Stephen LaBerge & Howard Rheingold - Bilinçli Rüyalar Dünyasını Keşfetmek

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 334

Bilinçli Rüyalar

Dünyasını Keşfetmek

Stephen LaBerge
&
Howard Rheingold

Çeviren: Rüya Koray


K ORiDOR Y A Y IN CILI K - 172
ISBN: 978-605-4188-40-6

BiLiNÇLi RÜYALAR DÜNYASINI KEŞFETMEK


Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Özgün Adı: Exploring the World of Lucid Dreaming

© 1990 Dr. Stephen LaBerge & Howard Rheingold


© Bu kitabın Türkiye'deki yayın haklan Koridor Yayıncılık'a aittir.
Yayıncının izni olmaksızın çoğaltılamaz, kaynak gösterilmek suretiyle alıntı yapılabilir.

Editör: Zübeyde Abat

Redaksiyon: Dilara Anıl Özgen

Çeviren: Rüya Koray

Kapak ve sayfa tasarımr. llknur Muştu

Baskı ve cilt: Oktay Matbaacılık, lstanbul

1. baskı: KoridorYayıncılık, lstanbul, 2011

KORiDOR YAYINCILIK
Maltepe Mah. Davutpaşa Cad. MB iş Merkezi

No: 14 Kat: 1 D: 1 Zeytinburnu/ lstanbul

Tel.:0212-54441 41 /544 66 68/544 66 69

Faks.: 0212- 544 66 70

E-posta: info@koridoryayincilik.com.tr

www.koridoryayincilik.com.tr

Genel Dağıtım: YELPAZE DA�ITIM


Tel.: 0212 544 46 46/544 32 02 - 03

Faks: 0212 544 87 86

E-posta: info@yelpaze.com.tr
Dr. Stephen LaBerge'ün
Çığır Açan Kitabına Ovgüler

"Etkileyici, kışkırtıcı ve inanılmaz derecede ilham verici ...


LaBerge 'ün kitabı, rüya görenlerin kendi rüya atem/erinde devrim
yaratmaları için kullanabilecekleri teknikler sunuyor. Yepyeni
bilgiler içeren ve son derece yalın bir anlatıma sahip bu eser,
bilinmezin kapılarını aralıyor. Bu harikulade kitabı kesinlikle
tavsiye ediyorum. "
Patricia Garfield (Yaratıcı Rüya Görme kitabının yazarı)

"Stephen LaBerge, hem uykuda hem de rüyalarda tam anlamıyla


bilinçli olmanın bilimsel olarak mümkün olduğunu ispatlıyor.
LaBerge 'ün kitabı, bilinçli rüya görmek isteyenler için tavsiye
ve teknikler içermenin yanı sıra, kişisel gelişimi güdü/emenin
yollarına da işaret ediyor ... Ayrıca sorunlara yaratıcı çözümler
getirmenin önünü açıyor. İlham vericifikir. ve içgörülerle bezenmiş,
kesinlikle okunması gereken bir kitap. "
Dr. Robert E. Ornstein (Bilincin Psikolojisi kitabının yazan)

"Kışkırtıcı bir kitap, rüya gören beyne dair çizilmiş en iyi harita."
Marilyn Ferguson (Kova Çağının Teorisi kitabının yazan)
Sevgi ve Işığa, Minnettarlıkla,
S.L.

İlham Perim ve Öğretmenim,


Annem Geraldine Rheingold'a,
H.R.
'
\
...
----- iSi L UA::u 4

İçindekiler

Bilinçli Rüyaların Dünyası ..................................................................... 13

Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık ......... 28

Rüyalara Uyanmak .................................................................................. 69

Açık Bilinçle Uykuya Dalma .............................................................. 108

Rüyaların İnşası .................................................................................... 131

Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları ..................................... 150

Macera ve Keşifler ................................................................................ 177

Yaşamın Provası .................................................................................... 196

Yaratıcı Yoldan Problem Çözme ........................................................ 214

Kabusların Üstesinden Gelmek ........................................................ 232

İyileştirici Rüya ..................................................................................... 264

Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak. 290

Son Söz .............................................................. ..................................... 314

Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar .............................................................. 316

Notlar ...................................................................................................... 324


Alıştırmalar

1. Bilinçli Rüyalann Dünyası .................. ...................:...................................... 13


Mevcut Bilinçlilik Haliniz .......................................................................... .................... 24

2. Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık. ............. ....... 28


Rüya İşaretlerinizin Listelenmesi. ................................................................................ 59
Başarı için HedefBelirleme ........................................................................................... 60
Bilinçli Rüya Görmek için Zamanınızı Programlamak ........................................... 63
Kademeli Rahatlama ............................................... ....................................................... 65
61 Noktalı Rahatlama Ycintemi .................................................................................... 66

3. Rüyalara Uyanmak . .......... .............................. ..... ........................................... 69


Eleştirel Durumu Test Etme Tekniği........................................................................... 73
Kararlı Olma Tekniğinin Gücü..................................................................................... 78
Niyet Tekniği .................................................................................................................... 81
Yansıtma-Niyetlenme Tekniği ...................................................................................... 83
İleriye Yönelik Hafıza Alıştırması ................................................................................ 88
MILD Tekniği ................................... ............................................................................... 90
Kendi Kendine Telkin Tekniği ..................................................................................... 94

4. Açık Bilinçle Uykuya Dalma... .................. ...... .............................................. 108


Uykuya Götüren İmgesel Teknik .............................................................................. 112
Rahat ("Kase Şekli") Nefes ........................................................................................ 115
İmgelemin Gücü: Beyaz Nokta Tekniği................................................................... 116
İmgelemin Gücü: Siyah Nokta Tekniği ................................................................... 117
Rüya Nilüferi ve Alev Tekniği .................................................................................... 118
Sayı Sayarak Uykuya Dalın ......................................................................................... 121
İkiz Beden Tekniği ....................................................................................................... 124
Tek Beden Tekniği ....................................................................................................... 126
Bedensiz Olma Tekniği ............................................................................................... 129
5. Rüyaların İnşası ............................................................................................ 131
Şemalar Bizi, Verilen Bilginin Ötesine Nasıl Taşır ................................................. 137

6. Bilinfli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları .............................................. .. 150


Dönüş Tekniği .............................................................................................................. 153
Rüya Televizyonu Alıştırması . .
... ....................................................... ........................ 167
Bilinçli Rüya Tasarlamak ............................................................................................ 171
Yeni Bir Rüya Sahnesine Dönmek ............................................................................ 174
Sahneyi Ortadan Kaldır, Kanalı Değiştir ................................................................. 175

7. Macera ve Keşifler ......................................................................................... 177


Kendi Maceranızı Nasıl Yazabilirsiniz ...................................................................... 192
Kahraman Sizsiniz ........................................................................................................ 195
8. Yaşamın Provası ............................ .............. .............. .................................... 196
Bilinçli Rüya Görme Denemesi ................................................................................ 204
Rüya Seyircisinin Huzuruna Çıkmak. ...................................................................... 208
9. Yaratıcı Yoldan Problem Çözme........................ ........... ................................ 214
Bilinçli Rüyada Problem Çözme ............................................................................... 227
Bilinçli Rüya Atölyesi Oluşturmak ........................................................................... 231

l O. Kabusların Üstesinden Gelmek.................. ................................................ 232


Rüya Karakterleriyle Sohbet Etmek ......................................................................... 250
Tekrarlanan Kabuslara Yeniden Başlamak .............................................................. 260

11. İyileştirici Rüya ......... ......................... .................... ................ ............... . . . ... 264
Bütünleşme Fırsatlarını Kollamak ............................................................................ 275

12. Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak... ......... 290
En Yüce Olanı Aramak ................................................................................................ 307
Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar.. . ......... ........... ...... . .. ...... ......... .... .... . 316
. . . .. ... . ... . . ... .. .

İradenin Değerini Bilmek ........................................................................................... 317


İradenizi Güçlendirmek .............................................................................................. 319
Mum Işığına Odaklanma ............................................................................................ 321
İmgeleme Çalışması ..................................................................................................... 322
'••

Teşekkür

Yolculuğumuz sırasında bize önderlik edenlere ne kadar teşekkür


etsek azdır. Saymakla bitmeyecek onca kişinin desteği olmasaydı,
bu çalışmanın üstesinden gelmek mümkün olmazdı. Hepsine, tanın­
mış ve tanınmamış herkese teşekkür ederiz.
Bizlere yazarak bilinçli rüya deneyimlerini paylaşan herkese,
özellikle de deneyimlerini kullandıklarımıza teşekkür ederiz. Her­
kesin iznini almak imkansız olduğundan, isimler yerine kişilerin baş
harfi.erini kullandık.
Kitabı yayınlamamıza imkan veren, finansal ve başka birçok yön­
den desteklerini esirgemeyen Joanne Blokker, Charles Brandan, Fet­
zer Enstitüsü, Dr. Oscar Janiger, Monteverde Vakfı ve Kişisel Gelişim
Enstitüsü'nden Jonathan Parker'a teşekkür ederiz. Dr. W illiam De­
ment ve Phil Zimbardo, profesyonel anlamda bizlere cesaret verdi­
ler. Menajerimiz John Brockman, hakkını fazlasıyla kazandı. Laurie
Cook, Dorothy LaBerge, Michael LaPointe, K. Romana Machado ve
Judith Rheingold, kitabın taslağını okuyarak değerli önerilerde bulun­
dular. Cheryl Woodruff'un keskin zeka gerektiren redaksiyonu, kitaba
daha akıcı bir dil kazandırarak onu anlaşılır kıldı.
Mushkil Gusha, her zaman olduğu gibi katkılarını esirgemedi.
Son olarak, onca çalışmasıyla katkıda bulunan Lynne Levitan, yar­
dımcı yazar olarak anılmayı hak ediyor.

11
1

Bilinçli Rüyaların Dünyası

Bilinçli Rüyaların Mucizeleri


Rüyada olduğumu fark ettim. Kollarımı kaldırdığımda yükselmeye
başladım (aslına bakarsanız birileri tarafından yükseltiliyordum).
Çivit mavisinden koyu mora, lavanta rengine, beyaza ve sonrasında
parlak bir ışığa dönüşen karanlık gökyüzüne doğru yükseliyordum.
Duyduğum en güzel müzik eşliğinde ilerliyordum. Enstrümanların
yerini insan sesleri almış gibiydi. Hissettiğim HAZZI kelimelerle
ifade etmek mümkün değildi. Yumuşak bir geçişle dünyaya salındım.
Hayatımda bir dönüm noktasına geldiğimi ve tam da bu noktada
doğru yolu seçtiğimi hissettim. Gördüğüm rüya, duyduğum HAZ bu­
nun ödülüydü ya da ben öyle hissediyordum. Kulaklarımda çınlayan
müzikle birlikte yavaş yavaş süzülerek uyandım. Coşkusu günlerce
sürdü, anısı ise sonsuza dek. (A.F., Bay City, Michigan)

Uçsuz bucaksız bir arazide dikilirken, eşim gün batımını işaret edi-

13
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

yordu. "Ne garip, daha önce hiç görmediğim renkler bunlar, " diye
düşündüm. Sonra fark ettim, "Rüya görüyorum herhalde!" Algıla­
rım hiç böylesine açık olmamıştı; renkler öyle güzel ve hissettiğim
özgürlük öylesine coşkundu ki altın buğday rengindeki arazide el­
lerimi havada sallayarak avazım çıktığı kadar, "Rüya görüyorum!
Rüya görüyorum, " diye bağırmaya başladım. Birden rüyadan çık­
maya başladım; duyduğum heyecandan olsa gerek. O an uyandım.
Neler olduğunu fark ettiğimde hemen eşimi uyandırdım ve "Başar­
dım, başardım! " dedim. Rüya gördüğüm sırada bilincim yerindeydi
ve artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Garip, değil mi? Şuncacık
bir tadın böyle bir etki bırakması... Sebebi, hissettiğim özgürlüktü;
bize ait bu evrenin kontrolü yine bizlerin elinde. (D.W., Elk River,
Minnesota)

Fransız kornosu çalan profesyonel bir müzisyen olmak için çalışıyor


ve sahne korkumu yenmek istiyordum. Birkaç kez, uyumadan önce
bedenimi rahatlatmak amacıyla hipnoz yöntemini kullandım. Kendi­
mi, tek başıma, seyirci önünde endişesiz ve sahne korkusu olmadan
sanatımı icra ederken görebileceğim bir rüya üzerine yoğunlaştım.
Deneyimin üçüncü gecesinde, Chicago Orkestra Salonu 'nda (daha
önce tam bir orkestra ile sahne aldığım bir yer) solo bir resital ver­
diğim bilinçli bir rüya gördüm. Seyircilerin karşısında hiçbir endişe
taşımıyordum; çaldığım her nota ile kendime olan güvenim biraz
daha artıyordu. Sadece bir kez dinlediğim (ve daha önce çalmayı hiç
denemediğim) bir parçayı mükemmel bir şekilde icra ettim ve aldı­
ğım coşkulu alkış, zaten artmış olan güvenimi daha da yükseklere çı­
kardı. Uyandığımda gördüğüm rüyayı ve çaldığım parçayı not ettim.
Ertesi gün provada yazılı müziği ilk bakışta okudum ve mükemmel
bir şekilde icra ettim. İki hafta (ve birkaç bilinçli rüya) sonrasında,
orkestra ile birlikte Sostakoviç 'in 5. senfonisini çaldım. Hayatımda
14
Bilinçli Rüyaların Dünyası

ilk kez endişelerim çalışmamı engellememiş, mükemmel bir perfor­


mans sergilemiştim. (J.S. , Mt. Prospect, Illinois)

Rüyalarda zaman zaman tuhaf, muhteşem ve hatta imkansız şeyler


olur; fakat insanlar genellikle rüyada olduklarının bilincine varmaz­
lar. Genellikle, her zaman demek değildir ve kayda değer oranda
istisnalar bu genellemenin dışında tutulmalıdır. Rüya görenler, ba­
zen deneyimledikleri tuhaf şeyler için bütünüyle bir açıklama elde
ederler ve yukarıda da anlatıldığı üzere bu varılan nokta, bilinçli
rüyalardır.
Deneyimledikleri dünyanın kendi -hayal güçlerinin bir eseri oldu­
ğu bilgisiyle donanan bilinçli rüya görenler, rüyalarının sonuçlarına
da bilinçli olarak etkide bulunabilmektedirler. Objeleri, insanları,
durumları, dünyaları, hatta kendilerini bile bir şekilde değiştirebilir­
ler. Aşina olunan fiziksel ve sosyal gerçeklik dünyasının standartla­
rında imkansızı başarabilirler.
Bilinçli rüyaların dünyası, akla hayale gelebilecek en ehemmiyet­
siz olanından en yüce olanına kadar herhangi bir şey için, size sıra­
dan bir hayattan ziyade uçsuz bucaksız bir sahne sunuyor. İstediğiniz
takdirde Satürn' de bir eğlenceye katılabilir, yıldızlara erişebilir veya
gizemli diyarlara yolculuk edebilirsiniz. Bilinçli rüyaları sorunları­
nı çözmede, iyileştirmede ve kişisel gelişimlerinde bir araç olarak
kullananlar güruhuna siz de katılabilirsiniz. Yahut bilinçli rüyaların,
derinlerde yatan kimliğinizi bulmaya yardımcı olduğunu söyleyen
kadim geleneklerin öğretileri ve modem zamanların psikologlarının
raporlarına dalarak, gerçekte kim olduğunuzu bulabilirsiniz.
Asırlardır bilinen bir şey olmasına rağmen rüyada bilinçli olma
fikri, şimdiye dek nadir görülen ve çok da anlaşılmamış bir fenomen
olarak kaldı. Dünyanın dört bir yanındaki bilinçli rüya araştırma­
cılarının buluşlarıyla birlikte keşfettiğim bilimsel ve kişisel dene-

15
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

yimlerim, bu müstesna bilinç durumuna bir ışık tutmaya başladı.


Araştırmalar neticesinde, doğru yönde eğitilen kişilerin rüyalarında
bilinçli olma durumunu yakalayabildiklerinin görülmesiyle, bu yeni
araştırma alanı bilimsel çevrelerin dışındaki toplulukların da dikka­
tini çekmeyi başardı.
Peki, insanlar neden rüyalarında bilinçli olmak ister? Kendi dene­
yimlerime ve binlerce bilinçli rüya görenlerin ifadelerine dayanarak
bilinçli rüyaların oldukça canlı, yoğun, keyifli ve coşkun olduğunu
söyleyebilirim. İnsanlar bilinçli rüyaların, hayatlarının en harika de­
neyimleri olduğunu söylüyorlar.
Her şey bundan ibaret olsaydı bilinçli rüyalar keyifli fakat boş bir
uğraştan öte geçemezdi. Oysa birçok kişinin keşfettiği gibi uyanık
hayatınızı daha iyi hale getirmek için bilinçli rüyaları kullanabilirsi­
niz. Stanford'da aldığım mektuplarda binlerce kişi, bilinçli rüyalar­
da edindikleri bilgi ve deneyimlerle hayatlarını nasıl da zenginleş­
tirdiklerini yazmışlardı.
Rüyada bilinçli olabilmek için pratik yöntemlerin ve konuya dair
bilimselliğin yeni gelişmesine ve bilinçli rüyaların, psikoloji alanın­
da kendini keşfetme amacıyla yeni kullanılıyor olmasına rağmen,
insanlar bilinçli rüyalara dair eldeki bilgilerden yararlanarak kendi
deneyimlerine yön verebilirler. Bilinçli rüyalar diyarına girmeme­
si tavsiye edilen kişilerse, muhtemelen uyanık haldeki gerçeklik ve
hayal dünyası arasındaki farkı ayırt edemeyenlerdir. Bilinçli rüya
görme yetisini kazanmak, gerçeklik ve rüyalar arasındaki farkı yitir­
menize sebep olmayacaktır. Tersine, bilinçli rüyalarfarkındalığınızı
artırır.

Bilinçli Rüyalar Dünyasının Keşfi, bilinçli rüyalar görebilmek


ve bunları kullanabilmek amacını güden eğitici bir müfredat, adım
adım öğrenmeyi sağlayan bir kılavuzdur. Bilinçli rüyalarınızı nasıl

16
Bilinçli Rüyaların Dünyası

keşfedeceğinizi ve bunu hayatınızı zenginleştirmek için nasıl kul­


lanabileceğinizi, kendi hızınızın ve derinliğinizin elverdiği ölçüde
öğrenebilirsiniz. Bu bölümün başında, Stanford programı kapsamın­
da aldığımız mektuplardan derlenen çeşitli rüyalar okuyacaksınız.
Profesyonel olmayan rüya kaşifi.erince sunulan "anekdotsal kanıt";
bilimsel teoriler için gerekli olan kontrollü deneylerin yerini tuta­
masa da bilinçli rüyalar dünyasına dair paha biçilmez birer ilham
kaynağıdır.
Ekibim, Stanford Üniversitesi'ndeki laboratuar çalışmalarına
devam etmekte ve rüyada bilinç-beden ilişkisini araştırmakta; kurs
ve çalıştaylarda gönüllü oneironotlarla (rüya dünyasının kaşifleriy­
le) bilinçli rüyaları tetiklemeye, sürdürmeye dair teknikler üzerine
çalışmaktadır. 1 Bu kitap, Stanford'da yapılan bilinçli rüya araştır­
maları, Tibetli rüya yogilerinin öğretileri ve diğer bilim insanlarının
çalışmaları da dahil olmak üzere çeşitli bilgi kaynaklarını içermek­
tedir. Rüya araştırmaları yapan ünlü Alman psikolog Paul Toley'nin
buluşları da kitabı yazmamda büyük rol oynamıştır.

Yaklaşımımız
Kitap, rüyalarınızda bilinçli olma yeteneğini edinmeniz için öğ­
renmeniz gerekenleri adım adım sunmayı amaçlamaktadır. Sunulan
bu teknik ve alıştırmalar birçok kişiye yardımcı olsa da sizin ne ka­
dar faydalanacağınız psikolojinize ve fizyolojinize bağlıdır. Alış­
tırmaları deneyin, kendiniz test edin ve hangisinin sizin için daha
uygun olduğunu bulun.
Kitabın temel yapısı şöyledir: Bilinçli rüya görebilmeniz için
geçeceğiniz hazırlık aşamasında, bunu nasıl öğreneceğinizi göste­
ren teknikleri basit bir dille aktardıktan sonra, bilinçli rüyalarınızı
hayatınıza uyarlayabilmeniz için size yol göstermek amaçlanmış-

17
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

tır. Sebatla çalıştığınız takdirde bilinçli rüyaları harekete geçirme


teknikleri, bilinçli rüya görme sıklığınızı artıracaktır. 5. Bölüm'de
uygulamanın temelini anlamanız için uygulamaya yönelik bilimsel
altyapı ve teoriyi bulabilirsiniz. Kalan bölümler, bilinçli rüyaları
kullanarak uyku ve uyanıklık hallerinde hayatınızı nasıl zenginleşti­
rebileceğinize dair ipuçları vermektedir. Bilinçli rüyalardan seçilmiş
örneklerde, bilinçli rüyaların barındırdığı potansiyelleri hayatlarına
uyarlayanların neler kazandıklarını görebilirsiniz.
Bilindiği kadarıyla, bilinçli rüya görme yönergeleri ilk kez ge­
niş kitlelerin faydasına sunuluyor. Fakat kitaba kısa bir göz atmayla
bilinçli rüyalar diyarına adım atabileceğinizi sanıyorsanız yanılıyor­
sunuz. Öğrenmeye çalıştığımız pek çok konuda olduğu gibi bilinçli
rüyalar da kişisel gayret gerektirir. Motivasyon en önemli unsurlar­
dan biridir; başarmayı gerçekten istemeli ve alıştırma yapmak için
vakit ayırmalısınız. Ancak egzersizler ve yöntemler üzerinde sabırla
durdurduğunuz takdirde, bilinçli rüya görme becerinizi geliştirebi­
lirsiniz.

Kitabın Ana Hatları


Bu bölümde neden rüyalarınıza uyanmanız gerektiğini ve kitabın
içeriğinin ne olduğunu öğreneceksiniz.
2. Bölüm: "Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk İçin
Hazırlık" bölümü, uyku hakkında gerekli arka plan bilgisini bula­
bileceğiniz ve bilinçli rüyalarla ilgili aklınıza takılan, ilerlemenize
engel olan durumların üstesinden gelmeniz için size ışık tutan bir
bölümdür. Aynca rüyalarınıza nasıl aşinalık kazanacağınızı da bu
bölümde okuyacaksınız. Rüyalarınız için günlük tutma ve gördüğü­
nüz rüyaları hatırlama alışkanlığı edineceksiniz. Bilinçli rüya teknik­
lerini uygulamaya başlamadan önce, her gece için en az bir rüyanızı

18
Bilinçli Rüfakifın Dünyası

hatırlamanız gerekecek. Rüya günlüğünüzde rahatlıkla rüyalarınıza


giden yolun işaretlerini göreceksiniz. Bunlar, bilinçli rüyalara giriş
yapmak için kullanabileceğiniz, rüyalara dair karakteristik özellikler
taşır.
3. Bölüm: "Rüyalara Uyanmak" bölümü, rüya gördüğünüz sı­
rada rüyada olduğunuzu anlamanızı sağlayacak teknikler üzerinde
duruyor. Rüyada olup olmadığınızı sorgulamanıza yardımcı iki ana
teknikten biri yansıtma-niyet yöntemi, diğeri de bilinçli rüyalar gö­
rebilmek için kullandığım MİLD yöntemidir. MİLD yönteminde rü­
yada olduğunuzun farkına varmak üzere eğitilirsiniz.
4. Bölüm: "Açık Bilinçle Uykuya Dalma" bölümü, uyanık du­
rumdan doğruca bilinçli rüyalara geçebilmeyi içeriyor.
5. Bölüm: "Rüyaların İnşası"� rüya görme süreci üzerine önemli
bilgileri bulabileceğiniz ve bilinçli rüyaların, rüya kavramı içerisin­
de ele alındığı bir bölümdür.
6. Bölüm: "Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları" rüyala­
rınızı kontrol etmenin yollarını gösterir. Bilinçli rüyada kalabilmeyi,
istediğiniz zaman uyanabilmeyi ve rüyalar alemini etkileyip göz­
lemlemeyi öğreten bir bölümdür. Rüyaları kontrol etmenin yanı sıra
açık, esnek ve pasif durumdayken bilinçli rüyalardan nasıl yararla­
nabileceğinizi de burada ele aldık.
7. Bölüm: "Macera ve Keşifler" isimli bu bölüm, bilinçli rüyala­
rınızı kullanarak isteklerinizi elde etmenin ve arzularınızı doyurma­
nın yollarını gösteriyor. Yeni dünyalar keşfetmenizi veya heyecanlı
maceralar yaşamanızı sağlayacak ve rüyalarınızda yaşadıklarınızı
kişisel gelişiminizde kullanabilmeniz için yardımcı olacak örnek ve
öneriler bulabileceğiniz bir bölüm.
8. Bölüm: "Yaşamın Provası" bilinçli rüyaları uyanık iken nasıl
kullanabileceğinizi açıklayan bir bölüm. Bilinçli rüyalar, uyanıkken
hayatı yaşamanın yeni yollarını öğrenebileceğiniz ve yeni beceriler

19
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

edinebileceğiniz bir uçuş simülatörü gibi kullanılabilir. Rüyalardaki


çalışmalar, uyanık yaşamınızdaki deneyim ve performansınızı geliş­
tirebilmenize ve daha derin bir kavrayış yeteneğine sahip olmanıza
yardımcı olur.
9.Bölüm: "Yaratıcı Yoldan Problem Çözme", bilinçli rüyaların
sanat, bilim, iş ve kişisel hayatınız için verimli bir kaynak olduğu­
nu göstermektedir. Değişik örneklerle, rüyalarına uyanabilenlerin,
rüyalarını kullanarak yeni doğacak bebeklerine isim bulduklarını,
arabalarını tamir ettiklerini, soyut matematiksel kavramları algıla­
yabildiklerini göreceksiniz.
10. Bölüm: "Kabusların Üstesinden Gelmek", hayatınızı dolu
dolu yaşamanıza mani olan korku ve engellerle yüzleşmenize yar­
dımcı olmayı amaçlamaktadır. Bilinçli rüya görebilenler, kabusla­
rının üstesinden gelerek hayal edilebilecek en kötü durumlarla baş
edebilmeyi öğreniyorlar.
11. Bölüm: "İyileştirici Rüya" bilinçli rüya görenlerin, nasıl sağ­
lam ve sağlıklı kişiliklere kavuştuklarını gösteren bir bölüm. Bilinçli
rüyalar yardımıyla geçmişten kalan veya halihazırda yaşanan ilişki
problemlerinizi çözebilir, kaybettiğiniz arkadaşınızın ve aile yakın­
larınızın acısı ile başa çıkabilirsiniz. Yine bilinçli rüyal<>.r yardımıyla
zihinsel esneklik kazanabilirsiniz. Rüyalarda size hiçbir şey zarar
veremediğinden, sorunlarınızı alışılmadık ve görülmemiş yollardan
çözmeyi deneyebilirsiniz. Bu durum, uyanık yaşamınızda sergileye­
bileceğiniz davranışların olasılıklarını artırmanızı sağlayarak, başa
çıkamayacağımız durumların sayısını azaltacaktır.
1 2 . Bölüm: "Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını
Aralama" bölümü, bilinçli rüya görme uygulamalarını günlük haya­
tınızın bir adım ötesine taşıyarak, kendinizi ve dünyayla ilişkinizi
daha iyi anlamanıza yardımcı olmayı hedeflemektedir. Rüyanızda
"olmak istediğiniz kişisiniz" ve bu fikri benimsediğinizde uyanık

20
Bilinçli Rüyaların Dünyası

yaşamınızda kendinize atfettiğiniz tanımlamaların sizi nasıl engel­


lediğini göreceksiniz. Bilinçli rüyalardaki transandantal örnekler,
içinizde keşfetmek istediğiniz dünyalara giden yolları gösterecektir.
Kitap, "Macera Devam Ediyor" başlığı altında, bilinçli rüyaların
doğası ve barındırdığı potansiyeller hakkında daha fazla bilgi edin­
meyi amaçlayan Lucidity Enstitüsü'ne davet edildiğiniz bir son söz
ile bitiyor.

Hayat Kısa
Rüyalarınıza uyanabilmenin yollarını açıklamadan önce neden
rüyada uyanmanız gerektiğini daha detaylı ele alalım. Rüyada bi­
linçli olabilmek için harcayacağınız onca zaman ve çaba, elde edile­
cek potansiyel kazanımlara değer mi? Bizce değer, fakat bu karara
okumaya devam ederek kendiniz varın.
Hayatın kısa olduğu, bilinen ve inkar edilemeyen bir gerçektir.
Daha da kötüsü, hayatımızın çeyreği ile yarısı kadarını uykuda ge­
çirmekteyiz. Birçoğumuzun fiilen uyurgezerlik yaptığı da bilinmek­
tedir. Tam anlamıyla bilinçli ve uyanık olabileceğimiz bir yaşamı,
bilinçsizce uyuyarak harcıyoruz.
Kısacık hayatınızı yaşamanın en iyi yolu rüyalarınızı uyuyarak
harcamak mı? Böyle yaparak sadece hayatınızın önemli bir kısmını
kolayca harcamakla kalmıyor, hayatınızı zenginleştirecek macera ve
derslerden de mahrum kalıyorsunuz. Rüyalarınıza uyanmakla yaşa­
mınıza deneyim katacak ve bu bilinçli olma durumunu zihninizi ge­
liştirmek için kullandığınız takdirde uyanık yaşamınızdan daha fazla
keyif alacaksınız.
"Bilgi ve deneyim hazinesi rüyaların, gerçeği keşfetmek yolun­
da bir araç olarak kullanılabileceği göz ardı ediliyor. Rüyadayken
bedenimiz dinlendiği halde görmeye, duymaya, hareket etmeye ve

21
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

hatta öğrenmeye devam ederiz. Rüyada olduğumuz zamanı iyi de­


ğerlendirmekle hayatımızı ikiye katlayabiliriz; yüz yıl yerine iki yüz
yıl yaşayabiliriz," diyor bir Tibet Budist'i Tarthan Tulku.2
Rüyalarımızda bilinçli olmak, sadece bilgi edinmemize değil
aynı zamanda deneyimlediğimiz duygu durumlarını uyanık haya­
tımıza taşımamıza da yardımcı olur. Gülerek uyandığımız güzel bir
bilinçli rüyanın, uyanık bilinçli halimizi coşkuyla aydınlatması hiç
de şaşırtıcı değildir. Bilinçli rüyalarla ilgili bir makale okuduktan
hemen sonra rüyasında bilinçli olmayı başarabilen genç kadın örne­
ği, bu durumu mükemmel bir şekilde açıklamaktadır. Rüya gördü­
ğünü fark ettiği anda "makaledeki tavsiyeyi hatırlamaya çalışıyor,"
fakat aklına gelen tek şey "en uç deneyimler" oluyor. "Doyurucu bir
' hazza' sürüklenip, ışık ve renklerle dans ettiği" büyük bir mutlulu­
ğun tam ortasında buluyor kendini. Ardından usulca ''uyanık bilinçli
haline" geçiyor ve bir haftayı aşan bir süre boyunca kendini "coşku­
lu" hissediyor.3
Olumlu durumları uyanıklık haline taşıma, bilinçli rüyaların çok
önemli bir özelliğidir. Hatırlansın veya hatırlanmasın, rüyalar uyanık
olduğumuz sürece ruh halimizi, kimi zaman da günümüzün bir kıs­
mını renklendirir. Nasıl ki kötü bir rüyadan uyandıktan sonra kendi­
nizi yatağın ters tarafından kalkmış gibi hissediyorsanız, keyifli bir
rüyadan uyandıktan sonra da güne güven ve enerjiyle başlarsınız.
Bu da bilinçli rüyaların ilham verici yönünü ortaya koymaktadır.
Belki de hala "Rüyalarım bu haliyle yeterince ilginç. Neden bi­
linçlenmek için çaba sarf edeyim ki?" diyor olabilirsiniz. O halde,
insanlığın büyük bir kesiminin aslında uyuduğunu iddia eden mistik
öğretileri bir düşünün. Sufi bilgelerinin öncüsü İdris Şah'a "insan­
lığın temel hatalarından" biri sorulduğunda verdiği cevap şöyleydi:
"Yaşadığını zanneden insanoğlu, aslında hayatın bekleme odasında
uykudadır." 4

22
Bilinçli Rüyaların Dünyası

Bilinçli rüyalar, İdris Şah ' ın sözlerini anlamamıza yardımcı olur.


Bir kez rüya gördüğünüzün bilincine varıp, olasılıkların sandığınız­
dan çok daha fazla olduğunu fark ettiğinizde, uyanık yaşamınızda da
benzer bir farkındalığa ulaşabileceğinizi görebilirsiniz. Thoreau 'nun
da dediği gibi, "Gerçek hayatımız, uyandığımız rüya alemidir."

Rüyada Bilinçli Olma Deneyimi


Bilinçli rüya görmediyseniz nasıl bir şey olduğunu tasavvur et­
meniz zor. Bunu anlamak için - "Tadına varan, bilir" - bizzat tecrü­
be etmeniz gerekir, fakat bilinçli rüyaları benzer bir bilinç durumu
ile kıyasladığınızda bunun nasıl bir şey olduğuna dair fikir edinebi­
lirsiniz: İçinde bulunduğunuz şu an! Takip eden deneysel alıştırma
sizi her gün içinde bulunduğunuz, uyanık bilinç durumunuzda bir
gezintiye çıkaracak. Her adıma yaklaşık bir dakika ayırın.

23
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ALIŞTIRMA:
MEVCUT BİLİNÇLİLİK HALİNİZ

J. Bakma
Gördüğünüz şeyin farkına varın: Çeşit çeşit canlı izlenimlerin
farkına varın - şekil, renk, hareket, boyut, görünürdeki dünya.
2. Dinleme
Duyduğunuz şeyin farkına varın: Kulaklarınıza ulaşan çeşitli
sesleri tespit edin - değişik yoğunluklar, perdeleri ve ton nitelik­
leri ve hatta konuşmanın sıradan mucizesi veya müzik harikası.
3. Hissetme
Dokunduğunuz şeyin farkına varın: Doku (yumuşak, sert,
kuru, yapışkan veya ıslak), ağırlık (ağır, hafif, sağlam veya boş),
haz, acı, sıcakla soğuk ve benzerleri. Aynca bedeninizin şu anki
durumunu; başka zaman hissettiklerinizle karşılaştırın. Yorgun -
enerjik, katı - yumuşak, sıkıntılı - keyifli gibi.
4. Tatma
Nasıl bir tat aldığınızın farkına varın: Farklı şeylerin tadına
bakın veya tatlarını hayal etmeye çalışın.
5. Koklama
Kokladığınız şeyin farkına varın: Sıcak bedenlerin, toprağın,
tütsünün, dumanın, parfümün, kahvenin, soğanın, alkolün ve
denizin kokusu gibi. Hatırlayabildiğiniz kadarını hatırlayın ve
hayal edin.
6. Nefes alma
Dikkatinizi nefesinize verin. Alıştırmaya başladığınızdan bu
yana belki de elli kez nefes alıp verdiğiniz halde bunu yaptığını­
zın farkında değildiniz. Birkaç saniyeliğine nefesinizi tutun. Bı­
rakın. Şimdi derin bir nefes alın. Farkındalıkla nefesinizi bilinçli
olarak nasıl etkileyebileceğinizi görün.

24
Bilinçli Rüyaların Dünyası

7. Duygular
Duygularınızın farkına varın. Öfke ve coşku, sakinlik ve he­
yecan gibi birçok duygunun arasındaki farkı hatırlayın. Duygu­
lar size ne kadar gerçek geliyor?
8. Düşünceler
Düşüncelerinizin farkına varın. Bu alıştırmayı yaparken ne
düşünüyordunuz? Şu an ne düşünüyorsunuz? Düşünceler ne ka­
dar gerçek?
9. "Ben"
Dünyanızın her an sizi içerdiğinin farkına varın. William
James'in de söylediği gibi, ben görüyorum, ben duyuyorum,
ben hissediyorum, ben düşünüyorum, ·deneyimlemenin temel
gerçeğidir. 5 Siz gördüğünüzü, duyduğunuzu, düşündüğünüzü
veya hissettiğinizi sandığınız şey değilsiniz; bunlar sizin dene­
yimleriniz. Belki de aslında siz farkında olansınız. Her an dene­
yimlemekte olduğunuz çok boyutlu evreninizin merkezindesiniz
ama her zaman kendinizin farkında değilsiniz. Alıştırmayı farklı
bir şekilde tekrar deneyin. Her adımı deneyimlerken, farkına va­
ranın siz olduğunuza dikkat edin ("Ben ışığı görüyorum. . . ).
"

1 O. Farkındalığın farkında/ığı
En nihayetinde, farkındalığı fark edin. Normalde kendimiz
dışındaki objelerin farkına varırız fakat o şeyin kendisi, farkın­
dalığın objesi olabilir. Sıradan deneyimlerimiz ışığında farkın­
dalığın uzak ve sınırlı merkezleriyiz, her birimiz kendi dünya­
mızın içinde yalnızız. Sonsuzluğun ışığındaysa, mutasavvıfların
dediği üzere hepimiz biriz; sınırsız farkındalık varlığın kaynağı­
dır. Bu noktada ulaşılan deneyim, tam olarak kelimelerle ifade
edilemez.

25
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Bilinçli Rüyalar ve Uyanık Yaşam


Sıradan uyanık bilinçli halinizin zenginliğine dair edindiğiniz bu
yeni kavrayış, bilinçli rüyalar ile nasıl ilişkilendirilebilir? Tecrübe
ettiğiniz dünyanız, rüya alemi için de geçerlidir. Rüya görüyor ol­
saydınız yine şu anki gibi çok algılı zengin bir dünyayı deneyimliyor
olacaktınız. Şu anki gibi görüyor, duyuyor, hissediyor, tadıyor ve
var oluyor olacaktınız.
Ön�mli fark şu ki rüyada deneyimlediğiniz çok algılı dünya dış­
sal değil, içseldir. Uyanıkken algıladıklarınızın çoğu ise dış dünya­

nızda var olan kişi, obje ve durumlarla ilgilidir. Uyanıkken algıladı­


ğınız objeler zihninizden bağımsızdır, nispeten sabittirler. Mesela bu
cümleyi okuduktan sonra kitabı kapatıp tekrar açtığınızda bu cümle­
yi aynı yerde göreceksiniz.
Fakat 3.Bölüm'de göreceğiniz üzere, rüyalarda durum çok fark­
lıdır. Çünkü sizi hareket geçirecek dışsal bir kaynak olmadığından
rüyaların dünyası fiziksel dünyadan çok daha değişkendir.
Bilinçli bir rüyada algıladığınız dünya ise, uyanık dünyanızdan
daha da farklı olacaktır. Öncelikle rüyada olduğunuzun farkında
olacaksınız. Bundan dolayı dünyanız normal bir rüyadakinden çok
daha değişken olacaktır. Rüyanızda "imkansız" şeyler olacak ve rü­
yada olduğunuzu fark etmekle birlikte "gerçek dışı" durumlar kay­

bolacak, hayretle bilinçli rüyanıza devam ederken her şey daha da


netleşip keskinleşecektir.

Rüyada tamamıyla bilinçli olduğunuza, rüyanızın her şeyiyle si­


zin eseriniz olduğunu anlayacak ve bu farkındalıkla coşkun bir öz­
gürlük hissini yakalayacaksınız. Dışsal hiçbir şey - ne toplum ne
de fizik kuralları - deneyiminizi kısıtlayamayacak; aklınızın alabi­
leceği her şeyi yapmaya muktedir olacaksınız. Böylesi bir ilhamla
göklerde uçabilirsiniz. Görmezden geldiğiniz biri veya bir durumla

26
Bilinçli Rüyaların Dünyası

yüzleşme cesaretini gösterebilirsiniz; çok arzuladığınız biriyle ero­


tik bir macera yaşayabilirsiniz; görmek istediğiniz ve kaybettiğiniz
bir yakınınızı ziyaret edebilirsiniz; kendinizle ilgili öğrenmek iste­
diklerinizi öğrenebilir, bilgeliğe erişebilirsiniz.
Rüyalarınızda bilinçli olmak ve bu durumu kendi lehinize kul­
lanmayı öğrenmekle farkındalığınızı artırabilir ve hayatınıza daha
fazla canlılık katabilirsiniz. Üstelik bu süreçte rüyalarınızdan daha
çok keyif alacak ve derinliklerinizi keşfedeceksiniz. Kısaca, rüyala­
rınıza uyanarak hayatınıza uyanacaksınız.

27
2

Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak


Yolculuk için Hazırlık

Öğrenmeyi Öğrenmek
Çoğu kişi rüyalarına uyanabileceklerini ilk duyduklarında veya
konuyla ilgili ilk kez bir şeyler okuduklarında ilk deneyimlerini
de yaşıyorlar. Buna acemi şansı da denebilir. Mümkün olduğunu
öğrenmekle mümkün olduğunu da görüyorlar. Sadece merakınızı
gidermek amacıyla aldığınız bu kitapla birlikte belki bir veya iki
rüyanızda bilinciniz açıldı fakat henüz her istediğinizde bilinçli ola­
bilmeyi öğrenmiş değilsiniz. Bu bölümde, takip eden bölümlerde
yer alan bilinçli rüya tekniklerini uygulayabilmenizi sağlayacak bil­
giyi bulacaksınız.
Bilinçli rüyalar dünyasına doğru yola çıkmadan önce beyninizin
ve bedeninizin uykudaki durumuyla ilgili bazı temel gerçekleri öğ­
renmenizde fayda var. Okuyacaklarınız, insanların rüyalarına uyan-

28
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

malarına engel yaygın "zihinsel kalıpları" öğrenmenize yardımcı


olabilir.
Bilinçli rüya eğitiminiz, rüya günlüğü tutmakla ve rüyalarınızı
hatırlamayı geliştirmekle başlıyor. Rüya günlüğü sayesinde rüya­
larınızın yapısını anlayacaksınız. Bir sonraki adımda, rüyalarınızı
inceleyerek sık sık karşınıza çıkan ve rüya gördüğünüze dair güve­
nilir işaretler olan benzerlikleri (rüya işaretlerini) yakalamak ola­
cak. Rüya işaretleriniz, 3. Bölüm'de yer alan bilinçli rüyaya giriş
tekniklerinde çok işinize yarayacak.
Sıradan rüyalarınızı tanıdıktan ve istediğiniz anda az ya da çok
bilinçli olmayı öğrendikten sonra, kitabın ilerleyen bölümlerinde
açıklanan bazı uygulamaları denemeye hazırsınız demektir. Fakat
rüyalarınızda bilincinizin açılabilmesi için öncelikle temel becerileri
ve destekleyici bilgileri öğrenmeniz gerekir. Alfabeyi öğrenmeden
şiir yazamazsınız.

Uyuyan Beyin, Rüya Gören Zihin


Uyku, insanlar için her daim gizemini korumuştur. Neden yirmi dört
saatin sekiz saati kendimizi kapatıyoruz? Olası cevaplardan biri,
beden ve zihni dinlendirmek ve gecenin tehlikelerinden kaçınmak
içindir. Fakat gizemini koruyan uyku başka bir soruyu daha doğuru­
yor: Uyanık olmak ne demek? Uyanık olmanın temel tanımı, bilinçli
olmaktır. Neyin bilincinde olmak? Uyku ve uyanıklıktan bahsettiği­
mizde kastettiğimiz, genellikle çevremizin farkında olmak veya ol­
mamaktır. Oysa uykuda, dış dünyanın bilincinde değilken kişi zihni­
nin içindeki dünyada bilinçli (yani uyanık) olabilir. Uyanık olmanın
da dereceleri vardır. Rüyalarında bilinçli olanlar gerçek durumları­
nın farkındadırlar - rüya gördüklerinin bilincindedirler; dolayısıyla
onların "rüyalarında uyanık olduklarını" söyleyebiliriz. Geleneksel

29
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

yöntemlerle üst bilince ulaştıklarını söyleyenler "aydınlanmaktan'',


kişinin kozmostaki yerini fark etmesinden bahseder.
Peki, farkındalığa nasıl ulaşılır? Farkındalık, biyolojik organiz­
malarda beyne ait bir fonksiyondur. Algı organları dünyaya ait bil­
giyi alıp (ışık, ses, ısı, yapı, koku) beyne iletir. Beyin, aldığı bilgileri
sentezleyerek kavramlaştırır ve dış dünyada neler olduğunu ortaya
koyar.
Uykuda veya uyanıkken deneyimlediğimiz dünyamız biyolojik
evrimin ürünüdür. Yaşayan organizmalar, geride bıraktığımız mil­
yonlarca yıl boyunca doğa ananın ölüm kalım, "Av ya da Avcı: Güç­
lünün Hayatta Kalması" oyununda mücadele vermiştir. Basit, tek
hücreli organizmalar; onunla bir çarpışma gerçekleştirmeden kar­
şısındakinin av mı avcı mı olduğunu bilemez. Avsa, yutar. Avcıysa
yutulurlar. Bu hayatta kalmanın tehlikeli ve en ilkel yöntemidir.
Çevrede olup bitenler hayatta kalmak içilı yaşamsal önem taşıdı­
ğından, zaman içinde duyu organları geliştiren canlılar, etrafındaki­
lerle karşı karşıya gelmelerine gerek kalmadan, onlara yaklaşmanın
güvenli olup olmadığını tahmin edebilecek duruma geldiler. Canlı­
lar, milyarlarca nesil sonrasında geliştirdikleri karmaşık sinir siste­
miyle birlikte çevrelerini algılamada ve hareketlerini kontrol etmede
son derece güvenilir ve kesin bir kapasiteye ulaşmışlardır.
Beynimiz dünyada neler olup bittiğine dair sürekli kendini yeni­
leyen bir model geliştirmiş ve gelecekte neler olabileceğini tahmin
eder hale gelmiştir. Tahmin yürütmek, mevcut bilginin ötesine ge­
çebilmek için önceden edinilmiş bilgileri kullanmayı gerektirir. Bir
kurbağa olsanız ve yanı başınızda ufak siyah bir şey uçacak olsa,
geçirdiğiniz evrim neticesinde bunun yenilebilir bir obje olduğu­
nu tahmin edebilirsiniz - ve hop! Bir sinek yuttunuz! Ya da ani­
den büyük siyah bir gölge altında kalacak olsanız kurbağa beyniniz
(yine evrimsel gelişmenin sonucu olarak) tehlikeyi algılayacak ve

30
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

- hop! Kurbağalar bizim gördüğümüz dünyayı göremezler - bizler


gibi renklerin çeşitliliğini, ışığı, gölgeyi ve sudaki ağaç, çiçek, kuş
veya kıpırtılar olarak tanımladığımız gibi hareketleri algılayamaz­
lar. Büyük bir ihtimalle kurbağaların dünyası "uçan küçük cisim"
(yiyecek), "yaklaşan büyük cisim" (tehlike), "keyif veren sıcaklık"
(gün ışığı) veya "çekici sesler" (karşı cinsten bir kurbağa) gibi basit
öğelerden ibarettir.
Kurbağa beyninden çok daha karmaşık olsa da, insan beyni de
benzer temel prensipler dahilinde çalışır. Beynimiz dünyayı model­
leme işini o kadar iyi yerine getirir ki siz bunun farkına bile var­
mazsınız. Gözlerinizle bakar, görürsünüz. Görmenin, camdan bakar
bakmaz görmek kadar basit olduğunu düşünürsünüz. Oysa görmek,
duymak, hissetmek ya da başka herhangi bir duyu organınızla al­
gıladıklarınız beyninizin modellemesidir, gerçeğin benzetmesidir.
Bilincinizin içeriği, yani şu anki deneyimleriniz, yapmakta olduğu­
nuz ve sahip olduğunuz bilgiler doğrultusunda şu anki amacınıza
yönelik oluşturulmuştur.

Uykudaki beyniniz

Uyanık ve faaliyet halindeyseniz (yürümek, okumak gibi) beyni­


niz, duyularınız vasıtasıyla dışsal bilgiyi alır ve hafızanızın da yar­
dımıyla dünyayı modellemenize yarayacak malzemeyi oluşturur. Bu
model, uyanık ve faaliyette olduğunuz andaki dış dünyayla ilişkinizi
tam olarak yansıtacaktır.
Uyanık fakat fiziksel anlamda herhangi bir faaliyette değilseniz
bilgi dış dünyadan içeriye kayar. Düşünceleriniz belli oranda dışsal
uyarılardan bağımsızlaşır, zihniniz gezintiye çıkar, hayaller görmeye
başlarsınız. Zihninizin bir bölümü önünüzdeki dünya yerine olabi­
lecek dünyaları modellemeye başlar. Yine de çevrenizdeki dünyaya

31
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ait modelin ufak bir kısmını muhafaza eder, böylece gerektiğinde,


mesela tehlike anında dikkatinizi kolaylıkla dış dünyaya yönlendi­
rebilirsiniz.
Oysa uyku durumunda, duyular dış dünyadan gelen bilgilere ka­
palı olduğundan bilinçli bir modeli muhafaza etmeyi bırakırsınız.
Uykudaki beyniniz, bilincinizde bir dünya modelleyebilecek kadar
faaliyete geçtiğinde inşa edilen model, çevrenizdekinden çok farklı
olacaktır - başka bir deyişle, rüya alemi. Uyuyan beyin her zaman
çok boyutlu bir dünya yaratmaz. Bazen düşünmüyor veya çok az
aktiftir. Uykudaki zihinsel faaliyet, büyük oranda uyuyan kişinin
beyninin durumuna bağlıdır.
Uyku, yirminci yüzyıl bilim insanlarının düşündüğü gibi dün­
yadan pasif olarak çekilmenin tek tipi değildir. Uykunun iki farklı
değişim dönemi vardır: Birbirinden biyokimyasal, fizyolojik, psiko­
lojik ve davranış farklılıkları ile ayrılan sakin ve faal dönemlerden
oluşur. Bu iki durumu belirlemek için beyin dalgalarındaki değişim
(ka fa derisinde ölçülen elektriksel akım), göz hareketleri ve kas to­
nusu ölçülür. Sakin dönem uykunun bilindik, hareketsiz bir dinlen­
me durumu olduğu görüşüne uygun düşer - ağır ve derin nefes alan
zihninizin faaliyeti en düşük seviyededir; metabolizmanız yavaşlar
ve salgılanan gelişim hormonları onarım sürecini başlatır. Bu dö­
nemde uyanan kişi kendine gelmekte zorluk çeker ve rüya gördüğü­
nü çok nadir hatırlar. Sakin dönemi gözlemlemenizin en kolay yolu
rahat bir pozisyonda (kediler için sfenks pozisyonunda) derin ve dü­
zenli nefes alıp vererek uyuyan kedinizi veya köpeğinizi izlemektir.
Aynca, uykuda konuşmak ve uyurgezerlik de bu evreye aittir.
Sakin dönemden faal döneme geçiş çok çarpıcıdır. Genel ola­
rak hızlı göz hareketleri veya REM• uykusu (veya derin uyku fazı)
olarak bilinen faal dönemde gözleriniz uyanıkmışçasına hızlı bir şe­
* lng. Rapid Eye Movement.

32
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

kilde hareket eder (tabii ki göz kapaklannız kapalıyken). Hızlı ve


düzensiz bir şekilde nefes alırsınız, beyniniz uyanık olduğundaki
kadar yakıt kullanır ve canlı bir rüya görmeye başlarsınız. Erkekse­
niz muhtemelen erekte olursunuz; kadınsanız cinsel bölgenizde kan
dolaşımı artar. Beyninizde bunca faaliyet yaşanırken rüyalarınızı ey­
leme dökmeyesiniz diye bedeniniz REM döneminde felce uğramış
gibi sakin bir durumdadır (ufak seğirmeler haricinde).
REM dönemindeki "uyku felci" her zaman uykudan uyanmayla
ortadan kalkmaz; bundan dolayıdır ki bazen uyandığınız halde bir
süre hareket edemezsiniz. Uyku felci ürkütücü bir deneyim olsa da
aslında zararsızdır ve hatta rüyada bilincin açılması için kullanılabi­
lir (4. Bölüm'e bakınız). Avrupa'da "paradoksal uyku" olarak adlan­
dınlan bu durumu, kedi veya köpeğinizde baygın bir şekilde, düzen­
siz nefes alıp verirken, bedeni seğirirken, gözleri hareket ederken
ve hatta gözlemlediğiniz köpeğinizse kuyruğunu sallarken, inlerken,
homurdanırken ve havlarken görebilirsiniz. İnsanlar, "Bak, Spotto
rüya görüyor!" derken aslında haklılardır.

Uyuyanın gece yolculuğu

Sakin dönem kendi içinde üç alt evreye aynlır. Birinci evre; gözle­
rin kaydığı, hipnagojik denen (Yunanca ''uyku getiren" anlamında)
etkileyici ve kısa rüyalann görüldüğü, uyur uyanık durumdaki hafif
uykulu haldir. Normalde birinci evre hızlı bir şekilde geçilerek, ikinci
evreye atlanır. Yani "uyku iğcikleri" ve "K-kompleksi" olarak adlan­
dınlan emsalsiz beyin dalgalanyla tanımlanan gerçek uykuya dalınır.
Bu dönemdeki zihin faaliyeti düşük, basit ve düşünür gibidir.
Genellikle yirmi ila otuz dakika sonra, bu sakin dönemi nitele­
yen; düzenli ve yavaş beyin dalgalanndan ismini alan derin "delta
uykusuna" dalarsınız. Delta uykusunda ender olarak rüya görülür.

33
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

İlginçtir ki uykunun bu derin ve rüyasız dönemi bazı mistik doğu

geleneklerinde özümüzle iletişime geçtiğimiz evre olarak tanım­


lanır. Swami Rama'ya göre ise "İç dünyamızın, yüce evrensel bi­
lincin ışığı ile aydınlandığı andır. Uyanık bilince ait ego erir. Daha

da önemlisi zihnin bilinmeyen kişisel açıları kısa bir süreliğine terk

edilir. Hatıralar, sorunlar ve sorunlu rüya imgeleri geride kalır. Ki­

şinin alt bilincine ait tüm sınırlar, yüce bilincin ışığı ile bastırılır ve

görünmez hale gelir." 1

Adım adım delta uykusunun en derin evresine girdikten ve bu­

rada otuz kırk dakika kadar bir zaman geçtikten sonra ikinci evreye

geri dönülür. Uykunun yaklaşık yetmiş ila doksan dakikalık başlan­

gıç kısmından sonra gecenin ilk REM uykusuna adım atmış olur­

sunuz. Beş veya on dakikalık bir REM'in ardından ve muhteme­

len rüya gördüğünüzü hatırladığınız kısa bir uyanıştan sonra tekrar

ikinci evreye döner ve gece boyunca her doksan dakikada bir tekrar

REM uykusuna geçersiniz.

Bilinçli rüya çalışmaları ve uygulamaları sırasında bu döngüye

dair aklınızda tutmanız gereken iki ayrıntı vardır: (1) Gece ilerle­
dikçe REM'in süresi de artmaktadır ve (2) REM'lerin arası da git­

tikçe kısalmaktadır; gecenin başında doksan dakika olan süre sekiz

saat sonra yirmi veya otuz dakikaya düşer. Beş veya altı tur rüya

görülen uykudan sonra belki onuncu veya on beşinci kez uykudan

uyanırsınız (bir gecede hemen hemen bu sıklıkta uyanır fakat anında

unutursunuz, tıpkı gecenin bir yarısı yaptığınız telefon konuşmasını


unutmanız gibi).
Uyuyarak tamamladığınız gece yolculuğunuzun ardından bilinçli
rüyanın hangi evrede yaşandığını merak edebilirsiniz. Bu soruya bir
yanıt bulmamızı sağlayan yöntem, tekrar tekrar anlatmaya değer.

34
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Rüya aleminden bildiri

Diyelim ki uyudun, uykunda bir rüya gördün, rüyanda cennete


gittin ve o cennetten ilginç ve güzel bir çiçek kopardın; diyelim
ki uyandığında o çiçek elinde. Ne olurdu o zaman? (Samuel Tay­
lor Coleridge)

Tarih boyunca şairler, filozoflar ve diğer hayalperestler rüya­


lar aleminden uyanık hayata bir şeyler getirmeye uğraşmışlar -
Coleridge'in çiçeği kadar elle tutulur bir şey - rüyaların hayatımız
kadar gerçek olduğunu kanıtlayacak bir ispat.
1970'lerin sonunda, bilinçli rüyalar hakkında yaptığım doktora
üzerinde çalışırken kendimi çok daha zorlu bir görevin içinde bul­
dum: Bilinçli rüyaların gerçek olduğunu kanıtlamak. Zamanın uz­
manları rüyada, rüya gördüğünün bilincinde olmanın kendi içinde
çelişkili olduğunu savunduklarından bunun imkansız olduğuna ikna
olmuşlardı. Böylesi felsefi bir sebep beni ikna etmeye yeterli değildi
çünkü - imkansız olsun veya olmasın - bizzat rüyamda bilinçli ol·
mayı başarabilmiştim.
Rüyada bilinçli olmanın mümkün olduğundan emindim fakat
bunu başkalarına nasıl ispatlayacaktım? Bunun tek yolu rüyalar
aleminden, rüya gördüğümü kanıtlayacak bir ispatla geri dönmekti.
Uyurken gördüğüm rüyada bilinçli olduğumu sadece rapor etmem
yeterli bir ispat sayılmazdı. Bilinçli rüya anını bir şekilde saptayarak
kayıt altına almam gerekiyordu.
Daha önce yapılan çalışmalar, REM uykusunda rüyadaki kişi­
nin fiziksel göz hareketlerinin rüyada baktığı yön ile bire bir örtüş­
tüğünü gösteriyordu. Dr. William Dement tarafından rapor edilmiş
en önemli çalışmalardan birinde gözlerini uzun bir süre sola-sağa­
sola-sağa hareket ettiren rüya kaşifi, REM uykusundan uyandırılır.
Uyanan kişi rüyasında masa tenisi izlediğini söyler; uyandırılmadan

35
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

önceki süredeyse topun zemine değmeden en uzun oynandığı anı


seyrediyormuş.
Bilinçli rüyalarımda bakışlarımı istediğim yöne çevirebileceğimi
kendi deneyimlerimden zaten bildiğimden önceden kararlaştırılmış
göz hareketleriyle dışarı sinyal vermenin mümkün olduğunu anla­
dım. Aklıma gelen bu fikri deneyebilmek için geceyi Stanford Uyku
Laboratuarı'nda geçirdim. Beyin dalgalarımı, göz hareketlerimi
ve kas tonusunu ölçen elektrotlar taktım ve meslektaşım Dr. Lynn
Nagel da tüm verileri poligrafa kaydetmek üzere uyurken başımda
bekledi.
Aynı gece bilinçli rüyamda gözlerimi sola-sağa-sola-sağa hare­
ket ettirdim. Ertesi sabah poligraf kayıtlarını incelediğimizde REM
devrelerinden birinde göz hareketi sinyallerini bulduk. Çalışma kap­
samında bir düzine kişi daha, sadece REM uykusunda görülen bi­
linçli rüyalarından sinyal gönderebilmişti.
Rüyalar alemiyle kurulan bu iletişim yöntemi, bilinçli rüya ve
rüya fizyolojisi çalışmaları için paha biçilemez değerdeydi. Rüya­
larında bilinçli olabilenlerin önceden kararlaştırılmış davranışları
ortaya koymayı hatırlayabilmeleri ve uyanık dünyaya sinyal vere-
. bilmeleri rüya araştırmalarına yepyeni bir yaklaşımı mümkün kıldı.
Eğitilmiş bilinçli rüya görenleri kullanarak, göz hareketi sinya­
li tekniğini çok etkili bir yöntem olarak geliştirmeyi başarabildik.
Oneironotların, hem denek hem de deneyi gerçekleştiren olarak rü­
yalarında her türlü deneysel görevi yerine getirebildiklerini gördük.
Oneironot olarak rüya deneylerine olan yaklaşımları, rüyadaki zihin/
beden ilişkisinin ayrıntılarını ortaya çıkaran Stanford Uyku Araştır­
ma Merkezi tarafından tasvir edilmiştir.

36
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Rüyalar neden gerçek gibidir:


Rüyada zihin/beden ilişkisi

Araştırma ekibim tarafından gerçekleştiren ilk deneylerden birinde


rüyadaki zamanın uyanık durumdaki zamandan farklı olduğunu tes­
pit ettik. Soruna, deneklerden bilinçli rüyalarında on saniyelik ara­
lıklarla (bin bir, bin iki şeklinde sayarak) göz hareketi yapmalarını
isteyerek çözüm getirmeye çalıştık. Tüm vakalarda gördük ki bilinç­
li rüyadaki zaman nasıl ki uyanık durumdaki zamana yakınsa sin­
yaller arasındaki süre de gerçeğe çok yakındı. Sonuçta bilinçli r üya
zamanının saat zamanına oldukça yakın olduğu sonucuna vardık;
yani rüyada yapılan bir iş için harcanan zaman uyanık durnmdaki
zamana eşitti.
Bu durumda nasıl oluyor da bir ömür gibi süren rüyalar gördüğü­
nüzü merak edebilirsiniz. Bence bu etkiyi yaratan durum film ve ti­
yatrolardaki zaman ayarlamasıyla örtüşüyor. Ekranda, sahnede veya
rüyada saat on ikiyi vurduğunda ışıklar kararıyor ve sadece birkaç
dakikalık karanlıktan sonra oyuncu güneşin doğmasıyla birlikte
alarmı susturduğunda aslında aradan ancak birkaç dakika geçmiş ol­
duğunu bildiğimiz halde koca bir gecenin sona erdiğini kabul ederiz
(öyle olmadığı halde öyleymiş gibi yapmak).
Bilinçli rüya görenlerin göz hareketleriyle rüya aleminden sin­
yaller verme yöntemi, rüya görenlerin rüyadaki göz hareketleriyle,
uyanıkken göz kapaklarının ardındaki göz hareketlerinin arasında
bir ilişki söz konusu olduğunu gösterdi. Bu soruyla ilgilenen, fakat
konuyu araştırmak için bilinçli rüya görenleri kullanmayan araştır­
macılar, bariz göz hareketlerinin rüyadaki hareketlerle eşleşme ih­
timaline dayanarak araştırma yapmaya çalıştılar. Doğal olarak da
rüyadaki ve gerçekteki göz hareketleri arasında saptadıkları uyum
çok düşük çıktı. Rüyadaki ve gerçek hayattaki göz hareketlerinin
arasındaki güçlü bağdan çıkardığımız sonuç, hem rüyada hem de

37
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

uyanık durumda aynı görme sistemini kullanıldığımızdır. Fizyoloji


ve ıüya faaliyetleri arasındaki en etkileyici iletişim, bilinçli ıüyalar­
da yaşanan cinsellik çalışmalarından elde edilmiştir. 1983 yılında
yüıüttüğümüz bir çalışmada kişinin bilinçli REM ıüyasında dene­
yimlediği cinselliğin ne kadarının fizyolojik tepkilerine yansıdığını
tespit etmeye çalıştık.
Kadınlar, ıüyalannda erkeklerden daha çok orgazm olduklarını
rapor ettiklerinden, deneye kadınlardan başladık. Fizyolojisiyle ilgi­
li, solunum, kalp ritmi, cinsel bölgedeki kas tonusu ve nabızdaki ar­
tış dahil olmak üzere normalde cinsel tahrikle ortaya çıkacak birçok
farklı durum tespit ettik. Deney esnasında şu durumlarda gözlerini
hareket ettirmesini istedik: Rüya gördüğünü fark ettiğinde, {ıüyada)
cinsel faaliyet anında ve orgazm olduğunda.
Denek, tam da kararlaştırıldığı gibi cinsel deneyim yaşadığı bi­
linçli bir ıüya gördüğünü doğruladı. Araştırmamız, deneğimizin an­
lattığı ıüya faaliyetleri ile bütün ve özellikle bir fizyolojik ölçüm
arasında önemli bir iletişimi açığa çıkarmış oldu. Kadının orgazm
anının işaretini verdiği on beş saniyelik fizyolojik kayıt esnasında,
vajinal kas hareketleri, vajinal nabız artışı ve solunum hızı, gece­
nin en yüksek değerlerine ulaşmıştı ve geri kalan REM dönemiyle
kıyaslandığında da oldukça yüksek bir noktadaydılar. Beklenenin
aksine kalp atışı fazla artmamıştı.
Sonrasında aynı deneyi iki erkek denekle tekrarladık. Her iki de­
neyde de solunumda büyük artış gözlemlendi Yine kalp atışlarında
önemli bir artış yoktu. İlginç bir şekilde her iki denek de, ergenlik
çağında yaşanan "ıslak ıüyalardan" farklı olarak, gerçekte boşalma­
dıkları halde bilinçli rüyalarında oldukça gerçekçi orgazmlar yaşa­
dıklarını anlattı.

38
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Rüyadaki davranışların beden ve zihne olan gerçekçi etkileri

Az önce gördüğümüz deneyler gösteriyor ki rüyadaki davranışlar


uyanık durumda yaşanan davranışlar kadar beyni (ve belli bir oran­
da da bedenimizi) etkilediğini gösteriyor. Bilinçli rüya görenler rü­
yalarında nefeslerini tuttuklarında veya hızlı nefes alıp verdiklerinde
gerçekten de nefeslerini tutuyor veya hızlandırıyorlar. Dahası, uya­
nık durumda söylenen şarkı veya sayı sayma işlemi (şarkı söylemek
beynin sağ, saymak da sol tarafını harekete geçiriyor) rüyada yapıl­
dığında beyni iki kat daha fazla etkiliyor. Kısaca, rüyada yaptıkları­
mızın beynimiz için gerçek anlamda yaptıklarımızdan farkı yok. Bu
buluşlar rüyaların neden gerçekmiş gibi göründüklerini açıklıyor.
Çünkü beynimize göre yaşananlar gerçek deneyimler.
Tüm ölçülebilir fizyolojik sistemler için rüya görülen uykudaki
zihin/beden etkileşimine dair bir harita çıkarabilmek amacıyla fizyo­
loji ve rüya faaliyetleri arasındaki bağı incelemeye devam ediyoruz.
Böylesi bir harita rüya deneylerinde ve psikosomatik tıpta büyük
önem arz edebilir. Rüyadaki faaliyetler, gerçek fizyolojik etkiler ta­
şıdığından bilinçli rüyalar, bağışıklık sisteminin işleyişine dair bilgi
edinmemize yardımcı olabilir (konu hakkında daha fazla bilgi için ·
11. Bölüm'e bakınız). Öyle veya böyle, rüyadaki fizyolojik etkiler,
rüyaların hayal gücünün bir uzantısı olarak görülemeyeceğini gös­
teriyor. Kültürümüz rüyaları önemsemese de rüyalarda yaşananlar,
uyanık hayatımızda yaşanan deneyimlerimiz kadar gerçek. Yaşa­
mımızı geliştirmek istiyorsak bu çabamıza rüyalarımızı da dahil et­
mekle akıllılık etmiş oluruz.

39
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Sosyal Değerler ve Bilinçli Rüyalar


Bilinçli rüyalarla ilgilenenlerden sayısız mektuplar alıyorum ve hep­
si de engellendiklerini hissettiklerinden bahsediyor. Bunun sebebini
okuyucularımdan biri şöyle anlatıyor : "Bu konu hakkında hiç kim­
seyle konuşamıyorum; herkes delirdiğimi düşünüyor ve rüyalarımda
neler yaptığımı anlatmaya kalktığımda bana tuhaf tuhaf bakıyorlar."
Zihnin durumlarına dair araştırma yapanlar, toplumumuzda yeterin­
ce desteklenmiyor. Bu direncin kökenleri, psikolojide, davranışları
tamamıyla dış verilere dayanan, insanlar da dahil tüm hayvanları bir
"kara kutu" olarak kabul eden davranışçı yaklaşıma dayanıyor. Bir
hayvanın "zihninin" ölçülemeyeceği düşünüldüğünden konu bilim­
sel araştırmaların kapsamı dışında görülüyordu.
Bilim, 1960 sonlarından bu yana bilincin karanlık dünyasını keş­
fe başladı. Bilinçli rüyalar buna dair bir örnektir. Yine de kültürel
anlayış bilimin gerisinde kalmaya devam etmiştir. Darwin 'in biyo­
lojik organizmalara dair evrim teorisi bir asır öncesine dayanıyor
ama statükoyu sarsan kültürel kargaşa toplumu hiilii etkiliyor. Do­
layısıyla, aralarında bilim insanlarının da bulunduğu bir grubun, in­
san zihninin başarabileceklerine dair yapılan yeni keşiflere (Batıya)
direnmeleri şaşılacak bir durum değildir.
Bilinçli rüyaların hayatınıza önemli ve değerli bir etkisinin ola­
cağını fark etmenize yardımcı olacak bu kitap, birçok bilinçli rüya
kaşifinin anlatımlarını içeriyor. Rüyalarınızı paylaşamayacağınız bir
ortamda yaşıyorsanız, bu örnekler vasıtasıyla rüyalarını keşfeden­
lerle bağ kurabilirsiniz.

40
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Bilinçli Rüyalara dair Merak Edilenler:


Sorular ve Cevaplar

S: Bilinçli rüyaların zararı dokunabilir mi?


C : Bilinçli rüyalar, çoğu sıradan rüyalara kıyasla (kabuslan belirtme­
ye dahi gerek yok) olumlu ve faydalı deneyimlerdir. Yine de rüyada
bilinçli olmak bazıları için ürkütücü, hatta bazı durumlarda rahatsız
edici bir deneyim olabilir. Dolayısıyla herkese rüyalarında bilinç­
li olmayı öneremiyoruz. Diğer taraftan bilinçli rüyalar, "normalin
dışında nörotik" bir durumu olmayanlar için tamamıyla zararsızdır.
Farklı kişiler, bilinçli rüyalarını farklı amaçlar doğrultusunda kul­
lanacaktır; birileri kötü amaçlarla kullanacak diye sıradan bir rüya
kaşifini uyarmak anlamsız olacaktır.
Kitabın ilk altı bölümünü okuduktan sonra hala bilinçli rüyalar
hakkında endişeleriniz varsa devam etmemenizi öneriyoruz. "Ken­
dine karşı dürüst ol." Sadece kendinize karşı dürüst olduğunuzdan
emin olun, yeter. Başkalarının korkularını size yansıtmalarına izin
vermeyın.

S: Bilinçli rüyalarımı harekete geçirdiğim takdirde tüm rüyalarımda


bilinçli olacağımdan korkuyorum. O zaman ne yaparım?
C : Filozof P. D. Ouspensky "yan rüya hali" diye isimlendirdiği bi­
linçli rüyalara dair karışık duygular içindeydi: "İlk yaşadığım şey
şaşkınlıktı. Bambaşka bir şey beklerken çok farklı bir durumla kar­
şılaştım. Sonraki adımsa ''yarı rüya halinin" ve bazı şeyleri yepyeni
bir anlayışla görebilmenin yarattığı coşkun his oldu. Son olarak ise,
kendi haline bıraktığım takdirde büyüyüp genişleyerek hem uyku
hem de uyanık hayatımı ele geçirmelerinden korktum."2
Rüyalarıma ilk uyandığımda ben de aynı korkuya düştüm. Kısa

41
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

sürede çabalarım başarıyla sonuçlanmıştı; birkaç ay sonra peş peşe,


hızla arttığını düşündüğüm bilinçli rüyalar görmeye başlamıştım.
Süreci kontrol edemeyeceğimden korkmaya başladım. "Ya rüyaları­
mın hepsi bilinçli olursa? Rüyalarımı yönlendirebilecek kadar bilge
değilim. Ya hata yaparsam?"
Fakat gördüm ki bu endişemle birlikte bilinçli rüyalarım sona
erdi. Sakinleştikten sonra anladım ki ben izin vermedikçe bütün
rüyalarımın bilinçli olması mümkün değil. Ouspensky'nin ve be­
nim unuttuğumuz nokta, bilinçli rüyaların bir çaba gerektirdiğiydi.
Kasti ve kesin bir niyetle uykuya yatmadığınız sürece rüyalarınızda
bilincinizin açılması çok nadir yaşanan bir durumdur. Dolayısıyla
bilinçli rüyalarımın sıklığını ayarlamanın (gerektiğinde kısıtlama­
nın) bana kalmış bir durum olduğunu anladım. Aslına bakarsanız
on yıllık bir süreyi binlerce bilinçli rüyayı inceleyerek geçirdikten
sonra daha fazlasına niyetlenmedikçe ayda ancak birkaç tane rüyada
bilinçli olabiliyorum.

S: Rüyaların bilinçaltından gelen mesajlar olduğuna inandığım için,


rüyalarıma bilinçli olarak yapacağım müdahalelerin, bu önemli sü­
rece etkide bulunmasından dolayı rüyalarımın yorumlarından fay­
dalanamayacağımdan korkuyorum.
C : 5 . Bölüm' de de açıklayacağımız gibi, rüyalar bilinçaltından gelen
mesajlar değil, alt ve üst bilincin etkileşimiyle yaratılan deneyimler­
dir. Bilinçaltı, rüyalarda bilinçli deneyimlere yönelik daha fazla bilgi
sunar. Fakat rüyalar tamamıyla bilinçaltının hakimiyetinde değildir.
Öyle olsaydı insanlar rüyalarını hatırlayamazlardı çünkü uyanık ol­
duğumuz zamanlarda üst bilincin ötesine erişimimiz yoktur.
Rüyadaki biz, kişi, yani rüya egosu uyanık bilincimizle aynıdır.
T ıpkı uyanık olduğu zamanki gibi durmaksızın beklenti ve önyargı­
larıyla rüyadaki durumları etkilemeye çalışır. Bilinçli rüyaların te-

42
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

mel farkı egonun, rüyada olduğunun farkında olmasıdır. Bu durum


egoya, rüyada olabilecek en iyi şekilde davranabilmek için çok daha
fazla seçme özgürlüğü tanır ve yaratıcı sorumluluk verir.
Bana sorarsanız, nasıl ki uyanık yaşamınızda her yaptığınızı bi­
linçli yapmıyorsanız rüyanızda da her zaman rüyada olduğunuzun
bilincinde olmanıza gerek yok. Özbilinç bazen performansımızı et­
kileyebilir; alışkanlıklarınızı tıkır tıkır yerine getirdiğiniz durumlar­
da (uykuda veya rüyada) davranışlarınızda bilinçli olmanıza gerek
yoktur. Fakat alışkanlıklarınız sizi yanlış bir yöne sevk ediyorsa (uy­
kuda veya rüyada) yanlış yaptığınıza "uyanabilmeli" ve bilinçli bir
şekilde yaklaşımınızı yeniden yönlendirebilmelisiniz.
Rüya yorumlarından faydalanmaya gelince, bilinçli rüyalar bi­
linçsiz olanlar kadar incelenebilir. Hatta rüyalarında bilinçli olabi­
lenler rüyayı gördükleri esnada yorumlayabiliyor. Pek tabii ki bi­
linçli olmak aksi durumda olacakları etkileyecektir fakat rüya yine
de yorumlanabilir.

S: Bazen bilinçli olduğum rüyalarımda başka dünyalara rastlıyor,


güçlü bir enerjinin varlığını hissediyorum. Böyle zamanlarda idra­
kim uyanık olduğum zamandan çok daha uzaklara ulaşabiliyor, ya­
şadığım deneyim bildiğim gerçeklikten daha da gerçekmiş gibi geli­
yor ve dehşete kapılıyorum. Yaşadığım tecrübe bildiğim gerçeklikten
çok daha fazlasına işaret ettiğinden asla uyanamayacağım korku­
suyla bu rüyalara devam edemiyorum. Böylesi bilinçli rüyalardan
kendi başıma uyanamazsam ne olur? Ölür veya delirir miyim?
C : Her ne kadar ürkütücü bir deneyim olsa da gerçekte hissedilen
şey bilinmeyen karşısındaki korkudan başka bir şey değildir. Rüya­
da yapacağınız herhangi bir şeyin beyninize zarar vereceğine dair
bilimsel bir kanıt yok. Aynca ne kadar yoğun bir tecrübe olursa ol­
sun, bir rüya doğal REM süresinden daha uzun süremez - çoğun-

43
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

lukla bu süre yaklaşık bir saattir. Rüyalar alemi henüz yeni yeni
keşfedildiğinden daha yolun başındayız. Fakat ilklerden olmaktan
korkmamalısınız. Rüyada yaşanan garip deneyimler karşısında yo­
ğun endişe, oneironotlar için doğal bir süreçtir. Aynı şekilde uyanık
yaşamımızda karşılaştığımız yeni bir durumu öncelikle tehlike açı­
sından inceleriz. Fakat tecrübe edilen durumun korkulacak bir tarafı
olmayabilir. Rüyalarınızda fiziksel anlamda zarar görmekten kork­
manıza gerek yok. Kendinizi yeni bir deneyim içinde bulduğunuzda
korkuyu bir kenara bırakarak neler olacağına bakın. (10. Bölüm, ko­
nuyu ele alarak rüyada korkuyla yüzleşmeye dair bilgi veriyor.)

S: Derler ki rüyada ölürseniz gerçek hayatta da ölürsünüz. Bu doğ­


ru mu?
C: Doğru olsaydı bile bunu kim bilecek? Oysa tam tersine dair de­
liller var: Anlattıklarına göre hiçbir hastalığı olmayan birçok kişi
rüyasında öldükten sonra uyanıyor - canlı olarak. Dahası, kendi rü­
yamı anlattığım gibi izin verdiğiniz takdirde ölüm rüyaları yeniden
doğuma bir işarettir. Tüm bedenimi kaplayan gizemli bir acizliğin
hissettirdiği halsizlikten dolayı öleceğimi zannettim ve ancak tek bir
şey için mecalim kalmıştı. Hiç tereddüt etmeden kalan son gücümü
tam teslimiyete verdim. İçinde bulunduğum durumda son nefesimi
verirken kalbimden bir gökkuşağı fırladı ve mest olmuş bir şekilde
uyandım.3

S: Bilinçliliği rüyamdaki diğer kişiler üzerinde hakimiyet kurmak


için kullanırsam ve mucizevi bir şekilde rüyanın yönünü değiştirir­
sem, uyanık hayatımda bana hiçbirfaydası dokunmayacak bir alış­
kanlık edinmiş olmaz mıyım?
C: 6. Bölüm, bilinçli rüyalarınıza yönelik sunduğu davranış biçim­
leriyle uyanık hayatınız için yardımcı olacak. Rüyalarınızdaki diğer

44
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

karakter ve durumlar yerine yaklaşım ve davranışlarınızı kontrol et­


menizi sağlayacaktır. Fakat asla rüya aleminizin kral ya da kraliçe­
sini oynamak istemenizi tehlikeli bulduğumuzu düşünmeyin. Aslına
bakarsanız, hayatınızın kontrolünü kaybettiğinizi düşünüyorsanız
veya iddiasız bir kişiliğe sahipseniz rüyalarınızın kontrolünü elinize
almanın faydası olabilir.

S: Rüyada bilinçli olmak üzere bunca çalışma ve çaba sonucunda


uyku bozukluğu yaşamaz mıyız? Ayrıca rüyalarımda uyanık olmak
beni daha da yorgun yapmaz mı? Uyanık hayatımın dikkatini bilinç­
li rüyalar için kullanmaya değer mi?
C: Bilinçli rüyalar, bilinçsiz rüyalar kadar dinlendiricidir. Üstelik
bilinçli rüyalar, olumlu deneyimler olduğundan uyandığınızda daha
zinde hissedebilirsiniz. Bu, rüyadan ne kadar yorgun uyandığınız,
rüyanızda ne yaptığınızla bağlantılıdır. Sinir bozucu durumlar içe­
risinde bilinçsiz bir şekilde bitmez savaşlar vermeniz, pek tabii ki
bir rüya gördüğünüzü fark edip, endişelerinizin gereksiz olduğunu
anladığınız bilinçli bir rüyadan daha yorucu olacaktır.
Bilinçli rüya çalışmalarını, vaktiniz ve enerjiniz olduğu bir za­
manda yapmalısınız. Rüyalarınızı hatırlamak ve bilinçli rüyaları te­
tiklemek için geceleri daha fazla uyanık olmanızı ve muhtemelen
daha çok uyumanızı gerektirecek. Durumunuz daha fazla uyumaya
ve uykunuz geldiğinde şekerlemeler yapmaya müsait değilse o vakit
şimdilik bilinçli rüya çalışmalarına başlamanız anlamsız olacaktır.
Böyle bir durumda çalışmalara başlamak sizi strese sokacak, olumlu
sonuçlar almanıza engel olacaktır. Rüyada bilinçli olmak için gere­
ken yoğunluğa ulaşabilmenin şartlarından biri de iyi uyku ve iyi bir
zihin enerjisine sahip olmanızdır. Bir kez tekniği öğrendikten sonra
kendinizi başarabileceğinize inandırdığınızda istediğiniz her an rü­
yalarınıza uyanabilirsiniz.

45
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

S: Korkarım bilinçli rüyalar görebilecek biri değilim. Diyelim ki


hem vaktimi hem de enerjimi bu işi öğrenmek üzere harcadım ve
yine de bilinçli rüya görmeyi öğrenemedim, ne olacak? Onca zaman
harcadıktan sonra bir sonuç alamamak bana kendimi başarısız his­
settirecektir.
C : Herhangi bir beceriyi öğrenmenin önündeki en büyük engel­
lerden biri de fazla çabalamaktır. Özellikle niyetiniz, iyi uyku ve
dengeli bir zihni gerektiren bilinçli rüyalar görmekse. Eğer sonuç
elde etmediğiniz halde bilinçli rüyalar görebilmek için kendinizi
zorladığınızı fark ederseniz bir süre ara verin. Rahatlayın ve birkaç
gün veya birkaç hafta bilinçli rüyaları rafa kaldırın. Bazen oluruna
bıraktığınızda bir de bakacaksınız ki rüyanıza uyanmışsınız.

S: Bilinçli rüyalar öylesine heyecanlı ve güzel ki gerçek hayat ya­


nında sönük kalıyor. Bu durumda bunu bir bağımlılık haline getirip
başka bir şey yapmak istememek söz konusu değil mi?
C : Gerçeklerden kaçan ve hayatı sıkıcı olan kişi bilinçli rüyaları ta­
kıntı haline getirebilir. Bunun bir bağımlılık olup olmadığıysa tar­
tışmaya açık bir konu. Fakat her halükarda, bilinçli rüyalar uğruna
"hayatlarını uyuyarak geçirmek" isteyenlere verilecek öğüt, bilinçli
rüyalarından öğrendiklerini hayatlarına uygulamak olacaktır. Bilinç­
li rüyalarınız uyanık hayatınızdan çok daha gerçek ve heyecanlıysa
yapılacak en güzel şey hayatınızı bir rüyaya dönüştürmektir - canlı,
yoğun, zevkli ve tatmin edici. Her iki dünyada da deneyimlerinizi
güçlü bir şekilde etkileyen şey, davranışlarınızdır.

S: Halen psikoterapi görüyorum. Rüyalarımda bilinçli olmayı dene­


mem doğru olur mu? Terapime yardımı dokunur mu?
C: Psikoterapi görüyor ve rüyanızda bilinçli olmayı denemek isti­
yorsanız bunu öncelikle terapistinizle konuşun. Her terapist bilinçli

46
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

rüyalar ve neleri içerdikleri hakkında bilgi sahibi olmayabilir, tera­


pistinizle konuşup neden bahsettiğinizi ve sahip olduğunuz bilgiyi
anlamasını sağlayın. Kitabın 8, 1 O ve 11. bölümleri bilinçli rüyaları
psikoterapide nasıl kullanabileceğinizi anlatıyor. Terapistiniz bilinç­
li rüyaların sizin için şimdilik doğru olmayacağını düşünüyorsa tav­
siyesine mutlaka kulak verin . Aynı fikirde değilseniz yapılacak şey;
ya terapistinize güveneceksiniz ya da bilinçli rüyaların terapinize
nasıl yardımcı olacağını bilen yeni bir terapist bulacaksınız.

Rüyalarınızı Tanımak

Rüyalarınız nasıl hatırlayacaksınız

"Her şeyin hatırlamaya bağlı" olduğu söylenir ve bu bilinçli rüya­


lar için tamamen geçerli bir sözdür.4 Rüyalarınızda bilinçli olmak
istiyorsanız, rüyalarınızı hatırlamayı öğrenmelisiniz. Rüyalarınızı
hatırlamada mükemmel bir seviyeye ulaşamadığınız sürece, bilinçli
rüya görme şansınız düşük. Bunun iki sebebi var; birincisi, rüyala­
rınızı hatırlayamadığınız için gördüğünüz bilinçli rüyayı da hatır­
lamayacaksınız. Aslına bakarsanız hayatımız boyunca gördüğümüz
ve unuttuğumuz binlerce rüyanın arasında kim bilir kaç tane bilinçli
rüyayı da bulunuyordur. İkincisi, hatırlamak olmazsa olmazdır çün­
kü en nihayetinde rüyanıza uyandığınızda rüya aleminde olduğu­
nuzu hatırlamalısınız. Rüyalarınızı hatırlamanız gerektiğinden, neye
benzediklerine de aşina olmanız gerekir.
Genel anlamda rüyanın ne olduğunu biliyorsunuz. Fakat rüyala­
rın hikayelerini gerçeklerden ayırt etmek her zaman kolay değildir.
Rüyalar, bazı fark edilir ayrıntılar dışında, genellikle gerçek hayata
benzer. Bu ayrıntılar, beklentilerinizin dünyaya ait durumlarca en­
gellenmesidir. Dolayısıyla rüyalarınızın neye benzediğini ve özel-

47
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

likle neden rüyaya benzediklerini bilmelisiniz. Bunu başarmanın


yolu, rüyalanmzı biriktirip içindeki rüyaya ait unsurları analiz et­
mekten geçer.
Bunun, bilinçli rüya görme yöntemlerine harcanacak zamana
değmesi için her akşam en az bir rüyamzı hatırlayabilmelisiniz. Ta­
kip eden öneriler bunu başarmanızda yardımcı olacaktır.
Rüyalarımzı hatırlayabilmenin ilk şartı iyi bir uykudur. Dinlen­
diğinizde rüyalarınızı hatırlamaya yoğunlaşmanız kolaylaşacak ve
gecenin bir vakti zaman ayırıp kaydetmek gerekmeyecektir. Uzun
uykuların başka bir nedeni de rüyaların uzayıp gece ilerledikçe rü­
yalar arasındaki sürenin kısalmasıdır. Gecenin ilk rüyası, muhteme­
len uzunluk olarak yaklaşık on dakikayken sekiz saatlik bir uykuda
son rüyaların süresi yaklaşık kırk beş dakika ile bir saate kadar uza­
yabiliyor.
Bir REM sürecinde, arada unuttuğunuz uyanmaların olduğu bir­
den fazla rüya görmeniz mümkün. Rüya araştırmacıları, rüya aşa­
malarına devam etmektense uyanır uyanmaz hatırlamaya çalışıp
kaydetmenin daha uygun olduğunda hemfikirler.
Uyanamayacak kadar derin uyuyorsanız, saatinizi rüyada ola­
bileceğiniz bir zamana ayarlamayı deneyin. REM sürecine doksan
dakikalık aralıklarla girildiğinden saati ayarlamanın en iyi zamanı
yattıktan sonraki doksan dakika ve katları olacaktır. Daha ziyade
uykuya daldıktan dört buçuk, altı veya yedi buçuk saat sonrasını
hedefleyin.
Rüyaları hatırlamanın bir diğer şartı da heves etmektir. Bazıları
için rüyalarını hatırlamak üzere niyetlenmek ve uyumadan hemen
önce bu niyeti hatırlamak yeterli olacaktır. Ayrıca kendinize, ilginç
ve anlamlı rüyalar göreceğinizi söylemek de yardımcı olabilir. Yata­
ğınızın başucunda bir rüya defteri bulundurup uyanır uyanmaz hatır­
ladıklarınızı not etmeniz de azminizi güçlendirecektir. Ne kadar çok

48
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

rüyanızı kaydederseniz o kadar çok hatırlamaya başlarsınız. Aşağıda


rüya günlüğü tutmaya dair önerileri okuyabilirsiniz.
Uyanır uyanmaz kendinize şu soruyu sormayı alışkanlık haline
getirin: "Rüyamda ne görüyordum?" İlk işiniz bu olsun, aksi tak­
dirde diğer düşüncelerin araya girmesiyle unutursunuz. Uyandığınız
pozisyonda kalın, hareket ettikçe rüyanızı hatırlamanız güçleşecektir.
Aynca o günün işlerini düşünmeye kalkışmayın çünkü yine rüyanızı
hatırlamayabilirsiniz. Hiçbir şey hatırlamıyorsanız kıpırdamadan ve
başka bir şey düşünmeden birkaç dakika hatırlamaya yoğunlaşın.
Genellikle rüyanıza ait parça ve bölümler hafızanıza düşmeye başla­
yacaktır. Yine de hatırlamakta zorlanıyorsanız kendi kendinize "Ne
düşünüyordum?" ve "Nasıl hissediyordum?" diye sorun. Düşünce
ve hislerinizi yoklamak, genellikle rüyanızın tamamını hatırlamanı­
za yardımcı olacak ipuçlarını yakalamanıza olanak sunacaktır.
Deneyiminize dair herhangi bir ipucuna sıkıca sarılın ve bir hi­
kaye oluşturmaya çalışın. Bir sahneyi hatırladıktan sonra kendini­
ze öncesinde ne olduğunu, ondan öncesinde ne olduğunu, onun da
öncesinde ne olduğunu sorarak rüyanızı tersten hatırlamaya çalışın.
Sadece hafızanızdaki bir parçaya tutunarak bir rüyanın tamamını
hatırlamaya dair yeterli beceriyi kazanmak fazla vaktinizi almaya­
caktır. Hiçbir şey hatırlamıyorsanız görmüş olabileceğiniz bir rüyayı
hayal etmeye çalışın - hissettiklerinize yoğunlaşın, o anki konuların
bir listesini çıkarın ve kendinize sorun "Gördüğüm rüya bu muy­
du?" Birkaç dakika sonrasında hatırladığınız ancak hissettikleriniz­
se günlüğünüze bir tarifini yazın (aşağıya bakın). Yatakta bir şey
hatırlamamış olsanız bile gün içinde yaşayacağınız durum veya sah­
neler bir gece önceki rüyanızdaki bir şeyleri hatırlatabilir. Bu durum
gerçekleştiğinde fark etmek için hazırlıklı olun ve hatırladığınız her
şeyi not edin.
Nasıl ki bazı becerileri kazanmak zaman alıyorsa belki rüyaları-

49
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

nızı hatırlamak da yavaş yavaş olacaktır. Hemen başarılı olamazsa­


nız cesaretiniz kırılmasın. Hemen hemen herkes uyguladıkça gelişim
gösterir. Her gece için en az bir rüyanızı hatırlamaya başladığınız
andan itibaren bilinçli rüyalar için hazırsınız demektir. Hazır olma­
nız muhtemelen uzun sürmeyecektir. Üstelik bu aşamaya gelmiş bir­
çok kişi bilinçli rüyaları deneyimlemeye başlıyor bile .

Rüya Günlüğü Tutmak

Rüyalarınızı yazmak için bir defter veya günlük edinin. Defter,


beğendiğiniz ve sadece bu amaca hizmet edecek bir defter olsun.
Rüyalarınızı yazma niyetinizi hatırlamak amacıyla defteriniz yata­
ğınızın başucunda olsun. Uyanır uyanmaz rüyalarınızı yazın. İster
rüyanın tümünü hemen yazın isterseniz daha sonra ayrıntılı yazabil­
mek için notlar alın.
Rüyalarınızı yazmak için sabah uyanmayı beklemeyin. Bekle­
yecek olursanız, gece hatırladığınız rüyadan sabah uyandığınızda
hiçbir iz kalmayabilir. Sanki, gördüğümüz rüyaları silmek için zih­
nimizde bir mekanizma oluşturmuşuz da bu, rüyalarımızı uyanıkken
edindiğimiz deneyimlerden daha zor hatırlamamıza neden oluyor­
muş gibi. Dolayısıyla uyanır uyanmaz rüyanız hakkında en azından
birkaç kelime yazmayı ihmal etmeyin.
Bunun için yetenekli bir yazar olmanıza gerek yok. Rüya günlü­
ğünüz sadece bir araç ve sonuçta sadece siz okuyacaksınız. İmge ve
karakterlerin nasıl göründüklerini, renkleri ve kokularıyla tarif edin
ve rüyada nasıl hissettiğinize dair notlar almayı da unutmayın - rüya
alemindeki duygusal tepkiler önemli ipuçlarıdır. Alışılmadık şeyle­
rin, uyanık hayatınızda asla olmayacak şeylerin notunu alın : Uçan
domuzlar veya su altında nefes alabilmek ya da gizemli semboller.
İsterseniz defterinize belli görüntüleri çizebilirsiniz. Çiziminizde

50
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

yazınız gibi mükemmel bir sanat eseri olmak zorunda değil. Sadece
daha sonra bilinçli rüyalar görmenize yardımcı olabikcek imgelerle
sezgisel ve hatırlanabilir bağlantıların olması yeterli.
Sayfanın başına tarih atın. Tarihin altına, kaç sayfa tutuyorsa
rüyanızı yazın. Her rüyanın sonunda alıştırmalar için boş bir sayfa
bırakın.
Rüyanın sadece bir bölümünü hatırlıyor olsanız da ve size önem­
siz de görünse onu mutlaka not edin. Fakat rüyanızın tamamını ha­
tırlıyorsanız, rüyanın konusunu veya ruh halini anlatan küçük, ha­
tırda kalan bir başlık atın. "İlkbaharın Bekçisi" veya "Sınıfta İsyan"
başlıkları rüyanın içeriğine dair güzel başlık örnekleridir.
Bir müddet sonra rüya günlüğünüzde biriken işlenmemiş malze­
meleri gözden geçirip sorular sormaya başlayabilirsiniz. Elinizdeki
bu kitabın amacı, rüya sembolleri aracılığıyla kişilik analizi yapmak
değildir; ancak rüya günlüğünü kullanmanın birçok değişik yolu bu­
lunmaktadır. 5
Rüyaları yorumlamanın farklı yöntemleri vardır. Bilinçli rüyalar,
teoriden ziyade bir çeşit farkındalık olduğundan birbirinden fark­
lı rüya çalışmalarında kullanılabilir. Rüya günlüğünüzle nasıl bir
analiz yaparsanız yapın, bilinçli rüyalar sayesinde zihninizin yarat­
tığı sembolleri çözme yeteneğiniz geliştiğini göreceksiniz. Bunun
karşılığında, kişiliğinize dair farklı açıları geliştirme çabalarınız da
ivı:ne kazanacaktır (Bkz. 1 1. Bölüm). Dahası, günlüğünüzü okumak­
la rüya alemine ait olanın farkına varacak ve vuku bulduklarında
onları tanıyabilecek ve rüyalarınıza uyanabileceksiniz.

51
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

Rüya İşaretleri: Bilinçli Olma Kapıları

Londra 'daki evimin kaldırımındaydım. Güneş doğuyor ve sabahın


ışıklarıyla köifezin suları parıldıyordu. Yolun köşesindeki yüksek
ağaçları ve Forty Steps 'in ötesindeki eski gri kuleyi görebiliyor­
dum. Güneşin ilk ışıklarının büyüsüyle göz alıcı bir sahne vardı
karşımda.
Kaldırım, bilindik kaldırımlardan değildi, mavi-gri dikdörtgen
taşların uzun tarafları kaldırımın kenar taşlarına dik pozisyonda
dizilmişti,- Tam eve girecekken göz ucuyla gördüğüm taşlarda bir
gariplik fark ettim. Öylesine tuhaf ki gözlerime inanamadım; gece
yönleri değişmişti. Artık taşların uzun tarafları, kaldırımın kenarına
paraleldi!
Her ne kadar bu büyüleyici yaz günü gerçek gibi görünse de,
aslında rüya alemindeyim! Farkına varmamla birlikte rüyam, bunu
daha önce tecrübe etmemiş birine anlatamayacağım bir biçimde de­
ğişiyor. Hayatın canlılığı anında yüzlerce kat arttı. Daha önce de­
nizin, gökyüzünün ve ağaçların böylesi parlak bir güzellikle ışılda­
dıklarını görmemiştim; sıradan evler bile canlı ve gizemli bir güzel­
liğe büründü. Hiç böylesine iyi, böylesine açık zihinli. böylesi ifade
edilemez bir "özgürlük" hissetmemiştim! Hissettiklerimi sözcüklere
dökmek mümkün değildi fakat yalnızca birkaç dakika sürmüştü. 6

Tuhaf bir aynntı sayesinde - kaldırım taşlarındaki bariz değişiklik ­


böylesi gerçekçi bir manzaranın içinde sırıtan bu özellik sayesinde,
anlatıcı rüyada olduğunu fark ediyor. işte rüya alemine ait bu tuhaf
durumlara, "rüya işaretleri" adını verdim. Hemen hemen her rüyada
işaretler vardır ve herkesin kendine özgü rüya işaretlerinin olması da
muhtemel bir durumdur.

52
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Onları nasıl bulacağınızı öğrendikten sonra rüya işaretleri karan­


lıkta size bir mesaj ileten neon ışıklı bir tabelaya dönüşii9. �üya gö­
rüyorsun ! Rüya görüyorsun !" Rüya günlüğünüzü kullanarak kendi
rüyalarınıza ait işaretleri fark edebilirsiniz. Ardından en sık rastladı­
ğınız veya en belirgin özelliğe sahip rüya işaretini - rüya aleminizi
uyanık hayatınızdan ayıran çizgiyi - hatırlamayı öğrenebilirsiniz.
Kişi, bu tuhaf durumlar sayesinde rüya gördüğünü anlar. Rüya
işaretlerini fark etmeye odaklanırsanız, edindiğiniz bu yeteneğinizi
kullanarak rüyalarınızda bilinçli olma yeteneğini kazanabilirsiniz.
İnsanların rüyada olduklarını anlamamalarının sebebiyse çoğun­
lukla rüya işaretlerine mantıklı bir açıklama bulmaya çalışmalarıdır.
Olan bitene kendi kendilerine bir hikaye uydururlar ya da "Bunun
bir açıklaması vardır," diye düşünürler. Pek tabii ki bir açıklaması
var ama rüya gören yarı uyanık biri neler olduğuna dair nadiren bir
açıklama getirebilir. Oysa işaretleri hatırlamayı öğrenmiş biri için
rüyadaki işaretler, bilinçli rüyaya açılan kapılardır.

San Francisco 'nun tehlikeli sokaklarından birinde bir sebepten


dolayı kaldırımda emeklemeye başlıyorum. Kendi kendime düşünü­
yorum, "Neden yürüyemiyorum ki? Başkaları burada yürüyebiliyor
mu acaba? Sadece ben mi emekler vaziyetteyim ? " Sokak lambası­
nın altından geçen takım elbiseli bir adam görüyorum. Merakımın
yerini korku alıyor. Emeklemek ilginç olsa da pek güvenli değil diye
düşünmeye başlıyorum. Sonra kendime, ben hiç böyle emeklemem
ki diyorum, normalde San Francisco sokaklarında yürürüm! Bu sa­
dece rüyalarda olur. Birden anlıyorum: Rüya görüyorum! (S. G.,
Berkeley, Kalifomiya)

Bir defasında, düşürdüğüm kontak lensimin gelişmiş tek hücreli bir


hayvan gibi bölünerek çoğaldığı bir rüyadan uyandım. Sonraki rü-

53
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

yalarımda da beliren bu mutant lenslerin bir rüya işareti olduğuna


karar verdim. Aslında yalnızca bu garip durumu farkına vararak bir
düzine rüyama uyanabildim. Her birimizin kendine has rüya işaret­
leri olduğu gibi, pijamalarla işe gitmek birçoğumuzun ortak rüya
işaretidir. A�ağıda tanımlanan rüya işaretleri kişisel rüya işaretleri­
nizi bulmanıza yardımcı olabilir fakat aklınızdan çıkarmamanız ge­
reken, size ait rüya işaretlerinin sizin kadar eşsiz olduğudur.
Rüya işaretleri listesi, kişilerin rüya deneyimlerini sınıflandırma­
larıyla aynı doğrultudadır. Dört ana sınıf vardır. İçsel farkındalık­
lardan oluşan ilk liste, rüya görenin (egonun) kendi içinde, düşünce
veya hisler gibi meydana gelen durumlardır. Diğer üç sınıf (faaliyet,
şekil ve bağlam), rüya alemindeki unsurları içerir. Faaliyet sınıfın ait
listedekiler rüya alemindeki her şeyin faaliyet ve hareketini içerir -
rüya egosunun, diğer karakterlerin ve objelerin. Şekil sınıfındakiler
genellikle rüyalarda garip olan ve çoğunlukla şekil değiştiren obje­
ler, insanlar ve mekanlardır. Son sınıf ise bağlamdır. Bazen rüyada­
kiler tek tek bakıldığında tuhaf görünmeseler de bir araya gelişlerin­
de bir gariplik vardır - kişiler, yerler, hareket veya nesneler. Bunlar,
· bağlama dair rüya işaretleridir. Kendinizi hiç olmayacak bir yerde
bulmanız, olmayacak yerlerde başkaları ile karşılaşmanız, objelerin
olmayacak yerlerde durması veya tuhaf bir rolde olmanız gibi du­
rumlar da bağlam sınıfına dahildir.
Aşağıda göreceğiniz üzere her sınıf alt sınıflara ayrılıyor ve ger­
çek rüyalardan örneklerle açıklanıyor. Listeleri, rüya işaretlerinizi
belirlemenize yardımcı olacak şekilde dikkatle okuyun. Bir sonraki
adım, kendinize ait olanları listelemenize yardımcı olacak. Bu alış­
tırmada elde edeceğiniz rüya işaretlerini gelecek bölümlerde uygu­
lanacak bilinçli rüyaları harekete geçirme tekniklerinde kullanacak­
sınız.

54
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Rüya İşaretlerini Listelemek

İÇSEL FARKINDALIK
Belli bir düşünceye, güçlü bir duyguya veya alışılmadık bir hisse
kapılıyor ya da algılamanızda farklılık gözlemliyorsunuz. Yalnız­
ca rüyalarda olabilecek kadar tuhaf veya "büyülü" bir şekilde rüya
aleminizi etkileyen şey bir düşünce olabilir. Hissedilen duygu uy­
gunsuz olabilir veya garip bir şekilde sizi etkisi altına alabilir. Kas
katı kesilmek veya bedeninizi terk etmek ya da alışılmadık fiziksel
his ve beklenmedik bir anda veya yoğunlukta hissedilen cinsel ar­
zular, duygu alt sınıfına girerler. Algınız alışılmışın dışında net veya
bulanık olabilir ya da uyanıkken göremeyeceğiniz şeyleri görüyor,
duyamayacağınız şeyler duyuyor da olabilirsiniz.

ÖRNEKLER:
Düşünce/er
• "Evin ve mobilyaların nereden geldiğini anlamaya çalışıyorum
ve bunu düşünmenin garip olduğunu fark ediyorum"
• "Çarpmak istemediğimi düşününce araba tekrar yola döndü."
• "Kapalı olan kapı, açılmasını 'dilememle' birlikte açılıyor."
• Duygular
• "Büyük bir endişe ve pişmanlık duyuyorum."
• "G. 'yi göklere çıkarırcasına övüyorum."
• "Kız kardeşime o kadar sinirleniyorum ki başka bir kadının
ona verdiği hediyeyi denize atıyorum."
Hisler
• "Örtülere dolanmışım ama özgürce hareket edebiliyorum, sanı­
rım 'bedenden ayrılıp' yükseliyorum."
• "Bütün bedenimi güçlü bir cinsel arzu kaplıyor."
• "Sanki kocaman eller başımı sıkıştırıyor."

55
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Algılar
• "Her nasılsa gözlüksüz olmama rağmen, mükemmel görüyo-
rum."
• "Her şey sanki uyuşturucu almışım gibi görünüyor."
• "Çok uzakta olmalarına rağmen iki adamın konuşmalarını du­
yabiliyorum."

FAALİYET
Siz, rüyanızdaki başka bir kişi veya bir rüya objesi (eşya veya bir
hayvan) uyanıkken yapılması imkansız bir eylemde bulunuyorsu­
nuz. Yapılan hareket, rüya görenin düşüncesi veya hissettiği bir şey
değil rüya aleminde gerçekleşen bir şey olmalı. Hatalı çalışan aletler
rüya işareti objelerine bir örnektir.

ÖRNEKLER:
Egonun faaliyetleri
• "Tek tekerlekli bir bisikletle eve gidiyorum."
• "Suyun altındaydım, fakat nefes alabiliyorum."
• "Barfiks çekmek gittikçe kolaylaşıyor."
Karakterin faaliyetleri
• "Çalışanlar izleyicilere sümüklü böcekler atıyorlar."
• "D. karısının önünde beni tutkuyla öpüyor."
• "Kuaför saçlarımı projeye bakarak kesiyor."
• Nesnelerin faaliyetleri
• "Sucuk ışık saçıyor."
• "Suyun üzerinden büyük bir el feneri geçip gidiyor."
• "Araba aşın hızlanıyor ve frenleri çalışmıyor."

ŞEKİL
Sizin, rüyanızdaki bir kişinin veya bir objenin garip bir şekli var ya

56
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

da şekilsiz veya farklı bir şekle dönüşüyor. Alışılmadık kıyafet ve


saçlar şekil listesine dahildir. Aynca rüyada bulunduğunuz mekan
(sahne) uyanık hayatınızdakinden farklı olabilir.

ÖRNEKLER:
Egonun şekilleri
• "Bir erkeğim." (Kadın tarafından görülen rüyada)
• "Bir yığın porselen tabağım."
• "Ben Mozart'ım."
Karakterlerin şekilleri
• "Ona baktıkça yüzünün şekli değişiyor."
• "Kara Gölün Canavarı'ndaki gibi bir dev yanımdan geçiyor."
• "Gerçekte olduğunun aksine G. 'nin saçları kısacık."
Ortamın şekli
• "Sahilin ucu, bankları olan bir iskele gibi."
• "Resimdeki odanın şekli yanlış."
• "Yollar hatırladığımdan çok daha farklı olduğu için kaybolu-
yorum."
Objelerin şekli
"Küçük, mor bir kedi görüyorum."
"Çantalardan biri tamamen şekil değiştiriyor."
"Araba anahtarımın üzerinde Toyota yerine Tayama yazıyor."

BAGLAM
Rüyadaki yer veya durum gariptir. Uyanıkken imkansız olan bir yer­
desiniz veya garip bir sosyal durumun ortasındasınızdır. Belki de siz
veya rüyadaki kişilerden biri her zamankinden farklı bir roldedir.
Obje veya kişiler uygunsuz yerdedirler ya da rüyanız geçmişte ya da
gelecekte geçiyor.

57
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ÖRNEKLER:
Ego rolleri
• "Kanun kaçaklarıyız."
• "James Bond tarzında bir rüyaydı, ben başroldeydim."
• "2. Dünya Savaşı'nda düşman hattında bir komandoydum."
Karakter rolleri
• "Arkadaşım kocammış."
• "Babam sevgilim R. gibi davranıyor."
• "Reagan, Bush ve Nixon uçan jetlermiş."
Karakter yerleri
• "İş arkadaşlarımla ve eski lise arkadaşlarım birlikteler."
• "Madonna odamdaki sandalyede oturuyordu."
• Ölen erkek kardeşim benimle birlikte mutfaktaydı."
Objelerin yerleri
• "Yatağım sokaktaydı."
• "Odamda bir telefon kulübesi vardı."
• "Duvarın içinde krem peynir ve sebzeler vardı."
Ortamdaki konum
• "Mars 'ta bir kolonideyim."
• "Bir eğlence parkındayım."
• "Gece, tek başıma okyanusun ortasındayım."
Ortamdaki zaman
• "İlkökuldayım."
• "Yirmi beşinci mezunlar buluşmasına katılmışım."
• "Atımla birlikte onun başındayım."
Durum
• "Garip bir kutlamadayım."
• "Evimde bir reklam filmi çekiliyormuş."
• "Birbirini tanımak üzere iki aile bir araya gelmiş."

58
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

ALIŞTIRMA:
RÜYA İŞARETLERİNİZİN LİST ELENMESİ

1. Bir rüya günlüğü tutun


Bütün rüyalarınızı kaydettiğiniz bir rüya günlüğü tutun. Kaydetti­
ğiniz rüyaların sayısı bir düzineye ulaştıktan sonra bir sonraki adıma
geçın.
2. Rüya işaretlerinizin bir listesini çıkarın
Rüyalarınızı kaydetmeye devam ederken rüya işaretlerini
belirleyin. Altını çizin ve yazdığınız her rüyanın sonunda liste­
leyin.
3. Rüya işaretleri listesini kullanarak rüya işaretlerinizi sınıf­
/ayın
Listenizdeki her rüya işaretinin yanına, ait olduğu sınıfın
başlığını yazın. Mesela, rüyanızda kedi kafası olan birini gör­
düyseniz bu bir şekil sınıfına ait rüya işaretidir.
4. Hedef rüya işareti sınıflarınızı belirleyin
Her rüya işareti sınıfının (içsel farkındalık, faaliyet, şekil veya
bağlam) kaç kez ortaya çıktığını sayarak sıklığına göre sıralayın.
En çok beliren rüya işaretleri bir sonraki adımda hedef rüya işa­
retiniz olacak. Sınıflar arasında bir bağlantı varsa size en cazip
geleni seçin.
5. Uyanık olduğunuz zamanlarda rüya işaretlerini arama
alıştırmaları yapın
Günlük hayatta karşılaştığınız olaylan uygun rüya işareti sı­
nıflarının altına listeleme alışkanlığını edinin. Diyelim ki hedef
belirlediğiniz sınıf faaliyet, kendinizin, etrafınızdaki kişilerin,
hayvanların, objelerin ve makinelerin faaliyetlerini inceleyin.
Uyanık hayatınızdaki faaliyetler hakkında bilgi sahibi olun. Bu
durum, sizi rüyadaki garip durumları fark etmeniz doğrultusun­
da hazırlayacaktır.

59
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Başarı için Hedef Belirlemek


Bilinçli rüyalar bir zihin performansıdır ve bilinçli rüyalar görme
becerinizi geliştirerek performansınızı artıracak psikolojik teknik­
lerden yararlanabilirsiniz . Spor psikologlarının, performansı artır­
maya yönelik önemli araştırmaları var. Hedef belirleme yöntemi
geliştirdikleri en önemli araçtır. 7
Hedef belirlemek işe yarıyor. l OO'ün üzerinde çalışmayı gözden
geçiren araştırmacılar "psikoloji literatüründeki en etkili ve en çok
uygulanan buluş, hedef belirlemenin performansı son derece olumlu
etkilediğidir," 8 sonucuna varmışlardır. Dahası araştırma, hedef be­
lirlemenin en doğru yolunu da ortaya koymaktadır.
Aşağıda, hedef belirleme yöntemiyle bilinçli rüya becerisini doğ­
ru bir şekilde kazanmaya yönelik ipuçları bulabilirsiniz. 9

ALIŞT IRMA:
BAŞARI İÇİN HEDEF BELİRLEME

J. Açık, belli ve sayısal hedefler belirleyin


Hedefler kişiseldir ve tamamen sizin kapasite ve becerilerinize
bağlıdır. Başarınız doğrultusunda her akşam bir veya iki rüyayı
hatırlamayı ya da önümüzdeki hafta veya önümüzdeki ay içinde
en azından bir bilinçli rüya görmeyi hedefleyebilirsiniz. Doktora
tezim için araştırmalarıma başladığımda her ay göreceğim bi­
linçli rüyaların sayısını artırmayı hedefledim. Bu durum, belirle­
diğim hedefler doğrultusunda performansımı değerlendirmemde
bana yardımcı oldu.

2. Zorfakat gerçekçi hedefler seçin


Çoğu kişi için zor olsa da bilinçli rüyalar ulaşılabilir bir hedeftir.
Biraz daha ilerlemiş oneironotlar için uygun hedef uçmak veya

60
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

korkutucu karakterlerle yüzleşmek olabilir. Performansınız, ula­


şılabilir sınırlar dahilinde olduğu sürece hedeflere ulaşma isteği­
niz de paralel olarak artacaktır.

3. Yakın ve uzak hedefler belirleyin


Belli sayıda rüyayı hatırlama veya her gün belirlenmiş sayıda
testi uygulamaya dair kısa vadeli hedefler belirleyin (3. Bölüm).
Aynı zamanda her ay en az bir bilinçli rüya görmek gibi uzun
vadeli hedeflerinizi de belirleyin. Ulaşmak istediğiniz hedefler
için bir tarih belirleyin, mesela "Bir hazirana kadar şu sayıda
bilinçli rüya görmek istiyorum," gibi.

4. Gelişiminizi kaydedip değerlendirin


Bir ay içinde on iki bilinçli rüya görmek gibi belirlediğiniz bir
hedefe ulaştığınızda, başarınızı kaydedin. Hedefinize ulaştıktan
sonra yeni bir tane belirleyin. Hedeflerinize ulaşamamış ve bun­
dan dolayı bunalmışsanız, daha kolay ve gerçekçi yeni hedefler
seçin. Rüya günlüğünüze notlar alın, istatistiklerinizi kaydedin.
Yapacağınız bir tablo ilerlemenizi daha açık bir şekilde görme­
nizi sağlayabilir.

En İyi Sonucu Alabilmek için


Çabalarınızı Programlamak
Bilinçli rüya görenlerin ifadelerine bakıldığında, çoğunun şafak
söktükten sonra, sabahın geç saatlerinde rüya gördükleri anlaşıl­
mıştır. Bunun bir açıklaması, uykunun birinci yarısına göre ikinci
yarısında REM uykusunun daha uzun sürmesidir. Ayrıca, bilinçli
rüyalar üzerine yapılan laboratuar çalışmalarında başarıyla geçilen
her REM döneminden sonra bilinçli rüya görme oranının arttığı
görülmüştür. 10

61
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Bunun ne anlama geldiğini açıklamak gerekirse, diyelim ki nor­


malde sekiz saat uyuyorsunuz. Gece boyunca muhtemelen altı REM
döneminiz olacak, son bölümü de uykunuzun son çeyreği olacaktır.
Yaptığımız araştırmalara göre son iki saatte bilinçli rüya görme ola­
sılığınız, önceki altı saate oranla çok daha yüksektir. Normal uyku­
nuzu iki saat kısalttığınızı düşünürsek bilinçli rüya görme şansınızı
yarıya indirmiş olursunuz. Aynı şekilde günlük uyku saatiniz altı
saatse ve siz iki saat daha eklerseniz bilinçli rüya görme şansınızı
ikiye katlamış olursunuz.
Sonuç çok açık; rüyalarınıza uyanmak istiyorsanız uyku saatinizi
artırın. Rüyalarınızda bilinçli olmak konusunda ciddiyseniz ve bu­
nun için vakit yaratabiliyorsanız, haftada en az bir gün her zaman­
kinden daha uzun uyumalısınız.
Uzun saatler boyunca uyumak herkesin hoşuna gitse de bunun
için çok azımız vakit bulabiliyoruz. Buna vaktiniz yoksa, her za­
manki uyku saatinizi artırmadan da bilinçli rüya görme şansınızı
artıracak bir sır var.
Bu. sır, uyku zamanınızı yeniden ayarlamaktır. Normalde gece
yansından sabah 6:00'ya kadar uyuyorsanız sabah 4:00'de kalkıp
iki saat yapmanız gereken işlerinizi halledin. Sonra tekrar saat 6:00
ve 08:00 arası yatarak uykunuzu tamamlayın. Ertelenen bu iki sa­
atlik uykuda, REM döneminiz normal zamanki uykunuzdan daha
uzun olacak ve uykuya fazla vakit ayırmadan büyük bir olasılıkla
rüyanızda bilinçli olmanın tadını çıkaracaksınız.
Rüyalarına uyanmak için hevesli olanlar, tekrar uyumayı bir ritü­
el haline getiriyorlar. Alan Worsley bilinçli rüya görmek istediğinde
gece saat 1 :30' da yatağa gidip altı saatten biraz daha az uyku çeki­
yor. 02:00'dan 07:45'e kadar uyuyup alarmı çalınca kalkıyor. Ya­
taktan kalkıp kahvaltı ediyor, çayını içiyor, gazete ve e-postalarını
okuyarak iki veya üç saatte sabah işlerini hallediyor. Saat 9:00 ya da

62
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

9:30 gibi bilinçli ıüyasında yapmak istediklerinin bir listesini veya


görmeyi planladığı ıüyayı ayrıntıları ile yazdıktan sonra yatağa gidi­
yor ve genellikle 1 0:00- 1 0:30 gibi uykuya dalıyor. Tekrar uyuduğu
bu birkaç saatlik zaman zarfında sık sık bilinçli ıüyalar göıüyor hat­
11
ta bazıları bir saat kadar sürebiliyor.
Uykuyu farklı zamanlara serpiştirmek bilinçli ıüya görmeyi kuv­
vetlendiren bir yöntem olabiliyor. Mutlaka deneyin. Böylesi az bir
çaba karşılığında fazlasıyla ödüllendirileceksiniz. Başlayabilmeniz
için bir alıştırma.

ALIŞTIRMA:
BİLİNÇLİ RÜYA GÖRMEK İÇİN ZAMANINIZI
PROGRAMLAMAK

1. Saatinizin alarmını kurun


Yatağa girmeden önce normal saatinizden iki veya üç saat önce kalk­
mak üzere saatinizi kunm ve her zamanki saatinizde yatağa gidin.

2. Sabah uyanır uyanmaz yataktan kalkın


Alarm çaldığı anda yataktan kalkın. Önünüzdeki iki veya üç saat
uyanık olacaksınız. Tekrar yatağa dönmeden yanın saat öncesi­
ne kadar işlerinizi halledin.

3. Bilinçli rüyanızda görmeye niyetlendikleriniz üzerine yo­


ğunlaşın
Yatağa girmeden önceki yanın saatte bilinçli ıüyanızda yapmak
istedikleriniz üzerinde düşünün. Nereye gitmek istiyorsunuz, ne
görmek istiyorsunuz veya ne yapmak istiyorsunuz . . . Bu zama­
nı belli bir ıüya görmeye yönelik kullanabilirsiniz (6. Bölüm'e
bakın). Kitabın ilerleyen bölümlerindeki uygulamalar üzerinde
çalışıyorsanız bu zaman dilimi bunun için uygun olacaktır.

63
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

3. Yatağa dönerek giriş tekniklerinden birini uygulayın


Uyandıktan iki, üç saat sonra tekrar uyuyacağınız mekanın
sessiz ve rahatsız edilmeyeceğiniz bir yer olmasına özen gös­
terin. Yatağa gidip sizin için en uygun olan giriş tekniğini uy­
gulamaya başlayın. Söz konusu teknikleri sonraki iki bölüm­
de bulabilirsiniz.

4. Kendinize en az iki saatlik bir uyku zamanı ayırın


Alarmınızı kurun ya da isterseniz sizi uyandırması için birini
görevlendirin fakat rüyanıza iki saat ayırmayı ihmal etmeyin.
Bu süre içinde büyük bir olasılıkla uzun bir hatta iki REM
dönemine girebilirsiniz.

Sabah saatlerinin bilinçli rüyalar için ideal bir zaman olma­


sının başka bir sebebi daha var. Gecenin başında REM uyku­
suna girmek için bir hatta bir buçuk saate ihtiyaç duymamıza
rağmen birkaç saatlik bir uykudan uyanıp tekrar uykuya dal­
dıktan hemen sonra REM dönemine girmek mümkün. Bazen
rüyadan uyanır ve birkaç dakika içinde tekrar uyuduğumuz­
da daha önce gördüğümüz rüyaya devam edebiliriz. Bu ger­
çekler başka bir çeşit bilinçli rüyayı da mümkün kılıyor - 4.
Bölüm' de anlatılan, uyanıkken başlatılan bilinçli rüya.

64
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

Son Hazırlıklar:
Derinlemesine Gevşemeyi Öğrenmek
Bilinçli rüyaları harekete geçirecek teknikleri uygulamaya başlama­
dan önce, zihninizin açık ve bedeninizin rahatladığı, farkındalığınızı
koruduğunuz sakin bir durumda olmanız gerekir. Aşağıdaki iki alış­
tırma bunu başarmanın yollarını gösteriyor. Bu alıştırmalar, bilinç­
li rüyanıza yoğunlaşabilmeniz için günlük hayatın endişelerinden
uzaklaşmanıza yardımcı olacaktır. Bilinçli rüyalar, yoğunlaşmayı
gerektirdiğinden dağınık bir zihin ve yorgun bir bedenle rüyalarını­
za uyanmanız pek mümkün olmayacaktır. Sonraki bölüme geçme­
den önce şu önemli teknikleri uygulayın.

ALIŞTIRMA:
KADEMELİ RAHATLAMA

1. Sert bir zemine uzanın


Uzanamıyorsanız rahat bir sandalyeye oturun. Gözlerinizi ka­
patın.

2. Dikkatinizi nefesinize verin


Dikkatiniz nefesinizde olsun, derinleşmesine izin verin. Aldığı­
nız birkaç nefeste diyaframınızı çekip karın kaslarınızı şişirirken,
ciğerlerinizi aşağıdan başlayarak havayla doldurun. Derin nefes
verişinizde gerginliğin vücudunuzdan çıkmasına izin verin.

3. Kademeli olarak bütün kas gruplarını gerin ve rahatlatın


Bedeninizdeki kas gruplarını önce gerin sonra sırayla rahatlatın.
Kullanmaya alışık olduğunuz kolunuzla başlayın. Elinizi, sanki
elinizin tersini kolunuza değdirmek istiyormuşçasına bileğiniz­
den geriye bükün. Beş ila on saniye tutun. Gerilmeyi hissedin.

65
Stephen LaBerge & Howard Rlıeingold

Gerginlikten kurtularak rahatlayın. Aradaki farka dikkat edin.


Tekrar gerip rahatlatın. Yirmi, otuz dakikalık bir ara verip kamı­
nızı şişirerek derin nefes alın ve yavaşça nefesinizi bırakın. Aynı
şeyi diğer elinizle tekrarlayın. Sonrasında germe-rahatlama­
germe-rahatlama yöntemini sırasıyla dirseklerinize, üst kolla­
rınıza, alnınıza, çenenize, boynunuza, omuzlarınıza, karnınıza,
sırtınıza, kalçalarınıza, bacaklarınıza ve ayaklarınıza uygulayın.
Her kas grubundan önce ara vererek derin nefes alın ve nefes
verişinizde de gerginliği dışarı atın.

4. Gerginliği üzerinizden atın


Bütün kas gruplarını bitirdikten sonra gevşemelerine izin verin.
Gerginlik hissettiğiniz bölgeler için germe ve rahatlama yönte­
mini tekrarlayın. Gerginliğin bedeninizden bir sıvı gibi dışarı
aktığını hayal edin. Germe ve rahatlama işlemini her uyguladı­
ğınızda, rahatlamanın gerginlikten daha büyük olduğunu kendi­
nize hatırlatın.
(Jacobsen 'den uyarlanmıştır. 12)

ALIŞTIRMA:
6 1 NOKTALI RAHATLAMA YÖNTEMİ

1. Resmi inceleyin
Resim 2. 1 vücudunuzdaki 6 1 noktayı gösteriyor. Bu alıştırmayı
uygulayabilmek için noktaların sırasını hatırlamanız gerekiyor.
(Basit bir sıralamaya sahip olduğundan bunu yapmak zor olmaya­
caktır.) Alnınızda başlayıp sağ elinize doğru önce aşağı, sonra yu­
karı ve oradan da sırasıyla sol elinize, göğsünüze, sağ bacağınıza,
sol bacağınıza ve tekrar göğsünüze ulaşıp alnınızda sonlanıyor.

66
Bilinçli Rüyalar Dünyasına Yapılacak Yolculuk için Hazırlık

2. Dikkatinizi her defasında tek bir noktada toplayın


Alnınızdan başlayın. Dikkatinizi iki kaşınızın ortasında topla­
yıp bir rakamını hayal edin. Farkındalığınız net ve kesin bir
şekilde 1 numaralı noktada toplanana kadar dikkatinizi bu nok­
taya yoğunlaştırın. Kendinizi bu noktada hayal edin. Sonraki
noktaya geçmeden önce burada bir sıcaklık ve ağırlık hisset­
meniz gerekir.

3. Her adımı sırasıyla takip edin


İlk otuz bir noktanın hepsinde aynı şeyi tekrarlayın. Yavaşça
ilerleyin ve her bir noktaya geldiğinizde kendinizi orada hayal
edin. Sonraki noktaya geçmeden önce bulunduğunuz noktada
sıcaklık ve ağırlık hissettiğinizden emin olun. Aklınızın dağıl­
masına izin vermeyin. İlk başlarda bu size zor gelebilir; kendi­
nizi, alıştırmayı unutmuş, başka şeyler düşünürken veya hayal
ederken yakalayabilirsiniz. Yerinizi kaybederseniz tekrar baştan
veya kaldığınız noktadan başlayıp devam edebilirsiniz. Önce
otuz bir nokta ile başlayıp dikkatiniz hiç dağılmadan yoğunla­
şana kadar devam edin.

4. Uygulamanızı 61 noktayı içerecek şekilde tekrarlayın


Arka arkaya otuz bir nokta üzerinde yoğunlaşabildikten sonra
1 . ve 2. adımı altmış bir nokta için tekrarlayın. Dikkatiniz dağıl­
madan, arka arkaya altmış bir noktada yoğunlaşabilene kadar bu
uygulamayı çalışın. Artık bu alıştırmayı bilinçli rüyaları hareke­
te geçirme teknikleriyle uygulamaya hazırsınız.
(Rama 'dan uyarlanmıştır. 13)

67
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

..

Şekil 2. 1. 61 noktalı rahatlama14


(Swami Rama'nın Hareket Etmeden Nasıl Egzersiz Yapılır adlı
çalışmasından. [Himalaya Enstitüsü, Honesdale, PA].)

68
3
...... .. A 4

Rüyalara Uyanmak

Bilinçli Rüyalar Düşündüğünüzden


Daha Kolay Olabilir
Bu bölümdeki alıştırmaları uygulamadan önce her gece için en az
bir rüyanızı hatırlayabiliyor olmalısınız. Aynı zamanda rüya günlü­
ğünüze en az bir düzine rüyayı kaydederek, içlerinden belli sayı­
da kişisel rüya işaretlerinizi bulup çıkarmış olmalısınız. Henüz ilk
bilinçli rüyanızı görmediyseniz size yardımcı olacak teknikleri öğ­
renmeye artık hazırsınız. Biraz çabayla aynı teknikleri, istediğiniz
zaman bilinçli rüya görmek için kullanabilirsiniz.
Devam etmeden önce bunalmanıza engel olacak bir tavsiyede
bulunmak istiyorum. İnsanlar bazen kendi zihinlerinde yarattıkları
engeller yüzünden rüyalarına uyanamıyorlar. Genellikle bilinçli rü­
yaları ulaşılması zor bir şey olarak görüyorlar. Bu düşünce engelin
ta kendisidir. Ben istediğim anda bilinçli rüya görmeyi öğrendim ve
bunun mümkün ve hatta çok kolay olduğunu biliyorum; nasıl yapı-

69
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

lacağını bir kez öğrendikten sonra gerisi çok kolay. Yüzlerce insana
rüyalarına uyanmayı öğretmiş biri olarak kendi tecrübelerim doğ­
rultusunda diyebilirim ki sabırla çalışan herkes bu hedefe ulaşabilir.
Kimse size bilinçli rüyalar konusunda ne zaman başarılı olacağınızı
söyleyemez; bu tamamen rüyalarınızı hatırlamanıza, isteğinize, ne
kadar çalıştığınıza ve "rüyada bilinçli olma yeteneği" diye isimlen­
dirdiğimiz beceriye bağlı. Çok istekli olmama ve her hafta üç, dört
bilinçli rüya görmeme rağmen istediğim zaman bilinçli rüya göre­
bilmek için iki buçuk yıl çalışmam gerekti. Fakat bu çalışmanın so­
nunda kendime ait yöntemler geliştirdim. Sizin, diğer bilinçli rüya
kaşifleri tarafından denenmiş ve geliştirilmiş tekniklerle çalışmak
gibi bir ayrıcalığınız var.
Hemen başarılı olamazsanız, cesaretiniz kırılmasın. Sakın pes et­
meyin! Sabırla alıştırmalara devam eden herkes, gelişimini sürdüre­
biliyor. Bilinçli rüyalar görmek, sandığınızdan daha kolay olabilir.

Sizin için En İyi Tekniği Bulun

Önümüzdeki iki bölüm boyunca bilinçli rüyaları harekete geçirecek


çok çeşitli teknikler sunulacak. Üzerinde durulan teknikler, çoğun­
luğun başarıyı yakaladığı tekniklerdir. Fakat herkesin psikolojisinin,
karakterinin ve hayat tarzının farklı olduğunu düşünürsek, size uy­
gun olan çok farklı bir yöntem olabilir. Mesela 4. Bölüm' deki tek­
nikler daha çok yatar yatmaz uykuya dalabilenlere (tabii ki sadece
bu gruba değil) yönelik tekniklerdir. Dolayısıyla tam ve eksiksiz
bilgi vermeyi hedeflediğimizden bilinçli rüyaları harekete geçiren
tekniklerin tümünü burada tarif ettik. İçlerinden hangisi size hitap
ediyorsa onu uygulayın. Bir kez bilinçli rüyaları harekete geçirme
prensiplerini ve çalışmalarını anladıktan sonra açıkladığımız teknik­
lerle birleştirerek kendi tekniğinizi bulabilirsiniz. Öyle veya böyle

70
Rüyalara Uyanmak

deneyin, gözlemleyin ve uygulayın. Muhakkak bir yolunu bulacak­


sınız.
Farklı bilinç seviyeleri üzerine çalışmak sizin için yeni bir du­
rumsa, uygulamaları doğru yaptığınızdan şüphe duyabilirsiniz. Ta- ·
kip eden satırlarda, "İsteğinizi Güçlendirmek" başlığı altında, zihin­
sel çabayla bir şeyleri başarmayı öğrenmenize yardımcı olacak bir
alıştırma bulabilirsiniz. Bu uygulamayı çalışarak giriş tekniklerinde
başarıyı yakalayabilirsiniz.

Eleştirel Durum Testi


İki kelime arasında bir köprü kurabilmek

Bir ara verin ve kendinize şu soruyu sorun: "Şu anda bir rüya mı
görüyorum yoksa uyanık mıyım?" Samimi olun. Yapabileceğinizin
en iyisini yaparak soruyu cevaplamaya çalışın ve cevabınız tatmin
edici olsun.
Cevabı bulduğunuza göre şimdi kendinize başka bir soru sorun:
"Gün içerisinde kaç kez kendime rüyada mı uyanık mı olduğumu
soruyorum?" Bir filozof veya bilinçli rüya uygulayıcısı değilseniz
cevabınız muhtemelen hiçbir zaman olacaktır. Uyanıkken sormadı­
ğınız soruyu rüyada sorma ihtimaliniz nedir? Cevap yine hiçbir za­
man olacaktır çünkü rüyadaki alışkanlıklarınız ve düşündükleriniz
uyanık hayatınıza ait alışkanlıklar ve düşüncelerdir.
Bu akıl yürütme işlemi gayet açık. Uyanık yaşamınızla rüyada­
ki alışkanlıklarınız arasındaki ilişkiyi, bilinçli rüyalarınızı harekete
geçirmek için kullanabilirsiniz. Rüya gördüğünüz sırada kendinize
rüya görüp görmediğinizi sormak, bilincinizi kazanmanın yoludur.
Bu yola açılan kapı da uyanıkken kendinize bu soruları sormayı alış­
kanlık haline getirmektir.

71
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Eleştirel yeti

Zihninizin bir tarafı "gerçeklik testini" kendine görev edinerek, uya­


nların içsel mi dışsal mı olduğunu ayırt eder. Oliver Fox, bu eleştirel
yansıtıcı sisteme "eleştirel yeti" adını vermiş ve sıradan rüyalarda
"uykuda olma hali" olarak ele almıştır. Aynı zamanda bu yetinin bi­
linçli olmak için şart olduğuna inanmıştır. Fox, rüyada bilinçli ola­
bilmek üzerine şunları kaleme almıştır:

...rüyalarda oldukça işlevsiz görünen eleştirel yetiyi devreye sok­


tuğumuzda aktivite düzeyi yükselir. Diyelim ki rüyamda bir pas­
tanedeyim. Yandaki masada çok çekici fakat dört tane gözü olan
bir hanımefendi oturuyor. Şimdi eleştirel yetinin hangi oranlarda
işlev gördüğüne bir göz atalım:

( 1 ) Rüyada bu durumun bir etkisi olmasa da uyandığımda


hanımefendide bir gariplik olup olmadığını sorgularım. Birden
anlayıp "Tabii ki, dört tane gözü vardı!" diye düşünürüm.
(2) Rüyamda biraz şaşırıp "Ne garip, kadının dört tane gözü
var! Görünüşünü bozuyor! " diye düşünürüm. Fakat yine aynı
şaşkınlık derecesinde, "Yazık, bumunu kırmış! Nasıl becerdi
acaba?" diye düşünebilirim de.
(3) Eleştirel yetinin kısmen daha işlevsel olduğu durumda;
dört gözün garip bir durum olduğunu anlarım, fakat tamamen
kavrayamam. Kendi kendime "Aman Tanrım!" der ve devam
ederim, "şehre ucubelerle dolu bir sirk gelmiş olmalı." Bu du­
rumda gerçekliğin sınırında gezinir ancak tam olarak kavraya­
mam.
(4) Eleştirel yetim tam anlamıyla işlev görür vaziyettedir ve
bu açıklamaların hiçbiri beni tatmin etmez. Düşünmeye devam
ederim "Fakat böyle bir gariplik mümkün değil! Dört tane gözü

72
Rüyalara Uyanmak

olan bir kadın. Bu imkansız bir şey. Rüya görüyorum." 1

Buradaki can alıcı nokta, yatmadan önce rüyadaki garip durumlara


açıklama getirebilmesi için eleştirel yetiyi nasıl harekete geçirmek
gerektiğidir.
Paul Tholey, on yıldan fazla bir zamandır iki yüzün üzerin­
de denekle yaptığı araştırmaların neticesinde bilinçli rüyaları
harekete geçirebilmenin bazı yöntemlerini keşfetti. Tholey, rü­
yada bilinçli olabilmenin en etkili yönteminin (özellikle yeni
başlayanlar için), bilince ait "eleştirel-yansıtıcı tutumu" geliş­
tirmek gerektiğini iddia ediyor. Bunu yapmanın yolu da uya­
nık olduğunuz zamanlarda kendinize rüya görüp görmediğinizi
sormaktan geçiyor. Gün içerisinde en azından beş veya on kez,
rüya gibi görünen durumlar karşısında kendimize bu "önemli
soruyu" (Rüya mı görüyorum, yoksa gerçek mi?) sormanın öne­
mini vurguluyor. Rüya benzeri durumlar karşısında soru sorma­
nız, rüyalara uyanmanızı mümkün hale getirip, benzer durumlar
karşısında da eleştirel sorular sormanızı sağlayacaktır. Yatağa
girip, uyumadan önce sormanız da faydalı olacaktır. Aşağıda
okuyacağınız üzere bu ipuçlarını, Tholey'nin yansıtma tekniği
ile harmanladık.

ELEŞTİREL DURUMU TEST ETME TEKNİGİ

1. Bir zaman dilimi belirleyin


Testi uygulayabilmek için gün içinde beş, on farklı durum tespit
edin. Bunlar rüyalarınızla bir şekilde benzerlik gösteren durum­
lar olmalı. Rüya işaretini andıran bir durumla karşı karşıya kal­
dığınızda durum tespiti yapın. Herhangi bir yerde, herhangi bir
şekilde sürpriz bir durum karşısında veya yoğun duygular hisset-

73
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

tiğinizde ya da rüya gibi olan herhangi bir şey karşısında durum


tespiti yapın. Tekrarlanan rüyalarınız varsa, tekrarlanan içeriğe
dair her durum son derece uygundur. Diyelim ki yükseklik kor­
kunuzla ilgili tekrarlanan endişe dolu rüyalar görüyorsanız, her
köprüden geçişinizde veya yüksek bir binanın tepesindeki bir
odaya adım attığınızda durum tespiti yapın.
Örneğin; Joe Hayalperest şu durumlarda tespit yapma kararı
alır:
1. Asansöre bindiğinde (korkulu rüyalarının kaynağı).
2. Patronuyla konuştuğunda.
3 . Çekici bir kadınla karşılaştığında.
4. Yazım hatası gördüğünde.
5. Banyoya girdiğinde (rüyasında gördüğü banyolar genellikle
tuhaf mekanlar olduğu için).

2. Durumunuzu test edin


Mümkün olduğunca çok kendinize eleştirel sorunuzu tekrarlayın
(en azından ilk adımda belirlemiş olduğunuz beş ila on durum
karşısında): "Rüya mı görüyorum?" Sakın soruyu otomatikleş­
tirip öylesine "Belli ki uyanığım," diye cevaplamayın, çünkü
o vakit rüyanızda da aynı şeyi yaparsınız. Rüyada olduğunuza
işaret eden tuhaflık ve tutarsızlıkları arayın. Birkaç dakika önce
cereyan eden olaylan gözden geçirin. Olanları hatırlamakta zor­
lanıyor musunuz? Cevabınız evet ise, rüya görüyorsunuz. Eleş­
tirel soruyu doğru cevaplamayabilmek için takip eden bölümü
okuyun.
(Tholey 'nin yansıtma tekniğinden uyarlanmıştır. 2)

74
Rüyalara Uyanmak

Durum tespitine dair ipuçları

Birçok kişinin bizzat tecrübe ettiği gibi, rüya görenlerin muhakeme­


si her zaman yerinde değildir. Rüya görüp görmediklerini sorgula­
dıklarında yanlışlıkla uyanık olduklarına karar verirler. Gerçekliği
yanlış bir şekilde test etmeye kalkarsanız aynı şey sizin de başınıza
gelebilir. Mesela, rüyanızda her şey çok canlı ve net olduğu için rüya
görmediğinize karar verebilirsiniz. Belki de klasik bir şekilde kendi­
nizi çimdikleyerek test etmeye kalkarsınız. Bu, nadiren rüyalarınıza
uyanmanızı sağlarken - kendi tecrübelerimle asla - çoğunlukla çim­
diklendiğiniz yanılsamasını yaratacaktır!
Rüyada olan kişi rüya gördüğü şüphesini diğer rüya karakterleri
ile paylaştığında aşağıdaki örnekte olduğu gibi genellikle karşı çık­
malarla karşılaşır ve tartışmalar doğar:

Bilinçli rüyalarımdan biri lise yıllarında yaşadığım bir apartman­


da geçiyordu. En güzel tarafı, binanın bir bahçesi olmasıydı. Çok
yakın bir arkadaşım gelmişti. Oturduğu evi bu günkü bilincimle
seyrederken fark ettim ki, aslında yedi yıl önce yıkılmış olan bina

el değmemiş gibi önümdeydi. Gün gibi orada, gözümün önündeydi.


Anında arkadaşıma dönüp rüyada olduğumuzu, uyanmasını ve bunu
fark ederse istediğimiz yere gidip istediğimiz şeyi yapabileceğimizi
söyledim. Fakat beni dinlemedi ve bunun gerçek olduğunu benimse
son zamanlarda çok fazla Carlos Castaneda kitapları okuduğumu
ve gerçek hayata dönmem gerektiğini söyledi. (P. K., Columbus, Ku­
zey Carolina)

Buradan da anlaşılacağı gibi kimsenin sözüne inanmayın; kendi


gerçekliğinizi test edin! Bilinçli rüya gören birçok kişinin yaptığı
gibi uçmaya çalışmak da güvenilir bir test yöntemidir. Bunun yolu,
zıplayarak havada kalış sürenizi uzatmaya çalışmaktır. Normalden

75
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

saniyenin onda biri kadar fazla bile olsa havada durabiliyorsanız rü­
yada olduğunuzdan emin olabilirsiniz.
Her durum tespitinde aynı testi uygulayın. Bana sorarsanız en iyi
test yöntemi şudur: Okunacak bir şeyler bulup bir kez okuyun (ya­
pabiliyorsanız tabii), gözlerinizi okuduğunuzdan ayırın ve aynı olup
olmadığını anlayabilmek için kısa bir aradan sonra tekrar okuyun.
Bunu, kendi bilinçli rüyalarımda her denediğimde okumuş olduğum
yazı değişiyordu. Kelimeler anlamsızlaşıyor veya yazı karakterleri
hiyeroglif sembollere dönüşüyordu.
Aynı oranda etkili bir başka test yöntemi, dijital saat kullanıyor­
sanız saatinizi iki kez kontrol etmektir; rüyadaysanız saatiniz ikin­
cisinde doğru çalışmayacaktır (rakamlar beklenen şekilde sırlanma­
yacaktır) ve anlamsız görünecektir (belki de Rüya Aleminin Yerel
Saatine ayarlanmıştır). Tesadüf eseri bu test sadece dijital saatlerde
işe yarıyor, eski tip rüya aleminin saatini doğru gösteren analog saat­
lerde işe yaramıyor. Durum tespiti yapmaya kalktığım rüyalarımdan
birinde koluma bakınca saatimin oldukça gerçekçi bir analog saate
dönüştüğünü fark ettim. Oysa dijital saatimi, kolumdaki Miki Fareli
saatle değiştirdiğimi hatırlamıyordum ve dolayısıyla rüya gördü­
ğümü anlamıştım. Testi uygularken dikkatli olun; saatinizin doğru
çalışmamasına, "belki de pili bitmiştir" veya "etraf karanlık" gibi
saçma açıklamalarda bulunabilirsiniz.
Sonuç olarak, rüyada olup olmadığınızı anlamak için, ne kadar
gerçekmiş izlenimi yaratsalar da rüyaların değişken olduğunu ak­
lınızdan çıkarmamanız gerekir. Çoğunlukla etrafınıza eleştirel bir
gözle bakmanız yeterli olacak ve muhakkak rüyanızda bir şeylerin
değişime uğradığını yakalayacaksınız.
Durum tespiti, rüya gördüğünüzden şüphelendiğiniz zamanda
gerçeği öğrenmenin bir yoludur. Aynı şekilde, bilinçli rüyalara ata­
cağınız son adımdır. Çalıştıkça rüya işaretlerini takip etme gerekli-

76
Rüyalara Uyanmak

!iği azalacak, rüyada olup olmadığınıza dair şüphe duymayı bırakıp


rüyada olduğunuzun bilincine varacaksınız. Gerçekliği test etme ih­
tiyacı duyduğunuz her an aslında rüyada olduğunuzun bir kanıtıdır
çünkü uyanık olduğumuz zamanlarda hemen hemen hiçbir zaman
uyanık olduğumuzdan şüphe duymayız.3 Durum tespitine dair son
cümle: Ne zaman ki rüya gördüğünüzden şüpheleniyorsanız, bilin ki
büyük bir ihtimalle rüya alemindesiniz!

Niyet Tekniği
Zihni, bilinçli rüyaları tetiklemek amacıyla rüya durumuna taşıma
fikri Tibetli Budistler tarafından bin yılı aşkın bir süredir uygula­
nıyor. Bu tekniklerin kökleri tarihin tozlu sayfalarına dayanıyor.
Afganistan'daki Urgyenli Lawapa'nın öğretilerinden alınan teknik­
ler, sekizinci yüzyılda Tibet Budizmi'nin kurucusu Padmasambhava
tarafından Tibet'e getirilmiş.4
Nesilden nesile taşınan Tibet öğretileri günümüze kadar gelerek,
"rüyaların doğasını anlamaya" (bilinçli rüyaları harekete geçirmeye)
dair yöntemlerin altını çizen, on altıncı yüzyılda ilk baskısını yapan
ve 1 935 yılında İngilizceye çevrilen The Yoga of The Dream State
("Rüyaların Yogası") kitabının sayfalarında. dikkatimize sunuluyor.5
Tibet tekniklerinin çoğu meditasyon yapa-ı zihinlere yönelik geliş­
tirilmiştir. Sanskrit alfabesinin harflerirtin nilüfer çiçeklerinin taç
yapraklarında imgelenmesinin yanında özel nefes ve yoğunlaşma
tekniklerini içeriyorlar. Gelecekte, bu kitabın amacı doğrultusunda
belki de binlerce insanın oneironot becerileri kazandığı bir tarihte
Tibetli atalarımızdan daha fazlasını öğrenebilmek için hazır olaca­
ğız. Şimdilik, Tibet tekniklerinin özünün süzgeçten geçirilmiş halini
bir sonraki bölümde bulabilirsiniz.

77
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

KARARLI OLMA TEKNİGİNİN GÜCÜ

Bilinçli rüyalar alemine yeni adım atacak olanlar için en uygun


Tibet tekniği, hem uyanıkken hem de rüya alemindeyken geçerli­
liğini koruyan, "kesintisiz bilinçliliği sağlamak için kararlı olma"
mantığını içeren "kararlı olmanın gücüyle kavrama" tekniğidir.

1. Gündüz yapılacak alıştırma


Gündüzleri, "her durumda" bilinçli olarak "her şeyin bir rüya­
dan ibaret olduğunu" (zihniniz tarafından oluşturulan deneyim­
ler olduğunu) ve gerçek doğalarını anlamak üzere bunları aklı­
nıza koymaya niyetlenin.

2. Gece yapılacak alıştırma


Gece, yatmadan önce rüyada oldıJ.ğunuzu hatırlamak yerine
"kendinizi inandırın" - hiçbir şeyin gerçek olmadığına, her şe­
yin sadece bir rüya olduğuna. (Tercihe bağlı alıştırma: Rüyanı­
zı anlayabilmek için gurunuza dua edin. Bu tercih faklı kişiler
için farklı uygulamalar demektir. Bir gurunuz varsa, durmayın
dua edin. Gurunuz yok fakat dua eden biriyseniz, her zaman­
ki gibi duanızı edin. Zihninizde, bilinçli rüyalara dair bir figürü
de gurunuz yerine koyabilirsiniz. Fakat ne dua ediyor ne de bir
gurunuz varsa bu alıştırmayı atlayabilir ya da bilge olduğunu
düşündüğünüz bir yanınızdan da yardım isteyebilirsiniz.)

Yorum
Çoğunlukla rüyalarımızda son yaşanan olaylan gördüğümüz­
den, "her şeyin r üyalardan oluştuğu" düşüncesine yeterince
vakit ayırdığınız takdirde rüyanızda da bu düşünceyle meşgul
olacağınız büyük bir ihtimaldir.
(Evans-Wentz �en uyarlanmıştır. 6)

78
Rüyalara Uyanmak

Olayların Geçmişi

Yirmi yıl önce, Kaliforniya, Big Sur' da, Esalen Enstitüsü'nde Tart­
hang Tulku'nun Tibet Budizmi üzerine bir atölyesine katıldım.
Rinpoche (rinpoçe diye okunuyor, anlamı değerli mücevher) diye
çağırdığımız öğretmenimiz Çinlilerin istilasıyla Tibet'i terk etmeye
zorlanmış ve henüz Hindistan'dan gelmişti. Dolayısıyla İngilizce­
si yeterli değildi. Akıcı olmayan konuşması gülüşlerle kesiliyordu.
Ben gelişmiş teorilerle ilgili açıklamalar beklerken paha biçilmez
bambaşka bir değerle karşılaştım.
Rinpoche, çevremizi saran dünyayı mucizevi bir şekilde, elinin
tek bir hareketiyle açıklıyordu: "Bu. .". Bir rüya!" Sonra biraz daha
gülerek, gizemli bir şekilde beni veya odadaki başka birini ya da bir
objeyi işaret ederek ısrar ediyordu: "Bu bir rüya!" Gülmeye devam
ediyordu. Rinpoche, deneyimlerimizin bir rüya olduğunu ve uyku ile
uyanıklık arasında kesintisiz bir bilinçliliği muhafaza etmemiz ge­
rektiği fikrini bizlere kolaylıkla aşılayabilmişti (nasıl yaptığını tam
olarak anlamış değilim; ağzından çıkan sayılı kelimeler göz önüne
alınırsa telepatiyi de hesaba katmak gerek). Alıştırmaları uygularken
yeterince iyi olmadığımı düşünmüştüm fakat hafta sonundan sonra
eve, San Francisco'ya dönüş yolunda beklenmedik bir şekilde dün­
yamın genişlediğini fark ettim.
Birkaç akşam sonra, beş yaşımda seri halinde gördüğüm rüyanın
haricinde daha sonralan da hatırlayacağım ilk bilinçli rüyamı gör­
düm. Rüyamda:

Ağırdan bir kar yağıyordu. Dünyanın çatısındaydım, K2 ye tırmanı­


yordum. Hızla yağan karın altında yükseklere tırmanırken şaşkınlık­
la kollarımm çıplak olduğunu fark ettim. Dünyanın ikinci en yüksek
dağına tırmanmak için hiç de uygun olmayan kısa kollu bir göm­
lek giymiştim! Hemen farkına vardım, rüya görüyordum! Öylesine
79
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

keyiflendim ki dağın tepesinden atlayarak uçmaya başladım fakat


rüyam silikleşti ve uyandım.

Gördüğüm rüyayı, Tibet rüya yogasının zorluklarıyla yüzleşmeye


henüz hazır olmadığım doğrultusunda yorumladım. Diğer yandan
bir başlangıç oldu ve gerçek anlamda araştırmaya başlayana kadar
sekiz yıl boyunca bilinçli rüyalar görmeye devam ettim. Tesadüf
eseri, bilinçli rüyalarımdaki dürtüsel davranışlarım yeni başlayan­
larla aynıydı. Aynı rüyayı şimdi görecek olsam, yapacağım ilk şey
asla dağdan atlamak olmazdı. Onun yerine dağın tepesine uçar, "o
dağın orada olma" sebebinin dışında ne amaçla dağa tırmandığımı
öğrenmeye çalışırdım.

Batılılar için Niyet

Muhtemelen bazı Batılılar, Doğuluların guru kavramına pek de ya­


bancı değildir ama niyet etmenin manası da iyi anlaşılmış olmalı.
Tesadüfen rüyalarına uyandıklarını söyleyenler olsa da esasen niyet
olmaksızın rüyada bilinçli olmak nadiren gerçekleşen bir durum.
Hedefimiz daha bilinçli rüyalarımızın sıklığını artırmaksa, rüyada
olduğumuzu anlayacağımıza dair niyetlenmemiz gerekecek. Çaba­
larınız sonuç vermiyorsa yapacağınız şey, "rüyaların doğasını anla­
maya" her sabah en az yirmi bir alıştırmanın gerektiği Tibet öğüdün­
den cesaret almaktır.
Paul Tholey, kararlılığın gücünü antik Tibet bilinçli rüya teknik­
leri ile birleştirerek yoğun bir dizi deneyler yaptı.7 Takip eden yazı­
da, Tholey'nin metodunu temel aldığım uyarlamayı bulabilirsiniz.

80
Rüyalara Uyanmak

Nİ YET TEKNİGİ

1. Rüyada olduğunuzu fark etmek konusunda kararlı olun


Sabahın erken saatlerinde veya uykunuzun ileri dönemlerinde
uyandığınızda rüyada olduğunuzu fark edeceğinize dair niyeti­
nizi kendinize hatırlatın.

2. Rüyayı fark ettiğiniz anı gözünüzden canlandırın


Mümkün olduğu kadar canlı bir biçimde, rüya gördüğünüzü fark
etmenizi sağlayacak rüya durumları yaşadığınızı hayal edin. Ha­
yalinize sıklıkla beliren rüya işaretlerinizi dahil edin.

3. Amaçladığınız bir rüyafaaliyetini uyguladığınızı hayal edin


Rüya işaretlerinin farkına varmaya çalışmanın yanı sıra, önce­
den amaçladığınız bir faaliyeti rüyanızda görmeyi deneyin. Rüya
işareti olan bir faaliyet seçmek iyi bir fikir olabilir. Mesela, rü­
yanızda uçarken rüyada olduğunuzun farkına vardığınızı hayal
edin. Bunu yaparken bir sonraki rüyanızda, rüya gördüğünüzü
fark edeceğinize inancınız tam olsun.

Yorum
Rüyanızda belli bir faaliyeti hedeflemenin sebebi, bazen rüyada
bilincin açılmasından önce hedeflenen faaliyet hatırlanır. Faali­
yetin gerçekleşmesiyle birlikte hatırlama devreye girer: "Yap­
mak istediğim tam da bu işte. O zaman rüyadayım!" Amaçlanan
faaliyet bir rüya işareti olmalı çünkü bilincinizin açılması daha
çok rüya faaliyetini uygularken mümkün.

81
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Tholey'nin Bileşik Tekniği

Tholey, bilinçli rüyaları harekete geçirmek için ortaya koyduğu


çeşitli tekniklerin arasından en etkili olanın eleştirel durum tespi­
ti olduğunu öne sürüyor.8 Bileşik teknik, eleştirel durum tespitine
dayanır ve niyet unsurlarıyla kendi kendini telkin etmeyi içeriyor.
Bileşik tekniğin, yansıtma tekniğinden daha iyi olup olmadığı hak­
kında bir yorumu olmasa da biz daha etkili olduğunu düşünüyoruz.
Tholey, muhtemelen takip eden metinde bileşik teknik üzerine fikir
yürütüyor;

. . . kim olursa olsun verilen tavsiyeye uyanlar rüyalarında bilinçli


olmayı öğrenebilir. Daha önce tecrübe etmemiş olanlar, olağan­
dışı bir içsel değişimle, ortalama 4 ila 5 hafta sonrasında ilk bi­
linçli rüyalarını görecekler. En iyi şartlar altında kişi ilk bilinçli
rüyasını ilk gece görecek, en kötü şartlar altındaysa birkaç ay
içinde. Zihnin eleştirel-yansıtıcı yeteneğini edinmesine yarayan
alıştırmalar sadece birkaç ay süren başlangıç aşamasında gerekli­
dir. Zaman içinde, kişi gün içinde eleştirel sorular sormamış olsa
da mutlaka rüyasında bilincini kazanacaktır. Bu noktadan sonra
bilinçli rüya görme sıklığı kişinin isteğine kalmış bir şeydir. Yu­
karıda verilen tavsiyeleri düzenli olarak uygulayanlar her akşam
en az bir bilinçli rüya görebiliyorlar.9

Tholey'nin bileşik tekniğini kendi tecrübelerim doğrultusunda


değiştirdim.

82
Rüyalara Uyanmak

YANSITMA-NİYETLENME TEKNİGİ

1. Bir zaman dilimi belirleyin


Durumunuzu test etmeye niyetlendiğiniz belli durumları önce­
sinden planlayın. Mesela "Rüya mı görüyorum?" sorusunu iş­
ten eve her dönüşünüzde, yapacağınız her sohbetin başında, her
saat başı gibi sormaya karar verebilirsiniz. Size uygun gelen test
sıklığını seçin. Soruyu sormanızı hatırlatması için betimlemeler
kullanın. Mesela, işten eve geldiğinizde sormayı seçtiyseniz, ka­
pıyı açtığınızda amacınızı hatırladığınızı hayal edin.
Alıştırmayı gün içinde belirlediğiniz zamanlarda ve beklenme­
dik veya garip durumlarla karşılaştığınız, hiç uygun olmayacak
biçimde güçlü hislere kapıldığınız ya da zihninizin (özellikle
hafızanızın) yanıt vermediği rüya benzeri durumlar gibi on veya
üzeri durum belirleyin.

2. Durumunuzu test edin


Kendinize, "Rüya mı görüyorum, uyanık mıyım?" diye sorun.
Etrafınızda, rüya alemine dair gariplik veya tutarsızlıklar var mı
diye kontrol edin. Birkaç dakika önce neler olduğunu düşünün.
Az önce olanları hatırlamada güçlük mü çekiyorsunuz? Yanıtı­
nız evet ise, rüya görüyor olabilirsiniz. Bir metni iki kez okuyun.
Sağlam bir kanıtınız (her baktığınızda aynı yazıyı okuyabildiği­
niz bir metin gibi) olmadıkça uyanık olduğunuz sonucuna var­
mayın.

3. Kendinizi rüya görürken hayal edin


Uyanık olduğunuza emin olduktan sonra kendinize şöyle de­
yin, "Pekala, şu an rüya görmüyorum. Eğer rüyada olsaydım ne
olurdu?" Mümkün olan gerçeklikte bir rüya hayal edin. Mak-

83
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

satlı olarak algıladıklannızın (duyduklarınız, hissettikleriniz,


kokladıklannız veya gördüklerinizin) bir rüya olduğunu hayal
edin; insanlar, ağaçlar, güneşin ışıklan, gökyüzü, yeryüzü ve siz
- hepsi bir rüya. Çevrenizde, 2. Bölüm'de belirlediğiniz hedef
rüya işaretlerinizi arayın. Seçtiğiniz rüya işaretinin nasıl bir şey
olacağını hayal edin.
Gerçekçi bir rüyadaymışsınız gibi hissettiğinizde kendinize
şunu söyleyin: "Bundan sonraki rüyamda, rüya gördüğümün
farkına varacağım."

4. Kendinizi bilinçli rüyanızda niyetlendiğiniz faaliyeti yerine


getirirken hayal edin
Bir sonraki bilinçli rüyanızda ne yapmak istediğinize karar verin.
Uçmayı veya rüyanızdaki kişilerle sohbet etmeyi ya da kitabın
ilerleyen bölümlerinde yer alan uygulamalardan birini denemek
isteyebilirsiniz.
Şimdi ikinci adımda başladığınız hayale devam ederek bu­
lunduğunuz çevrede bilincinizin açılmasıyla birlikte dileğinizi
gerçekleştiriyorsunuz: Seçtiğiniz faaliyeti yerine getirdiğinizi
hayal edin. Bir sonraki bilinçli rüyanızda rüya gördüğünüzü
hatırlayacağınızı aklınıza koyun ve bilinçli rüyanı:�da yapmak
istediklerinizi gerçekleştirmeye niyet edin.
(Tholey 'den uyarlanmıştır. 1 0)

Yorum
Bu işe ilk başladığınızda, içinde bulunduğunuz gerçekliği sorgu­
lamak garip gelebilir fakat gerçekliğin doğasına eleştirel gözle
bakmak gününüzü eğlenceli kılabilir. Atölyelerimizde, üzerinde
RÜYA MI GÖRÜYORUM? yazan kartvizitler dağıttık. Siz de
aynı soruyu yazdığınız bir kartviziti cebinizde taşıyabilirsiniz.

84
Rüyalara Uyanmak

Cebinizden çıkarıp okuduktan sonra gözlerinizi okuduğunuzdan


kısa bir süreliğine ayırıp tekrar okuyarak bir gerçeklik testi ya­
pabilirsiniz. Kelimeler karışmışsa, rüyadasınız.
Bu eleştirel bakışı uyanık hayatınıza bir kez oturttuktan sonra er
ya da geç bir gün rüya görürken de durum tespiti yapmayı iste­
yeceksiniz. Böylece rüyalarınıza uyanacaksınız.

Bilinçli Rüyaları Anımsatıcılarla


Harekete Geçirme (MILD)
On yıl önce, doktora tezimi hazırlarken rüyada isteyerek bilinçli ol­
manın uygulanabilirliğini araştırdığım bir sırada, r üyalara uyanma­
ya dair etkili bir yöntem geliştirdim. 1 1
Bilinçli rüya metotlarını denemeden önce ayda bir bilinçli rüya
görebiliyordum hatta bazen daha da az. Telkin yöntemini (tekniğini
aşağıda bulabilirsiniz) kullandığım ilk on altı ayda bir ila on üç ol­
mak üzere değişen, ortalamaya vurulduğundaysa ayda beş bilinçli
r üyaya denk gelen bilinçli rüyalar gördüm. (Telkin yöntemini kul­
lanırken on üç rüya gördüğüm ay, bilinçli rüyalar üzerine ilk labo­
ratuar çalışmalarımı başlattığım zaman olmakla birlikte, tesadüfler
sonucunda yaşanan durum motivasyonun bilinçli rüyalar üzerindeki
güçlü etkisini de ortaya koyuyor.) Ancak rüyalarımda telkin yoluyla
bilinçli olmayı başardığımın henüz farkında değildim! Tek bildiğim
yatağa gitmeden önce kendi kendime "Bu akşam r üyamda bilincim
açılacak," dememdi. Bunu nasıl başardığıma dair hiçbir fikrim yok­
tu. Hiçbir fikrim yoktu derken, gerçekleşmesi için yapacak bir şeyim
yoktu. Yaptığımın farkında olmayınca da istediğimde rüyamda bi­
linçli olma şansım da oldukça düşüktü tabii.
Bunun yanında, zaman ilerledikçe rüyalarımda bilincimin açıl­
masına bağlantılı psikolojik bir etmenin farkına vardım; uyumadan

85
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

önce, rüya gördüğümde rüyada olduğumu fark edeceğimi kendime


hatır/atıyordum. Rüyalarımda bilincimi nasıl kazandığımı anlamam­
la birlikte çabalarıma yoğunlaşmam daha da kolaylaştı. Niyetin öne­
mini kavramakla aylık bilinçli rüyalarımın sayısında fark edilir bir
artış oldu. Biraz daha çalışma ve geliştirme, doğruca bilinçli rüya­
ların kapısıaı açan bir yönteme götürdü. Bu yeni yöntemle bir gece
içinde en az dört, bir ayda ise en az yirmi altı bilinçli rüya görmeye
başladım. En nihayetinde hem istediğim akşam bilinçli rüya görebi­
liyordum hem de iradeyle rüyada bilinçli olmanın mümkün olduğu­
nu ispatlayabilmiştim. Yöntemi uygulamaya hazır ve istekli olanlar,
neredeyse arzu ettikleri her an rüyalarına uyanabileceklerdi.
Sadece (bir daha rüya gördüğümde) niyetimi (rüyada bilinçli ol­
mak) hatırlatmamla birlikte amacıma ulaşmamı sağlayacak tekniği
de bulmuş oldum. Rüya görürken bir şeyler yapmayı nasıl hatırlaya­
caktık? Biraz daha basit bir soruyla başlamak belki daha iyi olacak:
Normal hayatta yapılması gerekenleri nasıl hatırlıyoruz?
Günlük hayatımızda yapılması gerekenleri bir çeşit dışsal anım­
satıcılar veya hafıza yardımcılarıyla hatırlıyoruz (alışveriş listesi,
telefon rehberi, parmağımıza bağladığımız kurdele, kapının yanına
yapıştırdığımız bir not vs.). Peki ama gelecekte yapmayı planladık­
larımızı (buna ileriye yönelik bellek deniyor) dışarıdan bir yardım
almadan nasıl hatırlayacağız? Motivasyonun rolü büyük. Gerçekten
yapmak istediklerinizi unutmanız çok zayıf bir olasılık.
Hedefiniz yapacağınız şeyi hatırlamak olunca konuyu şu anki
meseleleriniz arasına almış ve beyninizin hedef belirleyen sistemini
harekete geçirerek işlemin gerçekleşmesine kadar da faaliyette kal­
masını sağlamış oluyorsunuz. Hedef sizin için çok önemliyse, sis­
tem, uygun an gelinceye kadar faal bir şekilde doğru zamanın gelip
gelmediğini kontrol edecektir. 12 Asla tamamıyla bilinçaltına itilme­
yecek. Oysa normalde yapılan, bir sonraki nalbur ziyaretinizde çivi

86
Rüyalara Uyanmak

almaya karar verirsiniz. O kadar da önemli olmadığından bilincini­


zin ön safhalarına ulaşamayan kararınız nalbura gittiğinizde çoktan
unutulmuş olacak. Tabii ki dükkanda çiviyle ilişkilendireceğiniz bir
kutu çiviyi veya çekiçleri fark edene kadar.
Bu durum, yapmak istediklerinizi hatırlamaya dair diğer önemli
noktaları da açığa çıkarıyor: ilişkilendirme. Bir şeyleri hatırlama zor­
luğu ile karşı karşıya kaldığımızda başarı şansını yükseltmenin yolu
( 1 ) güçlü motivasyona sahip olmak ve (2) yapmayı planladığımız iş
ile yapacağımız zamana dair şartlar arasında bir bağlantı kurmaktadır.
Bu bağlantılar, kendinizi, hatırlamayı istediğiniz işi yaparken hayal
etmenin anımsatıcılığını (mnemonik) kullanarak daha da güçlenir.
Bilinçli rüyaları, ileriye yönelik belleğin kapsamına almakla far­
kında olmayı hatırlama şansımı artıran bir teknik geliştirdim: Bilinçli
Rüyaları Anımsatıcılarla Harekete Geçirme yöntemi, (MILD)* . 13 Bu
yöntemi, bu kitap için hem kendi bilinçli rüyalarımda hem de yüz­
lerce kişiye öğreterek kendi tecrübelerimin ışığında yeniden gözden
geçirdim. Lütfen aşağıdaki ön koşulları dikkatle okuyun.

MILD Ön Koşulları

MILD yöntemi ile rüyalarınıza uyanabilmek için belli yeteneklere


sahip olmanız gerekiyor. Öncelikle, uyanık olduğunuzda planladığı­
nız faaliyetleri hatırlayamıyorsanız uyurken hatırlamanız pek müm­
kün olmayacaktır. Dolayısıyla, MILD tekniğini uygulamadan önce
uyanıkken yapmayı planladıklarınızı hatırlayabildiğinizden emin
olmalısınız. Siz de çoğunluğun içinde yer alıyorsanız, muhtemelen
yapmayı planladıklarınız için hatırlatmalara ihtiyaç duyduğunuzdan
sadece zihin gücünüzü kullanarak hatırlayabilmek için çalışmanız
gerekecektir. Takip eden alıştırma, MILD tekniğini uygulayabilme­
nizi sağlayacak becerileri edinmenize yardımcı olacaktır.
* lng. Mnernonic Induction of Lucid Dreams.

87
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ALIŞTIRMA:
İLERİYE YÖNELİK HAFIZA ALIŞTIRMASI

1. Günün hedeflerini gözden geçirin


Alıştırma, bütün bir haftayı kapsayacak şekilde tasarlanmıştır.
Aşağıda, haftanın her günü için dört hedef olayın yer aldığı bir
liste göreceksiniz. Sabah uyandığınızda, sadece o günün hedef­
lerini gözden geçirin. (Günü gelmeden hedefleri okumayın). Gü­
nün hedeflerini ezberleyin.

2. Gün içinde hedeflerinizi arayın


Hedefiniz, her olayı vuku bulduğu anda fark etmek ve hemen
akabinde "Rüya mı görüyorum?" testini uygulamak olacak. Di­
yelim ki "Bir daha bir köpeğin havladığını duyduğumda," cüm­
lesini hedef olarak seçtiniz ve durum gerçekleşti. Bunu not alın
ve durum testinizi yapın. Amacınız, olayı sadece bir kez fark
etmek (cümleyi okuduktan sonra ilk gerçekleştiği an).

3. Başardığınız hedefleri not edin


Günün sonunda kaç hedefi fark ettiğinizi not edin (alıştırmadaki
aşamanızı kaydetmek için rüya günlüğünüzü kullanabilirsiniz).
Gün içinde hedefinizi ilk anda değil de ikinci kez gerçekleşti­
ğinde fark etmişseniz başarısız oldunuz demektir. Karşılaşma­
dığınıza emin olduğunuz hedeflerinizi de rüya günlüğünüze not
etmeyi ihmal etmeyin.

4. Alıştırmayı en az bir hafta boyunca sürdürün


Alıştırmayı, aşağıdaki günlük hedeflerin tümünü uygulayana
kadar sürdürün. Haftanın sonunda hedeflerin birçoğunu kaçır­
mışsanız, tümüne yakınını yakalayabilene kadar uygulamaya
devam edin. Kendi hedeflistenizi oluşturun, haşan oranınızı not
edin ve hafızanızın gelişimini gözlemleyin.

88
Rüyalara Uyanmak

Günlük Hedefler
PAZAR:
Bir daha evcil veya değil bir hayvan gördüğümde
Bir daha aynaya baktığımda
Bir daha ışıklan açtığımda
Bir daha bir çiçek gördüğümde

PAZARTESİ:
Bir daha bir şeyler yazdığımda
Bir daha ağrım olduğunda
Bir daha biri ismimi söylediğinde
Bir daha bir şeyler içtiğimde

SAL!:
Bir daha trafik ışıklarına rastladığımda
Bir daha müzik duyduğumda
Bir daha çöpe bir şeyler attığımda
Bir daha gülme sesi duyduğumda

ÇARŞAMBA:
Bir daha televizyon veya radyoyu açtığımda
Bir daha bir sebze gördüğümde
Bir daha kırmızı bir araba gördüğümde
Bir daha para harcadığımda

PERŞEMBE:
Bir daha bu listenin haricinde bir şey okuduğumda
,,
Bir daha saate baktığımda
ı'
Bir daha kendimi hayal kurarken yakaladığımda
Bir daha telefon çaldığında

89
..
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

CUMA:
Bir daha bir kapıyı açtığımda
Bir daha bir kuş gördüğümde
Bir daha öğleden sonra tuvalete gittiğimde
Bir daha yıldızlara baktığımda

CUMARTESİ:
Bir daha anahtarı kilide yerleştirdiğimde
Bir daha bir reklam gördüğümde
B ir daha kahvaltıdan sonra bir şeyler yediğimde
Bir daha bir bisiklet gördüğümde

MILD TEKNİGİ

J. Rüyaları hatırlamak üzere kendinizi hazırlamak


Yatağa gitmeden önce, gece boyunca her rüya sürecinden son­
ra rüyanızı hatırlayacağınıza kendinizi inandırın (ya da şafaktan
sonraki ilk rüyanızı veya sabah saat 06:00'dan sonra veya size
en kolay gelen zamanda).

2. Rüyanızı hatırlayın
Bir rüyadan uyandığınızda, saat kaç olursa olsun, rüyanızla ilgili
mümkün olduğu kadar çok ayrıntıyı hatırlamaya çalışın. Kendi­
nizi tekrar uykuya dalacak kadar ağır hissediyorsanız uykunu­
zun açılmasını sağlayacak bir şeyler yapın.

3. Amacınıza yoğunlaşın
Tekrar uykuya daldığınızda rüyada olduğunuzu anlayacağınız
fikrine yoğunlaşın. Kendinize: "Bir daha rüya gördüğümde, rü­
yada olduğumu hatırlamak istiyorum" deyin. Söylediğinize tüm

90
Rüyalara Uyanmak

benliğinizle inanın. Düşüncelerinizi sadece bu amaca yöneltin.


Başka düşüncelere kapıldığınızı fark ettiğiniz anda diğer düşün­
celerden kurtulup tekrar amacınıza yoğunlaşın.

4. Rüyada bilinçli olduğunuzu hayal edin


Bütün bunların yanında tekrar uykuya dalarken bir önceki rüya­
nıza devam ettiğinizi fakat bu defa rüyada olduğunuzun bilinci­
ne vardığınızı hayal edin. Deneyimlediğiniz olayda bir rüya işa­
reti yakalayın. Yakaladığınızda kendinize "Rüya görüyorum! "
diyerek hayalinize devam edin. Mesela, bilinciniz açıldığında
uçmayı isteyebilirsiniz. Bu durumda, rüyada olduğunuzu "fark
ettiğiniz" ana kadar havalanıp uçtuğunuzu hayal edin.

5. Tekrar edin
Amacınızda sabitlenene kadar 3 ve 4'üncü adımları tekrarlayın
ve akabinde uykuya dalın. Uykuya dalarken başka şeyler düşün­
düğünüzü fark ederseniz alıştırmayı tekrarlayın ve uykuya dal­
madan önce aklınızdaki tek şeyin rüya gördüğünüzü fark etmek
olduğundan emin olun.

Yorum
Her şey yolunda giderse uykuya dalacak, rüya görmeye başlaya­
cak ve rüyada olduğunuzun farkına varacaksınız.
Yöntemi uygularken uykuya dalmanız zaman alırsa endi­
şelenmeyin. Uykuya dalmanız ne kadar zaman alırsa uyudu­
ğunuzda göreceğiniz rüyada bilinçli olma olasılığınız o oranda
artacaktır. Çünkü uyanık olduğunuz sürece, bilinçli rüya görme
isteğinizi güçlendiren MILD yöntemini daha çok tekrarlamış
olacaksınız. Dahası, uyanıklık zihninizi çalıştırarak, rüyada bi­
lincinizin açılmasını kolaylaştıracaktır.

91
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Uykunuz derinse, rüyanızı hatırladıktan sonra yataktan kal­


kıp, ayılana kadar, on veya on beş dakika herhangi bir faaliyetle
meşgul olun. Işıkları yakıp kitap okuyun. Yataktan kalkıp başka
bir odaya geçin. Yapılacak en iyi şey, MILD imgelemesinde ha­
zırlık olarak kullanabileceğiniz rüyanızı yazıp okuyarak içinde­
ki rüya işaretlerini çıkarmak olacaktır.
MILD tekniğini uygulayan birçok kişi, bir veya iki gece için­
de başarıya ulaşabiliyor; yine de bazıları için biraz daha zaman
gerekebilir. MILD tekniğini aralıksız uygulamak rüyada bilinçli
olmada ustalaşmanızı sağlayacaktır. İleri düzey oneironotlan­
mız, istedikleri gecede birkaç bilinçli rüya görebilmek için yine
bu tekniği kullanmıştır.

Kendi Kendine Telkin ve Hipnoz Teknikleri

Kendi Kendine Telkin

Patricia Garfield, "sıfırdan haftada üç tane uzun bilinçli rüya gör­


mesini sağlayan kendi kendine telkin yöntemiyle, klasik bir öğren­
me eğrisi yakaladığını" iddia ediyor. 1 4 Beş, altı yıl boyunca kendi
kendine telkin yöntemini kuUanarak bir ayda dört veya beş bilinçli
rüya gördüğünü ifade ediyor. 15 Ben de bu tekniği kullanarak benzer
sonuçlara ulaştım: Doktora tezimi hazırlarken bilinçli rüyaları hare­
kete geçirmek için kendi kendime telkin yöntemini kullandığım ilk
on altı aylık sürede aylık ortalama 5.4 rüyada bilincimin açılmasını
sağlayabildim. 1 6
Tholey de kendi kendine telkin yöntemini kullandığını belirti­
yor, fakat maalesef telkin yönteminin etkinliğinin bazı rahatlama
teknikleri kullanılarak geliştirilebileceği dışında pek fazla bilgi

92
Rüyalara Uyanmak

aktarmıyor.17 Kendi kendine telkinin uykuya dalmadan hemen önce,


rahatladığınızda uygulanmasını tavsiye ediyor ve isteğinizi saplantı
haline getirmekten kaçınmak gerektiğinin önemini vurguluyor.
Gayret göstererek niyet etme ve gayret göstermeden telkin yön­
temini uygulamak arasındaki fark ilginç olmanın yanında istediğim­
de rüyalarımda bilincimi kazanma çalışmalarımdan elde ettiğim so­
nuçlara da bir açıklama getiriyor. Rüyalarıma uyanmayı denediğim
laboratuar çalışmalarının ilk birkaçında telkin yöntemini kullanır­
ken aşırı çaba göstermenin (gayret göstererek niyet etmenin) başa­
rısızlığa götürdüğünü anladım. Çok yıpratıcı bir deneyim olduğunu
söyleyebilirim çünkü o akşam laboratuarda uyurken bilinçli bir rüya
görmem gerektiğini düşünüyordum. Kendi kendine telkin yönte­
miyle haftada birkaç tane gördüğüm bilinçli rüya yeterli değildi;
laboratuarda uyuduğumda bilinçli rüya görmem şarttı. Fakat MILD
tekniğini geliştirdikten sonra üzerinde aşırı çaba harcasam da başa­
rılı olabildiğimi fark ettim. Çünkü MILD tekniği, gayret göstererek
niyet etme işlemini içinde barındırıyordu. Kendi kendine telkin yön­
temiyle laboratuarda uyuduğum altı gecenin sadece birinde bilinçli
rüya görebiliyorken; MILD tekniğiyle yirmi bir gecenin yirmisinde
bir veya birden fazla bilinçli rüya görebiliyordum.
Sonuçta, diğer yöntemlerle, mesela MILD ile kıyaslandığında
kendi kendine telkin yönteminin daha verimsiz olduğu (en azından
benim için) çok açık. Öte yandan çaba gerektirmeyen doğasından
ötürü, gayret etmeden düşük verimde bilinçli rüyalar görmek iste­
yenler için bir avantaj olabilir. Bununla birlikte birazdan göreceği­
miz posthipnotik telkin yöntemi, hipnoza yatkın kişiler için bilinçli
rüyaları harekete geçirmede etkili çözümler sunabilir.

93
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

KENDİ KENDİNE TELKİN TEKNİGİ

1. Tamamıyla rahatlayın
Yatağa uzanın, gözlerinizi kapatın ve başınızı, boynunuzu, sır­
tınızı, kollarınızı ve bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve
zihninizdeki tüm gerginliklerden arının ve derin ve ağır ağır ne­
fes alıp verin. Rahatlamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe,
korku ve planlarınızdan sıyrılın. Henüz uyanmışsanız muhteme­
len yeterince gevşemiş durumdasınızdır. Aksi halde kademeli
bir rahatlama için sayfa 65 'te yer alan alıştırmaları deneyin.

2. Bilinçli rüya göreceğinizi kendinize tekrarlayın


Tamamıyla rahatlamışken, ya aynı akşam ya da gelecek akşam­
lardan birinde bilinçli rüya göreceğinize dair telkinde bulunun.
Telkininize herhangi bir niyetli çaba eşlik etmesin . ."Bu akşam
bilinçli bir rüya göreceğim" gibi güçlü cümlelerle ısrar etmeyin.
Bu kadar ısrarlı bir kesinliğin ardından aynı gece veya birkaç
gece sonra bilinçli rüya göremezseniz kendinize olan inancınızı
kaybedebilirsiniz. Onun yerine, içten bir şekilde aynı gece veya
gelecekteki gecelerden birinde bilinçli rüya göreceğinize inanın.
Kendinizi, uyandığınız rüya aleminde düşleyin. Olmasını dört
gözle bekleyin fakat zamana bırakmasını da bilin.

Posthipnotik Telkin

Telkin yöntemi bilinçli rüya görme sıklığınızı artırıyorsa, o vakit bu


durum posthipnotik telkin yöntemiyle (PHS) daha da genişletilebi­
lir. Ne de olsa Charles Tart, PHS 'nin "uyku öncesi telkinle birlikte

94
Rüyalara Uyanmak

rüya içeriğini kontrol etmeye dair en güçlü teknik" olduğunu iddia


ediyor.18 Bilinçli rüyaların kendisi rüya içeriği olarak görülebilir ve
belki de PHS 'nin etkisine maruz kalabilir. Bilinçli rüya görebilmek
için uyguladığım PHS ile üç denemeden ikisinde başarılı oldum. 19
Hipnoza yatkınlığımın orta derecede olduğunu söyleyebilirim. Hip­
noza yatkınlığı yüksek olanlar için PHS oldukça etkili bir teknik ve
kesinlikle üzerinde çalışmaya değer.
PHS ile bilinçli rüyalara dair çığır açan bilgi, psikolog Joseph
Dane' in dokt-0ra tezinden geliyor. Bu çalışmanın oldukça etkili tek
bir açısını ele alacağız. Daha önce hi� bilinçli rüya tecrübesi olma­
yan, tamamı üniversite öğrencisi on beş kadından oluşan iki grup,
birkaç kere hipnotize edilip bir geceliğine laboratuarda gözlem altı­
na alındı. Gruplardan biri (PHS grubu) hipnoz altındayken gördük­
leri rüyadan kişisel bir rüya imgesi bulup çıkardı. Yine hipnotize
edilmiş diğer grup (kontrol grubu) herhangi kişisel bir rüya sembolü
aramadı. Yeniden hipnoz edildikten sonra imgelerini gözlerinde can­
landıran PHS grubu aynı gece bilinçli rüyalara dalabilmek için yar­
dım istedi. Uyku laboratuarında geçirdikleri o gecede kontrol gru­
buna nazaran daha uzun, kendileriyle daha alakalı ve daha kapsamlı
bilinçli rüyalar gördüklerini anlattılar. Yapılan takipler sonucunda
PHS grubundaki öğrencilerin diğer gruba nazaran bilinçli rüyalar
görmeye devam ettikleri görüldü.20

Psikoteknoloji: Elektronikle Bilinçli Rüyaları


Harekete Geçirmek
Bu bölümde ele alınacak bilinçli rüya teknikleri, daha çok uyanık ha­
yatınıza ait planlarınızı bilinçli rüyalara taşımayı öğrenmek üzerine.
MILD'de gelecekte yapmayı planladıklarınızı hatırlama becerisini
elde ediyorsunuz: "Rüyadayken rüya gördüğümün farkına varaca-

95
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ğım." Uyanıkken bir şeyleri hatırlamak zorken uyurken hatırlamak


takdir edersiniz ki daha da zor.
Stanford'daki son yıllara ait çalışmalarım, daha çok ıiiya gö­
renlere amaçlarını hatırlamalarına yardım etmekten oluşuyor. Rüya
alemindeki kişiye dışarıdaki dünyadan ıiiyada olduklarına dair ha­
tırlatıcı bir ipucu verildiğinde bilinçli ıiiya görevinde yan yarıya ba­
şarıyı yakalayabileceklerini düşündüm. Rüya görenin yapacağı tek
şey ipucunun ne anlama geldiğini hatırlamaktı.
Bir ipucunu ıiiyaya taşımak düşünüldüğü kadar zor bir şey de­
ğil. Uykuda ve ıiiya göıiiyorken bizi saran dünyadan bihaber olsak
da, beynimiz duyular vasıtasıyla dış dünyayı kontrol etmeye devam
eder. Uyurken, sanılanın aksine tamamıyla duyarsız değiliz - etraf­
ta dönen tuhaflıkları algılayabildiğimizden tehlike anında uyanırız.
Bilincimiz kapalıyken dış dünyadan algılarımıza ulaşanları ıiiyala­
nmıza taşırız (veya dahil ederiz). Bu sebepten dolayı Stanford'daki
araştırma ekibim ıiiyalara dahil edilecek en uygun ipuçlarını (stimu­
lus) araştırmaya yöneldi.
Araştırmalarımıza belki de en açık hatırlatmalardan biriyle baş­
ladık: "Bu bir ıiiy a!" cümlesini kaydettiğimiz bir teyp.21 Denekler
laboratuarda uyurken beyin dalgalarını, göz hareketlerini gözlem­
ledik ve diğer psikolojik ölçümler yaptık. Denekler REM uykusu­
na girdiklerinde, yataklarının üzerindeki hoparlörden teybin sesini
yavaşça yükselterek cümleyi dinletmeye başladık. Denekler zaten
bilinçli ıiiyalar görebildikleri için bu ıiiyalan harekete geçirmek
üzerine yaptığımız araştırma başarılı sonuçlar verdi. Bant kaydını
on beş kez tekrarlamamızın ardından beş bilinçli ıiiya elde ettik. Bi­
linçli ıiiyaların üçü deneklerin "Bu bir ıiiya" cümlesini duymaları ile
gerçekleşti. Diğer ikisi yine teybi dinlettiğimiz zaman bilinçli ıiiya
görmüşlerse de herhangi bir şey duymadıklarını ifade ettiler.
Teybin kullanımında on kere deneklerin ıiiyalannda bilinçlerini

96
Rüyalara Uyanmak

kazanamamış olmaları, bilinçli rüyaları harekete geçirmede ipuçla­


rını kullanmanın iki büyük zorluğunu ortaya koyuyor: Rüya gören
ya uyanıyor ya da ipucunun ne anlama geldiğini hatırlamıyordu. Se­
kiz defasında da teyp denekleri uyandırdı.
İpucu, rüyaya etkide bulunsa ve denek uyumaya devam etse bile
başarıyı garantilemiyordu. Gerçekleştirilen iki denemede mesaj
uyuyanların rüyasına girmiş olsa da denekler anlamını hatırlayama­
mıştı. Yaşanan hoş tecrübelerden biri de rüya gören deneğimizin,
rüyasındaki kişilerin ısrarla "Rüya görüyorsun," dediğini fakat söy­
leneni ciddiye almadığını söylemesiydi ! Bilinçli rüyaları ipuçlarıyla
harekete geçiirnek üzerine yürüttüğümüz bu ve müteakip deneyler
neticesinde elde ettiğimiz sonuçlara göre kişiler dışarıdan bir hatır­
latma olduğunda rüya gördüklerinin farkına varabiliyorlardı. Fakat
bilinçli rüya görmeye yeni başlayanların zihinlerini, ipuçlarının ma­
nasını hatırlayabilmek üzere eğitmeleri gerekiyordu. Biz de dışarı­
dan verilen ipuçlarının yanı sıra bu kitapta yer alan zihin alıştırma­
larını harmanlayarak kullandık.
Bir sonraki ·ipucu deneyimiz, üniversitede psikoloji alanında bi­
tirme tezini hazırlayan Robert Rich önderliğinde yürütüldü. Daha
önceden yürüttüğümüz, dokunsal uyaranın görsel veya işitsel uya­
ranlardan22 daha etkili olduğunu gösteren bir çalışmadan dolayı, bi­
linçli rüyaları harekete geçirmek için dokunsal uyaranı kullanacağı­
mız bir test yapmaya karar verdik. Denekler REM uykusundayken
yatak döşeklerine titreşim uyguladık.23
Bu araştırmada denekler, önceden kapsamlı olarak zihinsel alıştır­
malar yapmış kişilerdi. Laboratuar kayıtlarına başlamadan önce gün
içinde, farklı zamanlarda bileklerine bağlanan elektrotlarla titreşimler
verildi. Denekler, titreşimi her hissedişlerinde durum testiyle birlikte
rüyalarında hissettikleri her titreşimi, rüya gördüklerini hatırlatacak
bir uyarı olarak kabul edeceklerine dair bir alıştırma yaptılar.

97
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

On sekiz deneğin arasından on biri laboratuarda geçirdikleri bir


veya iki gecede rüyalarında bilinçli olmayı başarabildi. On biri tit­
reşime bağlı olmak üzere toplamda on yedi bilinçli rüya gördü. De­
neklerin titreşimi algılama biçimlerinden bir tanesi de rüya aleminde
yaşanan bir kargaşa idi:

Yatağın içinde süzülmeye başladım ve elektrotların çekiştirdiğini


hissettim, duvarlar gidip geliyordu sanki. Sonra köşede Stephen 'ı
gördüm. Bana "Tuhafşeyler olmaya başladığında bil ki rüya gö­
rüyorsun. .. " dedi.

Bu denek tuhaf şeylerin olduğunu fark etti, rüyada bilinci açıldı


ve yıldızlan seyretmek üzere uçup gitti. Rüyada bilincin açılmasını
sağlayacak etkili bir yöntem bulma yolunda emin adımlarla ilerli­
yorduk. Titreşim, her ne kadar etkili bir araç olsa da bazı teknik zor­
lukları da beraberinde getirdiğinden başka duyusal ipuçları aramaya
yöneldik.
Daha sonra uyuyanın nadiren tehlike olarak algıladığı ışığı dene­
mek istedik. Fakat bu ipucu da bilincin açılmasına yardımcı olma­
dan kolaylıkla rüyalara dahil edilebilirdi. Diğer bir çalışmamızda,
uyurken kızıl ışık huzmelerini yaymak üzere değiştirilmiş yüzücü
gözlükleri takan kırk dört deneğin fizyolojilerini kaydettik.24 REM
sürecine girdikten birkaç dakika sonra, deneklerin rüya görmesi
muhtemel bir zamanda gözlüklerin içindeki ışıklan açtık. Daha son­
raki bir deneyimizde REM uykusunu saptayarak ışıkları harekete
geçiren bilgisayarlar kullandık. Bunun, sonraki bölümlerde anlatılan
ve ilerleyen zamanda Rüya Işığı (DreamLight™)25 olarak adlandırı­
lacak olan sistemin ilk prototipi olduğunu söyleyebiliriz.
Laboratuarda uyuyan kırk dört denekten yirmi dördü uyan ışıkla­
rı sayesinde rüyalarına uyanabildiler (deneklerin büyük bir kısmı la-

98
Rüyalara Uyanmak

boratuarda sadece bir gece kaldı). Deneklerin laboratuarda kaldıkla­


rı toplam elli sekiz gecede, elli tane bilinçli rüya kaydedildi. Tahmin
edileceği üzere daha sık bilinçli rüya görmeye yatkın olanlar, rüya­
larına uyanmak için ışığı daha kolayca kullanabildiler. Laboratuar
ortamında geçirdikleri zaman içinde ayda en az bir tane bilinçli rüya
gören yirmi beş denekten on yedisi (%68'i), ayda birden az bilinçli
rüya gördüğünü ifade eden on dokuz (%26'sı) denekle kıyaslandı­
ğında, bir veya daha fazla rüyada bilinçli olmayı başarabildi. Ayrıca
daha önce hiç bilinçli rüya görmemiş üç denekten ikisi, ışığın hare­
kete geçmesiyle ilk kez rüyalarında bilinçli olmayı başarabildiler.
Diğer çalışmalara baktığımızda gördük ki gecede en az bir rü­
yasını hatırlayabilenler, ayda en az bir rüyada bilinçli olmayı
başarabiliyorlardı.26 Bundan da anlaşıldığı üzere rüyalarını hatırla­
ma ön koşulunu layıkıyla yerine getirebilenler için uyarı ışıkları, rü­
yada bilincin açılmasında son derece yardımcı bir etmendir.
Gözlükler vasıtasıyla verilen kırmızı ışıklar rüyalara çok çeşitli
şekillerde dahil ediliyordu. Rüya görenlerin, rüyalarında meydana
gelecek ışık değişimlerine karşı azami ölçüde dikkatli olmaları gere­
kiyordu. İşte ışığın, rüyada bilincin açılmasını sağladığı bir örnek:

Bir kadının elime tutuşturduğu metal ya da beyaz bir objenin parlak


bir ışık saçmasıyla bunun bir ipucu olduğunu anladım. Bu güzel sa­
rışın kadının rüyama ait bir karakter olduğunu fark ettiğimde ona
şükranla, büyük bir sevgiyle sıkıca sarılır sarılmaz kollarımın ara­
sında birden yok olduğunu hissettim...

Araştırmalarımız neticesinde anladık ki duyusal ipu_çları kulla­


narak kişilerin laboratuarda bilinçli rüyalar görmelerini sağlayabili­
yorduk. Fakat biz insanların laboratuar dışında evlerindeyken de bu
yöntemi uygulayabilmelerini arzuluyorduk. Bunun üzerine, bilinçli

99
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

rüyaları harekete geçiren taşınabilir Rüya Işığı (DreamLight) üzeri­


ne çalışmalara koyulduk. İnsanların rüyada olduklarını anlamalarını
sağlayan etkili bir ipucu olmasının yanı sıra, REM uykusunun za­
manını saptayabilen ve rüya görene ipucu gönderen uyku maskesi
tasarımına ışıkları yerleştirmek çok kolay oldu.

I şığı Görmek: Rüya Işığının (DreaınLighf") Hikayesi

Bir önceki çalışmamda, "Bilinçli rüyaları harekete geçiren bir aleti


birilerinin çıkıp üreterek pazarlaması an meselesi; bu, hali hazırdaki
araştırmalarımın en önemli konusunu teşkil ediyor. . . Böylesi tekno­
lojik bir destek, kişinin belki de yıllarını bunun için çabalayarak ge­
çirmesine engel olacaktır," diye yazmıştım.27 Kısa süre sonra böyle
bir aletin tasarımı üzerine çalışmaya başladım. Araştırmalar göste­
riyordu ki, bilinçli rüyalara giden yolda ipuçları sunmak laboratuar
ortamında oldukça yararlıydı.
1 985 yılının eylül ayında, Salt Lake City 'de bir mühendis
o lan Darrel Dixon' dan, bilinçli rüyaları harekete geçirecek aleti
üreterek bize yardımcı olmak istediğini belirten bir mektup al­
�ım. Hemen kendisine bir tasarımımı yolladım ve böylelikle kısa
bir zamanda ilk prototipimizi üretmiş olduk; göz hareketlerini
saptayabilen sistemle taşınabilir bilgisayar arasındaki iletişimi
sağlayan bir çift siyah kutudan oluşuyordu. Rüya görenin giydiği
maske, alıcılar vasıtasıyla göz hareketlerini saptıyor ve bilgisa­
yarda göz hareketlerinin seviyesini ölçüyordu. Seviye yeterince
yükseldiğinde bilgisayar, alete bir sinyal göndererek maskedeki
ışıkları harekete geçiriyordu. Yüzücü gözlüklerinden yapılan ve
kırmızı ışık saçan projenin ilk ürünleri, üzeri düğmelerle dolu
metal kutusu ve çeşit çeşit kablolarıyla l 950'lerin bilim kurgu
filmlerinde kullanılan sahne kostümlerine benziyordu. Fakat işe

100
Rüyalara Uyanmak

yaradığı bir gerçekti. Aleti kullanan deneklerden birinin ikinci


gece gördüğü rüya şöyleydi:

Bir dükkanın önünde arabamda oturuyorum. Gözlüğün ışıkları


yanmaya başlıyor ve bunu yüzümde hissediyorum. Gerçeklik testi­
mi yapmadan önce sönmelerini bekliyorum. Gözlüğü çıkarmak için
ellerimi kaldırıyorum... Ancak elim ona değmiyor. Hala arabanın
içinde otururken bir dolarlık banknotu okuyarak gerçeklik testimi
yapmaya karar veriyorum. Kelimelerden birinin yanlış yazılmış ol­
duğunu görmemle birlikte rüya gördüğüme karar veriyorum! Dışarı
çıkıp uçmaya başlıyorum. Harika hissediyorum. Sokaklar geniş ve
aydınlık, canlı ve çok net. Bir binanın tepesine yükseliyorum, güneş
ışığı gözümü alıyor - ışıklar! Gördüğüm sahne ortadan kaybolu­
yor ve ben ardından dönmeye başlıyorum. Sonunda dükkanın içinde
arkadaşlarımla birlikteyim ve artık bilincim açık değilken onlara
olanları anlatmaya başlıyorum.

Stanford araştırma grubu, son birkaç yılda laboratuarda Rüya


Işığı kullanarak çalışmalar gerçekleştirdi. Bilinçli rüya görme kurs­
larından ikisine katılanlar Rüya Işığı'nı evde deneme imkanına da
sahip oldular.
Rüya lşığı'nın evdeki kullanımıyla ilgili araştırmalarımızda, zi­
hinsel hazırlıkların farklı çeşit ve aşamalarını içeren ve bilinçli rüya
görme başarısına etkide bulunan birkaç değişik noktayı inceledik.
Bilinçli rüyalara dair ipuçlarını kullandığımız önceki çalışmalarımız
doğrultusunda elde ettiğimiz sonuçlardan anladık ki bilinçli rüyaları
harekete geçirmede başarılı olabilmek için zihinsel hazırlıklar bü­
yük önem taşımaktadır.
Evde kullanılan Rüya Işığı, rüyada bilincin açılmasında etkili
bir destek olduğunu kanıtlıyordu fakat MILD yönteminden daha

101
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

başarılı değildi. Oysa Rüya Işığı'nın kullanımı MILD ile birleşti­


ğinde ortaya çıkan etkileşim neticesinde, diğer birleşimlerden çok
daha yüksek oranda bilinçli rüya sayısını artırabiliyordu. Rüya Işığı
ile deney yaptığımız ilk grup gösterdi ki; herhangi bir bilinçli rüya
tekniği uygulamayanlarla kıyaslandığında Rüya Işığı 'nı kullanan
MILD uygulayıcıları beş kez daha fazla bilinçli rüya görüyordu.28
Rüya Işığı 'nı kullanırken zihinsel anlamda hazırlanmak önem­
lidir. Çünkü rüya görürken rüyada olduğunuzun farkına varmanızı
sağlayacak bir görüşe yoğunlaşmamışsanız, rüyanızda gördüğünüz
ışığın ne anlama geldiğini anlamayabilirsiniz. Bir aletin tek başına
rüyalarınıza uyanmanızı sağlaması çok düşük bir ihtimal, kendi ça­
balarınızı da ortaya koymanız gerekir.

Işıkla Yapılan Deneylerin Çeşitliliği

Rüya Işığı 'nı kullananların yaşadıkları zorluklardan biri, ışığın rüya­


da nasıl görüneceğidir. Bazen Rüya Işığı maskesinin ışığı, uyanıkken
gördüğünüzle aynıdır. Diğer taraftan yüzde 80 olasılıkla ışık rüya
aleminin görüntülerini alır ve rüya ile öylesine iç içe girer ki rüya
görenin bunun başka dünyadan bir işaret olduğunu anlaması için te­
tikte olması gerekir. Kişi kendini rüyaya kaptırdığı takdirde mantıklı
düşünmek yerine her şeye bir bahane bulma alışkanlığı devreye gire­
cek ve sonuç keyifli, aydınlatıcı bir şey olmaktan öte geçemeyecek.
Mesela, deneklerimizden biri şöyle bir şey anlatmıştı:

Bir seyahatteyiz, bir dağın tepesine iniyoruz. İki kez, önümdeki bü­
tün görüntüyü kaplayan, merkez noktasından çıkıp yayılan görkemli,
parlak kırmızı motifler görüyorum. Işıklara "Sufi ışıkları " diyorum
ve bizi, görmememiz gereken bir şeyden koruduklarını düşünüyo­
rum. Bu seyahatin önemi hakkında yol arkadaşlarımın bilmediği bir
şeylerden haberdar olduğum hissine kapılıyorum.
102
Rüyalara Uyanmak

Psikolog Jayne Gackenbach, insanların rüyada beliren ışığı fark


edemediklerini çünkü ipucuyla rüyada bilinçlerinin açılmasına karşı
psikolojik "dirence" sahip olduklarını iddia ediyor.29 Aslına bakarsa­
nız rüya ışıklarının belirişi rüya işaretlerine benzer. Hepimiz, ancak
rüyalara has, inkar edilemeyecek derecede tuhaf durumlarla karşı
karşıya kaldığımız halde gece boyunca birkaç rüya görsek de rüyada
olduğumuzun farkına varamıyoruz. Bunun sebebi, rüyada bilincimi­
zin açılmasına karşı zihnimizin koyduğu engellerden ziyade, rüya
işaretlerini tanıyamamaktan kaynaklanıyor. Oysa rüya ışıklarından
kaynaklanan durumların farkındalığıyla kendimizi eğiterek ışığı
fark edebilecek kadar açıkgöz olabilir ve bu durumu bilincimizin
açılması için kullanabiliriz:

Bir gezi topluluğu ile birlikte sinemada.film seyrederken ekran kara­


rıyor ve soyut geometrik desenlerin arasında kırmızının belirmesiyle
bunların Rüya Işığı olduğunu anlıyorum ve rüyama uyanıyorum.

Işık uyaranı, rüyalarda pek çok farklı şekilde belirir. Aşağıda


Rüya Işığı kullanıcılarının kaydettiği beş belirgin örnek yer almak­
tadır:

• Direk geçiş Işık, Rüya lşığı'nı deneyimleyen kişi uyanıkken


-

olduğu gibi görünür. Örneğin; "Uyanık olduğum zamanki uya­


rana benzer şekilde yanan bir ışık gördüm."
• Rüya imgelemi olarak geçiş Işık, rüya imgeleminin bir parça­
-

sı olarak belirir. Örneğin: "Odanın ışıklarının yanıp söndüğünü


fark ettim."
• Rüya sahnesi üzerine yansıtılan ışık olarak geçiş Işık rüyaya,
-

rüya imgelemine ait bir kaynaktan gelmiyormuş gibi görünen

103
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

birörnek aydınlanma olarak iner. Örneğin; "Yanıp sönen iki


ışık görüş alanımı kapattı."
• Sahneye motif olarak yansıyan ışık - Işık, rüyayı gören kişinin
parlak, bazen de geometrik veya "saykodelik" desenler görme­
sine neden olur. Örneğin: "İç içe geçmiş, elmaslarla bezenmiş
altın rengi ile sarı karışımı güzel bir desen görüyorum."
• Rüya sahnesine titreşim olarak geçiş Rüyayı gören kişi ışığı
-

görmek yerine sadece yanıp sönmeden kaynaklı bir dalgalan­


ma görür. Örneğin; "Ortamda belli belirsiz bir titreme görüyo­
rum."

Işıkla tetiklenen bilinçli rüyalar,


kendiliğinden belirenlerden farklı mı?

Işıkla tetiklenen bilinçli rüyalar kendiliğinden belirenlerden şu


bariz farkla ayrılır: Işık! Başka açılardan da farklılık gösterip göster­
medikleri ayrıca araştırılmalıdır. Bununla beraber Gackenbach, ya­
kın bir zaman önce "bilinci yapay olarak tetiklemenin bilinçli rüya
görme niteliğini olumsuz yönde etkileyebileceğini" ifade ederek,
"kendiliğinden oluşanlar gibi psikolojik olarak gelişmeyen" dene­
yimler ile neticelendiğini ortaya koymuştur.30 Meslektaşıma son­
suz saygılarımı sunarken, saptamalarının tatmin edici olmadığının
da altını çizmek istiyorum. Öyle ki bu saptamalar tek bir denekten
yola çıkılarak kısıtlı miktarda verinin son derece tartışmaya açık yo­
rumlarına dayanmaktadır. Pilot bir çalışmadan elde edilen verilere
göre kendiliğinden beliren on sekiz bilinçli rüya ile kıyaslandığın­
da, ışıkla uyanılan rüyalarda daha az uçma faaliyetinin yer aldığı ve
daha çok cinsellik içerikli oldukları tespit edilmiş.31 Gackenbach,
cinsellik içeren rüyalarla karşılaştırıldığında rüyada uçmanın "daha
arketipik olduğunu ve daha üst seviyelerdeki bilinçli rüyaları temsil

104
Rüyalara Uyanmak

ettiğini" ifade ediyor. Bu sonuca işaret eden tek kanıtı son derece tu­
tucu, orta batılı, meditasyon yapan bir grup ile yürüttüğü çalışmasın­
da kişilerin, uçmaktan yirmi kat daha fazla cinsellik içeren rüyalar
görmeleridir. Konu her halükarda tartışmalı, çünkü orijinal verilerin
tekrar incelenmesiyle, söz konusu deneklerin ışıkla harekete geçiri­
len bilinçli rüyalarda en az kendiliğinden bilincin açıldığı rüyalarda­
ki kadar cinselliğe dayanan rüya gördükleri anlaşılmıştır. Uçmaya
gelince, deneklerin bilincinin açılması zaten uçmakla başlamış. Bu
şaşırtıcı gerçeği göz önünde bulundurunca, ışıkla uyanılan rüyalar­
da uçmakla, kendiliğinden gerçekleşen bilinçli rüyalar arasında öyle
çok da büyük fark olmadığı ortaya çıkıyor.
Kendiliğinden gerçekleşen ve ışıkla harekete geçirilen bilinçli
rüyalar arasındaki farka dair daha mantıklı bir varsayım, ışık kulla­
nılanın mantıktan biraz daha uzak ve bilinçliliğin daha düşük olma­
sı söylenebilir. Bu durum, rüyanın ilk sahneleri için doğru olabilir,
çünkü ipucuyla bilincini kazananlara nazaran kendiliğinden rüyala­
rında uyananlar, zihinsel açıdan daha tutarlı bir durumda olabilirler.
Şurası açık ki söz konusu varsayımı ispatlamak veya çürütmek için
daha fazla araştırma yapmamız gerekecek. Yine de Rüya Işığı ile
bilinçli rüyalarını harekete geçirenlerin tecrübeleri, rüyalarında ken­
diliğinden bilinci açılanlar kadar yoğun, heyecanlı ve düşünmeye
teşvik edici. Aşağıda okuyacağınız ve Rüya Işığı 'nın üretilen her
yeni modelini ve tasarımını deneyerek geliştirmemizde bize yardım­
cı olan iki cesur oneironotun rüya raporları da bunu açıkça ortaya
koyuyor:

Işık maskesi rüyamda yanmaya başladı. Anında ne olduğunu an­


ladım, rüya gördüğümün farkına vardığımda göz hareketi sinyali­
ni gönderdim. Uyku laboratuarında olduğumu görüyordum. Dışa­
rı çıkmak istedim ve kısa bir süre sonra cam bir kapı buldum. Bir
105
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

hayalet gibi içinden geçebilmek için üzerine atıldığımda kırarak


diğer tarafa geçtim. Ağaçların olduğu yerde açık bir alan buldum
ve coşkuyla süzülerek uçmaya başladım. Gökyüzüne yükseldim. Bü­
yüleyici bir deneyimdi. Zirveleri bulutlu yüksek dağları görebilmek
için dağların üzerinden uçmaya başladım. Bazen alçalarak ovala­
rın üzerinde süzülerek ormanların içinden geçiyordum. Yavaş yavaş
hava karardı ve gökyüzü yıldız/andı. Gökyüzüne yükseldim, dağ­
ların tepesine. Samanyolu 'nu ve Ay 'ı görebiliyordum. Daha büyük
bir yıldız seçerek yaklaşmak niyetiyle dönmeye başladım. Dönerken
gökyüzünde büyük bir coşkuyla daireler çizmeye başladım. Öylesine
heyecanlanmıştım ki kalbimin atışını duyabiliyordum. Tekrar yanıp
sönmeye başlayan ışıkla hiilii bilincimin açık olduğunu haber veren
göz sinyalini gönderdim. Bir iki dakika sonra uyandım. (D. H., San
Francisco, Kaliforniya)

Daha önce gördüğüm bir rüya sahnesindeydim; cennete dönüşmüş


tuhafbirpark alanı. Şimdipazaryeri olan bu alana ilginç bir şeyler
var mı diye geri gelmiştim. Tam vardığımda yanıp sönen ışıklarıfark
ettim. Rüyada kalabilmek için dönmeye başladım. Birden arkadaşım
L belirdi. Ondan istediğim şeyleri bulmamda bana yardımcı olması­
nı istedim. Bilincim açıktı fakat rüyanın nasıl bir şey olacağını gör­
mek istiyordum. Bir sürü tuhaf erişte çeşidi görüyorum. Pazardaki
her şeyin "özel " olduğunu biliyorum çünkü burası "cennetti. " Eriş­
te/erden memnun bir halde gözüme bir tabela ilişiyor, seyrederken
değiştiğini fark ediyorum ve bana bir şeyler söyleyip söylemeyece­
ğini merak ediyorum. Çoğunlukla anlamsız şeylerfakat bir dakikalı­
ğına "Altın Arazi " yazısını okuyorum. Bir anlam veremiyorum ama
hoşuma gidiyor. L ye, hadi gidip diğer görmek istediklerime bir ba­
kalım diyorum. Pazarın içinden yürüyoruz. Bir anlığına "rehberlik "
almak için kontrolü bırakmaya karar veriyorum ama anında rüya-
106
Rüyalara Uyanmak

nın yoğunlaştığını ve "uyanık" olduğumu hissediyornm. Bu, kontrol


ettiğim, yönlendirdiğim bilinçli rüyalarda çoğunlukla yaşıyornm ve
bunun "içimdeki ışık" diye adlandırdığımı yakalamama engel oldu­
ğunu düşünüyornm. Dışarı çıkıyorum. Her yer karanlık. Alçalmaya
başlıyornm. Yıldızlar çok güzel. L aşağıda. Benimle uçması için onu
davet ediyornm. Kabul ediyor ve tam bana katılacağı sırada ışıklar
tekrar yanıp sönmeye başlıyor ve ben uyanıyornm. (L. L., Redwood
City, Kaliforniya)

Bilinçli Olma Teknolojisinin Geleceği


Şimdilik zihinsel yoğunlaşma ile kullanıldığında, rüyada bilincin
açılma olasılığını beş katına çıkarabilen bir alet icat etmede başarılı
olduk. Kulağa hoş gelse de henüz Rüya Işığı 'nı kullanarak başarıya
ulaşacağınızın garantisini veremiyoruz. Bunu başarabilmek için ça­
lışmalarımıza devam ediyoruz.
Bilinçli rüyalar ve bilinçli rüyalara eşlik eden zihin, beden du­
rumları üzerine yapılan araştırmaları genişleterek rüyalara uyana­
bilme oranını artırmayı bekliyoruz. Pek tabii ki, elde ettiğimiz bil­
gileri sizlere ve oneironotlara sunmak niyetini taşıyoruz. Rüya ışığı
ve süreç hakkında bilgi isterseniz son sözde yer alan davetiyemize
bir göz atın.

107
4

Açık Bilinçle Uykuya Dalma

Uyanık Başlayan Bilinçli Rüyalar (WILDs)·


Bir önceki bölümde, rüyalar alemini tanımak üzere niyetlenmek gibi
uyanık hayatımıza ait bir fikri rüyalara taşıyarak, eleştirel durum tes­
pitini bir alışkanlık haline getirerek veya rüya işaretlerini hatırlaya­
rak rüyaları tetikleyebilmeyi ele aldık. Söz konusu stratejiler rüya
görenin, gördüğü rüyaya uyanmasını sağlayan stratejilerdir.
Bu bölümdeyse bilinçli rüyalar diyarına açık bilinçle dalmak
görüşünden temel alan tamamen farklı bir dizi yaklaşımı sunaca­
ğız. Yaklaşımların temeli, uykuya dalarken bilinci açık muhafaza
ederek yansıtıcı farkındalığı kaybetmeden rüyalar alemine gire­
bilmeye dayanır. Bu temel görüşü esas alan farklı farklı yötemler
vardır. Uykuya geçişi sağlayan imgeler, planlı canlandırmalar,
nefesiniz veya kalp atışınız, bedene ait hisler, benliğinize ait duy­
* Jng. Wake-Initiated Lucid Dreams.

108
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

gular gibi. REM uykusuna dalmak üzereyken zihninizi meşgul


ettiğiniz sürece bedeniniz uykuya dalsa da siz, yani bilinciniz
uyanık olacaktır. Rüya aleminde farkındalıkla, açık bilincinizle
dolaşmaya başlayabilirsiniz.
Bilinçli rüyalara dair bu iki ayrı strateji birbirinden farklı bilinçli
rüyalar doğurmaktadır. Açık bilinçle uykuya dalıp rüyalar alemine
girilen bu stratejiye Uyanık Başlayan Bilinçli Rüyalar (WILDs),
bilinçsiz bir şekilde uykuya daldıktan sonra rüyadayken bilincin
açılmasına ise Rüyaların Tetiklediği Bilinçli Rüyalar (DILDs}* adı
verilir. 1 Bu iki teknik birçok açıdan birbirinden ayırt edilir. WILD
durumu, REM sürecinde uyanıp (bazen sadece bir veya iki saniyelik
uyanmaların) ardından tekrar REM uykusuna dalmak ile bağlantılı­
dır. Uykudaki kişi bunu hatırlamayabilir. DILDs için böyle bir şey
söz konusu değildir. Her iki bilinçli rüyanın gecenin ilerleyen saat­
lerinde oluşmasına rağmen WILDs'in belirişi gecenin ilerlemesiyle
doğru orantılıdır. Başka bir deyişle, WILDs daha çok sabahın geç
saatlerinde ve öğle uykularında görülür. Bilinçli rüya raporlarıma
dayanarak bu sonucun kesin olduğunu söyleyebilirim. Öğle uykusu­
na ait kırk iki bilinçli rüyanın on üçü (yüzde 4 1 ' i) ile kıyaslandığın­
da gecenin ilk REM sürecinde kaydedilen otuz iki bilinçli rüyanın
sadece bir tanesi (yüzde 3 'ü) WILDs 'dir.2
Genel anlamda WILDs, DILDs'den daha az sıklıkla belirir; yet­
miş altı bilinçli rüyanın laboratuar incelemeleri sonucunda yüzde
28'i WILDs iken yüzde 72'si DILDs'dir.3 Laboratuarda gözlemle­
nen WILDs oranının, evde kaydedilen WILDs oranından daha yük­
sek olduğunu tecrübelerime dayanarak söyleyebilirim.
Bir örnek vermek gerekirse, evde kaydedilen bilinçli rüyaların
WILDs oranı yüzde 5 ila 1 O iken laboratuarda kaydedilen on beş bilinç­
li rüyanın oranı yüzde 40'lara ulaşıyor.4 Belirgin farkın sebebi: Uyku
* lng. Dream-Initiated Lucid Dreams.

109
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

laboratuannda her uyandığımda bilincim oldukça yerindeydi ve fizyo­


lojik kayıtlan etkilememek için hareket etmemeye çalışıyordum.
Dolayısıyla REM uykusundan uyanışlarını, ne çevre faktörlerine
bağlı olarak daha fazla açılmış bilinç ne de hiç kıpırdamama konu­
sunda herhangi belirgin bir niyetle yatıp evde uyandığım zamanlar­
da olduğundan kuvvetle muhtemel daha fazla bilinçli dönüşlere yol
açıyordu. Bu da WILD ile tetiklenen yöntemlerin uygun koşullar
altında bir hayli etkin olabileceğini göstermektedir.
Paul Tholey, başlangıçta yoğun çalışma gerektiren, açık bilinçle
rüyalar alemine girme tekniklerinin ileride büyük mükafatı olduğu­
na dikkat çekmektedir. 5 MILD gibi bu teknikler iyi kavrandığı tak­
dirde, istenilen her an bilinçli rüyalara girmek de mümkün olabilir.

Uyku Getiren İmgelemeye Dikkat


WILDs tekniğini harekete geçirmenin en yaygın stratejisi, uyku getiren
imgelere yoğunlaşmaktır. Bu yoğunlaşmanın hemen ardından yanıp sö­
nen ışıklar, geometrik desenler gibi basit imgeler görmeniz olasıdır. Aşa­
malı olarak görüntüler karmaşıklaşır; yüzler, kişiler ve en nihayetinde
bütün sahne belirir.6 Rus filozof P. D. Ouspensky'nin ''yan rüya durumu"
dediği aşağıdaki anlatım, uykuya götüren imgeye dair bir örnektir:

Uykuya dalıyorum. Gözlerimin önünde altın noktalar, parıltılar ve


küçük yıldızlar belirip kayboluyor. Parıltılar ve yıldızlar giderek, çok
net duyduğum kalp atışlarıma uygun hareket eden, çapraz örgülerden
oluşan bir ağa dönüşüyor. Sonrasında altın ağ, aşağıda uygun adım
yürüyen Romalı askerlerin miğfer/erine dönüşüyor. Ölçülü yürüyüş­
lerini dinlerken İstanbul 'da, Galata 'da bir ucu eski rıhtıma ve diğer
ucu gemileri ve vapurlarıyla, arkasında minarelerin yer aldığı Haliç 'e
uzanan dar sokaktaki yüksek bir evin penceresinden onları seyrediyo-
. 110
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

rum. Uygun adımların sesini dinliyor, miğfer/erden yansıyan güneş


ışığını görüyorum. Birden uzandığım pencerenin kenarından sıyrılıp
aynı pozisyonda sokağın, evlerin ve Haliç 'in üzerinden İstanbulyönü­
ne doğru uçmaya başlıyorum. Denizin kokusunu alıyorum, esen rüz­
garı ve güneşin sıcaklığını hissediyorum. Uçmaktan çok büyük bir haz
alıyorum ve elimde olmadan gözlerimi açıyorum. 7

Ouspensky'nin uyur uyanık rüyaları, uykuya dalmadan az önce


veya yarı uyanık vaziyette gördüğü rüyadan sonra zihnindekileri ta­
rama alışkanlığından doğan rüyalardır. Bunları gece uykuya dalma­
dan önce incelemektense sabah uyandıktan sonra gözden geçirmenin
daha kolay olduğunu söylüyor ve "çabalamadan" bunu başarmanın
mümkün olmayacağının altını çiziyor.8
Amerikalı psikiyatrist Dr. Nathan Rapport, Ouspensky'ye olduk­
ça yakın bir yaklaşım geliştirir: "Yatakta uyumayı bekleyen denek,
meraklı bir dikkatle zihninde erimek üzere olanları hatırlamaya ça­
lışarak düşüncelerini her beş dakikada bir böler."9 Bu alışkanlığın
uykuya yansımasıyla şöyle bir sonuç ortaya çıkmıştır:

Parlak ışıklar yanıp sönerken, kristal taşlı bir avizeden sayısız pa­
rıldama/ar yansıdı. Her adımda daha da ilginç bir görünüme bürü­
nen garip ve hoş ayrıntılara sahip figürler, uzaktaki rokoko panele
yansıyordu. Sağ tarafta, Vıktorya dönemine ait kıyafetleriyle neşeli
bir grup genç kız ve delikanlı, vakit öldürüyorlardı. Sahnenin gerçek
değil de zihnime ait bir resim olduğunu anlamadan önce bir süre
böyle devam etti. Birdenbire kelimelerle ifade etmesi mümkün ol­
mayan bir güzelliğe büründü görüntü. Belli belirsiz uyanmakta olan
zihnim tekrar sahneye gizli bir bakışfırlattı; çünkü muhteşem göste­
rinin bu tür bölünmelerle biteceğini biliyorum.
Kendi kendime, "Zihnimdeki cansız resimlerden birini mi izliyo-
111
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

rum? " diye düşündüm. Soruma bir yanıt gibi, genç hanımlardan biri
vals yapmaya başladı. Omzunun üzerinden bana yönelttiği ve tüm
yüzünü aydınlatan gülümsemenin ardından tekrar hareketsiz gruba
geri döndü. Avizeden yansıyan parıltıların yanında sahnedeki eşya
ve kıyafetlerin açık mavi ve tozpembe renkleri oldukça sade kalıyor­
du. Rüyalara olan ilgimden dolayı dikkatimi renklerin çektiğini fark
ettim; zariffakat içlerinden ışıkfişkırıyormuşçasına canlıydılar.IO

UYKUYA GÖTÜREN İMGESEL TEKNİK

Tamamıyla rahatlayın
Yatağa uzanın, gözlerinizi kapatın ve başınızı, boynunuzu, sırtı­
nızı, kollarınızı ve bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve zih­
ninizdeki tüm gerginliklerden arının ve derin ve ağır ağır nefes
alıp verin. Rahatlamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe ve
korkularınızdan arının. Henüz uyanmışsanız muhtemelen ye­
terince gevşemiş durumdasınızdır. Aksi halde kademeli olarak
rahatlama alıştırmalarını (sayfa 65) veya 6 1 -noktalı rahatlama
alıştırmalarını (sayfa 66) uygulayın. Sakinleşerek yavaş yavaş
rahatlayın, ta ki zihniniz en sakin denizler gibi durulana kadar.

Görsel imgeleri gözlemleyin


Yavaşça zihin gözünüzün önünde belirecek imgeleri gözlemlemeye
başlayın. Görüntülerin nasıl belirip kaybolduklarını izleyin. Beliren
imgelerin zihninizdeki yansımalarını dikkatle gözlemleyin. Herhan­
gi bir faaliyette bulunma arzusu olmadan ve takılmadan görüntüleri
sadece seyredin. Mümkün olduğunca dışarıdan bir gözlemciymiş
gibi bakmaya çalışın. Başta kopuk, uçuşan desenler göreceksiniz.
Görüntüler kademeli olarak daha karmaşık sahnelere bürünürken
en nihayetinde genişleyerek birbiri ardına sıralanacak.

112
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

Rüyaya dalın
Sahne hareket edip canlanmaya başladığında edilgen bir şekilde
rüya alemine süzülebilmelisiniz. Etkin bir biçimde rüya sahnesi­
ne girmek yerine görüntülere tutunmadan seyrinize devam edin.
Bırakın gelişen olaylar sizi rüyaya çeksin. Fakat çok da fazla çe­
kilmeden dikkatinizi de uyanık tutmaya gayret edin. Unutmayın,
rüya alemindesiniz!

Yorum
Bu tekniğin en zor yanı 3 . adımda rüyaya girmek olabilir. Zor­
luğa neden olan, büyük bir ihtiyatla sizi rüyaya çekecek olan
silik bir gözlemci perspektifi geliştirmektir. Paul Tholey'nin de
dile getirdiği gibi, "Sahneye istekli bir şekilde dalmak arzulanan
bir durum değil çünkü böyle bir niyet bile kural olarak sahne­
nin dağılmasına sebep olacaktır."11 Telkin yönteminin anlatıl­
dığı bölümdekine benzer pasif bir istek içinde olmak gerekir.
Tholey'nin deyişiyle, "Etkin bir biçimde rüyaya dalmaktansa
kişi, rüyanın kendisini içine çekmesine izin vermelidir."12 Tibet­
li bir eğitmen benzer bir bakış açısını tavsiye etmektedir: "Zihni
dikkatle gözlemlerken, bir çocuğun elinden tutar gibi sakin bir
biçimde zihninizi rüyanın içine yönlendirin."13

Diğer bir risk; daha önce okuduğunuz Rapport'un WILDs


durumunun başındaki gibi bir kez rüyaya daldıktan sonra sahne
öylesine gerçek görünmeye başlar ki bilinciniz kapanabilir. Bu
durumda Tholey'nin tavsiyesi üzerine rüyada gerçekleştirmek
için bir faaliyet belirleyin, öyle ki bilinciniz kapanmaya yüz tut­
tuğunda planladığınız faaliyeti hatırlayıp bilincinizin açılmasını
sağlayabilesiniz.

113
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

İmgelemeye Dikkat
Tibet geleneğinde çokça tercih edilen ve WILDs durumunu harekete ge­
çiren diğer bir yöntem de, uykuya yardımcı imgeye yoğunlaşırken belli
bir sembolü zihinde canlandırmaktır. Hayal edilen imgenin sembolik do­
ğası, farkındalığa yardımcı olarak uykuya nüfuz etmesine izin verir. Bu
tekniğin, ilcisi on sekizinci yüzyıl Tibet öğretilerinden diğeri de modem
bir Tibet Budizmi hocasından olmak üzere üç versiyonunu sunacağız.
Takip eden alıştırmalarda göreceğiniz üzere, uykuyu ilgilendiren
yogasal imgelemler çoğunlukla boğazda toplanıyor. Yogasal psiko­
fizyoloji, bedenimizde çakra diye adlandırılan "süptil farkındalık
merkezleri" olduğunu işaret ediyor. Kuyruk sokumundan başlaya­
rak başın tepesine kadar bütün vücuda yayılmış yedi çakra bulu­
nur. Bunlardan biri, boğazdaki çakra, uyku ve uyanıklık durumlarını
düzene sokuyor. Boğaz çakrasının faaliyet yoğunluğu, kişinin uy­
kuda mı, uyanık mı, rüyada mı olduğunu belirliyor. 14 Doğulu psi­
kologların boğaz çakrasına atfettikleriyle, modern, batılı psikolog­
ların beyin sapının uyku evrelerini ve bilinci düzene soktuğuna dair
yaptıkları açıklamalar arasındaki benzerlik karşısında şaşırmamak
mümkün değil. 15 İnsan bedeni ve bilincini bu kadar dikkatle göz­
lemleyen ve böylesi bir disipline sahip yogilerin iddialarını, modem
bilimsel yöntemlerden - yoganın geliştiği dönemde henüz keşfedil­
memiş standartlar sistemi - haberdar olmadıkları için bir kenara atıp
araştırmadan reddetmeyi göze alamam. Bilimin, kadim Doğu'nun
olağanüstü öğretilerini incelemesini dört gözle bekliyorum.
Bu bölümde sunacağımız uyanık bilinçle rüyalara giriş teknikleri
Tibet'e ait özel bir nefes yöntemini içeriyor ("kase şekli" denilen
nefes alma yönteminin böyle adlandırılmasının sebebi karnınızın
yuvarlak bir kase gibi genişlemesidir.) Bir sonraki alıştırma, "kase
şekli" nefesi nasıl uygulayacağınızı gösteriyor.

1 14
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

ALIŞTIRMA:
RAHAT ("KASE ŞEKLİ") NEFES

1. Rahatlayın
Yatarken uykuya dalmanız çok kolay olacağından kitapta anla­
tılan rahatlama, meditasyon ve yoğunlaşma alıştırmalarını rahat
bir pozisyonda otururken uygulamayı tercih edebilirsiniz. Fakat
bu alıştırmayı ilk deneyişinizde sert bir zemin üzerinde sırt üstü
uzanmanız gerekiyor. Boyun kısmı ve belinizi sıkmayacak giy­
siler giyin. Gözlerinizi kapatın. Ellerinizi, başparmaklarınız gö­
ğüs kafesinizin aşağısına ve orta parmağınız da göbek deliğinize
gelecek şekilde tüy hafifliğinde karnınızın üzerine yerleştirin.

2. Nefesinizi kontrol edin


Derin ve yavaş yavaş aldığınız nefesi yine aynı derinlik ve ya­
vaşlıkla verin. Ardından normal nefes alışverişinizden biraz daha
yavaş ve daha derin bir nefes ritmini yakalayın ve diyafrarnınızı
hissedin. Dikkatinizi ellerinize verin ve ciğerlerinize her nefes
alıp verişinizde diyaframınızın ve karın kaslarınızın nefesinizi
desteklemesine şahit olun. Karnınızdaki hareketleri hissederek
farklı farklı kasların, belli bir ritim dahilinde ciğerlerinizi havay­
la doldurup boşaltırken nasıl da genişleyip küçüldüklerini fark
edin. Nefes alışınızın başladığı, karınla göğüs kafesinin birleşti­
ği ve ciğerlerinizin alttan başlayarak havayla dolmaya başladığı
noktaya dikkat edin. Nefes alışverişlerinizde bedeninizde doğan
hislerin farkına varın.

3. Derin ve ağır ağır nefes alıp verin


Rahat ve sakin bir nefes alış veriş ritmini tutturmaya çalışın. Kendi­
nizi zorlamadan sadece diyaframınızın ve karın boşluğundaki sinir-

115
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

lerin "kase şekli" nefese katkıda bulunmalarına izin verin -karnınız


nefes aldıkça daire şeklinde genişlemeli, tıpkı bir kase gibi. Nefes
alırken ışıktan enerji aldığınızı ve nefes verişinizle de ışığın tüın be­
deninize yayıldığını düşünün. "Işığın" (diğer bir deyişle oksijenin)
bedeninizdeki her hücreyi beslemek ve enerjiyle doldurmak üzere
ciğerlerinizden çıkıp damarlarınız boyunca aktığını düşünün.

(Hanh 'tan uyar/anmıştır. 16)

İMGELEMİN GÜCÜ
BEYAZ NOKTA TEKNİGİ
1. Yatağa girmeden önce
A. Rüyada olduğunuzu fark etmeyi prensip haline getirin.
B . Boğazda (61 rahatlama noktası içinden 2 numaralı nokta) ah
hecesine odaklanıp canlı, parlak bir kırmızı hayal edin (aşağıda­
ki Yorum kısmına bakın).
C. Zihninizi ah hecesinin yarattığı titreşime odaklayın. Titreşi­
min dünyadaki her şeyi aydınlatıp görünür kılarak rüyalara uy­
gun bir gerçek dışılıkla sunduğunu hayal edin.

2. Şafak vakti
A. "Kase" nefesi yedi kez tekrarlayın (yukarıda açıklanan
"kase şekli" nefes alıp verme alıştırması).
B. Rüya görmeye başladığınızda farkındalık kazanma isteği­
nizi on bir kez tekrarlayın.
C. Zihninizi, kaşlarınızın ortasındaki kemik beyazlığında ha­
yal ettiğiniz noktaya yöneltin (6 1 rahatlama noktası alıştırmasın­
daki 1 numaralı nokta)
D. Rüya gördüğünüzü anlayana kadar bu noktaya yoğunlaşın.

1 16
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

Yorum
Yogasal öğretilere göre her çakranın kendine ait bir sesi veya
"tohum hecesi" vardır. Boğaz çakrasının tohum hecesi, Yaratı­
cı Sesin sembolik simgesi, dünyayı (kavramsal veya diğer an­
lamlarda) hayata geçirmenin gücü olan ah'dır. Bu kavram, Aziz
John'un "En başta kelime vardı. . ." öğretisi ile çok benzerdir.
Rüya Aleminin Yogası, beyaz nokta tekniğiyle rüyada olduğunu­
zu fark edemeyecek olursanız, birazdan açıklayacağımız siyah
nokta tekniğini denemenizi öneriyor.
(Evan-Wentz �en uyarlanmıştır. 1 7)

İMGELEMİN GÜCÜ:
SİYAH NOKTA TEKNİGİ

1. Yatağa girmeden önce


A. Kaşlarınızın arasındaki beyaz noktaya yoğunlaşın (sayfa
66'daki 6 1 rahatlama noktasında yer alan 1 . nokta).
2. Şafak vakti
A. 2 1 kez kase nefesi alıp verin (yukarıdaki alıştırmaya bakın).
B. Rüya gördüğünüzü fark edeceğinizi 2 1 kez tekrarlayın.
C. Ardından "üreme organlarının altında" yer alan, hap boyutun­
daki siyah noktaya yoğunlaşın (6 1 rahatlama noktası şeklindeki
3 3 numaralı nokta)
D. R"iiya görene kadar siyah noktaya yoğunlaşmaya devam
edin.

(Evans-Wentz 'den uyarlanmıştır. 18)

1 17
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Rüya nilüferinin geçmişi

Üçüncü imgeleme tekniği, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşa­


yan ve çalışan Tibetli öğretmen Tarthang Tulku'ya ait. 3 . Bölüm'de
bahsettiğim gibi üç yıl önce beni Tibet rüya yogası ile tanıştırdı.
Boğazın merkezine yoğunlaşmasıyla önceki iki teknikle benzerlik
gösterse de bu defa hayalinizde canlandıracağınız görüntü, ortasında
alev olan bir nilüfer çiçeğidir. Tabii ki bu benzerlik tesadüfi değil;
rüya yogası tekniklerini ilk kez Tibet'e getiren sekizinci yüzyıl öğ­
retmenlerinden Padmasambhava, şu anda Tarthang Tulku'nun lider­
liğini yaptığı Nyingma mezhebinin de kurucusudur.
Tulku, ateşin farkındalığı temsil ettiğini açıklamaktadır. Bu, hem
uyanıkken hem de rüyada deneyimlediğimiz farkındalıktır. 19 Dola­
yısıyla uykudan uyanıklığa kesintisiz geçiş potansiyelini, uyku du­
rumundan rüya alemine taşımaya çalıştığımız farkındalığı içerir.
Budist ikonografisinde nilüfer çiçeği ruhani güçlerin farkına va­
rılma sürecini temsil eder. Çamurun karanlığında filizlenip bataklık
suyunun yüzeyinde açan nilüfer çiçeği, ışıkla beslenip toprak ve suyu
dönüştürerek sayısız yapraklarla çiçeklenir. Ruhani bilgeliğe erişen­
ler de dünyadan filizlenerek öteye ulaşırlar; kökleri maddi dünyanın
karanlıklarındayken, "başları" (anlayışları) ışığın kaynağına doğru
yükselir.20 Takip eden alıştırmayı uygularken imgelediğiniz � ;:mbo­
lün anlamını da düşünmeyi ihmal etmeyin.

RÜYA NİLÜFERİ VE ALEV TEKNİÖİ

1. Tamamıyla rahatlayın
Yatağa uzanın, gözlerinizi kapatın ve başınızı, boynunuzu, sırtı­
nızı, kollarınızı ve bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve zih­
ninizdeki tüm gerginliklerden arının ve derin ve ağır ağır nefes
alıp verin. Rahatlamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe ve

118
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

korkularınızdan arının. Henüz uyanmışsanız muhtemelen ye­


terince gevşemiş durumdasınızdır. Aksi halde kademeli olarak
rahatlama alıştırmalarını (sayfa 65) veya 61 -noktalı rahatlama
alıştırmalarını (sayfa 66) uygulayın. Sakinleşerek yavaş yavaş
rahatlayın, ta ki zihniniz en sakin denizler gibi durulana kadar.

2. Nilüferin ortasındaki alevi gözünüzde canlandırın


Tam anlamıyla rahatladığınızda boğazınızda (6 1 noktalı rahatla­
ma şeklindeki 1 . nokta) güzel, içeriye doğru kıvrılan tozpembe
yapraklı bir nilüfer çiçeği hayal edin. Nilüfer çiçeğinin merke­
zinde göz kamaştıran kızıllıkta bir alev imgeleyin. Alevi müm­
kün olduğu kadar net hayal etmeye çalışın; dış çerçevesi daha
aydınlık olan bir alev. Yavaşça farkındalığınızı alevin tepe nok­
tasına yoğunlaştırın ve olabildiğince bu noktada kalın.

3. Hayalinizi inceleyin
Nilüfer çiçeğinin ortasındaki alevin, düşüncelerinizdeki hayal­
lerle etkileşimini gözlemleyin. Düşüncelerinizden doğan görün­
tüler üzerinde düşünmeye, onları yorumlamaya kalkmayın veya
sizi endişelendirmelerine izin vermeyin fakat görüntüleri muha­
faza etmeye gayret gösterin.

4. Hayaliniz ve rüyanızla harman/anın


Nilüfer çiçeğinin ortasındaki alevi, görüntüler ve farkındalığınız
birbiriyle kaynaşana kadar seyretmeye devam edin. Bu gerçek­
leştiğinde artık görüntülere yoğunlaşmaktan ziyade onları sade­
ce seyrediyor olacaksınız. Uygulama süresince kademeli olarak
kendinizi rüya aleminde bulacaksınız.

Yorum
Doğanız, canlı hayaller kurmaya yatkın değilse biraz önce anla-

119
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

tılan imgelemleri net ve ayrıntılı olarak hayalinizde canlandıra­


mayabilirsiniz. Bu işlem size zor geliyorsa, teknikte ustalaşmaya
çalışmadan önce iki ek alıştırmayı yapmanız gerekir (Bkz. Ek
Bölüm). İlki, gerçek mum alevine yoğunlaşmayı içeren alıştır­
madır. Yoğunlaşma becerinizi artırırken hafızanızdaki imgenin
temeli olan alevi mümkün olduğunca canlı bir şekilde hayal et­
menizi sağlayacaktır. İkinci imgeleme alıştırması ise görüntüleri
canlı ve ayrıntılı olarak hayal edebilme becerinizi geliştirmenize
katkıda bulunur. Bu iki alıştırmada ustalaştıktan sonra nilüfer
çiçeği alevi tekniğini uygulamanız kolaylaşacaktır.

(Tulku 'dan uyarlanmıştır. 21)

Diğer Zihinsel Güçlere Dikkat

Uykuya dalarken, azami fakat bilinçli çaba gerektiren diğer bilişsel


süreçleri de uygulayabilirsiniz. Böylece bildiğiniz üzere bedeniniz
uykuya dalarken bilişsel süreç sizi uyanık zihninizle birlikte uyku­
ya taşıyacaktır. Temel yaklaşım rahat bir şekilde ama aynı zamanda
ihtiyatla yatağa uzanmanızı ve tekrar edici bir zihinsel işlevi yerine
getirmenizi gerektirir. Dikkatinizi görevinize yoğunlaştırırken, çev­
renize dair algılarınız etkinliğini yitirerek kapanacak ve uykuya da­
lacaksınız. Zihinsel görevi yerine getirdiğiniz sürece bilinciniz açık
olacaktır. WILDs ile sonuçlanan bu yöntemi on yıl önce doktora te­
zim için yaptığım araştırmalar sırasında geliştirdim.22

120
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

SAYI SAYARAK UYKUYA DALIN


1. Tamamıyla rahatlayın
Yatağa uzanın, gözlerinizi kapatın ve başınızı, boynunuzu, sırtı­
nızı, kollannızı ve bacaklannızı gevşetin. Kaslannızdaki ve zih­
ninizdeki tüm gerginliklerden annın ve derin ve ağır ağır nefes
alıp verin. Rahatlamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe ve
korkularınızdan arının. Henüz uyanmışsanız muhtemelen yete­
rince gevşemiş durumdasınızdır. Aksi halde kademeli olarak
rahatlama alıştırmalarını (sayfa 65) veya 6 1 noktalı rahatlama
alıştırmalarını (sayfa 66) uygulayın.

2. Uykuya dalarken sayı sayın


Uykuya dalarken " 1 , Rüya görüyorum; 2, Rüya görüyorum. . . "
diye sayarak dikkatinizi korumaya çalışın. l OO'e kadar saydık­
tan sonra isterseniz tekrar başlayabilirsiniz.

3. Rüya gördüğünüzün farkına varın


Dikkatinizi kaybetmeden sayı saymayı sürdürürken bir noktada
"Rüya görüyorum . . . " dediğinizi duyacak ve rüyada olduğunuzu
fark edeceksiniz!

Yorum
Amacınızı hatırlamanızı sağlayacak olan "Rüya görüyorum"
ifadesi çok da gerekli değil. Dikkatinizi muhafaza ederek say­
dığınızda beliren görüntülerin rüya olduğunu fark etmeniz de
mümkün.
Kendinize bir gözlemci bulabilirseniz bu teknikle kısa zamanda
gelişim gösterebilirsiniz. Yardımcınızın görevi, uykuya daldığı­
nızı anladığı anda sizi uyandırarak kaçıncı sayıda kaldığınızı ve
rüyanızda ne gördüğünüzü sormak olacak.

121
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Gözlem yapanın görevi zor görünse de aslında birinin uykuya


daldığını anlamak kolaydır. Kişinin uyuduğunu anlamanın bazı
gözle görülür sinyalleri vardır; hafif kısılmış ışıkta, göz kapa­
ğının altında hareket eden gözleri görebilirsiniz. Yavaşça sağa
sola hareket eden gözlerin yanı sıra dudak, yüz, el, ayak ve vücut
kaslarında meydana gelen seğirmeler uykunun güvenilir sinyal­
lerdir. Kişinin uyuduğuna dair bir başka sinyal de düzensiz nefes
alış verişleridir.
Alıştırmayı uygularken gözlemciniz sizi uyandırarak hangi sa­
yıda kaldığınızı ve rüyanızda ne gördüğünüzü sormalı. İlk başta
belki de "50, Rüya görüyorum . . . " diye saydığınızı zannedebi­
lirsiniz çünkü tam o anda rüya görmeye başlayarak saymayı
bırakmış olabilirsiniz. Bu durumda açık bilincinizi korumaya
niyetlenerek alıştırmayı uygulamaya devam edin. Bir saat içinde
yaklaşık on kez uyandırıldıktan sonra çalışma meyvesini verme­
ye başlayacaktır. Er ya da geç " 1 00, Rüya görüyorum. . . " dediği­
nizde rüya aleminde olduğunuzu fark edeceksiniz!

(LaBerge 'den uyarlanmıştır. 23)

Beden veya Benliğe Dikkat


Uykuya dalarken dikkatinizi bedeninize verdiğinizde gerildiğini
veya gizemli titreşimlerle sarsıldığını ya da tamamıyla felce uğra­
dığınızı hissedersiniz. Bütün bu alışılmadık beden halleri uykuyla,
çoğunlukla da REM süreciyle ilgilidir.
2. Bölüm'den hatırlayacağınız üzere REM sürecinde, gözlerini­
zin hareketliliği ve nefes almanızı sağlayan kaslar dışındaki diğer
tüm kaslarınız felç olur. REM uykusu, belli başlı, özel amaca yöne­
lik bazı beyin sistemlerinin müşterek faaliyetlerini içeren psikolojik

122
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

bir durumdur. Mesela, bağımsız sinir sistemleri kasların felce uğra­


masına sebep olurken duyular vasıtasıyla alınan bilgiyi ve korteksin
faaliyetini engeller. Bu üç sistem birlikte çalıştığında beyniniz REM
sürecine girecek ve muhtemelen rüya göreceksiniz.
REM sürecine ait bu sistemler her zaman aynı anda faaliyete ge­
çip aynı anda durmaz. Mesela, felç sistemi tamamen ortadan kalk­
madan uyanmaya başlayabilir ve uyanmanıza rağmen kaslarınız
hareket edemeyebilir. Uyku felci denen bu durum (nadiren) uykuya
dalarken veya (daha çok) uykudan uyanırken gerçekleşebilir. Neler
olduğunu bilmiyorsanız yaşayacağınız ilk uyku felcinde dehşete ka­
pılabilirsiniz. Çoğunlukla insanlar boşu boşuna hareket etmek veya
uyanabilmek için çabalayıp durur. Oysa yaşanan bu paniğin faydası
yoktur; daha çok beyindeki !imbiği (duygusal) harekete geçirerek
REM sürecinin devam etmesine sebep olur.
Uyku felci zararsızdır. Başınıza geldiğinde boğulduğunuzu veya
adlandıramadığımz şeytani güçlerin varlığını hisseder gibi olursu­
nuz. Bunun sebebi, yan uyur beyninizin yaşanan anormal durumu
yorumlamasından başka bir şey değildir; korkunç bir şey oluyor!
Karabasanlar hakkındaki orta çağa özgü bu yorumlar (kötü ruhların,
uyuyan kadınların üzerine çöküp onlarla cinsel ilişkiye girmeleri
gibi) yaşanan uyku felcinin abartılarak çarpıtılmasından başka bir
şey değildir. Bir daha uyku felci yaşadığınızda sadece rahatlamaya
çalışmak yeterli olacaktır. Kendinize, birkaç saat önce ve her gece
yaşanan REM sürecinde olduğunuzu hatırlatın. Hiçbir zararı dokun­
madan birkaç dakika içinde geçip gidecektir.
Uyku felci, korkulacak değil, dört gözle bekleyeceğiniz ve yönlen­
direbileceğiniz bir durumdur. Uyku felci REM sürecinin eşiğinde ol­
duğunuzun göstergesidir. Bir ayağınız uyanık dünyadayken diğeri rüya
alemindedir. Tek bir adımla bilinçli rüyalara dalmanız işten bile değil.
Takip eden alıştırma son adımı atabilmenize yardımcı olacaktır.

123
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

İKİZ BEDEN TEKNİÖİ

1. Tamamıyla rahatlayın
Yatağa uzanın, gözlerinizi kapatın ve başınızı, boynunuzu, sırtı­
nızı, kollarınızı ve bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve zih­
ninizdeki tüm gerginliklerden arının ve derin ve ağır ağır nefes
alıp verin. Rahatlamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe ve
korkularınızdan arının.

2. Bedeninize yoğunlaşın
Şimdi dikkatinizi tamamen bedeninize yoğunlaştırın. 6 1 nok­
talı rahatlama alıştırmasını uygulayarak (sayfa 66) dikkatinizi
bir noktada yoğunlaştırdıktan sonra diğer noktaya geçin. Yo­
ğunlaştığınız her noktada bedeninizde uyanan hislerin farkına
varmaya çalışın. Bedeninizde oluşan garip hislerin, titreşimin ve
değişimlerin işaretlerine dikkat edin. Bunlar REM sürecine ait
uyku felcinin müjdecisidir. Siz er ya da geç yukarıdaki hisleri
deneyimlediğinizde fiziksel bedeniniz tamamen felçli duruma
geçecek. İşte bu aşamada felce uğramış bedeninizi terk edip
rüya bedeninize girerek rüyalar alemine dalabilirsiniz.

3. Bedeninizi terk edip rüya lllemine girin


Fiziksel bedeniniz felce uğradığı an yola çıkmaya hazırsınız.
Felce uğramış bedeninizin fiziksel bedeninizle aynı hislere sahip
büyülü, hareket edebilen bir "ikizi" olduğunu unutmayın. Her
akşam fiziksel bedeninizin yerini alan rüya bedeninizi, bilinçli
rüyalar haricinde nadiren fark edebiliyorsunuz. Şimdi kendinizi
bir tüy kadar hafif rüya bedeninizde hayal edin ve uçmanın ya
da ikiziniz olan fiziksel bedeninizden sıyrılmanın nasıl bir his
olacağını hayal etmeye çalışın. Hareketi kısıtlanmış fiziksel be-

124
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

deninizden ayrılın. İster yataktan sıçrayın, ister düşün isterseniz


emekleyerek uzaklaşın. Havada oturun veya zemini delip geçin.
Tavandan çıkarak uçun ya da sadece ayağa kalkın. İşte şimdi
bilinçli rüya alemindesiniz.

Yorum
"Yataktan çıkar çıkmaz" bilin ki başka diyarda bir yabancısınız.
Rüya bedeninizin ve etrafınızdaki her şeyin rüya alemine ait ol­
duğunun farkına varın. Buna az evvel terk ettiğiniz yatak da da­
hil; o artık bir rüya yatağı. Aynı şekilde az önce terk ettiğiniz ve
fiziksel bedeniniz olduğunu düşündüğünüz "uyuyan beden" de
artık bir rüya bedeni. Gördüğünüz her şey rüya aleminize ait.
"Astral" bedeninizle fiziksel dünyanın üzerinde uçtuğunuzu
düşünüyorsanız birkaç eleştirel gözlem yaparak durum tespitin­
de bulunmanızı tavsiye ederim. İşte size birkaç örnek: ( 1 ) Kitap­
taki bir paragrafı iki kez okumayı deneyin. (2) Dijital saatinize
bakın, gözlerinizi kaldırdıktan birkaç saniye sonra tekrar bakın.
(3) Bu paragrafı bulup okumayı deneyin ve kendi sonucunuzu
çıkarın!

(Tholey24 ve Rama 'dan25 uyarlanmıştır)

İki beden mi yoksa tek bir beden mi?

Tholey'nin de dediği gibi "İkinci beden tecrübesi, naifbir epistemo­


lojiye dayanan gereksiz bir zandır."26 Daha önceki paylaşımlarımda
da açıkladığım üzere "beden dışı deneyimler" çoğunlukla iki fark­
lı bedenimiz olduğu izlenimine kapılmamıza neden olur; fiziksel,
dünyaya ait olan bedenimiz ve daha uhrevi, astral bir beden. Aslına
bakarsanız deneyimlenen tek bir beden vardır ve bu deneyimlenen

125
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

fiziksel bir beden değil, beden imgesi'dir - beynin fiziksel bedene


dair temsilidir. Fiziksel dünyada, rüyada veya beden dışı astral se­
yahatlerde, bedenimizden her sıyrıldığımızda deneyimlenen, beden
imgemizdir.27 İki beden anlayışı gereksiz olduğundan, Tholey'nin,
metafizik bavulumuzdan bir bedeni atarak, tek beden tekniğini uy­
gulamayı isteyebilirsiniz.

TEK BEDEN TEKNİGİ

1. Tamamıyla rahatlayın
Bir rüyadan uyandıktan sonra sırt üstü veya yan pozisyonda
yatarak gözlerinizi hafifçe kapatın. Yerinizi sağlamlaştırın ve
ardından yüzünüzü başınızı, boynunuzu, sırtınızı, kollarınızı
ve bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve zihninizdeki tüm
gerginliklerinizden arınarak derin ve ağır ağır nefes alıp verin.
Rahatlamanın keyfini çıkarırken niyetinizin bilinçli olarak rüya
durumuna gireceğini kendinize tekrar edin; diğer tüm düşünce­
lerden, endişelerden ve korkulardan sıyrılın.

2. Bedeninize yoğunlaşın
Şimdi dikkatinizi tamamen bedeninize yoğunlaştırın. 6 1 noktalı
rahatlama alıştırmasını (sayfa 66) uygularken her noktaya yo­
ğunlaştırdığınız dikkatinizi bir noktadan diğerine kaydırın. Yo­
ğunlaştığınız her noktada bedeninizde uyanan hislerin farkına
varmaya çalışın. Bedeninizde oluşan garip hislerin, titreşimin ve
değişimlerin işaretlerine dikkat edin. Bunlar REM sürecine ait
uyku felcinin müjdecisidir. Er ya da geç yukarıdaki hisleri de­
neyimleyeceksiniz ve bedeniniz hızlı bir şekilde tamamen felç
durumuna girecek. Tam bu aşamada felce uğramış bedeninizi
terk edip rüya bedeninize girerek rüyalar alemine dalabilirsiniz.

126
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

3. Bedeninizi terk edin ve rüya alemine girin


Fiziksel bedeninizin felce uğradığını fark eder etmez yola çık­
maya hazırsınız. Unutmayın ki şu an deneyimlediğiniz felce uğ­
ramış fiziksel bedeniniz hareket edemez (zihinsel alanda) çünkü
algılarınız fiziksel bedeninizin şu an hareketsiz olduğu sinyalini
veriyor. Algılarınız kapandığında (REM sürecinin derinlerine
indiğinizde) bedeninizin önceki durumuna işaret eden (hafızanız
hariç) hiçbir bilgi olmayacak. Artık, algılarınızın sebep olduğu
çelişki olmaksızın beden imgenizin veya rüya bedeninizin hare­
ketlerini hissetmekte özgürsünüz. Beden imgeniz, rüya aleminin
doğası gereği, fiziksel bedeninizin durumundan bağımsız hare­
ket edebilir.

Dahası, uyku felcindeyseniz algılarınızdan gelen bilginin ke­


silmesi an meselesidir. Siz sadece bedeninizin hareket ettiğini
hayal edin. Uyuduğunuz yataktan farklı bir yerde - herhangi bir
yerde, herhangi bir pozisyon ya da durumda - olduğunuzu hayal
edin.
Rüya bedeninizi yataktan başka bir yerde hayal etmeyi ba­
şardığınız an fiziksel bedeninizin hissettiği felçten kurtulmuş
olacaksınız.

Yorum
"Yataktan kalkar kalkmaz" rüyada olduğunuzu fark etmelisiniz.
Aynı uyarı tek beden tekniği ve ikiz beden yöntemi için de geçer­
lidir. Unutmayın ki rüya bedeninizde hareket ediyorsunuz ve etra­
fınızdaki her şey rüya alemine ait. Gördüğünüz her şey bir rüya.

(Tholey28 ve Rama 'dan29 uyarlanmıştır.)

127
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

Tek bir bedenle mi yoksa beden olmadan mı?

Son teknikte deneyimlediğimiz tek beden (imge), naif metafiziksel


bir gerçeklikten öte değil. Beden imgeniz, zihninizin oluşturduğu
fiziksel bedeninizin bir modelidir. Beden imgeniz, siz uyanıkken fi­
ziksel bir bedenmişçesine davranır. Bunun nedeni bedeninizin, du­
yular vasıtasıyla içinde bulunduğu pozisyon ve duruma dair beyni­
nize gönderdiği bilgidir; beyniniz, duyulardan aldığı bilgiyle fiziksel
bedeninizin o anki pozisyon ve durumuna dair bir model oluşturur.
Sonuç olarak, siz, beyninize ait olan modeli (ki bu beden imgeniz­
dir) fiziksel bedeniniz olarak algılarsınız.
Fiziksel bedeninizin yaptıklarını takip ettiğinizde, bu anlatılan­
lar anlam kazanıyor. Beyniniz, kendi ayağınızla takılıp düşmemeniz
için fiziksel bedeninizin bulunduğu durum hakkında mükemmel bir
şekilde güncellenen bir model muhafaza etmek durumundadır.
Şimdi deneyimlere dair çok farklı bir durumu ele alalım; REM
uykusu. Bu durumdaki bedeniniz, beyninize görsel hiçbir bilgi ak­
tarmaz. Sonuç olarak da beyniniz, fiziksel bedeninize uygun dü­
şecek şekilde bedeninizin durumunu güncelleyemez. Bir anlamda
beyniniz, uyuyan bedeni kaybetmiştir. Böylelikle rüya aleminde ke­
yifle seyahat eden beden imgeniz, beyniniz algı yoluyla bilgi alıyor
olsaydı hiçbir yere gidemeyeceğinden habersizdir!
Gelin, beyninizdeki beden modelini etraflıca inceleyelim. Bu mo­
del, fiziksel bedeninizin pozisyonunu, faaliyetini ve durumunu temsil
etmiyorsa neden beyniniz fiziksel bedeninizin görünümü, işlevselliği,
topolojisi veya şeklini muhafaza etme ihtiyacı duysun? Tholey'nin de­
diği gibi, "Kişinin rüya aleminde tecrübe ettiği bedeni sadece uyanık
hayatından aktarılmış bir fenomendir ve kolaylıkla feda edilebilir."30
Bu durum, metafizik bavulurnuzdan fazlalıkları çıkararak hafiflemiş bir
şekilde seyahat etme imkanını tanır. İkiz beden tekniğinden tek beden
tekniğine geçtik; bundan sonraki adım ise bedensiz olma tekniğidir.

128
Açık Bilinçle Uykuya Dalma

BEDENSİZ OLMA TEKNİGİ

1. Tamamıyla rahatlayın
Bir rüyadan uyandıktan sonra sırt üstü veya yan pozisyonda ya­
tarak gözlerinizi hafifçe kapatın. Yerinizi sağlamlaştırın ve ar­
dından yüzünüzü başınızı, boynunuzu, sırtınızı, kollarınızı ve
bacaklarınızı gevşetin. Kaslarınızdaki ve zihninizdeki tüm ger­
ginliklerinizden arının; derin ve ağır ağır nefes alıp verin. Rahat­
lamanın keyfini çıkarırken düşünce, endişe ve korkularınızdan
kurtulun. Henüz uyanmışsanız muhtemelen yeterince gevşemiş
durumdasınızdır. Aksi halde kademeli olarak rahatlamak için
sayfa 65'de yer alan alıştırmaları veya sayfa 66'daki 61 noktalı
rahatlama alıştırmalarını uygulayın. Sakinleşerek, yavaş yavaş
daha da rahatlamanıza izin verin ta ki zihniniz sakin denizler
gibi durulana kadar.

2. Kısa bir süre sonra bedeninizi hissetmeyeceğinizi düşünün


Uykuya dalarken, uyku halindeyken bedeninizi hissetmeyeceği­
niz fikrine yoğunlaşın.

3. Rüya aleminde bir ego-noktası olarak seyahat edin


Bedeninizi artık hissetmediğinizde kendinizi, rüya aleminde al­
gılayan, hisseden, düşünen ve eylemde bulunan bir farkındalık
noktası olarak hayal edin. Rüya aleminde, bir ışık huzmesindeki
toz zerresi gibi özgürce gezin.

Yorum
Hayatta bedensiz bir zerre olmak bazıları için bir şeylerin ek­
sik olduğu hissini doğurabilir. Sakın korkuya kapılmayın, rüya
aleminde istediğiniz anda edinebileceğiniz birçok rüya bedeni
var. Tholey, bedensiz olma tekniğinden tek bir açıdan farklılık

129
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

gösteren, imge-ego-noktası tekniği diye bir birleşim yöntemin­


den bahseder. Bu yöntemde de yine uyutucu bir imgeye odak­
lanmalısınız. Tholey, bunu şu şekilde açıklıyor: "Görsel rüya
sahnesi oluştuysa bu sahneye seyahat etmek mümkündür. Ego­
noktası, belli şartlar altında başka bir rüya bedenine girebilir ve
onun 'motor-sistemini' ele geçirebilir."31

(Tholey 'nin "Ego-Noktası Tekniği "nden uyarlanmıştır.32)

Şimdi Ne Olacak?
Son iki bölümde bilinçli rüyaları harekete geçirme yöntemlerini
açıkladık. Bütün teknikleri denedikten sonra size en uygun olanı­
na odaklanın. Sıklıkla uygularsanız zamanla daha da ustalaştığınızı
göreceksiniz. Ne kadar çok rüyada bilinciniz açılırsa o kadar çok
bilinçli rüya görürsünüz. Bilinçli rüya alemine bir kez girdikten son­
ra karşınıza şu soru çıkabilir: Artık burada olduğunuza göre şimdi
nereye gidecek ve ne yapacaksınız?
Takip eden iki bölüm, bilinçli rüyalarınızın süresini uzatmanıza
yarayacak desteği ve yöntemleri sunup, bilinçli rüyalarınıza uyarla­
manıza yardımcı olmanın yanında, rüya imgeleriyle nasıl çalışaca­
ğınızı gösterecek.

130
5

Rüyaların İnşası

Rüyalar Dünyanın Modelleridir


Bu bölüm, rüya sürecini anlamanızı kolaylaştıracaktır. Rüya gören
zihniniz bulutlarda olacağından, keşiflerinizi ancak ve ancak bir
ayağınız yere sağlam basarken yapabilirsiniz.
2. Bölüm'den hatırlayacağınız üzere, beynin temel görevi dün­
yadaki eylemlerinizin sonuçlarını tahmin etmek ve onları kontrol
altında almaktır. Görevini başarıyla tamamlamak adına dünyaya
ait kusursuz bir model oluşturur. Dünyada neler olduğuna dair en
iyi tahmini yürütebilmesi, o an duyu organlarından gelen bilgiyle
mümkündür. Uyku esnasında beyin, duyulardan çok az bilgi alır. Bu
durumda ulaşabileceği en kolay bilgi kafanızın içindekilerdir - anı­
larınız, beklentileriniz, korkularınız, arzularınız vesaire. İnanıyorum
ki rüyalar, beynimizin dahili bilgileri kullanarak dünyanın bir ben­
zerini yaratmasından ibarettir.
Bu teoriye göre ıüya görmek, uyanıkken dünyayı anlamak için kullan-

131
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

<lığımız algısal ve zihinsel süreçlerin sonucudur. Bundan dolayı ıüyalan


anlamak için uyanıkken yaşadığımız algı sürecini anlamak ve zihnin işle­
vinin uyku tarafından nasıl değiştirildiğini dikkate almak durumundayız.

Algının İnşası
Algısal deneyimler, algılanan karmaşık bilgilerin öncelikle bilinçaltı
tarafından değerlendirilmesiyle inşa edilir. Bu süreç, algısal bilgi­
lerden öte, birçok noktayı kapsamaktadır. Söz konusu noktalar, iki
sınıfa ayrılır: Beklenti ve güdüler.

Beklenti ve algı
Algı (gördüklerimiz, duyduklarımız, hissettiklerimiz vs.) büyük
oranda beklentilerimize bağlıdır. Beklediğimizi algıladığımız kesin
bir gerçekliktir. Beklentiler birçok şekle girer: Bunlardan en önem­
lisi bağlamdır. Bağlamın, algılan etkileme gücünü anlamak için aşa­
ğıdaki iki cümlenin her birini ne kadar sürede okuduğunuzu ölçün:

Anlamlı bir cümleyi doğru buradaki kelimeler önceki cümleyi


sözlerin karmaşık dizilişte okunması çok daha kolaydır olduğu
önceki meydana getirdiğinden cümle ile kıyaslandığında.

Sözlerin karmaşık dizilişte olduğu önceki cümle ile kıyaslandı­


ğında, buradaki kelimeler anlamlı bir cümleyi meydana getirdi­
ğinden doğru okunması çok daha kolaydır.

İlk cümleyi okumanız belki nispeten uzun sürdü. İkinci cümlede


ise kelimelerin diziliminde bir anlam sezdiniz; her kelime görmeyi,
okumayı ve anlamayı kolaylaştıracak şekilde önceki ve sonrakiyle
bağlantılıydı. İ lk cümle ise bağlam bakımından düzensiz kelime di­
zilişine sahip olduğundan daha uzun sürdü.
Aynı şekilde tanıdık olanı algılamak, tanımadık olanı algılamak-

132
Rüyaların inşası

tan daha kolaydır. Şekil 5. 1 'de bulunan üç örneği birlikte çözme­


ye çalışalım. Üç figürden her birini tanımlamak için ne kadar süre
harcadınız? Muhtemelen önce köpeği tanıdınız sonra gemiyi ve son
olarak da fili. Bu sıralama üç figürden nispeten tanışık olduğunuza
göre değişir. Doğal olarak tanıdık olan beklentinin kendisidir.

. '
..

' "" "- �


-- ·· '
B

Şekil 5. 1. Tamamlanmamışfigürler

Algıyı etkileyen önemli unsurlardan bir diğeri de yakın zaman


içinde yaşanan tecrübedir. Steinfeld, okyanusta tekne gezisiyle ilgili
bir hikaye dinleyen deneklerin, şekil 5 . 1 'deki c figürünün bir vapur
olduğunu anlamalarının beş saniyeden kısa sürdüğünü tespit etti.1
Alakasız bir hikaye anlatılan grubunsa figürü anlamaları otuz saniye
sürdü. O anda yaşanan olayların az önce yaşananlarla benzer olması
gibi bir beklenti içine gireriz.

133
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Şekil 5.2. Mürekkep lekesi mi yoksa. . ? .

Kişisel ilgi alanlan, uğraşlar ve karakter yapısı, yaşanan tecrü­


beleri güçlü bir şekilde etkiler. Bu gerçek, kişilik değerlendirmeleri
için anlamsız şekillerin yorumlandığı, Rorschach'ın mürekkep tes­
ti gibi testlerde kullanılır. Barlett, mürekkep lekelerini yorumlayan
deneklerin, kişilikleri ve uğraşlarıyla ilgili birçok bilgiyi ele ver­
diklerini tespit etti. Mesela, aynı mürekkep lekesi bir kadına "tüylü
bir boneyi" anımsatırken bir papaza "Nebukadnezar' ın şiddet dolu
zindanlarını," bir psikoloğa ise "sindirim sisteminin, temel lomber
bölgesine ait bir görüntüyü" anımsatmıştır.2 Şekil 5.2'ye bakın: Mü­
rekkep lekesi size neyi andırıyor?
Mürekkep lekesi gibi olmasa da kişilerin profesyonel iş hayatları
da algıda önyargıya neden oluyor. Clifford ve Bull bir grup polis ve
bir grup sıradan insana birkaç saat boyunca şehirdeki bir sokağın
kayıtlarını seyrettirdiler. Yapmaları gereken (daha önce vesikalık fo­
toğrafları gösterilen) serserileri ve (yasal ve yasal olmayan) durum­
ları saptamaktı. Her iki grup da aynı sayıda kişi ve olay tespitinde
bulunmuş olsa da polisler sivillerden daha fazla hırsızlık suçu id­
diasında bulundu.3 Polisler suç görme beklentisinde olduklarından,

134
Rüyaların İnşası

bu beklentilerini görüyorlar. Beklentileriniz, etrafınızdakileri nasıl


görmek isterseniz öyle algılamanız yönünde sizi etkiler.

Güdü ve algı

Algıyı etkileyen önemli başka bir unsur da güdülenmedir. Güdüler,


eylemlerimizin sebebidir. Açlık, susuzluk ve cinsellik gibi temel ih­
tiyaçlardan tutun, ilgi ve onaylanma, kendine güven gibi psikolojik
ihtiyaçlar ve en nihayetinde fedakarlık ve Abraham Maslow'un ken­
dini gerçekleştirme olarak adlandırdığı, kişinin kendi eşsiz potan­
siyelini gerçekleştirmesi anlamına gelen daha yüce dürtülere kadar
birçok farklı güdüye sahibiz. Farklı seviyedeki bu güdülerin hepsi
algılarımızı etkileyebilir.
En alt seviyedeki güdülerin etkisini incelemek kolaydır. Mese­
la, bir deneyde çocuklardan madeni paraların boyutlarını tahmin
etmeleri istendi. Aynı madeni para gösterildiği halde, fakir aileler­
den gelen çocuklar parayı, zengin ailelerin çocuklarından daha bü­
yük gördüler. Başka bir deneyde okul çocuklarına yemekten önce
ve sonra anlamsız şekiller gösterildi ve çocuklar gösterilen şekilleri
açken daha çok yemeklere benzettiler. Bir atasözünün de dediği gibi
"Ekmeğin nasıl göründüğü, aç olup olmamanıza bağlıdır."
Güçlü duygular davranışları güdüler ve algıyı etkiler. Öfkeli insanla­
rın başkalarını düşman olarak görmeye hazır olduklarına şahit olmuşsu­

nuzdur mutlaka. Korkak insanlar da çalılıkları bir ayıya benzetmek gibi


korktukları şeyleri görme eğilimindedirler. Daha olumlu bir örnekse,
aşıkların gördükleri yabancıları sevgililerine benzetmeleridir.
Genel olarak güdüler, kişilerin belli ihtiyaçlarını tatmin etmek
amacıyla harekete geçmelerini sağlar. Sahip olduğunuz güdü veya
duygu, algıladıklarınızı olmasını istediğiniz şekilde görmeniz doğ­
rultusunda etkileyecektir.

135
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Şemalar: Zihne Engeller İnşa Etme


Algılamak incelemeyi ve elemeyi gerektiriyorsa, o vakit beyin algı­
lananı eşleştirecek bir yöntem saptamalıdır. Farz edelim ki şekilsiz
bir ışık motifi görüyorsunuz. Gördüğünüz nedir? Çalılık mı, ayı mı?
Taş mı, kağıt mı? Saydıklarımızdan birini görebilmeniz için algıla­
rınızdan süzülen bilgiyi, çalılık, ayı, taş, kağıt ile eşleştirecek zihin
modeline sahip olmanız gerekir. Sonuç olarak modele uygun düşeni
göreceksiniz.
Aynı yöntem, zihne ait dil, sebep ve hafıza gibi daha soyut se­
viyeler için de geçerlidir. Mesela, zihninizde davranış inceliği ve
doğruluk kalıpları yoksa belli bir durumda karşınızdakinin düşünce­
li olduğuna veya doğru konuştuğuna dair bir yargıya varamazsınız.
"Şema" veya "çerçeve" ya da "komut" olarak adlandırılan zihin mo­
delleri, algı ve düşünceye dair engelleri oluştururlar.
Yeni şemalar, genetik olarak aldığımız eski şemaları uyarlamak­
la oluşur. Dünyanın nasıl işlediğine dair eski kuralları yakalayarak,
gelecekte nasıl işleyeceğine dair varsayımlarda bulunuruz. Şema,
dünyaya ait bir model veya kuramdır. Psikolog David Rumelheart,
"Şema, karşılaştığımız olayların, objelerin veya durumların doğası­
na dair söze dökülmemiş, resmi olmayan, kişiye özel bir çeşit ku­
ramdır. Dünyayı yorumlayabilmek için bir dizi şemaya sahibiz," dü­
şüncesini ileri sürüyor ve "bir açıdan gerçekliğin doğasına dair bize
ait kuramları oluşturur," diye ekliyor.4
Şemalar, deneyimleri özellik veya nitelikleri doğrultusunda,
objeleri, kişileri veya durumlarıysa türüne özgün kümeler halinde
gruplayarak düzenlememize yardımcı olur. Varsayımlardan oluşan
bu kümeler duyularımızdan aktarılan eksik bilgilerin ötesine geçe­
rek bütünü algılamamızı sağlar.

136
Rüyaların İnşası

ALIŞTIRMA:
ŞEMALAR BİZİ, VERİLEN BİLGİNİN ÖTESİNE
NASIL TAŞIR

J. llikayeyi okuyun
Şemaların anlayışı nasıl etkilediğini anlamak için takip eden hi­
kayeyi okuyup, sonraki bölüme geçmeden gözünüzde canlan­
dırmaya çalışın:

Nasrettin Hoca bir dükkana girer ve dükkan sahibine "Beni daha


önce gördün mü?" diye sorar. "Daha önce seni hiç görmedim,'
diye cevaplar adam. "O vakit," der Nasrettin Hoca, "ben olduğu
mu nereden bildin?"

2. Olanlarla ilgili emin olduğunuz şeyleri listeleyin


Hikayeyi gözünüzde canlandırdıktan sonra kesin olarak bildik­
lerinizin bir listesini çıkarın. Başka bir deyişle listeniz hikaye­
de açıkça verilmiş bilgilerden oluşmalı; Dragnet dizisindeki
Joe'nun dediği gibi "Sadece gerçekler hanımefendi." İstediğiniz
zaman hikayeye tekrar bakabilirsiniz. Listeyi tamamlamak için
ihtiyacınız olduğu kadar zaman kullanabilirsiniz (beş dakika
veya daha fazla). Başlamanıza yardımcı olabilmek için şu liste­
nin devamını getirebilirsiniz: ( 1 ) Nasrettin Hoca dükkana girdi.
(2) Nasrettin Hoca bir soru sordu. (3) Dükkan sahibi sorusuna
cevap verdi. (4) . . . gibi.

3. Ne olmuş olabileceğine dair makul tahminlerden oluşan bir


liste yapın
Şimdi de size göre hikayede neler yaşanmış olduğuna dair bir

137
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

liste hazırlayın. Yapacağınız varsayımların temeline dikkat edin.


İstediğiniz an hikayeyi tekrar okuyabilirsiniz. Yürüteceğiniz
tahminler beş veya on dakika sürmeli. İstediğinizde bitirebilirsi­
niz tabii, fakat elinizde en az on iki tahminden oluşan bir listeniz
olsun. İşte size bir başlangıç: (a) Nasrettin Hoca bir erkek. (b)
Dükkan sahibi kör değil. (c) Nasrettin Hoca'nın iki bacağı var.
(d) Dükkan sahibi yalan söylemiyor.

Yorum
Tahminlerinize dayanan liste, gerçekler listesinden çok daha
uzun olabilir. Muhtemelen aklınıza gelen tüm gerçekleri listele­
diniz, fakat tahminlerden oluşan listeyi yaparken sonsuza kadar
devam edebileceğinizi görünce bir noktada bıraktınız. Dünya
hakkında birçok varsayımda bulunuruz, doğrudan gözlemledik­
lerimizden çok daha fazla.
Hikaye hakkında nasıl da varsayımlarda bulunduğunuza bir
bakın. Zihninizdeki dükkan taslağı, dükkan sahibinin işinin bir
şeyler satmak (muhtemelen ürün veya hizmet) olduğunu düşün­
menize sebep olur. Dükkanın güneş ışığı veya başka bir ışıklan­
dırma ile aydınlatıldığı; dört duvarının, tavanının, bir veya iki
kapısının ve büyük olasılıkla camlarının ve kesinlikle bir zemi­
ninin olduğu; dükkanın bir girişinin bulunduğu (yol veya patika)
ve muhtemelen şehrin merkezinde konumlandığı varsayımların­
da bulunursunuz. Sosyal davranışınız gereği Nasrettin Hoca'nın
dükkana camdan değil, kapıdan girdiğini düşünürsünüz. Başka
herhangi birini muhatap almadan soruyu doğruca dükkan sahi­
bine yönelttiği; dükkan sahibi ve Nasrettin Hoca'nın daha evvel
tanışmadıkları; sohbet ederken ikisinin de aynı dili kullandığı
gibi benzer şeyleri düşünürsünüz. Genel geçer kurallara dair şe­
manız doğrultusunda, genel fizik ve hukuk kurallarının geçerli

138
Rüyaların İnşası

olduğunu; yer çekimi olduğunu; dükkan kapısının gıcırdadığını;


Nasrettin Hoca'nın dükkan sahibi olmadığını (ve bundan dolayı
da kendiyle konuşmadığını); Nasrettin Hoca'nın köpekle konuş­
madığını ve en nihayetinde de tahmin yürütmenin yaratıcılık
ve dayanıklılıkla sınırlı olduğunu fark ettiğinize göre, Nasrettin
Hoca'nın büyük bir ciddiyetle şaka yapabildiğini anladığınızı
düşünüyorum.

Her şey için bir şema

Büyük olasılıkla önceki alıştırmayı yaparken şemaların kalıplaşmış


yargılarla birçok ortak noktaya sahip olduklarını keşfettiniz. Mese­
la, farkında olmadan dükkan sahibinin erkek olduğunu düşündünüz.
Ayrıca taslakların normalde bilinçli bir şekilde incelenmediğini de
gördünüz. Sahip olduğumuz taslakların çoğu zaman farkında deği­
liz, mesela sosyal ortamlarda uyulan kurallar gibi. Genellikle yap­
tığımız, içinde bulunduğumuz durumu algılayarak (resmi, dostlar
arasında, yakın) ona göre davranmaktır.
Uygun ("beklenen") davranış, ait olduğu şema doğrultusunda
kendiliğinden belirlenir. Sonuç olarak bir operadaysanız operaya
dair şemanız, koridorda aşağı yukarı yürümek yerine sessizce yeri­
nizde oturmanıza sebep olacaktır.
Artık her şeyin bir şeması olduğuna ikna olmuşsunuzdur herhal­
de. ''Nasıl ki büyük küçük her şeyin teorisi varsa," diyor Rumelhart,
"şemalar da her seviyeye ait bilgiyi temsil edebilir - ideolojiler ve
kültürel gerçekliklerden dilimize uygun cümle yapısı, dilimizdeki
beli bir kelimenin anlamı ve alfabemizdeki hangi harflerin hangi
sesi temsil ettiği bilgilerine kadar. "5
Şemalar, birbirine bağlıdır. "Operadaki izleyici" gibi belli bazı
şemalar beraberinde birçok şemayı getirir. Mesela kıyafeti gösterişli

139
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

kadının kraliyet ailesine mensup olduğunu düşünmek yerine sahne­


deki sanatçı olduğunu anlamanız gibi.

Şemaları eyleme dökmek

Şimdiye kadar sadece psikolojik anlamda ele aldığımız şemalar tah­


minen beyindeki sinir ağlarından oluşmaktadır. Güncel teoriye göre
şemalar, ait oldukları sinir ağındaki faaliyetler tarafından belirlenir.
Freudbilinçli, önbilinç ve bilinçsiz olarak üç adımdan oluşan bir
düşünce yapısı tanımlamıştır. Bu şartlarda şemanın kritik eşikteki
eylemi sonucunda bilinçli deneyim oluşmaktadır.
Başka bir şemayı etkileyemeyecek kadar düşük eylemli şemalar
bilinçaltında kalır. Başka şemaları harekete geçirebilecek eylemde
fakat bilinç durumuna etki etmede yetersiz şemalarsa önbilinçtedir.
Bunu bir örnekle açığa kavuşturalım. Zihninizde aktif olmayan
şemaya ait bir kelime düşünün: Diyelim ki okyanus. Kelimeyi oku­
yana kadar okyanusla ilgili birçok başka şemayla birlikte okyanus
şeması da bilinçaltınızda hareketsizdi. Fakat sadece okuyarak, ok­
yanus şemasını bilincinize çıkarabilecek kadar hareketlendirmiş
oldunuz. Büyük olasılıkla okyanus şeması balık, martılar ve sahil
gibi beraberinde başka birçok şemayı da bilincinize çıkarmış oldu.
"Batan gemiden kurtarabildiklerin senindir" atasözünü duymuşsu­
nuzdur.
Beraberinde birkaç şemayı bilinç seviyesine taşıyan okyanus
kelimesi, başka bazı şemaları da önbilince taşıdı. Bunlar, hemen
aklınıza gelenler kadar olmasa da yine okyanus kelimesiyle ilişki­
lendirdiğiniz şemalardır. Mesela, gemiye dair şemanız az da olsa
hareketlenmiş olabilir (artık bilincinize çıkmış durumda).
Bilinçli olarak gemiler hakkında düşünmeseniz de bilinçaltına ait
gemi taslağı 5 .2 'deki şeklin gösterilmesiyle tamamen hareketlenmiş

140
Rüyaların İnşası

olur. Steinfeld'in okyanus seyahatini anlattığı denekleri gibi, şeklin


bir gemi olduğunu hemen anlayabilirsiniz. Sonuçta, şemaların dav­
ranışınızı etkilemesi için illaki bilinç seviyesinde olmalarına gerek
yoktur.

Rüya Görme Modeli

Rüyaların inşası

Rüyaların, algılarımızın yarattığı dünyanın bir benzeri olduğunu id­


dia etmiştim. Az önce okuduğunuz uyanıklığa ait algı, bu iddiamı
anlamanıza yardımcı olacaktır.
Öncelikle uykunun algıyı nasıl etkilediğini hatırlayalım.
2. Bölüm'de dışarıdan bilgi alan duyuların ve beden hareketlerinin
engellendiği REM sürecinde, beynin son derece faal olduğunu oku­
dunuz. Faal olan beyin belli şemaları algı eşiklerine taşır. Bilince
adım atan şemalar rüyadaki kişinin, dışarıdaki dünyada olmayanları
görüp, hissedip, duyup deneyim/emesine sebep olur.
Normal zamanda gerçekte olmayacak bir şey görecek olsanız
karşıt duyusal bilgi harekete geçerek yanlışı düzeltecektir. Peki, ne­
den rüyada böyle olmuyor? Sebebi, beynin hataları düzeltebilmek
için yeterince ya da hiç bilgi alamamasıdır.

Rüyamızda neler görürüz

Rüyadaki deneyimler, bilinç eşiğimizdeki şemaların hareketlenme­


siyle gerçekleşir. Peki, hangi şemaların harekete geçeceğine kim
karar veriyor? Uyanık olduğumuz zamanki algı sürecimizle aynı
yöntem; beklenti ve güdüler.
Beklentiler, rüyalarda farklı biçimlerde belirir. Rüya alemimizi

141
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

inşa ederken daha önce deneyimlediğimiz dünyalara benzemesini


bekleriz. Bu sebepten dolayı yer çekimi, zaman, mekan ve hava ko­
şulları rüya alemi için de geçerlidir. Aynı şekilde uyanık algımızı
etkileyen son deneyimlerimiz rüyalarımızı da etkiler. Freud buna
"günün kalıntısı" diyor.
Kişisel ilgi alanımız, meşgalelerimiz ve endişelerimiz uya­
nık algıyı etkilediği gibi rüyaları da etkiliyor. Mürekkep lekesin­
de Nebukadnezar'ın şiddet dolu zindanlarını gören papaz, pekala
Babil 'in deli kralı hakkında rüya görebilir. Sivillerle kıyaslandığın­
da suç görmeye daha eğilimli olan polislerin, aslında var olmayan
suçları gördüklerini hatırlıyor musunuz? Sizce hangi grup suçla ilgi­
li rüya görmeye daha yatkın?
Güdüler ve duygular uyanık algıyı güçlü bir şekilde etkiliyor.
Aynı durum rüyalar için de geçerlidir. Özellikle arzuladıklarınızla
ilgili rüyalar görmeniz kuvvetle muhtemeldir - dileklerin gerçekleş­
tiği rüyalar. Diyelim ki akşam yemeği yemeden uyudunuz. Anlam­
sız şekilleri yemeğe benzeten okuldaki aç çocuklar gibi rüyanızda
yemek görmeniz mümkün. Freud, rüyalarda dileklerin gerçekleşme­
si durumundan o kadar etkilenmiştir ki bunu rüya teorilerinin teme­
line oturtmuştur. Freud'a göre her rüya bir dileğin gerçekleşmesidir.
Fakat bu, durumu biraz abartmak oluyor; kabusların bunun tersi ol­
duğu aşikar.
Aslına bakarsanız, uyanık yaşamınıza ait belirsiz durumları tehlike
olarak yorumlama dürtüsünden dolayı nasıl ki korku daha "gergin"
olmanıza sebep oluyorsa, aynı şey rüyalar için de geçerlidir. Büyük
bir ihtimalle insanların huzursuz ve korku dolu rüyalar görmelerinin
sebebi de budur. Freud'un ileri sürdüğü gibi kişilerin mazoşist olması
ya da bilinçaltlarında korkmak istemelerinden kaynaklanmaz. Daha
çok başlarına gelmesinden korktukları şeylerin gerçekleşmesidir. Ha­
yaletlere inanmıyorsanız hayaletlerden korkmazsınız.

142
Rüyalann İnşası

Rüyalar neden hikayelere benzer

Şimdiye kadar anlatılanlar doğrultusunda, çoğunlukla karmakarı­


şık ayrıntılardan ve dramatik hikayelere benzer bölümlerden oluşan
rüyaların, daha çok kopuk sahneler, fikirler, duygular ve hislerden
oluşması gerektiğini düşünebilirsiniz. Fakat ben rüyaların, hareket­
lenen şemalar yüzünden karışık ve anlamsız olduklarına inanıyo­
rum. Bunu anlamak için şemaların, kişiyi verilen bilgilerin ötesine
taşıdığını gösteren alıştırmada, gerçek gözlemlerden çok, tahmini
sonuçlar çıkardığımız alıştırmaya tekrar göz atın (sayfa 1 37). Söz
konusu alıştırma, bazı genel amaçlı şemalardan birçok anlamlı ay­
rıntılar çıktığını gösteriyor; nokta işareti gösterilen şema, bir sinek
görebilir; uyuyan beynin bir veya iki şemasını hareketlendirin, rüya
oluşsun.
Hikayeler, efsaneler ve oyunlar kadar anlamlı, komik ve drama­
tik içerikleri olan bazı rüyalar vardır. Böyle rüyalardan uyandıktan
sonra, karakterlerin ve olayların önemi sanki rüyanın sonunda açık­
lığa kavuşmuş gibi hissederiz. Sanki konu, önceden tüm ayrıntıla­
rıyla hazırlanmış gibidir.
İnsanlar böylesi rüyalar yüzünden, belli bir mesaj iletmek iste­
yen bilinçaltının, bilinç tarafından yorumlanması gereken bir rüya
oluşturduğunu düşünürler. Bana sorarsanız gördükleri rüya hikaye
şemasının hareketlenmesinden başka bir şey değildir.
Hikaye şeması lafı sizi şaşırtabilir ama unutmayın ki her şey için
bir şema vardır. Hikaye veya anlatıcı şeması, insan kültürünün kabul
görmüş evrensel bir parçasıdır. Hikayeler üç bölümden oluşur; giriş,
gelişme ve sonuç. Giriş bölümünde sunulan ortam ve karakterler bir
durumla karşı karşıya kalırlar ve hikaye biterken durum hakkında
bir sonuca varılır.
Carl Jung da rüyaların üç bölümden oluşan bir drama olduğunu
söyler. Hikaye şeması, olayların geçtiği bölümleri, karakterlerin ta-

143
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

nıtılmasını, heyecanın yükselip düştüğü anlan ve "sürpriz" bir son­


dan oluşan bölümleri belirler. Bilinçaltını "rüya yönetmeni" olarak
görmek anlamsızdır.

Neden rüyalar anlamlıdır

Rüyaları dünyaya ait modeller olarak görmek, tanrılardan veya bi­


linçaltından gelen mesajlar olarak gören geleneksel anlayıştan çok
uzaktır. Başka bir yerde rüyaların kendinize mektuplar olduğu anla­
yışına karşı olduğumu açıklamıştım.6 Fakat rüya yorumlan kişilik
hakkında önemli ipuçları veren faydalı ve değerli bir uygulamadır.
Sebebi çok açık. Mürekkep testini hatırlayın. Mürekkep lekeleri,
bize onu yorumlayan kişiler hakkında ne kadar bilgi veriyor? Her bir
yorum kişinin ilgi alanları, endişeleri, deneyimleri, meşgaleleri ve
kişiliğine dair işaretlere sahiptir. Rüyalarsa mürekkep lekelerinden
daha kişisel bilgiler içerir çünkü rüya alemindeki görüntüleri zihni­
mizdeki malzemelerden yaratırız. Mesaj iletmese de, rüyalar sadece
bize ait mahrem üretimlerdir. Dolayısıyla, kim ve ne olduğumuzla
olacağımız kişinin etkisi altındadırlar.

Rüyaların inşası: İki örnek

Burada verilen iki farazi rüya örneği, rüyaların inşasıyla ilgili bir­
kaç özelliği ortaya koyuyor: ( 1 ) Rüyalar bilinç, önbilinç ve bilin­
çaltı gibi zihnin çeşitli parçalarının birbirleriyle etkileşimlerinin bir
sonucudur; (2) taslaklar, güdüler ve beklentiler rüyanın oluşumunu
etkiler ve (3) rüyaların yönü önceden belirlenemez. Rüyalar, felaket
beklentilerinden yıldızlara kadar, en düşükten en yüksek güdülere
bir cevap niteliğindedir.

144
Rüyaların İnşası

RÜYA, 1 . VERSİYON
REM uykusuna dalar dalmaz beynimin faaliyeti aşamalı olarak artı­
yor. Bazı şemalar bir dakika içinde algı eşiklerine ulaşıyor. Diyelim
ki gün içinde yaşadığım deneyimlerden bir sokak şeması kalmış ol­
sun. Sokağı görür görmez kendimi orada görmenin beklentisi içine
giriyorum ve görüyorum.
Akşam olduğunu ve sokağın hafif bir şekilde aydınlatılmış oldu­
ğunu fark ediyorum. Bu durum, (daha önce bilinçaltında veya önbi­
linçte) birilerinin, belki de bir kapkaççının bana zarar verebileceği
beklentisini de içeren, akşam karanlığında sokakta olma şemasını da
harekete geçiriyor. Korkunç beklenti ortaya çıkar çıkmaz sokağın
bir ucunda birinin gölgesini görüyorum.
Bu kim? Kim olduğunu göremiyorum ama daha önce duyduğum
kapkaççı olabileceği düşüncesi aklımdan geçiyor. Evet, ta kendisi
oluveriyor: Tehditkar gözlerle bana bakıyor ve ben de yolun diğer
tarafına geçiyorum. Beni takip edeceğinden korkuyorum (beklen­
tim) ve öyle de oluyor. Koşmaya başlıyorum, peşimden koşuyor.
Sokakları ve dar geçitleri aşarak kurtulmaya çalışıyorum ama nafile,
beni buluyor.
En nihayetinde bir merdiven altına saklanarak kendimi güvende
hissediyorum. Sonra kendi kendime, belki beni burada da bulabilir
diye düşünüyorum! Ve öyle oluyor! Kan ter içinde uyanıyorum.

RÜYA, 2 . VERSİYON
REM uykusuna dalar dalmaz beyin faaliyetim aşamalı olarak artı­
yor. Bazı şemalar bir dakika içinde algı eşiklerine ulaşıyor. Diyelim
gün içindeki bir deneyimimden bir sokak şeması aklımda kalmış ve
harekete geçmiş olsun.
Sokağı görür görmez kendimi orada görmenin beklentisi içine
giriyorum ve görüyorum. Akşam olmuş ve sokak loş.

145
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Akşam vakti sokakta olına şeması yine bağlantılı bazı şemaları ha­
rekete geçiriyor - öne çıkan şema sinemaya gitmek. Sokakta birinin
gölgesini görüyorum. Kim olduğunu anlayamıyorum fakat sinema
şeması filınden önce buluşacağım bir arkadaşım olduğunu söylüyor.
Yakınlaştığımda gerçekten de arkadaşım olduğunu anlıyorum.
Birlikte sinemaya doğru yürüyoruz. Sokak, çok iyi bildiğim bir
sokak. Hangi filıni seyredeceğimizi unutmuş gibiyim ve afişlere bak­
maya koyuluyorum. Zihnimin bir bölümü rüya gördüğümün farkın­
da olınalı - rüya şeması harekete geçiyor çünkü baktığım afişte Son
Dalga (rüyalar hakkında bir filın) yazdığını görüyorum. Filmi daha
önce birçok kez izlediğim için neden tekrar izleyeceğimizi soruyo­
rum kendime. Afişe tekrar bakıyorum ve bu defa Rüya mı Görüyor­
sun yoksa Uyanık mısın? yazıyor. Bu ipucunu kaçırmam mümkün
değil; şimdi tam anlamıyla rüya gördüğümün bilincindeyim. Ben
rüya afişine bakarken arkadaşım ortadan kayboluyor. Göğe yükselip
süzülüyorum (yer çekimi şeması artık geçerli değil).

Zihnin Rüyaları Sınırlaması


Varsayımlar tehlikeli olabilir

Görüldüğü gibi şemalar, varsayımlardan oluşan birer teoridir. Hata­


lı varsayımlannızdan dolayı dünyayı doğru bir şekilde modelleye­
miyorsanız, yapılacak şey psikolog Jean Piaget'in "akomodasyon"
olarak adlandırdığı teorisini gözden geçirip, şemanızın uyumsama­
sını yaparak tekrar devreye sokmaktır. Uyumsanan şemanız gerçeğe
daha yakın olacağından öncekinden daha çok bilgi sahibisinizdir.
Yeni bilgiler doğrultusunda düzenli bir şekilde uyumsadığım
şemalar sayesinde dünyamız genişler; şemalanmız daha anlaşılır,
uyumsanabilir ve akılcı olur. Fakat insanlar maalesef nadiren şema­
larını yeni bilgiler doğrultusunda günceller.

146
Rüyaların İnşası

Yeni bilginin farkına dahi varamadığımız zamanlar olabilir çün­


kü bunlar mevcut şemalarımıza ait varsayımlara uymazlar. Tutarsız­
lığı fark etmek yerine yeni bilgiyi bozar veya algıladığımız gerçek­
liği, Piaget'in terminolojisine göre sahip olduğumuz şemaya göre
"özümleriz". Bir metin üzerinde çalışırken redaksiyon yapmanın
zorluğu bu fenomeni doğruluyor. Bir şeylerin olması gerektiği gibi
olmadığını fark ettiğimizde farklı olan bu özellik veya özellikleri
geçersiz veya yanlış olarak kabul ederiz.
Sufilerin, insanoğlunun hatalarını anlatmak için başvurdukları
Nasrettin Hoca hikayesine bir göz atalım: "Nasrettin Hoca pencere
pervazına konmuş bir şahin bulur. "Daha önce hiç bu kadar garip bir
'güvercin' görmemiştim," der. Asil gagasını törpüleyip pençelerini
kestikten sonra "Artık normal bir kuşa benzedin . . . " diyerek serbest
bırakır."7
Tıpkı Nasrettin Hoca'nın, kendi kuş şemasına uymayan şahinin
en önemli özelliklerini törpüleyip kesmesi gibi aynı kusurun esiri
olan bizler de yeni kavramları anlayışımıza uydurmak adına kesip
biçiyoruz. Ne tesadüftür ki Nasrettin Hoca hikayeleri gibi diğer Sufi
öğretileri de kendimize yeni bir açıdan bakmamızı sağlayacak açılar
ve üstün algılarımızı geliştirecek yeni şemalar sunar.
Uyanık hayatımıza rehberlik eden genel geçer şemalar, sıradan
rüyalarımıza da hakimdir. Her iki durumda da uyanık olduğumuzu
var sayıyor ve rüyada algıladıklarımızı bu varsayıma uydurmak için
saptırıyoruz.
Kendimizi, rüyada karşılaştığımız tuhaflıkların mümkün oldu­
ğuna inandırıyoruz. Deneyimlediğimiz tuhaflıkları çoğunlukla akla
uygun hale getiriyoruz.
Fakat hedefiniz rüyalarınıza uyanmaksa "garip görünüşlü güver­
cinin" farklı bir kuş türü olabileceğini ve bazı tuhaflıkların da rüya
aleminde olduğunuza işaret ettiğini kabul etmeniz gerekecek.

147
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Rüyaların inşasında beklentilerin önemi

Rüyaların nasıl bir şey olduğuna dair bilinçli veya bilinç dışı beklenti
ve varsayımlarınız, rüyalarınızın inşasını önemli ölçüde etkiler. Daha
önce belirttiğim gibi, uyanık hayatınız da bundan aynı şekilde etkile­
nır.
1 .6 km 'yi 4 dakikada koşmanın imkansız olduğuna inanmak,
varsayılan sınırlamaların insanın performansını nasıl etkilediğine
dair bir örnektir. Yıllarca bu kadar hızlı koşmanın mümkün olma­
dığına inanılıyordu ta ki biri çıkıp başarana, imkansızı mümkün kı­
lana kadar. Erişilen bu başarının hemen ardından birçok kişinin önü
açılmış oldu.
Varsayımlar, uyanık hayattan daha fazla rüyaları etkisi altına alır.
Ne de olsa fiziksel dünyada, fizik kuralları bir yana, bedenimize ait
gerçek sınırlar var.
Her ne kadar 1 .6 km·'yi 4 dakikada koşmak mümkün olsa da in­
sanın erişebileceği hızın kesin sınırlan vardır. Şu anki bedenimizle
1 .6 km'yi 4 saniyede koşmak imkansız. Fakat fizik kuralları rüya
aleminde, tamamen olmasa da nadiren geçerlidir.
Bilinçli rüya görenin eylemleri, beyninin belli sınırlar dahilinde ça­
lışmasından dolayı fizyolojik engellere tabi olabilir. Mesda, rüyasında
bilinci açık olanlar anlamlı metinleri okumakta zorlanabildiklerini ifade
ediyorlar. Alman fizikçi Harald von Moers-Messmer, bilinçli rüyalarda
harflerin bir türlü yerinde durmadığını 1938 yılında açıklamıştı. Keli­
meler üzerine yoğunlaşmaya çalıştığında harfler hiyeroglif sembollere
dönüşüyordu. (Rüyada okumanın mümkün olmadığını söylemiyorum.
Okumayı başarabildiğim rüyalar gördüm fakat rüyada okuyabilmem
bilinçsiz rüyalardaki belli niyetlere yönelik cevaplardan ibaretti.)
Bununla beraber, gerçek hayatı sınırlayan fizik kanunları rüyalar­
da o kadar geçerli olmasa da, varsayımlar gibi rüya aleminin sınırla­
rını belirleyen psikolojik etkiler söz konusudur.

148
Rüyaların İnşası

Yapamayacağınıza inanıyorsanız, yapamazsınız


Rus filozof P. D. Ouspensky "düşüncenin kendisi rüya olmadığı sü­
rece, kişinin rüyasında kendi hakkında düşünemeyeceğine" inanı­
yordu. Bir şekilde, "kişinin uykuda asla kendi ismini söyleyemeye­
ceği" sonucuna ulaşmıştı. Beklentilerin rüya içeriğine olan etkisini
göz önünde bulundurduğumuzda, Ouspensky'nin "kendi ismini zik­
rettiğinde beklentisine uygun olarak uyanması" sizi şaşırtmamalı. 8
Filozofun deneyimlerinden ve teorisinden haberdar olan başka
bir bilinçli rüya kaşifi İngiliz psikolog Celia Gren, bunu denemeye
karar verdi: "Ouspensky'nin, kişinin kendi ismini söylemesiyle ilgi­
li görüşü aklıma geldi. Zihnimde iki kelimelik bir boşluk yakaladım:
bir etkisi var gibiydi; belki de sadece 'sersemledim'; her halükarda
uyandım," diye yazıyordu. 9
Bir örnek daha vermek gerekirse, Patricia Garfield kendi bilinçli
rüyasını şöyle anlatıyordu: " . . . 'İsmimi Kazıyorum' başlıklı rüyada
üzerine bir şeyler yazdığım kapıya adımı kazımaya başladım. Yaz­
dığımı okuyunca Ouspensky'nin, neden bilinçli rüya görenin adını
söyleyemeyeceğine inandığını anladım; her yer sarsılmaya, şimşek­
ler çakmaya başladı ve uyandım." Green'in deneyinden haberdar
olan Garfield "kişinin bilinçli rüyada adını tekrarlamasının imkansız
değil, yıkıcı olduğu" sonucuna vardı.10
Ben de Ouspensky'nin iddiasını okumuş fakat ne vardığı sonucu
ne de orijinal önermesini kabullenmiştim. Bilinçli rüyada kişinin is­
mini söylemesinden daha kolay bir şey olmayacağından emin, inan­
cımı denemeye koyuldum. İlk bilinçli rüyalarımdan birinde büyülü
kelimeyi yüksek sesle söyledim; "Stephen, ben Stephen'ım."
Kendi sesimi duymanın ötesinde tuhaf hiçbir şey olmadı.
Ouspensky'nin, Green'in ve Garfield'in beklentileri doğrultusunda
şartlanmış oldukları çok açık. Bu kural hepimiz için geçerli. En çok
da rüya alemi için; çünkü yapamam diyorsanız yapamazsınız. Henry
Ford'un dediği gibi: "İster yapabileceğinize isterseniz yapamayaca­
ğınıza inanın. Her iki durumda da haklı çıkarsınız."

149
6

Bilinçli Rüyaların
İlkeleri ve Uygulamaları

Rüya Görmek ya da Görmemek: İradenizle rüya


aleminde kalmak veya uyanmak

Şimdiye kadar rüyalarınızı hatırlamaya ve bilinçli rüyalarınızı hare­


kete geçirmeye dair teknikler öğrendiniz. Belki de birkaç rüyanızda
bilinciniz açıldı veya az ya da çok rüyalar alemine bilinçli olarak
adım atabildiniz. Peki, artık bilinçli rüyalar görebildiğinize göre bu
becerinizle neler yapabilirsiniz? Daha önce de belirttiğim gibi yapı­
lacak en büyüleyici şey, rüyaları kontrol etmektir. Tibetli yogileri!}
inandığı gibi istediğiniz rüyayı görebilirsiniz. Fakat denemeden önce
uykuda kalabilmeyi ve bilincinizi korumayı başarabilmelisiniz.
Acemi rüya kaşifleri genellikle bilinçleri açılır açılmaz uyanıyor.
Bilinçlerinin açılması için gerekli ipuçlarını yakalayıp, durum tes-

150
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulama/arı

piti yapabilseler de bilinçleri açılır açılmaz uyandıklarından veya


tekrar bilinçsiz rüyalara daldıklarından bunalıyorlar. Oysa bu durum
geçicidir. Çalışmalarınıza devam ettikçe rüya aleminde kalma süre­
nizi uzatabilirsiniz. Birazdan, bazı teknikleri uygulayarak istediği­
niz süre boyunca nasıl uykuda kalabileceğinizi göreceksiniz. Çalış­
malarınıza istekle ve dikkatle devam ettiğinizde bilinçli rüya görme
becerilerinizi geliştirebilirsiniz.

Erken uyanmayı engellemek

Evde, gayri resmi deneyler yapan rüya kaşifleri, rüya aleminde ka­
labilmek adına erken uyanma tehlikesini ortadan kaldıracak değişik
yollar keşfettiler. Keşfedilen bu yöntemlerin ortak noktası, rüyanın
dağılmaya başlamasıyla birlikte önceden tespit edilen bir rüya göre­
vini yerine getirmektir.
Dream Network Bulletin 'in ("Rüya Ağı Bülteni") editörü, yayın­
cısı ve cesur rüya kaşifi Linda Magallon, görsel algının dışında işit­
me ve dokunma gibi duyulara yoğunlaşarak uykuda kalmanın yolla­
rını açıklamıştır. Takip eden eylemlerin, kaybolan rüyaları başarıyla
geri getirilebileceğini iddia etmektedir: Çevredeki sesleri, müziği
veya kişinin kendi nefesini dinlemesi; sohbet etmek veya sohbeti
devam ettirmek; (rüyadaki) gözlerini ovuşturmak veya açmak; rü­
yadaki ellerine ve yüzüne dokunmak; gözlük, saç fırçası veya bir
aynanın köşesi gibi herhangi bir objeye dokunmak; dokunulmak ve
uçmak. 1
Bu eylemlerin tümünün, sayfa 140'da açıklanan dönüş tekniğiyle
ortak bir noktası var. Hepsi, algısal sistemi meşgul ederek dikkatin
rüya aleminden uyanık olma durumuna geçmesine izin vermeyen
bir yönteme dayanmaktadır. Rüya alemiyle iç içe geçmiş algı ve ey­
lemler büyük ihtimalle uyanmanıza izin vermeyecektir.

151
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Magallon, alışılmadık ölçüde faal REM sürecine sahip bir rüya


kaşifi olabilir. Bir kez REM sürecine girdikten sonra uykuda kal­
mak onun için zor olmayabilir. Buna karşın, uykusu hafif olan pek
çok kişi bilinçli rüyaların süresini uzatmak isteyecektir. Bu durumu
yaşayanlar, bilinçli rüyalarına bölünmeden devam edebilmelerini
sağlayacak güçlü tekniklere ihtiyaç duyarlar. Yirminci yüzyılın ilk
yarısında bilinçli rüyalar üzerinde araştırma yapan sayılı kişilerden
Harald von Moers, dikkatini zemine yoğunlaştırarak rüya aleminde
kalınabileceğini öneren ilk kişi oldu.2
Bilinçli rüya görenlerin, erken uyanmayı engellemek için birbirin­
den habersiz keşfettikleri uygulamalar, rüya alemindeki bir obje veya
duruma odaklanmak oldu. Söz konusu kişiler arasında, Lucid Drea­
ming: The Dawnin ofthe Clear Light ("Bilinçli Rüyalar: Parlak Işığın
Doğuşu")3 kitabının yazan klinik psikolog G. Scott Sparrow da var.
Sparrow, Carlos Castaneda'nın bilinçli rüyaları harekete geçirip rüya
aleminde kalmayı sağlayan 'rüyadayken ellerine bakma' tekniğini
incelemiştir.4 Sparrow, kişinin bedeninin, rüyada çok çabuk değişen
zayıf kimliğinin aksine hiç değişmeyen bir malzeme olduğunu ileri
sürmektedir. Fakat değişmeyeceğine güvenebileceğiniz tek etmenin
bedeniniz olmadığının da altını çizmeyi çizmektedir; referans alına­
bilecek diğer noktalardan biri de rüya görenin ayaklarının altındaki
zemindir. Sparrow, teorisini kendi bilinçli rüyası ile destekliyor:

... yolda yürüyorum. Akşam saatleri. Başımı kaldırıp gökyüzüne


baktığımda yıldızların parlaklığı beni hayrete düşürüyor. Tam da bu
noktada bilincim açılıyor. Rüya alemi anlık bir sarsıntı yaşıyor. Gö­
rüntüyü sabitlemek ve rüya aleminde kalabilmek için hemen zemine
bakıyorum. Sonra, kafamı kaldırıp kutup yıldızına bakarsam gör­
düğüm rüyayı sağlamlaştırabileceğimi düşünüyorum. Düşündüğüm
şeyi yapıyorum; ta ki yıldızların parlaklığı gözlerimi alana kadar.5
152
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Rüyada Dönüş
Birkaç yıl önce, uyanmamı engelleyen ve yeni bir bilinçli rüyaya
başlamama yardımcı, oldukça etkili bir yöntem keşfetme şansına
nail oldum. Rüyadaki eylemler gerçek fiziksel bedeni etkilediklerin­
den, rüyada kaslarımı gevşettiğim takdirde fiziksel bedenimin kasla­
rını da rahatlatabileceğim ve uyanmayı engelleyebileceğim fikri ak­
lıma düştü. Bir sonraki bilinçli rüyamda bu fikrimi denedim. Rüyam
solmaya başladığında gevşeyerek kendimi rüya zeminine bıraktım.
Düşündüğümün aksine uyandım. Fakat birkaç dakika sonra aslında
rüyamda uyandığımı anladım. Aynı şeyi birkaç kez tekrarladığımda
sonuç hep aynıydı; rüyamda uyandığımı g9rüyordum. Bu doğrultu­
da anladım ki önemli olan rahatlamak değil, hareket etmekti. Takip
eden bilinçli rüyalarımda farklı farklı rüya eylemleriyle deneme­
ler yaptım ve kendimi arkaya bırakmanın ve etrafımda dönmenin
rüyada kalmama yardımcı hareketler olduğunu keşfettim. Rüyalar
aleminde kalmanıza yardımcı olacak son derece etkili yöntemlerden
biri olan dönüş tekniğini aşağıda bulabilirsiniz.

DÖNÜŞ TEKNİGİ
1. Rüyanın silikleşmeye başladığınıfark edin
Rüya bitmek üzereyken görüntüler silikleşmeye başlar. İlk kay­
bolmaya başlayan dokunma hissidir, sonra diğerleri onu takip
eder. Renklerin solması ve görselliğin canlılığını kaybetmesi rü­
yanızın sonlandığına dair kuvvetli bir işarettir. Görsel ayrıntıları
kaybolmaya başlayan rüya, bir çizgi filme veya yıkanıp solmuş
bir resme dönüşür. Işık donuklaşır ya da görüşünüz zayıflar.

153
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

2. Rüyanız silikleşmeye başlar başlamaz dönmeye başlayın


Bilinçli rüyanızın görüntüsü silikleşmeye başlar başlamaz, rüya­
daki bedeniniz ortadan kaybolmadan kollarınızı açın ve bir to­
paç gibi dönmeye başlayın (tabii ki rüyadaki bedeninizle). Rüya
bedeninizle gerçekmişçesine döndüğünüz sürece ayakucunda
mı dönersiniz yoksa bir topaç, çocuk, derviş ya da şişe gibi mi
dönersiniz, size kalmış bir şey. Bunun, döndüğünüzü hayal et­
mekle aynı şey olmadığını bilmenizde fayda var; yöntemin işe
yaraması için dönmenin yarattığı duyguyu hissetmeniz gerekir.

3. Dönerken kendi kendinize biraz sonra rüya göreceğinizi


tekrarlayın
Dönerken bir sonra göreceğiniz, dokunacağınız veya duyacağı­
nız şeyin rüya alemine ait olacağını kendinize tekrar tekrar ha­
tırlatmanız gerekir.

4. Vardığınız noktada durum tespiti yapın


Kendinizi sabit bir ortamda bulana kadar dönmeye devam edin.
Ya hala rüya iilemindesinizdir ya da uyandınız. Bunu belirleye­
bilmek için çok dikkatli ve titiz bir durum tespiti yapmalısınız
(bkz. 3. Bölüm).

Yorum
Uyandığımdan şüphe duyuyorsam öncelikle başucumdaki dijital
saate bir göz atanın. Çoğunlukla güvenilir bir gerçeklik testidir.
Dönme eylemi genellikle ya uyuduğunuz yatak odasını tem­
sil eden bir sahnede sonuçlanır ya da hiç tanımadığınız yeni bir
rüya sahnesi yaratır. Bazen de az önce silikleşmeye başlayan
rüya sahnesi tüm canlılığıyla geri döner.
Dönerken rüyada olduğunuzu tekrarlamakla oluşan yeni rü-

154
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulama/arı

yaya açık bir bilinçle adım atabilirsiniz. Eğer bu tekrarlamayı


ihmal ederseniz rüya alemindeki onca tuhaflığı göz ardı ederek
rüyada olmanıza rağmen uyandığınızı düşünebilirsiniz.
Dönerken elinizi yatağa çarparak, "Galiba uyandım çünkü
elim yatağa çarptı. Herhalde dönmek işe yaramadı," diye düşün­
mek uyandığınız yanılgısına kapıldığınıza dair tipik bir örnektir.
Oysa "dönerken yatağa çarpan rüyadaki elim olduğuna göre rü­
yadaki yatağa çarpmış olmalıyım. Sonuçta, hala rüya görüyo­
rum! " diye düşünmelisiniz. Dönüş tekniğini uyguladıktan sonra
durum tespitinde bulunmayı sakın ihmal etmeyin.

Dönmenin etkisi

Bu yöntem, ben de dahil olmak üzere birçok rüya kaşifi için son
derece etkili bir yöntemdir. Doktora tezim için son altı ayda gördü­
ğüm 1 00 bilinçli rüyanın 40 tanesinde bu tekniği uyguladım. Yüzde
85'inde kendimi yeni bir rüya sahnesinde buldum. Yüzde 97 'sinde
bilincim açıktı. Dönmenin neticesinde gördüğüm yeni rüyalar ço­
ğunlukla yatak odamı andıran mekanlar oldu.
Yöntemi uygulayan diğer bilinçli rüya görenlerin tecrübesi be­
nimkine benzese de onlara göre yeni rüya sahnesi illa da yatak odası
olmayabilir. Mesela tekniği uygulayan rüya kaşiflerinden biri, on bir
denemesinin beşinde kendini yatak odasının dışında farklı bir me­
kanda bulduğunu söylüyor.
Anlaşılan bilinçli rüya görenler, dönüş tekniğini kullanarak iste­
dikleri mekana gidebilirler. (Sayfa 1 74'deki 'yeni bir rüya sahnesine
dönüş' alıştırmasına bakın.) Benim durumuma gelince, belki de tek­
niği yatak odasında keşfettiğimden rüyalarım tekrar yatak odasına
çıkıyordu. Yöntemi, başka mekanlara gitmek için denemiş olsam da
başarılı olamadım. Yatak odamdan başka bir yere geçiş yapmaya

155
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

niyetlendiğim halde gerçekleşeceğini beklemediğimden, olumlu so­


nuç alamadım. Fakat inanıyorum ki kaza sonucu bağlantı kurduğum
(böyle denilebilirse eğer) bu durumu bir gün muhakkak düzeltece­
ğim. Bu arada, beklentinin bilinçli rüyalarımda olacaklar üzerindeki
gücü beni çok etkiledi.

Dönüş nasıl işler

Dönme hareketi neden uyanmayı engelliyor? Bunun birkaç sebebi


olsa gerek. Bu sebeplerden biri, nörofizyolojik olabilir. Dengesi mü­
kemmel bir dünya yaratmak için baş ve beden hareketlerini kontrol
eden (dengenizi korumaya yardımcı) iç kulakta yer alan vestibüler
sistem, beyne ait görsel veriyle yakından ilgilidir. Bu verilerin etki­
leşiminden dolayı başınızı her hareket ettirdiğinizde, göz retinanız­
daki dünya imgesi hareket ettiği halde dünya sabittir.
Rüyada dönerken hissettikleriniz gerçek fiziksel hareketler kadar
canlı olduğundan, her iki durumda da bir seviyeye kadar beyindeki
sistemler harekete geçiyor olabilir. Şaşırtıcı olasılıklardan bir diğeri
de, hareketlenen beyin sisteminin iç kulakta hareketleri tespit eden
vestibüler sistemle birleşerek, yakınlardaki REM sürecini tetikleme­
si olabilir. Nörologlar, vestibüler sistemin REM uykusunda ortaya
çıkan göz hareketleriyle ilişkisi olabileceği yönünde dolaylı sapta­
malarda bulundular.6
Dönme eyleminin uyanmayı geciktirmesinin bir başka sebebi,
faal olan tek duyunuzun dışarıdan gelen uyarılara karşı hassasiye­
tinin azalmasıdır. Dolayısıyla, dönme eylemine ait canlı ve içsel
deneyimin sebep olduğu duyguları üreten beyin, buna karşıt gelen
dışsal uyarıya ait bir duygu oluşturmada zorlanacaktır.

156
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Zamansız uyandığınızda ne yapabilirsiniz

Uykuda kalmak için harcadığınız onca çabaya rağmen uyanmış ol­


sanız da henüz şansınızı yitirdiğinizi söyleyemeyiz. Ölüyü oynayın.
Bilinçli (veya bilinçsiz) bir rüyadan uyandığınızda hiç hareket etme­
den, bedeninizi derin bir rahatlama durumuna getirmekle tekrar REM
sürecine girebilir, 4. Bölüm'de anlatılan bilinçli rü,Yalara bilinçli bir
adım atma şansını değerlendirebilirsiniz. Bu durum, REM sürecinden
kolaylıkla çıkamayanların hemen hemen her rüyadan uyandıklarında
bedenlerini hareket ettirmedikleri sürece tekrar tekrar yaşadıkları bir
şeydir. Alan Worsley dünyanın en tecrübeli sayılabilecek bilinçli rüya
görenlerindendir. Beş yaşından bu yana kendi bilinçli rüyaları üze­
rinde araştırmalar yapmaktadır. 1 970'lerde, Keith Heame ile birlikte
yürüttüğü öncü deneylerde rüya aleminden sinyal gönderebilen ilk
kişidir.7 Doğuştan bu yeteneğe sahip gibi görünen Worsley'nin, uya­
nıp bilinçli rüyalarına devam etmek isteyenlere şöyle bir tavsiyesi var:
"Sakin bir şekilde yattığınız yerde kalın, tek bir kasınız dahi kımılda­
masın! Gevşeyin ve bekleyin. Rüya alemine döneceksiniz. Şahsen,
sadece bu yöntemi uygulayarak düzinelerce bilinçli rüya gördüm."8

Bilinç Kaybını Önlemek: Bırakın İç Sesiniz


Düşüncelerinize Rehberlik Etsin
Öğrendiğimiz ilk günden itibaren düşünce ve davranışlarımızı kont­
rol etmek için dili kullandık. Ebeveynlerimizin neyi nasıl yapacağı­
mıza dair söylediklerini kendimize rehber edindik. DuyduklarımlZl
kendi başımıza uygulayacağımız ilk denemede ebeveynlerimizin
talimatını kendi kendimize sesli olarak tekrarlardık. Ebeveyn rolünü
tamamen içselleştirmiş yetişkinler olarak artık karmaşık yeni yön­
temleri uygularken talimatları içimizden, sessizce tekrarlıyoruz.

157
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Aynı şekilde, bilinçli davranışın sözel emirlerini bilinçli rüya­


mızdaki davranışları denetleyebilmek için de kullanabiliriz (mesela,
rüya gördüğümüzün bilincinde olmak). Bilinçli olmak ve bilinçli­
liği korumak bizde sağlam bir yer edinene kadar aklımızdan geçen
her düşünceyle bilinçliliğimizi kaybetmeye mahkumuz. Kendimi­
zi rüyadaki bir konuya kaptırdığımız anda bilincimiz kapanır. Eğer
bilinçli rüyalara yeni adım atmışsanız ve bilincinizi açık tutmada
zorlanıyorsanız, bilincinizin kapanmasını engellemek için kendi
kendinizle konuşma yöntemini deneyebilirsiniz. "Rüyadayım! . . Rü­
yadayım! . . Rüyadayım! . ." veya "Rüya görüyorum! .. Rüya görüyo­
rum ! . . Rüya görüyorum! .." cümlelerini tekrarlayarak rüya aleminde
olduğunuzu kendinize hatırlatın. Gerekli olduğu takdirde rüyada
sesli hatırlatmalar yapabilirsiniz. Fakat bu tekrarın rüyanın baskın
bir özelliği haline gelmemesi için içinizden sessizce tekrarlamak en
doğrusu olacaktır.
Sparrow, bilincini kaybetmeye eğimli olanlara "deneyimin yanıl­
tıcı doğasını hatırlatacak bir cümleye yoğunlaşmalarını" öneriyor.9
Seçeceğiniz cümleyi (mesela "Bu bir rüya") içselleştirip uyanık ha­
yatınızın etkin bir parçası haline getirmekle rüyalarınız için son de­
rece etkili bir yardımcıya sahip olacağınızın altını çiziyor.
Tecrübe kazandıkça bilincinizi kaybolmaya başladığı anı yaka­
layabilecek ve hiç çaba sarf etmeden bilincinizi koruyabildiğinizi
göreceksiniz. Bunu sandığınızdan çok daha kısa sürede öğrenmeniz
mümkün. Bilinçli rüya çalışmalarına başladığım ilk yıl 62 rüyadan
1 1 'inde bilincim kapandı; ikinci yıl 1 1 rüyadan sadece 1 tanesinde
bilincim kapandı ve üçüncü yılımda 2 1 5 rüyadan sadece ve sadece
1 rüyamda bilincim kapandı. 10 Takip eden on yıldaysa bilinicimin
kapandığı rüya sayısı yüzde birden fazla değildir.

158
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Kendi İradenizle Uyanmak


Beş yaşında gördüğüm kabuslardan "Anne! " diye bağırarak uyana­
bildiğimi fark ettiğimde bilinçli rüyaları keşfettim. 11

İstediğim zaman uyanabilmek için kulağa ters gelen fakat olduk­


ça basit bir yöntem buldum: "Uyanabilmek için uyu. " Ne zaman
bilinçli bir rüyadan uyanmak istesem rüyamda gördüğüm en yakın
yatağa, kanepeye veya bir bulutun üstüne uzanıyor, rüya gözleri­
mi kapayıp "uyuyorum. " Çoğunlukla uyansam da bunların bazıla­
rı sadece rüyada uyanmalar oluyor ve hald rüya gördüğümü fark
edersem "gerçek anlamda " uyanmaya çalışıyorum, bir kısmında
başarılı oluyorum ve zaman zaman ardı ardına uyandığımı sandı­
ğım bir dizi sahneden sonra ancak gözlerimi açabiliyorum. (B. K.,
Palo Alto, Kalifomiya)

Altı yaşlarında küçük bir kızken huzursuz olduğum rüyalardan


uyanmanın yolunu keşfettim. Bunu nasıl başardığım hakkında hiçbir
fikrim yokfakat gözlerimi üç kez sıkı sıkı kırpmak yeterli oluyordu.
Bir süre işe yaradı ve beni gerçek olamayacak kadar korkunç rü­
yalardan çekip aldı ama sonra bir şeyler değişti ve artık gerçekte
değil rüyanın içinde uyandığımı görmeye başladım. Bir defasında
uyanmak istediğim tatsız bir rüyada aynı yöntemi uyguladığımda
kendimi yatak odamda, gerçekliğinden şüphe duymadığım bir ka­
sırganın ortasında bulunca bu yöntemi terk ettim. (L. L., Redwood
City, Kalifomiya)

İstediğinizden daha erken uyanmanın önüne geçmenin yolu rüya

159
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

alemiyle meşgul olmaksa, uyanmanın sım da dikkat ve katılımınızı


rüyadan çekmektir. Düşünün, hayale dalın veya dikkatinizi rüyadan
uzaklaştırın; bir de bakacaksınız ki uyanmışsınız.
Beş yaşındaki Alan Worsley gerçek hayattaki annesini çağır­
dığında dikkatini rüya aleminden uzaklaştırmış ve aynı zamanda
uyanmasını sağlayacak rüya bedeninin ses kaslannı harekete geçir­
miştir.
Fakat rüyadan dikkatini çekerek uyanma ilkesini Beverly
Kedzierski'nin "uyanmak için uyu" yönteminden daha iyi açıklayan
bir örnek olamaz. Ne de olsa uyumak, dikkatimizi çevreden kopar­
mak değil mi?
Gördüğünüz rüyadan uyanmanın başka bir yöntemi, REM süre­
cini belirleyen göz hareketlerini durdurmaktır. Bilinçli rüyasında tek
bir noktaya odaklanan Paul Tholey, bu yöntemi denemiş. Bakışlarını
tek bir noktaya odakladığında görüntünün bulandığını, dört ila on iki
saniye sonra rüyanın silikleştiğini ve uyandığını keşfetmiş. Tecrü­
beli bilinçli rüya kaşifleri, rüya sahnesini çözme yöntemini kullana­
rak "rüyalarını kendi iradeleri doğrultusunda değiştirebileceklerini"
söylüyorlar.12 Sanatçı ve rüya araştırmacısı Fariba Bogzaran, "kasıtlı
yoğunlaşma" olarak adlandırdığı yöntemle rüyasındaki bir noktaya
odaklanarak uyanabildiğini ifade etmiştir. 13
Diğer taraftan, yukandaki örnekler gösteriyor ki uyanmak için
kullanılan yöntemler zaman zaman sahte uyanmalara da sebep olu­
yor. Bu sahte uyanmalar bazen kaçmaya çalıştığınız rüyadan daha
kötü olabilir. Belki de kabuslardan uyanarak kaçma fikri o kadar
iyi değildir. Neden kabuslannızla yüzleşmeniz gerektiğini ve sonu­
cunda nasıl bir kazanç elde edeceğinizi 1 0. Bölüm'de bulabilirsiniz.
Uyanmanıza katkısı olacak yöntemleri, rüyadaki olaylar ve açılan
anlamlar hala aklınızdayken kullanmak en doğrusu olacaktır.

160
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Rüyayı Kontrol Etmenin İki Yolu


Rüyanızdaki görüntüleri kontrol etmenize yardımcı yöntemleri ko­
nuşmadan önce elde ettiğiniz bu yeni özgürlüğü nasıl kullanabilece­
ğinizi konuşalım.
Rüyalarınızda karşılaştığınız zor durumlarla baş etmenin iki yön­
temi vardır: Biri "onları" veya "onu" kontrol etmek, diğeriyse ken­
dini kontrol etmektir. Birinci yöntemin her zaman başarılı sonuçlar
doğurmadığı açık - belki de bu bizlere sunulan bir lütuftur. Belki
gerçek hayatta da aynı yöntemi kullanarak sorunları çözme hatası­
na düşebiliriz. Bilinçli rüyalarımdan birinde karşılaştığım korkunç
canavara içimdeki sevgi ve kabullenme duygularını yansıttığımda
rüyama keyifli, barış dolu bir son çizebilmeyi başarabilmiştim. Düş­
manımı kurbağaya çevirerek kurtulmaya çalıştığımı bir düşünün. Bu
yaklaşımın, uyanık hayatımda öcü gibi korktuğum patronum veya
başka herhangi bir otoriter figürle sorun yaşadığımda bana nasıl fay­
dası olabilir? Karşımdakini kurbağaya çevirmem pek mümkün de­
ğil! Oysa tutumumu değiştirmek pekala durumu çözmeme yardımcı
olabilir.
Hoş olmayan rüyalarla baş etmenin en iyi yolu kendini kontrol
etmektir. Kendini kontrol etmek, alışkanlık haline gelmiş tepkileri
kontrol altına almak demektir. Eğer korkunuzla yüzleşmeniz ge­
rektiğini bildiğiniz halde korkup kaçıyorsanız, davranışınızı kont­
rol edemiyorsunuz demektir. Rüyada olanlar her ne kadar hayali de
olsa, bizde uyandırdıkları hisler son derece gerçektir. Dolayısıyla
korktuğunuz rüyada bilinciniz açılsa da korkunuz hemen yok ol­
mayabilir. Durumla yüzleşmelisiniz; işte tam bu nedenden dolayı
bilinçli rüyalar, uyanık hayatımızın provasını yapabileceğimiz en
uygun alandır. Rüyadaki tepkilerimizi kontrol etmekte özgürüz ve
yaşanan tecrübelerden öğrendiklerimiz uyanık hayatımız için de

161
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

geçerli olacaktır. Rüyamda korktuğum canavarla yüzleşmek kendi­


me olan güvenimi artırarak hem uyanık hayatımda hem de rüyalar
aleminde çok işime yaradı. Bilinçli rüyalarımdaki bu karşılaşmalar
sayesinde başıma her ne gelirse gelsin altından kalkabileceğime dair
kendime olan güvenim tam. Özgüveninizi pekiştirmek istiyorsanız
size tavsiyem, rüyanızı değil kendinizi kontrol etmek olacaktır.

Uçmak
Çalışmalarınızı ve önerdiğiniz bilinçli rüya tekniklerini okudum. Rü­
yalarımda bilincimin açılması için gerekli bütün yöntemleri uygula­
dım . İlk gece, bilincimin kapalı olduğu birkaç rüyadan sonra aniden
gördüğümün bir rüya olup olmadığını sormak aklıma geldi. "Evet "
cevabımla birlikte yazılarınızda rastlamadığım bir şey oldu. Bütün
rüya göz alıcı bir hale büründü. Sanki birileri görüntünün renk ve
kontrast ayarını yapıyordu. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar gö­
rebiliyordum. Rüyadaki tüm algılarım genişledi. Birden etrafımı sa­
ran havaya, rüzgara, kokulara ve seslere karşı derin birfarkında/ık
kazandım. Güçlü bir şekilde kontrolün bende olduğunu hissettim.
Uçmayı planlamadığım halde rüyadaki bir şeylerin tetiklemesiyle
birlikte (Süpermen gibi) gökyüzüne sıçrayarak uçmaya başladım.
Bu güne kadar gördüğüm rüya deneyimleri içinde en coşkulu, en
gerçek olanıydı bu. Yüksek binaların olduğu bir boğazın üzerinde
gittikçe daha yükseklere tırmanıyordum. Binaların yerini, akrobatik
hareketler denediğim birpark aldı. Bu, gecenin son rüyasıydı ve ar­
kasında gün boyu sürecek bir coşku bıraktı. İlgileneceğini düşündü­
ğüm herkese yaşadığım deneyimi ve elde ettiğim başarıyı anlattım.
(G. R., Westborough, Massachusetts)

Bir gece rüyamda, akçaağaç, kızılağaç gibi çeşit çeşit ağaçların


162
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

olduğu hafif meyilli bir tepenin üstünde durduğumu gördüm. Ak­


çaağacın açık kızıl yaprakları, rüzgarda hışırdıyordu. Ayaklarımın
altında yemyeşil ve göz alıcı çimenlik uzanıyordu. Daha önce böyle
tok renkler görmemiştim.
Karşısında hayretler içinde kaldığım "normalden daha parlak"
renkler tüm bunların gerçek olamayacağını düşünmeme sebep olun­
ca, birden rüya gördüğümü anladım. "Bu bir rüyaysa o zaman uça­
bilme/iyim, " dediğimi hatırlıyorum. Aklıma gelen bufikri denemeye
karar verir vermez hiç çaba saif etmeden havalandığımı gördüm.
Ağaçların tepesinden süzülerekyepyeni bölgelere seyrettim. Bir kar­
tal gibi kendimi havanın kaldırıcı gücüne bırakıp manzaranın çok
üzerinde yükseklere uçtum.
Uyandığımda uçmanın enerjimi artırdığını hissettim. Bana kendimi
bu kadar iyi hissettiren şeyin rüyada bilincimin açılmasıyla birlikte
gökyüzünde gönlümce süzülmek olduğunu biliyordum. (J. B., Eve­
rett, Washington)

Rüyada uçmak ile bilinçli rüyalar arasında kuvvetli bir bağ vardır.
Öncelikle, uçak veya herhangi başka bir araç olmaksızın havada sü­
zülmek en önemli rüya işaretlerinden biridir. İkincisi, rüya gördüğü­
nüzden şüphelendiğinizde başvuracağınız en iyi durum tespiti uç­
mayı denemektir. Aynca bilinçli rüyalarınızda dünyanın diğer ucuna
ya da uzak galaksilere seyahat etmenin en iyi yolu uçmaktır.
Rüya gördüğünüzden şüphelendiğinizde sıçrayın ve havada kalıp
uçabiliyor musunuz bakın. Kapalı bir mekandaysanız, bulunduğu­
nuz odanın içinde bir süre uçtuktan sonra gözleriniz dışarı bakan
pencereleri arasın. Bulduğunuz pencereden çıkıp yükselin. Şaşırtıcı
şekilde rüya görenlerin büyük bir çoğunluğu (ki bunlar büyük ih­
timalle şehirlerde yaşayan kişilerdir) uçma tecrübelerinin, elektrik
hatlarına benzer bir şeyler tarafından engellendiklerini söylediler.

163
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Birçok oneironot, bu "güç" hatlarının içinden geçerken ışıkların


patladığını ve bunun enerjilerini artırdığını da kaydettiler. Bariyerin
ötesine geçen oneironotlar dünyanın çevresinde dolaşmış, gezegen­
lere, uzak yıldızlara, galaksilere ve hatta Camelot ve Shangri-la gibi
efsanevi diyarlara seyahat etmişlerdir.
Gidip görmek istediğiniz bir yer olmasa da sadece eğlenmek için,
bu keyfi yaşamak için uçmayı denemelisiniz. Bize ulaşan mektuplar­
dan insanların arzu ettikleri biçimde uçabildiklerini anlıyoruz. Bir­
çoğu "Süpermen gibi" kollarını öne uzatarak uçuyor. Yine sıklıkla
yapılanlardan biri de sudaki hareketler "uçmaya" yakın olduğundan
havada "yüzmeyi" denemek oluyor. Bazıları sırtından veya ayak­
larından çıkan kanatlarını kullanıyor. Bazılarıysa sadece kollarını
çırpıyor veya kahvaltı gevreği kutularını jet motoru gibi kullanıyor.
Kimisi de uçan halıları ya da süpersonik sandalyeleriyle uçuyor.
Uçmanın başka bir yöntemi de yüksek binaların tepesinden veya
sarp kayalıklardan kendini bırakarak süzülmektir. Birçoğumuzun
kabuslarına konu olan, kontrolümüz dışında yükseklerden düşmeyi
lehimize çevirip pekala bilincimizin açılmasını sağlayabiliriz:

Bilinçli rüyalarımda yaşadığım en ilginç deneyimlerin, açık bir bi­


linçle kalkıştığım uçma deneyimleri olduğunu söyleyebilirim. Yük­
seklik korkumdan dolayı kabus olmasa da genellikle rüyalarımda
yükseklerden düştüğümü görürüm. Her defasında da düşmeme ra­
mak kala uyanırım. Fakat yazınızı okuduğumdan beri tavsiye etti­
ğiniz alıştırmaları uygulayarak önceden korkmama neden olacak
yerlerin üzerinde süzülmeyi başardım - açık denizler, karlı dağlar.
Bir gece, uzay boşluğunda süzülerek dünyaya geri dönüyordum. O
ana kadar hiç korkmadım. Birden aşağıda bir dağ görünce inmekten
korktum ve neredeyse uyanacaktım. Dağın tepesine yaklaştığımda
kendimi zorlayarak da olsa bahsettiğiniz teknikleri {özellikle dönüş
164
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

tekniğini) uyguladım. Altımdaki dağların tepesini görebiliyor, soğuk


havayı tenimde hissediyor hatta temiz havanın kokusunu alabili­
yordum. Başıma kötü hiçbir şeyin gelmeyeceğini bilmek harika bir
histi; düşsem bile yine aynı şekilde havalanıp uçmaya devam edebi­
leceğimi biliyordum. (N. C., Fremont, Kaliforniya)

Rüya Duyularınızı Genişletmek


Bilinçli olarak kontrolü ele aldığım bir rüya gördüm. Duyularımla
yaşadığım deneyimleri artırmak için bisiklet gezintisine çıkmaya ka­
rar verdim. Pedalları çevirirken duyularımı hareketlendirdim: Duy­
mak! Ve kendi derin nefesimi duydum. Koklamak! Ve bir soluk sigara
kokusu aldım. Yaşlı ve kabuğu sert bir ağaca dokundum, serçelerin
kanat çırpışını duydum, yemyeşil manzarayı seyrettim, bisikletin dü­
menini hissettim. Duyularım, en az uyanık olduğum zamanki kadar
canlıydı. Fakat gördüklerimin bir rüya olduğunu biliyordum. Çok
heyecanlandım! Hemen geri dönüp uyanabilmek için var gücümle
pedallara yüklendim fakat telaşım boşaymış, çünkü uyandığımda
yenilenmiş gibiydim. (L. G., San Francisco, Kaliforniya)

İnsanların çoğu rüyada olduklarını anladıklarında şaşırıp kalıyorlar.


Yaşadıkları şaşkınlığın sebebi, insanın kendi kendini kandırdığını
fark etmeleridir. Normalde o çok güvendiğiniz duyularınızın ancak
rüya alemi olabilecek bir dünyayı kusursuz bir şekilde algılaması
elbette büyük bir sürpriz, hele bu ilk kez yaşanan bir durumsa. Rü­
yalarında ilk kez bilinci açılanların etrafta baktıklarında gördükleri,
zihnin dikkatle hazırlayıp yarattığı ayrıntılar bir hiper-gerçekliktir.
Rüyalarında ilk kez bilinci açılanlar, özellikle görsellik başta
olmak üzere duyularındaki artıştan büyük keyif aldıklarını ifade
ediyorlar. Sanki duyma, koklama, dokunma ve tatma duyularınızın

165
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

birer açma kapama düğmesi varmış gibi ya da ayarı düzeltilmiş gibi


bir hisse kapılırız. Sizler de deneyin. Rüya alemini keşfe çıktığınız­
da sırayla her bir duyunuzla oynayın. Günlük hayatta duyularımızı
arka plana atıp işimize bakarız. Fakat rüyalarımızda tadını çıkarma­
yı öğrenebiliriz.
Mükemmel bir biçimde çalışan duyularımız bedenimize hem
içeriden hem de dışarıdan gelen bilgileri yakalar. Yakalanan bu bil­
gileri değerlendiren beyin, zihnimizde deneyimlediğimiz dünyaya
dair bir model oluşturur. Hepimiz düşünmeyi, algılamayı, inanmayı
ve dünyayı belli bir biçimde modellemeyi öğreniriz. Üstelik bu öğ­
renme sürecinin en önemli bölümü de bebekken yaşanandır. Henüz
fikir yürütmeye başlamadan önce dünyayı modelleme işi otomatik­
leşir. Dolayısıyla gerçek olduğuna inandığımız dramanın kurulmuş
bir setten başka bir şey olmadığını ve içindeki insanların da zihnin
ürünü olduğunu açıkça ortaya seren bilinçli rüyaları keşfettiğimizde
şaşırıp kalıyoruz. Ancak zamanla bu fikre alıştıktan sonra bilinçli
rüyalarımızda duyularımızı kontrol etmek kadar doğal bir şey olma­
dığı gibi oynadığımız bu oyun da enerjimizi artırır.

Rüya televizyonu

Hem bilinçli rüya kaşifi hem de araştırmacı olan Alan Worsley'nin,


l 980'lerin başında "televizyon deneyimleri" adında bir dizi çalış­
maları oldu. 14 Bilinçli rüyalarında rastladığı televizyonu seyretmek
için onu açıp, ses ve renk ayarlarıyla oynayarak kontrol mekaniz­
malarını değiştirmeye dair araştırma yaptı. Televizyonun sese yanıt
verdiğini varsayarak, ona sorular sorup cevap olarak ekranda bazı
görüntüler vermesini bekledi.
Worsley, "Bir bilgisayar videosunun dahili sistemini ("kaydır­
ma'', "gezdirme", "sahneyi anında değiştirme" ve "yakınlaştırma"

166
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

dahil) deneyerek öğrenmeye çalışıyormuş gibi görüntüyle oynaya­


rak keşifler yaptım. Dahası, resim çerçevesi ya da tiyatro sahnesi­
nin kemeri gibi görüntüleri çerçeve içine alarak, uzaklaştırarak, bir
kısmını ayırıp dondurduğum deneyler yaptım ("pencereleme"),"
diyor. 1 5

RÜYA TELEVİZYONU ALIŞTIRMASI


Uyumadan önce zihninizi bu alıştırmayı hatırlamak üzere prog­
ramlayın. Bilinciniz açıldığında yüksek çözünürlüğe, çevresel
ses sistemine sahip bir televizyon arayın ya da yaratın. Rahat bir
yer bulup oturun. Televizyonu açın. Ses, kontrast ve renk ayar­
larını bulup oynamaya başlayın. Sesi arzunuza göre açın veya
kısın. Renk ayarını yapın. Görüntü istediğiniz gibi olduğunda
ekrandan dışarı en sevdiğiniz yemeğin kokusunun süzüldüğünü
hayal edin. Karnınız açsa izin verin yemek gerçeğe dönüşsün.
Bir lokma alıp lezzetine bakın. Kadife yastıklar ve saten pijama
hayal edin. Tüm duyularınızı kullanın. Dünyayı modelleyen te­
levizyonunuzun renk ve kontrast ayarlarıyla oynarken dikkatini­
zi zihninizde olup bitenlere verin.

Bilinçli Rüyaları Yönlendirmek


Rüyamda bir binanın tepesinden düştüğümü görüyorum ve yere
çarpmak istemediğimden binayı bir kayaya dönüştürüyorum. Çalı­
lara ve yeşilliklere tutunarak güvenle aşağıya iniyorum. Aslına ba­
karsanız düşenleri tutuyor ve ayaklarını basabilecekleri çıkıntılar
ve bitkiler hayal etmelerini söylüyorum çünkü "bu sadece bir rüya
ve rüyada istediğin her şeyi yapabilirsin. " Bile bile tehlikeye atıla­
rak risk almanın heyecanını tadıyor, cesur olmanın tadını çıkarıyo-
167
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

rum. Hayatımın en manalı ve ödüllendirici anlarından biriydi. (T.


Z., Fresno, Kalifomiya)

Rüyamda annemin evindeyim, diğer odadan sesler geldiğini duyuyo­


rum. Odaya girdiğimde rüya gördüğüme emin oluyorum. Aklıma ilk
gelen şey odadaki/erle heyecanlı konular üzerine sohbet etmelerini
söylemek oldu, ne de olsa bu benim rüyamdı. Bunu söyler söylemez
odadaki herkes ilgi duyduğum bir konu hakkında sohbete başladı.
Verdiğim diğer emirleri de harfiyen uyguladılar. Olaylar arttıkça
emirlerim de artıyordu. Kontrol bende olduğundan ve yaptıklarım­
dan son derece emin olduğumdan gördüğüm bu bilinçli rüya, yaşa­
dığım en heyecanlı deneyimdi. (R. B . , Chicago, Illinois)

İki hafta önce korkunç bir kasırga tarafından kova/andığım bir rüya
gördüm. Geniş bir sahilin yüksek kayalıklarında, bunun bir rüya ol­
duğunu ve rüyada uçabilmenin tek yolunun da uçabileceğime inan­
mak olduğunu söylediğim bir gruba uçmayı öğretiyordum. Okya­
nustan bir kasırga kopup gelene kadar çok eğleniyorduk. Eskiden
beri rüyalarımda kasırgalar görürüm. Zihnimdeki düşmanlarımdan
biridir.
Kasırga bu defa öncül rüzgarları, şimşekleri ve büyük dalgaları ha­
berci olarak göndermişti. Bir genç, bir köpek yavrusu ve ben bir
süre birlikte koşarak sığınacak bir yer aradık fakat dura dura açık
denizin önündeki kayalığın en ucunda durduk. Neredeyse bilincimi
kaybedecek derecede paniğe kapıldım. Fakat sonra kendi kendime
şöyle dedim: "Dur! Bu sadece bir rüya. Koşarsam kurtulabilirim
ya da kasırgayı başka bir şeye dönüştürebilirim. Kasırga ne çocuğa
ne de köpeğe zarar verebilir. O, benim peşimde. Fakat ne olursa
olsun, kaçmayacağım. Kasırganın içine dalıp nasıl bir şey olduğuna
bakacağım. "
168
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Bunları düşünürken alışılmadık bir güç üçümüzü havaya kaldırarak


şeklimizi şemalimizi değiştirircesine kasırganın ortasına çekti. Yarı
yolda çocuk ve köpek ortadan kayboldu. Kasırganın ortasında par­
layan güzel beyaz ışık içime huzur veriyordu. Hem şekillendirilmeyi
bekleyen canlı bir enerji hem de tekrar tekrar sonsuz şekillere bürü­
nebilen, değişip dönüşebilen bir enerji.. . Müthiş bir canlılık kayna­
ğıydı, müthiş bir hayat. . . (M. H., Newport, Virginia)

* * *

Rüyada harekete geçmek birçok anlama gelebilir - yukarıdaki ör­


neklerde olduğu gibi etrafınıza emirler yağdırabilir, sahneyi değişti­
rebilir, rüyanın tek bir bölümünü keşfetmeyi isteyebilir, istediğiniz
oyundan seçtiğiniz bir sahneyi oynayabilir, rüyanın senaryosunu
tersine çevirebilir ya da konuyu tamamen değiştirebilirsiniz. Her ne
kadar daha önce bilinçli rüyalardan fayda sağlamanın en iyi yolu­
nun rüyayı değil kendi eylemlerinizi kontrol etmek demiş olsak da
kontrolün farklı açılarının rüyalarda deneyimlenmesi bilinçli rüyalar
üzerindeki gücünüzü artıracak, bilinçlilik haline minnettar kalacak­
sınız. Paul Tholey, bilinçli rüyaları kontrol etmenin değişik yöntem­
lerinden bahseder: Uyumadan önce niyetlenmek, telkinde bulunmak,
istemek, içselleştirmek, göz göze gelmek, konuşmak, belli başlı bazı
eylemler ve rüyadaki diğer kişilerden yardım almak. 16
Niyetlenmenin ve telkinde bulunmanın bilinçli rüyaları nasıl
etkilediğini 3 . Bölüm'de görmüştük. İstemenin gücünü kullanarak
rüyaların yönlendirilmesi, sırf isteyerek bilinçli rüyalarını kendi di­
lekleri doğrultusunda etkileyebilen oneironotların örnekleriyle ye­
terince resmedildi. En ilgi çekici tarafı da kişinin içinde bulunduğu
durumun rüyalara yön veriyor olmasıdır. Tholey, kendi araştırma so­
nuçlarına dayanarak şöyle diyor: "Rüya alemi, rüya görenin içinde

169
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

bulunduğu durumla doğrudan bağlantılıdır. Rüya gören karşısındaki


tehditkar figürle cesur bir şekilde yüzleştiğinde, tehdit giderek azalır
ve figür küçülmeye başlar. Eğer gördüğü rüyadan korkuyorsa rüya­
daki figür daha tehditkar bir hale bürünerek hacim olarak büyümeye
başlar."17
Göz göze gelerek yönlendirme yapma, Tholey'nin bilinçli rüya
eylemleri modellemesinde önemli bir yer teşkil eder. Kendi araş­
tırmalarını delil olarak sunduğu tezinde, doğruca gözlerinin içine
baktığı tehditkar figürlerin korkutuculuğunu yitirdiklerini söylüyor.
Sözlerle etkileme konusundaysa şöyle diyor: "Kişi, konuşarak rüya
figürlerinin görünüm ve davranışlarını değiştirebilir. "Sen kimsin?"
gibi basit bir soru, rüya figüründe görünür bir değişiklik meydana
getirir. Bu yöntemi kullandığınızda yabancı figürler tanıdık kişilere
dönüşür. Kendini keşfetmek arzusunda olan kişi, rüyada gördüğü
figürle sohbet ederek yüksek bilinç seviyesine ulaşabilir; bilincin,
rüyanın işaret ettiği manayı açığa çıkarması."18
Dönmek, uçmak ve zemine bakmak, yönlendirme yapmada kul­
lanılabilecek belli başlı eylemlere örnektir. Bu davranışlar bilinci sa­
bitler, genişletir veya uzatır. Rüyanızı etkileyen diğer rüya figürleri
cevaplar bulup, zorlukların üstesinden gelmenize veya sadece eğle­
menize yardımcı olabilirler. Tehditkar rüya figürleriyle uzlaşmakla
dengenizi bulur, potansiyelinize erişebilirsiniz. 1 1 . Bölüm, bilinçli
rüyalardan bu anlamda nasıl faydalanabileceğinizi anlatıyor.

Rüyalarda Bir Yerlere Gitmek


Bilinçli rüyalardan azami derecede fayda sağlamanın temelinde,
rüya aleminde yolunu bilmenin önemi yatar. Bu yöntemi, bilinçli
rüyalarınızda bir yerlere gitmek, aradığınız kişiyi bulmak veya belli
bir duruma ulaşmak için kullanmak isteyebilirsiniz. Yöntemi uygu-

170
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

lamak için yapmanız gereken tek şey seçtiğiniz konu hakkında rüya
görmeyi arzulamaktır. Buna genellikle "rüya kuluçkası" diyoruz.
Tarih boyunca, rüyaların değerli bilgelik kaynağı olduğuna inanan
sayısız toplum tarafından kullanılmış zaman ötesi bir yöntemdir.
Eski Yunan' da insanlar cevaplar alabilmek veya iyileşmek için rüya
mabetlerini ziyaret ederek orada uyurlarmış.
Tabii ki istediğiniz rüyayı oluşturmak için rüya mabetlerine git­
menize gerek yok - gerçi uyuyacak olanlara görmek istedikleri konu
üzerine yoğunlaşmalarına yardımcı da olabilir. İşin sırrı şu; uyuma­
dan önce isteğinizi veya sorunuzu zihninize kazımayı unutmayın.
Bunun için görmek niyetinde olduğunuz rüyaya dair kısa ve basit
bir cümle kurun. Kitabın amacını göz önünde bulundurarak rüya­
da bilincinizin açılmasını da istiyorsanız, niyet cümlenize bunu da
eklemelisiniz. Sonrasında yapacağınız tek şey istediğiniz konuyla
ilgili bilinçli bir rüya gördüğünüzü hayal etmek. Uyumadan önce
aklınızdaki son şey niyetiniz olmalı. Takip eden alıştırma bu süreçte
size yardımcı olacaktır.

ALIŞTIRMA: BİLİNÇLİ RÜYA TASARLAMAK


J. Niyetinizi belirleyin
Yatmadan önce, rüyanızda görmek istediğiniz konuyla ilgili bir
cümle kurun; "San Francisco'yu ziyaret etmek istiyorum." Cüm­
leyi bir kağıda yazın veya hayalinizde resmedin. Cümleyi ve (var­
sa) hayalinizdeki resmi hafızanıza kaydedin. Görmeyi arzuladığı­
nız rüyada yapmak istediğiniz belli bir eylem varsa ("Arkadaşıma
onu sevdiğimi söylemek istiyorum,") bu aşamada oluşturun. He­
def cümlenizin altına "(Yazdığım cümleyle ilgili) rüya gördüğüm­
de rüyada olduğumun farkına varacağım," yazın.

1 71
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

2. Yatın
Başka herhangi bir şeyle meşgul olmadan uyumak üzere ışıkları
kapatın ve yatın.

3. Bilinci yakalamak için cümlenize ve niyetinize odaklanın


Kurduğunuz cümleyi veya hayalinizde oluşturduğunuz resmi ha­
fızanızda canlandırın. Seçtiğiniz konuyla ilgili bilinçli bir rüyada
olduğunuzu hayal edin. Gördüğünüz rüyada yapmak istediğiniz
başka bir şey daha varsa bilinciniz açıldıktan sonra bu eylemini­
zi de gerçekleştirdiğinizi hayal edin. Uyuyana kadar cümlenize
ve bilincinizin açılacağı fikrine yoğunlaşın. Niyetinizle uykunun
arasına başka hiçbir düşüncenin girmesine izin vermeyin. Olur
da düşünceleriniz başka bir yöne kaymaya başlarsa, dikkatinizi
tekrar cümlenize vererek bilinçli olma niyetinize yoğunlaşın.

4. Bilinçli rüyanızda niyetinizi arayın


Bilinçli rüyalar alemine adım attıktan sonra niyetinizi yerine
getirin. Aklınızdaki soruları yöneltin, kendinizi ifade etmenin
yollarını arayın, yeni tutumunuzu tecrübe edin ya da içinde bu­
lunduğunuz durumu keşfedin. Hissettiklerinizin farkına varın,
rüyanın tüm ayrıntılarını gözlemlediğinizden emin olun.

5. Hedefinize ulaştığınızda uyanıp rüyanıv hatırlamayı unutmayın


Rüyanızda sizi tatmin edecek bir cevaba ulaştıktan sonra bu bö­
lümün başında anlatılan yöntemlerden birini kullanarak uyanın.
Uyanır uyanmaz, en azından rüyanızın çözüme yönelik olan kıs­
mını defterinize not edin. Sorunuza bir yanıt bulamamış olsanız
da rüyanız dağılmaya başladığı an uyanın ve hatırladığınız her
şeyi not edin. Daha sonra rüyanız üzerinde düşünürken ceva­
bın rüyanın içinde saklı olduğunu fakat o esnada göremediğinizi
fark edebilirsiniz.

172
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

Yeni sahneler yaratmak

Rüyalarımda bu seviyede bilinçli olabilmek, objelerin şeklini ve


yerini istediğim gibi değiştirmeme izin veriyor. Rüya imgelerinin
güneşten erirmişçesine ortadan kalkıp, etrafınızdaki her şeyin bir
dönüşüme uğrayıp, ardından hareketlenerek canlı renklere/enerji­
ye/ışığa dönüşmesini seyretmek harika bir his. Bunu sözlere nasıl
dökerim bilemiyorum. Ardından rüyanın içindeki bu malzemelerden
yepyeni bir sahnenin şekillenmesi, zihnin protoplazmik modelleme
hamuru sanki. (M. H., Newport News, Virginia)

İstediğimiz rüyayı görmenin başka bir yolu da, söz konusu durum
veya kişiyi bilinçli rüyanızda aramak veya ortaya çıkmasını rica
etmektir. Diğer çalışmalarda ıiiyalara etkide bulunmanın yanlış ol­
duğunu okuyabilirsiniz. Bazı araştırmacılar, ıiiyaların ehlileştirilme­
mesi gereken psikolojik "yabani bölgeler" olduğuna inanır. Fakat 5.
Bölüm'de de gördüğünüz gibi ıiiyalar, farkında olun ya da olmayın .
sizin bilgi birikiminizden, eğilimlerinizden ve beklentilerinizden do­
ğar. Rüyanızdaki etmenleri bilinçli bir şekilde değiştirmek yapay bir
durum değildir; rüya üretme mekanizmasını, zihnin daha üst seviye­
lerini kullanarak harekete geçirmektir. İlham kaynağı rüyaları, ken­
dinizi keşfetmenin yanında sorunlarınıza cevaplar bulmak, uyanık
hayatınıza ait arzularınızı gerçekleştirmek için de kullanabilirsiniz.
Ayrıca rüya sahnelerini istediğiniz yönde değiştirmekle imgele­
me gücünüzü geliştirebilirsiniz . .istediğinizde Manhattan' daki bir
kokteyl partisinden oluşan ıiiya sahnesini Mars kanallarına dönüş­
türebildiğinizi görmek, ıiiyaların zihnimize ait modeller olduğunu
anlatmaya çalışmaktan çok daha etkili olacaktır.
Rüyalarınızı çıkarlarınız doğrultusunda değiştirebileceğinizi bilmenin
kazandıracağı ustalıkla, rüyalarınızda korkmadan istediğiniz yere güven­
le seyahat edebilirsiniz. Bu noktadaki gücünüzün sınırı, düşünebildiğiniz

173
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

kadardır. Sadece istemekle çoraplarınızın rengini değiştirebilir, gün batı­


mının tekrar tekrar yaşayabilir ya da başka bir gezegene veya cennet bah­
çesine süzülebilirsiniz. Aşağıda, rüyalarınızı yönetmekle ilgili birkaç alış­
tırma bulacaksınız. Henüz, kendinize uygun bulduğunuz bir rüya sahnesi
değiştirme yöntemi hangisidir bilemediğimizden takip eden alıştırmaları
birer ipucu olarak kabul edin ve kendi yönteminizi geliştirin.

Yeni bir rüya sahnesine dönüş yapmak

Rüyamda, dönüş yöntemini uygulayarak okuduğum kitabın bir sah­


nesine gitmek istedim. Kitabın gizemini çözmeyi istiyordum. Hede­
fime ulaştım. Kitabın başından hedeflediğim sahneye kadar sırayla
tüm karakterlerle tanıştıktan sonra kitabın başka bir bölümünde ki­
tabın sihirbaz kahramanıyla beraberken, bu kahraman birden koş­
maya başladı, sıçrayarak bir dağ kalesinin üzerinden geçtikten son­
ra bir şahine dönüşüp düşmanlarından kaçtı. Aynı şekilde ben de bir
şahine dönüştüm. Karakterlerin tarzında giyinip konuşarak kitabın
gizemini çözmede aktifrol üstlendim. (S. B., Salt Lake City, Utah)

Dönüş yöntemi, bilinçli rüyanızdan uyanmanıza engel olmaktan


çok daha fazlasını yapabilir. İstediğiniz rüya sahnesine girmenize de
yardımcı olur. Aşağıda bunu başarmanın yolunu bulabilirsiniz.

ALIŞTIRMA:
YENİ BİR RÜYA SAHNESİNE DÖNMEK

1. Bir hede/seçin
Uyumadan önce, bilinçli rüyanızda "ziyaret etmek" istediğiniz
kişi, zaman ve yeri belirleyin. Ziyaret etmeyi hedeflediğiniz kişi
veya yer hayali olabileceği gibi geçmişe, şimdiki zamana veya

174
Bilinçli Rüyaların İlkeleri ve Uygulamaları

geleceğe ait de olabilir. Mesela, "Padrnasarnbhava, Tibet, 850"


veya "Stephen LaBerge, Stanford, Kaliforniya, şimdiki zaman"
ya da "torunum, evde, yıl 2050."

2. Hedefinizi ziyaret edeceğinizi aklınıza kazıyın


Hedefinizi bir cümle haline getirip yazın ve hayalinizde ziyare­
tinizi canlandırarak akşam rüyanızda bunu gerçekleştireceğinizi
aklınıza kazıyın.

3. Bilinçli rüyanızda hedefinize varmak için dönün


Niyetinizden dolayı kendinizi hedeflediğiniz yerde fakat bilin­
ciniz kapalı bir şekilde bulabilirsiniz. Oysa doğrusu, önce bilin­
cinizin açılması ve ardından hedefinizi aramaktır. Bilinçli rüya­
nız sönmeye yüz tuttuğunda, uyanacağınızı hisseder hissetmez
kendi etrafınızda dönmeye başlayın ve kendinizi canlı bir rüya
sahnesinde - ziyaret etmeyi hedeflediğiniz kişi, zaman ve yerde
- bulana kadar hedef cümlenizi tekrarlayın.

ALIŞTIRMA:
SAHNEYİ ORTADAN KALDIR, KANALI DEGİŞTİR

Bu yöntemi dönmek ve uçmak gibi büyülü yöntemlerin tersi olarak


farz edin. Rüyadaki sizi yeni, egzotik yerlere göndermektense çev­
renizi istediğiniz mekana dönüştürün. Ufak ayrıntılardan başlayarak
büyük değişimlere doğru gidin. Sahneyi önce yavaş sonra aniden
değiştirin, önce inceden inceden, sonra belirgin bir şekilde. Gördü­
ğünüz her şeyin "zihninizin modelleme hamuru olduğunu" ve sonsuz
şekillere bürünebileceğini aklınızdan çıkarmayın. Bazı oneironotlar,
Alan Worsley'nin rüya televizyonu örneğini geliştirmişler. Sahneyi
değiştirmek istediklerinde rüyanın büyük, üç boyutlu bir televizyon­
da geçtiğini hayal ediyor ve kumandayı ellerine alıyorlar.

175
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

İmkansızı Gerçekleştirmek
Bir partide olduğumu görüyorum ve sıkıldığım bir noktada geri
çekilip baktığımda rüya gördüğümün farkına varıyorum. O andan
itibaren her kim eğleniyorsa onun yerine geçiyorum. Önceleri seçi­
mimi sadece kadınlar arasından yaparken bir an kendi kendime, ne
de olsa bir rüyadayım, neden erkek olmanın nasıl bir his olduğunu
deneyimlemeyeyim diye düşünüyorum. Öyle de yapıyorum. (B. S.,
Albuquerque, New Mexico)

Uyanık hayatımızda sınırlara alışığız. Yaptığımız her şey için nasıl


davranılıp davranılmayacağına dair kurallar ve hangi davranışın daha
mantıklı olduğuna dair görüşler vardır. Bilinçli rüyaların en keyifli
özelliklerinden biri sonsuz ve kıyaslanamaz özgürlüğüdür. Rüyalarına
uyananlar, hayatlarında ilk kez sınırlarından tamamen kurtuluyorlar.
İstedikleri her şeyi yapabilir veya deneyimleyebilirler.
Rüyalarınızda, uyanık yaşamınızda mümkün olmayan duyguları
ve fantezileri yaşayabilirsiniz. Hayallerinizdeki kişiyle karşılaşabi­
lirsiniz. Fakat o kişinin kendisi de olabilirsiniz. Rüya görenler, için­
de bulundukları bedenle sınırlı değillerdir. Çok güzel bir bahçeye
hayran olabilirsiniz ya da bahçedeki güzel bir çiçek olabilirsiniz.
Alan Worsley, kendini ikiye ayırmak ve kollarını kafasının içinden
geçirmek gibi garip denemeler bile yapmıştır. 19 Oneironotların çoğu
duvarlardan geçmek, suda nefes almak, uzaya seyahat etmek veya
uçmak gibi deneyimleri yaşıyorlar. Normal kıstaslarınızı unutun;
sadece rüyalarda olabileceğiniz veya yapabileceğinizin peşinden
koşun.

176
7

Macera ve Keşifler

Dileklerin Gerçekleşmesi
Birkaç yıl önce kilo vermeye uğraşıyordum. Rüyamda manav, pasta­
ne veya restoran gibi bir yerde olduğumu, etrafımın çeşitli yiyecek­
lerle çevrili olduğunu görüyordum. Rüyada olduğumu bildiğimden
canım ne isterse yiyordum. Tıka basa önümdeki ziyafetin tadım çı­
karıp, her şeyin tadına baktım. Gördüğüm bu tür rüyalarla iştihamı
tatmin etmeye başladım. Asla patlayacak raddeye gelmeden doymuş
bir şekilde uyanır, gün içinde yeme ihtiyacı hissettiğimdeyse kendi­
me "Nasıl olsa bu gece rüyamda yerim, " diyor ve öyle de yapıyor­
dum. (C. C., Cotati, Kalifomiya)

Hayatım boyunca hep profesyonel bir dansçı olmak istemişimdir,


1 77
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

özellikle bir balerin. Fakat annem, beraberinde getireceği zorlu


çalışmalar ve yaşam tarzı yüzünden hep hevesimi kırmıştır. Zaman
içinde ben de vazgeçip ciddi bir şekilde dans etmeye kalkışmadım.
Fakat içimdeki arzu hiç sönmedi ve gördüğüm veya öğrendiğim yeni
hareketleri rüyalarımda deneyerek harika deneyimler yaşadım. (B.
Z., Salt Lake City, Utah)

Arzularımızı rüyada tatmin etme unsuru konuşmamızın derinlikle­


rinde yatar; "rüyalarımızın erkeği" veya "rüyalarımızın evi" hakkın­
da konuşur ve "en güzel rüyaların gerçek olsun" gibi temennilerde
bulunuruz. Bu benzetmeler, rüyaların, kalbimizin derinlerinde, uya­
nık hayattan bir açıdan da olsa farklı olduğunun bilincinde olduğu­
muzu gösteriyor - rüyalarınızda en çılgın fantezilerinizi yaşayabilir,
dileklerinizi yerine getirebilir ve uyanık hayatınızda imkansız olan
mükemmellik ve coşkuyu deneyimleyebilirsiniz.
Sindirella rüyalarında prensiyle buluşabilir, mahkumlar rüyala­
rında özgürlüğün tadını çıkarabilirler; yürüyemeyenler yürüyebilir
ve yaşlılar istedikleri kadar gençleşebilir - uyanık hayatta ne kadar
imkansız görünürse görünsün herkes dileklerini gerçekleştirebilir.
Gerçek hayatın kendisi olmasa da tatmin edilen arzuların hisset­
tirdiği duygular "sadece rüya olmasına" rağmen aynı yoğunluk ve
derinliğe sahiptir. Psikolog Havelock Ellis'in dediği gibi, "Uyanana
kadar rüyalar gerçektir, yaşadığımız hayat bundan farklı mı?"1
Rüyalarınızı şekillendirmeyi başarabildikten sonra dileklerinizi
gerçekleştirmeniz çok doğaldır. Güzelim kırsallarda keyifle uçmak,
gönlünüzün arzuladığıyla sevişmek, görkemli ziyafetler çekmek,
gökyüzünden aşağıya coşkulu inişler gerçekleştirmek, güç ve başarı
deneyimleri ve bilinçli rüyalarda mümkün olabileceğini hayal ede­
bildiğiniz her şey . . . Psikolog Ken Kelzer'in bilinçli rüyası, rüyada
bilinçli olmanın keyfini çok güzel bir şekilde gözler önüne seriyor:

178
Macera ve Keşifler

... Uzun bir rüyada, eski otel odasına benzeyen bir ) erde, yatakta
uzanıyorum... Bütün bedenimi uzunlamasına, iyice gererek uçmaya
başlıyorum. Ayaklarım, pirinç yatağın ayak kısmındaki aralıklardan
dışarı taşıyor ve zahmetsizce, hiçbir çaba sarf etmeden yatağı yer­
den kaldırıyorum. Kısa süre içinde yatakla birlikte odanın içinde
uçarken oteldeki diğer odaları keşfetmenin yollarını arıyorum. Bir­
den rüya gördüğümü fark ediyorum ve hissettiğim bilindik, hoş kı­
pırtılarla coşkuya kapılıyorum... "Güzel rüya kaşifi, uyan, yıldızlar
ve çiğ damlaları seni bekliyor, " diye şarkı söylemeye başlıyorum.
Şarkımı sonsuz bir keyifle, tüm kalbimle söylüyorum. Söylerken bir
müzik kutusundan gelen sesi duyuyorum. Ben arka arkaya sözlerini
tekrarladıkça müzik kutusu sesime, sesimin ayarına, hızına ve rit­
mine uygun bir şekilde "Güzel Rüya Kaşifi 'ni " çalıyor. Bilincimin
açılmasının harika bir şey olduğunu hissediyorum ve "Güzel Rüya
Kaşifi 'nin " bana çok uygun bir şarkı olduğunu anlıyorum...
Sonra üzerimde birçok harika renk ve parıldayan ışıklar görü­
yorum. Her yerde yüzlerce gökkuşağı; küçük spektrumlar; beyaz,
spiral şeklinde uçuşan ışıklar ve dönen bir sürü küçük, parlak obje
görüyorum. Bu baş döndürücü müzik, renk ve ışık gösterisi karşı­
sında keyfim katlanıyor. Duyularıma mükemmel bir ziyafet sunan
minyatür bu saykodelik ışık gösterisi, bu güne kadar gördüklerim
arasında en zevklisi, en zari.fi ve en coşkulusu.. 2
.

Hadi siz de kendinizi bu keyfin içine bırakın. Kendinizi iyi hissede­


ceksiniz. Sunduğu onca faydanın yanında eğlendiğinizi de görecek­
siniz. Psikolog ve filozoflar günlük keyif ve zevklerin sağlığınız için
iyi olduğunu söylüyorlar. Aynı şekilde eğitmenler de içinde eğlence
olan konuları öğrenmenin daha kolay olduğunu görmeye başladılar.
Robert Omstein ve David Sobel, keyif almanın sağlığınızı iyi
yönde etkilediğine dair sayısız açıklamaların bulunduğu Healthy

179
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Pleasures ("Sağlıklı Hazlar") adında bir kitap yazdılar.3 Haz duy­


manın ve kendimizi iyi hissettiren eylemlerde bulunma arzusunun
hayatımızı daha mutlu ve sağlıklı kıldığını söylüyorlar. En mutlu
insanlar keyifli durumlardan hoşlanan, keyifli durumları arayıp bu­
lan kendilerinin bir parçası haline getiren insanlardır. Hoş ve keyifli
deneyimler düşük kan basıncına, kalp hastalıklarına iyi geldiği gibi
kanseri de önleyebilir, bağışıklık sistemini güçlendirerek acı eşiğini
yükseltebilir. Keyif çatmak için zamanlarının olmadığını söyleyen­
ler vardır. Yatağınıza uzanıp uyuduğunuzda rüyada keyif çatmak
için bol bol zamanınız olacaktır. Rüyalarınızda bilinçli olmayı öğ­
renmekle, hayal edebileceğiniz tüm keyif ve zevkleri bulabileceği­
niz sınırsız bir eğlen<:e parkına kavuşursunuz. Üstelik giriş ücretsiz
ve sıra yok!
Oyun ve keyifü faaliyetlere zaman ayırarak bilinçli rüyalarınızda
ustalaşmanın yollarını öğrenebilirsiniz. İstediğinizde bilinçli rüyala­
ra adım atabilmeyi öğrendikten sonra hayatınızı birçok yönden ge­
liştirme imkanına sahip olacaksınız. Takip eden bölümler bilinçli rü­
yalarınız vasıtasıyla nasıl yeni beceriler edineceğinizi, korkularınızı
yeneceğinizi, zihinsef esnekliğinizi geliştirebileceğinizi ve kendini­
zi nasıl gerçekleştirebileceğinizi gösterecek. Unutmamanız gereken
bir şey daha var ki bilinçli rüyalarınızda yerine getimıek istediğiniz
"ciddi" görevleri eğlenerek de gerçekleştirebilirsiniz. Zaman içinde
sizin için kolay ve eğlenceli bir hale bürünen bilinçli rüyalar, uya­
nık hayatınıza yönelik yeni şeyler öğrenip deneyimlediğiniz ideal
ortamlar olacaktır.
Birçokları için bilinçli rüyalar, dileklerini gerçekleştirebilecekle­
ri bir ortam olmanın yanı sıra hayatlarını da zenginleştirecektir. Fa­
kat her şey buraya kadar değil. Rüyalar hakkında daha fazla bilgiye
sahip olabilmek, dahaı derinlere inmek ve daha yükseklere çıkmak
istediğinizde, bilinçli rüyalarınızı kullanarak sorunlarınıza çözüm-

180
Macera ve Keşifler

ler üretebilir, daha pratik amaçlar doğrultusunda kullanabilirsiniz.


Diğer taraftan, imkansızı imkan dahiline almanıza yarayacak bu ko­
valamacaya girişmeden önce, derinlerde yatan temel dürtülerinizin
dikkatinizi dağıttığını göreceksiniz. Dolayısıyla rüyalarınızda bi­
linçli olmayı öğrenmeye başladığınızda, keyif alemine bırakıp me­
rak ettiklerinizin peşinde koşmaktan kendinizi alıkoymayın.

Rüyada Cinsellik

Orgazma ulaşmam büyük oranda yaşadığım stres ve endişeye bağ­


lıdır. Son birkaç aydır üst üste gelen endişelerin ardından haz alma
becerimi tamamen yitirdim. Bunun eşime olan hislerimle veya eşi­
min yaptığı (ya da yapmadığı) şeylerle bir ilgisinin olmadığını bili­
yordum. Cinsel anlamda tatmin olamamanın yarattığı bunalım stre­
simi daha da artırdı. Fakat sonra bir akşam şu rüyayı gördüm:
Bir korkufilminin deneme çekimindeydim. Perili bir ev ya da terk
edilmiş manastır görünümünde bir yerdeyim ve korkunç bir şeyle­
rin olacağını düşünüyordum. Perili olduğunu düşündüğüm ev, ben
yürüyüş yaparken büyük, parlak ışıklarla aydınlatılmış çok katlı bir
mağazaya dönüşüyordu. Bunun kötü bir oyun olduğunu sandım; in­
sanları tuzağına düşürerek korkunç planını uygulayacak. İçeri girip
her yeri gözden geçirmeye başladım. Her şey normal görünse de her
yeri inceleyerek beklenen tehlikeyi arıyordum.
Tam o sırada bunun bir kabus olduğu ve korkularımla yüzleşmem
gerektiği düşüncesi doğdu. Bu düşünceyle beraber tüm bakış açım
değişti ve büyük bir merakla sahneye döndüm, içeri süzülürken ne
tür zorlukların ve ilginçliklerin olabileceğini görmeye çalışıyordum.
Odanın bir köşesinde bazı insanların kamerayı döndürdüklerini ve
ekranın diğer duvarda olduğunu fark ettim. Ekrana çıkma isteğime
yenik düştüm ve kameranın önüne dikildim. Düşüncelerim cinselliğe
181
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

kayıyor ve kendimi ekranda görmek istiyordum. İlk başta kamera­


nın, beni sadece giyinik ve belden üstümü arka plandan gösterece­
ğini düşünüyordum. Fakat bir süre sonra doğru açıyı yakaladım ve
pantolonumu çıkarmaya koyuldum. Hızla yoğunlaşan bir cinsel he­
yecana kapıldım ve birkaç saniye içinde harika bir orgazm yaşadım
- iki ay içinde ilk kez. Çok geçmeden zevk almış vaziyette uyandım.
Rüyayı takip eden akşam, iki ay içinde ilk kez uyanık hayatımdaki
orgazmı yaşadım. Takip eden haftalarda, endişe yaratan durum baki
olmasına rağmen, istediğim an doyuma ulaşabildim. (A. L., Santa
Clara, Kalifomiya)

Federal hapishanede yatan bir mahkUmum. Rüyada bilinçli olmaya


dair makalenizi ilk okuduğumda çok heyecanlandım çünkü ben de
istediğim an bunu başarabiliyordum. Benzer deneyimleri rüyala­
rımda yaşamış ve çok hoşlanmıştım. Bu beni hapiste tutulma fikrin­
den uzak/aştırıyor.
Böyle rüyalarımdan birinde her şeyi bilinçaltımın yarattığınıfark
ettim ve istediğim takdirde ortamı değiştirip isteklerime ulaşabile­
ceğimi anladım. Birkaç dakika yapmak istediğim şeyler hakkında
düşündüm. Birden aklıma yıllardır çok istememe rağmen bir kadınla
birlikte olmadığım geldi, sadece bir rüya da olsa her şey gerçeğine
çok benzediğinden arada birfark olmayacaktı.
Orada öylece otururken karşımdaki iki adama baktım ve bunun
sadece bir rüya olduğunu söyledim. Sonra onlara bir süredir hapiste
olduğumu ve birlikte olmak için bir kadın istediğimi söyledim. Kar­
şılık vermeden bana delirmişim gibi baktılar. Üzerinde düşünmeye
başladığım arzumu tekrarladım. Daha sonra masadaki adam diğer ·

odaya gitmemi söyledi. Ayağa kalktım, diğer kapıya yöneldim ve


içeri girmeden önce isteğime yoğunlaştım.
Artık odanın içindeydim. Daha önce rüyalarıma giren bir kadın
182
Macera ve Keşifler

yatağa uzanmıştı. Üzerimdekileri çıkarıp onunla birlikte yatağa gir­


dim. Cinsel ilişki süresince bilincimin açık olması üzerinde yoğun­
laştım çünkü daha önceki benzer rüyalarımda paniğe kapıldığımdan
rüyam çabucak siliniyordu.
Cinselliğimizin her anma tam birfarkında/ık hakimdi, başından so­
nuna kadar. Bittikten sonra yatakta kendi tarafıma yuvarlandım. Başım
yastığa değdiğinde, genellikle bu tür rüyalardan uyanmama sebep ka­
ranlığa doğru kaydığımı hissettim. (D. M., Terre Haute, Indiana)

Bilinçli rüyamda Fransa 'nın kırsalında, her zaman tanışmak isteyip


bir türlü fırsatını yakalayamadığım (ve uzun yıllar kendisini arzula­
dığım) aktör Michael York ile birlikte ata biniyoruz. Akşamüzeri ol­
muş ve biz, kokusunu yoğun olarak hissettiğimiz mükemmel bir çiçek
bahçesinin içinde yürümek üzere atlarımızdan iniyoruz. Ardından
giriştiğimiz "çiçek savaşı " uzanabileceğimiz bir yatağa dönüşüyor,
üzerimizden esen serin rüzgarın altında sevişiyoruz. Atlarımıza bi­
nerek bir şatoya gidiyoruz; ağzımdan çıkan her emri tamı tamına
yerine getiriyor.
Şatoya vardığımızda Michael atları bağlamak üzere ahıra götü­
rüyor ve ben de üst katta, gökyüzünü seyredebildiğim cam tavanlı ve
platinle çevrelenmiş gömme küvetin olduğu, yüksek mermer duvar­
lı banyoya gidiyorum. Mükemmel bir şekilde hazırlanmış köpüklü
banyoya girer girmez Michael 'ı çıplak ve benimle birlikte küvete
girerken düşünüyorum ve karşımda beliriveriyor.
Etrafımızı saran suyun içinde birbirimizin kollarında uyuyakal­
dığımız uzun bir banyodan sonra yatak odasına geçerken kırmızı
şarap (Margaux '73), kraker ve reçel hayal etmemle birlikte önü­
müzde beliriveriyor. Yumuşak, beyaz saf ipekten kalın çarşaflara sa­
rınıyoruz. Tam şarabı yatağa aldığımızda uyanıyorum. (J. B., Long
Island, New York)

183
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Özgürlükler ülkesinden bekleneceği üzere çoğu kişinin bilinçli


rüyası cinsellik üzerinedir. Deneyimli bir bilinçli rüya kaşifi ve rüya­
lar üzerine yazdığı kitaplarla saygınlık kazanmış psikolog ve yazar
Patricia Garfield'e göre "Orgazm, bilinçli rüyaların doğal bir parça­
sıdır; kendi tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki bilinçli
rüya haz veren bir deneyimdir." Rüyalarının üçte ikisinin cinsel içe­
rikli olduğunu ve bu bilinçli rüyaların yarısının uyanık yaşamındaki
orgazmlar kadar, hatta belki daha da iyi orgazmlarla sonuçlandığının
altını çiziyor. Garfield, Pathway to Ecstasy ("Kendinden Geçmenin
Yolu") isimli kitabında bilinçli rüyalarındaki orgazmları "çok derin"
bir yoğunluk olarak tarif ediyor; kendini "ruh ve bedeninin sarsıldığı
patlamalar. . . Sadece bazı uyanık zamanlarda hissedilen tamamlan­
ma duygusu" içinde buluyor.4
Bilinçli rüyaların cinsellik için çekici bir yatak olmasının hem
psikolojik hem de fizyolojik sebepleri vardır. Fizyolojik sebebini
açıklamak gerekirse, Stanford' da yaptığımız çalışmalar bilinçli rü­
yaların, vajinal bölgede kan dolaşımının arttığı ve penil ereksiyonun
oluştuğu REM sürecinin en faal döneminde devreye girdiğini göste­
riyor. Bu fizyolojik etki, bilinçli rüya görenlerin her türlü sosyal kı­
sıtlamalardan özgür olduğu gerçeğiyle birleştiğinde, bilinçli rüyaları
cinselliğin sık yaşandığı bir deneyim haline getiriyor.
Bu buluşlar doğrultusunda bilinçli rüyaların cinsel terapistler
için yeni bir araç olabileceği düşüncesi doğmakta ve psikoseksüel
(bazı iktidarsızlık durumları, erken boşalma, orgazm olamama vs.)
rahatsızlıklardan mustarip hastalar için de yeni bir umut kapısı açıl­
maktadır. Bilinçli rüya görenlerin keşiflerinden doğan birçok yeni
fikir gibi, bu fikir de henüz test edilmemiş ve araştırmaya açık bir
alandır. Yine de, yukarıda yer alan ikinci örneğe baktığımızda bi­
linçli rüyaların hapis yatanlara, tecrit edilmişlere veya uyanık hayat-

184
Macera ve Keşifler

ta hareketlerini kısıtlayan herhangi bir engeli qlanlara cinselliklerini


yaşayabilecekleri bir alan sunduğu çok açıktır.
Rüyada yaşanan cinselliğin önemi çeşitlilik arz eder. Bazıları
için sadece keyifli anlan temsil ederken, diğerleri için kişilikleri­
nin farklı açılarıyla birleşmek demektir. Samuel Pepys'in günlüğüne
kaydettiği 1 5 Ağustos 1 665 tarihli rüyası gibi spekülasyonun başlan­
gıç noktası bile olabilir:

. . .Lady Castlemayne kollarımdaydı ve arzuladığım her türlü cilve


oyununu oynamama izin tanıyordu ki bunun uyanık hayatıma ait
olamayacağını, gördüğümün bir rüya olduğunu, bundan büyük zevk
aldığıma göre de mezarlarımızın içindeyken ne denli mutlu olabi­
leceğimizi . . . Rüyalar görüp, hele de bunun gibi rüyalara dalarsak
eziyet çektiğimiz şu zamanın aksine ölümden korkmamıza da gerek
kalmazdı.

Rüya Gerçekliğini Keşfetmek ve Yakından


Gözlemlemek
Bir bahçedeyim ve uçabildiğim için harika hissediyorum, büyük bir
keyif alıyorum. Birçok hava akrobasisi deneyerek zaman geçirirken
deneyimlediğim özgürlük, tarif edilemez. Bahçeyi yakından sey­
retmenin zevkine dalmak için alçalıyorum ki yalnız olduğumu fark
ediyorum. Bu farkında/ıkla birlikte yatakta rüya gördüğümü anlı­
yorum. Rüyadaki bedenimin gerçekliği karşısında büyüleniyorum
ve "gerçek olup olmadığımı anlamak için kendimi çimdik/emekten "
zevk alıyorum. Bir insan kendini uyanıkken ne kadar gerçek hisse­
derse o kadar gerçek hissediyorum! Konuyu ciddi anlamda düşün­
meye karar veriyorum ve bahçenin köşesindeki bir kayanın üzerine
oturuyorum. Aklıma gelen ilk düşünce şu: "Kişinin rüyada erişe-
185
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

bildiği bilinçlilik seviyesi uyanık hayatındaki bilinçlilik seviyesi ile


doğrodan orantılı. "
Rüyada böylesi karmaşık ve somut bir sonuca varabilme yetene­
ğim karşısında afallıyorum ve uyanıkken yapılması mümkün olma­
yan bir açıdan uyanık hayatımı incelemeye başlıyorom. Böyle bir
şeyi rüyada yapabildiğim için şaşkınlığım bir kat daha artıyor ve ko­
nuyu daha da derinlemesine kavramaya başlıyorom. Kalklp çevremi
incelemeye karar veriyorom. Bahçenin bir sahne olduğunufark edi­
yorom. Bütün çiçekler canlı renklerde ve küçük ayrıntılarına kadar
bağımsız olarak ayakta duran panellere resmedilmiş. Bir sanatçı
olarak karşımda gördüğüm yetenekten etkileniyorom. Sonra, .floke
edilmiş kırmızı duvar kağıdı kaplı bir koridordan "sahne arkasına "
geçiyorom. Hala rüyada olduğumun bilincinde gördüğüm ayrıntılar
karşısında şaşırıyorom ve nasıl bir his olduğunu anlamak için duvar
kağıdının .floke yüzeyine dokunuyorom. Koridoron sonunda bir kü­
tüphane var ve ben kitapların adlarını okuyabildiğim, deri ciltlerini
hissedebildiğim ve üzerilerindeki resimleri görebildiğim için yine
hayretler içindeyim. (D. G., Woodland Hills, Kaliforniya)

Gün ışığının aydınlattığı, düz kır yolunda araba kullanırken bir sa­
niye içinde etraf karardı. Neredeyse önümdeki traktörün arkasına
çarpacaktım. Bir süre, gittikçe yükselen dağ yolunu çıkan traktörü
takip ettim. Sonra bir ara sağa baktığımda yolun sağ tarafına çekil­
miş başka bir traktöre rastladım. Yolda ilerledikçe dağın kenarında
uzunlamasına durmuş başka bir traktör daha gördüm. Gözlerimi
traktörden ayırıp önümdeki yola baktığımda arabam kendiliğinden
ateşlenerek nefes kesen bir heyecanla uzaya doğro yol almaya baş­
ladı. Yanımda uyuyan kocamın nefes alışverişlerini duyduğumdan,
yatakta yattığımın ve rüya gördüğümünfarkındaydım. Uzayın içinde
inanılmaz hızda seyahat eden, coşkulu bir ışık noktasıydım. "Evet,
186
Macera ve Keşifler

evet! " diye bağırıyor, çevremi 360 derecelik bir açıyla görebiliyor­
dum. Sağ önümde ışıklarla yıkanan gezegenimizi görüyordum, sol
yukarıda parıldayarak dönen başka bir gezegen vardı. Gezegenin
tam ortasında, açılan bir kurdele gibi gördüğüm en güzel renklerle
bezenmiş, parlak vitray renklerinde titreşen enerji çemberi ile tek
vücut oldum. Sonra açılan kurdeleden müzik notalarının çıktığını
görebiliyordum fakat onları duyamıyordum. Ardından, alfabenin
harfleri karışık sırada akmaya başladı. Ardından rakamlar, yine
karmaşık sırada. En nihayetinde semboller akmaya başladı; daire,
üçgen ve başka birkaç şekil ve önceden görmediğim daha birçokla­
rı ... Telepatik yollardan "Bütün bunlar evrenin bilgeliğidir, " mesa­
jını aldım. Gezegenin arkasındaki kıvrıma doğru ilerlediğimde san­
ki kalp krizi geçirerek öldüğümü (üstelik hiçbir acı, ağrı duymadan)
ve tekrar bedenime geri döndüğümü gibi hissettim.
Oradayken birilerinin eşi, annesi, büyük annesi ve emekli hu­
kuk sekreteri (benim mesleğimdi) kimliklerinden uzaktım. Tek başı­
maydım ama yalnız değildim, sanki bir bütünün parçasıydım. Sıcak,
sakin, parlak ve sanki bir şeylerin fısıltısıydı. Uyanık hayatta oldu­
ğumdan ki aslında faal bir kadınım, çok daha canlı hissettim kendi­
mi. Keşke "o kıvrımın etrafında dolaşmaya " korkmasaydım. (A. F.,
Melrose, New York)

Bilinçli rüyalardaki keşifler beraberinde zevk ve ödüller getirir.


Nefes kesen, dünyadan uzak mekanlarda her zaman imkansızın ve
beklenmedik olayların gerçekleştiği bilinçli rüya alemi büyüleyi­
cidir ve durmaksızın değişir. Uyanık dünya gezginlerinin görmek
istediği yerler kadar ilginç ve tatmin edicidir. Aslına bakarsanız
bilinçli rüyalar alemi çok daha avantajlıdır: Görülecek her yerini
gezmenin mümkün olmadığı Paris, Çin ya da Tahiti 'nin aksine
biraz çabadan başka hiçbir bedel istemez. Üstüne üstlük deniz

187
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

tutmaz, hava alanında gecikmezsiniz ve bagajlarınız da kaybol­


maz veya çalınmaz.
Bilinçli rüya seyahatlerinin güvenliği garantilidir ve çoğunluk
için neredeyse her zaman keyiflidir. Bilinçli rüya görenlerin zaman
zaman zorluklarla, endişe uyandıracak durumlarla karşılaşmadıkla­
rını söyleyemeyiz ama böylesi durumlar bile yatakta güven içinde
uyurken tamamen gerçekçi bir korku deneyiminden başka bir şey
değildir (şeytanlar tarafından kovalanmak, baltalı katiller veya ilkel
benliğe dair başka canavarlar). Bilinçli rüyalarında başlarına ne ge­
lirse gelsin kısa süre sonra sağ salim dünyalarına dönerler. Diyelim
ki rüyanızdaki tehlikeden kaçamadınız ve kan ter içinde uyandınız,
bedeninizde tek bir çizik bile yoktur. Aksine, bilinçli rüyaları korku
ve endişelerinizle yüzleşip üstesinden gelmek için kullandığınızda
coşku içinde ve enerjiniz artmış olarak uyanırsınız.
"Seyahat zihni geliştirir" çünkü normal sınırlar dahilindeki alış­
kanlıklar dünyasının dışında, yeni ve zorlayıcı durumlarla karşı
karşıya bırakılırsınız. Bilinçli rüyalar, zihni geliştirmek için birçok
imkan sunar. Açık bir zihinle rüyalarınızda korkusuzca keşfe çık­
mak, hem kendinizi hem de başkalarını daha iyi anlamanızı sağla­
yacak şekilde zihninizi geliştirir. Goethe'nin dediği gibi "Kendini
tanımak istiyorsan başkalarının davranışlarını gözlemle. Başkalarını
anlamak istersen kendi kalbine bak."5 Bilinçli rüyalardan öğrenece­
ğimiz çok şey var. Gözlemlerinizde hassas ve dikkatliyseniz rüya
aleminizi keşfederken değerli hazineler bulabilirsiniz - hatta kendi­
nizi bile bulabilirsiniz.
Rüya gerçekliğini gözlemleyerek keşfetmenin ve incelemenin
bir başka avantajı da rüyalarınızı tanımaktır. Bunun neticesinde
bilincinizin açılmasına yardımcı rüya işaretlerini kolaylıkla tanır­
sınız. Tecrübe edindikçe, uyanık hayatınızla rüya alemi arasındaki
farklılıkları ayırt edebileceksiniz. Bilinçli rüyalar alanında henüz

188
Macera ve Keşifler

acemi olanlar gördükleri sahnelerin "gerçekliği" karşısında rüyada


olduklarını anlamakta başarılı olamıyorlar. Dikkatle gözlemlenme­
diğinde, görülenler normal gerçeklikmiş gibi algılanır. Takip eden
örnekte bu sebepten dolayı ironik rüya işaretini anlamayan birinin
rüyasını okuyacaksınız:

Arabamı JFK havaalanına park edip babamla birlikte San


Francisco ya uçarken, arabaya ne olacağını merak ediyordum.
Sonra bir an arabayı New York 'a getirdiğimizi hatırlamadığımı dü­
şündüm. Ortada yanlış bir şeyler vardı! Babama baktım, alay eder­
cesine sırıttı. Evet, bir şeyler yanlış ve sen anlamadın der gibiydi.
Çevre yolunda, etrafımızdaki arabalara baktım. Kesinlikle gerçekti­
ler, içlerinde havaalanına giden yabancılar var. Hepsinin kasası ve
plakası var. Arabamın döşemesi olması gerektiği gibiydi. Uyandı­
ğımda, her şey çok gerçekçi göründüğü için üç yıl önce ölen babamı
yanımda görmek gibi bir ipucunu kaçırmamın çok aptalca olduğu­
nu anladım. Aynı hatayı gelecekte tekrarlamamaya kesin kes karar
verdim. Sonraki gece rüyamda ölmüş bir arkadaşımı gördüğümde
onunla buluştuğum ortamın gerçekliğini göz ardı ederek rüyada ol­
duğumu anlayabildim. (H. R., Mill Valley, Kalifomiya)

Rüya alemini açık bir bilinçle gözlemlediğinizde "görmek, inanmak­


tır" terimini kabul etmek gibi bir yanlışa düşmeyecek ve canlılığın
tecrübenin gerçekliğiyle hiçbir ilgisi olmadığını göreceksiniz. Onun
yerine bu iki dünyayı birbirinden ayıran özellikleri fark etmeyi öğ­
reneceksiniz. Rüyalarda her şey uyanık hayata göre çok daha kısa
sürelidir; fizik kuralları çoğunlukla geçersizdir; ölmüş veya hayali
karakterler yaşayanlarla aynı ortamlarda bulunabilir; arzular at, di­
lenciler de sürücü kılığına bürünebilir.

189
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Macera: Walter Mitty'den Kahramanın


Yolculuğuna
Hatırladığım kadarıyla kontrol edebildiğim ilk rüya beş veya altı
yaşlarımda gördüğüm bir rüyaydı. Çöp kutusundan yaptığım bir
roketle dünyanın etrafında uçtuğumu görmüştüm. Altı cam oldu­
ğundan istediğim her yere uçarken dünyanın güzel manzarasını da
yukarıdan seyredebiliyordum. İnme vakti geldiğinde (roketim inişi
yapmaya uygun değildi) kendime "uyanma vakti " diyor ve uyanı­
yordum. Bazen tehlikeli bir şekilde yere yakın/aşsam da hiçbir za­
man korkmadım çünkü rüya gördüğümü ve istediğim zaman uyana­
bileceğimi biliyordum. Altı ay boyunca gördüğüm bu rüyanın bol
bol keyfini çıkardım. (K. M., Rathdrum, Idaho)

Bilinçli rüyalar üzerine yaptığınız araştırmalardan söz ettiğiniz


makalenizi okumak benim için harika bir keşifti! Hayatım boyun­
ca birçok gece rüyalarımda uçmuş ve hayal gücümün kanatlarında
harikulade maceralara dalmıştım. Ayılar, köpekler, rakunlar ve bay­
kuşlarla konuştum; solungaç/arım varmışçasına suyun altında nefes
alırken yunuslar ve balinalarla yüzdüm. (L. G., Chico, Kaliforniya)

Ben bir astronomum ve dikkatli gözlem yeteneğimle gurur duyarım;


uyku durumuna dair bilginize bir şeyler eklemek isterim. Rüyalarım­
da dünyayı nükleer savaştan, gezegenimizi çekirdeğinin patlamasın­
dan ve evrenimizi yükselen sıcaklar nedeniyle yok olmaktan kurtar­
dım. Geçmişten, teknolojinin hakim olduğu geleceğe kadar sayısız
beden ve kişiliklere bün"indüm. Bunların en ilginci, uzak gelecekte
şu anki bedenimden çok farklı bir bedende, rüya alemi zamanına
göre beş yıldan uzun bir zaman geçirdiğim bilinçli rüyamdır. "İç içe
geçmiş " bu hayatta da yatıp uyuyordum. İlginçtir ki rüyadaki ha-
190
Macera ve Keşifler

yatımda hiç bilinçli rüya görmedim ama ne zaman "rüya içindeki"


rüyadan uyansam anında bilinçli rüya gördüğümün farkına varıyor
ve rüyada kalmayı seçiyordum. Daha uzak bir gelecekteyse, eşim ve
kızımla birlikte alacakaranlıkta parçalanmış ayın dünya etrafındaki
rengarenk halkalarını izlediğimizi gördüm. (S. C., El Paso, Teksas)

Masallardan bilim kurguya, fantezilerden hayallere (ve kabuslara!),


insanın hayal gücü sınırsız bir macera alanıdır. İyi masalcılar nadir
olsa da herkesin, hikayeleri değerlendirebilecek ve heyecan ihtiya­
cını tatmin edebilmek için kendi hikayelerini uydurabilecek kapasi­
teye sahip olduğunu görüyoruz. James Thurbey'nin The Secret Life
of Walter Mitty ("Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı") adlı klasik masalı,
Amerikan koltuk maceraperesti modelini yarattı.
Walter Mitty dışarıdaki dünyada silik ve fark edilmeyen biriyken
fantezilerde bir kahramana dönüşüyordu. Bizler de uyanık hayatı­
mızda silik de olsak rüyalarımızda pekala birer kahraman olabiliriz.
Bize mektup yazanların çoğu, çocuk yaşlarda rüyalarında bilinçle­
rinin açılmasıyla birlikte atın üzerinde maceralara atılan şövalyeler,
prensesler veya uzay kaşifleri olduklarını anlatıyor. Dolayısıyla ma­
ceracı gönüller bilinçli rüyaları, dileklerini gerçekleştirebilecekleri
bir araç olarak kullanabilir, macera yaşamanın nasıl bir şey olduğu­
nu merak edenlerse meraklarını giderebilirler.
Takipçilerimiz, yazdıkları mektuplarda, uzun yıllardır yaşadık­
ları değişik maceraların tadını çıkardıklarını yazıyorlar, tıpkı bazı­
larının hayatlarını yolculuk hikayeleri veya bilim kurgu romanları
okuyarak geçirmekten hoşlanmaları gibi . . . Uydurma karakterlerin
deneyimlerinden keyif alabilme becerimiz, kendi maceramızı ya­
ratmamıza yardımcı olacak malzemeyi ayağımıza seriyor. Ivanhoe
veya Mata Hari olabilir ve okuduğunuz veya seyrettiğiniz filmin
sahnelerinde kendinizi hayal edebilirsiniz. Kitap veya filmden farklı

191
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

olarak bilinçli rüya maceralarınız, her gece veya her REM uykusun­
da yeni bir bölümle sonsuza kadar devam edebilir.

ALIŞTIRMA:
KENDİ MACERANIZI NASIL YAZABİLİRSİNİZ

Rüyalarımı her zaman için başrolünü oynadığım, bitmeyen bir


hikaye olarak gördüm. Günlük hayatta, televizyonda ya da sine­
mada seyrettiklerim bir araya gelerek benim "hikayemi " oluştu­
rur. Bazen tanıştığım bir adamla ilgili olabilir. Fakat çoğunlukla
gerçek hayatta olmasını istediğim durumlarla ilgili rüyalar gö­
rüyorum. (D. W., Brooklyn, New York)

Pek sık olmasa da oneironotlar, bilinçli rüya prodüksiyonlarının


senaryosunu yazdıklarını, yönettiklerini ve başrolünü oynadık­
larını söylüyorlar. Hatta rüya gören kadınlardan biri, rüyasının
sonuna jeneriği de dahil ettiğini ve uyandığında kendine gül­
düğünü anlatmıştı. Kendi maceranızı anlatan küçük bir taslak
oluşturabilirsiniz. Shakespeare'den, masallardan ya da çizgi ro­
manlardan (bilinçli rüyalarda sıklıkla kullanılan karakterlerden
biri Süpermen'dir) yararlanmaktan çekinmeyin. Çeşitliliğe açık
olun. Karşılaştığınız yenilikleri, senaryoda yer almayan durum­
ları takip ederek nereye varacağını seyredin. Bilindik senaryo­
ları tekrarlamaktan sıkılırsanız uyanıkken bir taslak yazın, uyu­
madan önce üzerine yoğunlaşın ve rüyada bilinciniz açıldığında
senaryonuzu filme dönüştürmeye çalışın.
İşte size yeni başladığınızda denemek isteyebileceğiniz bir­
kaç başlık önerisi. Kendinize uygun olduğunu düşündüğünü­
zü seçin:

192
Macera ve Keşifler

• Hudut bölgesi gezgini


• Kutsal kasenin peşinde
• Vizyon araştırması
• Astronot
• Zaman yolcusu

Kahramanın Rüyası
Fantezi ve hayaller zihnin faklı seviyelerinde işler. En alt seviye he­
yecan ve arzularımızın tatmini için çalışır. Hedeflerimize yoğunlaş­
mamıza, kendimiz ve dünya için bir gelecek inşa etmemize yardımcı
en üst seviye ise gerçeği ve hayatın anlamını aramamıza da yardım­
cıdır. Psikolojik ve mitolojik hikayelere ilgi duyuyorsanız, bilinçli
rüya senaryolarınızı daha derin maceralardan oluşturabilirsiniz. Size
artık hayatta olmayan mitolojist Joseph Campbell'in Kahramanın
Sonsuz Yolculuğu kitabını öneriyoruz. 6
Campbell kitabının başında, kaynağı ne olursa olsun bütün mi­
tolojilere ait kahramanlık hikayelerinin belli bir düzeni takip ettiğini
ileri sürüyor. Teorisi, mitolojilerin herhangi bir kültüre ait olmadığını,
insanın ruhunun derinliklerine kazınmış sembolleri yansıttığını ile­
ri sürüyor. Bilinçli rüya görenler, klasik efsaneleri bizzat yaşayarak
kendi zihinlerinin mikro kozmosunda efsanelerin temsil ettiği kişisel
gelişim yollarını keşfedebilirler. Campbell'in tasvir ettiği kahramanın
yolculuğu rüya senaryolarınızı oluşturmanıza yardımcı olabilir:
Kahramanın bilindik, efsanevi macerası yolculuk ayinine yakından
bir bakıştır; ayrılma - başlangıç -geri dönüş. Bunu kahramanın yolculu­
ğunun çekirdeği olarak isimlendirebiliriz. "Kahraman, içine doğduğu ha­
yatını terk ederek doğaüstü güçlerin diyarına bir yolculuğa çıkar; hayret
verici güçlerle karşılaşarak büyük bir zafer elde eder; kahraman, kazandı­
ğı nimetleri çevresine dağıtmak üzere gizemli yolculuğundan döner.7

193
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Campbell, karakterler ve sahneler değişse de gittiğiniz her yerde


bu hikayeye rastladığınızı iddia ediyor. George Lucas, Yıldız Savaş­
ları :filminin senaryosunu yazarken Campbell'in kitabından etkilen­
diğini kabul ediyor. Kendi yolunuzu belirlemenize yardımcı olması
açısından Luke Skywalker'ın maceralarını inceleyerek, yukarıda
bahsettiğimiz formülle benzeşen yönlerini bulalım.
Üçlemenin başında Luke, başına geleceklerden habersiz, sıradan
bir gençtir. Obi-Wan Kenobe'nin (yaşlı bilge adam) varlığına dair
bir dönüm noktasına işaret ettiğinin farkında değildir - Campbell 'in
"maceraya davet" diye isimlendirdiği "hareketlenme" evresindedir.
Bilindik dünyasından, teyze ve amcasının katili tarafından koparılan
Luke bir yolculuğa koyulur. Yolculuğu esnasında kendiyle ilgili bir
farkındalık yakalar - dünyayı Darth Vader'in (Jung'un sayfaların­
dan fırlamış siyah pelerinli ve maskeli "gölge figürü") şeytani plan­
larından koruyacak içindeki "güçle" temasa geçer.
Sizler de rüya kahramanınızın macerasına benzer bir şekilde
başlayabilirsiniz. Belki de boş vakitlerinizi değerlendirdiğiniz, en
sevdiğiniz uğraş olan bilinçli rüyalarınızdan bir tanesini feda ede­
rek yeni tecrübeler arayışına girersiniz. Göreviniz, özgürlüğünüzü
savunmak, Shambala veya Oz gibi efsanevi toprakları keşfetmek ya
da güç yüzüğü gibi büyülü bir objeyi kurtarmak olabilir.
Campbell'in planında ayrılma evresi "daveti reddetme" (bilindik
bölgeyi terk etmekten korkmak), "doğaüstü yardım" (yaşlı bilge de­
deniz veya peri büyük anne), "eşikten atılan ilk adım" (bilindik yerden
uzaklaşmak) ve "yunusun karnı" (dönüşü olmayan) aşamalarından
oluşuyor. Son aşamaya gelindiğinde eski hayat çoktan geride kalmış­
tır. Başlangıç evresi, ejderhalar ve hainlerle, felaketler ve kötü güçler­
le, korku ve tehlikeli canavarlarla yüzleşilen ve alt edilen "denemeler
diyarıyla" başlar. Başlangıcın son evresi "büyük nimet" - hedefe ulaş­
maktır. Genç kız kurtarılmıştır. Güçler yüzüğü onarılmıştır. Teneke

194
Macera ve Keşifler

adam bir kalp bulur. Fakat bilinçli rüyalarda olduğu gibi efsanelerde
de ulaşılan hedef hikayenin sonu değildir. Son ve en kahramanca evre
kahramanın normal hayata (uyanık hayat?) geri dönerek sadece ken­
dinin değil içinde bulunduğu topluluğun da hayatını zenginleştirmesi­
dir. Prensesle evlenip diyarın hayırsever hükümdarı olabilir.

ALIŞTIRMA:
KAHRAMAN SİZSİNİZ

Size hitap eden bir kahraman hikayesi bulun. Klasik efsane veya
hikayelerden birinin ana yapısını kullanabilir ya da yukarıdaki
plana sadık kalarak kendi hikayenizi oluşturabilirsiniz. Kendi
yolculuğunuza başlamadan önce prova yapmak isterseniz ken­
dinizi Yıldız Savaşları, 1001 Gece Masalları ya da Wagner 'in
Nibelungen Yüzüğü 'nde hayal edebilirsiniz. Yürüdükleri kah­
ramanlık yolculuklarındaki karakterleri ve eylemleri inceleyin.
Ayrıntılı senaryolar veya diyaloglar oluşturmanıza gerek yok.
Kendi maceranızı oluşturabilmek için kahramanlık yolculuğu
modelinin belli başlı sahneleri hatırlayın, yeter. Basit cümlelerle
bir kağıda dökün. Uyumadan önce senaryoyu okuyun. Bilinciniz
açıldığında senaryonuzu hatırlayın; alışılmışa arkanızı dönün,
rehberlere açık olun ve yolculuğunuza başlayın.

Yorum
Campbell, derinlerde hayatın anlamını arayan herkesin psiko­
lojik ve ruhani anlamda bu yolculuğu yapması gerektiğini ve
yolculuğun yapısının rüyalarda kendiliğinden çizildiğini ifade
ediyor. Bu yolculuğa çıktığınızda rüyanızdaki hikayenin öne­
mini fark edebilirsiniz. 12. Bölüm, bilinçli rüyaları kullanarak
gerçek benliğinizi bulma konusunu işliyor.

195
8
r un nw:nw u u ,

Yaşamın Provası

Bilinçli Rüyalar ve Performansınızı


Üst Seviyelere Taşıma
1 O km 'lik ilk koşumdan önceki akşamdı ve çok gergindim. Bu kul­
varda ilk yarışımdı, pist eğimliydi ve daha önce eğimli alanda koşu
tecrübem de yoktu; bütün antrenmanlarımı kapalı koşu pistlerinde
yapmıştım. O akşam rüyamda gördüğüm eğimli alanda yaptığım
koşuda, daha önce sadece okuduğum teknikleri denedim. Rüyada
bilinçli olma şansını kullanarak eğimli alan koşusunu öğrenebile­
ceğimi düşündüm. İşe yaradı. Denediğim yeni teknikler hem rüyada
hem de gerçek hayatta işe yaradı. (B. E., Alexandria, Virginia)

On iki yaşlarımdayken annem, bana ve kız kardeşime biryaz boyun­


ca tenis dersleri aldırdı. Dört haftalık dersin sonunda bir turnuva
olacağını ve kazanana bir ödül verileceğini öğrendim. O gece gör-

ı96
Yaşamın Provası

düğüm bilinçli rüyamda daha da ustalaşmaya karar verdim. Televiz­


yonlarda başka insanların oynadığı tenis maçlarını gözümün önü­
ne getirdim ve raketi nasıl kullandıklarını, topa nasıl vurduklarını
hatırlamaya çalıştım. Rüyanın sonuna doğru raket hakimiyetimi ve
servis/erimi geliştirebilmiştim, çünkü bir kez servis tekniğini kavra­
dığınızda gerisi çok basit ve tekrardan ibarettir.
Sıra turnuvaya gelince herkesi yenerek ödülün sahibi oldum.
Ne antrenörüm ne de ben buna inanabildik. (B. Z., Salt Lake City,
Utah)

Yazarlar Charles Garfield ve Hal Bennet, işbirliği içindeki beden ve


zihnin son kapasite çalışmasını anlatan "üstün performans" krimini
üne kavuşturdular. Üstün performans üzerine yapılan araştırmalar,
bilinçli rüyaların sadece atletler için değil herhangi bir beceriyi ge­
liştirmek isteyen herkes için ideal bir antrenman sahası olduğunu
gösteriyor.
Üstün Performans Merkezi başkanı Garfield, olağanüstü perfor­
mans sergilemiş yüzlerce atlet ile görüştü. Üstün performansa sahip
bu atletlerin ortak zihin özelliklerini tespit etti. Hemen hemen hepsinin
rahat, kendine güvenen, iyimser, ana -0daklanabilen, yüksek enerjili,
çevrelerine duyarlı kişiler olduklarını, güç ve becerilerinin kontrolünü
ellerine aldıkları ve onlarla bütünüyle bir temas halinde olduklarını
gördü. 1 Atletler, hem zihinsel hem de fiziksel olarak hazırdı.
Üstün performans sergileme yöntemi spor dünyasından iş ha­
yatına sıçradı. İş hayatı yapılan zihinsel alıştırmanın hem işi yap­
ma sürecinde hem de sahada performansı artırdığını keşfetti. Hem
maddi hem manevi kazançlar için yoga, nefes egzersizleri ve me­
ditasyon önem kazandı. Kontrollü zihinsel imgeleme ve zihin­
sel alıştırmalar birlikte kullanıldığında performans üst seviyelere
çıkarılabiliyordu. 2

197
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Bilinçli rüyalar güçlü zihinsel imgelemelerdir. Uyanık duruma


bağlı zihinsel imgeler, gerçek deneyimlerle benzeşen fakat genel­
likle yeterince canlı olmayan zayıf duyusal izlenimlerdir. Mesela,
önünüzde bir elma olduğunu hayal edin. Çoğunluğun dahil olduğu
gruptaysanız elmayı, şeklini, rengini ve masadaki yerini hayalinizde
"görebilirsiniz". Zihninizde elinize alıp kokladığınızda kokusunu,
ısırdığınızda tadını hayal edebilirsiniz. Fakat gerçek olduğunu dü­
şünmeniz mümkün değil. Gerçek elmanın yanında hayali bir elmayı
düşündüğünüzde hangisinin yenilebilir olduğunu bilirsiniz. Diğer
taraftan rüyalar, ikn� edici canlılıkta zihinsel imgelerdir. Rüyanız­
daki elmayı yediğinizde gerçek bir elma yediğinizden eminsinizdir.
Fakat ne kadar gerçekçi olursa olsun bilinciniz açıldığında elmayı
rüyanızda gördüğünüzü, gerçek olmadığını anlarsınız; midenizi dol­
durmamıştır. Yine de farkında olmanız yaşadığınız deneyimin canlı­
lığını ortadan kaldırmaz.
Rüyalar, insanların deneyimleyebileceği en canlı zihinsel imge­
lerdir. Bir becerinin zihinsel alıştırması gerçeğe ne kadar yakın olur­
sa, sergileyeceğiniz performansın etkisi de o kadar büyük olacak­
tır. Dolayısıyla bilinçli rüyalarda becerinizi geliştirmek veya yeni
bir beceriyi öğrenmek uyanıkken yapacağınız imgelemelerden çok
daha faydalı olacaktır.

Zihin Egzersizi
Rüyamda başkalarıyla birlikte bir buz pateni pistindeydim. Hokey oy­
nuyorduk ve ben her zamanki çekingenliğimle kayıyordum. Rüya gördü­
ğümüfark etmemle birlikte kendime, bilincimin idaresini üst benliğime
bırakmam gerektiğini söyledim. Kendimi tamamen kaymaya verdim.
Korku ve çekingenliğimin kaybolmasıyla birlikte tam bir profesyonel
gibi kaymaya başlayarak kendimi kuş gibi özgür hissettim.
198
Yaşamın Provası

Bir sonraki buz pateni salonu ziyaretimde tamamen kaymaya


odaklanma kararım aldım. Gördüğüm rüyayı uyanık olduğum du­
ruma aktardım. Rüyada nasıl hissettiğimi hatırlayarak, rolünü oy­
nayan bir aktör gibi yine çok iyi buz pateni yapan biri "oluverdim ".
Buzun üstüne çıktım... Ve ayaklarım kalbimin sesini dinledi. Buzun
üstünde özgürlümü yaşadım. Bütün bunlar iki buçuk yıl önceydi. O
günden beri aynı özgürlükle diğer paten ve kayak sporlarını da ke­
yifle uygulamaya devam ediyorum. (T. R., Arlington, Virginia)

Becerileri geliştirmek için rüyada antrenman yapmak bir zamanlar


varsayımdan öteye gidememiş olsa da bu alanda farklı bilim dalla­
rını içine alan son araştırmalar sayesinde zengin ve gelişen bir alana
dönüştü. Araştırmalar, kişinin kendini belli bir beceriyi icra ederken
hayal etmesinin o beceriyi belli bir seviyeye kadar öğrenilebildiğini
gösterdi.3 Öğrenme, zihinsel ve bedensel egzersizlerle birlikte yürü­
tüldüğünde çok daha etkili oluyordu.
Nasıl olur da sadece hayalimizde canlandırmakla becerilerimizi
geliştirebiliyor, ustalaşabiliyoruz? Stanford laboratuarında yapılan
deneylerde, REM sürecinde rüyasında şarkı söyleyen veya cinsel
deneyim yaşayan kişinin beyninin, kasları hareketsiz olsa da uyanık
olduğundaki gibi tepki verdiğini hatırlayın. Buradan da anlaşılacağı
üzere rüya gören kişinin beynine sinyal gönderen sinir sistemi, uya­
nık olduğundaki gibi aktif, dolayısıyla hissedilenler de bir o kadar
gerçek.
İmgeleme üzerine çalışmalar yürüten araştırmacılar, "Gerçeğe
yakın hayaller, gerçek fiziksel eylemler gibi kaslarda inervasyonlar
üretir" açıklamasında bulunuyorlar.4 Zihninde dağda kaydığını can­
landıran kayakçının bacaklarındaki elektriksel faaliyeti ölçen Ric­
hard Suinn'in çalışmasını bir örnek olarak gösterebiliriz.5 Kayakçı­
nın kaslarındaki faaliyetin, pistin planına uygun düşen kavşaklarda

199
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ve zorlu bölümlerde arttığını tespit etmiş. Hayali provalar, belli bir


beceriye yönelik motifi oluşturmaya yarayan nöral yollan güçlendi­
rerek gelişme sağlayabiliyor.
Ancak rüyadaki eylem ile hayal edilen eylem arasında önemli
farklar vardır. Uyanıkken hayal edilen eylemin kaslarda yarattığı
nöral tepi, hayal edileni eyleme geçirmeyi engellemek amacıyla bir
şekilde zayıflatılıyor olmalı. Aksi takdirde her hayal kurduğumuzda
neler olabileceğini bir düşünün. Diyelim ki hava çok sıcak, masanız­
da oturuyorsunuz ve bir an gölde yüzmenin ne kadar iyi olacağını
düşündünüz. Hayalinizin yarattığı nöral mesaj gerçekte suya atladı­
ğınızdaki kadar güçlü olsaydı, masadan atlayarak boynunuzu kırabi­
lirdiniz. Oysa rüyadayken, hareket komutundan farklı bir nöral yol
kullanan REM süreci kaslarımızın hareketliliğini tamamen engeller.
Yine de kaslara gelen nöral mesajlar uyanık olduğumuzdaki kadar
güçlüdür. Yapılan deneyler, REM uykusundayken kaslara gönderi­
len beyin mesajlarının harekete izin vermediğini ispatlıyor. Kediler
üzerinde deneyler yapan Fransız araştırmacı Michel Jouvet, REM
sürecinde felce neden olan durumu ortadan kaldırdı. Sonuç olarak
kedilerin rüyalarını yaşıyormuşçasına REM uykularında hareket et­
tiklerini gözlemledi.6
İşte bundan dolayıdır ki bilinçli rüyalar, becerileri geliştirme­
de sadece gerçeğe yakınlıklarıyla değil, aynı zamanda, psikolojik
doğası gereği hareketi engellemesinin yanında ideal nöral yollar
oluşturduğundan, REM sürecinde görülen rüyalar uyanıkken kuru­
lan hayallerden çok daha güçlüdür. İmgeleme yoluyla veya bilinçli
rüyalarla becerilere ait nöral ve zihinsel modeller oluşturan atletler,
kasları henüz hazır olmasa da geliştirmek istedikleri adımlan çalı­
şabiliyorlar; oluşan zihin modeli, uyanıkken çalıştırılacak kasların
hazır olmalarını bekliyor olacaktır.
Zihinsel antrenmanın faydalarından bir diğeri de "bilişsel kodla-

200
Yaşamın Provası

madır." Karmaşık beceriler, harekete yardımcı nöral yolların oluştu­


rulmasının yanında bu becerilere dair bilinçli bir harita da gerektirir.
Buna sembolik öğrenme denir. 7 Sembolik öğrenme teorisi, hayali
çalışmaların beceriye ait hareket serilerini derlemenize yardımcı
olur. "Çek, nefes al, it, çek, nefes al, it.. ." sıralamasını tekrarlayan
bir yüzücü, kurbağalama stiline en uygun hareket serisini doğru bir
şekilde kodlamış olacaktır. Hayaller yardımıyla - belli bir eylemi
doğru bir şekilde icra etmeye çalışırken harcadığınız enerji, söz
konusu eylemin yapısını incelemeye fırsat tanımayacaktır - eyle­
mi gerçekleştirmeden önce zihninizde semboller oluşturabilirsiniz.
Canlılıklanndan dolayı bilinçli rüyaları bu amaç doğrultusunda kul­
lanabilirsiniz.

Bilinçli Rüyalarda Fiziksel Becerileri Geliştirmek


On yaşımdayken bir yıl boyunca bir Shetland midillim olmuştu. Eye­
rinin kemerini bağlamayı bir türlü beceremiyordum. (Bir erkeğin
kravat bağlamayı öğrenmesiyle eşdeğer bir durumdur.) Bilinçli rü­
yalarımdan birinde nasıl yapılacağını öğrenirken hem nasıl yapı­
lacağını "gözlemliyor" hem de gördüklerimi uyguluyordum. Ertesi
gün ahırın yolunu tutup eyeri aldım ve bir gece önce öğrendiğim
gibi kendi ellerimle bağladım. Mükemmel olmuştu. (K. A., Portland,
Oregon)
* * *

Spor becerilerini geliştirmek için bilinçli rüyaları kullanan spor psi­


koloğu Paul Tholey'nin çığır açan çalışmalara imza attığını daha
önce belirtmiştik. 8 Tholey, bilinçli rüyalarda motor becerileri geliş­
tirmek için çeşitli öneriler sunmaktadır.
"Kabataslak çalışılmış duyusal-motor becerilerin, bilinçli rü­
yalarda yapılan antrenmanlarla mükemmelle ulaşabileceğini" öne

201
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

sürüyor. Cirit atmayı, bir tepenin üzerinden atlamayı veya üç topu


idare etmeyi az çok becerebiliyorsanız, bilinçli rüyalar ustalaşmanı­
za yardımcı olabilir.
Dahası, Tholey bilinçli rüyaları kullanarak yeni duyumotor bece­
rilerin öğrenilebileceğini de söylüyor. Aşağıda anlatılan, bir kayak­
çıya ait tecrübe buna güzel bir örnek:

Yer çekimine meydan okuyarak güçlü bir şekilde ileriye atılmak


daima kabusum olmuştur ve ne zaman denesem yere düşerek yeni
yeni morluklarla kabine geri dönmüşümdür. Bilinçli rüya görmeyi
öğrendiğim takip eden yaz aylarında rüyalarımda yüksek tepelerin
üzerinden kaymaya başladım. Rampadan uçarak atlayabilmek için
hemen öncesinde yönümü değiştirebilecek şekilde bedenimi arkaya
yatırdım. Gördüğüm bilinçli rüyalarımda hem çok eğlenmiş hem de
birkaç hafta içinde ileri atılma yöntemini öğrenmiştim. Bir sonraki
kış, kayak tatiline gittiğimde bir kursa katıldım ve ileri atılmalarda
iyice ustalaşmıştım. Elde ettiğim başarıyı, yaz gecelerinde yaptığım
alıştırmalara borçlu olduğuma eminim. 9

Tholey'nin diğer örneği, yıllarca karate gibi sert bir spor dalından
çok daha yumuşak bir tarza sahip aikidoda zorlanan dövüş sporcu­
suna aittir:

O akşam, rakibimi mindere yatırıp tuş edemediğimden cesare­


tim kırılmış bir şekilde yatağa gittim. Uykuya dalmak üzereyken bu
durum arka arkaya zihnimde tekrarlanıyordu. Kendimi savunurken
refleksim yüzünden dengemi yitirdiğimden hareketim sertleşiyor, ka­
famda koca bir soru işaretiyle savunmasız bir şekilde öylece kala
kalıyordum... Siyah kuşak sahibine yakışmayan garip bir durumdu
bu. Aynı gece gördüğüm rüyada yuvarlanmak yerine sert bir şekil-

202
Yaşamın Provası

de düştüm. Ertesi gün rüyamda kendime "Rüyada mıyım, uyanık


mıyım ? " diye sorarak bir durum tespiti yapma kararı aldım ve bir
sonraki rüyada anında bilincim açıldı... Rüyadaki partnerimle, eğit­
mensiz çalıştığımız bir dövüş sporları salonuna gittik. Fazla çaba
sarf etmeden rahat bir şekilde hareketlerimi çalıştım. Gittikçe iyi­
leşiyordum.
Ertesi akşam büyük beklentilerle yatağa gittim. Rüyamda tekrar
bilincimin açılmasıyla birlikte antrenmanıma devam ettim. Gerçek
antrenmanlarım başlayana kadar, bir haftayı bu şekilde geçirdim.
Son derece rahat olmama rağmen antrenörümü mükemmel bir sa­
vunmayla şaşırttım. Ayrıca hızı artırmamıza rağmen ciddi bir hata
da yapmadım. O andan itibaren hızlı bir gelişim gösterdim ve bir yıl
sonra eğitmenlik sertifikamı almaya hak kazandım. 10

Tholey'ye göre, belli bir beceriye ait tekniği bir kez öğrendikten
sonra, performansın sergilenmesinden önce bilinçli rüyalarda yapıla­
cak antrenmanlarla becerinizi mükemmelleştirmek mümkün. Aynca
olağandışı ve stresli durumlara karşı esneklik kazanabilmeleri için,
özellikle riskli spor dallarıyla uğraşan atletlere, bilinçli rüyalarında
hiç denenmemiş, alışılmışın dışındaki adımlar üzerinde çalışmaları­
nı öneriyor. 1 1 . Bölüm'de zihinsel esneklik konusunun ayrıntılarını
ele alacağız.
Tholey, daha ileriye giderek, bilinçli rüyaların atletlerin psiko­
lojisini geliştirerek performanslarını etkilediğini söylüyor: "Bilinçli
rüyalar, karakter yapılarını değiştirerek sporcuların performansları­
nı geliştiriyor, yaratıcılıklarını artırıyor."11 Tholey'nin önerisindeki
kilit değişiklik, "ego merkezli bakış açısının" daha esnek, uyumlu,
"durum odaklı bakış açısına" doğru değişmesidir. Rahatlamayı öğ­
renmiş, piste odaklanan ve beklenmedik olaylara uyumlanabilen bir
kayakçı ile kıyaslandığında, rakibini elemeye odaklanan kayakçının

203
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

tümseğe takılarak dengesini kaybetmesi çok daha büyük bir olasılık­


tır. Tholey, ego merkezli bakış açısının duruma odaklı bakış açısına
dönüştürmenin, sporun yanı sıra hayatın her alanında olumlu sonuç­
lar doğuracak bir bakış açısı olduğunun altını çizmektedir.

ALIŞTIRMA: BİLİNÇLİ RÜYA GÖRME DENEMESİ

1. Yatmadan önce niyetinize odaklanın


Gün içerisinde ve yatağa girmeden önce, bilinçli rüyanızda çalış­
mak istediğiniz beceriniz üzerine düşünün. Daha iyisi, beceriniz
üzerinde çalışarak geliştirmek istediğiniz noktalan belirleyin.
Eksiksiz veya doğru bir performansın size neler hissettireceğini
düşünün. Yapabiliyorsanız, profesyonel ya da uzman kişilerin
çalışmalarını uygulamayı deneyin. Çalıştığınız, düşündüğünüz
ve üzerinden geçtiğiniz süreç boyunca bilinçli rüyanızda da ça­
lışacağınızı aklınızdan çıkarmayın.

2. Bilinçli rüyanızı harekete geçirin


Bilinçli rüyanızı harekete geçirmek için size en uygun tekniği
kullanın (3. ve 4. Bölümlere bakın). Tekniği uygularken rüya­
nızda bilincinizin açık olduğunu ve beceriniz üzerinde çalıştığı­
nızı hayal edin. İsterseniz sayfa 1 7 1 'de yer alan "rüya tasarlama
tekniğini" kullanarak çalışmanızla ilgili bilinçli bir rüya ürete­
bilirsiniz.

3. Çalışma alanınızı oluşturun


Bilinçli rüyanıza adım attıktan sonra öncelikle çalışma alanınızı
oluşturun. Bulunduğunuz ortamı değiştirmeniz gerekiyorsa he­
men bir spor salonuna veya uygun araziye doğru yola çıkın veya
yaratın. Fakat uyanıkken öyle diye illa rüyanızda da uygun bir
alana ihtiyacınız olduğunu zannetmeyin. Rüyanızda stüdyoda
dans edebileceğiniz gibi bir evin damında da dans edebilirsiniz.

204
Yaşamın Provası

4. En iyiyi hedefleyerek çalışmanıza başlayın


Çalışın! Becerinizi geliştirmek niyetiyle çalışırken mükemmeli
hedefleyin. Bir ustanın hareketlerini gözünüzün önüne getirerek
aynı yöntemin size neler hissettireceğini düşünmeye gayret edin.
Bilinçli rüyalar, çalışmanın hissettirdiği duyguları tespit etmek,
uyumu yakalamak ve rahatlamak için ideal bir ortamdır.

5. Potansiyelinizin sınırlarını zorlayın


Bilinçli rüyanızda yapabildiğinizin ötesine geçebilirsiniz. Mü­
kemmel bir performansın nasıl bir duygu olduğunu hissettikten
sonra çalışmanızı bir adım öteye taşıyarak daha önce deneme­
diğiniz adımlar üzerinde çalışın. Unutmayın ki kaslarınızın ge­
rilmesinin, aşın yorulmanın veya yanlış karar vermenin hiçbir
zararı yoktur çünkü tek bir kasınız dahi hareket etmez. Hatta
bilinçli rüyanızda yepyeni bir beceri öğrenerek, uyanıkken daha
hızlı yol alabilirsiniz.

Yaşamın Provası
Konferans odasında bir toplantı düzenledim. Katılımcıların arasında
üst yönetim ve bazı iş arkadaşlarım vardı. Toplantının hem yöneticisi
hem de gözlemcisiydim. Heryerde hazır ve nazır olmam gerektiği için
sahne sürekli bölünüyordu. Bir gözlemci olarak tüm katılımcıların ifa­
delerini takip edebiliyor, kişiselfarklılıkları görebiliyor, düşüncelerini
okuyabiliyordum. Özgür iradelerine etkide bulunmaktan kaçınarak
yöneticinin (benim) söyleyeceklerine verecekleri tepkileri görmek is­
tiyordum. Yine gözlemci olarak süreci dondurabiliyor, herhangi bir
katılımcıyı mercek altına alarak düşüncelerini okuyabiliyordum. Yö­
neticinin sunumunu veya kelimelerini katılımcıların hafızasından sile­
biliyor ve yepyeni birfikirle yeni bir başlangıç yapabiliyordum.
205
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Sonsuz bir yetkiye sahiptim. Bu gibi rüyalar, birkaç gün veya saat
sonra katılacağım toplantıdan önce çok yardımcı oluyordu. Ayrıca
katılımcıların sorabilecekleri soruları tahmin edebiliyor (böylelikle
öncesinde araştırma yapma imkanını buluyorum) ve hangi nokta­
ların geliştirilmesi gerektiğine dair fikir sahibi oluyordum. (M. C.,
West Chazy, New York)

Ergenlikte gördüğüm rüyalarla bir sonraki gün okulda veya her­


hangi bir sosyal faaliyette nasıl davranacağımı belirliyordum. İlk
tenis turnuvamı bir gece önceki rüyamda kazandım. Yine rüyamda,
gerçeğine katılmadan önce sayısız üniversite mülakatına katıldım.
Hemşirelik okulundan mezun olduktan hemen sonra, ilk kalp krizi
vakasında ve yeni kariyerime ait daha birçok stresli durumda nasıl
davranamam gerektiğine dair rüyalar gördüm. Provasını yapmak
istediğim her konu hakkında rüya görebiliyorum. (C. A., Jackson­
vile, Florida)

Yatağa girmeden önce, stajyerlik deneyimimi sınıf arkadaşlarıma


nasıl sunacağımı düşünüyordum. Rüyamda, rüya gördüğümün bi­
lincinde, sınıfa el arabasıyla bir yığın malzeme taşıyarak harika bir
sunum gerçekleştirdim. Duvardaki perdeye yansıyan konuşmamı,
slaytları ve posterleri görebilmiştim - ihtiyacım olan her şey ora­
daydı. Uyandığımda artık nasıl bir sunum yapacağımı biliyordum ve
öyle yaparak harika bir sonuç elde ettim. (M. K., Wildwood Crest,
New Jersey)

Örneklerden de görüleceği gibi, rüyanızda hayattaki her durumun


provasını yapabilirsiniz. Tıpkı antrenmanlarda olduğu gibi, gerçekte
uygulayacağınız bir eylemi rahatlıkla yerine getirebilmek için faa­
liyetlerin ve davranışların hangi yönde olacağını planlayabilirsiniz.

206
Yaşamın Provası

Önceden belirlenmiş belli performansların, sözlü sınavların, dans


adımlarının, etkili bir iş ortağıyla yapılacak toplantının, cerrahi bir
işlemin veya sevdiğinizle konuşulacak zor bir konunun provasını
yapabilirsiniz.

Aşağıdaki bölüm, bilinçli rüyanızda performansınızı geliştirmek


için uygulayabileceğiniz farklı bir çalışmayı ele alıyor.

Performans Kaygısını Gidermek


Gördüğüm bu rüya, duyduğum mantıksız bir korkunun üstesinden
gelmeme yardımcı oldu. Rüyamda, ilk olarak beyaz bir eve giden
yolda yürüdüğümü gördüm. Onlarca insan ellerindeki mumlarla
evden içeri giriyorlardı. Bende mum olmadığı için girmekte sorun
yaşayacağımdan korkuyordum. Kapıya vardığımda içeri sızabilme­
nin bir yolunu bulmam gerekecekti. Ana kapıdan içeri giren yüzler­
ce insan vardı. Sırada beklerken gözüme bir gitar çarptı. Çalmayı
bilmediğim için insanların müziğimi beğenmeyeceğinden korktum.
İçten içe rüyada olduğumunfı"ırkındaydım ve istediğimi yapabilece­
ğimi düşünüyordum.
Her zaman bir partide çalmayı arzuladığım için gidip gitarı eli­
me aldım. İstediğim parçayı ustalıkla çalabildiğime şaşırıyor, sergi­
lediğim harika performansın tadına varıyordum. Etrafımdaki onca
insan da müziğimden keyifaldıklarını söylediler. Üzerimden bir yük
kalkmış gibi hissediyordum. Sonra kalabalığın içine karışarak bir­
çok arkadaş edindim. (J. W., Sacramento, Kaliforniya)

Bazen yeni bir beceri edinmek veya becerinizi geliştirmek yeterli


olmayabilir. Seyirci önünde performansınızı sergilemeniz gerekebi-

207
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

lir. Topluluk önünde olmaktan rahatsızlık duyan çok insan vardır.


İş yerinde sunum yapma, akşam yemeğinde konuşmacı olma ya da
seyircilerin önünde yarışma veya sanatsal bir faaliyeti ortaya koyma
fikri çoğumuzun elini ayağına dolaştırır. Oysa bilinçli rüyalardaki
seyirci gerçek olmadığından insanların endişelerini nasıl yendiğin­
den bahsettikleri çok sayıda mektup alıyoruz. Aşağıdaki alıştırma
size bu konuda yardımcı olacak.

ALIŞTIRMA: RÜYA SEYİRCİSİNİN HUZURUNA


ÇIKMAK

1. Yatağa girmeden önce niyetinize odaklanın


Gün içinde, bilinçli rüyanızda yapmak istedikleriniz hakkında
düşünün. Mümkünse konseriniz, dansınız veya vuruşunuz üze­
rinde çalışın. Çalışırken, rüyanızda seyirci karşısına çıkmak is­
tediğinizi hatırlayın. Çalışmak için vaktiniz kalmamışsa gece
rüyanızda performansınızı sergilediğinizi hayal edin.

2. Bilinçli rüyanızı harekete geçirin ve performansınızı sergi­


leyeceğiniz sahneye çıkın
Bilinçli rüyanızı harekete geçirebilmek için size en uygun olan
tekniği kullanın (bkz. 3 . ve 4. Bölümler). Rüyanızda bilinciniz
açıldığında sahneye, spor salonuna veya sahasına, toplantı oda­
sına, size kaygı veren performansınızı sergileyeceğiniz uygun
alana gidin. Ya da sayfa 1 7 1 'de yer alan rüya tasarlama tekni­
ğini kullanarak alanınızı oluşturun. Bir şekilde performansınızı
sergilemek istediğiniz alana ulaşamazsanız bulunduğunuz yerde
faaliyetinize başlayın.

208
Yaşamın Provası

3. Kendinizi seyirciye alıştırın


Seyircilerin arasındaki insanlara bir göz atın. Yüzlerinde mem­
nuniyetsizlik ifadesi görecek olursanız bilin ki bu sadece kay­
gınızdan kaynaklanan beklentinin bir sonucudur. Seyircinizi
gülümseyerek selamlayın. İçten bir selamlama onları mutlaka
memnun edecektir. Her halükarda, eleştirilerinden korkmanıza
veya ertesi sabah hakkınızda ne düşüneceklerinden endişelen­
menize hiç gerek yok, ne de olsa orada olmayacaklar. Fakat bi­
linçli rüyanızda performansınızı mükemmel bir şekilde sergile­
menize yardımcı olacaklardır.

4. Performansınızı sergileyin
Yapmanız gerekeni yapın, konuşmanızı bitirin, oyununuzu oy­
nayın. Keyfini çıkarın!

Yorum
Yukarıdakileri yapmanıza rağmen kaygılarınız devam ediyorsa
şunu deneyin: Performansınızı sergilediğiniz sahnede yalnız ka­
lın. Rahatlamaya ve stresinizden kurtulmaya çalışın. En arkada
oturan, sizi yargılamayacak seyirciyi görmeye çalışın; bu, belki
güvendiğiniz bir arkadaşınız ya da siz olabilirsiniz. Arka sıraya
yargılamayacak başka insanlar da yerleştirin. Salon, yarattığı­
nızı yargılamayacak, memnun seyircilerle dolduktan sonra çel­
lonuzu veya tenis raketinizi alarak gönlünüzce performansınızı
sergilemeye başlayın.

209
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Rüyalarda ve Uyanık Hayatta Kendinize olan


Güveninizi Artırmak

Bir psikiyatriste danışarak daha girişken olabilmek için neler yap­


mam gerektiğini çözmeye çalışıyordum. Bilinçli rüyamda, hissettik­
lerini açıkça dile getiren veya söyleyen bir grup insanla birliktey­
dim. Geride durarak hiçbir şeye karışmıyor, hiçbir şey söylemiyor­
dum ancak kendimi berbat hissediyordum. Birden rüyada olduğumu
fark ederek, davranışımı değiştirip içimden ne geçiyorsa söylemeye
başladım. Benim için yeni olan bu durum karşısında korkuyorfakat
başarabildiğimi gördükçe de iyi hissediyordum. Zihnim de berrak­
laşıyordu. Böyle rüyalardan uyandıktan sonra rahat bir ruh haline
bürünüyordum. Pasiflikten sıyrılıp girişken olmanın nasıl bir his
olduğunu yine bu rüyalarda tatmıştım. Rüyaların terapime olan
olumlu etkisini gözle görmek mümkündü. (K. G., Charlotte, North
Carolina)

Epifani, kendime olan güvensizliklerim ve endişe/erimle yüz yüze


geldiğim bir rüyaydı. Bir arkadaşımın ölümünden hemen sonra,
doktoramı yarıda bırakmış ve her şeyin anlamsız olduğuna inanma­
ya başlamıştım. Rüyamda ölen arkadaşımla birlikte uçmayı öğren­
mek üzere başka bir dünyaya yol alıyorduk. Geldiğimiz bu dünyada
herkes uçabiliyordu - hayvanlar, insanlar. Manzara sıcak ve sevgi
doluydu. Arkadaşım bana uçmamı söyl�diğinde ona uçamayacağı­
mı, bunun "onun dünyası " olduğunu ve benim ölmediğimi söyle­
dim. Bana "Dert etme, bir yolunu bulursun, " dedi. Arkadaşım uç­
maya başladıktan sonra arkamı dönerek 25 sente kanatlar satan bir
tezgah gözüme çarptı. Aldığım kanatları giyerek kayanın ucundan
kendimi bıraktım ve mutlulukla uçarken, ucuz bir çift kanatla bunu
210
Yaşamın Provası

başarabilmiş olmama şaşırdım. Bu düşünceyle birlikte çığlık çığ­


lığa düşmeye başladım. Paniğe kapılır kapılmaz bir kurtuluş yolu
ararken "Az önce bu kanatlarla uçabiliyordum, " diye düşünmemle
birlikte kolaylıkla tekrar havalanmaya başladım.
İnanmak ve inanmamak, uçmak ve uçamamak arasında gidip
gelmelerim, rüya gördüğümün farkına varana kadar, bir iki saniye
daha devam etti ve sonra sadece inanarak uçabileceğimi anladım,
herhangi bir malzeme veya desteğe ihtiyaç duymadan. Bu düşün­
cenin uyanık hayatım için de geçerli olduğunu fark ettim. Rüyada
yaşadığım tecrübeyle, inandığım takdirde başaramayacağım hiçbir
şey olmadığını anladım.
Ertesi hafta bir iş görüşmesine gittim. Mülakatı yapanın, benim
iş için uygun olmadığımı düşündüğünü sezdim ve tampes etmek üze­
reyken kendine güvenmekle ilgili aldığım dersi hatırladım. Kendimi,
zor işleri nasıl başardığımı ve bağlılığımı anlatır buldum. Hem işi
aldım hem de şaşılacak bir şekilde hiçbir fikrim olmayan bir alan­
da danışmanlıkpozisyonuna getirildim. Aradan bir zaman geçtikten
sonra beni işe alan kişiyle yaptığımız bir sohbet esnasında, teknik
becerileri öğrenebileceğimi beni işe almasının gerçek sebebinin
olumlu yaklaşımım ve kendime olan güvenim olduğunu söyledi. (A.
T., San Francisco, Kalifomiya)

Genellikle yapabileceğimize inandığımız şeyleri denemeye potan­


siyelimizde var olanı yapmaktan daha fazla eğilimliyizdir. Oysa
bilinçli rüyalarla sahip olduğumuz potansiyele olan inancımız kuv­
vetlenir. Yeni yaklaşımları tecrübe ettiğimiz rüyalar sayesinde ge­
liştirdiğimiz güven duygusu, uyanık hayatımızda da aynı yaklaşımı
sergilememize yardımcı olur.
Stanford üniversit�sinin önde gelen psikologlarından Albert
Bandura, davranışlarımız, tecrübelerimiz ve aklımızdan geçenlerin

211
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

birbiriyle olan karşılıklı ilişkilerine dayanan, insanın yüce görevle­


rini açıklayan sosyal bilişsel teorinin kurucusudur. 12 Rüyadaki tec­
rübelerin kişilik üzerindeki etkilerini anlaşılır bir şekilde açıklayan
Albert Bandura'nın modellemelerine ait açılımlar bilinçli rüya gö­
renlerin, oldukça işine yarayacaktır. Bandura'ya göre insanlar nasıl
davranacaklarını, eylemlerinin yarattığı sonuçlan ve az da olsa baş­
kalarının davranışlarını gözlemleyerek öğreniyorlar. Gözlemlenen
davranışlar zihinde modellenip, uygun durumlar karşısında bilince
taşınıyor.
Görünen o ki uyanıkken yaptığımız gözlemler rüya alemine ta­
şınıyor. Oysa gerçek olmadığını bildiğimiz bilinçli rüya aleminde,
yeni modeller üretmekte özgürüz. Hem kendimizin hem de başkala­
rının yeni eylemlerinin doğuracağı sonuçlan test edebiliriz. Olumlu
sonuç elde ettiğimiz davranışı repertuanmıza yeni tepki olarak kay­
dederiz.
Çekingen ve utangaç bir mizaca sahipseniz, rüya alemindeki
karakterler ile daha dışa dönük ve atılgan olmayı deneyebilirsiniz.
Sonuçtan memnun kalırsanız uyanık hayatınıza taşıyabilirsiniz. Rü­
yadaki deneme olumlu sonuç vermese de en azından gerçek hayat­
ta uygulama zahmetinden tasarruf etmiş olacaksınız. S;zi huzursuz
eden deneyimleri bilinçli rüyalarınızda daha iyi idare edebildiğinizi
ve nihai sonucun hayatınızı daha da kolaylaştırdığını göreceksiniz.

Olumlu Bir Gelecek Yaratmak


Bilinçli rüyaların uyanık hayatımızı nasıl iyileştirebileceğine dair
başka bir ipucu da Bandura'nın şu sözüdür: "Kurulan hayaller, arzu­
lanan geleceğin gerçekleşmesi için gerekli davranışları doğurur."13
Arzuladığımız geleceği hayal ederek, kendimizi bu yolda eğitmiş
oluruz. Mutlu veya başarılı bir birey olduğumuzu hayal etmek, ha-

212
Yaşamın Provası

yalimizi gerçekleştirmemize yardımcı olacak davranışları geliştir­


memize yardımcı olur. Bu ana fikir, "zengin olduğunuzu hayal edin"
ya da "kilo verdiğinizi hayal edin" gibi önermeleri içeren ve halen
piyasaya sunulan kişisel gelişim kitaplarının da temelini oluşturur.
Canlı zihin imgeleri olan bilinçli rüyalar, geleceğinizi şekillen­
direbileceğiniz mükemmel zemini oluşturur. Kilo vermeyi hedef­
liyorsanız, bilinçli rüyanızda arzu ettiğiniz kilonun hissettireceği
duyguları deneyimleyerek, uyanık hayatınızda motivasyonunuzu
artırabilirsiniz. Belki hedefiniz sigarayı bırakmaktır. Bilinçli rüya­
nızda kendinizi seksen yaşında, hiçbir zorluk yaşamadan dağların
zirvesine tırmanabilen, son derece sağlıklı biri olarak görebilirsiniz.
Sigara içmeye devam ettiğiniz takdirde böylesi bir geleceğin pek
mümkün olmadığını bildiğinizden ve dağlara tırmanmaktan zevk al­
dığınızdan, sigara bağımlılığınızın üstesinden gelebilirsiniz.
Bilinçli rüyalarınızda gördüğünüz mutlu gelecek hayalleri, sizi
aşıp başkalarına da uzanabilir. İnsanların büyük bir çoğunluğu barış
ve mutluluğun hakim olduğu bir dünyanın hayalini kursa belki de
yaşadığımız bu krizlerin üstesinden gelip sahip olduğumuz potansi­
yelin tümüne erişebiliriz.
İdris Şah Caravan ofDreams ("Rüyaların Kervanı") adlı kitabında
buna çok benzer bir fikri ele alıyor: Binbir Gece Masalları 'ndaki ayak­
kabı tamircisi Maruf, zengin bir kervana sahip olduğunu hayal eder.
Yabancı diyarda yoksul ve kimsesiz olan Maruf önce hayalini
kurduğu - ve sonra da tarifini yaptığı - değerli kervanı kendisine
çeker.
Alaya alınıp saygınlığını yitirmek yerine kurduğu hayalle başa­
rısının temellerini oluşturur. Hayalini kurduğu kervan ete kemiğe
bürünerek kendisine gelmiştir.
Dilerim ki sizin de hayalini kurduğunuz kervan, ete kemiğe bü­
rünüp gerçekleşsin. 14

213
9
r •ssa u n- Ra

Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Yaratıcı Rüyalar
Bir alışveriş merkezinde yer alan, ev dekorasyon mağazasının de­
partman müdürüyüm. Ev gereçleri bölümünde pek çok değişiklik­
/er yapıyoruz; demirbaşların yerini değiştirmek, teşhir ürünlerinin
yeniden düzenlenmesi gibi. Mağaza müdürü ve teşhir müdürü ile
yaptığımız görüşmelerde zeminin onarım gerektirdiğini konuştuğu­
muzun akşamı uykumda, rüyamda mağazada olduğumu görüyorum.
Değişiklikler yapıyorum. Demirbaşların yerini kolaylıkla değiştiri­
yorum (bu işler rüyalarda her zaman kolay). Rüyada olduğumu bil­
diğimden sorunlu ürünleri nasıl yerleştireceğimi bulmaya çalışıyo­
rum. Bu tür rüyalarımı her zaman hatırlarım. Aslına bakarsanız sık
sık tekrar/andıklarından iş yerinde bizleri güldüren sohbet konusu
haline gelmiş durumda. (J. Z., Lodi, New Jersey)

214
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Arabamla ilgili zor bir tamirat üzerinde çalışıyor ve gece yarısı­


na kadar uğraştıktan sonra hiilii becerememişsem, pes edip yatmaya
gidiyorum. Gördüğüm bilinçli rüyada uğraştığım sorunu çözmeye
dair yeni yollar denemeye karar veriyorum. Her zaman sabah rüya­
da bulduğum çözümü uyandıktan sonra uyguladığımda, muhakkak
çözüme ulaşmış oluyorum! Soruna odaklanmak beni "tünel görüşü­
ne " sokarken rüyam sınırsız yöntemleri önüme seriyor. (J. R., Seatt­
le, Washington)

1986 yılının sonbaharında, kimya dersleri aldığım bir sırada, rü­


yamda problem çözmeye başladım. Problemlerin çoğu, iki bileşke
ve 4-6 elementten oluşan molekül denklemlerini içeriyordu. Bilinç­
li rüyamda problemi çözerken bileşenlerine ayırıyorum. Bu tür bir
problem üzerine çalışmışsanız ne kadar zor olduğunu da bilirsiniz.
Çözüme her yaklaştığımda rüya silikleşmeye başlar ve yeniden rüya
görmeye çalışırdım. Başımı sallayarak veya dönerek rüyama kaldı­
ğım yerden devam ederdim. Tekrar bilinçli rüyama adım attığımda
hızlı bir şekilde problemi yazıp çözmeye çalışırdım. Uyandıktan son­
ra rüyamda gördüğümü yazıp kontrol ederdim. Ulaştığım sonuçlar
yüzde 95 oranında doğru çıkardı. İşin güzel tarafı problemleri bu
şekilde çözerek uyandıktan sonra konuyu daha da iyi anlamış olur­
dum. Bir hafta içinde buna benzer beş rüya görürdüm. (K. D., Lau­
derhill, Florida)

Tarih boyunca rüyalar, her alanda ilham kaynağı olmuştur; edebiyat,


bilim, mühendislik, resim, müzik ve spor.
Rüyalardan ilham alanların arasında, Dr. Jekyll ve Bay Hyde da­
hil olmak üzere birçok eserini rüyalarına atfeden Robert Louis Ste­
venson ve afyon etkisindeyken rüyaya dalıp "Kubilay Han" şiirini
yazan Smauel Taylor Coleridge de vardır. Bilim dalında rüyasın-

215
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

da benzinin moleküllerinin yapısını keşfeden Friedrich Kekule ve


rüyasında uyguladığı bir deneyle sinirler arası kimyasal alışverişi
keşfeden Otto Loewi'yi sayabiliriz. Mühendislik alanında, Elias
Howe'un dikiş makinesini keşfini örnek verebiliriz. William Blake
ve Paul Klee gibi ressamlar da bazı eserlerini rüyalardan aldıkları
ilhamla meydana getirdiklerini söylemişlerdir. Mozart, Beethoven,
Wagner, Tartini ve Saint-Saens gibi besteciler rüyalarını birer ilham
kaynağı olarak kullananlar arasındadır. Spor alanında en bilinen il­
hamlardan biri, golfçü Jack Nicklaus'un, vuruşunu - bir gece içinde
- on puan geliştiren keşfidir! Bu ve bölümün başında verilen ör­
nekler, rüyaların yaratıcılığa dair barındırdıkları potansiyeli açıkça
ortaya koyuyor. 1
Bunca örneğe rağmen batıda neden hala rüya okulları yok? Belki
de sebebi rüyaların yorumlanamayışında yatıyordur. Büyük keşif­
lere ilham kaynağı olan rüyalara rağmen bir düşünür ya da sanatçı­
nın "Bu gece rüyamda problemime bir çözüm bulacağım," kararını
vermesi zordur. Yaratıcı rüyalar için rüya oluşturma tekniklerini uy­
gulamak gerekiyor. Mısır medeniyetinden bu yana insanlar sorula­
rına cevap olabilecek rüyaları oluşturacak teknikler üzerine çalış­
maktadırlar. Bunu gerçekleştirmenin en verimli yolu bilinçli rüyalar
olabilir. Probleme yönelik bilinçli rüya görülebileceği gibi bilinçli
olduğunuz rüyada probleminizi hatırlayarak da çözüm üretebilirsi­
niz. Oturup ilhamın gelmesini beklemek yerine, sanatçı ilhamı ça­
ğırabilir.
Yukarıdaki örnekler araba tamiratından resim yapmaya, mate­
matik problemlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Biz, baş­
kalarının tecrübelerini göz önünde bulundurarak, problem çözmede
ve ilham almakta bilinçli rüyalarınızdan faydalanmayı öğrenebile­
ceğinizi düşünüyoruz. Araştırmacılar, rüyadaki yaratıcılığı ayrıntılı
olarak ele aldıklarında, uykuda harcanan zamanı sorunlara çözüm

216
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

getirmek ve ilham almakta nasıl kullanacağınız konusunda daha ay­


rıntılı rehberlik sunabileceklerdir. O zamana kadar işte size birkaç
fikir:

Yaratıcı Süreç
Lise yıllarımda, yatağa gitmeden önce üzerinde çalıştığım karmaşık
matematik ve geometri problemlerini uyandığımda kolaylıkla çöze­
bildiğimi keşfedince rüyalarımda bilincimin açıldığını anladım.
Bu fenomen, lise ve tıp öğrencisi olduğum onca yıl devam etti.
Tıp okuduğum yıllarda gün içinde karşılaştığım soruları sıralıyor,
aynı gece rüyada sorularıma cevap bulabilme yeteneğimi devreye
sokarak, hızlı bir şekilde cevaplara ulaşabiliyor veya cevaba ulaş­
mada yardımcı olacak ilave sorular üretebiliyordum (bugün bile
hala sabaha karşı saat 3:00 �e uyanıp hastaneyi arayarak, rüyamda
gördüğüm çözümü onaylamak için belli bir hastamın yaşadığı so­
runla ilgili laboratuar testleri yapmalarını salık verdiğim olur).
Bu yeteneğimi kullandığım en önemli alan cerrahi girişimler
oldu. Her gece yatmadan önce cerrahi vakaların üzerinden geçe­
rek rüyamda uygulamasını yaparım. Zaman içinde, hemen hemen
hiç komplikasyon yaşamamış, hızlı ve başarılı bir cerrah olarak ün
yaptım. Bu şekilde çalışmak bana, daimi olarak anatomi bilgilerimi
tazeleme ve gereksiz hamleleri eleyerek tekniğimi geliştirme imkanı­
nı sağladı. Halen, yüzde 34 ifa 40 arasında, meslektaşlarımdan aldı­
ğım son derece karmaşık cerrahi işlemleri başarıyla uyguluyorum.
(R. V., Aiken, South Carolina)

Eşimle birlikte, geçtiğimiz mayıs ayında okulu bitirdikten sonra ai­


lemizi genişletme kararı aldık. Son zamanlarda bebek isimleriyle çok
meşguldüm. Son gördüğüm bilinçli rüyamda eşim Robert ile beğen-
217
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

diğim isimleri paylaştım (tabii ki istediğim isimleri onayladı). Öyle


ki rüyamda isimleri deneyebilmek amacıyla bir bebek bile edindim.
Bebeği, anne ve babalarımızın yer aldığı iki sahneye taşıyarak "Anne
ve baba, bebeğimiz Chris ile tanışın, " veya "anne ve baba, bebeğimiz
Justin ile tanışın, " turlarını düzenledim. Böylelikle anne ve babaları­
mızın verdikleri tepkiyi ölçtüm. En nihayetinde bir erkek ve bir kız is­
minde karar kıldım. Nihayet isim bulabildiğim rüyadan uyandığımda
gördüklerimi tamamen unuttum. Bütün gün düşünmeme rağmen bir
türlü hatırlayamıyordum. O gece başka bir bilinçli rüyaya yattım ve
tam ortasında durdum. Önceki rüyamda isimleri bir kız arkadaşıma
söylediğimi hatırladım ve hemen onu rüyama çağırarak sordum. Ce­
vap verdi. Uyanıp isimleri arka arkaya birkaç kez tekrarladım. Artık
her iki ismi de gayet net hatırlıyorum. (L. H., Hays, Kansas)

Yaratıcılık, farklı insanlar için farklı anlamlara gelir. Sadece sanat­


çılara has bir özellik olduğunu öğrendiğimiz yaratıcılık kelimesi,
bazılarını ürkütebilir. Oysa yaratıcılık, sanat eserinden tutun ev öde­
vine kadar birçok alanda hayal gücünü kullanarak üretmek anlamı­
na gelir. Kısaca, yaratıcı olmamak elde değil. Yaratıcılığın özü, eski
fikir ve kavramların bir araya getirilerek ortaya yepyeni bir şeyler
çıkarmaktır. Sarf ettiğimiz her cümle, başka birinden alıntı yapma­
dığımız sürece yaratıcılığın ta kendisidir. Bir şeyin ne kadar yaratıcı
olduğu, içinde barındırdıklarının eşsizliğiyle ölçülür. Daha büyük
şeyler yaratamamamızın sebebi, genellikle fikirler arasında yeni, eş­
siz ve faydalı çağrışımlar kurmayı gerektiren zihin durumuna nasıl
erişeceğimizi bilememektir. Yaratıcılığın temel prensibi, söz konusu
zihin durumlarına istenildiği an kolaylıkla erişebilmektir. Bu anlam­
da rüyalar, yaratıcılık için mükemmel bir zemin oluştururlar. Bilinen
yaratıcılık sürecinin nasıl bir şey olduğunu açıkladığımızda durumu
anlamanız kolaylaşacaktır.

218
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Bilinç gibi yaratıcılığın da seviyeleri vardır. Problem çözme


yeteneği gibi yaratıcılık da insanlığa ait evrensel bir kapasitesidir.
Daha önce de belirttiğimiz üzere yaratıcılık güzel sanatlar veya bi­
limle sınırlı değildir; yeni, hayal gücüne ait, esnek ve kendiliğinden
meydana gelen her durumda yaratıcılık kullanılabilir.
Herkes arada bir yaratıcı, bazıları da çoğunlukla yaratıcıdır. Psi­
koterapist Carl Rogers'ın dediği gibi: "Oyun arkadaşlarıyla yeni bir
oyun üreten çocuk; görecelik kuramını bulan Einstein; etin üzerine
yeni bir sos hazırlayan ev hanımı; ilk romanını yazan genç bir yazar;
bize göre hepsi yaratıcılıktır. . . "2
Yaratıcılık üzerine çalışan araştırmacılar yaratıcılığın bir süreç
olduğunda hemfikir. İlham aniden, bilinmedik bir yerden yansıyan
bir ışık gibidir. Fakat "aniden" fark edilmesinin nedeni, farkında­
lığın eşiğinde yükselen süreç olmasıdır. Kendi keşiflerini araştıran
19. yüzyıl Alman bilim adamı Hermann Helrnholtz, yaratıcılığın sü­
reçlerini ilk kez tarif eden kişi oldu: doygunluk, kuluçka dönemi ve
aydınlanma.
Doygunluk aşamasında, problem üzerine odaklanan kişi topladı­
ğı bilgiler doğrultusunda yeni sonuçlar üretmeye çalışır. Bu hazır­
lanma süreci okumak, uzmanlarla görüşmek, gözlemlemek, kaydet­
mek, fotoğraf çekmek ve ölçmekten oh.Işabilir. Bundan sonra kişi,
sorunu düşünür - odaklanır, üzerinde meditasyon yapar, zihninde
bir örneğini oluşturur, araştırmayı gözden geçirir. İşte bu aşamada
teknisyen motora, ressam tuvale, yazar boş bir sayfaya (veya bilgi­
sayar ekranına) bakar. Bu sürecin sonunda kişi, "Pekala, sorunu be­
lirledim. Üzerine düşündüm. Gözlemledim. Cevap ne?" diye sorar.
Sonraki adım, hiçbir şey yapmamaktır. Kuluçka dönemi, proble­
mi çözmeye çalışanın vazgeçip, işi bilinçaltına bıraktığında başlar.
Tarihteki birçok kişi bu aşamada uyuyup, şekerleme yapmayı ter­
cih etmiş. Bazılarıysa ya uzun bir yürüyüşe veya araba ile gezintiye

219
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

çıkmış. Problem üzerinde yeterince çalışmış, her açıyı incelemiş ve


uygun psikolojik şartları yerine getirmişlerse kuluçka dönemi ay­
dınlanmaya yol verecektir. "Evreka!" - çözümün aniden belirişi.
Zihnimizde ampulün yandığı an.
Rüyada aydınlanmaya dair en güzel örneklerden biri de, rüya­
sında ulaştığı sonucun uyandığında sağlamasını yapan, Nobel ödü­
lü sahibi Otto Loewi'dir. Yaşadıklarını anlatan psikolog, kariyeri­
nin erken dönemlerinde sinirsel tepkinin doğasına dair bir önsezisi
olduğunu fakat bunu ispatlayacak bir teorisi olmadığından konuyu
on yedi yıl boyunca rafa kaldırdığını söylüyor. Neredeyse yirmi yıl
sonra teorisini ispatlayabileceği deneyi rüyasında görür. Loewi 'nin
anlatımıyla:

Uyandım, ışıklan yaktım ve bir parça kağıda notlar aldım. Sonra


tekrar uykuya daldım. Sabah saat altıda, çok önemli bir not aldığımı
fark ettim ama çiziktirdiklerimi okumakta zorluk çekiyordum. Er­
tesi gece sabaha karşı saat üçte tekrar hatırladım. On yedi yıl önce
dillendirdiğim kimyasal alış veriş teorimin doğru olup olmadığını
ispatlayabileceğim bir deneyin tasarımıydı. Hemen yataktan kalk­
tıın, laboratuara gittim ve gecenin bir yarısı yazdığım nottaki deneyi
uyguladım. 3

Loewi, bu olayın hemen akabinde kimyasalların sinirler arasında


bilgi taşıdığını ispatlayarak Nobel ödülünü kazandı.

Zihin Durumları ve Yaratıcılık


Yaratıcı sürecin yukarıdaki tarifi, uygun psikolojik şartlar oluştu­
ğunda aydınlanmanın gerçekleşeceğini söylerken bu şartların neler
olduğu sorusunu cevapsız bırakıyor. Soruyu cevaplamak üzere ça-

220
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

lışmalara başlayan birkaç araştırmacı, zihnin farklı katmanlarında


farklı bilgilere erişmenin mümkün olduğunu keşfetti.
Menninger Vakfı 'nda, biyolojik geri bildirim alanında araştırma­
cı olan Elmer ve Alyce Green, yaratıcılık ve bilinç arasındaki psiko­
lojik ilişkiyi inceledi. Yaratıcı problem çözmenin farklı aşamaların­
da olan kişilerin vücutlarında ölçüm yapan Green'ler, aydınlanma
ile psikolojik açıdan ayırt edilebilecek bir bilinç katmanını ilişkilen­
direbildiler.
Raporlarında buna şöyle yer verdiler:

İçsel süreçlerin kapısı veya anahtarı, bilinç üstü ile bilinçaltının ara­
sındaki uçurumun daraldığı ve bazı durumlarda tamamen ortadan
kalktığı belli bir bilinç durumudur. Kişinin kontrolündeki düş oluş­
turulduğunda vücut programlanabiliyor, verilen talimatlar yerine
getiriliyor, duygusal durumlar tarafsız incelenerek ret veya kabul
edildikten veya daha işe yarayanlarla değiştirildikten sonra normal
bilinç seviyesinde çözülemeyen problemler, mükemmel bir şekilde
çözüme ulaşıyor.4

Green 'lerin bahsettiği bilinç düzeyi, bilinçli rüyalar değil, hipnoz


veya hayal kurulan durumdur. Fakat yine de vardıkları sonuç, üst
bilincin bilinçaltıyla buluştuğu bilinçli rüyalara çok daha yakındır.
Carl Rogers da yaratıcı süreçle psikolojik durumlar arasındaki iliş­
kiyi incelemiştir. On Becoming a Person ("Birey Olmak Üzerine")
adlı kitabında, üç psikolojik durumun yaratıcılığı desteklediğini ileri
sürüyor.5 İlki yeni deneyimlere açık olmak ki bu psikolojik savunma
mekanizmalarının veya kavram, inanç, algı ve varsayımlara körü kö­
rüne bağlı olma durumunun tam tersidir. Bilinmeyene karşı hoş gö­
rülü olabilmeyi ve inanmak ya da inanmayı reddetmek ihtiyacı duy­
maksızın karmaşık bilgiyi ele alabilmeyi mümkün kılıyor. Bildiğiniz

221
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

gibi rüyalara uyanabilmeniz, rüyaların sunduğu karmaşıklıkları, belir­


sizlikleri ve imkansızlıkları büyük bir esneklikle incelemenize bağlı.
Bilincinizin açılmasını sağlayan bu tutum rüyada karşılaşacağınız de­
neyimlere açık olmanın yolunu da hazırlamış oluyor.
İkinci özellik, kişinin kendi içinde bir değerlendirme kaynağına
sahip olmasıdır. Bu, yaratıcı kişinin yarattığının değerini başkaları­
nın ilti fat ve eleştirileriyle değil, kendi değerleriyle belirlemesidir.
Bunun en geçerli olduğu yer, kişinin bütün deneyimi yaratıp değer­
lendirmede sadece kendisinin sorumlu olduğu bilinçli rüyalardır.
Rogers 'ın yaratıcılığa yardımcı olduğunu ileri sürdüğü özel­
liklerin sonuncusu, ilke ve kavranılan evirip çevirebilme; fikirler,
renkler, kelimeler ve ilişkilerle beklenmedik oyunlar oynayabilme
becerisidir - yan yana olması mümkün olmayan ilkeleri bir araya
getirmek, çılgın teoriler geliştirmek, mantıksız olanı keşfedebilmek­
tir. Her şeye izin veren bilinçli rüyalar böylesi denemeler için mü­
kemmel bir zemindir. Ayrıca, ilerleyen bölümlerde de göreceğiniz
gibi bilinçli rüyalarda sunulan araçların çeşitliliği, uyanık hayatı­
mızdakinden çok daha fazladır.

Örtük Bilgi
Bilinçli rüyaların, yaratım sürecini aydınlanmaya götüreceği­
ne dair inancımızın arkasındaki en önemli dayanak "örtük" bilgi
kavramıdır. Oturduğunuz sokağın adı, ayakkabı bağcıklarını nasıl
bağlayacağınız gibi bildiğinizi bildiğiniz ve açıkça söze dökebil­
diklerinize "açık" bilgi denir. Diğer taraftan örtük bilgi, bildiğiniz
fakat dile dökemedikleriniz {yürümek , konuşmak) ve bildiğiniz fa­
kat bildiğinizin farkında olmadıklarınızdır (ilkokul öğretmeninizin
göz rengi). İkinci durumda, sadece tahmin yürütseler de kişilerin,
sor ulara çoğunlukla doğru cevaplar verdikleri testlerle ispatlan­
mıştır.

222
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Bu iki bilgiden, örtük olanın çeşitliliği çok daha kapsamlıdır;


farkında olduğumuzdan çok daha fazla bilgiye sahibiz. Sözlere dö­
külmeyen bu bilgiye uyanık hayatımızdan çok, rüyalarda ulaşırız.
Rüyalarınızı hatırlayabiliyorsanız eminiz ki sadece bir kez gördüğü­
nüz ve uyanıkken şöyle böyle tarif edebileceğiniz kimseyi rüyanız­
da beklenmedik ölçüde doğru gördüğünüz bir anınız vardır. Çünkü
örtük bilgiye rüyalarda erişim en üst seviyededir. Rüyalarımızda bi­
linçaltımıza bilinçli olarak erişebiliyoruz. Dolayısıyla rüyalarımızda
normalde bilincimizin, tecrübemizin sınırlı bir bölümüne ulaşabildi­
ği uyanık hayatımızdaki gibi kısıtlanmıyoruz.
Bilincimiz kapalıyken, yaratıcı bir rüya görüp göremeyeceği­
mizi veya rüya görüp görmediğimizi değerlendirmek mümkün de­
ğil. Oysa bilinçli rüyalarla yaratıcılığı bilinçli olarak kontrol etmek
mümkün. Aşağıda, bilinçli rüyasında örtük bilgiye bir kitap biçimin­
de rastlayan oneironot örneğini göz önünde bulundurun. Rüyayı gö­
ren, bilinçli rüyasında bilgiye ulaşamasa da uyandıktan sonra gerçek
bir kitabın içinde rastlamıştır. Bu olayda ulaşılan bilgi, problemin
çözümüne ait ipucunun söz konusu kitapta yer almasıdır; bildiğinizi
bilmediğinizi gösteren çok güzel bir örnek:

Bir matematik yarışmasında ikinci oldum. Problemlerin olduğu


sayfanın kopyası elime ulaştığında (toplamda beş problem) bütün
günümü farklı çözüm yaklaşımları üzerinde harcadım. O akşam
uyuduğumda gördüğüm bilinçli rüyada sahip olduğum bir matema­
tik kitabını gördüm. Kitapta bir şeyler okuduğumu hatırlamıyorum,
sadece şöyle bir göz attım. Rüyam, bana göre birkaç saniye sürdü.
Uyandıktan sonra akşama kadar gün içinde kitaba bakma fırsatım
olmadı. Baktığımdaysa sorulardan birini çözmeme yardımcı olacak
bir ipucunu yakaladım. (T. D., Clarksville, Tennessee)

223
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Zihinsel Modelleme
Eğer rüyadaki yaratıcılığa dair teorimiz doğruysa - bilinçli rüya­
ların geniş bir bilgi yelpazesine erişimi mümkün kılması ve rüyala­
rın yaratıcılığı desteklediği - bilinçli rüya kaşifi bundan nasıl fayda­
lanacak? Size bir ipucu, bu bölümün başındaki bilinçli rüyalara bir
göz atın. Departman müdürü, teşhire konulacak ürünlerin tamamı­
nın yer aldığı bir mağazayı modellemişti. Arabasını tamir etmeye
çalışan kişi yaşadığı tamirat problemiyle ilgili bütün unsurları rüya­
sına taşıyarak bir sonuca ulaşana kadar uğraşmıştı. Kimya öğrencisi,
uyanıkmışçasına problem üzerinde çalışmaya devam etti.
Aşağıda yer alan mektup, rüya görenin (gerekli tüm hazırlık ve
oluşturma aşamalarından geçtiğine dikkatinizi çekmek isterim) ol­
dukça soyut bir kavramı modellemesini içeren, zihinde model yarat­
maya dair farklı bir örnektir.

Yaklaşık bir yıl önce vektör uzayıyla tanıştığım doğrusal cebir ders­
leri alıyordum. Konuyu soyut boyutta anlamakta güçlük çekiyordum.
Bir haftalık sıkı bir çalışmanın ardından soyut vektör uzayıyla ilgili
bir rüya gördüm. Dört boyutlu bir uzayı algıladım. Rüyam görsel
değildi aina böylesi soyut rüyalar bana yabancı değildir. Gördüğüm
rüyanın en kolay tarifi, birbirine dik dört açıyı algılamamdır. O ge­
ceden bu yana hem matematik hem de rüyalar benim için eğlenceli
bir hale dönüştü ve bir daha vektör uzayıyla ilgili problemleri anla­
makta güçlük çekmedim. (T. D., Clarksville, Tennessee)

Zihninin mantık sürecini kullanan bilgisayar programcısı, prog­


ramlarının çalışma şeklini modelliyor:

Bir sınıfiçin yazmam gereken programları bilgisayara aktarmadan


224
Yarahcı Yoldan Problem Çözme

önce bilinçli rüyamda denedim. Fikirlerimin çoğunun işlemediğini


ya da ilaveler gerektirdiğini gördüm. Bu sayede diğer çalışmalarım
için zaman kazandım. Programlarımı oturup bilgisayara yazmadan
önce muhakkak bilinçli rüyalarımda "çalıştırıyorum ". (L. H., Hays,
Kansas)

Bilinçli rüyalarda problem çözümüyle ilgili modelleme yapmanın


temelini aşağıda okuyabilirsiniz. Zihinde modelleme yapmak sa­
natçıların da işine yarayabilir. Sanatçı ve rüya araştırmacısı Fariba
Bogzaran bilinçli rüyalarını kullanarak bir sonraki çalışmasının ko­
nusunu belirliyor. Ne zaman rüyasında bir sanat galerisine adım atsa
bilinci açılıyor. Rüya galerisinde, uyanık hayata taşımak istediği
bir eser görüyor. Dikkatle eserin malzemesini, dokusunu ve rengini
inceliyor. Eseri meydana çıkarabilmeyi ve bilinçli rüyasını hatırla­
yabilmeyi garantilemek için (5. bölümde anlatıldığı gibi) uyanana
kadar gözlerini eserde sabitliyor. 1 987 yılında gördüğü bilinçli rüya
ebru sanatını öğrenmesine sebep oldu:

Bir sanat stüdyosunda ders veriyorum. Öğrencilerden biri çalışma­


sını görmem için beni yanına çağırıyor. Yaklaşırken rüyada oldu­
ğumu anlıyorum. Sessizce durup etrafıma bakıyorum. Çalışmanın
malzemesi bana çok yabancı. Her birinde, farklı renklerin suyun
üstünde yüzdüğü iki tekne görüyorum. Teknenin yanında binlerce
renkte boya içeren küçük kavanozlar görüyorum. Çalışmaya yakın­
dan bakıyorum, kağıdı e/leyebilecek kadar yakınlaşıyorum. O anda
bunun ebru sanatı olduğunu anlıyorum...
Hemen rüyayı kaydediyorum ve öğrencinin rüyada yaptığı ebru­
nun kopyasını çiziyorum. Malzemeye olan merakım bu güzel sanatı
öğrenmeme yardımcı olacak bir öğretmen bulmamı sağladı... Bun­
dan sonra ebru, kendimi ifade ettiğim bir çalışma haline geldi. 6
225
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Günlük hayatta en sık karşılaştığımız sorunlardan bir tanesi karar


vermektir. Aşağıdaki örnekte olduğu gibi bilinçli rüyalarınız saye­
sinde zorlanmadan bir karara varabilirsiniz:

Yeni bir çift üniteli taşınabilir ev alıp almama ve eskisini muhafaza


etmekle kiraya vermek arasında bocalıyordum. Aylarca düşünüp taşı­
dıktan sonra en nihayetinde bir karara varabildim. Bir pazar akşamı
yatağa gittim. Uyku ile uyanıklık arasındaydım (bu durum sizin yazı­
nızı okuyana kadar bana çılgınca geldi). Önümde kağıtların olduğu
sıra benzeri büyük bir masada otururken etrafta birilerinin olup ol­
madığını merak ederken birisi omzumun üzerinden bocaladığım so­
runun yanıtını fısıldadı... Soru, rüyamda açık ve net olarak önüme
konmuş, artı ve eksileri incelenmişti. Sorular sordum ve cevaplarını
aldım. Yattıktan bir saat sonra uyandığımda artık ne yapacağımı bili­
yordum. Hem verdiğim karardan emindim (yeni bir taşınabilir ev alıp
eskisini satmak) hem de çok rahatlamıştım! Sanki her şeyi bilen en
yüce otoriteyle ihtiyaçlarım, endişelerim ve sahip olduğum kapasite
hakkında sohbet etmiştim. (K. A., London, Arkansas)

Yaratıcı Bilinçli Rüyalar Üretmek


Bu tartışma, özellikle rüyaların yaratıcılığından faydalanabilmek
doğrultusunda başlıca iki yaklaşımı ortaya koyuyor. Biri, rüyada
bilinciniz açılır açılmaz sorunuza cevap almak. Diğeri de sorunla
ilgili bir rüya oluşturduktan sonra bu oluşuma bilincin açılması için
gerekli hatırlatmaları dahil etmek.
Yaratıcı rüyalar için açık bilinç şart olmasa da, önemli avantajlar
sunuyor. Bir kez istediğiniz sıklıkta bilinçli rüyalar görmeyi öğren­
dikten sonra sorularınıza cevap bulmak ya da yaratıcılığınızı konuş­
turmak için istediğiniz her zaman rüyalarınıza uyanmanız mümkün.

226
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Tabii ki kadim rüya oluşturma yöntemi bilincinizin kapalı olduğu rü­


yalarda da aradığınızı bulmanıza, yaratıcılığınızı uyandırmanıza yar­
dımcı olacaktır fakat burada da bilinçli olmak işinize yarayacaktır.
Belli bir konuya yönelik oluşturduğunuz bilinçli rüyada, rüya
aleminde olduğunuzu bildiğinizden bilinciniz sayesinde özgürce ha­
reket edebilirsiniz. Sorununuz hakkında bir uzmanla görüşebileceği­
niz veya taşınmayı düşündüğünüz mahalleyi ziyaret edebileceğiniz
bir rüya oluşturabilirsiniz. Ya da sorun yaşadığınız kişiyle konuş­
manın yollarını arayabileceğiniz bir rüya da oluşturabilirsiniz. Açık
bilinç, aklınıza takılan sorunu rüyanıza yansıtacaktır. Einstein'a bir
fizik sorusu sormak, San Francisco'yu keşfetmek ve taşınmak iste­
yip istemeyeceğinizin cevabını bulmak, kütüphanelerde yazmak is­
teyeceğiniz bir hikaye aramak ya da çocuğunuzu sürekli eleştirmek
yerine daha samimi ve destekleyici olabilmek gibi sorun ve sorular
bilinçli rüyanıza dahil olacaktır.
Bilinçli olmanın yaratıcı rüyalara sağladığı avantajlardan bir
diğeri de rüyada olduğunuzu bildiğinizden uyandıktan sonra gör­
düklerinizi hatırlamak için elinizden geleni yapacak olmanızdır.
Bilincinizin kapalı olduğu rüyalarda, buna büyük potansiyel barın­
dıranlar dahil, her zaman için gördüklerinizi unutma riski vardır. Fa­
riba Bogzaran, maksatlı odaklanma tekniği sayesinde sanat eserinin
görüntüsüyle birlikte uyanabiliyor; çünkü rüya gördüğünün farkın­
da. Aşağıdaki alıştırma, sorunuzun cevabı veya aldığınız ilham hala
canlıyken uyanabilmenin yöntemini açıklıyor.

BİLİNÇLİ RÜYADA PROBLEM ÇÖZME


1. Sorunuzu ifade edin
Yatağa gitmeden önce çözmek istediğiniz bir problemi veya ya­
ratıcılığa ihtiyaç duyduğunuz çalışmanızı seçin. Seçtiğiniz soru
veya çalışmayla ilgili kısa, basit tek bir cümle kurun. Mesela,

227
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

"Hangi yatırımlan yapmalıyım?" veya "Kısa hikayemin konusu


ne olsun?" ya da "Yeni insanlarla nasıl tanışabilirim?" Kurduğu­
nuz cümleyi bir kağıda yazarak hafızanıza kazıyın.

2. Sorununuzla ilgili bir rüya tasarlayın


Sorunuza yönelik bir rüya oluşturmak için sayfa 1 7 1 'de yer alan
rüya tasarlama tekniğini uygulayın.

3. Bilinçli rüyanızı kullanarak çözüm yolları arayın


Rüyada bilinciniz açıldıktan sonra sorunuzu sorun ve cevabı­
nı arayın. Bilincinizin açılması sorunuza cevap değildir, cevabı
aramanız gerekebilir. İhtiyacınız olan ortam veya kişiyi oluştu­
rabilir ya da bulunduğunuz ortamda cevabınızı arayabilirsiniz.
Rüyanızdaki kişilere sormanın faydası olabilir, özellikle soru­
nuzun cevabını bildiğini düşündüğünüz kişiler varsa. Mesela bir
fizik problemi üzerinde çalışıyorsanız Albert Einstein sorulacak
doğru kişi olabilir. Bir uzmanı ziyaret etmek için yeni bir rüya
sahnesine dönme alıştırmasını kullanabilirsiniz (sayfa 1 74) Ya
da, beliren ipuçlarını yakalamak için açık bir algıyla sorunuzu
aklınızda muhafaza ederek rüya aleminde cevabını aramaya
koyulabilirsiniz. Unutmayın ki bilinçaltınız sandığınızdan çok
daha fazlasını biliyor; sorunuzun cevabı orada yatıyor olabilir.

4. Cevabınıza ulaştıktan sonra uyanıp rüyanızı hatırlamayı


unutmayın
Rüyada tatmin edici bir cevaba ulaştığınızda 5 . Bölüm'de bah­
sedilen tekniklerden birini kullanarak (veya kendinize ait bir
yöntemle) uyanmaya çalışın. Uyanır uyanmaz, rüyanızın cevap
sunduğu bölümü not edin. Sorunuza cevap bulamadığınızı dü­
şünseniz bile rüya kaybolmaya başladığı an uyanarak hatırladık­
larınızı mutlaka not edin. Cevap, ilk anda göremeyeceğiniz bir
şekilde rüyanızın içine gizlenmiş olabilir.

228
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

Bilinçli Rüyalar Atölyesi Oluşturmak


Bunu sıklıkla yaparım. Tasarımlarım için özel bir bilgisayarprogra­
mım var. Rüyamda, (eski tip, Sherlock Holmes 'unki gibi) bir salonda
oturuyorum. Kabarık beyaz saçlı Einstein ile birlikteyim - hem de
kanlı canlı. Çok iyi arkadaşmışız. Program hakkında konuşup bir
tahtanın üzerinde mantık şeması çiziyoruz. Güzel bir sonuca ulaş­
tığımızda gülüyoruz. Einstein, "Gerisi hikaye, " diyor. Einstein izin
isteyerekyatmaya gidiyor. Karşısına oturup not kağıdına bir kodya­
zıyorum. Kodu tamamlıyorum. Bakıp, kendi kendime "Uyandığım­
da bu mantık şemasını hatırlamak istiyorum, " diyorum. Tahtaya ve
not kağıdına yoğunlaşıyorum. Sonra uyanıyorum. Genellikle uyan­
dığımda saat sabaha karşı 03:30 civarı oluyor. El fenerimi yakıp
(çoğunlukla yastığımın altındadır), kalemimi ve not kağıdımı elime
alıp (yatağımın başucunda) hızla yazmaya başlıyorum. Notumu işe
giderken yanıma alıyorum ve çoğunlukla %99 doğru çıkıyor. (M.
C., West Chazy, New York)

Zihninizde, belli bir problem yerine bütün sorulara cevap buluna­


bilecek veya yaratıcı süreci hareketlendirebilecek bir atölye modeli
oluşturmak mümkün. Bu yaklaşımın nasıl bir potansiyel barındırdı­
ğını garajda çalışan tamircide, Einstein ile birlikte salonda çalışan
programcıda ve bilinçli rüya kaşifinin problemin çözümüne yönelik
malzemelerle donattığı rüyalarda gördük.
Ayakkabı tamircisi Maruf ile uykuda onun işlerini yapan cinle­
rin hikayesini hatırlayın. Gelen mektuplardan birini yazan tanın­
mış Robert Louis Stevenson - şekerparelerim dediği ve en bilindik
eserlerini ortaya çıkarmasında kendisine yardımcı olan asistanlarla
doldurduğu kendi rüya atölyesini oluşturmuş. Stevenson, rüya yar­
dımcılarıyla ilgili şunları söylüyor:

229
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Düşündükçe bütün dünyaya bu küçük insanların kim olduğunu


sorasım geliyor. Kimdir bana yardım eden bu varlıklar? Şüphesiz
rüya kaşifini yakından tanıyorlar; finansal konulardaki endişele­
rini paylaşıyor, banka hesaplarını biliyorlar. . . Yazacağı hikayenin
yapısını biliyor, duyguların akışını tahmin edebiliyorlar. Ben­
ce sanıldığından daha yetenekliler; bir hikayeyi seriler halinde
parça parça anlatarak dinleyicilerini merak içinde bırakabilirler.
Peki, kim bunlar? Rüyayı gören kim?7

Stevenson, şekerparelerinin rüya karakterleri olup olmadığı konu­


sunda açıkça bilgi vermiyor. Raporlarından, bilinçli hipnagojik ha­
yallerine ait kahramanlar oldukları anlaşılıyor. Yazar, kolunun bilek­
le dirsek arasındaki bölümü yatağa dik olacak şekilde havada asılı
tuttuğu tekniği uyguluyor. Kolaylıkla fantezi dünyasına dalabildiği­
ni ve olur da uyuyakalırsa kolunun düşmesiyle uyanabildiğini keş­
fediyor. Stevenson, Dr. Jekyll ve Bay Hyde: TuhafBir Vaka kitabını
şekerparelerine borçlu olduğunu söylüyor.

230
Yaratıcı Yoldan Problem Çözme

ALIŞTIRMA:
BİLİNÇLİ RÜYA ATÖLYESİ OLUŞTURMAK

Bilinçli rüya atölyenizi kurarken size birkaç önerimiz olacak.


Öncelikle ilham alabileceğiniz bir ortama, sonra yetenekli yar­
dımcılara, maharetli araç gerece ihtiyacınız var. İlk adım orta­
mı yaratmak. İhtiyacınız olan görkemli bir ortamsa, durmayın,
yaratın. Yok, çatı katında, nefesi açlıktan kokan bir sanatçının
ortamına ihtiyaç duyuyorsanız, öyle olsun. Bir bilgisayar prog­
ramcısıysanız, "hayallerinizi süsleyen bilgisayarın" önüne otu­
rabilirsiniz. Adım atılmamış bir gezegende "yalnızlık kulenizi"
inşa edebilir veya eşlik etmeleri için istediğiniz kişileri oluştura­
bilirsiniz. Yarattığınız mekanlara, ihtiyaç duyduğunuzda yardım
alabileceğiniz başka boyutlara açılan cam ve kapılan da dahil
etmeyi unutmayın. Bilinçli rüyanızda atölyenizi oluşturduk­
tan sonra her ziyaretinizde mobilyalar ekleyebilirsiniz; hazine
sandıkları, kütüphaneler ya da çalışma masaları, yaratıcılığınızı
devreye sokacak her türlü ihtiyacı ekleyebilirsiniz.
Yarattığınız ortam sizi tatmin edecek seviyeye ulaştığında
yardımcılannızı oluşturun - uzmanlar, öğretmenler, asistanlar,
büyücüler, danışmanlar, ilham perileri, galaktik konseyler. Resim
yapmak istiyorsanız Rembrandt'ı çağınn. Hemingway veya Hes­
se ile balık tutarken yazmak istediğiniz roman hakkında sohbet
edin. Asistanlarınızdan sorunuzun yanıtını bulmaya yönelik çalış­
malannı veya yaratıcılığınızı teşvik etmelerini rica edin. İhtiyaç
duyduğunuz araçlan oluşturun veya talep edin; mesela bir fikir
makinesi veya büyülü bir fırça.
Bu alıştırma işinize yaradıysa, arada bir atölyenize uğramayı ih­
mal etmeyin. Zaman içinde zihninizdeki modelin kapasitesi genişle­
yecek, yaratıcılığınızı güçlendirecektir. Problem çözdükçe daha çok
ilham bulacağınız atölyeniz, zamanla sizin için daha çok çalışacaktır.

231
10

Kabusların Üstesinden Gelmek

Kabus Nedir?

Rüyalarımın, zihnimin yarattığı görüntüler olduğunu anlamaya baş­


ladım. Gördüğüm bir kabusun ardından bunufark ettim. Doğrusunu
söylemek gerekirse, zihnimi kendi haline, başıboş bırakırsam haya­
tımı dolu dolu yaşayamayacağımı anladım. Teslim olmama kararı
ile birlikte rüyalar ti/emine adım attım. Bir yerlerde okumuştum,
korkularla yüzleşmenin yolu dostluk ve güvenden geçer diye. Öfke,
tehdit, saldırganlık oyun dışıydı. Çünkü bu duyguların kaynağı kor­
kudur. Ben de korkularımı dostlukla karşılamaya karar verdim.
Tam rüyaya dalmıştım ki kabus görecek olursam gülümseyece­
ğim kararımı tamamen unuttum. Bu kez bütün korkularımın bir ara­
ya gelip büyük, karanlık, korkunç bir canavara büründüğü çocuksu
232
Kabusların Üstesinden Gelmek

bir kabustu. Korkup kaçmak üzereyken ani bir merakla (gerçekten


çok korkmuştum) durup bana gelmesini bekledim. Kendi kendime
"Rüya gördüğümü unuttum, şimdi tekrar başa dönmem gerekecek, "
diyerek tüm samimiyetimle gülümsemeye çalıştım. Uyanık da olsam,
rüya da görsem basiretimin bağlanacağı bir durumdayken elimden
geldiğince soğukkanlı davranmaya çalışıyordum. "Korkmuyorum.
Seninle dost olmak istiyorum. Rüyama hoş geldin, " gibi bir şey
söyler söylemez canavar dostane bir tavır takınarak memnuniyeti­
ni gösterdi. Kendimden geçmiştim. Uyandığımda "Başardım! " diye
bağırdığımı söylemeye gerek yok. (T. Z., Fresno, Kalifomiya)

Bilinçli bir rüyada olumsuzluk/arı değiştirebileceğimi bildiğimden


kabus gördüğümde korkmam veya paniğe kapılmam. Bunu öğren­
diğimden bu yana rüyalarımdaki kişi ve durumlardan kaçmıyorum.
İşin tuhafı, artık uyanık hayatımda olumsuzluklardan kaçmıyorum.
Kaçmadan korkularımla yüzleşiyorum. Bilinçli rüyalarım hayata
bakışımı değiştirdi. İnsanlar yıllar içinde değiştiğimi söylese de
ben, gerçek ben 'in ortaya çıktığını düşünüyorum. (V. F., Greensbo­
ro, North Carolina)

Kabuslar, en büyük korkularımızın son derece inandırıcı bir görünü­


me bürünerek karşımıza çıktığı rüyalardır. Kabuslarınızın konuları,
başınıza gelebileceğini düşündüğünüz en korkunç konular üzerinde
şekillenir. Her yaş ve kültürden insanlar bu dertten mustariptir. Ka­
busların kaynağı hakkındaki tartışmalar, rüyaların nereden geldiği
sorusuna verilen cevaplar kadar çeşitlilik gösterir. Bazı kültürler,
bedeni terk eden ruhun başka diyarlara seyahat ederek kabusları
gerçekten yaşadığına inanır. Diğerleriyse kabusları şeytanların ziya­
reti olarak görür. Nitekim kabus kelimesinin İngilizce karşılığı olan
nightmare ele alınırsa kökeni anglo-sakson dilindeki, cin ve karaba-

233
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

san anlamına gelen mare 'den gelir. (Karabasan, [incubus] geceleri


gelip kadınlara cinsel tacizde bulunan kötü ruhtur; bunların dişileri­
ne ise succubus denir.)
Günümüz batı kültürü, kabusları hayali, hiçbir anlamı olmayan,
"sıradan rüyalar" olarak görüyor. Dolayısıyla, balta girmemiş bir or­
manda zombiler tarafından kovalanan şirket yöneticisi kan ter içinde
rüyadan uyandığında, "Neyse ki sadece bir rüyaymış,'' diyerek ken­
dini avutur, bir bardak su içer ve uykusuna devam eder. Oysa daha
birkaç dakika önce korkunç zombilerin nefesini ensesinde hisset­
tiğinde gerçekliklerinden şüphe duymak aklına gelmemiştir. Zom­
biler hayali olsa da yaşanan korku gerçektir. Korku dolu rüyaların
sebep olduğu şiddetin sadece bir hayal olduğuna inanarak kendimizi
tekrar tekrar büyük korkuların içine atıyoruzdur belki.
Kabuslar neden korkunçtur? Rüyalarda her şey mümkün. Böyle
bir özgürlüğün içinde uyanıkken imkansız olan fantezilerin keyfini
çıkarabilir, ulaşılamayacak zevkleri tadabiliriz. Fakat madalyonun
diğer yüzünde uyanıkken imkansız olan, asla tatmak istemeyeceği­
niz tecrübeler de vardır.
Kabuslarda yalnızız. Zihnimizde yarattığımız dünyalar, korku­
larımızla dolup taşıyor. Yanımızdaki arkadaşımızdan şüphe duy­
duğumuz anda bir düşmana dönüşebilir. Eli baltalı bir manyaktan
kaçıyorsak nereye saklanırsak saklanalım bizi bulacaktır. Bıçakladı­
ğımız şeytana hiçbir şey olmadığı gibi, bıçak lastiğe de dönüşebilir.
Düşüncelerimiz bize ihanet eder; umarım silahı yoktur diye düşü­
nürken bir de bakarız - sürpriz! Tabancası vardır. Kabuslardan, uya­
nık hayatın göreceli gerçekliğine ve huzurlu dünyamıza dönmekten
memnun olmamıza şaşmamalı.
Kabusun ortasında rüya gördüğünü fark eden kişinin uyanmak is­
temesi anlaşılır bir durum. Oysa kabus görürken bilinciniz tamamen
açıldığında zarar görmeyeceğinizi ve uyanarak "kaçmanıza" gerek

234
Kabusların Üstesinden Gelmek

olmadığını hatırlarsınız. Yatağınızda güvende olduğunuzu bilirsiniz.


Aşağıdaki örnekte olduğu gibi kabusta kalıp korkunuzla yüzleşmek
en iyisidir.

Kabusların Sebebi ve Tedavisi


Araştırmalar, yetişkinlerin üçte biri ila yarısının, arada sırada gör­
dükleri kabuslarla savaştıklarını gösteriyor. Üniversite öğrencileri­
nin yaptığı bir araştırmaya göre 300 kişilik bir grubun dörtte üçü
ayda en az bir kabus görüyor. Başka bir araştırmaya göreyse üniver­
sitenin ilk sınıfına devam eden öğrencilerin yüzde 5 ' i haftada bir ka­
bus görüyor. 1 Bu oranları bütün nüfusa uyarladığımızda, on milyon
Amerikalı 'nın her hafta gördükleri korkunç kabuslarda şiddet dolu
saatler yaşadığını söyleyebiliriz.
Hastalıklar (özellikle ateşli olanlar), stres (yetişkinliğin getirdi­
ği zorlu durumlar, taşınmak ve okulda yaşanan zorluklar), sorunlu
ilişkiler, soyguna uğramak veya deprem tecrübesi gibi travmatik
olaylar kabusları tetikliyor. Hatta travmatik olaylar, uzun süre tek­
rarlanan kabusları tetikleyebilir.
Bazı uyuşturucular ve ilaçlar kabusları artırabilir. Çünkü belli
ilaçlar REM sürecini bastırır, uykunun sonuna doğru bastırılan süreç
devreye girerek kaçırdığı zamanı yakalamaya çalışır. Sarhoş olarak
yatağa giderseniz, beş altı saat boyunca derin bir uykuya dalar ve
çok az rüya görürsünüz. Alkolün etkisi azalmaya başladığında yine
beyniniz kaybedilen REM sürecini yakalamak ister. Sonuçta uyku­
nuzun kalan son birkaç saatlik kısmında her zamankinden çok daha
yoğun rüyalar görürsünüz. Bu yoğunluk rüyanıza, çoğunlukla hoş
olmayan duygular olarak yansır.
REM sürecinin belli bir bölümüne ait faaliyeti artırmak suretiy­
le kabuslara sebep olduğu düşünülen bazı ilaçlar vardır. Bu ilaçlar

235
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

arasında Parkinson hastalığının tedavisindee kullanılan L-dopa ve


kalp sorunları yaşayanların kullandığı beta blokörler bulunuyor.
Araştırmalar bilinçli rüyaların REM sürecinde yaşandığını ortaya
koyduğuna göre, kabusları tetikleyen ilaçların aynı zamanda bilinçli
rüyaları da tetikleyebileceğine inanıyorum.2 REM sürecinin doğur­
duğu rüyaların hoş mu korkunç mu olacağı, rüya görenin yaklaşımı­
na bağlıdır.
Dolayısıyla kabusların tedavisi, rüya görenin doğru yaklaşımıyla
mümkün olabilir. Laboratuarda uyuyan insanlar nadiren kabus görü­
yorlar çünkü gözlem altında olduklarını, birilerinin onlarla ilgilendi­
ğini biliyorlar. Aynı şekilde kabus gören çocuklar anne ve babaları­
nın yanında uyuduklarında güvende hissettiklerinden kabus görme
olasılıkları da düşüyor.
Bence kabuslarınızın üstesinden gelebileceğiniz en uygun yer
rüyanın kendisidir. Kabusların kaynağı, en derin korkularımızdır.
Korkuları beklentiler yaratır - gerçekleşmeyeceğini bildiğimiz bir
şeyden neden korkalım? Uyanık hayatımızı etkileyen beklentiler
daha çok rüyalarımızın akışını belirliyor. Uyanıkken yürüdüğünüz
karanlık bir sokakta birinin sizi rahatsız edeceğinden korkabilirsi­
niz. Fakat eli bıçaklı karanlık bir gölgenin karanlığın içinden fırlayıp
sizi tehdit etmesi için gerçek bir suçlu gerekir. Oysa rüyada, karan­
lık bir sokakta saldırıya uğramaktan korkarak yürüdüğünüzde saldı­
rıya uğramanız kaçınılmazdır çünkü sizi bekleyen suçlunun hayalini
kurmuş oluyorsunuz. Eğer zihninizde olumsuzluk yoksa ortada ne
bir saldırgan ne de bir saldın olacaktır. Rüyalardaki tek gerçek düş­
manınız, korkularınızdır.
Birçoğumuzun anlamsız korkuları vardır. Topluluk önünde ko­
nuşma korkusu buna çok güzel bir örnektir. Hiçbir tehlikesi olmadığı
halde sanki korkunç bir durum içerisindeymiş gibi topluluk önünde
konuşmaktan korkarlar. Aynı bağlamda, anlaşılır olasına rağmen ka-

236
Kabusların Üstesinden Gelmek

buslardan korkmak da anlamsızdır. Anlamsız olduğunu söylesek de


korku insanı rahatsız eder ve sindirir. Korkulardan arınmanın haya­
tımızı geliştireceği açık bir gerçektir. Peki, bunu nasıl başarabiliriz?
Fobilerin tedavisi üzerine yapılan davranış bilimi araştırmaların­
dan elde edilen sonuçlara göre korkularının anlamsız olduğunu bil­
menin bir faydası yok. Yılan fobisi olan biri, küçük yılanın zararsız
olduğunu bilse de ona dokunamaz. Böyle bir korkunun üstesinden
gelmenin tek yolu yüzleşmektir - korkulan kişi veya objeye yavaş
yavaş yaklaşmak. Korktuğuyla zarar görmeden yüzleşen kişi kor­
kulacak bir şey olmadığını tecrübeyle öğrenir. Bizler de kabusların
tedavisinde aynı yaklaşımı öneriyoruz. Tanık olduğumuz tecrübeler­
den bu yaklaşımın etkili olduğu, hatta çocukların tedavisinde dahi
kullanılabileceği anlaşılıyor.
Kabuslar için önerdiğimiz bu tedavide sembolleri yorumlamanız
gerekmiyor. Görüntüler üzerinde çalışarak rüyalardan çok şey elde
edilebilir. Uyandıktan sonra (veya rüyadayken) yapılan analizler kor­
kunuzun temelini anlamanıza yardımcı olsa da endişelerinizin üstesin­
den gelmenize yardımcı olmayabilir. Yılan korkusunu ele alalım. Yı­
lan fobisinin klasik açıklaması cinsellikle ilgili endişelerdir, özellikle
fobi sahibi erkekse. . . Fakat çoğunlukla kadınların yılan fobisi vardır.
Akla daha yatkın biyolojik başka bir açıklamaya göre, insanlar dünya­
ya sinekten bile korkmaya hazır olarak geliyor ve zehirli yılanlardan
uzak durmak hayatta kalmanın önemli bir şartlarından biridir. Ancak
bu açıklama fobiyi tedavi etmeye yardımcı değil. Tedaviyi mümkün
kılan, yukarıda da anlatıldığı gibi, kişinin fobisi ile yüzleşmesidir. Bu
doğrultuda rüyasındakilerle yüzleşen kişi, kabuslarını tedavi etmiş
olacaktır.

237
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Endişeyi Kullanmanın Yolu


Freud'a göre kabuslar, kişinin mazoşist arzularının doyurulmasın­
dan ibarettir. Bu tuhaf fikrin temeli Freud 'un, her rüyanın bir arzu­
ya yönelik olduğuna dair sarsılmaz inancıdır. "Neden rüyalar, uya­
nıkken kafamızdan geçen düşünceler kadar çeşitli olmasın?" diyor
Freud şaka yollu. Kendi adına şöyle devam ediyor "Bence hiçbir
sakıncası yok. . . Rüyaların en uygun açıklaması; önemsiz olmaları,
gerçeği yansıtmamalarıdır."3 Freud haklıysa ve her rüyalar arzuların
doyurulmasından ibaretse aynı şey kabuslar için de geçerli olmalı;
kabusların kurbanı içten içe aşağılanmayı, hırpalanmayı ve eziyet
görmeyi arzu ediyor olmalı.
Ben her rüyanın ille de bir arzunun yansıması olduğunu düşün­
müyorum; hele mazoşist arzuları doyurduğuna hiç inanmıyor, daha
çok uyumlanamamış tepkiler olarak görüyorum. Rüyayı görenin,
rüyadaki duruma yanlış tepki vermesi korkunç kabuslarla sonuçla­
nabilir.
Korkuya sebep bir durum karşısında her zamanki davranışımız
faydasız kaldığında endişe doğar. Dolayısıyla rüyalarında endişeye
kapılanlar, karşılaştıkları durumla baş ederken yeni bir yaklaşım ser­
gilemeliler. Rüya görenin, uyanıkken bile yüzleşmekten korktuğu,
kaçındığı bir durumla rüyasında karşılaştığında nasıl bir yaklaşım
sergileyeceğini bulması zordur. Ağır vakalarda, uyanık hayatında
tedavi edilmemiş bir kişinin kabuslarının üstesinden gelmesi zor
olabilir. Fakat bana soracak olursanız bu durum ancak kronik uyum­
suzluk çeken hastalar için geçerlidir.4 Kişi ciddi kişilik problemle­
rinden dolayı kabuslar görmüyorsa, bilinçli rüyaların büyük yardı­
mı olacaktır. Niyetiniz bizim yöntemimizi kullanarak kabuslarınızı
yenmekse genel anlamda yaşadığınız deneyimlerin, özellikle de rü­
yalarınızın sorumluluğunu üstlenmelisiniz.

238
Kabusların Üstesinden Gelmek

Bilinçli rüyaların, endişeyi tetikleyen durumlarda nasıl yardımcı


olduğunu şöyle anlatabiliriz. Bilinci kapalı olan rüya kaşifi karan­
lıktan korkmuş küçük bir çocuk gibidir; çocuklar karanlığın içinde
canavarlar olduğuna inanırlar. Bilinçli rüya kaşifiyse biraz daha bü­
yümüş bir çocuktur - hala karanlıktan korksa da canavarların gerçek
olmadığını biliyordur. Korkmasını gerektirecek bir şey olmadığını
bilen büyük çocuk, korkusunu kolaylıkla yenebilir.
Endişe, şu iki durumun aynı anda ortaya çıkmasıyla baş gösterir:
Tehlikeli (muhtemelen anlaşılmamış) bir durum karşısında korkmak,
diğeri de istenmeyen bir sonucun önüne nasıl geçeceğini bileme­
mek. Başka bir deyişle, korktuğumuzda ve davranış repertuarımızda
korkulan durumun üstesinden gelmek veya korkulanı engellemek
için bir tutum bulamadığımızda endişeye kapılırız. Endişe biyolojik
bir fonksiyona hizmet ediyor olabilir. Durumumuzu daha dikkatli
bir şekilde gözden geçirmemize yardımcı olup, atladığımız ve bize
faydası olacak tepkiyi bulup çıkarmamıza yarayabilir - kısaca far­
kındalığımızı artırır. 5
Rüyada endişeye kapıldığımızda yapılacak en uygun davranış,
bilincimizin açılması ve durumla yaratıcı bir şekilde yüzleşmektir.
İşin aslı, çoğunlukla endişeyle birlikte bilinç de açılır (buna örnek
olarak kayıt tutmaya yeni başladığımda gördüğüm altmış iki rüya­
mın çeyreğinde bilincimin açılmasını gösterebilirim).6 Hatta bu ola­
sılığın farkında olan biri rüyasında her endişe duyduğunda bilincinin
açılmasını sağlayabilir. Çalışmayla endişe, ancak bir korkuluk kadar
ürkütücü ve tamirat için gideceğiniz yolu işaret eden güvenilir bir
rüya işareti olabilir. Rüyalarda korkuya yer yok.

239
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Kabuslarla Yüzleşmek
Bilinçli rüyamın ortasında sıraya dizilmiş gri-siyah borular görü­
yorum. En büyük borunun içinden kedi büyüklüğünde bir karadul
örümceği çıkıyor. Ben ona baktıkça, o daha da büyüyor. Fakat o
büyürken en ufak bir korku hissetmiyorum ve kendi kendime "Hiç
korkmuyorum, " dediğimde karadul ortadan kayboluyor. Karadul
örümcek/erinden her zaman ödüm koptuğundan bu defa kendimle
gurur duyuyorum. Hatırladığım bir önceki kabus, bir türlü kaçmayı
başaramadığım bir karadul örümceğiydi. Karadul benim için kor­
kunun sembolüdür. (J. W., Sacramento, Kaliforniya)

Yaklaşık yirmi altı yıl önceydi, rüyamdaki canavarın bana zarar ve­
remeyeceğini anladım. Artık korkmadığımı söyledikten sonra dişleri
döküldü ve inleyip sızlayan bir cadıya dönüşerek kaçtı. Dün, Para­
de dergisinde çalışmalarınızı okuduktan sonra o gece canavar geri
döndü. Bu defa, rüyada olduğumun bilincinde, saniye saniye tiksin­
dirici, tehditkar görüntüde meydana gelen değişimin ayrıntılarında­
ki karmaşıklığı seyrettim. Sizin gördüğünüz siyah kediyi hatırlaya­
rak ona gülümsemesini söyledim. Patlak gözlerinin kısılıp, hırlayan
ağzının gevşeyip gülümsemeye dönüşmesini hayretle izledim. Nasıl
oldu bilemiyorum. Köpek balığı misali dişlerin gülen kocaman at
dişlerine dönüşüp ışıldaması gibi bir şey. Gördüğüm en aptal şeydi
ve uyandığımda gülmekten başıma ağrılar girdi. Yedi yaşında, yeni
bir oyuncak almış çocuk gibi hissettim. (L. R., Jacksonvile Beach,
Florida)

Mevlana yedi asır önce, "Korkmayı gerektirecek bir şey yok," de­
miş. "Korkuyu yenmenin önündeki engel, hayal gücünüzün kapıla­
rını kilitleyen ahşap bir sürgüdür. Yakın o sürgüyü .. . ''7 Bilinmeyene

240
Kabusların Üstesinden Gelmek

duyulan korku, bilinene duyulandan çok daha kötüdür ve bu en çok


da rüya ıllemi için geçerlidir. Üstesinden gelmenin en iyi yolu da,
aşağıda okuyacağınız on dokuzuncu yüzyıl bilinçli rüya araştırma­
cısı Marquis d'Hervey de Saint-Denys'in gördüğü seri kabuslarda
olduğu gibi, yüzleşmektir:

Rüya gördüğümün farkında değildim ve korkunç canavarlar tara­


fından kova/anıyordum. Bitmek bilmeyen birbirine bağlı odaların
zorlanarak açıp kapadığım kapılarının, korkunç çığlıklar atarakpe­
şimden koşanlar tarafından tekrar açıldıklarını duyuyordum. Bana
yetiştiklerini hissettim. Bu hisle birlikte kan ter içinde uyandım.
.. . Uyandıktan sonra daha da çok etkilendim çünkü çoğunlukla
açık olan bilincim kaderin bir cilvesi olarak bu defa kapalıydı. Fa­
kat aynı rüya birkaç gece arka arkaya devam ettikten sonra tekrar
kova/andığım bir rüyamda peşimdeki/er tam istediklerine ulaşacak­
/ardı ki aniden zihnimde içinde bulunduğum durumun gerçekliği
belirdi ve hayali görüntülerle savaşma arzusu korkumu yenmeme
yardımcı oldu. Kaçmak yerine, o anki şartlar altında olağanüstü
çaba gerektirecek bir şekilde sırtımı duvara dayayıp onca zaman
ancak gözümün ucuyla bakmaya cesaret edebildiğim canavarla­
rın gözünün içine bakmaya karar verdim. İlk anda büyük bir şok
yaşadığımı itiraf ediyorum; zihnimin korktuğuna karşı kendini sa�
vunmasının zorluğu kadar büyük bir şok. Katedrallerde resmedilen
canavarlara benzeyen baş düşmanıma gözlerimi dikip içime doğan
gözlemleme arzuma yenik düştüğümde şöyle bir şeyle karşılaştım:
Sadece birkaç adım ötede, beni hırlayarak ve sıçrayarak kovalayan
hayali canavar, bir çizgi karaktere dönüştü. Yedi patisindeki pençe­
leri ayrıntılarıyla gördüm. Gözlerinin üzerindeki kaşları, omzundaki
yara ve daha sayamayacağım birçok ayrıntı net bir resimde birleşi­
yordu. Şimdiye kadar gördüğüm en net görüntüydü. Gördüğüm şey,
241
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

temeli gotik inanca dayanan bir anı mıydı? Her neyse, hayal gücüm
gön"intüye canlılık ve renk kazandırmıştı. Dikkatim, resmin bileşen­
lerini bir büyü gibi ortadan kaldırdı. Karnaval zamanı kostüm satan
dükkanların içindeki paçavra yığınına dönüşene kadar hareketleri
yavaşladı, netliğini kaybetti. Birkaç önemsiz görüntünün belirme­
sinden sonra uyandım. 8

Marquis'nin kabusları bu şekilde sona erdi. Aynı şekilde rüyadaki


egosuyla cesur bir şekilde düşmanlarıyla yüzleşen Paul Tholey de
düşmanca tavırların eriyip kaybolduğunu söylüyor.9 Diğer yandan,
Sparrow'un aşağıda anlatılan rüyasında görüntüyü ortadan kaldırma
çabaları tehdidin artmasına sebep olmaktadır:

Odamın önündeki koridordayım. Gece olduğundan her yer karanlık.


Babam ön kapıya geliyor. Korkup bana saldırmasın diye orada ol­
duğumu belli etmek için sesleniyorum. Ortada hiçbir sebep yokken
korkuyorum.
Kapının aralığından dışarıya baktığımda büyük bir hayvanın
gölgesini görüyorum. Korkuyla seyrediyorum. Koca panter kapıdan
içeri dalıyor. Korku içinde kollarımı uzatıyorum. Ellerimi kafası­
nın üzerine koyup, "Sadece bir rüya, " diyorum. Fakat söylediğime
inanmakta zorlandığımdan korkumu bir türlü yenemiyorum.
Beni koruması için dua ediyorum. Uyandığımda hala
titriyordum. 10

Bu örnekte rüya gören, açık bilincini kullanarak korktuğunu yok et­


meye çabalıyor. Bu davranışla canavardan kaçmak arasında pek bir
fark yoktur. Sparrow rüyasındaki panterin ona zarar veremeyeceğini
hatırlamış olsaydı korkusunu yenebilirdi. Rüya aleminde karşılaşa­
cağımız en büyük düşman korkudur; korkuyla düşmanımız büyüyüp
güçlenir, kendimize olan güvenimiz eriyip yok olur.

242
Kabusların Üstesinden Gelmek

Ne var ki birçok acemi bilinçli rüya kaşifi, elde ettiği bu yeni


gücü kullanarak korkularından kaçmanın farklı yollarını denemeye
kalkışacaktır. Çünkü zihnimiz, halihazırdaki çerçevenin sınırlan da­
hilinde hareket etmeye meyillidir. Tehlikeden kaçtığınızı gördüğü­
nüz bir rüyada bilinciniz açıldığında, hiç gerek olmadığını bildiğiniz
halde kaçmaya devam edersiniz. Bilinçli rüya çalışmalarına başladı­
ğım ilk altı ay aynı hataya düştükten sonra, aşağıdaki rüyayla birlik­
te bilinçli rüya davranışlarımda kalıcı bir değişiklik oldu:

Tıpkı bir kertenkele gibi koca bir gökdelenin yan duvarından aşağı­
ya doğru kaçıyordum. Birden aklıma uçarak kaçabileceğim gelince
aslında rüyada olduğumu anladım. Yere yaklaştığımda hem rüyam
silikleşmeye hem de bilincim kapanmaya başladı. Sonrasında kendi­
mi, İdris Şah 'ın rüyamı yorumladığı bir seminer salonunda buldum.
"Stephen 'ın rüyada olduğunu fark edip uçmaya karar vermesi gü­
zeldi, " diyordu Şah, kararsız bir ses tonuyla devam ediyordu, 'fakat
maalesef rüyada kaçmasına gerek olmadığını hatırlayamadı. "

Mesajı anlamamak için aptal olmam gerekiyordu. Aldığım bu rüya


dersinden sonra, ne kadar huzursuz olursam olayım bilincimi asla
kaybetmemeye niyetlendim. Fakat tehlikeler karşısında hiçbir şey
yapmadan öylece durmak bana göre değildi. Bilinçli rüya davra­
nışlarımla ilgili şöyle kararlar aldım: Rüyada olduğumu anladığım­
da kendime şu iki soruyu soracaktım: ( 1 ) Rüyamda, gördüğüm bir
şeyden mi kaçıyorum veya kaçıyordum? Rüyada bir karmaşa söz
konusu mu veya söz konusu muydu? Cevap evetse, kaçtığımla yüz­
leşmek ve karmaşıklığı çözmek için istediğimi yapmakta özgürdüm.
Sonraki tüm bilinçli rüyalarımda bu kararımı hatırlayıp gerektiğinde
korkularımla yüzleşmek ve karmaşaları çözmek için adım attım.
Kabuslardan uyanarak "kaçmak" sadece korkunuzla yüzleşmeni-

243
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

zi erteler. Şimdilik rahatlamış olsanız da kazdığı tünel yan hücreye


çıkan bir mahkfun gibi siz de aslında bir yere kaçabilmiş değilsiniz.
Farkında olun, olmayın çözüme kavuşturamadığınız durum başka
bir gece gelip sizi kovalamaya devam edecektir. Üstüne üstlük uyan­
dığınızda yine güne tatsız başlayacaksınız.
Diğer yandan uyanmak yerine kabusta kalmayı seçip durumu çö­
züme ulaştırmakla hem kendinize olan güveninizi artıracak hem de
ruhsal sağlığınızı onaracaksınız. Uyandığınızda da güne enerji dolu
başlayacaksınız.
Eğer kabusların kendi yarattığımız korkular olduğunu anlayıp
yüzleşme cesaretini gösterebilirsek bilinçli rüyalar, kabusların ya­
rattığı terörü yenmemize yardımcı olur ve cesaretimizi besler.

Uyku Felci
Çocukluğumda, ateşler içinde hastayken ve anne, babamın yanında
uyuduğum bir gece uyanmama rağmen hareket edemediğim kor­
kunç bir durum yaşadım. Pencereden odama giren kara bir gölge­
nin üzerimdeki örtüyü çekmeye çalıştığını gördüm. İçimden çığlık­
lar atmama rağmen dışarıdan saçımın telinin bile kıpıraamadığının
farkındaydım. Pencereden birilerinin girme ihtimali beni her zaman
korkuturdu ve korktuğum başıma gelmişti. Gölgeyle savaştım ve
uyandım. Geçen yıl aynı rüyayı tekrar gördüm, hem de omzumda
hissettiğim gerçek bir dokunuşla - dehşete kapıldım. Yine yakın za­
manda gördüğüm benzer bir rüyada korkunç bir şey beni öldürmeye
çalışıyordu. Aynı durumda kalan kocamın anlattıkları aklıma geldi
ve ben de, "Durma, hadi öldür beni! " diyerek korkmadığımı göste­
rip düşmanımla yüzleşme cesaretini gösterdim. Güçlü olduğum tak­
dirde bana zarar veremeyeceğini hissettim ve zihnimde iyilik ve te­
mizliğin temsilini (Tanrı yı) canlandırıp dua ettim. Gördüğüm "şey "
244
Kabusların Üstesinden Gelmek

yenilgiye uğradı ve ben harika bir hisle uyandım. (K. S., Etobioke,
Ontario)

Yukarıdaki örnekte okuduğunuz üzere uyku felci, insanı dehşete


düşürür. Tipik bir vakada kişi uyanır fakat hareket edemez. Sanki
üzerine birileri abanmış ve nefes almasını zorlaştırıyormuş gibidir.
Fısıltılar duyulabilir, bedende seğirmeler olabilir ya da yakınlarda
bir yerde korkunç varlıklar hissedebilir. Rüya gören, birilerinin ken­
disine dokunduğunu hissedebilir, vücudunun şekli bozulmuş veya
elektrik çarpmış gibi bir duyguya kapılabilir. Durum devam ettikçe
ortam değişebilir ya da kişi bedenini terk ederek yükseldiğini veya
yerin dibine battığını hissedebilir. Kişi, çoğunlukla rüyada olduğunu
bilir fakat uyanmakta zorluk çeker.
Uyku felcinin muhtemel sebebi zihnin uyanıp bedenin REM
sürecine devam etmesidir. Kişi ilk etapta ortamı algılayabilse de
REM'in yoğunlaşmasıyla birlikte gariplikler birbirini takip eder. Bu
psikolojik durumun beraberinde gelen endişeyle birlikte kişi uyan­
dığını, olan bitenin gerçek olduğunu düşünür ve hareket edemediği
için durum daha da kötüleşir. REM' in içine daldıkça bedeninin far­
kındalığını tamamen yitiren kişi, felce uğradığını hisseder. Tam bu
noktada "bedenini terk ettiğini" hissedebilir çünkü zihnindeki beden
imajı bedeninden gelen algısal verilerden özgürleşmiştir. 1 1
Uyku felcinde hissedilenler, karabasan, bedeni terk etmek gibi
fenomenleri doğuruyor. Tüm bu garipliklerin sadece bir rüya oldu­
ğunu fark edebilirseniz korkulacak bir durum olmadığını da anlar­
sınız. Fakat bu duruma düşenler, genellikle başkalarından yardım
alabilmek için bağırmaya veya hareket ederek kurtulmaya çalışırlar.
Kurtulmak için sarf edilen çaba durumu daha da kötüleştirip korku­
nun artmasına sebep olur. Korku yaşanan durumu daha da kuvvet­
lendirir. Yapılması gereken ya ( 1 ) olan bitenin rüya olduğunu fark

245
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ederek hiç kimsenin ya da hiçbir şeyin kişiye zarar veremeyeceğini


hatırlamaya ya da (2) rahatlayıp kendini bırakarak yaşanan deneyi­
min nereye varacağını görmeye çalışmaktır. Cesaret gösterip mera­
kınızı uyandırın. Uyku felciyle başlayan rüyalar genellikle yoğun ve
harika deneyimlere dönüşür.

Kabusların Üstesinden Gelme Çalışmaları


Bir dağm tepesindeki kayanın ucundayım. Yanlarında bir köpek ve
bir aslan olan iki adamın tutsağıydım. Beni iteceklerini hissettiğim
için onlardan önce davranarak iki adamı ve aslanı kayalıklardan
aşağıya ittim fakat ben de onlarla birlikte suya düştüm. Bana hiçbir
şey olmadığı gibi bağlı olan ellerim de çözülmüştü. Kıyıya yüzüp
dağa tırmanmaya çalıştım; aşağıya ittiğim için kızgın olan aslan
önümde duruyordu. Yukarı tırmanmama izin vermiyor ve ben de su
ve taş atarak onu korkutmaya çalışıyordum. Bu onu daha da kız­
dırıyordu. Bana yaklaşmaya kalkışınca tekrar suya girdim. Gürle­
yip suya atlamasıyla birlikte kayaların üzerine sıçradım. Sırt üstü
yatarken üzerimdeki aslanla yüz yüze geldim ve tam saldıracakken
"Durma, hadi! " diyordum. Kollarımı uzattığımda rüyada olduğumu
anladım. Saldırmak üzereyken birden sevimli, oyun oynamak iste­
yen bir aslana dönüşüverdi. Kendini üzerime bıraktığında güreşerek
oynamaya başladık. Ben onu öpüyorum, o da beni yalıyordu. Bilin­
cim yerinde bir aslanla oynamak harika bir histi. Daha sonra yerde
yuvarlanan aslan siyah bir kadına dönüştü. Büyük göğüs uçlarıyla
harika görünüyordu. Tam oynamaya başlamıştık ki dağm tepesine
tırmanmanın çok daha önemli olduğu düşüncesine kapılıp ona yuka­
rı çıkalım dedim. Tırmanırken uyandım. (D. T., Lindenwood, New
Jersey)

246
Kabusların Üstesinden Gelmek

Bilinçli rüyalar sayesinde ölüm korkumu yendim. Cehenneme


benzeyen bir yerde dolaşırken bunun gerçek olamayacağını anlayıp
rüyada olduğumu fark ettim. Tam o anda arkamdan bıçaklandım.
Bir yandan "acı " çekerken, "ölmenin " nasıl bir şey olduğunu anla­
mak için kendimi bıraktım. Katatonik bir durumdaydım sanki. Rüya­
daki "ruhumun " rüyadaki "bedenimden " ayrılmasını istedim. Aynı
zamanda üzerime çöken ve her yanımı saran bir huzur ve sakinlik
hissettim. Kendi kendime, bu ölmekse o kadar da kötü değilmiş diye
düşündüm. O gün ölüm korkumu yendim. Hatta hayati tehlike içeren
durumlarda bile soğukkanlılığımı korumayı başardım. (K. D., Lau­
derhill, Florida)
* * *

Kabuslardan mustarip herkes, bilinçli rüyalarla kabuslarına cevap


verebilir. Sık sık kabus gören okuyucularımız tavsiyelerimizi hemen
uygulamaya geçirebilirler. Arada bir kabuslarla boğuşanlarsa alıştır­
maları uygulayıp bir sonraki kabusta kullanmak üzere hazırlanabi­
lirler.
Rüya literatüründe, huzursuz rüyalarla baş edebilmeye yönelik
birkaç yöntem vardır. Bu yöntemlerin hepsi bilincin açık olmasını
gerektiriyor çünkü ancak o zaman rüyanın içeriğini fark edebilir,
uyanık dünyanın kurallarının geçerli olmadığını biliriz. Kabusları
yenme yöntemlerinden ilki, Kilton Stewart'ın "Malaya'da Rüya
Teorileri" çalışmasında anlattığı Malezya'daki Senoi halkına ait bir
yöntemdir.1 2 Patricia Garfield, Yaratıcı Rüyalar ("Creative Drea­
ming") kitabıyla Stewart'ın fikirlerini geniş kitlelerin bilgisine sun­
muş oldu. 1 3 Senoi yönteminin temeli, tehlikeyle yüzleşip, korkuyu
yenmektir. Kısaca rüyadaki düşmana saldırıp yenmelisiniz. Gerek­
tiğinde rüya figürüne zarar vererek olumlu gücü serbest bırakmanızı
tavsiye ediyor. Yenilgiye uğrattınız rüya figürünü bir armağan ver­
mesi için zorlarsınız - bu armağan uyanık hayatınızda kullanabile-

247
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ceğiniz bir şey olmalı. Önerilerden bir diğeri de dostane rüya karak­
terlerini, tehditkar figürle savaşmak için yardıma çağırmaktır.
"Yüzleş ve galip gel" yöntemini uygulayanların gönderdikle­
ri raporlardan sonuçların olumlu olduğunu anlıyoruz. Fakat Paul
Tholey'nin de dediği gibi rüyadaki korkunç figürlere saldırmak pek
de iyi bir fikir değil. Nedenini 1 1 . Bölüm'de konuşacağız ama kısaca
söylemek gerekirse, rüyada karşılaşılan düşman figürler aslında red­
dettiğimiz, görmezden geldiğimiz yönlerimiz olabilirler. Bu özel­
liklerin rüyalardaki sembolleriyle savaşmak kişiliğimize ait açıları
reddetmek ve yıkmak anlamına gelebilir.
Senoi'lerin kabuslarla savaşmak için kullandıkları diğer yöntemse
dikkate değer nitelikte. Düşmek, korkulu rüyaların ortak konuların­
dan biridir. Senoi yönteminde düşen kişi kendini bırakıp yavaş yavaş
yere inecek şekilde kendini ayarlar. Çok güzel ve huzurlu, özellikle
faydalı bir içgörü kazandıracak bir yere indiğini hayal eder. Bundan
sonra rüyanızda yükseklerden düştüğünüzü görecek olursanız yapma­
nız gereken etkileyici ve güzel diyarlara uçmak. Böylelikle korkunç
bir deneyimi, ilginç ve harika bir deneyime dönüştürebilirsiniz.
Düşman rüya karakterleriyle sayısız denemeler yapan Tholey,
barışçıl yaklaşımın rüya görenin yararına olabileceğini vurguluyor. 14
Onun önerisi, rüya karakteriyle sohbet etmek (aşağıdaki alıştırmaya
bakınız). Uzlaşılan düşman figürlerin, düşük seviyelerden üst sevi­
yelere yükselerek bir canavar veya mitolojik yaratıktan insana dö­
nüştüğünü ve "çoğunlukla rüyayı gören kişinin dönüşüm sayesinde
rüyanın ne manaya geldiğini anında çözebildiğini" keşfetmiş. Ayrı­
ca dostça yaklaşılan düşmanlar karşılık olarak daha da dostane bir
yaklaşım sergilemektedir. Örneğin Tholey'nin aşağıdaki rüyası:

Bir kaplan tarafından kova/andığım rüyamda birden bilincim açıldı.


Hemen kendimi toparladım, olduğum yerde durdum ve kaplana "Sen
248
Kabusların Üstesinden Gelmek

kimsin? " diye sordum. Duraksayan kaplan babama dönüşerek "Ben


senin babanım ve şimdi sana gitmene yapman gerektiğini söyleyece­
ğim, " diye cevap verdi. Önceki rüyalarımın aksine savaşmak yerine
sohbet etmeye çalıştım. Bana emirler yağdıramayacağını söyledim.
Tehdit ve aşağılamalarını reddettim. Diğer taraftan babamın bazı
eleştirilerinin haklı olduğunu itiraf etmek zorunda kaldım ve davra­
nışlarımı ona göre değiştirme kararı aldım. Babam gülümsedi ve el
sıkıştık. Bana yardım edip edemeyeceğini sorduğumda kendi yolumu
yürümem gerektiğini söyledi. Sonra sanki babam bedenimin içine
girdi ve ben rüyada yalnız kaldım. 15

Rüyadaki düşmanınızla sohbet edebilmenin yolu yukarıdaki ör­


nekte olduğu gibi karşınızdakine saygı göstermektir. Aşağıdaki so­
ruları rüya figürleriyle verimli sohbetler başlatabilmek için kullana­
bilirsiniz:

"Sen kimsin?"
"Ben kimim?"
"Neden buradasın?"
"Neden böyle davranıyorsun?"
"Ne söylemeye çalışıyorsun?"
"Neden rüyamda bunlar oluyor?"
"Bunlar hakkında neler hissediyorsun veya düşünüyorsun?"
"Benden ne istiyorsun? Ne yapmamı istiyorsun?"
"Bana sormak istediklerin ne?"
"Bilmem gereken en önemli şey nedir?"
"Bana yardım edebilir misin?"
"Sana yardım edebilir miyim?"

249
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ALIŞTIRMA: RÜYA KARAKTERLERİYLE


SOHBET ETMEK

1. Uyanıkken hayali sohbetler kurun


Size rahatsızlık veren karşılaşmanın olduğu son rüyalarınızdan
birini hatırlayın. Karşılaştığınız kişiyle sohbet ettiğinizi hayal
edin. Sohbeti sorular sorarak başlatın. Yukarıdaki örnek soru­
lardan birini seçebilir ya da aklınızdan geçen bir soruyu yö­
neltebilirsiniz. Sorunuzu ve aldığınız cevaplan not edin. "Bu
çok aptalca," veya "bunlar benim uydurmam," ya da "bunlar
gerçek değil," gibi eleştirel düşüncelerin sizi bölmesine izin
vermeyin. Dinleyin ve etkileşimde bulunun. Daha sonra bir
değerlendirme yapabilirsiniz. Sohbetin enerj isi tükendiğin­
de ya da tatminkar bir cevaba ulaştığınızda bunu sonlandırın.
Akabinde sohbeti değerlendirerek neyi doğru yaptığınızı ve
gelecekte neyi daha farklı yapabileceğinizi düşünün. Bunu ba­
şarıyla tamamladıktan sonra başka bir rüyanız için aynı süreci
tekrarlayın.

2. Niyetinizi belirleyin
Bir daha sorunlu bir rüya karakteriyle karşılaştığınızda bilincini­
zin açılmasını dileyin ve sohbet etmeyi hedefleyin.

3. Sorunlu rüya figürleriyle sohbet edin


Herhangi biriyle bir sorun yaşadığınızda kendinize rüyada olup
olmadığınızı sorun. Rüyada olduğunuzu fark ederseniz şöyle
devam edin: Olduğunuz yerde kalın ve onunla yüzleşin. Yukarı­
daki örnek sorulardan birini kullanarak sohbet açın. Cevaplarını
dinleyin ve hem onun hem de kendi sorunlarınızın bir listesini
çıkarın. Bir anlaşmaya vanp, arkadaş olup olamayacağınızı bul-

250
Kabusların Üstesinden Gelmek

maya çalışın. Tatminkar bir sonuca varana kadar sohbetinize de­


vam edin. Sohbeti hatırlayarak uyanın ve görüşmenizi not edin.

4. Diyalogu değerlendirin
Tatminkar bir sonuca ulaşıp ulaşmadığınızın değerlendirmesini
yapın. Cevabınız hayırsa, bir sonraki rüyanızda daha iyi sonuç
alabilmek için neler yapabileceğinizi düşünün. Dilerseniz birinci
adımı kullanarak sohbeti hayalinizde canlandırıp daha tatminkar
bir sonuca ulaşabilirsiniz.

(Kaplan-Wil/iams16 ve Tholey 'den17 uyar/anmıştır.)

Tholey, uzlaştırıcı diyalogların olumlu sonuçlarının tersine, rü­


yadaki düşmanlara yapılan sözlü veya fiziksel saldırılar sonucunda
düşmanların, şekil itibariyle gerileyip bir anneyken cadıya, sonra da
canavara dönüştüklerini keşfetmiş. Rüyalarımızdaki karakterlerle
dost olmanın çok daha faydalı olacağını sizler de takdir edeceğiniz­
den, saldırgan bir tutum sergilemek her zaman için doğru bir yakla­
şım olmayabilir.
Her zaman için demiyorum çünkü bazı durumlarda rüyanızdaki
saldırgana kendinizi açmak pek de doğru bir davranış olmayabi­
lir. Mesela, sizden faydalanan rüyadaki bir figüre - bir tecavüz­
cü veya çocuk tacizcisi olabilir. Böyle bir durumda en iyi yöntem
rüya karakteriyle savaşmayı öneren Senoi yöntemidir. Tholey'nin
araştırmaları rüya karakterlerine yapılan düşmanca saldırıların,
endişe doğurduğunu, suçluluk duygularını kamçıladığını ve "inti­
kam" rüyalarının önünü açtığını gösteriyor. Dolayısıyla, daha iyi
bir seçeneğiniz olmadıkça bu tür yaklaşımlardan uzak durmanızı
tavsiye ederim.

251
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Kabusların üstesinden gelebilmeye dair yukarıdaki fikirlere ekle­


mek istediğim birkaç öneri olacak. Bunlardan biri "yüzleş ve galip
gel" yaklaşımıdır. Rüya karakterlerini yenmeyi hiç önermesem de
rüyalarda karşılaşacağınız tehlikelerin tümüyle yüzleşmek, yapıcı bir
rüya alemi oluşturmakla paraleldir. Rüyalarınızda hiçbir şeyin size
zarar veremeyeceğini unutmayın ve rüyadaki düşmanınızla savaşma­
manız için bir sebebiniz olup olmadığını düşünün. Patricia Garfield'in
rüyası karşılaşılan tehlikeye katlanmaya dair güzel bir örnek:

Aynı Londra 'dakine benzer bir metrodayım. Yürüyen merdivenlere


geldiğimde çalışmadığım fark ediyorum. Yürüyerek çıkmam gerek­
tiğini düşünüyorum. Biri iki adımdan sonra bir de bakıyorum ki ça­
lışmaya başlıyor. Başımı kaldırıp yürüyen merdivenin tepesindeki
sarı renkli makinelere bakıyorum. Devam edersem makinelerin ara­
sında kalıp ezileceğimi düşünüyorum. Korkup uyanmaya çalışıyo­
rum. Sonra kendime "Hayır, devam etmeliyim. Yüzleşme/iyim. Patty
uyanamayacağımı söylüyor, " diyorum. Yaklaştıkça kalbim yerinden
çıkacakmış gibi atmaya başlıyor, avuçlarımın içi terliyor. "Bu kal­
bim için hiç de iyi bir şey değil, " diyorum ama devam ediyorum.
Hiçbir şey olmuyor. Bir şekilde makineleri geçip sağ salim yukarıya
varıyorum. 18

Başka bir örnek; kalabalık bir caddede karşıdan karşıya geçmeye


çalışan kadının ezilmemek için harcadığı çabadır. Uyanık hayatında
trafikten ödü patlarcasına korktuğundan, bilinçli rüyasında karşısına
çıkan kamyonun önüne durmaya karar veriyor. Kamyonun içinden
geçip gittiğini, tüy gibi hafifleyip özgürleştiğini, keyifle gökyüzüne
yükseldiğini anlatıyor.
Fakat "bekleyip görelim" yaklaşımı rüya alemindeki her düş­
man veya durum için geçerli bir yaklaşım olmayabilir. Tholey'nin

252
Kabusların Üstesinden Gelmek

araştırmalarına göre "kendini savunmamak, her zaman için tatsız,


korku dolu veya cesareti baltalayan deneyimlere sebep olmuştur."19
Kaçtıkça rüyadaki düşman karakterlerin boyutları büyüyor, güçleri­
ne güç eklenerek rüya görenden çok daha güçlü oluyorlar. Belki de
kişiliğimize ait bazı açıların birer yansıması olan rüya karakterlerine
teslim olduğumuzda, içimizde dönüştüremediğimiz olumsuz enerji­
lerin iyi olan yönlerimize galip gelmelerine izin vermiş oluyoruz.
Bu konu, 1 1 . Bölüm'de daha derinlemesine ele alınarak düşman
rüya karakterlerini yatıştırmanın başka bir yöntemi bilginize sunulu­
yor: Kalbinizi açıp onları kendinize ait bir parça olarak kabullenmek.
Bunu başarmak için kelimelere ihtiyacınız olmadığı gibi sonunda
elde edeceğiniz ödül, hayal edemeyeceğiniz güzellikte olabilir.

Kabuslar İçin Talimatlar


Takip eden liste en çok karşılaşılan kabusları ve doğurdukları sonuç­
ları olumluya çevirebilmek için gördüğünüz rüyayı dönüştürmenin
yöntemlerini sunuyor. Yapmanız gereken, her kabus gördüğünüzde
bilincinizin açılmasını ve korkunuzun üstesinden gelmeyi hedef­
lemek. Kabusunuzun konusu aşağıdaki listede yer alıyorsa, uygun
olan tepkiyi verin.

KONU 1 : KOVALANMAK
Tepki: Kaçmayın. Kovalayanla yüzleşmek için arkanızı dönün. Sa­
dece bu davranışınız, kovalayan kişi veya yaratığı ortadan kaldıra­
bilir, zararsız birine dönüştürebilir. Dönüşmediğinde kovalayan kişi
veya yaratıkla uzlaştırıcı bir sohbete girmeyi deneyin.

KONU 2: SALDIRIYA UÖRAMAK


Tepki: Çaresizmiş gibi teslim olmayın veya kaçmaya çalışmayın.

253
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Karşınızdakine kendinizi savunacağınızı belli ederek uzlaştırıcı bir


sohbet başlatmayı deneyin. Bunun yanı sıra içinizdeki kabullenme
ve sevgi duygularına erişip saldırganınıza yansıtmaya çalışın (bkz.
1 1 . Bölüm).

KONU 3 : DÜŞMEK
Tepki: Rahatlayın ve yere inin. Yere çakılmakla gerçek hayatta öle­
ceğiniz söylencesi hurafeden ibarettir. Ayrıca düşüş anını uçmaya
dönüştürebilirsiniz.

KONU 4: UYKU FELCİ


Tepki: Kapana kısılmış, sıkıştırılmış veya felce uğramış hissine ka­
pılırsanız rahatlamaya çalışın. Endişenizin mantığınızı yenmesine
izin vermeyin. Rüya gördüğünüzü ve rüyanızın sona ereceğini ha­
tırlayın. Beliren görüntüleri ve bedeninizde oluşan hisleri gözlem­
leyin. Hiçbiri size zarar vermeyecektir. İzin verin, olan bitene karşı
merakınız uyansın.

KONU 5: SINAVA VEYA KONUŞMAYA HAZIRLIKSIZ YAKA­


LANMAK
Tepki: Öncelikle katılmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Sınav veya
seminer salonunu terk edebilirsiniz. Fakat kendinize olan güveninizi
artırmak için size verilen soruları cevaplayabilir, ilginizi çeken bir
konu üzerinde konuşabilirsiniz. Keyfini çıkarmaya bakın. Uyandık­
tan sonra benzer bir durum için hazırlanmanız gerekiyor mu diye bir
düşünün.

KONU 6: TOPLULUK ÖNÜNDE ÇIPLAK OLMAK


Tepki: Rüyada kimin umurunda? Tadını çıkarın. Bazılarına göre bi­
linçli rüyalarda çıplak olmak heyecan verici bir durum. Dilerseniz

254
Kabuslann Üstesinden Gelmek

rüyanızdaki herkesten kıyafetlerini çıkarmalarını isteyebilirsiniz.


Unutmayın ki ahlak topluma ait bir kavramdır ve rüyalar kişiye
özeldir.

Tekrarlayan Kabuslar
Kabustan uyanır uyanmaz rüyanın henüz kötüye dönüşmediği
anı hatırlamaya çalışırım. Hatırladığım o ana geri dönüp rüyayı
tekrar görerek, güzel bir sonuç oluşturana kadar uyumaya devam
ederdim. (J. G., Kirkland, Washington)

Bir arkadaşım, kaçmadan sadece "olduğum yerde durmakla " rü­


yanın gidişatını değiştirebileceğimi söylemişti. O sıralar sık sık
korkunç rüyalar görüyordum. Çığlıklar içinde yardım isteyerek
uyanıyordum, dolayısıyla rüya sona eriyordu. Tabii ki uyandığımda
hissettiğim korku gün içinde bana eşlik ediyordu. En nihayetinde
yatağa girmeden önce rüyamda ne olursa olsun yerimden kımılda­
mayacağıma, tehlikenin nereye varacağına bakıp, rüyanın nereye
gideceğini görmeye karar verdim.
Asansör rüyamı anlatarak neler olduğuna bir örnek vermek is­
tiyorum. Asansörde sıkışıp kalmıştım. Ne yukarı çıkabiliyor ne aşa­
ğıya inebiliyor ne de asansörden dışarı çıkabiliyordum. Sonrasında
tavanına tırmanıp asansörün üstünde durmayı başardığımda, hızla
yukarı çıkmaya başlayan asansörün ve tavanının arasında ezilece­
ğimi düşündüm. Rüya gördüğümü hatırladığımda yardım çığlıkları
atmak yerine asansörün üstünde oturarak neler olacağını seyret­
meye karar verdim. "Bakalım buna nasıl bir karşılık vereceksin? "
Asansör tepeye ramak kala durdu. Hiç zarar görmedim. O güne ka­
dar devam eden asansör kabuslarım nihayet sona erdi. (V. W, Lin­
coln, Nebraska)

255
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Üç yaşımdan bu yana, ayda iki kez dev dalgalar tarafından yu­


tulduğum kabuslar görürdüm; "Ayrıntılar çeşitlilik gösterse hisset­
tiklerim hep aynıydı; korku ve çaresizlik ta ki yarı uyur vaziyette
olduğum bir an, devasa bir dalganın ortasına atladığım bilinçli bir
rüya görmeye karar verene kadar. .. Başardım! Delice çarpan kal­
bimle sadece rüya gördüğümü haykırarak fırtınalı denizin kucağı­
na koştum. Balıklama bir dalış yaptım. Bir anlığına ciğerlerime su
dolduğunu hissettim fakat sonra güçlü akım ve dalgaların arasında
olmaktan keyifalmaya başladım... (Çok eğlenceli) birkaç dakikanın
ardından sahile vurdum.
Dalgayla yüzleşip suyun altında keyif aldığım bir başka bilinçli
rüya daha gördüm. Bu son rüyayla birlikte devasa dalgalara dair
kabuslarım sona erdi. (L. G., San Francisco, Kaliforniya)

Korkumuzu besleyen kabusları düşünüp onlardan kaçtıkça tekrar­


lanmalarına şaşmamalı. Oysa en korkunçları bile mercek altına ya­
tınldıklarında tüm korkunçluklarını yitiriyor. Kanımca, bu bölümün
başında alıntı yaptığımız Saint-Denys 'in takip eden canavar heykeli,
tekrarlayan rüyalara ışık tutuyor:

Rüyaların nereden kaynaklandığını bilemiyorum. Belki de patolojik


bir nedenden doğuyorlar. Bildiğim tek şey altı haftalık bir zaman
zarfında birkaç kez tekrarlanan rüyanın tekrar edeceği endişesi,
kabusu çağırmak gibi bir şey. Rüyamda kendimi ne zaman kapalı
bir odada bulsam anında kabus devreye giriyordu. Kapıyı açtığımda
karşıma çıkacaklardan korkmam, korktuklarımın karşıma çıkması
için yeterli oluyordu.
ıo

Bence kabuslar şu süreçten dolayı tekrarlanır: Öncelikle kişi gör­


düğü kabustan endişe ve korkU içinde uyanır. Doğal olarak bir daha

256
Kabusların Üstesinden Gelmek

tekrarlanmamasını umar. Bedeli ne olursa olsun kabusu tekrar yaşa­


mamak arzusu, tek başına kabusun tekrarlanması için yeterli olur.
Uyanık hayatında kabusu hatırlatan bir olay, başka bir kabusa kucak
açmış olur. Rüya gören, belki de farkında olmadan, kabusa benze­
yen durumla birlikte hatırladıklarının tekrarlanacağı beklentisine
düşüyor. Sonuç olarak beklenti, ilk rüyanın tekrarlanmasını sağlıyor
ve rüya tekrarlandıkça aynı formda tekrarlanma olasılığı da artıyor.
Böyle bir yaklaşım kabusların tedavisinde yeni bir yöntemi de be­
raberinde getiriyor; rüya gören, her zamanki sonucu zayıflatabilmek
için yepyeni bir sonuç hayal edebilir.
Emektar rüya işçisi Strephon Kaplan-Williams, görülen bir ka­
busun sonunu tekrarlamaya yönelik bir teknikten bahsediyor; buna
"rüyaya tekrar başlamak" diyor. Sonucundan memnun kalmadığınız
her rüya için uygulayabileceğiniz bu yöntem, özellikle tekrar tekrar
aynı olayların pençesine düştüğünüz kabuslar için biçilmiş kaftan.
Rüyaya tekrar başlamak yöntemini uyanıkken çalışabilirsiniz.
Tekrar görmek istediği rüyayı seçen kişi istenilen sonucu veya daha
faydalı sonuçlara ulaşmasına yardımcı olacak yaklaşım ve davra­
nış biçimini belirler. Hayallerinde rüyalarını tekrarlayarak saptadığı
yeni davranış biçimini uygulamaya koyar ve sonuçlarını görene ka­
dar devam eder. Kaplan-Williams kendi rüya tecrübelerine daya­
narak bir örnek sunuyor: "Bir evdeyim ve korkunç bir şeyle karşı­
laşmak üzereyim. Hiç istemediğim bir durumda yapayalnızım. Çok
korkuyorum. Uyanıyorum." Bu noktada rüyaya tekrar başlamaya
ve korkusuyla yüzleşmeye karar veriyor. Fakat uykuya dalıp rüyaya
tekrar başlayacağı anda gördüğü rüya yoğunlaşıyor:

Bu defa, korkumun kaynağı olduğunu düşündüğüm banyoya giri­


yorum. Çok korkuyorum, öylesine korkuyorum ki görüntüler bir an
donuyor. Fakat isteyerek ve her şeye hazır olarak banyoya adımımı
257
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

atıyorum. Saldırıya uğrarsam düşüncesiyle büyük bıçağımı almak


istiyorum. Sonra bu düşünceden vazgeçiyorum çünkü her ne olursa
olsun korkumla yüzleşmek istiyorum... Beni aşacak bu durumla yüz­
leşmek ve yenmek yerine onunla var olmak istiyorum.
.. . İçeri girdiğimde (banyoda) iri yarı, parlak birini fark ediyo­
rum. Bana saldırmadan uzun kollu, yuvarlak kafalı, Yoda benzeri bir
cüceye dönüşüyor. Birbirimize bakıyoruz. Bekliyorum. Saldırmıyor.
Çocukluğuma kadar uzanan yıllar boyunca kapının arkasında beni
korkutan kişiyi görünce korkum kayboluyor. Meğer bütün kapıların
arkasındaki şey ve o korkunç yerler aslında korkunun ve onunla baş
edemeyeceğim düşüncesinin ta kendisiymiş. 21

Birkaç yıl önce, tekrarlayan kabuslardan mustarip biriyle aynı yön­


temi denedim. Yardım isteyen kişi telefondaydı. "Korkunç rüyası"
tekrarlanacak diye uyuyamıyordu. Rüyasında içinde bulunduğu
odanın duvarları onu ezmek için üzerine geliyordu. Çaresizce aç­
mak için her uzandığında kapının kilitli olduğunu görüyordu.
Hayalinde rüyasına girip rüyada olduğunun bilincinde olmasını
istedim. Yapılacak başka ne vardı? İlk başlarda neler olabileceğine
dair hiçbir fikri olmadığından bir modelleme yaptım. Aynı rüyada
olduğumu ve duvarların üzerime geldiğini hayal ettim. Kapının ki­
litli olduğunu fark etmemle birlikte elimi cebime götürerek kapı­
yı açacak anahtarı buldum ve dışarı çıktım. Hayali sonucu birlikte
birkaç kez denedikten sonra ondan tek başına denemesini istedim.
Rüyayı tekrar hayal etti. Bu kez etrafına bakınca tavanın olmadığını
fark etti ve tırmanarak çıktı.
Ona, rüyayı tekrar görecek olursa sadece bir rüya olduğunu anım­
sayıp bulduğu çözümü hatırlamasını söyledim. Rüyayı tekrar görür­
se beni aramasını istedim ama aramadı. Maalesef neler olduğunu
bilemiyorum. Fakat bana soracak olursanız bu belli durumla (rüyay-

258
Kabusların Üstesinden Gelmek

la) nasıl baş edeceğini öğrendikten sonra rüyanın tekrarlanmasını


gerektiren sebep ortadan kalktı ve korkusunu yendi. Daha önce de
belirttiğim gibi gördüğümüz rüyalar gerçekleşmesini arzu ettiğimiz
veya korktuğumuz beklentilerden ibaret. Altını çizdiğim bu yönte­
min, tekrar eden kabuslar tedavisinde önemli bir yaklaşım olduğuna
inanıyorum ve klinik anlamda denenmesini dört gözle bekliyorum.
Psikoterapi literatüründe provaların, (rüyayı tekrar görmek) ka­
busların üstesinden gelmeye yardımcı olduğuna dair kanıtlar vardır.
Geer ve Silverman, tamamen sağlıklı fakat on beş yıldır tekrarlanan
kabuslardan mustarip hastalarını, beş rahatlama seansıyla birlikte
yedi tane kabusu tekrarlama (prova) seansı sonrasında tümüyle teda­
vi etmeyi başarabilmişler.22 Kabusların sıklığı, hastanın kendi kendi­
ne "Bu bir rüya," cümlesini ardı ardına söylediği üç prova seansıy­
la birlikte azalmaya başladı. Altıncı prova seansından birkaç hafta
sonra kabuslar bitti. Marks, on dört yıldır tekrarlanan kabuslardan
mustarip bir hastanın uyanıkken üç kez hayal ettiği rüyaya yazdığı
üç muhteşem sonla kabusları yendiğini söylüyor.23 Bishay, kabusun
ve/veya kabusun sonunun prova edilmesi gibi basit bir yöntemle
yedi kabus vakasını tedavi etmeyi başardı. 24 Son araştırma grubuna
dahil, rüyalarına yaratıcı sonlar yazabilen beş hastasından dördünün
tamamen iyileştiğini, tarafsız bir son hayal edebilen bir hastanınsa
gelişme kaydettiğini gösteriyor.
Rüya provası uyanıkken de yapılabilir. Fakat kişi rüyada bilinç­
li olabiliyorsa en iyisi tekrar eden kabusun içinde de uygulamaktır.
Yeni davranışın doğuracağı sonuç hakkında bir tahmin yürütmek­
tense, yeni davranışını kabusuna taşıyan bilinçli rüya kaşifi anında
sonuç alabilir. Rüya deneyiminin gerçekliğinden dolayı bu yöntemle
elde edilen sonuç çok daha etkili olacaktır. Kabusları tamamen orta­
dan kaldırmak için hem uyanıkken hem de rüya aleminde çalışmak
çok daha etkilidir. Bazen uyanıkken rüyayı hayal ederek tekrarla-

259
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

mak sorunu çözmeye yeterli olup kabuslara o anda bir son verile­
biliyor. Tekrar ettiği takdirde bilinçli bir şekilde yüzleşebilmek için
rüya alemine uyanmak gerekir. Aşağıdaki alıştırma bu iki rüyaya
giriş tekniğini birleştiriyor.

ALIŞTIRMA: TEKRARLANAN KABUSLARA


YENİDEN BAŞLAMAK

1. Tekrarlanan kabusu hatırlayıp not edin


Birden fazla gördüğünüz bir kabusu mümkün olan tüm ayrıntıla­
rıyla hatırlamaya çalışın ve not edin. Farklı davranış biçimleriyle
kabusu etkileyebileceğinizi düşündüğünüz noktalan tespit edin.

2. Rüyaya gireceğiniz anı ve yeni davranış biçiminizi belirleyin


Rüyanın hangi bölümünden itibaren değişimi gerçekleştirmek
istediğinizi ve bu değişimi yaratacak davranış biçimini belirle­
yin. Aynca, değişimi başlatacağınız sorunlu bölüm öncesinde
hangi noktada rüyaya girmek istediğinizi belirlemeyi de unut­
mayın. (Uzun bir rüyada olumsuzlukların başlamak üzere oldu­
ğu noktadan tekrar başlamak isteyebilirsiniz.)

3. Tamamıyla rahatlayın
On ila yirmi dakika kadar rahatsız edilmeyeceğiniz, yalnız kala­
bileceğiniz bir mekan ve zaman belirleyin. Rahat bir pozisyonda
gözlerinizi kapatarak sayfa 65 'deki rahatlama alıştırmasını uy­
gulayın.

4. Çözüm arayışı içinde kabusunuza giriş yapın


İkinci adımda seçtiğiniz giriş noktasından rüya alemine girişi­
nizi yapın. Yeni davranışınızı uygulamak istediğiniz noktaya

260
Kabusların Üstesinden Gelmek

kadar rüyanızı olduğu gibi hayalinizde canlandırın. Hayalinizde


ortaya koyduğunuz yeni davranışın rüyanızı nasıl etkilediğini
gözlemleyin.

5. Hayalinizde tekrar gördüğünüz rüyanın sonucunu


değerlendirin
Hayal edilen rüya sona erdiğinde gözlerinizi açın. Her zaman not
ettiğiniz rüyalarınız gibi her şeyi yazın. Rüyanın yeni sonucuyla
ilgili hislerinizi değerlendirin. Sonuç sizi tatmin etmediyse, bala
rahatsız hissediyorsanız alıştırmayı yeni bir davranış biçimiyle
tekrar edin. Uyanıkken uygulayacağınız bu atıştırmayla tatmin
edici bir sonuca ulaşabilir, kabuslarınızı sonlandırabilirsiniz.

6. Tekrar aynı kabusu gördüğünüzde rüyaya giriş yöntemini


yenileyin
Rüya tekrarlanacak olursa uyanıkken hayalinizde canlandırdığı­
nız gibi yapın. Rüyanın size zarar veremeyeceğini unutmayın ve
yeni davranışınızı deneme isteğiniz kuvvetli olsun.

Çocukların Kabusları
Beş, altı yaşlarında bir çocukken rüyaları kontrol etmeyi öğrendim.
Dinozor tarafından kovalanıyorsam hemen bir kutu ıspanağı yiye­
rek Temel Reis 'in gücüne kavuşup düşmanıma "galip geliyordum ".
(V. B., Roanoke, Virginia)

On yaşımdayken bilinçli bir rüya görmüştüm. Benden küçük kız kar­


deşim Diane ile birlikte taştan bir kalenin tepesinde kendimi kur­
ban gibi hissediyor ve çok korkuyordum. Bir cadı elimizi kolumuzu
bağlamış ve bizi çuvala koyup denize atma planları yapıyordu. Kız
261
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

kardeşim isteriye kapılmışçasına ağlıyordu. Birdenbire yaşadığım


panik hafifleyince içimde bir merak uyandı. Gülerek "Diane! Bu
sadece bir rüya! Benim rüyam! Bırak, istiyorsa bizi camdan fırlat­
sın çünkü ben istediğimiz her şeyi yapabilirim! " dedim. Cadı artık
geri planda kalıyor, bizi "kontrol " edemiyordu. Düşerken havada
gülüşüyorduk, çuvallar yok oluyordu. Sıcak ve keyifli su, bizi gülü­
şüp koşuşturduğumuz çimenlik bir kara parçasına taşıdı. O rüyadan
günler sonra kendimi daha güçlü hissetmeye başladım ve anladım
ki korku izin verdiğim ölçüde beni korkutabilirdi. (B. H., Sebastapol,
Kalifomiya)
* * *

Çocukluğumda birçok rüyamı kontrol altına aldım. Bilinçli rüyalar


görmeye başladığımda dokuz, on yaşlarındaydım. Bir gece, büyük
bir canavar tarafından kova/andığım bir kabus gördüm. Rüyanın bir
noktasında anne ve babamın, canavar diye bir şey yoktur dediklerini
hatırladım. İşte tam o anda rüyada olduğumunfarkına vardım. Kaç­
mayı bırakıp arkamı döndüm ve büyük canavarın beni tutup havaya
kaldırmasına izin verdim. Sonu güzel bir rüya oldu ve uyandığımda
kendime güvenim artmıştı. Takip eden yıllarda bilinçli rüya görme
becerilerim öylesine gelişti ki artık yatma vaktini iple çeker oldum
çünkü patronu olduğum ve her şeyi yapabildiğim bir dünya keşfet­
miştim. (R. M., Toronto, Kanada)

Yukarıda anlatılan örneklerde insanların büyük bir çoğunluğunun he­


nüz çocukken gördükleri kabuslarda bilinçli olmayı öğrenebildiklerini
görüyoruz. Yetişkinlere oranla daha çok kabus gören çocuklar, bilinçli
rüyalar sayesinde korkularıyla yüzleşmekte zorluk çekmiyor.
1 92 1 yılında Studies in Dreams ("Rüyalardaki Çalışmalar") adlı
kitabı yayınlanan Mary Amold-Foster, kabus gören çocukları tedavi
etmişti. 25 Benzer bir tecrübeyi ben de yaşadım. Şehirlerarası bir te-

262
Kabusların Üstesinden Gelmek

lefon görüşmesinde yeğenime rüyalarını sordum. O zamanlar yedi


yaşında olan Madeleina, sanki bu anı bekliyormuş gibi korkunç kabu­
sunu anlattı. Rüyasında, her zaman yaptığı gibi, yerel bir barajda yüz­
meye gittiğini anlatıyordu. Fakat bu kez büyük ve korkunç bir köpek
balığının kendisini korkuttuğunu anlattı. Korkmasını anladığımı belli
ederek bir gerçeği dile getirdim, "Colorado'da köpek balığı olmadığı­
nı biliyorsun, değil mi?" "Tabii ki yok!" diye cevapladı. Şöyle devam
ettim: "Yüzdüğün yerde köpek balıklan olmadığını bildiğine göre bir
daha aynı yerde köpek balığı ile karşılaştığında gördüğünün bir rüya
olduğunu anlamalısın. Elbette ki rüyandaki köpekbalığı sana hiçbir
zarar veremez. Rüyada olduğunu anlamazsan korkarsın. Fakat bir kez
rüya gördüğünü anladıktan sonra istediğin her şeyi yapmakta özgür
olabilirsin - hatta rüyandaki köpek balığı ile arkadaş bile olabilirsin,
tabii istersen! Bence denemelisin." Madeleina etkilenmiş gibiydi. Bir
hafta sonraki telefon görüşmemizde gururla ilan etti: "Ne yaptım bili­
yor musun? Köpekbalığının sırtında yüzdüm!"
Bu yaklaşım, çocukların kabuslarında her zaman etkileyici so­
nuçlar doğurur mu bilinmez ama kesinlikle denemeye değer. Eğer
sizin de çocuğunuz kabuslarla boğuşuyorsa öncelikle rüyanın ne de­
mek olduğunu bildiklerinden emin olun ve sonra bilinçli rüyaları an­
latın. Kabus gören çocuklar ve tedavisiyle ilgili daha fazla bilgi için
Patricia Garfield'in Your Child's Dreams ("Çocuğunuzun Rüyaları")
isimli mükemmel çalışmasına bakabilirsiniz.26
Bilinçli rüyaların kabuslara son veriyor olması, bilgili ebeveynle­
rin çocuklarına bilinçli rüyaları öğretmeleri için yeterli bir sebeptir.
Aynca, yukarıdaki örneklerin tümünde görüldüğü üzere, kabusları­
nın bilinçli rüyalarla üstesinden gelen çocuklar bu konuda uzmanla­
şıyor, kendilerine olan güvenleri artıyor. Korkunun güçsüz olduğu­
nu, ancak izin verdiğiniz ölçüde sizi korkutabileceğini ve patronun
sizin olduğunuzu bilmenin değerini bir düşünün.

263
11
r un m n -.. nı

İyileştirici Rüya

Bütünlük ve Sağlık

Sağlık, hayatın zorluklarına uyum sağlayabilmektir. Hem fizyolojik


hem de psikolojik anlamda. Uyum sağlayabilmenin yolu, karşılaşı­
lan zorlu durumları çözerken kişinin bütünlüğünün ve dürüstlüğü­
nün bozulmamasından geçer. Uyumlu tepkiler, kişinin bütünlüğünü
ve sağlamlığını bozmadan zorlu durumları çözüme kavuşturabilme­
lidir. Uyumak için aldığınız ilaç, ertesi günü sersem gibi geçirmeni­
ze sebep oluyorsa bunun uyumlu bir davranış olduğunu söylemek
mümkün değil. Oysa egzersiz yapmak hem uyumanıza yardımcı
olacak hem de sağlığınızı ve canlılığınızı koruyacaktır. İşte bu yak­
laşım, karşılaşılan zorlu duruma uyum sağlamaya dair en doğru ce­
vaptır. İdeal davranışlar, yaratıcı çözümler sunmanın yanında kişiyi
bir üst mertebeye taşır. Psikoloj ik çerçevede size huzursuzluk veren

264
İyileştirici Rüya

durumlardan uzak durarak endişe seviyenizi düşürebilirsiniz fakat


hayattan alacağınız keyfi sınırlamış olursunuz. Oysa yüzleşmek
önünüzdeki seçenekleri artıracaktır.
Böyle bakınca sağlıklı olmak, hasta olmamaktan çok daha ge­
niş bir anlam taşıyor. Alışılagelmiş davranışlar, yeni karşılaştığımız
bir durum karşısında yetersiz kaldığında sağlıklı bir tepki için yeni
ve daha uyumlu davranışlar edinmek gerekir. Yeni davranışlar öğ­
renmek, kişiyi tamamlayarak ideal sağlık kavramına yakınlaştıran
psikolojik gelişimin bir parçasıdır. Bütünlük (whole), sağlık (health)
ve kutsal (holy) kelimelerinin Latince'de aynı kökten türemiş olma­
larına şaşırmamak gerek.

Kendi Kendini Tamamlama: Gölgenin Varlığını


Kabullenmek
Psikolog Emest Rossi, ıiiya görmenin iyi taraflarından birinin de ki­
şinin kendini tamamlaması olduğunu söylüyor: İki farklı psikolojik
yapının sentezlenmesiyle daha kapsamlı bir kişilik oluşur. 1 İnsanlar
karmaşık, çok mertebeli biyopsikolojik sistemlerdir. Ruhumuz, fark­
lı birçok açıya sahiptir; bu farklı açılar birbiriyle uyumlu olabileceği
gibi uyumsuz da olabilir. Kişiliğin bir yanı diğer yanıyla karmaşa
içindeyse ya da reddettiği bir yanı varsa mutsuz olacak ve sosyal an­
lamda uyumsuz davranışlar ortaya çıkacaktır. Bütünleşmenin şartı,
kişiliğin tüm açılarıyla uzlaşmaktır. Uyum sağlamaksa, kişiliğe ait
farklı açıların arasındaki yanlış ilişkileri onarmaktır. Bu aynı zaman­
da doğal bir gelişim sürecidir.
Bir zamanlar insanların gelişim hatalarının veya nevrozlarının
üstesinden gelmelerine yardımcı olduğu düşünülen psikoterapi te­
orisinin kapsamı, zaman içinde genişleyerek sağlıklı kişilerin de
hayatlarını zenginleştirmek adına kişiliklerinin farklı açılarını birbi-

265
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

riyle uyumlayabilecekleri bir teori halini aldı. Rossi 'ye göre tamam­
lanma, kişiliğin gelişmesiyle ulaşılan bir durumdur:

Rüyalarımızda arzularımızın ötesinde bir şeylere tanıklık ediyo­


ruz; psikolojik durumumuzu yansıtan dramları ve değişimin ger­
çekleşme sürecini deneyimliyoruz. Rüyalar, ruhunuzdaki deği­
şimlerle deney yapabileceğiniz bir laboratuardır... Rüyalara karşı
bu yapıcı veya suni yaklaşım kolaylıkla anlaşılır: Rüya görmek
psikolojik gelişimin, değişimin ve dönüşümün iç kaynaklı bir
sürecidir. 2

Bilinçli olmak bu sürece katkıda bulunabilir. Bilinçli rüya gören­


ler daha önce reddettikleri veya sahip çıkmadıkları kişilik açılarıyla
yüzleştiklerinde, bilinçli bir şekilde kişiliklerine ait parçaları sahip­
lenerek kabullenirler ve böylelikle sembolik anlamda bütünleşirler.
Bir zamanlar egoyu inşa edenin reddettiği taşlar, artık bütünleşme­
nin yeni temellerini oluştururlar.
Konu paralelinde şair Rainer Maria Rilke şunu öneriyor:

Hayatlarımızı her zaman o tek prensibe, zora tutunmak temeline


inşa edebilirsek, şu anda bize yabancı gelen şey güvenilir ve sa­
dık bir dost halini alacaktır. İnsanoğlunun nereden geldiğini, son
anda prensese dönüşen ejderhaları anlatan efsaneleri nasıl hiçe
sayarız? Belki de hayatımızdaki bütün ejderhalar, güzelliklerini
göstermek için cesaretle yaklaşmamızı bekleyen prenseslerdir.
Belki de berbat olduğunu düşündüğümüz her şey, bizden yardım
bekleyen zavallılardır.3

Carl Jung, sahiplenilmeyen kişilik açılarının çoğunlukla başkaları­


na yansıtıldığını ve rüyalarda canavarlar, ejderhalar şeytanlar olarak

266
İyileştirici Rüya

sembolleştirildiklerini saptamıştır. Jung bu figürlere "gölge" adını


verir. Rüyalarda gölge figürlerin varlığı, benlik egosunun inşasının
tamamlanmadığının bir göstergesidir. Bilinçli bir şekilde gölgesini
kabullenen ego, tamamlanmaya doğru adımlar atarak sağlıklı bir
psikolojiye erişir.

Bilinçli rüya kaşifi Frederik van Beden, rüyalarına musallat olan


zorluklar sayesinde insanların gerçekte arzuladıklarının, rüyalarda­
ki gölge figürlerin sorumluluklarını üstlenmek olduğunu belirtmiş.
"Bilinçli rüyanın mükemmel bir anında," diyor ve devam ediyor
"uçsuz bucaksız tarlaların üzerinde, masmavi parlak ve güneşli bir
gökyüzünün altında, gizliden gizliye şükran ve inancımın ifadesi
olarak büyük bir coşku ve minnettarlıkla süzülüyorum."4 Van Beden,
inancın hakim olduğu bu tür bilinçli rüyaların öncesinde genellikle,
kendisiyle alay eden, itip kakan ve saldıran "düşük varlık sahnesinin
zeki yaratıkları" diye tanımladığı şeytani varlıkları içeren, kendi de­
yimiyle "şeytani rüyalar" gördüğünü fark etmiş.5
Jung, van Eeden' in şeytani rüyalarını, egosunun kendini kusur­
suz görmesi ve dindar bir şahsiyete bürünmesiyle oluşan rüyaların
yarattığı zihinsel dengesizliği düzeltme girişimi olarak ele alıyor.
Nietzsche'nin deyişiyle, "Gökyüzündeki cennete doğru uzanan ağa­
cın kökleri, yerin dibindeki cehennemdedir. "6 Her halükarda van Be­
den, "rüyasındaki korku ve hataların" kendi sorumluluğu olduğuna
bir türlü inanamamış. Anlayamadığı için de hiçbir zaman "şeytani
rüyalarından" kurtulamamış. Oysa kendi şeytanlarının sorumlulu­
ğunu reddetmektense, onları kişiliğinin bir parçası olarak kabullen­
meliydi.
Peki, rüyadaki gölge figürleri nasıl kabullenebiliriz? Karanlık
yanınızla daha verimli bir ilişki içerisine girmenizi sağlayan birçok
yöntem mevcut. Bunlardan biri, 1 O. Bölüm' de bahsedilen, gölgeniz-

267
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

le dostça bir sohbete girişmektir. 7 Rüyalarınızda (ve uyanık hayatı­


nızda) karşılaştığınız insanlarda büyük farklılıklar yaratacak bu dav­
ranışı saldırgan figürler üzerinde denediğinizde büyük sürprizlerle
karşılaşacaksınız. Kabuslarınızdaki ejderhaları katletmeyin; onlarla
arkadaş olun.
Scott Sparrow, Paul Tholey'nin sohbet açma yöntemini bir vaka
ile açıklıyor. Sparrow'un açıklamasında yer alan genç bir kadına ait
rüya, "zihinsel özürlü, saldırgan bir adamdan kaçtığı uzun, bir dizi
kabuslardan oluşuyor. Bu kabus serisinden en son gördüğü rüyada,
ilk kez bilinci açılıyor ve tahmin ettiğiniz gibi bu kabus serinin son
kabusu oluyor."

Şehrin karanlık vefakir bir semtindeyim. Genç bir adam beni ko­
valamaya başlıyor. Rüyamda uzun zaman koşarak kaçıyorum. Sonra
rüyada olduğumu ve rüyalarımda genellikle erkeklerden kaçtığımı
fark ediyorum. "Sana yardımcı olabilir miyim? " diye soruyorum.
Birden yumuşayıp bana "Evet. Arkadaşımın ve benim yardıma ih­
tiyacımız var, " diyor. Paylaştıkları apartman dairelerine gidip her
ikisinin de dertlerini dinliyorum ve onlara çok acıyorum. 8

Unutmayın ki çirkinlik ve güzellik bakanın gözündedir. Afgan


Sufi bilgesi Hakim Sanai'nin de yüzlerce yıl önce dediği gibi:

Aynanın vechi yansıtmasını istiyorsan,


düz tut ve her zaman temiz ve parlak olmasına özen göster;
güneş ışığını kıskanmasa da,
sisler arasından bakıldığında sadece cam olarak görülür;
ve yaratıklar meleklerden bile daha zarif görünürken
hançerin üzerine yansıyan görüntüde şeytan yüzleri aşikardır.9

268
İyileştirici Rüya

Düşünceleriniz korku, hırs, gurur, önyargı ve varsayımlarla kirlen­


dikçe bilincinize gerçekte neyin yansıdığını bilemezsiniz. Zihniniz,
lunaparktaki korku tünellerine benziyorsa rüyanızdaki meleklerin
şeytan gibi görünmelerine şaşırmayın. En doğrusu her zaman için
olumlu beklentiler içinde olmaktır. Bilinçli rüyanızda karşılaştığınız
canavarı uzun zamandır göremediğiniz dostunuz gibi selamlarsanız
dostunuz olduğunu göreceksiniz.
Gary Larsen, çizdiği The Far Side karikatürlerinden birinde,
bahsettiğimiz yaklaşımı resmetmiştir: Kilitli kapının arkasındaki iki
yaşlı hanım camdan dışarıya bakarken merdivenlerinde duran "İd 'e
ait bir canavara" bakıyorlar. Hanımlardan daha bilge olan diğerine
"Sakin ol Edna. . . Evet, kocaman, korkunç bir böcek fakat bu kor­
kunç, kocaman böceğin yardıma ihtiyacı olabilir."10
Gölge figürlerle barışmak için ille de konuşmak gerekmez. Rüya­
nızdaki düşmanları samimiyetle sevmeyi başarabildiğinizde de dosta
dönüşeceklerdir. Reddedileni sevgiyle kucaklamakla, tıpkı rüyamda
resmedildiği gibi benlik modelinizle gölgenizi sembolik olarak bir­
leştirmiş olacaksınız: Bir sınıfta, tam bir kargaşanın ortasındaydım.
Otuz, kırk kişilik saldırgan bir topluluk etrafı birbirine katıyor, san­
dalyeleri ve insanları camdan dışarı fırlatıyor, birbirlerine vahşice
saldırıyor, tehdit ediyor, çığlıklar atıyor ve aşağılıyorlardı. Kısaca,
öğretmenin bir an dışarı çıkmasını fırsat bilen ilkokul öğrencileri
gibiydiler. Beni sıkıştıran iri, fevri, yüzü çiçek hastalığından bozul­
muş barbar liderlerinden kaçmak için çaresizce çırpınıyordum. Son­
ra rüyada olduğumu fark ettim ve önceki deneyimlerimden aldığım
dersleri hatırladım.
Çabalamayı bıraktım çünkü karmaşanın bende olduğunu anlıyor­
dum. Kendi içimde savaştığım yanım ete kemiğe bürünerek barbar
bir lider olarak karşıma çıkmıştı. Belki de hoşlanmadığım bir baş­
kasını ya da bir başkasının hoşuma gitmeyen tarafını temsil ediyor-

269
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

du. İki türlü de barbar, daha önce gördüğüm gibi bir gölge figürden
ibaretti ! Yaşadığım tecrübeler başka hiçbir yerde olmasa da rüya
aleminde düşmanlarımı severek kargaşaya bir son verebileceğimi
göstermişti. Reddettiğim gölgemi, kollarımı sonuna kadar açarak
kabul etmem gerektiğini anladım.
Karşımda duran barbar gölgeyi sevmeye çalıştım. Önce nefret
ettiğim ve tiksindiğim için zorlandım. Tepkisel davranıp sevilecek
bir yanı olmadığını, barbar olduğunu düşündüm. İlk şoku atlatıp
içimdeki sevgiyi aramaya devam ettim. Bulduğumda, sezgilerimin
doğru sözleri bulacağına güvenerek barbarın gözlerinin içine bak­
tım. Ağzımdan güzelim kelimelerin dökülmesiyle gölgem bende eri­
meye başladı. Kargaşa ardında hiç iz bırakmadan yok oldu, rüyam
yavaş yavaş silinirken, büyük bir huzur içinde uyandım.

Gelişim Fırsatlarını Yakalamak


Olup bitenin ne kadar anlamsız olduğunu düşündüğüm an bilincim
açıldı. Biryüzme yarışında, giyinme odasının üzerindeki halıda yüzme
yarışma hazırlanıyorduk. Bilincimin açılmasıyla keyiflenerek camdan
uçup açık havada bir yer bulmaya karar veriyorum. Fakat o an rü­
yalarımdaki sorunları çözme hedefimi hatırlıyorum. Odaya şöyle bir
göz atarakproblem teşkil edecek bir şeylerin olup olmadığına baktım.
Gözüm, uyanık hayatımda hiç hoşlandığım bir kadına takıldı. Hisset­
tiğimin pek de normal olmadığını, muhtemelen kendime ait reddet­
tiğim bir yönümü ona yansıttığımı düşündüm. Ona doğru yürüdüm,
ellerini tuttum ve gözlerinin içine baktım. İçimdeki şefkate erişip ona
yansıtmaya çalıştım. Genç, yardıma muhtaç ve utangaç bir kadına
dönüştü. Merhamet duygularım uyandı. O an uyanarak neden beni
sinir edecek davranışlar sergilediğini anladım. Korkusuz tavırlarının
sebebi yine bendim. (C. L., Pala Alto, Kaliforniya)
270
İyileştirici Rüya

Uyanık hayatımda sudan delicesine korktuğum için bilinçli rüya­


larda yüzerek bu korkumu yenmeye karar verdim. Rüyamda evimin
arka bahçesinde olduğumu görüyorum ve anında bilincim açılıyor.
Yüzmenin harika birfikir olduğuna karar veriyorum. Hemen etrafım
sularla doluyor. Yaklaşık otuz metre yüzerekyüzmemi geliştiriyorum.
Göğsüme kadar olan suyun içinde ayakta durmaya çalıştığımda içi­
mi bir korkunun kapladığını hissediyorum. Kendi kendime rüyada
korkmanın anlamsız olduğunu söylüyorum. Hemen rahatlıyorum ve
evin arkasına yürüdüğümde suyun kaybolduğunu görüyorum. (L.
B., Willow Street; Pennsylvania)

Lisede bir salondayım. Neden orada olduğumu anlamıyor ve aşağı­


ya, bodruma inip jimnastik salonunu bulmam gerektiğini düşünüyo­
rum. Asansöre biniyorum ve kapı arkamdan çarpılarak kapanıyor.
Düğmeler çalışmıyor. Asansörde sadece bodrum katı ve onun bir
altı için iki düğme olduğunu fark ediyorum. En alt kata inmekten
korktuğum için asansörü bodrum katında durdurmayı becerebiliyo­
rum. Havuzu buluyorum fakat büyük ve karanlık bir odada. Sonra
bir şekilde rüyada olduğumu anlıyorum. Ne yapabileceğimi düşü­
nüyorum. Tholey 'nin makalesini hatırlıyorum ve en alt kademeyi,
karanlığı aramam gerektiğini hatırlıyorum. Bunu yapmaktan çok
korkuyorum. Diğer taraftan kişiliğimin farklı yönlerini sahiplenerek
tamamlanmafikri çok çekici. Bir alt kata yöneliyorum. Merdivenlere
kadar gidip oturarak aşağıya bakıyorum. Karanlık ve korkunç. Ne­
den korktuğumu merak ediyorum. Aşağıya iniyorum. Korkarak etra­
fı gözetliyorum. Aşağıda in cin top oynuyor, kimsecikler yok. Bir dizi
laboratuar odası var gibi görünüyor. Salonun ortasına uçuyorum ve
hayalet seslerini taklit ederek yankılanmasını dinliyorum. Hayalet
olmanın nasıl bir şey olduğunu anlıyor gibiyim. Çıplak bedenime
bakmak üzere giyinme odalarının tepesinde gördüğüm iki aynaya
271
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

doğru ilerlerken bunun için kendimi takdir etmem gerektiğini dü­


şünüyorum. Siyah saçları olan silahlı bir kadın yolumu kesiyor. Si­
lahını bana doğrultunca sırt üstü uçmaya başlıyorum. Silahıyla ka­
sığımı hedef almış olmasını komik buluyorum. Korkmamı bekliyor.
"Hadi canım, silahını bana doğrult, " gibi şeyler söylüyorum. Bir
an, ateş ederse olacaklardan korkuyorum. Fakat gelip beni öpüyor.
Hala öfkeli ama tehdit etmek yerine öpüşmemiz gerektiğine onu ikna
edene kadar bu böyle devam ediyor. Sonra "Uyu, " diyor, gözlerimi
kapatıyor ve uyanıyorum. (A.L., Redwood City, Kalifomiya)

Üçüncü sınıfa giderken şöyle bir rüya gördüm: Sokağın diğer ta­
rafında her zamanki evler yerine, Alice Harikalar Diyarında 'daki
gibi kocaman çiçekler görüyorum. Hepsi de çok güzel ve önlerinde
öylece durup hayranlıkla onları izlerken birden bütün bunların bir
rüya olduğunu anlıyorum. "Benim rüyam olduğuna göre olup bi­
ten her şey benim kontrolümde ve her ne olursa olsun her zaman
da kontrol bende olacak. Hiçbir şey bana zarar veremez! İstediğim
her şey istediğim an gerçekleşebilir, " diyorum kendime. Güzel, zarif
çiçeklere bakarken hünerlerimi sergilemek istiyorum. Kendi kendi­
me, "Hey güzel çiçekler! " diye düşünüyorum, "harika olduğunuzu
zannediyorsunuz. Fakat bir anda hepiniz korkunç, çirkin, insan yi­
yen bitkilere dönüşebilirsiniz! " Kısa bir sessizlikten sonra birden
renkler soluyor, her şey siyah beyaz oluyor ve çiçekler korkunç, çir­
kin, insan yiyen bitkilere dönüşüyor. Kendimi, dişlerini gıcırdatan
garip görünümlü, salyaları akan yaratıklardan oluşan bir ormanda
buluyorum. Düşündüklerimin işe yaramasına hem şaşırıyor hem de
bundan çok korkuyorum. Sonra tekrar rüya aleminde olduğumu ve
hiçbir şeyin bana zarar veremeyeceğini hatırlıyorum - önümdeki bu
iğrenç yaratıkların bile. Cesaretimi topluyorum; hala biraz endişe-

272
İyileştirici Rüya

/iyim, adam yiyen yaratıkların dişlerinin arasına doğru yaklaşıyo­


rum. Yaklaşırken yok oluyorlar ve uyanıyorum.
O andan sonra ne zaman rüyalarımda korkacak olsam kontrolü
ele almayı başarabilmişimdir. (B. G., Marin, Kaliforniya)

Bir Doğu atasözü der ki "Hayatınızda hiç zorluk yoksa bir keçi
edinin."1 1 Atasözünün, keçilerin zorluk çıkardıkları uyarısından öte
bir anlamı daha var. Zorluklarla mücadele etmek bizlere güç ve bil­
gelik kazandırır. Zorlu durumlar bize kim olduğumuzu ve nelerin
önemli olduğunu sorgulatır. Rahat olduğumuzda, zorluklar veya
karmaşa olmadığında düşünmemize de gerek kalmaz. Büyük üstat
Mevlana Celaleddin Rumi şöyle der:

Yüce hakikat üzerimize yağar


Sıcak ve soğuk, acı ve keder
Bedenin ve refahın acizliği ve korkusu
Bir olup içimizdeki gerçek benliği açığa çıkarır. 1 2

Her ne kadar inanması güç olsa da en büyük zorluklar en iyi ar­


kadaşlarımızdır. Daha önce Rilke'den alıntıladığımız söz paralelin­
Pde, zorluklardan kaçmak yerine yüzleştiğimizde bütün dünya yanı­
mızda yer alır.
Bu sebeple bizler diyoruz ki, bilinçli rüyalarınızı kullanarak zor­
lukları "bulup çıkarın," yüzleşin ve üstesinden gelin. En azından ka­
çamayacağınız zor bir durumla - ya da sizi kovalayan bir canavarla
- karşı karşıya kaldığınızda bu kitaptan faydalanarak uyanmadan
rüyanıza devam edip karmaşayı çözmelisiniz. Ayrıca rüyanızda size
rahatsızlık veren durum ve kişileri inceleyebilir, reddettiğinizi çözü­
me kavuşturabilir veya oldukları gibi kabullenebilirsiniz.

273
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Kendini gerçekleştirme yolunu yürümekte arzulu ve azimli olan­


larınız özellikle "zorlukları arayabilirler". Kısaca rüya aleminizde
sizi rahatsız edeni, korkutanı arayabilirsiniz. Psikolog Paul Tho­
ley de birlikte çalıştığı deneklerine iyileşmek için aynı şeyi tavsiye
ediyor. "İyileşmeye giden yolu ancak bu yol üzerinde havlayan bi­
linçaltı köpeklerini" görmekle mümkün olduğunu söyleyen Alman
psikolog Kuenkel'in sözlerinden de alıntı yapıyor. Kuenkel'e göre
duygusal dengeye ulaşmak bu yolu yürümekle mümkündür.13
Tholey deneklerine, bilinçaltlarındaki köpekleri rüyalarında
nasıl bulabileceklerine dair ipuçları vermiş. Aydınlıktan karanlığa,
yükseklerden aşağılara ve şimdiden geçmişe doğru yol almakla rast­
layabilirsiniz. Korku ve şeytanları karanlıklarla ilişkilendirdiğimizi
ve çocukluğumuzda daha çok korktuğumuzu göz önünde bulundu­
rursak söylenen çok mantıklı.
Tholey'nin çalışmasına katılan deneklerin bilinçli rüyalarında
korkutucu :figürlerle uzlaşarak elde ettikleri başarı açıkça ortadadır.
Altmış iki deneğin yüzde 66'sı hayatlarındaki zorlukların bir kısmı­
nı bilinçli rüyalarında çözümleyebilmiş. Katıldıkları çalışma uyanık
hayatlarının da kalitesini artırmış. Birçoğu duygusal anlamda daha
dengeli, açık fikirli ve yaratıcı olduklarını ifade etmişler. Diğer ta­
raftan talimatları uygulamayı unutan veya tehditkar figürlerden ka­
çan deneklerin endişelerinin arttığı, cesaretlerinin kırıldığı ve buna
benzer olumsuz etkiler aldıkları gözlenmiştir.
Tholey, denekleri üzerinde biraz daha derinlemesine araştırma
yaptığında, korkularıyla yüzleşenlerin kendilerine olan güvenlerinin
arttığını ve zor durumlarla baş etmede esneklik kazandıklarını tes­
pit etti. Bu kitapta ele aldığımız kavramlar doğrultusunda konuşmak
gerekirse, Tholey'nin denekleri rüyalarında zorluklarla başa çıkabil­
diklerinden hem kendi içlerinde hem de çevrelerindeki dünyalarıyla
uyum sağlayabilmişlerdir.

274
İyileştirici Rüya

Aşağıdaki alıştırma, kişisel kaygılarınızı yenmede ve zorluklarla


baş etmede size yardımcı olmayı hedefliyor. Alıştırmayı denemek is­
tiyorsanız uyanıkken niyetlenmeniz çok önemli. Aksi takdirde rüyala­
rınızın duygusal ağında korkularınızla yüzleşmekte zorlanırsınız.

ALIŞTIRMA: BÜTÜNLEŞME FIRSATLARINI


KOLLAMAK

1. Niyetlenin
Şimdi, uyanıkken bir daha rüya gördüğünüzde problemleri ara­
yıp bulacağınızı aklınıza koyun. Bu, sizi korkutan, iğrendiren
veya rahatsız eden bir durum ya da kişi olabilir. Problemi kabul­
lenene veya artık korkmayana kadar yüzleşme cesaretini göste­
receğinize kendinizi inandırın. Niyetinizi, "Bu gece rüyamda bir
sorunumla yüzleşeceğim," gibi bir cümle içine sığdırın. Niyeti­
niz, sabitlenene kadar cümlenizi tekrarlayın.

2. Bilinciniz açılsın
Tercih ettiğiniz tekniği kullanarak (bkz. 3. ve 4. Bölümler) rüya­
da bilincinizin açılmasını sağlayın.

3. Rüyanızda zorlukları arayın


Rüya gördüğünüzü anladığınız an cümlenizi tekrarlayın. Görmez­
den geldiğiniz bir şey veya biri var mı? Yoksa zorluklarla kar­
şılaşabileceğiniz bir yer bulmaya çalışın. Mesela, bodruma inin,
mağaraya veya karanlık bir ormana girin ya da çocukluğunuzda
korktuğunuz yere gidin. Büyük bir olasılıkla sorunları, korkutucu
ve rahatsızlık veren yerlerde sizi beklerken bulacaksınız.

4. Zorluklarla yüzleşin
Seçtiğiniz kişi, şey veya durumla cesurca yüzleşin. Açık olun

275
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ve seçtiğiniz problemin sizi neden rahatsız ettiğini kendinize


sorun. Bu bir kişiyse onunla konuşmaya çalışın. (Sayfa 250'de
yer alan, rüya karakterleriyle sohbet etme tekniğini uygulayın.)
Söz konusu kişi veya korkulan, kaçınılan durumla yüzleşmeye
çalışın. Kendinizi, bunun üstesinden gelebileceğinize inandırın.
Varlığından rahatsız olmadığınızdan emin olana kadar oradan
ayrılmayın. Kendinizle konuşmak yardımcı olabilir çünkü bu
şekilde isteğinizi güçlendirmiş olursunuz. Mesela, "Bir sorun
yok. Bununla başa çıkabilirim. Bana zarar vermez. Bana yar­
dımcı olabilir mi veya ben ona yardım edebilir miyim?" diye
kendinize sorun.

5. Kendinizi keyifalacağınız bir şeyle ödüllendirin


Sorunu hallettiğinizde veya kişi ya da durum ortadan kalktığın­
da, bilinçli rüyada hoşlandığınız bir şeyler yaparak kendinizi
ödüllendirin. Cesurca zorlukların üstüne gitmenin sonunda ke­
yifli bir ödül olduğu için bunu tekrarlamak isteyeceksiniz. Bu
adıma ulaşmadan uyanacak olursanız o vakit uyanıkken hoşunu­
za giden bir şey yaparak kendinizi ödüllendirebilirsiniz.

Akışına Bırakmak: Yarım Kalan İşleri Bitirmek

Birkaç yıl önce ölen büyükannemin ardından aylarca kendime gele­


medim. Sanatıma ilham veren bir rehberdi. Birbirimize çok yakındık
ve ne kadar yakın olduğumu da ancak ölümünden sonra anladım.
Her ne yaptıysam bir türlü üzüntümün üstesinden gelemedim.
Eşim, bilinçli rüyalar görebilme yeteneğimi hatırlattı. Rüyala­
rımda gördüğüm büyük annemi bilinçli rüyalarımda da görebilece-

276
İyileştirici Rüya

ğimi hatırlattı. Bilinçli rüyalar sayesinde büyükanneme nasıl oldu­


ğunu, nerede olduğunu sorabilecek, onu ne kadar sevdiğimi ve bana
bıraktığı sanatsal mirası anlatacaktım.
Büyükannemi tekrar rüyamda gördükten sonra üzüldüm; çünkü
bilinçli olmayı hatırlayamamış, sorularımı soramamış ve yapmak
istediklerimi de yapamamıştım.
Birkaç gece sonra onu tekrar rüyamda gördüm. Bu son rüya ön­
cesinde gündüzleri, "Rüyamda büyükannemi gördüğümde, rüyada
olduğumu hatırlayacağım, " diyerek kendimi hazırlamıştım. Bu defa
bilincim açıldı. Rüyada olduğumu biliyordum ama o öylesine kanlı
canlı ve gerçekti ki sanki hala hayattaydı. Nasıl olduğunu sordu­
ğumda bana kederli bir şekilde "Ah canım, bilemiyorum... Nerede
olduğumu bilmiyorum... " dedi. Gördüğüm rüya beni hem sevindir­
mişti çünkü onunla nihayet temas kurabilmiştim hem de perişan et­
mişti çünkü huzursuzdu. Zaten karmakarışık olan zihnimden binler­
ce soru geçti. Gerçekten "bir yerlerde " miydi? Bütün bunlar benim
hayal gücümün eseri miydi " Ne düşüneceğimi bilemiyordum. Onu
tekrar görmek istedim.
İki hafta sonra tekrar rüyama girdiğinde yine zorlanmadan bi­
lincim açıldı. Nasıl olduğunu ve nerede olduğunu sordum. Bana "O
kadar da huzursuz değilim, Laurie, " dedi ve "bir yerlerde " mutlu
bir şekilde varlığını sürdürdüğüne dair pek de anlayamadığım bir
şey söyledi. Ona uzun uzun sarıldım ve ağlamamaya çalışarak, az
buçuk gözyaşlarımla onu ne kadar sevdiğimi ve her zaman da seve­
ceğimi, bana dans ederken nasıl ilham verdiğini ve daima benimle
olacağını söyledim. Rüyamda her zamanki gibi asil ve güler yüzüyle
bana baktı, sonra da uyandım.
Belki de gerçekten ruhuyla karşılaştım, belki sadece içimdeki
benle konuştum. Bilemiyorum. Tek bildiğim, gördüğüm bu iki rüya­
dan sonra içimde bir şeylerin yerli yerine oturduğu; büyükannemin

277
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

bir parçası hala benimleydi ve söylemek istediklerimi ona söyleye­


bilmiştim. Bu rüyalardan kısa bir süre sonra üzüntümün üstesinden
geldim. (L. C., Portola Valley, Kalifomiya)

Otuz yaşımda, dokuz yıldır birlikte olduğum erkek arkadaşımdan


ayrılmıştım. Sadece bir yıl sonra evlenmesini kabullenmekte çok
zorlandım. Bilincimin kapalı olduğu bir dizi rüyadan sonra bir baş­
kasıyla evlenmesini nihayet kabullendim - eşiyle, eşinin anne ve
babasıyla tanışıp, onları birlikteyken gözlemledim. Kabullenişimle
ilgili bu son rüyamda bilincim açıktı.
K. ve eşiyle birlikte olduğum bir rüya gördüm ve bu defa evlerine,
ailesi ve kız kardeşinin de olduğu bir akşam yemeğine davetliydim.
K. ve eşinin birlikte çok mutlu olduklarını, bizim olamadığımız her
şey olabildiklerini fark ettim. Melankoliye kapılsam da genel anlam­
da her şeyin iyi olduğunu hissettim. İkisi de bana çok iyi davranıyor
ve varlığımdan keyif alıyorlardı. Akşamın sonunda evden ayrılırken
her ikisine de geçirdiğim bu güzel akşam için teşekkür etmek istedim.
Sonrasında bekleyip, telefon ederek teşekkür edebileceğimi düşündüm
ama sabah "uyanık gerçeklikte " bu rüya karakterlerini bulamayaca­
ğımdan bunun mümkün olamadığınınfarkına vardım. Geri dönüp bir
not bırakmaya karar verdim. Tam o esnada evden çıkıp benim geri
döndüğümü gördüler. Teşekkür etmek istediğimi açıkladım, özellikle
beni çok iyi karşılayan eşine. Aslında birer rüya karakteri olduklarını
ama benim için yeterince gerçek olduklarım anlattım. Uyanık hayat­
ta bunu asla bilemeyecek olma/arma rağmen bir parçamın, onların
bir parçasıyla karşılaşmış olduklarını umdum. Gülümseyerek anla­
dıklarını ve "dışarıdaki " dünyadan bağımsız olarak bir parçalarının
benimle temas etmiş olduğunu hissettiklerini söylediler. Kısa bir süre
sonra mutlu bir şekilde uyandığımda ayrılmış olmamızın en iyisi oldu­
ğuna karar verdim. (B. O., Arlington, Massachusetts)
278
İyileştirici Rüya

Yakın bir zamanda, sadece bir yıl önce vefat eden babamın, sa­
bah gelip uyanma vaktinin geldiğini söylediği huzurlu bir rüya gör­
düm - tıpkı küçük bir kızken olduğu gibi. Rüyamda hiç konuşma­
mış olmasına rağmen iletişim halindeydik. Odama gelip uyanmam
gerektiğini söyledi. Sonra evimde odadan odaya geçti. Her şeyin
iyi göründüğünü söyledi - yapılması gereken işler olsa da altından
kalkılmayacak şeyler değildi. Ayrıca fiziksel anlamda yanımda ol­
masa da bir yanının her zaman benimle olacağını sözsüz bir şekilde
anlattı. Sonra yatağımın ucuna oturarak elimi tuttu. "Teşekkür ede­
rim, " dedim ve gerçekten yanımda olduğu hissiyle uyandım. Rüya
görürken rüya aleminde olduğumunfarkındaydım ama herhangi bir
şekilde rüyaya etkide bulunmadım. (J. A., Knoxville, Tennessee)

Babam geçtiğimiz yaz kanserden vefat etti ve onu ne kadar sevdi­


ğimi anlatmaya çalıştığımdan uyanmamakta direndiğim bir dizi
bilinçli rüyalar gördüm fakat bana uyanmamı, kendi yolculuğuna
başladığını, durumu kabullenmemi söyleyip duruyordu. Gördüğüm
son rüyada onu tren istasyonundan uğurluyordum ve trene yetişmiş
olması beni çok mutlu etmişti: veda/aşmakla o kadar zaman kaybet­
mişti ki neredeyse çıkacağı harika tatili kaçıracaktı. Bu rüya, serinin
sonuncusu oldu. (C. M., Framingham, Massachusetts)

Yirmi üç yaşımda ailemle birlikte, bende yeri başka olan hasta bü­
yükbabam dahil olmak üzere ailemizin bir kısmını arkada bırakarak
Florida 'dan Washington 'a taşındık. Yeni evimize yerleşeli bir hafta
olmuştu ki vefat etti. Birbirimize çok yakındık; altı yaşımdan beri
bana bakıyordu. Bırakıp gittiğim için üzgün bir şekilde tekrar geri
döndüm. İki hafta sonra eve geldim. Bundan bir ay sonra müthiş
bir rüya gördüm. Florida 'da kalmış, ölüm döşeğindeki büyükbaba­
mı da beraberimde eve getirmiştim. O uyurken ona baktım. O an

279
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

rüya gördüğümü anladım ve gözyaşları içinde uyandım. Yastığım


sırılsıklam olmuştu. Rüyama devam etmek istedim. Tekrar rüyaya
daldığımda, rüyada olduğumun bilincinde kendimi onun odasında
buldum. Sakin bir şekilde beni sevdiğini, iyi olduğunu ve ailemle
yeni hayatımı yaşamak üzere onu bırakabileceğimi söyledi. Tekrar
uykusuna daldı. Uyandığımda artık öldüğünü kabullenmiştim. (L.
L., Yacolt, Washington)
* * *

Bilinçli rüyalarda problemlerin peşine takılıp çözüme ulaşmak, duy­


gusal dengemizi yerine getirir, hayatın güçlükleriyle baş edebilme
becerisini kazandırır. Farkında olmadığınız fakat mutluluğunuza en­
gel problemleri çözmenize yardımcı olur. Tabii farkında olduğunuz
problemleri çözmek için de bilinçli rüyaları kullanabilirsiniz. İnsan­
lığın ortak problemlerinden biri de ilişkilerdir. Bazen sorunu kar­
şımızdaki kişiyle çözüme kavuşturamadığımızdan kendi içimizde
çözmek durumunda kalırız. Kişinin dünyayla etkileşimini değiştir­
mekle çözemeyeceği bu sorunlar içsel uyumlanma sınıfına dahildir.
Yukarıdaki örneklerde gördüğünüz gibi, bilinçli rüyalar aile birey­
leri veya arkadaşlarla çözümlenmemiş duygusal sorunları çözüme
kavuşturmada da yardımcı olur.
Biten önemli ilişkilerin ardından endişeye kapılan insanlar, son­
raki ilişkilerinde sorunlar yaşamalarına neden olan çözümlenmemiş
duygularla baş başa kalırlar. Uyanık hayatınızda, kaybettiğiniz ba­
banıza ölmeden önce söylemek istediklerinizi dillendirmenin imka­
nı yoktur. Yine uyanık hayatınızda eski eşinizi bulup çözüme ka­
vuşturulmamış konular üzerinde konuşmak her zaman için akıllı bir
davranış olmayabilir.
Oysa çözümü bilinçli rüyalarınızda bulmak mümkündür. Kişi,
gerçekte yanınızda olmasa da zihninizdeki yansıması yanınızdadır.
Bu da yeterli, ne de olsa çözüme kavuşturulması gereken aslında

280
İyileştirici Rüya

kendi içinizdeki karmaşadır. Rüyalar ölüleri diriltmez. Fakat yu­


karıdaki örneklerde olduğu gibi kaybettiklerimizle karşılaştığımız
bilinçli rüyalar, tekrar birlikte olduğumuzu hissetmemize ve gönül­
lerde yaşamalarına izin verecek kadar gerçektir. Mevlana'nın dediği
gibi, "Öldüğümüzde mezarımızı yeryüzünde aramayın, insanların
gönüllerinde bulun. "14
Tholey, bilinçli rüyaları kullanarak bir sonuca varamamış ilişki­
leri çözüme kavuşturmaya yönelik çalışmalar yapmıştır. 15 Kişinin
önem verdiği şahsiyetlerle sohbet ettiği bilinçli rüyalar, duruma bir
çözüm getirmenin mümkün olduğunu gösteriyor.

Dikkatlilik ve Zihinsel Esneklik


Kızaksız, karnımın üstünde, karla örtülü köy yolundan aşağıya kayı­
yordum. İki yanı sık ormanlıklarla kaplı yol kayalıktı. Hem engebeli
hem de kavşaklı yolda son sürat kayarken bir ağaca veya kayaya
çarpmaktan korkuyordum. Aşağıya kayarken kendi kendime "Bu bir
rüya, bir yerlere çarpacak olsam da zarar görmem mümkün değil,
neden daha hızlı gitmeyeyim? " diye düşündüm. Tehlikeli yolda daha
da hızlanarak hayatımın macerasını yaşamaya karar verdim. Rüya
gördüğümün bilincinde zarar görmeyeceğimden emin olarak bütün
rüyayı kontrolüm altına aldım. (K. H., Chicopee, Massachusetts)

Bilinçli olmak, rüyada hangi zorlukla karşılaşırsanız karşılaşın üs­


tesinden gelebilmeniz için gerekli zihinsel esnekliği de beraberinde
getirecektir. Esnek olmanın nasıl bir şey olduğunu deneyimlemek;
kendinize güvenerek öngörülemeyen sorunlara yaratıcı çözümler
getirebileceğinizi bilmek, uyanık hayatınız için mükemmel bir kay­
nak olabilir. Esneklik, hayattan istediğinizi alabilmeniz için müm­
kün olan en iyi tutumu sergilemenize ve dünyayla uyum içinde ya-

281
Stephen LaBerge & Howard Rheingold ·

şamanıza yardımcı olur. Tek seçeneğiniz yaratıcılıktır. Her zaman


karşınızdakilere istediklerinizi yaptıramazsınız. Fakat her zaman
durumunuzu yaratıcılık çerçevesinde tekrar belirleyebilir, esneklikle
davranışlarınızı kontrol edebilir, bilinçli olarak algınızı artırabilir ve
bakış açınızı genişletebilirsiniz.
Harvard mezunu Psikolog Ellen Langer zihinsel fonksiyonlara
dair iki çalışma yürütmüştür: Dikkat ve dikkatsizlik. 16 Dikkat, yeni
tanımlamalar yaparken ve yeni kategoriler oluştururken kişinin çev­
reden gelen bilgiyi bilinçli bir şekilde tarayıp yönlendirdiği özenli
bir farkındalık durumudur.
Dikkatsizlikse tam tersi, düşük farkındalıkla çevreden gelen
bilgiyi otomatik olarak işlemektir. Bilginin taşıdığı yeni açılan he­
saba katmadan alışılagelmiş kategori ve ayrımlara dayandıkların­
dan, kurallar çerçevesinde katı davranışlar sergilemeye sebep olur.
Langer'in araştırmasına göre, "bilinçli olarak ortaya koyduğumu­
zu sandığımız davranışların çoğunun aslında dikkatsiz davranışlar
olduğunu ortaya konmaktadır . . . Takip edilecek iyi öğrenilmiş bir
senaryo ya da çaba gerektirecek bir durum olmadığı sürece insanlar,
günlerini azami oranda bilgiyle yürütürler."17 Örnek olarak, Xerox
makinesini kullanmak üzere bekleyenlere farklı farklı mazeretler su­
narak sıralarını kullanmak için izin isteyenlerin örneğini sunabiliriz.
Burada en ilgi çekici olan iki durumu karşılaştıracağız. Mazeretler
şöyle: (A) "Affedersiniz, benim beş sayfam var. Xerox makinesini
kullanabilir miyim?" veya (B) "Affedersiniz, benim beş sayfam var.
Xerox makinesini kullanabilir miyim, bazı kopyalar almam gereki­
yor?" (A) talebini alanların yüzde 60'ı sırasını verirken (B) talebini
alanların yüzde 93 'ü sırasını vermiş. 1 8 (B) talebini alanların sıraları­
nı vermelerine sebep daha fazla açıklama yapılmış olması gibi görü­
nüyor. "Sebebin" içeriği boş bile olsa talebi alanlar düşünmeksizin
cevap vermişler.

282
İyileştirici Rüya

Sıradan rüyalardaki zihinsel fonksiyon, çoğunlukla düşüncesiz­


dir; dolayısıyla hiçbir şeyin farkında olamıyor ve durumların anor­
malliğini anlayamıyoruz. Bilinçli rüyalardaysa zihinsel fonksiyon
dikkatle işliyor.

İnsanlar beklentilerini, dünyayı etkileyebilecekleri derecede ge­

nelliyorlar. Ya deneyimlerinin kontrolünü kendilerinde (içe dönük)


ya da dışarıdaki dünyada (dışa dönük) konumlandırıyorlar. İçe dö­

nük insanlar, davranışlarının olaylar üzerinde büyük bir etkisi ol­

duğuna inanır. Dünyaya olan yaklaşımlarında esnektirler çünkü

davranışlarını değiştirerek olayların gidişatını etkileyebileceklerine


inanırlar. Dışa dönük olanlarsa davranışlarının olayların gidişatını
etkileyebileceğine inanmazlar; hayatlarında vuku bulan birçok ola­
yın şansa, kadere ya da dışsal durumlara ve kendilerinin dışındaki

bir güce bağlı olduğuna inanırlar. Siz de böyle düşünüyorsanız şu

cümle üzerinde düşünün:

İki adam hapishane demirlerinden dışarıya bakar;


Biri çamur görürken diğeri yıldızlan görür. 19

Gerekli çalışmaları yaparak bilinçli rüyalar sayesinde her durum­

da yıldızlan görebilir, dikkatle değerlendirerek en iyi yolu bulabi­

lir, kaderinizi belirleyebilir, beklentilerinizin kontrolünü dışarıdan

içinize alabilirsiniz. Dışarıdaki dünyanın çok küçük bir kısmını de­

ğiştirme imkanımız varken, arzu ettiğimiz gerçekliği yansıtabilmesi


için "içimizdeki dünyayı" tekrar tekrar programlayabiliriz. Kazanı­
lan esneklik, sayısız gerçeklik potansiyelleri arasından en uygununu
ve en verimlisini seçebilme becerisini edinmemize yardımcı olur.

Ellen Langer ' in araştırması, ''yaratıcı hayat tecrübesiyle bütün­


leşmenin ustalığı olan dikkatin, ya doğrudan ya da uyumlu tepkilerle
farkındalığı artırarak sağlığı geliştirdiğini ve uzun bir hayat bahşet-

283
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

tiğini" ortaya koyuyor.20 Eğer söylenen doğruysa, dikkatli olmayı


gerektiren bilinçli rüyaların sağlığı geri getiren yollardan biri oldu­
ğunu söyleyebiliriz. Bir sonraki bölüm, bilinçli rüyaların hastalıkları
nasıl iyileştirdiğini gösteriyor.

Zihni İyileştirmek, Bedeni İyileştirmek


1979 yılında ayağımı kırmıştım. Mesleğim gereği dans ettiğimden ve
uzun süre işten uzak kalamayacağımdan, üç ay boyunca ayağımın
üstüne basmamak pek arzuladığım bir durum değildi. Doktor en az
altı ay boyunca dansı unutmamı söyledi. Ben de o günden itibaren,
ayağımın üstüne düşmeme sebep olan yanlış dans adımını değişti­
rebilene kadar her gece rüyamda prova yapmaya çalıştım. Birkaç
denemeden sonra en nihayetinde düşmemeyi başardım ve gittikçe
ustalaştım. Böyle geçen üç haftanın sonunda kıtık ayağımın üzerin­
de dans etmeye başladım. Üç ay sonra kontrol için doktoruma git­
tiğimde prova/arımdan ve çalışmalarımdan hiç bahsetmedim. Bana
ayağımın giderek iyileştiğini ve üzerine basmamaya devam etmemi
söyledi. (D. M., Studio City, Kalifomiya)

1970 yılında motosikletimi kullanırken bir arabayla çarpıştım. Ba­


cağım kırıldı, safra kesem zedelendi. .;1 cil bir operasyonla safra ke­
sem alındı. Ameliyattan sonra hastanede gördüğüm rüyada tamamen
iyileşmiş, hastanenin üzerinde süzülüyordum. Kendimi, yükseltilmiş
alçılı bacağımla ve mümkün olan her yerime bağlı tüplerle yatak­
ta yatarken görüyordum. Bazen yaralarımın acısını çeken fiziksel
bedenimi bazen de sağlıklı ve uçabilen rüya bedenimi hissederek
yataktaki bedenimin etrafında oyalandım. Rüyamdaki sağlığımı fi­
ziksel bedenime armağan etmeye karar verdim. Fiziksel bedenime
onu sevdiğimi ve iyileşeceğini söyledim. O gün uyandığımda ağrı
284
İyileştirici Rüya

kesicilere ihtiyacım kalmamış ve vücuduma bağlı bütün tüpleri çı­


karttırabilmiştim. Ertesi gün, personeli koltuk değnekleriyle yürüye­
bileceğime ikna ettim. (R. B., Spokane, Washington)
* * *

Bu tecrübeler, bilinçli rüyaların hem ruhsal hem de fiziksel sağ­


lığı iyileştirmede kullanılabileceğini göstermektedir. Bilinçli rüya­
ların tartışmaya en açık iddiası bu olsa da hem anlatılanlar hem de
teorik ispatlar olasılığı destekler nitelikte. Kadim dünyada rüyalar,
iyileşmek için sıkça başvurulan bir yöntemdi. Hastalar sağlık tapı­
naklarında uyur, iyileştirici veya en azından hastalıklarına teşhis ko­
yup tedavi önerecek rüyaların peşine düşerlerdi. Tabii ki amacımız
bu eski yöntemlerin geçerliliğini değerlendirmek değil.
İnsanların çoğu uyku ve rüya görmenin, dinlenmek ve yenilen­
mek için olduğunu düşünür. Araştırmalar bu yaygın inanışı doğrulu­
yor. Dolayısıyla daha çok egzersiz daha çok uykuyu, özellikle delta
uykusunu gerektiriyor. Çocuklarda büyümeyi tetikleyen ve gergin
dokuları onaran gelişim hormonu ancak delta uykusunda salgılanı­
yor. Zihinsel alıştırmalar veya duygusal gerginlik REM uykusunu ve
rüya görme oranını artırıyor.
Sağlığın genel tanımı, hastalık ve anormalliklerden uzak en iyi
düzeyde işlev görebilmektir. Bu bölümün başında sağlığı, hayatın
zorlukları karşısında uyumlu tepkiler sergilemek gibi çok daha geniş
bir çerçevede tanımladık. "Uyum," en anlaşılır haliyle, hayatın zor­
luklarıyla baş ederken kişinin tamlığının veya bütünlüğünün hasar
görmemesi demektir.
Sağlıklı olmak, hasta olmamaktan çok daha kapsamlı bir kavram­
dır. Karşılaştığımız yeni durumlarla baş edemiyorsak daha uyumlu
davranışlar edinmek sağlıklı olabilir. Böyle bir ruhsal gelişim, ha­
yatın zorluklarıyla mücadele etmek için ihtiyacımız olan donanımı
kazanmamıza yardımcı olacaktır.

285
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

İnsan son derece karmaşık, çok katmanlı canlı bir sistemdir. Daha
önceki çalışmamdan bir alıntı:

Basite indirgemiş olsak da, bizi biz yapan üç ana katmanı ayır­
makta fayda var; biyolojik, psikolojik ve sosyal. Bunlar, beden, zi­
hin ve toplumun bir üyesi olarak kimliğimizin farklı açılarını belirli­
yor. Bu katmanların her biri, az ya da çok diğer katmanları etkiliyor.
Mesela kan şekeriniz (biyoloji) bir tabak kurabiyenin sizi cezbedip
etmeyeceğini belirlerken (psikoloji) bir kurabiye çalabilecek kadar
aç olup olmadığınızı da (sosyoloji) gösteriyor. Diğer taraftan toplum
kurallarını ne kadar benimsediğiniz, hissedeceğiniz suçluluk duy­
gusunun seviyesini belirliyor. Yani kurabiyelerin nasıl görüneceği
(psikoloji) ne kadar aç olduğunuza (biyoloji) ve etrafınızda kimlerin
(sosyoloji) olduğuna bağlı. Bu üç katmanlı organizasyon nedeniyle
insanları "biyopsikososyal sistemler" olarak tanımlayabiliriz.21

Uyuduğumuzda, çevremizle bağımız yok denecek seviyededir. Bu


durumda sağlığımızı en iyi şekilde geliştirebiliriz - yani uyumla­
nabiliriz. Uyumanın iyileştirici süreci, biyopsikososyal sistemin her
katmanında gerçekleştiğinden kutsaldır. Daha yüksek katmanlardaki
ruhsal iyileşme süreçleri muhtemelen REM uykusunda görülen rü­
yalarda gerçekleşir. Fakat uyumsuz yaklaşımlar ve alışkanlıklardan
doğan kabuslardan da anlayacağımız gibi rüyalar her zaman görevi­
ni yerine getirememektedir.
Hayalin bir türü olan bilinçli rüyalar, hipnagojik hayaller, sanrı gördü­
ren ilaçlar ve hipnotik sanrılarla ilişkilidir. Dr. Dennis Jaffe ve Dr. David
Bresler, "beynin yarattığı hayallerin, iyileşme sürecini ve sağlıklı gelişimi
destekleyen sonsuz potansiyele sahip içsel güçleri harekete geçirdiğini"
yazmışlar.22 Hayal, psikoanalizden davranış bilimlerine kadar çeşitli tera­
pötik tedavilerde ve fiziksek iyileşme süreçlerinde kullanılır.

286
İyileştirici Rüya

Konuyu biraz daha açalım ve çokça bilinen güçlü bir imgeleme


yöntemine yakından bakalım; hipnoz. Derin gevşeme halinde hip­
notik rüya görenler bilinçli rüyalardakine benzer deneyimler yaşar.
Hipnotik rüya görenler neredeyse her zaman, hiç değilse yarı yarıya
bilinçlidirler ve hipnozun daha derin seviyelerinde bilinçli rüya gö­
renler gibi hayallerini gerçekrnişçesine yaşarlar.
Derin hipnozdakiler fiziksel fonksiyonlarının çoğu üzerinde şa­
şırtıcı derecede kontrole sahiptirler: Alerjik tepkileri ortadan kal­
dırabilir, kanamayı durdurabilir ve kendi iradeleriyle anestezi ya­
pabilirler. Maalesef bu etkileyici tepkiler derin hipnoza ulaşabilen
yirmi kişiden ancak onunda mümkündür. Bilinçli rüyaların aksine,
bu beceri öğrenilecek bir durum değildir. Dolayısıyla derin hipnoz
altında görülen bilinçli rüyalar sayesinde kendini kontrol edebilme
yetisi elde edilebilir ve böylelikle daha geniş bir topluluk tarafından
uygulanabilir.
İmgelemeye dair başka bir terapötik durumu daha inceleyelim:
Dr. Carl Simonton 'un kanserle ilgili araştırmaları. Dr. Simonton ve
çalışma arkadaşları, standart radyasyon ve kemoterapi tedavisinin
yanında iyileştirici imgeleme çalışmaları yapan ileri kanser vaka­
larının, ortalama olarak ulusal verilerden daha uzun yaşadıklarını
görmüşler.23 Fakat maalesef bu sonuçların ne kadar uygulanabilir ol­
duğu veya nasıl yapılacağı konusunda henüz kesin bir bilgiye sahip
değiliz. Yine de heyecan uyandıran olasılıklar sunuyorlar.
Son çalışmalar, deneysel gerçekliğin veya gerçekçi hayallerin fiz­
yoloji üzerindeki güçlü etkisini destekler niteliktedir. 24 Herkesin her
akşam gördüğü rüyalar, çoğu kişinin normal şartlarda deneyimlediği
gerçekliğe oldukça yakın zihinsel hayallerdir. Bazen rüyalar o kadar
canlıdır ki onları gerçek hayattan ayırt etmek zor gelir. Dolayısıy­
la etkili iyileşme hayalleri için de bir kaynak oluştururlar. Dahası,
Stanford Üniversitesi'nde ve daha birçok yerde yapılan çalışmalar,

287
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

rüyada görülen hayallerle fizyolojik tepkiler arasında güçlü bir bağ


olduğunu kanıtlamıştır. Bu gerçek, bilinçli rüyaların kendi kendimi­
ze iyileşme imkanını tanıyacak derecede kontrol sahibi olabileceği­
mizi gösteriyor.

Eski bir çalışmamda şöyle yazmıştım:

Rüya görürken, rüya bedeni biçiminde bir vücut oluşturduğumu­


za göre neden bilinçli rüyalarımızda kendimizi iyileştirebilme
sürecini başlatarak bilinçli bir şekilde mükemmel sağlıkta rüya
bedenleri hayal etmeyelim? Eğer rüya bedenimiz mükemmel an­
lamda sağlıklı değilse, sembolik olarak iyileştirebiliriz. Araştır­
malarımızdan bunun mümkün olduğunu biliyoruz. İşte gelecek
bilinçli rüya araştırmacılarının üzerinde çalışabileceği bir soru:
"Rüya bedenini iy�leştirebiliyorsak, fiziksel bedenlerimizi hangi
dereceye kadar iyileştirmemiz mümkün?"25

Yıllar geçmesine rağmen bu soru halii aynı heyecanı uyandırıyor ve


cevaplanmayı bekliyor. Öte yandan, elimizde etkileyici örnekleri de
mevcut:

Bence bilinçli rüyalarda tedavi olmak mümkün. Bilinçli rüyamda


göğsümdeki yumruyu çıkardım. Muhteşem güzellikle bir şeydi! Bir
hafta sonra yumru kendiliğinden kayboldu. (B. P., San Rafael, Ka­
lifomiya)

Bir yıl önce bileğimi burktum. .. Çok şişmişti ve zorlukla yürüyor­


dum. Bir gün rüyamda koştuğumu gördüm... Birdenbire o bilekle
koşmanın mümkün olmadığını, rüyada olduğumu anladım. Uyan­
mak üzere bileğimdeki acıyı hisseder hissetmez rüyadaki ellerimle
288
İyileştirici Rüya

bileğime uzandım ve düştüm. Bileğimi tutarken elektrik çarpması­


na benzer bir titreşim hissettim. O şaşkınlıkla etrafa şimşekler saç­
maya karar verdim. Rüyadan hatırladıklarım sadece bu kadar olsa
da uyandığımda şişmiş bileğimde hiçbir ağrı kalmamış ve üzerine
basarak kolaylıkla yürümeye başlamıştım. (C. P., Mount Prospect,
Illinois)

Tabii ki bunlar birer anekdottan ibaret. Bahsedilen iyileşmelerde bi­


linçli rüyaların etkisinin olup olmadığıyla ilgili net bir bilgimiz yok.
B. P. 'nin yumrusu kendiliğinden inmiş olabilir ve belki de C. P. 'nin
bileğindeki şişlik tam o sırada iyileşme sürecindeydi. Rüyada iyileş­
me potansiyelini belirlemenin tek yolu kontrollü bilimsel çalışmalar
olacaktır.

289
12
a­zı

Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir


Dünyanın Kapısını Aralamak

Rüya gördüğümü anladığımda genişçe bir salonun ortasındayım.


Havada, tavana yakın attığım taklaların keyfini çıkardıktan sonra
başka neler yapabileceğimi düşünmeye koyuluyorum. Bir yerlere
mi uçsam? Birilerini mi ziyaret etsem? Ardından hayatın anlamını
bulmayı ne kadar arzuladığımı hatırlıyorum. Açık havaya çıkmak
istediğimden odayı terk edip mutfağa yöneliyorum. Kız kardeşim la­
vaboda bir şeylerle meşgul. Ona benimle uçmak isteyip istemediğini
soruyorum. Teklifimi, çay yapmak üzere olduğunu söyleyerek redde­
diyor. Ona birazdan döneceğimi söylüyorum ve haylaz bir tavırla
dışarı çıkarak maceraya atılıyorum.
Dışarıda, yıldızların parladığı açık bir gökyüzü var. Rahat bir
290
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

şekilde sırtüstü süzülürken gökyüzünü seyrediyorum. Ay 'ı göreme­


yince çoktan batmış olduğunu düşünüyorum. Daha yükselirsem Ay 'ı
görebileceğimi düşünüyorum. Anında, aynı pozisyonda yükselmeye
başlıyorum.
Elektrik hatlarına ulaştığımda aralarından geçersem neler ola­
cağını bilemediğimden tereddüt yaşıyorum. Bir anlık bu tereddütten
sonra bağırarak "Bir dakika, bu kimin rüyası? Böyle bir engelin
olması mümkün değil, " diyorum. Bu sözlerle birlikte ortadan kaybo­
luyorlar ya da ben daha hızlı yükselerek onları geride bırakıyorum.
O an Ay 'ı ziyaret etmeye karar veriyorum. Kollarımı uzatarak
yükseklere uçuyorum. Hızlandıkça hızlanıyorum, ta ki ellerimin
önünde yuvarlak bir şekil hissedinceye kadar. Ay 'ı görmeyi umut
ederek ellerimi indiriyorum. Gördüklerim karşısında şoka uğrayıp
sarsılıyorum: Karşımdaki Ay değil, apaçık dünya gezegeni! Gökyü­
zünde beyazlıkların arasından mavi ve yeşil parlayan muhteşem bir
manzara.
Şok yerini sevince bırakıyor ve uzayda aşağı yukarı zıplayıp al­
kışlayarak mutlulukla bağırıyorum. Burada olmayı ne çok istemişim!
Heyecandan titriyorum ve bir şeyleri başardığımı hissediyorum.
Öylesine heyecanlanıyorum ki, dengemi kaybedersem uyanaca­
ğımdan korktuğum için kendi kendime heyecanımı yenmem gerek­
tiğini söylüyorum. Dikkatimi çevreme yöneltiyorum. Hem yıldızla­
rın parlaklığıyla aydınlanmış hem de uçsuz bucaksız bir karanlı­
ğın içinde canlılıkla süzülüyorum. Hissettiğim canlılığı neredeyse
kulaklarımla duyabilecek gibiyim. Ormanların derinliklerindeki
"sağır edici " sessizliğini tüm benliğimle duyduğumu hissediyorum.
Olabileceğim en muhteşem yerdeyim.
Giderek yıldızlar gözden kayboluyor ve dünyadan uzaklaşıyo­
rum. Biraz sonra gördüğüm farklı güneş sistemleri ve galaksilerle
uyumlu bir şekilde dönerek uzaklaşıp küçülüyorlar. Şaşkınlık içinde
291
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

uzayda dolaşıyorum. Her yerde sonsuz bir enerjinin engin varlığı


hissediliyor.
Aklıma tekrar denemek istediklerim geliyor ve bir sorumu dile
getirmeye karar veriyorum. Nasıl dile getireceğimi bilemediğimden
biraz daha düşünebilmeyi istiyorum. Fakat en uygun zamanın içinde
bulunduğun an olduğunu düşündüğümdenfırsatı kaçırmak istemiyo­
rum ve soruyorum, "Evrenin anlamı nedir? " Kulağıma çok uyduruk
geliyor ve yeniden soruyorum "Evrenin anlamını bahşeder misin? "
Cevap hiç beklemediğim bir şekilde geliyor. Karanlıktan bir
şeyler yaklaşıyor. Bir çeşit canlı molekül modeli veya matematiksel
bir denklem gibi - son derece karmaşık, neon ışıklar gibi parlayan
hatlardan oluşan üç boyutlu bir ağ. Kendi içinde açılıp, çoğalırken
sürekli değişen karmaşık yapı, iç içe geçmiş ilişkiler ağıyla uzayı
kaplıyor.
Bu düzensiz büyüyen bir hareket değil, istikrarlı ve belli bir ama­
ca yönelik, hızlı fakat acele etmeyen kararlı bir yayılma. Sürekli
katlanarak benden öteye ulaştığında, dünyaya dönmeye karar ve­
riyorum.
Tam vardığım an evrene dönüp, bu muhteşem görsellik için "Te­
şekkür ederim! Teşekkür ederim! " diye haykırıyorum. Merak için­
de, heyecan ve coşkuyla, aynı zamanda yenilenmiş olarak ve evrene
karşı büyük bir saygı duyarak uyanıyorum.
Beni yenileyen bu deneyim, doğaya ve evrenin muhteşem yaratıcı
enerjisine olan saygımı artırdı. Sanki her şeyi birbirine bağlayan
görünmez ilişkiler zincirini görebiliyordum - uçsuz bucaksız evre­
nin içli dışlı molekül seviyesindeki birleşimi. Sarsıcı ve etkileyici bir
deneyimdi. Aynı zamanda bana kendimi tüm bu olan bitenin, eşsiz
ve olmazsa olmaz bir parçası olduğumu hissettirdi - ilahi olan hem
içimizde hem de çevremizde. (P. K., San Francisco, Kalifomiya)

292
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak
_

Rüyada olduğumun bilincinde kendimi sonsuz bir boşlukta


"ben 'den " ziyade "biz " olarak buldum. "Biz, " karanlıkta saf bir
ışık huzmesinden ibaretti. Bu varlık güneşindeki birçok bilinç mer­
kezinden birinin dış yüzeyindeydim. Birçok enerji ve farkındalığın
toplamından oluşuyor ve birbirimizden bağımsız iş görüyor olsak da
tek bir bilinç olarak uyum ve denge içinde çalışıyorduk.
Bedenim veya ruhum yoktu. Tüm bilgiyi kapsayan tek bir bilinç­
ten oluşan enerjiydik. Tüm zıtlıklar hem birbirini tamamlıyor hem
de geçersiz kılıyordu.
Galaksinin içinde, şu an tam olarak ne olduğunu hatırlayamadı­
ğım bir nitelik vardı. Rüyamda daha sonra ben/biz boşlukta bir dik­
dörtgen oluşturuyoruz - bu hayata açılan kapıydı. Kapıdan girince
doğa manzaraları yaratıp insan şekline bürünerek birbirindenfarklı
her bir manzarayı tecrübe ediyorum. Toplamda on sahne vardı. Bü­
tün bu süre zarfında farkmdalığım benimleydi ve ayrı ayrı bilinçler
olmamıza rağmen hepimiz bir olarak hareket ediyorduk. Gördüğüm
bu rüya süresince bilincim hep açıktı. (C. C., Whittier, Kalifomiya)

Bir yıl önce doğu dinlerini araştırıyordum, özellikle Budizm, Jainizm


ve Hinduizm. O sıralar, "Şiva 'nn Dansı " olduğunu düşündüğüm bi­
linçli bir rüya gördüm. Hava şartlarından dolayı harap olmuş bir
Hindu heykeli vardı karşımda. Ben seyrederken tüm manzara yerle
bir olmaya başladı. Görüntü, kötü bir televizyon sahnesindeki "kar­
lanmaya " benziyordu. Rüyamda, retinamm optik sinirden ayrılıp
ayrılmadığını merak ediyordum.
Sonra rüya gördüğümü ve algıladığımm, enerjinin temeli, evre­
nin özü olduğunu anladım. Etrafımdaki her şeyle aramda derin bir
bağ olduğunu hissediyordum. Sonsuzluğu tekrar keşfetmiş gibiydim.
Ya zaman durmuştu ya da zamanın ötesine geçmiştim. (T. D., Clark­
sville, Tennessee)

293
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Son fenomen, ışığın dolgunluğudur. Sadece bilinçli rüyalarımda


kendini gösteren ışığı kasten çağırmış değilim. Karanlıklar için­
deyken veya dini ibadetimi yerine getirdiğim muhteşem salonda
kendiliğinden ortaya çıktı. Tıpkı güneşin doğuşu gibi başımın te­
pesinden başlayarak, parlak ışıktan başka hiçbir şeyin kalmayana
dek her yeri kaplıyordu. Geriye başka hiçbir görüntü kalmıyordu.
Tanrı'nın varlığını ve içime doğan coşkuyu hissediyordum. Dik­
katimi ışığa odakladığını sürece rüyadaki bedenimin farkındalı­
ğını kaybediyordum.
Tanrı 'nın aşikar varlığında kendimin ve rüya bedenimin far­
kındalığını yitirmem, benliğimin dönüşümünü deneyimlemek
demek. Anlamı her neyse, yaşadığım deneyimi ben bu şekilde
açıklıyorum. Mistik literatürde yer alan fenomenler yoğun ışık,
Tanrı'nın varlığı, giderek benliğe dair farkındalığı yitirmek, coş­
ku (çoğunlukla büyük bir haz olarak tanımlanır) ve kontrol edile­
mez bir adanmışlıktır. Bu deneyimler sadece bilinçli rüyalarımın
içeriği olarak beliriyor. 1

"Hangi sonsuz sorular düşünceyi rahatsız eder? Nereden, nereye, ne


zaman ve nasıl mı?" diyor Sör Richard Burton kasidesinde.2 Düşün­
cenin varlığından bu yana düşünen insanlar, "Neden buradayım?"
sorusunun bin bir çeşidini dillendirmişlerdir. Soranların sayısı kadar
farklı cevaplar olsa da, çok azı yazıya dökülmüştür.
Aynı şekilde rüya kaşifi Kelin, gördüğü rüyada "Evrenin anlamı­
nı bahşeder misin? " diye sorduğunda cevap, entelektüel kapasitesini
aşan, canlı bir matematik formülü şeklinde beliriyor. Alınan cevap
"Hayır, etmem! " olarak da yorumlanabilir. Fakat hayatın anlamını
algılamanın doğru organı zeka olmayabilir.
Peter Brent bu sorunu, Sufi öğretisi üzerine yazdığı bir makaleyle
cevaplıyor:

294
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

Anlamak için kullandığımız duyularla farkına vardıklarımızı yara­


tırız, en azından bir noktaya kadar. Felsefe kitabını uzattığınız bir
köpek ne olduğunu anlamak için burnunu kullanacaktır. Kendine
has bir dizi kategoriye sahiptir - yemek/yemek değil, köpek/köpek
değil gibi - sahip olduğu bilginin temelini oluşturan bu sınıflama
doğrultusunda burnuna gelen koku hakkında bir sonuca varmaya
çalışacaktır. Kısa bir sürede kitaba olan ilgisini yitirecektir. Koku
alma duyusunda bir bozukluk olduğundan değil; yeteneği, içgüdü­
leri ve yaşadığı tecrübeler nedeniyle yanlış duyuyu kullanmasın­
dan dolayı. Bu doğrultuda, sahip olduğumuz duyular göz önünde
bulundurulunca dünyayı algılama şeklimiz uygunsuz olmayabilir;
sadece yanlış duyuları kullandığımızdan anlamsızdır.3

Peki, hangi duyu ile hayatın anlamını bulabiliriz? Brent, bunun bir
çeşit sezgi olduğunu ve harekete geçirmek için de söz konusu kapa­
siteye sahip bir rehbere ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Bu gerçek,
bilinçli rüyalarınızda gidebileceğiniz uzaklıklara sınır çizer.
Yine de bilinçli rüyalar sonsuzluğu, sıradan gerçekliğin sınırla­
rını aşarak daha uzak bir dünyanın neye benzediğini tattırabilir.. Her
neye inanırsanız inanın, kendinizi nasıl görürseniz görün bilinçli
rüyaları kullanarak kimliğinizin derinliklerine dalabilir, içinizdeki
dünyanın sınırlarını keşfedebilirsiniz.

Gerçekliği Keşfetmek için Bir Araç

Tibetli Bilge Tarthan Tulku diyor ki:

Bilgi ve deneyim kaynaklan olan rüyaların gerçekliği keşfetme­


deki rolü, çoğunlukla gözden kaçıyor.4

295
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

Tibetli Budistler, bin yıldan fazla bir zamandır aydınlanma yo­


lunda uyguladıkları bir dizi çalışmanın yanında, kişisel gerçekliğin
yanıltıcılığını deneyimlemek için bilinçli rüyaları kullanıyorlar.
Aynı şekilde Sufiler de bilinçli rüyaları ya da ona benzer bir du­
rumu kullanıyorlar. Meşhur yirminci yüzyıl Sufi'si Muhyiddin lbn-i
Arabi 'nin, "İnsan rüyasındaki düşüncelerini kontrol edebilmeli.
Dikkate yönelik bu çalışma. . . kişiye büyük faydalar sağlar. Böylesi
değerli bir beceriyi kazanmak için herkes çalışmalıdır," diye tavsi­
yede bulunduğu söylenir.5
Tarthang Tulku bilinçli rüyaların faydalarını şöyle açıklıyor:
"Rüya çalışmalarından edindiğimiz deneyimleri uyanık hayatımıza
taşıyabiliriz. Mesela, rüyadaki korkunç imgeleri huzurlu görüntüle­
re çevirmeyi öğrenebiliriz. Aynı süreci kullanarak, gün içinde hisset­
tiğimiz olumsuz duyguları dönüşüme uğratarak farkındalığımızı ar­
tırabiliriz. Dolayısıyla rüya deneyimlerimizi kullanarak daha esnek
bir yaşam geliştirebiliriz. "6
"Çalışmaya devam ettikçe," diye devam ediyor Tulku, "uyanık
hayatla rüya arasındaki fark gittikçe azalır. Daha hafif ve rafine bir
farkındalığın sonucu olarak uyanık hayattaki deneyimlerimiz, daha
hayat dolu ve daha çeşitli olur. . . Rüya çalışmalarına dayanan bu far­
kındalık, içsel dengeyi oturtmamıza da yardımcıdır. Her şeyi kap­
sayan canlı organizmayı besleyen farkındalık, zihnin de gıdasıdır.
Farkındalık, zihnin daha önce görülmemiş açılarını ortaya çıkararak
yolumuzu aydınlatır ve yeni boyutlar keşfetmemizi sağlar."7
Kadim Tibet' in bilinçli rüya yogası kitabı The Doctrine of the
Dream State 'e ("Rüyaların Doktrini") göre, belli başlı rüya kont­
rol çalışmalarıyla, hayal edilebilecek her şeyin rüyasını görmek
mümkün.8 Tulku da buna benzer bir şey söylüyor: "Yoga ustaları
rüyalarında hemen hemen her şeyi yapabilirler. Ejderha veya efsa­
nevi kuşlara dönüşebilir, büyür, küçülür ya da yok olabilir, çocuk-

296
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

luklarına dönerek istedikleri tecrübeleri tekrar yaşayabilir, uzayda


dolaşabilirler.''9
Rüyaları kontrol ederek her istediğini gerçekleştirmek çekici
olsa da, Tibetli yogilerin bu beceriyi kullanma amacı boş zevklerin
ötesine geçmektedir. Onlar için bilinçli rüyalar "gerçekliği keşfet­
mede bir araç," rüya aleminde ve uyanıkken yaşanan tecrübelerin
öznel doğasını fark etmek için bir fırsattır. Farkındalığın, en önemli
potansiyeli barındırdığını düşünüyorlar.
Gerçeklik algımızın, doğru ve gerçekten ziyade kişisel olduğunu
fark etmek yararlı sonuçlar doğurabilir. Tulku'ya göre, yaşadığımız
bütün deneyimlerin kişisel, dolayısıyla bir rüya olduğunu anladığı­
mızda, "bizleri hapseden kavram ve kimlikler dağılmaya başlar. Kim­
liğimiz yumuşadıkça sorunlar hafifler. Bu durum daha da derin bir
farkındalığı getirir."10 Sonuç olarak "en zor şeyler bile kolaylaşır ve
keyif vermeye başlar. Her şeyin bir rüyaya benzediğini anlamak saf
farkındalığı doğurur. Bu farkındalığa ulaşmanın yolu da, yaşanan bü­
tün deneyimlerin bir rüyadan ibaret olduğunu anlamaktan geçer."11
Rüyaların Doktrini, rüya yogasını anlamak için çok çalışmak ve
çokça tecrübe etmek gerektiğini söylüyor. Yolculuğu tamamlayabil­
mek için hem teori hem de pratik gerekli. Rüya yogasını sonuna
kadar başarıyla tamamlayanlar şunu öğreniyorlar:

1 . RÜYALAR İSTENİLDİGİ ZAMAN DEGİŞTİRİLEBİLİR


" . . . zihin gücü yoga ile yeterince geliştirildiğinde boyutsal açıdan bü­
yük veya küçük, sayısal açıdan teklik veya çokluk tamamen kişinin
arzusuna kalmış tercihler haline gelir."12 Farklı farklı deneyimler
yaşayan rüya yogisi bu sayede sadece istemekle rüyalarını değiş­
tirebileceğini öğrenir. Bilinçli rüya kaşifleri, bunu deneyimleyerek
öğreniyorlar. 5 . Bölüm'de konuştuğumuz, beklentinin rüyanın içeri­
ğini etkilemedeki gücünü hatırlayın.

297
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

2. RÜYALAR DEÖİŞKENDİR
"Bir adım sonrasında, rüyalardaki şeklin ve çeşit çeşit içeriğin, zih­
nin oyuncaklarından başka bir şey olmadığını ve dolayısıyla
ı
da se-
rap kadar değişken olduğunu öğrenir."13 Ustalaşmış bilinçli kaşifi.er-
se bu adımı bizzat tecrübe ederler. Rüyalar gerçekçi olsa da uyanık
algılar kadar sabit değildir.

3 . UYANIKLIÖA AİT ALGILAR ASILSIZ RÜYALAR KADAR


ASILSIZDIR
"Bir adım sonrasında, şeklin ve uyanıkken duyular aracılığıyla algı­
lanan her şeyin rüyadaki tepkiler kadar asılsız olduğunu öğrendiği
durum sangsariktir (Sanskrit kökenli modern dillerde birincil ola­
rak dünya anlamına gelen sangsara veya samsara yeniden doğum
döngüsü olan reenkarnasyonu anlatan bir kavramdır), daha açık ol­
mak gerekirse yanıltıcıdır. 14 Bu aşamada yoginin bilgisi, tecrübeden
ziyade teoriden ibarettir. 5 . Bölüm'den hatırlayacağınız üzere, her
iki durumda da, rüyalar aleminde ve uyanık hayatta aynı algı süre­
cini kullanarak zihinsel temsiller ve dünya modelleri oluşturuluyor.
Dolayısıyla ikisi de yanıltıcıdır, tıpkı haritanın bölgenin kendisi ol­
mayışı, menünün yemeğin kendisi olmayışı gibi temsil ettiklerinin
asılları değillerdir.

4. BÜYÜK KEŞİF: HER ŞEY BİR RÜYADIR


"Son adım, sangsaradaki her şeyin (uzay ve zaman içindeki bilindik
dünyanın) ancak rüyalar alemindeki kadar gerçek olabileceğini gös­
teren Büyük Keşfe götürür."15 Zihnimizi bir televizyon ile karşılaştı­
racak olursak Büyük Keşif, ekranda beliren her şeyin bir görüntüden
ibaret olduğunu veya bir yanılsama olduğunu anlamaktır. Mesela,
"zihnin düşünceler haricinde hiçbir şeyi barındıramayacağı" fikri,
teoriden ziyade tecrübeye dayanan Büyük Keşfin kendisi olamaz.

Bu doğrultuda, "Evrensel Yaradılış . . . ve içindeki tüm fenomenler

298
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

Yüce Rüyanın içeriği" olarak görülmeli.16 Rüya yogisi bu yeni du­


rumu gerçeklikte tecrübe eder.

5 . BİRLİK
"Bu Yüce Bilgeliğin doğuşuyla birlikte Makro Kozmos'taki mikro
kozmos açısı uyanmıştır. Aydınlanmış olmanın hazzıyla ve bir anda
her şeyin Sahibi, Tüm Bilginin Sahibi, her şeyin Yaratıcısı - tek bi­
linç, gerçekliğin kendisi olan çiy damlası, Parıldayan Deniz'e geri
döner."17 Bu noktada filozof Ludwig Wittgenstein'dan bir alıntı yap­
mak istiyorum: "Konuşamıyorsanız, sessiz kalın."

Bu bilgeliği halkın onayına sunmak ve bilimsel açıdan sınamak


mümkün değil. Fakat nasıl ki bilimin sınırının aklın sının olmadığı
bir gerçekse, onaylanamayan ve sınanamayan mistik tecrübelerin
değeri de reddedilemez. Bununla birlikte "Yüce Bilgeliğe" ulaşma
yolunda illa ki Tibet yogilerinin yolunu takip etmeniz gerektiğini de
söylemiyoruz. Tibet mistik öğretilerinin yöntem ve sembolleri Tibet
kültürü içinde oluşmuştur. Potansiyelinizin sınırlarını zorlamakta
kararlıysanız, kendi dilinizde konuşan bir rehber bulmanızı tavsiye
ediyoruz.

Kendini Bilmek
Nasreddin Hoca çekini bozdurmak üzere bir bankaya girer. Vez­
nedar, hocadan kimlik doğrulaması ister. Hoca "Tabii," diyerek
cebinden çıkardığı aynada yüz hatlarını inceler. "Tamam, bu be­
nim," der. 18

Kim olduğumuz, olduğumuzu düşündüğümüz kişiyle aynı olmayabi­


lir. Bizler, rüyalarımızda (ya da uyanıkken) olduğumuzu sandığımız
kişiler değiliz. Bu gerçeği bilinçli rüyanızda açıkça görebilirsiniz.

299
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Bilinçli rüyanızda gördüğünüz her şeyin gerçekliğini sorgulayın.


Mesela, rüya zeminine bastığınız bir rüya masasında oturuyor ola­
bilirsiniz. Evet, rüya bedeninizin bir parçası olan rüya ayağınızdaki
bir rüya ayakkabısıdır ve evet, bu ben bir rüya olmalı! Tek yapma­
nız gereken bilinçli rüyadaki durumunuzu düşünmek olacaktır ve
böylelikle rüyadaki kişinin gerçekte siz olmadığınızı göreceksiniz.
Gördüğünüz sadece bir imgedir, size ait bir zihin modeli ya da daha
Freudyen bir deyişle "egonuzdur".
Egonuzun siz olmadığını fark ettiğinizde artık kendinizi onunla
özdeşleştirmezsiniz. Egonuzla özdeşleşmeye son verdiğinizde de
değişme özgürlüğüne sahip olursunuz. Egonun, benliğin basit bir
modeli olduğunu anladıktan sonra benliğe daha uygun bir model
oluşturarak artık haritanın bölgenin kendisi olduğu zannından kur­
tulacaksınız.
Tarafsız bir şekilde egonuzun benliğin temsilcisi ve hizmetkarı ol­
duğunu gözlemleyebildiğinizde çatışmanız sona erecektir. Egonuzdan
tamamen kurtulmak mümkün değil ve zaten arzulanacak bir durumda
da değildir - dünyada verimli bir şekilde işlev görmenin şartı egonun
varlığıdır. Asıl karmaşa hem egonun hem de benliğin "ben" demesi­
dir. Bilgili ego "Ben, kendimi bildiğim kişiyim" der. Benlik nadiren
"Ben" der. Egonun ben olmadığını bilirsem, tıpkı Nasreddin Hoca
hikayesindeki gibi kendimi tarafsız gözlemleyecek uzaklıklara erişe­
bilirim. Keşiş Nasreddin Hoca'ya demiş ki "Öyle uzaktayım ki hep
başkalarını düşünürüm, kendimi hiç düşünmem." Nasreddin Hoca da
"Ben o kadar tarafsızım ki kendime, bir başkası gibi bakabiliyorum;
dolayısıyla kendimi düşünme lüksüne sahibim," demiş. 19
Olduğumuzu sandığımız kişiyle kendimizi ne kadar az özdeşleş­
tirirsek o oranda gerçek kimliğimizi tanıma imkanı yakalarız. Bu
bağlamda Sufi Tarik şöyle der:
Bilgiye ulaşmanın yolu, kendinizi bulmaktan geçer. Bulana ka-

300
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

dar ancak bir fikriniz olabilir. Fikirlerse alışkanlıklara ve size uygun


gelen şeylere dayanır. Yolu yürümenin gerekliliklerinde biri, yolda
kendinizle karşılaşmanızdır. Henüz kendinizle tanışmadınız. O za­
mana kadar başkalarıyla tanışmanızın tek avantajı, içlerinden birinin
sizi kendinizle tanıştırması olabilir.
Yola çıkmadan önce kendinizle birçok kez karşılaştığınız zan­
nına kapılacaksınız. Oysa gerçekte kendinizle tanıştığınızda sürekli
akan bilgi ile lütufiandırılırsınız ki dünyada bu hissin yerini tutacak
başka bir tecrübe yoktur. 20

"Kendinizi bulmayı" canı gönülden isteyene kadar egonuzun arzu


ve isteklerini doyurmak çok daha çekici görünebilir. Bu doğaldır ve
muhtemelen bir yanınız uyanık hayatınıza ait doyurulmamış dürtü
ve tutkularını tatmin için ağlarken, içinizde hareketsiz yatan yüce
duyguların peşinden gitme arzusu ters tepebilir ve sizi bunaltabilir.
Aynca bir şeylerden kaçmak için dönüşümü istemek de yanlıştır.
Van Eeden'in korkunç rüyalarını hatırlayın. Öncelikle kişisel düzey­
deki problemlerinizi bulup onların üstesinden gelmeye istekli olmanız
gerekir. Ancak sorunlarınızın ve arzularınızın bir kısmını rüyalarınız­
da çözüme kavuşturup doyurduktan sonra bildiklerinizin ve algıladık­
lannızın ötesine geçip olasılıkları arama isteğini veya ihtiyacını duya­
bilirsiniz. Artık kendinizle tanışmak için yola çıkabilirsiniz.

Teslim Olmak
Dışarıda hava temiz, gökyüzü mavi, parlak yeşillikte bir kır­
dayım. Çimlerin üzerinde koşarak coşkuyla havada süzülüyorum.
Ağaçların tepesinden geçerken dallara takıldım ve kendimi kurta­
rabilmek için yükselmem gerekti. En nihayetinde ağacın büyük dal­
larının üzerine tırmanıp birkaç yüz metre daha yükseklere çıktım.

301
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Uçarken "Daha önce birçok kez uçtum, belki de şimdi havada süzü­
lürken meditasyon yapmayı deneyebilirim, " diye düşündüm. Bu ka­
rarla birlikte yüksek sesle "Yüce Ana-Baba, tecrübemden en azami
şekildefaydalanmama yardımcı ol! " diyerek "Yüce " güçten yardım
istiyorum. Sırtımın üzerine yuvarlanarak korkusuzca uçuşumu kont­
rol etmeye çalışıyorum. Anında tepetaklak, gözlerim kapalı, başımın
içini dolduran güneşin bedenimden aşağıya akmasıyla havada sü­
zülmeye başlıyorum. Kendimi havada tembelce süzülen bir tüy gibi
hissediyorum. Yaklaşık beş dakika boyunca, uyanıkken uyguladığım
meditasyon/ardaki gibi kafamın içindeki düşünceleri yavaş yavaş
fakat kararlı bir şekilde boşa/tabi/meyi başarıyorum. Düşünceler
azaldıkça yaşadığım deneyim yoğun birfarkındalığa ve coşkulu bir
sıcaklığa dönüşüyor - bu duyguyu ancak kendinden geçme terimiyle
tanımlayabilirim. Yavaş yavaş yataktaki bedeniminfarkına varmaya
başlıyorum ve uyandığımda kendimi tarif edilemez derecede iyi ve
hafiflemiş hissediyorum. 21

Konuşma yapmam gereken salondan içeri adım atıyorum. Katı­


lımcılar her zamanki ön çalışmayla meşgulken, ben de dışarı çıkıp
kendimi toparlamaya karar veriyorum. Ne söyleyeceğimi bilemedi­
ğimden korku ve endişe içindeyim. Çimenlere oturduğumda birden
aklıma uygun bir konu geliyor: "Teslim Olma Yolu. "
O anda başımı kaldırıp doğuya doğru gökyüzüne baktığımda,
aydan çok daha büyük, beyaz bir ışığın gökyüzünü kapladığını gö­
rüyorum. Rüyada olduflumu anlıyorum. Benim için geldiğini bildi­
ğimden sevinç çığlıkları atıyorum. Çığlık atmamla birlikte, benden
daha uygun bir davranış beklediğini söylercesine gökyüzünde kay­
bolmaya başlıyor. Doğruca ışığa bakmamam, güvenmem gerektiğini
anlıyorum. Böyle yaptığımda ışık geri dönüyor. Işık yaklaşırken bir
kadın "Işığı içine yansıtmakla iyi bir şey yaptın. Fakat şimdi onu
302
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

etrafına saçma/ısın, " diyor.


Her yer ışıkla doluyor ve parlamaya başlıyor. Başımın tepesi ka­
rıncalanıyor ve Işıkla ısınıyor. Uyanıyorum. 22

Dünyadaki ego modelinin ötesine geçmek isteyen bilinçli rüya


kaşifi, rüyanın kontrolünü egonun ötesinde bir şeyin ellerine terk
etmeli ("teslim olmalı"). Teslim olma kavramı yukarıda anlatı­
lan rüyalarda gözler önüne seriliyor. Muhakkak ki her birimiz,
yetiştirilme tarzımızdan, güttüğümüz felsefe veya inancımızdan
dolayı "her şeyin ötesinde" kavramına ait farklı farklı tanımla­
malara sahibiz.
Dini anlamda ortak tanım "Tanrı'nın Ellerine Teslim Olmaktır".
Eğer dini terminolojiden hoşlanmıyor ya da anlamıyorsanız bu ar­
zunuzu farklı biçimde ifade etmeyi isteyebilirsiniz. Kitabın çerçe­
vesinde kalmak isterseniz bu ifade, "Kendimi gerçek ben'e teslim
ediyorum" şeklini alabilir. Gerçek benliğinizi nasıl tanımlarsanız ta­
nımlayın, varsaydığınız kimliğinizi gerçek benliğinize teslim etmek
gelişimin kendisidir. Bildiğiniz her şeyi kapsayan gerçek benliğiniz,
egonuzdan daha bilge kararlar verir.
Egonuzun kontrolünü rüyanın akışına bıraksanız da bilincinizi
korumanız gerekir. Aksi takdirde egonuza ait dürtü ve beklentiler
durumu ele alacaktır. Dahası, açık bilinç rüyanın akışına daha yara­
tıcı ve sezgisel cevaplar vermenizi ve bilinmeyene olan korkunuz­
dan dolayı yeni tecrübelerden kaçmanıza gerek olmadığını unutma­
manızı sağlar.
Dönüşüm hedeflendiğinde en tatmin edici formül "En Yüce"
olandır. Hiyerarşik açıdan bakıldığında, her şeyden önce gelmesi ve
her şeyden daha değerli olması dışında, "En Yüce" ile ilgili herhangi
bir varsayıma gerek yoktur. Aşağıdaki iki örnek "En Yüce 'yi" arar­
ken neler olabileceği hakkında biraz fikir verebilir. İlk örnek Scott

303
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

Sparrow'un rüyası:

Üzerinde heykelciklerin olduğu küçük bir mihrabın önündeyim.


İlk bakışta bir öküz görüyorum. Bir an gözlerimi kaçırıp tekrar
baktığımda yerini bir ejderha figürü alıyor. O an rüya gördüğü­
mü anlıyorum. Bakışlarımı çeviriyorum ve bu defa tekrar bak­
tığımda En Yüce formu göreceğimi düşünüyorum. Yavaş yavaş
dönerken gözlerimi açıyorum. Mihrabın üzerinde meditasyon
yapan bir adam figürü görüyorum. Yoğun bir duygu ve enerji se­
line kapılıyorum. Ayağa kalkıp coşku içinde dışarı koşuyorum. 23

Sparrow bu rüyanın kendisine en yüce olanın ne olduğunu göster­


diğini söylüyor ama gördüğü, bilinçli olarak oluşturulan, "içsel de­
neyimleri değerlendiren gerçek bir ölçme cihazı" ideali de olabilir.24
Fakat bir imgeyi putlaştırmak, bir fikir ya da inançta sabitlenip geli­
şimin önüne geçmek demektir.
İkinci örnek aklımdan hiç çıkmayan ve en anlamlı bilinçli rüya­
larımdan biridir:

Birkaç yıl önce bilinçli olduğum rüyamda, sabahın geç saatlerinde


spor arabamla rüya yolunda giderken muhteşem manzaranın keyfi­
ni çıkarıyordum. Bir müddet gittikten sonra biraz ileride, yolun ke­
narında çok çekici bir otostopçuyu fark ediyorum. Durup onu ara­
bama almak istediğimi söylememe gerek yok. Fakat kendi kendime
"Ben bu rüyayı daha önce gördüm. Bu defa yeni bir şey denesem
ya, " diyorum. Yanından geçip giderek "En Yüce 'yi " aramaya ko-
yuluyorum. Kendimi rehberlerimin eline bırakır bırakmaz arabam
yükselip hız kazanarak bir roket gibi ateşleniyor ve bir süre sonra
hızımı artırarak bulutların arasına giriyorum. Bir engebeyi aştıktan
sonra birkaç dini sembolün daha yanından geçiyorum. Bulutların
304
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

içinden geçerek daha yükseklere tırmanırken mistik bir alana ben­


zeyen sonsuz bir mekana ulaşıyorum. Sevgiyle örülmüş bir boşlukta,
evdeymişim hissi uyandıran uçsuz bucaksız uzayın içindeyim. Hisle­
rim çıktığım yükseklik/er kadar yoğun, coşku içinde şarkı söylemeye
başlıyorum. Sesim inanılmaz güzellikte - en derin kalınlık/ardan en
yüksek inceliklere kadar uzanıyor. Sesimin tınısıyla bütün kozmosu
kucakladığımı hissediyorum. 25

Gördüğüm bu rüya benliğimin sınırlarını genişletti. Sıradan


Ben'in denizdeki bir damlaya dönüştüğü, varlığın başka bir açısını
keşfettim. Pek tabii, hissettiklerimden emin olmama rağmen gör­
düklerimin gerçekliğin yüce doğasına yakınlığını değerlendirmem
mümkün değil (eğer öyle bir şey varsa).
O anda yaşanan deneyim ne kadar inandırıcı olsa da geçerliliğini
sınamak kolay değildir. George Gillespie'ın tekrar tekrar vurgula­
dığı gibi, kişinin rüyasında Tanrı 'yı, hiçliği, nirvanayı ve benzeri
aşkın gerçekliklerini görmüş olması, gerçek anlamda Yüce olanla
karşılaştığını göstermez. 26 Bunun aksini düşünmek rüyasında !otoyu
kazanan birinin uyandığında zengin olmasını beklemek gibi b�r şey
olur. Dolayısıyla deneyimlerinizi sağlıklı bir muhakemeye oturtma­
nızda fayda var: unutmayın ki rüya görüyorsunuz, gerçek de olabilir,
bir sanrı da. Ona ne inanın ne de inanmayın ama halihazırda sizden
öte bir yaşam olduğuna dair aldığınız dersi aklınızın bir köşesinde
tutun. Psikolog Charles Tart da deneyimleri yorumlarken dikkatli
olunması gerektiği görüşünü paylaşıyor:

Psişik olayların, meditasyonun, bilinçli ve sıradan rüyaların,


farklı boyutların, mistik tecrübeler�n, saykodeliklerin bilgisi
veya deneyimi; tüm bunlar zihnimizi yeni anlayışlara açabilir,
bizleri sahip olduğumuz sınırlarımızın ötesine taşıyabilir. İkna

305
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

edici, "apaçık", heyecan uyandıran, coşku veren gerçeklikte san­


rılar yaratabilirler. İşte böyle anlarda yargımızı göreve çağırmak
gerek. Aksi takdirde fazlasıyla açık olan bir zihin, kapalı fakat
mantıklı olan zihinden daha kötü bir duruma düşebilir. 27

Fariba Bogzaran, kasıtlı olarak bilinçli rüyalarında ilahi olanı arar­


ken neler olduğunu bulmak için bir çalışma yürüttü. Araştırma, kişi­
lerin sahip oldukları yücelik kavramına ve onu aramak için yürüdük­
leri yolun bilinçli rüyalarındaki Tanrı deneyimini nasıl etkilediğine
odaklanıyordu. Bazıları Tanrı 'yı bir şahsiyet olarak algılar. Diğerle­
riyse ilahi olanı, evrenin içindeki güç veya dokunulmaz, gayri şahsi
bir güç olarak algılıyor. Çarpıcı olan, ilahın bir şahsiyet olduğuna
inananların yüzde 80'i Tann 'yı bir kişi olarak görmesidir. Diğer ta­
raftan ilahın gayri şahsi olduğuna inananların yüzde 80 'den fazlası,
ilahi olanı gayri şahsi bir tecrübe olarak deneyimlediler.
İlahi olanı arayış şekilleri, yaşanacak deneyimi etkiliyor. Bogza­
ran deneklerini iki gruba ayırdı: bilinçli rüyalarında Tanrı'yı arayan­
lar ile kendilerini ilahi olandan geleceklere açanlar. Yaklaşımların­
daki farklılık niyetlerine de yansıyordu. Aktif arayışta olanlar bilinç­
li rüyalarında "En Yüce'yi" görmeyi planlıyorlardı. İlahi Kudret' e
teslim olanlar, niyetlerini kendilerini ilahi olana açmak veya "Yüce
olanı deneyimlemek" şeklinde dile döktüler. Pasif, teslim olmuş
grup, aktif arayış içinde olan grupla kıyaslandığında Tanrı 'yı gör­
me konusunda daha az beklenti içine girdiler ve daha beklenmedik
deneyimler yaşadılar. Tanrı 'yı aramak yerine "teslim olanlar" ilahi
olanın temsilleriyle karşılaştılar; "arayışta olanlar" da çoğunlukla
görmeyi umdukları Tanrı ile karşılaştılar.
Çalışma, peşin hükümlerimizin Tanrı tecrübelerimizi ne kadar
güçlü bir şekilde etkilediğini gösteriyor, özellikle arayış içindey­
sek. Yoksa bilinçli rüyalarımızda ilahi olanı bulduğumuzsa aslında

306
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

Tanrı 'yı görmediğimiz anlamına mı geliyor bu? Bunu söylemek


mümkün değil. Herkesin ilahi tanımı birbirinden farklıdır ve belki
de aktif arayışımız nedeniyle "En Yüce" olana kendi önyargılarımızı
yansıtıyoruz. Diğer yandan Bogzaran, rüyada Tanrı 'yı aramak yeri­
ne teslim olduğumuzda ilahi olanla ilgili çok daha derin tecrübeler
yaşayabiliyoruz. Bütün bunların yanında, bilinçli rüyanızda Tanrı 'yı
tecrübe etmek, davranışınızı doğrudan etkileyeceği için arayışınızı
nasıl dile döktüğünüze de dikkat etmeniz gerekir.28

ALIŞTIRMA: EN YÜCE OLANI ARAMAK

1. En yüce emelinizi dile getiren olumlu bir cümle veya soru


seçin
Sizin için en önemli konuyu belirleyin. En yüce arzunuzu dile
getiren bir olumlu cümle ve soru oluşturun. Cevaplanmasını sa­
mimiyetle istediğiniz bir soru seçin veya şüphe içermeyen bir
olumlu cümle olmasına özen gösterin. B irkaç örnek:

• "Tanrıyı (veya Gerçeği, En Yüce olanı, İlahi olanı, en Büyük


Gizemi vs.) arıyorum."
• "Gerçek Benliğimle tanışmak istiyorum."
• "Her şeyin nasıl başladığını görmek istiyorum."
• "Ben kimim?"
• "Kalbimin derinliklerinde yatan arzuyu bulamıyorum. Bunu
nasıl yapabilirim?"
• "Bir görevle dünyaya geldim. Bu görevim nedir?"
• "Nereden geldim, neden buradayım ve nereye gidiyorum?"
• "Şu an (veya bundan sonra) bilmem (ya da yapmam) gereken
en önemli şey nedir?"
• "Bana sevgi ve ışığa giden yolda rehberlik et."

307
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

• "Görevimi hatırlat."
• "Beni uyandır."
• Her defasında bir cümle üzerinde odaklanın. Olumlu cümlenizi
veya sorunuzu yazıp ezberleyin.

1. Uyumadan önce niyetinizde sabit/enin


Yattığınızda cümlenizi veya sorunuzu hatırlayarak bilinçli rüya­
nızda dile getirmek veya sormayı hatırlamak üzere niyetlenin.

2. Bilinçli rüyanızda cümlenizi veya sorunuzu dile getirin


Rüyanızda bilinciniz açıldığında, kendinizi akışa bırakmışken
cümlenizi veya sorunuzu durmaksızın tekrarlayın. Cümlenin si­
zin için ne ifade ettiğini hatırlayın. Kendinizi yüce gücün rehber­
liğine bırakın. Rüyanın sizi götürmek istediği yerlere hassasiyet­
le yaklaşın ve kendinizi akışa bırakın. Olabilecekler hakkındaki
önyargılarınızdan mümkün olduğunca kurtulmaya bakın, göre­
ceksiniz ki size verilenleri kolaylıkla alacaksınız.

Yorum
Rüyanızda neyi aradığınızla ilgili bir kararsızlık yaşarsanız
ölüm meleğinin sizin için geldiğini hayal etmek işi-.1ize yaraya­
bilir. "Biraz daha zaman ver, biraz daha," diye yalvarın. "Her­
kesin istediği bu zaten,'' diyen ölüm meleği devam eder: "fakat
herkes gibi senin de son bir istekte bulunma hakkın var. Çoğu
bu hakkını avukat ya da son bir sigara isteyerek harcar, dikkatli
ol. Rüyanda yapmak istediğin son şey nedir?" Soruyu bu şekilde
dile getirmek, önemsiz konuları bertaraf ederek en önemli olanı
öne çıkaracaktır.

308
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

İnsanlık Uykudadır
On ikinci yüzyılda, büyük Sufi Afganistanlı Hakim Senai, "İnsanlık
uykudadır, önemsiz konularla meşguldür, yanlış bir dünyada dolaşı­
yor," demiştir.29 Yaklaşık bin yıl geçmesine rağmen durumumuzda
fazla bir değişiklik yok; insanlık hala uykuda. Buna inanmak bazıla­
rımız için zor olabilir. Belki de, öyle olsa bilirdim diyorsunuz! Fakat
söylenen doğruysa ve biz bu duruma "uyanıklık" diyorsak uyurge­
zer misali dolaştığımızdan durumumuzu anlamak çok zor olacaktır.
Uyurgezerin bilmediği şey uykuda olduğudur.
Aynı şekilde hayat yolunu yürürken hemen hemen her zaman
uyanık olduğumuzu düşünürüz. Uykuda eylemsiz bir şekilde yat­
tığımızı düşünürüz; şimdi bir faaliyet içinde olduğumuza göre uya­
nığız. Uykuda olduğumuza inanmıyoruz ama uyurgezer ve bilinci
kapalı rüya gören de aynı şeyi düşünüyor. Bir Sufi sözü, konuyu çok
güzel dile getiriyor:

Ey sen, ölüme giden yolda yürümekten korkuyorsun, korkma.


Bu yolu yürümesi öyle kolay ki uyurken bile yürünebilir.30

Bilinci açık rüya aleminde gezenler, güney Afrikalı matematikçi J.


H. M. Whiteman' ın aşağıdaki tecrübesinde olduğu gibi uyudukları
gerçeğini fark edebilirler.

(Ünlü bir yaylı çalgılar dörtlüsünün konserinden) sonra... Zih­


nimdeki huzurlu melodiler ve mutlulukla yatağa gidiyorum. Takip
eden gece gerçek dışı bir şekilde başlayan rüya daha da tuhaf bir
hal aldı. O an dikkatimi çeken, garip bir merak uyandıran soğuklu­
ğun içime işlemesiyle uzayda zahmetsizce ilerliyordum.
Sanırım tam o an bilincim açıldı. Sonra birdenbire. .. O ana ka-
309
Steplıen LaBerge & Howard Rheingold

dar karmaşık olan her şey toplanıp ortadan kayboldu ve algılardan


arınmış, daha önce gözlerden kaçmış, keşfedilmemiş yepyeni bir
uzay, kanlı canlı, tüm gerçekliğiyle patlayıverdi; karanlık, canlılı­
ğın kendisiydi. O an içime doğan inkar edilemeyecek inanç şu oldu:
"Daha önce hiç uyanık olmamışım. "31
Bilinçli rüya görmediyseniz, daha önce hiç uyanık olmamış ol­
duğunuzu fark etmek çok zordur. Eğer gördüyseniz şu söylemi dü­
şünerek anlatılmak isteneni anlayabilirsiniz: Normal rüyalar bilinçli
rüyalara kıyasla ne ise, "uyanık hayat" da "bilinçli uyanıklık" veya
"uyanmış farkındalık" için aynı şeydir.
Bilinçli rüyaların aydınlanmayla aynı şey olduğunu söylemiyo­
rum, sadece rüyalardaki iki farkındalık durumunu karşılaştırmakla,
uyanık hayata dair idrakin şu anın çok ötesine geçebileceğini anlat­
mak istiyorum.
Hayatın nasıl başladığını ve ne anlama geldiğini bulmaya çalışır­
ken nasıl bir şaşkınlık ve akıl karışıklığı içinde olduğunuzu göz önün­
de bulundurun ve sonra da bu şaşkınlığı bilinci kapalı rüya görenin
yaşadıklarını tamamen yanlış bir mantığa oturtma çabasıyla karşılaş­
tırın. Rüya aleminin rüya olduğunu anlamakla mantığını çözüp, olası­
lıklar denizine yelken açmış oluruz. Dolayısıyla uyanık hayatımızda
yaşanacak benzer bir farkındalık bizi hayatın anlamına yaklaştırabilir,
potansiyelimize ve yaratıcılığımıza erişimimize yardımcı olabilir.
Yukarıda da ifade ettiğim üzere bilinçli rüyaları, aydınlanmaya
giden bir yol olarak görmüyorum. Belki de arayış içinde olanlar
Tibetli Budistlerin elinde, doğru bir rehberin gözetiminde ve farklı
tekniklerin harmanlanmasıyla hedeflerine ulaşabilirler. Fakat bilinç­
li rüyaları, bilincin üst seviyelerine giden yolda bir işaret, hayatın in­
sanlığın farkında olduğundan çok daha fazlasını barındırdığına dair
bir hatırlatıcı ve yolu bilen bir rehber aramak için ilham kaynağı
olduğunu düşünüyorum.

310
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

İdris Şah, aşağıdaki hikayede durumumuzu açık bir şekilde orta­


ya koyuyor.

ADAM V E KELEBEK

Evvel zaman içinde, çok sıcak bir yaz gününde, uzun bir yolculuğa
çıkmış iki yorgun adam, dinlenmeye karar verdikleri bir nehir kena­
rına vanr. Diğeri onu seyrederken birkaç dakika sonra uykuya dalan
gencin ağzı açılır. Aralanmış dudaklarının arasından küçük bir yara­
tığın, gözlerin şimdiye kadar gördüğü en güzel kelebeğin çıktığını
söyleyecek olsam inanır mısınız?
Kelebek nehrin üzerindeki küçük bir kara parçasına süzülür ve
bulduğu bir çiçeğin nektarını içmeye başlar. Sonra ufacık kara par­
çasının (ki ona devasa büyüklükte görünüyor olmalı) etrafında gü­
neşin ve hafif esen rüzgarın tadını çıkarırcasına dolanıp durur. Biraz
sonra kendi cinsinde bir kelebekle karşılaşıp kur yaparcasına birlikte
uçuşarak dans ederler.
İlk kelebek uçarak tekrar bir dalın üzerine konar. Bir-iki dakika
sonra, parlak çimenlerin üzerinde yatan büyük bir hayvanın üzerin­
de uçuşan çeşitli böceklerin arasına katılır. . . Aradan biraz zaman
geçer.
Uyanık olan avare seyyah nehirdeki küçük adacığa doğru bir taş
fırlatır; suda oluşan dalgalardan sıçrayan bir damla, kelebeğe isabet
eder. Kelebek ilk anda düşecek gibi olur; fakat zorlukla da olsa üze­
rindeki damlayı silkeleyerek kanatlarını çırpar ve havalanır.
Son süratle çırptığı kanatlarıyla uyuyan seyyahın ağzına doğru
uçar. Seyyah, yerden aldığı yaprağı arkadaşının yüzüne tutarak me­
rakla minik yaratığın neler yapacağını seyre koyulur.
Kelebek, dehşet içinde defalarca engelin üzerine atılır: Uykudaki
seyyah homurdanır.
Kelebeğe işkence yapan seyyahın elindeki yaprağı bırakmasıyla

311
Stephen LaBerge & Howard Rheingo/d

birlikte minik yaratık kendini açık dudakların arasından içeriye zor


atar. Kelebeğin içeri dalmasıyla birlikte uyuyan seyyah uyanır ve
silkelenerek oturur.
Arkadaşına:
"Biraz evvel çok korkunç bir şey yaşadım, kabus gördüm. Sakin
ve huzurlu bir kalede yaşıyordum fakat sıkılıp etrafı keşfetmek iste­
dim ve dışarı çıktım.
Rüyamda sihirli bir şekilde uzak diyarlardaki keyifli ve zevkli
bir memlekete gittim. Tanrıların içeceğinden kana kana içtim. İna­
nılmaz güzellikteki bir kadınla tanıştım ve dans ettik, kendimi son­
suz sıcaklığın kollarına bıraktım. Her biri başka diyarlardan, farklı
yaşlarda ve özellikte birçok arkadaş edindim ve birlikte çok keyifli
zamanlar geçirdik. Keder de vardı ama sadece var olmanın ne kadar
güzel olduğunu vurguluyordu sanki.
Hayat yıllarca böyle sürüp gitti. Sonra birden, hiç tahmin etme­
diğimiz bir felaket oldu; devasa dalgalar karaya vurdu. Dalgaya ya­
kalandım ve neredeyse boğuluyordum. Kendimi kaleme geri dönüş
yolunda buldum, sanki uçarcasına kaçıyordum; fakat kapısına var­
dığımda içeri giremedim. Dev bir yaratık, büyük yeşil bir kapı ile
girişi engellemişti. Defalarca kapıyı omuzladım ama nafile.
Birdenbire, tam öleceğimi zannettiğim bir anda büyüleri çöz­
meye yarayan sihirli kelimeleri hatırladım. Sihirli kelimeleri söyler
söylemez büyük yeşil kapı rüzgardan savrulan bir yaprak gibi düştü
ve hayatımın geri kalanını güven içinde yaşayabileceğim evime geri
döndüm. Fakat o kadar çok korktum ki, uyanmışım."32

Şah der ki: "Tahmin edeceğiniz gibi kelebeğin siz olduğu SÖY­
LENİR. Kara parçası dünyanın kendisidir. Hoşunuza giden - ve git­
meyenler - nadiren düşündüğünüzü sandığınız şeylerdir. Artık gitme
vaktiniz gelmiş olsa da (ya da gideceğinizi düşündüğünüzde) gördü-

312
Hayat Bir Rüya: Daha Geniş Bir Dünyanın Kapısını Aralamak

ğünüz sadece çarpıtılmış gerçeklerdir ve bundan dolayı da sorunuz


cevaplanamaz. Fakat "kelebeğin" ötesinde "uyuyan adam" var. İki­
sinin ötesindeyse Gerçek var. Doğru fırsatlar tanındığında 'kelebek'
bunların ötesine bakmayı öğrenebilir. Nereden geldiğine; 'uyuyan
adamın' doğasına ve tabii ki bu ikisinin ötesinde ne olduğuna.33

313
Son Söz

Macera Devam Ediyor

Tebrikler Oneironotlar!
Uykudaki zihninizle ilgili birçok şey öğrendiniz ve uzman bir onei­
ronot olma yolundasınız. Kitabı okumanıza, teknikleri ve alıştırma­
ları uygulamanıza rağmen henüz bilinçli rüya görmediyseniz lütfen
pes etmeyin! Bu beceriyi ne kadar çabuk öğreneceğiniz, dikkatini­
zin başka konularla ne kadar meşgul olduğu veya rüyalarınızı ne
kadar hatırladığınız gibi değişik birçok konuya bağlı. Çabalarınız
muhakkak sonuç verecektir.
Giriş tekniklerini uygulamak için gerekli becerileri geliştirmeye
yeterince vakit ayırdığınızdan emin olun. Giriş tekniklerini uygula­
mada başarısız olursanız temel alıştırmalara yoğunlaşın ve ekte yer
alan destekleyici alıştırmalar üzerinde çalışın. Unutmayın ki zayıf

314
bir temelin üstüne gökdelen inşa etmek mümkün değildir.
Elinizdeki bu kitap bilinçli rüyalara dair söylenecek son söz de­
ğildir. Rüyalarınıza daha iyi ve kolaylıkla uyanabilmeniz için araş­
tırmalarımız devam ediyor. 3 . Bölüm'de de söylediğimiz gibi birçok
kişiye rüyalarına uyanmalarında yardımcı olan Rüya Işığı (Dream­
Light) dediğimiz bir alet üzerinde çalışıyoruz. Cihazın hem daha
önce bilinçli rüyaları hiç deneyimlememiş hem de tecrübeli olanlara
yardımcı olduğunu gördük. Bunun yanında hayattaki sorunları bi­
linçli rüyalarda çözmeye yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.

315
Ek

#':Mı: n z= n n a

Tamamlayıcı Çalışmalar

Niyetinizi Kuvvetlendirmek
Zülkifl ve Yeşaya peygamberlerle akşam yemeği yiyen William Blake,
yemekten sonra "Bir şeyin öyle olduğuna kuvvetle inanmak o şeyi öyle
yapar mı?" diye sorar. Yeşaya cevap verir, "Bütün şairler öyle olduğuna
inanır ve yıllarca süren hayal gücüyle bu inanç dağlan yerinden oynat­
mış; fakat birçokları böylesi kuvvetli bir inançtan mahrumdur."1
Bilinçli rüyalara giriş tekniklerinin birçoğu "irade" olarak bili­
nen, kolay kolay elde edilmeyen özelliğin etkin durumu olan niyeti
gerektirir. Kişiliğin diğer açılan gibi irade de farklı kişilere farklı
oranlarda bahşedilmiştir. Bazıları saf"irade gücü" ile bir şeyleri elde
edebilirken diğerleri "irade yoksunudur". Neyse ki irade, belli başlı
çalışmalarla güçlendirilebilecek bir özellik gibi görünüyor.

316
Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar

Roberto Assagioli, The Act of Will ("İrade Gücü") adlı kitabında


bir iradeyi güçlendirmenin yöntemlerini ele almış.2 Aşağıdaki alış­
tırma, iradenin gücünü bizzat tecrübe ederek değerini anlamanıza
yardımcı olacaktır.

ALIŞTIRMA:
İRADENİN DEGERİNİ BİLMEK

1. Zayıfiradenin sebep olduğu problemler


Önünüze bir not defteri alın ve oturun. Gözlerinizi kapayarak
zayıf iradenizin sonucu olabileceğini düşündüğünüz olumsuz­
luklar üzerine yoğunlaşın. İçki, sigara içiyor ya da çok yemek
yiyorsanız; hak ettiğinizi alamadığınıza veya yaralanmaktan
kendinizi koruyamadığınıza, kendiniz için en iyi olanı başara­
madığınıza inanıyorsanız, bu alışkanlık veya durumun sebep
olduğu olumsuz sonuçları düşünerek not defterinize listeleyin
ve listenizdeki her bir nokta üzerine düşünün. Elinizden kaçıp
giden fırsatları ya da size veya etrafınızdakilere verdiği zarar
ve acıları düşünün. Bunları düşünmek sizi rahatsız ediyorsa bir
süre hissettiğiniz bu rahatsızlığın üzerinde durun. Ne kompozis­
yon ne de bir cümle yazmak gibi bir zorunluluğunuz yok. Basit
bir liste çıkarın, yeter. Listeniz tamamlandıktan sonra okuyun.
Okurken olumsuz sonuçları değiştirebileceğinize ya da engel
olabileceğinize kendinizi inandırın. Hayalinizde canlanan gö­
rüntülerin sebep olduğu nefretten güç almaya çalışın ve bu gücü
aldığınız kararı güçlendirmek için kullanın.

2. Güçlü iradenin sağlayacağı avantajları düşünün


Şimdi, aynı canlılıkta fakat bu defa güçlü iradenin doğuracağı

317
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

olumlu sonuçlan hayalinizde canlandırmaya çalışın. Alıştırma­


nın birinci adımında olduğu gibi, güçlü iradenizin doğurabile­
ceği her olumlu sonuç üzerinde düşünün ve listenizi oluşturun.
Elde edeceğiniz avantajlar olumlu duygular hissetmenize neden
oluyorsa - tatmin, onaylanma, coşku, başarı gibi - bu duygula­
rın tadını çıkarmak için kendinize biraz zaman tanıyın. Sonra,
ihtiyacınız olan iradeyi kazanmak için bu duygulan dönüştür­
meye odaklanın.

3. Kendinizi, iradesi giiçlü biri olarak hayal edin


Şimdi, arzu ettiğiniz irade gücüne sahip olduğunuzu, düşünce ve
davranışlarınızın bu doğrultuda olduğunu ve iradenizin daha da
güçlendiğini hayal edin. İradenizin güçlenmesiyle arzuladığınız
dünyanın ulaşabileceğiniz yakınlıkta olduğunu hayal edin. Ken­
dinize dair bu "ideal modelin," Assagioli'nin dediği gibi irade­
nizi güçlendirmesine izin verin.

Zihnimizin ve bedenimizin diğer organları ve fonksiyonları gibi


iradeyi de güçlendirmek mümkün . Vücudumuzun belli kaslarını
güçlendirmek için alıştırmalar yaparız. Aynı şekilde iradeyi güçlen­
dirmek için de diğer psikolojik fonksiyonlardan bağımsız olarak ça­
lışmanın faydası vardır.3 Bunu "anlamsız" alıştırmalarla başarmanız
mümkün. Amerikan psikolojisinin kurucusu William James, "Her
gün anlamsız alıştırmaları tekrar ederek içinizde bu gücü uyanık tut­
manız," gerektiğini yazıyor.4 Boyd Berret'in yazdığı Strength of Will
and How to Develop it ("İrade Gücü ve Onu Geliştirmenin Yollan")
isimli kitapta benzer örnekleri bulmanız mümkün.5 Kişi, yedi gün
boyunca her gün on dakika süreyle bir sandalyeye oturmalı ve bun­
dan memnuniyet duymalıdır. Alıştırmayı uygulayan bir okuyucu,

318
Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar

üçüncü gün hissettiklerini şöyle dile getiriyor, "Kendime dayattığım


bu alıştırmayla güç kazandığımı hissettim. İrademin güçlenmesiyle
coşku ve enerji doldum. Bu egzersiz moralimi "yükseltirken" kendi­
mi iyi hissetmemi de sağlıyor. "6 ..

Günlük hayatınızdaki birçok faaliyeti ve tecrübeyi, irade geliş­


tirme egzersizine dönüştürebilirsiniz. Mesela, iş yerindeki zorlu
durumlarda sakinliğinizi bozmadan alıştırma yapabileceğiniz gibi
trafikte sıkışıp kaldığınızda sabrınızı koruyarak da iradenizi güçlen­
dirmeniz mümkün. Aşağıda, iradeniz üzerinde çalışabileceğiniz bir
program verıyoruz.

ALIŞTIRMA: İRADENİZİ GÜÇLENDİRMEK


Aşağıda, "anlamsız" alıştırmalar listesi yer alıyor:
• Birer birer, kararlı ve yavaş bir şekilde bir kutu ataşı başka
bir kutuya taşıyın.
• Sandalyenize, otuz kez oturup kalkın.
• Beş dakika boyunca sandalyenizin üzerinde, ayakta durun.
• Yavaş fakat yüksek sesle, beş dakika boyunca "Bunu başara­
cağım " diye tekrarlayın.
• Odanın içinde beş dakika boyunca bir duvardan diğerine yü­
rürken her duvarda bir objeye dokunun (mesela bir uçtaki
vazo, diğer uçtaki pencere).
• Sabahları yataktan on beş dakika daha erken kalkın.
• Bütün bir günü hiçbir şeyden şikayet etmeden geçirin.
• Yüz kez "Anlamsız bir alıştırma yazacağım," diye yazın.
• Daha önce hiç konuşmadığınız beş kişiyle selamlaşın.
• Sevdiğiniz, yaklaşık yirmi satırlık bir şiir veya 200 kelimelik
bir yazıyı ezberleyin.

319
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

1. Yukarıdaki listeden bir cümle seçerek alıştırmaya başlayın


İlk gün yukarıdaki alıştırmalardan sadece birini seçin ve sadece seç­
tiğiniz alıştırma üzerinde çalışın. Çalışırken tamamen görevinize
ve hissettirdiği duygular üzerine yoğunlaşın. Alıştırmanın sonuçlan
hakkında herhangi bir endişe veya şüphe duymaksızın zihninizin sa­
kinliğini korumaya özen gösterin. Tamamladığınızda düşüncelerinizi
ve hissettiğiniz duygulan not edin. Görevi tamamlamayı başardığınız
takdirde ertesi gün ikinci adıma geçin. Görevi tamamlayamaz veya
başarısız olursanız aynı alıştırmayı ertesi gün tekrarlayın.

2. Bir alıştırma daha ekleyin


Birinci adımı tamamladıktan sonra bir cümle daha seçin ve aynı
gün içinde hem bir önceki hem de yeni seçtiğiniz alıştırmayı bir­
likte çalışın. Yine aynı şekilde zihninizin sakinliğini korumaya
özen göstererek notlarınızı alın. Bu iki alıştırmayı iki gün bo­
yunca çalışın (ya da her ikisini birlikte iki gün başarıyla tamam­
layana kadar devam edin).

3. Üçüncü bir alıştırma ekleyin


Dördüncü gün üçüncü bir alıştırma daha ekleyin. Her üç alıştır­
mayı iki gün boyunca çalışın. Alıştırmalardan artan sürede not­
lar almaya devam edin.

4. Eski alıştırmalardan birini bırakıp yeni bir tanesine baş­


layın
İki günde üç alıştırmayı tamamlayınca alıştırmalardan bir tanesini
bırakıp, üç alıştırma üzerinde çalışacak şekilde yeni bir tane seçin.
Yine üç alıştırmayı iki gün boyunca çalışın. Üç alıştırmayı iki gün
içinde başarıyla tamamladıktan sonra birini bırakıp yeni bir alıştır­
ma seçerek yeni üçlü alıştırma seti üzerinde çalışmaya başlayın.

320
Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar

5. Kendi kendinize tecrübe edin


Çalışmanızı kendiniz yönlendirmeye başlayın. Kendi alıştırmalan­
nızı belirleyebilir ve gün içerisinde istediğiniz sayıda alıştırma üze­
rinde çalışabilirsiniz. Fakat sayıyı fazla artırıp cesaretinizi kırma­
yın. Alıştırmalar üzerinde çalışırken sebatkar olmaya özen gösterin;
sabırsız davranmayın veya ödül için kendinizi zorlamayın.

Odaklanma ve İmgeleme Üzerine Alıştırmalar


Bu kitapta yer alan bilinçli rüya yöntemlerinin çoğu imgelemeyi
içeriyor. Mesela, 4. Bölüm'deki rüya nilüferi ve alev alıştırmaları
nilüfer çiçeğinin ortasında bir alev imgelcmenizi ve rüyaya dalana
kadar bu imgeye odaklanmanızı gerektiriyor. Eğer yeterli canlılıkta
hayal kurmakta zorlanıyorsanız umutsuzluğa kapılmayın, bu bece­
rinizi de çalışarak geliştirebilirsiniz. Aşağıdaki alıştırma, dışsal bir
objeyi içselleştirip hayalinizde canlandırmanızı sağlayarak zihinsel
imgeleme kapasitenizi geliştirecek.

ALIŞTIRMA: MUM IŞI GINA ODAKLANMA


1. Mum alevini izleyin
Bir mum yakın. Alevi görebileceğiniz gibi bir, bir buçuk metre
uzaklıkta oturun. Gözlerinizi ayırmadan ve kırpmadan mum ale­
vini seyredin. Bakabildiğiniz sürece seyredin fakat gözlerinizi
de fazla yormayın.

2. İhtiyaç duyduğunuzda dinlenin


Gözleriniz rahatsız olduğunda kapayın ve mumu hayal ederek
bir süre sakin bir şekilde dinlenin. Bunu düzenli olarak çalıştı­
ğınız takdirde uzun süreler boyunca muma odaklanabileceğinizi
göreceksiniz.

(Mishra 'dan uyarlanmıştır. 7)


321
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

ALIŞTIRMA: İMGELEME ÇALIŞMASI


İki üç gün boyunca A bölümünü günde bir veya iki kez uygu­
layın. Seanslara en fazla beş dakika ayırın. Sonra B bölümüne
geçin.

BÖLÜM A
1. Bir objenin önünde oturun
Elma, taş, mum veya bir kahve fincanı gibi seyredebileceğiniz
bir obje seçin. Küçük, basit ve taşınabilecek bir şey olsun. Önün­
de, yaklaşık bir metre uzağında, rahat bir pozisyonda oturun.

2. Objeye odaklanın
Gözleriniz açık objeyi içinize sindirmeye çalışın. Objenin her­
hangi bir yerine odaklanmaktansa tamamını görsel anlamda
içinize almaya çalışın. Dikkatinizi dağıtan düşünce ve algıların
farkına vardığınızda bırakın, geçip gitsinler.

3. Gözlerinizi kapayıp zihninizde beliren imgeyi seyredin


Birkaç dakikalık bir gözlemden sonra gözlerinizi kapayarak
zihninizde kalan görüntü kayboluncaya kadar seyredin. Sonra
gözlerinizi açıp tekrar dikkatle objeye bakın. Bunu birkaç kez
tekrarlayın; zihninizde kalan görüntü her defasında daha net,
canlı ve keskin olacaktır. Görüntüyü oluşturmaya çalışmayın.
Kendiliğinden oluşmasına izin verin.

BÖLÜM B
1. Bir objeye odaklanarak ısınma alıştırmaları yapın
Bölüm A'yı birkaç kez tekrarlayın.
2. Objeyi zihninizde havada asılı bir şekilde hayal edin
Gözlerinizi açın ve seyrettiğiniz objeden gözlerinizi ayırarak

322
Ek: Tamamlayıcı Çalışmalar

önünüzde, yaklaşık bir metre uzaklıkta, göz hizanızda havada


asılı durduğunu hayal edin. Tuhaf gelse de hemen pes etmeyin.
İzin verin objenin şekli kendiliğinden boşlukta oluşsun. Objenin
şeklinden çok, sizde uyandırdığı hislere odaklanmayı tercih ede­
bilirsiniz. Objenin baktığınız boşluğu doldurmasını kabullenin
ve dikkatinizi, uyandırdığı hislere verin. Niyetiniz doğrultusun­
da objenin boşluğu doldurduğunu farz edin. Bu farkındalık ve
hissedilen duygular objenin görüntüsünü oluşturacaktır.

3. Objeyi içselleştirerek hayal edin


Objeyi gözünüzün önünde canlandırdıktan sonra ikinci adımı
tekrarlayın fakat bu defa görüntüyü içinize alın. Bazı bilinçli
rüya teknikleri boğaz bölgesinde imgelemeyi içerdiğinden siz
de objeyi boğaz bölgenizde hayal etmeye çalışın. Sonrasında
objeyi oradan çıkarın. Görüntüyü, artık kolaylıkla uygulayana
kadar tekrar tekrar dışarıdan içinize taşıyın.

(Tulku 'dan uyarlanmıştır. 8)

323
Notlar

BİLİNÇLİ RÜYALARIN DÜNYASI

1. Lyane Levitan ve Robert Rich başta olmak üzere, Dr. William Dement
sponsorluğunda.
2. T. Tulku, Openness Mind (Berkeley, Kalif: Dharma Publishing, 1 978),
74.
3. G. S. Sparrow, Lucid Dreaming: The Dawning ofthe Clear Night (Vir­
ginia Beach: A.R.E. Press, 1 976) 26-27.
4. i. Şah, Seeker After Truth (London: Octagon Press, 1 982), 33.
5. W. James, Principals ofPsychology (New York: Dover, 1 89 1/1 950).

BİLİNÇLİ RÜYALAR DÜNYASINA YAPILACAK YOLCULUK İÇİN


HAZIRLIK

l. S . Rama, R. Ballantine, ve S. Ajaya, Yoga and Psycho/ogy (Honesdale,


Pa.: Himalaya Enstitüsü, 1 976), 1 66.
2. P. D . Ouspensky, A New Model oftize Universe (London: Routledge &
Kegan Paul, 1 93 1 1 1 97 1 ), 244.
3. LaBerge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P. Tarcher, 1 985).
4. İ. Şah, Sufi 'nin Yolu (Doğan Kitapçılık, 20 1 1 ).
5. Rüya Bültenleri için bakınız: G. Delaney, Living Your Dreams (New

324
Notlar

York: Harper & Row, 1 988); A. Faraday, The Dream Game (New York:
Harper & Row, 1 974); P. Garfield, Creative Dreaming (New York: Bal­
lantine, 1 974); M. Ullman and N. Zimmerman, Working with Dreams
(New York: Delacorte, 1 979).
6. O. Fox, Astral Projection (New Hyde Park, N. Y. : Üniversite Yayınla­
n, 1 962), 32-33.
7. Bakınız J. M. Williams, ed., Applied Sport Psychology (Palo Alto,
Kalif. : Mayfield Publishing, 1 986).
8. E. A. Locke ve diğerleri., "Goal Setting and Task Performance," Psi­
koloji Bülteni 90 ( 1 98 1 ) : 1 25- 1 52.
9. D . Gould, "Goal Setting for Peak Performance," in Applied Sport
Psychology, ed. J. M . Williams (Palo Alto, Kalif.: Mayfield Publis­
hing, 1 986).
1 0. Bakınız LaBerge'in önceki kitabı, Lucid Dreaming.
1 l . A. Worsley, "Personal Experiences in Lucid Dreaming," Conscious
Mind, Sleeping Brain, J. Gackenbach ve S. LaBerge editörlüğünde
(New York: Plenum, 1 988), 32 1 -42.
1 2 . E. Jacobsen, Progressive Relaxation (Chicago: Chicago Üniversitesi
Yayınlan, 1 95 8).
1 3. S. Rama, Exercise Without Movement (Honesdale, Pa.: Himalaya Ens­
titüsü, 1 984).
14. Rama'dan alıntıdır.

RÜYALARA UYANMAK

l. O. Fox, Astral Projection (New Hyde Park, N. Y.: Üniversite Yayınla­


n, 1 962), 35-36.
2. P. Tholey, "Techniques for Inducing and Maintaining Lucid Dreams,"
Perceptual and Motor Skil/s 57 ( 1 983): 79-90.
3. C. McCreery, Psychical Phenomena and the Physical World (Landon:
Hamish Hami/ton, 1 973).
4. W. Y. Evans-Wentz editörlüğünde The Yoga of the Dream State (New
York: Julian Press, 1 964).
5. A.g.y.
6. A.g.y.

325
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

7. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.


8. A.g.y.
9. A.g.y., 82.
1 0. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.
1 1 . S. LaBerge, Lucid Dreaming: An Exploration Study of Consciousness
During Sleep (Doktora tezi, Stanford Üniversitesi, 1 980). University
Microfilms International No. 80-24, 69 1 ).
1 2. J. Harris, "Remembering to Do Things: A Forgotten Topic," Every­
day Memory, J. Harris ve P. Morris editörlüğünde ( London: Academic
Press, 1 984)
1 3. LaBerge'in yukarıdaki çalışması.
1 4. P. Garfield, "Psychological Concomitants of the Lucid Dream State,"
Sleep Research 4 ( 1 975): 1 84.
1 5. P. Garfield, Pathway to Ecstasy (New York: Holt, Rinehart & Winston,
1 979).
1 6. LaBerge'in yukarıdaki çalışması.
17. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.
1 8. C. Tart, "From Spontaneous Event to Lucidity: A Review of Attempts
to Consciously Control Nocturnal Dreams," J. Gackenbach ve S.
LaBerge'in editörlüğünü yaptığı Conscious Ming, Sleeping Brain eseri
(New York: Plenum 1 988), 99.
1 9. LaBerge'in yukarıdaki çalışması.
20. J. Dane, An Empirical Evaluation ofTwo Techniques for Lucid Dream
Induction (doktora tezi, Georgia Devlet Üniversitesi, 1 984).
2 1 . S. LaBerge ve diğerleri, 'This is a Dream': Induction of Lucid Dreams
by Verbal Suggestion During REM Sleep, Sleep Research 1 O ( 1 9 8 1 ) :
1 5 0.
22. W. Dement ve E. Wolpert, "The relation of Eye Movements, Body
Motility and External Stimuli to Dream Content," Journal ofExperi­
mental Psychology 55 ( 1 958): 543-53.
23. R. Rich, "Lucid Dream Induction by Tactile Stimulation During REM
Sleep" (Yayınlanmamış tez, Stanford Üniversitesi Psikoloji Departma­
nı, 1 9 85).
24. S. LaBerge ve diğerleri "Induction of Lucid Dreaming by Light Stimu­
lation During REM Sleep," S/eep Research 1 7 ( 1 988): 1 04.

326
Notlar

25. DreamLight™ (Rüyalşığı) Woodside, Kalifomiya Lucidity


Enstitüsü'nün tescilli markasıdır.
26. S. LaBerge'in yayınlanmamış çalışması.
27. S. LaBerge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P. Tarcher, 1 985), 1 49.
28. S. LaBerge, "Induction of Lucid Dreams Including the Use of the Dre­
amLight," Lucidity Letter 7 ( 1 988): 1 5-22.
29. J. Gackenbach ve J. Bosveld, Control Your Dreams (New York: Harper
& Row, 1 989), 36.
30. A.g.y.
3 1 . S. Laberge ve R. Lind, "Varieties of Experience from Light-Induced
Lucid Dreams," Lucidity Letter 6 ( 1 987): 3 8-39.

AÇIK BİLİNÇLE UYKUYA DALMA

1. S . LaBerge, Lucid Dreaming: A n Exploratory Study of Consciousness


During S/eep (Doktora tezi, Stanford Üniversitesi, 1 980). (University
Microfilms Intemational No.80-24, 69 1 )
2. S. LaBerge, yayınlanmamış çalışması.
.
3. A.g.y.
4. S. LaBerge, Lucid Dreaming, (Los Angles. J. P. Tarcher, 1 985).
5. P. Tholey, "Techniques for Inducing and Maintaining Lucid Dreams,"
Perceptual and Motor Ski/Is 57 ( 1 983): 79-90.
6. D. L. Schacter, "The Hypnagogic State: A Critical Review of lts Lite­
rature," Psychological Bul/etin 83 ( 1 976): 452-48 1 ; P. Tholey, "Tech­
niques for Inducing and Maintaining Lucid Dreams," Perceptual and
Motor Ski/Is 57 (983): 79-90.
7. P. D. Ouspensky, A New Model ofthe Universe (London: Routledge &
Kegan Paul, 1 93 1 / 1 97 1 ), 252.
8. A.g.y., 244.
9. N. Rapport, "Pleasant Dreams!" Psychiatric Quarterly 22 ( 1 948):
3 14.
1 0. A.g.y.
11. Tholey'nin yukarıdaki çalışması, 83.
12. A.g.y.
13. T. Tulku, Hidden Mind ofFreedom (Berkeley, Kalif.: Dharma Publis­
hing, 1 98 1 ), 87.

327
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

1 4. W. Y. Evans-Wentz editörlüğünde The Yoga ofthe Dream State (New


York: Julian Press, 1 9 64).
1 5 . R. deRopp, The Master Game (New York) Deli, 1 968).
1 6. T. N. Hanlı, Farkında/ığın Mucizesi (Kuraldışı Yayınevi, 2008).
1 7. Evans-Wentz'in yukarıdaki çalışması.
1 8. A.g.y.
1 9. T. Tulku, Openness Mind (Berkeley Kalif. : Dharma Publishing,
1 978).
20. L. A. Govinda, Foundations of Tibetan My;ticism (London: Ryder
&Co., 1 969).
2 1 . Tulku'nun yukarıdaki çalışması.
22. LaBerge, Lucid Dreaming: An Exploratory Study, A.g.y..
23. A.g.y.. Aynca bakınız S. LaBerge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P.
Tarcher, 1 985).
24. Tholey'nin yukarıdaki eseri.
25. S. Rama, Exercise Without Movement (Honesdale, Pa. : Himalayan
Enstitüsü, 1 984).
26. Tholey'nin yukarıdaki eseri, 84.
27. LaBerge, Lucid Dreaming yukarıdaki eser.
28. Tholey'nin yukarıdaki eseri.
29. Rama'nın yukarıdaki eseri.
30. Tholey'nin yukarıdaki eseri, 85.
3L A.g.y.
32. A.g.y.

RÜYALARIN İNŞASI

1. G. J. Steinfield, "Concepts of Set and Availability and Their Relation


to the reorganization of Ambiguous Pictorial Stimuli," Psychological
Review 74 ( 1 967): 505-525.
2. F. C. Barlett, Remembering (London: Cambridge Universitesi Yayın­
ları, 1 932), 38.
3. B . R. Clifford ve R. Bu11, The Psychology of Person Jdentification
(London: Routledge & Kegan Paul, 1 978).
4. D. Rumelhart, D. Goleman, Vıtal Lies, Simple Truths 'dan alıntı (New
York: Simon & Schuster, 1 985), 76.

328
Notlar

5. Rumelhart'ın yukarıdaki çalışması, 77.


6. S. LaBerge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P. Tarcher, 1 985).
7. İdris Şah, The Sufis (New York: Doubleday, 1 964), 87.
8. P. D. Ouspensky, A New Model ofthe Universe (London: Routledge &
Kegan Paul, 1 93 1 - 1 97 1 ), 28 1 .
9. C . Green, Lucid Dreams (Oxford: Psikoloji Araştırma Enstitüsü,
1 968), 85
1 0. P. Garfield, Creative Dreaming (New York: Ballantine, 1 974), 1 43.

BİLİNÇLİ RÜYALARIN İLKELERİ VE UYGULAMALARI

1. L. Magallon, "Awake in the Dark: Imageless Lucid Dreaming," Luci­


dity Letter 6 ( 1987): 86-90.
2. H. Yon Moers-Messmer, "Traüme mit der gleichzeitigen Erkenntnis
des Traumzustandes," Archivefiir Psychologie 1 02 ( 1 938): 29 1 -3 1 8.
3. G. S . Sparrow, Lucid Dreaming: Dawning ofthe Clear Light (Virginia
Beach: A. R. E. Press, 1 976).
4. C. Castaneda, lxtlan Yolculuğu (Söz Yayın, 1 995).
5. Sparrow'un yukarıdaki çalışması.
6. A. Hobson, The Dreaming Brain (New York: Basic Books, 1 988).
7. K. M . T. Heame, Lucid Dreams: An Electrophysiological and Psycho­
logical Study (Yayınlanmamış doktora tezi, Liverpool Üniversitesi,
1 978).
8. A. Worsley, Kişisel görüşme, 1 982.
9. Sparrow'un yukarıdaki çalışması.
1 O. S. LaBerge, Lucid Dreaming: An Exploratory Study of Consciousness
During Sleep (Doktora tezi, Stanford Üniversitesi, 1 9 80). (University
Microfilms International No.80-24, 69 1 ).
1 1 . A. Worsley, "Personal Experiences in Lucid Dreaming," Conscious
Mind, Sleeping Brain J. Gackenbach ve S. LaBerge editörlüğünde
(New York: Plenum, 1 988), 321 -342.
1 2. P. Tholey, "Techniques for Inducing and Maintaining Lucid Dreams,"
Perceptual and Motor Skills 57 ( 1 983): 87.
1 3. F. Bogzaran, "Dream Marbling," lnk & Ga/l: Marbling Journal 2
( 1 988): 22.

329
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

1 4. Worsley, "Personal Experiences", yukarıdaki çalışması.


1 5. A.g.y., 327.
1 6. Tholey'nin yukarıdaki çalışması, 79-90.
1 7. A.g.y., 87.
1 8. A.g.y., 88.
19. Worsley, "Personal Experiences", yukarıdaki çalışması.

MACERA VE KEŞİFLER

1. H . Hills'den alıntı yapılan W. C. Dement'in Some Must Watch Whi­


le Some Must Sleep eserinde ( San Francisco: Freeman & Co, 1 972),
1 02.
2. K. Kelzer, The Sun and the Shadow: My Experiment with Lucid Drea­
ming (Virginia Beach, Va. : A. R. E. Press, 1 987), 1 40- 1 4 1 .
3. R . Omstein v e D . Sobe!, Sağlıklı Hazlar (Aykırı Yayınlan, 2004).
4. P. Garfield, Pathway to Ecstasy (New York: Holt, Reinhart & Winston,
1 979), 45.
5. F. Ungar editörlüğünde Goethe 's World View (New York: Frederick
Ungar Publishing, 1 9 83), 94.
6. J. Campbell, The Hero With a Thousand Faces (Princeton, N. J.: Prin­
ceton Üniversitesi Yayınlan, 1 973).
7. A.g.y., 30.

YAŞAMIN PROVASI

1. C. A. Garfield ve H. Z. Bennett, Peak Performance: Mental Training


Techniques of the Wor/d's Greatest Athletes (Los Angeles: J. P. Tarc­
her, 1 984).
2. R. S. Vealey, "Imagery Training for Performance Enhancement," App­
lied Sport Psychology eserinde, J. M. Williams editörlüğünde (Palo
Alto, Kalif: Mayfield Publishing, 1 986), 209-234.
3. C. Corbin, "The Effects of Mental Practice on the Development of a
Unique Motor Skill," NCPEAM Proceedings ( 1 966); J. B . Oxendi­
ne, "Effect of Mental and Physical Practice on the Leaming of Three
Motor Skills," Research Quarterly 40 ( 1 969): 755-763 ; A. Richard-

330
Notlar

son, "Mental Practice: A Review and a Discussion, part 1, Research


Quarterly 38 ( 1 967): 95-1 07; K. B. Start, "The Relationship between
Intelligence and the Effect of Mental Practice on the Performance of
a Mental Skill," Research Quarterly 3 1 ( 1 960): 644-649; K. B . Start,
"The Influence of Subjectively Assessed Games Ability on Gain in
Motor Performance after Mental Practice," Journal ofGenetic Psycho­
logy 67 ( 1 962): 1 69- 1 73 .
4. Vealet, yukarıdaki çalışması, 2 1 1 -2 1 2.
5. R. M. Suinn, "Behavioral Rehearsal Training for Ski Racers," Behavi­
or Therapy 3 ( 1 980): 5 1 9 .
6. M. Jouvet, "Neurophysiology of the States of Sleep," Physiological
Reviews 41 (1 967): 1 1 7- 1 77.
7. Vealey'in yukarıdaki çalışması.
8. P Tholey, "Applications of Lucid Dreaming in Sports'', yayınlanma-
mış çalışma.
9. A.g.y.
1 0. A.g.y.
1 1 . A.g.y.
1 2. A. Bandura, Social Foundations of Thought and Action (New York:
Prentice Hall, 1 986) 1 9.
13. A.g.y., 1 9.
14. İ. Şah, Caravan ofDreams (London: Octagon, 1 966), 1 1 .

YARATICI YOLDAN PROBLEM ÇÖZME

tivity (Los Angeles: J. P.


ı. R. Harman ve H. Rheingold, Higher Crea
Tarcher, 1 984).
hton Miffiin, 1 96 1 ),
2. c . Rogers, On Becoming a Person (Boston: Houg
350.
ectives in Biology and
3. O. Loewi, "An Autobiographical Sketch," Persp
Medicine 4 ( 1 960): 17.
k for Mind-Body Self­
4. E. Green, A. Green ve D. Walters, "Biofeedbac
Fields... Within Fi­
Regulation: Healing and Creativity," Fields Within
elds eserinde (New York: Stulman, 1 972), 1 44.
5. Rogers'ın yukarıdaki çalışması.

331
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

6. F. Bogzaran, "Dream Marbling," Jnk & Gali: Marb/ing Journal 2


( 1 988): 22.
7. R. L. Stevenson, "A Chapter on Dreams," Across the Plains eserinden
(New York: Charles Scribner's Sons, 1 90 1 ), 247.

KABUSLARIN ÜSTESİNDEN GELMEK

ı. E . Hartmann, The Nightmare (New York: Basic Books, 1 984).


2. S. LaBerge, L. Levitan ve W. C. Dement, "Lucid Dreaming: Physio­
logical Correlates of Consciousness during REM Sleep," Journal of
Mind and Behavior 7 ( 1 986): 25 1 -258.
3. S. Freud, "Introductory Lectures on Psychoanalysis," Standard Edi­
tion of the Complete Psychological Works of Sigmund Freud, vol. 1 5
(London: Hogarth Press, 1 9 1 6- 1 7), 222.
4. Hartmann, yukarıdaki çalışması; A. Kales ve diğerleri, "Nightmares:
Clinical Characteristics of Personality Pattems," American Journal of
Psychiatry 1 3 7 ( 1 980): 1 1 97- 1 20 1 .
5. J. A . Gray, "Anxiety," Human Nature 1 ( 1 978): 3 8-45.
6. C. Green, Lucid Dreams (London: Hamish Hamilton, 1 968): S. La
Berge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P. Tarcher, 1 985).
7. İ. Şah, Sufi 'nin Yolu (Doğan Kitapçılık, 20 1 1 ).
8. H. Saint-Denys, Dreams and How to Guide Them (London: Duck­
worth, 1 982), 58-59.
9. P. Tholey, "A Model of Lucidity Training as a Means of Self-Healing
and Psychological Growth," J. Gackenbach ve S. LaBerge editörlü­
ğünde Conscious Mimi, Sleeping Brain (New York: Plenum, 1 988),
263-287.
1 O. G. S. Sparrow, Lucid Dreaming: Dawning ofthe Clear Light (Virginia
Beach: A. R. E. Press, 1 976), 33.
1 1 . Beden dışı seyahat için LaBerge' in Lucid Dreaming eserinin, 9 'uncu
bölümüne bakınız.
12. K. Stewart, "Dream Theory in Malaya," Altered States of Conscious­
ness, C. Tart editörlüğünde (New York: Doubleday, 1 972), 1 6 1 - 1 70.
1 3 . P. Garfield, Creative Dreaming (New York: Ballantine, 1 974).
1 4. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.

332
Notlar

1 5. A.g.y., 265.
1 6. S. Kaplan-Williams, The Jungian-Senoi Dreamwork Manual (Berke-
ley, Kalif.: Journey Press, 1 985).
1 7. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.
1 8. Garfield'in yukarıdaki çalışması, 99- 1 00.
19. Tholey'nin yukarıdaki çalışması, 272.
20. C. McCreery, Psychica/ Phenomena and the Physica/ World (London:
Hamish Hamilton, 1973), 1 02- 1 04.
2 1 . Kaplan-Williams'ın yukarıdaki çalışması, 204.
22. J. H. Geer ve I. Silverman, "Treatment of a Recurrent Nightmare by
Behavior Modification Procedures," Journa/ ofAbnorma/ Psychology
72 ( 1 967): 1 88- 1 90.
23. I . Marks, "Rehearsal Relief ofa Nightmare," British Journa/ ofPsychi­
atry 1 3 5 ( 1 978): 461 -465.
24. N. Bishay, "Therapeutic Manipulation ofNightmares and the Manage­
ment of Neuroses," British Journa/ ofPsychiatry 147 ( 1 985): 67-70.
25. M. Amold-Forster, Studies in Dreams (New York: Macmillan, 1 92 1 ).
26. P. Garfield, Your Child's Dreams (New York: Ballantine, 1 984).

İYİLEŞTİRİCİ RÜYA

1. E. Rossi, Dreams and the Growth ofPersona/ity (New York: Bnınner/


Mazel, 1 972/1 985).
2. A.g.y., 1 42.
3. R . Rilke, Genç bir Şaire Mektuplar (Cem Yayınevi 2002). Eseri dikka­
time sunan Gayle Delaney'e teşekkür ederim.
4. F. Van Eeden, "A Study of Dreams," Proceedings of the Society for
Psychical Research 26 ( 1 9 1 3): 439.
5. A.g.y., 46 1 .
6. A.g.y..
7. P. Tholey, "A Model of Lucidity Training as a Means of Self-Healing
and Psychological Growth," Conscious Mimi, Sleeping Brain, J. Gac­
kenbach ve S. LaBerge editörlüğünde (New York: Plenum, 1 988, 263-
287 .)
8. G. S. Sparrow, Lucid Dreaming: Dawning ofthe Clear Light (Virginia
Beach: A. R. E. Press, 1 976), 3 1 .

333
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

9. D. Pendlebuıy, The Walled Garden ofTrnth (New York: Dutton, 1 976), 1 1 .


1 0. G . Larsen, Beyond the Far Side (Kansas City: Andrews, McMeel &
Parker, 1 983).
1 1 . İ. Şah, Caravan ofDreams (London: Octagon, 1 968), 132.
1 2 . İ. Şah, Sufi 'nin Yolu (Doğan Kitapçılık, 20 1 1 ).
13. Tholey'nin yukarıdaki çalışması.
14. Şah, A.g.y. .
1 5. Tholey, A.g.y. .
1 6. E. Langer, Mindfulness (Menlo Park, Kalif. : Addison-Wesley, 1 989).
1 7. E. Langer, "Rethink the Role of Thought in Social Interaction," New
Directions in Attribution Research, H. Harvey, W. Ickes ve R. F. Kidd
editörlüğünde (Hillsdale, N.J. : Erlbaum, 1 978), 50.
1 8. Langer, A.g.y..
19. İ. Şah, Learning how to Learn (San Francisco: Harper & Row, 1 98 1 ) ,
50.
20. B. Strickland, "Intemal-Extemal Control Expe_ctancies: From Contin­
gency to Creativity," American Psycho/ogist 44 ( 1 989): 1 - 1 2.
2 1 . S. LaBerge, Lucid Dreaming (Los Angeles: J. P. Tarcher, 1 985), 1 53-
1 54.
22. D. T. Jaffe ve D. E. Bresler, "The Use ofGuided lmagery as an Adjunct
to Medical Diagnosis and Treatment," Journal ofHumanistic Psycho­
logy 20 ( 1 980): 45-59.
23. O. C. Simonton, S. Mathews-Simonton ve T. F. Sparks, "Psycholo­
gical Intervention in the Treatment of Cancer," Psychosomatics 2 1
( 1 980): 226-233 .
24. A. Richardson, "Strengthening the Theoretical Links between Imaged
Stimuli and Psychological Responses," Journal of Mental Imagery 8
( 1984): 1 13 - 1 26.
25. LaBerge, yukarıdaki çalışması.

HAYAT BİR RÜYA: DAHA GENİŞ BİR DÜNYANIN KAPISINI


ARALAMAK

1. G . Gillespie, "Ordinary Dreams, Lucid Dreams and Mystical Experi­


ence," Lucidity Letter 5 ( 1 986): 3 l .

334
Notlar

2. R. F. Burton, The Kasidah ofHiijf A bdü El-Yezdf (New York: Citadel


Press, 1 965), 1 3 .
3. P. Brent, "Leaming and Teaching," The World of the Sufi eserinde
(London: Octagon Press, 1 979), 2 1 6.
4. T. Tulku, Openness Mind (Berkeley, Kalif.: Dharma Publishing, 1 978),
74.
5. İ. Şah, The Sufis (New York: Doubleday, 1 964). 1 4 1 .
6. Tulku'nun yukarıdaki çalışması, 77.
7. A.g.y., 90.
8. W. Y. Evans-Wentz editörlüğünde The Yoga of the Dream State (New
York: Julian Press, 1964).
9. Tulku'nun yukarıdaki çalışması, 76.
1 0. A.g.y. 78.
1 1. A.g.y., 86.
1 2. Evans-Wentz A.g.y. 22 1 .
13. A.g.y..
1 4. A.g.y..
15. A.g.y. 2 2 1 -222.
1 6. A.g.y. 222
1 7. A.g.y..
1 8. İ. Şah, The Subtleties ofthe lnimitable Mu/la Nasrudin (London: Oc-
tagon Press, 1 983), 90.
1 9. A.g.y. 54.
20. i. Şah, Wısdom ofthe Jdiots (London: Octagon Press, 1 9 7 1 ), 1 22- 1 23 .
2 1 . D . Hewitt, Kişisel görüşme, 1 990.
22. G. S. Sparrow, Lucid Dreaming: Dawning ofthe Clear Light (Virginia
Beach, A. R. E. Press, 1 976) 1 3 .
23. A.g.y. 50.
24. A.g.y..
25. S. LaBerge, Controlling Your Dreams (ses kaydı) (Los Angeles: Audio
Renaissance Kayıtları, 1987).
26. G. Gillespie, "Ordinary Dreams, Lucid Dreams and Mystical Experi­
ence," Lucidity Letter 5 ( 1986): 27-3 1 ; G. Gillespie, "Without a Guru:
An Account.of My Lucid Dreaming," Conscious Mind, Sleeping Bra­
in J. Gackenbach ve S. LaBerge editörlüğünde (New York: Plenum,
ı 988), 343-352.

335
Stephen LaBerge & Howard Rheingold

27. C. T. Tart, Open Mind, Discriminating Mind (San Francisco: Harper


& Row, 1 989), xvi.
28. F. Bogzaran, "Experiencing the Divine in the Lucid Dream State," Lu-
cidity Letter 8 ( 1 990): yayında.
29. Şah, The Su.fıs, xxviii.
30. İ. Şah, Su.fi 'nin Yolu (Doğan Kitapçılık, 20 1 1 ).
3 1 . J. H. M. Whiteman, The Mystical Life (London: Faber & Faber, 1 96 1 ),
57.
32. A. Musa, Letters and Lectures ofİdris Şah (London: Designist Com­
munications, 1 9 8 1 ), 1 8-20.
33. A.g.y. .

EK: TAMAMLAYICI ÇALIŞMALAR

1. W. Blake, The Portable Blake (New York: Viking Press, 1 968), 256.
2. R. Assagioli, The Act of Will (New York: Viking Press, 1 973).
3. A.g.y..
4. Assagioli eserinde W. James'den alıntı, A.g.y. 40.
5. Assagioli eserinde B. Barrett'den alıntı, A.g.y. 39.
6. B . Barrett, Strength of Will and How to Develop it (New York, 1931).
7. R. Mishra, Fundamentals o/Yoga (New York: Lancer Books, 1 959).
8. T. Tulku, Hidden Mind ofFreedom (Berkeley, Kalif.: Dharma Publis­
hing, 1 9 8 1 ) .

336

You might also like