Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 196

Fiziin

Gizemi

Roger Penrose

KRALlN YENi USU

II
E
"'

o
co

TBITAK
...-

...--
KRALlN YEN USU -11-

FZGN GZEM
Roger Penrose
TBtrAK Popler Bilim Kitaplar 95

-II- Fiziin Gizemi


The Emperor's New Mind - Concerning Computers, Minds, and The Laws ojPhysics
Krahn Yeni Usu

Roger Penrose
eviri: Tekin Dereli
Redaksiyon: lker Erkan

Oxford University Press, 1989


"This translation of The Emperor's New Mind originally published in English
is published by arrangement with Oxford University Press."
"Kraln Yeni Usu'nunbu evirisi orijinal ngilizce basknn yayncs
Oxford University Press ile yaplan arlama uyannca yaynlanntr."

Trkiye Bilimsel ve Teknik Aratnna Kurumu, 1997

Bu yaptn btn haklar sakldr. Yazlar ve grsel malzemeler,


izin alnmadan tmyle veya ksmen yaymlanamaz.
Trke yayn haklar Kesim Ajans aracl ile alnmtr.

TBiTAK Popler Bilim Kitaplar'nn seimi ve deerlendirilmesi


TBTAK Yayn Komisyonu tarafndan yaplmaktadr.

ISBN 975-403-080-4
ISBN 975-403-083-9

Fiziin Gizemi
l k basm Kasm 1998'de yaplan

bugne kadar 25 . 000 adet baslmtr.

ll. Basm ubat 2004 (2500 adet)

Yayrlar ve Tantm Daire Bakan


efik Kahramankaptan

letme Mdr
M. Kemal Bostancolu

Grafik Tasarm: dl Evren Tngr


Kapak Tasarm: Ayta Kaya
Uygulama: nci Karakul
Dizgi: Nurcan ztop

TBTAK
Atatrk Bulvan No: 221 Kavakldere 06100 Arkara
Tel: (312) 427 33 21 Faks: (312) 42713 36
e-posta: kitap@tubitak.gov.tr
nternet: kitap.tubitak.gov.tr

Semih Ofset - Ankara


Fiziin
Gizemi

Roger Penrose
EVlRl

Tekin Dereli

KRALlN YENi USU

II
TBTAK POPLER BLM KTAPLARI
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
j
indekiler

V. Blm
Klasik Dnya 1
Fiziksel Kuramn Klasik Dnyadaki Yeri 1
Eukleides Geometrisi 10
Galilei ve Newton'un Dinamik Kuram 17
Newton Dinamiinin Mekanik Dnyas 24
Bilardo Topu Dnyasndaki Yaam Hesaplanabilir mi? 28
Hamilton'un Mekanii 33
Faz Uzay 36
Maxwell'in Elektromanyetizma Kuram 45
Hesaplanabilirlik ve Dalga Denklemi 50
Lorentz Hareket Denklemi; Babo Paracklar 51
Einstein ve Poincarfnin zel Grelilik Kuram 54
Einstein'n Genel Grelilii 68
Greli Nedensellik ve Belirleyicilik 80
Klasik Fizikte Hesaplanabilirlik: Neredeyiz? 85
Ktle, Madde ve Gereklik 86

VI. Blm
Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi 95
Felsefecilerin Kuantum Kuramna Gereksinimleri Var m? 95
Klasik Kuramn Sorunlar 98
Kuantum Kuramnn Balangc 1 O1
ift Yark Deneyi 103
Olaslk Genlikleri 108
Bir Paracn Kuantum Durumu 116
Belirsizlik lkesi 122
Uve R Evrim Yntemleri 124
Bir Parack Ayn Anda ki Ayr Yerde Olabilir mi? 126
Hilbert Uzay 133
lmeler 137
Spin ve Riemann Durumlar Kresi 141
Kuantum Durumlarnn Nesnellii ve llebilirfii 146
Bir Kuantum Durumunun Kopyalanmas 148
Foton Spini 149
Yksek Spine Sahip Cisimler 152
ok Parackl Sistemler 154
Einstein, Podolsky ve Rosen 1kilemi' 160
Fatonlarla Deneyler: GreliZikle ilgili bir sorun mu var? 168
Schrdinger Denklemi; Dirac Denklemi 171
Kuantumlu Alanlar Kuram 173
Schrdinger'in Kedisi 17 4
Bugnn Kuantum Kuramnda eitli Yaklamlar 178
Btn Bunlar Bizi Nereye Getirdi? 182
V. Blm
Klasik Dnya

Fiziksel Kuramn Klasik Dnyadaki Yeri


Bilin, Doa'mn bir paras olabilir mi? Bunu deerlendirmek
iin Doa'run ilevleri hakknda neleri bilmeliyiz? Bedenleri ve
beyinleri oluturan elemanlara hkmeden yasalarn neler oldu
u gerekten nemli mi? Yapay Zekay destekleyenlerin ou
nun bizi inandrmaya altklar gibi bilinli alglamalanmz,
algoritmalarn uygulanmasndan baka bir ey deilse, bu yasa
larla ilgili gerei renmenin pek bir nemi kalmyor. Bir algo
ritmay uygulayabilen herhangi bir makine, herhangi bir baka
makine kadar ie yarayabilir. te yandan, bilinle ilgili duygu
lanmzda, algoritmalan aan kavramlar varolabilir. Belki de,
oluumumuzu salayan aynntl yntem, bizi oluturan madde
ye hkmeden kesin fiziksel yasalarda olduu gibi, bilincimizle
gerekten ilgilidir. Belki, maddenin zel doasmn altnda yatan
ve maddenin nasl davranmas gerektiine hkmeden eriilmesi
zor nitelik her ne ise onu anlamamz gerekecek. Fizik bilimi, he
nz bu aamaya gelmemitir. Aa karlmas gereken daha
bir ok giz ve kazarnlmas gereken daha derin bir sezgi sz ko
nusudur. Yine de fizikilerin ve fizyologlann ou, insan beyni
gibi normal boyuttaki bir nesnenin ilevleriyle ilgili fizik yasala
n hakknda yeterince bilgiye imdiden sahip olduumuzu ileri
sreceklerdir. Beynin, fiziksel bir sistem olarak istisnai lde
karmak olduu kuku gtrmezken ve ayrntl yaps ve buna
uygun ilemleri hakknda henz bunca ey bilinmezken, bir ka
fiziki ve fizyolog, bilgi eksikliinin gerekte, beynin davram
mn altnda yatan fiziksel ilkelerden kaynaklandm iddia ede
cektir. Aksine, fizii, beynimizin ilevlerini fizik ynnden yete
rince tanmlayabileceimiz, ilke olarak bile tammlayabilecei
miz lde henz anlamyoruz. Allagelmiin dndaki bu ko-
2 Klasik Dnya

nuyu daha sopra tartacam. nce, gnmzn fizik kuram


nn klasik dnyadaki yerinin genel bir deerlendirmesini yapa
lm. Kitabn bu blm, hem Newton'un mekaniini hem de
Einstein'n greli mekaniini ieren 'klasik fizik' konusu ile ilgi
lenecektir. Burada 'klasik' szcnn anlam, 1925 ylnda ku
antum kuramnn, (Planck, Einstein, Bohr, Heisenberg, Schr
dinger, de Broglie, Bom, Jordan, Pauli ve Dirac gibi fizikilerin
esin kayna yaptlarnn retildii dnemde) molekllerin,
atomlann ve atom-alt paracklann davranlann tanmlayan
bu belirsizlik ieren, belirleyici olmayan gizemli kurann, orta
ya kndan nce etkin olan kurarnlardr. te yandan, klasik
kurarn belirleyicidir, yani gelecek daima tmyle gemi tara
fndan belirlenir. Klasik fizik, yine de, yzyllar boyunca bizi
olaanst bir ekilde doru yolda ynlendirmi olsa bile gizem
li bir yn olduunu hep hissettirmitir. Kuantum kuramn da
(6. Blm) incelemek zorunda kalacaz nk, fizyologlar ara
snda yaygn olan grn aksine, kuantum olgulannn, beynin
ileyii ynnden nemli olabileceine inanyorum, ama bu ko
nu daha sonraki blmlerin konusunu oluturacak.
Bilimin bugne kadar gerekletirdikleri dramatiktir. Doa
y yorumlamadaki olaanst gcmzn neleri elde etmemize
yardmc olduunu grmek iin etrafimza bakmamz yeterlidir.
Modern dnyann teknolojisi, deneysel birikimin zenginliin
den olduka byk lde yararlanmtr. Ancak, teknolojimi
zin temelini oluturan fizik kuramdr, ve ite biz burada bu
kuram ele alacaz. Elimizdeki kuramlar, dikkat ekecek l
de bir dorulua sahiptir. Fakat glerini bundan almazlar.
Duyarl ve aynntl bir matematiksel uygulamaya olaanst
yatkn olduklar da bir gerektir. te tm bu gerekler bize
gerekten etkileyici gce sahip bir bilimi sunmutur.
Fizik kuramnn nemli bir blm ok yeni deildir. Bir
balang noktas vermek gerekirse, fizik kuram, 1687'de Isa
ac Newton'un Principia (lkeler) adl yaptnn yaynlanmasy
la balamtr. Bu ok nemli yapt, bir ka temel fizik ilkesin
den hareketle, fiziksel nesnelerin gerekte nasl davrandkla
rn anlamak ve ou kez tam bir isabetle davranlarn n
grmek yeteneini kazandrmaktadr. (Principia'nn nemli
bir ksm, daha sonra Euler ve dierleri tarafndan daha pra-
3

tik yntemlerle gelitirilmise de bunlar daha ok matematik


tekniklerindeki dikkate deer gelimelerle ilgilidir.) New
ton'un yapt, kendisinin de itiraf ettii gibi, aralannda Gali
leo Galilei, Rene Descartes ve Johannes Kepler'in bulunduu
byk dnrlerin baarlarndan byk lde yararlan
mtr. Platon, Eudoxus, Eukleides, Arkhimedes ve Apollonios
gibi daha eski dnrlerin nemli temel kavramlar da bu
yaptta yer almtr.
Newton'un dinamik kuramnn ana izgisinden sapmalar
daha sonra balamtr. nce, ondokuzuncu yzyl ortalannda
James Clerk Maxwell elektromanyetizma kuramn gelitir
mitir. Bu kuram, yalnz elektrik ve manyetik alaniann klasik
davrann deil n davrann da aklar.1 Bu ilgi ekici
kuram, bu blmn sonlarnda tekrar ilgi alanmza girecek
tir. Maxwell'in kuram, bugnn teknolojisi ynnden nemli
dir. Elektromanyetik olaylarla beynimizin ileyii arasnda
iliki olduuna da kuku yoktur. Ancak, kukulu bir yn var
dr ki, o da Albert Einstein adyla zdeleen iki byk greli
lik kuramnn, dnme ilemimiz ynnden herhangi bir ne
minin bulunabileceidir. Maxwell denklemlerinin incelenmesi
esnasnda gelitirilen zel grelilik kuram, n hzna yakn
hzlarda hareket eden cisimlerin artc davrann akla
mak iin Henri Poincare, Hendrick Antoon Lorentz ve Einstein
tarafndan ileri srlmtr. (ve daha sonra Hermann Min
kowski tarafndan z enli bir geometrik yorum verilmitir)
Einstein'n nl denklemi E = mc2 bu kuramn bir ksmn
oluturur. Fakat kuramn teknoloji stne etkisi bugne dein
pek fazla olmamtr (Nkleer fziin ilgi alanna girdii yerde
ki etkisi hari), ve beynimizin ilevleri ile ilgisi en azndan do
layl bir iliki olarak grnmektedir. te yandan zel grelilik,
zamann nitelikleri ile bantl olarak fiziksel gereklik hak
knda bize yeni bireyler anlatmaktadr. Gelecek blmlerde
greceimiz gibi bu durum bizi, algladmz 'zaman ak' y
nnden nem tayabilecek, kuantum kuram ile ilgili baz a
mazlara srkleyecektir. Einstein'n evrensel ktle ekimini
tanmlamak iin uzay-zaman erilerini kulland genel greli
lik kuramn iyice anlamadan nce zel kuram anlamamz ge
rekir. zel kuramn teknoloji zerindeki etkisi hemen hemen
4 Klasik Dnya

yok gibiyken* beynimizin ileyiiyle arasnda ilinti kurmaya


kalkmak biraz hayaleilik gibi grnebilir. Fakat, zellikle 7.
ve 8. Blmlerde kuantum kurammn tutarl bir tablosunu iz
meden, uzayn ve zamamn u noktalarna doru yol almadan
nce gerekli grdm konular gn na karmak ve byle
ce genel kuramn daha sonraki tartmalarmzia ilgisinin ger
ekten ne kadar nemli olduunu vurgulamak istiyorum.
Bunlar klasik fiziin ilgi alanna giren konulardr. Peki kuan
tum fiziinden ne haber? Grelilik kurammn aksine kuantum
kuram, teknoloji zerinde giderek daha etkili olmaya balam
tr. Kimya ve metaluji gibi nemli teknoloji alanlarnda etkisi
nin anlalm olmasmn bunda rol byktr. Gerekten de
kimya ve metalujinin fiziin kapsamna girdiini, bunun kuan
tum kurammn bize kazandrd ayrntl yeni bir 'sezgi' saye
sinde gerekletiini, syleyenler olabilir. Ayrca, kuantum ku
rammn bize salad yepyeni olgular da vardr ve samrm bun
larn iinde en aina olduumuz olgu lazerdir. Kuantum kura
mnn, baz ana konularmn, dnce ilevimizin altnda yatan
fizikte nemli roller stlenmeleri de mmkn olamaz m?
Peki henz ok yeni baz fiziksel kavrarnlara ne demeli?
Okuyucularmdan bazlar, 'kuarklar' (bkz. s. 7-8), 'GUT' (B
yk Birleik Kuramlar), 'genleen/enflasyoncu evren senaryosu'
(bkz. 7. Blm, Aklamalar no. 13), 'spersimetri', '(sper) si
cim kuram', vs. gibi heyecanla ifade edilmi fikirlere rastlam
olabilirler. Btn bu yeni projeler, benim imdiye kadar ele al
dm kuramlarla nasl kyaslanabilir? Bu yeni kurarnlar da
bilmemiz gerekir mi? Samrm ufkunuzu geniletmek iin, te
mel fiziksel kurarnlar ile ilgili geni kapsaml kategori olu
turmalyz.
Bu kategorileri yle adlandryorum:

1. STN
2. YARARLI
3. GEC
* Yrngelerinin hesaplanmasnda genel greliliin etkileri dikkate alnarak,
uzay aralarnn davrann ngrmek iin yzde yz olmasa da yeterli
doruluk salanabilir. Yeryzndeki konumlar ylesine duyarl ( birka
desimetre yanlma payyla) saptayabilen aygtlar yapld ki artk genel
greliliin uzay-zaman erilerinin etkilerine gerekten gereksinim vardr.
5

STN kategorisi, bu paragraftan nceki paragraflarda ele


aldm kurarnlan iermelidir. STN olarak nitelenebilmesi
iin kuramn, dnyadaki tm olgulara, bunlan hibirini yads
makszn uygulanabilmesi gerekir. Fakat benim bir kouluro
daha var: sz konusu kuramlar, uygulanma kapsamlan ve do
ruluklan ynnden gereince olgusal olmaldrlar. 'stn' tan
mn kullanma tarzma bakarak, gerekte bu kategoriye dahil
hi bir kuramn olmamas gerekir! Herhangi bir baka bilim
dalnda bu kategoriye tam anlamyla dahil edilebilecek belli
bal bir kurarn bilmiyorum. Darwin ve Wallace tarafndan ne
rilen doal seleksiyon (seme) kuram belki bu tanma en yakn
kurarndr ama yine de bir hayli uzaktr.
STN kuramlann en eskisi, okulda rendiimiz Eukleides
geometrisidir. Eski fizikiler bunu bir fizik kuram olarak kabul
etmeseler de gerekten bir fizik kuramdr: Fiziksel uzayn, ve
kat cisimler geometrisinin, olaanst doru bir kuramdr.
Eukleides geometrisini matematiin bir dal deil de bir fizik
kuram olarak neden kabul ediyorum? Ne tuhaftr ki, bu gr
benimsernemde en belirgin etken, Eukleides geometrisinin, iin
de bulunduumuz fiziksel uzay tmyle doru olarak tanmla
madn artk bilmemizdiri Einstein'n genel grelilik kuram
bize uzayn, ekimli bir alanda, aslnda erilikli olduunu (yani,
tam anlamyla bir Eukleides dzlemi olmadn) bildirmitir.
Fakat bu gerek bizi Eukleides'in geometrisini STN olarak
snflandrmaktan alkoymamaktadr. Bir metrenin zerindeki
mesafe aralklannda Eukleides dzleminden sapmalar gerek
ten miniciktir; Eukleides geometrisinin uygulamalanndaki hata
pay, bir hidrojen atomunun apndan daha azdr!
Statik kuramnn yani (hareketsiz cisimlerle ilgili kuramn),
Arkhimedes, Pappos ve Stevin tarafndan gzel bir bilime d
ntrlen bu kuramn da STN kategorisine dahil edilmesi
mantksal bir yaklamdr denilebilir. Bu kurarn artk Newton
mekaniinin kapsamnda yer almaktadr. 1600'lerde Galilei ta
rafndan ileri srlen ve Newton tarafndan mkemmel ve kap
saml bir kurarn halinde gelitirilen dinamik kuram da kuku
suz STN snfna dahil edilmelidir. Gezegenlerin ve uydulan
nn hareketlerine uygulandnda hata pay on milyonda birden
azdr. Newton'un yeryzndeki cisimler kadar yldzlar ve ga-
6 Klasik Dnya

laksileri de kapsayan kuram, bunlar iin de ayn doruluk ora


mna sahiptir. Benzer olarak Maxwell'in kuram, kck atom
lardan balayp bunlardan milyonlarca kez byklkteki galak
silere kadar olaanst bir lek ierisinde, hata pay ok dk
olarak olaanst bir dorulukla uygulanabilir. (Bu lein en
kk deerlere sahip ucunda Maxwell denklemleri, kuantum
mekaniinin kurallar ile uygun ekilde birletirilmelidir.) Max
well'in kuram da elbette STN olarak tanmlanmaldr.
Einstein'n zel grelilik kuram, (Poincare'nin ncln
yapt, Minkowski'nin yeniden formle ettii kuram), n h
zna yakn hzlarda, Newton'un tammlamalanmn artk geerli
olamayacaklar hzlarda hareket eden cisimleri alacak l
de doru tammlamaktadr. Einstein'n olaanst gzel ve z
gn genel grelilik kuram; Newton'un dinamik kuramm, geze
genlerin ve uydularnn hareketlerine ilikin tm duyarlm
kaltsal olarak iererek, doruluu ynnden gelitirmitir. Ay
nca, Einstein'n genel grelilik kuram, bir ok gzlemsel olayn
ayrntlarm, Newton'unkiyle kyaslanamyacak bir isabetle
aklar. Bunlardan birisi (ntron yldzlan, bkz. s. 79) Einstein
kuramnn 1014'de bir lde doru olduunu aklamaktadr.
kincisi birincisini kapsamna alan her iki grelilik kuram da
gerekten STN olarak snflandrlmaldr (yalmz hata pay
lanmn son derece az olmas ynnden deil matematik ynn
den gzel kurarnlar olduklar iin).
Tuhaf bir gzellie ve devrimsel nitelie sahip kuantum me
kanii kuram, bu kurarn tarafndan tammlanabilen olgularn
lei ve deneysel yntemlerle kamtlanan dorulua sahip ol
mas dikkate alndnda STN snfna girmelidir. Bu ku
ram ile ilgili hi bir gzlemsel sapmaya tamk olunmamtr;
ama kuramn asl gc bunun ok tesinde, aklamay baar
d ve daha nce aklanamam olgularn saysnn son derece
fazla oluundadr. Kimya yasalar, atomlarn kararll, spekt
rum izgilerinin (s. 98-99) keskinlii ve gzlemlenebilen zel
dalmlar, speriletkenlik (sfr elektrik direnci) ve lazerierin
davramlar gibi kurarnlar bunlarn arasnda yalnz bir kadr.
STN kategorisi iin yksek standartlar koyuyorum ama
fizikte yeni kurarnlardan bu snfa girenler yok mu? Bence yal
mz bir tane var ama o da pek yeni saylmaz: kuantum elektro-
7

dinamii (veya QED). Bu kuram, Jordan, Heisenberg ve Pa


uli'nin yaptndan kaynaklanm, 1926-1934 yllar arasnda
Dirac tarafndan formle edilmi ve 1947-1948'de Bethe, Feyn
man, Schwinger ve Tomonaga tarafndan uygulanabilir duru
ma getirilmitir. Kuantum mekaniinin ilkeleri ile zel grelili
in bir bileimi olarak ortaya kan bu kurarn Maxwell denk
lemlerini, ve Dirac'n elektronlarn hareketi ve spinini bnyesi
ne alan greli denklemini kapsamaktadr. Bir btn olarak,
STN kurarnlarn zenli yapsna veya tutarllna sahip ol
mamakla birlikte doal olaylar doru yorumlamas ile dikkat
ekicidir. QED'in zellikle dikkate deer bir ngrs, elektro
nun manyetik momentinin deerinin hesaplanmas ile ilgilidir.
(Elektronlar, dnen birer elektrik yknn oluturduu mkna
tslar gibi davranrlar. 'Manyetik moment' terimi, bu ufak mk
natslarn iddetini tanmlar.) 1.00115965146 (son iki hanede
20 kadar hata pay deerli olabilir), QED'e gre hesaplanabilen
manyetik moment iken, son deneysel deer 1.001159652193
olarak bulunmutur (son iki rakamda 10 hata pay). Peyn
man'n syledii gibi, bu lde bir duyarllkla, New York ile
Los Angeles arasndaki mesafe, insan sann bir telinin kaln
l kadar hata payyla llebilir! Burada bu kuramn ayrnt
larna girmemiz gerekmiyor ama, konular arasndaki balant
nn kopmamas iin, temel niteliklerine bir sonraki blmn
sonlarna doru deineceim.*
Gnmzn baz kurarnlar var ki, bunlar YARARLI kate
gorisine alyorum. Bunlardan ikisinin ayrntlarna girmeyece
im fakat deinmeden geilmeyecek kadar nemliler. Birincisi
Gell-Mann ve Zweig'n, (atom ekirdeini oluturan protonlar,
ntronlar, mezonlar vb. paracklar, daha dorusu iddetli kuv
vetlerle etkileen) hadron ad verilen atom-alt paracklada il
gili kuark modelidir. Bu paracklarn karlkl etkilemelerini
veren kuram, kuantum kromodinamii (QCD) olarak tannr.
Bu kurama gre, tm hadronlar, Maxwell kuramnn belirli bir
genelletirilmesiyle (Yang-Mills kuram) karlkl etkilemele
ri verilen ve 'lmark' adyla bilinen elemanlardan oluur. kinci
kurarn ise (Glashow, Salam, Ward, Weinberg'in almalarn
dan esinlenerek ve yine Yang-Mills'in kuram kullanlarak),
* Bkz. Feynnan'n QED adl yapt (1985 )
B Klasik Dnya

elektromanyetik kuvvetleri, radyoaktif bozunmaya neden olan


'zayf kuvvetlerle birletirir. Kuram, lepton ad verilen (elekt
ronlar, muonlar, ntrinolar; ile w ve zo paracklarn, yani
-

'zayf etkileen') paracklar kapsamna almtr. Her iki ku


ram iin olumlu deneysel destek vardr. Ancak, eitli nedenler
le, arzu edilerniyecek kadar damk kuramlardr. (QED kuram
da danktr ama bu ikisi ondan da danktr) Gzlemlerren
duyarllk oram ve ngr gleri, STN kategorisine dahil
edilmeleri iin atandartn altndadr. Bu iki kurarn birlikte
(ikincisine QED dahil edilerek) standart model adyla amlr.
Son olarak bir kurarn daha var ki bence en azndan YARARLI
kategorisine dahil edilmelidir. Bu kuram, evrenin byk patla
mayla oluumu adyla bilinir.* Sz konusu kuram, 7. ve 8. B
lmlerde yer alan tartmalarmzda nemli bir rol alacaktr.
Bundan baka bir kuramn YARARLI kapsamna girebilece
ini sanmyorum.2 Yakn zamanlarda, 'spersimetri' (veya 's
pergravitasyon'), 'Kaluza-Klein', ve son derece popler 'sicim'
(veya 'spersicim') gibi adlarla tamnan pek ok kuramn yama
ra GUT kurarnlar (ve bunlardan esinlenerek retilen 'en:flas
yoncu senaryo', bkz. 7. Blm, aklama 13) adyla tannan ba
ka kurarnlar da vardr. Btn bunlar, kammca, kesinlikle GE
C snfina dahil edilmelidir. (bkz. Barrow 1988, Close 1983,
Davies ve Brown 1988, Squires 1985.) YARARLI ve GEC ka
tegorileri arasnda en nemli ayrm, GEC kategori iin dik
kate deer deneysel destein bulunmaydr.3
Bu demek deildir ki, ilerinden birisi YARARLI veya S
TN kategorilerine geemesin. GEC kurarnlardan bazlar
gerekten ilerisi iin mit veren zgn fikirler iermektedir ama
bunlar, imdilik, deneysel destek olmakszn sadece fikirler ol
maktan teye gidemezler. GEC kategori ok eitli konular
da kurarnlar iermektedir. Bunlardan bazlarmn ne srd
fikirler, bak alarna yeni ivme kazandracak tohumlar tar
ken bazlar bana kesinlikle yanl ynlendirilmi veya elikili
grnmektedir. (Saygn GEC kategorisinden drdnc bir
kategori, rnein YANLl YNLENDRLM kategorisi tret-

* Byk Patlamann 'standart modelinden' bahsediyorum. Byk patlama


kuramnn ok deiik ekilleri vardr ve bunlann iinde bugnlerde en pop
leri 'enflasyoncu senaryo'dur. Bence yeri, kesinlikle, GEC snfdr!
9

rnek drtsne kaplmadm deil ama hemen vazgetim, nk


dostlanrom yansn kaybetmek istemiyorum!)
Bataki STN kurarolann, eski kurarolar olmalan kimseyi
artmasn. Tarih boyunca GEC kategorisine dahil edilebile
cek ynla kurarn retilmi olmal, ama bunlar unutulup git
mi. YARARLI kurarolann ou da, ayn ekilde zaman ierisin
de kaybolup gitmi olmallar; fakat, yle kurarolar var ki, daha
sonra STN olarak nitelenen kurarolann zn oluturmu
lardr. Bir ka rnek verelim. Copernicus, Kepler ve Newton ok
daha iyi kurarnlar retmeden nce, eski Yunanllann ileri sr
d, Ptolemaios Sistemi adyla tannan ve gezegenlerin hare
ketleri ile ilgili, fevkalade zenle tasarunlanm bir kurarn var
d. Bu sisteme gre, gezegenlerin hareketleri, embersel hare
ketlerin karmak bir bireimi tarafndan ynetilir. ngrlerde
bulunmak iin zamannda olduka etkin bir ara olan sistem,
ngrlerin daha isabetli olabilmesi iin giderek daha da kar
maklat. Ptolemaios sistemi bugn bize ok yapay geliyor.
YARARLI kurarolann iyi bir rnei (yirmi yzyl kadar sren
bir rnek!) olan bu kuram, tarihsel neme sahip dzenleyici bir
rol oynamasna ramen, bir fizik kuram olarak sonunda tama
men nemini yitirdi. YARARLI kurarolann en baarl rnekle
rinden olarak Kepler'in, gezegenlerin eliptik hareketi kuramn
ve bir baka rnek olarak Mendeleev'in kimyasal elementlerin
periyodik tablosunu verebiliriz. ngrlen 'olgusal' nitelie ken
dileri sahip olmasalar da, daha sonra temellerini oluturduklan
STN kurarnlar erevesinde 'doru' yorumlamalar konumu
nu edindiler. (Kepler'in kurannn esas alan Newton kuram ve
Mendeleev'in kuramma dayanan kuantum kuram.)
Bundan sonraki ksmlarda ve blmlerde yalruzca YARAR
LI veya GEC yeni kurarolar hakknda syleyeceim fazla bir
ey yok. STN olanlar hakknda ise syleyecek ok szm
var. Yaadmz dnyay dikkate deer lde ayrntl ekilde
anlamamz salayan byle kurarolar olduu iin anslyz. S
TN kurarolann beynimizin ve usumuzun etkinliklerini kont
rol edecek zenginlikte olup olmadklarna daha sonra karar
vermeliyiz. Bu soruya sras geldiinde aklk getireceim ama
imdilik STN kuramlan, bildiimiz nitelikleriyle irdeleye
lim ve anlamadmz konuyla ilgilerini aratralm.
10 Klasik Dnya

Eukleides Geometrisi

Eukleides geometrisi okulda geometri olarak rendiimiz


konudan baka bir ey deildir. Ancak pek ok insan Eukleides
kurammn, fizik kuramndan ok bir matematik kuram oldu
unu dnr. Kukusuz ayn zamanda bir matematik kuram
dr ama kesinlikle yegane matematiksel geometri deildir. Ya
admz dnyamn fiziksel uzaym ok doru olarak tarnnlar
fakat bu mantksal bir zorunluluk deildir, fiziksel dnyamn
gzlemlenen zelliidir.
Aslnda, Lobachevsky geometrisi* (veya hiperbolik geometri)
olarak tannan ve bir ok bakmdan Eukleides geometrisine

a+JJ+y=180

ekil5.1. (a) Eukleides uzaynda birgen, (b) Lobachevsky uzaynda bir gen.

* Nicolai Ivanovich Lobachevsky (1792-1856), Eukleides'in geometrisine bir


seenek olarak bu tr geometriyi bamsz olarak kefeden bir ka kiiden biri
sidir. Dierleri, Carl Friedrich Gauss (1 777 -1855), F erdinant Schweickard ve
J anos Bolyai' dir.
ll

ekil5 .2. Lobachevsky uzaynn Escher tarafndan resimlenmesi.


(Siyah balkiann tmnn ayn biim ve byklkte, beyaz balkiann tmnn ayn
biim ve byklkte olduklann dnnz.)

benzemekle birlikte baz ince ayrntlar ynnden farkl bir ba


ka geometri vardr. rnein, rencilik yllarmzdan anmsaya
camz gibi, herhangi bir genin i alarnn toplam daima
180'dir. Bu Eukleides geometrisine gre byledir. Lobachevsky
geometrisinde ise bir genin i alarnn toplam daima
180'den kktr, ve ikisi arasndaki fark genin alan ile
orantldr (bkz. ekil 5.1). Rollandal ressam Mauritus C. Esc
her, bu geometriyi gayet zenli ve doru ekilde yorumlayarak
resinlemitir. Bunlardan birisi ekil 5.2'de yer almaktadr. Si
yah balklarn ayn biim ve byklkte, beyaz balklarn da ay
n biim ve byklkte olduklar dnlmelidir. Lobachevsky
geometrisi, nonnal Eukleides dzleminde tam bir dorulukla
temsil edilemez; bu durum, embersel bir snr iine sktrlm
ekillerin ylmn aklamaktadr. Bu ekillerin ierisinde, s-
12 Klasik Dnya

nra yakn bir yerde durduumuzu varsaynz; ortada ya da her


hangi bir baka yerde dursanz da Lobachevsky geometrisinin
grn sizin bulunduunuz konuma gre deimeyecektir.
Eukleides dzleminde resimlendirilmi bu rnee gre snr, Lo
bachevsky geometrisinde gerekte 'sonsuzluktadr'. embersel
snr, Lobachevsky uzaynn bir paras olarak dnlemiyece
i gibi, snrn dndaki herhangi bir Eukleides alan da byle
dnlmemelidir. (Lobachevsky dzleminin sanatsal bir tasa
rm Poincare'den esinlenerek gereklemitir; ekillerin biim
leri arptlmam yalnz boyutlar deitirilmitir.) Geometrinin
'dz izgileri' (ki bazlarna, Escher'in balklannn yzleri d
nktr), embersel snrla dik ada kesien emberlerdir.
Lobachevsky'nin geometrisinin, kozmolojik lekte dnyam
z doru olarak yanstt pekala dnlebilir (bkz. 7. Blm).
Ancak, bir genin i alannn toplamndaki eksiklik ile alan
arasndaki oransal deimez deerin son derece kk olmas
gerektiinden; Eukleides geometrisi, herhangi bir normal l
ekte gerek uzay geometrisinin mkemmel bir benzerini olu
turabilir. Bu blmn sonlanna doru ele alacamz gibi, ger
ekte, Einstein'n genel grelilik kuram bize, dnyamzn ge
ometrisinin, Eukleides geometrisinden (Lobachevksy'nin ge
ometrisine kyasla daha karmak, 'dzensiz' olarak) saptn
anlatmaktadr.
Eukleides geometrisinin, grnte, dnyamzn 'uzaynn'
yapsn doru olarak yanstt gerei bizi (veya atalanmz)
yanltm, bu geometrinin mantksal bir gereklilik olduuna
inanmamza, veya Eukleides geometrisinin yaadmz dn
yaya uygulanmasnn gerekli olduuna dair bir nseziye kapl
mamza neden olmutur (Byk filozof Immanuel Kant bile
buna inanmtr). Eukleides geometrisi ile ilgili gerek ok yl
lar sonra Einstein'n genel grelilik kuramyla anlalmtr.
Eukleides geometrisinin mantksal bir gereklilik olmann ok
gerisinde salt bir ampirik gzlemsel gerek olduu, fiziksel uza
ymzn yapsna, kesinlikle uymasa bile, yeterli dorulukla
uygun olduu bu kurarn sayesinde anlalmtr! Eukleides ge
ometrisi, yz yllar boyunca, gerekten STN bir fizik kura
m olagelmiti. Aynca, yaln matematiin k ve mantksal bir
parasn oluturmaktayd.
13

Bir bakma bu yarglar, Platon'un (.. 360 yllannda kale


me ald geometri zerine nl kitaplar Eukleides'in Ele
mentler adl kitabndan elli yl kadar ncedir) felsefi grle
rinden pek uzak deildir. Platon'a gre, yaln geometrinin,
noktalar, dorular, emberler, genler, dzlemler, vb. nesne
leri, gerek fiziksel nesnelerin dnyas ynnden ancak yakla
k olarak anlalabilirler. Oysa, yaln geometrinin matematik
asndan kesin nesneleri, farkl bir dnyada, Platon'un mate
matik kavramlarnn ideal dnyasnda yer alrlar. Platon'un
dnyas somut nesnelerden deil 'matematiksel nesnelerden'
oluur. Bu dnyaya olaan fiziksel yoldan deil zeka yoluyla
ulaabiliriz. Usumuz, matematiksel bir gerekle ilgileurneye
balad zaman, gerei, matematiksel uslamlama ve sezgi
yoluyla alglayarak Platon'un dnyasyla ilikiye geer. Bu
ideal dnyann, d deneyimlerimizin maddesel dnyasndan
farkl ve daha mkemmel olduu, ama yine de gerek olduu
kabul edilirdi. (3. ve 4. Blmlerde, s. 115. ve 134., matematik
kavramlarnn Platonik gereklii zerine tartmay anmsa
ynz.) Bylece, yaln Eukleides geometrisinin nesneleri dn
ce yoluyla incelenebilir ve bu ideal dnyann bir ok zellii
bylece anlalabilirken, d deneyimin 'mkemmel olmayan'
fiziksel dnyasnn bu ideale tamamyle sadk kalmas gerek
miyordu. Platon, o zamanlarn byk olaslkla ok kstl bu
lunan kantarna dayanarak, olaanst bir bilgelikle iki
nemli kurarn gelitirmitir: Birincisi, matematik yalnz mate
matik adna incelenmeli ve anlalmal, ve hi kimse matema
tiin, fiziksel deneyimin nesnelerine tamamen doru olarak
uygulanmasn talep etmemelidir. kincisi, gerek d dnya
nn ilevleri, sadece kesin matematikle, yani, Platon'un, zeka
yoluyla ulalabilen ideal dnyasyla, anlalabilir!
Platon, grlerini gelitinnek amacyla Atina'da bir Akade
mi kurdu. Akademisinin sekin yeleri arasnda son derece etki
li ve nl filozof Aristoteles de vard. Fakat biz burada, Akade
minin baka bir yesinden, Aristoteles'ten daha az tannan ama
kanmca daha ok ynl bir bilim adam, byk bir dnr,
matematiki ve astronom olan Eudoxos'tan bahsedeceiz.
Eukleides geometrisinin derin ve duyarl, gerekten ok
nemli, bir gr vardr ki bunu bugn geometri olarak deer-
14 Klasik Dnya

lendirmemiz zordur! (Matematikiler bunu 'geometri' yerine


'analiz' olarak adlandrmay yelerler.) Bu gr sonucu reel sa
ylarla tanmamz mmkn olmutur. Eukleides geometrisi,
uzunluklar ve alarla ilgilenir. Bu geometriyi anlamak iin,
uzunluklarn ve alarn tanmlanmasnda ne tr 'saylara' ge
reksinim duyduumuzu saptamalyz. Ana yeni fikir .. dr
dnc yzylda Eudoxos (.. 408-355) tarafndan ileri srl
d.* Yunan geometrisi, Pythagoraslarn, .Y2 gibi saylarn ke
sir addedilemiyeceini ne srmeleriyle (bkz. 3. Blm s. 95)
bir 'kriz' dnemi geiriyordu. Yunanllar iin, geometrik eleri
(elerin oranlarn) tam saylada (tam say oranlaryla) form
le edebilmek ve bylece geometrik eleri, aritmetiin kuralla
rna gre inceleyebilmek nemliydi. Eudoxos'un amac, uzunluk
oranlarn (yani, reel saylar!) tam saylarla tanmlamak yn
temini bulmakt. Bir uzunluk orannn dierini ne zaman at
na, veya iki uzunluun tamamen eit saylp saylmayacana
karar vermekle ilgili ltleri koymay baard.
Genel hatlaryla dncesi yleydi: a, b, c ve d drt uzun
luksa, bu durumda, a 1 b orannn c 1 d oranndan byk olduu
nu kantlamann lt, M ve N tam saylarnn, a'nn kendi
siyle N kez toplamnn b'nin kendisiyle M kez toplamndan b
yk olmasn, dier taraftan, d'nin kendisiyle M kez toplam
nn, c'nin kendisiyle N kez toplamndan byk olmasn sala
yacak ekilde var olmasdr.** a/b'nin c/d'den kk olduunu
gsteren kart bir lt de kullanlabilir. a 1 b = c 1 d eitlii ile
ilgili ltn aranmasnn nedeni dier ikisinden hibirinin
dorulanabilir olmamasdr!
Reel saylarla ilgili soyut matematiksel kurarn ondokuzuncu
yzyla kadar gelimedi. Dedekind ve Weierstrass gibi matema
tikilerin yntemleri, aslnda, yirmi iki yzyl nce Eudoxos'un
kulland yntemlerden farkl deildi! Bu konuda ada geli-
* Eudoxos, ayn zamanda, 2000 yllk bir YARARLI kuramn, gezegenlerin
hareketi ile ilgili kuramn da ilk tasanmcsdr. Bu kurarn daha sonra daha ay
nntl olarak Hipparkhus ve Ptolemaios tarafndan gelitirilmi ve Ptolemaios
sistemi olarak tannmtr!

ni salayan bir M 1N kesrinin varln gsterir. Eer a 1 b > c1 d nennesi do


** Modern nennelerde bu bir kesrin, rnein, a 1 b > M 1N > c 1 d, eitsizlikleri

ruysa, a/b ve c/d reel saylan arasnda kalan bir kesir daima bulunmaktadr.
Buna gre Eudoxos'un lt dorulanm oluyor.
15

meleri burada aklamaya gerek grmyorum. Modern kurama


3. Blmde s. 97'de st kapal deinmitim ama konuyu fazla
datmamak iin reel saylar tartmasn, daha aina olduu
muz ondalk almlarla snrl tutmutum. (Gerekte, sz konu
su seri almlan 1585'te Stevin tarafndan ileri srlmtr.)
Ondalk alm, bizim yabancs almadmz bir konu olmasna
karn, eski Yunanllarca bilinmiyordu.
Ancak, Eudoxos'un nermesiyle Dedekind ve Weierstrass'n
nermesi arasnda nemli bir fark vardr. Eski Yunanllar, reel
saylan, geometrik elerle (elerin oranlanyla) verilen deer
ler, yani 'gerek' uzayn zellikleri, sanyorlard. Yunanllar iin
geometrik eleri aritmetik terimleriyle tanmlamak nemliydi
nk bylece bunlar kesin bir dille tartabiliyorlar, harika
geometrik kuramlannn temel unsurlan olan bu elerin top
lamiann veya arpmiarn tam olarak bulabiliyorlard (ekil
5.3'te Ptolemaios'un dikkate deer bir teoremini ematik olarak
verdim. Geri Ptolemaios bir ember zerindeki drt noktann
aralanndaki uzaklkla ilgili bu teoremi Eudoxos'un zamann
dan ok sonra bulmutur. emada, toplamlara ve arpmiara ne
kadar gereksinim olduu vurgulanmtr). Eudoxos'un ltleri
son derece verimliydi ve zellikle, Yunanllann dzgn geomet
rik ekillerin alanlann ve hacimlerini doru olarak hesapla
malann salad.
Ancak, ondokuzuncu yzyln matematikileri ve elbette g
nmzn matematikileri iin, geometrinin rol deimitir.
Eski Yunanllar, zellikle Eudoxos iin 'reel' saylar, fiziksel
uzayn geometrisinden karlabilecek eylerdi. imdilerde reel
saylarn mantksal olarak geometriden daha basit olduunu
dnmeyi yeliyoruz. Bylece, her biri say kavramndan ba
layan farkl tipte her trl geometri ina edebiliyoruz (Ana fi
kir, onyedinci yzylda Fermat ve Descartes tarafndan ne s
rlen koordinat kuramianndan kaynakland. Koordinatlar, ge
ometrinin baka tiplerini tanmlamak iin kullanlabilir.) Bu
tr bir 'geometri', mantk ynnden tutarl olmaldr ama, de
neyimlerimizin fiziksel uzay ile dorudan ilikili olmas gerek
mez. Bu zgn fiziksel geometriyi, deneyimimizin idealletiril
mesiyle alglyoruz (baka bir deyile, sonsuz byk veya son
suz kk boyutlara doru uzatarak alglyoruz, (bkz. 3. Blm
16 Klasik Dnya

s. 102) desek bile bugnk deneylerimizin yeterince doru tah


min yapmamz salad dikkate alnrsa bizim 'denenmi' ge
ometrimizin Eukleides'in ideal geometrisinden (s. 79) gerekte
farkl olduunu ve aslnda Einstein'n genel grelilik kuram
mn ngrd uzay geometrisi ile tutarl olduunu kabul etme
liyiz. Ancak, fiziksel dnyamn geometrisi ile ilgili grmz
deki deiiklie karn Eudoxos'un yirmi yzyllk reel say
kavram temelde hi deiime uramad gibi Einstein'n ku
ramnda da en az Eukleides'inkindeki kadar etkili olmutur.
Gerekten bu kavram, gnmze dein ne srlen btn ciddi
fiziksel kurarolann temel esini oluturmutur.

ABCD+ ADBC ACBD


=

ekil 5.3. Ptolemaios teoremi

Eukleides'in Elementler adl yaptmn beinci kitab, temelde,


yukanda aklanan ve Eudoxos'un getirdii 'orant kuram'mn
bir sunumudur. Sz konusu kuram, bir btn olarak yapt de
rinden etkilemitir. Elementler .. 300 yllannda ilk kez yayn
landnda, tm zamanlarn en etkileyici yapt olarak kabul
edilmi olmal: Kendinden sonra retilen hemen hemen tm bi
limsel ve matematiksel kurarnlara zemin hazrlamtr. Yn
temleri, uzayn 'kendiliinden kamtl' zelliklerine sahip olduk
lan varsaylan, aka tamrolanm aksiyomlardan balayan us
lamlanabilir yntemler olup bunlardan, pek ou arpc ve
nemli fakat hi de kendini karotlar yapda olmayan saysz so
nulara vanlmtr. Eukleides'in bu yaptmn, bilimsel dnce
nin geliimi ynnden son derece nemli olduu tartlamaz.
Eski alann en byk matematikisi kukusuz Arkhime
des'tir (.. 287-212). Eudoxos'un orant kuramn ustalkla kul-
17

lanarak, kre gibi veya paraboller veya spiraller gibi daha kar
mak ekilleri kapsayan alanlan ve hacimleri hesaplad. Bugn
bu amala sonsuz kkler hesabn (kalkulus) kullanyoruz
ama tarttmz konu, bu yntemin Newton ve Leibniz tarafn
dan kefinden ondokuz yzyl kadar nceydi! (Sonsuz kkler
hesabnn hemen hemen yansnn, yani integralin Arkhimedes
tarafndan bilindiini syleyebiliriz!) Arkhimedes'in savlannda
sergiledii matematiksel gce, modem standartlarla bile ulal
mas zordur. Yazlan, bata Galilei ve Newton olmak zere bir
ok matematikiyi ve bilim adamn derinden etkilemitir. Ar
khimedes, ayn zamanda, statiin fiziksel kuramn da (S
TN?) (Kaldra yasas gibi dengedeki cisimlerin yasasn ve y
zen cisimlerin yasalan, vb.) kefederek, bir tmden-gelimsel bi
lim halinde gelitirdi. Tpk Eukleides'in geometrik uzay ve kat
cisimlerin geometrisi bilimlerini gelitirdii gibi.
Arkhimedes'in deinmem gereken bir ada Apollonios'tur
(.. 262-200). Byk bir geometri ustas olan Apollonios, koni
kesitleri (elipsler, paraboller ve hiperboller) kuramyla Kepler
ve Newton'u nemli lde etkilemitir. lgintir ki, Apolloni
os'un sz konusu ekilleri, gezegenlerin yrngelerini tanmla
mak iin gerekli ekillerin ta kendisidir!

Galilei ve Newton'un Dinamik Kuram


Onyedinci yzylin bilime katks, hareket kavramn getir
mi olmasdr. Eski Yunanllarn statik nesneler, rigid (kat)
geometrik ekiller, veya dengedeki cisimler (yani, tm etki eden
kuvvetler dengede olduu iin hareket etmeyen cisimler) hak
knda hankulade bir anlay vard ama cisimlerin hareketine
hkmeden ilkeler hakknda bir fikirleri yoktu. Dinamik kuram,
baka bir deyile Doann, cisimlerin bir andan bir dier ana
yer deitirmesine, bu yer deitirmeyi kontrol eden o gzel
yntemine ilikin kurarndan yoksundular. Bunun nedeni ks
men (ama asla tamamen deil), zaman yeterince doru gste
ren bir aygtlarnn, yani olduka iyi bir 'saat'lerinin bulunma
masyd. Konum deiikliklerinin doru zamanlanmas ve ci
simlerin hzlarnn ve ivmelerinin iyi deerlendirilmesi iin
18 Klasik Dnya

byle bir saat gereklidir. 1583'te Galilei'nin, zaman lmek iin


gvenilir bir aygt olarak sarkan kullanlabileceine ilikin
gzlemi, kendisi iin (ve bir btn olarak bilimin gelimesi
iin!) son derece nem tayordu; nk hareketin zamanlamas
doru olarak saptanabilecekti.4 Ellibe yl kadar sonra 1638'de,
Galilei'nin Discorsi (Syleiler) adl yaptnn yaynlanmasyla,
yeni bir konu olan dinamik gndeme geldi ve bylece eskinin
mistisizminden modern bilime gei balam oldu!
Galilei'nin buluu olan en nemli fiziksel grlerden sadece
drdne deinmek istiyorum. Birincisi, bir cisme uygulanan
kuvvet, 'hz' deil ivmeyi tayin eder. 'ivme' ve 'hz' szckleri
nin gerekte anlamlar nedir? Bir paracn, veya bir cismin
zerindeki bir noktann hz, bu noktann konumunun, zaman
la deiimi orandr. Hz, normal olarak, bir vektr nicelik ola
rak kabul edilir, yani deeri kadar ynnn de dikkate alnma
s gerekir (aksi halde 'srat' terimini kullannz; bkz. ekil 5.4).
ivme ise (yine bir vektr niceliktir), hznn, zamanla deiimi
orandr. yleyse ivme, gerekte, zamanla konumun deiimi
orannn deiimi orandr! (Hem 'saatler' hem de 'deiim
oranlar' ile ilgili matematiksel grler hakknda yeterli bilgi
leri olmad iin eski bilim adamlannn bunu deerlendirmele
ri zordu.) Galilei, bir cismin zerine etkiyen kuvvetin (onun r
neinde bu kuvvet ekim kuvvetiydi), bu cismin ivmesini kont
rol ettiini fakat hzn dorudan kontrol etmediini buldu:
Halbuki Aristoteles gibi eski bilim adamlan buna inanmlard.

lvme bir
vektrdr

ekil 5.4 Hz, srat ve ivme


19

zellikle, kuvvet yoksa hz sabittir, buna gre, bir doru bo


yunca sabit hzla hareket, kuvvet yokluundan kaynaklanacak
tr (Newton'un ilk yasas). Serbest hareket eden cisinler yolla
rna dzgn olarak devam ederler ve ilerlemelerini srdrmek
iin kuvvet uygulanmasna gereksinimleri yoktur. Gerekten
de, Galilei ve Newton'un gelitirdikleri dinamik yasalarnn bir
sonucu, dzgn dorusal hareketin, fizik ynnden, hareketsiz
lik durumundan hi bir farknn olmaddr: dzgn hareket,
hareketsizlik demektir! Galilei bu gr aka vurgulam
(Newton'dan daha ak ekilde) ve denizde seyreden gemi rne
iyle somutlatrmtr: (bkz. Drake 1953, s. 186-7):
"Byk bir geminin gverte-alt kamaralanndan birine bir
arkadanzia yerlein ve yannza bir ka sinek, kelebek ve bu
na benzer kanatl bcekler, ve iinde bir ka balk bulunan ii
su dolu bir anak aln; altndaki leene damla damla su damla
tan bir ieyi tavana asn. Gemi seyir halinde deilken, kanatl
bceklerin karnarann her tarafna ayn hzla utuklarn gz
lemleyin. Balklar hangi yne gittiklerini umursamakszn a
nan ierisinde her yne yzeceklerdir; su damlalan leene di
kine damlamay srdrecektir; ...Siz btn bunlar dikkatle
gzlemlerken geminin, dzgn ve oraya buraya yalpalamaks
zn yol almas kouluyla istediiniz bir hzda seyretmesini sa
layn. Dikkatle gzlemlediiniz hareketlerde hi bir deiiklik
olmadn greceksiniz; sz edilen hareketlere bakarak gemi
nin hareket halinde mi yoksa demir atm durumda m olduu
na karar veremezsiniz... Su damlalar, geminin k tarafna
savrulmadan, alttaki leene dikine damlamaya devam edecek
tir, oysa damlalar havada iken gemi bir ka fersah ilerlemi
olacaktr. Balklar anan n tarafna, arka tarafna yzdkle
ri rahatlkla yzecekler, anan kenarnda bir yere yerletiril
mi lekeye doru ayn rahatlkla ilerleyeceklerdir. Sinekler, ke
lebekler, vb. her yne uularn ayn ekilde srdrecekler, ge
minin ayn ynde seyretmesinden bkm gibi uularn k ta
rafna doru younlatrmayacaklardr".
Galilei Grelilik ilkesi olarak adlandrlan bu gerek, Co
pernicus'un grnn dinamik bir anlama sahip olmas y
nnden ok nemlidir. Niccolai Copernicus (1473-1543), ve es
ki Yunan astronomu Aristarkhos, (.. 310-230), (Aristoteles
20 Klasik Dnya

ile kartrlmamaldr!), Gne hareketsiz dururken Dnya'


nn kendi ekseni etrafnda dnerken bir taraftan Gne etra
fndaki yrngesinde dndn ileri srmtr. Hz saatte
100 000 kilometreye varan bu eylemin neden farkna varam
yoruz? Galilei dinamik kuramn sunmadan nce bu soru, Co
pernicuscu gr iin tam bir bulmacayd. Aristoteles'in, bir
sistemin uzaydaki hareketi esnasnda gerek hznn dinamik
davrann etkiledii hakkndaki dinamik kuram doru ol
sayd, Dnya'nn hareketinden kukusuz dorudan doruya
etkilenmemiz gerekirdi. Galilei'nin grelilii, Dnya'nn nasl
hareket ettiini aklyor ama bu hareketi biz dorudan alg
layamyoruz. *
Galilei'nin greliliinde, 'eylemsizlik' kavramna verilebile
cek fiziksel bir anlam bulunmadna dikkat ediniz. Bu, uzay
ve zamann incelenmesi yntemi ile ilgili nemli bir ipucu ver
mektedir. Bizim uzay ve zamann, igdsel olarak izdiimiz
resminde 'uzay', fiziksel olaylarn yer ald bir tr arenadr.
Fiziksel bir nesne bir an iin bu uzayn herhangi bir noktasn
dayken, baka bir anda ya ayn noktasnda veya baka bir nok
tasndadr. Bir nesnenin uzaysal konumunu gerekten deiti
rip deitirmediini aklamann bir anlam tamas iin, uzay
daki noktalarn, her naslsa, bir andan teki ana varlklarn
srdrdklerini dleriz.
Fakat, Galilei'nin grelilik ilkesine gre, 'eylemsizliin' mut
lak bir anlam yoktur, dolaysyla 'iki ayr zamanda ayn me
kanda bulunan nokta'ya verilecek bir anlam da yoktur. Fiziksel
deneyimin boyutlu Eukleides uzaynda bir zamanda yer alan
herhangi bir noktas, boyutlu Eukleides uzaynda bir baka
zamanda yer alan ayn nokta mdr? Bunu yantlamann bir yo
lu yok. yle grnyor ki zamann her bir an iin yepyeni bir
Eukleides uzayna sahipolmalyz! Fiziksel gerekliin drt bo
yutlu uzay-zaman grafiini ele alalm (ekil 5.5). Farkl zaman-

* Kesin ifade etmek gerekirse, bu durum, Dnya'nn hareketinin yaklak


olarak tekdze saylabilecei, dnme eyleminin yer almad varsaymyla il
gilidir. Dnya'nn dnme eylemi (nispeten kk apta) dinamik etkiler yaratr
ve bu etkiler, kuzey ve gney yann krelerinde farkl ynlerde esen rzgarlar
da oldu gibi, saptanabilir. Galilei, sz konusu tekdze-olmayan eylemin, gel
git olayn yarattn dnmtr.
21

ekil 5.5. Galilei'nin uzay-zamam:


Tekdze eylemli cisimcikler dorulada gsterilmitir.

lara kar gelen boyutlu Eukleides uzaylan birbirinden ayn


uzaylar olarak kabul edilirler, fakat bu uzaylann hepsi birleti
inde drt boyutlu bir uzay-zaman resmi ortaya kar. Dzgn
dorusal hareket eden paracklann gemileri, uzay-zamanda
dorulada (Dnya izgileri ad verilir) tanmlanrlar. Uzay-za
man ve hareketin grelilii konulann Einstein'n grelilik ku
ram erevesinde daha ileride ele alacam. Drt boyutluluk
savnn sz edilen kurarn iin ok nemli olduunu greceiz.
Galilei'nin byk bilgeliklerinden ncs, enerjinin koru
numu kavramnn ilk aamasn oluturmutur. Galilei, en ok,
nesnelerin evrensel ktle ekiminin etkisi altndaki hareketi ile
ilgilenmiti. Bir cismin eylemsizlikten kurtulduu takdirde, is
ter serbest dsn, isterse uzunluu sabit bir sarkacn ucunda
sallansn, isterse dzgn bir eik dzlem zerinde kaysn, ha
reketin hznn, daima ve sadece, serbest kald noktadan iti
baren ulat dey uzakla bal olduuna dikkat etmitir.
Aynca bu hz cismin hareket ettii noktaya geri dnmesi iin
daima yeterlidir. yleyse, yerden yksekliine bal olarak de
polanan eneji (gravitasyonel potansiyel eneji), cismin hareket
22 Klasik Dnya

enejisine (onun hzna bal kinetik enejiye) evrilebilir ve bu


eneji tekrar dnebilir. Eneji bir btn olarak ne kaybolur
ne de kazanlr.
Enerjinin korunumu yasas ok nemli bir fiziksel ilkedir.
Bamsz bir fiziksel koul deildir, fakat, biraz sonra tartaca
mz gibi, Newton'un dinamik yasalannn bir sonucudur. Bu
yasann giderek kapsamlaan formlasyonlan yzyllar boyun
ca Descartes, Huygens, Leibniz, Euler ve Kelvin tarafndan ya
plmtr. Bu konuya bu blmde ve 7. Blmde dneceiz. Ga
lilei'nin grelilik ilkesiyle birletiinde enejinin korunumu ya
sas dier baz korunum yasalanna kaynak olmutur: Ktlenin
korunumu ve momentumun korunumu. Bir cismin momentu
mu, ktlesiyle hznn arpmna eittir. Momentumun koru
nuru yasasnn en iyi rnei bir fze frlatma srecinde grlr.
Bu srete fzenin ileriye doru momentumunun artmas, (da
ha az ktlesel fakat buna karlk daha hzl) ekzos gazlannn
geri momenturuunu kesin olarak dengeler. Bir silalm geri tep
mesi de momentumun korunumu yasasna bir rnektir. New
ton yasalannn bir baka sonucu, bir sistemin kendi ekseni et
rafnda dnn tanmlayan asal momentumun korunumu
dur. Dnya'nn kendi ekseni etrafnda dnmesi ve bir tenis to
punun ekseni etrafnda dnmesi asal momentumlarn koru
numu sayesinde sreklidir. Herhangi bir cismin kendini olutu
ran her bir parac bu cismin toplam asal momenturuuna
katkda bulunur; herhangi bir paracn katksnn miktar,
momentumu ile merkezden dikey uzaklnn arpmna eittir.
(Sonu olarak, serbest dnen bir cismin asal hz, bu cismi s
ktrmak suretiyle artnlabilir. Paten kayanlarda ve trapezci
lerde gzlemlediimiz hz art buna en gzel rnektir. Kol ve
bacak kaslarnn gerilmesi, asal momentumun korunumu ne
deniyle, dn hznn artmasna neden olur!) Ktle, eneji, mo
mentum ve asal momentum gibi kavramlarn bizim iin ne
kadar nemli olduklann daha sonra anlayacaz.
Son olarak Galilei'nin kehanet niteliinde bir ngrsnden
sz etmek istiyorum: Hava srtnmesi olmakszn tm cisimler
yerekiminin etkisiyle ayn hzda derler. (Okuyucu, Galilei
ile ilgili nl yky, eitli cisimleri Pisa Kulesinden ayn an
da atmasyla ilgili yky sannn hatrlayacaktr.) yzyl
23

sonra bu ngr, bu blmn sonlanna doru greceimiz gibi


Einstein'n, grelilik ilkesini, referans sistemlerinin ivmesini
kapsayacak ekilde geniletmesini salad ve yerekimi ile ilgili
olaanst genel grelilik kuramnn temel tan oluturdu.
Galilei'nin att salam temeller zerine Newton, hametli
bir katedral ina etmeyi baarmtr. Newton, maddesel cisim
lerin davrann dzenleyen yasa yaratt. Birinci ve ikinci
yasalar, daha nce Galilei'nin zn verdii yasalard: bir cis
me hi bir kuvvet etkimezse cisim, bir doru zerindeki tekd
ze hareketini srdrr; cisme bir kuvvet uygulanrsa bu du
rumda ktle arp vnesi (yani, momenturudaki deiim oran)
bu kuvvete eittir. Newton'un kendine zg sezgisiyle gerek
letirdii yasa nc yasadr: A cisminin B cismine uygulad
kuvvet, B cisminin A cismine uygulad kuvvete eit, ancak
ters ynldr. ('Her etkiye edeerde bir tepki vardr'.) Bu ya
sa, Newton'un anayasas olmutur. 'Newton'un evreni', Eukle
ides'in geometrisinin ilkelerine baml bir uzayda oraya bura
ya hareket eden paracklardan oluur. Bu paracklann ivme
leri, onlara etkiyen kuvvetler tarafndan belirlenir. Her para
cn zerindeki etki, teki paracklardan kaynaklanan ayr
ayr etkilerin biraraya getirilmesiyle (vektr toplama ilkesini,
ekil 5.6. kullanarak) elde edilir. Sistemin iyi tanmlanm bir
sistem olmasn salamak iin kesin bir kurala, A cismi zerin
deki hangi etkinin B cisminden kaynaklanacan bize bildire
cek bir kurala gereksinimimiz vardr. Normal olarak bu etkinin
A ve B noktalanndan geen bir doru zerinde olutuunu var
sayyoruz. (bkz. ekil 5. 7) Bu etki, evrensel ktle ekim etkisi
ise A ve B arasndaki ekim kuvvetinin bykl cisimlerin
ktleleri ile doru, aralanndaki uzakln karesiyle ters orant
l olacaktr: ters kare kuvvet yasas. Evrensel ktle ekiminden

ekil 5.6. Vektr toplamn veren paralelkenar yasas.


24 Klasik Dnya

.
.
.

A. .
. .
/
. . .

.

ekil 5.7. ki parack arasndaki ekim kuvvetininin, ikisi arasndaki doru parasnda
gerekletii varsaylr (ve Newton'un nc yasasyla: A zerinde B'den kaynaklanan
etki, B zerinde A'dan kaynaklanan etkiye daima eit ve terstir.)

baka etkiler iin, cisimlerin konumlarnn ve ktleleri dnda


ki zelliklerinin dikkate alnmas gerekebilir.
Galilei'nin ada byk Johannes Kepler (1571- 1630), ge
zegenlerin gnein evresindeki yrngelerinin embersel deil
eliptik olduunu (Gne'in, elipsin merkezinde deil bir odan
da yer aldn) bulmu, ve bu elipslerin tanmland oranlarla
ilgili iki yasa formle etmitir. Newton, Kepler'in yasasnn,
kendine ait genel teoremler kapsamnda (ters kare kuvvet ya
sasndan yararlanarak) elde edildiini gstermitir. Kepler'in
eliptik yrngeleri ile ilgili her trl ayrntl hesab, ayrca d
nencelerin presesyonu gibi etkileri (ki yerkrenin dn ekse
ninin ynnn yava hareketi; yzyllar nce Yunanllarn far
kna vardklar bir konudur) dorulad. Btn bunlar gerek
letirmek iin Newton, sonsuz kkler hesabnn (kalkulus)
yansra bir ok yeni matematiksel teknik gelitirmek zorunda
kald. Newton, almalarnn olaanst baarsn bir lde
stn matematik becerisine ve ayn ekilde stn fiziksel sez
gilerine borludur.

Newton Dinamiinin Mekanik Dnyas


Kendine zg bir kuvvet yasasyla (evrensel ekimin ters ka
re kuvvet yasas gibi) Newton'un program, doru ve kesin bir
dinamik denklemler sistemine evrilebilir. eitli cisimlerin ko
numlar, hzlar ve ktleleri belli bir zamanda belirlenirse, bun
larn konumlar ve hzlar (deimez olarak alnan, ktleleri)
sonraki dier tm zamanlarda matematiksel olarak belirlenir
ler. Newton mekaniinin gerekletirdii bu tr belirleyicilik,
25

felsefi dnceyi son derece etkiledi (hala da etkilemektedir).


Newton belirleyicilii 'zgr isten' sorusunu nasl yantlar?
Newton'un dnyasnda uslara yer var m? Newton'un dnyas
hesap makinelerini de ierir mi?
Bu sorular irdeleyerek Newton belirleyiciliinin zn daha
yakndan tanmaya alalm. rnein, maddeyi oluturan par
acklarn, hi bir ekilde uzaysal uzantlar bulunmayan mate
matiksel noktalar olduklarn varsayalm. Baka bir seenek
olarak, bu paracklarn kat kresel toplar olduklarn da var
sayabiliriz. Her iki durumda da, Newton'un evrensel ekim ku
ramnn ters kare ekim yasas gibi bildiimiz kuvvet yasalar
nn etkin olduunu varsayyoruz. Elektrik ve manyetik kuvvet
leri (ilk kez 1600 ylnda William Gilbert tarafndan incelen
mitir) gibi dier doa kuvvetlerinin, veya atom ekirdeklerini
oluturmak zere paracklar (proton ve ntronlar) birarada
tuttuklarn bildiimiz etkin nkleer kuvvetlerin modeline de
ihtiyacmz var. Elektrik kuvvetleri, ters kare ekim yasasna
uyarlar ancak ayn cinsten ykl paracklar (ekimsel rnek
teki birbirini eken paracklarn aksine) birbirlerini iterler ve
aralarndaki elektrik kuvvetinin iddetini belirleyen parack
ktleleri deil paracklarn elektrik ykleridir. Manyetik kuv
vetler de, elektrik kuvvetleri* gibi 'ters kare'dir ama, nkleer
kuvvetler, uzakla ok farkl bir ekilde bamldr: Atom e
kirdei iinde ok yakn mesafelerde son derece byk etkiye
sahip olduklar halde daha uzak mesafelerde dikkate alnmaya
cak kadar kk etkiye sahiptirler.
Kat kresel toplar modelini ele alalm: ki kre arpt
zaman esnek bir ekilde geri salrlar. Baka bir deyile, m
kemmel birer bilardo topu gibi, enerji kaybna (veya toplam
momentum kaybna) uramakszn birbirlerinden tekrar ayr
lrlar. Bu olay esnasnda iki top arasndaki etkin kuvvetlerin
nasl davrandn incelemeliyiz. Aklamamz basitletirnek
iin, bir topun dieri zerine uygulad kuvvetin, toplarn mer
kezlerini birletiren doru paras zerinde olutuunu ve de-

* Elektrik ve manyetik kuvvet ler arasndaki fark, mknat slann ' kuzey' ve
'gney' kutuplan olarak mutlaka 'ift kutuplu' olmasndadr. 'Manyetik y kler'
(yani tek balanna kuzey ve gney mknats kutuplan) birbirlerinden bamsz
varolanazlar.
26 Klasik Dnya

erinin, bu doru parasnn uzunluunun bir fonksiyonu oldu


unu varsayabiliriz (Newton'un evrensel ekim yasasnda bu
varsaym Newton'un kuram sayesinde kendiliinden dorula
nr; teki g yasalar iin, tutarl bir koul olarak varsaylabi
lir.) Yalnz iki topun arptn varsayarsak, her ey ok iyi
tanmlanabilir ve sonu srekli olarak balang durumuna
bal kalr (yani, balang durumundaki yeterince kk dei
iklikler sonuta yalnz kk deiikliklere neden olur.) Topla
rn arpmadan, birbirlerine hafife deerek saimalarn da
gz nne alrsak, toplarn arpmadan geilerine srekli ola
rak ulalr. Ancak sorun l veya daha fazla topun yer ald
arpmalarda ortaya kar. rnein, A, B ve C toplar bir anda
biraraya geldiklerinde, nce A ve B'nin biraraya geldiklerini ve
hemen ardndan C'nin B ile arptn m? yoksa nce A ve C
toplarnn biraraya geldiklerini ve hemen ardndan B'nin A ile
arptn m varsayacaz? (ekil 5.8) rneimizde grld
gibi, tam bir l arpmada belirsizlik vardr. steseydik,
l ve daha yksek mertebeden arpmalar, 'sonsuz olaslk
d' gerekesiyle hi dikkate almayabilirdik. Bu varsaym ken
di iinde tutarl olmakla birlikte asl sorun, sonu davrannn
balang davranna srekli bir ekilde bal kalmayabilece
indedir.

ekil 5.8. Bir l arpma. Sonutairi davran, hangi paracklarn nce biraraya gel
diklerine baldr ve bu nedenle sonu srekli biimde girdiye bamldr.

Bu bizim iin pek tatmin edici olmayabilir, bu nedenle nokta


sal paracklardan oluan bir modeli yeleyebiliriz. Ancak, baz
kuramsal zorluklardan (paracklarn birbirlerine yaklamlar
esnasnda kuvvetlerin ve enerjilerin sonsuza gitmesinden), sa-
27

knmak amacyla paracklar aras kuvvetlerin ksa mesafeler


de daima itici olduklan gibi baka varsaymlan benimseyebili
riz. Bylece, hi bir parack iftinin gerekten arpmamasm
salayabiliriz (arptklarnda noktasal paracklarn nasl
davrandklanm saptamak probleminden de bu sayede kurtula
biliriz !) Ancak ben gzmzde sorunu daha iyi canlandrmak
iin tartmalarmda 'bilardo topuna' benzer kreleri rnek ola
rak alacam.
imdi, (oklu arpma problemini bir yana brakrsak) New
ton'un5 bilardo topu modeli gerekliin belirleyici bir modelidir.
Baka bir deyile, fiziksel davram, gelecekteki (veya gemite
ki) tm zamanlar iin tm toplann (diyelim, baz problemler
den kanmak iin, snrl sayda toplann) herhangi bir zaman
daki konumlar ve hzlar bilindiinden matematiksel olarak
tamamiyle belirlenebilir. yleyse bilardo toplanmn dnyasnda
maddesel eylerin 'zgr istenle' gerekletirdii eylemi etkile
yecek 'us'a yer yoktur. 'zgr istence' inamyorsak, yle grn
yor ki, gerek dnyamzn bu ekilde ina edilebileceinden
kukulanmaya zorlamyoruz demektir.
Cammz skan 'zgr isten' sorusu, bu kitap boyunca geri
planda srp gidecektir; ancak, tartmak zorunda olduum ko
nulann yalmzca geri plamnda kalacaktr. Bu blmn sonlan
na doru belirgin fakat nemsiz bir rol (grelilik kuramnda
ktan hzl sinyaller yollanabilme konusunda) stlenecektir.
'zgr isten' sorusunu 10. Blmde dorudan ele aldm za
man zmne yapacam katkya tamk olduunda okuyucu
kukusuz d knklna urayacaktr. Bu aamada varsaym
ann tesinde gerek olduuna inandm bir konu var, ama bu
konuyu formle etmek hem karmak hem de zor. Fiziksel ku
ramlar ynnden belirleyicilik nemli olmasna nemlidir ama
yknn ancak bir ksmn oluturduuna inamyorum. rne
in, dnya, belirlenebilir olabilir ama hesaplanabilir deildir.
Buna gre gelecek, ilkede hesaplanabilir olmayan bir ekilde u
an tarafndan belirlenebilmektedir. 10. Blmde, bilinli usu
muzun eyleminin gerekten algoritmik olmadm (yani, hesap
lanabilir olmadm) gsteren savlan sunmaya alacam. Bu
na gre, sahip olduumuza inandmz zgr isten ile dnyaya
hkmeden yasalann hesaplanamaz bir eylemi arasnda smsk
28 Klasik Dnya

bir iliki kurmamz gerekirdi. zgr istenle ilgili bu gr be


nimseyelim veya benimsemiyelim, (Newton'unki gibi) belirli bir
fizik kuramnn gerekten hesaplanabilir mi olduu yoksa sade
ce bir belirleyici kurarn m olduu ilgin bir sorudur. Hesapla
nabilirlik belirleyicilikten farkldr ve ben ite bu farkl bir soru
olma gereini bu kitapta vurgulamaya alyorum.

Bilardo Topu Dnyasndaki Yaam


Hesaplanabilir mi?
Hesaplanabilirlik ile belirlenebilirliin farkl olduunu, he
saplanabilir olmayan fakat belirlenebilen, komik lde yapay
bir 'maket evren' sunarak gstereyim. Diyelim bu evrenin her
hangi bir 'an'daki 'durumunu' bir (m, n) doal say iftiyle ta
nmlayalm. Tu belirli bir evrensel Turing makinesi, diyelim 2.
Blmde (s. 66) tanmladmz makine olsun. Maket evrenimi
zin, bir sonraki 'zaman biriminde'ki durumunu saptamak iin
Tu makinesinin m zerindeki eyleminin sonunda durup durma
yacan renmeliyiz. (yani, 2. Blmde s. 69'daki bildirime
gre Tu (m) =1= D olur mu yoksa Tu (m) = D bulur muyuz karar
vermeliyiz.). Durursa, bir sonraki zaman birimindeki durumu
(m + , n) olmaldr; durmazsa (n + , m) olmaldr. Turing ma
kineleri iin durma problemine ait hibir algoritmann bulun
madn 2. Blmde grmtk Buna gre, tamamiyle belirle
yici olmasna karn maket evrenin 'geleceini' nceden haber
verecek bir algoritma varolamaz!6
Kukusuz bu rnei fazlaca ciddiye almamak gerekir ama en
azndan yantlanmas gereken bir sorunun varln gsteriyor.
Herhangi bir belirleyici fiziksel kuramn hesaplanabilir olup ol
madn sorgulayabiliriz. Saliden de Newton'un bilardo topu
dnyas hesaplanabilir mi?
Fiziksel hesaplanabilirlik konusu ksmen, sistemden sorma
y tasarlamakta olduumuz sorunun eidine baldr. New
ton'un bilardo topu rnei ile ilgili yant bulmann hesaplana
bilir (yani algoritmik) bir konu olmadn gstereceini tahmin
ettiim bir ok soru sorabilirim. Bunlardan birisi: A topu, B to
pu ile gerekten arpr m? Tm toplarn konumlar ve hzlar
29

balang verileri olarak (t = O) zamannda verildii takdirde


problem, bu verilere dayanarak A ve B toplarnn daha sonraki
bir (t > O) zamannda arpp arpmayacan bulmaktr.
Problemi (zellikle gereki olmasa bile) biraz daha zgn hale
getirmek iin tm toplann eit yanapa ve ktleye sahip olduk
lann ve her bir top ifti arasnda bir ters kare kuvvet yasasmn
etkili olduunu varsayalm. Byle bir problemin algoritmik ola
rak zmlenemiyeceini tahmin etmemin bir nedeni, Edward
Fredkin ve Tommasso Toffoli (1982) tarafndan bulunan 'hesap
lanabilirlik iin bilardo topu rnei'ne benzer bir rnek kullan
mamzdr. Fredkin-Toffoli rneinde (bir ters kare kuvvet yasas
kullanmak yerine) toplar, eitli 'duvarlar' arasna hapsedilmi
lerdir, fakat biraz nce tanmlamakta olduum Newton toplan
gibi, esnek bir ekilde birbirlerinden salabilirler (ekil 5.9).
Fredkin -Toffoli modelinde, bir bilgisayann tm temel mantk
ilemleri, toplar tarafndan gerekletirilebilir. Herhangi bir Tu,

ekil 5.9. Fredkin-Toffoli bilardo topu bilgisayannda bir 'yer deitirme' (A. Ressler ta
rafndan tasanmlanmtr). Eer bir top B noktasndan girerse, dier bir top, bir baka
topun A'dan girmesine bal olarak D veya E noktasndan kar (A ve B noktalarndan
girilerin eanl olduu varsaylr).
30 Klasik Dnya

Turing makinesinin hesap ilemi taklit edilebilir: Turing maki


nesi Fredkin-Toffoli makinesinin 'duvarlan'mn tasanmm, vb.
niteliklerini tammlar; hareket halindeki toplann bir balang
durumu, girdi bandnn bilgilerini kodlar, ve Turing makinesi
nin kt band, toplann son durumu tarafndan kodlamr. Buna
gre, zellikle, u soru sorulabilir: Falanca Turing makinesinin
hesaplama ilemi hi durur mu? 'Durma', A topunun sonunda
B topuyla arpmasyla ifade edilebilir. Bu sorunun algorit
mayla yamtlanamyaca gerei (bkz. 2. Blm, s. 71) en azn
dan Newton'un, 'A topu, B topuyla hi arpabilir mi?' sorusu
nun da algoritmayla yamtlanamyacam ima etmektedir.
Gerekte Newton'un problemi, Fredkin ve Toffoli tarafndan
ileri srlen problemden ok daha acemice tasanmlanmtr.
Fredkin ve Toffoli, rneklerinin durumlarn, ayr ayr para
metrelerle ('top ya kanaldadr ya deildir' gibi 'seenekli' bildi
rimlerle) tammlamay baarmlardr. Fakat Newton'un proble
minde toplann ilk konumlan ve hzlan, ayn ayn deil, reel sa
ylarla ifade edilen koordinatlada tammlanmtr. Bylece, 4.
Blmde Mandelbrot kmesinin yinelenebilir olup olmad so
rusunu ynelttiimizde dikkate almak zorunda kaldmz so
rularla yine yz yze geliyoruz. Girdi ve kt verileri iin s
rekli deiken parametreler verildii zaman 'hesaplanabilir' ne
anlamdadrT Problem, bu aamada, tm balang konumu ve
hz koordinatlanmn kesirli saylada verildiini varsayarak ko
laylatnlabilir. (Ancak, daha sonraki aamalarda t zamannn
kesirli deerleri nedeniyle bu koorinatlarn kesirli olarak kal
malan beklenemez). Kesirli saylan kullanarak, incelemek iste
diimiz balang verileri kmelerine yaklak kmeleri seebi
liriz. Elimizde kesirli balang verileri olduktan sonra, A ve
B'nin sonuta arpp arpmayacana karar verecek bir al
goritmann varolmayabileceini tahmin etmek hi de mantksz
deildir.
Ancak, gerekte 'Newton'un bilardo topu dnyas hesaplana
maz' gibi bir savla anlatmak istediimiz bu deildir. Newton'un
bilardo topu dnyasm kyasladm Fredkin-Toffoli'nin 'bilardo
topu bilgisayan' gerek bir hesap yntemine uygundur. Ne de
olsa Fredkin ve Toffoli'nin savunduklan ana fikir, sunduklan
modelin bir (evrensel) bilgisayar gibi davranabileceidir! Benim
31

tartmaya amaya altm konu ise, 'hesaplanamaz' nitelik


te uygun fiziksel yasalarla donanml olarak insan beyninin, bir
anlamda, Turing makinesinden 'daha iyi' olup olmayacadr.
"A topu, B topu ile asla karlamazsa problemimizin yant
'Hayr'dr," gibi bir donanm ie yaramaz. Sz konusu toplarn
asla karlamayacaklarn kantlamak iin sonsuza kadar bek
lemek zorunda kalabilirizi Turing makinelerinin de yapt bu
dur zaten.
Aslnda Newton'un bilardo topu dnyasnn (en azndan, ok
lu arpma problemini gzard edersek) hesaplanabilir olduu
na ilikin baz ak belirtiler yok saylamaz. Byle bir dnyann
davrann hesaplamaya almann olaan yntemi yaklak
hesap yapmaktr. Toplarn merkezlerinin, noktalardan oluan
bir uzay anda yer aldn, ve koordinatlannn, diyelim, bir
birimin yzde birleri olarak llen uzay a deliklerinin ke
noktalan ile temsil edildiklerini gzmzde canlandralm. Za
man da 'kesikli' olarak alalm: tm zaman birimleri, herhangi
kk bir birimin tamsay katlan olmaldr (.d t ile gsterilsin
diyelim) Bu durumda 'hzlarla' ilgili baz farkl olaslklar orta
ya kacaktr. (Birbirini izleyen iki zaman biriminde, .d t ile b
lndnde koordinatlann deerlerindeki farklar.) Kuvvet ya
sas kullanlarak ivme deerleri de yaklak olarak bulunabilir
ve bunlar 'hzlan' bulmak iin kullanlr, ve buna gre bir son
raki zaman biriminde ngrlen ortalamann deerine gre ye
ni koordinatlar hesaplanr. Hesap ilemi, arzu edilen doruluk
oran korunduu srece bir ok zaman birimi boyunca devam
eder. Doruluk oran kaybolmadan nce pek fazla zaman birimi
hesaplanamayabilir. Bu durumda ynteme, biraz daha ince bir
a sistemi ve zaman aralklanyla gelitirilen yeni bir uzay a
sistemi kullanlarak tekrar balanr ve daha fazla doruluk
oran salanarak ilem gelecee doru ilerletilir. Gelitirilmi
doruluk oran ve zaman aralklaryla hesap ilemi gelecee
doru bu ekilde tekrarlanarak telenebilir. Newton'un bilardo
topu dnyas (oklu arpmalar bir yana brakarak) bylece
yaklak bir yntemle hesaplanabilir ve bu balamda New
to1'un dnyasnn hesaplanabilir olduu sylenebilir.
Ancak Newton'un dnyasnn uygulamada 'hesaplanamaz'
olduunu sylemek hi de yanl olmaz. nk, balang veri-
32 Klasik Dnya_

lerinin tanmlanmasndaki doruluk daima snrldr. Aslnda


bu tr bir problemin znde sakl nemli lde bir 'kararszlk'
vardr. Balang verilerindeki ufack bir deiiklik, sonu dav
rannda revkalade byk bir deiiklii sratle yaratabilir.
(Bir bilardo topunu, nce bir ara topa vuru yaparak bu ara top
vastasyla cebe drmeyi deneyen bilardocu ne demek istedi
imi anlayacaktr!) Birbirini izleyen arpmalar sz konusu ol
duunda davran deiiklii daha da belirginleir. (kiden faz
la sayda cismin etkileiminde) Newton'un uzaktan ktleekim
eylemi iin de durum ayndr. Bu tr deiken davran iin o
u kez 'kaos', veya 'kaotik davran' terimleri kullanlr. Kaotik
davran, rnein iklimsel hava artlan ynnden nemlidir.
Problemin tek tek elemanianna hkmeden Newton denklemle
ri ok iyi bilinmesine karn, uzun dnemli hava tahminlerinin
gvenilirlii iin ayn ey sylenemez!
Kaotik davran, 'hesaplanamazln' herhangi bir ekilde
kontrol edilebilecei trde, bir davran biimi deildir. Balan
g durumunun tanmlanabilecei doruluk deerinin bir snn
olduu iin, sistemin son durumu, balang durumuna bal
olarak hesaplanamaz. Olsa olsa, gelecee ynelik davrana ya
rarsz, rasgele bir eleman katlm olur, hepsi o kadar. nsan
beyni, fiziksel yasalarn yararl hesaplanamaz elemanlar ier
mesini ngryorsa, bu elemanlarn, yukardaki gibi bir ele
mandan ok daha farkl ve ok daha olumlu zellik tamas ge
rekir. Bu nedenle, 'kaotik' davran, 'hesap edilememezlik' ola
rak nitelernek yerine 'nceden tahmin edilemezlik' olarak ta
nmlyorum. 'nceden tahmin edilemezlik', biraz sonra tarta
camz gibi, (klasik) fizikten kaynaklanan belirleyici yasalarda
ok yaygn bir olgudur. nceden tahmin edilemezlik zellii,
bir dnce makinesinin inasnda, kukusuz, desteklemekten
ok 'en aza' indirmeyi amalayacamz bir zelliktir!
Hesaplanabilirlik ve nceden ngrlemezlik gibi kavramlan
daha genel bir dzeyde tartmak iin fizik yasalan hakknda
nceden olduundan daha geni kapsaml bir bak as yar
dmc olacaktr. Bu sayede yalnz Newton mekaniini deil, bu
kuram aan daha sonraki kurarnlar da tartabileceiz. Bu
nedenle Hamilton'n ilgin mekanik formlasyonuna yle bir
gz atmamz gerekecek.
33

Hamilton'n Mekanii

Newton mekaniinin baanlan yalnz fiziksel dnyaya fevka


lade uygulanabilir olmasndan deil ayn zamanda buradan
kan matematiksel kuramn zenginliinden kaynaklanr. Doa
nn tm STN kuramlannn, matematiksel fikirler iin ola
anst verimli kaynaklar oluturmas ilgintir. Bu gerekte
derin ve gzel bir giz vardr: Son derece doru olan bu kurarnlar
ayn zamanda salt matematik iin de olaanst verimlidirler.
Kukusuz bu giz, fiziksel deneyimlerimizin gerek dnyas ile
matematiin Platonik dnyas arasndaki derin iliki hakknda
bize bireyler anlatmaktadr. (Bu konuyu daha sonra 10. B
lmde, tartmaya alacam.) Newton mekanii bu ynden
belki en stn kuramdr; nk douuyla, sonsuz kkler he
sabna olanak salamtr. stelik, Newton kuram zellikle
klasik mekanik olarak tannan nemli matematiksel fikirler b
tnnn gelimesine nclk etmitir. Bu fikirlecin geliimin
de, Euler, Lagrange, Laplace, Liouville, Poisson, Jacobi, Ostrog
radski, Harnilton gibi onsekizinci ve ondokuzuncu yzyllann
byk matematikilerinin katklan olmutur. 'Hamilton kura
m'8 olarak adlandnlan alma, klasik mekaniin bir zeti ni
teliindedir. Bu nedenle Harnilton kuramndan burada biraz
sz etmek amacmz iin yeterli olacaktr. zgn ve verimli g
rleriyle dikkat eken iriandal matematiki William Rowan
Harnilton (1805-1865), (ki s. 1 72'de bahsi geen Harnilton devre
lerini de o bulmutur), mekanik kuramnn bu yeni formlasyo
nunu, dalga yayln ile benzerlikleri ne karacak ekilde ge
litirmitir. Dalgalarla paracklar ve Hamilton'n denklemleri
arasnda varl ima edilen bu iliki, sonralan kuantum meka
niinin gelimesinde son derece nem kazanmtr. Bu fizik ya
salanna bir sonraki Blmde tekrar dneceim.
Hamilton'n fikirlerinin yeni bir esi, fiziksel sistemleri ta
nmlamak iin kullanlan 'deikenler'dir. imdiye kadar hzla
n sadece konumun zamanla deiimi olarak kabul ederken par
acklann konumlarn esas almtk. Newton sisteminin ba
lang durumunun belirlenmesinde, bir sonraki davrann sap
tanmas amacyla tm paracklann konumlan ve hzlanna ge- .
reksinim duyduumuzu anmsayn (s. 25). Harnilton formlas-
34 Klasik Dnya

yonunda ise, paracklarn hzlar yerine momentum/arn esas


semeliyiz. (s. 22'de grdmz gibi, bir paracn momentu
mu hz ile ktlesinin arpmdr.) Kendi bana ufak bir dei
iklik gibi grnse de, her paracn konumu ve momentumu
nun, birbirine az ok edeerde bamsz nicelikler olarak ka
bul edilmesi nemli bir eydir. Bylelikle, balangta, eitli
paracklarn momentumlarnn, konum deikenlerinin za
manla deiimleriyle bir ilikisi 'yokmu gibi' davranabiliriz,
konum eylemlerinden tmyle bamsz davranabileceklerini
dnebiliriz. Harnilton denklemleri olarak imdi iki denklem
kmesine sahibiz. Birinci denklem kmesi, eitli paracklann
momentumlarnn zamanla nasl deimekte olduklarm gste
rirken, ikinci kme konumlarnn zamanla nasl deitiini
gsterir. Her durumda, bir niceliin zamanla deiimini o an
daki konum ve momenturo bileenleri belirlemektedir.
Hamilton'n birinci denklemler kmesi, Newton'un son dere
ce nemli ikinci hareket yasasnn (momentumun zamanla de
iimi = kuvvet) bir ifadesi olurken, ikinci denklemler kmesi,
momenturulann gerekte hzlar cinsinden ne olduklarn gste
rir (yani, konumun zamanla deiimi = momenturo + ktle).
Galilei-Newton hareket yasalarnn ivmelerle tammlandm,
baka deyile konumun zamanla deiiminin zamanla deii
miyle ('ikinci dereceden' denklemlerle) tammlandm, ammsa
yruz. imdi ise zamanla deiimierin zamanla deiimlerinden
deil yalmzca zamanla deiimlerden ('birinci dereceden' denk
lemlerden) bahsetmek yetiyor. Tm bu denklemler bir tek
nemli nicelikten trerler; H Hamilton fonksiyonu. Bu fonksi
yon, sistemin toplam enerjisinin tm konum ve momenturo de
ikenleri cinsinden ifadesidir.
Harnilton formlasyonu, mekaniin ok k ve simetrik bir ta
mmn verir. Okuyuculann pek ou sonsuz kkler hesabn
pek yakndan tanmyor olabilirlerse de - ki buna burada ihtiya
cmz olmayacak - bir ka denklemi buraya almak isterim. Son
suz kkler hesab sz konusu olduu srece bilmemiz gereken
tek ey, her denklemin sol tarafnda grlen 'nokta'mn, zaman
la deiim (birinci eitlikte momentumun zamanla deiimini,
ikinci eitlikte konumun zamanla deiimini) gsterdiidir:
35

. aH
Pi = - -
aX i
,

Burada i indisi tm farkl Pv pz, pa, P4> ... momenturo koordi


natlarn ve tm farkl xv Xz, xa, X4> konum koordinatlarn
gstennek iin kullanlmtr. n adet serbest parack iin, 3n
adet momentum koordinatna ve 3n adet konum koordinatna
(uzayda bamsz ynn herbirisi iin) sahip olacaz. a sim
gesi 'ksmi trev alma ilemini' ('teki tm deikenleri sabit
tutarken trev alma') gsterir, ve H yukanda tanmlanan Ha
milton fonksiyonudur. (Trev hakknda bilginiz yoksa, zlme
yin. Denklemlerin sa tarafndaki ifadelerin x/ler ve p/ler cin
sinden iyi tanmlanm matematiksel bildirimler olduunu bil
meniz yeterli olacaktr.)
X , x2, . . . ve P , p2, . . . koordinatlarnn, aslnda, parackla
rn bilinen Kartezyen koordinatlarndan (yani, birbirlerine
dik ayr ynde llen xi izdmlerinden) daha genel ol
duklar kabul edilir. xi koordinatlarndan bazlar, a veya di
er bir genel deiken olabilirler. (rnein, byle i indislerine,
kart gelen p /ler, momentumlar deil, asal momentumlar
olacaktr s. 22). Bu durumlarda bile Harnilton denklemlerinin
ayn formu ha.la korumalar dikkate deer. Gerekte, uygun H
fonksiyonlan seildiinde Harnilton denklemleri, yalnz New
ton'un hareket denklemleri iin deil, herhangi bir klasik
denklemler sistemi iin de geerliliklerini korumaktadrlar.
zellikle, biraz sonra ele alacamz Maxwell (-Lorenz) kura
mnda da geerlidirler. Harnilton denklemleri zel grelilik
kuramnda da geerlidir. Gerekli dikkat gsterilirse genel g
relilik dahi Harnilton kuramnn kapsamna alnabilir. Ayrca,
Schrdinger denkleminde (s. 170) greceimiz gibi Harnilton
formlasyonu kuantum mekaniksel denklemleri elde etmek
iin bir hareket noktas oluturur. Dinamik denklemlerin ya
psndaki bylesine bir btnlk, geen yzyllarda fizik ku
ramlarnda meydana gelen tm devrimsel deiikliklere kar
n korunan btnlk, gerekten dikkate deer!
36 Klasik Dnya

Faz Uzay

Harnilton denklemlerinin biimi, klasik bir sistemin evrimini


gzmzde canlandrmamz salayacak niteliktedir. X_, Xz,
P, pz,
.,

koordinatlanndan her biri iin bir boyut olmak zere


.

ok boyutlu bir 'uzay' gznzde canlandrmaya aln. (Mate


matiksel uzaylar ou kez ten fazla boyuta sahiptir.) Bu uza
ya 'faz uzay' denir (bkz. ekil 5. 10). n adet serbest paracktan
oluan sistem iin bu, 6n boyutunda bir uzaydr. (Her bir para
ck iin konum ve momenturo koordinat gereklidir.)

n paracl'l
sistem

ekil 5.10. Faz uzayndaki bir Q noktas, fiziksel sistemin, btn paracldannn eanl
hareketleri dahil, tm durumunu temsil eder.

Okuyucu, bir tek parack iin bile bu deerin, gznde can


landrmaya alk olduu boyutlann iki kat olduundan yak
nahiliri in srr, bu kadarck bir glkten ylmamaktr. Alt
boyut, kat zerinde resimiemek iin( ! ) gerekten fazladr
ama, sistemi kat zerinde resimleyebilseydik bile bunun bize
fazlaca bir yarar olmazd. Hava moleklleri ile dolu bir oda
iin, faz uzaynn boyutlarnn says yle olabilirdi:
10 000 000 000 000 000 000 000 000 000.
Bylesine byk bir uzayn hayalimizde doru bir imgesini elde
etmee uramak bouna deil mi? yleyse iin pf noktas,
byle bir ie, tek paracn faz uzay iin bile olsa kalkma-
37

maktr. Yalnzca boyutlu (veya sadece iki boyutlu olsun) bir


alan gznzde canlandrmaya aln. Bu yeterli. ekil 5. 10'a
bir kez daha bakn. inize yarayacaktr.
imdi, Harnilton denklemlerini bu faz uzaynda nasl gz
mzde canlandracaz? nce, faz uzayndaki bir Q noktasnn
tm x1, x2, konum koordinatlarn ve tm Pv p2, momen

turo koordinatlarn temsil ettiini, baka bir deyile, parack


larn her biri iin belirlenen eylemin zel bir durumunda tm
fiziksel sistemi temsil ettiini unutmamalyz. Harnilton denk
lemleri, deerlerini bildiimiz zaman bu koordinatlarn dei
im oranlarn bildirir, baka bir deyile, tek tek btn para
cklarn hareketlerini belirler. Faz uzay diline evirirsek, Ha
milton denklemleri, faz uzayndaki bir Q noktasnn u andaki
konumu belirlendiinde, bu Q noktasnn faz uzaynda nasl
hareket etmesi gerektiini belirlerler. Bylece, faz uzaynn
her bir noktasnda, bir kk oka, daha dorusu bir vektre
sahip oluruz; bu ok, tm sistemimizin zamanda evrimini ta
nmlamamz iin Q'nun hareket ettii yn bize bildirir. Okia
rn tmnn yerleim plan, vektr alan adyla tannr (ekil
5 . 1 1). Hamilton'n denklemleri faz uzaynda bir vektr alann
tanmlar.
Fiziksel belirleyiciliin, faz uzaynda nasl yorumlanmas ge
rektiini grelim. t = O anndaki balang verileri iin, tm ko
num ve momenturo koordinatlar ile belirlenen zel bir deerler
kmesine sahip oluruz; baka bir deyile, faz uzaynda belirli
bir Q noktasna sahip oluruz. Sistemin zamanda evrimini bul
mak iin yalnzca oklar izlememiz yeterlidir. Bylece, sistem
ne denli karmak olursa olsun, zaman iindeki tm evrimi,
karlat oklar izleyerek hareket eden tek nokta ile tanmla
nr. Oklarn, faz uzaynda Q noktasnn 'hzn' gsterdii d
nebilir. 'Uzun' bir okta Q hzla hareket eder, fakat ok 'ksa' ise
Q'nun hareketi yavalayacaktr. t zamannda fiziksel sistemi
mizin ne yapmakta olduunu grmek stersek, oklar izleyerek
Q'nun nereye varacana bakmamz yeterlidir. Kukusuz, bu
belirleyici bir yntemdir. Q'nun hareketi tamamiyle Hamil
ton'n vektr alanyla belirlenmitir.
Peki hesaplanabilirlik iin neler syleyebiliriz? Faz uzaynda
hesaplanabilir bir noktadan, (baka deyile, tm konum ve mo-
38 Klasik Dnya

ekil 5.11. Hamilton denklemlerine gre zaman evrimini temsil eden bir faz uzay
vektr alan.

mentum koordinatlan hesaplanabilir saylada ifade edilen bir


noktadan (bkz. 3. Blm s. 97), hareket edersek ve t hesaplama
sresince beklersek, t annda ve balang noktasndaki koordi
natlann deerlerine gre hesaplanarak elde edilebilen bir nok
taya ulaabilir miyiz? Bu sorunun yant elbette Hamilton'n H
fonksiyonuna baldr. Aslnda, H fonksiyonun tanm iinde,
Newton'un evrensel ekim sabiti ve k hz gibi fiziksel sabit
deerler vardr. Ktleekimi ve k hz ile ilgili bu sabit deer
ler, seilecek birimlere baldr ama dier baz sabitler yaln sa
ylar olabilir. Aynca, olumlu bir yant almay umuyorsak bu sa
bit deerlerin hesaplanabilir saylar olmasndan kukumuzun
olmamas gerekecektir. Btn bu koullar salandnda, fizik
te doal olarak karlalan olaan Harnilton denklemlerine g
re talminim odur ki yant gerekten olumlu olacaktr. Ancak
bu yalnzca bir tahmindir ve bu ilgin soru umann gelecek yl
larda daha fazla incelenecektir.
te yandan, bana yle geliyor ki, bilardo topu dnyas ile il
gili olarak ksaca deindiim nedenlerle faz uzaynn bizim ko
numuzla ok yakn bir ilikisi yoktur. Faz uzay noktasnn ko
ordinatlan iin sonsuz doruluk -yani tm ondalk haneleri bil
mek- gerekecektir; noktann hesaplanamaz olduunu sylemek
ancak bu ekilde bir anlam tayabilir. (Sonsuz olmayan bir on-
39

dalk alrola tanmlanan bir say daima hesaplanabilir bir sa


ydr.) Bir saynn ondalk almnn snrl bir blm, bu say
nn tm alunnn hesaplanr olup olmadn bize asla bildir
mez. Fakat tm fiziksel lmler, doru olarak nasl uygulana
bilecekleri ile ilgili kesin snrlarnalara sahiptirler ve yalnz on
dalk hanelerin snrl says hakknda bilgi verirler. Bu gerek,
fiziksel lrolere uyguland ekliyle 'hesaplanabilir say' kav
ramn tmyle geersiz mi klar?
Gerekten de, fizik yasalannn herhangi bir (varsaylan) he
saplanamaz esini yararl bir ekilde kullanabilen bir aygtn
snrsz dorulukta lm yapabileceine byk olaslkla gve
nilemez. Fakat belki de ben bu noktada biraz kat davranyo
rum. Diyelim ki, bilinen kuramsal nedenlerle, algoritmik olma
yan ilgin bir matematik ilemini taklit edebilen bir aygta sa
hibiz. Aygtn doru davran, bu davran daima kesin olarak
onayland srece, hi bir algoritmaya sahip olmayan (4. B
lmde incelediklerimiz gibi) matematiksel ynden ilgin bir dizi
evet 1 hayr sorusuna doru yant verecektir. Verilen herhangi
bir algoritma herhangi bir aamada baansz olacak ve ite bu
aamada aygt bize yeni bir ey verecektir. Aygt belki de, ger
ekten, sorular listesini aalara doru tarayarak sorulan ya
ntlamak iin doruluk orann giderek daha artrarak inceledi
i bir fiziksel parametreye gereksinim duynaktadr. Ancak ay
gtmzdan, snrl bir doruluk aamasnda, en azndan sorular
listesi iin gelimi bir algoritma buluncaya kadar, yeni bir ey
elde ederiz; bu durumda, gelitirilmi algoritmamzn bize bildi
remedii eye ulaabilmek amacyla daha byk doruluk ora
nna doru ilerlememiz gerekir.
Ancak, bir fiziksel parametre iin durmadan artan bir doru
luk gereksinimi, bilginin kodlanmas ynnden olumsuz ve ar
zu edilmeyen bir etkendir. Bilgimizi kesikli [veya 'ondalk' (digi
tal)] olarak edinmemiz yelenir. Bylece, listenin aalarna
doru byle kesikli birimler veya belki bir sabit kmenin birim
lerini tekrar tekrar inceleyerek aradmz yantlara, giderek
uzayan zaman aralkiarna yaylm olarak yer almas olas
sonsuz bilgiye ulaabiliriz. (Kesikli birimler halinde bilgilerin,
2. Blmde tanmlanan Turing makinesinin O ve l'lerden olu
an almlan gibi tekrarlanan ksmlardan olutuunu da d-
40 Klasik Dnya

nebiliriz.) Bu durumda, ayrk (kesikli) durumlan ayn zaman


aralklarnda incelemeye alarak dinamik yasalara uygun ev
rimden geirdikten sonra ayn ilemi tekrarlayan bir aygta ge
reksinimimiz olduu anlalyor. Byle bir aygtmz olsayd,
her bir ilemin yksek doruluk oranna sahip olup olmadn
kontrol etmek zorunda kalmazdk
Harnilton sistemleri gerekten byle davranr m? Sistemin
en nemli elerinden birisi davrannn kararl olmasdr; do
laysyla aygtmzn kesikli durumlanndan hangisinde olduu
ok ak ekilde anlalabilir. Bu durumlardan birine girdii za
man orada kalmasn, (en azndan olduka uzun bir sre bo
yunca) bir baka duruma srklenmemesini isteriz. Aynca, sis
tem bu durumlarda birisine belki bir hata payyla girdiyse, bu
hata paylannn giderek artmasn hi istemeyiz; aslnda amac
mz, bu tr hata paylarnn zaman ierisinde giderek kayboZma
sdr. Tasarlanan aygtmz, srekli parametrelerle tanmlan
mas gerekli paracklardan (veya dier alt birimlerden) olu
maldr, ve ayn tanmlanabilir her bir 'kesikli' durumun, srek
li parametrelerin deer kmesinin bir ksmn kapsamas gere
kir. (rnein, kesikli seenekleri gstermenin bir yolu, bir ku
tuda veya bir baka kutuda yer alan bir paraca sahip olmak
tr. Paracn kutulardan birinde gerekten yer aldn belirt-

: ! ;G'f J
,..-:>".-,; z
' :t;
iL---::: :.'
:; t;:P:

;,>}1) :1

Aygtn deerler
a:;.;_,:/
blgesi

kmesi

ekil 5.12. Faz uzaynda bir blge, tm paracklann konum ve momentumlanna ait
olas deerlerin kmesine edeerdir. Byle bir blge, bir aygtn aynnlanabilir bir du
rumunu (yani, bir 'seeneini') temsil edebilir.
41

rnek iin, paracn konum koordinatlarnn, parametrelerin


hangi deer kmesinde bulunduunu belirtmeliyiz.) Faz uzay
ynnden bunun anlam, 'kesikli' seeneklerimizden her birinin
ayn blgede yer alan ayr faz uzay noktalannn, aygtmza ait
bu seenekiere bire bir kar gelebilmesi iin, faz uzaynda bir
blgeyi temsil etmesi gerektiidir. (ekil 5. 12)
imdi aygtmzn bu seeneklerden belirli birinin kart R0
blgesinde yer alan bir faz uzay noktasndan hareket ettiini
varsayalm. R0 blgesinin zaman ierisinde Harnilton vektr

ekil 5 .1 3. Zaman ierisinde, R0 faz durumu blgesi vektr alan tarafndan yeni bir R1
blgesine, srklenir. Bu, aygtnzla ilgili belirli bir seenein zaman evrimini gster
mektedir.

alannda ilerleyerek t zamannda Rt blgesi stne geldiini


dnelim. Bu ekilde dnmekle ayn anda, ayn seenei ve
ren tm olas balama durumlann da gzmzde canlandrm
olacaz. (bkz. ekil 5 . 13) Kararllk sorusu (burada ilgi duydu
umuz anlamda), t deeri arttka Rt blgesinin yerelliini ko
ruduu mu yoksa faz uzaynda yaylmaya m baladdr. Bu
gibi blgeler zaman ierisinde yerelliklerini koruduklan takdir
de sistemimiz bir lde kararlla sahiptir demektir. Faz uza
ynda birbirine yakn yer alan noktalar (sistemin birbirine ok
benzeyen ayrntl fiziksel durumlarna uyabilmek iin), faz
uzaynda birbirlerine yakn konumda kalmay srdrecekler ve
tanmlamalarndaki hata paylan zamanla artmayacaktr. Sz
42 Klasik Dnya

edilen blgelerin faz uzaynda herhangi bir biimde yaylmas,


sistemin davrannda etkin bir nceden tahmin edilemezlik ya
ratacaktr.
Harnilton sistemleri hakknda genel olarak ne sylenebilir?
Faz uzayndaki blgeler zamanla yaylma eiliminde midir yok
sa deil midir? Bu kadar geni kapsaml bir problem iin bu ko
nuda gzlerrecek pek az ey var gibi grnyor. Ancak, sekin
Fransz matematikisi Joseph Liouville'e ( 1805-1882) borlu ol
duumuz ok gzel bir teorem bize, herhangi bir Harnilton evri
ni erevesinde faz uzaynn herhangi bir blgesinin hacminin
deimez olarak kalmas gerektiini bildirmektedir. (Faz uzay
mz ok byk boyutlarda olduu iin, sz konusu 'hacim' de
kukusuz byk olacaktr.) Bu nedenle, her Rt blgesinin hacmi
ile R0 blgesinin hacminin ayn olmas gerekir. lk bakta bu
durumun, kararllk soromuza olumlu yant verdii sanlabilir.
Faz uzaynn hacmi bakmndan, blgemizin boyutu artarnya
ca iin faz uzay ierisinde yaylamyaca varsaylabilir.
Oysa bu yanltcdr, ve biraz dnnce durumun bunun
tam tersi olduunu grrz! ekil 5. 14'te, ne tr bir davran
bekleyebileceimizi genel izgileriyle gstermeye altm. Ba
lang blgesi R0'u, kk ve makul bir biimde, yani ok kv
rml deil de yuvarlaks lde kk tasarmayarak R0 kap
samndaki durumlarn akla uygun olmayan lde doruluk
gerektirmemesini amaladm. Ancak, zaman ilerledike Rt bl
gesinin biimi bozulmaya ve uzamaya balyor, balangta bir
arnipi andryor, ama daha sonra, faz uzaynda ileriye doru da
ha da gerilerek gayet karmak bir ekilde ne ve arkaya bk
lyor. Hacim aslnda deimiyor, fakat ayn kk hacim, faz
uzaynn geni blgeleri zerinde ok seyrek bir yapda yayla
biliyor. Daha ak rneklemek amacyla; byk bir su kabnn
iine damlatlan kk bir mrekkep damlasn dnn.
Damlann ierdii mrekkep miktar deimezken, suyun iin
de giderek seyrekleen ve zayflayan bir yapda yaylacaktr.
Faz uzaynda Rt blgesinin davran da byk olaslkla byle
olacaktr. Faz uzaynn tmne yaylnasa bile (ki bu ar bir
durum olup, 'ergodik' eylem olarak anlr), balangtakinden
ok daha geni blgeye yaylmas olasdr. (Daha geni akla
ma iin bkz. Davies 1974).
43

ekil 5. 14. Liouville teoremi bize, faz uzay hacminin zaman evrimiyle deimediini bil
dirmise de bu hacim, sz konusu evrimin son derece "karmak" olmas nedeniyle, doal
olarak, etkin bir ekilde da doru yaylacaktr.

Sorun u ki, hacmin korunmas, biimin korunmasn a


rtrmamaktadr: Kk blgeler biim deitirme eilimi
gstermekte ve biimin bozulmas uzun mesafelerde giderek
artmaktadr. Blgenin yerel olarak yaylabilecei 'ynlerin' ok
sayda olmas nedeniyle problem, kk boyuttaki blgelerden
ok, byk boyuttaki blgelerde daha da ciddileir. Aslnda,
Liouville'in teoremi Rt blgesinin kontrol altnda tutulmas ko
nusunda 'yardmc' olmaktan ok, bizi gerek bir problemle
kar karya brakmaktadr! Liouville'in teoremi olmasayd,
bir blgenin faz uzaynda yaylmasnn, uygun koullarda, ge
nel hacmin azaltlmasyla telafi edilmesi dnlebilirdi. An
cak, Liouville teoremi bunun olanaksz olduunu bildiriyor ve
biz de, normal tipte tm klasik dinamik (Hamilton) sistemleri
nin evrensel bir zellii olarak bu arpc gr kabullenmek
zorundayz. 9
Peki, klasik mekanik ynnden bu konuda varsaymlar ret
mek olas mdr? Gerekten, iyi bir soru bu. Faz uzaynda sz
edilen yaylma, bir sistemin ilk durumu hakknda ne kadar
doru bilgi sahibi olursak olalm (mantksal snrlar ierisinde),
44 Klasik Dnya

zaman ierisinde belirsizliklerin giderek artacan ve ilk aa


madaki bilgilerimizin hemen hemen ie yaramaz duruma gele
ceini bildirir. Klasik mekanik, bu balamda, ngrlemezdir.
('Kaos' kavramn anmsayn.)
yleyse nasl oluyor da Newton'un dinamii bu kadar baanl
saylyor? Birinci neden gkyz mekaniinde (yani, gkcisimle
rinin ekim etkisinde hareketinde), ktleleri arasnda byk l
de farklar bulunan nispeten az sayda ve birbiriyle tutarl ci
sinlerin (gne, gezegenler ve uydular) sz konusu olmasdr;
yle ki, ilk yaklak ngrlere dayanarak, daha kk ktleli
cisinlerin tedirgeyici etkilerini ihmal edebilir, daha byk kt
leye sahip olanlan ise, sadece birbirinin etkisinde hareket eden
bir ka cisin olarak deerlendirebiliriz. kinci neden, gksel ci
simleri oluturan bireysel paracklara uygulanan dinamik ya
salann, bizzat bu cisinlerin kendilerine de uygulanabilecekleri
varsayndr; yle ki iyi bir yaklaklkla, Gne, gezegenler ve
uydulann kendilerini birer parack olarak kabul edersek, sz
konusu gksel cisimleri oluturan bireysel paracklarn hare
ketlerinin kk aynntlan hakknda kafanz yornaya gerek
kalnaz!10 Yine, sadece bir ka cisinden ibaret olduklan gereke
siyle faz uzaynda yaylnalann nenseneyiz.
Gk mekanii ile uydulann hareketi (ki bu gk mekaniinin
zel bir blmn kapsar) ve az sayda parack ieren basit
sistemlerin incelenmesinin dnda, Newton mekaniinin kulla
nld balca konularda, hi de, 'belirleyici ekilde ngrlebi
lir' olmas istenniyor! Aksine, genelde Newton yaklam, dav
rann genel zelliklerini yalnzca ima eden modelleri ina et
mek iin kullanlr. Enerjinin korunumu, nonentunun ve a
sal nonentunun korunumu gibi yasalann baz kesin sonula
r, davran zellikleriyle ilikili olarak her lekte geerlidir.
Aynca, bireysel paracklada ilgili dinamik yasalaryla birlikte
dikkate alnabilecek istatistiksel zellikler de vardr ve bu gibi
zellikler, davranla ilgili genel ngrlerin yaplnas amacy
la kullanlabilir. (bkz. 7. Blmde ternodinanik tartmas;
tartnakta olduumuz faz uzaynda grlen yaylma, tennodi
naniin ikinci yasasyla yakndan ilikilidir ve gerekli zen
gsterilerek bu grler anlaml ngrlerin yaplnasnda kul
lanlabilirler.) Newton'un kendisinin havada sesin yaylna h-
45

zn hesaplamas (bir yzyl kadar sonra Laplace tarafndan


zenle dzeltilmitir) bunun gzel bir rneidir. Ancak, New
ton'un (veya, daha genel olarak, Hamilton'n) dinamik kuram
nn znde yer alan belirleyiciliin uyguland gerekten ok
enderdir.
Faz uzaynda yaylma bize bir baka nemli ipucu verir: kla
sik mekanik dnyamzda geerli olamaz! Bu sonucu biraz fazla
abartyor olabilirim; belki de bu kadar kesin konumamalym.
Klasik mekanik, akkanlann, zellikle gazlann, ama byk l
de svlann, davrann iyi tanmlar. Bu gibi parack sis
temlerinin sadece genel 'ortalama' zellikleri ile yetinebilen
klasik mekanik, daha aynntl bir dzenli yapya gereksinim
duyduu iin kat cisimlerin yapsn aklamakta problemlerle
karlar. Faz uzaynda yaylmakta olduu iin yapsal dzeni
srekli eksilen saysz ok noktasal paracktan oluan bir kat
cismin biimini nasl koroyaca problemi vardr. Katlann ger
ek yapsn doru drst anlayabilmek iin kuantum kuram
na gereksinimimiz olduunu artk biliyoruz. Kuantum etkileri,
faz uzaynda yaylmay bir ekilde nleyebiliyor. Bu nemli ko
nuya daha sonra tekrar dneceiz. (bkz. 8. ve 9. Blmler).
Bu konu, bir 'hesap makinesinin' inas sorusuyla da gnde
me gelmektedir. Faz uzaynda yaylma, kontrol edilmesi gere
ken bir eylemdir. Bir hesap makinesinin 'kesikli' durumlann
dan birisine karlk olan bir blgenin (R0 blgesi gibi) faz uza
ynda yaylmasna izin verilemez. Fredkin-Toffoli'nin 'bilardo
topu' bilgisayarnn bile, ilevini yerine getirebilmesi iin kat
duvarlara gereksinim duyduunu anmsaynz. Bir ok para
cktan oluan bir cisim iin 'katlk', ilevini yerine getirmek
iin gerekten kuantum mekaniine gereksinimi olan bir ey
dir. yle grnyor ki 'klasik' bir hesap makinesinin bile, do
ru drst alahilmesi iin kuantum fiziinin etkinliinden bi
raz yararlanmas gerek!

Maxwell'in Elektromanyetizma Kuram


Newton'un tasarlad dnyada, uzaktan etki yaratan kuv
vetler araclyla birbirini etkileyen minik paracklar dle-
46 Klasik Dnya

riz; bu paracklar, tmyle noktasal deilseler, gerek fiziksel


temas sonucu ara sra birbirleriyle arprlar. Daha nce de
indiim gibi (s. 24), elektrik ve mknats kuvvetleri (her ikisi
nin de varolduklar eski alardan beri biliniyordu ve 1600'de
William Gilbert, 1 752'de Benj amin Franklin tarafndan olduk
a ayrntl incelendiler), ekici olduklar kadar itici olabilseler
de ters kare kuvvet yasasn salamalar ynnden ktleekim
sel kuvvetiere benzer davran gsterirler. Bu kuvvetlerin id
detini ktle deil elektrik yk (ve manyetik kutup iddeti) be
lirler. Bu aamada her iki kuvveti de, Newton kuram kapsam
na kolayca alabiliriz. In davran da, ya n tanecikler
den (ki bu tanecildere 'foton' adn vereceiz) olutuunu varsa
yarak ya da n bir ortamda yaylan dalga hareketi olduunu
varsayarak Newton kuramma dahil edilebilir. kinci seenekte
(eter) denen ortamn kendisinin de paracklardan olutuu
varsaylmaldr.
Hareket halindeki elektrik yklerinin manyetik kuvvetiere
neden olabilecei gerei konunun biraz daha karmak hale
gelmesine yol amtr, ama yukardaki gr bir btn ola
rak etkilememitir. Saysz matematiki ve fiziki (Gauss da
hil), Newton kuram erevesinde hareket halindeki elektrik
yklerini tarif eden ve genel olarak yeterli gzken denklem
sistemleri nerdiler. 'Newtoncu' tasanma ilk ciddi eletiri, b
yk ngiliz deneyci ve kurarncs Michael Faraday ( 1 791-1867)
tarafndan yaplm olmal.
Bu eletirinin niteliini anlamak iin nce fiziksel alan kav
ramn anlamalyz. Bir manyetik alan dnn. ounuz bir
mknatsn zerine konan bir kat parasnn stne dklen
demir tozlarnn davranna tank olmusunuzdur: Demir toz
lar, 'manyetik kuvvet izgileri' denilen izgiler boyunca dizile
rek ilgin bir grnt sergilerler. Demir tozlar kalktktan son
ra da izgilerin kaldn dnelim. Bu izgiler manyetik alan
oluturur. Uzaydaki her noktada bu 'alan' belirli bir yn, bu
noktadaki manyetik etki ynn belirler. Gerekte, her nokta
da bir vektr bulunduu iin manyetik alan bize bir vektr ala
n rnei salar. (Bir nceki ksmda ele aldmz Harnilton
vektr alanyla bu alan kyaslayabilirdik, ama burada manye
tik vektr alan, faz uzaynda deil normal uzayda bulunan bir
47

alandr.) Ayn ekilde, elektrik ykl bir cismin evresi de fark


l bir alanla, elektrik alan ile evrilidir, Benzer olarak ktlee
kimi alan da herhangi bir ktleli cismin evresinde yer alr.
Bunlann hepsi uzayda vektr alanlandr.
Bu grler Faraday'dan ok nceleri yaygnd ve Newton
mekaniinde kurarnclarn cephanesinin bir parasydlar. Fa
kat nde gelen gr, bu gibi 'alanlann' tek balarna gerek
fiziksel maddenin yerini tutmadyd. Daha ok bu alanlar
eitli noktalara uygun bir parack konulduunda etkili ola
cak kuvvetlerin 'hesabn tutmak' iin dnlmekteydiler.
Ancak, Faraday'n son derece zengin deneysel bulgulan (hare
ketli bobinler, mknatslar, vb. ) onu, elektrik ve manyetik
alanlarn gerek birer fiziksel 'nicelik' olduklarna inandrd,
ve stelik, deiken elektrik ve manyetik alanlarn bazen
alan dndaki bo uzay iinde birbirlerini 'iteleyerek' bir tr
dalga retebildiklerine inandrd! Faraday n, bu tr dal
galardan oluabileceini varsayd. Bu varsaym, o dnemde
yaygn olarak benimsenen 'Newtoncu' gre aykryd, nk
bu gr alanlara herhangi bir balamda, 'gerek' gzyle
bakmyordu. Alanlar Newton iin noktasal paracklarn
uzaktan eylemiyle bilinen asl gerekliini tanmaya yararl
matematiksel yardmclardan te bir ey deillerdi.
Faraday'n deneysel bulgularyla birlikte, dikkate deer
Fransz fizikisi Andre Marie Ampere'in ( 1 775-1836) daha nce
ki deneysel bulgulanyla karlaan, ve Faraday'dan esinlenen
byk sko fiziki ve matematikisi James C lerk Maxwell
(183 1- 1879), Faraday'n deneysel bulgularndan kaynaklanan
ve elektrik ve manyetik alanlarn saladklar matematiksel
denklemler zerinde dnd. Dikkate deer bir sezgiyle, sz
konusu denklemlerde bir deiiklik nerdi: bu deiiklik nem
siz gzkyordu ama temel sonulara yol at. nerilen bu de
iiklik, hi de bilinen deneysel gerekiere dayanmyordu. (An
cak bu gereklerle tutarlyd.) Maxwell'in kendi kuramsal ko
ullannn, ksmen fiziksel, ksmen matematiksel ve ksmen es
tetik kurallarnn, bir sonucuydu. Maxwell denklemlerinin, bir
ngrs elektrik ve manyetik alanlarn bo uzayda birbirlerini
gerekten 'ittiklerini' gstermesidir. Salnm yapan bir manye
tik alan, salnm yapan bir elektrik alan yaratr ve (Faraday'n
48 Klasik Dnya

deneysel bulgulanna gre) bu salnm yapan elektrik alan tek


rar salnm yapan bir manyetik alan yaratr. (Maxwell'in ku
ramsal yorumuna gre) bu manyetik alan yine bir elektrik ala
n yaratr ve bu bylece srer gider. (Bu tr dalgalann aynntl
resimleri iin bkz. ekil 6.26 ve 6.27, s. 149 ve 151.) Maxwell,
bu etkinin uzayda yaylma hzn hesaplayabildi ve k hzna
eit olduunu buldu! stelik, elektromanyetik dalgalar ad veri
len bu dalgalar n, uzun zamandan beri bilinen giriim ve
iyi anlalamam kutuplanna zelliklerini de gstermekteydi
(bu konulan 6. Blmde inceleyeceiz, s. 108, 149). Belirli bir
dalgaboyuna (4 x o-7 - 7 x o-7 m) sahip olan grlr n
elektromanyetik dalga olarak zelliklerinin belirlenmesinin ya
nsra, baka dalgaboylarnda elektromanyetik dalgalarn da
bulunabilecei ve bunlann tellerdeki elektrik akm tarafndan
oluturolabilecei ngrld. Bu gibi dalgalann varolduklann,
Alman fiziki Heinrich Hertz 1888'de deneysel olarak kantlad.
Faraday'n umudu, bu suretle, Maxwell'in harikulade denklem
lerinde gerekten salam bir temel bulmu oluyordu!
Maxwell'in denklemlerinin aynntlann burada deerlendir
mek bizim iin gerekli deilse bile, onlara yle bir gz atmann
da bir sakncas olamaz:

1 JE - --: JB -
- - = curl B - 4:rJ ' - = -curl E'
c2 Jt Jt
div E = 4:rp, divB = O.
.

Burada E, B ve j , srasyla, elektrik alann, manyetik alan ve


elektrik akmn tanmlayan vektr alanlandr; p elektrik yknn
younluunu gsterir; c ise yalnzca bir sabit saydr: In hz. 11
'Cirl' ve 'div' gibi terimleri dikkate alnasanz da olur, nk bun
lar sadece eitli uzaysal ksmi trevleri gstermektedirler. (Uzay
koor9.inatlanna gre alnan ksmi trevlerin baz toplamlandr. d
simgesiyle gsterilen 'ksmi trev' ilemini, Hamilton'n denklemin
den anmsayacaksnz.) lk iki denklemin sol tarafnda grlen dldt
elemanlan, aslnda, Hamilton'n denklemlerinde kullanlan 'nokta'
il ayn olup, aralarnda yalnz teknik bir fark vardr. Bylece,
d E /dt'nin anlam 'elektrik alanndaki zamanla deiim oran;
49

()B/dt'nin anlam ise 'manyetik alandaki zamanla deiim oran' ol


maktadr. Birinci denklem* elektrik alanmn, manyetik alann ve
elektrik akmnn o andaki eylemleriyle zaman iinde nasl del
mekte olduunu gsterir; ikinci denklem ise manyetik alann,
elektrik alannn o andaki eylemleriyle zamanla nasl deimek
te olduunu gsterir. nc denklem, genel bir anlatmla, ters
kare kuvvet yasasnn deiik bir yazm ekli olup elektrik alan
mn (o andaki) yklerin dalm ile nasl ilikilendirilmesi gerek
tiini gsterir; drdnc eitlik ise ayn eyi manyetik alan iin
gsterir, ama burada 'manyetik ykler' yoktur (yani bir mknat
sn 'kuzey kutbu' ile 'gney kutbu' tek balarna var olamazlar).
Bu_ denklemler bir bakma Hamilton'n denklemlerine benze
mekteler: lgili niceliklerin (burada elektrik ve manyetik alan
lar), zaman iindeki deiim orann, ayn niceliklerin verilen
bir sre ierisindeki deerleri cinsinden belirlerler. Bu nedele,
dier Harnilton kurarnlan gibi, Maxwell denklemleri de belirle
yicidir. Aralarndaki tek fark -ancak bu nemli bir farktr
Maxwell denklemlerinin parack denklemi deil alan denk
lemleri olmalardr. Sistemin durumunu yani (uzayn her bir
noktasndaki alan vektrlerini) tammlamak iin, parack ku
ram (her parack iin konum koordinat ile momenturu
koordinatndan ibaret) sonlu sayda deikene gereksinim du
yarken burada sonsuz sayda deikene gereksinim duyarz.
Bunun anlam Maxwell kuramma gre faz uzaynn, sonsuz bo
yutlu bir uzay olduudur! (Daha nce deindiim gibi, Maxwell
denklemlerini genel olarak Harnilton kurammn kapsamna al
mak olasdr, ama sz konusu sonsuz boyutluluk nedeniyle bu
kapsarnn biraz geniletilmesi gerekecektir.2)
Maxwell kuramnn fiziksel gereklik grmze getirdii
temel yenilik, alanlarn bundan byle hak ettikleri ekilde cid
diye alnmalar ve Newton kuramndaki 'gerek' paracklarn
birer matematiksel uzants gibi saylrnamalar gerektiidir.
Nitekim Maxwell, alanlarn elektromanyetik dalgalar halinde
yaylrken belli bir miktar enerjiyi tadklarn gstermitir.
Maxwell, sz konusu enerji iin ak bir matematik ifade elde
* Bu denklemdeki ilE/()t terimi, Maxwell kuramnn en arpc kuramsal esidir. teki

denklemlerdeki dier tm terimler dorudan gzlemsel kanta dayamrlar. katsays


ok kk olduu iin bu terim nceden gzlemlenemenitir.
50 Klasik Dnya

etmeyi baarmtr. Enejinin, 'ktleden bamsz' olarak elekt


romanyetik dalgalarla bir yerden dierine tand gerei,
Hertz'in bu dalgalar saptamasyla deneysel olarak dorulan
mtr. Radyo dalgalarnn enerji tadklar -hala ok arpc ol
sa da- artk pek yadrgamadmz bir gerektir.

Hesaplanabilirlik ve Dalga Denklemi


Maxwell, denklemlerinin dorudan sonucu olarak, uzayn yk
veya aJnm bulunmayan blgelerinde (yani yukardaki denklem
lerde j = O , p = O olduu yerlerde), elektrik ve manyetik alanla
rn tm bileenlerinin dalga denklemini* saladklarn buldu.
Dalga denklemi Maxwell denklemlerinin 'basit bir zel halinin
kopyas' saylabilir, nk elektrik ve manyetik alan bileenle
rinin hepsinin deil, sadece bir niceliin salad denklem olup
bunun zmleri, Maxwell kuramndaki 'kutuplanma' (elektrik
alan vektrnn yn, bkz, s. 149) gibi ek sorunlar olmakszn
dalga yaylmn rnekler.
Dalga denkleminin ilgimizi ekecek bir yn daha vardr,
nk bu denklem hesaplanabilirlik zellikleri ynnden ince
lenmitir. Marian Boykan Pour-El ve Ian Richards (1979, 198 1,
1982, 1989) dalga denkleminin zmlerinin, normal anlamda
belirleyici olarak davransalar da -yani balang annda verilen
veriler dier tm zamanlarda zm belirler- alann belirle
nen deerinin daha sonraki bir hesaplanabilir zamanda gerek
te hesaplanamaz zellie sahip 'kendine zg' baz balang
verilerinin varln gstermilerdir. Bu nedenle, gayet mantk
l bir fiziksel alan kuram ile ilgili denklemler her ne kadar
(Maxwell kuram gibi gerek dnyada dorularran bir kurarn ol
masa da), Pour-El ve Richards tarafndan ileri sren gr ba
lamnda, hesaplanamaz bir evrim yaratabilir!
llk bakta bu, olduka artc bir sonutur ve bir nceki k
smda savunduum 'akla uygun' Harnilton sistemlerinin olas he
saplanabilirlii varsaymn dorular nitelikte grnmemektedir.
Ancak, Pour-El ve Richards'n vardklar sonu, kukusuz ok il-

!Cl/c') Cil/at)' - Ca/ax)' - ca;ay)' - Ca/az)'J q = o.


* Dalga denklemi (veya D'Alembert denklemi) u ekilde yazlabilir:
51

gi ekici ve matematiksel ynden doru olsa da, fiziksel ynden


bir anlam tayacak ekilde varsaymmla elimez. nk ileri
srdkleri 'kendine zg' trde balang verileri, fiziksel olarak
anlam tayan bir alan iin doal olarak ngreceimiz ekilde
'dzgn deiken'13 deildir. Pour-El ve Richards, aslnda, bu tr
bir alana izin vermediimiz takdirde dalga denklemi iin hesap
lanamazln doamyacan kantlamaktadrlar. Bu tr alanla
ra izin verilse bile, herhangi bir fiziksel 'aygtn' (insan beyni? gi
bi) byle bir 'hesaplanamazlk'tan nasl yararlanabileceini anla
mak zor olurdu. Bu sonucun sadece yksek duyarllkl lmle
re izin verilen durumlarla bir ilgisi olabilirdi ama, daha nce ta
nmladm gibi, fiziksel olarak bu iliki de pek gereki deildir.
Ne var ki, Pour-El ve Richards tarafindan ulalan sonular, bu
gne dein zerinde ok az allm nemli bir aratrma konu
suna ilgin bir balang olmaktadrlar.

Lorentz Hareket Denklemi; Babo Paracklar


Yukandaki haliyle Maxwell denklemleri, bir denklem siste
mi olarak tamam deildir. Elektrik ykleri ve elektrik akmla
rnn dalm verildiinde, elektrik alan ve manyetik alann
yaylmn harika bir ekilde vermektedirler. Sz konusu yk
ler, -balcalan elektronlar ve protonlar olmak zere - fiziksel
ykl paracklardr ve elektrik akmlan bu paracklann ha
reketlerinden oluur. Yklecin nerede olduklann ve nasl ha
reket ettiini bilirsek, elektromanyetik alann nasl davranma
s gerektiini Maxwell denklemleri bize bildirir. Maxwell denk
lemlerinin bize bildirmedii, bizzat paracklann nasl davran
malar gerektiidir. Bu sorunun yant, ksmen de olsa, Max
well'in gnnde biliniyordu ama tatminkar bir denklemler sis
temi, 1895'te Rollandal sekin fiziki Hendrick Antoon Lorentz
tarafndan bulunan ve zel grelilik kuramndan esinlenerek,
kendi adyla tannan ykl bir parack iin Lorentz hareket
denklemlerini bulununcaya kadar kurulamad (bkz. Whittaker
1910, s. 310, 395). Lorentz denklemleri, paracn bulunduu
noktadaki elektrik/manyetik alanlar nedeniyle, ykl bir par
acn hznn zaman iinde nasl deitiini belirler.14 Lorentz
52 Klasik Dnya

denklemleri Maxwell denklemlerine eklendii zaman, hem yk


l paracklar, hem de elektromanyetik alann zaman evrimi ile
ilgili yasalar tamamlanm olur.
Ancak, bu sistem de bile herey tam yolunda gitmiyor. Alan
lar, paracklarn aplarnn boyutlar leinden (elektronun
'klasik yarap' boyutu yaklak o-s m alnarak) daha kk
leklerde ok deiken deilseler, denklemler mkemmel so
nular verir ve paracklarn hareketleri hzl deildir. Ancak
burada, baka koullarda nemli olabilecek bir ilke sorunu var
dr. Lorentz denklemlerini kurmak iin bizim yapmamz iste
nen ey, ykl noktasal paracn bulunduu noktadaki elekt
romanyetik alan belirlemektir (ve, aslnda, o noktadaki 'kuvve
tin' deerini bulmaktr). Bunun iin paracn 'merkezi' mi
esas alnacak, yoksa yzeydeki tm noktalarna gre alann or
talamasn m (yani ortalama kuvveti mi) alacaz? Alan, para
ck leinde sabit deilse bu iki seenek farkl sonular verebi
lir. Bundan daha ciddi bir baka sorun var: Paracn yzeyin
deki (veya merkezindeki) alan gerekte nedir? Ykl bir para
cktan sz ettiimizi unutmayn. Bizzat paracktan kaynakla
nan elektromanyetik bir alan vardr ve bu paracn iine kon
duu 'tabana alana' eklenmelidir. Paracn kendi alan, 'yze
yine' yaknlatka fevkalade iddetlenir ve rahatlkla yakn
evresindeki dier tm alanlara baskn kar. stelik, parac
n kendi alan evresinde, az veya ok dorudan doruya da
(veya ie) ynelecei iin, paracn iine konarak karlk ver
mesi beklenen gerek alan hi de sabit olmayacak, paracn
yzeyinde deiik yerlerde farkl ynlerde etkin olacaktr (ekil
5 . 15). Paracn stnde farkl ynlerde farkl etkin olan kuv
vetler parac bulunduu yerde dndrecek mi yoksa biimini
mi bozacak diye endielenmeye, bu arada, paracn ne tr es
neklie vb. zelliklere, sahip olduunu merak etmeye balama
lyz (grelilik ile ilgili zellikle sorunlu konular var ama oku
yucumu bunlarla skmak istemiyorum). Problemin, grnd
nden de karmak olduu aka anlalyor.
Belki en iyisi parac bir nokta olarak ele almaktr. Fakat
bu kez baka tr sorunlarla karlarz, nk noktasal para
cn yakn evresindeki kendi elektrik alan sonsuz olacaktr.
Lorentz denklemlerine gre bulunduu yerin elektromanyetik
53

- /'
./'
- - -
-
/

ekil 5.15. Lorentz hareket denklemlerini nasl tam olarak uygulayabiliriz? Ykl bir
parack zerindeki kuvvet, sadece paracn bulunduu yerdeki alan incelemekle elde
edilemez, nk orada paracn kendi alan baskndr.

alaruna cevap vermesi gerekirse, bir sonsuz alana cevap vermesi


gerekecektir! Lorentz yasas uyarnca, paracn hibir belirsiz
lie neden olmadan yamt verebilecei sorrlu bir taban alan sa
lamak iin paracn kendi alann d alandan karmann bir
yolunu bulmak gerekir. Bunun nasl gerekletirilecei problemi
1938'de Dirac tarafndan zld (Dirac'tan daha sonra yine sz
edeceiz.) Ancak, Dirac'n zm baz korkutucu sonulan be
raberinde getirdi. Paracklarn ve alanlarn davramn, ba
lang verilerine gre belirlemek iin, her paracn balang
konumunu ve hzn bilmenin yeterli olmadm, balang ivme
sinin de bilinmesi gerektiini savundu. (Standart dinamik ku
ramlar kapsamnda olduka anormal bir durum.) Olas balan
g ivmesi deerlerinden bazlar verilince, parack sonuta y
lesine lgnca davranmaya balyor ki, neredeyse k hzna
ulaan bir hzla annda ivmelenip kayor! Bunlar Dirac'n 'ba
bo zmleri' olup, Doa'da gerekten oluan hi bir olguya uy
gun deillerdir. Balang ivmelerini gerektii ekilde seerek,
babo paracklan gemiernenin bir yolunu bulmalyz. Bunu
yapmak her zaman iin olasdr ama bunun iin 'n bilgiye' sa
hip olmamz gerekir; baka bir deyile, balang ivmeleri o e-
54 Klasik Dnya

kilde belirlenmeli ki, hangi zm sonunda babo zme d


necek nceden bilinebilsin. Standart bir belirleyici fizik prob
leminde, balang verilerini belirlemenin yolu bu olamaz. All
dk belirleyicilikte bu veriler gelii gzel olarak, ve gelecee y
nelik koullardan anndrlm olarak verilebilir: Burada ise ge
lecek, gemite bir zamanda verilen verilerle tamamen belirlen
mekle beraber bu veriler, gelecekteki davrann akla uygun ol
mas kouluyla kesin olarak srurlanyor .
Temel klasik denklemler hakknda syleyeceklerimiz bu ka
dar. Klasik fizik yasalannda bile belirlenebilirlik ve hesaplana
bilirlik konusunun rahatszlk verici lde bulank olduunun
okuyucu farkna varm olmal. Fizik yasalar, gelecein, ge
mite meydana gelmesine izin verilen bir eyi etkilemesine izin
veren teZeolajik bir eye mi sahiptir? Aslnda fizikiler, klasik
elektrodinamiin (klasik ykl paracklar ile elektrik ve man
yetik alanlardan ibaret) kavramlarn, normalde, gerekliin
ciddi tanmlamalar olarak benimsemezler. Yukarda deinilen
sorunlara olaan yantlar udur: Tek tek ykl paracklada
kendimizi kuantum elektrodinamiinin uygulama alannda bu
luruz ve burada, tamamiyle klasik bir yntem kullanarak an
laml yantlar karmak olanakszdr. Kukusuz hakllar, ama
daha sonra tartacamz gibi, kuantum kuramnn kendisinin
bu konuda sorunlar bulunmaktadr. Aslnda Dirac'n, ykl
bir paracn dinamii problemini ele almasna neden, (fizik
ynnden daha uygun) kuantum probleminin daha ciddi bal
ca zorluklarnn almasn salayacak baz ipularn bylece
elde edebileceini dnmesi olmutur. Kuantum kuramnn
sorunlaryla ilerde karlaacaz.

Einstein ve Poincare'nin zel Grelilik Kuram


Duran bir referans sisteminden hareketli bir referans siste
mine getiimiz takdirde, Galilei ve Newton fizik yasalarnn
hi deimeden kalacaklarn bildiren Galilei'nin grelilik ilkesi
ni anmsayn. Bunun anlam udur: Sadece yakn evremizdeki
nesnelerin dinamik davrann inceleyerek, olduumuz yerde
durup durmadmza veya bir ynde tekdze hzla hareket ha-
55

linde olup olmadmza karar veremeyiz. (Galilei'nin denizde


yol alan gemisini anmsayn, s. 19). Fakat, Maxwell denklemle
rini bu yasalarla birletirdiimizi varsayalm. Galilei'nin greli
lii hala geerliliini korur mu? Maxwell'in elektromanyetik
dalgalarnn c sabit hzyla -k hz- yayldn anmsayn.
Halbuki saduyumuzu dinlersek, bir ynde ok hzl ilerledii
miz takdirde bu yndeki k hznn c'nin altna dm gibi g
rnmesi (bu yndeki k kaynana yaklatmz iin), zt yn
deki k hznn ise, Maxwell kuramnn ngrd sabit k
hzndan farkl olarak c'nin stne km gibi grnmesi (k
kaynandan uzaklatmz iin) gerekir. Saduyumuz hakl
dr: Newton ve Maxwell denklemleri biraradayken Galilei ilkesi
dorulanmyor.
Bu konular uzun uzun irdeleyen Einstein 1905'te (aslnda
ondan biraz nce Poincare 1898-1905 yllan aras gibi) zel g
relilik kuramma ulat. Poincare ve Einstein, birbirinden ba
msz olarak, Maxwell denklemlerinin de bir grelilik ilkesini
doruladn buldular (bkz, Pais 1982). Baka bir deyile, her
ne kadar bu durumla ilgili kurallar, Galilei-Newton fizii ku
rallan ile uyumasa da, Maxwell denklemleri, duran bir refe
rans sisteminden hareketli bir sisteme getiimiz takdirde de
imeme zelliine sahiptirler. Kurallar birbiriyle uyumlu hale
getirmek iin, denklem kmelerinden birini veya dierini dei
tirmek gerekiyordu; aksi halde, grelilik ilkesinden tmyle
vazgeilmeliydi.
Einstein'n, grelilik ilkesinden vazgemek gibi bir niyeti
yoktu. Olaanst fiziksel igds ona, dnyamzn fizik ya
salan adna, byle bir ilkenin dorulanmas gerektiini srarla
sylyordu. stelik, bilinen tm olgulada ilgili olarak, Galilei
Newton fiziinin, n hzyla kyaslandnda, sz konusu
uyumazln nemli olamyaca lde dk hzlar iin de
nenmi olduunun pekala farkndayd. Bu tr uyumazlklann
nemli saylabilecei hza ancak n kendisi sahip olabilirdi.
Bu nedenle, hangi grelilik ilkesini benimsememiz gerektiini
bize ancak n davran bildirebilirdi ve kla ilgili denk
lemler Maxwell denklemleriydi. Maxwell kuram ile onun gre
lilik ilkesi korunmal, dolaysyla Galilei-Newton yasalan buna
gre deitirilmeliydi!
56 Klasik Dnya

Poincare ve Einstein'dan nce Lorentz, bu sorular sormu


ve ksmen yantlamt. 1895 ylna gelindiinde Lorentz, mad
deyi birarada tutan kuvvetin elektromanyetik kaynakl oldu
unu kabullenmiti (Bunun doruluu sonradan gerekten an
lald). Bylece gerek maddesel cisimlerin davrannn, Max
well denklemlerinden treyen yasalara uymas gerektii gr
n benimsemiti. Bu grn bir sonucu u oldu: In h
zyla kyaslanabilir bir hzla hareket eden bir cisimin boyu, ha
reket ynnde biraz bzlr ('FitzGerald-Lorentz bzlm').
Lorentz bu sonucu, Michelson ve Morley'in 1887'de ulatklar
artc bir bulguyu -elektromanyetik olgularn, 'mutlak' bir
eylemsizlik durumunu belirlemek iin kullanlamyacaklarn
gsteren sonucu- aklamak iin kullanmtr. (Michelson ve
Morley, beklentinin aksine olarak, yeryznde n grnr
hznn, Dnya'nn Gne'in etrafndaki hareketinden etkilen
mediini gsterdiler.) Madde daima, (tekdze) hareketinin ye
rel olarak belirlenemiyecei bir ekilde mi davranr? Bu, Lo
rentz'in ulat yaklak sonutu. Ayrca Lorentz, elektroman
yetik kuvvetler dnda kalan tm teki kuvvetlerin nemsiz
sayld bir madde kuramyla kendini snrlamt. Sekin bir
matematiki olmas nedeniyle Poincare, Maxwell denklemleri
nin temelindeki grelilik ilkesinden hareketle, 1905'te madde
nin tekdze hareketinin yerel olarak belirlenemeyecei, kesin
bir davran biiminin var olduunu gsterneyi baard. Bu
nun fiziksel baz sonularn da elde etti (Bunlara bir sre son
ra inceleyeceimiz 'ezamanlln grelilii' dahildir). Poinca
re'nin bu sonuca yalnzca bir olaslk gzyle bakt ve Einste
in'n tad bir grelilik ilkesinin mutlaka bulunmas gerekti
i grn paylamad anlalyor.
Maxwell denklemlerince salanan grelilik ilkesi, dier adyla
zel grelilik, kavranmas olduka zor bir ilke olup, ilk bakta,
iinde yaadmz dnyann gerek nitelikleri olarak kabulle
nilmesi g, nseziden uzak pek ok nitelik tamaktadr. Asln
da, zel grelilie, son derece kendine zg grleri ve yaratc
l olan Rus asll Alman geometrici Herman Minkowski'nin
(1864-1909) 1908'de bulduu ek bir e olmakszn doru drst
bir anlam verilemez. Minkowski, Zrih Politeknik okulunda
Einstein'n hocasyd. Temel nitelikte yeni gr, uzayla zama-
57

m birbirinden aynlmaz bir btn olarak almas ve drt boyutlu


bir uzay-zaman olarak nitelemesiydi. 1908'de Gttingen niver
sitesinde verdii nl konferansnda bunu yle aklamt:
"Bundan byle kendi bana uzay, kendi bana zaman glgeler
gibi yitip gitmeye mahkumlar ve yalnzca bu ikisinin bir tr
birleimi bamsz bir gereklii koruyacaktr."
zel greliliin temel zelliklerini, Minkowski'nin muhteem
uzay-zamarn yardmyla kavramaya alalm.
Uzay-zaman kavramn anlamann zorluklarndan birisi, g
zmzde canlandrmamaz zorlatran drt boyutlu olmas
zelliidir. Ancak, faz uzay gibi bir kavramn zorluunu atk
tan sonra sadece drt boyut gzmz korkutmamal! Daha
nce yaptmz gibi biraz 'aldatmacaya' ba vuracaz ve biraz
daha kk boyutlu bir uzay canlandracaz gzmzde; bu
kez hilemiz o kadar byk apta olmayacak ve gzmzde
canlanan tablo da bu durumda daha doru olacak. ki boyut
(bir uzay ve bir zaman), bir ok amaca pekala hizmet edebilir,
ama umarm okuyucum biraz daha cesur davranarak boyu
ta (iki uzay ve bir zaman) kman anlayla karlar. bo
yut ok iyi bir tablo izmemizi salayacak ve ilke olarak fikir
ler, fazla deiiklie uramakszn drt boyuta genellenebile
cektir. Bir uzay-zaman emasyla ilgili olarak aklmzdan
karmamamz gereken husus, emadaki her noktann bir olay
temsil ettiidir; baka bir deyile, her nokta sadece bir an iin
varolur ve bu nedenle uzaydaki bir noktann anlk bir varl
vardr. emann tm, gemii, imdiki hali ve gelecei ile b
tn tarihi gsterir. Bir parack zaman ierisinde srekli oldu
u iin bir noktayla deil, paracn dnya izgisi ad verilen
bir eriyle temsil edilir. Parack ivmesiz hareket ediyorsa
dorusal, ivmeli hareket ediyorsa eri olan bu izgi paracn
varlnn tm tarihesini belirler.
ekil 5. 16'da, iki uzay ve bir zaman boyutlu bir uzay-zaman
tasarmladm. Dikey ynde llen standart bir zaman koordi
nat t, ve yatay llen iki uzay koordinat x 1 c ve z 1 c olduunu
varsayyoruz.* Merkezdeki koni, uzay-zaman merkezi O'nun
* Uzay koordinatlann, c k hzna gre ikiye ayrnamzn nedeni, fotonlarn dnya
izgilerinin dikeye 45 gibi uygun bir eimle alanm olmasdr. Bu konuyu daha sonra
tartacaz.
58 Klasik Dnya

Ik konisinin uzaysal tarifi

ekil 5.16. Minkowski uzay-zamannda bir k konisi (sadece iki uzaysal boyutlu); O ile
gsterilen uzay-zaman merkezindeki olay da yer alan bir patlamadan sonra k yayl
mnn tarihesini tanmlyor.

(gelecekte) k konisidir. nemini anlamak iin O olaynda


meydana gelen bir patlama dnn (Byle bir patlama uzayn
merkezinde, t = O annda meydana gelmitir). Patlama sonucu
kan n tarihi bu k konisidir. ki boyutlu uzayda k de
metinin tarihi, c k hzyla darya doru hareket eden bir
ember olur. boyutlu uzayda ise bu, c hzyla da doru gen
leen kre yzeyi, yani n kresel dalga cephesi olacaktr.
Fakat burada y uzay boyutunu ihmal ettiimiz iin bir ember
elde ederiz. Tpk bir havuzun ortasna atlan tan dt
noktadan kaynaklanan ii ie halkalar eklinde dalgalar gibi.
Bu emberi bir uzay-zaman resminde grebilmek iin koninin
yatay kesitlerini alabiliriz.
Bu yatay dzlemlerin her birisi, t zaman koordinatmn artan
deerlerine kar gelen deiik uzay temsilleridir. Grelilik ku
rammn nemli bir nitelii, hi bir maddesel paracn k h-
59

zndan daha hzl hareket edememesidir. (llerde bu konuyu


aacaz). Merkezdeki patlamadan kan tm maddesel para
cklar n gerisinde kalmaldrlar. Bunun uzay-zaman cinsin
den anlam, patlamadan kan paracklann dnya izgilerinin
k konisi iinde kaldklandr.
I elektromanyetik dalga olarak deil foton ad verilen
paracklar cinsinden tarif etmek ok kez daha yararl olmakta
dr. u an iin bir 'foton'u yksek frekansl bir elektromanyetik
salnrnn tad 'enerji paketi' olarak dnebiliriz. Aslnda
bu terimin kullanm fiziksel adan ancak kuantum tanmla
nnda daha uygun olacaktr. Fakat burada 'klasik' fotonlar da
iimize yarayacak. Bo uzayda fotonlar her zaman dorular bo
yunca c temel hzyla hareket ederler. Bunun anlam Minkows
ki uzay-zaman resminde bir fotonun dnya izgisinin deyle
45 yapan bir doru ile gsterildiidir. O'daki patlamadan kay
naklanan fotonlar, tepesi O noktasnda bulunan k konisini
olutururlar.
Bu zellikler uzay-zamann her noktasnda geerli olmaldr.
Koordinat merkezinin bir ayrcal yoktur; O noktas dier
baka bir noktadan farkl deildir. Dolaysyla uzay-zamann
her noktasnda, merkezdeki k konisiyle ayn nemi tayan,
birer k konisi bulunmaldr. Herhangi bir k akmasnn
gemii veya n parack yorumunu kullanrsak fotonun
dnya izgisi her noktada O noktadaki k konisi stnde ka
lr, halbuki bir maddesel paracn gemii mutlaka getii
her noktadaki k konisinin iinde kalacaktr. Bu durum ekil
5.17'de gsterilmitir. Tm noktalardaki k konilerinin olu
turduu kme, uzay-zamann Minkowski geometri sinin bir par
as olarak grlmelidir.
Minkowski geometrisi nedir? Ik konisi yaps bu geometri
nin nemli bir unsurudur. Ancak Minkowski geometrisi de
yince bundan daha fazlas anlalr. Eukleides geometrisinde
ki mesafeyle kayda deer benzerlikler tayan bir uzaklk
kavram vardr. boyutlu Eukleides geometrisinde, bir nok
tann merkeze olan r uzakl, standart Kartezyen koordinat
lar cinsinden
60 Klasik Dnya

ekil 5.17 Minkowski geometrisinin bir resmi.

ekil 5.18 Uzaklk lmlerinin bir karlatrun.


a) Eukleides geometrisinde
b) Mikowski geometrisinde (uzaklk bu durumda geen zaman anlamndadr)

ifadesiyle verilir. (ekil 5. 18a'ya bakmz.) Bu ifade iki boyutlu


hali daha ok bilinen Pythagoras teoreminden ibarettir. bo
yutlu Minkowski geometrimiz iin, esas olarak bir iaret fark
ile ayn ifadeyi kullamyoruz:
s2 = t2 - (xlc)2 - (zlc)2
61

Kukusuz daha doru bir yntemle drt boyutlu Minkowski ge


ometrisini dikkate aldmz da 'uzaklk' ifadesi yledir:

s2 = t2 - (x/c)2 - (y!c)2 - (z!c)2 .


Bu ifadedeki 'uzaklk' nicelii s'nin fiziksel anlam nedir? (t,
x 1 c, y 1 c, z 1 c) veya (t, x 1 c, z 1 c) koordinatlarna sahip P nokta
snn, boyutlu uzayda (ekil 5. 16), O'nun (gelecek) k koni
sinde yeraldn varsayalm. Bu durumda OP doru paras
bir maddesel paracn, diyelim patlamayla oluan belirli bir
paracn, gemiinin bir ksmn temsil edebilir. Minkowski
uzaynda, OP doru parasnn s uzunluu, dolaysz bir fiziksel
yoruma sahiptir. Paracn O ve P olaylar arasnda yaad
zaman araldr! Baka bir deyile parack, son derece du
yarl bir saatle donatl olsayd15, O ve P olaylarnda bu saatin
kaydedilecei zamanlar arasndaki fark tam olarak s deerine
eit olurdu. Beklentilerin aksine, t koordinat deikeni t, l
mlenen bu sreyi, saatin koordinat sisteminde (yani, x 1 c,
y 1 c, z 1 c sabit koordinatlarnn sabit deerlerinde) olmad s
rece belirleyemez. Bunun anlam, saatin, emada 'dikey' ola
rak gsterilen bir dnya izgisine sahip olacadr. Demek ki
't', yalnz 'durgun' (yani, 'dikey' dnya izgili) gzlemciler iin
'zaman' bildirir. Hareketli (0 merkezinden sabit hzla uzakla
an) bir gzlemci iin 'doru' sre lm, zel grelilie gre,
s nicelii tarafndan salanr.
Bu lm, lm sonucu koordinat deeri t ile verilen 'sa
duyuya' uygun Galilei-Newton grelilii anlamndaki lm
den ok farkldr. Greli (Minkowski anlamnda) zaman l
m sonucu s'nin, herhangi bir hareket sz konusu olduunda,
daima t'den biraz kk olduuna dikkat edelim. (nk, yu
kardaki formle gre, x 1 c, y 1 c ve z 1 c deerlerinin tm sfr
olmad srece s 2, t2'den kktr.) Hareket, (yani, OP'nin t
ekseni boyunca yer almamas) koordinat sistemimizde llen
t ile kyaslandnda, saatin 'geri kalmasn' salama eilimin
de olacaktr. Bu hareketin hz, c'den ok daha kkse , bu
durumda, s ve t hemen hemen ayn deeri alacaklardr ve bu
'hareket halindeki saatierin neden geri kaldklarnn' doru
dan farkna varamamamzn nedenini aklayacaktr. te
yandan hz, k hzna eitse, bu durumda P k konisi s-
62 Klasik Dnya

tnde yer alr; ve s = O buluruz. Ik konisi, O'dan Minkowski


'uzakl' (yani, 'zaman') sfr olan noktalarn kmesidir. Buna
gre, bir foton zaman akn asla alglamayacaktr! (P'nin ko
ninin dnda yer ald daha da ar bir rnek vermiyoruz,
nk bu durumda s eksi bir saymn kare kk olarak - sanal
bir deer alrd ve maddesel paracklarn veya fotonlarn
ktan daha hzl hareket edemeyeceklerine dair kural ine
mi olurduk.)*
Minkowski'nin uzaklk kavram, uzayda, birinin zamarn die
rinin k konisinde yer alan herhangi bir ift noktaya da uygu
lanabilir ve bylece bir parack birinden tekisine seyahat ede
bilir. Bu amala O'nun, uzay-zamann bir baka noktasna aln
dm varsaymamz yeterlidir. Yine, noktalar arasndaki Min
kowski uzakl, birinden tekine tekdze hareket eden bir saat
tarafndan yaanan zaman araln ler. Parack bir foton ise
ve Minkowski uzakl sfr ise, biri tekinin k konisinde yer
alan iki nokta elde ederiz ve bylece o noktadaki k konisini
tanmlarz.
Minkowski geometrisinin, fiziksel saatlerle llen (veya 'ya
anan') zaman olarak yorumlanan ilgin 'uzunluk' lm dahil
ana yaps, zel greliliin gerek zn ierir. zel olarak, oku
yucu, greliliin 'ikizler ikilemi' ad verilen rnei belki biliyor
dur: kiz kardelerden birisi yeryznde dururken dieri, n
hzna yaklaan bir hzla, yakndaki bir yldza gider ve dner.
Dndnde ikizlerin ayn ekilde yalanmadklar grlr; se
yahat eden karde hala genken, evde kalan karde yal bir
adam olmutur. Bu rnek, Minkowski'nin geometrisiyle kolayca
aklanabilir ve artc bir olgu olmakla birlikte aslnda ikilem
olmad anlalabilir. AC dnya izgisi evde kalan kardei tem
sil ederken, AB ve BC doru paralarndan, yani yldza yolculu
un gidi ve dn aamalarn gsteren doru paralarndan
oluan dnya izgisi seyahat eden kardei temsil eder (ekil
5. 19). kizlerden evde kalan karde, Minkowski uzakl AC ile
llen bir sre geirirken, seyahat eden karde, Minkowski

* Ancak, s''nin eksi deerleriyle birbirinden aynlan olaylarda, cR niceliinin, r

nein basit uzaklk olarak, bir anlam vardr ve bu nedenle gzlemci iin olaylar ayn
anda meydana gelmi gibi grnr. (Bu konuyu daha sonra aynntlandracam).
63

Eukleides hali
AC<AB+ BC

gen eitsizlii
AC>AB+BC

A
ekil 5.19. zel greliliin 'ikizler ikilemi' ad verilen problemi bir Minkowski gen
eitsizliiyle anlalr. (Kyaslama amacyla, Eukleides geni de verilnitir)

uzaklklan AB ve BC toplam6 kadar sre geirmitir. Eit ol


mayan bu sreler yle gsterilir:
AC > AB + BC
Demek ki, evde kalan karde, yldza yolculuk yapan kardeten
daha uzun bir sre geirmitir.
Yukandaki eitsizlik, Eukleides geometrisinin iyi bilinen
gen eitsizfiini (A, B ve C, Eukleides uzaynda nokta olarak)
andrmaktadr:
AC < AB + BC
Buna gre, bir genin iki kenannn toplam daima nc ke
nardan byktr. Bunu bir ikilem saymyoruz! Bir noktadan
tekine (rneimizde A'dan C'ye) izlenen bir yol boyunca l
len Eukleides uzaklnn, gerekte aldmz yola bal oldu
unu biliyoruz. (rneimizde sz konusu iki yol, AC ve daha
uzun al ABC'dir.) Eukleides geni rneinde iki nokta (A ve
64 Klasik Dnya

C) arasndaki en ksa mesafe bu noktalar birletiren doru


parasdr (AC izgisi) Minkowski rneinde eitsizlik iareti
nin ters ynde olmasnn nedeni, 'uzaklk' tanmnn deimi
olmasndandr: Minkowski'nin AC uzakl, birletirilmi ABC
uzaklndan daha 'uzundur'. Ayn ekilde, Minkowski 'gen
eitsizlii', ok daha genel bir sonucu yanstr: ki olay bala
yan dnya izgileri arasnda en uzunu (geirilen en uzun sre),
dz (yani, ivmesiz) olandr. kiz kardeler ayn A olayndan
hareket etseler ve ayn C olayna ulasalar ve birinci karde
A'dan C'ye ivmesiz olarak hareket etse fakat ikinci karde iv
meli hareket etse, iki karde tekrar bulutuklan zaman birinci
karde daima daha uzun bir zaman aral yaam olacaktr.
Sezgilerimize bylesine aykn gelen ve tuhaf bir zaman lm
yntemini sunmak hakszlk gibi grnebilir ama gnmzde,
bu yntemin doruluunu gsteren ynla gzlemsel kant bu
lunmaktadr. rnein, belirli bir zaman leinde bozunan (yani
paralanarak baka paracklar oluturan) bir ok atom-alt
parack bulunmaktadr. D uzaydan yeryzne ulaan kozmik
nlarla, veya insan yaps parack hzlandrclarndan bize
gelen bu paracklar, bazen k hzna yakn bir hzla hareket
ederler. Bu artlar altnda bunlann bozunma sreleri, yukan
daki aklamalara dayanarak yorumlanabilecek yntemle gecik
ir. Daha da etkileyici bir rnek 'atom saatleri' olup, bu saatler
ylesine dakik lm yeteneine sahiptirler ki, geri kalmalanna
neden olabilecek herhangi bir etken, alaktan uan hzl uakla
nn tad saatler tarafndan dorudan saptanabilir. Bu son r
nek, 't' lmn deil aksine Minkowski'nin s 'uzaklk' lm
n dorulamaktadr. (Uan yksekliini dikkate alrsak, genel
greliliin baz ktle ekimsel etkenlerini de dikkate almak ge
rekir, ama bunlar gzlemin aynntllanyla ilgilidir; bir sonraki
blmde ele alnacaktr.) Aynca, zel grelilie ilikin baka et
kenler de vardr ve bunlar gnmzde duyarl olarak dorulan
maktadrlar. Bunlardan birisi Einstein'n nl

bantsdr; enerji ile ktleyi arpc bir ekilde bir dierine


ilikilendirei bu bant blmn sonunda bizleri hayrete d
recek bir takm ipulanyla kar karya brakacak!
65

Grelilik ilkesinin bu ksmda yer alan konumuzia nasl bir il


gisi olduunu henz aklamadm. Farkl hzlarda dzgn hare
ket eden gzlemciler nasl oluyor da Minkowski geometrisi kap
samnda edeerli olabiliyor? ekil 5.16'daki zaman ekseni ('dur
gun gzlemci'), rnein O'dan P'ye uzanan bir baka dorusal
dnya izgisine, ('hareketli gzlemci') nasl eit olabilir? nce
Eukleides geometrisini ele alalm. Farkl iki dorunun bir btn
olarak geometrik ynden birbirine edeer olduklar biliniyor.
Eukleides uzaynn tamamm, bir doru dierinin stne ak
ana kadar, kendi zerinde 'eip hkmeden' kaydrdmz d
nelim. ki boyutlu bir rnek olarak Eukleides dzZemini d
nelim. Bir kat parasn bu dzlernin zerinde kaydrarak ka
t zerine izilen herhangi bir dorunun, yzey zerinde veri
len herhangi bir doruyla st ste getirebildiini gzmzde
canlandralm. Bu sert (eilip bklmez) kayma hareketi, ge
ometrinin yapsm korur. Ayn durum, biraz daha az ak grl
se de, Minkowski geometrisi iin de sz konusudur. Bu arada
sert (rigid) kelimesinin anlam hakknda dikkatli olmamz gere
kiyor. imdi, bir kat parasn kaydrmak yerine, kendine z
g bir malzeme kullanalm ve aklamamz basitletirmek iin
nce iki boyutlu rnekle balayalm. Malzememizde, kegen
dorusu aynen kalrken 45'den kk a yapanlar bir ynde
gerilsin, 45'den byk a yapanlar ters ynde bzlsnler (e
kil 5.20). boyutlu bir rnei ekil 5.2l'de gsterrnee al
tm. Minkowski uzaymn, Poincare hareketi (veya homojen ol
mayan Lorentz hareketi) adyla tannan bu tr 'sert hareket'
ok fazla 'sert' grnmese de, tm Minkowski uzaklklann ko-

ekil 5.20. ki uzay-zaman boyutunda bir Poincare hareketi.


66 Klasik Dnya

rur, ve 'tm uzaklklann korunmas' kavram, Eukleides me


inde 'sert' (rigid) szcnn tam anlamn verir. zel grelilik
ilkesi, bu tr Poincare uzay-zaman hareketleri altnda fiziin
deimeyeceini bildirir. zellikle, ekil 5.16'daki zgn Min
kowski tasannnda zaman ekseninin, dnya izgisini olutur
duu 'durgun' S gzlemcisi, dnya izgisi OP boyunca yer alan
"hareketli" M gzlemcisiyle ayn fizie sahiptir.
S gzlemcisi iin, her t = sabit deeri ile tanmlanan koordinat
dzlemi herhangi bir t arnndaki 'uzay' temsil eder; yani, S, gz
lemcisinin eanl olarak kabul ettii olaylarn kmesidir. Bu
dzlemlere, S'nin eanl uzaylar adm verelim. Dier bir M gz
lemcisine getiimiz zaman, ilk eanl uzaylar kmesini, Poinca
re hareketiyle yeni bir kmeye tayarak, M iin eanl uzaylar
salayabiliriz.17 Dikkat ederseniz, Mnin eanl uzaylanmn 'yana
yatm' bir grnm var (ekil 5.21). Eukleides geometrisinin
sert hareketleri ynnden deerlendirirsek, sz konusu eikliin
ters ynde olduunu dnebiliriz ama Minkowski rneinden
tam bekleyebileceimiz ynde eiktirler. S, tm olaylann t = sa
bit deer dzleminde eanl olutuklan kansndadr; oysa M
farkl dnr: Ona gre, 'yana yatk' eanl uzaylanmn herbi
rinde oluan olaylar eanl olarak grnr! Minkowski geometri
si, tek bir 'eanllk' kavram iermez; dzgn hareket eden her
gzlemci iin 'eanllk' kendisine gre tammlanacaktr.

ekil 5.21. uzay-zaman boyutunda bir Poincare hareketi. Soldaki ema S iin eanl
uzaylan, ve sadaki ema ise M iin eanl uzaylan gstermektedir. S, R'nin Q'dan nce
olutuunu dnrken, M, Q'nun R'den nce olutuunu dnyor. (Buradaki hare
ket, (pasif) edilgendir; yani, sadece, iki ayr S ve M gzlemcisinin, ayn uzay-zaman ile
ilgili farkl tanmlanalan zerine etki eder.)
67

ekil 5.2l'deki iki olay, R ve Q olaylarn ele alalm. S'ye gre


R olay Q olayndan ncedir; nk R, Q'ya gre daha nceki
eanl bir uzayda yer alr; fakat M'ye gre bu ncelik tam tersi
dir, yani Q, R'den daha nceki bir eanl uzayda yer alr. Bu ne
denle, bir gzlemci iin, R olay Q'dan nce meydana gelirken,
teki gzlemci iin R'den nce meydana gelen olay Q'dur! (R ve
Q, uzaysal olarak ayrk olduklar iin bu byledir; baka bir de
yile, her biri dierinin k konisinin dnda yer alr ve bylece
hi bir maddesel parack veya foton, bu olaylarn birinden te
kine ulaamaz.) Nispeten yava hzlarda bile, zamansal ncelik
srasnda, birbirinden uzak mesafelerde olan olaylar iin byk
farklar doacaktr. Sokakta yava yava yrrken birbiriyle
karlaan iki gzlemci dnn. inde bulunduumuz Saman
yolu'na en yakn byk galaksi olup 20 000 000 000 000 000 000
kilometre uzakta bulunan Andromeda galaksisindeki olaylar,
bu iki gzlemci tarafndan, birbirleriyle karlatklar ana gre
eanl olarak kabul edilseler, arada doacak farklar bir ka g
n gemeyebilir (ekil 5.22). Ama gzlemcilerden birisine gre,
Dnya gezegenini yok etmek iin harekete geen uzay filosu yol
dadr; tekisi iinse, filonun byle bir amala yola kp kma
masna henz karar bile verilmemitir!

Yerkre Andromeda

B A ?"
'6' l;'
1,



A'nn eanl uzay _
_

=-+-==- - -
-

- - -
B'nn --
" eanl uz -
ay

ekil 5.22. A ve B gzlemcileri birbirleriyle karlatklan anda, Andramedal uzay filo


sunun harekete geip gemedii konusunda elikili grtedirler.
68 Klasik Dnya

Einstein'n Genel Grelilii

Galilei'nin, tm cisimlerin, ktleekim alannda eit hzda


deceklerini syleyen muazzam sezgisini anmsayn. (Bu, do
rudan gzleme dayal olmad iin bir sezgidir; nk, hava di
renci nedeniyle tyler ve kayalar ayn hzda demezler! Gali
lei'nin sezgisi, hava direncinin sfra indirilmesi durumunda,
tm cisimlerin birlikte deceklerini anlamasyd.) Bu sezginin
gcnn doru drst deedendirilip byk bir kuramn temel
tann oluturulabilmesi iin yzyl gemesi gerekti. Bu ku
ram, Einstein'n genel grelilik kuramdr. Ktleekiminin an
lalmas iin uzay-zaman erilii kavramn gerektiren olaa
nst bir kuramdr. Galilei'nin sezgisinin 'uzay-zamann erili
i' fikriyle ne ilgisi olabilir? Paracklann bilinen ktleekim
kuvvetleriyle ivmelendiini savunan Newton'un anlayndan
grnte bylesine farkl bir gr, bu kuram nasl verebildi?
Benzersiz dorulua sahip Newton kuramn nasl aabildi?
Galilei'nin sezgisinin ierdii bir kavramn daha sonraki New
ton kuramnda dikkate alnmamas gerekten olas m?
Yantlamas en kolay soru olduu iin tartmaya son soru
dan balayacam. Newton kuramma gre, evrensel ktleeki
mi etkisinde bir Csnin ivmesini kontrol eden nedir? Birincisi,
Csnin zerine etkiyen ktleekim kuvvetidir ki bu kuvvet
Newton'un evrensel ekim yasasna gre, cismin ktlesiyle do
ru orantl olmaldr. kincisi, zerine bir kuvvet uygulandn
da Csnin kazand ivme vardr ki bu ivmenin deeri New
ton'un ikinci yasasna gre, cismin ktlesiyle ters orantldr.
Galilei'nin sezgisine esin kayna olan gerek, Newton'un e
kim kuvveti yasasndaki 'ktle' ile yine Newton'un ikinci yasa
sndaki 'ktle'nin ayn olmasdr. ('Ayndr' yerine 'orantldr'
demek de olasdr.) te bu olgu, cisim ktleekimi etkisiyle iv
me kazanrken, cismin kazand ivmenin ktlesinden bamsz
kalmasn salar. Newton'un genel bildiriminde, ktle ile ilgili
bu iki kavramn ayn olmasn ngren hi bir ey yoktur. New
ton bunu sadece nermitir. Nitekim, her ikisinin de ters kare
kuvvet alan yasalan olmas ynnden elektrik kuvvetleri kt
leekim kuvvetlerine benzer; fakat elektrik kuvveti, Newton'un
ikinci yasasndaki ktleden tamamen farkl olan cismin elektrik
69

ekil 5.23. Galilei, iki kayay ekil 5.24. Astronot, uzay aracnn, yereki
(ve bir video kanerasn) minden etkilenmemi gibi nnde asl durdu
Pisa Kulesinden aa atyor. unu grr.

ykne orantldr. 'Galilei'nin sezgisi', elektrik kuvvetleri iin


geerli deildir: Bir elektrik alannda 'den' cisimlerin (yani,
elektrik ykl nesnelerin) tm ayn hzda dmezleri
u an iin Galilei'nin, hareketin ktleekim etkisiyle olduu
grn benimsediimizi varsayalm ve bunun sonularnn
neler olabileceini aratralm. Galilei'nin iki kaya parasn Pi
sa Kulesinden aaya attn dnelim. Kaya paralanndan
birisinin stne bir video kamera tutturulmu ve teki kaya
parasnn dn kaydediyar olsayd video kaydndaki g
rnt kayann yerekimi ile etkilenmemi gibi havada asly
mcasna durduunu gsterirdi (ekil 5.23)! Buysa btn ci
simlerin yerekiminde ayn hzla dtn dorular.
Havann direnci burada yadsnyor. Uzay uuu, uzayda hava
olmad iin, bu dnceleri daha iyi deneme olana salar.
Uzayda 'd', yerekimi etkisiyle uygun bir yrngeyi izle
mekten ibarettir. 'Dme' eyleminin, yeryznn merkezine
doru dmdz bir izgiyi izlemesi gerekmez. D eyleminin
bir yatay bileeni de bulunabilir. Yatay bileen yeterince byk-
70 Klasik Dnya

se cisim yere hi yaknlamadan, yerkrenin evresinde dle


bilir. Yerekimi etkisi altnda serbest yrngede yolculuk yap
mak biraz lks (ve ok pahal!) bir 'dme' eklidir. Yukanda
verdiim video kamera kayd rneinde olduu gibi, 'uzay yr
yne' kan bir astronot, uzay aracnn, altndaki koskocaman
yer krenin ekim kuvvetinden etkilenmemi gibi, gznn
nnde asl durduuna tank olur! (bkz. ekil. 5.24) Bu neden
le, serbest dn 'ivmeli referans ortamna' gemek suretiyle
yerekiminin etkilerini yerel olarak ortadan kaldrmak olasdr.
ekim alannn etkileri bir ivmenin etkilerine benzedii iin
yerekimi, serbest dle bu ekilde yokedilebilir. Gerekten,
yukan doru kmakta olan bir asansrn iindeyseniz, bal
ekim alannda bir art, inmekte olan bir asansrn iinde ise
bir azal hissedersiniz. Asansrn asl olduu kablo koparsa,
(hava direncini ve srtnme etkilerini dikkate almayarak) aa
ya doru ivmelenme, yerekiminin etkisini tmyle ortadan
kaldracak, ve asansrn iindeki insanlar, asansr zemine ar
pncaya kadar, -astronot rneinde olduu gibi- asansrn iin
de serbestce asl kalacaklardr! Bir trende veya uakta bile iv
melenme sonucu, yerekiminin iddeti ve ynnn, insann
grsel kantnn 'aa ynn' neresi olmas gerektiini nerdii
yere tam isabet etmedii duygusu yaratlabilir. Bunun nedeni,
ivme ve yerekimi etkilerinin birbirine ok benzemesi, insan
duyulannn bunlan ayrdedememesidir. Yerekiminin yerel et
kilerinin, ivmeli referans ortamnnkilerle edeerde olmas
Einstein'n edeerlik ilkesi olarak adlandrd olgudur.
Btn bunlar 'yerel' deerlendirmelerdiri Ancak, yeterli du
yarlkta (tamamen yerel olmayan) lmler yapmamza izin ve
rilirse, ilke olarak, 'gerek' ekim alan ile yerel ivme arasnda
ki ayrmn belirlenmesi olasdr. ekil 5.25'te, yerekimi etki
siyle serbest dmekte olan ve balangta durgun olan, bir k
re yzeyine diziimi olan paracklann, (Newtonsal) ekim ala
nnn dzgn olmamasndan nasl etkilendiklerini, biraz abar
tarak da olsa gsterdim. Alan, iki nedenle dzgn deildir. Bi
rincisi, yeryznn merkezinin sonlu bir uzaklkta yer almas
nedeniyle yeryzne yakn paracklar aaya doru ivmelerre
cek ve yeryzne daha yakn paracklann ivmelerrmesi yery
znden uzak olanlannkine kyasla daha byk olacaktr (New-
71

ton'un ters kare kuvvet yasasn anmsayn). kincisi, ayn ne


denle paracklar yatay olarak farkl yer deitirecekleri iin iv
menin ynnde biraz farklar olacaktr. Sz konusu bu dzgn
olmama nedeniyle kresel ekil, bozulmaya, 'ovallemeye' ba
lar. Dnya'nn merkezi ynnde (ve de zt ynde) uzar, nk
merkeze yakn ksmlar, daha uzaktaki ksrnlara gre biraz da
ha fazla ivmelenirler; kresel ekil, yatay ynlerde daralr, n
k yatay ynlerde ivmeler, haffe ie doru, yerkrenin merke
zi ynnde, etki yaratr.

ekil 5.25. Gelgit etkisi. ift oklar, bal ivmeyi (WEYL) gsterir.

Bu ekil bozucu olgu, ktleekiminin gelgit etkisi olarak bili


nir. Dnya'nn merkezini Ay'n merkezi, paracklarn stne
dald kreyi yeryzym gibi dnrsek, denizlerde gel
gitin olumasnda Ay'n roln anlarz. Bu durumda eliptik
uzama hem Ay'a doru, hem de Ay'dan uzaa doru gerekle
ir. Gelgit etkisi, ekim alanlannn, serbest dle 'yok edile
meyen' genel bir zelliidir. Bu etki, Newton'un ekim alannda
dzgnlkten sapnay ler. (Gelgit etkisiyle bir eklin bozul
masnn miktar, ekim merkezinden uzakla ters orantl ola
rak deil ters hacim olarak azalr.)
Newton'un evrensel ktleekim kuvvetinin ters kare alan ya
sas, gelgit etkisi dilinde basit bir ekilde yorumlanabilir: Kre-
72 Klasik Dnya

nin balangta18 iinin bo olduunu varsayarsak, elipsoidin


'hacmi', krenin hacmine eittir. Bu hacim zellii, ters kare ya
sasnn bir zelliidir; baka hi bir kuvvet yasas bu zellie sa
hip olamaz. imdi, krenin iinin bo deil de M ktlesine sahip
madde ile dolu olduunu varsayalm. Bu maddenin ekim kuvve
ti nedeniyle ie doru bir ivme bileeni daha oluacaktr. Para
cklardan oluan krenzin ekil deitirerek biimini ald
elipsoidin hacmi, M ktlesiyle orantl bir miktarda klecektir.
Hacim azaltan bu etkinin bir mei, sz konusu kreyi, Dnya'y
deimez bir ykseklikte epeevre sarar varsaydmzda gr
lebilir. (ekil 5.26) Bu durumda yerekimi nedeniyle aa doru
(yani, ie doru) oluan ivme, krenin hacminin azalmasna ne
den olur. Hacim azaltna zellii, Newton'un evrensel ekim ya
sasnn geriye kalan ksmn verir. Baka bir deyile, ekim kuv
vetinin cismin ktlesiyle orantl olduunu gsterir.

ekil 5.26. Eer kre, bir madde dalnnn (burada, Dnya'y) evreliyorsa ieriye do
runet bir ivme (RICCI) vardr.

Bu durumun bir uzay-zaman resmini izrnee alalm. e


kil 5 .27'de, kresel yzeye dalm paracklann dnya izgile
rini (ekil 5.25'te daire eklinde izilmiti) gstermi, krenin
merkezindeki noktann durgun 'serbest dme' grnd bir
ortam tanmlamtm. Genel greliliin ana fikri, serbest d
me hareketine 'doal hareketler' - ktleekiminin olmad hal
lerdeki dzgn dorusal hareketin benzeri- gzyle bakmaktr.
Bu nedenle, serbest dme hareketini, uzay-zamanda 'dorusal'
dnya izgileriyle tanmland ekilde dnmeye alalm!
Ancak, ekil 5.27'nin grnne baklrsa, 'dorusal' tanmn
73

kullanmak biraz artc olaca iin terminolojik bir yaklam


la, serbest den paracklarn dnya izgilerine uzay-zamanda
geodezik adn vereceiz.
Bu, iyi bir adiandrma mdr? 'Geodezik' szcnn anlam
nedir? ki boyutlu bir eri yzeydeki iki noktay birletiren r
nek olarak ele alalm. Geodezikler, byle bir yzey stndeki
'en ksa erilerdir'. Eri yzeye gerilen bir sicim parasn (ki
kaymamas iin ok uzun olmaldr) dnrsek bu sicim par
as, geodezik boyunca uzanacaktr. ekil 5.28'de, birisi 'art e
rilikli' (bir krenin yzeyi gibi), teki 'eksi erilikli' (bir eyerin
yzeyi gibi) olmak zere iki yzey tasanmlanmtr. Art eri
likli yzeyde, balangta birbirine paralel uzanan iki yakn iz
gi giderek birbirlerine yaknsayacak, eksi erilikli yzeyde ise
ayn izgiler birbirinden raksayacaklardr. Serbest den ci
simlerin dnya izgilerini dnrsek, bu izgileri bir bakma
bir yzeyin geodeziklerine benzetebiliriz. Bu benzetme altnda,
yerekimsel gelgit etkisi ile bir yzeyin eriliinin etkileri ara
snda bir yaknlk vardr, fakat bu kez hem art ve hem eksi e
riliklerin etkilerinin her ikisi de mevcuttur. ekil 5.25 ve ekil

ekil 5.27. Uzay-zaman erisi: Uzay-zamanda gsterilen gelgit etkisi.


74 Klasik Dnya

5.27'ye baknz. Uzay-zaman 'geodezikleri' bir ynde (Dnya y


nnde izilclikleri zaman) birbirinden raksamaya balyorlar
(ekil 5.28'de eksi erilikli yzeyde olduu gibi) ve baka yn
lerde (Dnya'ya gre yatay olarak yer deitirdikleri zaman)
birbirlerine yaknsamaya balyorlar (ekil 5.28'de art erilikli
yzeyde olduu gibi). Bu durumda, uzay-zamanmz, gerekten
de, rnekiediimiz iki yzeye benzer bir yzey gibi grnyor
ama boyutunun byk olmas, art ve eksi eriliklerini karma
snn farkl yerlerde farkl olmalar nedeniyle biraz daha kar
mak bir yap sunuyor.

Art erilikli yzey Eksi erilikli yzey


ekil 5.28 . Erilikli yzeyde geodezikler. Art erilikli yzeyde geodezikler yaknsak, ek
si erilikli yzeyde raksaktrlar.

Bylece uzay-zaman 'erilii' kavramnn, ktleekim alanla


rnn davrann tanmlamak iin nasl kullanlabilecei anla
lyor. Byle bir tanmlama olasl sonuta Galilei'nin sezgisi
ni (edeerlik ilkesini) izleyerek, serbest dme yardmyla kt
leekim 'kuvvetini' yoketme olanan veriyor. Gerekte, bu
aamaya kadar sylediklerimden hibirisi Newton kuram d
na kmamz gerektirmemitir. Ortaya kan yeni tablo yalnz
ca bu kuramn yeniden formle edilmesidir.9 Ancak, Minkows
ki'nin zel grelilik tanmndan, yani ktleekiminin yokluun
da geerli olan uzay-zaman geometrisinden, rendiklerimizle
bu tabioyu birletirirsek yeni fizik devreye girecektir. Bu birei
min sonucu Einstein'n genel greliliidir.
Minkowski'nin bize ne rettiini anmsayn. (Ktleekiminin
yokluunda) bir uzay-zamanmz vardr ve bu uzay-zamanda iki
nokta arasnda kendine zg bir eit 'uzaklk' ls tanmlan
mtr: Uzay-zamanda bir paracn gemiini tanmlayan bir
75

dnya izgisi verirsek bu dnya izgisi boyunca llen 'uzak


lk', bu paracn gerekten yaad 'sreyi' tammlar. (Aslnda,
bir nceki ksmda bu 'uzakl', doru paralanndan oluan
dnya izgileri boyunca uzanan bir izgi olarak tanmladk ama
bu tarnnlama ayn zamanda eri dnya izgileri iin de geerli
olup burada 'uzaklk' eri boyunca llr.) Ktleekim alam
varolmasayd, yani uzay-zaman erilikli olmasayd, Minkowski
geometrisini kesin kabullenebilirdik. Fakat ktleekimi varsa
Minkowski geometrisinin sadece yaklak olduunu, tpk bir
dzlemi eri bir yzeyin geometrisinin sadece yaklak tammm
vereceini kabul ettiimiz gibi, kabul ederiz. Erilikli bir yzeye
ok daha gl bir mikroskop altnda bakarak yzeyin geomet
risini ok daha kk leklerde inceleyebilseydik yzeyin gide
rek daha ok dzleme yaklatm gzlemlerdik. Erilikli yze
yin yerel olarak Eukleides dzlemine benzediini sylyoruz.20
Ayn ekilde, ktleekimi varken, uzay-zaman geometrisinin ye
rel olarak Minkowski geometrisine (dz uzay-zamana) benzedi
ini sylyoruz; Fakat bu kez daha byk mikyasl bir 'erilik'
sz konusudur (bkz. ekjl 5.29). Uzay-zamanda herhangi bir
nokta, Minkowski uzaynda olduu gibi, bir k konisinin tepe
sini oluturur. Fakat k konileri Minkowski uzayndaki gibi
dzgn olarak dizilmemilerdir. 7. Blm'de, bu dzgn olma
ma halinin belirginletii uzay-zaman modellerinden baz r
nekler vereceiz: (bkz. 7. Blm, ekil 7.13 ve ekil 7. 14). Mad
desel paracklar, dnya izgilerini temsil eden eriZere sahip
olup bu eriler daima k konilerinin i tarafna ynelmilerdir;
fotonlann erileri ise k konilerinin yzeyi boyunca uzamrlar.
Ayn zamanda, herhangi bir eri boyunca, Minkowski uzaynda
olduu gibi, paracklar tarafndan yaanan sreyi len bir
Minkowski 'uzaklk' kavram vardr. Erilikli bir yzeyde oldu
u gibi bu uzaklk lm, dz bir yzey geometrisinden farkl
bir yzeyin geometrisini tammlar.
Uzay-zamanda geodezikler bundan byle, Minkowski/Eukle
ides geometrileri arasndaki fark unutmakszn, iki boyutlu
yzeylerdekilerine benzer bir yorumla yorumlanabilir. Buna
gre, uzay-zamandaki geodeziklerimiz minimum uzunlukta (ye
rel) olmaktan ok, dnya izgisi boyunca 'uzakl' (yani, zama
m) maksimum yapan (yerel) erilerdir. Ktleekimi etkisinde
76 Klasik Dnya

serbest den paracklarn dnya izgileri, bu kurala gre,


gerekte uzay-zaman geodezikleridir. Bylece, zellikle, ktle
ekim alannda hareket eden gk cisimleri de bu gibi geodezik
lerle pekala tarif edilebilirler. stelik, bo uzayda nlann yolu
da (fotonlann dnya izgileri) geodeziklerdir, fakat21 bu kez ge
odezikler sfr 'uzunluktadr'. rnek olarak ekil 5.30'da Dnya
ve Gne'in dnya izgilerini ematik olarak gsterdim: Dn
'
ya'nn, Gne'in dnya izgisi evresindeki hareketi, bir 'burgu
yu andran bir geodeziktir. Uzak bir yldzdan Dnya'ya ulaan
bir fotonun izledii yolu da gsterdim. Fotonun dnya izgisi,
Einstein kuramma gre k, Gne'in ktleekim alan nede
niyle sapabildii iin hafife 'bklm' grnmdedir.

ekil 5.29. Bir erilikli uzay-zaman tasanm.

Newton'un ters kare yasasnn, Einstein'n greliliiyle nasl


birletirilebileceini, ve nasl badatrlabileceini henz tart
madk. Bir ktleekim alannda serbest den paracklarn
oluturduu kreye tekrar dnelim. Krenin iinin bo olmas
durumunda, Newton kuramma gre, krenin balang hacmi
nin deimediini; fakat, krenin balangta M ktlesini evre
lernesi durumunda kerken, M ktlesi ile orantl bir hacim
azalmasna uradn anmsaynz. Einstein kuramnda da ay
n kurallar (kk bir kre iin) geerlidir, fakat hacmin azal
masn belirleyen tam olarak M deildir; krenin evreledii
maddenin basncnn da (normalde ok ufak) bir katks vardr.
77

Yerkre

ekil 5.30. Yerkre ve Gne'in dnya izgileri; ve uzak bir yldzdan gelen nn Gne
tarafndan saptrlmas.

Drt boyutlu uzay-zaman eriliinin tam matematiksel ifade


si (yani herhangi bir noktada herhangi bir olas ynde hareket
eden paracklann stndeki gel-git etkisini de tarnnlamas ge
reken ifadesi), Riemann erilik tensr diye adlandrlan bir
eyle verilir. Bu, tamn iin her noktada yirmi reel say gerekti
ren, karmak bir matematiksel niceliktir. Sz konusu yirmi sa
yya tensrn bileenleri denir. Farkl bileenler, uzay-zamanda
farkl ynlerdeki farkl erilikleri gsterirler. Genellikle Riikl
simgesiyle gsterilen Riemann tensrn (ne bu kk indisie
rin anlamm, ne de bir tensrn gerekte nasl bir ey olduunu)
burada aklamak niyetinde olmadm iin, ksaca

RIEMANN
olarak yazacam. Sz konusu tensr, Weyl tensr ve Ricci
tensr olmak zere (herbiri on bileenli) iki ksma ayrlabilir.
Bu ayrlmay ematik olarak yazacam:

RIEMANN = WEYL + RICCI.


78 Klasik Dnya

(Ayrntl tanmann burada bizlere gerekten bir yaran ola


maz.) Weyl tensr WEYL, serbest den paracklardan olu
an krenizin, balang hacminin deiiminden ok biiminin
bozulmasn ler; RICCI ise, sz konusu krenin balangtaki
hacimden deiimini ler. 22 Newton'un evrensel ktleekim
kuramnn, serbest dmekte olan krenin balangta evrele
dii ktle ile bu hacim azalmasnn orantl olduunu ngrd
n anmsayn. Genel bir anlatmla, bu bize unu syler: Mad
denin ktle younluu - veya (E = mc! nedeniyle) buna edeer
deki enerji younluu - Ricci tensrne eitlenmelidir.
Aslnda genel grelilik kuramnn alan denklemleri, (yani
Einstein alan denklemleri) bundan ibarettir.23 Ancak, bu konu
baka baz teknik aynntlan ierdii iin, daha fazla aklama
ya gerek duymuyorum. Enerji-momentum tensr adnda bir
niceliin tanmlandn ve bunun, maddenin ve elektromanye
tik alaniann enerjisi, basnc ve momentumuyla ilgili tm bilgi
leri kapsadn not etmekle yetiniyorum. Sz edilen bu tens
re ENERJ diyeceim. Buna gre Einstein denklemleri, son de
rece ematik olarak u ekilde yazlabilir:

RICCI = ENERJ
(ENERJ tensrnn tanm iinde basncn bulunmas ve bir
btn olarak denklemlerin tutarl olmas koulu, yukanda ta
nmlanan hacmin azalmas etkisine basncn da katks bulun
duunu gsterir.)
Bu denklem, Weyl tensr hakknda bir ey sylemiyor. Fa
kat Weyl tensr nemli bir niceliktir. Bo uzayda gzken
balang biiminin bozulmas etkisi tmyle WEYL nedeniyle
dir. Aslnda, Einstein'n yukanda verilen denklemleri daha n
ce grm olduumuz Maxwell denklemlerine benzer olarak,
WEYL ile ENERJ tensrlerini birbirine balayan diferansiyel
denklemlerin varln gerektirir.24 Gerekten de, WEYL'i, (E,B)
alan ifti ile tanmlanan elektromanyetik alan niceliinin (ki
aslnda bu alan ifti, Maxwell tensr adyla bilinen bir tensr
oluturur) evrensel ktleekimindeki edeeri olarak grmek
verimli bir bak as olacaktr. Bu nedenle, belirli bir anlamda
WEYL, ktleekim alannn ltdr. WEYL'in kayna,
ENERJ tensrdr; bu durum, (E , B ) elektromanyetik alanlan
79

iin kaynan, Maxwell kuramndaki yk ve akm dalmlar


(p,j ) olmasna benzemektedir. Bu bak as, 7. Blmde yer
alarak tartmamzda bize yardmc olacaktr.
Formlasyonlar ve temellerinde yatan ana kavramlar ara
sndaki bunca farka karn, Einstein kuram ile kendisinden
iki buuk yzyl nce Newton'un ileri srd kurarn arasnda
gzlemsel dzeyde byk fark bulmann zorluu dikkati eke
bilir. Fakat, ele alnan hzlarn, c k hzndan kk olmalar
ve ktleekim alanlarnn ok iddetli olmamas (ka hzlar
nn c'den az olmas iin; bkz. 7. Blm) koullar altnda Eins
tein kuram Newton kuramndaki ayn sonulara ular. An
cak, her iki kurarndan yaplan karmlarn farkl olduu ko
nularda Einstein kuram daha dorudur. ok etkileyici gz
lemsel testler, Einstein'n daha yeni kuramn tmyle doru
lamtr. Tpk Einstein'n dedii gibi saatler bir ktleekim
alannda biraz geri kalmakta ve bu etki gnmzde ok dei
ik yntemlerle dorudan llebilmektedir. Ik ve radyo sin
yalleri gne tarafndan gerekten saptrlmakta ve geciktiril
mektedir, ve bu etkiler artk iyi denenmi genel grelilik etki
leridir. Hareket halindeki uzay aratrma aralarnn ve geze
genlerin, Newton yrngelerine, Einstein kuram dorultusun
da ufak apta dzeltmeler yaplmaldr; bunlar da gzlemsel
olarak dorulanmtr. (zellikle, Merkr gezegeninin hareke
tinde, 1859'dan beri astronomlar kayglandran ve 'gnberi
ilerlemesi' ad verilen anormallik, 1915'te Einstein tarafndan
izah edilmitir. ) Belki de, hepsinden etkileyicisi, bir ift minik
ktleli yldzdan oluan ve ift pulsar denilen (byk olaslkla
iki 'ntron yldz'ndan ibaret, bkz. 7 . Blm) bir sistemle ilgili
gzlemlerin, Newton kuramnn tamamiyle gzard ettii, fa
kat Einstein ktleekimsel dalgalarn yaylmas etkenini do
rudan kantlamasdr. (Varlna iaret ettii ktleekimsel
dalgalar tpk, elektromanyetik dalgalar gibi c k hzyla ya
ylrlar.) Einstein'n genel greliliini yadsyan onayl hi bir
gzlem yoktur. Balangtaki tm tuhaflna karn, Einste
in'n kuram kesinlikle bizimle birliktedir!
80 Klasik Dnya

Greli Nedensellik ve Belirleyicilik

Grelilik kuramnda, dnya izgilerinin daima k konisinin


iinde olmas kouluyla, maddesel cisimlerin ktan hzl hare
ket edemiyecekleri ilkesini anmsaynz (ekil 5.29). (zellikle
genel grelilik kuramnda, bildirimlerimizi bu yerel tarzda yap
malyz. nk k konileri her noktaya dzgn olarak yerle
tinlemedii iin bizden ok uzaktaki bir paracn hznn, bu
lunduumuz u noktadaki n hzn ap amadn syle
mek pek anlaml olmaz.) Fotonlann dnya izgileri k konileri
yzeyindedir. Hi bir paracn dnya izgisinin koni dna
kmasna izin verilemez. Aslnda, daha genel bir bildirimle, hi
bir sinyalin k konisinin dnda seyahat etmesine izin veril
medii sylenmeliydi.
Bunun neden byle olmas gerektiini deerlendirmek iin,
Minkowski uzay diyagrammz ele alalm (ekil 5.31) Ik h
zndan biraz daha fazla bir hzda sinyal gnderen bir aygtn
yaplabildiini varsayalm. Bu aygt kullanarak W gzlemcisi
kendi dnya izgisi stnde yer alan bir A olayndan, A'nn k
konisi dnda bulunan bir B olayna sinyal gnderebilir. ekil
5.3la'da bu durum Wnin gr asndan tasarmlanmken,
ekil 5.3 lb'de, Wden hzla uzaklaan ikinci bir U gzlemcisinin
gr asndan (diyelim ki, A ile B arasndaki bir noktaya g
re) yeniden tasarmlanmtr. U gziemcisi iin B olay A ola
yndan daha nce meydana gelmi gibi grnr! (Bu 'yeniden
izimleme', s. 65'te yukarda akland gibi, bir Poincare hare
ketidir.) Wnin gr andan, U'nun eanl uzaylar 'yana
yatm' gibi grnrler; ite bu nedenledir ki U gzlemcisi, B
olayn A olayndan nce meydana gelmi olarak gzler. Byle
ce, W tarafndan gnderilen sinyali U, zamanda geriye doru
hareketliymi gibi gzlemler!
Bu rnek henz tam bir eliki deil. Fakat U'nun gr nok
tasnn simetrisine gre (zel grelilik ilkesine gre) nc bir
V gzlemcisi, Wnin ters ynnde U'dan uzaklaarak ve Wnin
aygtna benzer bir aygtla donanml olarak, kendi gr nokta
sndan (yani, Vden) tekrar U ynne ktan hzl bir sinyal
gnderebilir. Bu sinyal de U'ya, zamanda geriye doru giden fa
kat artk ters uzaysal ynde gelen bir sinyal olarak grnecek-
81

tir. Gerekten de V, W tarafndan gnderilen ilk sinyalin B nok


tasnda alnd anda ikinci sinyali Wye iletebilir. U'nun l
mne gre bu sinyal, ilk sinyal gnderme olay A'dan daha nce
ki bir C olay olarak Wye ular. (ekil 5.32) Fakat, daha kt
s, W'nin kendi dnya izgisinde C olay ger--ekten A olayndan
ncedir ve bu nedenle W, A'da sinyal gndermeden nce C olay
nn meydana geliini gerekten yaar! V gzlemcisinin Wye geri
gnderdii mesaj, W ile nceden yaplacak bir dzenlemeyle,
V'nin B'de ald mesaj sadece tekrarlayabilir. Bylece W, kendi
dnya izgisinde daha nceki bir zamanda, daha sonra gnder
mek zorunda olduu ayn mesaj alm olur. Bu iki gzlemci ara
sna yeterince uzak mesafe koyarak, geri dnen sinyalin ilk sin
yalden nce alnmas iin gerekli zaman aralnn istediimiz
kadar byk olmasn salayabiliriz. Diyelim Wnin ilk mesaj,
ayan krdn bildiriyor. W, geri dnen mesaj, ayan krd
kaza olmadan nce alabilir ve bylece (varsayalm) kendi zgr
istenciyle, kazadan saknmak iin gerekli nlemi alr!
Bu durumda, ktan hzl sinyal sistemimiz, Einstein'n g
relilik ilkesiyle birleince, normal 'zgr isten' duygumuzla
aka grlen bir eliki yaratmtr. Gerekte konu, grnd-
u

w
w

(a) (b)
ekil 5.31. W gzlemcisinin gnderdii ktan hzl bir sinyal, U gzlemcisinde zamanda
geri gidiyormu izlenimini brakacaktr. Sadaki (b) ekli, U'nun gr asna gre ye
niden izilen soldaki ekilden bakas deildir. (Yeniden izimleme, bir Poincare hareke
ti olarak dnlebilir. ekil 5.21 ile kyaslanrken (a)'dan (b)'ye ekil deitirme, edil
gen deil etken balamda alnmaldr.)
82 Klasik Dnya

nden ciddidir. nk, diyelim ki 'W gzlemcisi' sadece bir


mekanik aygttr ve 'HAYIR' mesaj aldnda 'EVET', 'EVET'
mesaj aldnda 'HAYIR' mesaj yollamaya programlanmtr.
Diyelim, V gzlemcisi de benzer bir mekanik aygttr; fakat
'HAYIR' mesaj aldnda 'HAYIR', 'EVET' mesaj aldnda,
'EVET' yant verrnee programlanmtr. Bu durum bizleri yi
ne, nceden karlatmz elikiyle kar karya bra.k.J.r25 fa
kat bu kez, grnte Wnin 'zgr istence' sahip olup olmama
s nemli deildir; ayrca, ktan hzl bir sinyal aygtnn fizik
sel bir olaslk olarak 'devrede olmadn' bildirir. Bunun kafa
mz kantracak baz dalayl sonulann daha sonra deerlen
direceiz (6. Blm, s. 168 ).

ekil 5.32. V gzlemcisi, W gzlemcisinin aygtna benzer fakat ters yne dnk, ktan
lzl bir sinyal aygt ile donannl olsa, bu aygt W tarafndan kendi gemiine mesaj
yollamak iin kullamlabilirdi!
yleyse varsayalm ki, yalnzca olaan fiziksel paracklada
tanan sinyaller deil her trl sinyal, k konileriyle kstlan
drlm olsun. Yukanda rneklenen sav zel grelilie uygun
dur, ama genel grelilik kuramnda zel kuramn kurallan sa
dece yerel dzeyde geerlidirler. Tm sinyallerin, k konileri
nin iinde tutulmasn gerektiren neden, zel greliliin yerel
dzeyde geerliliidir ve bylece genel grelilikte de geerli ol
maktadr. Bunun, bu kurarnlarda belirleyicilii (determinizmi)
nasl etkilediini grelim. Newtoncu (veya Hamiltoncu, vb.) an
layta 'belirleyiciliin', belli bir anda verilen balang verileri
nin, teki tm anlardaki davran tamamiyle belirledii ek
linde anlaldn anmsayn. Newton kuramndaki uzay-za
mana gre, balang verilerini belirlediimiz 'belli an', drt bo-
83

yutlu uzay-zamamn (belirli bir zamandaki uzayn tm) bo


yutlu bir dilimi olacaktr. Grelilik kuramnda bununla iliki
lendirilebilen bir evrensel 'zaman' kavram yoktur. Normal yn
tem, ok daha esnek bir yaklamla, herhangi bir 'zamam' kul
lanmaktr. zel grelilikte, sz edilen zaman dilimi yerine,
gzlemcinin eanl uzay, balang verilerinin belirlenmesi iin
kullamlabilir. Fakat genel grelilikte, 'eanl uzay' kavram da
artk iyi tamml deildir. Bunun yerine, ok daha genel bir kav
ram olan 'uzaysal yzey' kavram uygulana:bilir.26 ekil 5.33'te
tasarmianan byle bir yzeyin belirgin zellii, her bir nokta
sndaki k konisinin tamamen yzey dnda kalmas, ve by
lece yerel olarak eanl bir uzaya benzemesidir.

ekil 5.33. Genel grelilikte, zerinde balang verilerinin tanmlanmasna uygun bir
uzaysal yzey.

zel grelilikteki belirleyicilik, verilen bir S eanl uzay s


tndeki balang verilerinin, uzay-zamann btnndeki dav
ram belirleyebilmesi diye ele alnabilir. (Bu tanm, zel greli
bir kurarn olan Maxwell kuram iin geerlidir.) Ancak bundan
daha kuvvetli bir tanm yaplabilir. S'nin geleceindeki bir yer
de bulunan P noktasnda neler olacam renmek istiyorsak,
S uzaymn tmnde deil, yalmzca smrl bir blgesinde yer
alan balang verileri yeterlidir; nk 'bilgi' ktan hzl yol
alamaz ve bylece P'ye ulaamyacak kadar uzak S noktalar,
P'yi hibir ekilde etkileyemez (bkz. ekil 5.34).* Byle bir tasa
rm, Newton kuramma gre ortaya kan tasarmdan ok daha
tatmin edicidir, nk Newton anlaynda, bir noktada biraz
sonra nelerin olup biteceini tahmin etmek iin, ilke olarak

* Dalga denkleminin de (bkz. dipnot s. 50), Maxwell denklemleri gibi, greli bir

lk olgusu', sadece S'nin snrl blgelerinde yer alan balang verileriyle ilgili
denklem olduu sylenebilir. Bu durumda, Pour-El-Richards'n 'hesaplanamaz

bir etkendir.
84 Klasik Dnya

E anl uz ay

ekil 5.34. zel grelilikte, P noktasndaki olay sadece eanl uzayn snrl bir blgesin
de belirlenen verilere baldr. Bunun nedeni, etkilerin P noktasna ktan hzl gideme
meleridir.
sonsuz 'zaman diliminin' tmnde nelerin olup bittiini bilmek
zorundayz. Newton verilerinin yaylabilecei hzla ilgili bir s
mrlama yoktur, nitekim, Newton kuvvetlerinin etkisi anidir.
Genel grelilikte belirleyicilik, zel grelilikte olduundan
daha karmak bir konudur; bu nedenle sadece bir ka noktaya
deinmekle yetineceim. Birincisi, balang verilerinin tamm
lanmas iin (eanl bir yzey yerine) bir uzaysal yzeyi kullan
malyz. Bylece, eer ENERJ tensrne katkda bulunan
madde alanlarmn (doal olarak) belirlenebilir davraml ol
duklarm varsayarsak, Einstein denklemleri ktleekim alan
larmn yerel olarak belirlenebilir ekilde davrandklarili gste
rir. Ancak, nemli saylabilecek sorunlar vardr. Ik konisiyle
tamrolanan 'nedensellik' yaps da dahil uzay-zamamn geomet
risinin kendisi belirlenmektedir. Ik konisi yapsn nceden
belirleyemediimiz iin, gelecekteki bir P olaynn davramn
belirlemek amacyla S'nin hangi ksmlarm kullanacamz bi
lemiyoruz. Baz zel durumlarda S'nin tm bile yetersiz kala
bilmektedir ve dolaysyla evrensel belirleyicilik yokolmaktadr!
(Bu aamada zor sorularla kar karyayz. Bu sorular genel
grelilik kuramnda yer alan henz zmlennemi 'kozmik
sansr' ad verilen kara deliklerin oluumu ile ilgili bir sorunun
kapsamndadr (Tipler ve arkadalar 1980); (bkz. 7. Blm)
iddetli ktleekim alanlarnda 'belirleyiciliin geersizlii' gibi
bir olasln, insan leinde dorudan etkili olmas olanaksz
85

grnebilirse de, buna dayanarak genel grelilikte belirleyicilik


sorununun istediimiz dzeyde ak tanmlanmam olduunu
anlamaktayz.

Klasik Fizikte Hesaplanabilirlik: Neredeyiz?


Bu blm boyunca, belirleyicilikten ayr bir konu olarak he
saplanabilirlik konusundan gzm ayrmamaa, 'zgr isten'
ve ussal olgular sz konusu olduunda hesaplanabilirlikle ilgili
konularn en azndan belirleyicilik konular kadar nemli ol
duklanm gsterrnee altm. Fakat belirleyiciliin kendisinin,
klasik kurarn kapsamnda kesin izgileriyle tanmlanmam ol
duu ortaya kt. Elektrik ykl bir paracn hareketini tarif
eden Lorentz hareket denklemlerinin rahatsz edici problemler
yarattn grdk. (Dirac'n 'babo zmlerini' anmsaynz. )
Genel grelilik kuramndaki baz sorunlar d a dikkatimizi ekti.
Bu gibi kurarnlarda belirleyicilik yoksa, kukusuz hesaplanabi
lirlik de yoktur. Ancak, ne Lorentz hareket denklemlerinde, ne
de genel grelilik kuramnda belirleyiciliin olmamas bizim y
nmzden, dolaysz olarak bile pek fazla felsefi nem tamaz.
zgr istenlerimize byle olgularda hala bir 'snak' bulmu
deiliz: Noktasal paracklan tarif eden Lorentz hareket denk
lemini (Dirac tarafndan akland gibi), dnrsek sz ko
nusu problemierin kaynakland dzeyde fizik ynnden uy
gun olmadklan grlmektedir. Dier yandan klasik genel g
relilik konusunda ise klasik kuramn bu gibi problemleri yara
tabilecek lekleri, (rnein karadelikler gibi) beynimizden ta
mamen farkl leklerdedir.
Klasik kuramda hesaplanabilirlik ile ilgili bugnk konumu
muz nedir peki? Genel grelilik ynnden durumun, zel greli
lik ynnden olduundan tartmakta olduumuz nedensellik
ve belirleyicilik dnda farkl olmadn tahmin etmek mantk
saldr. Balang verilerine dayanlarak bir fizik sisteminin gele
cekteki davran belirlenebiliyorsa, bu davrann (Newton ku
ram iin kullandm ayn uslamlamayla) yine bu veriler27 kul
lamlarak hesapedilmek suretiyle belirlenmesi gerekir. (Dzgn
deien veriler iin gzkmeyen, ancak dalga denkleminin -
86 Klasik Dnya

zmleriyle ilgili olarak Pour-El ve Richards'n bulduu 'yararsz'


bir tp hesaplanamazlk dnda) gerekten de, tarttm fizik
kurarolannn herhangi birinde nemli bir 'hesaplanamaz' eye
rastlamak zordur. Bu kurarolann ounda, elbette, balang
verilerinde kck bir deiikliin sonutaki davramta son
derece byk farkiara yol aabildii 'kaotik' davramn olumas
beklenebilir. (Genel grelilik kuramnda durumun byle olduu
sylenebilir; bkz. Misner 1969, Belinskii ve arkadalan 1970)
Fakat, daha nce deindiim gibi, bu tip bir hesaplanamazln,
yani 'ngrlemezliin', fizik yasalannda olas hesaplanamaz
eleri 'gemlemek', kontrol etmek iin uraan bir aygta ne ya
ran olabilir bilinmez. 'Us', bu gibi elerden herhangi bir ekilde
yararlanabiliyorsa, bu elerin klasik fiziin kapsam dnda
yer almalan gerekir. Bu konuya, kuantum kuramma biraz de
indikten sonra, tekrar dneceiz.

Ktle, Madde ve Gereklik


Klasik fiziin bize sunduu varlklann ksa bir zetini ka
ralm. Birincisi, eitli fiziksel eylemler iin bir arena olarak
nemli bir rol stlenen uzay-zaman var. kinci olarak, bu ey
lemlere katlan fakat kesin matematik yasalaryla srurlanan
fiziksel nesneler var. Fiziksel nesneler iki eittir: Paracklar
ve alanlar. Paracklarn gerek doas ve aync zellikleri
hakknda, her birinin kendine zg dnya izgisine, (durgun)
ktleye ve belki elektrik ykne, vb. sahip olmalan dnda pek
az ey sylenir. te yandan, alanlar ok kesin tammlamr: Max
well denklemlerini salayan elektromanyetik alanlar ve Einste
in denklemlerini salayan ktleekim alanlar.
Paracklar tarif etmek konusunda biraz rahat olabiliriz.
Eer bir paracn d alanlar zerindeki etkisi dikkate aln
mayacak kadar nemsizse bu tr bir paraca test parac
ad verilir. Bu gibi paracklann, bir d alan iinde nasl hare
ket ettii kesinlikle tammlanmtr. Lorentz kuvvet yasas
elektrik ykl test paracklarmn elektromanyetik alanlar
iindeki hareketini, geodezik yasas ise ktleekim alanndaki
hareketi tammlar. Burada, paracklar, noktasal paracklar,
87

yani, bir boyutlu dnya izgilerine sahip, paracklar olarak ka


bul edilmelidir. Ancak, paracklarn alanlar zerindeki (dola
ysyla teki paracklar zerindeki) tepkileri, baka bir deyile,
paracklarn alanlar iin kaynak oluturmalar da, dikkate
alndnda; paracklar uzayda yaylm nesneler olarak d
nlmektedirler. Aksi halde, her paracn yakn evresindeki
alanlar sonsuz byk deerler alabilir. Bu yaygn kaynaklar,
Maxwell denklemleri iin gerekli elektrik yk ve akm dal
mn (p, ]J ve Einstein denklemleri iin gerekli ENERJ tens
rn salar. Btn bunlarn yansra, tm paracklarn ve
alanlarn iinde yer aldklar uzay-zamann kendisi, evrensel
ktleekimini tanmlayan dinamik bir yapya sahiptir. Are
na'nn kendisi de kendi iindeki eyleme katlmaktadr!
Klasik fiziin, fiziksel gerekliin doas hakknda bize re
tisi budur. Pek ok ey renildii aka grlyor ve bizler g
rlerimizin, herhangi bir aamada ina edilecek daha derin ta
sarmlarla, alt st edilmeyeceinden emin olmamalyz. Greli
lik kuramyla ilenen devrimsel nitelikteki deiikliklerin bile,
kuantum kuramnn getirdii deiikliklerle kyaslandnda
pek snk kaldklarn bir sonraki blmde tartacaz. Ancak,
klasik kurarula ve onun maddesel gereklik hakknda bize an
lattklaryla iimiz daha bitmedi. Bir srpriz daha var!
'Madde' nedir? Madde, gerek fiziksel nesneleri, bu dnyann
'cisimlerini' oluturan gerek zdr. Sizin, benim ve evlerimizin
yapld eydir. Maddeyi nasl niceleriz? Ders kitaplanmz bize
Newton'un verdii ak yant verir. Bir cismin ierdii madde
miktarn len, cismin, veya cisimler sisteminin ktlesidir. Bu
tanm gerekten doru grnyor: Toplam madde miktarn
doru olarak lecek ktle dnda herhangi bir baka fiziksel
nicelik yoktur. stelik ktle korunur: Herhangi bir sistemin
ktlesi, ve bu nedenle toplam madde ierii, ne olursa olsun de
imez.
Ne var ki Einstein'n nl zel grelilik kuramndan gelen
E = mc!
bants ktle (m) ve enerjinin (E) birbiriyle yer deitirebildi
ini sylemektedir. rnein, bir uranyum atomu paralanp,
daha kk paralara ayrtnda, durgun duruma getirilme-
88 Klasik Dnya

leri halinde, bu paralann ktlelerinin toplam uranyum ato


munun paralanmadan nceki ktlesinden daha azdr; fakat,
paracklann hareket enerjisi - kinetik enerjisi (bkz. s. 22)* dik
kate alndnda ve c2 ile (E = mc2 ile) blnerek ktle deerleri
ne evrildiinde, toplarnn aslnda deimediini buluruz. Kt
le, gerekten korunur fakat, ksmen enerjiden olumas nede
niyle, maddenin miktanmn ls olduu artk o kadar kesin
deildir. Ne de olsa enerji, maddenin hzna baldr. Hareket
hz, bir ekspres tren iin baya byktr, ama bu trenin iin
de oturuyor olsaydk, kendi bak amza gre, tren hi bir ha
rekete sahip deil gzkrd. Bu eylemin enerjisi (bireysel par
acklann rasgele hareketlerinin sl enerjisi deilse de) sz ko
nusu uygun referans noktasnn seimiyle, 'sfra inmi tir'.
Einstein'n ktle-enerji ilikisini en arpc ekilde yanstan bir
rnek verelim: 1t0-mezonu ad verilen bir atom-alt paracn
paralandm dnelim. Bu parack kukusuz, iyi tamrolan
m (art iaretli) ktleye sahip, maddesel bir paracktr. Sani
yenin 0-16'da biri kadar sre sonra (yukanda deindiim uran
yum atomu gibi ama ok daha hzl bozunarak), hemen daima
iki fatona aynr (ekil 5.36). 1t0-mezonuyla birlikte duran bir
gzlemci iin her bir foton, enerjinin yansn yani 1t0-mezon'un
ktlesinin yansn tar. Foton 'ktlesi' bulutsu yapdadr: yani
saf enerjidir. nk, fotonlardan birinin ynnde hzla gidebil
seydik, ktle-enerjisini dilediimiz kadar kk bir deere d
rebilirdik: Bir fotonun gerek ktlesi (veya, az sonra incele
yeceimiz gibi, durgun ktlesi) aslnda sfrdr. Btn bu r
nekler, korunan ktlenin tutarl bir tammn veriyor, ama bu
tarnn daha nce grdmz tamnn tpatp benzeri deildir.
Ktle, bir anlamda, hala 'maddenin niceliinin' bir lsdr
ama gr asnda nemli deiiklik olmutur: Ktle enerjiyle
edeerde olduu iin, bir sistemin ktlesi, enerjisi gibi, gz
lemcinin hareketine baldr!
Bu konuyu biraz daha aynntlandrmakta yarar gryorum.
Ktlenin roln stlenen korunurolu nicelik, enerji-momentum
drt-vektr ad verilen niceliktir. Minkowski uzaymn O mer
kezinde, O noktasndaki gelecek k konisinin iinde (veya, fo-
*
Newton kuramnda bir paracn kinetik enerjisi nw' 'dir; burada, n ktle
v hzdr. Fakat zel grelilik kuramnda ayn ifade biraz daha karmaklar.
89

Zaman ekseni

-- - - - -- - -
Enerji-momentum
4-vektr

ekil 5.35. Enerji-momentum 4-vektr


tona kar gelen limit durumunda, koninin yzeyinde kalan) bir
okla gsterilebilir. (bkz. ekil 5.35). Nesnenin dnya izgisiyle
ayn yne ynelik bu ok, nesnenin enerjisi, ktlesi ve momentu
mu ile ilgili tm bilgileri ierir. Buna gre, okun uc noktasnda
ki 't-deeri' (veya okun 'ykseklii'), gzlemci tarafndan ll
dnde, nesnenin ktlesini (veya c2 ile blnm enerjisini),
gzlemcinin referans erevesine gre, tanmlar; uzaysal bile
enleri ise (c ile blnm) momentumunu verir.
Bu okun Minkowski 'uzunluu', durgun ktle olarak bilinen
nemli bir niceliktir. Cisinle beraber duran bir gzlemciye gre
ktleyi tanmlar. 'Madde miktan'n lmek iin uygun bir nice
lik oluturduu grn benimseme eiliminde olabiliriz. An
cak, byle iki nicelik toplanmaz: Bir sistem ikiye aynlyorsa, sis
temin balangtaki durgun ktlesi, sonuta ortaya kan iki
parann durgun ktlelerinin toplamna eit deildir. Yukarda
verdiimiz t-mezonu rneini anmsayn. t-mezonu art dur
gun ktleye sahipken, sonuta elde edilen iki fotondan her ikisi
nin de durgun ktleleri sfirdr. Ancak, toplanma zellii, ekil
5.36'da gsterilen vektr toplama yasas balamnda 'toplamak'
zorunda olduumuz drtl ok iin geerlidir. Bylece 'madde
niktan'n len nicelik bu okun tm olmaktadr!
90 Klasik Dnya

imdi, Maxwell'in elektromanyetik alann dnelim. Bu


alann enerji tadn sylemitik. E = mc! bildirimine gre bir
ktleye sahip olmal. yleyse Maxwell alan da bir maddedir!
Maxwell alan, paracklan birarada tutan kuvvetlerle yakn
dan ilikili olduuna gre bunun gerekten byle olduu kabul
edilmeli. Herhangi bir cismin ktlesine, kendi elektromanyetik
2
alanlannn nemli lde bir katks olmal. 8

Uzay resmi

f
Uzay-zaman resmi
ekil 5.36. Ktleli 1t"-mezonu, ktlesiz iki fotona bozunur. Uzay-zaman resmi, enerji-mo

landnda, 1t"-mezon'unun drt-vektr, iki fotonun 4-vektrlerinin toplanma eittir.


mentum drt-vektrnn nasl korunduunu gsteriyor: Paralelkenar yasasna gre top

Einstein'n ktleekim alanna ne demeli? Bir ok ynden


Maxwell'in alanna benzemektedir. Maxwell kuramma gre
elektrik ykl cisimler hareket halindeyken nasl elektroman
yetik dalgalar yayyorsa, ktleli cisimler de hareket halindey
ken (Einstein'n kuramma gre) ktleekimsel dalgalar yayabi
lirler (s. 79). Bu dalgalar da, tpk elektromanyetik dalgalar gi
bi k hzyla hareket edecek ve enerji tayacaklardr. Fakat
bu enerji standart yntemle, ENERJ tensryle, llmez.
(Yaln) bir ktleekimsel dalga iin bu tensr her yerde sfrdr!
Ancak, uzay-zaman eriliinin (ki imdi tmyle WEYL tens
r tarafndan verilmektedir), ktleekimsel dalgalann 'madde
sini' temsil edebilecei sylenebilir. Fakat ktleekimsel enerji
nin yerel olmamas nedeniyle, uzay-zamann eriliini sadece
snrl blgelerde incelemek suretiyle sz konusu enerjinin nice-
91

lii saptanamaz. Bir ktleekim alamnn enerjisi -ve bu neden


le ktlesi- gerekten ok kaygan bir ylan bal gibi elimizden
kap gidiyor, belirli bir yerde tutmamz zorlatnyor. Ancak,
bu tamnn ciddiye alnmas gerekir. nk ktleekimi kuku
suz orada ylece duruyor ve ktle kavrammn tmyle koruna
bilmesi iin dikkate alnmas gerekiyor. Ktleekimsel dalgala
ra uygulanan iyi (ve art tamml) bir ktle lei var (Bondi
1960, Sachs 1962). Ama, yerel olmama zellii nedeniyle, byle
tammlanm ktle (bir kasrgann tam merkezindeki sakin bl
ge gibi) uzay-zamamn eriliinin sfr olduu dz blgelerinde
bazen sfrdan farkl olabilmektedir! (bkz. Penrose 1 Rindler
1986, s. 427) (yani WEYL ve RICCI tensrlerinin, her ikisi bir
den, sfrdr!) Bu gibi durumlarda, ktle-enerjinin mutlaka bir
yere yerletirilmesi gerekiyorsa, bu yer her trl madde veya
alandan tamamen arnm bir blge olan dz, bo uzay neden
olmasn demek geliyor iimizden. 'Madde' ya orada, bo blgele
rin en bounda bulunmaktadr ya da hi bir yerde yoktur!
Tam anlamyla bir paradoks gibi grnyorsa da bizim en
yetkin klasik kuramlarmzn, gerekten stn kuramlarm
zn, dnyadaki 'gerek' maddenin doas hakknda bize kesin
likle nerdii budur, biraz sonra tartmaya balayacamz ku
antum kuramn bir yana braksak, klasik kurama gre bile
maddesel gereklik sandmz kadar ak deildir. Maddenin
nicelenmesi, hatta nerede bulunduu veya bulunmad, olaa
nst ncelikli konulara bal olup sadece yerel olarak deer
lendirilemez! Sz konusu yerelsizlik size artc geliyorsa, bi
razdan daha byk oklarla karlamaya hazrlkl olun.
92 Klasik Dnya

1. Newton'un tasanmmdan ayrlan tm yerleik grlerin, temelde, n davran ile ilgilenmeleri

tayan alanlar var. kincisi, dala sonra greceimiz gibi, k hznn Einstein'n zel greliliinde
gerekten arpc bir olgudur. Birincisi, Maxwell'in elektromanyetik kurammn ktleden ayrk eneji

oynad son derece nemli rol var. ncs, Newton'un evrensel ekim knannndan minik sapmalar
var ki Einstein'n genel greliliine gre bu gibi sapmalar, sadece hzlar n hzyla kyaslanacak

ti, nkiyle kyaslandnda kara deliklerden ka hz, vb.) Drdncs, ilk kez n davramnda
kadar byk olduklarnda nem kazanrlar. (In Gne tarafndan saptrlnas, Merkili'n hareke

gzlemlenen kantum mekaniksel dalga-parack ikilii var. Son olarak, k ve ykl paracklarn
kuantunlu alan knram olan kuantum elektrodinamii var. Dnyay tasarnlad resinle ilgili derin
problemlerin, n gizemli davrannda gizli oldunu Newton'un kendisi bile kabul ederdi eklinde
bir speklasyon olduka mantkl bence. Bkz. Newton (1 730; ve Penrose 1987a).

2. Snflandrmaya almadm iyi tanmlanm multeem bir fizik kuram var: Carnot'un, Max
well'in, Kelvin'in, Boltzman'n ve dierlerinin termodinanik knran. Oknrlanmm bazlar bu kura
mn snflandrmamda niin olmadm merak edebilirler ama bunu kasten yaptm. 7. Blmde ak
layacam nedeulerle, bugnk haliyle termodinamii, STN kategorisine dalil etmek iimden
gelmedi. Ancak, bylesine gzel ve temel nitelikteki dnceler btnn, YARARLI gibi dala alt
bir kategoriye dalil etmee kalksam bir ok fiziki bunu, kutsal eylere saygszlk olarak kabul
edebilirdi. Bence, termodinanik, adndan da aulald gibi, bir sistemin bireysel bileeulerine deil
sadece ortalamalara, ksmen, baka kuramlardan uslanlamayla varlm sonulara dayal olup, bu
rada benim kastettiim anlamda tam bir fizik kuram deildir. (stastiksel mekaniin matematiksel
erevesi iin de ayn yaklam sz konusudur). Problemden kanmak iin bu zrn arkasna sak
lanyorun ve konuyn snflandrma kapsamnn tmyle dnda brakyorun. 7. Blmde grecei
miz gibi, termodinamikle, ykarda deindiim YARARLI kategorisindeki bir konu olan, byk pat
lamann standart modelinin birbirleriyle yakn ilikili oldumu iddia ediyorun. Bu iki dnce gru
bu arasnda kurulacak (u anda bulunmayan) uygn bir ilikiden, inanyorun ki, STN kategori
sinin ngrd anlamda bir fizik kuram oluabilir. Bu konuy dala sonra yine tartacaz.

3. Meslektalarm, uzun yllar ilgilendiim 'tvistor' kuramn, yeni likirierin ve yntemlerin zeuli bir
btn olan bu kuram, hangi snfa dalil edeceimi sordular. Fizik dnyasnn farkl bir knram ol
du iin, GEC kategorisinden baka kategoriye giremez. Ama bu kategoriye girmesi de pek do
ru olmaz. nk iyi tanmlanm dala nceki fizik kuranlarnn matematiksel bir kopyasdr.

4. Ancak, yle anlalyor ki Galilei gzlemlerinde o kez bir su saati kullanmtr. Bkz. Barbour (1985).

5. Newton'un ad bu modelle, dala dorusu bir btn olarak Newton mekaniiyle, sadece uygn bir
ad olarak zdeletirilmitir. Newton'un fiziksel dnyann gerek doas ile ilgili grleri bundan
ok dala az dognatik ve dala karmaktr. (Bu 'Newtoncu' modeli en ciddiye alan kiinin R.G. Bos
covich (1 711-1 787) oldu aulalyor.)

6. Raphael Sorkin, bana bu kendine zg oyuncak modelin evriminin, (rnein) Newton sistemleri
iin kullandmz yntemlerden pek farkl olmayan yntemlerle 'hesaplanabilme' olasln hatrlat
t. Sistemimizin davrann sonsuza dek ve artan bir dorulukla teleyebilmemizi salanan CI> C2,

Tu (m) ileminin N aama boyunca srdn, ve ilem o aamaya kadar durmad takdirde Tu (m)
C3 ... , gibi bir dizi hesap dnelin. (bkz. s. 30, 31). Elimizdeki rnek zerinde, Turing makinesinin

= D oldumu 'varsayarak' CN'yi tarumlamak suretiyle bunu baarabiliriz. Ancak, Tu (m) = D yerine
'tm q'lar iin T(q) durur' gibi iki kez nicelendirilmi bildirinler ieren bir evrimle bu tr hesap yn
temini rtmek iin oyuncak modelinizde deiiklik yapmak pek zor olmasa gerek. (zlmemi
bir problem olarak, farklar ikiye eit asal saylarn oluturdu sonsuz adet say ifti vardr' byle
bir bildirimin rneidir.)

7. 4. Blmde (s. 178, aklama 10) nerilen yeni Blum-Shub-Smale (1989) kuram, bu konularn ba
zlannn zm iin, matematiksel olarak ok dala kabul edilebilir bir yntem sunabilir.
93

8. Hamilton denklemleri, kendine zg grn tam olarak yanstnasa da, Hamilton'dan 24 yl kadar
nce talyan asll Fransz matematiki Joseph L. Lagrange (1736-1813) tarafindan biliniyordu. Daha
nceki bir dneme ait ayn lde nemli bir gelime, Euler-Lagrange denklemlerine dayanlarak me
kaniin formle edilmi olmasdr; ki bu durumda Newton'un hareket yasalarnn, duraan eylem ilke

nin yansra Euler-Lagrange denklemleri kayda deer gl ve pratik hesap yntemleri salar.
si (P.L.M. de Maupertuis) gibi nemli bir ilkeden kanlabildii anlalmaktadr. Kuramsal nemleri

9. Liouville'in faz uzay haciminin, Harnilton evrimine gre sabit kalan farkl boyutlarda 'hacimler'
(Poincare deimezleri) kmesinin bir yesi olmas balamnda durum gerekten 'ktleiyor'. Ancak
nermelerinin kapsamnda biraz hakszlk yaptm. (Faz uzay hacminin bir ksmna katkda bulu
nan), fiziksel serbestlik derecelerinin ilgi duynadmz bir yere yarak (sonsuzlua kamas gibi)
'atlverdii' ve bylece ilgi duyduumuz ksmn faz uzaynun daraltld bir sistem dnebiliriz.

10. zellikle bu ikinci gerek, bilim iin byk bir ansdr nk onsuz, byk cisimlerin dinamik
davramn aklamak zor olurdu. nc yasa zerinde Newton'un srarla durmasmn nedeni, ka

nin aklanamayacak olmasyd.


mmca, bu yasa olmakszn, mikroskopik cisimlerden makroskopik cisimlere dinamik davran geii

nin basit geometrik ekiller oldunu bildiren ters kare yasasmn,


Bilimin gelimesi iin yaamsal nemi olan bir baka 'mucizevi' gerek, bir cismin genel yrngeleri
(mesafe arttka sfra gelen) ye
gane ekim kuvveti yasas olmasdr. Kuvvet yasas, ters yzey yasas veya bir ters hacin yasas ol
sayd Kepler ne yapard acaba?

ll.
c'p
Maxwell'in denklemlerini sundu ekle uygun birimler semee altm (unun dnda: Max
well'in elektrik yk yonluu, burada olmalyd.) nk, baka birimler kullansaydm, denk
lemlerdeki c faktrleri farkl datlrd.

12. Aslnda, x/ler ve p/lerden oluan sonsuz tanesine sahibiz, fakat Harnilton programnn uygulana
bilmesi iin Maxwell alamm veren belirli bir 'potansiyele' sahip olmamz gerektii iin, alan dei
kenlerini bu koordinatlar gibi kullanamayz.

13. Baka bir deyile, iki kez trevlenemez.

14. Lorentz hareket denklemleri, iinde yer ald elektromanyetik alan nedeniyle ykl bir parac

n ivmesini belirler. Ancak, ykl paracklar, o kez, k hzna yakn hzla hareket ederler, ve
n zerine etkiyen kuvveti verir; buna gre, ktlesini bilirsek, Newton'un ikinci yasas bize parac

zel grelilik etkileri nem kazannaa balar. (Bunlan bir sonraki bli.de inceleyeceiz). Bu gibi
nedenlerle, ykl bir parack iin doru kuvvet yasasnn bulunmas, zel greliliin kefine kadar
gecikmitir.

15. Gerekte, bir anlamda, Doadaki herhangi bir kuantum mekaniksel parack tek bana byle bir
saat gibi davranabilir. 6. Blmde tartacamz gibi, frekans paracn ktlesiyle orantl herhan
gi bir kuantum paracmn salnn vardr; s. 102. Son derece dakik modern saatler (atomik saatler,
nkleer saatler) sonuta bu geree dayanlarak gelitirilmitir.

16. Seyahat eden kardein B'deki dnya izgisinde bir 'ke' olutu iin, onun B olaynda sonsuz

ivmeyle, seyalat eden gzlemcinin dnya izgisinin B'deki kesi giderilebilir, ve bylece, hala, Min
bir ivmeye maruz kalacandan endie duyabilirsiniz. Endielenmeniz iin bir neden yok. Snrl bir

kowski'nin tm dnya izgisi 'uzmlu' ile llen ve seyalat eden gzlemcinin geirdii toplam se
yalat sresinde pek az deiiklik oluur.

17. Bmlar, Einstein'n eanllk tanmna gre earl olduklan M tarafndan belirlenecek olayiann
uzaylandr. Eanllk tanm, M tarafndan gnderilen ve sz konusu olaylardan tekrar M'ye yanst
lan k sinyallerini kullanr. Bkz. Rindler (1982).
94 Klasik Dnya

18. Bu, eklin ilk ikinci zaman trevidir (veya 'ivmesidir'). Biimin deime hz (veya 'hz') balan
gta sfr olarak alnmaldr, nk kre, hareketine durgun olarak balar.

genel greliliioden sonra, ilk kez Fransz matematikisi Elie Cartan (1923) tarafndan yaplmtr.
19. Newton kuramnn bu ekilde yeniden biimiendirilmesi matematiksel olarak, kukusuz Einstein'n

20. Bu anlamda yerel olarak Eukleides yapsnda olan (daha yksek boyutlardaki) erilikli uzaylara,

tr uzaylar ilk kez aratran byk matematiki Bernhard Riemann'n (1826-1866) ad verilmi ve
iki boyutlu uzaylar zerine Gauss tarafndan daha nce yaplm baz almalardan esinlenerek bu

Riemann manifoldlar denmitir. Burada, yerel geometriyi, Eukleides yapsnda deil, yerel olarak

kez Lorentz manifoldlar olarak anlr. (veya Riemanns manifoldlar, veya daha az mantksal olarak,
Minkowski uzay alarak Riemann'n grnde nemli bir deiiklik yapmalyz. Bu tr uzaylar ou

yar-Riemann manifoldlar, denilen bir snfa ait manifoldlardr.)

21. Okuyucu, bu sfr deerinin nasl olup da 'uzunlunn' maksintum deerini temsil ettiini merak
edebilir! Gerekten temsil eder, fakat biraz belirsiz bir anlamda: Sfr uzunluktaki bir geodezik, (ye
rel) noktalarnn herhangi ikisini birletiren baka parack dnya izgileri blunmad gereiyle
karakterize edilebilir.

22. Ashda, sunduum rneklerde biin-bozlmas ile hacint-deimesi konlar arasndaki ayrm
pek iyi tannlanm deil. Ricci tensrnn kendisi belli miktarda bir bozlmay tanmlayabilir.
(Ik iin bu blnme tamamen aktr; bkz. Penrose and Rindler (1986), 7. Blm) Weyl ve Ricci ten
srlerinin daha kesin tanm iin bkz. Penrose and Rindler (1984). s. 240, s. 210. (Almanya'da doan
Hermann Weyl, bu yzyh en nemli matematikilerinden biridir; talyan Gregorio Ricci ise, geen
yzylda tensrler kuramn kefederek etkili olmu bir geometricidir.)

23. Deuklenlerin doru ekli, 1915 Kasm aynda David Hilbert tarafndan da belirlenmitir. Ancak
kuramn lizikle ilgili ngrleri yalnz Einstein'a aittir.

24. Bu konlarla ilgileneler, sz konusu diferansiyel denklemlerin, Einstein deuklenlerinin yerleri


ne konlduu Bianchi zdelikleri olduunu bilirler.

25. Bu savla ilgili (pek de tatmin edici olmayan) baz yntenler vardr. Bkz. Wheeler and Feyuman (1945).

26. Teknik olarak 'yzey' yerine 'hiperyzey' teriminin kllanlmas daha uygun, nk yzey iki de
il, boyutludur.

27. Bu konlarla ilgili gl teorenler ok yararl ve ilgin olurdu, ama bugn iin, byle teorenler
yoktur.

28. Varolan kurama gre hesaplanamaz; dolasyla (geici olarakl yararsz yant udur: Sonsuzluk!
VI. Blm
Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Felsefecilerin Kuantum Kuramna


Gereksinimleri Var m?
Klasik fizik'te, sa duyuya gre, 'orada bir yerde' nesnel bir
dnya vardr. O dnya, kesin tanmlanm matematiksel denk
lemlerin ynetiminde, ak ve belirlenebilir bir evrim ierisin
dedir. Newton'a gre bu nasl byleyse Maxwell ve Einstein'a
gre de byledir. Fiziksel gerekliin, bizden bamsz olarak
varolduu bilinir ve ona hangi gzle baktmzdan etkilenmez.
stelik bedenlerimiz ve beynimiz o dnyann bir parasdr, ve
ayn ak ve belirlenebilir evrimin iinde olduklan kabul edilir.
Tm eylemlerimiz, davranlanmz bilinli istemlerimizin de
etkiledii hakknda ne dnrsek dnelim, bu denklemlerle
belirlenir.
Byle bir tanm, gerekliin doas, bilinli alglamalarmz
ve grnteki zgr istencimizle ilgili ciddF felsefi savlarn te
melinde yatar. Baz insanlar, yzylmzn ilk eyreinde, dn
yann gerek davran ile klasik fizik tanmlamalar arasnda
ki ince farklada ilgili gzlemlerden kaynaklanan, temel fakat
tedirgin edici kavramlardan oluan kuantum kuramnn da bu
tanmda yer almas gerektii dncesiyle bir rahatszlk duy
gusuna kaplabilirler. Biroklan iin 'kuantum kuram', para
cklar, atomlar veya molekller dzeyinde, tanmlamalanmzn
kesinliini engelleyen ve sadece olaslklar zerine kurulu dav
ranlar reten, pek de ak olmayan bir 'belirsizlik ilkesi' kav
ramndan teye gidemez. Biraz sonra greceimiz gibi kuantum
tanmlamalar, aslnda, alageldiimiz klasik kurarnlardan
kkten farkl olmalarna karn ok kesindirler. stelik, aksini
savunan yaygn bir gr bulunsa da, olaslklar, -belirleyici
96 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

olarak evrimleen- paracklar, atomlar veya molekller dze


yindeki kuantumdan deil, fakat grne gre, bilinli algla
yabildiimiz bir klasik dnyann doasyla ilikili gizemli ve
daha byk apta bir eylem vastasyla ortaya kmaktadr.
Bunu anlamaya ve kuantum kuramnn fiziksel gereklik ile il
gili grmz deitirmeye bizi nasl zorladn grmeye a
lmalyz.
Kuantum kuram ile klasik kurarnlar arasndaki farklarn
ok nemsiz olduunu dnmek eilimindeyiz ama bu farklar,
normal boyutlarda bir ok fiziksel olgunun temelinde yatarlar.
Kat cisimlerin varl, maddeyi oluturan kuvvetler ve fiziksel
zellikleri, kimyann doas, maddelerin renkleri, donma 1 kay
nama olaylar, kahtrnn gvenilirlii -btn bunlar ve dier bir
ok bildiimiz zelliklerin aklanmalan kuantum kuramn ge
rektirir. Belki bilinli olma olgusu da, tamamen klasik terimler
kullanlarak anlalamaz. Belki uslanmz, klasik fiziksel yap
nn 'nesneleri' tarafndan uygulanan bir algoritmann zellikle
ri deil de, dnyamz gerekten yneten fizik yasalannn tuhaf
ve hankulade bir zelliinden kaynaklanan niteliklerdir. Belki,
bir anlamda, tm zenginliine ve gizemliliine karn tamamy
le klasik evrende yaamak yerine, duyarl yaratklar olarak,
kuantum dnyasnda yaamamz gerekliliinin 'nedeni' budur.
Bizler gibi dnen, alglayan yaratklar onun z maddesinden
oluabilsinler diye kuantum dnyas gerekebilir mi? Byle bir
soruyu bizim deil, yaanabilir bir evren yaratmaa kararl bir
Tannnn yantlamas daha uygun olur! Fakat bu soru bizi de il
gilendiriyor. Klasik dnya, bir paras olarak bilinlilii bann
dramyorsa, uslanmz, klasik fizikten aynlan belirli kavramla
ra bir ekilde baml olmal. Bu konuyu, kitabn baka bir b
lmnde tartacam.
Felsefenin balca sorulannn derinliklerine dalacaksak, fizik
kurarolannn en kesini ve gizemlisi olan kuantum kuramyla
gerekten uzlamalyz: Dnyamz nasl davranmaktadr, ve,
gerekte, 'bizler' olan 'uslanmz' ne oluturur? Bilim, bir gn,
Doay anlamamz salamak iin kuantum kuranndan fazla
sn veren ok daha engin bir kuram bize sunabilir. Benim kii
sel grm, kuantum kuramnn bile, iinde yaadmz dn
yann eksiksiz bir resmini izmek iin gerekli baz temel kav-
97

ramlardan yoksun, sadece boluu doldurmay amalayan bir


kurarn olduudur. Fakat bu bizim iin bir bahane olmamaldr;
felsefi sezgilerden istediimiz lde yararlanmak istiyorsak
dnya grmz kuantum kuramma gre yorumlamalyz.
Ne yazk ki kuramclar, bu tanmn gereklii hakknda ok
ayr (gzlemsel olarak ayn da olsa) grlere sahiptirler. Fizik
ilerin ou, Niels Bohr'dan esinlenerek, nesnel bir tanmn ya
plamyacan sylerler. Kuantum dzeyinde, 'orada bir yerde'
gerekte hi bir ey yoktur. Gerek, yalnz 'lmelerin' sonula
ryla ortaya kar. Kuantum kuram, sadece hesap yntemini
bildirir ve dnyann gerek resmini izmeye kalkmaz. Kuan
tum kuramma bylesi bir yaklam bana fazlasyla bozguncu
bir yaklam gibi geliyor ve bu nedenle daha olumlu bir izgi iz
leyerek kuantum tanrnma nesnel fiziksel gereklik kazandran
kuantum durumuna ulaacam.
Schrdinger denklemi bu durumla ilgili tmyle belirleyici
(determinist) bir zaman evrimini salar. Fakat zaman evrimli
kuantum durumunda ve gzlemlenebilen fiziksel dnyann ger
ek davran arasndaki ilikide ok garip bir ey var. Bazen, -
bir 'lmn' gerekletiini dndmzde -byk aba
gstererek evrimletirmee altmz kuantum durumunu
bir yana brakarak, bu durumu sadece, yeni olas durumlar k
mesinin birinden dierine 'atlayaca' eitli olaslklarn he
saplanmasnda kullanmalyz. 'Kuantum sramas' gibi yadr
ganacak bir kavramn yansra bir baka sorun da var: 'lme
nin' gerekten yapldn saptayan fiziksel bir sistemin bu ka
rarn dorulayan etken nedir? lm aygtnn kendisi, ne de
olsa, kuantum bileenlerinden esinlenerek imal edilmitir ve
bu nedenle belirleyici Schrdinger denklemine uygun davran
maldr. 'lmenin' gerekten yapldn saptamak iin bilinli
bir varla m gereksinim duymalyz? Sanrm, kuantum fizik
ilerinden yalnz ufak bir aznlk byle bir gre katlacaktr.
Bir olaslkla, insan gzlemcilerin kendileri de minik kuantum
bileenlerinden olumulardr!
Bu blmn sonlarna doru szn ettiim kuantum duru
mu iin 'srama' srecinin tuhaf sonularn tartacam; r
nein, bir yerde yaplan bir 'lmenin', uzak bir blgede bir 's
ramay' nasl oluturabileceini tartacam. Fakat nce, ba-
98 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ka bir tuhaf olayla karlaacaz: Bazen bir cismin katedecei


iki alternatif ve kart konumlu yol, birletirildiklerinde birbir
lerini tamamiyle yok edecekler ve bundan teye ne biri ne de
teki konumlanamayacaktr! Kuantum durumlannn nasl ta
nmlandklann da olduka aynntl inceleyeceiz. Bu tanmla
malarn, klasik tanmlamalardan ne kadar farkl olduklarn
greceiz. rnein, bir parack, ayn anda ayn yerlerde olabi
lir! Birka parack birarada dnldklerinde, kuantum ta
nmlamalannn nasl karmaklat hakknda bir fikir edine
ceiz. Paracklarn her biri ayn ayn tanmlanamasalar bile,
deiik seeneklerde dzenlendiklerinde kompleks toplamlar
oluturabilirler. zde paracklarn birbirinden ayn kimlikle
re sahip olamamalannn nedenlerini reneceiz. Spin zellii
ni, bu tuhaf ve temelde kuantum mekaniksel, olan kavram, ay
rntl inceleyeceiz. 'Schrdinger'in kedisi' denen dnce de
neyinin ikilemli sonulann irdeleyeceiz.
Bu blmde yer alan konulann bir ksm, nceki (veya sonra
ki) blmlerde ele aldklanmzn aksine kolay anlalr olmaya
bilir ama kuantum dnyasna ulamamzn baka yolu yok. Bir
gr bir trl akla kavumuyorsa ylmamanz, yapy bir
btn olarak dnerek kysndan kesinden de olsa bir iki
krnt ele geirmee uramanz neririm. Elinizden hibir
ey gelmiyorsa da umutsuzlua kaplmayn. Bu durumda, ele
avuca smamazlk yapnn doasnda var demektir!

Klasik Kuramn Sorunlar


Klasik fiziin, dnyamz doru ve tam olarak yanstmad
n nasl bilebiliriz? Balca nedenler, gzlemsel kantlarla gs
terilmitir. Kuantum kuramn fizikiler bize kendi istekleriyle
sunmadlar. ounlukla kendi istekleri dnda bir ok bakm
dan, felsefe ynnden tatmin edici olmayan bir yabanc dnya
nn iine itildiler. Tm grkemine karn klasik dnyann da
karmak sorunlan vardr. Bu sorunlann kayna, iki tr fizik
sel nesnenin birarada var olmak zorunda olmalandr: Her biri
sonlu sayda (alt adet) deikenle ( konum ve momentum)
tanmlanan paracklar; ve sonsuz sayda parametre gerektiren
99

alanlar. Bu ikili, fizik ynnden gerek bir tutarlla sahip de


ildir. Paracklarn ve alanlarn dengede olmalarn ('tamamen
oturmu olmalarn') gerektiren bir sistemde tm enerji para
cklardan alnp alanlara verilir. Bu, enerjinin 'e blm' de
nilen bir olayn sonucudur: denge durumunda, enerji, sistemin
tm zgrlk derecelerinin arasna eit miktarda yaylr. Alan
lar, sonsuz zgrlk derecelerine sahip olduklar iin, zavall
paracklarn payna hi bir ey dmez!
zellikle, klasik atomlar durgun olmadklan iin, parackla
rn tm eylemi, alanlarn dalga kiplerinin enerjisine dnr.
Yeni Zelanda asll ngiliz deneysel fizikisi Ernest Ruther
ford'un 1911'de sunduu atomun 'Gne sistemi' tasarmn
anmsaynz. Gezegenlerin yerini elektronlar ve gnein yerini
ise minik bir ekirdek alr. Bunlar birarada tutan evrensel e
kim kuvveti deil elektromanyetik kuvvetlerdir. Bu tasarmda
ortaya kan temel ve grnte zmsz problem, ekirdein
yrngesinde hareket eden elektronun, Maxwell denklemleri
uyarnca, ekirdein stne doru sarmal hareketiyle ve sani
yenin minik bir oran ierisinde sonsuzlua doru giderek ar
tan younlukta elektromanyetik dalgalar retmesi gerektiidiri
Ancak, byle bir ey gzlenmemitir. Aslnda, gzlenen olay,

ekil 6.1. Istlan bir maddedeki atomlar, zgn frekanslarda k yayarlar. Bu ma,
bir prizmadan geirilerek, atomlarn zelliini yanstan spektrun izgileri kmesi olu
turulur.
100 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Ima genlii

Frekans
ekil 6.2. Scak bir cismin ('siyah cisim') ma genliinin klasik yntemle (Rayleigh-Je

nmn ilk aamasn balatt.


ans) ve gzlemle llen deerleri arasndaki farktan hareketle Planck, kuantum kura

yani atomlarn kararlln, klasik kuramla aklamak olas


deildir. Atomlar, ancak belirli frekanslarda elektromanyetik
dalgalar (k), gzlemlendii ekliyle keskin spektral izgileri
yayabilirler (ekil 6. 1). stelik bu frekanslar, klasik kuramda
yeri olmayan 'anlamsz' (lgn) kurallara2 baldr.
Konumuzia ilgili bir baka rnek, 'siyah cisim mas' olarak
tannan olaydr. Belirli bir sda, elektromanyetik mann par
acklada dengede olduu bir cisim dnn. 1900 ylnda Ray
leigh ve Jeans, bu durumda, tm enerjinin alan tarafndan s
nrsz olarak emileceini hesapladlar! Burada fiziksel ynden
allmadk bir durum sz konusudur. (Mortesi felaket; enerji
durmakszn giderek artan frekanslarda alana ynelmelidir. )
Ancak doa kendisini b u felaketten saknabilmektedir. Dk
alan salnm frekanslarnda, enerji Rayleigh ve Jeans tarafin
dan hesapland gibidir; fakat mortesi felaketini ngrdkleri
yksek frekanslarda, enerji dalmnn sonsuz artmadn, ak
sine frekans arttka sfra yaklatn gzlemler gstermitir.
Verilen bir sda, ok zgn bir frekansda (renk) enerji en yk
sek deerine ular; bkz. ekil 6.2. (Akkor halindeki bir demir
parasnn mas veya gnein san-beyaz , aslnda, bunun
en bilinen rnekleridir.)
101

Kuantum Kuramnn Balangc


Bu sorunlar nasl zmlenecek? Newton'un paracklar res
minin, kukusuz, Maxwell alanlarnn desteine gereksinimi
var. Daha ileriye giderek hereyin bir alan olduunu, parack
larn herhangi bir alann, kk fakat sorrlu boyutlu, 'dmle
ri' olduklarn varsayalilir miyiz? Bunun da baz zorluklar var
nk paracklar kvrlarak, salnarak, durmadan deierek
sonsuz biim deitirebilirler. Fakat, gzlemlerren hi byle de
ildir. Fizik dnyasnda ayn trden tm paracklar birbirine
zdetir. rnein, iki elektron birbirinin tamamen ayndr.
Atomlar veya molekller bile ancak sorrlu sayda farkl dzen
lemeler oluturabilirler.3 Eer paracklar alanlar olarak kabul
edilirse, alanlar sorrlu ve kesikli zelliklere kavuturacak yeni
baz elere gereksinim var demektir.

1900'de, zeki fakat tutucu ve tedbirli bir Alman fizikisi olan


Max Planck, yksek frekansl 'siyah cisim' kiplerinden kurtul
mak iin devrimsel nitelikte bir gr sundu: Elektromanyetik
salnmlar yalnz, E enerjisi ile v frekans arasnda belli bir ili
ki bulunan kuantumlardan oluur:

E = hv
Burada h, Planck sabiti olarak bilinen, Doann yeni bir temel
sabitidir. Byle bir zorlama varsaym yoluyla Planck'n, bugn
Planck ma yasas ad verilen kuram ile, ma genliinin fre
kansa bamlln gzlemlerle badatrmas artcdr.
(Planck sabitinin deeri normal standartara gre ok kk
tr: yaklak 6.6 x 10-34 Joule-saniyedir.) Planck bu cesur atl
myla kuantum kuramnn perdesini aralam oldu. Einstein
baka bir artc neride bulununcaya kadar fazlaca bir dik
kat de ekmedi. Einstein'n buluu yleydi: Elektromanyetik
alan tamamiyle bu tr bamsz birimlerden oluur! Maxwell
ve Hertz'in, n elektromanyetik alan salnmlarndan olu
tuunu gsterdiklerini anmsayn. Bylece, Einstein'a -ve Eins
tein'dan iki yzyl kadar ncesi Newton'a- gre k aslnda par
acklardr! (Ondokuzuncu yzyln balarnda ngiliz kurarnc
ve deneyeisi Thomas Young n dalgalardan olutuunu gs
termiti. )
102 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

In ayn zamanda hem paracklardan hem alan salnm


larndan olumas nasl olasdr? Bu iki kavram yadsnamaz
kadar birbirine terstir. Yine de baz deneysel sonular n
paracklardan olutuunu gsterirken bazlar dalgalardan
olutuunu gstermitir. 1923'te Fransz aristokrat ve fiziki
Prens Louis de Broglie, parack-dalga karmaasna bir aama
daha katarak, doktora tezinde (bu tez iin Einstein'n onayn
almak istemiti! ), madde paracklarnn bazen dalgalar gibi
davrandklarn savundu! De Broglie'nin, m ktlesine sahip
herhangi bir parack iin dalga frekans v, Planck'n bildirimi
ni bir kez daha dorular. Einstein'n E = mc2'si ile birletirildi
inde ortaya kan eitlik v'nin m ile balantsn gsterir:
hv = E = mc2
de Broglie'nin nermesine gre klasik kuramn bir nitelii olan
parack-alan ikiliini Doa tanmamaktadr. Gerekten, v fre
kansyla salnan her neyse yalnz kesikli h v1 c2 ktle birimle
rinden oluabilir. Nasl oluyorsa oluyor Doa, paracklarn ve
alan salnmlarnn ayn eyler olduklan tutarl bir dnya ina
etmeyi baaryor! Veya, daha dorusu, Doa'nn dnyas, 'par
ack' veya 'dalga' diye uygun tanmlar yapmamza ancak ks
men olanak veren daha incelikli bir ierik tayor.
Planck bants, yirminci yzyl bilimsel dnnn nl si
malarndan Danimarkah fiziki Niels Bohr tarafndan (19 13 )
parlak bir biimde kullanld. Bohr'un asal momenturo kura
lnda (s. 22) ngrlen fikir, ekirdein yrngesindeki elekt
ronlann asal momenturounun yalnzca h /2n'nin tam katlan
deerler alabilecei idi. Sonradan Dirac, daha kullanl bir
simge olan n tanmn verdi:
n = h 1 2n
Buna gre, asal momenturo (hangi eksene gre llrse l
lsn) sadece u deerleri alabilir:
o, h , 2 h , 3 h , 4 n , .
..

Bu yeni ieriiyle atomun 'Gne sistemi' modeli, olduka do


ru bir ekilde, birbirinden ayrk kararl enerji dzeylerini ve
Doann gerekten uyduu 'lgn' kurallan vennekteydi!
Bu arpc b_aansna karn Bohr'un parlak nerisi, 'eski ku
antum kuram' olarak anlan, ancak geici bir yarar olan 'ya-
103

mal bohadr'. Bugn bildiimiz ekliyle kuantum kuram, biri


Alman Werner Heisenberg, dieri Avusturyal Erwin Schrdin
ger olmak zere dikkate deer iki fiziki tarafndan birbirinden
bamsz olarak balatlmtr. nceleri, iki yaklam, 1925'te
Heisenberg'in 'matriks mekanii' ve 1926'da Schrdinger'in
'dalga mekanii' olarak birbirinden ayr kurarnlar olarak grl
mse de, daha sonra aralanndaki yakn iliki anlalm; b
yk ngiliz teorik fizikisi Paul Adrien Maurice Dirac tarafn
dan kapsaml tek bir kurarn halinde gelitirilmitir. Bu kura
ma ve bunun salad olaanst ngrlere daha sonra tek
rar deineceiz.

ift Yark Deneyi


Kuantum mekaniinin ilk ana deneyini inceleyelim. Bu de
neyde bir elektron veya k demeti, veya baka tr 'parack
dalga' demeti bir ift dar ve uzun yanktan geirilerek arkadaki
ekrana drlr (ekil 6.3). Daha ak rneklemek iin,
ele alalm ve n kuantumlanna bilinen isimlendirmeye uya
rak, 'fotonlar' diyelim. In, paracklar (yani, fotonlar) oldu
unun en ak belirtisi ekranda gzkr. Ik, aralkl olarak
yerellemi enerji birimleri halinde ekrana ular; k enerjisi,
E h v Planck forml uyarnca frekans ile ilikilidir. Ekrana
=

ulaan enerji asla bir fotonun yans (veya herhangi bir baka
oran) kadar deildir. Ik dm, foton birimleri cinsinden bir
ya- hep-ya-hi olaydr. Sadece tam sayda foton grlebilir.

Kaynak

Ik
genlii
ekil 6.3. Monokromatik (tek renkli) kla yaplan iki ince yark deneyi.
104 Kuantumun Bys.ve Kuantum Gizemi

Ancak, fotonlar yanklardan geerken bir dalga davran or


taya kar. nce, yalnz bir yann ak (dierinin kapal) oldu
unu varsayn. Ik ak kalan yarktan getikten sonra dalga
yaylma olaynn bir zellii olarak krnm sonucu dalr. Fa
kat bu durumda bile parack niteliklerini nde tutabiliriz. Ya
nn kenar evresinin bir etki yaratarak, fotonlan rasgele mik
tarlarda bir tarafa veya teki tarafa saptrdn dnebiliriz.
Yarktan geen k hatn saylr byklkte bir genlie sahip
se, yani olduka fazla miktarda foton ieriyorsa, ekrandaki ay
dnlanma dzgn bir dalm gsterir. Ik genlii iyice azald
ndan, parack niteliklerine uygun olarak, fotonlarn ekrana
vurduu yerlerde bireysel noktalar halinde aydnlanma oluur.
Aydnlanmann dzgn grnm n ierdii fotonlann ok
fazla sayda olmas nedeniyle istatistiksel bir etkidir (ekil 6.4)
(Kyaslama amacyla belirteyim: Altm mumluk bir ampul sa
niyede yaklak 100 000 000 000 000 000 000 foton retir!) Ger
ekten de fotonlar yarktan geerken rasgele dalyorlarm
grnts verirler; deiik sapma alannda deiik olaslklar
la dalma, ekrandaki aydnlanmann gzlemlenen grnts
n verir.
Ancak, parack nitelikleri ile ilgili esas problem, her iki ya
r da atmz zaman bagsteriri Yaln, katksz bir renk,
teknik adyla monokromatik (yani, tek bir dalga uzunluuna
veya frekansa sahip; parack grntsnde ise fotonlannn t
mnn ayn enerjiye sahip olduklar k) salayan san sodyum
lambas k kaynamz olsun. Burada, dalga uzunluu 5 x 10-7 m
kadardr. Yarkiarn her birinin akl 0.001 mm kadar ve bir
birlerinden uzakl 0.15 mm kadar olsun. Ekran yaklak bir
metre uzakta yer alsn. Olduka gl bir k genliinde, yine
dzgn grnml bir aydnlanma elde ederiz, fakat bu kez gi
riim deseni ad verilen bir dalga nitelii belirgindir. Ekrann
ortasna yakn yerde yaklak milimetre eninde eritler ol
mutur (ekil 6.5). Oysa, ikinci yan da atmzda sadece ek
randaki aydnlanmann iki katna kmasn beklerdik. Toplam
genel aydnlanma ynnden beklentimiz gereklemitir. Fakat
imdi, genliin ayrntl dalm, tek yarkla yapm olduu
muz deneyle elde ettiimiz genlikten tamamyle farkldr. Ek
rann baz noktalarnda, giriim deseninin en parlak olduu
105

'iW@\'W$tt,fttY
. : .
*: i1
ekil 6.4. Bir yark ak olduunda ekranda grlen genlik dalm tek tek kk nok
talar eklindedir.
noktalarda, aydnlanma genlii, ilk deneydeki genlie kyasla,
iki kat deil tam drt kat artmtr. Desenin en fazla silikletii
dier yerlerde genlik sfra iner. Sfr genlikli noktalar parack
yorumu iin belki en byk problemi yaratmaktadr. Yarklar
dan birinin ak olmas durumunda fotonun gle oynaya ulat
bu noktalar, ikinci yarn da almasyla birdenbire fotona
yasaklanverdi. Fotona izleyecei yol iin ikinci bir seenek su
narak nasl oluyor da onun teki yolu da izlemesini nlyoruz?
Fotonun dalgaboyunu, fotonun 'bykl' olarak alrsak, ikin
ci yark birincisinden 300 foton bykl kadar uzaktadr
(her bir yark birka dalgaboyu kadar aktr ) (ekil 6.6). y
leyse foton, yarklardan birinden geerken teki yarn ak
olup olmadn nasl biliyor? Aslnda, ilke olarak, sz konusu
'yapc' veya 'ykc' giriim olaylarnn olumas iin iki yarn
birbirinden uzakl konusunda bir snr yoktur.

: .
. . . . .. : . . . . . .
. . . . . .

. : ..
. . .

. . . .. : . . . '
. . :. : . ; . : . : . : :

. .
. .

ekil 6.5. Her iki yark da ak olduundaki genlik kesikli noktalarm dalgal dalmn
gsterir.
106 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Ik yanktan (yarklardan) geerken, yle grnyor ki, bir


parack olarak deil bir dalga gibi davranmaktadr! Ykc giri
im dalgalann bir zellii olarak bilinir. Dalgamn yaylmas iin
iki ayr yol varsa ve her iki yol da dalgaya aksa, iki ayr yoldan
gelen dalgalann birbirini sndrmesi olasdr. ekil 6.7'de bu
nun nasl gerekletiini gsterdim. Dalgamn yarklardan birin
den geen ksmyla, teki yanktan geen ksm tekrar biraraya
geldiklerinde ayn 'fazda' iseler, birbirlerini glendireceklerdir
(baka deyile, st ste gelen iki dalgamn tepeleri tepelerine ve,
ukurlan ukurlanna oturuyorsa), fakat tamamen ayn 'fazda'
iseler birbirlerini sndreceklerdir. (Baka deyile, iki dalgadan
birinin dalga tepeleri teki dalgamn dalga ukurlanna oturu
yorsa.) ift yark deneyinde, iki yana olan uzaklklar fark,
dalgaboyunun tam say katna eitse ekranda parlak yerler olu
ur ve bu durumda dalga tepeleri ile ukurlar gerekten birlik
te olumulardr; iki uzaklk arasnda fark, bu deerlerin tam
yanianna eit ise ekranda siyah yerler oluur ve bu durumda
dalga tepesi dalga ukuruyla ve dalga ukuru dalga tepesiyle
bulumutur. Basit bir makroskopik klasik dalgamn, iki yank
tan ayn anda bu ekilde gemesinde olaanst bir ey yoktur.
Ne de olsa bir dalga, ya srekli bir ortamn (alan) ya da milyon
larca minik noktams paracktan oluan bir maddenin 'bozul
mu' halidir ve ksmen bir yanktan, ksmen teki yanktan gee
bilir. Fakat burada durum farkldr: Her bir foton, tamamen
kendi bana bir dalgaymcasna davranmaktadr! Bir anlam
da, parack her iki yarktan ayn anda geerek kendi kendisiyle
giriim yapmaktadr! nk k genliinin tmn yeterince
azaltarak, bir anda birden fazla fotonun yanklardan gemesini
engelleyebiliriz. Fotonun izleyebilecei iki ayr yolunun bilinen
olaslklan alarak birbirlerini yok ettikleri ykc giriim olgusu
tek tek fotonlar iin geerlidir. ki yoldan sadece birisi fotonun
ynleurnesi iin ak durumdaysa, foton bu yolu izleyecektir.
teki yol tek bana aksa, bu kez foton o yolu izleyecektir. Fa
kat her ikisi birden fotonun nnde alyorsa, bu durumda iki
olaslk mucizevi bir ekilde birbirini geersizletiriyor ve foton
iki yolun hibirini izleyemiyor!
Okuyucu bir an durmal, bu olaanst olay dnmelidir.
In bazen paracklar bazen de dalgalar gibi davranmasnda
107

ekil 6.6. Fotonun bak asndan yanidari 300 'foton bykl' kadar uzaklktaki
ikinci yann ak m yoksa kapal m olduunu foton nasl fark edebilir?

olaanst bir durum yoktur. Olaanst olan, her bir parac


n, tamamen tek bana, bir dalga gibi davranmas ve bir par
ackla ilgili deiik olaslklarn bazen birbirini yoketmeleridir.
Foton gerekten ikiye aynlarak ksmen bir yanktan, ksmen
tekinden geebilir mi? Fizikilerin ou deneyin bu ekilde yo
rumlanmasna itiraz edeceklerdir. Yollarn yalnzca alternatif
olmalar nedeniyle ekranda beliren etkiye katkda bulunama-

f\rYVv'
.:::-.
Salnnlar birbirini
-- --.jV\.}1./'v
;
...,__. sndrr (koyu)
"-.._

//"/ /;:!Vv\
Salnmlar birbirini
destekler (parlak)

ekil 6.7. Tmyle dalga resmine bakarsak, dalgalann giriiminden yararlanarak ek


randaki parlakikoyu eritleri (kesikli olmalan dnda) aklayabiliriz.
108 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi .

yacaklarm, ve yarklardan gemek iin paracn ikiye bl


nemiyeceini srarla savunacaklardr. Paracn ksmen bir
yarktan ksmen teki yarktan gemedii grn destekle
mek iin, yarklardan birine bir parack detektr konulduu
nu varsayalm. Gzlemlendii zaman bir foton -veya baka bir
parack- daima bir btn olarak grnr, bir btnn paras
olarak grnmez ve bu nedenle byle bir detektr ya tek bir fo
ton saptar ya da hi bir foton saptayamaz. Ancak, byle bir de
tektr fotonun hangi yarktan getiini syleyebilmek iin ya
rklardan birine konulduu zaman, ekrandaki giriim deseni
kaybolur. Bu grntnn oluabilmesi iin paracn 'aslnda'
hangi delikten getii ile ilgili bir 'bilgi eksiklii' olmal.
Giriim grnrusn elde etmek iin, seeneklerin her ikisinin
de bazen 'yapc' yani beklenenin iki kat kadar bir miktarda bir
birlerini glendirerek, veya 'ykc', yani birbirlerini gizemli bir
ekilde 'yok ederek', katkda bulunmalar gerekir. Gerekte, ku
antum mekaniinin kurallarna gre olup bitenler bundan da gi
zemlidirl Seenekler yapc giriimde bulunabilirler (ekrandaki en
parlak noktalar) veya ykc giriimde bulunabilirler (koyu nokta
lar); fakat daha baka tuhafbirleimler de verebilirler, rnein,
'A seenei' art i kere 'B seenei'
gibi bir birleimde olabilmelidir; burada 'i', 3. Blmde tamt
mz eksi birin kare kkdr (= -1-1) (ekrandaki gri noktalar
da). Gerekte, herhangi bir kompleks say 'seeneklerin birleti
rilmesinde' byle bir rol alabilir!
3. Blmdeki uyarm ammsayacaksnz: Kompleks saylar,
'kuantum mekaniinin yaps iin kesinlikle temel niteliktedir.'
Kompleks saylar sadece matematiin k elemanlar deildir.
Bir ok ikna edici ve beklenmedik deneysel olgu sayesinde fi
zikilerin dikkatlerini zorla zerlerine ekmilerdir. Kuantum
mekaniini anlamak iin, katsaylarn kompleks saylar olabil
mesini anlamalyz. Bunlarla nereye varacaz, grelim.

Olaslk Genlikleri
Bir nceki ksmdaki tammlamalarda fotonlar kullanman
zn zel bir amac yoktur. Elektronlar veya herhangi bir tr
109

parack, hatta btn halinde atomlar da ayn amala kullan


labilirdi. Kuantum mekaniinin kurallan uyarnca, farkl see
nekli olaslklarn kompleks katsaylarla toplanarak birleme
leri balamnda kriket toplaryla filler de toplanabilirler (s
perpozisyon). Ancak biz, kriket toplarnn ya da fillerin byle
allmadk ekilde toplanmalarn asla gremeyiz. Neden gre
meyiz? Zor ve tartmas ok uzun olduu iin bu aamada so
runun yantyla tanmanz istemiyorum. u an iin, bir i ku
ral olarak yalnzca, kuantum dzeyi ve klasik dzey olarak ad
landnlan, olas iki farkl fiziksel tanm dzeyinin bulunduu
nu varsayalm. Kompleks katsaylarla toplannay sadece kuan
tum dzeyinde kullanacaz. Kriket toplan ve filler klasik d
zey nesneleridir nk.
Kuantum dzeyi, molekllerin, atomlarn, atom-alt para
cklann, vb. dzeyidir. Genelde bunun ok 'kk lekli' olgu
larn dzeyi olduu dnlrse de, 'kk' kavram aslnda fi
ziksel boyutu bildirmez. Biraz sonra greceimiz gibi, kuantu
mun sonulan metrelerce, veya hatta k yllar boyunca olua
bilir. Birey ok kk enerji farklarn ieriyorsa kuantum d
zeyinde yer alabilir eklinde bir aklama, belki daha doru fi
kir verecektir. (zellikle 8. Blmde biraz daha ayrntl akla
yacam.) Klasik dzey 'makroskopik' dzeydir ve alk oldu
umuz tanmlar, evremizde olup bitenlerin, alldk nesnele
rin ve fikirlerin olaslklan bu dzeyde yer alr. Kuantum dze
yinde kullanmak zorunda olduumuz kompleks saylarn klasik
olaslklarla yakndan ilikili olduklarn greceiz. Gerekte
ayn deillerse de, bunu anlamak iin nce klasik olaslklarn
davranlarn anmsamamzda yarar var.
A ve B seeneklerinin hangisinin meydana geleceini bilmedi
imiz klasik bir 'belirsiz' durum dnn. Byle bir durum, sz
konusu seeneklerin 'arlkl' bir birleimi olarak tanmlanabilir:
p kere A seenei art q kere B seenei;
Burada p, A olaynn olasl ve q, B olaynn olasldr. (Bir
olasln O ila 1 arasnda yer alan bir reel say olduunu anm
sayn. Olasln l'e eitlii 'mutlaka olacak', olasln O'a eit
lii 'hibir zaman olmayacak', olasln 1/2'ye eitlii olmas ve
ya olmamas eit olaslklar anlamndadr ). A ve B biricik see
neklerse, ikisinin olaslklannn toplam l'e eittir:
110 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

p + q = l.
Ancak, A ve B'den baka seenekler de varsa, A seenei ile B
seeneinin olasklarnn toplam l'den kktr. Bu durumda,
p : q oran A olaynn B olayna gre oluma olasl orandr.
Yalnz bu iki seenee gre A ve B olaylarnn gerek olaslkla
r, srasyla, p 1 (p + q) ve q 1 (p + q) olarak bildirilir. Bu yorum
p + q, l'den byk olsa bile kullanlabilir. ( rnein, st ste yi
nelenen bir deneyde bu yorumun ok yarar olabilir: A verileri
nin says olarak p ve B verilerinin says olarak q alnabilir).
p + q = 1 ise p ve q saylarnn normalletirilmi olduunu ve
bu nedenle, sadece olaslklarn oranlarn deil gerek olaslk
larn verdiklerini syleyeceiz.
Kuantum fiziinde grnte buna benzer bir uygulama ya
pacaz ama bu kez p ve q, kompleks saylar olacak. Bu nedenle
p yerine w, q yerine z kullanmay yeleyeceim:
w kere A seenei art z kere B seenei
'
yazdmzda 'w ve 'z'yi nasl yorumlamamz gerekir? Kukusuz
bunlar olaan olaslklar (veya olaslk oranlar) deiller. nk
her birisi bamsz olarak eksi veya saf sanal olabilir, ama ikisi
de bir ok bakmdan olaslk olarak davranr. (Daha sonra gre
ceimiz gibi, uygun eK.ilde normalletirildiklerinde) olaslk
genlikleri veya sadece genlikler olarak anlrlar. stelik, ou
kez, olaslklarn artrd yle ifadeler kullanrz: 'A'nn ol
mas genlii w, B'nin olmas genlii, z'dir.' Gerek olaslklar ol
masa da imdilik bunlar olaslklar veya daha dorusu, olaslk
larn kuantum dzeyindeki benzerleri olarak kabul edeceiz.
Normal olaslklarn kurallar nelerdir? Daha nce tanmla
dmz iki yark deneyinde (ekil 6.3) olduu gibi fakat bu kez
foton yerine makroskopik bir nesne, diyelim bir top kulland
mz ve topa vurarak iki delikten birinden geirip arkadaki bir

lklardan birisi P(s, t)'dir, yani s 'de vurolduktan sonra top stte
ekrana gnderdiimizi varsayalm. Bu durumda oluacak olas

ki t deliine ular; baka bir olaslk P(s, b)'dir, yani top alttaki
b deliine ular. Ayrca, ekran zerinde zel bir p noktas be
lirlersek baka bir olaslk, P(t,p), yani topun t deliinden gee
rek ekrandaki p noktasna ulaaca olaslk; ve yine baka bir
olaslk P(b,p), yani b deliininden geerek p noktasna ulaaca
olasldr. Yalnz t st delii ak olduu takdirde topa, vu-
lll

rulduktan sonra t yoluyla p'ye ulamas olasln elde etmek


iin, topun s'den t'ye gidii olasln, t'den p'ye gidii olasl
ile arpanz:
P(s,t) x P(t,p).
Ayn ekilde, yalnz alttaki delik aksa, topun s'den p'ye gidi
olasl:
P(s, b) x P(b,p) olur.
Her iki delik de aksa, topun s'den p'ye t yoluyla gidi olasl
ilk ifadede olduu gibi, yani yalnz t deliinin ak olduu du
rumdaki gibi,P(s,t) x P(t,p) dir; s'den p'ye b yoluyla gidi olasl
da yine P(s, b) x P(b,p) olup, toplam olaslk P(s,p), yani topun
s'den p'ye ulamas olasl bu ikisinin toplamna eittir:
P(s,p) P(s, t) x P(t,p) + P(s, b) x P(b,p) .
=

Kuantum dzeyinde kurallar ayndr ancak bu kez olaslkia


nn roln kompleks genlikler stlenmelidir. Buna gre, bir fo
tonla gerekletirdiimiz iki yank deneyinde fotonun s kayna
ndan t yanna ulamas genlii A(s, t); ve fotonun t yarn
dan ekrandaki p noktasna ulamas genlii A(t,p)'dir; bu iki
genliin arpm olan
A(s,t) x A(t,p)
fotonun t yoluyla ekrandaki p noktasna ulamasnn genlii
dir. Alt yank ak olsun olmasn st deliin ak olduunu var
sayarak bu doru bir genliktir. Ayn ekilde, b'nin ak olduu
varsaylrsa, fotonun s'den b yoluyla (t ak olsun olmasn) p'ye
ulamas genlii yledir:
A(s, b) x A(b,p)
Her iki yark da ak olursa, fotonun s'den p'ye erimesi iin
toplam genlik yle bulunacaktr:
A(s,p) A(s, t) x A(t,p) + A(s, b) x A(b,p)
=

Hepsi iyi gzel de, bir kuantum etkisi klasik dzeye ulanca
ya kadar byltld zaman, bu genlikleri nasl yorumlayaca
mz bilmedike bunun bize pek bir yaran yok. rnein p nok
tasna yerletirilen bir foton detektr, veya bir fotosel, kuan
tum dzeyindeki bir olay, fotonun p'ye ulamas olayn bylt
menin ve klasik olarak farkedilebilecek, diyelim bir 'klik' sesinin
duyulmas gibi bir olay, haline getirmenin yolunu bulabilir. (Ek
ran, fotonun gzle grlebilir bir leke brakahilecei fotoraf fil
ni grevini grebilse bu da ie yarayabilirdi, ama yine de biz bir
112 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

fotosel kullanmaktan vazgemeyelim. ) 'Klik' sesinin duyulmas


iin u gizemli 'genliklerden' birisi deil, gerek bir olaslk ge
rekli! Kuantum dzeyinden klasik dzeye geerken genliklerden
olaslklara nasl geeriz? Grnd kadaryla bunu gerekle
tirmek iin ok gzel fakat gizemli bir kural vardr.
Klasik olasl elde etmek iin kompleks deerli kuantum gen
liinin mutlak deer karesini almalyz. 'Mutlak deer karesi' ne
demek? Argand dzleminde kompleks saylar nasl tanmlad
mz anmsaynz (3. Blm s. 106). Bir z kompleks saysnn mo
dl (mutlak deer) I z 1 , z tarafndan tamnianan bir noktamn
merkezden (yani O noktasndan) uzakldr. z saysnn mutlak
deer karesi olan 1 z 1 2 sadece bu saynn karesidir. yleyse,
z = x + iy
(ki burada x ve y reel saylardr) kompleks says verilirse,
(Pythagoras teoremine gre, O'dan z'ye doru paras, O, x, z
dik geninin hipotensdr) bizim iin gerekli mutlak deer
karesi yle bulunur:
l z l 2 = r + y2
Normalletirilmi gerek bir olaslk iin 1 z2 1 deerinin O ila 1
arasnda yer almas gerektiine dikkatinizi ekerim. yleyse
uygun ekilde normalletirmi bir genlie kar gelen z noktas
Argand dzlemindeki birim emberin stnde bir yerde bulun
maktadr (ekil 6.8). Ancak, bazen,
w kere A seenei + z kere B seenei
gibi birleimlere gereksinim duyacaz. Burada w ve z, olaslk
genlikleriyle sadece orantldrlar ve bu nedenle birim ember
iinde yer almalar gerekmez. Normalletirilmeleri (ve bylelik
le gerek olaslk genliklerini vermeleri) iin koul, mutlak de
er karelerinin toplammn l'e eitlenmesidir:
lwl2+ lzl2 = 1
Bu ekilde eitlenmelerde, A ve B iin gerek genlikler, srasy
la, w!.Y ( w 2+ z 2 ve z/.Y( w 2 + z 2) olup, bu genlikler birim
ember stnde yer alrlar.
Grld gibi, bir olaslk genlii hi de olaslk deil, fakat
daha ok bir olasln 'kompleks kare kk' gibi davranmakta
dr. Bu durum, kuantum dzeyindeki etkiler, klasik dzeye
ulamalar iin byltldkleri zaman nasl bir sonu yaratr?
Olaslklar ve genlikleri bazen toplamak, bazen arpmak duru-
113

Y Sanal eksen

Reel eksen
X

Birim ember

bir olaslk genlii. Merkezden uzakln karesi 1 z 1 ', etkilerin klasik dzeye byltl
ekil 6.8. Argand dzleminde birim ember stnde kalan bir z noktas ile temsil edilen

mesi halinde gerek olaslk haline gelir.

munda kaldmz anmsayn. Dikkate alnmas gereken ilk


nokta, arpma ileminin, kuantumdan klasik kurallara geite
bir sorun yaratmamasdr. Bunun nedeni nemli bir matema
tiksel gerektir:
l zw l 2 = l z l 2 l w l 2
(Bu zellik, 3. Blmde verildii gibi, bir ift kompleks saynn
arpmnn geometrik tanmndan kaynaklanr; fakat z = x + iy,
w = u + iv reel ve sanal ksmlan ynnden biraz mucize gibi
dir. Deneyin!)
Bu gerein bildirimi udur: Paracn nnde ak bir tek
yol varsa, rnein bir tek ak yank (diyelim t) varsa, kann
klasik dzeyde yaplabilir ve ara noktada (t) parack ayrca
saptansn veya saptanmasn, olaslklar farketmez. * Genlikle
cin mutlak deer karelerini bu ara aamalarda veya yalnz yo
lun sonunda alabiliriz; sonuta elde edilen olaslk,
I A(s,t) 1 2 x I A(t,p) 1 2 = I A(s, t) x A(t,p) 1 2,
kar ki her iki hesaplama iin de yant ayndr.
* Bu saptama, paracn t'den geiini bozmayacak ekilde yaplmaldr. Bu
amala detektrler, s civarnda baka yerlere konulabilir ve bunlar 'klik' sesi
karmadklarnda paracn, t'den getii anlalr!
114 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Ancak, paracn izleyecei birden fazla yol varsa (her iki


yank da aksa) bir toplam almak zorundayz ve ite bu aama
da kuantum mekaniin karakteristik zellikleri ortaya kma
ya balar. Toplann mutlak deer karesini, w ve z kompleks sa
ylannn w + z toplamn oluturduktan sonra alrsak, genelde
bu saylann, ayn ayn mutlak deer karelerinin toplamn elde
etmeyiz; ek bir 'dzeltme terimi' kar:
w + z 2 = w 2 + z 2 + 2 w z cos 8.
Burada 8, Argand dzleminin merkez noktasna gre z ve w
noktalan arasnda taranan adr. (ekil 6.9) (Bir ann kosin
s, dik gende komu kenar 1 hipotens oranna eittir. Yuka
ndaki forml bilmeyen merakl okuyucular, 3. Blmde veri
len geometriden yararlanarak forml dorudan elde edebilir
ler. Aslnda bu forml, biraz klk deitirmi 'kosins teoremin
den' baka bir ey deil!) te bu 2 w z cos 8, dzeltme terimi
kuantum mekaniksel seenekler arasndaki kuantum giriimini
salar. cos 8, - ile arasnda deerler alabilir. 8 = o o olduu za
man cos 8 = eitliini elde ederiz ve iki seenek yapc giriime
urar; yleki toplam olaslk, ayn ayn olaslklann toplamndan
fazladr. 8 = soo olduu zaman cos 8 = - deerini elde ederiz ve
iki seenek ykc giriime urayaca iin toplam olaslk ayn
ayn olaslklann toplamndan azdr. 8 = 90 olduu zaman cos 8
= O eitliini elde ederiz; bu, iki olasln topland bir ara du
rumdur. Byk ve karmak sistemlerde dzeltme terimlerinin
genel olarak 'ortalamas' alnr ve cos ()'mn ortalamas sfir oldu
u iin bu terim der. Bylece, klasik olaslk kurallanyla ba
baa kalrz! Fakat kuantum dzeyinde bu dzeltme terimi
nemli giriim etkilerine neden olur.

Z+ W

ekil 6.9. tki genliin toplamnn mutlak deer karesi iin 2 w z cos e dzeltme teri
mini veren geometri.
1 15

imdi her iki yann da ak olduu, iki yank deneyine geri


dnelim. Fotonun p noktasna ulamas iin genlik w + z topla
mdr:
w = A(s,t) x A(t,p) ve z=A(s,b) x A(b,p).
Ekrandaki en parlak noktalarda w = z eitlii (cos e = 1) vardr
ve buna gre
w + z 2 = 2w 2 = 4 w 2
formln elde ederiz ki bu, yalnz st yank ak olduunda
bulunan w 2 olaslnn drt katdr. Bu nedenle, ok sayda
foton bulunduu zaman genlii drt kat buluruz ki bu, gzlem
le uyumlu sonutur. Ekranda koyu noktalarda w = -z eitlii
(cos 8= 1 ) varolduuna gre
w + z 2 = w - w 2 = O bulunur.
-

Baka bir deyile genlik sfrdr (ykc giriim) ki bu yine gz


lemle uyumludur. Tam ara noktalarda, w = iz veya w = -iz de
erlerine (cos e =0) sahip oluruz ve buna gre
w + z 2 = w iw 2 = w 2 + w 2 = 2 w 2
bulunur ve yalnz bir yank iin bulunan genliin iki katn ve
rir (klasik paracklar iin durum byledir.) Bir sonraki ksm
da, parlak, koyu ve ara yerlerin gerek konumlannn nasl he
saplandn greceiz.
Son olarak bir noktaya daha deinmeliyim. Her iki yark da
ak olduu zaman, t yoluyla p noktasna ulaan fotonun genli
i gerekte w = A(s,t) x A(t,p)'dir ama bunun mutlak deer kare
si olan w 2, fotonun p noktasna ulamak iin gerekten st
yanktan getii olasl diye yorumlanamaz. Byle bir yorum,
zellikle p ekrandaki koyu renkli blgede yer alyorsa, bize an
lamsz yantlar verir. Fakat fotonun t'deki varln, oradaki
varlnn (veya yokluunun) etkisini klasik dzeye byiterek
'saptarsak', fotonun gerekten t'de varolduu olasln hesap
lamak iin A(s,t) 2 ifadesini kullanabiliriz. Fakat byle bir sap
tama, ekranda dalgal deseni bozacaktr. Giriimi salamak
iin, fotonun yanklardan geerken kuantum dzeyinde kalma
sn ve bylece iki ayr yolun her ikisinin etkiye katkda bulun
masn ve bazen birbirlerini etkisiz klmalarn salamalyz.
Kuantum dzeyinde alternatif yoUann her birisinin olaslklan
deil yalnzca genlikleri vardr.
116 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Bir Paracn Kuantum Durumu


Bir sisteme ait farkl seeneklerin, bunlara kar gelen olas
lklarn kompleks katsaylarla arplarak garip bir ekilde top
lanmasyla kuantum dzeyinde daima birarada olabilmeleri ne
tr bir fiziksel gereklik tanrnma yol aar? Bir ok fiziki byle
bir tanm bulmaktan umutlann kesmi grnyorlar. Umutla
nn yitirdiideri iin kuantum kuramnn, sadece olaslk hesap
lann yapmak iin bir yntem olduu, fiziksel dnyann nesnel
bir tanmn yapamyaca gryle kendilerini avutuyorlar.
Bazlan, kuantum kuramnn nesnel bir tanmnn yaplmas
nn, en azndan fiziksel gereklerle uyumlu bir tanmnn yapl
masnn, mmkn olmadn bildirdiini savunuyorlar. Bana
sorarsanz, bylesi bir karamsarln hi bir gerekesinin olma
dn sylerim. u ana kadar yaptmz tartmalara bakarak
onlann grlerine katlmay ok erken buluyorum. ilerleyen
tartmalarmzda kuantum etkileri ile ilgili ok daha arpc
amazlada karlatmzda belki de bu umutsuzluun neden
lerini daha iyi deerlendirebileceiz. Fakat imdilik iyimserlii
mizi elden brakmyarak kuantum kuramnn bize sunduldan
n cesurca karlamaya hazrlanalm.
Bu bize sunulan kuantum durumu ile verilendir. Bir tek kuan
tum paracn dnmeye aln. Klasik dzeyde, bir parack
uzaydaki konumuyla tanmlanr ve bir sonraki evredeki davran
n bilmek iin, hzn (veya, edeer olarak momentumunu) bil
meliyiz. Kuantum mekaniksel adan, bir paracn bulunabile
cei her bir konum, ona sunulan bir 'seenektir'. Tm seenekler,
biraz nce grdmz gibi, kompleks katsaylarla arplp topla
nabilirler. Bu kompleks katsaylar kmesi, paracn kuantum
durumunu tanmlar. Kuantum kuramnda, konumun bir komp
leks deerli fonksiyonu kabul edilen ve paracn dalgafonksiyo
nu denilen bu katsaylar kmesini Yunan harfi 'V ('psi' okunur) ile
gstermek standart uygulamadr. Herhangi bir x konumu iin,
dalgafonksiyonu 'lf(X) deerine sahiptir ve bu paracn x konu
munda bulunmas olaslnn genliidir. Kuantum durumunu bir
btn olarak gstermek iin sadece 'V harfini kullanabiliriz. Par
acn konumunun fiziksel gerekliinin, aslnda, onun 'V kuan
tum durumu olduu grn benimsiyorum.
117

Kompleks deerli \jf nasl tarif edilir? boyutlu uzayda bu


biraz zor olaca iin paracn, tek boyutlu bir doru zerinde,
rnein, standart (kartezyen) koordinat sisteminin x-ekseni bo
yunca kalmaya kstlandn varsayalm. \jl, reel deerli bir
fonksiyon olsayd, x-eksenine dikey bir 'y-ekseni' gibi alnarak
\jl'nin grafii izilebilirdi (ekil 6. la). Ancak, \jf kompleks deer
li bir fonksiyon olduu iin bir 'kompleks y-eksenine' -Argand
dzlemi olabilir- gereksinimimiz var. Hayalimizde, bu amala,
farkl iki uzaysal boyut daha canlandrabiliriz: Diyelim ki, uzay
daki y-yn, Argand dzleminin reel eksenini olutursun z-yn
ise sanal eksen olsun. Dalgafonksiyonunun doru tasannlan
mas iin \jf(x)'i Argand dzleminde bir nokta olarak (yani, x-ek
senindeki her konuma kar (y, z)-dzleminde bir nokta) iaret
leyebiliriz. x deitike bu nokta da deiir, ve izledii yol, x-ek
seninin yakn komuluu iinde dolanarak uzayda bir eriyi ta
nmlar (ekil 6. 10b). Bu eriye, paracn \jf-erisi diyelim. Par
ac belirli bir x noktasnda bulma olasl, -bu noktaya bir
parack detektr yerletirilmi gibi dnelim- \jf(x) genliinin
mutlak deer karesini almak suretiyle bulunabilir:
hy{x) 1 2
Bu ifade, \jf-erisinin x-ekseninden uzaklnn karesidir. *
boyutlu fiziksel uzaydaki bir dalgafonksiyonu ile ilgili ola
rak bu tr eksiksiz bir resim oluturmak iin, boyutu fiziksel
uzaya ve iki boyutu \jf(x)'in iaretlendii her noktadaki Argand
dzlemi iin olmak zere be boyut gerekir. Ancak, bizim basit
letirilmi tek boyutlu resmimiz hala yardmc olabilir. Eer bir
dalgafonsiyonun fiziksel uzayda herhangi bir doru boyunca dav
rann incelemek istersek, x-eksenini bu doru boyunca alabilir
ve buna dik teki iki uzay ynn, gerekli Argand dzleminin ta
nm iin kullanabiliriz. ift yank deneyini daha iyi yorumlamak
iin bu resmin gerekten yararl olacan greceiz.
Daha nce sylediim gibi, klasik fizikte, bir sonraki davra
nn belirlemek iin bir paracn hznn (veya momentumu-

olasl sfrdr. Bunun yerine, 1 \jl(x) 1 ' ifadesini bir olaslk younluu olarak
* Burada teknik bir sorun var nk bir parac kesin bir noktada bulmak

kullanabiliriz. Olaslk younluu, bir noktann komuluundaki sabit uzun


lukta kk bir aralkta paracn bulunmas olasldr. Bylece \jl(x), bir
genlikten ok, bir genlik younluunu tanmlar.
118 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

(a)

ekil 6.10. (a) Bir x reel deikeninin reel deerli fonksiyonunun grafii. (b) Bir x reel
deikeninin kompleks deerli fonksiyonu fnin grafii.

nun) bilinmesi gerekir. Bu konuda kuantum mekanii bize


nemli lde ekonomi salar. '1' dalgafonksiyonu zaten olas
momenturo deerlerine kar gelen genlikler ierir! (Baz ho
nutsuz okuyucular, paracn basit klasik tanmn fazla b
yttmz dnerek biraz ekonomi yapmann zamannn
oktan geldiini dnyor olabilirler. Onlar anlayla karla
makla birlikte nlerine konulan lokmalar itahla yemelerini
neririm, nk daha da beteri gelmek zere! ) Hz genlikleri 'If
ile nasl belirlenir? Aslnda, momenturo genliklerini dikkate al
mak daha iyi olur. (Momentumun, paracn ktlesi ile hznn
arpm olduunu anmsayn; s. 22) Yaplmas gereken, harmo
nik analiz denilen yntemin '1' fonksiyonuna uygulanmasdr.
Burada bunu ayrntlandrmam yersiz olur, ama u kadarn
syleyeyim; mzikte sesiere uygulanan yntem de budur. Her
hangi bir dalga formu, farkl 'harmoniklerin' bir toplam olarak
ayntrlabilir ('harmonik analiz') ve farkl tmlarda (yani, fark
l yaln frekanslarda) yaln ses tonlan elde edilir. 'If dalgafonk
siyonuna gelince 'yaln tonlar', paracn sahip olduu olas
momenturo deerlerinin karldr, ve her 'yaln ton' bykl
nn 'lf'ye katks, bu momentumun genliidir. 'Yaln tonlara',
momentum durumlar denir.
Bir momenturo durumu, '!'-erisi olarak neye benzer? Bir he
lezona benzer, ve matematiksel ad helisdir (sarmal). (ekil
6.1 1)*. Sk helezonlar, byk momentumlara, seyrek helezonlar
* Daha standart bir nalitik tanmlamada, sarmallardan (momentum durumla

rndan) her biri, '1' =ei;px =cos ( ix)+i ( ix)


sin ile ifade edilir (3. Blm s . 105);

burada p sz konusu momenturo deeridir.


119

kk momentumlara karlktr. Ender olarak hi helezonu bu


lunmayan sarmallar vardr, yani \jf-erisi dz bir izgidir: Bu s
fr momentum durumudur. nl Planck baints bu tarnnlarn
iindedir. Sk sarmallar ksa dalga uzunluu ve yksek frekans,
ve dolaysyla yksek momentum ve yksek enerji anlamna ge
lir; seyrek sarmallar dk frekans ve dk eneji (E daima v
(E = h v) frekansyla orantl olarak) demektir. Argand dzlemle
ri olaan ekilde ynlendirilirse (yani, verilen x, y, z tarnnlama
s olaan sa-elli eksenlere, uygun olarak yaplrsa), art x-ekse
ni ynndeki momentumlar, sa-elli sarmallarn karl olur.
z

ekil 6.11. Bir momentum durumunun, 1jl erisi sarmal yapdadr.

Bazen kuantum durumlanrn, yukarda yaptmz gibi, olaan dal


gafonksiyonlaryla deil, momentum dalgafonksiyonlar ile tanm
lamak yararldr. Bu eitli momentum durumlarna gre o/'nin ay
rmna bakarak, yeni bir \if fonksiyonunun oluturulmasndan
ibarettir. Her p iin deeri \if (p) olan ve x konumunun deil p mo
mentumun bir fonksiyonu olan \if, p-momentumun \if 'ye katksnn
boyutunu verir. (p'lerin uzay, momentum uzay olarak anlr.) p'nin
her belirli seimi iin \if 'nin anlam udur: \if (p) kompleks says, p
momentumuna sahip paracn genliidir.
'Jf ve \if fonksiyonlarnn arasndaki ilikinin matematiksel bir
ad vardr. Sz edilen fonksiyonlar, Fransz mhendis/matematik
isi Joseph Fourier'in (1768-1860) adyla, Fourier dnmleri ola
rak bilinir. Burada szn edeceim yalnz bir ka bantdan birisi
'Jf ve \if 'nin arasndaki simetridir: \jl'den \if 'ye geri dnmek iin, 'Jf
120 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

den \jf 'yi elde etmek iin uyguladmz yntemi uygulanz. Artk,
hannonik analizi yaplacak olan fonksiyon \if 'dir. 'Yaln tonlar' (mo
mentum uzay resmindeki sannallar), imdi konum durumlar adn
alrlar. Her bir x-konumu, momenturu uzaynda bir 'yaln tonu' belir
ler, ve bu 'yaln tonun' \jl'ye katksnn bykl \jl(x) deerini verir.
Bir konum durumunun kendisi, olaan konum uzay resmin
de, x-deeri dnda tm genliklerin sfr olduu ortamda, x dee
rinde birdenbire ykselen bir \jl fonksiyonuna karlk gelir. By
le bir fonksiyon, x noktasnda ald deer sonsuza gittii iin,
teknik olarak, tam bir 'fonksiyon' saylnasa bile, (Dirac) delta
fonksiyonu adyla bilinir. Ayn ekilde, momenturo durumlar
(konum uzay resimindeki sarmallar), momenturo uzay resmin
deki delta fonksiyonlann verirler (ekil 6.12). Bylece, bir sar
maln Fourier dnm bir delta fonksiyonudur, veya bunun
tersi, bir delta fonksiyonu, bir sarmaln Fourier dnmdr.
Konum uzay tanm, bir paracn konumunun lm iin
yararldr; bu lmde, olas konurolann etkilerinin klasik dze
ye ykseltimi gerekir. (Genel bir rnek olarak, fotoseller ve foto
raf filmleri, fotonlann konum lmlerini salarlar.) Momenturo
uzay tanm ise, paracn momenturounu lmek iin (baka
deyile, farkl momenturulann etkilerinin klasik dzeye ykselti
mi iin) yararldr. (Momentum lmlerinde geritepki etkileri
veya kristallerden knnm etkileri kullanlabilir.) Her durumda,
kar gelen dalgafonksiyonunun (\jl veya \if ) mutlak deer karesi,
ngrlen lmn sonucunun istenen olasln verir.
ki yank deneyine bir kez daha dnerek bu ksmdaki tart
mamz noktalayalm. Kuantum mekaniine gre, bir tek par
acn bile, tek bana, sanki bir dalgaym gibi davranabilece
ini rendik. Bu dalga, \jl dalgafonksiyonu ile tanmlanr. En

----- !
-------.;.:
d
;::

:7 .::z. ;
ekil 6.12. Konum uzaynda delta fonksiyonlar, momentum uzayndaki sarmallara gi
der veya bunun tersi olur.
121

'dalgaya benzer' dalgalar, momentum durumlandr. ki yark


deneyinde, fotonlarn belli bir frekansa sahip olmalann ngr
dk; bylece foton dalgafonksiyonu, farkl ynlerdeki momen
tum durumlarndan oluur, ve dalgafonksiyonunda sarmaln
bir dn ile bir sonraki dn arasndaki aklk tm sar
mallar iin ayn olup bu uzaklk fotonun dalgaboyudur. (Dalga
boyu, frekans tarafndan belirlenir.)
Her bir fotonun dalgafonksiyonu kaynaktan balayarak yay
lr, (yanklarda herhangi bir alkoyma olmakszn) ekrana doru
ilerlerken her iki yanktan da geer. Ancak yanklardan, dalga
fonksiyonunun sadece bir blm geebilir ve biz her bir yar,
dalgafonksiyonun ayr ayn yayld yeni birer kaynak olarak
kabul ederiz. Dalgafonksiyonunun sz konusu iki blm birbi
rini etkiler, yle ki, ekrana ulatklannda, ekran zerinde bir
birlerini glendirdikleri yerler ve birbirlerini sndrdkleri
yerler vardr. Dalgalarn nerede glendiklerini ve nerede bir
birlerini sndrdklerini anlamak iin, ekranda bir p noktas
seeriz, t ve b yanklannn herbirinden p noktasna ulaan doru
paralarn inceleriz. tp dorusu boyunca bir sarmal ve bp do
rusu boyunca baka bir sarmal elde ederiz. (st ve sb dorular
boyunca da sarmallar elde ederiz ama kaynain her bir yanktan
ayn uzaklkta olduunu varsayarsak, sarmaliann her biri ya
rklara ulaana dek ayn miktarlarda dnm olacaklardr.)
imdi, ekrandaki p noktasna ulancaya kadar sarmailann ka
ar kez dnecekleri tp ve bp doru paralannn uzunluklanna
bal olacaktr. Bu uzunluklar, arasndaki fark dalgaboyunun
tamsay katianna eit olduunda p noktasndaki sarmallar, ek
senlerinden ayn ynlerde yer deitireceklerdir (yani () bir nce
ki ksmda tanmladmz deiken olmak zere, () = O olacak
tr) ve bylece her birine ait genlikler toplanacak ve ekranda bir
parlak nokta oluturacaktr. Bu uzunluklar, dalgaboyunun tam
say kat art yarm dalgaboyu kadar farkllk gsterirse, bu du
rumda p noktasndaki sarmallar, eksenlerinden zt ynlerde ( () =
180) yer deitirecekler, bylece her birine ait genlikler birbiri
ni yok edecek, ekranda bir koyu nokta oluacaktr. teki tm
durumlarda, p noktasna ulatklannda, sarmaliann yer dei
tirmeleri arasnda bir a oluacak ve bylece genlikler bir ara
yolda birleince, ara younluklar oluacaktr (ekil 6. 13).
122 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

CD r CD t nlerde yerde-
gtirne: koyu

tT\ Belli bir ayla


'() V yerdeitirne: arada
ri\

(tl
(!) T (!)Ayn ynde yerde-
itirne: parlak
s

Ekran

ekil 6.13. ki yank deneyinin foton momentum durumlannn sarmal tannyla analizi.

Belirsizlik lkesi
Pek ok okuyucu Heisenberg belirsizlik ilkesini duymu ol
maldr. Bu ilkeye gre bir paracn hem konum ve hem mo
mentumunu ayn anda lmek (yani klasik dzeye byltmek)
mmkn deildir. Bundan da kts, ix ve i1p ile gsterecei
miz bu lm kesinsizliklerinin arpmlannda,
Ax. L1JJ ;? -n
baintsyla gsterilen mutlak bir alt snr vardr.
Bu forml bize, eer x konumunu lerek ne kadar kesin be
lirliyorsak, p momenturounun o oranda belirsiz kalacan sy
lemektedir. Aynen kesin p momenturo lmleri de x konumu
nu belirsiz brakacaktr. Eer konumu sonsuz duyarllkta l
m olsaydk momenturo btnyle belirsiz kalrd; tersine
eer momentumu kesin olarak lseydik paracn konumu ta
mamen belirsiz kalrd. Heisenberg bantsnn getirdii alt s
nnn bykl hakknda bir fikir edinmek iin bir elektronun
konumunun nanometre ( 10-9m) mertebesinde duyarllkta l
leceini dnn; bu durumda momentumu o denli belirsiz ka
lr ki lmden bir saniye sonra elektronun bize 100 km'den da
ha yakn olmasn bekleyemeyiz.
Baz tanmlamalarda, lme srecine has bir tr iten becerik
sizliin bulunduunu sanabiliriz. Dolaysyla, biraz nce dn
dmz elektronun konumunu belirlemek stersek, bu gr
123

asna gre, lme sreci srasnda elektron yle bir rasgele 'dar
be' alr ki, bykl Heisenberg ilkesiyle bulunacak bir hzla
uup gitmesi olasl byktr. Dier tanmlamalarda ise belir
sizliin paraca has bir nitelik olduunu renmekteyiz; hare
ketinde yle bir rastgelelik var ki kuantum dzeyinde davran
n ngremeyiz. Bundan da farkl tanmlamalarda, kuantum
paracnn klasik konum ve klasik momentum kavramlarnn
uygulanamad anialamaz bir ey olduu sylenir. Bu tanm
lamalarn hi birisinden holanmyorum. Birincisi yanltcdr,
ikincisi kesin yanltr, ncs ise gereksiz yere karamsardr.
Dalgafonksiyonu tanm, gerekte bize ne bildirir? Momen
turo durumunun tanmn anmsaynz. Momentumun en belir
gin olduu durum budur. \jf-erisi bir sarmaldr ve ileriedii
tm yol boyunca eksenden uzakl sabit kalr. Farkl konum
deerleri ile ilgili genliklerin, bu nedenle, mutlak deer kareleri
eittir. yleyse, bir konum lm yaplrken parac herhan
gi bir noktada bulma olasl, bir baka noktada bulma olasl
yla ayndr. Paracn konumu gerekten tmyle belirsiz
dir! Peki, bir konum durumu nedir? imdi, \jf-erisi bir delta
fonksiyonudur. Tm teki konum deerleri iin genlikler sfr
olduu iin parack kesinlikle delta fonksiyonun tepesindeki
konumda yer alr. Momentum genlikleri, momentum uzay ta
nmlarna baklarak elde edilir; momenturo uzaynda \jf-erisi
artk yle bir sarmaldr ki, farkl momenturo genliklerinin t
mnn mutlak deer kareleri eittir. Paracn momentumun
llmesi tamamlandktan sonra elde edilecek sonu imdi ta
mamen belirsizdiri
Konumlarn ve momentumlarn, Heisenberg bantsna gre
belirli bir derecede de olsa snrland bir ara durumu incele
mek ilgi ekici olabilir. Bu duruma ait \jf-erisi ile \il -erisi (bir
birlerinin Fourier dnmleri), ekil 6. 14'te gsterilmitir.
Dikkat ederseniz, her bir erinin eksenden uzakl yalnz dar
bir blgede hatr saylr byklktedir. Uzaklatka, eri ek
seni ok daha sk sarmaktadr. Baka bir deyile, mutlak deer
kareler, gerek konum uzaynda gerekse momenturo uzaynda,
yalnz ok snrl bir blgede deerlendirilebilecek boyuttadr.
Bu ekilde parack uzayda olduka dar bir blge iine snrlan
drlabilir, fakat yine de belirli bir yaylma vardr; ayn ekilde
124 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

momentum olduka belirlidir ve bylece parack olduka belir


li bir hzla hareket eder ve olas konumlannn yaylmas za
manla ok fazla artmaz. Byle bir kuantum durumuna dalga
paketi ad verilir; ou kez, kuantum kuramnn klasik parac
a en yaklat durum olarak kabul edilir. Ancak, momentum
(yani, hz) deerlerindeki yaylma, dalga paketinin zamanla ya
y laca izlenimini verir. Balang konumunda ne kadar ok
yerel balanrsa yaylma o kadar hzl olacaktr.

ekil 6.14. Dalga paketleri. Bunlar hem konum uzaynda hem de momentum uzaynda
yerellemitir.

U ve R Evrim Yntemleri
Bir dalga paketinin zamanla evriminin yukandaki tanmla
mas; dalgafonksiyonunun zaman ierisinde nasl evrimletii
ni bildiren Schrdinger denklemini artrmaktadr. Schro
dinger denklemine gre, 'Jf'yi momentum durumlarna ('yaln
tonlar') ayrtrrsak, her bir bileen, c2 bl ele alnan roomen
tumuna sahip klasik bir paracn hz kadar bir hzla hare
ket edecektir. Aslnda Schrdinger'in matematik denklemi bu
aklamadan daha z yazlmtr. Denklemin kendisini daha
sonra irdeleyeceiz. Harnilton veya Maxwell denklemlerine
(her iki denklerole yakn benzerlikleri vardr) benzeyen bu
denklem, ayn ad geen denklemler gibi herhangi bir zamanda
belirlenmi dalgafonksiyonunun tamamiyle belirleyici evrimini
verir! (bkz. s. 170-1 71)
'Jf'nin dnyann 'gerekliini' tanmlad kabul edilirse -'Jf,
belirleyici Schrdinger evrimi tarafndan ynetildii srece- ku
antum teorisinde doutan varolduu dnlen belirleyici ol
mama zelliinden bir iz bile kalmaz. Bu evrime U diyelim. An
cak, kuantum genliklerini klasik dzeye ykseltmek iin ne za-
125

man 'bir lm yaparsak', bu kurallar deitiririz. imdi U ev


rimini kullanmyoruz ama yerine, tamamen farkl bir yntemi,
R yntemini - klasik olaslklan elde etmek iin kuantum gen
liklerinin mutlak deer karelerini oluturma yntemini kulla
nyoruz.4 Kuantum kuramma belirsizlikleri ve olaslklan geti
ren yalnz ve yalnz R yntemidir.
Belirleyici U sreci uygulayc fizikiler asndan kuantum
kuramnn ilgi eken ksmdr; fakat felsefeciler daha ok belir
leyici olmayan R durum vektr indirgenmesi ile (veya, sreci
gzmzde canlandran tanm dalgafonksiyonunun k ile)
ilgilenirler. R'yi istersek bir sistemle ilgili eldeki bilgide ani bir
deiiklik olarak kabul edelim veya stersek (benim yaptm
gibi) 'gerek' bir kavram olarak kabul edelim, aslnda birbirin
den tmyle farkl iki matematik yaklamla, bir fizik sistemi
nin durum vektrn zamanla evrimleen bir vektr olarak ta
nmlayan bir yntemle kar karyayz. Unun tmyle belirle
yici olmasna karn R bir olabilirlik yasasdr; U kompleks ku
antum toplamlarn her zaman korurken R asla umursamaz;
Unun davrannn srekli olmasna kar R ak bir sreksiz
lik gsterir. Kuantum mekaniinin standart yntemlerine gre
R srecini, U srecinin karmak bir ifadesi diye 'yorumlamak'
olas deildir. Gerekten U srecinden farkl bir yntemdir; ku
antum biimciliinin yorumunun teki 'yansn' oluturur. Ku
ramn belirleyici olmamas zellii tmyle R'den kaynaklanr;
Unun bu konuda bir katks yoktur. Kuantum kuramnn gz
lemsel gereklerle kurduu harika uzlama iin hem U hem de
R gereklidir.
Yine \jl dalgafonksiyonuna dnelim, ve bir momenturo duru
mu olduunu varsayalm. Parack herhangi bir baka nesneyle
karlkl bir ilikiye girmedii srece bir momenturo durumu
olarak kalmakta bir sknts olmayacaktr. (Schrdinger denk
leminin bildirimi budur.) Momentumu ne zaman lersek le
lim ayn kesin yant alnz. lm sonularnda olaslklara yer
yoktur. ngrler, klasik kuramdakiler kadar kesindir. Ancak,
herhangi bir aamada paracn konumunu lrnee (yani, kla
sik dzeye ulancaya kadar ykseltmeye) kalkrsak, mutlak
deer karelerini almamz gereken bir dizi olaslk genliiyle
karlanz. Bu aamada, bir yn olasln arasnda lmn
126 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ne gibi bir sonu verecei tmyle belirsizdir. Bu belirsizlik,


Heisenberg ilkesine uygundur.
te yandan 'V fonksiyonunu bir konum durumunda (veya ilk
yaklaklkta bir konum durumunda) balattmz varsaya
lm. imdi, Schrdinger denklemi bize, 'JI'nin bir konum duru
munda kalamayacan, hzla yaylacan bildirir. Ne var ki bu
yaylma ekli tmyle belirlenmitir. Davrannda belirlene
mezlik veya olaslk sz konusu deildir. ilke olarak, bu gerei
dorulayacak deneyler yapabiliriz. (Daha sonra aynntlandra
cam.) Fakat tutar momentumu lrnee kalkrsak, eit mut
lak deer karelere sahip tm farkl olas momenturo deerleri
iin katsaylar buluruz, ve yine Heisenberg ilkesi uyannca, de
neyin sonucu ile ilgili tam bir belirsizlikle karlanz.
Ayn ekilde, 'V fonksiyonunu bir dalga paketi olarak bala
trsak, gelecekteki evrimi tmyle Schrdinger denklemiyle be
lirlenir, ve bu gerei izlemek iin, ilke olarak, deneyler yapla
bilir. Fakat parack zerinde farkl bir lme, diyelim konum
veya momenturo lm, yapmaya kalkr kalkmaz, yine He
isenberg ilkesi uyarnca, genliklerin mutlak deer kareleriyle
tanmlanan olaslklar ve bunlann yansra belirsizlikler devre
ye girecektir.
Kukusuz allmadk ve gizemli bir olay bu. Ama dnyann
anialamaz bir tanm da deil. Bu tanmda, ok ak ve ke
sin yasalar var. Ancak belirleyici U srecinin yerine olaslkc
R srecinin hangi aamada devreye alnacan ngren ak
bir kural yok henz. 'Bir lm srecinin' eleri nelerdir?
Genliklerin mutlak deer kareleri niin (ve ne zaman) 'olas
lklara dnr'? 'Klasik dzey', kuantum mekanii ynnden
anlalabilir mi? Yantlarn bu blmn ilerleyen ksmlarn
da arayacaz.

Bir Parack Ayn Anda ki Ayr Yerde Olabilir mi?


Yukardaki tanmlardan anlald gibi, dalgafonksiyonu
hakknda, kuantum fizikileri arasnda yaygn grten belki
daha 'gereki' bir gr benimsiyorum ve diyorum ki bir
paracn 'nesnel olarak gerek' durumu, 'V dalgafonksiyonu
127

ile tanmlanabilir. Biroklar bunun, ciddi ekilde yaklala


myacak kadar zor bir yntem olduunu dnebilirler. Byle
dnmelerinin nedenlerinden birisi, bireysel paracklarn
daima bir noktada toplanmadklarn, uzaysal yaylabildikle
rini varsaymamz olabilir. Bir momenturo durumunda bu ya
ylma en st dzeydedir, nk 'll uzayn her tarafna eit
miktarda yaylr. nsanlar, bir paracn uzaya yayldn
dnmektense, konumunun tamamiyle belirsiz olduunu, bir
yerde bulunmas olaslnn baka bir yerde bulunmas olas
lna eit olduunu dnmeyi yelerler. Ancak, dalgafonksi
yonunun, farkl konumlar iin salt bir olaslk dalm sala
maktan teye; farkl konumlar iin bir genlik dalm salad
n grmtk. Bu genlik dalmn (yani, 'll fonksiyonunu)
bilirsek, Schrdinger denklemi gereince paracn durumu
nun zaman iindeki evrimini bilebiliriz. Paracn 'hareketi
ni' (yani, zaman iinde 'JI'nin evrimini) tanrolayabilmek iin
paracn sz konusu 'yaylma' grn benimsemeliyiz; be
nimsediimiz takdirde, paracn hareketinin gerekten ke
sin olarak belirlendiini grrz. 'Jf(x) ile ilgili 'olaslk gr
', paracn zerinde bir konum lme deneyi yaparsak
doruluk kazanr ve bu durumda \jl(x), deil, mutlak deer ka
resi 1 'Jf(x) 1 2 kullanlr.
Uzayda geni blgelere yaylabilen ve bir sonraki konum l
mne kadar bu ekilde yaylm olarak kalmas olas bir par
acn sergiledii tabioyu gerekten yakndan tanmamz ge
rekli gibi grnyor. Bir konum kipi olarak yerelletirilse bile
bir parack daha sonraki zaman birimleri ierisinde yaylmaya
balar. Bir momenturo durumunu, bir paracn varoluunun
'gereklii' olarak kabul etmek zor olabilir ama paracn bir
ift ince uzun yarktan geer gemez oluan iki sivri tepeden
ibaret durumunu 'gerek' olarak kabul etmek belki de daha zor
dur. (ekil 6.15) Dikey ynde, 'JI dalgafonksiyonunun biimi, st
yarkta sivrilen bir 'Jit dalgafonksiyonu ile alt yarkta sivrilen
'l'b'nin toplam olacaktr:*
'Jf(X) = 'Jit(x) + 'Jfb(x ).

ma sabitine-burada --12- blerek ('!'t + '!'b) 1 --12 ifadesini bulmaktr. Fakat tanm
* Daha allagelmi bir kuantum mekaniksel tanm, bu toplam bir boylandr

lamay burada bu ekilde karmaklatrmak gereksiz.


128 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ekil 6.15. Foton dalgafonksiyonu bir ift ince yanktan getikten sonra ayn anda iki ay
n yerde sivrilir.

Eer \f/'nin, paracn durumunun 'gerekliini' temsil ettiini


varsayarsak, paracn ayn anda gerekten iki yerde 'varoldu
unu' kabul etmeliyiz! Bu gre gre parack, her iki yarktan
da ayn anda gerekten gemitir.
Paracn 'ayn anda iki yarktan birden gemesi' grne
standart itiraz anmsayn: Hangi yarktan geildiini sapta
mak iin yarkiarda bir lme yapsak paracn tmnn da
ima yarklardan birinde ya da tekinde olduunu buluruz. Fa
kat bu grn dayanak noktas, parack zerinde bir konum
lm yapyor olmamz ve bu durumda 'If fonksiyonunun, mut
lak deer karesi yntemi uyarnca, paracn konumu ile ilgili
olarak sadece bir olaslk dalm olan 'If 2 fonksiyonunu ver
mesi ve bizim parac gerekten bir yerde ya da teki yerde
bulmamzdr. Oysa yarklarda, konum lmlerinden baka l
mler de gerekletirebiliriz. eitli tipte lmler iin, farkl
x konumlar ile ilgili olarak yalnz 'If 2 fonksiyonunu deil 'If
dalgafonksiyonun kendisini de bilmeliyiz. Byle bir lm

dalgafonksiyonu stnde olduu kadar


'l't - 'l' b

veya
129

gibi farkl dalgafonksiyonlar stnde de yaplm olabilirdi.


(Sz konusu lmlerdeki \j/-erileri iin ekil 6. 16'ya baknz.)
Bu seenekleri ayrdeden baka lmler varolduu iin, yuka
ndakilerin hepsi, fotonun varolabilecei farkl 'gerek' olas du
rumlar olmaldr.

ekil 6. 16. Bir foton dalgafonksiyonun iki noktada sivrildii farkl seenek.

Yanklann, bir fotonun her ikisinden ayn anda gemesini sala


yacak kadar birbirine yakn olmalan gerekmez. Yanklar birbi
rinden ne kadar uzak olursa olsun bir kuantum paracnn 'ay
n anda iki yerde' bulunabildiini anlamak iin, iki yank dene
yinden biraz farkl tasanmlanm bir deney ortam dndm.
Daha nce olduu gibi, tek tek foton yollayan monokromatik bir
k kaynamz olsun; fakat bu kez bir ift ince uzun yank
tan geirmek yerine, k demetini 45 ayla konumlanm yan
saydam bir aynadan yanstalm. (Yan saydam ayna, zerine d
en n tam yansn geirirken dier yansn yanstan bir ay
nadr.) In aynaya dmesiyle fotonun dalgafonksiyonu ikiye
aynlarak, bir blm yan tarafa yanstlr ve geriye kalan bl
m fotonun geli ynnde ilerlemeye devam eder. Dalgafonksiyo
nu tpk iki yank deneyinde olduu gibi yine iki sivri tepe kazan
mtr. Fakat imdi bu iki tepe noktas birbirinden ok daha ge
ni bir mesafeyle aynlm olup, tepelerden birisi yanstlan foto
nu, dieri ise iletilen fotonu tanmlar. (ekil 6. 17) stelik, zaman
ilerledike, bu sivri tepeler arasndaki uzaklk da artar ve sonsu
za gider. Dalgafonksiyonunun iki blmnn uzaya katn ve
btn bir yl beklediimizi varsayn. Bu durumda, fotonun dal
gafonksiyonunun iki tepe noktas arasnda bir k yl mesafe
bulunacaktr. Nasl oluyorsa, foton kendini birbirinden bir k
ylndan daha uzak iki yerde ayn anda buluyor!
130 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ekil 6.1 7. Bir dalgafonksiyonunun iki sivri tepe noktas birbirlerinden birka k yl
uzak olabilir. Bu olay, yan saydam bir aynayla gerekletirilebilir.

Byle bir tanm ciddiye almak iin neden var m? Fotonun,


herhangi bir noktada bulunmas iin yzde 50, bir baka nokta
da bulunmas iin yzde 50 olasla sahip olduunu dnebi
lir miyiz? Hayr, dnemeyiz! Ne kadar uzun yol alm olursa
olsun foton demetinin iki blmnn geriye yansmalar olasl
ve bylece birbirleriyle karlaarak, iki seenee ait olaslk
larn iermedii giriim etkilerini yaratmalar olasl her za
man vardr. Ik demetinin her bir blmnn, k demetlerini
tekrar balang noktasnda biraraya getirecek ekilde konum
lanm, tam yanstc birer aynayla karlatklarn dnn.
Karla,ma noktasna baka bir yar saydam ayna yerletirelim
ve b11 aynay bir ncekiyle ayn ada konumladmz varsaya
lm. Ik dorular stne iki fotosel yerletirirsek (ekil 6. 18)
ne gzleriz? Fotonun bir yolu izleme olasl yzde 50, teki yo
lu izleme olasl yzde 50 olsayd, detektrlerden birinin foto
nu kaydetme olasl yzde 50, dier detektriin kaydetme ola
sl yzde 50 olurdu. Ancak, bu hi de byle olmuyor. izlenebi
lecek iki yol tamamyle ayn uzunlukta iseler fotonun, ilk hare
ket yn dorultusundaki A detektriine ulamas olasl yz
de 100, dier B detektrne ulamas olasl yzde O olur - ve
kukusuz foton A detektrne arpacaktr! (Bunu, iki yark de
neyi iin biraz nce verdiimiz sarmal tarifinden yararlanarak
anlayabiliriz.)
Ik ylyla llen uzaklklara dayal byle bir deney kuku
suz yaplmamtr ama varsaylan sonutan hi de ciddi ekilde
kuku duyulmamaktadr (geleneksel kuantum fizikilerine g
re!). Bir ka metrelik uzaklklara dayal benzer deneyler yapl-
131

s
Foton

T :;anstc dedektrleri

__.,__/
{
1- -- -- an

saydam A

t +
/ Yan saydam
1
-J
:.
__ __ ---- _ _ am yanstc
./
Kaynak
ekil 6.18. Dalgafonksiyonunun iki sivri tepe noktas fotonun sadece bir yerde veya ba
ka yerde bulunmas olasl katsaylan olarak dnlemez. Fotonun izledii iki yol ke
sitirilebilir.

mtr ve sonular kuantum mekaniksel ngrlerle gerekten


tam bir uyum ierisindedir. (bkz. Wheeler 1983). Fotonun, yar
yanstc bir aynayla ilk ve son karlamas arasnda fotonun
varoluunun 'gereklii' hakknda byle bir deney bize ne bildi
rir? Fotonun, bir anlamda, ayn anda her iki yolu da gerekten
izlemi olmas kanlmaz grnyor! nk, fotonun izledii
iki yoldan birine sourucu bir ekran yerletirilse A veya B nok
talarna ulalmas olasl eit olur; fakat, her iki yol ak ol
duu (ve eit uzunlukta olduu) takdirde yalnz A noktasna
ulalabilir. Yollardan birinin kapatlmas durumunda yalnz B
noktasna ulalabilir! Her iki yol aksa foton, B'ye ulamasna
izin verilmediini bir ekilde 'bilir'; demek ki her iki yolun va
rolduunu aslnda bilmektedir.
Niels Bohr'un, iki lme arasnda fotona hi bir somut 'an
lam' yklenemiyecei gr bana, foton durumlarnn gerek
lii hakknda ar ktmser bir gr gibi geliyor. Fotonun ko
numu hakkndaki gerei tanmlamamz iin kuantum mekani
i bize bir dalgafonksiyonu sunmaktadr, ve yar saydam ayna
lar arasnda foton'un dalgafonksiyonu iki sivri tepeli durumda
olup, iki tepe noktas arasndaki uzaklk bazen byk boyutla
ra ulaabilmektedir.
'Ayn anda belirli iki yerde birden olabilmesi' zelliinin foto
nun durumunu tam olarak tanmlamak iin yeterli olmadn
biliyoruz: rnein, 'l't + 'l'b durumunu, 'l't - 'l'b durumundan
132 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

(veya o/t + i\jlb durumundan) ayrtedebilmeliyiz; burada o/t ve


o/b, fotonun (srasyla, 'geen' ve 'yansyan' olmak zere) izledii
yollardan her birindeki konumunu gsterir. Ancak byle bir ay
rm varsa, yar saydam son aynaya ulatnda fotonun A nok
tasna m yoksa B noktasna m (veya bir ara olaslkla A'ya m
veya B'ye mi) ulat kesinlik kazanr.
Kuantum gerekliinin bu artc zellii, yani bir parac
n, (farkl) durumlarda 'ayn anda iki yerde bulunabilmesi'
zellii, kuantum durumlarn kompleks katsaylarla arpp
toplayarak yeni kuantum durumlar elde edebilmemiz olgusun
dan kaynaklanr. Kuantum mekaniinin genel ve nemli bir
zelliini oluturan bu kuantum durumlarnn toplanabilmesi
zellii, kuantum birletirimi olarak anlr ve konum durumla
rndan momentum durumlar oluturmamz veya tersine mo
mentum durumlarndan konum durumlar oluturmamz sa
lar. Bu rneklerde sonsuz sayda farkl durumlarn, yani tm
farkl konum kiplerinin veya tm farkl momentum kiplerinin
kuantum birletirimi sz konusudur. Fakat, daha nce grd
mz gibi, izgisel kuantum birletirimi, sadece iki duruma
uygulandnda bile sonu olduka artcdr. Kurallara gre,
birbirinden ne kadar farkl olurlarsa olsunlar herhangi iki du
rum, herhangi bir kompleks izgisel birletirimle biraraya geti
rilebilir. Gerekten, tek tek paracklardan oluan fiziksel bir
cisim, uzayda birbirinden uzak konunanan durumlarn birle
tiriminde bulunabilmeli ve bylece 'ayn anda iki yerde olabil
melidir'! Kuantum mekaniinin formalizmi bu konuda, tek par
acklarla, ok paracktan oluan karmak sistemler arasnda
bir ayrm gzetmez. yleyse, makroskopik cisimler, rnein
kriket toplar, veya hatta insanlar, ayn anda tamamen farkl
yerlerde neden bulunmasn? Bu, pek derin bir sorudur ve bu
gnk kuantum kuramnn tatmin edici bir yant veremedii
bir sorudur. Bir kriket topu gibi maddesel bir cisim sz konusu
olduunda sistemin 'klasik dzeyde' olduunu dnmeliyiz,
veya ou kez ifade edildii gibi, kriket topu zerinde bir 'gz
lem' veya 'lm' yaplaca ve buna gre, izgisel birletirimi
nizi belirleyen kompleks olaslk genlikleri, mutlak deer kare
lerinin alnmas nedeniyle gerek seenekleri tanmlayan olas
lklar olarak kabul etmeliyiz. Ancak, bu durumda, kuantum
133

kurallanmz, neden U yasasna gre deil de R yasasna gre


belirlernemize izin verildiine dair tartmal soruya yant ara
malyz. Bu konuya daha sonra dneceim.

Hilbert Uzay
Klasik sistemlerin tanm iin 5. Blmde bir faz uzay kavra
mnn verildiini anmsaynz. Faz uzaynn her bir noktas, fizik
sisteminin (klasik) bir durumunu temsil etmek iin kullanlyor
du. Kuantum kuramnda bunun uygun bir karl Hilbert uza
ydr*. Hilbert uzaynn her bir noktas, tm sistemin bir kuan
tum durumunu temsil eder. Hilbert uzaynn matematiksel yap
sna gzatmamz gerekiyor. Umann byle yapmakla okurun g
zn yldnnam. Aklayacaklanm matematiksel ynden hi de
karmak olmamakla birlikte baz kavramlar yabanc gelebilir.
Hilbert uzaynn en belirgin zellii bir vektr uzay, daha
dorusu kompleks bir vektr uzay olmasdr. Bunun anlam,
uzayn herhangi iki elemann toplayabiliriz ve baka bir uzay
eleman elde edebiliriz ve bu toplama ilemlerini kompleks kat
saylarla da yapabiliriz demektir. Bu toplama ilemlerini yapa
bilmeliyiz nk bu ilemler, biraz nce incelediimiz izgisel
kuantum birletirimleri, zellikle fotonla ilgili olarak \jft + \jfb,
\jft - \jfb, \jft + \jfb, vb. sonular veren ilemlerdir. Aslnda,
'kompleks vektr uzay' terimini kullanmakla, bu trden katsa
yl toplamlar oluturabileceimizi anlatmak istiyoruz.5
Hilbert uzaynn elemanlann, yani durum vektrlerini sim
geleyen \jf>, x>, <p), >, l >, 1 3), n >, 1 1'>, J), >, 1 .?)'
vb., (Dirac bildirimine uygun) bir kodlama kolaylk salayacak
tr. Bu simgeler, kuantum durumlann gsterir. ki durum vek
trnn toplama ilemi iin

1 \jf> + 1 x>
yazanz; w ve z kompleks katsaylanyla
w 1 \jf> + z 1 x>
* Daha nceki blmlerde tantmz David Hilbert, kuantum mekaniinin
bulunmasndan ok nce bu nemli kavram, sonsuz boyutlu biimiyle, stelik
tmyle farkl bir matematiksel amala kullanmtr!
134 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

yazanz (burada w h v>, w x h v>, vb. anlamndadr). Ayn ekilde,


yukardaki, 'Jit + 'Jfb , 'Jit - 'Jfb , 'Jit + i'Jfb birletirimlerini srasyla
'Jit> + 'Jfb ), 'Jit> - 'Jfb ), 'Jit> + i 'Jfb), eklinde yazarz. 'Jf> ile
verilen bir tek durumdan, w kompleks saysyla arparak
w 'Jf>
durumunu da elde edebiliriz. (z = O ile belirlenen biraz yukar
da verilen ifadenin zel bir halidir.)
Anmsarsanz, kompleks katsayl toplamlarda, w ve z katsa
ylarn gerek olaslk genlikleri olarak deil, sadece bu genlik
lere orantl katsaylar olarak kabul etmitik. Ayn ekilde, tm
durum vektrn sfrdan farkl herhangi bir kompleks say ile
arpabileceimiz ve arpm sonucunun fiziksel durumu dei
tirmeyecei kuraln benimsiyoruz. (Bu ilem, w ve z katsayla
rnn gerek deerini deitirecek fakat w : z oran deimeye
cektir.) Aadaki durum vektrlerinin hepsi

'Jf>, 2 'Jf>, - 'Jf>, i 'Jf>, -J2 'Jf>, 1t 'Jf>,c - 3i) 'Jf>, v.d.
veya daha genel olarak durum vektr verilen bir z =1= O says
iin z 'Jf> ile, ayn fiziksel durumu temsil ederler. Hilbert uzay
nn, fiziksel bir durum olarak hibir yoruma sahip olmayan tek
eleman O sfr vektrdr (veya Hilbert uzaynn merkezidir.)
Btn bunlarn geometrik bir resmini elde etmek iin nce,
'reel' vektr kavramn biraz daha inceleyelim. Byle bir vekt
r, ou kez, bir dzlem zerine veya boyutlu bir uzayda i
a+
b

o
b ;
_,/
ekil 6.19. Bildiimiz uzaysal vektrler iin olduu gibi, Hilbert uzayndaki vektrlerin
toplanmas ve saylada arplmas ilemleri normal ekilde dnlebilir.
135

zilmi basit bir ok olarak gzmzde canlandrrz: Byle iki


okun toplanmas ilemi, paralelkenar kuralna gre yaplr (e
kil 6. 19). Bu 'ok' resmi cinsinden, bir vektrn bir (reel) sayyla
arpm ilemi, okun ynn deitirmeden uzunluunu, veri
len sayyla arpmak demektir. arpan say eksi iaretli ise,
okun yn terse dndrlr; veya bu say sfr ise, O sfr vekt
rn elde ederiz ki bu okun yn yoktur. (O vektrn, sfr
uzunlukta 'bir ok' temsil eder.) Vektr niceliklerine bir rnek,
bir cisim zerine etkiyen kuvvettir. teki rnekler ise, klasik
hzlar, ivmeler ve momentumlardr. Ayrca bir nceki blmn
sonunda incelediimiz momenturo drt-vektr vardr. Bunlar,
iki ya da deil drt boyutlu bir uzaydaki vektrlerdir. Ancak,
Hilbert uzay iin, daha da yksek boyutlu vektrlere ihtiyac
mz vardr. (Aslnda, sonsuz boyutta vektrlere gereksinim du
yarz ama imdi burada bunu nemsemeyelim.) Anmsarsanz,
kukusuz ok byk boyutlara sahip olabilen klasik faz uzayn
da da vektrleri temsil etmek iin oklar kullanlmt. Bir faz
uzayndaki 'boyutlar', normal uzay boyutlar olmak zorunda de
ildir. Hilbert uzaynda da bu byledir. Bunun yerine, her bir
Hilbert uzay boyutu, bir kuantum sisteminin bamsz farkl
fiziksel durumlarndan birini temsil eder.
'V) ve z 'V) arasndaki edeerlik nedeniyle Hilbert uzayn
da bir fiziksel durum, O merkezinden geen bir doru zerinde
ki vektr ile deil (bu vektrn olanakl btn arpanlaryla

Fiziksel olarak

-I'IJI)
ekil 6.20. Hilbert uzaynda nlar, fiziksel kuantum durumlarm temsil ederler.
136 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

tanmlanm) dorunun tm, yani n ile temsil edilir. In,


belirli bir 1 \jf) durum vektrnn, olanakl btn arpanlann
dan oluur. (Unutmayn ki, bunlar kompleks arpanlardr ve bu
nedenle doru da kompleks bir dorudur, ama imdilik bununla
ilgilenmemek en iyisi!) (bkz. ekil 6.20) Birazdan iki boyutlu bir
Hilbert uzay balamnda k bir nlar uzay ile tanacaz.
Hilbert uzay sonsuz boyutlu olduu zaman bambaka bir g
rntyle karlayoruz. Sonsuz boyutlu bir Hilbert uzay, bir
tek paracn konumu gibi basit bir durumda bile oluur. Buna
gre paracn sahip olabilecei her bir olas konum deeri iin
bir boyut vardr! Paracn her konumu, Hilbert uzaynda bir
btn 'koordinat eksenini' tanmlar ve bylece paracn sonsuz
sayda farkl her bir konumu iin, Hilbert uzaynda sonsuz say
da farkl bamsz ynler (veya 'boyutlar') elde ederiz. Momen
turo durumlan da ayn Hilbert uzaynda tanmlanr. Momen
turo durumlan, konum durumlannn birleimleri eklinde ifade
edilirler ve bu nedenle, her bir momenturo durumu, 'apraz' ve
konum uzay eksenlerine eik duran bir eksenle temsil edilir.
Momenturo durumlarnn kmesi, yeni bir eksenler kmesi
oluturur ve konum uzay eksenlerinden momenturo uzay ek
senlerine gemek iin Hilbert uzaynda bir dnme gerekir.
zellikle, sz konusu eksenierin (ya tm konum uzay eksen
leri ya da tm momenturo uzay eksenleri) birbirlerine dikey ol
duklan, yani her bir ift eksen arasnda 'dik a' olduu kabul

Momentnn durumu Konum durumu #


ekseni ekseni

' /
/ Momentnn durumu
' ekseni
'
/ ' Konum durumu ekseni
'
/
ekil 6.21. Konum ve momentnn durumlan ayn Hilbert uzaynda dikey eksenler olu-
tururlar.
137

edilmelidir. Inlarn dikeylii, kuantum mekanii ynnden


nemli bir kavramdr: Dikey nlar, birbirinden bams-z du
rumlar temsil ederler. Bir paracn herhangi bir olas konum
durumu, tm dier olas konum durumlarna, dikeydir. Aynen
olas bir momenturo durumunun dier btn olas momenturo
durumlarna dikey olduu gibi. Fakat konum durumlar, mo
mentum durumlarna dikey deildirler. Bu durum ekil 6.21'de
ok ematik olarak grlmektedir.

lmeler
lme (veya gzlem) ile ilgili genel bir R kural bir kuantum
sisteminin eanl olarak klasik dzeye byltlebilen farkl ni
teliklerinin -ki sistem bunlar arasndan bir seim yapmaldr
daima birbirlerine dikey olmalarn gerektirir. Bir tam lme
iin seilen seeneklerin kmesi, birbirlerine dikey vektrler
den oluur; bunun anlam, Hilbert uzayndaki her vektrn
(tek bir ekilde bunlar cinsinden) dorusal olarak ifade edilebi
leceidir. Tek paracktan oluan bir sistemde konum lm
iin, bu taban vektrleri, sz edilmi konum eksenlerini ta
nmlar. Momentum iin, momenturo eksenlerini tanmlayan
farkl bir kme, ve sistemin baka bir tam lm iin yine bir
baka kme olacaktr. lmeden sonra sistemin durumu, taban
kmesinin lmeyle saptanm eksenlerinden birine atlar. Bu
seim sadece olaslkla belirlenir. Seilen eksenler arasnda,
Doann hangisini seeceini bize bildiren dinamik bir yasa
yoktur. Doann seimi, olaslk deerlerini olaslk genlikleri
nin mutlak deg-er karesi yapmak dnda rasgeledir.
Durumu 1 'l'.> olan bir sistemde, sistemin tam bir lm ya
plsn ve seilen lmede taban olarak
l o>, 1 >, 1 2>, 1 3), ...
rum vektleri alnn. Bunlar bi tm kme . oluturduklar
n, herhang baka br durum vektoru, . ve ozellkle 1 \j/), bunla
rn cinsinden dorusal* olarak gsterilebilir:
* Bu kavram, vektrlerin sonsuz toplamna izin verildii anlamnda kabul edil
melidir. Hilbert uzaynn tam bir tanm (burada aynntlandramayacam ka
dar teknik bir tanm), bu tr sonsuz toplamlarla ilgili kurallan ierir.
138 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

'JI) = Zo O) + Z ) + Z2 2> + Z3 3) + ...


Geometrik olarak, Zo, Z , z2, ... bileenleri, o>, >, 2>, ... gibi
eitli eksenler stne 'i') vektrnn dey izdmlerini
gsterir.(ekil 6.22). z0, Z , z2, ... kompleks saylann, istenen
olaslk genlikleri olarak yorunlayabilnek isteriz. Bylece, l
me sonras, bunlann mutlak deer kareleri, sistemin srasyla
o), ), 2 > , ... durumlannda bulunmas olaslklarn vere
cektir. Ancak, yine de bir eksiimiz var: o), ), 2>, ... taban
vektrleri iin bir 'lek' saptarnarlk henz.
Bunun iin, bu vektrlerin bir anlamda birim vektrler (yani,
birim 'uzunlukta' vektrler) olduklarn, yani matematiksel ter
ninolojide ortonarmal denilen (ikier ikier birbirlerine dik ve
birim uzunlukta vektrlerden oluan) taban vektrleri oldukla
nn belirleneliyiz.6 'i') durumu da bir birim vektr olarak boy
landrlrsa, ngrlen genlikler imdi gerekten z0, zv Z2> bi

leenleri olacak; ngrlen olaslklar ise srasyla z0 2, z1 2,


z2 2 , olacaktr. Eer 'i') bir birim vektr deilse, bu say

lar, ngrlen genlikler ve olaslklarla, orantl olacaktr. Ger


ek genlikler

ve gerek olaslklar

olacaktr; burada 'i' , 'i') durum vektrnn boyu ya da


'uzunluu'dur. Bu 'uzunluk', her bir durum vektr iin tann
lanan art deerli bir reel saydr, (O vektrnn boyu sfrdr)
eer 'If) birim vektr ise 'If = 'dir.
Bir tam lme ok idealletirilni bir lnedir. rnein bir
paracn konumunun tam lm, evrenin herhangi bir ye
rinde bu paracn konumunu sonsuz dorulukla saptayabil
nenize baldr! Daha basit bir tr lme iin bir evet 1 hayr
sorusu sornanz yeterlidir, rnein: 'Parack, bir dorunun
solunda n yoksa sanda n yer alyor?' veya 'Paracn no
nentunu, herhangi bir deer aral iinde mi bulunuyor?', vb.
Evet/hayr lnede gerekten en temel lm trdr. (Yalnz
139

lO)

ekil 6.22. w> durum vektrn o>, >, 2>... w> durum vektrnn eksenleri s
tne dey izdmlerinin boylan, ngrlen zO> z. z2 genliklerini verir.,
..

evet/hayr sorulannn yantanna dayanarak, rnein, bir par


acn konumunu veya momentumu istediimiz kadar iyi be
lirleyebiliriz.) Bir evet/hayr lmesinin sonucunun EVET oldu
unu varsayalm. Buna gre, durum vektr kendini, Hilbert
uzaynn 'EVET' blgesinde bulacaktr; bu blgeye Y diyorum.
te yandan, lmn sonucu HAYIR ise, durum vektr kendi
ni Hilbert uzaynn 'HAYIR' blgesinde, yani N blgesinde bula
caktr. Y ve N blgeleri, Y'deki herhangi bir durum vektrnn
Ndeki her durum vektrne dik olmas (veya bunun tersi) an
lamnda birbirlerine tamamen diktirler. stelik, herhangi bir
'1') durum vektr Y'den ve Nden birer adet olmak zere, iki
vektrn toplam olarak tanmlanabilir. Matematik diliyle ifa
de edersek, Y ve N birbirinin dik tmleyenidirler. Buna g
re, 'If), tek bir ekilde yle yazlabilir:
'1') = 'l'y) + 'I'N),

Burada 'l'y) Y blgesine, ve 'I'N) N blgesine ait olup, 'lfy), Y


blgesi stne '1') durumunun dey izdm, buna karlk
'I'N), N blgesine dey izdmdr. (ekil 6.23). lme son-
140 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

rasnda, \j/) durum vektr, ya 'Jfy)'ye veya 'l'N)'ye atlar


(orantl olur). Yant EVET ise \j/y)'ye atlar, yant HAYIR ise
'l'N)'ye atlar. Eer \j/) birim vektrse, bu iki durumun olaslk
lan, srasyla izdm vektrlerinin boylarna eittir:
\j/y 2, N 2
'l'
Dier taraftan eer \j/) birim deilse, bu terimierin her birini
\jf 2 ile blmeliyiz. ('Pythagoras teoremi', beklendii gibi \jf 2
= \j/y 2 +
N 2 olaslklarn toplamnn bire eit olduunu
'l'
gsterir.) Dikkat ederseniz, \j/) durum vektrnn \j/y) vekt
rne atlama olasl, bu sre srasnda vektrn boyunda g
rlen azalmayla orantldr.

ekil 6.23. Durum vektrn indirgenmesi. Bir evetlhayr lmesi, birbirlrine dik tmle
yen iki Y ve N blgesini belirleyerek tammlanabilir. lm sonras '1';, bu blgelerin
birindeki ya da tekindeki izdmne atlar; bu srecin olasl, durum vektrnn bo
yunun karesinin izdm srasndaki ksalmasyla orantl olarak belirlenir.
Bir kuantum sistemi stnde yaplabilen lmelerle ilgili son
bir konuya deinmek istiyorum. Kuantum kurallannn sonula
nndan birisi udur: Hangi durum sz konusu olursa olsun, diye
lim x> durumu iin, llen durum x> ise (veya ona orantl
ise) yantn EVET olduu, x> 'ye dik ise yantn HAYIR olduu,
uygulanabilir bir evetlhayr olm7 ilke olarak vardr. Buna g
re y blgesi, seilen herhangi bu x> durumunun arpanlann
dan oluabilir. Burada gl olarak nerilen, durum vektrleri
nin somut birer gerek olduklandr. Bir fiziksel sistemin duru
mu ne olursa olsun -bu duruma x> diyelim- EVET sonucunu
kesinlikle sadece x> veya ona orantl bir durumda veren bir
lme ilke olarak yaplabilir. Baz x> durumlan iin bu lme
141

son derece zor, belki de 'olanakszdr', fakat kurama gre byle


bir lmn ilke olarak uygulanabilir olmas, bu blmn sonla
nnda bizim iin srpriz sonular verecek.

Spin ve Riemann Durumlar Kresi

Kuantum mekaniinde 'spin' olarak adlandrlan nicelik, ba


zen tm fiziksel niceliklerin en 'kuantum mekaniksel' olan ka
bul edilir; bu nedenle bizim de bu konuya deinmemiz akllca
bir davran olacaktr. 'Spin' nedir? Ksaca, bir paracn d
nnn lsdr. 'Spin' terimi gerekten de bir kriket topu
nun veya bir beyzbol topunun kendi ekseni etrafnda dn
hareketini artrr. Asal momentumun, enerji ve momen
turu gibi, korunduunu anmsayn (5. Blm s. 22, ve s. 102).
Bir cismin asal momentumu, cisim srtnme ve dier kuv
vetler tarafndan etkilenmedii srece, zaman iinde dei
mez. Kuantum mekaniksel 'spin' de gerekten byledir ama
imdi bizi ilgilendiren, saysz bireysel paracktan oluan bir
sistemin ortak ktle merkezine gre hareketi deil, (kriket to
pu iin durum byledir) bir tek paracn 'spin' durumudur.
Doada bulunan paracklarn her birinin kendine zg 'spin'e
sahip olmas dikkat ekici bir fiziksel olgudur.8 Ancak, biraz
dan greceimiz gibi, tek bir kuantum mekaniksel paracn
'spin' durumu, kriket toplar ve benzerlerinin 'spin' hareketle
rinden edindiimiz izlerrimiere dayal tahminlerimizden ok
farkl zelliklere sahiptir.
Bir kere, bir paracn 'spin'inin bykl belirli trden her
parack iin, daima ayndr. Deien, sadece spin ekseninin y
ndur. (Bu olguya ok ilgin bir ekilde birazdan rastlayacaz.)
Nasl atldna bal olarak deien miktarlarda dnen bir kri
ket topunun dnnden ok, ok farkl bir durumdur bu! Bir
elektron, proton, veya ntron iin 'spin'in bykl daima
n/2'dir, yani Bohr'un, atomlarn asal momentumlarnn kuan
tumlanmas iin belirledii en kk art deerin sadece yars
dr. (Anmsayacanz gibi bu deerler O, n , 2 n , ... idi.) Burada
bize gereken asal birim n 'n yarsdr; bir bakma n 12 aslnda
142 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

daha geerli bir asal birimdir. Spin asal momentumu hibirisi


'spin' davran gstermeyen, yrngesel hareket halindeki par
acklardan oluan cisimler iin sz konusu deildir; 'spin' para
cn znde sakl bir niteliidir. (Yani, 'ksmlarnn' bir merkez
etrafnda yrngesel hareketlerinden kaynaklanmaz.)
'Spin'i, n/2'nin tek tamsay kat (yani, fi/2, 3 n/2 veya 5 n/2
vb) olan bir cisimcie fermiyon ad verilir; fermiyon, ilgin bir
kuantum mekaniksel zellik arzeder: 360 derecelik tam dn,
durum vektrn kendine deil fakat kendisinin eksi iaretlisi
ne gnderir! Doa'daki bir ok parack gerekten 'fermiyon'lar
dr; bunlann, varlmz iin yaamsal neme sahip davranla
rn daha sonra inceleyeceiz. Geriye kalan paracklar iin
'spin', 1/2'in ift tamsay katlandr, yani n 'n tamsay katdr
(0, n 2 n 3 n , ... vb.); bunlara bozan ad verilir. 360 dnte
' '
bir bozon durum vektr, kendisinin eksi iaretlisine deil, ken
dine geri dner.
Spin 1/2 bir parack, yani spin deeri n/2 olan bir parack
dnn. Daha somut bir rnek verebilmek iin bu parac
elektron olarak adlandracam ama bir protonla, veya ntron
la veya hatta uygun trde bir atomla da rneimizi pek ala ve
rebiliriz. (Bir 'parack'; belli bir toplam asal momentuma sa
hip olduu ve tek bir btn olarak kuantum mekaniksel ola
rak tarif edilebildii takdirde daha kk paralardan oluu
yor gibi dnlebilir). rneimizdeki elektron durgun olup
sadece 'spin' durumunu dnyoruz. Kuantum mekaniksel
durumlar uzayn (Hilbert uzay) iki boyutlu olarak alrsak, iki
durumdan ibaret bir tabanmz var demektir. Bu iki durumu
i) ve J) simgeleriyle gsterirsem, i) simgesi, 'spin'in sa
elli, yukar doru dey dorultuda, -!-) simgesi ise 'spin'in
. sol-elli, aa doru dey dorultuda, olduunu gsterir. (e
kil 6.24) i) ve -!-) durumlar birbirlerine diktirler ve birim
alnmlardr. ( i 2 = -1- 2 = 1). Elektron 'spin'inin herhangi
bir olas durumu, birbirine dik i) ve -!-)'nn, yani yukar ve
aa spin durumlannn bir w i) + z -!-) ile gsterdiimiz iz
gisel birletirimidir.
143

'Yukan' ve 'aa' ynlerinin bir zellii yoktur. 'Spin'i her


hangi bir baka ynde de, diyelim sol f-) ve kart sa 1 >
ynlerine gre de tanmlayabiliriz.* Bu durumda, ( 1 t> ve l t)
iin uygun bir kompleks lek semek suretiyle) u eitlikleri
buluruz:
1 > = 1 t> + l t> ve 1 f-) = 1 t> - l t> .
Bu bize yeni bir gr kazandnyor: Elektron 'spin'inin herhan
gi bir durumu, 1 > ve 1 f-) dik 'spin' durumlannn, yani sa ve
solun bir izgisel birletirimidir. Bunun yerine, tamamen gelii
gzel bir yn, diyelim, /') durum vektr tarafndan belirlenen
bir yn seebilirdik. Bu yine 1 t> ve l t> durumlannn kompleks
bir izgisel birletirimidir yani
/') = w 1 t> + z l t) yazabiliriz.
Her spin durumu, bu durum ile buna ters yn gsteren ,/ )
dik durumunun bir izgisel birletirimi olacaktr. (Dikkat eder
seniz Hilbert uzayndaki 'diklik' kavramnn, normal uzaydaki
'dik ayla keime' kavramnn karl olmas gerekmiyor.
Birbirine dik Hilbert uzay vektrleri burada, dik al ynler

9
den ok, uzayda taban tabana zt ynlerin karldr.)

l t) : .
1 ) : ,

Spin yukan Spin aa .

ekil 6.24. Bir elektronun spin durumlannn taban sadece iki durumdan oluur: Yukan
spin ve aa spin.

U zayda /') ile belirlenen yn ile, w ve z kompleks saylan


arasndaki e-eometrik iliki nedir? /') tarafndan verilen fizik
sel durum, /') ile sfrdan farkl bir kompleks sayy arpt
mz zaman etkilenmiyecei iin, yalnz z'nin w'ya oran nemli
olacaktr. Bu oran yazalm:
q = zlw.
Burada q herhangi bir kompleks say olmakla birlikte, 'q = od
deeri de w = O durumuyla, yani spin ynnn aa olduu du
rumla uyum salanmas iin kullanlabilir. q = = olmad sre-
* Tanmlan kark hale getirmernek iin 11+2 gibi arpanlan kullanmyorum.
--> ve > ynlerini bire boylandrmak stersek kullanmamz gerekir.
144 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ce, q'yu, 3 . Blmde yaptmz gibi, Argand dzleminde bir


nokta olarak gsterebiliriz. Argand dzleminin uzayda yatay
olarak yer aldn, ve reel ekseninin, spin saa yani, --7) du
rumu ynnde bulunduunu varsayalm. Birim yarapl bir
krenin merkezinin bu Argand dzleminin merkeziyle akt
n ve bylece 1, i, -1, -i noktalannn tmnn, bu krenin ek
vator dzleminde bulunduunu dnelim. Gney kutbundaki
oo noktasn esas alalm ve Argand dzlemini kre stne izd

relim. Bu durumda Argand dzlemindeki herhangi bir q nok


tas, bu noktay gney kutbuyla birletiren bir izginin uzant
syla elde edilen, kre yzeyindeki tek bir noktaya karlktr.
(ekil 6.25) Bu ilikiye stereografk izdm denir ve bir ok
gzel geometrik zelliklere sahiptir (rnein, alan korur, bir
emberi yine embere gnderir). Stereografik izdm sayesin
de kre yzeyindeki noktalan oo ile geniletilmi kompleks sa
ylarla, yani, q'nun olas kompleks oranlan kmesiyle tanmla
yabiliriz. Bu ekilde tanmlanan kreye Riemann kresi denir.
Bir elektronun s :in durumlar ynnden Riemann kresinin
nemi, 1 /') = w i.> + z J) eitliiyle verilen spin ynn, Ri
emann kresinde gsterildii gibi, merkezden q = z / w noktas
na uzanan gerek bir vektrle temsil etmesidir. Grld gibi

! ;r) :
( = l t) + q l) )
0 .
.
.

ekil 6.25. ekildeki Riemann kresi, bir spin -i paracnn fiziksel bakmdan farkl
spin durumlarmn uzay olarak gsterilmitir. Kre, ekvator dzlemiyle akan Argand
dzlemine, gney kutup noktasndan (=) izdrlmtr.
145

kuzey kutbu, z = O, yani q = O ile verilen 1 1) durumuna karik


olup, gney kutbu, w = O, yani q = oo tarafndan verilen 1 j) du
rumuna karlktr. En sadaki q = 1 noktas 1 > = l t) + 1 !)
durumunu gsterirken, en soldaki nokta q = -1, 1 > = 1 !) -
t) durumunu gsterir. Krenin arkasnda en uzak nokta q =
i, spinin bizden uzaa yneldii 1 1) + i l t) durumunu temsil
ederken, en yakn nokta q = -i, spinin bize doru yneldii 1 !) -
i l t) durumunu gsterir. Genel bir q noktas 1 !) + q l t) duru
munun karldr.
Btn bunlann, elektron spinini lmekle ne gibi bir ilikisi
var?10 Uzayda bir yn seelim ve buna a diyelim. Elektron spi
nini bu ynde lersek EVET yant elektronun (imdi) gerek
ten a ynnde (yani, saa doru), HAYIR yant a ynne ters
ynde dndn bildirir.
Yantn EVET olduunu varsayarak spin durumunu 1 a) ola
rak belirtiyoruz. imdi yine a ynnde bir spin lmn tek
rarlarsak, yant yzde 100 olaslkla EVET olur. Fakat ikinci
lme iin yn f3 ynne deitirirsek, durum 1 p)'ya atayaca
iin EVET yantn alma olasl biraz azalr ve durum 1 p)
durumunun zt ynne de atlayabilecei iin ikinci lme sonu
cunda HAYIR yantnn alnmas olasl doar. Bu olasl
nasl hesaplarz? Bunun yantn, bir nceki ksmn sonunda
verilen tanmlamalada bulabilirsiniz. kinci lm iin EVET
olasl yledir:
% (+cos e )
Burada e, a ve p ynleri11 arasndaki adr. Buna gre ikinci l
m iin HAYIR yant olasl yledir:
% ( - cos e )
Grld gibi, ikinci lm birincisine dik yapld zaman
her iki yant iin olaslk yzde 50'dir (cos 90 = 0). ki lm
arasndaki a, dar asysa, EVET yantnn alnmas daha ola
sdr; geni aysa, HAYIR yantnn alnmas daha olasdr. p
yn, a ynne zt ynde ise olaslklar, EVET iin yzde O,
HAYIR iin yzde 100 olur baka bir deyile, ikinci lmn
146 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

sonucu, birincinin tersi olacaktr ('Spin' hakknda daha fazla


bilgi iin bkz. Feynman ve arkadalan, 1965).
Riemann kresi, herhangi bir iki dururolu kuantum siste
minde olas kuantum durumlarnn (bir orant katsayna ka
dar) tanmlanmas iin gerekten nemli (fakat fazla bilinme
yen) bir rol oynar. zellikle bir spin 1/2 parac sz konusu ol
duunda geometrik rol nemlidir. nk kre yzeyindeki
noktalar, spin ekseninin olas uzaysal ynelimlerini gsterir.
Dier bir ok problem iin, Riemann kresinin nemini deer
lendirmek daha zordur. Bir ift dar ve uzun yanktan geen ve
ya yan saydam bir aynadan yansyan bir fotonu dnn. Foto
nun durumu, 'lft> ve '1'1:?) bi ayrk konumlar tanmlayan
durumlann 'lft> + 'lfb), 1 'lft> 'lft), ve 'lft> + i 'lfb) gibi bir
-

izgisel birletirimidir. Riemann kresi burada da fiziksel ola


rak farkl olaslklar sistemini tanmlar, ama sadece soyut ola
rak tanmlar. 'If) durumu, kuzey kutbu ('st') tarafndan tem
sil edilirken, 'lfb/ durumu gney kutbu ('alt') tarafndan temsil
edilir. Buna gre, 'lft> + 'Vb), 'lft> 'lfb) ve 'l't> + i 'lft> rlu
-

rumlan ekvator dzleminde kalan eitli noktalar tarafndan,


ve genelde w 'lft> + z 'Vb) durumu ise q = z 1 w eitliiyle veri
len bir q noktas tarafndan temsil edilirler. Son rnekte olduu
gibi bir ok durumda Riemann kresinin olaslklar ynnden
deeri, uzay geometrisi ile ak iliki kurulamad iin, tam be
lirginleememitir.

Kuantum Durumlarnn Nesnellii


ve llebilirlii
Bir deneyin sonucuna ilikin bize sadece olaslklar belirle
mesine karn bir kuantum mekaniksel durumun nesnellii var
gibi grnyor. Halbuki durum vektrnn, fiziksel bir sistem
le ilgili 'bilgimizi' tanmlayan bir ara olduu, veya belki de bir
tek sistemi tanmlamak yerine ok sayda, benzer sistemlerden
oluan bir kme (ensemble) ile ilgili olaslk bilgileri verdii
ska ileri srlr. Bu gibi yaklamlar bana, fiziksel dnyann
gereklii hakknda kuantum mekaniinin bize sylediklerine
kar gsterilen yersiz bir rkeklik gibi geliyor.
147

Durum vektrlerinin 'fiziksel gereklii' ile ilgili bu ekimser


yaklam, kukusuz, kurama gre, fiziksel ynden llebilir
kavramlarn son derece snrl olmasndan kaynaklanr. Bir
elektronun, yukarda aklanm spin durumunu ele alalm.
Spin durumunun a> olduunu ama bunu bilmediimizi varsa
yalm; baka deyile, elektronun spin ynn bilmiyoruz. Bu
yn, lerek bulabilir miyiz? Hayr, bulamayz. En iyisi, ''bir
bit'lik" bilgi edinelim, yani evetJhayr sorusuna yant arayalm.
Uzayda bir yn seebilir ve elektronun spinini bu ynde le
biliriz. Ya EVET ya da HAYIR yantn alrz. Ama daha sonra
spinin ilk yn ile ilgili bilgiyi yitirmi oluruz. EVET yantyla
durumun imdi > ile orantl olduunu, HAYlR yantyla du
rumun imdi ile zt ynde olduunu biliyoruz. Her ikisi de, l
mden nceki durumun a ynn bize bildirmez, sadece a
hakknda baz olaslk bilgileri verir.
te yandan, lm yaplmadan nce* elektronun spin duru
munun yer ald a yn hakknda tamamen nesnel bir ey var
gibi grnyor. nk, elektronun spinini a ynnde lmeyi
yeleyebilirdik ve bunu yapmakla doru bir seim yapm ola
bilirdik, ve elektron, bu durumda, kesin bir olaslkla EVET ya
ntn verrnee hazr olmaldr! Elektronun gerekten bu yant
vermesi gerektiine dair 'bilgi', bir ekilde, elektronun spin du
rumunda saklanmtr.
Bana kalrsa, kuantum mekaniine gre fiziksel gereklii
tartrken neyin 'nesnel' ve neyin 'llebilir' olduu ayrmn
yapmamz gerekir. Nitekim, bir durum vektr, sistem zerinde
yaplan deneylede, (orantsal olarak) sistemin aslnda hangi du
ruma sahip olduunun dorulanmas anlamnda llemez. Fa
kat durum vektr (yine orantsal olarak) sistemin tmnn
nesnel bir zellii olarak grnr, nk uygulayabileceimiz de
neylere verebilecei sonularla tanmlanr. rnein bir elektron
gibi spin 112 parac iin bu nesnellik anlamsz deildir. nk,
hangi yn olduunu bilmesek dahi elektronun spininin kesin ola
rak tanmlanabildii herhangi bir ynn varln dorular sade-
* Sz konusu nesnellik, standart kuantum mekaniinin biimselliini ciddiye
aldmzn bir gstergesidir. Standart d grte sistem, herhangi bir lme
sonucunu, nceden 'bilebilir'. Byle bir gr bize, fiziksel gerekliin farkl, g
rnte nesnel, bir tannn verebilir.
148 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ce. (Ancak, daha sonra greceimiz gibi bu 'nesnel' tanm daha


karmak sistemler iin, hatta bir ift spin 1/2 paracndan olu
an bir sistem iin dahi, allmadk garip bir tanmdr.)
Fakat elektron spininin llmeden nce fiziksel tanmlan
m bir durumda bulunmas mutlaka gerekir mi? Bir ok sis
temde gerekmiyecektir; nk spin tek bana bir kuantum sis
temi olarak kabul edilemeyebilir. Kuantum durumu, genelde,
ok sayda baka paracklada karm bir elektrona aittir.
Ancak, zel koullarda elektron (en azndan spin durumu y
nnden) tek bana deerlendirilebilir. Spin durumunun her
hangi (belki de bilinmeyen) bir ynde daha nce gerekten l
lm olduu ve bunun sonrasnda elektronun bir sre dei
meden kalabildii bu gibi koullarda elektron, standart kuan
tum kuramma gre mkemmel ekilde nesnel olarak tanmla
nan bir spin ynne sahip olur.

Bir Kuantum Durumunun Kopyalanmas


Bir elektron spin durumunun nesnel fakat llemez oluu,
bir baka nemli olguyu gsterir: lk durumunu bozmadan bir
kuantum durumunun kopyasn karmak olanakszdr! Bir
elektron spin durumu a)'nn kopyasn kardmz varsaya
lm. Bunu bir kez yapabilirsek, tekrar tekrar yapabiliriz. So
nuta ortaya kan sistem, yn ok iyi tanmlanm byk bir
asal momentuma sahip olabilir. Bu yn, yani a, makroskopik
bir lmle dorulanabilir. Bu, W spin durumunun llmez
lik zelliine aykrdr.
Ancak orijinalini yok etmeye hazrsak, bir kuantum durumu
nun kopyasn elde edebiliriz. rnein, bilinmeyen bir a) spin
durumunda bir elektron, bir baka spin y) durumunda bir nt
ron bulunduunu varsayalm. Ntronun spin durumunu a)'da
ve elektronunki y)'da olacak ekilde bunlar deitirmemiz ku
rallara tamamen uygundur. Yapamayacamz ey a)'nn kop
yasn karmaktr, ( a) 'nn gerekte ne olduunu bilmedii
miz srece!) (bkz. Wootters ve Zurek 1982.)
1. Blmde (s. 30) tarttmz 'teleulam makinesini' anm
saynz. ilke olarak, insan bedenini ve beynini uzak bir geze-
149

gende tmyle kopyalama olaslna dayal bir sistemde insan


'bilincinin' bir kuantum durumunun niteliklerine bal olup ol
madn tartmak ilgin olurdu. Eer bu doruysa, orijinal du
rumu ortadan kaldrmakszn 'bilincin' bir kopyasn karma
mza kuantum kuram izin vermez ve bylece teleulam 'ikile
mi' zmlenir. Kuantum etkilerinin beynin fonksiyonu ile ola
s ilgisi son iki blmde ele alnacaktr.

Foton Spini
imdi, bir fotonun 'spin'ini ve bunun Riemann kresi ile ilgi
sini inceleyelim. Fotonlarn, spini vardr, fakat daima k h
znda ilededikleri iin spinin deimez bir noktaya gre verildi
i dnlemez; spin ekseni daima hareket ynndedir. Foton
spinine kutuplanma ad verilir; 'polaroid' (kutuplayc) gne
gzlklerinin davrannn dayana bu olgudur. ki kutuplay
cy st ste koyup baknz. Bir miktar n getiini grecek
siniz. Bu kez, kutuplayclardan birini sabit tutarken dierini
eviriniz. Geen k miktannn deitiini grrsnz. In
maksimum miktann yakaladnz anda, sabit kutuplayc, ha
reketli kutuplaycdan geen hemen hemen hi azaltmaz;
halbuki bu konuma gre hareketli kutuplaycy doksan derece
dndrrseniz; ikinci kutuplayc k miktann hemen hemen
sfra indirir.
Bu olay, n dalga tanmyla aklandnda anlamak ko
laylar. Bunun iin, Maxwell'in salnan elektrik ve manyetik
alananna ihtiyacmz var. ekil 6.26'da, bir dzlemsel kutup
lanm k gsterilmektedir. Elektrik alan, kutuplanma dzle
mi denilen bir dzlemde ileri geri salnm durumundadr, ve
manyetik alann salnm da bununla uyumludur, ancak man
yetik alan salnm dzlemi, elektrik alannnkine diktir. Her
Elektrik alan

<L]J:P
Manyetik alan >
ekil 6.26. Dzlemsel kutuplanm bir elektromagnetik dalga.
150 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

bir kutuplayc, kutuplayemn yapsyla ayn ynde kutuplan


ma dzlemine sahip geirmektedir. kinci kutuplayemn
yapsn, birincininkinin ynne evirdiimizde, birinci kutup
laycdan geen k, ikincisinden de geer. Fakat iki kutuplay
cnn yaplan birbirleriyle dik konuma geldiinde, ikinci kutup
layc, birincisinden geen n tmn keser. ki kutuplayc
birbirlerine ep as yapyorlarsa, n
cos2 <p
oran ikinci kutuplaycdan geer.
Parack yorumunda, her bir fatonu tek tek kutuplanm ola
rak dnmeliyiz. Bu durumda birinci kutuplayc bir kutup
lanma ler gibi davranarak eer foton uygun ynde kutuplan
msa EVET yantn verir ve fotonun gemesine izin verilir.
Foton, buna dik ynde kutuplanmsa yant HAYlR olur ve fo
ton saurulur (Burada, Hilbert uzayndaki diklik kavram, nor
mal uzaydaki 'diklik' kartdr!) Fotonun birinci kutuplayc
dan getii varsaylrsa, ikinci kutuplayc ayn soruyu farkl
bir yn iin sorar. ki yn arasndaki a <p olduuna gre imdi
elimizde cos2 <p olasl vardr.
Riemann kresi nerede devreye girer? Kutuplanna durumla
n ile ilgili kompleks say sistemini tam olarak tanmlayabilme
miz iin, embersel ve eliptik kutuplannay incelemeliyiz. Bir
klasik dalgann sz konusu kutuplannalan ekil 6.27'de gste
rilmektedir. embersel kutuplanmada, elektrik alan salnmak
tan ok dner ve elektrik alanna dik olan manyetik alan da
onunla uyumlu ekilde dner. Eliptik kutuplannada ise, dnme
ve salnm hareketlerinin birliktelii vardr; elektrik alann ta
nmlayan vektr, uzayda bir elips izer. Kuantum tannnda, bi
reysel her fotonun tm bu farkl, kutuplanmalann herhangi bi
risini tamasna izin vardr: Fotonun spin durumlan.
Farkl olaslklar sisteminin burada da Riemann kresini
oluturduunu grmek iin fotonun dikey dorultuda yukar
gittiini dnelim. Bu durumda kuzey kutbu, sa-elli spinin
R) durumunu gsterir; bunun anlam, elektrik alan vektr
nn, foton geerken (yukardan baklrsa) dikey eksen evresin
de saat ynnn aksi ynnde dnddr. Gney kutbu, sol
elli spinin L) durumunu gsterir. (Fotonlann, tfein namlu
sundan kan mermiler gibi ya saa ya da sola spinli olduklan-
151

rx ::: ili tik

Elektrik
\__[;7 _;JJFf
Manyetik
Elektrik vektr vektr
Manyetik, embersel Eliptik
alan kutuplanna kutuplaruna

6.26 ve 6.27 arasnda yer alr.)


ekil 6.27. embersel kutuplanm elektromagnetik dalga. (Eliptik kutuplanma. ekil

n dnebiliriz.) Genel bir spin durumu R) + q L), her ikisi


nin kompleks izgisel toplamdr ve Riemann kresi yzeyinde
bir q noktasna kar gelir. q ile kutuplanna elipsi arasndaki
banty bulmak iin q'nun kare kkn alr ve baka bir
kompleks p says buluruz: _1
p = \fq

Riemann kresinde q yerine p noktasn iaretler, ve krenin


merkezinden geen dzlemin, merkezle p noktasn birletiren
doru parasna dik olduunu varsayarz. Bu dzlemin, kreyle
kesiimi bir ember oluturur; kutuplanna elipsini elde etmek
iin bu emberi yatay dzlem zerine izdrrz. ( ekil
6.28)*. q'nun Riemann kresi yine foton kutuplanna durumla
rnn tamamn tanmlar, ama gerek uzaydaki kutuplanna
vektrn q'nun kare kk p verir.
Olaslklar hesaplamak iin, p'ye deil q'ya uyguladmz
srece, elektron iin kullandmz ayn (+cos 2 ep) formln
kullanrz. Dzlemsel kutuplannay ele alalm. Fotonun ku
tuplanmasn nce bir ynde, sonra bununla <p as yapan di
er bir ynde leriz; bu iki yn, krenin ekvatorunda yer
alan iki p kompleks deerine kar gelir. Bu p'leri merkezden
* q'nun kare kk olarak, p kadar -p kompleks says da kullanlabilir ve ayn
kutuplanna elipsini verir. Kare kk; foton spinin bir olmasyla, yani temel spin
birimi n /2'nin iki kat, spine sahip, ktlesiz bir parack olmasyla ilgilidir. Bir
graviton (evrensel ktleekiminin henz saptanmam olan ktlesiz kuantu
.
mu) iin spin iki, yani temel spin biriminin drt kat, olurdu ve yukandaki ta
nma gre, q'nun drdnc kkn almak durumunda kalrdk.
152 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Fotonun
hareket yn

ekil 6.28. .Yq'nun Riemann kresi ile bir fotonun kutuplanna durumlan tammlanr.
(.Jq noktasyla tanmlanan vektre Stokes vektr denir.)

gren a p olsun. p'ler, q'larn kare kkleri olduu iin, q nok


talarn merkezden gren e as, p noktalarn gren ann
iki katdr: e = 2 <p. Bylece, birinci lme sonucu EVET yant
ktnda, ikinci lmenin de EVET yant vermesi olasl
(yani, fotonun birincisinde getii bilinirse ikinci kutuplay
cdan da gemesi olasl) 2(+cos 2 q) olur; bunun basit bir tri
gonometri ile yukarda bulunmu olan cos2 <p ifadesiyle ayn
olduu anlalr.

Yksek Spine Sahip Cisimler


kiden fazla temel duruma sahip bir kuantum sistemi iin, fi
ziksel ynden ayrdedilebilir durumlarn uzay, Riemann kre
sinden daha karmaktr. Ancak, spinin sz konusu olduu her
zaman, Riemann kresi dorudan bir geometrik rol stlenir. n
X fi /2 spinli, durgun, ktlesi sfrdan farkl bir tanecii veya
atomu ele alalm. Spin, (n + ) - dururolu bir kuantum sistemi
ni tanmlar. (Spinli fakat ktlesiz, yani k hznda hareket
eden, foton gibi bir parack daima iki dururolu bir sistemdir.
Fakat, ktleli bir parack iin durumlarn says spinle birlikte
artar.) Spini, herhangi bir ynde lmek stersek, spinin bu se
ilen yne ne lde ynlendiine bal olarak, n + adet farkl
olas sonu elde ederiz. n 12 birimi cinsinden bu yndeki olas
spin deerleri yledir: n, n - 2, n - 4, ... , 2 - n veya - n . Bu ne
denle, n = 2 iin deerler 2, O veya -2; n = 3 iin deerler 3, , -
153

ekil 6.29. Ktleli bir parack iin genel bir yksek spinli durum, rasgele ynlere yne
lik spin 112 durumlannn bir derlemi olarak verilebilir.

veya -3, vb. olur. Eksi deerler, lmn yaplmakta olduu y


ne zt ynelik spini gsterir. Spin 1/2 , yani n = , durumunda
deeri EVET, - deeri HAYIR'dr.
Nedenlerini aklamasam da (Maj orana 932, Penrose
987a) P w/2 spini iin her bir spin durumu (bir orant katsay
sna kadar), Riemann kresi yzeyinde bir (srasz), noktalar
kmesiyle, yani, merkezden da doru n farkl yn ile, tanmla
nr. (ekil 6.29) (Bu ynler, sistem zerinde yaplan lmelerle
belirlenir: Spini, sz konusu n ynden birinde lersek sonu el
bette tmyle zt ynde olamaz, yani n deerini deil, n, n - 2,
-

n 4, . . . , 2 n deerlerinden birini verir.) Yukarda verilen


- -

elektron rneinde olduu gibi, n = zel durumunda, Ri


emann kresi yzeyinde sadece bir noktaya sahip oluruz ki bu
nokta yukandaki tanmlamalarda q ile verilen noktadan baka
s deildir. Fakat, daha yksek spin deerleri iin verilen tanm
daha karmaktr, ve biraz nce sylediim gibi tanmland
ekliyle, baz nedenlerle, fizikilerin ok yakndan tandklar
bir tanm deildir.
Bu tanmlamada olduka nemli ve artc bir ey vardr.
ou kez, atomlarn (veya basit paracklar veya molekllerin)
kuantum tanmlannn, sistem geniledike ve karmaklatk
a bizi, belli bir limit anlamnda, klasik Newtoncu tanmlama
lara gtrmesi gerektiine inandrmak eiliminde olduklan iz
lenimine kaplnz. Ancak, grnrde bu doru deildir. nk,
biraz nce tarttmz gibi, yksek asal momentuma sahip
bir cismin spin durumlar, Riemann kresinin yzeyine serpi-
154 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

tirilmi ok sayda noktalann karldr.* Bu cismin spin du


rumunu, bu noktalarn belirledii farkl ynlere ynelik spin
112 durumlannn tmnden oluan bir btn olarak dnebi
liriz. Bu toplu durumlann ancak bir ka, rnein, kre yze
yinde kk bir alana birikmi noktalar (yani, spin 112 noktala
nnn ounun hemen hemen ayn ynde olduu blgeler), kri
ket toplar gibi klasik cisimlerde karlaabileceimiz gerek
asal momenturo durumlann temsil edecektir. Spinin toplam
lmnn ( n /2cinsinden) ok byk bir deere sahip olduu,
fakat ynlere 'rasgele' dalm bir spin durumunu setiimiz
takdirde, klasik spine benzer bir durumun ortaya kmaya ba
lyacan bekleyebilirdik Fakat durum hi de beklendii gibi
deildir. Genel olarak, toplam spin deeri yksek kuantum
spin durumlan hi bir ekilde klasik durumlara benzemez!
Klasik fizikteki asal momenturo ile nasl balant kurulma
l yleyse? Yksek spin deerine sahip kuantum durumlannn
ou, gerekte klasik durumlara benzemese de, her biri klasik
duruma benzeyen (birbirine dik) durumlann izgisel birletiri
midir. Naslsa bir 'lme', sistemde kendini uygulatr ve durum
vektr, klasik benzeri durumlardan birine ya da dierine 'at
lar'. Bu, bir sistemin yalnz asal momentumu iin deil, klasik
olarak llebilir herhangi bir baka zellii iin de ayndr.
Kuantum mekaniinin ite bu nitelii, bir sistem 'klasik dzeye
ulatnda' ne kmaldr. Bu konuda daha sonra baka syle
yeceklerim var ama byle 'geni' ve 'karmak' kuantum sistem
lerini tartmadan nce kuantum mekaniinin, bir paracktan
fazlasn ieren sistemleri allmadk ekilde ele al yntemi
hakknda bir fikir edinmeliyiz.

ok Parackl Sistemler
ok parackl durumlarn kuantum mekaniksel tanmlama
lan, ne yazk ki, biraz karmaktr. Aslnda son derece karma-
* Daha doru bir yaklamla; karmak sistemlerde toplanan pek ok farkl toplam
spin degerieri varolabilecei iin asal momentum, ok sayda, noktalardan
oluan bu tr dzenlernelerin kompleks izgisel birletirimiyle tanmlanmalyd.
Bylece ortaya kan tanm, klasik asal momentum tanrnma daha da az benzer!
155

klaabilirler. Ayn ayn paracklann, ayn ayn olas konumla


nnn tmnn birletirimleri sz konusudur! Bu durumda, kla
sik kurarndaki bir alan iin dnlebileceinden ok fazla sa
yda olas durumlardan oluan geni bir uzay yaratlr. Bir tek
parack iin kuantum durumunun, yani bir dalgafonksiyonu
nun klasik bir alann sahip olduu lde karmakla sahip
olduunu grmtk. Tanmlanmak iin sonsuz sayda para
metreyi ngren bir sistemin, (isel bamszlk dereceleri ier
medii srece (5. Blm s. 36) tanmlanmak iin bir ka sayya,
ok ok alt sayya gereksinimi olan bir sistemden) ne kadar da
ha karmak olduu aktr. Bu bylece yeterince karmak
iken, her biri iin birer alan gereken iki 'alanl' bir iki parack
l kuantum durumunun nasl tanmlanacan dnnz bir
de. Dnmek bile istemezsinizi Greceiniz gibi, iki veya daha
fazla paraca sahip bir durumun tanm iyice karmaktr.
Bir tek (spinsiz) paracn kuantum durumu, paracn bu
lunabildii her olas konum iin bir kompleks sayyla (genlikle)
tanmlanr. Parac, A noktasnda bulmak iin bir genlik, B
noktasnda bulmak iin bir genlik ve C noktasnda bulmak iin
bir baka genlik, vb. vardr. imdi iki parack dnnz. Bi
rincisi A noktasnda, ikincisi B noktasnda yer alabilir. Bu ola
slkla ilgili bir genliin bulunmas gerekir. Baka bir olaslkla,
birinci parack B'de ikincisi A'da bulunabilir ve bu olaslk iin
de bir genlie ihtiyacmz var; veya birincisi B'de ikincisi C'de
bulunabilir, veya her ikisi de A'da yer alabilir, ve bu olaslkla
rn her biri iin birer genlie gereksinimimiz var. Bu nedenle
dalgafonksiyonu sadece bir ka konum fonksiyonundan (yani,
birka alandan) ibaret deildir; iki konumun bir fonksiyonudur!
ki konumun bir fonksiyonunu tanmlamann, bir konumun
iki fonksiyonunu tanmlamaktan ok daha karmak olduu
hakknda bir fikir edinmek iin, yalnz bir tane olas sonlu ko
numlar kmesine sahip bir durumu ele alalm. (Ortonormal)
durumlarla verilen yalnz on kabul edilebilir konum bulunsun:
l o>, l >, 1 2>, 1 3), 1 4), l s>, 1 6), 1 7), l s>, 1 9).
Tek paracn 1 'JI> durumu, aadaki gibi bir toplam olacaktr:
1 'Jf) = Zo 1 O) + Z l ) + z2 l 2) + z3 l 3) + . .
. + Zg l 9)
156 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Burada, eitli z0, z v z2, z3, ... z9 bileenleri, her bir noktada bu
lunan paracn ilgili genliklerini verirler. On kompleks say,
paracn durumunu belirler. ki parack durumu iin her bir
ift konum ile ilgili bir genlie gereksinim duyanz. Dolaysyla

oz = oo
farkl (sralanm) konum ifti vardr, yleyse yz kompleks sa
yya gereksinimimiz vardr! Sadece bir parackl iki duruma
(yani, yukardaki 'iki konumun bir fonksiyonu' yerine 'bir konu
mun iki fonksiyonuna') sahip olsaydk, yalnz yirmi kompleks
sayya gereksinimimiz olacakt.
Bu yz sayy yle gsterebiliriz:
Zoo' zov Zoz, ... , zog, Z o , Zv Z z, ... , Zzo , ... , Zgg
ve bunlann karl (ortonormal) taban vektrlerini de yle
gsteririz: 12
o> o>, o> >, o> 2>, ... , o> 9>, > o>, ... , 9> 9>.
Buna gre genel iki parack durumu 1 'If>, u ekilde bir top
larola gsterilir:
'If> = Zoo O) O) + Zo O) > + . . . + Zgg 9) 9).
Bu 'arpm' gsterimi u anlam tar: a), birinci parack iin
(konum durumu olmas gerekmiyor) olas bir durumsa, ve ),
ikinci parack iin olas bir durumsa; birinci paracn duru
munun a) olduunu ve ikincisininkinin ) olduunu gste
ren 'durum' yle yazlr:

Yalnz tek parack durumlarnn deil, baka kuantum durum


iftlerinin de arpmlar alnabilir. Bylece a) ) son durumu
'birinci sistem, a) durumunda ve ikinci sistem ) durumun
dadr' birletirimini tanmlar eklinde yorumlanz. (Buna ben
zer bir tanmlama a) ) y) vb. iin de yaplabilir; aadaki
aklamaya baknz.) Ancak, genel bir iki parack durumu ger
ekte bu 'arpm' eklinde olamaz. rnein,
157

gibi bir birletirimde 1 p), birinci sistemin baka bir olas durumu
ve 1 cr), ikinci sistemin bir baka olas durumudur- Bu durum, bir
izgisel birletirimdir; birinci birletirme ( 1 a) ve I p)) art ikinci
birletirme ( 1 p) ve 1 cr)) eklinde verildii iin, bir arpm (yani, iki
durumun birletirini) olarak yorunlanamaz. Bir baka rnek ola
rak, 1 a) I p) - i 1 p) 1 cr), farkl bir izgisel birletirimi bildirir. Dik
kat ederseniz, kuantum mekanii, 've' ve 'art' szcklerinin an
lamlar arasndaki kesin aynma zen gsterilmesini ngrmekte
dir. Modem dilde -zellikle sigorta belgelerinde olduU gibi- 'art'
szcn 've' yerine yanl olarak kullanma eilimi yazk ki g
rlmektedir. Burada bu konuda ok daha dikkatli olmalyz!
parack sz konusu olduu zaman durum yine buna ben
zerdir. Genel bir parack durumunu tanmlamak iin, yuka
ndaki rnekte yalnz on alternatif konum varken bu kez tam
bin adet kompleks sayya gereksinim duyarz! parack du
rumlan iin eksiksiz bir taban olarak u yapy kullanabiliriz:
1 o> 1 o> 1 o>, 1 o> 1 o> 1 >, 1 o> 1 o> 1 2>, ... , 1 9) 1 9) 1 9).
zel parack durumlan:
1 a) I p) 1 i> eklindedir.
(Burada 1 a), I p) ve 1 y)'nn konum durumlar olmalar gerek
mez). Fakat bu basit 'arpm' eklindeki bir ok durumun, genel
bir parack durumu elde etmek zere, izgisel birletirimi
gerekecektir. Buna gre, drt veya daha fazla parack iin du
rum vektr tanmlannn nasl yaplabilecei aktr.
u aamaya kadarki tartmamz, 'birinci parack', 'ikinci
parack', 'nc parack' vb. ayrdedilebilir paracklar ze
rine geliti. Ancak, kuantum mekaniinin arpc bir zellii,
zde (ayrdedilemez) paracklar iin kurallann farkl olmas
dr. Gerekte, kurallar, belli tr paracklann sadece, diyelim
son derece birbirine benzer olmalann deil kesinlikle zde ol
malarn ngrr. Bu kural, tm elektronlar ve tm fotonlar
iin geerlidir. Fakat elektronlar, tm fotonlarn birbirlerine
zdeliklerinden farkl ekilde birbirlerine zdetirleri Bu fark,
elektronlarn fermiyonlar olmasndan, fotonlarn ise bozonlar
olmasndan kaynaklanr. Bu iki genel tr parack birbirinden
olduka farkl ekilde ele alnmaldr.
158 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Szcklerin yetersiz kald tanmlamalada okuyucunun ka


fasn iyice kantrmadan nce 'fermiyon' ve 'bozon' durumlan
nn zelliklerini aklayaym. Kural yle: 'l'> durumu, belirli
trde ve herhangi bir sayda fermiyon ieren bir durumsa, fer
mironlardan herhangi ikisi aralannda yer deitirdii takdirde
'Jf> yle bir deiime urar:
'l'> - 'Jf>.
'l'> durumu, belirli trde ve herhangi bir sayda bozon ieri
yorsa, bozonlardan herhangi ikisi aralarnda yer deitirdii
takdirde 'l'> yle bir deiime urar:
'l'> 'l'>
Bu nermeleri yorumlarsak ki fermiyon hibir zaman ayn du
rumda bulunamaz. nk bu mmkn olsayd, aralannda yer
detirmeleri, toplam durumu asla etkilemez, bylece - 'V> =
'Jf>, yani 'l'> = O bildirimini alrdk ki bu bir kuantum duru
mu iin sz konusu olamaz. Bu zellik, Pauli darZama ilkesi13
olarak bilinir ve bu ilkenin maddenin yaps ile ilgili temel n
grleri vardr. Maddenin tm ana eleri gerekten fermiyon
lardr: Elektronlar, protonlar ve ntronlar. Dariama ilkesi ol
makszn madde kendi zerine kerdi!
Yine on konumumuzu inceleyelim ve imdi iki zde fermi
yondan oluan bir duruma sahip olduumuzu varsayalm. Pauli
ilkesine gre o) o) durumunu dlyoruz. (Birinci arpann
ikincisiyle yer detirmesi sonucu eksi deerine deil kendine
gider.) Aynca, o> ) durumu da bu haliyle iimize yaramaz,
nk yer deiimiyle eksi deerine gitmez; fakat bunun yerine
o> > - > o>
durumunu koyarak sorunu kolayca zmleriz: (stenirse, ortak
bir i arpan boylandnna amacyla kullanlabilirdi.) Bu durum,
birinci paracn ikincisiyle yer deitinnesi koulunda doru e
kilde iaret deitirir, fakat imdi o> > ve > o> durumianna
artk bamsz durumlar olarak sahip deiliz. Bu iki durumun ye
rine artk sadece bir durum koyabiliriz! Bu trden yalmzca

(ox 9) = 45

durum var elimizde; bunlan sralanmam o>, >, ... g) ayn


durumlannn iftleri cinsinden yazabiliriz. Bylece, sistemimiz-
159

de iki fermiyonlu bir durumu belirlemek iin 45 kompleks say


gerekir. fermiyon iin ayn konum gerektiine gre taban
durumlarn yledir:
o> > 2> + > 2> o> + 2> o> > - o> 2> > -
2> > o> - > o> 2>,
Toplam (o x 9 x 8) 1 6 = 20 durum olduuna gre, bir fermi
yon durumunu tanmlamak iin 20 kompleks say gerekiyor.
Daha fazla sayda fermiyonlar iin durum buna benzerdir.
Bir ift zde bozon iin ise bamsz taban durumlan iki eittir:
o> > + > o>
ve
o> o>
gibi durumlar olabilir; dolaysyla toplam o x 11/2 = 55 komp
leks say, iki bozonlu durumlan tanmlamak iin yeterlidir.
bozonlu durumlar iin ayn eit durum vardr ve (O x l l x
2) 1 6 = 220 kompleks say gerekir, ve bu bylece devam eder.
Kukusuz, ana fikri iletebilmek amacyla koullan basitleti
rerek aklamaya altm. Daha gereki bir tanmlama, ana
dnce deimese de, konum durumlannn tm srekliliiyle
verilmesini gerektirir. Yine kk bir sorunumuz var. Kanl
maz olarak bir fermiyon olan bir spin 112 paracnn her bir
konumuna karlk iki olas durum sz konusu: 't' (spin 'yuka
n') ve J, (spin 'aa'). Basitletirilmi sistemimizde bir tek par
ack iin, on yerine yirmi taban durumuna sahibiz:
to>, to> , t>, t>, t2>, t2>, ... t9>, t9>.
Bunun dnda sistemimiz daha nceki rneklerde olduu gibi
tanmlanr (ki fermiyon iin (20 x 9) 1 2 = 90 kompleks say;
fermiyon iin (20 x 9 x 8) 1 6 = 1140 say, vb. gerekir.).
1. Blmde bir olguya deinmitim: ada kurama gre,
insan bedenindeki bir parack, bu insann oturduu evin tu
lalarndan birisindeki zde bir parackla yer deitirseydi,
hi bir ey olmazd. Bu parack, bir bozon olsayd '1') durumu
gerekten hi bir ekilde etkilenmezdi. Bu parack bir fermi
yon olsayd, \jf) durumu, fiziksel ynden \jf) durumuna ede
er - \jf> ile yer deitirebilirdi. (Gerekli grrsek bu iaret
deimesi sorununu, deiim yaplrken iki paracktan birini
160 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

360 dndrerek basit bir nlemle giderebiliriz. Anmsarsanz,


bozon durumlarn aksine, fermiyonlar byle bir dnme sonucu
iaret deitirirler!) ada kurarn (1926'lardan bu yana), ger
ekten, fiziksel maddenin paracklarnn kimlii sorusu hak
knda bize nemli eyler bildirmektedir. Bu paracklar 'u
elektron' veya 'bu foton' diye kesinlikle ayrdedemeyiz. 'Birinci
elektron burada ve ikincisi de orada' eklinde bir nerme, du
rum vektrnn o) o) eklinde olduunu savunmak demek
tir ki, biraz nce grdmz gibi, byle bir nerme, fermiyon
durumu iin sz konusu olamaz! Ancak, 'birisi burada, dieri
urada olmak zere bir ift elektron vardr,' diyebiliriz. Tm
elektron topluluunu, veya tm protonlar topluluunu, veya
tm fotonlar topluluunu savunmak kurallara uygundur (bu
bile farkl parack trleri arasndaki etkilemeleri gzard
eder.) Bireysel elektronlar, bu genel tanma birer yaklatrma
dr; bireysel protonlar veya fotonlar da ayn ekilde yaklatr
malardr. Bu yaklatrmalar bir ok amaca hizmet ederler fa
kat, speriletkenlik, sperakkanlk, ve lazer davran gibi
aksine rneklerin gsterdii gibi bu hizmeti de yerine getire
merlikleri koullar vardr.
Fiziksel dnyann, kuantum mekanii tarafndan sunulan
resmi, klasik fiziin bize sunmasna alageldiimiz resme hi
benzemiyor, ama sk durun - kuantum dnyasnn daha ne tu
haflklar var, greceiz!

Einstein, Podolsky ve Rosen 'ikilemi'


Bu blmn balarnda deindiim gibi Albert Einstein'n
grlerinin bazlar, kuantum kuramnn temelini oluturur.
Anmsayacanz gibi, 1905 yl gibi olduka erken bir tarihte
elektromanynetik alann kuantumu olarak 'foton' kavramn ilk
kez o ne srm ve bu kavramdan dalga-parack ikilii fikri
gelitirilmitir. ('Bozon' kavram da, kuramn odan oluturan
dier bir ok fikirler gibi, ksmen Einstein'a aittir.) Yine de
Einstein, daha sonralan bu kavrarnlara dayanarak gelitirilen
kuramn, fiziksel dnyann geici tanmndan baka bir ey ola
bileceini asla kabul edemedi. Kuramn olaslkc ynne duy-
161"

duu honutsuzluk ok iyi bilinir. Bu honutsuzluu 1926 yln


da Max Bom'un mektuplanndan birine verdii yantta zetlen
mit (Pais 1982, s. 443'teki alntdan):
"Kuantum mekanii ok etkileyici. Fakat iimden bir ses bana yine
de henz bunun tam gerek olmadn sylyor. Kuram pek ok ey
bildiriyor ama bizi Tanr'nn srlarna yaklatrmyor. Ne olursa olsun
inanyorum ki 'O' zar a tmyor"
Ancak, grne gre, Einstein', kuramn bu fiziksel belirleyi
cilikten uzak oluundan daha endienlendiren yn, kuantum
kuramnn tanmlanm olduu ekliyle grnte sahip olduu
nesnelsizlik idi.
Kuantum kuramn sergilerken, her ne kadar garip ve sa
duyuya ayknym gibi gelse bile, kuramn getirdii dnya ta
sanmnn gerekten nesnel bir tasann olduunu vurgulamaya
gayret ettim. Dier yandan, Bohr'un bir sistemin kuantum du
rumunun (lmeler arasnda) bir fiziksel gereklii olmad,
sadece sistem hakkndaki 'bilgimizin' bir zetini ierdii gr
nde olduu anlalyor. Fakat deiik gzlemciler bir sistem
hakknda deiik bilgilenecekleri iin, dalgafonksiyonu aslnda
'znel' bir nitelik almayacak mdr? veya 'herey fizikinin zih
ninde' olmayacak m? Yzyllar boyunca gelitirilmi harikula
de kesin bir fiziksel dnya resminin tamamen uup gidiverme
sine izin veremeyiz; bu nedenle Bohr klasik dzeyde dnyann
bir nesnel gereklii olduunu grmek zorundayd. Ancak bu
nun altnda kalan kuantum dzeyindeki durumlarn bir ger
eklii yok gzkyordu.
Byle bir tasanm, kuantum olgulan leinde bile nesnel bir
fiziksel dnyann varlna inanan Einstein'a itici geldi. Bohr'la
girdii saysz tartmada, sunulan bu kuantum resminin kendi
iinde tutarszlklar olduunu, ve bu nedenle kuantum kura
mnn altnda daha derin bir yap bulunmas gerektiini ve bu
nun klasik fiziin gsterdii resimlerle benzerlikleri olabilece
ini gstermeye alt (fakat baaramad). Belki de kuantum
sistemlerinin olaslk niteliklerinin altnda, sistemin haklann
da dorudan bilgi sahibi olmadmz ieriinin veya 'paralan
nn' istatistiksel katklan bulunmaktayd. Einsten'n izleyicile
ri, zellikle David Bohm, 'sakl deikenler' grn gelitirdi
ler. Bu gre gre belli bir nesnel gereklik olacakt, fakat bir
162 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

sistemi kesin olarak tanmlayacak deikenler bizim ulam


mz dnda kald iin bunlarn bir lme ncesindeki deerle
ri bilinmeyecek; bylece kuantum olaslklan oluacakt.
Byle bir sakl deikenler kuran, kuantum fiziinin btn
gzlemsel olgularyla tutarllk iinde olabilir mi? Yant evet g
zkyor, ancak kuramn temel bir biimde yerel olmamas ko
uluyla. Buradan yerel olmayan sakl deikenierin sisteminin
sonsuz uzaktaki ksmlarn annda etkileyebilmeleri anlamn
dadr! Bu da Einstein' zel greiilikle ilgili sorunlar nedeniyle
mutlu etmezdi. Bunlar daha sonra ele alacam.
En baarl sakl deikenler kuram, de Broglie-Bohm mode
li olarak tannan kurarndr (de Broglie 1956, Bohm 1952). Bu
gibi modelleri burada tartacak deilim, nk bu blmde
amacm yalnzca standart kuantum kuramn genel izgileriyle
vermek olup, kart nerileri aklamak deildir. Fiziksel nes
nellikten yana olup da belirleyicilii gzden karmaya hazr
olanlar iin standart kuramn kendisi yeterlidir. Buna gre o
u kez dzgn ve belirleyici bir U srecine gre gelien, fakat
bir gEmliin klasik dzeye ykseltimi gerektiinde R yntemine
uyarak arada srada tuhaf ekilde bir yerlere 'atlayan' durum
vektrne 'gereklii' veren kavram gzyle baklr. Ancak, ye
rel olmama problemi ve greiilikle ilgili sorunlardan sz edil
mez. imdi bunlardan bazlarna gz gezdirelim.
Diyelim ki, A ve B blgelerinden oluan fiziksel bir sisteme
sahibiz. A ve B blgelerini iki farkl parack olarak kabul ede
lim. A'nn durumunu belirleyecek iki (birbirine dik) seenein
\jf) ve p ) olduunu, B'nin durumunu belirleyecek seenekle
rin ise 13> veya cr) olduklarn varsayalm. Daha nce grd
mz gibi, genel birleik durum, A durumu ile B durumunun
sadece bir arpm ('ve') deil fakat bu gibi arpmarn bir bir
letirimidir ('art'). (Bu durumda A ve B'nin ilikili olduunu
(korelasyon) syleriz.) Diyelim sistemin durumu yledir:
a;) 13> + p ) cr).
imdi, a;)'y (EVET), p)'dan (HAYlR) ayrdetmek iin A ze
rinde bir evet/hayr lmesi yapalm. B'ye ne olur? lme sonu
cu EVET ise, son durum
a> l3>
olur; lme sonucu HAYIR ise, son durum yledir:
1 63

p) cr) .
Buna gre A ile ilgili lmmz B'nin durumunun, bir EVET
yantyla )'ya atlamasna, HAYIR yantyla ise cr)'ya atla
masna neden olur! B paracnn A blgesinin yaknnda bir
yerde yerellemesine gerek yoktur; k yllarnca uzak olabilir
ler birbirlerinden. Fakat B, A'nn llmesiyle ayn anda atlar!
Fakat durun. Okuyucu ''bu 'atlama' da neyin nesi?" diye so
ruyor olabilir. imdi rnekleyeceim nesneler neden 'atlam
yor'? inde bir beyaz top ve bir de siyah top bulunduu bilinen
bir kutu dnn. Toplar kutudan karp hi bakmadan oda
nn iki ayr kesine frlattmz varsayalm. Sonra toplardan
birini incelediimiz zaman beyaz olduunu grrsek (yukarda
ki ' aY gibi) -hey presto!- teki topun siyah olduu (' )' gibi)
anlalr! te yandan, ilk incelediimiz top siyah ise (' p )'),
ikinci topun belirsiz durumu, bir anda, 'kukusuz olarak, beya
za' atlar (' cr)'). Okuyucunun da bu konuda srar edecei gibi,
akl banda hi kimse, ikinci topun 'kukulu' durumundan
'kukusuz siyaha' veya 'kukusuz beyaza' ani deiikliini, ilk
top incelenir incelenmez yerel olmayan gizemli bir 'etkinin', bu
toptan ikincisine doru ilerlemesine balamaz.
Oysa Doa, gerekte, bundan ok daha olaanstdr. Yuka
rdaki rnekte, A zerinde lme (gzlem) yaplmadan nce, di
yelim, B'nin durumunun ) olduunun ve A'nn durumunun
a) olduunun (ya da B'ninkinin a) ve A'nnkinin p) olduu
nun) sistem tarafndan zaten 'bilindiini' gerekten dnebili
riz; bilmeyen birisi varsa o da deneyi yapan kii idi. Gzlemci,
A'nn a) durumunda olduunu grnce, sadece B'nin 13> du
rumunda olduu sonucunu karr. Bu, yerel olarak sakl dei
kenler kuramnda olduu gibi, 'klasik' bir gr olup, hibir f-

Elektron E Pozitron P
Balang durumu
-----------------0------------------
A
Spin O
Spin Spin

ekil 6.30. Bir spin-sfr parac, birisi elektron E ve dieri pozitron P, olmak zere iki
spin 1/2 paracna bozunuyor. Spin 112 paracklanndan birinin spininin llmesi g
rne gre ayn anda tekinin spin durumunu saptar.
164 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

ziksel 'atlama' gerekten meydana gelmez. (Hepsi gzlemcinin


usunda olup bitiyor!) Byle bir gr uyarnca, sistemin her
paras, kendisine uygulanabilecek herhangi bir deneyin sonu
lann nceden 'bilir'. Olaslklar, yalnz, deneyeinin bilgisizli
inden kaynaklanr. Byle bir gr, kuantum kuramndan
kaynaklanan karmak ve grnte yerel olmayan olaslkla
Tin tmn aklamakta ie yaramaz.
Bunu anlamak iin yukandaki duruma benzer bir rnek ve
receiz. Ama bu kez, A ve B iyice aynlncaya kadar, A sistemi
ne hangi lmn uygulanacana karar verilmeyecek. Bu du
rumda, B'nin davran seilecek lme tarafndan ayn anda
etkilenir! Bu grnte ikilemli 'EPR' tipi 'dnce deneyi' Al
bert Einstein, Boris Podolsky ve Nathan Rosen (1935) tarafn
dan bulunmutur. Ben burada, David Bohm (1951) tarafndan
ileri srlen deiik bir eklini kullanacam. Hi bir yerel 'ger
eki' (rnein, sakl deikenli, veya 'klasik tip') tanmlamann
doru kuantum olaslklan veremiyecei olgusu, John S. Beli'in
dikkate deer bir teoreminden kaynaklanr. (bkz. Beli 1987,
Rae 1986, Squires 1986.)
Bir merkez noktasnda bir spin-sfr paracnn bozunma
syla, birine elektron ve dierine pozitron (anti-elektron) adn
verdiim iki spin 112 parack olutuunu ve bu paracklarn
birbirlerine zt ynlerde da doru ilerlediini varsayalm (e
kil 6.30). Asal momentumun korunumu uyannca, elektronun
ve pozitronun spinlerinin toplam sfr olmaldr. nk bu, bo
zunmadan nceki paracn sahip olduu asal momentum
dur. Bunun dolayl olarak bildirdii udur: Elektronun bir yn
deki spinini ltmz zaman, setiimiz yn ne olursa olsun,
pozitron spini buna zt yndedir! ki parack birbirinden kilo
metrelerce veya hatta k yllannca uzakta olabilirler ama yi
ne de bir parack zerinde yaplan lmn seimi, grnte,
tekinin spin eksenini eanl olarak belirler!
Kuantum biimciliinin bizi bu sonuca nasl ulatrdn g
relim. ki paracn toplam sfr asal momenturo durumunu,
Q) durum vektr ile gsterirsek, yle bir iliki kurabiliriz:
Q) = Ei) P..!) EJ) Pi.>
-

(Burada E elektron ve P pozitron). Yukardaki eitlikte bileen


ler, spinin yukar/aa ynleriyle tanmlanmtr. Grld
165

gibi, durum tmyle, yukan spinli elektron ve aa spinli po


zitron ile, aa spinli elektron ve yukan spinli pozitronun iz
gisel birletirimidir. Bylelikle, elektronun yukar/aa spin
durumunu lersek ve gerekten de yukanya doru olduunu
saptarsak, 1 Ei) 1 pj.) durumuna atlamalyz ve buna gre po
zitronun spin durumu aa ynde olmaldr. te yandan, etekt
ronun spin durumunun aaya doru olduunu bulursak, ilk
durum 1 Et) 1 Pi) durumuna atlar ve buna gre pozitronun
spini yukanya dorudur.
imdi, diyelim ki sa ve sol olmak zere iki zt ynde bir ba
ka ift elektron ve pozitron setiimizi varsayalm:

1 E ----7) = 1 Ei) + 1 Et), 1 P----7) = 1 Pi) + 1 Pt)


ve
1 E) = 1 Ei) - 1 Et), 1 P) = 1 Pi) - 1 Pt);
Buna gre son durumu yle saptanz (isterseniz cebirsel ilem
leri kontrol edin!):
1 E-?) 1 P > - 1 E > 1 P----7)

= c I Ei) +
I Et)) c I Pi) - I Pt))
- c l Ei) - 1 Et)) c l Pi) + 1 Pt))
= 1 Ei) 1 Pi) + I Et) 1 Pi) - 1 Ei) 1 Pt) - 1 Et) 1 Pt)
- I Ei) I Pi) + I Et) I Pi) - I Ei) l pt) + I Et) I Pt)
=-2( 1 Ei) 1 Pt) - 1 Et) 1 Pi))
= - 2 1 Q) ,

Bu son durum (nemsiz bir -2 arpan dnda) balang duru


muyla ayndr. yleyse balang durumunu da, saa spinli
elektron ve sola spinli pozitron ile sola spinli elektron ve saa
spinli pozitronun izgisel birletirimi olarak yorumlayabiliriz!
Bu bildirim, elektronun yukar/aa yerine sa/sol ynnde
spinini lmek iin yararldr. lme sonrasnda elektron spini
nin gerekten saa doru olduunu saptarsak, spin durumu
1 E----7) 1 P > durumuna atlar, ve bylece pozitron sola spinle
nir. te yandan, elektron spininin sola doru olduunu bulur
sak, spin durumu 1 E > 1 P----7) durumuna geer ve bylece po
zitron saa spinlenir. Elektronun spin durumunu herhangi bir
166 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

baka ynde lseydik, elektron spininin lm sonucuna bal


olarak pozitronun spininin durumu ayn anda ya lm ynne
ya da aksi ynne atlard.
Elektronlar ve pozitronlarla verdiimiz rnei, kutudan ka
nlan bir siyah ve bir beyaz top rneimize neden uygulayama
yalm? rneimizi daha da genelletirelim ve biri siyah tekisi
beyaz iki top yerine, balangta ayn ynde alrken daha
sonra zt ynlerde alan E ve P makinelerini ele alalm. Veri
len herhangi bir ynde bir spin lmne, E ve P makinelerinin
her birinin EVET veya HAYIR yant verdiini varsayalm. Bu
yant, her bir yn seimi iin tamamen makine tarafndan be
lirlenebilir, veya belki de makine, olasl makine tarafndan
belirlenen olaslkl yantlar verebilir yalnzca; ancak, ynleri
aynidktan sonra, E ve P makinelerinin her birinin birbirinden
tamamiyle bamsz davrandklarn varsayyoruz.
Biri E'nin spinini, teki P'nin spinini len spin lerlerimi
zin her iki tarafta yer aldklann, her bir lerde spin yn iin
ayar bulunduunu varsayalm; E-leri iin A, B, C, ayarlan
ve P-leri iin A', B', C' ayarlan. A', B' ve C"nin herbirisi sra
syla A, B ve C'ye paralel olmal; A, B ve C hepsi bir dzlem
zerinde bulunmal ve birbiriyle ayn ay yapmal, yani arala
nndaki alar 120 olmal. (ekil 6.31) imdi, her iki taraftaki
bir ok farkl ayar deerleriyle, deneyin bir ok kez tekrarland
n dnelim. Bazen, E-ler EVET yantn kaydedecek (ya
ni, spin lm yaplan ynde: A'da, veya B'de veya C'de) ve ba
zen HAYlR yantn (spin ters ynde) kaydedecektir. Ayn ekil
de, P-leri bazen EVET ve bazen HAYlR yantn kaydedecek
tir. Gerek kuantum olaslklannn sahip olmalar gereken iki
zelliine deinmeliyiz:

~
B c
E
o
p

Qi
B' C'
E-ler P-ler
ekil 6.31. EPR ikileminin ve Beli teoreminin David Merrnin tarafindan tasanmlanan
basit bir biimi: Doann yerel gereklii gr ile kuantum kuramnin sonulan ara
snda eliki olduunu gsteriyor. E-leri ve P-leri, kendi taraflanndaki paracklarn
spinlerini ltkleri ynler iin er ayara sahiptirler.
167

1. Her iki taraftaki ayarlar ayn ise (yani, A ve A', vb.) iki l
er tarafndan verilen sonular daima uyumsuzdur (yani, P-l
eri HAYlR kaydederken E-leri EVET kaydeder, P-leri
EVET kaydederken E-leri HAYlR kaydeder.)
2. Ayar dmeleri evrilir ve birbirinden tmyle bamsz
olarak 'rasgele' konumlara getirilirse, iki lmn birbiriyle
uyumlu veya uyumsuz olmas olaslklar eittir.
1. ve 2. zelliklerin, daha nce verilmi olan kuantum olaslk
kurallarnn dorudan birer sonucu olduklar kolayca grl
mektedir. nce E-lerinin kayda baladn varsayabiliriz. P
leri, E-leri tarafndan llen spin durumunun tersi spin
durumuna sahip cisimcii bulur, bylece 1. zellik hemen orta
ya kar. 2. zellii gstermek iin unutmamalyz ki, aralann
daki a 120 olan iki ynde, E-leri EVET sonucunu verirse P
yn, lm yapt spin durumuyla 60 adadr; E-leri HA
YlR sonucunu verirse P-yn, spin durumuna 120 adadr.
yleyse, lrolerin uyumas olasl 3/4 = 1/2 ( 1 + cos 60),
uyumamas olasl ise 1/4 = 1/2 (1 + cos 120)'dir. Buna gre,
P-ayar iin ortalama olaslk, E-leri EVET yantn verir
se, P-lerinin EVET yantn vermesi iin 1/3 (O + 3/4 + 3/4) =
1/2, P-lerinin HAYlR yantn vermesi iin 113 ( 1 + 1/4 + 1/4)
= 112'dir (yani, E-lerinin EVET yantn onaylamas veya

onaylamamas olaslklan eittir); E-leri HAYlR yantn ve


rirse yine ayn olaslk ilemi geerlidir. Bu gerekten 2. zellik
tir. (bkz. s. 145).
1. ve 2. zelliklerin, herhangi bir yerel gereki modelle (ya
ni, yukarda ele aldnz trde herhangi bir makineyle! ) tutar
sz olmalan dikkate deer bir olgudur. Diyelim ki byle bir mo
delimiz var. E-makinesi, A, B veya C olas lmlerinin her biri
iin hazrlanmal. Yalnz olaslklara dayal yant verrnee ha
zrlanm olursa, 1. zellik uyarnca, srasyla A', B' ve C ' iin,
E-makinesinin yantn onaylamamak konusunda P-makinesi
emin olamazd. Gerekten, her iki makine de, olas lmn
her biriyle ilgili yantlarn kesinlikle nceden hazrlkl olarak
vermelidirler. rnein, bu yantlar, A, B , C iin, srasyla,
EVET, EVET, EVET ise sa taraftaki parack, sa taraftaki
ayar iin HAYlR, HAYlR, HAYlR verrnee hazr olmaldr. Bu
nun yerine, solda hazrlanan yantlar EVET, EVET, HAYlR ise
168 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

sadaki yantlar HAYIR, HAYIR, EVET olmaldr. Dier rnek


ler de esas olarak bunlara benzer. imdi bakalm bu rnek, 2.
zellikle uyuuyor mu? EVET, EVET, EVET/HAYlR, HAYIR,
HAYIR karlkl yantlar pek mit verici deil, nk buna
gre, olas AlA', AJB', AJC', B/A', vb. iftlerin tm iin 9 red ve
O kabul sz konusudur. Peki, EVET, EVET, HAYlR/HAYlR,
HAYlR, EVET ve benzerlerine ne dersiniz? Bunlar 5 red ve 4
kabul verirler. (Kontrol etmek isterseniz teker teker sayn: YlN,
YlN, Y/Y, YlN, YlN, YIY, NIN, N)N, N/Y - bunlardan bei onay
lamyor, drd onaylyor. ) 2 . zelliin ngrd duruma ol
duka yaklatk ama yeterince deil, nk kabullerle redler
eit olmal. 1. zellie uygun iftler de (HAYlR, HAYlR, HAYIR
1 EVET, EVET, EVET dnda: bu iftler yine 9 red O kabul ve
recei iin durum daha da ktdr) yine 5'e 4 verecektir. Kuan
tum mekaniksel olaslklar reten, nceden hazrlanm hi bir
yant kmesi yoktur. Yerel gereki modeller geersizdirY

Fotonlarla Deneyler: Greiilikle ilgili


bir sorun mu var?
Bu artc kuantum beklentilerinin gerek deneyler tarafn
dan dorulanp dorulanmadn sormalyz. Biraz nce akla
dmz varsaymsal deney, gerekte uygulanmam fakat ben
zer deneyler ktleli spin 1/2 paracklann spini ile deil, bir ift
fotonun kutuplannalan kullanlarak yaplmtr. Sz edilen
ayrm dnda, gerek deneyler, temelde, sz konusu varsaym
sal deneyle ayndr; ancak kullanlan alar (fotonlarn spin 112
yerine spin 1'e sahip olmalar nedeniyle) spin 112 iin ngrlen
alann yars olmaldr. Foton iftlerinin kutuplanmalan, yn
lerin eitli farkl birletirimlerinden llm olup kan so
nular, kuantum kuramnn bildirimleriyle uyumlu, yerel ger
eki modelle uyumsuz bulunmutur!
Bugne dein elde edilmi olan deney sonulannn en doru
ve en inandrc olanlar Paris'te15 Alain Aspect ( 1986) ve arka
dalar tarafndan elde edilen sonulardr. Aspect'in deneyleri
nin bir baka ilgin yn vardr: Fotonlarn kutuplanmalarnn
nasl llecei ile ilgili 'kararlar', ancak fotonlar hareket halin-
169

deyken alnabilir. Bu nedenle, yaklaan fotonun kutuplanna


ynn lmeyi tasarlad yn iaret ederek bir foton detek
trnden fotona doru ters taraftan ilerlemekte olan bir yerel
olmayan 'etkiyi' dnrsek, bu 'etkinin' ktan hzl hareket
etmesi gerekir! Kuantum dnyasnn gereklerle tutarl her
hangi bir gereki tanm iin, etkilerin ktan hzl hareket
edebilmeleri balamnda, grne gre nedensellik olmamal!
Oysa, daha nce grdmz gibi, grelilik sz konusu olduu
srece, ktan hzl sinyaller gnderilmesi elikilere neden olur
(ve bizim 'zgr isten' duygumuzla eliir, vb., bkz. s. 80). Elbet
te bu doru ama, EPR tr deneylerden kaynaklanan yerel ol
mayan 'etkiler', mesaj gndermek iin kullanlabilecek zellikte
deillerdir. nk, grld kadanyla, byle bir amala kulla
nldklar takdirde, sz konusu elikilere neden olacaklardr.
(Bu gibi 'etkilerin' sinyal gndermek iin kullanlamyacana
ilikin ayrntl bir gsterim 1980 ylnda Ghirardi, Rimini ve
Weber tarafndan yaplmtr.) Bir fotonun 'dikey ya da yatay
olarak' (diyelim, 60de veya 150de bildirimi kart olarak) ku
tuplanm olduunu bildirmenin, bu seeneklerden tam olarak
hangisinin geerli olduu bildirilmedii srece bir yarar yoktur.
'Bilginin' birinci aamas (yani, kutuplanna ynleri seenekleri)
ktan hzl (eanl) ularken, iki ynden hangisinde kutuplana
cana ilikin bilgi, ilk kutuplanna lmnn sonucunu .ileten
normal bir sinyal araclyla daha yava ular.
Basit anlamda bilgi iletimi asndan, EPR tr deneyler, g
reliliin 'nedensellii' ile elikili deilse de, 'fiziksel gereklik'
tanmmzdaki grelilik ruhuyla kesin bir eliki ierisindedir.
Durum vektrne ilikin gereki grn, yukanda aklad
mz (fotonlarla yaplan) EPR tr deneye nasl uygulandn
grelim. ki foton da doru ilerlerken, durum vektr bunu
tek birim gibi davranan bir foton ifti olarak tanmlar. Foton
iftinin hibir eleman tek bana bir nesnel duruma sahip de
ildir: Kuantum durumu yalnzca ikisi biraradayken geerlidir.
Foton iftinin elemanlanndan hibirisi tek bana bir kutuplan
ma ynne sahip deildir: Kutuplanma, iki foton birlikteyken
sahip olunan bir nitelikdir. Bu fotonlardan birinin kutuplanma
s lld zaman, durum vektr, llmeyen fotonun kesin
bir kutuplanmaya sahip olabilmesi iin atlar. Atlayan fotonun
170 Kuantumun By s ve Kuantum Gizemi

\
l
2. lm -al 2. lm
. - .
.:::- UZay

-
- _ -- __

-- -
- -
..___ --
- -:
-

-...<"" uz!X-
- - z emci lm lm Gzlemci ...,_ Durum

/ \
Durum 'atlar'
'atlar' Foton Foton
..

ekil 6.32. ki fotonun bir spin-0 durumundan zt iki yne yayld bir EPR deneyinde
iki ayn gzlemcinin ayn deney iin oluturduklar 'gereklik' tanmlar birbirleriyle tu
tarszdr. Saa hareket eden gzlemci, sadaki lme nedeniyle, soldaki durumun lme
den nce atladlna karar verirken, sola hareket eden gzlemci tam aksini dnr!

kutuplanmas daha sonra tekrar llrse olaslk deerleri, bi


linen kuantum kurallarnn bu fotonun kutuplanna durumuna
uygulanmas suretiyle dorudan elde edilir. Duruma bu ekilde
yaklam, doru yantlar verir. Gerekten, kuantum mekanii
ni normal olarak uygulama yntemimiz budur. Fakat aslnda
bu bir grelilik kuram gr deildir. nk, kutuplanmaya
ilikin iki lm, uzaysal ayrml olarak adlandrlr; bunun
anlam, ekil 5.21'deki R ve Q noktalar gibi, birinin dierinin
k konisinin dnda kalmasdr. Bu lmlerden hangisinin
gerekte nce yapld sorusu fiziksel ynden bir anlam ta
maz, fakat 'gzlemcinin' hareket durumuna baldr (ekil.
6.32) 'Gzlemci' saa doru yeterli hzda ilerlerse, sadaki l
mn nce olutuunu dnr; sola doru ilerlerse, lmn
nce solda meydana geldiine karar verir! Oysa biz sadaki fo
tonun nce lmlendiini dnrsek, soldaki fotonun nce l
mlendiini dnm olmamz halinde elde edeceimiz fizik
sel gereklikten bambaka bir gereklik tanm elde ederiz! (Ye
rel olmayan 'atlamaya' neden olan farkl lmlemedir.) Fizik
sel gerekliin verdiimiz uzay-zaman tammyla, yerel olma
yan kuantum mekaniksel tanmmzia dahi, zel grelilik ara
snda nemli bir eliki vardr! 'Kuantum gerekilerinin' he
nz zmleyemedii ciddi bir bilmecedir bu eliki (bkz. Aha
ronov ve Allert 1981). Daha sonra bu konuya tekrar dnmem
gerekecek.
1 71

Schrdinger Denklemi; Dirac Denklemi

Bu blmn balarnda, bir ok ynden klasik fiziin denk


lemlerine benzeyen ve iyi tanmlanm, belirleyici (deterministik)
bir denklem olan Schrdinger denklemine deinmitim. Kurallar
gereince, bir kuantum sisteminde 'lmeler' (veya 'gzlemler')
yaplmad srece, Schrdinger'in denklemi geerli kabul edil
melidir. Okuyucu, denklemin gerek yazln merak edebilir:

it lvr> = Hlvr>.
dt

Anmsarsanz, n Planck sabiti (h/2rr) (ve i = -i-1) ve 'V> zerine


ilem yapan d/dt (zamana gre ksmi trev)
'l'>'nin zamanla deiim miktarn verir. Schrdinger denklemi,
H \jf>'nin, 1Jf>'nin nasl evrimletiini tanmladn bildirir.
1!' nedir? Bir nceki blmde deindiimiz Harnilton fonksi
yonudur ama nemli bir farkla! Anmsayacamz gibi klasik
Harnilton fonksiyonu, sistemdeki tm fiziksel nesnelerin hepsi
nin konum koordinatlar qi ve momenturo koordinatlar P i cin
sinden yazlan toplam enerji ifadesidir. Kuantum Harnilton
fonksiyonunu elde etmek iin ayn ifadeyi kullanrz, fakat her
Pi momentumu grdmz yere q/e gre ksmi trev ' ile ta
nmlanan bir diferansiyel operatr koyarz. Daha ak anlatm
la, p/in yerine -i n d/ dqi ifadesini koyarz. Buna gre, kuantum
Harnilton fonksiyonumuz H, yalnzca bir sayy deil trevleri
ve arpmlar, vb. ieren (ou kez kompleks deerli) matema
tiksel bir ilemciye dnr! Biraz hokus-pokusa benziyor! Fa
kat bu sadece matematiksel bir kurgulama deildir; ie yara
yan gerek bir sihirdir! (Klasik bir ifadeden yola karak bir ku
antum Harnilton ilemeisi retmek ilemi biraz 'sanat' gerekti
rir, fakat allmadk doas dikkate alndnda yntemin pek
az belirsizlik iermesi dikkate deer bir olgudur. )
Schrdinger denkleminin (H n e olursa olsun) gz nnde bu
lundurulmas gereken en nemli zellii izgisel olmasdr: Ba
ka bir deyile, eer \jf> ve <p> bu denklemi salyorlarsa, \jf> +
<p> toplam da salar; veya, daha dorusu, w ve z sabit komp
leks saylar olmak zere w 'V> + z <p> gibi herhangi bir toplam
172 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

da ayn denklemi salar. Dolaysyla, kompleks izgisel birleti


rim, Schrdinger denklemi iin hep geerlidir. ki olas alterna
tif durumun (kompleks) izgisel birletirimi, sadece U ilemiyle
'ayrtrlamaz'! te bu nedenle, sadece bir seenein sonuta
ayakta kalmas iin, ayr bir yntem olarak R ilemine de ge
reksinim vardr.
Klasik fizikteki Harnilton formalizmine benzer biimde Schr
dinger denklemi de sadece zel problemlere uygularian bir denk
lem deildir, kuantum mekaniksel denklemler iin genel bir er
eve oluturur. Uygun bir kuantum Harnilton fonksiyonu bir
kez elde edilince, Schrdinger denklemi uyannca durum vekt
rnn zaman evrimi, tpk \jf) Maxwell'inki gibi bir klasik alan
denklemini salayan klasik alanm gibi sregider. Aslnda, \jf)
bir tek foton durumunu tanmlarsa, Schrdiriger denklemi Max
well denklemlerine dnr! Bir tek foton durumunun salad
denklem, elektromagnetik alann tmyle ilgili bir denklemin*
tamamen aynsdr. Bu olgu, Maxwell alannn dalga davran
nn ve daha nce ylece deindiimiz tek tek fotonlarn kutup
lanmas olgusunun nedenidir. Baka bir rnek olarak, eer \jf)
tek elektron durumunu tanmlyorsa, Schrdinger denklemi, Di
rac'n 1928'de bulduu ve zgn sezgileriyle besledii dikkate
deer elektron dalga denklemine dnr.
Gerekte, Dirac elektron denklemi, Maxwell ve Einstein
denklemlerinin yansra, fiziin Byk Alan Denklemlerinden
birisi olarak nitelenmelidir. Bu denklerole ilgili yeterli bir izie
nim yaratmak iin burada konumuzdan uzaklamam gerekti
recek matematiksel grlere yer vermek gerekir. Bu nedenle,
Dirac denkleminde \jf) deerinin, daha nce incelediimiz gibi
(s. 142) 360 dnme altnda allmadk 'fermiyon' nitelii olan
\jf) ----7 \jf) zelliine sahip olduunu belirtmekle yetiniyo
-

rum. Dirac ve Maxwell denklemleri birarada, kuantumlu alan


kuramlarnn en baarils olan kuantum elektrodinamiinin
ana elerini olutururlar.

* Ancak, denklemlerin zmleri arasnda nemli bir fark vardr. Klasik Maxwell
alanlar reel deerlidir, halbuki foton durumlar kompleksdir. Ayrca, foton duru
munun salamas gereken ve 'art frekans' koulu denen bir koul daha vardr.
1 73

Kuantumlu Alanlar Kuram


'Kuantumlu alanlar kuram' olarak tannan konu, zel greli
lik ile kuantum mekanii grlerinin birlemesinden domu
tur. Standart (yani, greli olmayan) kuantum mekaniinden,
belli trden paracklarn saysnn sabit olmamas nedeniyle
ayrlr. Her tr parack kendine ait kart paraca sahiptir
(bazen, fatonlarda olduu gibi, asl paracn ayns.) Ktleli
bir parack ve onun kart parac, enerji oluturmak zere
birleip yok olabilir veya tersine byle bir ift, enerjiden yarat
labilir. Gerekte, paracklarn saysnn kesin belirlenmesi da
hi gerekmez, nk farkl sayda paracklara sahip durumla
rn izgisel birletirimlerine izin verilir. En nemli kuantumlu
alanlar kuram, temelde elektronlarn ve fotonlarn kuram
olan 'kuantum elektrodinamiidir'. Kuram, ngrlerinin do
ruluu ile dikkat eker (rnein, bir nceki blmde, s. 7, dei
nilen 'elektronun magnetik momentinin kesin deeri' gibi. ) An
cak, olduka dank -ve tmyle tutarl olmayan- bir kuram
dr; nk balang aamasnda anlamsz 'sonsuzluklar' verir.
Bu gibi belirsizliklerin 'renormalizasyon' olarak bilinen bir i
lemle giderilmesi gerekir. Kuantumlu alan kuramlarnn hepsi
ne renormalizsayon ilemi uygulanamaz, uygulansa bile hesap
lamas ok zordur.
Kuantumlu alanlar kuramma en popler yaklam 'yol integ
rali' yaklamdr. Sz konusu yaklamda, kuantum izgisel
birletirimleri yalnz (basit dalgafonksiyonlan iin olduu gibi),
farkl parack durumlarndan deil fiziksel davrann tm
uzay-zaman tarihelerinden oluur (popler bir tanmlama iin
bkz. Feynman 1985). Ne var ki bu yaklam, kendine ait baka
sonsuzluklara sahiptir ve ancak eitli 'matematiksel hileler'
kullanlarak bunlardan bir anlam karlabilir. Kuantumlu
alanlar kuramnn tartlmaz gcne ve etkileyici doruluuna
karn (bu gcn ve etkisini gsterdii bir ka rnekte kurarn
baaryla uygulanr), bizi ynlendirdii herhangi bir 'fiziksel
gerekliin', tanrnma gvenneden nce daha derin bir anlay
n eksikliini duyarz. 16
unu aka belirtmeliyim ki, kuantumlu alanlar kuramnn,
kuantum kuram ve zel grelilik kuram arasnda salad
174 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

uyum sadece ksmidir - yalnz U ile ilgilidir, ve daha ok mate


matiksel olarak biimsel niteliktedir. R ile birlikte oluan 'ku
antum atlamalannn' tutarl bir greli yorumu sorununa, EPR
tr deneylerde yaadmza benzer zorluklara, kuantumlu
alanlar kuram deinmez bile. Ayn zamanda, evrensel ktlee
kimiyle ilgili olarak tutarl veya inanlr bir kuantumlu alanlar
kuram yoktur. 8. Blmde, bu gibi konulann hi de tamamen
birbiriyle ilikisiz olmadn nereceim.

Schrdinger'in Kedisi
Tanmlamalarmza baladmzdan bu yana ilgi duymak
tan kendimizi alamadmz bir konuya sonunda geldik. Kriket
toplann ayn anda iki ayr yerde gremediimiz rneinde ol
duu gibi, klasik lekli nesnelerin kuantum izgisel birleti
rimlerini neden grmyoruz? Nasl oluyor da atomlar yle bir
'lme aygt' oluturuyorlar ki, R yntemini U ynteminin n
ne geiriyor? Kukusuz bir lme aygt fiziksel dnyann par
asdr. Davrann aratnp bulmak zere tasanmlanm ola
bilecei kuantum mekaniksel elerden yaplm bir aygt, in
celenmekte olan fizik sistemiyle birlikte, bileik bir kuantum
sistemi olarak neden kabul etmeyelim? imdi araya hibir gi
zemli 'd' lm giremez. Bileik sistemin yalnzca U uyannca
evrimlemesi gerekiyor. Fakat byle yapar m? U'nun bileik
sistem zerindeki etkisi tmyle belirleyici olup, sistemin ken
dine uygulamakta olduu 'lme' veya 'gzlem' ileminde R-tipi
olaslk belirsizliklere yer yoktur! Burada bir eliki grl
yor; bu eliki, Erwin Schrdinger (1935) tarafndan bulunan
nl dnce deneyinde zellikle canlandrlmtr: Schrdin
ger'in kedisi ikilemi.
Duvarlarndan ne ieriye ne de danya hibir fiziksel etkinin
geemiyecei ekilde mkemmel ina edilmi kilitli bir sandk
dnn. Sandn iinde bir kedi ve aynca herhangi bir kuan
tum olay tarafndan altnlmaya hazr bir aygt bulunduunu
varsayn. Kuantum olay meydana geldii anda aygt iinde si
yanr bulunan kk bir ieyi krar ve kedi lr. Byle bir olay
meydana gelmezse, kedi yaayacaktr. Schrdinger'in zgn ta-
1 75

ekil 6.33. Schrdinger'in kedisi-eklemeler yaplm ekliyle.

rifinde kuantum olay, bir radyoaktif atarnun paralanmasyd.


Ben bunu biraz deitireceim ve kuantum olayn, bir fotoselin
bir foton tarafndan uyanlmas olarak alacam. Bu olayda fo
ton, nceden belirlenen bir durumdaki k kayna tarafndan
retilmi ve yar saydam ayna tarafndan yanstlm olacak
(ekil 6.33). Aynadaki yansma, fotonun dalgafonksiyonunu iki
ksma ayrr; bunlardan birisi yanstlrken dieri aynadan ge
er. Yanstlan fotonun dalgafonksiyonu bir fotoselde odaklanr
ve bylece eer foton, fotoselde kaydediliyorsa yanstlm de
mektir. Bu aamada siyanr gaz serbest braklr ve kedi lr.
Foosel kayt yapmazsa foton, yan saydam aynadan geerek ar
kadaki duvara iletilmi demektir ve kedi kurtulur.
Sandn iindeki bir gzlemcinin bak asna gre (biraz
tehlikeli olmakla birlikte), sandn ierisinde olup bitenlerin
tanm gerekten byledir. (Gzlemciye koruyucu giysiler giy
dirsek iyi olur!) Ya foton yansd iin fotoselin kayt yaparak
'gzlemlenmi' olduu ve kedinin ld, ya da fotoselin kayt
yapmad iin 'gzlemlenmedii' ve kedi lmedii iin fotonun
iletilmi olduu kabul edilir. Ya biri ya da dieri gerekten
meydana gelir: R etkilidir ve her bir seenein olasl yzde
50'dir (nk yar saydam bir ayna kullanlmtr). imdi, san
dn dnda bulunan bir fizikinin grn alalm. Sandn
iindekilerin balang durum vektrnn, sandk kilitlenme
den nce gzlemci tarafndan 'bilindii' eklinde alabiliriz. (Uy
gulamada bunun byle olacan iddia etmiyorum, ama kuan-
1 76 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

tum kuramnda ilke olarak, gzlemcinin sandn iindekileri


bilmesine olanak olmadn iddia edecek hi bir ey yoktur.)
Dandaki gzlemciye gre, hi bir 'lme' gerekte yaplmam
tr ve bylece durum vektrnn tm evriminin, U ilkesine uy
gun olarak meydana gelmi olmas gerekir. Foton, nceden be
lirlenmi durumunda kaynandan yaylr -her iki gzlemci bu
konuda ayn grtedir- ve dalgafonksiyonu iki demete aynlr;
her birindeki foton genlii, diyelim ki, 1/vl2'dir (bunun mutlak
deer karesi, 1/2 olasln verebilir). Sandn iindekilerin t
m, dardaki gzlemcinin grne gre bir tek kuantum sis
temi olduu iin, seenekler arasndaki izgisel birletirimi ke
dinin leine kadar ykseltilmelidir. Fotoselin kayt yapma
syla ilgili genlik 1/v/2, kayt yapmamasyla ilgili genlik yine
11vi2'dir. Her iki seenek, bir kuantum izgisel birletirimde eit
arlkl olarak durumda yerlerini almaldrlar. Dardaki gz
lemciye gre kedi, l durumu ile canl durumunun izgisel bir
letirimindedir.
Bunun byle olmas gerektiine gerekten inanyor muyuz?
Schrdinger, inanmadn aka belirtmitir. Aslnda, kuan
tum mekaniinin U kuralnn, bir kedi gibi byk veya karma
k bir nesneye uygulanmamas gerektiini savunmutur.
Schrdinger denkleminin tanmnda bir eyler yanl gitmi ol
mal. Kukusuz Schrdinger kendi denklemi hakknda kendisi
sz sahibiydi ama, bu bize tannm bir ayncalk deildir! Bir
ok (ve belki de ou fiziki), aksine, U kural lehine imdi yle
sine ok kant var ki -aleyhine hi yok-, bir kedi leinde bile
olsa, bu tr bir evrimden vazgemeye hakkmz yok diyecekler
dir. Bu gr kabul edilirse, grne gre, fiziksel gereklik
konusunda ok znel bir gre doru yneliyoruz. Dardaki
gzlemci iin kedi gerekten canl ve cansz olmann izgisel
birletirimindedir, ve yalnzca sandk ald zaman kedinin
durum vektr ya bir duruma ya da tekine atlayacaktr. te
yandan, sandn iindeki (zel giysili) gzlemci iin, kedinin
durum vektr oktan atlam olacak, ve dardaki gzlemcinin

h!f) = -& ( cansz ) + canl ) )


177

izgisel birletirimiyle en ufak bir ilgisi bulunmayacal,dr. G


rne gre durum vektr ne de olsa 'tmyle gzlemcinin
zihnindedir!'
Durum vektrn gerekten bylesine znel olarak yorumla
yabilir miyiz? Diyelim ki dardaki gzlemci, sadece sandn
iine 'bakmaktan' daha karmak bir ey yapt. Diyelim ki, san
dn iindekilerle ilgili n bilgisini ve Schrdinger denkleminin
kendisine salad geni 'hesaplama' olanan kullanarak,
sandn iindeki gerek durumu veren, ('doru' olarak!) \jf)'yi
bulsun (Burada \jf) gerekten bir cansz kedi ile bir canl kedi
nin izgisel birletirimini ierir.) Diyelim ki daha sonra, \jf)
gerek durumunu sandk iinde \jf>'ye dik olan herhangi bir
eyden ayran o belli deneyi yapsn (Daha nce akland gibi,
kuantum mekaniinin kurallar uyarnca gzlemci, ilke olarak,
byle bir deneyi, uygulamada son derece zor olmasna karn,
yapabilir.) ki olas sonu srasyla 'evet, sistem \jf) durumun
dadr' ve 'hayr, \jf) durumuna diktir' olacaktr. Bu yantlarn
olaslk oranlar, srasyla, yzde 100 ve yzde O'dr. zellikle,
x> = cansz) - canl) durumu iin, yani \jf) durumuna dik
durum iin olaslk sfra eittir. Deneyin bir sonucu olarak x>
bulunmasnn olanakszl, ancak her iki seenein, yani can
sz) ve canl) seeneklerinin birarada varolmalar nedeniyle
doabilir.
Foton yol uzunluklarn (veya aynann geirgenlik orann)
biraz deitirsek cansz) + canl) durumu yerine bir baka
toplam, diyelim cansz) - i canl), vb. elde etsek bile bu sonu
u deitirmezdi: Btn bu farkl toplamlar farkl deneysel so
nular verirler - kukusuz, ilke olarak! Bu nedenle, kediciimizi
etkileyen, lm ve yaam arasndaki bir tr ortak varolu bile
deilmi. Farkl kompleks toplamlara izin veriliyor ve bunlar,
ilke olarak, birbirinden ayrdedilebiliyormu! Ancak, sandn
iindeki gzlemci iin btn bu birleimler anlamsz grnr:
Kedi ya canldr, ya da cansz. Bu tr ayrmdan nasl bir an
lam karabiliriz? Bu (ve bununla ilgili) sorulara ilikin gr
lere ksaca deineceim - ama kukusuz hepsine ayn lde ta
rafsz davranacam sylenemez!
178 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Bugnn Kuantum Kuramnda


eitli Yaklamlar

Hereyden nce, \jf) durumunu, \jf) durumuna dik herhangi


bir eyden ayran deney gibi bir deneyin yaplmasnda aka
grlen glkler var. Byle bir deney, uygulamada, bir d gz
lemci iin olanakszdr. zellikle, \jf> durumunun daha sonraki
aamalarda ne olacan hesaplamaya balamadan nce dahi,
sistemin tm ieriinin (i gzlemci de dahil) kesin durum vek
trn bilmek zorundadr. Ne var ki, bu deneyin sadece uygula
mada deil ilke olarak da olanaksz olduunu, nk aksi halde
' canl) ' veya ' cansz) ' durumlanndan birini, fiziksel gerek
likten ayrmak hakkna sahip olamyacamz ngryoruz. So
run u ki, kuantum kuram, bugnk haliyle, 'olanakl' ve 'ola
naksz' lmeler arasna kesin bir izgi izilmesi ile ilgili bir ku
ral iermiyor. Belki byle bir kesin ayrm olmal ama gnmz
deki kurallaryla kuantum kuram buna izin vermiyor. Byle bir
ayrm tanmlamak, kuantum kuramn deitirmek olurdu.
kinci olarak, pek de yabancs olmadmz bir gr var ki,
sistemin evresini yeterince dikkate aldmz takdirde sorunla
rn ortadan kalkacan savunur. Sistemin iindekileri d dn
yadan tmyle soyutlamak uygulamada gerekten olanakszdr.
D evre, sistemin iindeki duruma dahil olur olmaz, dardaki
gzlemci sistemin ieriini, tek durum vektryle verilmi ola
rak kabul edemez. Hatta kendi durumu bile, sistemin ierii ile
karmak bir ekilde ilikilendirilmi olur. stelik, birbiriyle i
ie girmi muazzam sayda farkl cisimcikler sisteme girecek,
farkl olas izgisel birletirimierin etkileri ar sayda ok ser
bestlik dereceleri kazanarak evrende giderek daha fazla yayla
caktr. Bu kompleks izgisel birletirimleri basit olaslk ar
lkl seeneklerden ayrdetmenin pratik bir yolu (diyelim, uy
gun giriim etkilerini gzlemleyerek) yoktur. Bu sistemin ieri
inin d dnyadan soyutlanmas meselesi bile deildir. Kedi
nin kendisi ynla paracktan oluur. Bu. nedenle, canl bir ke
di ile cansz bir kedinin kompleks izgisel toplamlan sanki ba
sit bir olaslk karmym gibi ele alnabilir. Ancak, ben bunu
hi de tatmin edici bulmuyorum. Bir nceki gr uyarnca, gi
riim etkilerini elde etmenin hangi aamada resmen 'olanaksz'
1 79

saylmas gerektiini, bylece kompleks birletirimin genlikleri


nin mutlak deer karelerinin, 'cansz' ve 'canl' bulma olaslk
lannn arlklarn vermelerinin bu aamada aklanp akla
namyacan sorabiliriz. Dnyann 'gereklii' bir bakma 'ger
ekten' bir reel say olaslk katsays olsa bile kendini u veya
bu seenee nasl dahil eder? Yalnzca U evrimine dayanarak
gerekliin birletiriminden kendini, iki seenein kompleks
(veya reel) bir izgisel birletiriminden bu seeneklerin birine
veya tekine nasl dntrebileceini anlamyorum. znel bir
dnya grne doru geriye srkleniyoruz sanki!
Bazen bazlar karmak sistemlerin 'durumlarla' deil, yo
unluk matrisleri denilen bir genellerneyle tanmlanmalar ge
rektiini savunurlar (von Neumann 1955). Byle bir tanmlama
hem klasik olaslklar, hem de kuantum genliklerini kapsar.
Sonuta, bir ok farkl kuantum durumu, gereklii temsil et
mek amacyla biraraya getirilir. Younluk matrisleri yararldr
ama tek balarna kuantum lmne ilikin derin sorunlu ko
nular zemezler.
Gerek evrimin belirleyici U sreci olduunu savunmaya a
labiliriz, ama olaslklar yaratan bileik sistemin kuan
tum durumunun gerekte ne olduuna dair bilgimizde varolan
belirsizliklerdir. Bu durumda tamamen 'klasik' gr, yani
olaslklarn kaynan, balang durumundaki belirsizliklerle
ilikilendiren gr benimsemi oluruz. Balang durumun
daki ufak farklarn, klasik sistemlerdeki 'kaos' kavram gibi,
evrim ierisinde byk boyutlu farklara dnecei (rnein
hava tahminleri, bkz. 5. Blm s. 32) dnlebilir. Ancak bu
'kaos' etkileri bizzat U tarafndan yaratlamaz nk U izgi
seldir: istenmeyen izgisel birletirimler U kapsamnda sonsu
za dek kalcdrlar Byle bir birletirimi, seeneklerden birine
veya tekine indirgemek iin izgisel olmayan bir eye gerek
vardr; bu nedenle U tek bana yararl olamaz.
Bir dier gr olarak, Schrodinger'in kedisi deneyinde, gz
lemden akca belirgin tek sapmann grnr nedeninin bilinli
gzlemcilerin (birisi (veya ikisi) ierde birisi darda olmak ze
re) varl olduuna dikkat edebiliriz.
Belki kompleks kuantum izgisel birletirimi, bilin iin ge
erli deildir! Bu grle ilgili genel bir matematiksel model
180 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Eugene P. Wigner (1961) tarafindan ileri srlmtr. Wigner,


Schrdinger denkleminin izgiselliinin bilinli (veya sadece
'canl') nesneler iin geerli olmayabileceini, seeneklerden bi
rini veya tekini tercih edecek izgisel olmayan bir yntemin bu
denklemin yerine kullanlmasn nermitir. Kuantum olgusu
na, bilinli dnme sistemimizde bir rol aramakta olduum
iin ki -gerekten de aryorum- okuyucu, byle bir neriye
olumlu yaklaacam dnebilir. Ancak, byle bir neriden
hi de honut deilim. Dnyann gerekliini yanstamayacak
kadar tarafl ve rahatsz edici bir gre ynlendiriyor bu insa
n. Evrenin, bilinlilii barndran keleri sayca pek az ve bir
birinden ok uzakta olabilir. Wigner'e gre, kompleks kuantum
izgisel birletirimleri yalnz bu kelerde gerek seenekiere
ayrabilir. Bize gre, teki keler de evrenin geri kalan ksm
laryla ayndr, nk biz, kendimiz, gerekte neye bakarsak
bakalm (veya gzlemleyelim), bilinli gzlemimizin gerek ey
lemleri nedeniyle, baktmz ey, daha nce byle yapm olsun
olmasn, 'seeneklerine' ayrr. Bylesine tarafl bir gr,
dnyann gerei ile ilgili ok rahatsz edici bir tanmlamaya
kaynak olabilecei iin ben, kendi adma, ancak byk bir is
teksizlikle byle bir gr kabullenebilirim.
Buna benzer bir gr, katlmc evren adyla bilinir (John A.
Wheeler tarafndan 1983 ylnda ileri srlmtr), ve bilinli
liin roln ar (farkl) bir uca gtrr: rnein, gezegenimiz
zerinde bilinli yaamn evrimi, eitli zamanlarda meydana
gelmi uygun deiikliklerin (mutasyonlarn) sonucudur. Bu
deiiklikler, her halde, kuantum olaylardr. Ve bu nedenle,
varoluu doru mutasyonlarn 'gerekten' olumasna baml
bilinli bir varlk evrimieineeye kadar sadece izgisel birleti
rimli biimde varolacaklardr! Bu gr uyarnca, gemiimizi
bugnk varlmzla btnletiren bizim kendimizin varoluu
dur. Byle bir tanmlamann ierdii dnglk ve ikilem bazla
rna ekici gelebilir ama ben kendi adma zellikle rahatsz edi
ci buluyorum ve aslnda pek de inandrc gelmiyor.
Kendince mantksal, fakat biraz nce deindiim grten da
ha az tuhaf olmayan bir baka gr, Hugh Everett III'e aittir
( 1957). 'Bir ok dnya' adyla bilinen bu grn yorumuna gre,
R evrimde asla rol oynamaz. Durum vektrnn tm evrimi -ki
181

bu gerek olarak kabul edilmektedir- daima belirleyici U ynte


miyle ynetilir. Bu durumda, Schrdinger'in kedicii, sandn
iindeki koruyucu giysili gzlemciyle birlikte, kedi yaam ve l
mn bir birletiriminde olmak zere, kompleks izgisel bir top
lam halinde varolmallar. Ancak, kedinin cansz durumu, ierde
ki gzlemcinin bilinlilik durumuyla ilikilendirilmitir, canl du
rumu ise bir baka durumla (rnein, ksmen de olsa kedinin bi
linlilii ile ve sandn ieriini rendii zaman dardaki gz
lemcinin de bilinlilii ile ilikilendirilmitir). Her bir gzlemci
nin bilin durumu 'ikiye ayrlr' kabul edildiine gre her bir gz
lemci iki kez varolacak, her varoluunda farkl deneyimler edine
cektir (yani, bir bilin durumu l kediyi, tekisi canl kediyi g
recektir.) Gerekten, yalnz gzlemci deil, iinde yaad tm
evren, dnyay her 'lmesinde', iki (veya daha fazla) paraya ay
rlr. Byle bir paralanma, yalnz gzlemcilerin 'lmleri' nede
niyle deil genelde kuantum olaylarnn makroskopik bymesi
nedeniyle, tekrar tekrar oluur ve bu ekilde oluan evren 'dalla
r' lgnca kol budak salmaya balar. Gerekten, her olaslk se
enei geni bir birletirimde hep birarada varolacaktr. Bu ba
kmdan bu gre en ekonomik varsaym gzyle bakmak zor
dur; fakat benim itirazm, bu yorumun ekonomik olmamasndan
kaynaklanmyor. Benim anlamadm, bilinli bir varln, bir
izgisel birletirimdeki seeneklerden neden sadece 'birinin' bi
lineinde olmas gerektiidir. Bilinliliin hangi zellii, bir l ve
bir canl kedinin kompleks izgisel birletiriminin 'farkna varl
mamasn' ngryor? Bana yle geliyor ki, bir ok dnyalar g
r, gzlemlediimiz dnyayla uyumlatrlmadan nce, bir bi
linlilik kuramma gereksinim vardr. Evrenin 'gerek' (nesnel)
durum vektr ile gerekten 'gzlemlenmesi' gerekli evren ara
snda ne gibi bir ilikinin olduunu anlamyorum. R'nin 'grn
tsnn', bir anlamda, bu tanma tmdengelinli olarak dahil
edilebilecei yolunda iddialar bulunmakla birlikte, ben bu iddi
alarn destek greceini sanmyorum. En azndan, sistemin ile
mesi iin daha fazla elemanlar gerekir. Bana yle geliyor ki, 'ok
dnyalar' gr, kuantum lmelerinin gerek sorunlarna eil
rnek yerine, bizzat kendisi ynla sorun yaratmaktadr. (Kar
latrnz De Witt ve Graham 1973).
182 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

Btn Bunlar Bizi Nereye Getirdi?


Btn bu karmak konular, u veya bu ad altnda, kuantum
mekaniinin herhangi bir yorumunun, gnmzn kuram ol
duunu vurgulamaktadr. Standart kuantum kuramnn bug
ne dein, dnyay nasl tanmlamamz gerektii hakknda, zel
likle bu karmak konularla ilgili olarak bize neler bildirdiini
ksaca gzden geirelim ve soralm: Buradan nereye gidiyoruz?
nce, anmsayn: Kuantum kuramnn tanmlar, alternatif
olaslklar arasndaki enerji farklar ok kk dzeyde kald
srece, yalnz molekllerin, atomlarn veya atomalt parack
larn kuantum dzeyinde deil daha byk leklerde de uygun
ekilde (yararl ekilde?) uygulanabilmektedir. Kuantum dze
yinde 'seenekleri' bir tr kompleks katsayl birletirimierde
birarada bulunur, olarak kabul etmeliyiz. Katsaylar olarak
kullanlan kompleks saylara olaslk genlikleri diyoruz. Komp
leks katsayl seeneklerin farkl bir birletirimi, farkl bir ku
antum durumunu tanmlar, ve herhangi bir kuantum sistemi
byle bir kuantum durumuyla aklanmaktadr. ou kez, spin
rneinde en ak ekliyle grld gibi, bir kuantum duru
munu oluturan seeneklerin, hangilerinin 'gerek', hangileri
nin yalnzca 'toplamlar' olduklarn bildiren hi bir yol yoktur.
Sistem, kuantum dzeyinde kald srece, kuantum durumu
tamamen belirleyici bir ekilde evrimleir. Belirleyici evrim U
sreci olup, Schrdinger denklemi tarafndan ynetilir.
Farkl kuantum seeneklerinin etkileri,seenekler arasnda
ki farklar dorudan alglayabilmemiz iin, klasik dzeye yk
seltildiklerinde kompleks katsayl birletirimierin artk etkile
rini kaybettikleri grlr. Bunun yerine, kompleks genliklerin
mutlak deer kareleri (yani, belirli bir kompleks dzlemde mer
keze uzaklklar) oluturulmaldr ve bu reel saylar artk sz
konusu seeneklerle ilgili gerek olaslklar olarak yeni bir rol
stlenirler. R sreci uyarnca, seeneklerden yalnz birisi fizik
sel deneyin gerekliinde ayakta kalr. (R sreci, U srecinin
tmyle aksi olup, buna durum vektrnn indirgenmesi veya
dalgafonksiyonunun kmesi de denir.) te yalnz ve yalnz bu
aamada kuantum kuramnn belirleyici olmamas zellii dev
reye girer.
183

Kuantum durumunun, nesnel bir tanmlamaya olanak sala


d gl bir ekilde savunulabilir. Ama bu biraz karmak ve
hatta olduka ikilemli bir tartma olabilir. Birden fazla para
ck sz konusu olduu zaman kuantum durumlan ok kank
bir hale gelebilirler ve gelirler de. Tek tek paracklar kendi
balanna 'durumlara' sahip olmazlar, fakat yalnz teki para
cklada karmak 'dolayl ilikiler' ierisinde varolabilirler ki
buna 'ilintiler' (korelasyonlar) diyoruz. Bir blgedeki bir para
ck, klasik dzeye ykseltimini salayan bir etki yaratmas an
lamnda, 'gzlemlendii' zaman R yasasnn devreye girmesi ge
rekir; fakat, grne gre, bu durumda, gzlemlerren parac
n karlkl ilikide bulunduu teki paracklar eanl etkile
nir. Einstein - Podolsky - Rosen (EPR) tipi deneyler (Aspect'in
deneyi gibi: Bir kuantum kaynandan karak iki zt ynde
ilerleyen bir foton iftinin, daha sonra birbirinden metrelerce
uzaktayken kutuplannalan llr) kuantum fiziinin karma
k fakat o lde temel gzlemsel zelliini ortaya koyar: Ku
antum fizii yerel deildir (bu nedenle Aspect'in deneyindeki fo
tonlar birbirinden bamsz paracklar olarak ilem gremez
ler!) Eer R'nin nesnel ekilde etkili olduu dnlrse (ki ku
antum durumunun nesnelliinin dolayl bildirimine gre byle
dir) bu durumda zel greliliin zne ayknlk sz konusudur.
(ndirgemeli) durum vektrnn nesnel biimde gerek uzay-za
man tanm, greliliin koullaryla tutarl bir ekilde yapla
myor demektir! Ancak, kuantum kuramnn gzlemsel sonu
lan greiilikle elimez.
Kuantum kuram R'nin ne zaman ve neden gerekten (veya
grnte?) rol almas gerektiini bildirmez. stelik, klasik d
zeyin neden klasik grndn aklamak konusunda da sus
kundur. Kuantum durumlarnn 'ou', klasik durumlara hi
benzemez!
Btn bunlar bizi hangi noktada brakyor? Kuantum meka
niinin, makroskopik cisimlere uygulandnda, yanl olmas
olaslnn, veya daha dorusu, U ve R yasalarnn yalnz daha
eksiksiz fakat henz bulunmam bir kurama mkemmel yak
laklklar salamas olaslnn ciddi bir ekilde dnlme
si gerektiine inanyorum. Kuramn gzlemle salad bu ok
mkemmel uzlama, sadece U yasasna deil bu iki yasann
184 Kuantumun Bys ue Kuantum Gizemi

biraraya getirilmesine baldr. Eer U yasasnn izgisellii


makroskopik dnyaya da uzasayd kriket toplarnn ve benzer
lerinin farkl konumlannn (veya farkl spinlerinin, vb.) komp
leks izgisel birletirimlerinin fiziksel gerekliini kabul etmek
zorunda kalrdk. Sadece sa duyu bile, dnyann aslnda bu
ekilde davranmadn syler! Kriket toplannn, klasik fizikte
yaplan tanmlan gerekten iyi yaklak tanmlardr. Olduka
iyi tanmlanm konumlara sahiptirler, kuantum mekaniinde
izin verildii gibi ayn anda iki ayr yerde grlmezler. Eer U
ve R sreleri yerine daha geni kapsaml bir yasa getirilebil
seydi, Schrdinger denklemin aksine, byle bir yeni yasa zn
de izgisel olmayacaktr (nk R izgisel davranmaz). Bazlan
buna itiraz ediyor ve ok hakl olarak, standart kuantum kura
mnn matematiksel klnn izgiselliinden kaynaklandn
belirtiyorlar. Ancak ben, kuantum kuramnn gelecekte, izgi
sellik zelliini yalnz yaklak tanmlar iin kullanabilecei,
kkl bir deiime urarnamasnn artc olacan hissediyo
rum. Kukusuz byle bir deiimin belirtileri imdiden grl
yor: Newton'un k ve gl evrensel ktleekimi kuram bu
zelliklerini, kurarndaki kuvvetlerinin izgisel ekilde toplana
bilmesine borludur. Yine de, Einstein'n genel grelilik kura
mnda izgisellik kavram yalnz (mkemmel olmasna karn)
bir yaklaklk olarak kalmtr - ve dnnz ki Einstein ku
ramnn kl, Newton'unkini aar!
Kuantum kuramnn bilmecelerinin zmnn yeni bir ge
limi kurarn bulmanzia mmkn olduuna inandm ak
ak syledim. Bu, allm gr olmasa da tmyle allma
m bir gr de deildir. (Kuantum kuramnn kuruculanndan
ou ayn grtedirler. Einstein'n grlerine daha nce de
inmitim. Schrdinger (1935), de Broglie (1956) ve Dirac da
(1939), kuantum kuramma geici gzyle bakmlardr.) Kura
mn byle bir deiim geireceine inansak bile, bunun nasl
gerekleeceine ilikin snrlamalar byk boyutlarda olacak
tr. Belki bir tr 'sakl deikenler' fikri sonunda kabul edilir
nitelikte grlecektir. Fakat EPR tipi deneyierin sergiledii ye
relsizlik kavram, dnyann 'gereki' bir tanmnn yaplmasn
iddetle engellemektedir. Oysa byle bir tanm basit bir uzay
zamanda, grelilik ilkeleriyle uyum salamamz iin verilen
185

kendine zg yapdaki uzay-zamanda, rahatlkla yaplabilirdi -


bu nedenle ok daha kkl bir deiiklie gerek olduuna ina
nyorum. stelik, kuantum kuran ile deney arasnda herhan
gi bir uyumazla rastlannantr; elbette, izgisel birleti
rinli kriket toplarnn varolmasnn mmkn olmadn aksi
ne kant olarak kabul etmediiniz srece. Kanmca, izgisel bir
letirinli kriket toplarnn varolmamas gerekten bir kart
kanttrl Ama bu, tek bana, byk yardm saylmaz. Mikros
kopik dzeyin altnda kuantum kurallarnn geerli olduunu,
kriket toplarnn dzeyinde ise sz sahibinin klasik fizik oldu
unu biliyoruz. kisinin arasnda bir yerde, kuantum dnyas
nn klasik dnyayla nasl kaynatn grmek iin, yeni yasay
anlananz gerekiyor. Yine, inanyorum ki, eer uslarnz an
layabileceksek yeni yasaya gereksinimimiz olacak! Btn bu
nedenlerle inanyorum ki, yeni ipular aramamz gerekli.
Bu blmde yer alan kuantum kuran tannlanalarnda,
geometrik ve 'gerekilik' ayrntlarn allagelmiten fazla
vurgulamakla birlikte genelde herkesin bildii bir biimde yak
latn. Bir sonraki blmde, bize gerekli baz ipularn arya
caz - gelitirilmi bir kuantum mekanii hakknda baz izle
nimler edinnenize yardmc olacana inandm ipularnn
peine deceiz. Yolculuumuz evimize yakn bir yerde bala
yacak ama ok uzaklara doru yol almak zorunda kalacaz.
Uzayn derinliklerine yapacamz keif gezisi sonras geri d
neceiz, hem de ta zamann balangcnal
186 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

1. 'Ciddi' bir felsefi grn naslsa azck da olsa gerekilik iereceini sanmtm. Grnte ciddi
dnrlerin, ou kez kuantum mekaniinin bildirimleriyle ilgilenen fizikilerin, gerekten 'orada
bir yerde' 'gerek' dnya olmadna dair znel bir gr benimsediklerini grmek beni daima ar
tr! Olabildiince gereki bir izgi izlemem, bu tr znel grlerin ou kez ciddi lde savunuldu
unun farknda olmadm anlarnma gelmez - sadece, znel grlerden bir anlam karamyorum.
zneilikle ilgili gl ve ilgin bir saldrya tank olm istiyorsanz bkz. Gardner (983), 1. Blm.

2. zellikle J.J. Balmer, 885'te, hidrojenin spektnm izgilerinin frekanslannn R(n' - m'); ifade
siyle verildiini gsterdi burada n ve m sfrdan byk tam saylardr (R bir sabittir).

3. Belki de bu 'tmyle alan' tanmuu hemen gzard etmesek iyi olur. Einstein, kuantumlu cisimle
rin sergiledii kesikliliin farknda olarak, yaamuun son otuz yln, byle genel klasik trde kap
saml bir kuran bulmak iin uraarak geirdi. Fakat onun giriimleri de, dierlerinin ki gibi, sonu
vermedi. Paracklarm kesikli doasn aklamak iin klasik alann yamsra baka bir eye gereksi
nim olduu anlalyor.

4. Sz konusu iki evrim sreci, Macar asll Amerikal matematiki Jolm von Neumann (955) tarafin

srecine' ben U niter evrim adm verdim. (niter evrim, aslnda, olask genliklerinin evrim srasnda
dan klasik yaptnda aklanmtr. Onun '1. srecine', ben R-durum vektrnn indirgennesi, onun '2.

korunduldan anlamnadr). Gerekte, U kuantum dunmu evriminin baka, fakat buradakille edeer

'Heisenberg resmi'nde durumlar, hi evrim gstenniyonnu gibi tannlanr, bunun yerine konum 1 mo
dier tannlan da vardr ama bu tannlarda 'Sclrdinger denklemi' terimi yer almayabilir. rnein,

burada bizim iin nemli deildir; U srecinin farkl tannlamalan tamamen edeerdir.
mentum koordinatlannn anlamlannn srekli deiimi dinamik evrim olarak nitelenir. teki farklar

5. Aklamalanmzn eksik kalnarnas amacyla, Dirac bildiriminde kullanlan cebir yasalarn bura
da veriyoruz:
iJf> + i x> = l x> + I IJf>,
(z + w) l ljf> = z l ljl> + w l ljf>,
z(w I IJf>) = (zw) I IJf>,
ljf> + O = ljf>,

6. 'Birim vektr', 'diklik' veya 'olaslk genlii' gibi kavramlan basit olarak verebilnemize olanak sa

arpm a.b cos e eklinde yazlr. a ve b vektrlerin uzunluklarn, e aralanndaki ay gsterir). Hil
layan bir ilem vardr: ki vektrn 'skalar arpm' (veya i arpm) (Bilinen vektr cebirinde skalar

bert uzay vektrleri arasndaki skalar arpm genelde bir kompleks say verir. I IJf> ve 1 x> vektrle

<\Jfl ( i x> + i cp>J = <IJI I x> + <IJI I ep>, <IJI I (q i x>J = q <\Jf l x>. <IJI I x> = <x i iJf>. Burada bir sembol s
rinin skalar arpmn <'1! i x> diye yazarz. Bunun salad cebirsel kurallar yledir:

verilir. x ve y reel saylardr. Iz 1 ' = z z olduuna dikkat ediniz). l ljf> ile 1 x> vektrleri arasndaki
tne ekilen izgi, kompleks elenikleme gsterir. (z = x + i y kompleks saysnn elenii z = x - iy ile

diklik <IJI 1 x>= O kouluyla belirlenir. l ljf>'nin mutlak deer karesi I IJI 1 ' = <IJI 1 \Jf> eklinde verilir;
dolaysyla l ljf>'nin bire boylandnlm olmas halinde <IJI l ljf>= eitlii salanr. Bir lme sonu
cunda ljf> durumu x> veya x>'ye dik bir duruma atlarsa; 1 \Jf> ve x> vektrlerinin her ikisini
de bire boylandrlm varsayarak, I IJf>'ye atlama genliini <x 1 \Jf> ile veririz. Eer 1 \Jf> ve 1 x> bire
boylandnlmamlarsa, 1 \Jf>'den x>'ye atlama olasl <x 1 \Jf> <IJI x> <x x> <IJI ljf> eklinde
yazlacaktr. (bkz. Dirac 947).

7. Kuantum mekaniinin operatrlerle yazmna alk olanlar iin, (Dirac yazlrnndal bu lme

i x> iin) zdeeri EVET, O zdeeri HAYIR karlndadr. c<x i , <IJI i vb. vektrler verilen Hil
<IJI 1 x> ifadesiyle verilen snrl Hennite -sel operatr tarafndan tarif edilir. (Bire boylandrlm

bert uzaynn dualine aittirler)


Bkz. Von Neumann (1955), Dirac (947).
187

8. Tek paracktan oluan bir kuantum sistemini daha nce tanmlarken, spini gzard etmi, duru
mun yalnz konurula aklanabileceini belirterek rnei ar lde basitletirmitim. Aslnda, ska
lar paracklar ad verilen, rnein piyonlar (t-mezonlan, s. 88) gibi nkleer paracklar, veya spin
deeri sfr olan atomlar gibi baz paracklar da vardr. Bu gibi paracklar iin (ama yalnzca bunlar
iin) yalnz konunianna dayal tanmlamalar yeterli olacaktr.

9. l.t >=::z 1 1) -w 1 J) olarak alnz; burada z ve w, z ve w'nun kompleks elenikleridir. (bkz. Aklama 6).
10. Stern-Gerlach aygt olarak bilinen standart bir deney aygt vardr ve uygon atomlarn spinlerini

irilirler. Alann yn, spin lmnn ynn belirler. Demet ikiye aynlr (bir spin lf2 atom iin,
lmek iin kullanlr. Bir demet haline getirilen atomlar, dzgn olmayan bir manyetik alandan ge

veya daha yksek spinli atomlar iin ikiden fazla ksma ayrlr); demetlerden birisi spin lm
EVET olan atomlardan, dieri yantn HAYIR olduu atomlardan oluur. Ne yazk ki, amacmzn d
nda kalan teknik ayrntlar nedeniyle elektron spinini lmek iin bu aygt yerine, daha dalayl bir
yntem kullanlmaldr. (bkz. Matt ve Massey 1965) Bu nedenle ve baka nedenlerle, elektronumu
zun spininin gerekte nasl lldnn ayrntsna girmiyorum.

ll. Giriimci okurlanm, metinde verilen geometriyi denemek isteyebilirler: Riemann kresini a-y
n 'yukar' ve -yn ise 'yukar' ve 'saa' ynleriyle belirlenen, yani Riemann kresinde q = tan
(Q/2) olarak belirtilen dzlemde kalacak ekilde konulandrrlarsa, olasln l ljl> den 1 x >'ye atia-
mas olasl iin <x l ljl) <ljl l x> <x 1 x> <ljl l ljl) tanmn kullanabilirler. Bkz. Aklama 6.

1 x> 1 q), durumu, 1 x> ile 1 q) durum


12. Matematiksel olarak, iki-parack durumlar uzay, birinci paracn durumlar uzay ile ikinci
paracn durumlar uzaynn tensr arpmdr. Buna gre,
lannn tensr arpndr.

13. Kuantum mekaniinin kefi srasnda nde gelen isimlerden Avusturyal fiziki Wolfgang
Pauli, dariama ilkesini 1925'te bir varsaym olarak ileri srd. Bu varsaymn ayrntl kuan
tum mekaniksel incelenmesi- ki bugn buna 'fermiyon'lar diyoruz, 1926'da talyan asll Ameri
kal fiziki Enrico Fermi ve byk Paul Dirac tarafindan gerekletirildi. Fermiyonlarn istatis
tiksel davran 'Fermi-Dirac istatistiine' uygundur. Bu adla, ayrdedilebilir paracklarn
klasik istatistii olan 'Boltzmann istatistiinden' ayrlr. Bozonlara ait 'Bose-Einstein' istatisti
iyse, deerli Hintli fiziki S.N. Bose ve Allert Einstein tarafndan 1924'te fotonlarn incelenme
si iin gelitirilmitir.

nin yukar n ve saa [-4 olmak zere iki ayar, ve P-lerinin 45' ykar saa l i" ve 45' aa saa
14. Bu ylesine ilgin ve nemli bir sonu ki, baka bir biimde de verrnee deer: Diyelim E-leri

[ \1 olmak zere iki ayar var. E- ve P- lerleri iin, srasyla gerek ayarlan [-4 ve [i"] olarak aln.

E- ve P- lerleri ile uyumlu lme olasl ( m' 13""1 = 0.146 ... , kar. Yani yzde 15'in biraz altn

E: YNNYNYNYN YYNYYN ..NNNYYN .


dadr. Bu ayarlada uzun bir dizi deney, rnein,

P: NYYNNNYNYNNYYNY.. .

ayarlarndan etkilenmiyor - diyelim yle ki E-ayar, [-4 yerine t olsayd, P-sonularnn sras hi
deneylerini yaparsak, yzde 15'in hemen altnda uyum elde edilecektir. imdi diyelim P-lmleri E

deimezdi nk n ve [i" arasndaki a, h ve [i" arasndaki ayla ayndr ve P-lnleri ve

E-ayar nceki gibi [-4] olsayd, fakat P-ayar [i] yerine [.!.] olsayd E-sonular ncekiyle ayn srada
yeni E-lmleri, diyelim E', arasndaki uyuma yine yzde 15'in biraz altnda olurdu. te yandan,

Buna gre, P'-lm [\1 ve E'-lm [i] arasnda, bunlar gerek ayarlar olsayd, yzde 45'ten faz
olurdu ama yeni P-sonular, diyelim P', ilk E-sonularyla yzde 15'in biraz altnda uyuma verirdi.

la (yzde 15 + yzde 15 + yzde 15) uyuum salanamazd. Fakat [ \1 ile [l arasndaki a 45' deil
135' olduu iin anlama olasl, yzde 45 deil, yzde 85'in biraz zerinde olmaldr. Bu bir eli
kidir ve E'de yaplan lmn P'nin sonularn (ve bunun tersi) etkilemiyecei varsaymnn doru
188 Kuantumun Bys ve Kuantum Gizemi

olmamas gerektiini gsterir! Bu rnei verdii iin David Mermin'e minnettanm. Ana metinde ve
rilen rnek Merrnin'in makalesinden (1985) alnmtr.

15. Daha nceki sonular, Clauser, Horne, Shinony ve Holt (1969) tarafndan nerilen fikirlere daya
mlarak Freedman ve Clauser (1972) tarafndan bulunmutur. Bu deneylerde kullamlan foton detek
trlerinin tam randmaula almad, bu nedenle yaylan fotonlarn aslnda olduka kk bir bl
mnn saptand hala tartma konusudur. Ancak, olduka yetersiz detektrlerle bulunan sonula
nn bile kuantum kuranuyla uyumu ylesine mkemmel ki, detektrleri iyiletirmenin, kuramla uyu
mu birdenbire nasl ktletirileceini anlamak zor!

16. Kuantumlu alanlar kuram, hesapedilemezlik konusunu tartmak iin bir yeni alan salamakta
dr. (bkz. Kornar 1964).
1990 ylnda yaynlanan
ve ayn yl Bilimsel Kitap dl'n

kazanan Kraln Yeni Usu,

modem fizik, evren bilimi,

matematik ve felsefe zerine

bugne kadar yazlm

en ilgin yaptlardan biri. . .

Yapay zekay, usu ve bilinci tartan

elinizdeki kitap

imdiden bilimin klasikleri

arasnda yer almaktadr.

cilt halinde yaynlanacak

bu nemli ve yaratc almann

elinizdeki ikinci cildinde

klasik fizik teorileri, kuantum fizii ve

konuyla ilgili temel kavramlar

sorgulanmaktadr.

ISBN 975-403-080-4
ISBN 975-403-142-8

Fiyat: 4.soo, 000 1l (KDV DAHiL)

You might also like