Pürizm

1920’lerde Kübizim sonrasında ona tepki olarak doğmuş bir sanat anlayışıdır. Yedi
sene süren bu hareketlik içinde durgun bir yalınlıkla ele alınan görüntülerin açıklık ve
nesnellikle ifadesi teşkil edilmiştir. İçgüdüsel bir reddetmeyle şekillenen tutkuların
gücü ana belirleyici olarak ele alınmış olup, sevinç ve haz duyumları arasında kesin
bir ayrımı ortaya koyarak değişmez şeyleri ifadeye yönelmiştir. Ölçüler ve sayısal
uyuma büyük önem veren Puristler, mühendislikten yoğun etkiler almış olup,
tamamen fonksiyonel bir tarz geliştirme eğilimindedir. Bu şekilde kurulan mutlak
uyumun görsel sanatın ana amacı olduğu ilke kabul edilmiştir. Sanat ihtiyacının
insanlığın temel ihtiyaçlarından biri olduğunu kabul eden Puristler, makine ve
mekanizasyonun da desteklediği mekanik bir sanat diline sahiptirler. Biçim, çizgi ve
rengin kültürden kültüre değişmediğini kabul eden bu sanatçılar, biçimin bütün sanat
elemanlarından üstün olduğunu kabul etmektedir. Bir anlatım aracı olmaktan
çıkartılan bu biçimler de yalın bir ifade biçimine sahip olmalıdır.

Pürizm Türkçeye arıtmacılık olarak çevrilebilir böylece minimuma indirgenmiş sayıda

öğe kullanılmıştır. Aslında pürizm tarih dışıda sayılabilir belli bir dili olmadığından her
çağda görülebilecek sanat anlayışını nitelemektedir. Kübizimin bir parçası olan
pürizm, Fransız Ressam Amedee Ozenfant ve mimar Le Courbusier tarafından
ortaya konmuştur. Kübizimde yaygın olan süslemeleri reddedip temiz ve net
görünümlere dönmeyi amaçlamaktadır.
Purizm ve moda arasındaki etkileşim, purist moda tasarımcıları genellikle fazla sade
olmasına rağmen beyazlık üzerine çalışmaktadır. Ölçüler ve sayısal uyuma büyük
önem vermiş, mühendistlikten yoğun etkiler almış olup tamamen fonksiyonel bir tarz
üzerine tasarımlarını üretmiş, mutlak uyumun görsel sanatın temeli olduğunu
savunmuşlardır.
Amédée J. Ozenfant,
15 Nisan 1886'da Saint-Quentin, Aisne, Fransa'da doğdu. On dört yaşındayken resim
yapmaya başladı ve 1904'te Saint-Quentin'deki Ecole Municipale de Dessin Quentin-
La Tour'a katıldı.
Ertesi yıl, bir mimarlık stüdyosuna girdiği Paris'e taşındı.
Bu esnada ayrıca Académie de la Palette'de Charles Cottet ile resim çalışmış,
burada Roger de La Fresnaye ve André Dunoyer de Segonzac'ın arkadaşı olmuştur.
Özenfant'ın ilk kişisel sergisi, 1908'de Paris'teki Salon de la Nationale'de yapıldı.
1910’da Salon d'Automne’e katkıda bulundu ve 1911’de Salon des Indépendants’e
katıldı. 1909-1913 yılları arasında Rusya, İtalya, Belçika ve Hollanda'ya seyahatler
yaptı ve Paris'teki Collège de France'daki konferanslara katıldı.
1915 yılında Özenfant 1917'ye kadar editörlüğünü yaptığı L'Elan dergisini kurdu ve
Purism teorilerini formüle etmeye başladı. 1917'de sanatçı İsviçreli mimar ve ressam
Charles-Edouard Jeanneret (Le Corbusier) ile tanıştı; Birlikte Purizm doktrinlerini
kendi kitabında Après le cubisme (kübizmden sonra ) 'da dile getirdiler.
Yayınları, 1917 yılında Paris'te Galen'in Thomas'da düzenlenen ve Özenfant'ın temsil
edildiği ilk Purist sergisine denk geldi. Ozenfant ve Le Corbusier, 1920'den 1925'e
kadar çıkan L'Esprit nouveau dergisinde işbirliği yaptılar.
Özenfant, 1921'de Paris'teki Galerie Druet'teki ikinci Purist sergisine katıldı. 1924'te o
ve Fernand Léger, Paris'te, Alexandra Exter ve Marie Laurencin ile birlikte
öğretmenlik yaptıkları ücretsiz bir stüdyo açtılar.Ozenfant ve Le Corbusier, 1925'te La
Peinture moderne yazdı. Bu yıl boyunca Ozenfant, Paris'teki Exposition des arts
décoratifs'da tartışmalı Pavillon de l'Esprit Nouveau'da sergilendi. Sanatçıya 1928'de
Paris'te Galerie L. C. Hodebert'de kişisel bir şov verildi. Kitabı 1928'de Fransızca
olarak yayınlandı; 1931'de İngiliz Baskısı Modern Sanatın Temelleri olarak ortaya
çıktı. Özenfant, 1929'da Académie Moderne'de ders verdi ve 1932'de Académie
Ozenfant'ı kurdu. 1935'ten 1938'e kadar Londra'daki Özenfant Akademisi'ni işletti ve
aynı zamanda Fransız Enstitüsü'nde o şehirde eğitim verdi. 1939'dan 1955'e kadar
New York'taki Ozenfant Güzel Sanatlar Okulu'nda ders verdi. Chicago Sanat
Kulübü'ndeki kişisel sergisi 1940'da yapıldı. Özenfant, 1955'e kadar Amerika Birleşik
Devletleri'nde kaldı Fransa'ya döndüğü zaman öğretti ve ders verdi. Hayatının geri
kalanında Fransa’ da kaldı ve 4 Mayıs 1966'da Cannes'da öldü.