Professional Documents
Culture Documents
Vitali Solomonoviç Vygodski - Marks'in Düşüncesi İktisat Ve Tarih
Vitali Solomonoviç Vygodski - Marks'in Düşüncesi İktisat Ve Tarih
Vitali Solomonoviç Vygodski - Marks'in Düşüncesi İktisat Ve Tarih
VERSO A.Ş.
Konur Sokak 13/7
Kızılay/ Ankara
P.K. 359, Yenişehir-Ankara
Marx'ın Düsüncesi :
İktisat ve Tarih
ÇEVİREN: ATIİLA AKSOY
\7YAYINl.Alll
Cİ N D E K İ L E R
GİRİŞ YERİNE
il
Ge�ce!<le r Tepesi 40
111
iV
VI
vııı
SONUC
KAYNAKLAR 191
7
yişle çarpıtıl mış. ya nlış ve yapay b i r biçimde kavranacak
tır.
8
san top l u m u ndaki yaşa m olgusunun açıklanmasına doğru
bir biçimde uyg u l a n masının önkoşuludur.
Sovyetler B i rl i ğ i 'nde V.V. Adoratski, V.K. Brush l i nski,
l.A. Leontyev, AL. Reu l . D . I. Rosenberg ve d i ğer araştı r
ma c ı l a r Marx'ın e konom i teori sinin evri m i n i n ta rihine bü
yük b i r ilgi göstermişler ve göstermekted irl e r. Yaptıkları
ça l ı şmalarla konuyu büyük ölçüde aydınlatmı şlardır. Son
yıllarda Demokratik Alman Cu m h u riyet i 'nde de b i rçok
a raştırma cı Kapital'in ta ri h i üzerine ça l ı şmakta d ı r.
Marx'ın e kono m i k öğ retisin i n evrim i n i n ta ri h i soru n
larla d o l u d u r. Bu ta rihin b i l i msel döneml e re ayrıl ması
başka bir deyişle teorisini gelişti rirken Ma rx'ı n u l aşm ış
olduğu d üzeyle re uyg un d ü şen bir biçimde a şa m a lara
böl ünmesi soru n u birçok ta rtışmaya yol a ç m ı ştır. Bunu
serg i lemek a macıyla , Demokratik Alman Cu mhu riyeti'n
deki M a rksizm ta rihçileri n i n çeş itl i dönemlerin zamanla
rı n ı sapta mak için öne sürdükl eri çeşitli şema l a r örne�
olara k gösteri l e b i l i r.
Profesör Alfred Le mmnitz. Marx'ın ekonomi teorisi
nin gelişi m i n i dört evreye ayırmakta d ı r: 1 843'ten 1848 ı
49'a , 1 850'den 1 860 'a, 1 861 'den 1 867'e ve 1 868'den 1 883'e.
A. Benary ve H. Gra u l ise üç evreye ayırmaktadı rla�:
1843'den 1 846'ya, 1 847'den 1 860'a , 1 961 'den 1883'e.
Son olara k Wolfga ng Jah n'da şu döne m leri öner
mekted i r: 1 842'den 1 846'ya, 1 847 'den 1862'ye, 1 863'ten
1 867'ye ve 1 868'den 1 895'e ( Engels'in ö l ü m ta ri h i-ç -) .
Önerilen b u tarihler a rasında büyük fa rkl ı l ı k l a r 0ldu
aunu bel irtmek ve b u n l a rdan h iç birinin bizim için bütü
nüyle kabu l edileb i l i r olmadığını eklemek gerek.
Kcınımızca Ma rx'ın ekono mik öqretisinin tarihinde
r,eşitli dcnem leri sapta mak için genel olara k k u l lan ı l ması
gereken gerçek ö lçüt. Marx'ın teori s i n i n , öze l l i k l e değ€r
ve a rtık-deqer teorisinin gel işi m i n i n her bir dönemd·1
ulaşmış olduğu d üzeyd ir.
9
Peki, nasıl o l uyor da ta rihçi ler bu den l i farklı yar·
g ı lara varabil iyorlar? M a rx'ın yaratıcı yönteminin özel bir
n�te l i ğ i ekonomi pol itik a lan ında yapmış olduğu ça l ış·
maların her zaman i k i paralel yönde i l erlemiş olmasıdiı-;
Ka pita lizmin eleştirisi, özel l i kle b u rj uva ve küçlık burju .
va teori lerinin eleştirisi ve kendi e konomi teorisinin ge
liştiri l mesi. M a rx'ın ekonomik araştı rma l a rında bu iki gö
revin yürütül mesi gerçekte tek t:>ir süreci oluştu ruyord u .
O n u n a raştı rma yönteminin bu öze l l i ğ i ekono mik yap -
larına verm i ş olduğu çifte başlı klarda da ya nsıma ktadır·
Kapital; Ekonomi Politiğin Eleştirisi. M a rx en başında btJ
yapıtına Ekonomi Politiğin Eleştirisi veya Ekonomi Poli�i
ğ in Eleştirisi· üzerine başl ı ğ ı n ı vermek istemişti. Lassale'e
yazdığı 22 Şubat 1858 ta ri h l i mektubunda yapıtını şu sö:?
c ü klerle n iteler: «Söz konusu olan i l k ça l ı şma ekonomile
kategorilerin eleştirisi ya da başka b i r deyişle burj uva
ekonomik sisteminin eleştirisel s u n u l u şu » '. Bu hem si ste
m in benimsen mesini. hem de bu beti mleme aracı lığ ıyıa
düzenin eleştiri s i n i kapsıyordu.
Bu nedenle A. Benary ve H. Gra u l 'u n . 1847 ile 1860
a rasında Marx'ın burj uva ekonomi pol i tik teori lerin i yıl<·
t ı ğ ı ve 1861'den 1883'e kada r Marksist e kono m i pol i tiği
ortaya koyd uğunu· öne süren savları n ı n h iç bir geçerl i l i ğ i
yoktur. Marx'ın ekonomi teorisini geliştirm iş olduğ u s ü
reci. k i biz bu sü reci bağ daşık ( homojen) olarak nite
l i yoruz. böl me g i rişi mleri Ma rksizm'in gerçek gelişiminı .ı
çarpıtıl masına yolaçarlar.
1850'den 1863 'e kadar g eçen dönemi ele a l ı rsa!<,
Marx'ın kes i n l i kl e işte bu dönem içinde değer, artık-de
ğ er, ortalama kör ve ü retim fiyatı teoril erini geli şti rdiğ ini
görü rüz. M a rx'ın bu dönemden önce, yani 1 843 ilô 1849
a rasında ekonomi pol itiğ e i l i şkin yazmış olduğ u herşey
onun ekonomi teorisine göre tarih öncesi olarak n ltelc
neb i l i r.
10
ilk ola ra k bu tari h öncesine ilişkin bir kaç şeyi bel i rt
mek gerek. Ma rksist ekonomi teoris inin gelişmesinde
1840'1ar önem l i bir dönemi ol uşturur. Bu süre içinde
Marx ve E n gels Felsefi-Ekonomik El Yazmaları, The Hollf
Family (Kutsal Aile),• İngiltere'de Emekçi Sınıfın Durumu,
Alman ideolojisi, Felsefenin Sefaleti, Ücretli Emek ve Ser
maye, Speech on the Ouestion of Free Trade, (Serbest
Ticaret Sorunu Üzerine Söylev), Komünist Manifesto l/e
d iğer yapıtlarında diya l ekti k ve maddeci tarih görüşlerini
ortaya koy m u şl a r, d iya lektik maddeciliği insan toplu mu
nun anlaşıl masına yöneltmişlerd i r. Topl u msa l i l işkiler bü
tünü içinden -ortaya çık madan önce insan bil incinden ge
çen� ideolo j i k i l i şkiler yerine ona ve bel i rleyici etmen ler
olarak insa n l a rın ira de ve b i l i nçlerinden bağı msız olara <
oluşan maddi ekono m i k i l işkiler, üreti m i l işki leri üzeriM
a ğ ı rl ı k verm işlerdir. Bu a n lamda ü reti m i l işkileri d e ü ret;
ci güçlerin gelişm e d üzeyince belirlenmekted i r .
11
kaza n d ı ra n İ dea of Materialism in Sociology (Sosyolojide
Maddecilik Fikri) ndeki deha ögesiyd i .
B u noktada Marx v e Engels'den önce gelenlerd en;
insan toplumu ta ri h i n i n içsel g e l i ş i m i n i betim lemeye g i ri
şen Hegel'den , 1"1. yüzyıl İng i l iz Devri m i ve 1 8. yüzyıl
Fransız Devri m i 'ne sınıf m ücadeleleri acısından ya k l a şarı
Fransız tari hçileri Thierry, Guizot, ve Mig net'ten ve bur
juva top l u m u ndaki sın ıfların ekonomik anatomisini _a raş
tıra n İng i l i z iktisatçı ları Petty, Sm ith ve Ricardo'dan söz
etmek gere k i r. Bütün b u n l a r Len i n ' i n Marksizm\ Avrupa'
nın tarihsel, e konom i k ve felsefi b i l imlerinde gerçekleş
tiri l m i ş olan tüm büyük başa rı ların en üst gel işme düzı:ı
yi olara k n i teleyişini h a k l ı ç ı ka rma kta d ı r.
Marx ve Engels tarafından gel iştirilen maddeci tar!lı
görüşü i l k ba şında henüz kanıtlanması gereken bir b i l i nı
sel önsavdan başka bi rşey değ i l d i . « Doğal olarak, o za
man için» d iye yaza r Len i n , «O (Marksizm) sadece bir ön
savdı, ama tari hsel ve toplumsal sorunlara kesinkes oi
limsel ya klaşım olanağını yaratan bir. önsav.» 2
O za manlar bütünüyle ortaya konma mış olmasına
karşın bu önsav, 1 840'1a rın ba şlarında Marx ve Engels'ııı
bu rjuva topl u m u n u n , küçü k burjuva görü şten bütünüy!'3
farklı olan proleter açıdan bir e leşti risini getirmelerine
o l a n a k sağla d ı . Hen üz 1 840'1arda yazmış oldu kları. yu ku
rıda sözü geçen çalışma larında Marx ve Engels kend i s ı
n ıf mücadE.lesi öğreti ler i n i n a na hatlarını çizmişlerd i. Ka
pita l ist toplumdaki sınıf antagonizminin doğa sını açığt1
çıkarmışlar ve sosyalizm i n , kapita l ist toplumda işleye.ı
ekono m i k yasaların kaçınılmaz sonucu olduğunu göstef
m i şlerdi. Kapital izm, işçi sınıfı biçim inde kendi meza r ka ·
12
Maddeci tarih görüşünü, bir bütü n olara k Ma rksizm'
in ekonomi teorisinin en önem l i ögelerinden b i ri izledL
üretim ilişkilerinin ana ve belirl eyici ilişkiler olduğu keş
fedi lince, geriye sadece bu ekonomik i l işkilerin incelen
mesi ve topl u msa l gelişimin gerçek itici g üçlerinin sap
tanması ve b u gelişimin eğ i l i mlerinin ortaya konmasına
olanak sağlayan topl u m u n ekonomik formasyonunun geli
şim ve işleyiş yasa l a rı n ı n çöz ü mlenmesi kalıyordu.
Diya l ektik ve maddeci tarih kavra m ı n ı formüle etti'<
ten sonra M a rx'rn tüm i l g isini kapita list top l u m formasyo
nundaki ü retim i l işkil eri üzeri ne yoğunlaştırması nın nede
n i budur.
13
1 857 Eki m'inden 1 858 M ayıs'ına kadar olan dönemde
Marx yedi y ı l l ı k a raştı rma n ı n sonucu ola ra k 50 formai i K
metin ve Kapital'in i l k taslağ ı n ı yazmiştı r. Bu metin le rde
M a rx i l k kez ekonom i teorisinin en öne m l i yön ü n ü geliş
tirmişti r: değer ve a rtık-değer teorileri.
Engels, Marx'ın i k i büyü k keşfinden sözeder; birin
cisi maddeci tarih görüşü, ikincisi ise a rtık değer teoris i .
işte, 1857 /58 metinleri üzerinde çalışırken Marx'ın ger
çekleştirdiği bu ikinci keşfidir.
1 859'da M a rx bu a raştırmaları n ı n i l k ürününü yay ı m
ladı. Bu i l k ba şta sadece değer teorisinin tan ı m ı n ı içe re:ı
Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı· (bundan böyle Kati<ı
olara k geçecek-ç-) a d l ı k i ta b ı n ı n bi rinci böl ü m ü i d i .
14
yük dostu M a rx'a i l işkin olara k onun h i ç bir şekilde bır
k itap kurd u ol madığı , herşeyden önce b i r devrimci oldu
ğ u yolundaki sözle ri a kıldan ç ı ka rtı lmama l ıd ı r. Bu söz l er
Marx ' ı n ekonom ik öğ reti sinin evr i m i n i incel erken bizle;i
dar ya klaşımlara ka rş ı uya rmakta d ı r. Marx ' ı n teorik ça
l ı şmaları herzaman işçi s ı n ıfının ç ı ka rlarına, prolete r de11-
riminin çıkarl a rına bağ la n mıştı . 1 850'den 1857'e kada rki
derinlemesine e konom i k çalışmaları d oğrudan doğruyJ
1 848/4� Devri m i ' n i n başa rısızl ığıyla i l i şki l i olduğu koda;,
1 857/58 meti n l erinin hazırlan ı ş ı ve a rtı k-değer teori s i n ı n
geliştiri l mesi d e yen i b i r devrimci buna l ı m bekleyişine
bağ l a n t ı l ı idi. Anca k bekl enen d evrim gerçe kl eşmedi ve
dev r i mc i 'selde n ' önce, devri m i n patlayışından önce eko
nomi teorisin i n temel savla rını bi tirmek için d urma ksızın
ça l ışan M a rx b i r kez daha ekon o m i k sorunların ayrıntılı
b i r incele mesini ya pmaya g i r i şt i . Ulaşılmış teorik son uç
ların yayımla n ması i ç i n Engels'i n , olayların ol umsuz yön
de g e l i ş m e s i n e karşın yap t ı ğ ı ısrarlı talepler b i l e Marx·ı
bu g ir i şi mden geri dönd ü remedi . Ancak 1867 d e , ya n i ga
'
15
B U RJUVA TOPLU M U N A BAK IŞ AÇISI
16
ehe Zeitung'da başmakaleler d izisi olarak yayımlanan)
ü cretli Emek ve Sermaye üzerine olan söylevleridir.
Bu yapıtlarında Marx kendi i ktisat teorisini, maddeci
tarih görüşü temel inde, ayrıntı l ı olara k ortaya koymaya
başla n .ıçAır. Bu yatı l a r ayn ı zamanda burjuva i ktisatçıla
rı nın e leştirisini de içermektedir.
Kapital f/2 17
Marx'ın kapita l ist üreti m tarzını değerlend irişinde;,i
nite l i ksel başarısı 1 844'te Ricardo'nun On the Principles
of Political Economy (Ekonomi Pol itiğin i l keleri Üzerine}
adlı yapıtına i l işkin eleştirisel yoru mları nda görülmekte
dir. Bu yoru mlarda Marx, henüz, Rica rdo'nun emek-değeır
teorisini yan l ış bir acıdan eleşti rmekteydi3. Aynı şekildo
Engels de Outlines of o Critique of Political Econorrıv
( Ekonomi Pol itiğin Eleştirisinin Anahatları) adlı çal ı şma
sında emek-değer teorisine benzer b i r biçi mde sa ldırmaı-
tayd ı . « Gerçek değer ile mübadele değeri arası nda k i fark
şu olguya dayanır: Bir şeyin değeri, ona ticarette veri lerı
sözde eşdeğerinden farkl ıdır, yemi bu eşdeğer gercekie
eşdeğer deği ldinı4 diye yazmıştı Engels. Marx daha son
ral a rı şu açıklamayı getird i : « Engels mübadele değeri ıl.ı:ı
fiyat a rasındaki farkı, malların değerleri üzerinden müba
dele edilmeleri d u ru munda ticareti n olana ksız olduğur.u
(varsayarak} açıklamaya calışmaktadını5• Marx bu yaniı
şın bütün yön leri ile 1 847'de uğraştı. Felsefenin Sefaleti'
nde ekon omi pol iti kte bundan sonra ki araştırmasının tas
lağ ı n ı çizdi. Herşeyden önce, S m ith ve Rica rdo'nun teori
lerinin eleşti risel bir çözüm lemesi yapılma l ı ve lngiliz bur
juvazisin in « bizzat kend isinin modern bu rjuvazi türüJ) 6
oluşu dolayısıyla. genel olara!< l n g i l tere'nin ekonomik ko
şulları n ı n incelenmesine başl a n ma l ıyd ı . Ekonomik toplum
sal formasyon kavram ından d oğan bu önem l i sav, bu kav
ra mın pratik bir yön ünü si mgeler. 2 Nisan 1851 'de En
gels'e yazd ığı mektupta Marx lng i l iz i ktisatçıları A. Smlth
ve O. Rica rdo'dan , açıkça, burjuva i ktisad ının zirvesi ola
rak sözeder.7
18
Bu bağ lam içind€, temel bir önE:ıne s. a :ıip bi.- açı�!ü
ma da, toplu msal ü reti m i n , üretici güç lerle tel< �ir büL
nQ oluştu ran üretim ihşkilerin irı diğer toplumsa; i l işkile ...:;
oran:a önde gelişiydi: «Urü n leri n ınübade!e tcrzı, üretici
güçl erın mübadele tarıma baglıdır . . . Cyl0 J;i, tcplunı ta
rihinde ürün:erin mübadele tar z ı nın. onla r;n ürc:iıTı ta:::i
tarafı ndan bel irlend iğini görüyon.ıL.»'ı
19
l ist ü ret.im ta rzını ölümsüz, doğal b i r ü retim tarzı olarak
ele a l a n burjuva ekonomi politiği n i n özürcü a nlayışından
kayna klanır.
Değer yaratıcı emeğin özg ü l tarihsel kara kteri n i kav
raya bilmenin en önemli koşu l u , gerek emeğ i n kendisind'3
gerekse onun ü rününde maddi öz (emeğin maddi özü: ya
ra rl ı eylem, özgü l , maddi biçimi i le emek; emek ü rün ünün
maddi özü: emeğin ürünü olara k kullanım değeri) ile top
l u msal b icim (hangi özg ü l bicimde olursa olsun genel
olara k i nsan emeğinin harcanması ve bu, emeğin ü rü�Li
olara k değer) a rasın daki ayırımd ı r.
Klôsik b u rj uva i ktisatçı l a rı kapita l ist toplumda emek
de ve e meği n ürününde va rolan i k i l i kara kteri yen i yeni
a n lamaya başlamışlard ı .
20
na ı l işkın olarak tulunan tüm ögeleri d ikka tle a ra ştı rdı.
ı<la::: i k iktisatç ı larnı emek değer teori leri bu araştı rma için
de kend i değer teoris i n i n kaynağ ı n ı oluşturd u l a r. M a rx Ri
cardo' n u n Cn th2 Principles of Political Economy and
Tcxe:on (Ekono m i Poiiti ğ i n ve Ve rg i l e n d irmen i n İlkele;·;
üzer i n e) adlı ese r i n i n yirm inci böl ü m ü n e i l işkin olara �
«ku l l a n ı m d eğeri i l e m ü badele değeri a rasındaki ayırı m.·ı
a ra ştırılmasından başka bi rşey değil» 13 d emtşti. Başka bir
yerde de şöyle yazar: «A. Smith d a h i l . . . söz ü n ü e tmeyP,
değer tüm i ktisatçılar gibi Ricardo da bir insan eylemi Ol'J
rak. ha tta daha çok toplumsa l olarak bel i rlenen insan ey
lemi ol arak. emeğ in değerin b i ricik kaynağı o l d u ğ u n u vu:
guıc rnaktud ı r.» 11• Marx burada Rl ca rdô'daki emegi n ikili
ka rcıkteri n i n gerçek ayırımını belirtmekted ir.
21
teorisinin en önemli yönünü -değer yaratan emeğin özel
niteliğini- anlayamamıştır.
Oeğer yaratan emeğin özel niteliği kapitalist toplum
da toplumsal nitelik taşıyan tüm emeğin toplumsal üre
tim sisteminde, toplumsal işbölümü sisteminde bir baj
oluşudur. Ancak bu doğrudan bir bağ değildir, aksinı:ı
üretim araçlarında özel mülkiyet koşulları altında (emeK)
doğrudan doğruya özel emek niteliğindedir. özel emek
ancak belli bir kullanım değeri yaratan somut emekte:ı
soyutlanarak, toplumsal emek bütününün bir parçası ola
rak soyut emek biçiminde ifade edildiği zaman toplums(JI
doğasını ortaya koyabil! r. Somut özel emek ürünü gerçek
leştiği, yôni paraya dönüştüğü için soyut toplumsa1 eme
ğe indirgenir. Bu nedenle kullanım değeri soyut emeğin.
bir ürünü, yani bir değer olarak ortaya çıkar.
Ricardo kapitalist üretim tarzını tüm üretimin doğıJI
biçimi olarak gördüğünden, kapitalizmde toplumsal eme
ğin bu özel niteliğinin farkına varamamıştır. Yine bu na·
denle salt kapitalist toplumda emeğin taşıdığı özel nita
liği de görememiştir.
«Ricardo emeği, kullanım değerinde mi, yoksa müba
dele değerinde mi yansıdığı acısından farklılaştıramamak- ·
22
burjuva bakı� açısının aşıl masını ve k•plta l ist üretim ta(
zının özg ü l ta rihsel doğasını kavramayı gerekti rir.
Emek-değer teorisinde bu, burjuva i ktisatç ı l a rının
kullanım değeri ü reten emekle, ( mübadele) değer yaratan
emek a rasında yerinde b i r ayırım getire meyi şlerinde ken
d i n i göstri r. «Emeğin bu türünün (mübadele değeri yara
tan emek-c-l d iğer tü rünün (kulla n ı m değeri yaratan
emek•c-l soyut biçimde ifade edil mesinden başka bir şe'{
olmad ı ğ ı doğrudu r.»18 Bu soyutlama klôsik i ktisatcılardo
tamamlanmamış o l a ra k kalmış ve emek ile ürünü a rası
n a ta m b i r ayırım getirememelerine. ürünün soyut emeğin
sonucu olan meta biçimini aynı üründe, somut emeğin
sonucu olara k (va rolan) kullanım değerinden ayıra mama
larına yolacmı ştır.
2l
olurdu . .. oysa eşit değildir »20 ��roda (bu rjuva ekonomi
.. .
24
olmayan işçi ile karşı karşıyadır. Emekle sermaye arasın
daki mübadele böylelikle işgücünün satılmas ı i l e gerçek
leşi r. «Ayn ı şekilde, doğrudan doğ ruya emekten serm::ı
yeye, yani çeşitli insan ırkla rından doğrudan doğ ruya
bankere, doğadan buhar ma kinesine a tlama k olanaksız
dır.>22
25
emekti r ve ücret emeğ i n fiyatı n ı yansı tma ktad ı r: Burju·
va ekonomi pol itiğ inin ampirizm i a rtık değer ile kôr kav
ra m l a rı n ı n ka rı ştı rılmasında, yôn i a rtık değeri kapita l ist
ü retim ta rzının bir genel kategorisi olara k a n lamasına
ka rş ı l ı k (bu n okta a rtık değeri -kö r biçiminde de olsa
işçi n i n ö � enmemiş a rtık emeğine a tfeden klôsikler tara
fından işlenm işti ) . onu, ya n i a rtı k-değeri, kôr, ran t ve fa·
iz kategori lerinin dışında kata n özel bir kategori olarak
i n celemesinde kendini gösterir. Salt bu bile, burj uva i kti·
satçılarının a rtık değerin kaynağını açıklamala rın: ola nak
sız k ı l maya yeterl iydi.
26
meta n ı n k u l l a n ım d eğerini satın a l ı r. a ncak ka rş ı l ığ ınd'J
meta n ı n değerini öder. l şgücü n ü n kull a n ı m değeriyle mü
badele değeri arasın daki ayırı mın ortaya kona b i l m esi b'..J
özg ü l meta nın ku l l a n ı m değeri n i n kendi « mübadele değrı
ri ile h iç b i r i l i şk isi b u l u n madığının, ken d i s i n i n ise m ü b.J
dele değeri ya ra tan enerj i old u ğ u n u n » a çıkça a n laşılma
sını gerektiri r.24 Bu enerji n i n tüketil mesiyle yaratılan yerıi
değer işg ü c ü n ü n b i r meta olarak sahip old u ğ u değerdeıı
daha büyüktür. Ve işgücünün b i r meta ola ra k .ku llanılma
sıyla yara tılan değer ile işgücünü n kend i s i n i n d eğeri a ra
sındaki b u fark a rtık değeri tems i l eder. B i r meta olaral<
işgücünün değeri i l e on u n ku lla nım değeri n i n farklılıö.
nı göstermekle M a rx. a rtık-değeri (emek) değer yasa s�
na uygun b i r b i ç i m d e açıkla mış oldu.
27
zi hatasız sonuçlara götürebilmesi için, ürünün değeriniıı
sadece değişken olmayan sermayeyi içeren bölümünü,
bütünüyle soyutlamamız (dışarıda bırakmamız) gere
kir.ıl6
Dolayısıyla burjuva ekonomi politiğinin klôsik yazar
lannın geliştirdiği emek değer teorisinin temel yetersiz
likleri, en !:>aştan artık değer teorisinin betti başlı sorun
larını çözebilecek. durumda olmadiklarını gösteriyordu.
Burjuva iktisatçıları artık değerin, doğal olarak erı
baştan beri varolduğu kanısını taşıdıklarından herhangi
bir şekilde mutlak ve göreli artık değerin ayrılmasını ve
artık değerin ortaya çıkış ve gelişiminin çözümlenmesini
olanaksız kıhyorlardı. Ricardo, doğrudan doğruya 'etn8-
.
ğin değerini' aşan belli bir meta değerinden yola çıkıyor
du .Aradaki fark (ona göre) artık değeri oluşturmaktay
dı. Ricardo salt bu farkın büyüklüğü ile 'ilgilenmekteydL
Artık değerin kökenini ortaya koymadan ve mutlôk artıl<
değeri çözümlemeden. doğrudan doğruya artık değerirı
büyüklüğündeki değişmeyi ele aldı ve sadece göreli ar
tık değeri inceledi. Ona göre üretici güç1erin gelişmesi
sadece göreli artık değerin yükselmesini simgelemek
teydi.
28
Buraya dek burj uva ekonomi politiğ inin temel özeı:;�
lerini betimledik ve bunları Marx'ın- değer ve artık değer
teori lerinin ana savları ile karşı laştırd ı k. Şimdi d i kkai:le
rimizi Felsefenin Sefaleti ve Ücretli-Emek ve Sermaye
üzerine yoğ unl aştırıp, bu eserle rd e bu savl arın hangı ltır'
nin bulunabi leceğ ini saptayalım.
29
toplumsal niteliği mübadele sürecinde satılmasından k.:ıy
naklanon, toplumsal olarak gerekli emek harcanımı !le
tanımlanması- yoksundur. Başka bir deyişle, soyut emei<
kavromını değerin yaratıcısı olarak henüz Felsefenin Se
falet i 'nde bulamayız.
Ricardo'nun değer teorisine bağlı olduğu süre içinde
Marx, aynı zamanda onun para teorisini de benimsemiş
tir. Felsefenin Sefaleti 'nde Marx'ın düşüncesi hala pcn;
yı salt bir dolaşım aracı olarak kabul eden miktar teor;
sine dayanmaktadır. Engels'e yazdığı 25 . Şubat 1 859 t·:ı
rihli mektupta bu noktaya kendisi' değinmiştir13. Felsefenin
Sefaleti 'nde de şöyle yazmaktadır: «para olarak altın v<J
gümüşün değeri üretim fiyatları tarafından belirlenmeyeı:ı
tek. metadırlar; o denli ki dolaşımda kağıt tarafından ii-.c
me edilebilirler.»32 Daha sonralOrı Kotkı'da Marx miktm
teorisinin ayrıntılı bir eleştirisini yapacaktır.
Bütün bunlara karşın belirtilmelidir ki Felsefenin Se::
faleti'nde Marx, emek ürünlerinin bireysel mübadelesine
dayanan bir üretim· tarzında paranın gerekliliği sorununu
ortaya atmıştır. Aynı zamanda, Marx Proudhon'u ilgileı"'
diren sorunun -paranın işlevini niçin altın ve gümüşün
gördüğünü sorunununun- «Üretim ilişkileri zinciri ile değil
de, birer madde olarak altın ve gümüşün içerdiği özgül ni
teliklerce açıklanan ikincil bir sorun» olduğunu vurgLı
lamıştır.33
Felsefenin Sefaleti'nde Marx bir meta ekonomisinde
paranın gerekliliği sorusunu kesin biçimiyle ortaya atmış,
ancak henüz bir cevap bulamamıştı. Bunu yapabilmesi
için önce değer teorisini ortaya çıkarması gerekiyordu.
O sadece paranın zorunlu olarak burjuva toplumundaki
üretim ilişkileri -genel- sisteminden geldiğini ve para
nın kapitalist üretim tarzına uygun düştüğünü belirtmişti.
Ricardo gibi Marx da, modern toplumun bütününün
bir meta olarak emek, yani ücretli emek üstüne kuruldu-
30
ğu gerçeğ i n i başla n g ı ç noktası olarak a l mış,tır. Bu nokta
da, emeğ i n b i r değeri olamayacağını öne sü ren Proud hon
ile tartıştı. Proudhon 'un savı, emek ile işgücü nü b i r birın
den ayırma zoru n l u l uğunu tümüyle karşısına a l d ı ğ ı için
ütopi kti. Proudhon ücretli e.mek olgusuna karşı çı kıyor ve
kapita l is t gerçekliğin bu temel olgusunun a n la msız oldu
ğunu öne s ü rüyordu . Böylece, modern topl u m düzeninin
( kapita l ist toplum) özg ü l n itel i ğ i üzerine çok öne m l i bir
po lemik - başl ıyord u .34
Marx Felsefenin Sefaleti'nde Prou dhon 'un gerici ve
ütop i k tutumunu eleştiri rken , Ricardo g i b i , emek ile ser
maye arasında ki mübadelede değer yasasının ta şıd ığı çe
l i şkin i n fa rk ına va rmada n , ücretl i emeğ i bir gerçek olara k
kabul etmiştir. Bu nedenle D . I . Rosenberg 'in aşağ ıdaki
yoru muna katılmak olana ksızd ı r : « Felsefenin SefGleti'nde
artık d€:ğer teorisi henüz form üle edilmemişse de, 'bir
meta olarak emek' kavra m ı ile bu teori n i n temeli atılmış
tı . M a rx'ın burada halô, 'emeğ i n değeri'nden söz ettiği
doğ rudur. ancak b u özgü l meta n ı n özel n itel iğ i n i yani !<en
d i içerd i ğ i değerden daha fazl asını ü rettiğ i n i keşfetmiş
bulunuyord u . Da hası Marx ka pita l isti n değer yasa sına uy
gun olara k bu artığa kôr biçiminde el koyd uğunu göster
mişti.ıı 35
Bütün bu söylenenlerin ışığı a l tında , F e l s efen in Se
faleti'nde yen i b i r kavram olan ' meta olara k emek'in var
l ı ğ ı kuşku götü rmez. 'M eta olara k emek'in kendi içerdiği
değerden daha fazlasını ü retmesi meselesine geli nce,
Smith ve Rica rdo da bunun fa rkındayd ı la r. Marx kendisi,
Smith'in «artık değerin gerçek köken i n i kavrad ığını> ya
zar.36
Ancak ne Sm ith , ne de Rica rdo q rtık değe rin 'meta
olara k emek' tara fından üreti ldiğini ve bu a rtık-değere
kapita l ist tarafından, değer yasasına uygun olara k kôr
biçiminde el konduğunu gösteremediler. Gerçekten ilk
31
ba kışta , a rtık değer değer yasası i l e çel işiyor gibi goru n
s e de, a s l ı n da eşit değerl erin m ü badelesi yasasına uy
g u ndur. An ca k ücretli-Emek ve Sermaye'de «değer ya
sası te melinde ücretl i emek i l e sermaye a rasındaki m ü
badE.le» sorununu çözmek i Ç i n uğraşmı şsa d a , M a rx
gere k Felsefenin S cfalet i' nde gerekse Ücretli-Emek ve
,
32
yargısına ve aşağ ıdaki sözlerine katı l m a k olanaksızdır:
«Sermayen in · kôrın ı n (artı k değer) değer yasası ihlôl edi
lerek değ il, tam a ksine ona uyg un olara k elde edildiği
gösteri l m iştir. » 39 Gerçekte Marx halô bu sorun u çözmek
zorundaydı ve bunu başarmak için herşeyden önce değer
teorisini gel iştirme l i ; işg ücü dahil olmak üzere metaların
ve meta üreten emeğin iki yön l ü n itel iklerini ortaya ' koy
mal ıydı.
1 840'1a r. Marx'ın i ktisat teorisinin gelişiminde öneml i
b i r aşamayı simg eler. Burjuva topl umunun yasa larının
bel i rl en mesi konusunda klasik burjuva iktisatçılarının var
dıkları son uçların değerlendiril mesine i l işkin olara k Marx
şöyle yaza r: « Kfo sik ekonomi pol itik n esneler a rasındaki
gerçek il işkiye n eredeyse dokunmakla birli kte, onu bil ine
l i olara k formüle edemez. Burj uva kalıbın i çinde kaldığı
sürece bunu başarma olanağı da yoktu r.»40 « Nesneler
arasınadki gerçek i l i şkinin bilinç l i Glara k formüle edil me
si« Marx'a kalm ıştı . Bu nedenle Marx ve Engels'in her
şeyden önce diyalektik ve maddeci tarih kavra m ı n ı geliş
tirmeleri gerekiyord u .
Kapıla! f/3 33
Sefaleti 1 847, ve ücretli emek ve sermaye üstüne söylev
leri kanıtl a r. »41 Buna ka rşın, Marx'ın b u aşa mayı ya pma
sı, ekonomi pol i tiği devri mcileştirmesi için daha en yıla
i htiyacı vardı ( 1 847-57) . Sonradan Marx, ke'ndisi Felsefe
nin Sefa leti nin ıı20 y ı l l ı k b i r çal ı şma sonucu Kapital'de
'
34
Mançester'de sürdürdü ve çal ışma kayna k l a r ı n ı ön e m l i
ölçüde genişletti .46
1 849'da Lond ra 'ya gelen M a rx , burada British Muse
um k ü tüphanesinde çalışma ve genel olara k ekonomi
p ol i t i k , özel olarak da İngi l iz ekonomi pol itiğ i n i n ta ri h i
üzerinde d iize n l i b i r a raştırma yapmak olanağını buldu.
Klösik İ n g i l i z ekonomi pol itiği (William Petty, Ada m Smith,
David Ricardo) burj uva siyasal d üşünces i n i n doruğuna
ulaşmıştı ve bu neden le de M a rksiz m i n kayna klarından
birini oluşturd u . Bu açıdan bakıldığı nda, M a rx ' ı n Lon d
ra 'ya vard ı kta n k ısa b i r süre son ra ekonom i pol itiğin ta
r i h i üzeri nde derin b i r araştı rmaya g i rmesi şaşırtıcı o l m J
sa gerek.
Lond ra ' n ı n . o s ı ralarda, kapitalist dünya n ı n ra k i psiz
merkezi oluşu, M a rx ' ı n iktisat teoris i n i n gel i ş i m inde ayrı
bir önem ta ş ı r. Ka p i ta l izmin kaderi İngiltere 'cie ç i z i l mek
teydi. « B u nede n l e , buna l ı m l a r devrimleri önce k ı ta da (i<.'.
ta Avrupası) üretse ler de, herşeye karşı n , bunların teme
li İ n g i l te re'de atıl m ı ştır . . . » d iye yazıyordu M a rx , 1 850'd8.
«Öte yandan, k ıta devrimlerinin İ n g i ltere üzeri ndeki etki
leri n i n derecesi aynı zamanda burjuva yaşam koşulları n ı
ne denli hedef a l d ı ğ ı veya s iyasa l formasyonlarına ne öl
çüde isabet ett i ğ i n i gösteren termometred i r.»47
E konom i k sorunların incelenmesini sürd ü rmek ve
gen işletmek gereğ i , M a rx ve Engels'in i şç i sınıfının dev
rimci teoris i n i ve b i l i msel sosya l izmin temel i n i kurmak
için verd i k l e ri uğraşta do öngörü l mekteyd i . 1 848/49 Dev
ri m i n i n başarısızl ı ğ ı o s ı ralarda işçi sınıfının goruşunu
temsi l eden « N eue Rhein ische Zeitung» un kapatılmasına
yolaçtı. Kızıl renkte basılan son sayı 19 Mayıs 1 849'da
yayımlan mıştı. Yazarla r, kend i lerine i l i ş k i n olarak, Kö! n
işçi lerine h itaben şöyle d iyorlard ı : «Son sözleri ( m iz) .
her zaman ve her yerde ' işçi sınıfın ı n kurtuluşu' olaca k
tır.»48
35
Lon dra 'ya gel işinden sonra M a rx'ın i l k çabaları «N'3-
ue Rheinische Zeitung » u n d eva m ı olara k yen i b i r yayın
k u rmaya yön eldi. Ya yının adı « N eue Rhein ische Zeitu n g ,
Pol i tisch -ökonomische Revı:ıe» o l d u . Yazı l a r Lond ra 'da
hazırlan ıyor ve basım Hamburg 'da yapıl ıyord u . 1 950 M a rt'ı
ile Ka sım'ı a rasında yayı mlanan i l k a l tı sayıda M a rx
« B i l d i r i » başl ı ğ ı a l tında ortaya koyd uğu görevi - « . . . ya
şadığımız devrim dönemini, buna katı lan parti lerin n i te
l i k lerini ve bu pa rti lerin n i te l i klerini ve onla rı n va rl ı k ve
mücadeleleri n i bel i rleyen toplumsal i l işki leri açıklama k »
yeri ne · getird i . M a rx b i r gazeteye oranla derg i n i n özel
e
ü st ü n l ü ğ ü n ü n « tü m siyasal har ket i n teme l i n i ol uştura n
ekonomik i l işkile rin ayrı n t ı l ı v e b i l i msel i n celenmes i » n e
olana k sağlaması olduğu ya rg ısındayd ı .49
Bu çok öneml i �çı kla ma b ize, Marx'ın Londra 'ya geç
ti kten hemen sonra i ktisat teori sini gel işti rme görevi n i
yüklend i ğ i n i gösterir. Anca k b u yoğun çal ışma. k ı s :ı b i r
s ü re sonra , 1 850'de başlayacaktı. Katk ı ' n ı n önsöz'ü n d 3
M a rx şöyle yaza r: « 1 848 v e 1 849 ' 1 a rda <! N eue Rhe in ische
Zeitu ng» un yayımlanması ve onu izleyen olayl a r. yen iden
ancak 1 850'de Lon d ra 'da başlaya b i l d iğ i m çal ışma l a rı m ı
sek teye u ğ ra ttı.»(:()
« Pol itisch-ökonomische Rev ue» d e M a rx gelişti rm i ş
ol duğu maddeci ta rih görüş ü n ü n somut ta rihsel olayların
çözümlenmesine nasıl uygulanacağına i l i şk i n mü kemmel
ö rnekler verd i . Derg i n i n ilk sa yısında, En gels'in M a rx 'ta
« b irkaç y ı l ı ka psayan. tüm Avrupa için tipik olduğu kadar
eleştirisel olan b i r gel işme s ü rec i n i n a l tında yatan nede n
se l l i k bağ l a m larını ortaya koyma» g i rişim i n i n «ya n i siya
sa l olayları kendi görüşüne uygun d ü şen bir biçimde. en
son kertede. ekonomik olan çıkış nedenlerine kada r :r
delemesi » n in ilk ö rneği olarak n i teled i ğ i , önde gelen ese r
l erinden b i r i o l a n Fransa'da Sınıf Müca deleleri, 1 848-50'
n i n i l k böl ü m ü yayımlandı.51
36
Bu çalışmada ve aynı zamanda Engels'le birlikte ka
:eme aldığı uluslararası nitelikteki Revue'nun üç sayısın
da Marx 1 848/49 Devrimlerinin başarısızlığını açıklama
görevini üslendi. Küçük burjuva demokratlar «devrimin.
kişi olarak önderlerin ihtiraslı kıskançlıkları ve halkın çP.
şitll eğiticilerinin uzlaşmaz görüşleri yüzünden başarı
sızlığa uğradığını» ileri sürüyorlardı.52 Marx ve Engels
bu görüşü «aşırı bayağı» olarak nitelendiriyorlar ve dev
rim . hareketini nasıl değerlendirdiklerini ortaya koyuyo.-
lardı. Daha önce geliştirdikleri maddeci tarih görüşüne
uygun olarak Marx ve Engels, devrimin burjuva üreti.11
güçleri ilo üretim ilişkileri arasındaki çelişkilerin sonucu
olduğunu gösterdiler. «Böyle bir devrim ancak şu iki et
men. yani modern üretim güçleri ile burtuva üretim biçim -
leri (forms of production) birbirinden farklılaştığı zaman
olanaklıdır.» Ekonomik bynalım üre ıt. ilişkileri ile üretim
güçleri arasındaki çelişkinin ifadesidir. Buradan çıkarai<
vardıkları yargı şuydu: «Yeni bir devrim anca·k yeni bir bu
nalımı izleyebilir. Ancak ikincisi olduğu J<adar birincisi de
kesindir.»5l
Bu yargılar, Proudhon gibi toplumun sosyalist dönıi
şümünü kapitalist gelişimin zorla geriletilmesine yönelen
ekonomik tedbirlerle, kısacası reformist yöntemlerle sağ
lamayı düşleyen küçük burjuva sosyalistlerinin görüşle
rine bütünüyle ters düşüyordu. Marx ve Engels'in ütop·I<
ve öğretisel (doctrlnaire) olarak niteledikleri küçük bı.ır
juva sosyalizminin aksine, bilimsel ve devrimci sosya ·
37
Marx ve Engels bilimsel sosyalizmin 'sahte kardeş
küçük burjuva sosyalizmine karşı mücadelenin son dere
ce önemli olctuğunu kabul ediyorlardı. 1 840'1ardaki eser
leri ve bunlar içinde özel olarak Felsefenin Sefaleti.
Marx'ın başlangıçta bu mücadelede önemli ölçüde kld
sik burjuva ekonomisine dayanmak zorunda kardığını gös
terir. Bu durumu Marx'ın ekonomik çalışmalarının deva
mında tek olmasa bile, en önemli etmenlerden biri olaraı<
kabul etmekteyiz.
Marx ve Engels'in geliştirdiği maddeci tarih görü
şünden doğan en önemli sonuç, sosyalist devrimin kapi
talist toplumun ekonomik çelişkilerinin kaçınılmaz sonu
cu olduğunun ortaya konması idi.
Bunun sonucu olarak Marx'ın, dikkatin burjuva top
lumuna egemen olan ekonomik devinim yasasının incelen
mesine yöneltmesi gerekiyordu. Burjuva ekonomi politi ·
ği bu yasayı keşfedememişti. Burjuva üretim tarzını ken
di devinimi ve gelişimi içinde düşünmeyip, sabit, evren
sel ve değişmez bir gerçek olarak kabul ettiği için b•J
yasanın izini bile bulamamıştı. Ancak 1 840'1arda Marx da
henüz bu yasayı keşfetmiş değildi. Bütün bu etmenler ka
pitalist üretim tarzının derinlemesine incelenmesini ge ·
38
Kasım 1 850'de şöyle yazıyonardı: cKalifornlya albn
madenlerinin keşfi Amerika'nın refahına bir taç kondur
du. Avrupa 'daki tüm dergilerden önce biz... bu keşfin
önemine ve tüm dünya ticareti üzerine getireceği kaçını•
maz etk� re dikkati çektik. Mübadele araçlarında bir ar
tışa yol acacağı için, ticarete olumlu etkileri olmakla bir
likte yeni keşfedilen madenlerin önemi a ltın miktarının
artmasından doğmamaktadır. Bu önem Kal iforniya'dalcl
maden zenginliğinin dünya pazarında sermayeye verdl�I
itki, Amerika'nın Batı kıyıları ve Asya'nın Doğu kıyıla rını•
hareketlendiril mesinde, Kaliforniya ve Kaliforniya tara
fından etkilenen tüm ülkelerde yeni paz�rlar yaratılmasın
da yatar.»56
Böylece, 1 850'1erin başında ekonomi politik alanında
yoğun çalışmalar Manc için açık bir zorunluluk haline gel ·
di . Londra�da kalışı ona fevkalôde olanaklar sağl ıyordu
ve o da derhal bunlardan yara rlanmaya koyuldu.
39
il
GERCEKLER TEPESi
40
M a rx 'ı n çalışmaları çok gen i ş b i r alanı kapsıyor; ik
tisat b i l i m i n i n i ktisat teorisi nden , somut i ktisat ta ri h i ne
ve çeşitli kapita l i st ü l keleri n ekonom i k siyasetine kada r
va ran çeşitli da l la rı n ı i çeriyordu. Bunun sonucu ola rm:
kapita l ist ü retim ta rzının ve onun üstyapısının tüm bo
yutlarını i nceled i. 1 842/43 de, kend isinin de kabul ettiği
gibi, olgusa l b i l g i n i n eksikliğinin fa rkına varınca 1 850'1er
deki ekonomik çalışmaları onu sözcüğün gerçek a n l a m ıy
la teorik ve prati k soru l a rda uzmanlaşmaya götürdü. Ra
dikal bir Amerikan gazetesi olan New York Tribune'la
uzun süreli ilişkisi de (1851 den 1 862 ye kada r) bunu hız
landırdı . « Katkılarımın büyük bir bölümü Britanya ve (Av
rupa) K ıta'da k i öneml i ekonom i k olaylara i l işkin makale.
!erden ol uştuğ undan, kesin olara k söylemek gereki rs·�
ekonom i pol itiğin kapsamı dışında kalan pratik ayrınt •
ları da yakından b i l meye zorlandım.» d iye yazıyordu.3 i l
g i lendi ğ i ekonomik sorunların ne den l i geniş kapsa m i ı
olduğ unu görebi l mek için New Vork Tribune v e diğer ga ·
zetelere yazmış olduğu makalelerden b i rkaçının başl ığını
s ı ralamak yeterl idir: 'Yoks u l l u k ve Serbest Ticaret - Bek
lenen çöküş', ' Disraeli'nin Bütçesi', 'Ticaret Refa h ı ' , ' B u
lanık M a l i Du ru m', ' B a n k of England'ın Kararna meler.·,
'Maliyeler', ' Papazlar ve On Saa tl i k İ şg ü n ü M ücadel esı',
'Yen i M a l iye Ü ç kôğıtçı l ığ ı ' , 'Gladstone ve Pen i ler'. 'B1J L ·
çe', 'Sterl in ler, Şli nler, Pen i l er veya Sınıf Bütçeleri ve
Bunlardan Kimin Kazandığı', 'Brita nya U l usal Borç l a rın ı;ı
Değ işmesi', 'Gazete Eklerinin Verg ilen_d i ril mesi', ' Doğl.I
H indistan Ş irketi : Faa l iyetleri n i n Tarih ve Son uçları', ' İ r
landa Tasa rruf Hakkı', ' İ ngiltere İ şçi Sınıfı H a reketleri '.
'On Saatl i k l şgünü için M ücadele', ' H ü kü metin Mali Başa
rısızl ığı', v.b.
Bu maka lelerde ve 1 850'1erde yazd ığı mektu plarda
Marx. b u n a l ı m sorusuna büyü k bir i l g i gösterd i . Bunun
rastla ntısal olduğunu söylemek doğ ru ola m az, çünkü 1 858
41
59'1arda Engels'le birli kte buna l ımlarl a devrim durumları
n ı n doğuşu a rası nda doğ ruda n b i r bağlant ı n ı n varl ığını sap
tad ı l a r. Bu aynı zamanda devresel ekonomik da lgala nma
ların çözümlen mesine gösterdikleri m uazza m ilgiyi a çı k
l a r. «Son olaylar bir buna l ı m olmadan ciddi b i r devrimin
olamayacağ ına beni her zama n k inden çok inandırdı.» di
ye yazıyordu , M a rx .4
Henüz 1 855'te Manc yeni b i r ekonom i k bunal ı m ı n
ya klaştığına d i k kati çekiyordu. ( B u b i l i n d i ğ i g i b i 1 857 b u
n a l ı m ıd ı r.) Kapital ist ekonom i n i n d u ru mu n a ilişkin yoğ u n
ç a l ışma l a r meyvesini vermişti. 2 3 Oca k 1 855 te Lassa le'e
yazdığı mektu pta , M a rx şöyle d iyord u : « Ba n a yöneltmiş
olduğun b i rçok ekonomik soruya ilişkin ola rak, bildiğin
kadarıyla şimdiye dek h içbir b i l im sel ya da, resmi a raş
tırma yapı l ma m ı şt ı r. . . Şimdi ise, bu soru l a r üzerine ç a l ış
malar mutlôka yağ mur g i bi yağaca ktır. İ n g i l tere'de buna
lım zamanı aynı a nda teorik incelemeler zama n ı d ı r.»5
Gerçekten de, 1 857 sonba harında ciddi bir buna i ı r-n
-
gerçekleşti . « Amerikan buna l ı m ı -ki biz « Revue» n i n Ka
sım, 1 850 sayı sında geleceğ i n i haber vermiştik- m u h
teşem oldu» d iye yazıyord u , M a rx.6 « B u denli maddi s•
k ı ntıda olmama karşın, 1 849'dan bu yana kend imi hiç bu
kadar ra hat h issetm emişti m . » 7 E k i m ( 1 857) orta l a rı nda.,
sonra M a rx ekonomik ça l ı şmala rı n ı ta m a m la ma k üzere
kendi dey i m iyle 'çılgın g i b i ' çal ışmaya ba şladı. Ayn ı za
manda buna l ı m la r üzerine o den l i zengin belgeler too
l a m ıştı ki, « N ew York Tribu neıı a yazd ığı .seri makaleler
d ışında bu kon uya i l işkin 'özel bir eser yazmaya n iyetlen
d i .8 Buna l ı m kendi içinde ilgine olmanın ötesinde M o rx'ı
öze l l i kle i ktisat teorisi n i gel iştirme açısından hızlandırd L
Ş i m d i . bizim için çok öne m l i olan M a rx ' ı n 1 850'1e· · ·
deki teorik çal ışmalarının değerlendirmesi n e geçebi l i riz
İ l k olara k , M a rx'ın burjuva iktisatç ı la rı n ı n çal ışma
la rından ya ptığı a l ıntı l a rı kapsayan sayı sız Not Defterleri'
42
nden söz etmek g erek i r. 1 850 Ağu stosu n 'dan 1 853 Hazi
ran'ına kadar M a rx . . kendisinin n u maraladığı, 24 adet not
defteri doldurdu, (bunun d ışında n umarasız sürüyle not
defteri daha va rd ı r.) Bu ta rihten sonra da M a rx'ın bel[i
kon ularda a l ıntılar topladığı ve bazılarına yoru mlar ekle
diği b i rkaç d efter daha bulunma ktad ı r. Bu, toplanan ma
teryal i n i l k işl emesi idi. Bunlar a rasında şu başlıkları gö:-
mek mümkün : Notlar (toprak ra ntı sorunları üzerine çe
şitli a l ıntıları içerir) , Para, Kredi ve Bunalımlar, Bunalımlar
ü stüne Kitaplar (buna i l i şkin olara k 18 Ara l ı k 1 857 d � .
Engels'e <dn g i l te re , Almanya v e Fransa üzerine ü ç b ü y ü t<
kitaba başladımıı d iye yazmıştı) . Alıntılar Kitabı (Grun
drisse n i n 'Sermaye üstüne' böl ü mü için b i r d izi a l ıntıyı
'
43
ve Molthus'un sadece kol işçilerinin değil, toprağın do bo
zulması (savına doyanon-cev) teorisini ıskartaya çıkarmada
tek yol» olduğunu belirtir.10 Diferansiyel rant teorisi, Ri
cordo tarafından geliştirildiği biçimde, toprak bereketim ·
ğinin azaldığı önsovına dayanıyordu. « işte, Malthus ker.
di nüfus teorisine gerçek temeli burada bulmuştur . . . » 1 1
Marx mektubunda Ricardo için bu koşulun zorunlu olma
dığını ve toprak rantının toprak ürününün fiyatı düşse bı
le tarım geliştirildiği zaman a rtabileceğini gösterir.
44
da M a rx'ın kapiia l ist gerçekliğin incelenmesine nas.ı
ya klaştığı görül mektedir.
Kapita l izmin daha somut ü retim i l işki lerini karşıla .
yan para ve topra k rantı kategorileri n i n , M a rx'ın çözü� ·
lemesinin i l k konuları ol masın ı n neden i a ç ı kt ı r. M a rx b u .
rodan kapita l :zmin daha derin kategorilerine -değer ve
artı i< cieğ e rn- geçmiştir. Bun ı a rı ç ı k ı ş noktası olara k a l
m ı ş v e 'yüzey' kategoril ere -po ra , kôr, orta lcı ma kör.
pazar değeri-- gel işimini izlemiştir. Bununla birl ikte , M a rx
1 850'1erin başlarında e konomi pol i tiğ i devrimcileştirme
yolundaki çcılışmalorı n ı n çoğunu ta mamlad ı ğ ı kan ısı nday
dı. Engel s'e 2 !\l isan 1 851 ta ri h l i mektubunda : «Beş hafta
içinde, tüm e kon omik çöplükl e i ş i m i b itirecek aşamaya
geldim*. Bu biti:ıce i ktisa d ı evde ça l ı şacak ve M useu m '
da başka b i r b i l i m i n içine dalacağ ı m . Artık b u n d a n s ı k ı !
moyo boşladım. Terr.elde, A. Smith ve D. Ricardo'dan bu
yana bu bili mde, b i reysel ve çoğu kez u staca yapılan ! n
celemelere karşın. herha n g i b i r i lerleme kaydedilmemiş ·> '4
d iye yazıyord u . « İ ktisadı n i hayet bitird i ğ i n e sev i n d i m »
d iye cevapladı En gels. «Gerçekten ' aşırı za man a l d ı v -.J
s e n ö n e m l i bulup t a h e n ü z okuma d ı ğ ı n b i r k itap olduğ:J
sürece yazmaya g i ri ş mezsi n >> 15• Anca k, M a rx'ın ölü msüz
eseri Kcır>ital'i yaza b i l mesi için, daha oldu kça g üç ve h ı r
palayıcı b i r yolu katetmesi gerekiyordu .
Bizler i ç i n b u rada ö n e m l i o l a n , M a rx'ın Smith v e R i
cardo'n un ekonomi pol itiğin ta rihi i ç i n d e k i yerleri n i ne
den l i kesi n olara k sapta d ı ğ ı d ı r. Anca k belirti l m e l id i r ki,
bu dönemde M a rx henüz bel l i bir anlamda bütünüyle ne'3-
nel olmadığı söyl eneb i l ecek klôsik burj uva ekonomisi
kavramından kendisini tümüyle k u rtora ma m ıstı .
4 Mart 1 853 ta rihi nde New York Daily Tribune'd9
45
Marx şöyle yazıyord u : « Dolayısıyla, i l k olara k b i r u l u s
yoksu l l uğa itilmiş ve artık o n l a rı n sırtından d a h a faz lası
elde ed i l emez duruma gel ince sürülmüşler ve net kazanç
ların b i lô nçosu çıkarılmı ştır! Ricardo'nun ünlü Principles
of Pol itical Economy ( Ekonomi Pol i t i ğ i n İ l keleri) a d l ı k i tn
bında ortaya konan öğreti i şte bud u r. Yaklaşık 2 . 000 s te r
l i n y ı l l ı k kôrı olan b i r kapital ist için 1 0 0 veya 1 000 i ş ç i
çal ıştırma n ı n ne farkı vardır? ' U lusal gel i r gene aynı d e
ğ i l m i ? ' d iye soruyor R i cardo. B i r u l u sun net gel i ri n i rı ,
ra ntlar ve korlar aynı kaldığ ı sürece, 1 0 m i l yon y a d a 1 2
mi lyon u n s ı rtından ç ı ka r ı l m ı ş olması - üzerinde duru lacak
bir önem ta şımaz.)> Hemen bunun a rd ı ndan Marx, S isnıo n
d i ' n i n Ricardo'yu benzer b i ç i mde eleştird i ğ i Nouveauı<
principes d'economie politique ( Ekon o m i · Pol itiğ i n Ye;� i
İ l keleri) a d l ı eseri nden a l ı ntı verir. Burada zama n ı n ı do!
d u rmuş üretim i l işki lerine bağ l ı kalan Sismon d i ' n i n görü
şünü paylaşma d ı ğ ı n ı bel i rtir ve aynı zamanda Rica rdo 'v· u
da eleştirir. 1 862'de Theorien über d e n Mehrwert (Art; K
Değer Teori leri) üzerine ça l ış ı rken Ricardo'dan yukarıda
geçen a l ıntıyı y i n el eyecek, ancak b u kez « Ricardo 'n uıı
b i l i msel tarafsızl ı ğ ı n a » ö rnek olara k verecekti r.16
Bu soruya bu den l i çok yer ayırma m ızın neden i , klcı
s i k b u rjuva i ktisadına bağ l ı l ı ğ ı n , b i r a n l a m a , M a rx'ın eko
nomik görüşleri n i n o l g u n l u k d üzey i n i n göste rgesi olma
sıd ır. Daha 1 840' 1 a rı n sonlarında M a rx'ın burj uva ekono
mi pol itiğine i l işkin olara k genelde doğru bir ya rg ıya va r
d ı ğ ı n görmüştük. 1 852'de de Ricardo'yu burj uvazi n i n e n
k l a s i k temsilcisi -yorumcusu -ve prol eta rya n ı n en saı
sı l maz ra kibi olara k n i telend irm işti .17 Ricardo ' n u n fikirle
ri n i n en derin ve evrensel çözümle mesi ancak Theori�n
über elen M ehrvert'te (Artık Değer Teorileri) bulunr:; b i l '. r
« R icardo'nun acımasızl ı ğ ı sadece bilimsel namusluluk d e -'
ğ i l aynı zamanda kendi açısıı ndan bilimsel bir gerekli l i k ti
. de. Anca k bu nedenl_ e de ü retici g üçlerin süregelen g e l i ş -
mes ı n ı n toprağa daya l ı m ü l k i yeti veya işçileri öldürme
si onun . soru nu değ i l d i . Bu g e l i şmen i n sanayi bu rjuvazisi
nin sermayesinde değer kaybına yolaçması da onun umu
runda değild i . . . Ricardo'n u n fiki rleri büyük ölçüde sana ·
yi buriuvazisinin ç ı ka rlarına uygun düşüyorsa , bu sadec·::ı
(sanayi b u rj uvaz i s i n i n ) ç ı ka rları n ı n ü retimin veya insa n
emeğ i n in ü retici gelişim ine uygun d ü şmesinden ötürü
dür ve bu uyg u n l u k ölçüsü nded i r. Aksi durumlarda ise.
proleta ryaya ve a ristokras iye olduğu kada r burj uvaziy .3
ka rşı da acımasızdı r.» 18
1851 N i san'ında M a rx. bu rjuva ekonomi po l i ti ğ i n 9
i l i ş k i n çalışmalarını beş hafta içinde ta nıa ml ayaca ğ ı ! l i
düşün mesine ka rşın çalışmalar deva m etti . «Genell i kk'!
saba h ı n 9'undan akşamın 7'sine kad a r British M useum'
dayı m » d iye yazıyordu 27 Haziran 1851 'de Weydemeyer'�
gönde.rd i ğ i me ktupta . « Üzeri nde çalıştığım materyal cy
lesine k a h redici çapraşı k l ı kta k i tüm çabalarıma karşın a l -
tı veya sekiz haftadan önce ta mamlana mayaca k . . Ama
bütün bu g ü ç l ü k l e r ve he rşeye karşın ya kında iJ i ti rece
ğ i m.» 19 14 Ağu stos'ta do buna i l işkin olara k şöy l e yaz!
yord u : « Şi md i , bütünüyle i ktisatla uğraşmakta iken . . . »:11:
Kasım 1 85 1 'de Marx ve Engels Economy'yi ( İ ktisa t) ya
yımlama planlarını tartıştılar21• 1 852 M a y ıs'ında Engels.
M a rx 'a b u eseri n i n yayımlanması üzerine 'hôlö' sürme�
te olan görüşme lere · i l işkin bilgi verd i .22 Ara l ı k ayına g e
l in d iğ i nde M a rx'ın Economy ( İ ktisat) için Almanya'da b i r
· m y ı m c ı bul maktaki s o n u m utları da boşa c ı k t ı .23 Ekono
mik bunal ı m ı n geli şmesi de yavaş olunca, Marx ekono
mik çal ışma l a r ı n ı b i r ölçüde yavaşJattı. B u n u n l a birl i kte
Engels'in baskısı devam etti. « Economy'yi ( İ ktisat) bitir
mel i s i n » d iye yazıyordu M a rx'a 1853 M a rt'ın da24• Marx'
da bunu i stiyord u . Kom ünist B i rl i k'ten Adolf Cl uss'a ş:..ı
satırları yazd ı : « Halô . . . b i rkaç ayımı kendime harcayara '<
Economy'yi ( i ktisat) bitirebileceğim g ü n ü n gelmesini bei<-
47
l iyoru m . Ama, artık bunu başa ramayacağ ı m gibi gözü kü
yor. » 25 1 857 yazı nda iki kez i ktisat teorisini betimleme g � .
rişi m inde bulunan, ancak her i k isinde de çal ışmasını kes
mek zoru nda kalan M a rx ' ı n ekonomi pol itiğin formüfa s
yon una başlaması için 1 857 Ekim'ini bekl emesi gere kiyor
du.
1 857 Temmuz'undc.. , ' baya ğ ı ' i ktisatç ı l a rın, Bastiat vC::
Carey'in eserleri üzerine tama mlanmamış b i r ta slak ç ı
kard ı . M a rx ' ı n başl ı k olara k tasla kta sözü edi len Bastia t'
ın kita b ı n ı n a d ı , Harmonies Economiques'i (Ekonom:k
Ahe n k) seçmesi, k i tap üstüne kapsa m l ı b i r eleştiri ya .�
maya n iyetlen diğini gösterir. Anca k kısa bir süre son r�ı
ayrı n t ı l ı b i r eleşti riye değmeyeceğ ine kara r vererek niy� ·
ti nden vazgeçti.
M a rx'ın bizl ere b ı ra ktığı b u taslak sa l t b i r eleşti ri
o l ma n ı n çok ötesi nded i r. Ta slağın başında ki önsöz'de
Marx burj uva ekonomi pol itiğ i n i n durumunu açıkça se:-
g i ler. Böylel i kle Marx, i l k kez 17. yüzyıl sonunda Pet t ıt
v e Bcisg u i ! l ebert'in eserleri i l e başlayan v e 1 9. yüzyı l ı rı
i l k ctuz y ı l ı n da Rica rdo v e Sismon d i ' n i n kitapları ile son �J
e ren klôsi:-: burjuva i kfü:ad ı n ı n s ı n ı rları n ı kesin olara !<
göstermiştir.
Marx'ın bel i rttiği gibi daha sonraki burj u va i k tisat
ç ı la rı ya k l asik yaza rların ta k l itçileri ya da onların gerici
eleştirmenl eri idi ler. Fransız i ktisatçısı Bastiat ve Ame
rika l ı Ca rey bunun en bel i rg i n örneklerini ol uşturur. H e �
i k isi de «klasik i ktisatçıların uzlaşmaz n i te l i klerini bet i m
led i k leri ü retim i l işkileri n i n uyum lu l uğunu gösterme'/ ' )'
gerek l i b u l ma ktaydıla r.26
Bu i k i i ktisatç ı n ı n görüşleri n i yetk i n l i kle çözü ml eyen
Marx, şöy le der: « Her i k isinin de birbirinden kesin l i k ' P
fark l ı , hatta çel işen u l usa l çevreleri herşeye ka rşın a {t ı !
tav ı rla rı be n i msemelerine yolaçmıştır.»27 Ca rey Ame rika '
n ı n ekono m i k i l işki leri n i l n g i ltere ile karşılaştırmış ve l r. -
48
giltere 'de burjuva topl umunun saf biçimiyle bulu nmadıgı
nı, gelişimin feodal dönemin i l işki lerince engellenmiş ve
etkilenmiş olduğ unu, bunun esas olarak devletin ekon � ·
m i k hayata müdahalesinde kend i n i gösterd iğini i l eri s ü ·
rer. Ona göre, İ n g i l iz toplumunu bölen uzlaşmazl ıklar vt;ı
i ngi ltere'nin d ü nya pazarına getirdiği uyu msuzl uklar bu ·
n u n sonuçlarıdır. Oysa feodal kal ı n tıların bulunmadıl'.);
Amerika'da Carey üretim i l i şki leri n i n fa m bir uyumluluk·
la gel iştiği kanısı ndayd ı .
Kapital f/4 49
çekten genel b i r geçerl i l iğe sahip ol ması n ı n nedeni o u
d u r.
Öteki bölü m -Katkı'nın ü n l ü 'Onsöz' ü- 1 857'nın
Ağustos sonu ve Eylü l başlarında ka leme alındı. Anca k
Eyl ü l ortasında M a rx çalı şmasına a ra vermek zorunda
kaldı.
M a rx daha sonra l a rı ş u n l arı yaza r: «Henüz kanıt
lan ması g ereken son uçları önceden i leri sürmen i n ban�
kafa karıştırıcı gelmesi nedeniyle tasarla m ı ş old u ğ u m · ge
nel g i rişi bir yana bıra ktım. Beni gerçekien izlemek iste
yen okurun tikelden genele varmak için kara r verme�i
gerekiyor.» 29
H�rnekadar bu 'Giriş' bir ta s l a k n i tel iğ i nde idiyse ve
h i ç b i r za man ta ma mlanamamışsa da Marx'ın konu üstün
deki düşüncelerini ve kurmuş olduğu i kt isat teori s i n i n
yöntemi n i h e r yerden d a h a ayrıntılı bir biçi mde içerd i ğ i n .
den büyük b i r öneme sahiptir.
M a rx gözlem lerinde maddeci ta rih goruşu tezin i .
öze l l i k l e toplu msal ü reti me önce l i k ta nıya n tezi çıkış nok
tas ı olara k a l m ı ştır. Burj uva üret i m ta rzını ölümsüz ola
rak gören ve bunu her üretime genel leyen bu rjuva ikti
satçılarından farklı olara k Marx. kendi teorik çözü mle
mesine konu olara k topl umsa l olarak bel i rlen miş ü reti m i .
modern burj uva ü reti m i n i a l m ı ştır.
M a rx burjuva yazında (l iteratürde) a l ışılmış olan eko
nomi pol itiğin ü retim, bölüşüm, m ü badele ve tüketim ola
ra k böl ü n mesini eleşti r i r ve üreti min önceliği tez i n i ay
rıntıla rıyla ka nıtlar. Toplu msal ü ret i m in, ekonom i k a raş
tırma n ı n öznesi olduğunu ortaya koya r ve ü reti m, böl ü
şüm, mübadele ve tü keti min tek b i r bütünün parça l a rı o l
duğunu ve, h e r o rga n i k bütüncte olduğu g i bi , birbirleriyle
etkileşim içinde olduklarını göster i r.
M a rx, klôsik e konomi pol itiıjin tuta rsız ama öne m l i
b i r özel l i ğ i n i açıklamayı başa rmıştı. Emek, değer teorisi-
50
ne bağ l ı olan klasik i ktisatçılar 'üretim teorisyen leri'ydiler
ve buna karşın ekonomi pol itiğin biricik konusunun böl ü
ş:..i m olduğunu ö n e sürmüşlerd i . Marx'ın gösterdiği gibi
bunun nedeni, burj uva iktisatç ı larının üreti min (ka pita
list üretim ta rz ı n ın-el ölü msüz ve değişmez olduğunu dü
şünmeleri, bölüşüm biçim lerini ise ü retim biçim lerinden
_(forms of production) ayrı olarak kabul etmeleri ve on
ları değişim ve gelişimleri içinde değerlend i rmemel eriyd i.
İ kinci olara k da, toplumsa l ü retimin yapısını sapta ma ça
balarında klôsik i ktisatçılar ü retim a l etlerinin ve toplum
üyelerinin ü retimin çeşitli alanlarına dağılımının· üretimin
içsel bir momenti olduğuna ve bu dağ ı l ı m ın üretimin ya
pısını belirlediğine içgüd üsel olarak inanmışlard ı . i şte ke
sinlikle bu nedenl e Rica rdo, ekonomi politiğin asıl konu
sunun ü reti m değ i l , bölüşüm olduğunu öne sürmüştür.
Toplumsal ü reti min tüm öğelerinin d iyalektik birliğinin
çözümlen mesi Marx'ın, burjuva ekonomi pol itiğ inin sınır
l ıl ığ ı n ı aşabil mesinde ve üretim biçimlerinin ifadesinden
bqşka bir şey ol mayan bölüşüm biçimlerinden ekonomi
pol itiğin gerçek konusu olara k üretim il işkilerinin çözüm
lemesine geçebil mesini sağlad ı .
'Giriş'teki ekonomi pol itiğin yöntemine il işkin bölüm
çok öneml idir. Burada Marx, ilk kez bilimsel yôntemi (so
yuttan somuta ilerleme) tan ımlamasının yan ı sıra bu yön
temin ideal ist Hegelci a n layışla değerlendiril mesi n i eleş
tirir. $oyuttan somuta Herleme yönteminin d iyalektik
maddeci yoru mu. çözü mleme için başlangıç noktasını
oluşturan somutun, a ra ştırmanın sonunda, zıt yönlerin
birliği ve çeşitli tanımların sentezi olara k yeniden karşı
mıza çıkması anlomına gelir. Bilimsel soyutlama b u rada
·
somuta, gerçeğe, bu gerçeğin bir önvarsayımı olara k ay
rılmaz bir biçimde bağlıdı r. Soyut düşünce süreci gerçek
tarihsel sü rece uygun düşmel idir.
'Giriş' Marx'ın 1 857 sonbaharında iktisat teorisinin
51
yöntemsel te mell eri n i ayrıntı l ı bir biçi mde or taya l;oy m u ş
olduğunu gösterir.
"l bö"/ son u nda, bu a rada yeralan bunai ırnın dogruda n
etkisiyle M a rx n i hayet 1 850'1erdeki a raştırma la rının so
nuçlarını toparla maya başladı . 2 1 Ara l ı k 1 857'de Lassa l e '
e şu satırları yazd ı : «Süregelen t i ca ri bun a l ı m ben i, i k t i
s a t i l keleri n i n formü lasyonu üze rin d e c i d d i b i r d i k i<at tıa �
ca maya itti . . . » J-O
Marx'a b u n a l ı m ı n gelişimi üzerine s ü re k l i b i l g i sa ğ
l ayan Engels şunları yazıyordu : « B u bunalımda, a şı n ü re
t i m şimd iye kadar görülmemiş ölçüde yayg ın laş t ı » 11 . . .
52
ü reti m i ) i l eri ve (kendi sınırlarının) d ışına iter ve h ızla
ilerlemeye zorl a r. » 36 Bu sözl er ka pita l ist ü retimin uzlaş
maz doğas ı n ı açı kça serg ile mektedir.
Kapita l ist toplumun ekonomik ç e l i ş k i leri n i n b i r ifa
d e s i olara k ekon o m i k buna l ı mlar, b u n d a n ötürü, kapita
l ist ü retim ta rz ı n ı n tüm g e l i şme olanaklarını yitirdlgi
anlamına gel mezler.
1 859 Ocak'ı nda Katkı'n ı n 'Onsöz'ünde M a rx şu yar
g ıyı ortaya koyd u : « H i ç bir topl umsal d üzen onu yaşatan
ü retici güçle rin lümü gel i ş meden yoked i lemezler . . . » 1 7
Ka n ı mca M a rx'ın 1 857 ve 1 858'de 1 857 buna l ı m ı üstüne
olan som u t çalışmaları bu tezi ortaya koya b i l mesinde t e
m e l bir ö n e m ta ş ı maktadır. ( H atta ö y l e k i , Engels'le bir
li kte buna l ı mlar üzerine özel bir eser yazmayı bi!e dii
şünmü ştür) .38 Ancak en öne m l i s i , M a rx'ın burjuva toplu
munun dev i n i m yasasını ta m b u y ı l larda keş �etmesi ve
artı k değer teori s i n i ortaya koymuş olmasıdır.
B u n u n l a birl i kte Marx bütün bunları henüz fa rklı bır
biçimde ele al maktayd ı . «Yeni bir devrim ancak yen i b i r
tu n a l ı m ı izleyeb i l i r. Anca k i k i n c i s i olduğu kada r birincisi
de kaç ı n ı l mazd ı r . » 39 Marx devrimin nesnel ka ra kteri n i
doğ ru o l a ra k vurgulamakla birli kte devrim i l e · kapital ist
ü retim ta rz ı r n :ı devi rsel (cyclical) gelişimi a rasındaki i l i ş
k i 'ı'8 ç o k co!aysızca ya klaşma kta d ı r.
Ancak h 3 r ne o l u rsa M a rx'ın b i r deha örneğ i olaı
eseri Grnrı.drirse der Kri!�k der Politischen Okonomie' y i
( E kcnomi Pol i ti ğ in Eleştiri sinin Anahatları) kesi n l i k l e 1 857
bu nal • m ına b o rç l u y u z Bu eser üstüne olan çal ışması b::ı
.
54
ti ama bunu ya pa rken önemli ölçüde Rica rdo'nu n goruş
lerine daya n ma ktaydı. Şimdi ise sorun Proudhonculuğu
Marx'ın i ktisat teorisi açısından, b i l imse l sosya lizm açı-.
sından a ş ma ktı. Ka pita l ist toplumun uzla şmaz çel i ş k i le
rının «suskun meta morfozlarla a teşlenemeyeceğ inin».ı.ı
ve Prou dhoncuları n burjuva top l u m d üzen i n i sürdürmei<
ve 'pürüzleri n i ' d üzeltmek yolundaki ça balarının işçi sını
fını örgütsüzleştird i ğ i n i n ve onu sosya l ist devri m hazırlı
ğından uza kla ştı ra n sahte bir ütopya olduğunun kanıt
lanması g erekiyord u. Bu görevin ne den l i önem l i olduğu
Engels'in M a rx'ın Fransa'da İç Savaş adlı eseri ne yazdı
ğı 'Giri ş'ten de a n l a şılabil ir. Bu 'Giriş'te Engels, Proud
honcuları Kom ü n ' ü n ekonomi k hata l a rından doğrudan
soru mlu tutar. Engels Kom ü n 'ü n « Sosya l izmin Proud hon
cu ekol ü için bir meza r» oluşturduğunu yazm ı ştı r.43
Grundrisse'de M a rx öngörmekte olduğu görevi ye
rine getird i . Eserde M a rx, kend i değer ve artık değer tc ·
orilerini ortaya koyma n ı n ya n ı s ı ra Proudhoncul uğa da
kesin bir da rbe indiriyord u .
Anca k G rundrisse'de yera lan bu 'yapıcı' e leştirinin
ana hedefi M a rx'ın o güne dek en önemli başarılarını
sağla rken kendine çıkış noktası olarak a l d ı ğ ı klasik bur-
j u va i k tisadı i d i .
55
111
• Grundrisse ilk kez 1 939 ilô 1 941 y ılları arasında Almanca olarai<
SBKP Merkez Komitesi M a rksizm - Leninizm Enstitüsü tara f ı n d a n
yayı m l a n d ı .
56
« Gerçek ten arkasında yatan değere u laşa bi l mek için m ü
badele değerinden y a da metaları n m ü badele i l işk isinden
başladık.»2 Para veya başka bir d eyişle değerin parasal
biçi m i , d eğ eri n en gelişmiş ve kapita l izme uyg u n dü şen
biçimid i r. Buna uyg u n olarak para teorisi doğruda n doğ
ruya d eğer teori s i n i izleyecektir. Burj uva ve k ü ç ü k bur
j uva ekonomi pol i ti ğ i n i n eleştiri s inde ve aynı şe kilde biz
zat özne n i n i n celen mesinde (hepimizin b i l d i ğ i g i b i bunlar
Marx'ta tek ve aynı i şlemdi r) M a rx h erşeyden önce dış
.
görü n ü mden içsel doğaya doğ ru i l e rler. Bu n eden le ' Pa ra
üstüne' a d l ı böl üme ' i l . ' s ı rayı vermekle birli kte Grund
r isse ye gene de para teorisinin i n celemesi i l e başlamış
'
t ı r.
Bu söyled i klerimiz qraşt ı rma sürecinin özg ü l b i r aşa
ması i l e i l g i l i . Bu s ü reç bir bütün olara k ele a lındığında
soyuttan somuta i lerleme kuşkusuz burada d a g eçerl i d i r.
Öyle k i , örneği n M a rx a rtı k değer teorisini ortaya koyma
dan önce d eğer teorisin i formüle etmiştir.
Bununla b i rl i kte incelemed e k i (a raştı rmadaki) tek i l
aşa m a l a r ele a l ındığında s u n u ş s ü reci n i n özel l i ğ i olarak
M a rx'ın, e şya n ı n içsel doğasına ul aşmak için dış görü
nümden hareket ettiği, ö rneğ in metadan paraya değil ds,
parada n metaya doğru i lerled iğ i ortaya çıkar.
M a rx para. kategorisinin a n laşılmasını değerin ( içsel )
doğasının gerçekten anlaşılıp anlaşı l madığının b i r göster
gesi olara k değerlend i r i r. Daha sonra l a rı Ricardo'nun de
ğer teorisini eleştiri rken M a rx , Ricardo'nun «emeği scıde
c0 değerin büyüklliğünün bi� ölçÜ!;Ü olara k ele a l d ı ;J ı n ı ve
bu neden l e kendi değer teorisi ile para n ı n doğgsı a ra s ı ıı
d a h i ç b i r bağ l a n tı k u ramadığınııı bel i rti r.3 Geliştird i ğ i de
ğer teori sine dayanara k Marx Grundrisse'de paranın mik
tar teorisine ayrıntılı b i r eleştiri getirmiş ve « R icardo'nun
para teorisinin bütünüyle çürütüldüğünü . . . » yaz mıştır.4
Grundrisse'de Marx, Proudhon'un para teorisin!n
57
e leşti ris inin « Proud hon'un dol a ş ı m teorisi i le genel teori
s i n i -değerin belirlenmesi teorisi- bağlayan temel g izi
görmemizi sağlayaca ğ ı n ı » bel i rtir5• Şimdi M a rx'ın Proud
hon'un ütop i k pa ra teorisini nasıl değerlendirdiğini ve
kendi değer teo'ris ini adım adım ortaya koyduğunu g ö re
lim.
' Pa ra Üstüne' böl ü m � Proudhon'un b i r izleyicisi olan
Darimon'un b i r y ı l önce bası lan De la reforme des bon
ques ( Ba n ka l a r Reformu ü stüne) a d l ı k i ta bı n ı n ayrıntı l ı
b i r değerlendirmesi i l e başlar. Katkı'da M a rx b u k itabı
Proudhon'un « melodramatik pa ra teori sinin» bir özeti
olarak n itel e r.6 Proudhoncu la r, öte k i meta lara oranla a l
t ı n v e g ü müşün ayrıca l ı k l ı durumunu ekonomik buna l ı m
ların ve öze l l ikle kapita l ist d üzenin t ü m kötü l ü klerinin n e
d e n i olara k görmüşlerd i r. « N e yaz ı k k i paranın a şa ğ ı l a n
m a s ı n ı n ve metaların yücel tilmesinin sosya l izmin gereği
olduğunu ciddi b i r biçi mde öne sürmek Bay Prnudhon ve
okuluna d üştü . . . »7 Güçlü kle rden k u rtu l ma k için Prou d
honcular a l tın v e gümüşün yerine 'emek pa ra ' y a d a 'sa
a t fişl eri'n i , yani işçiye ve ri lecek ve onun kaç saat ça l ı ş
tığ ı n ı gösterecek olan vesi kala rı koymayı önerdiler . .
Proudhoncu l a r böyl e l i k l e b i r ta şla i k i kuş vuraca kları
kanısındayd ı lar. Proud hon c u l a r 'emek para 'n ı n , harca naıı
emeğ i n doğrudan i fadesi olduğu varsayımı i l e , geleneksel
kôğıt para gibi altın ve g ü müşe çevri leb i l i r l iğin e gerek
olmadığ ı n ı öne sürüyorlard ı . İlk olara k a l tın ve gümüşün
'ayrıca l ı k l a r ı ' ortadan kaldırılmal ıyd ı . Böylece a l tı n el<
ı:ı i k l iğ inden doğduğuna inandıkları e konom ik buna l ı mların
temel nedeni aşılmış olaca kt ı . i k incisi, 'emek para'nın
yürürlüğe g i rmes i , ge rçekleşme sorununu bütünüyle orta
dan kaldıracağından her metaya d oğ rudan mübadele ola
nağı sağlayacaktı. Kısacası, Proud hon cu l a r paranın ka l
d ı rı l masını ancak meta ü reti minin ve i l işkilerinin sürd ü
rü l mesini öne riyorl a rdı. M a rx'ın getireceğ i eleştirinin me-
58
ta lar i i e paro a rasındaki içsel i l i ş k iyi göstermesi , yan i pa
ran ı n varl ı ğ ı n ı n meta ü reti m i l i şkilerini zoru n l u olarak iz
led i ğ i n i kanıtlaması gerekiyord u . B u zoru n l u i l i ş k i n i n a ç ı
ğa ç ı k a r ı l ma s ı değer teori s i n i n en önem l i ya n l a rından b i
rin i oluşturu r.
59
ıe yeni 9retim ·ve dolaşım koşullan yaratacağı» görüşünü
taşıyorlardı.8 Mar>c. Proudhoncuların buna dayanarak do
laşımın üretime önceliğini savunduklarını ortaya koydu
ve «üretim, bölüşüm ve dolaşım ilişkilerinin içsel bağla
rını kavrama konusundaki yetersizliklerini» kanıtladı.'
Mar>c'ın çözümlemesin i n ana amacı, bu içsel bagı kes!n
bir bicimde aydınlığa· çıkarmaktı. Çözümlemesinin gen�I
mantığına uygun olarak bu bağın incelenmesinde ilk ö
nemli adım meta üretiminin zorunlu içsel ilişkilerden yola
çıkarak para kavramını açıklamaktı. Sorunu bu biçimde
ortaya koyan Marx aynı zamanda para teorisinden· de
ğer teorisine de bir köprü kurmuş plur. «Gerçek soru . şu
dur.: Bir özgül mübadele aracını gerekli kılan bu.rjuvo
mübadele düzeninin bizzat kendisi değil midir? O her de
ğer için zorunlu olarak bir eş değer yaratmaz mı?»'0
Mar>c burada paranın doğası, metalarla para arasındaki
zorunlu ilişki sorusunu gündeme getirmektedir. ,
öte yandan. klasik burjuva ekonomi politiği bırakın
çözmeyi, soruyu ortaya atabilecek durumda bile değildi.
Burjuva iktisatçıları kapitalist ilişkilerin ölümsüz olduğu
kanısındaydılar. Onlar için para ve burjuva ekonomisinin
öteki kategorilerinin gerekliliği açıktı ve .hiç bir özel ka
nıt · gerektirmemekteydi. Marx'ın metalarla para arasın
daki zorunlu ilişki sorusunu gündeme getirmesine ola
nak sağlayan sadece maddeci tarih görüşüdür. Marx so
ruyu ilk kez Felsefenin Sefaleti ' nde ortaya atmasına kar
şın ancak onbir yıl sonra Grundrisse'de cevaplayabilmiş
tir.
· Proudhon 'emek para'nın esas üstünlüğünü aıtın ·ve
gümüş paraya çevrilebilirllğe ihtiyacı olmayışında görü
yordu. Mar>c paranın gerekliliğine getirdiği kanıtı bu te
zin çürütülmesi ile başlatır: «Cevrilebilirlik (konvertibilite)·
-yasal veya başka türlü-. . . » ister kôğıt para olsun, is
ter 'emek para' ya da bir başka tür, «hepsinde var olma-
60
l!dir.»11 Marx «kôğıt paranın altına çevrilebilirliğinin siya
sal o:arak var olsa da, olmasa da halô bir ekonomik ya
sa olduğunu» kanıtlar.12 «Altına ve gümüşe çevrilebilirlik
birimlenmesi aııın ve gümüşe dayanan. . . tüm kôğıt para
için pratik bir ölçüdür.»13
Kôğıt :para altın ve gümüşün sadece temsilcisidir ve
kesinlikle onlarla özdeş değildir. Bunun sonucu olarak
eğer piyasaya çıkarılan kôğıt p,a ra miktarı dolaşım için
gerekli altın miktarını (altın dolaşımda olduğu zaman) a
şacak olursa bu durumda kôğıt paranın değeri düşürü
,
lecek ve eski kur söz konusu olmaktan çıkacaktır. «Cev
rilebilirlik» diye yazıyor Marx «karşıtını da, çevrilem�zliği
de içerinı !4 Biz şunu da ekleyebHiriz; fiyatlarda genel bir
yükselme olduğU dönemlerde görüldüğü gibi altın para
nın da değeri düşebilir.
Kôğıt paranın çevrilebilirliği sorunundan sonra Marx
altının yerini 'emek para'nın aldığı varşayımsal (hipotetik)
bir durumu ele alır. Eğer bunc!an önce --örneğin, İngilte- ·
re'c!e olduğu gibi- altın para �elli bir miktar. altının karşı
lığı ise. belli bir m�ktarda harcanmış şimdiki emeği tem
sil eden 'saat fişleri' aynı miktarda geçmiş emeği içeren
altinın karşılığı olacaktır. Marx şu yargıya varır: « . genel
. .
61
'Saat f i ş i ' n i n çözü mlemesinden M a rx değer teo risi
ıçın çok önemli bir sonuç ç ı kartmıştı: « Değeri beli rleyen
ü ründe maddeleşmiş emek zamanı değ i l , o dönemde ( ü re
t i m i için) gerek l i emek zama n ı d ı r. » :o
Genel biçim inde geı·e k l i emek kavra m ı n ı M a rx , ou
tez i n Ricardo tarafından da gel işti r i l d i ğ i n i belirtti ğ i Fe:
s efe n in Sefaleti'nde ortaya koymuştu. Anca k Rica rdo ge
rek l i emek kavra m ı n ı genel olarak emek kavra m ı n ın bir
parçası o ! a ra k gerek l i emek za m a n ı biçiminde kabu l et
m i şti . Oysa M a rx bu kavra m ı ka pita l izmde topl u m�ai
emeğ i n özg ü l n i tel i ğ i n e i l i ş k i n teoris i n i n b i r öqesi ya p t ı
B i r meta n ı n değe r i ı ı i n o n u n üret i m i i ç i n gr:ırnk i ı eme�\
zaman ı m i kta rınca belirlenmesi ü reiim i l i şkileri n : n bir
ögesi o l a n değerle ü retim g üçleri n i n gel işme d ü z ey i a ra
sındaki i l işkiyi ya nsıtır. Proudhon'un 'emek para· ieoiisi
bizzat kendi doğasından ötürü değerin topi umsal o l a rn k
gere k l i emek tarafından d eğ i l a n cak genel olara k emek
ta ra f ı n da n belirlen d iğ i n i kabul eder. Başka b i r deyişle, de
ğ e r teori leri i l e Proudhonc u la r değerin gerekli emek kav
ra m ı n ı içerd i ğ i n i kabul etmiş olan Ricardo'dan bir a d ı m
geridelerdi.
M a rx ' ı n değer teori s i n i form ü l e ederken bundan son
ra attı ğ ı a d ı m değerle fiya t a rasında temel bir fa rkın va r
o l d u ğ u n u göstermek o l d u . ' E mek para' teorisi bunun ter
sin i , yani değerle fiya t ı n özdeş o l d u ğ u n u kabul etmektey
d i . Gerçekte, fiyatın meta n ı n para olara k ifade ed i l m i ş
m ü badele değerinden başka b i r şey o l mamasına k a rş ı n
Proudhon cula r kôğ ı t para n ı n ka l d ı rı lmasın ı ta lep ediyor
l a rd ı .
Fiyat i l e değer a rasında k i fa rkı çözüm lerken M a rx ,
değer ta n ım la masına önemli b i r yen i ögeyi daha geti r i
yord u . « M eta ların emek zaman ı n ca be l i rlenen değerıe�i
onların sadece ortalama değerleridir,»17 B u orta lama de
ğ e r 'saymaca ' (nominal) değerden, 'para değerden ' , boş-
62
ka b i r deyişle f iya tta n fa rk l ı d ı r . . Değer daha uzun veyü
kısa b i r süre için (brneğ i n , b i r kaç y ı l ) top l u msal olara:<
g erek l i emek za manınca belirle n i r. üte yandan fiya t ise
harca n a n top l u msal olara k gerekl i emeğe ek olarak bel : i
b i r anda a rz v e ta l e p a rasında geçerl i o l a n i l işkiyi ae ifa
de eder. B u fiyatların sürek l i olarak d eğerden fark l ı laş
malarına yolaçar. ' Emek para ' bu d u ru m a h i ç bir değ i ş i k
l i k getirmez. İnsan « b i r k i l o ekmek 1 6 pen i ed iyor» yer i ne
« b i r k i l o ekmek = şu kada r emek zama n ı (sa a t fişleri b ı
ç i nı i nde) » dese. bu e ş i t l i ğ i n sağ ta ra f ı , aynen parasal f i
yatların d eğ e rden fa r k l ı olduğu g i b i , f iyatla ifade edi len
gerçek emek zamanından çoğu kez fa r k l ı o lan orta l a m a
' idea l ' emek zama n ı n ı tems i l edecektir. Bu d u rı; mda 'sa r:ı t
fişleri ' i ş l evl e r i n i yerine getiremeyecek ler, söz konusu
ü rü n ü n ya p ı m ı için g e rçekte ne kadar emek saati h a rcan
dığını gösteremeyece k l e rd i r. « Öte k i b ü t ü n meta ların ter
sine saa t fişi kısa süre içinde gerçek (za mandan) ci a h u
ç o k ya da azına m ü badele e d i l e b i l e n ideal e m e k zaman ı
n ı temsi l etmekted i r » 18 . . .
63
ce iaeai) meta ve para olarak i k i l i l eşmesin i n zorun l u o l
duğu ya rg ısına ulaşır. B ü t ü n b u n l a rı n mantı ksa l sonucu
olara k M a rx m eta üreten emeğin i k i l i ka ra kterin i ortaya
ç ı ka rır.
Değe r ol arak meta h i ç b i r şekilde özel n i teliklere ya
da doga l öze l l i k l e re sa h i p değ i l d i r. Bu ekon o m i k denkl i k ,
metaların b u te kdüze l i l i ğ i meta la rı n fa rklı i nsan i htiyaç
l a r ı n ı k a rşılaya b i l meleri n i sağ laya n n i tel iksel çeşitl i k leri
ile çel i ş i r. Ta b i i ki, meta l a rı n birbi rleriyle m übadele e d i l
mesin i n t e k n ede n i fark l ı ol uşlarıdır. Nesneler olara k m e
ta la rın kendi . değerlerinden n i te l i ksel o l a ra k fa rkl ı oluşla
rın ı n nedeni budur.
64
rak . Yan i m ü badele değeri kendisinden maddi olarak
fa rklı olan b i r varlığa sahiptir.»22
Kapital f/5 65
aynı zamanda ekonomik buna l ı m l a rı n ortaya çı kmasına
da yol açan çel işkilerd i r.
M etanın kullan ı m değeri i l e ( m ü badele) değeri ola
ra k i kiye ayrı l ması, bu iki etmenin çözümlen mesi ve m ü
badele s ü recinde meta l a rın meta l a r v e pa ra olara k i k i l i
l eşmesi n i n zorunlu olduğunun kanıtlanması -b ütün bun
lar M a rx ' ı meta ü reten emeğ in ikili ka ra kterini ortaya ç ı
ka rmaya götü rm üştü r. M eta üretimi nde emeğin i k i l i ka
ra kteri öğ retisi M a rx'ın değ e r teorisinin temelini ol uştu
ru r. M a rx'ın teorisi klasik b u rj uva ekonomi pol i ti ğ i n i n
emek değer teorisinden işte ta m bu noktada ayrı l ı r.
M a rx 'ta n önce h i ç b i r i ktisatçı emeğ i n i k i i l karakteri n i
keşfede memişti. Marx «gerçe klerin a n l a şılmasının bü
tünüyle buna -emeğ in i k i l l i kara kte ri öğ retisine- da
ya nd ı ğ ı n ı » vurgula r.24
Grundrisse'de M a rx, i l k defa emeğ in i k i l i kara kte rini
nice l i k ve n i te l i k a rasındaki fa rk ola ra k ta n ı m l a r : « n i te
l i ğ inden bağımsız, ya lnız n i celiksel olara k fa rk l ı emek»
olara k soyut emek ve «özg ü l , doğal olara k özg ü l öteki
emek türl e rinden n i te l i ksel fa rk l ı l ı ğ ı olan emek» olara k
somut emek.25
Marx meta ü reten emeğin çözüm l emesini sü rd ü rü r
ken onu b i r yandan topl u ms�I emek olarak öte yandan
da özel emek olara k n i teler. M eta ekonom isi nin, üretim
a raçları n ı n özel m ü l k i yetinden kayna klanan bu uzla şmaz
çe l i �kisi M a rx ta rafından şöyle ortaya konu yord u : « B i
reyler h ô l G sa l t top l u m için ve top.l u m i ç i nde» ü re t i m ya p
ma ktad ı rla r, a n c a k « Ü reti m leri doğrudan doğruya top
l u msa l . . . » değ i ldir.26 B i r başka yerde de şöy le yaza r :
«özel ç ı ka rın kendisi toplumsa l olara k belirlen m i ş ç ı kar
dır . » 27
. .
66
tında doğrudan doğruya toplumsal nite l i k te değ il d i r 00- .
la g e n e l (topl u ms a l e m e k o l a ra k) k a b u l c d i l mesi » n d u ru
m u n a bağ l a n tı l ı o l a r a k sözeder.
Böylece M a rx Pro u d h o n ' u n p a ra teori s i n i e l eş t i risel
bir biç!mde karşısına a l ırken, kendi d e ğ e r teorisi n i n öge
lerini d e kurmuş o l u y o r d u . Top l u m s a l ü re t i m i n ve top
l u msa l ! ş b öl ü m Cı n J n g e l i ş m es i y l e
ürünün nasıl m etaya.
meta n ı n n a s ı l m ü badele d e g e ri n e ve m ü b a d e l e değerin i n
n a s ı l pa raya d ö n ü ş tü ğ ü n ü açıklar. B u . a y n ı za m a n d a k u l
l a n ı m degeri i l e meta n ı n ( m ü ba d e l e) değeri a ra s ı n d a d a
ha b ü y ü k b i r ç e l i ş k i y e yol a ç a r . B u n a i li ş k i n o l a ra k M a rx
i n ce l e m e (a rnşt ı mıa) s ü r e c i n d e va rm i Ş o l d u ğ u teo r i k so
n u ç l a r ı n s u n u l u şu n d a u y g ı..: i a n a ca i' yön te me ilişkin ola
r a i< bn o rn l i ö g ü tl e r d e b u l u n u r : (> İ l e r i d e . . soru n u n y a i n ız
.
67
söyled ı g i m iz ve sözkon usu i l i şk i l erin dayandı kları nesne
l e rin tersine genel olarak i l işki lerin sadece imgeleneb i l
d iğ i n i , d uyularla a l g ı l anamad ı ğ ı n ı bel i rti r.30
Ma rx'ın burj uva top l u m u n u n ekonom i k yap ı s ı n ı n çö
züm lemesine değerden d eğ i l de, bu toplumun ' h ücresı '
olara k meta lardan başldmasının nedeni budur. iv " " ' " 111
değer teori s i n i , süre k l i olarak, metaları n ve taşıdıkları
iki e tmen i n çözü m lemesi temel i üstünde g e l ı ş u r d i g i n i
görm ü ş tü k . Şimdi yukarıdaki a l ıntıda belirti ldiği g ı bi so
run, bunu sadece özde değ i l sunuşta da ortaya koya b i l
mekti r. Grundrisse'de M a rx h ô l ô , za man zaman m ü ba
dele değeri nden yola ç ı kma ktad ı r. « M etanın m ü badele
d eğeri iki biçimde va rd ı r. özg ü l bir meta olara k ve para
ola ra k . . . » 1 1 d iye yazma ktad ı r. Daha sonra l a rı ise M a rx
sun uşta her zaman değerin aracı olarak metada n başla
m ı şt ı r. « Bu rj u v a serveti te msil eden ilk kategori metalar
dır.ıı12 Gr und risse 'de i l k böl ü m 'Değer' olacaktı, oysa
Katkı'da kullanılan ba ş l ı k ' M eta 'd i r. Bu kes i n l i k l e salt
b i ı,:i mse! b i r değ i ş i k l i k değ i l d i r, he rşeyden önce M a rx ' ,n
i k tisa t ve d iya lektik teorisin i n maddeci n itel i ğ i n i yan s ı � ı r.
Baş langıç noktası olarak ge rçe k l i ğ i n en ba s i t i l i ş k i s i n i ,
meta ekonom isi n i , e m e k ü rünlerinin m ü badelesi n i a l mak
tad ı r. Maddi meta lar doğal olara k bu i l işkinin a raç l a rı
d ı rl a r. Buna il işkin olara k M o rx - d a h a son r a ları ı;: u n u y a
za r: « b a n a göre ne 'değer n e de ' m ü badele değeri ' özne
'
68
nemli tezinin teme l i n i oluşturur. H i ç b i r koşul a l tında eko
nomik olguları n incelenmesinde top l u msal görü n ü m ( b i
çim) d ışarıda bıra k ı la maz. Ekonomik olguların yansıma
sı olara k ekonomik kategori ler maddi özden değ i l , ancak
bu olguların topl umsal görün ü m ü (biç i m i ) olan ü retim
i l işkilerinden çıkartı lab i l i r.
Burj uva toplumu nun uzlaşmaz görün ü m ü n ü konu d ı
şı bırakmak ve bu üreti min yasa larını doğal v e tüm for
masyonlarda egemen olarak kabul etmek burj uva ekono
mi pol i t i ğ i n i n bir öze l l i ğ i i d i . işte burj uva e kono m i pol i ti
ğ i n i n burj uva top l u munun 'ekonomik h ücres i n i ' keşfetme
s i n i ve çözüm lemesini ön leyen buyd u . Burjuva toplumu
nun 'ekon<>mik hücresi' soru nu, soyuttan somuta ilerle
mek için gerekli başlangıç noktasını bu l ma soru nudur.
Kapita l ist ü reti m ta rz ı n ı öl ümsüz ve doğal olara k kabul
eden burj uva i k tisatçılarının cıkış nokta ları onları meta
n ı n toplumsa l görünü münden, (biçim i n den) toplu msal o
l a ra k belirlenmiş b i r görü n ü m (biçim) olaark değeri d ı
şarıda b ı ra k mak ve değerin ya lnız büyü klüğü üstünde tar
lara k belirlenmiş bir görü n ü m (biçim) olarak değeri d ı
d : ğ ı b u görü n ü m «bu riuva top l u munda ü rünün a l d ı ğ ı sa
dece en soyut değ i l . aynı za manda en evrensel görü n ü m
d ü r v e bu ü retime top lumsal ü retimin özel b i r türü ola
ra k damgas ı n ı basarak ona özel ta rihsel n i tel i ğ i n i kazan
d ı rı r,» diye yazar M a rx .35 Burj uva ekonomi politiği i nce
lemelerinde metayı bölecek ve top l u msal çehres i n i (gö
r ü n ü m ü n ü ) maddi özünden ayıracak kadar ilerleyemed i .
B u nedenle d e kapita l ist ekonomik siste m i çözü mlemek,
soyut ta n som uta i lerlemek, meta kategorisinden pa ra .
sermaye, v . b . kategor i l erine geçmek üzere meta n ı n top
l u msa l görü n ü m ün ü (biç i m i n i) . değer b i ç i m i n deki emek
ürününü -Marx ' ı n yaptığı gibi- çıkış noktası olarak a l
mayı başara ma d ı . M a rx aynı zamanda, meta üret i m i ko
şulları a l tında emek ürününün topl u msal çehresinin, baş-
69
ka b i r deyişle değer biçi m indeki emek ü rü n ü n ü n , b i l i msel
'
'
70
sermaye h e m goru n u m hem de öz acısından basit değer
i l i ş k isinden ve basit meta ekonomisinin i l işki lerinden ay
rılır.
Değer i l işk i leri kapita l izm çözü m l emesi nin ba şlan
gıç noktasını o l uştu ru rlar. Hem teorik olara k hem d e ka
p ita lizm g erçekliğinde « değer kavram ı sermayeden önce
geld iği için »37 M a rx'ın değer teoris i n i nasıl ortaya koydu
ğunun ayrıntı l ı olara k incelenmesi gerekl iydi . Bir Al man
'bayağ ı ' i kt isatçısının 1 868'de şu satırları yazması raslan
tısal değ i l d i r: « Ma rx'a karş ı mücadele verenlerin tüm gö
revleri değer kura m ı n ı n çürütü l mesi d i r, ç ü n kü bir kez bu
be lit (aks iyom) beni msenince M a rx" ın en katı mantıkla
ç ı karmış olduğu tüm son uçları kabul etmek gerekecek
tir. » 38
Bundan son ra «gerçekten öne m l i olan şeyi» , M a rx'
ın i k inci büyük keşf i n i , ya n i a rtık değerin keşfini ele a la -'
cağız.
71
iV
72
m-p-p-m form ü l ü i l e değ i l p-m-m-p form ü l ü i l e de göste
rilebıleceğ i n i ortaya koymu ştu r. İ k inci formüld e para bir
m ü badele a racı ol :ıı a kta n cıkmış. öte yandan meta mü
badelenin a macı olmak yerine a racı d u ru m una geçmiş
t i r. Marx bu rada tücca r sını fından ve tica ret i l i şki lerinden
sözetmek ted i r. Bu noktaya i l işkin olarak Grundrisse'de
şunu vurg u l a r: « . . . .henüz kôr kategorisi ile hiç bir şek i l
de ilgi lenmemekteyiz,» . sözü edilen form ü l «dolaşım s ü
reci nden» cıkarı l m ı ştı r.2 B u çözümleme göstermiştir k i ,
pa ra sa l t b i r dola şım a racı d eğ i l d i r, a y n ı zamanda dola
şım sürecinde bağ ı msız bir rol oynaya b i l ir; bu d u ru mda
dolaşım s ü recinde güdülen a maç « meta a racıl ığ ıyla da
ha az pa rayı daha çok pa rayla m ü bdele etmektin> .3
Grundrisse ' n i n bu bö l ü m ü M a rx'ın yeni keşfetmiş o l
d u ğ u değer teo risinden a rtık değer teori sine geçışını
açıklaması açısından çok öne m l i d i r. Doğaldır ki, bu he
nüz soruna kesin b i r ceva p sağla mazr Burada ancak •ge
nel b i ç i m i i l e kapita l ist sö m ü rü n ü n gerçek leşmesi göste
ri l mekte ve çözümlen mektedir. Gerçekte ka pital ist sö
m ü rü kesin l i kle «daha az para n ı n » (deği şken se rmaye)
« meta a ra c ı l ığıyla» (işgücü) «daha fazla pa ravl aıı (değiş
ken o l mayan sermaye ile a rt ı k değer to plamı) m ü badele
sidir.
Marx. bu dolaşım b i ç i m i n i çözümledi ve a n ında gös
terdi k i , ortaya ç ı kan yeni m ü badele değeri ( p - nı - m -p
formül ündeki son p) ancak ü retim s ü recinde yaratı l mış
olab i l i r. Burada « a rtık dolaşım �aşl ang ıcta k i n icel i ksel
mübadele bas itl iğin de değ i l . bir ü retim işle m i . gerçek oir
dön üşüm ol ara!< ortaya çıkan> . 4 M eseleyi belirleyen ya rg ı
şuyd u : ( « Pa ra n ı n gelişmiş bir ü retim ögesi olara k an cak
ücretli � ekle birl ik te varol ması onun bizzat kendi basıt
karakte ri n i rt · bir pa rçasıdır. . . » 5 Bu. p - m - m - p devrinde top
l u msal ü reti min a m acı m übadele deqeri veya «qenel ser
vet» olduğu zaman, işçinin ücretini ancak ve ancak pa-
73
ra biçiminde alabi leceği anlam ına gelir. Grundrisse'nin
ilgili bölü münde Marx'ın ücretl i e meğe i l işkin olarak sö
zünü etti ğ i tek öze l l i ğ i n para i l e ödeme ya pı lması olma
sı, Marx'ın henüz ü cretli emeği yalnız biçi msel açıdan
ele aldığını gösterir. Bu öze l l i k aynı za manda üstü kapa l ı
olara k işgücünün satı l ı ş ı n ı d a içerir. Parayla i l g i l i olara k
Marx burada «aynı şekilde, üre tken l iğin kendisi v e potan
siyel servet olan emek onunla (parayla) m ü badele ed i l i r
v e onunla satın a l ı n ı r» d iye yaza r.6
Marx ' ı n bu noktada gösterd � ğ i g i bi üretim araçların
da özel m ü l kiyet koşulları a l tı nda meta ü retiminin gel i ş
miş b i ç i m i zorunlu olara k ka pita l i st i l i ş k i l eri içerir. Bu
olgunun içi nde meta ü reti m i ile kapita l ist ü retim a rasın
daki içsel i l işki yatar. Teori k olara k değer i l e artık değer
i l işkisi bunu yansıtır.
Artık değer teorisi değer teorisinin mantıksal bir ta
mamlan ışıdı r. Marx'ın değerden a rtık değeri türetmesi
meta ü retiminin nesnel bir gerçek olara k kapita l ist ü re
time doğru gel iştiri l mesine daya n ı r. M eta üretiminin ve
mübadele d eğerinin gelişme eğ i l i m leri zorunlu olara k
«emek i l e servetin ayrı l masına» yola çar; bu şekilde emek
b a şkasının sa h i p olduğu serveti ü retecek ve servet - baş
kası nın sa h i p olduğu emeğe h ü k medecektir.»7 « Para üs
tüne» böl ü m ü nün bu satırlarında a rtık değer teorisinin mer
kezi sorunu bütünüyle özg ü l bir b i ç i mde form üle ed i l m i ş
ol u r: art ı k değerin değer yasası te melinde açıklanması
-
gereği. Sorun Grundrisse'nin bunu iz leyen « Serma ye Üs
tüne>ı böl ü m ünde çözüme kavu şturu lacaktır.
Burj uva ik tisatçıları ü m i tsizce değerden doğrudan
doğ ru ya sermayeye geçmeye g i riştiler ve sermayeyi de
ğerlerin basit b i r topl a m ı olara k açıkladılar. Oysa gerçek
te. bu noktada niteli ksel bir sıçra ma var olduğundan ay
n ı şek ilde teoride de niteliksel bir sıçrama gereklid i r.
M a rx ' ı n « bizzat dolaşımda var olduğu biçi mde mübade-
74
le değeri n i n ba sit dev i n i m i n i n h i ç b i r za man sermayeyi
gerçek l eşti rem iyeceğ i >ı n i vurg u l a masının nedeni a ç ı ktır.
Görün � rde sermaye kend ini yen iden ü reten b i r de
ğerdir. Buradan da ü reti min d ı şsa l b i r koşul olduğu b a
sit meta dolaşı m ı n ı n tersine kapita l ist koşu l l a r a l tında
meta dolaşı m ı n ı n b izza t ü retim s ü reci ta rafından ortaya
çıkarıldığı sonucuna va rı l ı r. Dol a ş ı m l a i l g i l i o l a ra k bura
d a u retim d ı şsa l b i r etmen değ i l d i r. Bizzat ü reti m i n b i r
pa rça sı v e dolaşımın sadece temel koşulu değ i l aynı za
manda son ucudur da. Sermayenin devi n i m biçi m i n i n çö
züm lenmesi Marx'ı kapita l i st ü retim sürecini inceiemeye
götürd ü .
Kapita l i st ü retim i l i ş k i si işçi i l e kapita l i st, e m e k i l e
sermaye a rasındaki i l i ş k i d i r. E m e k v e sermaye karşı kar
şıyadırlar. Ara l a rında b i r m ü badele gerçe k l e ş i r. Bu mü
badel en i n çöz ü m l en m esindeki g ü ç l ü k , bu m ü badelenin
dışsal b i ç i m i ile doğası a rasında öze l l i k l e kaba bir çel iş
kinin va r ol masından i leri gel i r. ( Kapita l ' ı n 1 1 1 . c i l d i nde
Marx « . . . eşya n ı n dış görün ü m üyle özü çakı şsaydı tüm
b i l i m l e r gereksiz ol u rd u » diye yaz mışW) işçi ile kapita l i st
arasında k i özünde eşitsiz olan m ü badele değer yasası
te mel in de. eşitlerin m übadelesi te mel inde gerçe k l e ş i r (ve
bu neden l e bu temel üzerinde a ç ı k l a n ma l ı d ı r) . Marx'ın de
diği gibi sermaye « başkasının emeğ ini mübadelesiz, kar
şılığı olmaksızın ama m ü badele g ö r ü n ü münde m ü l k ed i
nen . . . g üçtü rıı . 1 0 B u m ü badelenin çöz ü m l en mesi b i r ö l ç ü
y e kadar « Pa ra Üstüne» böl ü m ü n de tan ı m lanan emeğin
i k i l i kara k terine meta n ı n k u l l a n ı m değeri ile ( m übadele)
değeri n i temsil etti ğ i n i n a n laşı l masına dayanır.
ilk o l a ra k M a rx m ü badeleyi. sermaye i l e emek a ra
sında n i te l i ksel olara k fa rk l ı v e k a r ş ı t i k i sü rece böl e r: 1 )
işçi ile mübad�le a racıl ığ ıyla «Sermayeyi v a r eden ve ço
ğaltan» ü retici g ü c ü elde eden kapita l ist a rasında k i ger
çek mübadele sü recine, ve 2) sermayenin korunduğu ve
75
çoğ a ltıldığı emek sürecine «Sermayeyle emek a rasındaki
m ü badelede, yer alan ilk fii l bütünüyle a lelade dolaşımın
içindeki mübadele, i kinci ise m ü badeleden n itel i ksel ola
ra k fa rk l ı olan b i r süreçti r . . . » 12
Bu n eden l e sermayeyl e emek a rasındaki mübadele
n i n i l k aşaması kapita l istle işçi n i n eşitlerin mübadelesi
n e dayanan bir sözleşme yapmalarından oluşur. Mene
b u radan ilgisini derhal kapital istle işçi a rasındaki sözleş
men i n n esnesi olan metaya, özel olara k da b u meta n ı n
k u l l a n ı m değerine yöneltir. B u bağla mda Mene şu önem
l i soruyu g ündeme geti recektir: «Kullanım değeri e kono
m i n i n ve onun özg ü l biçimlerinin n e ölçüde dışında d ı r ve
ne ö lçüde bunlarla bütünleşm işti r.» 13 « K u l l a n ı m değeri bi
çimin kendisinde de onun örneğ in sermaye ile emek a ra
sındaki i l jşkin in bel i rl eyicisi olara k yer a l maz m ı ? >ı 14
M a rx cevabını şu tez içinde verecektir: «Sermaye i!e
emek a rasındaki i l işkide m ü badele değeri ile kullanım
değeri b i rb i rl eriyle i l işkili olara k yer a l ı rl a r: birta raf (ser
maye) mübadele değeri o l a ra k h e rşeyden önce öteki ta
rafa k a rş ı d u ru r ve öte k i s i (emek) k u l l a n ı m de ğ e ri o l a r a k
sermeye ka rş ı s ı n da d ı r. » 15 i şte M a rx b u rj uva i kt i s a tç ı la r ı
nın a lışılm ış form ül lerinden -« meta o l a ra k e m e k , » «eme
ğin satılmasrn- ayrılan ilk adımını b u n oktada ata r ·.J e
m eta o l a ra k i ş g ü c ü n e geçer. Bu i n c e l e m e d e emek, a rt . k
b i r meta olara k değ i l işçinin k a p i ta l iste sattığ ı m e ta n • ı
k u l l a n ı m değeri o l a ra k e l e a l ı n a ca k t ı r.
B i r meta o l a ra k i ş g ü c ü n ü n k u l a n ı m değeri k a p i t a l iste
n e y i i fa d e eder? Bu a ç ı ktı r k i , bu meta n ı n i ş s ü re c i n d e
m ü ba d e l e değerleri yara t m a yeten eğ i , se rmayeyi v a r e t
me v e ç oğa l tm a yete n eğ i d i r. Ayn ı şekilde a ş i k ö rd ı r k i , bu
k u l la n ı m d e ğ e r i işçinin ca n l ı e m e ğ i d i r . İ ş ç i n i n kapita l i s te
sunduğu bu kullan ı m değ e ri - özel k a ra kteristi ğ i bud u r
zaten- « ü ründe maddeleşmemiştir, h i ç bir şek ilde i ş
. . .
77
de emeg ı n sa tılmasından yola çıkıl ı nca m ü badele n i n s.o
nucunda bir zıtl ı k doğa r: bu du rumda işçi e m eğ i n i n sa
h i b i d i r ancak emeğ i n i n ü r ü n ü n ü n sahibi d e ğ i l d i r . Bu m u
badel enin den k l i ğ i n i n v e değer yasa s ı n ı n açı kça i h l ô l i
olurdu.
Sermaye i l e emek arası n d a k i mübadelen i n i l k aşc;
masında işç i n i n ca n l ı e m eğ i n i k u l l a n m a h a k k ı k a p i ta l i s t i n
e l i n e g e çer. B u can l ı emey i n h a rcan m a . s ü r e c i ş i m d i mu
ba deie d eğeri üreti m i s ü rec i d i r. S e r m a y e b u s ü recin so
nucu olarak koru n u r ve çoğalt ı l ı r.
M a rx e m e k i le sermaye a ra s ı n d a k i m ü ba d e l e n i n b '
r i n c i aşa ması n ı n çöz ü m lemesinden ç i ka rdığı son uçları
şöyle özetler: « Kendisi b i r değer olarak d eğ i l a m a değe
rin canlı bir kaynağı olara k . . . emek»2J. M c r x ikirıci a şa
man ı n çöz ü m len mesinde a rtık d e ğ e rle k a rş ı la ş a ca k t ı r .
Sermaye ile emek a ra s ında k i m ü bocie� eıı i n b i ri n c i
a ş a mas ı n ı n nesnel sonucu. Marx'ın b e l i rtt i ğ i g i b F 1 • k a p '
ta l i stin i şç i n i n çalışma y eten e ğ i n e ( i ş g ü c ü n e) v e a y n ı z·:ı
m a n d a gerçek e m e ğ e e l koym a s ı n d a n o i u şuyorci u . Emei<:
süre c i n d e sermaye k o r u n uyor ve çoğ a l t ı l ıyord u . b a ş k a b : r
d ey i ş l e a rt ı k d e ğ e r ü reti l iyord u . M a rx ş i m d i bu s ü re c . � 1 •
k a p ita l i s t s ö m ü r ü s ü rec i n i n i s l ey i ş i n i or�aya koyma g ö ·
78
şulları n çözümlenmesinde bu ayırımı şimdiden yapma k
taydı .
M a rx ham madde, yard ı mcı maddeler ve iş a l etleri
nin değerinin (değişken olmayan sermaye) · yan ısıra canlı
emeğin harca n masının son ucu olara k üründe va r olan a r
tık değeri ince ler. Bu inceleme kapita l istin ·. işçiye ü cret
biçi minde ödediği değer (değişken sermaye!) ile ü retim
sürecinde can l ı emeğ i n ya rattığı değer a rasındaki i l işki
sorusunu doğ u rur. Açıktır ki, a rtık değer a nca k birinci dı:ı
ğer (değ işken sermaye) ikincisinden a z olduğu d u ru md�
söz konusudur.
Kapita l ist ü retim ta rzı bunun. gere k l i koşu l larını ha
zırl a r, yerleştirir. Emek ile sermaye a rasındaki m ü badele
nin, ya n i işg ücünün kapita l i ste satılmasının tem e l i n i oluş
turan kapita list ü retim il işki l eri zorun l u olara k işçinin ken
d i emeğini satmasına yol acar. işçinin e meği gibi b u em-3-
ğin ürünü de kapita l iste aittir. işçi « kendi değer ya ra tır,ı
eylemini önceden bel i rlen m iş bir değerle, eylem i n i n so
nucuyla ilgilenme ksizin, mübadele eder.»23
B u nedenle kapita l ist ü retim ilişk ileri (değer yasa jı
ve · eşdeğerlerin m übadelesi acısından) ca n l ı emeğin har
can ması sonucu değerin işgücü değerini a.şması. olana
ğını içerirl er. Başka bir deyişle a rtık değerin varoluşuna
olanak sağlarlar. Bu olanağın gerçeğe dönüşmesi top
l u msal emeğ in ü retken liğine, ü retici güçlerin gel işme d ü
zeyine bağlıdır. « Eğer işç iyi bir işg ü n ü canlı tuta b i l me k
i ç i n bir işgü n ü gerekli olsaydı, işg ü n ü kendi ü rü n ü i l e
mübadele edileceğinden sermaye varola mazd ı , başka b i r
deyişle sermaye sermaye olara k gerçekleşemez ve son uç
olarak va rl ığın ı s ü rd ü re mezdi . öte yandan, örneğin eğer
işçiyi bir işg ü n ü sü resince can l ı tuta b i l me k için sadece
yarım işgücüne ihtiyaç varsa, bu durumda kapita l ist sa
dece yarım lşgür.ü için ödeme yaptığ ından ve tüm işg ü
n ü n ü ü ründe maddeleşmiş bicimde e l d e ettiğinden a rtık
79
değer ken d i l iğ i nden ortaya c ı k m ı ş olur. »24 Bununla b i ı -
. .
80
n ı l mazl ı g ı n ı bel i rtir. Grundrisse'de Marx şöyle yazar:
«Burj uva toµl u m u n u n içınde mübadele d eğ eri temel ınde,
hem tıcaret hem de üretım i l ı ş k i leri onu havaya uçura
c a k mayı n l a r olara k üreti l i r. . . ( . . . e ğ e r biz bugünkü h a l i y
le topı umda sınıfsız bir top lumun maddi ü ret ı m koşu l l a rı
n ı ve ona uygun ticaret i l işkilerini g izlenmiş bir biçi mde
bulamasayd ı k , onu tüm havaya uçurma gi rişimleri don
kişotçu lu Ktan öteye g ıdemezd i . ) » 27 Bup önemli sözl er Marx
tara fından teori sinin daha son raki gelişme sürecinde or
taya kona n ve Kapita l ' i n l .c i i d i n i n 24. böl ü m ünde formü
le edılen m ü l ksüzleştirenlerin m ü l ksüzleşti rilmesi ya rgı
sına bütünüyle uygun d üşer.28
Art ı k değerin keşfi i Ktısat b i l i m i ndeki en büyük d ev
rimci olcıyı s i mgeler. Bu sayede Marx, ekonomi pol itiğin
ta r i h i nde ilk kez olmak üzere, kapital ist sömürü mekan iz
ması n ı a yd ı n l ığa çıkarmış ve b i l i msel olara k açıklamıştır.
Mayakovsky ' n i n yetkin d i l iyle Marx « a rtık değer soyg un
cuları n ı suçüstü ya kalamıştır!»29
İ ktisa t b i l i m i n i n tari h inde Marx i şç i n i n ya ra ttığ ı a·r
tık değere kapita l ist s ı n ı f ı n el koyuşunun kapita l ist ü re
tim ta rz ı n ı n teme l i n i oluştu rduğunu ve bunun kapita l izm:ıı
içsel yasa l a rıyla, özel l fkle de değer yasasıyla bütün üyle
bir uyum l u l u k içinde gerçekleştiğ i n i ilk kez olara k göste
riyord u .
l<apitG i ist söm ü rü n ü n J...a p i to i i s i üretim i l işkileri n i n
doğa s ı n ı n b i r sonucu olm ası topl umun kapita l ist düzeni
içinde işçi s ı n ı fı için özg ü rl ü k olanağ ı n ı n var olmadığı
anlamı na g e l i r. « M ü l ksüzleştirilmiş kitlelerin ü retim a rac
ların ı n devri mci b i r biçimde topluma ma led i l mesinden,
başka b i r deyişle onları tüm u l usun orta k m ü l k ü yapmak
tan başka b i r u m u tla rı yoktu r. » 30
Sonuç ola ra k sosya l i s t devrim sadece olanaklı de
ğ i l . zoru n l u d u.r da. işte M a rx'ın • a rtık değer kuramından
çıkan can a l ıcı son uç budur. Böyl e l i k l e 1 840'1arda gel iş-
Kapital f/6 81
tirilen önsav 1 850 ' 1erde b i l i m sel olarak kanıtlanmış b : r
sav olur.
Art ı k değer kategorisinin keşfi , uygun bir teri m i !1
keşfi olara k anlaşı l ma ma l ı d ı r. Burj uva i k tisatçılarından
Marx'ın teoris i n i gözden düşürmek ve onun faziletlerini
Rica rdocu sosya l istlere a kta rmak isteyenlerin yaptı k l a rı
budur. Bazı Sovyet araştırm acıları ise ta m tersine 'a rtı k
değer' teri m i n i n M a rx tarafından yaratı ldığı görü şünde
d i rler.31 Ancak bu görüşü de paylaşmak olana ksızd ı r. 'Ar
tık değer' teri m i 1 824'te Rica rdocu sosya l i st W i l l i a m
Thom pson tarafından A n lnqu iry into t h e Principles of
the Distribution of Wealth Most Conducive to Human
Happiness (Servet in i nsan M utluluğu i çin En Yapıcı Bi·
ç i mde Böl üşümünün, İ l keleri n i n B i r Araştı rması) adlı k i ta
bı nda k u l l a n ı l m ı ştı .32 F . Engels'in K. Ka utsky i l e birl i kte
kaleme a l d ı ğ ı « Lawyers Soc i a l i s m » (Avukatların Sosyı:ı
l izmi) a d l ı makalesinde gösterd i ğ i g i b i Thompson bu teri
mi makine kullanan kapita l istin el emeğ ine dayanan za .
naatkôra oranla elde etti ğ i aşırı kôrı göstermek için k u l
l a n m ı ştı . 'Artık değer' teri m i ne e k olara k Thompson yeni
ya ratılan değerin (v + s) tümünü kastederek 'ek değer'
teri m i n i de kullanm ıştır. Engels bunun ya n ı s ı ra « nıa l la r• n
s a h i b i n e m a l iyeti s ı f ı r olan değerdeki her a rtış için ' a rt ı
değ er' ( p l u s value) teri m i n i n ç o k eski zamanlardan beri
Fransa'da i ş çevrelerinde yerleştiğ i » gerçeğine d i kkı:ı ti
çeker.33 Ayrıca Kapital'in bası m ı ndan uzun bir süre önce
Marx'ın bir maka lesinde 'artı k d eğer' teri m i n i birkaç kez
k u l l a n m ı ş olması ilginçtir. Bu makale 1 842 Eki m ' i nde ycı
z ı l m ı ştı34. Ancak burada M a rx teri m i orm a n l ı k a raz i n i n sa
hibinin kereste h ı rsızl ığından ötürü a l d ı ğ ı tazminat içın,
ek değer a n l a m ında kullan ıyord u .
Marx'ın b u kategoriyi belirtmek üzere 'artık değer'
teri mini geti rmi ş ol ması bizzat a rtık değer teorisinin geli·
şi m i için hiç kuşkusuz büyük b i r önem ta şımaktad ır. En-
82
gels bilimin gel işmesinde termi noloj i n i n önemine !lişkin
olara k şöyle yazar: «Bilimin her yeni yÔ n ü b u bilimin tek
n i k teri m lerinde bir devri m i gerektiri r. . . Ekonomi Pol it"k
genel olarak ticaret ve sanayi hayatının terim leri n i olduk
ları gibi a l ıp, bunlarla iş görmekle, fark ına bile va rmak
sızın bu teri m lerle ifade edi len d a r çemberlere sı kışıp
kal ıyordu. Bu nedenle de kör ve ra ntın, her i kisinin de
işçinin patronuna (-ödenmemiş ürün böl ümün ün- son
ve tek sahibi ol masa bile onu m ü l k edinen ilk kişi olan
patron una) sağlamak zorunda olduğu ödenmemiş ürürı
böl ü m ü n ü n pa rça ları, a l t böl ü mleri olduğunun kesinl ikle
fark ına varmasına karşın klasik ekonomi politi k hiç bir
za man eskiden kalma kör ve rant kavra mlarını a şamamış
(Marx'ın artık değer dediğ i) ürünün ödenmemiş böl ü m ü
n ü bir b ü t ü n olara k a ra ştırmaya g i rişmemiş v e b u neden
le de değerin ne kaynağı ve doğasını ne de onun en �orı
bölüşüm ü n ü d üzenleyen yasaların açıkça anlaşılmasını
başara ma mıştır.»35
Burj uva i ktisatçılarında 'artık değer' teriminin bulun
mayışı yuka rıda sözü edilen burjuva ekonomi pol itiğ inin
artık değer kategoris i n i kapita l ist ü retim ta rzının özel bir
kategorisi olara k göremeyişleri gerçeğiyle açıklan m ışt! r.
Marx burj uva i ktisatçılarının veya Rica �docu teorid e n
esinlenen hasımları n ı n p rati kte a rtı k değeri kör ve fa;z
kategorileri olara k a n la m a larının ekonomik teoride doğur
duğu karışıklığı göstermişti.
1 82 1 'de ortaya çıkan ve burj uva ekonom i pol itiğ ini
eleşti ren isimsiz b i r el kitabının yaza rı, Marx'ın v u rgula
dığı gibi artık değeri a rtık emeğe bağ l a makla « Ricard()
yu önemli ölçüde aşmış oldu.»36 Marx b u el k itabından ş�
alıntıyı verir: « . kapita l ist ne isterse istesin işçinin an
. .
83
üze! e) 'sermaye fa izi 'ni belirtme k üzer.e kullan ı l ıyord u .
Ancak b u b i l e yaza r açısından « istenmeyen çelişkilere
yolaçıyor» ve «ekonom i k a rgoya yeniden saplanmasına
yetiyordu . » 38
«Genel olara k ran t d üzeyi » i fadesi i l e Alman burju
va i ktisatçısı Rodbertus kôr ora n ı n ı anlamış ve artık de
ğer i l e onun özel biçiml e ri a rasındaki farka ta kılmıştı. An
cak Marx'ın bel i rttiği . g i b i Rodbertus «doğru (ceva bı) at
lar geçer ç ü n k ü onun için başından beri sorun genel b ; r
yasayı keşfetmek değ i l özg ül b i r olguyu (toprak rantını)
yoru mlamaktır.»19
Son uç olarak, 'artık değer' teri minin b i l i msel k u l l a n ı
ma sokulması ekonomi pol itiğin geli şmesi açısından bü
yü k b i r önem ta ş ı r. Anca k b u noktada M a rx'ın büyü k ba
şarısı 'artık değer' teri m i n i kullanmış olması deği l , kapi
ta l ist söm ürünün doğasını açıklayan tuta rl ı , b i l imsel a rtık
değer teorisini düzenlemiş olmasıdı r.
84
v
85
teorisıni nasıl bir aşama daha ileriye götürdüğünü açıkla-
·
86
ma sa hipti. M a rx bu böl ü mü n «gerçe kten birinci k i ta b ı n en
önem l i böl ü m ü » 8 olduğunu ve «doğrudan devrimci b i r gö
revıı9 ta şı d ığ ı n ı . «gerçek savaşın ı> 10 bu böl ü m l e başl a d ı ğ ı n ı
vurgular. Bu aynı za manda Marx'ın b i r i n c i c i l d i n metinle
rini yayımcıya gönderd i kten hemen son ra Engel s'e yazd ı
ğı mektu p ta k i b i r ölçüde özürcü tonu d a açıklar: « Meti n
ler ya klaşık 1 2 formayı buluyor. S a k ı n bay ı l ma a ma başl ı
ğ ı n 'Genel O l a ra k Sermaye' olma s ı na k a r ş ı n bu böl ü m l e r
sermaye h a k k ı n d a h i ç b i r şeyi içerm iyorl a r . » 1 1 Ayn ı m e k
. .
87
n ı kuşku l a rdan ötürü hiç yayı m l a n ma m ı ş olması ndans'J
b i r a n önce ortaya çıkması yeğ d i r. » 13
Anca k bütün b i r 1 860 geçti ve M a rx n i hayet 1 861 Ağ us
tosunda Katkı' n ı n i k i n c i c i l d i üstüne çalışmaya koy u l d u .
M a rx'ın b i r i n c i c i l t gibi Katkı olara k isimlend i rdiği b u ça
lışma 200 forma l ı k güçlü meti n l erin başl a n g ıcı i d i . M a rx bu
met i n leri 1 861 Ağ ustos'u i l e 1 863 Temmuz'u a rasında yaz
d ı . 23 böl ü mden ve b i rbirini izleyen 1 472 sayfadan ol uşu
yord u . An ca k bütününde bağdaşı k l ı k (homojen l i k ) taşı m ı
yord u .
i l k b e ş böl ü m, k i Marx b u n l a rı 1 861 Ağustos'uyla Ara
l ık'ı a rasında yazmıştır, Katkı'nın ikinci cildi üstüne olan
çal ışmala rı yansıtı r. Burada M a rx , para n ı n sermayeye dö
nüşümü i l e mutl a k ve göre l i a rtık değeri n ü reti m i n i ele
a l m ıştır. Anca k makineler üstüne olan bölüme geldiğinde
M a rx. Şubat 1 862'de i ktisat teorisinin ta n ı mlanmas ı n ı bir
yana b ı ra k mış ve burj uva ekonomi po l i tiğ i n i n ta rihi üstüne
e l eşti risel bir çözü mleme a rayışına g i rmişti r. 1 861 i l ô 1 8ô3
a rasındaki meti nlerin 1 00 formayı bul a n büyük b i r böl ümü
buna i l i ş k i n d i r. M a rx meti n lerin bu ta rihsel - eleştirisel bö
lümünü Theorien über den M ehrwert (Art ı k Değer Teorileri)
d iye isim lendird i . Başl angıçta , Katkı'n ı n birinci cildinde me
ta ve para üstüne olan böl ü m l e ri ta rihsel notlar izl iyor, ser
mayen i n ü retim süreci üstüne olan böl ümü ta rihsel ça l ı �
m a l o rı n ta mamlanması a m a c ı n ı ta şıyord u .
Marx ' ı n Theorien über d e n M ehrwert ( A r t ı k Değer Teo
rileri) ç a l ı ş m a s ı . gerçekten t ü m b u rj uva ekonomi pol i t i ğ i n i n
müth i ş b i r el eştirisel çözü m l e n m esiyd i . Bu acıda n . b i l imsel
a raştı rma l a rında yen i bir a şa maya damgasını vu rmuştu r.
Bununla b i r l i kte Marx, sa l t burj uva ekonom i pol itiÇi i n i n ta
rihsel - el eştirisel b i r a raştı rma s ı n ı ya pmakla kalmamış.
a raştı rma yöntem ine uyarak i ktisat teori s i üstüne olan ça
l ışmalarını da sürdürmüştür. B u aynı zamanda Theorien
über den Meh rwert (Artı k Değer Teori l e ri) nda za man zaman
88
yüzlerce sayfayı bulan ve ekonomi pol itiğ in belli başlı so
run larına ilişkin sayısız teorik çı kışları da açı k l a r. 1 5 Ağus
-
tos 1 863 ta rihli mektubunda Marx, E ngels'e metinler üze
rine olan ça l ışmasına i l işkin bilgi verir ve şöyle der: « . şim
. .
di metin l erin terti bine yen iden baktığ ımda ve nasıl herşeyi
değ iştirmek ve hatta bir kısmı bütünüyle bilin meyen ma l
zemeden tarihsel böl ü m ü nasıl yeniden toparlamak zorun
da ka ldığ ı m ı gördüğümde . » 1 4
. .
89
Grundrisse üstüne olan k i tabında « Kapital ' i n üçüncü c i l
d i nd e geliştirilen v e Grundrisse'de d e işlenmiş o l a n kör
o ra n ı ve ü retim fiyatları Marx'ın öğretisinin en önem l i tez
leri d i r,» d iye yazma ktadır. Biz bu yoru ma ka tılmad ı ğ ı m ızı
beli rtel i m ve bunun nede n l eri n i açıklaya l ı m . Her şeyden
önce Leon tiev'i n bel i rttiği . g i bi M a rx kôr o ra n ı ve ü retim
fiyatları öğretisinin temel tezleri n i i l k kez Kapital'in üçün
cü cildind e ( 1 865) değ i l , Theorien über d e n Mehrwert (Ar
t ı k Değ er Teorileri) geliştirmiştir. Peki a m a Grundrisse'de
buna i l i ş k i n ne vard ı r?
M a rx Grundrisse'de kôr teoris i n i ya ptığı deği şken ve
değişken ol mayan sermaye ayı r ı m ı temel inde a_ rtı k değerin
dön üşüm geçirmiş b i r biçimi olara k geliştiri r. Marx bur
j u va i kt isa ı tç ı l a rı nda a rtık değer kafegorisin i n b u l u n ma d ı
ğ ı n ı be l i rt i r v e şunları yaza r: « . teme lde a rtık değer -g er
. .
90
l i a rtık değerdeki büyüme ne kada r fazla ol u rsa . kôr ora . .
91
d ü r. Marx, bu tür böl üşü m ü n bazı dallarda _ kapita l istlera ra
s ı reka bet sonucu gerçekleştiğine d i kkati çeker. Bir dalda
fiyatlar değeri n a l tına d ü şerken , ötek inde üstüne ç ı ka rlar1s.
Ka pita l istler « kendi a ra l a rında ancak a rt ı k değeri böl üşe
b i l i rler. » 26 Marx. «artık değerin S€rmaye m ikta rla rı a ra s ı n
da böl ü şü m ü , teki l sermaye m i ktarları a rası nda toplam ar
tık değerin hescplanması. . . i kincil b i r ekonomik işlemd i r . » n
Y u ka rıda ki a l ı n tı , Marx'ın Grundrisse'de ü retim fiya tı
i le orta l a m a kôr yasa s ı n ı n keşfi ne çok yaklaştığ ı sav ı n ı
doğ ru la makta d ı r. Marx. ü reti m i n çeşitli dall arında zorunlu
ola ra k eşitsiz tek i l kôr ora n l a r ı n ı n var olduğu ve çeş i t l i
d a l l a r a rasındaki reka betin sonucu olara k kôrların genel
kôr o ra n ı düzeyinde yen iden böl üşül mesi n i n gerekli oldu
ğ u ya rg ı s ı na varır. Genel kôr o ra n ı ü retilen a rtık değerin
yatı rı l m ış sermaye m i ktarlarına ora n t ı l ı ola ra k yen iden bö
l ü ş ü m ü ile bel i rlen i r. Meta l a r değerlerinden sa p m ı ş fiya l
larda satı l ı rlar, başka b i r deyişle bu olgulardan ötürü bazı
·
dallarda değerl erin üstünde, bazı dall arda d eğ€rl erin a l t ı n
da ü retim fiyatları geçerl i d i r.
M a rx , ü re t i m fiyatı teorisine çok yaklaşm ıştır a n c n k
ta m a n l a m ıyla k a v ra m ı ş o l d u ğ u söy!eııemez. Bu , ayn ı zu
rnanda GrunC:risse'de ortalama kôr ve ü retim f iyatı teori
leri n i n neden daha ileri götü rü l mediğini d e acıklamakta d i r.
Avrıca G run d ri s s e ' de b i r kategori ola r a l< ü reti m fiyatı yer
a l maz ( • ) : ü reti m fiya t ı , d eğeri n dön ü ş ü m geç i r m i ş b i r tı :
c i m i olara k , h en üz gel işti r i l m e m iştir. B u n u ya pa b i l mesi i ç i :ı
\ll a rx ' ı n önce özel b i r d a l d a k i re!<a betin tek i l değeri piyasc
değfi· ine dönüştürd ü '.) ü n ü göstermesi ve ç eş i t l i d a l l a r a rn -
92
sındaki rekabetin nasıl piyasa değerini ü retim fiyatlarına
dönuştürd ü ğ ü n ü a ç ı kl a ması ge rekiyord u . Kapita l izmde, ar
tık pı yasa fiyatl a rı n ı n çevresinde dolaştığı merkez değer
değ i l , üretim fiya tları d ı r. Fiyat oluşumunda Marx ta rafı n
dan Grundrisse'de henüz açıklanmamış o l a n basit meta
ekonomisinden kapita l ist ü retime geçişle b i rl i kte ortaya
çıkan ayırım işte budur. Daha i l erki bir tarihte, 1 861 i l e
'i 863 arasında Theorien über d e n Mehrwert (Artı k Değer
Tecri lerı) üstüne olan çalı şmasında Ma rx bu soru n u yo
ğun b ir b i ç i mde ele ala ca ktır.
Bu tezi n geçerl i l iğ i için bir sürü dolaylı ka n ı t var e l
de. K�fü ı 'n ı n birinci böl ü m ü n ü n sonunda Marx , ekonomi
po l i tiğ i n temel soru n l a r ı n ı sıralarken orta l a ma kôr ve ü re
t i m fiyatına y e r vermez. ü retim fiyatı sorununa ya kından
bağ l ı olan topra k ra ntı sorunu burada << . doğal g ü ç l erın
. .
93
ith g i b i , bu açı klamayı getirme k ye rine degeri üretim f i ya : ı
i l e özdeşleşti rmiştir.
Anca k 1 862'den sonrad ı r ki, M a ı x Ricardo'nun teorı
sindeki bu çel işkiyi ortaya çıkarm ış, eleştirmiş ve soruna
o l u m l u bir çözüm bulara k «Smith ve Ricardo'nun bu dog
ması» ndan söz etmiştir31•
Kesi n l ikle söylemek g ereki rse Marx ortalama kôr ve
ü retim fiyatı yasasından ilk kez Theorien über den Mehr
wert (Artık Değer Teorileri) A. Snıith'e ayrilan böl ü mde
söz eder: « Evet, aşağ ıda meta l a r ı n orta l a ma fiya tı n ı n bile
( M arx 1 861 /63 Met inler i nde üreti m fiyatından böyle bahs
'
94
a ltında çıkaca k . Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı sadece
bir alt ba�l ı k .1>35
« Düzgün bir suret ve basım icin gözden geçirme» iş
lemi dört yıldan fazla sürdü ve sözü edi len 30 forma Ka
pital in dört cildine dönüştü. Bütün bunlar incelemiş oldu
'
95
gö(üşü;ıü ben i msemesi n i bekleme m i ştir. Oyle k i , M a rx
« d uygusa l ra kipleri» tarafından işçi sınıfının ç ı karları n ı ü re
ii m i n ç ı karları uğruna kurban etmekle ve ü retimi b izzat
ü reti m için istemekle suçlanan Ricardo'yu savu n m uştur.
M a rx , bu noktada Ricardo ' n u n h a k l ı olduğunu ve b u rj uva
açıdan iutu m u n u n « sadece b i li msel olarak namuslu değ i l ,
aynı zamanda bilimsel olara k gerekl i olduğunu» vurg u l a
m ı şt ı ;·37. rvı u rx b u rj uva iktisatç ı l a r ı n ı sadece ken d i tezleri n i ,
örneğ in e m e k değer teorisi g i b i tezleri n i , mant ıksa l son uç
ları n a dek götürmed ikl erinden ötürü el eştirm i ştir.
M a rx çözü m l emesinde şu ya da bu soruda burj uva
ekonomi pol i ti ğ i n i n görüş ü n ü her za man sonuna kadar iz
ler. Anca k bunu yapa rken işçi s ı n ı f ı n ı n görü şünü ben i m
semiş olduğundan bu rjuva ekonomi pol itiğ i n i kendi teori
s i n i n -e mek değer .teorisin i n- mantı ksa l sonucuna ulaş
m a ktan a l ı koyan sın ırl ı l ıktan da k u rtu l muş olur. Marx, emek
değer teorisinin sonuçlarına, a rtık değer teori sine ulaşma
yı böylece b a şa rm ı ştır.
2 u . 1 36 1 /63 metinlerinden vereceğ i m iz şu i k i örnekte
serg i le n me kted i r:
l. Klasik burj uva i ktisad ı n ı n genel b i r çözümleme
sinde M a rx « ça l ı şmaya n l a rı n (non-la bou rer) elde ettiği t ü m
kazan çların ve bağ ı msız b i ç i m ve b a ş l ı k l a rın b i r t e k k ô r
b icimine i n d i rgendiğini» bel i rtir38• B u rı uva· i ktisatç ı l a rı b u
noktada d u rmuşlard ı r. Art ı k değeri gerçek b i ç i m i içinde
ayrı b i r kategori olara k sa ptaya m a m ı ş l a r ve onu « kôn> ka
tegorisi ile özdeşleştirmişlerd i r. M a rx ' ı n çözü mlemesi işte
burj uva ekonomi pol itiğ i n i n tıka n ı p k a l d ı ğ ı bu noktada n
başlar.
i l k o l a ra k Marx gerçekte Rica rdo'da b i r a rt ı k değer
teorisinin b u l u nabi leceğ i n i gösteri r. « Rica rdo'yu e leşti rir
ken , onun fa rkl ı laştıra madığı şeyi biz fa rkl ı laştı rma l ı yız.
( i l k olarak) doğal olara k onda artık değer özel biçimleri
olan kôr, ra nt ve faizden fa rkl ı olara k sapta n a masa da b i r
96
Anık_ deger teorisi b u l u n u r. » 19 B i r başka yerde de Ma rx, Ri
cardo ' n u n deği şken olmayan sermayeyi d ı şa rıda b ı ra k ı r
ken, ba�ka b i r deyişle körı değişken sermayen i n b i r ü rünü
olara k g österi rken, gerçekte artık degerden bahse tti ğ i n i
beıi rtır-ıo.
olara k ayrıl ı r. »
Kapital f/7 97
« Ancak bu, emekle sermaye, ücretle kôr i l işkis i n i n h i ç
b i r zaman gel iştirilemed iği sa l t olgusal b i r şey, emek sü
recindE�i salt bir öge olara k kal ı r.»43 Burada M a rx ' ı n ya
pıcı eleştirisel ya klaşı m ı n ı n tipik bir örneğ i n i görmekteyız.
Ricardo'yu ele a l ı rken M a rx daha önce bel i rtm iş olduğu
muz gibi Grundrisse'de işlemiş olduğu b i r meta olara k iş
g ücü teoris i n i geliştirmiştir.
2. M a rx değer ile ü retim fiyatının özdeş olduğunu ile
ri s ü ren «Smith ve Ricardo'nun doğması » n ı çözümler ve
Ricardo'da bu i k i teri m a rasında gerçek bir ayırı mın va r
l ı ğ ı n ı gösterir. «Son unda Rica rdo'nun doğru olana sadece
sözcük olara k hemen hemen dokunması ancak daha i l e
riye götürememesi i l g i n çtir . . . »-H Marx Ricardo'n u n k i ta b ı n
da değerl e ü retim fiyatı arasında b u ayırımını ( Rica rdo' n u n
kend isinin kavraya madığı ve geliştiremediği bu ayırı mın)
var olduğu yerlerden a l ıntılar yapar ve ortalama kôr ve
ü retim fiyatı teorilerin i formü l e edere k soruya kendi ceva
bını veri r45.
98
vı
100
labilirse. b u a s l ı n d a her meta n ı n kendi değeri n i n a l tında
satı ldığı ve son u ç olara k bu dalda a rtık değerin gerçek
leşmed i ğ i veya bütün üyle gerçekleşmed i ğ i a n l a m ına gel i r.
Hatta h a rca nan sermaye b i le bütünüyle yerine kana maya .
b i l i r.
Bu nedenle kapit al i st ü reti m tarzında toplumsal ola
rak gerekli emek za manı kavra m ı temel bir değişime uğra r.
Söz konusu daldaki toplam ürünün tekil bölümü için sade
ce toplumsal olara k gerekli emek za manı harcansa b i le
emek m ikta rı b i r bütün olara k tüm d a l için fazla gelebil i r.
baska b i r devisle tool umsal olara k çıerekli m i ktarı a şa bi l ir.
Bu rl ı ı rı ı mcla h u daldaki meta ların topl umsal değeri te l<i •
denerlerinin too l a m ı ndan daha az demektir.
1 01
M a rx her şeyden önce piyasa değeri n i n toplu msal n i
tel i ğ i n i v u rg u l a r.
Piyasa değeri özgül o l a ra k kapita l ist koşul ların b i r
ü r ü n ü , söz konusu daldaki kapita l ist rekabetin bir son u
cudu r. «Ancak piyasa değerini orta lama üreti m koşu l ları
nın bel i rlemesi v e böylelikle b u ortalamanın a l tında olan
ü reti m fiyatını kendi fiyatının hatta değerinin üstüne çıka r
ması ( M a rx b u rada ü rü n ü n tekil değeri n i kastetmekted i r
-V.V.) kapitalist üretimin rekabetçi doğasından kaynakla
n ı r ve sonuç olara k b u d oğ a l değil, topl umsal bir yasa
d ı r. » 9
1 02
likteki sınıfın ü rü n ü n ü n tek i l değerinden daha fazla olamuz.
Daha yüksek olabi lseydi, bu sadece piyasa fiyatının piyasa
değerinden daha fazla o l a cağını gösterird i . Oysa piyasa
değeri gerçek değeri ya nsıtma l ı d ı r. » 1 1
Ayn ı şek ilde piyasa değerinin en üretken s ı n ı fın ü rü
nünün tek i l değerinin a l tında da olamayacağı açıktır.
Piyasa değerinin dalgalanabi leceği s ı n ı rl a r b izzat pi
yasa değeri n i n bel i rlenmesi ta rafından bel i rlenecektir. Çün
k ü piyasa değeri «bu özel toplumsal üretim alanında ( ü re
tilen) toplam metaların gerektirdiği toplumsal emek zama
n ı n ı n toplamrn nca be l i rlen i r1 2• Peki o hal de, topl a m toplum
sal emek zamanı hangi s ı n ı rlar a rasında değişmekted i r?
Eğer söz konusu dalın t ü m kapita l istl erinin üçüncü g ruba
a i t olduğu kabul edi l i rse, bu duru mda topla m toplu msal
emek za manı harca nan tek i l emek za manlarının toplamına
eşit olaca ktı.
Mümkün olan en b ü y ü k toplumsal emek za manı top
lamı budur. . Tersine söz konusu daldaki tüm kapita l i stler
b i rinci g ruba dahil olsa l a rd ı , toplam toplu msal emek za
manı en d ü ş ü k düzeyde v� yine dalda harcanan tek i l
emek za manlarının topla m ı na eşit olaca ktı. Normal koşu l
l a r a l tında bu da lda h e r ü ç grupta n da kapLta l i stler va rd ı r
v e toplam toplu msa l e m e k za manı e n yüksek ile e n d ü ş ü k
düzeyl er a rasında b i r yerded i r. Bu d u rumda ü retim d a l ı n
daki topl a m ü r ü n içinde şu y a da bu grup kapita l istin payı
bel i rleyici olaca ktır.
M a rx'ın piyasa değeri ta n ı m ından, toplam topl umsal
çılarak gere k l i emek zamanı büyükl ü ğ ü n ü n ve aynı şek i lde
piyasa değeri büyüklüğünün bu özel ü reti m dalının b i r bü
tün olara k toplumsal ü retim sisteminde ta şıdığ ı özg ül
ön emce bel i rlendiği sonucu çıkar. Söz konusu ü retim da
l ı nd..ı o rta l a ma ü retim koşu l l a rı hüküm sürmekle birli kte,
toplam ürün mikta rı toplumsa l ü retim s isteminde bu dala
'ayrı lan' (tahsis edi len) toplu msal olara k gere k l i emek za-
103
ma n ı n ı aşarsa ü rü n lerin piyasa d eğerleri, bu da ldaki ü re
timin büyük b i r böl ü m ü n ü n orta l a ma koşu l l a r a ltında ya
pı lmsı göz önünde tutu l m a ksızın, orta lama değil, en iyi
üretim koşu l l a rına göre ölçül ü r.
Bununla b i rli kte piyasa d eğ eri de söz kon usu daldaki
ürünlerin tek i l değerleri gibi aynı s ı n ı rlar a rasında değişe
bilir M a rx «piyasa fiyatı n ı n kendisinden daha yüksek ola
.
1 04
bun tekıl değ erin e yöneldiğinden öteki kapital istlerin ürün:
lerini kovd u kları pazara haki mdirl er.
Bütun b u n l a rdan, p iyasa değeri n i n ö n e m l i b i r özel l i ğ i
ortaya ç ı kma ktadır: Piyasa degeri, değer v e a rt ı k d eğerin
yeniden böl ü ş ü m ü nd e bir etken değ i ld i r; üreti l en değeri
ama kapita l i s t koşu l l a r a l tında ü reti l en ve b u n u n tüm çe
l i şkilerini taşıyan d eğeri tems i l eder.
K a pi ta l i st rekabet koşu l l a rı a l tında d eğerin topl umsal
n itel i ğ i , aynı tür meta l a r için tekd üzey p iyasa değ eri n i n
o luşması g erçeğiyle i fade ed ilebilir. Marx ' ı n gösterdiği g i
b i piyasa değeri n i n kapita l izmde sık s ı k bir « Sa hte top
l u msal d eğer» oluşunun �oru n l u son ucudur, b u . Kapital'in
i l i . cildinde M a rx şöyl e yaza r: «Bu, rekabet a racılığıyla
kapitalist ü retim temel inde kend ini gö s te rd iği biçimde pi
yasa değeri n i n beli rlemesi d i r; ( rekabet) sahte b i r toplum
sal değer yaratır. » 16
1 05
Birim · Birim - Toplam Toplam
B i ri m - ürünün ü rü n ü n ü rün tin ü rünün
Kapitalist ürün tekil piyasa tek il piyasa
Grupları sayısı değeri değeri d eğ eri değeri
-·· -- -- - - - - - --- - - - · - -- -- - -- - - · - - -- - - - ·· _,.
1 1 60 30 60 30
il 12 30 30 360 360
111 3 20 30 60 90
iV 4 15 30 60 1 20
·-·---··----- - - -· _ __ , _ , , _ __ _ _ _ . ---- -- --- --
1 06
birim ü rü n e i htiyaç vardı r. Bu şekilde daha önceki koşu l
larda değişken ol mayan sermayeyi yen ilemek için gerekli
olan ü rü n m iktar:ı -ürü n ü n tekil değeri n e satı ld ı ğ ı n ı d ü
şün ü rsek- a rtık ü rü n e çevri lmiş o l u r.
Bu nasıl hesa p l a n ı r? 6,66 - 4 = 2,66 birim ürün
(toplam tekil değ eri 2,66 x 12 = 32 pa ra birimi) a rtık ü rü
n e çevri l m i şti r . Eskiden 6 birim ürünün ü retimi için 80
pa ra biri m l i k değişken ol mayan sermayeye i h tiyaç vard ı ;
ş i m d i sadece (80 : 1 0) x 6 = 4 8 pa ra birimi gerekmek
tedi r. Son uç olara k 80 - 48 = 32 para b i ri m l i k değ işken
'ol mayan sermaye a rtık ü rüne çevri l meye hazır d u ruma gel
m i ştir.
M a rx «tüm a rt ı k kanı için geçerl i olan bu değişme
nin genel kara kteri n i bel i rti r17• Bu, kapita l izmde te kil ka
pital istlerin toplum za ra rına zen gi nleşmelerinin bir a ra c ı
olan piyasa değerinin çel işkili kara kterini serg i l emektedı r.
Marx Grundrisse'de bile çeşitl i ü reti m dallarına yatı
rı lmış. ayn ı m i ktarda sermayeyle ü retilecek a rtık değer
m i ktarının değ işeceğ i n i ve bunun temel neden i n i n serma
yen i n orga n i k b i rleşiminin her d u rumda eşit olmaması ol
duğunu bel i rtmiştir. ( M a rX: burada dolaşı.m sürecini d ı şa
rıda bıra k makta d ı r) . Burada n . aynı mi kta rda sermayeyle
ü retilen meta l a rı n değerlerinin birbiri nden öne m l i ölçüde
fark l ı olab i l d i ğ i ve meta ların ken d i değerlerine sat ı l d ı k
l a rı za man fa rklı kôr ora n l a rı na yol açaca k l a rı son ucu
ç ı ka r. 1 861 /63 meti n l erinde (Theorien über den M erh
wcrt'te - Artık Değer Teo rileri) Marx, kendisine ortalama
k ô r v e ü reti m fiyatı soru n u n u n daha kapsa m l ı bir incele
mes ine olanak sa ğ layaca k temel leri işler.
Piyasa değeri n i i n celerken Marx, başlangıç noktası
olara k söz kon usu ü retim dalındaki reka beti a l m ıştır. Şim
d i ise çeşitl i d a l l a rdaki sermayelerin topla m topl umsal
sermayenin bir böl ü m ü n ü oluşturd u k l a rı fa rklı ü retim dal-
· ıarının kapita l istleri a rasındaki rekabeti çözümlemektedir.
107
Bel l i b i r daldaki sermaye n i n top l a m artık değer için
deki payı ve karı bu sermayenin topl a m sermaye içindeki
'
payınca d üzenlen i r. Bu düzenleme s ü reci fa rkl ı ü retim
d a l l a rındaki kapita l istler arasındaki rekabetin sonucudur
ve ü reti l m i ş a rt ı k değerin yen iden böl üşümünü bel irler.
Şöyle yaz ıyor M a rx : « b u , kapita l istlerin işçi s ı n ı fından ç e
kip ç ı ka rd ı kları öd enmemiş emeğ i kendi a ra la rında bel l i
b i r se rmayen i n doğrudan ü retti ğ i a rtık emeğe oranla de
ğ i l de. b i rincisi bu bel l i sermaye n i n toplam sermöye için
de o l u şturd u ğ u paya, ikincisi d e topl a m sermayenin üret
tiğ i art ı k emeğe göre böl üşümünün çekişmes i d i r (bu çe
k i şme ise rekabetten başka bir şey değildir) . » 18
Sonu ç ola ra_k Marx 'ortalama kör' kategorisin i n , 'piya
s a değeri ' kategorisinden fa rklı olara k , a rtık değerin değ i
ş i k ü retim dal ları a rasındaki böl ü ş ü m ü n kategorisi o l d u
ğ u n u göste rm iştir. O rta lama kôr olara i< a rt ı k değerin d e n
gelen mesi toplam artı k d e ğ e r kütlesine i l i şk in hiç bi r şeyi
değiştirmez : orta lama karların toplamı toplam artık değe
re eşitt i r. B u rada emek değer yasasına ters d ü şen bir şey
yoktur. Orta lama kör -toplam a rtık değer a rac ı l ığ ıyla
değerin emek .za manı nca bel irlendiği olgusuna daya n ır.
Ortla ırıa kôr m i kta rı da bununla sapta n ı r. Marx, <ı Artık de
ğerin belirlenmesi sa dece deqerin emek z n rna n ı n ca bel i r
len mesinden doğar. Bu olmadan orta lama k ô r h iç b i r şe
yin orta l a ması defj ildir, sadece bir d ü ştür. Ve işte o za
man �:r 1 . 000 o l a bi l eceğ i g i b i % 1 0 'da ola b i l i r. ı> 1� d iye yaz
m ı ştı .
Artı k Marx « Ü retim fiyatı» kategorisi n i . yani kapita
l ist ü reti m tarzında çevresinde piyasa fiyatlarının d�lga
landıoı merkez i o l u şturan dön ü ı:; ü m g eçirm i ş deqer biçi
m i n i incel e m e k icin çıerek l i tüm ko� u l a l rı haz ırla m ı ş t ı . (Sı
n ı rsız mt.:-abet va rsayımı a ltında) kapita l izmde meta l a r ken
di deoerleri rı e satılamazlar -ü reti m fiyatlarına satı l mak
zorundad ırlar. M a rx şöyle yazar: « k esin l i k l e meta n ı n de-
1 08
ğerinin emek za man ınca bel i rlenmesi nedeniyledir ki, me
ta nın orta l a m a fiyatı,. . . bu fiya tın bel irlenmesi sadece
emek za man ınca bel irlenen değerden türeti l mesine karş ı n ,
h iç bir z a m a n k e n d i . değ eri ne eşit olamaz.»20
ü reti m fiyatı, mal iyet (cost price) a rtı orta l a ma kô ra
eşi ttir. M a rx önceleri tek i l ve piyasa değerlerinden söz
etm işse de, ş i m d i te kil ve piyasa ü retim fiyatları a rasında
b i r ayırı m geti rmekted i r. Daha sonra l a rı (Kapital'in 1 1 1 . c it
d i nde) «ona (ya n i piyasa değerine) i l i ş k i n olara k söylen
m i ş her şey bel l i düzeltmelerle ü reti m fiyatı için geçerl i
d i r . . . » 21 dem iş�ir.
Marx çeşitli ü retim d a l l a rında tek i l kapital ist grupla
rının elde ettiği a rtık kôrın (e kstra a rt ı k değerin) te k i l ve
piyasa ü reti m fiya tl a rı arasındaki fa rka eşit o l d u ğ u n u gös
terir. «Te k i l môl iyet. . . tek i l değerle aynı oranda . . . farklıla
şın> 22. « a rtık kô r h e r zaman sadece piyasa môl iyetin i n
• . •
1 09
da eşit değild ir. Bu durum, tek i l ve piya sa üretim fi
yatları arasındaki fa rk ı n sadece tek i l ve piyasa môl iyet
l eri a rasındaki fa rk ta rafından d eğ i l , aynı ;.:: a manda genel
kôr oran ı d üzeyince d e d üzenlen mesi gerçeğiyle oçıkla n ı r.
Düşük bir genel kô r ora n ıyla (örneğin % 10) bu farkı 1 1 ' i
bulacaktır; eğer g e n e l kô r ora n ı % 5 olsaydı tek i l ü retim
fiyatı i l e piyasa üretim fiya tı a ra sındaki fa rk 1 J,5 olaca K
t ı , yemi ü rünün tek i l v e piyasa değerleri a rası nda k i farka
ı:fah a ya k ı n olacaktı.
Şimdi Marx'ın orta lama kôr ve üretim fiyatı nın i n ce l e
mesinden çıkardığ ı son uçlara k ı saca i şa ret edel i m . Theo
rien über den Mehrwert'te (Artı k Değe r Teori leri) (bel l i
b i r dalda v e çeşi tl i d a l l a r a rasında) rekabetin iki yön l ü et
k is i n i n iki tür sermaye a k ı m ına ve fiyatların «belirlenme
sinde i k i yön l ü harekefe » yol açtığını vurg u lar24•
Birinci tür sermaye a k ı m ı «aynı i şkol unda (employ
ment) genel fiyat düzeyini ve çeşitl i işkoll arı a rasında ge
nel kar düzeyini>ı16 üretir. Metaları n te kil değerleri piyasa
değerlerine ve ü retim fiya tlarına dönüştürü l ü r. Bu hare
ketler, önce tek i l değerlerin piyasa değerl erine dönüştürü l
düğü, sonra da piyasa değerleri n i n piyasa üretim fiyatına
d ön üştü rü ldüğü biçiminde a n l a ş ı l ma ma l ıd ı r .
Çeşitli ( ü retim) dalları içindeki v e orasındaki re kabet
e şa n l ı olarak işler. Bu e şa n l ı işleyişin en öne m l i sonucu
d eğ erlerin üretim fiya tlarına dönüştürül mesid i r. Bu i l işki
lerin doğ ru çözü mlen mesi ancak bu şekilde ya pılabil ir.
M a rx . ilk olara k çeşitli d a l l a r içindeki rekabeti, a rkasın
dan d a çeşitl i dallar arasındaki reka beti inceler. Bu, tekil
dallar içindeki rekabetin tekil değerleri piyasa değerlerine
dönüştürd üğ ü n ü ve öte yandan d a çeşitl i dallar o ra s ı n
dak; rekabetin d e teki l değerleri tek i l ü retim fiyatla rına ve
piya sa değerleri n i d e piyasa ü retim fiyatlarına dönüştür
düğünü açıkça gösterir. Rekabetin i k i yönl ü hare ketin i n
n ihai sonucu değerlerin üretim fiyatlarına dönüştürü l mesi-
1 10
d i r. Ancak toplam etki bundan i ba re t değ i l d i r.
Rekabetin i k i yön l ü hareketi n i n son ucu olan ve Marx
ta rafından «yüzeysel hareket» 26 ola ra k ta nı m lanan serma
ye h a reketi n i n i k inci türü piyasa fiya tlarının ( M a rx b u n
lara , yüzeyde -meta paza rında- va r olan fiyatlar olduk
l a rı için «cöri piyasa fiyatları»27 der) çevresinde piyasa
fiyatlarının dalgalandığı merkez i oluştura n ü reti m fiya tlar ı
ile dengelenmesine yol aça r.
Kendi bütü n l üğ ü içinde sermaye h a reket i n i n etkisi,
değerleri ü retim fiyatlarına dön ü ştürmesi ve somut ka pi
ta l ist rekabet koşu l la rı a l tında piyasa fiyatlarının ü retim
fiyatlarından farkl ıla şmasın ı dengeleyerek «Top lam top
l u msal emek za manı kütlesinin çeşitli üretim dalları ara
sı nda top l u msa l ih tiyaca göre böl üşü l mesi » n i28 sağlama
sıdır.
Görü ld ü ğ ü g ibi za man zaman ve ma terya l i n b i ri ktiği
ölçüde M a rx ' ı n ekonomik a raştırma yönte m i n i suna rken
tan ı mlamanın genel a kışından sapı l ma ktad ı r. Bu noktada
da, bu söz kon usu.
M a rx ' ı n yönte m i n i tüm boyutla rıyla a raştırmak ta b i i
ki temelde felsefenin görevi d i r. Bu k i ta pta, Ma.rx' ı n somut
ekonom i k a raştırma yöntem inin sadece b i rkaç ana öze l
l i ğ i incelenecekt i r.
Bu noktada, M a rx ' ı n somut ekono m i k a raştı rmada so
yutlama yönte m i n i nasıl uyguladığı soru n u ile i l g i len iyo
ruz. M a rx ve Len in b u ekonomik a ra ştı rma yönte m i n i çe
şitl i yerlerde ta n ı m l a m ışlard ı r. M a rx şöyle yazar: «Daha
da ötesi , ekono m i k biçim lerin çözüml emesinde ne mik
roskopl a r, ne d e ki myasal bel i rtecler b i r işe yaramazlar.
Soyutlamanın g ücü her ikisinin d e yerini tuta bi l mel i d i r.»2'
Len in d e şunu b e l i rtiyor: «Somuttan soyu ta ilerl eyen d ü
şünme -doğru olduğu sürece- gerçekten uzaklaşmaz
aksine ona yaklaşır. . tüm b i l imsel. . . soyutla malar. Doğayı
.
111
sıtır. Gerçek gözlemden soyut d üşün ceye ve burdan da
eyleme - i ş te gerçeğin a l g ı l a n masına, nesnel gerçeKl i ğ i n
a l g ı l a n masına d iyalekti k ya klaşım budur.»30 Bu Lenin'in so
yutla ma yöntemini teorik a raştırmanın d oğru yön temi (ay
nı za manda bu yöntemin doğru olara k uygulanmasıyla
geliştirilen teorinin de gerçek l i ğ i n doğru ya nsıtılması ol
duğu a n l a m ı nd a doğru yön temi) olara k ka b u l ettiğ i n i gös
terir. Mor><, yeniden ve yen iden ka pita l izmin bili msel e ko
nomi politiğini kastederek, e konomi politiğin kapitalist ü re
tim ta rzının teori k ifadesi olduğunu belirtir.
B i l i m sel a ra ştırma larda soyutlama neden zorunludur?
Nesnel erin öz doğalarıyla d ı ş görü n ü mleri çakı şmazla r d a
onda n . N esnelerin ö z doğa larını açıkıamk, işte b i l i m i n gö
revi budur. Bu görevi gerçekleşti rmenin bir yol u da bilim
sel soyutlama yöntemini k u l l a n ma kt ı r.
Doğa l d ı r k i Marx'ın e konomik a raştırma yöneti mini
salt bilimsel soyutlama yönte m i olara k n itelemek yeterl i
değ i l d i r. Bu yöntemin eksiksiz beti m l en mesi için, herhan
g i b i r özel durumda soyu tla manın n e ölçüde uygulanaca
ğına özel bir d i k kat gösteri l mel idir.
B u soru n u n hazır bir cevabı yoktu r, a n ca k şurası ke
s i n d i r ki, Marx her za man söz konusu durum için ikincil
öneme sahip olan ve ekonomik o l g u n u n i n celenmesini e n
gelleyen yönleri ayı klar. Bu ayı klama o l ma ksızın ekono
mi1< soru n l a rı a raştı rmak olanaksızd ı r çünkü olgunun do
ğası sayı sız i k i ncil öneme sahip özel l i k l e r a l tında saklı
kalaca kt ı r. Bununla b i rl i k te be l i rti l me l i d i r ki, Marx'in ayık
ladığı i k i n c i l yönler ancak özg ü l bir bağ lamda i k incildirl e r.
Baska b i r a ç ıdan ba kıldığ ı n da b i rinci dereceden öneme
sa h i p ola b i l i rl e r ki, bu açıdan onları ayı klamak. d ışarıda bı
ra kmak ya n l ı ş o l u r.
Bunu sergileyen b i r örnek vere l i m . Eğer sorun umuz
burj uva top l u m u n u n soyut incelemesi ise. bu durumda d ı ş
t ica ret d ı şa rıda bıra k ı l m a l ı d ı r·u . Dış ticaret kapita l izmde
112
gGçlü b i r role sah i p ti r a ma bu soruna ilişkin olara k d ı şsal
bir etmenden i barettir. B u nedenledir k i M a rx , başlıca yön
leriyle, ka pita l ist üretim tarzı teorisini dış tica rete değin
meksizin ortaya koyar. M a rx'ın genişleyen yen iden üretim
sürecini nasıl salt kapita l izmin i ç koşullarıyla başarı l ı b i r
biçimde a ç ı k l a d ı ğ ı n ı a n ı m sa mak yeterl i d i r. Len i n , M a rx ' ı n
bu tezin i N a rocinikler' le m ücadelesinde savu n m u ş ve ge
rekçelemişt i .
Marx , d ı ş t ica reti kes i n l i kl e d ı şa rıda bıra k ı r, ancak
b u n u yaparken d ı ş ticaret ve d ünya paza rının « kapital ist
ü retimin hem ön koşu l u , hem de sonucu» ol'd u ğ u n u v u r
g u l a r3!. Somut varo l u ş koşu l la rı içinde, gerçekçi olara k ele
a l ındığında, dış t icaret o l ınaks,ı zın kapita l ist üretim sorı
derece g ü ç olaca kt ı r. M a rx buna i l i şkin o l a rak şunları ya
zar: «Artık emek veya artık değer sadece u l usal artık de
ğ erde temsil edi l seyd i, bu d u ru md a değerin değer aşkı
için a rtması ve bundan ötürü a rtı k e meğe cebren e l kon
ması (ulusal) emeğin d eğerinin içinde temsil edileceğ i , dar
k u l l a n ı m d eğ erleri çemberiyle sın ırl a n ı rd ı . Onun (artık ürü
n ü n) d'.:'öer o l a ra k gerçek doğası n ı a nca k dış tica r�t g e l i ş
tirir . ıı 33 D ı ş ticaret ve d ü nya paza rı ol maksızı n, ka pita l ist
. .
1 14
teorik olara k piyasa fiyatlarıyla, ü retim fiyatların ı n çakıştı
ğ ının bel i rti l mesi gerekiyordu .
İ l k bakışta , bu durumun Marksist d e ğ e r teorisinin' esas
l a rıyla çel i ştiğ i sa n ı la bi l i r. B i l in d i ğ i g i b i b u teorinin ana
tezlf;rinden b i ri değer ve fiya tın temelde fa rklı olduğunu
belirtir. Kapital'in b i rinci c i l d inde M a rx , « fi yatl a , değer bü
y ü k l ü ğ ü a ra s ı nda n i ce l i ksel bağdaşmaz l ı k olanağı veyö bi
r i n c i s i n i n , i k i ncis inden türemesi b izzat fiyat biçiminde sak
l ıd ı r. >ı 38 diye yazar. Düzensiz kapita l ist meta ekon omisi ko
ş u l la rı a lt ı n d a değer yasasını serg i l eyen i şte kes i n l i kle pi
yasa fiyatı ile değer a rasınd a k i b u farktı r. Bununla birl i k
te, meta l a r ı n piyasa fiyatlarıyla değerleri n i n veya -da ha
y ü ksek düzeyde bir çözüml em ede- meta l a r ı n piyasa fi
yatlarıyla ü retim fiyatla r ı n ı n çakışması önkoşu l u Marx';n
değer teo r�i açısından büyük b i r önem taş ı r . Marx kesin
o l a ra k ne demekted i r?
Önce l i kl e , kapıta l i st meta ekon omisinde meta n ı n de
ğeri n i n sadece f iyatıyla başka bir deyişle değerin parasa l
biçimiyle ifade edilebileceğ i n i söyler Marx . Değer fiyat d ı
şında h i ç b i r şeyle ifade edi lemez. Fiyat d eğeri n ifades i
d i r, ç ü n k ü M a rx'ın k e n d i sözleriyle « . . . meta n ı n eşdeğeri n :
o n u n fiyatını olu şturan para m i kta rı i l e i fade etmek, b i r
toto l o j i d i r >ı 3� Fiyatların değerlerden fa r k l ı l aşmasına n -7
. . .
115
tığ ı n ı va rsaymak zorunda olduğu a ç ı k t ı r. Çünkü ancak bu
d u rumda fiya t , değeri n yeterl i b i r i fade b i ç i m i ola b i l i r.
Piyasa fiyatla rının kapita l ist üre t i mde değerlerden
fa rkl ı l aşma s ı n ı n zoru n l u olduğu kadar, bu fark l ı l aşma ların
konu dışı bıra k ı l ması ve sorun soyu t değer teori s i n i d ü
zen lemek olduğ unda değerle p iyasa fiya t ı n ı n özdeş sayı l
ması d a zoru n l u d u r. B u d u rumda meta l a rı n gerçekl eşme
koşu l l a rı -yen iden ü retim çöz ü m l emesinde dış t ica reti n
d u rumu g i b i- gerçek i l i şkiyi perdeleyen d ı şsal (a rizi) b i r
öze l l i H r.
Emek değer teori siyle M a rx kapita l i s t ü retimde ger
çekl eşen t ü m süreçleri değer teme l i n e otu rtur. B u radan
doğrudan ü retim s ü reci ne bağ l ı kategorilerin değeri (veya
değerin b i r parçası olara k artı k değeri) yeterl i b i r biçimde
ya n s ı tma gerek l i l iğ,i sonucu çıka r. Teorik olarak bu gerek
l i l i k , bu tü r kategorilerin doğrudan değeri i fade etti k l eri
varsayı mıyla hesaba katıl m ı ş o l u r. Değerden farkl ı laŞıi
larso. bu bölüşüm ya da ye n iden böl ü şü m ü n b i r etme n i d i r.
başka bir deyişle bu d u ru m i k i n c i l b i r öneme sa h i p tir.
Bu d u ru mda değer teorisi tüm ü retim fiyatları top l a m ı n ı n
veya piyasa fiyatları topl a m ı n ı n değerl eri n topl a m ı n a e ş i t
o l ma s ı n ı g erektirir. Değerle piya sa fiyatı arasındaki · ı l i ş
k i drn ş u benzetme ya p ı l a b i l i r. Fiyatın d e ğ e r karşısında
q c s \8 r C.: i il i h c- rh ::ı n g i bir ra r k i ı l a ş m a ü reti l m i ş olan değeri '1
yeniden böl üşüldüğü a n l a m ı n a gel i r. Anca k fiyatın değerl'1
çakış�ı(ıı koşu l l a rda f i yQ.t değeri yeterl i bir biçimde ya n s !
t ı r v e doğrudan ü r�tim süre c i n i n b i r ka tegoris i d i r. Değer
teo risi 'piyasa fiyatı' kategorisi için bu gerekl i l i ğ i beli rler,
ç ü n k ü serbest rekabetin normal koşu l kı rı a l tında piyasa
fiycıt ı n ı n s ü re k l i olarak değerden fa rk l ı laşması ola n a ksız
d ı r. Bunun tersi doğru ol sayd ı , f iya tın değeri n yeterl i :Jir
i fadesi ol ması şana ererd i .
Bu a y n ı zamanda doğrudan ü retim süreci n i ya nsıta n
e konom i pol itiğin öte k i kategori leri i ç i n de geçe rl i d i r. Ö r-
1 16
neğin, k ô r a rtık değerin dönüşüm geçirmiş bir biçimi olma
sına karşın a rtık değere eşittir ve Marx «a rtık değerle, kôr
gerçekte aynı şeydir » 4 1 diye bel irti r. Kôrın ortalama kôra
. . .
117
doğ ruya fiyat a racı l ığ ıyla , . . . gerekli emeği doland ı r m a k
ve on u topl u m u n i ç i n d e b u l u n d u ğ u a ş a m a ta rafından o l
d u ğ u kadar doğa totofındon do belirlenen düzeyin (stan
dardın) a ltına d üşürmek istemesi; b u rada konumuz d ı ş ı n
d a d ı r. Burada her za man va rsaymal ıyız k i öden m i ş olan
ü cret ekonomik olarak a d i l d i r, başka b i r deyişle ücret eko
nominin genel yasa l a rı n ca belirlenm iştir. Bu noktada çe
l iş k i ler tek i l kap ita l i s tlerin sa h tekôrl ı k l a rından değ i l , biz
zat genel i l işki lerden kayna k l a n ma k zoru ndadır. B u n u n
gerçe k l i kte a l d ı ğ ı i lerki b i ç i m l e r ü cretler öğ retisine a i t
t i r.»44 i k i n c i a l ıntı da şöyle: « Fiyatın bel i rlen mesinde ( k ö r
da da göreceğ i m iz gibi) sahtekarl ı k , karş ı i ı k l ı ş i ke de i ş ı n
i ç i n e g i rer. M ü badelede b i r i n i n kaybettiğ i n i ötekisi kaza
n ı r; a ra l a rı nda bölüşebilece k l e ri şey sadece a r � ı k değer
dir . . . »45
Piyasa fiya tlarının değerlere eşit ol ması koşu l u b u
ra da M a rx 'ın i ktisa t teorisinin e n önem l i g e rek l i l i k l e ri n
den biri o l a ra k görü n ü r. İşçi s ı n ı f ı i l e kapita l istler a ra s ı n
d a k i uzlaşmaz çel işk_i , ka pita l i st i n sattığı metayı değeri
nin üzerindeki bir fiyattan sata ra k işçiyi dola n d ı r m a s ı n
dan kayna klan maz. ( B u n u n l a birli kte bu sahtekôrl ı k t ü r ü
de k a p i t a l i s t gerçekli kte yay g ı n d ı r . ) E m e k l e se rmaye a ra
s ı n d a k i uzlaşmazl ı k kapita l i stin eşdeğeri { � a rşı l ı ğ ı ) o l m a
dan el koyd u ğ u değerden, y a n i a rtık değerden ortaya
ç ı i< ma k tadır. Ancak Marx ' ı n göste rdiği g i b i bu durum eş
değerlerin m ü badelesi yasasına . değer yasasına bütünüy
le uygun d üşer. Meta l a rın p iyasa fiyatların ı:ı değerl eriyle
çakışma masından doğan kôr sadece a rt ı k değerin yen i
d e n böl ü ş ü m ü n ü si mgeler.
Yen iden ü retim sü reci n i çözüml erken M a rx , bu s ü re
c i n kapita l i st · biçimine bağ l ı olan oransızl ı k l a rı b i r ken a ra
b ı ra k ı r . B u n u n l a b i rl i kte kapita l ist g e rçeklikte dengeli ü re
t i m «doğal olarak h i ç b i r za man bütünüyle varolmaz . . ıı46
,
.
1 18
üreti m i n yer a ldığını varsaya r: «bütün b u i ncelemede . . .
doğal o l a ra k meta ların h e r za man kendi değerlerine sa
tıldığı varsayılm ıştır.»47 Bu nede n l e yen iden ü retim k u ra
mının ana sorun u o l a n gerçekleşme, yukarıdaki a l ıntıdan
anlaşılabileceği gibi kaba bir satış sorun u olara k anla
şıl mama kta d ı r. Yeniden ü retim sürecinde esas önemli so
run ürünün bütününü o l u şturan pa rça larının kend i doğal
ve değer biçimlerinde nasıl tekra r yerine kon u lacağı ve
topla m top l u msal ü rü n ü o l u ştura n pa rça l a r arasında karşı
lıklı anlaşma n ı n nasıl sağlanaca ğ ı d ı r.
Orta l a ma kör ve ü retim fiyatını d üzen led i ğ i çözü mle
mede M a rx. çeşitli ü retim kollarında işgününün eşit uzun
l ukta o l maması gerçe ğ i n i de bir yana b ı ra k ı r48• Bu fa rklı
l ı klar da h esaba katı lsayd ı , çeşitli kollardaki a rtık değer
kütlelerinin eşit ol mad ı ğ ı n ı da kabul etmek gerekecekti.
Oysa a maç, fark l ı organik b i rleşiml erin tekil ü retim kolla-_
rında üretilen artık değer k ütlesi ü stünde ne g i b i b i r etki
yaptığının gösteri lmes i d i r. i şte söz konusu dalda elde e d i
len artık değer kütlesi üstünde benzer şekilde etki yapan
tüm öte ki etmenlerin bir kenara bıra k ı l m as ı · gereğ i bun
dand ı r.
Artık d eğer ve kôr teori lerinde Marx, bunun ya nı sıra
«yaba n s ı l aşma kôrı ıı n ı da b i r kenara bıra k ı r. Oysa gerçek�
te kapita l istin elde ett i ğ i kôr «büyük ölçüde ya bancıl aş
ma k ô rıd ı r.»49 Ancak söz kon usu durumda tekil kapita l ist
ler a rasında bölüşülen sadece topla m kôrd ı r ve a rt ı k de
ğerin yaratıl masından ortaya çıkan kôrın incelenmesinde
«yabancılaşma kôrı» bu nedenle bir kenara b ı ra kı l ma
l ıd ı r.
119
vıı
1 20
Ricardo'ya göre gerçekte tarımsal ürünlerin fiyatı ortalama
köra ek olarak bir mutlak rant bırakacak olsaydı , bu du
rumda fiyat ü retim fiyatını ve -değer ile üretim fiyatının
özdeşliği doğ masına göre-- bunun yanı sıra değeri aşar- .
dı. Bunun sonucu da ta rımda bir miktar emeğin sanayide
olduğundan daha fazla değer yaratması olurdu ki, bu da
değer yasasının acıkça ihlôli anlamına gelecekti. «Sonuç
olara k metaları n değeri, içerdi kleri emek miktarınca be
l irlenmeyecektir. Bununla i ktisadın tüm temelleri alt - üst
olacaktır.»1 Ricardo'ya göre mutlak rant olanaksız oldu
ğundan ve sadece d ifera nsiyel ran t varolabileceğinden .
değer yasasının genel geçerliliği korunmuş olmaktadır. De
ğer yasa s ı n ı 'kurta rma' a rzusuyla Rica rdo, kapita l ist ger
çekliği karşısına alma pahasına, mutlak topra k rantını red
detti.
Marx ise kendi mutlak ran t teorisinde orta lama kör
ve üreti m fiyatı teorisinin onayıni bulmuştur. M utlak rant
teorisi, aynı zamanda, Smith ve · Rica rdo'nun değerle ü re
tim fiyatının özdeşl iğini. öne süren temel tezlerinin de
doğru olmadığının ka nıtıd ır. Mutlak ra nt teorisinin orta lama
kör ve ü retim fiyatı teorisine vücut vermedeki işl evi , En
gels'e 9 Ağustos 1 862'de yazd ığı mektupta Marx ta rafın
dan şöyle betimlenmişti r: «Teorik olara k kl] nıtlamam ge
reken tek şey, mutlak ra ntın değer yasasını ihlöl etmeden
varolabil eceğ idir. Fizyokratlardan · günü müze teorik tartış
maları n merkezini bu nokta ol uşturma kta . Rica rd o bu olc
nağ ı yadsıyor, ben kabul ediyorum. Ben aynı zamanda Ri
cardo'nun bu yadsımasının Adam Smith 'ten a l ınan teorik
ola ra k yanlış b i r doğmaya -metaların değerleriyle môii
yetlerinin özdeş varsayı l ması- dayandığına inanıyoru m.ıı2
Marx, mutlak rantı değerle ü retim fiyatı a rasındaki
fark olara k ta nımlar ve ortalama kör ve ü retim fiyatı ya
sası nın değer yasası temelinde işlediğini ve bu nedenle
burjuva ekonomi pol itiğ inin ta n ınmış yaza rlarının inandık-
1 21
ları n ı n aksine değer yasasıyla çeli şmed i ğ i n i gösterir. Bu,
Marksist değer ve a rtı k değer teorilerinin gel i ştiril mesinde
ve genel olara k Marksist ikiisat torisinin ol u şturulmasında
one m l i b i r etmendir.
B ü tü n b u n l a r. Kapital'in üçüncü c i l d i nd e sorun temel
o l a ra k d ifera nsiyel ran t iken Theorien über den Mehrwert'
te (Artık Değer Teorileri) M a rx ' ı n d ikkatini n eden m u tlaı<
ran t soru n u üstüne yoğu n laştırd ı ğ ı n ı açıklar. Kapital'in
üçüncü c i l d inde M a rx toprak rantını a rtı k değerin türemiş
biçimlerinden b i ri olara k sunar. Kapita l ist üretim tarz ı n ı n
uyg un, yeterli b i r ifadesi o l a n d iferansiyel rantı başlangıç
noktası o l a ra k a l ır. Mutl a k ran t ve ona dayanan topra k
sa h ipl eri s ı n ı f ı kapital ist ü retim acısından fazlalıkı:nı ş gibi,
gereksizmiş g i b i görün ü r. Ra n t teorisinin özg ü l sorunları
n ı n . değer ve a rtı k değer ortalama kôr ve üretim fiyatı teo
rilerinin genel sorularına bağ l a n d ı ğ ı Theorien über den
Meh rw e rt ın (Artık DeQer Teorileri) özel ya pısı buna uyg u n
'
1 22
B u rada da M a rx çözümlemesinde i l k olara k somut
tan soyuta ilerler: paradan değere olduğu g i b i , ranttan
orta lama kôr ve ü retim fiyatına.
Genel (soyut) biçim inde orta lama kôr ve ü retim fiya'tı
teoris i , h e r i k i biçiminde de serbest rekabet için hiç bir
engel b u l u n madığ ı n ı va rsayar.
1 23
teorisini, kapita l ist ü retim tarzında kapita l ist tekel teorisi
ni, özg ü l bir örnek üzerinde gel iştirmiştir.
Tekelcil i k - öncesi kapita l izm çoğu kez serbest reka
bet kapita lizmi olara k betimlenirse de, bu betimleme ser
best rekabetin tekelin d ı şında ve tekelsiz varolduğunu
göstermez. Gerçekte bir bütün olara k kapital ist ü retim
ta rzı temel ü retim a raçlarında tüm egemen sınıfın -kapi
ta l istler s ı n ıfı- tekelci m ü l kiyeti üstüne kurul muştur. Marx
« sermaye tekeli tek başına kapita l iste işçiden a rtık emek
elde etme olanağı sağ lar . »7 d iye yazmıştı. işte bu neden
. .
1 24
ıarı arasındaki rekabetten korur. Ancak rekabet kalenirı
d uvarların ı n hemen önündedir ve b u da piyasa değeriyle
topl umsal ü retim fiyatı a rasındaki fa rktan ta rımsal kapita
l istlerin h iç bir şekilde yara rlanmadığı anlam ına gel i r. Çün
kü yararlanabi lselerdi tarı msal kapita l istler b i r bütün ola
ra k kapita l ist sın ıfa oranla ayrıcalıklı durumda olacaklardı.
Ancak fark l ı dallar a rasındaki rekabet buna izin vermez.
Tüm ekstra a rtık değerin mutlak ra nt olara k, ü reti min b i r
dalı olan tarıma g erçek b i r tekelci kon u m sağ layabi len
toprak sa hipleri n i n denetimine g i rmesinin nedeni bud u r.
Burada M a rx'ın kendi mutlak rant teorisini doğ rudan
doğ ruya ortalama kôr ve üretim fiyatı teorisinden, özellik
le bu teori n i n dayandığı temel olgudan, yôni değerle ü re
tim fiyatı a rasındaki farktan türettiğ i görülebilir.
Mutlak rant, toprakta özel mülkiyet tekel inden ve sa
nayie oranla tarı mda ki düşük emek ü retkenliği nden doğ
duğu halde, d iferansiyel rant -Marx'ın gösterd iği g i b i
toprağın kapitalist işlenme tekel inden (tarımda kapital ist
il işkileri n hôkimiyetinden ) , görece bereketli a la nların sınır
l ı l ı ğ ından •ıe côri ü retim fiyatı düzeyinde tarı msa l ürün
lere olan toplumsal ta lebi karşlıaya mamasından kaynak
lanır.
Bu koşullar altında, ta rımsal ü rün lerin piyasa değeri
ni ve topl umsal ü retim fiyatını bel i rleyen şey en bere
ketsiz alanla rın ü rünlerinin tekil değeri ve tek i l ü retim fi
yatla rıd ı r. Bunun sonucu ola ra k en bereketli alanları işle
ten kapita l istler topl umsal ile teki l üretim fiyatı a rasında
k i farka eşit olan bir artık kôr (ekstra artık değer) elde
ederler. Bu a rtı k kôr; toprağın özel mülk iyet koşulları al
tında topra k sahiplerinin el koyduğu, dife ra nsiyel rantı
oluşturur.
.
Marx'ın rant te·oris inden hem mutl a k , hem de dife
ransiyel rantın tarımsal işçinin emeğinden doğduğu sonu
cu ç ı ka r. M utla k rantta bu apaçıktır, çünkü mutlak ran t ta-
1 25
rımsa l ü r ü n ü n ü retim fiya�ı yoluyla elde edilen değer a r tı
ğ ından kayna k la n ı r. M utlak rant, d iye yaza r M arx, «ser
mayen i n değişken olmayan böl ü mü n e ora n l a , ta rımsa l ser
mayenin ta rı m - dışı kesi mde orta l a m a se rmayen i n ya ptığ ı n
d a n d a h a fazla e m e k m i kta r ı n ı harekete geçi rnıesiıı $ ger
çeğ inden tü rer.
1 26
Marx'ın kapitalist ta rımda i k i tekel türü a rasında bir
ayırım geti rmesi büyük b i r önem taşıma ktadır çünkü bu
nun sayesinde mutlak rantla d i feransiyel ra n t a rasına ke
sin bir ç izgi koym a k ve iki ra n t türünün yansıttığı üreti m
i l işkileri n i n kara kterin i , başka b i r deyişle d i feransiyel ran
t ı n özgü l kapta l ist kara kteri i l e mutlak rantın feodal ka
rakteri n i bel i rleme olanağı ortaya çıkma ktadır. Bu ayırım,
Len in'in toprağın ul usa l laştırılması progra m ını daya n d ı r
dığı teorik temel i oluşturur.
1 27
n i n organ i k b irleşiminin belirgin ölçüde geliştirilmesine da
yan ıyord u. Oysa, Marx'ın beli rttiği gibi, gelecekte, tarım
da sermaye yoğunlaşması ( konsentrasyon) ve kimya, jeo
leji ve tızyolopnın -«sanayi için olduğu kadar, ta rım için
de büyük ölçüde doğrudan özg ü l temel ler ol uşturan» ve
kendi «gerçek bili msel teme l i » n i mekan iğin teşkil ettiğ i
«bilimler»- geliştiği ölçüde « tarımdaki üretkenlik» «göre
ce sanayiden daha hızlı gelişmek» zoru ndadı r15• Tarımdaki
ü retkenlik sanayie eşit olsaydı ve bunun sonucu olara k ta
r ı m kesimindeki sermayenin organik birleşimi sanayiyle
aynı düzeye ula şsaydı mutlak ra ntın ortadan kal kması ge
rek irdi . Manc, buna i l işkin olarak, topra k rantının «bel l i
b i r ölçüye kadar dengelenebilen v e hatta ta rımın geliş
mesiyle bütünüyle ortadan k a l kabi lecek . olan (sa nayi ve
tarı mın -V.V.) organ i k birleşi mlerindeki tarihsel farklılığın»
sonucu olduğunu kesinlikle bel i rtir16•
1 28
l umsal ü retim fiyatları bu ürünlerin topl a m piyasa değerle
rine eşittir. Toplumsal üretim fiyatı tü m kapita l ist sın ıfın
bir orta lama kôr elde etmesini sağlar. Bununla birl ikte pi
yasa değeri ve toplu msal üretim fiyatı p_azara hökim olan
ve a rtık kôr elde eden kapita l istler grubunca saptan ı r.
Kapita l ist tekel kend i n i çeşitli biçimlerde ortaya ko
yar: 1 . Tüm kapita l ist sınıfın sahip olduğu üretim a raçları
m ü l kiyeti tekelini ve 2 . kapita l ist sınıf içinde paza ra hôkim
olan Kapital ist gruplarının teke lci konu m larını yansı tır. Ka
pita l ist tarım tekel i n i n öze l l i ğ i bunun tekil kapita l istlere ve
ya kapita l istler grubuna bağ l ı ol mayışıdır. Tüm kapital istler
biçi msel olara k aynı hakka, teorik olarak bel l i bir süre için
tekelci konu m elde etme şansına sah iptirler ve hepsi a rtık
k ô r elde edebilirler. Burada kural d ı şı kalan tek şey tarım
d ı r. Tarı mda topra k sahi plerinin tekel c i konumları. toprak
sah ipleri a ra c ı l ı ğ ıyla tüm tarımsal kapita l istlerin tekelci ko
n umları -ve ayn ı zamanda daha bereketli alanları işleten
kapita l istler grubunun tekelci kon umla rı- kapita l ist tarı
m ı n özel n i tel i kl eri ve doğal koşu l l a r tarafından bel irlen ir.
Tarımda ki iki tür ka pita l ist tekelcil iğ in geçici olmaması,
ka lıcı ol ması bu neden l edir. Böylece genel biçimiyle kapi
talist te k e P n incelenmesi için uyg un bir özne teş k i l eder
ler.
Kapita l ist ta rımın özel nite l il<lı=ıri n i n tek etkisi kapita
l ist üretim yasa larının i şl eyişinden doğan bu tekelin k a ·
l ıc ı olmas!d ır18• Marx «sanayi ile tarım sadece şu nokta l a r
da ayrı l maktadır: b i rinde a rtık kôrlar bizzat kapita l i st ta
rafından cebe indiril ir. oysa ötekisinde topra k sa h ipleri
tarafında n , ayrıca birincisinde bir sürekli l iğ e erişemezler,
dalçıalan ırlar. bir bu, bir ötek i kapita l ist tarafından ol u ştu
ru lurlar va düzen l i o!ara k o rtadan kaldırı l ı rlar, oysa ikinci
sinde topraktaki çeşitliliğin kal ıcı (en azından uzun bir sü
re için kalıcı) �oğal temel i neden iyle sabitleşirler.»19 d iye
yaza r.
Kapilal f/9
129
Marx Theorien über den Meh rwert'te (Artık Değer Teo
rileri) tekel i n orta lama kôra ek olara k b i r m i ktar tekeici
artık kôr içeren tekel fiyatında yansıdığını gösterir. Tarı m
da bu tekelci artık kôrın . ran t b içi mini a fd ı ğ ı n ı ve bunun
sonucu olara k , ta rımsal ü rü nlerin fiyatı (mutlak ya da di
feransiyel) ra ntı içeri r içermez bir te ke! fiyatı haline gel i r
ken, topra k ra ntının tekelci a rtık kôrın özel bir biçimi ol
duğu yarg ıs ı na varır.
Marx ta rımsal ürün lerin fiya tlarının tekelci kara kteri�
n i n toprağın özel mülkiyetindeki tekelin sonucu olduğu n u
gösterir. «Anca k toprak sa h ipliği tekel ince gaspedilen 11e
b i r tekel fiyatı olarak sanayi ürünlerinin fiyatından bu nok
tada ayrılan gerçekte bir fiyattını 20 d iye yazar. Ayrıca Le
nin de şu noktayı vurgular: « M utlak . ra nt toprağın özel
mülkiyetinden türer. Bu ra nt tekel i n bir ögesini. tekelci fi
yat ögesini taşır.» 21
Topra ğ ı n özel mülkiyetindeki tekel i n sonucu olara k ta
rımsal ü rün ler, sanayi ü rün leri n i n tersine ; toplu msal ü reti m
fiyatla rına değil, piyasa değerlerine satıl ı rlar.
Toprağın özel m ü l kiyetindek i tekel, ta rımsal ü rünlerin
ü retim fiyatına çevri lmesini önler ve bu şekilde tarımsal
ürünleri n fiyatlarının yapay olara k yüksek · düzeyde, tekel
fiyatı olara k kalmasına yol acar. Marx toprak ra ntının
ekstra a rtık değer (artık kôr) olara k özel doğa sını şu söı
lerle açıklar: «Bu a rada, topra k ra ntı nasıl açıklanırsa aç•k·
lansın, sanayie kıyasla belirgin farklılığı ortadad ı r. Aşırı
a rtı k değer birincisinde u cuz üreti mle, ikincisi nde ise pa
halı ü reti mle yaratıl ı r.»22 Toprağın özel mül kiyetinded
tekel ve mutlak rant toprağın u l usallaştı rılması yol uyla
ortadan kaldırılaca k olursa, tarımsal ü rü n lerin fiyatları dü
şer: oysa, orta lama kôr oranı yükseleceğ i için sanayi ürün
lerini n ü retim fiyatla rı a rta r.
Buna i l i şkin olara k M a rx şöyle yaza r: « . . . mutlak rantın
ortadan kaldırılması orta lama k ô rı yükselttiğ i ölçüde ta rı m-
1 30
sal ürünlerin fiyatlarını düşürür ve sanayi ürünlerinin fiya t
larını a rttırır.»23
Orta lama kör ora n ı yükselecektir çünkü toprağın özel
mül kiyetindeki tekel ortadan kaldırıldı ktan sonra ta rım ka
pital istlerinin elde ettikleri kör (artık kör-ç.) kapita l ist sı
n ıfın orta k fon una a kacaktır. Sermayenin düşük organık
b i rleşi m i yüzünden tarımda kör ora n ı ortalama k ö r oranı
nın üstü nded i r. Körla rın eşitlenmesi s ü recine katıl ışı orta
lama k ô r o ranının yükselmesine yol a ça ca ktır.
Ancak toprağın özel m ü l k iyetindeki tekelin, mutlak
rantın ortadan kaldırı l ması ve tarımsal ürünlerin fiyGtları nın
kendi ü retim fiyatları d üzeyine düşürülmesi -bu noktayı
da Marx belirtmiştir- ta rımsal ü rün lerin fiyatla rın ı n te
kelci karakterinin ortadan kaldırıldığı a n lamına gelmaz.
Toprağın kapita list işlen mesindeki tekel ve bunun sonucu
olara k d i fe ransiyel rant hala varl ığını s ürdü rmekted i r. Sa
dece diferansiyel rantı içerse de, tarım ü rünlerinin fiyat ı
nın halö tekel fiyatı ol masına neden olur. « B u rada da,
ü rünleri n d i feransiyel ran t taşıyan fiyatları tekel fiyatı
dır. . »24 «Diferansiyel ran ta i l i şkin olara k şunu bel i rtebili
.
1 31
yapay o l a ra k şişirilmiş b i r piyasa değeri, «top l u mun tüke
tici kapasitesi içinde ta rımsal ürünlere yaptı ğ ı fazladan
ödeme» yi içeren bir topl u msa l ü retim fiyatı- yara tır26•
«Sa hte top l u msa l değen> bir tekel fiyatıdır; toprağın ka pi
ta l i st işlen mesindeki teke l i n gerçekl eşmes i d i r.
M a rx , 'fiyat' kategorisinin varl ı ğ ı n ı yiti receğ i komün ist
bir toplu mda d iferansiyel ra ntın da b u l u n mayacağı ya rg ı
s ı n a va rır. Geçmişte olduğu g i b i , topl u msal e m e k fa rklı be
re ket l i l i kteki a la n l a rı n işlenmesinde k u l l a n ı l aca ktır ama
görece bereketli alanlarda tasarruf edilen emek daha az
ü retken a la n ların gel iştiri l mesinde k u l l a n ı laca kt ı r. Böyl e
ce ta rımda harca nan toplam emek m i kta rı azalacaktır27•
Anca k kapita l ist ü retim ta rzında ta rım ü rünl e ri . fiyat
ları n ı n tekelci kara kterini ortadan kaldırmak olanaksızd ı r.
Top rağ ı n burj uva devletleştiril mesi a nca k dife ransiyel ran
tın topra k sa h i b i n i n kesesinden, burj uva devletin kesesi
n e g eçmes ini sağ l ar. Ta rım ü rün leri n i n fiyatı ise ayn ı ka l ı r.
Marx'ın Theorien über den M eh rwe rt te (Artık Değer
'
1 32
i çeren tekel fiyatları p iy:Jsa değerlerine ( tekelci piyasa
deyenne) QŞi ttir, başKa _bı r deyışle, onların sadece top
l u msa l ü reti m fiyatlarını a şa r. (Ancak b u durumda -en
yoi\su l topra k l a rdaki ma l i yet fiyatınca belirlendiği ölçüde
topl u msa l ü reti m fiya tları da tekelci üretim fiyatlarıdır.)
1 33
Topra ğ ı n özel m ü l k iyetindeki te kel sermayen in ta rıma
özgürce sızma s m ı önleyen bir engeldir. Ancak, Marx'ın
gösterd i ğ i g i b i , h i ç bir tekel m u tl a k tekel değild ir. Marx
topra ğ ı n özel m ü l kiyetinin zayıflatı l masına örnek olara k
toprak sah i b iyle kapita l ist çiftç i n i n b i r ve aynı i nsanı oluş
tu rdukları durumu ele a l ır. «Topra k sahibi» bu çiftçinin
«yoluna hiç b i r engel koymaz, h i ç b i r d i ren i şte bulun maz,
çünkü (çiftçi) onu bir kapita l ist olduğu için değ i l , ama top
rağın sahibi olduğu için denetimi a l tında tutma ktadır.» 32
Burada «Sermaye ka rşısında . . . topra k m ü l k iyet i n i n kaybol
duğu» kura l ı geçerl idir�3• Bu kapita l ist orta lama kôrla ye
tinebi l i r çünkü hiç k i mseye ra n t ödememekted ir.
Bu d u rumda, tarı m ürünleri n i n fiyatın ı üretim fiya tı
d üzeyine düşürmek mümkünd ür. Genel ola ra k , topra k sa
h i b i n i n kendi e konom i k kon u m u n u gerçekleştirme derece
s i n i , tüm mutlak ra n tı kapital istten a l masın ı ya da sad e
c e bir böl ü m ü i l e yeti n me k zoru nda k a l m a s ı n ı belirleyen
toprak sahi biyle kapital ist a rasındaki rekabet mücadelesi
nin son ucudur.
Marx bir örnek daha verir : «uygun fiyatta arzın top
ra k sa hipleri n i n sermayelerin eşitlenmesine d i ren ecek güç
te ola mayacakları kadar büyük olduğu» d u rumda mutlak
ra n t yer a l maz:ı.ı. Burada topra k m ü l ki yeti h u ku ki açıdan
va rolsa da, e konom i k açıdan yoktur.
Yukarıda veri len örnekl erle Marx, ta rımla öteki üreti m
d a l l a rı a rasındaki rekabetin topra ğ ı n özel m ü l k iyetindeki
tekel i zayıflatıcı n i te l i kte olduğunu ortaya koyar. Kapita
l ist sınıf içindeki reka bet m ü cadelesi de toprağın kapita
l i s t işlen mesindeki tekel i n zayıflaması son ucunu doğ u ra b i
l i r. Marx, tarımda ü reti m fiyatın ı bel i rleye n i n e n yoksul
a la n lardaki ü retim fiyatı olduğunu söyle rken toprağın ka
pita l ist i ş l en mesindeki tekelin etki n l i ğ i n i n % 1 00 olduğ u
nu va rsaymaktadır. Başka b i r deyişle, t ü m topra kl a rı n
ürününün talebi ka rşı lamak i ç i n gerekli olduğu varsayılır.
1 34
Sorun d iferansiyel rantın teorik olara k ta n ı mlanma s ı olun
ca. paza r ilişkilerini d ışarıda bıra k m,ak bütünüyle doğru
ve gere k l i d i r çünkü d ifera nsiyel rant ancak bu koşu l l a r
(yukarıdaki varsayımlar) a l tı nda bütünüyle gerçekleşe b i l i r.
Bunun ya n ı s ı ra M a rx. Theorien über den Mehrwert'te
(Artık Değe r Teori l eri) pazar durumunun olası l ı dalgalan
maları n ı d i k ka te a l ara k ta rım ürün leri n i n p iyasa değerinin
devi n i m yasasını ortaya koya r35. Bu yasr;ıya göre piyasa
değeri geniş s ı n ı rl a r a rası nda oynayabilir: en yoksu l a lan
ların ürü n ü n ü n tekil değerinden en bere ketli a la n l arın ü rü
nünün te k i l değerin e kadar.
us
Kapi ta l i st ta rım i ncelendiğinde topra ğ ı n özel m ü l kiye
tindeki tekelci n i tel i K d ı şarıda bırakılamaz. Bu bag la mda
M a rx şunu bel i rtir: « yeryüzü i n sa n l a rı n özg ür kullanı
• . .
1 36
ğer ve değeri n dön üşüm geçirmiş biçi mleri- ortaya koya
_
rak değer ve a rtı k değer teorisini nasıl gel i ştirdiğini a y
rıntılarıyla göstermeye ça l ı ştı k. B u rada M a rx, kapital ist
toplumun yüzeyinde değer ve a rtı k değerin nasıl ortaya
çıktığını, kapita l ist reka bet ve kapita l ist tekel koşu l la rı al
tında nasıl farklılaştırı l d ı k larını gösterir. Ve bununla da de
ğer ve a rtık değer teoris ini ta ma mlam ı şt ı r.
137
Vl l l
1 38
l id i r: Kapital; Ekonomi Politiğin Eleştirisi. Başl ığın ikinci
böl ümünün -Ekonomi Politiğin Eleştirisi- K aplta l ' in dört
cildini de kapsa dığı açı ktır. Marx'ın eleştiri'yle kastettiği
b u rj uva e konomi pol i tiğinin · teori lerinin çürütül mesi d i r. Bu
rada son derece ya pıcı bir eleşti ri söz kon u s ud u r. M a rx
K�p:tal'in teorik ve eleştirisel bölümleri a rasında hiç b i r
zaman kesk i n b i r ayırım koyma m ı ştır. Kapita l 'i n b i ri n ci c i l
d i için yazılan b i r notta şu bel i rti l i r : « R i ca rdo'n u n değerin
büyü klüğünü çözü m l emesindeki yetersizl iği bu eserin 3 ve
4'üncü k.i ta p la rında ortaya konaca ktır.»2 B u radan bile b u r
j uva ekonomi pol i tiğ inin eleştiri s i n i n sadece dördüncü c i l
din değ i l , ötekilerinin de kon u s u olduğ u a ç ı ktır.
1 39
g erçe kleştird i ğ i değ işikl i k l er ve m ü kemmel leştirmeler so
nucu erişti.
1 40
Bununla birlikte « Pa ra ü stüne» olan böl ümün başın
da Marx, plôn ın ayrıntılı bir çe�itlemeslni koymuştu bile:
« I . 1) Genel Sermaye kavramı. - 2) Sermayenin özel
doğası: dolaşan (döner) sermaye, sabit sermaye. (Besin
olarak, ham madde olara k , iş a leti olara k sermaye) - 3)
Para olara .k sermaye. i l . 1) Sermayenin büyüklüğü. Biri
kim. - 2) Kendisi ile ölçülen sermaye. Kôr. Faiz. Sermaye
nin değeri: kendinden ·faiz ve kör ola ra k ayrılan sermaye.
3) Sermayelerin dolaşımı. a) Sermayenin sermayeyle mü
badelesi. Sermayen in geli rle mübadelesi. Sermaye ve fi
yatlar. b) Sermayelerin rekabeti, cJ Sermayenin yoğunıa,
ması. 111. Kredi olara k sermaye, iV. Hisse, pay olara k ser
maye. V. Pcro piyasası olarak sermaye. VI. Servetin kay
nağı olara k sermaye. Kapitalist. Toprak mül kiyeti sermaye
den sonra ele alınaca ktır. Bundan sonra d a , ücretli emek,
Bu üçünden sonra , içsel bütün lüğü içinde belirlenen dola
şım olara k fiyat hareketleri. Öte yandan, üç temel ü retim
biçimi olarak üç sınıf ve dolaşım koşu lları . Arkasından Dev
let. ( Devlet ve burjuva toplumu. - Vergiler veya ü retken
olmayan sınıfların varlığı. - Devlet ve öteki ül kelerle iliş
kileri: sömürgeler. Dış ticaret. Mübadele oranı. Uluslara ra
sı kur olara k para . - Son olara k , dünya pazarı. Burjuva
topl umunun Devletin sınırlarının dışına taşması. Bunalım
lar. Mübadele değeri üstüne kurulu toplum biçimi ve ü retim
tarzının yok oluşu. Bi reysel emeğin toplumsal emek oia ra l<
v e bunun tersinin gerçekçi tanımları . ) »6
141
'
ayrıl m ı ştır. Anca k b i rkaç sayfa sonra Ma rx, sermaye üs
tüne olan kısım için bir başka plan verir: «Sermaye. ı. Ge
nel : 1 ) a ) Pa radan sermaye n i n gel işmes i . b) Sermaye v e
emei<.. c) Emekle i l işkisine göre s ı n ıflandırılan sermayenin
ö g eler i . . . 2 ) Sermayenin farklılaşması: a ) dolaşan sermaye,
sabit sermaye . 3) Sermayenin tekil özellikleri: Sermaye
. .
1 42
o za man çal ışmasını bir teorik, ayrıca ekonomi pol i tiğ i n
tarih i üstüne bir böl ü m ü içeren bir ta rihsel ve bir de eko
nomik kategoriler ve i l işkiler üstüne olan üç pa rçada işle
meyi amaçlad ı ğ ı n ı gösteriyordu.
l
Sermaye ve 5 . Art ı k Değe-
Kör re i l işkin
Tı=ıori ler
1 44
Katkı'nın birinci cildinde Marx, ancak plônının birinci
bölümünü, yôni g iriş: « Meta» ve « Pa ra » bölümünü gerçek
leştirebildi.
Bundan son ra 1 861/63 metinleri üstüne çal ışmaya baş
ladığında, -plônına uyg un olarak- i l k olara k paranın ser
mayeye dönüşmesini ele aldı, yôn i sermayen in üretim sü
recine il işkin böl ü mün ilk kısmını.
Marx, Theorien über den Mehrwert'i n (Artık Değar
Teori leri ) , tıpkı Katkı'nın birinci cildinde meta ve para üs
tüne olan bölüm lere tarihsel notalar e klediğ i gibi, bu bö
lüm için nihai ta rihsel ek olara k kullanılmasını amaçlı
yordu.
Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri)
üstüne olan ça l ışmasının başlangıcının, Marx'ın ekonomik
a raştırmalarında bir dönüm noktasını oluşturduğu söyle
nebi l i r.
Theorien über den M ehrwert in (Artık Değer Teorileri)
'
Kapllal f/10
1 45
lamaya karar verdi. 1 5 Ağustos 1 863 tari h l i mektubunda
Engels'e Theorien über den M ehrwert'e (Artık Değer Teo
rileri) i l işkin bilgi veriyor ve şunları belirtiyord u : « şimdi
. • .
146
yan ı sıra . başlang ıçta sadece «Genel Olarak Sermaye» bö
lümü için düşündüğü materyal i n üç kısımda düzenleme
sinin büyük önemi a rtan bir biçimde bel i rgin leşti . Marx
g iderek tüm ma lzemeyi Kapital'de bu üç g ru pta düzen led i .
1 8 Haziran 1 862'de Engels'e a raştırma larının i l erleyişi hak
kı nda bilgi veriyord u : « ." .. Bu cildi genişletiyorum . . . Bu a ra
d a , n i hayet o hasta e d i c i toprak rantı (ki bu böl ü mde ona
değinmek bile istemiyorum) ile işimi bitird i m .» 16 Anca�
birbuçuk ay sonra, 2 Ağustos 1 862'de fikrini değiştirmişti
bile: «Şimdi bu ci lde bir böl üm ekleyerek ra n t teorisini
kapsa ması düşüncesindeyim.» 1 7 Başlangıç plônına göre
rant teorisi ikinci kita bın (Toprak Mülkiyeti) konusu ola
caktı. Şimdi ise Marx bunu birinci kitabın (Sermaye üs
tüne) bi rinci böl ü müne ( «Genel O la rak Sermayeıı ) da.h i l ·
etmek niyetindeydi.
Kugelmann'a 28 Ara l ı k 1 862'de yazdı ğ ı daha önce sö
zünü etmiş olduğumuz ve Katkı'nın ikinci bölümünün Ka
pital başl ı ğ ı a ltında basılaca ğından söz edilen mektu pta
Marx. ikinci bölümün içeriğine i l işkin olarak şunları ya
zıyord u : «Gerçekten sadece birinci bölümün üçüncü kıs
mını, yôni genel olara k sermayeyi içeriyor. Bundan ötürü
sermayelerin rekabeti ya da kredi sistemi kapsam dışı.
Bu cilt lngi lizlerin ekonomi pol itiğin i l ke leri dedikleri şeyi
kapsıyor. (Birinci böl ümle birl i kte) Özü bu ve (fa rk l ı dev
let biçimlerinin toplumun fa rklı ekonomik yapıla rına olan
i l işkisi dışında) ötekiler sağlanan temel üstüne kolaylıkla
ta mamlanab i l i r.ıı 1 8 Sonraki plônlarına i l işkin olara k Marx,
«devamı. yôni sermaye, rekabet ve kredi üstüne olan ça
l ışmamın sonuç böl ümünü ya Almanca olara k yazmak, ya
da lngiliz okur için ilk iki kitabı tek bir cilt halinde topla
mak» 19 niyetinde olduğunu yazıyordu.
Bu sözle r Marx'ın daha o zaman altı kita p yazma dü
ş üncesini kesinlikle terketmiş ve kendini bi rinc i kitabın bi
rinc i bölümüyle, cGenel Olarak Sermayeı bölümüyle sı-
147
n ı rlamaya kara r vermiş olduğunu gösterir. Bu bölüm üçe
ayrılaca ktı : «Sermayenin ü reti m Sürec i » , «Sermayen i n Do
laşım Süreci » ve « Her i kisinin Birl i ğ i ya da Sermaye ve
Kö r» .
Ayn ı mektupta Marx Kapital'in 30 formayı bulduğunu
da bel i rtiyordu. Anca k, gerçekte Kapital üç cildiyle birlik
te bunun beş katı b i r hacme ulaşır.
Bu, Marx'ın bunu izleyen dönemde b i rinci k ita bın öte
ki böl ümlerinin ve i ktisat üstüne olan eseri n i n öteki ciltle
rin in konusu olan bir çok sorunu «Genel Olara k Sermaye»
bölümüne kattı ğ ı n ı n kan ı tıdır. Marx'ın 1 861 /63 metinl eri
üstüne çal ışması sürecinde Kapital'in plan ı böyle gelişti ri l
miştir, Theorien über den Mehrwert (Artık Değe r Teorileri)
yapısı ve içeriğ inden ötürü Kapital'in dördü ncü cildi haline
gelirken öteki üç teorik böl ü m (ci lt) böyle oluştu ru lm uştu r.
Bir bütün olara k 1 861 /63 metinl eri Kapital'in dört cil
dinin de kaba bir taslağını temsil eder. 1 864 ile 1 865 a ra
sı nda Marx Kapital'in i l k ü ç cildini yeniden yazd ı . Bu a rada
tarihsel böl ü m , 1 862 i l e 1 863 a rasında yaz ı l m ı ş olduğu i l k
biçi mi n i korudu. i l k ü ç cildin yeniden düzenl emesinin so
nucu olara k bu bölümün de gözden geçi ri l mesi gerekti.
31 Temmuz 1 865 tari h l i mektubunda M a rx, Enge ls'e Ka
pital üstüne olan çal ışmasına i l işkin şu b i l g i l.e ri veriyordu:
«Teorik böl ü m ün ( i l k üç kitabın) ta mamlanması için üç
kısmın daha yazı l ması gerekiyor. Bunda n sonra da tüm
sorunları i l k üç kitapta çözüldüğü için bana yazıl ması en
kolay gelen tari hsel ve edebi böl üm, dördüncü kitap var.
Bu neden le, bu son k itap daha çok tarihsel biçi mde bir
yinel emeden i ba ret.»20 Marx dördüncü k ita bı yeniden ya
zamadı, ancak bununla birl i kte Theorien über den Mehr
wert (Art ı k Değer Teori leri) meti nlerini Kapital'in ta rihsel
böl ümü, sonuç bölümü olara k kabul etmekteydi .
Siegmund Schott'a 3 Ka sım 1 877'de yazd ığı mektupta
Manc buna i l işkin olar.a k şöyle diyord u : « Lôf a ramızda,
148
Kapito l'e basıldığı sıra n ı n tam tersinden başlamıştım (üçün
cü ve ta rihsel böl ü mden ) . Ancak en son olara k ba şlamış
olduğ u m birinci cilt, ötekiler tasla k h a l i nde iken der.hal
basıma veri l d i . . . » 21
Kapital'in yayımlanmasından bir y ı l önce M a rx eserın
yen i ya p ıs ı n ı n ilk açık özetini Kugelman n 'a 13 Ekim 1 866
ta rih l i mektubunda bel i rtiyord u : «Tüm eser şöyle bölün-
müştür: �
1 50
mann'a gönderdiği mektupta doğrulanmıştır: «Öte ya n
dan . iktisat teorisinin tarihi değer i l işki s i kavra m ı n ı n az
. .
1S1
ru n konuyu özü mlemek, kavra mak ve onun çeşitl i gelişme
biçim leri ni n çözümlen mesi olduğunda büyük bir önem ka
zanır.
Burj uva e konomi pol itiğinin ta ri h i n i n eleşti risel çözüm
lemesi, M a rx'ın i ktisat teorisinin burj uva ekonomisinin d üş
tüğü tüm çel işki leri çözdüğünü ve i n sa n toplumunun gelişim
s ü recinin gün deme getirdiği tüm sorulara cevap sağladı
ğını göste ri r. Bu aynı zamanda M a rksist teorinin doğ rulu
ğunun ta rihsel ka n ıtıd ı r.
1 52
ce soyuuon, somuta ilerlemekted ir, ya l n ız bir tek fa rkla
k i burada sorunlar tarihsel acıdan betimlenmek tedir.
Theorien über den Mehrwert'te (-Artık Değer Teori
leri-) bu çözüm leme, burj uva i ktisatçılarının bir bütün
olara k kapitalist ü retim ta rzını beti mleme girişimleri n i n i n
celemesiyle sona erer. B u Kapital'in i kinci cildi ndeki ka
pita l ist yeniden ü retim sürecinin çözümlemesi ne uygun
düşmekted i r. Theorien über den Mehrwert'in (Artık Değer
Teorileri) öteki böl ümlerinde Marx artık değerin nasıl ser
mayeye dönüştüğünü, genel kôr ora n ı n ı n ol uştuğunu ve
üretim fiyatının nasıl değerle i l i şkili olduğunu i nceler; bu
da artık değerden kôra , kardan orta lama kara ve Kapital'
in üçüncü cildinde değerden üretim fiyatına geçişe uygun
düşmektedir. Nihayet Theorien über den Mehrwert'in (Ar
tık Değer Teorileri) son bölümünde Marx burj uva i ktisat
çılarının bayağılaştırma işlemlerini i nceler ve bu da Kapl·
tal'in- üçüncü cild indeki bayağı i ktisatçıları n eleşti risfne
uyg un düşer.
Theorien über den M ehrwert'in (Artık Değer Teori
leri) yapısı daha ya kında n incelendiğinde, bunun Kapital'
in i l k üç cildinin yapısıyla ancak kabaca karşılaştırı labile
ceği ortaya çıkar: Gerçekten, Kapital'in birinci ci ldinde
ele a l ınan sorunlar Theorien über den Mehrwert'i n (Artık .
1 53
emekle, işgücünü ka rıştırdığ ı n ı ve a rtık değerin köken i n i
çöz ü m lemed i ğ i n i ortaya koyar. Onsekizinci bcıh iste i se m a
kinenin ka pita l ist uygulan ışına b ü y ü k b i r d i kkat harca m ı ş
tır. T:h eorien über den Mehrwert'in (Artık Değe r Teori leri)
üçüncü böl ü m ü n ü n hemen hemen her bahsinde Marx de
ğer, değişken ve değişken olmayan sermaye, ücretler gi
bi Ka.pital'in birinci cildinin soru n l a rıyla u ğ ra ş ı r. Son ola
rak, Theorien über den Mehrwert'in (Artı k Değer Teori
leri) ikinci ve üçüncü böl ü m l erinde bir bütün olara k kapi
ta l i s t ü retim ta rz ı n ı n ve kapita l ist yeniden ü reti min çözüm
l emesine i l işkin bahisler va rd ı r. B u n u n nedeni, M a rx'ın b u r
j uva i ktisa tçılarının görüşleri n i i ncelerken tüm sistemi de
çözümlemek zoru nda oluşudur. Anca k bu durum h iç bir
şekilde ta rihsel böl ümün büyük ölçüde M a rx' ı n eserin i n
teorik böl ü m ü n ü n ya pısını yeniden ü rettiği gerçeği n i de
ğ i ştirmez.
Anca k, b u rj u va ekonomi p o l i t i ğ i n i n içsel ge!işiminin
tari lı i n i yansıtan Theorien ü b e r den Mehrwert'in (Artık De
ğer Teo rileri) yapısı M a rx ' ı n i kt i s a t teori s i n i n g e l i ş i m i n i
ta rihsel a ç ıdan yen iden ü rettiği g i bi , K a pi ta l i n dörd ü n c ü
'
1 54
mişlerdir. Bayağ ı i ktisatçı lar -isteyerek ya da istemeden
ekonomik i l i şkilerin yüzeydeki görünümünü a şa mazlar, an
ca k klasik i ktisa tçı lar bel l i bir ölçüde ekonomik sürece
derinliğine g irmeyi ve olguların içsel i l işkilerini ortaya çı
karmayı başarmışlardır. Marx bunu her zaman vurgula
mıştır.
Kapital'in tarihsel bölümünde Mar>c burj uva i ktisat
çıların kapital izmin yasalarına getirdikleri yorum u izler.
Bunu yaparken, burjuva ekonomi pol itiğinin ilerley işinin
bizzat burj uva topl umunun ve onun içsel çel işkileri n i n , i ler
leyişi nin bir yansıması olduğunu düşün ü r. Kapita l izmin ya
salarının bütün yön leriyle aydınl ığa çıkarılabilmesi için
Marx'ın a l tyapının üstyapıyı nasıl etkilediğini ve kapita l ist
gerçekliğin ideolojik boyutta, özellikle de i ktisat bilminde
nasıl yansıdığını açıklaması gerekiyordu.
Bütü n bunlar ekonomi pol itiğin tarihinin eleştirisel çö
zümlemesinin -her ne kadar bu Mar>c için kendi i ktisat
teorisini gel iştirmede önemli bir çıkış noktası oluştursa
da- aynı zamanda Kapital'in i l k üç cildinde ortaya koy
duğu teori k ya pının zorun lu tamamlayıcısı oluşunu açıl<
lar.
1 55
IX
1 56
şını> d ıyord u Marx , Kugelmann'a , «kendim katıla mayaca
ğım va katılmak da istemiyoru m, çünkü ça l ı şma m ı n bu
denli uzun bir kesi ntiye tqhammülü kalmadı. Yapma kta
oldug u m ça l ı ş m a n ı n , işçi s ı n ıfı açısında n , b izza t Kongre'de
kiş isel olarak yapabileceğ i m herşeyden çok d a ha önemli
olduyuna i n a n ıyoru m . » 2 ,
i l�tisat teorisi a l a n ında Marx, işçi s ı n ı f ı n ı n ekonomi
poliiig i n i g e l i ştirmi ştir. Engels Kapital'e i l işkin olarak ş u n
l a rı yaza r: 1< 0 (Ko.pital-ç .)- b i l imsel a n l a tı ma i n d i rgenmiş,
.
i şçi sınıfının ekonomi pol itiğ i d i r. » 3 Marx «Tüm Av rupa ve
A. m s r i :\ J işçi s ı n ı fın ı n herkesten daha fazla bo rçl u olduğu
k i şicf i r . . . » 4 Yeryüzünde kapita l i stler ve i şçile rin varoldu
ğ u ndan hu yana, işçi s ı n ıfı için bu den l i büyük b i r öneme
sahip başka h i ç b i r kitap yayı mlanmartııştır.»5 Engels Ka
pita l ' i n i şç i sın ıfı h a reketi iç i n taşıdığı önemi bu sözlerle
botirn ! e m e k tedir.
Herşeyden önce Marx , ikt:sa t teorisiyle u l uslara rası
i şçi sınıfı h a reketi için b i l i msel bir temel sağlamış, pro
l eta rycı n ı n « sosya l i st çabaları» için o güne dek varol m a
yon i< b fü,1 sel a l tyap1 » y1 hazırlamıştır°. M a rx kapital ist sö
m ü rü meka nizma s ı n ı serg i l e m i ş ve böyl e l i k l e «bankacıla
rı m ı z ı n , tücca rları m ı z ı n , sanayici l erimizin ve büyük top
rak sahipleri n i n tüm sermayelerin i n işçi sınıfının birikmiş
ve öden m e m i ş emeğinden başka b i r şey ol mad ı ğ ı n ı » 7 gös
�cr m i şt i r. Engels Kapital'i böyle değerlendird i ğ i yaz ısında
M a rx ve kendisinin b i rl i kte yayımladık ları Neue Rheinische
Zeitvnçı'tın 1 849'da Silezya köylü leri adına, büyük topra k
sahipleri n i n serflik ve feodal h izmetler ortadan kaldırı l d ı
ğ ı nda yasa - dışı el koyd ukları b i r m i lya r talerin (gü m ü ş
l i rrı n ı n ) kövlü le re geri veri l mesini talep edişlerin i hatırla
t ı r. Bu bağla mda dost ve yolda şları W. Wolf'un bir d izi
rna":ales i de «Silezya ' n ı n M i lyarları» ba ş l ı ğ ı n ı taşıyord u .
«Ar. cok ş i m d i t ü m i ş c i sın ıfı adına yapılan muazzam
geri ödeme taleb i n i n ya n ı nda b i r m i lya r ner.fir ki? Bunu
1 57
böyle anlamak zorundayız! M ü l k sa hibi sınıfların birıkmiş
sermayeleri 'ödenmemiş _emek ten başka bir şey değ ' l se .
'
1 58
i ktidarı a l maya ve tü m toplumun çıkarı için kapita l izmde
varolan servet edinme biçi m i n i ortadan kaldı rmaya zor
l a r. M a rx bu yarg ıya , kapta l ist toplumun ekonom i k devi
nim yasa s ı n ı keşfetti kten sonra va rmıştır.
Sa h te - sosya l ist Proudhon ve Lassa l le'in tersine M a rx .
işçi sınıfı n ı n ta m olara k özg ürleşmesi için sosya list dev
rimin zoru n l u olduğu tezini tüm yön l eriyle temellend lr
m i ştir. Kapita l i st sınıfın ü reti m a raçlan sah ipleri n i n teke l i n i
ka rşı sına a l madı kça h i ç b i r önlem i ş ç i s ı n ı f ı n ı ücre t kö le
l iğ i nden k u rtara maz. Su, hiç b i r za man M a ıx'ın bu tür ön
leyici eyl e m lere bütünüyle karşı ç ı ktığı a n l a m ına gelmez.
O sadece bunların. sorun işçi s ı n ı f ı n ı kapital ist sömü rCı
a e n ku rta rma k olduğu nda ikincil b i r önem ta şıdıkları ka
n ı sındadır. Bunun karakteristi k bir örneğ i n i verel i m :
Marx kapita l izmde kooperatifç i l i k hareketi n i çözü m
ler v e � u n u bel i rtir: « Koopera tifç i l i k hare kei.i n i s ı n ı f uzlaş
mazlığına daya l ı çağdaş toplu mda dön üşümcü güçl erden
b i ri olara k g örmekteyiz. Pratik olara k bel i rtmek gerekirse
(koope ra ti fç i l iğ i n ) büyük erdem i , çağdaş yoksu l l a ştırma ve
despoitk. emeğin sermayeye bağımlı kılınma siste m i n i n
yerin i özyöneti mci, ya rarl ı özgür v e eşit ü reticiler birli{ii
sistem i n i n alabi lecek o l masındad ı r . . . Emekçi lere tü keti m
kooperatifl erinden çok, ü reti m kooperatifle ri ne yönel me
lerini sa l ı k veri riz. İ l k i varolan ekonomik siste m i n sad ece
yüzeyine dokunurken, i kin cisi s istemin temel ta şlarını he
def a l ır.ı> 12 Kapital'in üçüncü cild inde ve Theorien über
den Meh rwert'te (Artık Değer Teori leri) M a rx , kapital ist
lerin ü reti m s ü recinde gerekli bir öge olmadıklarını göste
ren l n g i l te re 'deki koopratif işçi fa brikala rında n13 defalarca
söz eder. « U l uslara rası Ça l ı şa n l a r Birl i ğ i ' n i n * Aç ı ş Kon u ş
masır nda M a rx kooperati fçi l i k hareketi n i v e öze l l ikle d e
kooperatif fa b rika l a rı � . emeğin e konomi pol iti ğ i n i n m ü l -
. .
• 1 . Enternasyonal'in a d ı .
1 59
k iyetin ekonomi pol itiğ ine olan zaferi . . . » olara k niteler.
« Bu büyük topl umsal deneylerin önemi küçü msenemez.
Bunlar, ta rtışmada değ i l , fiilen modern bilimin buyrukla
rına uygun olara k , büyük ölçe k l i ü reti min bir efendiler sı
n ıfı ol maksızın yürütülebi leceğini göstermişlerd i r; meyve
verebil mesi için çalışma a raçlarının bizzat çalışanın üs
tünde bir egemen l i k kurma a racı, gaspetme a racı olara '<
teke l l eştiril mesi gerekmez; v e köleci emek gibi, feoda l
(serf) emek gibi, kiralanmış emek biçimi de çabalarını is
tekli ola ra k, yatkın bir kafayla ve neşeli bir yürekle değer
lendi ren birleşik emek karşısında yoko l maya mahkum olan
geçic! ve bayağı bir biçimdir. » 14
lngiltere'deki kooperatif işçi fabrikaları , M arx'ın ik
tisat teorisinden çıkan komünist ü retim tarzının öneml i te
mel koşu llarının b izzat kapita l izmde evrildiği yarg ısını
doğ ru lar. Kooperatif fa brikalarda «topl u msal bakış ve ön
lemle denetlenen toplumsal ü reti m » 15 daha şimdiden kapi
tal ist ekonom i k sisteme o ranla üstü n l ü kleri n i kanıtlam ış
tır. Gelecekteki topl umun i ktisadi anlamında işçi sınıfının
e konomi pol itiğ ini Marx, «Açılış Konuşması» nda böyle de
ğ erlendi rmekted ir. Bununla birl ikte M a rx, işçil eri uya rma k
tan da geri kal maz: «her ne kada r i l ke- olara k mükemme l
se de ve her ne kada r pratikte ya ra rl ıysa da kooperatif
emek bi reysel emekçilerin keyfi ça balarının dar çemberin
de sıkışıp ka ldığı sürece tekel lerin h ı z l ı a rtışını durdurma
yı, k itleleri özg ürleştirmeyi, hatta sefô letleri n i n ıstırabını
bel i rg i n ölçüde dind irebil meyi bile başara maz.» 16 işçi sı
n ıfı ancak s iyasal iktidarı ele g eçirdiğinde kooperatif eme
ği u l usal ölçekte gel iştirebilir, yôn l işçi sın ıfı n ı gerçekten
özg ü rl eştire b i l i r. «Topl umsal ü reti min tek b i r büyük _ye
uyumlu özgü r ve kooperatif emek sistemine dönüştürül
mesi genel toplumsal değişimleri gerektirir; toplumun ge
n el koşullarının değiştirilmesi ise toplumun örgütlü güçle
rine dokunul maksızın, yôni Devlet g ücü kapita list ve top-
160
rak sahiplerinden bizzat ü reticilere geçmeksizin, gercek
leşti rilemez.» 17
Kapital üstüne yazdığı eleşti rilerde Engels, Sosyal De
mokrat m i l letvek i l lerinin bu eseri kendi « teorik lnci l » leri
ve «en önemli tezlerini elde ettikleri . . . si lôhıı ları yapacak
larına olan u mudunu dile getirmiştir18•
O günlerde Kuzey Alman Reichstag'da (Kra l l ı k Mec
l isi) ticaret ve fabrika kuralları üstüne gündeme getirile
cek tartışmaya i l işkin olarak Engels şunları yazmıştı : «Al
man işçi leri tarafından secilen hiç bir m i l letvekilinin Marx'
ın kitabını ta m olara k öğrenmeden bu yasa n ı n tartışma
sına g itmesi n i kabul etm iyoruz . . . Bu koşu l la r a ltında, (an
cak) konumlarını nasıl kul lanacaklarını bildikl eri za man,
herşeyden önce meselenin ne olduğunu bildi kleri zaman . . .
proleteryanın dört ya d a beş temsilcisi (gerçekten) bir
güç oluşturabilirler. Ve bu acıdan Marx'ın kita bı onlara
tüm malzemeyi, kullanıma hazır b i r biçimde, sağ lamak
tadır.» 19
Marx kendi i ktisat teorisini işçi sınıfı çevrelerinde be
nimsetmek, yayg ı n laştı rmak için büyük bir caba harcadı.
Hatta bunu m i l itan dostları ndan da talep etti. Wi lhelm Lie
bknecht'le i l g i l i olara k şöyle yazıyord u : « işçi toplantıla
rında d i kkati k itabım üstüne çekmek gerçekte onun göre
v idir. Bunu yapmazsa . Lassa l leciler meseye el atacak
lard ı r. hem de ya nlış bir biçi mde.» ;!)
1 865 Haziron'ında Marx, 1 . En ternasyonal'in Merkez
Konseyi'nin i k i otu rumunda Ücret, Fiyat ve Kôr üstüne a r
tık değer teorisinin temel leri n i betimlediğl bir söylev ver
di. Engels'e « . . . ikinci böl üm, son derece s ı kıştırılmış ama
görece kolay an laşı l ı r bir biçimde kitabımın geleceğ ini
bildiren bir sürü yeni ma lzemeyi iceriyorıı d iye bilgi verl
yordu21. Marx'ın bil i msel keşiflerin i yayı mla madan önce
işçi sın ıfı topluluğu önünde tartışması onun iktisat teorlsl
ile işçi sınıfının ekonomi politiğini yarattığının en acık ka-
Kapital f/11 1 61
nıtı d ı r. M etal i şçisi Cari Klings 'e şöyle yazıyord u : « . . . e m i n
ola bilirsiniz ki, işçi sınıfı bende her za man gerçek b i r s a
vaşçısını bulacaktır.»22 Tüm yaşa m ı boyu nca M a rx b u söz
lerin ne kadar doğ ru olduğunu kan ıtla m ı ştır.
1 865 'te olup bitenler bu kita b ı n kapsa m ı d ışında, ç ü n
k ü biz sad ece 1 863'e kadarki süreyi ele alıyoruz. Anca k
bu bö lü mde, öze l l i k l e işçi s ı n ı fı hareketinin özg ül soru n
larını çözmek i ç i n teorik i l kel ere başvu rduğu ücret, Fiyat
ve Kô r üstGne verd i ğ i söyl ev için b i r istisna yapılaca k . Bu
çal ışma n ı n çözümlen mesi M a rx'ın teoriden, pratiğe nasıl
ilerlediğini a çıkça ortaya koya r.
Ücret, Fiyat ve Kôr'da M a rx'ın iktisa t teorisin i sunuş
biçimi 1 847'deki Ücretli Emek ve Sermaye ça l :şmasında
olduğundan büyük ölçüde fa rk l ıd ı r. Bunu doğal olara k ka
b u l etmek gerek, çünkü 1 847 ile 1 865 a rasında M a rx d e
ğer ve a rtık değer teori s i n i . ortalama kôr ve üreti m fiyatı
teorisini ve topra k rantı teoris in i , kısaca tüm i ktis.a t teori
sini geliştirmiştir. Ve şımdi k a rşım ızda ekonomi pol itiğin
genel i l kelerinin işçi sınıfının pratik sorunlarını çözmek
için kullanıldığı b i r çalışma d u rmakta d ı r.
M a rx ü c ret, fiyat ve kôr üstüne söylevi n i çok özg ü l
bir nedenle vermiştir. Genel Konsey üyesi, marangoz John
Weston, Genel Konsey'e işçi - genel ücret d üzeyinde b i r
a rtış i ç i n m ücadele etmeleri n i n v e ona u l aşmaları n ı n a n
lamsız olduğunu çünkü bu durumun, kendi kan ısına göre,
fiyatlarda g enel bir a rtışa yol açacağ ı n ı kanıtlamaya çalı
şıyordu . Buradan hareketle Weston sendika ların « za ra rl ı »
olduğu yargısına varmıştı. Tam b u s ı rada genel olara k işçi
sınıfın ın bir ü c ret a rtışı talep ediyor olması Weston'un
görüşlerinin çü rütülmesini daha da a ci l leşti riyordu. Daha
sı, Proudhoncular ve Lassalleciler de Weston'un görüşünü
paylaşıyorla rd ı . Lassale'in «Tunç Yasası» tezi sendikalar
ve genel olara k işçi s ı n ıfının ekonomik m ücadelesine olum
suz b i r bakışı getiriyord u . Bunun do ceva planması gereki-
1 62
yordu ve Marx doyurucu bir ceva p getirebi lmek için ikti
sat teori s i n i n tüm ana tezleri n i kulland ı .
Marx kanıtladı k i , b u görü şler bayağ ı iktisatç ı ların de
ğerin ü retim mal iyeti nce bel i rlendiği yolundaki savla rıyla
aynı kapıya ç ı kmakta d ı r.
Rica rdo da benzer şekilde değerin ü retim m ô l iyetince
bel irlend i ğ i n i öne sürmüştü, ancak o bu te r ı m l e b i r meta
n ı n üretimi i ç i n gerekl i emek zama n ı n ı kaste tmekteyd i .
Bununla b i r l i kte, değe r i n ü reti m môl iyeti n ce bel i rlendiğini
savu nan tez aynı zamanda emek değer teoris i n i n yads ı n
masına da i z i n verir.
Baya ğ ı iktisatçılar bundan yararlanmışlar ve ü retim
möliyetindrn bir meta n ı n kapital iste olan môl iyeti n i , yôn i
yatırılan sermayeyi ( c + v ) a n la mışlard ı r.
Artık değer (kô r) bu durumda değere b i r ek olara k ,
«yabancılaşma kôrı» olara k görün ü r. Yine bu durumda
meta n ı n değeri « emeğ i n değerince» , başka bir deyişle üc
ret tara fından bel irlenecektir. Örneğ i n Say gibi, öteki ba
yağ ı iktisatç ı l a r da üretim môl iyeti nden sermaye, topra k
ve emeğ i n üretime yaptı kları katkıyı a n la m ışlard ı r. Bu mô
l iyetin büyü k l ü ğ ü n ü d e a rz. ta lep i l i şkisiyle açıklamışlard ı r.
Môl iyet fiyatına i l işkin olara k Rica rdo i l e bayağı i ktisatçı
kırın fa rklı görüşl ere sahip olma ları « i kincilerden (bayağ ı
i k tisatç ı l a r) b i r s ü rü s ü n ü n , örneğ i n bizzat Say'ın. Rica rdo'
dan sonra, değerin emek zamanı n ca bel i rl e n mesine i l işkin
en ufak bir fiki rleri olmaksızın ve ha tta öteki ler savunurlar
ken onların bunu acı kc<? yadsımalarına karş ı n ; ü retim mô
l iyet i n i fiyatların n i hai d üzen l eyicisi olara k kabul edeb i l
melerine» yolacm ıştır23•
Ma rx ' ı n ü cretli Emek ve Sermaye'de meta n ı n değe
rinin ü retim môl iyetince bel irlendiği formülüne Ricardo'nun
getird iği yorumu or.ayladığını bel irtmek g erek. « Arz ve ta
lep dalgalanmalarının metanın fiyatını her za man onun ü re
tim fiyatına indirgediğ ini görmüş bulunuyoruz.»24 Manc bu -
1 63
nun a rkasından üretim môl iyetinin değerle olan i lişkisini
ortaya koyar: « Fiyatın üretim mô liyetince bel i rlenişi, fiya
tın bir metanın ü retimi için gerekli emek za man ı nca bel ir
lenmesiyle aynı şeylerdir, çünkü ü retim môl iyeti şun ları
kapsar: birincisi, ham maddeler ve a letleri n, vb. yôn i
ü reti mi bel l i bir i şgününe môlolan v e bundan ötürü beli rli
bir emek zaman ı n ı temsi l eden sanayi ürünleri n i n yıpran
ması ve ikinci olarak, yine süresiyle ölçülen dolaysız
emek.»25
M a rx'ın 1 847'de Weston 'u, 1 865'te olduğu kadar inan
d ı rıcı ve derinl iğ ine e leşti remeyeceğ i açı ktı r. Bunu başar
ması için değer ve a rtık değer teori l erinde R ica rdo'yu aş
ması gerekiyordu.
ücret, Fiyat ve Kar'da M a rx. Meta n ı n değerini emeğ in
değerin i n bel i rlediğini savunan baya ğ ı i ktisatçıların dü
men suyunda Weston'un sıkışıp kaldığı kısır döngüye işa
ret eder ve bu şekilde « h k: bir sonuca u laşa mayacağımızıı>
vurg u l a r26•
M a rx bu sorunu değer ve a rtık değer teoris inde çöz
müştü bi le. Bu n eden l e i ktisat teorisinin bu den l i özl ü ve
son derece acık betimlemesini verebil mektedir. Artık kısır
döng üyü k ı ra r ve aynı zamanda nesnel erin dopala rıyla gö
ründ ükleri biçimin çakışmaması gerçeğ inden kaynaklanan
çeli şkileri açı klar. M a rx. kôrın her ne kadar yüzeyde değere
b i r ek olara k görünse de, an cak meta l a rın değerleri üze
rinden satıldıkları kabul edilince kavranabi leceğini göste
rir. Bunun ya n ı s ı ra Marx. ayn ı mada l yonun öteki yüzünde
ki b i r başka çelişkiyi de ortaya çıkarmıştır. ü cretler bur
j uva toplumunun yüzeyinde emeğ in değeri olara k görü n ü r
lerse de. gerçekte işgücünün değerini temsi l ederler. ki
b u da emeğ in değerinden veya daha kesin olara k bel irt
mek gerekirse emeğ in ü rettiği meta n ı n değerinden daha
d üşüktür.
Buna ilişkin olara k Marx şöyle der: «Bu, mantığa ay-
164
k ırı ve günlük gözleme tersmiş gibi görünmektedir. Ancai<
dünya n ı n güneşin çevresinde dönmesi de ve suyun büyük
ölçüde ya nıcı iki gazdan oluştuğu da mantığa ayk ı rıd ır.
Bilimsel gerçek nesnelerin sadece a ldatıcı görünümünü
kapan gün l ü k deneyden çıkılara k yarg ı lon dığ ında her za
man mantığa aykırıdır.»27
B u rada Marx'ın ücret, Fiyat ve K ar da değer ve artık
'
1 65
elde eder. Çiftçi sadece gündelikçiye verm i ş olduğu değe
ri yerine koymakla kal maz, aynı zamanda bunu iki katına
çıka rı r . . . Bu bir şilin ka rşılığ ında i k i kat değerinde toprak
ürünü ya ratan ve b i r ş i l i n i i k i yapan gündelikç i n i n i şgücünü
satın a l m ıştır.»30 Burada kapita l ist sömü rü mekanizması
nın değer yasası temel i nde açıklanmad ığını a n la ma k pek
zor olmasa g erek.
işçi kapita l iste emeğ i n i satıyor ol unca. onunla (eme
ğ iyle) ü re ttiği değerin neden yarısın ı aldığı a nlaşıla maz. Bu
acıkça değer yasasının. eşdeğerlerin m ü badelesi yasası
n ı n i h l a l i d i r . Daha. i lerde b i r ta rihte M a rx. b u çelişkiyi a n
ca k e m e k l e i ş g ü c ü arasında b i r a y ı r ı m getirerek açıkla
mayı başa ra b i l m işti. Bunun nedeni, soru n u n ana htarı n ı n
emeğ i n değeri n i n , yôn i emeğin ü rü n ü n ü n değeri n i n işgij
cünün değerinden d a h a büyü k ol masında yatmasıd ı r. Ücret,
Flyat ve Kfü'da M a rx benzer b i r örnek ver i r ve şöyle der:
ıc İşg ücünün değeri onun va rl ı ğ ı n ı sürdürmesi ve yen iden
ü retimi için gerekl i emek m i ktarınca belirlen i r, ancak bu
işgücünün !<ul!anımı sadece işçinin a ktif enerj isi ve fiziksel
enerjisiyle s ı n ı r l ı d ı r . . . lşgücünü kapital iste satmış olduğuna
göre. ya ratacağı tüm değer ya da ü rün kapital i ste ait ola
caktır. . . »31 M a rx . bu özel olara k önem l i sorunu bir meta
olara k işg ü c ü n ü n kullanım değeriyle m ü badele değeri n i
bi rbirinden ayı ra ra k çözmeyi başarmışt ı .
lşgücü n ü n de� eri n i çözümleyen Marx, bunun ü reti min
her d a l ında ayn ı olmadığına işare t eder. Buradan hare
ketle hemen şu pratik sonuca ulaşacaktır: « Eşit ücret ta
lebi, bundan ötürü b i r ya n l ışa daya n makta d ı r ve h iç oil'
zaman yerine getiril meyecek çılgın b i r istekten başka b i r
şey değ i l d i r . . . S i z i n hakl ı v e eşi t dediğ iniz şey, söz ko ·
nusu değ i l d ir. Soru n , bel l i b i r ü retim sisteminde neyin zo
ru n l u ve kaçı n ı l maz olduğudu r. »32 Bu sözler açık b i r biçim
de Marx 'ın işçi sınıfın ı n . kapita l ist sın ıfla m ücadelesinde
b i l i msel ekonomi pol itiğin temel leri ü stünde b i l imsel ikti-
1 66
sat politikasını nasıl gel iştirdiğini ortaya koyar. Ayrıca, bir
meta olara k işg ücünün çözümlenmesi, burj uva toplu mu
nun yüzeyinde bu meta n ı n değerinin gerçek emeğ i n de!le
ri imiş gibi görünmesine yol aça r. Bu, işçinin ücretin i ça
l ışmasını b iti rd ikten sonra elde etmesiyle ve gerçekte
k apita l istin onun ü rü n ünü a l ma sıyla açıklanır. Gerçekte
kapita l istin i şçiye emeğ i n i n sadece bir böl ümü için ödeme
yapmosına karşın, ödenmemiş emeğin öden miş emek ola
ra k görün mesinin neden i budur. i şte M a rx, kapita l ist ü ra
tim ta rzının en a ldatıcı kategori lerinden b i ri n i , ücreti böy
l e sergiler. işçi sınıfı ve işçi sınıfı harekeU için bu, büyük
bir önem taşıma ktaydı. « B i r kez içsel bağlantı kavrandı
ğ ında » , d iye yazıyordu M a rx , «varola n koşul ların sürekli
gerekliliğine olan inanç, bu koşul ların pratikte çökmesin
d en daha önce çöker.» 33 Marx bu nedenle içsel bağlantıyı
işçilere açıklamaya bu kadar büyük b i r çaba h a rca m ıştır.
ücretli Emek ve Sermaye'de « işçilerin bunu anlamasını
istiyoruz»34 d iye yaz ıyor ve gururla şunu bel i rtiyord u : « .. . iş-
ç i lerin . . . kitabımı a n l a ma l a rı ve onda kendi yol larını bul-
maları . . . »35
Sorun işçi sınıfının doğru i ktisat pol itikası nın bel i rlen
mesi olduğunda « içsel bağlantının a n laşı l ması» gerçekten
çok önem l iyd i. B u , send i ka l a rı n daha yüksek ücret ve i ş
günü uzu n l uğunun yasal ola ra k sın ırlanması mücadelesi
sorununda ac ıkça gösterilmiştir. Şimdi M a rx'ın ücret, Fiyat
ve Kôr'da işçi sınıfının bu temel sorununu nasıl çözd üğünü
göre l i m ve ounu Ücretli Emek ve Sermaye ve Ko m ün i st
M anifesto'da ele a l m ı ş olduğu tavı rla ka rşılaştıra l ım.
Herşeyden önce M a rx, pratik açıdan saf biçimiyle a r
tık değer kategorisinin tan ı m lamasının neden bu denli
önemli olduğunu gösterir. Doğa l olara k , a rtık değerin tü
m ü sa nayi karı olara k sanayi kapita l istleri n i n cebine in·
mez. Bunu (a rtık değer) borç, k redi a ldığı kapital ist ve
toprak sahibiyle paylaşmak zorundadır. An cak bu işçi sı-
1 67
nıfı acısından b üy ü k bir önem taşımaz. «Sonunda kendine
alıkoyabileceği bölüm n e olursa olsun, a rtık değeri işçiden
dolaysız olarak çıkara n kap ita l ist işverenin kend isidir. Bun
dan ötürü ücret sistemi ve tüm ü retim sistem i bu i l i şk iye,
kapita l ist i şverenle ücretl i emekçi arasındaki il işkiye da
yan ı r.»3f
M a rx , bunun ya n ı sıra kör ora n ıyla, a rt ı k değer ora n ı
orasındaki farka d i k kati çeker. ücret, Fiyat v e Kôr' da a rtı.k
değer oranına aynı zamanda kör ora n ı da demektedir.
M a rx burada kör ora n ı için i k i teri mden söz etmektedir
ve sadece körın ücretler için ayrılan sermaye oranının eme
ğin gerçek sömürü derecesini, öden miş ve öden memiş
emek a rasındaki i l işkiyi gösterd iğini vurg u l a r. «Genel ü c
ret a rtışı, b u nede.nle genel k ö r ora n ı n ı n düşmesine yol
açaca ktı r. ancak değerle ri etkilemeyecektir.» 37 (burada kör
ora n ıyla kasted ilen artık değer ora n ı d ı r -V.V.) Bu, M a rx';rı
a rtık değer teorisinden bu sorunda çıkartmış olduğu ilk
öneml i sonuçtur.
Ücretli Emek ve Sermaye'd e M a rx hala -Ricardo
g ibi- ücretler ile kör arasındaki ters orantısa l l ı ktan söz
etmektedir: «<Ücretlerin düştüğü ölçüde karlar yüksel ir;
ücretlerin yükseldiği ölçüde düşer.»38
Şimdi de Marx bu tezi büyü k ölçüde ilerletir. Bu tür
den b i r ters orantı ücretlerle a rtık değer a rasında mev
cuttu r. Kör ora n ı n ı n düşme eğ i l i m i yasası b u rada ca ge
çerl i olduğundan kör ora n ı ü c retl e r a rtmadan da ve ha tta
a rtık değer ora n ı d üşmeden de a lça labil ir. (Tersine, kapi
ta l izmin gelişmesiyle ve emek ü retken l i ğ i n in yükselme
siyle birli kte artık değer ora n ı yü kselme eğ i l i m i gösterir.)
« Kö r oran ı . .. emek daha az sö m ü rü l d ü ğ ü için değ l l , daha
fazla (sö m ü rü ldüğü) için d ü şe r . . . » 39
Ücret, Fiyat ve Kôr' da M a rx , işçilerin ücretleri n i a rt
tırmak veya d üşmesini önlemek için verd ikleri temel m ü
cadeleyi inceler.
168
Besin paha l ılaştığı zaman veya paranın değeri d üştü'
ğünde, işgücünün değeri yükse l i r ve i şçi ücret a rtışı için
mücadele etme l i d i r. Eğer işgücünün değeri d üşecek olur
sa, bu d u rumda da ücretlerin düşürülmesine karşı koy
malıdır. Bu mücadele « . . . sadece kendi emeğ i n in a rta n ü ret
ken l i ğ i n i n b i r böl ümünü elde etmesine ve toplumsal ölçek
te es k i göreli d u rumunu koru masına yetecektir.»40
Son olara k M a rx, işgü nünün uzunl uğ uyla i l g i len i r. Ser
maye n i n işgücünü sürekli olarak uza tma ve emek ü ret
ken l i ğ i n i a rttı rma eğ i l i m i n i ta n ı mlar. B u radan da şu sonucu
çıkarır: « i şçi ler i şg ü n ü n ü eski rasyonel s ı n ı rl a rına indirme
yi veya normal i şg ü n ü n ü n s ı n ı rlarını yasa la rla beli rlemeyi
başara ma d ı k l a rı zaman fazla çal ışmaya ücret a rtışla rıyla,
ama sadece ke ndi lerinden çekip al ınan a rtık za manla ora n
tı l ı olarak değ i l daha yüksek b i r oranda ücret a rtışlarıyla ,
deneti m geti rmek g i rişimleriyle sadece kendi lerine değ i l ,
kendi soyl a rına karşı da b i r görev yerine geti rm iş olur
lar. Asl ı nda onlar sermayen in zorbaca ya ğmasına (gaspı
na) karşı s ı n ı rl c r koymakta d ı rlar.»41 i şçi «emek yoğ u n l u
ğ u n d k i a rtışa uygun b i r ücret za mmı için mücadele ede
rek» sermayenin emek yoğ u n luğunu a rttırma eğ i l imine
karşı koyd uğunda, « . . . kendi emeğinin değer kaybetmesi
ne v e soyu n u n aşağıla nmasına karşı koymaktan başka
bir şey ya pmış olmaz.»42
B u rada bel i rtmel iyiz k i , henüz 1 840'1a rda M a rx ve En
gels sendikaların daha yüksek ücret ve daha kısa işgü n ü
için m ücadeleleri n i b u açıdan değerlendi rmeme kteyd i l er.
Daha o s ı ra l a rda M a rx'ın sen d i kaları işçi s ı n ı f ı n ı birleştir
ır. e k iç i n bir a ra ç ola ra k gördüğü doğ rud u r, bununla b i r
l i kte ş u n l a r ı yazmıştı : « i şçi lere olan mdl iyetleri çoğu kez
·
u laşmak isted i kleri ücret a rtışlarının ü stü nded i r. Uzun dö
nemde re kabetin yasa la rına dayanamazlar.»43 M a rx ve En
gels bu dönemdeki işçi sın ıfı g revlerinin ekonomik önemini
reddetm işl erse de, b u mücadel en i n 1 840'1arda eski topl u -
1 69
m u n bütünüyle devril mesini n hçızıtl ı ğ ı acısından taşıdığı
b üyük siyasal önemi değerlendirmişlerd i r.
işte Engel s'in işçi sınıfının on saatl i k işgünü mücade
lesine karşı ç ı kması ve genel olara k g reve ka rşı konuş
ması o g ü n l e re rastlar. 1 847'de Mecl is'ten gecen işgününü
gene ve kadın işçiler için on saate ind i ren Yasa'ya ilişkin
olara k 1 850'de şöyle yazmıştı: « O n Saatl i k lşg ünü Yasası
ilke olara k ve n i hai b i r önlem olara k kesinlikle yanlış bir
a d ı mdır, siyasal olmayan ve hatta kendi yıkılışı n ı n tohum
larını taşıyan gerici bir önlemd i r.»44 1 851 Ara l ığında lngiliz
makine işçileri fazla ça l ışmanın kal d ı rı l ması ve daha iyi
çal ışma koşulları için g reve g ittiklerinde Engels bu g revin
ekonomik buna l ım ı n yayı lmasını ve böylelikle de devrimci
patl a mayı geci kti receğ ini düşünüyord u . Bu nedenle de «ap
talca » diye n itelemişti45
Manc ve Engels'in böyle b i r tav ı r a lmaları. doğrudan
doğ ruya o g ü n k ü ekonomik görüşlerinden kayna klanır. üc
retli Emek ve Sermaye'de M a rx ücretleri emeğin değeri ya
da f iyatı olara k beti mler ve şöyle yaza r: «Genel ola ra k me
taların fiya tı n ı d üzenleyen aynı genel yasa l a r, doğa l olarak
ücretleri ya da emeğ i n (•) fiyatını da d üzen lemekted i r. Eme
ğin değeri üretim m ôliyetince, bu metanın ü retimi için ge
rekli emek zamanınca belirlenecektir. . . Basit emeğin ü re
tim môl iyeti. işçinin varlığını sürdürme ve üreme masraf
leorına eı;!ttir. Bu va rlığ:nı sürdü rme ve ü reme masrafları
da ü c retleri ol uşturur. Bu şek ilde bel i rlenen ü cretlere as
gari ücret d iyo ruz.»46 Komünist Manifesto'da Marx ve En
gels benzer şeki lde ücret l i e meğ i n orta lama f iyatının as
gari ü c ret olduğunu bel i rtmişlerdir'. Asg a ri ü c ret teorisi
n i n , Fizyokratlara dek uzanan tam bir b u rj uva ya klaşım
olduğunu söylemel iyiz. M a rx son radan «Asgari ücret. . .
1 70
Fizyokratların öğretisinin eksen i n i oluşturun diye yazm ış
tı . Fizyokratlar « bu asgariyi, ta rihsel gelişim a şa masınca
d eğ i l de, bütünüyle Doğaca belirlendiğine inandıkları , de
ğ işmez bir büyüklük olarak ele a l makla» hataya düşmüş
lerdi48.
1 71
ler a rasında b itmez, tü ken mez çel işkilere yol aça n » kapi
ta l izmin devresel gelişimine daya ndırma ktayd ı52•
Soru n u n 1 840' 1arda olduğ undan fa rk l ı teri mlerle orta
ya konduğu gerçekten doğru d u r. M ar x ancak emekle, i ş
g ücü a rasındaki ayırı m ı ya ptıkta n son ra d ı r ki. tüm öteki
meta lardan farklı olan işg ü c ü n ü n derinlemesine çözümle
mesi n i ya pabilmiştir. M a rx «Tüm meta la r dünyas ı n ı n iki
ana parçaya ayrılabi l eceğ i n i » belirtmiştir. «Birincisi, emek
kapasites i , i k incisi emek kapasites i n i n dışındaki meta
l a r.»53 Ancak b i r meta olara k işg ü c ü n ü n çözümlemesinden
sonra emekle, sermaye a ra s ı ndaki i l i şkiyi, burj uva iktisat
çı ların ı n gördüğü 'birikmiş' ve 'dolaysız' emek a rasındaki
fizi k3el b i r i l işki olarak değ i l de, özg ü l olara k top lu msal
bir i l işki olara k , başka b i r deyişle işçi lerle, kapital istler
a rasındaki sınıf mücadelesi n i n d ışında a n laşı l ması ola
naksız olan bir s ı n ı f i l işkisi olarak a n l a m a k m ü m k ü n d ü .
M o rx'ın teorisinden işçi s ı n ı f ı n ı n daha yü ksek ücret ve
daha kısa i şgii n ü için mücadelesinin d oğ rudan doğruya
ekonomik bir gere k l i l i k tarafından d i kte edildiği ve serma -
yen i n ü cretleri fizi ksel asga riye indirme eğili minden kay
naklandığı sonucu çıka r. ( Ka pi ta l i st b i ri k i m yasası bu yön
de işler) . « İşçi s ı n ıfı sermaye n i n saldırı larına diren mekten
vazgeçseyd i , . . . ku rtu luşu ol mayan bir sefil ler kitlesi duru
muna düşerd i . » s.ı
Sonııç c la ra k Marx ve Engels' i n , 8 Haziran 1 847'de
Meclis' ten g ecen «On Saatl ik lşg ü n ü Yasa s ı » n ı 1 840'1a rda
olduğundan çok fa rk l ı b i r biçimde değerlendirmeleri şaşır
tıcı değ ildir. Marx «Acış Kon uşmas1» nda şöyle d iyord u :
(< Fa brika mü fettişleri n i n a ltı ayd ı r ra porlarına gecen, fab
rika tek n i syen leri n i n elde etmiş oldukla rı fizikse l , a h laki
ve entel lektüel kazançlar şimdi her kesim ta rafından doğru
bulun makta d ı r.» Bu nedenle 'On Saatlik işgünü Ya sası'
sadece büyük b i r pratik başa rı değ i l d i r; aynı zamanda b i r
i l ken i n başa rısıdır. O rta sın ıfın (burj uvazi-c.) ekonomi po-
1 72
l i tiği i l k kez olara k işçi sın ıfı ekonomi politiğine acıkça ye
n i l m i ştir. » 55
Marx bu ya klaşımr; 1 866'da sekiz saatlik işgününün
yasa l olara k yürürlüğe kon masını ta lep ettiğinde de sür
dürmüştü. Uluslara rası Emekçiler Birliği'n i n ( 1 . Enternas
yonal-ç.) 1 . Ko_ngresin i n Geçici Merkez Konseyi Delege
lerinin Yönergesi'nde şöyle yazmıştı : <dşg ününün sınırlan
d ı rıl mas ı, o olma ksızın ilerleme ve özgürlük için ya pılacak
tüm çabaların zamanından önce yapılmış olaca ğ ı bir ön
koşuldur. lşgücünün yasal sınırı olara k 8 saatl ik çal ışmayı
öneriyoruz. » 56 Bu talep tüm dünyada i.ş çi sınıfı mücadele
sinde temel sloganlardan b i ri haline gelmişti r.
1 73
M arx bu eleştirisi n i anca k kendi i ktisat teorisi n i ortaya
koyduğunda ta mamlaya b i l m iştir.
Bu nedenle ancak 1 850' n i n son larında. Proud hon 'un
1 850'1erin başında öne sürd ü ğ ü faizsiz kredi fikrine bilim
sel b i r eleştiri getireb i l m iştir. Bu onyılın son unda Marx
bu fikrin pratikte neden uyg ulanamayacağ ı n ı ve Proud
hon'un kapital ist topl u mda pa ra n ı n va rlığına olan gerek
l i l iğ l bu nedenle anla ya mad ı ğ ı n ı göstermiştir.
Daha sonraları Marx « Proudhon ' u n faizsiz kredi ve
hal k ban kası buluşları . . . onun en son ekonomik 'haltla
rıyd ı'» d iye yazmışt ı r. « Katkı baş l ı k l ı k i ta bımda . . . onun gö
rüşleri n i n burj uva ekonom i pol itiği'nin ilk ögelerinden b i
ri n i , yö n i metaların parayla olan i l i şkisini ya nlış a n l a m a
sından doğduğunun kanıtı b u l u n ma ktad ır. . . » 60 Ma rx, i kti
sat teorisinin işçi sınıfı üzerinde çeşitli sahte - sosya list
etkilere karşı taşıdığı önemi çok iyi a n l a mıştı. Bu n edenle
kendis i n i Kapital'in birinci cildinin Fransızca'ya çevirisine
vermiş ve Proud hon 'un eleştirisinin neden gerekl i olduğu
nu açıklamı ştır: « Proudhon'un idea l ist kücuk burjuva bakış
acısıyla Fransızları gömmüş olduğu ya n l ı ş görüşle rden kur
ta rma n ı n çok büyük b i r önem taşıdığı kan ısındayı m. Cenev
re'dek i son Kong re'de ve U l uslara rası Ça lışa n l a r Birliği'n i rı
t ı . Enternasyonal) Genel Kon sey üyesi olarak Pa ris kolu
ile olan i l işkilerimde sürek l i olara k Proudhonculuğun pes
paye uza n tılarıyla karşı laştı m . » 61
Bir sürü benzer bel ge daha göstermek mümkün, a n
c a k bunun pek gerekl i olduğu kanısında değ i l i m . « KJ
fa larımız. her zaman görün meyen iplerle halka bağlı» di
ye yazıyordu Ma rx62• Gerçekten onun i ktisat teorisi işçi
sınıfının temel çıkarları n ı ifade eder, topl u msa l gelişimin
nesnel eğil i m leri n i açıklar ve -a rtık sadece görün meyen
iplerle değ i l- u luslararası işçi sınıfı hareketine ayrılmaz
bir bicimde bağlıdır. Bu da zengin ödüller sağlamıştır.
1 74
SON UÇ
1 75
açıklamanın yeterl i olduğu kanısındayım. Sözde 'beceri k l i '
adamların zekôsına gülüyoru m. Eğer k i ş i b i r öküz olmayı
seçmişse, elbette insanlığın çektigi acılara sırt çevırebı l i r
v e kendi canının derdine düşebilir. Ancak kitabımı, en
azından müsvedde olara k, ta mamen bitirmeden öıüp git
seydım, kendimi gerçekten beceriksiz olarak nitelemem
gerekirdi.»2
Ta rih, Marx'ın haklı olduğ unu göstermiştir. M a rx ' ın
dönem inde ün kaza nmış olan Alman i ktisatçısı Prof. Wil
helm Roscher'i bugün kim ana r? Sadece ekonomi pol itik
tari h i uzma nları onu bil i r. Marx, Roscher'in yazılarında
«dürüst olmadığ ı n ı » , «tersine patron larının önyargı ve çı
karla rı doğ rultusunda olduğ u n u » belirtir; «bir taş kırıcısı.
bu ayaktakı mından daha çok saygıya değer.»3 Günü müz
d e Roscher'i hatırlayan yoktur, a rtık k imse onun kitapla
rını okumamakta d ı r. Oysa, Marx'ın adı hemen herkes ta
ra fından b i l i n mekte ve Kapital milyonlarca insana reh be r
d u rumundadır. Bunun neden i , Marx'ın h a k l ı bir davaya h iz
met etm iş olmasıd ı r. i şte. Marx çal ışmasındaki 'becerik
l iliği' bu açıdan değerlendirmiş ve kaderi n i işçi sınıfının
davasına adam ıştır. Ve bu sayede de ölü msüzl üğe eriş
miştir.
KQpital bir güneştir. Kapital neden ölümsüzdür? N için
bugünün insanları yüzyıl öncekiler kad a r ona ihtiyaç du
yuyorla r?
Kapital'de sadece yüzyıl önce ta rih sahnesinde beli
ren sorunların çözümü değ i l , gün ümüzün insanını ilgilendi
ren bir çok sorunun da ceva bı va rd ı r. Zaten Kapital'in en
önem l i ve değerl i yönü , bu sorunların çözülebilmesi için
gerekl i yöntemi kurmuş olmasıdır.
1 9 yüzyılda burj uva iktisatçıları Kapital'den söz et
medi kleri gibi, Marx'ın geliştirdiği iktisat teorisini de gör�
memezlikten geldiler. 20. yüzyılda bu olanaksızdır. Fransız
burj uva iktisatçısı Emile James şöyle yazıyor: «Kari Marx'
1 76
ın ese rlerine h iç b i r dönemde, çağ ı m ızda olduğu kadar
i l g i gösteri l memiştir. Bu sadece Sovyet Rusya'ya özg ü de
ğ i ld i r, Batı ü l kelerinde de du.ru m böyledir.»4 Çağ ı m ız, Mark
sizmi çürütmek veya onu devrimci içeriğ inden kopa rmak
isteyen burjuva i ktisatçıları ve çeşitli türden revizyon ist
lerin sa yısız g i rişi mlerine ta n ı k olm uştur.
Buı i uva iktisatçı ları ve revizyon istler, kapita l izmin 20.
yüzy:lca M a rx 'ın iktisat teorisinde öngördüğ ü biçi mde ge
l i şmed i ğ i n i kanıtla maya çal ışırlar. Orneğ i n ü n l ü , İ n g i l iz iş
çi Pa rtisi ideologu G.D. H . Cole olayların sonra k i gel işimi
n:n Marx'ı haksız çıkardığını5, M a rx'ın kap ita l izmin gelişi
minin te mel eğ i l i m lerini çözüm lemede ya n ı l g ıya düştüğü
n ü öne sürer. l sveçli burj uva i ktisatçısı G. Myrdal da,
« Marx ' ı n yüzyıl önce kapita l ist topl umun gelecekte ki geli
şimi üstüne yaptığ ı ta h m i n i n savunulmazlığı anlaşılmıştı» 6
der. B u savla r hem bizzat tarihsel gelişim, hem de 20. yüz
yılda ka pita l izmin ekonom i k gelişiminin Marksist çözü mle
mesi -öze l l i k l e de Len i n ' i n emperya l izm teorisi- tarafın
dan ta mamen çürütü l m üştür. Len i n , kapitalizmin en yük
sek aşaması olara k emperya l izmin, kapita l izmin temel eğ i
l i mlerinin ileriye doğru gelişi mi olduğunu gösterm iştir. E m
_
perya l izm teori s i n i n , M a rx'ın ortaya koyduğu ka pita l ist ü re
tim ta rzı çöz ü ın ienıe::; i ı ı i n dolaysız sonucu olduğunu vur
gulamıştır7. Gerçekte bel irg i n olan olguların genel olara k
ifade ed i l d i ğ i SBKP Progra mı 'nda şöyle den mekted i r: «Dün
ya k a p i ta l iz m i n i n gelişimi . . . kapita l izmin ve onun en yük
sek aşaması olan emperya l izmin M a rksist - Len i n ist çö
zümlemes i n i . . . bütün üyle doğrulamıştır.» 8
Marx Kapital'de kapita l ist ü retim ta rzının en temel ve
engin eğ i l imlerini açıklam ış, ekonomi pol itik için koymuş
olduğu tüm koşulları sonuna dek karşılamıştır: «Ancak çe
l i şkili dog maların yerine on ların g iz l i a rka plôn larını oluş
turan çelişk i l i olg u l a r ve gerçek çatışma ları koya ra k eko
nomi politik b i r mü sbet bil ime dön üştürüleb i l i r,»9• Kapi-
Kapital f/12 1 77
tal 'de Marx, kapita l izmi o den l i doğru olara k n iteledi ve
gel işme eğ i l i m leri n i o denli deri n l i ğ ine betimled i k i , E.
Varga h a k l ı olara k şunları yaz m ıştır: « Büyük ölçüde geliş
m i ş ü l kelerde modern kapita l izm, toplumsal biçimi içinde,
Morx'ın kendi döneminde varolan ka pita l i st toplumdan çok
Marx 'ı n teorik çözü m lemesi n i dayand ırdığı iki sınıftan
-burjuvazi ve proleta rya- oluşan varsayımsal kapita l i st
toplu m u daha çok hatırl a tmo kta d ı r. » 10
1 78
komünist top l u mdan ne anladığının oldukça uyu m l u ve ta
mamlanmış bir res min i elde edebil i riz.
Kapital'd e Marx, kendi çöküşünün maddi koşu l larını
ü reten kapital ist ü retim tarzının bizzat kend isi olduğunu
gösterm iştir. Ka pita l izmde ü retici g üçlerle ü reti m i l işki leri
a rasında k i çel işki, ü reti m i n toplu msal n ite l iğ iyle m ü l k edin
men i n özel n itel iği a rasındaki çelişki olara k gel i ş i r. « Kapi
ta l ist üretim ta rzının çelişkisi, sermayenin bel irlediği ve
ya lnız olara k bel irleyeb ileceği özg ü l ü retim koşullarıyla sü
rek l i olara k çel işen. ü retici güçlerin mutlak gelişime eğ i l i
m i nde yatmaktadır. » 1 2
Ka pita l i z m i n temel çel işkisi ve bu çelişkinin kaçı n ı l maz
olarak a l d ı ğ ı biçimler -topl u msal üretim anarşisi ve dev
resel ekonomik bunalımlar- kapita l ist ü retim i l işkileri içi n
de üretici g üçlerin g e l i ş i m i n i engeller. « Kapital ist ü retim
tarzı öteki acıdan bakıld ığında bütünüyle yetersiz olan bel
l i b i r gen işleme aşamasında. b u nedenl e engellerle karşı
laşır. i htiyaçl a rı n tatminiyle değ i l , ü retim i n ve kôrın ger
çekleşmes i n i n saptad ığı bir noktada hareketsiz ka l ı r. » '3
Marx, kapita l ist topl umun bağrında gel işen üretici güç
lerin kapita l ist ü retim i l işki leriyle uyuşmadığını gôsterm işti.
Ü reti m i n ve sermayen i n büyüyen yoğ un laşması ( konsen
trasyon) ve merkezileşmesi (santra l izasyon) tep l u msal
ü reti m koşu l larını d olaysız ü retıcilerden g iderek a rtan bir
biçimde kopa rmıştır. Anon im şirketlerin doğuşuna i l i şkin
olara k şöyl e yazmıştı : « Kapita l ist ü r etimin ni hai gelişimi
nin bu sonucu, sermayen i n ü reticılerin m ü l k üne dönüş
mesine yön e l i k zorunlu geçiş aşamnsı d ı r. Ta bii, tek i l ü re
ticilerin özel m ü l kiyetleri olara k değ i l , b i rleşmiş ü reti cile
rin m ü l k ü , doğrudan toplumsa l mülk olara k . » 14 Kapital'in
üçüncü c i l d ine yazd ığı ekte Engels, o s ı ra l a rda gel işen sa
nayi işletmelerinin yeni biçimlerini, sanayiin her bir dalını
tekelleştiren karteller, tröstler ve uluslararası kartelleri
betimler. Engels bu şekilde «. . . gelecekteki tüm toplumun.
ulusun (üretim oraçlorıno-ç.) e l koyma yol u, en totminkôr
biçimde, oçılmoktodır. » 15 diye belirtmişti. Monc da şöyle
yazar: «Bir yandan, sermayenin geliştiği genel toplumsa l
güçle, öte yandan bu toplu msal ü retim koşulları üstünde
tekil kopito l istlerih özel güçleri o rasındaki çelişki giderek
daha uzla şmaz b i r biçim a l ı r, ancak, bununla birlikte, so
runun çözümünü de içermektedir çünkü aynı zamanda üre
tim koşul l a rının genel , orta k, toplumsal koşullara dön ü ş
mesini içinde toşır.» 16
Kapital izmden sınıfsız topluma geçiş kendiliğ inden
gerçekleşmez. Bunun için işçi sınıfının, devri mci bir biçim
de, kapita l ist sınıfın egemenliğini k ırması gereki r. Kapita
list ür€:tim tarzının ortadan kald ı rıl ması için sosyal ist, pro
leter devriminin zorunlu olduğu tezi Morx'ın i ktisat teori
s inden ç ı kacak en önemli sonuçtur. Bu bağla mada Morx
ve Engels « ... devrimin bütünüyle barışçı ve yasal yollarl·J
gerçekleştirilebileceğ i » ne işaret etmişlerd i r(•) , ancak şunu
eklemeyi de unutma mıştır: «egemen sınıflar bu barışçı ve
yasa l devri me kölelik yanl ısı bir isya n ' çıkarmadan boyun
eğmezler.»17
Burj uvaziyle proletarya o rasında k i uzlaşmazl ık kapi
tal izmin temel çelişkisince yaygınlaşı r. Manc «Bundan ötü
rü , sennayen i n biriktiği oranda işçinin payının, aldığı üc
ret ister yüksek, ister alçak olsun, .a za l ması gerekeceğ i
sonucu çıkor.» 18 « . . . sermayeni n b i ri kmesiyle birlikte sınıf
mücadelesi ve bu neden le de işçi lerin bilinci» gelişir.
1 80
ivıarx, sermaye birikiminin işçiyi üç yönden olumsuz
olara k etkilediğini belirtir:
« 1 ) Ü retim a raçları n ı n , sermaye biçiminde. ona yaba n
cı m ü l � \ o!ara k süregel mesi o n u n ücretli emekçi o l ma ko
şulunu v e dolayısıyla kendi emek zama n ı n ı n bir böl ü m ü n
de karşı l ı ğ ı olmaksızın b i r üçüncü k i ş i i ç i n çalışmak zoru n
l u l uğunu s ü rdürü r. 2 ) Bu ü retim a raçl a rı n ı n genişlemesi,
başka bir deyişle sermaye b i ri k i m i işçinin a rtık emeğinden
geçinen s ı n ı fların çapını ve büyü k l ü ğ ü n ü a rttı rır; işböl ü m ü
sayesinde göre l i artık e m e ğ i çoğa l ta ra k kapitalistlerin ve
ortakların ı n göre l i servetini arttıra ra k kendi d u rumunu gö
rece kötü leştirir ve gayri sôfi ücretlere ayrı l ma k ta olan
payı aza l tı r; son olara k da ça l ı şma koşu l l a rı tek i l i şçinin
her za marı k inden daha devleşmiş b i r biçi mde ve artan b i r
şek i l de toplumsal güçler olara k karşısına çıktığında n , k ü
çük ölçekli sanayide o l d u ğ u g i b i o n l a r ı n ( ü retim a raçları
n ı n-c.) m ü l kiyetini kendi eline a l ma olası l ı ğ ı ortada n ka l
kar.» 19 Bundan ötürü. i şçi sın ıfı kend ini özg ürleştirmek içi:ı
devri m i g erçekleşt i rme l i d i r ve tarihsel görevini oluşturan
da. bud u r. Marx şunu vurgular: « ,işçi sınıfı i ktida ra gel
. . .
1 81
l izasyon) ve e meğ in toplumsal laşması kapita l ist kıl ıflarıyla
uyuşmadıkları bir noktaya u laşırl a r. Bu k ı l ı f parampa rç•J
o l u r. Kapita l ist özel mül kiyetin ölüm ca n ı susa r. Mül ksüz
leştiren l e r mül ksüzl eşti rilmişlerd i r.»22
Sosya l ist devri min son ucu olara k ü retim a raçları t�
l umsa l mülkiyete dönüştü rül ür, böylel i k l e de ü retici lerin
ve ü retim koşu l la rı n ı n b i rl iği sağlan ır. ü retim koşu l larının
emekçil ere olan yabancı l ı k la rı kaybol u r. Sosya l ist toplu
mun 'egemen i l kesi' « . . . h e r b i reyin t a m v e özg ü r gelişi
midir. . . »23 insa n toplumu b i l i neli o l a ra k dön üştü rül müştür.
«Bireylerin evrensel gelişimine ve . orta k . toplumsal ü ret
kenlik lerinin toplu msal servetleri olara k hizmete sunulma
sına dayanan özgü r kişilik»24• Marx Grundrisse'de sosya
l izmde kişi l i ğ i n gelişi m i n i böyle beti ml emiştir.
Ve Kapital'in birinci cildi nde M a rx, gelecekteki toplu
m u şu sözlerle n iteler: «Şimdi orta k m ü l k iyete daya l ı ü re
tim a raçları ile çalışmalarını s ü rd ü ren, çeşitl i b i reylerin .iş
güçlerini topluluğun b i rleşik işgücü olduğunun bil incine
vara ra k harcaya n bir topluluk düşünelim . . . Bu topluluğun
toplam ü rünü toplumsa l ü ründür. B i r böl ümü, yen i üretim
a raçları olara k h izmet eder ve toplu msal olara k kalır. Öte
ki böl ü m ü i se top l u l u k üyeleri ta rafından g eçim a racı o l a
ra k tüke t i l i r. Son uç olara k bu bölümün böl üşümü gere k l i ·
d i r. Bu böl üşümün gerçekleştirileceğ i ta rz (bölüşüm tar
zı-ç.) topluluğun üretici ö rgütüne ve ü reticilerin u laştıkları
tarihsel gel işme derecesine göre değ i şecekti r,. S ı rf, meta
ların ü retimlerine uyumlu olsun d iye, her tek i l ü reticinin
b u geçim a raçlarındaki pay ı n ı n kendi emek zaman ınca
(çal ışma süresi nce-ç.) belirlendiğini kabul edeceğ iz. Emek
za ma n ı (çalışm a süresi-ç.) bu d urumda i k i l i bir rol oyna
yaca ktır. B i r ya nda n , kesin toplumsal plôna uygun olara k
bölüştürülmesi yapılacak çeşitli i şlerle top l u l uğun çeşitl i
i htiyaçları a rasında uyg u n b i r orantıyı sağ l a r. Öte yanda n .
aynı zamanda h e r b i reyin ortak emek içindeki v e IJlreysel
1 82
tü keti me ayrı l m ı ş toplam ürün içindeki payını ölçmeye ya
rar. Tek i l ü reticilerin hem e me kleri, hem de emeklerinin
ürün lerine olan toplumsal i l işkileri, burada sadece ü reti m
acısından değ il, böl üşüm acısından da basit ve anlaşılabi
lir durumda d ı rlar.»25
Marx, burada sosya l izmden söz etmektedir. Bu a şa
mada «Herkesten yeten eğine göre, herkese çalışmasına
göre ! » il kesi geçerl idir. M a rx gelecekteki toplumun iki aşa
ması kavra m ı n ı n ayrıntı l ı beti mlemesini 1 875 y ı l ı n ı n «Gotha
Programının Eleştirisiıınde ya pa r26.
Artı k, gelecekteki ü retim i lişki lerinde ü retici güçle rin
gelişimine hiç b i r engel çekil mez, ç ü n k ü bu duru mda top-
lumsal ü retim « . . . toplumun ihtiyaçları tarafından düzenle-
nir ve denetl e n i r. . . » n B i l i m ve teknoloj i n i n bu luşları hem
sanayie, hem ta rıma, hiç bir sın ı rl a ma ol maksızı n , uygula
n ı r. Bu topl umda mak ineler topl umsal emeğ i n tasa rrufu
ve çal ışman ı n kolaylaştırı l ması için b i re r a raçtır. M a rx şöy
le yazar: « M a k i nenin sa lt ü rünü ucuzla tma ( ü rü n ü n ka pi
ta l iste olan ma l iyetini ucuzlatma-ç.) a racı olara k k u l l a n ı m ı
şu biçimde s ı n ı rl a n ı r: m a k inenin ü reti mi için o maki nen i n
kul lan ı m ı ile yeri a l ı nan emekten d a h a az emek harcanma
l ı d ı r. >ı 28 Emek ü retke n l i ğ i nde b i r a rtış olup olmadığ ı n ı n ve
bunun sonucu olarak ma kinel erin k u l l a n ı l ı p , k u l l a n ı l maya
cağ ı n ı n göste :-gcsi birim ürünün ta şıdığı toplam emek m i k
ta rındaki azalmadan ol uşur. Kapita l istler için b u gösterge
kc bul edilemez çünkü onlar ödenmiş emeğin değ i l , işg ü
c ü n ü n değerini ödemektedi rler. Kapital i st i ç i n makine k u l
l a n ı m ı n ı n m a k i n e n i n değeriyle yeri n i a l d ı ğ ı işgücünün d e
ğ e r i arasındaki fa rk tarafından bel i rlen mesi bu nedene da
yan ı r. Oysa M a rx söz konusu toplumda « makine k u l l a n ı
mırda bu rjuva toplu munda olduğundan ç o k fark l ı b i r ba
kışın olaca ğ ı n ı » bel i rtir�.
Gelecekte k i top l u mda i l k kez olara k « rasyone l bir
ta rı m » olanağı doğacak, Marx'ın vurgulad ığı gibi aka pita-
1 83
l ist sistem rasyonel ta rıma karşı sava şı rken » burada
«
• . .ham madde ü reti m i n i n ortak, herşeyi kapsayan ve i l e
riye dön ü k b i r denetimi» geçerl i olaca ktı r30• Herşeyin öte
sinde, sosya l ist devrim topra kta ki özel mül kiyeti ve böyle
ce mutlak rant, yô n i asa iak toprak sahi pleri sınıfını ortadan
ka l d ı racaktı r. «Toplumun daha yü ksek b i r ekonomik biçi
mi açısından yeryüzünün tekil b i reylerin özel mülkiyetinde
oluşunun kişinin bir başka kişinin özel mülkiyetinde oluşu
kadar saçma l ı ğ ı ortaya ç ı kaca ktı r. >31 Daha henüz 1 851 'de
M a rx, Engel s'e çal ışma ları sırasında «ta rımda reformun,
ayn ı zamanda ona dayanan mül kiyet saçma l ığ ı n ı n gelecek
dön üşümün başı ve sonu olduğunda n » daha da emin olu
yoru m , «Bu olmaksızın, koca Malthus halô haklıdır.»32 d iye
yazıyordu.
Kapita l izm sanayii, ta rımdan ayırır. «Sanayii ta rımdan
daha hızlı geliştirmek, kapita l ist ü retimin doğası ica b ı d ı r.
Toprağın, kend i doğası sayesinde değ i l , kendi doğasına
uygun olarak sömürül mesi için fark l ı toplumsal i l işkiler ge
re klidir. »33 Anca k gel ecekteki toplum, tarımla sanayi i b i r
leştirerek yeni ve daha yüksek b i r senteze u l aşabi l i r34•
Değe r yasasının kendiliğ inden hareket edişi yeri n i nes
nel ekonom i k yasalar te mel i nde y ü rütülen ekonom i k plôn
la maya terk edecektir. « . . . Ayn ı burj uva kafası üretim sü
recini her topl u msal olara k d üzen leme ve denetleme g i rişi
mini mül kiyet, özgürlük ve b i reysel kapital istin istidadı
için s ı n ı rsız oyun alanı gibi kutsa l h a klarına m üdahele ola
ra k i l ô n eder. » 35 Toplumsal m ü l k iyet koşu l l a rı a l tında top
lumsal denetim nesnel b i r gerekl i l i k olacaktır. Gelecektek i
toplumda, toplumsal g ü ç l e r «Ortak i radeleri ta rafından a n
laşılan v e böylece denetlenen» b i r yasa olarak « ü retici
g üçleri ortak deneti m leri altına» sokarl a r36•
Gelecektel<i toplumun, yeniden ü retim s ü recindeki en
önemli işlevlerinden b i ri, topl u msal emeğin ortak i htiyaç
lar temelinde çeşitli ü retim dalları a ra sı nda. bilinçli b i r
1 84
biçimde bölüşü müdür. « Ü reti m ancak topl umun gerçei\,
önceden beli rlenen deneti mine g irdiğ inde toplum, bel l i
maddelerin ü retimi için h a rcanan top l u msa l emek m i ktarı
ile bu maddelerle tatmin edilecek olan top l u msa l i htiyaç
m i ktarı a rasında bir bağ kura b i l i r.»37 B u bağ ı k u ra b i l me
toplumsal emeğin nasıl harcandığının hesaplan ması için
gelişmiş b i r işleyişi gerektirir. Marx « kollektif ü retimde»
muha sebenin « kapita list ü retimde olduğ undan daha ge
rekl i » olduğunu beli rtir38• Gelecekteki toplu mda , der M a rx.
«değerin bel i rl enmesi emek zama n ı n ı n ve toplumsal eme
ğ i n çeşi tl i ü reti m dalları a rasında bölüşümünün d üzen
l enmesi acısından geçerl i l iğ i n i s ü rd ü rür. Son uç olara k bü':.
tün bun ları kapsayan muhasebe her zamank inden daha da
gerek l i d u ruma gel ir.»39
Marx Grundrisse'de g el ecekteki top l u m için çok önem
li bir role sah i p olan zaman ekonomisi yasasını formüle
eder.
« Kollektif ü retimde, doğal olarak, zamanın bel i rlen
mesi önem l i l iğ i n i sürdürür. Topl u mun buğday, v.b. ü ret
mek için n e kadar zamana ihtiyacı ol u rsa maddi veya
entel lektüel öteki ü reti mler için o kada r çok za manı ol ur.
Bir birey için de, gel işmesinin evrense l l i ğ i , zevkl eri ve
uğraşları bu za man tasarrufuna bağ l ı d ı r. Toplum b i r bü
tün olara k i htiya ç l a rı için, yeterli ü retime ulaşabilmek içirı
zama n ı n ı ya ra rlı bir bicimde böl melid ir; tıpkı bir tekil bire
yin dengeli ora n l a rda bilgi edinebi lmek veya ih tiyaçlarını
karşılaya b i l mek için zamanını doğru olarak böl mesi ge
rektiği gibi. Za man ekonomisi ve emek zaman ı n ı n ceşıtl i
ü retim d a l l a rı a ra sında plôn l ı böl üşümü bu neden l e kol
lektif ü retim temelinde il k ekonom i k yasa olara k kal ır.
Hatta çok daha yüksek d üzeyde bir yasa hal ine gelir. Aıı
cak bu (emek veya emek ürünlerinin) m ü badele değerinin
emek z a ma n ınca ölçül mesinden çok fa rklı b i r şeydir.»40
Gelecekteki topl u mda, iş toplu mun bütün üyeleri a ra -
1 85
sında ayn ı şekilde böl üşülecektir, başka bir deyişle «ça
l ı şmanın genel leşmesi» 41 geçerl i olacaktır. Sadece bu sa
yede bile işgücünün süresi aza lacak ve boş zamanlar ço
galaca ktır. « . . . Herkes ü retken ol mayan çal ışma için, daha
tozla boş zamana sa hip ola'ca ktır. » 42
Gelecekteki toplumda bile maddi ü reti m doğal bir ge
rekl i l i k olara k kalır. Bu nedenle ve geçmişte olduğu gibi
işg ün ü n ü n bel i rl i bir böl ümü maddi üreti m a la n ı nda ü ret
ken çal ışmaya ayrı l ma l ıdır.
Çalışma süresinin sınırı, halkın sürekli ola ra k artan
i htiyaçla rına cevap verecek olan genişleyen ü retim ol
g usuyla bel irlenecekti r. Artık emeğ i n devam edecek ol
masının nedeni de budur. « 0 a nd a ki i htiyaçların üstü n .
d e k i ça l ışma a n l a m ı nda, genel olara k a rtık emek h e r za
man varol m a l ı d ı r. . . Bel l i bir mikta rda artı k emeğe, kaza
lara karşı g üven l i k önlemi olara k ve yen iden üretim süre
cinin gerekli ve i lerleyen genişl emesi için ihtiyaç var
dır . . . » 43 Marx « kapita l i;st ü reti m tarzının ortadan kalkma
sından sonra bile»44 varl ığ ı nı sürd ü recek olan a rtı k ü rünün
b i r pa rçası olara k g üven l i k fonundan, birikim fonundan ve
ça lışa maya n l a ra yard ı m fonundan söz eder. Ancak gele
cekteki top l u mda «calışmaya n la rı besl eyen tüm emek yok
olaca ktır. »45 Artık emek, üretken emeğ in bir pa rçası ola
caktır. M a rx Theorien über den Mehrwert'te (Artı k Değer
Teori leri) şöyl e yaza r: «Sermayenin varol madığ ını ve iş
çinin kendi a rtık emeğ i n i , ü rettiği değerin tükettiğ i değere
olan fazl a l ı ğ ı n ı kend isinin a l d ı ğ ı n ı kabul edersek. Bu emek
için söylenebilecek tek şey gerçekten ü retken okluğudur,
yani yen i değer yaratır.»46
Ka pita l ist ü reti m ta rzı ortadan kalktığında, kapita l izm
de ü retken emeğ i n ana göstergesi olan a rt ı k değer de or
tadan kaldırı l m ı ş olur. Ancak a rtık değerin kaldırıl ması a r
tık emek ve a rtık ü rünün de yok olaca ğ ı a nl a mına gel mez.
Marx buna i l işkin olara k şöyle der: « Her ne kadar tüm
1 86
a rtık değer a rtı k ü rü n biçimini a l ı rsa da, bu anlamda a rtık
ürün artık değeri temsil etmez.»47
Gelecekteki toplumda zorun l u emekle a rtık emek a ra
sındaki s ı n ı r bel li ölçüde bel irlenmiştir, çünkü bu toplum
da da a rtık emek emekçi ler için zorunlu emek kadar ge
rekl idir. Bu nedenle, bu ü retim ta rzında yü rütülecek olan
zorunlu emeğe M a rx «yedek ve birikim fonunu ol uşturan
emeği»48, yôn i a rtık emeği de dahil etmiştir.
1 87
Marx, süre k l i yeniden ü reti me olanak sağlayan koşul
ları çözü mler ve her yıl yen i l enmesi gere ken sa bit ser
maye m i kta rı n ı n değişmes i n i n sonucu olara k üreti m a raç
lurının, ham maddelerin ve besin maddeleri n i n göreli aşırı
ü reti m i n i n (başka b i r deyişle, yede k fonunun kurulması)
g erekl i olduğunu gösteri r. « Bu tür a ş ı rı ü reti m , toplumun
kendi maddi yeniden ü reti m a raçları üstündeki denetimi
i l e aynı şeyle rd i r. Anca k kapitalist topl umda bu bir a na rşi
öges i d i r. » SJ «Bu tü r bir a rtık kendi içinde kötü bir şey de
ğ i ld i r, a ksine bir üstü n l ü ktür; ancak kapita l ist ü reti mde
(gerçekten) b i r şerd i r. » 54
Gel ecekteki topl u m maddi ü reti mdeki emeğin kara kte
rini deği ştirecektir. İşçi « . . . yerine geti rd iği çeşitli toplum
sal işlevler kendi doğal ve ed i n i l m iş ye teneklerine özg ü r
uğraş a l a n ı sağlayan ta m v e bütün yön l e riyle gelişmiş b i r
i n san olacaktı r.» 55 Ça l ışmanın kendisi d e ü reticilerin orta k
d eneti m i n e g i rece kti r. Bununla b i rl ikte maddi ü retimde ça
l ı şma zoru n l u l u k a l a n ı nda ı<al ır. Buna i l işkin olara k Marx
şunu bel i ritr: « Gerçekte, özg ürlük a l a n ı a ncak zorun l u i u k
ve g ü n l ü k d üşüncenin bel i rlediği çalışma n ı n bitti ğ i yerde
başlar; nesnelerin doğasından ötürü gerçek maddi ü retim
a l anının d ı şında yer a l ı r, tıpkı bir vahşi g i b i , uygar bir i n
san da i h tiyaçla rını ta tmin etmek, yaşa ml i ı ı sürd ü rmek
ve ken d i n i yeniden ü retmek için Doğaylu mü cadel e et
mek zoru ndadır. hem de tüm topl umsal formasyonlarda ve
olana k l ı her ü retim tarzında. Onun gelişimiyle fiziksel i h
tiyaç a l a n ı onun iste kleri son ucu olara k genişler; ancak
aynı zamanda bu i h tiyaç ları karşılaya n ü retici güçler de
genişler. Bu a l anda özg ü rl ü k , ancak Doğanın kör güçleri
tarafından yöneti l mek yerine. Doğayla a l ış - verişleri n i ras
yonal olara k d üzen leyen . onu orta k denetimleri a l tına so
.
kan ve en az enerji tü keti m i ile ve kendi i nsa nca doğa l a rına
en uyg u n ve ya ra rl ı koşu l l a r a l tında gerçekl eşti ren toplum
sallaşmış insanda, birleşmiş ü reticilerde varolabi l i r.
1 88
J-\ncu k , herşeye karşın b i r zoru n l u l u k alanı va rl ı ğ ı n ı
s ü rdürür. B u n u n ö tesinde ken di içinde bir a ma ç olan i n
s a n g ü c ü n ü n g e l i ş i m i , ancak zoru n l u l u k a la n ı üzerinde ye
şerebi l ecek olan g erçek özgürl ü k a l a n ı başla r. lşg ü n ü n ü n
k ı sa l t ı l ması bunun temel ön koşu l ud u r.»56
i ş g i.i n ü n ü k ısa l tman:n en önemli ara c ı emek ü retken
l iğ i n i n a rttırılması d ı r. « Emek ü retkenliği n e kadar a rtarsa,
i $ g ü n ü o kadar k ıw l t ı l a bi l i r. » 57 « Emeğ i n ü retke n l i ğ i n i n ge
l i şırnine bag l ı olara k , a rtık emek kısa b i r işgürıünde büyük
c ! cı b i l ir. . . 8 u nedenle toplumun gerçek serveti yeniden
ü retim s ü recin in sürek l i gen i şletil mesi olanağı a rt ı k emek
süresine değ i l , emek ü retken l iğine ve ortaya konduğu az
ya do çok bere ketl i ü retim koşu l l a rına bağfıdı r.ıı 58
Bunun k a rş ı l ığ ı nda, boş zaman çal ışma süresin i n n i
teliği üstü n de bel i rg i n bir etki yapar: « . . . işgünü n e kadm
kısa ltıl ı rsa , emeğ in yoğ u n l uğ u o denli a rta r.»59 M a rx ayrıca
şunu da be l i rti r : « . . . h a rcanacak za manı olan ( kend i ne kul
lanabilGceğ i zama n ı olan-ç.) i n sa n ı n emeğ i , bir iş hayva n ı n
k i n d a n daha yüksek n ite l iğe sahip olur.» 60
M a rx. Kapital'de gelecekteki topl umun ekonomik te
m e l i nde eğiti m i n , a i l e i l işkileri n i n , v.b. nasıl olacağını da
be l i rt mişt i r. 6u top l umda « bel l i b i r ya şın üzeri ndeki her
(; c-c � \ l � i : � . ü ;·etken emek topl L: msal üret i m i a r ltırmo yön .
...
1 89
kutması «çürümüşlüğün ve kölec i l i ğ i n veba yatağıysa»
gel eceğ i n toplumunda bu « i n sancıl gel işimin kaynağına
dönüşecektir . . . » 64
Ö l ü münden hemen önce W . Som bart'a yazd ığı mek
tupta Engels, Marksist teoriyi d i k ka te değer b i r biçimde
betim l ed i : « M a rx'rn tüm d ü nya görüşü bir öğreti değ i l , bir
yöntemdir. Hazır dog ma l a r değ i l . ilerki a raştırmalar için
çıkış nokta la rı ve yöntem i sunar.»65 M a rx , Engels ve Le
n i n'in devrimci teori leri gelecekteki toplum un kurulması
görevinde bize gerçek bir « rehber» ol uşturu r.
1 90
K A Y N A K L A R
Gİ Rİ Ş
B Ö LÜM 1
1) K. Marx, Fe l sefenin Sefaleti, 1 956, s. 1 1 6/ 1 1 7
2) K . Marx, a.g.e., s . 54
3) K. M a rx - F. Engels, Hlstorisch - Krltlsche Gesamtausgabe ( M EGA).
(Tarihsel - Eleştirisel Toplu Eserler), C. 3, Berlin, 1 932, s. 504, 494 .
4) F. Engels, Outllne of a Crlt lq ue of Po ll tlcal Economy, 1 959. s. 1 87
5) K. Marx, Manuscrlpt of 18i1 /63, ( 1 66 1 /63 El Yazmaları ) , 1. De l
ter, ·s . 12
6) K. Morx. Felsefenln Sefaleti, s. 48
7) K. Marx. Engels'e 2 Nisan 1 851 tarlhll mektubu, K. Marx - F.
Engels, Werke, (Toplu Eserler ) , C. 27, Berl i n s . 228
8) K. Marx. Felaefenln Sefaleti, s. 90, 113/114.
9) K. M a rx o.g.e., s. 81.
,
1 91
1 0) K. Morx, Theorien über den Mehnvart, (Artık Değer Teorileri\
c. 111. s. 451 , 457.
11) K. M.:ırx, o.g.e., s. 52 .
12) K. Marx, Theorlen über den Mehrwert, (Art ı k Değer Teori le ri ) ,
2. Bölüm, s. 319.
13) K . Marx, a.g.e., s. 1 58.
14) a.g.e., s . 1 82.
1 5) K . Marx. Katkı, s. 55.
1 6) K. Mmx, T lı eo rlen über den Mehrwert, (Artı k Değer Teorileri\ ,
Bölüm 3, s. 1 37 .
17) a.g.e., ·s . 1 86.
1 8) a.g.e., s . 1 37.
1 9) a.g.e .. s . 237.
20) D. Ric.:ırdo, On the Principles of Polllical Economy and Taxatlon-
34) o.g.e., s. 64 .
35) D . I . Rosenberg. Die Entwlcklung der ökonomischen Lehre von
Manı und Engels in den vierzinger des 19. Jahrhudderts, ( 1 840'
lorda Marx ve Engels'in Ekono m i k Öğretisinin Gelişimi), Berlin,
1 958, s. 204.
36) K. Marx. Theorien über den Mehrwert, (Artık Değer Teor"9rf).
C. 1, s. 45.
37) K. Marx, Ü cretli Emek ve Ser:maye, s. 29.
38) a.g.e., s. 3 1 .
1 92
39) D . I . Rosenberg, a.g.e., 'S. 328.
40) K Marx, Kapital, C. 1, s. 542.
41 ) F. Engels, Kapital'in il. Cildine Önsöz, M a rx - Engels, Werke
içi nde Cilt 24, s. 1 5 .
42) K . Marx, Felsefenin Sefaleti Oıtüne, M a rx - Engels, Werke, C. 19,
s . 229.
43) K. M a rx . Katkı, s. 3 1 .
44) F. Engels, Kapltal'in i l . Cildlne Ö nsöz, ı. 225.
45) Bkz. M a rx - Engels, Historisch - krltlsche Geeamtausgabe, ( Ta rih
BÖLÜM il
1) K . Marx. Engels'e mektup. 2 Aralık 1 850, Werke ( E·s erler) içinde
C. 27, s. 1 57'den başlaya ra k .
2) K. Marx. Engels'e mektup. 7 Ocak 1 851, a.g.e., s. 1 46 .
3) K . M a r x . K a t k ı , «Önsöz» , s . 23.
4) K. Marx. Freillgrath'a mektup. 27 Aralık 1 851, Werke (Eserler)
içinde, C. 27. s. 597.
5) K. Marx. Lassale'e mektup. 23 Ocak 1 855, a.g.e., C. 27, s. 612.
6) K. Ma rx, Engels'e mektup . 20 Ekim 1 857, a.g.e., C. 29. s. 1 98.
7) K . Marx, Engels'e mektup. 23 Kasım 1857, a.g.e., C. 29, s. 207.
8) K. Marx, L.ıssale'e mektup. 21 Eylül 1 857, a.g.e., C. 29, s. 548.
9) W. Piepcr, M a rx'ın E n g e ls'e 27 Ocak 1 851 tarlhll Mektubuna ek
W!!rke ( Eserler) içinde C. 27, s . 169.
1 0) K. Marx, Engels'e mektup. 7 Ocak 1 851, Selected Correspondance
(Seçilmiş Yazışma lar) , s. 6 1 .
Kapltal f / 1 3
1 93
11) K . Marx. a.g.e., s . 60.
12) K. Marx, Engels'e mektup, 3 Şubat 1851, Werke (Eserler) i çi n de
c. 27, s. 1 74.
1 3 ) a.g.e., s . 1 77.
14) K. Marx, Engels'e mektup. 2 Nisan 1851 , Werke (Eserler) içinde
C. 27, s. 228.
15) F. E n g e l s. Marx'a 3 Nisan 1 851, a.g.e., C. 27, s. 233.
16) K. Ma rx. Theorlen über den Mehrwert, (Artık Değer Teorileri) 2.
Böl üm, 'S. 1 1 5.
17) Bkz. K. Ma rx, Weydemeyer'e mektup. 5 Mart 1852, Selected Cor·
respondance (Seçi l m i ş Yazışmalar) içi nde s. 83.
1 8) K. Marx. Theorlen über den Mehrwert (Art ı k Değer Teori leri ) .
2 . Böl ü k , s . 1 07.
19) K . Marx, Weydemeyer'e mektup. 27 Haziran 1 851, Werke (Eser·
le r) içinde, C. 27, s. 5 19.
;
20) K. Marx, Engels'e Mektup. 14 Ağustos 1851 , a.g.e., C. 27, s. 314.
21 ) Bkz. K. M a rx. Engels'e Mektup. 27 Kasım 1 851, a.g.e., C. 27, s. 3 70.
ve F. Engels. Marx'a Mektup. 27 Kasım 1 851 , a.g.e., C. 27, s. 37 3.
22) Bkz. F. Engels, Marx'a Mektup. 4 Mayıs 1 851, a.g.e., C. 28, s . 67 .
23) Bkz. K. Marx. Cluss'a Mektup. 7 Aralık 1 852, a.g.e., C. 28, s. 560
24) F. Engels, Marx'a Mektup. 1 1 Mart 1 853, a.g.e., C. 28, s . 226.
25) K. Marx, Cluss'a Mektup. 15 Eylül 1 853, a.g.e., C. 28, 592.
26) K. Marx, Grundrisse, s. 844 .
27) K. Marx, a.g.e., s. 844.
28) a.g.e., s. 847.
29) K. Marx, Katkı, «Önsöz » , s . 1 9 .
30) l<. M a r x . Lassale'e mektup. 21 Aralık 1857, Werke ( Es erl e r ) için-
de, C. 29. s. 548.
31) F. E n gels, Marx'a Mektup. 1 1 Aralık 1 857, a.g.e., C. 29, s. 227.
32) K. Marx. Engels'e Mektup. 8 Aralık 1 857, a .g.e., C. 29, s. 225.
33) K. Ma rx. Engels'e mektup. 18 Aralık 1 857, a.g.e., C. 29, s . 232.
34) K. Marx. Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teori leri ) . 2.
Bölüm. s . 493.
35) a.g.e., 2. Bölüm. s. 506.
36) a.g.e., 3. Böl üm, s. 122.
37) K. Marx, Katkı, c ö n sôn , s. 2 1 .
38) K. Marx , Engels'e mektup, 1 8 Aralık 1857, Werke (Eserler) içinde,
c. 29. s . 232.
�) K. Marx . F. Engels, «Revueı . Mayıs/Ekim 1 850, s . 440.
40) K. Marx. Kapital, Almanca baskıya cSonsözı . s. 19.
1 94
41) K . Morx, Felsefenin Sefaleti üzerine, Werke (Eserler) içinde, C. 1 9,
s. 229.
42) K. Manc, Grundrisse, s. 77.
'13) F. Engels, Fransa'da İ ç Savaş, «Giriş� . s. 1 9 .
BÖLÜM 111
1) Bkz. K. Marx, Grundrisse, s. 763'ten başlayarak .
2) K . Marx. Kapital, C. 1, s. 47.
3) K. Marx, Werke, C. 1 9, s. 358.
4) K . Marx, Grundrisse, s . 46.
5) .ag.e., s. 55.
6) K. Marx Katkı, s. 86.
7) a.g.e., s. 86.
8) K. M a • x . Grundrisse, s. 4 1 .
9) a.g.e., s . 42.
1 0) o.g.e., s. 46.
11) a.g.e.; s. 53.
1 2) a.g.e., s. 50.
13) a.g.e., s. 51 'den abşlayarak.
14) a.g.e., s. 53.
1 5) a.g.e., s. 54.
16) a.g.e., s. 54 .
17) a.g.e., s. 56.
J 8) a.g.e., '5 . 58.
1 9) a.g.e., s . 59.
20) a.g.e., s. 60.
21) a.g.e., s. 60.
22) a.g.e .
. s. 63.
23) a.g.e., s. 69.
24) K. Marx. Engels'e mektup. 24 Ağustos 1 867, Marx Engels, Se-
-
1 95
33) K. Ma rx. Werke (Eserler) içinde, C. 1 9, s. 356.
34) K. Marx, Katkı, s. 225.
35) K. Marx. Kapital, C. 1, s. 6 1 .
36) K. Marx, Theorien über den Mehrwert, (Arlık Değer Teorileri).
Böl ü m . 3, s . 3 1 9.
37) K. M a rx , Grundrisse, s . 1 63.
38) K. M a rx , werke ( Eserler) içinde, C. 1 6, s. 3 1 2 d i pnot.
BÖLÜM iV
1) K . M a rx , Engels'e Mektup. 1 6 Şubat 1 858, Selected Correspon-
dance (Seç i l m i ş Yazı şmalar) içinde, 1 953.
2) K. M a ;·x, Grundrisse, s. 1 1 6.
3) a.g.e., s. 1 1 6.
4) a.g.e., s. 1 30.
5) a .g.e., s . 1 34'ten başlayarak.
6) a.g.e., s. 1 29.
7) a.g.e., s . 1 48.
8) a.g.e., s . 1 65.
9) K . Marx, Kapital, C. 1 1 1 . s. 797.
1 0) K. Ma rx, Grundrisse, s. 449.
11) a.g.e., s. 1 85.
1 2) a.g.e., s . 1 86 .
13) a.g.e., s. · 1 79.
14) a.g.e., s . 1 78.
15) a.g.e., s . 1 78'den başlayarak.
1 6) a.g.e., s. 1 78.
17) K. Ma rx. Ü cre!li Emek ile Sermaye, s. 30.
1 8l K. Marx, Grundrisse, s. 203.
19) K. M a rx , a.a.e., s. 2 1 4 .
20) a.g.e., s . 203.
21) a.q.e., s. 205.
22) o.g.e., s. 222.
23) a.g.e., s . :?29.
24l cı.g.e., '3. 230.
251 a.q.e., s. 247.
261 a.n.e., s . 654'den başlayara k .
27) a.q.e., s . 77.
28) Bkz. K. Marx, Kapital, C. 1 , s . 763.
29) V. Mayakovsky, Ausgo;ıwahlte Gedichte und Poeme {Seçilmi '?
1 96
Şiirler) . s. 3 1 5.
30) SBKP Program ve Tüz ü ğ ü , 1 96 1 , 'S. 28.
31) Orneğ i n , E.A. Messerle.
3?j W. T ho m pson, A n lnquiry into the Prlnciples of the Distributlofl
(Böl ü ş ü m ü n İl kelerinin B i r A raştırması]. 1 824, s. 1 67, 1 69.
33) F. Engels. «Juristen Sozialismus», Werke (Eserler] içinde, C. 2 1 .
s. 506.
34) K. Marx , « Debatten über das Holzdiebstahl gesetz» ( Ke reste H ı r
sızlığı YO'sası Üzerine Tartışma ) . Werke ( Eserler) içinde, C. ı. s.
1 35, 1 36, 1 39.
35) F. Engels. Kapital'in İngil izce basımına Önsöz, s . 4.
36 ) K. M a rx , Theorien Über den Mehrwert (Art ı k Değer Teorileri ] .
i l i . Bölüm. s . 236.
37) a.g.e., s. 237.
38) a.g.e., s. 252.
39) a.g.e., 2. Bölüm, s. 54.
BÖLÜ M V
1) K. Marx, Lassalle'e mektup. 12 Kasım 1 858, Werke ( Eserler)
içinde. C. 29, s. 566.
2) K. Morx, Weydemeyer'e mektup. 1 Şubat 1 859, a .g.e., C. 29, s. 573.
3) K . Marx, Engels'e mektu;>. 22 Temmuz 1 859, a . g .e., C. 29. s . 463.
4) K. Ma rx, Kuge!man'a mektup. 28 Aralık 1 862, a .g.e. C. 30, s. 640.
5) K. Ma rx, Engels'e mektup. � !> Mayıs 1 868, a.g.e., C. 32, s. 88.
6) K . Marx, Kapital, C. 1 , s. 8.
7) K. Morx , Kugelman'a mektup. 28 Aralık 1 862, Werke (Eserler)
içinde, C . 30, s. 64 0.
8) K. Morx, Engels'e mektup. 2. Nisan 1 858, Selected Correspondance
[Seçi l m i ş Yozışnıolar) içinde.
9) K. Morx . Lassalle'e mektup. 15 Eylül 1 860, Werke (Eserleri
i cinde, C. 30, s . 565.
1 0) K. Marx , Lasalle'e m ekt u p . 28 Mart 1 859, a.g.e., C. 29, s. 586.
11) K . Marx, Enge!s'e m ek t u p . 1 3/ 1 5 Ocak 1 859, a.g.e., C. 29, s . 383.
12) K. Ma rx. Eııgels'e mektup. 22 Temmuz 1 859, a.g.e . C. 29, s. 463.
.
1 97
1 8) a.g.e., s. 653.
1 9) a.g.e., s. 648'den başlayara k .
20) a.g.e., s.633.
21) a.g.e., s.634.
22) a.g.e., s.635.
23) a.g.e., s.636.
24) a.g.e., s.633.
25) a.g.e., s.338'den başlayara k .
26) a.g.e.,'S . 327.
BÖLÜM VI
1) K. Man<. Theorten über den Mehrwert (Artık Del')er Teori leri ) .
1 . Bö lüm. s. 12.
1 98
2) a.g.e., 3. Bölüm, s. 1 27.
3) K. Morx, Katkı, Glrlf, s. 208.
4! K. Morx, l heorlen über den Mehrwert (Artık De(je r Teoriler!),
3. Bölüm, s. 1 29.
5) Bkz. a.g.e., s. 69 (Bkz. Buna i l işkin olarak Kapllal'ln ı. ci ldinin
başında şöyle denmektedir: cKapitalist üretim tarzın ı n hüküm
sürdüğü topl umların serveti 'muazzam bir meta birikimi' olarak
0<toyo cıkor. . . Bundan ötürü incelememiz metanın çözümleme
sinden boşlomolıdır.ı Grundrlsse'dekl 'De(jer' üstüne olan ta
mamlanmamış bölüm de benzer bicimde başla maktadı r.)
6) K. Marx, Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri),
3. Böl üm, s . 1 1 3.
7) Bkz. a.g.e., 2. Böl üm, s. 1 1 9.
6) a.g.e., s. 1 96'don başlayarak.
9) a.g.e., s. 86.
10) a.g.e., s. 1 96 ( M a rx'ın çeşitli kopltallst gruplarının 'sayısal lllş
kileri ya do birbirlerine oranla büyüklükleri' ile kastetti(jl şey,
bu grupların pazara sürülen toplam üründe sa hip old ukl o n b6-
lümün oranıd ır.)
11) a.g.e., s . 260.
12) a .g.e., s. 1 97.
13) a.g.e., s . 263.
14) a.g.e., s. 263.
1 5) K. Marx, Kapital, i l i . Cilt. s. 645 (her ne kadar «'Sahte toplumsal
değer» kavramı henüz Theorlen über den Mehrwert'te -Artık
Değer Teorileri- kullanılmama ktaysa da Marx burada kapita
lizmde piyasa değerinin nasıl tekil değerden ayrıldığının aynn
tılı bir cözür.ılemesini yapar.)
16) Bkz. K. Morx, Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teorllerl)
2. Bölüm, s. 263, 265, 447 - 449. (Basitleştirmek icln M a rx'ın kuJ
landığı ra kkamlar değiştirilmiştir.)
17) a.g.e., s. 449.
18) a.g.e., s. 21.
19) a.g.e., s . 1 82.
20) a .g . e . , s. 26.
21) K. Marx, Kapital, i l i . Cilt. s. 206.
22) K. Marx, Theorlen über den Mehrwert (Artık De(jer Teorileri), 2.
Böl iim, s . 262.
23) a.g.e., s. 3 1 1 (Morx sık sık 'maliyet' (cost price) veya 'ortalama
fiyat' kavramlarını 'üretim fiyatı' kavramıyla aynı anlamda kul-
199
l a n ı r. )
24) a.g.e.,
s. 1 15.
25) 'S. 200.
a.g.e.,
26) a.g.e.,
s. 201 .
27) a.g.e.,
s . 201 .
28) a.g.e.,
s. 201 .
29) K. Marx, Kapital, İ l k basıma önsöz, s . 8.
30) V . 1 . Lenin, Felsefe Defterleri, Werke ( Eserler) içinde, C. 38, s. 161).
31) B kz. K. Marx, Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri),
1 . Bö lü m , s. 14.
32) a.g.e., 3. Böl ü m , s. 252.
33) a.g.e., s. 253.
34) a.g.e., s. 460'dan başlayarak.
35) a.g.e., 1 . Böl üm, s . 75.
36) a.g.e., s. 63.
37) K. Marx, Kapital, 1 1 1 . Cilt, s. 1 1 1 .
38) a.g.e., 1 . Cilt. s . 1 02.
39) a .g .e. 'S . 1 0 1 .
,
BÖLÜ M Vll
1) K . Marx, Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri ) .
2. B ö l ü m , s. 235.
2) K. M a rx, Engels'e mektup. 9 Ağustos 1862, Selected Correspon
dance içinde.
3) Bkz. K. Morx, Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri)
2. Bölüm. 8. b a h is .
lOO
5) K. Marx. Engels'e mektup. 2 Ağustos 1862, Selected Correspon
dance (Seçme Yazışmalar)
6) K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri). 2.
Böl üm, s. 84.
7) o.g.e., s. 85.
8) a.g.e., s. 372.
9) a.g.e., 3. Böl üm, s. 356.
1 0) v.ı. Len i n , The Agrarian Ouestion and the 'Crltics of Marx' (Ta
rim Sorun u ve ' Marx Eleştiricileri'). Collected Works (Toplu Eser
ler) , C. 5, s. 1 2 1 .
11) K . M arx, Theorien über den Mehrwert (Artı k Değer Teorileri) �-
Bölüm, s. 355.
1 2) a.g.e., 2. Bölüm, s. 94.
1 3) a.g.e .. s. 1 0 .
14) a.g.e., s. 1 1 .
16) a.g.e., 'S . 96.
17) a.g.e., s. 1 54.
1 8) a.g.e., s . 10.
1 9) a.g.e., ·s. 233.
20) a.g.e., s. 336.
21) V . 1 . Leni n , Das Agrarprogramm der Sozialdemokratie in der
ersten russlchen Revolullon von 1 905 bis 1 907 ( 1 905'ten 1 9Q7'ye
kadarki B irinci Rus Devriminde Sosyal Demokratların Tarım
Progra m ı ) , Werke ( Eserler) s . 296 .
22) K. M a rx, Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorilerı)
2. Bölü m , s. 9.
23) a. g .e., s. 308.
24) a.g.e., s. 1 54.
25) a.g.e., s. 320.
2€) K. Marx. Kapital, i l i . Cilt, s. 646.
27) Bkz. K. Marx, r.tıeorien über den M eh r.... e rt (Artı k Değer Teori-
leri), 2. Bölüm, s. 96.
28) a.g.e., s. 27.
29) a.g.e., s. 324 .
30) a.g.e., s. 85.
31) a.g.e., s. 1 52 .
32) cı .g.e., s . 294.
33) a.g.e., s. 295.
34) a.g.e., s. 356'dan başlayarak.
35) Bkz. a.g.e., s. 260'don başlayarak.
201
36j a.g.e., s. 31 .
37) a.g.e., s. 35.
38) a .g.e .. 3. Bölüm, s. 355.
39) a .g.e., 2. Bölüm. s. 374.
40) a.g.e., s. 374.
41 ) a.g.e., s. 374.
BÖLÜM vııı
1) K . M a rx . Engels'e Mektup. 20 Şubat 1 866, Werke ( Eserler). C . 3 1 ,
s. 1 83.
2) K. Marx , Kapltal, 1 . Cilt, s. 80 (birinci d ipnot)
3) K. Mene. Leske'ye �ektup. 1 Ağustos 1846, Werke ( Eserler) . C . 27,
s. 450 ayrıca Bkz . a.g.e., s. 448'den başlayara k .
.
202
1 9J a.g.e., s. 24.
201 K. Marx, Engels'e mektup. 31 Temmuz 1885, Werke ( Ese rl er) ,
c. 3 1 , s. 1 32.
21) K. Morx, $chott'a mektup. 3 Kasım 1an, Werke ( Eserler), C. 34,
s. 235. (Marx burada tarihsel bölümü üçüncü kitap olarak koyu
yor, çünkü o tarihte Kapital'in i kinci ve üçüncü Ciltlerini tek !:>ir
ki tap olarak yayımlamayı düşünüyord u . )
22) K. Marx, Kugelmann'a mektup. 13 Eklnı 1 866, Kugelmann'a Mek
tuplar - s. 43.
23) K. Marx. Becker'e mektup. 17 Nisan 1867, Werke ( Eserler). C. 31 ,
s. 54 1 .
24) K . Marx, Katkı'ya cGlrl şı , s. 206.
25) V.I. Leni n , Felsefe D efte rl eri , s. 31 9.
26) F,- Engels, K. Marx, «Katkı > , s. 225.
27) K. Marx, Katkı, s. 57.
28) K. Marx, Kug e lma n n 'a mektup. 11 Temmuz 1 868, Kugelmann'a
Mektuplar, s. 73.
19) K. Marx, Kapital, 1. Cilt, s. 1 9 .
3)) K . Marx, Katkı'ya «Girişı. s. 208.
31) K. Marx. Kapital, 111 . Cilt, s. 25.
BÖLÜM IX
· 1) K. Marx, Kapital, s. 1 3 .
2) K. M a n< . Kugelmann'a mektup. 2 3 Ağustos 1 866, Kugelmann'a
Mekluplar, s. 37.
3) F. Engels, K. Marx, Werke ( Eserlar) . C, 16, �; . Z65.
41 F. Engel'S, Kom ü n i st Manlfesto'ya «Onsön , s. 1 5 .
5) F. Engels, Kapital'in «Demokratisches Wochenblath icin eleştiris .i,
Werke ( Eserler) , C. 1 6, s. 235.
6) F. Engels, Kapltal'in birinci cildinin a E l berfelder Zeitungı icin
eleştirisi, Werke ( Eserler). C. 16, s. 215.
7) a.g.e .. s. 214.
8) a.g.e., s. 214.
9) F. Erigels, K apital 'in birinci cild i n i n «Düsseldorf Zeitung» için
eleştirisi, Werke ( Eserler) . C. 16, s . 216.
101 F. Enge�s. Kapltal'in birinci c i ld i n i n «Beobachten için eleştirisi.
Werke ( Ese rl e r) , C. 16, s. 227.
11) K. Marx. dnstruktion für die Delegierten de'S Provisoriechen
Zenıralrals' (Yönerge . . . ). Werke ( Eserler), C. 16, s. 193.
203
l�J .:J.g.e., s. 1 93.
1 ;:11 BKz. K. Marx, Kapital, 1 1 1 . Cilt, s. 400, 456 ve K. Marx, Theorlen
über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri). 3. Bölüm, s. 351 , 494,
502.
14) K. Marx, 41lnaugural Adress of the Working Men's lnternation:ıl
Association» (UluslararcrsıCalışanlar B irli!}i'nin Acış Konuşması).
Seleçted Works (Seçme Eserler) . C. 2, s. 439.
1 5) a.g.e., s. 1 1 .
16) a.g.e., s . 12.
1 7) K. Marx, « l nstrukriton für die Delegierten des Provisor.ischen
Zentralrats » , (Yönerge . . . ), Werke ( Eserler). C. 16, s. 1 93'ten baş
layarak.
1 8) F. Engels, Kap i ta l in birinci cild inin «Rhenische Zeitung» i ç i n
'
204
3'1 •J.g.e . . s . 73.
38) K. Marx. ücretli Emek ve Sermaye, s. 37.
39) K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri), 2.
Böl üm, s . 436.
40) K. Marx, Ücret, Fiyat ve Kar, s. 76.
41) a.g.e .. s. 80.
42) a.g.e., s. 82.
43) K. Marx, Arbeltslohn ( Ü cret) . Werke (Eserler). C. 6, s. 554.
44) F. Engels, Ole Zehnstundenfrage (On Saat Sorunu). Werke (Eser
ler), C. 7.
45) F. Engels. Marx'a mektup. 2 Mart 1 852, Werke ( Eserler), C. 28,
s. 35.
46) K. Marx, Ücretli Emek ve Sermaye, s. 26-27.
47) Bkz. M a rx-Engels, Komünist Manifesto.
48) K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri)
1 . Böl ü m . s . 1 1 .
49) K . Marx, Ücret, Fiyat ve Kar, s . 81 .
50) a.g.e., s. 82.
51) c;.g.e., s . 83.
52) K. Marx. «Rusyanın Türkiye Siyaseti» , « İ ngiltere'de İ şci Hareketi• ,
WC'rl:e ( Eserler) C . 9 , s. 1 70.
53) K. Marx. Theorien über den Meh ıwert (Artık Değer Teorileri ) ,
1 . Bölüm, s . 170.
54) K. Marx, Ücret, Fiyat ve Kar, s . 92.
55) K. Marx. « l n a ugural Address of the Worki n g Men's Associotionı
(Uluslcırrı rası Çalışanlar Birliği'nin A cı ş Kon uşması), Selected
Works (Seçme E serler) . C. 2, s. 439.
56) K. Marx, ıd nstruktion für die Delegierten Provisorischen Zentral
rcıts» (Geçici Merkez Konseyi Delegelerin i n Yönergesi). Werke
(Eserler) C. 16, s. 1 52 .
57) a.g.o., s . 1 97.
58) K. Marx. Ücret, Fiyat ve Kar, s. 93.
59) Bkz. a.g.e.,
60) >C Ma rx. «On P J. Proudhon» (Proudhon Ü stüne) . Werke (eser
ler) C. 31 , s. 544.
61) K. Morx. Bi.\ ctıner'e mektup. 1 Mayıs 1 867, Werke (Eserler). C . 3 1 ,
s. 544.
62) K Morx. Meyer'e mektup. 21 Ocak 1 871, Werke ( ese rl e r), C. 33,
s. 173.
20S
SQN UÇ
1) F. Engels, Kautsky'e mektup. 18 Eylül 1883, Werke ( Eserler). C.
36, s. 279.
2) K . M a rx . Meyer'e Mektup 30 Nisan 1883, Werke ( Eserler).
c . 31. s. 542.
3) K. Marx, Lassalie'e mektup. 16 Haziran 1 862, Werke ( Eserleri) .
c. 30, s. 628.
4) E. James. 20. Yüzyılın Ekononılk Geıi,mesinin Tarihi, (Rusça
basım). s. 532.
5) �.D.H. Cole. Günümüzde Kapitalizm, (Rusça basım), s. 27.
6) G. Myrdal, Dünya Ekonomisi, ( Rusça Basım ) . s. 27.
6) G. Myrda l , Dünya Ekonomisi, (Rusça Basım) . s. 486.
7) Bkz . . . Len i n , EmperyaUzm.
8) SBKP Programı, s. 6'd a n ba,ıayaro k .
9) K. Marx, Engels'e mektup. 10 Ekim 1 868, Werke ( Eserler) . C. 32,
s. 1 81 .
1 0) E. Varga, 20. Yüzyılda Kapltallzm, s. 62.
11) F. Engels, Kapital'in birinci cild i n i n « D üsseldorfer Zeitung» için
eleştirisi, Werke ( Eserler) . C. 32, s. 216.
12) K. Marx, Kapital, 111. Cilt, s . 252.
13) a.g.e., s. 253.
14) a.g.e .. s. 428.
15) a.g.e., s. 429.
16) a.g.e_., s. 259.
17) F. Engels, �apital'iri 1 . Cildinin İ ngil izce basımına « Ö nsöz» , s. 6.
1 8) K. Marx . Kapital, 1. Cilt, s. 645.
1 9) K. Marx. Theorlen über den Mehrwert (Artık Değer Teo rileri) . 3.
_
Bölüm, s. 348.
20) K M a rx, Kapital, 1. C il t, s. 488.
21) K. Marx, Grundrlsse, s. 53.
22) K. Marx, Kapital, 1. Cilt, s. 763.
23) a.g.e., s. 592.
24) K. Marx . Grundrlsse, s. 75.
25) K. Marx, Kapital, 1. C i l t s. 78-79.
,
206
31) a.g.e., s. 757.
32) K. Marx, Engels'e mektup. 14 Ağustos 1 85 1 , Werke ( Ese rl er) .
C. 27, s. 314.
33'1 K. Marx, Theorlen über den Mehrwert (Art ı k Değer Teorileri).
3. Bölüm, s. 300
34) Bkz. K. Marx. Kapital, 1. Cilt s. 505.
35) a.g.e., s. 356.
36) a.g.a., i l . Cilt, s. 252.
37) a.g.e., s. 1 84 .,
38) a.g.e., i l . C i l t . s. 135.
39) a.g.e., 1 1 1 . Cilt, s. 830.
40) K. Marx. Grundrlsse, s. 89.
41) K. Marx. Kapital, 1 . Cilt. s. 530.
42) K. Marx, Theorlen über den Mehrwert (Art ı k Değer Teorileri) . 1 .
Bölüm, s . 1 8 1 .
43) K . Marx. Ktıpital, 1 1 1 . Cilt. s. 799.
44) a.g.e., s. 826.
45) a.g.e., s. 826.
46) K. Marx. Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri),
1 . B öl ü m,
47) a.g.e., 3. Bö!üm, s . 365.
48) K Marx, Kapltal, 1. Ci l t. 'S. 530.
49) a.g.e., s. 530.
50) a.g.e., 1 1 1 . Cilt, s. 854.
51) a.g.e., i l . Cilt, s . 358.
52) a.g.e ., s. 424-425.
53) a.g.e., s. 469.
54) a.g.e., s. 468.
55) a.g.e., 1 . Cilt. s. 488.
56) a.g.e., 1 1 1 . Cilt, s. 799.
57) a.ı;ı.e., 1. Cilt, s. 530.
58) ag.e., 1 1 1 . Cilt, s. 799.
59) a.g.e., 1. Cilt, s. 530.
60) K. Marx, Theorien über den Mehrwert (Artık Değer Teorileri ) . 3.
Bölüm, s . 256.
R11 K. Marx. Kapltal, 1. Cilt. s. 484.
621 n.a.e., s. 488.
63) a.g.e., s. 489 - 490.
64) a.q.e., s. 490.
65) F. Engels, W. Sombart'a mektup. 11 Mart 1 895, Werke ( Eserleri.
C. 39 .
207
Ç EViRMENİN N OTU
208
IStM DiZiNi
209
linin önderlerinden. Sosyal Derru1krat Parti'nin (Alman) revizyoniz
mine karşı mücadelesi ve Ro·sa Luxemburg'la birl i kte Alman Ko
münist Partisi'ni kuruşuyla işçi sınıfı hareketine büyük katkılarda
·
21 0
MARX'IN ESERLERİNİN KRONOLOJİSİ
Tcırih ( 1 ) Başlık
21 1
1863 Polonya Üstüne Blldlrl
21 2