Professional Documents
Culture Documents
Manzum Sözlükler Asım
Manzum Sözlükler Asım
Manzum Sözlükler Asım
MARMARA ÜNĠVERSĠTESĠ
EĞĠTĠM BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ
TÜRKÇE EĞĠTĠMĠ ANA BĠLĠM DALI
517110004
Selim TĠRYAKĠOL
Yöneten
Doç. Dr. Asuman AKAY-AHMED
Ġstanbul, 2013
ii
ÖN SÖZ
Yeni bir dil öğrenen öğrenci öğrendiği dilin gramerini öğrenmekle birlikte
kelimelerini de kazanmalıdır. Kelime kazanımında en önemli yöntemlerden biri sözlük
kullanımıdır. Sözlükler ait olduğu dilin kelimelerinin anlamlarını okuyucuya vererek o
dilin kelimelerini anlaĢılır hale getirir. Sözlük kullanımı ne kadar artarsa kelimelerin
yanlıĢ kullanımı o kadar azalır. Böylece öğrenci hem dinlediğini daha iyi anlar hem de
kendisini daha iyi ifade edebilir. Ne var ki bu denli önemli bir gerecin kullanımı
günümüzde oldukça düĢüktür. Bu durum eğitim-öğretim ortamlarında iletiĢim
kopukluklarına sebep olmaktadır. Eğitim-öğretim ortamlarında meydana gelen bu
iletiĢim kopukluklarını gidermek için öğrenciler arasında sözlük kullanımını
yaygınlaĢtırılmalıdır; bunun için geçmiĢte bu gereci özendirmek için neler yapıldığını
araĢtırmak gerekmektedir.
Bu araĢtırmaya konu olan Tuhfe-i Asım adlı manzum sözlük Osmanlı eğitim
kurumlarında dil öğretiminde kullanılmıĢtır. AraĢtırmacılara örnek olması için eser
çeviri yazı ile Latin alfabesine aktarılmıĢtır. Aktarım esnasında bütün kelimeler için
sözlüğe bakılmıĢ, kelimeler doğru okunmaya çalıĢılmıĢtır. Eser manzum olduğu için
kelime bulmak zor olmaktadır. Bu sebeple eserdeki bütün kelimelerin alfabetik dizini
çıkarılmıĢtır. Bunun yanında araĢtırmada manzum sözlükler hakkında ayrıntılı bilgi
verilmiĢtir.
ÖZET
Sözlük, bir dilin kelime varlığını içinde bulunduran kitaptır. Tarihî süreçler
içinde sözlükler ihtiyaca göre çeĢitli türlerde yazılmıĢtır. Bu sözlük türlerinden biri de
manzum sözlüklerdir.
Manzum sözlükler, manzum bir “mukaddime” ile baĢlar. Eserin telif sebebi ve
tertip özellikleri bu kısımda verildikten sonra “sözlük” kısmına geçilir. Genellikle telif
tarihinin verildiği bir “hâtime” ile eser sonlanır.
Tuhfe-i Asım, 1798 yılında Mütercim Âsım Efendi tarafından kaleme alınmıĢ
Arapça-Türkçe manzum bir sözlüktür. Eserin Süleymaniye Yazma Eser
Kütüphanesinde üç adet müstensih nüshası bulunmaktadır. Müellif nüshası hakkında
henüz bilgi sahibi değiliz. Bu çalıĢmada eser, bir nüshası esas alınıp diğer nüshalarla
karĢılaĢtırmak sûretiyle çeviri yazı ile Latin alfabesine aktarılmıĢ ve eserin sözlük
bölümünde yer alan kelimelerin kolay bulunabilmesi için alfabetik dizin
oluĢturulmuĢtur.
ABSTRACT
Poetic dictionaries begin with a poetic “preface”. After giving the work‟s
purpose of compilation and construction characteristics, it passes to the “dictionary”
part. Generally it ends with an “epilogue” giving its compilation date.
Working on Tuhfe-i Asım which has an important role in the in verse written
poetic dictionaries that have been used in language learning for centuries by using the
memorable characteristics of poems, will provide a valuable resource for people who
works on Turkish education.
İÇİNDEKİLER
ONAY……………………………………………………………………………………i
ÖN SÖZ………….………………………………………………………………..…….ii
ÖZET…………………………………………………………...………………………iii
ABSTRACT……………………………………………………………………………iv
İÇİNDEKİLER………………………………………………………………………....v
KISALTMALAR…………………………………………………………………........vi
ÇEVİRİ YAZI SİSTEMİ……………………………………………………………..vii
1. BÖLÜM: GİRİŞ
1.1. GiriĢ……………………………………………………………………………...1
1.2. Problem Durumu………………………………………………………………...2
1.2.1. Problem Cümlesi………………………………………………………....3
1.3. AraĢtırmanın Amacı……………………………………………………………...3
1.4. AraĢtırmanın Önemi……………………………………………………………..4
1.5. Sınırlılıklar……………………………………………………………………….6
1.6. Yöntem……………………………………………………...…………………...6
1.6.1. AraĢtırmanın Modeli……………………………………………………..6
1.6.2. Veri Toplama Tekniği……………………………………………………6
KAYNAKLAR……………………………………………………………………….224
EK: TIPKIBASIM…………………………………………………………………...228
vi
KISALTMALAR
s ص ‟ ء
d, z ض a, a, e ا
t ط b, p ب
z ظ p پ
„ ع t ت
g غ s ث
f ف c, ç ج
k ق ç چ
k, g, ñ, ñ, ñ ك h ح
g گ h خ
l ل d د
m م z ذ
n ن r ر
o, ö, u, ü, u, v و z ز
a, e, h ه s س
a, a, ė, ê, ı, i, i, y ى Ģ ش
1
I. BÖLÜM: GİRİŞ
1.1. Giriş
ÇalıĢmada eserin bütün nüshaları gözden geçirilmiĢ, bir nüshası esas alınarak
diğer nüshalarla karĢılaĢtırması yapılmıĢtır. ÇalıĢmada esas alınan nüsha, H. 1208
kaydıyla diğerlerine göre daha eski olduğundan “T” Ģeklinde kısaltması yapılan
nüshadır. Bu nüsha Süleymaniye Yazma Eser Kütüphanesi 1797 numarada kayıtlıdır.
Nüshanın bir örneği çalıĢmanın arkasına eklenmiĢtir. Varak ve beyit numaraları bu
nüshaya göre verilmiĢtir. Öbür nüshalarla arasındaki farklar çalıĢma içerisinde
dipnotlarla belirtilmiĢtir. Farklılık sadece kelimede ise dipnot vermekle yetinilmiĢtir;
fakat birden fazla kelimede ya da cümlede farklılık varsa o ifade köĢeli yay [ ] içine
alınmak suretiyle aradaki fark dipnotta gösterilmiĢtir.
2
Eser, çeviri yazıyla latin alfabesine aktarıldıktan sonra sözlük kısmında geçen
bütün kelimelerin dizini hazırlanmıĢtır. Dizin hazırlanırken sözlüğün manzum
olmasından kaynaklanan eksik ifadeler tarafımızdan tamamlanmıĢtır. Mesela ilk
mısrada “kulagın tozı” denildikten sonra ikinci mısrada sadece “kılı” denilmektedir.
Dizin hazırlanırken bu kelime “kulagın kılı” Ģeklinde tamamlanmıĢtır. Dizinde geçen
kelimenin beyit içerisinde de bulunup görülebilmesi için kelimelerin sonunda beyit
numaraları verilmiĢtir.
1.2. Problem
Ġnsan düĢündüğünü dille ifade eder. DüĢünmek insanın ayırt edici özelliği
olduğu için dili kullanma becerisi insan için en önemli becerilerdendir. Bu becerinin
kazanımı küçük yaĢta aile ortamında baĢlamakla birlikte geliĢimi okulda dil derslerinde
devam etmektedir.
“Çocuk, dünyayı, bildiği kelime sayısı kadar bilir” (YILDIZ 2008: 31). Yabancı
bir dili yeni öğrenen birey için de aynı durum geçerlidir. Bir dili yeni öğrenen birey,
aslında yeni bir dünyaya adım atmaktadır. Öğrenmekte olduğu yeni kelimeler, ona yeni
bir kültürün, yeni düĢüncelerin kapısını aralayacaktır.
çok insan öğrenir ve bölüşür. Böylece kültür belli kişileri hem objektif hem de sembolik
olarak başkalarından ayrı bir topluluk haline getirir” (MERĠÇ 1986: 44).
Kültür bir toplumun beslenmesi gereken, bir toplumu öbürlerinden ayıran asıl
kaynaktır. Öğrenciler için dil öğretim yöntemleri seçilirken mensup olunan kültürden
faydalanmak gerekir. Bu amaçla daha evvel hangi yöntemlerin uygulandığını araĢtırmak
ve yazılmıĢ olan eserleri incelemek bugün yapılan çalıĢmalar için aydınlatıcı olacaktır.
Tuhfe-i Âsım adlı manzum sözlüğün dil derslerinde kelime öğretim yöntemlerine
katkısı nedir?
AraĢtırmanın amacı Tuhfe-i Âsım adlı manzum sözlüğü çeviri yazı ile Latin
harflerine doğru bir Ģekilde aktararak Türkçe derslerinde kelime öğretim yöntemlerine
katkıda bulunabileceğini tespit etmektir. Bir diğer amaç ise Mütercim Âsım Efendi gibi
önemli bir dil âliminin yaĢadığı dönemde kullandığı Türkçeyi, hangi kelimeleri, hangi
manalarda kullandığını ve kelimelere hangi karĢılıkları verdiğini tespit etmektir.
4
Ünlü dil bilimci, düĢünür ve devlet adamı W. Von HUMBOLDT (1767-1835), bir
milletin dilinden o milletin kültürüne, dünya görüĢüne inilebileceğini savunmuĢtur.
Buradan çıkan sonuç Ģudur: Dil, kültürün aynasıdır (AKSAN 2009: 65).
Türkçe eğitimi üzerine çalıĢanlar için Türk dilcileri tarafından yazılan dil
öğretimine yönelik eserler önem arz etmektedir. Bu eserlerin açığa çıkarılması eski ilim
adamlarının dil öğretimi ve Türkçe konusunda neler ortaya koyduklarını anlamamıza
yardımcı olacaktır. Gerek yöntem olarak gerek kaynak metin olarak bu eserlerden
faydalanmak son derece önemlidir.
gerekli ise aña göre tavranmışlardır. Gençlik ve kocalık çaglarında düzenli, makamlı
herhangi bir sesi işiden adam ademogulları kulak viriyorlar, istekle diñleyorlar. Çocuk
beşikde nenni isteyor. Ve o uygun sesi diñleye diñleye mışıl mışıl uyuyor. Nenniden
Tuhfe-i Âsım‟ın manzum sözlükler arasında önemli bir yeri vardır. Eser, eğitici
bir sözlüktür. Osmanlı eğitim kurumlarında okunmuĢ ve okutulmuĢtur. XIII. yüzyıldan
6
1.5. Sınırlılıklar
Bu çalıĢma Tuhfe-i Âsım adlı manzum sözlükte yer alan kelimelerle sınırlı
tutulmuĢtur.
ÇalıĢma, sözlüğün Arap harflerinden çeviri yazıyla Latin harflerine
aktarılmasıyla sınırlıdır.
1.6. Yöntem
Kelimeleri ahenkli olarak yan yana getirip birbirlerinin manalarını verme esasına
dayanarak hazırlanan sözlüklere “manzum sözlük” adı verilmektedir. Manzum sözlükler
her yaĢtan insana hitap etmekle birlikte daha çok küçük yaĢtakiler düĢünülerek
hazırlanmıĢtır; çünkü insan küçük yaĢta Ģiire daha heveslidir. ġiirin ahengi ve veznin
ritmik tekrarı küçük yaĢtaki çocukların oldukça ilgisini çekmektedir. Çocukların Ģiire
olan bu ilgisi Ġslam toplumlarında eğitim açısından dikkate alınmıĢ ve onlar için
manzum sözlükler kaleme alınmıĢtır.
düĢünülmüĢtür. Manzum sözlük yazarları eserlerinin aruzu iyi bilen kiĢilerce vezin
üzere okutulup ezberletilmesine ısrarla vurgu yapmıĢlardır. Manzum sözlüklerin yazımı
“fenn-i hatir” olarak görülmüĢtür. Bu tarz sözlükler okuyanlar ve okutanlarca “hacmi
küçük, faydası çok ve ezberi kolay” eserler olarak nitelendirilmiĢtir (ÖZ 2010: 53).
Manzum sözlükler belli bir vezne göre yazılmak mecburiyetinde olduğu için
eksik kalan yönleri olmuĢtur. Bu eksikler manzum sözlüklere Ģerhler yazılmak suretiyle
azaltılmaya çalıĢılmıĢtır. Tarih boyunca meĢhur manzum sözlüklere Ģerhler yazılmıĢtır.
Farsça-Türkçe kaleme alınan bir diğer eser olan Bedrüddîn Ebû Nasr Mes‟ud
(Mahmud) b. Ebî Bekr el-Ferâhî (öl. H. 640/M. 1242-43) tarafından H. VII./M. XIII.
9
yüzyılda yazılan Nisâbu‟s-Sıbyân ise, iki dilli manzum sözlüklerin tertip bakımından ilk
örneğidir. Bu eser yazıldığı zamanda bilhassa Ġran, Anadolu, Türkistan ve Hindistan‟da
çok rağbet görmüĢtür (KIRBIYIK 2007: 12).
1. ġemsî – Cevâhirü‟l-Kelimât
2. ġeyh Ahmed - Nazmu‟l-Le‟âl (H. 1051/M. 1635)
3. Âsım – Tuhfe-i Âsım (H. 1213/M. 1798)
4. Vehbî – Nuhbe-i Vehbî (H. 1214/M. 1799)
5. Fevzî – Tuhfe-i Fevzî (KIRBIYIK 2007: 12).
Manzum sözlükler sadece iki dilli değil, aynı zamanda üç ya da daha fazla dilli
de kaleme alınmıĢlardır. Bunlardan Arapça-Farsça-Türkçe olanlarını aĢağıdaki gibi
sıralayabiliriz:
Yukarıda bahsi geçen Ahmed Remzî Akyürek‟in Tuhfe-i Remzî isimli sözlüğü
manzum sözlük geleneğinin Ģu an için bilinen en son örneğidir. Eğitim ve öğretimde
meydana gelen anlayıĢ değiĢiklikleri ile birlikte manzum sözlükler de unutulmuĢtur.
Manzum sözlükler tarih boyunca tuhfe, nuhbe, nisâb, lügat, manzûme, nazm gibi
isimlerle adlandırılmıĢlardır.
kısa bilgiler, eserin telif sebebi, tertip özellikleri, tesmiyesi ve telif tarifi gibi bilgilere
yer verilerek eserin tanıtımı yapılır. Müellif mukaddime kısmında yeri geldikçe dil
öğrenmenin faydaları ile ilgili nasihat cümlelerine de yer verir (ARSLAN 2011: 21).
Ġkinci bölüm ise “sözlük” kısmıdır. Sözlük kısmı aynı bahir ve vezinde olan
beyitleri birbirinden ayıran, her birinin beyit sayısı birbirinden farklı olan kıtalardan
oluĢur. Manzum sözlüklerdeki kıta kavramı “parça, bölük” anlamında kullanılmaktadır.
Kıtalar genellikle mesnevî, nazm, müstezad ve terkîb-i bend nazım Ģekilleriyle
yazılmıĢtır. Her kıtanın sonunda kıtaların nazmında kullanılan bahir ve vezinlerin
bilinip bu vezin üzere kolayca ezberlenmesi amacıyla aynı vezinde bir ya da iki takti
beyti yazılmıĢtır. Bu beyitlerde bahrin adı söylenmiĢ ve veznin tef‟ileleri yazılmıĢtır.
(ARSLAN 2011: 21-22)
Manzum sözlüklerde son bölüm ise “hâtime” kısmıdır. Bu bölüm Allah‟a hamd
ve dua beyitleriyle eserin nihayete erdiği kısımdır. Eserin telif tarihi de genellikle bu
bölümde verilir.
Bu tür sözlüklerde isim ve sıfat türünden kelimeler baĢta olmak üzere Arapça
kelimelerin çoğulları, Farsça fiillerin mâzî ve muzârî kökleri, çekimli fiiller ve fiillerin
mastar halleri verilmiĢtir. Bazı eserlerde Arapça ve Farsça deyimlere de yer verilmiĢtir.
Bunlar eserin sonlarına doğru nazmedilmiĢtir. Dinî terimlere, tasavvufî ıstılahlara, edebî
mazmunlara da yer verilerek bu alanlardaki bazı bilgiler de öğretilmek istenmiĢtir. Bazı
müellifler kıtaların son beyitlerinde edebî sanatları da örnekleriyle göstermiĢlerdir.
Öğrenme daha kolay olsun diye ilgili veya zıt kelimeler aynı beyit ya da aynı mısrada
12
Hayatı
Antep‟te dünyaya gelen Seyyid Ahmed Âsım‟ın doğum tarihi H. 1169/M. 1755
olarak kayıtlara geçmiĢtir. Aynı zamanda âlim ve Ģair olan Antep ġer„iyye Mahkemesi
baĢkâtibi Mehmed Cenânî Efendi‟nin oğludur. Soyağacında Nazmü‟l-Leâl yazarı ġeyh
Ahmed ġihâbî Efendi ile Çarpınlı hattat ġeyh Ahmed Efendi de bulunur.
Âsım Efendi Antep‟te iyi bir eğitim gördü; Arapça, hat ve dinî ilimleri tahsil etti.
ġiir ve edebiyatı babasından ve o sırada Antep‟te olan Kilisli Rûhî Mustafa Efendi‟den
öğrendi. Antep‟te tanınmıĢ âlim ve Ģairlerin meclislerinde bulundu. Antep mukâtaası
mutasarrıfı Battalzâde Mehmed Nûri PaĢa‟nın divan kâtipliğini yürüttüğü sırada (H.
1203/M. 1788-89) Mehmed Nûri PaĢa‟nın sarayla arası açıldı. Hakkında idam kararı
verilince Antep‟te çatıĢmalar çıktı. Âsım Efendi de bu olaylardan oldukça zarar gördü
ve Kilis‟e kaçtı. Bu felâket sonunda bütün servetini kaybettiği, Antep‟in zengin bir
ailesinden olduğu halde sıkıntıya düĢtüğü, özellikle kütüphanesinin yağma
edilmesinden büyük üzüntü duyduğu Tarihinde kayıtlıdır. Kilis‟te sekiz ay kaldıktan
sonra geçim sıkıntısı yüzünden ailesiyle kardeĢlerini Antep‟e gönderdikten sonra
kendisi H. 1204/M. 1789-90‟da Ġstanbul‟a hareket etti.
tavsiyesiyle Şerh-i Siyer-i Halebî‟yi yazmıĢtır. DönüĢte ġam, Halep, Antep ve MaraĢ‟a
uğrayarak ailesiyle birlikte Ġstanbul‟a dönmüĢtür.
Eserleri
Târih
Merahu‟l-meâlî fî şerhi‟l-Emâlî
Ali b. Osman el-ÛĢî‟nin kelâma dair el-Emâlî adlı eserinin Ģerhi olup III.
Selim‟e sunulmuĢtur.
2.3.1. Adı
Âsım Efendi, devam eden beyitlerde Allah‟a hamd ederek eserinin sona erdiğini,
Tuhfe-i Âsım ile isimlendirildiğini belirtir ve yine Vehbî‟nin Tuhfesine atıfta bulunarak
iki Tuhfe‟nin de iki bal olduğunu, sözün bunlarla uçtuğunu söyler:
Âsım Efendi bu eserini Burhân-ı Katı„ı çevirdikten bir yıl sonra H. 1213/M.
1798‟de yazmıĢtır.
Bu beyitlere göre Arapça, bütün diller arasında seçilmiĢ olandır. Felsefe, fıkıh,
hadis ve tefsir hep o dilde (Arapça) yazılmıĢtır. Bu dille belagat sözün renklerini
bulmuĢtur. Bütün bunlardan dolayı onu öğreneceklere yardım etmek gerekir.
16
Eserin mukaddimesinde kaleme alınan beyitlere göre Âsım Efendi bir lügate
güzel nizam vermek istemiĢtir. Bu amaçla diğer manzum sözlükleri de gözden
geçirmiĢtir. Bunlar arasından Tuhfe-i Vehbî‟yi takdir ettiği halde diğerlerini pek
beğenmediğini Ģu beyitlerden anlıyoruz:
Tuhfe-i Âsım, bizim esas aldığımız T nüshasına göre 1250 beyitten oluĢmaktadır.
T nüshası ile diğer nüshalar arasında kimi yerlerde beyitlerin yerleri değiĢiklik
göstermektedir. Bunu da metnin içinde dipnotlarla belirttik.
35 beyitlik bu ilk kısımdan sonra eserin telif sebebinin ve dönemin padiĢahı III.
Selim‟e övgülerin nazmedildiği 59 beyitlik kısım yer almaktadır.
Sözlük: Eserin asıl bölümü olan sözlük kısmı 69 kıtadan oluĢmaktadır. Beyit
sayıları 9 ile 147 arasında değiĢen bu manzumelerin baĢında bulunan “kıta” ibaresi, bir
nazım teriminden ziyade “parça, bölük, cüz” anlamındadır. Kıta baĢlığı altındaki
manzumeler Ģekil özellikleri açısından değerlendirildiğinde mesnevî nazım Ģekliyle
yazılmıĢ oldukları anlaĢılmaktadır.
Sözlük kısmının ilk kıtası Türkçe “ad” kelimesinin Arapça “isim” olarak
karĢılığının verilmesiyle baĢlamaktadır. Ġlk kıtada yaratılmıĢ olan canlılara ve nesnelere
dair isimler ve dinî ıstılahlar öğrencilere verilmekte ve kıta “bunu ezber kıl olursun halk
arasında azîz” nasihat cümlesi ile taçlandırılmaktadır. Tuhfe-i Âsım‟da hemen hemen
her kıtanın sonunda bu Ģekilde nasihat cümleleri yer almaktadır.
Tuhfe-i Âsım, tarif edilen eĢyanın mana ve medlûlüne göre kıtalara ayrılmıĢtır.
Kıtalar alfabenin her harfiyle kafiyeli olacak Ģekilde, “elif” harfinden “yâ” harfine kadar
dizilmiĢtir. Her harf için dizilen kıtaların arasına aynı harfle devam eden fakat konuları
değiĢen baĢka kıtalar serpiĢtirilmiĢtir. Mütercim Âsım Efendi bunları Arapça ifadelerle
sanatlı bir Ģekilde baĢlıklandırmıĢtır. Her kıtanın sonunda iki takti beyti yer almaktadır.
Kıtanın vezni takti beyitlerinde ikinci beytin birinci mısrasında verilmektedir. Ġlk beyit
ise biri Arapça biri Türkçe birbirinin tercümesi olmak üzere eğitici ve yol gösterici
cümlelerden oluĢmaktadır.
2.3.6. Muhtevası
Mütercim Âsım Efendi, eseri boyunca Arapça isim ve sıfatları, fiilleri ve onların
türlü çekimlerini okuyucuya vermiĢtir. Eser, Türkçe için de önemli bir bilgiliktir. Bugün
kullanımdan kalkan, Türk insanının düĢünüĢ ve ifade ediĢini yansıtan bir çok kelimeyi
eserde bulmak mümkündür.
18
Eserde öğrenme kolaylaĢsın diye zıt kelimeleri bir arada kullanmaya gayret
gösterilmiĢtir. Bu çalıĢmaya göre 972‟nci beyitten itibaren zıt beyitler nazmedilmeye
baĢlanmıĢtır. Buna örnek olsun diye Ģu iki beyiti aĢağıya alıyoruz:
Görüldüğü gibi zıt kelimeler bir arada verilerek öğrencilerin kelimelerin zıt
anlamlarını aynı anda öğrenmesi amaçlanmıĢtır. Bu kelimelere Arapça‟da ezdâd ismi
verilmektedir.
Arap dilinde kelimeler bir kökten türeyip girdikleri kalıplara göre farklı manalar
ifade ederler. Tuhfe-i Âsım‟da da aynı kökten türeyen kelimelerin aynı beyitte
verilmesine özen gösterilmiĢtir. Buna da Ģu beyit misaldir:
Eserde son harfi hemze olan bazı Arapça kelimelerin sonundaki hemze
gösterilmemiĢtir. Sena, du„a, sema gibi.
METİN
TUHFE-İ ÂSIM
Bi-smillahi‟r-rahmani‟r-rahim
1
Çalışmaya esas olarak alınan ve T olarak kısaltması yapılan yazmada burada “dal” harfinin altına esre
konularak bildirme ekinin dar ünlü ile okunması gerektiği vurgulanmıştır. H1 ve H2 yazmalarında
kelimede harekelendirme yapılmamıştır.
22
2
T yazmasında burada “dal” harfinin üstüne ötre konularak bildirme ekinin geniş ünlü ile okunması
gerektiği vurgulanmıştır. Bir önceki varakta 6. beyitte de esre konularak dar ünlü ile okunması gerektiği
vurgulanmıştı. Bu harekelendirmelerden bildirme ekinin okunmasında ses uyumunun olduğunu
müstensihin bize göstermek istediğini anlıyoruz. Eserin mukaddime bölümünde T yazmasında bildirme
ekinin okunuşunda ses uyumuna göre harekelendirme yapılmıştır. Sözlük kısmında harekelendirme
yapılmamıştır. Bu ayrıntı düşünülerek eserdeki bildirme ekleri ses uyumuna göre okundu.
3
H1‟de burada atıf vavı vardır.
23
*4
4
H1 ve H2 nüshalarında burada şöyle bir başlıkla eserin mukaddimesi ikiye ayrılmaktadır: sebeb-i nazm-
ı kitab-ı mergub (=istenilen kitabı yazma sebebi). T yazmasında böyle bir ayrım yapılmamıştır.
24
5
T, tuhfe. Lügate göre düzeltildi.
6
T, tuhfe. Lügate göre düzeltildi.
7
T, tuhfe. Lügate göre düzeltildi.
8
T, tuhfe. Lügate göre düzeltildi.
26
9
T, serrehu‟llahu.
27
10
Ateş kelimesi aslına uygunluğu bakımından çalışma boyunca hep “atiş” okunmuşsa da T yazmasında
bu mısrada “te”nin üzerine üstün konulmuş olduğundan “ateş” okundu.
11
T, berran. Lügate göre düzeltildi.
28
0099. „unsur asl oldı cesed ten Ģare suret ruh can
nar atiş rih yel toprak turab amma su ma‟
12
Kelime T yazmasında üstün ile “ateşin” yazılmıştır. Bu sebeple böyle okuduk.
13
=“elif” harfiyle ilgili kıta; onu başlangıçta telif ettim.
14
T yazmasında sayfanın kenarına bu şekilde not düşülmüştür. Diğer nüshalarda böyle bir not yoktur.
15
H1 ve H2, bihi.
16
H1‟de burada atıf vavı yoktur.
17
H1 ve H2‟de burada atıf vavı yoktur.
18
H1 ve H2, ètme.
29
19
H1 ve H2 yazmalarında burada atıf vavı vardır.
20
H1, ümmi.
21
H1, „ilm-ile
22
=Şahane bir kıta; onunla akılların dili tutulur.
23
Lügatte, tall.
24
Tall: çiy, çiseleme. “çi” bu kelimelerin kısaltılmış şekli olmalıdır.
25
Lügatte, muhh.
26
Lügatte, cümcüme.
30
27
Lügatte, hazazet.
28
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
29
Lügatte, şekr.
30
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
31
=Senin için sunduğum elmas kıta.
31
32
H1 ve H2, bint.
33
=“ba” harfiyle ilgili kıta ki; fesahat ehlinin canları ona feda olsun.
34
H1 ve H2, gamr.
32
0142. bal „asel hem şehd ü41 pekmez dibs üzüm oldı „ineb
8b „asr sıkmak hulüvdür tatlu *42 sinek ise zübab
35
Bütün yazmalarda, guful. Doğrusu, „ukul.
36
Lügatte, yemm.
37
Lügatte, kafr.
38
Bütün yazmalarda, hazn. Lügate göre düzeltildi.
39
H1 ve H2, süt.
40
Ekmek manasına.
41
H1 ve H2‟de burada atıf vavı yoktur.
42
H1 ve H2‟de burada “hem” bağlama edatı vardır.
43
T, kümnetin. Doğrusu müknetin.
44
=Öyle bir kıta ki seçkin olan her şeyi ihtiva eder.
33
45
H1 ve H2‟de burada atıf vavı yoktur.
46
H1, bigyedir.
47
H1, fa„ilatün.
48
H1, şehab. Lügatte, şihab.
49
=Öyle bir kıta ki bütün harfleri parlak bir yıldız gibi.
50
H1 ve H2, „ama‟.
34
51
H2 nüshasında kelimenin altına “levata” diye not düşülmüştür.
52
=Öyle bir kıta dizdik ki himmet sahibini gayrete getirir.
35
53
=“ta” harfiyle ilgili kıta ki ancak akıllı olanlar onu kabullenirler.
54
H1 ve H2, agsırmag. Lügatte, aksırmag.
55
H2, dėdügiñi.
36
56
H1 ve H2, fa„ilatün.
57
=Öyle bir kıta ki bolluk yatağı ve bereketler kaynağı.
58
H1 ve H2, silaye. Lügatte, salaye.
59
=“sa” harfiyle ilgili kıta; şebneme benzeyen bir inci.
37
60
H1 ve H2, şerike. Lügatte, şereke.
61
H1 ve H2, irkegi.
62
H1 ve H2, süt.
63
H1 ve H2, gerçi èder tab„a.
64
=Bu bir kıtadır ki fasih bir dille onu söyle.
38
65
Lügatte, dülfin.
66
H1 ve H2, toñuz.
67
Mısranın burasında H1 ve H2‟de “–ki” bağlacı varken, T‟de yoktur.
68
H1 ve H2, irkek.
69
H1ve H2, ise.
70
=“cim” harfiyle ilgili kıta ki su katılmış bir şarap.
71
H1 ve H2, kıskanmag.
72
H1 ve H2, girmek de.
39
73
H1 ve H2, ferc.
74
T yazmasında mısranın karşısında muhak kelimesi için şöyle not düşülmüştür: “mimiñ harekat-ı
sülasisiyledir”.
75
H1 ve H2, gözlüye.
76
H1 ve H2, lecuc.
77
=Işık saçan kıta; çünkü gece zifiri karanlıktır.
40
78
H2‟de burada atıf vavı vardır.
79
H1 ve H2, kurılı.
80
H1 ve H2, „utrufan.
81
H1 ve H2, ivezz.
82
H1 ve H2, denn.
83
=“ha” harfiyle ilgili kıta; gizli bir sır gibi parladı.
84
H2‟de burada atıf vavı yoktur.
41
85
T yazmasında mısranın karşısına şöyle not düşülmüş: “buh ve yeluh her ikisi de güneş ma„nasınadır”.
86
Bütün yazmalarda, müşkiligiñ. Düzeltildi.
42
87
=Öyle bir kıta ki selamete ermek isteyen onu ister.
88
H1 ve H2, turfanda.
89
H1, güler yüzlü.
90
=“ha” harfiyle ilgili bir kıta dizdim; onu istinsah etmek için al.
43
97
T‟de kelime “nazmı” diye yazılı iken altına not düşülüp “nazmımı” olarak düzeltilmiştir.
98
=Öyle makbul bir kıta ki onu istinsah etmek gerek.
99
H1 ve H2, yaltak.
100
H1‟de burada “hem” bağlama edatı vardır.
101
H1 ve H2, tudak.
102
T yazmasında [ya yab] olarak yazılmıştır. İlk kelimedeki “b” unutulmuş olabilir. H1 ve H2, yap yap.
103
H2, sumah.
104
=“dal” harfi ile ilgili kıta; hazırlanmakta senin için rehberdir.
45
105
H2‟de bu kelime yazılmamıştır.
106
H1 ve H2, fa„ilatün.
107
H1, fa„lün. H2, fa„lat.
108
=Bu kıta sizin hazırlanmakta olduğunuz mevki için yol gösterir.
109
H1 ve H2, veyhen.
46
110
H1 ve H2, ılgın.
111
H1 ve H2‟de burada “hem” bağlama edatı yoktur.
112
=“zal” harfi ile ilgili kıta; Onu bir kenara itenleri boyun eğmek zorunda bıraktı.
113
H1 ve H2, fakr.
47
114
H1 ve H2, nişanı da.
115
H1 ve H2, nebz. Lügatte, nebz.
116
H2, fe„ilat.
117
=Sağlam bir kıta ki himmetle kalıba döküldü.
118
H1, irsal ile.
48
119
H2, oldı.
120
H1, acadır.
121
H1 ve H2, fa„lün.
122
=Bu parlak kıtanın “ra”sı hilal görünümünde.
49
123
H1 ve H2, ferhar.
124
H1 ve H2, meyse„a. T yazmasında nüshanın altında şöyle not düşülmüştür: “mise„a divarcılar perdah
ètdikleri küçük mal ismidir”.
125
H1 ve H2, minhat.
126
H1 ve H2, haliyyet. Lügatte: haliyyet.
127
H1 ve H2, galas.
128
H1 ve H2, tudagı.
129
H1, sebü„dür. H2, sebü„.
130
H1 ve H2, mefa„ilün.
131
=Deniz incilerinden seçilmiş bir kıta.
132
H1‟de burada atıf vavı yoktur.
50
133
H1 ve H2, ditreme.
134
H1 ve H2, süt.
135
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
136
T yazmasında “bihar” yazılıp sayfanın yanındaki notta “nicar” olarak düzeltilmiştir. Lügatte, nicar.
137
H1, solmak.
138
T ve H2, kumar. H1, kimar.
139
H1 ve H2, yed.
51
140
=Şeker tadında kolay ve makbul bir kıta.
141
H1 ve H2, „aşkın.
142
H1 ve H2, delügi.
143
H1 ve H2 nüshalarında 372 ile 373‟üncü beyit yer değiştirmiştir.
52
0380. pek sıcak gün yevm-i hamt oldı pek ıssı yel harur
bad-ı meşrikdir kabul aña mukabildir debur
144
H2, fa„ilatün.
145
=Öyle bir kıta ki soğuk su gibi susuzluktan yananın susuzluğunu söndürür.
146
H1 ve H2, subh.
147
H1 ve H2, agarmak da.
148
H1 ve H2, pek.
149
H1 ve H2, şükr ède.
150
Lügatte, leys.
151
Kelimeden önceki “amma” H1 ve H2 nüshalarında burada yazılıdır.
152
H1 ve H2, geçid.
53
153
H1 ve H2, ila yevmi‟n-nuşur.
154
=Bu kıta değil, bir yuvadır ki onda binlerce kuşlar öter.
155
H2, sütden.
156
H1 ve H2, oldı.
54
28b 0413. kar selc üşümekdir kurur buzdur cemed toñmak cümud
soguk esen yel cirbiya poyraz yelidir mis„160 ü hir
157
=Öyle bir kıta ki dolunay ışığı gibi gözü sevindirir ve hoşnut eder.
158
H1 ve H2, hem-tası yoktur.
159
H1 ve H2, ferrace.
55
29a 0419. felekdir gök gök ezrak reng sahne kırmızi ahmar
katı saruya166 dèndi asfar-ı faki„ yeşil ahdar
0423. elif bir harfdir hem elf biñ oldı kise vahfe
zeha mikdardır heb li bagışla baña terk èt zer
160
H1, miĢ„. H2, mis„.
161
T yazmasında kelimenin altına “kafir mezaristanı” diye not düşülmüştür.
162
H2, yaglu
163
H1 ve H2, dèndi
164
H1 ve H2, enver.
165
=Alın! Parlayan bir kıta; parlak bir yıldız gibidir.
166
H2, sarıya.
56
167
H1 ve H2, bugdayına dèndi
168
H1 ve H2, añız cell oldı.
169
H1 ve H2, surre.
170
H1, lazım. H2, layık.
171
H1 ve H2, „ucb.
172
H1, ola. H2, oldı.
173
=“za” harfiyle ilgili kıta; size iftiharla ve övünçle sunulur.
174
H1 ve H2 nüshalarında burada atıf vavı yoktur.
175
H1 ve H2, süriye.
176
H1 ve H2 nüshalarında burada atıf vavı vardır.
177
H1 ve H2, sürüsine.
57
0441. vitr oldı tek hem çift şef„ ukiyye kırk dirhem ise
ondur „aşar „işrun yigirmidir selasun hem otuz
178
T nüshasında kelimenin kenarına şöyle not düşülmüştür: “beyinsiz dėmekdir”.
179
= Size öyle bir kıta sunduk ki onu ihmal etmek caiz değildir.
180
H1, elliye.
181
H2 nüshasında bu beyit yazılmamıştır. Bir sonraki beyitten devam edilmiştir.
182
H1 ve H2, toksana.
183
H1 ve H2, sekal.
184
H1, yüz yüze.
58
185
=Öyle bir kıta ki güzel huya hitap eder.
186
H1 ve H2, seyyidü‟l-kavm.
187
T, na„il. Doğrusu, nagil. Lügate göre düzeltildi.
188
T, hurma. Lügate göre düzeltildi.
189
H2, ırgalamak da.
59
190
H1 ve H2, güruh-ı fitne.
191
=“sin” harfiyle ilgili kıta; okumuş olanlar ounla korunur.
192
H1, gas.
193
Lügatte, eşemm.
194
H1 ve H2, tudaklı.
195
H2, gözli.
196
H1, games.
60
197
=Bir kıta dizdim ki onu ezberle; halkın en itibarlısı olursun.
198
H1 ve H2, hass.
199
T yazmasında her duyunun altına numara verilmiş. Beş duyunun hepsi burada veriliyor.
200
H1 ve H2, ètmek.
201
H1 ve H2, cedr.
202
H1 ve H2, gurfe vü çar-tak.
61
203
=“şin” harfiylee ilgili kıta; onunla şan ve değere kolay ulaşırsın.
204
H1, dirtmek.
205
H2, karkaşalık.
206
H1 ve H2, mibvele.
207
H1 ve H2, devşirdi.
208
H1 ve H2, birikdirmege dèrler tahbiş.
209
H1 ve H2, kucak.
210
T yazmasında mısranın yanında şöyle not düşülmüştür: “digsdir bir tutam kurı ve yaş karışık otdur
ibbale bir demed odundur”.
211
H1‟de “ot” kelimesi yazılmamış.
212
H1 ve H2, nev„i de.
213
H1 ve H2, haşiş.
214
H1 ve H2, çarhacı.
62
215
H2, işiñ.
216
H2, fa„ilatün.
217
=Öyle bir kıta ki susuzluğu giderir.
218
H1 ve H2, çisinti.
219
H1 ve H2, u hem.
220
H1 ve H2, ètmek.
221
H1 ve H2, ceşş.
222
H1 ve H2, gaşş.
63
223
H2, fa„ilat.
224
H1 ve H2, ab-ı nab ile.
225
=Öyle bir kıta ki ilgilenenleri gayrete getirir.
226
H1 ve H2, sizmeg.
227
H1 ve H2, sakalı.
228
H1 ve H2, dèdi.
229
H1 ve H2, örgüçlü.
64
230
H1 ve H2, at bazarına mişvar dènür.
231
H1‟de burada atıf vavı vardır.
232
H1 ve H2, havi.
233
T yazmasında kelimenin altına şöyle not düşülmüştür: “altun”.
234
=“sad” harfiyle ilgili kıta; keşke yumuşak ve mülayim bir şekilde yazsa idik.
235
H1 ve H2, pek böyük kase imiş.
236
H1 ve H2, ètmekle.
237
H1, kim.
65
38a 0531. kurşun anük dahı tuc sufr u bakır oldı nuhas
erimiş ise bakır mühl ü kalay oldı rasas
238
H1‟de burada atıf vavı vardır.
239
H1 ve H2, ètmek ile.
240
241
H1 ve H2, rahs.
242
H1 ve H2, „akr.
243
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
244
H1 ve H2, firşik.
245
H1 ve H2, tuyaka.
66
246
T nüshasında kelimenin yanına şöyle not düşülmüş: “bi-ma„nâ hvahiş”.
247
=“dad” harfiyle ilgili kıta; kemali ihtimamla alın.
248
H1 ve H2, hass.
249
H1 ve H2, sürinüp.
250
H1 ve H2, vagm.
251
H1 ve H2, tıkılması.
252
H2, fa„ilatün.
67
253
=“ta” harfiyle ilgili kıta; hareketli bir inci gibi saçılarak geldi.
254
H1 ve H2, oldı.
255
H1 ve H2, sürisi.
256
H2, süte.
257
H1 ve H2, süt.
258
H1 ve H2, alaçuk.
68
259
=“za” harfiyle ilgili kıta; bakışların önünde örtüsü açığa çıktı.
260
H1 ve H2‟de burada “ile” vardır.
261
H1 ve H2, marankoz.
262
H1 ve H2, fa„ilatün.
263
=“ayn” harfiyle ilgili kıta; parlayan bir göz için.
69
264
H1 ve H2, ètmesi.
265
H2, gaybet.
70
0589. yüz otuz dirhem olunca ritl iki rıtl oldı men
hem yigirmi keyl bir müd270 ise dört müd oldı sa„
266
H1 ve H2, fa„ilatün.
267
=Faydalanılması için hediye ettiğim kıta.
268
H1 ve H2, bikr.
269
H2, bekaret.
270
H1 ve H2, müdd.
271
H1, öñce.
272
H1 ve H2, ètmek.
273
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
274
H1, kuzuya.
71
275
H1 ve H2, can ile.
276
=“gayn” harfiyle ilgili kıta; yüksek bir kulede dolunay parladı.
277
H1 ve H2, ètmek.
278
H1, çeşmi-zen
279
H1 ve H2, bayrag.
72
280
=Öyle bir kıta ki şaşıranlara bağışlanan büyük bir yardım.
281
H1 ve H2, yesa„.
282
H1‟de burada atıf vavı vardır.
283
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
284
H1 ve H2‟de burada bildirme eki yoktur.
285
H1 ve H2, nef„.
286
H1 ve H2, dimag.
73
287
=“fa” harfiyle ilgili kıta sıraladım; onda bütün lütuflar bir arada.
288
H2, dibinde.
289
H1 ve H2, mutribetün.
290
T‟de kelimenin altına “şarab” diye not düşülmüş.
291
=Öyle bir kıta ki insanı içki gibi neşelendirir.
74
292
H1 ve H2, koyılandı.
293
H1 ve H2, divşirilen.
294
H1 ve H2, tolı.
295
H1 ve H2, püzeveng.
296
H1 ve H2, ètmek.
297
H1 ve H2, fa„ilatün.
298
H2, yuhraku.
299
H1‟de kıtanın başlığını veren bu ifade yazılı değildir.
300
=“kaf” harfiyle ilgili kıta; onunla maharetli olanların gönlü tutuşur.
301
H1 ve H2, ètmek.
75
302
H1‟de burada atıf vavı vardır.
303
=Sana öyle bir kıta dizdim ki yıllanmış şarap gibi.
304
H1 ve H2‟de burada atıf vavı yoktur.
305
H1, bunbara.
306
H1 ve H2, kotarmak.
76
307
T, zahmiñ. Lügate göre düzeltildi.
308
H1 ve H2, kaçgın.
309
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
310
=“kaf” harfiyle ilgili kıta sana yeter, Allah sana yeter.
311
H1 ve H2, merhaban.
312
H1 ve H2, papoc.
313
H1 ve H2, papoccı.
77
314
H1 ve H2, yıkamak.
315
H1 ve H2, pogaca.
316
H1 ve H2, yefag. Lügatte, yefag.
317
H1 ve H2, remel.
318
=Güzel ve parlak kıtadır ki saf altın gibi.
319
H1 ve H2, olmagla.
320
H1 ve H2, dahik.
78
321
H1 ve H2, süt.
322
H1 ve H2, süt.
323
H1, bilmeg. H2, binmeg.
324
H1, bedene hem süre her ne ise.
325
H1 ve H2, eyleye.
326
H2, fa„ilatün.
327
=“lam” harfiyle ilgili kıta; cennetteki selsebil pınarı saflığında.
328
H1, habbi‟s-sanavber.
79
329
T, dalil. H1 ve H2, salil. Lügatte, salil. Lügate göre düzeltildi.
330
H1 ve H2, la terüccü‟l-vüdde.
331
=Öyle bir kıta ki güzellikte, iyilikte eşi emsali yok.
80
332
H2, muvafık dè.
333
H1 ve H2, aygır.
334
H2, èrkek.
335
H1 ve H2, dübb. Lügatte, dübb.
336
=“mim” harfiyle ilgili kıta; sevgili ağzına benziyor.
81
337
H1 ve H2, sedd.
338
H1 ve H2, oldılar.
339
H1 ve H2, ètmek.
340
H1 ve H2, nutka‟l-müvati.
341
=Acem olanlara Arap diliyle dizilmiş bit kıta.
342
H1 ve H2, bişürdi.
343
H1 ve H2, bişmiş.
82
344
H2, semen.
345
H1 ve H2, „usfur.
346
H1 ve H2, uspur.
347
H1 ve H2, taybe.
348
H1, dahil. H2, dahil-i beyt.
349
H1 ve H2, fe„ilün.
350
H1 ve H2, hisam
351
=Mücadele ve münakaşayı ortadan kaldıracak seçkin bir kıta.
352
H2, şefre.
83
353
H1, mi„naka.
354
H1 ve H2, fass. Lügatte, fass.
355
=Bu ise “nun” harfiyle ilgili kıta; okuyucusuna uğur ve bereket getirir.
84
356
T yazmasında sayfanın kenarına şöyle not düşülmüş: ta„lem ruh haza minhüm git ögren bunı anlardan.
357
=Öyle bir kıta ki delil ve mantık ehline güç olanı kolaylaştırır.
358
H1 ve H2, meysere.
359
H1 ve H2, diregidir.
360
T, zanin. Lügatte, zenin.
85
361
=Sağlam ve muhkem sözlükten bir kıta al.
362
H2‟de burada “ki” bağlama edatı yoktur.
363
H1 ve H2‟de burada “o” yoktur.
86
364
H1 ve H2, tugyan.
365
H1 ve H2, sunuñ.
366
H1 ve H2, ismi.
367
H1 ve H2, hibr.
368
H1 ve H2, seyyan.
369
=İşte kapora olarak sana bir kıta.
370
H1‟de burada herhangi bir kelime yazılmamışken, H2‟de “gire” yazılıdır.
87
0799. ab-ı revan oldı ma„in hem ma„n uzun menzil ma„an
mahin köle hivardır mehin kullanmaga dè imtihan
371
H1 ve H2, aksag.
372
H2, ile.
373
Bu mısra T yazmasında bulunmamaktadır. H1 ve H2‟de bulunmaktadır. Müstensihin dikkatsizliği
dolayısıyla geçirilmemiş olabilir. Bu durum göz önünde bulundurularak buraya alınmıştır.
374
H1 ve H2, hütun.
375
H1 ve H2, fa„ilatün.
376
=İnci ve boncuk dizilmiş ip gibi bu kıtayı gönüllere sevinç ve merhamet olsun diye dizdim.
88
377
H2‟de burada atıf vavı vardır. H1‟de burada herhangi bir bağlama edatı yoktur.
378
H1 ve H2, hayzeran.
379
H1 ve H2, ètmek.
380
=“vav” harfiyle ilgili kıta; sanki ışık saçan, parlayan ve tertemiz biri gibi.
381
H1 ve H2, maddi.
382
H1 ve H2, oldı.
89
383
H1 ve H2, bişürdi.
384
H1 ve H2, denâ.
385
H2‟de burada “pek” sıfatı vardır.
386
=Öyle bir kıtadır ki ona sığının, sımsıkı sarılın ve nafile konuşmaktan vazgeçin.
387
H1 ve H2, ètmeg.
388
H1, huza„bel.
389
H1 ve H2, ètmek.
90
390
H1 ve H2, ètmekdir.
391
H2, sunuñ.
392
H2‟de burada “hem” yazılıdır.
393
H1 ve H2, ètmeg.
394
H1 ve H2, züll.
395
H1, hurmeti.
396
H2, pek.
397
H1 ve H2, yahzimü‟l-hurmete.
91
398
=“ha” harfiyle ilgili kıta; onun değerini ancak şeref, şöhret ve zeka ehli bilir.
399
H2, oldı.
400
H1 ve H2, şüphelenmek.
401
H1, gayrdan ol munkatı„.
402
H1 ve H2, ardi.
403
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
404
H1, kuruldısı.
92
410
H2, hasbü.
411
H1 ve H2, seri.
412
H1, diz.
413
H1, bislemek.
414
H1 ve H2, ebah.
415
H1, feriyy.
416
=İşte dağınık ve değişik dillerin sağlam ve muhkem öğrenilmesi böyle.
94
417
H1, salavat.
418
H1 ve H2, ètmek.
95
419
H2, yüzli.
420
H2, da„ac.
421
H2, şenec.
96
422
H1 ve H2, agarr.
423
H1 ve H2, sekal.
424
H2, imiş.
425
H1 ve H2, ètmek.
426
T yazmasında kelimenin yanına şöyle not düşülmüştür: “murlı sene”.
97
427
H1 ve H2, ètmeyen.
428
H1 ve H2, temezzer.
429
H1 ve H2, culaha.
430
H2, hamm.
431
H1 ve H2, içmekdir.
432
H2, yaş ile.
98
433
H2, sülme.
434
H1ve H2, hem.
99
435
H1 ve H2, bas.
436
H1 ve H2, tihal.
100
437
H1 ve H2‟de burada atıf vavı vardır.
101
438
H2‟de burada atıf vavı vardır.
102
439
H1 ve H2, ma„nası.
440
H1 ve H2, ile.
441
H1, az çok su.
442
H1 ve H2, oldı.
443
H2, oldı.
444
H1, ile.
445
H1‟de burada atıf vavı vardır.
103
446
H1, halik.
447
H1 ve H2, havr.
448
H1‟de burada “oldı” yazılıdır.
104
449
H1 ve H2, edri.
450
H1, kelbin.
451
H1 ve H2, koyunun.
452
H2, puhunun.
105
453
=Atasözlerini ve vecizeleri inciler gibi dizdim.
454
H2, beydu‟l-ünuk.
455
H1 ve H2, beydu‟n-na„am.
106
*460
456
H1 ve H2, şekk.
457
H1, yu„lem.
458
H2, zecac.
459
H1 ve H2, darü‟d-dara‟ir.
460
1134 ile 1135 numaralı beyitler H2 nüshasında metnin burasında verilmektedir.
107
461
H2, vasfdır.
462
H1 nüshasında burada “zen” kelimesi yazılmamıştır.
108
463
H1 ve H2 nüshasında burada atıf vavı vardır.
464
H1 ve H2, ye‟vi.
465
T, li-l-hitani. Doğrusu, li-l-hitani. Düzeltildi.
109
466
H2 nüshasında bu beyit 1085 numaralı beyitden sonra verilmiştir.
110
467
H1 ve H2, haddiñden.
468
H1, ahyatu.
469
H1, sa„y.
111
470
H1 ve H2, konşuya.
471
H2, sahha.
112
472
=Vezin değişikliği; gönüller ve vicdanlar şen ve şad olsun diye.
113
473
H1 ve H2, ètmek.
474
H1 ve H2, sa‟ig.
475
H1 ve H2, dirrende.
476
H1 ve H2, ebu cu„de.
477
H1 ve H2, karının.
478
H1 ve H2, sütine.
114
479
H1, gelürse dè.
480
H1 ve H2, süte.
481
H1 ve H2, süt.
482
H1 ve H2, döñ.
483
H1, kog.
484
H2, midhene.
115
485
H2, dollabına.
486
T, habeb. Lügate göre düzeltildi.
487
H1, sibdi„u.
116
488
H1 ve H2, lü‟eme.
489
H1, sancak. H2, sancmak.
490
H1 ve H2, ra‟ih.
117
491
H1 ve H2, bulaşık.
492
H1 ve H2, tolı.
493
H2, dèdiler.
494
H2, dèdiler.
495
H1 ve H2, etmege.
496
H1 ve H2, işlerse.
118
497
H2, keyt.
498
H1 ve H2, zeyt.
119
499
H1 ve H2, koyı.
500
H1 ve H2, ketün.
501
H1 ve H2, kırlankıca.
502
H1 ve H2, gudaf.
120
503
H1, dè.
504
H1 ve H2, „atas.
505
H1, madirin.
506
H2, muzmer.
507
H1 ve H2, sebbi.
121
508
H1 ve H2, ezecc.
509
H1 ve H2, kadd.
510
H1 ve H2, hadd.
122
tarih-i musannif
511
H1 ve H2, huy.
123
1308
***
‘ar zeym 401 ‘asel ü selc ile dendan sepêd dahak 677
‘ar etmek enef 636 asil adem seri 863
‘arab efharan 887 ‘asker cünd 180
‘araba nev‘i „acele 1128 askı ta„lika 917
‘arabdan gayrı „acem 1027 askı küpe Ģenf 740
‘arablar dèdiler ze„amu‟l-„urbu 245 asl „unsur 99
aram süluc 229 asl neseb nicar 358
arama bi-‘aybı kim ma‘dumdur celle aslına yetmek bir işiñ iktinah 837
men la „aybe leh 1086 asma köki cefne 414
aramak tecessüs / tahassüs 475 asma sırası rekib 487
arda binmek ridf 693 asmadan tamlayan ab dema„ 580
argac luhme 915 asmak salb 172; navt 917
arı nahl 1144; zenbur 1195 asman raki„ 953
arı kovanı haliyye 1144 asmanıñ kolları kudban 580
arı kuşı şakrak 643 aspur „usfur 727
arık olan nesne da‟il 880 aşagı sarkmış olan saç sebat 1232
arılar şahı ya„sub 1195 aşagı sıçramak timr 386
arış seda 915 aşçı tabbah 131
arka zahr 411; ezr 900 ‘aşık kelif 748; sabb 369
arka yüki tun 1198 aşikar olmak Ģey„u„at 583
arkası kanbur ahdab 464 ‘aşir-i zi’l-hicce yevmü‟n-nahr 965
armud kümmesra 948 ‘aşk kelef 638
arpa şa„ir 188 at ebu münkiz 1127; feres 151; hayl
arpa ile karışık bugday halis 212 127
arslan esed 168; leys / daygam / haydar at bazarı mişvar 516
348
at hamlesi „unuk 683
arslan savtı ze‟r 1007
at koşma tagziz 359
arslan yatagı gab 168
at sinegi şeza 1159
arşun zira„ 571
ata eb 130
artdı sera 814
atılmış menfuş 511
artık neyyif 342 atıñ cebhesindeki ak gurre 281
artma rabv 813 atıñ tayı mühr 400
artmak dahv 824 ‘atik kaşib 1000
arz-ı ferah besat 272 atiş nar 99
arz-ı ma‘mure rif 827 atiş böcegi yera„ 582
arzu etmek niyakat 904 atiş korı cemre 532
arzu-mend-i cima‘ olmak nü„az 568 atiş sesi hasis 1014
as „allik 337 atişi iş‘al ètdi adrame‟n-nare 532
‘asel ebu‟z-zevk 1121 atişiñ kıt‘ası şihab / kabes 469
127
buldı bu yüksekligi hur-şèd alçaklık ile bün-i binisi olan bala bin adem akna‟l-
elfeti‟l-yuha‟ü haza‟l-i„tila‟ bi‟l- „irnin 1236
ittida„ 595 büt zun 785
bulgur ceşiş 491 büt-hane zun 785
bulmadık ma vecedna 697
bulmak ilfa 430 C
bulsa iki nesne hakk ihtiza’ hazve‟n-
na„l bi‟n-na„l 1067 ca’ize sila 298
bulundıgıñ dem ki hal o an 771 cah yed 970
bulut sehab 158 calk hadhada / istimna 1149
bunamak „ateh 846 came sevb / kisve 409
bunda oldum müşterek şaraytü 984 camus akheban 892
bundan evvel min kablü 771 can ruh 99
bundan soñra ba„de za 871 can erigi namı mirü‟l-iccas 533
canib-i hakdan haber vèren peyem-ber
bunı haza 755
nebi 97
bunı büyük ‘ad èdiñ bunda nisab-ı suhan
canib-i muhkem rükn 786
zaliküm ista„ziru fihi kemalü‟l-
canisin halef 849
kelam 743
car mevla 969
bunı ezber kıl olursuñ halk arasında
cariye eme 358; kine 641
‘aziz zalike‟stezhir tekün
cay-ı penah mahis 522
müstenciden beyne‟l-vera 107
cay-ı sühan dilde lehçe 760
burçak huller 425
cay-i müjgan şüfra 1239
burgu miskab 345
ceban mükellel 978
burnaz eşem 465
cebbane musalla‟l-„id 919
burnı yassı eftas 466
cebheniñ büklümü gusun 370
burun diregi vetere 758
cebheniñ hattı sirer 370
burun içi hayşum 552
cedid kaşib 1000
burun kesme keşm / ced„ 822
cefa ètmek iştat 550
buruna daruyı çekdirmek is„at 552
cehl ümmü reza‟il 1116
burunuñ yumşagı marin 758
celisi hazır olan meclis nadi 477
but sanem 931 cem‘ elb 182; şeml 975
but arası fahz 376 cem‘ etmek iddihar 353
but tamarı nesa / „irku‟n-nisa‟ 901 cema‘at ümmet 98
buyurmak emr 835 cenan asgaran 891
buz cemed 413 cenkde birbirine adımı çalmak tehriş
bülbül ötmek „andele 696 493
bülend köşk sarh 480 cesim vegab 999
cesur mükellel 978
132
degil ögünme münasib saña kıl anı ferag deveniñ yüñi veber 210
ma‟l-mubahatü bi-cedrin leke deveye künye ebu safvan 1126
fester fidha 618 deveyi nagme ile sürdi hada‟l-ible 830
degirmen raha 950 deyn da‟ül-kibar 1023; ümme 963
dehb teş„is 214 dırahşan ecuc 220
dek ila 124 dibagat èdecek nesne dibag 613
deli mecnun / muhabbil / habit / mahtun dibagatsız olan post ihab 613
781 dibe çökmek rüsub 825
delik sukbe 742 dibek mihras 491
delil-i pür-nebah hevcel 970 didede olsa halavet 1182
dellal-i haber hiddis 207 dide-i şahini dikmek havs 924
demdar saka 493 dideniñ agı çok olmak berec 898
demet huzme 1198 digmez saña hêç la yemessenneke 337
demez yalan söz la yemin 808 diker came yensahu‟s-sevbe 818
demür hadid 302 dikici harraz 436
demür küçük kapu „anac 933 dikilmiş mehit 128
demür ocagı kür 302 dil lisan 149
demürci haddad 302 dil tolaşmak tela„süm 605
den min 124
dil ucı „azbe 760
deñiz yem 139; bahr 965
dilber behic 801; ravh 1180; vaddah
derd ceva 748
244
derd-i ser suda„356
dilde olursa zarafet 1182
dere kif / vadi 764
dil-i müfsid gibi viran ise dar ahrabu
dere pür ab ise zacir 1178 min cevf-i himar 1212
deri cild 112
dilinde ‘ucme olan kimse lahlahani 278
derin su lücce 352
dilir batil / basil 180
dèrler ve yekulun 246
dilsiz ahres 466
dervaze-i hisar derb 238
dimag sada 543
deste-i kagıd dibare 481
diñle nasihat bulasıñ i‘tila istemi„i‟l-
destursuz girmek dümur 802
va„za tecdi şezveten 133
dêv habel 337
deve ibl 200 diñle pendi ola kim nef‘ ède saña oku
deve agılı „anne 275 yaz isme„i‟n-nusha „asa
deve kuşı ne„ame 621 yenfa„uke ikra‟ ve‟ktüb 437
deve kuşınıñ bir ismi refraf 621 dipden koparmak caf / naht 935
deve yatmak büruk 675 dipi demak 1163; sekit 1140
deve yavrısı fasil 736 dirahti-bid hilaf 626
deveniñ dişisi naka 200 diraz cu„şuş 992
deveniñ erkegi cemel 200 dirilmek mevt 986
deveniñ südlüsi şikere 200 dirinti gagat 192
135
gèce gelen tarik 129 ger olursañ sahib-i kudret yıkılmış kalbi
gèce gezmek ‘as 462 yap in tekün za müknetin „ammir
gèce gitme düluc 217 fu‟aden gamiren 145
gèce gündüz sarfan 421 gerdan rakabe 150
gėce işlerse emsa yef„al 1185 germiyyet suhn 787
gècede gitme süra 299 gèrü döndürmek ikfal / i„ade 209
gėceden kalmış aş beyat 1193 gèrü dönmek havr / husur 385
gèceniñ baskını tebyit 636 gêsu racilü‟ş-şa„r 1233
geç meliyyen 422 gêsu-yı huban gadire 774
geçecek deñlü nemazı te’hir irhak 644 gevişi tavarıñ gussaya cerad 546
geçer yemdi 448 gevşeklik fütur 389
geçişmek ükal 1197 gezdi tolaştı dahha 683
geçit mahad 388 giderse in taleh 851
geçmek „ubur 388; mürur 802 gidi keşhan 1171
geçürmek infaz 320 gidici rayih 1171
geda sifrit 183 giran-bar yola gitme duluh 1161
gegirmek cüşa 843 gird-ab gumra 139
gehvare mehd 941 gird-ruy ise mükelsem 1237
gel ta„al 371 girer rufg / yakib 376
gel ‘acele hayyehel 545 girmek vüluc 218
gel iç oldı revan bu çeşme-i şirin sıhhat- girülenmek teka„us 590
bad te„al ikra„ heni‟en kad-hema git ögren ruh te„allem 755
ze‟l-münhelü‟l-a„zeb 315 gitmek zihab 136; za„n 301; şuhus 725;
geldi eta 121; zu 811 şekaz 859
geldi mi hel eta 1169 giyer yeksu 818
geldiñiz eteytüm 422 giymek lübs 436
gelin künne 739 gizlü hafi 169; mektum 360
gelmedi dilberiñ agzı dadı her bir gizlü kelam serar 360
meyden lem yefdi ta„mü femi‟l- goşda olan sada devi 1013
agyedi min külli nebiz 339 göbek sürre 375
gelüp deve çökecek yer mebrek / menah göçer evli nakile 217
275 gök ezrak / felek 419; sema 100
gelür ye‟ti 383 gök kinarı ufuk 420
gemi fülk 194 göl gadir 388
gemici mellah 564 gölge zill 633
geminiñ tahtası sekife 194 gölgelik mezille 160
genc kuşluk dahve 678 gömlek kamis 410
genç şab 135 gön sarm 458
genç karı behkene 934 göñülde gizlemek idmar 349
140
gördüñ mi ben gibi yanık hel şüfte gül rengi gabes 688
misli‟l-muhterik 809 gülec şahs dahuk 677
görme bilme inas 472 gülecek nesne udhuke 262
görmedik ma raeyna 857 güler yüzli beşuş 262
görmek basar 373; lika 807 gülme pek la tukahkih 903
gülmek dahik 185; tehanüf 262
görmez la yera 504
gül-şen-i cennetde bir çeşme adı
görmez asayişi ‘alemde güruh-ı tami‘ la
selsebil 687
yera‟r-ravhate fi‟d-dehri kanifü‟l-
güm olmak diya„ 583
hashas 204
gösterme irşad 305 gümeç balı levme / şehde 1160
göz „ayn 114; tarf 767 gümüş fidda 183
göz bebegi nazir 373 gün aşurı ditretme gibb 356
gün sarardıgı dem tafal 234
göz bulanup agrıma merah 271
günah ism / cünah 263; ism 839
göz diküp bakmak timah / tumuh 248
gündüz sarim 983
göz kamaşmak husu‟ / berak 502
göz kapagı cefn 114 gündüz işler ise adha ya„mel 1185
göz kararmak oldı bir şeyden medeş güneş yuh / cevna 599
502 güneş batdı efele‟ş-şemsü 826
göz kuyrugı mu‟hira‟l-„ayn 239 güneş guruba yakin olmak idnaf 620
göz otı zerire 604 güneşiñ gurubı düluk 678
göz yaşı dam„a 374; „abra 842 güneşiñ zevali düluk 678
göz yummak gamid 372 gür sakal kessa 899
gözdeki gilzat sülak 929 güz harif 448
göze mugravrak na„t / fak 1179 güzel cemil 701
gözetmek havt 917 güzel came bezze 128
gözi yırtlaz eşter 465 güzel dirlikli hafdu‟l-„ayş 312
gözle işaret imad 544 güzel etmek ihmad 295
gözleme tabakiyye 690 güzel etmek sözi tecvid 334
gözüñ iç çevresi himlak 373 güzel ni‘met yed-i beyda 1211
gözüñ siyahı hadaka 373 güzel söz nagye 334
gul si„lat 179 güzel yüzlü sabih 894
gurab ebu zacir 746 güzellendi giyah verefe‟n-nebtü 633
güzellik baha 109; cemal 701
gurreli at şimrah 281
güzide mücteba 106
güç suhan rukyetü‟l-hayye 1037
güç yokuş va„r / kuham 386 H
güçlük harac 222
güft-gu kal u kil 695 ha‟if vecl 832
gügüm mehimme 753 haber hadis 610
habs kasr 399
141
hatt-ı kadr eyler hased el-hasudu la helak „atab 153; tühluk 674; hayn 1173
yesud 1096 helak etmek hass 705
hatt-ı ser ikna„ 1001 helak olmak sübur 386
havan kedd 751 helak olsun aña ta„sen lehu 463
havf erzelan 893 helal besl 975
havfden ya huznden çehre bozulmak hem-dem enis 477
imtika„ 591 hem-rah vadah 273
havic cezer 170 hem-sinn tirb 499
havl havass 203 hep esir 611
havra saluta 485 her a‘la „abkari 861
havruza mebvele 485 her bakan ruy-ıña elbette èder meyl saña
havud agacı katab 736 küllü men şafe muhayyake
havz dibinde kalan su decac 1146 yemidenne ileyke 119
havz yanında kalan bakiyye-i ma’ hacfe her kavmiñ lisanı lugat 106
628 her ne ise ètme tekzib-i kelam el-kavlü
haye zebzebe 862 ma kalet hazam 1097
hayesiz hanziz 334 her ne ketm eyler iseñ dilde olur yüzde
haykırmak sadid 1138 ‘ayan küllü ma tudmiru fi‟l-bali
hayr ile va‘d eyleyüp hulf eylese fegi‟l-vechi yebin 765
mezza„i lezza„1053 herek müsennat 487
hayr olur ba‘zı şer içre muzmir inne herem emerran 887
fi‟ş-şerri hiyaran 1221 hergiz katt 697
hayr u şer gelmez elinden bi-neva la heykel ta„viz 337
yüzka ve la yu„va 1061 hezaran hayzeran 804
hayranlıkla bi-hoş olmak ittilah 842 hıfz èdici „asim / vaki 770
hayret dehş / seder 369 hıfz eylemek ihma / ihsan 770
hayrı çok zat hayyir / kevser 366 hıltit agacı encidan 804
hayrsız hakkında aslafün min milh-i hıred-mend eczel 171
ma‟in 1049 hırs ragam 839; şereh 854
hayvan yatagı meküv / nafika 479 hırs-ı cima‘ şebak 1184
hayye haneş 497 hırsız sarik 172
hayz dahk 677; keyd 962; kur‟ 1002 hışm hard 190
hayz u nifası kesilen karı ayise 189 hıyanet veles 401; els / gaş 504
hazır eylemek tehyi‟e 385 hidmet èden vasif 627
hazırı sen ga’ibe ètme bedel la tebi„ hidmet eylemek nisaf 627
nakden bi-deynin 1104 himmet ekberan 881
hazin adem sahinu‟l-„ayn 1036 Hind’de Adem’iñ èndigi cebel rahun
hêç hazm ètmez o şuride fi‘al cürfün 796
münhal 1215
143
kurd hizla„ 578; asraman 886; ebu kuyıdan su çıkarmak inbat 553
ca„de 1127 kuyruk zeneb 264
kurd yatagı vicar 479 kuyruk salan sa„ve 643
kurduñ savtı „uva 1006 kuzgun gadaf 1205
kurdus mültaka‟l-„azm 1244 kuzı hamel 593
kurı çamur salsal 467 kücen zariban 710
kurı incik zunbub 1136 küçük deve ferş 968
kurı ot haşiş 489 küçük dil türfe 949
kurı yer helekun 674 küçük koga hurca 222
kurma hizrab 514 külbasdı ismi melil 690
kurşun anük 531 külhan ütun 1204
kurt semella„ 348 külüng mi„vel 659
kurtarmak hafr 328 kümes temrad 240
küp denne 241
kurtcagız dude 497
küpe ra„se / kurt 740
kurtuldı neca 535
kürek micdaf 368
kurtulmuş nakiz 328
kurulı kapu ritac 238 kürk ferve 409
küs ferc 219
kurum keten 1204
küsmek vagam 545
kurumak hebc
kurutmak tasvih 579
L
kus-ı vasi‘ lehdem 725
kusma kay‟ / huva„ 592
la‘n behl 562
kusur hisbile / gala 989
kuş tayr 264 lafz-ı bi-smi’llah besmele 868
lag mizah 262
kuş daneyi devşürdi nakara‟t-tairü 488
lagar vakiz 328
kuş konmaz otı helyun 508
lagarlık „acef 800
kuş ötmek şakşaka 696
lagute mizher 163
kuş sürüsi ibbil 554 lahana kürnüb 201
kuşak mintaka 719 lahd-ı kafiran narus 415
kuşanmak tenattuf 719 lakab-ı Hazret-i Yunus zu‟n-nun 790
kuşluk duha 906 lal-i mader-zad ebkem 864
kuşluk ta‘amı gada 906 la-ubalilik mücun 794
kuteh cu„şuş 992 layık olur yenbagi 663
kutehlik kisar 399 lazime-i beyt esas 197
kutlu eymen 745 lebs irmizaz 989
kutuz it „akur 387 lecuc „anud 910
kuvvet münne 793; yed 970; ezr 980 legen mizken 753
kuyı bi‟r 287 lems havas 476
151
pek karañu gèce leyl-i leyil 1202 penah eyleyecek yer melaz / vezer /
pek kerim üsvetü‟l-ecvad 1017 ma„kil 317
pek kesici nesne şehiz 333 pend va„z 903
pek kıvırcık saç katat 1232 pendimi goş èt konuşma merdüman-ı
pek kocalmak herem 846 dun-ıla istemi„ nushi fe-la te‟lef
pek koyu gölge zill-i zalil 1202 ma„a‟l-kavmi‟n-nezil 699
pek letafetlü olan boy raşik 1183 penir cübn / sennur 1147
pek merhametlü hannan 772 pepeli elsag 149
pek muhfi sada hems 1003 perakende şa„s / şetit 182; şetta 422
pek musinn „ata 819 perde sitr / hidr 917
pek mübariz halis 951 perde yırtmak hurmete vèrmek halel
pek müşkil „udal 289 intihak 664
pek nahif enhal 748 perdeniñ eñsesi vera-yi hicab 162
pek sakiliñ hakkına ètdi sudur eskalün pergar fercar 343
peri cin 100
min erba„a‟in la tedur 1072
peyni za„lul 825
pek ses dacce 1004
pezeveng ka‟id 636
pek sıcak gün yevm-i hamt 380
pırasa kürras 201
pek siyah ise gözi ed„ac 1230
pinyal mi„vel 773
pek soguk gèce leyletün zatü ezizin
1203 pir şeyh 135
pek soguk şey’ hakkında ebradu min pir cima‘dan kaldı havkala‟ş-şeyhu 819
emradin la yüşteha 1044 pire bergus 514
pek soguk yel hurcuc 222 pire bevli „akberi 1160
pek şedid olursa kış sinayyir 927 piri böyük tutdı „azzere‟ş-şeyha 704
pek şedid ölüm mevt-i ahmar 1042 pirinç eruz 425
pek şedid rih „atiye 159 pişmiş nadic 726
pek televvün eyleyen bark-i hulleb 1025 pişürdi eti endace‟l-lahme 726;
pek ugursuz kimse eş‟emü min-ahmuri tahiye‟l-lahme 815
„adin seza 1038 piyade racil 136
pek urmak vakz 328; lahf 921 pogaca turmus 667
pek yalancı meluz / kezzab 164 poyraz yeli mis„ / hir 413
pek yer sahma 117; hazn 140; vagr / puhu kuşı sada 621
„araz 433 puhunuñ savtı zuka 1009
pek yerler na„l / ahmes 467 pusu kurmus / kemin 764
pek yürimek hakhaka 447 puşt muzahher 942
pek zeki el-ma„i / ye‟lma„i / levza„i 875 pürüz zi‟bir 410
pekmez dibs 142 püserbaz luti / muglim 716
pelas hils 551
penah „iyaz 317
158
şevk-i ruhsarıñ ile dilde çeragım şu‘aranıñ fesahatde beyanı iflak 646
yakarım bi-heva vechike fi‟r- şu‘lelenmek ecic 220
rav„i siraci ezku 820 şuriş ziham 737
şeyh necdi lakab-i şeytan 1222 şübhe etmek iştibah 836
şeyh necdiye cesban sebb evla leh 1222
şey-i nefis danin 353 T
şeytan-ı mehibe „ifrit 179
şi‘r okumak inşad 307 ta ki key 313
şi‘ri bilmek ilham 873 ta‘zim-i mün‘im şükr 96
şi‘r-i gayri iddi‘a intihal 872 tab‘a hoş gelmek bir nesne ravk 904
şiddet be‟s 202; kirtit 1140 tabak fatur-zer 905
şiddet-i buhlini ètsek ima ebhalü min tabi‘ mevla 969
madir 1220 tabi‘at gariz 451
şiddet-i harr ecce 220
tabib „arraf 622
şiddet-i hırs ètmek ciya„ 1184
tabl dühül 607; eşheran 885
şiddetli gün zemherir 415
tabut iran / na„ş 519
şikem ecvefan 885
tac iklil / regas 203
şiker ferc 115
tag cebel 235
şimdi el-an 382
tag arasında olan yol ficac 235
şimşegiñ çakması imad 544
tag başı şimrah 281; „alem 357
şimşegiñ çakması nerm ise misa„ 584 tag depesi semega 217
şimşek berk 158
tag keçisi ayyil 709
şimşir-i bürran müzekker 773
tagıtma la tusi„444
şinik nasif 623 tagıtmak teştit 178; teş„is 214; ibdad
şir ebyedan 889; ebu‟l-ebyad 1120 296
şira tila 332 taharet kur‟ 1002
şir-dan kibbe 949 tahavvül sara 395
şir-i derrende ebu‟l-haris 1125 tahin raşi / dehş 322
şirin-suhan adem lezzi 331 tahkik o innehu 408
şiş migvel 267; seffud 936 tahlis inkaz 318
şişman mutahhem 1237 taht erike 203
şişmek intifah 287 taklid ve‟m 338
şitab eyle vihen 306
taklil-i ‘ata işyag 617
şöyle şöyle keyte ve keyte / zeyte ve
takviye vèrmek itras 530
zeyte 1196
tal şu„be 655
şu za 121
talak tahal 949
şu ‘alametler unudulmaz zeman-ı haşre
taleb „aşm / ravm 154
dek hazihi‟l-asaru la tunsa ila
talkavuk tufeyli 515
vakti‟n-nuĢur 390
şu iş üzre ol „aleyke‟l-emre 306 talkavuk kimse dayfen / dariş 214
164
tevkir iclal 704 toprak turab 99; nesile 272; „afer 952
teyemmüm etmek kasd 272 topuz debbus 1151
tezyin tevşiye 861 torı at kümeyt 151
tırhuz tirrih 211 toy kuşı hubara 1207
tırmalamak humuş / hadş 510 toz gubar / „isyer 445
tibden ise bılaşık „abika 1175 toz şeza 439
tilki sa‟leb 168 tuc sufr 531
tilkünün avazı subah 1007 tug tuh 607
timsah fir„avn 790 tuhafcı saydelani 537
tiraş ètdi başı salmaha‟r-re‟se 253
tul karı ermele 396
tiriz dihris 525
tulu‘uñ ibtidasiyle şürukı büzug 599
tir-keş cefir 932
tura dürre 534
togmak tulu„ / zülug 599 turfanda yemiş bakure 261
togramak tefliz 336 turna habercel 554
togrı boy sa„de 920 turşi kamuh 631
togrı söz hikmet 105
turş-ru adem „abus / katub 498
togrı yol sirat-i mustakim 305
tut temessek 851
togrılık sedad / seded 1210
tohm bezir 188 tut kulak veccih şema’en 871
toka izim 719 tutkal gira 938
tutmak ahz 138; ahz 329; imsak 657
toksan tis„un 443
tutruk darm / vakud 939
tokumak nesc / hiyal 914
tuvana hazver 999
tokuz tis„a 440
tuz ebu „avn 1121
tokuzla üç arası bid„ 342
tuz menin 793
tolanmak nesne etrafını tavf 878
tuzak şereke 199
tolaşık mültef 523
tuzlu su bahr 965; milh 1146
toldur imla‟ 911
tüfek sebetan 1166
tolmak imtila 125
tükrügüñ derd ile hulkuma tıkanması
tolu sekit 1140; bered 1163; habb-i
cürad 546
gamam 1242
tükrük busak 949
tolu bardak dihak 649
tütmek gusun 1204
tomruk cezl 659
tomuz balıgı dilfin 211 tütün tabg 911; duhan 939
ton seravil 115 tüy kabarmak bir‟ele 653
tonatmak terkiş 492
toñdı cemed 1163 U
toñmak cümud 413
top küre 1166; midfa„a 1166 ‘ubur irmizaz 989
top kıl karn 968 ucuz irhas 439
166
yakın bil az olur salim hatardan kim ki yardım ètsün hak aña kim ola yardımda
çok söyler teyakkan kallema bize es„ada‟llahü li men kane lena
yeslem mine‟l-„asuri men yehzer fi‟l-is„ad 303
350 yardımcı zahir 411
yakınlık izdilaf 218 yarmak herd / sad„ 659
yalamak lahs 1154 yasak vazi„ / tenbih 527
yalan kizb 103 yasdıgac mistah 752
yalan söz urcufe 173 yasdık visade 308
yalancı harras 537 yaş budak gusn 236
yalatmak il„ak 1154 yaş ot kela 489
yaldızlamak temvih 1156 yaş yemiş fakihe 486
yalı sif 394 yaşla göz tolmak igrirak 921
yalman sinan 749 yaşlı deve „avd 513
yaltak melah 285 yaşlu esenn 499
yaltaklık basbasa 807 yaşmak lisam 738
yama urmak ledm / terdim 717 yatık kafuze 649
yan cenb 126; „itfi 444; hasir 964 yatmak dac„658
yañak vicne 110
yaver nasir 407
yanaz kimse lücuc 230
yanıñda „indeke 124 yavrı firah 468
yañlış hata 185 yay kavs 161
yapça gidiş irvad 299 yayka karris 603
yapış i„tasim 851 yaymak rahd / melak 666
yapışdırmak ilzak 938 yayvan mufattah 769
yaz mevsimi sayf 288
yapışmak teşebbüs 624
yazar yümli 874
yapmak bina 343
yaprak varak 261 yazdım kıl ezber böylece emleltü fa-
yar hillün 662 hfaz hakeza 449
yara cürh 454 yazı galat ètmek rakam 732
yazmak imla 104; zebr 457
yaradan hicran akmak firiz 454
yaralı mecruh 247 yè kul 416
yaramaz talih 1150 yedi seb„a 440
yaramaz kimse „arim 822 yedi kat arzıñ evveli retka 959
yaramaz şahs berdes 463 yedi kat yer seb„-i gubar 952
yaranıñ şişi nüfah 271 yel rih 99
yaraşık resik 464 yel hububunda agaclardan gelen ses
yardım ancak teñridendir kim gına zafzafa 694
yelek riş 264
vèrmez sipah innema‟n-nasru
yeleksiz ok mi„rad 320
mina‟llahi fe-la yugni‟r-raciş 844
yelken şira„346
169
ed„ac kara gözli 228; pek siyah ise gözi el-cevad eyü at 816
1230
eledd hasm-ı kavi 566
eda ödemek 691
el-emrü ma-fevka‟l-edeb ètme gustahi-i
edat el aleti 343
me’murı ‘aceb 1060
eddad mukabil olsalar 971
elf biñ 423
edim sahtiyan 458
elfeti‟l-yuha‟ü haza‟l-i„tila‟ bi‟l-ittida„
ef„a engerek 453
buldı bu yüksekligi hur-şèd
efdalan emn / ‘adl 893
alçaklık ile 595
efele‟ş-şemsü güneş batdı 826
el-hasudu la yesud hatt-ı kadr eyler
efharan ‘arab / ‘acem 887
hased 1096
efidi‟l-„ilme me„a‟l-hizzeti li ya feyyad
el-haya‟ü yemne„u‟r-rizk na-be-ca
kıl kerem danişi rahatla baña ya
şerm ètme de yokdur semer 1106
Allah 548
el-hibr ve‟l-gumr el-ane siyyan dana vü
eflah a„leme mukabil 347
na-dan şimdi beraber 779
eflec apışı ayrık olan kimse 226; dişleri
seyrek olan 1231 el-hurru „abdün in tama„ hurmetin hatt
efr koşmak 778 eyler insanıñ tama‘ 1077
efrenc frenk 1027 elif bir harf 423
eftas burnı yassı 466 elk parlamak 544
ehda min du„aymisi‟r-raml eyleseñ bir el-kavlü ma kalet hazam her ne ise
rehbere idrak-i haml 1078 ètme tekzib-i kelam 1097
ehdeb müjganı çok olsa 1239 elki fi mak„adihi koy götüne 1165
ehlen biküm ma‘murluk olsun size 422 el-ma„i pek zeki 875
ehneü‟l-ma„rufi evcahü eyleme ihsanda els hıyanet 504
elsag pepeli 149
ta‘vik ü kesel 1080
el-yevm bugün 116
ehvi uzat el 408
eme cariye 358
ehyef beli ince güzel 635 emed gayet 301
ehyeman üştür-i ser-mest / silab 886 emerran fakr / herem 887
ekberan himmet / nefs 881 emir beg 835
ekder bulanık 374 emirü‟l-ceyşi ser-‘asker 341
ekhal hudayi sürmelü 750 emleltü fa-hfaz hakeza yazdım kıl ezber
ekhebü lami„ pek gök 1024 böylece 449
ekmeh anadan gözsüz togan 750 emr buyurmak 835
el„as kara dudaklı 465 emred sade-ru 135
ela ol agah 122 emsa yef„al gėce işlerse 1185
el-an şimdi 382 emsi dün 116
elb cem‘ 182 en„amtü‟n-nazar eyledim pek dikkat
el-carü sümme‟d-dar hane tursun sen 1040
heman komşuya bak 1095 enam halk 98
182
rabiz zirek 459 ramyetün min gayri ramin kılsa bir na-
rabv artma 813 ehl isabet nagehan 1066
rabve tepe 670 ranv şedd / irha 982
rac„-i kahkara iz üzre dönme 860 rasas kalay 531
racil piyade 136 raşi tahin 322
racilü‟ş-şa„r gêsu 1233 raşik pek letafetlü olan boy 1183
rada‟d-duha kaba kuşluk 906 ratibe vazife 1169
radi kötü 865 ravda bag 147
ragam hırs 839 ravh dilber 1180
ragif kirde 667 ravk tab‘a hoş gelmek bir nesne 904
ragv bögürmek 707 ravm taleb 154
ragve süd köpügi 555 ravnak hüsn 1180
rah şer-ab 829 ravuk süzgi 940
raha avuç 363 rayb şek 1030
raha bolluk 132 raye bayrak 607
raha degirmen 950 rayih gidici 1171
rahah zemin-i nerm / ‘ayş-ı ferah 270 re‟isü‟l-kavmi başbug 341
rahbu‟l-bal re’fet sahibi 1016 re‟s baş 112
rahd yaymak 666 rebab kemani 163
rahim koyun sesli 864 reccizhu fi külli‟z-zeman oku anı her
rahima‟llahu li-men raha nefilü‟l-iksat anda 810
şefkat ètsün hak aña kim gide rah-ı recla taşlı yer 447
‘adle 559 recle semüz ot 434
rahis divar 530 reda düşdi 553
rahrah bol 260 refah hoş dirlik 838
rahrah siyeh-mest / yufka 276 refete‟l-„azme ufatdı kemigi 191
rahun Hind’de Adem’iñ ėndigi cebel refka beşinci asman 957
796 refraf deve kuşınıñ bir ismi 621
rakabe gerdan 150 refref çadır etegi 160
rakam yazı galat ètmek 732 regas tac 203
rakasa‟l-mizberü fi‟t-tirsi ke-misli‟l- rehhas divarcı 530
„uncuc oynadı hame varakda pek rehn öñdül komak 778
eyü at gibi 231 rehv èniş yokuş olan yer 827
raki„ ahmak / asman 953 rekib asma sırası 487
rakik yufka 276 rekz sancmak 1170
ram ıslah eylemek 947 remil kum 670
ramda‟ kızgın 670 rena çok bakdı 815
ramid keskin 735 resas eski 197
rammaze çok ‘asker 341 resik yaraşık 464
207
ürkun boy begi / emr-i a‘zam 786 vakiz lagar / çapük 328
„üsfiye sac ayagı 936 vakka„ pek gıybet èden 575
üsküfe kapunıñ alt èşigi 648 vakkah bi-şerm ü haya kimse 323
üsr habsü’l-bevl 706 vakud tutruk 939
üss temel 478 vakz pek urmak 328; za‘f 563
üsvetü‟l-ecvad pek kerim 1017 valih şaşkın adam 847
ütrüc agaç kavunı 708 varak yaprak 261
vasa„a isketi 221
ütun külhan 1204
vasat orta 126
üzbe dügüm 930
vasif hidmet èden 627
üzn kulak 113
vatar hacet 175
V vatf kulagıñ kılı 759
vatid sa’ir / sabit 998
va„r güç yokuş 386 vay acaba 123
va„va„ çıgıltı 577 vayhake vay saña 123
va„va„a köpek avazı 577 vazi„ yasak 527
va„z pend 903 ve lekad hüvinne ma kane „aleyküm bi-
va‟d-i „urkubi va‘d-i bi-hode 164 „avis kolay oldı size tahkik o ki
vabat za‘f 563 oldı müşkil 528
vadah hem-rah / murafakat 273 ve yekulun dèrler 246
vaddah dilber 244
ve‟m taklid 338
vadi dere 764 veber deveniñ yüñi 210
vadi„ alçak 910 vebi‟e pek böyük çömlek 752
vafaka şennün tabaka uysa bir nesne
vebil-i şü‟bub baran-ı şedid 319
birine hazaka 1225 vecbe düşmek 287
vagam küsmek 545 veccih şema’en tut kulak 871
vagd soysuz 452 vech yüz 109
vagl da‘vetsiz varup içmek müdam vechü‟l-cenan-i eşrak ruy-ı dil oldı
1026 taban 660
vagr pek yer 433 vechü‟n-nasibi esved 1040
vahah muttasıl işidilen ses 1004 veciz muhtasar söz 457
vahen huşa 306 vecl ha‟if 832
vahfe kise 423 vecur agız otı 604
vahid bir 439 veda‟et çehre-i hüsn 1181
vahm agır 541 vedi bevlden soñra gelen ab 1137
vahy cibril-i emin 249 vefr çok mal 148
vahyün fi‟l-hacer sırr-ı mektum 1031 vega savaş 127
vaki hıfz èdici 770 vegab cesim / nahif 999
vaki„a kıyamet 415 vehde èniş 357
vehn nısfu’l-leyl 381; kagşamak 522
218
Yabancı dil olarak Türkçe‟yi öğrenenler arasında sözlük kullanımı anadili olarak
Türkçe‟yi öğrenenlere kıyasla daha fazla olmakla birlikte dil öğrenenler kendilerine yeter hale
geldikten sonra sözlüğe bakmayı bırakmaktadır. Sözlük kullanımı bugün sadece özel merak
duyanlara ya da ilmî çalıĢma yapanlara hasmıĢ gibi algılanmaktadır.
GeçmiĢte sözlük kullanımı bu derece yaygınken bugün neden bu alanın eksik kaldığı
üzerine düĢünmek gerekir. Ülkemizin önemli mütefekkirlerinden Cemil Meriç kamusun bir
milletin hafızası, yani heyecanıyla, hassasiyetiyle, Ģuuruyla kendisi olduğunu, kamusa uzanan
elin namusa uzandığını belirtmektedir (MERĠÇ 2009: 88). Bu derece önemli bir alan için
özellikle biz Türkçe araĢtırmacılarının gayret sarf etmesi gerekmektedir.
Bir milleti ayakta tutan onun fertlerini birbirine bağlayan manevî dinamikleridir. Bu
dinamiklerimizden biri de dilimizdir. Dil, kültürümüzü de içinde taĢır. Dilimizin ve
kültürümüzün kaynağı ise bizden öncekilerin ortaya koyduğu eserlerdir. Bu eserler
anlaĢılmadığı ve bugüne bir Ģey anlatmadığı iddiasıyla unutulmaya terk edilmiĢtir.
Geleneğimizdeki en önemli dil öğretim yöntemlerinden olan manzum sözlükler üzerine bugün
Türkçe Eğitimi Bölümleri‟nde çalıĢmalar yapılmamaktadır. Oysa kelime öğretimini zevkli bir
223
hale getiren ve öğrencilerin kavram dünyalarını geliĢtiren bu sözlükler bugünün dil öğretimi
derslerine de ıĢık tutacaktır.
Gerek yöntem olarak gerek içerik olarak manzum sözlüklerin bugün araĢtırılıp örnek
alınması gerekmektedir. AraĢtırmada da ifade edildiği üzere gerek gençlik çağında gerekse
ilerleyen yaĢlarda insanlar düzenli, makamlı seslere kulak vermektedirler. Bir bebek beĢikte
kendisine söylenen ninniden hoĢlanmaktadır. Tıpkı ninni gibi insanlar, tekerleme ve Ģiirden de
hoĢlanmaktadır. Bu yollarla öğrendikleri akıllarından uzun süre çıkmamaktadır.
KAYNAKLAR
AKSAN, Doğan (2009). Her Yönüyle Dil Ana Çizgileriyle Dilbilim (5. baskı) (Cilt 1-2-3).
Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları.
ARSLAN, Mustafa (2011). Menâzimü‟l-Cevâhir (Arapça-Farsça-Türkçe Manzum Sözlük).
Ankara: Genesis Kitap.
BUDAK, Yusuf (2000). Sözcük Öğretimi ve Sözlüğün ĠĢlevi. Dil Dergisi, 92, 19-25.
EMĠNOĞLU, Emin (2010). Türk Dilinin Sözlükleri ve Sözlükçülük Kaynakçası. Sivas: Asitan
Yayıncılık.
KAÇALĠN, Mustafa (2006). Mütercim Âsım Efendi. Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi
Ġstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı.
KARTAL, Ahmet (2003). Tuhfe-i Remzî Manzum Farsça-Türkçe Sözlük. Ankara: Akçağ
Yayınları.
KILIÇ, Atabey (2009). Mustafa bin Osman Keskin Manzume-i Keskin. Ankara: Türk Dil
Kurumu Yayınları.
KIRBIYIK, Mehmet (2007). Miftâh-ı Lisân Manzum Fransızca-Türkçe Sözlük (Yusuf Hâlis).
Ġstanbul: BeĢir Kitabevi.
MERĠÇ, Cemil (1986). Kültürden İrfana. Ġstanbul: Ġnsan Yayınları.
MERĠÇ, Cemil (2009). Bu Ülke (31. baskı). Ġstanbul: ĠletiĢim Yayınları
MUHTAR, Cemal (1993). İki Kur‟an Sözlüğü Luğat-ı Ferişteoğlu Abdullatîf İbn Melek ve
Luğat-ı Kânûn-ı İlâhî Abdulmecîd İbn Ferişte. Ġstanbul: Marmara Üniversitesi
Ġlahiyat Fakültesi Vakfı Yayınları Nu.67.
ÖZ, Yusuf (2010). Tarih Boyunca Farsça-Türkçe Sözlükler. Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
ÜNALAN, ġükrü (2001). Türkçe Öğretimi (2. baskı). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.
YILDIZ, Cemal (2008). Yeni Öğretim Programına Göre Kuramdan Uygulamaya Türkçe
Öğretimi (2. baskı). Ankara: Pegem Akademi.
FAYDALANILAN KAYNAKLAR
AHTERÎ Mustafa Efendi. (2009). Ahterî-i Kebir (Haz. A. KIRKKILIÇ, Y. SANCAK). Ankara: Türk
Dil Kurumu Yayınları.
ALLAH: Kur‟an.
ATAY, Hüseyin, ATAY, Ġbrahim, ATAY, Mustafa (1964). Arapça-Türkçe Büyük Lûgat (Cilt 1-
2-3). Ankara: Bayrak Matbaası.
225
AYVERDĠ, Ġlhan (2011). Asırlar Boyu Târihî Seyri İçinde Misalli Büyük Türkçe Sözlük (4.
baskı) 1 A-G: Redaksiyon-Etimoloji: Ahmet TOPALOĞLU, LXXII+1143 s.; 2 H-N,
VIII+1145-2402 s.; 3 O-Z, VII+2403-3595 s. Ġstanbul: Kubbealtı NeĢriyatı.
BANGUOĞLU, Tahsin (2011). Türkçenin Grameri (9. baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
BATTAL, Abdullah (1934). İbnü-Mühennâ Lûgati (İstanbul Nüshasının Türkçe Bölüğünün
endeksidir). Ġstanbul: Devlet Matbaası.
BAYAR, Nevnihal (2006). Açıklamalı Yeni Kelimeler Sözlüğü. Ankara: Akçağ Yayınları.
BURSEVÎ, Ġsmail Hakkı. (2011). Kelimeler Arasındaki Farklar (Kitâbu‟l-Furûq) (Ö. Aydın,
Çev.). Ġstanbul: ĠĢaret Yayınları.
CLAUSON, S. Gerard (1972). An Etymological Dictionary Of Pre-Thirteenth Century Turkish.
Oxford: Clarendon Press.
CÛDÎ, Ġbrahim Efendi. (2006). Lügat-ı Cûdî (Haz. Ġ. PARLATIR, B. T. AKSU, N. TUFAR).
Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları.
ÇATIKKAġ, Ata (2001). Örnekli ve Uygulamalı Türk Dili Kılavuzu (3. baskı). Ġstanbul: Alfa
Yayınları.
DEMĠREL, Özcan. (2004). Türkçe ve Sınıf Öğretmenleri İçin Türkçe Öğretimi (6. baskı).
Ankara: Pegem A Yayıncılık.
DEVELLĠOĞLU, Ferit (2009). Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat Eski ve Yeni Harflerle
(Haz: A. S. GÜNEYÇAL) (29. baskı). Ankara: Aydın Kitabevi Yayınları.
DĠLÇĠN, Cem (1995). Örneklerle Türk Şiir Bilgisi (3. baskı). Ankara: Atatürk Kültür, Dil ve
Tarih Yüksek Kurumu, Türk Dil Kurumu Yayınları.
DĠLÇĠN, Cem (2009). Yeni Tarama Sözlüğü (2. baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.
el-ASKERÎ, Ebû Hilâl (2009). Arap Dili‟nde ve Kur‟ân‟da Farklar Sözlüğü (el-furûq fi‟l-Luğa)
(V. Akdoğan, Çev.). Ġstanbul: ĠĢaret Yayınları.
el-ISFAHÂNÎ, Rağıp (2010). Müfredat (Kuran Kavramları Sözlüğü) (Prof. Dr. A. GÜNEġ, M.
YOLCU, Çev.). Ġstanbul: Çıra Yayınları.
EREN, Hasan (1999). Türk Dilinin Etimolojik Sözlüğü. Ankara: Bizim Büro Basım Evi.
es-SÂMARRÂÎ, Dr. Fâdıl Sâlih (2011). Kur‟ân‟ın Edebî Dili Lafız-Ma‟nâ Uyumu (Lemesâtun
Beyâniyyetun fî Nusûsin mine‟t-Tenzîl) (F. S. KARAMOLLAOĞLU, Çev.). Ġstanbul:
ĠĢaret Yayınları.
GÜMÜġKILIÇ, Mehmet (Spring 2008). 18. Yüzyıl Ġstanbul Ağzı Hakkında Bazı Gözlemler.
Turkish Studies, Volume 3/3, 389-401.
ĠNCE, Yılmaz (2002). Manzum Sözlükler ve ġemsî‟nin Cevâhirü‟l-Kelimât‟ı Üzerine Bir Dil
Ġncelemesi. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2, 175-182.
KAÇALĠN, Mustafa S. (2006). Dedem Korkut‟un Kazan Bey Oğuz-nâmesi Hikayet-i Oguz-
name-i Kazan Bég ve Gayrı – Metin ve Açıklamalar. İstanbul: Kitabevi.
KARASAR, Niyazi (1986). Bilimsel Araştırma Yöntemleri -Kavramlar, İlkeler, Teknikler- (3.
baskı). Ankara: Bilim Yayınları.
226
KARTALLIOĞLU, Yavuz (Fall 2008). Osmanlı Türkçesindeki Ekler Dudak Uyumuna Göre
Nasıl Okunmalıdır?. Turkish Studies, Volume 3/6, 458-481.
KORKMAZ, Zeynep (2010). Gramer Terimleri Sözlüğü (4. baskı). Ankara: Türk Dil Kurumu
Yayınları.
KÜLEKÇĠ, Numan, Karabey, T. (1990). Sünbülzâde Vehbi – Tuhfe. Erzurum: Fen-Edebiyat
Fakültesi Yayınları No: 92.
MACĠT, Muhsin (1997). Nedîm Divânı. Ankara: Akçağ Yayınları.
MAKSUDOĞLU, Mehmet (2010). Arapça Dilbilgisi (15. baskı). Ġstanbul: Ensar NeĢriyât.
MUTÇALI, Serdar (1995). Arapça – Türkçe Sözlük. Ġstanbul: Dağarcık Yayınları.
Mütercim Âsım Efendi (2009). Burhân-ı Katı (2. baskı) (Haz. M. ÖZTÜRK, D. ÖRS). Ġstanbul:
Türk Dil Kurumu Yayınları.
Mütercim Âsım Efendi. El-Okyanus el-Basît fî Terceme-i Kâmus‟ul-Muhît (cilt 1-2-3).
Ġstanbul: Asitane Kitabevi.
NADĠR, Mehmet (2005). Terbiye ve Ta‟lîm-i Etfâl (Haz. M. Sabri KOZ – Enfel DOĞAN).
Ġstanbul: Ġstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı.
OKUMUġ, Sait (Summer 2009). Muhammed Hevâî Üsküfî ve Türkçe-BoĢnakça Manzum
Sözlüğü Makbûl-i Ârif (Potur ġâhidî). Turkish Studies, Volume 4/4, 824-844.
REDHOUSE, S.J.W. (2006). A Turkish and English Lexicon. Ġstanbul: Çağrı Yayınları.
SARAÇ, Yekta (2004). Edebiyat Terimleri (Istılâhât-ı Edebiyye) (Muallim Naci) (2. baskı).
Ġstanbul: Gökkubbe.
SARAÇ, Yekta (2010). Klâsik Edebiyat Bilgisi Belâgat (7. baskı). Ġstanbul: Gökkubbe.
SARI, Mevlüt (1982). El- Mevarid Arapça-Türkçe Lûgat. Ġstanbul: Ġpek Yayınları.
STEINGASS, F. (2005). A Comprehensive Persian – English Dictionary. Ġstanbul: Çağrı
Yayınları.
ġeyhülislam Mehmed Esad Efendi (1999). Lehcetü‟l-Lügat (Haz. A. KIRKKILIÇ). Ankara:
Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Türk Dil Kurumu Yayınları.
TAHĠR, Mehmet (Bursalı). (H. 1222). Osmanlı Müellifleri: Ġstanbul: Matbaa-i Âmire.
TIETZE, A. (2002). Tarihi ve Etimolojik Türkiye Türkçesi Lugatı 1 A-E: 763 s.; 2 F-J, 440 s.
Ġstanbul – Wien: Simurg 56 Sözlük 2.
TĠMURTAġ, Faruk Kadri (2005). Eski Türkiye Türkçesi XV. Yüzyıl Gramer-Metin-Sözlük (3.
baskı). Ankara: Akçağ Yayınları.
TOPALOĞLU, Bekir, ÇELEBĠ, Ġlyas (2010). Kelâm Terimleri Sözlüğü. Ġstanbul: ĠSAM Yayınları.
TOPALOĞLU, Bekir, KARAMAN, Hayrettin (2005). Arapça – Türkçe Yeni Kâmus (21. baskı).
Ġstanbul: Ensar NeĢriyât.
TUĞLUK, Halil Ġbrahim (2008). 17. Yüzyıla Ait Harekeli Ġki Metinde Bazı Ġmlâ Özellikleri.
Turkish Studies, Volume 3/6, 613-630.
ÜNVER, Ġsmail (1993). Çeviriyazıda Yazım Birliği Üzerine Öneriler. Ankara Üniversitesi Dil
ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türkoloji Dergisi, 1, 53-89.
227
228
EK: TIPKIBASIM