Professional Documents
Culture Documents
Grammar 1
Grammar 1
1
GRAMMAR
TENSES
Present Past
Walk walk-ed
Gördüğünüz gibi İngilizcede bir verb sadece iki temel halde bulunabiliyor. O zaman
sizden şu soruyu duyar gibi oluyorum. İyi de verblerin üçüncü halleri var, onlar ne olacak.
Aslında verblerin üçüncü halleri participle dır. İddialı bir ifade olacak ama verblerin üçüncü
halleri sıfat olarak kullanılır. Örnek verelim:
Verb Participle
Break Broken arrow
Broken arrow bir sıfat tamlamasıdır ve broken burada sıfat olarak kullanılmıştır.
Zihnimizde bir düzenleme yaptıktan sonra, tensleri kolayca iki gruba ayırabiliriz: Present ve
Past. Şimdi bildiğimiz bütün tense türevlerini bu iki gruba ayıralım.
Present
2
Past
Cümle eğer bir tense sorusu ise presentler kendi içinde pastlar kendi içinde uyumludur.
Bir cümlenin tense sorusu olup olmadığını nasıl tesbit edebiliriz diye sorabilirsiniz.
Sınavlarda genelde tense sorusu miktarı ve kaçıncı sorular oldukları bellidir. Diyelim ki yine
tespit etmekte zorlanıyoruz o zaman şu ölçüleri göz önünde bulunduralım. Cümlenin yan
cümlesi zaman bağlaçlarıyla ( adverbial clause of time) başlıyorsa, soru çok yüksek bir
ihtimal ile tense sorusudur. Bu bağlaçlar ise when, while, before, after, as soon as, untill, by
the time, the moment, since, whenever, once gibi zaman bildiren bağlaçlardır. Eğer zaman
bağlaçlı bir yan cümle yoksa ve cümle virgül ile ayrılan sıralı cümlelerden oluşuyorsa tense
sorusu olma ihtimali düşüktür. Sebep sonuç bildiren bağlaçlarla oluşan cümlelerde tense
uyumu ikinci sırada gelir, asıl olan anlamın doğru yakalanmasıdır. Bu tür bağlaçlara altough,
because, so, so that, due to, in case, whereas gibi bağlaçları örnek verebiliriz.
Tense uyumu bir olayı anlatırken ikinci bir olayı nasıl konumlandıracağımızı belirler.
İkinci olay ana olaydan önce mi olmuş aynı anda mı yoksa sona mı meydana gelmiştir, bunu
gösterir; dolayısı ile biz gerçek tense uyumunun cümlenin aynı tense ile başlayıp aynı tense
bitmesidir diyebiliriz. Madem konumuz Türkiye’deki sınavlar, sınavlarda cümlenin iki
tarafında da aynı tense varsa daha dikkatli olmak gerekir bilhassa iki taraf ta simple past
tensden oluşuyorsa doğru cevabın bu olması ihtimali çok yüksektir. Şimdi önümüze çokça
çıkan tense uyumlarına bir göz atalım.
She will leave the office when she finishes her job
Diğer dikkat edilmesi gereken ve öğrencilerin hata yaptıkları durum ise, future ancak
ana cümlede olur, başında bağlaç bulunan yan cümlede asla future bulunmaz. When she will
leave cümlesi herhangi bir sınavda karşımıza çıkmaz. Bu yapının türevlerine bir göz atalım
Ana cümlede future yerine emir cümlesi kullanılabilir, emir cümleleri future anlamı
içerirler
3
b yan cümle Ana cümle
bağlaç+present perfect future
When she has finished her job, she will leave the office
Burada bir kafa karışıklığı yaşanabilir. Ne de olsa present perfect tensin geçmişle bir
bağlantısı vardır, böyle bir cümlede ne işi var diye sorabilirsiniz. Burada ki present perfect
tensin kullanılışı bir zorunluluktan doğmuştur ve geçmişle ilgisi yoktur. Present perfectli
cümle o işin daha önce yapılacağını sonra ikinci işe geçilebileceğine işaret eder. Bu durumda
bayan önce işini bitirecek sonra işten ayrılacaktır.
İki olay bir arada olması durumunu açıklayan yapıdır. Bir tanesi sürerken diğer olay
meydana gelmiştir. Bayan çalışma sürecinin ortasındayken, arkadaşı aramıştır. Ana cümlenin
ve yan cümlenin yeri değişebilir.
While bağlacı iken anlamını verir, aynı anlama gelen as, just as bağlaçlarıyla yer
değiştirebilirler. Bu yapının türevlerine bakalım
When bağlacı olan cümle simple past alır, when cümlesinin past continuous aldığı
durumlarda olur fakat bu cümle hiçbir zaman Türk sınav sisteminde yer almamıştır.
Bu cümle yapısında iki olayında aynı anda olduğu ve birlikte sürdüğü anlaşılıyor,
diğer yandan bu cümle yapısı bir sınav konusu olmamıştır.
4
1 3 2 olay sıralamasını past perfect hemen
değiştirmektedir.
by the time kalıbını ayrı bir sınıf olarak anlatmamızın sebebi bu kalıbın tek başına soru
olarak gelmesidir. By the time kalıbı sadece by olarak da kullanılabilir, bu durumda by+öbek
şeklinde kullanılır. By june, midnight, 5 o’clock gibi zaman bildiren ifadeler kullanılır. Diğer
bir husus ta daha önce söylediğimiz gibi ana cümle ile yan cümlenin sıralamasının
değişebileceğidir, bu sizi şaşırtmamalı.
4 Başlı başına bir soru tipi olduğu için burada belirtmememiz gereken bir uyum
da present perfect ile ilgilidir.
Dikkat edilmesi gereken husus bir present ve past uyumunun yan yana gelmez. Bu
yapıyı sadece since bağlacı ile sağlayabiliriz. Aslında since’den sonra sadece öbek te
kullanabiliriz.
Özel bir durum olarak bu yapıyı ele almamızın nedeni, doğrudan doğruya bir soru
oluşudur. Gelecekte iki olaydan birinin daha önce tamamlanacağını gösteren bir yapıdır bu. O
işini bitirdiğinde herkesin ofisi terk etmiş olacağını anlatır.
Future konusuna değinmişken bir tense uyumu olarak ele alamayacağımız ama bir
sınav soru tipi olduğu için bahsetmemiz gereken bir kalıp ta future continuous ile ilgilidir.
5
Anahtar this time kalıbıdır. Sonuna istediğimiz zaman öbeği yerleştirerek değişik
durumlar elde edebiliriz. This time next week, next summer, next june gibi. Burada gelecekte
bir işin sürüyor olacağı durumu ortaya çıkmaktadır.
Bu noktada present perfect tense’e bir parantez açmak gerekli. Kendine has bir tense
dir ve tek başına sorulabilir. Yakın geçmiş anlamında Türkçe’ye çevrilmektedir bu tanım çok
sağlıklı olmasa da kabul görür. Geçmişte yaptığımız bir işin sonucunu şimdi görüyorsak,
present perfect kullanılır.
Superlative+present perfect
This is the best film I have ever seen: bu gördüğüm en güzel film
6
Present perfect tense ile present perfect continuous arasında Türkçeye çevirirken pek
bir anlam farkı yok gibi gözükür fakat Present perfect te miktar, present perfect continuous da
ise zaman önemlidir
I have written five pages: miktar
I have been writing for two hours: süre
Past continuos ile past perfect tense simple past tens’in varyasyonlarıdır ve sadece ona
yardım etmek için vardırlar dolayısıyla seçeneklerin içerisinde past perfect tense ve past
continuous tense varsa o seçenek doğru değildir.
7
MODALS
Modals konusunu anlatmak çok kolay değildir çünkü Türkçede tam karşılığı yoktur.
Dilek şart kiplerine benzediğini söyleyebiliriz, meli malı gibi. Modalsların her birinin kendine
özgü anlamı vardır ama buna pek takılmamak gerekir çünkü geçtiği yere göre anlamları tekrar
yorumlanabilir. Kesin ve net ifadelerle bu anlama gelir demek çok kolay değildir. Öncelikle
modalsların temel özelliklerine bakalım.
1-Modalslar zaman olarak present ve future anlamı verirler. I could/may/might come cümlesi
eğer bir zaman bağlacıyla kullanılmamış ise söylendiği bağlama göre present ya da future
anlamı içerir
2-Modalslar çekime uğramaz. Örneğin must musted, musting biçimine girmez. Bu durumda
past ifadeler için must have done, present continous ifadeler için must be doing kalıpları
ortaya çıkar. Modalsların çekime uğramadığını söylemiştik bu kuralar uymayan birkaç modals
kalıbı vardır.
-Have to zorunluluk bildirir ve çekime uğrar. Örneğin had to (past tense), have had to (present
perfect tense), will have to (future), is having to (present continous)
-be able to da çekime uğrar is able to, was able to, has been able to, had been able to
-be to (ilginç bir kalıptır, must, will, be supposed to anlamlarını içerir) çekime uğrar. I’m to
meet the customers cümlesinde üç anlam da görebilirsiniz. Yapmalısınız, yapacaksınız, sizden
beklenilmektedir
-be supposed to çekime uğrar. Yapmanız beklenilen, sizden umulan şeyi anlatır. Be çekime
uğradıkça tense değişir.
3-Modalslardan sonra gelen yüklem çekime uğramaz verb0 (yalın hali) kullanılır. I must
going/gone/went olmaz sadece I must go demek durumundayız.
Present Past
can could
may might
have to had to
will would
be able to was/were able to
be supposed to was/were supposed to
be used to was/were used to
be to was/were to
_____ used to-would
shall ____
should-ought to ____
had better ____
have got to ____
8
Burada her ne kadar can/could, may/might, will/would arasında past ve present ilişkisi
olduğunu söylesek de bu her zaman doğru değildir. Could ancak yetenek bildiriyorsa can’in
geçmişidir.
-I can play the piano I could play the piano when I was five years old.
Aynı şey may/might, arasında çok daha belirsizdir, hatta might’ı future anlamında bile
kullanabilirsiniz. Will/would arasında bu ilişki daha belirgindir, fakat would istek (request)
olarak kullandığında asla past bir ifade olamaz. Would you bring me that book? Kibar bir
istek anlamındadır.
Should ve ought to aynı anlamdadır ve öğüt (advice) verirken kullanılır. Shall aslında
will anlamında kullanılabilir fakat sadece I/We öznesiyle, anlamı daralıp teklif/öneri
(offer/suggestion) anlamında kullanılır olmuştur.
Shall we go to the cinema?, shall I help you? gibi.
Had beter yapsan iyi olur anlamındadır. Should’dan daha güçlü must’dan daha zayıftır.
You had beter see your doctor.
Used to geçmişte sahip olduğumuz ama artık bıraktığımız alışkanlıklar için kullanılır.
I used to run 5 kilometres every morning but now I don’t. Burada would’un used to gibi
kullanılabileceğini söylemeliyiz. He used to walk here ifadesini he would walk here olarak da
kullanabiliriz. Sınavlarda pek karşılaşmamıza rağmen used to ile would arasında bir fark
vardır. Uset to stative verb dediğimiz durağan filler ile kullanılırken örneğin be, become gibi
would ise diğer hareketli fiillerle kullanılması tercih edilir. Play, tell ve bunun gibilerle.
Modalsları offer ve request temelinde inceleyelim. Burada söz konusu modals I öznesi
ile mi kullanılır yoksa We ile mi.
Offer (teklif)
May I help you
Could I help you?
Can I hep you?
Shall I help you?
Request (istek)
Would you help me?
Could you help me?
Will you help me?
Can you help me?
9
Bu kullanımda karşıdan yardım istemektesiniz. Dikkat ederseniz may ve shall you
öznesi ile kullanılmamaktadır. Diğer bur hususta would you mind helping me derseniz bana
yardım eder misiniz bu sizi rahatsız eder mi anlamı ortaya çıkar, would you mind if I helped
you size yadımcı olsaydım rahatsız eder miyim anlamında kibar bir request yapmış olursunuz.
Aynı şey do you mind kalıbı içinde geçerlidir. Would you mind if I helped ifadesindeki fiilin
yani helped past tense olarak kullanılsa da anlam present’dır.
Bu üç yapıda zorunluluk bildirir. Anlam olarak birbirlerinden pek bir fark yoktur fakat
şöyle küçük bir nüans farkından bahsedilebilir. Must sizin kendinizi zorunlu hissettiğiniz have
to ve have got to ise dışarıdan size dayatılan zorluklar için kullanılması tercih edilir, yine de
birbirlerinin yerine rahatlıkla kullanılabilir.
Diğer bir fark ta must çekime uğramaz, have got to ise sadece present da kullanılır bu
durumda have got to/has got to gibi iki biçimi bulunur. Günlük hayatta I got a go şeklinde
duyduğumuz cümleler bu ifadenin kısaltılmasıdır. Have to ise en yetenekli olanıdır. Her tense
göre çekimi vardır. Örneğin present tenste soru olarak kullanalım. Do you have to go?
Must ve have to olumlu kullanıldıklarında anlam olarak aralarında bir fark yoktur ve
birbirlerinin yerine kullanılır. Diğer yandan olumsuz biçimlerinde aralarında derin bir anlam
farkı oluşur.
You mustn’t park here cümlesi buraya park etmenin yasak olduğunu bize bildirir.
Anlam o kadar güçlenmişdir ki prohibition (yasak) anlamı kazanmıştır.
You don’t have to finish it ifadesi bitirmene gerek yok demektir. Have to da durum
daha farklıdır. Don’t have to dediğinizde anlam zayıflar ve lack of neccesity (gereksizlik)
derecesine iner. You don’ need to ya da needn’t anlamına geriler, aynı durum haven’t got to
içinde geçerlidir.
BE SUPPOSED TO, BE TO
Be to daha fazla anlamı içine alır: bunlar be supposed to, must ve will ifadeleridir.
10
He is to be here at 5 o’clock ifadesinde onun saat 5 te burada olması plan dâhilinde
beklenilen yapması gereken ve yapacağı şeyi anlatır.
He was to be here at 5 o’clock aynı şeyler geçmiş için geçerlidir; olay geçmişle
ilgilidir, kendisinden beklenmektedir fakat olay gerçekleşmemiştir.
PERFECT MODALS
Karşıya verdiğiniz öğütün tensi present veya future dır. Siz doktora gitmeliydin demek
isterseniz durum değişir. Should modalsı shoulded olarak çekime uğramaz ya da should went
diyemezsiniz bu durumda perfect modal devreye girer should have gone diye bir yapı
karşımıza çıkar. Anlam tamamen past dır, present perfectle ilgisi yoktur.
She must have gone to a doctor Büyük olasılıkla doktora gitmiştir. Burada
must zorunluluk anlamında değildir,
yepyeni bir anlam kazanmıştır.
Conclusion: sonuç çıkarma anlamındadır.
Birkaç hususa dikkatinizi çekmek istiyorum. Mustn’t have verb3 pek kullanılmaz,
mustn’t have gone pek kullanılan bir kalıp değildir, en azından Türk sınav sisteminde yoktur.
11
Bu konuyu daha sonra ayrıntılı olarak ele alacağız. Can have verb3 de kalıp olarak yoktur, can
have gone ı hiçbir yerde göremezsiniz.
He must have been studying in his room O anda (söz konusu zamanda)
büyük olasılıkla odasında
çalışıyordu. (past conclusion)
He can’t/couldn’t have been studying in his room O anda (söz konusu zamanda)
büyük olasılıkla odasında
çalışmıyordu. (past negative
conlusion)
He may/might have been studying in his room O anda (söz konusu zamanda)
odasında ders çalışıyor olabilirdi.
(past probality)
İfadelerin tam Türkçe karşılıklarını bulmak çok da kolay değil onun için İngilizce
ifadeler işinize yarayabilir. Modalsların anlamı bulunduğu yerde daha belirgin hale gelir.
Tense olarak sadece present değil future anlamı da içerdiklerinden bazı continuous modalslar
future anlamı da taşıyabilirler. Örneğin:
Buradaki soru future bir anlam kastediyor dolayısıyla da yanıt da future anlamı taşıyor.
Yarın onun kütüphanede ders çalışıyor olabileceğini aktarıyor.
12
DEGREE OF CERTAINITY
Present
He is at home now
Bu hüküm cümlesi kesindir, %100 doğruluğa sahiptir
Past
He was at home yesterday
Bu hüküm cümlesi kesindir, geçmişle ilgilidir. %100 doğruluğa sahiptir
Burada öğrencilere bir uyarıda bulunmak istiyorum. Mustn’t have done diye bir ifade yoktur
diyebiliriz. Çok nadir olarak eğer can’t have v3 yoksa onun yerine daha zayıf bir anlam ifade
ederek kullanılabilir.
Preferences
13
Geçmişte bir şeyi tercih ettiğinizi fakat gerçekleşmediğini anlatmak için: I would rather have
stayed there
Geçmişle ilgiliyse
I would rather you had cooked the meal yesterday
I would rahter you had not cooked the meal yesterday
Would prefer-prefer
Used to-would
Geçmişteki alışkanlıklar için kullanılır. Would daha ziyade action verb dediğimiz play watch
gibi fiilerle used to ise stative verb dediğimiz be, know, understand gibi fiillerle kullanılır
I used to smoke cümlesi but now ile devam eder. Geçmişteki alışkanlığın artık sürmediğini
anlarız.
14
PASSIVE VOICE
Türkçesi edilgen çatılar diye adlandırılır. İşi yapan değil de işin kendisi önemli ise
passive voice tercih edilir. Diğer bir ifade ile cümlenin nesnesini alıp özne haline getirirsiniz.
The man paints the wall (active). The wall is painted (passive)
Önemli nokta passivin temel yapısını kavramaktır böylece hangi kalıba girerse girsin
hemen yakalarız.
Passivi be+v3 olarak formülleştirebiliriz. Demek ki yüklem her durumda 3. halinde
bulunacak. Peki bu durumda zamanı ne sağlayacak? to be yüklemi çekime uğradıkça tensler
zamanlar oluşur. Be nin aldığı çekimler dışında bütün passivlerde temel yapı aynıdır.
To be
Am Is Are
Was Were
Been
Simple tenses
Continous tenses
Modals
15
Tips
-Bazı cümleler aktive haldeyken iki tane nesne alabilirler. Bu durumda iki ayrı passive
çıkabilir. (give, buy, send)
-Yüklemlerin üçüncü hali bazen sıfat olarak kullanılır. Kitaplar bunu stative verbs
olarak adlandırıyorlar.
He was surprised
She is frightened
He is tired
They were annoyed
Bu yapıdaki yüklemler ing ile biterse cümle farklı bir anlam alır
İlk cümlelerde olaydan etkilenen durumundasınız, ikinci cümlelerde olay etkin halde.
I want to study
I like studying
16
He claims to have been robbed: soyulduğunu iddia ediyor
It is said that
Be to:Beklenilen anlamındadır.
Reduced clauses
CAUSATIVES
Türkçesi ettirgen çatılar demektir, bir şeyi yaptırmak ya da birine bir şeyler yaptırmak
anlamındadır. Kalıpları şöyledir
17
I am going to get an optician to test my eyes
18
IF and WISH CLAUSES
Simple present kısmında modalslar, future kısmında modalslar ve imperative emir cümleleri
de kullanılabilir
Kod adı present real yani bu olayın gerçekleşme ihtimali vardır, olay günümüzde present’te
geçmektedir.
Simple past yerine past modalslar ve would yerine de past modals kullanılabilir.
Kod adından yola çıkarsak olay günümüzde meydana gelmektedir yani cümlede geçen past
tensin başka bir işlevi vardır, bütün olayın bir varsayıma dayandığı, hayali bir cümle olduğu
gerçeğin tam tersi olduğunu kavrarız.
Past unreal yani olay geçmiştedir ve beklentilerin tersinde gerçekleşmiştir, biz de varsayıma
dayalı geçmişle ilgili hayali bir cümle kurmaktayız ama gerçek tam tersidir.
Mixed Types
Sebep geçmişte ve sonuç günümüzdedir. Anahtar kelime now ikinci kısımda kullanılan ve
şimdiki zamanı anlatan bir zaman zarfıdır.
19
Simple past+would have done ve diğer perfect modalslar
Sebep günümüzde ama sonuç geçmişte gerçekleşmiştir.
Type 2: (were you to go), Did you go to the film, you would like it
Type 3: Had you gone to the film, you would have liked it
Bütün wish cümleleri unrealdir, çünkü keşke gerçeğin tersini ifade eder. Tensler gerçek
durumun tam tersini aktarmak için gerçek zamandan bir geri tense çekilir.
Other conditionals
Unless: madıkça
In case of: isim ile devam eder. In case of a fire, call 112
But for: olmaksızın. But for your help, we could not have succeeded
20
RELATIVE CLAUSE
Diğer bir adı sıfat cümleleridir, bu durumda relative clause lar ancak bir ismi
niteleyebilir diyebiliriz. İngilizcenin cümle yapısı relative clause lar için uygundur, çünkü
cümle isimle bittiği için relative pronoun kullanarak cümleyi istediğimiz kadar uzatabiliriz.
Türkçede koşan adam sıfat tamlaması İngilizcede bir sıfat cümlesi haline gelir.
Relative clause ların başında mutlaka relative pronoun olması gereklidir ve bunlar:
That hem insanlar, hem canlılar, hem de nesneler ile kullanılır fakat virgül ile
kullanılmaz, prepozisyon ile kullanılmaz. Omit edilebilir
Where yer tanımlamak için kullanılır, preposizyon ile kullanılmaz. Omit edilemez
When zaman tanımlamak için kullanılır, preposizyon ile kullanılmaz. Omit edilemez
Why sebeb tanımlamak için kullanılır, genelde the reason ismini niteler,
preposizyon ile kullanılmaz.
Whose aitlik bildirir, preposizyon ile de kullanılır, boşluğun her iki tarafı da isim
olmalı,
Relative clause ın mantığı iki bağımsız cümleyi tek bir cümle haline getirmektir.
Bunun için ortak bir isim, nesne bulunur ve birisi atılır ki bu ikinci cümledeki olur, yerine
relative pronoun kullanılarak cümleler birleştirilir. Relative pronoun neyi niteliyorsa onun
önüne getirilir.
21
Nesneyi niteleyen relative clause
Relative clause lar ikinci cümledeki bazen nesne posizyonundaki bazen de özne
posizyonundaki ismi niteler. Nesne pozisyonundaki ismi niteler ise insanlar için whom tercih
edilir ya da relative pronoun atılabilir buna omitting the relative pronoun diyoruz
Nitelenen nesne çok belirgin ise relative clause bize çok gerekli bilgi vermez (extra
information), konuşan ve dinleyen kişi zaten neden bahsedildiğini bildiği için relative clause
gereksizdir ve cümle iki virgül içine alınır.
Tarkan, who is a famous pop star in Turkey, is well-known in the world. (non-defining
relative clause)
The singer who is a famous pop star in Turkey is well-known in the world.( Defining)
22
Dikkatinizi çekmişse where pronoun’u kullanıldığı anda ikinci cümledeki at prepozisyonunu
kalkmıştır. Where içinde kendi preposizyonunu taşıdığı için başka preposizyon koymaya gerek
yoktur.
Where açılacak olursa: at which, in which, on which…. anlamlarına gelir. Eğer where
kullanmıyorsanız bunlardan birini tercih etmelisiniz.
Eğer boşluğa which mi yoksa where mi gelecek diye tereddüt ediyorsanız bunun sağlaması
vardır. İkinci cümlede there kullanabiliyorsanız where, it ya da them kullanıyorsanız which
kullanmalısınız.
Bu durumda preposizyonu kendinden olan diğer relative clause ları da gözden geçirelim.
When zaman niteler fakat yerine in which, on which, at which … kullanılabilir. When ikinci
cümledeki then yerine geçer.
I saw him last year. He just returned from the abroad then
I saw him last year when he just returned from the abroad
I saw him last year in which he just returned from the abroad
Why ise for which ile yer değiştirebilir. Why genel olarak reason ismini niteler.
The reason why she did not come to the party is related to her health
The reason for which she did not come to the party is related to her health
Whose ise of whom le yer değiştirebilir. Whose kullanmak için iki tarafın da isim olması
gerektiğine dikkat ediniz.
With quantifiers
23
With superlatives
1-The book which is about marine life by Kelly will come out this month.
The book about marine life by Kelly will come out this month.
About marine life by Kelly the book will come out this month.
Reduction: burada relative pronoun ve yanındaki be hangi tenste olursa olsun atılır.
2-Kelly who wrote a book about marine life is very popular among the scientific circles.
Kelly writing a book about marine life is very popular among the scientific circles.
Reduction: burada cümle active olduğu için relative pronoun atıldıkdan sonra kalan fiil ing eki
alarak azaltılır. Fiilin tensi buraya bakılarak çıkarılamaz. Hangi tense olursa olsun active bir fiil
ing eki alarak azaltılır.
Diğer bir işlem de atıldıktan sonra kalan sıfat öbeğini gerçek bir sıfat gibi ismin başına
alırsınız.
Writing a book about marine life Kelly is very popular among the scientific circles.
Passive
The book which was written by Kelly will come out this month.
The book written by Kelly will come out this month.
Reduction, relative pronoun atıldıktan sonar kalan fiil passive ise bunu belirtmek için fiilin
üçüncü hali korunur, fakat fiile bakarak cümlenin tensini anlayamayız. Hangi tense olursa olsun
fiil üçüncü halinde korunur.
Diğer bir işlem de atıldıktan sonra kalan sıfat öbeğini gerçek bir sıfat gibi cümlenin başına
alırsınız.
24
Written by Kelly the book will come out this month.
I do not know the reason why she did not come to the party (relative clause)
I do not know why she did not come to the party (noun clause)
25
NOUN CLAUSE
Cümle içersinde özne ya da nesne görevi gören cümledir. Sağlamasını yapmak için
fiilden önceki veya fiilden sonraki cümleyi kaldırıp yerine it koyabiliyorsak o cümle noun
clause dır.
1-subject position
2-object position
3-object of a proposition
4-complement (to be yi tamamlayan (öbek) complement dir)
Elimizde dört ayrı durum ve üç ayrı unsur var ve buradan belli sayıda noun clause
alternatif çıkar.
26
It is not known. Did she come?
Whether she came or not is not known
Özne posizyonunda whether, if ile yapılan noun clause.
It yalancı öznesiyle başlayan cümleler passive, sıfat veya isim alır ve that ile devam eder.
Subjunctive
Bazı sıfat ve fiilllerden sonra yapılan cümlelerdeki fiiller verb 0 dediğimiz yalın halde
kullanılır.
Advice, demand, insist, propose, recommend, suggest, request: fiil gurubuna örnek
Advisable, crucial, essential, important, necessary, significant, urgent, vital: sıfat gurubuna
örnek
27
On earth and ever clauses:
What on earth are you doing here? Burada ne işin var anlamı verir
Why on earth, how on earth……
Iki nesne var ise which, ikiden fazla ise what tercih edilir.
Reported speech
Aslında reported speech bir tür noun clause dır fakat ana fiilin tensi past olduğu için
noun clause la yapılan cümle de bir tense geri çekilerek aktarılır.
28
Gördüğünüz gibi noun clause dan tek farkı olayın mevcut tense den bir geri zamana
çekilmesidir, iki noktada noun clause dan farklılaşır bunlardan bir tanesi emir cümlelerinin
(imperatives) yapılışıdır.
Reported speech deki iki temel fiil olan say ve tell arasında önemli bir fark vardır. Say
fiilinden sonra nesne gelmez iken, tell fiilinden sonra mutlaka kime söylendiğini belirtmek
için nesne gelir.
Agree/ disagree
I like English so does she/she likes too but he does not like
I don’t like English neither (nor) does he/he doesn’t either but she does
So/not
Bir önceki cümleyi tekrar yazmaya gerek kalmamıştır. So burada aynı anlamı
vermiştir. Bu şekilde kullanılabilen ifadeler şunlardır
Expect, be afraid, seem, believe, appear, hope, suppose, think
29
Is she going to be late? I expect not
Question tag
30
GERUNDS
Gerund fiile ing eklenerek elde edilir, cümlede farklı görevleri vardır.
1 Özne görevinde
Teaching English is my favorite job
Running and cycling is my favorite sport
Not studying is not an excuse
2 Nesne görevinde: kendisinden sonra ing eki alan fiiller ile yapılır bu filler ezberlenmeli
He likes playing golf
She enjoys reading a book
4 Object of a preposition
He is interested in collecting antique staff
He deals with opening account
-passive voice:
He hates being called “Len”. He remembers being beaten at night by a gang
-time sequence:
He admitted doing the wrong thing. He admitted having done the wrong thing
-possessive gerund
She admitted her doing the wrong thing
-gerund ile devam eden yapılar
INFINITIVES
To ile devam eden yapılardır, cümlede farklı görevleri vardır.
1 özne görevinde
To teach English is my job
To be teacher in Turkey is difficult nowadays
31
2 nesne görevinde: burada to ile devam eden fiiller bilinmeli.
She wants to go abroad
We agree to meet in the cafeteria
- Relative clause konusu hatırlanırsa eğer the first, the next, the last, the only, the best
(superlatives) ler to ile kısaltılırdı, ayrıca enough ve too kalıbı da to ile infinitive
olarak devam eder.
Perfect Infinitive
İki olay arasında zaman farkını ortaya koymak için perfect infinitive kullanılır.
Double Meanings
I remember swimming in the Gokova bay last year. Geçmişteki bir anı hatırlamak
I will remember to phone him tomorrow. Yapılaması gereken bir işi hatırlamak.
32
Stop doing: bir şeyi durdurmak
Stop to do: bir şey yapmak için durmak
33