Professional Documents
Culture Documents
Hallaq, Ictihat Kapisi Kapandi Mi PDF
Hallaq, Ictihat Kapisi Kapandi Mi PDF
GIRI
tihat, klasik slm hukukular tarafndan tasavvur edildii ekliyle, fakihin,
er bir meselenin fkh hkmn aratrrkenelinden gelen btn gayreti ortaya
koyduu zihinsel bir abadr. Baka bir ifadeyle itihat, Allahn hkmn kefetme
amacyla usl-i fkhn (hukuk teorisi) kurallarn ve ilkelerini derinlemesine re-
nip uygulamak iin fakih tarafndan sarf edilen azami gayrettir.1 Birok modern
bilim adam tarafndan, fakihlerin de kabulyle, itihat faaliyetinin yaklak olarak
nc/dokuzuncu yzyln sonlarna doru, kesintiye urad farz edilmektedir.
tihat kapsnn kapanmas (Arapada: insidd babil-ictihad) olarak bilinen bu
sre, Joseph Schacht tarafndan u ekilde tasvir edilmitir:
* evirmenlerin Notu: Makalenin asl Wael B. Hallaq tarafndan Was the Gate of Ijtihad Closed? bal
ile 1984te International Journal of Middle East Studies dergisinde (1984, 16/1, ss. 3-41.) yaynlanmtr.
Bu makale Wael B. Hallaq ve yaymc Cambridge University Pressin izni ile Trkeye tercme edilmitir;
bundan dolay yaymc ve yazara teekkr ederiz. Ayrca bata hakemler olmak zere, bu tercmeyi gzden
geirerek tashih nerilerinde bulunan ve emei geen herkese kranlarmz sunarz. Bu makalenin 1993te
slami Aratrmalar Dergisinin Ekim saysnda Bilal Kupnar tarafndan Trkeye evrildii eklinde
bir bilgi mevcut ise de, yaplan aratrma neticesinde bu bilginin yanl olduu ve sz konusu makalenin
daha nce Trkeye evrilmedii tespit edilmitir. [Ayrntl bilgi iin bkz. Kamil Yelek, tihat Kapsnn
Kapallyla lgili Sylemler: Joseph Schacht ve Wael b. Hallaq rnei, slam Bilimleri Aratrmalar
Dergisi, Samsun 2016, Say: 2, s. 75.] Okuyucularn daha iyi istifade edebilmesi iin metinde olmayan ama
anlalmas iin gerekli grlen baz ilaveler keli parantezle [] metne dhil edilmitir.
** 1955 Nasra doumlu Hallaq uzun yllar McGill niversitesinde alm ve orada slami almalar
Enstitsnde slam Hukuku profesr olmutur. Halen Columbia niversitesi Orta Dou, Gney Asya
ve Afrika almalar (MESAAS) blmnde profesr olarak grev yapmaktadr. slam Hukuku ve slam
Dnce Tarihi uzmandr. (e-posta: wh2223@columbia.edu).
*** Krklareli niversitesi lahiyat Fakltesi slam Hukuku ABD, kamilyelek@gmail.com
**** Krklareli niversitesi Sosyal Bilimler Enstits Felsefe ABD, enes.eryilmaz@klu.edu.tr
***** Yazarn Notu: Bu makale hakkndaki deerli yorumlar iin Prof. Dr. Farhat Ziadeh ve Prof. Dr. Nicholas
Heera teekkr etmek istiyorum.
1 mid, el-hkm f uslil-ahkm, 3 cilt, Kahire 1968, III, 204; Tcddnes-Sbk, Cemul-cevmi (Celledin
el-Mahallnin erhiyle birlikte), 2 cilt, Bombay 1970, II, 379-381; Muhammed b. Al e-evkn, rdl-
ful il tahkkil-hak min ilmil-usl, Kahire 1909, s. 232-233. tihadn anlam iin bkz. M. M. Bravman,
The Spiritual Background of Early Islam, Leiden 1972, s. 189.
458 | Wael B. HALLAQ
Fakat hicri drdnc yzyln balarnda (takriben Mildi 900), btn mezheple-
rin limleri, temel meselelerin detayl bir ekilde tartldn ve sonunda bunlarn
zme kavuturulduunu hissettikleri anda bu noktaya gelinmiti. Bundan sonra
herhangi bir kimsenin fkhta mutlak itihat yapmak iin gerekli vasflara sahip olma-
snn dnlemeyecei, gelecekteki btn faaliyetlerin aklama, uygulama ve daha
ok doktrinin ilk vazedildii ekliyle yorumlanmas gerektii sonucuna yol aan bir
icm yava yava kendisini gstermiti. tihat kapsnn kapanmas, olarak adland-
rlan bu durum, taklide yol amtr. Takld terimi, kken itibariyle kadim fkh mez-
heplerinde kullanlageldii ekliyle ashabn Peygamberi rnek almasn simgelerken,
imdilerde yerleik mezhep ve otoritelerin sorgulanmakszn kabul anlamna gel-
mitir. tihat yapma yetkisi olan kimseye mtehit ve taklide mecbur olan kimseye
de mukallit denilir.2
reketle mtehit, kyas (analoji) yntemine bavurarak daha nce emsali olmayan
bir olayn (fr) hkmn bulmaya alr. Ancak mtehit, bu yeni ie balama-
dan nce, sz konusu hkm ilk olarak mehur fakihlerin eserlerinde aramaldr.
Eer mtehit bu eserlerde bir emsalini bulamazsa, hukuki fiilleri farkl fakat huku-
ki gerekeleri ayn olan benzer bir vaka bulmaya alr. Bunda da baarsz olursa
fer ile ayn illete sahip bir emsal [bulmak] iin Kuran, Snnet veya icmya (fikir
birlii) dnmelidir. Buna ulaldnda ise, mtehit sz konusu olayn hkmne
ulamak iin kyasn (analoji) ilkelerine bavuracaktr. [Ulalan] bu hkm yapl-
mas zorunlu (vacib), yasak (mahzur), tavsiye edilen (mendub), caiz (mubah) veya
uygun olmayan (mekruh) eylerden biri olabilir.8
Dolaysyla, fkh uslnn temel hedefi, yetkin bir fakihin ortaya kan yeni
hadiseler iin hkmler karabilecei tutarl bir ilkeler sistemi ortaya koymaktr.
nc/dokuzuncu yzyldan itibaren fkh uslnn bylesine kutsal bir ama
iin [var olduu dncesi] tm fakihler tarafndan kabul grmtr.9
Fkh usl, btn ksmlaryla birlikte ilahi otorite tarafndan tasdik edilir.
Yani fkh usl otoritesini (hcciyet) vahiyden alr. Ksmen bu nedenle, ksmen
de eriata gre insann yaratcya ibadet etme ykmll nedeniyle, ne zaman
yeni bir hadise ortaya ksa itihat uygulamasnn yetkin fakihlerin tmnn ze-
rine den din bir grev (farz- kifye) olduu ifade edilir.10 tihat en azndan bir
mtehit tarafndan ifa edilinceye kadar, Mslman toplum yerine getirilmemi bu
ykmlln dayanlmaz basks altnda kalr.
En azndan teoride itihadn durduuna veya kaldrldna iaret eden her-
hangi bir ey yoktur. Sras gelince, fkh uslnn bilakis itihat lehine nemli bir
rol oynad akla kavuacaktr. Bu sebeple, slam tarihi boyunca itihat uygu-
lamas, fkh uslnn asl gayesi ise, nasl oldu da itihat kaps kapand? ek-
linde bir soru sorulabilir. Bunlara ek olarak, itihadn yaplabilmesi iin gereken
artlar pek kusursuz ve kat bir hale getirildii ve insani olarak yerine getirilmesi
imknsz olan bir ykseklie konulduu iin [itihadn] terk edildii farz edilir.11
[Oysa] fakihlerin konuyla ilgili eserleri incelendiinde bu varsaym rtlebilir.
8 tihat yntemi/usl hakknda bkz. Eb shk e-rz, el-Luma f uslil-fkh, (Kahire, 1908), 83-84;
evkn, rdl-ful, 420; bn Habb el-Mverd, Edebul-kd, ed. M. Sarhan, 2 cilt. (Badat, 1971), I,
535-555; B. Weis, Interpretation in Islamic Law: The Theory of Ijtihad, The American Journal of Compara-
tive Law, 26, 2 (Bahar, 1978), 209-210.
9 rnein bkz. rz, el-Luma, 4; mid, el-hkm, I, 6; Eb Hmid el-Gazzl, el-Mustasfa min ilmil-usl, 2
cilt, (Kahire, 1907), I, 5; evkn, rdl-fuhl, s. 3.
10 mid, el-hkm, III, 222; Sadeddn et-Taftzn, Hiye al erhi muhtaril-mnteh, 2 cilt, (Kahire, 1974),
II, 308; bnl-Hmm,et-Tahrr f ilmil-usl, bn Emri Hcn et-Takrr vet-tahrr ile birlikte, 3 cilt, (Ka-
hire, 1898-1899), III, 292.
11 Rahman, slm, 78.
tihat Kaps Kapand m? | 461
12 Ne yazk ki, Kd Abdlcebbrn el-Mun f ebvbit-tevhd vel-adl (Kahire 1962) isimli 20 ciltlik eserinin
usl fkh konularnn ele alnd 17. cildinin zellikle itihatla ilgili blmnde [metinden kaynaklanan]
birok eksiklikler vardr.
13 Hseyin el-Basr, el-Mutemed f uslil-fkh, ed. M. Hamidullah vd., 2 cilt, (Dmek, 1964), II, 929-931.
14 Basr, el-Mutemed, II, 930-931.
15 Basr, el-Mutemed, II, 932.
462 | Wael B. HALLAQ
bir sre sonra, tm fkh hizipler iyice belirlendikten sonra, afi fakih Mverd (v.
450/1058) Snnliin karsnda duran bu ar geleneki grubun durumunu yle
tarif etmitir:
Kyas reddeden iki eit insan vardr. Bazlar bunu [kyas] reddeder, lafzi olarak met-
ni takip eder ve sz konusu mesele ile metin arasnda bir tezat yoksa atalarnn szle-
rini takip ederler. Bunlar mstakil itihad tamamen reddeder ve bireysel tefekkr ve
serbeste yaplan aratrmalardan uzak dururlar. Fkh yntemlerini yetersiz bir ekilde
uyguladklarndan, kadlk byle kiilere tevdi edilemez. Dier kategorideki insanlar da
kyas reddeder, fakat yine de kelimelerin anlamna (ruh) ve hitap tarzna dayanarak
hkm karmada mstakil reyini/muhakemesini kullanrlar. Ehl-i zahir bu ikincisine
mensuptur. afinin takipileri ise byle limlere kadln tevdi edilebileceini ve edi-
lemeyeceini syleyenler olarak ikiye ayrlrlar.28
Fakat daha sonralar, Snn toplumda fkh konular zerine bir tartma ol-
duunda, Zahir mezhebinin dikkate alnmamas gerektii hususunda yaygn bir
dncenin hkim olduu grnmektedir. bnus-Salahn (v. 643/1245) sz konu-
su mezhebin gayri meru olduu hakkndaki byk lde Snn gr gsteren
muteber fetvalarndan (fkh grler) birinde bu akla kavumaktadr. bnus-
Salahn asl itiraz, Zahir mezhebinin bir prensip olarak kyasa kar benimsemi
olduu tutumunadr.29
Dvd, taklidi onaylamamasna ve hukuki kaynaklar kullanabildii takdirde30
kiinin beer bir otoriteyi takip etmesinin gerekli olmadn iddia etmesine ra-
men, kyas ynteminden uzak durduu iin onun itihad Snnler tarafndan red-
dedilmitir. Byle olmakla birlikte, drdnc yzyln ilk yarsna kadar, Dvdun
1994, VII,24-26 ; Merdv, et-Tahbr erhut-Tahrr f uslil-fkh, Mektebetr-Rd, Riyad 2000. VII, 3476.]
Her ne kadar isimleri kyas reddedenler arasnda zikrediliyor olsa da, eran vuku bulmadn savunmakla
birlikte onlarn baz durumlarda kyas kabul ettii sylenir. Nitekim Gazzl, sahabenin icm sebebiyle
Kn ve Nehrevnnin kyas kabul ettiini ancak onlarn bunu sadece iki yere tahsis ettiklerini ifade eder.
Bunlardan biri illetin mansus olduu yerler, dieri de hkmlerin sebeplere baland durumlardr. [Bkz.
Gazzl, el-Mustasf, Drul-Ktbil-lmiyye, Beyrut 1993/1413, I,302 ] (Bu deerli bilgiyi bizimle paylaan
hakeme teekkr ederiz).
28 Goldziherden iktibas edilmitir. Goldziher, Zahiris, s. 35. .N: Hallaq bu pasaj Ahkms-sultniyyeden di-
rekt aktarmad iin eviride baz farkllklar/skntlar ortaya kmtr. lgili ksmn Arapa aslndan yap-
tmz tercmesi u ekildedir: Kyas inkr edenler iki gruptur. Birinci gruptakiler bunu [kyas] reddeder,
nassn zahirini takip eder, hakknda nass varit olmayan yerlerde seleflerinin szlerini benimser, itihad
reddeder, rey ve istinbattan uzak dururlar. Hkmleri aratrmadaki kusurlarndan dolay, byle kiilerin
kadlk makamna getirilmesi caiz deildir. kinci gruptakiler de kyas reddeder, [fakat] kelimelerin anla-
mna/fehvasna (ruh) ve hitabn mefhumuna dayanarak ehl-i zahir gibi hkmlerde itihat ederler. afinin
ashab ise byle kiilerin kadlk makamna getirilmesinin cevaz hususunda ikiye ayrlrlar. Mverd, el-
Ahkms-sultniyye, (Kahire, ts), I, 114.
29 Abdurrahman bns-Salah, Fetv (Beyrut, 1970), 32-33. bns-Salah, Eb shak el-sferynye ilikin ola-
rak unlar belirtmektedir: limlerin byk ounluu, kyas kartlarnn itihat etmeye ehil olmadkla-
rna ve [kendilerine] kadln emanet edilemeyeceine, inanrlar; bylece Davd herhangi bir icmada yer
alamaz. Burada kaydedilen benzer Zahir grler iin de ayrca bkz. Fetv.
30 Goldziher, Zahiris, s. 30.
466 | Wael B. HALLAQ
mezhebi dier byk mezhepler gibi Snn olarak kalmtr. Ancak, fkh usl
nihai olarak kurulduunda ve yegne Snn doktrin olarak yrrle koyulduun-
da, Zahir mezhebi yava yava Snnlik dairesinin dna kaymtr. Bunun bir di-
er gstergesi ise, Zahirliin en ateli savunucularndan biri olan, Endlsl bn
Hazmn gelenee aykr fikirleri sebebiyle lkesinden kamak zorunda kalmasdr.31
Beinci/on birinci yzyl limi Gazzl, kendi zamannn Snn mezheplerini
belirtirken, sadece Eb Hanife, Ahmed b. Hanbel, Malik, afi ve Sfyan es-Sevryi
saymaktadr.32 Fkh meselelerdeki farkllklar ele alan drdnc ve beinci yz-
yl ihtilaf eserleri, icmn belirlenmesinde Zahir doktrinini, prensip olarak deer-
lendirme dnda tutmutur.33 Sekizinci/on drdnc yzylda, bn Haldun dini
nderlerinin kalmamas ve taraftarlarnn Mslmanlarn byk ounluunca
knanmas sonucunda, Zahir mezhebinin bugn sona erdiini34 belirtmitir. Bu
nedenle, Mslman Snn toplumun ierisinde ilkesel olarak itihada kar kan
herhangi bir mezhep veya bir mezhep kolunun olmad aktr.35
Hanbel mezhebinin ar bir kolu olarak kabul edilen Haevyye, taklit le-
hine itihad reddettii iin bu iddia biraz tartmaya neden olabilir.36 Laoust,
Haevyyeyi Hanbel mezhebinin bir kolu olarak grr.37 Aslnda Haevyye, zayf
bir muhakeme yeteneine sahip olan ve ar derecede metne bal olduu d-
nlen eitli gruplara kar ayrm gzetmeksizin verilen, iyi tanmlanmam, itiraz
edilebilir takma bir isimdir.38 Beinci/on birinci yzyl ve daha sonraki hukuk li-
teratrnden karlan deliller, Haevlerin eksik bir fkh doktrinine sahip olup
Hanbellerden olmayan Geleneki radikal bir grup olduuna iaret etmektedir.
Haevlerin asl ilgileri, fkhtan ok kelmdr (usld-din);39 fkh konulara da,
yalnzca dorudan kelm ilgilendirdii durumlarda deiniyorlard. Snn kaynak-
lar, Haevyyeyi herhangi bir fkh ekolyle ilikilendirmez. Gazzl kmser bir
ekilde, Haevlerin nassa ve beer otoriteye kr krne bir teslimiyetle bal
olduklarna inandklarn40 belirtirken; Sbk, bunlarn fanatik bir hadis grubu ol-
duunu ak bir ekilde ifade etmektedir.41 Bu gibi gruplar, bnl-Cevz gibi, tarih-
42 bnl-Cevz, el-Muntazam fi tarihil-mlk vel-mem, 9 cilt. (?) (Haydarabad, 1940), VIII, 268.
43 Ebl-Vef bn Akl, Kitbl-fnn, ed. G. Makdisi, 2 cilt, (Beyrut, 1970-1971), II, 510. Muhammed b. Ah-
med bn Rd tarafndan aklanan benzer grler iin ayrca bkz. bn Rd, Fasll-makl, ed. G. F. Hou-
rani (Leiden, 1959), s. 8.
44 mid, el-hkm, III, 253-254.
45 Halkin, Hashwiyya, s. 3-20. Ahmed b. Hanbel da dhil olmak zere Haevler ve ehl-i hadisin ynetim-
le ilgili grleri hakknda bkz. Abdullah b. Muhammed en-N el-Ekber, Mesill-imme ve muktetaft
minel-kitbil-evsa fil-maklt, , ed. J. van Ess (Beyrut-Wiesbaden, 1971), s. 65-67.
46 Makdisi, The Significance of the Sunni Schools of Law, s. 6.
468 | Wael B. HALLAQ
PRATIKTE TIHAT
4./10. YZYILDA MTEHITLER
nc/dokuzuncu ve drdnc/onuncu yzyllarda, fkh bir mezhebe bal
olsun veya olmasn, mtehitler fkh alannda son derece zgn grler dile getir-
milerdi. bn Sreyc (v. 306/918), Taber (v. 310/922), bn Huzeyme (v. 311/923) ve
bn Mnzir (v. 316/928) gibi limler, mstakil [mtehit] modeli iin mkemmel
birer rnektirler.50 Sekizinci/on drdnc yzyl fakihlerinden olan Sbk, bu drt
mtehidin aslnda afi olmasna ramen, finin izgisinden uzaklatn kabul
47 Shorter Encyclopaedia of Islam, I. Goldziher tarafndan yazlan Ahmad Ibn Hanbal, bal altnda.
48 Salam istihsan, salam bir usl yntemine dayanan kurallarn kyas yoluyla karmdr. Bkz. bn Tey-
miyye, Masalat al-Istihsan, G. Makdisi, ed., Arabic and Islamic Studies in Honor of Hamilton A. R. Gibb
(Massachusetts, 1965), s. 454-479.
49 Sbk, Tabakt, V, 34; Halkin, Hashwiyya, s. 27.
50 Sbk, Tabakt, I, 105, 244; II, 89, 96, 126, 131. Ayrca bkz. Goldziher, Zahiris, s. 31.
tihat Kaps Kapand m? | 469
etmitir51 ve bilindii zere Taber daha da ileri giderek kendi fkh ekoln kur-
mutur.52 Drdnc/onuncu yzyldaki kstl literatr bu dnemde ne olduunu
kesin olarak belirlemek iin yeterli deildir; fakat sonraki kaynaklardan ne kadar
yaratc olsalar da ulemnn faaliyetlerinin belirli bir mezhebin doktrini iinde
yer almas ve esas itibariyle tm retilerin u veya bu ekilde bir mezhep ima-
mna dayandrlmas gerektii [sonucu] karlabilir. Drdnc/onuncu yzyln
yaratc limleri tpk Eb Ysuf (v. 182/798), eybn (v. 189/804) ve Mzennin
(v. 264/877) yapt gibi kendi doktrinlerini byk bir stada dayandrmlardr.
Bu ekilde yaparak onlar, blnerek oalan eilimlere kar gsterilen otomatik
tepkilerden oluan saldrlar nleyebilir ve grleri afi gibi byk bir fakihin hi-
mayesine alndnda dorudan meruiyet (immediate recognition) elde edebilirler-
di. Hanbel tecrbesi, bu eilimin mkemmel bir rneidir. Daha nce belirtildii
gibi, Ahmed b. Hanbel herhangi bir hukuk sistemi kurmamtr. Bununla birlikte,
drdnc/onuncu yzyln sonlarnda ayrntl bir Hanbeli doktrini ayrt edilebi-
lir. Dolaysyla, Hanbel mezhebinin fru fkhnn, Ahmed b. Hanbelin vefatndan
sonra Halll, Hrak ve doktrinlerini ona atfeden dier byk limler tarafndan
kurulduu aktr.
Bir mezhebe balanmak ve yeni grleri eski otoritelere dayandrmak hkim
norm haline gelse de kimi limler ak bir ekilde mezheplerin yerleik doktrinleri-
ne uymamtr. Aadaki rnekleri gz nnde bulundurmak gerekir:
1. bn Hasan et-Tenuhi (v. 318/930): Eb Hanife, Eb Ysuf ve eybninin
retilerinden belli bir derecede ayrlan mehur bir Hanefi fakihtir.53
2. Ali b. el-Hseyin bn Herbeveyh (v. 319/931): Birok meselede afi ile kar-
t grte olan mehur bir afi fakihtir.54
3. Ebu Said el-stahri (v. 328/939): Pek ok fr meselenin ayrntlarna ine-
rek, sadece afi doktrininden deil ayn zamanda dier mezheplerin tm
doktrinlerinden de ayrlan afi bir fakihtir.55
51 Sbk, Tabakt, II, 126. Sbk bn Mnzir hakknda unlar belirtir: O hi kimseyi taklit etmeyen bir m-
tehittir () . Ayrca Sbk, bn Sreyci drdnc/onuncu yzyln mceddidi olarak gr-
mektedir. Bkz. Sbk, Tabakt, I, 244. phesiz sonraki afiler iin bn Sreyc, afi mezhebinin ilk byk
temsilcisidir. bn Sreyc, rnein afi ve Mzen arasndaki farkllklar gibi, doktrinin i farkllklarnn
sentezini yaparken, afi fkhnn tamamn ilk defa yeniden reten [kii] gibi gzkmektedir. Aslnda bn
Sreyc, et-Takrb beynel-Mzeni ve-afi isimli bir eser yazmtr (Bkz. bn Nedim, el-Fihrist, 213).
52 bn Nedim kitabnda Cerrler iin ayr bir blm ayrmtr. Bkz. bn Nedim, el-Fihrist, s. 234.
53 bn Ebl-Vef el-Kure, el-Cevhirl-mudyye f tabaktil-Hanefiyye, 2 cilt (Kahire,1978), I, 137-138.
54 Sbk, Tabakt, II, 303-307. Bu konu hakknda onun baz grlerine bkz. a.mlf., Tabakt, II, 306.
55 Sbk, Tabakt, II, 193-205. Onun grleri iin zellikle 195. sayfa ve sonrasna baknz.
470 | Wael B. HALLAQ
4. Ebu Ali b. Ebi Hureyre (v. 345/956): afilerin en nde gelenlerinden biri56
olup, talak (boama), ceza hukuku, ibadet, klelik vb. konularla ilgili kendi
fkh grlerini ak ve kesin bir ekilde belirtmitir.
5. bn Haddad el-Msr (v. 345/956): bn Haddad, nikh, lin (zina thmeti
gerekesiyle elerin lanetlemesi), rada (st emme) vb. konulara dair ba-
msz grlere sahip olan saygdeer ve mehur bir afi mtehit olarak
dikkate alnmtr.57
6. Ebu Hasan ed-Drik (v. 375/985): Nevev, afi mezhebinde en bamsz
mertebeyi ed-Driknin gsterdiini rivayet eder.58 Kendisine bir gr so-
rulduunda enine boyuna dnr ve ounlukla sadece Ebu Hanifenin
retilerine aykr deil, ayn zamanda afinin grlerine de aykr h-
km verirdi. Bunun hesabn vermesi istendiinde ise yle cevap verirdi:
Burada Peygambere kadar uzanan bir gelenek var (A gelenei B otoritesine
dayanr, B otoritesi C otoritesine dayanr ta ki Peygambere kadar). Ebu
Hanifenin veya afinin rettiine gre amel etmektense bu gelenei ta-
kip etmek daha iyidir.59
Tabernin dneminden itibaren mevcut Snn [hukuk] mezheplerinin ge-
erlilii zerine bir icmn nihai olarak kesinlemeye balad aklkla ifade
edilebilir (Snn hukuk sisteminden tedricen dlanan Zahir mezhebi hari) ve
drdnc/onuncu yzyln son otuz veya krk ylnda, yeni mezhep veya herhan-
gi bir ayrlk akmn kurulmasnn hukuka aykr olduu hususunda kapsaml
ancak zmn bir icmya varld gzkmektedir. Bylece, beinci/on birinci yz-
yldan itibaren btn fakihlerin resmen u veya bu mezhebe tabi olduklarn ve
yeni sorunlar karsnda zm retme faaliyeti kesintisiz bir ekilde devam ettii
halde, tek bir rnekte bile herhangi bir fakihin kendisine ait bir mezhep kurma
teebbsne girimediini grmekteyiz. Bununla birlikte, modern dneme kadar
60 bn Emru Hc, et-Takrr, III, 345; bn bidin, er-Resil, 2 cilt (Lahor, 1976), I, 30.
61 Basr, el-Mutemed, II, 934.
62 bn Abdilberr, Cmiu beyn, s. 384-397.
63 Badd, el-Fakh vel-mtefekkih, II, 66-70; Mverd, Edebul-kd, I, 269-273.
64 bn Abdilberr, Cmiu beyn, s. 467-468.
472 | Wael B. HALLAQ
65 Ortaa slamnda siyaset teorisi ve siyasal pratik arasndaki iliki iin bkz. I. J. Rosenthal, The Role of the
State in Islam: Theory and Medieval Practice, Der Islam, 50, 1 (1973), 1-28.
66 Abdlkahir el-Badd, Usld-dn (stanbul, 1928), s. 277. Bu Badd, 463/1070 ylndan vefat eden Hatb
el-Badd ile kartrlmamaldr.
67 Al b. Muhammed b. Habb el-Basr el-Mverd, el-ahkms-sultniyye (Kahire, 1960), s. 6. Ayrca bkz. E. I.
J. Rosenthal, Political Thought in Medieval Islam (Cambridge, 1958), s. 29.
68 Mverd, el-ahkm, s. 116.
tihat Kaps Kapand m? | 473
69 Mverd, el-ahkm, s. 66. Benim Considerations on the Functions and Character of Islamic Legal Theory
isimli makalemle mukayese edin.
70 Sbk, Tabakt, II, 303-305; H. A. R. Gibb, Al-Mawardis Theory of the Caliphate, iinde ed. B. Shaw and W.
Polk, Studies on the Civilization of Islam (Boston, 1962), s. 152, 164-165
71 Muhammed el-Cveyn, Giysl-mem (skenderiye, 1979).
72 Cveyn, Giysl-mem, s. 274.
73 Cveyn, Giysl-mem, s. 275; bu dnce kitap boyunca tekrar edilmitir. Bkz. Cveyn, Giysl-mem,
s. 271, 282, 283.
474 | Wael B. HALLAQ
Ancak fakihlerin nesli tkenir veya eriatn varl sona ererse? Bu soruyu ce-
vaplamaya alrken, Cveyn aratrmamz iin olduka nemli baz gerekleri
dile getirir. Bu [alnt] beinci/on birinci yzyln ikinci yarsndaki vaziyeti gster-
mektedir: Eer bir devir mtehit olan mftlerden yoksun hale gelir, fakat nce-
ki mezhep kurucularnn gvenilir doktrinlerini nakledenler mevcut olursabu
aa ve insanlarna neredeyse tam olarak uyan bir tanm...74 Fakat bu tam uygun
deildir. Kitabn baka bir yerinde, yazar faraz olarak mft (ki o, onun tanmna
gre yetkin mtehitler olmaldr) ve fakihlerin neslinin tkendiini varsayarak
okurlarna bu gerek d durumu zihinlerinde canlandrmaya almalarn ner-
mektedir.75 Bu durumda szlerinin kesinlikle gvenilir olduunu sylememize
gerek olmayan Cveyn, kendi dneminde mtehitlerin halen var olduuna
inanmaktadr. Bu [kanaat], Cveynnin kendisinin de sadece byk bir kelmc ve
ir deil, ayn zamanda sekin bir fakih olduunu dikkate aldmzda tamamen
kesinlemi olur.76
Tartmann devamnda Cveyn, daha ileri farazi bir bozulma durumuna -
zmler bulmaya almaktadr. Mtehitlerin neslinin tkenmesi ihtimali zerine
unlar belirtmektedir:
Ben eriatn bozulduunu, onun sorumlularnn neslinin tkendiini ve insanlarn e-
riata kar kaytsz kaldklarn hayal ettim... Ayrca daha nceki fkh mezheplerinin
byk imamlarnn nesillerinin tkendiini, bunlarn yerine haleflerinin gelmediini
ve ilim peinde koanlarn yzeysel eylerle yetindiklerini grdm... Bu yzden, bili-
yorum ki, durum bu ekilde devam ederse, ok gemeden eriatn limlerinin nesli
tkenecek ve geriye onlarn kitaplarndan baka hibir ey kalmayacaktr.77
79 Gazzl, Fadihul-Btniyye, Goldziher, ed. Streitschrift des Gazali gegen die Batiniija-Sekte (Leiden, 1956), s.
76.
80 Gazzl, Fadihul-Btniyye, s. 76.
81 Gazzl, Fadihul-Btniyye, s. 78.
476 | Wael B. HALLAQ
mtehit yapar. Bu yzden Sbk, Cveynnin son derece zgn bir fakih olduu
ve mezhepte mtehit seviyesine ulatn ifade ederek kendi kendisiyle elimek-
tedir. nk fakihler genelde, mezhepte mtehit olan kimsenin [mensubu oldu-
u] mezhebin retilerinin snrlarn amamas gerektiini ileri srmektedir. Bu
adan, Ebl-Fid (v. 732/1331) ve Zehebnin (v. 748/1348) grleri, Sbknin
Cveyn anlatmna kar bir dengeleyici olarak dnlmelidir. Ebl-Fid, gerekli
koullar salad iin Cveynnin kendisini mutlak mtehit seviyesinde grd-
n sylemi, ancak nihayetinde Cveynnin bu konumu terk edip afiyi takip
etmeye karar verdiini eklemitir.87 Bu, genliinde Cveynnin, babas ve babas-
nn adalarnn retilerinde tecessm eden afi mezhebinin doktrinini takip
etmeyi reddettii[ne dir olan] Sbknin yorumuyla uyumludur. Bu ayn zamanda,
afinin usl kurallarnn Cveyn iin bir rehber grevi grmedii gereiyle de
rtmektedir. Sbknin hocas ve koyu bir kelm kart Geleneki olan Zeheb,
ayrca Cveynnin el-Burhn adl eserinde selefin doru yolundan saptn ima et-
mektedir. Ebl-Fid ve Zeheb, Sbknin Cveynyle ilgili tabaktnda st kapal
olarak kar kt bir eilimi temsil etmektedir. O srekli olarak Cveynnin ehl-i
snnet (orthodoxy) olduunu savunmu ve geleneklere uymayan bir dizi grler
gelitirmesine ramen, srarla selefin yolunu takip ettiini88 ve hayat boyunca afi
mntesibi olarak kaldn ileri srmtr. Gelenee aykr ve [ayn zamanda] bir
selef mntesibi olmak da yine Sbknin kendisini kurtaramad ak bir elikidir.
Cveynnin mtehit olduu sorgulanamaz, ancak o ne tr bir mtehitti?
Cveyn yeni bir mezhep kurmaya teebbs etmemesine ramen, Ebl-Fidnn
ileri srd zere en azndan belli bir dnem iin mutlak itihada sahip oldu-
unu iddia ediyor gibiydi. Sbk, Earleri Snnlik dairesinin dna yerletirme-
yi amalayan Geleneki saldrlara kar Earlii ve Earleri savunmak iin bunu
reddetmitir.89 Bundan da Cveynnin mezhepte mtehit olduu hususundaki
Sbknin srarnn bilhassa teolojik balamda nemli olduu, ancak fkh balam-
da o kadar da nemli olmad sonucu kmaktadr. Btn limlerin kabulyle
Cveynnin olaanst derecede yaratc bir fakih ve stn yetenekli bir mte-
hit olduu gerei hala varln srdrmektedir. Dorusunu sylemek gerekirse
Gazzlnin ok vlen yaratcl ksmen onun sekin stadna atfedilebilir: An-
lalan o ki btn eserleri yaymlandnda, Cveynnin hukuki ve siyasi alma-
larnn tamamnn allmas onun imdiye kadar Gazzlye atfedilen yaratcl-
olaca [ynndeki] genel kanaatte ifadesini bulur.102 Byle bir kanaatin sebepleri
iin fkh literatr zerine yaplan hassas bir aratrma, hukuki artlarn bundan
sorumlu olduunu gsteren pek az [kant] salamtr. Byk ihtimalle siyaset ku-
rumunun paralanmas bu kanaatin gelimesine yol aan ana unsurdur.103 eriat,
siyasi ve sosyoekonomik hallerde olduu gibi tmyle eletirilerin merkezinde
olmamtr. rnein, Gazzlnin ihyacl zellikle fkha ynelik deildi. Gazzl
din zaaflarn, dhili teopolitik anlamazlklar ve dinle ilgili yanl uygulamalardan
kaynaklandn iddia etmitir. Bu, Gazzlnin hy ve Mnkzdaki ana temasdr.
Ayrca Gazzl Mnkzda, filozoflar ve ii mamiyesi gibi eitli kurum ve gruplar
eletirmektedir; fakat sylenen birka sz darda brakacak olursak, hibir ey
fkh ilimlerine ve fukahya hasredilmemitir. Oysa Gazzlnin doktrininde fakih-
ler, din ihyya ynelik herhangi bir teebbste arasal[konumda]drlar.104
102 Bu kanaat, merfu bir hadiste aklanmtr. Bkz. Ebl-Fid bn Hatr, Nihyetl-bidye ven-nihye, 2 cilt.
(Riyad, 1968), I, 18.
103 J. Schacht, Classicisme, traditionalisme et ankylose dans la loi religieuse de lIslam, ed. R. Brunschvig and
G. vonGrunebaum, eds., Classicisme et declin culturel dans Ihistoire de Ilslam (Paris, 1957), s. 148.
104 Gazzl, hy, I, 44, 111.
tihat Kaps Kapand m? | 481
slmn ilk be yzyl boyunca hem teorik hem de pratik dzeyde itihat faa-
liyetinin kesilmeden devam ettii ve hatta kapanma fikrinin Mslmanlarda olu-
mad [eklindeki] bu sonucumuz nda, imdi kapanma kavramnn ilk defa
beinci/on birinci yzyln sonlarna doru (daha dorusu altnc/on ikinci yzy-
ln banda) ortaya ktn ve kapanma zerine olan anlamazlklar ile mtehit-
lerin mevcudiyetinin, Mslmanlarn bu sonuta fikir birliine (icm) varmalar-
n engellediini gstermek iin itihadn sonraki tarihini aratrmaya geebiliriz.
Bunun sonucunda itihadn modern ncesi dneme kadar uyguland ve itihat
hakk iin taleplerin ve taklide olan stnln srekli olarak seslendirildii ak-
la kavuacaktr.
117 Bu ifade Muhyiddin en-Nevev, el-Mecm erhul-Mhezzeb, 18 cilt (Kahire, 1966-71), I, 76daki bir tart-
masnda gemitir. Benzer kullanmlar iin bkz. Gazzl, el-Mustasfa, II, 315-6; Sbk, Tabakt, III, 276-277;
bn Akl, Kitbl-fnn, I, 92.
118 Muhammed Bekri es-Sddki, el-ktisd f Beyn Mertib el-Ictihd (MS) Princeton, Garrett Collection, Ya-
huda section 253, fol. 98b.
484 | Wael B. HALLAQ
sorular sorulur, onlar da (gerekli) ilimleri olmad halde fetva verirler. Bylece
hem kendileri sapknla derler hem de halk sapknla drrler.119
Dolaysyla, [itihat] kapsnn dima ak olup olmad ya da tarihin bir dne-
minde kapanp kapanmad fiilen birbirini tamamlayan iki unsurla belirlenmitir:
(1) Mtehitlerin varl ya da yokluu ve (2) [Mtehitlerin] neslinin tkenme-
si nedeniyle itihat kapsnn kapanp kapanmad [hususunda] fakihlerin icm.
Usl eserlerinde, akl ya da eriat yoluyla, yalnzca mtehitlerin neslinin tkenip
tkenmeyecei sorunu tartlm ve itihat kaps kavramna nadiren dorudan
bir referans yaplmtr. Bu, muhtemelen fkhn hmsi olan uslclerin, itihadn
devamllndan kendilerini sorumlu hissetmeleri ve itihat kaps fikrinin tama-
mn, usl-i fkhn ilh metodolojisinin en temel varlk sebebinin (raison detre)
reddi olarak grdkleri gereinden dolaydr.
Mtehitlerin varl hakkndaki tartmalar Seluklu dnemine, zellikle de
beinci/on birinci yzyln en sonuna ya da altnc/on ikinci yzyln bana dayan-
maktadr. Kd Abdlcebbr, Hseyin el-Basr, Badad, iraz, Cveyn, Serahs,
Pezdev ve Gazzlnin usl eserleri de dhil olmak zere beinci/on birinci yzyl
fkh literatrnn tamamnn aratrlmas bu konuyla ilgili dorudan ya da do-
layl herhangi bir sonu vermeyecektir. slm tarihinde ilk defa bu tartmaya yer
veren yazar, mehur Hanbel fakih ve kelmc bn Akldir. Onun eseri el-Fnn
ve Teymiyye ailesinin el-Msevvedesinde aktarlan el-Vdh fi Uslil-Fkhdan
iktibaslar bize bu meselenin balangcnn yeterince tatmin edici bir hikyesini
vermektedir.
Mtehitlerin varl tartmas ilk olarak salt entelektel meraktan ziyade pra-
tik zorunluluk yoluyla balamtr. Fkhn aralksz ilemesini salama almak iin,
bn Akl dhil beinci/on birinci yzyln uslcleri her ada en az bir mtehidin
ift (fetv verme) iin model olmas ve daha az yetkin olan mftler iin rehber
olmas gerektiini savunmutur. ncelikle bu nedenden dolay bn Akl, Msl-
man toplumun ihtiyalarn ve menfaatini karlamak ve yeni ortaya kan gn-
lk sorunlar zmek iin bir mtehidin her zaman var olmas gerektii zerin-
de durmutur.120 Onunla Badattaki bir Hanef fakih arasnda meydana gelen bir
tartmann ayrntlarna tam olarak tekabl eden u bilgi, onun usl anlayndan
kaynaklanmaktadr:
119 bn Kesr, Nihye, I, 30. Ayn hadisin baka bir versiyonu Goldziher tarafndan tercme edilmitir: Goldzi-
her, On al-Suyt, s. 85.
120 Mecdddn, ihbeddn ve Takyyuddn bn Teymiyye, el-Msevvede f Uslil-Fkh (Kahire, 1964), ss. 472,
545.
tihat Kaps Kapand m? | 485
Eb Hanifenin mezhebine bal olan fakih dedi ki: Mtehitler nerede? Bu mesele
kadlk kapsn kapatr (bbl-kad).
Hanbel (bn Akl) sratle iki kesin cevap verdi. Birinci olarak unu ne srd: Eer
kadnn mtehit olmas gerektii iin kadlk kaps kapandysa, o halde kap (yine)
kapaldr nk bir mtehit tarafndan onaylanana kadar mtehit olmayan kadnn
hkmnn geersiz olduunu iddia ediyorsun. Mtehitlerin hl var olmadn iddia
edersen ve kadlara yol gstermesi iin bir mtehide ihtiyacn varsa ve gnmzdeki
hkmlerin geersiz olduuna inanmyorsan u hlde mtehit olmayanlarn hk-
mn dorulamak iin ihtiyacn olan mtehit, mtehitlerin var olmadna dair olan
iddian rtr
Hanef fakihin bu iddias baka bir nedenden dolay da aslszdr. Sana sorulursa: Be-
lirli bir zaman diliminde icm askya alnabilir mi? Eer evet dersen, eriatn kay-
naklarndan birini iptal etmi olacaksn ve Allahn eriatn kaynaklarndan amaz
bir kayna izle etmi olduunu ileri sreceksin Dier yandan, icmn (her zaman)
geerli olduunu sylersen, sonra u sorulacaktr: Mtehitlerin olmad bir yerde
mtehitlerin icm gerekleebilir mi? Dolaysyla, senin argmann geersizdir.121
Baka bir yerde, bn Akl takip eden aklamay yapmtr: Bir zaman dilimi-
nin mtehitten yoksun olmas mmkn deildir. Bu [durum], yaadmz ada
hi mtehit kalmadn ne sren baz muhaddislerin iddiasna aykrdr.122
Aka, bn Akl argmanlarnda salt beer muhakemeyi kullanr ve herhangi
bir ayete atf yapmaz. Sonraki eserlerinde gelitirilen daha zenle hazrlanm ar-
gmanlarla karlatrldnda, bn Aklin muhataplaryla olan tartmasnn daha
sonra yerleik hle gelecek olan bir usl tartmasnn yalnzca balangc olduu
gzkmektedir. Onun cevaplarnn karakteristii, bn Aklin kendisi iin nemli
olsa da meselenin tamamnn o anda ok nemli olmadn gstermektedir.
ederdi. bn Aklin cevabndaki hadis eksiklii, onun akl yrtme yapsyla bir-
letirildiinde tartmal meselenin o zaman iin gelimemi bir yapda olduunu
gsterir. Bu mesele son zamanlarda ortaya km olduu iin, tam olarak zerine
dmek ve detaylandrmak iin ksmen Kurn ve/ya Snnet ile desteklemek an-
lamna gelir yeterince vakit olmamt. Btn bunlar ve bn Aklin dnda hi-
bir beinci/on birinci yzyl fakihinin insidd bbil-ictihd ifadesine ya da daha
sonra usul almalarnn bir paras olmu olan mtehitlerin neslinin tkenmesi
meselesine deinmemi olmasn gz nnde bulundurarak, bu tartmann k-
keninin beinci/on birinci yzyln tam sonunda ve altnc/on ikinci yzyln tam
banda olmas daha muhtemel olduu sonucuna varlmaldr. Yine de bu mesele,
altnc/on ikinci yzyl boyunca bile ok byk nem kazanm gibi gzkmyor.
Bu bn Kudmenin sz konusu nemli meseledeki ilgisizliiyle dorulanmtr.
Beinci/on birinci ve altnc/on ikinci yzyl usl eserlerinde onu tartmak mtat
bir ey olsayd, Hanbel bn Kudme kukusuz byle bir konuyu ele alma frsatn
karmayacakt (ve o [bu konuya] kar olan Hanbel tavrnn benzersizliinden
dolay kesinlikle byle yapmaya meyilli olacakt).
midnin vefatndan bir yzyl sonra, bir an mtehitlerden yoksun olup
olamayaca polemii, daha geni boyutlar kazanmaya balad, yle ki midnin
temel ncl ve aklamas olduka karmak bir argmann yalnzca ekirdei
haline gelmitir. Bu almann zel ilgisi u ana kadar zetlenen sorunu bizim
anlamamza katk salayan argmann u ynleridir: Sbknin (v. 771/1369) sy-
leyecek zgn hibir sz yoktur sadece mid ve bnil-Hcibin varsaymlarn
dorular ve mtehitlerin neslinin tkenmesi mmkn olsa da fiilen vuku bulma-
snn ispatlanamadn iddia etmektedir.126 snev (v. 772/1370) temelde midnin
tezlerini kabul etse de, Beydvnin (v. 685/1286) bu zamanda mtehit yoktur
ifadesini onaylamaz. snev, icm yalnzca mtehitler tarafndan karara balan-
d iin ve icmn etkisi olmadan yaamak imknsz olaca iin mtehitlerin
en azndan bu zamanda hal var olmas gerektiini savunur.127 snevnin gen bir
ada olan Taftzn (v. 790/1388), itihadn Mslman limlerin toplamna veri-
len bir ykmllk [sayan] Hanbel nermesine kar midnin kar argmanna
destek kar. Eer yetkin limler hal hayattaysa itihadn mecburi bir ykmllk
olacan iddia eder, fakat [sz konusu] limler ldnde Mslmanlar bu y-
kmllkten beraat eder. Bu nedenle, potansiyel olarak itihat yapabilecek limler
retemese de, mmet hataya dmeyecektir.128
134 Sddknin listesi Kaffl, Gazzl, bn Abdsselm, bn Dakkul-d, Takiyuddn es-Sbk, Tcddnes-
Sbk ve Celaleddin es-Suyt; bkz. ktisd, fols. 99a-99b.
135 Sddk, ktisd, fol. 98b.
136 bn Abduekr, erh, II, 399-400.
137 Laoust, La Pdagogie, s. 77.
138 bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 546.
490 | Wael B. HALLAQ
Salahn tertibini takip etmektedir.139 Suyt (v. 911/1505) mutlak, afi ve Malik
gibi kiiler iin ve mstakili de kendisi ve bn Sreyc gibi mezhepte mtehitler
iin kullanmaktadr.140 Byle yaparak Suyt, bnus-Salah ve bn Teymiyyeden, do-
laysyla Gazzlden de, ayrlmaktadr. bnus-Salah gibi, Sddk de mstakil ile bir
mezhep kurucusunun mertebesini kastetmektedir.141 O, baz fakihlerin mntesibi,
mutlaktan daha st bir mertebede grdklerini ileri srmektedir.142 Ve Leknev (v.
1304/1886) bir mezhebin iinde itihat yapan fakihe mtehit-mutlak-mntesip
birleik unvann tevcih etmektedir.143 O halde, mtehitler ve itihat konusu ze-
rine yaplan tartmann byk bir ksmnn byle bir yanl anlalmadan kaynak-
lanm olmas srpriz deildir.144
Kapnn kapanmasyla ilgili bir icmn gerekleip gereklemediine zel ih-
timam gstererek mtehitlerin varl hakkndaki tartmay ele almann imdi
yeridir. Byle bir icm olmadan, kapanma ve onun gvenilirlii belirlenemez. Te-
oride, icmn bir an btn mtehitlerinin u veya bu ekilde belirli bir mese-
le zerinde fikir birliine varmalaryla meydana geldii hatrlanmaldr. Bununla
birlikte, gerekte ise icm fakihlerin kendilerinden nceki nesillere dnp baktk-
larnda ve belirli bir doktrinin ve grn kabul grm olduunu bulduklarnda
gereklemektedir. [Bu] kabuln ltne, bu doktrin ya da u grle ilgili limler
arasnda herhangi bir muhalif sesin olmamasyla karar verilmitir. Hangi durum
olursa olsun, zellikle byk limler tarafndan desteklenen herhangi bir itiraz bu
gr icmn alanndan karp ihtilfn alanna itecektir. Bu, genellikle bu g-
rn ihtilf literatr (fkh meselelerdeki ihtilflarla ilgilenir) bnyesinde top-
land anlamna gelmektedir. Lkin bir ihtilf meselesi olarak tespit edilmesi iin,
baka bir sessiz fikir birlii gerekmektedir. Aksi takdirde, kararlatrlmam stat
eklinde terimletirilebilecek olan bir mesele haline gelmektedir.145
Yedinci/on nc yzyln banda, afi fakih er-Rfi (v. 623/1226) Ms-
lmanlarn u an hi mtehit olmad hususunda ittifak etmi gibi gzkmekte
olduklarn146 mahede etmitir. Mtehitler ile tam olarak neyi kastettii ondan
bize ulaan kt bilgiden karlamaz, fakat kuvvetle muhtemel fkh mezhebi kurabi-
lecek olan bamsz mtehitleri kastetmektedir. Rfinin snrl mtehitleri kas-
tettiini farz etmek mantksz olacaktr, nk byle bir faraziye onun zamannn
gerekliiyle elimektedir. Rfinin hayat boyunca ve sonrasnda, kendisi dhil
pek ok fakih, adalar ve halefleri tarafndan mezhepte mtehit olarak tannm-
tr. Rfinin rencisi, sferyn, stadn bir mtehit olarak grmtr.147 Dahas,
Rfi bir dizi lim tarafndan altnc/on ikinci yzyln mceddidi olarak seilmi-
tir.148 Birka isim vermek gerekirse Rz, Eb me, bn Abdsselm, bn Dakkuld,
bnl-mam ve Nesef herkesin kabul edecei zamann mehur mtehitlerindendir.149
Rfinin yukarda zikredilen cmlesi Zerkeyi (v. 795/1392) akna evir-
mitir. Ayn zamanda afi olan Zerke bunun bizim baz fakihlerimiz tarafndan
desteklenen Hanbeller ve bizim aramzdaki tartmal (hilf) bir mesele olduu
iyi bilindii150 halde Rfinin nasl mtehitlerin neslinin tkendii zerine bir
fikir birliine varldn savunabileceini merak etmitir. bn Abdsselm, farkn-
da olarak ya da Rfinin ifadesinden dolay deil, itihat kapsnn kapanmasyla
ilgili olarak Mslmanlarn anlaamadklarn belirtti. Kapanmann etkisiyle ilgili
olarak farkl grler ifade ettiler lkin bu grlerin hepsi nfiledir. nk eer
yeni bir durum ortaya karsa ve Kurnda bir zm bulunamazsa ya da bu durum
atalarmz arasnda bir hilf meselesi ise (bu durumun hkmn belirlemek iin)
itihadn gerekli olduunu151 belirtmitir. Bu ifadeler, Rfinin yazd [zaman]
iinde bulunduu artlarla birletirildiinde (zellikle pek ok mehur mtehidin
varln),152 snrl mtehitlerden bahsettiini ispatlamak iin yeter delildir. Yine
de, bu zamanda bamsz mtehitlerin bulunmaynn herkes tarafndan kabul
grm bir gerek haline gelmi olmas kesindir. Rfinin iaret ettii bu tarzda bir
fikir birliidir, fakat onun ifadesi yanl yorumlanm gibi gzkmektedir.
Kapanma meselesi ile ilgili beyntn, byk ounluunun mtehitlerin
yokluu zerine yerlemi bir fikir birlii olduunu kabul etmeye cret etmedii
146 bn Emir, et-Takrir, III, 340. Rfi yle der: el-halku kel-mttefikne al enneh la mctehide el-yevme.
.N: ktibasn orjinali u ekildedir:
147 Sbk, Tabakt, V, 120.
148 Sbk, Tabakt, I, 106. Bir mceddidin, mtehidin artlarn yerine getirmi olmas gerektiine dikkat edil-
melidir.
149 bn Kesr, el-Bidye ven-Nihye, 14 cilt (Kahire, 1932), XIII, 250; bn Emir, et-Takrir, III, 340; Sbk, Tabakt,
V, 18; S. Rizwan Ali, Izz al-Din al-Sulami (Islamabad, 1978?), s. 22; bn Abduekr, erh, II, 399; Suyt,
Hsnl-Muhdara fi Ahbri Msr vel-Khire, 2 cilt (Kahire, 1904), I, 141-147.
150 evkn, el-rd, ss. 235-236.
151 Buradan aktarlmtr: Zerka, Devrl-ctihd ve Meclit-Teri fil-slm, International Islamic Colloquium
Papers (London, 1960), s. 107.
152 Aadaki 154. nota baknz.
492 | Wael B. HALLAQ
153 rnein bkz. Abdullah, es-Semhd, el-kdl-ferd fi ahkmit-Takld (MS) Princeton, Garrett Collection,
Yahuda Section 5183, fols. 177a, 177b; bn Emir, et-Takrir, III, 340; evkn, rd, s. 235-236.
154 u mtehitleri gz nnde bulundurun: Sbk, mmetin bn Dakkuldin mtehit ve ayn zamanda mced-
dit olduuna mutabk kalm olduunu ne srmtr. bn Dakk fkh ilimlerindeki eksiksiz bilgisiyle mutlak
bir mtehittir (Tabakt, VI, 2, 3, 6). bn er-Rif a, Sbk gibi, bn Dakkuld ve bn Abdsselmn itihat
mertebesine ulat (Bkz. Sddk, ktisd, fol. 99a) hakknda bir icmya ulalm olduunu iddia etmektedir.
Yamuri, bn Dakki u ekilde tarif etmitir: O Kurn ve Snnetten hkm karmada kusursuzdu (Sbk,
Tabakt, VI, 2-3; Suyt, Husn, I, 143). Zeheb ve bn Nbte, el-Kad ez-Zemelkanyi bir mtehit olarak gr-
mlerdir: Zeheb iin Zemelkan arda kalan mtehitlerden bir tanesiydi ve bn Nbte iin o grne phe
drlmemesi gereken bir mtehitti (Sbk, Tabakt, V, 251-252; Suyt, Husn, I, 145). Sbk, Rznin ha-
lefleri tarafndan altnc/on ikinci yzyln mtehidi ve mceddidi olarak seildiini savunmutur (Tabakt,
I, 106). Eb me, afi mezhebi iinde bir mtehit olarak takdir edilmitir (Sbk, Tabakt, V, 61; bn Kesr,
Bidye, XIII, 250). bn Abdsselm aka kendisini afi mezhebi iinde bir mtehit olarak beyan etmi ve
onun bu mevki iin olan iddias bir tekzibe yol amamtr (Sbk, Tabakt, V, 93, 95; ayrca yukardaki 144.
nota baknz). Hanbel mezhebine bal olmasna ramen, bn Teymiyye Hanbel doktrinine tam olarak uyma-
mtr: O kendisini mezhepte mtehit olarak grmtr. bn Teymiyye ou fkh meselede (yaklak olarak
20 tanesini bildiimiz) bn Hanbel dhil drt byk imamn doktrininden ayrlmtr. Onun el-Fetaval-kbra,
5 cilt (Kahire, 1966), III, 95-96sna baknz. Ayrca bkz. M. Cheneb tarafndan [yazlan] Shorter Encyclopaedia
of Islam, s.v. Ibn Taymiyya,; bn Kayyim el-Cevziyye, lml-Muvakkn an Rabbil-lemn, 4 cilt (Kahire,
1969), II, 231. Kr. Laoust, Linfluence dIbn Taymiyya, s. 17, 20. Takiyuddn es-Sbk, Tcddnin baba-
s (Tabaktn yazar), herkes tarafndan mtehit olarak kabul grmtr. Tcddn iin o mtehitlerin en
iyisidir. Aslnda Tcddn babasnn afiden tamamen ayrlan ya da afi mezhebinde beenilmemi olduu
halde onun takip etmeyi semi olduu dzinelerce durum sayar (bkz. onun Tabakt, VI, 113, 147, 182-196).
Safed ve Suyt de Takiyuddn es-Sbkyi benzersiz bir mtehit olarak grmektedir (bkz. Suyt, Husn, I,
145-146; Suyt, et-Thddusb Nimetillh, ed. E. Sartain [Cambridge, 1975], s. 205). Tcddn es-Sbknin
kendisinin yle syledii zannedilmektedir: imdi ben kinatn mtehidiyim; bunu sylyorum ve bu sy-
lediimin hakkn vermem gerekir. Bir buuk yzyl sonra Suyt, Sbknin ifadesine hi itiraz edilmediini
savunmutur (Sddk, ktisd, fol. 99b; Suyt, Husn, I, 150).
tihat Kaps Kapand m? | 493
173 Beinci/on birinci yzyla kadar mcedditler yalnzca afiidi (bkz. Sbk, Tabakt, I, 104-106; Goldziher,
On al-Suyuti, s. 82-83). Hanefler ve afiler tarafndan sahip klan tek belirsiz istisna Earidi (bkz.
el-Kure, el-Cevhir, II, 544-545). Altnc/on ikinci yzyldan itibaren afi mcedditler ounlukta kald;
Hanbeller birka mceddit kard ve bildiim kadaryla, tecdit iin Hanef ya da Malik hibir aday kmad.
496 | Wael B. HALLAQ
174 Sbknin biyografik szl iin kaynak olarak bulabilecei en erken eserlerin beinci/on birinci yzyl
tabakt eserleri olduu gzkmektedir; onun u eserine bkz. Tabakt, I, 114. Ayrca I. Hafsinin bibliyografik
makalesine bkz. Recherches sur le genre Tabaqat dans la littrature Arabe, Arabica, 23, 3 (1976), 8-12, 17-
18, 24.
175 Laoust, La Pdagogie dal-Gazali, s. 77.
176 Kazim Beg, Notice sur la march, s. 181-192, 204 ve devam; bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 547-548.
177 bn bidn, Reddl-muhtr, 8 cilt (Kahire, 1966), I, 77; bn bidn, er-Resil, I, 11-13; M. Suhrawardy, The
Waqf of Moveables, Asiatic Society of Bangal, 7 n.s. (1911), ss. 330-331; el-Leknev, el-Fevid, s. 89-90.
178 Kazim Beg, Notice sur la march, s. 206-214.
179 Nevev, el-Mecm, I, 73-74; bn Teymiyye, el-Msevvede, s. 549.
180 bn bidn, Reddl-muhtr, I, 77.
tihat Kaps Kapand m? | 497
daki artla ten bee, beten de yediye kmas ilikisi varm gibi gzkmekte
olan bu srekli byyen kanaati [gstermektedir]. Bu kanaat mtehitlerin eski
mertebelerini deimeden korurken, teoride daha nceden var olmayan en ok
mukallitlerin yeni mertebelerinin artmasna katk salamtr.
Daha sonraki bir dnemde, bu yedi mertebenin her biri belirli bir fakih gurubuna
uygulanmtr. Bylece (Hanef mezhebinin asl kurucular Eb Ysuf ve eybninin
dlanmasyla beraber) birinci mertebe drt mezhebin kurucularna tahsis edilmi-
tir. Ve bn Hanbel fakih olmasa da yine de o bu mertebede yer almtr.181 eybn,
Hassf, Mzen ve onlarn mudilleri ikinci mertebe altnda tasnif edilmitir. Kerh,
Tahv ve emsuddn es-Serahs gibi mtehitler ncsne aittir.182 Drdnc ve
beinciler Mergnn ve Rz gibi mtehit olmayanlarn mertebeleriyken,183 altnc
ve yedincisi zellikle salt mukallitler iin ayrlmtr. Altnc/on ikinci yzyldan iti-
baren fakihlerin son iki mertebeye ait olduklar sylenmitir.
Bu tasnif mtehitlerin neslinin tkenmi olduu fikrini destekleyen daha son-
raki taklit mdafileri tarafndan gelitirilmitir. Bu, itihad destekleyenlerin savun-
duklaryla badamayan yedi-mertebeli tasniften anlalmaktadr. rnein, yetkin
fakihler Rznin mceddit olmasnn yan sra ayn zamanda mtehit de olduun-
da genellikle mutabk kalmlardr. Mamafih, bu snflandrma sistemine gre, Rz
taklitle nitelendirilen drdnc mertebe altnda konumlandrlmtr. laveten, k-
yamete kadar her yzyln banda bir mtehidin (ya da genel anlamda bir mced-
didin) ortaya kmas gerektii gerei ile ki gerekten ortaya kmtr yedinci/
on nc yzyl fakihlerinin ve haleflerinin daha alt mertebelere ait olduu iddias
eliiyor gibi gzkmektedir. Rznin itihadn ve mtehitlerin kanlmaz bir e-
kilde her yzylda ortaya kn tanyan frkann, mtehitlerin mertebelerini de-
taylandran ve onlar belirli guruplara uygulayan frka ile esasen ayr olduunu sy-
leyerek bu bariz eliki aklanabilir. Birinci frkann, balca Hanbel ve afilerden
olutuu zaten akken ikinci [frka] aa yukar byk lde Malikler ve bir dizi
afi tarafndan desteklenen ounlukla Haneflerden olumaktadr. Bu yzden,
zellikle sonraki dnemde, fakihleri teknik mertebelere ayrmakla en ok ilgilenen-
lerin Hanefler olduunu bulmak artc deildir. Bu ayrca neden en eksiksiz ve
ayrntl fakihlerin mertebeleri aklamalarnn (biyografik anlamda tabakt deil)
Hanef eserlerinde bulunduu [sorusunun da cevabdr].
Mtehitlerin neslinin tkendiinden emin olarak, Hanefler ve onlarn destek-
ileri, sonraki limler iin yalnzca itihat hakkn reddetmedi ayrca uygulandn-
da itihadn kendisini de grmezden geldi.184 Bu tavrn iyi bir ifadesi Cebertnin (v.
1240/1825) on nc/on dokuzuncu yzyln banda yazlan Acibl-srnda
grnmektedir. On ikinci/on sekizinci yzylda vefat etmi olan fakihlere [dlm
olan] ok sayda biyografik notta Cebertnin, bazen [onlara] itihatla e anlaml ta-
nmlar vermesine karn, mtehit unvann onlarn herhangi birine vermekten sa-
knd gzkmektedir. bnn-Nakb (v. 1183/1769) ile ilgili Cebert unu gzlem-
lemitir: zeks ve mkemmel hafzas sayesinde hkmler karrd.185 Gerekten
de, fakihlerin itihat yapmak iin ihtiyac olan ey, zek ve ayn zamanda Kurn ve
Snneti ok iyi bilmeyi gerektiren ki bu da iyi bir hafza ister kyas yntemleri-
nin bilgisidir. El-Ikd (v. 1134/1721), el-Menf (v. 1135/1722) ve bn Ali el-Bib
(v. 1134/1730) gibi fakihler iin Cebert, onlarn zenle ve sebat ederek alt-
n, fkhta ok iyi olduklarn ve yetkin fakihler olduklarn belirtmektedir. Yine de
184 Bu tavr erken bir dnemde balam gibi gzkyor. Drt mezhebi ele alrken onlar sekizinci/on drdn-
c yzylda [oktan] kurulmutu Malik lim bn Haldun (v. 808/1405) mezheplerin fkh doktrinlerinin
karmaklnn insanlar itihad elde etmekten alkoyduunu ve bu sebepten limlerin btn Mslman-
larn mehur fakihlerin eserleri araclyla kurulmu olan mezhepleri takip etmesini mecbur kldn gz-
lemlemitir. bn Haldun Fkh bundan baka bir ey deildir. Bugnlerde itihat etme hakk olduunu
iddia eden kii bouna didinmi olaca ve hibir balsnn olmayacan (Mukaddime, s. 448 [Rosenthaln
tercmesi] III, 8-9) ne srer. phesiz, bn Haldunun kafasnda bamsz mtehitler vard, nk onun
tarafndan ve btn fakihler tarafndan ok iyi bilindii gibi snrl bir mtehidin ya da mezhepte mte-
hidin ballar olamaz. Bana yle geliyor ki itihadn Mukaddimedeki genel kullanmlarndan, bn Haldun
iin itihat zellikle slmn ilk yzyl boyunca giriilmi olan asl fkh faaliyet anlamna gelmektedir.
Mukaddimenin baka bir yerinde ne dediine bakn: Her bir mezhep imamnn doktrini, ballar arasn-
da, kendi apnda ilm bir disiplin olmutu. Onlar artk itihat ya da kyas yapacak bir konumda deildi. Bu
sebeple, onlar (yeni) problemleri (eski) benzerlerine gre zebilmek ve karmak hle geldiinde onlar
tefrik edebilmek iin (tanzrul-mesili fil-ilhgi ve tefrguh indel-itibhi) mezhep imamlarnn oturmu
ilkelerine (el-usll-mukarrara) atf yapmalyd. Bir kiinin byle bir eyi (kyas) ve tefrik etmeyi ve onun
elinden gelenin en iyisine gre belirli bir mezhep imamnn doktrinini bunlara (sreler) uygulamaya giri-
ebilmesi iin iyice yerlemi (ilm) bir meleke gerekmektedir. Bu melekenin (uygulamas) bu sefer fkh il-
miyle (ne kastedildiidir) (Mukaddime, s. 449). tanzrul-mesili itibhi cmlesi Rosenthal tarafndan
problemleri balamnda analiz etmek ve karmak hle geldiinde onlar tefrik edebilmek iin eklinde
evrilmitir (bkz. III, 13). Dolaysyla, bn Haldun iin itihat nihayetinde ballarn cezbedecek olan yeni
bir mezhebin insna yol aan fkh bir faaliyettir. Doktrine ait problemleri zme sreleri ve bir mezhebin
iindeki yeni durumlara kyas uygulamak Snn itihat metodolojisinin bir paras olarak grlse de, bn
Haldun onlar itihatla ilgili olarak grmez. Onun iin kyas ve itihat bu srelerden ok daha fazla [bir
eydir]. Fakat o Snn usl terminolojisini kabul etse de etmese de, bu yine de itihadn snrl bir biimidir.
Birisi bn Haldunun, Sbk ve Bulkn (v. 805/1403) gibi herkes tarafndan mezhepte mtehit olarak kabul
edilen ada mtehitlerin kariyerini ve nmn iyi bildii bir zamanda fakihlerin itihat yapamayacanda
srar etmesini arpc bulabilir. Bkz. Mukaddime, s. 449 (Rosenthalin tercmesi, III, 12); Sbk ve Bulkn
iin bkz. Sbk, Tabakt, VI, 146-216; Suyt, Husn, I, 168f.; Goldziher, On al-Suyuti, s. 84. bn Haldunun
bu sorunu anlay mtehitlerin neslinin tkenmesi ile ilgili olan meseleye kar mukallitlerin genel tav-
rnn mkemmel bir rneidir. O mezhep imamlarnn ve muadillerinin neslinin tkendiini biliyordu; o
ayrca fkh yorum mekanizmasnn srekli ilediini de biliyordu, ancak onun yine de bu olgular daima
byyen mtehitlerin neslinin tkendii fikri ile nasl bir araya getirecei hususunda hala kafas karkt.
Bundan dolay, itihadn kyas kullanmn ve fkh yorum trlerini zorunlu olarak ierdii gereine ra-
men, onun zamanndaki fakihlerin faaliyetinin itihatla hi alakasnn olmadn ve mtehitlerin neslinin
tkendiini ima ederek ada limlerin itihat edemeyeceini [dndn] onun iin sylemek hem
mnasip hem de dorudur.
185 Abdurrahman el-Cebert, Acibl-sr ft-Tercim vel-Ahbr, 7 cilt (Kahire, 1958-67), III, 41-42.
tihat Kaps Kapand m? | 499
Cebert, Bibnin fkh meselelerde allmadk grler ifade ettiini kabul etse de
bu limleri mtehit olarak grmemektedir.186 Dahas, Cebertnin babasnn taklit
uygulamasn terk ettii (irtefea an haddit-takld) ve dierlerinin yan sra fkh
ilimlerinde ok iyi olduu sylenmektedir.187 Onun benzersiz ilmi ve hkm istin-
bat kabiliyeti (kne yestenbitul-fkha) ona byk bir lim unvan kazandrmtr.
Onun pek ok ihtisaslam eserleri arasnda yeni icat edilen ara ve gerelerin me-
ruiyetini ele ald ilm bir eseri vardr.188 Btn bunlara ramen, Cebert babasn
mtehit olarak adlandrmaktan ekinmitir. [Bunlar] Cebertnin btn adala-
rnn itihat yapmaktan aciz olduu ve kesinlikle onun mtehit terimini bilmedii
[anlamna gelmez], nitekim o mtehit [terimini] sekizinci/on drdnc yzyl [da
yaam olan] Zeylayi tanmlamak iin kullanmtr.189 Muhtemelen, onun mte-
hitlerin artk var olmadna ilikin kabul, bu terimi kullanmaktan kanmasna
sebep olmutur. Bu bakmdan Cebert, o zamanlar hkim ilke haline gelmi olan
fakihler topluluunun taklide kar olan genel olumlu tavrn yanstmaktadr.190
Tannm mtehitlerin saysndaki sert d, zlebilmesi iin itihat ge-
rektiren yeni ortaya km problemlerin neminde ve saysndaki paralel de
uyumlu olmamtr. Bu dnem yani onuncu/on altnc ve on birinci/on yedinci
yzyllar Osmanl mparatorluundaki iktisad ve sosyal hayat iin ok nemli
olan bir takm yeni hukuki sorunlara yol amtr. Bu sorunlar yalnzca ulem ta-
rafndan zlebilirdi. Kuvvetli argmanlar191 zerine eken bu kritik meseleler
arasnda menkul mallarn vakf, zellikle para vakflar, kahve, uyuturucu, ttn,
mzik ve dier meseleler vard.192 Aslnda, bu meseleler o kadar nemli ve ihtilaf-
lyd ki Ktip elebi bu meselelerin ana hatlarn izah eden ayr bir eser yazmay
mecburi grd.193
Bu meseleler kesinlikle mtehit olarak bilinmeyen eitli fakihler tarafndan
ele alnmt. Dahas, Kurna ve kyasa dayal fkh akl yrtme bu fakihler tara-
194 J. Schacht, Early Doctrines on Waqf, iinde Mlange Fuad Kprl (stanbul, 1953), s. 443.
195 Mandaville, Usurious Piety, s. 299-304; Suhrawardy, The Waqf, 388 ff.
196 rnein, Bl Efendinin Mandaville, Usurious Piety, s. 301-303deki argmanna baknz; elebi, Balance,
s. 129.
197 elebi, Balance, s. 129.
198 rnein, esrarn meruiyeti hakkndaki argmanlar iin bkz. F. Rosenthal, The Herb: Hashish versus Medie-
val Muslim Society (Leiden, 1971), s. 105-130.
tihat Kaps Kapand m? | 501
kusursuz bir ekilde yaplan bir meziyet olduu grn savundu.199 Yine de bu
grler, itihat mdfilerinin on ikinci/on sekizinci ve on nc/on dokuzuncu
yzyllarda bir yn yazyla ki bunlarda ele alnan ana konular: taklit, bunun
getirdii ktlkler ve ilah kurallarla belirlenmi hukuk bir ilke olarak itihatt
cevap vermelerini tevik etti. Taklit kart eserlerin yazarlar yalnzca mtehitle-
rin neslinin tkendiini ve itihat kapsnn kapandn iddia edenlere kar deil
fakat ayn zamanda uygulamas halk arasnda iyice yerleik hale gelmi olan (en-
telektellerin byk ounluu da dhil olmak zere) taklidin tam da zne kar
gittike artan sert ataklar balatt. Bu yazarlarn en nde gelenleri h Veliyyullah
(v. 1176/1762), Sann (v. 1182/1768), bn Abdlvehhb (v. 1202/1787), bn Mu-
ammer (v. 1225/1810), evkn (1255/1839) ve bn Ali es-Sens (v. 1313/1895)dir.
Bu makalenin amacna [hizmet etmesi] iin eserleri yalnzca itihat le-
hine olan klasik Snn eilimi temsil etmekle kalmayp ayn zamanda tak-
lit ve itihat mdafileri arasndaki tartmann ulam olduu en st aa-
may da temsil ettii grnen evknyi ele almak yeterlidir. Usl-i fk-
hn avma msaade ettii taklit biimini kabul ederken, evkn verili bir
doktrinin sorgulanmadan (bu doktrinin temelini oluturan delilleri aratrmadan)
kabuln gerektiren ulemnn taklidinden nefret etmitir. Her halkarda, dierinin
fkh grn talep eden fakih o bir mtehit olmasa bile aslda yatan metinsel
delili de talep etmelidir.200 evkn ihll edilmemesi gereken hkim norm haline
gelen taklidin genel pratiinden hayflanmaktadr. Sonuta, itihat etme hakkn
iddia eden herhangi bir teebbs kanlmaz surette direnme, knama ve hatta alen
tahkir ile karlamtr. Bu yzden gerekten neslinin tkendii iin seslerinin du-
yulmadndan deil, fakat itihat hakkn kendileri iin iddia etmekte srar ettik-
lerinde onlarn hayat nemli lde tehlikeye atlm olaca iin, evkn m-
tehitlerin neslinin tkenmi gibi gzktn iddia etmektedir.201 evkn szde
itihat kapsnn kapanmasnn sadece altnc/on ikinci ya da yedinci/on nc
yzyldan sonra mtehitlerin varlnn sona erdiini iddia eden, bu kr mukal-
litlerin balamasnn bir gstergesi olduunu ne srer.202 Tersini ispatlamak iin
evkn Hicr yedinci yzyldan sonra mtehitlerin var olmaya devam ettiini
gsterebilmek iin iki ciltli bir biyografi eseri olan el-Bedrt-tli bi-mehsini men
badel-karnis-sbiyi derlemitir. Dahas o sonraki zamanlarda itihadn fakihlerin
ayrntlarn ve malzemelerini eriilir klan ustaca derlenmi klavuzlar sayesinde
199 r. Bkz. bn bidn, er-Resil, I, 28; bn Abdi-ekr, erh, II, 399; es-Sanani, rd, s. 2, 11-12; Semhd,
el-kdl-ferd, fol. 177b; Hdim, Risle fil-kahve ved-duhn, fol. 48b.
200 evkn, el-Kavl, s. 7.
201 evkn, el-Kavl, s. 21-24, 31.
202 evkn, el-Bedr, I, 2.
502 | Wael B. HALLAQ
SONU
Bu alma, slm hukuk teorisinde (usl-i fkh) itihadn fkh meselelerde ka-
nlmaz olduunu gstermitir. nk itihat, Mslmanlarn amellerinin Allah
tarafndan ne kadar makbul olduunu tespit edebilmesinin yegne aracdr. tihat
uygulamasn kolaylatrmak iin asgari fkh bilgiye gereksinim duyulmu ve fkh
kararlar formle etmek iin abalayan her bir mtehit, itihadnn sonucunun
doru ya da yanl olduuna baklmakszn ilah bir dle layk grlmtr.
tihat kapsnn kapanmas fikri veya mtehitlerin neslinin tkenmesi kavra-
m Hicr ilk be asr boyunca ortaya kmamtr. Bu, itihadn pratik ve teorik ne-
minin bu dnem boyunca azalmam olduu gerei ile uyum ierisindedir: tihat
ve mtehitlere hukuk alannda bavuruldu ve [onlara] devletin st kademelerin-
de ihtiya duyuldu. tihadn Snn fkh doktrininin belkemiini oluturduu bu
fkh ilkeyi hie sayan btn gruplarn Snnlikten dlanmasndan bellidir.
Ayrca itihat ve mtehitlerin varl hakkndaki tartmann, ilk haliyle, sa-
dece altnc/on ikinci yzyln banda balad gsterilmitir. Takip eden yzyl-
lar boyunca, fakihler arasndaki fkh terminolojisindeki anlam karmaasyla teci
edilmi farklar itihat kapsnn kapanmas ve mtehitlerin yokluu zerine her-
hangi bir fikir birliine ulalmasn imknsz klmtr. Buna ilaveten, ana etken
sayesinde fikir birlii engellenmitir: Birincisi ve en nemlisi, mehur mtehit-
lerin onuncu/on altnc yzyla kadar mtemdiyen var olmasdr. Bu dnemden
sonra mtehitlerin says sert bir biimde dse de, itihat ars modern dnem
ncesi slahatlar tarafndan kuvvetli bir ekilde yeniden balatlmtr. kincisi,
Mslmanlarn her yzyln banda bir mceddit seme uygulamasdr. Bu uy-
gulama btn fakih topluluunun tam desteini almam olsa da, en azndan her
yzylda bir mtehidin var olduunu gstermitir. ncs, etkili afi fakihler
tarafndan desteklenen Hanbel mezhebinin muhalefeti, onlarn desteiyle yalnz-
ca, mtehitlerin her zaman var olduu eklindeki Hanbel iddiasnn arln ar-
trmam ayn zamanda Hanefler ve Maliklerin yer ald ittifak da zayflatmtr.
tihat kapsnn kapanmad sonucu, bu zamana kadar slm fkh tarihi ola-
rak neyi telakki ediyorsak onu yeniden deerlendirmemizi gerektirir. slm tari-
hi boyunca itihadn devam etmesi fr fkhta, usl-i fkhta ve adl sistemdeki
gerek gelimelerin gerekten var olduunu gsterecektir. Bu gelimelerin izini
srmek ve slm fkh tarihinin daha doru bir resmini yeniden izmek, ancak ve
ancak fakihlerin eserlerinin kronolojik olarak allmasyla mmkndr.