Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 213

judith butler olumsal temeller: feminizm

ve postmodernizm sorusu
frigga haug topik olan feminist adan
ele almann gereklilii
fatima mernissi slamiyet ncesinde
cinsellik ve evlilik
maria gatens g, bedenler ve farkllk
duricilla cornell yeniden dnlm feminizm a
w. modrak aristotelesin bilgi kuram ve
feminist epistemoloji
15
001/3
CD

CD
i 1
CQ
CD
r
CD
felsefelogos
ayda bir kan ortak kitap
Yl 4 Say 15 A ustos2001

Bulut
Yaynevi
Caferaa Mahallesi Dr. hsan nler Sokak 6/2
Kadky/stanbul
Tel/Faks: (0216) 330 59 24 - 414 21 75
E-mail: bulutyayinlari@ttnet.tr

G enel Yayn Ynetm eni: Sinan zbek


E-Mail: sozbek@tru.net.tr
Yayn Kurulu: Ulu Nutku, Afar Timuin, Sinan zbek

Bask ncesi Hazrlk & Dzelti: Melike Demirta


Kapak Resmi: A!exander Deineka
Bask: Kitap Matbaaclk

felsefelogos 'ta yaymlanan yazlarn sorumluluu yazarna aittir.


felsefelogos'a gnderilen yazlarn yaymlanp yaymlanmayaca
Yayn Kurulunun kararma baldr.
Gnderilen yazlar iade edilmez.
felsefelogos 'a gnderilen yazlar disket ve bir nsha k halinde olmaldr.
sunu
aforizntalar
juditl Butler Olumsal temeller: feminizm ve postmodernizm sorusu 19
fatima mernissi slmiyet ncesinde cinsellik ve evlilik 35
frigga haug topik olan feminist adan ele almann gereklilii 51
maria gatens G, bedenler ve farkllk 65
duricilla cornell Yeniden dnlm feminizm a 79
d.k.w. modrak Aristotelesin bilgi kuram ve feminist epistemoloji 87
judith Butler Feminizmin znesi olarak Kadnlar 105
server tanilli Feminizmin fetihleri ve gncellii 113
afar timuin Kadn sorunu 119
hafice nur erkzan Feminizm ve ada aristotelesi feminizm 125
kamuran gdelek Kltrel farkllklar erevesinde gender 141
fsun kkalan Nietzschede kadn, duygusallk ve akl 151
entil gzey Pamuk prenses ve yedi cceler 157
ulu nutku lgin iktibaslar 167
sam et bae 17 austos deprem felaketinin yldnm vesiliyle
bilimin ksa bir hayat hikyesi
kazm ktk Sinan zbekde insan ve insanilik11 sorunu 183
kitap/eletiri 193
yazarlar hakknda 203
Sunu
Kadn hareketi yllarca sren ok ynl mcadeleyle birlikte, kelimenin klasik
anlamyla, filozoflarm da yaratt. Kadn sorununu merkeze koyan, temel soru
alan edinen filozoflarn ortaya kmas, kadn hareketinin bir baars olduu gibi,
kadn hareketine yeni baarlar getiren bir gelime de oldu. Artk birok lkede,
felsefe blmlerinin ders programlarnda feminist felsefe baln gryoruz.
Kkl felsefe dergilerinde yayn kurulundan farkl olarak, bir de salt kadnlardan
oluan, bamsz bir yayn kurulunun devreye girdiini gryoruz. Dars bamza...
felsefelogos bu son derece baarl kadn filozoflar grmezden gelemezdi. Deiik
lkelerde feminist felsefe alannda ne kan filozoflardan hi deilse birkan
okurumuza tantmak istedik. Dolaysyla felsefelogos 'un bu saysnn dosya-konusu
dierlerinden farkl olarak-arlkla evirilerden olutu. evirilerle bu saymzn
hazrlanmasna nemli oranda destek olan arkadalarmza zellikle teekkr
ediyoruz.

***

Felsefede gelenek yaratmak ya da felsefe gelenei gibi ifadeler okbileenli anlamlar


tar. Bu gelenein bir yz de felsefe etkinliinin, bilimsel etik kurallara uygun
srdrlmesidir. Kukusuz bu kurallar ineyen insanlar her yerde ve her zaman
olacaktr. Ama felsefe geleneinin, bilimsel etik kurallar da gzledii yerlerde,
sz konusu kurallar ineyen insanlar, uzun soluklu olamazlar. rnein dnce
hrszl yapan biri, bunun saptanmasyla birlikte, tecrit olur, elindeki imknlar
belirli kurallar erevesinde geri alnr. Trkiyede ise maalesef bu balamda olumlu
bir gelenek devralm durumda deiliz. Bu konuda son derece duyarl hocalarn
yan sra grmezlikten gelen, tavrszl yeleyenlerin hi de az olmadn
gryoruz. Susmann egemen olduu nokta, ayn zamanda dedikodunun balad
noktadr. Bu da, rnein dnce hrsz kadar, hrszla susann da ayn gelenein
iinde yer almasn getirir. Denilebilir ki Ben felsefe yapmla rnek oluyorum,
almalarmda bilimsel etik kurallara uyuumla rnek oluyorum. Bu yetmez...
niversite, dernek, vakf, yaynevi, dergi v.b. kurumlarla birlikte felsefe ilikisini
srdrenler, sz konusu gelenein olum asnd a isteseler de istem eseler de
sorumludurlar. Bu sorumluluun yerine getirilmedii yerde, etik kurallara uymayan
insanlar bir g haline gelir ve hrszlar koalisyonu var olur.
te U lu N u tk u nun yazs byle bir duyarlln rnei... Umuyoruz rnek
olur, yn verir, cesaret verir, korku verir...

Bu sayda,

Judith Butler, Olumsal Temeller Feminizm ve Postmodernizm Sorusu


adl makalesinde farkl konumlar tek celsede yarglayarak, toptan reddetmek
am acyla bir araya getiren, szde eletirel jesti sorgulamakta ve feminizmi,
yapsalclk sonras grleri yalnzca feminizm asndan deil btnsel olarak
okumaya davet ediyor. Judith Butler, ikinci makalesinde ise, toplumsal-cinsiyetin
iinde retildii ve srdrld siyasi ve kltrel kesimelerden ayrmann mmkn
olmadn belirliyor. Feminist znenin kimliinin, feminist siyasetin temel olmas
gerektiini savunuyor.
Fatima Mernissi, Arap toplumlarnda slmiyetten nceki cinsellik ve evlilik
pratiini ele alp, bu temele basarak slmn ayn balklardaki pratiinin eletirisini
yapyor. slmn evlilik ve cinsellie ilikin uygulamalarnn ilk gnden beri kadnlar
tarafnda pek de memnuniyetle karlanmadn gsteriyor.
Frigga Haug, feminizm ile topik olan arasna zel bir gereklilik kategorisi
yerletiriyor. Feminist-topik dnmeye ilikin bir taslak gelitirmeye giriiyor.
Bunu yaparken feminist-topik edebiyat, zellikle A B D li yazar Marge Piereyin
romann kullanyor.
Maria Gatens, 70 li yllardaki feminist teorilerle ada yapbazum feminizmler
arasndaki dnce farkllklarn anlatyor. Bu farkllklar iktidar, beden ve farkllk
kavramlar zerinde younlalarak anlatlyor.
Duricilla Cornell, Levinas, Derrida ve zellikle Seyla Benhabib ile srdrd
tartmada, feminizmin bir kadn sembol yaratmak zorunda olduunu belirleyip,
felsefenin kadns bir bakasna ynelmi sertleme olduunu savunuyor.
D.K.W. Modrak, Aristotelesin bilgi kuram ve feminist epistemoloji ilikisini
Aristotelese feminist cepheden gelen eletirilerle birlikte ele alyor, bir anlamda
Aristotelesi bu eletirilerden korumaya alyor.
Server Tanilli, kadn hareketini genel hatlaryla ele alyor, feminizmin solla
ilikisine dikkat ekiyor. zellikle Sovyet Devrimi sonrasnda ve faist ynetimler
altnda kadnlarn konumunu irdeliyor.
A far Timuin, kadn ruhsal lyla erkek ruhsallnn farkl olduunu
syleyip, eer bir kadn sorunu varsa bunun ancak insanln dier sorunlaryla
birlikte zleceini sylyor.
Hatice Nur Erkzan, Aristotelesle herhangi bir ekilde ilikili feminist felsefe
almalarn ele alyor ve bunlar arasnda kendini konumlamay deniyor.
Kamuran Gdelek, feminist literatrn yayn kullanlan kavramlarndan biri
ola "gender i, Nancey Chodorovvun nesnel ilikiler teorisini merkeze koyarak
tartyor.
Fsun Kkalan, Nietzschenin stinsan belirlenimi balamnda kadn nasl
ele aldn, stinsana geite kadnn yerini tartyor.
Cemil Gzey, klasik felsefe eitimine evre, feminizm, v.b. gibi yeni konularn
alnmasnn, felsefenin daha iyi anlalmasn salayacan savunuyor ve Modern
an yedi byk filozofunu kadn sorunuyla birlikte ele alyor.
Ulu Nutku, evrim teorisini ele almaya alan bir televizyon programnn
seviyesizliine iaret ederek balyor. Felsefe alm alarnda dikkatsizliin,
zensizliin snrlarn zorlayan, bilimsel ahlak hie sayan kimi rnekleri gsteriyor.
Sinan zbek, Ulu N u tkunun felsefelogos'un 14. saysnda yaymlanan
yazsna birka not dyor.
Sam et Bae, deprem olgusundan hareketle bir bilim felsefesi tartmas
balatyor. Bilimin poplerlemesinden balayp, bilimsel bilgi, bilimsel metot v.b.
gibi birok temel soruyu yeniden ele alyor.
Kazm Ktk, Sinan zbekin syankr Ruh adl kitabn insan sorusuyla
okuyor. zellikle bir aforizmay temel alarak, zbekin sorusunun insan deil,
insanilik olduunu saptyor.

S. .
Aforizmalar
H azrlayan: C em il Gzey

Neden erkekler, genellikle kadnlardan iridirler? Daha


ateli olduklar ve ate bymeyi dourduu iin mi?
Yoksa erkek her bakmdan tamamlanm, am a kadn ek
sik olduundan m? Veyahut da erkein yetkinlemesi
iin uzun bir zaman gerek varken, kadna ksa bir sre
yettiinden mi?

A ristoteles, Problem s

Kadn nerede?
Etkinlik / Edilgenlik,
Gne / Ay, Kltr / Doa,
Gndz / Gece,
Baba / Ana,
Kafa / Kalp,
Anlalr / Duygulu,
Logos / Pathos...
Erkek
Kadn

... ister okuyor ister konuuyor olalm, edebiyat, fel


sefe, eletiri, yzyllarn temsili, dncesi araclyla,
ayn iplik veya ift rgl satr bize yol gsteren.
Dnce, daima ztlklarla i grmtr... Dual, hi
ye ra rik ztlklarla... Ne zaman bir dzenleme giriimin
de bulunulsa, bir yasa, dnlebileni (dual, uzlamaz;
veya yattrlabilir, diyalektik) ztlklarla dzenleyiverir. Ve
tm ztlk iftleri, iftlerdirler. Tm bunlar bir anlam ifade
etmekte midirler?

Logosentrizmin dnceyi - tm kavramlar, kod


lar, deerler - iki-terimli bir sisteme konu etmesi, erkek/
kadn iftiyle bantl mdr?

H elene Cvcous, S o rties, N ew French F em inism

Kadn? Yok ki. O kendisine yaktrmas istenen mas


keyi dn alr. Kendisine yklenen rol oynar. Ondan
beklenen tek ey, kendisini diiliine sarp sarm alaya
rak sahtekrln dolam n salam asdr.

L uce Irigaray, When the Gods Get Together, New


French F em inism

Dorusunu sylemek gerekirse, kadnlar bir snf deil


dirler ve eitli snflara dalm olmalar, siyasi mca
delelerini karmak ve taleplerini elikili klar.

Luce Irigaray, This S ex Which is N o t O n e, Ne w


French F em inism

Akl banda bir rz dmannn bak asndan, mahke


menin yetki kapsamna giren bir yaray tasavvur eder
ken, tecavz yasas kadnlarn cinsel karlamalar hak-
kndaki grlerini anlayamadklarndan dolay erkekle
ri beraatla talandrmaktadr.

C atharine A. M ac KINNON, Toward a F em inist


Theory o f the State

Btn bir sistemin bak as, yalnzca grmezlikten ge


lemeyecei bir ekilde, baka bir bak asnn talebiy
le kar karya kaldnda aa kar. te bu yzdendir
ki ontolojik egemenliin baarl olmas iin, epistemoloji
denetlenmelidir ve ykselen bilinlilikse ykcdr. Ayrca,
yasa gszn yannda yer aldnda da, yasadan ba
ka bir eyle de megul olur (siyaset veya tutum, veya
kiisel gr) ve kendisini yasad klar. Grnte on-
tolojik olan koullara, kart bir gerekiliin kolektif g
r meydan okuduunda, epistemolojik olarak gr
nr olurlar. Birdenbire basknln artk kanlmaz olma
d grlverir. Temelini yitirince penesini gevetir.

C atharine A. M acKIN N O N , Toward a F em inist


Theory o f the State

Feminizm karlarn gzetmek istedii bir insan be


iyle deil, yok etmek istedii bir adaletsizlikle ilgilen
mektedir.

Jan et R adcliffe Richards, The Sceptical F em inist

Kadnlar dlayan bir kural veya klg iin, anlalabilir


tek neden, bunun faillerinin bu tr bir kural olmadnda
kadnlarn kabullenilmesi gerekeceini dnmemeleri-
dir.

Janet R adcliffe Richards, The Sceptical F em inist

Pek ok erkek pek ok kadndan daha fazla bask altn


dadr, ve her durumda kadnlarn tarafn tutmaya karar
l olan herhangi bir feminist, elbette erkeklere kar ka
dnlar tutacak olursa dnyadaki adaletsizlik dzeyini art
trm olaca byle durumlarla karlaacaktr.

Jan et R adcliffe R ichards, The Sceptical F em inist

Erkeklerin kadnlar kle olarak yetitirmeleri iin, ken


dilerine gre ok gzel sebepleri olabilir, am a bir hiz
metinin ruhu ekici bir ey deildir...
Erkek kadn emi, bkm, budam, tannmaz
hale getirmi ve sonra da sonutan m em nun kalm am
tr.

Janet R adcliffe Richards, The Sceptical F em inist

Erkek, bir insan olarak tanmlanr, kadnsa bir dii - ne


zaman insan gibi davranmaya kalksa erkei taklit etti
i sylenir.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

Varlk olarak kadn effaf deildir; erkein karsnda bir


zne olarak deil de paradoksal olarak znellikle dona
tlm bir nesne gibi durur; kendisini ayn zam anda kem
ke n di hem teki gibi ele alr ki bu artc sonular ge
tiren bir elikidir.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

Kadn doulmaz, kadn olunur. Hibir biyolojik, psikolo


jik, ve ya ekonomik yazg insan diisinin toplumda sun
duu figr belirlemez; erkek ve hadm arasnda kalp
dii olarak tasvir edilen bu yarat retmi olan, bir b
tn olarak uygarlktr.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

Kadnn erkek gibi sevmesi iin - yani zgrce ve varo


luunu sorgulamakszn - kendini ona denk grmesi ve
somut bir olgu olarak da yle olmas gerekir.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

Erkeklerin en aleladesi, kadnlarla kyaslandnda ken


dini bir yar tanr olarak grr.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

Bir erkein yle dediini duymak can skcdr: Byle


dnyorsun nk bir kadnsn; fakat biliyorum ki tek
avunmam udur: Byle dnyorum nk doru, ve
bylelikle znel benimi tartmann dna ekiyorum.
yle yantlamak sz konusu olamaz: Ve sen de byle
dnyorsun nk bir erkeksin, nk anlalyor ki
erkek olma olgusu hi acayip deil. Bir erkek, erkek ol
makla hakldr; hatal olan kadndr... Mutlak bir insan
tr vardr, erkek... Erkek kendi anatomisinin de testis-
ler gibi bezler barndrdn ve onlarn hormon salgla
dklarn muhteem bir ekilde bilmezlikten gelir... O nes
nel olarak kavradna inanmaktadr.

Sim one de Beauvoir, The S econ d Sex

...1850lerde Birleik Devletlerde kadn haklar gnde


me geldiinde, Sojourner Truth adl nemli bir siyah fe
minist, bir feminist kongresinde ayn noktaya daha g
l terimlerle deinmiti:
Kafann iindeki u eyden sz ediyorlar; ne denir
ona? [Yanndaki biri akl diye fsldar.] Evet o. Bunun
kadn haklaryla veya zenci haklaryla ne ilgisi var? Be
nim bardam ancak yarm litre ve sizinki bir litre alyor
sa, benim kk yarm-lm dolu tutmama izin ver
memeniz ktlk olmaz m?
Hem rkla hem de cinsiyetilie kar olan tav
rn temeli bu olmaldr; ve tpk rklkta olduu gibi, tr-
clk diyebileceimiz anlay bu ilkeye uygun olarak la-
netlenmelidir. Trclk - szck pek ekici deil, ama
daha iyi bir terim dnemiyorum - birinin kendi tr
nn yelerinin ilgileri lehine ve dier trlerin yelerinin-
kinin aleyhine bir nyarg veya taraf tutmadr.

Peter Singer, A nim al Liberalism

Kktenci feminist tavra gre, bilimin baskn formlarnn


epistemolojileri, metafizii, etii, ve siyaseti insan mer
kezcidir ve destekleri karlkldr; bilimin doasnn iler
leme olduu yolundaki kklemi Bat kltr inancna
karn, bilim bugn ncelikle gerileyen toplumsal ei
limlere hizmet etmektedir; ve bilimin toplumsal yaps,
pek ok uygulamas ve teknolojileri, aratrma problem
lerini tanmlama ve deney tasarlama tarzlar, anlam in
a etme ve verme ekilleri yalnzca cinsiyeti deil, rk
, snf, ve kltrel olarak zorbadr. Cinsiyet simgecili
inin, emein cinsiyet araclyla toplumsal olarak b
lnmesinin, ve bireysel cinsiyet kimliinin inasnn bilim
tarihi ve felsefesini nasl etkilemi olduunu gsteren
zmlemelerinde, feminist dnrler entelektel ve
toplumsal dzenlerin temellerine saldrmlardr.

Sandra H arding, The Science Question in Fem inism

... Erkeklik nosyonunun merkezinde, bir kltrn kadn


s olarak tanmlad her eyin yadsnmas ve kadns
olarak tanmlad her eyin yasal olarak denetlenmesi
vardr... Cinsiyet, insan dncesinin, toplumsal rgt
lenmenin, ve bireysel kimlik ve davrannn asim etrik
bir kategorisidir.

Sandra H arding, The Science Question in Fem'nism

lk olarak, zayf cinsiyeti gl olana tmyle tbi klan


mevcut sistemi savunan gr, yalnzca kurama dayan
mamaktadr; nk bir bakasn anlamak iin hibir du
ruma yaplmamtr: yle ki, kurama kabaca kar
kan anlamndaki deneyin, bir hkm beyan ettii ileri
srlemez. Ve ikinci olarak, bu eitsizlik sisteminin be
nimsenmesi asla lp-bime, veya nceden dikkatle
tasarlama, veya toplumsal dnceler, veyahut insanl
n karna ya da toplumdaki iyi dzene sebep olan her
hangi bir nosyonun sonucu deildi. Bunun ortaya k,
insan toplumunun ilk alacakaranlndan beri kadnn...
bir erkee balanma durumunda bulunmas olgusuyla-
dr... Erkek cinsinin klelii, en azndan Hristiyan Avru
pa lkelerinin tmnde (geri bir tanesinde, yalnzca son
birka yldan beri) ortadan kaldrlm, ve dii cinsinki de
yava yava daha lml bir bamllk formuna dnt
rlmtr. Fakat bu bamllk, mevcut haliyle,... zorba
kaynann le kokusunu yitirmemitir. Bu yzden onun
varoluu olgusundan, onun lehine hibir yarg karla
maz.

John Stu art M ili, The Subjection o f Women

Erkekler kadnlardan yalnzca itaat istemezler, duygula


rn isterler... Bu yzden, onlarn zihniyetlerini kleletir
mek iin her yola bavurmulardr. Tm dier klelerin
efendileri, itaati salamak iin korkuya gvenirler; ken
di saldklar korkuya veya dinsel korkulara. Kadnlarn
efendileri, yaln itaatten daha fazlasn istediler, ve eiti
min btn kuvvetini, amalarn etkilemek iin evirdiler.
Tm kadnlar, kklklerinden itibaren, ideal karakter
lerinin erkeklerinkinin tam ztt olduu inanyla yetitiri
lirler; zgr irade ve zdenetim deil, boyun eme ba
kalarnn ynetimine tabi olma... insann krmay baar
d dier boyunduruklar, eer ayn aralar varolsa ve
zihinlerine boyun edirmek iin ayn zenle kullanlsay-
d, bugne dek varln srdrebileceinden kuku du
yulabilir mi?... serfler ve senyrler, plebler ve soylular
bugn kadn ve erkek arasnda mevcut olan geni ayr
ma benzer ekilde ayrlmazlar myd? Ve hepsi deilse
de, imdi ve orada bir dnr, ayrmn insan doasnn
temel ve deitirilemez bir olgusu olduunu dnmez
miydi?

John Stuart M ili, The Subjection o f Women

... 'Biz kadnz, taleplerimiz iin bir reklam veya slogan


olarak kullanmalyz. Ancak, daha derin bir dzeyde, bir
kadn 'olamaz1; bu varlk dzenine ait bile olmayan bir
eydir. Bu demektir ki, feminist klg yalnzca negatif ola
bilir; mevcut olanla atr ve bylece 'bu byle deildir
ve bu hl byle deildir diyebiliriz. 'Kadnda temsil
edilemeyen, sylenemeyen, snflandrlamayan ve ide
olojilerin stnde ve tesinde bir ey gryorum.

Julia Kristeva, New French F em inism

Soru udur: 'Gnmz feminizminde Tanry kim oyna


maktadr? Erkek mi? Yoksa kadn m - onun vekili femi
nizm dahil olmak zere herhangi bir zgrlk hare
ket, gle olan ilikisini zmlemedii ve kendi kimlii
ne olan inancndan feragat etmedii srece, g apak
dinsel veya dinin hizmetinde bir spiritalizm tarafndan
belirlenir; stelik, o sipiritualizmin son umududur.

Julia Kristeva, N ew French F em inism

Feminizm, kapitalizmin rasyonelletirmesi gereken da


ha gelimi gereksinimlerinden biri olabilir.

Julia Kristeva, N ew French F em inism

Baz kadnlar yle der: 'Felsefe alanna giriimiz engel


lenmiti; doru anlaldnda, bu olumlu bir eydir ve
bizim byle bir girme talebimiz yoktur; bu sylem erkek
deerlerinin eleinden gemitir ve kadnlarn onunla
ilgilenmemesi gerekir; onlar erkeklerin ayrcalklarn pay
lamay istemektense kendi zgrlklerini, kendi sy
lemlerini aramaldrlar. Bir farkllk feminizmini daima ve
tamamyla yadsmam z gerekmez. Fakat onun iinde bir
felsefenin, adyla sanyla Comte pozitivizminin, erkeksi
bir felsefenin rettii kadn syleminin yanksn grebil
diimizde, bu tr bir feminizmin ileri srdnn tam ter
sini yapabileceini, eletirdii yaplar tarafndan retil
mi olan emalar tarafndan yanltabileceini fark et
memiz gerekmektedir. Bu mistifikasyona, felsefenin ret
mi olduu yabanclatrd emalarn maskesini indir
mek ve tard etmek iin felsefenin klgsal bir uygulama
snn art olduu paradoksuyla kar kyorum.

M ichele L e Doeuff, Philosophy an d P sychoan alysis,


French F em inist Thought

... Babaerkil toplumlar kadnn akldan yoksun irin bir


varlk olduunu sevecenlikle yinelemekten holanrlar;
ve... smrgeci toplumlar zencinin veya vahinin akl
dan yoksun bir varlk olduunu iln ederler. Ve gc
akl ayrcalyla itibarl klmak daima biraz fazla cmert
olm u tu r-tp k
... Kadnn, doas gerei, erkek iin iyi ve grkemli
olan eylerin stesinden gelemeyecek gibi oluturulmadn
grdm; ve onlarn gasp ettikleri yetkenin Doa Yasasndan
deil, Kuvvetten kaynaklandn.

M ary A stell, An Essay in D efence o f the Fernale Sex

... Eer Mutlak Egemenlik, Devlette zorunlu deilse, na


sl olur da aile de yle olur; nk, biri iin ileri srlecek
her sebep, dieri iin daha gl bir ekilde savunula
bilecektir... Eer btn E rke kle r zg r dom usa, nasl
olur da btn Kadnlar kle olarak domulardr? Tabii
ki, Erkeklerin deiken, belirsiz, bilinm eyen, k e yfi ira
desine konu olan varlk, Kleliin mkemmel koulunu
salyorsa.

M ary Astell, R eflections upon M arriage

Kadn? 'Mevcut deildir. Kendisinden beklenen kl


dn alr. Oynamaya zorland rol oynar. Ondan ger
ekten de beklenen tek ey kendisini diilie sarp sar
m alayarak, sahtekrl, aksatm akszn salam asdr.

Luce Irigaray, When the Gods Get Together, New


French F em inism
Dorusunu sylemek gerekirse, kadnlar bir snf deil
dirler ve eitli snflara dalm olmalar, siyasi mca
delelerini karmak ve taleplerini elikili klar.

Luce Irigaray, This Sex Which is N o t O n e, New


Fretch F em inism

Formal olarak, devlet erkektir nk onun dsturu nes


nelliktir. Nesnellik, liberal meruiyetin kendini kavray
eklidir. Toplum grn yanstarak, toplumu o ekil
de bakp oluturarak ve bu gre ve ilikiye rasyonali-
te diyerek kendini merulatrr. Rasyonalite bak-a-
s-yoksunluu ile lldnden, akl saylan ey, ey
lerin mevcut dzenine karlk gelmektedir. Bu yakla
ma gre kygsal rasyonalite, hibir ey deitirmeden
yaplan ey demektir.

Catharine A. M acknnor, Toward a F em inist Theory


o f the State

Bir kadnn nasihatinin pek deeri yoktur, ama ona al


drmayan budalann biridir.

Cervantes, Don Quixhote

Yine de her erkek ldrr sevdii eyi,


Her derken unu kastettiim biline,
Kimi hain bir bakla yapar bunu,
Kimi vc bir szckle.
dlek bir pckle yapar bunu,
Cesur erkek bir klla!

Oscar Wilde, The B allad o f R eading Gaol

Tm kadnlar anneleri gibi olurlar. Bu onlarn trajedisi


dir. Hibir erkek bunu yapmaz. Bu da onunki.

Oscar Wilde, The Im portance o f B eing E arnest


Olumsal temeller: feminizm ve postmodemizm sorusu1

Judith B utler

Postmodemizm sorusu elbette bir sorudur; nk zaten postmodemizm denen


bir ey var mdr ki? Tarihsel bir karakterizasyon, belli bir tr kuramsal konum
mudur? Belli bir estetik bir pratii betimlemek iin kullanlan bir terimin, imdi
toplum kuramna ve zellikle de feminist toplum ve politika kuramna uygulanma
s ne anlama gelmektedir? Kimdir bu postmodernistler? Kiinin kendisinin tama
ya karar verip ald bir ad mdr bu, yoksa znenin eletirisini yapanlara, sylem
zmlemesine girienlere, totalize eden toplumsal betimlemelerin btnln
ve i tutarln sorgulayanlara bakalarnn takt bir ad mdr?
Kullanld haliyle biliyorum bu terimi ve ounlukla ufkumda u eletirel
ifadelere brnm olarak belirmekte: Eer her ey sylemse... , her ey bir
metinse..., eer zne ldyse... veya eer gerek bedenler yoksa... Cmle,
arln hissettirmekte olan bir nihilizme kar bir uyar olarak balar, zira bu art
kipindeki cmleciklerin [clause ], sanki bir fenalk yapmak iin gizlice bir araya
gelinerek kurulmu ierikleri eer doru karsa, u halde, hani hep vardr ya bir
u halde, tehlikeli baz sonu dizileri kacaktr ortaya. Yani postmodemizm ya
korkutucu bir art biiminde ya da bazen, genlik dolu ve akld olan yukardan
bakan bir baba tavryla kmseme biiminde dile getiriliyor. Bu postmodernizme
kar, ilk nclleri yeniden ortaya karma [toshore up]; her politika kuramnn bir
zneyi gerektirdiini, hatta znesini batan kabul etmi olmas gerektiini, dilin
gnderimsel olduunu [the referentiality o f language], bize verdii kurumsal be
timlemelerin birliinin ve btnselliinin bulunduunu nceden ortaya koyma a
bas var. Zira bir temeli olmayan, bu ncllere dayanmayan bir politika dnle
mez. Fakat, bu iddialarn yapmaya altklar ey, bu nosyonlarn, kendi tanmnn
sorunsallatrlmam zellikleri olarak kalmasn gerektiren bir politikann olumsal
bir biimde oluturulmasn gvence altna almak mdr? Tm politikalar ve zel
likle de feminist politika bu ok deerli grlen ncller olmadan dnlemez mi
gerekten? Yoksa bu ncller sorunsallatrlarak izlekletirildiklerinde ortaya kacak
olan ey politikann zgl bir versiyonunun olumsall mdr?
Politikann yerleik bir zne gerektirdii iddias, bu iddiaya kar politik bir
muhalefet yaplamayacan ileri srmektedir. Bu tez, znenin eletirisinin politik
olarak bilgilenmi bir eletiri olamayacan, hatta politikann kendisini tehlikeye
atan bir edim olduunu ima etmektedir. zneyi bir gereklilik olarak ele almak
politik olann alanm nceden kapatmaktr [foreclose] ve bu nceden kapatma ki
analitik bir biimde politik olann zsel bir zellii olarak yerletirilmitir politik
olann snrlarn glendirir. Bu glendirme, politik adan yaplan bir inceleme
den korunarak m u a f tutulmutur. Politik olann alann tek tarafl olarak kuran
edim, bylelikle, otoriter bir hile olarak ilemeye balar ve bu sayede znenin
statsne kar ykseltilen itirazlar toptan bir biimde susturulur.2
Daha iin bandan itibaren bir zne nosyonunu stlenmeyi ya da gerekli
grmeyi reddetmek byle bir nosyonu toptan yadsmakla veya vazgeilebilir bir
ey gibi grmekle ayn deildir. Tersine, znenin ina edilmesi srecini ve onu
kuramn bir gereklilii ya da varsaym olarak almann politik anlamn ve doura
ca sonular sorgulamaktr. Fakat bir postmodernizm nosyonuna ulatmz sy
lenebilir mi bylece?
Postmodernizme bir dizi konum yklenmitir, sanki o bir dizi konumun ta
ycs olabilecek bir eymi gibi: Varolan yalnzca sylemdir, sanki sylem her
eyin ondan kaynaklanarak olutuu tek maddeymi [stuff] gibi; zne lmtr,
bir daha ben diyemem; gerek diye bir ey yoktur, yalnzca tasavvurlarmz
vardr. Bu nitelendirmeler, postmodernizme ve yapsalclk sonras grlere e
itli biimlerde atfedilmitir. Postmodernizm ve poststrktralizm birbirine kar
trlm, zaman zaman da ikisi birden dekonstrksiyon ile kartrlmtr. Bazen de
postmodernizm, Fransz feminizminin, dekonstrksiyonun, Lacanc psikanalizin,
Foucaultcu zmlemenin, konuarak anlamann Rortyci savunusunun [conver -
sationalism\ ve kltr almalarnn, aralarnda fark gzetilmeden biraraya geti
rilmesi olarak anlalmtr. Postmodernizm' ve poststrktralizm, Atlantikin
bu tarafnda son zamanlarda dolamda bulunan sylemde, yukarda saydmz
konumlar kendisinin eitli biimleri haline getirerek ieren bir ad ortaya atmak
suretiyle, sz konusu konumlar arasndaki farklar bir tek fra darbesiyle koy
mutur. Fransada Lacanc psikanalizin kendisini resmen poststrktralizme kar
konumlandrdn, Kristevann postmodernizmin aleyhinde olduunu3, Fouca-
ultcularn ok seyrek bir biimde Derridaclarla ilikide olduklarn, Cixous ve ri-
garayn taban tabana zt olduunu ve Fransz feminizmi ile dekonstrksiyon ara
sndaki tek ve pek de nemli saylamayacak ban Cixous ile Derrida arasnda
bulunduunu, buna karn Derrida ile Irigaray arasnda metinsel pratikleri asn
dan baz yaknlklar bulunabileceini renmek Kta sahnesinin baz izleyecilerini
artabilir. Biddy Martin, neredeyse tm Fransz feminizminin st nodemizm ya
da avant-garde nosyonuna bal olduuna iaret etmekte haklidir. Bu da, bu femi
nist kuramlar ya da yazlar basite postmodernizm kategorisi altnda snflandran
yaklam belli llerde sorgulanabilir hale getirir.
Postmodernizm sorusunun srf feminizm asndan okunmamasn, postmo
dernizmin ne olduunun okunmasn nereceim. Ne tr bir varl vardr post
modernizmin? Jean-Franois Lyotarddr bu terimi batac eden, ama postmoder-
nist olduklar iddiasyla okunan dierlerinin ne yaptklarn anlamak iin Lyotard
bir rnek olarak ele alnamaz.4 Lyotardn eserleri, rnein postmodern nosyo
nunu olumlamayan Derridannkilerle ve ounlukla biraraya getirildii dier d
nrlerle ciddi bir uyumazlk iinde bulunur. Lyotard paradigmatik midir? Btn
bu kuramlarn yaps ayn mdr (yapnn ayn olmas herhalde onlar tek bir defada
toptan reddetmek isteyen eletirmenin iine gelirdi)? Bu kuramlar ayn gsterge
altnda biraraya getirmek suretiyle smrgeletirmek ve evcilletirmek, sentetik
bir biimde, ustalkla ayn balk altnda toplamak, zgllklerini tanmay reddet
mek, onlar okumamak, dikkatlice okumamann bir yolu deil midir? Eer Lyotard
bu terimi kullanyorsa, Lyotard bir dizi yazarla birlikte ayn gruba koymak zor
deilse, ve onun eserlerinde problematik bir alnt bulunmusa, bu alnt postmo-
dernizmin rnei, btnnn bir gstergesi olarak kullanlabilir mi?
Anladm kadaryla postmodernizmin projesinin bir paras, bu tr rnek
lerin ve paradigmalardn anlatlmaya allan eyi tahakkm altna almaya ve
silmeye yeltendiklerini gstermek, bunu sorgulamaktr. Zira burada btn, yani
tahmin edilen geniliiyle postmodernizmin alan, btnn bir nmunesi ya da
belirtisi olarak ele alnan rnekle etkili bir hiimde retilmi bulunmaktadr; ger
ekte, eer Lyotard rneinde postmodernizmin bir temsilini bulduumuzu d
nyorsak, rnei alann tmnn yerine gemeye zorlam oluruz ve bylece tm
bir alan, eletirmenin okumay setii bir metnin postmodern terimini kendisine
uyan bir biimde kullanan bir parasna iddet kullanarak indirgemi oluruz.
Bir anlamda, postmodern bal altnda bir dizi konumu bir araya getiren;
postmoderni bir a ya da sentetik btn yapan ve bir paraya, yapay bir biimde
ina edilmi olan btn temsil ettirmekte saknca grmeyen bu kavramsal efen
dilik, belli bir hile yapp sonra da kendi kendisini kutlayan bir iktidardr. Postmo
dern bal altnda, konumlar gzden drc bir biimde bir araya getiren bu
kavramsal efendilik ediminin bizi politik otoritercilik tehlikesine kar uyarmas
olsa olsa paradoksaldr. Zira, bir metnin bir parasnn temsil edici nitelikte ol
duu, grngnn yerine geebilecei ve tek birinin yapsnda bu konumlarn
hepsinin dzgn ve ekonomik bir biimde gz nne alnabilecei varsaymn
yapar. Byle bir varsaym batan beri yetkilendiren ey nedir? Batan beri inan
mamz istenen ey, kuramlarn kendilerini demetler halinde ya da dzenlenmi
btnler iinde sunduu ve yapsal olarak birbirine benzer bir dizi kuramn, insani
dnmn tarihsel olarak zgl bir ifadesi olarak ortaya ktdr. Adorno yo
luyla devam eden bu Hegelci dnce, szkonusu kuramlarn birbirinin yerine
koyulabileceini nk onlarn ortak bir yapsal meguliyetin eitli biimler alan
gstergeleri olduunu varsayar. Halbuki, bu varsaym artk yaplamaz, nk He-
gelin bir bireimin balangtan beri mnhal olduu varsaym, postmodernizm
iareti altnda birletirilmi olan konumlarn bazlar tarafndan eitli biimlerde
eletirilmitir. Postmodern in byle bir birletirici iaret ilevi grd lde
modern bir iaret olduu ne srlebilir. Zaten bundan dolay, postmodernizme
kar ya da ondan yana bir tartmaya girilip girilemeyecei konusunda baz soru
lar vardr ortada. Onu yalnzca olumlanacak ya da yadsnacak bir terim yerine
koymak, kart terimlerin ikiliinde bir konumu igal etmeye zorlamak olacaktr
ve bu da daha verimli bir emann karsnda bir elimezlik mantn olumlamak
anlamn tayacaktr.
Belki de konumlarn bylece birletirilmesinin gerekesini douran ey ala
nn kuralszldr; bu konumlar arasndaki farklarn, birbirinin ya da postmoder
nizm denilen ortak bir yapnn belirtisi, rnei, temsili haline getirilememesidir.
Eer bir terim olarak postmodernizmin toplum kuram ya da zelde feminist ku
ram iinde bir gi'c ve anlam varsa, bu anlam, kuramn ve felsefenin hep iktidarla
i ie olduunu ve postmodernizm bal altnda gl birtakm eletirileri evcil
letirip reddetme abasnda gze arpc biimde ileyen eyin tam olarak bu oldu
unu gsteren uygulamada bulunabilir belki de. eitli kavramsal incelikleriyle
felsefi aparatn her zaman iktidarn uygulamakta olduu yeni grlm bir ey
deil, ama zaten postmodern yeni olanla kartrlmamal; sonu olarak yeninin
peinde olmak yksek modernizmin meguliyeti deil midir? Postmodern eski-
de zaten u ya da bu biimde bulunmayan yeni nin mmkn olduudan phe
duyar.
N orm atif politik felsefeyi son zamanlarda eletirmi olan bazlar tarafndan
gl bir biimde ifade edilmi olan nokta, kendisini iktidar oyununun tesine
yerletiren ve iktidar ilikilerinin mzakeresinin metapolitik temelini kurmaya al
an, ister hipotetik, ister olguya karn [counterfactual], isterse hayal rn olsun
bir konuma bavurmann belki de en sinsi iktidar hilesi olduudur. Bu iktidar tesi
konumun meruluk iddiasn, ncel ve gizli bir evrensel uzlamaya dayandrmas
bu sulamay ortadan kaldrmaz, nk neyin uzlama olarak getiini hangi ras
yonalist proje nceden gsterecektir? Burada evrenselin iareti altnda kendi ken
disini yasayan sinsi kltrel emperyalizmin hangi biimi vardr?3
Postmodern terimi hakknda pek bir ey bilmiyorum ama eer poststrk-
tralizm [yapsalclk-sonras] olarak daha iyi anladm eyin sayg duyulacak bir
noktas varsa, o da iktidarn, iktidar mcadelesini mzakere eden kavramsal apa
ratn, eletirenin zne konumu dahil, her yerine nfuz etmi olduu noktasdr.
Eletirinin terimlerinin iktidar alannda gizlice ierilmesi, normlar koymaya mukte
dir olmayan nihilist bir greceliliin gelmesi demek deildir, politik olarak angaje
olmu her eletirinin nkouludur tam olarak. ktidarn ya da gcn tesinde bir
dizi norm koymak, iktidara oynayan, gl bir kavramsal pratiktir. Byle bir pra
tik, normatif evrensellik motiflerine bavurarak kendi iktidar oyununu yceltir,
gizler ve geniletir. Buradaki nokta, temellerden vazgemek ve hatta temelcilik
kart olan bir konumu [antifoundationalism ] savunmak deildir. Bu konumlarn
her ikisi de temelciliin ve onun tarafndan meydana getirilen pheci sorunsaln
farkl eitleri olarak birlikte bulunurlar ve birbirlerinden ayrlmazlar. Asl grev,
temelleri oturtan kuramsal hareketin neyi yetkilendirdiini, tam olarak neyi dla
dn ve neyin yolunu tkadn sorgulamaktr.
Kuram, durmak bilmeksizin temel atar ve doal bir biimde ikin metafizik
taahhtlerde bulunur gibi grnmektedir, bunu yapmaktan kanmaya alt za
man bile... Temeller her kuramn sorgulanmam ve sorgulanamaz olan olarak
ilemektedir. Buna ramen, bu temeller, yani yetkilendiren zeminler olarak al
an ncller, dlamalarla kurulmam mdr? Bu dlamalar hesaba katldnda
temel olma niteliini tayan bir ncln olumsal ve tartlabilir bir faraziye oldu
u ortaya kmaz m? u ya da bu temelin evrensel bir zeminle balantl olduunu
ne srsek bile, bu evrensellik ve bu balant11lk yeni bir sorgulanamazlk alan
kurmaktadr.
Evrensel kategorisinin olduka etnosantrik zeminlerinin ortaya karlmas ii
daha henz balamken, evrensel bir konuma durumunda ya da zne konu
munda bulunarak nasl bir kuram ya da siyaset temellendirebiliriz? Ka evrensel
lik vardr6, kltrel atma hangi ller iinde farazi, uzlamaz bir dizi evren-
sellikler in arpmasdr? Bu atma, kltrel emperyalist evrensel nosyonuna
bavurarak mzakere edilemez mi yoksa denen bedelin iddet olmasna ramen
ancak bu nosyona bavurarak m bir zme ulatrlr? Bu uygulamann kavram
sal ve maddi iddetine, Birleik Devletlerin Iraka kar yapt savata tanklk
ettiimizi dnyorum: Arap teki akln evrensel yaplarnn ve demokrasinin
kkten bir biimde darsnda olan olarak anlalmt ve yleyse g kullanarak
ieriye getirilmesi gerekmekteydi. Anlaml bir biimde, Irak demokratik zemi
ne geri dnmeye zorlamak iin ABD siyasal egemenlik ve dndn syleme
hakk vb., gibi demokratik ilkeleri yrrlkten kaldrmak zorunda kalmtr ve bu
iddetli hareket, baka eylerin yan sra, byle evrensellik nosyonlarnn tama
myla uygulamaya sokulmas gereken evrensel ilkelerin devre d braklmas yo
luyla yerletirilmi olduunu aa karyor. Daha genel olarak, ada smrge
cilik sonrasnn politik balamnda, evrensel kategorisinin ta kendisinin srarl
bir biimde sren anlamazlklarn ve yeniden anlamlandrmann yeri olarak tekrar
dnlmesi zellikle acil bir grevdir belki de.7 Terimin ihtilafl karakteri orta
dayken, batan usul gerei ya da vasflanm [substantive ] bir evrensel nosyonu
varsaymak, kltrel olarak tahakkm eden bir nosyonu toplumsal alana zorunlu
olarak dayatmaktr. Bu nosyonun iktidar atmalarnda mzakare edecek felsefi
ara olduunu mjdelemek, onu, nihayi normatifliin metapolitik yerine yerletir
mek suretiyle tahakkm eden iktidar konumunu korumak ve yeniden retmektir.
lk bakta, yaptm eyin yalnzca, daha somut ve isel olarak eitli bir
evrensellikM, daha sentetik ve ierici bir evrensel nosyonunu davet etmek olduu
ve bu yzden altn oymaya altm temelci nosyonu kabul etmek zorunda kala
cam sanlabilir. A m a benim grevimin, kapsayc bir evrensellii kurma ve dile
getirme grevinden anlaml bir biimde farkl olduunu dnyorum. lkin, by
le btnselletirici bir nosyon ancak yeni dlamalar pahasna elde edilebilir. G ele
cekte karmza kabilecek dahil edilme taleplerinin yolunu nceden kapatmamak
iin 'evrensellik terimi srekli ak, srekli ihtilfl, srekli olumsal braklmaldr.
Benim konumuma ve tarihsel olarak koullanm her bak asna gore, btn
letirici olan her evrensel kavram, evrensel gstergesi altnda ortaya kan n
grlmeyen ve ngrlemeyecek talepleri ve iddialar yetkilendirmek bir yana,
onlarn yolunu tkar. Bu anlamda, evrensel kategorisini hepten elden karyor de
ilim, onu srekli bir siyasi ihtilfn yeri haline getirmek amacyla, temelcilikten
kaynaklanan arlndan kurtarmaya alyorum.
Smrgecilik sonras bir ufuk iinde demokratik anlamazlklara ak olma
taahhiitnde bulunmu bir toplum kuram, atmak zorunda olduu temelleri sorgu
lamann bir yolunu bulmaldr. Bana gore, kendisini muhalefete kar kapatmaya
alan otorite hilesini sorgulama hareketi, her radikal siyasi projenin tam yrein
de bulunur. Yapsalclk sonras dnceler, temelleri atan harekete kar bu mu
halefeti meydana getiren bir eletiri biimi sunduu lde, radikal ajandann bir
paras olarak kullanlabilir. Kullanlabilir dediime dikkatinizi ekerim: Byle bir
kuramn zorunlu birtakm siyasi sonular yoktur, ancak siyasal bir alm mm
kndr.
Eer postmodernizmle balanan noktalardan birisi, felsefede epistemolojik
balang noktasnn yetersiz olduu ise, modern iareti altnda, bildiini iddia
eden ve kuramsallatran znelerle boy lmekte olan, postmodern iareti
altnda bildiini iddia eden ve kuramsallatran zneler szkonusu olmamaldr.
znenin dile getirdii konumun, hep bir biimde, yle bir konumun olabilmesi iin
yerinden edilmesi gereken tarafndan kurulmu olduu ve kuramsallaran zne
nin dlayc ve seici baz uygulamalar sonucunda kuramsallatran zne olarak
kurulduu nerisi, tartmann byle bir boy lme eklinde erevelenmesine
itiraz eder. Ve pek tabii unu da sormalyz: Tartmay eeveleme biimi kabul
gren feminist kuramc olarak kurulan kimdir? Feminizm adna konuan znenin
kim olacan ve kime konuacan belirleyen usullerde iktidarn her zaman nce
den beri iledii doru deil midir? Feminist tartmann, karnzda konuan bir
znesini reten zneletirme [subjectivation ] srecinde bir itaat ettirtme [subjec-
tiori] srecinin bulunduu da ak deil midir? Ben sizle konutuumda konu
an nedir? Beni imdi ve burada konumlandran itaat ettirtme ve zneletirmenin
kurumsal tarihleri nelerdir? Butlern konumu diye bir ey varsa, bu benim ta
sarladm, yaynladm ve savunduum, bana bir tr akademik mlk gibi ait olan
bir ey midir?Bize, beni bu kuramlarn sahibi olarak konumlandrma cesaretini
veren bir zne grameri mi vardr yoksa?
Gerekten, bir konum nasl oluyor da bir konum oluyor? Zira her sz ko
num olarak nitelendirmiyoruz. Bunun, yetkilendiren bir iktidar meselesi olduu
ve konumun kendisinden neet etmedii aktr. Ben bu zamirden geri adm
atyor deilim beni kurmu olan kuramsal konumlar, onlarn birini yaknsama
olanaklarn ileyerek ve sistematik bir biimde dladklar olanaklarn hesabn
vermeye alarak yeniden oyuna soktuu ve anlamlandrd srece, benim ko
numum benimdir. Fakat ben beni kurmu olan konumlara, onlarn arasnda arasal
bir biimde ayak sryerek, kh bir ksmn bir tarafa brakarak, kh dierlerini
sahiplenerek riyaset etmez (Baz etkinliklerim bu biimi alm olmasna ramen).
Onlar arasnda seim yapacak olan ben zaten onlar tarafndan kurulmutur. Ben,
bu tekrar oynamann aktarm noktasdr. Ama ben bir durum iinde bulunur
demek yeterince gl bir iddia deildir; ben, bu ben, bu konumlar tarafndan
kurulmutur. Bunlar, srf kuramsal rnler deillerdir; maddi pratiklerin ve ku
rumsal yerletirmelerin, bu pratik ve kurumlarda vcuda gelmi dzenleyici ilke
leridir. Beni yaarl olan [viable ] bir zne olarak reten bu iktidar matrisleri ve
sylemlerdir. Aslnda, eer kar ktm konumlarn gznde yle olmasayd, bu
ben dnen, konuan bir ben olmayacakt; nk znenin nceden verilmesi
gerektiini, sylemin bu znenin bir arac ya da yansmas olduunu ne sren bu
konumlar beni kuran eyin bir parasdr zaten.
Hibir zne kendi balang noktas deildir; bunun aksini syleyen fantazi,
kendisini kuran ilikileri, bunlar ancak kar bir dsallk alan olarak yeniden orta
ya karldklarnda tanmazlktan gelebilir. Aslnda, bu noktada Luce rigarayn
bir kendini oluturma fantazisi olarak anlalan znenin zaten hep eril olduunu
iddias da gz nne alnabilir. Psikoanalitik olarak znenin bu versiyonu anneye
bamlln bir tr inkr ya da ilksel bir bastrlmas yoluyla kurulmutur. Ve bu
model iinde bir zne olmak feminist bir ama deildir elbette.
znenin eletirisi znenin olumsuzlanmas ya da reddi deildir; nceden ve
rili ya da temellendirici nitelikte bir ncl olarak znenin kuruluunu sorgulamann
bir yoludur. Iraka kar yaplan savata, stratejistlerin nmze koyduklar Orta
Dou haritalarn, zmlemenin nesnelerini ve arasal askeri eylemin hedeflerini
hemen hemen hepimiz grdk. Emekli ve halen grev banda olan generaller
organizasyon a tarafndan, Irakn eitli askeri stlerini tahrip etme niyeti ile
alanda alan generallerden boalan yerleri doldurmaya arId11ar. Bu operas
yonlarn erkenden kazanlm baarlarnn eitli biimlerde dorulanmas byk
bir heyecanla halka duyuruldu. Hedefin bu ekilde vurulmas, arasal bir eylem
yoluyla, pek bir direnile ya da engellemeyle karlamadan yekpare bir biimde
gereklemi gibi grnen bu niyet, Irakn askeri merkezlerini yoketmenin bir
frsat deildi yalnzca; erillemi, Batl bir znenin, yani iradesi derhal bireyleme
evrilebilen, azndan kann ya da kurduu dzenin karsndakinin misilleme
imknn yokeden bir eylemde maddeletii, kendi zneliinin nfuz edilemez kon-
turlarm onaylayarak silen bir iktidara sahip olan znenin birinciliinin kutlanmas
nn bir frsatyd ayn zamanda.
Bu kesiimde Foucaultnun ynetimsel znenin yerinden edilmesini savala
ilikilendirdii modern iktidar ilikilerine baladn hatrlamak ilgin olacaktr.8
Foucaultnun, eylemleri tesis eden znelerin bizzat daha nceki eylemlerin tesis
edilmi sonular olduklarn ve iinde eylediimiz ufuklarn srf dsal bir alan ya
da yaptklarmzn tiyatro sahnesi olmayp, eyleme yeteneklerimizi kurucu olanak
lar olduklarn sylemek istediini dnyorum. Ama belki de daha anlaml olan
ey, bu zne tarafndan tesis edilen eylemlerin, sonular ngrlebilen, izgisel,
tek ynl bir eylemler zincirinin paras olarak anlalamamasdr. Buna karn,
arasal askeri zne, ilkin, dorudan bir biimde ykc eylemlerde maddeleen sz
ckler telffuz eder grnmektedir. Ve sava boyunca, sanki eril Batl zne sz
ckleri eylemlere eviren lhi gc satn alma ncelii hakkna sahip olmutu;
habercilerin hemen hemen hepsinin mutluluktan balarnn dnd, tahribatn
kesinliini kantlamalarndan, seyretmelerinden, vekil olarak onu yeniden icra et
melerinden belliydi. Sava baladnda, televizyonda duyulan szckler euplo-
ria9 gibi szcklerdi. Hatta bir haberci, ABD silahlarnn korkun bir gzelliin
aralar olduu saptamasn yapt (CBS). Burada, eyleyenin dnyada arasal ola
rak eyleme, muhalifini silme ve bu silmenin sonularn denetleme yetisini vaktin
den evvel ve fantazmatik bir biimde kutlamas szkonusudur. Fakat bu edimin
sonusall, halihazrda niyetlerinin etkililiini kutlamakta olan arasal fail tarafn
dan nceden grlemez. Foucault, bu znenin kendisini eylemlerinin tek kayna
olarak ele ald anda silinen bir soykiitnn etkisi olduunu ve bir eylemin
etkilerinin, iln edilen niyetin ya da eylem amacnn her zaman yerine getiini ileri
srer. Gerekten de, arasal bir eylemin etkileri znenin denetimi dnda dallanp
budaklanma, znenin ynelimselliinin akli saydamlna meydan okuma ve dola
ysyla znenin tanmn ykma gcne her zaman sahiptir. Dnyasn tek tarafl bir
biimde belirleyen fantazmatik znenin, ABD hkmeti ve baz mttefikleri tara
fndan yaplan bir kutlanmas iinde bulunduumuzu syledim. Bu zne, ekranda
Orta Dou haritasna kar ereve iine alnm emekli generallerin balaryla tip-
letirilmitir. Bu znenin konuan kafas, basks altna almaya alt alanla ayn
byklkte ya da ondan daha byk olarak gsterilmitir. Bu, bir anlamda, em
peryalist znenin grafii, eylemin kendisinin grsel bir alegorisidir.
Fakat, burada eylemle temsil arasnda bir ayrm yaptm dnyor olabi
lirsiniz; oysa ki ben daha gl bir noktaya iaret etmek istiyorum. Genel Kurmay
Bakan Colin Powelln fze gndermeyi, yeni bir askeri uzlam ile kullanlan bir
ifade olduunu dndm, bir ihtar verme [the delivery o f an ordnance l0]
olarak nitelendirdiini farketmisinizdir belki. Bu ifade anlamldr bence, nk
bir iddet edimini bir yasa edimi klna sokar ve bylece yoketmeyi bir dzen
grnmne brndrr; buna ek olarak, fzeyi bir tr emir, bir itaat etme emri
klna sokar ve bylece kendisi de yalnzca Kuveytten k gibi bir mesaj ileten
bir konuma edimi klna girmekle kalmaz, bu mesaj lm tehditiyle ve lm
yoluyla etkili bir biimde ileme koyar. Elbette, bu mesaj hibir zaman alnamaya-
cak bir mesajdr, nk alcsn ldrr, bu yzden bir ihtar da olamaz, btn
ihtarlarn ortadan kalk, iletiimin reddidir. Ve sa kalp da mesaj okuyabilenler,
bazen alenen fzenin stne yazlm olan okuyamayacaklardr.
Sava boyunca, televizyon ekranyla bombalayan pilotun merceinin birbiri
ne kartrlmasna tanklk ettik ve katldk. Bu anlamda, bu savan grsel kayd
savan bir yansmas deildir; onun fantazmatik yapsnn icra edilmesidir ki bu
icra, sava toplumsal olarak kuran ve elde sava olarak kalmasn salayan ara
larn bir parasdr. Akll bomba denen ey, hedefini yoketmek amacyla hare
kete gemiken onu kaydetmektedir: nne kamera balanm bir bombadr, bir
tr optik fallustur; ektii filmi bir kumanda denetim merkezine gnderir ve bu
film bir kez de televizyonda oynatlarak televizyon ekran ve izleyici bombann
aparatnn bir uzants olarak etkili bir biimde kurulur. Bu anlamda, seyrederek
bonbalamaktayzdr; hem bombacyla hem de bombayla zdeleniizdir; otur
ma odamzn koltuuna gvenli bir biimde balanm olduumuz halde havada
uarak Kuzey Amerika ktasndan Iraka tanmzdr. Akll bombann ekran,
yoketme iini icra ettii anda kendisi de yokolmaktadr elbette, ki bu da yokedici-
liini hibir zaman kaydedemeyen, vurma ile sonular arasnda fantazmatik bir
ayrm yapan mkemmel bir yoketme ediminin kayddr demektir. Bylece biz izle
yiciler, askeri zafer alegorisini icra ederiz: Grsel mesafemizi, bedensel gvenlii
mizi koruyarak bedenlerimizden syrlmak suretiyle hi kan aktmayan bir lm
icra ederiz ve bu esnada, radikal geirimsizliimizi kaybetmeyiz. Mutlak bir biim
de yakn, zsel ve uzak olan bu tahribat yeri ile bir ilikimiz vardr. Havadan,
global bak asndan bakan o emperyalist askeri g, hibir zaman ldrleme-
yen bedensiz bir katil, bir nianc gibidir. Televizyon ekran, bir aknlk fantazisini
gvence altna alarak, elektronik mesafenin garantisi altnda, sonsuza kadar bir
misilleme tehlikesinden korunmu olarak, bedensiz bir tahribat aracnn havadan
bakn byle iftletirir.
Bu havadan bak, tahribatnn etkilerini grecek kadar yaklamaz hibir
zaman; tahrip edilen yere yaklamak gitgide daha mmkn hale geldiinde ekran
uygun bir biimde kendisini yokeder. Yaplan ey, binalar ve askeri merkezleri
hedef alan insani bir bomlama gibi gsterilmeye alld, ama olay byle grmek,
tam tersine, Foucaultnun devletlerin modern d adn verdii, bir nfusun sis
tematik olarak yokediliini gr alanndan dlayan bir erevenin etkisiydi." Ve
ya baka trl sylemeliydik belki de: Kesin h ed ef alma kapasitesini ispatlama
bal altnda, hedeflerini grme alanndan kesinlikli bir biimde dlamak suretiy
le sistematik bir biimde gerekliinden arndrd yoketmeyi etkili bir biimde
icra eden bir erevedir bu.
Amalarna kolayca ulaaca fantazisini heyecandan ba dnerek icra et
mi olan Birleik Devletlerin yar tanr askeri znesi, eylemlerinin, fantazmatik
sahasn ok aacak etkiler dourduunu anlamay baaramyor; amalarna bir
ka hafta iinde ulaabileceini ve eyleminin tamamlandn dnyor. Eylemle
rinin sonular, ngremedii ve son kertede ieremeyecei yerlerde ve ekillerde
iddeti oktan balatt. Bu etkiler, Batl znenin kendisini fantazmatik bir biimde
kuruuna kar youn ve iddetli bir muhalefeti douracaktr.
Konumuza dneceim, dnebilirsem. Bir anlamda, zne bir dlama ve fark
llama, belki de bir bastrma, yani sonradan, zerkliin etkisiyle, st rtlme,
saklama yoluyla kurulmutur. Bu anlamda zerklik, inkr edilen bir bamlln
mantksal sonucudur; zerk zne, ancak kendisini kuran kopuun stn rtebil
dii srece zerklii yanlsamasn koruyabilir. Bu bamllk ve bu kopu, ban
dan beri toplumsal ilikilerdir; znenin oluturulmasndan nce gelen ve onu ku
ran ilikilerdir. Sonu olarak, znenin kendisini iinde bulduu, onun durumunu
oluturan ilikilerden birisi deildir bu. zne, onu kurucu darsndan ayran fark
llatrma edimleriyle ina edilmitir. Kurucu dars, uzlamsal bir biimde dii ile
balanm olan dklanm [abjected\ bakalk alandr ama bu alann yalnzca dii
ile baland da sylenemez. rnein bu son savata, Arap m dklanm teki
olarak ortaya karldn ve, Saddam ile Sodom szckleri arasndaki ses ben
zerliine dayal kt akalarn okluundan da belli olaca gibi, homofobik fanta-
zilerin yeri haline getirildiini grdk.
Dncenin sonradan kltrel bir balama yerletirilen, ontolojik bakmdan,
mdahale edilmemi olarak kalan bir kendi stne dn [reflexivity] yoktur. O
kltrel balam, o znenin retilmesinin eklemlerinden ayrlm, anlalmaz kln
m sreci olarak zaten oradadr. Dsal bir kltrel ilikiler ama oktan hazr olan
[ready-made] bir zneyi yerletiren ereve bunu gizler.
zneyi nceden varsaymann znenin fail [agent] olmasn korumak iin
zorunlu olduunu dnmeye eilimli olabiliriz. Ama, zne kuurulmutur demek,
belirlenmitir demek anlamna gelmez; tersine, znenin kurulmu olma karakteri,
onun fail olmasnn nkouludur. Kltrel ve politik ilikilerin hedefli ve anlaml bir
biimde yeniden ekillendiriImesini salayan ey, kendine kar evrilebilecek, ye
niden ilenebilecek, direnilebilecek bir iliki deilse nedir? Toplumsal ve siyasi
dnm, direni, radikal demokratikleme terimlerini anlaml bir biimde dile ge
tirebilmemiz iin, nceden fail oluu ile birlikte bir zneyi kuramsal olarak varsay
mamz gerekir mi? Eer bu faili kuramsal olarak nceden gvence altna alma
msak, dnmden ve anlaml siyasi pratikten vazgemeye mahkm mu olu
ruz? Benim nerim, failliin [agency ], kiileri dsal bir siyasal alanla karlaan
arasal eyleyenler olarak dnmenin bir paras olduudur. znenin ve onun fail
olmasnn dile getirilip mmkn klnd dzeyde siyasetin ve iktidarn zaten va
rolduu zerinde anlayorsak, faillik ancak nasl kurulduunu sorgulamay red
detme pahasna varsaylabilir. FaillikMn biimsel bir varl yoktur, ya da olsa bile,
bunun eldeki soruya bir etkisi olmaz. Bir anlamda, bize nceden verili bir zne ya
da fail sunan epistemolojik model, failliin her zaman yalnzca politik bir ayrcalk
olduunu kabul etmeyi reddediyor. Byle olduu iin, onun olanakllnn artlar
n sorgulamak, onu a priori bir gvence gibi, veriliymi gibi kabul etmemek ok
nemlidir. Varolan sylem ve iktidar ekillenmeleri zemininde hangi harekete ge
irme olanaklar retilmektedir? Sayesinde kurulduumuz o iktidar matrisinin ola
naklarn yeniden ilemenin, bu kuruluun mirasn yeniden kurmann, varolan ik
tidar rejimlerini sarsabilecek ynetici ve dzenleyici sreleri birbirine kar kul
lanmann olanaklar nerededir? Eer zne iktidar tarafndan kurulmusa, bu ikti
dar zne kurulduu a:nda ortadan kalkmaz, nk bu zne hibir zaman btnyle
kurulmamtr, tekrar tekrar boyun edirtilip itaat ettirtilmi ve retilmitir. Bu
zne, ne bir zemin ne de bir rndr, belli bir yeniden anlamlandrma srecinin
devaml olanadr. Baka iktidar mekanizmalar bu olana baka yollara sokabilir
ya da onun hzn kesebilirler. Bu da iktidarn yeniden ilenme imkndr. znenin
deimez bir biimde hep bir politik alana angaje olmu olduunu sylemek yet
mez; bu fenomenolojik ifade, znenin ynetilerek ve retilerek elde edilmi bir
baar olduu noktasn gzden karmaktadr. zne bylece btnyle politiktir;
aslnda, en politik olduu nokta, onun politikaya ncel olduu iddia edildii nokta
dr belki de. znenin Foucaltcu eletirisini yapmak, onu skartaya kartmak ve
lmn iln etmek deildir; znenin baz versiyonlarnn politik bakmdan sinsi
olduunu idia etmektir yalnzca. nk, znenin politika iin nceden verili bir
balang noktas olmas demek, znenin kendisinin politik inas ve idaresi soru
larn ertelemek demektir; nk znelerin dlama ile, yani yetkiden yoksun zne
ler, zne evvelinde bulunanlar, dklama figrleri, grn alanndan silinmi n
fuslar alan yaratlmas yoluyla kurulduklarn hatrlamak nemlidir. rnein, cin
siyet ayrmclna ya da tecavze uram olduunu iddia edebilmek iin yasaya
gre ncelikle baz vasflara sahip olmannm gerekmesinde aka grlebilir bu.
Burada, kim bir kimse olarak vasflandrabilir; hangi sistematik gszletirme
yaplar baz incinmi taraflarn bir mahkemede etkili bir biimde benden medet
ummalarn imknsz hale getirmektedir gibi sorular sormak acil hale gelir. Veya
daha az ak bir biimde, Albert M em m ininki gibi bir toplum kuramnda, Sm r
geletiren ve Sm rgeletirilen'A z ortaya koyduu ikna edici bir radikal zgrle
me arsnda kadnlar kategorisinin ne ezilen ne de ezen kategorisine koyulma-
nasnda grlr.12 Kadnlarn ezilen kategorisinden dlanmasn nasl kuramsal-
latracaz? zne konumlarnn inas, burada, ezmenin betimlenmesinden kadn
lar dalayacak ekilde ilemektedir ve bu da, zgrletirici znenin ifadesini te
mellendiren silm e yoluyla meydana getirilen farkl trde bir ezmeyi tekil eder.
Joan Scottun Toplumsal C insiyet ve Tarih Politikalar adl kitabnda akla
kavuturduu gibi, znelerin dlayc ilemler tarafndan kurulduklar bir kez an
lald m, bu ina edici ve silici ilemleri belirlemek politik bir zorunluluk haline
gelir.13
Yukarda szn ettiim ey, ksmen znenin Foucaultcu bir biimde tekrar
ele alnarak ilenmesinin; zneyi bir yeniden anlamlandrma yeri olarak yeniden
anlandrma abasnn bir tasladr. Sonu olarak, hangi tr olursa olsun, zneye
ilelebet elveda deme teklifi deil, bu nosyonu epistemolojik olarak verili olann
terimlerini kullanmadan yeniden ele almak iin yaplan bir ardr. A m a belki de
Foucault gerekten postmodern deildir; zaten, onun yapt ey modern iktidarn
zmlenmesidir. znenin lm hakknda bir konuma yaplmaktadr elbette,
ama hangi znedir bu? Onun geip gitmekte olduunu iln eden syleyiin stats
nedir? znenin ldn syleyen nedir imdi? Byle bir syleyiin olduu ak
grnmektedir, yoksa nasl iitilecekti bu syleyi? Aktr ki, bu znenin lm,
failliin, konumann ya da politik mcadelenin sonu deildir. Tam da imdi, ka
dnlar znelerin konumunu almaya baladklarnda, postmodern konumlarn ka
gelip znenin ldn iln ettiine iaret eden bir ekince vardr (znenin hibir
zaman varolmadn iddia eden yapsalclk sonras konumlarla, znenin bir za
manlar sahip olduu birlie [integrity] artk sahip olmadn ne sren postmo
dern konumlar arasnda bir fark vardr.). Bazlar bunu, daha yeni yeni kendi adla
rna konumaya balayan kadnlar ve seim hakk bulunmayan dier gruplara
kar planlanm bir tezgh olarak gryorlar. Ama, eletirinin kastettii ey nedir
tam olarak? Eer haklysa, Gloria Anzalda l4, Gayatri Spivak 15 ve smrgecilik
sonras dnemin dier kuramclarnn zneyi Batl emperyalist tahakkmn bir
arac olarak ele alan ok gl eletirilerini nasl aklayacaz? Burada bir tedbir
nerisi yapmaktaym elbette: Bamszlk kazanmaya ve demokrasiye doru m
cadelede, tahakkmn iledii yollardan birisinin znelerin ynetilmesi ve retil
mesi olduunu farketneden, bizi ezmi olan tahakkm modellerini sahipleniyor
olabiliriz. Feminist zne hangi dlamalarla kuruldu ve dlanan bu alanlar feminist
biz in birlik ve btnlne [integrity] musallat olacak ekilde nasl dnp geli
yorlar? Dayanma amacyla varolduklarn farzetmek gereken zne , biz kate
gorileri, yattrmaya altklar blnmeyi bizzat nasl retiyorlar? Kadnlar, ncel
bir dklama alan gerektiren ve reten modelde zne olmak istiyorlar m, yoksa
feminizm kimlik kategorilerini reten ve sarsan sreler konusunda zeletirei bir
sre mi olmal? Politik bir sorunsal olarak znenin inasn ele almak zneyi hep
ten sa f d etmek deildir; znenin dekonstrksiyonunu yapmak kavram yad
smak ya da frlatp bir kenara atmak deildir; tersine, dekonstrksiyonun ima
ettii ey yalnzca, terimin gnderme yapt eye [referent\ kar etmi olduu
muz tiim taahhtleri askya almak ve onun otoriteyi salamlatrma ve gizlemede
hangi dilsel ilevlere hizmet etmekte olduunu gzniine sermektir. Dekonstrk
siyon, yadsmak ya da bandan savmak deildir; zne gibi bir terimi sorgulamak
ve belki de, daha nemlisi, onu daha nce yetkilendirilmemi bir kullanma ya da
serim lemeye amaktr.
Feminizm iinde kadnlar olarak ve onlar iin konumak sanki politik bir
zorunlulukmu gibi grnmektedir, ben bu zorunlulua itiraz etmeyeceim. Elbet
te ki temsile dayal politika bu yolla iler, ve bu lkede, kimlik politikasna bavur
madan lobicilik abalar adeta imknszdr. Bu yzden, gsterilerin, yasal abalarn
ve radikal hareketlerin kadnlar adna iddialarda bulunmalarn kabul ediyoruz.
Fakat bu zorunluluk bir bakasyla uzlatn maldr. Feminizmin, adna ko
nutuu terkibi betimlemek iin kadnlar kategorisine bavurulduu anda, bu teri
min betimsel ieriinin ne olacana dair isel bir tartma amaz bir biimde
balamaktadr. Kadnlarn ocuk dourduklar iin ontolojik bir zgll [specifi-
city\ olduunu ve bunun, temsil edilmede zgl yasal ve politik bir karn temelini
oluturduunu iddia edenler var. te yandan, annelii toplumsal bir iliki, yani
halihazrdaki toplumsal artlar altnda kadnlarn zgl ve kltrel durumu olarak
anlayanlar var. Gilligana ve baka kuramclara bavurarak dii zglln kendi
sini kadnlarn cemaatlerinde ya da bilme biimlerinde ak hale getirdiini kabul
ettirtmek isteyenler var. Ama bu zglln dile getirildii her anda, ortak enin
ifade edilmesiyle birletirilmi olduu varsaylan terkibin iinde direni ve ihtilf
vardr. 1980lerin balarnda, feminist biz , onun deimez bir biimde Beyaz
olduunu, hareketi salamlatrmas beklenen bu biz in acl bir blnmenin kay
na olduunu iddia eden Siyah kadnlarn hakl saldrsna urad. Biyolojik temelli
veya toplumsal temelli bir biimde annelie bavurarak dii bir zgllk belirleme
abas da benzer bir ihtilf ve hatta feminizmin toptan inkrn dourdu. nkii,
elbette, tm kadnlar anne deildir; bazlar anne olamazlar, bazlar anne olmak
iin ya ok gentir ya ok yaldr, bazlar anne olmamay seer ve anne olan
bazlarnn da feminizm iinde politiklemelerinin kuvvet noktas zorunlu olarak bu
deildir.
Dayanma gvencesinin verilmesinin nceden gerekecei tahmin edilerek
kadnlar kategorisine evrensel ya da zgl bir ierik kazandrma abas zorunlu
olarak ihtiif retir. Kimlik bir yola k noktas olarak alndnda feminist bir
politik hareketin tabann katlatramayacaktr hibir zaman. Kimlik kategorileri
hibir zaman srf betimsel olamazlar; her zaman normatif ve bu yzden dlayc
drlar. Kadnlar terimi kullanlmamaldr ya da kategorinin lmn iln etmeliyiz
anlamna gelmez bu. Tersine, eer feminizm, kad nlarnn adlandrlamaz bir fark
llklar alann, betimsel bir kimlik kategorisiyle btnselletirilemeyecek ya da zet-
lenemeyecek bir alan adlandrdn varsayarsa, bu terim srekli bir akln ve
yeniden anlamlandrmann yeri haline gelir. Terimin ieri stne kadnlar arasnda
kan anlamazlklar korunmal ve takdir edilmelidir grndeyim. Aslnda, bu
srekli olarak fikir ayrl dourma hali, feminist kuramn temellendirilmemi te
meli olarak olumlanmaldr. yleyse, feminizmin znesinin dekonstrksiyonunu
yapmak terimin kullanmn sansrlemek deildir; tam tersine, terimi gelecekte
kazanaca oul anlamlara doru serbest brakmak, onu kstlam olan annelie
ya da rk ontolojilere olan bamllndan kurtararak zgrletirmek ve ngrl
memi anlamlar tayabilecek bir yer olarak oyuna sokmaktr.
Paradoksal bir biimde, ancak kadnlar kategorisini sabit bir gnderilenden
[referent] bamszlatrnak suretiyle faillik gibi bir ey mmkn hale gelir. n
k eer terim yeni bir anlamlandrmaya izin veriyorsa, gnderme yapt ey sabit
deilse, onun yeni konfigrasyonlarnn imknlar doabilir. Kadnlar teriminin
anlam, ok uzun bir sre verili kabul edilmitir; terimin gnderileni sabitletiril
mi, normalletirilmi, hareketsizletirilmi, tab olma konumlarnda fel edilmi
tir. Aslnda, gsterilen [signifed] gnderilenle [referent ] kartrlm ve bylece
bir dizi anlamn kadnlarn gerek doasnda bulunduu dnlmtr. G nderi
leni gsterilen ekline sokmak [to recast the referent as the signifed] ve kadnlar
kategorisinin mmkn yeniden anlamlandrmalarn yeri olduunu onaylamak ve
bu yeri korumak, kadn olmann anlamnn olanaklarn geniletmektir ve bunu,
fail olmann daha zengin bir anlamn mmkn klan ey haline getirmektir.
u soru sorulabilir: Kadnlar kategorisine uygun olmas gereken betimleme
lerle ona uygun olmayan betimlemeler arasnda ayrm yapmaya yarayacak bir dizi
norm olmas gerekmez mi? Bu soruya verilebilecek tek yant bir kar sorudur: Bu
normlar kim koyacak ve bunlar hangi ihtilflar douracaktr? Kadnlar betimler
ken neyin bu kategoriye uygun bir biimde dahil edilmesi gerektii sorusunu ber
taraf etmek iin normatif bir temel koymak, yalnzca yeni bir politik itiraz yeri
retmeye yarayacaktr her zaman. Bu temel hibir eyi zmeyecektir; kendi iin
de tad bir zorunlulukla otoriter hilesinin stne yklacaktr. Bu bir temel yok
tur demek deildir ama, nerede bir temel varsa orada bir kaynama, bir ekime
olacaktr demektir. Byle temellerin yalnzca sorgulamak iin varolmas, dem ok
ratikleme srecinin tamas gereken srekli bir risk gibidir. Bu ekimeyi, m ca
deleyi reddetmek feminist politikann radikal demokratik itilimini kurban etmektir.
Kategorinin kstlanmam olmas, hatta antifeminist amalara hizmet eder hale
gelmesi, bu srecin riskinin bir parasdr. A m a bu risk, feminizmi ona kar koru
maya alan tenelcilik tarafndan retilmitir. Bir anlamda, bu risk her feminist
pratiin temelidir.
Bu makalenin son blmnde, bu konula ilgili olan bir soruya dnmek istiyo
rum. Bu soru, feminist bir kuramn, kadnlarn bedenlerinin maddeselliini [mate-
riality], cinsiyetin maddeselliini hesaba katmadan yola kamayaca gibi bir en
dieden domutur. Anti-postmoderniznin arks, Eer her ey sylemse be
denlerin gereklii yok mudur? diye sorar. Kadnlarn strabn ektii maddi id
deti nasl anlayacaz? Bu eletiriye yant verirken, bu formlasyonun kritik nok
tay yanl kurduunu ne sreceim.
Postmodernizmin ne olduunu bilmiyorum ama beden ve maddesellik gibi
nosyonlarn dekonstrktif bir eletirisini yapmak ne anlama gelir bir fikrim var.
Madde ya da bedenler kavramlarnn dekonstrksiyonlarn yapmak demek onlar
yadsmak ya da reddetmek deildir. Tersine, onlar kullanmaya, tekrar etmeye,
tekrar ederek bozmaya, baskc iktidarn aralar olarak kendilerini gsterdikleri
balamlardan kaydrmaya devam etmektir. Kuramn, maddesellii art olarak ka
bul edip olumlamaktan ya da yadsmaktan baka seeneklerinin olduunu da ak
a ifade etmek gerekir. Benim amacm, bunu ne olumlamak ne de yadsmaktr. Bir
varsaym sorgulamak onu devre d brakmakla ayn ey deildir; onu metafizi
in iinde yerlemi olduu yerlerden kurtarp serbest brakarak ok farkl politik
amalara hizmet eder hale getirmektir. Bedenlerin maddeselliini sorunsallatr
mak ilkin epistemolojik kesinliin kaybna sebebiyet verir; ama bu kesinlik kaybn
dan zorunlu bir sonu olarak nihilizm kmaz.16
Eer bedenlerin maddeselliinin dekonstriiksiyonu terimin geleneksel onto-
lojik gnderilenini askya alyor ve sorunsallatryorsa, terimin kullanmnn anla
mn dondurmaz, baka yerlere srmez, ie yaramaz hale getirmez, iini boalt
maz. Tersine, gstereni alternatif bir retimin hizmetinde harekete geirmenin ko
ullarn yaratr.
Kavramlarn en maddisini, Monique Wittigin mkemmel bir politik kategori,
Michel Foucaultnun dzenleyici bir ileve sahip kurgusal birlik adn verdii
cinsiyet i ele alalm. Her iki kuramcya gre, cinsiyet ncel bir maddesellii be
timlemez; bedenlerin maddeselliinin anlalrln dzenler ve retir. Farkl biim
lerde olsa bile, ikisine gre de, cinsiyet kategorisi, reme amal cinsellii zorlayc
bir dzen olarak korumak iin bedenlere bir ikilik ve bir tekbiimlilik [uniform ity]
dayatr. Baka bir urada, bunun nasl ilediini daha detayl bir biimde akla
dm. Buradaki gayelerimizin snrlar erevesinde, bu tr kategorizasyonun iddet
ieren gl bir kategorizasyon olduunu ve bedenlerin cinsiyet kategorisine uy
gun bir biimde sylemsel olarak dzenlenmesinin ve retilmesinin bizzat maddi
bir iddet olduunu ne sreceim.
Neyin anlaml neyin anlamsz olduunu, neyin anlalr olan iine dahil edile
ceini ve neyin edilmeyeceini tesis eden harfin iddeti, iaretin iddetidir. Ancak
harf, cinsiyetin maddeselliinin ne olacan belirleyen yasa ya da bu yasann oto
riterce yasanmas olduu zaman politik bir anlam kazanr.
yleyse, bu tr yapsalclk sonras bir zmleme bize iddet ve strap
ekmek hakknda ne syleyebilir? iddet biimlerinin daha yaygn, daha kurucu
ve daha sinsi olduunu, daha nceki modellerin bunu grmemize olanak vermedi
ini mi syler? Az nce yaptmz sava tartmasnn iaret etmek istedii nokta
ksmen buydu, ama imdi, eer izin verirseniz, bu noktay baka bir balamda
yeniden ele alacam.
Neyin tecavz saylp neyin saylamayacan dzenleyen hukuki kstlamala
r gznzn nne getirin: Burada iddet politikas, iddetin bir sonucu olarak
ortaya kabilecek ve kamayacak olann dzenlenmesi yoluyla iler.17 yleyse,
bu nceden kapatmada, tecavz ya da devlet iddeti tecavz kantlamak
iin on iki ayr para ampirik delil bulunmasn art koan eyaletlerde buna devle
tarafndan kolaylatrlm tecavz ad da verilebilir iaretleri altna neyin soku
lup neyin sokulamayacan nceden belirlemek suretiyle ilemekte olan bir id
det vardr zaten.
Cinsiyet i rza geilmesinin sorumlusu olarak tesis eden tecavz stne
sylemlerde benzer bir akl yrtme yaplmaktadr. New Bedfordda bir etenin
ettii tecavzn avukat davacya unu sormutur: Eer bir erkekle yayorsan
gece sokaklarda oraya buraya koturup ne yapyorsun ki rzna geiliyor? 18 Bu
cmlede oraya buraya koturup, rzna geilmek ifadeleri arasndaki gramatik
bir arpma olduunu farketmeliyiz. Irzna geilmek edilginlii ima etse bile
sanki kadnn peinden kotuu, elde etmek, sahip olmak istedii bir hazine imi
gibi sunulduundan etkin bir anlam kazanyor. Elbette, oraya buraya koturup
ayn zamanda rzna geilmek zor olacaktr ki bu da arada atlanm bir geiin,
belki de birinden dierine gtren bir ynelimin bulunmas gerektiini dndr
mektedir. Eer cmlenin anlam, oraya buraya koturup rzna geilmesini aran
mak ise ki bu cmlenin iki paras arasnda mantksal bir iliki kurmann tek
yolu gibi grnyor kadnn edilgin bir edinimi olarak tecavz onun etkin aray
nn nesnesi oluyor. Cmlenin ilk blm, kadnn ait olduu yerin evi, erkeinin
yan olduunu; evin onun erkein domestik mal olduu mekn olduunu, so
k a k l a r n onun ortalk mal olarak grlmesini tesis edeceini ileri sryor. Eer
rzna geilmesi iin aranyorsa, baka birisinin mal olmak iin aranyordur, ve
bu ama, lgn bir aray iindeymi gibi kavranm olan arzusuna yerletirilmi
tir. Oraya buraya koturmak, onun oraya buraya koturup her tan altnda
kendisini doyuma ulatracak bir tecavzc aradm ima ediyor. Anlaml bir bi
imde, cmle, onun arzusunu yaplandran ilkeyi rzna geilmek" olarak kuruyor
ki burada rza geme kendi rzasyla kendini kamulatrma edimi olarak ekille
niyor. [Kadnn] cinsiyetinin amac bir erkein mal olmak olduundan ve bu onun
cinsel arzusunda ve bu arzu araclyla ifade edilmi olduundan, ve tecavz mal
klmann sokaklarda gereklemesinin yolu olduundan [Bu manta gre, teca
vz evlilie gre ne ise sokaklar da eve gre odur; yani tecavz sokak evliliidir,
evsiz evliliktir, evsiz kzlarn evliliidir, ve evlilik de domestik rza gemedir] teca
vz onun cinsiyetinin ve cinselliinin domestik alan dndaki icrasnn mantksal
sonucudur. Bu tecavzn bir barda gereklemi olmasn takmayn kafanza, nk
bu imgelemde bar, sokaklarn bir uzantsdr ve belki de en gzel rneidir
nk domestik evlilik mekn olan evden baka bir kapatma, bir koruma yoktur.
Herneyse, burada kadnn tecavze uramasnn tek nedeni cinsiyet i olarak be
lirmitir; cinsiyetinin doal eilimi kendisini bakasnn mal haline getirmek oldu
una gre, domestik mal olmaktan kt anda doal bir biimde tecavzn ara
maya balar ve bu yzden urad tecavzn sorumlusu odur.
Burada cinsiyet kategorisi hem retim hem de dzenleme ilkesi olarak i
grr; rzna geilmenin nedeni, bedeni oluturan ilkedir ve bu da cinselliktir. Cin
siyet burada bir kategoridir ve srf bir temsil deildir; bir iddeti yrrle sokan
ve onu her ey olup bittikten sonra, i iten getikten sonra rasyonalize eden bir
retim, anlalrlk ve dzenleme ilkesidir. Irza gemeyi anlatan bu terimlerin ken
disi rza gemeyi icra eder ve tecavzn bir su ediminin ampirik biimini almadan
nce de yolda olduunu teslim eder. [Avukatn ] bu retorik icras, iddet in, bu
zmlemenin meydana getirdii nceden kapatma yoluyla, sululuk sularnn
[crimes o f culpability] grnmlerinin ve anlaldklarnn alann belirleyen silme
ve olumsuzlamayoluyla retildiini gstermektedir. Betimledii eyin politik anla
mn etkili bir biimde reten bir kategori olarak cinsiyet neyin adlandrlabilir
neyin adlandrlamaz olduunu dzenlerken sessiz iddetini iletmektedir.
iddet ve cinsiyet terimlerini trnak iaretleri iine koydum. Bu belli bir
dekonstrksiyonun iareti midir? Politikann sonu mudur? Veya, bu terimlerin yi-
nelenebilen [iterable] yaplarn, kendilerini bir tekrara teslim etme, mulak bir
biimde ortaya kma biimlerini politik bir zmlemeyi ilerletmek amacyla vur
guluyor muyum? Bu terimleri politik muhalefetin saldrs altnda bulunduklar iin,
itirazlar balatacak, geleneksel serimlemeleri sorgulayacak ve bylece yeni se-
rimlemeleri davet edecek kavraylara ak olduklar iin trnak iaretleri iine ko
yuyorum. Trnak iaretleri, politik meseleler olarak cinsiyetin ve iddetin gveni
lirliini ve acilliini sorgulamak amacyla deil, bunlarn maddeselliinin snrlar
nn izilme yollarnn btnyle politik olduunu gstermek iin kullanlmtr. Tr
nak iaretlerinin etkisi terimleri gayr tabii bir ekle sokmak, bu gstergelerin po
litik mcadelenin yerleri olduunu gstermektir.
zneyi, toplumsal cinsiyetini, cinsiyetini ya da maddeselliini artk verili ka
bul edemeyecei iin feminizmin yklaca gibi bir korku varsa, boyun ememizi
batan itibaren gvence altna almaya alm olan nclleri yerlerinde tutmann
politik sonularn yeniden gznne almak akllca olacaktr.

eviri: Z eynep D irek

NOTLAR
1. Bu yaznn "Feminizm ve Postmodernizm Sorusu" baln tayan farkl bir versiyonu, Eyll 1 9 9 0 'da
Greater Philadelphia Philosophy Consortium'da bildiri olarak sunulmutur. Bizim evirdiimiz versi
yon: "Contingent Foundations: Feminism and the uestion of "Postmodernism", Feminists Theo-
rize the Political, yaynlayan Judith Butler ve Joan W . Scott, Routledge, 1992, ss-3-21 (eviren).
2. Son zamanlarda gndem e gelen politik kuramlarn bazlarnda, rnein Ernesto Laclau ve Chan-
tal M ouffe, H egem ony an d Socialist Strategy (London: Verso, 1986), VVilliam Connolly, Political
Theory and M o dem ity (Madison: University of Wisconsin Press, 1988), Jean-Luc Nancy ve Philippe
Lacoue-Labarthe "Le retrait du politique", Le re tra itd u politique, (Paris: Editions Galilee, 1983) gibi
eserlerde siyasal alann zorunlu olarak belirleyici bir dars tarafndan ina edilmi olduu stnde
srar ediliyor. Baka bir deyile, siyasetin alan, politik ncesi ve politik olmayann retilm esi ve
doallatrlmas yoluyla kuruyor kendi kendisini. Bunu Derrida'nn kulland terim lerle ifade edersek,
szkonusu olan "kurucu darsnn retilmesidir. Ben burada, bu kurucu darsn reten ve doal
latran bir siyasal alann kuruluu ile bu kurucu darsnn zgl parametrelerini reten ve olumsal
klan siyasal alan arasnda bir ayrm yapmay nereceim. Siyasal alan kuran farkllama ilikilerinin
btnyle ele alnp deerlendirelebileceini dnm em em e ram en (nk bu deerlendirmenin
stats ad infinitum deerlendirilmek zorundadr), VVilliam Connolly'nin kurucu antagonizmalar nos
yonunu faydal buluyorum. Bu nosyonun, Laclau ve M ouffe'da, politik olann parametrelerini sorgu
layan bir politik mcadele biimini neren paralel bir ifadesi vardr. Politikann "evrensellik", "eitlik",
"haklarn znesi" gibi tem elleri, rka ve toplum sal cinsiyete dayal olarak yaplan gze batm am
dlamalarla kurulduu iin ve politikann kamusal hayatla rttrlmesiyle zel alanlar (rem e gibi
dii alanlar) politika ncesi saylm olduu iin, feminist kayglar in zellikle nemlidir bu [nosyon],
3. Julia Kristeva, Black Sun: Depression and M elancholy (N e w York: Columbia University Press,
19 89 ), ss.25 8 -5 9 .
4. Lyotard'n, "postm odernizm " bal altnda zetlenerek biraraya getirilen farkl dnrlerle r-
ttrlm esi Seyla Benhabib'in "Epistemologies of Postmodernism: A Rejoinder to Jean-Franois
Lyotard" adl makalesinin balnda ve iinde icra edilmitir. Bkz. Feminism/Postmodernism, yayn
layan Linda Nicholson (N ew York: Routledge, 1989).
5. Feministlerin Jrgen Haberm as' ve Catharine MacKinnon'u eletirisinde bu fevkalde aktr.
Bkz. ris Young, "Impartiality and the Civil Public: Som e Implications of Feminist Criticisms of Modern
Political Theory", Feminism as Critique: Essays on the Politics o f Gender in Late-Capitalism (Oxford,
Basil Blackvvell, 1987); Nancy Fraser, Unruly Practices: Povver and G ender in Contemporary Social
Theory (M inneapolis, University of M innesota Press, 1989); ve zellikle, "VVhat's Critical about
Critical Theory: The Case of Habermas and Gender". VVendy Brown, "Razing Consciousness," The
N ation, 250:2, January, 1990.
6. Alternatif evrensellikler nosyonu iin Ashis Nandy'nin The Intimate Enemy: Loss and Recovery o f
S e lf under Colonialism (N e w Delhi: Oxford University Press, 1983) adl eserine yazd nsze
baknz.
7. Homi Bhabha'nn "melezlik" nosyonunu bu balamda ele almak nemlidir.
8. M ichel Foucault, The History o f Sexuality, Cilt.l: An Introduction, eviren Robert Hurley (N ew
York: Random House, 1980), s.102.
9. "Euphoria" szc kendini ok iyi hissetm ek, enerji dolu olmak, yerinde duram am ak halini
anlatyor (eviren).
10. "Ordnance'' szc "top", "askeri levazm ve tehizat" anlamlarna geldii halde, hukuki bir
terim olan ve "kararname", "ynetm elik", "ihtar" anlamlarna gelen ordinance"a etimolojik olarak
baldr. Buradaki terim i "ihtar" szcyle karlamamz, bombalayarak bir ynetm elik dayatm ay
da ima eden bu dil oyununu tam olarak karlamamaktadr (eviren).
11. "Savalar artk korunmas gereken bir egem en iin yaplmyor; herkesin varoluu uruna yap
lyor; yaamsal zorunluluk adna yaplan toptan katliamlarla tm nfus harekete geiriliyor: katliam
lar" diyor Foucault "yaamsal hale geldi". Daha sonra unu ekliyor: "sava taktiinin altnda yatan
ilke-yaamaya devam edebilm ek iin insann ldrmeye muktedir olmas gerektii-devletlerin stra
tejisini tanm layan ilke haline geldi. Burada szkonusu olan varolu egemenliin hukuki varoluu
deildir artk; asl mesele haline gelen bir ndusun biyolojik varoluudur. Eer soykrm gerekten de
modern iktidarlarn d ise, bunu aklayan ey, eski ldrme hakkna son zamanlarda geri dnl
m olmas deildir; hayat, trler, rk, geni lde nfus fenom eni dzeyinde yerlem i olan ve
ileyen iktidardr. Foucault, The History o f Sexuality, s.137.
12. "isyann doruunda" diye yazar M em m i, "smrgeletirilen uzun srm bir birlikte oturmann
izlerini tam aktadr hl (nasl, boanma srecinde bile kadnn gl ve hareketleri insana garip bir
biimde kocasnn gln ve hareketlerini hatrlatrsa)." M em m i burada smrgeletiren ile s-
mrgeletirilenin boanan bir kar kocaya paralel ve ayr bir iliki iinde varolduklarn farzeden bir
analoji yapar. Bu analoji, ezamanl olarak ve paradoksal bir biimde hem smrgeletirilenin dii
letirildiini, hem de smrgeletirilenin, erkein znesi olduu farzedildii iin, kadnn smrgele
tirilen zne kategorisinden dlandn gsterir. Albert M em m i, The Colonizer and the Colonized,
IBoston: Beacon Press, 1965), s. 129.
13. Joan W . Scott, G ender and the Politics o f History, (N ew York: Columbia University Press), 1988,
Bkz. Introduction.
14. Gloria Anzaldua, La Frontera/Borderlands, (San Francisco: Spinters Ink, 1988).
15. Gayatri Spivak, "Can the Subaltern Speak?", M arxism and the Interpretation o f Culture.
16. G stergeye ncel olarak koyulm u [posited] beden, her zam an n c el olarak koyulm u ve
anlamlandrlmtr. Bu anlamlandrma kendi usulnn bir etkisini [bedeni] meydana getirerek iler:
[Szkonusu usul,] bu etkiye ramen ve onunla e zamanl olarak, bedenin anlamlandrmadan nce
geldiini kefettii iddiasndadr. Anlamlandrmaya ncel bir biimde anlam tayan beden anlam
landrmann bir sonucu ise, gstergelerin zorunlu olarak yansttklar bedenleri izlediini ileri sren,
dilin m im etik ya da tem sile bal stats hi de mimetik deildir; tersine, retken, kurucu ve hatta
performatiftir; zira, bu anlam landrm a edimi sonradan tm anlamlandrmalara ncel olduunu bul
duunu iddia ettii bedeni retir.
17. Dil ile tecavz arasndaki ilikinin daha geni bir zmlemesi iin Sharon M arcus'un bu esere
yapt katkya baknz."Fighting Bodies, Fighting VVords: A Theory and Politics of Rape Prevention"
Feminist Theorize the Political, yaynlayan Judith Butler ve Joan W . Scott, Routledge, 1992, ss-385-
403.
18. 1 f you are living with a man, w h at are you doing running around the streets getting ra p e d T
Catharine MacKinnon'un Toward a Feminist Theory o f the State, (Boston: Harvard University Press,
1989), s .1 71 'de alntlanmtr.
slmiyet ncesinde cinsellik ve evlilik
F atim a M ertissi

SLM YET ARFESNDE EVLLK

Arap kaynaklarnda olduka geni ekilde belgelenen, ilk Mslman toplumlarda


ki evlilik adetleri, slmiyet ncesi Arabistanda yaygn olan cinsel adetler hakkn
da geni bilgi verir. Fakat Arap kaynaklarndaki bu bilgi zenginlii, ayn zamanda
bilginin analizindeki yetersizliin de altn izer.
deolojik nyarglar, cesur analitik yaklamlar engeller. Bu sorunla ilgilenen
tarihiler yzyllar boyunca tektanrl atalarna sadk kaldlar, dolaysyla bu insan
larn, slmiyetin benimsedii sistemden ok daha karmak olan, slmiyet ari
fesindeki durumu hayal etmeleri bile imknszd. slmiyet ncesi Arabistanda
ataerkil ya da anaerkil sistemlerden hangisinin devam ettii deil, asl neneli
olan, slmiyetin hangi cinsel adetleri yasaklarken hangilerine izin verdiini bul
maktr. slmiyetin, Cahilliye dneminin cinsel adetleri arasndan yapt seime
bakarak, bu yeni dinin kar cinsler arasndaki ilikiye kar tutumunu anlayabili
riz. Benim burada ele aldm konu da bu.
u durumda esas konumuz, ataerkillik yada anaerkillik deil, ama yinede
Mslman ailenin ne lde slmiyet ncesi aile yapsnn devamlln gsterdii
merak edilebilir. Acaba eski aile yapsnn kurallarnda ve alkanlklarnda radikal
bir krlma oldu mu?
Konuyla ilgili grlerini belirten eitli tarihilerin arasnda, yaadklar d
nemlere gre olduka derin farkllklar olmas ilgintir. slmiyetin ilk dnemle
rinde yaam olan tarihiler, modern meslektalarndan ok daha ak ve esnek
bir tavr sergilerler. Buhari (Sahihin yazar), Ibn Habib al- Baghdadi (Kitab al-
Muhabbar), ve Ibn Saad (Kitab al-Takabat) gibi erken dnem slmiyet tarihileri,
Mslman ailenin daha nceki alkanlklarndan koptuunu syler. Belirttiklerine
gre, slm tarafndan benimsenen ataerkil evlilik, anti-ataerkil olan birok birlik
telikle kyaslanr. Bunlar arasnda ocuun biyolojik babaya ait olmad (hatta
kadnn birden fazla dzenli cinsel partnerinin olduu, ok eli evlilikler), kadnn
adrnn giriine bir pee indirmek kadar basit bir adetle kocasnn ieri girmesini
istemediini belirterek, evlilik ban kopard birlikteliklerde vardr. Tm bu al
kanlklar, Arap kaynaklarna olduka geni olarak yansmasna ramen, daha son
ra slmiyet tarafndan yasaklanmtr.
Sadece inceleme dzeyinde dahi, Modern Arap tarihilerin asla kabul etme
dii, kadnn cinsel zgr idaresini ortaya koyan geleneklerin var olabilecei d
ncesi bile olduka artc. Bu tarihiler arasnda belki de en ilgin isimlerden
biri, Salah Ahmad al-A lidir. slmiyet ncesi cinsel alkanlklar hakknda topla
d onca bilgide, kadnn cinsel irade zgrlnn kesin ve net olarak grlme
sine ramen (hem onun bildii Arap belgeleri hem de oryantalistler tarafndan gn
na karlan dokmanlar olduka genitir), bedevi topluluklarnda, erkein ka
dn, ergenlik ncesi ocuklar ve ev zerinde hak ve g sahibi olduu ataerkil
sistemin geerli olduunu syler.1 slmiyet ncesi dnemde mut'a ve m ubadaa
evliliklerin cinsel sapknlk ( shaddah) olarak kabul edildiini belirtir. (Bu blmden
sonra Buhari nin slmiyet ncesi dnemde evlilik zerine aklamalarna bak
nz)2
Tpk onun gibi, ben de Arap belgelerini okudum ve slmiyet ncesi dnem
de evlilik alkanlnn istatiksel skl yada toplumun buna kar ahlaksal yakla
m zerine hibir yerde kesin bir bilgi bulamadm. lk dnem tarihiler, slamn
dinsel kurallara, yani ataerkil kurallara, aykr bulduu tm evlilik adetlerini sula
dn belirtirler. Bu adet ve alkanlklarn neler olduunu incelemekte yarar var.
slamn tam olarak yasaklad neydi? Benim okuduum tarihsel belgelere gre
slam, kadnn cinsel zgr iradesini ortaya koyan tm davranlar mahkm eder.
Mslman evlilik kutsal iznin nianesi olarak erkee kesin otorite verir. Er
ken dnem evlilik zerine olan kaynaklardan biride Ibn Saadn sekiz ciltlik Kitab
al-Tabaqat al-Kubrasdr. (Byk Snflarn Kitab)3 Aslnda bu kitap btn olarak
ele alndnda, ilk Mslman topluluklarn snflandrlmasdr. Sekizinci cilt, Ka
dn zerine, Peygamberin maiyetine katlan ilk kadn inananlarn biyografik bilgi
lerinden oluur. Kitabn ilk blm Peygambere kan ya da evlilik bayla bal
kadnlar zerinedir; bayan kuzenleri, teyzeleri, kzlar ve eleri. kinci blm ise ilk
inananlar arasnda bulunan 574 kadn hakknda bir derlemedir.
Ibn Saadm kitabnn sistematik analizi 1939da Gertrude Stern tarafndan,
ilk Mslman topluluklarda evliliin deerini anlamak iin, yapld.4 Stern bulgula
r aklamaya ya da belirli bir teoriye uydurmaya almyordu, bu yzden de al
mas daha ok evlilik prosedrnn bir aklamas gibiydi: nianlanma, kabul et
me, eyiz, vasilik, zina ve evlilik bann kopmas. Stern, belirli bir evlilik kuru
m u bulamad. Stern, genel olarak en belirgin zellii evlilik bandaki kopma olan
ve bu prosedr dzenleyecek hibir resmi sistemin bulunmad cinsel birlikte
likler arasnda farkllklar anlatr.5
D aha nceki bulgular dier unsurlarla birlikte dikkate alndnda; her hangi
bir anlama ya da resmi vasiliin olmamas, kadnn einin mirasndan karlmas,
kolayca boanma yollar, boanma sonras inzivaya ekilme sresinin olmamas
ve dulluk - id d a - gibi, gelinen nokta evliliin belirli bir kurumu olmad ve evlilik
olgusunun balayc zellii bulunmad ortaya kyor.6
Gertrude Sternin almas objektiflik, yaklamn ve bilginin analizi asn
dan olduka etkilidir. Fakat Sternin hibir belirgin evlilik kurum u olmad iddi
as yanltc olabilir. Bu iddiann anlam gerekten de belirgin hibir evlilik kurumu-
nun olmad olabilecei gibi, Sternin sabit kabul ettii modellere benzeyen evli
liklerin olmad da olabilir. Aradaki fark olduka byktr. Sternin aklamala
rndan anlalan odur ki, yasal prosedrlerle karmaklatrlan, Mslman evlilik
lerine benzer sabit ve dikkatli dzenlenmi bir kurum yoktur.
Ibn S aadn biyografik bilgilerine gre, poligami (ok elilik) ne Bizans dn-
yasylayakn ilikiler iinde bulunan kltr merkezi M ekkede, ne de Peygamberin
g ettii tarmsal bir toplum olan M edinede vard. Sterne gre:
slmiyet ncesi M edinede, slmiyet dneminde anlald gibi bir poliga
mi geleneinin varln gsteren kesin kantlar yoktur, yani bir erkein birden ok
kadnla evlenerek onlar bir ya da daha ok kurum altnda barndrd sistem...
Dahas benin toplayarak bir araya getirdiim soy tablolar almasndan, anlala
ca zere poligami sisteminin tam bir tanmnn yapldn gsteren hibir delil
yoktur.7
Stern Mekke iinde benzer bir sonuca ulaarak ekler:
Mekkeli erkeklerin, kabile kadnlaryla evlenmeleri mmknd, fakat bu er
kekler ya geici karakterler olur ya da kadn kendi airetiyle birlikte kalrd. Tpk
Medineliler gibi, bir erkein ayn zamanda birden fazla kadn destekleyerek iliki
de olduunu gsteren bir delil yoktur.8
Gertrude Stern burada, slmiyet ncesi evlilik aratrmalarnda genellikle
gz ard edilen nemli bir detaya dikkat ekiyor: evliliin uxorilocal karakteri.9
Uxorilocal yapdaki poligami, virilocal poligamiden ok daha farkl bir kurumdur.
Uxorilocal poligamide birok erkek tarafndan ziyaret edilen kadn ok kocallk
sistemindeki (polyandrous) haklaryla birlikte var olabilir.
Peygamberin byk byk babas Haim de uxorilocal bir evlilik yapmt.
iftin ocuu, Peygamberin byk babas, Abd al-Muttalib, annesi tarafndan b
ytlm t.10 Haim (Mekkelidir) Medine kasabasna yapt bir seyahat srasn
da, Salama Bint Anr ile tanr, onunla evlenir ve birliktelik kurar. Salama, Abd al-
Muttalibi dourur. Haim, ocuu annesinin yannda brakarak, M edineden ayr
lr ve M ekkeye dner. Haim in lmnden sonra kardei, o srada ergenlik a
nda olan ocuu almak iin M edineye gider. Salama ve amca arasnda ocuun
kaderini belirleyecek olan tartmalar, gn boyunca devam eder. ocuk annesi
ni ancak o isterse brakabileceini belirtir. Salama iin sylenenler:
....Onun soyu ve kendi toplumundaki yksek konumundan dolay hibir za
man iin kendi kendisinin efendisi olmasna engel olabilecek biriyle evlenmesine
izin verilmiyordu. Ve eer kocasn sevmezse onu terk etme hakkna sahipti.11
Mslman tarihiler cinsellikte zgr iradeyi, kadnn sahip olduu yksek
sosyal konuma balarlar.12 Al-Baghdadinin kitab Kitab al-Muhabbar, evlilikle
rinde tm zerkliklerini koruyarak istediklerinde eleriyle birlikte kalp, istedikle
rinde onlar terk edebilen ve bu tarz davranlar, sahip olduklar prestijli konuma
( gadrihinna ) ve yksek mertebeye ( sharafuhunna) dayanan kadnlardan bahse
den bir blm var. Daha sonra, bu blm, ban Salama Bint A m r n ektii
Arap aristokrat kadnlarnn isimleri takip eder.S/ra nn (Peygamberin biyografi
si) yazld dnemde matriliny fuhu olarak kabul edildii iin, tarihisi Ibn Hisha-
m n, Salamann tutumunu aklamak iin neden matrilinyden daha farkl ka
ntlar arad anlalyor.
Peygamberin kendi babas Abdallah da, Emine Bint Wahb ile matrilineal bir
anlama imzalamtr.
Abdallah Ibn Abd al-Muttalib, Emine Bint Wahb ile evlendiinde onunla
gn birlikte yaad. O zamanlar bu, kendi kabilesi arasnda yaamak isteyen bir
kadnla evlenmeye karar veren bir erkek iin yaygn olan bir gelenekti.13
Emine kendi akrabalaryla kalr. Abdallah, M ekkeden M edineye yapt bir
gezi esnasnda yolda ldnde, Emine Peygambere yedi aylk hamiledir. ocuk
annesinin lmne kadar onunla birlikte kalr, alt yama kadar. ocuk, ancak
annesinin lmnden sonra babasnn akrabalaryla tanr.14
yle grnyor ki, kadnn einden bamszl ve cinsel zgr iradesi, ken
di insanlar tarafndan desteklendii iin mmkndr. Bu bamszlk, Muhammed
zamannda Arap toplumunda yaygnlamaya balayan, zorla ya da satn alma evli
liklerinin yerlemeye balad, patrilineal trende ramen varln korumakta s
rarl davranyordu.15
Zorla ya da satn alma evlilii virilocal poligami yaps gsterir. Peygamber
zamannda bile bu tu h a f bir dnceydi, ki bunu Peygamberin tutarsz tavr da
bunu ispatlar. Kendisi on kadnla evlenmi olmasna ramen, damad A liye
kar olduka sertti. Onun ikinci bir evlilik yapmasna karyd, bylece en sevdii
kz Fatm ay (zellikle gzellii ile tannmayan) istenmeyen bir kumadan koru
yordu.
Ali Bin Abi Talibin baka bir kadnla evlenmesine izin vermiyorum, ve tekrar
sylyorum, Alinin kzmdan boanmadan baka bir kadnla evlenmesine izin ver
miyorum. Kzm benim bir paramdr ve onu zecek olan herhangi bir ey beni
zer.16
yle grnyor ki Peygamber, kocasn paylamann bir kadn iin zarar
verici olduunun farkndayd. Dier bir ilistrasyonda peygamberin politik destek
ilerinden, A n sardr. Poligamiyi o kadar alaltc gryorlar ki, A n sa rn kzlarn
dan birinin, LeilaBint al-Khatimin Peygamberle evlenmesine izin verilmiyor.17 Ve
Leilann ok gururlu olduunu ne srlerek, kskanlk yapaca, Peygamberin
hanesinde huzursuzluk yarataca syleniyor. Bu olayla Peygamber ile mttefikle
ri arasndaki tansiyon artyor. nc bir rnekse Peygamberin ok kskan oldu
u iin, kendisini kumalaryla paylamaya dayanamayarak kskanlk yaptn sy
ledii ve boanmak zorunda kald kars Reyhandr. Kadn duygularn kontrol
altna aldnda Peygamber onunla yeniden evlenir.18 Fakat poligamiye kar isyan
rnekleri arasnda en gze arpan, Peygamberin kk kk torunu, E m inedir.
Emine, evlendiinde kontrol elinden brakmamtr. Zaid Ibn Umar ile evlendiin
de ortaya artlar koymutur: Asla baka bir kadna dokunmayacak. Em inenin
onun parasm harcamasna engel olmayacak ve onun ald hi bir karara kar
gelmeyecek. Aksi taktirde Emine onu terk edebilecektir. 19

KAD IN LARIN SLAM A TEPKS

Emine, Peygam berden nceki dnemde, kadnlarn daha mutlu olduklarnn far
kndadr. Ona neden kendisinin komik ve neeliyken, kardei Fatmann ok daha
ciddi olduu sorulduunda, cevab:
nk, Fatma Mslman byk annemizin (Peygamberin kz Fatma) adn
tayorken ben, slmiyetten nce len, putperest byk byk annemizin (Pey
gamberin annesi Emine) adn tayorum.20
Bu dnce tarihsel rneklerle de desteklenir, bunlardan bazlar Hadramaut
fahieleri gibi kanl, bazlarysa slmiyetin ilk yllarnda kadnlarn, kendi zgr
cinsel iradelerini korumak istemeleri gibi barl olaylardr.
Peygamberin ld 632 ylnn Haziran ayndan sonra, Arap yarmadasnda
dinden kmalar grnmeye baland, airetler Peygamberin halefine, ilk halife
Ebu Bekire, vergi vermeyi reddettiler.21 Bu hareket, slm ve kartlar arasnda
yaplan iddetli savalarla, bir yl sonra ciddi ekilde bastrlarak durduruldu. Bu
dinden kma hareketlerinden biri de, Peygamberin lmn elenceli bir atm os
ferde kutlayan bir grup kadn tarafndan ynetiliyordu. Bu olay tbn Habib al-Bagh-
dadinin Kitab al-Muhabbar 'nda kaytldr.22
H adram autta, Tanrnn elisinin lmn isteyen, 6 kadn vard, K indada
ve Hadramautta. Bu kadnlar, haberi duyduklarnda ellerine kna yaktlar, te f alp
oynadlar. Hadramautun fahieleri de gelerek onlara katld ve onlar gibi davrand
lar, bu alt kadna yirmi kadn daha katld.23
Halife, bu olayla ilgili kafir kadnlarn cezalandrlmasn isteyen ikisi de er
kekler tarafndan yazlm iki mektup alyor. Halife, Kinda valisine cevap olarak,
intikam almasn emrederek devam eder:
Bismillahirrahm anirrahim (Rahm an ve rahim olan tanrnn adyla) Ebu
Bekirden al-Muhajir Ibn Abi Um ayyaha. Airetlerindeki birok kiinin dinlerin
den dnmesine ramen, Tanrnn dinine sadk iki kulu (Tanr onlar bu drstlk
lerinden dolay kutsasn ve dierlerini gnahkrlarn kaderiyle cezalandrsn) bana
Yemende T a n n nn elisinin lmn isteyen bir grup kadnn olduunu yazd.
Bunlar ark syleyen Kinda kzlarna ve Hadramautun fahielerine katlarak, Tan-
rya meydan okumu, onun ve elisinin kurallarn kk grerek ellerine kna
yakp, te f alp elenmiler. Mektubum size ulatnda, atlarnz ve adamlarnzla
bu kadnlarn zerine gidin ve onlarn ellerini kesin. Onlar koruyan veya sizinle
onlar arasna giren olursa, ona i birlii yapt gnahn bykln anlatn; eer
piman olur ve tvbe ederse onu affedin, fakat eer srar ederse onunla konu
maya son verin ve arpmaya devam edin. Tanr hainlerin koruyucusu deildir.
Fakat sanrm, hatta eminim ki hibir erkek kadnlarn bu eytanca davranna
gz yum m az yada sizin bir sivrisinein kanatlarn koparr gibi onlar M uham m e
t in dininden koparmanza engel olmaz.24
Eer slmiyet ve bir grup kadn arasnda kan bu atmay, menfaatlerin
atmas olarak yorumluyorsak, hangi menfaatlerin tehlike altnda olduunu ara
trmalyz. ncelikle taraflar tanmlayalm. lk halifenin kimlii muhakkak, fakat
kadnlarnki deil. Mslman kaynaklar onlar ksaca fahieler olarak tanmlyor.
Bu fahielik aslnda olduka tuhaf. Mslman tarihi Ibn Habib al- Baghadi bu
kadnlarn on ikisini tanmlar. kisi bykanne, biri anne, yedisi de gen kzdr. On
ikisinden, ashraf (soylu snf) mensubu, drd krallklaryla birlikte Yem eni
yneten sultann kabilesi Kinda airetindendi.25 Kadnlar, Mslman devletin
glerine kar koruyan adamlarda ayn airettendi. Peki ama yal bykanneler,
gen kzlar, kadnlarn en saygnlar, prenses saraynn m ensuplan, tarafndan y
rtlen ne eit bir fahieliktir bu? Gney Arabistann cra kylerinde yirmi alt
kadn tarafndan alnan tef, neden gl Mslman ordusu iin byle bir tehdit
oluturuyor?
A.F.L. Beeston slmiyet ve kadnlar arasndaki atmay eski din ile yenisi
arasnda uyumazlk olarak aklar.26 Yeni dinin, kadnlar dinsel fahieliin ya
and, eski tapnaklardaki putperest rahibelerin muhalif posizyonundan mahrum
braktn ne srer. Fakat bu sav metinde aka anlatlmaz.
Buna ramen metin iki noktay ortaya koyar. Birincisi baz kadnlar, kendi
konumlar tehlikeye girdii iin slama kardr. Bu konum her ne ise slamn
onlara sunduklarndan ok daha avantajl olduu kesin. kincisi, slm ve bu ka
dnlar arasndaki atma, cinsel alanda devam eder. Halifenin kendi kartlarn
direk fahieler olarak sulamas, slamn bu kiilerin cinsel adetlerini ne olursa
olsun, aypladn gsteriyor. Benim inancma gre, Hadramaut fahieleri vakas,
slamn, slmiyet ncesi dnemde Arabistanda hakim olan cinsel alkanlklara
kar olduunun rneidir.

MSLMANLIK. NCES TO PLUM D A M ATRLNEAL DEERLER

Robertson Smith, altnc ve yedinci yzyllar Arap akrabalk tarihinin deiim


dnemi olarak niteler. slamn ortaya k dneminde cinsel birliktelik, iki farkl
ynelime baldr: sada evlilik27 olarak adlandrlan matrilineal trend ve b a 'a l ya
da idare evlilii de28 denilen patrilineal trend. Peygamberin dneminde de yan
yana var olabilen bu iki sistem29, aslnda birbirlerine tamamen zttr. Sadece farkl
akrabalk kurallaryla ynetilmelerinden deil, ayn zamanda kadnn posizyonu-
nundan dolay da, yani bu iki trend tm toplumsal ilikilerde temel farkllklar
sergilerler.30 ki sistem arasndaki farkllklar zetlersek:

Matrilineal Trend Patrilineal trend


Akrabalk kurallar ocuk annenin grubuna ait. ocuk babann grubuna ait.
3abalk kurallar Fiziksel babalk nemsiz: Fiziksel babalk nemli,
genitonun yavrusu zerinde nk yavrunun sosyal
hibir hakk yok. babas genito olmal.

Kadnn cinsel Geni, kadnn iffetinin Snrl, ocuun meruluu


zgrl hibir sosyal fonksiyonu yok. iin kadnn iffeti nkoul.

Cadnn konumu Korunma ve beslenme Korunma ve beslenme


asndan airetine bal. asndan kocasna bal.
Evliliin oraf
/ap Uxorilocal Virilocal

Sadika evlilikte, (sadiq arkada, sadiqa kz arkada) ocuk kadnn airetine


baldr. Bu birliktelik kadn ile erkek arasndaki ortak anlamayla balar ve koca
sn evden kovma hakkna sahip olan kadnn evinde srer. B a al evlilikte ocuk
erkee ait olup, kocas kadnn b a a l veya efendisi, sahibi ayn zamanda da
ocuun babas statsndedir. Bu tarz evliliklerde:
Kadn, kocasnn peinden gider ve onun kanndan ocuk dourur ve kendi
topluluundaki yerini (idaresini) kaybeder. Kadnn zerindeki otorite kocasdr ve
boanma hakk da sadece kocaya aittir.31
Robertson Sm ithin iddeasna gre, slmiyet patrilineal evlilik kurumunu
mecbur tutarak ve matrilineal evlilikleri zina sayarak, matriliniden patrilineale geii
hzlandrmtr.
Mekke, satn alma ya da baskyla oluturulan Arap ba 'al evliliini, kuralla
rnda hibir deiiklik yapmadan kabul eder. Bu evlilikte kocann evlilik haklan
kadnnkilerden daha baskndr ve kadnn idaresi gardiyanna aittir. Ayn kurallar
slmiyet altnda da geerlidir, Mslman kurallarna gre evlilik bir alveritir,
erkek kadn babasndan satn alr. Tuhaf bir mantkszlkla bu fiyat kadnn varl
olurken, erkein haklar sadece kendisine aittir. slmiyet, kat kurallarn bazlarn
yumuatm olsa da, aslnda despot evlilik eklinden baka bir ey olmayan bu
sistemi yayarak, kadnn cinselliine katii bir itaat damgas vurur.32
Sadiqa evliliin karakteristik zellii, kadna cinsel zgrlktr vermesidir.
Kadnn zgrl, yaad evdeki, yani kocasn kabul ettii adrdaki, hakimi
yetiyle sembolize edilir.
Cahitliye dneminde kadnlar, ya da en azndan bazlar, elerinden ayrlma
hakkna sahipti, bu ayrlk; eer bir adrda yayorlarsa, adrn ynn deitire
rek gerekleiyordu. Eer adrn girii douya bakyorsa, kadn girii batya evi
riyordu, erkek bunu grdnde adrdan kovulduunu anlayarak ieri girmiyor
d u.33
Bu tr bir evliliin sadece uxirilocal olduu olduka ak, nk kadn kendi
airetiyle birlikte kalarak, onlara bal yayor. Bu tarz kovulmann sembolik hare
keti, kadnn kocasyla kendisi arasna bir perde ekmesi olarak bilinir. Muham-
mad Ibn Bashirdeaynene bunu yaar, kars aralarna bir perde ekerek ortadan
kaybolur.34
slmiyet ncesi Arabistanda yaanan cinsel adetlerdeki eitlilik en iyi, g
venilir, geleneki Mslman Buhari tarafndan anlatlr:
Ibn Shihad, Urwah al-Zubairin onu, Peygamberin (Sellallahi aleyhisselam)
ei Aye den rendii kadaryla, Cahilliye dnemi evlilikleri hakknda bilgilendir
diini syler. Cahilliye dneminde drt eit evlilik vard:
1- G nm zde ya anan tarzda evlilik, bir adam vesayeti altnda bulunan
kadn yada kendi z kzn, baka bir adamla nianlar ve bunun karlnda ikinci
adam kadna balk paras vererek onunla evlenir.
2- D ier bir tr; erkek, karsn adet dnem inin ardndan N y e gndererek
onunla cinsel ilikiye girm esini ister. Kadn adet olana ya da hamile olduu anla
lana kadar karsndan uzak durur. Hamile kald anlaldnda erkek isterse kar
syla ilikiye girer. Bu davrann amac, ocuk sahibi olmaktr. Bu tarz evliliklere
Nikah al-Istibda (mnasebet evlilii) denir.
3- D ier bir tr; on kiiden daha az insandan oluan bir grup erkein ayn
kadn ziyaret ederek, onunla ile ilikiye girdii evlilik eklidir. Eer bu trde
kadn hamile kalr ve bir ocuk dourursa, bunu takip eden gnlerin ardndan
kadn bu adamlara haber gndererek onlar arr ve aralarndan hi kimse buna
kar kamaz. Hepsi birlikte kadnn huzurunda toplandnda, kadn onlara: Siz
kendi davrannzn sonucunu biliyorsunuz. Ben bir ocuk dourdum ve bu senin
ocuun, N diyerek istedii isimi verir ve ocuk bu kiinin olur. Erkek buna itiraz
edemez.
4- D rdnc tr ise birok erkein bir kadn zam an zam an ziyaret ettii
trdr. Kadn kendisine gelen hibir erkei reddetmez. Bu kadnlar baghayadrlar
(fahie). Kaplarna bunu simgeleyen bir iaret asarlar. steyen herkes onlar ziya
ret edebilir. Eer bu kadnlardan biri hamile kalp ocuk dourursa, erkekler bir
araya toplanr ve ocuun en ok hangi adama benzediine, yani babasna, karar
vermek iin bir fizyonomist arlr. Bu oturumun sonunda ocuk bu adamlardan
birinin olur ve kimse bu sonuca itiraz edemez. Muhammed (Sellallah aleyhisse-
lam) Peygamber olarak geldiinde gnmzde geerli olan hari, tm bu Cahilliye
dnemi evlilik trlerini ykar.35
Buhari nin aklamalaryla ortaya kan genel tablonun karakteristik zellii,
eitli evliliklerin, ya da cinsel adetler de denebilir, bir arada var olmasdr. Bu drt
eit evliliin nde de, fizyolojik babalk nemsiz grnyor (2-3 ve 4), bunun
la balantl olarak kadnn iffeti gibi bir kavram da yok. ki trdeki evlilikte de ok
elilik sistemi var (3 ve 4), kadn istedii sayda kocaya sahip olabiliyor.
Buhari tarafndan baka bir yerde belirtilen dier bir evlilik tr de mut'a
evliliktir (zevki ya da geici evlilik).
Bir kadn ile erkek evlenmeye karar verdiklerinde, evlilikleri gn srer.
Eer bu birliktelii devam ettirmek isterlerse, devam ettirirler, ayrlmak isterlerse
de ayrlrlar.36
Tarmidi bu tarz evliliklerin pratikliini anlatr:
slmiyetin ilk yllarnda, bir erkek hi kimseyi tanmad yeni bir kasabaya
geldiinde, kald srenin uzunluuna bal olarak belli bir miktar para vererek bir
kadnla evlenebilirdi. Kadn da onun eyalarn kabul eder ve kendisiyle ilgilenirdi.
Bu evlilik tr ayetlerle yasaklanana kadar devam etti.37
Baka bir geleneki anlatmda, mam Mslim, bu evliliin cinsel amalarn
aklar:
Mut a .....geici bir evliliktir. Erkek kadna, belli bir miktar para karln
da, bir sre seninle birlikte olacam der. Bu m uta (zevk) olarak adlandrlr,
nk bunun esas amac cinsel zevktir, bu tarz evlilikte, normal bir evlilikten bek
lenen ocuk dourma ya da dier beklentiler yoktur. M uta kutsal kitap (Kuran)
ve Sunna tarafndan yasakland.38
Bu evlilik slmiyetin ilk yllarnda yaygnd, gnmzde halen Shia mezhebi
tarafndan srdrlmektedir.39
Ortodoks Mslman evliliklerine gre mut'a slamn mkemmel cinsel adet
lerinin iki temel kuraln bozuyor. Birincisi, m uta 'nn geicilii ve karakteristik
zellii, evliliin kurulmasnda ve datlmasnda kadna da erkek kadar zgrlk
tanyor. Mslman evlilikler bu haklar sadece erkee tanr. Kadnn rzasn gardi
yannn hakimiyetine verir ve boanma zgrln yarg kararnn altna koya
rak onu bundan mahrum eder. kinci olarak bu tarz evlilikler Mslman evlilikle
rin zerine kurulduu, sosyal babann ayn zamanda fiziksel baba da olduu, ebe-
veynlik kurallarndan farkl ebeveynlik kurallarn ne karr. Robertson Sm ithe
gre:
M u ta, ksaca anne-akrabalk kurallarna denk olan son evlilik eklidir. sl
miyet bunu, babaya meru bir ocuk vermedii iin, fahieliin kardei olarak
sular. Yani bu evlilik, erkein airetine ve mirasna bal bir evlat vermez.40
slmiyet ncesi kltrde kadnn cinsel haklan panoramas, kadnn cinselli
inin meruiyet kavramyla bantl olmadn gsteriyor. ocuklar annelerinin
airetlerine bal. Kadn, ayn zamanda ya da birbiri ardndan, bir ya da birden ok
erkekle ilikiye girme ya da bitirme konusunda, cinsel zgrle sahip. Kadn,
eer isterse geici olarak, belli bir sre belli bir erkee balanabilir, m uta evlilikte
olduu gibi, ya da farkl zamanlarda, ne zamanki erkein gebe grubu kadnn
yaad yere gelirse, birok erkek tarafndan ziyaret edilebilir.41 Akrabalk maiye
tinin iinde, erkek gelip geiciyken, esas birim anne ve ocuktur.42
Matrilineal gemiin dilsel mirasn A rapada grmek mmkndr. rne
in, anlam dl yata olan rahim , akrabalk iin en ok kullanlan kelimedir.43
Batn (gbek) klan ya da kk kabileler iin kullanlan teknik bir terimdir.44 Umm
(anne), u m m a nn (genel olarak topluluk, slmiyetten sonra Mslman toplu
luk anlamnda) kkenidir. Salama M u saya gre haya, yaam , kelimesi ayn
zamanda kadn reme organnn addr, bu da kadnn doum yapabilme mucizesi
ne sahipken erkein rolnn sadece cinsel zevk olduuna inanan eski Arap inan
cn ifade eder.45
Robertson Smith, patrilinealdan matrilineal evlilie geii, M slman ve s
lmiyet ncesi kaynaklardan alman birok rnekle belgeler.46

SL M YE T NCES TO PLU LU KLARD A MSLM AN EVLLKLRN ETKLER

Eer evlilii sosyal yapnn yeniden dzenlenmesi olarak, ve sosyal yapy da


kurumsal ilikilerde insanlarn her trl dzenlenmesiolarak ele alrsak47, evlilik
sistemindeki deiiklik sosyo-ekonomik deiimlere ular. Akrabalktaki her han
gi bir deiim eski sosyo ekonomik yapdaki bozukluu ve yeni birimler zerine
kurulan iliki balarnn ortaya kn belirtir. Montgomary Watts, M ekkedeki
Muhammet ve Medine 'deki Muhammet kitabnda48, 6. ve 7. yzyl banda yaa
nan gei dneminde Arabistann sosyo-ekonomik kaynaklarn inceler. slamn
baarsnn bykln (M uham m etin vaaz vermeye balad 6 1 3 ten, lm
ne kadar 632 bir ok Arap kabilesi slmiyeti kabul etmiti) kabileler arasnda,
sistemin getirdii blnmeden kaynaklanan memnuniyetsizliin varlna balar.
Ticari ekonominin gelimesi, geleneksel kabile idare sistemini rterek gvensiz
lik ve honutsuzluk ortam dourdu. Alverile tanan bireyler, geleneksel kabile
balaryla srekli atan yeni ticari balarla hareket etmeye baladlar.49 Mekke
gibi zenginleen yerleim alanlarnda, eski ve yeni ballklar arasndaki atmalar
daha belirgindi. Geleneksel balarn ihlal edilmesi, kabilenin zayf yeleri arasnda
kopmalar ve ekonomik gvensizlii getirdi. Halkn iyilii iin ynetici konumunda
bulunan sorumlu yeler, bireysel karlarnn peine derek, geleneksel rollerini
olan zayflarn koruyuculuunu ihmal ettiler.30 Eski dayanma balarnn kop
masndan en ok etkilenen kesim kadnlar ve ocuklard, nk malvarlklarna
ramen onlarn, miras yoluyla kurumsallam hi bir gvenceleri yoktu.31 Miras
savalara katlarak ganimet kazanan, gl kuvvetli erkekler iin bir imtiyazd.
Fakat kadnn miras almaya hakknn olmamas, baz Mslman yazarlarn
dnd gibi, malvarlndan hibir ekilde yararlanmamas anlamna gelmi
yor.32 Kadnlarn korunumu ve ekonomik zenginlikleri kabilenin prestiji ve erefi
nin gstergesiydi.53 slamn bir ok kurumunun, kabilesel idare sisteminin dal
masyla ortaya kan yeni ihtiyalarn sonucu olduu ileri srlr. Bunun amac,
dalmann getirdii gvensizlik ortamnn yok edilmesidir. Poligami de bu tarz bir
kurumsallama olarak aklanabilir.34 Peygamber, boanm dul kalm kadnn
ya da gayri meru yetimlerin kaderiyle ilgili olarak bir sorumluluk sistemi olutur
maya alr. Bir erkek tarafndan, erkek akrabadan ziyade koca tarafndan, koru
nan aile iinde kadnn yerini yeniden belirler. Poligaminin, birok Mslman er
kein ldrld Uhud savandan sonra, Kuran tarafndan kurulmas da bu te
oriyi destekler.
Dahas kabile dayanmasnn yklmasyla yardmsz kalan kadnn yeniden
kazanlmasnda, Peygamberin de menfaati vard, nk bunun dndaki durum
larda kadn korunmasn salayabilmek iin slm tarafndan zina olarak kabul
edilen geici cinsel birliktelikler kurma yoluna gidecekti. Burada slamn dehasn
grebiliriz. slamn kurumlarnn deerini, toplumsal ve bireysel eilimleri birle
tirmede ve birbiriyle zt eilimleri, Arabistann imdiye kadar grd en sk
sosyal dzene, ynlendirmede gsterdii baardan anlayabiliriz. Toplumsal ei
limler Pax slam ica iin mcadeleye yneltildi, bireysel eilimler ise, kadnn cin
sel zgrl zerinde denetim kuran ve ayn zamanda yeni ballk trlerine ve
zel mlkn geiinin yeni yollarna izin veren, aile kurumunda kendini gsterdi.
Watt u m m a 'nn verdii birok vaatle airetlere benzediini syler. Umma
iindeki sorumluluk sistemi, airetler arasndaki kan davas ve ksasa ksas kural
larna ok benzer: ''um m a'nn askeri prestiji iin Arabistan koullarnda bir Msl
m ann intikamn almas arttr.36
Fakat umma kabilenin dvkenliini airetler aras kan davalarndan esin
lendii, yeni bir yne e v ir ir -k u ts a l savaa.57 Kabileye duyulan o eski balln
yerini ekil ve ierik olarak tmyle farkl bir ballk alr. Yeni ekil umma dr ve
temel birim kabile deil bireydir. Bireyler arasndaki ba akrabalk deildir, daha
soyut olan, din kardeliidir.
Birka on yldan daha ksa bir srede, Arabistann zenginleen ticaret yollar
ve merkezleri iin byk tehlike oluturan aylaklk eilimli gebe kabileler Alla
h n isteine artsz teslimiyeti gerektiren um m a 'ya katldlar. Sonu olarak, bun
larn ganimet toplamaya ynelik istekleri isel saldrlardan saptrlarak, ortak d
mana kar olan kutsal savaa evrildi. Zengin Bizans ve ran imparatorluklar
daha slmiyetin varlnn tmyle farkna varamadan Araplarn eline geti. (ran,
h ijra 'dan yirmi yl nce, 64 2 de fethedildi, stanbulun ilk kuatlmas ise 6 7 0 de
oldu.)
Kabilesel dvgenliin Mslman topluluun hizmetine hazrlanmasna pa
ralel olarak, benzer ekilde, daha ok, bencilce olan kiisel eilimler aile iine
ynlendiriliyordu. Bu dnm mekanizmalarndan biride inanann kendini tmyle
istedii gibi ifade edebilecei babalk kavram ve meruiyetiydi.
Tm erkekler iin (patrilineal toplulukta yaayan), kendi ocuu ile ilgilen
mesinden ve onun layk olduu zenginlie ulamasn arzu etmesinden daha doal
bir ey yoktu. Matrilineal aile yapsnda aile mlkiyetinin kontrol bir erkekten kz
kardeinin oluna rahatlkla geebilirdi.38
Bir erkein mirasn oluna brakmas onun soyu belli olmayan ocuklar
olduunu gsterirdi. Daha nceki sistemde'biyolojik babalk pek nemli deildi ve
kadnn cinsellik modeli kimin babasnn kim olduunu bilmeyi zorlatryordu.
slm bu sorunun stesinden gelmek iin iki yol seti. Daha ncede belirtildii
gibi, daha nceki cinsel mnasebet ekillerini zina kabul ederek yasaklad, ve idda
ya da bekleme periodu yoluyla ebeveynlik zerindeki denetimi kurumsallatrd.
dda, daha nceki dnemde biyolojik ebeveynliin nemli olmadn ve slamn
kadnn cinselliine getirdii kstlamalarn en gzel ispatdr, nk erkek iin bu
na benzer bir dnem yaanmamtr.
dda kurumu, bir kadnn yardmn almadan, onu elinde bulundurduu, ebe
veyni belirleme gcnden mahrum etmenin olduka zor olduunu gsterir. dda,
Mslman Tanrnn, her ne kadar sadakat yemininde bunu n koul olarak ne
srse de, kadnn ibirliini beklemediini gsterir. kinci srenin 228. ayetinde:
Eer Allah inanlar varsa (kadnlar), A llahn rahimlerinde yarattn gizle
meleri doru deildir....
Kadnlara verdii ak emre ramen, Allah bekleme periyodunu kurumsalla
trarak onlar kontrol etmeye karar vermitir, bu da O nun kadnlarn ilahi emirle
rine uymalarn beklemediini gsterir. Kadnlarn i birliine yanamayaca ve
onlarn bask altna alnmas dncesi, erkein kendi ats altndaki kadn kontrol
etmesinin dinsel grevi haline gelmesini aklyor. Erkek sadece kadnn cinsellii
ni tatmin edip, ona ekonomik destek salamakla ykml deildir, ayn zamanda
Mslman glerin bir polisi gibi kadn akrabalarn disipline sokup onlar koruma
ldr da.
Watt, Araplar arasnda, toplumdan ayr bir polis gc fikrinin olmadn
belirtir.39 Kat bir eref olgusu iersinde, her bir birey kendi davrann kontrol
etmeye zorlanr. Toplumunun standartlar iin tmyle toplumsal olarak gelien
bir davrantr bu. slmiyette de ayn mekanizma devam eder, fakat bu sefer
erkein sorumluluu daha ardr, nk umma ona tmyle kendi ynettii ve
bundan dolay da tmyle sorumlu olduu bir yaam alan verir: Erkek ailesinin
gardiyan ve sorumlusudur....60

SONU

Peygamber tarafndan oluturulan sosyal dzen, patrilineal tektanrc devlet, kabi


leler ve onlarn ballklar ancak ummaya balanrsa var olabilirdi. Peygamber,
airetten ok daha uygun bir sosyalletirme birimi olan aile kurumunu buldu. Um-
ma 'nn kurulabilmesi iin sk kontrol altndaki patriarchal aileyi zorunlu grd.
Peygamber, dinsel grn, kiisel deneyimlerini ve kar olduu toplumun
yapsn, birletirerek, slm toplumunun yapsn oluturdu. Mslman sosyal ya
pnn altndaki tahminler, -erkek egemenlii, ftna korkusu, cinsel tatmin ihtiyac,
Allah dier her eyin zerinde sevebilmek iin erkeklere olan ihtiya- on drt
yzyldr Mslman lkelerde kadn-erkek ilikilerini dzenleyen belirli kurallarla
ekillendirildi.
Bugn modernizasyonla birlikte, ekonomik yapnn yan sra sosyal yapda
da temel deiimler yaanmaktadr ve bu deiimler sosyal dzen olarak slamn
temelinde yatan kurallara meydan okumaktadr. Eer modernizasyonu, dier ey
lerin yan sra, Mslman Arap toplumlarn ekonomisinin dnya pazaryla birle
mesi olarak tanmlarsak, bu prosedrde dalma, ayaklanma, anlamazlklar ve
atmalar kanlmaz hale gelir. u halde, ekonomik birlemenin, kesinlikle etkile
dii alanlardan biri de ev hayat, aile ilikilerinin yaps ve zelliklede cinsiyetler
arasndaki ilikinin dinamiidir.
Mslman Arap toplumlar, dnya pazaryla birleme alannda uzun bir yol
kat ettiler. Samir Amin kitabnda, Gnmzde Arap Ekonomisi, nc Dnya-
da, Arap dnyasnn tmnn zel bir yere sahip olduunu, bir parasnn da
ada dnya sistemiyle btnletiini gsterir.61 Bu ekonomik btnleme, da
ha kstl kabul gren ideolojik bir btnlemeyle beraber yrr. Arap bir adam bir
Fransz, sve ya da Amerikan fabrikalarnda retilen bir araba alabilir ve bunu
belli bir fiyat deyerek sahip olduu bir mal olarak kabul eder. Fakat ayn adam
sembolik kapital diyebileceimiz bir ithalata ok daha belirsiz bir yaklamda bulu
nabilir. Gnmzde Arap dnyasnda yaanan en byk atma, Batnn sem bo
lik kapitaline kar olan bu yaklamdr. zellikle gvenilirlie (al-asala) kar veri
len sava, imdi politik, ekonomik ya da sosyal olsun, geerli olan tm tartma
larda gze arpacak ekilde ortaya konur.
Batnn sembolik kapitalinin (fikirler) ithal edildii alanlardan biri sosyal ili
kilerdir, zellikle de insan haklar, sivil kanunlar ve akrabalk modellerinin yapsn
daki liberal kavramlar, olduka belirgindir. Politik parti, ticaret birlii, parlmento
gibi kavramlar, kolonilemi eski Avrupa ehirlerinden, kolonilemi eski Arap
topluluklarna yaplan ideolojik ihracatlardr. Gerekte, milliyeti Arap hareketi kendi
bana, fikirlerin transferinin Bat kart, yabanc dmanl erevesinde yer alan,
Truva A tna benzetilebilir.
yle grnyor ki, gnmz Arap liderleri arasnda ekonomik bamllk
(makinelerin getirilmesi gibi), ideolojik bamllkla kiiliin temelini aka dei
tirmeye alan, sembolik kapitalin getirilmesinde canlanan o nevrotik rahatszla
sebep olmuyor.
Tartma alan ne kadar genise, bedeli de o kadar yksektir. Burada bizi
ilgilendiren konu, yirminci yzylda Avrupada yaanan liberal kapitalist hareketin
Mslman toplumlara geii, zelliklede, bazlar uluslararas inceleme tezlerinin
konusu haline gelen ve direk kar cinsler arasndaki ilikileri konu edinen, insan
haklar etiketi altnda gruplatrlan Bat demokrasisinin unsurlar. Arap lkeler,
kar cinsler aras ilikilere ynelik liberal fikirlerin geiine kar basklarn, baz
uluslararas tezleri imzalamay reddederek, ak ve net olarak gstermilerdir. Ve
yaplan anlamalarda, erkein stnl, kadnn iradesinin ve feminen teebbs
lerinin sistematik olarak yasaklamas gibi Mslman ailenin temel kurallarna, kar
nyargl olan bir oklarn onaylamamasna engel olamamtr. Kar cinsiler
aras ilikilerin yeni trendlerini anlamak iin en uygun nokta budur.
rnein, Mslman Arap liderlerin, yaanan ekonomik ve politik deiiklik
lerin tabiatnda bulunan kadnn zgr iradesinin, ortaya kna kar gerekten
histerik tutumlarn anlayabilmek iin bu tutumu tarihsel ve kltrel ereveye
incelemeliyiz. Mslman zaman erevesinde 622 yl uygarlamann doumu
olarak kabul edilirken, 621 ylnda halen Cahilliye dnemi cehalet kaosu yaan
yordu. Evde ya da sokakta, kadnn zgr iradesi ve kiisel nceliinin varl
dzenin ve Mslman yasalarnn olmadnn kesin gstergesidir. Eer bugnk
Arap dnyasnn baz davran ekillerini ve kltrel tutumlarn anlamak istiyor
sak, bunlarn kklerine, slmiyet ncesi dneme, bakmamz olduka nemli.
Mslman lkelerde kadnn konumunu incelerken, ideolojik olarak 622 yl
nn halen gelecek stratejilerin formulasyonunu da yaad unutulmamal. ada
Mslman toplumlarnda, zaman skalas olduka zel: on drt yzyl hibir byk
ayaklanma ya da lmcl devamszlk grlmemi ve gemiin sreklilii gelecei
vaadedir. Feminen teebbslerin ortaya k, gnmzn belirsiz ekonomik zel
likleriyle sonulanr, kiisel cretler, gelecek olarak, yeniden konu edilip ileriye
yanstlan, cahilliye dneminin karmaasn hatrlatan kolektif hatralardr.
Modern Mslman topluluklarnda, niversite dereceleri ve i sahibi olan ve
enerjilerinin byk ksmn tmyle kiisel isteklerinde kefeden kadnlar grl
mekte, sembolik imgelerin bir btnde kefedilmesi, slmiyet ncesi Arap aris
tokrat kadnlarnn ruhunun asla tmyle gmlemediini gsterir. slamn ceha
lete iddetli kar k, paradoksal bir ekilde cehaleti Mslman ruhun temel
dlyata haline getirir. Ve bu ruh, geriye yansmayla endstriyel dnemin geldii
ni grr, yeni bir cahilliyeyi haber veren kiisel karlklarn ve bireysel oylarn
dnemi. Kadnlar- kiisel teebbsleri ve irade istekleriyle b ir lik te -se m b o lik ola
rak eski ve modern dnemle birlikte alan bu yeni cahilliyenin etkili parasdr.

eviri: A sum an K rlan g

Kaynaklar
1. Salah A hm et al-Ali, M uhadarat fil Tarikh al-Arab, Badat 1960 bl. 1, Sayfa, 136
2. ibid, Sayfa, 141
3. ibn Saad, Kitap a l Tabakat-alKubra, Beyrut 1958, bl. 8
4. Gertrude Stern, M arriage in Early slam (Erken dnem slam iyet'te evlilik), Londra 1939
5. ibid, Sayfa 70
6. ibid, Sayfa 73
7. ibid. Sayfa 62
8. ibid. Sayfa 66
9. Abi Jafar M uham m ed Ibn Habib al-Baghdadi, al-M uhabbar, Beyrut, Sayfa 3 1 0 ff. Arap erkekler
viriocaliteye kar grnyorlar.
10. bn Hisham, ed., Sirat al-N abi, yazar, Ibn lshaq, Cario 1963, Bl. 1, sayfa 89. Ibn Saad, al-
Tabagat, Bl. 1, sayfa 79
11. Ibn Hissam, Sirat, Sayfa 89
12. Ibn Habib al-Baghdadi, al M uhabbar, sayfa 398
13. Ibn Saad, al-Tabagat, Bl. 8, Sayfa 95
14. bid, Sayfa 100, 118
15. Peygam berin torunu Sakine Bintal-Hseyin'in durumu olduka aktr. Sakine sk sk evlenip,
sevmedii kocalarn terk ediyordu. Baknz; al-Baghdadi, al-M uhabbar, Sayfa 337
16. Al- Bukhari, al-Jam i'al-Sahih, Sayfa 453, K: 67, b: 109
17. Ibn Saad, al-Tabagat, Sayfa 337
18. ibid, Sayfa 130
19. Ebu al-Faraj al-isfahani, Kitab-al-Aghari, Beyrut 1909, Bl. 16, Sayfa 102
20. ibid Sayfa 93
21. Sir John Glubb, 4 Short History o f The Arap People (Araplarn Ksa Tarihi), Nevvyork 1970, Sayfa
43
22. M u h am m ed Ibn Habib. Al-Baghdadi, Hyderabad (Haydarabad) 1942
23. eviri A . F. L Beeston " The D io-C alled H arlot o f H adram ut" (H adram ut'un szde fahieleri)
makalesinden, Oriens 5, 1952 Sayfa 16
24. ibid, Sayfa 18
25. bid, Sayfa 20
26. ibid
27. W . Robertson Smith, KinshipbM arriage in Early Arabia (Erken dnem Arabistan'da Akrabalk ve
Evlilik)
28. ibid, Sayfa 92
29. ibid. Sayfa 156
30. ibid, Sayfa 172
31. ibid, Sayfa 92
32. ibid. Sayfa 121
33. Al-isfahani, al-Aghani- eviri; W . R. Smith, Kinship n Early Early Arabia (Erken Dnem Arabis
tan'da Akrabalk) Sayfa 80
34. Al-isfahani, al-Aghani Bl. 16, Sayfa 80
35. Al-Bughari, Al-Jam i'al-Sahih, Sayfa 428, K: 67, B: 36 eviri; M . W a tt, M u ham m ed a t M edina
(M u h am m ed M ed in e 'd e ) Sayfa 3 7 8 -3 7 9
36. ibid. Sayfa 423, K: 67. B: 31
37. Al-Tarmidi, Sunan al-Tarmidi. Sayfa 395, B; 27, H: 1130
38. M slm , al-Jam i'al-Sahih. Sayfa 130-131
39. M slm an dnyas ikiye blnm durumda; snniler ve iiler. Snniler slam dnyasnn Orto
dokslar olarak da adlandrlyorlar. nk sunnay, yani K u ra n la e zamanl ve tam am layc olan
gelenekleri takip ediyorlar. iiler de slam dnyasnn Protestanlar olarak adlandrlyor. Bunlar, M u
ham m et'in mridi, kuzeni ve damad Ali'nin taraftarlar. Sunnann otoritesini reddederek bamsz
imamla (inan liderlii) inanyorlar. Aliye ve onun soyundan gelenlere kars Fatima'nn (Peygam
berin kz) oullarna hak veriyorlar. Sonu olarak iiler ilk halifenin, Ebu Bekir, m er ve Osman'n
, halifelie zorla el koyduklarna inanyorlar. Genellikle ran ve Hindistan'da bulunurlar fakat etkileri
M slm an dnyasnn dier blmlerini de etkilemitir.
40. W . R. Smith, Kinship in Early Arabiya (Erken Dnem Arabistan'da Akrabalk) Sayfa 85
41. bid. Sayfa 94
42. ekirdek aile birimini meydana getiren unsurlar, anne-baba-ocuk ls ya da anne ocuk
kilisi ile ilgili tartmalarda baknz; R. Briffault ve B. Malinovski arasndaki diyaloglar; M arriage PostBPre-
sent (Evlilik, gem i ve bugn)Boston 1956, Bl. 3, "W h a t is Family?" (Aile nedir?) Tartannn
elenceli bir zeti de; Robin Fox, KinshipBMarriage (Akrabalk ve Evlilik), N e w York 1967, Bl. 1:
"Kinship, FamilySDescent" (Akrabalk, Aile ve Soy)
43. W . R. Smith, Kinship in Early Arabiya (Erken Dnem Arabistan'da Akrabalk) Sayfa 177
44. ibid. Sayfa 38
45. Salam a Nhisa, W om an is not the Plaything o f M a n , (Kadn, Erkein Oyunca Deildir), Sayfa
20
46. W . R. Smith, Kinship in Early Arabiya (Erken Dnem Arabistan'da Akrabalk), Blmler: 2, 4 ve
5
47. A. R. Rodcliffe- Brown ve Dary//Forde, Africa Systems o f Kinship and M arriage (Akrabalk ve
Evlilikte Afrika Sistemi) Londra 1950, Sayfa 43
48. M . W ah , M u ham m ad a t M edina (M uham m et M edine'de) ve M uham m ad a t M e c c a l (M uham
m et M ekke'd e), Londra 1953
49. M . W ah , M u h am m ad a t M e d in a (M u h am m et M edine'de) Sayfa 290

50. bid Sayfa 261


51. ibid Sayfa 290, 388
52. Bu fikir gelenekiler ve modernistler tarafndan ayn ekilde kullanlan bir kliedir. Kazm Emin de,
slam 'n kadna ykledii pozisyonu savunurken bu balam da tartr: Klienin tipik bir kullanm
M u h a m m e t a l-M a h d i a l-H a g aw i'n in kitabnda grrz, A L -M a r'a bayna a l-S h a ri'a w al-Q an un-
Kasaplanka; n. d
54. M . W ah , M u h am m ad a t M e d in a (M u ham m et M edine'de) Sayfa 276
55. M uham m ed M arm aduke Pickthail, The M eaning o f the Gloriow Koran (Yce Kur'an'nn meali)
Giri Sayfa 79
56. M . W ah , M u h am m ad a t M e d in a (M u h am m et M edine'de) Sayfa 265
57. ibid, Sayfa 145
58. ibid, Sayfa 273
59. ibid. Sayfa 271
60. Al-Bughari, al-Jem ial-Sahih, Sayfa 440
K: 67, B: 81, Sayfa 447, K: 67, B: 90
61. Sam ir Amin, L'Ekonomic arabe contemporaine Paris 1980, Sayfa 16
topik olan feminist adan ele almann gereklilii

NSZ

Aadaki dnceler kendi iinde sk bir rg oluturmuyor; feminizmin ok


dall budakl, topik dnmeninse hayli tartmal oluundan byle bu. Bunun
yerine, politik eylem asndan topik dncenin deerinden ne baka bir toplu
mun gelecek tasarmlarnda neyin zgl olarak feminist sayldna ilikin, bana
gre ncelik tayan sorundan hareketle konuya yaklamay yeliyorum. zgr
leme kuram balamnda pek kolay olmayan bir eyi denemek, topik olan top
lumcu eletiri erevesinde ve ayn zamanda devrimci real politika olarak ele al
mak istiyorum. Bir zamanlarn blnm, imdinin eski ve yeni A lm anyasnda
ikmet eden bir kadn olmamsa yresel baz aklamalara zorluyor beni.

I. SORU

topyann feminizmle bantsn sorguladm anda paradoksal bir durumla yz


yze geliyorum; benim iin feminizm bir politik topya, bir bak as, bir umut
anlamn tayor nk. Egemenliin ortadan kaldrlmasna, herkesin eit olarak
sahip olduu eye, alageldii gibi yalnzca grnte deil, gerekten de sahip
olmas hedefine ynelik bir umut... Feminizm ve topya kavramlarn birletirme
me yol aan apaklk ilk baktakinin tersine bana imdi tu h a f grnyor. topya
arzuyla, vizyonla, yani irrasyonel olanla ilintili bir ey deil midir? Bu doruysa,
kadnlar iin de geerli rasyonel planlar, neriler, eletirel yeterli olmuyor mu peki?
Feminizm ve topyann i ie oluu bana ne lde kesin grnyorsa yant da o
lde ak: Sorun ylesine kmaza girmi, ataerkillik o denli salam, diri, sarsl
maz ki, imdi ve burada yaanan hayattaki iyiletirmeler bir dzeye ulaamyor.
Gemie dnp bakmak ve yeni bir sylem gelitirmek zorundayz; nk ancak
bylesi bir uzaklktan, daha geni bir perspektiften hareketle bugne ve yarna
ilikin nerilerde bulunabiliriz. Virginia Wolfun deyiiyle, (...) Savan nne
geilmesinde size yapabileceimiz en byiik yardm, sizin szlerinizi yinelemek,
yntemlerinizi kullanmak deil, yeni szler bulmak, yeni yntemler yaratmaktr.
(Three Guineas, s. 143)

II. GELECEE LKN LK TASARIM LAR VE BLM O LAR AK TOPLUM CULUK

Kestirme bir yoldan feminizm ile topik olan arasna zel bir gereklilik kategorisi
yerletirmi olmam, topik dnmenin gemiini, en azndan ana hatlaryla, ksa
ca ele almaya zorluyor beni. Bylelikle, bir tr platform oluturmak, bu platform
erevesinde ve buna kart olarak feminist-topik dnmeye ilikin bir taslak
gelitirmek istiyorum. Arzu ve yanlsamann gerek, aklc! ve politik olanla ilikisi
konusunda bir lde ak seik bir tasarma gereksinim duyuyorum.
Kadnn zgrlemesi kuram erevesinde gelien bir gelenee bal oldu
undan, benim iin topyalar, ilerine feminist olan yerletirebilmek iin, bilimsel
zmleme ve eletiri olduklar lde nem tayorlar.
nsanlar gnlk yaamlarnn tersliklerinden arzulanmaya deer dnyalarn
dlerine kaarlar. lk topyalar (Morus, Proudhon, ge Huxley) allm olann
basit bir tersine evriliidir: Sonsuz genlik, yiyecek bolluu, zenginliklerin hibir
deerinin olmay, altnn ve deerli talarn geersizlii... Bilgece syleiler, s
rekli enlikler, gzellik bilinci, her eyden nce, egemenlikten ve smrden kay
naklanan skntlarn ortadan kaldrldna iaret eder. Bu-tarafa* *ynelik eletiri
teki yerin, ayn zamanda yurt olmas gereken yok-yerin renkli betimlemelerine
kaar. Buysa, masallar, ykler, resimler, topik romanlar gibi pek deiik biim
lerde ortaya kar.
Feminist-topik olann zgll sorusuna yant ararken gz nnde bulun
durmak zorunda olduum ilk ciddiye alnr eletiri Marx ve Engelsden gelmitir.
Onlar gleri salamlatrma giriimlerinde birtr kaydrma ngrmlerdi. top
yadan bilime dn olarak toplumculuk iki eyi birden dile getiriyordu: Kaan
arzu potansiyelini belki bir eletiriye eklemlemek ve insani balamda mmkn
olan, bu eletirinin olgusal varoluundan, tarihin kendisinden hareketle gz nne
sermek. Sorun, yeni bir toplumun unsurlarm eskisinin iinde bulup ortaya
karmakt; zgrlemi toplumun kartlarn ilikisinden olutuunu tehis etmek
ve bu yolla tehis edileni desteklemek. Buysa, bilime dn ngrr. Politik stra
teji ilkin eletiriye ve zmlemeye gerek duyar. nemli olan, arzularn kanatlarn
gerekten insani eyleme balamakt. Bu, iinde dlerin bile henz egemenlik ve
boyun eme izlerini tad koullarn eletirisi olarak bizzat arzularn eletirisini
de kapsar, (kr. Uyankken Grlen Dler, F. Haug, 1990, s. 151) Eletiri byle
likle, allm olanla btnleen tek tek kiilere de ynelmi olur. Arzular yere
kimsiz gklerden aaya dmeli ve glerini bir noktada toplayarak gerekli yap
deiikliine uramaldr. Bylece dikkat, hedeflerin gereinden somut betimle
melerinden uzaklap tutulan yolun desteklenmesine ve yeni bir dzenleme iin
gerekli yap talarnn toplanmasna odaklanr. Dile getirilen sadece ana hatlar, da
ha dorusu birka belirlemedir: Egemenlikten kurtulu, her kii iin insann varlk
yapsndan kaynaklanan btn glerini gelitirme imkn ve kolektif olarak kendi
kaderini belirleme hakkna ilikin o byk neri.

III. TOPLUM CULUA VEDA

Ekonomi politiin eletirisinin Marksist gelenekte ne duruma geldii malm: Do


ru yolda olunduuna ilikin kendinden menkul bir gven. Bundan tr, topya
dan bilime dnn anlam, arzu fazlalnn o anda eriilmi dzey lt alnarak
budanmasna indirgenmiti. zmse belliydi: Hedefe ulalmtr . Bunun bir
yol, arzular devletin varlk nedeni dorultusunda eitmekti. Byk lde kitle
kltr reticisi olarak televizyon da uzaktakini oluturma odasna getirerek ve
zel yaam kesitleriyle kaynatrarak bu balamda ilevini yerine getiriyordu.
Blochun, toplumculua biim veren kiilerin topik olan ele al tarzlarna
ynelik eletirisi eski bir tarihe dayanr: Varlktaki ynelimin gerisinde yatan a
a karm, yani bu ynelimin gerisine varm gibiydiler. (Prinzip Hoffnung Umut
lkesi, 1, 1953) Umut lkesi, insana zg istemenin devindirici gcn zm
leyici bilimsel eletiriyle birletirmeliydi. Blochun yapt, henz-var olm ayann
iinde kurtulu imknn etkileyici bir biimde ak tutabilecek byl kelimelerle
doludur: ne alma, dik duru, kurtulu, belirti, tamlk, topik gndermeler, ileriyi
dleme... Bloch bu lkeden snr d edilmi, lkeyse bundan eyrek yzyl a
kn bir sre sonra paralanmtr.
Toplumcu lkelerde yaanan kn sonucu olarak politik topyann yitiri-
liine ilikin sylemde, bu sylem gerekte olan biten gz nne alndnda anla
lr olsa da, tuhaf bir terslik var. topya ve bilimsel toplumculuk ayrmn bir
yana braksak bile, topyann yitirilii sz te-tarafn gasp edilmi olmasndan
yaknma anlamndadr.
Oysa, gereklikte yaanan ok daha dikkat ekicidir: topik olan, tam tersi
ne, kendi bu-tarafm yitirmitir. Baka bir deyile, gemiin toplumcu lkelerin
deki k, s ilikilere kenetlenmi arzular serbest brakarak bunlarn, sonunda
yeniden, usul usul yan umuda, kurtulu tasarmlarna, ayn zamanda da ve an
cak imdi bilimsel zmleme kaymalarna yol amtr. Kapitalizmin eletirisine
ilikin sorularsa bugne dek grlmedii lde ivedilik kazanmtr; bunlar, bir
yandan en ok sknt yaratann, felaket ve ykm getirenin ne olduuna, te yan
dan daha insanca, daha adil, daha ekolojik yeni bir toplumun oluturucularnn,
unsurlarnn nerede bulunabileceine ynelik iki ulu sorulardr. Bu balamda de
vindirici g, eskiden olduu gibi yine arzu dolu umuttan baka bir ey deildi;
iinde yaamann yalnzca mmkn deil, iyi bile olduu bir dnyaya ilikin gele
cek hayali olarak umut...
Politik topyann sonu mu geldi ya da tam tersine politik topya gerekli mi?
Sorusu kolaylkla yantlanabilir gibi grnyor. Dnyann deiebilirlii konusun
da beklentimiz ve bu devinim iinde kendi yerimizi belirleme imkn olmakszn
yaamak zordur; olsa olsa hayatta kalnr ancak. Gelecek beklentisinden yoksun
yaam olarak srekli imdiki zaman, derin bir kaytszla srklenir. nsanlarn
insanca yaamak iin gelecee uzanana kendi tarihlerinden kuku duymamak zo
runda olmalar da ayn ekilde kuku duyulmayacak bir ey gibi grnyor. A n
cak, insann soyut genelliinden iki cinsliliin somut alanna adm atar atmaz, ne
redeyse gvenilir olmaktan ok basit izlemini brakan bu tutumla bantl birka
nemli, tamamlayc soru ortaya kyor.

IV. CNSLER ARASI LKLERDE TOPYA

Edebi trde feminist topyalar okuyorum. Bunlarda bamszlk kazanm kadn


rprodksiyonuna ilikin dler srarla ncelikli bir yer tutuyor.1 ocuklar doa
nn iinde byyor; anne olmak, biyolojik ba ile ilintisiz ortaklaa bakm anlamna
geliyor. Egemenlikten kurtulu, yakp ykan efendilerin yokluu sayesinde gven
ce altna alnm. Kadnlar oluturduu kltrlerdeki yaam, tensel bir zenginlik
iinde geiyor. Baka bir dnyann varlna yalnzca snr itleri ve surlar tanklk
etmekte, insanlk balamnda kurtuluun mmkn olmadnn birer kant ola
rak...
Buradaki surlar zgr olmayanlarn tacizinden korunmak iindi, oysa Berlin
Duvarnn 1989da yklmasndan sonra, bir zamanlar darda tutulmu olanlara
sanki ancak imdi batnn Vaat edilmi Topraklannda topik olana ulama imkn
alyordu. topya olarak kapitalizm? Genel karklkta tencereleri alelacele tka
basa doldurma zaman imdi. Snrdaki siperlerin her iki tarafnda, rselenmi ka
dn milleti ifte bir aresizlik iinde ylece duruyor. Nasl oldu da, topik olann
real sosyalizmde ve imdilerde hedeflenen kapitalizmde bu-taraflatrlmas, kadn
cinsinin ifte yenilgisiyle sonuland? Kurtulu arzular nereye yneldi, nereye y
nelmek istiyor?
Tersinden balayalm: Feminist topya, bu-tarafta saplanp kalm toplum
cu topyann knden kazanl da kabilir mi? Bu tr sorularn irdelenmesi
gtr, dnceler basit bir deillemeyle yetinemiyor nk. Dolaysyla, toplum
cu topyann ka yapaym derken gz karmasn ve cinsler aras ilikiler bala
mnda her iki cinsin krln birlikte eletirmek zorunlu oluyor.
Retim aralar mlkiyetinin ortadan kaldrlmasn dnp baktmzda, znel
gdlenmeye yalnzca bunlarn devletletirilmesiyle ket vurulmam olduunu g
rrz. Bu tr ilikilere ynelik eletirinin de egemenliin baka tarzlarnn grn
mez klnmasnda pay olsa gerekti. Emirle ynetimin eletirisi, komnizm sonras
konum itibariyle nerilen ve real sosyalizm lerin dzmece olduklarna iaret eden
yukardan aaya emirle ynetim formlne ilikin olarak, bizatihi bu form
ln, alttakilerin arzularn yukardakilerin belirledii retim ve ynetim iinde bir
kurtulu projesinin imknszln aa vurduunu belirtir. Ne var ki, bu eletiri
bylesi sistemlerin erkek egemen niteliine pek deinmiyor, tpk olumsuzlama
anlamnda topyann kadnlarn zgrletirilmesini gerektii kadar iermedii gibi.
Ama k yaanrken baz dnceler belirginleiyor. Bylelikle, yeniden radikal
ve geni kapsaml bir politik topya imkn douyor. Bundan birtakm dersler
karabiliriz.
Ynetim yaps erkek egemen olan toplumculuktan kapitalist ilikilere gei
te, kadnlar birka ynden tu h a f bir yazgyla yz yze geliyor. Batda ikmet eden
kadnlar olarak kendi topl tunlarmzda bizi nelerin beklediini biliyoruz. Kapitalist
sistemdeyse, tm eletirilere ramen, kadnlarn konumunun daha kt olmadn
ve konumlarndan tr kadnlarn gelecek beklentisi asndan kendilerinden emin
olduklarn da biliyorduk. Sonu olarak, orada erkek besleyiciye ekonomik a
dan baml olmayan, meslek sahibi kadn vard ve kltrel ortam bizimkinden
kesinlikle daha az cins ayrmclna dayanyordu. A m a imdi, genel kaos iinde,
ataerkil kkten rasgele yeni yeni srgnlerin boy gsterdiini anlayabiliyoruz ve o
zaman buna kar kan feminist topyann neden her yerde bu denli eksiklii
duyuluyor diye aknlkla yaknmaya balyoruz. Oysa, Demokratik Alman Cum-
hriyetinde, burada ancak birkann adm belirtebildiim pek ok edebiyat, sz
lerimi Irmtraud Morgner, Christa Wolf, Monika Maron, Helga Knigsdorf, uzun
menzilli feminist taslaklar ieren yaptlar vermilerdi. Peki, geni kesimlere ula
m bir feminizm niin yok ya da ok az var?

V. TOPYA O LA R A K FEMNZM

imdi artk kendi feminizm anlaym daha ak bir ekilde belirtmem gerekiyor:
Feminizmden, insan odakl genel bir perspektif araclyla karmak ve zel bir
gre sahip olmay anlyorum. Feminist gr as, genel anlamda insani olann
erkek cinsiyle zdeletirilmesine olduu kadar kadn cinsine doal olarak zel bir
yer verilmesine de kukuyla yaklar. Gene de, her iki cinsi ieren bir perspektif,
kadna atfedilen bu zel yerden hareketle gelitirilir. Bu perspektif, ancak zelle
tirilmi olandan yola klarak formle edilebilir, nk sahte genellik yadsnmak,
yerini henz oluacak gerek genellie brakmak zorundadr. Bu ekliyle feminizm
ayn zam anda politik bir topyadr ve bu-tarafa ynelmi olsa da onun yeri te-
ta ra f tr.
unu ileri sryorum: Ataerki 1-brokratik sosyalizmler in geliim sreci
iinde insanla erkein zdeletirilmesi o ekilde grnmez klnmtr ki, toplum
cu perspektif yalnzca hedefe ulalmtr sloganna indirgenmekle kalmam,
bu tu h a f genelletirmeyi, asnn darlndan tr perdelemitir. k, henz
hedefe ulalm deildir gereiyle, egemenliin bu trden bir baka boyutunu
da aa karmaktadr.
Sistemleri kerten sadece ekonomik sorunlar deildi, demokrasi eksikliiy
di ayn zamanda. Geni kesimlerin toplumsal olaylara mdahalesine byle ket vu
ruldu. kn dier bir belirgin gstergesi kentlerin yozlamas ve byk lek
te ekolojik sorunlardr. Bu eletiriye pek ok kiinin katld bir gerek. Bense,
feminist bir yaklamla unu soruyorum: Acaba btn bunlar ataerkil yaplanmala
rn zorunlu ballamlar (korelasyonlar) deil midir? Dolaysyla da, bunlarn hep
yeniden retilmesinin nne ancak kadnn zgrlemesi araclyla geilmez mi?
Genel grnmyle vasiliin balangc ve hakl gsterilmesi kadnlarn vesayet
altna alnmasna dayanr. Dzenleme balamnda temel ilkelerin altnda yaamn
insaniletirilmesi dncesi deil, gda maddelerinin gitgide daha ekonomik retil
mesi kaygs yatan toplumlarn zorunlu, ayrlmaz oluturucularndan biridir vasi
lik. Bu ilkeler yaamn insaniletirilmesinden kaynaklanyor olsayd, bu trden bir
ekonomikletirme kendi bana bir ama deil, ara olurdu. Bylesi bir tersine
evirme, her tarafta, insann ve dier varlklarn doasnda, onarlmas iin kurtar
ma ekiplerine gerek duyulan hasarlar ve enkaz ynlar brakr ardnda. lerlii
ok yetersiz de olsa, byle geni kapsaml bir ekoloji, gelecek kuaklar iin yer
yzn ve dnyay korumann yollarn aratrmakla ykml bir vasi devlete ve
kadnlarn vesayet altna alnmasna gereksinim duyar hep; kadnlar karlk ve
kazan dncelerine kaplmadan, cret avantaj olmakszn insan doasna zve
rili bir biimde sahip ksnlar diye...
M arksl topik dnce bedenin dirilmesini btn duyularn almn, en
yksek dzeyde bireysellii ve cinslerin karlkl tutumlarnda aa kacak olan,
insann insanla ilikisini ngrmse de, egemenlik kavramnn somut zm len
mesinde bu dncenin ufku daralmt.
Marks, cretli i balamnda o zamanlarn para sahibi kapitalistinin fabrikaya
doru ilerleyiini u yerinde szcklerle betimler: ok nemli bir kii, byk altn
dan glyor ve gayretke ; ii olarak onu izleyen i sahibiniyse yle: rkek ve
gnlsz, tpk kendi derisini pazara tayan ve tabakhaneden te bir beklentisi
olmayan biri gibi. (Das Kapital, MEW 23, s. 191) Marksn bak burada kuku
suz tek yanl olarak, bugn ev dnda kazan getirici i meknlar dediimiz yer
lere yneliyor, aksi takdirde, betimlenen geit resminin bu noktada son bulmad
n grmesi gerekirdi; nk iinin arkasndan, uzakta, alveri kesektlar yap
maktan, kundak bezlerinden, kolunda tad bebekten iki bklm olmu kars
geliyor, (kr. Hartsock, 1983, s. 234) yleyse, unu da eklemek zorundayz:
Byk altndan glen para sahibinin arkasnda kltrel varlk olarak kars duruyor.
Kadnn bedensel varoluu, para sahibine kendi bedenselliini o lde unutturabi-
liyor ki, onun bymeye ve kazanca ynelik organizasyonu yaamn kendisine
kar kaytszlayor.
i hareketi erevesinde M arkstan sonraki toplumcu perspektif insanlk
kapsamna gireni, ocuklara ve gelecee ilikin endieyi n plana karmak anla
mna gelmiyordu. Kadnlar zel bir politik uraa dedikleri srece, sz konusu
olan ey, onlar tpk erkekler gibi verimsizlie, retim gcnn artrlmasna, ka
zan getirici ilere dahil etmekti. En ilerici parola ev iince almann endstrile-
tirilmesiydi.
Bunu, ev iinde almaya getirilen teknik kolaylklar ve bu tr ilere veklet
edecek devlet kurumlarnn oluturulmas talebi izledi; mesleki ve ev iinde alan
birletirilebilsin diye. Buya, sadece bir temsilcilik, ynergeler karma ve ynet
mek hareketi deildir; kadnlarn almas ve yaamyla ilintili olarak endstriyel
retimde aa karr erkek egemen gr asn ve bakn da dile getirir. Ev
ilerinde kocann birtakrr eyleri grev sayarak gnlszce stlenmesi gibi, en
dstrileme de insaniletirrrre^sreci deil, bir grevi yerine getirme olarak tasar
lanr. Birbirlerine kar sevecen, yardmsever, yaratc olan ve tensel ilgi duyan
insanlk d, zorunlu olann etkili bir biimde yerine getirilmesine dnerek hz
la yitip gider. Bu durumda geriye hibir ey kalmaz, zaman bile.
Kadnlarn, retkenlii bu denli tek boyutlu -tm toplumun tek bir fabrika-
bir dnyay mmkn klmak iin, zgrlne kavuamam insanln grev ola
rak ngrmedii birtakm ileri yerine getirmek zorunda kalsalar da, mesele nasl
ki sadece kadnlar bu alanlardan ekip almak deil idiyse, tpk bunun gibi, insan
lk sorunlarn ilikin zm de toplumsal oluturuculardan birinin yerine dierinin
geirilmesine dayandrlamaz. zmn cinslerden biri zerine odaklanmas duru
munda her iki cins de eksikleir. O nedenle, toplumcu topyann umudunu snf
larn ortadan kaldrlmasna balad gibi, feminist olduu varsaylan topya cins
lerin ortadan kaldrlmasn umut eder. Bireysel balamda bunun anlam, szgeli
mi kadnlarn bakalaryla ilikilerinde kadnlklarna gnderme yapmadan nce,
kendilerini ilkin insan olarak duyumsayabilmeleridir; kltrel balamda, toplunla-
rnz epeevre saran cinsiyetletirme an tmden paralamaktr; yapsal ba
lamda, imdilerde tek tek cinslerin savunduu, genellikle de farkl alanlara giriyor
mu gibi alglanan karlar o ekilde birletirmek anlamndadr ki, insann toplum
sal, ekolojik, kltrel geliimi bir yan rn deil, bir perspektif olsun. Yaplabile
cek biricik mmkn ve ayn zamanda hayatta kalmak iin zorunlu deiiklik al
mas budur. Bylesi bir almaysa topik dnmeyi gerektirir.
O nedenle, topya gereklikle ilikilidir ve ancak kar koyma ve mutluluk
aray olan bir feminizmden yola klarak formle edilebilir. Tarihin lmcl so
nu ile insann tarih ncesinin topik-grsellemi sonu arasnda, olaylara mdaha
le edici dnme ve eyleme zorunluluu yer alr: Militan-iyimser, ideolojiyi eleti-
ren-topik, bilinli-istekli, real-mmkn-umutlu, antikapitlist-antiataerkil bir dn
me ve eyleme. (Barbara Holland-Cuntz, 1988, s. 12)

VI. TOPYA EKSKL-GELECE AN IM S A M A

"Sapknlar/Cadlar: Bunlar, insanlar felaketin ak ynne yuvarlanmamalar, ter


sine, kaosun iinde kendi bireysel yaamlarna bir form vermeleri ve bu formlar
her gn yeniden kaosa kar durmalar konusunda tevik ederler. (Irmtraud Morg-
ner)
Feminist-topik dnmenin savunusu, gnmz insanlarnn yanlsamazlk
gerekliine arpyor. Yarmac ve pazar toplumu ve bu toplumun kstlamalar
d kurma ve topya yetisini de tahrip etmitir.
Nereden gelip nereye gittiimizi, kim olduumuzu anmsayalm. Adalet, z
lemini ektiimiz bir ey; dayanma, bunun iin gereklidir. Mutluluk en yce ey;
sevgiye bu adan gereksinim duyarz. Arzularmz mtevaz olsa da, yaamn
ak iinde trplenir ve gzmze ok byk, gerekleme koullar bakmndan
eriilmez, kendi mdahalemiz asndan da sonu kestirilemez gibi grnr. Sevgi
nin ve dayanmann ehli olmas gereken biz kadnlarn, bu deerlerin genel olarak
hayata geirilmesinde gc bu denli azsa, kimiz biz yleyse?
Arzularmzdan vazgei, onlar vasat bir dzeye getirecek ekilde krpma,
boyun ei zorunlu ve olumlu mdahaleler iin kt yol gstericilerdir. topya
ruhunun bugn bize ne yarar var? nmz sra akp giden arzularn gcnden
beklentimiz nedir? Bu trden arzular daha tasarm aamasnda salt d olarak hor
gren ve gitgide ktleen gereklie ilikin hayal krklmz ne boyutta?
Bir seminerde rencileri topik taslaklar gelitirmeye tevik ettiimde kan
sonu uydu: rencilerin neredeyse btn beklentileri gndelik hayata ilikin
ivedi sorunlarn zmnden teye gemiyordu; okul ncesi eitimin yaygnlat
rlmas, ksa mesafelerde tkr tkr ileyen ve ucuz ulam sistemi, yeterli sayda
ve deme gcn amayan konutlar... Sanki sosyal demokratik reform on yl
akn yokluundan sonra dnyann hemen her tarafnda uzun menzilli topyalarn
yerini almt. Bu durumda bize, topik olan tasarlama yetisinin bizatihi kendisini
retim hedeflerinden birine dntrme grevi dyor. Gelecei anmsama g
cn kazanmann mmkn bir yolu da edebi trde topyalarn okunmasdr. Buna
biraz daha yakndan bakalm.
VII. FEMNST-TOPK EDEBYAT

Feminist topyalarn pek ouna kubak deinmektense, dncelerimizin kes


kinlemesi ve hayal gcmzn harekete gemesi iin, bunlardan birini rnek
alarak kurumsallatracam. Bunu yaparken, mutluluk ve adalet olarak amla
dm bir topik tasla hem gereklikle ilikili hem de topik bir erevede geli
tirmek gibi kkrtc bir giriimde bulunmak istiyorum.
rnek olarak ele aldm topya, Birleik Amerikal yazar Marge Piereyin
Er, Sie undEs adl roman (1997). Bu roman incelerken dncelerimi gelecein,
gemiin ve kadnn rol ile retim ilikileri olarak cinsler aras ilikilerin rol ze
rinde younlatryorum.

GELECEK

En bandan sylemek gerekirse, gnmz bilgisayarlarndaki gelimeyi tek yn


de ilerleyen bir izgi olarak ve epey hayal gcyle betimleyen bilimkurgu rom an
larn okumaktan holanmyorum; bunlar ou kez tekniin ulat akl almaz bo
yu ta * ", egemenliin ve denetimin yetkinletiriliine ilikin ykler ieren anti-
topyalar olarak kendilerini aa vururlar. Hibir yerde bir k yolu yoktur. Bun
lar ayrca, yurdumuzu teknik olandansa doal olanda aramamz gerektiine
ilikin benim kadns nyarglarm da doruluyorlar. Bu adan, Piereynin kita
b ilkin bir ok etkisi yaratyor: Tarih 20 59 u gsteriyor. Terrist bir darbeyle
insanlarn silah ve mhimmat ynaklar infilak ettirilmi, yeryz byk lde
yakp ykmtr. 23 adet okuluslu irket (Multis) yeryznn geri kalan blm
n ve yapay ortamlarda kurulmu birka uydu kenti paylamtr. Klima cihazla
ryla donatlan uydu kentlerde yalnzca Multislerin iletilmesinde, gelitirilmesin
de kullanlan teknik uzmanlar oturur. nsanln hl hayatta kalmay baarm geri
kalan ksm, her trl evre kirliliiyle kuatlm ara blgelerde sefil bir yaam
srerek almaktadr. Ticari uydu kentler btnyle bilgisayarlatrlm ve in
sanlara verilecek ekle varncaya dek denetim altna alnmtr. Hepsi iletme kl
trne tbi olan bu insanlarn d grnleri de birbirine benzer. Bu benzerliin ve
mmkn olduunda uzun bir genliin, formda olmann salanmas iin cerrahi
mdahaleler devreye girer. Cinsler aras ilikileri dzenleyen egemenlik anlay
bugnknden farkldr. Cinsler ayn mesleklere sahiptir en azndan. ocuk dnya
ya getirme tarz kiilere braklmtr; yapay dllenmeye karar verebilir ya da o
cuu karnnda tayacak kadnlar seebilirler. Multisler arasnda amansz bir
rekabet hkm srer, casusluk ve cinayet yrrlktedir.

GEM

Kar dnyalardan birini, Pragdaki Yahudi gettosundan hayatta kalm olanlar


oluturur. imdi Pierey epey uzaa, 16. yzyln sonuna uzanr ve Yahudilerin
uzun sre kovuturulmasmdan, kapatlmasndan, srgn edilmesinden sz eder
bize, pek ok insann arzularn, dlerini, tek tek kiilerin bilgeliini anlatr. Anla-
tim tarz deimitir. Burada, bilgisayar dilinin ksaltmalarndan mitlerin, sylence
lerin alanna geer ve o bengi dle, yani insann kendi setii, gereksinilen zellik
lere sahip insanlar yaratabilecek durumda olmas zlemiyle karlarz. Elbette
erkeklerin grd, ama 21. yzyl bir rpda 16. yzylla birletiren bir d bu:
Tinden ve topraktan yaratlm bir varlk, doru dzgn bir birleime ve biime
kavuturulduunda, en nemli grevleri stlenebilirdi ve skntlar hafifletecek,
ivedi sorunlar zecek olsa gerekti. 21. yzyln bilge kiisi, Multislerin genile
me abalarna, onlar iin bilgisayar yazlm reterek kar duran o szde toplumcu
rgtlenmi yeryz gettosunun en yal mhendisidir. Onun Prag gettosunda
yaayan atas olaanst bir Golem* *** yaratmay baarmt. 21. yzylda kar
mza kan mhendis ise insana benzeyen, ama renme konusunda yetenei ve
hrs snrsz bir Cyborg oluturur. Uykuya gereksinimi olmayan bu Cyborg, tm
topluluun korunmasn tek bana stlenecek kadar da zekidir. Ekolojik felaketin
ve mikroelektrnik an tamamlanmasnn ardndan balayan yeni yknn Prag-
daki Yahudilerin yksyle dnml ilikilendirilmesi tu h a f bir etki yaratyor.
Eski olan, istemesek de, tandk geliyor, bylelikle gelecei de kapsyor tandklk.
Buradan u sonucu karabiliriz: topya ruhu gemi olann henz gem e
mi olmasndan g kazanr. Gerek karlk bulmam arzularn ierii gerekse bu
ieriin mirasndan km olan egemenlik bakmndan byledir bu. Gelecee ili
kin taslaklar, bilinlendirici tarih gc olarak, insann gelimesi iin denen bedeli
anmsamay da iine alr.

CNSLER ARASI LKLER

Pierey, konuya feminist bir bakla yaklayor. Bylece, insanln geliimini hibir
ayartc dnceye kaplmakszn ataerkilliin tarihiyle ilintilendiriyor. Onun cesa
ret verici gl yanlarndan biri, erkek egemenliini salt kt bir ey olarak ne
srmeyii ya da bu balamda suskunlua dmeyii. Pierey, erkek egemenliini
devlet yapsnn dzenlenmesi sorunlarna ilikin belli ve imdi kendi feci sonuna
ulam bir zm olarak kavryor.
16. yzyln bilge kiisi Maharal, insanst gcyle tek kiilik ordu
dmanlar pskrtebilen G olem i yaratr. 21. yzyln Cyborguysa olaanst
bir zekya gereksinim duyar. Cyborgun mucidinin, kendi z ocuu gibi yanlsa
malar aleminde taklp kalmayan, snrsz bir itaatla soyut bilgiyi renip depola
maktan te hibir eye gereksinim duymayan bir oula sahip olma dilei de ger
eklemi olur bylece. catlara ivme kazandran ayn ruh, sonunda ete kemie
brnmtr. Ancak, Cyborgun insan olarak onaylanmas ve kabul edilmesi
iin (bu, koruyuculuk ilevini yerine getirebilmesi bakmndan zorunludur) top
lumsal erdemlere de sahip olmas gerekir. Pierey bu aamada Cyborga edeer
bir kadn devreye sokar. Kadn, Cyborgun soyut, erkeksi erdemlerine kadns
karmaa ekleyerek onu programlayacak, ona sevmeyi ve ilgisini bilgiye gster
dii ayn younlukta insanlara da yneltmeyi retecektir.
Piereyin romannda bu zm dpedz gl bir mizah anlayyla ele aln
yor. nk yazar cinslerde aa kan tek yanll o ekilde birbiriyle birletiriyor
ki, cinslerin balangtaki hedefleri kendi kendilerini ortadan kaldracak tarzda kar
karya geliyor. Kadiri mutlak erkeksi akln ve geree dntrlebilir teknik im
knlarn ocuu, kadnn teknie hakimiyetiyle akld oluyor ve tam da bu neden
le, ancak kendi yok oluu pahasna grevini yerine getirebiliyor. Bu ocuk, mantk
alannn dna ekilmek zorundadr. Byle bir eyi mmkn klansa, cinslerin fark
llklarn koruyarak tam anlamyla eit olmalar ve zelliklerinin bireimi hilesidir
yalnzca.

K A D IN LA R

Piereynin romannda kadn kahraman merkezi konumdadr: Bykanne, anne


ve kz. Bunlarn her birinin toplumsal eylemlere karma tarz, yaam koullar ve
tensellie eilimi farkldr. Her de ilerinin son derece ehli ve stn niteliklidir.
Yeteneklerini kullanmaktan haz duyan ve aktif olmadklarnda yaama sevincini
yitiren insanlardr. Multislere kar direni tarzlar da farkldr onlarn. Bykan
ne gvenlik sistemleri kurmakta ve bilgisayar yazlmnda rabet gren rnler
gelitirmektedir. Kk komnn d ticaret rndr bu. Anneye gelince, (asln
da anne nitelemesi onda ylesine yersiz kayor ki, ona bu adn verilmesi kiiyi
anneler zerine srekli kafa yormaya kkrtyor hep) sulularn en revata olan
larndan biridir o; nk bilgileri, szgelimi ilalarn bileimlerini, zel mlkiyet
ilikilerinden koparyor ve genelin hizmetine sunuyor. in garibi, kadndan en
geni olan romantik ak, aile zlemini temsil ediyor ve sonunda bu iki duyguyu
gelitirerek bir tasarya dntryor. Bu tasarda, tam da bir Cyborga duyulan
aktan tr, insann duygular olan makineler yaratmas imknszlayor.
Feminist topyalar bakmndan, olumlu kadn kahramanlarn toplum iinde
saylarnn fazla olmas bana ok gerekli bir ey gibi grnyor. Salt rnek olu
turmakla kalmayan, sadece aktif, mdahaleci, akll, sadece gzel ve gl olma
yan, bugnk somut dlerimizi, zlemlerimizi anlayan, bunlar bizim kendi ken
dimizi bir imkn olarak duyumsayabileceimiz ekilde birletiren ve yaayan ka
dnlar.

RETM LKLER

Piereyin roman byk bir iirsellik ve kuramsal tutarllk ieriyor. Romanda, ret
menin sermayeye dayal mantnn son bulduu aka grlyor, ama bu mantk
kr amac gdlen ilerde almalarna izin verilenlerin yaamn belirlemeye de
vam ediyor, insandan bir plk oluturan dierleriyse srlerin anarik ve ld
rc kaosu iinde yaayp gidiyorlar, ekolojik olarak lleen yeryzne terk edil
miler. Bu bakmdan, yeni liberal politikann dnya apndaki zaferine ilikin bu
gnk tarihimizi sonuna dek ele alan bir roman bu. Ne var ki, llemi toprakta
bile direni boy atabiliyor. Egemenlik, denetim, kazan devasa bir bilgi mekaniz
masyla donanm Multislerin hedefleridir. Multislerde grld gibi, romanda
bir yandan, genel olarak egemenlik hedeflerini geerli klmak iin cinsler aras
ilikilerde eski kalplardan yararlanlr (szgelimi, ocuun firma amalar dorul
tusunda vesayet altna alnmas imknn tanyan evlilik biimi), te yandan ve tam
tersine, kurtulu ancak cinslerin kendi gl yanlarn eit varlklar olarak birle
tirmeleriyle mmkn klnr.
inde yaanlan zaman kurgu lehine deersizletirilmiyor. Yazar, gnlk ya
amdan ie yarar olan ortaya karna yolunu ayor. ie gemi, farkl ege
menlik ilikilerini ve yzyllar boyunca insanlarn sevgiye, adalete duyduklar z
lem birlikte aa kyor. Bu edebi topyann gc, ncelikle yazarnn dnyaya
sevgiyle ve tutkuyla yaklamasndan kaynaklanyor.
Bylece, tarih ve gelecek zihnimizde somutlayor, farkl olan ve herkeste
ortak olan eyler itici bir g, eskilik de deneyim ve bilgelik olarak yorumlanabili
yor. Bu sayede, dlerimizi mdahale edici eylem alanna kaydrmamz mmkn
oluyor.

VIII. CNSLER ARASI LKLERDE YEN BR SZLEME POLTKASI

Burada son olarak, topik olan real politika erevesine yerletirmeye alaca
m. Bunun iin, szlemenin politik adan gzden dm liberal formunu tem e
le alyorum. Ayn zamanda gerek umudumu da dile getiren u dnceyi ileri
sryorum: Eer cinsler iinde bulunduklar koullan grmeye balarlarsa, btn
toplumsal ilikileri ivedilikle deitirilmesi gereken eyler olarak alglayacaklardr.
Bu cmlede unlar ngrlyor: 1) Cinsler aras ilikilerin dinamiinden bakld
nda, toplumun tmn kapsayan bir uyan, deiiklik istei en azndan tasav
vur edilebilir bir ey olur. 2) Gerek retim ilikilerinin gerekse cinsler aras iliki
lerin deitirilmesi her iki cins asndan da elde edilmeye deerdir. 3) Toplum
politikas balamnda bir kar k mmkndr.
Toplumsal adan dnyay genel anlamda dzene koyma arac olarak sadece
Pazarn geerlilik tayormu gibi grnmesinden ve byle bir geliim sreci
iinde politikann ve devletin, en azndan Batnn endstri lkelerinde, srekli g-
szletirilmesinden bu yana, toplum szlemesine ilikin bilimsel nerme, genel
olarak da szleme dncesi yeniden nem kazanyor. Toplum szlemesinden
yola kan sylem politik olana umut balar, yani karlarn att koullarda iyi
bir toplumun anlamaya, dn vermeye, yelerinin rzasna gerek duyacam var
sayar. Pazar ilikilerinden yana olmak szleme dncesini dlamaz. Tam tersi
ne, pazar ve mbadele ayn ekilde szlemelere, pazarda ticaret yapanlarn z-
grlfne dayanyor gibidir. Szleme dncesi liberaldir ve szlemeyi yapan
lar ancak zgr bireyler olarak dnldklerinde bu dnce en salam temele
dayanm gibi olur.
A m a son on yl iinde kriz en ok geni apl szlemeler balamnda yaan
mtr: Kuaklar, emek ve sermaye, gelecee ilikin ve cinsler aras szlemelerdir
bunlar. Neoliberal dnce erevesindeyse bir toplum szlemesinin formle edil
mesi mmkn deildir. Bu da, neoliberal yaplandrmada eksik olan ahlaki unsuru
aa vurur.
Eer toplum szlemesinin geerli kalma dorultusundaki uralar, muhafa
zakr bir yanlarnn olmasna ramen, sivil toplum asndan direni boyutlar ba-
rndryorsa, bu ancak bylesi uralarn cinsler aras ilikilerdeki sorunsall kap
sayacak ekilde geniletilerek g kazanmasyla ayn zamanda birtakm yaplar
ykc bir ileve sahip olmasyla mmkn olur. Cinslerin ksmen pratik olarak be
lirlenmi ksmen de en azndan kltrel adan gvence altna alnm bir szle
menin muhatab olduklar tartma gtrmez. Bu szleme, byk lde, toplum
iinde farkl yetkileri ve sorumluluklar stlenme eklinde bir tr iblmne da
yanr ve gnmzde yaanan kkl toplumsal deiikliklerde hem gncelletirilir
hem de toplumun rettii uyumazlklarda bir eit subap ve szde zm olarak
hizmet eder. yle grnyor ki, ev kadnl evlilii denilen kurum, en ge 7 0 li
yllardan balayarak, Bat A vrupada yerini bir yandan kadnn meslek sahibi olma
ve kendi yaamn belirleme talebini ieren daha dinamik modellere brakm, te
yandan bu konum deiiklii btnyle yzeyde kalmtr. nk srekli artan
isizliin faturas, genel uzlama erevesinde ve kayda deer bir itirazla karla-
makszn kadnlara karlmak zorundadr. ifte kazan sz de, uygulamada, i
yeri sahibi bir kocas olan kadnn i talebinin geri evrilmesi olarak yorumlanm
tr. Kadnlarn politikada, ekonomide, bilimde erkee oran (bu da bir szlemedir)
konusunda sadece inat bir diren gsterilmemi, bu uurda verilen mcadele, u
anda daha nemli, daha yaamsal sorunlarmz var gerekesiyle ve genel kltrel
uzlama erevesinde etkisiz klnmtr. Hkmet politikas olarak sermaye odak
larnn lehine devletin dzenleyicilikten vazgemesi ynnde alnan ve btn Batl
lkeler tarafndan desteklenen nlemler bize yabanc deil; sosyal devletin tasfi
yesi sloganndan tanyoruz biz bunu. Ama dzenleyicilie son verilmesinden r
tk olarak kastedilen bir ey de, sala kovuturmaktan ok insann bana her
trl belay saran kliniklerde yardmc figrler olarak (isiz) kadnlarn arz endam
etmeleridir: ocuk bakmndan ve genlerin, yallarn, zrllerin, hastalarn, i
sizlerin, ruhsal bozukluu olanlarn... vb. tedavisinde. Hi de muhtemel olm am a
sna ramen, kadnlarn yaayan her varla kar bu tr bir sorumluluk duydukla
rna, bu sorumluluu alglayabildiklerine, alglamak zorunda olduklarna ilikin bek
lenti ve uzlama varln korumaktadr. Kadnlar kayda deer bir direni gster
meksizin bunu kabul ettikleri lde aadaki duruma katkda bulunmu olurlar:
Toplumsal olann bir aznlk tarafndan saptanan ekonomik hedeflere tabi klnmas
anlamna gelen bugnk uygulama, mmkn bir toplum tasars olarak kabul edi
lir, insanlarn bu tasarda ngrld gibi yaayabilecekleri dnlr.
Cinsler aras yeni bir szleme erevesinde toplumsal tasary yeniden tar
tmak ve topyalara gncellik kazandrmak gerekiyor. Dndm ey, nce
likle iblmne ilikin szlemelere gidilmesi ve cinsler aras ilikilere yeni bir
dzen verilmesi deil, toplumsal ekillenme sreci iinde ket vurucu ve katlanl
maz bir biimde byme ve kazan elde edilmesine hasredilmi cinsler aras ili
kilerin yeniden canlandrlmasdr. Her eyden nce, gelecee ilikin bir szleme
yapmak ve bir sonraki kuak meselesini, bu kuan nasl, hangi koullarda ye
timesi gerektiini politik bir soruna dntrmek zorunluluu ortaya kyor. G e
lecekteki insanlarn sorumluluu zel bir iblmne tabi kadnlara braklamaz
yalnzca. Sonuta, bu sorumluluk eitimi, beslenmeyi, evreyi, doal kaynaklan,
kent yaplamasn... vb. kapsamaktadr. Bugn byk lde insanln gelece
iyle badamayan bak alarndan hareketle ekidzen verilen politik ve ekono
mik przlerin tmnn temeline inerek meseleyi somutlatrabiliriz. Kadnlarn
asgari dzeyde yeterlilik ve gce bile sahip olmakszn gelecekten sorumlu tutul
masn ngren mevcut szlemenin geersizliini ilan etmek, kadnlarn da eit
haklarla kazan getirici iler alanyla btnletirilmesi, btn parasz ve evlilik ku-
rumunun gerektirdii ilerin yaplmamas, yaplmayaca anlamna gelmez. Bizden
sonra tufan! Daha ok, anlan sorumluluklar gerekten stlenmek ve buna teka
bl eden g ve yetki alanlarn ele geirmek demektir bu. imdi, baka bir top
lum tasarsn masaya yatrmak zorunda olan, baka ncelikler belirleyen ve cins
leri farkl konumlandran baka bir g ve iblm sz konusudur. Bylesi bir
hedef deiikliinde erkek cinsinin buna katlmas bana zorunlu gibi grnyor.
Ancak o zaman insani bir toplumun balangcndan sz edilebilirdi.
Herkese ak, her yerde yaratlabilecek bir tartma ortamnda politik balan
tlarn derinliine kavranmas ve iinde yaamaya deecek bir toplumun oluturul
masn ngren geni kapsaml taslaklardan hareketle somut, gereki taleplerin
dile getirilmesi mmkn olur. Bu balamda balang, gerek duyulan toplumsal
emein tm zerinde bir uzlama anlamna gelir. Bylesi bir emek anlay doa
cak ocuklara, dolaysyla da gelecek kuaklar iin yaamsal bir sorun olan evre
ye zen gsterilmesini ierir. Ne olursa olsun, ncelik tand eyler farkl olan
politik bir toplum olacaktr bu. imdikine yaratc ve toplumsal adan eletirel
yaklamla ayna tutan bir toplum... Bu tutum da yine gemiin topyalarndan
renebilen bir eydir zaten.
Szleme dncesi, bylece, birka ynden yarar salar. Toplumsal eletiri
balamnda, topik bir perspektif olarak gnmz politikasna uyar niteliindedir.
Eer gncel sorunlar cinsler aras ilikileri geni lde kapsayacak ekilde radi
kalletirilir, keskinletirilirse gerek hedeflerin saptanmas gerekse gndelik yaamda
aa kan egemenlik tarz asndan gnmzdekinden bsbtn farkl bir top
lum ufukta belirmi olur. Artk kazan ve byme kavramlar toplumsal dzenle
meye byk lde yn veren aralar olmaktan kar, bunlarn yerine u andaki ve
gelecekteki yaammzn kalitesine ve trn devamna, yani gelecee ilikin so
runlar n plana geer. nemli olan, zamann nasl deerlendirildiidir. Zaman de
erlendirme, salt yararclktan kaynaklanan ieriini yitirir ve yaamn kalitesi so
rununa dnr. blm bir adalet ve eitlilik meselesi olur. Emek kavramn
cretli ile snrlamak, bylelikle de her emein ille de cretlendirilmesine gerek
olmadn varsaymak anlamszlar. Herkesin etkin olduu bir toplumda, kiinin
bamsz bir ekilde kendi varln srdrme imknndan yoksun olmas d
nlemez bile. Bir zamanlar politik bir hedef olan btnnden pay alma (Quote),
kendi yelerinin bir taslandan baka bir ey olmayan toplumun aklama gerek
tirmeyen nkouluna dnr ve bylece kat, dogmatik karakterini yitirmi olur.
topya olarak bylesi bir toplumu kadnlar da gitgide daha geni perspektif
lerden gz nne serebilirler. Bu konuda rnek oluturacak yeterli malzeme var
dr. te yandan, real gncel politika balamnda, szleme tasla toplumsal grup
larn dorudan mdahaleleriyle oluturulan uzlatrc bir yapya sahip olacaktr.
Buna, kadnlarn gerekten de btn i yerlerindeki, erkeklerinse sosyal hizmetler
alanndaki orannn dengelenmesi de dahildir. Gerekli renim ve deneyim srele
rini kapsayacak ekilde her iki cins iin alma ve politik etkinlikte bulunma hak
kn da ierir bu.
imdiye dek yaplan btn zmlemelere gre, sinlerin toplumda kart g
rlere ve konumlara sahip olduklar, cinsler aras bu ilikilerin retim ilikileriyle
i ie getii ortaya kyor. Bu zmlemelerden hareketle unu sylemek zo
rundayz: Yeni toplum szlemesini uzlamac bir tarzda dzenleyecek olan kolek
tif oluturucular kadnlar ve erkeklerdir. Bu srada, toplum bir btn olarak ayakta
kalabilsin diye, her iki cinsin de yitirecei ve kazanaca eyler olacaktr. Bu tr
szleme grmeleri, mcadeleler ve planlar aslnda halkn yeni ve farkl bir tarz
da politikletirilmesidir. Burada sz konusu olan, oluturucular arasnda srp
gidecek bir tr halat ekme yar deildir ncelikle. Tersine, gncel bunalmlara
yol aan hususlarn ak bir tartmaya sunulmas nem kazanr. yle ki, eitli
koullarn artarak bir araya gelmesiyle beliren genel konumlarn bu balamda
cinsler aras ilikilerin onaylanmas imknsz durumlardaki pay ve yine bunla
rn deiiklik geirerek yeni bir yaplanmaya imkn salayacak potansiyel katks
apak ortaya kabilsin. Tabii eer gerekten, sonunda hayatta kalmay bile zel
bir mesele olarak marjinalletiren ataerkil bir kapitalizm iinde yayorsak. Ba
aa duran ayaklar stne oturtmak gerekiyor. Bu da feminist topya olurdu.

eviri: Gven Sava Kzltan

*) M etinde ngilizce: "... W e can best help you to prevent w ar not by repeating your vvords and
follovving your methods but by finding and creating new methods."
* * ) Diesseits ayn zamanda "bu dnya" anlamna geliyor, (.n.)
1) Baka pek ok yapt arasnda M arge Peirey, W om an on the Edge o f Time, London, VVomen's
Press 1979; Ursula Le Guin, The D ispossesed= Planet der Habenichste, 1998
* * * ) die Unmenschlichkeit der Technik: Yazar bu nitelem eyle m uhtem elen tekniin gaddarlna,
zorbalna da gnderm ede bulunuyor, (.n.)
* * * * ) Golem: Bir Yahudi sylencesine gre, balk ve kilden yapay olarak yaratlm, olaanst
fiziksel gce sahip, insana benzeyen varlk, (.n.)
G, bedenler ve farkllk
M aria G atens

Getiimiz 20 yl boyunca feminist teoriler eskisine gre daha kullanl kola


indirgendi: Marksist feminizm, liberal feminizm ve hemen hemen hi kullanlma
yan radikal feminizm. Fakat bu blnme, ada feminist teoriler ile daha hakini-
yeti olan sosyo-politik teoriler arasnda bulunan etkileimin zelliklerini artk sa
lamyor. 1 Dikkate deer dier bir nokta da u ki; bugnn feminist teorileri ayrlan
kollarn stnlnden bahsederken (Marksist feminizm, liberal feminizm) kendi
lerini onlara ballk tamak zorunda hissetmiyorlar. Bu balamda hem Marksiz-
min hem de liberalizmin, hakimiyeti ve yasalatrc bir grev stlenmiti, hatta
bugn bile stlenmeye devam ettiini belirtmek gerek. Radikal feminizm, ataerkil
teorilerden bamsz olduunu ne srerek kendisini dier feminist teorilerden
farkl bir yere koyar. Radikal feminizmin, bu teori babasnn adyla belirtilmeyen
tek feminizm olduu iddia edilir.
ada feminizmlerin kendilerini birteori-babas ile tanmlamak istememele
ri, pek ok feministin hkmedici sosyo-politik teorilere gsterdii iddetli gven
sizlik ve phenin bir iareti gibi grlebilir. Pek ok ada feminist teorisyen,
kadnlarn sosyo-politik statsn aklamak iin sosyo-politik teorilerin faydasna
artk inanmyor. Erkekakm, erkek-egemen ya da sadece eril diye adlandrlan teo
rilere inancn kaybolmas iaret eder ki; pek ok feminist sadece yzeysel ola
rak cinsiyet ayrmnn grmezden gelinmesiyle ya da seksizmle ortadan kalkaca
na artk inanmyor. imdi problem daha temel bir platforma oturtuluyor. Bu sade
ce yzeysel sorunlarn sosyo-politik teorilerden arnmas sorunu deildir nk
imdi eilimin, sz konusu teori yapsna zg olduu anlalabilir.2 rnein; fe
minist felsefeciler sebebin, kadnlarn sadece darda braklmas gibi bir ey ol
madn tartyor. Sebep daha ok rasyonalitenin kendisinin kadnlara ve gele
neksel kadn rollerine kar bir ey olarak tanmlanm olmas.3 Kadnlarn siyasi
yapdan dlanmalar gemilerinin tutarl bir zellii deil, siyasi toplumun haki-
miyeti dncesinin bir sonucu gibi gsterilmitir. Kadn zellikle siyasi kapasi
teye, 'siyasi hakk salamaya ve oluturma kapasitesine doasnda yetersiz gibi
yaplandrlmtr.14) Bu almalar gsterir ki; toplumsal ve siyasi yaamn hkme-
dici teorilerinin kadnlarn durumuna uygulan kanlmaz bir ekilde kadnlarn
bu alanlarda azalmasna sebep olur ve btn bu kadnlarn siyasi ve sosyal alanlar
daki azal gemileriyle ilikilendirilir. Bu da teorilerin kadnlara kar yzeysel
deil ama temel birtakm nyarglar barndrmasndan dolaydr.
Bu analiz; pek ok ada feministin bu teoriye yaklamn, kendilerini radi
kal feminizmin formlar ya da deikenleri olarak kabul etmeleri gibi grlebilir.
Bu olduka sradan bir tanmlama olurdu. nk son zamanlarda ada feminist
teorilerde yaanan gelimeler, toplumsal ve siyasi yaamdaki hkmedici ya da
erkek egemen teorilerle - radikal feminizmde kolayca tanmlanamayacak bir yak-
lam- atmann gerekliliini ak bir ekilde vurgular. Bu eit bir atma hem
etkili hem de eletireldir. Bu feminist teoriler kadn sorununa zm veya cevap
bulmay uman Marksizm ya da liberalizmle uyumaz. Bu feminist teoriler byk
bir ihtimalle hkmedici teorilere ve onlarn ak nyarglarna kendilerini proble
min bir paras gibi gstererek yaklaacaklardr. Bu nedenle, bu ada feminist
yaklamlarn yapzm (deconstructive) teoriler olarak adlandrmak uygun
gibi grnr.
Bu makalenin amacna uymas asndan yapzm terimi kat kurallar
olan Deridac anlamda kullanlmayacak. Daha ok, zellikle Marksizm, liberalizm,
egzistansiyalizm, psikanaliz ve bu trden teorilerin kadnlarn durumunu gerek
anlamda karlayan ntr-cinsiyet sylemlerini anlamaktan kaman feminist yak
lamlar tanmlamak iin kullanlacak. Yapzm feminizm bu teorilerin doal
oluumlarn aratrmayla ve bu teorilerin gizli sylem biimine ballklarn ak
lamayla ilgilidir. rnein; ou siyasi teori genellikle aileye sosyal bir olgudan ok
doal bir olgu gibi yaklar. Yapzm bir yaklam, aileyi doal ya da sosyal bir
yap olarak toplumsal atmosferin karsnda grmenin faydasnn ya da zararnn
olmayacana iaret eder. Bu durum siyasi kuramclarn zellikle cinsiyetler ara
sndaki siyasi zellikleri bu ilikileri doal gibi ele alarak maskelemelerine izin ve
rir.5
Hkmedici sosyo-politik teorilerin hepsinde deilse de ounda bulunan or
tak bir zellik, Bat dncesinde ok sk grlen ikircikliklere (dalizmlere) veri
len szdr: Doa ve kltr, ruh ve beden, tutku ve gereke... Toplumsal ve siyasi
alanda bu ikircikliklerin evirisi genellikle retim ve reme, aile ve devlet, birey ve
toplum arasndaki ayrm olarak yaplr. Pek ok feminist, bu dualizmlerin sol tara
fnn ak bir ekilde kadn ve kadnlkla sa tarafnn da erkek ve erkeklikle ba
lantl olduunu syler. Ayrca unu da eklemek de fayda var ki; bu ayrmdan
sadece sa tarafn tarih perdesinde oynamas geerli saylmtr. Sadece kltr,
ruh ve gereke, toplumsal retim, devlet ve toplumun dinamik ve gelien bir ka
raktere sahip olduu anlalr. Beden ve tutkular, reme, aile ve birey genellikle
zamansz ve doal grnn deimezliiyle aklanr. nsanolunu bu ekilde
kavramsallatrmak, kadnlar gemie sahip deildir6 ve reme, yaamn nemsiz
bir tekrarndan ibarettir7 iddialarndaki nemsiz karmaay krkler.
Sosyopolitik teorilerin sylem teslimiyetinin esasl bir ekilde sorgulanmas,
son zamanlarda ortaya kan feminist teorilerin ncekilerden uzak olduunu ifade
eder. Bu durum yapbozum feminist teoriyi, erkek egemen teori terimlerini ge
nileterek kadnlarn varln teorize etmeyi deneyen dier feminist teorilerden
farkl klar; rnein; Marksist feminizm, liberal feminizm, egzistansiyalist femi
nizmden. Fakat yapbozum feminizm, radikal feminizmden de ayrlr. nk ka
dnlarn zn ya da biyolojisini kusursuz ya da patriarkal teori retimini mmkn
klan eyler olarak almaz, ex nihilo. Bunu karn bu tr iddialar skeptisizm olarak
grlebilir. Mesela Michele Le D oeuffun iddiasna gre;
evsek de sevmesek de felsefenin ifade etmeye ve incelik kazandrmaya
alt kadn-erkek blnmesiyle felsefenin ierisindeyiz. Problem onlar tarafn
dan bask altna alnmay ve burada kalmay isteyip istemediimizi ya da onlarla
ilikilerimizde eletirel bir pozisyon almay bilmektir. Bu pozisyon, kadnlarla ilgili
sylemlerin srrn temel felsefi faraziyeleri zmleyerek gelitirecek. En kt
metafizik pozisyonlar, felsefenin dndaki birinin konuurken bulunduu iddialar
ya da inandklarn bilinsiz bir ekilde benimsemesidir.8
Bu pasajn en son cmlesi, ktklar kltrden nasibini almam feminist
teoriler oluturmann mmkn olduuna inanan kiilere uyar mahiyeti tayabilir.
Bastrlan ya da marjinal hale gelen felseler -m e se la Spinoza 9 ya da Nietzsche
felsefeleri- feminist teroilere yardm edebilir. yle ki; bu felsefeler geleneksel
sylemlerin stn rtt ve yok ettii varoluun zelliklerine vurgu yapar.
Aka, tek bir makalede ada feminist teorilerdeki byk deiiklileri ku
rallara uygun ya da kapsaml ele almak mmkn deildir. Kesin bir dille deiik
yapbozum teorilerinin ana hatlarn ak bir ekilde izmek mmkn deildir. Bu
makale daha ok, 1970lerin feminist teorileriyle ada yapbozum feminizmler
arasndaki dnce farkllklarn bazlarn ele almak iin gr belirtme denemem
olacak. Bu eliki, anahtar kelimeye younlaarak baarlr: iktidar, beden ve
farkllk. Bu terimler, hem yapbozum hem de dier feminist teorilerde kullanlr.
Bununla birlikte, bu terimlerin olduka farkl ve elikili ekillerde kullanld tar
tma konusudur. Bu tr bir makalede kanlmaz olarak pek ok genelleme yap
labilir. Ama, 1970lerde yaplan feminizmi kmsemek deildir. Daha ok yap-
bozum feminizmin, tarihi bir sre ierisinde gelitiini gstermektir, ki bu tarihi
sre daha nceki feminist aratrmalardaki ada feminist dncelerin ifade
sinde zorunlu ve btnsel rol oynar. Bu basite yle demektir; eer daha nceki
feministler kadnlarn sosyopolitik statlerini aklamak iin hknedici teorileri
kullanmay denemeselerdi, bu projenin znde varolan zorluklar ortaya kmazd.
Yapbozum feminizmler bu sorunlar stlenir ya da bu sorunlara cevap verir.

Hem liberal hem de Markist siyasi teoriler gc, bir bireyin ya da bir grubun sahip
olduu ya da olmad bir ey olarak grmeye eilimlidirler. G; otorite, hakimi
yet ve smr ile ok yakndan balantl olarak dnlr. Liberal siyasi teoride
devletin rol, adaletli ve barsever bir deiimi salayabilmek iin, vatandalar
zerinde yasal g uygulamas asndan dnlr. Gcn, egemenliin iinde
yer ald ve egemenlikten yayld dnlr.
Marksist siyasi teori, elbette, sorunu olduka farkl grlerle ele alr. G

n. ex nihilo: Hilikten gelen


egemenliin yasal otoritesini uygulamas olarak dnlmez. Devlet daha ok yne
tici snflarn hizmetindedir. Toplum zerinde iktidar uygulanmas bir snfn dier
bir snf zerinde g uygulamas demektir. Bu anlamda g, yoksun gruba ege
men olmak ya da o grubu smrmek iin bu gc kullanan grubun elindedir.
Bununla birlikte her iki felsefe de iktidarn genellikle dzenleme ve siyasi-ekono-
mik ilikilerin kontrol olarak gsterildiini varsayar. Louis Althusser bu iki farkl
devlet formu arasndaki farkll, bask altnda alnm devlet organlar, ki bunlar
polis, yarg, ordu vesaire ve ideolojik devlet organlaryla, ki bunlarda okul, din,
aile vesaire formle eder.10
Feminist teorisyenlerin bu sosyo-politik teorilerden yararlanmann yollarn
ararken anlattklar problemler, devlet iktidarnn kadnlar hakknda uygulamlarna
odaklanmaya eilimlidir. Liberal feministler kadnlarn zel alanlarda hapsedilme
problemini onlarn dk sosyopolitik statleri olarak dnrler. Eitlik, zengin
lik ve frsat herkese eit olarak kamuya tannmtr. Bundan dolay kadna g
imkn salama meselesi onlara kamu alanna tannan eit imknlar temin etme
meselesi haline gelir. Devlet kadnlara erkeklere salad imknlar eit bir ekilde
salamayla ykmldr. Liberal feministler iin mcadele kanunlar nnde eit
lik, eitimde ve iyerinde frsat eitlii iermeye yneliktir. Bu istekler kanlmaz
bir ekilde ocuk bakm ve annelik izni gibi ilikili isteklere kadar yaylr. Bununla
beraber bu isteklerin ntr-cinsiyet terimleri asndan ortaya konulmas gerekti
inden doum izni babaya da tannmal ve eit hak erkekleri de kapsayan ekilde
szcklere dklmelidir.
Liberal feminizmin iktidar eitlii salamak iin temel ncl, sadece cinsi
yet tarafszl asndan ifade edilebilir. Bu, kadnlarn erkeklerle kamu alannda
gerekten eit anlamda yer almadnda kadnlar asndan skntlarn domasn
gerektirir. Basit bir ekilde sylemek gerekirse eskiden beri kamu alan zellikle
erkeklerin alandr ve kamu alan erkeklerin yer kaplayaca varsaylan bir tarzda
gelimitir. Kesinlikle, kamu alan reme ile deil retme ile ilgilenen bir alandr. Bu
alan, ev ii iilikle (zel) ilgili deil, cretli emekle ilgilidir. Yani liberal toplum
vatandalarnn gemite neyseler yle devam edeceklerini varsayar. Dier bir de
yile; cretsiz alan ii/anne/e hizmetleri evin reisinin emrindedir. Bu anlamda
liberal toplumun kamu alan (geleneksel olarak erkek) kendini zel alann (gele
neksel olarak kadn) ztt olarak tanmlayan bir ey gibi anlalabilir. Liberal teori ve
toplumdaki kadnlarn stats feministleri bir dizi paradoksla anlatr." Bu balam
da eitlik, erkeklere eit olmak anlamnda sadece soyut frsatlar ierir. Bu erkek
bedeni ve bu kitlenin tarihsel ve kltrel adan belirlenmi gleri ve kapasiteleri,
liberal birey normu ya da standard gibi alglanr. Kadn bu standard ya kendi
bedensel zelliklerini yok ederek ya da hem zel alanda geleneksel roln hem de
eit haklarn eline alarak birlikte devam ettirebilirse baarabilir. Bu durum kadnla
rn kendi gemilerinde ve kltrel balamda gelitirdikleri belirli kapasite ve g
lerin dikkate alnmasnda ie yaramaz.
Marksizm g kelimesini daha geni anlamda kullanmaya alr. Ekonomik
ilikiler tm iktidar ilikilerinin kayna olarak ele alnr. Bunun kadnlarn sosyo
politik statsn aratrmak asndan etkisi, kadnn varoluuna has iktidar ekil
lerinin sadece toplumun ekonomik yapsyla ilikisi asndan kavranabilmesidir.
Bunun anlam; kadnlar iinde bulunduklar duruma Marksist eletirmenlerin ilgisi
ni ekebilmek iin ilk nce liberal toplumun gerek birer yeleri olmak zorunda
drlar. Liberal toplumun yesi olabilmeleri zellikle Marksizmin deikenleriyle il-
gilidir. Markisist deikenler toplumun yapsna toplumun ekonomik terr________
karar verdiini ele alr. ou Marksist teori ekonomisi budur. Bu ekonomi, 1970ler-
de Marksist feministler iin ev ii iilik tartmalar gndemine yerleti. Teoriler
hangi sorularn merkezi olduuna karar verebilir. Yani bu durum sosyo-politik
teorilerdeki derin nyarglarn, kadnlarn durumlarn anlamamzda nemli bir rol
oynayabilecek kadn varlnn zelliklerini gizlediine rnektir. Teoriler, kadn va
rolu zelliklerini ortaya karmak, kadnlarn durumunu anlamak asndan deil
sz konusu olan teori ballnn altn izmek iin nemli grnen meselelere
vurgu yapar.
Ataerkil kapitalizm altndaki kadnlarn durumuna Marksist bir analiz sunma
nn zorluklar vardr. Bu zorluklar, Marksist terimlerle, bir geree balanr ki, o
da udur: kadnlar bir snf oluturamaz. Marksist feminist teori, kadn yaamla
rndaki g uygulamalar hakknda bir deerlendirme yapmakta zorlanr. Teori,
kltr gibi, kadnlar, kadnlara ramen, sadece erkeklerin uzantlar gibi grr.
Sermaye, sadece cretli iinin, deil ailesinin de geimini salayan eder olduu
varsaylan cretli emekten, retim fazlas deerin karlmasdr. cretli iilik
yapmayan kadnlar sermayeyle ve toplum ilikileriyle sadece dolaysz bir balant
iindeyken, cretli iilik yapan kadnlar cinsiyetsiz ii olarak kabul edilir. ktidar,
kadnlarn hayatlarnda uyguland ekilde, byk oranda g ideolojisi modeliyle
dnlr. Bundan dolay pek ok Marksist feminist, kadnlk ve erkeklik ideolo
jisinin kadn ve erkei kapitalist toplumda uygun babaerkil zneler olarak yaplan
drldn aklamak iin psikanalitik teorinin eklenmesini memnuniyetle karlar.
Bu artc deildir. Dahas ou Marksist feminist (geleneksel) kadn almasn
i gcnn remesi olarak ele aldndan psikanaliz yeterli i gcnn salanma
sn aratrmak iin kuramsal bir perspektif sunar.
Marksist feminizme psikanalitik teorinin yapt katkya faydac gzle bakan
en dikkat ekici destek P sychoanalysis a n d Fem inizsm isimli almasyla Juliet
Mitchellden gelmitir.13 Mitchell, Marksizmin sermaye ve bir snf psikanalizinse
cinsiyet ve patriari tanm sunduunu iddia eder. ki teorinin de ayr ayr ekono
mik altyap ve ideolojik styap ile ilgilendii anlalr. Erkein smrs devlet ve
snf toplumu zerinde toplanmtr. Kadna uygulanan zel bask ideoloji ve baba
erkil toplum zerinde toplanmtr. Mitchell, Althussern takipisi olmasndan do
lay ruhsal yaam ideoloji alanna indirgemeyi baarmtr. Bu zellikle unun iin
nemli bir sonutur: Bu indirgeme genellikle kadn mcadelesinin ertelendiini hakl
karmak ya da daha yumuak sylemek gerekirse kadn mcadelesinin etkisini
snf mcadelesine balamak iin kullanlr.
Kadn hayatna uygulanan bask ve g iin sylenmi bu gr, cinsiyetin
toplumda nasl altn, cinsiyet farkllnn g ve hakimiyetle nasl kesitiini
ikna edici olmayan bir analizle sunar. rnein Kate Millett unu savunur; Patriar-
inin biyolojik tem elleri tehlikeli grndnden dolay kiinin sadece in a n ta '
evrensel bir koul devam ettirebilen toplum sallatrm a gcne hayran kalacak
baz sebepleri vardr.14 Bu pasajdan Millettin biyolojiyi erkek ve kadn bedenine ve
ideolojiyi ise eril ve diil nesneye karlk gelen bir ey olarak aldn anlyoruz. Bu
tr bir anlay deerlerin, bedeni hedef olarak alan toplumsal olaylarn iine yerle
tiini anlatamaz. Biyoloji/ideoloji ayrm deer sistem(ler)ine idealist adan yak
lar ve toplumsal deerlerin sadece zihne deil bedene de yerletiini gizler.
Hem liberal hem de Marksist toplum analizleri kadnn sosyo-politik durumunu
incelerken ayn problemleri yaar. Her iki yaklamn da ima yollu belirttii g
teorisi ekonomidir, ki ekonomi kadnlarn tarihsel adan kamu alanyla ve cretli
iilikle ilgili henz tamamlanmam ilikileri asndan yetersizdir. G cn bu e
kildeki tanm, erkeklerin sosyo-politik yaamlarnn baz ynlerini analiz etmeye
uygundur ancak bu tanm kadnlara ya da rklk gibi dier meselelere uyguland
nda yetersiz kalr.
Problem, ksmen, hem liberal hem de Markist teorinin, bedeni zgnlk m e
selesini biyolojik gerekler y a d a ideolojik terimlerinden baka terimlerle aklama
yetersizliidir. Hibir teori beden/ruh, gerek/deer ya da bilim/ideoloji ayrmlar
nn dndaki ayrm kavrayamaz. rnein; bunlar cins/cinsiyet ayrmnn anlatl
d terimlerdir. Cins; beden, gerek ve bilimle (biyoloji) ilgilidir. Oysa cinsiyet;
fikir, deerler ve ideoloji (artlandrma) ile ilgilidir.15 Her iki teoride insan bedeninin
ya da insanln ihtiyalar, kapasiteleri ve doasna ilikin kltrlere ve tarihe
kar temel evrensellii doruymu gibi kabul eden hmanizm formuna sokul
mutur. Bu ksmen bedenlerin ve ihtiyalarnn, doann zamansz bir blm gibi
grlmesinin sonucudur. Biyolojik adan ele alnan insan, toplumsal bir ekilde
sunulan eril ve diil objeler haline getirir. nk erillik ve diillik psikolojik nitelik
lerdir. Yaratllar ve remeleri fikir, deer ve ideoloji seviyesine yerletirilmitir.
Cinsiyet farkllna, gce ve egemenlie bu ekilde yaklalmas, gcn farkl
bir ekilde, zel trde bedenler oluturduunu ve onlara belirli grevler gsterdi
ini dndrtmez. Farkl adan sylemek gerekirse kii unu dnebilir: Cinsi
yet, iktidarn zekay art kotuu yntemin ideolojik bir etkisi olmasndan ok
iktidarn bedenden yararland yntemin maddi bir sonucudur. Bu iddia, iktidar
ve beden dncesinin baskn sosyo-politik teorilerde kullanldndan epey fark
ldr. ktidarn bu alternatif tanmna destek veren en nemli kii Michel Fou-
caultdur. ounlukla yaplan tarifiyle g, gcn hayra indirgendii bir bask
modeli olarak dnlr.16 Foucaultun almalar beden-g ilikileri ve gcn
verimli uygulanlarn ele alarak yapt pratikler ve sylemler zerinde odaklan
mtr. Bu demek deil ki Foucault, bask devletinin yaptklarn ya da devletin
gcnn nemini ve varln inkr ediyor. Bu daha ok onun almalarnn m
kemmel olmayan ama ok sinsi g modellerine nem verdiini anlatr. stelik
baskc olmayan g ekilleri ideoloji fikriyle yeterli bir ekilde aklanamaz. Foca-
ult ideoloji teriminin faydalarna ilikin phelerini noktayla zetler: lk olarak
ideoloji; daima uygulamada gerek gibi grnen eyin karsnda durur. nan
yorum ki problem, bilimsel ya da gerek kategorisinin altna sokulan bir sylemle
baka kategoriler altna gelen bir sylem arasna izgi ekmeye dayanmyor. Fakat
gerein etkilerinin, ne doru ne yanl olmayan sylemlerle nasl salandn
tarihsel adan grmeyi aklar. kinci dezavantaj olarak ideoloji dncesi, konu
nun yntemi gibi bir eye gnderme yapar. nc olarak ideoloji; altyap, malze
me, ekonomik belirleyici gibi ilev gren bir eye gre ikincil pozisyondadr.17
Foucaultnun ideoloji dncesi hakkndaki pheleri, Marksist ve liberal
sosyo-politik terorilerin kadnlarn durumuna faydalar hakknda ortaya kan p
helerle ilgin bir ekilde st ste gelir. lkin, kadnlarn cinsiyet gereine bilim
sel biyoloji sylemi tarafndan karar verilirken, bilim/ideoloji ayrm kadnlarn ze
rindeki basky, erkek ve dii diye ayrlm zneleri oluturan babaerkil deer sis
temine bal gibi aklar. kincisi cinsiyetin, insan znesine toplumsal bir ekleme
olduu dncesi sadece insan znelerinin toplumsal balamlarnda daha ncede
varolduunu kabul etmek kouluyla tutarldr. En nihayetinde ataerkil ynetim d
zeninin zellikle ideolojik aralarla iliyormu gibi snrlamak, toplumun belirleyici
altyapsnn ekonomi olduunu varsaymaktr. Bu sebeplerle gcn mikropolitika-
larna Foucaultcu yaklam hakknda, zellikle gcn ve egemenliin cinsiyet ay
rmyla balantl olarak altn sylemek uygundur.
Foucaultcu yaklamn en nemli yararlarndan biri udur: Bu yaklamn
bedene vurgu yapmas, kiinin, sadece sylem ve uygulamalarn ideolojik adan
nasl uygun zneler yarattm kavramasna deil, ayn zamanda bu uygulamalarn
belirli ekilde g ve kapasitelerle nasl belirli trde beden oluturduklarn kavra
yabilmesine yardm eder. Yani bedenlerin nasl deiik trde bedenlere dnt
n anlatr.18 Ksacas bu yaklam gcn, retkenliinin yan sra baskc fonksiyo
nunu da analiz eder. Bu adan kii ayrca bedenden tarihi olan birey gibi bahset
menin anlaml olduunu kavramaya balayabilir.

BEDEN

Bedenle ilgili son zamanlarda hzla oalan makalelere basit bir aklama getirmek
zor. Akas Foucaultnun almas ada felsefe, biyoloji, sosyoloji ve antro-
polojideki analizler iin beden konusunun tercih edilen bir konu haline gelmesinde
etkili olmutur. Bununla birlikte sosyal bilimlerde feminist teorinin etkisi, bedene
olduka fazla talep getirir. Toplumda eitlik konusunda en fazla baarya sahip
zellikle orta-snfn kadnlarnn karlat sorunlar, bedene yansyan feminizm
iin bir katalizr gibi faydal olmutur.
Toplum yaam balamnda kadn ve erkein farkl g ve kapasitelere sahip
olmasna bir yant, kadnlarn erkeklere gre biyolojik adan dezavantaj sahibi
olduklar iddiasdr. Bu adan salk bilimindeki baarlarla cinsler arasndaki re
me ile ilgili farkll daha fazla yok etmek nemlidir. Bu gre gre toplumsal
reform, en fazla kadnlarn durumu hakkndaki saptamalarn dzenlemesini doa
nn yani biyolojinin zerindeki kontroln artna bakarak baarabilir. Simone de
Beauvoir bu grn en net savunucusudur. 1970de Shulamith Firestoneun The
Dialectic ofSex isimli eseri bilimin kadnlar iin zgrletirici bir rol oynayabile
cei grnn devam etmesinde nemli olmutur.19 H er iki teorisyen de eer
cinsiyet eitlii idrak edilirse, reme yapan bedenin zgnlne mdahale edile
bilmesi gerektiini varsayar.
Beden zgnl sorunlarna alternatif bir yant kadnlarn erkek gibi ol
may talep etmiyor olmas iddiasdr. lgin bir ekilde bu cevap hem feministler
den hem de anti-feministlerden benzer bir ekilde gelir.20 En son yaplan feminist
bir aratrma Bat dnce tarihinin, bedene kar derin bir nefret ve korku gster
diini ileri srer.21 Bu beden korkusu (somatophobia) baz feminisler tarafndan
erkeklere zg olarak nitelendirilir ve kadn korkusu ve kadn nefreti ile ilgili oldu
u savulunur.22 Bedene ve kadna kar olan bu negatif yaklama yant olarak baz
feministler kadnlarn bedeninin kutlanmas ve dorulanmas gerektiini ve bu be
denlerin insan yavrulama ve yetitirme kapasitelerini savunur. En sert ekliyle bu
gr kadnlarn bedeninin zel kapasiteleri ve glerinin, kadn ve erkekler ara
sndaki en nemli fark olduunu belirtir. Kadnlarn aslnda sakin, sevgi veren ya
da koruyucu ve erkeklerin aslnda sinirli, saldrgan ya da bencil olduu ortaya
koyulur.23 Bu teorisyenler, yerinde tutulmas bilimsel mdahaleyle yok edilmemesi
gereken nemli bir cinsiyet ayrmnn olduunu savunur.
Kadnlarn beden zgnlne verilen bu iki cevap, cinsiyet eitliine kar
cinsiyet farkll arasndaki tartma diye adlandrlan tartmay sk sk bitirme
noktasna getirir. Fakat her iki cevap da ayn rnek zerinden gider. Her ikisi de
bedeni, belirli gemii olan zellik ve kapasitelere sahip ya da deil, verilmi biyo
lojik bir varlk olarak anlar. Buraya kadar cinsiyet farkllna kar cinsiyet eitlii
arasndaki tartma beden/zihin, doa/ocuk ikilemi erevesinde ele alnmtr.
Farkl yantlar her ikisinde de daha nce sorulmas gereken u soruya cevaptr:
Beden ya da zihin, doa ya da kltr.
Beden ve g konusuna getirilen bu alternatif gr, cinsiyet farkll mese
lesini anlatrken bu ikircikli tavr reddedilir. Bedenin bir gemii olduunu iddia
etmek ciddi bir ekilde bedenin besin, evre ve tipik aktivitelerinin tarihsel adan
deiebilir olduunu ve bedenin kendi kapasitelerini, arzularn ve doru maddi
eklini yaratabildiini ele almay gerektirir.24 Bir kadnn bedeni, e/anne/ev iili
iyle snrlanmtr. Mesela; kadn bedenine olimpiyatlara katlan kadn bir atlet
bedeni ile ortak zellii ok az olan belirli istekler, kapasiteler, ekiller, biimler
yklenir. Bu rnek biyolojik genellemenin bu iki bedenin zelliklerini aklamada
baarsz olduunu belirtir. Olimpik kadn atlet e/anne rolyle snrlandrlm ka
dndan daha ok olimpik erkek atletle ortak yan tar (bu baz kadnlarn hem
olimpik atlet hem de e/anne olduklarn inkr etmek anlamna gelmez). Bu genel
leme ilgileryada istekler seviyesinde deil bedenin doru ekillendirilmesi ve kap-
sitesiyle ilgilidir. Dikkatimizi bedenlerin geliimi ve kendisini oluturmas balam
na ekersek, bedenler ve evreleri arasndaki karmak diyalektie de odaklanrz.
Eer bedenin bir tarihi varsa o zaman kadn bedeni ve ev iindeki yeri ve erkek
bedeni ve ev iindeki yeri arasndaki geleneksel ilikiler, biyolojik zcliie ba
vurmakszn gemile ilgili etkilere sahip tarihi gereklikler olarak kabul edilebilir.
Kadn bedenlerinin u anki kapasiteleri, bir btn olarak dnlrse, u anki
erkek bedenlerinin kapasitelerinden ok farkldr. Bu farkllklar somutlatrmak-
szn cinsiyet farkllnn tarihi gereini ifade etmek ok nemlidir. Daha ok
istenen; kadn ve erkeklerin tipik hareket alanlarnn ve kendilerine zg aktivitele
rinin zel grevleri yerine getirmek iin zel beden trleri meydana getirdiini
anlatmaktr. Eer gcn bedenleri meydana getirdii tarihi etkilerin anlalmasna
vesile olacaksa, bu tr bir analiz gereklidir.25
Bu sadece kadn ve erkeklerin nasl eril ve diil konusu olduuna dair bir
almay deil bedenlerin nasl erkek ve kadn diye markalandn kapsayacaktr.
Yine Foucault bu noktay ok iyi ele almtr: lk sosyologlarn evrimciliinde ol
duu gibi biyoloji ve gemii arka arkaya gelmedii bir analize ihtiya vardr. Fakat
biyoloji ve tarih, yaam amalan olarak alan modern iktidar teknolojilerinin gelii
mi gereince birbirine baldr. Bundan dolay bedenleri; sadece deer ve anlam
verilen ve alglanabilen ekilde alan bir dnceler tarihi olarak deil de bir be
denler tarihi olarak dnebiliyorum.26
Foucaultnun almalar erkek bedenlerinin oluum tarihine younlamaya
eilimlidir ve cinsiyet farkll sorusuna cevap olamaz.27 Bununla birlikte Fouca
ultnun iktidar analiziyle balantl olarak psikanalitik teorinin eletirel kullanm,
zellikle beden grn teorisi, bu balamda alglama iin ok faydaldr.
Jacques Lacan, Maurice Merleau-Ponty ve Paul Schilderin almalar, bir
bedenin aslnda, ayr bir mevcudiyet ya da getalt gibi kendisinin grntsne
sahip olmadka, bir insan bedeni olmadn, yani bir insan nesnesi ya da birey
olmadn ne sren bir beden grnts sunar.28 Kiinin bedeninin uzaydaki ko
numu ve dier bedenlerle ilikisi, dnya zerinde, tanmlanan yapda olduu var
saylan bir perspektif salar. zellikle Lacan, bu getaltn ortaya kn genetik
birtakm olaylara balar. Mesela; nl Mirror Stage (Ayna Evresi) makalesinde,
etnolojik kant ayn trn dier grnt ve hareketleriyle ve hatta sz konusu olan
trlerle neredeyse hi benzemeyen hareket ve grntlerle salanan tanmlayc
neden olarak kullanr.29
Lacan bu homeomorphic tanmlamay organizmann kendi trlerine yn
lenmesinde merkez olarak dnr. Mirror Stage tanmnn bu genetik temeli La-
c a n n, beden grntlerinin kltrel zgnln vurgularken bile getalt ekil
lenmesindeki doal penis hakimiyetini ne srmesine izin verir.30
Foucault, mikropolitik iktidar uygulamalarnn sosyal adan uygun bedenler
saladn tarihsel adan dinamik bir ekilde ortaya koyarak Lacann etnolojik
aklamalarna bir alternatif salar. Foucaultnun yaklam kullanlrsa imgesel (ha
yali) beden, toplumsal ve tarihi adan zel eylemlerin bir etkisi olarak ortaya ko
yulabilir. Bu etki genetikle ilgili deil iktidar ilikileriyle ilgilidir. Her eye ramen,
imgesel bedenin gerekte kltrle kaplanm anatomik beden olduu konusunda
srar edilmiyor. nk anatomik bedenin kendisi, kltrn ierisindeki insanla sa
lanan anatomik bir yaz iin kuramsal bir konudur. Anatomik bedeni kltrel be
denler iin denekta olarak ele almak gerilemedir. nk bu bedenleri anatomik
adan betimlemeyi seen belirli bir kltrdr. Baka bir kltr kabile totemini
belirli bedenlerin gerei ya da z olarak ele alabilir. nsan bedeni daima tanmla
nan, ifade edilen bir bedendir ve aslnda bilimin gerek yazlar oluturabildii
ntr bir objeolarak anlalamaz. nsan bedeni ve insan tarihi birbirini gerektirir.
mgesel beden dncesi; iktidarn, hakimiyetin ve cinsiyet farkllnn er
kek ve kadn yaamlaryla nasl kesitiini anlatma asndan bir iskelet oluturur.
Cinsiyet, bu modelde bir ideoloji ya da kltrel deerlerin etkisi gibi anlalmaz.
Fakat iktidarn bedenleri belirli ekillerde yakalad ve oluturduu anlalr. Cinsi
yet ayrm yaplm bedenler bundan sonra cinsiyetin anlatld temellere dayanan
sorunsuz biyolojik ve gerekler gibi kavranamaz fakat bedeni hem hedef hem de
ifade arac olarak alan uygulamalar ve sylemler tarafndan olumu olarak tann
maldr. Byle olursa iktidar doal adan farkllam erkek ve kadn bedenleri
zerinde yukarda anlatld ekilde empoze edilen bir eye indirgenmez.
Siyasi platform asndan dnlrse iktidarn uygulan ekillerinin analizi
ni, bedenler ve bedenlerin g ve kapasiteleri seviyesine ekmek ilgin bir etkiye
sahiptir. Eer biz siyasi platformun ve toplum alannn erilliini ya da erkekliini
devletlerin balangc konusunda tesadfi tarihi bir gerek olarak alrsak, kadnla
rn siyasi platformda ve toplum alannda eit imkanlara sahip olmas saland
zaman cinsiyet eitlii baarlabilir. Bununla beraber, toplum alanyla erkek beden
leri arasndaki iliki tesadfi bir ey deildir. Siyasi platform, pek ok bedenin bir
beden iinde organize olmas gibi (zellikle erkek bedenlerinin g ve kapasiteleri
ni arttran ve pekitiren) tarihsel adan ele alnabilir.31
Kadnln ekilleniinin kendisi kadnlarn eit katlmda bulunmas iin en
geldir. Siyasi platformun kadnlarn gemiteki ve u andaki kapasitelerini arttr
mak ve pekitirmek iin oluturulduunu dnn. Bu tr bir siyasi paltformun
ilkin en nemli amac, insanlarnn salkl remeleri iin tm koullar tevik et
mek olabilir. Eer bu olsayd muhtemelen baz erkekler tp biliminin yeni keifler
de bulunarak doal ya da biyolojik dezavantajlarndan kurtulabilmeyi dileyecekler
di. Bu alakasz bir varsaym gibi grnebilir fakat buna ramen biyolojik dezavan
tajn kltrel balam iinde varolduunu ne srmek asndan ok manaldr.
FARKLILIK:

Burada anlald biimiyle farklln ana konusu; biyolojik gerekMerden ok


kltrn bedenleri markalayp iinde yaadklar ve kendilerini oluturduklar tarz
la ilgili oluudur. Kadnlara ve geleneksel siyasi topluluktan dlanan dier insanla
ra eit imknlara ulama hakk bahetmenin konuyla ilgisi yoktur. nk bu,
bireyin, erkek/eril ayrcalnda bulunan g ve kapasitelere yknme becerisi an
lamnda siyasi bedene ve kamu alanna "bahetme imknyla ayn anlama gelir.
Kadnlarn bugn ve gelecekte g ve kapasitelerini arttrmalar, bedenlerinin u
andaki durumunu nemsemelerini ve dikkate almalarn gerektirir.
Burada nerilen g ve bedenler tanm, aka grlyor ki zclk ya da
biyolojizm anlamnda bir cinsel farkllk anlayna uygun den bir tanm deildir.
Dii beden cinsel farkllk ileri srenlerin istedii ontolojik temeli salayamaz. Bu
na karm, bu durumu salayabilen, biyolojik sylemin oluturulmas gerekir. Dii
beden, kadn ve kadn(s)lk kavramlar tarihsel ve sylemsel armlar ieri
sinde incelenmelidir. Sylemler, g ilikilerinin dnda ya da onlardan ayr d-
nlmezse, bu ilikilerin incelenmesi iktidar analizi asndan nem tar hale ge
lir. Bu da dilin, aklayc uygulama ve sylemlerin feminist mdahalelerde neden
esas bahisler olduunu aklar. Yazmak pek ok ada feminist iin siyasi bir
konu ve siyasi bir uygulamadr. Bu yzden kadn yazlar projesini zc bir strate
jiye indirgemek yersiz olur. Bu tarz bir yaznn dikkat ekmek istedii farkllk
biyolojide deil -biyolojik sylem de dahil olmak zere- sylemde kk bulan bir
farkllktr. Bu yaznn dii bedeni yazmak ya da diilii yazm ak abas olduu
nu tartmak bir fayda salamaz. nk artk bu ayrmn ne anlama geldii ak
deildir.32 Lacan psikanalizinde olduu gibi, sylem ve evlilik gibi toplumsal uygu
lamalarn, erkekler ve kadnlar arasndaki g ilikilerini oluturan ve geerli hale
getiren biimlerde dii ve erkek bedenlerini kurduu da gayet aktr.
Lacan psikanalizinin ileri srd dii cinsellii yaklamnda, dii bedenleri
eksik ya da hadm edilmi erkek bedenleri de tam ve erkeklik organ gibi gsterilir.
Bu yap cinsel farklln gerek anlamda anlalmasn, etken/edilgen bir ilikiyi
gsterdii bir g ilikisinden bahsederek anlatr. Basit bir biimde erkek cinselli
inin tersi ya da tamamlaycs olmayan bir cinsellii yazmak, cinsel farklln
penisin varl ya da yokluuyla ele alnd geleceksel psikanalitik anlaya sy
lemsel bir meydan okumay gerektirir. Irigarayn kadn morfolojisinin iki duda-
n yazmas buradaki imgesel bedenin kurulmasyla oluan etkin bir kenetlenme
dir. Bu, diinin biyolojisinden hareketle cinsel farklln gerek kuramn olu
turma abas deildir; daha ok, kadn bedenlerinin eril btnlk iin koruyucular
olarak grld dii morfolojisinin geleneksel yapsna bir meydan okumadr.
Ayn zamanda geleneksel kadn anlayna meydan okuduu iin Irigarayn yazs
erkekler tarafndan (dii) histerik suskun beden(i) zerinde yaplan tek tarafl ak
lamalar yerine diyalog olasln gndeme getirir.33
Evlilikle ilgili yasal uygulama ve sylemler ayrca (etkin) erkein (edilgin)
dii bedeni zerindeki evlilie ait haklar bltrerek bu cinsel farkllk anlayn
kabul eder. Evlilii ilk geceyle tamamlayan davran nemli bir biimde yasal ola
rak bir erkein bir kadn zerinde uygulad bir hareket olarak tanmlanr. Elbette
bu yasal, psikanalitik ve toplumsal dii beden anlaylar, kadnlar, diilii ve ka-
dn(s)l gstermekle uraan erkek yazarlarn grlerinden elde edilmitir. Ka
dnlarn bu adan soluk glgeler ve daha mkemmel tr olan erkekin eksiklerini
tamamlayanlar olarak gsterilmesi artc deildir. Dolaysyla kadn yazlar pro
jesi, kadn(s)lk, dii bedeni ve kadnn yaplandrlmasndaki erkek tekeline mey
dan okumay ve ayrca bir kadn kuramnn olduu inancna kar kmay barnd
rr. nk bu kadnn bir (tek) ey olduunu kabul etmektir.
Luce Irigaray, Helene Cixous ve Adrienne Richin almalarnn her biri
kendi tarzlarnda kadn bedenlerinin kltr ierisinde kurulduunu ve yaadn
aratrmada yer almtr.34 Her biri dii bedeni, kadn(s)lk ve kadnlar hakknda
somutlatrlm grler olarak alnabilir. Bununla beraber, bu yazarlarn hibiri
(tm) kadnlar ya da kadn deneyimlerinin eitliliini gstermeyi amalamaz. Onlar
asndan bu, kadnlar asndan erkesi bir yaklam iinde olmaktr. Ayrca bu
yazar ciddi biimde Bat dncesine egemen olmu dualizmlere de gnderme
yapar. Tarihte kadn(s) yaplara dikkat ekmek zorunlu olarak k a d n (s)lk ia ilg ili
u kavramlarla da ilgilenmeyi gerektirir: Beden, duygu, vb. rnein; Irigaray dii
nin bastrlmasndan sz ederken, ayn zamanda Bat dncesinde bedenin ve
tutkunun bastrlmasn da ima eder. kircikliklerin bastrlm taraflarn yazm a
abas, tabii ki, birbiriyle balantl olan geleneksel deerleri tersine evirmek iin
deil, ikircikliklerin iledii sylemlerin dengesini bozmak ya da yerinden oynat
mak iin yazmaktr. Bu, farkll ifade etmek iin yeni koullar yaratmak anlamna
gelir.
Farkllk feminizmni eitlik feminizmi olarak anlatmay srdrmek, bu
yaznn anlatmak istediini tamamen karmaktr. Burada gsterildii gibi farkllk,
cinsler arasndaki temel biyolojik farklla ayrcalk tanmakla deil, daha ok be
denlerin sadece toplumsal adan baz ayrcalkl zelliklere sahip ya da bunlardan
yoksun olarak oluturulduklar srece fark edildikleri ileme biimiyle ilgilidir. Bu
gnk erevede nemli olansa, bedenleri, sonradan temel ontolojik farkllklar
olarak alnan, farkllklarla yetkilendiren aralarn tam anlamyla sorgulanmasdr.
Konuma/yazma eyleminden tarihsel olarak dlanm ve bugn kendisini ifade
etmek mcadele edenlerin arasnda farkllklara sayg duyulmaldr. Eer bedenler
ve gleri pek ok ekilde aratrlrsa, mcadeleleri de pek ok sayda olacaktr.
Burada nerilen farkllk anlay, temel bir cinsel farklla dair ikirci bir ku
ram oluturma gayreti tamyor; farkllk eitlii zerinde duruyor. Temel ve
sonsuza kadar srecek bir farkllk olarak cinsel farkllkta srar etmek, babaerkil
kltrn, farkll kendi simgesi haline getirdii karmak ve yaylmc biimleri
de kabul etmek olur.

eviri: N ecm iye Uansoy

KAYNAKLAR

Bu blmn orjinali Destabilizing Theory: Compemporary Feminist D ebates'de yaymlanmtr, ed.


M . Barrett ve A. Phillips, Cambridge, Politiy Press, 1992.
1. Plato'dan Haberm as'a siyasi teoride fem inist perspektif zerine yazlm metinlerden semeler,
M .L. Shanley ve C. Pateman, eds.. Feminist Interpretations and Political Theory, Cambridge, Polity
Press, 1991
2. Bu grn detayl savunulmas iin, baknz, M . Gatens, Feminism and Philosophy: Perspectives
on Difference and Eguality, Cambridge, Polity Press, 1991,
3. Baknz, G.Lloyd, The M a n o f Reason: 'M a le ' an d 'Fem ale' in W estern Philosophy, Londra,
M ethuen, 1984; J. Grimshavv, Feminist PhiloposhersVJomen's Perspectives on Philosophical Tradi-
tions, Bringhton, Harvester, 1986, esp.ch. 2; M . Le Doeuff, The Philosophical Im aginary, Londra,
A ntlone, 1989.
4. C. Pateman, The sexual Contract, Cambridge, Polity Press, 1988, s. 96
5. S. M oller Okin'in, John Rawls'n eseri 4 Theory o f Justice'a eletirisi bu yaklama iyi bir rnek
oluturur. Baknz, 'John Rawls: Justice as a Fairness- For W hom ', M .L. Shanly ve C. Pateman, eds..
Feminist Interpretationsand Political Theory, Cambridge, Polity Press, 1991, ss.181-98.
6. rnein Andrea Dvvarkin 'Kadnn konumunun zellikle tarih d olduunu dnyorum' diye
belirtir. Pateman'dan alnt, Sexual Contract, s. 236, n. 24
7. S. de Beauvoir, Second Sex, Harmondsworth, Penguin, 1975, s.96.
8. M . Le Doeuff, 'VVomen and Philosophy', Radikal Philosophy, no. 17 (1977) ss. 2-11
9. 4. Blmde Spinozac bir yaklam kullandm, 'Tovvards a Feminist Philosophy of the Body'. G.
Lloyd'da 'VVomen as Other: Sex, Gender and Subjectivity'de cins/cinsiyet farkn ortaya koymak iin
Spinoza'nn varlk zerine monist teorisini kullanmtr, Australian Feminist Studies, (1989), ss. 13-22
10. Baknz L.AIthusser, 'deoloji and Ideological S tate Apparatuses', Lenin an d Philosophy, and
Other Essays, Londra, N e w Left Books, 1977, ss.121-73
7 7. Feminism ve Philosophy, liberal toplumda erkek ile eit haklara sahip kadnlarn bulunma ihtim ali
olduuna kar ktm, zellikle blm.2.
12. Baknz C. Di Stefano, 'M asculine M arx', M .L. Shanley ve C.Pateman eds., fem inist Interpreta-
tions an d political Theory, Cambridge, Polity, !991. ss. 146-63
13. J. M itchell, Psychoanalysis and Feminism, Harmondsvvorth, Penguin, 1974.
14. K. M illett, Sexual Politics, Londra, Granada, 1972, s.31.
15. Cins/cinsiyet farknda ortaya kan zorluklar ile ilgili tartm alar iinbaknz, 1. blm, 'A Critique
of the Sex /G neder Distinctions'
16. Baknz, M . Foucault rneine. Cinselliin Tarihi, vol. 1, Londra, Ailen Lane, 1978, 2. blm 1. ve
2. konular, 4. blm, 2. konu.
17. M . Foucault, Power/Knowledge, C. Gordon, ed., Brighton,Harvester Press, 1980, s 118
18. M . Gatens, Imaginary Bodies, Routledge, s 98
19. S. Firestone, The Dialectic o f Sex, N e w York, Bantam Books, 1970.
20. Bir ncekinin rnei iin baknz, M .Daly, Gyn/Ecology: The M etaethics o f R adical Feminism,
Boston, M ass., Beacon Press, 1978: ve daha sonraki iin baknz, C. M cM illan, VVomen, Reason and
Nature, Oxford, Basil Blackvvell, 1982.
21. Baknz, E. Spelman, 'VVoman as Body: Ancient and Contem porary Vievvs', Feminist Studies,
vol. 8, no:1 (1982), ss.109-31
22. Baknz, Daly, Gyn/Ecology, ss. 109-12
23. M . Gatens, Imaginary Bodies, Routledge, ss. 61 -2
24. Baknz, M . Foucault, 'Nietzsche, Genealogy, History', Counter-Memory, Practice, ed. D. Bouc-
hard, Ithaca, Cornell University Press, 1977, ss. 139-64
25. Baknz, C. Gallagher ve T. Laqueur. Eds., The M aking o f the M odern Body, Berkeley, University
of Californiya Press, 1987.
26. Foucault, Cinselliin Tarihi, vol. 1, s. 152.
27. Foucaultun almalarn daha samimi okumak iin, baknz, L. Sawicki, 'Foucault and Feminism:
Tovvard a Politics of Difference', M .L.S hanley ve C. Patem an, eds. Fem inist Interpretations an d
Political Theory, Cambridge, Polity, 1991, ss. 217-31
28. Baknz, J. Lacan, 'Som e Reflections on the Ego', International Journal o f Psychoanalysis, vol.
3 4 (1953), ss.11-17; J. Lacan, 'M irror Stage', Ecrits, Londra, Tavistock, 1977, ss. 1-7; M . M arleau-
Ponty, 'The Child Relations W ith Others', The Primacy o f Perception, ed. J.M . Edie, Evanston, III,
Nortvvestern University Press, 1964, ss. 96 -1 1 5 ; R Schilder, The Im age an d A p p ea ran c eo f the
Human Body, N e w York, International Universities Press,1978.
29. Lacan'a gre; 'Dii gvercin yavrularnn geliiminde, kendi trnn her iki cinsinide grmesi
gerekli kouldur; bireyi ayna yansmasna brakmakla istenen etki elde edilebilir. Benzer bir ekilde
sr eklinde gezen ekirge rneinde, tek tek gezen kuaktan sr ekline geii, birey, belli bir
evrede, bu trn zelliklerine yakn ekilde hareketlerle canlandrarak benzer bir grntnn grsel
liiyle braklarak baarabilir. ('M irror Stage', s. 3)
30. Lacan, 'Som e Reflections', s. 13
31. Erkil politik topluluktaki am alara fem inist adan ulamak iin, baknz, Pateman, Sexual Cont-
ract, ch. 4;.2. Blm, 'Corporeal Representaton in/and the Body Politics'.
32. rnek olarak, T. Moi'nin Cixous tarafndan kullanlan farkllk dncesini yanl anlad Sexual/
Texual Politics'e baknz. Londra; M ethuen, 1985, ss. 102-26.
33. rnek olarak Freud ve Breuer'in histeri ve kadn(s)lk zerine yazdklarna baknz, The Standart
Edition o f the Complete Psychological Works o f Sigmund Freud, vol. II, ed. J. Strachey, Londra,
Hogarth Press, 1978.
34. Baknz, L. Irigaray, This Sex Which is N o t One, Ithaca, Cornell University Press, 1985, H. Cixous,
'Castration or Decapitation', Signs, vol. 7, no. 1, (1981 )ss. 41-55: A . Rich. Blood, Bread an d Poetry,
Londra, Virago, 1987.
Yeniden dnlm feminizm a

D rucilla C ornell

Kk bir hayalim var, Judith Butler ile paylaacam bir haya. Postmodernizm
diye adlandrlan bir eye anlam vermek iin biraraya getirilmi klielerin yerini,
ayrm yaplmakszn postmodernist damgas vurulan dnrlerin alaca ryas
n gryorum. zenle korunmas gereken bir kavram olan postmodernizm, yk
sek modernite avantgarde ile belirli aykrlklar ifade eden ve pheli sanatsal ei
limleri kapsayan bu aykrlklarn titizlikle tarif edilebilecei grn temsil ediyo
rum. Postmodernizm kavramnn postmodernden ayrlmas gerektiini delillerle
ortaya koydum. nk postmodernite, modernizmden ayrlan zellikleriyle belirli
bir tarihi dnemi anlatr. Postmodernite kavramnn bir tanmlama arac olarak
uygunluunu u durumlarada kukuyla karlamaktaym: ayet belirli bir d
nrler grubuyla ya da normativ ve politik reddiyeler serisiyle arm halinde
dnlebilen hipotezler nermesini tanmlamamz sz konusuysa, ve ayet bun
lar baaryla belirli bir tarihi dnemi karakterize edebileceklerse.' Ayrca yanl bir
ekilde sk sk postmodernler olarak gsterilen Jacques Derrida veya Emmanuel
Levinas gibi dnrlerin kat bir peryotlatrmay n planda tutan bir tarih kon-
septini aka reddetmelerine ben de katlyorum.2 Fakat benim endiemin nedeni
sadece metne bal kalmaya olan sayg deil - okuma pratii olarak anlald
taktirde yap bozulmasnn ana paras olan etik bir endiedir.3 Postmodern d
nrler ile ayn safta olduunu idda eden ve Seyla Benhabib gibi Alman eletirel
teorisinin belirli yorumuna bal kalan feminisler arasndaki tartmada neyin sz
konusu olduu yanl tehis edilirse feminist kuramn belli bal tartma noktalan
gzden kaar; bu durumda postm odem izm in kelimesi kelimesine ne olduunun
anlatlmas fayda getirmeyecektir. Eletirel teori ve postmodern denilen ey ara
snda bir eliki oluturulmamas gerektii konusunda Nancy Fraser ile tamamen
ayn grteyim.
Feminizmin tamamen kar cinsin dncesini gerektirdii ve hatta bu yz
den topyasz dnlemeyecei konusunda Seyla Benhabib ile hemfikirim. Fe
minizm, sonralar erkek fantazileriyle doldurulabilecek bir eksiklie indirgemek
suretiyle seksel farkllk ierisindeki diinin reddi temeline oturmak yerine, kadn
tasavvurundan (Lacans imaginaire) beslenmek zorunda olan kadns semboln
yaratlmasn gerektirmektedir. Bu kadn sembol gelecekte bizi bekliyor - bu sembol
gerekte hep gelecekte kalacak, nk onun yaratlmas ve yeniden yaratlmas
hibir zaman tamamlanamayacak. Yalnzca o vakit kadn, seksel farkll ieri
sinde kelimenin tam anlamyla aklanabilir, nk bu farklln varl yazdaki
yerini bulacaktr. Bu gerekte asla yle basit bir ekilde orada bulunmaz veya
bu bir erkek sembol tarafndan tasvir edilemez. Bunu Benhabib ile tartyo
rum, nk o yeteri kadar topik deil; o feminizmin bir erkek sembol ierisinde
ilevselleebileceine inanmaktadr - buna eletiri kuramnn bir metodunun bize
sunduu felsefe aralar da dahildir. Theodor Adorno veya Walter Benjamin gibi
Frankfurt Okulunun ilk dnrlerinden farkl olarak Benhabib sanatn etik ve
politik anlamn fazla nemsememekte ve sosyal teoriler alannda erkek sembol
n aa vuran deneysel yaz tarzlarnn arln gz nnde bulundurmamakta
dr.4 Hi kimse politik eletiri bakmndan geleneksel felsefe aratrmalarnn snr
n Theoder A dornodan daha kesin bir ekilde izmemitir. Bundan dolay femi
nizm bu kadar radikaldir, nk o felsefe aratrmalarnn kaynaklarm ve snr
larn yeniden dnmemizi talep etmemektedir. Bu yzden feminizmin Jacques
Derrida ve Emmanuel Levinas veya Theoder Adorno ve Walter Benjamin gibi
filozoflarla mttefik olduu eklindeki gr paylayorum. Fakat byle bir itti
fakn neden bir temeli olduunun anlalmas iin Benhabibin, Jane Flaxa ilave
ten postmodernizmle birletirdii felsefi durumlar yeniden formle etmek zo
rundayz.3
Flax kategorilerinin yerine aadaki kendi kategorilerimi koyuyorum: Birinci
sz konusu olan fallus merkezciliinin snrnn ortaya konmasnn neminin vur-
gulanmasdr; ikinci sz konusu olan kapal gelecein6 ve tarihin idraki ierisin
de hatrlanan dncelerin7 nemidir. Ve nc nemli olan Benin hakim oldu
u dnem in eletirilmesidir. Burada bana verilen yer snrl olduu iin ancak
yzeysel bir ekilde grlerimi sunabilirim, fakat buna ramen postmodern
denilen eyle arm halinde bulunan pozisyonlarn yeniden belirlenmesinin tar
tmaya yeni bir boyut kazandrmas midindeyim. Mutlaka btn dikkatimi, post
modernizmle ilgili tavrlar hakkndaki benim yeni tarifimin bir kadn sembolnn
yaratlmasn gerektirdii gerei zerine toplayacam.

I. FALLUS MERKEZCLNN SINIRLARININ ORTAYA IKARILM ASI

Seyla Benhabibin, Derridann Bat felsefesinin anlatlna verdii tali tale (ef
sanevi anlatmlar) ad karmza yle bir sonu karyor: Felsefe bir bakasna,
daha dorusu kadns bir bakasna kar sertlemedir . Bu kitaptaki denememde
u gr savunuyorum: Jacques Lacann psikanaliz teorisi Derrida asndan u
aklamalarla nem kazanmaktadr: Bilinli dil yaplar kadnn bilinsiz bir ekilde
dil sisteminin dna atlmasyla cinsel bir karakter kazanmaktadr. Bu dlanma,
erkein nceliini pekitiren fallus gstergesi ile gereklemektedir. Bu dlanma,
erkein penise sahip olmakla emrindeki yaratma ve iktidarn btn sihirli bece
rileriyle birlikte fallusn btn gcne sahip olaca fantazisine, ilevsel - kltrel
bir boyut kazandrmak suretiyle ortaya kmaktadr. Gerekte bu - yani fallusn
remenin biricik sembol olduu fantazisi baba ve erkek egemenliine dayanmak
ta ve kadn cinsinin reyici gcn ehliletirmektedir.
L acann yeni odipus kompleksinin sembolik yeni yorumu babann adnn
bilinsiz anlamn yalnzca ailenin mikro kosmosunda gstermiyor, aksine felsefe
almalarnn da dahil olduu geni kltrel alanda da gsteriyor. Bunlar, erkek
egemenliine kar verilen mcadelenin feminist nemini dikkatlerin odana ek
mi olan nc dnya lkelerine mensup kadnlard; bu mcadelenin esas amac
kadnn toplumdaki yerini sorgulamak ve demokrasiyi tam anlamyla gerekletir
mekti. Bu demokrasi de kadn erkek eitliine dayanmak ve erkek egemenliine
bir son vermekti. rnein erkek egemenliinin tartmaya almasnn sk bir ili
kisini gerek katlmc demokrasiyle mcadelelerinin merkezi haline getirmi olan
G an adaki kralie annelerinin politik rollerini dnnz. Penisin bir neslin srd
rlmesi anlamnda ele alnmas karsnda verilen sava kadn cinsiyetinin yeni
den sembolletirilmesini ve yeniden deerlendirilmesini gerektirmektedir. Allm
n dndaki roman Possessing the Secret ofJoy' da Alice Walker, kadn cinsi
yetinin bebek olarak sembolize ediliine nasl gelindiini anlatr.8 Bu romanda
Alice Walker erkein en ok korktuu eyi nasl ehliletirdii korkun sreci me
cazi bir ekilde anlatmaktadr. Burada yetikin bir kadnn cinsel uzuvlar krleti-
rilmemekte aksine yceltilmektedir. ehvetin srr, soyu srdriic g olarak
fallusa itaf edilen anlama kar bu sembolik kanl atmadan ayr tutulamaz. Kadn
cinsiyetinin buna bal yok edilii, kadnn klitorisinin kesilip alnmas ve kadnn
bu eksikliini korkun bir realiteye dntren efsanelerin tremesinde kendini
gstermektedir. Bazen ustalkla kullanabildii bir dille Olivia, bu plana gre vaji
naya sahip olmamamz gerekir diyor, nk bu kap vastasyla insan/erkek bu en
byk haksz srla yizlemitir (reproduced) .9
Fallusun muhteem fantazisi, onun kar cinse ihtiyac olmadnda yatar, ve
bundan dolay bize Buttlerin hatrlatt zere otonomi ideali ile kendi kendini ret
me mitinin felsefi tanmlar arasnda derin bir iliki vardr; yani insan/erkek bizzat
kendi kendine rer ve bir bakas tarfndan retilemez. Derrida makalelerinden
birisine "Dissemination baln koyduunda, belirtmek gerekir ki, yalnzca aka
yapm olmayacak bilakis penisi iine alacak kar cins organ olmadan penisin
nasl retken olabileceini bize aklam olur. Belki de imdi birok aratrma
raporunun dayand retkenlik (seminal) dncesindeki gerek ironiyi grebi
leceiz.
Derrida, Alice Walker gibi bir romancnn yapt biimde kadn cinselliinin
yeni bir sembol anlayna dayandrlmas olay ile ilgilenmemektedir.10 Fakat fallus
merkezciliin snrlarnn ortadan kaldrlmas yeni bir sembolletirme srecini mm
kn klmak iin nemli bir admdr ki, Derrida bununla felsefenin merkezi kon-
septlerinin bilinsizce fallusu hesaba katan bir anlama bal olduunu gstermek
tedir. Yeniden retim gcnn sorumluluunu tayan fallusun btn kavram ve
kategorileri aan bir ifade olarak okunmasna nasl gelindiinin tabii ki bir gemii
vardr, - tali tale (efsanevi anlatmlar) - malesef bu erkek egemenliinin kurulu
ideolojisi olarak kalmaktadr ve Derrida bunu bize bildirmektedir. Onun Lacan
karsndaki delili, btn kavram ve kategorileri aan bir ifade olarak fallusa yal
nzca annenin isteinin yorumu ile ereksiyon kazandrlaca dncesidir. Bu an
nenin isteini, nceden ileri srlm sembolik kurumun bir modeline dntren
bir yorumdur. Bir kez okunabilen ey ondan sonra tekrar okunabilir. Felsefi kavram
larn oluumunda bu tekrarlar en temel kavramlarmzn yeniden sembolize edil
mesini gerektirir. Autonomie szcnn yerine rnein natality szcn
kullandm, alayl bir ekilde Hannah A rendi artran bir szck. Geleneksel
tariflere gre bireysellikte stn taraflar yanstan bir kavram iermesi iin bunu
deitirdim. yle bir deitirdim ki subjenin yaratlmas kendi kendini retmesine
deil, aksine yeniden retmeye dayal olduunu herkes anlasn. Ayrca Rahim -
benzetmesi, erkek cinselliinin n plana karlmas abalarn, ayet kadn cinsel
liinin zellii seksel farkllk ierisinde sembolize edilecekse, bilhassa younla
trmaktadr. Walkerin roman biz kadnlarn cinselliinin yeniden deerlendiril
mesi yaplmadan bir bamszlk olamayacan gzel bir ekilde hatrlatmakta
dr ve bu yeni deerlendirme bamszlk idealinin yeniden tanmlanmas yaplma
dan dnlemez.

II. KAPALI GELECEN" VE TARHTE HATIRLAYAN HAYAL GCNN NEM

Bu, beni postmodemizmle arm halinde bulunan pozisyonlarn yeniden form


le edilmesine gtryor. nsanlarn/erkeklerin kendi haklarnda rettikleri hik
yeleri bir tarafa braksak bile kadnlarn nasl ve niin bask altnda tutulduklar
yolundaki aklamalara ihtiyacmz olduuna Benhabib de katlmaktadr. Buna ra
men Benhabib, Joan Scottn r aan eserindeki psikanaliz tahlilleri reddetmek
tedir. Bu, kadnlarn tarihinde kimlerin saylacan ve gerekte kimlerin kadn
olarak saylacan ortaya karmak iin, kadn yorumlarn sunan sosyal sembolik
dzenin derin bir tarifinin gerekli olduunu mkemmel bir ekilde gstermekte-
cl 11 Scott, tarihi gerekleri ve kadnlarn aclarn inkr etmiyor. O yalnzca ge
erli saylan kadnlarn tarihinin yklerindeki semboln nasl bir ilev gsterdii
ne dikkat etmemizi vurgulamaktadr. Scottn aratrmalar tarihilerin ortaya koy
duu kadnn anlaml veya nemsiz bir kategori olarak ne ekilde algland
gereine dikkat etmemizi istemektedir.
Tarih yazma politikasnn ve tarihinin grevinin inkr edilmesinin ok te
sinde Scott politik pratii n plana srmektedir. phesiz Schott, Lacann s
rekli - var olann yaplandrlmasndaki zaman srecini iermektedir. imdi bu
zaman srecinin ne olduunu aklayacam: Scott srekli var olann ak bir ge
leceinin olamayacan gayet iyi bilmektedir, hibir zaman tam olarak hatrlana-
mayan bir zam an, nk bu gemi zaman zmlense bile aslnda ona yapsn
veren bu zmleme ilemidir. Eitlie olan ilgi - ayet isterseniz, ki ben biraz
dan ele alacam nedenlerden dolay istemiyorum - Scottm aratrmalarnda tam
olarak bu gelecein grlmesinde yatar, yle ki deifre edilen bu yazlar zet hali
ne getirilir - bunlar hep - var olan olarak szde ak bir ekilde burada bulunan
bir gemiin dersleridir. ayet eitlik fikrine kesin bir ierik yklenecekse, bu
gelecek veya gelecekteki gemi yle kolayca eitlie olan ilgi olarak belirlene-
mez. Bir taraftan ok ynl sosyal sembolik dokusu ierisinde kadn kategorisi
aratrlrken dier yandan Scott da Emanzipation gibi temel politik kavramlar
ortaya kyor. Bu, tarihi Scottn kendi metnine sokuturduu cinsiyet kavra
mnn karmakark anlam nanslar arasnda n plana kan modeli de ierir. Scottm
Lacan ve Derridadan etkilenen aratrmasndaki hatrlayan hayal gcne gzel
bir rnektir, ki bu aratrmada hatrlanan ey tarihi Scottn metninde (recolleti-
on) yeniden yaratlmaktadr. Scottn tarihi eseri bu adan kadn sembolnn
yaratlmasna katkda bulunan nemli bir aratrmadr; bu kadn kimliinin yap
landrlmasyla ilgili kadn imajlar ve seksel farkllk ierisindeki kadnn yeniden
yaratlmasn kstlayan grleri sorgulamaktadr.
L acann kapal gelecek hakkndaki gr tabii ki bir Hegel sorgulamasdr.
Hegel kendi metafizik anlayndaki subje kavramnn derin bir aklamasn yap
maktadr; bu metafizikte zne mkemmellie kavumu imdiki zamann ba
msz bir ekline ular. Scottn tarih aratrmalarnn nemini vurguluyorum,
nk tarih ierisinde znenin zamana ballk kavramnn nasl faydal olduunu
ortaya koyuyorlar. Bylece cinsel farklln, erkeklik sembolnn kstllna uyu
munu yeniden tanmlyorlar.

III. BEN MERKEZL AA YNELTLEN ELETRNN NEM

Lacann kapal gelecek kavram (futur anterieur) znenin yaanm imdiki za


mann ne alnm bir gecikmede var olabileceini bildirmektedir. Kiplik (Moda-
litt) asndan bitmi gelecek ikinci plan ngrdr, ve belirsiz bir duruma ili
kin bir gelecekle ilgili ngrdr. Bir gemi gelecekle ayn tutulamayacak bu
belirsizlik, kendine olan gveni ne alnm gecikme kavramlar ierisinde yapsal
latrlan znenin dilini ekillendirmektedir. Bitmi gelecein paralanm zaman-
sallkla uyumu ierisindeki kii bilinsize dahil oluyor ve onun znesi oluyor, (to
be subject to and o f ) Bu bilinsiz ey, alglamann veya ilhamn rn deildir; bu
sorunlu bir nesne de deildir, aksine onun tarafndan srekli baka bir senaryoya
evrilmi olan gsterili bir mizansendir. Bitmi gelecek dier senaryonun aniden
ortaya kn bildirmektedir. ayet postmodern drama gibi bir ey varsa, o
zaman bu, ierisinde bizzat kendilerine ve blmlere ayrlm bir imdiki zamanda
ki dier kiilere arz edilen karakterlerin sunulmalarnn sorguland dier senar
yonun birbirinden ayrlm direkt bir eklini dramatize edecektir.
Bu zamansallk anlay Jacques Lacann Ben psikolojisi hakknda yapt
eletiriyi vurgulamaktadr. Lacan, Freuddan beri radikal (orthodoks) psikoanali-
zini tarif etmi olduu gibi artsrmeli bir geliim noktas deil, bilakis esrmeli
bir perspektif iermektedir. Scott, bu bilinsiz eyin yalnzca zaman ierisinde
znenin blnm bir zamansallk sayesinde olumadn, aksine Saussuren
iaretlerin anlamlarnn fonksiyonlar hakkndaki dncesinin gsterdii gibi an
lamlarn kaymalar sayesinde de olutuunun altn izmektedir. O, bununla Fraser
pragmatizminden ayrlmaktadr. Fraser ile temel fikir ayrlm - ve burada Benha-
bib ile baka nedenlere ramen ayn grleri paylayorum - onun felsefeyi reddi,
onu sosyal realiteye p o z itif bir ekilde yaklama geri gtrmesinde yatyor. -
Bu, kltrn fonksiyonu ierisindeki bilinsiz motivasyonlarn btn gcn ta
mamen kavramayan bir yaklam tarzdr.
Benim iin burada sz konusu olan feminizm iin merkezi anlam tayan Ben
psikolojisinin Lacan eletirisinin iki zgl bak asn ortaya karmaktr. Laca-
n n eletirisi, benlik, daha dorusu bedensel Benm herhangi bir eyi gerekletir
mee kendi becerisi gelimeden nce bir btn olarak ocuu yanstan kar
cins bir kiilik tarafndan oluturulduu, dncesine dayanr. Bu yzden ocuk
buna, bu yansmaya baldr; yani daima kar cinsin gzleri ile temsil edilmee,
yeniden retilmeye. Kendi benliini tek bana yaratc grmek, Bemn u gerei
gz ard etmesinden kaynaklanr: Kendini tamamlayan Ben burada kar cinsin
yerini alyor ve bylece kar cinsin varl ve kimlik sreci unutulur'.
imdi baka bir noktadan bitmi gelecek ierisinde tutsak olmu kiinin an
lamn anlayabiliriz: Kii brnecei imajn kendisi olacaktr. Ancak hayali kar
cinsin yerini alabilmek iin, gelecekteki gemiin deiimini ve daha dorusu ken
disinin yeniden retiminin gemiini reddetmek zorundadr - tpk Walkerin ro
manndan bir alntnn bize anmsatt gibi. Buttler, kiinin kendi kendini rettii
efsanesinin annenin yok ediliine nasl gtrdn belirtmektedir. Ancak femi
nizm iin nemli olan gelecekteki gemiin deiiminin reddi ierisinde bir bak
as daha vardr. Benlik iin gerekli olan tartmasz deiimin reddi, benlii yan
stan baka bir kiinin ilikisinin fantazisinde canlandrma ile gerekleir. Ve bu
gelecekteki gemii yok etmekle benlik bizzat imdiki zamanda oluturulur, ek
lindeki fanteziyi gerekletiren ite bu iselletirimedir. Ayrca Lacana gre kar
cinsin iselletirilmesi, ierisinde somut kadnn farkllnn ve yzeyselliinin red
dedildii, kadnn fiziksel fantazisinin yerine geer. Geri Lacan kiinin kendi ken
dini rettii efsanesinin temelinde yatan zorbal ve saldrganl srekli olarak
bize hatrlattnda Adorno ile ayn grleri paylayor ve bu efsane ikili ilikiden
tek ynl iliki retiyor. Fakat A dornonun aksine Lacan kar cinsin iselleti
rilmesini erkek psikozundaki fantazi yaplarda yer alan anne/kar cins imajyla
balantl grmektedir; burada kadnn gerek kimlii reddedilmekte, onun yerini
iki basma kalp bilinsiz fantazi rn almaktadr: Birincisi iyi anne; kincisi kt
fahie.
Baka bir kiinin varlnn balangc kadnn erkein pisiik durumunun
fantazi yapsnn karsnda baka bir ekilde, darda olduu gereinin kabuln
gerektirmektedir. O halde feminizm iin bir etik ve benim ekleyebileceim kar
cinsin erkek fantazisinin bir rn olmad eklindeki tanmla da bir de politik
anlam vardr, buna gelecekteki gemiin zaman erevesinin kadnn erkek fanta
zisinin bir rn olmad gr de dahildir. Kar cinsin erkek fantazisine brak
lamayacak gerekliinin etik adan onayndaki srar tabii ki Levinasn hep baka
s iin var olan zne konzepti merkezinde bulunmaktadr. Kar cinsin erkek fanta-
zisi rn dndalnn kabul onun yeniden retilmesinin gelecekteki gemi
zamann ak bir ekilde onaylanmas ile gerekleir. (Derridann Glas'2 adl ese
rinde gsterildii gibi.) Derridann Glas adl eserinde znenin yerini tutan erkek
"Ben sizir demiyor, aksine tam olarak Sizi takip ediyorum diyor. znenin
yeniden retilmesinin gelecekteki gemiinin onaylanmas, znenin lm deil,
aksine Ben iin baka bir ahs olan znenin doumudur .
Sonu olarak bizzat kendisi vastasyla tekrar kendine dnen deil, zamann
dan nce olmu bir gecikme sayesinde yaratlm zneyi onaylayan feminizmin
politik nemini n planda tutan bir gr vurgulamak isterim. Fakat zneye olan
bu bak as aidiet politikas ve/veya bir farkllk politikas arasnda karar vermek
zorunda olduumuz anlamn tamaz. Bu dier zne, feminist politikann temeli
olarak mimetik sayesinde kazandrlan aidietin mizansen gsteriinin aksine hep
gelecee ynlendirilmi bir mizansendir; nk o ilk olan daha imdiden ekillen
direrek sahneye koyar. Bu dier zneyi tam olarak bir olanak sayesinde ve ieri
sinde kendi kendine ekillenen aidiete ulamak iin zne pozisyonuna gelmeleri
tamamen yasaklanm olan Afro - Amerikan kle kadnlarn seslerinde etkili bir
ekilde bulmamz tesadf deildir. Bunun iin dua da edilse ve matem de tutulsa,
bu farkl zne yaratlacaktr.

Sevgili
Sen benim kzkardeimsin
Sen benim kzmsn
Sen benim yzmsn; Sen bensin
Seni yeniden buldum; Sen bana geri dndn
Sen benim sevgilimsin
Sen benimsin
Sen benimsin
Sen benimsin 13

Feminizm aj baka kiilerin, sevgililerin sonlanm geleceklerinin adr.

Beni yine (rememory) hatrlyor musun ?


Evet, seni hatrlyorum.
Beni hi mi unutmadn ? Senin yzn benimdir 14

eviri: m ran K araba

KAYNAKLAR
1. Baknz: Drucilla Cornell, The Philosophy o f the Limit, NevvYork 1992, S .l - 1 2 .
2. Age. S .1 0 - 12.
3. Age. S.81 - 83.
4. Baknz: Drucilla Cornell, Kadn yaymlarnn politik nemini yeniden tarif eden adatrm am , Be-
yond Accomodation : Ethical Feminism, Deconstruction and the Law, N e w York 1991, S. 165 - 196.
5. Baknz: Seyla Benhabib, "Feminism and Post - M odernism : An U neasy Alliance", bu ciltde
Feminismus und Postmoderne. Ein prkeres Bndnis, S. 14 - 35.
6. Cornell buruda, Lacan'n bu olay karakterize etm ek iin semi olduu dilbilim terim i "bileik
gemi zaman" (futur anterieur) kullanmtr. Franszcada ve ngilizcede bu terimin paradoksal ka
rakteri "gelecekte tam am lanm gemi zaman" olarak ortaya kar. ( A.d. .)
7. "Hatrlayan hayal gc", gemi zamann hem bireysel hem de kolektif tarihimizde nasl faaliyet
te olduunu tarif etm ek iin kullanm olduum bir deiimdir. Daha detayl bir aklama iin baknz:
Drucilla Cornell, Transformation: Sexual Difference and Recollective Im agination, N e w York 1993,
Baskda.
8. Alice VValker, Possessing the Secret o fJ o y , Florida 1992.
9. Age. S.198.
10. Jacques Derrida, Dissemination, Chicago 1981. Ursprnglich La Dissemination, Paris 1972.
11. Baknz: Joan VVallach Scott, Gender and the Politics History, N e w York 1988.
Benhabib'in Scott eletirisi hakknda, baknz: The Situated Self, N e w York 1992, S. 221 - 222.
12. Jacques Derrida, Glas, Lincoln 1986. Ursprnglich Glas, Paris 1974.
13. Toni Morrison, Beloved, N e w York 1987, S. 216.
14. Age. S. 215.
Aristotelesin bilgi kuram ve feminist epistemoloj i*

D.K. W. M odrak

Feminist epistemologlar, felsefecilerin bilgiyi tanmlama biimine ilikin ok nemli


ve yantlanmas son derece g birok soru ortaya atm bulunmaktalar. Felsefe
ciler bilgiyi salt inantan ayrmak iin onun doas zerine ilkesel balamda birok
ltler getirmi drmdalar. Bu istenen ltlerin kendisi son derece kat ve ara
nan niteliklerin banda da yanllanamazlk ve kesinlik zellikle vurgulanm bu
lunmaktadr. Fakat, kimi zaman gerekirlikler yumuatlarak olaslkl bilgiye ve hatta
en iyi tahmine de izin veriliyor. Modern epistemoloji kuramlar arasndaki btn
bu farkllklara karn yine de feminist epistemologlar, rasyonalitenin modern
kavranmnn ve epistemolojik tutumunun kendisinin bizzat cinsiyete dayal oldu
unu ne srmektedirler. Ve onlar bunun kuramlar tehlikeli kldn, nk bizzat
bu kuramlarn cinsiyete dayal hiyerarileri yansttn ve onlara neden olduunu
belirtmekteler. Bu eletirilerin ou ada kuramlara yneltilmi bulunmaktadr
ve geleneksel epistemolojilerin tarihsel temelde yaplan eletirileri, byk lde,
modern dnrler zerinde younlamaktadr. Ve bu eletirinin kendisi esas ola
rak 17. yzylda yaam olan Descartesla balar. Ben ise bu almada feminist
epistemolojileri Aristotelesin bilgi anlayn sorgulamada bir ara olarak kullan
may planlamaktaym.
Lorraine C o d e un yakn zamanda yaynland ve son derece etkili olmu
olan feminist epistemoloji zerine olan kitabnda u dnceler yer alr: epistemo
loji postpozitivist kald srece- empirist projeye uygun olarak bilginin zorunlu
ve yeterli koullarn belirleme ve septisizmi reddetmek iin stratejiler oluturma-

*Bu makale D. K .W M odrak'n Aristotle's Theory of Knovvledge and Feminist Epistemology' adl
almasnn evirisidir.
feminist epistemoloji mmkn deildir. Byle bir projeyi ieren bilgi anlaynn
ve onun odanda bulunan bilen znenin feminist kayglara ters ve hatta dm an
ca olduunu birok bakmdan gstermi bulunmaktaym; ontolojik,epistemolo-
jik,etik ve politik alanlara ilikin olarak.Bu projenin merkezinde bulunan idealler-
objektiflik ideali, tarafszlk ideali, evrensellik ideali-erkek-merkezli bir anlaytan
tretilmitir. C o d e un burada sunulan anlay Aristotelesin epistemolojisini se-
rimleme asndan son derece aydnlatc olacaktr. Aristotelesin epistemolojisi
postpozitivist olmasa da kesinlikle empiristtir ve onun sonunda erkek-merkezli
idealleri kendi iinde barndrd sylenebilir. Aristotelesin epistemolojisi hakkn
da herhangi bir aratrmann uygun balang noktas onun Posterior A n a litik'tz-
ki bilgi zerine olan tartmasdr; nk o, Aristotelesin btn almalar arasn
da epistemolojinin geni olarak ele alnp incelendii tek almadr. Buna kar
kan birok kiiye ramen, Posterior A nalitik bu zelliini korumaya devam
etmi bulunmakta ve byle de kabul edilmeye devam edecektir. zerinde durmay
planladm ilk soru, Aristotelesin demonstratif bilim anlaynn, C o d eun son
zamanlarda gelitirilen epistemolojilerde olduu gibi, ayn objektiflik, tarafszlk ve
evrensellik idealini ierip iermediidir. P osterior A na litik demostratif bir bilim
iin gerekli koullar ortaya koyar ve bu gerekli koullar, Aristotelesin daha ge
almalarnda ifade ettii ynteme ilikin dncelerinin anlalmas iin genel er
eveyi oluturur. Bunlarn kendisi benim aratrmamn ilk blmnn zerinde
duraca temel odak noktas olacaktr.
Benim ikinci sorum C odeun tartt akln otonomisi ile yakndan bantl
olarak ele alnacaktr. Bilen znenin kendi kendine yeterli olaca ve olmas gerek
tiine ilikin inan ve bilgi objelerinin bamsz ve onlardan ayr olaca yle bir
bilgi anlay ortaya karr ki, burada otonominin kendisi zel ve ayr bir deerdir.
Byle bir bilgi anlaynn ayrt edici temel zellii, bilginin aratrmann bir rn
olduudur ve onun aratrmay kapsayan srelerden bamsz olarak tek bana
ele alnmasdr. Bilginin retim sreci bilginin yaps, ierii ve deeri ile hibir
ilgiyi iermez. Benim iin buradaki soru Aristotelesin bilen zne anlay v e/veya
onun bilenler topluluunun cinsiyet bantl olup olmaddr. Bu sorunun kendisi
esas olarak Posterior A nalitik in son blmnde Aristotelesin bilimin ilk ilkeleri
nin elde edilmesine ilikin tanmlamas ve M eta fizik'in ilk iki kitabnn altnda
aratrlacaktr.
Benim nc sorum Siron de Beauvoirn zc dncenin kadn zerine
olan grlerinin eletirisinden kaynaklanyor. De Beauvoir yle yazyor: ok
eskiden beri kabul edildii gibi, eri olan mutlak dikeylie gre tanmlanmt.
yle ise mutlak bir insan biimi de var olmalyd ve bu mutlak insan da erkein
kendisi idi. Kadn yumurtalara ve rallime sahip; ve kadna zg bu zel nitelikler,
onu kendi zel varlk biimine hapsediyor; kadn kendi doasnn snrlaryla ev
reliyor... Bylelikle insanlk erkektir ve erkek, kadn kendinde olduu gibi tanm
lamaz; fakat kendisini referans alarak kadn tannlanaka, kadn otonom bir
varlk olarak dnlmemitir.(xxv-xxv)
De Beauvoira gre Batl dnrlerin insann zne ilikin kavray kad
nn tarihsel var oluunu karartan, tersyz eden bir biimde olmutur. Ve o kadnn
nesneletirilmi zne ilikin bir kuram nerir ki bu eletirinin kendisi, bakalar
nn yan sra, Luce lrigaray ve Mary Daly tarafndan ne srlm bulunmaktadr.
Daly btn alanlarda erkekler tarafndan yazlanlarn sistematik olarak kadn, ka
dnn kendisi hakkndaki bilgilerden de mahrum etti; ve o, bunu ya kadnn kendi
sine ilikin bilgiyi yok sayarak (darda brakarak) veya byk lde kadnn
yaanm yaam deneyimlerini, bedenini ve zsel niteliklerini arptarak yapmtr.
yle ki onlar kadnn kendisini ve urad basky tanmlayacak terminolojiden
bile kadn mahrum etmilerdir. imdi benim sorum Aristotelesin zcliiniin
bu eletirilerin bir blmne veya hepsine kar zayf olup olmaddr. Aristoteles,
sonu olarak, cinsiyet farkllklarn zel olarak ele almad zaman kadn kendi
metinlerinde yoksyor mu? Burada tartlacak metinler, insann z problemini
ele alan metinlerdir ki onlar M eta fizik'ten biyolojiye kadar birok almada bu
lunmaktadr.
Ben, Aristotelesi kendisine kar yneltilmi olan son derece ar ve ciddi
feminist sulamalardan kurtarmay deneyeceim. Fakat, bu savunmann kendisi
son derece snrl bir yardm olarak kendini gsterecektir; nkii o Aristotelesin
epistemolojik yaklamna kar yneltilen feminist eletirilerin ounu olduu gibi
brakmak durumunda kalacaktr.

KANITLAY1CI BLG

Gerekliin nedeni durumunda olan eyi bildiimiz zaman, biz gerek anlamda
bilimsel bilgiye sahip olduumuzu dnrz; belli bir gerekliin nedenini, ama
bakasnn deil;ve daha da ileri olarak; olduundan baka trl olamayan gerek
liin. .
(Posterior A nalitik :71 b 9 - 12; M urenin ngilizce evirisi) Bu satrlar Aris
totelesin Posterior A n a litik'd eki bilgiye ilikin aklamasnn temelinde bulunan
bilgi anlayna yol gsteren ilkeleri dile getirir. Kabul edilen bak as felsefi
bakmdan son derece anlaml grnmektedir ve son zamanlardaki felsefeciler ka
dar Aristoteles taraftarlarnn da Aristotelese byk olaslkla atfettikleri bir bak
asdr. Onun bu konudaki dnceleri kendilerine byk lde nemli ve gn
mze ilikin gelmektedir. Bununla beraber, ite bu idealdir ki kendisini Posterior
Analitikte epistemik kavramn olarak grnr klar. Ve ite feminist saldrlarn
kendisine yneldii bilgi kuramlar da Posterior A n a litik t en filizlenen modern
bilgi kuramlardr. Halihazrda grm olduumuz gibi, Code objektiflik,tarafszlk
ve evrensellik ideallerini erkek-merkezli bir bak asnn retimi olarak deerlen
dirir. imdi Aristotelesin kantlayc bilgi anlaynn temelinde evrensellik ve zo
runluluk idealleri bulunduundan sorunun kendisi, Code tarafndan eletirildii gi
bi, bu Aristotelesi ideallerin postpozitivist idealler ile ayn olup olmad veya ayn
sonulara ulap ulamaddr. C o d e un da iinde bulunduu feministler birok
tarihsel durumlara, gereklere dikkat ekmektedirler ki onlara gre bilenin cinsel
kimlii evrensellik kavramnn kurucu elerini hem belirledi ve hem de bozdu.
Ve ite buradan hareketle ben Aristotelesin cinsiyet temelli insan anlaynn biz
zat onun kabul ettii epistemik ideallerin sonucu olup olmadn ele alp inceleme
ye alacam.
Gerek bilgiye sahip olmak iin biri, Aristoteles tartmaya balar, evrensel
nermelerin kesin bilgisine sahip olmak zorundadr ki bu evrensel nermelerin
yklemlerinin de zorunluluu ifade etmesi gerekir. Aristoteles bir eyi bilmekten,
onun nedenini bilmeyi anlar ki bu da gerein bilgisini elde etmek iin zorunlu ve
yeterli koullar ierir. Bylece Aristoteles epistemik idealin yerine getirilmi oldu-
na inanr. Bu koul ise bizim zorunlu tasma sahip olduumuz zaman gerekleir
ki onun sonucu bilinen gerein kendisi ve orta terim de gerein nedenidir. Bu ise
Aab (her a b dir) ve Abc (her b c dir) nermelerinin yalnzca Aac (her a c dir)
sonucunu gerektirmekle kalmaz, fakat ayn zamanda c karmnn a ya olan zo
runlu bantsn da kurar; nk sonucun kendisinden elde edildii orta terim
A a c nn nedenidir. Ksa ve ak bir biimde sylemek gerekirse, bilginin nesnesi
durumunda olan ey olduundan baka trl olamaz.
imdi ortaya kan bu manzarada, tikel olann ve zaman boyutunu sahip
olann dnlmedii, dikkate alnmad ortaya kmaktadr.Tikel olan ve zaman-
sal olan ancak ve ancak zaman d dorular ifade eden evrensellerin altnda ie-
rilebildii lde vardrlar. Eer nmde duran iki armuttan birini yersem geriye
yalnzca bir armut kalacaktr. Bu kk algsal bilgi evrensel bir nermeden ka-
rmlanabilir ki bu da ikiden bir ktnda geriye zorunlu olarak birin kalacadr.
Evrensel nermenin kendisi tikel armutlar hakknda son derece zayf bir iddiaya
sahiptir.Kesin olarak konuulabilir ki Aristoteles iin ben tikel armutlara ilikin
mutlak anlamda hibir ey iddia edemem; rnein, masann zerinde iki armut var
ve bu dorudur; nk tikel olan eyler, ben onlar zmlediim srece dn-
lebilirler.Onlar hakknda doru bir inancm var ama bilgim yok. Bilgi armutlarn
doasna ilikin genellemelerden ve saysal bant lamalardan oluur. Burada femi
nist bak asndan ortaya kan glk udur ki, insanlar hem bilen ve hem de
bilginin objeleri olarak partikler bir konumda bulunurlar; cinsiyet, snf, sosyal ve
politik ortamdaki tarihsel farkllklar,ayn kendine zg zellikleri ve varlklar olan
iki armudumuz gibi, bilginin uygun konular olmamalar nedeniyle silinip gidecek
lerdir. Ve onlarn yerini bireysel farkllklar ortadan kaldran soyutlamalar (abst-
ractions) alacaktr. Bu soyutlama ( abstraction ) sreci bilim tarihinde ok ska
grld gibi, genellemelerin kendisine neden oluturmutur; ve bu genellemeler
tarihsel kurumlar, kltrel cinsellik anlaylar, bilim insannn iinde bulunduu
sosyal snf nedeniyle arptlmtr.
Kantlayc tasmda nermelerin evrensellii ve sonucu formel adan snrla
ycdr ki bu da kesinlie ilikin belli bir epistemik nesnesellii bir lde garanti
ler.
Bir eye evrensel olarak atfedilen, nitelik ancak o eyin herhangi bir rnei
ne ait olduu gsterilebilirse evrensel olabilir (Posterior A nalitik 73b 32-35).
Evrensel yarglar son derece doal olarak soyutlamalar ierir ve bu soyutlamalar
da bilimsel yntemin temelini olutururlar. Bilim insan tekil olgulara ynelebilir
ama o, yine de gzlemlenebilen tekil olgularn genel niteliklerini gz nnde bu
lundurarak bunu yapar. Aristoteles fizikinin harekete sahip varlk kavramn, var
lklarn dier zelliklerinden soyutlayarak ulatna dikkat eker (1077 b23- 31).
Her trl bireysel kar ve ilgiden bamsz olarak oluturulmaya allan modern
nesnellik ideali tikel durumlar darda brakma zellii ile kendini ayrt eder ki, bu
tartmal olarak ok eskiden beri sregelen evrensellik zerine yaplan vurgunun
dorudan bir sonucudur. Post-modern feministler ayrmann, soyutlamann er
kek cinselliinden tretildiini iddia etmektedirler. Dier feministler tarafsz olma
idealini (tikel olay ve olgulardan ayrma) bilim tarihinde son derece ykc, arp
tc sonulara neden olmas temelinde eletirmektedirler. Code, hem Kant ve
hem de yararc, etik kuramlarnn getirdii snrlamalara ilikin son derece eletirel
bir tavr sergiler ki, ona gre her ikisi de tarafsz olma idealini arzular. Ancak
Aristotelesin etik kuram bireysel olay ve olgulara modern etik kuramlarndan
daha duyarl olmakla beraber, onun kantlamaya dayal bilimler modelinde ifadesi
ni bulan evrensellik ideali sonu olarak tikel olann darda braklmas temelinde
oluan Aristotelesi evrensellik kavram araclyla kendini gsterir.
nk Aristoteles iin mantksal yetkinlik ve sentaks kurallarna uygun ola
rak oluturulmu evrensel nermeler mutlak anlamda bir eyi bilme iddiasn ga
ranti altna almaz, byle bir eyi zorunlu klmaz. O nedenle, imdi yantlanmas
gereken soru udur: Zorunluluk iin ne srlen gerekirlikler ve nedensellii ifade
eden orta terim aracl ile kendini ortaya koyan kant nereye kadar gerek gzle
min ve deneyin somutluunu darda brakmay gerektirir? Aristoteles zorunlulu
u per se (zsel) yklemleme kavramna dayanarak tanmlar. O, Posterior Anali-
t i k in 1.4. blmnde per se yklemlemeye ilikin drt farkl aklama verir ki,
onlarn ikisi kantlayc bilgi anlaynda merkezi bir neme sahiptir.
Per se nitelikler unlardr: (1) onlar znelerine doalar gerei aittirler (rne
in,izgi gene aittir,nokta da izgiye) ... (2) kendilerinin doasn ifade eden
tanma ait eylerin kendilerini belirleyen tanmlayc ey olmalar; ayn dzln
ve eriliin izgiye ait olmas gibi. (Posterior A nalitik 73 a 34 - 39; M urenin
evirisi) Aristotelesin esas amac bir nermede zne ve yklem arasnda bant
kurmaktr ki, burada esas olarak yklem zneye ilikindir; ve bu da bir tanmla
madr. Per se yklemlemenin bu kavramn, Aristotelesin son derece sk bir
biimde tekrar ettii gibi, bir kavram tanmlamann bir btn olduudur ki tanm
lamalarn kendisi dilsel adan ve doal olarak birok terim ierse de. Aristoteles
bilimsel tanmlamay bir kavramn kendisini zme, aa karma, bir kutuyu a
ma eylemine benzetir ki bu bir terimin dier bir terim hakknda yklemleme sre
cidir. Blmn sonunda,Aristoteles kendi bak asn ilk iki tanmlama balamn
da zetler (73 b 17-20).
Bylece gerek anlamda bilginin konusuna gelince, kendi kendine denilen
yklemler ya konularn bu yklemlerde ierilmesi veya onlarn bu yklemlerin
konularnda ierilmi olduu anlamda zorunlu ve birbirleriyle bantldr. (73 b 16-
18; M urenin ve Barnesn evirisi)
Ksaca, zorunlu bir nerme bir nitelik ile onun znesi arasnda ilikiyi ifade
eder ki bu da tanmsal bant tarafndan salanr. Bir nermede ifade edilen iki ey
arasndaki evrensel bant, ayn tanmlamada olduu gibi, zne ve yklemin birbi
rini iermesi durumunda zorunludur. Bir genin tanm bir izgi kavramn ierir;
ve bylelikle genin geometrik tanm ve bu tanmdan tretilen dier nermeler
zorunlu dorular ifade ederler. Belki de burada klidin tanmlamaya ilikin yak
lam bir karlatrma yapma bakmndan son derece yaral olabilir. Dz izgisel
olanlar doru izgilerden meydana gelmilerdir; l figrler ise eyi ierenler
dir. Euclid,E lem ents,D zf. (19,T.Heath evirisi)
Posterior A nalitikte son derece gl bir biimde savunulan kat zorunluluk
anlay farkl balamlar ve ayrt edici bireysel zellikleri dikkate alan esnek bir
bilim anlayn kesinlikle darda brakr; byle bir esneklie izin vermez. Bu mo
dele gre, insan olmak zsel baz temel zelliklere sahip olmaktr; ve yalnzca
insana zg bu ortak zellikler bilimsel sylemlerde ifade edilecektir. Posterior
A nalitik'te verilen per se yklemlemenin tanm zellikle formel bilimler iin,
rnein geometri, son derece uygun grnmektedir. Fakat bu tanmlamann ken
disi, Aristotelesin rneklemelerini de ald geometri iin uygun olsa bile belki de
biyolojik znelerle uraan bilimler iin hi de uygun deildir; nk bu tr bilim
lerde deikenliin, farklln kendisi bir kural, bir ilke durumundadr.
Aristotelesin per se yklemleme kavramn, evrensellik konusunda modern
evrensellik idealinden daha sert bir snrlama getirir. Eer Code ve dier feminist
ler evrensellik idealini problematik olmakla suladlarsa, o zaman Aristoteles tara
fndan savunulan zorunlu bant ideali daha fazla problematik olacaktr, nk o,
zleri tarihsel olarak var olan eylerin ve bireyselliklerin zerine tar. Aristoteles
iin per se yklemlerin belli adan son derece ekici olmasnn nedeni, zorunlu
bildirimlerin ex hypothesi gerei biimsel bakmdan evrensel olacadr. Bilimin
evrensel olana ilikin olduu ynndeki inan, ama tikel ya da bireysel olana
ilikin deil, bilhassa Aristotelesi bir ideali ifade etmez- yirminci yzyln bilim
felsefesinde istatiksel yasalarn niteliine ilikin tartmalarda aka grld
gibi. Ancak, bu ideal olmas gerekenden ok daha fazla bir biimde aratrmann
konusu olan eylerin soyutlanmasna ynelir. Bu eilimin kendisi Aristoteles tara
fndan p erse yklemlemenin kantlamaya dayal bilimlerde evrensellii garanti et
me giriimi ile ok daha zenginletirilmitir. Aratrmann erei basit olarak evren
sel genellemeleri kefetmek, bulmak deildir. Onlar tikel olaylara ilikin doru
olabilirler; ama burada esas ama tikel olann da kendisinin altnda ierildii trlere
ilikin ayrt edici zlere ulamaktr. Bir evrensel nermenin doal trlerin bir bl
mne uygun dtn kefetmek genel olarak bir trn zsel zelliklerini anla
maya gtren bir ilk admdr ki o aratrmann ereini oluturur.
Zayf bir anlamda olsa da bir evrensel genelleme tikel olann var oluunu
tanr; fakat tam da buna kart olarak, z yalnzca ve zellikle evrensel ve zorunlu
karakterler zerinde younlar. Aristotelesin dikkat eJctii gibi, geometricinin
imaj ettii somut genin bykl onun akl yrtmesinde hibir ileve sahip
deildir.(De Mem .450 a 1-8) Bir geometrici daha byk bir gene ilikin bir
problemi zmek iin daha kk bir geni imaj edebilir veya izebilir. Biri, ge
ni oluturan zsel zellikleri gz nne ald srece imaj ettii genlere istedii
arl, bykl atfedebilir. Somut bireysel varlklar zsel niteliklerin rnekleri
olarak dnld zaman gerekte onlarn birok somut nitelii anlamsz olmak-
tadr;ve dierleri de yorumlamaya ak.Tikel olay ve olgulardan varlan soyutlama
ve sz konusu tre ilikin belli baz zelliklerin o tr tanmlayan tipik zellikler
olarak seimi ideolojik olarak elde edilmi normlarn salanmasna bir balang
oluturur ki bu normlar onlardan elde edilen evrenseli de biimlendirir. Dolaysy
la, Aristotelese gre, biyologun insana zg nitelikleri bulmas gerektiine ilikin
inanc hi de artc deildir; nk bu inan onun evrensellik ilkesinin biyolojik
znelere uygulanmasnn bir sonucudur. Bylece Hayvanlarn O luum unda ken
dini gsteren sonu ki, onun kadn olmay sakatla,bozulmulua indirgemesi en
azndan modern okuyucu iin hi de artc deildir.
Aristotelesinde kabul ettii gibi, cinsel ikilik birok trn evrensel bir zelii-
idir. O, ayn zamanda her iki cinse ait varlklarn ayn tre ait olduuna inanr ve
de trler zlere ilikin belirlenimin yaplmas gereken aamadr; nk trler ara
trmann temel konusudur. Buna gre, bireysel varlklar ancak trn genel zellik
lerini gsterdikleri lde bilimsel ilginin konusu olabilirler. Aristoteles sahip oldu
u bilim anlay nedeniyle bir cinsi (erkek) ya da dierini trn tipik temsilcisi
olarak semeye ve seimin dnda kalan cinsi de sapknlk olarak grmeye zorla
nr. Ve Aristoteles hi de srpriz olmayacak biimde trn yetkin temsilcisi olarak
erkei seer. B ise nerede mmkn olursa ve mmkn olduu kadaryla erkein
kadndan ayrlmasdr; nk erkek daha iyi olan, daha tanrsal olan bir varlktr;
nk o, varla gelen eyde hareketin ilkesi durumunda iken, kadn varla gele
nin maddesi olmas bakmndan hizmette bulunur. (Gen.An.732 a6-10)
te bu rnek birok feminist iin tartmann esas ekirdeini oluturur.Tii-
rin temsilcileri arasnda bulunan farkl cinslerin seimi ile karlaldnda ki, her
ikisi de trn eit temsilcileri olma iddiasndalar; Aristoteles erkei seerek onun
lehine karar verir. Bu rnein kendisi konuya ilikin birok durumdan yalnzca
birini gsterir. Nerede doal tre ilikin soyut ideal kullanldnda orada o, trn
altnda ierilen bireysel alt gruplarn varl bizzat o tre ait olma bakmndan zayf
latlmtr. nsann kendisini konu alan bilimler sz konusu olduunda trlerin
soyut kavramn bilim tarihinde ve felsefede srekli tekrarlanp durulmutur; in
san bu soyut anlay nda yorumlanmtr. Bu da sonu olarak baskn rkn,
ekonomik adan gl olan snfn ve belli bir cinsiyetin karlarn daha da ileri
gtrmesine neden olmutur.
Buna karn, bir ideal model savunucusu burada hatal olan eyin trlerin
ayrt edici zelliklerini soyutlamak olmadn ne srebilir. Tam tersine, baarsz
ln nedeni, Aristotelesin kendini bireysel olandan yeterince uzak tutmam ol
masdr. Ve ite bu da onun, cinsel farllklar tre ait kart zellikleri olarak gr
mesini engeller. Hayvanlarn Oluumu dnda kalan biyolojiye ilikin almala
rnda Aristoteles, bu daha soyut fakat tartmal olarak daha az kar klabilecek,
evrensel insan anlayn savunur. Ancak, bu anlayn savunulmasndaki zorluk
udur ki, birok balamda cinsel farkllk gz ard edilemez ve Hayvanlarn Olu
umu da yalnzca bu tr balamlardan biridir. Canllarn reme sistemlerini, farkl
cinsel rollerin reme sistemindeki nemlerini yok sayarak aklamak, tanmlamak
olanakszdr. Aristoteles bu anatomik farllklar bir modele gre aklamaya alr
ki o, burada trlerin z veya formun maddede kendisini gerekletirmesi anlay
ile snrlanm gzkr. Bylelikle, kadn bedenleri ve reme ilevleri trn kendi
formunu btnyle yeniden oluturmadaki baarszl balamnda analiz edilmi
ti. Ac gerek udur ki, daha az karmak ve daha fazla kapsayc bir aklayc
paradigma trlerin kendi iinde var olan herhangi bir farkll aklamada ok
daha fazla bir snrlamay gerektirecektir; hatta yle ki, bu, tiir yeleri arasnda
son derece yaygn olan reme farkllklarnda bile.

BLEN ZNELER

nsan yalnzca bilginin konusunu oluturan bir nesne deildir; fakat o, ayn za
manda bilginin znesidir de. Ancak, Posterior Analitik 'te gelitirilen epistemik
ideali, bilen znenin kendisine uygulamak hi kukusuz benzer bir biimde bilen
znenin soyut kavrammna gtrr. Bilen znenin bu kavramn ada epistem o
lojide de bir karla sahiptir. Lorraine Code bugnk baskn Anglo-Amerikan
epistemolojiye ilikin unlar sylemektedir: S p yi bilir ifadesinde S kim dir
sorusu ne meru ne de ilgili bir soru olarak dnlmektedir... Ama,eer S nin
kim olduu nemli ise, bundan S nin kendine zg karakterlerinin veya doasnn
olduunu ve bu nedenle de onun sahip olduunu syledii bilginin geerlilii ile
kendisi arasnda bir ilginin olmas bir zorunluluk olarak ortaya kar; nk S nin
kimlii, sahip olunduu sylenen bilginin elde edilmesinin koullar arasnda olabi
lir. Fakat aktr ki, birok felsefeci iin byle bir neri, o ok sevilen n kabul,
anlay hie sayar; nk onlara gre, bilgi kendi kendisinin sahip olduu z de
erler temelinde dnlebilir ve dnlmek zorundadr.
Code, ayn dier feminist epistemologlarn yapt gibi, byle bir ideal bilen
zne anlaynn gnmzde baskn olan epistemolojinin kendisinde saklanlan bir
ok zel karlar maskelediini iddia eder ki, bu karlarn znesi de bir grup
imtiyazl beyaz erkekten bakas deildir. Eer gerekten de bilen znenin soyut
kavranm belli bir cinsiyet grubuna veya snfsal karlara hizmet ediyorsa, Aris
totelesin Posterior A na litik 'te ne srd bilgi anlay onun gnmzdeki kar
lndan ok daha fazla problematik olacaktr. nk en azndan modern gste
rimde S p yi bilir ifadesi bilen zneyi tanr ve burada bilen zne gsterimin
zorunlu ve yeterli koullarn oluturmas bakmndan dikkate alnmak zorundadr;
rnein, S p yi bilir; ancak ve ancak yalnzca S p nin p olduunun doruluuna
inanrsa. Oysa, Aristoteles daha ok p nin zellii zerinde durur ve bilen zneyi
btnyle ihmal eder, grmezden gelir. Bilginin nesnesi insan zihninde kendini
gerekletirir ve yalnzca onun temel zellikleri, evrensellik, zorunluluk ve benzer
leri bakmndan bir bilgi nesnesi olarak nem tar. Bu anlayn son derece arpc
bir biimde ifadesi M etafizik'tedir ki Aristoteles burada heykelin formel nedeninin
heykel yapma sanatnn kendisi olduunu bildirir. (1032 a 32-14) imdi bu du
rumda bilginin nesnesi heykel yapmay ynlendirmektedir. Bilginin konusunu olu
turan ey her ne ise kurallarn uygulanmasn belirlemekte ve bilen zne heykelin
yalnzca etkin nedeni olarak olaya katlmaktadr. Aristotelesin epistemolojisinde
bilen znenin bir insan olarak nereye kadar bilen bir zihin olmasna izin verildiine
ilikin gerek Posterior A na litik 11.19dan ak olmaldr. Bilen zihin daha sonra
da aklamann kendisi tarafndan karanla braklr ki o, yani aklama evrensel
olann aklsal varlk olarak nesnede gerekletiini vurgular. lk ilkelerin elde edil
mesi dnldnde, en kapsayc evrenseller sz konusu olduunda, Aristote
les P osterior A na litik 11,9da evrensellerin elde edilme srecini drt ayr biimde
anlatr. O, bu sreci iki kere bilisel kapasitelerin ierilmesi balamnda tanmla
maya alr-alglama, deneyim, sanat ve bilim- ve iki kez de evrensel formun
bireysel varlklarn alglarndan ortaya kmas balamnda. te burada onun en
son tanmlamas: imdiye kadar syleyip ama ok ak bir biimde sylemedii
miz eyi syleyelim: Farkl olmayan eylerden biri kendini gsterdii zaman, zi
hinde (psykhe) ilksel bir evrensel sz konusudur (nk birinin tikel olan algla
masna karn, alglamann kendisi evrensele ilikindir, rnein insan hakknda fa
kat insan olan Callias hakknda deil), yine btn bunlarda belli bir durumun ken
dini gsterimi hibir para kalmayana kadar devam eder;ve evrensel kendini bildi-
rir;rnein yle yle bir ey bir hayvandr, hayvan olan ey kendini bildirene
kadar kalr. Ve burada da bir kendini bildirme ayn biimde yaplmtr. (Posterior
A nalitik . 100 a 15-63, Barnesin ngilizce evirisi)
Srecin kendisi dnyadaki nesnelerin alglanmas ile balar.Bu nesneler kendi
kendilerini somut tikel varlklar olarak sunarlar; ve ayrca da kendilerini e zamanl
olarak evrensellerin rneklemeleri olarak gsterirler. Bireysel bir varln zellikle
ri (rnein Kallias) bireysel olann ne tr bir ey olduu tarafndan belirlenir.
Kallias drt bacaa sahip olamaz; eer o, bir hilkat garibesi deil ise. Ve o, pene
lerden ok ellere sahip olmak zorundadr. Bu tr insan zellikleri, insan btn
insan olmayan eylerden ayrd gibi, insan dier hayvanlardan da ayrr. Ve onlar
insann sahip olduu elleriyle kendini dier insanlardan ayrt etmesinden ok daha
nemlidir. Ayrca insan, insan olmayan eylerden ve hayvanlardan ayran zellik
ler duyulara her an aktr. Bundan dolaydr ki, Aristoteles algnn, doru ifade
etmek gerekirse, Kallias hakknda deil de insan hakknda olduunu savunur; yani
alglamann kendisi evrensel insan varlna ilikindir. Bu evrensel olan ise doal
bir trdr. Onu dnmek, d dnyann bir zelliini yakalamaktr, kavramaktr.
Tikel olann kendisi belli bir tr rneklemez yalnzca; fakat o, ayn zamanda bu
trn altna giren dier evrenselleri de somut olarak gsterir; nk Kallias yalnz
ca bir insan deildir; fakat o, hem bir hayvan ve hem de yaayan bir varlktr.
Aristoteles zihnin evrenselleri dnmesini, yani u ve u biimde olanlarn
hayvan olduklarn ve hayvan, bireyin alglamasnn hemen ortaya kan bir sonu
cu olmadn, onun daha ok tikel olanda kendini gsteren daha aa dzeyden
bir evrenselin tannmas olduunu belirtir. Doal trn zelliklerinde olduu gibi,
insan da byk lde daha geni bir evrenselin altnda yer alr; yani u zellik
lere sahip olan bir hayvan (rnein yrmesini renmi biri) ve sonra da hayvan
kavram altnda ierilme. Aristoteleste evrenselin elde edilmesine ilikin tanmla
mada, insan ve hayvan, kendine zg alglanabilir zelliklerinden soyulup atlm
tr; benzer bir biimde, daha kapsayc evrensel daha dar olan evrenselden, yani
hayvandan, daha az bireyselletirici zellik ierir.
Bu tanmlamann kendisi son derece nemlidir;ayn II-l 9 da kendisinden da
ha nceki U tanmlama gibi, o da esas olarak bilgi edinme ve onun sreleri
zerinde younlamaktadr. Bu balamda zihne ( soul) yaplan birka gndermede
onun pasiflii zerinde durulur; yani o, bilgi edinme srecinin yaand bir yerdir.
Bu hi kukusuz amalanm bir eydir; nk Aristoteles De Anima 'da alglama
nn dsal objesinin belirleyicilii konusunda srarn devam ettirir. Posterior Ana
litik II. 19da bize evrenselin elde edilme srecinde zihnin d etki almaya, yani
dsal belirlenime ( paskhein ) uygun olduunu anlatr. Aristoteles Metafizik 'te
basit genellemeleri tanmlarken deneyimleri oluturan hatralardan sz eder (980 b
2 9 ). Bilgi edinme srecinde evrensele ulamay dsal nesnenin kendisinin bilgisel
dzeydeki ifadesi olarak gren ve bu srecin detaylarn anlatan Aristoteles, bilgi
nin objesine herhangi bir salt zihinsellik bulatrmaktan zenle kanr; yani o,
Platon tarafndan ne srld gibi, dncenin ideal gereklii zorunlu olarak
gerektirdii eilimini yok etmek ister. Fakat, bu abann sonunda Aristoteles yine
de Platoncu bilen bir zihin kavramnm kucaklam bulunmaktadr; nk o, yaa
yan bir insann her trl somut niteliklerinden soyutlanm bir zihin tanmlamasn
kabul eder. Evrenselin bilisel sreler balamnda yaplan analizi ile birlikte, Aris
toteles sonuta bilen zneyi genele indirgemitir, yani soyut bilme gcne. G er
ekte bilen znenin bireysel bir insan varl olduu, onun kiisel, kiiler aras,
cinsel ve snfsal nitelikli ilgileri, eilimleri ve karlar olduu btnyle yok farz
edilmitir; bu gerein st rtlp saklanm, karanlkta braklmtr.
Bilen zne varl grlebilir olandr ve dnya onun araclyla kendi kendini
bilinebilir klar. Bilen znenin kendisi, bireysel zellikleri ve karlar olmayan bir
varlk olmad gibi, o, bilme eyleminin kendisinde gereklemesi bakmndan yal
nzca bilen bir zne olmaktan daha alcdr. Bu balamda, bilen znenin cinsiyeti ile
ilgili sorular btnyle uygunsuz grlebilir. C o d e a ise, bunun son derece prob-
lematik olduuna inanr; nk bununla yansz, tarafsz, her trl ilgi ve kardan
bamsz idealize edilmi bir bilen zne efsanesi srdrlmeye allr. Ve bu efsa
ne sayesinde de bilen zne kendi karlarn bilimsel ve felsefi sylemde tarihsel
olarak gizlemeyi baarmtr. Bunu sylemi olmakla beraber, Aristotelesin indir
gemeci analizi tartmal olarak olsa da, cinsiyet temelli gelitirilen bilen bir zne
kavramna dayanmaz; o daha ok bilme srecinin kendisini analiz etmeye ynelir
ki, bu da alglamaya dayal bilisel etkinliin ak klnmasna ilikin bir yorumlama
olarak deerlendirilir. Sz konusu olan bilme yetenei btn insanlar tarafndan
sahip olunan bir yetenektir. Hayvanlar bu yetenee sahip deildir ve Aristotelesin
bu tanmnda cinsiyete ilikin herhangi bir gnderimde bulunulmaz. Fakat, Aristo
telesin bilen zihin kuram bu temelde kabul edilse bile, bir feminist, bir zihne sahip
olmann bilenler topluluuna ait olmann zorunlu bir koulu olduunu ne srebi
lir, buna dikkati ekebilir; tam da Aristotelesin dnd gibi.
Posterior A na litik 11. 19 daki bilginin znesi ok ak ve basit olarak zne
olan insandr ve o, alglamay ve dnmeyi olanakl klan yeteneklere sahip olma
syla tanmlanr. M eta fizik'in ilk blmnde ayn konuya tekrar eilinir ve bilgi
zamanla elde edinilen ve bir ok dnrn abalan sonucu oluturulan tarihsel
bir retim olarak deerlendirilir. Nasl ki bir insan duyu- algsnn konusu olan tikel
eylerden sanata ve bilime ilikin evrensellere doru gidiyorsa, insanlar da ortak
olarak yalnzca yaamda kalma kayglarndan uzaklam bulunmaktadrlar ki, bu
ak olarak alg ve deneyim temelinde zlmtr. Ve insan, ancak yaamda kal
ma kayglarn sonulandrdktan sonra genellemeler zerine kurulu uralara y-
nelebi m itir. Bu ise etkin bir biimde problemleri zme olana salayarak, son
zmde insana zgr zaman salamtr. zgr zaman ile birlikte insanlar soyut
dnme aamasna gemeyi gerekletirebilmilerdir ki bu tr soyut dnsel
etkinlik felsefe, kuramsal bilimler ve matematiin zn oluturur. (981b 17-25)
Tarihsel srelere ynelmek Aristotelesi bilginin sosyal bir kavramnm kefet
meye gtrebilirdi; fakat ne yazk ki, gtrmedi. Bilginin bu kavramn, yalnzca
onun, insann sahip olduu bilisel yeteneklerine ilikin iyimserliini desteklemeye
hizmet etti. Dorunun aratrlmas bir bakma zor ve bir bakma da kolaydr.
Bunun kant, hi kimsenin tek bana doruyu bulamamasnda kendini grnr
klar. Fakat, biz btnsel olarak baarsz da saylmayz; nk herkes eylerin ne
olduuna ilikin doru bir eyler syler; ve biz bireysel olarak dorulua ok az
veya hi katkda bulunmasak da bilgi etkinliinin ortakl yine de son derece b
yk bir birikimi salar. {Met. II. 1. 993a 30-b4; Rossun evirisi).
Feminist bak asndan insanlarn ortak bilisel glere sahip olduuna ili
kin iyimserlik kusursuz, mkemmel ve son derece yerindedir; ama bir bilenler
topluluu kavram ise olduka problematikdir. Aristoteleste dahil olmak zere,
birok filozof bilenler topluluunu evrensel klmay arzu etti. Onlarn dnceleri
nin belirleyiciliinin ciddi olarak ele alnmas Aristotelesin almalarnn banda
ska tartlr. rnein N ikom akhos 'a Etik 1.3te etii ieren siyaset bilimi al
masn deneyimli yal insanlarla ve olgun karakterlere sahip olanlarla snrlar( 1095
a 2-11). Aristoteles, M etafizik 1.1 de, zgr zaman kuramsal almalarla ilgile
nen insan iin vazgeilmez bir gerekiriik olarak deerlendirir. Fakat somut sosyal
yaplanma bakldnda, zgr zamana sahip olan snfn, rnein Aristotelesin
szn ettii Msrl rahipler, zgr zamana sahip olmayanlarca fiziksel olarak
desteklendii grlmektedir.
M eta fizik'm bir dier arpc yaklam, Aristotelesin P osterior A n a litik te
yaptndan ok daha fazla olarak bilisel kapasite olan deneyim zerine vurguda
bulunmasdr ki, onun araclyla zihin alglanabilir tikellerden soyut evrensellere
doru hareket eder. Bilgi nesnesini dnmede deneyimin rol bilenler topluluu
na dahil olmay snrlar. Ve bilenler topluluu son derece kk bir grup olarak
normal aklsal kapasitelere sahip olan insanlar grubundan ok daha homojendir.
Bunun neden doru olduunu grmek iin Aristotelesin bilginin elde edilmesinde
deneyimin oynad rol tanmlamasna bakalm:
Sanat deneyim tarafndan kazanlan bir ok fikirden bir grup eye ilikin
evrensel yarg meydana getirildiinde ortaya kar; nk Kallias hasta olduunda
onun ne ile iyiletirildiini bilmek bir yargya sahip olmaktr; ve benzer bir biimde
Sokrates olaynda da ve birok dier bireysel durumlarda da sz konusu olan
deneyimdir; fakat belli bir snfta toplanan kiilere belli bir hastala yakalandk
larnda, rnein souk algnl olan veya karacier rahatszlndan dolay atei
olan insanlar, belli bir eyin onlar iyiletirdiine karar vermek sanatn konusu
d u r. {Met. I. 981a 5-15)
Biri Sokratesin hasta olduunu grr veya iitir; ve belli bir ilacn onun
durumunu iyiletirdiini gzlemler, Kalliasta olduu gibi. Bu gzlemler, bireyin o
an ki durumu ile snrl kald srece, gzlemci alglama basamanda ilemini
srdryordun Ve gzlemci gemi gzlemlerini imdiki zamana ilikin olarak
kullanyorsa hafzann etkinlii sz konusudur. Yukardaki pasajda tanmland
gibi, gemie ve imdiye ait gzlemler beraber gruplandnda deneyim kendini
gsterir. te bu nokta da ortak zellikler tanmlanr ve bu tanmlamalar temelinde
de genellemeler yaplr. Aristoteles, deneyimin bir sanat olarak bireysel bir durum
da faydal olabileceine iaret eder (981a 13-b9). Sokratesin hastalna uygun
gelen bir ila ister deneyim temelinde isterse tp sanat temelinde verilmi olsun,
Sokratesin iyilemesini salamas bakmndan hibir farkllk gstermez. Birbiri
ne benzer hatralar gruplayarak deneyim sahibi olan kimse genellemeler yapabilir;
ve imdiki durum ile benzerlik gsteren gemie ait gzlemleri bugne tayabilir;
bu kii genellemeleri kulland srece. te btn bunlardan dolay, deneyimin
ak ve basit olarak evrenseller rettii sylenebilir; ve Aristotelesin Posterior
Analitik 'te vermi olduu deneyim tanm bunun byle olduunu destekler grnr.
Deneyimin geerli olmad evrenseller alan teknik anlamda Posterior Analitikin
evrensele ilikin vermi olduu tanmn iine girmeyen evrensellerdir (73b 27-
29). Ve Aristoteles, sanat ve deneyim arasndaki blmlemeyi tikel ve evrensel
arasndaki keskin kartla dayanarak yapar. Bilim ve sanata ilikin evrenselin
kendisi yle olmaldr ki o, btne yklemlenebilmelidir. Ve yalnzca evrensel nite
likleri sergileyen objelerin dikkate alnmas sz konusudur.
Metafizik Ie gre, deneyimin tersine, yalnzca sanat ve bilim nedenlere ili
kin bir aklama salar. Deneyim araclyla bir insan u yada bu eyi tanr; fakat
o eyin neden yle olduunu bilmez. Bu bakmdan da deneyim, bilimden daha ok
alglamaya benzer (981 blO -11). Bir eyin ne olduuna ilikin bilgide o eyin
nedenini bilmek ncelikle biryere sahiptir (89b 29-31). Aristoteles yle bir ilerle
meci gelimeyi dnr ki burada bilme sreleri arasnda boluklar doal anlama
etkinliinin derinlemesine bal olarak bir aamadan dierine son derece yumu
ak bir gei ifade eder. Biz nce belli bir ilacn Sokratese iyi geldiini grrz,
zaman ierisinde biz bu tip bir ilacn benzer rahatszlklara sahip insanlar da iyi
letirdiini anlamaya balarz; ve biz sonunda bu ilacn yaratt etkilerin dzenlili
ini fark ettiimizde neden o ilacn yararl olduunu anlarz. Bu rnek zerine ksa
bir dnme aa karr ki, ilgili tp alanndaki bir evrensele ulama giriimi,
yaam deneyimi hastaln iyiletirilmesini kapsayanlarca snrlandrlacaktr ki
onlar tedaviyi mmkn klacak her trl olanaa da sahiptirler. Bu epistemolojik
kuramn esas soruturma alan dna den bir eit snrlama olmakla beraber,
bilen zne asndan son derece nemli sonulara sahiptir. te bu noktadan hare
ketledir ki feministler geleneksel epistemolojiyi belli bir rkn ve cinsiyet grubunun
egemenliini srdrmeye hizmet etmekle sulamaktadrlar. Biri, bunun ilgili ev
rensele ulaan iin doru olabileceini ama, bu kiinin evrensele ulaan herhangi
birinin mutlaka gereken deneyime sahip olmu olmas zorunluluunu kabul etme
yeceini ne srebilir. Ancak, Aristoteles evrensele ilikin soyut bilginin son dere
ce kat olan snrlayclna dikkat eker: nk ilineksel anlamn dnda, doktor
insan tedavi etmez; am a o, Kallias veya Sokratesi veya bireysel adlara sahip ola
rak var olan dier bireyleri tedavi eder ki o n la rd a bir insandr. {Met. 981a 18-20,
Rossun evirisi). Tp sanat, insann salna ynelen, dzenleyen evrensel d
zenliliklerin bilgisinden oluur. Bu evrensellerin kendisi de hasta insanlarn tedavisi
sonucu oluan deneyimlerden elde edilir. Fakat, doktorun kendisi bir insanda olu
mu bulunan hastala ilikin uygun evrensel bilgiyi uygulayamad srece, dok
torun kendisi tp sanatn uygulamada baarsz olacaktr. Kuramsal bilimler evren
selleri sanatn yapmak zorunda olduu biimde tikellere tamasalar da deneyim
den sanata ve bilime olan srecin devamll, kabul edilen bilgilerin gzlem ile
uygunluu balamnda deerlendirilmesini gerektirir.
Herhangi bir insan belli bir sanata ve bilime ilikin evrensele ulamak iin
gereken deneyime sahip olma yeteneini tasa da yalnzca belli bir takm insanlar
bunu gerekletirebileceklerdir. Bununla beraber, baz geleneksel bilgilere sahip
olmasndan dolay birinin bir dierine ilk defa ila vermesi bile, kendi bana daha
nceki bir deneyimin sonucudur. Deneyim ise, kanlmaz olarak insann tarihsel
durumu tarafndan biimlendirilir, Aristotelesin Metafizik Ide aka kabul etti
i gibi. Bilen zneler topluluu belli insanlar tarafndan snrlanr ve onlar gemie
ilikin deneyimleri araclyla kendilerini evrensellere ulatracak bilisel mater
yallere sahip bulunurlar. Deneyim, sanat olaynda da, sanatn uygulanmas, ger
ekletirilmesi iin gereklidir. Sonu olarak, bilen zneler esas olarak egemen sos
yal snflarn ve baskn cinsel snflarn yeleri olacaktr; nk olduka muhte
meldir ki bu snfn yeleri benzer zorunlu deneyimlere sahip olmak durumunda
olacaklardr. Son derece kk apta olsa da yksek snfa ait Atinal kadn eitim
alp kamusal alana katlm olsa bile, bir Atinal kadnn gerekte bilenler topluluu
nun bir yesi olmas hi de olanakl deildi. Ayn zamanda onun, Aristoteles tara
fndan tanmlanan ve rnek olarak gsterilen bilenler topluluunda temsil edilmesi
de sz konusu olmamt.
Kuramsal veya pratik bilimlere ilikin ve onlarla ilgili deneyimlere sahip olma
yle bir biimde olumu bulunmaktadr ki kadnlarn ve alt snftan gelen erkekle
rin bu oluuma katlmalar olanakl deildir.
Bilenler topluluu ayn zamanda Aristotelesin endoxa 'y (bir ok kiinin
veya bilgili insanlarn fik ri) soruturmann balang noktas olarak grmesi nede
niyle de de facto olarak cinsiyetletirilmitir. nk gerekte, Aristotelesin y
neldii endoxa istinasz olarak sofistler, dier filozoflar veya deneyime sahip yal,
olgun (etik balamnda) kiilerdir.
Endoxa tipik olarak Aristoteles iin bir soruturmada balang noktasn
oluturur ve bylece onun bilenler grubuna ilikin seimi sonucu da etkiler. te
bu nedenle, kimin dnce ve fikirlerinin endoxa 'd a ierildiini/ierileceini sor
mak hi de bo bir ey, anlamsz ve ilevsiz bir ey deildir. Aristoteles endoxa y
son derece sk bir eletiriye tabi tutar, ve bu da baz endoxa 'larn ret edilmesine ve
dier bazlarnn da yeniden dzenlenmesine gtrr. Bununla beraber, onun ara
trmasnn sonucu yine onun balangta yapm olduu seim tarafndan biimle
nir. Daha soruturmann banda hangi endoxa nn gz nnde bulundurulaca
ve hangi endo xa , m dikkate alnmayacana ilikin yaplan seim, soruturmann
sonucu zerinde son derece byk bir etkide bulunacaktr. Bylelikle de her ey
yeniden cinsiyet-tarafl olur; ve bunun byle olmas da kanlmazdr; nk Aris
toteles tarafndan yalnzca erkeklerin fikir ve dnceleri hesaba alnr.

ARSTOTELES ZLER VE CNSEL FARKLILIKLAR

Artk aka belirmeye balad gibi, kantlamaya dayal bilimleri evrensellik ve


zorunlu ilkelerle snrlamak Aristotelesi bilime ilikin bir soyutlamaya zorlar ki,
bizzat bu da bizim H ayvanlarn O luum u nda bulduumuz kadnn arptlm
kavranmna izin verir. Bu blmde, M etafizik V IIde Aristoteles tarafndan ge
litirilen z kavram De Beauvoirn eletirisi nda ele alnp incelenecektir. Ona
gre, insanla ilikin zc dnme otonomiden yoksun ve bundan dolay da
daha az insan alarak kabul edilen kadn anlayna gtrd. Bu eletiri Irigarayn
sulamasnda da yanklanr ki, buna gre kadnsal olan ve cinsel farkllk Bat d
ncesinde ortadan kaldrlm bulunmaktadr. Benzer bir anlay birlii iinde,
Mary Daly silme (erasure) terimini saysz rneklemeler iin kullanr ki, tm bun
larn hepsinde bilim insanlar, dnrler, filozoflar kadnn gerek durumunu gz
ard etmekteler. Ve yine onlar, toplumlarn kadn susturmasn, sakatlamasn veya
kendi kadn yelerini ldrmelerini arptarak karanlkta brakmaya almaktalar.
Daly erkek-tanml edebiyat, tarih ve sosyal bilimlerden kadnn silindiini iddia
eder. imdi sorunun kendisi M eta fizik'in temel kitaplarnda ifadesini bulan Aris
totelesin z ve biim kuramnn kadn, insann zne ilikin felsefi tartmadan
silmekle veya atlamakla sonulanp sonulanmaddr. Aristotelesin z kuram
kavramsal bir glk tarafndan biimlendirilmitir. O, aka tanmn ve bilginin
nesnesi olabilecek deimeyen nesneler bulma ihtiyac ile kar karyadr; nk
yalnzca byle nesneler Posterior A nalitik te ifade edilen epistemik zorunluluklar
yerine getirebilecektir. Aristoteles bu zorunluluu ideal varlklar sz konusu et
meden karlamay arzu eder. Somut bireysel varlklarn madde ve form temelinde
analizi ve formun trn z ile tanmlanmas Aristotelesin Platondan devrald
problemin bir zmdr. Platon...kendileri srekli deien duyusal eylerin ge
nel tanmnn olamayacan varsayd. O, idealar diye ayr bir varlk alan yaratt ve
btn duyusal eylerinde onlardan sonra adlandrldn, onlar ile ilikileri bala
mnda ele alndn ve onlardan dolay varolduunu savunur; nk eylerin ok
luuna karn ayn ismi tamalar Formlarn onlara ikin olarak var olmasndan
dolaydr {Met. 987b 4-11).
Platonik idealar reddetmekle birlikte Aristoteles, Platon tarafndan savunu
lan epistemik ltlerden bir ounu kabul eder ki, buna gre bilginin konusunu
oluturan eyler deimeyen evrenseller olmak zorundadr; ve bunlarn kendisi de
tzler ve zlerdir. Karmak olmayan varlklarn zn ifade eden tanmlamalar
bilginin temelini olutururlar. Doal diller bile Platonik dealarn b ir o k zelliini
tayan eylerin varlna baldrlar. Bununla beraber Aristoteles, Platonun ideal
varlklarnn bir ontolojik karmaklk olduuna inanr ve bu karmakln kendisi
de ancak bilimin ve dilin ontolojik temellerinin uygun bir biimde analizi ile zm
lenebilir.
Aristoteles, M etafizik F //.4te z konusuna ilk yaklamnda konuya ilikin
dncelerini dilsel (logikos ) temelde tanmlar; ve hemen sonra da bu yaklamn
her bir eyin znn kendi kendinde (kath hauto) ne ise o olarak var olana ilikin
ifadenin olduuna dikkat ekerek dorulamaya alr. Buradan hareketle, Aristo
teles bir eyin znn btn dsal (zsel olmayan) zellikleri darda braktn
tartmaya giriir. Ve ona gre, zn ifadesi e anlaml aklamalardr ki onlar
tanmlanann doasn anlamsz ksr dnglere girmeden yakalamaya alrlar...
Eer yzey yzeyin tanmnda anlrsa, o zaman tanmlamann kendisi yeterince
tatmin edici deildir; nk Aristotelese gre e anlamllk yeterli deildir. Yal
nzca lo gosu bir tanmlama (horism os ) olan eylerin z vardr. nk, biz bir
terimin ve lo g o s'un anlam bakmndan zde olduu yerde deil, fakat temel bir
eyin lo g o s'u olduunda tanma sahip oluruz; ve temel olan eyler kendilerine
ilikin biryklemlemeyi baka bir ey hakknda da geerli klar grnmezlerdi 030a
6-11; Rossun evirisi).
zn bu tanm Aristotelesi u sonuca gtrr: yalnzca tzler zlere ve
tanmlara sahiptir; balca, esas olarak ve basit olarak (1031a 13). Bu son derece
dar z anlay somut varln birok zelliini darda brakr. Solgun ada m
ifadesi, ki o bileik varlk olma zelliini gsterir, kesin olarak konumak gerekir
se hibir tanma sahip deildir. Tek bir terim, rnein ibkeylik ki o bileik olma
ya iaret eder (bir burunda ibkeylik) benzer biimde tanmlanamazdr, Aristote
lese gre, ilineksel birlikler (solgun adam,rnein ) somut varlklarla bir araya
gelebilir (Sokrates rnein). te bundan dolay, Aristoteles yalnzca trlerin bl-
nemezlii durumunda zn tz ile bir ve ayn olduu sonucuna ular. (1032a 4-
6, 1037b 2-7) Aristotelesin epistemolojisinde trlerin znn sahip olduu nem
kadn silmeye, ortadan kaldrmaya gtrr m? lk bakta bunun tam tersinin
doru olduu grlebilir; nk tek bir insan z tarafsz bir cinsellik olmak duru
mundadr (olmak zorundadr) nk; o hem kadn ve hem de erkein zdr.
Ancak, z trsel form ile ayn klnr; ve form bir tz biimi olarak farkl bireyleri
meydana getirmek iin farkl maddelerde kendini gerekletirir. Yukarda not edil
dii gibi, H ayvanlarn O luum u na gre bir erkek hayvanda gerekleen form
trsel formun mkemmel bir rnei olmas bakmndan bir dii hayvanda gerek
leen formdan daha mkemmeldir. Aristotelesi zlerin feminist bir eletiricisi
tzn madde ve form ayrm temelinde yaplan analizinin, ki M etafzik'in ana
kitaplarnda ifadesini bulan Aristotelesin ontolojisi iin vazgeilmezdir, erkek mer
kezli olduunu iddia ederek yaplan eletiriyi daha da ileri gtrebilir. Bu bak
asndan, biyoloji zerine olan almalarda erkek hayvann form ile zde kln
mas ve diinin de madde ile tanmlanmas Aristotelesin biyolojisine szan ve cin-
siyet-tarafsz ontolojiyi muhtemelen arptan ideolojinin sonucu olmayacaktr; nk
ontoloji cinsiyetlidir, cinsiyetletirilmi olandr ve o, byle olmasndan dolay biyo
lojinin sonularn da belirler. Bu almada dier yazarlar bu konular daha ayrntl
olarak tartrken burada feministlerin neden Aristotelesi ontolojiyi eletirdiklerini
gstermek amacyla ksaca konuya ilikin bir deerlendirme sunulmaya alla
caktr.
Aristotelese gre form gereklemi olmadr (actuality) buna karn madde
potensiyelliktir; form birletirici, birletiren ve belli olandr. Ancak buna karn
madde belirsiz, biimsizdir (am orphous). Form etkindir, aktiftir ama madde edil-
gindir, pasiftir. Yaayan, doal bir varlk trn formunun, onun zsel zelliklerinin
kayna, belli bir somut varlktaki ifadesidir. Buna kar, pek de gl olmayan bir
iddiaya gre, Aristotelesin madde ve form tanm cinsiyete sahip biyolojik varlk
lara uygulandnda erkein form, kadnn da madde ile tanmlanmas kendiliin
den ortaya kar. De Beauvoir gsterir ki insann bir birlik olarak kavranm, erke
in bu kavranma rneklik edecek model olarak kabul edilmesini, tannmasn do
urur ki bunun sonucu olarak da kadn otonom bir varlk olmayan, zsel olmayan
,daha ok pasif, edilgin bir varlk olarak dnlr. Buna benzer iddialarn ok
daha sert biimleri u yada bu biimde, Luce Irigaray ve Mary Dalyde olmak
zere son zamanlardaki birok yazar tarafndan dile getirilmektedir. Onlara gre,
bu kavramlarn bizzat kendisi cinsiyet temellidir. Cinsiyetlendirilmi kavramlar,
kadnn yaam deneyimlerinin gerekliini arptmaktalar. Ve onlar bizi, yani ka
dnlarn kendi deneyimlerini tanmlayacak szcklerden, terimlerden yoksun b-
rakmaktalar. Dolaysyla, eer Aristotelesin soyut z ve form kuram cinsiyetlen
dirilmi ise; bu kuramn feministler tarafndan ret edilmesi gerekir. Bununla bera
ber, lrigarayn tartm bulunduu gibi, bizzat zdelik mant, yaklam ve
tekillik erkek cinselliinden tretilmitir. Kadn cinselliinde tek bir organ yoktur;
ve bundan dolaydr ki benliin zdelii tek bir eye indirgenemez; tek bir yere
gre yaplmaz. Bu oulculuun anlam udur ki bir kadnn zn bulmaya yne
len btn abalar,bo giriimler olarak baarszla ta batan mahkumdur. Buna
ek olarak, zdelik mant ile uygunluk iinde olan cinsel farkllklarn tatmin edici
tanmlamas, aklamas da olamaz.
Aristoteles iin birliin ve kendi ile ayn olmann zlere sahip olan tzlerin
nitelikleri olduundan kuku duyulamaz: Her ey kendi kendisidir ve onun z
ilineksel olmayan biimde kendisi ile bir ve ayndr ki bu daha nceki tartmalar
dan da aka ortadadr; nk bir eyi bilmek, en azndan, onun zn bilmektir;
dolaysyla, rneklerin sergilenmesinden de ak olduu gibi, tz ve z bir olmak
zorundadr (Met. 1031b 18-22, R ossun evirisi) Eer Irigaray doru ise; ve
aynlk (sameness ) ve zdelik (identity) erkeklik organ cinselliinin (phallic se-
xuality) ifadeleri ise, o zaman Aristotelesin soyut z kuram cinsiyetlidir, cinsel-
letirilmitir. Eer Irigaray doru deilse, Aristotelesin tre zg olan, birletirici
z anlay yetersizdir, kifayetsizdir; nk o, cinsel farkllklarn eitliki bir te
melde aklanmasna,yorumlanmasna izin vermez.

ARSTOTELES N SAVUNMASI

Biz, Aristoteles tarafndan kucaklanan birok epistemik gerekirliklerin yan sra,


onun ayn zamanda bilginin elde edilmesine ilikin analizinin ve zlerin doas ze
rine olan dncelerinin feminist epistemolojilerde kendini gsteren benzer ele
tiriler karsnda son derece savunmasz olduunu grm bulunuyoruz. Ancak,
Aristoteles, en azndan tartmal olarak olsa da, bu eletirilerin biroundan ka
nma yoluna da sahiptir. Aristotelesin yararna ne sylenebilir ya da sylenmeli
dir?
Kantlayc bilimin gerekiriikleri, ak olarak, evrensellik ve zorunlu nerme
ler, tikel olana ilikin her trl iddiay dncenin konusu olmaktan karr gr
nr. O, tikel olan eyler arasndaki farkllklar krelterek insan varlnn komp
leks yapsn tanmaya ya ok az yer ayrr veya buna hi yer brakmaz. Aristoteles
bu gl N ikom akhos 'a E tik te kabul eder grnr; en azndan farkl bilimlerin
farkl yntemlere sahip olduunu kabul etmesi kadaryla.
imdi iyi ve adaletli eylemler, ki onlar politik bilimler aratrr, birok eit
lilii ve fikirlerin deikenliini kabul eder. Bu nedenle, onlarn uzlam dolaymn-
da, ama doal olarak deil, var olduklar sylenebilir. Ve iyilikler de benzer dei
ikliklere neden olabilir; nk onlar birok insana zarar getirebilir;... o zaman, bu
konulara ilikin konumalarda ve bu gibi nermelerle doruyu kabaca ve genel
olarak ifade etmekle yetinmek zorundayz. Ve onlara ilikin sylenenler byk
blmyle dorudur. Dolaysyla bu tr nermelerle ulalan sonucun kendisi de
ok daha iyi olamaz(V. E. 1094b 14-23; Ross 'un evirisi).
Bu, Aristotelesin kantlamaya dayal bilimin getirdii eyleri tartlan konu
bakmndan yeniden dzenleme isteini gsteren birok rnekten biri. Onun zo
runluluk kavramm farkl bilimsel kontekslere gre yeniden tanmlayp dzenleme
si hibir yerde bu kadar arpc deildir.
Posterior Analitik 1,4de benimsenen zorunlu yklemlemenin tanm zorun
luluu tanmn bir sonucu haline getirir. Kantlayc nermeler zorunlu olarak do
ru olacaktr; nk onlar analiz edilmeleri nedeniyle dorudurlar. Onlarn dorulu
u yalnzca onlar oluturan elerin anlamlarna ynelinerek belirlenebilir. Ancak,
Posterior Analitik 1,4de zorunluluun analitik olmayan anlam nedensel olarak
belirlenmi zorunluluk ile birlikte verilir. Dier almalarda, bununla beraber, her
bir niteliin zorunlu olarak o eyin her bir rneine ait olma koulunun yumuatl
mas emprik kozmoloji kanunlarnn geometri aksiyomlar kadar zorunlu olarak
dnlmesine izin verir. Son derece arpc olan, belki de, biyoloji zerine olan
almalarda zorunluluun alannn geniletilmesidir ki o, artk bir trn zsel ol
mayan niteliklerini de ierir. Niteliin esas olarak zneye ait olma koulunu terk
etmi olan Aristoteles, zne ve onun hipotetik zorunlu nitelikleri arasnda daha
gevek bir ilikiyi ngrr. Bu tr bir hipotetik zorunluluk, doal ileyiin son
derece gl bir ereksellik ilkesi araclyla kurulmaya allr. Aristotelesin epis-
temik ilkelerini canl varlklarla uraan biyolojiden politik bilimlere kadar uygun
klma yolunda gsterdii esneklik una iaret etmektedir: Aristoteles ile bilimin
ada feminist eletirmenleri arasnda ilk bata grndnden ok daha fazla
ortak bir temel vardr. Fakat, btn bunlar sylemi olmakla beraber, Aristotele
sin epistemik gerekirlilikleri bireysel farkllklara izin verecek biimde yeniden
dzenlemesine ilikin arzusu evrensellik amacn ortadan kaldrmaya ve kuramsal
bilimlerde zorunlu nedensel ilikileri btnyle yeniden gzden geirmeye yetecek
kadar byk deildir. O, ayn biimde pratik bilimlere ilikin olarak da evrensellik
amacndan btnyle vazgemeye istekli deildir. Evrensel ilkelerin dndaki is
tisnalar kabul etmek evrensel ilkelerin inkar deildir. Bunun yan sra, Aristoteles
kendi kendini bilen zihne bildiren bamsz bilgi nesnesine ilikin idealinden vaz
gemeye de yanar gzkmez; nk bu idealin kendisi yalnzca onun epistemo
lojisinin dokusuna girmemitir; fakat bu ideal onun insann bilen bir varlk olarak
kavrannna da ikindir. Bununla beraber, bilim ve geleneksel epistemolojilerin
bak asndan eletirenler, kavramlarn ortaya atld zamann koullarna gn
derimde bulunurlar ve bu koullarn kendisine ilikin vurgulama her trl sosyal
belirlenimden soyutlanarak idealize edilmi bilinen varlk kavramnn btnyle
red edilmesi ile sonulanm bulunmaktadr; nk kavramlar, kuramlar sosyal
koullar altnda retilirler.
Aristoteleste bilen zne erkek deildir; nk ok nemli bir anlamda bilen
zne bilgide ierilmemitir; o, daha ok yetikin bir insann sahip olduu bilisel
bir potensiyelin gereklemesidir. Bununla beraber, onun bilen zne kavranm
tartmal olarak cinsiyetlidir, cinsiyetlendirilmitir. Feministlerin halihazrda iddia
ettii gibi, eer akln otonomisi kavram erkek merkezli ise, o zaman Aristoteles
iin de bu dorudur. Buna ek olarak, grm bulunduumuz gibi, Aristoteles belli
bir alann bilgisini oluturmada o alan ile ilgili bilenler, uzmanlar topluluuna ba
vurur, ynelir. O, bu topluluun bilgi konusunda kendi kendini eletiren, dzelten-
en azndan zaman iinde byle bir topluluk olacan varsayar. Biz bu varsaymn
geersiz olabileceini felsefe tarihini ve bilim tarihini gz nne aldmzda gre
biliriz; nk son derece aktr ki, hem felsefe de ve hem de bilim de uzmanlar,
bilenler topluluu teorik paradigmaya kar ok fazla kant olsa bile, egemen olan
teorik paradigmay dzeltmede genel olarak baarszdrlar. Olduka sk grld
gibi, bu direnmenin kendisi uzmanlar, bilenler topluluunun snfsal karlarn da
koruya gelmitir. Aristoteles bir savunma olarak unlar syleyebilir: Bu baarsz
lklar, yanllar ne kadar byk olmu olursa olsun, onlar daha sonrakiler tarafn
dan dzeltilir. Yntem kendi kendini dzelticidir. Tartmasz olarak, belli bir alan
daki bilenler, uzmanlar topluluunda kadnlar da ierilmi olsayd, Aristoteles byle
bir topluluun dnce ve yarglarna da bavuracakt. Dolaysyla, ilke balamn
da onun uzmanlar, bilenler topluluuna ynelimi erkek merkezli deildir. Baz fe
minist epistemologlar cinsiyet temelli deerlerden bamsz bir bilim konusunda
seslerini ykseltmi bulunmaktalar. Byle bir hedef tartmal olarak da olsa, Aris
totelesin epistemolojisi ile, eer uygulamalar ile deilse bile, son derece tutarl
olabilir. Longino (dierlerinin arasnda) ise, bu amacn yanl ynlendirildiini id
dia eder.
Eer bilimsel yntemler ortak deerlerin kuruculuunun bir sonucu olarak
ortaya kyorsa, bilimsel yntemler deerler balamndan bamszl garantile-
yemez. O nedenle, bilimin tarafszlna ilikin ne srlen grler cinselci bilime
kar ilevsiz kalacaktr. Biz kendimizi, ayrca, basit olarak nyarglarn, tarafl
anlaylarn ortadan kaldrlmas ile de snrlayanlayz; fakat biz ilgi alanmz belir
leyip ortaya karan ve yorumlayc bir ana yapy gerekletirecek biimde onu
geniletmeliyiz; ve sonuta daha uygun temellendirmelere ve bululara ulamak...
Verilere kar pasif, edilgin kalmak yerine ve verilerin kendi bana bir eyleri gs
termesine karn, biz bilginin oluumunu ve kendisini etkileme, belirleme gc
mzn farkna varmalyz; bunu grp kabul etmeliyiz. Ve biz yaammzn tem e
linde yer alan deerler ve ereklerle tutarl olan aratrma programlar yaratabilir
veya buna uygun olanlar benimseyebiliriz. Bu adan olaya bakldnda, her trl
deerden bamsz bir bilim yalnzca bo, temelsiz ve anlamsz deil, ama ayn
zamanda da tehlikeli, zararl ve ykcdr.
Son olarak ele alnacak konu, Aristotelesin gerek bilginin konusu olarak
deimez zlere ilikin kavranmnn feminst eletirilere kar savunulmaz ve zayf
olup olmad konusundaki sorunun kendisidir. Aristotelesin insann zn, er
kek merkezli bir temelde kavrad tartmasz olarak ak olsa da, geride kalan ve
yantlanmas gereken soru, yntemin ilke temelinde savunulabilir olup olmad
dr. Eer Aristoteles insann doasn cinsiyet asndan tarafsz bir biimde kavra
m olsa idi, bu izlenen yolun, yntemin kendisi insann yetkinlii ve doasna
ilikin yinede erkek-merkezli bir kavray yaratabilir miydi?
zleri, bilimde cinsel, rksal veya snfsal nyarglar tarafszlatrma tem e
linde grme ve uygulamann nndeki engel gerekten de insan olmay tanmlayan
evrensel zellikleri bulmaktr. Byle bir insan tanmna ulamann kendisinin, sos
yal bilimler asndan ve hatta tp asndan son derece nemli olaca aktr. Son
derece ak bir biimde kantland, gsterildii gibi, felsefeciler ve bilim adamlar
tarihsel olarak arzu edilen, beenilen zellikleri egemen sosyal ve cinsel sn f ile
tanmlarken, istenmeyen, kabul grmeyen, deer verilmeyen nitelikleri alt grup
larla ve snflarla, zdeletirme eilimi ierisinde olmu bulunmaktalar. Aristote
lesin bilgi iin vazgeilmez grd zler zerindeki srar onun kuramlar asn
dan yaratt sonulardan ayr olarak, feminist bir bak asndan bizzat pheyi
gerektirir ve onu hakl karr. Aristotelesi temelde insann zn kav rami atrma
ve cinsel farkllk arasndaki tarihsel bant ve bu kavramlatrmalarn gelien,
ykselen egemen cinsiyet ve snf karlar asndan oynad rol, Aristotelesin
ontolojik anlayn erkein cinsel organnn cinselliinin ifadesi olmakla sulayan
feminist eletirmenlere destek verir gibidir.
nceki blmde Aristotelesi feminist eletirilerden kurtarmaya altm.
Ancak sonuta kabul edilmek zorundadr ki, bu abann kendisi ancak bir bl
myle baarl olmutur. Aristoteles en fazla idealize edilen bilgi kuram ve bilginin
objelerine ilikin dnceleri asndan son derece zayf ve savunmaszdr. Onun
bu dncelerine kar meydan okuma sosyal bakmdan duyarllk gerektiren ba
lamlarda kendini gstermektedir; nk sosyal balamda ele alndnda kuramla
rn yaratcs gerek, yaayan, somut bireysel varlklardr. te bu bunalm nokta
lardr ki, orada epistemik ideal insann sahip olduu farkllklara uygulanr ve yine
bu noktalarda Aristotelesin bir biyolog ve bir siyaset bilimci olarak gstermi
olduu abalar bizzat onun cinsiyet ve snfsal nitelikli nyarglarn aa karr.
Ve ite btn bunlar, evrensellik, objektiflik ideallerinin yeterliliinin sorgulanma
sna arda bulunur. Bu ayn zamanda halihazrda ortaya atlan ve var olan ku
ramlarn nyarglardan, bamsz bir biimde incelenmesinin gerekli koulunu da
teminat altna alr.

eviri: H atice N ur Erkzan


Feminizmin znesi olarak kadnlar

Judil But!er*

Kadn olarak doulmaz, fakat daha ok olunur.


Simone de Beauvoir
Kesin olarak konumak gerekirse, kadn n varolduu sylenemez.
Jliu Kristeva
Kadnn cinsiyeti yoktur.
Luce Irigaray
Cinselliin tertibat bu cinsiyet nosyonunu kurdu.
M ichel F oucault
Cinsiyet kategorisi toplumu heteroseksel olarak kuran siyasi bir kategoridir.
M onique IVitting

Feminist kuram, genel olarak, sadece sylem ierisinde feminist kar ve amalar
balatan deil, ayn zamanda kendisi iin siyasi temsilin de arand zneyi olutu
ran, kadn kategorisi yoluyla anlalan, bir kimlii varsaymtr. Fakat siyaset ve
temsil tartmal kavramlardr. Bir yandan, temsil (representation) , kadnlara siyasi
zneler olarak grnrlk ve meruluk yaymay hedefleyen siyasi sre iinde
operatif bir terim grevi grr. te yandan, temsil, kadn kategorisi hakknda
doru olduu dnlen eyleri gzler nne serdii ya da bozduu sylenen bir
dilin normatif ilevidir. Kadnlar btnyle ya da yeterince temsil edebilecek bir
dilin gelitirilmesi, kadnlarn siyasi grnrln glendirmek iin feminist ku
ramca gerekli grld. Kadnlarn yaantlarnn ya yanl temsil edildii ya da

* Bu yaz, Judith Butler'n G ender Trouble: Feminism an d the Subversion o f Identity (London:
Routledge, 1990) adl kitabndan alnmtr (ss. 1-7).
kkten hi temsil edilmedii yaygn kltrel durum dnldnde bu aka
nemli grnyordu.
Son zamanlarda, feminist kuram ve siyaset arasndaki iliki hakkndaki bu
egemen anlay feminist sylemin iinden gelen bir meydan okuma ile karlat.
Kadn kategorisinin znesinin kendisi sabit ve deimez terimlerle anlalmaktan
kt. Temsilin ve hatta liberasyonun, mutlak aday olarak znenin uygulanabilir
liini sorgulayan pek ok materyal var ancak, her eyden nemlisi, kadn katego
risini neyin oluturduu ya da oluturmas gerektii zerinde ok az uzlam var.
Siyasi ve dilbilimsel temsil alanlar, znelerin kendilerinin biimlendii kriteri
nceden belirler, bu da temsilin sadece bir zne olarak tannabilecek olana geni
letilmesi sonucunu tar. Baka bir deyile, temsil geniletilmeden nce zne olma
niteliklerine sahip olunmas zorunludur.
Foucault, hukuki iktidar sistemlerinin sonradan temsil edecei zneleri ret
tiine iaret ed e r1. ktidarn hukuki anlaylar siyasi hayat tamamen negatif te
rimlerle dzenler grnr. Yani, siyasi yapya seimin tesadfi (contingent) ve
geri alnabilir ileyii dolaym ile bal bireylerin kstlanmas, yasaklanmas, d
zenlenmesi, kontrol ve hatta korunmas yolu ile. Fakat bu yaplar tarafndan
dzenlenen zneler tam da bu yaplara tabi olmalar nedeni ile biimlenirler, tanm
lanrlar ve bu yaplarn gereksinimleri dorultusunda yeniden retilirler. Eer bu
zmleme doru ise, kadnlar feminizmin znesi olarak temsil eden dilin ve siya
setin hukuki oluumunun da kendisi bir sylemsel oluumdur ve temsili siyasetin
verili biiminin bir etkisidir. Ve feminist znenin tam da kendi zgrleimini kolay
latraca farzedilen siyasi sistem tarafndan sylemsel olarak kurulduu ortaya
kar. Bu, eer bu siyasi sistemin, tahakkmn ayrmlayc ekseni dorultusunda,
toplumsal-cinsiyetlenni (gendered) zneler veya erkek(si) olduu ngrlen z
neler rettii gsterilebilinirse, siyasi olarak sorunludur. Bu durumda, kadnlarn
zgrleini (emancipation) iin bylesi bir sisteme eletirel olmayan bir bavuru
aka kendini bozguna uratmak olacaktr.
zne sorunu siyaset iin ve zellikle de feminist siyaset iin, ok nemli
dir, nk hukuki zneler siyasi sistemin hukuki yaps bir kere kurulduunda bir
daha grnmeyen baz dlayc pratikler aracl ile devaml olarak retilirler.
Baka bir deyile, znenin siyasi kuruluu baz merulatrn ve dlayc amalar
la beraber gider ve bu siyasi operasyonlar, hukuki yaplar kendi temelleri olarak
alan siyasi zmlemelerce etkili olarak gizlenir ve doallatrlrlar. Hukuki ikti
dar, kanlmaz olarak, sadece temsil etme iddiasnda olduu.eyi retir de; do
laysyla siyaset, iktidarn bu ikili ilevi ile ilgilenmek zorundadr: Hukuki ve retici
ilevi ile. Gerekte, hukuk, sylemsel oluumu, sonunda hukukun dzenleyici
hegemonyasn merulatran doallatrlm temel bir ncl olarak artrmak
iin hukuk nndeki/ncesindeki zne2 kavramn retir ve sonrada gizler. Ka
dnlarn, dilde ve siyasette nasl daha etkin olarak temsil edilebilecekleri zerinde
almak yeterli deildir. Feminist eletiri, ayn zamanda, kadn kategorisinin,
feminizmin znesinin, nasl retildiini ve zgrleinin tam da iinde arand ik
tidar yaplar tarafndan nasl snrlandn anlamaldr.
Gerekten, feminizmin znesi olarak kadnlar sorusu, hukuktan nce duran,
hukuk iinde veya hukuk tarafndan temsil edilmeyi bekleyen bir znenin olama-
yabilecei ihtimalini ortaya karr. Belki de zne, ve de zamansal bir nceye
gnderme yaplmas, hukuk tarafndan, hukuun kendi meruluk iddiasnn kur
gusal temeli olarak kurulur. Egemen olan hukuk ncesindeki znenin varlkbilim-
sel btnl varsaym, doa durumu hipotezinin, klasik liberalizmin hukuki ya
plarnn kurucusu olan u temelci masaln, ada izi olarak anlalabilir. Tarihsel
olmayan bir nceye bu edimsel bavuru, ynetilmeye zgrce rza veren kiile
rin toplumsal-ncesi ontolojisini garantileyen ve bylece, toplumsal szlemenin
meruluunu oluturan kurucu bir temel ncl olur.
zne nosyonuna destek veren temelci kurgulardan baka bir de, feminizm,
kadnlar terimi ortak bir kimlii gsterir varsaymnda siyasi bir problemle kar
lar. Tanmlama ve temsil etme iddiasnda olunan eyin onayna sahip sabit bir
gsteren olmaktansa kadn, oul olarak dahi sorunlu bir terimdir, bir mcadele
alan, bir kayg kaynadr. Denie Rileyin balnn da antrd gibi, Bu ad
mym? sorusu tam da ismin oul anlamlarnn mmkn olmas ile ortaya kar3.
Eer birisi bir kadn ise\ bu kesinlikle birinin olduu her ey deildir; bu terim
sadece toplumsal-cinsiyetlenme-ncesi (pregendered) kiilerin kendi toplum-
sal-cinsiyetine zg nitelikleri at iin deil, ama toplumsal-cinsiyetin, farkl
tarihsel balamlarda daima tutarl veya srekli olarak kurulmad ve toplumsal-
cinsiyetin sylemsel olarak kurulmu kimliklerin rksal, snfsal, etnik, cinsel ve
blgesel biimleri ile kesitii iin kapsayc olamaz. Sonu olarak, toplumsal-
c insiyefi devaml olarak iinde retildii ve srdrld siyasi ve kltrel kesi
melerden ayrmak mmkn deildir.
Feminizm iin evrensel bir temel, kiiltrler-ar varolduu kabul edilen bir
kimlikte bulunmas gereken bir temel, olmas gerektii siyasi varsaym, oun
lukla, kadnlarn ezilmiliinin ataerkilliin veya erkek tahakkmnn evrensel ya
da hegemonik yapsnda ayrdedilebilen baz tekil biimleri olduu anlayna elik
eder. Evrensel bir ataerkillik anlay, toplumsai-cinsiyet basksnn ileyiini iinde
varolduu somut kltrel balamlara yerletirerek aklayamad iin son zaman
larda yaygn bir biimde eletirildi. Bu eitli balamlara bylesi kuramlar ierisin
de bavurulduu yerlerde de bu, zaten balangta varsaylan evrensel bir ilkenin
rneklerini ya da resimlerini bulmak iin yaplyor. Bu feminist kuramlatrma
biimi, sadece Batl olmayan kltrleri, basknn olduka Batl olan anlaylarn
desteklemek abas iinde smrgeletirip, kendilerine mal ettii iin deil, ama
ayn zamanda da toplumsai-cinsiyet basksnn, batl olmayan zsel bir barbariz
min belirtisi olarak kurnazca aklanverdigi bir nc Dnya ve hatta bir ark
kurmaya meylettikleri iin eletirildi. Feminizmin kendi temsili olma iddialarn g
lendirmek iin ataerkillie evrensel bir stat kurma tela, kadnlarn ortak bastrl-
mlk deneyimini rettii dnlen tahakkm yapsnn kategoriksel ya da kur
gusal evrenselliine gtren kestirme yolu almay bazen tevik etmitir.
Evrensel ataerkillik bir zamanlar sahip olduu inanrla artk sahip deildir,
ancak, ounlukla paylalan ve bu erevenin doal sonucu olan kadn anlay
nn yerinden edilmesi ok daha zor olmutur. Tabii ki, bu konuda pek ok tart
na olmutur: Kadnlar arasnda, bastrlnlklarn nceleyen, ortak bir payda
var mdr, ya da kadnlar sadece kendi bastrlmlklar yznden mi bir baa
sahiptirler? Kadnlarn kltrlerinde, hegemonik erkeki kltrlere tabi olmalarn
dan bamsz olan bir zgnlk var mdr? Kadnlarn kltrel ve dilsel pratikleri
nin zgnl ve btnl daima, daha baskn olan bir kltrel oluumun bala
mna kar ve dolaysyla da iinde mi ifade edilir? zgl olarak kadnsal olan bir
blge, hem erkek(si) olandan farkllatrabilecek hem de kadnn gzlemlenme
mi ve dolaysyla varsaylm evrensellii tarafndan kendi farkll iinde tanna
bilecek bir blge, var m acaba? Erkek(si)/kadn(s) ikilii, yanlzca bu zgnl
n iinde tannabilecei zel ereveyi oluturmakla kalmaz, fakat ayn zamanda
da kadn(s)nn zgnl bir kere daha tamamyla balamndan karlr ve hem
zmsel hem de siyasal olarak hem kimlii oluturan hem de tekil kimlik anla
yn yanllayan snf, rk, etnisite ve iktidar ilikilerinin dier eksenlerinden ko
parlr4 .
Feminizmin znesinin varsaylan evrenselliinin ve birliinin, iinde iledii
temsili sylemin zorlamalar tarafndan etkili bir biimde andrldn ne sr
yorum. Gerekten de, feminizmin dikisiz (seamless) bir kadn kategorisi olarak
anlalan sabit znesi zerine olan bu prematr srar, kanlmaz olarak bu katego
riyi kabul etmeye kar eitli itirazlar retir. Bu dlama alanlar, bu kurgunun,
zgrleim amac ile gelitirildiinde dahi baskc ve dzenleyici sonularn ortaya
karr. Gerekten de feminizmin iindeki paralanma ve feminizmin temsil ettiini
iddia ettii kadnlardan gelen paradoksal muhalefet, kimlik siyasetinin zorunlu
snrlarn gsterir. Feminizmin kendisinin kurduu bir zne iin daha geni temsil
arayabilecei iddias, feminist amalarn kendi temsil iddialarnn kurucu gcn
hesaba katmay red etmeleri yznden baarsz olma tehlikesini ironik olarak ta
r. Bu problem, stratejiler daima niyet ettikleri amalar aan anlamlara sahip ol
duklarndan, kadn kategorisine sadece stratejik amalarla bavuru yolu ile dzel
mez. Bu durumda, dlamann kendisi niyet-edilmemi ama sonusal bir anlam
kazanabilir. Temsili siyasetin feminizm sabit bir zne ortaya koymal artna uya
rak feminizm, kendini toptan yanl temsil etme eletirisine madur brakr.
Siyasi grevin, temsili siyaseti - sanki yapabilirmiiz gibi- reddetmek demek
olmad aktr. Dilin ve siyasetin hukuki yaplar iktidarn ada alann olutu
rur; dolaysyla bu alann dnda, bu alan merulatrc pratiklerin eletirel bir
soykiitnden (genealogy) baka hibir pozisyon yoktur. Aslnda eletirel hare
ket noktas, M arxn syledii gibi, tarihsel imdidir. Ve grev, bu kurulu ereve
iinde, ada hukuki yaplarn dourduu, doallatrd ve sabitledii kimlik
kategorilerinin bir eletirisini oluturmaktr.
Belki de kltrel siyasetin bu annda, bazlarnn postfeminist olarak adlan-
drabilecei bir dnemde, bir feminizm znesi kurma emri zerinde feminist bir
perspektif ierisinden dnme frsat vardr. Feminist siyasi pratik iinde kimliin
varlkbilimsel kurulularnn radikal olarak yeniden dnlmesi, feminizmi baka
temeller zerinde yeniden canlandrabilecek bir temsili siyasetin oluturulabilmesi
iin gerekli grnyor. te yandan feminist kuram, devaml olarak dlad bu
kimlik ya da anti-kimlik pozisyonlar tarafndan srekli olarak kar klan tek ya
da srekli bir temel kurma zorunluundan zgr klmaya alan kktenci bir ele
tiriyi dikkate almann zaman gelmi olabilir. Feminist kuram, bir zne olarak ka
dnlar nosyonunda temellendiren dlayc pratikler, feminist kuramn temsil
iddialarn geniletmeyi amalayan hedeflerini paradoksal olarak zayflatmaz m?3
Belki de problem ok daha ciddi. Kadn kategorisinin tutarl ve sabit bir zne
olarak kuruluu, toplumsal-cinsiyet ilikilerinin farknda olunmadan dzenlenmesi
ve eyletiri Imesi midir? Ve bylesi bir eyletirilne feminist amalara tam da zt
deil midir? Kadn kategorisi hangi dereceye kadar sadece heteroseksel bir mat-
riks (matrix) balamnda istikrar ve tutarllk kazanabilir?6 Eer, sabit bir toplun-
sal-cinsiyet nosyonunun artk feminist siyasetin temel ncl olamayaca ortaya
karsa, toplumsal-cinsiyetin ve kimliin bu eyletirilmesine kar kabilecek,
kimliin deiken kuruluunu siyasi bir ama olmasa da yntemsel ve norm atif
bir n-gereklilik olarak alacak yeni bir feminist siyaset biimi belki de imdi arzu-
lanabilinir.
Feminizmin hukuki znesi olarak nitelenen eyi reten ve gizleyen siyasi
operasyonlarn izini srmek, tam da kadn kategorisinin feminist bir soyktii-
nn iidir. Feminizmin znesi olarak kadnlar bu sorgulama abas srecinde,
bu kategorinin sorunsuz olarak kullanlmasnn feminizmin bir temsili siyaset ola
bilme olasln engelledii ortaya kabilir. Temsili, zne olmann telaffuz edilme
yen normatif gereklerine uymakta baarsz olanlarn dlanmas yolu ile kurulmu
znelere geniletmenin anlam ne olabilir? Temsil, siyasetin tek oda olduunda,
hangi tahakkm ve dlama ilikileri farknda olunmadan srdrlyor? Feminist
znenin kimlii feminist siyasetin temeli olmamaldr, eer znenin oluumu bu
temelin ne srlmesi yolu ile dzenli olarak gizlenen iktidar ilikileri alan ierisin
de meydana geliyorsa. Belki de, paradoksal olarak, temsiPin yanlzca kadn
znesi hibir yerde varsaylmad zaman feminizm iin bir anlam ifade ettii gs
terilebilecektir.

CNSYET/TOPLUMSAL-CNSYET/ARZUNUN ZORUNLU DZEN

Bir kimlik dayanmas kurmak iin kadnlarn sorunsuz birliine sklkla bavu
rulmasna ramen, feminist zneye cinsiyet ve toplumsal-cinsiyet arasndaki ay
rm tarafndan bir atlak (split) getirilir. lk olarak biyoloji-kaderdir formlne
kar kma niyeti ile oluturulan bu ayrm, cinsiyetin sahip olur grnd biyo
lojik katl ne olursa olsun toplumsal-cinsiyetin kltrel olarak kurulduu arg
manna hizmet eder: Bu nedenle, toplumsal-cinsiyet ne cinsiyetin doal bir sonu
cudur ne de grnte cinsiyet kadar sabitdir. znenin birliine, bylece, toplun-
sal-cinsiyete cinsiyetin oul bir yorumu olarak olanak veren bu ayrm tarafndan
zaten iten ie muhalefet edilir7.
Eer toplumsal-cinsiyet cinsiyetli bedenin ald kltrel anlamlar ise, bir
toplumsal-cinsiyetin bir cinsiyetten herhangi tek bir ekilde kt sylenemez.
Mantksal snrlarna gtrldnde, cinsiyet/toplumsal cinsiyet ayrm cinsiyetli
bedenler ile kltrel olarak kurulmu toplumsal-cinsiyetler arasndaki radikal bir
kopuklua iaret eder. Cinsiyet ikiliinin kararlln bir an iin kabul edersek,
bundan erkein kuruluunun sadece eril bedenlere ait olduu ya da kadn nki-
nin sadece diil bedenleri anlamlandraca sonucu kmaz. Dahas, cinsiyetler
kendi morfoloji ve kurulularnda sorunsuzcasna ikili olarak grnseler bile, top-
lumsal-cinsiyetlerin de ikili olarak kalmalar gerektiini kabul etmek iin hibir
neden yoktur8. kili bir toplumsal-cinsiyet sistemi varsaym toplumsal-cinsiyetin
cinsiyetle olan takliti (mimetic) ilikisine olan inanc rtk olarak korur. Bu inan
ca gre toplumsal cinsiyet cinsiyetin yansmasdr ya da yansmas olmasa bile
cinsiyet tarafndan snrlandrlmtr. Toplumsal cinsiyetin kurulu stats cinsi
yetten toptan bamsz olarak kuramlatrldnda, toplumsal cinsiyetin kendisi,
erkek ve erkeksi olann kolaylkla eril olduu kadar diil bir bedeni de ifade edebi
lecei ve kadn ve kadns olann da diil olduu kadar eril bir bedeni de ifade
edebilecei sonucu ile yzer-gezer bir aldatmaca olur.
Toplumsal-cinsiyetlenmi znenin bu radikal yanl bir baka sorunlar k
mesini ortaya karr. Cinsiyetin ve/veya toplumsal-cinsiyetin nasl ve hangi yol
larla verildiini aratrmadan, verili bir cinsiyete ya da verili bir toplumsal-
cinsiyete nasl gnderme yapabiliriz? Ve cinsellik nedir ki zaten? Doal mdr, ana
tomik midir, kromozomsal mdr, ya da hormonal mdr, ve bizim iin bylesi
gerekleri tesbit etme iddiasnda olan bilimsel sylemleri feminist bir eletiri
nasl deerlendirecektir?9 Cinsiyetin tarihi var mdr?10 Her cinsiyet farkl bir tari
he ya da tarihlere mi sahiptir? Cinsiyet ikiliinin nasl kurulduunun bir tarihi, ikili
seenekleri deiken bir kurgu olarak tehir edebilecek bir soyktii var mdr?
Cinsiyetin grnrdeki doal gerekleri, eitli bilimsel sylemlerce, baka siyasi
ve toplumsal karlarn hizmetinde, sylemsel olarak retilmi midir? Eer cinsi
yetin deimez karakterine kar klrsa, belki cinsiyet olarak adlandrlan bu
kurgu da toplumsal-cinsiyet kadar kltrel olarak kurulmutur; gerekten, belki
de, cinsiyet zaten her zaman toplumsal-cinsiyetti ki bunun sonucu da cinsiyet ve
toplumsal-cinsiyet arasndaki ayrmn aslnda hi de bir ayrm olmaddr11.
yleyse, toplumsal-cinsiyeti cinsiyetin kltrel yorumu olarak tanmlamak,
eer cinsiyetin kendisi toplumsal-cinsiyetlendirilmi bir kategori ise, hibir anlam
ifade etmez. Toplumsai-cinsiyet, basite nceden-verili bir cinsiyet zerine klt
rel anlam kaznmas (hukuki bir anlay) olarak anlalmamaldr; toplumsal-cinsi-
yet tam da cinsiyetlerin kurulduu retim aygtnn kendisini de gstermelidir.
Sonu olarak, cinsiyetin doaya ilikisi, toplumsal-cinsiyetin kltre ilikisi gibi
deildir; toplumsal-cinsiyet, ayn zamanda, cinsiyetli doann ya da doal bir
cinsiyetin sylem ncesi, kltre ncel, kltrn zerinde eyledii siyasi ola
rak ntr bir yzey olarak retildii ve kurulduu sylemsel/kltrel aratr... Bu
noktada, cinsiyetin i istikrarn ve ikili erevesini etkili olarak gvence altna
alabilecek bir yolun cinsiyetin ikiliini sylem-ncesi bir alana yerletirmekle ol
duu zaten aktr. Cinsiyetin sylem-ncesi olarak byle retimi, toplumsal-cin-
siyet ile ifade edilen kltrel kurulu aygtnn etkisi olarak anlalmaldr. yleyse
toplumsal-cinsiyet, sylem-ncesi cinsiyet etkisini (effect) reten ve bylelikle
de sylemsel retimin ileyiini gizleyen iktidar ilikilerini kapsayacak bir ekilde
nasl yeniden formle edilmelidir?

eviri: Gken E rturul-A paydn

DP NOTLAR
1. Bkz. M ichel Foucault, "Right of Death and Povver ver Life," The History ofSexuality, Volme I, An
Introduction, ev. Robert Hurley (N ew York: Vintage, 1980), orijinal olarak Histoire de la sexualite 7:
La volonte de savoir (Paris: Gallimard, 1978) olarak yaymland. Bu son blmde, Foucault, hukuki ve
retken kanun arasndaki ilikiyi tartr. Foucault'nun hukuun retkenlii nosyonu aka Nietzsc-
he'den, onun iktidar istem i (w ill-to-po w er) ile ayn olm am akla beraber, trem itir. Foucault'nun
retken iktidar kavramnn kullanlmas Foucault'nun basit bir ekilde toplum sal-cinsiyet sorununa
"uygulanmas" niyetini tamaz. Bu kitabn, blm 3, ksm ii, "Foucault, Herculine, and the Politics
of Sexual Discontinuity"'de gsterdiim gibi, cinsiyet ayrmnn, Foucault'nun kendi eserlerindeki
balam da dnlm esi onun kuramndaki baz elikileri ortaya karr. Onun beden hakkndaki
gr de son blmde eletirilecektir.
2. Bu alma ierisindeki hukuk nndeki/oncesindeki zneye olan referanslar, Derrida'nn Kafkann
"Before the Law", Kafka a n d the Contemporary Critical Performance: Centenary Readings iinde,
der. Alan Udolf (Bloomington: Indiana University Press, 1987) hikyesini okumasnn yorumlamalardr.
3. Bkz. Denie Riley, Am I That Nam e?: Feminism and the Category o f 'W om en' in History (N e w
York: M acm illan, 1988).

no
4. Bkz. Sandra Harding, "The Instability of the Analytical Categories of Feminist Theory," Sex and
Scientific Inouiry, der. Sandra Harding and Jean F. O'Barr (Chicago: University of Chicago Press,
1987), pp. 2 8 3 -3 0 2 .
5. Nancy Cott'un kitabnn The Grounding o f M o d em Feminism (N ew Haven: Yale University Press,
1987) balna ikin ifte anlam lla dikkatim ekildi. Cott, erken yirminci yzyil ABD fem inist
h a re k e tin in k e n d is in i, so n u n d a bu h a re k e ti " te m e lle n d ir e c e k " olan bir p ro g ra m i in d e
"tem ellendirm eye" altn iddia eder. Onun tarihsel tezi st kapal olarak acaba eletirel olmayarak
kabul edilen tem ellerin "bastrlmn geri dn" gibi mi iledikleri sorusunu ortaya atar; dlayc
pratiklere dayanan, siyasi hareketleri kuran sabit siyasi kimlikler mtemadiyen tem elci (foundationalist)
hareketin yaratt tam da bu dengesizlik tarafndan tehdit edilebilirler.
6. M e tin boyunca, heteroseksel matriks kavramn, bedenleri, toplum sal-cinsiyetleri ve arzular
doallatran kltrel anlalrlk (intelligibility) an gstermek iin kullanyorum. Bedenlerin tutarl
olabilm esi ve de anlam ifade edebilm esi iin, zorunlu heteroseksel pratik sayesinde kart ve
hiyerarik olarak tanmlanm, sabit bir toplumsal-cinsiyet (erkek(si)nin erili, kadn(s)nn diili ifade
ettii) ile ifade edilmi, sabit bir cinsiyet olmal varsaymn kabul eden hegem onik s ylem sel/
epistemik toplumsal-cinsiyet anlalrlk modelini karakterize etm ek iin M onique VVtting'in "hetero
seksel szleme" kavramndan ve daha az derecede de Adrienne Richin "zorunlu heteroseksel-
lik" kavramndan yararlanyorum.
7. Cinsiyet/toplum sal-cinsiyet ayrmnn yapsalc antropoloji ve bu formulasyonun fem inist sahip
lenmeleri ve eletirilerinin bir tartmas iin, bkz. bu kitapta, "Structuralism s Critical Exchange" adl
blm (blm 2, ksm I).
8. Yerli Amerikan kltrlerindeki berdache ve oul-toplumsal cinsiyet (multiple-gender) dzenlemeleri
zerine ilgin bir alma iin, bkz. VValter L. VVlliams, The Spirit and the Flesh: Sexual Diversity in
American Indian Culture (Boston: Beacon Press, 1988). Ayrca bkz. Sherry B. Ortner and Harriet
VVhitehead, der., Sexual M eanings: The Cultural Construction o f Sexuality (N e w York: Cambridge
University Press, 1981). Berdache, transsekseller, ve toplumsal cinsiyet ikiliklerinin olumsallnn
siyasi olarak duyarl ve provokatif bir zm lem esi iin, bkz. Suzanne J. Kessler and W endy McKenna,
Gender: A n Ethnomethodological Approach (Chicago: University of Chicago Press, 1978).
9. Biyoloji ve bilim tarihi alanlarnda, cinsiyete bilimsel tem el kuran eitli ayrmc prosedrlere ikin
siyasi karlar deerlendiren bir hayli fazla fem inist aratrm a yaplmtr. Bkz. Ruth Hubbard and
M arian Lowe, der., Genes and Gender, cilt 1 ve 2, (N ew York: Gordian Press, 1978, 1979): Hypatia:
A Journal o f Fem inist Philosophy, cilt 2, No. 3, Sonbahar 1987, ve cilt 3, No. 1, Bahar 79 8 8 'in
fem inizm ve bilim zerine olan iki says, ve zellikle de bu son (Bahar 1988) saysndaki The Biology
and Gender Study Group, "The Im portance of Feminist Critique for Contem porary Celi Biology";
Sandra Harding, The Science uestion in Feminism (Ithaca: Cornell University Press, 1986); Evelyn
Fox-Keller, Fleflections on Gender and Science (N e w Haven: Yale University Press, 1984); Donna
Haravvay, "n the Beginning w as the W ord: The Genesis of Biological Theory", Sings: Journal of
W om en in Culture and Society, cilt 6, No. 3, 1981; Donna Haravvay, Primate Visions (N e w York:
Routledge, 1989); Sandra Harding and Jean F. O'Barr, Sex and Scientific lnquiry (Chicago: Univer
sity of Chicago Press, .1987); Anne Fausto-Sterling, M yths o f Gender: Biological Theories A bout
W om en and M e n (N ew York: Norton, 1979).
10. Aktr ki Foucault'nun History o f Sexuality's\ (Cinselliin Tarihi) "cinsiyet"in tarihini verili modern
Avrupa balam ierisinde yeniden dnmek iin bir yol sunuyor. Daha detayl bir alma iin, bkz.
Thom as Lacquer and Catherine Gallagher, der., The M akin g o f the M o dern Body: Sexuality and
Society in the 19th Century (Berkeley: University of California Press, 1987), ilk olarak Flepresentati-
ons, No: 14, Bahar 1986 saysnda yaynlanmtr.
11. Bkz. benim "Variations on Sex and Gender: Beauvoir, VVtting, Foucault", Feminism as Critique
iinde, der. Seyla Benhabib and Drucilla Cornell (Basil Blackvvell, datm; University of M innesota
Press, 1987).
.N. eviriyi gzden geirdii ve deerli nerileri iin Halil Apaydn'a teekkr borluyum.
Feminizmin fetihleri ve gncellii

Server Tanilli

Feminizm kelimesi Fransz diline 1837de girer; szlklerde, kadnlarn haklar


ve toplumdaki rollerinin geniletilmesini savunan bir retinin ad olur. Fransa
dan ve ngiltereden balayarak, zellikle orta snflardan gelen kadnlarla ii
kadnlar, binlerce yln ezilmiliini ve erkeklerle olan eitsizlii dile getirirler; kti
sad, siyasal ve kltrel haklar isterler. XIX. yzyln zellikle ikinci yarsnda
balayp btn bir XX. yzylda sren kran krana mcadelelerin sonunda,
byk kazanmlar sz konusudur: lk sava eitim adna olur; ona, seimlerde oy
hakk ve eit ie eit cret iin mcadele de eklenir. Kavga, bir tarihten sonra,
sradan bir eitlik istemini aar; daha da genel olarak, bakalar gibi insan olma
mcadelesine dnr ve bedenine sahip olma da gelip iin iine girer. te yan
dan, kadnlar bamszlk, silahszlanma, bar ve kalknma yntemine varncaya
kadar, btn insanl ilgilendiren davalara da sahip karlar. Gelip durduumuz
noktada, feminizm, ite bu btnlk iindedir.
Ne var ki, fikirler ak seik ortada da olsa, mcadele, dnyadaki kadnlarn
byk ounluu iin kazanlm deil henz. Daha kat edilebilecek uzun bir yol
var! A m a feminizm, fikri retkenlii ile gndeme egemen durumda ve kadnlar
gitgide byk bir potansiyel ve siyasal bir gtr artk. Bunun getirdii sorunlar
da var: rnein sol hareket, byle bir gle balakln gerektii biimde
nasl kurmaldr? Feminizmin fetihlerine bakp kendini onlarla da zenginletiremez
mi?
nk feminizm, gelenee kar ilerlemeden yana oldu.
Kadn, en eski yzyllardan amza kadar, iki dnce akmnn, gelenekle ilerle
menin kesitii noktada olmutur hep: Gelenek, batl inanlara, khnemi dn
celere dayanarak, onu, evine, kmamas gereken bir coraf mekna balar, bir
eitsizlik duvar ile evreler; ilerleme ise, imdiki zamann yzn henz ger
eklememi de olsa ideal bir gelecee evirir, yaamn imknlarn, haklarla
sarma-dola bir halde sergiler. Birinde yaamn katl ve soukluu, tekinde
yumuakl ve scakl vardr; biri duraan, teki dinamiktir.
Yzyllarca gelenek ar basmtr kadnlar iin. O yzyllar, snfsal bir teme
li de olsa, erkeklerin kadnlar zerindeki egemenliine, yani ataerkil bir dzene
dayandndan, kurallar, ister istemez cinsiyeti bir damga tayordu. amz,
eitli nedenlerle, ite bu cinsiyeti yapya kar kyor. Demokratik lkelerde,
gitgide tasfiye olunan hukuk, znde bu nitelikteki bir hukuktur; onu, aktr ki,
binlerce yln iktidar ayrcalklarndan yararlanan ve haklar da bata kendileri iin
dnen erkekler yapt. Hukuksal, ekonomik ve siyasal bamszlk isteyen kadn
lar da, cinsiyeti olduundan kendileri iin adaletsizliklerle dolu ve ihtiyalara
da yant vermeyen bu dzeni deitirmek ve yaamn gereklerine amak istiyorlar.
Onlarn grlerini dile getiren feminizm, iinde eitli eilimleri de tasa, bir
yerde gelenee kar ilerlemeden yanadr. Ama solun mayasnda da bu yok mu?
O yzdendir ki feminizm, solun doal baladr. Daha zgr ve insanca bir
gelecei hazrlamada, ikisinin yan yana olmalarn yaam dayatyor. Dinci, gerici,
sac parti ve politikalarn, so la kar karken feminizme de ate pskrmeleri
nin altnda ite bu kayg yatyor.
Ne var ki, tpk sol gibi, feminizmin de kendi yolunu amas kolay olmad.

**

Mcadeleye daha ncelerden de balansa, dmlerin art arda zl, XX.


yzylda, zellikle de onun ikinci yarsnda olur. O yzyln balarnda, Ortaadan
beri gelien ynla tema, Batl feministin bilincinde yer etmitir.
Neler mi vardr aralarnda?
Bata u: Erkeklerle kadnlar arasndaki farkllklar, doadan deil her iki cin
sin getii farkl eitimden ve kimi mesleklerin eitiminin de kzlara yasaklanma
sndan ileri geliyor.
Sonra unlar geliyor: Kadnn ailede medeni haklardan yoksun klnmas ve
kimi ktisad ve siyasal grevlerden uzak tutulmas kabul edilemez; cinsel konuda
ifte ahlaka yer yoktur; kadnlarn kurtuluu olsa olsa kadnlarn eseri olabilir;
kadnn, evliliin dnda da zevk alma hakk vardr; kadnlarn kurtuluu, btn
alanlarn kurtuluundan ayrlamaz; kadnlar mcadelelerini btn bir toplumun
sorunlarna ve ihtiyalarna yaymaldrlar. Son olarak da u: Tm lkelerin kadn
lar haklarn elde etmek iin dayanmak zorundadr.
Bu fikirler, saysz uygulamalara, direnilere ve bakaldrlara alanm hal
dedir ve eylemcileri arasnda Avrupa toplumlarnn her snf ve kesiminden insan
lar vardr; en korkun engellere gs gererek mcadelelerini yrtmlerdir. Bu,
XX. yzyln balarndan bugne dein, Batl feministlerin mcadelelerinde kural
dr.
XX. yzyln ilk yarsnda, Batda, birinci Dnya Savandan nce, kadnla
rn ktisad, ailevi ve siyasal haklarn elde etmek iin rgtl mcadele srer ve
savan ertesinde de, kadnlarn oy hakk mcadelesi Fransa dnda 21 lke
de baarya ular. Ama dnemin asl arpc olay, Sovyetler Birliinin kuruluu
ve kadnlarn o vesileyle elde ettii fetihlerdir.
Gerekten, Batl feministler, ktisad, siyasal ve meden haklarn kazanma
nn kavgasn verdikleri bir srada, Rus kadnlar, kendilerine bu haklar verecek
1917 Devrimin i erkeklerle beraber hazrlarlar. Bu haklarn kadnlara, Rusya
nn yeni yneticilerince bir armaan olarak verildiini sylemek, onlarn Devrim
ncesi byk mcadelesini glgeler. Bata Alexandra Kollontayn ta 1907den
balatt zellikle alan kadnlar iin mcadele, devrimi yapanlara da esin
verir: lk kararnameler, onlar korumak iindir; bunun gibi, ailede kocann ege
menliine son verilir, boanma kolaylatrlr ve evlilik d ocuk meru ocuklar
eit saylr. Ayrca kadnlarn kavgasn yaptklar baka haklar vardr ki, Devrimin
patlak vermesinde rol oynarlar. Bolevik Devriminin arkasndan kadnlar orduya
girer, Beyaz O rdu ya kar gerilla savalarnda saflar tutarlar; Komnist Partide
bir Kadnlar Bakanl (Genotdel) oluturulup ala kar mcadele, yeni hkme
ti i savata desteklemek ve kadn haklar iin kadnlar seferber ederler.
Ne var ki Kollontay, Lenin ve Trotsky gibi aydn ve politikaclar unu abu
cak anlarlar: Kadnlara ailede ve i yaamnda verilen haklarda eitlik, iki cins
arasnda sosyal koullarda eitlik salanmamsa gsz kalrlar; hele hele kadn
ailede ev ileriyle de ykml kaldka... Buradan kalkp kolektif ev ileri birlikle-
rinin kurulmasna giriilir. N e var ki, bu ve baka olanaklar daha sonra retim
akna kesintiye urar, hatta yok edilir. Yasal ocuk aldrmaya son verilir, bo
anma gletirilir. Ailede geleneksel kadn ve erkek konumuna dn, sosyalist
toplumun inas iin gerekli grlr. Her eyden nce, Plann gerekleri vardr.
Kadnn ekonomik bamszl, siyasal ve kltrel yaama katlmas srse de,
Stalin dneminin bu geriye atlan admlar sonunda D evrimin balarndaki hava
dan ve kadnlar yararna kazammlardan neredeyse eser yoktur; gemi yllarn
Kollontayn deyimiyle Rzgr gibi zgr ideal yeni kadnnn yerine, Gl
ve acl Sovyet Anas tapncr gemitir.
A m a yine de faizmden farkldr durum...
Sovyetler Birliinde bunlar olurken, Almanya, talya ve spanya gibi faist
rejimlerde sistemli bir reti iktidara yn vermektedir: Kadn, aa bir varlk oldu
undan, ailede kocasna hizmet etmek ve devlete de ok ocuk vermekle ykm
ldr. Nazi A lm anyas K l ( Kinder, Kche, Kche, yani ocuk, mutfak, kilise)
bir slogan kabul eder. Kamu kesiminde alan btn kadnlar iten karan ilk
lke o olur. Dahas, gen kzlar kltrn dnda brakmak amacyla bir dizi nlem
alnr: Liselere ve karma okullara girileri yasaklanr ve zel okullarda ev ilerine
hazrlanrlar; lise bitirme iin kzlara sadece yzde 10 uk bir kota ayrlr. Hekimlik
de kadnlara yasaklanr. Nazi retisine gre, kadn bir tr hayvandr. Ailede tek
doal badr ve cinsel zgrlk isteyen bir kadn, bir Yahudi, bir Siyahi ve ecin
sel gibi erdemsiz ve alaktr. Feminizm, bir burjuva sapkl, doal dzeni bozma
dr. Nazi toplumu kadn dlayan ve A n a y ycelten ecinsel kardelerden olu
mutur . spanyada, Cumhuriyet dneminde kadnlarn elde ettii btn kaza-
nmlar (1931 de oy hakk, Katalonyada ocuk aldrma hakk), Franconun faist
rejimi ortadan kaldrr.
ok gemeden patlayacak kinci Dnya Sava, kadnlarn faizme kar yo
un ve rnek mcadelesine bir vesile olur. Kadnlarn cephelerde ve fabrikalar
da katlm olmasayd, Avrupada faist igale son vermek asla mmkn ola
mazd. Sava sonras balayan yzyln ikinci yars ise, ou konuda olduu gibi
kadnlarn durumunda ve feminist harekette de yepyeni bir dnemdir.

***

Aslna baklrsa, sava izleyen yirmi yl boyunca (1945 1965), Batnn ve Do-
u nun gelimi lkelerinde ynetimler, kadna baklarnda kkl bir deiiklik
iinde deildirler: toplum, kadnlarn potansiyelini gelitirme iin deil, tersine ka
dnlar toplumun retim ve yeniden retim ihtiyalar iin vardrlar, diye dnlr.
Sava srasnda retimde ve orduda onlardan yararlanlm ve ihtiya kalmadn
da da evlerine yollanmlardr.
yle de olsa, Simone de Beauvoirin 1949da yaymlad kinci Cins adl
eserindeki saptamalar ve sesleni kadnlarn kulaklarndadr. Tazeliini bugn de
srdren bu kitapta, yazar, Kadn olarak doulmaz, kadn olunur diyordu: Ka
dnlarn roln snrlayan doa deil, kadnlarn da az ok su orta olduklar
bir yn nyarg, det ve khne yasalard. Bu soylu kalem, rahata ve sosyal b
tnlemeye kavumak iin akln baka eylere rnein evlilie! takp bam
szlklarn yitirmi kadnlar sarsmak iin de, onlarn kadn olarak saygnlk duygu
larna sesleniyordu. Bu ses, btn, sosyal snflarn ve btn ktalarn kadnlarna
ulam ve onlarn kurtulu mcadelelerine esin vermitir. A m a feminizmin yeni
den kuruluu, 1965-1980 yllarna rastlar.
lk aamada, kimya ve tp tekniindeki ilerlemeler gebelii nlemede etkili
olurlar ve onlar sayesinde kadnlar, ilk kez, binlerce yllk giriimlerinin gerekle
tiini, yani cinsellik ile hamileliin birbirinden ayrldn grrler. Simone de Bea-
uvoirda yle demiti: Kadnlarn kurtuluu rahimlerinde balar . Buradan bala
yarak, bu aralarn btn kadnlarn hizmetine verilmesi ve ock aldrma konu
sunda ou lkede hl yrrlkte olan yasaklamalarn sona ermesi iin kadnlar
seferber olurlar. Ba da, Kuzey Avrupa lkeleri ile Amerika Birleik Devletleri
eker.
Onun kadar arpc olan, 6 0 l yllarn sonuna doru, Birleik Devletlerde,
ngilterede Fransada ve ou Batl lkede, yeni bir kadn kuann ortaya k
dr: 19 3 5 le 1945 arasnda doan, antifaistyadaantikolonyalist mcadelelerde
kendilerinden ncekiler gibi anmam ve btn olarak daha stn bir bilgi dze
yindeki bir kuaktr bu. Kuzey A m erikada ve Avrupada yeni kadn hareketlerini
o kuak youracaktr. Bir bilano ortaya koymak gerektiinde, sonu arpcdr;
feministler, btn alanlarda, yeniliki olmay baarmlardr.
rnein, ideolojik ve bilimsel alanda, feministler, kamu ile zeli birbirinden
ayran, kamu kesimindeki erkeklere ncelik tanyan ve kadnlar zelin iine iten,
sadan y a d a soldan btn eski siyasal ideolojilerin maskelerini indirmiler
dir. unu gsterirler: Bylesi bir ayrm siyasald ve kadnlarn smrlmesini ve
erkeklere bamlln gizliyordu. Aileye kapatlan kadnlar, toplumun ihtiyac olan
emek gcn rettii ve yeniden rettikleri halde, toplum, kadnlarn biyolojik
nitelii deyip aslnda ekonomik olan bu retimin karln vermiyor. Kapi
talist sistemden nceki ataerkil sistemde, kadnlarn ailedeki bu grnmez reti-
nr'ine dayanyordu. te feminist mcadele ie bu noktadan koyulmaldr: kadn
lar, ilk smrnn buradan baladn grmeliler; ev ekonomisine bu bamll
grmedikleri srece, kurulular mmkn deildir. Ekonomi bilimini de, bu nokta
da tartmaya amaldr.
te yandan, zel yaam alannda da, feministler, gndelik hayatta zel
yaamla genel yaam arasna dikilmi engelleri de reddederek yenilik getirirler.
Bunun gibi, edebiyatta, medyada, reklamlarda kadnlarn cinsiyetinin ne karl
masna kar karlar. e alnmada ve cretlerde eitlikte, kadnlara erkeklere
oranla bir farkllk gzetilmesine kar koyarlar. Kadnlara kar cinsel bask ve
iddet konusu, en duyarl ve youn mcadelelere yol aar ve uluslararas bir niteli
e brnr.

****

Son olarak siyasal yaama katlma konusunda da, feministler srarl bir mcade
le srdrrler. Kadnlarn, seimlerde seme seilme haklar uruna bir yzyldan
fazla bir zaman nce balattklar mcadele, erkeklerin oy haklarnn tannmasn
dan sonra da olsa, bir yerde tartlr olmaktan kar ve seme-seilme hakknda
kadn-erkek eitlii salanr. Ne var ki, son yllarda, konunun bir baka yan gn
deme gelip girmitir.
Gerekten, Kuveyt gibi birka lke bir yana, neredeyse her yerde, yasalar,
kadnlarn seme ve seilme haklarn kabul ediyorlar. Ama uygulamada, parla
mentolara ve hkmetlere kadnlarn girmeleri konusunda pek byk admlar atl
m deil. te yandan, politik eilimi ne olursa olsun, her lkede, kadnlar, siyasal
ykselilerini frenleyen ynla engelle karlayorlar; nyarglardan gnlk yaa
mn etinliklerine kadar uzanan engeller bunlar.
Peki kadnlar, insanln yzde 52 sine yakn bir kitleyi temsil eden bu zgn
aznlk, dnya ilerinin ynetiminde yerlerini almaya nasl yreklendirmeli?
Soru, hararetli tartmalara yol am halde.
Feminist hareketin pek gl olduu Kuzey Avrupada, partiler, 7 0 li yllar
dan balayarak kadnlar iin kotalar koydular ve onlar gitgide arttrarak nere
deyse bir eitlie vardlar. Bu uygulama, Avrupann geri kalan blmnde, zel
likle de sol parti evrelerinde yaylmaya balamtr. Gelimekte olan lkelerde ise,
durum elimelidir.
Denecek odur ki, kadnlarn davas hakl ise, siyasal temsilde kadn-erkek
eitlii ilkesi de hakldr ve pek uzun sren bir adaletsizlii bir blmyle
dzeltmek frsatn salayacak. Hareket baarya ularsa, demokrasi nerede olur
sa olsun bir eksik kalm demokrasi aybndan kurtulurken; belki daha da nem
lisi, siyaset snfnn dnya apnda yenilenmesinin yolu almtr ki, XXI. yzy
ln devrimleri arasnda hi kukusuz nemli bir yeri olacaktr onun da.
Bylece eitlik, kadnlar iin bir hedef olarak kalyor. Siyasal temsilde kadn-
erkek eitlii, bu eitlie gtren yollardan biri olabilir kukusuz. A m a bir artla:
Niceli ve politii amak, bir paylama anlayyla ufkumuza gelip yerleirse. to
pik denecektir kukusuz, olsun, kamlayc ama. Hi bitmemi, ak, belki de hi
sonu gelmeyecek bir tarihin yolu gibi...
Son olarak, solun feminizmde birka konudaki temel uzlamay da bilme
sinde yarar var.
A m a bu, baka bir yaznn konusu olabilir.
Kadn sorunu
A far Timuin

Kadn erkek ayrl konusunda ya da bir baka deyile insanda cinsellik ayrm
konusunda felsefi, ruhbilimsel ya da toplumbilimsel bir kuram gelitirmek olas m
ya da gerekli mi? Bu ayrm felsefi olmadan nce, ruhbilimsel olmadan nce ve
toplumbilimsel olmadan nce doal bir ayrmdr, doal olduu lde de ruhsal
adan giderilemez ve giderilmesi gerekmeyen bir ayrmdr. nsan dnyas bu ayr
mn zellikleri iinde ho ve ekicidir. nsann doayla savam doann kkel
koullarn deitirmek ya da gidermek iin deildir, zaten insann gc buna yet
meyecektir. nsan doaya kar doa deil doa iinde doadr. Ayrca kadn er
kek kartln ya da benzemezliini gidermek trn srmesi asndan da sknt
lar getirmeyecek mi? Kadn ruhsallyla erkek ruhsall ayn zellikleri tasayd
kadn erkek iin ve erkek kadn iin hi de ekici olmayacakt. te yandan, kadn
ruhsallnn ve erkek ruhsallnn zelliklerini kolayca saptayabilecek durumda
myz?nsann ruhsal yaps olduka karmak bir grnm ortaya koymaktadr.
Kadn erkek ayrm olduka bulank bir ayrmdr: kadn zellikleriyle erkek
zellikleri ok yerde birbirine karr. Bugne kadar kadn dnyas zerine ve er
kek dnyas zerine ok ey sylenmi olsa da ortaya konulan bilgiler ok genel
grler ya da kiisel izlenimler olmaktan teye gidememitir. Olsun, gene de
bylesi bir ayrm vardr, znel yan ar basyor olsa da, kolay kolay belirlenebilir
olmasa da ya da zellikle sezgisel dncelerde anlatmn buluyor olsa da vardr.
Yani kadn kadndr ve erkek erkektir. Szkonusu ayrmn bilinli insan dnyasn
da kazand almlarn ya da zel zelliklerin tartlmas elbette bir gerekliliktir:
insanolu verilmi doallyla yetinmeyen ve onu bilin yapsna gre dnmle
re uratan bir varlktr. Onun oluturmu olduu tm dnmlerin yararl olup
olmad konusu elbette ok ayr ve zel olarak tartlmas gereken bir sorun
ortaya koyar.
Ancak genel bir bakla baktmzda cinsel ya da doal ayrmlamln
ortaya koyduu ruhsal ve toplumsal sorunlarn insana hi de azmsanmayacak
skntlar getirmekte olduunu grrz. Kadn erkek ayrl gndelik yaamda
kadn erkek kartlm douruyor, giderek kadn erkee ve erkei kadna dman
klyor. Kadn ve erkek dediimiz zaman alabildiine atan iki varl anlyoruz.
Ancak kadn erkek ayrlndan doan atkl ruhsalln ne lde giderilebilece
i ya da olumlu ilikilere indirgenebilecei konusu nemli bir konudur. Doada
birok deiimi gerekletirmi olan insan kadn ve erkek ruhsallklarnda zamann
getirecei dnmler dnda, elbette kltrel nitelikli dnmler dnda ksa
erimde herhangi bir deiimi gerekletirecek gibi grnmyor. nsan kendini da
ha da insanlatrdka elbet bu sorunun daha deiik grnmlerde kendini ortaya
koyacan hatta byk lde sorun olmaktan kacan dnebiliriz. Sorun
kimi dzayak dnrlerin sand gibi kadnn ezilmekte ve erkein ezmekte ol
duu sorunu deildir.
Temel sorn insann iyiden iyiye insanlamay beceremedii bir dnyada her
konuda olduu gibi cinsellikte de ya da cinslerin ortak yaamnda da eitli skn
tlarla karlatdr. Kadn erkek ayrl yetersiz kltr ortamlarnda bir kadn
erkek dmanlna dntrlrken pekok toplum tarihten bu yana erkekten
ok kadnla ilgili olumsuz grler gelitirmitir. D eniz kadn gibidir hi inan
m ak olm az ha diyen airimizi destekleyecek pekok gr bulursunuz kitaplarda
ve her yerde. ok zaman kadn eytanla zdeletirilir. Kimileri kadnn doal g
szln kurnazlkla amak durumunda olduunu dnrler. Kadn imgesiyle
eytan imgesinin zdeletirilmesi bu adan anlamldr. Siz de benim gibi bir ata
szleri szlnde kadn maddesini okursanz orada kadn kk dren pek
ok yarg bulursunuz. "Kadn cehennem in kapsdr diyor bir latin atasz. Bir
alman ataszne gre "Kadnn egem en olduu yerde eytan babakandr. " Bir
polonya atasz de Su, ate ve kadn hibir zam an y e te r d em ez" der. Bir yahudi
atasz de yle syler: "Tanr sizi kt kadnlardan korusun, iyi kadnlardan da
siz kendinizi koruyun. Kadnlar ya da birileri bu szlerin erkeklerce sylenilmi
fke szleri olduunu dnebilirler. Ancak bu tr szler bizim kadn dnyasn
kavrama abamzda bize yardmc olacak gibi grnyor.
Evet, kadnla erkek arasnda pekok sorun vardr. Bu sorunlarn kaynanda
da cinslerin birbirlerini tanmakta eksik kal vardr dersek yanl bir ey sylemi
olur muyuz?. Kadn erkei ve erkek kadn genel olarak her yerde ve her zaman
yetersiz bir bilinle kavramaya alyor. Bu yzden kadn erkek atmasnda yar
glar ok zaman havada kalyor. Sorunlarn kaynanda kadnn zayflk zellikleri
ni bulan gr doru bir gr olabilir mi?Kadn denildii zaman akla gelen ilk
deyim ne yazk ki z a y f cins ya da daha ok ikinci cins deyimidir. Bu belirle
meye kar kan pekok erkek olacaktr. rnein Gandi bu konuda unlar syler:
"Kadnlar 'za yf cins diye adlandrm ak bir aalamadr, erkein kadna h a k
szldr. Kaba gce g diyeceksek o zam an elbet kadn erkekten ok stndr.
iddete bavurm am ak insanln ya sasysa g elecek kadnlarndr. E rkeklerin g n
lne kim kadn kadar gl seslenebilir? Bu arada Voltaire gibi iyimserler de
vardr, onlar "Tanr erkekleri evcilletirm ek iin yaratt kadnlar diyeceklerdir.
O zaman Erasmus Voltairein ve onun gibi dnenlerin karsna kacak ve yle
diyecektir: K adnlar delilerin arkasndan koarlar, zehirli hayvanlardan kaar
gibi kaarlar bilgelerden. O zaman Cervantes araya girecek ve yle diyecektir:
Kadnn evetiyle h a y r a r a s n d a / B ir ine sa ca k y e r yoktur. Bu rnekleri
oaltmak kadnlar kzdrmaktan baka bir ie yaramayacaktr. Oysa bizim kadn
lara sonsuz saygmz vardr.
Kadnla erkein bir btn oluturabilmesi, kadnla erkek arasndaki ekimeli
ilikinin byk lde giderilebilmesi ancak ve ancak kadnn erkei ve erkein
kadn iyi tanmasyla olasyd. Bilin eksiklii kadnn erkei kadn gibi, erkein de
kadn erkek gibi grmesi sonucunu douruyor. Bu, kardakini anlamamaktan ve
kendi ruhsalln kardakine yanstmaktan baka bir ey deildir. Bilin yetersiz
liin en nemli belirtilerinden biri herkesi kendi gibi dnmektir. Ayr cinslerin
st kltr dzeyinde birbiriyle akan ruhsallklar olamayaca kesindir. Ayrm
yalnzca cinsellikle belirgin ruhsalln zndedir. Brakalm gndelik yaamn ve
kltr yaamnn ince kvrmlarn, kadnla erkek en ok bir araya gelmesi gereken
yerde de, cinsel ilevlerini yerine getirirken de birbirine yabancdr. Kadn erkekle
ve erkek kadnla sorunludur. Kadnn erkekle ba dertteyse erkein de kadnla
ba derttedir. Byk tehlike bu noktada kendini gsteriyor. Kadn erkei kendine
benzetmeye alr ve bunu baarmakta eksik kald zaman onu zedeler hatta
yokeder. Erkek de kadn kendine uydurmaya alrken onu kendi olmaktan ka
rr, onu kt bir kukla d urum una getirir. Kadn kadnlnda erkek erkekliinde
doru ve gzeldir. A rada cinsal dzeyde giderilemez ve giderilmemesi gereken bir
ayrlk vardr. Kltr deerleri kaba cinselliin koullarn at zaman kadn erkek
kartl sorunu kendiliinden zlecektir.
Kadnlam erkek de erkeklemi kadn da iticidir. Kadnslar ve erkeksiler
ucu ahlak sorunlarna kadar uzanan itici grnmler ortaya koyarlar. Cinsel haz-
zn temel amacn boalmada gren erkekle cinsellii uzun sreler boyunca be-
densel-duygusai dzeyde yaanlmas gereken bir itenlik alan olarak gren kadn
arasnda iyi bir uyumun kurulabilmesi ancak ve ancak erkein kadna gre ve
kadnn erkee gre ruhsal bir ykmlenme iine girmeyi gze almasyla olasdr.
Bunun en kaba anlatm kadnn erkei erkek olarak ve erkein kadn kadn olarak
grme rahatlna ulamasdr. Oysa insann her alandaki bencil yaps bencillie
hi de uygun olmayan bu alanda da etkisini srdrmekten geri durmaz. zellikle
bilin eksiklikleri kadn da erkei de cinsel ilikide yalanc baarlara inandrabilir.
Oysa cinsel ilikide baar deil uyum nemlidir. Daha dorusu cinsellikte baar
diye bir ey yoktur. Cinsellikte insanlar kendilerini kolayca kandrabilirler. rnein
erkek iyi bir dikilmeyle kadna ok iyi bir cinsel iliki ziyafeti ektiine inanabilir,
gerekte ona hibir ey vermemitir ya da yalnzca sknt vermitir. rnein
kadn ok zel ve ok ekici diye nitelendirdii bir takm davranlaryla cinsel
ilikide baardan baarya kotuunu dnrken erkei kendinden uzaklatrabi
lir.
Kt bilin her zaman kendine alma ya da kendi yararna elde etme bilincidir,
iyi bilin de her zaman ortaklama bilincidir, ortak bir kltr alan oluturmaya
yatkn olma bilincidir. Cinsel ynelimin basit biimleri avucunun iine alma yn
temlerini gerekli klar. Bu yalnzca cinsel bir tutum deil ayn zamanda toplumsal-
iktisadi bir tutumdur. Daha dorusu burada cinsellik toplumsal-iktisadi karlara
alr, rnein iyi koca bulma tasarsna alr. Gereke hazrdr: nemli olan anla
mak, sevgi u bu bo eylerdir, "nikahta keramet vardr ,her zaman insan kafa
sn kullanmay bilmelidir, ancak kafasn kullananlar mutlu olabilirler. Sanki bir
tecinevi kurulmaktadr. Grnr ya da grnmez fuhuun balad yer ite bu
rasdr. Tm dnyada grnmez fuhu grnr fuhutan ok daha yaygndr. Bi
nlerinin tadna baka baka hem elenen hem en iyi koullarda e arayan bir gen kz
ocuunu doyurabilmek iin fuhu yapan zavall bir kadndan daha masum olabilir
mi? Bu erevede kadnla erkek arasnda salam bir oyun dzeni kurulmutur,
daha oyuncu olan, daha sabrl olan kazanacaktr. (Belki de daha yalanc, daha
dolap olan.) Kazanacak olan ncelikle kadn olmaldr. Erkein bu ykmada
kadndan daha silahl olduunu dnmek yanl olur. Erkein daha ussal ruh
dnyas kadnn daha ok sezgilerle i gren ruhsallna yenik decektir. Racine,
Athalie 'sinde yle der: "Dalgalanr, bir gider bir gelir, ksacas kadndr. Ta
kn ruh bu ekimede daha donanmldr. Ancak bunu kesin bir kural olarak gr
mek doru olmaz: bir erkek bir kadnn elinde oyuncak olurken bir kadn da bir
erkein acmasz kskalar arasnda pek gzel ezilebilir.
Cinselliin ve giderek akn znde yer alan bu ykma gds bilinli insan
dnyasnda yumuar ve insani grnmler alr. Bilin yksek biimlerinde yads-
yc olduu kadarda uzlamacdr. Bilin yksek biimlerinde kadn erkek ayrl
nn olumsuz zelliklerini giderir, kadn erkek ruhundan anlayan erkei de kadn
ruhundan anlayan varlklar durumuna getirir. nsan tm temel zellikleriyle ya
kndan tanyan elbet kadn ve erkei de tanyacaktr. Bilin yetersizlii bu konuda
iki cinsi de birbirine kyasya giren iki yrtc kutup konumuna getirmekteyse bun
da daha ok toplumlarn dnmeden yaama alkanlklarn ya da rahatlklarn
bulmak yanl olmaz sanrm. Bilin yetkinlii her konuda olduu gibi bu konuda
da nemlidir. Bilin yetkinliinde atk yumuar ve insani grnmler alr, insani
evrensel iin salam dayanaklar aramaya giriir. Bu durumda akn, gerek akn
da n alm olur. Akn yetkin bilinlere zg gelimi ahlak insann insana
zarar vermesini engeller. Evrenselde erimemi ben ya da yetkinlememi ben tam
bir oburdur: kar cinsten gzne kestirdii birini kendinin klmak, daha da kendi
nin klmak ister. Oysa gerek ak ahlak her durumda iyelik duygusunu dlaya
caktr. Bilinli ruh kar cinsten birine Sen benimsin derken Sen benim iin
nemlisin'' demek ister. Bilinli insanlarn dnyasnda herkes kendinindir, kimse
kimsenin deildir.
Bilinlerin yetersiz olduu noktada kadmclk ilk planda kurtarc gibi grn
se de gerekte bo bir uratr. Byle bir kavray kadnn ikincil zelliinin onan
masndan baka bir anlam tamaz. Kadmclk, elbette rtl bir biimde, kadn
yetkin insan dzeyine karmaktan ok onu erkein greneklerle ve yasalarla ko
runmas gereken bamls olarak grme eilimindedir. Buna gre kadn erkek iin
alacak ve insanlk adna korunacaktr. Kadmclk ok zaman kadn bireyin kii
sel yetersizliklerini rtmek adna erkee kar hakl kmaya alma giriimidir.
Kadncnn gerekesi hazrdr: gl varlk gsz varl ezmektedir, kadn deni
len melei erkek denilen canavarn elinden kurtarmak gerekir. Oysa kadn hi de
gsz deildir, kadnn bilek gcn ok aan gleri vardr. nsan nasl doada
bedensel yetersizliini ussallyla kapatyorsa kadn da toplumda erkek karsn
daki fiziksel eksikliini kurnazlyla kapatr. Erkek ok zaman ele geirilmi bir
varlktr ama egemen varlk grnmndedir, iin kts o egemen olmamakla
birlikte egemen olduuna inandrlmtr. Gldr, ienin tpasn o skmeli, s
km bir nesneyi yerinden o karmaldr. Zavall erkek bu konuda alklanmak
iin her eyini vermeye hazrdr. Gerekte kadn erkek kartlnda kimin kimi
ezdii belli deildir. Ezenle ezilenin belli olmad bir noktada bir yan sulu grme
ye br yan aklamaya ve savunmaya kalkmak deliliktir. Gerekte, ortada sulu da
kurban da yoktur ya da ille olmas gerekiyorsa sulunun ve kurbann kim olduu
belli deildir.
Yaam karmaktr, insan dnyasnda yengiyi dndren yenilgiler, yenilgi
izlenimi veren yengiler vardr. Ayrca ezmekten haz duymalar kadar ezilmekten
haz duymalar vardr. nsan insana grnmez silahlarla ya da ok ince olduu iin
iyi seilemeyen silahlarla saldrr. Kurtulu kadnclklarda deil insanlamadadr
bu yzden. Ruh yceliine ulamak insan iin ahlaki kurtuluun tek yoludur. Ruh
ycelii tm ezmelerin ve ezilmelerin nne geecektir ama henz ortada yoktur.
En eski zamanlardan beri batac edilen bilgelik urada burada, olmadk bir yer
d e d i r krnt biiminde karmza kabilen uyumsuz ve geersiz bir deerdir. n
sanlarn byk savlar vardr, onlar kendilerini kurtarmadan insan kurtarmak iste
yecek kadar garip isteklerle dolu olabilmektedirler. Cahillik insann ar ykdr
ki ok zaman kurtarc bilgin grnmnde dolanr. Giderek insan insana yk olur:
biri brnn stne trmanr. Birileri hakl olmaya bakarlar. Hakllklarn altnda
ok zaman domuzluklar vardr. Yenenle yenilenin belli olmad sonsuz bir sava
tr bu: kendine egemen olamayan insan bakasna egemen olmak istedii zaman
dramatik tablolar kar ortaya. Ksacas ortada bir kadn sorunu yoktur, bir erkek
sorunu da yoktur, yalnzca ve yalnzca insanln henz kendini koruyacak ve
byk llerde yceltecek kadar gelimi olmad sorunu vardr. Kadn sorunu
da, varsa erkek sorunu da, ancak insanln br sorunlaryla birlikte zlecektir,
onu tek bana zmek olas deildir.
Ahlak sorunu her zaman temel bir kltr sorununa balar bizi. Benim senm i
ahlak 'la ya da benim setilm i ahlak la zm lenm i ahlak arasndaki ayrm ok iyi
grebilmek gerekir. Dtan verilmi ve bunlar kullandn srece srtn yere g el
m ez diye sunulmu kurallar uucu kurallardr. Bilinliliin zorunlu sonucu olarak
gelien ahlak deerleri bizi insan ilikileri dzeyinde tm olumsuzluklardan koru
yacaktr. Bizi kendimizden ve bakalarndan koruyacak formllerimiz olmas ge
rekir, bu formllerin kkleri de bilincimizin koullarnda olmaldr. Bilinsizlik in
sani dzeyde gszlktr: her trl ilikiyi olduu gibi kadn-erkek ilikisini de
zorda brakr. Madam Bovary gibi biz de her zaman bilinsizlik koullarnda bir
takm kmaz yollar bizi mutlulua gtrecek yollar olarak grebiliriz. Mutsuzlu
un koullan kendine yenilmi insan olmann koullarndan beslenir. Mutsuz insa
nn dram yetersizliin eitli uzanmlarnda ortaya kar. Bilin yetersizlii her
alanda insan zorda brakrken kadn-erkek ilikisinde de amazlar yaratr. K adm
ezen erkek kkl bir yaam gerei olsayd onu u ya da bu yolla altetmek iten
bile deildi. Sorun ok daha karmktr.
Cinsellik salt cinsellik olarak ne getii yerde yani tam bir bilinlilikle yaa-
nlmad yerde yaam bouyor, iki ayr renge, kadn ve erkek rengine boyuyor.
Cinsellik insan dnyas iin tek bana hibir ey demek deildir. nsan etkinlii
kadns la ya da erkeksilie doru younlatka temel anlamn yitirir, deerlerle
ilgili olmaktan kar ve dnyann hayvansal dzeyde ele geirilmesine katkda bu
lunur. nsan salt doadaki varlk olarak kalsayd kadn ve erkek niteliklerinin olum
suz zellikleri bizim iin olumu olmayacakt . Her ey igdsel yaamn kaln
ve koruyucu rtleri altnda olup geecekti. Oysa kadn kadnln erkek de er
kekliini yaama etkin bir g olarak yayyor ve insan olmann temel anlam olarak
benimsetmek istiyor. yiden iyiye kadnslam ve erkeksilemi bir dnyada cin
sellik her trl deere kendinden deiik renkler vermeye alyor ve bunu baa
ryor. Bir yanda arpc kokularla, artc sslerle ve yuvarlak biimlerle kendini
bir incelik olarak ortaya koymaya alan bir edinme ya da zmleme gc, te
yanda kendini szde kararllkla belirlemeye alan kavgac ve ngriisz bir sal
drganlk szkonusu.
Baudelairein Yolculuk iirindeki nitelendirmeleri airce bir bulu olmann
ok tesinde bir insan gereinin saptanmas olarak ilgimizi ekiyor. Bu iirde
aalk, gururlu ve alak k le " dorudan doruya obur, apkn, kaba, a
gzl zorba " nn karsna konulur. lgin olan, erkein klenin klesi, lam da
akan dere " diye nitelendirilmesidir. Kadnla erkek birbirleriyle yarrlar ve kadna
kar erkei ve erkee kar kadn savunmak geriliin koullad bo bir elence
dir. Gerekte kadn olarak kadn da erkek olarak erkek de iki ayr boluun simge
leridirler. Byk insann karsna ocuu koyuumuz gerekte iki ayr bozulmu-
lua kar arl ve duruluu savunuumuzdur. ocuk esizdir, ocuk gerek bil
gedir, ocuk arayandr, dnyaya yarar deerlerinin dnda ynelendir. O dnyay
doru olarak kavrar: birinden ya da bir eyden yana deildir, yalnzca grmeye
eilimlidir. Gerek hayvanla gerek insan olmann arasnda skm deildir, hzla
bilinlenmeye ynelmi kstl dnsellii iinde kendine gre zgrdr. Kalplan
m deildir, savlar yoktur, ksacas o kadn da erkek de deildir. ndirgemeye ve
indirgenmeye elverili bir yaps yoktur. Oyunu sever, oyun onun okuludur ve
sevin kaynadr, ama bir kadn ya da erkek gibi oyuncu deildir. Krk tabanca
syla adam ldrrken bile yalnzca oyun oynama sevincini yaamaktadr. ocuk
oyununu oyun olarak yaar: oyun oynadnn bilincindedir. O ne kimseyi ldr
mekte ne de kimseyi ldrmek istemektedir.
Hemen her etkinliinde iki ayr irkinlik tablosunu elbirliiyle gerekletiren
kadn ve erkek bize tek bir gerei, insanlama yolunda eksik kalmlk gereini
duyurur. Gerek insan gndelik yaamnda cinsel davranmayan, cinsel zellikleri
yokmu gibi duran kiidir. Kadnslk da erkeksilik de incelmemilii iinde bize
her zaman insanlaamamann ba koulu olarak grnecektir. Kadn olmak ama
her koulda kadns olmamak, erkek olmak ama her koulda erkeksi olmamak
gelimi insann harcdr. Kendini bilen hibir kadn toplumsal yaamda kadn de
ildir, kendini bilen hibir erkek toplumsal yaamda erkeksi gsterilere kalkmaz.
Ancak basit ya da baya insanlar cinselliklerini gndelik yaama yaymaktan geri
durmazlar. Bir de nc cins vardr ki her gn insan haklar adna kendini biraz
daha yasallatrarak varln benimsetmeye doru gitmektedir. Hastalklarn ye
nemeyen insann onlara drt elle sarlmas doaldr. Ancak hastalk hastalktr,
gerek anlamda insan olmak hastalklarndan olabildiince kurtulabilmekle olas
dr. kinci cins kadar nc cins de ezilmektedir. iddetin temel kayna olarak
grlen erkek bu karmaada suluyu oynamaktadr. Bir eylere yetienemi, bir
eyleri kavrayamam, bir eylere yenilmi, bir eyler iin oyuncak edilmi, bu
arada bir bakma canavarlatrlm erkek, tm zavalll iinde, hala egemen cins
olduu inancyla bir eyleri kabasaba llerde ve tam bir bilinsizlikle dzenleme
ye alrken her eyi eline yzne bulatracaktr.
Gerek yetkin insan nce kendimizde sonra bakalarnda yaratamadmz
srece kadn dnyasyla erkek dnyasn btnletirmemiz olas deildir. Yetkin
insan bugnn insan olmaktan ok gelecein insan olarak ilgimizi ekiyor. S
rekli evrimlenen bilinsel dnyada her trl kurtulu umudu insann boluklarn
dan kurtulabilmesine baldr. Btnsel kurtuluu gerekletiremediimiz zaman
para para kurtulular bir d olabilir ancak. nsan kendi zavalllklarndan kur
tarmadan kadn erkekten kurtarmak m? Bu da br dler gibi bir dtr ancak.
Kimilerini oyalamaya kimilerini de aldatmaya yarar. Kadn kendi iin iyi bir alve
ri adna vitrin oluturmay brakt gn, erkek de bir kadnda bir gerek insan
bulmann dnda eilimlerden kendini arndrabiIdii gn her ey bambaka ola
cak. Kadnclar her eyden nce bu yetkin, bu bambaka dnya iin ter dkmeli-
ler.
Feminizm ve ada aristotelesi feminizm
H .N ur E r kzan

BAZI N BELRLEMELER: KADIN VE FELSEFE

Bat uygarlnn dnsel temellerini yaratanlardan biri Platon ise, hi kukusuz


dieri de Aristotelestir. Ama acaba bu yargnn kendisi yalnzca gemie ilikin
olarak m dorudur? Bat dnyasnda nemle zerinde durulan tartma konularn
dan biri, bir btn olarak gelecein Aristotelesi bir evren ve insan anlay do
rultusunda biimlenip biimlenmeyeceine ilikindir. Aslnda esas soru, uygarln
dnsel boyutunda Platoncu bir anlayn m yoksa Aristotelesi bir anlayn m
kendini etkin klddr. Yani, her ne biimde olursa olsun insann, evrenin ve felse
fenin gnmze ve geleceine ilikin tartmann merkezinde Aristotelesin d
ncelerinin son derece youn bir biimde yeniden ele alndna, tartldna
tank olmaktayz. Hi kukusuz konunun bu bakmdan ele alnmas ayr bir al
mann alann oluturur. Fakat, burada amalanan ey, Aristoteles zerine srd
rlen youn almalarn bir kesitini oluturan ada Aristotelesi feminizm ze
rinde durarak, bu alanda yaplan ok nemli almalar, dnceleri ve tartmala
r sunmaya almak, ayrca ilineksel bir amacn konusu olarak nasl Aristotelesin
dncelerinin iki bin yl nce yaam bir filozofun donuk bir sylemi biiminde
-en azndan Batda - alglanmadn iaret ederek, dncenin ve onun tarihinin
edilgin bir biimde anlalmasnn ancak ve ancak primitif dzeyde kendini gste
rebilen bir kavray gcne denk dtn bu almann esas amac balamn
da dolayl olarak gstermeye alm ak.1
Felsefe tarihi ile ilgili herhangi bir almaya bakldnda, yazarn veya edit
rn felsefenin ezeli ebedi sorularn sergilemeye alt grlr. Bu bakmdan
byle bir almadan okurun bekledii ey, Bat felsefesinin mkemmel zihinleri
nin zaman-st dnceleri ile temasa gelmektir. Fakat, onun Bat felsefe tarihin-
de karlat btn mkemmel zihinlerin hepsi erkektir. Genel olarak, kadnn
varl felsefenin syleminde ifadesini bulmaz; ancak kadnn, filozofun dnce
sinin konusunu oluturduu kimi zaman ve durumlarda o, p asif bir nesne dzeyi
ne indirgenerek tanmlanmaya allr. Bu tanmlamada kadna atfedilen ve nere
deyse btiin Bat dnce tarihinde olumsuzlanan niteliklerin banda ise, duygu
sallk, akl-dlk ve gvenilmezlik gelir.2
Kadnn bu yanl ve yanl tamn hi kukusuz dnsel sylemde kendini
son derece ince bir rnt iinde somutlatrr; rnein felsefenin merkezinde
bulunan akl ve adalet kavramlar tarihsel olarak erkek syleminin de merkezini
oluturmutur. zellikle, insann ayrt edici zellii olarak kabul edilen aklsallk
son derece gizil bir biimde kadn duygusal olmas bakmndan bu evrensel insan
lk tanmnn dna atar. Ve eer insan olmak bir akla sahip olmak ile ayn ey ise
ve de akln byk znesini de erkek temsil ediyorsa, o duygusal olan kontrol
etmekle kadn da kontrol edecektir. Bizim dilimizde, Trkede duygusal olmak
btnyle olumsuzlanmasa da bu durumun en azndan, rnein Eski G rekede
byle olmad aktr. Edilginlii, duygusall, obje olmay, belirlenime ak olma
y ve hatta akl diilii da ifade eden terim paschein, pathos'dur. Ve o, bu anlamlar
iermesi bakmndan etkinlii, aktiflii, biim vermeyi ifade eden poien 'm kart
dr. Etkinlik ve edilgenlik balamnda kendini gsteren bu ayrm neredeyse btn
Bat syleminde bir duygu ve akl kartln ifade eder;ve bu kartln da gide
rek kadn erkek kartlna dnt gzlemlenen bir gerektir.3
Feminist epistemolojinin zerinde durduu temel noktalardan biri de ite bu-
dur. Ve feminist felsefeciler yaptklar incelemeler sonucu felsefi tartmalarn,
daha dorusu felsefi sylemin hi de cinsiyet asndan tarafsz olmad sonucu
na ulam bulunmaktadr. Felsefe her eyden bamsz, salt objektiflik temelinde
oluturulan evrensel dnceler toplam deildir. O, aslnda belli bir dnemde,
belli bir kltrel ortamda, yani tarihsel olarak varln kurar. Ve her felsefi sylem
bu koullarn belirlenimi u ya da bu biimde epistemolojiden metafizie, estetik
ten etike kadar kendini gsterir. Ancak bu tarihsel gerekliin kendisi, zellikle
felsefe tarihileri ve felsefede gelenekleri ele alp inceleyenler tarafndan grmez
den gelinmi gibidir. Bat felsefe tarihinin kurucu elerine bakldnda, bunlarn
genelde yksek snfa mensup beyaz erkeklerden olutuu grlr. O nedenle,
M odrakn iinde yer ald Aristotelesi feministlerin ve dierlerinin belirttii
gibi, evrensellik ve objektiflik kavramlar snfsal, kltrel ve tarihsel bir bak
asndan yeniden ele alnarak soruturulmak zorundadr; nk evrensellik ve
objektiflik bir snfn, bir rkn ve de bir cinsin dierlerini kendi znelliinde silme
nin, yok etmenin veya arptmann bir sylem arac olabilir. nemli denilebilecek
bir zamandan beri, Batda felsefenin ve felsefe tarihinin kendisini bu eletirel bak
asnda yeniden ele alma dorultusunda feminist felsefecilerin son derece youn
bir aba iinde olduuna tank olmaktayz. Bu abann kendisi ne yntem ne de
ierik bakmndan monolitik bir nitelik gsterir. Bunun kant, Aristoteles, Platon,
Kant, Nietzsche ve Wittgenstein zerine olan feminist almalarda kendini gste
rir, ada Aristotelesi feministlerin almalarnda da bulduumuz gibi, feminist
felsefeciler yalnzca Batnn felsefe tarihini eletirel bir tarzda yeniden okum a ile
kendilerini snrlamamaktadrlar. Onlar, felsefeyi, felsefe tarihini ideolojik, snfsal
ve cinsel nyarglarn belirlemesinden kurtararak bizzat felsefenin yeni bir tanm
na, kavrayna ulamay da amalamaktadrlar. Hatta bazlar, rnein Gill Howie,
felsefenin geleceini feminist felsefede bulmaktadr.4
Feminist felsefenin, Bat felsefesini ve onun tarihini ,esas olarak, snfsal,
cinsel ve ideolojik nyarglardan kaynaklanan dncelerle biimlenip biimlen
mediini eletirel bir sorgulama balamnda kendini gsteren son derece nemli
abalarna tank olmaktayz. Ve ite bu abalarn en yetkin rneklerinden birini de
bundan sonra sunmaya alacamza ada Aristotelesi feministlerin gelitir
dikleri dnceler ve almalar oluturmaktadr.

ARSTOTELES VE FEMNSTLER

Aristoteles zerine yaplan feminist almalar olduka nemli bir sre nce bala
d. Bu konuda anlmas gereken incelemelerin banda Sandra Harding ve Merili
B. Hintikka tarafndan edit edilen Geei kefetmek: Epistemoloji, Metafizik ve
Bilim Felsefesi zerine Feminist Yaklamlar gelmektedir.5 Ancak genel olarak
sylemek gerekirse, bu almalarda ne srlen dnceler Aristotelese ilikin
olumsuz bir yarglamayla bitmekte. Bat felsefe geleneinin feminist bak asn
dan deerlendirilmesinde Aristoteles, Platondan ok daha fazla eletiriye maruz
kalmaktadr. Platon, Tmaeus'ta kadnsal olan aalasa da Devlet 'te kadnn ei
timini tartarak onun yetkinliklerinden de sz eder. Buna karn, Aristoteles bi
reysel olann nemi zerinde durup duygusal olan olumlu deerler alan iine e
kerken yine de onun epistemoloji, bilim, mantk ve her eyden nce de biyoloji ve
politikada ne srd dnceler feministlerin en fazla eletirilerini, saldrlarn
ynettikleri konular oluturmaktadr. Cyntia Freelandn ok hakl bir biimde
syledii gibi, erkein erdeminin ynetmek, emir vermek olup kadnn ise buna
boyun emesi gerektiini ifade eden ok kt, yanl ve nyargl ifadeyi unutmak
son derece zordur. Ayrca kadn ve erkei, birincisinin kincisinden daha az dilere
sahip olmas balamnda karlatrmak veya bir ocuun dnyaya getirilmesinde
kadnn bu oluuma maddesiyle, yani yalnzca bedeniyle hizmet eden bir hizmeti
olduunu unutmak da ayn derecede zor grnmektedir.6
Kadn ve dolaysyla feminin olan her eyin btnsel bir temelde kadn d
manlnn konusu olmas balamnda feministlerin Aristotelese kar ynelttik
leri eletiriler, genel olarak, son derece fkeli bir biimde kendini gstermektedir.
Donna Haravvayn bu konudaki dnceleri ve eletirileri hem konuya rneklik
etmesi bakmndan ve hem de felsefe tarihinin yorumlanmas asndan son derece
ilgin ve anlaml olarak kendini somutlatrr. Haravvaya gre, Aristoteles bilgiye
ilikin belli biryaklamn tarihsel temsilcisidir. Bu yaklamn kendisi ak olarak
analitik gelenekten bakas deildir. Gnmzn analitik felsefecileri de Aristote
lese olan bu tarihsel bamllklarnn farkndadr. Ve bu gelenek aslnda kendisini
dntren Beyaz Kapitalist Ataerkilliin syleminden bakas deildir. Bu sy
lemin kendisi varl, bilen znenin gcn artrmak iin bir ara olarak grr.
Yani, varlk ya da dncenin objesi durumunda olan ey, bilen znenin gcn
garantilemesini ve tazelemesini salayan bir aratr ki bunun sonucu olarak dnya
bir ey olarak objektifletirilmitir. Bilen zneye tannan her trl hak varln
kendisinden alnmtr. Sanrm analitik felsefenin nde gelen temsilcilerinden Qu-
inenn varl animist biimde kavramay ilkellik olarak grmesi de bu balamda
son derece nemlidir.7
Aristotelese feminist felsefecilerden yneltilen bir dier eletiri de onun
iinde yaad toplumun zellikle sosyal ve politik yapsn kendi felsefi sylemin
de savunmas, korumas. Buna gre, Aristoteles toplumda var olan dncelere
ve uygulamalara meydan okuma yerine bizzat onlar merulatrd. te bu ba
lamda Aristotelesi eletiren Lynda Lange Kadn Ak sal Bir Varlk Deildir adl
makalesinde esas olarak Aristotelesi erkek sylemini toplumsal ve politik ba
lamda srdrmesi balamnda eletirir. Ben, Langen bu eletirilerinin en azndan
bir blmyle doru olmadn dnyorum; nk Aristotelesin bir birey
olarak politik yaamna ksa bir bak bile, bu tr bir eletirinin hi de hakl olma
dn gstermeye yeter. Fakat buna karn yine de Haravvay ve Lange tarafndan
ortaya konulan eletirel tavrn kendisini Freelandn da kabul ettii gibi, yeni bir
felsefe anlayna giden yolda gerekli ve son derece de nemli buluyorum.8
Feminist skolarlar uzun denilebilecek bir zamandan beri Batl felsefe syle
mini sorgulamay srdrmekteler. zellikle Aristotelesi feministler, Aristotele
s in hibir dnemde inkr edilemez olan etkisini aa karmay denerken ayn
zamanda onlar da A quinasn the Philosopher, filozof olarak tanmlad Aristote
lesten kanmann olasln, gerekirliliini tartmaktalar. Freeland'n hakl ola
rak dile getirdii gibi, felsefenin en byk kurucularndan olan ve bizim de bu
gelenek iinde felsefe yapmay srdrdmz bu yerde Aristotelese olan bor
cumuzu inkr edemeyiz, etmemeliyiz. Soyut dnme, ilk ilkelerin aratrlmas,
sahip olduumuz erdemler zerine zmleme, bir insan olarak kendi doamzn
ne olduu zerine dnme, zler ve cinsel farkllklar. Ve Metafizik'm ilk satr
larnda kendi doamza ilikin o evrensel bildiri: nsan doas gerei doal olarak
bilmek ister.
Freeland tarihsel bakmdan, feminizmi liberal moderniznin bir rn olarak
grr. O byle olmas bakmndan bireysellik, otonomi, aklsallk ve insan haklar
zerine vurguda bulunur. Ancak modernizmin ve liberalizmin son derece kat ve
sert bir eletiri altnda yeniden deerlendirilmesi sonucu, feministler yeni yakla
mlarn olasln ve olanaklln baka tarihsel zeminlerde aramaya ynelmi
bulunmaktalar. inde bulunulan an bak asndan hareketle, felsefe tarihi ile
yeniden buluma ve onunla hesaplama hi kukusuz hem feminist felsefe asn
dan ve hem de yeni bir felsefe anlaynn yaratlmas asndan son derece nemli
olduu gibi, ayn zamanda heyecan verici bir entelektel giriim olarak karmza
kmaktadr. Bu sayede feminist yntemin felsefe tarihi ile bulumasnn yan sra
Aristotelesi daha iyi renme olana ve olasl kendini bize gsterir gibidir.
Aristotelesi feministler, onun almalarnn genel srasn ve konularn,
genel olarak kabul edildii biimde, izlemeyi srdrrler. Ancak burada son dere
ce detayl bir biimde bu almalar zerinde durmak mmkn olmadndan -
ayrca bu amalanm da deil- Aristotelesi feminist almalar yaklam farkllk
lar temelinde gruplandrlacaktr. Bu balamda Aristotelesin dnceleri zerine
drt farkl ynelimden ve yorumlamadan sz edilebilir. Ancak bu mutlak bir snf
lama olmad gibi, bir yazarn dier yorum ve ynelimin btnyle dna dt
anlamna da gelmez.
Aristoteles zerine olan feminist almalar drt ayr ynelime ve yoruma
bal olarak drt ayr balk altnda sunulmaya allacaktr. Bunlar srasyla:
I. Aristotelesin Kadn ve Feminin Olan zerine Dnceleri
II. Aristoteles ve Felsefe Tarihi
III. Aristotelesin Feminist Bak Asndan Yeniden Deerlendirilmesi
IV. Bat Felsefesinin Feministler Tarafndan Yeniden Yazlmas.

I. ARSTOTELES N KAD IN VE FEMNN O LAN ZERNE


DNCELER

Eletirel feminist yntem belli bir metni inceleme konusu olarak seip, ilgili metin
de ifade edilen dncelerin nemini, isel tutarlln ve en nemlisi de onlarn
eitli alanlara ilikin sonulan zerinde durur. Bu felsefe tarihine ilikin eletirel
feminist yntem yaklamn da tanmlar. Feministler tarafndan Aristoteles zeri
ne yaplan birok alma neredeyse geleneksellemi bu yntem anlay dorul
tusunda yaplm grnmektedir. Bu yntemi en yetkin bir biimde uygulayanlarn
banda Deborah Modrak, Luce Irigaray, Charlotte Witt ve Marquerite Deslauri-
ers gelmektedir. Ad anlan bu ada Aristotelesi feministler daha ok Aristote
lesin fizii, metafizii, biyolojisi ve bilgi kuram zerinde younlamaktalar. Iri-
garay zellikle Aristotelesin yer zerine olan dncesinde feminin olann bask
altna alnp arptlmasna dikkatimizi eker. Irigaray, Fizik'in IV. kitabnda yerin
tanmna ynelerek onun erkeksi bir kavrayn tanm olup olmadn sorgular.
Onun zerinde younlat esas sorun ise Bat felsefe geleneinin ayn zamanda
erkek syleminin bir tarihi de olup olmaddr. Ve bu adan Irigaray, felsefi sy
lemin nyarglar ve batan doru kabul edilmi pein hkmlerle biimlenip biim
lenmedii zerinde durur. O, bu eletirel bakn son derece soyut grnen yerin
tanmna uygular. Heideggerin yere ilikin dncelerini izleyen Irigaray, onu in
san znelliinin bir var olu tarz olarak yorumlar. Buna gre, yer yalnzca dsal
olan bir ey deil ve byle olmas bakmndan da o salt objektiflik temelinde olarak
ne tanmlanabilir ve ne de aratrlabilir. Heideggere gre, insan uzay araclyla
hareket eder; fakat Aristotelesin yere ilikin dncelerinden etkilenen Irigaray
ilgisini insann bedeni zerinde younlatrr. O na gre, Aristotelesin yer tanm
bedenin somut ve objektif kavranm temelinde ykselir. O, yeri, yumuakla,
yarklara, eriliklere, atlaklklara, cinsel salglara sahip olabilen bedenlerin iten
kavranmna izin vermez.9
ada Aristotelesi feministlerin nde gelen bir dier ismi de Marquerite
Deslauriersdir. O daha ok Aristotelesin Metafizik 'i ve biyoloji almalar ze
rinde durur. Deslauriers cinsiyet ve z arasndaki banty yakalamaya ynelerek
bilimsel bir kuramn veya kavramn nasl sosyal, politik ve egemen sistemin sy
lemi ile ilikili olabileceini veya bizzat onlar tarafndan biimlendirildiini gster
meyi dener. Deslauriers sorunu u soruya dntrr: Kadnlarn erkeklerden farkl
alglanmalarnn temelinde, kadnlarn ekonomik, sosyal ve politik olarak erkekler
den aa olmas dncesi mi, yoksa kadnn ifade edilen balamlarda erkekler
den aa olarak grlmesi onlarn anatomik ve fizyolojik veya psikolojik olarak
erkekten belli baz farkllklar gstermesi mi yatmaktadr? Gnmzn feminist
felsefe tartmalarnn temelinde yer alan ok nemli sorulardan biri bu. Ve bu
sorunun yantlanmas konusunda genel olarak feministler arasnda bir gr birli
inden sz etmek de mmkn grnmyor; nk doann m yoksa sosyal belir
lenimin mi son zmde esas rol oynad, yani doal olan ile sosyal olann kar
tl veya karlkl ilikisi bugn bile ortak bir yanta kavumu olmaktan uzakta
olup, hl dncemizi nemli bir biimde megul etmeye devam etmektedir.10
Deslauriers, Aristotelesin cinsiyet ve z konusunda M eta fzikte ve biyoloji
almalarnda ne srd dnceler arasnda var olan bir gereklikten sz eder.
Ve bu gereklik kendini en somut bir biimde Aristotelesin cinsiyetin metafizik
analizinin z ile olan bants zerine olan aklamasnda gsterir. O, bir yandan
M etafizik'te kadnn ve erkein ayr trlere ait olmadn iddia ederken, te yan
dan politik balamda kadnn erkekten daha aa olduunu ne srer. Deslaurier-
s e gre, Aristoteles biyolojide ve politikada egemen sylemin varsaymndan
hareket ederek bu sonuca ulamtr; bu nedenledir ki, o bilimsel bir iddia nitelii
tamaz. Deslauriers, Aristotelesin kadna ve erkee ilikin dncelerinde ortaya
kan bir ikilemin ve onun yaratt gerginliin, maddeyi (hyle) cinsiyet farkllkla
rn yaratan ilke olarak grme temelinde alabileceini iddia eder. Buna gre, ka
dn ve erkek maddeleri bakmndan farkl olmakla beraber zleri bakmndan ayn
drlar. Bu da zaten Aristotelesin M etafizik'te ne srd cinselliin metafizik
analizi ile de uygunluk iinde grnr. Ancak, yalnzca feminin olann madde ile
ayn klnmas, zde kabul edilmesini Aristotelesin metafizik yaklamndan s
kp atmak hi de kolay deildir. Fakat yine de Aristotelesin Metafizik.te ortaya
koyduu insann zne ilikin analiz geree uygun bir biimde yeniden yorumla
nabilir ve bu temelde, kadn, sakatlanm insan formu olarak alglanmann dna
karlabilir; fakat ayn iyimserlik onun biyoloji, etik ve politika zerine olan
almalar iin olanakl grnmemektedir. nk, sz edilen balamlarda ve a
lmalarda erkek- form (yetkin) ve kadn- madde (yetkinsizlik, sakatlk) kartl
kendini srdrr.
Deborah K. W. Modrak ise feminist epistemolojiden hareketle Aristotelesin
bilimsel yntem anlayn analize ynelir. O, esas olarak Posterior A n alitik ze
rinde younlaarak Aristotelesin bilgi kuramn ve bilim anlayn sorgulamaya
alr. Deyim yerinde ise Modrak, Aristotelesin bilimsel bilgi olarak kabul ettii
eyin amurunda ne kadar snfsal, cinsel ve hatta rksal nyarg ve tarafllk
bulunup bulunmadn aa karmay dener. Ve o, son zamanlarda feminist epis-
temologlarn post- kartezyen bilgi anlayna ynelttikleri eletirilerin Aristotele
s in empirik bilim yntemi iin de geerli olup olmadn aratrr. Modrak, Lor-
raine C o d e un feminist epistemoloji kuramndan hareketle Aristotelesin kantla
maya dayal bilim anlay zerinde durarak objektiflik idealinin, tarafszlk ideali
nin ve evrensellik idealinin zerindeki ve altndaki snfsal, rksal ve cinsellie da
yal sylemsel karlar gn na karmay amalar. Bu ise, feminist epistemolo
ji ve geleneksel epistemoloji asndan son derece nemli bir giriimi tanmlar;
nk o, objektiflik, tarafszlk ve evrenselliin hi de kltrel, tarihsel ve sosyal
boyuttan bamsz olarak kavranamayacam iddia ederek, onlarn bizzat snfsal,
rksal ve belli bir cinsiyet grubunun karlarn koruyup kollamaya hizmet etmi
bulunduu sonucuna ular. M odrakn nemle zerinde durduu konulardan biri
de, Aristotelesin sisteminde bilen zneler topluluunun yalnzca bilen erkek z
neler topluluu anlamna gelip,onun kadn bu topluluun dnda tutup tutmad
dr. Ve Modrak, Mary Daly, Luce Irigaray ve Simon de Beauvoir ile birlikte taraf
szlk, evrensellik ve objektiflik ad altnda kendini tanmlayan geleneksel episte
molojinin aslnda kadn hem kendi kendisine ilikin bilgiden yoksun kldn ve
hem de onu dncenin konusu olmaktan kararak dnlemez olann (irrati-
onal, unintelligible) alanna attn iddia eder. Eer felsefe tarihinde her zaman
varln srdren universalism versus nom inalizm tartmas hatrlanlacak olur
sa, Aristotelesin bu ayrmn sa tarafnda yer ald, baz glklerle beraber,
iddia edilebilir. O, bireysel olan zerine daha ok vurguda bulunur ve evrenselleri
genellemeler olarak grmeye yatkndr ve o, bu genellemeleri Platoncu idealar
alanna tamaktan zenle kanr. Ancak, Aristotelesin bu temelde ykselen on
tolojisi bile, onu, feminist eletirilerden kurtarmaya yeter grnmez.

II. ARSTOTELES VE FELSEFE TARH

Baz Aristotelesi feministler belli bir alma veya metin zerinde zel olarak du
rarak ilgili yerlerde ne srlen dncelerin kadna ve feminin olana ilikin muh
temel sonularn tartmak yerine daha geni bir perspektiften konuyu inceleme
ye ynelmekteler. Dolaysyla vurgunun kendisi spesifik almalardan ve metin
lerden kayarak Aristotelesin Bat felsefe geleneindeki gelimelere etkisine ynel
mektedir. Aristotelese bu tarihsel adan yaklaanlarn banda ise Angela Curran
ve Marjorie Hass gelmektedir. Ancak onlar, Aristotelesin felsefi sistemine bu
tarihsel temelde yaklamakla beraber yine de belli bir konu zerinde younlamay
da srdrmeye devam etmekteler. Curran, daha ok Aristotelesin estetik kuram
zerinde younlarken, Hass bunu, manta ilikin olarak yapmaya alr. Ve bu
tarihsel temelli yaklam felsefe kuramlarnn nasl tarihsel geliim ierisinde bir
birlerinin kucanda farkl veya kart veya benzer bir biimde gelimelerini sr
drp varlklarn devam ettirmelerini gstermesi bakmndan da son derece nemli
bir ilevi baaryla yerine getiriyor gibi grnmektedir. Hassn sorgulad ey,
mantn iddia edilen erkekselliidir. Hi kukusuz bu cinsel temelli bir ayrmn
sonucunu kendi iinde barndran kadnn irrasyonel ve sezgisel olarak tanmlan
masna neden olmu olabilir. Son zamanlarda A nd reaN y e tarafndan yazlm bu
lunan ve son derece byk tartmalara neden olan mantn tarihi ile ilgili alma
da byle bir olasl tar gibidir. N y e n almasnda kendisini somutlatran
mantn feminist eletirisi, Hassa gre, zellikle Aristotelese ilikin olarak, yan
l bir temellendirmeden hareket etmektedir. Bu tartmada nemle zerinde duru
lan kavram soyutlama ( abstraction ) ve onun neden olduu problemler. Fakat il
gintir ki, H assa gre problematik olan soyutlamann kendisi deildir; tam tersine
feminist politika kuramn glendirmek asndan o son derece byk bir neme
sahiptir. Ve ite bu nedenle, mantn kurucusu olmas bakmndan Aristotelesin
mantk anlaynn byk bir dikkatle incelenmesi gerekir. lk frsatta mant, zel
likle de Aristotelesi mant mahkm etmek hi de yerinde bir yarg gibi grn
mez. 11
Hass, Nye tarafndan yaplan mantn feminist eletirisine katlmakla bera
ber, Irigaray ve Plumvvoodun dnceleri nda gelitirilen mantn eletirel
sorgulamasn son derece yerinde ve yararl bulur. nk Irigaray ve Plumwood
gibi feminist dnrler salt eletirel bir yaklam yerine dedktif manta alterna
tif olacak yani bir feminist mantk anlayn gelitirme, oluturma abas iinde
dirler. Onlarn bu yndeki abalar geleneksel mantn ada eletirileri ile de
rtr; rnein sezgici ve gereklilik mantk anlaylar. Irigaray ve Plumwood
tarafndan ne srlen mantk anlay formal sistemlerin gereklii ve farkl de
neyimleri kapsayacak, ierecek biimde oluturulmasn ngrr. Ve bu nokta da
Hass, Aristotelesin deilleme konusundaki dncelerinin son derece nemli
olduunu dnr. Hassa gre, Aristotelesin mant bu bakmdan birok ada
formal sistemlerden ok daha zengin ve komplekstir.12
Angela Curran, Aristotelesin Bat felsefe geleneindeki etkisini ve ilevini
estetik kuram balamnda ele alp inceler. O na gre, Aristotelesin Poeitika 'snda
ne srlen dnceler nda temellenen geleneksel estetik kuramn kendisi son
derece derin problemlerle rldr. Bunlar arasnda en nemlileri, Aristotelesin
katarsis ve trajik olana ilikin zmlemesidir. Currana gre, Aristotelesin trajik
sanat anlay, sanatn toplumsal boyutunu gz ard eder. Aristotelesin etik anla
y nedeniyle trajedi ister cinsel basky ister rksal basky somutlatrsn yine de
izleyiciyi ona kar bir yant oluturma aamasna ykseltmez. Bu bir anamda
izleyicinin pasifliini merulatrmaktan baka bir ey deildir; nk o, herhangi
bir politik veya entelektel yant verme hakkndan mahrum edilmitir. te Curran
tam da bu nokta da eletirilerini younlatrr. Ona gre, Aristotelesin estetik
kuram trajedi ile izleyici arasnda hibir eletiriyi olumlamaz ve bundan dolay
feministler yeni bir estetik kuram oluturmak durumundalar. O, feminist estetii
Brechti bir temelde yeniden oluturma abasnda, kadna ilikin trajedilerin erkek
egemenliini ve onun ideolojisini ortaya karma da son derece etkili olabileceini
dnr. zetleyecek olursak Curran, Aristotelesin estetik kuramnn izleyici ile
trajedi arasnda etkin bir ban oluturulmasna izin vermedii grnde hakldr.
Ve C urrann bu nokta da Brechte ynelmesi de feminist estetik kuramn olutu
rulmasnda nemli bir ilev grebilir. Ancak Freelandn ok gzel ve yerinde bir
biimde syledii gibi, Aristotelesin estetik kurama ilikin brakt ok nemli
miras Brecht tarafndan yanl anlalmtr. Bu miras ise duygularn ( emotions)
oynad ve sahip olduu vazgeilmez roldr; nk hi kukusuz duygular ken
dimizi tanmlamada ve karakterler hakknda eletirel dnmemizde inkr edilme
yecek bir ilev ve neme sahiptirler. 13

III. ARSTOTELES N FEMNST BAKI AISINDAN YENDEN


DEERLENDRLMES.

lk iki balk altnda feministlerin, esas olarak, Aristotelesi feministlerin, Aristote


les zerine olan almalar zerinde duruldu. Sz konusu yukardaki almalarn
ortak niteliini oluturan ey, onlarn genel olarak Aristotelesin kadn ve feminin
olan hakkndaki dnceleri tartmann odak noktasna yerletirmeleriydi. Hi
kukusuz ilk iki balk altnda sunulan dnceler daha ok Aristoteles balamn
da gelien feminist yaklamlar ifade etmekteydi. Ve bu bakmdan onlarn aslnda
dolayl olarak kadn ve feminin olan tartt sylenebilir. Ancak, burada tantl
maya allacak olan nc yaklamn, Aristoteles balamnda da olsa, daha
ok bizzat feminizmi tartmaya yneldiini grmekteyiz. Burada amalanan ey,
Aristotelesi feminist bak asndan eletirmek deil, tam tersine onun dnce
lerinin yeni bir felsefi anlaya gtrmesi bakmndan, yani yeni bir feminist felse
fe anlayna kaynaklk etmesi bakmndan ele alnp incelenmesidir. Bu abann
kendisi hi kukusuz ocukluk ve genlik dnemini yava yava geride brakan
feminist felsefenin, daha dorusu onun bakaldr dneminin sona erdiini veya
ermekte olduunu duyurur gibidir. Ayrca o, felsefe tarihinin feminist eletiri ku
ram erevesinde yeniden incelenmesi asndan da nemli bir yenilii ifade eder.
Feminist felsefenin bu dnmne nderlik edenlerin banda ayn zamanda -
ayn dierlerinde olduu gibi - son derece nl ve nemli olan ada Aristoteles
i skolarlar gelmektedir. Burada hemen, zellikle Aristoteles zerine yaptklar ok
nemli almalarla tannan Martha Craven Nussbaum, Charlotte Witt ve Debo-
rah K.W. M odrak anabiliriz. Onlarn yan sra Ruth Groenhout, Linda Hirshman
ve Barbara Koziakn da bu dnme yaptklar katknn bykln kabul et
mek gerekir. Yukarda adlarn saydmz hem Aristotelesi ve hem de Aristote
lesi feminist dnrler Aristotelesin belli baz konulara ilikin dncelerinin
ada feminizm tarafndan kabul edilen, benimsenen baz anlaylara alternatif
oluturabilecei dncesindedirler. Bunlarn banda ise, bilim insann d dnya
ve doa ile ilikisi, tp etii, geleneksel liberal devlet anlaylar arasndaki bant
lar, sosyal devlet kuram ve feminizm gelmektedir. Eer bugn Batl felsefe gele
neini srdren.lkelerde Yeni- Aristotelesilik akmnn, felsefenin btn alanla
rnda hzla etkin olmaya balad hatrlanrsa, rnein Walshn Yeni- Aristotelesi
Deer Anlay ve Rawlsn Adalet Kuram, Wedinin Zihin Felsefesi, Nussba-
mun ve Costoriadisin Politika Felsefesinde Marksist Aristotelesi bir anlay
kurmaya almas gibi, ada Aristotelesi feminizmin daha kapsayc bir te
melde feminizmi ele alp temellendirmeye almasnn nemi ok daha iyi anla
lr.14
Wittin sorgulad eylerin banda bilim ve metafizie ilikin ortaya atlan
feminist kuramlar gelir. Acaba sz konusu kuramlar ne kadar objektiftir? Bu ba
lamda o, Aristotelesin cinsiyet kuramnn eletirisini yeniden deerlendirmeyi ama
lar. Witt, bunu Aristotelesin Metafizik 'te gelitirdii hylomorphizm in yeni bir
yorumlamas temelinde yapmay dener. Witte gre, formlarn ncellii ve erek
sellik bizzat doann kendisine, gerekliin kendisine giderek ele alnp tartlma
ldr. Ve Witt bize, doann duyurduu eyin, yani form ve madde arasndaki
bantnn ayrtnlamaz bir birliktelik olduunu syler. Witt, Aristotelesin formu
erkek, maddeyi de kadn ile zdeletirmesini, onun hylomorphizmine hi de do
al olmayan kltrel bir tama olduunu iddia eder. Bu balamda o, daha batan
Aristotelesin madde ve form kuramn ret etmeyi yerinde bulmaz. Bir baka ifa
deyle, ona gre, Aristotelesin iinde yaad toplumun kltr normlar onun m e
tafizik anlayn kurmamtr. A ristotelese gre, deer bizzat doada vardr ve o,
ereksellii kendi iinde doal olarak barndrr. Ve ite bilim insannn da, filozofun
da yapmas gereken doann bu gereini bulup ortaya karmak ve de ona sayg
duymaktr. Yani bir btn olarak varlk bilen znenin karsnda bamszdr; ve
bilen zne bu bamszla sayg duymak zorundadr.
Wittin feminist kuramlara ynelttii bir baka eletiri ise, bilim insannn
tarafszlnn sorgulanmas noktasnda kendini gsterir. Bilen znenin kltrel adan
belli bir belirlenime sahip olduu ve onun iinde bulunduu kltrn deer yarg
larnn etkisine akl dorudur. Ancak ilgintir ki, bu yaklamn kendisi modern
bilimin de benimsedii deerden arnk bir objektiflik varsaymndan yola kar.
Witt, doann yeni bir kavranmna gtrebilecek yeni bir yaklam nerir. Buna
gre, bilen znenin deerden bamsz objektiflii ve onun doaya kar ilgisizlii
belki de esas sorgulanmas gereken noktadr. Feminist felsefenin yapmas gereken
asl ey, aslnda daha zengin bir varlk ya da doa kuramna ulatran yeni bir bilen
zne anlayn gelitirmek olmaldr. Byle bir obje kuram, bilen ve bilinen arasn
da ya da doa ve bilim insan arasnda rtmez bir balanty deil, tam tersine
kurucu bir ilikiyi gerekletirmeye ynelmelidir. te bu balamda, objektif olma
hi de deerden bamsz olma anlamn iem eyecektir; nk o, bilen zne ile
doa arasnda holistik bir btnln ifadesi olacaktr.
Sonu olarak unlar syleyebiliriz: Witt, Aristotelesin metafiziinin bizi,
yeni bir objektiflik anlayna gtrebileceini syler; nk ona gre, feministle
rin objektiflii ve tarafszl eletirileri zerinde durduu zeminin gvensizlii
bilen ama yeni bir zemin yaratmakta baarsz olan ocuun szlanmalarna benze
mektedir. Ve feminist felsefe, yeni bir zemin bulmak durumundadr. amzda
etik tartmalarn alan biyolojiden hukuka, ekonomiden politikaya kadar uzan
maktadr. Neredeyse her konunun etik bakmdan deerlendirilmesine tank ol
maktayz. Aristoteles, Nikomakhos Ahlakmn bir yerinde doktor ile hasta arasn
daki iliki biimine deinir. Buna gre, efendi doktor, hastas ile konuarak ona
hastalnn nedenlerini aklar ve anlatr. Ancak sz konusu hasta kle ise, ona
aklama yapmaya gerek yoktur; nk klenin aklamay anlama yetenei yok
tur. lkemizde doktorlar bizi nasl gryor; yani efendi mi yoksa kle olarak m?
Bu kendi bana ilgin bir aratrma konusu olabilir; ama burada Aristotelesin
hasta ve doktora ilikin dncesine gnderimde bulunulmasnn nedeni, ada
etik asndan Aristotelese geri gitmenin anlamsz olmaddr. te Groenhout,
Aristotelesi etik anlayn feminist etik anlayn gelitirip zenginletirme de nasl
bir rol oynayabilecei zerinde durur. Groenhout Aristotelesin metafiziinin hi
yerarik temeline dikkati ekerek, onun bu kavraynn etik ve politika ile balan
tsn vurgular. lk bakta bu yaklamn feminist etik ile hibir biimde badat-
rlamaz olduu ne srlebilir; ancak Groenhout yine de bir sentezin olanakl
olduunda srar eder. Ancak bu srar, eletirinin kendisini darda brakmaz. G ro
enhout, Aristotelesin etik anlaynn entelektalist yaam oluturma kaygs ta
rafndan belirlenmesine kar kar. Hi kukusuz, aklsal yaamn znesi erkek
olarak grlmtr ve aklsal yaamn korunmas da kadnn yaamnn koruma
dna karlp, aslnda erkein, bakm ve korunmann znesi ve konusu durumu
na gelmesi demektir. Yani entelektel yaamn yceltilmesi aslnda bu yaamn
dnda grlenlerin yaama koullarnn -biyolojik, sosyal, politik- nemsiz g
rlmesidir. Fakat, Groenhout, Aristotelesin insann kendini gerekletirmesi iin
fiziksel ihtiyalar nemli ve gerekli grmesini, onun etik anlayn daha az hiye
rarik ve daha az baskc klarak, feminist etik anlayn dngsellikten kurtara
rak, onu politik zemine tayabileceini belirtir. Yani etik ve politika i iedir; ve
insann kendini gerekletirmesinin yolu, yalnz etikten deil politikadan da geer.
Veya etik problemler salt etik iinde kalarak anlalamaz, zm lenem ez.15
Son olarak Linda Hirshman, M.C. Nussbaum ve Barbara Koziakn dn
celeri ele alnp genel hatlaryla sunulmaya allacaktr. Bu her Aristotelesi
feminist skolar daha ok feminizmin yeniden tanmlanmasnda Aristotelesin po
litika zerine olan dncelerinin nem ve deerini tartmalarnn odak noktasna
yerletirirler. Onlar, bir bakma feminizmi, liberal modernizmin bir rn olmak
tan karma arzusu iindedirler. Ve onlar bu yeni oluumu, eski politik bir kura
ma, yani Aristotelesin politika kuramna dnerek gerekletirmeye alrlar. O n
larn nemle zerinde durduklar konulardan biri, liberal feministlerin dncele
rinin odak noktasn tekil eden hogr ve serbestliktir. Hirshman, Nussbaum ve
Koziak ada feminist politika ve hukuk kuramlarna yeni bir alternatif olutur
mann olanakl olup olmadn tartrlar.
Hirshman Aristotelesi etik ve politikann ada feminist hukuk felsefesi
iin ok nemli bir temele sahip olduunu iddia eder; rnein tayc annelik (sur-
rogacy ), zel ve seici hizmetler asndan, feministler bilincin uyandrlmasna
yardmc olmas bakmndan sz konusu olay ya da olgunun tanmlanmasn, tar
tlmasn, soruturulup incelenmesinin yan sra soruturan ve soruturulann da
ayn dili konumas zerinde dururlar. Hirshmana gre, feministlerin kulland
bu yntem son derece geleneksellemi olan Aristotelesi yntemden bakas de
ildir. Bir dier nemli nokta da, Aristotelesin insann durumunu, doas gerei
politik olarak grmesidir. Ona gre ve bu balamda feministler, Aristotelesin ide
al insan yaamna ilikin dncelerine dnerek etik olann siyasal olan ile balan
tsnda yeni sentezlere ulaabilirler.16 Yani Hirshm ana gre, modern liberalizmin
ocuu olarak dnyaya gelen feminizmin artk bymesinin zaman gelmitir ve
bunu Aristotelese dnerek gerekletirebilir.
Nussbam Aristotle, Feminism, andNeeds For Functioning adl alma
snda -k i bu alma Trkeye evrilmi bulunmaktadr- 17 Aristotelesin femi
nist politika kuramn oluturmada ynelinmesi gereken kaynak olmas konusunda
H irshm anla ayn fikirde olmasna karn, dier baz bakmlardan ondan ayrlr.
N ussbaum a gre, Aristotelesi politika anlaynn en nemli yan, onun ilev ve
ihtiyalar arasndaki zorunlu banty vurgulamasdr. Bu ise, insann kendini etik
bir zne olarak gerekletirmesinde dsal- fiziksel etkilerin son derece nemli
olduuna dikkatimizi eker, tte Nussbaum tam da bu nokta da, Aristotelesin,
modern burjuva feminizmini amada ok nemli bir rol oynayabileceini belirtir.
N ussb aum a gre, modern burjuva feminizmi dnyada birok kadnn alk, din
sel, politik ve kltrel bask altnda olduunu tanyamama beceriksizlii iindedir.
Yine yz binlerce kadnn her trl salk hizmetlerinden, barnma olanaklarndan
mahrum olduunu ve de iddete maruz kaldn grme yoksunluunu tamakta
dr. Nussbaum, btn bunlarn yan sra, Aristotelesin etik ynteminin hi de ne
srld gibi sistemin moral deerlerini, inanlarn ve yarglarn ifade etmedii
ni ne srer. Tam tersine, onun yaad dnemde var olan siyasal rejimleri olduk
a sert bir biimde eletirdiini iddia eder ki, bu sz konusu siyasal rejimlerin
mlkiyet sistemlerini ve ondan doan sonular da ierir. zetleyecek olursak;
Nussbaum esas eletirisini liberal ve modern burjuva feminizmine ynelterek, fe
minizmi kadnn zel sorunlarna hapsetmekten kurtarmay Aristotelesi bir bak
asndan hareketle gerekletirmeyi dener. Modern liberal anlaylar, Aristoteles
i feminizm dolaymn da eletirenlerden biri de Barbara Koziak . O na gre, Aris
totelesi politika kuram, feminizmi genel olarak burjuva feminizminin dar alan
iine hapsedilmesinden kurtarabilecek bir yapya sahiptir. nk modern politika
kuramlar son derece dar ve ksr bir rasyonalite kavramn benimsemi grn-
mekteler. Onlar, szm ona ve ilk bakta da son derece sofistike grnen kamu
sal alan ve zel alandan sz etmekteler. Aristotelesi feminizm asndan ise, bu
ayrmn temelleri hi de salam deildir; nk zel alan duygularn zgrce
ifade edildii bir oyun alan olarak grmek aslnda talihsiz bir biimde cinsiyet
ayrmn meru grmektir. Bu ayrm, kadn eve hapseden ve sonuta da deme
yaplmayan bir hizmeti konumuna srklemektedir. Duygularn alan ayr dn
celerin alan ayr; birincisi, evin duvarlarnda mahkm, kincisi, evin kapsndan
ieri giremez. rnein, J.A. Swanson kamusal ve zel alan ayrmnda neredeyse
felsefeyi de zel alan ile snrlayarak onu zel bir biimde kamusal alandan ayrr
gibidir. Hi kukusuz Ssvansonun her iki alan ile ilgili dncelerini basite indir
geyerek retetmek ona hakszlk olur.18 Ancak Koziakn kamusal alan ve zel alana
ilikin ayrmdan duyduu kayg ve kuku da yersiz grnmemektedir. O, rasyo-
nalitenin modern kavranmna yeni bir alternatif oluturma abas ierisinde Poli
tika ve Poetika 'ya bavurur. Duygusal ve politik balamda tank olmak, tanklk
etmek bir toplumun hem kendi yeleri arasnda ve hem de yabanclara kar ya
knln domasna neden olabilir. Dolaysyla, Koziakagre, feminist politika ku
ramlar, politik yaplanmlarn nasl toplum yararn gzetecek bir biimde olutu
rulabileceine ilikin zmler bulmak durumundalar. Liberal feminizmin tam ter
sine, Aristotelesi feminizm bir toplumda var olan zsel benzerlik eleri zerinde
vurgulama yapar.19 Ve onlara gre, bu tr politik yaplanmalar gnmzn ok
nemli sorunlar arasnda bulunan sosyal devlet anlay, gmenler ve yabanclar
sorununun zm iin de son derece yaamsal bir neme sahiptirler.

IV. BATI FELSEFESNN FEMNSTLER TARAFINDAN YENDEN YAZILM ASI.

Aristotelesi feministlerin sorgulad bir dier konu da feminizmin ne olduu,


onun neyi aklamaya ve anlalr klmaya altdr. Ve onlar bu sorular nda
felsefe tarihine yeniden ve yeniden dnerler. Ancak bu dnn yntemi dier
Aristotelesi feminist dnrler tarafndan da paylalmakla beraber o, esas ola
rak Irigarayc bir yntem olarak kendini gsterir ki, onun tanmlayc zellii filo
zofun evine geri gitmek olarak ifade edilebilir.
Irigaray, Bat felsefesinin byk isimlerini son derece farkl bir biimde ele
alr. Irigaraya gre, Aristoteles ocuk tayan bedenlere hibir uzamsal gnder
me yapmayarak onlar yoksamtr. Geleneksel tarzda yaplan felsefe tarihi imdi
ye kadar genel kabul grm belli baz yorumlama ilkelerini izler. O, filozofun
amacn gz nnde tutarak mmkn olduu lde onun dncelerini doru bir
biimde yorumlamaya, aklamaya alr. Burada filozofun ne srd dn
celerin gerei aklama gcne ne kadar sahip olduu, tutarll ve onun daha
sonraki filozoflar zerindeki etkilerinin izlenmesi en sona braklr. Irigaray bir
felsefi almay btnyle farkl bir balamda ele alr. O, yalnzca Aristotelesin
yere ilikin dncelerinin nasl Einsteinn uzam kuramn haber verdii ile ilgili
deildir; fakat bu kuramn kadn bedeninin boluunu ifade eden erkek merkezli
felsefi sylemin kendisini gsterdiini de belirtir. imdi bu adan yaplan bir de
erlendirme bizi, Bat felsefe geleneini kadn olana kar baskc olduunu ve
onun bu basksn da kadn olan, felsefi sylemde yoksama araclyla gerekle
tirdii sonucuna ulatrr. Ancak, Irigarayn felsefe tarihini znel, eletirel ve kii
sel bir tarzda okuma anlay ile tarihsel metinlerin imdiye kadar sahip olmu
olduklar anlamlar anlama gerekliliini ne sren dnceleri isel bir atmay
tar gibidir. Fakat, Irigarayn her ne olursa olsun ortaya kard bir gereklik
var ki, o da felsefe tarihinin okumalara, anlamalara izin verdiidir.20 Dolaysyla,
felsefe tarihinin yorumlanmas, anlalmas ile yazarn znel yaklam arasnda
isel bir bant vardr. Ve bu bantnn ortaya karlmas son derece nemlidir.

SONU: FELSEFE, ARSTOTELES FEMNZM VE YAAM

Philosophia'mn, yani bilgi ve sevginin . . VI. yzylda balayan ve gnmze


kadar gelen yksnn ierii her ne olmu olursa olsun, bugn de bilgide ve
sevgide birlemenin gereklilii belki de her zamankinden ok daha fazla kendini
gstermektedir. Bu bakmdan Batda modern liberalizmin bir iirn olarak ortaya
kan feminizm artk byme devresini geirdii yuvann dna karak, insan ve
evreni kucaklayan daha btnsel bir felsefe sylemini oluturma abas iine gir
mi bulunmaktadr. O, kendi iinde doup byd aklsal sistemin iinde kala
rak, bilginin ve sevginin, felsefenin feminin bir kavranmna ulamay amala
makta. te felsefenin hi durmadan akan rmanda bu ak dzenleyen logos ''un
kurucu ilkesi nda ada Aristotelesi feministler philosophiann, bilgi ve
sevginin yeni bir sentezine ulamada olduka yol alm grnmekteler. Onlar, hem
bir Aristotelesi skolar ve hem de Aristotelesi feminist felsefenin kurucular; ama
feminizmi yalnzca kadn sorunuyla snrlamayan feministler. ada Aristotelesi
feministler, Aristotelesin ortak bir yorumunda birlemedikleri gibi, ortak bir fe
minist anlay birlii iinde de deildirler. Onlarn bazlar liberal, anti-liberal veya
Marksist bir zeminden hareket ederken bazlar da analitik ve kontinental felsefe
geleneini srdrrler.-lgi alanlar kuramsal ve pratik alanlara ilikin olabildii
gibi, seslenilerinde de eletirel, revizyonist veya anlamac olabilmekteler. Aristo
telesi feministler bize, daha kompleks, daha zengin bir Aristoteles yorumu sun
mann yan sra, bizzat feminist felsefenin derinliini ve ufkunu geniletme yolunu
da aar grnmekteler.
Aristotelesi zcln kurucusu olarak grmek pek de yanl olmasa ge
rek. Ve kadnn znn metafizik analizi hi kukusuz biyolojiden politikaya kadar
birok alanda nemli sonular kendi iinde tar. Bunlardan biri, kadnn biyolojik
znn farkl olduu ve bu nedenle de erkekten daha aada grlmesine ilikin
dir. Bu biyolojik kavray, kadn politik alanda da erkekten daha geriye iter. Ve
sonu olarak, bu kavray kadnn sahip olduu sosyal ve politik durumun reru-
latrlnasna yol aar. Aristotelesi feminist dnrlerin almalarnn ortaya
karp aydnlatt ey, bu tr bir natralizmin gerek-dl ve yasadlldr.
O, kadnn var olu deneyimini arptan ince bir ideolojinin nyarglarna temel
olan aslsz varsaymlardan baka bir ey deildir. Ancak, Aristotelesi feministler
bize, onun zeti kuramn bir rpda geersiz klma eiliminde olmadklarn da
gstermekteler. Modrak, Aristotelesin insann ziine ilikin soyutlamasnn cin
siyet temelli olduunu iddia ederken Deslauriers, Aristotelesin trlerin zn cin
siyet temelinde kavramadn savunur. Btn bunlara ek olarak Witt, kadnn sa
hip olduu iddia edilen formsal eksiklii onun doasna ilikin hibir nemli sonu
cu ifade etmediini ne srer; nk Aristotelesin sisteminde formlar kendi ara
larnda da belli bir hiyerarik yaplanm gsterirler. Fakat Hirshman biyolojik hiye
rarinin politik alana tanmasnn son derece nemli sonular yaratabileceine
dikkat ekerek, hiyerarik kavrayn kendisini bizzat problematik olarak tanm
lar.21
Kendini yava yava ortaya koyan bir dnce de zcii anlayn kadn kar
t olmak zorunda olmad; ve bu balamda btn feministlerin kadnn bir z
olduuna kar kmadklar da dorudur. Groenhout ve Hirshman feministlerin z
ve biyolojik farkllklar konusundaki ar duyarllklarn temelsiz bulur. nk, bu
bir bakma kadnn kendi doasn hie sayma anlamnda kendi doasn ama
tehlikesini tamaktadr. Kendini var klmak isteyen kadn, nce kendisi iin olum
suz bir etken olarak alglad kendi doasn amaya, gz ard etmeye ynelebilir.
Ayrca sosyal konularn kendisi, rnein tayc annelik, krtaj ve benzeri konular
da zel ve seici hizmeti gerekli klmaktadr. Kadn ve erkein farkllnn bir
gereklik olarak kabul edilmesi nemli ve arttr; nk ancak buradan hareketle
baz hukuksal ve etik problemler zlebilir; ancak bu gerein nda hukuk ve
etik erkek merkezli kayglarn zm alan olmaktan karlabilir. Sonra, Groenho-
utun ok doru bir biimde belirttii gibi, Aristotelesin insann zne ilikin dn
celeri temelinde, btn insanlarn kendi kendilerini gerekletirebildikleri ortak bir
politik ve etik zemin yaratlabilir.
Aristotelesi feministlerin eildikleri bir dier nemli konu da, kuramsal ve
pratik bilimlerde doal olann, doann kavranmdr. Bu ise, hi kukusuz objek
tifliin deeri, nemi ve doas ile yakndan ilgilidir. Modrak objektifliin tarihsel
olarak snfsal, rksal ve ekonomik karlar srdrmenin ve gizlemenin bir arac
olmu olmasna gndermede bulunurken Witt bu konuda M odraktan ayrlr. Ona
gre, objektiflik doann kendisinden kaynakland srece bir deerdir; nk
Aristotelese gre deer, doann kendisine ikindir. Andrea N y e in ne srd
gibi objektiflii salama amacyla ba vurulan soyutlama politik adan problema-
tik olmak zorunda deildir. Aristotelesin bilgi kuramn feminist epistemoloji a
sndan eletiren Modrak ise objektiflik kavramn sorunsal bulur ve objektifliin
olanakl olup olmadn sorgular. M odrakn problematik grd objektifliin
zmne ilikin neri yine Wittten gelir. Ona gre, objektiflik gerein tanmlan
masna gtrlmelidir; nk gerein kendisi kendi bana bir deerdir. Aristo
telesin dedii gibi, kuramlar gerei izlemelidir; geree ters den kuramlar d
zeltilmelidir, kuram yanllayan gerek deil.22
Nussbaum, Koziak ve Groenhout Aristotelesin yeni bir feminist etik ve po
litika kuramn oluturmadaki nemine dikkat ekerler. rnein G roenhouta g
re, Aristotelesin insan eylemini bireysel balamda ele almas modern feminist
bak ile son derece uygunluk iindedir. O, Platon gibi, bireysel olan evrenselin
basksna maruz brakmaz; o soyut olan, evrensel olan bireysel konteksten ba
msz olarak tikel olana uygulama arzusunu gstermez. Hirshman bu noktadan
hareketle, Aristotelesin bilgi kuramnn kurallar ve evrensellik konusunda srar
eden Kant yararc liberal anlaylara bir alternatif oluturduunu dnr. Nuss
baum dierlerinden farkl olarak, Aristotelesi yaklamn gereklii ve yaam
btnsel bir temelde kavramaya ok daha uygun olduunu syler. N u ssbaum a
gre Aristoteles bunu zel ve genel arasnda kurduu denge temelinde; kamusal
ve zel alan ayrmnda; ve son olarak da birok duygunun nemini savunmada ve
dorulama dolaymnda gerekletirir. N ussbaum un zerinde srarla durduu bir
nokta da Aristotelesin etik ve politik uslamlamada duygunun vazgeilmez bir ile
ve sahip olduunun altn izmesidir. Platonun tersine, Aristoteles duygunun bi
lisel ynne dikkati eker.23
Bu ise akln duyguya stnln ne karan herhangi bir syleme kart
olarak, duygu ve akl arasndaki ilikiyi farkl bir dzleme tar. Aristotelesin Po-
etikas zerinde younlaan Koziak, buradan hareketle acma, sempati gibi duy
gularn birtoplum un yelerini yaknlatrdn ve birliktelie gtrdn ve de
bu bakmdan onlarn son derece nemli bir ileve sahip olduunu iddia eder. im
diye kadar grlm olabilecei gibi, Aristotelesi feministlerin Aristotelesten ha
reket etmeleri dnda hemen hemen hibir otak paydaya sahip olmad sylene
bilir. Aristotelesi bir feminist olarak anlama, yorumlama en az Aristotelesi anla
mak kadar zor ve etin grnmektedir. Her ne kadar Aristotelesi feminist
dnrler yaklamlar, ele aldklar konu ve benimsedikleri yntem bakmndan
birbirlerinden ayrtsalar da hepsinin ortak olarak zerinde anlat bir nokta var ki
o da Aristotelesin metafizik, etik, biyoloji ve politika zerine olan dncelerini
cinsiyet problemini gz ard ederek okumann imknszldr. Aristoteles zerine
yaplan nemli almalarda onun, kadn ve feminin olana ilikin dncelerinin
nemsiz grlp onlara ksaca deinilmesi doru deildir. Aristotelesi feminist
dnrler felsefe tarihini okuma da ve bir filozofun dncelerini inceleme de
sorgulamann yan sra rahatsz etmenin de gerekli olduunu savunmaktalar. Ve
bu rahatszl bilgi ve sevginin, yani felsefenin alan dna karak yaratmak im
knszdr; nk feminist felsefe, Bat felsefe geleneinin bir rn, onun bir par
asdr . Aristotelesi feminist dnrler philosophia nn yeni bir kavranmn
amalamaktalar. Umulur ki onlarn bu abas, insan ve evreni anlamada yeni k
lar yaratr.

N otlar

1. Leaman.O. (ed. by); The Future of Philosophy: tovvards the 21 st Century,Routledge, London and
N e w York, 1998.
2. Aristotelesi feministlerin almalarn bir araya toplayan bu kitap konuyu daha ayrntl olarak ele
alp inceler: Freeland, C.A .(ed. by); Feminst Interpretations of Aristotle, The Pennsylvania State
University Press, Pennsylvania,1998.
3. Erkzan, H. Nur; 'Kadnn Duygu ve Akl Ayrm Temelinde Kavramn: Bir Aristotelian Yaklam',
Dnen Siyaset. Say: 1 3 (1 5 5 -1 6 5 ), 20 00 .
4. Bkz: not: 1, Hovvie, G; 'Feminist Philosophy', sf.105-120.
5. Harding, S and M.B.Hntikka (ed.by); Discovering Reality: Feminist Perspectives on Epistemo-
logy, M etaphysics, Methodology and Philosophy of Science, Dordrecht, Hol!and,1983.
6. Svvanson, J.A; The Public and Private in Aristotle's Political Philosophy, Cornell University Press,
Ithaca and London. 1992; zellikle sayfa: 45-65.
7. M a g e e , B (ed.by); M e n of Ideas: Ideas of uine (1 6 8 -1 8 0 ), British Broadcasting Corporation,
London,1978.
8. Bkz: not 2; zellikle sayfa 2-5.
9. Irigaray, L; 'Place, Interval: A Reading of Aristotles Physics IV', I. Blm, sf: 41-59.
10. Bkz: not 2; Deslauriers, M ., 'Sex and Essence in Aristotle's Metaphysics and Biology', sf: 138-
171.
11. Code, L; W h a t Can She Know? Feminist Theory and the Construction of Knovvledge, Ithaca:
Cornell University Press,1991; Bkz: not 2; Hass, M ; 'Feminist Reading of Aristotelian Logic', sf: 19-
41; M odrak, D.K.VV; 'Aristoteles'in Bilgi Kuram ve Feminist Epistemoloji' (ev: H .Nur Erkzan) Felse
felogos, Say:15.
12. Bkz: not 2; Hass; 'Feminist Reading of Aristotelian L o g ic ,' 19-41; Nye, A; VVords of Povver: A
Feminist Reading of the History of Logic, N e w York, Routledge, 1990.
13. Bkz: not 2; Curran, A; 'Feminism and the Narrative Structures of the Poetics', 289-327.
14. Bkz: not 1; Lesser, H.; 'The History of Ancient Philosophy', sf:14-25; zellikle; VValsh, A .J ; A
N eo- A ristotelian Theory of Social Justice, A shgate Publishing, England, 1997; Castoriadis, C ;
'From M arx to Aristotle, From Aristotle to Us' Social Research, 45: 4, 667-738; Nussbaum , M.C;
'Aristotelian Social D em ocracy' (in: Liberalism and th e Good. ed.by: R.B .D auglas), N e w York,
R outledge, 1990.
15. Bkz: not 2; W itt,C ; 'Form, Normativity, and Gender in Aristotle: A Feminist Perspective', sf: 118-
138; Groenhout, R ; 'The Virtue of Care: Aristotelian Ethics and Contem porary Ethics of Care';
sf: 171 -2 0 1 .
16. Bkz: not 2; Hirshman,L.R; 'The Book of 'A', sf: 201-248.
17. N ussbaum .M .C , 'Aristoteles, Feminizm ve ilev in Gerekenler', (ev: H.Nur Erkzan), Felsefe
logos, Say: 10, (1 7 5-1 85), 2000.
18. Bkz: not 6; zellikle 3. 6. 7. ve 8. blmler.
19. Bkz: not 2; Koziak, B ; 'Tragedy, Citizents, and Strangers: The Configuration of Aristotelian
Political Em otion, sf: 2 6 0-2 89.
20. Bkz: not 2; Freeland, C .A ; 'On Irigaray on Aristotle', sf:59-93.
21. Bkz: not 2; sf: 11-14.
22. W itt,C ; 'Teleology in Aristotelian Science and M etaphysics' (in: M ethodos in Ancient Philo
sophy; ed.by: Jyl Gentzler), Oxford Universty Press, Oxford,1998.
23. N ussbaum .M .C ; Human Functioning and Social Justice: n Defense of Aristotelian
Essentialism', Political Theory, 20: 202-246; 1992;
- Love's Knovvledge, Oxford University Press,Oxford, 1990; E rkzan,H .N ur;
'Aristoteles'te Aklsalln Kavranm ve Kadn, Dou Bat, Say: 5 (1 9 8-2 09), 1998.
Kltrel farkllklar erevesinde gender

K am uran G delek

Gender kavram feminist literatrde en yaygn olarak kullanlan kavramlardan bi


risidir. eitli alanlardaki yazar ve dnrler gender kavramnn farkl zellikleri
zerinde almlar ve farkl teoriler gelitirmilerdir. ocuklarda gender rolleri
nin kazanm ile ilgili en mehur feminist teorilerden birisi Nancy C h od orow un
nesnel ilikiler teorisidir. Bu teori felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi eitli alanlardaki
feminist dnrler tarafndan sklkla kullanlmtr.
Kukusuz, Chodorow un gender geliimine ilikin bu teorisi, gender bilinci
nin kavranmasna yeni ve feminist bir yorum getirerek kadnlar ve erkekler ara
sndaki psikolojik farkllklarn farkna varlmasna nemli katklarda bulunmutur.
rnein, Jane Flax (1983) gibi baz feminist dnrler, Chodorovvun teorisini
genel olarak felsefedeki erkek egemenliini aklamann yan sra, erkeklerin psi
kolojik zelliklerine ilikin yorumlar yapmak zere de kullanmtr. Evelyn Fox
Keller (1985), ayn ekilde, bilimde ve felsefedeki erkeksilii aklarken C hodo
rovvun teorisini temel almtr. Naomi Scheman da (1983) bir kadn tarafndan
yetitirilen erkeklerin egolarnn geliim srecini, zihin felsefesi alanndaki birey
sellii vurgulayan teorilere balamakta ve dierleri gibi, felsefede genel olarak bir
erkek egemenlii olduunu veya felsefenin erkekselletirildiini savunmaktadr.
Ancak her teoride olduu gibi, nesnel ilikiler teorisinin uygulamalarna ili
kin baz sorunlar ve belirsizlikler vardr. Bunlar arasnda bu teorinin erkeklerin
bilim ve felsefedeki egemenliini ve genel olarak dier bask trlerini aklamadaki
yetersizlii saylabilir. Ama bu yaznn amac, C hodo row un nesnel ilikiler te
orisinin Bat kltr ve felsefesinde erkeklerin egemenliini aklamadaki yetersiz
liklerinden ziyade, bu teorinin endstrileme srecini tamamlam Bat toplumlar
dndaki dier kltrlere uyarlanmasndaki sorunlar ele almaktr.
Chodorow, Reproduction o f Mothering (Anneliin retimi) adl kitabnda
anneliin retiminin zelliklerini ve kapitalist Bat toplumlarnda kadnlarn anneli
inin dourduu sonular betimlemektedir. Chodorovv Bat toplumlarnda ailenin
geliimine ve aile iindeki cinsiyet rollerinin deiimine ilikin betimlemelerinde
Amerikan toplumunu model olarak almaktadr. Bunun sonucunda da A .B .D deki
endstrileme ve kapitalizm srelerinin kadnn hem aile iindeki hem de top
lumdaki rol ve statsn nasl etkiledii zerinde durmaktadr. Amerikan toplumu
dier Bat toplumlar ile ortak zelliklere sahiptir; ekonomik sistem tam amen ser
best piyasa ekonomisine dayanmaktadr, endstrileme sreci tamamlanmtr ve
dier post-endstrileme srecindeki Bat lkeleri ile ayn dinsel ve kltrel balar
paylamaktadr. Bylece, Nancy Chodorow Amerikan toplumuna dayandrd a
lmasn dier Bat toplumlarna genellemekte hakldr. Bat toplumlarnda felsefe
ve bilim alanlarndaki veya genel olarak erkek egemenliini aklamak isteyen bir
feminist, Chodorow un genderin psiko-sosyal geliimine ilikin grlerini rahat
lkla kullanabilir.
Ancak Chodorovv un grlerini slam toplumlarna ve nc dnya l
kelerine uyarlamaya gelince sorunlar domaktadr. Elizabeth Spelman, Inessential
Woman: Problems o f Exclusion in Feminist Thought (Esas Olmayan Kadn: Fe
minist Dncedeki Dlama Sorunu) adl kitabnnda Chodorovvun genderin sos
yolojisine ilikin grlerinin rk ve snf balamnda tarafsz olmadn belirtmek
te ve genderden rk ve snf gibi kiinin kimliini belirleyen dier unsurlardan ba
msz bir eymi gibi bahsetmenin tehlikelerine iaret etmektedir.
Snf ve rk farkllklarnn yan sra kltrel farkllk da gender kimliinin
geliimini etkileyen nemli faktrlerden biridir. Hi kimse bir cam kavanozun iin
de doup bymez, aksine, farkl kltr ve toplumlara gre farkllk gsteren
karmak bir ilikiler a iinde yaar. Bu durumda kiinin gender kimliinin geli
mesi de iinde bulunduu toplumun kltrnden bamsz dnlemez. Bylece
C hodorow un nesnel ilikiler teorisini temele alarak genel bir feminist epistemoloji
gelitirmek isteyen almalarn btn kltrler iin uygulanabilirlii kuku verici
dir. Bu balamda, Chodorovvun Bat kltrnde anneliin retimi ve gender kim
lii geliimi teorisini temele alarak, btn kadnlar (farkl kltrlerde de olsa) iin
geerli olabilecek bir feminist bak as ve feminist epistemoloji gelitirmek iste
yen Jane Flax ve Nancy Hartsockun almalar zerinde younlaacam. Sz
konusu feminist dnrlerin almalarnn analizine girmeden nce Chodorowun
teorisini ksaca aklamann yararl olaca kanaatindeyim.

ANNELN RETM VE GENDER KML

Chodorovvun nesnel ilikiler teorisi Freud un psikanalitik teorisini temele almak


tadr. Nesnel ilikiler teorisi ile psikanalitik teori bebein ilk nesnel algsnn annesi
olduu konusunda birleirler ve doal olarak her iki teori de bireyin duygusal ve
sosyal geliiminde bebeklik dneminin nemini vurgularlar; yani nesnel ilikilerin
kayna, bebein ilk ylda annesi ile olan yakn ve sk iliki badr. Ancak nesnel
ilikiler teorisi psikanalist teoride merkezi rol oynayan narsism kavramn kaldra
rak kiinin z beninin (self), ego psikanalistlerinin veya Freudun iddia ettii gibi
bilind zihinsel sreler tarafndan deil, ok kk yalarda balayan yakn
evresi ile kurduu nesnel ilikiler erevesinde gelitiini vurgulamaktadr. Cho-
do row un kendi szleriyle: Nesnel ilkiler teorisi drtsel deterministlerden [bu
rada Freud kastedilmektedir] cinselliin oluumu ve yaanmasnda drtlerin ro
lne ilikin farkl deerlendirmesiyle ayrlr. Nesnel ilikiler teorisinde ocuun ta
bebeklikten itibaren iinde bulunduu sosyal ilikiler onun psikolojik geliimini ve
kiilik oluumunu belirler (1974, s. 47).
Chodorow nesnel ilikiler teorisini toplumsal cinsiyet (toplum iinde belir
lenmi erkeklik ve diilik rolleri) geliimini aklamak zere kullanmaktadr. Ona
gre, genderin geliimi tamamen kadnlarn annelik yapt bir aile yapsnn sonu
cudur. Hem kz hem de olan ocuklar anneleri ile olan ilikilerine bal olarak
kendi kimliklerinin ve genderlerinin ayrmna varrlar. Chodorovva gre, bu aile
ilikisi kz ocuklar sevecen ve verici olmaya, ve dolaysyla anne olmaya hazr
larken erkek ocuklarda bu tr eilimleri yok etmektedir. Byle bir ocuk yetitir
me tarznn en nemli zellii, ocuklarn esas yetitiricisi olan annelerin babaya
nazaran daha gsz olmas ve ev dndaki dnyada sosyal ve kltrel bakmdan
aa statde grlmesidir.
Chodorovvun temele ald bu aile yapsnn yalnzca kadnlarn annelik yap
masnn yan sra bir baka zellii de babann gnn ounluunda evden uzak
olmasdr. Chodorovv, erkek gender geliimini tartrken anne ile olu arasndaki
ilikiyi bir egemenlik ilikisi olarak tanmlayarak annenin olunu kart cinsten
birisi olarak algladn ve bunu sonucunda ortaya kan duygusal atmalarn
etkisi ile olu zerinde egemenlik kurucu bir tavr takndn iddia etmektedir
(Chodorow, 1979, s. 105).
Annelerin oullarn kart cinsten birisi olarak ve buna karn kzlarn kendi
cinsinden olmasndan da te, kendilerinin bir devam olarak grme eilimleri kz
ve olan ocuklarn Oedipal dnemi farkl yaamalarna neden olmaktadr. Bu d
nemde olanlar iin genderin belirlenmesi nem tarken kzlar iin ayrlma/birey
selleme sreci nem kazanmaktadr. Olan ocuklar iin bu dnemin esas amac
baba ile zdeleerek erkek kimliini kazanmak ve ayrca sperego geliimi ve
kadnlar aalama suretiyle sarslmaz bir erkek kimliine sahip olduu duygusu
nu elde etmektir. Annelerin olanlar Oedipal dnem ncesi ilikiden kopmaya
kzlardan daha fazla zorlamalar ve dolaysyla olan ocuklarn anneleriyle kur
duklar empatik ba ve annelerine duyduklar birincil ak duygularn bastrmak
zorunda kalmalar, onlarn kzlara nazaran bireysellemeye daha yatkn olmalarna
ve da kapal, esnek olmayan bir ego gelitirmelerine sebep olmaktadr (ibid., s.
166-167).
Chodorovv, kz olsun erkek olsun btn ocuklarn ilk iliki kurduklar ve
zdeletikleri mesne anneleri olduu iin ve baba da byk oranda bakm sreci
nin dnda olduu iin bireysellemeye ayrlma srecinde olan ocuklarn erkek
kimliini kazanmada zorluk ektiini iddia etmektedir. Bylece, olan ocuk ken
disini, gnn byk ounluunda evin dnda olan ve dardaki hayat evdeki
hayattan daha nemli olarak alglanan babas ile tanmlamak, ama ayn zamanda
bunu yaparken de duygusal ve fiziksel olarak bal bulunduu annesinden farkl
bir kimlik gelitirmek zorundadr. Olan ocuk bu ikilemden kurtulmann ve ken
dini annesinden ve dolaysyla iindeki kadns ynlerden ayrmann yolunu kadn
lar aalamakta bulur.
Grld gibi, olan ocuklar erkeksilik (masculinity) duygusunu byk
oranda negatif bir sre sonunda kazanmaktadr. Erkekliin byle elde edilmesi
g bir ey olmas, erkeksi etkinliklerin daha nemli olarak tanmlanmasn ve
kadnlarn sosyal olarak nemli addedilen birok eyi baaramayacaklar inancn
dourmutur. Chodorow a gre, babann gnn byk ounluunda darda ol
duu ve annenin ocuk bakmndan birincil dereceden sorumlu olduu nkleer
aile yaps, erkeklerin kadnlara hn ve kzgnlk duygular gelitirmelerini sala
makta ve bunun sonucu olarak onlar, isteklerde bulunmayan, bakaldrmayan,
baml, hatta ocuksu, yani basit ve dolaysyla scak ve tehlikesiz kadnlar
aramaya itmektedir (ibid., s. 185). Bylece, erkeklik bir kadn tarafndan annelik
yaplan bir olan ocuunun aile iindeki yaantsnn direkt sonucudur ve dolay
syla annelik rol yalnzca ocuk eitimine deil, ama ayn zamanda erkek ege
menliine de katkda bulunmaktadr.
Chodorow bu grn dngsel bir nedensellik zerine oturtmaktadr. Ata
erkil bir toplum yapsnda geleneksel olarak anneler kadndr ve kapitalist ekono
mik sistemin aile yapsn ekillendirdii, ve aile ii ile dars arasnda ilkinin daha
aa, dierinin ise stn olduu bir hiyerari oluturduu Amerikan toplununda,
kadnlarn annelik yapmas kapitalist retim sisteminin ve dolaysyla onu besleyen
ideolojinin retilmesine katkda bulunmaktadr. Byle bir yap iinde, olan ocu
u, erkek kimlii kazanmak iin gsz annesini reddetmek ve aalamak zorun
dadr ve annenin reddi ve aalan erkekliin kazanm sreci iinde dier kadn
lara da genellenmektedir. Bylece, kadnlarn (annenin) kk grlmesi, aa
lanmas, olan ocuklarn kadnlara kar tutumumun ksm nedenidir. Bu neden
sellik de dngsel olduu iin kapitalizm ataerkilliin ve erkek egemenliinin ge
rekli sebebi olmaktadr. Chodorovva gre, anneliin retimi endstrilemi kapi
talist Bat toplumlarnda hem ailenin hem de genderin sosyal organizasyonunun
genel ve tanmlayc esi durumundadr (Chodorow, 1985, s. 95).
Chodorow, genellikle dngsel argman savunmakla beraber, yukardaki aln
tdan da anlalabilecei gibi, bazen yalnzca kadnlarn annelik yapmasnn kadn
larn kk grlmesinin, aalanmasnn nedeni olduunu, yani nedenselliin iz
gisel olduunu iddia etmektedir. izgisel nedensellik argmanna gre, erkeksilik
yalnz kadnlarn anne olmasnn direkt sonucudur. Yalnz kadnlarn anne olduu
bir ortamda erkeklik annelerin ve dolaysyla dier kadnlarn aalanmas, kk
grlmesi, reddedilmesi gibi negatif bir srele kazanlmaktadr. Bylece, yalnz
kadnlarn annelik yapmas kadnlarn aalanmasnn yeterli sebebidir.
Chodorovvun teorisinde ortaya kan dngsel ve izgisel nedensellik ara
sndaki bu belirsizlik, bu almay temele alarak btn kadnlar iin geerli olabi
lecek genel bir feminizm gr gelitirmek isteyenler iin sorun yaratabilir. n
k genderin yaps, sosyal olarak organizasyonu ve retimi toplumdan topluma
deimekte ve dngsel nedensellik argman bir toplumdaki genderin retimini
ve organizasyonunu mkemmel aklarken bir dierinde baarsz olabilmektedir.
Ayn ey, izgisel nedensellik argman iin de sz konusudur. rnein, dngsel
nedensellik argman Bat toplumlarmn sahip olduu tarihsel ve kltrel temeller
den kaynaklanmakta ve dolaysyla bu toplumlardaki gender dinamiklerini kolay
lkla aklayabilmektedir. Ama Trkiye gibi tarihsel temelleri Bat kltrnden farkl
olan ve ayrca aile ve toplum iindeki sosyal ilikilerin farkl bir rntye sahip
olduu slam lkelerinde ve nc Dnya lkelerinde bu zincir krlmaktadr.
Trk toplumunda geleneksel olarak aile iindeki yallar ve anne babalarn nemi
byktr ve cinsiyeti ne olursa olsun evin en yals en saygdeer yesidir. Krsal
alanda zellikle olan ocuk annesi olan yal kadnlar hem aile iinde hem toplum
iinde sayg grmektedirler. Annelerin, ve zellikle de olan annelerinin itibar gr
d byle bir kltrde olan ocuunun annesine kar olan duygular ve tutu
munun Bat toplumunda yetien bir olan ocuunkinden farkl olmas doaldr ve
Bat toplumunda olduu gibi itici olmamas beklenir.
Trk toplumundaki ocuk yetitirmeye ilikin normlarn, rf ve adetlerin ve
bunun yan sra aile ii dinamiklerin Bat toplumundakinden farkl olmasndan do
lay, kadnlarn ezilmiliinin ve aalanmasnn kkenini yalnzca kadnlarn an
nelik yapmasnda arayan bir argman bizim toplumumuz gibi toplumlarda geer
liliini yitirecektir. Bizim gibi gei dneminde ve hl bir lye kadar geni aile
yapsnn zelliklerini koruyan toplumlarda dier aile yeleri srekli ya da geici
olarak anneye ocuk bakmnda yardmc olmaktadr, yani ocuk yalnzca annesi
nin annelik yapt bir ortamda bymemektedir. Bu yardm genellikle aile iindeki
bykanne, teyze, hala gibi kadn yeler tarafndan olmakla beraber, daylarn,
amcalarn ve dedelerin de rolleri kmsenemez. Anneliin paylald byle bir
ortamda, annenin ocuklarnn gender geliimindeki etkisi C hodorow un annenin
genellikle ocuk bakmrrida yalnz olduu Amerikan toplumuna bakarak iddia et
tii kadar kuvvetli olmayacaktr.
O zaman, bizim toplumumuzda ve benzeri kltrlerde, kadnlarn aile ve top
lum iindeki ezilmiliinin ve aa statde grlmesinin nedeni olarak olan o
cuklarnn annelerine kar gelitirdikleri negatif duygularn dier kadnlara genel-
lenmesini iddia etmek doru bir tavr olmayacaktr; byle bir gr anne ile olan
ocuk arasndaki gerek ilikiyi de yanstmayacaktr. Bu yzden, C hodo row un
teorisini temele alarak genel bir feminist epistemoloji veya feminist bak as
gelitirmek, uygulama asndan problemlere aktr. Bir sonraki blmde Chodo-
rovvun teorisini temel alan baz feminist dnrlerin almalarn bu balamda
deerlendirmek uygun olacaktr.
Sonu olarak, Chodorow un genderin psiko-sosyal geliimine ilikin tart
masndaki ana fikri aadaki gibi amlanabilir: Erkeklerin sosyal kurumlan ve
inan sistemlerini oluturduklar ve kontrol ettikleri ataerkil toplumlar, ben ve di
er bireyler arasndaki sosyal ilikilerde n yargl olarak erkeksi bir yaplanma
biimini yanstmaktadr. Erkek egemen sosyal evre ve aile yaps, her bir bireyin
psikolojik yapsnda kendini yeniden yaratmakta; bylece, zellikle kadnlarn an
nelik yapmas ve ev ii dnyann ev dndaki dnyadan daha az prestijli olmas
erkek egemenliinin genel olarak pekitirilmesini salamaktadr. Bu durum, kadn
larn geleneksel olarak annelik yapt kapitalist olsun olmasn btn Bat ve Dou
toplumlar iin geerlidir. Sorun, Batl olmayan toplumlarn, son derece farkl aile
yaps ve ocuk yetitirme kurallarna sahip olmalarndan dolay C h odorow un
teorisi uyarnca Batl kapitalist toplumlardan daha az bir ataerkil yapya sahip ol
malar beklendii halde, onlarn da en az Batl kapitalist toplumlar kadar ataerkil
olmalardr. Kapitalizmi ataerkilliin gerekli sebebi olarak belirleyen bir teoriyi, Ba
tl anlamda kapitalist ekonomik sisteme sahip olmayan toplumlardaki ataerkillii
aklamak zere genellemek sakncaldr, nk teori aklayc gcn yitirmek
tedir.
A ncak Chodorow un almas feminist felsefeciler, psikologlar ve bilim
adamlar tarafndan kendi almalarn temellendirmek zere sklkla kullanlmak
tadr. imdi, C hodorow un teorisini kendi almalarnda kullanan baz feminist
dnrleri inceleyelim.
felsefelogos 2001/3

NESNEL LKLER TEORS VE FELSEFE

Felsefede cinsiyet ayrmna ilikin ok fazla sayda feminist alma vardr. Bu


alandaki yazlarn bir ksm kadnlarn felsefi teorilerden aka veya gizil olarak
dland yolunda (Grimshavv, 1986; Spelman, 1983) iken, bir ksm da felsefenin
erkeksiliini (masculinity) ya da felsefede tipik bir erkek bak asn eletirmek
tedir. Jane Flax (1983), Nancy Hartsock (1983), Evelyn Fox Keller (1985) ve
Naomi Scheman (1983) gibi birok feminist dnr felsefenin erkeksiliine ilikin
analizlerinde, Chodorovvun psikanalitik teorinin erkeksi bak asna olan eleti
rilerine ve dolaysyla onun gelitirdii nesnel ilikiler teorisine dayanmlardr. Bu
tr dnrler arasnda, zellikle Jane Flax ve Nancy Hartsock, C hod orow un
teorisini temele alarak btn kadnlar iin genel bir feminist epistemoloji ve femi
nist bak as gelitirmek istedikleri iin bu iki feminist dnrn almalarn
inceleyeceim.
Jane Flax (1983) Politik Felsefe ve Ataerkil Bilind adl makalesinde
erkeklerin ataerkil dzende yetimi olmasnn pek ok felsefi gelimeyi ve al
may etkilediini ileri srmektedir. Flaxa gre, felsefe sosyal ilikilerden bamsz
dnlemez ve felsefedeki zmlenemez ikilemler, insan zihninin veya doas
nn anlalmazlndan deil, aksine bozumu veya donmu sosyal ilikilerden
kaynaklanmaktadr (s. 248). Flaxn ataerkil bilind kavram iki ynldr; bir
yandan, felsefedeki erkeksilii Chodorow un yalnzca kadnlarn annelik yapt
bir sistemde kadn ve erkek yaantlar arasndaki farkllklara ilikin teorisine da
yandrmak isterken dier yandan, kadnlarn annelik yapt olgusuna dayanarak
feminist bir epistemeloji gelitirmek ve bu yolla ataerkilliin bizim sahip olduu
muz bilgi kavrammzn iine nasl szdn, onu nasl ekillendirdiini aklamak
istemektedir.
Nancy Hartsock da ayn ekilde Chodorovvun nesnel-ilikiler teorisini hem
erkek egemenliini aklamak hem de global bir feminist bir bak as gelitirmek
iin kulanmaktadr. Hartsock (1983) Feminist Bak As: zellikle Bir Feminist
Tarihsel Materyalizm in Temel Oluturma adl makalesinde C hod oro w un gen
der kiiliinin geliimi teorisini, kendisinin Bat kltrn belirlediine inand so
yut erkeksilik (abstract masculinity) grn desteklemek zere kullanmaktadr.
Hartsock feministlerin doru bir feminist sosyal teorinin ortaya konulmasn sala
yacak bir feminist bak as gelitirmeleri gerektiine inanmaktadr. Makalesin
de, M arxn proletaryann konumuna bal olarak snflar arasndaki i blmnn
nasl yapsallatna ilikin aklamasn byle bir bak asna rnek olarak gs
termektedir. Hartsock, M arxn kulland epistemolojik aralar kullanarak ku
rumsallam cinsiyete dayal i blmnde kadnlarn konumundan hareketle fe
minist bir bak as gelitirilebileceini savunmaktadr. Hartsockun gelitirmek
istedii feminist bir bak asnn balang noktas M arxn da ifade ettii gibi
insanlar sadece kendileri aktif deildir, gerekliin kendisi de insann cinsel (cinsi
yete dayal) aktivitelerinden olumutur (s. 288) grdr. Ama M a rxn yapt
gibi erkeklerin i blmnden balamak yerine, Hartsock, kadnlarn aktivitele-
rinin kendine zg bir bak as gelitirmeye temel oluturup oluturamayaca
sorusuna cevap aramak zere kadnlarn aktiviteleri zerinde younlamtr.
Hartsocka gre, feminist bir bak as yaratmann koullar ocuk yetitir
meye ilikin cinsiyete dayal i blmnden kaynaklanmaktadr, nk kadnlarn
annelik yapmas kadn ve erkek yaantlarnda sistematik farkllklara neden ol
maktadr. Hartsock a gre: Bu fa rk l (psikolojik) ya a n tlar cinsiyete bal i
blm nn gerektirdii, kadnlar ve erkekler iin fa rklla an aktivite rntleri
tarafndan pekitirilir ve oluturulur, onun iin de epistem oloji ve ontoloji ola
rak tekrar edilirler. Snfl toplum lardaki fa rk l erkek ve kadn aktiviteleri y e ti
m ekte olan bireyi bir yandan fe m in ist bir bak asna, dier yan d a n soyut bir
erkeksilie itm ektedir... Bylece, olan ocuunun kim liini annesinden fa r k l
lam asnda bulmas, z benini (self) annesi ile birlikteliine kart olarak olutur
mas, hem erkekler tarafndan oluturulan toplum hayatn hem de yaam larnn
anlam n belirleyen erkeksi dnya grlerinin sava ve saldrgan bir dalizm -
le belirlenm esine y o l am aktadr (age., s. 296).
Bylece, soyut erkeksilik kavram birbiriyle kart dalizmleri \ soyut/somut,
zihin/beden, kltr/doa, ideal/real, durgunluk/deiim | vurgulayan bir kavram-
latrma biimidir. B tr dnsel dalizmler, erkeklerin insan ilikilerinde kart
bir tutum yaratarak'ben ve dieri ayrmna sebep olmakta ve dolaysyla erkek
kiiliinin yapsallamasnda nemli bir rol oynamaktadrlar. Hartsocka gre, so
yut erkeksilik toplumsal kurumlardaki snf egemenlii ve gender egemenlii ili
kilerinin altnda yatan hiyerarik dalizmi aklamaktadr. Hartsock, soyut erkek
silik kavramn Bat felsefesinin ve dn sisteminin mantn aklamak zere
kullanmaktadr. Hartsockun amac, kadn yaant ve aktivitelerinden ziyade, er
keklerin yaant ve aktivitelerinin hem snfl toplumun hiyerarik ve dalist ku
ramlarnda, hem de bu yaantyla ekillenen dnme biimlerinde kendini nasl
tekrar ettiini7 ortaya koymaktr (age., s. 296).
H artsockun soyut erkeksilik grn aklamak zere kulland argman
izgisel nedensellik zincirine dayanmaktadr. Kadnlarn annelik yapmasnn erkek
lerde kendilerini dierlerine kart olarak tanmlamaya ilikin bir eilim yarattn
ve dolaysyla erkeklerin dierleriyle ilikilerini kartlk erevesinde yaadn
savunmaktadr. Bu durumda, kadnlarn annelik yapmas, erkeklerin kar olu,
hiyerari ve yarma kavramlar ile belirlenmi kurumlar oluturmasyla sonulan
makta ve bu kurumlar da kadnlarn aalanmasna, kk grlmesine ve bast
rlmasna sebep olduklar iin kadnlarn anneiikyapmas, kadnlarn aalanmas
nn, kk grlmesinin ve bastrlmasnn esas sebebi olmaktadr. Bylece Hart
sock, aile iinde cinsiyete dayal i blmnn ve kadnlarn annelik yapmasnn
ailenin dndaki toplumdaki gerek/zihinsel i blm iin ve dolaysyla genel
olarak erkek egemenlii iin zemin oluturduuna inanmaktadr.
Bu durum, Hartsockun kapitalizm erkek egemenliinin bir sonucudur, aksi
deil (age., s. 290) tezini destekler grnmektedir. Kadnlarn annelik yapmas,
dnya zerindeki btn kltrler tarafndan paylalan genel bir olgudur; bunun
yan sra, erkek egemenlii de kadnlarn annelik yapt btn kltrlerin ortak
zellii olarak karmza kmaktadr. O zaman, Hartsockun iddiasna gre kadn
larn annelik yapt, erkeklerin ise egemen olduu btn toplumlar kapitalist ol-
mldr. Gerek Hartsockun gerekse dier dnrlerin almalarndaki temel prob
lem kapitalizm ve ataerkillik kavramlarn birbirinin yerine kullanmalardr. Ancak
dnya zerindeki btn erkek egemen toplumlara baktmzda, ounun kapita
list olmad apak ortadadr.
Cinsiyete dayal i blmnn kurumsallamasn aklarken Hartsock, fe
minist bir bak asnn ieriini doldurmak ve kadnlarn yaamlarnn sosyal ili
kileri nasl belirlediini gstermek iin kadnlar arasndaki rk ve snf farkllklarn
grmezden gelerek daha ziyade ortak olarak paylatklar hususlar zerinde dur
maktadr. Hartsock, cinsiyete dayal i blmne ilikin grlerini C h od orow un
teorisi ile temellendirdii iin onunla ayn problemi paylamaktadr. Her iki d
nr de gender kimliine ilikin grlerinin rk, snf, etnik ve kltrel farkllklar
gibi ok nemli ve balayc kavramlardan tamamiyle arnm olduunu iddia ederken
bir yandan da genderin geliimini belli bir kltre, yani kapitalist Bat ve hatta
Amerikan kltrne dayanarak aklamaktadrlar.
Hem Hartsock hem de Flax kadnlarn kltrel olarak aalanmasnn ve
kk grlmesinin global bir feminist gr gelitirmenin temel eleman olduu
nu dnmektedirler. Chodorow, ayn ekilde, kapitalizmi kadnlarn aalanma
snn ve erkek egemenliinin gerekli sebebi olarak grmekte ve olan ocuun
annesini reddetmesinin kadnlarn genel olarak deersiz ve aa statde grl
melerinin ardndaki psikolojik dinamikleri [akladn] sylemektedir (1974, s.
50). Erkek gender kimliinin kazanlmasnda annenin reddinin nemli bir rol oyna
d hususunda Chodorow, Flax ve Hartsockun grleri kabul edilebilir, ancak
yukardaki tartmadan da anlalabilecei gibi sadece bundan hareketle genel bir
feminist bak as ya da feminist bir epistemoloji gelitirmeye kalkmak genelle
tirmede problemlere yol aacaktr.
stelik, Chodorowun kendisi anneliin ve gender kimliinin kazanld sosyal
evrenin nemini vurgulamaktadr. Gender geliimi yalnzca kadn ve erkek ol
maktan te belli bir kadn ve belli bir erkek kimlii kazanmak demektir. Annelik ve
gender geliimi belli bir sosyal yap iinde yer ald iin kadnlar ayn genderi
paylar gibi bir ifade kullanrken ne demek istenildii aka belirtilmelidir, nk
gender kimlii kiinin rk, lkesi, etnik ve kltrel gemii, dini gibi kimliinin
dier ynlerinden bamsz olarak kazanlmaz. Bylece, bir kz, sonra da bir kadn
olma sreci, Chodorovvun da kabul ettii gibi sosyal bir evre iinde gerekle
mektedir.
Bu durumda hem Chodorovv hem de almalarnda onu kullanan Flax ve
Hartsock iki hususta aklama yapmak zorundadrlar. Bunlardan ilki, gender kim
liinin kadnlarn annelii dndaki dier sosyal kurumlar tarafndan nasl belirlen
diidir. kinci olarak da u soruyu cevaplamalar gerekir: Eer aile yaps, toplum
da ebeveynlie ilikin norm ve adetler, ailenin yaad evredeki sosyal ilikilerin
yaps gibi toplumsal dzenlemeler farkl olsayd gender kimlii nasl farkl olurdu?
Kiinin cinsiyet kimliinden farkl olarak gender kimlii, toplumun yaplannn
bir paras olduu iin kadn olmann her kltrel ve sosyal yapda ayn anlama
geldiini varsaymak mmkn deildir. Dolaysyla hem Flaxn hem de Hartsockun
kadnlarn gerekliklerine k tutacak genel bir feminist bak as gelitirme a
bas bu balamda baarszla uramaktadr, nk yukardaki akl yrtmeye
dayanarak sz konusu feminist dnrlerin grleri sadece kapitalist Bat top-
lumlar iin geerli olmakta, Batl anlamda kapitalist olmayan toplumlarda geerli
liini yitirmektedir.

KAYNAKA
Chodorovv, Nancy. 19 85 . "M othering, M a le Dom inance and Capitalism ", R eflection s on
G ender a n d Science (yazan: Evelyn Fox Keller), N e w Haven: Yale University Press.
1 9 7 9 . R e p ro d u c tio n o f M o th e r in g : P s y c h o a n a ly s is a n d th e S o c io lo g y o f
kltrel farkllklar erevesinde gender gdelek

Gender, Berkeley and L.A.: University of California Press.


1 9 7 4 . "Fam ily S tructure and Fem inine Personality", C ulture a n d W om an, C ulture a n d
Society (Edt. M ichelle Z. Rosaldo ve L. Lamphere), Stanford: Stanford University Press.
Flax, Jane. 1983. "Political Philosophy and the Patriarchal Unconscious: A Psychoanalytic
P ers p ec tive on Epistem ology and M e ta p h y s ic s ", D isc o ve rin g R e a lity : F e m in is t P e rs p e c ti-
/e s on E p is te m o lo g y , M e ta p h y s ic s , M e th o d o lo g y a n d P h ilo s o p h y o f S c ie n c e (Edt.
Sandra Harding ve Merrill B. Hintikka), Boston, London: D. Reidel Publishing Company.
Grimshavv, Jean. 19 86 . Philosoph y a n d F e m inist Thinking, M inneapolis: U. of M n . Press.
Hartsock, Nancy C. 1983. "The Feminist Standpoint: Developing the Ground for a
S pecifically Fem inist H istorical M a te ria lis m ", D isc o ve rin g R e a lity (Edt. S. Harding ve M . B.
Hintikka), Boston, London: D. Reidel Publishing Company.
Keller, Evelyn Fox. 19 85 . "Dynam ic A utonom y: O bjects as Subjects", R eflections on G ender
an d Science (Edt. E. F Keller), N e w Haven: Yale University Press.
S chem an, Naom i. 19 83 . "Individualism and th e O bjects of Psychology", D iscovering R eality
(Edt. S. Harding ve M . Hintikka), Boston, London: D. Reidel Publishing Companies.
S p e lm a n , E lisabeth. 1 9 8 8 . In e s s e n tia l VJom an: P ro b le m s o f E xclusion in F e m in is t Tho-
ught,
Boston: Beacon press.
Nietzschede kadn, duygusallk ve akl
Fsun Kkalan

Kadn ve erkek cinsiyetlerinden hareketle, insan sorununun anlalmaya allma


s, insanolunun kendini kandrlarndan temizlenmesidir. N ietzschenin zelde
kadn ve erkek, genelde ise insana ynelik gelitirdii dnceler de insanlk tarihi
adna dogma olarak kabul edilen dncelerden temizlenmektir. Ancak bu durum
Nietzschenin sylemlerinin de insanlarn kafalarnda yeni dogmalar oluturma
d anlamn da iermemektedir. Bu noktada nemli olan N ietzschenin felsefesi
nin yntemsel ve dnsel anlamda doru ve yansz olarak anlalmasdr.
N ietzschenin felsefesinin yntemsel bakmdan niteliinin ne olduu soru
suna verilebilecek yant; onun felsefesinin sistematik bir biimde oluturulmad
ve daha ok aforizmalar eklinde temellendirilmi olduudur. Bu anlamyla ou
zaman N ietzschenin kendisiyle elitiini dnmek mmkn olsa da dncele
rinin felsefi birtakm derin irdelemeler zerine kurulduu rahatlkla sylenebil-
mektedir. Ona gre ; Felsefe ilk anlamyla dnyay yaratma istemidir. Herkesin
farkl farkl yorumlad fiziksel olarak tek bir dnya olsa da herkes kendi dnya
sn farkl biimlerde yaratmaktadr. Bundan dolaydr ki, felsefede kiisel olmayan
hibir yn yoktur. Felsefenin kendisi eletiridir ve eletirel bir bilimdir(Nietzsche,
1997; 116). Bunun dnda felsefe aslnda hibir eydir. Bylesi bir anlay ieri
sinde felsefeci de her zaman kendi gnne, ama dman olan ve olmak zorunda
olandr. Nietzschenin felsefe ve felsefeci ile ilgili olan bu grleri, temelde yaa
d dnemin byk etkilerini tamaktadr. Buna gre N ietzschenin ifadesi ile
felsefenin karlat en byk sorun Avrupa insannn kltlerek, birbirine eit
duruma getirilip, tekletirilmesidir(Nietzsche, 1998; 46). 19.yzyln ilk yarsnda,
yani dnyada byk deiim ve dnmlerin yaanmasyla birlikte byk eli
kilerin yaand bir srete dnyaya gelen ve yaamn bu srete devam ettirip
dnemin hzl ve mekanik deiimi altnda ezilen Nietzschenin ana dman
olmasn olaanst bir ey olarak kabul etmemek ve felsefesini buna gre biim
lendirmesini grmek yerinde olacaktr. Bu balamda Nietzschenin toplumsal alan
dan yola kp birey ve bunun tesinde de bireyi yaratmaya alan felsefeye
ulatn gryoruz. inde bulunduu aa tepkili olan Nietzsche yine o yzyln
bir parasyd. Bylece toplumu eletirerek bireyi yaratma koullarna ulaan N i
etzschenin felsefesi srf kendinden kaynaklanan ve salt tek bana bir birey olma
nn sancsn yaayan bir anlaytan uzaktr.
Felsefeyi eletirel bir bilim olarak gren N ietzschenin zerinde en fazla
durduu e insan kavramdr. Nietzschenin felsefesinde insan, ok basit bir
aklama ile acl dnyadan uzakta kendine bir yetme arayan olarak tanmlanr
(Sarup, 1997; 138-139 ). Bu anlamyla da birey yasalar, var olagelen deil yine
kendi tarafndan yaratlandr. Birey ancak bu yolla kendi gibi olabilir. Nietzsche bu
noktada en ok topluma saldrm olsa bile, kendi dncelerinin de toplumdan
kaynaklandn kabul etmekle birlikte, onun temelde kar olduu anlay, btn
bir toplumsal yaplanmadan ok yzyln getirmi olduu elikilerin insanlarda
ortaya karm olduu tekletirme anlaydr. Yaad yzyl gz nne ald
mzda, onun bu dnceleri anlaml gzkmektedir. Felsefenin temeline insan
kavramn yerletiren Nietzsche toplumu ise u ekilde ele almaktadr; toplumun
bir deneme olduunu ve bireylerin her birinin kendi olmaya karar verdiklerinde,
toplumun kendine olan gvenin yok olacan savunur (Nietzsche, 1994;35). N i
etzsche toplum iin bu tanmlamay yaparken, yine toplumun yaratm olduu
tekletirmeden sz eder. Ancak Nietzsche bu noktada bireyler iin srekli olarak
kendi olmay ne srerken, insanlarn bunu yapabilme gcn kendilerinde yarat
may olanakl klacak koullarn olup olmadm da gz ard eder. nk tanmla
maya alt kendi dedii kavram kendi kendine tek bana olumu ya da
oluacak olan bir kavram deildir. Bireyin kendiliinin anlamnn da bir baka bi
reyde anlam bulacan gzden karm deildir. Onun kar geldii temel kayg,
bireyin kalabalk iinde kendine ait olamamas ve dierlerinden bir farkllnn ol
mamas ve bylece de tm insanlarn bir aynlk iinde yok olmalardr. nsan,
toplum iinde kendini bilmeye almakla yine kendisini yaratan olmaldr.
Bu tanmlamayla Nietzsche, insan iin srekli olarak bir devinim izer. nsan
hep olmas gerekendir ve bunun iin aba harcayandr. nsan almas gerekendir.
nsan bir gei ve yok olutur. Nietzsche insan hayvan ile stinsan arasnda bir
yere yerletirdii iin bu sreci bir gei ve kpr olarak grrken, stinsana
ulamakla birlikte yok oluu ifade eder (Kuuradi, 1997; 120-121)
stinsann kendi kendini amasndan ok kendi kendini gerekletirmesi
gerekmektedir; kendi kendisini dnerek yeniden yaratan insandr. Bu anlamyla
da akl kendi kendisini amak isteyen ve her eyi zorlayan bedenin hizmetinde
dir. Akl, istemin kendisini var edebilmesidir. Kii, akl ile stinsana ular ve bunu
da kendi deerlerini yaratma yoluyla gerekletirir. Akl, istemin bakaldrmasdr.
Duygusallk ise istemin boyun emesidir. Kii kendi istemlerine ya da bir bakas
nn istemlerine boyun edii takdirde, akl yolundan uzaklaarak, duygusal bir
davran ierisinde yer alm olacaktr. Duygulara kar gelememek ve kendinde
bu kar gelme istemini yaratamamak, istemlere boyun emektir. Bylece akl,
istem yolu ile duygu - boyun eme - halinden uzaklaarak, kiinin kendini tekrar
tekrar yaratmasdr. Bu anlamyla stinsan, istem yolu ile eylemlerine yn veren
ve dolaysyla da koullarn yaratt bir birey olmaktan ok koular yaratandr
(Nietzsche, 1997;24). Buna gre isteyen insan, kendi iindeki boyun eecek ya da
boyun eeceine inand bir eye buyurur. steyen insan, istemenin eylem iin
yettiine itenlikle inanr. stemeyi de gerekletirmenin yani eyleme dntrme
nin arac ise akldr. Akl yolu ile istemlerine biim veren birey, iinde yaad
koullara kar gelip kendini yaratma ve duygularndan -b o y u n emelerinden -
syrlarak stinsan oluturma yolunda olmaldr.
Bylesi bir stinsan profili izen Nietzschenin en byk nyarglarndan biri
de kadnlarn bu stinsan kavramndan ok uzak olmalardr. Nietzsche, gerekte
kadn ve erkek cinsiyetlerinin karlatrlamayacan savunur. nk erkek ve
kadn birbirine ne eit ne de benzerdirler. Kadn ve erkeklerin birbirlerine benze
memelerinin nedenini ise Nietzschenin kadn tanmlamasnda bulmaktayz (Ni
etzsche, 1998).
O na gre kadnlar sadece dorular gibidir (Nietzsche, 1997; 142). Ancak
doru tanmlamasn da gz nne aldmzda kadnlardan neyi kastettiini daha
iyi anlam olacaz. Doru; dorularn yanlsama olduunu unutanlarn yanlsa-
masdr(Sarup, 1997;77). O halde kadn bir doru olarak kabullenirken bir mlk
gibi grmektedir. Kadn, deeri belli olan ve nceden kabullenilmi bir ey gibi
alglar. Ancak bu kabullenme, aldatc ve gerekte olmayan bir yanlsamadr.
Yanlsama yolu ile kavranabilen kadnn, bu grnmnden kurtulabilmesi
iin akl yoluyla kendini yaratmas ve igdlerinden kurtulmas gerekmektedir.
Ancak kadnn kendisinde byle bir g yaratmas mmkn deildir. N ietzscheye
gre kadnn igdlerinden kurtulamamasnn nedeni, kadnlarn bir hayvandan
daha ok ac ekiyor, daha incinir, daha sevgiye muhta, daha fazla hayal krkl
na mahkm oluuyla aklanabilmektedir (Nietzsche, 1997; 144). Nietzsche, ka
dnlarn doalarndan kaynaklanan bu nedenlerden dolay, erkeklerin daima kadn
lara kar bir acma duygusu iinde olduklarn savunur. Ancak, Nietzsche yine
burada da kendisi ile eliir gzkmektedir. nk daha nce ki yazlarnda acma
duygusunu knamaktadr. Nietzschenin tanmlamasnda acma; sevenin ivilen
dii bir armhtr(Nietzsche, 1997;21). Kadn her ne kadar igdlerinden kur
tulamayan olmakla tanmlam olsa bile bu anlamyla da, erkei de kadna baml
klmtr. Acmann almas da yine onun felsefesinde ancak gl bir erdemle
mmkn olduuna gre gerekte erkek henz bylesi bir erdeme ulaamam
gzkmektedir.
Kadnlar bu biimde ortaya koymaya alan N ietzschenin kadn konusun
da asl zerinde durduu nokta, onlarn stinsan kavramna ulamadaki yetenek
yoksunluu ya da istemsizliidir. Kadn hayvandan stinsana gei ve yok olu
yolunda istemsizdir. stem ise yaratmadr. Kadn duygularna boyun eip, kendini
yeniden yaratma konusunda istemden uzaktr. Kadn bu anlamyla kendisini yara
tp, gerekletirmekten de uzaktr. Kadnn duygusallnn temelinde ise bu yatar.
Kadnn, kendisi ile mcadele etmeyip, kar koyamad duygularna boyun e
mesi onun stinsana ulamasn engeller.
Nietzschenin kadn konusunda gerekte kar geldii iinde bulunduu yz
yldaki kadn profilidir. Ancak bu profil de salt tek bana olumu bir ey deildir.
nk kadnn bu konumu yalnzca bireyle aklanabilecek bir durum olm am ak
la birlikte, bireyin iinde yaad toplum, tarihsel sre ve corafya gibi bir ok
unsurlar da iinde barndrmaktadr. Dolaysyla N ietzschenin de zaten kar
geldii bireyi tekletiren toplum, tarihsel sre ve corafyadr. Bununla birlikte
N ietzschenin kadnlar ile ilgili yapm olduu bu genelleme tarihsel bir gzlem ve
deerlendirme hatasn da beraberinde getirmektedir. Btn tarihsel sreler bo
yunca kadnlarn, duygularna boyun een ve akl yolu ile kendilerini yaratmadan
yoksun bireyler olarak deerlendirilmeleri pek de gereki gzkmemektedir. Ka
dnlarn egemen ideoloji ile tarih sahnesinde grnr klnmamalarnn yannda
insanln ve toplumun deime ve ilerleme serveninde azmsanmayacak ko
numda olmalar ise bilinen ve reddedilemeyecek bir gerekliktir. Ancak tm bun
larla birlikte N ietzschenin vurgulamak istedii koularn etkisinden syrlabilen
ve koullan yaratan insan profilidir.
Kiinin kendini bilememesi, kendisine zaman ayramamas ve kendisi iin
aba harcamamas yabanclamay dourmaktadr. Nedenleri ne olursa olsun-bel-
ki M arxn ifade ettii gibi sanayileme ya da Nietzschenin ifadesi ile kiinin duy
gusallk yoluyla kendine boyun emesi, kendini gerekletirmekten uzak, istem ile
kendine ynelip kendini tekrar yaratmaktan uzak olmas varolu kavram ile
anlamn bulmaktadr. Bu anlamyla da kadn, akl yolu ile kendi istemini yaratmak
tan ok duygularna boyun eerek kendi varoluunu gerekletirme isteminden
uzaktr.
N ietzschenin kadn sorunu ve buna bal olarak ortaya koyduu duygusal
lk ve akl, salt kadn olmaklktan ok, gei ve yok oluu ifade eden stinsan ve
varolu kavramlaryla ilgilidir. Bu anlamyla da kadn, kendini yaratma ve kendini
tanma yolunda kendine yabanc ve varoluu yaratma isteminden uzaktr. zellikle
de kendi duygularna boyun emekle kendini tekrar tekrar yaratabilme ve kendini
gerekletirebilme gcnden yoksun olduu iin gei ve yok oluu yaratmaktan
uzaktr. N ietzschenin kadn ile ilgili dncelerinin temelini varolu problemi
oluturmaktadr. Varoluuluk, Nietzschenin ok ynl etkisinin tek yzn ve
rebilir. Ancak, N ietzschenin ok ynl felsefesini yalnzca varolu kavram ile
tanmlamak yeterli olmamaktadr. Bu anlamyla d aN ietzschesiz varoluuluk he
men hemen Aristotelessiz Thomisim gibi bir ey olur; ancak N ietzscheye de
varoluu demek de Aristotelese Thomist demee benzer biraz.
Nietzsche, sadece gerekliin bilincinde olan ve insann varoluunun aydn
latlmasn kendi kiiliinin yorumundan karabilen bir yaam dnrdr. Dola
ysyla da kadn, akl ve duygusallk hakkndaki grleri de kendi yaamndan
kaynaklanmakla birlikte insan varoluuna bir aklama getirme nitelii tamakta
dr.

KAYNAKALAR
1. KUURAD ioanna, 'Yzylmzda insan Felsefesi - Takiyettin Mengolu'nun Ansna' Trkiye
Felsefe Kurumu, 1997, Ankara
2. NETZSCHE F 'N ietzche VVagner'e Kar - Bir Ruh Bilimcinin Yazlar VVagner Olay Bir Mzisyen
Sorunu' ev: M .O sm an Toklu, Gundoan Yaynlar 1994
3. NETZSCHE F 'Ahlakn Soykt stne ev: Prof. Dr. A hm et inam, Gndoan Yaynlar, 1998,
Ankara
4. NETZSCHE F 'iyinin ve Ktnn tesinde' ev: Prof. Dr. A h m e t inam Gndoan Yaynlar,
19 97 , Ankara
5. NETZSCHE F ' Ecco Homo ( Kii Nasl Kendisi O lu r ) ev: Can Alkor Say Yaynlar, 1997
6. NETZSCHE F 'Tarih Ib e rin e' ev: N ejat Bozkurt Say Yaynlar, 1996, stanbul
7. NETZSCHE F., 'Byle Buyurdu Zerdt' ev: A.Turan Oflazolu, Cem Yaynlar, 1998, stanbul
8. SARUP M adan, 'Post- Yapsalclk ve Postmodernizm' ev. A.Baki Gl, Ark Yaynlar, 1997
Pamuk prenses ve yedi cceler
C em il Gzey

Amerika Birleik Devletlerinde, niversite eitimi yllardr bir kitaplar sava na


sahne olmaktadr. Can alc soru, rencilere savunulacak standart bir kuraln
olup olmad veyahut da sz konusu kuraln, feminist, aznlk ve nc-dnya
bak alarna daha fazla yer verip vermemesidir.
Felsefe eitimi iin de geerli olan bu tartmalar, zellikle feminist epistemo
loji erevesinde cereyan etmektedir. Neyse ki bu zararl akm, lkemizde yalnzca
ontolojik tabanda temsil edilmektedir, ama bu felsefe eitimi piyasasnn (pazar
nn) en temel rn olan ilk dnem Modern felsefenin, genellikle yedi Avrupal
erkek filozofun metinleri zerinde younlatn vurgulamak zorundaym. Bu ya
zmda feminizmi konu alacam iin, Descartes, Leibniz, Spinoza, Locke, Berke-
ley, Hume ve Kant1cceler ekibini oluturacaklardr. Kahramanlk zerine bir yaz
yazacak olursam, onlar dev olarak nitelendireceime emin olabilirsiniz. Bu d
nemle ilgili olarak rklk, Avrupa-merkezcilik gibi baka saptamalarm da var,
am a bunlar ayr bir yaz konusu oluturmaktadr.
Gerek rencilik gerek hocalk yllarmda har neir olduum bu felsefe
klasiklerinin hepsi erkektir (ou hi evlenmemitir) ve basmakalp erkek sorunla
ryla uramlardr. Kafa yorduklar konularn - kukuculuk, bilim, zihin-beden
ikicilii, rasyonalizm, nesnellik - Bat kltrne egemen olan geleneksel erkek
bilgi tarzlarn tanmlamaya alan dnrlerin listesinin en st sralarnda yer
almaktadrlar.
Burada apak bir ikilem vardr. ster yedi cceler deyin ister demeyin, bu
filozoflarn byleyici, pedagojik olarak yararl ve tarihsel olarak ok nemli ol
malarna aldrmayarak, bu gidiatn felsefe eitiminde dlanmasn m savunaca
z? Yoksa byle gelmi byle gider deyip, ccelerin bak asyla ilgilenmeyen
rencileri Kadn Sorunlar Aratrma Merkezlerine mi yollayacaz?
Aslnda bu kof bir dikotomidir; her iki ekil de mmkndr, Birazdan dei
neceim gibi, rencilere sevimli yedi cceleri daha iyi anlamalar, ama ayn za
manda Pamuk Prensesin felsefi serzenilerine de daha duyarl yaklamalar iin
baz yollar mevcuttur. Baba felsefe tarihi mi yoksa feminist felsefe tarihi mi;
soru yanltr.

MODERN FELSEFEYE BAKI

Bu yazda, modern felsefenin renciye aktarlmas srasnda kullanlan geleneksel


yaklama biraz feminizm katlmas ve bylece daraacmn zenginlemesi iin bir
ka yol nereceim. Bunun en az sebebi vardr: 1) Cinsiyet konusunu ve kadn
felsefecileri dta brakmak, cinsiyetin modern filozoflar hi ilgilendirmedii veya
kadnlarn felsefe tarihinde nemli bir rolleri olmad gibi yanl bir izlenime yol
aabilir. 2) lkemizde deilse bile, ada Bat dnyasnda cinsiyet sorunu bak
altna yatm olduu iin, iyi bir felsefe tarihi dersi rencilerin gncel tartma
konularnn ieriini daha iyi anlamalarn salayabilir. 3) Cinsiyet pek ok ren
cinin ilgisini eken bir konu olduundan, felsefenin gidiatna dahil edilmesi, yedi
ccelerin uzak metinleriyle (itiraf edelim artk) daha canl, daha iten bir ba kur
malarn salayacaktr (Dorusunu sylemek gerekirse, bu ders daha uygundur).

1. Zam irlerin Siyaseti

Yukarda deinmi olduum sorunlar gndeme getirmenin en yaln ama en


nemli yollarndan biri, hem metin okumada hem de rencilerin yazlarnda kar
lalan dil cinsiyetiliini ak ve seik klmaktr. yleyse ilk olarak m etindeki
zam irlerin kullanm n tartm ak g erekecektir . zellikle tarihsel metinlerde, za
mirlerin kullanlma ekli nem tamaktadr, nk renciler m an (erkek) ve
m en (erkekler) gibi szcklerin genel olarak insanlara gnderme yapan ulam-
sal terimler olduklarn kabul eder ve bu konuda tartmay aptalca bulurlar. Oysa
17. ve 18. yy filozoflar rencilerin farkna varamayaca kadar dikkatli ve titiz
dirler. Pek ok durumda men demilerdir ve zellikle erkekleri kastetmiler
dir. Bu konu ak ve seik klnmadka, rencilerin sz konusu metinleri siste
matik olarak yanl okumalarnn nne geilemez. Bu zellikle siyaset felsefesi
dersleri asndan dikkate alnmas gereken bir konudur.
rnekse, renciler Lockeun G od gave the vvorld to men in com m on2
ifadesinde kullanlan men szcyle, genel olarak insanl kastettiini dne
bilirler. Oysa Lockeun kastettiinin bu olmad, bellidir.3 S eco n d Treatise'da
Locke, doa durumunda bile yalnzca erkeklerin mlkiyet hakk olduunu ve ml
kiyetin babadan ola getiini savunur; bir baba sahip olduu eyleri cannn
ektii gibi datr . 4 renciler, Rousseaunun insan zgr domutur ama her
yerde zincire vurulmu durumdadr" veya K antn insan ve genel olarak her ras
yonel varlk, kendi iinde bir ama olarak vardr gibi evrensel-kokulu ifadelerinin,
kadnlar ie katmadan kaleme alnm olduunu bilmelidirler.5

2. Yedi C celerin C insiyet K onusundaki D nceleri

Lisans dzeyindeki derslerde, felsefe tarihinde tartlm olan pek ok so


rundan yalnzca birkana yer verebilmektedir. Ele alman bu sorunlar, neyin tarih
sel ve felsefi olarak nemli olduu, neyin olmad hakkndaki grlerimizi yan
stmaktadr. Elbette cinsiyet modern filozoflarca tartlmt, ama en azndan be
nim hocalarm metinlerin bu blmlerini es gemi ve baka sorunlar merkeze
almlard. Oysa cinsiyeti konu edilen blmleri, idealar, bilgi, zgr irade vb.
geleneksel balklarla paralel olarak ele almak, derslerin ufkunu geniletecektir.
Aslnda, ada ltlere gre fazlasyla cinsiyeti olduunu syleyebilece
imiz metinler, tm filozoflarda bulunabilir; bu sorunlarla ilgilenenler iin kafa
yoracaklar malzeme boldur. Kendi eitim deneyimimden kalkarak, bu korku hi
kyelerinin pek yararl olmadn syleyebilirim. Buna gre, cinsiyet konusuna
artc bir duyarllk gsteren metinleri ilemek daha uygundur. Bu balamda, en
iyi rnekler Locke ve H um edur.
Locke: Evde ve Siyasette G . Locke anaerkil, babaerkil ve ataerkil gle
ok yakndan ilgilenmitir. Bunun sebebi, ksmen de olsa Sir Robert Filmern
Patriarcha'sim okumu olmasdr. Filmer, monarinin mutlak gcn, Tanrnn
A d e m e ve genel olarak erkeklere, aile zerinde mutlak g ihsan etmi olmas
temelinde ele almtr. Lockeun zetinde, Filmern tavr yle ifade edilmektedir:

Demek ki, bu babacan yetke, veya babalk sfat hakk [Filmer'a gre]... bir babann
veya prensin ocuklarnn ve tebaasnn yaamlar, zgrlkleri ve mallar zerinde mutlak,
keyfi, snrlanmam ve snrlanamaz g sahibi olmasn salayan, kutsal ve deitirilemez bir
egemenlik hakkdr; yle ki, mlklerini ellerinden alabilir, satabilir, hadm edebilir, veya onla
rn kiiliklerini gnlnce kullanlabilir - nk hepsi onun klesidir ve o her eyin efendisi veya
sahibidir ve onun snrsz iradesiyle onlarn yasasdr/'

Lockeun D evlet zerine B irinci Tez adl yapt, Film ern grlerine s
rekli bir kar ktr ve Filmer kart tutumu kinci Tez'de de nemli bir yer
tutmaktadr.
Film ern snrsz ataerkil ve siyasal g dncesine kar olan Locke, ne
devlet yneticilerinin ne de ailedeki erkeklerin gcnn mutlak olabileceini ileri
srm ve snrl bir g nermitir. Birinci Tez'de, bu konuyla ilgili harika tart
malar vardr; rnekse, Lockeun Cennetten Kovulma yksnn geleneksel oku
masn dekonstrksiyon'a tbi tutmas ve Havvann lanetlenmi olmasnn, ne Ade
m e Havva zerinde ne de erkeklere eleri zerinde bir yetke hakk vermediini
ileri srmesidir.7
renciler iinse, en uygun ve ilenebilir blmlerin kinci Tez'deki derli
toplu ve zet niteliindeki iki blm olduunu belirtmek yerinde olacaktr: Baba
larn G c (Blm VI) ve Siyasal ve Sivil Toplum (Blm VII). Bu blmlerde
Locke aile iindeki nihai yetkenin erkee ait olmas gerektiini nk eninde so
nunda bir karara varlmasnn elzem olduunu, bu iin de doal olarak daha bece
rikli ve gl8 olan erkee dtn savunmaktadr. Bununla birlikte, Locke
erkein gcnn ne dereceye kadar snrlanm olduunu vurgulamak iin byk
sanclar ekmitir; zellikle de yalnzca ocuklarn uygun bir ekilde yetitirilmesi
iin zorunlu olduu konusunda. Ebeveynlerin birbirleri arasndaki karlkl gcn
nemine ve farkl anlaylara, farkl iradelere nereye kadar katlanlabileceine
dikkat eken Locke, kadnn erkeklerini terk etme hakkn da savunmutur.
Bu tartmann, bizi modern felsefe derslerinin geleneksel epistemolojik ve
metafizik odaklarndan uzaa savurduu dorudur, ama bu grlerin metafizik
temelleri olabileceini unutmamak gerekmektedir. Kathy Squadrito, Lockeun
kadnlara kar olan eitliki tavrnn, metafiziine dayandna inanmaktadr. Loc-
k e un nominalist zler kuram, fiziksel zelliklere dayal ayrmcl, akl ve bilime
aykr bulmaktadr. Squadritoya gre, L oc k eu feminist hareketin byk anala
rndan sayamayz, ama yine de gerek cesaretleri gerekse derin kavraylaryla bu
harekete katkda bulunmu olanlar arasndaki yerini inkr edemeyiz. 9 Pedagojik
adan ilgin olan, Lockeun devletteki siyasi g ve ailedeki g arasndaki sk
balanty merkeze almasdr. Eletirel dnceden nasibini almam olan pek ok
renci, cinsler arasndaki sorunlarn, toplumdaki daha kapsaml g ilikilerini
gzden geirmeksizin halledebileceini dnmektedirler. Lockeun babaerkil gle
ilgili grlerine, zahmet edip bakarlarsa, cinsiyet siyasetiyle genel olarak siyasal
yaam arasndaki bant tartmasn uyaracak olan uygun bir kalk noktas bula
caklardr.
Hume: Namus ve Alakgnlllk. Cinsiyetle ilgili tartmalar, H uneun n
san Doas zerine Bir Tez adl yaptnn Namus ve Alakgnlllk 10 balkl
blmnde, youn olarak ele alnmtr.
H um eun, bu ksa yazsnda kafa yorduu sorun her iki cinsiyetin eitimi ve
grevi arasndaki devasa fark n " kaynan aklamaktr. Hume, her iki cins iin
de dramatik farkllklarn, rollerin mevcut olduuna emindir ve ona zg kavray
yla, adalarnn ounun apak bir gerek olarak grd bu sorunu eele-
mitir. Hayretle karlad eylerden biri, erkeklerin giriken ve iddiac, kadnla
rnsa alakgnll olmalar ve kendi gereksinimlerini tatmin etmeme ynnde y-
reklendirilmeleridir.12 Aslnda Hume cinsiyet (bir toplumsal roller sistemi) ve seks
(tamamyla biyolojik bir ilev) arasndaki fark dile getirir ve aralarndaki bant
nn ne olduunu sorar.
H u m eun konuya yaklam ilgintir, nk ona gre cinsiyet rolleri doal
deil yapay zelliklerdir. Baka bir deyile, cinsiyet rolleri dorudan insan do
asna kk salmazlar; onlar toplumsal klgyla deien kurumlardr.
Hume seksel biyoloji ile toplumsal cinsiyet rolleri arasnda bir bant oldu
una inanr, ama biraz artc bir badr bu. Toplumun kadnlardan bekledii
alakgnlllk, kadnlarn daha az zeki, daha fazla duygusal veya bedensel olarak
zayf (geri Hume bu eksikliklere inanmaktayd) olduklar olgusuna bir yant deil
dir. te yandan, alakgnlllk beklentisinin ardndaki neden, kadnlarn ocuk
dourmalar da deildir. H um eun bak asna gre, seks rolleri arasndaki b
yk fark yalnzca, erkeklerin ocuklarn gerekten kendilerinden mi olduunu asla
bilemeyecekleri eklinde nemsiz ve anatomik bir gzlem zerinde temellendir-
mektedir.13 Toplum, kadnlarn seksel etkinliini kstlamadka, erkekler bu kuku
dan kurtulamayacaklardr.
Hume, bu sistemin kadnlara dettii bedel konusunda fazlasyla ak szl
dr. Toplum yalnzca kadnlarn kendi seksel gereksinimlerini karlama arzular
n bask altnda tutmakla kalmayp, tm arzularn da bask altnda tutmaktadr.
stelik bu yasak, dourganlk yandaki kadnlarla snrl deildir; yaayan her
kadna uygulanmaktadr. Hume bu konuda tipik bir muhafazakrdr; bu sistemi
ziyadesiyle ntr terimlerle tasvir eder ve daha farkl olabilecei veya olmas gerek
tii eklinde hibir neri getirmez.
H u m e un kitabnn bu blmn, derste ele almann pedagojik deeri gz
ard edilmemelidir. Belki de en nemli yan-rn (hocann seks ve cinsiyet arasn
daki fark gibi pek ok ilgin konuyu gndeme getirebilmesi dnda) H u m e un
siyasal muhafazakrlnn vurgulanmasdr. Hum eun yalnzca epistemolojisini oku
yan renciler (hatta anl anl profesyonel felsefeciler) ou kez onun siyasal bir
radikal olarak grme hatasna dmektedirler. Gerekte, onun kukuculuu to
pik toplumsal hareketler karsndaki vehim ve derin bir muhafazakrln payan
dasdr. H um eun seksel status q u o yu gaddarca kabullenii, bana bunu sylet
tirdi. Dixi.

3. Felsefe Problemlerinin Cinsiyete Bulamas

Cinsiyetle ilgili olarak, yukarda deinmi olduum zgl tartmalar yeterin


ce ilgintir, ama yine de yedi cceler arasndaki tartmann ana akntsna katlan
kk derelerden ibarettir. nk aslnda bu filozoflarn hedefi, cinsiyetle hi ilgisi
olmayan konulardr: Bilgi, idealar, zihin ve beden vb.
te yandan, pek ok ada dnr yedi ccelerin ald tavrn temelinde,
kltrel olarak erkek cinsiyet rolnn stnde durmu ve daha da nemlisi, bu
nun Bat kltrnn-cinsiyete bakn belirlemesi bakmndan nemli olduuna
deinmilerdir.
Bu balamda, en ok tartlan filozof Descartestr. Bildiim kadaryla Des-
cartes, temel yaptlarnn hibirinde cinsiyete dorudan gnderme yapmamtr ve
konu Meditasyonlar veya Yntem zerine Konumalar da ele alnmamtr.14 Des-
cartes bu konuda ilericiydi. Bohemya Prensesi Elizabethle, yllar sren ciddi fel
sefi yazmalar olduu bilinmektedir.15 Yntem zerine Konumalar Latince de
il de Franszca yazma sebebi, yle sanyorum ki Latince reniminin dnda
tutulan kadnlar da iine alan, daha geni bir kitleye ulama giriimiydi.16
Yukarda belirtildii gibi, Descartes cinsiyet tartmalarna dorudan girme
mitir, ama baz eletirmenler onun felsefesinin, ataerkil bir toplumda erkek olarak
yetitirilmi olmasnn doal sonular olan baz zmsz psikolojik sorunlardan
beslendiini ileri srmlerdir. Jane Flax, Descartesn felsefesinin ayn zamanda
beden, seksalite, ve bilinaltnn hilelerinden kamak iin umutsuz bir aba olarak
da okunabileceine inanmaktadr. Flaxa gre, bu kama abasnn temelinde an
neden ayrlma ve farkllama hakknda sre giden bir kararszlk 17 yatmaktadr.
Psikolojik derinlikleri kefetmeye merakl olan eiticiler, Flaxn bu yaptn dersle
rinde ilemek isteyebilirler. Onun hodri meydan diyen tavr, rencilerin de ilgi
sini ekecektir.
Daha yaygn bir bak asna gre ise, Descartesn cinsiyet hakkndaki d
nceleri ne olursa olsun, onun felsefesi cinsiyet konularyla uraan Bat klt
rnn baz sorunlarn kztran felsefi bir dnya grne koltuk kmtr. Des
cartesn niyeti ne olursa olsun, o AvrupalIlarn penis merkezli dnm e dedik
leri etkinliin piridir. Aada sralayacaklarm, zelde Kartezyen genelde modern
felsefeye kar yreklendirilebilecek saldrlarn yalnzca birka tanesidir ki, hepsi
de Modern a Felsefesi derslerinde keyifle ele alnacak konulardr.
Atomculuun erkei kayrmas. Descartesn Yntem zerine Konumalar n-
daki yntembilimsel atomculuktan, Locke ve H um edaki tasarmlar atomculuuna
veya Leibnizin monadlarna dek uzanan bir atomcu silsile, modern felsefenin
belirgin zelliklerinden biridir. Yalnzca Spinoza atomculua her ekilde kar k
mtr. Nancy Chodorovv ve Carol Gilligan, ataerkil kltrde erkeklerin yetitiril
me eklinin, onlar, kimliklerini ayrlk ve soyutlanma terimleri cinsinden tanmla
maya yreklendirdiini, ama ayn kltrel modellerin kadnlar, kendilerini ballk
ve geimli olma cinsinden terimlerle kantlamaya zorladn ileri srmektedirler.
Baz yorumculara gre, modern felsefenin atomculuu bu erkek deneyiminin bir
belirtisidir. eyleri, birbirinden apayr birimlere ayrm olan Kartezyen ve moder-
nist gelenek, Nancy Hollandn ilikinin ve bantnn bask altnda tutulmas' 18
dedii eyin temsilcisidir ki, tipik erkek deneyimi olduu sylenebilir.
Erkek egemenliinin arac olarak akl. Descartes iki tr akldan sz etmiti.
Akln en s a f hali, fiziksel ve duygusal yaamdan tamamyla ayrlmtr ve hayal
gcnn zaaflarndan uzaktr. Aslnda Descartes, daha duygusal diyebileceimiz
bu dnme trn hepten yadsmaz, nk dengeli bir yaam srmek iin id
detle gerek duyulabilir. Yine de, Genevieve Lloyd gibi yorumcular, Descartesn
dncelerini (kasten olmasa da) zihinsel emein bizleri hl etkileyen seksel
blnmesine 19 gtrdne inanmaktadrlar. Lloydag re,

Kadnlarn grevi, Akl Erkeinin teselli, scaklk ve geveme bulmak iin snaca
zihin ve bedenin birbirine girdii alan korumaktr. Eer erkek, akln en yce formuyla megul
olmak durumundaysa, yumuak duygular ve hissiyat geride brakmaldr; kadn onlar el
srlmemi bir ekilde saklayacaktr onun iin.2"

Kartezyanizm ve Doann lm. Carolyn M erchantgibi kuramclar, 16.


ve 17. y y da bilimin ve proto-kapitalizmin ortaya kmasn, gerek kadnlar gerek
evrecilik nezdinde geriye doru atlm devasa bir adm olarak grmektedirler.
Daha nceleri, kadnlarn, onlar ekonominin nemli ve retken paralar klan,
apak tanmlanm rolleri vard.21 Gezegenimiz bile yaayan (dii) bir varlk olarak
alglanmaktayd ve insanlarn onun bedenini de dereceye dek deebilecekleriyle
ilgili ahlaksal kstlamalar sz konusuydu.22
Bu gre gre, bilimsel pre-kapitalist yaplarn ortaya kmasyla birlikte,
kadnlar ve doa hakkndaki grlerimiz deimitir, artk daha edilgin ve ilen
meye elverilidirler. Bu dnmdeki byk admlardan biri Descartesn meka-
nist sistemidir

Mekanistler, organik evrendeki etkinliin kayna olan dnyann bedenini ve onun dii
ruhunu, hareket halinde olan bir atl madde mekanizmasna dntrdler, dnya ruhunu
parampara ettiler, bireysel ruhlar doadan tasfiye ettiler, ve sempatileri ve antipatileri etkin
madenlere dntrdler. Sonuta ortaya kan ceset, Yaratc tarafndan harekete geirilmi
olan mekanik bir l paracklar sistemiydi ki, bunlarn her biri atalet yasasna boyun eiyor
ve yalnzca hareket eden bir baka cisimle dsal temas sonucu hareket ediyorlard.-1

Bu saldrlarn nemi, akademik felsefe evreleri dnda kayda deer ente


lektel tartmalara konu olan feminizm ve evre sorunlarnda, Descartesn ve
Kartezyen gelenein ou kez ba rolde olmalarndan kaynaklanmaktadr. reti
ciler olarak, byk ustalarn daha etkili bir ekilde retmek iin, bu ilgiyi kullan
ma seeneimiz vardr.
Ayn aydnlk taraf. Yukardaki tartmalar Descartes ve genel olarak mo
dern felsefeyi, kltr tarihinin bu dnemindeki hainler olarak yerden yere vur
maktadr. Fakat eletirmenlerin yedi ccelere her zaman hain davranmadklarn
da belirtmek yerinde olacaktr. Baz dnrler, Spinozann monizminin cinsiyet,
seks ve rk konularndaki dualist kavraylar iin uygun bir panzehir olduunu
savunmaktadrlar.24 Kartezyen mekanizme kar vitalist bir seenek sunmu oldu
u iin, Leibniz de yksek not almay hak etmitir.25
4. Kadn Yazarlarn Hakkn Verelim

Buraya kadar, yalnzca yedi ccelerden sz ettim. Oysa bu dnemde, yalnz


ca erkek yazarlarn etkin olduunu ileri srmek, tarihi arptmak demektir. Ders
programna alnabilecek kadar nemli ve ilgin kadn yazarlar da mevcuttur. En
gl iki aday unlardr26:
Anne Conway (1631-1679). C on w ay in en nemli yapt Principles o f the
Most Ancient and Modern Philosophy ngilizce olarak kaleme alnm ve lmn
den birka yl sonra Latinceye evrilmitir. Latince eviri, daha sonra tekrar ngi
lizceye evrilmitir ve yeni basks mevcuttur.27
C o nw ayin ok ilgin bir yaam yks vardr. Kendisi William H arveynin
(kan dolamn kefeden kii) hastasyd ve Cam bridgeli Platoncu Henry Mo-
reun yakn dostuydu. Antik felsefe konusundaki geni bilgisine ek olarak, uzman
olduu dilleri ve Descartes ile H obbesun yaptlarna olan ainaln da belirtmek
gerekmektedir. zellikle, Hristiyan olmayan felsefeye sempati duyan Convvayn
en byk hedefi Trkler [Mslmanlar], Yahudiler, veya dier topluluklara28
kar saldrgan olmayan triniter bir teoloji gelitirmekti.
Conway tarihsel bakmdan da nemlidir. almalar Leibnizin youn ilgisi
ne konu olmutur. M onadoloji' de C onw ayin etkisi byktr, hatta m o nad
szcnn asl patent sahibi odur.29 Leibniz, pek ok kez kendisini kranla an
m ve Thomas Burneta yazd bir mektupta unlar sylemitir:

Benim felsefi grlerim, Comvay Kontes 'inin ge dnem grlerine ok yakndr ve


Platon 'la Demokritos arasnda, ortalarda bir yerlerde konmlanmtr. nk ben de Demok-
ritos ve Descartes 'm, Henry More ve izleyicilerine kar ileri srdkleri gibi her eyi mekanik
olarak cereyan ettiini savunuyorum, ama yine de her eyin yaayan bir ilkeye ve ereksel
nedenlere uygun olarak olup bittiine inanyorum -Atomcularn dndnn aksine, her ey
yaam ve bilin doludur.311

Convvayi felsefe tarihindeki gerek yeri, onun almalarn deerlendiren


yazarlarn, kitab erkek arkada Van H elmontun yazm olduu eklindeki yanl
varsaymlar yznden karanlkta kalmtr.31
Conwayn en ilgin grlerinden biri, Descartesn dalizmini ve Hobbesun
materyalizmini yadsmasdr. Bunun yerine, ruh ve bedeni ayn tzn z nitelikleri
olarak gren karmak bir monizm anlayn gndeme getiren Conway, ruh ve
bedenin z bakmndan deil derece bakmndan farkl32 olduunu ileri srmtr.
Principles n son blm (40 sayfa) dalizme kar gelitirilmi olan kapsaml
bir tartmay barndrr ve rencilere sunulmasnda yarar vardr.
Convvay, modern felsefede genel olarak deinmi olduum baz sterotip er
kek dnme tarzlarna kar, ilgin bir kar saldr nermektedir. Onun vitalizmi,
Descartes ve G assendinin mekanistik grne bir alternatif oluturmaktadr.
Atomcu dnmenin, erkek deneyiminden kaynaklandn savunan Chodorow-
Gilligan-Holland lsnn cazibesine kaplanlar iin Convvayn holistik bak as
Bat kltrndeki kadn deneyiminin, cinsiyetler arasndaki dnme akrabalna
yardmc olaca savn dorular gibi grnmektedir.
Mary Wollstonecraft (1759-1797). Son zamanlarda kefedilen ve kitaplar
nn paberback basklar olduka ucuz olan yani fotokopiyle oaltlmas sorun
olmayacak olan bir dier kadn yazar da Wo!lstonecrafttr.33
Wollstonecraftn en nl yapt olan A Vndicatiori o f the Rights o f Men
(Erkek Haklarnn Koruntnas), Edmund Burken Reflections on the Revolution
in France (Fransadaki Devrim zering Dnceler) adl'almasna tepki olarak
kaleme alnmtr. Bu yzden, ad geen yaptnn Locke ve Hume gibi erkek felse
fecilerin ileri srm olduu zgl tartmalara, hakkettikleri karl vermi ol
duunu vurgulamak yerinde olacaktr.
Pedagojik olarak en etkili tekniklerden biri, Wollstonecraft Rousseaunun
Emile adl kitabndaki Sophie portresinin panzehiriymiesine okumaktr. Wollsto-
necraft, gerekten de, R ousseaunun tutumunu viran eden, kl krk yaran bir
saldr gerekletirmitir. Yaptlar, H um eun namus ve alakgnlllk tartma
lar iinde iyi bir rehberdir, nk Wollstonecraft zellikle kadnlara zg apayr bir
ahlak sistemi olmas gerektii savn hedef almtr.
ada bak asna gre, en nemli katklarndan biri, kt eitimin ken
dince gelin-gvey olduu kehanete iaret etmek olan Wollstonecraft, o dnemde
kadnlara doru drst eitim verilmediini ve bu yzden erkek felsefeciler tara
fndan daha iyi bir eitime layk grlmediklerinin farkndayd. Wollstonecraft,
adalarnn kadnlara daha iyi bir eitim verilmemesinin nedeni olarak, o gne
dek alm olduklar zayf eitimi bahane ettiklerini srarla vurgulamtr.
Benim gzlemlerimse, bu konuyu ciddi bir ekilde ele alm olan renci
saysnn devede kulak olmasdr; gerek seks gerekse rk ve ekonomik kriz bala
mnda. Madem ki pek ok renci, varo yaamnn patolojisini evrenin ve eiti
min etkilerinin sonucu olarak deil de doal ve kaltmsal frtnalarn nne katl
mak gibi grmeye hazrlar, Wollstonecraftn tartmalarna da gz atarlarsa uy
gun olur.

SONU

Modern felsefe dersleri, klasik ekilde anlatlsa bile renecek ok ey vardr. Bu


yzden, bask, sululuk veya modaya uymak iin yapay bir heves nedeniyle re
tilen cinsiyete-duyarl dersler yerine, bilgi, tutku ve ballk nedeniyle retilen
klasik dersleri yelemek gerekmektedir.
Yine de, yeni yaklamlara bavurmak iin pedagojik nedenler bulunmakta
dr. Tarihsel malzemeyi, neyin nemli bir felsefe sorunu olduu hakkndaki dei
en duyarllmzla yourmak, yalnzca dersleri zenginletirmek iin deil, daha
geni bir bak asnn kazanlmas iin de uygundur.
POSSUM: Pamuk prensesimiz! Her ne kadar ulalamazsan da bizim iin,
sevgine ba koymutuk. Cce olmak bizim seimimiz deildi elbet, ama ikyeti
deildik. Ama sen o beyaz atl eblehle gidince, durumu gzden geirmeye karar
vermeye abalamaya baladk.

REFERANSLAR VE KAYNAKA

1. Burada, bu yedi cceler'e odaklanan bak asnn, erkek dnrler tarihi bakmndan bile uygun
olup olm adn tartm yorum . Bana gre "rasyonalizm " ve "em pirisizm " pek yararl kategoriler
deildir ve yedi kiilik kontenjan dolduu iin dta braklan baz yazarlar (M alebranche, Pascal, Reid,
Rousseau, vb.) en az onlar kadar ilgi ekicidir.
2. John Locke, Two Treatises o f Government, With Film er's Patriarcha, N e w York: Hafner Press,
1947, S. 134. (Second Treatise, sec. 2 6 j.
3. Lorenne Clark, "VVomen and John Locke: Or, W h o Owns the Apples in the Garden of Eden,"
Canadian Journal o f Philosophy 7, D ecem ber 1977, s 699-724.
4. Locke, s. 152. (Second Treatise, sec. 65). Locke, babalarn ocuklarna kar mali ykmllkleri
olduunu kavramtr, am a bir e ya da bekar bir kadnn mlk sahibi olaca yolunda bir ima yoktur.
5. Rousseau'nun kadnlar Toplumsal Szlem enin dnda brakm as, bkz. M a rg a re t Canovan,
"Rousseaus's Two Concepts of Citizenship", Ellen Kennedy ve Susan M endus, eds VVomen in
W estern Political Philosophy, N e w York: St. M artin's Press, 1987, s. 7 8 -1 0 5 . Kant'n, kadnlarn
yalnzca edilgin veya ikincil anlam da yurtta olabilecekleri hakkndaki gr, bkz. Susan Mendus,
"Kant: an Honest but Narrovv-Minded Bourgeois?", Kennedy ve M endus, s. 2 1 -43
6. Locke, s. 9 (First Treatise, sec. 9)
7. a.g.y., s. 37 (sec. 47).
8. a.g.y., s. 161 {Second Treatise, sec. 82). 8u blm, bu yazda ele alnan dier paragraflarla birlikte,
M a ry Briody M ahow alci, ed., Philosophy o f VVomen, Indianapolis: H eckett Publishing Company,
1978, 1983 yeniden baslmtr.
9. Kathy Squadrito, "Locke on the Equality of the Sexes," Journal o fS o c ia l Philosophy 10, January,
1979, s. 6-11.
10. David Hume, 4 Treatise ofH u m an Nature, ed. L.A. Selby-Bigge, 0xford: 0xford University Press,
19 6 5 , s. 5 7 0 -7 3 (III, II, xii). Bu blm hakknda ve genel olarak H um e'un kadnlar hakkndaki
dnceleriyle ilgili olarak, ulaabildiim kaynaklar unlardr: A nnette Baier, "Good M en's VVomen:
H um e on Chastity and Trust", Hum e Studies 5, April, 1979, s. 1-19, veya S teven Burns, "The
Humean Female," Dialogue (Canada) 15, Summer. 1976, s.415-24, veyahut J. Immervvahr, "David
Hum e, Sexism, and Sociobiology", Southern Sournalof Philosophy 21, Fail, 1983, s. 35 9 -7 0 .
11. a.g.y., s. 571

12. Hume'un daha sonra yazd bir yazda, "Arszlk ve Alakgnlllk zerine'de belirtmi olduu
gibi, arszlk (alakgnllln tersi) erkeklere zg bir zellitir: "nasl ki alakgnlllk bir erkein
yeteneklerini saklamak ynnde doal bir eilime sahipse, arszlk da bunlar had safhaya karr."
David Hume, Essays, M oral, Political and Literary, ed. Eugene F. Miller, Indianapolis, Indianapolis:
Liberty Press, 1987, p. 553.
13. Hume, s. 571

14. "Passion and Sexual Desire in Descartes"ta, Anthony Beavers, Descartes'n ak ve seksel
cazibeye yaklam zerine ciddi bir tartm a gelitirmitir. Philosophical Theology (Disk Supplement
1) 2, M ay, 1988, s. 4-21.
15. Bkz. Beatrice H. Zedler, "The Three Princesses, Hypatia 4, Spring, 1989, s. 2 8 -6 3 . Zedler,
Descartes'n Elizabeth'le olan ilikisinin tarihesini ve Leibnizin dier iki prensesle olan ilikisini, sil
batan ele alyor.

16. Genevieve Lloyd, The M a n o f Reason, Minneapolis: University of M inneasota Press, 1984, s.
44.

17. Jane Flax, "Political Philosophy and the Patriarchal Unconscious: A Psychoanalytic Perspective
on Epistemeology and M etaphysics", Sandra Harding ve Merrill B. Hintikka, Discovering Reality,
Dordrecht: D. Reidel Publishing Company, 1983, s. 245-82.
18. Nancy Chodorovv, The Reproduction o fM o th erin g , Berkeley: University of California Press, 1978,
Carol Gilligan, n a D ifferent Voice, Cambridge: Harvard University Press, 1982. N ancy Holland,
"G ender and the Generic in Locke", Am erikan Felsefe Derneinin, Pasifik Blm toplantsndaki
konumas. Bu yazarla ilgili olarak benim eletirilerim, Lois Frankeln "Damaris Cudvvorth M as-
ham: A Seventeenth Century Feminist Philosopher", Hypatia 4, Splring, 1989, s. 8 0 -90 kaynakldr.
Frankel, Chodorovv/Gilligan savlarna bizzat baz erhler koysa da, gz ard edilm eyecek kadar nemli
olduklarna inanr, s.86.
19. Lloyd, s. 49.
20. a.g.y., s. 50
21. Carolyn M erchant, The Death o f Nature: Women, Ecology, and the Scientific Revolution, San
Francisco: Harper & Row, Publishers, 1980, s. 149.
22. a.g.y., s. 29
23. a.g.y., 195
24. Burada rnek, Debra Nails, "A Human Being Like any Other: Like No Other", Philosophical Forum
18, VVinter, Spring, 1987, s. 12 4-3 6. Nails, Spinoza'nn insan doasyla ilgili savlarnn rklk ve
seksizm gibi gnahlara bir panzehir olduunu savunuyor. Lee Rice, "Spinoza's Account of Sexua-
lity", Philosophical Research Archives, 10, 1984, s. 19-34, Spinoza'nn seksle ilgili tavrna olumlu
yaklam aktadr.
25. Carolyn M erchant'a gre, Leibniz'in dinamik vitalizmi "smr ve istismar kart olarak yorum
lanabilir."
26. Burada ele alnm ayan bir dier kadn yazar, Dam aris Cudvvorth M asham 'd r ki, Cam bridge'li
Platon'cu Ralph Cudvvorth'n kzdr, bkz. Lois Frankel, "Damaris Cudvvorth M asham : A Seventeenth
Century Feminist Philosopher", Hypatia 4, Spring, 1989, s. 80-90. M asham 'n bu yazsnn dnda
braklm olmas, gerek almalaryla ilgili bilgi eksikliim gerekse yaptlarnn yeni basklarnn olm a
yndandr.
27. Anne Convvay, The Principles o f the M o s t Antient and M odern Philosophy, Ed. Peter Loptson,
The Hague: M artinus Nijhoff Publishers, 1982. Ayrca bkz. Jane Duran, "Anne Viscountess Convvay:
A Seventeenth Century Rationalist", Hypatia 4, Spring, 1989, s. 64 -79 .
28. Principles. s. 149.
29. Convvay'in bu terim i kullanyla ilgili olarak bkz. Principles, s. 83. Leibniz ve Convvay
arasndaki bant iinse, Carolyn M erchant, "The Vitalism of Anne Convvay: Its im pact on Leibniz'
concept of the monad", Journal of the History of Philosophy 27, 1979, s. 255-70.
30. Alnt, M erchant'tan: The Death o f N ature, s. 267.
31. Duran, s. 64.
32. Principles, s. 211.
33. Mahovvald'da W ollstonecraftla ilgili gzel bir derlem e vardr, s. 203-20.
lgin iktibaslar
Ulu Nutku

I. A CEVZ KABUUNDA NCR EKRDE

8 Haziran gecesi atvde evrim, insann evrimi, zel yaratl inanc, dinin-zellikle
slamiyetin- insann kaynana bakyla bilimin bak konularnda bir oturum ya
pld. Konular zaman zaman alevlendi ama ciddi bir dnce alverii olmad. Ne
inan ne de bilgi bakmndan zmleyici bir tutum grmeyince atv kanalna (ce
viz kabuu!) telefon ederek konumaclarn yanllarm dinleyicilere sylemek is
tedim. steim not edildi, telefon numaram alnd ama geri arayan olmad. Akit
gazetesinden iki kii konuturuldu. Manzara zavall idi. imdi, bu gibi konularda
dikkat edilmesi gereken birka noktay ksaca belirteyim. 1. nan sylemiyle bilgi
sylemi ayr dzlemdedir. Bu farkedilmedii iin tarih boyunca bilimden din iin,
dinden bilim iin sonular karma yanlna dld. Din temsilcileri, iktidarlarla
uyutuklar iin kymlar yaptlar. Hibir bilim kiisi bir din temsilcisinin derisini
yzmemitir, kafasn koparmamtr, atee atmamtr. atna da ayn dzlemde
olmad. Bu iki sylem birbirine kartrlrlarsa, inan bilgiymi gibi ne srlr.
Bilgi de inan nermeleriyle temellendirilmeye allr. Bu Ortaalarda ok yapld
ama amzda Einstein bile Tanr zar atmaz lafyla ayn gaf iledi. 2. Bilim
inceledii nesneyi olduu gibi aklamaya alr. nan (reti olarak) bilimin s
nrlarn, insann bilebilirliinin snrlarn aar, nk mutlak balangcn ve mutlak
sonun aklanmasna giriir. Oysa bunlar aklanamaz u sorulardr ve cevaplar
bilincin sanki v a r , sanki yle oyunlardr. 3. Temel eliki udur: Evrenin son
suzluu varsaylsa, varolann hi balamadan nasl varolabilecei sorusu bu sav
geri iter. Buna kar evrenin mutlak balangc varsaylsa, baka bir varolandan
deil, hilikten baladn kabul etmek gerekir. Bu bilgi bakmndan olanaksz,
inan bakmndan olanakldr, nk inanan insan, bilen insann bilemediklerine
cevap arar. nanan insan, bilinmeyen X e birok dilde tanr demitir. Bu insani
bir paradokstur, eskilerin ex nihilo nihil fit (hilikten hilik kar) deyiiyle dilege-
tirdikleri gibi. Ama insan insan klan tam da bu paradokstur. 4. Kozmolojik ba
kmdan Tanr inanc, mutlak yaratc kaynak olmay ierdiinden, yukardaki eli
kiyi bir rpda zer. Bilimsel sylemden fark aka bellidir. 5. nsann zel yara-
tlml aratrma konusu olamayacandan, yani salt inan nermesi olduun
dan, buna bilimden destekler getirmek anlamszdr (Katolik kilisesi on yl kadar
nce insann bedeniyle hayvanlar dnyasna ve evrime ait olduu, lmsz ruhu
nun ise zel yaratld kararn ald. Bunun da bilimsel bir yan olamaz, nk
lmsz ruhun nasl lmszletii incelenemez). 6. Din sylemi bilimsel sylem
le elimeyecekse, yalnz Yaratc Tanr dayananda u sorulara (balang-son)
cevap verir. Evreni yaratan Tanr, canllarn evrimini de balatm, dzenlemitir.
Soru ekli yle olur: Evreni yaratan Tanr, evrimi mi yaratamayacak ve insana
evrim iinde zel bir yer mi veremeyecek? 7. nsann canllar arasndaki zel yeri
ncelikle paleoantropoloji ve molekler biyoloji tarafndan ncelenmektedir. Birin
cisi evrim aacnda insan goril, urangutan ve impanze ile ayr dallara koyarken
kincisi genetik inceleme ve albmin testleriyle drdn de ayn dala yerletirmi
tir. nsanla impanze arasnda % 99 genetik yaknlk ispat edilmitir. 8. nsan
insan yapan % 1 lik farktr ve felsefe bunun nemini anlamaya alr

I. B EVRENN VEY OCUKLARI

Szettiim oturumdaki konumaclardan Prof. Ali Demirsoy bilimsel tutum iinde


olsayd, masann zerindeki Kaltm ve Evrim kitabn da gstererek ben yirmi
bin sayfa yazdm demezdi. Bu bana bir iktibas hatrlatt. Demirsoy 1991 de Ev
renin ocuklar adnda bir kitap yazmt. Bunu okumutum, 2001 de baslan 6.
Basksn da aldm. Basklar ayn. Kitab okurken baz cmlelerin Hoimar von Dit-
furthun Kinder des Weltalls (1970, 5. bask 1985 dtv yay.): Evrenin ocuklar
kitabnda olduu gibi getiini farkettim (yalnz kitap ad benzerlii deil). Sonra,
Alan yaynclk Ditfurthun drt kitabn Dinozorlarn Sessiz Gecesi genel bal
yla ve Veysel A taym ann titiz evirisiyle yaymlamaya balad. Kitaplarn Al-
mancasn bulamayanlar, benim karlatrmalarm, bu Trke dizinin 1,2,5,6 sa
yl kitaplaryla denetleyebilirler. Ancak, orijinalde her kitabn bal ayrdr. Alan
Yaynclk her i kapakta asl bal belirtiyor, ama kitaplardan birisinin bir
blmnn baln dizi bal yapyor: Dinozorlarn Sessiz Gecesi. Demirsoy
kitabnn sonunda yararlanlan kaynaklar sayfasnda Ditfurthun hem bu kitabn
hem de Am Anfang war der Wasserstoff (1972, 6. bask 1985 dtv yay.): Balan
gta Hidrojen Vard kitabn veriyor. Ama bu yetmez. Akademik evrelerde iyi
bilinir ki, aynen alnan cmleler trnak iinde yazlr ve her defasnda orijinal kay
nan sayfas verilir. Gk cisimlerinin birok fotoraf eitli dillerde astronomi
kitaplarnda yer aldklarndan, fotoraf ekenin ve/veya ilk yaymlayann ad belli
kurallara gre belli bir sre getikten sonra anlmayabilir. A m a bir izim belli bir
yazar tarafndan yaplmsa adn mutlaka belirtmek gerekir. (ngilizce bu tr ki
taplarda, kitab ilk ya da daha nce basm olandan izin alndn belirten with the
courtesy o f deyimi geer.) Demirsoy bu usullere hi dikkat etmemi. Okuyucu
nun, yararlanlan kaynaklar sayfasnda sralanan 23 kitaptan nerede, nasl yarar
lanldn bilmek hakkdr. Bu ykmllk nszde, Bu kitap bir derlemedir; ba
na ait ksmlar u sayfalardr diyerek de yerine getirebilirdi. lgili okuyucu iin
birka karlatrma rnei vereyim. Demirsoyun kitabnn 50. sayfasnda spiral
nebula fotorafn aklamas,Ditfurthun kitabnn 34. sayfasndaki aklamann
ayns. Spiral nebula hakknda saysal bilgiler, yepyeni bir bulu olmadan dei
mez. Bu kabul, ama Ditfurthun orijinal saydm bir aklamasna baka kitaplar
da rastlayan olursa gstersin bakalm. yle: yaklak 20 milyon yldz ieren bu
spiral galaksi, bir rastlant olarak (Alm. Zufallig so) yle konumlanmtr ki, dn
yadan bakldnda, galaksiyi cepheden (Alm. Senkrecht) grmek mmkn ol
maktadr . Demirsoy Ditfurthdan bamsz olarak ayn aklamaya ulam olsa
bile, bu uzunca anlatmda cmlelerin srasnn ve kelimelerin ayn olmas rastlant
olabilir mi? Devam: Ditfurthun s. 3 3 deki izimini Demirsoy s. 5 6 da evirerek
(veya evirterek) iktibas etmi. Demirsoy s. 57: Ditfurth s. 31 aynen. Ditfurth s.
2 7 6 da spiral ve eliptik iki nebulay aklyor. Demirsoy s. 7 5 de iki fotoraf da
biraz baaa ederek yaymlyor, aktarm ksa tutuyor ama aktard cmleler
gene ayn. Demirsoyun kitabnn 9. Blm atmosferin oluumu ve evrimi ba
ln tayor. Ditfurthun Balangta Hidrojen Vard kitabnn 3. blm atmos
ferin evrim i balnda. lk sayfalara bir gz atmak bile ikisi arasndaki fark (!)
anlamaya yetiyor. En ilginci u:. Demirsoy nsziinde kitabn taslan okuyarak
dncelerini ileten 5 profesre, 2 yardmc doente ve 3 aratrma grevlisine
teekkr etmektedir. letilen dnceler ne ola ki? Ben de bu konularla uraan,
tandm birka bilim kiisine Demirsoyun kitaplarn tarassut altna almalarn
yllar nce sylemitim. imdi bir dilek: Y k sek retim Kurulu her bilim dal iin
zel komisyonlar oluturarak telif eserleri inceletse. Bylece zgn bilimsel re
timde dnya sralamasnda neden hl diplerde olduumuzu anlamak iin ipular
elde edilse.

II. EVRM ENNN YA YIM LAN D I IN D AN HABER OLM ADII BR KTAPIK

Felsefe Arkivi stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe B l m nn


1946da karmaya balad ve 30 yl dnyann nde gelen felsefe dergileri ara
snda yer alm yaynyd. 16. saysn (1968) hocam Mengolu ile beraber
hazrlamtk. 29. saysnda (1994) uzun bir makale evirisinden bir sre haberim
olmad ukurova niversitesindeyken. eviri 1988-89 retim ylnda Ar. Gr.
Giilnihal Kken ile doktora dersimizin rnyd. imdi . . de doent ve verimli
bir akademisyen olan Glnihal, evirimizi yaymlamay dndn ve bir su
nu hazrlamakta olduunu daha o zaman sylemiti. Dncesini yerinde bul
mutum. Bu evirimiz Mart 2001 de Alfa Yaynlarnca ayn balkta ve ierii de
aynen baslm: Farabi Felsefesi ve Ortaa Dncesine Etkisi. Yazar Robert
H ammond (ng. 1947). Bilim ve topya kitap hakknda deerlendirme isteyince
baslm olduunu rendim. Dergiden arayan Nalan Mahsereci idi. Onu ve Ru-
ken Kzleri Trkiye de halka ynelik felsefeye youn katklarndan dolay kutlu
yorum. Alfa yaynevi . . Edebiyat Fakltesi Dekanlndan izin almam. Ama
kitabn ilk i sayfasnda u var: Kitabn tm yayn haklan ALFA Basm Yaym
Datm Ltd. ti.ye aittir. Yaynevinden yazl izin almadan ksmen veya tamamen
alnt yaplamaz, hibir ekilde kopya edilemez, oaltlamaz ve yaymlanamaz.
imdi kim kimden izin isteyecek? Bir aratrmac Felsefe Arkivindeki ilk b a sm .
kullanamayacak m? Herhalde kullanamayacak nk Alfa, I . bask diye yazm.
Birileri bana yardm etsin. Kitabn deerlendirilmesine gelince: Aquinas, Farabiyi
iyi biliyor ve yararlanm. Farabinin dayana Aristotelesdir, ama zgn dn
celeri vardr ve bunlar kendi tarihsel ortamna ilikindir. Greke eserler nce Srya-
niceye sonra Arapaya evrilirken birok karklk olmu. lgisiz paralar Aristo
telesin yazlar sanlm; zellikle onun Metafzikine baka kaynaklar karm.
Ayrca, Arapa dnrler ne Platonun ne de Aristotelesin tm eserlerini bilmi
yorlard. Farabi ve bni Sina bu nedenle anlamakta glk ekmi. Hammond
karlatrmasnda Farabi ile A quinasn benzerliine, daha dorusu Aqinasn
slubuna ve cmlelerine dikkat ekiyor, nk o 300 yl sonra yaad. A m a btn
benzerlie ramen iktibas sulamas yaplamaz. Trk-slam Dncesi anabilim
dalndaki ahbaplar byle bir eilimde. Tamamen yanl. stelik her ikisinin daya
na Aristoteles. Glnihal, sunuunda biyografik bilgiler veriyor, ama Mahmut
K ayann bir savn benimsemesi gereksiz. Farabinin Aristotelesi atn syl
yorlar. Felsefede a m a nn nasl olduunu felesfelogos 'da gelecek bir sayda
yazaym.

111. AD M, M AHLASI MI?

Theodor Oizerman, Felsefe Tarihinin Sorunlar (Ama yay. 1988, ev. Celal A.
Kanat) kitabnn ilk blmnn ilk sayfasnda (s. 19) H om erosun lyadasnn 1.
kitap/68den bir alnt verir. O izerm ann eserini ngilizceden eviren C. A. Kant
yle yapm:
................................. ve ardndan
Rose Calchas, Thestorun olu ve
Gemii, imdiyi ve gelecekteki eyleri bilen
falclarn ba..........................

ngilizcesinde yle:
............................ and next
Rose Calchas, son o f Thestor, and chief
o f augurs.......... (bu da s. 19)

TLirkesinde Rose geince, evirmen Kalhasa [Greke aslna uygun Trke


yazl byle olmal] bir n ad m takyor? diye kendime sormutum. A m a G re k -
ler n ad kullanmazd. Metindeki gibi (ve eskiden bizde de olduu gibi) baba ad
n ad yerine kullanlrd. Rose, gl (iek) anlamna gelir. Ama Gl K alhas diye
evirmek tuhaf olurdu. Rise fiildir ve bir anlam ayaa kalkm aktr. R o se,
risen d ili gemi zamandr. O halde: Kalhas ayaa kalkt. Azra Erhat/ A.
K a d i r in ly a d a e v i r i s i n d e ( C a n yay. 1977, s. 100, s a t r 6 8 ) y le :

................ kalkt Kalkhas,


T hestorun olu, d yorumcularnn en by...
Bu kitabn 2. basksn (tpks) Toplumsal Dnm Yaynlar 1998de yapt.
Rose 10+3 yldr ayn Rose. Bir tahmin: Satrba byk harfle olunca ve fiil zneden
nce devrik gelince zel ad sanlm.

IV. BENM ADM VKTOR DEL

Zamanmzn en byk filozoflarndan Lektorskinin dilimize evrilmi tek kitab


zne, Nesne, Bili (Ak yay. 1992, ev. kr Alpagut). Kitabn Tiirkesini ya-
ymlanndan ksa sre sonra Lektorskiye yollamtm. O da bana bir mektup ve
ngilizcesini yollamt. ngilizcesinin kapanda yazar ad V. Lektorsky ve Trk-
eye ngilizcesinden evrilmi. Ak yaynevi V olsa olsa Viktor olur diye d
nm, ngilizcesi Victor olur demi. Lektorski mektubunda o kadar nazik ki, bu
yanltan sz etmedi. A m a o sralarda M oskovada felsefe doktoras yapan ve
imdi Harran niversitesinde doent olan rencim Zuhal Karahan K araya unu
demi: Kitabmn evrildiinden ve yaymlandndan hi haberim olmad. Dilinize
kazandrldna sevindim. Hepsi ok gzel. Ama benim n adm Viktor deil ki!
Ak yaynevi ve evirmeni Vladimir deseydi, biraz daha yaklam olacakt. Ama
bu da deil. Lektorskinin n ad Vladislav. Bu kitabn 2. basksn (tpks) Top
lumsal Dnm Yaynlar 1998de yapt. Victor 8+3 yldr ayn. Son bir tahmin:
Kitabn ngilizcesinin (Progres Publishers 1984) cildinin stnde n ad yazl deil
ama cildi kaplayan kt kapan (miz) ie kvrlan ksmnda akademik-biyografk
ksa bilgi var ve ite orada n ad yazl. Demek ki yayncnn elindeki nshann
kt kaplama kapa yoktu.
Ulu nutku iin birka not
Sinan zbek

Geen saymzda Ulu N u tkunun dergimizin 2001 yl toplantsnda Afar Timu


in in yapt selamlama k o n u m a s n d a n hareketle kaleme ald ilgin bir yaz
sn yaymladk. Nutku bu yazsnda, Tim uinin bir cmlesini sorgulamaya alarak
arpc rneklerle, felsefenin etrefil birtakm sorularn gndeme getiriyor. Soru
nun Timuin ile ilgili ksmn bir kenara brakp, beni dnmeye sevk eden birka
noktada grlerimi dile getirmeye alacam. Ancak buna gemeden nce be
lirtmeliyim ki Timuinin de grlerini dergimiz araclyla tekrardan ifade etme
si, dzeyli, rnek bir tartmann balamasna vesile olmakla, verimli bir i olur.
Ulu Nutku, Bir felsefe yazsnn nitelii, yaymland derginin nitelii altn
da yer alr m? Derginin dzeyi dkse, iinde felsefe adna layk bir yaznn da
nitelii der mi? br yazarlar kim, yazlar ne, yaymcs neci? sorularyla ba
lyor. Bu sorulardan ilki daha felsefece kurulmu bir soru. Bu soruya balayc bir
cevap vermek mmkn deil. Bu soruya verdiimiz cevapta ortaklaacamz
insanlarn, dnyay bizim gibi alglyor olmas gerekir. Yani cevap dnya gr
mz, ideolojik duruumuz tarafndan belirlenir. Dolaysyla soruya herkesin katla
ca bir cevap retmek pek mmkn deildir. Ulu Nutku, sorunun bu boyutunu
amak iin, soruya o b je k tif bir cevap retme denemesine kalkyor. Bunu ya
pabilmenin belki de tek yolu olan rnekler zerinden tartmay ilerletmeyi deni
yor. N u tk u nun rnei, tarihten semi olmas, sorunun gnmzde de anlaml
olduunu perdelemiyor. Seilen rnek, G adam erin Nazilerin ynetimi, denetimi
ve de rgtlemesi altnda Pariste verdii bir konferans. Nutku, konferansn ieri
inde Nazi ideolojisi tayan her hangi bir ey olmadn, aksine halklarn karde
liine vurgu yapldn sylyor. Nutku, Demek ki Gadamer, igaldeki Parise
ister gnl, ister silah zoruyla gitmi olsun, Herderin kltr felsefesine at yolu
bize gsteriyorsa, biz de bunun insanln gelecei iin de nemli olduunu anl
yorsak, d koullarn nemi kalmaz, (ab) diyor. Acaba? G adam erin oraya
silah zoruyla gitmedii ak, gnll olup olmamas da o kadar nemli deil. Ga-
d a m erin salt bir felsefe konferans verdiini, Nazilere en ufak bir destek olacak
cmle kullanmadn kabul edelim, neden o gnn Parisinde d koul olan
Resiztans deil de G ad am erin tutumu anlaml olsun. Tarihe, felsefeyi soyut soylu
bir dnce etkinlii dzeyine eker ve oradan bakarsak, o gnn Parisnde Re-
siztans deil ama G adam eri grrz. Ama Resiztans cephesinden bakarsakN a-
zilerin bir ibirlikisi konumuna dm G adam eri grrz. Acaba Resiztansn
insanla rettii, G ad am erin verdii bir konferansta rettiinden daha m az
dr, daha m deersizdir? Ul Nutku bir felsefeci olarak bu soruya ne der? O
gnn Parisinde yaasayd G adam erin yerinde deil ama Resiztansta olacana
emin olduum deerli hocam Ulu Nutku, acaba o engin hogrsn nii (snr
lar beni rahatsz edecek kadar geniletip) bir kez daha gstermektedir. Denilebilir
ki byle bir kartlk yaratmadan dnmek gerekir. G adam erin yapt bir baka
deerli itir. Hayr deil! Gadamer o konumay bir baka mekn ya da zamanda
yapabilir, bir baka yerde yaynlayabilirdi. Ne bileyim kimi dierleri gibi stan
bula gelmeyi seebilirdi. Biz de nyargsz dnmeyi G a d a m e rin bir baka
kanaldan ulatrmasyla yine de renebilirdik. A m a o gnn Parisinde Resiztan-
s seenlerin, bir baka Paris bekleme anslar yoktu.
Sorunun asl gnceli de ilgilendiren bir baka cephesine sokulmaya ala
ym: Bunu yaparken G adam erin anadilinde bir kavram hatrlayalm salonfhig! .
Siyasi mcadelenin bir boyutu da meruiyet kazanma abasdr. G ram scinin sivil
toplum alannda verilen mcadele hakknda syledikleri hatrlansn! Nazilerin, Ga
damer gibi, Hartman gibi isimlerle birlikte i yapmasnn (rnein felsefe konfe
rans organize etmesinin) politik sonucu, dolaysz olarak Nazilerin, entelektel
dnyada merulamas, giderek bu alanda belirleyici olmaya ynelmesidir. Yoksa
Nazilerin onlardan insanlk adna yce deerler renmesi deil. UluNutku, Hart-
m ann niversiteden uzaklatrlmasn isteyenleri hatrlattktan sonra ekliyor: Hit-
ier, 1934te akademisyenlere isterse onlar attrabileceini ama gelenei bozmak
istemediini ve hepsinin serbest olduunu sylemi. Kendi adna son derece akl
c, politik bir karar, ama bunu gelenei korumak diye temellendirmek phe ile
karlanmaldr. Akademisyenlerin geneli iin deilse de Nazi olmay bir utan ve
silesi olarak grebilen, Nazi olmayan bir filo zo f iin Hitlerin iktidara yerlemesi
aamasndan sonra, atlna korkusu affettirici bir neden olamaz. Bilakis onun, Hit
lerin iktidarnda alyor olmas utan vericidir ve bu iktidarn yerlemesine hiz
met eder. (Burada sylediklerim keskin ifadeler olarak alglanabilir. Ancak sradan
bir bask rejiminden deil tarihin grd en acmasz diktatrlkten sz am
olduumuz hatrlansn!)
Soruna byle bakarsak gnmze ilikin de bir sonu karma ansna sahip
olabiliriz. Meruiyet mcadelesi veren bir faist, eriat v.b. oluumun her hangi
bir organnda grnmek, siyasi olarak bu meruiyet mcadelesinde malzeme ol
maktr. Bunu kavramak iin snrl bir politik duyarllk yeter. Ancak Trkiyede bu
balamda ok byk hatalar yaplmtr ve yaplmaktadr. Bu hatalar yapanlarn
motivasyonlar ve psiik durumlar hi de karmak deildir ama sz konusu dav
ranlarnn asl nedenidir.
Son olarak Ulu Nutku Hocamn son szlerine deinmek istiyorum: Nutk,
"lke onuru zerine dneceini ve dncelerini bizimle paylaacan bildiri
yor. Bu sevindirici. Dnmeye balarken benim de hocam olan Nerri U ygurun
bir sznden hep onur duyduunu ekliyor: Devlet bize maamz, kendisini
eletirmemiz iin vermelidir. Ulu Hocam, kimi zaman kimi konularda biteviye
susan insanlarn suskunluklarn, bir kck cmleyle bile bozmalar ok arpc,
dikkat ekici, yanltc ve tuzaa drc olabilir. Yllar nce bir arkadam Ner-
mi U ygurdan cinsellik hakknda bir cmle okumu ve beenisini ifade etmi,
fikrimi sormutu. Ayn fikirde deildik...! Arkadam yukarda szn ettiim tu
zaa dmt. Uygur, devlet ve cinsellik konusunda sk susan deerli bir hoca-
mzdr. Hem yukarda dile getirilen eletiri iin devletten maa isteme, Sokratesin
yapt bir ey deil midir, ama eletirilerin bedelini kellesiyle derken...! O nur
duymak deil ama hatrladka hep iimi stan, felsefe anlaymn ekillenmesi
ni dndmde hemen aklma gelen bir lafnz vard Ulu Nutku: Bir felsefe
yazs sradan insanlardan adlaryla sz etmekten utan duymamal...
17 austos deprem felaketinin yldnm yeiliyle
bilimin ksa bir hayat hikyesi
S a m et B ae

Bundan iki sene nce lkemizde yaanan deprem felaketinin hemen ardndan, tele
vizyon, gazete ve dergilerde bilim adamlarn daha fazla grdk. Depreme dair
bilimsel aklamalar, bilim adamlarnca bilimsel ifadelerle dile getirildi. Bilim adam
lar konumalarndan tr, yazl ve grsel basnda politikaclardan bile daha ok
yer aldlar. Onlarn sylediklerini okuduk ya da dinledik. Bilim adamlarnn btn
bu olanlar daha nceden tahmin ettikleri ve yetkili merciileri ikaz ettikleri haberleri
her yerdeydi. Hemen hemen her gn depreme dair bilim adamlarnn syledikle
riyle yatp kalktk. Onlarla eve girdik, onlarla darda bekledik. Her ne kadar uzun
sreden beri -g a lib a medyann ilgisi biraz azaldndan tr olsa gerek- bilim
adamlarn ve aklamalarn daha az gryor veya okuyor olsak bile, bilim ve
bilim adamlar bir sredir hayatmzn nemli bir paras oluverdiler. Sanki onlarn
nemini yeniden kefettik. Bilim adamlarna ve onlarn nezdinde bilime olan gve
nimiz artt. Bilim adamlarnn son zamanlarda yaptklar baz aklamalarn uyu
mazlk iinde olmas, bu gveni biraz erozyona uratm gibi gzkyor olsa bile.
Doay ve evreni anlamann ve ileyi kurallarn bulmann en rasyonel yolu
nun bilim olduuna hemen hemen herkes inanmakta. Bilim araclyla doa ve
evren hakknda ok ey rendik nk. nsanlar, deprem bir doa olay olduuna
gre onun hakknda, zellikle nerede ve ne zaman ortaya kaca konusunda, her
ne kadar olaslkl olsa da, en gvenilir bilgiyi verecek olann bilim olduunu
dnmekteler. Dahas da var: Depremden en iyi nasl korunabileceimiz mesele
sinde de gzlerimiz yine bilime evriliyor. Aslnda bu meselede bize dorudan
doruya yardmc olacak bilim deil, bilimin rettiklerini gnlk hayatmz daha
da iyiletirmek iin yeniden yorumlayp reten teknolojidir. Geri eskiden bilimle
teknoloji arasndaki ayrm daha netti. Teknolojinin motor kuvveti bilimdi. G n
mzde bu ayrm daha bulanklat, problem haline geldi. Hangisi hangisinin moto
ru pek belirgin deil baz durumlarda. yle ya da byle, bilimsel faaliyetlerin dn
daki sradan insanlarn bilimle olan ilikisi, hep gnlk hayatmz etkileyen, biim
leyen aralarn teknoloji tarafndan retilmesiyle olagelmitir. Ksaca, bilim, doa
ve evren hakknda en gvenilir bilgileri bize verecek olan yegane ura olarak
idrak edilmekte.
Deprem felaketinin hemen ertesinde bilimle olan ilikimiz, bilimin depremin
ye i-zaman ve binalarmz nerede ve nasl ina edeceimizi sylemesiyle snrl
kald. Geri, eskiden de bilime gveniyorduk; teknolojinin rnleri vastasyla bi
limle ilikimiz iieydi. Ama hayatmzn her annda ve alannda bilimin syledikle
rine kulak vermemizin elzem olduunu bize o son felaket hatrlatt. Tersini yapar
sak, sonucun bizim iin ok can yakc olduunu grdk -a sln d a bu felaketin can
yakcl hl devam etmekte.
Bu erevede, bilimin son zamanlardaki poplerlemesi, doal bir gelime
gibi grnyor. Bu bir bakma arz-talep olgusunun tabi neticesi. Bir bakma da,
bu arz-tajep olgusunun temelinde yatan, klsik anlamda bilimin dolaysyla da tek
nolojinin insanlk tarihindeki baarlarndan dolay daha gven telkin edici olmasy
la alkal. Yani, bilimin ve teknolojinin bugne kadar verdii szlerin ounu yeri
ne getirmi olmas, bu gvenin olumasnda ana sebeb.
imdi sorulmas gereken, bilimin gven telkin ediciliini ve bizim iin hayat
neme haiz oluunu neyin saladdr. Burada cevap tabi ki, bilimin doa ve
evren hakknda bize sunduu bilgilerin nesnel ve evrensel olmas. A m a bu nesnel
ve evrensel bilgiyi retmenin kendine zg artlar var m? Birok insan bu soruyu
bilimsel bilgiyi retmenin ok zel bir metodu var eklinde cevaplayacaktr. Bu
metodun gereklerinin yerine getirilmesiyle, bu temel zelliklere sahip olan bilimsel
bilginin retildii farzedilmekte. Dolaysyla da hakikatin ve gerekliin' yaka
land veya onlara daha da yaklald dnlmekte.
Cevaplanmas gereken bir baka soru da, bilimsel metodun temel nitelikleri
nin neler olduudur. Birok insan bilimsel metodun temel niteliklerinin neler oldu
unu grmemiz iin klsik mekanie bakmamzn yeterli olacan dnmekte;
nk onlara gre, bilimsel metot en baarl ekilde klsik mekanikte uygulan
maktadr.
Klsik mekanikte ama, sadece dnyadaki deil, bilinen btn evrende gr
len nesnelerin hareketini belli bir uzay ve zaman erevesinde aklamaya al
maktr. Olgularn bilimsel aklamalarm salamak iin izlenen yolda yaplan ilk i,
eitli gzlemlerimiz zerinde olduka cesur genellemeler yaparak, doa hakknda
varsaymlarda bulunmaktr. Genellemelerimizin temelinde, birtakm eylerin belli
artlar altnda meydana geleceini tahmin etmekse yaplan ikinci idir. Son olarak
da yaplan, bu tahmini laboratuarda sonulan elle tutulur ekilde grebileceimiz
deneysel testlere tab tutmaktr. Eer testimizin neticesiyle tahminimiz arasnda
bir uygunluk ve bu uygunluun testin tekrarlarnda da devam szkonusu ise,
genellememizin bizi hakikate ulatrd ya da yaklatrd fikri de temellendiril
mi olunacaktr; nk bu sadece ve sadece ans eseri olamaz.
Burada dikkatimizi eken birtakm eyler var: Mesel, evrenin tarihi klsik
mekanikteki aklamalarda hibir rol oynamaz; tarih, eer fiziin yasalar ve tah
min edilen olaydan hemen nce evrenin durumu biliniyorsa, hakknda tahminlerde
bulunacamz bir ey olarak karmza kmakta. Yine mesel, bilimsel aklama
larda bizim hayat-dnya grmz, kltrmz, iinde yaadmz zaman ve
mekn ve buna benzer birok ey hibir rol oynamaz. Bilimin bilgi retme dinami
inin buna benzer bilim-d eylerle alkas yok gibi grnmekte.
Bilime has bu metodunun doru uygulanmasyla elde edilen nesnel ve evren
sel bilgilerin arttrlmas sayesinde bilimin doann ve evrenin hakikatine , ger
ekliine ulaaca anlay geliti. Bilimsel bilginin artmasyla da bilimsel ilerle
menin gerekleecei fikri, bilimin en temel ayrc zellii olarak idrak edilegeldi.
Bu temel zellik, bilimin rasyonelliin tek hakiki modeli ya da rasyonelliin talan
drlm kraliesi olduu anlayn getirdi.
17. yzyldan balayarak insann en rasyonel uras olarak grlen bilim
insan hayatn ve toplumunu dzenlemede sz sahibi olmaya neredeyse tek aday
olarak idrak edilmesi kanlmazd. Nitekim yle de oldu. Akln bilim araclyla
insan hayatna ve topluma hakim klnarak dzenin ve istikrarn salanaca fikri,
ok ekiciydi. stediimiz daha iyi, gzel ve gvenli, yani insanca bir hayata sahip
olma projesinde bilim anahtar rol oynayacakt. Bilimin nda ilerlemek, en ras
yonel hayat tarz olacakt.
Bilimin, bilgi retme fonksiyonun yannda, bu sosyal fonksiyonunu fark ede
rek, hayata geirmeye alan ilk entellekti'el hareket, Aydnlanma hareketiydi.
Artk insan ve toplum hayat bilim tarafndan ekip evrilecekti. Hedeflenen buy
du. Aydnlanma hareketi bilimi, hem toplumu hem de insan biimleyecek bir zihn
faaliyet olarak grmekteydi. Fakat, Aydnlanma iin bilimsel faaliyet belli ve ayr
calkl bir zmrenin faaliyetine indirgenemezdi; byle bir zmrenin egemenliine
braklamazd.
Aydnlanma bilimi, toplumun dinin ve akl-d dncelerin etkisinden kur
tarmaya alan Protestanlk veya kapitalizmden farkl bir ura olarak grmyor
du. Bilim, insann ve toplumun hayatn daha dzenli, istikrarl ve rasyonel hale
getirmede ba rol oynacakt. Aydnlanmaclar, hem nesnel ve evrensel olan bilim
sel bilginin retilmesini hem de daha iyi ve rasyonel bir hayatn gerekletirilmesi
ni, ancak ve ancak insanlara ve topluma egemen olan dogmatik dncelerin ve
tavrlarn, btn toplumun katlmyla pek sk bir eletiriden geirilmesiyle mm
kn olacan ileri sryorlard. Birok dnr Aydnlanmann temel prensibini,
akl bilimin vastasyla insan ve toplum hayatna misyoner bir tavrla hkim klma
ya almak olarak grmekte. Bu bakmdan, 17. yzyln ikinci yarsndan 19.
yzyln ikinci yarsna kadar, bilginin arttrlmas faaliyetleri yalnzca dllendi-
rildi.
19. yzylda insan ve toplumu dorudan bilimle ekillendirmeye ve dze
meye alan Aydnlanma hareketinin yerini Pozitivizm ald. Pozitivizmin de amac
aynyd. Ama bu entellektel hareket Aydnlanmann tam tersine, bilimsel faaliye
tin doru ve hakk verilerek ancak bilim adamlar ve akademisyenlerden oluan
sekin bir uzmanlar grubunca yrtlebileceini dnmekteydi. Buradaki bu se
kinler zmresinin yeleri, ya devlet memurlar ya da politik analistlerdi. Onlara
gre bilimin kendisine has olan amalarnn gerekletirilmesi, ancak profesyonel
aratrmaclarn disiplinli almalarnn neticesinde mmknd. Pozitivizmin bili
min amalarnn gerekletirilmesindeki sekinci tavr, onlarn bilimsel metot anla
yndaki sekinci tutumun yansmasdr. Evrensel ve nesnel olan bilimsel bilginin
retimi iin ayrcalkl ve sekin olan temellerin, balang noktalarnn olduunu
iddia etmekteydiler. Bunlar da gvenilir ve tartna gtrmez olan duyu-veriteri
miz ve mantkt. Bilimsel bilgi retimi, duyu verilerinden balayarak, mantk kural
larnn tatbik edilmesiyle gerekleecekti. Bilginin retilmesinin ilk basamanda
var olan gven, yine gvenilir olan mantk kurallarnn vastasyla retilen yeni
bilgilere aktarlacakt. Dolaysyle, bilginin retimi gvenilir ve tartma gtrmez
ekilde gerekleecekti. Byle retilen gvenilir bilgilerin temelinde de toplumun
byk kesiminin uzlamas salanacakt.
Toplumun genel menfaatleri, ancak bilimin kendine zg amalarnn yerine
getirilmesinden sonra salanabilecekti. Bundan byle bilim, sosyal fonksiyonunu
dolayl olarak yerine getirebilecekti. Bu aslnda Aydnlanma dnrleri iin bili
min baarszl anlamna gelmekteydi. Bu anlamda, temel olarak Aydnlama ideo
lojisi yanllamac, pozitivizm de dorulamacdu. Yani bu iki akm arasnda bilim
sel bilginin temel niteliklerine dair esasl bir anlamazlk olmasa da, bu niteliklerin
nasl salanaca konusunda birbirlerinden ayrlrlar. Pozitivizm sekinci bir yak
lam savundu. Bu balamda pozitivizmin babas olarak kabul edilen C o m te un,
bilimsel bilginin bu ayrc niteliklerini elde etmesinin, ancak Roma Katolik Kili
se sinin doal takipisi olmakla mmkn olacan sylemesi rastlant deil.
Genel olarak bilimin resmi kurallar sistemi (kodifkasyon) ve bilimsel bilgi
nin yasal geerlilikle (sertifkasyonla) ilgisi, 1800lerin ilk yarsnda A vrupadaki
niversite sisteminde reformlara gidilmesiyle kuruldu. Tabi olarak bilim pozitiviz
min hakimiyeti altnda, modern ulus-devlet kavramnn en nemli dayanaklarndan
biri oldu.
Tarihsel olarak, Aydnlanma anlayndan pozitivizme gei, aa yukar Av
rupadaki Endstri Devrimine denk dmekte. Artk bilimi insann kurtuluu iin
anahtar rolne sahip bir ura olarak, akln aristokratik misyonerlii olarak gren
anlay da bu deiimle beraber etkisini kaybetmekteydi. Yine Aydnlanmann, el
emeiyle retim ve ticari kayglarla kazanlar elde etme isteini niversitelerden
uzak tutma yaklam da sona ermekteydi. Bu, ksmen vatandalk kavramnn
genilemesinin ve doal olarak birok insann sosyal faaliyetlere katlmasnn, ksmen
de kapitalizmin topluma hakim olmasnn sonucuydu.
Bu dnemde, i blmnn hem gndelik hem de entellektel almalarda
hakim olmaya balamasyla, eskiden bir deme biimi olan dPlerin yerini,
endstriyel ve akademik etkiler neticesinde, maal bilim adamlar kurumu almak
tayd. Bilim adamlar, bilimsel prensipleri uygulayarak endstride retimi arttra
cak yenilikleri bularak veya icat ederek, irketlerin piyasadaki yerlerini salamla
trmada ok nemli fonksiyonlara sahip kiiler olarak grlmekteydi. Bilgi ve be
cerileriyle, teknik problemlerin zmnde etkin rol almaktaydlar. Bilimsel bilgi
nin entellektel mlk olma sreci de bylece balam oldu.
Bilimin insanln ve toplumlarm kurtulu yolu olduu inanc, sosyal hayat
iinde insanlarn temel ihtiyalarnn karlanmas iini uzmanlara brakmay da be
raberinde getirdi. Bu, modern ulus devlet ve bilim kavramlarnn birbirlerini etkile
yerek nasl ekillendirdiklerine ilgin bir rnek tekil etmekte. Bilimsel aratrma
sonularnn eitime sokularak, hzla deien dnya ve hayatn problemlerini ze
cek uzmanlarn yetitirilmesine baland. lerin uzmanlarna braklmas olgusu,
hem sosyal hayatta hem de bilimsel almalarda gven duygusunun vazgeile
mez olduunu gsterdi. Bu, her ne kadar pozitivizm iin nceden dnlmemi
ve istenmeyen bir sonu olsa da.
Pozitivizt ideolojinin bilimsel faaliyeti ynlendiren g olmasyla beraber, sa
duyularmzla, gndelik sezgilerimiz ve gzlemlerimizle bilimsel almalarn so
nular arasnda bir uzlamazlk hatta bir ztlk elle tutulur biimde ortaya kt. Bu
1920lerde ortaya kan relativite ve quantum teorileriyle iyice perinlendi.
Bilimin toplum iindeki otoritesini salamas ve gelitirmesi, esas olarak in
sanlarn teknolojinin meyvelerinden faydalanmalarnn arttrlmasylayakndan alkal.
Bun da dzeyde gerekletirmekte. lkin, birbirleriyle pek az ortak noktas
olan eitli bilim dallarnn sanki rasyonalizmin tek bir cephesiymiesine bilimsel
ilerlemeyi gerekletirdii fikrini pekitirmek iin, eitli ifade ve hikyelene tek
niklerinin kullanlmas. kinci olarak, her bilimsel disiplinin teknik olarak alma
alanlarnn, bilgi uzmanlk alanlarnn snrlaryla ayn olduu fikrinin pekitirilmesi.
Son olarak, bilim adamlarnn almalarnda gnlk dilde pek karl olmayan
teknik terimleri kullanarak iletiimi salamalar gelmekte. Nfuz edilemezlik, bili
min ve bilim adamlarnn ayrcaln merulatrmakta.
Gnmzde bilimin Aydnlanmann idealine pek uygun olmayarak, yani ele
tiriye hi tbi tutulmayarak bir dogma haline gelmesi, onun poplerlemesine nemli
katkda bulunmakta. Aslnda bu, bilimin iine gelecek bir durum. nsanlarn, ken
dilerine dorudan fayda salamayacak olan bilimsel aratrmalar iin niye bu ka
dar para harcand konusunda ikna edilmeleri olduka zor bir i nk. Dolay
syla, bilim hakknda yazlm olan popler almalardaki yanllarn ortaya ka
rlmas, bilim adamlarnn pek de iine gelmeyebilir.
Poplerlemenin getirecei bir baka olgu da, insanlarn standart bir eitim
den ve imtihanlardan geirilerek diploma verilmesi, insanlar ve toplumlar! stan
dartlatracan Belki de alternatif gelime yollarnn bulunup gelitirilmesinin n
kapanabilecektir.
Hem Aydnlanmada hem de Pozitivizmde, bilimi ve akl hayatn hemen her
alannda hakim klma istei, esas olarak bilime ve hayata belli bir bakn, anlayn
rn. Belirli tarifler vermekte bize. Bu anlay temelde bilim ve hayat hakknda
belli gerekleri bize veriyor olsa da, hayat neme sahip olgular gzden kararak,
nemsizletirmekte. Mesel, byle bir yaklam tarihin nemini ve roln basit
letiriyor. Bu durum, bilim gibi sosyal ve nsan faaliyetlerin mumyalatrlmasna
yol ayor. Klsik fizikte, bir fizik olguyu anlamak ve aklamak iin, tarihe ihtiya
cmzn olmad dnlmekte. Halbuki, evrim teorileri iin tarih, bu bilimsel fa
aliyetin en nemli yap tadr. rnein, depremlere yol aan faylarn dzgn dav
ranan trden olup olmadnn bilinmesi ve depremlerin ne zaman ve nerede olaca
nn tahmin edilmesinde, tarihin ok nemli olduunu grdk.
nsani faaliyetleri anlama faaliyetimizde, tariflerin en byk tehlikesi, bir s
re sonra bu tariflerin faaliyetlerin yerine gemesi. Dolaysyle, faaliyetler hakknda
bilgilerimizin verimsizlemesi. Bilimin metodu ya da 16. ve 17. yzylda meydana
gelen bilimsel devrim veya bilimin rasyonelliin kraliesi olduu konusundaki
bilgilerimiz, yarglarmz, hep ayn problemle kar karya. Bilimin ortaya kmas
na yol aan bilgi-edinme isteimiz veya dier faaliyetlerimiz, ksaca hayatmz,
herhangi bir anlayn egemenliine sokulamayacak kadar kymetli. Her eyi bir
srete, yolculukta reniyoruz. Tpk N eurathn ifade ettii zre, okyanusta tek
neyle yol alrken, hi kyya kmadan teknemizi denizde tamir ederek seyehat
etmeyi reniyormuuz gibi.
Sinan zbekde insan ve insanilik" sorunu
K azm K tk

Sinan zbekin syankr Ruh adl kitabn okurken Ahmet namn Papirs
Dergisinde okuduum szleri geldi aklma. (Papirs, Aralk 1998, say 22) yle
konuuyor bir panelde Ahmet nam: rnein ok teknik bir alma olan Witt-
genstein'in Tractatusunu Trkiye'de iir gibi okuyan felsefeciler var. Bir felsefe
yapt ne kadar iir gibi okunur, ne kadar okunmaz tartlr, ama iir gibi yazlabi
lecei tartlamaz. Fakat iir gibi yazlm yaptlarn iir gibi okunmasnda nasl bir
saknca var, dorusu bu konuda fazla dnmedim. Ahmet nam da kesin bir
yargya varmyor zaten: Bu cehaletlerinden mi kaynaklanyor onu bilemiyorum,
ama neden okunmasn diye dnyorum. Ben de Sinan zbekin son kitab
syankr Ruhu okurken neden iir dilinde (ya da iir gibi) felsefe yazlar yazl
masn, diye kendi kendime sordum. Nitekim zbek iir dilinde bir felsefe kitab
sunuyor bize. Yazma stilinin felsefeyi sevdirmede nemli bir rolii olduunu d
nyorum. Sofi nin Dnyas ilgin bir rnektir, (kitab deerlendirme bir yana) bu
kitaptan sonra zellikle Avrupada felsefeye ilgi artarken, felsefe rencilerinin
says da buna oranla artmtr. Oysa kt felsefecilere kesinlikle i yoktur Avru
pa'da. lkemizde her kiiden birinin iir yazdn ve Trkenin iir diline uy
gunluunu gz nnde bulundurursak, sanrm zbek en doru yazma biimini
semitir.
Kitap denemeler ve aforizmalardan oluuyor. Merkezine insan oturmu. Be
ni en ok dndren aforizmalardan birisi zerine yazmaktan alamyorum kendimi.
yle yazyor Sinan zbek: Ben, benden daha fazlaym /

Balangta soru vard. Ve en byk soru Ben kimim?di. Bylece zbek


felsefenin balang sorusuna ve henz yantlayamad soruya dnyor. Aklma
burada yeniden Sofi nin Dnyas geliyor. Btn bir macera sen kimsin? soru
suyla balyor. Bu soru Ben kimim? diye de sorulabilir. nsanolu btn felsefe
tarihi boyunca Ben kimim, ben neyim, teki yaratklardan (ya da eylerden) far
km ne? diye sorup durmutur. Sonuta teki sorular da bu sorulara, yani insan
sorununa baldr. rnein: Yaam nedir, lm nedir, lmden sonra yaam var
mdr; varsa nasl bir yaamdr? Devlet, hukuk, etik, ahlk, bilim, zgrlk, yeni
yaam biimleri...vs. Sonuta btn konular insan ilgilendiriyor, insanln konu
lardr. Denebilir ki, Felsefe, insanlar tarafndan yalnz insanlar iin yaplr. b
tn bu konular ilerken, nsanlar iin kavramn kullandmzda, peki nsan
nedir? sorusunu yantlamadan, teki konular nasl ileriz?
Bu zamana kadar hangi filozof nsan nedir? ya da Ben neyim? sorusuna
nasl yant verdi, bunu tartmayacam. Ama nemli bir konuyu atlamamak ge
rek: Felsefe tarihine baktmzda, yeni bir a alrken hep insandan yola kl
m. Sokrates Kendini bil! nermesiyle yeni bir a ayor felsefede. Yllar son
ra Descartes kendi varlndan phelenmesinden dolay Ben var mym? soru
sundan yola karak yeni bir akm gelitirecektir felsefede. Wittgenstein ise dilden
(insan dilinden) yola kar. Btn sistemlerin merkezinde direk ya da dolayl ola
rak insan yatar. Hem insan her zaman kendini merkeze koymutur, merkezi oldu
unu sanmtr ve bunun byle olmadn grnce de, hayal krklklarna ura
mtr. Yasad dnyay evrenin merkezi olarak grmtr, kendi soyunu Adem
ile H avvaya dayandrm, tekilerden stn olduunu dnmtr, her eyi bi
linli yaptn sanmtr ama bunlarn hepsi olumsuzlannca, her olumsuzlanmada
ok geirmitir. Dnya evrenin merkezi deil, soyu teki hayvanlarn soyundan,
her eyi bilinli yapmyor, bir de bilinalt var. Peki bu insan nasl bir yaratk?
Sinan zbek bu soruya yant veriyor: Deil mi ki kendine aryorsun, yleyse
biraz daha kendini tanyorsun
Sinan zbek de kendisine aryor ve bu soruyu sorduktan sonra, Ben,
benden daha fazlaym / diyor.
Peki bu yant, bu sz Ben kimim? ya da nsan (eer buradaki ben insan
sa) nedir? sorusunu yantlamaya yeterli inidir? Benim anladm kadaryla hayr,
nk bir kere bu sz Ben kimim? sorusunun yant deil, zira bu szle zbek
ben in snrlarn iziyor. Ancak bilinmeyen benin snrlar nasl bilinebilir? Bu
fazlalk ne kadardr? Bu sorular yantsz kalyor. Descartes bir dnceyle yak
latmzda soruna buradaki ben birinci tekil ahs olmaktan kar, Dnce,
akl, geist anlamna gelir ki, bylece metafiziin tuzana deriz ve sorunun
altndan hi kalkamayz. Snrlarn bildiimiz ben ve fzik-tesinde fazlal olan
ben , gerek ben i oluturur. Her eyden nce sanrm bu sz kendimizi tan
madaki gl (ve hatta olanakszl) anlatyor. Hibir zaman kendimizi tanya-
mayacaz, her zaman bilemediimiz bir fazlalk olacak. Bu yzden de artk
Ben kimim? sorusuyla uramaya gerek yok.
Bu sze benzer Yunus Emre de bir belirleme yapmtr. O da Bir ben var
bende, benden ieri. diyerek ete, kemie brnp, Yunus diye grnen in as
lnda gerek Yunus olmadn sylemitir. O, sadece Yunus diye grnmtr.
Ben, Yunusun szn bir soana benzetirim. Ne kadar soyarsak soyalm soan,
hep bir soan vardr soyulan soann iinde. Yunusta ie doru bir gidi varken,
zbekte bu da dorudur; Yunus kendini bireysel olarak incelerken, zbek top
lumsal olarak inceler. Bu yzden hemen zbekin Yunustan bir etkilenme iinde
olduu dnlmemelidir.
Yukarda zbekin yazdklarndan artk bu soruyla uramamza gerek ol
mad mesaj kardm yazdm. zbekin kitabnda neyle uramamz gerektii
mesaj da var: nsan nedir? sorusunu deitirerek insani (olan) nedir? diye
soruyor zbek. Bu sorusunu da birok aforizmasyla yantlyor. Kitaptan birka
aforizmay buraya alyorum:

lgnlk insanidir, ldrtma tam tersi.

"Cimriliin bir hastalk olduunu sylemenin insani bir duyarllk tad


dnlse de, bu duyarllk yarm insanidir. Eklemek gerekir: Cimriler derhal
gzetim altna alnmaldr."

Acma insanidir, kendini acndrmak ise kiiliksizliin bir da vurumu.


Bunlara acyanlarsa aslnda acnacak olanlardr. "

Alkol sevmiyor olmam bir dil hatasn dzeltmeme engel deildir. nsan
alkolik olamaz nk' ierken aktiftir. yleyse doru tanm yle olmal: Alkol
insaniktir.

nemli olan gnmz sorunlarn ele alp tartmaktr. nemli olan tartma
y doru bir yne gtrmektir. Bugnn sorunu artk nsan nedir? deil, nsani
olan nedir?dir. nsana yakan, insanca bir yaam srmenin yolu bu soruyu ya
ntlamaktan geer.
Dayanma ve sorumluluk*

Toplumsalln temellerini yknme olgusunda arayan Gabriel Tarde en gl da


yanmann hayvan toplumlarnda grldn sylyordu. Bilinli insan iin da
yanmann hayvanlardakinden olduka ayr bir anlam vardr. nsan yalnzl da
birliktelii de st dzeyde yaayan bir varlktr. Yalnz olduumuz iin birlikteyiz,
birlikte olduumuz iin yalnzz. Yalnzlk da birliktelik de insan olmann temel
koullar arasndadr. Ayrca yalnz olmay beceremeyen birinin byk birliktelik
leri yaayabileceini dnmek olduka zordur. Byk yalnzlar topluma ve gide
rek insanla byk lde yerlemi kimselerdir. Zayf insanlar yalnz kalamazlar,
kim olursa olsun binleriyle olmak isterler. Bakas onlar iin zorunlu bir geretir
ama geretir. Oysa insan yalnz kalmal, yalnz kalabilmelidir. Gerek insan elbette
varlnn oluumunu kozasn re re gerekletirecektir. oklar kafalarndaki
yce amalarn yllar yl hamal gibi kafalarnda tayarak kalabalklar iinde eriyip
giderler.
Rilke Gen bir aire mektuplarm bir yerinde yle der: Zorunlu olan bir
ey vardr: yalnzlk. Byk i yalnzlk. Kendine gitmek ve saatlerce kimseyi
grmemek, yaplmas gereken ite budur. Yalnz olmak, ocuk nasl yalnzsa...
Yalnzla gidip gelmek, uzun sre yalnzlkta barnmak, kimsesi yokmu gibi,
olmayacakm gibi, olmamalym gibi. Kendine konuk gitmek, kendinde uzun
uzun kalmak. Madem ki koskaca dnyann z bizde ikindir, diye dnebiliriz
Montaigne gibi, o zaman ne diye evrensel gereklii kendi dmzda bir yerlerde
aramaya kalm? te yandan, unutmamamz gereken bir ey var: yalnzlk insan
iin gerekli de olsa insan yalnzlk iin yaratlm deildir, onun bakalar arasnda

* Geen saymzda ok sayda dizgi hatas ktndan bir kez daha yaynlyoruz.
bir yeri, bakalaryla beliren bir anlam olmaldr. Teilhard de Chardin olumsuzdan
giderek olumluyu ortaya koyar ve yle der: nsan ruhu yalnz olmamak iin
y a r a tlm tr Ya da hristiyan dnr Gabriel M arcelin dedii gibi Varolmak
birlikte olm aktr .
nsan yaamnn birliktelie zorunlu oluu en zgl biimlerde akta kendini
gsterir, sevgiliyle btnleme ya da hatta sevgiliye snma duygusunda kendini
gsterir: Uyumak, gslerinin glgesinde sereserpe uyumak/Bir dan etekle
rinde dingin bir hamakta uyur gibi" (Charles Baudelaire). nsan sevgilinin gs
lerinin glgesinde uyurken de yalnz olabilir, kendini yapayalnz duyabilir. Belki de
onun en ok yalnz olduu yer orasdr. znelliin krlmaz kabuklar ya da ykl
maz duvarlar bizi baka bir dnyayla btnleme konusunda yar yolda brakabi
lir. Sanatta olmak gibi akta olmak da hep yar yolda olmaktr. Yolun br yarsn
yrmeye kalktmzda sanrl imgelerle karlaabiliriz. Yalnzlk da yalnzlktan
ka da insan iindir. Bir glte yakaladmz ey bir glte yenik dtmz
eyle zde gibidir. Bu yzden insan belki de en byk birlikteliklerde bile yalnz
ln aamayacaktr ve belki de o byk birliktelikler birer oyundan, kendimiz iin
oynadmz bir glge oyunundan baka bir ey deildir. Ancak br yanmz her
zaman bir bakasn, bakalarndaki o esiz dnyay arayacaktr, bunun iin daya
nma tasarlar gelitirilecektir. Panait stratinin dedii gibi: /y/e ben buyum:
yalnzlk ve dayanmaym
Yalnzlkm, nk ne olursa olsun kendimim. Dayanmaym, nk ken
dime yetmiyorum, en azndan kendime yetmediim duygusu iindeyim. Aristote
lesin zoon politikon belirlemesi iin yalnzca bir yzn gsterir, br yznde
iin tam tamna bir bulanklk, tam anlamnda bir karmaa, iyiden iyiye gelimi bir
ne olduu bilinmezlik vardr. Dayanma gereklidir, buna kimse hayr demez. G e
nel olarak insann bencillikle zgecilik arasnda salnp durmas onun dayanma
konusunda byk glkleri olduunu gsterir. Bencillik bir kltr sorunu mu
ortaya koyar yoksa doamzda m vardr? Belki de ilkin bunu zmek gerekecek.
Ne olursa olsun deerler dzeni bize gerek anlamda insan olmann bencillikten
zgecilie doru ilerleme duyarllnda olduunu gsterir. Aristoteles EthikaNi-
komakheia'nm 9. kitabnda, 8. blmnde yle diyordu: nk bakasndan
srekli olarak daha ok adalet, lllk ya da erdem edimlerinde bulunmaya
alan, ksacas her zaman kendine gzeli ayran biri varsa kimse onu bencil
diye nitelendiremez ve knayamaz.
Dayanma gnll bamllktr ve gerek dayanma karla deil sorumlu
lukla ilgilidir. kar ortaklklarna dayanmadan daha baka bir ad verilmelidir.
kafadarn bir bakkal soymak iin ibirlii yapmasna dayanma diyebilir miyiz?
Dayanma karlkl anlamadr, ahlaki ykmlenmeyi zorunlu klar ve topluluk ya
da toplum adna kiisel eyi da atar. Bu bizi en geni erevede evrensel sorum
lulua balar. Ben ancak sevdiklerimin haklarn savunurum, bakalar beni ilgilen
dirmez diyebilir miyiz? Yunan atasznde olduu gibi Hepimiz ayn teknede k
rek ekiyoruz", bu durumda birimizin sorunu tmmz ilgilendirecektir: krek
ilerin en sevimsizi bile bizdendir. Dayanma bylece yarar salar ama znde ya
da k noktasnda yararc deildir. Dayanma bilinci, bylece, her durumda so
rumluluk duygusunu gerektirir, bunu yaparken yarma ya da rekabet fikrini geri
ye iter. Dayanmann temelinde u ilke yatar gibidir: birinin baarszl bir baka
snn baarsn salamaz ya da birinin baars bir bakasnn baarszln gerek
tirmez.
Toplumsal, yaama zorunlu olan insan iin dayanma kanlmaz bir koul
dur. Toplum szlemesi'nde dayanma tm zellikleriyle ve bu arada yararc ya
nyla yer alr. Ancak gerek dayanma toplum szlemesiyle gerekleenin te
sinde bir tutumu belirler. Toplum szlemesiyle salanamayan eyi dayanmayla
elde edemezsiniz. Toplum szlemesinde zveri yoktur, gerek dayanmada z
veri vardr, biri ya da birileri iin bir eyler yapma istemi vardr. Toplum szleme
si ussallkta belirgindir, dayanmada gnl ie karr. Dayanma toplum sz
lemesinin yerini tutamaz ya da onun an kapamaz, o ayr bir alanda hep birlik
te insanca varolmann incelikli koullarn belirler. O yzden toplum szlemesin
deki biimsel dayanmay gerek anlamda bir dayanmayla kartrmamak gerekir.
Szlemeyi dayanmadan ayr tutmak doru olur. Ancak toplum szlemesi, gerek
anlamda bir szlemeyse, insanlararas dayanmaya olanak salar. Szleme de
dayanna da toplumsalln gereidir.
Toplumsaf yaam u kesin dorunun zerine kurulmutur: birbirimizi sev-
sek de sevmesek de birlikle'olmak zorundayz. Katlanma insan iin ok nemli bir
gerekliliktir. Szleme katlanmay byk lde zorunlu klar. Dayanmada da
belli lde katlanma szkonusu olabilir. Biz ok zaman katlanmaya olumsuz bir
anlam veririz, onu edilginlemeyle bir tutarz. Katlanmada edilginlik deil etkinlik
vardr. Elbette hibir birey yaamn yalnzca bir eylere katlanarak srdremez.
Katlanma yaamn bir yzdr: yaamda her savam pekok edimi gereksinirken
katlanmay da gereksinir. Toplumsal yaam b e n in kendini her koulda mutlak bir
biimde gerekletirdii bir ortam deildir. Dayanma insanlar arasnda gnll
bamllksa, bylesi bir gnlllk katlanmay da gerekli klacaktr.
En byk ve en gzel dayanma btn bir insanlkla dayanmadr. Toplum
sal yaam bizi bir ya da iki kiiye deil btn bir insanla balar. nsandan bir ey
almak, insana bir ey vermek: gerek insann amacdr bu. Sorumlu olmak btn
bir insanlktan sorumlu olmaktr. Stoac imparator filozof Marcus Aurelius Bir
insandan kopmu bir insan btn insanlktan kopmu demektir diyordu. Her
insan bizi ilgilendirmelidir, insanla ilgili zel ya da genel her sorun bizi ilgilendir
mez. Latin komedi yazar Publius Terentius A fe rin kaleminden km olan u
satrlar insann sorumluluunu ortaya koymak asndan ok nemlidir: -O ka
dar bo zamann m var senin, kendi iine baksana, bakalarnn seni hi ilgilen
dirmeyen ileriyle neden urayorsun?/-Ben insanm, sanrm insanla ilgili hi
bir ey bana yabanc deil. adamz Andre Malraux bir sz syler: Yalnz
beni ilgilendiren beni hi ilgilendirmiyor .
Sorumluluk insann en nemli ya da daha dorusu tek ykmlldr. So
rumluluk bir yanl dzeltme ya da bir amac gerekletirme ykmllyse bu
ykmllk evrensel uzanml olacaktr. Antoine de Saint-Exupery Sava pilo-
/ nda Her kii herkesin tek sorumlusudur diyordu. Sorumluluk yalnzca tek
bilinli varlk olan insan iin szkonusudur, yalnz insan sorumludur. Koruma i
gds hibir biimde sorumluluk anlam tamaz. Kim sorumludur sorusuna ve
rebileceimiz tek bir yant vardr: zgrce seimler yapabilen sorumludur. Gerek
sorumluluk en kk bir zorlamann da uzandadr. zgr seii salayacak bi
linten yoksun kiiyi sorumlu tutabiliriz ama onu sorumlu sayamayz. Bebeini
cami avlusuna brakp kaan anne elbette sorumlu tutulabilir, ancak onun kendisi
ni sorumlu klacak bir bilinten yoksun olduu da tartma gtrmez. Sorumluluk
istemi i liktir, karar verebilme yatknln ya da daha dorusu yetkinliliini gerekti
rir. Gerek anlamda sorumlu kiiler hibir d belirleme olmakszn ya da her trl
d belirlemeye karn seimler yapabilen kiilerdir.
Dayanma sorumluluk sorununa balanrken sorumluluk sorunu da deer
sorununa balanr. nsan, deerleri olan ya da bir baka deyile yce amalar olan
bir varlktr. Bu amalara topluca ulalabileceini bilir o. te bu noktada kendini
sorumlu duyar ve sorumluluunun gereklerini yerine getirmeye ynelir. nsan
olmak her eyden nce sorumlu olmaktr der Antoine de Saint-Exupery. Sorum
lu olmak her eyden nce kendinden sorumlu olmaktr. Kendi sorumluluunu
tayamayan insanlar bakalarndan nasl sorumlu olurlar? Sorumluluk bir zorun
luluk deil bir seim ii olduuna gre her kii nce kendi amalaryla ilgili seim
ler yapmak durumundadr. Kendinden ve bakalarndan umutlu olan insan bu umu
dunu sorumluluklarn dnda herhangi bir eye dayandrabilirmi? Sorumsuzluun
kol gezdii yerde umut da yoktur. Umut her zaman sorumluluklarla dzenlenen
tasarmlardadr, umut buna gre her zaman gelecektedir, umut sorunu gelecekle
ilgili bir sorundur, gelecek de ancak sorumlulukla oluturulabilir. Gelecei bugn
den giderek tasarlayan kiiler insanln gerek sorumlulardrlar. Bir romanc ol
duu kadar bir umut ve sorumluluk filozofu olan Antoine de Saint-Exupery
nsan hem sorumlu hem umutsuz duyamaz kendini der.
Bylece gerek dayanma sorumluluklarn belirdii ve bu erevede bencil
liin ald yerde balar. Dayanma buna gre zveri ister. Bencillikte zveri
yoktur. nsann kendiyle ilgili baz eyleri gzden karp kendini kendinden baka
bir eye adamas kolay deildir. zveri bencil eilimlerimizi dizginleyebildiimiz
yerde olasdr. te bu noktada zgeciliin yasalar ilemeye balar. zgeciliin
koyulduu yerde de gerek birliktelik kendini gsterir. Demek ki gerek adanma
zgecilikte ortaya kar. Bakasnn iyi durumda olmas iin aba gstermek ya da
daha genel anlamda insanln iyilii iin kendi yaammzda bir eylerden vazge
mek kolay i deildir. Auguste Comte zgecilii bir insanlk dini kavrayna kadar
yaymay denedi. nsan iin gerek yaam ancak bylesine bir adanmlkta olasy
d. lke olarak ak, temel olarak dzen, ama olarak ilerleme diyordu C om te.
Ona gre insann iki doal eilimi vard: kendi yararn dnmeye dayanan ben
cillik ve bakalarnn yararn dnmeye yarayan zgecilik. Bu iki duygu tm
tarih boyunca insan yaamn belirlemi, insan ilikilerini koullamtr. A ncak ta
rihin ak iinde insan gelitike zgecilik bencillie stn gelmeye balamtr.
Bizim iin nemli olan, bakas iin yaamak abasn daha da geerli klmaktr.
nsanln bandan beri ya da dnce dnyasn dnerek sylersek ilk
filozoflardan bugne kadar uzanan izgi zerinde insan adanm bir yaam olu
turabilmek iin kendine kar sava veriyor. Kolay kazanlacak bir sava deil
elbette bu. Evet, insan ta o zamanlardan beri kar ortaklklarnn tesinde gerek
insani dayanmay salayabilmek iin kendinde k yollar aryor. Bencillikle z
gecilik arasndaki hesaplama ya da ykma henz sonuna gelmi deil. ok yer
de yce hazlarn tadna varamam insan yaama el koymu durumda. Bu insan
yce deerlerle ilgili alanlarda bile egemen, bu insan bylece yce deerleri bile
karna kullanmaya alyor. Dnyada en byk kurtulu insann kklklerin
den kurtuluu olacak. Bilim, sanat ve felsefe uzun yzyllar boyunca insana ne
olduunu ve ne olmadn btn ayrntlaryla gstermeye alt, ona daha neler
yapabileceini ve bu arada neleri yapmamas gerektiini retmeye alt. ok
yerde bu alann iyiden iyiye dnda yaayan insan kendini ne kadar grebildi?
Bugnk grnm hi de i ac deildir. kar toplamalarn bir yana bra
krsak bugnk insann gerek bir dayanma iinde olmadn, hatta gerek bir
dayanmadan yana olmadn grrz. nsann zne aykr uydurma savlar in
sann varolan btnln de paralyor, rnein evrensel insan fikrinin karsna
hibir insani temeli olmayan ulusuluklar karlyor. Kk insann Mesih kln
da dolat bir dnyada bilimin, sanatn, felsefenin dar alanlara sp kalm
olmas doaldr. Gene de insann kt biimde toplumsallam insandan toplum
sal insana doru hatta toplumcu insana doru bir gei yapm olmas azmsanr
bir oluum deildir, hatta geni zamanlara yaylm bir devrim diye de nitelendiri
lebilir (her ne kadar devrim olgusu dar zamanlar iin dnlyor olsa da).
nsanlar arasnda gerek dayanma kk insann bittii yerde balayacak,
gerek anlamda yetkinlemi insann habercisi olacak. Yaam bugnk koullar
iinde zveri adna, dayanma adna, adanmlk adna ok ey sz vermiyor.
Tersine bugn insann yeniden bir dalma, bir paralarma, bir kendini kendinden
uzaklatrma dnemine girdiini gryoruz. Dnyann her yerinde insan yeterin
ce tanmayan insanlar btn alanlarda etkin olmu grnyorlar: gldrmeyen
komediler, dndrmeyen felsefeler, irkin reklamlar, szde aklar, mafyalar,
teknolojiye adanm bilimsel etkinlikler, arpc ve derinliksiz sanat yaptlar, yok
sulu soymaya dayal toplumsal dzenler, hibir gerek deeri duyurmayan nler
ve unvanlar... ortal kasp kavuruyor. Yarar deerleri btn deerlerin, ahlak
deerlerinin de sanat deerlerinin de yerini alm durumda. nsanlar basitlikleriyle
ve bayalklaryla vnebiliyorlar. Bu arada aalkduygusu insan olmann ka
nlmaz koulu durumuna geldi neredeyse. Bu koullar altnda gerek bir dayan
madan szetmek olanaksz. Gene de insan bir yetkinlie doru, daha da insan
olmaya doru aralksz ilerliyor. Yarnn insan gerek anlamda toplumsallam
yani gerekten dayanan insan olacak.
B et l o tu k s k e n , ln ipularn oluturuyor1 Bunlarn ya
n sra, kitabn basl gerei, ksa da
C u m h u riy e t D n e m in d e olsa bir yant beklediimiz sorular, yal
T rk iy e de re tim ve nz sorulmu olmakla kalyor; rnein
A ra trm a A lan O la ra k stanbul niversitesi Felsefe Blm
n tantan satrlardaki Felsefe Bl
F e ls e fe m nn ve Blm e m ensup retim
(S e ilm i M e tin le rle ) yelerinin M atematik Blmyle her
hangi bir ilikii yo k m uydu?" sorusu,
T rk iy e F e ls e fe K u ru niversitenin arivinde yaplacak bir a
m u, A n k a ra 2001) lma sonucunda yantlanabilirdi ve el
deki verilerden Reichenbachn bulun
Betl otuksken'in Cumhuriyet Dne duu be yl boyunca neden kim seye
minde Trkiyed e retim ve Aratr herhangi bir lisansst alm as yap
ma Alan Olarak Felsefe balkl kitab trmad, neden herhangi b ir doktora
Trkiye Felsefe Kurumu tarafndan ge tezi almas ynetm edii ya da bu
tiimiz aylarda yaynland. Bu kitapta, yllarda neden hibir doktora tezi ya
zellikle 1933teki niversite reformun zlmadna2 ilikin bir deerlendirme de
dan 1999 ylna kadar felsefe alannda yaplabilirdi.
niversitelerde ve niversite dnda Kitabn balarnda zellikle yk
alma yapan kiilerin ve almalar sekretim kurumlarmzda gerekle
nn birtrdkmn bulmak mmkn. en felsefe almalarnda felsefeyi ta
Bu dkmn, felsefe asndan Trki yan kiilerin felsefe anlaylarn be
yenin rehberi olmak isteyen byle bir lirlemek, bu alm ann ana dorultu
almadan beklenenleri ne lde ye sunu y a n s t a c a k t r szleri yer alsa
rine getirdiine baktmzda, birka te da ve kurumlarda nemli olann kii
mel noktada toplanabilen nemli aksa ler olduu birka ayr yerde vurgulan
malarla karlayoruz. sa da, felsefe alanndaki baz kiilerin
Bunlarn bir ksm, kitabn biim burada yok saylmas, bazlarnn yal
sel dzenine ilikin eksiklikler olarak nz adlarnn yer almas ya da felsefe
toparlanabilir. lkemizdeki felsefe ara anlaylarna ilikin tek bilgi olarak, li
trmalarna yol gstermeyi ve Trkiye sansst tezlerinin baslnn verilme
'nin felsefe haritas olmay savlayan bu si, kitabn kendisine izdii ana do
kitapta ad geen kiilerin ve Trkiye rultudan saptn gsteriyor.
deki felsefe blmlerinin, felsefeyle Ayn zamanda bir tarih almas
dorudan ilgili kurumlarn, derneklerin, olarak sunulan kitap, Trkiyede sr
merkezlerin, dergilerin yer ald bir di drlen felsefenin kaynaklarn ba
zinin bulunmamas, ilk elde gze ar lkta topluyor; ama bunlardan yalnz iki
pan bir boluk. Alt balklarn ve dip sinin zerinde durup, 1933 reformuyla
notlarn snflandrlnda da nesnel l Darlfnundan stanbul niversitesine
tlere dayanmayan, dank ve ereti geite Felsefe Blmnde kalan, o-
bir dzenlemenin yan sra uzun yl tukskenin deyiiyle eski dnemden
lar, birok, zaman zaman, yer yer, kalm alarna olanak tannan retim
biraz daha, ok farkl gibi kesinlik yeleri olarak nc kayna olutu
ten ve dakiklikten uzak szcklerin ar ran Mustafa Sekip Tun ile Orhan Sa-
lkl kullanm, kitabn btnne yay dettine ise neredeyse hi deinmiyor;
lan belirsizliin, rtkln ve kark Orhan Sadettinin felsefe renimi gr
m ilk retim yesi olduunu ren mez. Birka yl sonrasnn akademik,
mekle yetiniyoruz. Mustafa Sekip Tun- yeleri, bugnn aratrma grevlileri,
'un ise yalnz ad anlp geiliyor; de bugnn rencileri iinden kacaktr;
il felsefe anlay, felsefe almalar dolaysyla, lkemize felsefe asndan
bile yer almyor. Oysa daha -drt pa bakmak isteyen bir almada nemli
ragraf ncesinde, 1933 ncesi, 1933 olan; idari ayrmlar mutlaklatrmak ve
ve sonrasnda yaplan deiikliklerin olduu gibi benimsemek yerine, alany
kurum lar tarihi iin asil can alc yn la ilgili etkin alma srdren herke
oluturduunu... kurum lan da kiilerin si, ister aratrma grevlisi olsun, ister
tadn...bir niversitede asl tay retim yesi, ister renci, hesaba
c, ynlendirici olann retim yeleri katabilmektir.
kadrosu olduunu 4syleyen otuks- Kitap, nesnellikten uzak, keyfi,
kenin, tam da bu tarihlerde stanbul belirsiz deerlendirmelerle pek ok
niversitesi Felsefe Blmnde grev ynden eksik ve tek yanl kalyor. r
yapm olan retim yelerinin yalnz nein, felsefe blmlerinin birou,
adlarn yazp gemesi, kitabn i tu kendi adlarn tayan balklar altnda
tarszln aa karan rneklerden bi snflanp tantlmken, Cumhuriyet d
rini oluturuyor. neminde kurulan blmler olmak bak
Trkiyenin felsefedeki durumunu, mndan dierlerinden hibirfark olma
arlkl olarak kurumlar ve kiiler a yan 5 blm Dier Felsefe Blmleri
sndan gz nne sermek istediini sk ve niversitelerdeki Felsefe alma
sk belirten bu alma, niversite ku- lar balnda ele alnm; yine Cum
rumunun iinde etkin olarak yer alan huriyet dneminde kurulan 3 blme
ve kurumun geleceine ayna tutan de yalnzca bir dipnotta yer verilmi
aratrma grevlilerini de btnyle d tir5. Gerekesi verilmemi bu ayrmn
lam durumda. Yrrlkteki idari ile nerede temellendiini belirtmek kitabn
yiin kalplar lt alndnda, olmas yazarna dse de, grebildiim kada
gerekenin de bu olduu sonucu kar ryla bu blmlerin tek ortak yn, ki
labilir. Ancak, bir kurum olarak niver tabn yazld tarihte hibirinin mezun
site,yalnz idari deerlendirmelerin l vermi olmamasdr. Ancak bu durum,
tleriyle ilemez. Temelde birer re onlar felsefe blm olmaktan kar
tim ve aratrma merkezleri olan ni mayacana gre, bu snflandrmann,
versiteler, ncelikle akademik deerlen felsefe blmleri ve dier felsefe b
dirmeleri gz nnde tutan ve yeleri lmleri gibi mantka tutarll olma
nin de, kendi alanlarnda byle deer yan, keyfi birayrma iaret ettiini sy
lendirmeleri gelitirdii bir yap olmal leyebiliriz.
dr. Felsefeye zg bak as ise, s- Ayn geliigzel tutumu, felsefe
regiden deerlerin yrrlkteki ltle ile ilgilenen kiilerin deerlendirilmesin
rine eletirel bir gzle bakmay, gn de de gryoruz. Yine felsefe blm
delikte olann dar snrlarn aan kav retim yesi olmak ya da niversite
ramsal soruturmalardan geerek, ger dndan felsefeyle etkin olarak ilgilen
eklii olabildiince nesnel bir bakla mek bakmndan hibiri dierinden farkl
kuatabilmeyi hedefler. Bugnk ni olmayan kiilerin bir ksm ana sayfa
versite sistemi uyarnca, aratrma g larda, bir ksm ise bal bulunduklar
revlilerinin akademik yeler iinde yer kurumlara ilikin dipnotlarn iinde yer
almamas, onlarn niversite kurumu alrken, bir ksm da, her nedense,
iinde yer ald gereini de deitir baka felsefecilere ait dipnotlarn iin
de gsteriliyor. zellikle bu sonuncu unu dnyorum. stanbul niversi
snflama tarznn, felsefecileri tantmak tesi Felsefe Blmnde lisans ve yk
tan ok gzden saklamaya hizmet et sek lisans renimini tamamlam olan
tiini ve dolaysyla kitabn, kendine be Aksoy, lisans renciliinden balaya
lirledii hedeflerle elien bir alma rak niversite iinde ve dnda felsefe
olarak karmza ktn belirleyebili seminerleri vermi; devlet-toplum-siya-
riz. set felsefesi zerine yazd kitaplar,
rnein, Ege niversitesi Felse konuyla ilgili olan lisans ve lisansst
fe Blm retim yelerinden Zerrin rencilerine, kaynak olarak nerilmi
Kurtolu, zcan Kavaslolu, Solmaz tir.7
Zelyt Hnler gibi kitapta ad anlma Adlar anlmayanlarn yan sra,
yan ama Trkiyedeki felsefe alma Hseyin Sarolu, Osman Faruk Ak-
larnda etkin olarak yer alm ve almak yol, hsan Fazlolu, Mustafa Dal, Ha
ta olanlar arasnda arpc bir rnek run Rzatepe, Suvar Ksearifolu, Ah
olarak Fatmagl Berktay' gryorum. met Soysal, Nami Baergibi niversi
nk, stanbul niversitesi Felsefe te iinde ya da dnda felsefe al
Blmnde ve otukskenin de ge malarn srdrenler de yalnz dipnot
tiimiz retim ylna dek yesi olduu larda yer almtr. Bunlarn arasndan
ana bilim dalnda grev yapm olan Akyolun zerinde zellikle durmak is
Berktay, blmde bulunduu sre iin tiyorum. nk stanbul niversitesi
de lisans ve lisansst dersler vermi; Felsefe Blmnde ve yine otuks
ulusal ve uluslararas felsefe toplant kenin yesi olmu olduu anabilir da
larna etkin olarak katlmtr. Bugn lnda yllardr lisans ve yksek lisans
ayn niversitenin Siyasal Bilgiler Fa dersleri vermesinin yani s ra , dier fel
kltesinde almakta olan Berktay, si sefe blmlerine ve niversite d fel
yaset felsefesi derslerini yllardr sr sefe etkinliklerine yapt katklarla da
drmekte olup Trkiye Felsefe Kuru- tannan Akyol, doktora da otuks
munun da yesidir. stelik otuks kenin danmanlnda gerekletir
kenin ynettii Trkiye Felsefe Yayn mitir. Bu bakmdan otuksken, Ak-
lar Kaynakas / Kitaplar-M akaleler yolun hakkn gerektii gibi verebilecek
1928-1999 adl kitapta 4 makalesiyle kiilerin banda gelmeliyken; tam ter
yer alan6 Berktayn, bu kitapta bulun sine, onun adn, stelik baka bir fel
mamas, otukskenin banda bulun sefecinin doum tarihine dlen bir
duu bu iki almann birbirleriyle dipnotun iine saklamtr8. Bylece,
uyumsuzluunu da gz nne seriyor. hakkn vererek tantmak bir yana, d
Yeri gelmiken, Kaynaka'nn da ben pedz hakszlk etmitir.
zer eksiklikleri tadn ve baka bir otukskenin, hem biim hem
ok kitap arasnda, yine Berktayn, bir ierik asndan aklktan ve nesnel
toplum ve kltr felsefesi olarak da oku likten uzak deerlendirmesine son bir
nabilen Tek Tanrl D inler Karsnda rnek olarak 233. dipnota bavurabili
Kadn adl deerli almasnn burada riz. Kitabn Sonu blmnde yer alan
gzden silindiini de belirtmeden ge Reformun felsefe alanndaki yansma
emeyeceim. larnn ne olduu nem li b ir sorun ala
Bamsz alanlar ve alma n olarak karm za km aktadr sz
lar blmnde yer alabilecek olmas lerine dlm dipnot Zeynep Direk
na karn, gene hi deinilmeden ge bu konuda olduka farkl b ir yaklam
ilmi bir ismin de Hsn Aksoy oldu sergilemektedir diye balyor ve "Tr
kiye de Felsefenin K uruluu balkl rca, Trkiyedeki felsefeyle dorudan
yazsnda yazar, tarihsel gereklikleri, ilgili olan, stelik otukskenin de dip
ne karm aya alt kim i kavram not ayrma gereini duymu olduu
la r erevesinde ele almakta, felsefe byle bir makalenin, yine Trkiye'deki
olanla olm ayann kolaylkla birbirine felsefeyle dorudan ilgili olan bu kita
kartrld bulanklarla dolu alma bn Seki blmnde neden yer al
ortamn ye r ye r hakl karma giriimi madn da sorma gereini duyuyorum.
nin znesi olmaktadr. "9 szleriyle ta- Bu rneklerin, otukskenin a
mamlanyor. Dipnotun konulduu yer lmasnn nesnel ve zenli bir aratr
gerei, ilk cmleyi okuyan, Zeynep Di- ma olmadn yeterince aa kard
rekin, reformun felsefe alanndaki yan n sanyorum. zellikle de ayn ana
smalarnn ne olduunu nemli bir so bilim dalnda birlikte alm olduu ki
run alan olarak grmedii gibi yanl ilere yaklam, kitaptaki boluklarn
bir sonuca kolaylkla varabilir. Oysa yalnz bir aratrma ve bilgi eksikliin
belli ki Direk, niversite reformunu bir den deil ayn zamanda bilinli bir ka
sorun olarak grm, grmekle de ye rardan da kaynaklanm olduunu apa
tinmeyip, konuyla ilgili deerlendirme k gsteriyor. otuksken, srf felse
lerini, tarihsel gereklere dayal ve bir feye olan ilgisi dolaysyla bu insanlar
felsefeciden beklenecei gibi kavram dorudan tanma frsatn bulabilmi,
sal saptamalarla ileyen bir makaleye onlarla yllar boyunca blm iinde ve
dntrmtr. Cmlenin devamnda dnda ayn etkinlikler iinde yer al
ki szlerden, buradaki olduka farkl m, birebir konuup tartabilmi, ken
yaklamn, sz konusu reformun, o- dileriyle dnce alveriinde buluna-
tukskenin grd ya da grmek is bilmitir. otukskenin onlar grme
tedii adan farkl bir bakla deer mesi, bir yanyla kendini de greme
lendiriliine iaret ettiini anlayabiliyo mesi anlamna gelir. Bu noktada, ken
ruz. Ama nerede temellendii belli edil dine ilikin ak-seik bir bilincin, o
meyen bu farklln, nasl olup da hi tukskenin her frsatta adn saygyla
bir dayanak gsterilmeksizin, bulank anmaktan geri durmad Aydnlanma
lklar hakl karma giriim i diye dam anlaynn da temelinde olduunu vur
galanabildiim anlamaya giritiimiz gulamak istiyorum. Bu vurgu elbette ne
deyse, iimiz sklyor. nk burada densiz deil. Kiisel istek ya da tutku
otukskenin, kendi kiisel yargs larn dar snrlarndan ve nyarglardan
n, hibir gerekeye dayanmadan, nes olabildiince syrlm bir bakla, her
nel bir doruluk olarak sunduunu g kese ortak bir akln nesnel, kuku g
ryoruz. Elbette kiisel, znel bak trmez snflandrmalar uyarnca ger
alarndan yola karak nesnel doru ei grp izmeye almak; bu do
lara da varlr, ama bunun iin gereken, rultuda zgrlemeyi ve zgrletirme
ok farkl yaklam, kim i kavramlar, yi istemek, dolaysyla dncelerin
ye r y e r hakl karm a" gibi basit sfat karlamasna olanak salamak da
lar, keskinlikten uzak szlerle cmle Aydnlanm a anlaynn balca aba
ler deil de kavram lara dayal belirle sdr. Bu bakmdan Aydnlanma, eldeki
meler, nesnel zm lem elerde tutarl bilgileri, ak-seik balklar altnda,
saptamalardr. Her ne kadar birbirinden nesnel bir dzen uyarnca derlemi olan
ok farkl felsefe olsa da, bu sralanan Diderot ve DAlembert gibi Ansiklope
lar olmakszn yargda bulunmay, her dicilerin ve katlmad grlerin dile
ciddi felsefeci kendisine yasaklar. Ay getirilm esi hakkn sonuna dek savu
nan Voltaire gibi dnrlerin damga erlendiremediini, bak asnn by-
sn tar. Bu ksa belirlemeden sonra, lesine geni kapsaml bir konuya yet
yani bandakini bile grmek isteme mediini syleyebiliriz.
yip atlayan ve katlmad grleri gz
nne sererek, onlarla hesaplamak
yle dursun, onlar dipnot aralarnda M edar A tc
karalayp geen bir anlayn, Aydnlan
m aca herhalde srf bir ses, bir sz ola
rak sayg duyduu aktr. Szcklerin Notlar:
ieriinin boaltlmas ve yalnz ses ola 1. rnein, "A. en, birok konuda almak
rak yceltilmesi ise, Antik ada ol ta d r" ^ . 45), "..kimi yksek retim kurumlar-
sun, Aydnlanma dneminde olsun, fel mz da zaman zaman felsefe derslerinin verilme
sefenin tam kartnda yer alr. Bunla si konusunda istekli grnm ektedirler."(s.51) ya
ra ek olarak, bir de otukskenin, yi da "Daha sonra bu konuya biraz daha ayrntl
olarak deinilecektir." (116. dipnot, s.53) gibi.
ne stanbul niversitesi Felsefe Bl
Betl otuksken; Cum huriyet D nem inde Bir
m ana bilim dallarn, Aydnlanmac tu renim ve Aratrma Alan Olarak Felsefe, Tr
tumu benimseyenlerde eletirenler10 di kiye Felsefe Kurumu Yaynlar, Ankara 2001.
ye ikiye ayrmaktan da geri kalmad 2. a.g.y., s.8
n gryoruz. Aydnlanmac szc,
3. a.g.y., s.9
ayn yapdaki dier baz szckler gi
bi, belli bir dnya grn tm insan 4. a.g.y., s.7
la benimsetmeyi hedeflemesi bak 5. "Dier Felsefe Blmleri ve niversitelerdeki
mndan, dorudan ideolojiye gnderme Felsefe almalar" balnda ele alnan 5 b
yapar. deolojiye ikin toptanc bak lmn bal bulunduu niversiteler unlardr:
Dicle niversitesi, Galatasaray niversitesi, Ko
gereince, bu dzlemdeki farkllklar,
caeli niversitesi, Yeditepe niversitesi, Pamuk-
birbirlerini tmden dlar ve birbirlerine kale niversitesi. Felsefe Blmlerine ilikin ge
kart dururlar. Oysa sorgulayan, tart nel bir saptam a olmasna karn, nedense "An
an, eletiren ynyle felsefe, dla kara niversitesi Felsefe Blm" balnda yer
mak yerine yzlemeyi ve hesapla alan 132. dipnotta ad geen blmlerin bal
may yelerken, ideolojilerin tartma bulunduu niversiteler unlardr: Adnan M e n
deres niversitesi, Krkkale niversitesi, M ula
sz kabullere dayanan dogmatik yap
niversitesi.
sn ykma eilimi tar ve bylelikle fark
6. Trkiye Felsefe Yaynlar Kaynakas / Kitaplar-
l dncelerin birbirleriyle diyalogunu
M akaleler 19 28 -199 9, hazrlayanlar: Osman Fa
olanakl klar. Felsefenin zerklii ze ruk Akyol, Sanem Yazcolu; Trkiye Felsefe Ku
rinde nemle durur gibi grnen otuk- rumu, Ankara 2000, s. 115.
sken'in, Trkiyedeki felsefe alma
7. rnein, Hsn Aksoy'un M arksizm in Temel
larn ideolojik balklar altnda blmle Kavramlar (Sorun Yaynlar, stanbul 1992) adli
mekle, felsefeyi ideolojinin boyunduru kitab iin, yazd nsz'de Aleddin enel un
una sokmaya altn ve bir kez da lar sylyor: "Gerekten yapt, hem felsefe hem
ha kendi syledikleriyle elitiini sy toplumbilim okuyucular iin bir giri kitab nite
leyebiliriz. liini tayordu...M aster ve doktora rencileri
ne, 'kavramsal' almann gzel bir rnei ola
Ksaca toparlarsak, getiimiz
rak gsterilebilecek saydamlktayd."s. 10.
retim ylna gelinceye dek, akademik
8. otuksken, a.g.y., 114. dipnot, s.62.
yaamnn btnn geirdii stanbul
niversitesi Felsefe Blmn bile hak 9. a.g.y., s.71.
kn vererek tantamayan otukske 10. a.g.y., s.24.
nin, Trkiyedeki felsefeyi gereince de
M o d e rn F ra n s z kmelerde bulunmaktadr. Bir ok fel
sefe tarihisince ortak konumlandr-
F e ls e fe s i lar bulamamann sebebi ilan edilen ma
V in c e n t D e s c o m b e s nifestolarn ve felsefi klarn merke
zinde olanlarn bile zamanla bu bildi
rimlerinin dna km olmalardr.
dea Yay., 184 Sayfa, Bu dnemde Yapsalclk (J.La-
ev. A z iz Y ard m l can, G .D um ezil, C .Levi-S trauss,
N.Chomsky, L.AIthusser, P.Bourdieu)
ok etkili olmutur. Ancak yapsalcl
Modern dncenin yirminci yzylda n etkinliini artran, onun bir Yapsal-
ki servenini bir btn olarak ele almak, clk-rcesi (G.Bachelar, J.Cavailles,
eitli etkileimler ile birlikte her d M.Marleau-Ponty) ve Yapsalclk-son-
nce biiminin zgnlklerini ortaya ras (G.Bataille, G.Deleuze, J.Derrida,
koymaya almak, tm ada d M.Foucault, E.Levinas) diye adland
nrlerin ve filozoflarn dnemsel ola rlabilecek, gl ada filozoflarca
rak zmeleri gereken bir sorun olmu tartlm asnda aranm aldr. Hatta
tur. Byle bir uran benimsenmesi F.Braudelin yapsalc bir tarihi olarak
Amerikann yeniden kefinin bir keif adlandrlmas bile byle bir snflandr
olamayacann ya da Amerikann ye ma iinde doru grlmektedir.
niden kefinin felsefi boylamda etkile Modern dncenin kaynaklar ile
rinin; felsefenin neliine ok ey kat direkt iliki iinde olanlar bal bana
mayacana olan inantr. (Bu yzden Yirminci Yzyln Modern Dncesi
dir ki felsefe tarihi renilmelidir.) (VV.Benjamin, G .S im m el, Solers,
Yirminci yzylda (Bu almada M.Blanchot...) ve bu dncenin arka
ad geen tarihsel dnem 1900l ylla planlarn yeniden oluturma abasna
rn balar ile sonlar arasn kapsamak girimilerdir. Fakat baz filozof ve d
tadr.) birok felsefi akm ve dn nrler modern dncenin aldn
ok ksa sreli ancak etkin olarak tar tantlamaktadrlar, Post-M odernizm
tlma ve gelime olanaklar bulmu (M.Duras, Lyotard, J. Baudrillard...)
tur; oluturulan eserlerin, tamamna ya modernizmin aldn gsteren tekno
kn Avrupa dillerinde verilmi ve tar lojik benzeimler ve yaratmlar am
tmalar da bu dillerde ekillendirilmitir. layarak halen etkili olan bir dn
Bunun byle olmas yirminci yzyla z biimidir.
g bir durum olmaktan daha ziyade, Varoluuluk (J.P Sartre, A. Ca-
felsefenin zellikle Avrupa dillerindeki mus...), Feminizm (S. de Benouviour,
geliiminin ve yaylnn daha hzl ol L. rigoray, C. Poteman...), M arksist
mas nedeniyledir. Doal olarak unu evre (T. Adorno, H. Arendt, J. Haber-
eklemek gerekir ki bu dillerin yaygn mas, E. Laclau, A. Touraine...) ve Gs-
olarak kullanmn salayan, Avrupa l tergebilim sel evre (R. Barthes, U.
kelerinin ayn zamanda sosyo-ekono- Eco, T. Todorov, F. de Saussure...) gi
mik, politik...balamlar iinde de etkin bi nemli belli bal dnce gruplarn
ve baskn karakterleri ile dnya arena da yirminci yzylda, etkili olarak gr
snda bulunmalardr. mek mmkndr.
Modern dncenin yirminci yz Bu incelemelerin bir sonucu ola
yldaki dnrlerini snflandrmak sa rak, yukarda denendii gibi yirminci
nld kadar kolay gerekletirileme- yzyln politik ve siyasi yapsnn geli
mektedir. nk aratrmaclar farkl im ve etkileim evrelerine de dikkat
kriterlerden yola karak byle bir u edilerek bu snflandrmalaryenilenebilir.
ra srdrmektedirler. Elbette tm s Hangi tr dn biimleri, hangi ta-
nflandrmalarn ortak olarak kurduklar rihsel-corafi konumlarla retildii, fel
sefenin neliine dair ynlendirilen tm yl felsefe ve dnce tarihini ele alma
soru(n)larn bir anlamyla yaayan et abas olarak grlebilir. Yirminci yz
kin kklerle iliki kurularak ancak ylda ortaya kan felsefi akmlarn ve
aklanabilecei de byle bir balam dnlerin birounda Fransz dilin
iinde yeniden ispatlanabilir. te bu is de ortaya konmu eserleri bulmak
pat modern dnemin yirminci yzylda mmkndr, ya da baka bir ifadeyle,
kendine zg baz soru(n)larnn izinin bu dnlerin ounda Fransz di
srlmesini, yirmi birinci yzylda fel linde eser veren filozof ve dnlerin
sefi dncenin ynelebilecei tart dorudan oluturucu rol aldklar be
ma balklarn nceden grlmesini lirtilmelidir.
salar. Elbette bu felsefi dncenin et Descombesin bu almasna bir
kileim ve geliimini zenginletirir. Ya nsz yazan Alan Montefiore tm fel
ni; felsefenin ne olduu ya da ne olabi sefe tarihilerini, izleyicilerine kar so
leceinden hareketle herhangi bir et rumlulua davet etmektedir. "... bilgi
kinliin felsefi ieriini bulabilmeye yar sizliin yle uzun bir sredir pekitiril-
dmc olur. Ho, yirminci yzyl ok tar dii bir durumda, kiinin ne denli sor
tlm, etkin olmu, bir anlamyla mo gulayc ve ne denli ak grl olur
da olmu dncelerin-dnrlerin sa olsun durumunu iyiletirmeye nasl
yzyldr. Fakat bu moda olu ou fel balayacan bilmesi gerekten g
sefe okuyucusunun sand gibi klasik lemektedir. Kiinin bir klavuza gerek
felsefeyle olan balarn tam anlamyla sinimini vardr -ve eer olanaklysa,
yitirilii anlamn tamamaktadr. kendini z alannn uzman bilgisiyle do
natl ve gene de o alana gtrp do
Yirminci yzyln politik ya da po latraca yabanclarla gerek ile
litiklemeye uygun tm sylemlerini al tiime yetenekli bir klavuza. Bu uya
glamak bu yzyln bir btn olarak al r; birok noktada, bumerang gibi; fel
glanmas ile olanakl grlmektedir, sefe tarihinin okuyucusunu-izleyicisini-
bunun tersi toz duman iinde gerei rencisini etkin olarak felsefeye ya da
bulmaya almak olur ki, bu da yanl- belirtildii zere bilgisizliin retilme
samal anlaylarn retimini oaltabi sine ve pekitirilmesine katlmamasn
lir. Burada unu tekrar vurgulamakta ya salamak iin felsefe tarihisinden fel
rar var, tm ada felsefe inceleme sefe tarihisine doru atlmtr.
leri en azndan eye dikkat etmeli Descombes yirminci yzyldaki
dir: Dncenin, biimlenmesinde et Fransz felsefesinin H kuann
kili olan tarihsel-corafidokuya, dn ve Kuku Ustasnn etkisi altnda
ce o larak felsefe tarihi boyunca kalarak olutuunu gsteriyor. nce
k kse l-akra ba lklarra , dnn likle 1945 sonrasnda H Kua (He-
kendini olutururken nelerden vazge gel, Husserl, Heidegger) ve 1960dan
emediine... Biryapt karakteristik k balayarak da Kuku Ustas (Marx,
lan da tam anlamyla bu elerden Nietzsche, Freud) Fransada etkili olu
baka ne olabilir ki? yor. Bu balamda Descombes, nce
Btn ciddi (ada) felsefe tari likle Alexandra Kojeve, Sartre, Marie-
hi incelemeleri kendilerine baz belirle au-Ponty zerinde, sonra da Michel
nimler koymak zorunda kalmaktadr. Serres, Levi-Strauss, Saussure, La-
Yirminci yzyl ksa ama bir o kadar can, Foucault, Althusser, (Costroria-
da uzun olan ironik bir yzyldr. Bir fel dis), Derrida, Deleuze...zerinde duru
sefi oluum, kendisini kurma abas yor.
olarak, bu yzyln "kaotik dnle Descombes ad anlan bu filozof
rine bakarak, kendine ok ders kara lar tarihsel sralamaya gre, etkin ola
bilir. Descombesin almas bu anla rak hangi ynelim ve akmlarla ilikili
myla Fransz dili zelinde yirminci yz olduklarna bal olarak ele alyor. Tek
tek dnrlerin ortaya koyduklar sy yzylda domu bir tartma bal de
lemleri ve bu sylemlerin kurulular ildir, fakat bu yzylda farkl sylem
nn nasl kayglarla ynlendirildiini gs ler iinde tartlmtr. Eer zne-nes-
teriyor. Tarihsel doku bu anlamyla k ne ikilemi doru olsayd, o zaman tm
krtc yorumlarn yazarca kurulmasna anlam insanlardan doacak ve benim
olanak veriyor. rnein; Kojevenin iin tm anlam kendimden doacakt.
1968 olaylar konusundaki yorumu ile Byle bir solipsizm tarihi her bireyi her
Tin'in Grngbilimi arasnda bir iliki bir kpda ve kararlarn her birinde ev
kuruluyor hatta"... filozof ve tiran ara rensel tarihin yknden sorumlu tut-
snda hibir zsel ayrmn olmadn makszn anlayamaz. Bir kimse, hou
yazan Kojeve idi; hi kukusuz yaam na gitsin ya da gitmesin, ekmein ede
tek bir insann ayn zamanda hem filo rinin, hkmet politikasnn, insann ge
zof hem de tiran olmas iin ok ksa leceinin ve ayrca gemiinin, Roma
dr, ama ayrm salt bu olgudan doar, uygarln, Hint danslarnn vb. anlam
ve tiran hibir zaman dnyada felsefi n belirlemeksizin istiyorum diyemez.
bir dnceyi olgusaHatrmaya al (s.76)
an bir devlet adamndan bakas de Eer yirminci yzyl da tartla
ildir." (s.25) Bir baka yerde Kojevenin caksa bunu imknl klabilmenin yolu
u sonuca varm olduunu da gste bu dnemin tm gelimelerini deer
rerek yazar, yeni bir dnemin (Hegelin lendirmekten geer. nk, en bam
etkisinde) nasl baladn gstermek sz grnen dnce biimi ya da ta
tedir. Hegelin Mantk Spinozann 7o- rih iinde n anlatmlar yokmu gibi
rebilim almalarnn tutarl rgs kar grlen ayrks dnce biimleri de bi
snda ilk izlenim genelde bu bildirim rinci, ikinci ve souk sava yllarnn iz
lerin bitirilmi/tamamlanm ya da m lerini tamaktadr.
kemmel almalar olduklardr. Hegel Dolaysyla anlam bu etkinliklerle
M antk\ dnmekle ya da yazmakla iliki iinde kavranabilmektedir. Prati
Tanr olmaktadr, ya da eer dilerse in ya da darnn, eylemin, hayatn,
niz, Tanr olmakladr ki onu yazmakta bakasnn, az bilinenin, bilindmn
ya da dnmektedir. Spinoza, te varl imdiye dein hi bu kadar
yandan, Trebilim'\r\\ yazabilmek ya da nemli olmamt/aratrlmamt. Bu
dnebilmek iin tm sonsuzluktan nun nedeni aktr ki dnya klm
bu yana Tanr olmu olmaldr." (s.51) tr, fakat insanlk iin henz anlamn
Sanrm bu almann en tipik yitirmemitir, st paragraflardaki soru
zelliklerinden biri de yirminci yzyl lar hl etkin tartma balklar olarak
daki soru(n)larn kovuturmasnn biti vardr.Eer gemi her zaman imdi
rilmediine dair ipular vermesidir. de srdrlyor olmasayd, eer gele
Evet, nedir yirminci yzyl soru(n)lar: cek daha imdiden orada tasarlanm
-Gereklik nedir? Ayrm nedir? Diya olmasayd, gemi ve gelecek hi olur
lektik nedir? Tarih nedir? deoloji nedir? lard. (...) Hem daha imdiden gem i
Felsefe btn bu sorular nasl kapsa bir imdi hem de henz gelecek bir im
maktadr? Neden en ok ideolojinin-ta- di olmaldr. Henz im di olan bu ge
rihin-felsefenin sonunun gelmi olduu mi dolaysyla gemi olarak gemi
bu yzylda sylenmeye balanm bizim iin bundan byle imdi olma
tr?. -Toplum nedir, nasl iletiim kurar? yan bir imdidir, gelecek ise her za
Anlam nedir? Dnya-insan-insan ili man henz imdi olmayan bir imdi ol
kileri nasl birbirini tamamlamaktadr? mutur ve her zaman yle olacaktr.
Zamann da sonuna gelinmi midir? Ve (s. 140) yle ise btn sylemler ge
hepsinden te kitleler neden kle kal mi ve gelecein retildii-kurulduu-
dlar ve faizmi tercih ettiler? (...) Evet, deerlendirildii bir imdiye ihtiya du
baz soru(n)lar doal olarak yirminci yar. imdi ise topik olandr. Tanklk
tan baka bir ey deildir. ann ta in sanki esenlikleriymi gibi klelik
nklndan baka nedir ki zaten dn leri uruna savarlar? Niin kle kle
ce? Ya da tersten a nedir ki dn liine ve smrlen smrlmesine
cenin tanklndan baka? onay verir? Yant klenin klece iste
Descombesin almas bu ba inde ve smrlenin ezilme isteinde
lamlarda nem kazanmaktadr. nk yatar. (s.166) niversite rencileri ve
o Fransz felsefesini deerlendirirken felsefe izleyicileri-katlmclar iin ya
devlet-felsefe-politika ilgilerine de nem zlm bu almann batan sona so
vermektedir. "Bu incelemenin yle ise rularla ve cevaplarla yazlm olduunu
yer yer politik durumu gz nne al sylemek yetersiz. nk yazar bir d
mas gerekecektir, ama, eklemeye ge nr edasyla bu tartmalarn ortasn
rek yok ki, yalnzca felsefi sylemin da kendi yorumlarn da almaya ka
kendisinin byle bir durumla banty tarak, okuyucunun da bu tartmalara
gerektirdii yerde. (s. 19) Descombes katlmasna olanak veriyor. Belki taraf
asndan Fransz felsefesi yirminci sz kalmak adna tatsz tuzsuz bir ki
yzylda, Hegel-Marx-Spinoza ve dier tap yazm olmak istemiyor, alma
efendi-kle diyalektiini aratran bu bir szlk, klavuz olmaktan te, bu an
yzden de patika yollara sapmaktan lamyla, znel yorumlarla dolu ierikte
korkmayan imknl olan ya da normal ilerliyor.
olann dnda olmakta olan sorgula
yan filozoflar ve dnrlerce zapt edil
mitir. Onlarn sorular ou zaman he B ora E rda
pimizin diline dolanr; "... insanlar ni
SAMET BAE
1962 ylnda psala'da dodu. stanbul niversitesi, Edebiyat Fakltesi, Felsefe Blm'nde okudu. Master ve Doktora
almalarn, Londra niversitesi, London School of Economics, Felsefe Blm'nde Elie Zahar'la yapt. Hlen, Orta Dou
Teknik niversitesi Felsefe Blm'nde retim yesi olarak almaktadr.

JUDTH BUTLER
Amerikan feminizminin en nemli adlarndan birisidir, niversity of Califomia (Bekeley)'da retim yesi olark grev
yapmaktadr. Genderlrouble, BodiesthatMattervehcitable Speechib\\ eserlerin yazandr.

CEML GZEY
1958 ylnda stanbul'da dodu. 1976 ylnda I.E.D. Ankara Maarif Koleji'ni, 1986'da . . Felsefe Blm'n bitirip ayn
blmde doktora ve aratrma grevlisi olarak alt. 1995 ylnda bu grevinden istifa eden Gzey, 1997-2001 yllar
arasnda Yeditepe niversitesi Felsefe Blm'nde alt

H. NUR EHKIZAN
1964 ylnda Nizip'te dodu. 1987'ylnda Ege niversitesi Felsefe Blm'n bitirdi. Halen Mula niversitesinde
yardmc doent olarak grev yapmaktadr.

MORA GATENS
niversity of Sydney, Felsefe Blm'nde retim yesidir. FeminismandPhilosopby:Perspectives onOifference
and[qualilyvelmaginaryBodies, Ethics, PornrandCorporealityi&\\ eserlerin yazardr.

KAMRAN GDELEK
Mersin niversitesi Fen-Edebiyat Fakltesi Felsefe Blm'nde yardmc doent olarak almaktadr.

FRIGGAHAUG
1937'de dodu. Felsefe doktoras ve trabitikisyonunu yapt. Halen Hamburg'ta Ekonomi ve Politika Yksek Okulu'nda
profesr olarak almaktadr.

FSUN KKALAN
1974 ylnda Bitlis'te dodum. 1999 ylnda Mula niversitesi Sosyoloji Blmnden 'Kadn Cinsellii ve Bekaret' adl
tez almam ile mezun oldum. uan Mula niversitesinde Trkiye'de Feminist teori Ve Kadn almalarnn
Deerlendirilmesi zerinde yksek lisans tezi yazmaktaym.Mula niversitesi Sosyoloji Blmnde aratrma grevlisi
olarak almaktaym.

KAZIM KTK
1971 de Adyaman'da dodu. Halen Frankfurt Geothe niversitesinde felsefe ve sosyoloji okumaktadr.

FATMAMERNSS
Gemi yllarda, Fas'n Rabat kentinde bulunan Muhammad V niversitesinde sosyoloji profesr olan Mernissi, imdi
Institut niversitaire de Recherche Scientique'de aratrma yapmaktadr, le Marocram/eparses femmes, le Harem
polifiqeai\\ kitaplarn ve nc dnya kadnlan stne ok sayda makalenin yazandr.

MODRAK
Rocbester niversitesinde Felsefe Profesrdr. lgi alanlar arasnda lka felsefesi .Epistemoloji ve
Feminist felsefe yer almaktadr. Modrak'n Aristoteles zerine yazlm birok kitap ve makalesi bulunmaktadr.
UlUNUTKU
1935'de Zara'da dodu. 1957-1964 yllarnda stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe Blmii'nde okudu.
1974te ayn blmden doktor unvann alan Nutku, halen Sivas Cumhuriyet niversitesi'nde profesr unvanyla
almaktadr.

SERVERTANLL
1931 ylnda stanbul'da dodu. 1953'te stanbul Hukuk Fakltesi'ni bitirdi. 1981 ylnda, Strassbourg nsan Bilimleri
niversitesi'nin arls olarak Fransa'ya giden Prof. Dr. Tanilli ayn Enstitde derslerini srdrmektedir.

SNAN ZBEK
1961 ylnda dodu. stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Felsefe Blm'nden 1 985'te mezun oldu. 1993'te doktor,
1998'de doent unvann ald. Halen Kocaeli niversitesi Felsefe Blmii'nde almaktadr.

AFAR TMUN
1939 da Akhisar'da dodu. stanbul niversitesi Fransz Dili-Edebiyat ve Felsefe Blmnde okudu. 1969'da
Montreal niversitesi Felsefe Fakltesi'ni bitirdi, i 992'de de profesr unvann ald. Timuin, Mimar Sinan niversite
si'nde almaktadr.
Afar Timuin
FELSEFE
m w *

SOZLUGU es
te
tik
fe l
se
-fe
sz
l

bulut yaynlar
------------------------------r-r-------------------------------------------------------------------------------------------
nceki saylarn ierii
14: sefaletin-dayanmanm felsefesi
afar timin: Dayanma ve sorumluluk server tanilli: Dnyamzn zenginleri ve yoksullan
ulu nutku: Bir nazi felsefe-kltr dergisinin dndrdkleri, hatrlattklar melih baaran :
Felsefalet meri bilgi: Toplumsal bilin, gven ve iyi sezgin kzlelik: 20.Yzyln dn
sefaleti yada 19. yzyl yeniden dnmek zerine birka not* m. haralambos & m. holborn:
Yoksulluk kuramlar gven kaya: Eski edebiyatmzda fakirlie vg o. urmson: Aristoteles:
toplumsal ilikiler hatice nur erkzan: Batl aydnlanmaya etkileri bakmndan ibn-i rd
beno k u ry e h Matematiin felsefesi II berent e n g / mehmet elgin: Bilimde snrlama proplemi:
bilim ve sahte bilim kamuran gdelek: Carnap ve dorulanabilirlik prensibi anton stengl :
Garip eletirilere zorunlu ksa cevap adem kten Tarihilik ve tarihsizlik

13: gelecein felsefesi


afar timuin'. Yeni bir yl yeni bir buluma server tanilli: Eitim, toplum ve gelecek afar
timuin: Gelecek var m stephen voss: 21.yzylda nasl felsefe yaplaca zerine dnceler-
sezgin kzlelik'. Sosyal bilimlerin dn, bugn ve gelecei zerine jean-franois lyotard:
Eer bedensiz dnlebilirse meri bilgi: Agapeik felsefe ve eletirel dnme engin delice'.
Felsefe dnyay deitirebilir mi james s. coleman: Yeni sosyal yap ve yeni sosyal bilim
jacques derriada: nsanlarn sonlar / erekleri * beno kuryel : Matematiin felsefesi aristoteles:
Uykudaki kehanet zerine hatice nr erkzan: Farabide halk ve halk kltr musa akar:
nanmaya yatknlk zerine tahsin t. karslan: Felsefe tarihi cevapsz sorular tarihi
midir*me//n co^or:nietzsche de decandence kavramnn dndrdkleri

12: lmn felsefesi


ulu nutku: lm bilincinin glge oyunu: ruh ve beden ikiletirmesi afar timuin: bilin ve
lm . 'arslan kaynarda: lm felsefesinin trk dnce tarihindeki yeri, 'server tanilli: lm
karsnda felsefe ve teknik akn karaday: farkedilemeyen sinan zbek: allah iki iyilikten
birini versin" epikuros: menoikeosa mektup attilla erdemli: yaama sorunu olarak lm
melih baaran: yunus un buyruklar cemil gzey: son anton stengl: anti-topya olarak lm-
marxist filozof ernst bloch un ansna etin veysai. lm zerine aristoteles: parva naturalia.
v. yaamn uzunluu ve ksal zerine- meri bilgi: telerden aralar a metafizik /. gven
kaya: divan irinde metafizik olgular sezgin elik : lm sosyolojik dnmek nurgiin oktik:
yallk ve lm zerine sosyolojik bir bak mer nacisoykan: lm ve lmszlk zerine
zdeyiler 'betl otuksken: anlam ve nedensellik zerine

kacak olan saynn dosya konusu:


g-iktidar felsefesi
Bu dosya iin yaz teslim inin son tarihi:
15 Eyll 2001
_
Afar Timuin
!
Afar Timuin

Dnce Tarihi 1. Cilt


Gereki Dncenin Tarihi

Dnce Tarihi 3. Cilt


Gereki Dncenin
ada Grnm

Bulut Yaynlar
789758 295531

You might also like