Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 10

İtalyan sinoloji çalışma tarihi( 19.

yüzyıldan önce

I.giriş
‘ ‘İtalyan’ın sinoloji araştırması, Avrupa’da en eski aynı zamanda en genç.’’
İtalyan sinoloji tarihinin uzun olduğunu kanıtlamak için iki İtalyan Cizvitlere geri
izlememiz gerekir. (Matteo Ricci, 1552-1610) ve (Martino Martini, 1614-1661).
İtalyan sinoloji araştırma kurumlarının kurulması uzun süredir devam eden bir
süreçtir. 1973 yılında, Fr. Matteo Ripa (1682-1746) Napoli’de Çin koleji kurmuş,
bu da İtalyan’ın en eski sinoloji araştırma merkezi olmuştur. Sonra Kraliyet Asya
Enstitüsü (1868-1888) olarak değiştirildi. En son Napoli Oryantal Kraliyet Koleji
olarak değiştirildi. İtalyan üniversitelerde ilk Çince konferans 19. Yüzyılın
sonlarında Uzak Doğu Edebiyatı ve din alanında uzmanlaşan Antelmo Severini
tarafından Floransa’da (Kraliyet ileri Araştırmalar Enstitüsü) ancak verildi. Bu
nedenle Avrupa’daki diğer ülkelere göre geç başladı diyebiliriz. 19. yüzyılda,
Belçika ve Hollanda’da sinoloji çalışmaları artmış; 19.yüzyılın sonları,
Almanya’daki birkaç üniversitede aynı durum görülmüştür. Ancak İtalyan
sinoloji araştırması İkinci Dünya Savaşının birkaç sene sonra gerçek anlamda
tekrar başladı ve yaygınlaştı. Uzun yıllardır batıda Çin ve Çin kültürü ile ilgili
kapsamlı disiplinler arası araştırmalar sinoloji olarak adlandırılır. Herkesin farklı
görüşü olmasına rağmen şimdiki duruma göre muhtemelen sadece edebiyat
araştırmaları da diyebiliriz. Marco Polo Çinceyi bilmiyor. Bu yüzden biz İtalyan
sinoloji araştırmalarını Marco Polo başladığına kadar geri izleyemiyoruz.
‘‘Marco polo’nun geziler’’ o zamanki en erken olarak Çin kültürü tanımlanmıştır.
Onun kaleminde geniş, zengin, güçlü ve müreffeh bir Çin görüntüsü vardır.
Ancak Çin’in nasıl bu kadar yüksek derece medeniyete ulaşabildiğini fazla
açıklamamıştır. Ondan önceki uzak doğu zamanı iki taraf arasındaki temas
neredeyse göz ardı edilebilir. Orta Çağ’da Marco Polo gibi tüccarlar dışında
Fransisken misyonerleri okyanustan geçerek Çin’e gelmiştir. Ancak dini
çalışmalara takıntılı oldukları için Çin kültürünü yayma konusunda fazla katkıda
bulunmamışlardır.

II.İtalyan sinoloji araştırmanın tarihsel bağlam(16. Yüzyılın

sonlarından 1950 yılı)


Çin’in Avrupa tarafından keşfi, Portekizler’in Guangzhou’ya varması
ve Cizvitler’in Pekin’e varması ile olmuştur. Bu tarihin çoğu misyonerlere
affedilmiştir, özellikle de bu paragrafta anlatılan üç yüz yıllık tarihin başlangıç
ve bitiş noktaları olarak Cizvit din adamları olan Matteo Ricci ve Delixian
kullanılabilir. Misyonerlerin asıl niyeti Çinli insanların inancını değiştirmekti,
misyonerlerin çoğu yalnızca felsefi veya tarihi eserlere odaklanarak, daha edebi
eserleri göz ardı etmişlerdir. Onlar, hükümet veya Avrupa aydınları tarafından
gerekli desteği istemişlerdir. Böylece Uzak Doğuda misyoner hareketlerine
devam edebilmişlerdir. Bu nedenle Batı ile çin arasında birbirini tanımak için
en iyi köprü oldu. Onlar Çin Hükümdarı yani göğün oğluna bağlılıklarını
bildirerek başarılarını kesinleştirdiler. Çin mahkemesinin medeniyeti ve
organizasyonu misyonerleri derinden etkiledi: karmaşık ve etkileyici emperyal
sınav sistemi tarafından seçilen yetkililer, edebi insanlar ve tüm imparatorluk
yüce ve sadece tek imparator tarafından temsil edilirdi. Bununla birlikte, bilgili
Cizvitler aynı zamanda titiz bir şekilde eğitildiler ve papanın liderliğinde hizmet
ettiler ve sarayda hizmet edenler karşısında rekabet etme yeteneklerini
gösterdiler. Bu misyonerler hem hümanist bilimlere hem de bilimsel eğitime
sahiptiler., matematik ve astronomi disiplinlerindeki üstün başarılarının yanında
geometri, coğrafya, su koruma, Batı tarihi ve ahlak bilgisi, ve benzeri konularda
kendilerini göstermişlerdir. Çin'in tarım ülkesi olması nedeniyle Çinliler geometri
gibi bilgiler de daha çok meraklı olmuşlardır. Onların Üstün bilgi birikiminden ve
yeniliğe nasıl ulaşılacağına dair derinlemesine bir anlayıştan dolayı Katolikliğin
yayılmasında yardımcı olmuştur . Bu nedenle, Cizvitlerin Rönesansın
sonundaki önemi iki açıdan söylenebilir r: Bir yandan, bir çok akademik bilgi
Çince'ye çevrilir ve yayınlanır. Özellikle de Avrupa bilim ve teknolojisinde bu
dönüşüm misyonerler sayesinde gerçekleşmiştir. Çin uygarlığının (tarih,
coğrafya, ahlak) materyallerini tercüme etmişler ve Latince yayınlamışlardır.

1.misyoner sinoloji
"Cizvitler'in Konfüçyüs klasiklerini Latince’ye çevirisi", 16. yüzyılın sonlarına
kadar uzanır. Ana kahramanlar, Matteo Ricci ve Michele Ruggieri (1543-
1607)idi. Çince ile Batı coğrafya ve bilimini tanımlamaya ve tanıtmaya
çalışanda Giulio Aleni(1582-1649) olmuştur. Ricci, hayatının neredeyse yarısını,
Pekin'de 28 yıl geçirdi ve öldüğünde yaklaşık iki bin beş yüz inanan vardı. O
zaman içinde Avrupa’da sadece sekiz misyoner olduğunu düşünürsek,
misyonerlerin insanları Tanrı'ya inandırma sayısı konusundaki başarısının
oldukça yüksek olduğu aşikardı. O, gelecek kuşaklar için sorumluluk duymuş
ve Çin’de öğrendiklerini gelecek kuşaklara tanıtmak istemiştir. Etrafında yakın
arkadaşlarının vefat etmesini gördükçe ve kendisi de ölmeden üç sene önce
tarih, felsefe, din, ulusal örgüt ve gümrükler ve alışkanlıklar hakkında bir kitap
yazdı. Bu eserin el yazması uzun yıllar Roma Cizvitleri arşivlerinde saklandı.
Bu kitap, 1613'te Belçikalı Cizvit (Nicholas Trigault) tarafından Latince'ye
çevrildi; çeviride bir farklılık söz konusudur, ancak kitabı insanlara
tanıtmıştır. Bu çeviri 1615 yılında basılmış ve birkaç kez tekrar edilmiştir. İtalyan
versiyonu da 1911-1913 ve 1942-1949 yayınlanmıştır. İngilizce çeviri 1953
yılında bir Latince çeviriye dayanmaktadır. İtalyan dilinin ilk baskısı da Matteo
Ricci'den bir mektup içerse de, fakat bu not fazla değildi, çünkü editörün kendisi
de bir sinolog değildi. İkinci baskı, Delixian tarafından düzenlenmiş, bir çok
yorum eklemiş, ancak yayınlandığında keyfi olarak içeriği değiştirilmiş ve
başlık bile değiştirilmiştir. Matteo Ricci, ‘de amicitia’ (1603) nde Batı felsefesine
de bazı girişler yapmıştır .

Martino Martini 26 yaşındayken Çin'e gitmiştir. 1643'te Şanghay'dan


geçerken eski arkadaşı Francesco Brancati ile Çin klasiklerini okumaya
başlamışlardır. O zaman, Ming Hanedanlığı yönetimi tehlike altında
bulunuyordu. Qing Ordusu, 1644'te Nanjing'i ele geçirmiş ve 1645'te tekrar
Hangzhou'yu işgal etmişti. 1651 yılında, bir buçuk yıl süren bir yolculuk için
yanına bir Çinli çocuk (sekreter, hizmetçi, sözlük) almıştı. Onun yardımı ile,
gemide taşınan birçok Çince belgeleri okuyabilmiş ve yazmaya başlamıştı.
1653 yılının sonunda, Martino Martini Norveç'te karaya çıkmış ve 1654'te
Almanya üzerinden Hollanda'ya gelmişti. Çin hakkında bilgi edinmek isteyen bir
grup bilgin ona coşkuyla katıldı. Bu bilginlerin gereksinimlerini karşılamak için,
Batı'daki ilk "Çince dilbilgisi kitabı olan "(grammatica sinica)’yı derlemişti. (Çince
karakterleri basamaması nedeniyle yayınlanmadı) Bu, Kuzey Avrupa'daki
sinoloji çalışmalarında önemli bir dönüm noktasıdır. 1654'te, Anvers'te “De
Bello Tartarico”yu yayınladı ve bu Mançu Çin arasındaki çatışma konusunda
yazılan “gazete” ye benzeyen ilk eser oldu. Aynı yıl Amsterdam'da kesin
kartografi kullanarak“Yeni Çin Atlası(Novus Atalas Sinensis)’nı yayınlamıştır. Bu
kitap Çin (ve Japonya) coğrafyası hakkında ilk kitaptır ve tüm illerin on beş
haritasını, yerel koşulları, illerin kayıtlarını, Gong durumu ve diğer bilgiler
içermiştir. Başka bir çalışma ise Livia’nın Roma Tarihi eseri model alınarak
yazılan, Çin’in İsa’nın doğuşundan önceki tarihlerini anlatan Antik Çin Tarihi
"(Sinensis Historiae Decas Prima) adlı eserdir. 1655'te Katolik dini
mahkemesinde Çin töreni hakkında bir konuşma yapmış ve Roma'dan yardım
istemiştir.

Çin'de öğretmeye devam etmek ve Çin'deki geleceğin din adamlarını


eğitmek için dini okul açmıştır. Martino Martini’nin "Dostluk Arayışı" (De Amicizia)
başlıklı bir kitabı da vardır. Çok sayıda Latin ve Yunanca metinleri alıntılamıştır.
Batı klasik edebiyatının seçilmiş edebiyat eserleri ile Cicero, Seneca ve
Plato'nun tartıştığı temaları yaygın bir şekilde tanıttı. Daha sonra, 1662 yılında
Prospero İntorcetta (1625-1696) "University" ve "Confucius'un Analistleri" nin
bir bölümünü, Jiangxi Eyaleti Jianchang'daki bir başka dernekle yeniden
yayınladı. 1667'de, Guangzhou'da ve 1669'da Hindistan’da "Golden Mean" ı
yayınlamıştır. Son olarak Prospero İntorcetta (ve diğer üç Cizvit) 1687 yılında
Paris'te "Çinli filozof Konfüçyüs" ü yayınladılar ve Konfüçyüs'ün öğretilerini
Avrupalı okurlara tanıttılar ve "Konfüçyüsün Analistleri" ni tam çeviriyle tercüme
ettiler. Ayrıca eser Konfüçyüs'ün biyografisini ve Çin klasik edebiyatı ile ilgili bir
makaleyi de içermişti.. İtalya’nın Batı sinolojisi çalışmasına yaptığı başka katkı
da, 1694 ve 1699’da sırasıyla Nanjing’te Fransisken Basilio Brolloda
Gemona(1648-1704)’nın yayınladığı ilk Çince-Latince sözlüğünü derlemesidir.
Ancak, yayın ücreti o kadar yüksekti ki, el yazmaları şeklinde dolaşıyordu,
Fransız hükümetinin bir sözlük çıkarmaya karar vermesi 1808 yılında olmuştur.
Bundan sonra bir zamanlar Guangzhou'da Fransız konsolos olarak görev
yapan C.İ Joseph de Guignes (1789-1845) kendi adıyla oldukça eşsiz bir kitap
yayınlamıştı. Bununla birlikte basım çoğunlukla Basilio Brolloda Gemona 'nın
Vatikan Kütüphanesi'ndeki el yazmasına dayanmaktadır. Eserin intihal olduğu
Abel Remusat ve J klaproth tarafından keşfedildi.

Başka bir tam sözlük de Angelo Zottoli(1826-1902) tarafından planlandı,


ancak bunun için hiçbir zaman ödeme yapılmadı. Giuseppe Bertuccioli(1923-
2001)“ H.Cordier 'e göre, sözlük hala 1977'de basım aşamasındaydı, ama
Giovanni Vacca ise sözlüğün dört el yazmasına bölünmüş toplam 12 kitaba
sahip olduğunu yazmıştır. 1913'te Şanghay daki Cizvit Xujiahui Kütüphanesi
binasında saklandı. Umarm el yazmaları kaybolmadı. Giuseppe Bertuccioli,
sözlüğün, 1878 ve 1882 yılları arasında beş yıl önce yayınlanan "Çin Edebiyatı
Seçilmiş Eserlerini" tamamladığını da belirtmişti. Bu sözlük, 1950'den önce batı
dillerinde en geniş klasik Çin edebiyatı koleksiyonuydu. Ancak, Latince
versiyonu çok değerli değildi, bu yüzden Şangay'daki Cizvitler sadece
Fransızca olarak ilk cildi yayınladı.

2 . Seküler sinoloji
İtalyan sinolojisindeki Giuseppe Bertuccioli ın yeniden inşasında,
Cizvitler tarafından 17. yüzyılda elde edilen başarıdan Delixi (1920'lerin en
büyük sinologlarından biri olan ve ayrıca Giuseppe Bertuccioli 'ın öğretmeni)
'a kadar ve AngeloZottoli 'nin sözlüğü ile ‘Çin Edebiyatından Seçilmiş
Eserler’ dışında, bu ilerleme boş olarak tanımlanabilir. En azından
Giuseppe Bertuccioli misyoner sinoloji ve seküler sinoloji ayrımını yapmıştır.
Misyoner sinolojinin durumunun böyle olmasının sebebi, İtalya'daki politik
durumun istisnai olması ve 1870'e kadar birliğin tamamlanamaması olabilir.
İtalya’nın Uzak Doğu’ya olan ilgisi çok geç gelişti.

İtalya'daki bu durgunluk döneminde, Paris'teki Fransız Akademisi, 11


Aralık 1814'te "Çin-Mançu dili ve edebiyatı" konulu konferans Abel
Remusat (1788-1832)tarafından verildi ve sonradan öğrencisi Stanislas
julien (1797-1873) tarafından devam etirildi, bu nedenle Avrupa'da modern
Sinoloji çalışması Fransa'da ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu seküler akademi
sinolojisi, benzersiz bir özelliğe sahip gibi görünmüştür: Bir kaç kişi dışında
çoğu insanın konuşulan Çince’ye hakim olması zordur: İlk bahsedilen
“misyoner sinoloji, konuşabilme kabiliyetiyle gurur duymaktadır, çünkü onlar,
uluslararası bir kurum olan kilisede vaaz verdikleri için uzun süre Çin’de
kalabiliyorlardı ve bu yüzden Çin hakkında ilk bilgi sahipleri olmuşlardır.
Stanislas Julien’nin öğrencileri arasında Alfonso Andreozzi (1821-1894)ve
Antelmo Severini (1828-1909) adında iki İtalyan vardır. Onlar, hocasını
takip ederek Çin yöresel edebiyatını araştırmaya başlamıştır. Bu konu daha
önce misyoner öğrenciler tarafından ele alınmamıştı. Shui Hu Zhuan’ın ilk
Batı dilindeki çevirisi Alfonso Andreozzi ‘nin eseriydi. Saygın ve yetkili
olan ArthurWaley onu çok övmüştü. Alfonso Andreozzi sinoloji
araştırmalarında başarı göstermesine rağmen Floransa Kraliyet Yüksek
Enstitüsünün ilk Uzak Doğu konferansı Antelmo Severini tarafından verildi.
O, çoğunlukla Japon edebiyatını tercüme etmiştir. Ölümünün ardından
halefi Carlo Puini(1821-1924) idi. İkisi arasındaki fark Carlo Puini’nin Çin
edebiyatındaki eserlerin çevrisini yapması ya da Çin antik siyasal ve yargı
sistemlerinin tanıtımında oldukça üretken olmasıdır. 1872de yayınlanan
Novelle Cinesi Tolte Del Long-Tu-Kong-Ngan ve Li Ji’nin 23,24,25
parçasını içermiştir.

1866'da İtalyan hükümeti Çin ile diplomatik ilişkileri yeniden kurmuş ve


ticaret anlaşması imzalamak için Magenta kruvazörünü komuta etmek için
Vittorio Alminjon'u gönderdi. Anlaşmada, her iki taraf da "yi da li " adıyla bir
anlaşmaya varmıştı. İlk hecede " 夷 " kelimesinin kullanımı (çoğunlukla
barbarca), fikir “意” daha sonra adalet“义” ile değiştirilmiş. O zamanlar, Qing
Hanedanlığı, Çin'in yabancı güçlere hizmet etmesine izin vermemiştir. Fransa
ve İngiltere'den birkaç yıllığına tercümanlarını ödünç aldıktan sonra bu
durumdan rahatsız olunması üzerine Şanghay'da bir staj tercümanı kuruldu.
Lodovico Nocentini (1849-1910) Çin'de “stajyer tercüman” olarak yaşama
fırsatı olan ilk İtalyan profesördü. 1883'te Şangay Konsolosluğuna gönderildi ve
beş yıl sonra İtalya'ya geri döndü.

Roma Üniversitesi'nde Çinli bir Profesör olarak görev yapmaya devam


etmiştir. Lodovico Nocentini (1849-1910)’nin bir öğrencisi olan Guido Amedeo
Vitale di Pontagio(1872-1918), Pekin Halk Elçiliği'nde yerini aldı. Onun Çince
telaffuzu neredeyse mükemmeldir. Büyükelçi Daniele Var’ın kitabında yazdığı
gibi dilbilim alanındaki yeteneklerinden dolayı onu İmparatoriçe Dow Cixi de
çok takdir etmiş, Çinliler de onu övmüştür. 1917'de dil reformu başladı. Hu Shi
ve diğer reformcular Vidale tarafından yayınlanan Chinese Folklore-Pekinese
Rhymes (1896) ve A First Reading Book for Students of Colloquial Chineses –
Chinese Merry Tales (1901)iki kitaptan ilham aldı.

Buna ek olarak Çin'de Çin Konsolosluğu görevlileri olup Napoli Oryantal


Koleji’nden mezun olan Eugenio Felice Maria Zanoni Volpicelli (1856-1936) ve
Giuseppe Ros (1883-1948)vardı. Eugenio Felice Maria Zanoni Volpicelli
1899'da Hong Kong Başkonsolosluğu'ndan yararlanmış ve Sinoloji
çalışmalarında çok sayıda makale ve kitap yayınlamıştır. Cesare Beccaria’nin
“Suçlar ve Cezalar(Dei Delitti e Delle Pene) başlıklı üçüncü bölümü, Çince’ye
tercüme etmiş ve kendi cebindan para harcayarak yayınlamıştır: O, Çin’deki
mahkemelerde işkencenin ortadan kalkacağına inanmıştır. Giuseppe Ros
1921'den 1924'e kadar Hankou'nun konsolosuydu ve 1936'dan itibaren
Guangzhou'ya transfer edildi. Kitabı çok seviyordu ve hayatında iki tane kitabı
fazla olan iyi kütüphanesi var: Birincisi Pekin Büyükşehir Kütüphanesi
tarafından satın alınmış, ikinci kütüphaneye 1943'te Japonlar tarafından el
konulmuştu. Japonya'ya yollanırken, tekne ABD tarafından saldırılmıştı.
Denizaltı çarpmış ve batmıştı.

3. Spesifik bir durum: Çin'deki Napoli Akademisinin rolü ve

Avrupa'da önemi

Çin Akademisi, Avrupa Sinolojisi tarihinde bir öncüdür, Çin dili ve kültürünün
önemli bir göstergesidir ile aynı zamanda Napoli Oryantal Akademisi’nin
öncülüdür. Çin Akademisi, 7 Nisan 1732'de Fr. Matteo Ripa’nın yardımıyla
kurulmuş ve Napoli'de resmi olarak onaylanmış ve genç yatılı öğrencileri
yetiştirmek amacıyla Hristiyan Kutsal Aile Akademisi’ni açmıştır. Okulun önceli,
1715 yılının Haziran ayında Çin'deki okulun kurucusu Fr. Matteo Ripa
kurucusu olmuştur ve okulun amacı Roma’da Çin misyonerlerini yetiştirmekti.
1724 Kasım'da Napoli'ye taşımışlardır.

Fr. Matteo Ripa 'ın ilk düşüncesine göre, kolej aynı zamanda kendi
masrafını kendi karşılayan genç Avrupalılar için bir yerleşim okuludur. Onlar
okulu bitirebilmek ve din alanında iş bulabilmek hem de Çince öğrenebilmek
için okula gelseler de bazı rahipler ve kardinaller sadece Çince öğrenmek için
burada yaşamışlardır. O zamanlar Avrupa'daki eşsiz bir kurum olduğu için,
İngiliz Büyükelçileri George Macartney ve George Leonard Staunton bile Çin'e
bir misyon hazırlarken yardım için Akademi'ye başvurmak zorunda kalmışlardır.
Ayrıca, 18. yüzyılda Avrupa ve Napoli'deki soylu sınıf . Çin dünyası ve Çin
kültürü meraklılardı, bunu o zamanlarda Çin tarzının çok popüler olmasından
anlıyoruz.

Görünüşe göre, Akademi'nin kredisi, Djodin'in ilk Orta Fransızca sözlüğünü


yayınlamak için kalıp ve hareketli tip baskısının sağlanmasını da içeriyor.
Napolyon Ayrıca kolejden yazı tipi sipariş etmişti. Napolyon'un Fransa'daki
yönetiminin on yılı(1806-1815) boyunca, Akademi 1812'den beri Direzione
Generale Dell Istruzione pubblica ‘ya bağlıydı. İtalya'nın güneyindeki lise
aşamasına eşdeğerdir. Ayrıca dilbilgisi, retorik, Yunan dili, tarih, coğrafya,
geometri ve felsefe dışında Çince gibi yabancı dil derslerde açılmıştır. Burada
okuyan İtalyan öğrenci sayısı gittikçe artmışttır. Bu, dört yıllık kendi
masraflarını karşılayan bir kurs idi. . 1809 yılında öğrenci sayısı 40'a ulaşmıştır.
Bunlar arasında öğrenciler çoğunlukla soylu ailelerden gelmektedir.

Bu durumda, 1813 önceki Latince ve el yazması formlarından farklı olan


hem İtalyanca yazılan ve hem Çince karakterlerle basılan ilk Çince dilbilgisi
kitabı ortaya çıkmıştır. Kitabın isimi Grammatica Cinese Fatta Per Uso Della
Scuola Speciale İstallata Nel Collegio de’Cinesi İn Napoli olup, yazarı ise
Gennaro Filomeno Maria Terres idi.

İkinci Afyon Savaşı(1856-1860) ve Pekin Konferansı(1860) sona erdikten


sonra, Fransa Çin'de öğretim hakkını elde etti, Bu nedenle Çin Akademisi
Vatikan’a karşı neredeyse işe yaramaz bir durumda idi. Ancak yeni birleşmiş
olan İtalyan Krallığı için misyonerler kültür ve müteakip iş üzerinde önemli bir
etkiye sahiplerdi.

Böylece 1868'den 1888'e kadar 20 yıl içinde Çin Akademisi Royal Asia
Akademisi olarak yeniden adlandırılmıştır. İtalya’nın Doğu’daki etkisini
genişletmek için, yeni Çin Akademisi’ne ek olarak yeni akademi, dini olmayan
yeni bir departmana dönüştü ve neredeyse tamamen misyon dışı öğretmenler
tarafından denetlendi ve iş ile ilgilenen gençlere açıktı. "Oryantal dil" grubu adı
verildi. Yeni kurslar: Moğolca, Rusça, İngilizce ve Çincede veriliyordu. İtalya ve
Çin Krallığı arasındaki diplomatik ilişkilerin iyileşmesinden sonra, Kraliyet Asya
Koleji'nin rolü daha da öneml hale gelmştii .Ayrıca, Guo Dongchen ve Wang
Zuocai gibi birçok mükemmel Çinli rahip ve profesör de katkıda bulunmuştu.

Şunu da konuşmakta fayda vardır. 1885’de Napoli’de Çince öğretim hatta


orta okuldan başlıyordu. Dersler Giuseppe Bertuccioli’nin öğrencisi olan
Edoardo Vitale tarafından verildi. O 1888 yılında ilk İtalyanca ve ilk İtalya’da
yazılan ve yayınlanan Çince dilbilgisi kitabını yayımlamıştır. (Grammatica
cinese con temi, letture e piccolo vocabolario noche tavolo delle 214 chiaryi)
Bu kitabın dışında Çin Hanedan gümrüğünde çalışma hakkı kazananların hepsi
bu okuldan mezun olmuştu. İtalya – Çin diplomatik ilişkilerin ilk zamanlarında
yardımcı olan çevirmenlerin çoğu da bu okuldan eğitim almıştır. Bu nedenle
Napoli’nin tanınmış bir kurumu diyebiliriz.

You might also like