Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

J. V.

Stalin
Bu kitap J. V. Stalin'in, Eserler Cilt 15 [SBKP(B)
J. V. STALİN Tarihi-Kısa Ders adlı yapıtından, Almanca'dan
Türkçe'ye çevrilmiştir.

DİYALEKTİK VE TARİHİ
MATERYALİZM

1 Basım : Ekim 1992


Dizgi : Dönüşüm
Baskı : Teknografik Matbaacılık A. fi.
Kapak : İnter Grafik Tasarım
Kapak Baskı : Anka Ofset

İNTER YAYINLARI
Ankara Cad. Fahrettin Kerim Gökay
Vakfı İş Hanı No:31/51
Cağaloğlu-İstanbul
Tel: 519 16 16

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
J. V. STALİN SUNU
Değerli okuyucu;
Yayınevimiz okuyucuyu tam ve doğru biçimde bilgi-
DİYALEKTİK lendirmeyi amaçlamıştır.
V. İ. Lenin ve J. V. Stalin'in eserlerinin Almanca çevi-
VE rileri SBKP(B) MK yönetimindeki Marx-Engels-Lenin
TARİHİ MATERYALİZM Enstitüsü tarafından onaylanmıştır. Bundan dolayı biz,
Lenin ve Stalin'in eserlerini Türkçe'ye çevirirken
onaylanmış bu çevirileri kaynak olarak alıyoruz.
Yayınladığımız bu kitapçık da Marx-Engels-Lenin
Enstitüsü tarafından onaylanmış J. V. Stalin, Eserler, cilt
15 — SBKP(B) Tarihi Kısa Ders adlı kitaptan alınmış bir
makaledir.
Yayınevimiz önümüzdeki dönemde de Stalin'in
diğer bazı sorunlarla ilgili, başka dillerde yayınlanmış
kitaplarını Almanca çevirileriyle karşılaştırarak
yayınlayacaktır.
Yayınevi

Çeviren:
İsmail YARKIN

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
J. V. Stalin 8
"Benim diyalektik yöntemim", diyor Marx, "temeli
itibariyle Hegel'inkinden yalnız farklı değil, ona taban ta-
bana zıttır. Hegel için, 'ide' adı altında hatta bağımsız bir
özneye dönüştürdüğü düşünme süreci, gerçek olanın
yaratıcısıdır ve gerçek olan, 'ide'nin yalnızca dış
görünümünü oluşturur. Bende ise, tam tersine, düşünsel
olan, insan zihni tarafından yansıtılan ve tercüme edilen
maddiyattan başka birşey değildir." (Karl Marx,
"Kapital"in birinci cildinin ikinci baskısına sonsöz.)
DİYALEKTİK VE TARİHİ
MATERYALİZM ÜZERİNE Materyalizmlerini karakterize ederken, Marx ve En-
gels genellikle Feuerbach'tan, materyalizme yeniden tam
hakkını veren filozof diye sözederler. Ama bu, Marx ve
Diyalektik materyalizm, Marksist-Leninist partinin Engels'in materyalizminin, Feuerbach'ın materyalizmi ile
dünya görüşüdür. Bu dünya görüşüne diyalektik materya- özdeş olduğu anlamına gelmez. Gerçekte Marx ve Engels,
lizm denir, çünkü doğa görüngülerine yaklaşımı, doğa gö- Feuerbach'ın materyalizminden sadece onun "temel
rüngülerini inceleme yöntemi, bu görüngüleri bilme yön- çekirdeğini" aldılar, onu bilimsel-felsefi bir materyalizm
temi diyalektiktir, ve doğa görüngülerini yorumlayışı, teorisi haline geliştirdiler ve onun idealist ve dini-ahlaki
onları kavrayışı, teorisi ise materyalisttir. yüklerini attılar. Bilindiği gibi Feuerbach, aslında bir ma-
teryalist olmasına rağmen, materyalizm adına karşı
Tarihi materyalizm, diyalektik materyalizmin öner- çıkıyordu. Engels birçok kez, "materyalist 'temel'ine
melerinin, toplumsal yaşamın incelenmesine rağmen, Feuerbach'ın geleneksel idealist zincirlere bağlı
genişletilmesi, diyalektik materyalizmin önermelerinin kaldığını" ve "Feuerbach'ın gerçek idealizminin, din felse-
toplum yaşamının görüngülerine, toplumun ve toplum ta- fesi ve ahlak konusundaki görüşlerine geldiğimizde he-
rihinin incelenmesine uygulanmasıdır. men gün ışığına çıktığını" belirtmiştir. (Friedrich Engels,
Diyalektik yöntemlerini karakterize ederken, Marx ve "Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu",
Engels genellikle Hegel'den, diyalektiğin temel özellikle- Moskova 1939, s. 24 ve 36.)
rini formüle eden filozof olarak sözederler. Ama bu, Marx Diyalektik, Yunanca'da [eski Yunanca —ÇN]
ve Engels'in diyalektiğinin Hegel diyalektiği ile özdeş konuşmak, tartışmak anlamına gelen "dialego"
olduğu anlamına gelmez. Gerçekte Marx ve Engels, sözcüğünden gelir. Eski çağda diyalektik, hasmın
Hegel diyalektiğinden sadece onun "rasyonel çekirdeği"ni argümanındaki çelişmeleri ortaya çıkarıp, bu çelişmeleri
aldılar, Ama Hegel'in idealist kabuğunu bir kenara attılar aşarak doğruya ulaşma sanatıydı. Eski çağda,
ve modern bilimsel bir biçim vererek diyalektiği daha da düşüncedeki çelişmelerin ortaya çıkarılmasının ve karşıt
geliştirdiler. fikirlerin çatışmasının, doğruyu bulmanın en iyi yolu

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 9 J. V. Stalin 10
olduğunu düşünen filozoflar vardı. Sonradan doğa görün- Bu yüzden diyalektik yöntem, görüngülere yalnız
gülerine genişletilen bu diyalektik düşünme tarzı, doğa karşılıklı bağıntıları ve koşullandırılmışlıkları bakış
görüngülerini sürekli hareket ve değişiklik içinde, açısından değil, aynı zamanda hareketleri, değişmeleri,
doğanın gelişmesini de, içindeki çelişmelerin gelişmeleri, oluşları ve yokoluşları bakış açısından da
gelişmesinin sonucu, doğadaki karşıt güçlerin birbirlerini bakmayı talep eder.
karşılıklı etkilemesinin sonucu olarak gören, doğayı
Diyalektik yöntem için önemli olan, herşeyden önce,
bilmenin diyalektik yöntemi halini aldı.
belli bir anda kalıcı gibi görünen, fakat aslında sönüp
Diyalektik, özünde metafiziğin tam karşıtıdır. gitmeye başlamış olan değildir, bilakis belli bir anda
kalıcı gibi görünmese de, oluşan ve gelişendir, çünkü di-
1 — Marksist diyalektik yöntem şu temel özel-
yalektik yöntem sadece oluşan ve gelişeni yenilmez sayar.
liklerle karakterize edilir:
"Tüm doğa", der Engels, "en küçüğünden en
a) Metafiziğin tersine diyalektik, doğayı, birbirinden
büyüğüne, bir kum taneciğinden güneşe, temel canlı
kopuk, birbirinden tecrit edilmiş ve birbirinden bağımsız
hücrelerden insana kadar, sürekli bir oluş ve yokoluş,
şeylerin, görüngülerin tesadüfi bir yığını olarak değil,
sürekli bir akış, durmayan bir hareket ve değişme
fakat birbirine organik olarak bağlı, birbirine bağımlı ve
içindedir." (Friedrich Engels, "Doğanın Diyalektiği",
birbirini koşullandıran şeylerin, görüngülerin birbirine
Moskova 1935, s. 491.)
bağlı yekpare bütünü olarak görür.
Bu yüzden diyalektik, diyor Engels, "şeyleri ve
Bundan ötürü diyalektik yöntem, doğada herhangi bir
onların algılanan imgelerini öz olarak bağıntıları içinde,
görüngünün tek başına, onu çevreleyen görüngülerin
zincirlenmeleri, hareketleri, oluş ve yokoluşları içinde ele
bağıntısı dışında alındığı takdirde kavranamayacağından
alır". (Friedrich Engels, "Bay Eugen Dühring Bilimi
hareket eder, çünkü doğanın herhangi bir alanında her-
Altüst Ediyor [Anti-Dühring]", Moskova 1939, s. 8.)
hangi bir görüngü, onu çevreleyen görüngülerle bağıntısı
dışında ele alınıp onlardan koparıldığı takdirde, bize c) Metafiziğin tersine diyalektik, gelişme sürecini,
anlamsız gelebilir, ve tersine, kendini çevreleyen görün- nicel değişikliklerin nitel değişikliklere yol açmadığı basit
gülerle kopmaz bağıntı içinde, kendini çevreleyen görün- bir büyüme süreci olarak değil, bilakis önemsiz ve farke-
güler tarafından koşullandırılmışlığı içinde görüldüğü tak- dilemeyen nicel değişikliklerden açık ve köklü
dirde her görüngü anlaşılabilir ve açıklanabilir. değişikliklere, nitel değişikliklere geçen bir gelişme; nitel
değişikliklerin tedrici olarak değil, hızla ve aniden, bir
b) Metafiziğin tersine diyalektik, doğayı, sükun ve ha
durumdan diğerine sıçrayış biçimini alarak gerçekleştiği
reketsizlik durumu olarak, durgunluk ve değişmezlik du-
bir gelişme; tesadüfi değil, fakat farkedilmez ve tedrici ni-
rumu olarak değil, her an herhangi birşeyin ortaya çıkıp
cel değişiklikler birikiminin doğal sonucu olarak görür.
geliştiği ve herhangi birşeyin çözüldüğü ve sönüp gittiği
sürekli hareket ve değişme, sürekli yenilenme ve gelişme Bu nedenle diyalektik yöntem, gelişme sürecini,
durumu olarak görür. dairesel bir hareket, daha önce olanın basit bir tekrarı ola-

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 11 J. V. Stalin 12
rak değil, fakat ilerleyen ve yükselen bir hareket, eski bir son olarak, her gazın uygun basınç ve soğutma ile, sıvı
nitel durumdan yeni bir nitel duruma geçiş, basitten durumuna getirilebileceği bir nokta vardır... Fiziğin
karmaşığa, alçaktan yükseğe doğru bir gelişme olarak ka- sabitleri denilen şeyler (bir durumun bir başka duruma
bul eder: dönüştüğü noktalar —Red.), çoğu kez, nicel
(değişikliğin) hareket artması ya da eksilmesinin, belli
"Doğa", der Engels, "diyalektiğin sınanmasıdır; ve
bir cismin durumunda nitel bir değişiklik doğurduğu,
modern doğa biliminin, bu sınama için son derece zengin
yani niceliğin niteliğe dönüştüğü düğüm noktalarına
ve her gün artan malzeme sağladığını ve böylece doğa
verilen isimlerden başka birşey değildir." (Friedrich
sürecinin, son tahlilde, metafizik değil diyalektik
Engels, "Do ğanın Diyalektiği", s. 502-503.)
olduğunu, sürekli tekrarlanan bir dairenin sonsuz
monotonluğu içinde hareket etmeyip bilakis gerçek bir Engels kimyaya geçerek şöyle devam eder:
tarihi yaşadığını ispatladığını söylememiz gerekir.
"Kimya, nicel bileşim değişikliklerinin sonucu cisim-
Burada herşeyden önce, bugünkü tüm organik doğanın, lerdeki nitel değişikliklerin bilimi diye adlandırılabilir.
bitkilerin ve hayvanların ve böylelikle insanın da, Bu Hegel'in de bildiği birşeydi... Oksijeni alalım: Eğer
milyonlarca yıldır süregelen bir gelişme sürecinin ürünü molekülde her zamanki iki atom yerine üç atom varsa,
olduğunu ispatlayarak, metafizik doğa görüşüne koku ve reaksiyon bakımından basit oksijenden kesinkes
muazzam bir darbe indiren Darwin'i anmak gerekir." farklı bir cismi, ozonu elde ederiz. Ya oksijenin nitrojen
(Friedrich Engels, "Bay Eugen Dühring Bilimi Altüst ya da kükürtle değişik oranlarda birleşmesine ve her bi-
Ediyor [Anti-Dühring]", s. 8.) rinden, diğer cisimlerden nitel bakımdan farklı başka
cisimler elde edilmesine ne diyeceğiz!" (Aynı yerde, s.
Diyalektik gelişmeyi nicel değişikliklerden nitel 503.)
değişikliklere bir geçiş olarak karakterize eden Engels
şöyle der: Son olarak, Hegel'i olanca gücüyle kınayan fakat o-
nun, algılayamayan dünyadan algılayabilen dünyaya,
"Fizikte ... her değişiklik, niceliğin niteliğe bir inorganik madde dünyasından organik yaşam dünyasına
dönüşümü, bir cismin kendi içinde varolan veya o cisme geçişin yeni bir aşamaya sıçrama olduğu yolundaki ünlü
dıştan iletilen herhangi biçimdeki bir hareket miktarının tezini gizlice aşırmış olan Dühring'i eleştiren Engels şöyle
nicel değişiminin sonucudur. 'Örneğin, suyun sıcaklığının diyor:
başlangıçta sıvılık durumuna hiçbir etkisi yoktur; fakat
"Bu, tamamen, Hegel'ci ölçü ilişkilerinin düğüm çizgi-
sıvı suyun sıcaklığı artar ya da azalırsa, bir an gelir ki bu
si ile aynı şeydir. Bu çizgi üstündeki belli bir takım
kohezyon durumu değişir ve su birincide buhar, ikincide
düğüm noktalarında, basit bir nicel artış ya da azalma,
buz halini alır'.... Elektrik lambasının içindeki platin nitel bir sıçramaya yolaçar. Mesela, suyun ısıtılması ya
telin ışık vermesi için asgari güçte bir akım gereklidir; da soğutulması durumunda, normal basınç altında düğüm
her metalin bir ergime ısısı vardır; her sıvının belli bir noktaları olan kaynama ve donma noktaları, yeni bir kü-
basınçta, belli bir kaynama ve donma noktası vardır melenme durumuna sıçramanın gerçekleştiği, dolayısıyla
—elimizdeki araçlar gerekli sıcaklığı sağladığı sürece—; niceliğin niteliğe dönüştüğü noktalardır." (Friedrich

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 13 J. V. Stalin 14
Engels, "Bay Eugen Dühring Bilimi Altüst Ediyor [Anti- Eğer dünyada tecrit edilmiş görüngü yoksa, bütün
Dühring]", s. 31.) görüngüler birbirine bağlı ve birbirini koşullandırıyorsa, o
d) Metafiziğin tersine diyalektik, doğadaki herşeyin halde tarihteki her toplumsal sistemin ve her toplumsal
ve bütün görüngülerin özündeki iç çelişmelerden yola hareketin, tarihçilerin sık sık yaptığı gibi "ebedi adalet" ya
çıkar, çünkü bütün bunların olumlu ve olumsuz yanları, da başka bir önyargı açısından değil, bilakis bu sistemi ya
bir geçmişi ve bir geleceği, ölüp gitmekte olan ve da toplumsal hareketi ortaya çıkaran ve onunla bağlı olan
gelişmekte olan yanları vardır. Diyalektik, bu şartlar açısından değerlendirilmesi gerektiği açıktır.
karşıtlıkların mücadelesinin, eski ve yeni arasındaki Köleliğe dayalı toplum sistemi, modern koşullar
mücadelenin, sönüp gidenle yeni ortaya çıkan, ölüp altında bir anlamsızlık, doğaya aykırı bir budalalık olurdu.
gidenle gelişen arasındaki mücadelenin, gelişme sürecinin Fakat çözülen ilkel komünal sistem şartlarında, kölelik
iç muhtevasını, nicel değişikliklerin nitel değişikliklere sistemi, ilkel komünal sisteme göre ileriye doğru bir
dönüşmesinin iç muhtevasını oluşturduğunu ileri sürer. adımı temsil ettiği için gayet anlaşılır ve doğal bir görün-
Bu nedenle, diyalektik yöntem, alçaktan yükseğe güdür.
doğru gelişme sürecinin, görüngülerin ahenkli olarak Rusya'da Çarlığın ve burjuva toplumunun varlığı
birbirini izlemesi biçiminde değil, şeylerin ve görüngüle- koşulları altında, diyelim ki 1905 yılında burjuva-demok-
rin iç çelişmelerinin açığa çıkması, bu çelişmelere daya-
ratik cumhuriyet talebi, gayet anlaşılır, doğru ve devrimci
nan karşıt eğilimlerin "mücadelesi" biçiminde olduğunu
kabul eder. bir talepti, çünkü o sıralar bir burjuva cumhuriyet ileriye
doğru bir adım anlamına geliyordu. Fakat SSCB'deki şim-
"Asıl anlamıyla diyalektik", diyor Lenin, "bizzat şey- diki koşullar altında bir burjuva-demokratik cumhuriyet
lerin özündeki çelişmelerin incelenmesidir." (Lenin, talebi, anlamsız ve karşı-devrimci bir talep olur, çünkü
Felsefi Mirasından, Viyana-Berlin 1932, s. 188.) Sovyet cumhuriyetine kıyasla bir burjuva cumhuriyeti
Ve daha sonra: geriye doğru bir adım olurdu. Herşey şartlara, zamana ve
yere bağlıdır.
"Gelişme, zıtların 'mücadelesi'dir." (Lenin, Seçme E-
serler, cilt 11, s. 81.) Toplumsal görüngüler böyle tarihsel bir yaklaşımla
Marksist diyalektik yöntemin temel özellikleri kısaca ele alınmazsa, tarih biliminin varlığı ve gelişmesinin
bunlardır. imkansız olduğu açıktır, çünkü tarih bilimini bir
rastlantılar karmaşasına ve bir saçma sapan yanlışlar
Diyalektik yöntemin önermelerinin toplumsal yığınına dönüşmekten koruyacak tek yaklaşım budur.
yaşamın, toplum tarihinin incelenmesine genişletilmesinin
ne muazzam öneme sahip olduğunu, bu önermelerin Ayrıca, dünya sürekli hareket ve gelişme halindeyse,
toplum tarihine ve proletarya partisinin pratik eskinin sönüp gitmesi ve yeninin büyümesi bir gelişme
çalışmalarına uygulanmasının ne muazzam öneme sahip yasasıysa, o zaman "değişmez" hiçbir toplumsal sistem,
olduğunu kavramak zor değildir. özel mülkiyet ve sömürünün hiçbir "ebedi ilkesi",

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 15 J. V. Stalin 16
köylünün çiftlik sahibine, işçinin kapitaliste boyun O halde politikada yanılmamak için, reformcu değil
eğmesine ilişkin hiçbir "ebedi fikir" olamaz. devrimci olmak gerekir.
Öyleyse, tıpkı bir zamanlar feodal sistemin yerine ka- Ayrıca, eğer gelişme, iç çelişmelerin açığa vurulması,
pitalist sistemin geçmesi gibi, aynı şekilde kapitalist siste- karşıt güçlerin bu çelişmelerin temeli üzerinde, bu
min yerine de sosyalist sistem geçirilebilir. çelişmeleri aşmak üzere çatışmaları yoluyla ilerliyorsa, o
Öyleyse, yönümüzü şu anda üstün gücü temsil etseler zaman proletaryanın sınıf mücadelesinin gayet doğal ve
de artık gelişmeyen toplumsal tabakalara değil, şu anda kaçınılmaz bir görüngü olduğu açıktır.
üstün gücü temsil etmeseler de gelişen ve bir geleceği Öyleyse kapitalist sistemin çelişkilerini örtmemeli,
olan tabakalara çevirmeliyiz. bilakis ortaya çıkarmalı ve çözüp ayırmalıyız; sınıf müca-
Geçen yüzyılın seksenli yıllarında, Marksistlerin Na- delesinin önünü almamalı, bilakis onu sonuna kadar
rodniklere karşı mücadelesi döneminde Rusya'da proletar- götürmeliyiz.
ya, nüfusun muazzam çoğunluğunu oluşturan bireysel O halde politikada yanılmamak için, proletaryanın ve
köylülüğe kıyasla, nüfusun önemsiz bir azınlığını meyda- burjuvazinin çıkar birliği reformist politikası, "kapita-
na getiriyordu. Fakat proletarya, sınıf olarak gelişiyor, lizmin sosyalizme gelişmesi" uzlaşıcı politikası değil,
sınıf olarak köylülükse çözülüyordu. Ve tam da proletarya uzlaşmaz bir proleter sınıf politikası izlemek gerekir.
sınıf olarak geliştiği için, Marksistler yönlerini proletarya-
ya çevirdiler. Ve yanılmadılar da, çünkü bilindiği gibi İşte toplumsal yaşama, toplum tarihine uygulanması
proletarya zamanla, önemsiz bir güçten birinci derecede içinde alındığında Marksist diyalektik yöntem budur.
önem taşıyan tarihi ve siyasi bir güç haline geldi. Marksist felsefi materyalizme gelince, o özünde fel-
O halde politikada yanılmamak için, geriye değil ile- sefi idealizme taban tabana zıttır.
riye dönük olmak gerekir. 2— Marksist felsefi materyalizm şu temel özel-
liklerle karakterize edilir:
Ayrıca, eğer yavaş nicel değişikliklerin hızlı ve ani
nitel değişikliklere dönüşmesi bir gelişme yasasıysa, a) Dünyayı "mutlak fikrin", "evrensel ruh"un, "bi-
ezilen sınıfların yaptığı devrimlerin gayet doğal ve linç"in cisimleşmesi olarak kavrayan idealizmin tersine,
kaçınılmaz bir görüngü olduğu açıktır. Marx'ın felsefi materyalizmi, dünyanın nitelik itibariyle
maddi olduğu; dünyadaki çok çeşitli görüngülerin,
Öyleyse kapitalizmden sosyalizme geçiş ve işçi hareket halindeki maddenin farklı biçimleri olduğu;
sınıfının kapitalist boyunduruktan kurtulması, yavaş diyalektik yöntemin ortaya koyduğu gibi, görüngülerin
değişiklikler, reformlar yoluyla değil, ancak ve yalnız, karşılıklı birbirine bağlılık ve karşılıklı
kapitalist sistemin nitel değişikliği yoluyla, devrim yo- koşullandırılmışlığının, hareket halindeki maddenin
luyla gerçekleştirilebilir. gelişme yasaları olduğu; dünyanın, maddenin gelişme
yasalarına göre geliştiğini ve bir "evrensel ruh"a ihtiyacı

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 17 J. V. Stalin 18
olmadığından yola çıkar. karşısındaki asliyetini ileri sürenler... idealizm kampını
oluşturdular. Doğayı aslî gören diğerleri, materyalizmin
"Ne var ki materyalist doğa görüşü, doğanın yabancı
çeşitli okullarına sayılırlar. (Friedrich Engels, "Ludwig
el değmemiş haliyle, olduğu gibi basit olarak
Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu", s. 16-
kavranmasından başka birşey değildir..." (Friedrich
17.)
Engels, "Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman
Felsefesinin Sonu", Ek, s. 60.) Devamla:
"Dünya, bütünüyle, herhangi bir tanrı ya da insan "Ait olduğumuz maddi, duyularla algılanabilir dünya,
tarafından yaratılmadı, fakat vardı, vardır ve daima tek gerçekliktir... Bilincimiz ve düşüncemiz, ne kadar du-
yaşayan, düzenli bir biçimde gelişen ve ölen bir alev ola- yu üstü görünürse görünsün, maddi, vücuda ait bir
rak kalacaktır" diyen eski filozof Heraklit'in materyalist organın, beynin ürünüdür... Madde zihnin ürünü değil,
görüşleriyle ilgili olarak Lenin şöyle diyor: "Diyalektik bilakis bizzat zihin, maddenin en üst ürünüdür." (Aynı
materyalizmin ilkelerinin çok iyi bir ifadesi." (Lenin, yerde s. 20.)
"Felsefi Mirasından", s. 276.)
Madde ve düşünce sorununa değinen Marx şöyle
b) Gerçekte sadece bilincimizin var olduğunu; maddi diyor:
dünyanın, varlığın, doğanın sadece bilincimizde,
"Düşünce, düşünen bir maddeden ayrılamaz. O
duyumlarımızda, düşüncelerimizde ve algılarımızda var
[madde —ÇN] bütün değişikliklerin öznesidir." (Marx
olduğunu ileri süren idealizmin tersine, Marksist felsefi
-Engels, Tüm Eserler, Birinci Bölüm, cilt 3, s. 305.)
materyalizm, maddenin, doğanın, varlığın bilincin dışında
ve ondan bağımsız olarak var olan nesnel bir gerçeklik Marksist felsefi materyalizmi karakterize ederken
olduğu; maddenin birincil, asıl olduğunu, çünkü Lenin şöyle diyordu:
duyumların, düşüncelerin, bilincin kaynağı olduğu, "Materyalizm, bilinçten, duyumdan, ... deneyimden
bilincin ise ikincil, türevsel olduğu, çünkü onun maddenin bağımsız, nesnel gerçek varlığı (maddeyi) kabul eder.
bir yansıması, varlığın bir yansıması olduğu; düşüncenin, …Bilinç ... ancak varlığın bir yansısıdır, olsa olsa
gelişmesinde yüksek bir mükemmellik derecesine erişen yaklaşık olarak doğru (ona uygun olan, ideal-kesin) bir
maddenin, yani beynin bir ürünü olduğu, beynin ise resimdir." (Lenin, "Materyalizm ve Ampiriokritisizm", s.
düşünme organı olduğu, bu nedenle, düşüncenin madde- 340 [Türkçe baskı, İnter Yayınları, 2. cilt s. 180.].)
den, büyük bir hataya düşmeden ayrılamayacağından ha-
reket eder. Ve yine:
"Tüm felsefenin en üst sorunu", der Engels, — "Madde, duyu organlarımızı etkileyerek duyum
"düşüncenin varlıkla, zihnin doğayla ilişkisi sorunudur..." yaratan şeydir; madde bize duyumla verilen nesnel ger-
çekliktir... Madde, doğa, varlık, fiziki olan, birincildir;
"Bu sorunun şöyle ya da böyle yanıtlanmasına göre,
zihin, bilinç, duyum, ruh ise ikincildir." (Aynı yerde, s.
filozoflar iki büyük kampa ayrıldı. Zihnin doğa
140 ve 141 [Türkçe baskı, İnter Yayınları, 1. cilt s. 183-

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 19 J. V. Stalin 20
184].) olarak kaldılar; fakat kimyanın gelişmesiyle bu maddeler
'kendinden şey' olmaktan çıkıp bizim için şey haline gel-
— "Dünya resmi, maddenin nasıl hareket ettiğini ve
di. Örneğin, boya kökünden elde edilen alizarin
'maddenin' nasıl 'düşündüğünü' gösteren bir resimdir."
(kökboya) için artık tarlada boya kökü yetiştirilmiyor,
(Aynı yerde, s. 371 [Türkçe baskı, İnter Yayınları, 2. cilt
bilakis kömür katranından çok daha ucuz ve kolay
s. 212-213.].)
şekilde çıkarılıyor. Kopernik'in güneş sistemi, üç yüz yıl
— "Beyin, düşünme organıdır." (Aynı yerde, s. süreyle bir hipotez olarak kaldı; doğru olmama ihtimali
147 [Türkçe baskı, İnter Yayınları, 1. cilt s. 197.].) yüzde bir, binde bir, onbinde birdi, fakat yine de bir hi-
potezdi. Fakat bu sistemin ortaya koyduğu verilere daya-
c) Dünyayı ve dünya yasalarını bilme imkanını nan Leverrier, sadece bilinmeyen bir gezegenin
yadsıyan, bilgimizin sağlamlığına inanmayan, nesnel varolması gerektiğini keşfetmekle kalmayıp, bilakis bu
doğru tanımayan ve dünyanın bilim tarafından asla gezegenin uzayda işgal etmesi gereken yeri de
bilinemeyecek "kendinden şeyler"le dolu olduğunu hesapladığında, ve daha sonra da Galilei bu gezegeni
savunan idealizmin tersine, Marksist felsefi metaryalizm, gerçekten bulduğunda, Kopernik'in sistemi ispatlanmış
dünyanın ve dünya yasalarının tamamen bilinebilir oldu." (Friedrich Engels, "Ludwig Feuerbach ve Klasik
olduğundan; doğa yasaları hakkında deneyimle, pratikle Alman Felsefesinin Sonu", s. 18.)
sınanmış bilgimizin, nesnel doğru değerinde sağlam bir Bogdanov, Bazarov, Yuşkeviç'i ve Mach'ın diğer
bilgi olduğundan; dünyada bilinemeyecek hiçbir şey takipçilerini fideizmle (imanı bilime tercih eden gerici bir
olmadığından, sadece şimdilik bilinmeyen, fakat bilimin teori) suçlayan ve doğa yasaları hakkındaki bilimsel bilgi-
ve pratiğin güçlerince ortaya çıkarılıp bilinebilecek şeyler mizin sağlam bilgi olduğu ve bilim yasalarının nesnel
olduğundan hareket eder. doğru olduğu şeklindeki ünlü materyalist tezi savunan
Engels, dünyanın bilinemezliğini ve bilinmesi Lenin şöyle diyor:
imkansız "kendinden şeyler"in varlığını ileri süren Kant'ın "Çağdaş fideizm*, bilimi kesinlikle reddetmez; sadece
ve diğer idealistlerin tezini eleştirir ve bilgimizin bilimin 'abartılı iddialarını', yani nesnel doğru olma
sağlamlığına ilişkin ünlü materyalist tezi savunurken iddiasını reddeder. Eğer (materyalistlerin düşündüğü
şöyle diyor: gibi) nesnel doğru varsa, eğer sadece tek başına —dış
"Bu ve tüm diğer felsefi hayallerin en çarpıcı çürütül- dünyayı insan 'tecrübesi'nde yansıtan— doğabilimi bize
mesi pratiktir, yani deneydir ve sanayidir. Eğer biz nesnel doğruyu verebiliyorsa, bütün fideist teoriler tü-
doğadaki bir süreci kendimiz yaparak, kendi şartlarından müyle çürütülmüş olur." (Lenin, "Materyalizm ve Ampi-
gidip onu oluşturarak ve üstelik kendi amaçlarımıza riokritisizm", s. 117 [Türkçe baskı, İnter Yayınları, 1. cilt
hizmet ettirerek o süreci kavrayışımızın doğruluğunu is- s. 157.].)
patlayabilirsek, Kant'ın ne idüğü belirsiz, 'kendinden şey'
kavramı ortadan kalkar. Bitki ve hayvanların gövdelerin-
de üretilen kimyasal maddeler, organik kimya bu madde- * Fideizm: Dinsel inancı doğruluğun sonul ölçütü haline getirerek yü-
leri birbiri ardına yapana kadar bu tür 'kendinden şey' celten ve dinsel doğruları bilme sürecinde usun rolünü en aza indirge-
yen felsefe görüşü.

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 21 J. V. Stalin 22
Marksist felsefi materyalizmin karakteristik özellikle- tesadüfi saikleri değil, toplumun gelişme yasalarını, bu
ri kısaca bunlardır. yasalardan çıkarılacak pratik sonuçları kılavuz edinmeli-
dir.
Felsefi materyalizmin önermelerinin toplumsal
yaşamın ve toplum tarihinin incelenmesine Öyleyse sosyalizm, insanlık için daha iyi bir gelecek
genişletilmesinin ne muazzam öneme sahip olduğu, bu hayalinden, bilime dönüşür.
önermelerin toplumun tarihine ve proletarya partisinin Öyleyse bilim ile pratik faaliyetin, teori ile pratiğin
pratik çalışmalarına uygulanmasının ne kadar önemli bağı, bunların birliği, proletarya partisinin yol gösterici
olduğu kolayca anlaşılır. yıldızı olmalıdır.
Eğer doğa görüngülerinin bağıntısı ve karşılıklı Ayrıca, eğer doğa, varlık, maddi dünya birincil,
koşullandırılmışlığı doğanın gelişme yasasıysa, bundan bilinç, düşünce ikincil ve türevsel ise; eğer maddi dünya
toplumsal yaşamdaki görüngülerin bağıntısının ve insanların bilincinden bağımsız olarak var olan nesnel
karşılıklı koşullandırılmışlığının da tesadüfi birşey değil, gerçekliği temsil ediyorsa ve bilinç bu nesnel gerçekliğin
bilakis toplumun gelişme yasası olduğu sonucu çıkar. yansımasıysa, toplumun maddi yaşamı ve varlığı da birin-
Öyleyse toplumsal yaşam ve toplumun tarihi bir cildir, aslîdir; manevi yaşamı ise ikincildir, türevseldir;
"tesadüfler" yığını olmaktan çıkar; çünkü toplum tarihi, toplumun maddi yaşamı insan iradesinden bağımsız ola-
toplumun yasaya uygun gelişmesi haline gelir ve toplum rak var olan nesnel bir gerçekliktir, toplumun manevi
tarihinin incelenmesi bir bilime dönüşür. yaşamı ise bu nesnel gerçekliğin bir yansıması, varlığın
bir yansımasıdır.
Öyleyse proletarya partisinin pratik faaliyeti, "üstün
kişiler"in iyiniyetine, "aklın" gerektirdiklerine, "evrensel Öyleyse toplumun manevi yaşamının şekillenmesinin
ahlak değerleri"ne değil, toplumun gelişmesinin kaynağı, toplumsal düşüncelerin, toplumsal teorilerin,
yasalarına, bu yasaların incelenmesine dayanmalıdır. siyasi görüşlerin, siyasi kurumların kökeni, fikirlerin,
teorilerin, görüşlerin, siyasi kurumların kendisinde değil,
Ayrıca, dünya bilinebilirse ve doğanın gelişme bu fikirlerin, teorilerin, görüşlerin vb. yansıması olduğu
yasaları hakkındaki bilgimiz, nesnel doğru değerinde toplumun maddi yaşam koşullarında, toplumsal varlıkta
sağlam bilgiyse, toplumsal yaşam ve toplumun gelişmesi aranmalıdır.
de bilinebilir şeylerdir ve toplumun gelişme yasalarına
ilişkin bilimsel sonuçlar, nesnel doğru değerinde sağlam Öyleyse toplum tarihinin farklı dönemlerinde farklı
verilerdir. toplumsal fikirler, teoriler, görüşler, siyasi kurumlar görü-
Öyleyse toplumsal yaşamın görüngülerinin bütün lüyorsa; köleliğe dayalı toplum düzeninde belirli bazı
karmaşıklığına rağmen, toplum tarihinin bilimi, örneğin toplumsal fikirler, teoriler, görüşler ve siyasi kurumlara
biyoloji kadar kesin bir bilim, toplumun gelişme rastlıyor, feodalizmde başkalarını, kapitalizmde de daha
yasalarından pratikte yararlanabilecek bir bilim olabilir. başkalarını görüyorsak, bu, fikirlerin, teorilerin,
görüşlerin ve siyasi kurumların "doğası" veya
Öyleyse proletarya partisi, pratik faaliyetinde kendine

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 23 J. V. Stalin 24
"özellikleri" ile değil, toplumsal gelişmenin farklı çek yaşamından kopmamasında yatar.
dönemlerinde toplumun maddi yaşam koşullarının farklı
Ne var ki Marx'ın sözlerinden, toplumsal fikirlerin,
olması ile açıklanır.
teorilerin, siyasi görüş ve kurumların toplum yaşamında
Bir toplumun varlığı, toplumun maddi yaşam hiç önemi olmadığı, bunların toplumsal varlık, toplumun
koşulları nasılsa, toplumdaki fikirler, teoriler, siyasi görüş maddi yaşam koşullarının gelişmesi üzerinde etkide
ve kurumlar da öyle olur. bulunmadığı sonucu çıkmaz. Burada ilkin, toplumsal fi-
kirlerin, teorilerin, görüşlerin ve siyasi kurumların köke-
Bu bağıntıda Marx şöyle diyor:
ninden, ortaya çıkışlarından; toplumun manevi
"İnsanların varlığını belirleyen şey bilinçleri değil, yaşamının, maddi yaşam koşullarının bir yansısı
tam tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal olduğundan sözettik. Toplumsal fikirlerin, teorilerin,
varlıklarıdır." (Karl Marx, Seçme Yazılar, cilt I, görüşlerin ve siyasi kurumların önemine, tarihteki
Moskova-Leningrad 1934, s. 359.) rollerine gelince, tarihi materyalizm, bunların toplum
O halde politikada hata yapmamak, boş hayalciliğe yaşamındaki, toplum tarihindeki ağırlıklı rolünü önemini
kapılmamak için proletarya partisi, faaliyetinde soyut inkar etmek şöyle dursun, bilakis tam tersine öne çıkarır.
"insan aklının ilkeleri"nde değil, toplumsal gelişmenin Farklı toplumsal fikirler ve teoriler vardır. Gününü
tayin edici gücü olarak toplumun maddi yaşamının somut doldurmuş toplumun sönüp giden güçlerinin çıkarlarına
koşullarından; "büyük adamlar"ın iyiniyetinden değil, hizmet eden eski fikirler ve teoriler vardır. Bunların rolü,
toplumun maddi yaşamının gelişmesinin gerçek toplumun gelişmesine ve ilerlemesine ayak bağı olmaktır.
ihtiyaçlarından yola çıkmalıdır. Bir de, toplumun ilerici güçlerinin çıkarlarına hizmet eden
Narodnikler, Anarşistler ve Sosyal-Devrimciler dahil yeni, ilerici fikirler ve teoriler vardır. Bunların önemi,
ütopyacıların başarısızlığı, başka şeylerin yanısıra, toplumun gelişmesini, ilerlemesini kolaylaştırmalarında
toplumun gelişmesinde toplumun maddi yaşam yatar; ve toplumun maddi yaşamının gelişmesinin
koşullarının oynadığı birincil rolü kabul etmemeleri ve ihtiyaçlarını doğru dile getirdikleri oranda bu fikirlerin
—idealizme batarak— pratik faaliyetlerini toplumun önemi artar.
maddi yaşamının gelişmesinin ihtiyaçları temeli üzerine Yeni toplumsal fikirler ve teoriler, ancak toplumun
değil, bu ihtiyaçlardan bağımsız olarak ve bu ihtiyaçlara maddi yaşamının gelişmesi, onun önüne yeni görevler
karşıt olarak toplumun gerçek yaşamından kopuk "ideal koyduğunda ortaya çıkar. Ama bunlar ortaya çıktıktan
planlar" ve "herşeyi kapsayan projeler" temeli üzerine sonra, toplumun maddi yaşamının gelişmesinin getirdiği
inşa etmeleriyle açıklanır. görevlerin çözümünü kolaylaştıran, toplumun ilerlemesini
Marksizm-Leninizmin gücü ve hayatiyeti, pratik faa- kolaylaştıran son derece önemli bir güç haline gelirler.
liyetinde toplumun maddi yaşamının gelişmesinin Yeni fikirlerin, yeni teorilerin, yeni siyasi görüşlerin ve
ihtiyaçlarına dayanmasında, hiçbir zaman toplumun ger- yeni siyasi kurumların muazzam örgütleyici, harekete
geçirici ve yeniden biçimlendirici rolü tam da burada

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 25 J. V. Stalin 26
kendini gösterir. Yeni toplumsal fikirler ve teoriler büyük bir proletarya partisi ordusu halinde
aslında tam da, bunlar toplum için gerekli olduğu, bu örgütleyebilecek bir toplumsal teoriye, toplumsal fikre
fikirlerin örgütleyici, harekete geçirici ve yeniden dayanmalıdır.
biçimlendirici etkisi olmadan toplumun maddi yaşamını
geliştirmenin olgunlaşmış görevlerini çözmek imkansız "Ekonomistler"in ve Menşeviklerin başarısızlığı,
olduğu için ortaya çıkarlar. Toplumun maddi yaşamının diğer şeylerin yanısıra, ileri teori ve fikirlerin harekete ge-
gelişmesinin koyduğu yeni görevler temelinde ortaya çirici, örgütleyici ve yeniden biçimlendirici rolünü kabul
çıkan yeni toplumsal fikir ve teoriler, kendilerine yol etmemeleri, ve —kaba materyalizme düşerek— bu etken-
açarak kitlelerin malı olurlar, onları harekete geçirip, lerin rolünü hemen hemen sıfıra indirgemeleri;
toplumun can çekişen güçlerine karşı örgütlerler ve dolayısıyla Partiyi pasifliğe, bitkisel hayata mahkûm
böylece toplumun maddi yaşamının gelişmesini etmeleri ile açıklanır.
engelleyen bu güçlerin devril-mesini kolaylaştırırlar.
Marksizm-Leninizmin gücü ve hayatiyeti, toplumun
Böylece, toplumun maddi yaşamının, toplumsal maddi yaşamının gelişmesinin ihtiyaçlarını doğru olarak
varlığın gelişmesinin olgunlaşmış görevleri temelinde ifade eden ileri bir teoriye dayanmasında, teoriye layık
ortaya çıkan toplumsal fikirler, teoriler ve siyasi olduğu önemi vermesinde ve onun harekete geçirici,
kurumlar, bizzat kendileri, toplumun maddi yaşamının örgütleyici ve yeniden biçimlendirici gücünden sonuna
gelişmesinin olgunlaşmış görevlerinin çözümünü sonuna kadar yararlanmayı görev bilmesinde yatar.
kadar götürmek ve toplumun daha da gelişmesini
mümkün kılmak için gerekli koşulları yaratarak, Toplumsal varlıkla toplumsal bilinç arasındaki,
toplumsal varlık üzerinde, toplumun maddi yaşamı toplumun maddi yaşamının gelişme şartlarıyla manevi
üzerinde etkide bulunurlar. yaşamının gelişme şartları arasındaki ilişki sorununu
tarihi materyalizm böyle çözer.
Bu bağıntıda Marx şöyle diyor:
"Teori kitleleri bir kez sardı mı, maddi bir güç haline
gelir." (Marx-Engels, Tüm Eserler, Birinci Bölüm, cilt 1, 3 — Tarihi Materyalizm.
ilk yarı cilt, s. 614.) fiimdi geriye şu soruyu aydınlatmak kalıyor: Son
O halde toplumun maddi yaşam koşullarını etkileye- tahlilde toplumun görünüşünü, fikirlerini, görüşlerini ve
siyasi kurumlarını vb. belirleyen "toplumun maddi yaşam
bilmek ve bu koşulların gelişmesini, ilerlemesini
koşulları", tarihi materyalizm açısından ne demektir?
hızlandırabilmek için, proletarya partisi, toplumun maddi
yaşamının gelişmesinin ihtiyaçlarını doğru olarak ifade Gerçekten de — nedir bu "toplumun maddi yaşam
eden ve bundan dolayı geniş halk kitlelerini harekete ge- koşulları", onların karakteristik özellikleri nelerdir.
çirebilecek, seferber edebilecek, onları gerici güçleri Hiç kuşkusuz "toplumun maddi yaşam koşulları"
ezmeye ve toplumun ileri güçlerinin yolunu açmaya hazır kavramı, herşeyden önce, toplumu çevreleyen doğayı,

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 27 J. V. Stalin 28
coğrafi çevreyi içine alır; coğrafi çevre, toplumun maddi Ayrıca, hiç kuşkusuz, nüfus artışı ve şu ya da bu
yaşamının vazgeçilmez ve değişmez koşullarından biridir derecede nüfus yoğunluğu da "toplumun maddi yaşam
ve elbette toplumun gelişmesini etkiler. Toplumun koşulları" kavramı içine girer, çünkü insanlar, toplumun
gelişmesinde coğrafi çevrenin rolü nedir? Coğrafi çevre, maddi yaşam koşullarının zorunlu bir unsurudur, ve belli
toplumun görünüşünü, insanların toplumsal düzeninin asgari sayıda insan olmadan, toplumun maddi yaşamı
karakterini, bir düzenden başkasına geçişi belirleyen baş olamaz. İnsanların toplum sisteminin karakterini
faktör değil midir? belirleyen baş faktör nüfus artışı değil midir?
Tarihi materyalizm bu soruyu olumsuz yanıtlar. Tarihi materyalizm bu soruyu da olumsuz yanıtlar.
Coğrafi çevre, tartışmasız toplumun gelişmesinin dai- Elbette nüfus artışı toplumun gelişmesini etkiler,
mi ve zorunlu koşullarından biridir ve elbette toplumun gelişmeyi kolaylaştırır veya yavaşlatır, ama nüfus artışı,
gelişmesi üzerinde etkisini gösterir —toplumun gelişme toplumun gelişmesinin baş faktörü olamaz, toplumun
seyrini hızlandırır veya yavaşlatır. Fakat onun etkisi tayin gelişmesine etkisi tayin edici olamaz, çünkü tek başına
edici değildir, çünkü toplumun değişmesi ve gelişmesi, nüfus artışı, belli bir toplum sisteminin yerine niçin tam
coğrafi çevrenin değişme ve gelişmesiyle da şu şekilde bir yeni sistemin geçtiğini ve herhangi bir
kıyaslanamayacak bir hızda olmaktadır. Sadece üç bin başkasının geçmediğini, ilkel komünal toplumun yerine
yıllık bir süre içinde Avrupa'da birbiri ardına üç ayrı niçin tam da köleciliğin, köleciliğin yerine feodal düzenin
toplumsal sistem gelip geçmiştir: ilkel komünal sistem, ve feodal düzenin yerine burjuva düzeninin geçtiğini
köleciliğe dayalı toplum sistemi ve feodal sistem, ve açıklamak için anahtar vermez.
Avrupa'nın doğusunda, SSCB'de ise hatta dört toplumsal
Eğer nüfus artışı, toplumsal gelişmenin tayin edici
sistem gelip geçmiştir. Oysa bu sürede, Avrupa'daki
gücü olsaydı, daha fazla nüfus yoğunluğu, zorunlu olarak,
coğrafi şartlar ya hiç değişmemiştir, ya da coğrafya onları
buna uygun olan daha yüksek bir toplum düzeni tipinin
gözönüne almayacak kadar küçük değişiklikler olmuştur.
ortaya çıkmasına sebep olurdu. Ama gerçekte durum bu
Bu anlaşılırdır da. Coğrafi çevrede az biraz önemli
değildir. Çin'deki nüfus yoğunluğu, ABD'dekinin dört
değişiklikler olması için milyonlarca yıl gerekir, oysa
katıdır, ama ABD, toplumsal gelişmede Çin'den daha
insanların toplum sistemlerinde çok önemli bir değişiklik
yüksek bir aşamadadır, çünkü Çin'de hâlâ yarı-feodal bir
için bile birkaç yüz veya birkaç bin yıl yeter.
düzen hüküm sürmesine karşılık, ABD çoktan kapitalist
Ama bundan şu sonuç çıkar ki, coğrafi çevre, gelişmenin en üst aşamasına varmıştır. Belçika'da nüfus
toplumun gelişmesinin baş nedeni, tayin edici nedeni yoğunluğu ABD'ninkinin 19 katı, SSCB'ninkinin 26
olamaz, çünkü onbinlerce yıl boyunca nerdeyse hiç katıdır, ama ABD toplumsal gelişmede Belçika'dan ileri-
değişmeden kalan birşey, birkaç yüzyılda köklü dedir, SSCB'den ise Belçika tüm bir tarihi dönem boyu
değişikliklere uğrayan birşeyin gelişmesinin baş nedeni geri kalmıştır, çünkü Belçika'da kapitalist düzen hüküm
olamaz. sürmesine karşılık SSCB kapitalizmi yıkmış ve sosyalist
toplum düzenini kurmuştur.

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 29 J. V. Stalin 30
Ama bundan şu sonuç çıkar ki, nüfus artışı, toplumun varlıklar olarak değil, birlikte, gruplar halinde, toplum
gelişmesinde toplum düzeninin karakterini, toplumun gö- halinde yararlanırlar. Bundan dolayı üretim, her zaman ve
rünümünü tayin eden baş faktör değildir ve olamaz. her şart altında toplumsal bir üretimdir. Maddi değerlerin
üretim sürecinde insanlar, üretim içinde birbirleri ile şu ya
a) O halde, toplumun maddi yaşam koşulları sistemi
da bu karşılıklı ilişki, şu ya da bu üretim ilişkisi içine
içinde, toplumun görünümünü, toplumsal düzeninin ka-
girerler. Bu ilişkiler, sömürüden özgür insanlar arasında
rakterini, toplumun bir sistemden diğerine gelişmesini ta-
işbirliği ve karşılıklı yardımlaşma ilişkileri olabilir; haki-
yin eden baş faktör nedir?
miyet ve boyun eğme ilişkileri olabilir; veya nihayet bir
Tarihi materyalizme göre bu faktör, insanın varlığı üretim ilişkisi biçiminden diğerine geçiş ilişkileri olabilir.
için gerekli geçim kaynaklarını sağlama tarzı, toplumun Fakat üretim ilişkileri hangi karakterde olursa olsun,
yaşayıp gelişebilmesi için zorunlu olan maddi değerlerin —daima ve bütün toplum düzenlerinde— bu ilişkiler,
—yiyecek, giyecek, ayakkabı, konut, yakacak, üretim üretimin, toplumun üretici güçleri kadar zorunlu bir
aletleri vb.— üretim tarzıdır. unsurudur.
Yaşamak için, yiyecek, giyecek, ayakkabı, barınak, "Üretimde", der Marx, "insanlar sadece doğa üzerinde
yakacak vb. gereklidir; bu maddi değerlere sahip olmak değil, birbirleri üzerinde de etkide bulunurlar. Ancak bel-
için bunları üretmek gerekir; ve bunları üretmek için de li bir tarzda işbirliği yaparak ve faaliyetlerini karşılıklı
insanların, onların yardımıyla yiyecek, giyecek, ayakkabı, mübadele ederek üretimde bulunurlar. Üretmek için,
barınak, yakacak vb. gibi şeyler ürettikleri üretim aletleri- birbirleriyle belirli ilişkiler ve bağıntılar içine girerler ve
ne sahip olması gerekir; insanların bu aletleri üretebilme- doğayı etkilemeleri, yani üretim, ancak bu toplumsal
leri ve kullanabilmeleri gerekir. ilişkiler ve bağıntılar içinde gerçekleşir." (Karl Marx,
Onların yardımıyla maddi değerlerin üretildiği Seçme Yazılar, cilt I, s. 261.)
üretim aletleri, bu üretim aletlerini işleten ve belli bir Dolayısıyla üretim, üretim tarzı, hem toplumun üreti-
üretim tecrübesi ile iş becerisi sayesinde maddi değerler ci güçlerini, hem de insanların üretim ilişkilerini kapsar, o
üretimini gerçekleştiren insanlar — tüm bu unsurlar, hep bunların, maddi değerlerin üretim süreci içindeki
birlikte toplumun üretici güçlerini meydana getirirler. birliğinin cisimleşmesidir.
Fakat üretici güçler, üretimin, üretim tarzının sadece b) Üretimin birinci özelliği, hiçbir zaman bir noktada
bir yanını; insanın maddi değerlerin üretimi için uzun süre kalmaması, bilakis hep değişme ve gelişme
yararlandığı nesneler ve doğa güçleri ile olan ilişkisini halinde olmasıdır, ve ayrıca, üretim tarzındaki değişmeler,
ifade eden yanını oluşturur. Üretimin, üretim tarzının kaçınılmaz olarak bütün toplumsal sistemde, toplumsal
diğer yanını, insanların üretim süreci içindeki karşılıklı fikirlerde, siyasi görüşlerde ve siyasi kurumlarda da
ilişkileri, insanların üretim ilişkileri oluşturur. İnsanlar değişiklikleri gerektirir; bütün toplumsal ve siyasi düze-
doğayla mücadele ederler ve maddi değerler üretmek için nin altüst olmasına yol açar. İnsanlar farklı gelişme
doğadan, birbirinden tecrit olmuş, birbirinden kopuk tekil

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 31 J. V. Stalin 32
aşamalarında farklı üretim tarzlarından yararlanırlar, veya aranmalıdır.
daha kabaca söylersek, farklı bir yaşam tarzı sürdürürler.
İlkel komünal toplumda bir üretim vardır, kölecilikte bir Öyleyse tarih biliminin en birinci görevi, üretim
başka üretim tarzı vardır, feodalizmde de daha başka bir yasalarını, üretici güçlerle üretim ilişkilerinin gelişim
üretim tarzı vardır vs. vb. Ve buna uygun olarak, yasalarını ve toplumun iktisadi gelişim yasalarını
insanların toplumsal sistemi, manevi yaşamı, görüşleri ve incelemek ve meydana çıkarmaktır.
siyasi kurumları da farklıdır. Öyleyse proletarya partisi, eğer gerçek bir parti ola-
Bir toplumun üretim tarzı nasılsa, toplumun kendisi, caksa, herşeyden önce üretimin gelişme yasalarının,
fikirleri ve teorileri, siyasi görüş ve kurumları da esas toplumun iktisadi gelişme yasalarının bilgisini
itibariyle öyledir. kazanmalıdır.
Veya daha kabaca söylersek: insanın yaşam tarzı O halde politikada hataya düşmemek için proletarya
nasılsa, düşünme tarzı da öyledir. partisi, hem programını hazırlarken hem de pratik faali-
yetlerinde, herşeyden önce üretimin gelişme yasalarından,
Bu demektir ki, toplumun gelişme tarihi, herşeyden toplumun iktisadi gelişme yasalarından hareket etmelidir.
önce, üretimin gelişmesinin tarihidir; yüzyılların seyri c) Üretimin ikinci özelliği, üretimdeki değişmelerin
içinde birbirini izleyen üretim tarzlarının tarihidir, üretici ve üretimin gelişmesinin, her zaman, üretici güçlerin;
güçlerin ve insanların üretim ilişkilerinin gelişim tarihidir. bunlar içinde de en başta üretim aletlerinin değişmesi ve
Öyleyse toplumsal gelişme tarihi, aynı zamanda gelişmesi ile başlamasıdır. Demek oluyor ki, üretici güç-
maddi değerleri üretenlerin tarihidir; üretim sürecinin baş ler, üretimin en devingen ve en devrimci öğesidirler.
faktörü olan ve toplumun varlığı için gerekli maddi İlkönce toplumun üretici güçleri değişikliğe uğrar ve
değerlerin üretimini sağlayan emekçi kitlelerin tarihidir. gelişir; sonra bu değişikliklere bağlı ve bunlarla uyum
içinde, insanlar arasındaki üretim ilişkileri, insanların
Öyleyse tarih bilimi, eğer gerçek bir bilim olacaksa, ekonomik ilişkileri değişir. Bununla birlikte, bu demek
toplumun gelişim tarihini artık kral ve generallerin hare- değildir ki, üretim ilişkileri üretici güçlerin gelişmesi
ketlerine, devletlerin "fatih"lerinin ve "hükümdar"larının üzerinde etkili olmaz, ve üretici güçler, üretim ilişkilerine
davranışlarına indirgememeli, bilakis herşeyden önce, bağlı değildir. Üretici güçlerin gelişmesine bağlı olan
maddi değerleri üretenlerin, emekçi kitlelerin tarihiyle, üretim ilişkilerinin kendileri de, üretici güçlerin gelişmesi
halkların tarihiyle ilgilenmelidir. üzerinde etki yaparlar, bu gelişmeyi hızlandırır ya da
Öyleyse toplum tarihinin yasalarını incelemede ipu- yavaşlatırlar. Ayrıca, şunu da belirtmek önemlidir ki,
cu, insanların zihinlerinde, toplumun görüşlerinde ve fi- üretim ilişkileri, uzun süre, üretici güçlerdeki büyümenin
gerisinde kalamaz, ve uzun zaman bu büyüme ile çelişme
kirlerinde değil, her verili tarihi dönemde toplumun
durumunda bulunamazlar, çünkü ancak üretim ilişkileri,
uyguladığı üretim tarzında, toplumun iktisadi yaşamında
üretici güçlerin niteliğine ve durumuna uygun düştüğü ve

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 33 J. V. Stalin 34
onların özgür gelişmesine elverişli bir ortam yarattığı Üretici güçler nasılsa, üretim ilişkileri de ona göre
zaman, üretici güçler alabildiğine gelişebilirler. Bu olmalıdır.
yüzden, üretim ilişkileri üretici güçlerin gelişmesine göre
Nasıl üretici güçlerin durumu, insanların kendileri
ne kadar gecikmiş olurlarsa olsunlar, er ya da geç,
için gerekli maddi değerleri hangi üretim aletleri ile üret-
sonunda üretici güçlerin gelişme düzeyine, üretici güçle-
tiklerini gösterirse, üretim ilişkilerinin durumu da üretim
rin niteliğine uygun bir duruma gelmek zorundadırlar —
araçlarının (toprak, ormanlar, sular, yeraltı zenginlikleri,
ve gerçekte yaptıkları da budur. Tersi durumda üretici
hammaddeler, üretim aletleri, işletme binaları, taşıma ve
güçler ile üretim ilişkilerinin üretim sistemi içindeki
ulaşım ve iletişim araçlarının) kimin elinde bulunduğunu,
birliği temelinden sarsılır, tehlikeye düşer, üretimin tü-
onlara kimin sahip olduğunu, üretim araçlarının kimin
münde bir kopma meydana gelir, bir üretim bunalımı
emrinde bulunduğunu, tüm toplumun emrinde mi, yoksa
olur, üretici güçler tahribe uğrar.
bunları başka bireyleri, grupları ya da sınıfları sömürmek
Kapitalist ülkelerde —üretim araçlarının kapitalist için kullanan tek tek bireylerin, grupların ya da sınıfların
özel mülkiyetinin, üretim sürecinin toplumsal niteliği ile, emrinde mi olduğunu gösterir.
ve üretici güçlerin niteliği ile açıkça uyumsuzluk halinde
İşte üretici güçlerin en eski zamanlardan günümüze
bulunduğu bu ülkelerde— ekonomik bunalımlar, üretim
kadarki gelişmesinin şematik bir tablosu; kaba taştan
ilişkileri ile üretici güçlerin niteliği arasındaki
yapılma aletlerden yay ve oka geçiş, sonra avcılıktan
uyumsuzluğun bir örneği, üretim ilişkileri ile üretici güç-
hayvanların evcilleştirilmesine ve ilkel hayvan
ler arasındaki çatışmanın bir örneğidirler. Üretici güçlerin
yetiştiriciliğine geçiş; taştan yapılma aletlerden madeni
tahribine varan ekonomik bunalımlar, bu uyuşmazlığın
aletlere (demir balta ve demir uçlu karasabana) geçiş,
sonucudurlar; ayrıca, bu uyuşmazlığın kendisi de, halen
daha sonra bitkilerin yetiştirilmesine, tarıma geçiş;
mevcut üretim ilişkilerini yıkacak,ve üretici güçlerin
malzemelerin işlenmesi için madeni aletlerde yeni
niteliğine uygun yeni ilişkileri yaratacak olan toplumsal
geliştirmeler, demirci körüğünün ve çömlekçiliğin ortaya
devrimin ekonomik temelidir.
çıkması, buna uygun zanaatların gelişmesi, zanaatların
Buna karşılık, üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti tarımdan ayrılması, bağımsız zanaatların gelişmesi ve
ile üretim sürecinin toplumsal niteliğinin tam bir uyuşma sonra manifaktürün gelişmesi; zanaatçı üretim
halinde olduğu, bu yüzden ne ekonomik bunalımlar, ne aletlerinden makineye geçiş, zanaatçı ve manifaktürcü
üretici güçlerin tahribi gibi bir durumun bulunmadığı üretimin makineleşmiş sanayie dönüşmesi; makineler
SSCB'deki sosyalist ekonomi, üretim ilişkileri ile üretici sistemine geçiş ve modern makineleşmiş büyük sanayiin
güçlerin niteliği arasındaki tam uyumun bir örneğidir. ortaya çıkışı; insanlık tarihi boyunca toplumun üretici
güçlerinin gelişmesinin çok eksik, ama genel bir
Dolayısıyla, üretici güçler, üretimin, yalnızca en de-
tablosudur bu. Ve kendiliğinden anlaşılır ki, üretim aletle-
vingen ve en devrimci ögesi olmakla kalmazlar. Aynı
rinin gelişmesi ve yetkinleşmesi üretimle ilişiği olan
zamanda, üretimin gelişmesini belirleyen ögedir.
insanların işidir, yoksa insanlardan bağımsız olarak

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 35 J. V. Stalin 36
olmamıştır. O halde, üretim aletleri değişir ve gelişirken, ilişkilerinin temelini oluşturur. Bu üretim ilişkileri,
aynı zamanda insanlar da —üretici güçlerin en önemli özünde, o dönemdeki üretici güçlerin durumuna uygun
öğesi de— değişir ve gelişir; onların üretim deneyimi, iş düşer. İnsanlar, taş aletler yerine, şimdi artık madeni
alışkanlıkları, üretim araçlarını kullanma yetenekleri de aletlerden yararlanabilmektedirler; ilkel ve yoksul bir
değişmiş ve gelişmiştir. avlanmadan ibaret olan, hayvan yetiştirmeyi ve tarımı
İşte tarih boyunca toplumun üretici güçlerindeki bu bilmeyen bir ekonomi yerine, hayvan yetiştiriciliğinin,
değişmelere ve bu gelişmeye uygun olarak insanlar tarımın, zanaatların, üretimin çeşitli dalları arasındaki iş
arasındaki üretim ilişkileri de, onların ekonomik ilişkileri bölümünün ortaya çıktığı görülür; bireyler ve gruplar
de değişmiş ve gelişmiştir. arasında ürünleri değiş-tokuş etme olanağının, zenginliğin
birkaç kişinin elinde birikmesi, üretim araçlarının bir
Tarih, beş temel üretim ilişkisi tipi tanır: ilkel komün, azınlığın elinde gerçekten birikmesi olanağının,
kölelik, feodalizm, kapitalizm ve sosyalizmin üretim çoğunluğun azınlığa boyun eğmesi ve insanların
ilişkileri. çoğunluğunun köle haline gelmesi olanağının belirdiği
İlkel komün düzeninde, üretim araçlarının toplumsal görülür. Burada artık toplumun tüm üyelerinin, üretim
mülkiyeti, üretim ilişkilerinin temelini oluşturur. Bu da, sürecinde ortaklaşa ve özgürce çalışması yoktur; burada
öz olarak, bu dönemdeki üretici güçlerin niteliğine uygun egemen olan, aylak efendiler tarafından sömürülen
düşer, onun karşılığıdır. Taş aletler, keza daha sonra orta- kölelerin zorla çalıştırılmasıdır. Onun için, artık üretim
ya çıkan yay ve oklar da insanlara, doğa güçlerine ve av araçlarının da, ürünlerin de, ortak mülkiyeti yoktur. Ortak
hayvanlarına karşı tek başlarına savaşmak olanağını mülkiyetin yerini özel mülkiyet almıştır. Burada köle
vermiyordu. İnsanlar, açlıktan ölmek ya da yırtıcı sahibi, ilk ve mutlak mülk sahibi olarak ortaya
hayvanlara ve komşu kabilelere yem olmak istemedikleri çıkmaktadır.
takdirde, ormandan meyve toplamak için, balık avlamak Zenginler ve yoksullar, sömürenler ve sömürülenler,
için, herhangi bir barınak yapmak için ortaklaşa çalışmak tüm haklara sahip olanlar ve hiçbir hakkı olmayanlar,
zorunda idiler. Ortaklaşa çalışma, üretim araçlarının ve bunlar arasındaki çetin bir sınıf mücadelesi: işte köleliğe
aynı şekilde ürünlerin ortak mülkiyetine yolaçıyordu. Bu dayalı toplum düzeninin tablosu budur.
düzende, aynı zamanda, av hayvanlarına karşı savunma
silahı olarak birkaç üretim aletinin bireysel mülkiyeti Feodal düzende, üretim ilişkilerinin temelini
dışında, henüz, özel mülkiyet kavramı yoktur. Bu oluşturan, feodal beyin üretim araçları üzerindeki
düzende, ne sömürü, ne de sınıflar vardır. mülkiyeti, ve üretici üzerindeki —yani feodal beyin artık
öldüremediği, ama [tasarrufunda bulundurduğu toprağıyla
Köleliğe dayalı toplum düzeninde, köle sahibinin birlikte] satın alabildiği ve satabildiği serf üzerindeki—
üretim araçları üzerindeki ve aynı şekilde çalışanlar sınırlı mülkiyetidir. Feodal mülkiyet ile köylünün ve
—yani bir sürü hayvanı gibi satın alabildiği, satabildiği ve zanatçının üretim araçları üzerindeki ve kişisel emeği
öldürebildiği köleler— üzerindeki mülkiyeti, üretim üzerine kurulu kendi özel ekonomisi üzerindeki bireysel

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 37 J. V. Stalin 38
mülkiyeti birarada bulunur. Bu üretim ilişkileri, esas üzerindeki, kişisel emeğe dayanan özel mülkiyeti de
olarak, üretici güçlerin bu dönemdeki durumuna uygun vardır. Zanaatçı atölyeleri ve manifaktürler, yerlerini,
düşer. Dökmeciliğin ve demir işlemeciliğinin daha makinelerle donatılmış büyük fabrika ve işletmelere
gelişmesi, saban ve dokuma tezgâhı kullanımının bırakmıştır. Köylülerin ilkel aletleri ile işlenmekte olan
yaygınlaşması, tarımın, bahçıvanlığın, bağcılığın, senyör arazileri, yerlerini, tarım bilimine dayanarak
zeytinyağı elde ediminin sürekli gelişmesi; zanaat işletilen ve tarımsal makinelerle donatılmış güçlü
atölyeleri, yanında manifaktürlerin de ortaya çıkması: işte kapitalist işletmelere bırakmıştır.
üretici güçlerin durumunun ayırdedici çizgileri bunlardır.
Yeni üretici güçler, emekçilerden, bilisiz ve
Yeni üretici güçler, emekçinin, üretimde belli bir korkutulmuş serflerden daha kültürlü ve daha kavrayışlı
girişkenliği olmasını, işine ilgi duymasını, yapıtına bir olmalarını ister; onlar makineyi kavrayabilecek ve onu
beğeni katmasını gerektiriyor. Bu yüzden feodal bey, gerektiği gibi kullanabilecek yetenekte olmalıdır. Onun
işine ilgi duymayan ve kesin olarak girişkenlikten yoksun için kapitalistler, feodal bağlarından kurtulmuş,
köleden vazgeçerek, kendi özel işletmesine ve kendi makineleri uygun bir biçimde kullanabilecek kadar
üretim aletlerine sahip olan, ektiği toprak ve kaldırdığı kültürlü ücretli işçilerle iş görmeyi yeğ tutarlar.
mahsul üzerinden feodale aynî olarak ödemekle yükümlü
Ama, üretici güçleri çok büyük ölçülerde geliştirmiş
olduğu vergiyi ödemek için, zorunlu olarak, işe bir miktar
olması yüzünden, kapitalizm, kendisinin de çözemeyeceği
ilgi duyan serfle iş görmeyi yeğ tutuyor.
çelişkilere gömülmüştür. Kapitalizm gitgide daha büyük
Burada, özel mülkiyet evrimini sürdürür. Sömürü miktarlarda meta üreterek, ve bu metaların fiyatını
hemen hemen kölelik düzenindeki kadar katıdır; belli be- düşürerek, rekabeti ağırlaştırır, küçük ve orta özel mülk
lirsiz yumuşamıştır. Sömürenlerle sömürülenler sahibi yığınını yıkıma uğratır, onları proleter durumuna
arasındaki sınıf mücadelesi, feodal düzenin temel düşürür, satın alma güçlerini azaltır; bunun sonucu olarak,
çizgisidir. üretilmiş metaların sürümü olanaksızlaşır. Kapitalizm,
üretimi genişleterek, ve kocaman fabrika ve işletmelerde
Kapitalist toplum düzeninde üretim araçlarının kapi-
milyonlarca işçiyi biraraya toplayarak, üretim sürecine
talist mülkiyeti, üretim ilişkilerinin temelini oluşturur:
toplumsal bir nitelik kazandırır ve bununla da kendi kuyu-
üreticiler, ücretli işçiler mülk değildir artık; kapitalist,
sunu kendisi kazar: çünkü üretimin toplumsal niteliği,
üreticileri, yani ücretli işçileri ne öldürebilir, ne de satabi-
üretim araçlarının toplumsal mülkiyetini gerektirir; oysa
lir, çünkü onlar her türlü kişisel bağımlılıklardan
üretim araçları mülkiyeti, özel, kapitalist, üretim sürecinin
kurtulmuşlardır; ama üretim araçlarından yoksundurlar ve
toplumsal niteliğiyle bağdaşmaz bir mülkiyet olarak kalır.
açlıktan ölmemek için iş güçlerini kapitaliste satmak ve
sömürünün boyunduruğuna katlanmak zorundadırlar. İşte dönem dönem patlak veren aşırı üretim
Üretim araçlarının kapitalist mülkiyeti yanında, ilk bunalımları sırasında kendini gösteren şey, üretici
zamanlarda geniş ölçüde yaygın olan, toprak köleliğinden güçlerin niteliği ile üretim ilişkileri arasındaki bu
kurtulmuş köylü ve zanaatçıların, üretim araçları uzlaştırılamaz zıtlıklardır; kapitalistler, gene kendilerinin

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 39 J. V. Stalin 40
sorumlu oldukları, yığınların yıkıma uğraması yüzünden, Bu yüzdendir ki, burada, üretici güçler hızlı bir tem-
metanın karşılığını ödeyebilecek alıcı bulamayınca, poyla gelişirler, çünkü üretici güçlere uygun olan üretim
zahireyi yakmak, üretilmiş metaları yoketmek, üretimi ilişkileri, bu gelişmeyi alabildiğine özgür kılarlar.
durdurmak, üretici güçleri tahrip etmek zorunda kalırlar
İnsanlık tarihi boyunca insanların üretim ilişkilerinin
ve bir yanda milyonlarca insan, meta eksikliği yüzünden
gelişmesinin tablosu budur.
değil, tersine fazla meta üretildiği için işsizlik ve açlıktan
acı çeker. Üretim ilişkilerindeki gelişmenin, toplumun üretici
güçlerinin ve öncelikle üretim aletlerinin gelişmesine
Bu demektir ki, kapitalist üretim ilişkileri, artık top-
bağımlılığı böyledir ve bu bağımlılık sonucu, üretici güç-
lumun üretici güçlerine uygun düşmüyorlar, ve onlarla
lerdeki değişme ve gelişmeler, eninde sonunda üretim
çözülmez zıtlıklar içine girmiş bulunuyorlar.
ilişkilerinde de değişikliklere ve gelişmelere yol açar.
Bu demektir ki, kapitalizm, üretim araçlarının bugün-
"İş aletlerinin* kullanımı ve yapımı", der Marx,
kü kapitalist mülkiyeti yerine sosyalist mülkiyeti koyacak
"rüşeym halinde bazı hayvan türlerinde var olmasına
bir devrime gebedir.
rağmen, özellikle insanın iş sürecini karakterize eder ve
Bu demektir ki, sömürenler ile sömürülenler arasında Franklin bundan dolayı insanı..…alet yapan hayvan
en keskin bir sınıf mücadelesi, kapitalist düzenin temel olarak tanımlar. Kemik fosilleri, nesli tükenmiş hayvan
özelliğidir. türlerinin tespit edilmesi için ne kadar önemliyse, günü
geçmiş iş aletlerinin kalıntıları da, toplumun artık yok
Bugün için yalnız SSCB'de gerçekleşmiş bulunan
olmuş iktisadi biçimlerini ortaya çıkarmak için o kadar
sosyalist toplum düzeninde, üretim ilişkilerinin temelini
önemlidir. İktisadi çağları ayırt eden, ne yapıldığı değil,
oluşturan, üretim araçlarının toplumsal mülkiyetidir. Bu-
nasıl yapıldığı ve yapılışlarında hangi aletlerin
rada artık ne sömüren, ne de sömürülen vardır. Ürünler,
kullanıldığıdır. İş aletleri, sadece insan emeğinin ulaştığı
verilen emeğe göre ve "Çalışmayan yemez" ilkesi gözö-
gelişme seviyesinin bir ölçütü değil, aynı zamanda hangi
nünde tutularak üleştirilir. Üretim süreci içinde insanlar
toplumsal koşullar içinde çalışıldığının da göstergesidir."
arasındaki ilişkiler, sömürüden kurtulmuş çalışanların
(Karl Marx, "Kapital" cilt I, Moskova-Leningrad 1932,
kardeşçe birliği ve sosyalist yardımlaşma ilişkileridir.
s. 187-188.)
Üretim ilişkileri, üretici güçlerin durumuna tamamıyla
uygundur, çünkü üretim sürecinin toplumsal niteliği, o Ve yine:
üretim araçlarının toplumsal mülkiyeti ile desteklenmiştir.
— "Sosyal ilişkiler, üretici güçlere sıkı sıkıya bağlıdır.
SSCB'de, sosyalist mülkiyetin, dönem dönem gelen İnsanlar yeni üretici güçler elde ettikçe, üretim tarzını da
aşırı üretim bunalımlarından ve ona bağlı her türlü değiştirirler; ve üretim tarzını, geçimlerini kazanma
saçmalıklardan habersiz olmasını sağlayan da bu tarzını değiştirmekle, tüm toplumsal ilişkilerini de
uygunluktur. değiştirirler. El tezgâhı, feodal ağalı bir toplumu, buhar
* "İş aletleri"nden Marx, esas olarak üretim aletlerini anlar. —Red. tezgâhı ise sanayi kapitalisti bulunan bir toplumu verir."

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 41 J. V. Stalin 42
(Karl Marx, "Felsefenin Sefaleti", Moskova 1939, s. 71.) yaratılmış olan üretici güçleri ve üretim ilişkilerini hazır
bulur, bu nedenle, maddi değer üretebilmek için, ilk başta,
— "Üretici güçlerin büyümesi, toplumsal ilişkilerin
üretim alanında hazır bulduğu herşeyi devralmak ve
yıkılması, fikirlerin oluşumu sürekli hareketinin ta
kendini bu üretici güçlere ve üretim ilişkilerine uydurmak
ortasında yaşıyoruz; hareketsiz olan sadece, hareket
zorunda kalır.
soyutlamasıdır." (Aynı yerde, s. 93.)
İkincisi, insanlar şu ya da bu üretim aletini, üretici
"Komünist Partisi Manifestosu"nda formüle edildiği
güçlerin şu ya da bu unsurunu iyileştirirken, bu
haliyle tarihi materyalizmi karakterize ederken Engels
iyileştirmelerin hangi toplumsal sonuçlara yolaçacağının
şöyle der:
bilincinde değillerdir, bunu anlamazlar ve durup
"iktisadi üretim ve ondan zorunlu olarak çıkan, her ta- düşünmezler, sadece günlük çıkarlarını, işi hafifletmeyi
rihi çağın toplumsal yapısı, bu çağın siyasi ve düşünsel ve kendisi için dolaysız, elle tutulur birtakım yararlar
tarihinin temelini teşkil eder; dolayısıyla (toprak üzerin- sağlamayı düşünürler.
deki ilkel komünal mülkiyetin çözülmesinden bu yana)
İlkel komünal toplumun bazı üyeleri yavaş yavaş ve
tüm tarih, sınıf mücadelelerinin, toplumsal evrimin
el yordamıyla taş alet kullanımından demir alet
değişik aşamalarındaki sömürenle sömürülen, ezenle ezi-
kullanımına geçtikleri zaman, elbetteki bu yeniliğin hangi
len sınıflar arasındaki mücadelelerin tarihidir; ama bu
toplumsal sonuçlara yolaçacağını bilmiyorlardı ve bunu
mücadele şimdi öyle bir aşamaya erişmiştir ki, ezilen ve
durup düşünmemişlerdi; madeni aletlere geçişin üretimde
sömürülen sınıf (proletarya), aynı zamanda tüm toplumu
bir devrim anlamına geldiğini, sonunda kölelik sistemine
sömürü, baskı ve sınıf mücadelesinden ebediyen
yol açacağını anlamamışlardı, bunun bilincinde
kurtarmadıkça, kendini ezen ve sömüren sınıftan
değillerdi — sadece işi hafifletmek ve en yakın, elle
(burjuvazi) kurtaramaz..." (Engels, "Manifesto"nun 1883
tutulur yarar sağlamak istiyorlardı, bilinçli faaliyetleri,
Almanca baskısına önsöz.)
günlük kişisel çıkarların dar çerçevesiyle sınırlıydı.
d) Üretimin üçüncü özelliği, yeni üretici güçlerin ve
Feodal sistem döneminde Avrupa'nın genç burjuvazi-
onlara tekabül eden üretim ilişkilerinin, eski toplum
si, küçük lonca atölyelerinin yanında büyük manifaktür
düzeninden kopuk bir şekilde, eski düzenin yok
işletmeleri de inşa etmeye başlayıp, böylelikle toplumun
olmasından sonra değil, eski düzenin bağrında; insanların
üretici güçlerini ilerlettiğinde, elbette bu yeniliğin hangi
kasıtlı ve bilinçli faaliyeti sonucu olarak değil,
toplumsal sonuçlara yol açacağını bilmiyordu ve bunları
kendiliğinden, bilinçsizce ve insan iradesinden bağımsız
durup düşünmemişti: bu "küçük" yeniliğin toplumsal güç-
olarak ortaya çıkmasıdır. Kendiliğinden ve insan
lerin yeniden gruplaşmasına yol açacağının, bunun da
iradesinden bağımsız oluşunun iki nedeni vardır:
hem lütuflarına o kadar değer verdikleri kralların
Birincisi, insanların şu ya da bu üretim tarzını seç- iktidarına karşı, hem de önde gelen temsilcilerinin,
mede özgür olmamalarıdır, çünkü yaşama giren her yeni saflarına girmeye o kadar heves ettiği soyluluğa karşı bir
kuşak, kendinden önceki kuşakların emeği sonucu devrimle son bulacağının bilincinde değildi, bunu

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 43 J. V. Stalin 44
anlamıyordu — o sadece, meta üretiminin maliyetini gelmez. Tam tersine, böyle bir geçiş, genellikle, eski
düşürmek, Asya ve yeni keşfedilmiş Amerika pazarlarına üretim ilişkilerinin devrimci tarzda yıkılması ve yeni
mümkün olduğunca çok mal sürmek ve mümkün üretim ilişkilerinin kurulup sağlamlaştırılması yoluyla
olduğunca çok kâr etmekti: onun bilinçli faaliyeti bu olur. Belli bir noktaya kadar üretici güçlerin gelişmesi ve
günlük pratiğin dar çerçevesiyle kısıtlıydı. üretim ilişkileri alanındaki değişiklikler, kendiliğinden bir
süreç olarak, insan iradesinden bağımsız ilerler. Fakat bu
Rus kapitalistleri, yabancı kapitalistlerle elele Rus-
sadece belli bir ana kadar, yeni ortaya çıkmış ve
ya'ya geniş çapta modern mekanize büyük sanayii getirir-
gelişmekte olan üretici güçlerin gerekli olgunluğa ulaştığı
ken —Çarlığı dokunmadan bırakmışlar ve köylüleri
ana kadar böyledir. Yeni üretici güçler olgunlaştıktan
çiftlik sahiplerinin yağmasına teslim etmişlerdi—, üretici
sonra, eski üretim ilişkileri ve bu ilişkilerin taşıyıcıları,
güçlerin bu önemli gelişmesinin hangi toplumsal sonuçla-
hakim sınıflar, ancak yeni sınıfların bilinçli faaliyetiyle,
ra yol açacağını bilmiyorlardı ve bunları durup
bu sınıfların şiddet eylemleriyle, devrimle ortadan
düşünmemişlerdi: toplumun üretici güçlerindeki bu büyük
kaldırılabilecek olan "aşılamaz" engel haline gelirler.
artışın toplumsal güçlerin yeniden gruplaşmasına yol
Burada, eski üretim ilişkilerini şiddet yoluyla yıkma
açacağını, bu yeni gruplaşmanın, proletaryaya köylülüğü
misyonuna sahip yeni toplumsal fikirlerin, yeni politik
kendi mücadelesinin saflarına katma ve muzaffer sosya-
kurumların,yeni siyasi iktidarın muazzam rolü gayet
list devrimi yapma imkanı vereceğinin bilincinde
berrak ortaya çıkmaktadır. Yeni üretici güçlerle eski
değillerdi ve bunu anlamıyorlardı —onlar sadece, sanayi
üretim ilişkilerinin çatışması temeli üzerinde, toplumun
üretimini son noktasına kadar genişletmek, dev iç pazarı
yeni iktisadi ihtiyaçları temeli üzerinde yeni toplumsal
ele geçirmek, tekelciler haline gelmek ve milli ekonomi-
fikirler ortaya çıkar, bu yeni fikirler, kitleleri örgütler ve
den mümkün olduğunca çok kâr sızdırmak istiyorlardı; bi-
seferber eder, kitleler yeni bir siyasi ordu içinde
linçli faaliyetleri, dar pratik güncel çıkarların ötesine geç-
birbirleriyle kaynaşır, yeni bir devrimci iktidar yaratır ve
miyordu.
bu iktidarı, üretim ilişkileri alanında eski düzeni
Buna uygun olarak Marx şöyle der: yoketmek ve yeni düzeni kurup sağlamlaştırmak için
"Yaşamlarının toplumsal üretiminde (yani insanların kullanırlar. Gelişimin kendiliğinden süreci, yerini,
yaşaması için gerekli maddi değerlerin üretiminde insanların bilinçli faaliyetine bırakır, barışçıl gelişme,
—Red.) insanlar, aralarında belirli, zorunlu, kendi yerini, şiddetli altüst oluşa, evrim, devrime bırakır.
iradelerinden bağımsız ilişkilere, onların maddi üretici Proletarya, der Marx, "burjuvaziye karşı mücadele
güçlerinin belirli bir gelişme aşamasına tekabül eden üre-
içinde zorunlu olarak sınıf olarak birleşir", "devrim yo-
tim ilişkilerine girerler." (Karl Marx, Seçme Yazılar, cilt
luyla kendini hakim sınıf kılar" ve "hakim sınıf olarak"
I, s. 359.)
şiddet yoluyla "eski üretim ilişkilerini kaldırır." ("Komü-
Fakat bu, üretim ilişkilerindeki değişikliklerin ve eski nist Partisi Manifestosu", Moskova 1945, s. 38.)
üretim ilişkilerinden yenilerine geçişin pürüzsüz,
çatışmasız, karışıklıklar olmadan olacağı anlamına Ve yine:

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
Diyalektik ve Tarihi Materyalizm 45 J. V. Stalin 46
— "Proletarya, siyasi egemenliğini, burjuvazinin elin- bilim kesinliğiyle saptanabilir altüst oluşla, hukuki,
den adım adım tüm sermayeyi almak, bütün üretim alet- siyasi, dinî, sanatsal ya da felsefi biçimleri, kısaca,
lerini devletin elinde, yani hakim sınıf olarak örgütlenmiş insanların bu çatışmanın bilincine vardıkları ve kesin so-
proletaryanın elinde merkezileştirmek ve üretici güçleri nuç alıncaya kadar kavgasını verdikleri ideolojik biçimle-
en hızlı şekilde artırmak için kullanacaktır." (Aynı yerde, ri ayırt etmek gerekir. Nasıl ki, bir kimse hakkında,
s. 37.) kendisi için taşıdığı fikre dayanılarak bir hüküm
verilemezse, böyle bir altüst oluş çağı hakkında da, onun
— "fiiddet, yeni bir topluma gebe her eski toplumun
kendi bilinciyle hüküm verilemez, tam tersine, bu bilinç,
ebesidir." (Karl Marx, "Kapital", cilt I, s. 791.)
maddi yaşamın çelişkileriyle, toplumsal üretici güçler ile
İşte Marx'ın 1859'da, ünlü kitabı "Politik Ekonominin üretim ilişkileri arasındaki mevcut çatışmayla açıklanmak
Eleştirisine Katkı"nın tarihi "Önsöz"ünde verdiği, tarihi gerekir. Bir toplumsal formasyon, kendisinin onlar için
materyalizmin özünün dahiyane formülasyonu: yeterince geniş olduğu bütün üretici güçler gelişmeden
asla batmaz, ve yeni ve daha yüksek üretim ilişkileri,
"Yaşamlarının toplumsal üretiminde insanlar,
bunların maddi varlık koşulları bizzat eski toplumun
aralarında belirli, zorunlu, kendi iradelerinden bağımsız
bağrında yumurtasından çıkmadan [olgunlaşmadan
ilişkilere, onların maddi üretici güçlerinin belirli bir
—ÇN], asla [eskilerinin —ÇN] yerine geçmezler. Onun
gelişme aşamasına tekabül eden üretim ilişkilerine
içindir ki, insanlık kendi önüne, ancak çözebileceği
girerler. Bu üretim ilişkilerinin tümü, toplumun
görevleri koyar, çünkü yakından bakıldığında her zaman
ekonomik yapısını, bir hukuki ve siyasi üstyapının
görülecektir ki, görevin kendisi, ancak çözümünün
üzerinde yükseldiği, ve belirli toplumsal bilinç
maddi koşullarının mevcut olduğu ya da en azından
biçimlerinin ona tekabül ettiği somut temeli teşkil eder.
oluşma sürecinde olduğu yerde ortaya çıkar." (Karl
Maddi yaşamın üretim tarzı, toplumsal, siyasi ve bir
Marx, Seçme Yazılar, cilt I, s. 359-360.)
bütün olarak zihinsel yaşam sürecini koşullandırır.
İnsanların varlığını belirleyen şey bilinçleri değil, tam İşte toplum yaşamına, toplum tarihine uygulanışı
tersine, onların bilincini belirleyen, toplumsal içinde alındığında Marksist materyalizm budur.
varlıklarıdır. Gelişmelerinin belirli bir aşamasında, toplu-
mun maddi üretici güçleri, o zamana kadar içinde hareket İşte diyalektik materyalizmin ve tarihi materyalizmin
ettikleri mevcut üretim ilişkileriyle ya da bunların hukuki temel özellikleri bunlardır.
ifadesinden başka bir şey olmayan mülkiyet ilişkileriyle
çelişkiye düşerler. Bu ilişkiler, üretici güçlerin gelişme
biçimleri olmaktan çıkıp, onların zincirine dönüşürler. O
zaman bir sosyal devrim çağı başlar. Ekonomik temelin
değişmesiyle birlikte koskoca üstyapı yavaş veya hızlı bir
şekilde altüst olur. Bu gibi altüst oluşların incelenmesin-
de, daima, ekonomik üretim koşullarındaki maddi, doğal

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH
YAYINEVİMİZDE ÇIKAN KİTAPLAR • TARİH ÇARPITICILARI SSCB Enf. Bürosu-Stalin
• PARTİ KONGRE RAPORLARI Malenkov-Kruşçev
• ÖRGÜTLENME ÜZERİNE Lenin—Stalin 3. Baskı
LENİNİZM DİZİSİ • KADIN VE SOSYALİZM A. Bebel (Tam Metin)
• LENİNİZM NEDİR? 1. Defter • KADIN SORUNU ÜZER. MELS-Komintern ve C.Zetkin 3. Baskı
• PROLETER DEVRİMİN TEORİSİ 2. Defter • KADIN SORUNU ÜZE. SEÇ. YAZ.ILAR C. Zetkin 2. Baskı
• PROLETARYA DİKTATÖRLÜ⁄Ü 3. Defter • POLEMİK (1963) (Dokuz Yorum)
• SOSYALİST İNfiANIN ZAFERİ U⁄RUNA MÜCADELE 4. Defter • PROLETARYA DİK. TARİHSEL DENEYİMLERİ
• TARIM VE KÖYLÜ SORUNU 5. Defter • FRANSIZ DEVRİMİNİN KISA TARİHİ A. Soboul
• ULUSAL SORUN VE SÖMÜRGE SORUNU 6. Defter • ANTİ-SEMİTİZM ve YAHUDİ SORUNU İ. Rennap
• PROLETER DEV. STRATEJİSİ VE TAKTİ⁄İ 7. Defter • YAHUDİLİ⁄İN ÇÖKÜfiÜ Otto Heller
• LENİN'DEN ANILAR N. Krupskaya (3 Kitap Birarada)
• BİRÇOK HAYAT YAfiADIM A. Kollontai (Otobiyografi)
• ESERLER Stalin Cilt:1 1901—1907 • SELAM YAfiAM ATEfiİ Nikolai Ostrovski
• ESERLER Stalin Cilt:2 1907—1913 • ÇİN HALKININ SAVAfiI Agnes Smedley
• ESERLER Stalin Cilt:3 1917 • TOPRA⁄IN KIZI Agnes Smedley
• ESERLER Stalin Cilt:4 1917—1920 • DEVRİM YILLARI -1905- S. Mstislavski (Tarihi Roman)
• ESERLER Stalin Cilt:5 1921—1923 • ÜYE MİSİN? … ÜYE MİYDİN? H. Keil
• ESERLER Stalin Cilt:6 1924 • ÖZGÜRLÜK P. Wahlöö (Roman)
• BRECHT'İN LAİ-TU'SU R. Berlau (Der. H. Bunge) (Biyografi)
• ESERLER Stalin Cilt:7 1925 • KILLARI YOLUNMUfi MAYMUN Güney Dal (Roman)
• ESERLER Stalin Cilt:8 Ocak—Kasım 1926
• ESERLER Stalin Cilt:9 Ara.1926-Temmuz 1927
• ESERLER Stalin Cilt: 10 Ağus.- Aralık 1927
• ESERLER Stalin Cilt: 11 1928 - Mart 1929
• ESERLER Stalin Cilt: 12 Nis. 1929 - Haz. 1930
• ESERLER Stalin Cilt: 15 [SBKP(B) TARİHİ] 1938
• DİYALEKTİK VE TARİHİ MATERYALİZM J. V. Stalin
• SBKP(B)'DEKİ SA⁄ SAPMA ÜZERİNE J. V. Stalin

• MATERYALİZM VE AMPRİOKRİTİSİZM I Lenin


• MATERYALİZM VE AMPRİOKRİTİSİZM II Lenin
• POLİTİK EKONOMİ Ders Kitabı Cilt:I (1955)
• SENDİKALAR ÜZERİNE I MUHAREBE OLARAK GREV Losovsky
• SENDİKALAR ÜZERİNE II MARX VE SENDİKALAR Losovsky

Printed with RagTime 6 (Demo)


© 2006 RagTime GmbH

You might also like