann kendi iinde yeniden ifade etmek
yeterli deildi, nk bir defa o herkes tarafndan zayf grlmt. Para vakfla-
rnn meruiyeti zerine metinsel delil ve icm eksiklii Ebssud ve taraftarlarn
tek metodolojik alternatif olan kyasa mahkm etti. Ve bunu, biraz da kabaca kul-
landlar.196 Ebssudun rakipleri, Eb Hanife ve eybninin doktrininin yan sra
hadislerden de destek alarak ayn yntemi kulland.197
Meru fkh akl yrtme birok dier mesele zerinde formle edildi, bunlarn
arasnda en ok gze arpanlar uyuturucu, kahve ve ttndr.198 yle ya da byle
bir tr kyas ilemine ihtiya duyan fkh problemlerin iyi bir tipolojisi, daha nce
sylendii gibi, fetva literatrnde bulunabilir. Yukarda bahsedilen rnekler bi-
zim meselemizi ispatlamak iin yeterli olduundan, bu fetvalarn allmas bizim
aratrmamzn kapsam dhilinde deildir; yani, yeni ortaya kan sorunlar yava-
a gelien bir toplumda bile kanlmazdr ve (Osmanl Kanunundan ayr olarak)
itihat onun sayesinde byle sorunlarn zld yegne yntemi oluturmutur.
Dolaysyla, uygulamada itihat metodolojisi ounlukla onun zel ad altnda
tannmadan altrlmaya devam etmitir. ou fakih itihatta bulunmann zarr
olduunu ve bu yzden onun var olduunu kabul etmi, fakat hibir ada faki-
hin onu yapacak ehliyete sahip olmadna inanmlard. Dierlerinin ou onla-
rn zamannda itihad stlenmenin sapknca ve onun yalnzca atalar tarafndan

194 J. Schacht, Early Doctrines on Waqf, iinde Mlange Fuad Kprl (stanbul, 1953), s. 443.
195 Mandaville, Usurious Piety, s. 299-304; Suhrawardy, The Waqf, 388 ff.
196 rnein, Bl Efendinin Mandaville, Usurious Piety, s. 301-303deki argmanna baknz; elebi, Balance,
s. 129.
197 elebi, Balance, s. 129.
198 rnein, esrarn meruiyeti hakkndaki argmanlar iin bkz. F. Rosenthal, The Herb: Hashish versus Medie-
val Muslim Society (Leiden, 1971), s. 105-130.
tihat Kaps Kapand m? | 501

kusursuz bir ekilde yaplan bir meziyet olduu grn savundu.199 Yine de bu
grler, itihat mdfilerinin on ikinci/on sekizinci ve on nc/on dokuzuncu
yzyllarda bir yn yazyla ki bunlarda ele alnan ana konular: taklit, bunun
getirdii ktlkler ve ilah kurallarla belirlenmi hukuk bir ilke olarak itihatt
cevap vermelerini tevik etti. Taklit kart eserlerin yazarlar yalnzca mtehitle-
rin neslinin tkendiini ve itihat kapsnn kapandn iddia edenlere kar deil
fakat ayn zamanda uygulamas halk arasnda iyice yerleik hale gelmi olan (en-
telektellerin byk ounluu da dhil olmak zere) taklidin tam da zne kar
gittike artan sert ataklar balatt. Bu yazarlarn en nde gelenleri h Veliyyullah
(v. 1176/1762), Sann (v. 1182/1768), bn Abdlvehhb (v. 1202/1787), bn Mu-
ammer (v. 1225/1810), evkn (1255/1839) ve bn Ali es-Sens (v. 1313/1895)dir.
Bu makalenin amacna [hizmet etmesi] iin eserleri yalnzca itihat le-
hine olan klasik Snn eilimi temsil etmekle kalmayp ayn zamanda tak-
lit ve itihat mdafileri arasndaki tartmann ulam olduu en st aa-
may da temsil ettii grnen evknyi ele almak yeterlidir. Usl-i fk-
hn avma msaade ettii taklit biimini kabul ederken, evkn verili bir
doktrinin sorgulanmadan (bu doktrinin temelini oluturan delilleri aratrmadan)
kabuln gerektiren ulemnn taklidinden nefret etmitir. Her halkarda, dierinin
fkh grn talep eden fakih o bir mtehit olmasa bile aslda yatan metinsel
delili de talep etmelidir.200 evkn ihll edilmemesi gereken hkim norm haline
gelen taklidin genel pratiinden hayflanmaktadr. Sonuta, itihat etme hakkn
iddia eden herhangi bir teebbs kanlmaz surette direnme, knama ve hatta alen
tahkir ile karlamtr. Bu yzden gerekten neslinin tkendii iin seslerinin du-
yulmadndan deil, fakat itihat hakkn kendileri iin iddia etmekte srar ettik-
lerinde onlarn hayat nemli lde tehlikeye atlm olaca iin, evkn m-
tehitlerin neslinin tkenmi gibi gzktn iddia etmektedir.201 evkn szde
itihat kapsnn kapanmasnn sadece altnc/on ikinci ya da yedinci/on nc
yzyldan sonra mtehitlerin varlnn sona erdiini iddia eden, bu kr mukal-
litlerin balamasnn bir gstergesi olduunu ne srer.202 Tersini ispatlamak iin
evkn Hicr yedinci yzyldan sonra mtehitlerin var olmaya devam ettiini
gsterebilmek iin iki ciltli bir biyografi eseri olan el-Bedrt-tli bi-mehsini men
badel-karnis-sbiyi derlemitir. Dahas o sonraki zamanlarda itihadn fakihlerin
ayrntlarn ve malzemelerini eriilir klan ustaca derlenmi klavuzlar sayesinde

199 r. Bkz. bn bidn, er-Resil, I, 28; bn Abdi-ekr, erh, II, 399; es-Sanani, rd, s. 2, 11-12; Semhd,
el-kdl-ferd, fol. 177b; Hdim, Risle fil-kahve ved-duhn, fol. 48b.
200 evkn, el-Kavl, s. 7.
201 evkn, el-Kavl, s. 21-24, 31.
202 evkn, el-Bedr, I, 2.
502 | Wael B. HALLAQ

kolaylatrldn savundu; aksi takdirde erken yzyllarn fakihlerine ulalamaz-


d. Aslnda bu, itihada girimenin ar derecede zor ve karmak olduu ve usln
metodolojik ilkelerinin uygulanmasn ve metinlerin allmasn ve analizini ge-
rektirdii temeline dayanarak taklidi merulatrm olan mukallitlere kar bir ar-
gmand.203 Mukallitlerin, mtehitlerin yokluu ve itihat kapsnn kapanmas
zerine icmya ulat grne kar evkn, icmda sadece mtehitlerin g-
rlerinin hesaba katldn ve itihat kapsnn kapanmas zerine icmn varl-
n iddia edenlerin kendilerini mukallit olarak grd aikrken, mtehitlerin
mtehitlerin yokluu zerine bir icmya vardn iddia etmelerinin sama ola-
can ifade etmektedir.

SONU
Bu alma, slm hukuk teorisinde (usl-i fkh) itihadn fkh meselelerde ka-
nlmaz olduunu gstermitir. nk itihat, Mslmanlarn amellerinin Allah
tarafndan ne kadar makbul olduunu tespit edebilmesinin yegne aracdr. tihat
uygulamasn kolaylatrmak iin asgari fkh bilgiye gereksinim duyulmu ve fkh
kararlar formle etmek iin abalayan her bir mtehit, itihadnn sonucunun
doru ya da yanl olduuna baklmakszn ilah bir dle layk grlmtr.
tihat kapsnn kapanmas fikri veya mtehitlerin neslinin tkenmesi kavra-
m Hicr ilk be asr boyunca ortaya kmamtr. Bu, itihadn pratik ve teorik ne-
minin bu dnem boyunca azalmam olduu gerei ile uyum ierisindedir: tihat
ve mtehitlere hukuk alannda bavuruldu ve [onlara] devletin st kademelerin-
de ihtiya duyuldu. tihadn Snn fkh doktrininin belkemiini oluturduu bu
fkh ilkeyi hie sayan btn gruplarn Snnlikten dlanmasndan bellidir.
Ayrca itihat ve mtehitlerin varl hakkndaki tartmann, ilk haliyle, sa-
dece altnc/on ikinci yzyln banda balad gsterilmitir. Takip eden yzyl-
lar boyunca, fakihler arasndaki fkh terminolojisindeki anlam karmaasyla teci
edilmi farklar itihat kapsnn kapanmas ve mtehitlerin yokluu zerine her-
hangi bir fikir birliine ulalmasn imknsz klmtr. Buna ilaveten, ana etken
sayesinde fikir birlii engellenmitir: Birincisi ve en nemlisi, mehur mtehit-
lerin onuncu/on altnc yzyla kadar mtemdiyen var olmasdr. Bu dnemden
sonra mtehitlerin says sert bir biimde dse de, itihat ars modern dnem
ncesi slahatlar tarafndan kuvvetli bir ekilde yeniden balatlmtr. kincisi,
Mslmanlarn her yzyln banda bir mceddit seme uygulamasdr. Bu uy-
gulama btn fakih topluluunun tam desteini almam olsa da, en azndan her

203 evkn, rd, s. 236; evkn, el-Bedr, I, 3.


tihat Kaps Kapand m? | 503

yzylda bir mtehidin var olduunu gstermitir. ncs, etkili afi fakihler
tarafndan desteklenen Hanbel mezhebinin muhalefeti, onlarn desteiyle yalnz-
ca, mtehitlerin her zaman var olduu eklindeki Hanbel iddiasnn arln ar-
trmam ayn zamanda Hanefler ve Maliklerin yer ald ittifak da zayflatmtr.
tihat kapsnn kapanmad sonucu, bu zamana kadar slm fkh tarihi ola-
rak neyi telakki ediyorsak onu yeniden deerlendirmemizi gerektirir. slm tari-
hi boyunca itihadn devam etmesi fr fkhta, usl-i fkhta ve adl sistemdeki
gerek gelimelerin gerekten var olduunu gsterecektir. Bu gelimelerin izini
srmek ve slm fkh tarihinin daha doru bir resmini yeniden izmek, ancak ve
ancak fakihlerin eserlerinin kronolojik olarak allmasyla mmkndr.

You might also like