Professional Documents
Culture Documents
Aykut Tanrıkulu - Ademin Hikayesi
Aykut Tanrıkulu - Ademin Hikayesi
"'ESİL
Sanayi. Cad, Bi:ge Sk. No: 2 Yenibosna
34196 Bahçel:evler / İstanbul
Tel: (0212) 551 32 25 www.nesilyayi.nlari.com
Faks: 102121 551 26 59 r,esil@nesilyayinlari.com
"'ESİL - 11\\ıısiL
YAYIN GRUBU lllllll '-ıES!L
brnlalorn
SÜZ ~ &~~~2 l
© Fikir ve Sana~ Eserleri Yasası gere~ince bu eserin yay,n hakkı. anlaşmalı
olarak Nesil Basım Yayın Gıda Tic. ve San. A.Ş.'ye aittir. izınsiz., kı.smerı ya da
tamamen çoğabhp yayınlanamaz.
adem'in hikayesi AYKUT TANRIKULU
~ESİL
AYKUT TANRIKULU
e-mall: doktormat@Jgmail.com
~ @doktormat
f /Aykut Tanrı kulu
İçindekiler
5
tldem'in hiktlyesi
6
~ .. ebedive sermedi olan bir cemalin,
seyirci müştakı ve ayinedar dşıkı,
elbette baki kalıp ebede gidecektir."1
1
Bediüzzaman Said Nurst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 185.
Ônsöz
2
Nls~ süresi, 4:79.
9
tldem'in hiktlyesi
AYKUT TANRIKULU
Antalya, 2015
3
Bkz. Bediüzzaman Said Nunt. Sözler, Söz Basım Yayın, ss. 387~388.
10
Tersinden okuma sanatı
11
tldem'in hiktlyesi
12
tersinden okuma sanatı
15
ddem'in hikdyesi
16
Tesir-i hakiki
I.
17
tldem'in hiktlyesi
II.
4
Bediüzzaman Said Nurst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 392.
18
tesir-i hakiki
19
tldem'in hiktlyesi
20
tesir-i hakiki
Ill.
5
Bkz. Nur süresi, 24:45.
21
tldem'in hiktlyesi
22
tesir-i hakiki
ıv.
23
ddem'in hikdyesi
muazzam ve çok boyutlu bir ekran gibiydi. Adeta, bir 'nur te-
levizyonu'na benziyordu.
Alem'de her an, 'KünClen 'İkra'ya, bir dalgalanma ve titre-
şim sergilenir.
Her an yaratılmanın iki cephesi vardı:
Biri 'Ol' makamı, diğeri 'Oku' makamıydı. 'Kün' emrinin
arka planında 'imam-ı mübin'6 , 'ikra' hitabının yanı başında
'kitab-ı mübin'7 hakikati bulunuyordu.
Kaderden hayata doğru uzanan ve dalga dalga yayılan bir
'öte bağlantı'nın8 izdüşümüydü 'iınam-ı mübin: Mahlftkatın
hayata doğru koşar adım can attığı şiddetli tahrik.in adıydı.
Kader-i İlahi'nin ilim ve program defteriydi. Yapılan yayındı.
Thbir cfilzse, yazılmış olan bütün tıp kitapları 'imam-ı mübin'
farz edilse, poliklinik defterlerinin kayıtları da 'kitab-ı mübin'
olacaktı. Veyahut, bir ilacın prospektüs bilgilerini iınam-ı mü-
bin'e benzetsek, ilacın alımıyla birlikte vücudumuzda gözledi-
ğimiz şahsa özel tesirler de kitab-ı mübin'in imlaları olacaktı.
Hayat ile hastalıklar arasındaki bu müthiş bağlantıların şekil
lendiği ve sebep sonuç ilişkileriyle kurgulandığı yerdi 'kitab-ı
mübin: Genel geçer hükümlerin, şahsa özel hale gelmesiydi.
Kudret-i İlahi'nin muazzam bir irade defteriydi. Diğer bir de-
yişle, yapılan yayının görüntüye dönüşmesiydi. Kudret kale-
minin, içinde bizim de olduğumuz bu !lemi sayfa sayfa yaz-
masının adıydı. Evren, hakikatlere şekil giydirme meydanıydı.
Allah'ın yazar-siler bir tahtasıydı. Sebeplerden sonuçlara doğ
ru gözlediğimiz akışların yoğrulduğu gel-git potasıydı.
6
İmam-1 Mübin: İlim ve emr-i İlahi'nin bir unvanıdır. .Alem-i şahadetten ziyade
.Alem-i gayba bakar. Kader defteridir. (Bediüzzaman Said Nurst, Sözler, "Otuzuncu
Söz, İkinci Maksad, Mukaddime.•)
7
Kitab-1 Mübin: Kudret ve irade-i İlahiye'nin bir unvanıdır. .Alem-i gaybdan ziyade
.Alem-i şahadete ve hazır zamana bakar... Kudret defteridir. (Bediüzzaman Said
Nurst, Sözler, "Otuzuncu Söz, İkinci Maksad, Mukaddime.•)
8
Meleldlt .Alemi: Vasıtasız olarak Yaratıcıya bakan, sebep-sonuç ilişkilerinin olmadığı
ve silsilelerin birbirini doğurmadığı şeffaf Alem. Mani ve engellerin müdahale
edemediği. karışıklık ve perdelenmelerin bulunmadığı llem.
25
ddem'in hikdyesi
26
tesir-i hakiki
V. TESİR-! TAKLİDİ
27
Emir maddeye dönüşünce
1.
28
emir maddeye dönüşünce
il.
III.
9
Estr: Bütün kiinatta bulunan her tarafı kaplamış olan latif cisim. Elektrik, ışık ve ha-
raretin yayılmasına vasıtalık eden madde. Görülmeyen ve varlığı bütün ehl-i ilimce
kabul edilen latif, rakik, elastikiyeti haiz seyyal cisim.
10
Nur stlıesi, 24:35.
11
Bkz. BediiiZ7.anıan Said Nurst, Sözler; Yirmi Dokuzuncu Söz.
12
Bkz. BediiiZ7.anıan Said Nurst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 473.
29
tldem'in hiktlyesi
13
Muhammed Bozdağ. Sonsuzluk Yolculuğu, Nesil Yayınlan. İstanbul 2005, ss. 20-21.
14
Bkz, Bediüzzarn.a.n Said Nursi, Mesnevl'-i Nuriye, Söz Basını Yayın, s, 148,
15
Bkz, Bediüu..aman Said Nursi, Mwıevl'-i Nuriye, Söz Basun Yayın, s. 87.
16
Bkz, Bediüzzaman Said Nursi, Memevf-i Nuriye, Söz Basun Yayın, s. 144,
17
Bkz. Bediüzzaman Said Nursi, Memevf-i Nuriye, Söz Basım Yayın, s. 123.
18
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 844.
19
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxsi, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 528.
30
emir maddeye dönüşünce
Özetle, Allah (c.c.) bir şeyin olmasını istedi mi, ona sadece,
'011' der, o da oluverir."' Zira Allahü Teııla göklerin ve yerin
nurudur.21
ıv.
Allah'ın
yazar-bozar tahtasıdır, madde alemi.
Teşbihte
hata olmasın, cam üfleme ustasının cama şekil
vermesi gibi bir şeydir, emrin maddeye dönüşmesi. Anbean,
yoktan vara doğru bir tasarruf/üfleme gerçekleşir. Daimi bir
tesir ile cam şekil alır. Amorf ve şekilsiz bir pelteye, muhteşem
bir sanat verilir.
20
Bkz. Y3.sin sll.resi, 36:82; bkz. Meryem sılresi, 19:35.
21
Bkz. Nur sOresi, 24:35.
22
!bn .Bbi'd~Dünya. Mekarimu'l~Ahlak, cilt 1, s. 44.
31
tldem'in hiktlyesi
23
Allah'ın varlığını bize bildiren muarriflcr şunlardır:
la Y"ı.ice peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.)
2M Büyült kainat kitabı olan evren..
3m Kutsal kitabınıız olan Kın'Anm 1 Kerim
4M Vicdan
(Bediüzzaman Said Nursİ, Memev:t-i Nuriye, Söz Basım Yayın, s. 318.)
24
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Sözler, Söz Basını Yayın, s. 705.
32
emir maddeye dönüşünce
v
"Sonra duman halinde bulunan semaya yöneldi;
ona (göğe) ve yeryüzüne, 'isteyerek veya istemeyerek gelin' dedi.
İkisi de 'İsteyerek geldik' dediler."""
Hayy-ı Kayyftm olan Allah, daimi bir tesir ile kllinatı hayat
sahibi kılar. Bütün mahlUkatı, varlıklarını devam ettirecek bir
faaliyetin içine sokar. 28
Canlı
olsun olmasın hayat sahnesinde poz veren her mah-
lilk, dar olan mellidan genişe, aşağıda olan makamdan yu-
karıya, zayıf olan vücut mertebelerinden kuvvetli olana doğru
meyleder.
25
Buhari, İman 16.
26
Fussilet stlresi, 41:11,
27
Bediüzza:man Said Nursi, Muhdkemat, Söz Basım Yayın, s. 94.
28
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxs1, lv.fektubat, Yirmi Dördüncü Mektup, "Birinci Makam,
İkinci Remiz:'
29
Bkz. Bediüzzaman Said Nurd, Mektubat, ..On Sekizinci Mektup, Üçüncü Mesele:'
33
tldem'in hiktlyesi
34
Ben ressam alamam
35
tldem'in hiktlyesi
Renknedir?
Ya da neyi ifade eder?
Renklerin dili, yeter mi tfun bunları anlatmaya?
Güneşten cisimlere, oradan da gözümüze çekilen bir fırça
darbesi midirler?
Bilinmez.
Peki, ya güneş yoksa?
Sadece karanlık.
Bir amılııın renk dünyası gibi.
"Yaprak" dedi.
Cevabı gayet rahat ve berraktı.
Sahi, nedir?
37
tldem'in hiktlyesi
I.
39
tldem'in hiktlyesi
II.
Ill.
40
istersen bir tecrübe et de dene
Şimdi bu ne demekti?
Mücadele etmeden insan rızkını nasıl elde edebilirdi?
Nasıl olurdu bu?
Arkadaşı, o bildiği eski arkadaşı gibi konuşmuyordu. Çok
farklı ve bugüne kadar hiç ihtimal vermediği şeylerden bahse-
diyordu. Herhalde kendisiyle dalga geçiyordu. Söylediklerin-
41
tldem'in hiktlyesi
ıv.
v.
Sabah kalktığında, geceden kalma bir artık etkisi taşıyordu
zihni.
Arkadaşının söyledil<lerini uygulamaya karar verdi. Bütiin
giin boyunca evden ~anya çıkmayacak, yerinden bile kıpır-
42
istersen bir tecrübe et de dene
43
tldem'in hiktlyesi
Komşu kadın:
"Evdeler demek" diyerek bir daha zile bastı.
Yine, "öhhö öhhö" diyerek varlığını duyurmak istedi komşu
ya.
Komşu,
"müsait değiller herhalde'' diye düşünerek, "Helva
yapmıştım da" dedi, "kapıya bırakıyorum, afiyet olsun."
vı.
44
istersen bir tecrübe et de dene
45
Hangisi mucize
47
tldem'in hiktlyesi
'Olağanlık'
öyle ilginç bir yanıltmaca ki, 'Bir şeyden etrafı
mızda birçok numune bulundu mu., o değersizdir' dedirtiyor.
'Bir şey her gün, her an tekrar edilebiliyorsa, o kolaydır ve
önemsizdir. Çünkü olağandır' hükmünü verdiriyor.
49
tldem'in hiktlyesi
50
Adem'in hikayesi
SEN KİMSİN?
•• NCE KAPALIYDI.
O Allah (c.c.) bir imkin yarattı, evrenin kapıları aralandı.
Onun adına 'Adem' dedi.
Yapmakla yapmamak arasında serbest bıraktı.
'Kendini bilirsen, gerisi kolay' buyurdu.
O, gizli bir sırdı; bilinmek istedi.
Alemleri dürdü de, gonca bir güle çevirdi.
'Nur-u Muhammed (a.s.m.) koksun..: dedi.
Bildirmek için Kendini, bize kendimizden örnekler verdi.
Kokunun adına önceleri 'Ahmed'30 dedi.
Derken 'Feraklit'31 oldu, meğer 'Rahmeten-li'l-alemin'di. 32
30
Hz. Muhamıned'in (a.s.m.) Tevrat'taki adıdır.
31
Hz. Muhamıned'in (a.s.m.) İncil'deki adıdır.
32
Hz. Muhamıned'in (a.s.m.) Kıır'an-ı Kerim'deki adı.
51
tldem'in hiktlyesi
UNUTTUN MU?
Unuttum mu dedin?
Kendini gözden geçirmen içindir belki, insan olduğundandır.
Unutma; unutmak ezeli bir şifadır.
33
Ademo yokluk, imkinsızlık.
52
tldem'in hiktlyesi
MENFAAT
53
tldem'in hiktlyesi
54
ddem'in hikdyesi
Ey Adem!
Bu dünyaya niye geldin?
'Sen' demeye mi?
'Ben' demeye mi?
'Sen sensin, ben de benim' kurnazlığı yeter mi sanırsın?
Akıl imanın bekçisidir derler, kurtuluşun olabilir, aklını
koru!
55
ddem'in hikdyesi
UTANMIYORSAN YAP!
Ey Adem!
İstediğin bir şeyi yapabilirsin belki ama istediğin sürece ya-
pamazsın. Utanmıyorsan yap da gör!36
Unutma, Allah bir imkan yarattı, adına 'seri dedi.
imkansız işleri bırak da güzel söze özne olmayı dene.37
Kendini tanımaya gayret et, 'seri olmaya çalış yeter.
36
Buhari, Kitabü'l·Enbiya, 7: ıoo.
37
Senai Demirci, Dar Kapıdan Geçmek, Nesil Yayınlan. İstanbul ı996, s. 90.
tldem'in hiktlyesi
Unutulmayasın
diye söylüyorum, sondan başa doğru bak;
'utanmıyorsan dilediğini yap' şimdi.
ENE
38
Bkz. Ahzab sillesi. 33:72.
57
tldem'in hiktlyesi
Her şeyin sonlu olduğu bir vasatta, mutlak sonsuz olan Allah'a
ait varlık bilgisi bu sayede bilinebilmektedir.
Ey Adem!
Zıtlar neden var sanıyorsun? Adem (a.s.) gibi cennetten
kovulmayasın diye. Ön hazırlığını iyi yapasın diye. Farkında
değil misin? Her şey senin için programlanmış durumda. Ge-
lişimini tamamlayabilmen için. Rabbin sırlarına vakıf olabil-
men için. Elmayı değil de elması seçseydin kurgu böyle mi
olurdu? Hayatın merkezinde niye rızk var sanıyorsun?
Ey Adem!
Kestiğin kurbanın derisini ne zaman yüzeceksin? Artık ka-
rar ver; bu dünyayı Allah için terk etmek kolaydır, zor olan
O'nun (c.c.) adına yaşayabilmektir. 39
Ey Adem!
Yapmakla yapmamak arasında serbest bırakıldın. Özgürlü-
ğün karşılığı bu mudur? Makamın, rubun kadar yüce kılın
mıştır. Hakkım ver sana verilenlerin. Padişah-ı Zişanın veziri
ol, değilse ıılemin rezili olacaksın unutma!
KELAM VE KALEM
58
ddem'in hikdyesi
Öyleyse ey Adem!
Konuş ve iste... Duyguların dile gelsin ki 'sen' olduğun or-
taya çıksın. Korkma, her türlü donanıma sahipsin. Her bir
varlıkla onların kabiliyetine göre ayrı ayrı ve tek tek kelam edi-
liyor. İhtiyaçlarına bizzat cevap veriliyor. Çünkü kelam, müte-
kellime bakıyor. Kendisiyle konuşulmasını seven bir Rabbin
var. Sen niye hariçte kalasın. Yaratıcıyla iletişime geç ki 'var'
olduğun anlaşılsın.
59
tldem'in hiktlyesi
BİTTİ Mİ?
Anaların
vücut diline bir bak, ölümü öldürebilir misin ey
Adem! Sana bitmeyen bir şey söylesem sonsuzluğa inanır mı
sın? Sevginin yaşı olur mu? Hangi aşk bitmek üzere başlamış
tır? Seviliyorsun, neden buradasın sanıyorsun? Tüm sevgile-
rin sınandığı yerdesin. Dünyadasın ...
Ey Adem!
Bilsen, kabuğunu çatlatma çelişkisine katlanabilsen, to-
hum misali sonsuzlaşmak üzere ... Sevildiğin kadar sevebilsen
ey Adem! Dar gelir sana dünya anlarsın. Unutma, tohum eken
çiftçinin ambarı boşalır ama tarlası ziyadeleşir.
41
Bkz. Tin süresi., 95:4~5.
60
tldem'in hiktlyesi
O, bilmek/bildirmek istedi:
Ey Ademi
Senin derdin nedir?
Sen mi, ben mi?
Adem misin, yoksa adem mi?
61
Nihayetsizlik sonsuzluk mudur?
I.
62
nihayetsizlik sonsuzluk mudur?
II.
Albert Einstein:
"Eğer evrenin en ucunu görebilseydim, baktığnn zaman en-
semi göriirdilm'' demiştir. Evet, kapalı bir ortamdır kfilnat. Za-
hiren açık gibi görünse de, hakikatte kapalıdır. Sımsıkı takviye
edilmiştir!' Bu açıdan bakınca, nihayetsiz bir evren profiliyle
karşı karşıya bulunmaktayız. Tılın bu özellikler, bir derece bir-
birine benzemekle beraber, sonsuz olmak için yeterli değildir.
42
Bkz. Mülk.süresi, 67:3.
tldem'in hiktlyesi
Velhasıl
evren, sonsuzluğun nasıl bir şey olduğu hakkın
da fıkir sahibi olalım diye, onu bir derece kavrayabilelim diye
nihayetsiz kılınmıştır. Sonsuz olduğu için değil. Sonsuz hayat
elbette ki vardır ama bu evrenin içinde bir yerlerde değil. Son-
suzluğa doğabilmemiz için öncelikle, her an yaratılan yani her
an düşmekte olan bu dünyadan ayrılmamız gerekiyor.43
43
Bkz. Bediüzzaman Said Nurd, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 676.
Sonsuzluk krizi
44
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Mektubat, Söz Basım Y;xyın, s. 426.
66
sonsuzluk krizi
45
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Lemalar, Söz Basım Yayın. ss. 43-46.
68
ruh göçü veya ruhu göçertmek
46
"De ki: Ruh, Rabbimin emrindendir..." İsrA süresi, 17:85.
47
Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, "Hakikat Çekirdekleri;' Söz Basım Yayın. ss.
665-666.
tldem'in hiktlyesi
48
Bakara süresi, 2:160.
49
Ebu llyyub (r.a.) anlatıyor. ResillulWı (a.s.m.) buyurdular ki' •Eğer siz hiç güııalı iş
lemeseydiniz, Allahü Td!A sizi hel!.k eder"" J"'rinize günah işleyecek (fiıkat tövbe-
leri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı."
Müslim, Tevbe, 2748; Tinnizt. Da'avılt, 3533.
70
Hayatımızın hayatı
50
Bkz. Bediüzzaman Said Nurs1, Mektubat, ..Hakikat Çekirdekleri," Söz Barum Ya-
yın, s. 665.
51
Bkz. IG.firün sillesi. 109:1-6.
72
hayatımızın hayatı
52
KMirün stlresi. 109:2.
53
Fltiha siiresi, 1:4.
73
Sonsuzluğa doğmak
74
sonsuzluğa dotmak
Şu an, doğınuş olan her insan gibi 'dünya içi hayatımız' de-
vam ediyor. Bu hayatımız esnasında da kullanacak ideal bir
ortam bulamadığımız için, çoğu zaman tam kapasiteyle fay-
dalanamadığımız üstün nitelikli cihazlarımız bulunuyor. 'Ma-
nevi ve latif organlarımız' diyebileceğimiz, insanoğluna has
özelliklerimizin varlığını gördüğümüz halde, onları gereksiz
ve anlamsız saymamız, tahrip ederek bozmaya çalışmamız da
bir diğer çılgıncasına cinayettir. Çünkö o manevi ve latif or-
ganlarımızın yani; fıtrat, vicdan, akıl, idrak, kalp gözü... gibi
sonsuzluğu arzulayan cihazlarımızın varlığı, daha da mükem-
mel sonsuz bir alemin ve hayat seviyesinin bizleri beklediği
nin delilleridir.
75
ddem'in hikdyesi
Gözün her şeyi kuşatan ışıkla ilk tanışması gibi, ahiret at-
mosferine girdiğimizde, sonsuz hayatla buluştuğumuzda an-
layacağız ki, hiçbiri boşuna verilmemiş ve hiçbiri, anlamsız
değil.
71
tldem'in hiktlyesi
79
tldem'in hiktlyesi
So
Büyük proje
I.
Aslında
Rabbin, her daim Zatına secde eden mahlükatı
vardır. Tesbihatlarmda eksik ve kusur bulunmayan sayısız me-
laike ve ruhaniyata sahiptir. Ama yine de •Ben yerde bir halife
yaratacağım ..."55 buyurmuştur. Belli ki, Yaratıcının gayesi baş
kadır.
55
Bkz. Bakara sfues.i, 2:30.
81
tldem'in hiktlyesi
II.
82
büyük proje
Yaratıcının
(c.c.), kelam ve hitabında vasıtalar bulunur.
Gaybın derinliklerinden akıp gelen bir haberleşmeden, aşikar
bir görüşmeye geçişin öznesi seçilmiştir insan. Yeryüzü, bu
büyük projenin baş aktörü olan insan için döşenmiştir. 'Yayıl
mış bir beşik' haline getirilmiştir. Sonsuzluk ve sınırsızlık di-
yarlarında, Rabbe muhatap olmak zor bir iştir. Doğrudan cen-
nette yaratılmak yetmez. Talim ve terbiye gerektirir. Bunu Hz.
Adem'in (a.s.) hikayesinden biliyoruz. Vasıtasız bir görüşme,
aracısız bir konuşma, meziyet gerektiren tecrübelerdir. Her
yaratılmışın kolayca yapabileceği işler değildir bunlar. Allah'ın
elçisinden naklen iletilen, ilahi malftmatların yardımıyla, mü-
kaleme zenginliği elde etmek gerekir. Amaç, bilgi ötesi bir
bilme yeteneği kazanımıdır. Bu nedenle IJ.demoğlu isimleri
öğrenmelidir. Öyle sözler söylemelidir ki daha melekler bile
59
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxst, Muhtlkemat, Söz Basım Yayın, ss. 154-155.
60
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 689.
büyük proje
61
Müslim, Birr 115; Cennet 28; Müsned 2, 244, 251, 315, 323, 434, 463, 519,
62
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxst, işı.trı:U'ül-1Ci1z, Söz Basım Yayın, s. 358.
63
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxst, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 679.
64
Bkz. Bediüzzaman Said Nurst, işarat'ül~İCdz, Söz Bamn Yayın, s. 358.
85
tldem'in hiktlyesi
65
Bediüzzaman Said Nu.rsl. İşı1rıtt'ül-ihız, Söz Basım Yayın, s. 358.
86
Kendini tanıma serüveni
I.
• NSANIN KENDIS!NI TANIMASI başlı başına bir muamma-
1 drr. Evrene, içindekilerle birlikte muhatap olmak kadar zor
ve meşakkatlidir. Zira insan, kainatın küçültülmüş bir örneği
ve meyvesidir. Dolayısıyla insanı bihakkın tanıyan, ii.lemlerin
Rabbini de hakkıyla tanıyacak demektir.
88
kendini tanıma serüveni
II.
90
kendini tanıma serüveni
91
tldem'in hiktlyesi
Ill.
92
kendini tanıma serüveni
93
tldem'in hiktlyesi
94
kendini tanıma serüveni
95
ddem'in hikdyesi
iV.
97
tldem'in hiktlyesi
66
Bu yazının ana fikrinin oluşmasında ve çatısının kurgulanmasında çok önemli kat-
kılıın bul= sevgili dostum Salilı Özaytürk'e teşeldtilrleriıni sunanın.
Vicdan kül yutmaz
I.
• NSAN iNANSIN iNANMASIN, ona Rabbinin varlığını her da-
1 im fısıldayan şaşmaz bir manevi organa sahiptir: Vıcdan.
Allah'ın varlığını
bize bildiren bütün tercümanlar göz ardı
edilse bile vicdan görevini bihakkın yerine getirir. 'Var' olana
'yok' dernek, yok olanı var saymak vicdanda makes bulmaz.
Çünkü her iki şık da hükmü yokluğa götürür. Oysa vicdanın
biricik görevi, insana başta kendi mevcudiyeti olmak üzere,
varlığı bildirmektir. Ona giden yollan tasdiklemektir.
99
tldem'in hiktlyesi
67
Bkz. Hac sil.resi, 22:30.
68
Bkz. Ziri.yit sö.resi, 51:59.
69
Bkz. Bakara sfues.i: 2:80~81; Al-i İmran süresi, 3:24.
100
vicdan kül yutmaz
han sırrınca devam eder durur. Kişi ancak o ilana kulak tıkar
da sapar. Zavallı aklının vesveselerine ve nefsinin iğvillarına
boyun eğer de aldarur. Kısacası vicdansız olan 'vicdan' değil,
nefıs ve enedir.
101
tldem'in hiktlyesi
70
Bkz. Bediüzzaman Said Nurd, Muhtlkemat, "'Üçüncü .M'.akale, Birinci Maksad~
102
vicdan kül yutmaz
II.
71
Bkz. Bediüzzaman Said Nuxsi, Sözler, Söz Basını Yayın, s. 954.
72
Bkz. Bediüzzaman Said Nurst, llk Dönem Eserleri, "Hutbemi Şam.iye." Söz Basım
Yayın, s. 600.
103
tldem'in hiktlyesi
104
vicdan kül yutmaz
Birleştirici
ana sütun latife-i Rabbılniye'dir, Cemal-i 111-
73
yezali yansır. Şu dört bileşenin mahiyetleri tam randınıan
la çalı,şırsa muazzam bir cezbe ve çekim gücü yaratır. Vicdan
tezgiilunda dokunan iman nuru sayesinde insan o cazibeye
kapılır. 74
Şimdi,
bu dört bileşenin en güzel şekilde nasıl korunacağı
na geliyoruz. Tek kelime ile özetlersek, 'takva' hepsini birden
içeren pozisyonun adıdır. Yani, Allah'ın emir ve yasaklarını
yerine getirmede titizlenme ve şüpheli şeylerden uzak dur-
maktır.
" Cemal- i Liiyezall, Allah'ın (c.c.) sonsuz güzelliği Ebedi)"'ll devam edecek olan, her
şeyi son derece güul olan Allah'ın (c.c.) güzel işleri"" güzelliği mükemmelliği.
74
Bediüzzamaıı Said Nurııl. Söiler, Söz Basını Yayın, s. 977.
75
BW Hureyre'den rivayetl.,
105
tldem'in hiktlyesi
"Siz öyle bir zamandasınız ki, içinizden kim emredildilderlııin onda birini bıra
kırsa helak olur, sonra öyle bir zaman gelecek ki. o zamanda yaşayanlardan kim
emrolunduğıınun onıia birini yaparsa .kıırtulacaktır." Taberani, Ramılzu'1 Ehadis,
Hadis no: 1753.
76
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Kastamonu Lahikası, Söz Basım Yayın. s. 185.
106
Sevgili nefis
107
tldem'in hiktlyesi
78
C.lsiye süresi, 45:23.
79
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Sözler, ..Leme&!:." s. 992.
ıo8
sevgili nefis
NEFSİN MERTEBELERİ:
80
Bkz. Hucurit silıesi, 49:14.
109
tldem'in hiktlyesi
110
sevgili nefis
Arapça kökenli bir kelime olan nefs'in, ruh, hayat, can, bir
şeyin kendisi, akıl, insan bedeni, ceset, kan, azamet, arzu ve
kötü istekler... gibi anlamları vardır. Nefis, ruh ile beden ara-
sındaki temas noktasıdır. Ruh çok latif, beden de çok kesif-
tir. Nefis bedenin işletim sistemidir. Eğer kötüye kullanılırsa
bir hayaldir, iyiye kullanılırsa varlığın ta kendisidir.82 Nefsin
Kur'lin'da zikredilen çeşitli manaları vardır; Zatullah83, insan
ruhu84, kalp", insan bedeni86, bedenle beraber ruh87, insana
kötülüğü emreden kuvvet88, zat ve şalııs", anlamlarına gelecek
şekilde kullanılmıştır.
81
Bkz. Bediüzz:aman Said Nursl, .ı\f.ektubat, Söz Basım Yayın, s. 47.
82
Bkz. Bediüzz:aman Said Nur.si, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 645.
83
Bkz, nhl süresi, 20:41.
84
Bkz. Fecir ısftresi, 89:27.
85
Bkz, Al-i İmran sô:resi, 3:154.
86 Bkz. Al-i lmrıın siıresi, 3:145.
87
Bkz. Bakara sliresi, 2:286.
88
Bkz. Yüsuf Mesi. 12:53.
89
Bkz. Bakara sfues.i, 2:48.
111
tldem'in hiktlyesi
90
Bkz. Şems süresi, 91:9~10.
112
sevgili nefis
BİRÖRNEK
113
tldem'in hiktlyesi
114
Ahsen-i takvime giden yol
115
tldem'in hiktlyesi
91
Bkz. Tin ııö.resi, 95:4m5.
92
Bkz. Bediüzzaman Said Nurd, Sözler. Söz Basım Yayın, s. 428.
116
ahsenmi takvime giden yol
117
tldem'in hiktlyesi
118
Hakikatle sohbet
93 Zilli: gölgesi.
94
Bediüzzaman Said Nu.rsl. Sözler, Söz Basım Yayın, s. 973.
119
tldem'in hiktlyesi
"Hiçbir şeye inanmaz olalı beri, her şeye inanır oldun bakı
yorum. Ölmeyi erteleyebilirsin belki ama eceli asla."
"Demek..."
"Ama.. :'
95
Bediüzzamaıı Said Nurııl. Söiler, Söz Basını Yayın, s. 879.
96 Müslim, Cennet 83-84; Aliyyülk.l.rl, Mirldtü'l-meBi!lı 1/332, 7/375, 8/431.
120
hakikatle sohbet
"Nasıl yani?"
121
tldem'in hiktlyesi
122
Bir saniyenin içinde neler olur
bilir misin?
S
ANİYE...
Yaşamakta olduğumuz hayatın küçük zaman dilimleri.
Günlük yaşantının minik tik-takları. Anbean geçirdiğimiz
ömür anlaruruz. Çoğu zaman değerini bilmediğimiz, geçme-
sine kolayca izin verdiğimiz saniyeler...
99
Sen.al Demirci, Metin Karabaşoğ.lu, Yamina Bouguenaya, Bilimin ôteki YUzü, 1z
Yayıncılık, htanbul 1991, s. 143.
123
ddem'in hikdyesi
Şu
an akıllara durgunluk veren bu faaliyet, ha.la saniye sa-
niye devam ediyor. Nefes alışımız, yer çekiminin varlığı, mev-
simlerin mevcudiyeti gibi uzayıp giden tüm bu örnekler, baş
döndürücü bir etkinlik içinde sürüp gidiyor. Uç uca eklenip
ömür dakikalarını oluşturuyorlar.
İyi de neden?
Şu muazzam canlı faaliyet, neden ve kimin için çalışıp du-
ruyor?
Zaman...
İnsana verilmiş en değerli servet. 101 Karşılığında, sonsuz-
luğu kazanabileceğimiz ömür sermayemiz. 102 O çok kıymetli
vaktimizi, aynı değerde karşılıklar için harcıyor muyuz?103
100
Angström: Santimetrenin yüz milyonda biri. ıo-8 santimetre.
101
"1ki nimet vardır ki, insanlann çop bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: Sıhhat
ve bof vakit.• Buhari, Rikak 1.
102
Bediüzzaınan Said Nursl, Mesnevf-i Nuriye, Söz Basım Yayın, s. 281.
103
"Bir işi bitirince hemen b~ bir işe ~. onunla uğraş. Hep Rabbine yönel.:'
İnşirah sdresi, 94:7-8.
Her an bir sırattır
SIRAT. .
Ötelerde değil, yanı başımda ve şimdi...
Varlık Memi, nasıl da bir var bir yok arası titreşiyor, hay-
ret! Resmen titriyor. Sanki sonsuz bir karanlıkta anbean flaşlar
patlıyor. Her şey, varlık sahnesinde boy göstermeye başladığı
an da, yokluğun uç sınırına da varıveriyor. Atom boşluk, hüc-
re boşluk, dünya boşluk, uzay boşluk. .. Zerreden küreye her
şey boşlukta asılı durmakta ve yokluğun o uç sınırına kadar
geliveriyor. Öyleyse, 'yokluğun uç sınırıdır dünya' diyorum,
'adımladığımız sırattır:
125
tldem'in hiktlyesi
İsteyerek, "İyytıke
na'büdü ve iyytıke nesteln" 105 diyorum.
Nurlanıverlyor sıranın. Önde Res1'ıl-i Ekrem ve ardından mil-
104
Bkz. F4tiha sOresi, 1:2-3.
105
Bkz. Fltiha süresi, 1:4.
126
her an bir sırattır
Sırat!
Değilse...
106
Bkz. F4tiha sOresi, 1:5-6.
107
Bkz. Fltiha süresi, 1:7.
127
Yakıtı tefekkür olan
astrolojik seyahat
108
Bkz. Mülk sftresi, 67:3.
109
Bkz. Kaf sil.resi, 50:6.
ııo Bediüzxaman Said Nursi,, Sözler, Söz Basım Yayın, s. 818.
128
yakıtı tefekkür olan astrolojik seyahat
I.
II.
129
tldem'in hiktlyesi
Ill.
130
yakıtı tefekkür olan astrolojik seyahat
rv.
Her an, sebeple sonuç bir arada; eksiksiz, mükemmel ve ku-
sursuz bir yaratına, ancak 'sıfır' anda ve 'sonsuz' bir kudret ile
başarılabilir. Evren gözümüzün önünde ve Cenab- ı Hak bunu
her an yapıyor. Ve bizden istenense, sadece O'na kul olmamız.
Rıza göstereceği bir kulluğu ifa etınemiz.
114
Bkz. Fltiha süresi, 1:4.
131
Paraşüt
132
paraşüt
Peki, ya sonra!
U
ları.
ÇAKLAR...
İnsan teknolojisinin övünç kaynağı olan nakil vasıta
135
tldem'in hiktlyesi
137
Sonun başlangıcı
139
tldem'in hiktlyesi
Hem de ne uyanma...
141
Sergi bugün de açık
Neden?
119 Ali eJ.Kl.ri, Şerhü~·Şifa, ı;6; Aclıını, Kef!ü1·Hafo, 2'!64, no; 2ı23.
sergi bugün de açık
120
Buhari, Tevhid 36; Tefsir 17; Süre 5, Fiten l; Müslim, İman 326, 327; Tirmizi, Kı
yamet 10.
121
Bediüu.aman Said Nursl, Mesnevi-i Nuriye, Söz Basını Yayın, s. 42.
122
"Öyle ise, denilebilir ki, eğer şu üstad olmasaydı, o mellk-i z1ıan, şu kasrı biruı
etmezdi. Hem yine denilebilir ki, o üstadın talim.atını ahali dinlemedikleri vakit,
elbette o kasr tebdil ve tahvil edilecek." Bcdiüzzaman Said Nurst., Sözler, Söz Ba-
sım Yayın. s. 180.
123
Bkz. Hiid süresi, 11: 117.
143
tldem'in hiktlyesi
144