Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

MA-TRD KELA-M EKOL'NN K BYK SMASI: EB

MANSeR MA-TURD VE EBU'L-M,U'N NESEF

Do. Dr. Mustafa Sait YAZICWGLU

Bir Mtddi kelamndan bahsedilip edilerneyecei konusu baz ara~-


trelarea tartlmtr i. Matddi'lerin Ebi' Hanife'ye bal olduklar,
fakat bir "hanefi kelam"nn da mevcut olmad bilinmektedir. Bu-
na karlk Matridi'nin Maveraiinnehir blgesinde yetien hirok bilgin
tarafndan lider olarak kabul edildii de bir ge~ektir.
Matridi keHmnn en parlak simas; olan Ebu'l-Mu'in Nesefi,
(.1115) nl Tabsret'l-Edille'sinde Matridl'den sitayile ve ok sk
bahsetmekte, birok konuda ona atfta bulunmaktadr. Matddi'ye
olan ballk ve hayranln 1'absre'nin birok yerinde mahade et-
mek mmkndr. Yine Matridi bilginlerinden olan Nureddin es-Sa-
bUni (. 580/1184) el-Bidiiye adl esrinde2 Matiiridi'den "e-eyh el-
imam", "Reis Ehl es-Snne ve' I-Cemaa", Alem el-Hiid5." gibi,ifadelerle
bahsetmektedir. Usul ed-Din sahibi imam Ebu'l-Yusr Muhammed Pez.
devi (. 493/1099) de Matridi'yi "eyh" olarak adlandrmakta ve on
"Ehl-i Snnet ve'I.Cemaat" n reisIerinden kabul etmektedir3 Daha
sonraki devir Miltrii bilginlerinden olan Trk bilgini bn Humam
da, yazm olduu Kitab el-Musayere'sinde de Miltridi ve Semerkand
ulemasndan bahsederken Matridi'den "stad" diye sz etmektedir.4
. Bu ksa deerlendirmeden anlyoruz ki Matridi gerek yaad
asrda gerekse daha sonraki asrlarda tesiri ok olan bir kelamcdr.
Dolays ilc Matridi keliim bir vaka olarak kabul edilmek durumunda-

1 Duniel GIlIlAHET, Theories de fAcle HI/maine en The%gie MI/su/mane, Paris, 1980.


" 171 vd. Aynea bkz. Sleyman eLVDAG, Taftazanrin erlii.'/.Akid'jne (Ke/m I/mi ve
ls/m Akidi, stanbul, 1980) yazd nsz. s. 34 vd.
2 Kilb e/-lJidaye mine/.Kifaye fi Usul ed. Din, ll"zrluya Fethullah HULEYF,
skenderiye, 1969. Metin ile birlikte Trke tercmesi iin bkz. Wridiyye Ak.iidi, hazrlayu
Bekir TOPALOGLlJ, Ankaru, 1979.
3 PEZDEVI, Usiil ed-Din, Hans Peter. Linss neri, Kahire, 1963, s. 3. Tercmesi iin
bkz. Do.Dr.erafeddin GLCK, Ell-i Snnel Akaidi, stanbul, 1980.
4lBN HVM\M, Kiiib el-Musuyere, Msr, 1317/1889, ... 107.
282 MUSTAFA SAlT YAZcotLU

dr. Zaten bu simlendrmenin Taftazani (.1390) tarafndan da yapl-


dna ahit oluyoruz. Taftazani Maverannehir hanefi kelamclarna
"Matridiyye" ismini veriyorSo E'arilik gibi ok sayda taraftar kitlesine
sahip deilse de, Ehl- Snnet'in en gl ve orijinal kanadn tekil eden
Mihridiyye, zerinde ok durulmas gereken bir kelam ekoldr.
Msteriklerin ou "Hanefi-Matridi" tabirini kullanmay tercih
etmektedirler. Fransz miitetik Louis Gardet gerek "Introduction
l la Theologie Musulmane" (Paris, 1970) gerekse "Dieu et la Destinee
de I'Homme" (Paris, 1967) adl eserlerinde Matddi'lerden bu ekilde
bahsetmektedir. Gnmz mteriklerinden olan fransz Daniel Ci-
maret de ayni adlandrmaya sadk kalmtr Bylece onlar mstakil
6
bir Matridi kelamndan ok onu, Hanefi ekolnn bir uzants olarak
,deerlendirme eilimindedirler. Buna karlk Matridiye'yi "byk bir
teolojik mektep" olarak mtalaa eden aratrclar da vardr7
Aslnda Matridl'nin her bakmdan Ebu Hanife'nin peinden git-
tii kanaati yaygndr. Ebu'l-Mu(in Nesefi "et-Temhid li-Kavii(idi't-
Tevhid" adl eserinde, "mam Ebu Mansur Matridi usul ve furuun b-
tnnde Ebf Hanife'ye uyanlarn en iddetlisidir" ifadesini kullanmak.
tadr.8 Fakat buna ramen Matddi ve onu takip eden kelamclarn bir
Matddi kelm ekol oluturduklar tartma gtrmez bir husus
olarak kabul edilmek durumundadr.
Biz bu makalemizde Matiiridi keliimnn en nde gelen iki simas,
Ebu Mansur Matridi ve Ebu'l-Mu(in Nesefi'den bahsedeceiz. Bunu
yaparken, Matridi hakknda imdiye kadar yaplan aratrmalarda ve
belli kaynaklarda yer alan, hayat ile ilgili bilgilerin tekrarndan kana-
rak baz deerlendirmelerle yetineceiz. Nesefi ilc ilgili herhangi bir ara-
trma ise yoktur diyebiliriz.'

1- EBU MANSUR MATRDI (. 333/944):

Mftridi Orta Asya'daki Maverannehir'de Semerkand'a yakn


bir yer olan Matrit (veya Miitiirid) adl bir kasabada domutur. Ma-

5 Muslihuddin Mustafa KESTELL, Haiyc el-Kesclli 'Alc'l-Akliiden-Nescfiyye, 1326/


1928, s. 17. Bu konuda ayrca bkz. Sleyman ULUDAG, Kelam Ilmi re Islam AMidi
(erh'l-Akiiid Tercmesi), Giri, s. 34 vd, stanbul, 1980.
6 Bkz. Danie! GMARET, TMories ... , adl eseri.
7 Bkz. Do.Dr.Kemal IIK, Maridi'nin Kellim Sisleminde Ilim, Allah ve Peygamberlik
Anlay, Ankara, 1980, 5.7.
8 Ebu'I-Mu'iu :'oIESEF, c-Temhid li-Kava'idi'-Tcvhid, yazma, n. Ahmed, No: 1866,
vr. 4 a.
MATRD KELAM EKOLt ~83

tridi'nin Trk asll olduu genelde kabul edilen bir husus olmakla bera-
ber, onu ran asll gstermek gibi yap deerlendirmeler de mevcuttur.
Louis Gardet bu yanlgya denlerden birisidir.9

Yakut Mu'cem'l-Bldiin'da Matrit veya Matrid'den bahsetmez.


Serierkand'n bir ky olarak (~~l.) diye bir yeri zikreder. Bart-,
. -
hold yanllkla Matrit yerine bu ekilde yazldn kaydetmektedirlO.
Buna karlk baz kaynaklar, Semerkand'n bir nahiyesi veya ky oldu-
unu yazarlar. ~estelli Hiiiye'sinde Semerkand'n bir ky olduunu
kaydeder!,!.

Orta Asya'da bulunan Semerkand, Buhara ve yakn evreler X.


ve XI. asrlarda birer ilim merkezi olma durumundadrlar. Abbasi m-
paratorluu yava yava eski gcn kaybetmeye balaynca, Badad
eskiden olduu gibi tek ilim merkezi olmaktan km, sz konusu bl-
geler nem arzetmeye balamtr!2. Ancak unu kaydetmek gerekir ki
Orta Asya kltr evresi, daha ok akli ve felsefi ilimler sahasnda te-
mayz etmiti.

Osmanllarn ilk zamanlarnda Anadolu'da medreselerden yetien


alimler, sahalarnda derinlemek veya ihtisas yapmak gayesi ilc, genel-
likle Suriye, Irak ve 'Msr'a giderlerdi. Buralarda tefsir, hadis, fkh
ve edebiyat gibi ilimler daha ok gelime gstermiti. Buna karlk
kelam ve felsefe gibi akli ilimIerde, Maverannehir blgesinde bulu-
nan Semerkand ve Buhara evresi tercih ediliyordu13 Bu tercihten,
daha o zamanlarda, sz konusu blgelerde, felsefi bir gelenein yerle-
mi olduunu anlyoruz.

Bu blgelerde bulunan Harezm'de kelami mnakaalar, tutuculuk-


tan uzak, hr bir ortam ierisinde ve ilmi ller dahilinde yaplyor,
kendi grn uygun olmayan bir ifade tarz ile savunanlarn mna-

9 Lous GARDET, Inlroducion c la Theologie Musulmane, Paris, 19,70, ss. 60, 61.
10 BARTHOLD, Mool Islilasna Kadar Trkler, hazrlayan Hakk Dursun Yldz. s-
tanbul, 1981, s. 6, 11.223. yAKUT, Mu'cem'l-Biildan, Beyrut, 197, VII /350.
II KESTELL, [[aiye, s. 17. Aynea bkz. H. SCHAEDER, "Semerkd" maddesi, I.A.,
VII/404; el-L1KNEV1, el-Fevaid'I-Behiyye, Msr, !324, s. 195.
12 Kr. Saffet BILHAN, Les .Trisles Hanafies d'Asie Cenlrale a l'Epoque des Qarahiini-
des, baslmam doktora tezi, Paris, 1973, s. LLS.
13 L.Hakk UZUNARLI, Osmanl Devleinin lmiye Tekilii, Ankara, 1965, s. 227.
Matrldl'nin ada olan el-Makdisi bu blgelerden gerek ilim gerekse yetien alimler yniinden
sitayile bahseder. Ahsen'l.Tekasim, Leiden, 1324/1906, s.294. Bu yerleim alanlnnn ka~.a-
ya Maverannehir blgesi iin bkz. Mu'cem e-Bldlin, VII/370-373.
28.1. MCSTAfA sAt'1' YAzcoGUj

kaalar derhal nleniyor, hu tr davranlara izin verilmiyordu14 B-


yk mfessir, filozof ve kelame Fahreddin Razi (. 1209), Orta Asya'da
bulunan ngcn'te MuteziIc'nin oynad rolden hayret.e dm, Bu-
hartl' da hizza t keliimi mnakalara katlmtr 15.
wIatridi ve Nesen'nin eserleri okunduunda, blgenin fikri ve fel-
sefi sahaya olan yatknl aka grlmektedir. Gerek Kitiib't-Tev-
/id'de gerekse Tabsret'l-Edille'de, mnakaas yaplan konular ve ya-
zarlarn sluplar, fikri sahada grlen hu serhesti ortamn gnmze
yanstan en geerli belgelerdir.
Bu fikri serbestinin felsefi vi~kelami mnakaalar seviyesi a-
sndan ok olumlu sonular verdii phesizdir. Miltridi'nin problem-
lere, Badad dini ortamnda yetien ada Ehu'l-Hasan Ecari'den daha
felsefi bir adan yaklamas, iinde bulunulan bu deiik kltrel or-
tamlarn etkisinden olsa gerektir. Onlarn bize ulaan eserle'i, iinde
yaadklar kltr evresinin amaz rneklerini tekil ederler.
Miltridi'nin Kitab't- Tev/id'i ile E(ari'nin eserleri karlatrl-
dnda, gerek slupta gerekse ele alnan konularla farkllklar gze ar-
par. MUtridi Ecari'len daha somut, daha daha teknik ve daha .felse-
fi terimler kullanrlb. Matridi baz felsefi ve keliimi tabirIerin terimle-
mesine n ayak olmutur. Sz g~limi hir eyin genel karakterini belirt-
mek iin kulland "ey'iyyct" (~..::.) kelimesini kelilm ilminde ilk
defa kullanan -'fatrid. olmutur? Miltridi ekolndeki "ey'iyyet"
kelimesi, Fadb. ekolndeki "mii/iyet" kelimesi ile ayni manaya gelmek-
tedir18 Miltridi "ey'iyeti" bir eyin ispat iin kullanr. Zaten o,

14 W.BARTHOLD. Histoire d"s l'ltres d'Asil' CeTltrale. Parjs. 1945, s. 113.


15 Prof.Dr.O.TURAN. Seluklular Tarihi ve l'rk lslum Medeiyeti, Ankara, 1965, s.
223; Fethullah HULEYF, A Study on Fakhr al.Din al. Razi and his Controversies in Transoxi.
ana. Beyrut, 1966. Abdurrahman, BEDEVI Horasan. :"iapur, Merv, Herat ve Belh'teki fel.
,efi ve kelami ortamdan sitayile hahseder. Bkz. liistai,,' de la Philosophi. en lsl m, Paris,
1972, 1/342. Bu llgelerdeki ilmi faaliyet ve kltrel ortam iin ayrca hkz. Prof.Dr.brahim
KAFESOGLli. Trk Milli Kltr, Ankara, 1977, ss. 321, 322.
16 Michel ALLARO, Le Problime des Arrwuts Divin . dans la Doetrine d'al.A.ari et de
ses Premiers Grands Disciples, Beyrulo i965. ss. 422. 423. Bu eserden bundan sonra sadece
A,tribul' diye halsedilecektir. ,
17 "ey'iye" kelimesi iin lkz. :\o1A.TORIDI, Kitiib't.Tevhid, Fethullah Huleyf ne~ri,
Beyrut. 1970, ",o 41, 86. 104, 124, 132,238. 242. Kelimeyi Nesefi de kullanr. Bkz. T bsret'l.
EdiUe, yr.202b, J 2, 24, 33; 203a. 24 (Varak numarasdan sonraki rakam satra iaret etmek-
tedir.
18 Farali'nin felsefi sistemindeki "mhiye" kelimesi iin bkz. Prof.Dr.Hseyin ATAY,
FiirlWi ve lbn Sina'ya Gre Yarama, Ankara, 1975, s. 13 vd. Prof.Dr.Hseyin ATAY, lbni
Sina'da Varlk Nazariyesi, Ankara, 1983, s.' 23 vd.
MATtRo KELAM EKOLtl 285

bundan dolay Allah'a "ey" denebilecei grnedirl9 Ona gre bir


nesneye "cy" denince onun varl da ispat edilmi olur2o
Matridi' "ey" kelimesi ile ilgili olarak Mutezile ile polemie girmi-
tir. Mutezile'ye gre "yok" ey 'dir. eylerin. "ey'iyeti" (Farahi'nin deyi-
mi ile mahiyeti) Allah tarafndan var edilmi deildir. Allah onlar sa-
dece yokluktan varlk sahasna karr. Matridi byle bir anlayn
Allah'n birliinin nefyine yol atn ileri srer. nk Mtezile bu g.
rleri ile Allah'n yannda, ezelde, bakalarn da var etmi oluyorlar2l.
. . ,
Matddi' ey'iyet kelimesine karlk olarak maiyet terimini de kul-
lanr22 Maiyet ve mahiyet tabirleri ona gr ayni manay ifade ederler.
Matrldi ayrca bi'l-kuvve, bi'l-fiil, keyfiyt ve heyila gibi felsefi
terimleri de kullanr. Bu husus, onun iinde yaad kltrelortamn
etkisini yanstan bir zelliktir. Kendilerine kar mcadele ettii Materya- \
listleri tavsif etmek iin, mahiyeti, hamuru manasna kulland "ty-
net" kelimesi de bu hususa bir rnek tekil edebilir23.

Genellikle Mtridi'de akln nakle hakim olduu kabul edilmekte-


dir. Michel Allard da ayni kanaatini belirtirken, delil olarak, ayet
ve hadisleri ok az zikrettiini ileri srer24 i. Goldziher de Matridi-
lerin Mutezile'ye bir derece daha yakn olduklarn ve fikirlcrini Ecari-
lerden daha -liberal bulduunu kaydederken ayni dnceden hareket
eder grnmektedir2S Louis Gardet ve G. Anawati de Matridi'yi ayni
gr asndan deerlendirmek eilimindedirler26

Bize gre bu grler isabetli deildir. Ayet ve hadisleri ok kul.


lanmak, nakle nem vermek demek deildir. Aslnda Matridi ayetlere
gerektiinde' gerektii kadar yer vermektedir. Bizce onun aklcl,
ayetleri az veya ok kullanlmasnda deil, onlar yorumlamasnda
aranmaldr.

Saylar yazarlara gre deien, hakknda mstakil risaleler dahi


yazlan Matridi ilc ECari arasndaki gr farkllklar, muhtemelen,
her iki kcliimcnn yaad deiik klt~r evrcsi ile ok yakndanilgi.

19 MA.TURo,. Kitlib't-Tevhid, 8. 41.


20 A.g.e., 8j 04.
21 A.g.e., . 86.
22 A.g.e., 8. 40.
23 A.g.e., 8. 86.
24 Michel ALLARO, Le Probleme, 8S. 424, 425.
25 I.GOLDZIHER, Le Dogme et la Loi de '.lam, Pari., 1973, s. 89.
26 L.GARDET G.ANAWAT!, Introduction, 8S. 60, 61.
286 MUSTAFA SAT YAZICIOGW

lidir27 Her ikisinin mcadcle ettii farkl gruplar gz nndc bulunduru-


lursa, baz konularda deiik fikirlere sahip olmalar normal kabul edil-
melidir. \

Matridi her eyden nce kainatn tek bir yaratc tarafndan


yaratldna inanmayanlarn doktrinlerini reddeder. Bu konuda mad-
denin ezeliliine inanan filozoftara, eitli unsurlar arasndaki kark-
ln neticesi olan bir yartmaya inanan Mani dini mensuplarna, Mater-
yalistlere (Dehriye), Zndklara, Batni ve Karmati'lere kar fikren m.
cadele etmitir28 '

Matridi'nin Kitiib'-Tevhid'i, genellikle, allmam ve dank


slubu dolays ile, mulak ve takibi zor olarak kabul edilmitir.29 Ki-
iibu'-Tevhid'in zor bir slupla kaleme alnmasnn kkeninde, Matri.
di'nin bu deiik fikir gruplarna kar verdii mcadelenin etkileri de
vardr. Mfrtridi Kiiib'-Tevhid'inde Ka'bi, bn ebib3o, bn er-Riivendi,
Dehriyc, Smeniyye31, Sofistaiyye ve Mec6siler gibi birbirinden deiik
ahs ve frkalarn grlerini cevaplamak iin, olar ayr balklar al-
tnda inceleme gereini duymutur. Bir nevi eitli frkalara kar ce-
vapmahiyetinde yazld iin, slupla birlik ve akclk salamak zor-
lam, dolays ile ifadede glkler ortaya kmtr.
Miitridi'nin ifade tarznn kapal ve zor alalr olmas, sadece
telifte takip ettii bu usulden kaynaklanmamaktadr. Bu, biraz da o
devre ait "ilmi bir sl6b"un teekkl etmemi olmas hususu ile yakn-
dan ilgilidir. Baka blgede de olsa, onunla ayni zamanda yaam olan
E(ari'de (.324/935-6) de ayni durum grlr. Fariibi'nin (.338/950)
mulak slubuna karlk bni Sina'nn (.428/ 1037) daha kolay an-
lalr olmasnn scbebi bu noktada aranmaldr. Gerek muhteva gerek
slup bakmndan ilmi gelime zamala olmutur. Nesefi'nin (. 508/

27 Ahmcd EMN Mlitrldi ilc E'arl arasndaki ihtilliflann, Ebi Hanifc ile mam afii a.
rasndaki ihtilliflardan kaynakland grndcdir. Zira Mlitrd Hancfi, E'ari ise afiidir.
Bkz. Zuhru'-lslim, Beyrut, 1388/1969, IV /91. Aynca bkz. M.ALLARD, Altribul., ss. 419,
425, 426.
28 M.ALLARD, Altribu., 8s.425, 426; Do.Dr.Kemal IIK, a.g.e., s. 23 vd. Aynea kr.
MAKRIZI, el-Ha, IV /185, 186; el-BEYAZ, liri'l-Merim min lbirtiti'-lmim, Kalire,
1949, ss. 138-144.
29 Bkz. Robert BRUNSCHVIG, "Devoir ct Pouvoir, Histoire d'un Probleme de Theolo.
gie Musulmanc", Elude d'Islamologie iinde, Paris, 1976, 1/199.
30 Grleri iin bkz. E'AR, Makc1lil'l-l./{imiyyin, H.Ritter neri, Wiesbaden, 1963,
ss. 134, 136, 137, 138, 143, 146, 147, 149, 205; Ebu'l-Felh Abd'l-Hayy b. el.md, e:eri':.
Zelel, Beyrnt, 1/83, 84.
31 Smeniyye iin bkz. BAGDADJ, el-Fark Beyne'I.Frak, (Mezhepler Arasndaki Fark.
lar), Do.Dr.E.Ruhi FIGLALI teremesi, stanbul, 1979, s.246.
MATUR1D1 KELA.M EKOLU 287

ilis) Matridi'ye (. 333/944) oranla daha ak, anlalr ve metodik


olmasnn en nemli sebeplerinden birisi de bu -zaman faktr ile ok
yakndan ilgilidir.
sluptaki bu mulakla, Fethullah Huleyf tarafndan neredilen
Kitab't- Tevkid'deki kmsenemiyecek orandaki hatalar da ilave edi-
lince, Matridi'nin kelama dair elimizde mevc~t bu tck eserinin deer-
lendirilmesi de o nisbette glemektedir. Dnyada bir tck yazma ns-
hasnn bulunmas, bu tr hatalarn yaplmasn kanlmaz klmtr.
Sz konusu metne dayanarak yaplan tercmede de ayni hatalar. trke-
ye aktarlmtr. Tercmenin ayrca tenkit edilecek birok ynnn hu-
lunduuna, burada sadece iaret etmekle yetineceiz32 unu da belirt-
mekte fayda vardr. Kitab't-Tevhid'in daha tam ve salkl bir terc-
mesinin yaplabilmesi iin, her eyden nce, metin zerinde daha ti-
tiz ve ciddi bir alma yaparak, nce ideal metni ortaya karmaya
almal, bil ah ere tercmesi ilemine geilmelidir.
Matridi, zerinde ok az aratrma yaplm ok nemli bir d n-
rmzdr. Son yllarda yaplan baz aratrmalar, onu btn ynleri
ile tanmaya kafi deildir. Bat ve Dou dnyasnda ECari haldunda pek
ok aratrma yapld halde, Matridi her nedense ok ihmal edilmi-
tir. Bu ihmalde herhalde en byk pay Trk aratrelarna dmekte-
dir. Trk olmas ile vndmz Matridi'nin, her yn ile derinliine
tetkik edilip ilim alemine tantlmas herkesten nce bize den nemli
bir grevolmaktadr.
Bu konuda esas alacak nokta', slami frkalara dair kaynak ki.
taplarn Matridi h akkndaki_ suskunluudur. el-Badadi (. 429/1037)
'nin el-Fark beyne'l-Frak ve Usul ed-Din'inde, Ebu'l-Muzaffer el-s-
feraini'(.471/1078)nin et-Tabsir ji'd - Din'inde, e-ehristani' (.456/
1063) nin el-Milel ve'n-Nihal'inde, bn Hazm'(.456/1063) n el-Fasl'
nda Matndi'den hi babis yoktur33 Bu suskunluun sebepleri ayr
bir aratrma konusudur.

Miltridi ve ECari:
Genelolarak deerlendirildiinde, E'ariliin Matridi ekolnden
daha geni bir blgeye yayld ve ondan daha ok taraflar kitle.

32 Kilab'-Tevhid H.Si'di ERDOCAN tarafndan Te:Md ad altnda tercme edilmi


ve 1981 ylnda stanbul'da neredilmitir. .
33 Prof.Muhammed b. Tavit at.TANCt, "Abi' MansUr eI-Matridi", A.O.I.F. Dergi
iinde, 1955, I.I1, 8.1; M.ALLARD, Aribus, s. 420; W.M.WATT, lslamic Philosophy and The.
ology I, Edimburg, 1962,8. 78. M.WATT, Islam Dncesinin Teekkl Devri, Do.Dr.E.Ruhi
FCLALI tercmesi, Ankara, -1981, 8. 390.
288 MUSTAFA SAT, YAZICIOGLV

sine sahip olduu grlr. Akiiid konularnda Matridi ekolne bal


olan Osmanl Trklerinde bile bu hallk szde kalmtr. Osmanl med-
reselerinde okutulan kelam ilmi programlar iinde Matridi bir eser
grcmiyoruz. Buna karlk genellikle E<arilere yer verilmi olduu
bir gerektir.
Bunun sebepleri zerinde deiik grler ileri srlmtr. S-
leyman Uluda'a gre "Matridiliin fikir ve grleri, Osmanl Devleti
gibi, tarihin en byk ve en uzun mrl Trk-slam devleti iin felse-
fi ve nazari bir temelolma grevini yapabilecek nitelikte deildi"34.
Bu deerlendirme bize gre yanl olup gerekleri yanstmamaktadr.
Matridi kelam sisteminin E<ari ekolnden ok daha felsefi ve tutarl
olduuna daha nce iaret etmitik. Yine ayn yazara gre "onun iin
dier slam Devletlerinde olduu gibi OsmanWarda da E'arilik aliika
ve rabet grmtr"35. Miitridilii-olduunun tam aksine- felsefi bir
temel olaimyacak ekilde g~rp, buna alternatifolarak E'arilii gster-
mek kanaatmzca isabetli olmad gibi haksz bir deerlendirme ol-
maktadr. Matridi ekolne has, bilhassa Ebu-l-Mu<in Nesefi tarafndan
gelitirilen "Semantik Metot" bugnn dil felsefesi deil midir? Gnmz
felsefeinin nemli bir dal olan dil felsefesini, asrlarca nce yapmaya
alan bir ekol naslolur da felsefi bir temel olJa grevini yapabileeek
nitelikte olamaz? Ayrca Matridiliin byle bir iddia iinde olduunu
gsteren hibir iaretin mevcut olmadna da burada iaret etmekle
yetineceiz. Bu metot braklmam olup devam ettirilseydi, kelam
ilminin boyutlar bugn ok daha deiik olacak, slam inan ve
felsefesi ok daha felsefi, etkili ve aklc bir ekilde izah edilebilecekti.
Dolays ile Matridilii bu adan tenkit. edip alternatif olarak E'ari-
lii gstermek isabetli ve hakl bir deerlendirme olmaktan uzaktr.
Tam aksine Miitridi kelam, felsefi bir temelolma grevini yapabile-
cekken ona ye verilmemesi, Osmanl Devletinin fikri ve dini yaps iin
byk bir kayp olmutur. Bu kaybn menfi etkileri gnmzde dahi
mahede edilebilecek durumdadr.
S. Uluda'n deerlendirmelerinde ak bir eliki de mevcuttur.
Matridi ile ilgili yukardaki ifadelerden birka cmle nce Matridi-
likten u ekilde bahsetmektedir: " ... mam Matridi'nin hibir eserinin
Ebu'l-Mu<in Nesefi'nin Matridi mezhebinin, ikinci derecede deerli eseri
olan Tabsret'l-Edille'nin ve Sabuni'nin nc derecede bir kaynak

34 Sleyman ULUDAG, Kelum llmi. ve lslum Akaidi (Taftazam'nin erlu'l-Akaid) ter-


cme.ine yazd n.z, . 34.
35 A.g.e .. 3,.
MATtl'Rtot KELAM EKOLC 289

eser olan el-Kifaye'sinin basllmam, okunmam ve okutulmam ol-


mas, Mitridi mezhebi hesabna bir talihsizlik, ilim adna ansszlk
ve fikir tarihi namna acnacak bir durumdur"36.
Bizim dc aynen paylatmz bu grlere katlmamak mmkn
deildir. Ancak Miitridi gr yanstan eserlerin baslmam ve oku-
tulmam olmas talihsizlik, ansszlk ve. acnacak bir durum olarak de-
erlendirilirkeri, birka cmle sonra Matridlliin felsefi bir temelden
yoksun olduu eklindeki ifadeler nasl badatmlacaktr? Felsefi bir
temel yoksa, bu eserlerin okutulmam olmas ansszlk, talihsizlik ve
acnacak bir durum olmamal, biliikis isabetli bir davran olarak kabul
~dilmeli deil midir?
u hususa da ksaca temas ctmeden geemiyeceiz. Mii.tridi'nin
Te'viUit- Ehl es-Snne veya ksaca Te'vilfit olarak bilinen dev ~seri
(henz yazmil halindedir) biraz olsun tetkik edilecek olsa, ne denli
felsefi bir temeli olduu kolayca mahade edilecektir. Netice olarak
Matridilii bu ekilde takdim etmek isabetsiz, gerekleri yanstma-
yan ve haksz bir deerlendirme olmaktadr.
Bize gre E(ari eseriere yer verilmesinin n nemli sebeplerinden
birisi, bilhassa Nesefi'de grlen, yukarda ksaca temas ettiimiz, "Se-
mantik Metod"un zorluu olsa gerektir. Ayrca E(ari, Mutezile ve Yu-
nan kltrnden etkilenen bir ilim ortamnn tesiri altnda yetitii halde,
Matiindi ve Nesefi bu ortamdan bir hayli uzak bir blgede bulunduklar
iin, byle bir etkilenme onlar iin sz konusu olmamtr. slam alemin-
de genellikle Meai felsefi sistemi hakim olduundan dolay, E(ari
ekol daha ok tutunmu ve daha geni bir blgeye yaylmtr. Baz
dnrler de Matnidi'nin ihmaline sebep olarak, Ehl-i Snnet iinde
E(arilii tek doktrin klma arzusunu gstermektedirrer37.
Bilindii gibi E(ari uzun sre Mutezile ekolne bal kalm bir d-
nr idi. Krk yl bu ekoln grlerini paylap savunduktan sonra
Mutezileyi terketmi, koyu bir Selefiye taraflar olm'utur. Mutezile ile
hibir fikri bann kalmadn gstermek iin, Selef akidesine sk
. skya sarlm, Mutezile'ye karbyk bir mcadeleye girimitir.
Nesefi'nin ondan "Ehl-i Hadis Kelamcs" diye sz etmesi bu tavrnn
bir neticesi olsa gerektir.
Badad Hanbeli ortam nceleri E(ari'nin bu doktrin deitirmesi
olayn kuku ile karlar38. Bu durum karsnda E(ari halkn houna

36 A.g.e., 5. 33.
37 Bkz. Muhammed b. Tavit at-TANCl, a.g.makale, .5. .
38 E'ari'nin Hanbelflerle mnnsebeti iin bkz. "Philosophie et Rcligion en Islam avant
I'an 330 de I'Hegire", l' Elaboraion de l' Isl~m, (kollektifeser), 'Paris, 1961. "s. 58, 59.
290 MUSTAFA SAT YAZICIoCLU

gidecek eserler yazm ve hadisilerin' desteini kazanmtr. Kitib el.


lbtine 'an Usul ed-Diytine adl kitabn, bu olumsuz etkiyi silmek gayesi
ile kaleme aldn bni Asakir iakletmektedir39 el- lbtine'de grlen
Hanbeli tesirinin varl bu gr destekler mahiyettedir. E(ari daha
sonra yazd Ristile ji Jsihstin el-Havz ji Jlm el-Keltim adl eserini kelam
ilminin mdafaas iin kaleme almtr. Bu durum, kelam ilmine dman-
l ile bilinen Hanbelilerle arasnn ald intiban. veriyor40
E(ari'nin bu ekilde psikolojik bir ortam iinde bulunmas, Milt-
ridi'den daha siyasi bir tavr taknmasna sebep olarak gsterilebilir.
E(ari Mutezile'yi terkettikten sonra iki cephede mcadele etmek du.
rumunda kalmtr. Hereyden nce ayrld Mutezile'ye kar mca~
dele iindedir. Ayrca bir kelamc olarak, Hanbelilere kar olan duru-
munun da bir hayli zor ve mcadeleli olduu anlalmaktadr. Bylece
bir taraftan Mutezile ilc hibir fikri bann kalmadn gstermek iin
taknd sert tavr, dier taraftan Badad Hanbeli ortamna uyum sa-
lamak zorunluluunu hissetmesi, onu daha siyasi davranmaya zorla-
mtr.
Matridi iin byle psikolojik bir ortam sz konusu olmad gibi,
aksine, yukarda ksaca ve ana hatlar ile belirtmeye altmz serbesti
ortam iinde yetitii bir gerektir. Bylece Matridi ve E(ari, Ehl-i
Snnet'in mdafaasn yapm da olsalar41, ister istemez deiik slup-
lar kullanmak durumunda kalmlardr. Daha dorusu E(ari, iinde
bulunduu ortam ve psikolojik durum sebebi ile, hoa gidecek ve taraf-
tar toplayacak bir slup tercih ettii halde, Matridi, daha serbest bir
ortamda yetimesinin gerei olarak, dnce ve fikirlerinde daha hr,
daha aklc olabilmitir. Baz grlerde ileri srld gibi Matridi,
E(ari'ye tabi bir dnr deildi42 ayet yle olsayd, ona her ynden
bal olan Ebu'l-Mu'in Nesefi her frsatta E(ari'yi iddetle tenkit etmez-
di43
39 tBN AsAKR, Tebyin Ke_w el-Mfterifi ma Nusbe ile'-lmam Ebu'I-Hasan el-E'ari,
am, 1347/1947, ss. 390, n. 1,,391; Kr. M. ALLARD, Aributs, s. 46.
40 Btn bunlara ramen E'eriye'yi, bazlannn yapt gibi, "akla dman, hikmete
dman, dneeye dman, iradeye dman, ahlaka dman ve hukuka dman bir doktrin"
olarak gstermek gibi ciddiyetten uzak ve gerekleri yamtmayan deerlendinnelere katlmak
tabii ki mmkn deildir, Bu gayri ilm; deerlendirmeler iin bkz. Abdlkadir ERENER, Ta-
rihi Seyri Ierisinde Medeniyet, stanbul, 1980, ss. 71,72, 138.
41 TAKPRzADE, Mevzu'a el-'VlUm, stanbul, 1313/1895, 1/594. Aynca bkz. TA.
KPRzADE, Miftah es.Saade, Kabire, 1968, II /151, 152. Bu konuda aynca bkz. "Mtridi
ve E'ari Mezhepiri Hakknda bir Tetkik", D.t.B. Dergisi, C.XIV, no: 2, Nisan-Mays 1975.
42 el.BEYAZ, larat'I.Meram, s. 23.
43 Ebu'I.Mu'in Nescfi'nin bu tr tenkitlerine Tabsre'sinde sk sk rastlannak mmkn.
dr.
MATRID KELAM EKOL 291

Matridi ile ilgili deerlendirmelerimizi bitirmeden nce u noktay


da belirtmek gerekme~tedir.
Her ne kadar Matridi, Snni kelam sistemi iinde nemli bir yer
igal ediyorsa da, tartlmaz bir lider durumunda deildir. Matridi
ile ayni ortam ve blgede yetien, Matridi ekolne mensup olan Ebu'l-
Yusr Muhammed Pezdevi (. 493/1099) onun Kiiib' - Tevhid'ini ten-
kit etmekten ekinmemitir. "Manada mulaklk, gereksiz uzatmalar ve
en nihayet plannda da bir zorluun" bulunduuna, kitabnn giri ks-
mnda temas eder44 Daniel Gimaret, Pezdevi'nin bu tenkitlerinden ha-
reketle, "onun nasl Matridi olarak kabul edilebileceini" sormaktadr.45
Bu kadarck bir slup tenkidini, o asrlarda ve blgede bulunan hr
tartma zemini ve fikir hrriyeti ile aklamak zor olmasa gerektir. Bu
tr bir tenkide dayanarak, onu Matridi ekol dnda gstermeye yol
aacak bir ifade, kanaatmzca isabetli bir deerlendirme deildir.
Pezdevi bu tenkitlerine ramen yine de Matridi'yi Ehl-i Snnet'in .
liderlerinden kabul eder.46 Pezdevi yalnz Matriw'yi deil, Semerkand
ehlinin de baz konularda yazdklarn eksik grerek Usul ed-Din'i ka-
leme aldn belirtir.47
Pezdevi'nin ksa tenkidinde de grlecei gibi, bu bir slup ve me-
tot tenkidi oinaktadr. Matridi kelamnn ana meselelerine ynelik,
kkl ve sistematik bir tenkit sz konusu deildir.
Aslnda Pezdevi, Matriw kelam sistemi iinde Matridi'yi tenkit
eden tek kii deildir. Ayni dnce sistemi iinde yer alan ,bn Hu-
mam'n (. 1457)48 Matridi'yi Pezdevi'den daha kkl ve an,a meselede
tenkit ettiini gryoruz. bni Humam Matndi'den birka asr sonra

44 Ebu'l-Yu8r Muhammed PEZDEV, Usul ed.Din, Hans Peter LinnB neri, Kahire,
1383/1963, B.3. (Pezdcvi'nin hu eseri "Ehl-i Snnel Aktiidi" ad altnda Do.Dr.erafeddin
GLCK tarafndan Trkeye tercme edilmitir. stanbul, 1980).
45 Bkz. TMories, s. 172.
46 PEZDEV, Usul ed-Din, 8.3. Tekvin bahsini incelerken Matridi'nin E'ari'den daha
8tn olduunu zikreder. A.g.e., 8. 70.
47 A.g.e., s. 3.
48 Daniel Gimaret, Henri Laou.t'un, haksz olarak bn Humam yerine bn Human yaz-
dna iaret eder. Throries, 8.224, n. 152; Kr. Henri LAOVST, Les Schisme. dans l'Islam, Pa-
ris, 1965, 8. 282. Fakat kendiBi de onun Msr'l bir Haneli olduunu syleyerek yanlgya der.
Bilindii gibi bni Humam Sivas'ta domu, biliihare Msr'a giderek oraya yerlemitir. bni
Humam iin bkz. TAKPRzADE, Mifttih es-Saade, 11/270; Ayrca bni Humam'n Tunu8
Milli Ktphanesinde bulunan Kiiib Meln et. Tah"r fi Usul FM el-Hanefiyye (yazmalar ksm,
No: 9145) adl yazma eserinde de bilgi vardr. vr. 2. Aynca bkz. M. Sait YAZCOeLV, Le
Kaltim el Son Rle dans la Sociele Turco-Otomane au>:XVe et XVle Siee/es, baslmam dokto-
ra tezi, PariB, 1977, s. 93 vd.
292 MUSTAFA SAT YAZICIOCLU

yaam olmasna ramen, son byk Matnidi kelimclanndan saylr.


Mitridi ke'imnn belirgin zelliklerinden birisi olan. "tekvin" mesele-
sinde bal olduu ekole ters der. Mitridi'lerce Allah'n ezeIi bir sfat
olarak kabul edilen tekvin sfatn bni Humam kabul etmeye!ek red de-
der49 bn Humiim, Ebu Hanife'nin byle bir sz olmadn beyanla,
Mitridi'leree zerinde ok durulan bu sfat kabul etmeyerek, bal
olduu ekolden nemli bir konuda ayrlm olmaktadr.
bn Humiim'n Mitridi'den ayrld konu sadece tevkin meselesi
deildir. O, fiile ilikin insan iradesinin yaratlmam olduunu syle-
mekle, bu kon~da orijinal ve arpc fikirler ileri srmektedir5o Geri
Matridi de cz'i iradenin yaratlmad dncesindedir. Ancak bn
Humim Matridi'de biraz kapal olan bu husus u ak ve net bir ekilde
dile getirmekte, bu konuda Matridi'den daha cesur ve ileri bir adm
atmaktadr. .

bn Humam baz yerlerde Mutezile'nin fikirlerini hakl bularak on-


lar destekler. E(ari'yi hakl bulduu noktalarda bunu aka beyan
eder51 E(ari kcIamcs BiikIlani'nin grlerine yer verir52 Bylece
bni Humam mezhep taassuhundan uzak, hr fikirli pir dr olarak
karmza kmaktadr. Fakat her eye ramen Matridi'nin otoritesini
tanmakta tereddt etmez; yeri geldiinde ona ve Semerk~nd alimlerine
atflarda bulunur53

II- EBU'L MU'N NESEFl (. 508/1115):

Matridi hakknda, bilhassa son senelerde baz aratrmalar yapl-


masna karlk, Ebu'l-Mu'in Nesefi (417-508J 1024-1115) ile ilgili hibir
alma yoktur denebilir.
Yakut Mu'cenl'-Bldan'nda Nesef ehrinin, Ceyhun ve Semer-
kand arasnda byk bir yerleim merkezi olduunu ve her dalda pek
ok alimin yetitiini yazar54 Tarihi Nerehl de Nesef'ten ayni ekilde

49 .BN HUMAM, Kiab el-Musiyere, s. 85. Matridi'de ekvin sfat iin bkz. Kit<ib'.
Tevhid, S8. 64-66, 118-121. Nesefi de Tabs.re'sinde ekvin sfalndan uzunca bahseder. Pezdevi'.
de lekvin sfat iin bkz. Usul ed-Din, s. 69 vd.
50 BN HuMAM, Kiab el-Musiyere, s. llL.
51 A.g.e., s. 180.
52 A.g.e., s. 207.
53 A.g.e., s. 107.
5.i YAKUT, Mu'cem'l-Bldin, V /285. Nesef ehri hakknda daha fazla bilgi iin ayncn
bkz. V.V.BARTHOLD, Mool lsilasma kadar Trkler, ss. 176, 177.
MATtRDt KELAM EKOLu 293

bahseder, fakat Ebu Haf; mer cn-Nesefi'den (. 537/1142) bahsettii


halde Ebu'l-Mu'in Nesefi'den sz etmez5S
Kaynaklar ve tabakat kitaplar Matridi'de olduu gibi, Ncsefi
hakknda da pek az bilgi verirler. Genellikle hepsinde ayni bilgi krn-
tlar mevcut olup, tatmin edici olmaktan ok uzaktr56.
Ncscfi'nin byk dedesi Ebu Mut( Mekhul h. Faz en-Nesefi (.
318-19 ? /930) keIamcl, fakh, hadsi ve nistik olarak hilinmektedirs7
Yahya b. Muaz'n (. 2581871) talebesi olduu ve Kerramiye ekolnn
kurucusu Ebu Ali Muhammed b. Kerram (. 255/ 869) ile de, ayni asr-
da yaadklar iin temaslar olduu biliniyorS8
Ona ait olduu kaynaklarda zikredilen Kitlib fi't- Tasavvuf ve Kitlib
er-Redd' alli ell el. Bida' ve'l-Elvii'dan baka59 Kitiib el-L'liyylit ve
Kitab 'e-i'a' da ona atfedilir6o Fuat Sezgin Kitlib f Fadl Sblfin Allal
isimli bir kitabn da ona ait olduunu kaydetmektedir61
Hayat hakknda, byk dedesi Mekhfl en-Nesefi kadar dahi bil-
gimiz olmayan Ebu'l-Mu'in Nesefi denince, akla hemen onun mehur
Tabsret'l-Edille adl, henz yazma halinde olan eseri gclir62 Fethullah

55 NEREH, (EbU Bekr Muhammed b. Cafer), Tarih-i Buhara, Kahire, 1385/1965, s. 63,
n.3. Nesef ehrinin asl adnn "Naheb" olduu, arap eorafyaelarnea Nesef olarak zikredil-
dii grii de vardr. Bkz. w.MlNORSKY, l.A. LX/39, 40. V.V. BATHOLD, Mool lstilasma
kadar Trkler, s. 176. Ahmed Emin, mer Nesen'de "Aktiid-i Nesefi)')'e ilc Matiiridi mezhe-
bini erbetti" eklinde bahseder. Onun, Tabsrel'I-Edille gibi bir eser dururken, birka sahife-
lik Ne.efi Akaidinden bu ekilde balsetmesini anlamak kolay deliildir. AHMED EI\IN, Zuh-
r,l-1B/iim, IV /91.
56 el-BAGDAD (smail Paa), Hediyyel'l-Arifin, stanbul, 1955, Il/4.87; C. BROC-
KELMANN, CAL, 1/547; et-BAGDADl (smail Paa), lzah el meknin, 11/156; Abdlkadir
b. Ebi'I-Vefa el-KVRE, el-Cevahiru'I-Mudyye, Haydaribad-Dakka. 1332, H/189; el-L K-
NEVt, el-Fevtiid'I-Behiyye, Msr, 1321, ss.216, 217; ez-ztRKL (Hayreddin), el-A'lam,
VILI/301; bn KUTLU BOGA, Tae et-Teriicim, . 58; mer Rza KEHHALE, Mu'cem'l-
Mcllifin, VIIL/66; Yusuf Elyas SARKS, Mu'cem'I-Matbii'iil, s. 1854; KATp ELEB,
Ke! ez-Zuniln, 1/337, 570; 2/1845; TAKPRVzADE,T"bakat eI-Ilanefi)'ye, s. 57; A..1.
WENS1NCK, "Nesefi" maddesi, 1.A. 9/199.'
, 57 Fuat SEZGN, CAS, Band I, ss. 601, 602; C.BROCKELMA"", CAL, s. I, ss. 357,
358; Aynea bkz. YAKT, MU'cem'I-Bldiin, IV 1533; el-XlJRE, eI-Cevt1hiru'I-Mudiyye,
JI 1180; Louis MASSGNON, Essai sr les Ori,gines de Le .i'luc Teehni'lue de la lvlysti.que Mu-
Bulmane, Paris, 1922, s. 241.
58 BROCKELMANN, CAL, S. I, ss. 357, 358; Kr. MASSlCNOi\, Essai, ". 241.
59 F. SEZG1~, CAS, BROCKEL'IAN:'i, CAL, zikri geeli yerler.
60 el-LKNEV, el-Fevaidii'I-Behiyye, s. 216.
61 F. SEZGtN, CAS, Band ,I, s. 602.
62 Fethullah Huleyf Kit1b'l- Tevhid'e yazd ukaddimesinde Tabsrcyi yaknda ne-
redeeeini belirtir. Bkz. Kt1b et-l'evhld, mukaddimc, s.S, n.5. Daha sonra bir dergiye yazd
bir makalede ayni haberi tekrarlamasna ra~mcn Tabsre henz e'redilmi deliildir. Bkz. Fet.
hullah HVLEYF, "e-lmim Ebu MnsUr el-Mitridi", 'Alemu'I-Fikr iinde, Kuvey, 1980,
s. 235, n. 12. Tabsrre iin aynea bkz. KATlp ELEB, Kef ez-Znin, 1/337.
29, MUSTAFA SAtT YAZclot.LU

Huleyf TabsTe'nin, Matridi'nin Kitabii't- Tevhid'inden ~onra Mftridi


ekolnn en deerli kaynak eseri olduunu syler63 Kanaatnmza gre
TabsTe, Kitab't- Tevhfd'in tamamlaycs ve onun ayrlmaz bir para-
sdr.

Nesefi TabsTe'sinde, konular ele al ve anlat ynnden, Mih::"i-


di' den daha metodik ve sistematiktir. Herhangi bir konuya baladn-
da, nce plann zikreder ve bu plan titizlikle takip eder. zahlarnda
Matridi'ye sadk kalr. Birok yerde ondan iktibaslarda bulunur, hatta
ayni ifadeleri de kulland olur. Her iki eserde de benzer ifade ve tavr-
larn bulunmas, Matridi'ye olan ballnn bir ifadesi olarak kabul edil-
melidir. Zaten Matiidi'nin kitaplarn bizzat okuduu gibi, talebelerine
okuttuuna dair iaretler de vardr64 Ayrca Alaeddin Ebi Bekr Muham-
med b. Ahmed es-Semerkandi, Nesefi ile beraber, Matiidi'nin Te'viltit'n
okuduklarn, Nesefi'nin gerekli grd yerlerde erhler yaparak fay-
dal bilgiler ilave ettiini de kaydeder6S Mftrdi'de daha dank ve imal
olarak ele alnan konular, TabsTe'de sistematik ve daha dzenli bir ekil-
de sunulmaktadr6o

TabsTe yazld devirde bile byk yanklar uyandrm bir eser-


dir. Nesefi'nin ada i Nureddin es-Sabuni (. 580/ 1184), Fahreddin
Razi ilc yapt mnakaada yle dcr: "Ben Ebu'l-Mu<in Nesefi'nin
Tabsret'l-Edille adl kitabn kudum. Tahkik ve tetkikte' ondan stn
bir eser olamyacana inanyorum"67. Sabuni Buhara'da doup yaa-
m bir Matridi kelam biIginidir. Kclam'a dair "el-Bidilye fi Usul ed.
Dfn" adl eserinden daha nce 'bahsetmitik.

Kelam ilminde bu kadar nemli bir yeri olan TabsTetl'-Edille ma.


lesef ok ihmal edilmitir. Prof. Dr. Hseyin Atay'n hakl olarak heirt.
tii gibi, "Matridi'lerin en byk kelamcs olan Ebu'I-Mu'in Nesefi'-
den sonra onun yolunda ve sisteminde kimse yetimemitir ve onun
"TabsTet'I.Edille"si ihmal edilmitiJ'''68. Fakat sevindirici olan husus,
eitli ktphanelerde TabsTet'I.Edille'nin LOun zerinde yazma ns-

63 F. HULEYF, Kiab'-Tevhid, mukaddime, s. 5, n. 5.


64 Muhammed b. Tavit at-TANC, a.g. makale, s. 2.
65 Alieddin es-SEMERKA:"D, erh-i Semerkandi, (Matrldi'nin Te'vilat-. Ehli's.Snne
adl tefsirinin ~erhi), Topkap Saray-Medine, No: 179, yazma, vr. 1 b.
66 D. elMARET, Theories, s. 195.
67 F. HULEYF, A Study, ss. 23, 24. Aynca bkz. F. HULEYF, K. et-Tevhid mukaddi-
mesi, s. 5, n. 5.
68 Prof. Dr. Hseyin ATAY, "Fahreddin Razi'nin kellim ilmindeki Yeri", F.Rlizi'nin el.

.~
Muhassal adl eserinin tercmesine yazd~ 'nsz, bkz. Kelama Giri, Ankara, 1978, s. 2.
MATURtDt KELAM EKOL 295

hasnn bulun~asdr69. Bu nshalara dayanarak Tabsre'nin tahkikli


ner kelam ilmine yeni boyutlar kazandracaktr.
zet olarak, Nesefi'nin Tabsret'I.Edille'si, ele ald konular ba-
kmndan, Matridi'nin Kit,b't- Tevhid'inden daha fazla vc doyurucu
bilgiler ihtiva etmektedir. Nesefi bu eserinde, muhaliflerin fikirlerini de
ohjektifbir ekilde yanstr. Bu yn ile de Tabsre, kcl&m tarihi bakmn-
dan, belki de baka hibir yerde bulunamayacak bilgiler ihtiva etmekte-
dir.
Ebu'l-Mu'in Nesefi'nin Tabsre'sinden ayr olarak baka eserlerine
de sahibiz. Bunlardan Bahr'I.Kelam kk bir kitap olup, Nesefi'nin
70
baslm tek eseridir Et-Temhid li-Kav,idi't.Tevhid adl eseri yazma ha-
lindedir71.33 fasldan meydadana gelen Temhid Tabsre'nin bir zeti gi-
bidir. Nesefi Temhid'de daha geni bilginin Tabsre'de verildiine ia-
retle, okuyucuyu bu temel kitabna gnderirn.
Nesefi'nin bu eserinin birok yazma nshasna sahibiz. eitli
kaynaklarda ona atfedilen baka kit~plar zikrediliyorsa da, hibirisine
imdilik sahip deiliz. Onun iin bu bilgilerin doruluk derecesi veya sz
konusu kitaplar hakknda herhangi bir bilgimiz yoktur.
Nesefi, bilhassa Tabsret'l-Edille'sinde, muhaliflerinin grulerini
zikrederken bazen onlarn isimleriIii belirtmez. Byle anlarda kendi g-
r ile, polemie girdii frka veya ahslarn grlerini ayrdetmek
bir hayli zordur. Bundan dolay, Nesefi dikkatli okunmad taktirdc ve
ele ald konunun iyi takip edilmedii durumlarda, yanlgya dme teh-
likesi her zaman mevcuUur73

69 Sadece stanbul ktphanelerinde tespit edebildiimiz Tabsr.nin yazma niishalan


unlardr: Nftru Osmaniye: 2091, istinsah tar. 1121, 224 Vf.; III. Ahmet (Topkap Saray):
1894, ist.tar. 662, 270 vr.; Atf Efendi: 1215, 219 vr.; Universite: 258, 465 vr.: Selim Aa: 586,
252 Vf.; Selim Aa: 585, ist. tar. 1138, 325 vr.; Bayezid: 3063, 393 vr.; Miet Ktphanesi (Ca-
rullah): 1128, 3t9 vr.; Fatih: 2907, ist.tar. 658, 244 vr.; Fatih: 2908, ist. 1145, 611 vr.; Ar
Efendi: 180, 339 vr.;Yeni Cami (Hatice Sultan): 733, ist. 1114, 375 vr.; Kh Ali Paa: 506;
Laleli: 2162; Serez: 1395. Aynca bkz. Brockelmann, CAL., S. 1, s. 757.
70 Bahr'I-KeMm ilk defa Msr'da 1329/1911 ylnda baslmtr. Eser iin bkz. t.A. lXI
199. Son yllarda kitabn Trkeye de iki tercmesi yaplmtr.
7l tstanbul ktphanelerinde bulunan baz Temhid yazmalan unlardr: Atf Efendi:
1282, istinsah, 719, 181 vr.; Atf Efendi: 1221, ist., 684, 117 vr.; tlni~ersite: 268, ist., 534, 53
vr.; Bayezid: 3078, ist., ,710, 158 vr.; III. Ahmed: 1866, 24 vr. Aynca Kahire: I, 170 ve Ba-
dad Mah.el-Evk9.f; 2476 da birer nshaya Brockelmann iaret ediyor. CAL, I, s. 547.
72 Nesefi'nin e-Temhid li-Kavaidi'-Tevhid adh yazmas zerinde, hocam Prof. Dr.Hse-
yin Atay'n tavsiye ve delaletleri ile lisans tezi yapmtm. Nesefi'nin ksa hayat, eserin ksa
tahlili ve trke tercmesinden ibaret olan bu mtevazi alma neredilmemi olup, lahiyat
Fakltesi Ktphanesinde daktilo edilmi nsha olarak mevcuttur. Ankara, n.
73 Her ne kadar Nesefi ilmi slup ynnden Miitridi'den daha ileri bir noktada ise de
Tabsre'de hcr konu kolayanlalmaz. .
296 MUSTAFA SAT YAZICWCLU

, Nesefi her ne kadar Miitridi'nin yolundan gidiyorsa da, her konu-


da onu takip etmez. sluplar tetkik edildiinde, Nefesi'iin Matfuidi'-
den daha deiik bir dil kulland grlr. Matridi felsefi terimlere ba-
lang tekil edebilecek kelimeler kulland halde Nesefi'de bu tr ta-
birlere rastlanmaz. Buna karlk o, kendine has, bugnk deyimle "se-
mantik" bir metot takip eder. Fakat Nesefi'nin ncln yapt bu
metot ondan sonra takip edilmemi, dolays ile fazla bir gelime gstere-
memitir 74.
Nesefi'nin E'ari'ye kar taknd tavr da hayli ilgi ekicidir.
Tabsre'nn fiiI bahsinde bir konudan bahsederken kulland, " ...bu,
Ehl-i Snnet mezhebidir, E'ari'ye gelince ... "75 ifadesinden, onun E'-
ari'yi Ehl-i Snnet dnda grd anlalmaktadr. Bu deerlendirme
dikkat ekici bir nokta olarak kayda deer. Ayrca et-Temhiid li-Kavai-
di't. Tp.vhid'inde E'arl:'yi tenkit ettiini gryoruz. Tekvin-mkevven
konusunda E'arilcrin, tekvin ilc mkevvenin ~yrlnl kabul etmeyen
grlerinden, alemin ezeIi olduu neticesine varlacan ve bunun da
kfr olacan syleyen Nesefi'nin76, E'ariIere kar sert bir tutum iin-
de olmas, zerinde durulmaya deer bir husustur.
Baz yazar ve aratrclarn Nesefi'yi hukuku olarak gstermek sure-
ti ilc yanlgya dtkINi kanaatndayz 77. Bu yanlgya, kaynaklarda o-
na atfedilen, eybani'llin (. 187 i 802) imi'ul-Kebir adl eserine yazd
erh el-Cami'ul-Kebir adl eser sebep olmu olsa gerektir. Gerekten de
birok kaynakta bu eser Nesefi'ye atfedilmektedir78.
Broekelmann da erh el.Cami'ul-Kebir'in Nesefi'ye atfedilmesini
phe ile karlad iin, eserlerini zikrederken bu kitaptan bahsetmez.
Evhed'd-Din en-Nesefi adl birisinin Cami'ul-Kebir'e bir erh yazdn,
bunu nereden bir mellifin de, bn Ebi'l. Vefa'nn el-Cevahiru'l-Mudyye'
sindeki dip no ta dayanarak,79 bu eseri Nesefi 'ye atfettiipi kaydeden
Brockelmann, Katip elebi'nin de Kef'z - Zunun'da, bunu ayrdetme
hususunda phe iinde olduu grndedir . 80

74 Kr. Prof. Dr. Hseyin ATAY, Kclama Giri, nsz, ,. 2.


75 Tabsrcii'l-F:dille. vr.184 h, 1.
76 l"ESEF, Tcmhid, vr. 6 b.
77 Bkz. cl-BACDADt, Hcdiyyel'l-Arifi, LI /487 ve Do.Dr.Yusuf Ziya KAVAK,
X I. ve XII. Asrlarda Karalallar DevrimJc Mavarli al-Nahr lslilm Hkukular, Ankara,
i 976,ss. 75. 76.
78 /liesefi'den balseden birok kaynakta bu eser zikrcdilir. Hcdiyyetii'l-Arifi, II /487;
el-KURE, cl-Ccvihiru'l-Mudiyye, Il/189; KA:rp ELEB, Kcf C'-Zun, 1/570.
79 e!-KUREI, a.g.c., II {189, n..
80 flROCKELMAC'I:\', CAL, S. I, s. 757.
MATRD KELAM EKOL 297

Netice olarak unu syliyebiliriz: erh el - Ciimi'l-Kebir'in Nesefi'ye


ait olduunu gsterir hibir ciddi bilgiye ra~tlayamadk. Bu eserin, Ne-
sefi isimli baka birisine ait olmas kuvvetle muhtemeldir81 Birisi Tabs-
re'l-Edille gibi bir deere sahip, elimizde mevcut, Nesefi'ye ait olduk-
lar kesin olan kelam kitah varken, baz kaynaklarda yer alan bir
fkh kitabna dayanarak, Nesefi'yi faklh veya hukuku gstermek, her-
halde isabetli bir deerlendirme olmasa gerektir.

Nesefi ile ilgili baka bir yanl deerlendirmeye de burada temas


etmek isytiyoruz. Louis Massigion, bn Kerram82 ve Nesefi'de ayni "ce-
bir" tarifinden hareketle, Nesefi'nin direk olarak bn Kerram'a bal ol.
duu sonucuna varr83 Baka bir deerlendirme ile de ayn kanaatini
tekrarlar. Bu deerlendirmeye gre bn Kerram'n (.255/868) en par-
lak talebesi Yahya b. Muaz cr-Razi (. 258/871) dir. Nesefi'nin byk
declesi Muti( Mekh11b. Faz en-Nesefi (. 319/9321) bu Yahya b. Muaz
er-Razi'nin talebesi olmutur. Nesefi'nin de onun torunu olmas hasebiy-
le, bu hoca-talebe mnasebetinin devamn dnen Massignon, hu baa
dayanarak Nesefi iin, "direk olarak bn. Kerram'a haldr" sonucuna
varyor84
Nesefi ile bn Kerram arasnda byle fikri bir ban kurulmas doru
bir deerlendirme deildir. Bunu Nesefrnin bizzat kendi eserlerine daya-
narak gstermeye alacaz. .
Kerriimiye'nin Allah' "cisim" olarak nitelendirmesini Nesefi kabul
etmez. Bu isimleme ilc onlar terkibi deil, zat ile kiiim olmay kastet-
seler bile, Nesefi'ye gre bu yinehatadr. Zira ona gre <:isimlgatte ter-
kibin ismidir8S
Kerramiye'nin "All~h'n bir keyfiyeti olduu ve onun Allah'tan
bakas tarafndan bilinemiyecei, zira Allah'n heyet, suret, renk ve
hallerden ibaret olduu" yolundaki iddialar Nesefi'yc gre imkansz-
dr. Zira btn bunlar Allah iin sz konusu 0lamaz86

81 Nitekim Belh haneli ulemas ile ilgili hayli tafsiliith bir eser yaynlayan Ahdll"tif el-
Md;rris, Cami'ul-K.bir ve baz erhlerini zikrediyorsa da, Nesefi'ye atfedilen herhangi bir er-
hini kaydetmez. Bkz .. AbdiitH el-MtlDERRs, M.ay.h- B.lh mine'l-Han fiyy., Msr, 1977,
1/106,.
82 Kerriiniye ekolnn kurucusu Muhammed b~ Kerrnm es-Sicistnni iin (.255/868)
bkz. Abdlkiihir el-BAGDAD, el-Milel ve'n-Nihal, ss. 149-154; Muhammed b. Tavit at-TAN-
C, a.g.makale, s.7, n.5; Abdurrahman BEDEV, L'Hisoire, 1/342, 343.
83 Louis MASStGNON, Essai, s. 238, nA.
84 Louis MASStGNON, Essai, s. 238, nA.
85 NESEF, Temhid, vr. 3 a.
86 Temhid, vr.3 b.
298 M'CSTAFA SAlT YAZICWGLV

Ayrca, ,Allah'n keliim ve tekvin konularnda da Nesefi Kerriimi-


yc ile ayni gr paylamadn kaydeder87. Fle ilikin g (istitaat)
konusunda, Kerriimiye bu gcn fiilden nce olduunt,t syledii halde,
Nesefi'yc gre sz konusu g fiille berabe~dir88.
man konusunda da Kerriimiye'nin gr Nesefi'ninki ile bada-
maz. Kerramiyeye gretasdik art olmakszn sadece ikrar imandr.
Halbuki Nesefi tasdiki de art koar ve yle dcr: "Onlara gre mna-
fk kffir deil, hakiki m'mindir". Bundan dolay Kerrilmiyeyi' "ok
cahil" ve "sapk" ifadeleri ile tenkit eder89.
Nesefi Kerramiye ile "araz" konusunda da ayn fikri paylama-
dn Tabsre'de zikredel'90.
Bu misallerden anlyoruz ki Nesefi ilc bn Kerram arasnda fikri
bir yaknlk veya ba kurmak mmkn deildir. Dolays ile Nesefi'yi
fikri ynden "direk olarak bn Kerram'a balamak" yanl bir deer-
lendirmedir.
N esefi .ile ilgili deerlendirmemizi bitirmeden nce u husus u da
belirtmek gerekmektedir. Gerek Matridi'nin ahs, gerekse Matridi
kelam ekol hakknda yaplacak aratrmalarda, Ebu'l-Mu(in Nesefi
ihmal edilecek olursa, doru bir deerlendirme yapmakson derece zor
olacaktr.
Yukarda da belirtmeye altmz gibi, Kitiib't-Tevhid'in zor,
karmak ve mulak slubu, ancak Nesefi'nin Tabsret'l-Edille'si ilc
akla kavuabilir. nk, bu iki eser birbirini tamamlar mahiyette-
dir. Hatta kanaatmz odur ki, Tabsre Matridi kelamnn temel kay-
naklarndan birisi, belki de en jinemlisidir. Fikri yap olarak Mat-
ridi'ye ok yakn olduu, birok konuda ayni delilleri kulland iin,
meseleleri ele allarda byk farkllklar grlmez. Bu yzden Kita-
b't-Tevhid'in kapal kalan ynlerini anlamada, Tabsre'den daha isa-
betli ve yardmc bir eser olamaz91. Nesefi birok konuda Matridi'den
ok farkl bir yorum getirmez. Ancak Matridi'de kapal ve mulak ka-
lan pek ok yn, daha detayl ve sistematik olarak aklamak sureti
ile, konunun ok daha iyi anlalmasna yardmc olur. Bundan dolay
Nesefi'nin Tabsre'si olmakszn, Matidi hakknda yaplacak herhan~i
bir aratrma eksik kalacaktr kana~tindeyiz.

87 A.g.e., vr. 5 b, 6 b.
88 A.g.e., vr, 12 n, 12 b.
89 NESEF, TemhCd, vr. 22 n.
90 NESEF. Tabsre, vr. 169n, 23. 24; 170b.
91 Kr. D. GIMARET, Theories, 9. 195.

You might also like