Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 20

[Rislet'l-lednniyye]

Tercme: Serkan zburun - Ysuf zkan zburun

Semerkand Yaynclk
NDEKLER
mam Gazl
nsz Niyetine Birka Sz
Mukaddime
lmin stnl
Nefis ve nsan Ruhu
lmin Ksmlar
1.eri limler
2.Akl limler
Tasavvuf lmi
lim Tahsilinin Yollar
nsan renim
Rabbn renim
a.Vahiyle renim
b.lhamla renim
lim Tahsilinde Ruhlarn Mertebeleri
Lednni lmin Hakikati ve Luzm
MAM GAZL
slm leminin en byk limlerinden olan Gazl 450 (1058) ylnda ran'n
Horasan yresinin Ts ehrinde domutur. lk tahsil hayatna Ts'ta balam,
ilk fkh bilgilerini burada hocas Ahmed b. Muhammed er-Rzk-n'den almtr.
Daha sonra Crcn'a ve oradan da tahsilini ilerletmek iin Nbur'a gitmitir.
Nbur'da zamann limlerinden mm'l-Haremeyn el-Cveyn'den ders
almtr. Buradaki tahsilini de tamamladktan sonra ilm noktada temayz eden
Gazl, nl vezir Nizmlmlk'n yanna gidip bir mddet kaldktan sonra 484'te
(1091) Badat'taki Nizamiye Medresesi'nin ba mderrisliine tayin edilmitir.
Burada gerek Seluklu devlet byklerinin ve gerekse genel halk kitlelerinin
tevecchne mazhar olan Gazl, geni hretine ve madd imknlara ramen bu
halinden derin bir rahatszlkla ve ruh haleti zerinde meydana gelen
dalgalanmalarla derslerini brakt, talebelerle iliiini kesti. Elde ettii bilgiler ve
dnyev makamlar kendi ruhunun ve kalbinin aln doyurmaya yetmedi.
Kendi ifadelerinden rendiimize gre Badat'taki bu drt yllk mderrislik
hayatndan sonra am, Kuds, Mekke, Medine ve Ts'ta geen on bir senelik bir
inziva hayat vardr ki Gazl'yi Gazl yapan da asl bu yllardr.
499 (1106) ylnda Nbur'da tekrar tedris hayatna balad. Bu ikinci tedris
dnemi de uzun srmedi. Ts'ta evinin yanna bir medrese ve bir tekke yaptrd.
505 (1111) ylnda vefat edinceye kadar hakikat ilimlerinin renim ve
retimiyle urat. Geriye bir insan mrne smas g sayda pek ok eser
brakt ve yzyllardr manev iradn devam ettirip btn slm leminin
muhabbet ve duasna nail oldu. Bu sebeple "Hccett'l-slm" namna lyk
grld.
Ruhu ad olsun!...

NSZ NYETNE BRKA SZ


Sevgili Okuyucularmz!
nsz niyetine kaleme alnan ve sizin dikkatinize sunulan bu yaz, etraflca
dnld ve uzunca yazlmas tasarland halde buna muvaffak
olunamamtr. Hem iinde bulunduumuz zaman ve zeminin, hem de hlet-i
ruhiyemizin bu trden meseleleri (ilm-i ledn, tev-hid vb.) ifade etmeye msait
olmay bir sebep olarak gsterilebilir. Bununla birlikte bu kadar nemli ve yanl
anlalmas (ya da hi anlalmamas) sebebiyle kimi zaman istismara mruz
kalan bu nemli konulara dair hibir ey yazmamak bizim iin doru olmazd.
Ksaca sylemek gerekirse, zerinde bir sredir dnme ve notlar alma ihtiyac
duyduumuz bir konuda ahs kanaatlerimizin bir ksmn yine de sizinle
paylamadan edemedik. Belki bizim baaramadmz siz baarrsnz, bizde
uyanmayan hakikatler sizde uyanr diye, elinizdeki kitabn konularnn ruhuna
dair birka hususu ksaca, birer anekdot eklinde sunuyoruz.
zel anlamyla deil de genel anlamyla "ledn ilmi" hayatmzn her safhasnda
ve her annda hal, harekt, dn vb. gibi btn insan durumlarmz iine
almaktadr. Hava, k veya su gibi aslnda her yere, her eye sirayet etmi
durumdadr. nk "lem-i ehdefte her ey "lem-i gayb" ile irtibatldr ve
lem-i ehdet, lem-i gayb tarafndan (her eyle her eyde) epeevre
kuatlmtr.
nsan iinde bulunduu sebepler leminde, baz vesile ve vastalar ile eitli
ilimlerden bir
10
derece elde edebilir. Bu ilimler, kulun talep derecesine ve tercihine gre farkl
olur; ama sonuta btn elde edilenlerin "marifet" (Allah' eyann ehdetiyle
tanma), "hakikat", "nur" ve "hikmet" haline dnp insanda kalb ve ruh bir
"uyana" vesile oluu ancak ikinci bir muamele ile mmkn olmaktadr. Bu da
akldan kalbe bir kpr atp btn bilgi, dokman, malmat ve verileri eritmek,
effaflatrmak; yakmak... Ve bylece hikmet ve marifet nimetine mazhar
klnmaktr. te ilm-i btn, ilm-i gayb, ilm-i ledn eklinde tabir edilen hakikati -
kanaatimizce- bu meyanda dnmek daha isabetli olacaktr.
lm-i ledn denilen bu gizli ilmi, srl hakikati aklla kavrayamamak aslnda "kesb-
vehb" meselesini anlayamamak ve ikisini birbirinden tamamen ayrmakla ilgilidir.
11
Kesb, kulun kazancdr; vehb ise, yce Allah'n ihsandr.
Aslnda her "kesb" ayn zamanda "vehb"dir. Her ey sebepler dairesinden
bakldnda "kesb", ama itikad ve kudret dairesinden bakldnda "vehb"dir.
Her ey bize sonsuz ikram ve ihsan sahibi yce yaratc tarafndan verilmektedir.
Kesbin iinde vehbi grememek, ilmin, sebep-sonu zinciri iinde kalnarak,
sadece snrl artlar iinde elde edilen bir bilgi ve kltr ynndan ibaret olduu
dncesini uyandrr ki, bu, yanltr.
Bu anlay, insann mahiyetinin ne kadar geni ve engin olduunu anlayamayp
insan sadece bir "akl varl" olarak grmekten kaynaklanmaktadr. Zaten akl
kalpten kopuk bir vaziyette kendi bana ve kendine ait olarak dnmek de bal
bana bir fecaat arzetmek-tedir.
12
Halbuki insan kalp, ruh, akl, hayal, sr vb. gibi ve daha pek ok manev za ve
latife denilen ince, hassas cevher ve hislerden mrek-keb bir mahlktur.
Buna gre ilm-i ledn; yce Allah tarafndan ruha ilka edilen bir nurdur, kalbe
atlan zel bir ilimdir, srra emanet edilen ilh bir emanettir diyebiliriz. lm-i
ledn iin kula verilen cz' iradenin sarfedilmesi, belli sebeplere yaplmas, onu
almaya bir derece hazrlk yaplmas lzmdr; ancak iin asl kulun kesbi deil,
yce Allah'n tercihi ve ihsandr. nk o, herkese verilmez.
Pratik hayatmzdaki i, faaliyet ve dncelerimizi hep altmz bir sebep-
sonu zinciri iinde ve madd artlarda deerlendiriyor, olaylara ve kinata tek
gzle bakyor; biz biliyor, biz yapyor, biz alyor, biz kazanyoruz zannederek
ciddi bir hataya dyoruz. Sadece kendi
13
rettiklerimizi dikkate alp, bunun dnda "ilm-i iman", "ilm-i tevhd", "marifet",
"muhabbet", "ilham", "feraset" gibi manev ilimlerin olabileceini hi mi hi
dnmyoruz.
nce pratik hayatmz ve iinde mahede edilenler (cz'iyyat) Allah'tan koparlp
(h!) sebeplere isnat ediliyor. Bunun dolayl bir tezahr olarak da ilmi sadece
fkh, tefsir, kelm, fizik, kimya, biyoloji kitaplarnda yazlanlardan ibaret
sayabiliyoruz. Halbuki gerek ilim, insan ruhunun eyann hakikatlerini bilmesidir.
Hakiki ilim eyann mlkn deil, melektunu bilmektir.
mam Gazl (rah), er-Rislet'l-Lednniyye'sinin daha ilk cmlelerinde aslnda
ilm-i le-dnnn (dolaysyla iman, yakn ve tevhid ilminin) elde edilme ekline ve
gerekli artlarna u szleriyle dikkat eker:
14
"Hamd, seilmi kullarnn kalplerini velayet nuruyla ssleyen, onlarn nefislerini
en gzel ilh yardmlaryla terbiye eden, irfan sahibi limlere dirayet
anahtarlaryla tevhid kapsn aan Allah'a mahsustur."
Burada, "seilmi kullarnn kalplerini velayet nuruyla ssleyen" demekle; hem
kalplerin ancak iman, takva ve amel-i salih esasna dayanan, "velayet nuruyla"
ssleneceini, hem kalbin velayet nuruyla sslenmesinin ancak Allah Tel'y
tanmaya bal olduunu sylemektedir.
Ayrca "dostlarnn kalplerini ssleyen" ibaresinde kalbin sslenmesi, manev
gzellik, ilim ve hikmet ile donatlmasnn ancak yce Allah'a ait bir i olduu,
bunun kulun abasyla deil, Allah'n zel ltuf ve ihsan ile olduu ortaya
konmaktadr.
Bu ite insana den vazife, bu ilh ikram almaya kalbini hazrlamas, bunun iin
gerekli
15
almalar yapmasdr. Bunun en gzel yolu; kulun srekli bir acz, fakr, efkat ve
tefekkr uuruyla nefsinin terbiyesine almasdr. Kula den, irade gsterip,
sebeplere sarlp dergh- ilhiyyeye ynelip dili, gnl ve hali ile yce rabbine
yalvarmasdr.
Devamnda, "...zel ilh yardm ile onlarn nefislerini terbiye eden" ifadesiyle,
nefislerin terbiyesinin ancak yce Allah'n yardm ile mmkn olduunu, hidayet,
manev temizlik, terbiye ve terakkinin temelini bu ilh destein oluturduuna
dikkat ekmektedir.
"...rfan sahibi limlere dirayet anahtarlaryla tevhid kapsnn almas" iki temel
arta balanmaktadr. Birincisi, "irfan sahibi lim olmak" (sadece lim olmak
deil); ikincisi ise "dirayet anahtarlarn" kullanmaktr.
"irfan sahibi lim" olmak, akl ile kalbi birletirmekle mmkndr, ilim aklla, irfan
kalple renilir. lim bilmek, irfan tanmaktr. lim tarif
16
etmek, irfan bizzat tatmaktr. lim anlay, irfan ak ister. Aslnda ikisi de birbirini
destekler; nk ikisinin de kayna birdir; hedefleri de ayndr. Bu kinatta her
ey, Allah'tan gelmitir; Allah'a gtrr. Tabii onun dilini anlayp peine dene!
Dirayet, ayr bir sanattr. Dirayet, feraset ister. Feraset, iin i yzne bakmak,
hakikatine nfuz etmek, sakl eyleri grmek, grdn anlamak, anladn
kavramak, kavradn yaamak ve yaayarak geree ulamaktr. Bunun sonucu,
hakikate hayran kalmak, Hakk'n muhabbetine dalmak, bu ak ile yeni bir can
bulup kmil insan olmaktr. Vesselam...
Ysuf zkan ZBURUN

MUKADDME
Hamd, has kullarnn kalplerini velayet nuruyla ssleyen, gzel inayetiyle onlarn
ruhlarn terbiye eden, irfan sahibi limlere dirayet anahtarlaryla tevhid kapsn
aan Allah'a mahsustur.
Salt ve selm, hak yolun davetisi, ilh ahkmn bekisi, mmetine hidayeti
gsteren, btn resullerin efendisi, efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v), onun l
ve ashabnn zerine olsun!...
Ey kardeim, bilmi ol ki, dostlarmdan biri bana ledn ilmini inkr eden bir
bilginden bahsetti. Bu ilim ki, gzide mutasavvflar ona itimat ederler, bu ilmi
dier ilimlerden daha stn grrler. Bu ilmin peyderpey renilmi, alarak
elde edilmi kesb ilimlerden daha gvenilir, daha salam ve kuvvetli olduunu
sylerler.
19
Bu bilgin yle diyormu: "Mutasavvflarn ledn ilmini bir trl anlayamyorum.
Dnyada bir tek kiinin dahi alma ve renme olmakszn dnce ve kalb
idraki ile hakiki ilimden bahsedebileceini zannetmiyorum!"
Dostuma dedim ki:
"Bu adam ilim tahsilinin yollarn anlamam, insan ruhunun mahiyetini,
vasflarn, gayb iaretleri ve melekt ilimleri nasl aldn idrak etmemitir."
Dostum da bana dedi ki:
"Evet, bu adam; 'lim yalnz fkh, tefsir ve kelmdan ibarettir. Bunlarn tesinde
baka bir ilim yoktur. Bu ilimler de alp renmeden dinde derinleme
olmakszn elde edilemez' diyor" dedi.
Ona dedim ki:
"Peki, yleyse tefsir ilmi nasl renilecek? Kur'n- Kerm her eyi kuatan derin
bir okyanustur. Onun btn mnalar ve tefsirinin hakikatleri halk arasnda hret
bulmu kitaplarda
20
yazl deildir. Bilakis tefsir ilmi bu iddia sahibinin bildiklerinden bakadr."
Dostum dedi ki:
"Bu adam, halk arasnda mehur olmu Kueyr,1 Sa'leb2 ve Mverd'ye3 ait
tefsir kitaplarnn haricindeki tefsirlere kymet vermiyor."
Dedim ki:
"Bu adam hakikat yolundan uzaklamtr. Nitekim Slem4, tefsirinde, dier
tefsir kitaplarnda
21
zikredilmemi olan, muhakkiklerin szlerinden daha tahkike dayal olanlarn
toplamtr. Bana yle geliyor ki ilmi, yalnz fkh, kelm ve tefsirden ibaret sayan
bu adam, ilimlerin ksmlarn, tafsiltn, mertebelerini, hakikatlerini, zahir ve
btnlarn bilmiyor. Cahilin bilmedii bir eyi inkr etmesi dettendir. Bu iddia
sahibi hakikat arabn tatmam, ledn ilmini anlamam ki kabul etsin. Ben
zaten onun bilmedii bir eyi taklit ve tahminle kabul etmesine raz olmam."
Kueyr (. 465/1072). islm leminin byk mutasavvflarndan olup en mhim
eserleri Tefsr'l-Kueyr (Letif'l-rt) ve er-Rislet'l-Kueyriyye'dir. Sa'leb
(. 427/1035). Nbur'da domu byk bir fakih ve mfessir olup en mehur
eserleri el-Kef, ve'l-Beyn an Tefsri'l-Kur'n ve Aris'l-Meclis: Ksas'l-
Enbiy'dr.
Mverd (. 450/1058). nemli fakihlerden olup en mehur eserleri Tefsr'l-
Kur'n ve el-Ahkm's-Sult-niyye'dir.
Slem (. 412/1021). Devrinin en byk mutasavvflarndan olup en mehur
eserleri Hakiku't-Tefsr, Em-sl'l-Kur'n, Kitb'l-Ftvve, db's-Sohbe ve
Ta-bakt 's-Sfiyye'dir.
Dostum dedi ki:
"Ben sizin ilimlerin mertebelerini btn ynleriyle anlatmanz, ledn ilminin
hakikatini ortaya koymanz, bu ilmi etraflca aklayp ispat etmenizi istiyorum."
Ben de,
"Anlatlmasn talep ettiiniz bu ilmin izah hakikaten gtr, fakat hlet-i
ruhiyemin msaade ettii, vaktimin elverdii ve gcmn yettii
22
kadar bir balang yapabilirim. Laf uzatmak istemem, nk szn iyisi az ve z
olup, ok eye dellet edenidir" dedim.
Azz ve cell olan Allah'tan tevfik ve inayet dileyerek kymetli dostumun bu
arzusunu yerine getirdim.
LMN STNL
Ey kardeim, bilmi ol ki ilim, nefs-i natkann [insan ruhu] eyann hakikatlerini
niteliiyle (keyfiyet), niceliiyle (kemiyet), cevheriyle ve zatyla tasavvur
etmesidir. Bu, o eyin mfred (tekil) olmasna gredir.
lim, eyann hakikatlerini kapsaml bir ekilde kavrayan, idrak eden kimsedir.
Malm, bilgisi akla nakedilen eyin kendisidir. lmin deeri, malmunun deeri
kadardr. limin mertebesi de ilminin derecesine gredir. phesiz en deerli, en
yce, en faydal bilgi, sni' (yaratc) ve mbdi' (yoktan var eden)
23
olan Allah'n bilgisidir. Allah' bilmeye "tevhid ilmi" fmrifetullahj denir. Bu ilmin
tahsili btn akl sahipleri iin zaruri olup, Peygamber Efendimiz,
lim tahsili kadn erkek her mslmana farzdr"5 buyurmutur.
Ayrca bu ilmi elde etmek iin yolculuu dahi emretmi ve,
lim in'de bile olsa gidip reniniz"8 buyurmutur.
Tevhid ilmiyle donanml olan kimse, ilimlerin en faziletlisi olduu iin Allah Tel
onlar Kur'n- Kerm'de en stn mertebede zikretmi ve,
24
"Ondan baka ilh olmadna Allah, melekler ve adaletten ayrlmayan ilim
sahipleri ahitlik ettiler" 7 buyurmutur.
7 l-imrn3/18.
Tevhid ilmi limleri, enbiya ve onlarn vrisi olan ulemdr. Bu ilim z ve
mahiyeti itibariyle deerli, mkemmel olup dier ilimlere olumsuz ve dlayc bir
nazarla bakmaz. Astronomi, astroloji vb. ilimler [fizik, kimya] tevhid ilminin
tahsili, iin bir n hazrlk (evveliyyt) hkmndedir. Bu n bilgiler olmakszn
tevhid ilmi tahsil edilemez. Yeri gelince zikredeceimiz gibi, tevhid ilminden
baka ilimler de doar.
Ey kardeim, bilmi ol ki ilim, ierii gz nne alnmakszn z itibariyle bizzat
deerlidir. Hatta sihir ilmi bile, btl olmasna ramen, bizatihi deerlidir.
Bu konuyu u ekilde izah etmek mmkndr: ilim cehaletin zdd olup, cehalet
zulmetin gereklerindendir. Zulmet ise skna yani atalet
25
ve durgunlua ait bir eydir. Skn da ademiyete [yokluk] yakndr. Yokluk da
dallet ve btln bulunduu yerdir. Cehalet adem (yokluk), ilim ise vcud (varlk)
hkmnde olduundan; vcud ademden stndr.
Hidayet, hak ve nur, varlk zincirinin birer halkas olduuna gre varlk yokluktan,
ilim de cehaletten stn olmu olur. nk, cehalet krlk ve karanlk; ilim,
basiret ve nur gibidir. Nitekim Allah Tel,
"Kr ile gren, karanlklarla aydnlk (nur) bir deildir 8 Ftr 35/19-20.
yet-i kerimesinin srrn,
"De ki: Hi bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" 9 Zmer39/9.
eklinde aklamtr.
lim cehaletten stn olduuna gre cehalet cismin, ilim ruhun vasflarndan
olmu olur. yleyse ruh, cisimden stndr.
26
Dier blmlerde sayacamz gibi ilmin birok ksm vardr. limin de, ilimlerin
tahsilinde takip edecei deiik yollar vardr ki bunlar da ileride zikredeceiz.
Ey kardeim, ilmin stnln akladktan sonra senin ilimlerin mahalli,
karargh ve korunduu levha olan insan ruhunu bilmen gerekir. Zira cisim, ilim
iin bir mahal deildir. nk, cisimler snrl olup, yaz ve naklarn dahi az bir
ksmn tayabilir.
Ruh ise btn ilimleri hibir engel tanmakszn, kolay bir ekilde koruma ve
tayabilme kabiliyetine sahiptir. imdi ruhu ksaca aklamaya alacaz.

NEFS VE NSAN RUHU


Ey kardeim, bilmi ol ki Allah Tel insan iki muhtelif eyden yaratmtr.
Birincisi cisimdir ki bu zulmn, kesif [kat, donuk, younluu bulunan], sonradan
meydana
27
gelen ve bozulmayla yzyze olan, organik ve kimyasal bileiklerden oluan ve
de varlnn devamn haric faktrler olmakszn salayamayan mrekkeb bir
yapdr.
Dieri ise, mnr [aydn], idrak eden, fail, muharrik fhareket ettiren], messir,
cisim ve organlar tamamlayan mfred (tekil) bir cevher olan ruhtur.
Allah Tel cesedi besin maddelerinden meydana getirdi ve kann moleklleri ile
bytt. Bu binann temelini kurdu, direklerini dikti, etrafn snrlad ve kendi
emrinden mkemmel ruh cevherini onda ortaya kard.
Bu ruhla, gdaya ihtiya duyan, ehveti ve gazab harekete geiren, kalpte
bulunan ve vcudun btn azalarna duygu ve hareket datarak hayatn
devamn salayan kuvveti kastetmiyorum. nk, vasflarn saydm bu ruha
"hayvan ruh" denir ki, his, hareket, ehvet ve gazap kuvvetleri onun
askerlerindendir.
Gda isteyen, tasarrufa sahip, karacierde bulunan kuvvete ise "tabii ruh" denir.
Sindirim ve boaltm bunun emrindedir.
ekillendirme, reme, byme (gelime) ve tabii kuvvetlerin hepsi bedenin
hizmetindedirler. Beden de hayvani ruhun hizmetindedir. nk beden, kuvvetini
hayvan ruhtan almakta, onun hareket vermesiyle i grmektedir.
Ben tek bana "ruh" kelimesini kullandm zaman dnme, hatrlama, hfz,
tefekkr, temyiz zellii bulunan, kalb ve akl idrake sahip, ilimleri kolayca
renen, soyut tasavvurlar kavrama kabiliyeti olan mkemmel cevheri
kastediyorum. Bu cevher dier ruhlarn ve kuvvetlerin kumandan olup, gerek
hayvan ruh, gerek tabii ruh ve beden onun emrindedirler.
Nefs-i natka da denen bu cevherin her meslek erbabna gre bir ismi vardr.
Hkema (filozoflar) bu cevheri "nefs-i natka"; Kur'an, "nefs-i mutmainne" ve
"ilh emirle oluan ruh";
28
mutasavvflar "kalp" diye isimlendirmektedirler. htilf isimlerdedir. Mna tek
olup onda hibir ayrlk yoktur.
Nefs-i natka canl, faal, idrak eden bir cevherdir. Biz ne zaman yaln halde "ruh"
veya "kalp" kelimesini kullanrsak onunla bu cevheri kastederiz.
Mutasavvflar hayvan ruhu "nefis" olarak telakki ederler. Nefis kelimesi eriatta
da bu mnada kullanlmtr. Peygamberimiz,
"En azgn dmann nefsindir" buyurmu; bunu,
"M yann arasndaki nefsindir" szyle pekitirmi ve aklamtr.
O, bu kelimeyle ehvan ve gazab kuvvetlere iaret etmi ve bunlarn kalpten
doduunu ifade etmitir.
30
Ey kardeim, isimler arasndaki farklar anladktan sonra bilmi ol ki, ehl-i tahkik
bu ruh cevherini muhtelif ibarelerle tarif etmektedirler ve bu meyanda farkl
grler serdetmektedirler.
lm-i cedel ile mehur olan kelmclar ruhu cisim olarak addederler ve, "O, bu
kesif cisme nazaran daha latif bir cisimdir" derler. Ruh ile cisim arasnda letafet
ve kesafet fark grrler. Bazlar ruhu araz sayar, baz tabipler bu gr
benimser, bazlar da ruhu kan zannederler. Bu ahslar dar grleri ve kusurlu
nazarlaryla elde ettikleri bilgilerle kanaat edip, dier ihtimalleri aratrmadlar.
Ey kardeim, bilmi ol ki ruh; cisim, araz ve cevher olmak zere ksmdr:
Hayvan ruh latif bir cisimdir. O, kalp fanusuna konmu yanmakta olan bir lamba
gibidir. Kalp deyince, gsn iinde muallak (askda, bolukta) bir vaziyette
duran konik (sanavberi, gen) ekli kastediyorum.
31
Hayat bu lambann , kan ya, his ve hareket nuru, ehvet harareti, gazap
duman, gdaya ihtiya duyan ve karacierde bulunan kuvvet onun hizmetisi,
bekisi ve vekilidir.
Btn canllarda hayvan ruh mevcuttur. -unu da ilve edeyim ki- insann
kendisi cisim olup, eserleri (fiil, hareket, hal ve sfatlar) arazdr.*
Hayvan ruh, ilimleri kavramaya g yetiremez. Bu ruh, her eyi en gzel ve
sanatl bir ekilde yaratan Allah' ve onlar nasl yarattn idrak edemez. O,
varl bedenin varlna bal olan bir hizmetidir ki, bedenin lmesiyle birlikte
lr. Kandaki maddelerin oran artt takdirde hararetin ykselmesiyle, bu oran
eksildii takdirde ise souun artmasyla bu lamba sner. Lambann snmesi,
bedenin lmesi demektir.
Araz, kendi bana var olamayp ancak bir cevherle birlikte varln devam ettiren
eydir, insan ve varlklara ait btn sfatlar arazdr. Renk, hastalk, shhat,
soukluk, scaklk, kuruluk, yalk, haraket, sknet gibi...
Yce Allah'n hitap ettii ve mkellef sayd bu ruh deildir. nk karada ve
denizde yaayan btn hayvanlar bu ruhu tarlar; onlar mkellef olmadklar
gibi, din emirlere muhatap da deillerdir.
nsann mkellef ve [ilh hitaba] muhatap oluu kendisine zg, fazladan
bulunan baka bir eyden dolaydr ki bu da nefs-i natkadr. Bu nefs-i natka u
yetlerde zikredilmektedir:
"De ki: Ruh, rabbimin emrindendir." 11 sr 17/85.
"Ey nefs-i mutmainnei Rabbini raz edecek bir halde ve sen de rabbinden raz
olacak bir vaziyette O'na dn." 12 Fecr 89/27-28.
Yce Allah'n "emrimden" dedii bu ruh, cisim veya araz olamaz. O, "akl- evvel",
"levh", "kalem" kavramlar gibi duyu organlaryla hissedilmeyen,
32
ancak aklla kavranlabilecek bir cevher, bir ziyadr.
Bize gre ruh, cevherlere ait vasflar kabul edip bozulmayan, dalmayan,
lmeyen, bilakis eriatn bildirdii gibi bedenden ayrlan ve kyamet gn ona
dnmeyi bekleyen bir eydir.
Felsef ilimlerdeki kesin deliller ve ak ispatlarla dorulanmtr ki "nefs-i natka"
cisim ve araz olmayp tam aksine sabit, daim ve bozulmayan bir cevherdir. Biz
zikredilen delil ve ispatlar yeterli grdmz iin bakaca tekrara gerek
grmyoruz. Bu konuda geni kapsaml bilgi edinmek isteyenler ilgili kitaplara
bavurabilirler.** Biz usulmzde sadece akl burhanlarla yetinmiyor; meselelere
iman bir gzle bakyor, ak seik hakikatlere dayanyoruz.
Bu konuyla ilgili aklamalar mam Gazl'nin hususan Meric'l-Kuds: Hakikat
Bilgisine Ykseli (ev. Ser-kan zburun, stanbul 1995) adl eserinde mevcuttur.
34
Allah Tel ruhu bazan emrine, bazan da zatna izafe ederek yle buyurmutur:
"Ona kendi ruhumdan fledim."13 "Deki:Ruh, rabbimin emrindendir."14 "Biz, ona
ruhumuzdan fledik."15
13 Hicr 15/29.
14 isr 17/85.
15 Tahrm 66/12
Allah Tel cisim ve araz olup bozulan, zeval bulan, deien eyleri zatna nisbet
etmekten mnezzehtir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v) ruh hakknda yle buyurmutur:
"Ruhlar, tehiz edilip snflara ayrlarak sralanm askerler gibidir."
"ehidlerin ruhlar yeil kularn kursaklarndadr.'
35
Araz, cevherin yok olmasndan sonra varln devam ettiremez, nk o bizatihi
kaim deildir. Malm olduu zere cisim, madde ve suretle terkibi [bileim] kabul
ettii gibi, tahlili de [zlme] kabul eder.
yetlerden, hadislerden ve akl burhanlardan anladmza gre nefs-i natka
bizatihi canl ve mkemmel bir cevher olup imann salaml veya bozukluu
ondan doar.
Tabii ruh, hayvan ruh ve btn beden kuvvetler onun askerlerindendir. Bu
cevher, mevcudatn hakikatini, malmatn suretini onlarn zahiriyle ve zatyla
megul olmakszn kavrar. Nefs-i natka eytan ve melekleri grmeksizin onlarn
mahiyetini nasl kavryorsa, ayn ekilde hibir insan grmeksizin insann
hakikatini bilmeye muktedirdir. eytan ve melek gibi varlklarn hiss olarak
bilinmesinin zorluuna ramen nefs-i natka bunlar grmeye ihtiya dahi
duymadan idrak eder.
Mutasavvflardan bazlar, "Bedenin gz olduu gibi kalbin de gz vardr. nsan
zahir eyleri beden gzle, eyann hakikatini ise kal-b gzle grr" derler.
Peygamber Efendimiz (s.a.v),
"Her kulun kalbinde iki gz vardr ki onlarla gayb idrak eder. Allah bir kuluna
hayr murad ederse o kulun beden gzlerle gremedii eyi grebilmesi iin kalb
gzlerini aar" buyurmulardr.
Nefs-i natka bedenin lmesiyle lmez. nk Allah Tel onu kendi kapsna
armakta ve ona,
"Rabbine dn"^ diye hitap etmektedir. Onun bedenden yz evirip ayrlmasyla,
tabii ve hayvan kuvvetlerin tesiriyle ortaya kan haller tl bir vaziyet alr,
hareket sner. te
36
lm denilen hadise budur. Bu sebeple mutasavvflar tabii ve hayvan ruha
nazaran nefs-i natkaya daha ok itimat ederler.
Nefs-i natka, Br-i Tel'nn emrinden olduu iin bedende bir yabanc (garip)
gibidir. Yz daima aslna ve dnecei yere dorudur. Beer kirlerle kirlenmedii
ve kuvvetli olduu takdirde daha ok ilh kaynaktan istifade eder.
Ey kardeim, nefs-i natkann bir cevher, bedenin de onun iin hazrlanm bir
mekn olduunu rendin. Bedenin araz olduunu, cevher olmakszn
mevcudiyetini devam ettiremeyeceini anladn. Yine bilmi ol ki, cevher bir
mahalde srekli bir ekilde kalmaz. yleyse beden ruh iin daim bir mekn
deildir. Bilakis, onun geici bir mddet kulland bir alet ve merkeptir.
Ruh, bedenin czlerine bitiik olmad gibi, onlardan ayr da deildir. Belki
bedene ilierek onu aktif bir hale getirmi ve feyizlendirmitir.
38
Ruhun nurunun zahir olduu ilk yer dima (beyin) olup, buras onun kendisini
gsterdii, ona has bir kararghtr.
Ruh, diman n ksmn beki, ortasn vezir ve mdr, arka ksmn hazine ve
hazinedar yapmtr. Bedenin btn czlerini de kendisine yaya ve atl asker
klmtr. Hayvan ruhu hizmeti, tabii ruhu vekil yapm, bedeni merkep, dnyay
meydan, hayat meta ve mal, hareketi ticaret, ilmi kazan, hireti maksat ve
dn yeri, eriat yol ve kaynak, nefs-i emmre-yi gzc ve koruyucu, nefs-i
levvmeyi tembih-i, duyular casus ve kontrolc, dini zrh, akl stat, hissi talebe
klmtr. Bunlarn hepsinin tesindeki gzetleyici lemlerin rabbi olan Allah'tr.
Nefs-i natka, bu sfatlar ve aletleriyle kesif olan bedene orada kalmak iin
gelmemi, ona bitimemi, belki ona hafife ilierek ifade kazandrm, onun
vechini Br-i Tel'ya yneltmitir. Nefs-i natkann belirli bir mddet
39
bedende kalp, ona anlam vermesi ve fayda salamas takdir olunmutur. O, bu
zaman zarfnda, bu ksa seferinde sadece ilim tahsiliyle megul olur. nk ilim
onun hiretteki ziynetidir. Mal ve evltlar da bu dnyann ziynetidir. 20 Kehf
18/46.
Nitekim mevcut olan her eyin belirli bir vazifesi vardr. Gz grlebilecek eyleri
grmekle, kulak sesleri duymakla grevlendirilmi, dil kelimeleri telaffuz etmeye
msait bir surette yaratlmtr. Bunun gibi hayvan ruh ehev ve gazab
lezzetleri ister; tabii ruh yeme ve imeden holanr; nefs-i natka mr boyunca
ilimle megul olmay arzular. Bedenden ayrlk vakti gelene kadar ilimle bezenir.
ayet ilmin haricinde bir hal kabul ederse, onu kendisi istedii ve sevdii iin
deil, bedenin maslahat icab kabul eder.
Ey kardeim, insan ruhunun hallerini, bedenin lmnden sonra varln devam
ettirdiini, ilme olan akn ve arzusunu rendikten sonra artk senin ilmin
ksmlarn bilmen gerekir.
-----
LMN KISIMLARI
Ey kardeim, bilmi ol ki ilim, er' yani din ve akl olmak zere ikiye ayrlr.
Fakat hakiki limler nazarnda er' ilimlerin ou akl, akl ilimlerin ou da
er'dir. Eyay bu ekilde kavramak iin nuran bir bak asna sahip olmak
gerekir. Nitekim Allah Tel,
"Allah bir kimseye nur vermemise, artk onun nurdan nasibi yoktur"21 Nr
24/40.
buyurmutur.

1-er' limler
er' ilimler iki ksma ayrlr: a-Asl ilimler [ilm-i usl] b-Fer' ilimler [ilm-i fr]
a. Asl limler
Bunlar da ksma ayrlr:
1. Tevhid lmi. Bu ilim Allah Tel'nn zatn ve sfatlarn aratrr. Ayrca neblerin
sretini, imam ve sahblerin yaantlarn inceler. Hayat,
40
lm, kyamet, lmden sonraki dirili, hair ve r'yetullah gibi akaid
meselelerine aklk getirmeye alr. Bu ilimle megul olan limler, nce Kur'n-
Kerm'den yetlere, sonra srasyla hadislere, akl delillere ve kyas burhanlara
dayanrlar.
Kelmclar, mutasavvflar vb. zmreler, ad ve cedel kyasn ncllerini, cevher,
araz, delil, nazar, istidlal, hccet gibi terimleri mantklardan almlar, fakat yerli
yerinde kullanmamlardr. Her biri bu kavramlara muhtelif mnalar yklemi ve
hatta "cevher" kavram hke-m nazarnda farkl, mutasavvflar ve kelmclar
nezdinde farkl bir eyi ifade eder hale gelmitir. Bu risale ile maksadmz,
zmrelere gre lafzlarn mnasn aratrmak olmad iin bu konuyu
uzatmayacaz.
Tevhid ilmi ve kelmla uraan limlere "mtekellimn" ismi verilir. Tevhid ilmi,
kelm meseleleri de ierdiinden, daha ok kelm ilmi olarak bilinir.
2. Tefsir lmi. Kur'n- Kerm eyann (var olan eylerin) en muazzam, en ycesi,
en azizi, en ak olandr. Bununla birlikte onda her akln kavrayamayaca
birtakm mkl noktalar vardr ki onlar ancak Allah Tel'nn "fehim" [ince
kavray] verdii kimseler anlayabilir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu
konuda yle buyurur:
"Kur'an'n her yetinin bir zahiri, bir de btn vardr, ayrca her bir btnn da
yedi -veya dokuz- btn vardr."22
Kur'an harflerinden her birinin bir anlam, her anlamnn da iaret ettii bir ey
vardr.
Allah Tel Kur'n- Kerm'de btn ilimler ile grnen grnmeyen, byk
kk, akl ve hiss mevcudattan haber vererek,
42
"Ya ve kuru ne varsa hepsi apak bir kitaptadr"23 En'm 6/59.
buyurmakta ve,
"Aklselim olanlar O'nun yetlerini derinlemesine dnsnler ve ibret alsnlar"24
Sd 38/29.
diyerek insanlar tefekkr ve tezekkre davet etmektedir.
Kur'n- Kerm'in tefsir edilmesi zor bir i olduundan hibir mfessir tam olarak
onun hakkn verememi, gizli srlarn zememitir. Evet, btn mfessirler
gc yettii, akl erdii, ilimlere vukufiyeti nisbetinde onu izaha almlar, fakat
hibiri kmil mnada hakikati syleyememilerdir.
Tefsir ilmi, asl, fer', er' ve akl ilimlere klavuzluk eder. Mfessir, Kur'an'a
lgat, istiare, lafzlarn terkibi, nahiv [gramer] kaideleri, Araplar'n rf ve detleri,
ehl-i hikmetin fiilleri, mutasavvflarn szleri cihetinden bakmal ki onun tefsirinin
hakikatine yaklam olsun. Mfessir
43
Kur'an'a tek ynden bakmakla yetinir ve bir tek ilme gre aklama cihetine
giderse onun srrn zemez. O mfessire ilm ve iman delilleri izah etmek
gerekir.
3. Hadis lmi.
Hz. Muhammed (s.a.v) Arap ve Acem'in en fasihidir. O, Allah Tel tarafndan
kendisine vahyedilen bir muallim, akl ile ulv ve sfl meselelerin hepsini
kavrayan, her sz hatta her kelimesi esrar okyanuslarn ve rumuz hazinelerini
ihata eden bir zat idi. Bu sebeple ondan gelen haber ve hadislerin bilinmesi ve
izah ok mhimdir.
Bir kii nefsini eriata tbi klp edeplendirmeden, eriatn lleriyle kalbindeki
sapklklar zail etmeden Hz. Peygamberin (s.a.v) szlerini hakk ile kavrayamaz.
Eer bir kii tefsir ilmi ve hadislerin te'vili hakknda konumak, szlerinde isabetli
olmak istiyorsa, lgat ilmini tahsil etmeli, nahiv ilminde derinlemeli, i'rab [cmle
zmlemesi] sahasnda uzman olmal, sarf ilmine vkf olmaldr.
44
nk lgat ilmi, dier ilimlerin tahsili iin bir basamak ve merdiven
mesabesinde olup, onu bilmeyen kimse baka ilimleri renemez. phesiz
yksek bir yere kmak isteyen kimsenin nce merdiveni kurmas gerekir. Demek
ki ilim tahsil etmek isteyen kiinin lugav kaideleri bilmesi arttr.
Lgat ilminin tahsilinde nce edatlar, sonra mcerred ve mezd fiiller renilir. Bu
ilimle megul olanlar Arap iirini, zellikle de bunlardan Chiliye devrine ait
olanlar incelemelidir. nk bu iirler, insann ufkunu geniletmesi ve ruhunu
okamasnn yan sra fesahat ve belagat asndan byk nem arzeder.
Bunlara ilveten nahiv ilminin de renilmesi lzmdr. nk lgat ilmi iin nahiv
bilgisi; altn ve gm iin mihenk ta, felsefe iin mantk, iir iin aruz, kuma
iin metre, tahl iin lek mesabesindedir. Malmdur ki llmeyen bir eyin
eksik veya fazla olduu bilinemez.
46
Lgat ilmi hadis ve tefsir ilimlerine giden bir yol, tefsir ve hadis ilimleri de tevhid
ilmine varmada birer klavuz gibidirler. nsanlarn felaha ermesi, hiret
korkusundan kurtuluu ancak tevhid ilmiyle mmkndr.
b. Fer' limler
limler ya nazar olur ya da amel olur ki, asl ilimlere nazar ilimler, fer' ilimlere
de amel ilimler denir.
Fer' ilimler ksma ayrlr:
1. Hakkullah. nsann Allah Tel'ya kar vazifelerinden yani ibadetlerden
bahseden ilimdir. Taharet, salt, zekt, cihad, hac, zikirler, bayram namazlar,
eitli farzlar ve nafileler bu gruba girer.
2. Hakku'l-ibd. nsann insana kar vazifelerinden, hak ve hukuktan, rf ve
detlerden bahseden ilimdir. Muamele ve mukade [szleme] olmak zere iki
sahada cereyan eder.
47
lm-satm, ortaklk, ba, bor verip alma, ksas ve dier cezalar "muamelt";
nikh, talk, kle edinme ve azat etme, miras gibi szlemeler "mukadat"
ksmna girer.
Hakkullah ve hakku'l-ibd olarak nitelendirdiimiz, insann Allah'a ve insann
insana kar durumundan bahseden ilimlerin bu iki ksmna "fkh" denir. Fkh
herkes iin gerekli, faydal bir ilimdir.
3. Hakku'n-nefs [Ahlk lmi]. Ahlk ya kt huylardr ki bunlarn terkedilmesi
gerekir yahut iyi huylardr ki bunlar elde etmek, ruhlar bu gzel huylarla tezyin
etmek lzmdr. yi ve kt huylarn hepsi Allah Tel'nn kitabnda ve Peygamber
Efendimizin (s.a.v) hadislerinde zikredilmi olup, iyi ahlk sahibi olan kimselerin
cennete girecei bildirilmitir.25
25 "Kyamet gn bana en sevgili ve en yakn olannz ahlaken en gzel
olanmzdr" (bk. Tirmiz, Birr, 71).
48

2.- Akl limler


Akl ilimlerin renimi g olup bunlarda hataya dmek mmkndr. Bunlar da
aamada incelenir:
1. Riyaz ve mantk ilimler birinci aamay oluturur.
Riyaz ilimlerden olan hesap ilmi [aritmetik] saylarla, hendese ilmi [geometri]
ekil ve oranlarla urar. Corafya, astronomi ve astroloji ilimleri de riyaz ilimler
kategorisine girer.
Yldzlarn durumunu gzetleyerek mahlklarn talihlerine dair hkmler karan
ncum ilmi ile sesleri inceleyen msiki ilmi de bunlara dahildir.
Mantk ilimler ise tasavvur ile idrak edilebi-. lir eyann tarifini ve genel
erevesini inceler, deney ve gzlemle elde edilmi bilgileri burhan ve kyaslar
dorultusunda aratrr.
49
Mantk ilmi -metodolojik olarak- nce kavranlan, sonra srasyla konu ve
yklemleri, nermeleri, kyas ve kyasn blmlerini tetkik eder ve mantn
gayesi olan sonuca varr.
2. Bu aamay tabii ilimler oluturur. Bu ilimlerle megul olanlar mutlak cismin
mahiyetini, lemi oluturan unsurlar, cevher ve arazlar, hareket ve sknu, gk
cisimlerinin durumunu, messir ve mteessir eyleri inceler.
Bundan baka mevcudatn mertebelerini, ruh ve mizalarn ksmlarn, duyularn
kemiyetini, mahsusatn (hissedilenlerin) nasl doru anlalabileceinin keyfiyetini
aratrr.
Sonra bu ilim hekimlik bilgisini, bedenlere sirayet eden hastalklar, bu
hastalklarn tedavisini ve bu tedavide gerekli olan illar aratran tp ilmini
incelemeye sevkeder. Ayrca tabii ilimlerin bir ksmn da ulv eserler ilmi (ilm-i
sr- ulviyye), madenler ilmi ve eyann zelliklerini tanmak oluturur.
Bir de kimya ilmi vardr ki iinde maraz tayan maddeleri ve madenlerin organik
dokusundaki boluklar inceler.
3. Bu aamadaki ilimler dierlerine gre stn bir mevkiye sahiptir. Bu ilimler
nce mevcudat, bunlarn vacip ve mmkn olarak taksimini, sonra yce
yaratcnn ztn, sfatlarn, fiillerini, emirlerini, hkmlerini ve bunlarn ne
ekilde yrdn, mevcudatn yaratln tetkik etmesinin yan sra ulv
varlklar, cevherleri, selm akllar, kmil ruhlar, melek ve eytanlar aratrr.
Ayrca neblerin mucize ve kerametlerini, mukaddes ruhlarn hallerini, uyku ve
uyanklk durumlarn inceler. Tlsm ve by de bu ilimlerin blmlerindendir.
Tabii ilimlerin tafsilt ve dereceleri pek ok olup uzun izahlara ihtiya vardr.
Lkin biz bunlara ksaca temas etmenin yerinde olacan dndk.
50

TASAVVUF LM
Ey kardeim, bilmi ol ki, akl ilim mahiyeti itibariyle mfred (yaln) olup,
mrekkeb (bileik, zahirle btnn, bilgi ile amelin, akl ile kalbin birletii) ilim
bundan doar. Mrekkeb ilim tasavvuf ilmidir ki, bu ilim dier ilimleri ihtiva eder.
Tasavvuf ilmi, mutasavvflarn kulland vakt, sem, vecd, evk, sekr, sahv,
ispat, mahv, fakr, fena, velayet ve irade gibi hallerden ve bu ilmi tahsil eden
mrid ve mridlerin sfat, makam ve hallerinden bahseder.
Biz bu risale ile ilimleri ve ksmlarn zet bir ekilde saymay murad ettiimiz iin
yaplan aklamalar yeterli gryoruz. Bu ilimlerden baka bir kitabmzda
bahsedeceiz. Ayrca konu hakknda ayrntl bilgiye ihtiya duyan kimseler dier
kitaplara mracaat edebilirler.
limlerin ksm ve adetlerine dair sylediklerimizden sonra yaknen bilmi ol ki bu
ilimlerin iyice anlalmas iin birtakm artlar gerekir. Biz imdi bu artlar ve ilim
tahsilinin yollarn aklayacaz.

LM TAHSLNN YOLLARI
Ey kardeim, bilmi ol ki, ilimler iki yolla elde edilir. Bunlardan birincisi insan,
dieri rabbn renimdir.
1. nsan renim
Bunun belli bir yolu ve meslei vardr. Bu da iki trl olur.
Birincisi, haric faktrlerle yani renme ile elde edilir.
Dieri ise dahil faktrlerle yani tefekkrle megul olmakla tahsil edilir.
Tefekkr ile "taallm" [renme] edeer olup, taallm bir kiinin herhangi bir
limden istifade etmesidir. Tefekkr ise insan ruhunun "kll ruh "tan
istifadesidir. Kll ruh tesir ve tlim
52
bakmndan btn lim ve aklllardan ok daha stndr.
limler, topraa gml tohum, okyanus dibindeki mcevher ve maddedeki
cevher gibi ruhlarda kuvve halinde vardr. Taallm, bu cevherin kuvveden fiile
kmas iin almaktr. Tlim ise onun kuvveden fiile kmasdr. Bunun iindir ki
talebenin ruhu, muallimin ruhuna benzer, belli bir oranda ona yaklar.
lim, faydalandrma bakmndan bir ifti gibidir. Talebe istifade etme asndan
topraa, ilim ise kuvve halindeki tohuma ve her an byyen fidana benzer.
Talebe ilimde kemale erdiinde meyveli bir aa ve okyanustan kartlm bir
mcevher gibi olur.
Beden? kuvvetlerin ruha galebe almasyla renim sresi uzar, bu i ok
meakkatli bir hal alr. Eer akl nuru hev ve heveslere galip gelirse talebenin
birazck tefekkr dahi onu birok renim zahmetinden kurtarr. Akl 54
nuruyla aydnlanm ruh, tl (hareketsiz), tembel ruhlarn bir ylda
kavrayamayaca hakikatleri bir saatlik tefekkrle elde edebilir.
Demek ki baz insanlar ilimleri taallmle, bazlar da tefekkrle reniyorlar.
Fakat taallm iin de tefekkr arttr. nk insan cz' ve kll eylerin hepsini,
btn ilimleri taallmle elde etmeye kadir deildir. Bilakis taallmle elde ettii
baz eyleri tefekkrle oaltr. Malmdur ki nazar ilimlerin ve amel sanatlarn
pek ou hkemnn keskin zeks ve de stn dehasyla, fazlaca tlim
olmakszn ortaya konmutur.
nsanlar kendisine retilen bilgiler nda haric bilgileri kavrayamam olsayd,
insanolunun ilminin tamamlanmas hayli uzar, kalplerdeki cehalet karanl
devam ederdi. Zira insan cz' ve kll meselelerin hepsini taallmle renemez.
Bilakis bunlarn bazsn tahsil yoluyla, bir ksmn da grgyle renip, akl
yoluyla bunlardan karmlar yapar.
55
Nitekim limler bu ekilde hareket etmiler ve ilm disiplinler bylece
temellenmitir. Mesel bir mhendis, mr boyunca ihtiya duyaca mesleiyle
alkal bilgilerin hepsini deil, sadece genel kaideleri renir, tli meseleleri kyas
ve tefekkrle halleder.
Keza bir tabip hastalklarn tedavi ve ilcn btn teferruatyla renmeyip,
hastann mizacn gz nnde bulundurarak, genel prensiplerin nda hastal
tedavi eder.
Yine ayn ekilde mneccim ncm ilminin umumi kaidelerini renip, bu minval
zere dnerek yldzlara dair muhtelif hkmler karr.
Fakih ve edipler de bu yolu takip ederler. Hatta bu durum eitli sanatlarda
kullanlan letlerin icadnda da byledir.
Mesel, bir kii bilgi hamurunu tefekkrle yourarak algl aletlerden biri olan
udu yapm, baka birileri bundan yola karak muhtelif alg aletleri
gelitirmitir.
Ksaca diyebiliriz ki beden ve nefsan sanatlarn balangc taallmle, bunlarn
mrekkeb (bileik) bir hale gelmesi tefekkrle olmutur.
Fikir kaplar ruha ald zaman insan arzulad eyi bilgi ve sezgi yoluyla nasl
elde edebileceini bilir. Binaenaleyh insann gnl alr, basireti artar. Bu
nedenle fazla uramakszn ve yorulmakszn ruhunda kuvve halinde bulunan
eyleri fiile karr.

2.- Rabbn renim


Rabbn renim de iki ksmda incelenir:
1. Vahiyle renim. Ruh kemale erdii zaman baz hrs ve fni emeller gibi
beer kirler yok olur. Bylece ruh yzn asl meneine yani Allah Tel'ya
evirir, btnyle onun cmertliine, inayetine ve nurunun feyzine gvenir.
56
Allah Tel, bu vasflar haiz ruha inayet ve rahmetinin en gzeliyle tam olarak
ynelir. Ona ilh bir nazarla bakt iin onu kendisine deta zerine btn
ilimleri nakettii bir levha edinir. Bylece "kll akl" muallim, bu "kuds ruh" da
onun talebesi olmu olur. Bu suretle kuds ruh hibir taallm ve tefekkr
olmakszn btn ilimleri renir. Allah Tel'nn,
"Sana bilmediklerini retti"26 Nisa 4/113.
eklindeki beyan bu gerei dorular mahiyettedir.
O halde neblerin ilmi dier insanlarn ilmine nazaran daha stndr. nk
onlarn ilmi hibir vesile ve vasta olmakszn dorudan doruya Allah Tel'dan
hsl olmutur.
Hz. dem ile melekler arasndaki kssa, meseleye aklk getirir mahiyettedir.
Bilindii zere melekler mrleri boyunca ilim renmiler, birok ilm hakikatleri
bulmular hatta mahlkatn en limi, mevcudatn en arifi olmulard. 58
Oysaki Hz. dem (a.s) hibir ilmi bilmiyordu. nk, o na kadar herhangi bir
muallimle karlamam, ilim tahsil etmemiti. Bu sebeple melekler byklk
tasladlar, gururlanp kibirlenerek,
"Biz seni hamd ile tebih ve takdis ediyoruz'27 Bakara 2/30.
dediler. Eyann hakikatini bildiklerini sylediler. dem (a.s) ise kalbinden btn
mkevvenat kovmu bir vaziyette halikn kapsn ald, ondan yardm diledi.
Allah Tel da dem'e (a.s) btn isimleri retti ve meleklere eyay
gstererek,
"Eer siz sznzde sadk iseniz, unlarn isimlerini bana syleyin"'28 Bakara
2/31. dedi. Bunun zerine meleklerin dem'in (a.s) yanndaki dereceleri azald.
Melekler, ilimlerinin yetersizliini farkettiler. Gurur tekneleri krld ve acz
denizinde bouldular. Rablerine,
59
"Seni noksan sfatlardan tenzih ederiz. Senin bize rettiklerinden baka bizim
hibir ilmimiz yoktur dediler."29 Allah Tel da dem'e (a.s) hitaben,
"Ey dem! Eyann isimlerini meleklere syle/"dedi. dem de (a.s) ilmin srlarn
ve iin hakikatini onlara anlatt."30
29 Bakara 2/32. 30 Bakara 2/33.
Bylece aklselim olanlar indinde kaynan vahiyden alan gayb ilmin, kesbedilen
ilimden daha efdal, daha mkemmel olduu anlald.
Vahy ilim nebilerin miras, resullerin hakkdr. Efendimiz Hz. Muhammed'den
(s.a.v) sonra vahiy kaps kapanm olup, bu sebeple ona "htem'l-enbiy"
denmitir. O, Arap ve Acem'in en fasihi, insanlarn en limidir. Bu hususla ilgili
Peygamber Efendimiz (s.a.v) yle buyurur:
60
"Beni rabbim terbiye etti, edebimi ne gzel
"Ben sizin iinizde Allah Tely en iyi bilen ve O'ndan en okkorkannzm."32
O, insan tlim ve taallmle megul olmakszn ilimleri rabbn renimle elde
etmi olduundan onun ilmi en mkemmel, en kuvvetli ve en stn idi. Allah
Tel buna iaretle,
. "Ona mthi kuvvetlere sahip olan retti33 Necm 53/5.

buyurmutur.
2. lhamla renim. lham, kll ruhun saflna, kabiliyetine, istidadna gre
insan ruhunu uyarmasdr. O vahyin ksm bir yansmasdr. Vahiy, gayb hallerin
ayan beyan tezahr etmesi olup, ilham ise gayb eylere kapal bir
61
tarzda iaret edilmesidir. Vahiyden hsl olan ilme nebev ilim, ilhamdan hsl
olan ilme de lednn ilim denir. Ledn ilmi, gayb lambasndan yan latif, saf ve
cill bir kalbe den ziya gibidir ki, Allah Tel ile ruh arasnda hibir vasta
olmakszn elde edilir.
Btn ilimler "kll ruh" tarafndan malmdur ve onda mevcuttur. "Kll akl",
"kll ruh"tan daha stn, daha mkemmel, daha kuvvetli olup Br-i Tel'ya
daha yakn olduu iin kll ruhun, kll akla nisbeti, Havva'nn dem'e nisbeti
gibidir. Kll ruh da sair mahlkata nis-beten daha azz, daha latf ve daha
stndr.
Bu sebeple kll akln feyiz samasyla vahiy, kll ruhun aydnlatmasyla da ilham
doar. yleyse vahiy enbiyann ss, ilham evliyann ziynetidir. Nasl ki ruh
akldan, vel nebden derece bakmndan aa ise, ilham da vahiyden aa bir
mevkide yer alr. lham vahye nisbetle zayf, ryaya nisbetle kuvvetlidir. Btn
bunlarn
62
nda diyebiliriz ki gerek ilim enbiya ve evliyann ilmidir.
Vahiy resullere mahsus olup dem, Musa, brahim, Muhammed vb. resullere
(aleyhims-selm) vahiy gnderilmitir.
Nbvvet ile rislet arasnda fark vardr. Nbvvet, kuds ruhun malmat ve
mahlkatn hakikatini bilebilmesidir. Rislet ise, bu hakikatleri ehline yani
faydalanmak isteyen ve buna kabiliyeti olan insanlara tebli etmektir. Bazan
ruhlardan biri fevafuken bu hakikatleri elde edebilir, fakat birtakm sebep ve
zrler nedeniyle bunlar tebli edemez.
Lednn ilim, Hz. Hzr'da (a.s) olduu gibi nbvvet ve velayet ehline mahsustur.
Allah Tel bunu haber vererek,
"Ona tarafmzdan br ilim rettik"34 buyurmaktadr.
34 Kehf 18/65.
63
Emr'l-m'minn Hz. Ali b. Eb Tlib (r.a) yle demitir:
"Dilim azma konulunca kalbimde bin tane ilim kaps ald. Her bir kapnn da
bin tane kaps vard."
Yine Hz. Ali, bir baka sznde yle der:
"Benim iin bir minder konsa ve ben onun zerine otursam Tevrat ehline
Tevrat'laryla, ncil ehline ncillleriyle, Kur'an ehline Kur'an'laryla hkmederdim."
te bu yle bir mertebedir ki ona insan renimle nail olmak mmkn deildir.
Yalnzca kendisine ledn ilmi verilenler buna eriebilir.
Yine Hz. Ali (r.a),
"Hz. Musa zamanndan beri Tevrat'n erhinin krk yk olduu anlatlagelir. Eer
Allah Tel bana izin verseydi, sadece Ftiha'nn elifinin erhi krk yk olurdu"
demitir. limlere bu derece vukufiyet ancak ilh, semav ve ledn-n bir yolla
olabilir.
Allah Tel bir kula hayr dilerse kendisi ile onun arasndaki perdeyi kaldrr. Bu
ekilde birtakm kevn srlar o kula aralanr ve bunlarn mnalar o kiinin zihnine
nakedilir. O da bu hakikatleri, Allah'n diledii kullara aklar.
Hikmetin hakikatine ledn ilmiyle ulalr. Bu mertebeye ermeyen insan hikmet
sahibi olamaz. nk hikmet Allah vergisi olup hakkknda yle buyurulmutur:
"Allah hikmeti dilediine verir. Hikmet verilen kimseye oka hayr verilmitir.
Bunu ancak akl sahipleri dnp ibret alrlar." 35 Bakara 2/269.
Ledn ilmine nail olanlar birok ilmi tahsil etmekten, insan renimin
zahmetlerinden kurtulurlar. Az renip ok bilirler, az yorulup ok istirahat
ederler.
64
Ey kardeim, bilmi ol ki, vahyin kesilmesiyle rislet kaps kapanmtr. Hakikat
ortaya konduktan, din tamamlandktan sonra insanlarn resul gnderilmesine
zaten ihtiyac kalmamtr. Bu konuda Allah Tel,
"Bugn sizin dininizi tamamladm"36 Mide 5/3 (Bu yet-i kerime en son inen
ahkm yeti olup Veda haccnn arefesinde nazil olmutur).
buyurmutur.
nsanlarn ihtiyac olan btn ilimler aklandktan sonra resul gnderilmesi
hikmete aykrdr.
Kll ruhun nuru insanlar aydnlatmaya devam etmekte olup, ilham kaps
kapanmamtr. nk insanlarn daima yardma ve uyarlmaya ihtiyac vardr.
nsanlar her an vesveselere kapldklar ve ehvete dtkleri iin, davet ve
rislete deil, uyarlmaya muhtatrlar. Bu sebeple Allah Tel mucizev nitelikte
olan vahiy kapsn kapam, hayatn idamesini
66 hekimhan
kolaylatrmak maksadyla rahmetinin tecellisi olan ilham kapsn ak
brakmtr.
Bylece Allah Tel lutfunu ve diledii kimseleri hesapsz rzklandrdn
anlamalar iin kullar arasnda dereceler takdir etmitir.

LM TAHSLNDE RUHLARIN MERTEBELER


Ey kardeim, bilmi ol ki, ilimler insan ruhunda gizli bir halde mevcut olup tm
insanlar ilimleri renmeye kabiliyetlidir. Baz ruhlar sonradan meydana gelen
herhangi bir arza ve sebepten dolay bu kabiliyetini kaybedebilir. Bunu u
hadislerden anlyoruz:
"nsanlar, irk ve kfrden temiz bir halde (tevhid dini zere) yaratld, fakat
eytanlar onlar aldatp irke drd."37
67
"Her ocuk slm ftrat zere doar.'38
insan ruhu asl safln ve taharetini muhafaza etmesi halinde, kll ruhun
aydnlatmasna (irak) istidatl, ondan akln kavrayabilecei suretleri almaya
kabiliyetlidir. Lkin baz ruhlar bu dnyada kendisine arz olan muhtelif hastalklar
ve eitli sebeplerden tr hakikatleri idrak edemez bir hale gelir. Bazlar da
asl shhatini korur, bozulmaz. Bylece kabiliyetini kaybetmez. Bunlar vahiy alma
kabiliyeti olan, mucizeler gsteren, bu kevn ve fesad (iinde yaadmz olu ve
bozulu dnyas) leminde tasarrufa muktedir olan neblerin ruhlardr. Bu ruhlar
asl shhati zere kalabilmi, arz illet ve maraz unsurlarla mizalar
bozulmamtr. Bu sebeple nebler insanlar ftratlarndaki temizlie aran ruh
doktorlardr.
68
Hasta ruhlar bu sfl dnyada muhtelif mertebeler oluturur. Bunlardan bir ksm
birazck dahi olsa mevki-makam hastalna yakalanm, hafzalarna nisyan
(gaflet ve unutma) bulutlar km olmasna karn devaml renmekle
meguldrler. Bu ekilde asl shhatlerini talep ederler ki, bu gruba dahil olanlar
az bir tedavi ile iyileir, ok az bir tezekkrle nisyan bulutlarn datrlar.
Bazlar da mrleri boyunca ilim renirler. Gnlerini ilim tahsili ve birtakm
nazariyeleri tetkik etmekle geirirler. Fakat mizalar bozuk olduundan
hakikatleri anlayamazlar. nk miza bozulunca il fayda vermez.
Dier bir grup da, hatrlayp unuturlar, riyazetle nefislerini ypratrlar. Bu surette
birazck nur, az bir aydnlanma elde edebilirler.
Bu tr mertebeler nefislerin dnyaya meyletmesinden, fni meguliyetler iinde
boulup gitmesinden meydana gelir.
69
Ruhlarn hastalanmas veya shhat bulmas kuvvetlilik-zayfllk derecesine
gredir.
te bu hastalklar giderilirse, ruhlar ledn ilminin mevcudiyetini kabul ve itiraf
ederler, ftratlarnn temiz ve saf olduunun farkna varrlar.
Ruhlar, bu kesif bedene arkadalk etmekle ve hakikatlere perde olan bu zulmn
lemde ikamet etmekle hastalanm, gerei gremez olmutur.
Halbuki ruhlar, ilim renmekle olmayan bir ilmi [ilm-i ma'dm] icat etmek,
mevcut olmayan bir akl [akl- mefkud] meydana getirmek istemiyor; bilakis
beden sslere ynelmek, bedenin ihtiyalarn karlamak ve onu dzene koymak
gibi birtakm meguliyetler sebebiyle kendisine arz olan hastal gidermek,
yaratljlarnda mevcut olan asl ilme dnmek istiyorlar.
Nasl ki ocuunu seven efkatli bir baba, ocuunun bakm, terbiyesi gibi ilerle
uratnda
70
dier ileri unutursa, ruh da fazla sevgi ve efkatinden dolay bedene
ynelmekte, onun ona/m, korunmas, ihtiyalarnn teminiyle uramakla zayf,
bitkin dmesi sebebiyle dnya denizinde boulmaktadr.
te bu yzden ruhlar, kaybettiini bulmak, unuttuunu hatrlamak iin taallme
(alarak renmeye) ihtiya duymaktadrlar.
Taallm, ruhun kendi asl cevherine ynelmesi, saadete ulamak ve kemale
ermek iin kendisinde kuvve halinde mevcut olan eyleri fiile karmasdr.
Ruhlar, asl cevherlerindeki hakikatlere tek bana ulaamayacak kadar zayf
derlerse, lim, fzl, mfik bir muallime balanr, yardm iin ona snrlar ki
arzuladklar eye nail olabilsinler. Tpk, kendisini tedavi etmeyi bilmeyen, fakat
shhatin arzu edilen, gzel bir ey olduunun farknda olan bir hastann mfik bir
71
tabibe bavurarak halini arzetmesi ve ona tedavisi iin snmas gibi.
Biz, ba (akl) ve gsnden (kalp) istisna bir hastala yakalanm olan bir lim
tandk ki, hastalnn devam ettii zaman zarfnda, mr boyunca rendiklerini
unuttu, hafzasnda olan her ey birbirine kart. Bu lim ifa bulup da shhatine
kavutuunda unutkanl gitmi, hastalk gnlerinde unutmu olduu
malmatlar tekrar hatrlayabilmiler. Bu olaydan anlyoruz ki, bilgiler yok
olmazlar, unutulurlar.
Bilgilerin yok olmas [mahv] ile unutulmas [nisyan] arasnda fark vardr. Mahv,
nak ve izlerin hafzadan tamamen silinmesi, nisyan ise, gn ortasnda gne
klarnn bulutlar tarafndan perdelenmesi ve ortaln gne bat-masna
kararmas gibi, hafzadaki naklarn gizlenmesidir.
yleyse ruhun taallmle megul olmas, yaratltaki temizliine ve ftratna
dnmesi iin,
72
kendisine arz olan hastal defetmeye almasndan baka bir ey deildir.
Ey kardeim, ruhun cevher ve hakikatini, taallmn sebep ve gayesini anladktan
sonra bilmi ol ki hasta ruh bir ey renmeye, mrn ilim tahsili iin
harcamaya ihtiya duyar.
Hastal hafif, derdi az, urad bel nemsiz, nisyan bulutu ince, mizac salam
olan ruh, fazlaca taallme ve bu uurda uzun mddet yorulmaya ihtiya
duymakszn birazck tefekkr ile aslna dner, kendi hakikatine ynelir ve
srlarna vkf olur. Bylece onda kuvve halinde olan eyler fiile kar. Ftratnda-
ki hallerle bezenir. Bu suretle kemale ermi, ksa zamanda pek ok ey renmi
ve bunlar en gzel ekilde ifade eden bir lim olmu olur. Bu ruh, kll ruha
ynelerek aydnlanr. Cz' ruha ynelerek feyiz saar. Ak yoluyla aslna
benzeyerek, haset ve kin damarlarn koparp atar. Dnyann fuzl ve lzumsuz
sslerinden yz evirir.
73
te bu mertebeye eren nefis hakikati bilmi, kurtulua ermitir ki btn insanlar
iin arzu edilen mertebe budur.

LEDNN LMN HAKKAT VE LZUMU


Ey kardeim, bilmi ol ki, ilham nurunun sirayetinden ibaret olan ledn ilmi ruhun
arnmasndan sonra meydana gelir. Nitekim,
"Nefse ve onu dzeltip olgunlatrana andolsun"39 ems 91/7.
yeti buna iaret etmektedir.
Ruhun aslna dn eyle olur:
a. Btn ilimleri tahsil etmek, ak ve evk ile onlardan bolca nasiplenmi
olmakla.
b. Gerek bir riyazet ve salam bir murakabe ile. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu
konuda yle buyurur:
74
"Kim ilmi ile amel ederse, Allah ona bilmediklerini retir."40
"Kim Allah'a krk gn ihlsl bir ekilde kulluk ederse Allah Tel hikmet
pnarlarn onun kalbinden lisanna aktr."4^
c. Tefekkr ile. nk ruh, ilim rendikten, riyazetle megul olduktan sonra
sistemli bir ekilde tefekkr ederse ona gayb kaps alr. Nasl ki, ticar .usullere
riayet ederek malnn-pazarlamasn yapan bir tccara kazan kaps alr ve bu
artlara aykr hareket eden tacir hsrana urar, ifls ederse, ayn ekilde bir
mtefekkir doru yolda giderse kalbine gayb leminden bir pencere alr.
Bylece bu kii, ilhamla desteklenen kmil bir lim olmu olur. Nitekim
Peygamberimiz (s.a.v),
75
"Bir saatlik tefekkr, altm senelik -nafile-ibadetten hayrldr"42 buyurmutur.
Tefekkrn artlarn baka bir risalemizde anlatacaz. nk tefekkrn izah,
keyfiyeti, hakikati ok mhim olduundan uzun aklamalara ihtiya vardr.
Bunun gereklemesi de Allah'n inayetiyle olur.
Biz u anda bu risaleyi bitiriyoruz. Buraya kadar olan aklamalarmz erbabna
yeter. Allah kime nur vermemise onun nuru yoktur. Allah mminlerin dostu ve
yardmcsdr.
Salt ve selm efendimiz Hz. Muhammed'e (s.a.v), onun l ve ashabnn zerine
olsun.
Allah bize yeter, o ne gzel vekildir. G ve kuvvet ancak Allah Tel iledir. Her
an gvencim O'nadr.
Hamd lemlerin rabbi olan Allah'a mahsustur.
76
BBLYOGRAFYA ve dipnotlar silinmitir dileyen kitabn aslna mracaat edebilir.

You might also like