Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 16

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ

ÜNİTE:1 HUKUK VE ADALET KAVRAMLARI


Bir görüşe göre hukuk; cemiyeti nizamlayan ve Devlet müeyyidesi ile kuvvetlendirilmiş bulunan kaidelerin bütünüdür.
Diğer bir görüşe göre ise hukuk; toplum hayatında kişilerin birbirleriyle ve toplumla olan ilişkilerinin düzenleyen ve uyulması
kamu kudreti ile desteklenmiş bulunan sosyal kurallar bütünüdür.
HUKUK KAVRAMI VE HUKUKUN ÇEŞİTLİ ANLAMLARI
Hukuk, toplumun genel yararını veya ortak iyiliğini sağlamak amacıyla insanların birbirleriyle olan sosyal ilişkilerini
düzenleyen, yetkili makamlarca konulmuş ve devlet müeyyidesi ile desteklenmiş olan sosyal düzen kurallarıdır.
Hukuk kavramı ile ve bilhassa hukukilik kavramı ile karıştırılması muhtemel bazı kavramlar bulunmaktadır. Bunlar:
- Yasal olan – Yasal olmayan (legal/illegal) - Meşru – Gayrimeşru (legitimate/illegitimate)
- Kanun dışı (outlaw) - Hukuk dışı (non-law) - Adil olan – Adil olmayan (Just/unjust)
Pozitif Hukuk - Müspet Hukuk - Mevzu Hukuk - Dogmatik Hukuk
Bir toplumda, belirli bir dönemde geçerli olan hukuk kurallarına yürürlükteki hukuk denir. Yürürlükteki hukuk “olan
hukuktur” (de lege lata) ve doktrinde buna pozitif hukuk, müspet hukuk da denir.
Tabiî Hukuk – Doğal Hukuk – İdeal Hukuk
İdeal hukuk kendisini adalet ile özdeşleştirmektedir. Adalet hukuka göre bir üst düzeyde yer alır. Hukuk ise adalet arayışıdır.
Adil olmayan hukuki olamayacağı gibi, adalet, hukukun ölçülmesini ve düzeltilmesini sağlayan bir değerdir.
Adalet Kavramı: İnsanların birbirine yaptıkları haksızlıkları düzeltmeye çalışan, kişinin temel hak ve hürriyetlerini sosyal
hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya
çalışma ameliyesidir. Bir diğer anlamıyla adalet; herkese kendine uygun düşeni, kendi hakkı olanı vermek demektir.
Hukukun birden çok gayesi vardır. Temel gayesi ise adalettir. Müspet hukukun varlık sebebi ve görevi; adalete, hürriyete ve
ahlaki ideye hizmet etmektir.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 1


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) Aşağıdakilerden hangisi hukukun amaçlarından biri değildir?
a) Toplumsal düzen ve barışı sağlamak
b) Hukuki güvenliği ve hürriyeti sağlamak
c) Toplumda eşitliği sağlamak
d) Birey hürriyetini sınırlandırmak
e) Adaleti gerçekleştirmek

2) Hak ve hukuka uygunluk, hakkı gözetme ve yerine getirmede doğruluk, kanunlarla çizilen sınır içinde hareket etmek ve
işi yerli yerinde yapmak, hak sahibinin hakkını vermek iradesine ............ denir. Boşluğa gelebilecek en uygun sözcük
hangisidir?
a) Hürriyet b) Hak c) Adalet d) Özgürlük e) Hukuk

3) Bir ülkede yürürlükte bulunan, uygulanmakta olan hukuka ne ad verilir?


a) Objektif Hukuk b) Dinamik Hukuk c) Subjektif Hukuk d) İdeal Hukuk e) Pozitif Hukuk

4) Aşağıdaki kavramlardan hangisi hukuk literatüründe ideal hukuk kavramıyla eş anlamlı olarak kullanılmaktadır?
a) Müspet Hukuk b) Doğal Hukuk c) Dogmatik Hukuk d) Pozitif Hukuk e) Subjektif Hukuk

5) Aşağıdakilerden hangisi yürürlükte bulunan yazılı hukuk anlamına gelmektedir?


a) İdeal Hukuk b) Mevzu Hukuk c) Mer’i Hukuk d) Pozitif Hukuk e) Yazılı Hukuk

6) Aşağıdaki eylemlerden hangisi adalet kavramıyla bağdaşmaz?


a) Haklı neden bulunmamasına rağmen insanlar arasında farklı işlem yapmak
b) Suçluların topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak
c) Bir kişinin malına zarar verene o zararı tazmin ettirmek
d) Suçlulara işlediği suç ile orantılı ceza vermek
e) Uzlaştırma veya arabuluculuk yoluyla uyuşmazlık tarafları arasındaki husumete son vermek

7) Aşağıdakilerden hangisi adalet kavramı üzerine yapılan tartışmalara katkı sağlayan düşünürlerden değildir?
a) Thomas Hobbes b) Ulpianus c) Aristoteles d) Gaius Octavius e) Emmanuel Kant

8) Hukukun temel amaçlarından en önemlisi ve en kapsamlısı olarak nitelendirilebilecek amaç aşağıdakilerden hangisidir?
a) Suçlulara layık olduğu cezanın verilmesini sağlamak
b) Toplumu kontrol altında tutmak
c) Adaleti tesis etmek
d) Birey hürriyetlerini korumak
e) Toplumda düzeni sağlamak

9) Aşağıdakilerden hangisi toplumsal davranış kurallarının ortak özelliklerindendir?


a) Yazılı kurallardan oluşurlar.
b) İhlalleri halinde yaptırım söz konusudur.
c) İnsan davranışını konu almaktadırlar.
d) Toplumsal çatışmalar sonucu ortaya çıkmışlardır.
e) Uygulanması için devletin varlığı gerekir.

10) “Hukuk” kavramı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a) Arapça kökenli bir kelimedir.
b) “Hak” kelimesinin çoğuludur.
c) Toplum düzenini sağlamak amacı vardır.
d) Yazılı kurallardan oluşması zorunludur.
e) İhlali devlet yaptırımına bağlanmış kurallardır.

1.D, 2.C, 3.E, 4.B, 5.B, 6.A, 7.D, 8-C 9-C 10-D

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 2


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:2 HUKUK VE DİĞER SOSYAL DÜZEN KURALLARI
Din Kuralları: Toplumsal yaşamı düzenleyen kurallar arasında, din kuralları her zaman önemli bir yer tutmuştur. Kutsal
kitapların birçoğu toplumsal yaşamı düzenleyici nitelikte kurallarla doludur. İnsanlık tarihi boyunca çeşitli din ve inanç
sistemleri görülmüştür. Bunlardan bir kısmında (Musevilik, Hristiyanlık, Müslümanlık gibi) kuralların Tanrı tarafından
konulup peygamberleri aracılığıyla iletildiğine inanılır.
Ahlak Kuralları: Ahlak, bir toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan ve yerleşen değer yargılarına göre yapılması ya
da yapılmaması gereken insan davranışlarına ilişkin kurallar bütünüdür.
Görgü Kuralları: Sosyal hayatta bireylerin bir grup içinde ya da aynı sosyal çevreye mensup kişilerin günlük yaşamlarında
ne şekilde davranmaları gerektiğini gösteren görgü kuralları, insanların belli olaylar karşısında hep aynı şekilde davranmaları
neticesinde oluşur. Görgü kurallarının toplum hayatındaki temel faydası, aynı kurallara uyan insanlar arasında daha yakın ve
sağlıklı ilişkilerin kurulmasını sağlamasıdır.
Örf ve Âdet Kuralları: Örf ve âdet kuralları da toplumsal hayatı ve insan davranışlarını düzenleyen kurallardandır. Örf
ve âdet kuralları, bugüne kadar olagelen şeylerin bundan böyle de gerçekleşmesini öngörür. Örf ve âdetler, toplumsal iradenin
temel görünüm biçimi olup, doğrudan doğruya yaşamdan ve onun ihtiyaçlarından doğar.
Hukuk Kuralları: Hukuk, bir taraftan toplumdaki diğer kurallarla (ahlak, görgü, din vb.) sıkı bir ilişki içindedir ve onlardan
tamamıyla soyutlanması imkânsızdır; diğer taraftan hukuk, toplum içindeki işlevini görebilmek için toplumun ihtiyaçlarını
karşılamak, onun koşullarına uymak zorundadır. Hukuk kuralına aykırı davranmanın sonucu olarak ihlâl edilen normun
türüne göre ceza, cebrî icra (zorla yerine getirme), iptal, tazminat, geçersizlik gibi maddi nitelikli yaptırımlar söz konusudur.
HUKUK KURALLARI İLE DİĞER SOSYAL DÜZEN KURALLARININ KARŞILAŞTIRILMASI
Toplumsal yaşamı düzenleyen kuralların ortak amacı, kişilerin davranışlarını belli bir düzene bağlamak ve böylece bir toplum
düzeni oluşturmaktır. Bütün bu kurallar arasında ortak noktalar, özdeşlikler ve benzerlikler olduğu gibi, önemli farklılıklar
da vardır. Din kurallarının kaynağını İlahî emirler, Tanrısal irade yahut bazı kutsal varlıklar veya inanışlar oluşturur. Buna
karşılık hukuk kuralları toplumsal yaşamın gereksinimlerini karşılamak için insan aklı ve iradesinin bir eseri olarak belirir.
Ahlak kuralları hukuk kurallarından bazı yönleri itibarıyla ayrılmaktadır. Her şeyden önce hukuk kurallarının kaynağı bireyin
dışındaki belirli bir organdır ve hukuk dışa yansıyan davranışları düzenler. Hem içe hem de dışa dönük olabilen ahlakın
başlıca kaynağını ise vicdan oluşturmaktadır.
Hukuk kuralları belirlidir ve genellikle yazılıdır. Oysa ahlak kurallarında genellikle hukuk kuralları kadar kesin bir belirlilik
yoktur. Hukuk kuralları emirler ve yasakları tespit ettiği gibi kişilere birtakım haklar ve yetkiler de sağlar. Buna mukabil
ahlak kuralları bireylere yetkiler sağlamaz.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 3


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) I. Din kuralları II. Ahlak kuralları III. Hukuk kuralları IV. Örf ve âdet kuralları V. Görgü kuralları
Yukarıdakilerden hangileri toplumsal yaşamı düzenleyen kurallardandır?
a) I ve II b) I, II ve III c) I, II, III ve V d) IV ve V e) I, II, III, IV ve V

2) Din kuralları hakkında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


a) Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik gibi dinlerin kuralları kutsal kitaplara ve peygamberlere dayandırılmaktadır.
b) Din kurallarının önemli bir kısmı değişmez ve değiştirilemez olarak görülmektedir.
c) Din kuralları, uygulandığı toplumda diğer sosyal düzen kurallarını pasifize eder.
d) Din kuralları sadece insan hayatını değil, insanın iç dünyasını da düzenlemeyi amaç edinir.
e) Budizm, Hinduizm, Şamanizm gibi semavi olmayan dinlerde şahıslar önemli yer tutar.

3) ................, bir toplumda iyilik ve kötülük hakkında oluşan ve yerleşen değer yargılarına göre yapılması ya da yapılmaması
gereken insan davranışlarına ilişkin kurallar bütünüdür. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a) Hukuk b) Ahlâk c) Din d) Görgü e) Örf ve âdet

4) Aşağıdakilerden hangisinde ahlak kurallarının tabi tutulduğu ayrım doğru verilmiştir?


a) Objektif-subjektif ahlak kuralları b) Olumlu-olumsuz ahlak kuralları c) Tabii-suni ahlak kuralları
d) İdeal-ideal olmayan ahlak kuralları e) Pozitif-negatif ahlak kuralları

5) Aşağıdaki eylemlerden hangisi ahlak kurallarıyla bağdaşmaz?


a) Fakirlere yardım etmek b) Dürüst olmak c) İnsanlara saygı göstermek
d) Haksızlık edene haksızlıkla karşılık vermek e) Başkalarına zarar vermemek

6) Din kuralları aşağıdakilerden hangisini emretmez?


a) Küçükleri sevmeyi, büyükleri saymayı b) İnsanların mallarının ve canlarının kutsal olduğunu ve zarar verilemeyeceğini
c) Farklı din mensuplarına hoşgörülü olmayı d) İnsanları ırk, din, mezhep, dil, ayrımına tutmayı
e) İnsanlara, kendilerine suç işleyenlere karşı kendilerinin ceza vermesini

7) Görgü kuralları toplumda aşağıdakilerden hangisiyle eş anlamlı kullanılmaktadır?


a) Adab-ı muaşeret kuralları b) Gelenek görenek kuralları c) Örf kuralları d) Âdet kuralları e) Toplumsal kurallar

8) Örf ve âdet kurallarıyla ilgili aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?


a) Örf ve âdetler, toplumsal iradenin temel görünüm biçimi olup, doğrudan doğruya yaşamdan ve onun ihtiyaçlarından doğar.
b) Örf ve âdet kurallarına uyulmamış olması durumunda birey toplumdan soyutlanabilir, bir kısım fizikî müdahalelerle karşılaşabilir.
c) Örf ve âdet kuralları, görgü kurallarıyla büyük ölçüde çatışmaktadır.
d) Örf ve âdet kuralları, bugüne kadar olagelen şeylerin bundan böyle de gerçekleşmesini öngörür.
e) Örf ve âdetler, insana bağlı olmalarından ötürü, çevre ve gruplara göre değiştiği gibi kültür dönemlerine, ulus ve ülkelere göre de
değişir.

9) Hukuk kurallarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur?


a) Yaptırımla kuvvetlendirilmiş caydırıcı kurallardır. b) Ahlak kurallarıyla paralellik göstermezler.
c) Yazılı olmaları zorunludur. d) Toplumsal düzen kurallarıyla ortak noktaları yoktur.
e) Zor kullanarak insanları hizaya getirmeyi amaçlar.

10) Hukuk kurallarıyla diğer toplumsal düzen kurallarının karşılaştırılmasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
a) Din kurallarıyla hukuk kuralları arasında çatışma alanları olabilmekte, bununla birlikte hukuk kuralları ile din kuralları bazı davranışlar
bakımından paralellik göstermektedir.
b) Din kurallarının kaynağını İlahî emirler, Tanrısal irade yahut bazı kutsal varlıklar veya inanışlar oluşturur. Buna karşılık hukuk kuralları
toplumsal yaşamın gereksinimlerini karşılamak için insan aklı ve iradesinin bir eseri olarak belirir.
c) Hukuk kurallarının kaynağı bireyin dışındaki belirli bir organdır ve hukuk dışa yansıyan davranışları düzenler. Hem içe hem de dışa
dönük olabilen ahlakın başlıca kaynağını ise vicdan oluşturmaktadır.
d) Görgü kurallarına uymamanın yaptırımı da hukuk kurallarına uymamanın yaptırımı gibi maddi niteliktedir.
e) Hukuk kuralları belirlidir ve genellikle yazılıdır. Oysa ahlâk kurallarında genellikle hukuk kuralları kadar kesin bir belirlilik yoktur.
1.E, 2.C, 3.B, 4.A, 5.D, 6.E, 7.A, 8.C, 9.A, 10.D

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 4


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:3 HUKUKUN KAYNAKLARI
1. BAĞLAYICI (ASLİ) HUKUK KAYNAKLARI: Asli hukuk kaynakları hukukun uygulanmasında öncelikli olarak
başvurulan kaynaklardır. Bu kaynaklar bağlayıcı olup, yazılı hukuk kaynakları ve yazılı olmayan hukuk kaynağı olarak ikiye
ayrılırlar.
Yazılı Hukuk Kaynakları: Yazılı hukuk kaynakları denilince yetkili organlarca çıkarılan yazılı hukuki metinler akla gelir.
Herhangi bir konuyu düzenleyen yazılı hukuk kaynaklarının hepsine mevzuat adı verilir. Kanunlar, kanun hükmünde
kararnameler, tüzükler, yönetmelikler şeklinde devam eder. Bu sıralamaya göre bir kural kendinde üstte olan kurala aykırı
olamaz.
Anayasa: Anayasa devletin kuruluş ve işleyişini, temel organlarını, organların karşılıklı ilişkileri ve bunların görev ve
yetkileriyle bireyin hak ve özgürlüklerini düzenleyen kurallardır. Daha önceden konmuş hiçbir hukuk kuralı ile bağlı ve
kayıtlı olmaksızın bir devleti kuran, ona hukuki, siyasi statüsünü veren anayasayı ilk kez ya da yeniden yapan iktidara asli
kurucu iktidar, anayasayı öngörülen usul çerçevesinde değiştiren iktidara ise tali kurucu iktidar denir.
Anayasanın değiştirilmesi kanunların değiştirilmesi usulüne nazaran zorlaştırılmışsa sert (katı) anayasa, değiştirilmesi daha
kolay usullere tabi tutulmuş ise yumuşak anayasa olarak tanımlanır.
Anayasalar ayrıntıya yer vermesi bakımından kazuistik anayasa (ayrıntıcı) ve çerçeve anayasa olarak (sadece temel hükümleri
içerir) teorik açıdan ayrılır.
Kanun (Yasa): Kanunlar anayasanın yetkili kıldığı organ tarafından, herkes hakkında uygulanmak üzere yazılı bir şekilde
çıkarılan genel, sürekli ve soyut kurallardır. Kanunlar yasama organı tarafından yapılır.
Uluslararası Antlaşmalar: Uluslararası antlaşmalar, yani devletlerarasında imzalanmış yazılı karşılıklı yükümlülük altına
sokan kurallar da hukukun yazılı kaynakları arasındadır. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası antlaşmalar kanun
hükmündedir. Yani kanunlarla eş değer güçtedir.
Kanun Hükmünde Kararnameler: Kanun hükmünde kararnameler kanunlarla eşit güce sahiptir. Kendi içinde olağan
dönem Kanun hükmünde kararnameler ve olağanüstü dönem Kanun hükmünde kararnameler olarak ikiye ayrılırlar.
Tüzükler (Nizamname): Bakanlar Kurulu, kanunların uygulanmasını göstermek veya emrettiği işleri belirtmek üzere
tüzük çıkarma yetkisine sahiptir. Tüzükler yürütme organınca çıkarılan genel düzenleyici işlemlerdir.
Yönetmelikler (Talimatname): Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi görev alanlarıyla ilgili kanunların
ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla yönetmelik çıkarabilirler. Yönetmelikler
tüzüğe ve kanuna aykırı olamazlar.
İçtihadı Birleştirme Kararları: İçtihadı birleştirme kararları yargı organı tarafından üretilen kaynaktır. İçtihadı
Birleştirme Kararları Resmî Gazete'de yayınlanan, benzer konularda bağlayıcı niteliği bulunan, Yargıtay daireler arası yorum
farklıları sonucu ortaya çıkabilecek görüş ayrılığının hukuk güvenliğini olumsuz etkilemesini önlemek için belirli bir
içtihadın benimsendiği kararlardır.
Yazılı Olmayan Hukuk Kaynakları: Hukukun yazılı olmayan kaynağı örf ve âdet hukukudur. Toplum tarafından sürekli
bir şekilde uygulanmak suretiyle adeta bir hukuk kuralı gibi benimsenmiş davranış biçimleridir.
Örf ve Adet Hukuku: Herhangi bir örf ve âdet kuralının aynı zamanda hukuk kuralı sayılabilmesi için bazı özellikleri
taşıması gerekir.
Maddi Unsur (Süreklilik): Bir davranışın örf ve âdet hukuku kuralı olabilmesi için çok uzun zamandan beri istikrarlı
biçimde tekrarlanması gerekir.
Manevi Unsur: Bir davranış kuralının örf ve âdet hukuku hâline gelebilmesi için, bu davranış kuralına uyulması yönünde
toplumda genel bir inanışın, genel bir kanaatin oluşması gerekmektedir.
Hukuki Unsur: Örf ve âdet hukuku kuralının devlet gücüyle desteklenmiş olması gerekir. Ancak o zaman örf ve adet bir
hukuk kuralı niteliği kazanır.
2. YARDIMCI HUKUK KAYNAKLARI: Yardımcı hukuk kaynakları yargısal içtihatlar ve bilimsel görüşlerdir. Bu
kaynaklara bağlayıcı olmayan hukuk kaynakları da denilmektedir. Yargısal içtihatlar ve bilimsel görüşler hâkimin
uyuşmazlığı çözerken kanaatinin oluşmasına yardımcı olur.
Yargısal İçtihatlar: Yargı kararları diğer bir deyişle yargısal içtihatlar mahkemelerin vermiş oldukları kararlarda bir
sorunun çözümlenmesi ile ilgili olarak kabul edilen ilkelerdir.
Bilimsel İçtihatlar: Bilimsel içtihatlar hukukla uğraşan bilim adamlarının hukuki olaylar, sorunlar ve yürürlükteki
kuralların anlaşılması için yapmış oldukları bilimsel görüş ve kanaatlerini ifade eder. Bilimsel görüşleri oluşturan
kaynaklardan bazıları şunlardır:

Şerhler Monografiler Sistematik Eserler Makaleler İçtihat Derlemeleri


Bibliyografya Sempozyum ve Seminerler

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 5


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerden hangisi hukukun bağlayıcı (asli)kaynakları içerisinde yer almaz?
a) Örf ve adet hukuku b) Kanun c) Tüzük d) Doktrin e) Anayasa

2. Yetkili makam tarafından konulmuş olan ve yürürlükte bulunan yazılı hukuk kurallarının tümüne ne ad verilir?
a) İdeal hukuk b) Mevzuat c) Tarihî hukuk d) Pozitif hukuk e) Yetki

3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Anayasayı ilk kez ya da yeniden yapan iktidara asli kurucu iktidar denir
b) Anayasayı öngörülen usul çerçevesinde değiştiren iktidara ise tali kurucu iktidar denir
c) 1982 Anayasası sert anayasadır.
d) İngiltere Anayasası teamüli anayasadır.
e) 1982 Anayasası çerçeve anayasadır

4. Aşağıdakilerden hangisinin tüzük çıkarma yetkisi vardır?


a) Bakanlar Kurulu b) Adalet Bakanlığı c) Ana muhalefet partisi d) Cumhurbaşkanı e) Türkiye Büyük Millet Meclisi

5. Aşağıdakilerden hangisi hukukun şekli kaynaklarının dayanağını oluşturur ve diğerlerinin tümünden üstün niteliktedir?
a) Kanun Hükmünde Kararname b) Anayasa c) Kanun d) Tüzük e) Örf ve adetler

6. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalar için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Kanun hükmünde değillerdir.
b) Anayasal hüküm ifade ederler.
c) Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz.
d) Bağlayıcı olmayan hukuk kaynağıdırlar.
e) Milletlerarası anlaşmalar hukuk kaynağı değillerdir.

7. Kanunların ve tüzüklerin açıklamasını yapmak ve emrettiği işleri belirtmek üzere başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel
kişileri tarafından kendi görev alanları ile ilgili olarak çıkartılan yazılı kaynaklara ne ad verilir?
a) Kanun hükmünde kararname b) Yönetmelik c) Doktrin d) Uluslararası antlaşma e) Yargısal içtihat

8. Bir örf ve adet, örf ve adet hukukuna dâhil olabilmesi için taşıması gereken şartlardan bir aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
belirtilmiştir?
a) Maddi yaptırımla (hukuki açıdan) desteklenmesi
b) Yetkili merciler tarafından konulma
c) Genellik
d) Hukukun genel kaidelerine uygun olma
e) Soyut olma

9. Kanunların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemek aşağıdaki mahkemelerden hangisinin görevidir?


a) Uyuşmazlık Mahkemesi
b) İdare Mahkemesi
c) Sayıştay
d) Anayasa Mahkemesi
e) Yargıtay

10. Tüzükler ile ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?


a) Cumhurbaşkanı tarafından imzalanır.
b) Yargıtay denetimine tabidirler.
c) Kanunları açıklar, emrettiği işleri gösterirler.
d) Resmî Gazete’de yayımlanırlar.
e) Kanunlara aykırı olamazlar.

1.D, 2.B, 3.E, 4.A, 5.B, 6.C, 7.B, 8.A, 9.D, 10.B.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 6


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:4 HUKUK KURALLARININ YORUMLANMASI
YORUMUN TEMEL PRENSİPLERİ
Hukuk kuralları yorumlanırken uyulması öncelikle gerekli olan bazı temel prensipler bulunmaktadır. Bu temel prensipler her
şeyden önce dikkate alınmak durumundadır. Bu prensipleri toplam dört başlıkta izah edebiliriz.
 Hem sözü ve hem de özü itibarıyla açık olan hukuk kuralları hakkında yorum yapılamaz.
 Yorum; özü dikkate alınırken, hukuk kuralının sözünden ayrılmadan yapılır.
 Genel hukuk kuralına yorum yoluyla istisna getirilemez. Kural esas alınarak, istisna dar bir şekilde yorumlanır.
 Yetki tanıyan kural dar, özgürlük tanıyan kural geniş yorumlanır. Hiçbir kurum ya da kişiye, kuralın tanıdığı yetkinin
genişletilerek yorumlanması yahut kişilere hak ve özgürlük tanıyan kuralın ise daraltılarak yorumlanması kabul
edilemez.
YORUM YAPACAK KİŞİ VE KURUMLAR
Kural Koyucunun Yorumu: Yasama yorumu olarak da ifade edilen bu yorumu yapan kurum, aslında hukuk kuralını
ortaya koyan kurumdur. Eğer bir kanundan bahsediyorsak, TBMM’nin yorumu, bir tüzükten bahsediyorsak Bakanlar
Kurulu’nun yorumu, bir yönetmelikten bahsediyorsak, o yönetmeliği çıkarak ilgili Bakanlığın yorumu bu kapsamdadır.
Kural Uygulayıcısının Yorumu: Yürütme organı, uygulamakla yükümlü bulunduğu hukuk kuralını kendince
yorumlayacak ve uygulamaya geçirecektir. Ancak bu yorum her zaman denetime açık bir yorum olacaktır. Çünkü kuralın
anlaşılması ve yorumlanması nihayetinde entelektüel bir faaliyet olduğu için, yürütmenin yapacağı yoruma istinaden
gerçekleştirilen uygulama her zaman hukuka uygun olamayabilecektir. Bu sebeple yürütmenin yaptığı yorum, kesin olmayan
ve denetime açık yorumdur.
Yargı organının yorum yapması ve soyut kuralı somut olaya, genel düzenlemeyi özel duruma indirgemesi gerekmektedir.
Bunu yaparken yargı organları, hukukî metnin anlam, içerik ve kapsamını tespit ederler ve sadece o olayla ilgili olarak bir
yorumda bulunurlar. Yargı organları tarafından yapılan bu tür yoruma yargısal (kazaî) yorum adı verilir.
İlmî Yorum: Doktrin adı da verilen bu yorum çeşidi, hukukçuların bir hukuk kuralına ilişkin yaptıkları yorumlardan oluşur.
Hukukçular bir hukuk kuralını ne doğrudan koyan ve ne de doğrudan uygulayan konumundadır. Ancak, ilim olarak hukuk
ile uğraşanlar; akademisyenler, avukatlar ve hatta hukuk öğrencilerinin ana vazifesi hukuk kurallarının anlaşılması,
anlatılması ve yorumlanmasıdır.
YORUMUN NİTELİKSEL ÇEŞİTLERİ
Genişletici Yorum: Bir hukuk kuralı yorumlanarak, kapsadığı alan ve anlam daha geniş bir alana dönüştürülüyorsa
genişletici yorumdan bahsedilir.
Daraltıcı Yorum: Bir hukuk kuralı yorumlanarak, kapsadığı alan ve anlam daha dar bir alana dönüştürülüyorsa daraltıcı
yorumdan bahsedilir.
YORUM METOTLARI
Sözel Yorum: Eski tabiriyle Lâfzî Yorum olarak da nitelendirilebilecek bu yorum çeşidinde, yorumlanacak kuralın sahip
olduğu kelimelerden hareketle bir sonuca ulaşmak arzulanır. Bu metodun temeli, yorumlanacak hukuk kuralının kaleme
alındığı kavramların, kelimelerin yorumlanmasıdır.
Özsel Yorum: Bir hukuk kuralının sahip olduğu kavram ve kelimelerden hareketle bir sonuca ulaşılamıyorsa, bu durumda
o kuralın özüne yani ruhuna bakarak bir yorum getirilmesine çalışılır. Çünkü o kural ortaya konulduğu anda ve sonrasında o
kuralın düzenlemesi istenen bir durum ve düzenleme içeriğine sahiptir.
Tarihsel Yorum: Bir hukuk kuralı yorumlanırken o kuralı ortaya koyan organ veya makamın, özel olarak kanun koyucunun
özel iradesinin araştırılmasıdır. Her ne kadar kavramsal yorum metodu ile bir sonuca ulaşılamamış olsa da, kural koyucunun
o kuralı koyarken sahip olduğu temel amacın tespiti ile bir sonuca ulaşma yöntemidir.
Amaçsal Yorum: Kural koyucunun genel amacının tespit edilmesi yanında bizzat o hukuk kuralının kendi amacının
araştırılması ve kuralın yorumlanacağı dönemin ihtiyaçlarına göre uyarlanması ile o kuralın amacının gerçekleştirilmesi
faaliyetine amaçsal yorum denilmektedir.
Mantıki Yorum: Bu yorum yöntemi aynı zamanda bir muhakeme faaliyetidir. Bu yorum ve muhakeme esnasında
yararlanılan başlıca mantık araçları kıyas, evleviyet ve aksi ile ispattır.
Kıyas Yöntemi ile Yorum: Belirli bir durum veya ilişki için konulan hukuk kuralının, o duruma veya ilişkiye benzeyen
fakat hakkında hiç ya da yeterli hüküm bulunmayan başka bir durum veya ilişkiye uygulanmasına kıyas yahut örnekseme
yahut da analoji denilir.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 7


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
Evleviyet Yöntemi İle Yorum: Evleviyet öncelikle anlamına gelir. Hakkında hüküm bulunan genel kapsamlı bir duruma
ilişkin kuralın daha özel ve mantıklı bir duruma uygulanabilmesini ifade eder. Yani elde bulunan bir kuralın mantıksal olarak
yorumu ile bahsedilmeyen bir duruma haydi haydi uygulanması gerektiği sonucuna ulaşılıyorsa, bu durumda genişletici ve
evleviyet yöntemi ile yapılmış bir yorumdan bahsedebiliriz.
Aksi ile İspat Yöntemi ile Yorum: Mefhum-u muhalif, zıt kavram ya da aksi ile kanıt olarak da ifade edilen aksi ile
ispat, bir kuralda bir hususa ilişkin belli ve açık bir biçimde yapılan düzenlemeden, hakkında hiç düzenleme yapılmayan
hususa ilişkin sonuç çıkarma faaliyeti için kullanılan bir mantıki yorum çeşididir.
Hâkimin Takdir Yetkisi: Kanunun içinde bulunan bu boşluktan doğan takdir yetkisi sadece hâkimlere değil yine bazı
anayasal organ ve idarî makamlarla, kamu görevlilerine de tanınmıştır. Buradaki kanun koyucunun amacı, bir kuralın
uygulanmasına ilişkin özellikleri ya da bazı şartların varlığı hâlinde verilmesi gereken hükmün ya da kararın neden ibaret
olacağını tam olarak göstermeyip bu türlü noksanlıkların tamamlanmasını hâkime ya da idareciye bırakarak, kuralların çok
daha somut olaya uygun hâle dönüştürülerek uygulanmasını sağlamaktır.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 8


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) Hukuk kurallarının yorumlanmasında, kuralın yapıldığı dönemde, kural yapma faaliyetine katılanların ve o dönemdeki
anlayışın dikkate alınması gerektiğini savunan yorum teorisi, aşağıdakilerden hangisidir?
a) Tarihsel Yorum Teorisi
b) Sistematik Yorum Teorisi
c) Sözel Yorum Teorisi
d) Amaçsal Yorum Teorisi
e) Objektif Yorum Teorisi

2) Hukuk kuralının hükme bağladığı durumlara bakılarak, bu durumların dışındaki durumlar için aksi hükmün geçerli olduğu
sonucuna varmaya ne ad verilir?
a) Evleviyet b) Kıyas c) Çıkarım d) Aksi ile ispat e) Yasaklama

3) Evleviyet yöntemi ile yorum yöntemi aşağıdaki hangi hukuk alanında sıklıkla uygulanır?
a) Ceza hukuku b) Anayasa hukuku c) Uluslararası hukuk d) Medeni hukuk e) İdare hukuku

4) Aşağıdakilerden hangisi kıyas yöntemi ile yorumun yasak olduğu alanlardan biridir?
a) Vergi hukuku b) Anayasa hukuku c) Uluslararası hukuk d) Medeni hukuk e) İdare hukuku

5) Aşağıdakilerden hangisi yorum yapacak kişi ya da kurumlar arasında değildir?


a) Mahkemeler b) Hukukçular c) İdari kurumlar d) Yasama organı e) Sosyologlar

6) Aşağıdakilerden hangisi yorumun temel prensipleri arasında sayılamaz?


a) Hem sözü ve hem de özü itibariyle açık olan hukuk kuralları hakkında yorum yapılamaz.
b) Yorum, hukuk kuralının yeni bir duruma uygulanmasını sağlar.
c) Yorum; özü dikkate alınırken, hukuk kuralının sözünden ayrılmadan yapılır.
d) Genel hukuk kuralına yorum yoluyla istisna getirilemez. Kural esas alınarak, istisna dar bir şekilde yorumlanır.
e) Yetki tanıyan kural dar, özgürlük tanıyan kural geniş yorumlanır.

7) Aşağıdakilerden hangisi yorum metotlarından biri değildir?


a) Sözsel Yorum b) Özsel Yorum c) Tarihsel Yorum d) Mantıkî Yorum e) Hâkimin Takdir Yetkisi

8) Hâkimin takdir yetkisine ait aşağıdakilerden hangisi söylenmez?


a) Kanunun içinde bulunan bu boşluktan doğan takdir yetkisi sadece hâkimlere aittir.
b) Hâkimin takdir yetkisi menşeini Medeni Kanunun 4. Maddesinden alır.
c) Bazı anayasal organ ve idarî makamlarla, kamu görevlilerine de takdir yetkisi tanınmıştır.
d) Takdir yetkisinin amacı, bir kuralın çok daha somut olaya uygun hale dönüştürülerek uygulanmasını sağlamaktır.
e) Hâkim takdir yetkisini hangi istikamette kullandıysa bunun gerekçesini de bildirmek zorundadır.

9) Mefhum-u Muhalif ne demektir?


a) Öncelikle Uygulama b) Aynı anlam c) Aksi ile ispat d) Mukayese e) Takdir yetkisi

10) “Bir işten maksat ne ise hüküm ona göredir” cümlesi hangi yorum metodunu açıklar?
a) Mantıkî Yorum
b) Amaçsal Yorum
c) Tarihsel Yorum
d) Sözsel Yorum
e) Kıyas

1.A, 2.D, 3.A, 4.A, 5.E, 6.B, 7.E, 8.A, 9.C, 10.B

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 9


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:5 HUKUK KURALLARININ UYGULANMASI
HUKUK KURALLARININ ÇEŞİTLERİ
Emredici Hukuk Kuralları: Buyurucu, zorlayıcı nitelikte olan, tarafların mutlaka uymak zorunda oldukları, iradeleri ile
aksini kararlaştıramayacakları, eğer kararlaştırmışlar ise bu davranışın neticesinde çeşitli yaptırımlar ile karşılaşacakları
hukuk kurallarına emredici hukuk kuralları denir.
Tamamlayıcı Hukuk Kuralları: Hukuk kurallarının bir kısmı tamamlayıcı niteliktedir. Bu kurallara yedek hukuk
kuralları veya düzenleyici hukuk kuralları da denir. Kişiler arasında aksi kararlaştırılabilen, ancak aksine bir düzenleme
öngörmedikleri takdirde uyulması gereken hukuk kurallarına tamamlayıcı hukuk kuralları adı verilir.
Yorumlayıcı Hukuk Kuralları: Kişilerin hukuki işlemlerde ortaya koydukları iradelerin yorumlanmasına hizmet eden
hukuk kurallarına niteliği itibarıyla yorumlayıcı hukuk kuralları denir.
Tanımlayıcı Hukuk Kuralları: Hukuki kavram ve müesseselerin anlam ve unsurlarını ortaya koymak suretiyle onları
tanımlayan hukuk kurallarıdır.
HUKUK KURALLARININ UYGULANMASI
Hukuk Kurallarının Yer Bakımından Uygulanması: Hukuk kurallarının yer bakımından uygulanması, kanunların
nerede, hangi coğrafi sınırlar içerisinde uygulanacağı meselesi ile ilgilidir. Devletlerin egemenlikleri kural olarak ülkenin
coğrafi sınırları içerisinde etkili olduğundan, devletin yasama organı tarafından çıkarılan bir kanun da coğrafi şekilde
sınırlandırılmış bulunan ülkede uygulanır.
Sonuç olarak bazı ilişkilerde kanunların yer bakımından uygulanması açısından mülkilik ilkesi, diğer bazılarında da
şahsilik ilkesi uygulanmaktadır.
Mülkilik İlkesi: Kanunların ülke sınırları içerisinde bulunan yerli yahut yabancı herkese uygulanmasına, bir başka ifadeyle
devletin ülkesi içinde bulunan herkesin o devletin hukukuna tabi olmasına mülkilik denir.
Şahsilik İlkesi: Bir devlete vatandaşlık bağı ile bağlı olan kişilerin (vatandaş), yabancı bir ülkede bulunsa dahi yine kendi
millî kanunlarına tabi olması, başka bir deyişle millî kanunların vatandaşı ülkesi dışında bile bağlamasına şahsilik denir.
Hukuk Kurallarının Zaman Bakımından Uygulanması: Kanunların zaman bakımından uygulanması, onların
yürürlüğü ile ilgili bir meseledir. Kanunların yürürlüğe girdikleri tarihten yürürlükten kaldırıldıkları tarihe kadar geçen zaman
dilimi içinde gerçekleşen olaylara ve hukuki ilişkilere uygulanmasına zaman bakımından uygulama denir.
Kanunların ve Diğer Yazılı Hukuk Kurallarının Yürürlüğe Girmesi: Kanunların, kanun hükmünde
kararnamelerin ve tüzüklerin yürürlüğe girebilmesi için Resmî Gazete’de yayınlanmaları gerekir. Yayınlanan kanun herkes
tarafından öğrenilmiş sayılır. Elbette vatandaşların hatta hukukçuların dahi bütün kanunları bilmelerine imkân yoktur. Ancak
“kanunu bilmemek mazeret sayılmaz” ilkesinden hareketle kanunların herkes tarafından bilindiğini farz etmek, hukuk
düzeninin vazgeçemeyeceği bir husustur.
Kanunların Yürürlükten Kaldırılması: Kanunların veya belirli maddelerinin, kanun hükmünde kararname, tüzük ve
yönetmeliklerin yürürlükten kalkması çeşitli şekillerde olabilir.
 Kanunların Kendiliğinden Yürürlükten Kalkması
 Kanunların İlga Yolu ile Yürürlükten Kalkması
 Kanunların Anayasa Mahkemesinin İptal Kararı ile Yürürlükten Kalkması
Kanun Hükmünde Kararnamelerin Yürürlükten Kalması: Kanun hükmünde kararnameler yayınlandıkları gün
TBMM’nin onayına sunulmazlar ise yayın tarihinde, Meclise sunulmasına rağmen reddedilmiş ise red kararının Resmî
Gazete ’de yayınlandığı tarihte yürürlükten kalkar.
Tüzük ve Yönetmeliklerin Yürürlükten Kalkması: Tüzük ve yönetmelikler aynı nitelikte başka bir düzenleyici işlem
ile yürürlükten kaldırılabilir. Bazen de dayandıkları kanun hükmü veya üst hukuk normunun yürürlükten kaldırılması halinde,
başkaca bir işleme gerek kalmaksızın yürürlükten kalkabilirler.
Kanunların Geçmişe Etkili (Makabline Şamil) Olup Olmayacağı Sorunu: İster özel hukuk alanında olsun ister
kamu hukuku, kanunlar kural olarak yürürlüğe girdikleri andan itibaren uygulanmaya başlar. Bu tarihten sonra gerçekleşen
olay ve olgulara etki ederler. Eski kanun zamanında elde edilen hakların yeni kanun zamanında da devam etmesine kazanılmış
haklara saygı ilkesi adı verilir. Böylece kanunların yürürlüğe girdikten sonra gerçekleşecek olay ve olgulara uygulanması,
geçmiş olay ve olgulara uygulanamamasına kanunların makable şamil olmaması yani geçmişe etki etmemesi kavramı ile
açıklanır.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 10


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) Aşağıdakilerden hangisi nitelikleri bakımından yapılan ayrıma göre hukuk kurallarının türlerinden biri değildir?
a) Yorumlayıcı hukuk kuralları b) Tanımlayıcı hukuk kuralları c) Yürürlükten kaldırıcı hukuk kuralları
d) Emredici hukuk kuralları e) Tamamlayıcı hukuk kuralları

2) Bir hukuki kavram veya müessesenin lazım gelen kanuni unsur ve şartlarını ortaya koyar nitelikteki hukuk kurallarına ne
ad verilir?
a) Tamamlayıcı hukuk kuralları b) Emredici hukuk kuralları c) Devredici hukuk kuralları d) Tanımlayıcı hukuk kuralları

3) Kanunların ülke sınırları içerisinde bulunan yerli yahut yabancı herkese uygulanmasına ………………………… denir.
Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a) şahsilik ilkesi b) yerindelik ilkesi c) kanunilik ilkesi d) lehe yorum ilkesi e) mülkilik ilkesi

4) Yönetmeliklerin yürürlüğe girmesine ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?


a) Yönetmeliklerin yürürlüğe girebilmesi için tamamının Resmî Gazete’de yayınlanması gerekir.
b) Hiçbir yönetmeliğin yürürlüğe girebilmesi için Resmî Gazete’de yayınlanması gerekmez.
c) Resmî Gazete’de yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girecek olan yönetmelikler ayrıca kanunla düzenlenir.
d) Tüm yönetmelikler Resmî Gazete’de yayınını izleyen günden itibaren 10 gün içinde yürürlüğe girer.
e) Bazı yönetmelikler Resmî Gazete’de yayınlandıkları günü takiben 5 gün sonra yürürlüğe girerler.

5) Bir kanunun ne zaman yürürlüğe gireceği hususunda metninde herhangi bir açıklama olmadığı durumlarda hangi tarihte
yürürlüğe girmiş sayılırlar?
a) Resmî Gazete’de yayınlandıkları gün
b) Resmî Gazete’de yayınlandıkları günü izleyen 15 gün sonra
c) Resmî Gazete’de yayınlanmasını izleyen günden itibaren 15 gün sonra
d) Resmî Gazete’de yayınlandığı günü izleyen günden itibaren hesap edilmek üzere 45 gün sonra
e) Resmî Gazete’de yayınlanan kanun metninde yayın tarihi hususunda herhangi bir açıklama yoksa o kanun kendiliğinden
mülga olur.

6) Aşağıdakilerden hangisi süreli kanunlara örnek teşkil eder?


a) Bütçe Kanunu b) Dernekler Kanunu c) Sıkıyönetim Kanunu d) Medeni Usul Kanunu e) Ceza Kanunu

7) Yeni tarihli kanunda yer alan açık hüküm gereği eski tarihli kanunun yürürlükten kaldırılmasına ……………………..
denir. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a) kendiliğinden yürürlükten kalkması b) zımni ilga c) iptal edilme d) kadük olma e) sarih ilga

8) Aşağıdakilerden hangisi diğerlerine nazaran özel bir kanundur?


a) Türk Medeni Kanuna b) Ticari İşletme Rehni Kanunu c) Ceza Kanunu
d) Türk Borçlar Kanunu e) Türk Ticaret Kanunu

9) Eski kanun zamanında elde edilen hakların geçerli olarak yeni kanun zamanında da devam etmesine ne ad verilir?
a) Müktesep hakka saygı ilkesi b) Mülkilik ilkesi c) Kanunilik ilkesi d) Şahsilik e) Mütekabiliyet ilkesi

10) “Kanunların geçmişe etki etmemesi ilkesinin temelini başka bir hukuki ilke oluşturur?” Aşağıdakilerden hangisinde bu
ilke verilmiştir?
a) Şekil serbestisi ilkesi
b) Dürüstlük ilkesi
c) Hukuk güvenliği ilkesi
d) Sosyal devlet ilkesi
e) İşçi lehine yorum ilkesi

1.C, 2.D, 3.E, 4.D, 5.D, 6.A, 7.E, 8.B, 9.A, 10.C

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 11


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:6 HUKUK KURALLARININ YAPTIRIMI
YAPTIRIM (MÜEYYİDE) KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ
Hukuki anlamda müeyyide, yani yaptırım hukuk kurallarının ihlaline tepki olarak gösterilen ve hukuk düzeni tarafından
öngörülen cebirdir. Cebir kişinin yaşamına, sağlığına, malvarlığına, özgürlüğüne verilen bir zarardır.
Diğer bir deyişle hukuk kurallarına uymayı sağlamak amacıyla kamu gücünün harekete geçmesi veya zor kullanması olarak
tanımlanabilir.
YAPTIRIMIN TARİHSEL GELİŞİMİ
Kişisel Öç Aşaması: Tarihsel gelişim içerisinde birinci aşama kişisel öç aşamasıdır. Kişi herhangi bir fiilden zarar
gördüğünde, zarar verene uygulanacak yaptırımı zarar gören ve yakınları belirliyordu.
Kısas Aşaması: Kısas ilkesi temelde bir şahsın işlediği suça eşdeğer şekilde cezalandırılması esasına dayanır.
Hakem -Uzlaşma Aşaması: Bu aşamada zarar gören ile zarar veren uzlaşarak zararın tazmini için aralarında mutabakata
varırlar. Eğer anlaşırlarsa aralarındaki uyuşmazlık sonlanır.
Modern Yargılama Sistemi: Taraflar arasındaki uyuşmazlığı artık devlet çözmektedir. Mahkemeler, usul hukuku
kurallarına uygun bir şekilde yargılama yapmakta cezaların infazı da kamu gücü kullanılarak bizzat devlet tarafından yerine
getirilmektedir. Yani devlet yaptırımı kendisi uygulamaktadır.
YAPTIRIM(MÜEYYİDE) TÜRLERİ
Özel Hukuk Yaptırımları: Özel hukuk yaptırımları kendi içerisinde üçe ayrılır. Bunlar işlemin hükümsüzlüğü
(geçersizlik) cebri icra ve tazminattır.
1.Hükümsüzlük (Geçersizlik): Hukukun öngördüğü kurallar dikkate alınmadan, hukuka aykırı bir şekilde yapılan hukuki
işlemin müeyyidesi hükümsüzlüktür. Hükümsüzlük, yokluk ve butlan olmak üzere ikiye ayrılır.
Yokluk (Keenlemyekun): Bir hukuki işlemin kurucu unsurlarında eksiklik varsa artık o işlem hukuken yoktur, hukuk
âleminde hiç var olmamış, oluşmamış sayılır.
Mutlak Butlan (Kesin hükümsüzlük): Bu durumda hukuki işlemin kurucu unsurlarında eksiklik yoktur, fakat hukuki
işlemin kanunun emredici hükümlerine, ahlaka kamu düzenine, kişilik haklarına aykırıysa mutlak butlan diğer bir deyişle
kesin hükümsüzlük yaptırımına tabidir. Bu saydıklarımız hukuki işlem yapılırken dikkate alınmaması hâlinde o hukuki işlem
baştan itibaren; yani kurulduğu andan itibaren amaçlanan hukuki sonuçları kesin olarak doğurmaz; batıldır. Sonradan bu
işlemin hukuka uygun hâle getirilmesi mümkün değildir.
Nispi Butlan (İptal edilebilirlik): Nispi butlan durumunda hukuki işlem kanunun emredici hükümlerine aykırı değildir.
Aynı zamanda kanunun öngördüğü unsurlara da sahiptir.
2.CEBRİ İCRA: Cebrî icra, zorla yerine getirme demektir. Bir kişinin vermesi gereken bir şeyi vermemesi, ödemesi
gereken bir borcu ödememesi, bir mahkeme kararına uymaması durumunda hakkın zorla alınması gerekir. Zor kullanarak
birinin hakkını başkasından almak yetkisi ve görevi sadece devlete aittir. Cebri İcra Hukuku'nun temel amacı alacaklıların
haklarını borçlular karşısında korumaktır.
3.TAZMİNAT: Tazminat, bir hukuk kuralına veya sözleşmeye aykırı davranıldığında başkaları zarara uğramışsa bu zararın
giderilmesini (tazmin edilmesini) ifade eden bir yaptırım türüdür. Maddi tazminat ve manevi tazminat olarak ikiye ayrılır.
Maddi Tazminat: Hukuka aykırı eylem sonucunda veya sözleşmeye uyulmadığında zarar gören kişinin malvarlığında bir
eksilme oluşmuşsa bu maddi zarardır. Zararın tazmin edilmesi iki türlü olur. Aynen tazmin ve nakden tazmin. Aynen
tazminde malın zarar görmeden önceki durumu nasılsa o hâle yani eski hâle getirilmesidir. Nakden tazminde ise uğranılan
zarar para ile giderilir. Nakden tazminde hâkim ödemenin bir defada tamamının ödenmesine hükmedebileceği gibi irad
biçiminde (belirli aralılarla, aydan aya gibi) ödenmesine de hükmedebilir.
Manevi Tazminat: Manevi tazminat; kişilik hakları saldırıya uğrayan kişinin manevi bütünlüğünün sarsılması, elem,
üzüntü duyması, yaşama gücünün azalması karşılığında kural olarak para olarak takdir edilen tazminat türüdür.
KAMU HUKUKU YAPTIRIMLARI
Anayasa Hukukunda Yaptırım: Anayasa’ya aykırı olan normların denetimi ve gerektiğinde iptali, anayasa yargısının
konusunu oluşturur.
İdare Hukukunda Yaptırım: İdare hukuku yaptırımlarını idarenin uyguladığı idari yaptırımlar ve idareye uygulanacak
yaptırımlar olarak ikili bir ayrıma gidebiliriz.
İdari yaptırımlar (idarenin uyguladığı yaptırımlar): İdari yaptırımlar, idarenin bir yargı kararına gerek olmadan, yasaların
açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak ve idare hukuku ilkelerini dikkate alarak idari işlemlerle uyguladığı cezalardır.
İdareye uygulanacak yaptırımlar: Hukuka aykırı bir idari işlem varsa, yargı makamları tarafından iptal edilme yaptırımıyla
karşı karşıya kalır. İdare hukukunda buna iptal davası adı verilmektedir.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 12


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
Ceza Hukukunda Yaptırım: Ceza hukuku, suç ve ceza kavramlarını inceleyen kamu hukuku bölümüdür. Suçta ve
cezada kanunilik ilkesi ceza hukukunun temel ilkelerinden biridir. Ceza kanunumuza göre cezai müeyyideler;
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Müebbet hapis cezası,
Süreli hapis cezası Adli para cezasıdır.
Vergi Hukukunda Yaptırım: Anayasa’nın 73. maddesinde “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne
göre, vergi ödemekle yükümlüdür” denmektedir. Vergi yükümlüğünü yasa hükümlerine göre yerine getirmeyen mükellef
hakkında vergi kaybı(ziyai) cezası, usulsüzlük cezası ve diğer cezalarla cezalandırılırlar.
Uluslararası Hukukta Yaptırım: Uluslararası yaptırımlar, uluslararası hukuka uyulması amacıyla baskı aracı olarak
kullanılmaktadır. Uluslararası yaptırımlar genel olarak silahlı kuvvet kullanmayı gerektiren ve silahlı kuvvet kullanmayı
gerektirmeyen uluslararası yaptırımlar olarak ikiye ayrılırlar.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 13


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) Aşağıdakilerden hangisi Türk hukukundaki yaptırımlardan biri değildir?
a) Tazminat b) Ceza c) Butlan d) Cebri İcra e) Kişisel öç

2) Aşağıdakilerin hangisi hukuk kuralını diğer kurallardan ayırır?


a) Maddi yaptırıma sahip olması
b) Ayıplanma
c) Manevi yaptırıma sahip olması
d) Toplumdan dışlanma
e) Hiçbiri

3) Resmî evlendirme memuru önünde yapılmayan evlilikler ne tür bir yaptırımla karşı karşıya kalır?
a) Cebri icra b) Butlan c) Tek taraflı bağlamazlık d) İptal e) Yokluk

4) Aşağıdakilerden hangisi bir hükümsüzlük türüdür?


a) Manevi Tazminat b) Cebri İcra c) Nispi Butlan d) Yetki e) Maddi Tazminat

5) Bir hukuki işlemin kurucu unsurlarında eksiklik olması durumunda karşılaşılacak olan tepkiye ne ad verilir?
a) Şeklen iptal b) Yokluk c) Cebri İcra d) Tek taraflı bağlamazlık e) Butlan

6) Kendi rızasıyla konutu boşaltmayan kiracı, kiralayanın mahkemeden aldığı tahliye kararının icraya konulmasıyla zor
kullanılarak tahliye edilmesi aşağıdakilerden hangisine örnektir?
a) Tazminat b) Mutlak Butlan c) Vekalet kurallarına aykırılık d) Cebri İcra e) İptal edilebilirlik

7) Memurlara ve öğrencilere uygulanan disiplin cezası nasıl bir yaptırımdır?


a) İdari yaptırım
b) İdareye uygulanan yaptırımlar
c) Tam yargı
d) İptal davası
e) İdare hukukunda yokluk

8) Kendisinin veya yakınlarından birinin hayatı, sağlığı veya namus ve onuruna yönelik pek yakın ve ağır bir tehlike ile
korkutularak evlenmeye razı edilmiş eş, evlenmenin iptalini dava edebilir. Bahsi geçen yaptırım türü aşağıdakilerden
hangisidir?
a) Mutlak Butlan b) Tek taraflı bağlamazlık c) Yokluk d) Cebri İcra e) Nispi Butlan

9) Bir devlet memuruna, hukuka aykırı biçimde, kademe ilerlemesinin durdurulması yaptırımına karşı memur bu işlemin
iptali için hangi mahkemeye başvurur?
a) Sulh Hukuk Mahkemesi
b) Asliye Hukuk Mahkemesi
c) Sulh Ceza Mahkemesi
d) İdare Mahkemesi
e) Asliye Ceza Mahkemesi

10) Tazminatla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Sadece sözleşmelere aykırı davranışlarda uygulanır.
b) Maddi ve manevi tazminat olmak üzere ikiye ayrılır
c) Manevi tazminat irad biçiminde ödenemez.
d) Maddi tazminatın bir seferde ödenmesine mahkeme hükmedebilir
e) Tazminat yaptırım türlerinden biridir

1.E, 2.A, 3.E, 4.C, 5.B, 6.D, 7.A, 8.E, 9.D, 10.A.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 14


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
ÜNİTE:7 HUKUKTA KİŞİLER VE KİŞİLİK
Kişilik Kavramı: Kişinin hukuk düzeni tarafından korunan yetki alanına kişilik denir. Kişilik sağ ve tam doğumla beraber
ortaya çıkar. Kişilik, kişinin ehliyetleri, kişilik alanına giren değerleri ve kişisel durumlarını anlatan bir kavramdır. Sağ olarak
tamamıyla doğum gerçekleşmezse, yani çocuk düşer ya da ölü doğarsa kişilik kazanılmış olmaz.
Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamış olsa bile gerçekten
ölmüş sayılır. Bu duruma ölüm karinesi adı verilir. Ölüm karinesine başvurulabildiği durumlarda, o yerin en büyük mülki
amirinin emriyle kaybolan kişi hakkında nüfus kütüğüne ölü kaydı düşürülür.
Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında
kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.
Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş
yıl geçmiş olması gerekir.
Gerçek Kişi: Gerçek kişiler insanlardır. Modern toplumlarda bütün insanlar hukuki olarak kişi sıfatını taşımaktadır. Hukuk
düzeninde gerçek kişilerin ehliyet adı verilen hak sahibi olabilmek, borç üstlenebilmek ve kişinin bizzat kendi iradesiyle
haklarını kullanabilmek için yeterliliğe sahip olabilmesini ifade eden yetkileri mevcuttur.
Hak Ehliyeti: Hak ehliyeti doğumla başlar. Hak ehliyetinin varlığı için sağ ve tam doğmuş olmak yeterlidir. Sağ ve tam
doğumdan kasıt, çocuğun anasından ayrıldıktan sonra bir an dahi olsa yaşamsal fonksiyonlarının devam etmiş olmasıdır.
Fiil Ehliyeti: Fiil ehliyeti, bir kişinin kendi fiil ve hareketleriyle kendi iradesi ile hak ve borç kurması kaldırması ve
değiştirmesi ehliyetidir. Fiil ehliyeti, hak ehliyetinden farklı olarak aktif bir ehliyettir.
Fiil ehliyetinin şartları: Medeni Kanun’un 10. maddesine göre, “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin
kişinin fiil ehliyeti vardır”. Bu maddeden fiil ehliyetinin şartları çıkarılabilir. Bu şartlar;
Ayırt etme gücüne sahip olmak, Ergin olmak ve Kısıtlı olmamaktır.
Fiil ehliyetleri bakımından kişilerin sınıflandırılması: Fiil ehliyeti bakımından kişilerin sınıflandırılması, fiil
ehliyetine sahip olmak için gereken şartların tümüne sahip olup olmamaya göre yapılmaktadır. Hukukumuza göre dört tür
fiil ehliyeti bulunmaktadır. Bunlar; tam ehliyetliler, tam ehliyetsizler, sınırlı ehliyetliler ve sınırlı ehliyetsizlerdir.
Tüzel Kişiler: Hukuk sisteminde hak sahibi olan kişiler sadece insanlar değildir. İnsanların yan sıra fiziki bir varlıkları
olmamasına rağmen hak sahibi olabilen topluluklar ve kurumlarda mevcuttur. Gerçek kişiler dışında hukuk düzenince
kendilerine haklara sahip olma ve borç edinme olanağı sağlanmış kişileri tüzel kişi olarak adlandırır. Tüzel kişilerin ortaya
çıkması için bazı özellikleri içinde bulundurması gerekmektedir. Bu özellikler şunlardır;
 Belirli ve sürekli bir amaç Bağımsızlık Örgütlenme
Tüzel Kişiliğin Niteliği
Farazi Kişilik Teorisi: Savigny tarafından ortaya atılan bu teori sadece insanın hak sahibi olabileceği varsayımından hareket
etmektedir. Kişi veya mal topluluklarının hak sahibi olabilmesi kanun koyucunun bunları hukuk alanında insan gibi farz
etmesiyle mümkün olabilmektedir. Böylece hukuki bir ihtiyaç karşılanmış olmaktadır.
Gerçek Kişilik Teorisi: Gierke isimli hukukçu tarafından ileri sürülen bu teori taraftarları tüzel kişiliği gerçek canlı sosyal
varlıklar olarak görmektedir. Bu fikre göre kişi veya mal toplulukları toplumda gerçek olarak var olan yaratıklardır. Kanun
koyucu bunları yaratmaz sadece varlıklarını tanır.
Tüzel Kişilerin Çeşitleri
Kamu hukuku tüzel kişileri: Kamu otoritesini temsil eden, kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiyle kurulan tüzel
kişilerdir. Kamu hukuku tüzel kişileri, kamu idareleri ve kamu kurum ve kuruluşları olarak ikiye ayrılırlar. Kamu idareleri
kamu hizmeti görmek üzere örgütlenmiş tüzel kişilerdir.
Özel hukuk tüzel kişileri: Özel hukuk alanında bir hukuki işlem ile kurulurlar. Kamu otoritesini temsil etmeyen bu tüzel
kişiliklerin nasıl kurulacağı kanun hükümleri ile belirlenmektedir. Özel hukuk tüzel kişileri takip ettikleri amaca göre kazanç
paylaşma amacı güden tüzel kişiler ve kazanç paylaşma amacı gütmeyen tüzel kişiler olarak ikiye ayrılırlar. Kazanç paylaşma
amacı güden tüzel kişiler ticaret şirketleridir ve bunlar Türk Ticaret Kanunu’ndaki hükümlere tabidirler.
Tüzel Kişilerin Hak ve Fiil Ehliyeti: Gerçek kişilerde olduğu gibi tüzel kişilerin de en önemli niteliklerinden biri hak
ehliyetidir. Tüzel kişiler hak ehliyetleri çerçevesinde tam bir fiil ehliyetine sahiptirler.
Tüzel Kişiliğin Kazanılması ve Sona Ermesi: Tüzel kişiler eğer kamu tüzel kişileri ise kişilik kazanmaları kanun
koyucunun irade beyanına bağlıdır. Özel hukukta ise tüzel kişiliğin doğmasına ilişkin dört farklı işlem söz konusu olabilir.
Bunlar; izin, serbest kuruluş ve bildirim ve tescil sistemleridir.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 15


HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI 1-7 ÜNİTE ÖZETLERİ
DEĞERLENDİRME SORULARI
1) Bir kimsenin vücut bütünlüğü, sağlığı, ismi, şeref ve haysiyeti, sır çevresi, ekonomik ve fikri faaliyetleri üzerindeki hakları
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
a) Kişilik haklarını oluşturur. b) Kişisel durumlarını oluşturur. c) Hak ehliyetini oluşturur.
d) Fiil ehliyetini oluşturur. e) Devredilebilir haklardır

2) Aşağıdakilerden hangisi bir kişinin mahkeme kararı ile ergin kılınması için aranan şartlardan değildir?
a) Küçüğün on beş yaşını doldurmuş olması b) Velinin rızası c) Küçüğün evli olması
d) Vasinin rızası e) Küçüğün menfaati ve rızası

3) Aşağıdakilerden hangisi kişi topluluğu niteliğinde tüzel kişidir?


a) Şirketler b) Vakıflar c) Üniversiteler d) Kamu kurumları e) TRT

4) Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Tam ve sağ doğmak şartıyla ana rahmine düşen herkes hak ehliyetine sahiptir.
b) Hak ehliyetine sahip olan herkes taraf ehliyetine sahiptir.
c) Dava ehliyetine sahip olmak için fiil ehliyetine sahip olmak gerekmez.
d) Ayırt etme gücüne sahip, ergin ve kısıtlı olmayan kişiler hak ehliyetine sahiptir.
e) Fiil ehliyetine sahip kişilerin hak ehliyetleri de vardır.

5) Aşağıdakilerden hangisi sınırlı ehliyetlilerin yasal danışmanlarının izni olmadan yapabilecekleri işlemlerdendir?
a) Bağışlama b) Dava açma c) Kefil olma d) Kambiyo taahhüdünde bulunma e) Miras sözleşmesi yapma

6) Aşağıdaki ifadelerden hangisi hak ehliyetine ilişkin doğru bir ifadedir?


a) Hak ehliyetine sadece gerçek kişiler sahiptir.
b) Hak ehliyetine sadece tüzel kişiler sahiptir.
c) Hak ehliyetine gerçek kişiler tam ve sağ doğmak koşuluyla ana rahmine düştükleri anda sahip olurlar.
d) Hak ehliyetine sahip olabilmek için kişinin yaş, cinsiyet gibi bazı özellikleri taşıması aranır.
e) Hak ehliyetine gerçek kişiler ölü doğsalar bile ana rahmine düştükleri anda sahip olurlar

7) Gerçek kişiler için hak ehliyetine ilişkin olarak aşağıda verilen açıklamalardan hangisi doğrudur?
a) Hak ehliyeti aktif bir ehliyettir.
b) Gerçek kişiler hak ehliyetine tam ve sağ doğumla sahip olurlar.
c) Hak ehliyeti tam ve sağ doğumla kazanılan bir ehliyettir.
d) Hak ehliyeti hiçbir şekilde sınırlanamaz.
e) Hak ehliyeti hukuki işlem yapabilme ehliyetidir.

8) Fiil ehliyetinin özelliklerine ilişkin olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?


a) Fiil ehliyeti aktif bir ehliyettir.
b) Fiil ehliyeti kişilere hak ehliyetini kazandıktan sonra verilir.
c) Kanun koyucu fiil ehliyetine sahip olmanın koşullarını kendi belirlemiştir.
d) Kişiler farklı fiil ehliyetine sahip olabilirler.
e) Hâkim kararı ile kişilerin fiil ehliyeti sınırlanabilir.

9) Fiil ehliyeti sınıflandırmasında aşağıdakilerden hangisi yer almaz?


a) Tam ehliyetliler b) Sınırlı ehliyetliler c) Tam ehliyetsizler d) Kısmi ehliyetsizler e) Sınırlı ehliyetsizler

10) Ölüm tehlikesi nedeniyle gaiplik kararının alınabilmesine ilişkin dava açabilmek için ölüm tehlikesinin ortaya çıktığı
tarihten itibaren ne kadar süre geçmesi gerekir?
a) 1 yıl b) 6 ay c) 5 yıl d) 2 yıl e) 9 ay

1.A, 2.C, 3.C, 4.C, 5.E, 6.C, 7.C, 8.B, 9.D, 10.A.

Mikail TAÇAR B Sınıfı İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı 16

You might also like