Professional Documents
Culture Documents
Çalişma Konulari 2018 Aralik
Çalişma Konulari 2018 Aralik
Çok Tehlikeli 250 Ve Üzeri 20 Dakika Çok Tehlikeli 16 Saat Yılda Bir
NOT: 18 yaş altı-50 ve daha yukarı yaştaki çalışanlara verilecek yıllık ücretli izin süreleri 20 günden az olamaz!!!
BİRİMLER
Gürültü; kaynakta, alıcıda ve çevrede kontrol edilir.
Titreşim ölçümlerinde OKTAV BANTI kullanılır.
Leq: Eşdeğer gürültü seviyesi
İşitme kaybına etki edenler: Şiddeti, süresi, frekansı, yaşı, duyarlılık, cinsiyet.
Gürültü, DOZİMETRE ile ölçülür.
Parlayıcı ve patlayıcı gaz ölçümü EXPLOZİMETRE ile yapılır
Birim havadaki su miktarına MUTLAK NEM denir.
Sıvıların özgül ağırlığını ölçülmesi için HİDROMETRE
Hava ısısının ölçülmesi için TERMOMETRE
Hava neminin ölçülmesi için (kuru ve yaş iki termometreli) PSİKOMETRE, HİGROMETRE
Hava akımını ölçmek için ANEMOMETRE
Radyant ısının ölçümü için de Globetermometre kullanılır.
ELEKTRİK
Akım, gerilim, direnç ölçmek için AVOMETRE ile de ölçülmektedir.
Devrede güç ölçmek için Wattmetre kullanılır.
Işık şiddeti birimi Mum dur. (Mum: Nokta şeklinde kaynağın belirlenmiş yönde ışık yayını)
Işık akısı birimi Lümen dir.(Lümen: Bir kaynağın beli bir açı içerisinde yaydığı ışık miktarı)
Aydınlatma şiddeti Lüks dir. (Lüks: Birim yüzey üzerinde olan gerilimdir.
Tehlikeli Gerilim: Doğru akımda 120 V, üzerine düşen ışık akısının yoğunluğudur.
Evsel aboneler için kullanılan kaçak akım rölesinin çalışma akım eşiği 30 mA'dir.
Elektrikli aletlerden birinde faz, şase, toprak arızası olması durumunda atarak aleti kullananın çar-
pılmasını önlemek KAÇAK AKIM RÖLESİNİN görevidir.
4
Çarpılmalarda yaralanmanın ciddiyetini AKIM belirler.
İŞ KAZASI
Ulusal mevzuatımızda is kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13.
maddesinde tanımlanmıştır. Ancak bu tanım sadece hukuki bir tanım olup iş sağlığı ve is güvenliği tanımında belirtilen
önleme ve korunma amaçlı teknik bir tanım değildir. Bu nedenle uluslararası iki kurulusun tanımları konunun teknik
boyutu acısından önem arz etmektedir.
Uluslararası Çalışma Örgütüne ( ILO)Gore;
Önceden planlanmamış, bilinmeyen ve kontrol altına alınamamış olan etrafa zarar verebilecek nitelikteki olaydır.
Dünya Sağlık Örgütüne (Who) Gore İse;
Önceden planlanmamış çoğu kişisel yaralanmalara makinelerin ve araç gereçlerin zarara uğramasına, üretimin bir sure
durmasına yol açan bir olaydır.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNİN AMACI
• Çalışanların korunması
• İşletmenin korunması
• Üretim ve kalitenin artırılması
Kazalar incelendiğinde beş temel nedenin arka arkaya dizilmesi sonucu meydana geldiği
anlaşılır. Bu beş temel faktöre KAZA ZİNCİRİ denir
Kaza Zinciri:
1-İnsanın Tabiat şartları Karsısında Zayıflığı: Kazaların ilk temel sebebi
5
2-Kişisel Kusurlar: Dikkatsizlik, pervasızlık, asabiyet, dalgınlık, önemsemezlik ve ihmal gibi
3-Tehlikeli Hareket-Tehlikeli Durum
4-Kaza Olayı
5-Yaralanma (Zarar Veya Hasar) Bir kazanın kaza tanımındaki durumuna gelmesi için YARALANMA (ZARAR VEYA
HASAR) safhasının da bulunması gereklidir. Bu husus kaza zincirinin son halkasıdır.
3-Kaza Sonucu Meydana Gelebilecek Zararın Büyüklüğü Kestirilemez, Bu tamamen Tesadüflere Bağlıdır.
Yapılan istatistikler, kazaların %50’sinin kolayca önlenebileceğini, %48’inin ancak etüt ve metotlu bir çalışma ile
önlenebileceğini, % 2’sinin de önlenmesinin mümkün olamayacağını göstermiştir.
4-Ağır Yaralanma Yâda Ölümle Neticelenen Her Kazanın Temelinde 29 Uzuv Kayıplı Ve 300 Yaralanma Meydana
Gelmeyen Olay Vardır. (1-29-300 Oranı)
1-29-300 kuralının önemli bir özelliği; bir isletmede olabilecek kazalar hakkında önceden tahmin yapma olanağını
sağlamasıdır.
C-ERGONOMİDEN YARARLANMA:
Yapılacak ise uygun isçi temini ve çalışanları biyolojik özellikleri ile kabiliyetlerine Gore
makine, tesis ve aletleri geliştirmek seklinde ergonomi biliminin gerekleri yerine getirilmelidir.
GÜVENLİK KÜLTÜRÜ
Güvenlik kültürünün tanımı, literatürde çok farklı sekilerde dile getirilmektedir. Bu tanımlar incelendiğinde,
ortaklık, önleme, korunma, marufiyet, değişim, algılama, inanç, değer, tutum vb. kavramların tüm tanımlarda ortak olduğu
görülmektedir.
İş kazaları, çoğunlukla risk unsuru taşıyan çalışma koşullarının birtakım psikoz-sosyal faktörler nedeniyle,
çalışanlar tarafından yeterince algılanamamasından kaynaklanmaktadır.
Güvenlik kültürünün çalışanlar tarafından işyerlerinde yeterli düzeyde algılanmasının ilk basamağı, birçok
yönetim sisteminde görüldüğü gibi, üst yönetimim taahhüdü olarak adlandırılan kısımdır.
İsletmede güvenlik kültürü oluşturmanın ve yerleştirmenin ikinci adımı, orta yönetim
olarak nitelendirilen bas mühendis, mühendis, şef, usta ve eğitici gibi çalışanların, verdikleri talimatlarda is sağlığı ve
güvenliği gerekliliklerini gözetmesi ve çalışanların yaptıkları islere nezaret ederken is sağlığı ve güvenliği gerekliliklerine
uygun şekilde davranmalarını gözetmeleridir.
Güvenlik kültürü oluşturmanın uçuncu basamağı, işyerinde yazılı bir is sağlığı ve güvenliği sistemi kurulmuş
olması gerekliliğidir.
İşyerlerinde güvenlik kültürü oluşturmanın son basamağı da yazılı olmayan bir is sağlığı ve güvenliği sistemi
oluşturulmasıdır.
7
Acil durum: Afet olarak değerlendirilen olaylar ile dikkatsizlik, tedbirsizlik, ihmal, kasıt ve çeşitli sebeplerle meydana
getirilen olayların yol açtığı hâlleri ifade eder.
Acil durum ekibi: Yangın, deprem ve benzeri afetlerde binada bulunanların tahliyesini sağlayan, olaya ilk müdahaleyi
yapan, arama-kurtarma ve söndürme işlerine katılan ve gerektiğinde ilk yardım uygulayan ekiptir.
Acil durum planları: Acil durumlarda yapılacak müdahale, koruma, arama-kurtarma ve ilk yardım iş ve işlemlerinin nasıl
ve kimler tarafından yapılacağını gösteren ve acil durum öncesinde hazırlanması gereken planlardır.
Balthazard Formülü: Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik dereceleri veya birden
fazla özürlülük derecelerinin birleştirilmesinde kullanılan hesaplama şeklidir.
Eşdeğer gürültü seviyesi (Leq): Belli bir süre içinde seviyeleri değişim gösteren, genellikle A ağırlıklanmış ses seviyesi
olarak ölçülen, gürültünün enerji açısından eşdeğeri olan sabit seviyeyi ifade eder.
Fibrojen toz: Solunumla akciğerlere ulaşıp birikme sonucu dokusal değişimle akciğerlerde fonksiyonel bozukluk yapan
tozları ifade eder.
Fiil ehliyeti: Bir kişinin kendi fiil ve işlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine borçlar anlamı taşır.
İbra: İşçinin, işyerinden herhangi bir alacağının kalmadığını gösteren belgedir.
İfa: Borçlanılan edimin yerine getirilmesidir.
İlliyet bağı: Bir sebeple ortaya çıkan sonuç arasındaki ilişkidir.
İnert toz: Solunumla akciğerlere ulaşmalarına rağmen akciğerlerde fonksiyonel bozukluk yapmayan tozları ifade eder.
Lokavt: İşyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi
teşebbüsü ile veya bir işveren kuruluşunun verdiği karara uyarak işçilerin topluca işten uzaklaştırılmasıdır.
Mücbir sebep: Zorlayıcı neden, önceden göz önüne alınmasına ve bunun sonucu olarak ortadan kaldırılmasına olanak
bulunmayan ve bir dış etkiden ileri gelen olaydır.
Müstahzar: En az iki veya daha çok maddeden oluşan karışım veya çözeltileri ifade eder.
Müteselsil borçluluk: Birden çok borçludan her biri, alacaklıya karşı borcun tamamından sorumlu olmayı kabul ettiğini
bildirirse, müteselsil borçluluk doğar.
Patlayıcı ortam: Yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve herhangi
bir tutuşturucu kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımdır.
Risk analizi: Tanımlanmış risklerin ne kadar sıklıkla ortaya çıkabileceğinin ve bunların sonuçlarının büyüklüğünün
belirlenmesi için mevcut bilginin sistematik kullanımını ifade eder.
Risk değerlendirmesi: İşyerlerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin, işçilere, işyerine ve çevresine
verebileceği zararların ve bunlara karşı alınacak önlemlerin belirlenmesi amacıyla yapılması gerekli çalışmalardır.
Ses basıncı seviyesi (Lp): Ortamda belli bir noktada ölçülen ses basıncının, 20x10-6 Pa veya 20 µPa referans ses basıncına
oranının 10 tabanına göre logaritmasının 20 ile çarpılmasıyla bulunan ve dB cinsinden ifade edilen değeri ifade eder.
Ses gücü seviyesi (Lw): Bir ses kaynağının yaydığı ses gücünün milletlerarası standartlarda tanımlanan referans ses 8
gücüne oranının 10 tabanına göre logaritmasının 10 ile çarpılmasıyla bulunan ve dB cinsinden ifade edilen değeri ifade
eder.
Solunabilir toz: Aerodinamik eşdeğer çapı (0,5-5) mikron büyüklüğünüde belli kristal yapısı olan veya amorf toz ile çapı 3
mikrondan küçük uzunluğu en az çapının 3 katı olan ipliksi (pibröz) asbest tozlarını ifade eder.
Sözleşme: iki tarafın, bir hukuki sonuç elde etmek için, karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamasında bulunmasıdır.
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması görevi, 1945 yılında kurulan Çalışma Bakanlığı bünyesinde İşçi Sağlığı
Genel Müdürlüğüne verilmiştir.
İş Sağlığı Ve Güvenliği Genel Müdürlüğünün Görevleri;
İş sağlığı ve güvenliği konularında, mevzuatın uygulanmasını sağlamak ve mevzuat çalışması yapmak,
İSGÜM, Türk Hükümeti ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) arasında yapılan anlaşmayla Uluslararası Çalışma
Koşullarını ve Çevresini İyileştirme Programı(PIACT) çerçevesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürlüğünün alt birimi olarak 1968 yılında kurulmuştur.
İSGÜM’ ün görevleri
MADDE 4 – (1) İSGÜM’ ün görevleri şunlardır:
a) İş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenmesi konularında milli ve milletlerarası düzeyde faaliyette bulunmak,
b) İşe bağlı tehlikelerin olumsuz etkilerini önlemek veya işe bağlı tehlikeler önlenemiyor ise en aza indirmek amacıyla
araştırmalar yapmak ve çalışanların fiziki bütünlüklerini ve sağlıklarını koruyucu tedbirler geliştirmek,
c) İşyerlerine yönelik ortam ölçüm, analiz, test ve risk değerlendirmesi çalışmaları yapmak,
d) Faaliyet alanında eğitim faaliyetleri düzenlemek,
e) Mevzuat, standart ve normların hazırlanması ve geliştirilmesi amacıyla araştırma yaparak öneriler geliştirmek,
f) Sektörel düzeyde projeler geliştirmek ve rehberler hazırlamak,
g) Toplum düzeyinde güvenlik kültürünün yaygınlaştırılması amacıyla yapılacak çalışmalar kapsamında seminer,
konferans, toplantılar düzenlemek, afiş, broşür, kitap, kısa film, kamu spotları gibi yazılı ve görüntülü yayın
çalışmaları yapmak,
g) Strateji, hedef ve faaliyetlerin belirlenmesi için gerekli çalışmaları yapmak ve gerçekleşmesini izlemek,
h) Genel Müdürlükçe verilen diğer görevleri yerine getirmek.
İş Teftiş Kurulu Başkanlığı
28.8.1979 tarihinde çıkarılan İş Teftiş Tüzüğü ile İş Teftiş Kurulu Başkanlığı fiilen kurulmuştur
Ülkemizde dayanağını TBMM tarafından onaylanan uluslararası bir sözleşmeden alan tek denetim örgütlenmesi, iş
denetimidir.
Görevleri;
Çalışma hayatıyla ilgili mevzuatın uygulanmasını denetlemek,
İş teftişiyle ilgili mevzuat çalışması yapmak ve mevzuatta görülen boşluk ve aksaklıkların giderilmesi için
alınması gerekli önlemler konusunda görüş bildirmek,
İş teftişiyle ilgili istatistikleri tutmak, değerlendirmek, yorumlamak ve yayınlanmasını sağlamak,
9
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi (ÇASGEM)
1955 yılında Yakın ve Orta Doğu Çalışma Enstitüsü (YODÇE) adıyla İstanbul’da kurulmuştur. 09.01.1985 tarih ve 3146
sayılı Kanunla, Bakanlığın bağlı kuruluşları arasında yer almış ve bağımsız bütçeye kavuşmuştur.
16.07.2003 tarihinde “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve Araştırma Merkezi” (ÇASGEM) olarak değiştirilmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)
1946 Yılında kuruldu. WHO Anayasası’ nen yürürlüğe girdiği 7 Nisan, Dünya Sağlık Günü olarak kutlanır.
1948’ de WHO’ ya üye olan Türkiye, Avrupa Bölgesinde 51 Devletle birlikte üyeliğini sürdürmektedir.
Görevleri; Sağlık alanında uluslararası nitelik taşıyan çalışmalarda yönetici ve koordinatör makam sıfatıyla hareket
etmek.
BM, İhtisas Kuruluşları, sağlık idareleri, meslek grupları ve keza uygun görülecek diğer örgütlerle fiili bir işbirliği
kurmak ve sürdürmek.
Hükümetlere, istek üzerine, sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi için yardım yapmak
Uygun teknik yardım yapmak ve acil durumlarda, hükümetlerin istekleri ya da kabulleri ile gereken yardımı
yapmak.
AVRUPA KOMİSYONU İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ AJANSI (OSHA)
OSHA’nın kuruluş amacı: Avrupa Birliğinde işyerlerinin daha sağlıklı, güvenli ve üretken olmalarına katkıda bulunmaktır.
AB bünyesinde, İSG alanında bilgi ve deneyimlerin geliştirilmesi, toplanması, paylaşılması ve analizini amaçlamaktadır.
OSHA ‘nen Türkiye’deki irtibat birimi (Contact Point);İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğüdür
Kimyasal Ajanlar Direktifi
Kimyasal, Fiziksel Ve Biyolojik Ajanlara Maruz Kalan İşçileri Korumak İçin Limit Değerler 10
Kimyasal Ajanlara Maruziyetle İlgili Risklerden Çalışanların Korunması Direktifi
Kanserojen Maddelerle Çalışmalarda Çalışanların Korunması Direktifi
BİRLEŞTİRİLEN BAKANLIKLAR VE ESKİ YENİ İSİMLERİ
HESAPLAR
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı
Güvenlik Bakanlığı birleştirildi. Zehra Zümrüt SELÇUK
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Tarım ve Orman Bakanlığı
Bakanlığı birleştirildi BEKİR PAKDEMİRLİ
Dış işleri Bakanlığı ile Avrupa Birliği Bakanlığı Dış işleri Bakanlığı
birleştirildi. MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU
MADDE 21 – (1) Ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için
tavsiyelerde bulunmak üzere Konsey kurulmuştur.
(1) Mevzuatta Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyine yapılmış olan atıflar, Cumhurbaşkanınca belirlenen
kurul veya mercie yapılmış sayılır.
12
6331 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU
Kapsam ve istisnalar
MADDE 2 – (1) Bu Kanun; kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile
işveren vekillerine, çırak ve stajyerler de dâhil olmak üzere tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.
(2) Ancak aşağıda belirtilen faaliyetler ve kişiler hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz:
a) Fabrika, bakım merkezi, dikimevi ve benzeri işyerlerindekiler hariç Türk Silahlı Kuvvetleri, genel kolluk
kuvvetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığının faaliyetleri.
b) Afet ve acil durum birimlerinin müdahale faaliyetleri.
c) Ev hizmetleri.
ç) Çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar.
d) Hükümlü ve tutuklulara yönelik infaz hizmetleri sırasında, iyileştirme kapsamında yapılan işyurdu, eğitim,
güvenlik ve meslek edindirme faaliyetleri.
Tanımlar
b) Çalışan: Kendi özel kanunlarındaki statülerine bakılmaksızın kamu veya özel işyerlerinde istihdam edilen gerçek
kişiyi,
c) Çalışan temsilcisi: İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tedbir alınmasını
isteme, tekliflerde bulunma ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkili çalışanı,
d) Destek elemanı: Asli görevinin yanında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili önleme, koruma, tahliye, yangınla
mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda özel olarak görevlendirilmiş uygun donanım ve yeterli eğitime sahip kişiyi,
e) Genç çalışan: Onbeş yaşını bitirmiş ancak onsekiz yaşını doldurmamış çalışanı,
f) İş Güvenliği Uzmanı: Usul ve esasları yönetmelikle belirlenen, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak
üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, Bakanlık ve ilgili kuruluşlarında çalışma hayatını
denetleyen müfettişler ile mühendislik veya mimarlık eğitimi veren fakültelerin mezunları ile teknik elemanı,
g) İş kazası: İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü
ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı, (1)
ğ) İşveren: Çalışan istihdam eden gerçek veya tüzel kişi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşları,
h) İşyeri: Mal veya hizmet üretmek amacıyla maddi olan ve olmayan unsurlar ile çalışanın birlikte örgütlendiği,
işverenin işyerinde ürettiği mal veya hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen
işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden ve mesleki eğitim
yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçları da içeren organizasyonu,
ı) İşyeri hekimi: İş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş, işyeri hekimliği
belgesine sahip hekimi,
i) İşyeri sağlık ve güvenlik birimi: İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulan, gerekli
donanım ve personele sahip olan birimi,
j) Konsey: Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini,
k) Kurul: İş sağlığı ve güvenliği kurulunu,
1) Meslek hastalığı: Mesleki risklere maruziyet sonucu ortaya çıkan hastalığı,
m) Ortak sağlık ve güvenlik birimi: Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile Türk Ticaret
Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini sunmak üzere kurulan
gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimi,
n) Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak
veya azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümünü,
o) Risk: Tehlikeden kaynaklanacak kayıp, yaralanma ya da başka zararlı sonuç meydana gelme ihtimalini,
ö) Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin
riske dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol
tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları,
p) Tehlike: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek, çalışanı veya işyerini etkileyebilecek zarar veya hasar
verme potansiyelini,
r) Tehlike sınıfı: İş sağlığı ve güvenliği açısından, yapılan işin özelliği, işin her safhasında kullanılan veya ortaya
çıkan maddeler, iş ekipmanı, üretim yöntem ve şekilleri, çalışma ortam ve şartları ile ilgili diğer hususlar dikkate alınarak
işyeri için belirlenen tehlike grubunu,
s) Teknik eleman: Teknik öğretmen, fizikçi, kimyager ve biyolog unvanına sahip olanlar ile üniversitelerin iş sağlığı
ve güvenliği programı mezunlarını,
ş) İşyeri hemşiresi: 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanununa göre hemşirelik mesleğini icra etmeye
yetkili, iş sağlığı ve güvenliği alanında görev yapmak üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş işyeri hemşireliği belgesine sahip
hemşire/sağlık memurunu, ifade eder.
(2) İşveren adına hareket eden, işin ve işyerinin yönetiminde görev alan işveren vekilleri, bu Kanunun uygulanması
bakımından işveren sayılır.
13
İKİNCİ BÖLÜM
İşveren ile Çalışanların Görev, Yetki ve Yükümlülükleri
İşverenin genel yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) İşveren, çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olup bu çerçevede;
a) Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dâhil her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması,
gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut
durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapar.
b) İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izler, denetler ve uygunsuzlukların
giderilmesini sağlar.
c) Risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
ç) Çalışana görev verirken, çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne alır.
d) Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için
gerekli tedbirleri alır.
(2) İşyeri dışındaki uzman kişi ve kuruluşlardan hizmet alınması, işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Çalışanların iş sağlığı ve güvenliği alanındaki yükümlülükleri, işverenin sorumluluklarını etkilemez.
(4) İşveren, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
Risklerden korunma ilkeleri
MADDE 5 – (1) İşverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur:
a) Risklerden kaçınmak.
b) Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek.
c) Risklerle kaynağında mücadele etmek.
ç) İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının
seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini
önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek.
d) Teknik gelişmelere uyum sağlamak.
e) Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek.
f) Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini
kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek.
g) Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek.
ğ) Çalışanlara uygun talimatlar vermek.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri
MADDE 6 – (1) Mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da kapsayacak, iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin sunulması için işveren;
a) Çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer
alan işyerlerinde diğer sağlık personeli görevlendirir. Çalışanları arasında belirlenen niteliklere sahip personel bulunmaması
hâlinde, bu hizmetin tamamını veya bir kısmını ortak sağlık ve güvenlik birimlerinden hizmet alarak yerine getirebilir.
Ancak belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olması hâlinde, tehlike sınıfı ve çalışan sayısı dikkate alınarak, bu
hizmetin yerine getirilmesini kendisi üstlenebilir. Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 50’den az
çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilan edilen
eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini
yürütebilirler. (1) (2)
b) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşların görevlerini yerine getirmeleri amacıyla araç,
gereç, mekân ve zaman gibi gerekli bütün ihtiyaçlarını karşılar.
c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetlerini yürütenler arasında iş birliği ve koordinasyonu sağlar.
ç) Görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşlar tarafından iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili
mevzuata uygun olan ve yazılı olarak bildirilen tedbirleri yerine getirir.
d) Çalışanların sağlık ve güvenliğini etkilediği bilinen veya etkilemesi muhtemel konular hakkında;
görevlendirdikleri kişi veya hizmet aldığı kurum ve kuruluşları, başka işyerlerinden çalışmak üzere kendi işyerine gelen
çalışanları ve bunların işverenlerini bilgilendirir.
(2) 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kamu kurum ve kuruluşları; iş sağlığı ve
güvenliği hizmetlerini, Sağlık Bakanlığına ait döner sermayeli kuruluşlardan doğrudan alabileceği gibi 4734 sayılı Kanun
hükümleri çerçevesinde de alabilir.
(3) Tam süreli işyeri hekimi görevlendirilen işyerlerinde, diğer sağlık personeli görevlendirilmesi zorunlu değildir.
(4) Birinci fıkranın (a) bendine göre yapılacak görevlendirme süresinin belirlenmesinde 5/6/1986 tarihli ve 3308
sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki öğrenci statüsünde
olan çırak ve stajyerler, çalışan sayısının toplamına dâhil edilmez.
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi
MADDE 7 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için, Bakanlıkça aşağıdaki şartlarla destek
sağlanabilir:
a) Kamu kurum ve kuruluşları hariç ondan az çalışanı bulunanlardan, çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta yer alan
işyerleri faydalanabilir. Ancak, Cumhurbaşkanı, ondan az çalışanı bulunanlardan az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinin de
faydalanmasına karar verebilir.(3)
b) Giderler, iş kazası ve meslek hastalığı bakımından kısa vadeli sigorta kolları için toplanan primlerden kaynak 14
aktarılmak suretiyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından finanse edilir.
c) Uygulamada, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları esas alınır.
ç) Bu Kanun ve diğer mevzuat gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde; istihdam ettiği kişilerin sigortalılık
bildiriminde bulunmadığı tespit edilen işverenlerden, tespit tarihine kadar yapılan ödemeler yasal faizi ile birlikte Sosyal
Güvenlik Kurumunca tahsil edilir ve bu durumdaki işverenler, sağlanan destekten üç yıl süreyle faydalanamaz.
d) Uygulamaya ilişkin olarak ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye, uygulamayı yönlendirmeye ve doğabilecek
sorunları çözmeye Bakanlık yetkilidir.
(2) Aşağıdaki konular ile bunlara ilişkin usul ve esaslar, Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça
çıkarılan yönetmelikle belirlenir:
a) İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak desteğin uygulanması.
b) Destek sağlanacak ondan az çalışanı bulunan işyerlerinin özellikleri göz önünde bulundurularak; Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından ödenecek iş sağlığı ve güvenliği hizmet bedellerinin tespiti, destek olunacak kısmı ve ödenme şekli.
c) Destekten faydalanabilecek işyerlerinin taşıması gereken şartlar.
ç) İş sağlığı ve güvenliği hizmeti verecek kuruluşların özellikleri.
(3) Etkinlik ve sürekliliğin sağlanması amacıyla; Bakanlık tarafından Sağlık Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı ve ilgili meslek kuruluşlarıyla iş birliği yapılabilir.
İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları
MADDE 8 – (1) İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri
nedeniyle kısıtlanamaz. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği etik ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütür.
(2) İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak üzere görevlendirilen işyeri
hekimi ve iş güvenliği uzmanı, görev aldığı işyerinde göreviyle ilgili mevzuat ve teknik gelişmeleri göz önünde
bulundurarak iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eksiklik ve aksaklıkları, tedbir ve tavsiyeleri belirler ve işverene yazılı olarak
bildirir. Eksiklik ve aksaklıkların düzeltilmesinden, tedbir ve tavsiyelerin yerine getirilmesinden işveren sorumludur.
Bildirilen eksiklik ve aksaklıkların acil durdurmayı gerektirmesi veya yangın, patlama, göçme, kimyasal sızıntı ve benzeri
acil ve hayati tehlike arz etmesi, meslek hastalığına sebep olabilecek ortamların bulunmasına rağmen işveren tarafından
gerekli tedbirlerin alınmaması hâlinde, bu durum işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanınca, Bakanlığın yetkili birimine,
varsa yetkili sendika temsilcisine, yoksa çalışan temsilcisine bildirilir. Bildirim yapmadığı tespit edilen işyeri hekimi ve iş
güvenliği uzmanının belgesi üç ay, tekrarında ise altı ay süreyle askıya alınır. Bu bildirimden dolayı işvereni tarafından
işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş sözleşmesine son verilemez ve bu kişiler hiçbir şekilde hak kaybına
uğratılamaz. Aksi takdirde işveren hakkında bir yıllık sözleşme ücreti tutarından az olmamak üzere tazminata hükmedilir.
İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının iş kanunları ve diğer kanunlara göre sahip olduğu hakları saklıdır. Açılan davada,
kötü niyetle gerçek dışı bildirimde bulunduğu mahkeme kararıyla tespit edilen kişinin belgesi altı ay süreyle askıya alınır.
(3) Hizmet sunan kuruluşlar ile işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin
yürütülmesindeki ihmallerinden dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumludur.
(4) Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası
veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi
askıya alınır.
(5) İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için; çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli
sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güvenliği
uzmanlığı belgesine sahip olmaları şartı aranır. Bakanlık, iş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin
görevlendirilmesi konusunda sektörel alanda özel düzenleme yapabilir. Sektörel düzenleme çerçevesinde maden ve yapı ile
diğer sektörlerde öncelikli olarak hangi meslekî unvana sahip iş güvenliği uzmanlarının görev yapacağının ve bunların
yanında görev yapacak diğer mesleklere sahip iş güvenliği uzmanlarının belirlenmesine dair usul ve esaslar, Bakanlıkça
belirlenir.
(6) Belirlenen çalışma süresi nedeniyle işyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanının tam süreli görevlendirilmesi gereken
durumlarda; işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurar. Bu durumda, çalışanların tabi olduğu kanun hükümleri saklı
kalmak kaydıyla, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen haftalık çalışma süresi dikkate alınır.
(7) Kamu kurum ve kuruluşlarında ilgili mevzuata göre çalıştırılan işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı olma
niteliğini haiz personel, gerekli belgeye sahip olmaları şartıyla asli görevlerinin yanında, belirlenen çalışma süresine riayet
ederek çalışmakta oldukları kurumda veya ilgili personelin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurum ve
kuruluşlarında görevlendirilebilir. Bu şekilde görevlendirilecek personele, görev yaptığı her saat için (200) gösterge
rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı tutarında ilave ödeme, hizmet alan kurum tarafından yapılır. Bu ödemeden
damga vergisi hariç herhangi bir kesinti yapılmaz. Bu durumdaki görevlendirmeye ilişkin ilave ödemelerde, günlük mesai
saatlerine bağlı kalmak kaydıyla, aylık toplam seksen saatten fazla olan görevlendirmeler dikkate alınmaz.
(8) Kamu sağlık hizmetlerinde tam süreli çalışmaya ilişkin mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla, işyeri
hekimlerinin ve diğer sağlık personelinin işyeri sağlık ve güvenlik birimi ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinde
görevlendirilmelerinde ve hizmet verilen işyerlerinde çalışanlarla sınırlı olmak üzere görevlerini yerine getirmelerinde,
diğer kanunların kısıtlayıcı hükümleri uygulanmaz.
Tehlike sınıfının belirlenmesi
MADDE 9 – (1) İşyeri tehlike sınıfları; 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası
Kanununun 83 üncü maddesine göre belirlenen kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi de dikkate alınarak, İş Sağlığı ve
Güvenliği Genel Müdürünün Başkanlığında ilgili taraflarca oluşturulan komisyonun görüşleri doğrultusunda, Bakanlıkça
çıkarılacak tebliğ ile tespit edilir.
(2) İşyeri tehlike sınıflarının tespitinde, o işyerinde yapılan asıl iş dikkate alınır.
15
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek üzere kurulacak işyeri sağlık ve
güvenlik birimlerinin kuruluşu ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin yetkilendirilmeleri, yetki belgelerinin iptali, görev,
yetki ve sorumlulukları ile çalışma usul ve esaslarını düzenlemektir.
Tanımlar ve kısaltmalar
e) Onaylı defter: İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı tarafından yapılan tespit ve tavsiyeler ile gerekli görülen diğer
hususların yazıldığı, seri numaralı ve sayfaları bir asıl iki kopyalı şekilde düzenlenmiş her işyeri için tek olan defteri,
f) Ortak sağlık ve güvenlik birimi (OSGB): Kamu kurum ve kuruluşları, organize sanayi bölgeleri ile 13/1/2011 tarihli ve
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa göre faaliyet gösteren şirketler tarafından, işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini
sunmak üzere kurulan gerekli donanım ve personele sahip olan ve Bakanlıkça yetkilendirilen birimi,
g) Sorumlu müdür: İşyeri hekimliği veya iş güvenliği uzmanlığı belgesine sahip, OSGB’lerde tam süreli istihdam edilen ve
bu birimlerin iş ve işlemlerinden Bakanlığa karşı sorumlu olan kişiyi, ifade eder.
İşverenin iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili yükümlülükleri
(2) İşveren, işyerinde gerekli niteliklere sahip personel bulunmaması halinde birinci fıkrada sayılan yükümlülüklerinin
tamamını veya bir kısmını, OSGB’ lerden hizmet alarak yerine getirebilir.
(5) İşveren;
a) İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili görevlendirilen personelin etkin bir şekilde çalışması amacıyla gerekli
kolaylığı sağlamak ve bu hususta planlama ve düzenleme yapmakla,
b) Görevlendirdiği kişi veya OSGB’lerin görevlerini yerine getirmeleri amacıyla araç, gereç, mekân ve zaman gibi gerekli
bütün ihtiyaçlarını karşılamakla,
c) İşyerinde sağlık ve güvenlik hizmetini yürütenler arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla,
d) İşyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personelinin görevlerini yerine getirebilmeleri için, Bakanlıkça
belirlenen sürelerden az olmamak kaydı ile yeterli çalışma süresini sağlamakla,
f) Bakanlıkça belirlenecek iş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren konularla ilgili bilgileri, İSG KATİP sistemi üzerinden
Genel Müdürlüğe bilgi vermekle,
yükümlüdür.
İşverenin katılım sağlama ve bilgilendirme yükümlülüğü
MADDE 6 – (1) İşveren;
a) İşyerinden görevlendirilecek veya hizmet alınacak OSGB’de görevli işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık
personelinin görevlendirilmesi konusunda çalışan temsilcilerinin önceden görüşlerinin alınmasını sağlar.
b) Görevlendirdiği veya hizmet aldığı OSGB’de görev yapan kişiler ile bunların çalışma saatleri, görev, yetki ve
sorumlulukları konusunda çalışan temsilcisi ve çalışanları bilgilendirir.
İşverenin sağlık ve güvenlik kayıtları ve onaylı deftere ilişkin yükümlülükleri
MADDE 7 – (1) İşveren ilgili mevzuatta belirlenen süreler saklı kalmak kaydıyla;
a) İşyerinde yürütülen iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerine ilişkin her türlü kaydı,
b) İşten ayrılma tarihinden itibaren en az 15 yıl süreyle çalışanların kişisel sağlık dosyalarını,
saklar.
(2) Çalışanın işyerinden ayrılarak başka bir işyerinde çalışmaya başlaması halinde, yeni işveren çalışanın kişisel sağlık
dosyasını yazılı olarak talep eder, önceki işveren dosyanın bir örneğini onaylayarak bir ay içerisinde gönderir.
(3) Onaylı defter işyerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri (…)veya noterce her sayfası
mühürlenmek suretiyle onaylanır.
(4) Onaylı defter yapılan tespitlere göre iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ile işveren tarafından birlikte veya ayrı ayrı
imzalanır. Onaylı deftere yazılan tespit ve öneriler işverene tebliğ edilmiş sayılır.
(5) Onaylı defterin asıl sureti işveren, diğer suretleri ise iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi tarafından saklanır. Defterin
imzalanması ve düzenli tutulmasından işveren sorumludur. Teftişe yetkili iş müfettişlerinin her istediğinde işveren onaylı
defteri göstermek zorundadır.
MADDE 9 – (1) İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri çalışanlara mali yük getirmeyecek şekilde sunulur.
İhtarlar
MADDE 21 – (1) Yetki belgesinin doğrudan iptalini gerektiren durumların dışındaki ihlallerde, OSGB’lere Ek-7’ de
belirtilen ihtar puanları uygulanır.
(2) Bir takvim yılı içinde hafif ihlallerin ihtar puanlarının toplamının 30’a, orta ihlallerin ihtar puanlarının toplamının 60’a
ulaşması durumunda OSGB’nin o yıl içinde işleyecekleri diğer hafif ve orta ihlaller bir üst derecenin taban puanı esas
alınarak uygulanır.
(3) Beş yıllık sürenin sonunda vize işlemini tamamlayan kişi ve kurumların; uygulanmasının üzerinden en az bir yıl geçmiş
olan tüm ihtar puanları silinir.
(4) (Ek:RG-18/12/2014-29209) Bu Yönetmelik uyarınca OSGB’lere uygulanan ihtar puanlarına ilişkin itirazlar, işlemin
tebliğ tarihinden itibaren en geç 10 iş günü içinde Genel Müdürlüğe yapılır. Bu süreden sonra yapılacak itirazlar dikkate
alınmaz.
Yetkilerin askıya alınması, iptali ve itiraz
MADDE 22 – (1) Bu Yönetmelik uyarınca yetkilendirilen OSGB’lerin yetki belgeleri, ihtar puanları toplamının
300’e ulaşması durumunda İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce 6 ay süreyle askıya alınır. 2017 NİSAN B İSG
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN İŞYERİ TEHLİKE SINIFLARI TEBLİĞİ
MADDE 1 – (1) 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 9 uncu maddesi uyarınca
işyerlerinin iş sağlığı ve güvenliği açısından yer aldığı tehlike sınıfları Ek-1’de yer alan İşyeri Tehlike Sınıfları Listesinde
belirtilmiştir.
MADDE 2 – (1) Tehlike sınıfının tespitinde bir işyerinde yürütülen asıl işin tehlike sınıfı dikkate alınır.
(2) İşveren asıl iş faaliyet değişikliğini en geç bir ay içerisinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirir.
(3) Asıl işin tayininde tereddüde düşülmesi halinde işyerinin kuruluş amacına bakılır. İşyerinde birden fazla asıl iş
tanımına uygun faaliyetin yürütülmesi halinde, bu işlerden tehlike sınıfı yüksek olan iş esas alınır. 6331 sayılı Kanunun
işyeri tanımına giren işyerlerinde yapılan asıl işin yanında veya devamı niteliğinde faaliyet alanının genişletilmesi halinde o
işyerinde bu fıkrada esas alınan kurala göre belirlenir.
MADDE 3 – (1) İşyeri tehlike sınıfına yapılan itirazlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca değerlendirilir.
Değerlendirme, Bakanlık tescil kayıtları üzerinden ve işyerinin tesciline esas alınan asıl iş dikkate alınarak sonuçlandırılır.
(2) Gerekli görülmedikçe işyerlerinde yapılan asıl işe ilişkin inceleme yapılmaz.
(3) Bakanlıkça yapılan denetim ve incelemelerde işyerinde yapılan asıl işin tescil kayıtlarından farklı olması halinde,
denetim ve incelemeye ilişkin kayıtlar dikkate alınarak işyeri tehlike sınıfı yeniden belirlenebilir.
(4) Alınan karar işyerine tebliğ edilir. Kararın işyerinin tehlike sınıfı değişikliğine neden olması halinde tehlike
sınıfının gerektirdiği iş ve işlemleri, işverenler 90 gün içinde yerine getirmek ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel
Müdürlüğüne bildirmek zorundadır.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 4 – (1) İşveren; işyerinin değişik bölümlerindeki riskler ve çalışan sayılarını göz önünde bulundurarak
dengeli dağılıma özen göstermek kaydıyla, çalışanlar arasında yapılacak seçim veya seçimle belirlenemediği durumda
atama yoluyla yeterli sayıda çalışan temsilcisini görevlendirir.
(2) İşveren, çalışan temsilcisinin veya temsilcilerinin görevlerini yerine getirebilmeleri için gerekli imkânları sağlar.
(3) İşveren, işyerinde yetkili sendika veya sendikalar bulunması halinde işyeri sendika temsilcisini çalışan temsilcisi
olarak görevlendirir.
(4) Çalışan temsilcisinin seçilmesi veya atanması ile ilgili gerekli tüm iş ve işlemler işveren tarafından yerine
getirilir.
(5) İşveren seçim veya atama yoluyla görevlendirilen çalışan temsilcilerini işyerinde ilân eder.
Çalışan temsilcisinin nitelikleri 22
MADDE 6 – (1) Bir çalışanın çalışan temsilcisi olabilmesi için aşağıdaki niteliklere sahip olması zorunludur:
a) İşyerinin tam süreli daimi çalışanı olması,
b) En az 3 yıllık iş deneyiminin bulunması,
c) En az ortaokul düzeyinde öğrenim görmüş olması.
(2) Belirli süreli veya geçici işlerde (a) ve (b) bentleri, işyerinde 3 yıllık iş deneyimi bulunmayan çalışan veya aday
bulunmaması halinde (b) bendi, çalışanlar veya adaylar arasında yeterli eğitim düzeyine sahip kişi bulunmaması halinde (c)
bendi hükümleri uygulanmaz.
(3) Yetkili sendika temsilcisinin çalışan temsilcisi olarak görev yapması halinde birinci fıkrada sayılan nitelikler
aranmaz.
Çalışan temsilcilerinin seçilme veya atanma koşulları
MADDE 8 – (1) Seçim, işyerindeki çalışanların en az yarıdan bir fazlasının katılacağı bir oylamayla yapılır.
Oylamanın gizli yapılması esastır. En fazla oy alan aday veya adaylar çalışan temsilcisi veya temsilcileri olarak ilân edilir.
Vardiya usulü çalışılan işyerlerinde ise seçimler tüm vardiyalarda çalışanların da oy kullanmasına imkân verilecek şekilde
düzenlenir.
(2) Oyların eşitliği durumunda çalışan temsilcisi; adayların öğrenim durumu, işyerindeki deneyim süresi ve benzeri
kriterleri esas alınarak işverence belirlenir. Seçim, sonuçları itibariyle beş yıl geçerlidir.
(3) Çalışan temsilcisinin, herhangi bir nedenle görevinden ayrılması durumunda, daha önce yapılan seçim
sonuçlarına göre en fazla oy alan sıradaki aday atanır.
Çalışan temsilcisinin yetki ve yükümlülüğü
MADDE 9 – (1) Çalışan temsilcisi; iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalara katılma, çalışmaları izleme, tehlike
kaynağının yok edilmesi veya tehlikeden kaynaklanan riskin azaltılması için tedbir alınmasını isteme, tekliflerde bulunma
ve benzeri konularda çalışanları temsil etmeye yetkilidir.
(2) Görevini yürütmesi nedeniyle, çalışan temsilcisinin hakları kısıtlanamaz.
(3) Çalışan temsilcisi görevi gereği işverenin veya işyerinin mesleki sırları ile gördüğü, öğrendiği hususları ve
çalışanlara ait özel bilgileri gizli tutmakla yükümlüdür.
EĞİTİM KONULARI
1. Genel konular
a) Çalışma mevzuatı ile ilgili bilgiler,
b) Çalışanların yasal hak ve sorumlulukları,
c) İşyeri temizliği ve düzeni,
ç) İş kazası ve meslek hastalığından doğan hukuki sonuçlar,
2. Sağlık konuları
a) Meslek hastalıklarının sebepleri,
b) Hastalıktan korunma prensipleri ve korunma tekniklerinin uygulanması,
c) Biyolojik ve psikososyal risk etmenleri,
ç) İlkyardım,
d) Tütün ürünlerinin zararları ve pasif etkilenim,
3. Teknik konular
a) Kimyasal, fiziksel ve ergonomik risk etmenleri,
b) Elle kaldırma ve taşıma,
c) Parlama, patlama, yangın ve yangından korunma,
ç) İş ekipmanlarının güvenli kullanımı,
d) Ekranlı araçlarla çalışma,
e) Elektrik, tehlikeleri, riskleri ve önlemleri,
f) İş kazalarının sebepleri ve korunma prensipleri ile tekniklerinin uygulanması, 25
g) Güvenlik ve sağlık işaretleri,
ğ) Kişisel koruyucu donanım kullanımı,
h) İş sağlığı ve güvenliği genel kuralları ve güvenlik kültürü,
ı) Tahliye ve kurtarma,
4. Diğer konular (çalışanın yaptığı işe özgü yüksekte çalışma, kapalı ortamda çalışma, radyasyon
riskinin bulunduğu ortamlarda çalışma, kaynakla çalışma, özel risk taşıyan ekipman ile çalışma,
kanserojen maddelerin yol açtığı olası sağlık riskleri ve benzeri)
a)…
Kurulun oluşumu
MADDE 6 – (1) Kurul aşağıda belirtilen kişilerden oluşur:
a) İşveren veya işveren vekili,
b) İş güvenliği uzmanı,
c) İşyeri hekimi,
ç) İnsan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi,
d) Bulunması halinde sivil savunma uzmanı,
e) Bulunması halinde formen, ustabaşı veya usta,
f) Çalışan temsilcisi, işyerinde birden çok çalışan temsilcisi olması halinde baş temsilci.
(2) Kurulun başkanı işveren veya işveren vekili, kurulun sekreteri ise iş güvenliği uzmanıdır. İş güvenliği uzmanının tam
zamanlı çalışma zorunluluğu olmayan işyerlerinde ise kurul sekretaryası; insan kaynakları, personel, sosyal işler veya idari
ve mali işleri yürütmekle görevli bir kişi tarafından yürütülür.
Eğitim
MADDE 7 – (1) İşveren tarafından, kurulun üyelerine ve yedeklerine iş sağlığı ve güvenliği konularında eğitim verilmesi
sağlanır. Kurul üyelerinin ve yedeklerinin eğitimleri asgari aşağıdaki konuları kapsar;
a) Kurulun görev ve yetkileri,
b) İş sağlığı ve güvenliği konularında ulusal mevzuat ve standartlar,
c) Sıkça rastlanan iş kazaları ve tehlikeli vakaların nedenleri,
ç) İş hijyeninin temel ilkeleri,
d) İletişim teknikleri,
e) Acil durum önlemleri,
f) Meslek hastalıkları,
g) İşyerlerine ait özel riskler,
ğ) Risk değerlendirmesi.
(2) Asıl işveren alt işveren ilişkilerinde ortak kurul oluşumunda eğitimden her iki işveren birlikte sorumludur.
Görev ve yetkiler
MADDE 8 – (1) Kurulun görev ve yetkileri şunlardır;
a) İşyerinin niteliğine uygun bir iş sağlığı ve güvenliği iç yönerge taslağı hazırlamak, işverenin veya işveren vekilinin
onayına sunmak ve yönergenin uygulanmasını izlemek, izleme sonuçlarını rapor haline getirip alınması gereken tedbirleri
belirlemek ve kurul gündemine almak,
b) İş sağlığı ve güvenliği konularında o işyerinde çalışanlara yol göstermek,
c) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin tehlikeleri ve önlemleri değerlendirmek, tedbirleri belirlemek, işveren veya
işveren vekiline bildirimde bulunmak,
d) İşyerinde iş sağlığı ve güvenliği eğitim ve öğretimini planlamak, bu konu ve kurallarla ilgili programları hazırlamak,
işveren veya işveren vekilinin onayına sunmak ve bu programların uygulanmasını izlemek ve eksiklik görülmesi halinde
geri bildirimde bulunmak, 26
e) İşyerinde yapılacak bakım ve onarım çalışmalarında gerekli güvenlik tedbirlerini planlamak ve bu tedbirlerin
uygulamalarını kontrol etmek,
f) İşyerinde yangın, doğal afet, sabotaj ve benzeri tehlikeler için alınan tedbirlerin yeterliliğini ve ekiplerin çalışmalarını
izlemek,
Çalışma usulleri
MADDE 9 – (1) Kurul inceleme, izleme ve uyarmayı öngören bir düzen içinde ve aşağıdaki esasları göz önünde
bulundurarak çalışır.
a) Kurullar ayda en az bir kere toplanır. Ancak kurul, işyerinin tehlike sınıfını dikkate alarak, tehlikeli işyerlerinde bu
sürenin iki ay, az tehlikeli işyerlerinde ise üç ay olarak belirlenmesine karar verebilir.
b) Toplantının gündemi, yeri, günü ve saati toplantıdan en az kırk sekiz saat önce kurul üyelerine bildirilir. Gündem,
sorunların ve varsa iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin projelerin önem sırasına göre belirlenir. Kurul üyeleri gündemde
değişiklik isteyebilirler. Bu istek kurulca uygun görüldüğünde gündem buna göre değiştirilir.
c) Ölümlü, uzuv kayıplı veya ağır iş kazası halleri veya özel bir tedbiri gerektiren önemli hallerde kurul üyelerinden
herhangi biri kurulu olağanüstü toplantıya çağırabilir. Bu konudaki tekliflerin kurul başkanına veya sekreterine yapılması
gerekir. Toplantı zamanı, konunun ivedilik ve önemine göre tespit olunur.
ç) Kurul toplantılarının günlük çalışma saatleri içinde yapılması asıldır. Kurulun toplantılarında geçecek süreler günlük
çalışma süresinden sayılır.
(2) Kurulca işyerinde ilân edilen kararlar işverenleri ve çalışanları bağlar.
İşverenin veya işveren vekilinin kurula ilişkin genel yükümlülüğü
MADDE 10 – (1) İşveren veya işveren vekili, kurul için gerekli toplantı yeri, araç ve gereçleri sağlar.
(2) İşveren veya işveren vekili, kurulca hazırlanan toplantı tutanaklarını, kaza ve diğer vakaların inceleme raporlarını ve
kurulca işyerinde yapılan denetim sonuçlarına ait kurul raporlarını, iş müfettişlerinin incelemesini sağlamak amacıyla,
işyerinde bulundurur.
Kurulun yükümlülüğü
MADDE 11 – (1) Kurullar, yapacakları tekliflerde, bulunacakları tavsiyelerde ve verecekleri kararlarda işyerinin durumunu
ve işverenin olanaklarını göz önünde bulundururlar.
(2) Kurul üyeleri, görevleri nedeniyle işyerlerinin yapım ve üretim teknikleri, ticari sırları ve ekonomik durumları hakkında
gördükleri ve öğrendiklerini gizli tutmak zorundadırlar.
(3) Kurullar, iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftiş yapmaya yetkili Bakanlık iş müfettişlerine işyerlerinde yapacakları
teftiş ve incelemelerde kolaylık sağlamak ve yardımcı olmakla yükümlüdür.
İSG HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere ondan az çalışanı bulunanlardan,
tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerine, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin yerine getirilmesi için sağlanacak
desteğin usul ve esaslarını belirlemektir.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Genel Müdürlük: İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünü,
b) Hizmet sunucusu: İş sağlığı ve güvenliği hizmeti vermek üzere Genel Müdürlükçe yetkilendirilmiş kişi, kurum
veya kuruluşları,
c) İSG-KATİP: İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri ile ilgili iş ve işlemlerin Genel Müdürlükçe kayıt, takip ve
izlenmesi amacıyla kullanılan İş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programını,
ç) Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumunu,
ifade eder.
a) Önleme: İşyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak veya
azaltmak için planlanan ve alınan tedbirlerin tümünü,
b) Ramak kala olay: İşyerinde meydana gelen; çalışan, işyeri ya da iş ekipmanını zarara uğratma potansiyeli olduğu halde
zarara uğratmayan olayı,
c) Risk değerlendirmesi: İşyerinde var olan ya da dışarıdan gelebilecek tehlikelerin belirlenmesi, bu tehlikelerin riske
dönüşmesine yol açan faktörler ile tehlikelerden kaynaklanan risklerin analiz edilerek derecelendirilmesi ve kontrol
tedbirlerinin kararlaştırılması amacıyla yapılması gerekli çalışmaları,
İşveren yükümlülüğü
MADDE 5 – (1) İşveren; çalışma ortamının ve çalışanların sağlık ve güvenliğini sağlama, sürdürme ve geliştirme amacı ile
iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapar veya yaptırır.
(2) Risk değerlendirmesinin gerçekleştirilmiş olması; işverenin, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması
yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz.
(3) İşveren, risk değerlendirmesi çalışmalarında görevlendirilen kişi veya kişilere risk değerlendirmesi ile ilgili ihtiyaç
duydukları her türlü bilgi ve belgeyi temin eder.
Risk değerlendirmesi
MADDE 7 – (1) Risk değerlendirmesi; tüm işyerleri için tasarım veya kuruluş aşamasından başlamak üzere tehlikeleri
tanımlama, riskleri belirleme ve analiz etme, risk kontrol tedbirlerinin kararlaştırılması, dokümantasyon, yapılan
çalışmaların güncellenmesi ve gerektiğinde yenileme aşamaları izlenerek gerçekleştirilir.
(2) Çalışanların risk değerlendirmesi çalışması yapılırken ihtiyaç duyulan her aşamada sürece katılarak görüşlerinin
alınması sağlanır.
Tehlikelerin tanımlanması
MADDE 8 – (1) Tehlikeler tanımlanırken çalışma ortamı, çalışanlar ve işyerine ilişkin ilgisine göre asgari olarak aşağıda
belirtilen bilgiler toplanır.
a) İşyeri bina ve eklentileri.
b) İşyerinde yürütülen faaliyetler ile iş ve işlemler.
c) Üretim süreç ve teknikleri.
ç) İş ekipmanları.
d) Kullanılan maddeler.
e) Artık ve atıklarla ilgili işlemler.
f) Organizasyon ve hiyerarşik yapı, görev, yetki ve sorumluluklar.
g) Çalışanların tecrübe ve düşünceleri.
ğ) İşe başlamadan önce ilgili mevzuat gereği alınacak çalışma izin belgeleri.
h) Çalışanların eğitim, yaş, cinsiyet ve benzeri özellikleri ile sağlık gözetimi kayıtları.
ı) Genç, yaşlı, engelli, gebe veya emziren çalışanlar gibi özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanların durumu.
i) İşyerinin teftiş sonuçları.
j) Meslek hastalığı kayıtları.
k) İş kazası kayıtları.
l) İşyerinde meydana gelen ancak yaralanma veya ölüme neden olmadığı halde işyeri ya da iş ekipmanının zarara
uğramasına yol açan olaylara ilişkin kayıtlar.
m) Ramak kala olay kayıtları.
n) Malzeme güvenlik bilgi formları.
o) Ortam ve kişisel maruziyet düzeyi ölçüm sonuçları.
ö) Varsa daha önce yapılmış risk değerlendirmesi çalışmaları.
p) Acil durum planları. 28
r) Sağlık ve güvenlik planı ve patlamadan korunma dokümanı gibi belirli işyerlerinde hazırlanması gereken dokümanlar.
Risklerin belirlenmesi ve analizi
MADDE 9 – (1) Tespit edilmiş olan tehlikelerin her biri ayrı ayrı dikkate alınarak bu tehlikelerden kaynaklanabilecek
risklerin hangi sıklıkta oluşabileceği ile bu risklerden kimlerin, nelerin, ne şekilde ve hangi şiddette zarar görebileceği
belirlenir. Bu belirleme yapılırken mevcut kontrol tedbirlerinin etkisi de göz önünde bulundurulur.
(2) Toplanan bilgi ve veriler ışığında belirlenen riskler; işletmenin faaliyetine ilişkin özellikleri, işyerindeki tehlike veya
risklerin nitelikleri ve işyerinin kısıtları gibi faktörler ya da ulusal veya uluslararası standartlar esas alınarak seçilen
yöntemlerden biri veya birkaçı bir arada kullanılarak analiz edilir.
(3) İşyerinde birbirinden farklı işlerin yürütüldüğü bölümlerin bulunması halinde birinci ve ikinci fıkralardaki hususlar her
bir bölüm için tekrarlanır.
(4) Analizin ayrı ayrı bölümler için yapılması halinde bölümlerin etkileşimleri de dikkate alınarak bir bütün olarak ele
alınıp sonuçlandırılır.
(5) Analiz edilen riskler, kontrol tedbirlerine karar verilmek üzere etkilerinin büyüklüğüne ve önemlerine göre en yüksek
risk seviyesine sahip olandan başlanarak sıralanır ve yazılı hale getirilir.
Birden fazla işveren olması durumunda risk değerlendirmesi çalışmaları
MADDE 14 – (1) Aynı çalışma alanını birden fazla işverenin paylaşması durumunda, yürütülen işler için diğer işverenlerin
yürüttüğü işler de göz önünde bulundurularak ayrı ayrı risk değerlendirmesi gerçekleştirilir. İşverenler, risk değerlendirmesi
çalışmalarını, koordinasyon içinde yürütür, birbirlerini ve çalışan temsilcilerini tespit edilen riskler konusunda bilgilendirir.
(2) Birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanları, sanayi bölgeleri veya siteleri gibi yerlerde, işyerlerinde ayrı
ayrı gerçekleştirilen risk değerlendirmesi çalışmalarının koordinasyonu yönetim tarafından yürütülür. Yönetim; bu
koordinasyonun yürütümünde, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği yönünden diğer işyerlerini etkileyecek tehlikeler
hususunda gerekli tedbirleri almaları için ilgili işverenleri uyarır. Bu uyarılara uymayan işverenleri Bakanlığa bildirir.
RİSK DEĞERLENDİRME
29
Hata Ağacı analizi (FTA)= Tümdengelimle mantığa dayalı, tanımlanmış istenmeyen olay veya durumun nedenlerini
mantıksal kombinasyonunun grafiksel ifadesidir. Grafik olarak insan ya da malzeme kaynaklı hasarların muhtemel
kombinasyonlarını oluşturan, ihtimallerini ortaya çıkarabileceği önceden tahmin edilebilen istenmeyen hata olayını
grafik olarak gösterir. Olmaması gereken tepe olay saptanıp bu olaya neden olabilecek tüm faktörleri analizi eder. Tepe
olayı secimi ile başlanır, karmaşık sistemlerde kullanılır, aynı anda tek hata üzerine odakların.
21. Ön Tehlike analizi (PHA)= Tesisin son tasarım aşamasında yada daha detaylı çalışmalarda model olarak
kullanılacak hızlı, kalitatif bir yöntemdir.
22. Neden Sonuç İlişkisi = hata ağacı ile olay ağacının harmanlanmasıdır.
Hem tümdengelimli hemde tümevarımlıdır. Balık Kılçığı diyagramı kullanılır.
23. Hata türleri ve etkileri analizi (FMEA)= saptana bilirlik ve fark edilebilirlik faktörü vardır. Hata ve. riskleri
önceden tahmin eder.
Uluslararası çalışma örgütü (ILO) ile Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) işçi sağlığı ve iş güvenliği ortak komisyonunda işçi
sağlığının esasları şöyle belirlenmiştir:
1. Bütün iş kollarında işçinin fiziksel, ruhsal ve sosyo-ekonomik bakımdan sağlığını en üst düzeye çıkarmak ve bunun
devamını sağlamak.
2. Çalışma şartları ve kullanılan zararlı maddeler nedeni ile işçi sağlığının bozulmasını engellemek.
3. Her işçiyi kendi fiziksel ve ruhsal yapısına uygun işte çalıştırmak.
4. Özet olarak işin, işçiye ve işçinin işe uyumunu sağlamaktır. 32
Belirlenen amaçlara ulaşmak, dolayısıyla, iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek İş Sağlığı ve Güvenliliği
Yönetiminin sorumluluğundadır. İş Sağlığı ve Güvenliliği yönetimine 3 temel görev düşmektedir. Bunlar:
1. Tehlikeleri tanımlamak.
2. Her tehlike için riskin boyutunu tahmin etmek ve saptamak.
3. Riskin kabul edilebilir olup olmadığına karar vermek ve riski kontrol altına almaktır.
Çalışma hayatını, üretkenliği ve bunlara bağlı olarak işletmelerin kârlılıklarını etkileyen bu tip olaylara önlem almak için,
öncelikle mevcut durumun analizi yapılarak risklerin tespit edildiği, bu riskleri yok etmek için yasal yönetmelik, mevzuat
ve kanunlara entegre programların oluşturulduğu ve uygulandığı, bütün çalışmaların belli bir sistematik içerisinde
dokümante edildiği ve ilgilenenlere duyurulduğu, bu yürütülmekte olan çalışmaların izlenip denetlendiği bir takım yönetim
sistemleri uygulanmaktadır. Bu sistemlere “İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri” denmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi ile ilgili dünyada uygulanan standartlar, kanunlar ve dökümantasyonları hazırlayan
organizasyonladan bazıları şunlardır:
(c)Risklerin Tanınması:
İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin tanınması, kayıp veya zarara neden olacak potansiyele sahip her şeyin tanınmasını
gerektirir. Zararın esas kaynağının tanınması (İş Sağlığı ve Güvenliği Tehlikeleri), hastalık ve sakatlanma neticesine neyin
sebeb olabileceğinin de tanınması gerekmektedir.
(e)Riskleri Değerlendirme:
Risk seviye kabul edilebilirliğinin önceden tesis edilmiş kriterleri ile kıyaslaması yapılır. Uygulama nizamnamelerinde veya
standartlar içinde bulunan kriterler kullanılır ve eylem gerektirip gerektirmediği hakkında karar verilir. Muamele gerektiren
riskler, muamele önceliğinin tanınması için sıralanır.
(f)Risklerin Muamelesi:
Risk muamelesi, risk ile alakadar olmak için seçeneklerin dizisini tanımlamayı, en iyi eyleme kadar vermeyi, bir plan
hazırlamayı ve bunun nasıl izleneceğini tanımlamayı ihtiva eder. İş sağlığı ve Güvenliği çerçevesi içerisinde, makul
uygulanabilir bir “Kontrol Hiyerarşisi” takip edilerek riskler en düşük seviyeye getirilmelidir.
(g) İzleme ve Gözden Geçirme:
Risk yönetimi süreci, riskin seviyesini etkileyecek muhtemel faktörlerde veya çerçevelerde, örneğin malzeme, iş yeri,
yöntemler veya metotlarda değişiklik olduğu durumlarda, düzenli gözden geçirmelere tabi tutulmalıdır. Denetimler ve İş
emniyeti kontrollerinde olduğu gibi aktivitelerin gözden geçirilmesi ve izlenmesi sıklığı ve çeşidi ile ilgili belli kanuni
gereksinimler varsa buna göre uygulama yapılır. Pek az İş Sağlığı ve Güvenliği riski değişim göstermez, zaman içerisinde
ilave bilgilerin gün ışığına çıkması ile risk yönetim döngüsü düzenli olarak tekrarlamaya ihtiyaç duyar.
Risk Yönetimi Uygulaması:
Risk yönetimi bir organizasyonun bütün seviyelerinde uygulanabilir. Uygulama stratejik ve operasyonel seviyede yapılır.
(a)Stratejik Seviyede:
Stratejik seviyede İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi, İş Sağlığı ve Güvenliği riskerinin bir organizasyonu nasıl
etkileyeceğini, misyonunu ve amaçlarını ihtive eder. İş sağlığı ve Güvenliği Risk Yönetiminin stratejik seviyede
uygulanması ile;
Organizasyonun İş Sağlığı ve Güvenliği politikası ve yönetim sisteminin yaratılması veya güncellenmesi,
Bir risk temeline dayanan yaklaşımla, organizasyon için stratejik planlamanın üstlenilmesini,
Risk yönetim kavramı içinde risk değerlendirme yönteminin belirlenmesini,
İş Sağlığı ve Güvenliği risk kabülü kriterini ayarlamayı,
Toplum beklentilerinin karşılanabilirliği sağlanır.
(b) Operasyonel Seviyede:
Operasyonel risk yönetimi, bir organizasyonun sürekliliğe dayanan karaların verilmesini ve organizasyonun gün be gün
aktivitelerinin birleştirilmesini ihtiva eder. İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Yönetiminin operasyonel seviyede uygulanması ile;
Organizasyonun öncelikle dikkat gerektiren alanlarını veya İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin genel alanlarını tanımlamak
için İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin bir ön incelemesinin yapılması,
İşçilerin katılımı ile belli risklerin yönetimi,
Belirli bir proje veya alan içinde İş Sağlığı ve Güvenliği risklerinin yönetimi,
İş Sağlığı ve Güvenliği temeli üzerinde değişik yöntemler ve techizat arasında seçim yapılabilmesi,
Amaçları başarmak için İş Sağlığı ve İş Güvenliği risklerini minimize ederek yeni projelerin planlanması,
İstenmeyen bir kazanın muhtemel yansıması ile ilgili acil planların sağlaması,
Nizamnameler veya organizasyonel risk kabul kriterleri veya standartlarına uygunluğun belirlenmesi, 35
İş Sağlığı ve Güvenliği raporlamasına yardım için bilgi sağlanır.
2.7. İş Sağlığı ve Güvenliği Standartlarının Gelişimi:
İşyerleri çalışmalarını güvenli bir biçimde yaptıklarını ve iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları ile iş güvenliği yönetim
sistemleri uygulamalarını en iyi şekilde tatbik ettiklerini topluma gösterebilecekleri bir araç olmak üzere bir sertifikasyon
şekli talep etmişlerdir. Böylece işletmeler, iş sağlığı ve güvenliği adına yaptığı çalışmaları tetkik edilebilecek ve
belgelendirilebilceklerdir. Bu boşluğu doldurmak üzere çeşitli organizasyonlar kendi standartlarını geliştirerek
yayımlamışlardır.
İŞYERLERİNDE ACİL DURUMLAR HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, işyerlerinde acil durum planlarının hazırlanması, önleme, koruma, tahliye,
yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri konularda yapılması gereken çalışmalar ile bu durumların güvenli olarak
yönetilmesi ve bu konularda görevlendirilecek çalışanların belirlenmesi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Acil durum: İşyerinin tamamında veya bir kısmında meydana gelebilecek yangın, patlama, tehlikeli kimyasal
maddelerden kaynaklanan yayılım, doğal afet gibi acil müdahale, mücadele, ilkyardım veya tahliye gerektiren olayları, 36
b) Acil durum planı: İşyerlerinde meydana gelebilecek acil durumlarda yapılacak iş ve işlemler dahil bilgilerin ve
uygulamaya yönelik eylemlerin yer aldığı planı,
c) Güvenli yer: Acil durumların olumsuz sonuçlarından çalışanların etkilenmeyeceği mesafede veya korunakta belirlenmiş
yeri,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
İşveren ve Çalışanların Yükümlülüğü
İşverenin yükümlülükleri
MADDE 5 – (1) İşverenin acil durumlara ilişkin yükümlülükleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Çalışma ortamı, kullanılan maddeler, iş ekipmanı ile çevre şartlarını dikkate alarak meydana gelebilecek ve çalışan ile
çalışma çevresini etkileyecek acil durumları önceden değerlendirerek muhtemel acil durumları belirler.
b) Acil durumların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alır.
c) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere gerekli ölçüm ve değerlendirmeleri yapar.
ç) Acil durum planlarını hazırlar ve tatbikatların yapılmasını sağlar.
d) Acil durumlarla mücadele için işyerinin büyüklüğü ve taşıdığı özel tehlikeler, yapılan işin niteliği, çalışan sayısı ile
işyerinde bulunan diğer kişileri dikkate alarak; önleme, koruma, tahliye, yangınla mücadele, ilk yardım ve benzeri
konularda uygun donanıma sahip ve bu konularda eğitimli yeterli sayıda çalışanı görevlendirir ve her zaman hazır
bulunmalarını sağlar.
e) Özellikle ilk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında, işyeri dışındaki kuruluşlarla
irtibatı sağlayacak gerekli düzenlemeleri yapar.
Çalışanların yükümlülük ve sorumlulukları
MADDE 6 – (1) Çalışanların acil durumlarla ilgili yükümlülükleri aşağıda belirtilmiştir:
a) Acil durum planında belirtilen hususlar dahilinde alınan önleyici ve sınırlandırıcı tedbirlere uymak.
b) İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda kendileri ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğini tehlikeye
düşürecek acil durum ile karşılaştıklarında; hemen en yakın amirine, acil durumla ilgili görevlendirilen sorumluya veya
çalışan temsilcisine haber vermek.
c) Acil durumun giderilmesi için, işveren ile işyeri dışındaki ilgili kuruluşlardan olay yerine intikal eden ekiplerin
talimatlarına uymak.
ç) Acil durumlar sırasında kendisinin ve çalışma arkadaşlarının hayatını tehlikeye düşürmeyecek şekilde davranmak.
(2) İşveren, çalışanların kendileri veya diğer kişilerin güvenliği için ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıkları ve amirine
hemen haber veremedikleri durumlarda; istenmeyen sonuçların önlenmesi için, bilgileri ve mevcut teknik donanımları
çerçevesinde müdahale edebilmelerine imkân sağlar. Böyle bir durumda çalışanlar, ihmal veya dikkatsiz davranışları
olmadıkça yaptıkları müdahaleden dolayı sorumlu tutulamaz.
Acil durum planı
MADDE 7 – (1) Acil durum planı, tüm işyerleri için tasarım veya kuruluş aşamasından başlamak üzere acil durumların
belirlenmesi, bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirlerin alınması, görevlendirilecek kişilerin
belirlenmesi, acil durum müdahale ve tahliye yöntemlerinin oluşturulması, dokümantasyon, tatbikat ve acil durum planının
yenilenmesi aşamaları izlenerek hazırlanır.
Acil durumların belirlenmesi
MADDE 8 – (1) İşyerinde meydana gelebilecek acil durumlar aşağıdaki hususlar dikkate alınarak belirlenir:
a) Risk değerlendirmesi sonuçları.
b) Yangın, tehlikeli kimyasal maddelerden kaynaklanan yayılım ve patlama ihtimali.
c) İlk yardım ve tahliye gerektirecek olaylar.
ç) Doğal afetlerin meydana gelme ihtimali.
d) Sabotaj ihtimali.
Önleyici ve sınırlandırıcı tedbirler
MADDE 9 – (1) İşveren, belirlediği mümkün ve muhtemel acil durumların oluşturabileceği zararları önlemek ve daha
büyük etkilerini sınırlandırmak üzere gerekli tedbirleri alır.
(2) Acil durumların olumsuz etkilerinden korunmak üzere tedbirler belirlenirken gerekli olduğu durumda ölçüm ve
değerlendirmeler yapılır.
(3) Alınacak tedbirler, risklerden korunma ilkelerine uygun olur ve toplu korumayı esas alır.
Acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri
MADDE 10 – (1) İşverence acil durumların meydana gelmesi halinde uyarı verme, arama, kurtarma, tahliye, haberleşme,
ilk yardım ve yangınla mücadele gibi uygulanması gereken acil durum müdahale yöntemleri belirlenir ve yazılı hale
getirilir.
(2) Tahliye sonrası, işyeri dâhilinde kalmış olabilecek çalışanların belirlenmesi için sayım da dâhil olmak üzere gerekli
kontroller yapılır.
(3) İşveren, işyerinde acil durumların meydana gelmesi halinde çalışanların bu durumun olumsuz etkilerinden korunması
için bulundukları yerden güvenli bir yere gidebilmeleri amacıyla izlenebilecek uygun tahliye düzenlemelerini acil durum
planında belirtir ve çalışanlara önceden gerekli talimatları verir.
(4) İşyerlerinde yaşlı, engelli, gebe veya kreş var ise çocuklara tahliye esnasında refakat edilmesi için tedbirler alınır.
Görevlendirilecek çalışanların belirlenmesi
MADDE 11 – (1) İşveren; işyerlerinde tehlike sınıflarını tespit eden Tebliğde belirlenmiş olan çok tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 50
çalışana kadar;
a) Arama, kurtarma ve tahliye,
b) Yangınla mücadele, 37
konularının her biri için uygun donanıma sahip ve özel eğitimli en az birer çalışanı destek elemanı olarak görevlendirir.
İşyerinde bunları aşan sayılarda çalışanın bulunması halinde, tehlike sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan için
birer destek elemanı daha görevlendirir.
(2) İşveren, ilkyardım konusunda 22/5/2002 tarihli ve 24762 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İlkyardım Yönetmeliği
esaslarına göre destek elemanı görevlendirir.
(3) Her konu için birden fazla çalışanın görevlendirilmesi gereken işyerlerinde bu çalışanlar konularına göre ekipler halinde
koordineli olarak görev yapar. Her ekipte bir ekip başı bulunur.
(4) İşveren tarafından acil durumlarda ekipler arası gerekli koordinasyonu sağlamak üzere çalışanları arasından bir sorumlu
görevlendirilir.
(5) 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmek
üzere bir kişi görevlendirilmesi yeterlidir.
Dokümantasyon
MADDE 12 – (1) Acil durum planı asgarî aşağıdaki hususları kapsayacak şekilde dokümante edilir:
a) İşyerinin unvanı, adresi ve işverenin adı.
b) Hazırlayanların adı, soyadı ve unvanı.
c) Hazırlandığı tarih ve geçerlilik tarihi.
ç) Belirlenen acil durumlar.
d) Alınan önleyici ve sınırlandırıcı tedbirler.
e) Acil durum müdahale ve tahliye yöntemleri.
f) Aşağıdaki unsurları içeren işyerini veya işyerinin bölümlerini gösteren kroki:
1) Yangın söndürme amaçlı kullanılacaklar da dâhil olmak üzere acil durum ekipmanlarının bulunduğu yerler.
2) İlkyardım malzemelerinin bulunduğu yerler.
3) Kaçış yolları, toplanma yerleri ve bulunması halinde uyarı sistemlerinin de yer aldığı tahliye planı.
4) Görevlendirilen çalışanların ve varsa yedeklerinin adı, soyadı, unvanı, sorumluluk alanı ve iletişim bilgileri.
5) İlk yardım, acil tıbbi müdahale, kurtarma ve yangınla mücadele konularında işyeri dışındaki kuruluşların irtibat
numaraları.
Tatbikat
MADDE 13 – (1) Hazırlanan acil durum planının uygulama adımlarının düzenli olarak takip edilebilmesi ve
uygulanabilirliğinden emin olmak için işyerlerinde yılda en az bir defa olmak üzere tatbikat yapılır, denetlenir ve gözden
geçirilerek gerekli düzeltici ve önleyici faaliyetler yapılır. Gerçekleştirilen tatbikatın tarihi, görülen eksiklikler ve bu
eksiklikler doğrultusunda yapılacak düzenlemeleri içeren tatbikat raporu hazırlanır.
(2) Gerçekleştirilen tatbikat neticesinde varsa aksayan yönler ve kazanılan deneyimlere göre acil durum planları gözden
geçirilerek gerekli düzeltmeler yapılır.
(3) Birden fazla işyerinin bulunduğu iş merkezleri, iş hanlarındaki işyerlerinde tatbikatlar yönetimin koordinasyonu ile
yürütülür.
Acil durum planının yenilenmesi
MADDE 14 – (1) İşyerinde, belirlenmiş olan acil durumları etkileyebilecek veya yeni acil durumların ortaya çıkmasına
neden olacak değişikliklerin meydana gelmesi halinde etkinin büyüklüğüne göre acil durum planı tamamen veya kısmen
yenilenir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen durumlardan bağımsız olarak, hazırlanmış olan acil durum planları; tehlike sınıfına göre çok
tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç iki, dört ve altı yılda bir yenilenir.
Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitim
MADDE 15 – (1) Tüm çalışanlar acil durum planları ile arama, kurtarma ve tahliye, yangınla mücadele, ilkyardım
konularında görevlendirilen kişiler hakkında bilgilendirilir.
(2) İşe yeni alınan çalışana, iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilave olarak acil durum planları ile ilgili bilgilendirme
yapılır.
(3) Acil durum konularıyla ilgili özel olarak görevlendirilenler, yürütecekleri faaliyetler ile ilgili özel olarak eğitilir. 11 inci
maddenin birinci fıkrası uyarınca görevlendirilen çalışanlara, eğitimlerin işyerinde iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimi
tarafından verilmesi halinde, bu durum işveren ile eğitim verenlerce imzalanarak belgelendirilir.
39
İşin durdurulması
MADDE 7 – (1) İşyerindeki bina ve eklentilerde, çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için
hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde; bu tehlike giderilinceye kadar, hayati tehlikenin niteliği ve bu
tehlikeden doğabilecek riskin etkileyebileceği alan ile çalışanlar dikkate alınarak, işyerinin bir bölümünde veya tamamında
iş durdurulur.
(2) Çok tehlikeli sınıfta yer alan maden, metal, yapı işleri ile tehlikeli kimyasallarla çalışılan işlerin yapıldığı veya büyük
endüstriyel kazaların olabileceği işyerlerinde, risk değerlendirmesi yapılmadığının tespit edilmesi halinde iş durdurulur.
(5) Heyetin işyerinin bir bölümünde veya tamamında işin durdurulması kararı vermesi halinde karar, ilgili valiliğe ve işyeri
dosyasının bulunduğu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir.
Durdurma kararının uygulanması
MADDE 8 – (1) İşin durdurulması kararı, mülki idare amiri tarafından (Ek ibare:RG-11/2/2016-29621) kolluk kuvvetleri
marifetiyle 24 saat içinde yerine getirtilir.
(2) İşin durdurulması kararında belirtildiği şekilde, işyerinin bir bölümü veya tamamında iş durdurulur. Durdurma kararına
ilişkin mühürleme işlemi mülki idare amirinin emriyle (Ek ibare:RG-11/2/2016-29621) kolluk kuvvetleri marifetiyle
gerçekleştirilir. Durumu belirleyen bir tutanak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası işyeri dosyasına konulmak
üzere ilgili il müdürlüğüne gönderilir. Durdurmayla ilgili belgeler il müdürlüğünde saklanır.
Mühürlerin geçici olarak sökülmesi
MADDE 9 –
(1) Mühürlerin geçici olarak sökülmesi kararı verilmesi halinde karar, mülki idare amirine ve il müdürlüğüne bir yazı
ekinde gönderilir. Mülki idare amiri, kararın kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde, belirtilen şartlarda ve süreyle
çalışma yapılabilmesi için kolluk kuvvetleri marifetiyle mühürlerin geçici olarak sökülmesini ve durumu belirtir bir tutanak
düzenlenmesini sağlar ve düzenlenen tutanağın bir nüshasını işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili il müdürlüğüne iletir.
(2) Mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebinin uygun görülmemesi halinde karar, işverene intikal ettirilmek üzere
gerekçesi ile birlikte ilgili il müdürlüğüne bildirilir.
(3) Mülki idare amiri, mühürlerin geçici olarak söküldüğü süre sonunda işyerinin tekrar mühürlenmesini ve durdurma
kararının uygulanmasına devam edilmesini kolluk kuvvetleri marifetiyle sağlar.
Durdurma kararının kaldırılması
MADDE 10 – (1) İşin durdurulmasına sebep olan hususları yerine getiren işveren, durdurma kararının kaldırılması için
ilgili il müdürlüğüne yazılı talepte bulunur. Durdurmaya sebep hususları gidermeye yönelik yapılan çalışmaları, alınan veya
revize edilen iş ekipmanlarına ait bilgi, belge ve yeterlilik sertifikalarını, tedbirlerin alındığı bölgelerin fotoğraflarını ve
işyeri risk değerlendirmesini içeren bir dosya talebin ekinde, aynı zamanda bu dosyanın elektronik ve benzeri ortama
aktarılmış hali il müdürlüğüne sunulur.
(2) İl müdürlüğü talebi aynı gün elektronik ve benzeri ortamda sunulan eklerle beraber Kurul Başkanlığına iletir. Ekinde
birinci fıkrada belirtilen dosya ve belgeler bulunmayan başvurular ile il müdürlüğündeki dosyasında 8 inci maddenin ikinci
fıkrasında belirtilen tutanak bulunmayan işyerlerine ilişkin başvurular işleme konulmaz ve il müdürlüğü tarafından başvuru
sahibine bildirilir.
(3) Aynı işyeri için mühürlerin geçici olarak sökülmesi ve durdurma kararının kaldırılması taleplerinin aynı anda yapılması
durumunda durdurma kararının kaldırılması talebi işleme konulmaz ve il müdürlüğü tarafından başvuru sahibine bildirilir.
Mühürlerin geçici olarak sökülmesi talebi ise 9 uncu maddeye göre işleme alınır.
(4) İşverenin bildirimi üzerine müfettiş tarafından yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda, durdurma kararına neden
olan hususların giderildiğinin belirtilmesi halinde, heyet tarafından 6 ncı maddede belirtilen usuller çerçevesinde gerekli
inceleme yapılır ve bildirimin yapıldığı tarihten itibaren en geç 7 gün içerisinde karar verilir.
(5) Heyetin durdurmanın kaldırılmasına karar vermesi halinde karar, mülki idare amirine ve ilgili il müdürlüğüne bildirilir. 42
Mülki idare amirince söz konusu kararın gereği kendisine intikalinden itibaren 24 saat içerisinde kolluk kuvvetleri
marifetiyle yerine getirtilir.
Acil hallerde yapılacak işlemler
MADDE 11 –
(2) Heyet tarafından 6 ncı maddede belirtilen usuller çerçevesinde gerekli inceleme yapılır ve karar verilir. Karar, ilgili
mülki idare amirine ve işyeri dosyasının bulunduğu il müdürlüğüne bir gün içinde gönderilir.
(3) Karar, mülki idare amiri tarafından (Ek ibare:RG-11/2/2016-29621) kolluk kuvvetleri marifetiyle aynı gün yerine
getirilir. Durumu belirleyen bir tutanak düzenlenir. Düzenlenen tutanağın bir nüshası işyeri dosyasına konulmak üzere ilgili
il müdürlüğüne gönderilir.
İlamların yerine getirilmesi
MADDE 12 – (1) Durdurma kararına karşı işverenin yerel iş mahkemesinde, bu kararın yerine getirildiği tarihten itibaren
altı iş günü içinde itiraz hakkı vardır.
(2) İş mahkemesine itiraz işin durdurulması kararının uygulanmasını durdurmaz. Mahkeme itirazı öncelikle görüşür ve altı
iş günü içinde karara bağlar. Kararlar kesindir.
(3) İş mahkemelerinin işin durdurulması kararlarının kaldırılmasına dair kararları, uygulanmak üzere, il müdürlüğünce
mülki idare amirine intikal ettirilir. Mülki idare amirinin emriyle (Ek ibare:RG-11/2/2016-29621) kolluk kuvvetleri
marifetiyle işyeri açılır. Duruma ilişkin tutanaklar il müdürlüğüne intikal ettirilerek işyeri dosyasında saklanır.
İŞİN ACİL DURDURULMASINI GEREKTİREN DURUMLAR
1) Maden işyerlerinde acil durdurmayı gerektiren durumlar şunlardır:
a) Yeraltı kömür madenlerinde birinin durması halinde diğerinin derhal-otomatik olarak çalışacak durumda iki
havalandırma grubunun bulunmaması.
b) Yeraltı maden işyerlerinin hazırlık çalışmaları dışında en az iki yoldan yer üstü bağlantısı bulunmaması.
c) Yeraltı kömür madenlerinde havalandırma, su tahliyesi ve insan nakli için kullanılan sistemlerin çalıştırılabilmesi için
birbirinden bağımsız iki ayrı enerji kaynağının bulunmaması, birinin durması halinde diğer kaynağın otomatik olarak
devreye girmemesi.
43
İŞYERLERİNDE İŞVEREN VEYA İŞVEREN VEKİLİ TARAFINDAN YÜRÜTÜLECEK İSG YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; elli den az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde, iş
sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işveren veya işveren vekili tarafından yürütülebilmesine ilişkin usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 6 ncı maddesi
uyarınca elliden az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri ile işveren veya işveren vekillerini kapsar.
(2) Çalışan sayısının elliden az olup olmadığının tespitinde aşağıdaki hususlar dikkate alınır:
a) Aynı işverenin Türkiye genelinde birden fazla tescilli ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerinin olması halinde, iş
sağlığı ve güvenliği hizmetleri üstlenilebilecek işyerlerinin belirlenmesinde Sosyal Güvenlik Kurumundaki tescil kayıtları
esas alınır.
b) İşverenden iş alan alt işverenlerce çalıştırılan sigortalılar çalışan sayısına dâhil edilmez.
c) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu ile 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu
kapsamındaki öğrenci statüsünde olan çırak ve stajyerler, çalışan sayısının tespitinde dikkate alınmaz.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 6 ncı ve 30 uncu, 9/1/1985 tarihli
ve 3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 2 ve 12 nci maddelerine
dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Açıköğretim: Belli bir öğretim mekânına ihtiyaç duyulmayan, devam zorunluluğu olmayan ve eğitim konularının
kitaplar, radyo, televizyon, internet gibi araçlarla sunulduğu öğretim türünü,
İKİNCİ BÖLÜM
İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmetlerinin Yürütülmesi
İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin işveren veya işveren vekillerince yürütülmesi
MADDE 5 –
(1) Bu Yönetmelikte belirtilen eğitimi tamamlayarak sınavda başarılı olan işveren veya işveren vekilleri, iş sağlığı
ve güvenliği mevzuatında iş güvenliği uzmanı veya işyeri hekimine verilen görevleri, işe giriş ve periyodik muayeneler ve
tetkikler hariç olmak üzere yürütebilir. İşveren veya işveren vekilleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yerine getirmek
için çalışan başına aylık en az 10 dakika ayırmak zorundadır. Bu hizmetlerin işveren veya işveren vekili tarafından
yürütülmesi halinde onaylı defter tutulması zorunlu değildir. Ancak 6331 sayılı Kanun ve alt düzenlemelerinin gerektirdiği
diğer belge ve kayıt düzenleme yükümlülüğü devam eder.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında işveren veya işveren vekilleri, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin tamamını ya da 44
bir kısmını hizmet alımı yoluyla Bakanlıkça yetkilendirilen birimlerden de temin edebilir.
(3) Bu Yönetmelik kapsamında, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütmek isteyen işveren veya işveren
vekillerinin İSG-KATİP üzerinden sisteme kaydolmaları zorunludur. İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri, İSG-KATİP’te
onaylandığı tarihten itibaren geçerli sayılır.
Sağlık gözetimi
MADDE 7 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında eğitim alan işveren veya işveren vekillerinin üstleneceği iş sağlığı ve
güvenliği hizmetleri; işe giriş ve periyodik muayeneler ile tetkikleri kapsamaz.
(2) Birinci fıkrada belirtilen hizmetler, işyeri hekimlerinden alınabileceği gibi Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü
fıkrası uyarınca kamu sağlık hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilir.
Çalışma ortamı gözetimi
MADDE 8 – (1) Kanun ve alt düzenlemelerinde yer alan hükümler uyarınca işyerinde yapılması gereken ölçümler,
Bakanlık tarafından yetkilendirilen laboratuvarlar tarafından gerçekleştirilir.
Eğitim verecek kurum ve kuruluşlar ile eğiticilerin nitelikleri (Değişik başlık:RG-21/5/2018-30427)
MADDE 10 – (1) Eğitimler; açıköğretim sistemi ile eğitim vermede yetkin, her ilde sınav merkezi, büro ve
akademik danışmanlık hizmetleri bulunan üniversitelerce Bakanlıkla protokol yapmak suretiyle verilir.
(2) Ayrıca eğitimler Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu ve bağlı odalar, Türkiye Belediyeler Birliği, işçi ve işveren kuruluşları ile üniversiteler tarafından
Bakanlıkla protokol yapmak suretiyle de verilebilir.
(3) Ek-1’deki eğitim konularını hazırlayacak veya verecek eğiticilerde, uzmanlık alanları dikkate alınmak koşuluyla;
öğretim üyesi olma ve/veya işyeri hekimliği ve iş güvenliği uzmanlığı eğitici belgesine sahip olma şartı aranır.
Eğitim programı
MADDE 11 – (1) Eğitim programı, Bakanlıkla protokol yapan (Değişik ibare:RG-21/5/2018-30427) 10 uncu
maddede belirtilen kurum ve kuruluşlar tarafından Genel Müdürlüğün onayına sunulur.
(2) Onay verilmeyen eğitim programı ile eğitime başlanamaz.
(3) Genel Müdürlük, onaya sunulan eğitim programında değişiklik yapma yetkisine sahiptir.
Mevcut belgelerin geçerliliği
GEÇİCİ MADDE 2 – (Ek:RG-21/5/2018-30427)
(1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Yönetmelik kapsamında usulüne uygun ve ondan az çalışanı
bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için alınan belgeler elliden az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer
alan işyerleri için de geçerlidir.
ASIL İŞVEREN-ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ
Asıl İşveren-Alt İşveren İlişkisinin Kurulması, Bildirimi ve İşyerinin Tescili
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulma şartları
MADDE 4 – (1) Asıl işveren alt işveren ilişkisinin kurulabilmesi için;
a) Asıl işverenin işyerinde mal veya hizmet üretimi işlerinde çalışan kendi işçileri de bulunmalıdır.
b) Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt
işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş
olmalıdır.
c) Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır.
ç) Alt işverene verilen iş, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin bir iş olmalı, asıl işe bağımlı ve asıl iş
sürdüğü müddetçe devam eden bir iş olmalıdır.
d) Alt işveren, daha önce o işyerinde çalıştırılan bir kimse olmamalıdır. Ancak daha önce o işyerinde çalıştırılan işçinin
bilahare tüzel kişi şirketin ya da adi ortaklığın hissedarı olması, alt işveren ilişkisi kurmasına engel teşkil etmez.
İşyeri tescili
MADDE 7 – Bölge müdürlüğünce, 5 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bildirimde bulunan alt işverenin işyeri
tescil edilerek işyeri için bir sicil numarası verilir.
Kayıt dışı alt işveren işyerlerinin tescil işlemleri
MADDE 8 – (1) Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişleri veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim
elemanlarınca işyerlerinde yapılan denetimlerde ya da ihale makamları, ruhsata tabi işlerde (maden arama ve işletme,
inşaat, taş ocağı ve benzeri) ruhsatı veren merciler (valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler), sosyal güvenlik il
müdürlükleri, vergi daireleri de kendi mevzuatları açısından yaptıkları işlemler sırasında, işyerlerinin Kanunun 3 üncü
maddesine göre ilgili bölge müdürlüğüne bildirimde bulunup bulunmadığını kontrol ederler. Bildirim yapmamış olan
işyerlerinin unvan ve adreslerini ilgili bölge müdürlüğüne bir yazı ile en geç 15 gün içinde bildirirler.
Tanımlar
Madde 2 - Bir iş sözleşmesine dayanarak çalışan gerçek kişiye işçi, işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut
tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara işveren, işçi ile işveren arasında kurulan ilişkiye iş ilişkisi denir. İşveren
tarafından mal veya hizmet üretmek amacıyla maddî olan ve olmayan unsurlar ile işçinin birlikte örgütlendiği birime işyeri
denir.
İşyeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür.
İşveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili denir.
İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur.
İşyerini bildirme
Madde 3 - Bu Kanunun kapsamına giren nitelikte bir işyerini kuran, her ne suretle olursa olsun devralan, çalışma
konusunu kısmen veya tamamen değiştiren veya herhangi bir sebeple faaliyetine son veren ve işyerini kapatan işveren,
işyerinin unvan ve adresini, çalıştırılan işçi sayısını, çalışma konusunu, işin başlama veya bitme gününü, kendi adını ve
soyadını yahut unvanını, adresini, varsa işveren vekili veya vekillerinin adı, soyadı ve adreslerini bir ay içinde bölge
müdürlüğüne bildirmek zorundadır.
Bu Kanunun 2 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre iş alan alt işveren; kendi işyerinin tescili için asıl işverenden
aldığı yazılı alt işverenlik sözleşmesi ve gerekli belgelerle birlikte, birinci fıkra hükmüne göre bildirim yapmakla
yükümlüdür. Bölge müdürlüğünce tescili yapılan bu işyerine ait belgeler gerektiğinde iş müfettişlerince incelenir. İnceleme
sonucunda muvazaalı işlemin tespiti halinde, bu tespite ilişkin gerekçeli müfettiş raporu işverenlere tebliğ edilir. Bu rapora
karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz iş günü içinde işverenlerce yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine
görülecek olan dava basit yargılama usulüne göre dört ay içinde sonuçlandırılır. Mahkemece verilen kararın temyizi hâlinde
Yargıtay altı ay içinde kesin olarak karar verir. Kamu idarelerince bu raporlara karşı yetkili iş mahkemelerine itiraz edilmesi
ve mahkeme kararlarına karşı diğer kanun yollarına başvurulması zorunludur. Rapora otuz iş günü içinde itiraz edilmemiş
veya mahkeme muvazaalı işlemin tespitini onamış ise tescil işlemi iptal edilir ve alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren
asıl işverenin işçileri sayılır.
Ancak, şirketlerin tescil kayıtları ise ticaret sicili memurluklarının gönderdiği belgeler üzerinden yapılır ve bu
belgeler ilgili ticaret sicili memurluğunca bir ay içinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ilgili bölge müdürlüklerine
gönderilir.
Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulması, bildirimi ve işyerinin tescili ile yapılacak sözleşmede bulunması
46
gerekli diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından çıkarılacak yönetmelikle
belirlenir.
İstisnalar
Geçici iş ilişkisi
Madde 7 - (Değişik: 6/5/2016-6715/1 md.)
Geçici iş ilişkisi, özel istihdam bürosu aracılığıyla ya da holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı
başka bir işyerinde görevlendirme yapılmak suretiyle kurulabilir.
Özel istihdam bürosu aracılığıyla geçici iş ilişkisi, Türkiye İş Kurumunca izin verilen özel istihdam bürosunun bir
işverenle geçici işçi sağlama sözleşmesi yaparak bir işçisini geçici olarak bu işverene devri ile;
a) Bu Kanunun 13 üncü maddesinin beşinci fıkrası ile 74 üncü maddesinde belirtilen hâllerde, işçinin askerlik
hizmeti hâlinde ve iş sözleşmesinin askıda kaldığı diğer hâllerde,
b) Mevsimlik tarım işlerinde,
c) Ev hizmetlerinde,
d) İşletmenin günlük işlerinden sayılmayan ve aralıklı olarak gördürülen işlerde,
e) İş sağlığı ve güvenliği bakımından acil olan işlerde veya üretimi önemli ölçüde etkileyen zorlayıcı nedenlerin
ortaya çıkması hâlinde,
f) İşletmenin ortalama mal ve hizmet üretim kapasitesinin geçici iş ilişkisi kurulmasını gerektirecek ölçüde ve
öngörülemeyen şekilde artması hâlinde,
g) Mevsimlik işler hariç dönemsellik arz eden iş artışları hâlinde,
kurulabilir.
Geçici işçi çalıştıran işveren; 47
a) İşin gereği ve geçici işçi sağlama sözleşmesine uygun olarak geçici işçisine talimat verme yetkisine sahiptir.
b) İşyerindeki açık iş pozisyonlarını geçici işçisine bildirmek ve Türkiye İş Kurumu tarafından istenecek belgeleri
belirlenen sürelerle saklamakla yükümlüdür.
c) Geçici işçinin iş kazası ve meslek hastalığı hâllerini özel istihdam bürosuna derhâl, 31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre ilgili mercilere
bildirmekle yükümlüdür.
Tanım ve şekil
Madde 8 - İş sözleşmesi, bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi
üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir.
Süresi bir yıl ve daha fazla olan iş sözleşmelerinin yazılı şekilde yapılması zorunludur. Bu belgeler damga vergisi
ve her çeşit resim ve harçtan muaftır.
Yazılı sözleşme yapılmayan hallerde işveren işçiye en geç iki ay içinde genel ve özel çalışma koşullarını, günlük
ya da haftalık çalışma süresini, temel ücreti ve varsa ücret eklerini, ücret ödeme dönemini, süresi belirli ise sözleşmenin
süresini, fesih halinde tarafların uymak zorunda oldukları hükümleri gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlüdür. Süresi
bir ayı geçmeyen belirli süreli iş sözleşmelerinde bu fıkra hükmü uygulanmaz. İş sözleşmesi iki aylık süre dolmadan sona
ermiş ise, bu bilgilerin en geç sona erme tarihinde işçiye yazılı olarak verilmesi zorunludur.
Sürekli ve süreksiz işlerdeki iş sözleşmeleri
Madde 10 - Nitelikleri bakımından en çok otuz iş günü süren işlere süreksiz iş, bundan fazla devam edenlere
sürekli iş denir.
Belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesi
Madde 11 - İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli
işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren
ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir.
Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş
sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir.
Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar.
Kısmî süreli ve tam süreli iş sözleşmesi
Madde 13 - İşçinin normal haftalık çalışma süresinin, tam süreli iş sözleşmesiyle çalışan emsal işçiye göre önemli
ölçüde daha az belirlenmesi durumunda sözleşme kısmî süreli iş sözleşmesidir.
Kısmî süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçi, ayırımı haklı kılan bir neden olmadıkça, salt iş sözleşmesinin kısmî
süreli olmasından dolayı tam süreli emsal işçiye göre farklı işleme tâbi tutulamaz. Kısmî süreli çalışan işçinin ücret ve
paraya ilişkin bölünebilir menfaatleri, tam süreli emsal işçiye göre çalıştığı süreye orantılı olarak ödenir.
Emsal işçi, işyerinde aynı veya benzeri işte tam süreli çalıştırılan işçidir. İşyerinde böyle bir işçi bulunmadığı
takdirde, o işkolunda şartlara uygun işyerinde aynı veya benzer işi üstlenen tam süreli iş sözleşmesiyle çalıştırılan işçi esas
alınır.
İşyerinde çalışan işçilerin, niteliklerine uygun açık yer bulunduğunda kısmî süreliden tam süreliye veya tam
süreliden kısmî süreliye geçirilme istekleri işverence dikkate alınır ve boş yerler zamanında duyurulur.
Çağrı üzerine çalışma ve uzaktan çalışma(1)
Madde 14 - Yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş
görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisi, çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş
sözleşmesidir.
Hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri
takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. Çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi
çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.
İşçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi
kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. Süreye uygun çağrı üzerine işçi
iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. Sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, işveren her
çağrıda işçiyi günde en az dört saat üst üste çalıştırmak zorundadır.
(Ek fıkra: 6/5/2016-6715/2 md.) Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu
kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve
yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
Deneme süreli iş sözleşmesi
Madde 15 - Taraflarca iş sözleşmesine bir deneme kaydı konulduğunda, bunun süresi en çok iki ay olabilir.
Ancak deneme süresi toplu iş sözleşmeleriyle dört aya kadar uzatılabilir.
Deneme süresi içinde taraflar iş sözleşmesini bildirim süresine gerek olmaksızın ve tazminatsız feshedebilir.
İşçinin çalıştığı günler için ücret ve diğer hakları saklıdır.
Süreli fesih
Madde 17 - Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört
hafta sonra,
c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı
hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra, 48
Feshedilmiş sayılır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.
İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.
Feshin geçerli sebebe dayandırılması
Madde 18 - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş
sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin
gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır. Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.
Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.
Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:
a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal
faaliyetlere katılmak.
b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren
aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak. (1)
d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
Sözleşmenin feshinde usul
Madde 19 - İşveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek
zorundadır.
Hakkındaki iddialara karşı savunmasını almadan bir işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesi, o işçinin davranışı veya
verimi ile ilgili nedenlerle feshedilemez. Ancak, işverenin 25 inci maddenin (II) numaralı bendi şartlarına uygun fesih
hakkı saklıdır.
Fesih bildirimine itiraz ve usulü
Madde 20 –İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli
bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri
Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması
hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa
uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava
açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen
tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.
Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını
iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Dava ivedilikle sonuçlandırılır. Mahkemece verilen karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde, bölge
adliye mahkemesi ivedilikle ve kesin olarak karar verir.
Bu kapsamda çalıştırılacak işçi sayısının tespitinde belirli ve belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan işçiler
esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar, çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür.
Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz, yarım ve daha fazla olanlar tama dönüştürülür. İşyerinin
işçisi iken engelli hâle gelenlere öncelik tanınır.(1)
İşverenler çalıştırmakla yükümlü oldukları işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığı ile sağlarlar. Bu kapsamda
çalıştırılacak işçilerin nitelikleri, hangi işlerde çalıştırılabilecekleri, bunların işyerlerinde genel hükümler dışında bağlı
olacakları özel çalışma ile mesleğe yöneltilmeleri, mesleki yönden işverence nasıl işe alınacakları, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.(2)
Yer altı ve su altı işlerinde engelli işçi çalıştırılamaz ve yukarıdaki hükümler uyarınca işyerlerindeki işçi sayısının
tespitinde yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar hesaba katılmaz.(3)
Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde
tekrar işe alınmalarını istedikleri takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa
boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde
işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret
tutarında tazminat öder.
Ücret ve ücretin ödenmesi
Madde 32 - Genel anlamda ücret bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve
para ile ödenen tutardır.
Ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile ödeme süresi bir haftaya kadar
indirilebilir.
Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi beş yıldır.
Çalışma sürelerinin yukarıdaki esaslar çerçevesinde uygulama şekilleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
tarafından hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir.
Telafi çalışması
Madde 64 - Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil
edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil
edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine izin verilmesi hallerinde, işveren iki ay içinde çalışılmayan süreler için telafi
çalışması yaptırabilir. Bu çalışmalar fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz.
Telafi çalışmaları, günlük en çok çalışma süresini aşmamak koşulu ile günde üç saatten fazla olamaz. Tatil
günlerinde telafi çalışması yaptırılamaz.
Ara dinlenmesi
Madde 68 - Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre
ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde onbeş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
c) Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat,
Ara dinlenmesi verilir.
Bu dinlenme süreleri en az olup aralıksız verilir.
Ancak bu süreler, iklim, mevsim, o yerdeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak sözleşmeler ile aralı
olarak kullandırılabilir.
Dinlenmeler bir işyerinde işçilere aynı veya değişik saatlerde kullandırılabilir.
Ara dinlenmeleri çalışma süresinden sayılmaz.
Gece süresi ve gece çalışmaları
Madde 69 - Çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken saat 06.00'ya kadar geçen ve her
halde en fazla onbir saat süren dönemdir.
İşçilerin gece çalışmaları yedibuçuk saati geçemez. Ancak, turizm, özel güvenlik ve sağlık hizmeti yürütülen
işlerde işçinin yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir.
Gece ve gündüz işletilen ve nöbetleşe işçi postaları kullanılan işlerde, bir çalışma haftası gece çalıştırılan işçilerin,
ondan sonra gelen ikinci çalışma haftası gündüz çalıştırılmaları suretiyle postalar sıraya konur. Gece ve gündüz
postalarında iki haftalık nöbetleşme esası da uygulanabilir.
Postası değiştirilecek işçi kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden diğer postada çalıştırılamaz.
Yer ve su altında çalıştırma yasağı
Madde 72 - Maden ocakları ile kablo döşemesi, kanalizasyon ve tünel inşaatı gibi yer altında veya su altında
çalışılacak işlerde onsekiz yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınların çalıştırılması yasaktır.
Gece çalıştırma yasağı
Madde 73 - Sanayie ait işlerde onsekiz yaşını doldurmamış çocuk ve genç işçilerin gece çalıştırılması yasaktır.
Onsekiz yaşını doldurmuş kadın işçilerin gece postalarında çalıştırılmasına ilişkin usul ve esaslar Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikte gösterilir.
a) Her çeşit meyveli ve meyvesiz bitkiler; çay, pamuk, tütün, elyaflı bitkiler; turunçgiller; pirinç, baklagiller; ağaç,
ağaççık, omca, tohum, fide, fidan; sebze ve tarla ürünleri; yem ve süt bitkilerinin yetiştirilmesi, üretimi, ıslahı, araştırılması,
bunlarla ilgili her türlü toprak işleri, ekim, dikim, aşı, budama, sulama, gübreleme, hasat, harman, devşirme, temizleme,
hazırlama ve ayırma işleri, hastalık ve zararlılarla mücadele, toprak ıslahı, çayır, mera, toprak ve su korunması.
c) Her türlü iş ve gelir hayvanlarının (arı, ipek böceği ve benzerleri dahil) yetiştirilmesi, üretimi, ıslahı ve bunlarla
ilgili bakım, güdüm, terbiye, kırkım, sağım ve ürünlerinin elde edilmesi, toplanması, saklanması ile bu hayvanların hastalık
ve asalaklarıyla mücadele.
d) 854 sayılı Deniz İş Kanununun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, kara ve su avcılığı ve üreticiliği ile bu yoldan
elde edilen ürünlerin saklanması ve taşınması.
Mazeret izni
Ek Madde 2 – İşçiye; evlenmesi veya evlat edinmesi ya da ana veya babasının, eşinin, kardeşinin, çocuğunun
ölümü hâlinde üç gün, eşinin doğum yapması hâlinde ise beş gün ücretli izin verilir.
İşçilerin en az yüzde yetmiş oranında engelli veya süreğen hastalığı olan çocuğunun tedavisinde, hastalık raporuna
dayalı olarak ve çalışan ebeveynden sadece biri tarafından kullanılması kaydıyla, bir yıl içinde toptan veya bölümler
hâlinde on güne kadar ücretli izin verilir.
Zamanaşımı süresi
Ek Madde 3- İş sözleşmesinden kaynaklanmak kaydıyla hangi kanuna tabi olursa olsun, yıllık izin ücreti ve aşağıda
belirtilen tazminatların zamanaşımı süresi beş yıldır.
a) Kıdem tazminatı.
b) İş sözleşmesinin bildirim şartına uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
c) Kötüniyet tazminatı.
d) İş sözleşmesinin eşit davranma ilkesine uyulmaksızın feshinden kaynaklanan tazminat.
İŞ HUKUKU
İş Hukuku, çalışanlar ile çalıştıranlar arasındaki ilişkileri düzenleyen kamu hukuku dalıdır.
4857 sayılı İş Kanununun 83. maddesine göre, işçilerin aşağıdaki hakları bulunmaktadır:
İş kazası ve meslek hastalığının tanımları, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. ve
14. maddelerinde yapılmıştır.
İş Kazası :
İş kazası, aşağıdaki durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhsal
olarak özüre uğratan olaydır.
Meslek Hastalığı : Meslek hastalığı, sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir nedenle veya işin
yürütüm koşulları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.
İşveren, iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına, sağlık durumunun gerektirdiği
sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür.
İş kazalarının ve meslek hastalıklarının hukuki sonuçlarının tazminata ve cezaya yönelik olmak üzere iki boyutu
bulunmaktadır.
Tazminat davaları, Asliye Hukuk (İş) Mahkemelerinde açılırken,
Ceza davaları suçun ağırlığına göre, Asliye Ceza veya Ağır Ceza Mahkemelerinde açılmaktadır.
54
Tazminat davalarını ilgilendiren temel kanun 818 sayılı “Borçlar Kanunu”,
Ceza davalarını ilgilendiren temel kanun ise 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni “Türk Ceza
Kanunu”dur.
Çocukların gelişmelerine veya sağlık ve güvenliklerine zararlı etki ihtimali olmayan, okula devamını, mesleki
eğitimini veya yetkili merciler tarafından onaylanmış eğitim programına katılımını ve bu tür faaliyetlerden yararlanmasını
engellemeyen işlere HAFİF İŞ denir
Düşme ve yaralanma riski olabilecek şekilde çalışmayı gerektirecek işlerde çocuklar çalıştırılamazlar
Temel eğitimini tamamlamış ve okula gitmeyen çocukların çalışma saatleri günde 7 ve haftada 35 saatten fazla
olamaz
15 yaşını tamamlamış çocuklar için çalışma süresi günde 8 ve haftada 40 saate kadar arttırılabilir
Çocuk ve genç işçilerin günlük çalışma süreleri 24 saatlik zaman diliminde kesintisiz 14 saat dinlenme
süresi dikkate alınarak uygulanır.2017 ARALIK B İSG
Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere günde 2
saat ve haftada 10 saat olabilir
İşverenin vermesi gereken eğitimlerde geçen süreler işverenin işyeri dışında gönderidiği kurslar ve toplantılarda
geçen süreler ile yetkili kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen mesleki eğitim programlarında geçen süreler çalışma
süresinden sayılır.
Ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlar tarafından çalışan çocuk ve gençler ile ilgili olarak düzenlenen
konferans, kongre, komisyon ve benzeri toplantılara temsilci olarak katılmaları nedeniyle işlerine devam edemedikleri
süreler çalışma süresinden sayılır.
Çocuk ve genç işçiler ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştırılamaz ve ayrıca bugünlere ilişkin ücretler bir
iş karşılığı olmaksızın ödenir
Çocuk ve genç işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi 20 günden az olamaz
Yararına olduğu durumlarda çocuk ve genç işçinin isteği üzerine en fazla ikiye bölünerek bu izin kullandırılabilir
Okula veya eğitime devam eden çocuk ve genç işçilere yıllık ücretli izinleri okulların tatil olduğu, kursa ve diğer
eğitim programlarına devam edilmediği dönemlerde verilir
Çocuklara karşı işlenmiş suçlardan hüküm giyen veya yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş olan işveren ve
işveren vekilleri çocuk ve genç işçi çalıştıramaz
İşverenler çocuk ve genç işçinin velisi veya vasisine, çocuk ve genç işçinin çalıştırılacağı iş, karşılaşabileceği
riskler ve alınan önlemler hakkında bilgi verir
İşverenler okula devem eden çocuk ve genç işçiden çalıştırmaya başlamadan önce, öğrenci olduğuna dair belge
ister. Bu belgeyi özlük dosyasında muhafaza eder.
55
İşverenler, çocuk ve genç işçinin velisi veya vasisi ile yazılı iş sözleşmesi yapmak zorundadır.
Amaç
Madde 1 —Bu Yönetmeliğin amacı, çocuk ve genç işçilerin sağlık ve güvenliklerini, fiziksel, zihinsel, ahlaki ve sosyal
gelişmelerini veya öğrenimlerini tehlikeye atmadan çalışma şekillerinin esaslarını belirlemek ve ekonomik istismarlarını
önlemektir.
Kapsam
Madde 2 —Bu Yönetmelik, 4857 sayılı İş Kanununun 71 inci maddesi gereğince, 18 yaşını doldurmamış çocuk ve genç
işçiler bakımından yasak olan işler ile 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış genç işçilerin çalışmasına izin
verilecek işler, 14 yaşını bitirmiş ve ilköğretimini tamamlamış çocukların çalıştırılabilecekleri hafif işler ve çalışma
koşullarına ilişkin usul ve esasları kapsar.
Tanımlar
Genç işçi : 15 yaşını tamamlamış, ancak 18 yaşını tamamlamamış kişiyi,
Çocuk işçi : 14 yaşını bitirmiş, 15 yaşını doldurmamış ve ilköğretimini tamamlamış kişiyi,
Hafif iş : Yapısı ve niteliği itibariyle ve yerine getirilmesi sırasındaki özel koşullara göre;
a) Çocukların gelişmelerine veya sağlık ve güvenliklerine zararlı etki ihtimali olmayan,
b) Okula devamını, mesleki eğitimini veya yetkili merciler tarafından onaylanmış eğitim programına katılımını ve bu tür
faaliyetlerden yararlanmasını engellemeyen işleri,ifade eder
Mesleki eğitim gören öğrenciler MADDE 5/A
56
Mesleki ve teknik eğitim okul ve kurumları öğrencilerine verilen; işletmede mesleki eğitim, staj ve çıraklık eğitimlerinin,
uygulama alanına alınacak veya çıkarılacak işler ve yerler Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenir.
1. Düşme ve yaralanma tehlikesi olabilecek şekilde çalışmayı gerektirecek olanlar hariç meyve, sebze, çiçek toplama işleri,
2. Kümes hayvanları besiciliğinde yardımcı işler ve ipek böcekçiliği işleri,
3. Esnaf ve sanatkarların yanında satış işleri,
4. Büro hizmetlerine yardımcı işler,
5. Gazete, dergi ya da yazılı matbuatın dağıtımı ve satımı işleri (yük taşıma ve istifleme hariç), 57
6. Fırın, pastane, manav, büfe ve içkisiz lokantalarda komi ve satış elemanı olarak yapılan işler,
7. Satış eşyalarına etiket yapıştırma ve elle paketleme işleri,
8. Kütüphane, fuar, panayır ve sergi yerlerinde yardımcı işler (yük taşıma ve istifleme hariç),
9. Spor tesislerinde yardımcı işler,
10. Çiçek satışı, düzenlenmesi işleri.
1. Meyve ve sebze konserveciliği, sirke, turşu, salça, reçel, marmelat, meyve ve sebze suları imalatı işleri,
2. Meyve ve sebze kurutmacılığı ve işlenmesi işleri,
3. Helva, bulama, ağda, pekmez imalatı işleri,
4. Kasaplarda yardımcı işler,
5. Çay işlemesi işleri,
6. Çeşitli kuru yemişlerin hazırlanması işleri,
7. Küçükbaş hayvan besiciliğinde yardımcı işler,
8. Süpürge ve fırça imalatı işleri,
1. Toprağın pişirilmesi suretiyle imal olunan kiremit, tuğla, ateş tuğlası işleri ile boru, pota, künk ve benzeri inşaat ve
mimari malzeme işleri.
2. Kurutma ve yapıştırma işleri, kontrplak, kontratabla, yonga ağaçtan mamul suni tahta ve PVC yüzey kaplamalı suni tahta
imali işleri ile emprenye işleri.
3. Parafinden eşya imali işleri.
4. Kuş ve hayvan tüyü kıllarının temizlenmesi, didiklemesi, ayrılması ve bunlara benzer işler.
5. Plastik maddelerin şekillendirilmesi ve plastik eşya imali işleri. (PVC’nin imali ve PVC’den mamül eşyaların yapımı
hariç)
6. Mensucattan hazır eşya imali işleri (Perde, ev tekstili, otomobil ürünleri ve benzerleri).
7. Kağıt ve odun hamuru üretimi işleri.
8. Selüloz üretimi işleri.
ANALIK İZNİ VEYA ÜCRETSİZ İZİN SONRASI YAPILACAK KISMİ SÜRELİ YÖNETMELİK
Haftalık çalışma süresi: Genel bakımdan haftalık en çok kırk beş saat, yer altı maden işlerinde çalışan işçiler için ise
haftalık en çok otuz yedi buçuk saat olan süreyi,
Kısmi süreli çalışma: İşçinin, işyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar
yaptığı çalışmayı,
59
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, gebe, yeni doğum yapmış veya emziren çalışanın işyerlerindeki sağlık ve
güvenliğinin sağlanması ve geliştirilmesini destekleyecek önlemlerin alınması ve bu çalışanların hangi dönemlerde ne gibi
işlerde çalıştırılmalarının yasak olduğunu, çalıştırılabileceği işlerde hangi şart ve usullere uyulacağını, emzirme odalarının
veya çocuk bakım yurtlarının nasıl kurulacağını ve hangi şartları taşıyacağını belirlemektir.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Gebe çalışan: Herhangi bir sağlık kuruluşundan alınan belge ile gebeliği hakkında işverenini bilgilendiren çalışanı,
b) Emziren çalışan: Tabi olduğu mevzuat hükümleri uyarınca süt izni kullanmakta olan ve işverenini durum hakkında
bilgilendiren çalışanı,
c) Emzirme odaları: Çalışanların bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için ayrılan odaları,
ç) Yeni doğum yapmış çalışan: Yeni doğum yapmış ve işverenini durumu hakkında bilgilendiren çalışanı,
d) Yurt/Çocuk bakım yurdu/Kreş: 0-60 aylık çocuklar ile velisinin isteği üzerine ilkokula kaydı yapılmayan 60-66
aylık çocukların bakım ve eğitimlerinin yapıldığı yerleri, ifade eder.
Bilgilendirme ve değerlendirme
MADDE 6 – (1) Çalışan, gebelik ve emzirmeye başlama halinde işverenini bilgilendirir.
(2) İşveren, gebe veya emziren çalışanın sağlık ve güvenliği için tehlikeli sayılan kimyasal, fiziksel, biyolojik etkenlerin
ve çalışma süreçlerinin çalışanlar üzerindeki etkilerini değerlendirir. Bu değerlendirme sonucuna göre EK-I’de belirtilen
genel ve özel önlemleri alır.
(3) İşveren, işyerindeki maruziyetin şeklini, düzeyini ve süresini EK-II ve EK-III’teki etkenler, süreçler, çalışma
koşulları veya özel bir riske maruz kalma olasılığı bulunan işleri de;
a) sağlık ve güvenlik risklerinin, gebe veya emziren çalışanlar üzerindeki etkilerini belirlemek
b) alınacak önlemleri kararlaştırmak
üzere değerlendirir. Bu değerlendirmede kişisel olarak çalışanı etkileyen psikososyal ve tıbbi faktörleri de dikkate alır.
(4) Gebe veya emziren çalışan, işyerinde yapılan değerlendirmenin sonuçları ile sağlık ve güvenlik amacıyla
alınması gereken önlemler hakkında bilgilendirilir.
Değerlendirme sonuçlarını izleyen eylem
MADDE 7 – (1) Değerlendirme sonuçları, gebe veya emziren çalışan için sağlık ve güvenlik riskini veya çalışanın gebeliği
veya emzirmesi üzerindeki bir etkiyi ortaya çıkardığında işveren, ilgili çalışanın çalışma koşullarını ve/veya çalışma
saatlerini, çalışanın bu risklere maruz kalmasını önleyecek bir biçimde geçici olarak değiştirir.
(2) Çalışma koşullarının ve/veya çalışma saatlerinin uyarlanması mümkün değilse, işveren ilgili çalışanı başka bir işe
aktarmak için gerekli önlemleri alır.
(3) Sağlık raporu ile gerekli görüldüğü takdirde gebe çalışan, sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu halde
çalışanın ücretinde bir kesinti yapılmaz. Başka bir işe aktarılması mümkün değilse, çalışanın sağlık ve güvenliğinin
korunması için gerekli süre içinde, isteği halinde çalışanın tabi olduğu mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla ücretsiz
izinli sayılması sağlanır. Bu süre, yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz.
Gece çalışması 60
MADDE 8 – (1) Kadın çalışanlar, gebe olduklarının sağlık raporuyla tespitinden itibaren doğuma kadar geçen sürede
gece çalışmaya zorlanamazlar.
(2) Yeni doğum yapmış çalışanın doğumu izleyen bir yıl boyunca gece çalıştırılması yasaktır. Bu sürenin sonunda sağlık ve
güvenlik açısından sakıncalı olduğunun sağlık raporu ile belirlendiği dönem boyunca gece çalıştırılmaz.
Çalışma saatleri
MADDE 9 – (1) Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz.
Gebe çalışanın muayene izni
MADDE 11 – (1) Gebe çalışanlara gebelikleri süresince, periyodik kontrolleri için ücretli izin verilir.
Emziren çalışanın çalıştırılması
MADDE 12 – (1) Emziren çalışanların, doğum izninin bitiminde ve işe başlamalarından önce, çalışmalarına engel
durumları olmadığının raporla belirlenmesi gerekir. Çalışmasının sakıncalı olduğu hekim raporu ile belirlenen çalışan,
raporda belirtilen süre ve işlerde çalıştırılamaz.
Oda ve yurt açma yükümlülüğü
MADDE 13 – (1) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 100-150 kadın çalışanı olan işyerlerinde, emziren
çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta
EK-IV’te belirtilen şartları taşıyan bir emzirme odasının kurulması zorunludur.
(2) Yaşları ve medeni halleri ne olursa olsun, 150’den çok kadın çalışanı olan işyerlerinde, 0-6 yaşındaki çocukların
bırakılması, bakımı ve emziren çalışanların çocuklarını emzirmeleri için işveren tarafından, çalışma yerlerinden ayrı ve
işyerine yakın EK-IV’te belirtilen şartları taşıyan bir yurdun kurulması zorunludur. Yurt, işyerine 250 metreden daha uzaksa
işveren taşıt sağlamakla yükümlüdür.
(3) İşverenler, ortaklaşa oda ve yurt kurabilecekleri gibi, oda ve yurt açma yükümlülüğünü, kamu kurumlarınca
yetkilendirilmiş yurtlarla yapacakları anlaşmalarla da yerine getirebilirler.
(4) Oda ve yurt açma yükümlülüğünün belirlenmesinde, işverenin belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunan tüm
işyerlerindeki kadın çalışanların toplam sayısı dikkate alınır.
(5) Emzirme odası ve/veya yurt kurulması için gereken kadın çalışan sayısının hesabına erkek çalışanlar arasından
çocuğunun annesi ölmüş veya velayeti babaya verilmiş olanlar da dâhil edilir.
Oda ve yurtlardan faydalanacaklar
MADDE 14 – (1) Oda ve yurtlardan, kadın çalışanların çocukları ile erkek çalışanların annesi ölmüş veya velayeti babaya
verilmiş çocukları faydalanırlar. Odalara 0-1 yaşındaki, yurtlara velisinin isteği üzerine ilkokula kaydı yapılmayan 66
aylığa kadar çocuklar alınır.
(2) Oda ve yurtlarda, çocuklar ve görevliler dışında başkasının bulunması ve bunların amaç dışında kullanılması yasaktır.
Yurtlarda 0-24 aylık, 25-48 aylık ve 49-66 aylık çocuklar birbirinden ayrı bulundurulur.
(3) Çocuklar, oda ve yurtlara işbaşı yapılmadan önce bırakılır, işin bitiminde alınır. Anne ve babalar, odaların ve yurtların
disiplin ve yönetimine dair kurallara uymak şartıyla ara dinlenmesinde çocuklarını görüp bakımlarıyla ilgilenebilirler.
Kayıt ve çıkış
MADDE 15 – (1) Oda ve yurtlara kabul edilen çocuklar, EK-V’te belirtilen kayıt ve kabul defterine yazılır.
(2) Oda ve yurtlardan tamamen ayrılan çocukların, ayrılış nedeni, tarihi, kiminle çıktığı, gözlem kağıdına ve kayıt kabul
defterine işlenir. Çocuğun özel dosyası anne veya babasına verilir.
Çocukların eğitim ve geliştirilmeleri
MADDE 20 – (1) Oda ve yurtlarda, çocuklara psikososyal gelişimlerini sağlayacak okul öncesi eğitimlerin verilmesi
sağlanır.
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 21 – (1) Oda ve yurtların bina, kuruluş, döşeme, araç, gereç, taşıt, beslenme gibi giderlerinin tamamı işverenlerce
karşılanır.
(2) Buralar, ayda en az bir defa işveren veya vekili tarafından denetlenir. İşveren, işveren vekili, işyeri hekimi veya bu
birimlerin yönetim ve gözetiminden sorumlu olanlarca görülen eksiklikler derhal giderilir.
Ortaklaşa kurulan oda ve yurtların yönetimi
MADDE 22 – (1) Oda ve yurtlar birden çok işveren tarafından kurulduğu takdirde, bu işverenler veya işveren vekilleri,
ayda en az bir defa toplanarak bu yerlerin yönetimine dair kararları alırlar ve uygulanmasını sağlarlar.
Oda ve yurtların bildirilmesi
MADDE 23 – (1) İşverenler, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki işyerlerinde açtıkları oda ve
yurtlarla ilgili bilgi ve belgeleri, açılma tarihinden itibaren en geç 30 gün içinde bir rapor halinde Millî Eğitim Bakanlığı ile
bağlı oldukları Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne gönderirler. Bu raporda aşağıdaki hususlar belirtilir;
a) İşyerinin unvanı, bağlı olduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü sicil numarası ve adresi,
b) İşyerinde çalıştırılan toplam çalışan sayısı ve kadın çalışan sayısı,
c) Kuruma alınan çocuk sayısı, cinsiyeti, 61
ç) Kurumun açık adresi, oda sayısı, oyun yerleri, bahçenin büyüklüğü, bakım ve eğitim araçlarının miktar ve çeşitleri.
Eşit davranma
MADDE 5 – (1) İşveren, belirli süreli işlerde veya geçici süreli iş ilişkilerinde, özellikle kişisel koruyucu
donanımlara erişim dâhil olmak üzere işyerinde çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunmasını içeren çalışma koşulları
bakımından farklı uygulamalarda bulunamaz.
Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, belirli süreli işlerde veya geçici süreli iş ilişkilerinde 6331 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesinde belirtilen bilgilendirme yükümlülüğü saklı kalmak kaydı ile çalışanlara;
a) İşe başlamadan önce yapacakları işin ne olduğu ve bu işte karşılaşacakları riskler hakkında gerekli bilgilerin
verilmesini sağlar.
b) Özellikle yapılacak işin gerektirdiği mesleki bilgi, yetenek, tecrübe ve gerekli sağlık gözetiminin neler olduğu
konusunda bilgi verilmesini sağlar. Ayrıca iş nedeniyle ortaya çıkabilecek ilave özel riskler açıkça belirtilir.
Çalışma Dönemi
Madde 4 —Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerin yürütüleceği çalışma dönemi, işin niteliğine göre, en çok altı ayı
geçmemek üzere, işveren tarafından belirlenir.
Çalışma Süresi
Madde 5 —Bir çalışma dönemindeki çalışma süresi, bu dönem içindeki hafta sayısının, haftalık çalışma süresi çarpımı
sonunda bulunan miktarı aşamaz.
Çalışma süresinin haftalara tam bölünemediği hallerde, çalışma süresi iş günü üzerinden ve her iş günü 7,5 saatlik iş süresi
kabul olunmak suretiyle hesaplanır.
Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde bir çalışma dönemi içindeki haftalık iş süresi 45 saatten az ya da çok olarak
belirlenebilir. Ancak kararlaştırılan çalışma dönemindeki çalışma süresinin bir iş haftasına düşen ortalaması 45 saati
geçemez.
Günlük Çalışma Süresi
Madde 6 —Günlük çalışma sürelerin uygulanmasında;
a) Günlük iş süresi 11 saati, gece çalışma süresi 7,5 saati, profesyonel ve ağır vasıta ehliyeti ile taşıt kullananların günlük
çalışma süresi de 9 saati geçemez.
Ara Dinlenmesi
Madde 7 —İşçilere 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesindeki esaslara uygun olarak ara dinlenmesi verilir.
Hareket halindeki taşıtlarda çalışan işçilerin ara dinlenmeleri, genel olarak duraklama yerlerinde verilir. Kalkış-varış yerleri
arasında duraklama yeri bulunmayan veya duraklama yerleri bulunmakla birlikte işin niteliğinin gereği olarak bu yerlerde
ara dinlenmesi verilemeyen durumlarda ara dinlenmesi taşıt içerisinde verilir.
Günlük Dinlenme
Madde 8 —İşçiler, 24 saatlik süre içinde kesintisiz en az onbir saat dinlendirilmeden çalıştırılamaz.
Hafta Tatili 64
Madde 9 —Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde çalışan işçilere haftanın bir gününde kesintisiz 24 saatten az olmamak
üzere hafta tatili verilmesi zorunludur.
İşçi Postaları
Madde 10 —Bu Yönetmelik kapsamına giren ve postalar halinde çalıştırılarak yürütülen işlerde, işçi posta sayısı her bir
postanın günlük çalışma süresi bu Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde belirtilen süreleri aşmayacak şekilde düzenlenir. Ayrıca
4857 sayılı İş Kanununun 76 ncı maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen Yönetmeliğin, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan
hükümleri uygulanır.
Fazla Çalışma
Madde 11 —Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde fazla çalışma, bir çalışma dönemindeki çalışma süresinin dışında
yapılan çalışmadır.
Bir çalışma dönemi içinde, izinli veya raporlu bulunmaları veya işe yeni başlamaları veya işten ayrılmaları nedeniyle tam
olarak çalışamayan veya işyerindeki zorlayıcı nedenlerle tam olarak çalıştırılamayan işçilerin fazla çalışmaları, o dönem
içinde çalıştıkları gün sayısına göre hesaplanır.
Bir yıl içinde yapılacak fazla çalışmaların toplamı 270 saati aşamaz.
Bu Yönetmelik kapsamına giren işlerde yapılacak fazla çalışmalarda, 4857 sayılı İş Kanununun 41 inci maddesinin son
fıkrasında öngörülen Yönetmeliğin, bu Yönetmeliğe aykırı olmayan hükümleri uygulanır.
Çalışma Tablo ve Çizelgeleri
Madde 16 —İşverenler düzenleyecekleri tablo ve cetvellerde;
a) Her çalışma döneminde hareket halindeki taşıtlarda, işin yürütüm ve düzeninden sorumlu olan ile işveren veya işveren
vekilini,
b) Çalışma dönemini,
c) İşin günlük başlayış ve bitiş saatlerini,
d) Ara dinlenmesini ve günlük dinlenme zamanlarını,
e) Hafta tatili günlerini,
göstermek, bunları idare büroları ile taşıtlarda bulundurmak, varsa 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 34 üncü maddesi
anlamında atanmış işyeri sendika temsilcisine bildirmekle yükümlüdürler.
İŞ KANUNUNA İLİŞKİN FAZLA ÇALIŞMA VE FAZLA SÜRELERLE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ
Tanımlar
a) Fazla çalışma: İş Kanununda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmaları,
b) Fazla sürelerle çalışma: Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle 45 saatin altında belirlendiği durumlarda bu çalışma
süresini aşan ve 45 saate kadar yapılan çalışmaları ifade eder.
Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Ücreti
Madde 4 —Fazla çalışmanın her saati için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen tutarının yüzde elli
yükseltilmesi suretiyle ödenir.
Fazla sürelerle çalışmalarda her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına
düşen miktarının yüzde yirmibeş yükseltilmesiyle ödenir.
Parça başına veya yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde, fazla çalışma süresince işçinin ürettiği parça veya
iş tutarının hesaplanmasında zorluk çekilmeyen hallerde, her bir fazla saat içinde yapılan parçayı veya iş tutarını karşılayan
ücret esas alınarak fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma ücreti hesaplanır. Bu usulün uygulanmasında zorluk çekilen
hallerde, parça başına veya yapılan iş tutarına ait ödeme döneminde meydana getirilen parça veya iş tutarları, o dönem
içinde çalışılmış olan normal ve fazla çalışma saatleri sayısına bölünerek bir saate düşen parça veya iş tutarı bulunur. Bu
yolla bulunan bir saatlik parça veya iş tutarına düşecek bir saatlik normal ücretin, yüzde elli fazlası fazla çalışma ücreti,
yüzde yirmibeş fazlası fazla sürelerle çalışma ücretidir.
Yüzde usulünün uygulandığı işyerlerinde fazla çalışma ücreti, 4857 sayılı İş Kanununun 51 inci maddesinde öngörülen
yönetmelik hükümlerine göre ödenir.
Yer altında maden işlerinde çalışan işçilere, 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenlerle ve
43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü hallerde, haftalık otuz yedi buçuk saati aşan her bir saat fazla çalışma için verilecek
ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yüzden az olmamak üzere arttırılması suretiyle ödenir.
Fazla Çalışmada Sınır
Madde 5 —Fazla çalışma süresinin toplamı bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamaz. Bu süre sınırı, işyerlerine veya
yürütülen işlere değil, işçilerin şahıslarına ilişkindir.
Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sürelerinin hesabında yarım saatten az olan süreler yarım saat, yarım
saati aşan süreler ise bir saat sayılır.
Serbest Zaman
Madde 6 —Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu
çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her
saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.
İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya
işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti 65
olmadan kullanır.
İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.
Fazla Çalışma Yapılamayacak İşler
Madde 7 —Aşağıda sayılan işlerde fazla çalışma yaptırılamaz.
a) İş Kanununun 63 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca sağlık kuralları bakımından günde ancak 7,5 saat ve daha az
çalışılması gereken işlerde,
b) Aynı Kanunun 69 uncu maddesinin l inci fıkrasındaki tanıma göre gece sayılan gün döneminde yürütülen işlerde (şu
kadar ki, gündüz işi sayılan çalışmalara ek olarak bu Yönetmelikte öngörülen fazla çalışmalar gece döneminde yapılabilir),
c) Maden ocakları, kablo döşemesi, kanalizasyon, tünel inşaatı gibi işlerin yer ve su altında yapılanlarında.
Fazla Çalışma Yaptırılmayacak İşçiler
Madde 8 —Aşağıda sayılan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
a) 18 yaşını doldurmamış işçiler,
b) İş sözleşmesi veya toplu iş sözleşmesi ile önceden veya sonradan fazla çalışmayı kabul etmiş olsalar bile sağlıklarının
elvermediği işyeri hekiminin veya Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığı hekiminin, bunların bulunmadığı yerlerde
herhangi bir hekimin raporu ile belgelenen işçiler,
c) İş Kanununun 88 inci maddesinde öngörülen Yönetmelikte belirtilen gebe, yeni doğum yapmış ve çocuk emziren işçiler,
d) Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılan işçiler.
e) 4857 sayılı Kanunun 42 nci maddesi uyarınca zorunlu nedenler ve 43 üncü maddesi uyarınca olağanüstü haller dışında
yer altında maden işlerinde çalışan işçilere fazla çalışma yaptırılamaz.
Kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçilere fazla sürelerle çalışma da yaptırılamaz.
Fazla Çalışma Yaptırılacak İşçinin Onayı
Madde 9 —Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu
nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz.
Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay iş sözleşmesinin yapılması esnasında ya da bu ihtiyaç ortaya çıktığında alınır
ve işçi özlük dosyasında saklanır. Fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma yapmak istemeyen işçi verdiği onayı otuz gün
önceden işverene yazılı olarak bildirimde bulunmak kaydıyla geri alabilir.
Fazla Çalışmanın Belgelenmesi
Madde 10 —İşveren, fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırdığı işçilerin bu çalışma saatlerini gösteren bir belge
düzenlemek, imzalı bir nüshasını işçinin özlük dosyasında saklamak zorundadır. İşçilerin işlemiş olan fazla çalışma ve fazla
sürelerle çalışma ücretleri normal çalışmalarına ait ücretlerle birlikte, 4857 sayılı İş Kanununun 32 ve 34 üncü maddeleri
uyarınca ödenir. Bu ödemeler, ücret bordrolarında ve İş Kanununun 37 nci maddesi uyarınca işçiye verilmesi gereken ücret
hesap pusulalarında açıkça gösterilir.
İŞ KANUNUNA İLİŞKİN ÇALIŞMA SÜRELERİ YÖNETMELİĞİ
Çalışma Süresi
Madde 3 —Çalışma süresi, işçinin çalıştırıldığı işte geçirdiği süredir. İş Kanununun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasında
yazılı süreler de çalışma süresinden sayılır. Aynı Kanunun 68 inci maddesi uyarınca verilen ara dinlenmeleri ise, çalışma
süresinden sayılmaz.
Ara dinlenmeleri, iklim, mevsim, yöredeki gelenekler ve işin niteliği göz önünde tutularak, yirmidört saat içinde kesintisiz
oniki saat dinlenme süresi dikkate alınarak düzenlenir. 4857 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesinin son fıkrası hükmü
saklıdır.
Haftalık Normal Çalışma Süresi
Madde 4 —Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde
haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır.
Haftanın iş günlerinden birinde kısmen çalışılan işyerlerinde, bu süre haftalık çalışma süresinden düşüldükten sonra,
çalışılan sürenin çalışılan gün sayısına bölünmesi suretiyle günlük çalışma süreleri belirlenir.
Günlük çalışma süresi her ne şekilde olursa olsun 11 saati aşamaz.
Bir işçinin bu sınırları aşan sürelerle çalıştırılmasında;
a) 4857 sayılı İş Kanununun 41, 42 ve 43 üncü maddeleri,
b) 79 sayılı Milli Korunma Suçlarının Affına, Milli Korunma Teşkilat, Sermaye ve Fon Hesaplarının Tasfiyesine ve Bazı
Hükümler İhdasına Dair Kanunun 6 ncı maddesi
hükümleri uygulanır.
(Ek fıkra:RG-25/8/2017-30165) Yer altı maden işlerinde çalışan işçilerin çalışma süresi; günde en çok yedi buçuk, haftada
en çok otuz yedi buçuk saattir.
Denkleştirme Esasına Göre Çalışma
Madde 5 —Tarafların yazılı anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerinde haftanın çalışılan günlerine günde onbir
saati aşmamak koşuluyla farklı şekilde dağıtılabilir. Bu halde, yoğunlaştırılmış iş haftası veya haftalarından sonraki
dönemde işçinin daha az sürelerle çalıştırılması suretiyle, toplam çalışma süresi, çalışması gereken toplam normal süreyi
geçmeyecek şekilde denkleştirilir.
Denkleştirme iki aylık süre içinde tamamlanacak, bu süre toplu iş sözleşmeleri ile dört aya kadar artırılabilecektir. (Ek
cümle:RG-25/8/2017-30165) Turizm sektöründe dört aylık süre içinde işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal
haftalık çalışma süresini aşamaz; denkleştirme süresi toplu iş sözleşmeleri ile altı aya kadar artırılabilir.
Parça başına, akort veya götürü gibi yapılan iş tutarına göre ücret ödenen işlerde de bu Yönetmeliğin denkleştirmeye ilişkin
hükümleri uygulanır.
Denkleştirme dönemi içinde günlük ve haftalık çalışma süreleri ile denkleştirme süresi uygulamasının başlangıç ve bitiş
tarihleri işverence belirlenir.
Kısmi Süreli Çalışma 66
Madde 6 —İşyerinde tam süreli iş sözleşmesi ile yapılan emsal çalışmanın üçte ikisi oranına kadar yapılan çalışma kısmi
süreli çalışmadır.
Telafi Çalışması
Madde 7 —Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi
veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi
ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri
dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır.
Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın 4857 sayılı İş Kanununun 64 üncü maddesinde sayılan nedenlerden
hangisine dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır.
Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını
takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde
3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz.
Günlük Çalışma Süresinin Duyurulması
Madde 8 —Günlük çalışmanın başlama ve bitiş saatleri ile dinlenme saatleri işyerlerinde işçilere uygun araçlarla
duyurulur.
Yapılan işlerin niteliğine göre, işin başlama ve bitiş saatleri işçiler için farklı şekilde düzenlenebilir.
KADIN ÇALIŞANLARIN GECE POSTALARINDA ÇALIŞTIRILMA KOŞULLARI HAKKINDA YÖNETMELİK
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, on sekiz yaşını doldurmuş kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılmalarına
ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 73 üncü ve İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanununun 30 uncu maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Gece postası: 4857 sayılı İş Kanununun 69 uncu maddesinde belirtilen gece çalışma sürelerini kapsayan ve yedi buçuk
saati geçmeyen çalışma zamanını,
b) Kadın çalışan: On sekiz yaşını doldurmuş kadın çalışanı, ifade eder.
Kadın çalışanların gece postasında çalıştırılma süresi
MADDE 5 – 67
(1) Kadın çalışanlar gece postalarında yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz. Ancak turizm, özel güvenlik ve sağlık
hizmeti yürütülen işlerde ve bu işlerin yürütüldüğü işyerlerinde faaliyet gösteren alt işveren tarafından yürütülen işlerde
kadın çalışanın yazılı onayının alınması şartıyla yedi buçuk saatin üzerinde gece çalışması yaptırılabilir.
İşyerine ulaşım
MADDE 6 – (1) Belediye sınırları dışındaki her türlü işyeri işverenleri ile belediye sınırları içinde olmakla beraber, posta
değişim saatlerinde toplu taşıma araçları ile gidip gelme zorluğu bulunan işyeri işverenleri, gece postalarında
çalıştıracakları kadın çalışanları, sağlayacakları uygun araçlarla ikametgâhlarına en yakın merkezden, işyerine götürüp
getirmekle yükümlüdür.
Sağlık gözetimi
MADDE 7 – (1) Kadın çalışanların gece postalarında çalıştırılabilmeleri için, işe başlamadan önce, gece postalarında
çalıştırılmalarında sakınca olmadığına ilişkin sağlık raporu işyerinde görevli işyeri hekiminden alınır.
(2) Ayrıca işveren, işin devamı süresince, çalışanın özel durumunu, işyerinde maruz kalınan sağlık ve güvenlik risklerini de
dikkate alarak işyeri hekimince belirlenen düzenli aralıklarla çalışanların sağlık muayenelerinin yapılmasını sağlar.
Kısa çalışma: Üç ayı geçmemek üzere; işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde
geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin
tamamen veya kısmen durdurulmasını,
Sektörel kriz: Ulusal veya uluslararası ekonomide ortaya çıkan olaylardan doğrudan etkilenen sektörler ve bunlarla
bağlantılı diğer sektörlerdeki işyerlerinin ciddi anlamda sarsıldığı durumları,
Zorlayıcı sebep: İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak
bertaraf edilmesine olanak bulunmayan, dışsal etkilerden ileri gelen, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya
faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan deprem, yangın, su baskını, salgın hastalık, seferberlik ve
benzeri nedenleri, ifade eder.
Bildirim ve içeriği
MADDE 4 – (1) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle işyerinde kısa çalışma yapılmasını
talep eden işveren, Kurum birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya yazılı bildirimde bulunur.
(2) İşveren bildiriminde;
a) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerin işyerine etkilerini ve zorlayıcı sebebin ne olduğunu,
b) İşyerinin unvanını, adresini, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikayı ve sosyal güvenlik işyeri sicil numarasını,
c) Varsa iddiasını kanıtlayıcı somut belgeleri,
belirtmek zorundadır.
(3) İnceleme esnasında; kısa çalışma yaptırılacak işçilere ilişkin bilgileri içeren liste, işveren tarafından Kurumca belirlenen
formatta hazırlanarak, manyetik ve yazılı ortamda Kurum yetkilisine teslim edilir.
Talebin değerlendirilmesi
MADDE 5 – (1) İşverenin kısa çalışma talebi, öncelikle Kurum tarafından sebep ve şekil yönünden değerlendirilir.
(2) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel krizin varlığı, işçi ve işveren sendikaları konfederasyonlarının iddia etmesi ya
da bu yönde kuvvetli emarenin bulunması halinde, Kurum Yönetim Kurulunca karara bağlanır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen karar alınmadan, genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle
bağdaşmadığı halde, nakit darlığı, ödeme güçlüğü, pazar daralması ve stok artışı gibi sebeplere dayalı olarak yapıldığı
tespit edilen başvurular Kurum tarafından reddedilir. 68
(4) Genel ekonomik, sektörel veya bölgesel kriz ile zorlayıcı sebeplerle yapılan başvuruların uygunluk tespiti, Kurum
yetkililerince ivedilikle yapılır. İnceleme sonucu, Kurum tarafından işverene bildirilir. İşveren durumu, işyerinde işçilerin
görebileceği bir yerde ilan eder ve varsa toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikasına bildirir. İlan yoluyla işçilere duyuru
yapılamadığı durumlarda, kısa çalışmaya tabi işçilere yazılı bildirim yapılır.
(5) Kısa çalışma başvurusu ve uygunluk tespitine ilişkin diğer işlemler Kurum tarafından belirlenir.
Kısa çalışma ödeneğinin miktarı ve ödenmesi
MADDE 7 – (1) Günlük kısa çalışma ödeneğinin miktarı, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 39 uncu
maddesine göre 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan aylık asgari ücretin brüt tutarının % 150’sini geçmemek üzere,
sigortalının son on iki aylık prime esas kazançları dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının % 60’ıdır.
(2) Kısa çalışma ödeneğinin süresi üç ayı aşmamak üzere kısa çalışma süresi kadardır.
(3) Kısa çalışma ödeneği, işyerinde uygulanan haftalık çalışma süresini tamamlayacak şekilde, çalışılmayan süreler için
aylık olarak hesaplanır.
(4) Kısa çalışma ödeneği, ekonomik gelişmelerin işyerinin faaliyetleri üzerine etkileri doğrultusunda uygunluk tespitinde
belirtilen süreyi aşmamak kaydıyla fiilen gerçekleşen kısa çalışma süresi üzerinden verilir.
(8) Kısa çalışma ödeneği, işçinin kendisine, aylık olarak her ayın sonunda ödenir.
(9) Kısa çalışma ödeneği nafaka borçları dışında haciz veya başkasına devir veya temlik edilemez.
Kısa çalışma ödeneğinin durdurulması
MADDE 8 – (1) Kısa çalışma uygulaması devam eden işyerlerinde yapılan inceleme sırasında işverenin ödenek alan
işçilerin çalışma süreleri ile ilgili hatalı bilgi ve belge verdiğinin tespit edilmesi ve Kurum müfettişinin yazılı talebi halinde
hakkında hatalı bilgi verilen işçi sayısı da dikkate alınarak kısa çalışma ödeneği durdurulur.
Kısa çalışma ödeneğinin kesilmesi
MADDE 9 – (1) Kısa çalışma ödeneği alanların işe girmesi, yaşlılık aylığı almaya başlaması, herhangi bir sebeple
silâhaltına alınması, herhangi bir kanundan doğan çalışma ödevi nedeniyle işinden ayrılması hallerinde veya geçici iş
göremezlik ödeneğinin başlaması durumunda geçici iş göremezlik ödeneğine konu olan sağlık raporunun başladığı tarih
itibariyle kısa çalışma ödeneği kesilir.
İşverenin kayıt tutma zorunluluğu
MADDE 10 – (1) Kısa çalışma yapan işveren, işçilerin çalışma sürelerine ilişkin kayıtları tutmak ve istenilmesi halinde
ibraz etmek zorundadır.
Kısa çalışmanın erken sona ermesi
MADDE 11 – (1) İşveren, ilan ettiği süreden önce normal faaliyetine başlamaya karar vermesi halinde durumu; Kurum
birimine, varsa toplu iş sözleşmesi tarafı sendikaya ve işçilere altı işgünü önce yazılı olarak bildirmek zorundadır.
Bildirimde belirtilen tarih itibariyle kısa çalışma sona erer. Geç bildirimlere ilişkin oluşan yersiz ödemeler hakkında 7 nci
maddenin 10 uncu fıkrasına göre işlem yapılır.
Dayanak
Madde 3 — Bu Yönetmelik, 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 60 ıncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Madde 1: Yargı yetkisinin, Türk milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılacağına dair hüküm, "Bağımsız ve tarafsız"
mahkemelerce kullanılacağı şeklinde değişti.
Madde 4: TBMM seçimleri 4 yılda bir yerine, her 5 yılda bir cumhurbaşkanlığıyla aynı gün yapılacak. Cumhurbaşkanlığı
için yarışan herhangi bir aday ilk turda yüzde 50'yi geçemezse, 15 gün içinde ikinci tur yapılacak ve en çok oyu alan aday
yarışı kazanacak.
Madde 5: TBMM'nin görevleri ve yetkileri, "kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesin hesap kanun
tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek, milletlerarası antlaşmaların
onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar
vermek, anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek"
Madde 6: TBMM, Meclis Araştırması, Genel Görüşme, Meclis Soruşturması ve Yazılı Soru yollarıyla bilgi edinme ve
denetleme yetkisini kullanacak. Gensoru, denetleme yetkisinden çıkarılacak.
Madde 7: Cumhurbaşkanı seçilen kişinin partisiyle ilişiğinin kesilmesine yönelik düzenleme yürürlükten kaldırıldı.
72
Madde 8: Bu maddeyle cumhurbaşkanına, 'devlet başkanı' sıfatı getiriliyor. Devletin başı olan cumhurbaşkanına, yürütme
yetkisi de veriliyor.
Madde 9: TBMM üye tam sayısının salt çoğunluğunun vereceği önergeyle, cumhurbaşkanı hakkında, bir suç işlediği
iddiasıyla soruşturma açılmasını istenebilecek. Meclis, önergeyi en geç bir ay içinde görüşerek, üye tam sayısının beşte
üçünün gizli oyuyla soruşturma açılmasına karar verecek.
Madde 10: Seçilen cumhurbaşkanı bir veya daha fazla cumhurbaşkanı yardımcısı atayabilecek. Cumhurbaşkanlığı
makamının herhangi bir nedenle boşalması halinde 45 gün içinde sandığa gidilerek seçim yapılacak. Bu sürede yardımcı
makama vekalet edecek.
Madde 11: TBMM, üye tam sayısının 5'te 3 çoğunlukla, cumhurbaşkanı ise karar alması durumunda seçime gidilebilecek.
Seçim kararı alınması durumunda hem meclis hem de cumhurbaşkanlığı için oylama yapılacak.
Madde 12: Cumhurbaşkanına OHAL ilan etme yetkisi verildi. Meclis, onayına sunulacak OHAL'i gerekli gördüğü süresini
kısaltabilecek, uzatabilecek veya tamamen kaldırabilecek.
Madde 14: Maddeye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun adı, Hakimler ve Savcılar Kurulu şeklinde değişecek.
Kurulun üye sayısı 13, daire sayısı 2 olacak. Kurula Adalet Bakanı başkanlık edecek ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı da
kurulun tabii üyesi olarak görev yapacak.
Madde 15: Kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri dışındaki kamu tüzel kişilerinin harcamaları yıllık bütçelerle
yapılacak. Kanununa, bütçeyle ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacak. Cumhurbaşkanı bütçe kanun teklifini,
mali yılbaşından en az 75 gün önce TBMM'ye sunacak.
Madde 16: Bu maddeyle, önerilen hükümet sistemine uyum için anayasanın farklı maddelerinde bulunan bazı ibareler
değiştirildi ya da metinden tamamen çıkarıldı.
Madde 17: Bu madde uyarınca, TBMM'nin bir sonraki seçimi ve cumhurbaşkanı seçimi, 3 Kasım 2019 tarihinde
yapılacak.
Madde 18: Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesileceğine" dair hükmün kaldırılması, değişikliğin yayımı
tarihinde; mevcut anayasada Bakanlar Kurulu, sıkıyönetim, tasarı, kanun hükmünde kararname, Askeri Yargıtay, Askeri
Yüksek İdare Mahkemesi ibarelerinin kaldırılmasına dair değişiklikler de TBMM ve cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda
cumhurbaşkanının görevi başladığı tarihte yürürlüğe girecek.
TEMEL HUKUK
Toplum düzen kuralları
• Din kuralları
• Örf ve Adet kuralları
• Görenek kuralları
• Hukuk kuralları
Hukuk; sosyal hayatta şahıslar ile şahıslar veya şahıslar ile toplum arasındaki ilişkileri düzenleyen maddi müeyyideli
kuralların tümüdür.
Pozitif / İdeal hukuk; Bir ülkede fiilen uygulanan bütün hukuk kurallarıdır. Olması arzulanan doğal hukukun adıdır ki daha
çok felsefi bir manayı ifade eder. Örneğin; herkes evinin önünü temiz tutsa
Maddi / Şekli hukuk; Maddi Hukuk; doğrudan doğruya toplumsal düzeni sağlayıp insan ilişkilerinde meydana
gelen sorunları çözmeye yönelik hükümler içeren hukuktur.
Özel hukukun dallan şunlardır:
Medenî Hukuk
Borçlar Hukuku
Ticaret Hukuku
Devletler Özel Hukuku
Medenî Usul Hukuku
İcra ve İflas Hukuku
İhtarname; herhangi bir konuyu veya bilgiyi hatırlatmak ve bildirmeyi temin için yazılan mektup olup bir yaptırım türü
değildir.
T,C. Anayasası'nın 60, maddesine göre; herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak
gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.
T.C. Anayasası'nın 50. maddesine göre; kimse, yaşına, cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştırılamaz.
POZİTİF (MÜSBET) HUKUK
Hukuku tanımlamaya çalışırken, hukukun belli 'bir toplumda, belli bir zamanda yürürlükte olan kurallardan oluştuğuna
değinmiştik. Hukuk zamana ve yere göre bazen çok köklü değişiklikler gösterebilir. Hukukun, zaman ve mekân içindeki bu
değişken niteliği, "pozitif hukuk" kavramına yol açmıştır. Belli bir ülkede ve belli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk, o
ülkenin "pozitif hukuku" dur. Her ülkenin pozitif hukuku vardır. Bugün yurdumuzda yürürlükte bulunan hukuk "Türk
Pozitif Hukuku"dur. Pozitif hukuk, "olması gereken (ideal) hukuk"u değil, "olan hukuk"u belirtir.
Kanunların Özellikleri
a. Kanunlar yazılı olmalıdır.
b. Kanunların Genel Olması:
c. Kanunların Sürekli Olması:
Normlar Hiyerarşisi 74
1. Anayasa:
2. Kanun:
3. Milletlerarası Antlaşmalar:
4. Kanun Hükmünde (Gücünde) Kararnameler:
5. Tüzükler: Tüzükler, yürütmenin düzenleyici işlemlerinden olup; Bakanlar Kurulu'nca çıkarılır. Bakanlar Kurulu,
kanunların uygulanmasını göstermek veya kanunların emrettiği işleri belirlemek için kanunlara aykırı olmamak ve
Danıştay' n incelenmesinden geçirilmek şartıyla tüzükler çıkarabilir. Tüzükler Cumhurbaşkanı 'nca imzalanır ve
kanunlar gibi Resmi Gazete'de yayımlanır (Any.m.ll5). Tüzükler, kanunun uygulamasını veya kanunun emrettiği işleri
belirtmek için çıkarıldığı için bir kanuna dayanmak zorundadırlar. Kanunlarla, 'yepyeni soyut kurallar konulduğu
halde, tüzüklerle bu soyut kurallar somutlaştırılmaktadır. Normlar hiyerarşisi ilkesine göre tüzüğün kanuna aykırı olmaması
gerekir. Kanuna aykırı hükümler taşıyan bir tüzüğün mahkemeler tarafından uygulanmaması gerekir. Kanuna aykırı
bir tüzüğün iptali için Danıştay'da dava açılabilir. Danıştay, kanuna aykırı bulduğu bir tüzüğü kısmen veya tamamen iptal
edebilir.
6. Yönetmelikler: Yürütmenin düzenleyici işlemlerinden olup; Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri kendi
görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak
şartıyla yönetmelikler çıkarabilirler. Bütün yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanması zorunlu değildir. Hangi
yönetmeliklerin Resmi Gazete'de yayımlanacağı kanunla belirtilmiştir (Any.m.124). Yönetmeliklerin ilke olarak bir
kanuna ya da bir tüzüğe dayanması gerekmez; ancak yukarıda da belirtildiği gibi üst norm olan kanun ve tüzüklere
aykırı olamazlar. Yönetmelik çıkarabilmek için, tüzüklerden farklı olarak, bu konuda kanunla özel bir yetki verilmesi ve
Danıştay'ın incelemesinden geçmesi zorunluluğu yoktur. İdareler, kendi görevi ve iç işleyişi ile ilgili olarak yönetmelik
çıkarabilir. Kanunlara ve tüzüklere aykırı olan yönetmelikler mahkemelerce uygulanmaz.
8. YÜKSEK DERECELİ MAHKEMELER
Türk Hukuk Sisteminde
"Anayasa Mahkemesi (Any.m.146-154 arası)" dışındaki yüksek mahkemeler
"Yargıtay (Any.m.154)",
"Danıştay (Any. m. 155) ",
"Askeri Yargıtay (Any.m.156) ",
"Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AnY.m.157)"
ve "Uyuşmazlık Mahkemesi. (Any.m.158)" dir.
9. TÜRK HUKUKUNDA KUMU HUKUKU-ÖZEL HUKUK, AYRIMI
Türk Hukukunda kabul edilen bu sınıflamaya göre
Kamu Hukuk Dalları 1) Genel Kamu Hukuku, 2) Anayasa Hukuku, 3) İdare Hukuku, 4) Devletler Genel Hukuku, 5) Ceza
Hukuku, 6) Ceza Yargılama Usulü, 7) Hukuk Yargılama usulü, 8) İcra ve iflas Hukuku, 9) İş Hukuku, 10) Vergi Hukuku,
11) Çevre Hukuku olarak özetlenebilir.
Özel Hukuk Dalları ise 1) Medeni Hukuk,
Medeni Hukuk da A) Kişi Hukuku, B) Aile Hukuku, c) Eşya Hukuku, D) Miras Hukuku, E) Borçlar Hukuku, 2) Ticaret
Hukuku, 3) Fikir Hukuku, 4) Devletler Özel Hukuku olarak özetlenebilir.
Disiplin Cezası: Belirli bir statüde bulunan kişilere görevleri dolayısıyla veya görev yapılan yerdeki kusurları dolayısıyla
verilen cezalara disiplin cezası denilir. Bilinmelidir ki, Türk Ceza Kanunu'nda belirtilmiş ceza türleri, durumu ve statüsü ne
olursa olsun herkes için uygulanabilecek niteliktedir. Disiplin cezaları ise ancak belirli statülerde bulunan kişilere görev ve
serumluluklarıyla ilgili kusurlu davranışları için uygulanabilen özel bir yaptırım türüdür. Disiplin cezaları mahkemeler
tarafından değil idare makamları tarafından verilir. Disiplin cezası verilebilmesi için disiplin suçu işleyenin ceza kanununa
göre mahkûm edilmiş olması gerekmez.
Uyarma Cezası: Memura, görevinde ve davranışlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Kınama Cezası: Memura, görevinde ve davranışlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Aylıktan Kesme Cezası: Memurun brüt aylığından 1/30 ile 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
Kademe İlerlemesinin Durdurulması Cezası: Memurun bulunduğu kademede ilerlemesinin durdurulmasıdır.
Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası: Bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Ceza Yargılama Usulü
Ceza davası açmak görevi savcınındır.
Ceza yargılama hukukunun temel ilkesi ceza davasının savcı tarafından açılması olmakla birlikte,
Ülkemizde ceza davaları "Sulh Ceza, Asliye Ceza ve Ağır Ceza Mahkemeleri" tarafından görülmektedir. Sulh Ceza ve
Asliye Ceza Mahkemeleri tek hâkimli, Ağır Ceza mahkemeleri ise üç hâkimlidir. Bu görev dağılımı suçların niteliğine
göredir.
EŞYA NEDİR
Kişilerin üzerinde hakimiyet kurabildiği ekonomik değeri ve maddi varlığı olabilen maddelerdir. Hukuki anlamda eşyanın
özellikleri
1-Maddi varlığı olması: Cismani varlığı olan şeyler eşya olarak kabul edilir. Ancak kanun koyucu bazı cismani olmayan 75
şeyleri de eşya ile bir tutarak eşyaya ilişkin kuralların bunlara da uygulanabileceğini kabul etmiştir. Örn. Tabii kuvvetlerin
mülkiyet hakkına konu olabilmesi, müstakil bazı hakların ayni hak konusu yapılabilmesi.
2-Sınırlanabilir olması
3-Hukuki hakimiyete elverişli olması, yasaklanmış olmaması, tabii kaynaklar, ormanlar mülkiyete konu olamaz.
4-Kişisel olmaması. İnsanın vucudu, organları ve ceset kural olarak eşya sayılmaz. İnsan vucudu ile kaynaşmış takma
organları eşya sayılmaz, ayrılmış olan saç, takma diş eşya olarak nitelenir.
5-Ekonomik değer taşıması
Eşyanın Çeşitleri
A-Taşınır-Taşınmaz: Taşınır eşya özüne zarar gelmeden bir yerden diğer bir yere taşınabilen eşyadır. Örn. Otomobil.
Taşınmaz eşya ise özüne zarar vermeden bir yerden diğer bir yere taşınması mümkün olmayan eşyalardır.
B-Basit-Bileşik: Basit eşya tek başına hukuki varlık taşıyan eşyalardır. Bileşik eşya birden fazla eşyanın birleşerek tek bir
eşya niteliği kazanmasıyle oluşan eşyalardır. Birden çok yalın şeyin ayrılmaz bir biçimde birleşmesinden meydana gelir ve
onu meydana getiren şeylerden ayrı bir varlığı olan eşyadır. Örn. Televizyon. Bileşik eşyayı meydana getiren parçalara
“mütemmim cüz” (bütünleyici parça) denir.
C-Misli-Gayri misli: Sayı,tartı ve ölçü ile belirlenebilen taşınır eşyaya misli eşya denir. Örn. Buğday, para. Misli eşya
harab olmaz “genu non perit” yerini ayni cinsten ayni miktar başka eşya alabilir. Sayı, tartı, ölçü ile değil ferden belirlenen
eşyaya gayri misli eşya denir.
D-Tüketime tabi-Tüketime tabi olmayan: Bazı taşınır eşyadan istifade edilmesi veya kullanılması tüketilmesiyle
mümkündür. Bunlara tüketime tabi eşya denir.
E-Özel mülkiyete tabi-Özel mülkiyete tabi olmayan: Kamu hizmetine tahsis edilen eşyalar; Okul binaları, hastaneler,
ormanlar, kıyı şeritleri, sular, kültür ve tabiat varlıklarını koruma kanununa tabi eşyalar devletin mülkiyetindedir.
AYNİ HAKLAR
Kişilere belli bir eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan haklara denir.
AYNİ HAKLARIN ÇEŞİTLERİ
Ayni haklar, kişilere sağladığı yetkilere göre ikiye ayrılmaktadır.
A-Mülkiyet Hakkı
MK 683 göre “ bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma,
yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir”. Türk hukukunda “liberal, sosyal bir mülkiyet anlayışı hakimdir”. Bu
hak sahibine üç çeşit yetki verir.
-Malı kullanma (usus)
-Maldan yararlanma (fructus)
-Malda tasarruf etme, yani başkasına temlik etme, mal üzerinde başka sınırlı ayni haklar tesis etme, malı tahrip etme
(abusus)
B-Sınırlı Ayni Haklar
1.İrtifak Hakkı
Hak sahibine, irtifak hakkı borçlusuna ait bir malı kullanma hakkı veren yahutta mal sahibine mülkiyet hakkının tanıdığı
bazı hakları kullanmaktan kaçınma borcu yükleyen ayni haklara “irtifak hakları” denir.
a)Eşyaya bağlı: Bir gayri menkul üzerinde diğer bir gayrimenkul lehine tesis edilen irtifaktır. Malın el değiştirmesi ile
irtifak hakkı sahibi de değişir. Örn. Geçit hakkı
b)Şahsa bağlı: Bir şahsa bağlı olarak kurulan irtifaktır. Şahsın ölümü ile sona erer.
-İntifa: Malı kullanma
-Sükna: Evde oturma
c)Karmaşık İrtifak hakkı: Hem şahsa hemde eşyaya bağlı olarak kurulabilir.
-Üst hakkı (inşaat hakkı)
-Kaynak hakkı
-Diğer irtifaklar
2.Taşınmaz Yükü (gayrimenkul mükellefiyeti)
Bir taşınmaz malikinin, “bu taşınmaz dolayısıyle ve bu taşınmaz karşılık olmak üzere bir kimseye karşı verme veya yapma
borcu altına girmesi”dir. MK 839 “bir taşınmaz malikini yalnız o taşınmazla sorumlu olmak üzere diğer bir kimseye bir şey
vermek veya yapmakla yükümlü kılar” Eğer borçlu bu borcu yerine getirmezse alacaklı o taşınmazı sattırıp alacağını tahsil
edebilir. Yani rehin hakkı ile desteklenmiştir. Taşınmaz yükü en çok 20 yıl için kurulabilir. Belli şartlarda taraflar
sözleşmeyi feshedebilirler.
3.Rehin Hakkı
Alacaklıya borcun ifa edilmemesi halinde rehin konusu olan eşyayı icra vasıtasıyla paraya çevirterek, alacağını, satım
bedelinden tahsil yetkisi veren, bir ayni haktır. Tasarruf yetkisi rehinli alacaklıya geçmiştir.
a)Menkul rehni:
-Teslimi meşrut (şart olan) menkul rehni
-Hapis hakkı
-Hak ve alacaklar üzerinde rehin
b)Gayrimenkul rehni: 76
-İpotek
-İpotekli borç senedi
-İrat senedi
AYNİ HAKLARA HAKİM OLAN İLKELER
1-Mutlak Olması İlkesi
2-Aleniyet İlkesi
3-Sınırlı Sayı, Tipe Bağlılık
4-Muayyenlik İlkesi
5-Kıdeme Öncelik İlkesi
6-Mülkilik İlkesi
Yaptırım Türleri
1) Maddi Müeyyide: Hukuk kurallarına uyulmadığında devlet tarafından uygulanan kamu gücünü belirtmektedir.
a) Ceza: Yasayı çiğneyen kişiye, yöntemine göre mahkemelerce uygulanan yaptırımdır. Bir diğer deyişle, Türk Ceza
Kanunu’nun ihlali sonucu karşılaşılan yaptırım türüdür. Kpssaçısından önemli olan ceza kavramının da türleri
bulunmaktadır.
Ölüm Cezası: Ölüm cezasının alanı 2002 yılında ”savaş, savaş tehdidi ve terör suçları” olarak daraltılmıştır. 2004 yılında
imzalanan ”ölüm cezasının her koşulda kaldırılmasına ilişkin 13 no’lu protokol” , 2006 yılında onaylanma işlemleri
tamamlanmış ve yürürlüğe konulmuştur.
Ülkemizde artık ölüm cezası yoktur.
Hapis Cezası: Ömür boyu hapis cezası (müebbet) ve süreli hapis cezası şu anda ülkemizde uygulanan hapis cezalarıdır.
Disiplin Cezası: Belirli statüdeki kişilerin çarptırılabileceği ceza türüdür. ( Öğretmen, öğrenci, memur vs.) Disiplin cezaları
uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma gibi cezalardan
oluşur.
Devlet memurluğundan çıkarma ile meslekten men cezası birbirinden farklı kavramlardır. Devlet memurluğundan
çıkarılsanız dahi mesleğinizi icra edebilirsiniz. Ancak men edilirseniz mesleğinizi yerine getiremezsiniz.
Kamu Haklarından Men Cezası: Memur olamama, seçme ve seçilme hakkını kullanamama gibi yaptırım türleridir.
Adli Para Cezası
b) Cebri İcra: Maddi yaptırım türleri içinde bulunan cebri icra, kişilerin yapmakla yükümlü olduğu durumlarda,
davranışlarını yerine getirmediyse bu davranışın kamu gücü uygulanarak zorla yerine getirilmesidir. Başka bir deyişle cebri
icra, bir borç ilişkisinde borcunu rızası ile yerine getirmeyen borçlunun, devlet gücü aracılığıyla bu borcunun zorla yerine
getirilmesini sağlayan bir yaptırım çeşididir.
Askerlik, vergi, haciz, nafaka vs cebri icra örnekleridir.
c) Tazminat: Hukuka aykırı olarak, başkalarına verilen zararın ödetilmesi biçimindeki yaptırım türüdür. Bir kimsenin
hukuka aykırılık teşkil eden kusurlu bir davranışı sonucu başkasına zarar verdiyse, zararı veren kişiye ödettirilmesi
durumudur. Tazminat türleri de kendi içinde ikiye ayrılır.
Maddi Tazminat: Mal varlığına yönelik olarak parasal açıdan zarar vermektir. Mutlak olarak zarar para ile giderilmektedir.
Manevi Tazminat: Kişilik hakları, vücut bütünlüğü gibi para ile ölçülemeyen değerlere verilen zarardır. Bu zarar para ile
giderilebileceği gibi her zaman para da olmayabilir. (Özür, tekzip vs.)
d) İptal: Hukuk kurallarına aykırı bir biçimde yapılmış olan idari işlemin ortadan kaldırılmasıdır. Aykırı olan idari işlemin
geçersizliği mahkeme tarafından tespit edilir ve ortadan kaldırılır.
İki kişi arasında yapılmış olan sözleşmenin ortadan kaldırılmasına fesih denir.İptal işleminde ise ortada devlet
vardır. Kpss soruları açısın bu ayırıma dikkat edelim.
d) Hükümsüzlük: Hukuka ters bir şekilde yapılan işlemin kanunun öngördüğü şekilde yapılmaması sonucu veya kanuna
aykırı olarak yapılması sonucu hukuki işlem yetkisinin doğmamasıdır. Hukuki işlemleri, hukukun aradığı şekilde
yapmalıyız. Aksi durumlarda hükümsüzlük ortaya çıkar. Yapılan bu işlem sonuç doğurmaz, sakattır. Hükümsüzlük türleri
üçe ayrılmaktadır.
Yokluk: Hukuki işlemin hiç oluşmaması halidir. Yani hukuksal işlemin kurucu unsuru eksiktir.
!İmam nikahı, imzasız senet vs yokluk kavramına örnektir.
Butlan: Kpss genel kültür vatandaşlık konuları içinde karıştırılan kavramlardan birisi olan butlan, yapılan hukuksal işlemin
kurucu unsurları yapılmış olsa da, içeriğinde yani konusunda hukuka aykırılık olması durumudur. Yani hukuken işlem var, 77
doğmuştur ama sakattır.
Mutlak Butlan: Akıl hastası bir kimsenin evlenmesi.
Nispi Butlan: Sarhoşluk anında evlenilmesi.
Tek Taraflı Bağlamazlık: Yapılan hukuki işlemin taraflardan birisi için geçerli olmaması halidir.
18 yaşından küçük biriyle, reşit olan bir kişinin aralarında yaptıkları sözleşmenin hükümleri, 18 yaşından küçük kişiyi
bağlamaz ama karşı tarafı bağlar. Ancak yapılan sözleşmeye velisi veya kanuni temsilcisi onay vermişse her iki tarafı da
bağlar. Onay verilmemiş ise her iki tarafı da bağlamaz.
Küçüğün yapmış olduğu sözleşme anından, velisinin / kanuni temsilcisinin onay vermesine kadar arada geçen süreye askı
süresi denir.
2) Manevi Müeyyide: Yaptırım türleri içinde bir diğer müeyyide türü de manevi müeyyidedir. Manevi müeyyide türleri
ayıplanma, kınama, günahkar sayılma şeklindedir. Din, görgü ve ahlak kurallarına uyulmadığında uygulanan yaptırım
türüdür.
Manevi müeyyide toplum tarafından uygulanan bir yaptırım türüdür.
Yaptırım (Müeyyide) Unsurları
Müeyyide hukuk kuralının ihlaline tepki olarak gösterilir.
Müeyyidenin özünde cebir yani zorlama vardır.
Cebir kişinin yaşamına, sağlığına, özgürlüğüne, mal varlığına verilen bir zarardır.
Cebir sadece hukuk düzeni tarafından öngörülür.
1) Kısa vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını,
2) Uzun vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarını,
3) Sigortalı: Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına
prim ödemesi gereken kişiyi,
4) Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini ve iş mevzuatında
tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini,
5) Ücret: 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara saatlik, günlük,
haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik niteliği taşıyan brüt tutarı,
6) Asgarî ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir
aylık brüt ücreti,
7) Gelir: İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, yapılan
sürekli ödemeyi,
İş Kazası Meslek Hastalığı 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kanununda tanımlıdır.
78
İş kazasında geçici iş göremezlik verilmesi için sigortalılık süresinin en az 1 gün olması gerekir
Geçici iş göremezlik ödeneği;
Yatarak tedavilerde günlük kazancının 1/2’si,
Ayakta tedavilerde kazancının 2/3’si
Sürekli tam iş görmemezlik ödeneği aylık kazancının % 70'i dir.
Başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise % 100'dür.
Çalışma gücünün en az % 40'ından yoksunlar özürlü, % 60 Malul, % 10 iş göremezlik
Malül olmak için çalışma gücünün en az 2/3 ünü kaybetmiş olmak gerekir.
İşyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı yönetim altında örgütlenen
işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi
yerleri, avlu ve büro gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma
vermekle yükümlüdür. Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini, ticaret
sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimleri Kuruma yapılmış sayılır. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine
yapılan bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır.
Sigortalı bildirimi ve tescili
MADDE 8- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç
tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından sigortalı işe giriş
bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b) Yabancı ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri
bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan
sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren bir ay içinde,
Sigortalılar, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, sigortalı olarak çalışmaya başladıklarını
Kuruma bildirirler. Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi, sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
MADDE 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek
veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse, işveren vekilidir.
Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar. İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici
iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen
sorumludur.
MADDE 13- İş kazası;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o
yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek şartıyla
rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü içinde,
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu
Kanunla sağlanan haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çıkması arasında bu
hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır.
Bu durumdaki kişiler, gerekli belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve
laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği
hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin
başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.2017 ARALIK İSG
SORUSU
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen
memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte
belirlenmiş hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek
uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
MADDE 16- İş kazası veya meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince,
günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, bu
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı
gelir veya aylık alan kadına ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla
doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden
emzirme ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği
verilebilmesi için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi 80
bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması,şarttır.
Emzirme ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin, bu tarihten
başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya eşi analık sigortası haklarından yararlanacak
sigortalı erkek, doğum tarihinden önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden
yararlandırılır.
Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç (1)
MADDE 17- İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin veya bağlanacak
gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının veya doğumun olduğu tarihten, meslek hastalığı veya hastalık
halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son üç ay içinde 80 inci maddeye göre hesaplanacak
prime esas kazançlar toplamının, bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. (Mülga son
cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya
meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük
kazanç; çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede elde ettiği prime esas günlük
kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı
veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların ödenek veya gelire esas günlük
kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük
kazanç, ücret toplamının ücret alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50 oranında bir ekleme
yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki
ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana
çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç, yukarıdaki hükümlere
göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası ve meslek
hastalığı hali MADDE 19- İş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurulunca
meslekte kazanma gücü en az % 10 oranında azalmış bulunduğu tespit edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak
kazanır. (1)
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde meslekte kazanma gücünü
ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur.
Sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre hesaplanır. Sürekli tam iş
göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş
göremezlikte sigortalıya bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik derecesi
oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise gelir bağlama oranı % 100 olarak
uygulanır.
Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca 81
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte
kazanma gücünün en az % 60'ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini
yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
a) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b)
ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi
geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı sayılmaması ve çocuğunun
yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,
b) Er veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay okulunda geçen süreleri,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, personel mevzuatına göre aylıksız izin
süreleri,
d) Sigortalı olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında geçirdikleri normal
doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,
e) Sigortalı olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,
f) Sigortalı iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin
tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,
g) Grev ve lokavtta geçen süreleri (…) (1) ,
h) Hekimlerin fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
a) Bu Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı olarak çalışmakla
birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak, şartları aranır.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu (1)
MADDE 58- Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere branşları Kurum tarafından belirlenecek
uzman hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma Bakanlığı, Sağlık
Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim Kurulu, en fazla üyeye sahip işveren, işçi ve kamu
çalışanlarını temsil eden konfederasyonlar, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları
Konfederasyonu, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer
uzman hekimden oluşur. Aynı usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık yetkilidir.
Kurula, kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık eder. Başkan, yokluğunda yerine bakacak üyeyi belirler. Kurul,
haftada en az bir kez ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar salt çoğunlukla alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/37 md.)
Oylarda eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk sayılır.Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin
hizmet süreleri üç yıl olup, üç yıl sonunda yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde mazeretsiz olarak
birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan üyelerin üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu şekilde üyeliği
sona eren üyenin yerine bir başka kişi, aynı usûlle görevlendirilir.
MADDE 86- (Değişik birinci fıkra: 15/7/2016-6728/48 md.) Bu Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddesine tabi sigortalılar ile
sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılar için işverenlerce Kuruma verilmesi gereken aylık prim ve hizmet
belgelerinin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, verilme süresi ve diğer hususlar Kurum tarafından çıkarılan
yönetmelikle belirlenir.
İşveren, işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden yıl başından başlamak üzere on yıl
süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde ibraz etmek zorundadır.
İşverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek
üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci fıkrada belirtilen
belgelerin aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans
MADDE 97- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı, vazife malullüğü ve ölüm
hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların, hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı
zamanaşımına uğrar. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/57 md.) (2)
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında, yukarıdaki
hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu tarihten itibaren beş yıl
içinde istenmezse düşer.
İdarî para cezaları on yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren başlar.
Uyuşmazlıkların çözüm yeri
MADDE 101- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan
uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
6098 TÜRK BORÇLAR KANUNU
MADDE 1- Sözleşme, tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulur. İrade açıklaması,
açık veya örtülü olabilir.
MADDE 2- Taraflar sözleşmenin esaslı noktalarında uyuşmuşlarsa, ikinci derecedeki noktalar üzerinde durulmamış olsa
bile, sözleşme kurulmuş sayılır.
İkinci derecedeki noktalarda uyuşulamazsa hâkim, uyuşmazlığı işin özelliğine bakarak karara bağlar. Sözleşmelerin şekline
ilişkin hükümler saklıdır.
MADDE 12- Sözleşmelerin geçerliliği, kanunda aksi öngörülmedikçe, hiçbir şekle bağlı değildir.
Kanunda sözleşmeler için öngörülen şekil, kural olarak geçerlilik şeklidir. Öngörülen şekle uyulmaksızın kurulan
sözleşmeler hüküm doğurmaz.
I. Yazılı şekil
1. Yasal şekil
a. Kapsamı
MADDE 13- Kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması
zorunludur. Ancak, sözleşme metniyle çelişmeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dışındadır.
Bu kural, yazılı şekil dışındaki geçerlilik şekilleri hakkında da uygulanır.
MADDE 39- Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı
öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını
bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.
a. Ölüm
MADDE 53- Ölüm hâlinde uğranılan zararlar özellikle şunlardır:
1. Cenaze giderleri.
2. Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan
kayıplar.
3. Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar. 83
Bedensel zarar
MADDE 54- Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
4. Tedavi giderleri.
5. Kazanç kaybı.
6. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
7. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.
Haksız rekabet
MADDE 57- Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer
davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara
son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir.
Ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır.
Müteselsil sorumluluk
MADDE 61- Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu
oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.
MADDE 62- Tazminatın aynı zarardan sorumlu müteselsil borçlular arasında paylaştırılmasında, bütün durum ve koşullar,
özellikle onlardan her birine yüklenebilecek kusurun ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önünde tutulur.
Rücu isteminde
MADDE 73- Rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki
yılın ve her hâlde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Tazminatın ödenmesi kendisinden istenilen kişi, durumu birlikte sorumlu olduğu kişilere bildirmek zorundadır. Aksi
takdirde zamanaşımı, bu bildirimin dürüstlük kurallarına göre yapılabileceği tarihte işlemeye başlar.
İfa yeri
MADDE 89- Borcun ifa yeri, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlenir. Aksine bir anlaşma yoksa, aşağıdaki
hükümler uygulanır;
Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde,
Parça borçları, sözleşmenin kurulduğu sırada borç konusunun bulunduğu yerde,
Bunların dışındaki bütün borçlar, doğumları sırasında borçlunun yerleşim yerinde, ifa edilir.
Alacaklının yerleşim yerinde ifası gereken bir borcun doğumundan sonra alacaklının yerleşim yerini değiştirmesi sebebiyle
ifa önemli ölçüde güçleşmişse borç, alacaklının önceki yerleşim yerinde ifa edilebilir.
İfa zamanı
Süreye bağlanmamış borç
MADDE 90- İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu
anında muaccel olur.
Süreler
On yıllık zamanaşımı
MADDE 146- Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.
Beş yıllık zamanaşımı
ZAMANAŞIMININ DURMASI
Madde 2- (1) Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz.
Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz.
(2) İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamaz.
(3) Kanunların suç ve ceza içeren hükümlerinin uygulanmasında kıyas yapılamaz. Suç ve ceza içeren hükümler,
kıyasa yol açacak biçimde geniş yorumlanamaz.
Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi
Madde 3- (1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir
yahut düşünceleri, felsefi inanç, milli veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım
yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz.
Kanunun bağlayıcılığı
Madde 21- (1) Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır. Kast, suçun kanuni tanımındaki unsurların bilerek ve istenerek
gerçekleştirilmesidir.
(2) Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast
vardır. Bu halde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını
gerektiren suçlarda yirmi yıldan yirmibeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden 85
yarısına kadar indirilir.
Olası Kast :
Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi halinde olası kast
vardır. Bu halde, ağırlaşmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda müebbet hapis cezasına, müebbet hapis cezasını
gerektiren suçlarda yirmi yıldan 25 yıla kadar hapis cezasına hükmolunur; diğer suçlarda ise temel ceza üçte birden
yarısına kadar indirilir. (5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 21)
Taksir :
Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen
neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana
gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.
(5237 sayılı Türk Ceza Kanunu Madde 22)
Bilinçli Taksir :
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 22. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, kişinin öngördüğü neticeyi istememesine
rağmen, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına
kadar artırılır.
Kanunun hükmü ve amirin emri
Madde 24- (1) Kanunun hükmünü yerine getiren kimseye ceza verilmez.
1)Yetkili bir merciden verilip, yerine getirilmesi görev gereği zorunlu olan bir emri uygulayan sorumlu olmaz
2)Konusu suç teşkil eden emir hiçbir surette yerine getirilemez. Aksi takdirde yerine getiren ile emri veren sorumlu olur.
3)Emrin, hukuka uygunluğunun denetlenmesinin kanun tarafından engellendiği hallerde, yerine getirilmesinden emri veren
sorumlu olur.
Yaş küçüklüğü
Madde 31- (1) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmamış olan çocukların ceza sorumluluğu yoktur. Bu kişiler hakkında,
ceza kovuşturması yapılamaz; ancak, çocuklara özgü güvenlik tedbirleri uygulanabilir
Akıl hastalığı
Madde 32- (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak
davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında
güvenlik tedbirine hükmolunur
Geçici nedenler, alkol veya uyuşturucu madde etkisinde olma
Madde 34- (1) Geçici bir nedenle ya da irade dışı alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle, işlediği fiilin hukuki anlam
ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan
kişiye ceza verilmez.
İradi olarak alınan alkol veya uyuşturucu madde etkisinde suç işleyen kişi hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
Bileşik suç
Madde 42- (1) Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç
denir. Bu tür suçlarda içtima hükümleri uygulanmaz.
Zincirleme suç
Madde 43- (1) Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla
işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel
şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.)
Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
(2) Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, birinci fıkra hükmü uygulanır.
(3) Kasten öldürme, kasten yaralama, işkence ve yağma suçlarında bu madde hükümleri uygulanmaz.(1)
Fikri içtima
Madde 44- (1) İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı
gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır.
Cezalar
Madde 45- (1) Suç karşılığında uygulanan yaptırım olarak cezalar, hapis ve adlî para cezalarıdır.
Hapis cezaları
Madde 46- (1) Hapis cezaları şunlardır:
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası.
b) Müebbet hapis cezası.
c) Süreli hapis cezası.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası
Madde 47- (1) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası hükümlünün hayatı boyunca devam eder, kanun ve tüzükte belirtilen 86
sıkı güvenlik rejimine göre çektirilir.
Müebbet hapis cezası
Madde 48- (1) Müebbet hapis cezası, hükümlünün hayatı boyunca devam eder.
Süreli hapis cezası
Madde 49- (1) Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hallerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz.
(2) Hükmedilen bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, kısa süreli hapis cezasıdır.
Af
Madde 65- (1) Genel af halinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar.
(2) Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek
süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir.
(3) Cezaya bağlı olan veya hükümde belirtilen hak yoksunlukları, özel affa rağmen etkisini devam ettirir.
Dava zamanaşımı
Madde 66- (1) Kanunda başka türlü yazılmış olan haller dışında kamu davası;
a) Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda otuz yıl,
b) Müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmibeş yıl,
c) Yirmi yıldan aşağı olmamak üzere hapis cezasını gerektiren suçlarda yirmi yıl,
d) Beş yıldan fazla ve yirmi yıldan az hapis cezasını gerektiren suçlarda onbeş yıl,
e) Beş yıldan fazla olmamak üzere hapis veya adlî para cezasını gerektiren suçlarda sekiz yıl, Geçmesiyle düşer.
(2) Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin
yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle
kamu davası düşer.
(3) Dava zamanaşımı süresinin belirlenmesinde dosyadaki mevcut deliller itibarıyla suçun daha ağır cezayı
gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurulur.
Müsaderede zamanaşımı
Madde 70- (1) Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren yirmi yıl geçtikten sonra infaz edilmez.
ULUSAL BAYRAM VE GENEL TATİLLER HAKKINDA KANUN
Madde 1 – 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü Ulusal Bayramdır. Türkiye'nin içinde ve dışında
Devlet adına yalnız bugün tören yapılır. Bayram 28 Ekim günü saat 13.00'ten itibaren başlar ve 29 Ekim günü devam eder.
Madde 2 – Aşağıda sayılan resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü genel
tatil günleridir. (2)
A) Resmi bayram günleri şunlardır:
1. (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramıdır.
2. 19 Mayıs günü Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı günüdür.
3. 30 Ağustos günü Zafer Bayramıdır.
B) Dini bayramlar şunlardır:
1. Ramazan Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 3,5 gündür.
2. Kurban Bayramı; Arefe günü saat 13.00'ten itibaren 4,5 gündür.
C) (Değişik: 25/10/2016-6752/2 md.) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15
Temmuz günü Demokrasi ve Milli Birlik Günü tatilidir.
D) (Değişik: 20/4/1983 - 2818/1 md.) Ulusal, resmi ve dini bayram günleri ile yılbaşı günü, 1 Mayıs günü ve 15
Temmuz günü resmi daire ve kuruluşlar tatil edilir. (1)(2)
Bu Kanunda belirtilen Ulusal Bayram ve genel tatil günleri; Cuma günü akşamı sona erdiğinde müteakip Cumartesi
gününün tamamı tatil yapılır.
Mahiyetleri itibariyle sürekli görev yapması gereken kuruluşların özel kanunlarındaki hükümler saklıdır.
29 Ekim günü özel işyerlerinin kapanması zorunludur.
Madde 3 – A) Hafta tatili Pazar günüdür. Bu tatil 35 saatten az olmamak üzere Cumartesi günü en geç saat
13.00'ten itibaren başlar.
B) 394 sayılı Hafta Tatili Kanunu, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanunu, 1475 sayılı İş Kanunu ve diğer kanunlardaki hafta tatili ile ilgili hükümler saklıdır.
C) Yemek, içmek, giyinmek gibi zaruri ihtiyaçların giderilmesi için alışveriş yapılan dükkan ve mağazalar hakkında
Hafta Tatili Kanununun Cumartesi günüyle ilgili hükümleri uygulanmaz.
Madde 4 – Ulusal ve resmi bayramlarda yapılacak törenler Milli Savunma, İçişleri, Dışişleri, Milli Eğitim, Gençlik
ve Spor ve Kültür Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenlenir. Bu yönetmelik Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren engeç üç ay içinde yayımlanır.
Denetim
MADDE 16 – (1) Asansör monte eden tarafından garanti ile ilgili şartların ve satış sonrası hizmetlerin sağlanıp
sağlanmadığı, bu Yönetmelik ile belirlenmiş olan kriterlere uygun bakım hizmetinin asansör monte eden veya onun yetkili
servisince sunulup sunulmadığına dair denetim, Bakanlık tarafından yapılır.
(2) İlgili idare ile protokol imzalayan A tipi muayene kuruluşunun, Bakanlığın belirlemiş olduğu usul ve esaslara
uygun faaliyet sürdürüp sürdürmediğine dair denetim, Bakanlık Sanayi Genel Müdürlüğü ve Sanayi Ürünleri Güvenliği ve
Denetimi Genel Müdürlüğü koordinasyonunda Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlükleri ile gerektiğinde müştereken
yapılır.
YEDİNCİ BÖLÜM
Mevcut Asansörün Güvenlik Seviyesinin Arttırılması
Mevcut asansörün güvenlik seviyesinin arttırılması
MADDE 23 – (1) Mevcut asansörün güvenlik seviyesi, Yönetmelik kapsamında monte edilmiş olan asansörün
güvenlik seviyesine yakın eş değer bir seviyeye getirilerek artırılır.
(2) Mevcut asansörün güvenlik seviyesinin artırılmasına yönelik yürütülecek işlemlerde, ek-7’de yer alan ve TS EN
81-80 standardında belirtilen tehlikeli durumlar ve söz konusu tehlikeli durumlara ilişkin bahsi geçen standard ile atıf
yapılan çözüm önerileri esas alınır.
(3) Mevcut asansör için belirtilen tehlikeli durumlar, TS EN 81-80 standardına uygun olacak şekilde Bakanlık
tarafından yayımlanacak olan tebliğ ekindeki asansör periyodik kontrol listelerinde tanımlanır.
(4) Ek-7 Bölüm A’da belirtilen ve periyodik kontrol aşamasında mevcut asansörde tespit edilen tehlikeli durumlar
hafif kusurlu olarak tanımlanır ve mevcut asansöre ilgili idare adına periyodik kontrolü yapan A tipi muayene kuruluşu
tarafından mavi renkli bilgi etiketi iliştirilir. Mevcut asansörde tespit edilen söz konusu tehlikeli durumların periyodik
kontrol raporu düzenleme tarihinden itibaren en fazla kırk sekiz ay içerisinde giderilmesi bina sorumlusunca sağlanır. Bu 89
süre zarfında farklı bir tehlikeli durumunun tespit edilmemesi halinde mevcut asansöre ilgili idare adına periyodik kontrolü
yapan A tipi muayene kuruluşu tarafından mavi renkli bilgi etiketi iliştirilmeye devam edilir.
(5) Ek-7 Bölüm B’de yer alan hususların giderilmesi tavsiye niteliğinde olup, periyodik kontrol neticesinde mevcut
asansöre bilgi etiketinin iliştirilmesi noktasında söz konusu hususlar değerlendirme dışında tutulur.
(6) 1/1/1950 tarihinden önce monte edilen, tarihsel dokusu bulunan ve halen kullanılmakta olan mevcut asansörün
güvenlik seviyesi iyi mühendislik uygulamaları kapsamında A tipi muayene kuruluşunca belirlenir.
(7) Ek-7 Bölüm A’da belirtilen tehlikeli durumlara yönelik takip kontrolü, asansör periyodik kontrol raporunun
onaylandığı tarihten itibaren kırk sekiz ay sonra ilgili idare ile protokolü devam etmekte olan A tipi muayene kuruluşu
tarafından ücreti karşılığında yapılır.
(8) Mevcut asansörün bu Yönetmelik kapsamında güvenlik seviyesinin arttırılmasına dair sorumluluk, bina
sorumlusuna aittir.
ASBESTLE ÇALIŞMALARDA
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanların asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında
asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve
diğer özel önlemlerin belirlenmesidir.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Asbest:
1) Aktinolit Asbest, CAS No 77536-66-4,
2) Antofilit Asbest, CAS No 77536-67-5,
3) Grünerit Asbest (Amosit), CAS No 12172-73-5,
4) Krizotil, CAS No 12001-29-5, CAS No 132207-32-0,
5) Krosidolit, CAS No 12001-28-4,
6) Tremolit Asbest, CAS No 77536-68-6 lifli silikatları,
b) Asbest söküm çalışanı: Bakanlıkça kurulan komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını tamamlamış ve kurs
bitirme belgesi almış çalışanı,
c) Asbest söküm uzmanı: Yönetmelik kapsamında belirtilen işlemlerin uygulanması aşamasında işveren tarafından
sorumluluk verilen, Bakanlıkça kurulan komisyon tarafından oluşturulan eğitim programını bitirip, sınavda başarılı olarak
kurs bitirme belgesi alan kişiyi,
ç) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
d) Genel Müdürlük: İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünü,
e) İSGÜM: İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğünü,
f) Zaman Ağırlıklı Ortalama Değer (ZAOD/TWA): Günlük 8 saatlik zaman dilimine göre ölçülen veya hesaplanan zaman
ağırlıklı ortalama değeri ifade eder.
Kullanım yasağı
MADDE 5 – (1) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatındaki hükümler saklı kalmak kaydı ile asbest konusunda
aşağıdaki hükümlere uyulur.
a) Asbestin her türünün çıkarılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı,
b) Asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması,
c) Asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesi yasaktır.
Risk değerlendirmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, asbest tozuna maruziyet riski bulunan çalışmalarda, asbestin türü ve fiziksel özellikleri ile
çalışanların maruziyet derecesini dikkate alarak risk değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
(2) Risk değerlendirmesi yapılırken çalışanlar veya temsilcilerinin görüşleri alınır.
(3) Risk değerlendirmesinde çalışılan ortam havasındaki asbest miktarının belirlenmiş sınır değerin altında olduğunun
ortaya çıkması halinde;
a) Sadece, kolay kırılmayan malzeme ile çalışılan, geçici ve kısa süreli tamir ve bakım işlerinde,
b) Asbest liflerinin sıkı şekilde bağlı olduğu malzemenin bozulmadan ve parçalanmadan uzaklaştırılması işlerinde,
c) İyi durumdaki asbestli malzemenin paketlenmesi işlerinde,
ç) Ortam havasının izlenmesi ve kontrolü işleri ile malzemelerde asbest bulunup bulunmadığının tespiti için örnek alınması
işlerinde, bu Yönetmeliğin 9 uncu, 16 ncı ve 17 nci madde hükümleri uygulanmayabilir.
(4) Gerek görüldüğünde ve üçüncü fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde sayılanlardan farklı asbestli malzeme ile 90
karşılaşılması durumunda risk değerlendirmesi yeniden yapılır.
Söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işleri
MADDE 7 – (1) İşveren, söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerine başlamadan önce, asbest içerebilecek
malzeme ve yerlerini belirlemek için tesis, bina, gemi ve benzeri yapı ve sistemlerde inceleme yaparak gereken tedbirleri
alır. Yıkım izni için 18/3/2004 tarihli ve 25406 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Hafriyat Toprağı, İnşaat ve Yıkıntı
Atıklarının Kontrolü Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uygulanır. İşverenin çalışma yaptığı herhangi bir yapı veya ortamda
asbest veya asbestli malzeme bulunduğu şüphesi varsa bu Yönetmelik hükümleri uygulanır.
(2) İşveren; asbest içerebilecek malzemelerin, söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerini 8 inci maddede belirtilen
uzman nezaretinde ve yine aynı maddede belirtilen çalışanlarca yapılmasını sağlar.
(3) Teknik önlemler alınmasına rağmen, havadaki asbest konsantrasyonunun 11 inci maddede belirtilen sınır değeri
aşabileceği söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma gibi belirli işlerde; çalışanların korunması için işveren, özellikle
aşağıda belirtilen önlemleri alır.
a) Uygun solunum sistemi koruyucusu ve diğer kişisel koruyucu donanım ile bunları kullanacak çalışanların ve çalışma
sürelerinin belirlenmesi ve kişisel koruyucuların kullanılmasını sağlar.
b) Sınır değerin aşılması ihtimali olan yerlere uyarı levhalarının konulmasını sağlar.
c) Asbest veya asbestli malzemeden çıkan tozun, tesis veya çalışma alanı dışına yayılmasını önler.
(4) Bu maddede belirtilen işlere başlamadan önce, alınacak önlemler hususunda çalışanlar veya temsilcilerini bilgilendirir
ve onların görüşlerini alır.
Asbest söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işini yapmaya yetkili kişiler
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik kapsamındaki işler, asbest söküm uzmanı nezaretinde asbest söküm çalışanı tarafından
yapılır.
(2) Asbest söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerine ilişkin bir mesleki eğitim belgesine sahip olanlardan 19
uncu maddede bahsi geçen kurs bitirme belgesi istenmez.
(3) Bu Yönetmelikte belirtilen eğitimleri almış olanlardan bu iş için ayrıca mesleki eğitim belgesi istenmez.
Sınır değer
MADDE 11 – (1) İşveren, bu Yönetmelik kapsamındaki çalışmalarda çalışanların maruz kaldığı havadaki asbest
konsantrasyonunun, sekiz saatlik zaman ağırlıklı ortalama değerinin (ZAOD-TWA) 0,1 lif/cm 3’ü geçmemesini sağlar.
(1) Bu Yönetmeliğin 16 ncı maddesinde belirtilen sağlık gözetimleri ile ilgili hususlar şunlardır:
a) Mevcut bilgilere göre serbest asbest liflerine maruziyet aşağıdaki hastalıklara sebep olabilir.
1) Asbestoz
2) Mezotelyoma
3) Akciğer kanseri (bronşiyal karsinom)
4) Mide-bağırsak kanseri
b) İşyeri hekimi ve/veya diğer sağlık personeli, asbeste maruz kalan çalışanların her birinin maruz kalma durumunu ve
çalışma şartlarını izlemekle yükümlüdür.
c) Çalışanların sağlık muayeneleri, iş sağlığı prensip ve uygulamalarına uygun şekilde yapılır ve en az aşağıdaki hususları
içerir.
1) Çalışanın mesleki ve tıbbi özgeçmişi ile ilgili kayıtlarının tutulması,
2) Her çalışanın genel sistemik fizik muayenesi ve özellikle solunum sistemi muayenesini,
3) Yukarıda belirtilen muayeneler yapılırken gerekli gizlilik esasına dikkat edilmesi,
4) 35x35 standart akciğer radyografisinin veya dijital akciğer radyografisinin çekilmesi,
5) Solunum fonksiyon testinin yapılması (Solunan havanın hacmi ve hızı).
ç) Uygun olarak yapılan sağlık gözetimi sonucunda, çalışanın sağlığında şüpheli durum saptandığında, hekim mevzuata
uygun olarak çalışanın ileri tetkiklerinin yapılmasını ve ilgili uzman tarafından değerlendirilmesini isteyebilir. Ayrıca
çalışana sağlık durumu ile ilgili bilgi verilir. Benzer biçimde maruz kalan diğer çalışanların sağlık durumu da gözden
geçirilir.
d) Yapılan sağlık gözetimi ile ilgili olarak her çalışanın kişisel sağlık kaydı tutulur ve güncellenir. Bu kayıtlar gizlilik
esasına uygun olarak ve gerektiğinde incelenebilecek şekilde saklanır.
e) İşyeri hekimi, iş sağlığındaki gelişmeleri göz önüne alarak balgam sitoloji testi, bilgisayarlı tomografi, tomodansitometri
gibi daha ileri tetkikler isteyebilir.
5 Asbest Sökümünde Çalışma Platformları, İskeleler, Seyyar Merdivenler ve Yüksekte Güvenli 2 Saat
Çalışma İle İlgili Mevzuat
6 Asbestli Malzeme Sökümü ve Söküm İşlerinin Sınıflandırılması / Söküm Yapılacak Yerin veya
Malzemenin Söküm İçin Hazırlanması 2 Saat
7 Asbestin İnsan Sağlığı Üzerine Etkileri / Sağlık Gözetimi 2 Saat
8 Asbest Söküm Çalışanlarının Hazırlanması / Kendini Koruma ve Kişisel Koruyucular 2Saat
94
9 Asbest Atıklarının Toplanması, Taşınması, Depolanması ve Atıkların Bertarafı 1 Saat
10 Sökümün Bitiminden Sonra Yapılması Gerekenler 1 Saat
11 Uygulamalı Eğitim 4 Saat
12 Sınav ve Değerlendirme 4 Saat
a) Askerî işyerleri: Millî Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı (Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı)
ve İçişleri Bakanlığı (Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı) tarafından doğrudan doğruya işletilen
askerî işyerlerini,
b) Diğer askerî işyerleri: İkili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar ile Türkiye’de kurulan askerî işyerlerini, ifade eder.
Askerî iş müfettişleri
MADDE 5 – (1) Askerî iş müfettişleri, askerî işyerlerinde yapılacak teftişlerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı iş müfettişleriyle aynı yetki ve sorumluluklara sahiptir.
(2) (Ek:RG-4/2/2014-28903) Askeri iş müfettişlerinde aranılacak nitelikler ile müfettişliğe giriş sınavları ve müfettişlerin
çalışma usul ve esasları Millî Savunma Bakanlığınca belirlenir.
MADDE 6 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen askerî işyerlerinin çalışma hayatına ilişkin
denetim ve teftişi askerî iş müfettişleri tarafından yapılır. Askerî iş müfettişleri tarafından yapılan denetim ve
teftişler, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın işyerlerinin denetim ve teftişi ile ilgili hükümlerine göre yürütülür.
(2) Askerî iş müfettişlerinin işin durdurulması kararları dâhil her türlü denetim ve teftiş raporlarının işyerlerine tebliği,
ilgililere duyurulması ile uygulanması ve izlenmesi işleri Millî Savunma Bakanlığınca yürütülür.
Diğer askerî işyerleri ile yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinin denetim ve teftişi
MADDE 7 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirtilen işyerlerinin denetim ve teftişi Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerince yapılır.
(2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer askerî işyerlerini Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile
Bakanlığı hangi iş müfettişlerinin teftiş edeceği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca Millî Savunma Bakanlığına
bildirilir. Bu müfettişlere Millî Savunma Bakanlığınca söz konusu askerî işyerlerinin teftişi için özel kimlik
kartı verilir. Özel kimlik kartı verilenler, teftişe başlamadan önce özel kimlik kartlarını işveren vekiline göstermek
zorundadır. Teftiş yetkileri her ne sebeple olursa olsun sona eren iş müfettişlerinin özel kimlik kartları Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığınca Millî Savunma Bakanlığına iade edilir.
(3) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer askerî işyerlerinin unvanları, adresleri, faaliyet
konuları ve bu bilgilerle ilgili değişiklikler Millî Savunma Bakanlığınca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bildirilir.
MADDE 8 – (1) Bu Yönetmelik kapsamında bulunan işyerlerinin denetim ve teftişleri işyerlerinin çalışma saatleri içinde
yapılır ve bu işyerlerine ait kayıt ve belgeler her ne sebeple olursa olsun işyeri dışına çıkartılmadan işyerinde
incelenir.
MADDE 9 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
kapsamında yer alan askerî işyerlerinde aynı Kanunun 25 inci maddesi gereğince yapılacak işin durdurulması işlemleri
30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair Yönetmelik
hükümlerine göre yürütülür. Ancak, anılan Yönetmelikte İş Teftiş Kurulu Başkanlığına verilen görevler Askerî İş Teftiş
Kurulu Başkanlığınca yerine getirilir ve işin bir bölümünü veya tamamını durdurma kararı vermeye yetkili heyet iş sağlığı
ve güvenliği yönünden teftişe yetkili askerî iş müfettişlerinden oluşturulur.
Diğer askerî işyerleri ile yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinde işin durdurulması
MADDE 10 – (1) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerinde belirtilen ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu kapsamında yer alan diğer askerî işyerleri ile yurt güvenliği için gerekli maddeler üretilen işyerlerinde
aynı Kanunun 25 inci maddesi gereğince yapılacak işin durdurulması işlemleri İşyerlerinde İşin Durdurulmasına Dair
Yönetmelik hükümlerine göre yürütülür. Ancak, işin bir bölümünü veya tamamını durdurma kararı vermeye yetkili heyet
üyelerinden biri iş sağlığı ve güvenliği yönünden teftişe yetkili askerî iş müfettişleri arasından seçilir.
(2) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen diğer askerî işyerlerinde işin bir bölümünü veya
tamamını durdurma kararı vermeye yetkili heyet içerisinde yer alacak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş
müfettişlerinin Millî Savunma Bakanlığınca verilmiş özel kimlik kartına sahip olmaları gerekir.
.AYDINLATMA
BAKIM ve ONARIM
Bakım işlerinde kazalar işleme başlamadan önce ve işin bitimine yakın meydana gelmektedir.
Bakım esnasında aydınlatma iyi olmalı, rutubetli, kapalı alanlarda yapılan çalışmalarda düşük voltajlı ve D.C. lı (24 volt)
aydınlatıcı kullanılmalı. Zehirli gazların bulunduğu yerlerde yapılan bakımlarda mutlaka eğitimli ekip olmalı. KKD
kullanılmalı gözetici ve ilk yardım ekibi bulunmalı.
Bilindiği üzere iş kazaları beş tane temel nedenin arka arkaya dizilmesi sonucu oluşmaktadır. Bunlardan biri olmadıkça bir
sonraki ortaya çıkmamakta ve dizi tamamlanmadıkça da kaza ve yaralanma olmamaktadır. Sırasıyla her halka bir
sonrakinin nedeni olup; diziliş genelden özele doğrudur. Bu beş temel faktöre “KAZA NEDENLERİ ZİNCİRİ” de
denilmektedir.
Bunlar;
1- İnsan bünyesinin doğa ya da sosyal evrim karşısındaki zayıflığı.
2- Kişisel özürler (insanların dört dörtlük olmayışı, bir takım kusurlarının veya zaaflarının bulunması)
3- Tehlikeli durumlar ve tehlikeli davranışlar.
4- Kaza olayı (Kazanın oluşması)
5- Yaralanma (Zarar veya Hasar)
Makine,tezgah ve tesislerin daha uzun sürelerle arızasız ve problemsiz olarak çalışması için beklenmedik arızalar sebebiyle
tehlikeli durumların ortaya çıkmaması için istenmeyen olaylara kazalara yaralanmalara malzeme hasarlarına, zaman
kaybına sebep olmaması için yapılan planlı ve düzenli çalışmadır.
İş yerlerinde bakım onarım işleri için bir sistem yerleştirilmeli, talimatlar ve yönergeler hazırlanmalıdır.
Sözlü emirler, yanlış duymalara ve yanlış anlaşılmalara neden olabileceğinden dolayı, insan hayatının söz konusu olduğu
durumlarda güvenilir değildir.
Periyodik bakımlar, makine ve tesislerin ömrünün uzamasına katkıda bulunur. Ayrıca, beklenmedik arızalar
sebebiyle kazalara sebebiyet verilmesini önler ve can güvenliğini sağlar.
Kazalar, makina-insan ilişkileri yönünden incelendiğinde en tehlikeli kazaların, yani ölümcül ve sakatlık bırakan
kazaların büyük bir kısmının, makinalarda yapılan Bakım- Onarım sırasında meydana geldiği görülmektedir. İş
Sağlığı ve Güvenliği yönünden Bakım-onarımda yapılan hatalar işyerinde çalışan diğer personeli de tehlikeye
sokmaktadır.
Bakım-onarımda İş Güvenliği kuralları koymuş ve bu kuralları standarda bağlamış olan işyerleri ve işletmelerde
iş kazaları, sadece bakım-onarım servislerinde değil, işletmenin diğer ünitelerinde de büyük oranda azalmaktadır.
Bu bakımdan bakım-onarımda iş güvenliği, İş Güvenliliginin en önemli halkalarından birini teşkil etmektedir.
Ancak yapılan istatistikler, ve edinilen tecrübeler, tamir, bakım-onarım çalışmaları esnasında çok fazla sayıda
kazaların meydana geldiğini göstermektedir. Bu kazalar, tamir ve bakım çalışmalarının yeterli emniyet tedbiri
alınmadan yapılmış olmasından kaynaklanmaktadır. Bu sebeple, bakım-onarım faaliyetlerinin planlı, programlı olarak
yapılması gerekmektedir.
İşletmeler, bakım-onarım çalışmalarına izin verilmesi hususunda bir sistem kurulmalıdır. Bu sistemde;
yöneticilerin, işçilerin, müteahhitlerin ve diğer şahısların uymaları gerekli tedbirler ve şartlar açık ve net bir şekilde
belirlenmelidir. Bu sistemde;
Yapılacak iş,
İşi kimin denetleyeceği, 97
Alınacak güvenlik tedbirleri,
İşe başlamadan önce çalışanlar tarafından alınacak gerekli tedbirler,(Örneğin; fiziksel kilitleme aygıtlarının takılması,
tehlike uyarı levhalarının asılması gibi)
Çalışma alanının güvenli olup olmadığının tespiti ve güvenli hale getirilmesi,
Çalışma izninin kaldırılmasından önce yapılması gerekli işlemlerin belirtilmesi, bu işlemlerin kimler tarafından
yapılacağının açık olarak yazılması, belge sisteminin yerleştirilmesi, gerekmektedir.
Bakım-onarım işlerinin yapılması belli bir izin prosedürüne bağlanmalıdır. Çalışmaya izin şartlarının tasarımı,
belirlenmesi, riskin türüne ve derecesine, işin karmaşıklığına ve ilgili endüstri koluna göre yapılmalıdır.
Bakım-onarım ekibine;
Eğitimle yetinmemeli, mutlaka etkili bir denetim sistemi kurulmalıdır. Otokontrol mekanizmaları geliştirilmelidir.
Çünkü insanlar sadece bilmedikleri için hata yapmazlar. Daha çok bildikleri konularda, yanlış ve hatalı
olduklarını bile bile hata yaparlar, yanlış yaparlar. Bu tür yanlışların yapılmaması için de uygun denetim
mekanizmalarının geliştirilmesi, kurulması, çalıştırılması gereklidir.
Bakım-onarım işlerindeki kazalar genellikle işe başlamadan önce ve işin bitiminde meydana gelmektedir.
Bu sebeple bakım-onarım işlerine başlamadan önce gerekli tedbirlerin alınması, tehlikelerin gözlenmesi, işe apar topar
(alelacele) dalınmaması gerekmektedir.
İşin bitiminde ise, yine gerekli kontrollerin yapılması, sökülmüş veya bozulmuş koruyucu sistemlerin yerine
yerleştirilmesi, düzeltilmesi, bütün bu tedbirlerde sonra çalışmaya başlanılması gereklidir.
Kazaların bir kısmı da, bakım-onarım sonrası, yapılan normal çalışmalarda meydana gelmektedir. Bakım-onarım
esnasında yapılmış olan değişikliklerden operatörün haberdar edilmemesi bu tür kazalara sebebiyet vermektedir.
Bakım-onarımlarda tespit edilen önemli hususların kayda alınması, daha sonraki kontrollerde bu kayıtlara dikkat edilmesi
gereklidir.
Etkili kontrol, yazılı bir sistemle sağlanmalıdır. Ancak yazılı bir yönergenin tek başına kazaları önleyemeyeceği hususuna
dikkat edilmelidir. Yönergelerin yanında eğitim ve denetim hizmetleri asla göz ardı edilmemelidir.
Makine tezgah ve tesislerde normal çalışmalar esnasında görülen değişik durumlar, arızalar, kayda alınmalı, büyük
revizyon ve bakım çalışmaları esnasında bu kayıtlardan istifade edilmelidir. İşyerinde bu tür kayıt sisteminin
oluşturulmaması, İşletmeleri ve idarecileri şahısların hafızalarına bağımlı kılar. Halbuki İşletmelerin, şahıslara ve
şahısların hafızalarına güvenerek çalışması doğru değildir. Şahısların hafızaları yanılabilir, şahıslar fanidir, her zaman
işyerinde mevcut olmayabilir. Fakat işyerinin sürekli veya uzun ömürlü olması isteniyorsa kayıt sistemi yerleştirilmelidir.
Bu kayıt sistemi yeterli seviyede olmalıdır. Bürokrasiyi çok fazla artırmamalı, buna mukabil bazı bilgilerin unutulup
kaybolmasına sebep olmamalıdır.
İşyerinde uygun bir kayıt sisteminin, belge sisteminin kurulması, bilgi akışının güvenli ve sürekli bir şekilde sağlanmış
olması, müessese olmanın şartıdır. Aksi halde, işler, el yordamı ile, kişilerin şahsi gayretleri ile, omuz gücü ile yürütülüyor
demektir ki, bu yürümenin ve yürütmenin sürekli olması mümkün değildir. Çünkü kişilere bağımlıdır. Kişiler ise fanidir.
Makine bakım-onarım işlerinde görevli olan kişilerin, makine yapımcılarının önerileri hakkında yeterli bilgilerinin
bulunması gerekmektedir.
Makine yapımcıları tarafından tavsiye edilen yağlama programlarına özen gösterilmelidir. Kullanılan yağlar, yapımcının 98
tavsiye ettiği nitelikte olmalıdır.
Muayene veya bakım sırasında, koruyucuların kaldırılması gerektiğinde, güç kesilmeli, şalter kilitlenmelidir.
Makinelerde herhangi bir bakım-onarım işlemi yapıldıktan sonra koruyucu düzenlerin yerlerine düzgün olarak
takılmasına dikkat edilmelidir. Bu hususta gerekli kontroller yapılmalıdır. İşyerlerinde, makine tezgâh ve tesisler üzerinde
yapılan tamir ve bakımlar esnasında çıkarılmış olan makine koruyucu sistemlerin yerlerine yerleştirilmeden, makineyi,
tezgâhı, tesisi çalıştırdıkları, koruyucuların kenarda köşede tozlanmaya terk edildikleri çok sık rastlanan hatalı
hareketlerdendir. Bu hatalı davranışlar birçok kazanın sebebini teşkil etmektedir.
Önleyici bakım sistemlerinde koruyucuların düzgün denetimlerinin yapılması (gevşek vidalar, aşınmış yataklar, kusurlu
kablolar, pimlerin kaybolması ve benzeri durumlarda olduğu gibi) herhangi bir sorun çıkmadan önce, kusurların ve
noksanların düzeltilmesini sağlar.
Kilitlemeli koruyucular ve makinelerin küçük parçalarında operatörü korumak için bulundurulan güvenlik aygıtları aynı
zamanda bakımcıyı da korurlar. Ancak büyük çaptaki makinelerde ve tesislerde, tehlikeli alana giren ve tesisat
çalıştırıldığında gözden uzak olduğu için görülemeyen bakımcıların korunması için özel tedbirler alınmalıdır.
Her makine ve tesis için bakım, onarım ve kontrol talimatları hazırlanmalıdır. Bu talimatlarda hangi periyotlara hangi tür
bakımların yapılacağı belirtilmeli, değiştirilmesi gerekli parçalar tespit edilmeli, bu parçaların hangi sürelerde veya hangi
seviyedeki aşınmalarda veya hangi durumlarda değiştirileceğinin açık olarak belirlenmesi gerekmektedir.
Sözlü talimatlar, yanlış duymalara ve yanlış anlaşılmalara sebep olabileceğinden dolayı, insan hayatının söz konusu
olduğu durumlarda güvenilir değildir.
Bakım-onarım işlerinde iyi malzemenin kullanılması gereklidir. Malzemenin kötü olması bakımı kötü hale getirir, kötü
bakım arızalara ve kazalara davetiye çıkarır.
İşyerinde çalışanlar; binalarda, inşaatta, makinede, tesisatta göreceği noksan veya tehlikeli durumları, amirine veya
bakım-onarım işlerinde görevli olanlara hemen bildirmesi, İşverenin de bu arızaları en kısa zamanda, en uygun şekilde
gidermesi gereklidir.
Bakım-onarım işlerinde uygun ve yeterli aydınlatma sağlanmalıdır. Rutubetli ve iletken ortamlarda düşük gerilimli (24
volt) aydınlatma cihazları kullanılmalıdır.
Bakım-onarım işlerinde görevlendirilecek işçilerin bütün malzemelerini koyabileceği ve kolaylıkla taşıyabileceği takım
çantaları veya kutuları verilecektir. Bu işlerde kullanılan büyük aletlerin taşınması için el arabaları bulundurulacaktır.
Bina ve tesisatta yapılacak bakım-onarım işlerinde, geçici olarak uygun ve güvenli sabit merdivenlerle platformlar, geçit
ve iskeleler yapılacaktır.
Bakım-onarım işleri çalışmalar durdurulmadan yapıldığı durumlarda, gerekli güvenlik tedbirleri alınacaktır.
Zararlı, zehirli gazların bulunduğu, havalandırmanın yeterli olmadığı yerlerde (Tehlikeli gaz, buhar veya sislerin meydana
gelebileceği tank veya depolarda) yapılan çalışmalarda, gerekli kişisel koruyucu malzemeler verilmelidir. Bu gibi
yerlerde tecrübeli ve usta işçiler çalıştırılmalı, kişisel koruyucuları kullanmaları temin edilmeli, bir veya birkaç kişi
gözlemci olarak görevlendirilmelidir. Muhtemel bir zehirlenme durumunda ilk yardım yapacak malzeme ve kişiler hazır
bulundurulmalıdır.
Hendek, çukur ve diğer kazı işlerinin yapıldığı durumlarda, uygun şekilde payandalar ve korkuluklar yapılacak ve buralar
geceleri ışıklandırılacaktır.
Onarılacak tank veya depoların diğer tank veya depolarla olan bağlantıları kesilmelidir.
Onarılan tank veya depoların içinde mekanik karıştırma tertibatı bulunduğu durumlarda, onarıma başlanmadan önce
karıştırma tertibatının güç kaynağı ile irtibatı kesilmeli ve karıştırıcı uygun şekilde takozlanmalı, desteklenecek veya
bağlanmalıdır.
İçinde parlayıcı, patlayıcı maddelerin bulunduğu kapların kaynakla tamir bakımının yapıldığı durumlarda, bu depolar
tamamen temizlenmeli, buharla temizlenmeli, daha sonra içine su doldurulduktan(Azot veya karbondioksit gibi asal
gazlar ile veya benzeri ile doldurulacak) sonra, yetkili teknik elemanların nezaretinde en usta kişilere bu kaynak işleri 99
yaptırılmalıdır.
Bu depolar, buharla yıkanabilecek ve içine su doldurulabilecek durumda değilse, çok özel olarak temizlenecek,
raspalanacak, 24 saat su verilmek suretiyle karıştırılacak, en az iki saat havalandırılacak, ilgililerce kontrol edilecek,
deponun uygun şekilde temizlenmediği kanaatine varılırsa, su veya buharla temizlemeye ve havalandırma işlemine devam
edilecektir.
Yüksek yerlerde yapılan çalışmalarda, emniyet kemeri, baret, bağlama ipleri gibi kişisel korunma araçları verilecek ve
bunların kullanılması sağlanacaktır.
1. Elektriğe çarpılma:
Sistemin enerjisinin kesilmemiş olmasından,
Ortamın çok iletken bir ortam olmasından,
Kullanılan seyyar elektrikli cihazların izolasyonunun
uygun olmamasından,
Seyyar aydınlatma lambalarının düşük gerilimli(24 Volt) olmamasından
kaynaklanmaktadır.
2. Hareketli kısımlarda yaralanma (Kayış-kasnak sistemleri, dişli, kaplın, operasyon noktalarında yaralanma şeklinde).
Bu tür kazalar makine veya tezgâh durdurulmadan tamir bakım yapılıyor olmasından dolayı meydana gelmektedir.
3. Zararlı zehirli gaz, toz ve sisler dolaysıyla zehirlenme ve boğulmaların meydana gelmesi; Bu tür kazaların meydana
gelmemesi için öncelikle uygun havalandırma yapılmalı, yeterli olmaz ise uygun koruyucu maskeler kullanılmalıdır.
4. Parlama, patlama, yanma şeklinde meydana gelen kazalar. Parlama patlama yanma ihtimali bulunan işyerlerinde
çalışmaya başlamadan önce, parlama ve patlamaya karşı tedbir alınması önemlidir. Bu sebeple bu tür yerlerde izin
belgesi uygulamasına azami dikkat gösterilmelidir.
5. Düşme şeklindeki kazalar. Düşme şeklindeki kazalar, yüksekte çalışmalarda uygun iskele ve platformların
olmamasından, korkuluk olmamasından, ve emniyet kemeri kullanılmamış olmasından kaynaklanmaktadır.
6. Kişisel koruyucu malzemelerin (baret, eldiven, emniyet ayakkabısı gibi) kullanılmamasından meydana gelen kazalar.
Tamir bakım işlerinin yapıldığı yerler, çoğu zaman çalışanların çok aşına olmadıkları, şartları çok iyi bilmedikleri
veya ortam şartlarını bilseler dahi bir an önce işi yapma gayreti içinde ortam şartlarına fazla dikkat etmemeleri
sebebiyle, kafalarını bir yerlere çarpmaları, ayaklarına malzeme düşürmeleri, tuttukları malzemelerden ellerinin
kesilmesi şeklinde kazalar meydana gelmektedir.
Bakım-onarım işlerinde yaşanan kazaların diğer kazalardan farklı kılan sebepleri:
1. Atelyelerin çalışma koşullarının daha güvenli ve daha verimli olması için yerini tezgahını temiz tut.
2. İşe başlamadan ve iş bitiminde daire yetkilisine kesinlikle haber ver.
3. Cihaz bakimi veya kazanların veya tesisatın çalışmasına engel olmayacak görülebilir yerlere gerekli ikaz levhalarını
asmadan işe başlama.
4. Daima işe uygun sağlam avadanlık (yedek parça) kullan.
5. Kriko veya kaldıraç ile çalışırken dayanma noktasının sağlam olmasına dikkat et.
6. Zımpara taşı, seyyar taşlama ve keski kullanırken kesinlikle gözlük tak.
7. Taşlama tezgahların yan ve ön korkuluksuz kesinlikle kullanma.
8. Zımpara taşlarını, teknisyen veya usta başına sormadan değiştirme.
9. Kordon ve fişleri sağlam olmayan elektrikli el aletlerini kullanma. Onarılması için yetkililere ikazda bulun.
10. Matkap, freze, torna tezgahlarından çıkan talaşları, el ile temizleme. Bu iş için uygun fırça veya aparatlar kullan.
11. Dönen parçaları kesinlikle üstüpü ve bez ile silme elle frenleme yapma, saçını ve giysilerini kaptırmaktan koru.
12. Tezgahından çıkan talaşın başkasına zarar vermemesi için paravan kullan.
Torna tezgahını çalıştırmadan öne mutlaka ayna anahtarını çıkar.
100
13. Tazyikli hava ile temizlik yaparken kesinlikle gözlük kullan. Yakın çevrende bir başkasının bulunmamasına dikkat
et.
14. Tornada uzun parça işlerken çıkıntı yapan kısmın kimseye zarar vermemesine dikkat et.
15. Uzun parçaları fabrika içinde veya dışında taşırken gerekli işaretlemeyi yap.
16. Kaldırma makinalarına (Vinç, jaraskal, trifor, asansör ve forklift v.s) üzerinde yazılı tonajdan fazla yük yükleme.
17. Kaldırma makinalarında anormal bir durma görürsen kullanma. Hemen amirine haber ver.
18. Yük kaldırma ve indirmesinde, yükün altında kesinlikle durma.
19. Kazan veya kaplarda çalışacağın zaman sıcaklık emniyet sınırlarına düşmeden içeri girme.
20. Bakım-onarım personeli olarak, yalnız bu emniyet kaidelerinden başka, fabrikanın diğer kısımlarının emniyet
önlemlerini öğren.
21. Matkapla çalışırken, deleceğin parçayı matkap masasına (veya mengenesine) iyice tuttur, sonra delik del, matkabı
durdurmadan, parçaya veya matkaba hiç bir işlemde bulunma.
22. Arkadaşının çekiç veya ağır bir şeyle üzerine vurduğu aleti elle tutma, uygun bir pens, kıskaç gibi aletler kullan.
23. Besleme ve kaynak kablolarını, üzerinden araba, taşıt geçmesi halinde zedelenmeyecek ve bozulmayacak şekilde
döşe ve emniyete al.
24. Yüksek yerlerde çalışırken mutlaka emniyet kemeri kullan. Kemerin ipini sağlam yere bağla.
25. İskele kullanman gereken yerde mutlaka iskele kullan.
26. İskele üzerindeki gezinti tahtalarını her iki ucundan iskeleye sağlamca bağla / çak.
27. Şekil vermek için ısıtılmış boruların kimseye zarar vermemesi için tebeşir ile işaret et.
28. Isıtılarak ve kum doldurularak boru bükerken temiz ve kuru kum kullan.
29. Isıtılmakta olan bir borunun ucunda durma.
30. Çapları dar veya içleri yağlı maddelerle kirli boruları ısıtırken tedbirli ol.
31. Asetilen ve oksijen tüplerini fırlatmak, yuvarlamak, zedemelere ve şiddetli sarsıntılara sebebiyet verecek şekilde
bırakmak tehlikeli ve yasaktır.
32. Asetilen ve oksijen tüplerini kullanırken, depolarken, doğrudan doğruya güneş ışıklarının altında ve aşırı soğukta
bırakma.
33. Asetilen ve oksijen tüplerini ateş bulunan yerler civarına koyma ve yanma tehlikesi olan maddelerle birlikte
depolama.
34. Dik duran tüpleri (Çember veya uygun bir şeyle) düşmeye karşı emniyete al.
35. Oksijen tüplerini, ventil gibi aksamını yağlı maddelerle temas ettirme.
36. Katiyyen yağlı ellerle yağlı üstüpü veya bezlerle oksijen tüplerinin ventillerini açma.
37. Asetilen, oksijen tüpleri gibi yüksek basınçlı tüplerin armatür ve bağlantılarında conta olarak kösele kullanma. Yalnız
bu iş için hazırlanmış hususi contaları kullan aksi taktirde ventil yanmaları meydana gelebilir. Paslanan ventil ve
aksamı tel fırçalarla temizlenir.
38. Tüp ventillerini sıkı kapat, önce ventili az olarak aç, böylece pas ve pislikleri ağızından uzaklaştır. Sonrada basınç
düşürme manometresini tak.
39. Basınç düşürme manometresi başlangıçta yavaş açılır, eğer hızlı açılırsa, yüksek basınçla gelen oksijen içerde kalan
hava ve gazı ısıtarak sıkıştırma salamastraları veya burada bulunan tozlarının testil ile tutuşur ve dolayısıyla
manometrenin yanmasına sebep olur.
40. Donan ventilleri (oksijen veya asetilen) sıcak su veya sıcak havlu ile çöz. Bu iş için asla açık alev veya ateş
kullanma.
41. Asetilen ve oksijen tüplerinin ventillerini yavaş yavaş aç, genel olarak bu ventillerin V olanlarını 1/4 veya 1/2 defa
döndürmek kafidir.
42. Kaynak işlerini bitirir bitirmez, tüplerin ventillerini kapat ve basınç düşürme
manometresini gevşet.
43. Oksijen ve asetilen tüplerini, yatay olarak bulundurmak isteniyorsa, baş kısmının altına bir altlık koyarak yukarı
kaldır ve manometreyi üst kısımda bırak. Adı geçen tüplerin başlık kısmını hiç bir şekilde aşağıda bulunacak şekilde
kullanma.
44. Boşalan asetilen ve oksijen tüplerinin ventillerini kapat, muhafazasını tak. Dolu tüpler gibi muhafaza et.
45. Asetilen ve oksijen tüplerinin ventillerini kapat, bu iş için herhangi bir alet kullanma.
46. Asetilen ve oksijen tüplerinin ventil millerinin sızdırıp sızdırmazhğını kontrol etmek için sabunlu ve ventilleri tüplere
takmadan sızdırma olup olmadığını iyice kontrol et.
47. Oksijen ve asetilen tüplerini manyetik krenlerle nakletme.
48. Asetilen ve oksijen tüplerini yatay olarak istif etmek istersen, istif yüksekliğini 4 tüpen fazla yapma ve alt sıraya
tüpleri yerleştir. Yanlarıda iyice takozla.
49. Oksijen tüplerini hiç bir zaman asetilen tüpleri ile birlikte depolama.
50. Yanar haldeki üflecleri tüplerin üstüne asma.
51. Oksijen tüplerini destek olarak kullanıp, üzerinde kaynak yapma.
52. Kaynaktan sonra üflece ait parçaları tekrar kutusuna veya duvardaki askısına koy hiç bir zaman fırlatıp atma.
53. Kaynak için kullanılan oksijen ve asetilen hortumlarını sızdırmazlık durumlarını sık sık kontrol et ve daima hortum
kelepçeleri kullan.
54. Kaynak üfleçlerinin ağız beklerini açıp kapamak için daima kendilerine mahsus özel anahtarlarını kullan. Kaynak
üflecini soğutmak istediğin zaman, yanıcı gazı kapat, oksijeni aç ve üfleci temiz su içine daldır.
55. Kaynak esnasında alev geriteperse hemen kapat ve tüplerin ısınıp, ısınmadığını kontrol et. Isınma var ise derhal ilk
amirine haber ver.
56. Kaynak üflecinin ağzının tıkaması halinde her iki gazı kapat ve özel ağız raybaları ile üflecin ağzını temizle.
57. Kaynak esnasında yanar haldeki üfleci devirilerek herhangi bir tehlikeye meydan vermeyecek şekilde kaynak
masasının üzerindeki hususi üfleç askısına as. 101
58. Asetilen tüplerinde hortum bağlantısı olarak bakır boru kullanma.
59. Kaynak işleri bittikten sonra, üfleci yerine kaldırmadan evvel iyice temizle ve içinde gaz bırakma, aksi taktirde artık
gazlar yayılarak patlayıcı gaz karışımı hasıl edilebilir.
60. Elektrik ark kaynağı yaparken kuru eldiven kullan ve penselerinin, kablolarının tamamen izole edilmiş olduğunu
kontrol et.
61. Elektrik ark kaynağı yaparken kaynak aralarında, yani makina boşta çalışırken elektrod pensesini koltuğunun altında
tutma, izole edilmiş bir parça üzerine (mesela bir tahta parçası gibi) bırak.
62. Elektrik ark kaynak kablosunu takarken veya kutupları değiştirirken makinayı boşta çalıştırma. Yani bu işleri
makinada cereyan yokken yap.
63. Elektrik ark kaynağını kapalı kab, kazan depo v.s gibi dar yerlerde yapıyor isen yalnız doğru akım, boşta çalışma
gerilimini sınırlayan koruyucu şler ve kendini metal kısımlarla temasını kesecek lastik veya tahta altlık, ayakkabı vs.
kullan.
64. İçerisine alkol, benzin, aseton, benzol, katran ve yağ gibi ateş ile teması halinde tehlike arz eden katı, sıvı ve gazlar
bulunan veya daha evvel bu maddeleri ihtiva edip de boş olan fıçı, bidon, varil vs. kapların kaynak, tamirat ve vs.
işlemleri için aşağıdaki hususlara uy.
Kullanılmış bu kapların açılması, tamiri, kontrolü ve temizlenmesi için yetkililerden izin al.
Bu kaplar üzerinde bulunan civata, perçin, kaynak, sıkma çemberi gibi kısımların sıkışması veya bozulması
halinde kıvılcım husule getirmeyen özel takımlar kullan, bu işler için hiç bir surette kaynak alevi gibi açık alev
veya tavla demir kullanma.
Bu kapların içini aydınlatmak istediğin taktirde, en fazla 42 volt ile çalışan lamba kullan, hiç bir surette bu iş için
açık alev bulundurma.
Adı geçen bu kapların temizlenmesi için izin aldıktan sonra, temizleme usulünü seçmek için daha evvel bu kabın
nerede kullanıldığını öğren, buna göre temizle. Ancak temizleme usulünü bilmiyorsan öğren.
Temizlenmiş kapların henüz temizlenmemiş kaplarla karışmaması için üzerlerini işaretle ve ayrı bir yerde
muhafaza et.
65. Tamir bakım işinin planlı yapılması, beklenmedik arızalar için de B Planı yapılması,
66. Gerekli yerlerden izin alınması (İzinlerin yazılı belgeye dayandırılması)
67. İzin veren makamların gerekli tedbirleri alıp izin vermesi
68. Bakım onarım ekibinin işe başlamadan önce gerekli tedbirleri alması,
69. Onarım süresince tedbirli çalışması,
70. İşin sonunda gerekli tedbirleri alması,
71. Yapılan bakım-onarımın, görülen arızaların kayda alınması, bilgi akışının muntazaman sağlanması,
72. Uzman kişilerin çalıştırılması,
73. Makine yapımcılarının tavsiyelerine dikkat edilmesi,
74. Denetim hizmetinin aksatılmaması,
75. Uygun takım çantaları verilmesi,
76. Zararlı, zehirli, Parlayıcı, patlayıcı gazlara karşı tedbir alınması(Havalandırma sağlanması, maske kullandırılması,
yangına karşı tedbir alınması)
77. Tank ve depo içinde mekanik karıştırıcılar varsa bunların durdurulup takozlanması,
78. Parlayıcı, Patlayıcı maddeler bulunan tankların, veya bu maddelerle kirlenmiş tankların, varillerin, kaynakla tamiri
yapılmadan önce gerekli şekilde temizlenmesi, içine su veya asal gaz doldurulması.
Elektrik tesisatının, cihazlarının veya çıplak iletkenlerinin daima gerilim altında bulunduğu kabul edilmeli ve teknik bir
zorunluluk olmadıkça gerilim altında elektrik onarımı yapılmamalıdır.
Elektrik tesisatı veya teçhizatının bakım-onarımında bunları devreden çıkaracak bir devre kesme tertibatı bulunmalı,
devreden çıkarıldıktan sonra bunların topraklı olması hali devam etmelidir.
Alçak gerilimli tesislerde yapılacak işlere girişilmeden önce gerilim kesilmelidir. Ancak zorunluluk hallerinde, çalışma
müsaadesi veya hizmet talimatında sayılan şartlar dahilinde ve aşağıdaki hususlara uyularak çalışma yapılması gerekir.
a-Platformu olmayan bir direğe çıkılmasını icap ettiren bir işlem bahis konusu olmadıkça yalıtkan bir eşya üzerinde
durulmalı, (paşüt tipi emniyet kemeri)
b-İyi durumda bulunan yalıtkan eldivenler ve sapı yalıtkan aletler kullanılmalı,
c-Çıplak iletkenler civarında çalışırken baret, yalıtkan altlıklı iş ayakkabısı ve iş elbisesi giyilmeli,
d- Nötr teli dahil işyerine yakın olan gerilim altındaki diğer iletkenlerden çalışanın kendisini önceden izole etmesi
sağlanmalıdır.
e- Gerilim altındaki elektrik devrelerinin, elektrik makinelerinin veya cihazlarının bakım- onarımı, bu işle görevlendirilen
yetkili ve ehliyetli teknik elemanlar tarafından veya bunların gözetimi ve sorumluluğu altında diğer şahıslar tarafından
yapılmalıdır.
Alçak gerilim için (AG Eldiveni), yüksek gerilim için (YG Eldiveni) kullanılır.
Yer altı kablolarında yapılacak bir işlemde, elektrik kesilmesinden hemen sonra kapasitif boşalmayı temin için, üzerinde
çalışılması gereken kabloların bütün iletkenleri kısa devre edilmeli ve topraklanmalıdır. Kısa devre ve topraklama işlemi
çalışma yerinin en yakın kısımları üzerinde ve bu yerin her iki ucunda yapılmalıdır (topraklama ıstanka). Yeniden gerilim
altına girme tehlikesini önlemek için, fazların tayini, deney vs. için topraklama kaldırıldığı taktirde gerilim vermeye
elverişli bulunan bütün ayırıcılar açık durumda kilitlenmiş olmalıdır.
Elektrik tesislerinin tesis, işletme bakım işinde görevlendirilen kimselere işletme sorumluları tarafından işin süresi, yeri,
cinsi ve önemi ve uyulacak kurallara ilişkin yazılı görev talimatı verilmelidir. Sözlü olarak telefon veya telsizle verilen
talimatlar tekrar ettirilmeli, yanlış anlamalara ve hatalı manevra yapılmasına meydan verilmemelidir.
Yüksek gerilim tesislerine ayrılan ve işletilen yerlere, küçük boyutlu elektrik gereçlerinden başka eşya konulmamalı,
buralar, başka işler için kullanılmamalı, kapıları kilitli tutulmalı ve ilgisiz kişilerin girmeleri önlenmelidir. Bu yerlerin
kapısına giriş yasağını bildiren ikaz levhası asılmalıdır.
Elektrik işlerinde kullanılan manevra çubukları, neon lambalı ıstankalar, sigorta pensleri, kauçuk eldivenler, yalıtkan
sehpalar, yangın söndürme cihazları gibi alet ve araçlar periyodik olarak denetlenmeli, her zaman işe uygun ve sağlam
durumda olmaları sağlanmalıdır.
Yüksek gerilim tesislerinde bulunan hücreler, çıkışlar, kesici ve ayırıcıların nerelere ait olduğunu gösterir yazılı levhalar,
uzaktan okunabilecek şekilde teçhizatın uygun yerlerine asılmalı, ayrıca hat başı direkleri üzerine ait olduğu fiderin ismini
belirten levha asılmalıdır.
Açık hava elektrik tesisleri en az 180 santimetre yükseklikteki duvar veya tel kafes çitle çevrilmiş olmalı, ikaz levhaları
takılmalı, giriş kapıları kilitli olmalıdır. Tesislerin içi ve etrafı kuru ottan arındırılmış olmalıdır.
Yüksek gerilim tesislerinde bakım onarıma başlamadan önce aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:
İşe başlamadan Görev Emri ve Çalışma Müsaadesi Formu düzenlenmeli, çalışma yapılacak tesisin özelikleri
bildirilmelidir. Yüksek gerilim tesislerinde enerji kesme ve yeniden enerji verme işlemleri bir tutanakla kayıt altına
alınmalı, bu tutanak işyerinde bulundurulmalıdır.
Üzerinde çalışma yapılacak teçhizatı gerilimsiz bırakmak için kesiciler ve ayırıcılar açılmalıdır. Birden fazla
kaynaktan beslenen elektrik tesisatında, kablo veya hava hatları üzerinde onarıma girişilmeden önce akım her
yönden kesilmelidir
Elektrik şebekelerinin bakım, onarım, yenileme işlerine başlamadan önce, bu şebekelerden beslenen tüketicilerde
jeneratör bağlı olup olmadığı araştırılmalı, ters besleme olup olmadığı tespit edilmelidir. Ayrıca bu jeneratörlerde
enversör şalter (indirmeli-kaldırmalı şalter) bulunmalıdır.
Kesici ve ayırıcının her fazının açık olduğu gözle ve araç ile teker teker kontrol edilmelidir.
Kesici ve ayırıcılar açık durumda kilitlenmelidir.
Kesme cihazları ve kumanda tertibatı üzerine ikaz levhası asılmalıdır.
Kilitleme tertibatı mevcut değilse, kesici ve ayırıcının yanında bir nöbetçi (gözlemci, nezaretçi) bulunmalıdır.
Çalışma yeri, gerektiğinde levha, bayrak, flama ve bariyerler gibi işaretlerle sınırlandırılmalıdır.
İşletmenin sorumlu kişileri veya iş güvenliği görevlisi, iş süresince çalışanların tehlike ile karşılaşabilecekleri hiçbir 103
devre kapama işlemi yapılmamasını sağlamalıdırlar. Topraklama ve kısa devre tedbiri, ancak bütün çalışmalar
bittikten ve bunları yapanların hepsine haber verildikten sonra kaldırılmalıdır.
Elektrik tesislerinin bakım-onarımında, demontaj ve montaj işlerinde iş kazalarına karşı gerekli tedbirler alınmalıdır.
Gerilim altındaki başka hat tellerine temas tehlikesine ve indüksiyon akımı oluşmasına karşı her türle önlemler
alınmalıdır. Bu işlerde çalışanlara elektriğin özellikleri, tehlikeleri ve kazalardan korunma tedbirleri konusunda gerekli
bilgiler verilmeli, ikazlar yapılmalıdır.
Arazide ve trafo merkezlerinde işletme, bakım-onarım görevi yapanlara iş güvenliği ve ilk yardım eğitimi verilmelidir.
Mevcut balıkçı gemisi: Yeni olmayan ve tam boyu on sekiz metre veya daha fazla olan balıkçı gemisini,
Yeni balıkçı gemisi: Tam boyu on beş metre veya daha fazla olan
Genel yükümlülükler
Denizde çalışanların sağlık ve güvenliğini etkileyen veya etkileyebilecek herhangi bir olayın meydana geldiği
durumlarda, bu olayı ayrıntılı olarak bir rapor halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve olayın meydana geldiği mahallin
bağlı bulunduğu liman başkanlığına bildirir. Olay, gemi jurnaline yazılır, jurnal tutma mecburiyeti olmayan gemilerde ise
raporun bir örneği saklanır.
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, maksimum izin verilebilen PS basıncı 0,5 bar’dan daha büyük olan basınçlı
ekipmanların ve donanımların tasarım, üretim ve uygunluk değerlendirmesi ile ilgili usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
Uygunluk değerlendirmesi
MADDE 11 – Çeşitli kategoriler için uygulanacak, uygunluk değerlendirme işlemleri aşağıdaki gibidir:
Yürütme
MADDE 25 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
TEMEL EMNİYET GEREKLERİ
1. GENEL
1.1 Basınçlı ekipman, mantıklı öngörülebilir şartlarda veya imalatçının kullanım talimatlarına uygun bir şekilde hizmete
sokulduğunda, emniyetini sağlayacak şekilde tasarımlanmalı, imal edilmeli, kontrol edilmeli ve kurulmalıdır.
1.2 İmalatçı, en uygun çözümü seçerken, aşağıda bildirilen şartları sırasıyla uygulamalıdır;
- Uygulanabildiği oranda tehlikeleri yok etmeli veya azaltmalıdır.
- Giderilemeyen tehlikelere karşı uygun koruma önlemleri almalıdır.
- Gerektiğinde, kullanıcıları tehlikelere karşı bilgilendirilmeli ve kurma yada kullanım sırasında bu riskleri azaltmak için
özel önlemlerin alınması hususunu belirtmelidir.
2. TASARIM
2.1 Genel
Basınçlı ekipmanın amaçlanan ömrü süresince emniyetli olmasının garantilenmesi için, bütün faktörleri göz önünde
bulundurularak, basınçlı ekipman uygun bir şekilde tasarımlanmalıdır.
Tasarım, kapsamlı yöntemler kullanılarak, bütün hatalara karşı yeterli emniyet payı olan, uygun emniyet katsayısı
içermelidir.
2.2 Yeterli Dayanım İçin Tasarım
2.2.1 Basınçlı ekipman amaçlanan kullanımına uygun yüklemelere ve öngörülebilen çalışma koşullarına uygun olarak
tasarımlanmalıdır. Özellikle, aşağıdaki etkenler hesaba katılmalıdır.
- İç/dış basınç,
- Çevre ve işletme sıcaklığı,
- İşletme ve test koşullarında statik basınç ve içeriğin kütlesi,
- Trafik, rüzgar ve deprem yükü,
- Taşıma, bağlantılar, boru donanımı vs. gibi durumlardan kaynaklanabilen karşı kuvvetler ve momentleri,
- Korozyon ve aşınma, yorulma vs.
- Kararsız olan akışkanların bileşiminin bozulması,
Aynı zamanda oluşabilecek çeşitli yükler, eş zamanlı oluşma ihtimalleri göz önünde bulundurularak, dikkate alınmalıdır.
2.2.2 Yeterli dayanç için tasarım şunlara dayanmalıdır:
105
- Genel bir kural olarak, madde 2.2.3 de tanımlanan hesaplama modeli ve gerektiğinde desteklemek için madde 2.2.4 de
tanımlanan deneysel tasarım metodu ile veya,
- Ürünün izin verilebilir maksimum basıncı PS ve hacminin V çarpımı, 6000 bar x litreden daha az veya ürünün PS x DN
çarpımı 3000 bar dan daha az ise, hesaplama olmadan deneysel tasarım metodu ile, madde 2.2.4 de tanımlandığı gibi
yapılır.
Vana, flanş gibi ek yeri olmayan yanıcı gaz veya sıvı boru hatları ile 11 m3 ila 50 m3 kapasitesi olan
oksijen depolama tankları arasındaki uzaklıklar 2 m olmalıdır
Basınçlı kapların imalatı sonrası tasarım basıncının 1,5 katına eşit hidrostatik ya da pnömatik test
uygulanır.
Basınçlı kaplarda bulunması gerekli emniyet valfleri azami çalışma basıncının 1,5 katını aşacak şekilde
ayarlanmalıdır.
Basınçlı kaplar yönetmeliğine göre minimum 0,5 bar maksimum 30 bar olan kaplar basınçlı kaptır.
Basınçlı kapların etiketlerinde çalışma sıcaklığı olmaz, yılda bir hidrostatik basınç testi yapılır.
Basınçlı gaz tüplerinin basınç testi yapıldığına dair soğuk damga vurulur.
Basınçlı kaplarda emniyet cihazları;
Patlama diski,
Hidrofor,
Küresel vanadır.
Basınçlı kaplarda test teknikleri 3 şekildedir;
Ultrasonografik
Radyografik
Sıvı sızdırmazlık (hidrolik)
Basınçlı gaz tüplerinin periyodik basınç testleri en fazla 5 yılda bir yapılır.
Basınçlı kaplarda: kap hacmi, işletme basıncı, deneme basıncı, kontrol tarihi olmalı.
Hava basıncının akut yükümlülük süresi 3 gün, yükümlülüğü 10 yıl.
Basınçla çalışanlarda işçi işten ayrıldıktan sonra bile 2 yıl korunma yöntemleri uygulanmalı.
Yüksek basınçlı çalışma yerlerinde DEKOMPRASYON odası olmalı.
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, kişilerin, evcil hayvanların ve eşyaların güvenliğini sağlamak üzere seri olarak
üretilen, basit basınçlı kapların uyması gereken asgari şartların belirlenmesi, sınıflandırılması, tasarımı, imali, montajı,
dağıtımı, piyasaya arzı, hizmete sunulması, kullanımı, muayene ve belgelendirme işlemleri ile ilgili usul ve esasları
belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2- (1) Bu Yönetmelik; yakma amacı dışında kullanılan ve iç basıncı 0,5 bar’dan daha yüksek olan ancak azami
çalışma basıncı 30 bar’ı geçmeyen, içine hava veya azot gazı konulmak üzere seri olarak üretilen ve ateşe maruz kalmayan,
kaynaklı basit basınçlı kapları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik ayrıca;
a) Basınç altında kabın direncine katkıda bulunan parçalar ve donanımlar, alaşımsız çelikten veya alaşımsız alüminyumdan
veya yaşlandıkça sertleşmeyen alüminyum alaşımından yapılmış olan,
b) Kap ya dışa doğru bombeleşerek kapatılmış, dairesel kesitli ve/veya düz uçları silindirik olan kısımla aynı eksen
etrafında dönen veya iki bombeli ucu aynı eksen etrafında dönen bir silindirik bölümden oluşan,
c) Kabın azami çalışma basıncı 30 bar’dan fazla ve bu basınç ile kabın kapasitesi (PS ile V’nin çarpımı) 10.000 bar ×
litreden fazla olmayan,
ç) Asgari çalışma sıcaklığı –50°C’den düşük; azami çalışma sıcaklığı ise çelik için 300°C’den, alüminyum veya alüminyum
alaşımlı kaplar için 100°C’den fazla olmayan, kapları kapsar.
(3) Bu Yönetmelik, arıza durumunda radyoaktif yayılıma neden olabilecek nükleer amaçlar için kullanılmak üzere
tasarımlanmış basınçlı kapları, gemi ve uçakların içine ve dışına yerleştirilen veya bunların çalıştırılması için tasarımlanan
basınçlı kapları ve yangın söndürücüleri kapsamaz.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlık : Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Basit basınçlı kap : Bu Yönetmelik kapsamında tasarımlanıp üretilen ve bundan sonra “kap” olarak ifade edilecek olan
kapları,
106
Yürütme
MADDE 24 - (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Sanayi ve Ticaret Bakanı yürütür.
BASINÇLI KAPLAR İÇİN TEMEL EMNİYET KURALLARI
1. MALZEME:
Malzeme, basınçlı kabın kullanım amacı doğrultusunda, Madde 1.1 ila Madde 1.4’e uygun olarak seçilmelidir.
1.1. Basınca maruz kalan parçalar :
Basınca maruz kalan parçaların imali için kullanılan ve Madde 1’de belirtilen malzeme aşağıda belirtilen özelliklerde
olmalıdır:
- Kaynak yapılabilmeli,
- Asgari çalışma sıcaklığındaki kopmanın parça parça veya kırılgan tip kırılmaya yol açmaması için şekil verilebilir
süneklikte ve toklukta olmalı,
- Yaşlanmadan olumsuz şekilde etkilenmemelidir.
Çelik kaplar için, malzeme ayrıca Madde 1.1.1.’de belirtilen özellikleri ve alüminyum veya alaşımlı alüminyum kaplar için
ise Madde 1.1.2.’de belirtilen özellikleri sağlamalıdır. Malzemenin imalatçısı tarafından Ek II’de belirtilen şekilde
hazırlanan bir muayene kartı malzeme ile birlikte bulunmalıdır.
1.1.1. Çelik kaplar :
Alaşımsız vasıflı çeliklerde aşağıda belirtilen özellikler aranmalıdır.
a) Durgun dökülmüş olmalı ve normalleştirme işleminden geçirildikten sonra veya buna eşdeğer bir durumda temin
edilmelidir.
b) Her mamuldeki karbon miktarı % 0,25’ten, kükürt ve fosfor miktarı % 0,05’ten az olmalıdır,
c) Her mamul aşağıda belirtilen mekanik özelliklere sahip olmalıdır:
Azami çekme mukavemeti R m,max 580 N/mm² ’den az olmalıdır.
Kopmada uzama:
- Test parçaları haddeleme yönüne paralel olarak alınırsa:
Kalınlık ≥ 3 mm : A ≥ % 22
Kalınlık < 3 mm : A 80mm ≥ %17
- Test parçaları haddeleme yönüne dik yönde alınırsa :
Kalınlık ≥ 3 mm : A ≥ % 20
Kalınlık < 3 mm : A80mm ≥ % 15 olmalıdır.
Asgari çalışma sıcaklığında, üç adet boylamasına test parçasının ortalama kırılma enerjisi KCV 35 J / cm² ’den az
olmamalıdır. Bu üç değerden en fazla birisi, en az 25 J /cm² olmak üzere, 35 J /cm² ’den az olabilir.
Asgari çalışma sıcaklığı – 10°C’nin altında olan ve et kalınlığı 5mm’den fazla olan kapların üretiminde kullanılan
çeliklerde bu özellik kontrol edilmelidir.
1.1.2. Alüminyum kaplar;
Alaşımsız alüminyumdaki alüminyum miktarı en az % 99,5 olmalı ve Madde 1.2.’de belirtilen alaşımlar azami çalışma
sıcaklığında, iç kristal korozyonuna yeterli direnci göstermelidir.
Ayrıca bu malzemeler aşağıda belirtilen özelliklere uygun olmalıdır:
a) Tavlanmış halde temin edilmeli,
b) Her mamul aşağıda belirtilen mekanik özelliklere sahip olmalıdır:
- Azami çekme mukavemeti R m,max 350 N/mm²’den daha fazla olmamalıdır.
- Kopmada uzama,
- Test parçaları haddeleme yönüne paralel olarak alınırsa A ≥ %16,
- Test parçaları haddeleme yönüne dikey olarak alınırsa A ≥ %14, olmalıdır.
1.2. Kaynak malzemesi
Kap üzerindeki kaynakları yapmak için veya kabın üretimi için kullanılan kaynak dolgu
malzemeleri kaynağı yapılacak olan malzemeye uygun ve uyumlu olmalıdır.
1.3. Kabın direncine yönelik katkı sağlayan donanımlar
Bu donanımlar (cıvatalar, somunlar vb) basınca maruz kalan parçaların üretiminde kullanılanlara uyumlu ve Madde 1.1.’de
belirtilen malzemeden veya diğer çelik türlerinden, uygun alüminyum alaşımından yapılmalıdır.
Alüminyum alaşımı asgari çalışma sıcaklığında, uygun kopma uzamasına ve tokluğa sahip olmalıdır.
1.4 . Basınca maruz kalmayan parçalar
Kaynaklı kapların basınca maruz kalmayan bütün parçaları, kaynaklandıkları bileşenlerin
gereklerine uygun malzemeden imal edilmiş olmalıdır.
2. KABIN TASARIMI
İmalatçı kabı tasarımlarken, kabın hangi amaç için kullanılacağını ve aşağıdaki hususları belirlemelidir.
- Asgari çalışma sıcaklığını T min,
- Azami çalışma sıcaklığını T max,
- Azami çalışma basıncını PS.
Ancak, –10 °C’den düşük bir asgari çalışma sıcaklığı belirlendiği takdirde , malzeme –10° °C de istenen özellikleri
sağlamalıdır.
İmalatçı, aşağıdaki hükümleri de dikkate almalıdır :
- Kabın iç kısmının muayenesi mümkün olmalıdır,
- Kabın boşaltılması mümkün olmalıdır,
- Kabın mekanik özellikleri, kullanım amacı doğrultusunda, kullanıldığı süre boyunca muhafaza edilmelidir,
- Kaplar, belirtilen kullanım amacına uygun olarak, korozyona karşı yeterince korunmalıdır, Öngörülen kullanım
şartlarında: 107
- Kaplar, kullanım emniyetini muhtemel olarak bozabilecek gerilmelere maruz bırakılmamalıdır.
- İç basınç, azami çalışma basıncı PS’yi sürekli olarak geçmemelidir. Ancak, çalışma basıncı çok kısa sürelerle % 10
oranında aşılabilir.
Dairesel ve boylamasına dikişler, tam nüfuz sağlayan kaynaklar veya buna eşdeğer etki gösterebilen kaynaklar kullanılarak
yapılmalıdır. Yarım küre şeklinde olanlar haricinde, dışbükey uçlar silindirik bir kenara sahip olmalıdır.
2.1. Et kalınlığı :
PS ile V’nin çarpımının sonucu 3000 bar × litre’den fazla olmadığı taktirde, imalatçı kabın et kalınlığını tespit etmek için
Madde 2.1.1.’de ve Madde 2.1.2.’de belirtilen yöntemlerden birini seçmelidir. PS ile V’nin çarpımının sonucu 3000 bar ×
litre’den fazla veya azami çalışma sıcaklığı 100 ° C’yi geçerse, et kalınlığı Madde 2.1.1.’de belirtilen yönteme göre tayin
edilmelidir.
Bununla birlikte, silindirik bölümün ve uçların gerçek et kalınlığı, çelik kaplarda 2 mm’den, alüminyum veya alaşımlı
alüminyum kaplarda, 3 mm’den az olmamalıdır.
2.1.1. Hesaplama yöntemi :
Basınca maruz kalan parçaların asgari et kalınlığı, gerilme şiddeti ve aşağıdaki hükümler dikkate alınarak hesaplanmalıdır:
- Dikkate alınacak hesaplama basıncı, seçilen azami çalışma basıncından az olmamalıdır.
- Müsaade edilen genel membran gerilmesi 0,6 Ret veya 0,3 Rm değerlerinden daha düşük olanını geçmemelidir. İmalatçı,
müsaade edilebilir gerilmeyi tayin edebilmek için malzeme imalatçısı tarafından garanti edilen Ret ve Rm minimum
değerlerini kullanmalıdır.
Bununla birlikte, kabın silindirik kısmında, otomatik olmayan bir kaynak işlemi kullanılarak yapılmış bir veya daha fazla
boylamasına kaynak mevcut olduğunda, yukarıda belirtildiği şekilde hesaplanan kalınlık 1,15 katsayısı ile çarpılmalıdır.
2.1.2. Deney metodu :
Et kalınlığı, kapların ortam sıcaklığında , azamî çalışma basıncının en az beş katı basınca dayanabilecek şekilde, kalıcı
çevresel deformasyon faktörü % 1’den daha fazla olmamak üzere, dayanabileceği öngörülerek tayin edilmelidir.
3. İMALAT İŞLEMLERİ
3.1. Detay parçaların hazırlanması :
Parçaların hazırlanması (örneğin, şekillendirme ve pahlama) muhtemel olarak kapların emniyetine zarar verecek şekilde
yüzey bozulmalarına ya da çatlaklara veya mekanik özelliklerde değişmelere neden olmamalıdır.
3.2. Basınca maruz parçalar üzerindeki kaynaklar :
Basınca maruz parçalar üzerindeki kaynak yerleri ve bitişik bölgelerin özellikleri, kaynak edilen malzemenin
gereksinimlerine benzer olmalı ve kapların emniyetine zarar verecek herhangi bir yüzeysel veya iç bozulma olmamalıdır.
Kaynaklar, onaylı kaynak işlemlerine uygun olarak, gerekli yeterlilik düzeyinde olan kalifiye kaynakçılar veya operatörler
tarafından yapılmalıdır. Bu tür onay ve kalite testleri onaylanmış kuruluşlar tarafından yapılmalıdır.
İmalatçı, aynı zamanda, üretim esnasında, uygun yöntemleri kullanarak gerekli testleri yapmak suretiyle, kaynak kalitesinin
uygunluğunu garanti etmelidir. Bu testler bir raporla belirtilmelidir.
4. KAPLARIN KULLANIMA SUNULMASI
Kaplarda, imalatçı tarafından (EK–II)’nin 2 nci maddesinde belirtildiği şekilde hazırlanan talimatlar bulunmalıdır.
b) Açıklamalar : Kap veya tanıtım plakası, asgari aşağıdaki bilgileri taşımak zorundadır.
- Azami çalışma basıncı bar cinsinden PS,
- Azami çalışma sıcaklığı °C cinsinden T max ,
- Asgari çalışma sıcaklığı °C cinsinden T min,
- Kabın kapasitesi litre cinsinden V,
- İmalatçının ismi ya da markası,
- Kabın tipi ve serisi veya partinin numarası
- CE uygunluk işaretinin vurulduğu yılın son iki rakamı
Veri plakası kullanıldığı takdirde, bu plaka tekrar kullanılmayacak şekilde tasarımlanmalı ve bilgilerin yazılabilmesini
sağlayacak yeterli boşluk bulunmalıdır .
2. TALİMATLAR :
Talimatlarda aşağıda belirtilen bilgiler yer almalıdır :
- Kabın seri numarası hariç yukarda Madde 1’de belirtilen hususlar,
- Kabın öngörülen kullanım amacı,
- Kabın emniyeti için bakım ve montaj şartları.
Bu bilgiler, Türkçe olarak veya kabın gönderileceği ülkenin dilinde yazılmalıdır.
3. TASARIM VE ÜRETİM PROGRAMI : 108
Tasarım ve üretim programları 6 ncı maddede belirtilen temel gereklerin veya 8 inci maddede belirtilen standartların
karşılanması için kullanılan tekniklerin ve çalışmaların tanıtımını ve özellikle aşağıda belirtilenleri içermelidir.
a) Kap tipinin ayrıntılı teknik resmi,
b) Talimatları,
c) Aşağıda belirtilenleri açıklayan belge;
- Seçilen malzemeler,
- Seçilen kaynak işlemleri,
- Seçilen kontroller,
- Kabın tasarımı ile ilgili diğer ayrıntılar
Bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesi ile 17 inci maddesinde belirtilen işlemler kullanıldığında, bu programda aşağıda
belirtilenler de bulunmalıdır:
a) Kaynak işlemlerinin ve kaynakçıların veya operatörlerin uygun vasıflara haiz olduğunu gösteren sertifikalar,
b) Basınçlı kapların mukavemetine katkıda bulunan parçaların ve donanımın imalinde kullanılan malzemelerin muayene
etiketi,
c) Yapılan muayene ve testlerle ilgili rapor ya da önerilen kontroller hakkında açıklama.
KOMPRESÖRLER
Kompresörlerde: imalatçı firmanın adı, yapıldığı yıl, en yüksek çalışma basıncı, gazın cinsi ve miktarı olmalı
Kompresörlerde bulunması gereken cihazlar;
Manometre
Su tahliye sistemi
Uzaktan durdurma sistemi
1) A sınıfı yangınlar: Odun, kömür, kâğıt, ot, doküman ve plastik gibi yanıcı katı maddeler yangınını,
2) B sınıfı yangınlar: Benzin, benzol, makine yağları, laklar, yağlı boyalar, katran ve asfa lt gibi yanıcı sıvı maddeler
yangınını,
3) C sınıfı yangınlar: Metan, propan, bütan, LPG, asetilen, havagazı ve hidrojen gibi yanıcı gaz maddeler yangınını,
4) D sınıfı yangınlar: Lityum, sodyum, potasyum, alüminyum ve magnezyum gibi yanabilen hafif ve aktif metaller ile
radyoaktif maddeler gibi metaller yangınını,
Yangın yükü: Bir yapı bölümünün içinde bulunan yanıcı maddelerin kütleleri ile alt ısıl değerleri çarpımları toplamının,
110
plandaki toplam alana bölünmesi ile elde edilen ve MJ/m2 olarak ifade edilen büyüklüğü,
(2) Binaların yangın algılama ve söndürme projeleri, tesisat projelerinden ayrı olarak hazırlanır. Bir kat alanı 2000 m2’den
fazla olan katların tahliye projeleri, mimarî projelerden ayrı olarak hazırlanır. Tahliye projeleri diğer yapılarda mimarî
projelerde gösterilir. Projeler; ruhsat vermeye yetkili merciler tarafından onaylanarak uygulanır. Yorumlanması gereken,
açıklık gerektiren veya belirsiz olan konularda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının görüşü alındıktan sonra işlem ve uygulama
yapılır.
MADDE 7- (1) Herhangi bir yerde kontrol dışı ateş yandığının veya duman çıktığının görülmesi hâlinde, itfaiyeye haber
verilir.
(2) Kamuya açık telefon ve ücretli telefon kabinlerinin içine, karayolları ve otobanların şehir dışındaki uygun yerlerine,
kamu binalarının, sitelerin ve diğer kurum ve kuruluşlara ait binaların güvenlik ve kontrol sistemlerinin bulunduğu yerlere,
kırmızı zemin üzerine fosforlu sarı veya beyaz renkte itfaiyenin güncel telefon numarasının yazılması mecburidir. (1)
(3) Yangına müdahaleyi kolaylaştırmak bakımından, itfaiye araçlarının yapıya kolayca yanaşmasını sağlamak üzere,
yapıların ana girişine ve civarına park yasağı konulması ve bu hususun trafik levha ve işaretleri ile gösterilmesi şarttır.
(4) Toplam kapalı kullanım alanı 10000 m2’den büyük imalathane, atölye, depo, otel, motel, sağlık, toplanma ve eğitim
binalarında, binaya ait yangın tahliye projeleri, bina girişinde ve yangın sırasında itfaiyenin kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde
bulundurulur. Bu projelerde; binanın kaçış yolları, yangın merdivenleri, varsa itfaiye asansörleri, yangın dolapları, itfaiye su
verme ağızları, yangın pompaları ile jeneratörün yeri işaretlenir.
Kullanım sınıfları
MADDE 15- (1) Toplanma amaçlı binalar; tören, ibadet, eğlence, yeme, içme, ulaşım ve araç bekleme gibi sebeplerle, 50
veya daha fazla kişinin bir araya gelebildiği bütün binaları veya bunların bu amaçla kullanılan bölümlerini ifade eder.
Toplanma amaçlı binalar şunlardır:
a) Yeme ve içme tesisleri: Beslenme ile ilgili hizmetlerin sunulduğu açık ve kapalı yerleri kapsar. Kahvehaneler, çay
bahçeleri, pastaneler, lokantalar, lokaller, fırınlar, kafeterya ve benzeri yerler bu sınıfa girer.
b) Eğlence yerleri: Eğlence hizmeti veren açık ve kapalı yerleri kapsar. Sinemalar, tiyatrolar, pavyonlar, gazinolar,
tavernalar, barlar, kokteyl salonları, gece kulüpleri, diskotekler, düğün ve nikâh salonları ve benzeri yerler bu sınıfa girer.
c) Müzeler ve sergi yerleri: Sanat ve bilim eserlerinin muhafaza ve teşhir edildiği yerleri kapsar. Müzeler, sergi yerleri,
müzayede yerleri, fuarlar ve benzeri yerler bu sınıfa girer.
ç) İbadethaneler: İbadet yapılan alanları ve benzeri yerleri kapsar. Camiler, kiliseler, sinagogl ar ile benzeri ibadet yerleri bu
sınıfa girer.
d) Spor alanları: Spor yapılan alanları ve benzeri yerleri kapsar. Açık ve kapalı spor alanları ve salonları ile benzeri yerler
bu sınıfa girer.
e) Terminal ve garlar: Kara ve demiryolu araçlarının yolcu ve yüklerini indirip bindirdikleri yerlerdir.
f) Hava alanları: Üzerindeki her türlü bina, tesis ve donanımlar dâhil olmak üzere, kısmen veya tamamen uçakların iniş,
kalkış ve yer hareketlerini yaparken kullanabilmeleri için yapılmış alanlardır.
g) Limanlar: Gemilerin barındıkları, yük alıp boşalttıkları ve yolcu indirip bindirdikleri yerlerdir.
Depolama amaçlı tesisler
MADDE 16- (1) Depolama amaçlı tesisler; her türlü mal, eşya, ürün, araç veya hayvanın depolanması veya muhafazası için
111
kullanılan bina ve yapıları ifade eder. Depolama amaçlı tesisler şunlardır:
a) Depolar: Çeşitli mal, malzeme ve maddelerin gerektiğinde kullanılmak üzere muhafaza edildiği yerlerdir. Silolar, tank
çiftlikleri, basımevi depoları, antrepolar, ahırlar, ambarlar, eşya emanet ve muhafaza yerleri, arşivler ve benzeri yerl er bu
sınıfa girer.
b) Otoparklar: Motorlu ulaşım ve taşıma araçlarının bekletildiği ve muhafaza edildiği yerlerdir. Kapalı ve açık otoparklar,
bina otoparkları, oto galerileri, kapalı taksi durakları ve benzeri yerler bu sınıfa girer.
(2) Bir binanın içerisinde bulunan 50 m2’den küçük depolama amaçlı bölümler esas binanın bir parçası olarak kabul edilir.
MADDE 19- (1) Bina veya bir bölümünün tehlike sınıfı, binanın özelliklerine ve binada yürütülen işlemin ve faaliyetlerin
niteliğine bağlı olarak belirlenir. Bir binanın çeşitli bölümlerinde değişik tehlike sınıflarına sahip malzemeler bulunuyor ise,
su ve pompa kapasitesi bina en yüksek tehlike sınıflandırmasına göre belirlenir.
(2) Binada veya bir bölümünde söndürme sistemleri ve kompartıman oluşturulurken, tasarım sırasında aşağıdaki tehlike
sınıflandırması dikkate alınır:
a) Düşük tehlikeli yerler: Düşük yangın yüküne ve yanabilirliğe sahip malzemelerin bulunduğu, en az 30 dakika yangına
dayanıklı ve tek bir kompartıman alanı 126 m2’den büyük olmayan yerlerdir.
b) Orta tehlikeli yerler: Orta derecede yangın yüküne ve yanabilirliğe sahip yanıcı malzemelerin bulunduğu yerlerdir.
c) Yüksek tehlikeli yerler: Yüksek yangın yüküne ve yanabilirliğe sahip ve yangının çabucak yayılarak büyümesine sebep
olacak malzemelerin bulunduğu yerlerdir.
Binanın inşası
MADDE 21- (1) İmar planları yapılırken; konut, ticaret, sanayi ve organize sanayi gibi fonksiyon bölgeleri arasında,
yangın havuzları ve su ikmal noktalarının yapımına imkân verecek şekilde yeşil kuşaklar ayrılması mecburidir.
(2) İmar planlarının tasarımında donatı alanları ile yerleşim fonksiyonları belirlenirken, bina sınıflandırmalarındaki yangın
tedbirleri esas alınır.
(3) Yeni planlanan alanlarda bitişik nizamda teşekkül edecek imar adalarının uzunluğu 75 m’den fazla olamaz. Uzunluğu
75 m’den fazla olan bitişik nizam yapı adalarında, yangına karşı güvenliğe ve erişim kontrolüne ilişkin düzenlemeler yapılır
ve alınması gereken tedbirler plan müellifi tarafından plan notunda belirtilir.
(4) Plan yapımı ve revizyonlarında, planlama alanı ve nüfus dikkate alınarak, 0.05 m²/kişi üzerinden itfaiye yerleri ayrılır.
Binaya ulaşım yolları
MADDE 22- (1) İtfaiye araçlarının şehrin her binasına ulaşabilmesi için, ulaşım yollarının tamamında itfaiye
araçlarının engellenmeden geçmesine yetecek genişlikte yolun trafiğe açık olmasına özen gösterilir.
(2) İtfaiye araçlarının yaklaşabildiği son noktadan binanın dış cephesindeki herhangi bir noktasına olan yatay uzaklık en
çok 45 m olabilir.
(3) İç ulaşım yolları, herhangi bir binaya ana yoldan erişimi sağlayan yollardır. İç ulaşım yollarında olağan genişlik en az 4
m ve çıkmaz sokak bulunması hâlinde en az 8 m olur. Dönemeçte iç yarıçap en az 11 m, dış yarıçap en az 15 m, eğim en çok
% 6 ve düşey kurp en az R=100 m yarıçaplı olur. Serbest yükseklik, en az 4 m ve taşıma yükü 10 tonluk arka dingil yükü
düşünülerek en az 15 ton alınır.
İç ulaşım yolundan binaya erişim için gerekli açılı mesafe, o bölgeye hizmet verecek itfaiyede bulunan araçların erişim
imkânlarından daha uzak ise, itfaiye aracının binaya yanaşmasına engel olabilecek çevre veya bahçe duvarları, itfaiye aracı
tarafından kolaylıkla yıkılabilecek şekilde zayıf olarak yapılır. Bu şekilde zayıf olarak yapılan duvar bölümü, en az 8 m
uzunluğunda olur; kolayca görünebilecek şekilde kırmızı çapraz işaret konularak gösterilir ve önüne araç park edilemez
(2) Çevreye yangın yayma tehlikesi olmayan ve yangın sırasında içindeki yanıcı maddeler çelik elemanlarında 540 0C
üzerinde bir sıcaklık artışına sebep olmayacak bütün çelik yapılar, yangına karşı dayanıklı kabul edilir . Alanı 5000 m2’den
az olan tek katlı yapılar hariç olmak üzere, diğer çelik yapılarda, çeliğin sıcaktan uygun şekilde yalıtılması gerekir. Yalıtım,
yangına dayanıklı püskürtme sıva ile sıvama, yangına dayanıklı boya ile boyama, yangına dayanıklı malzemeler ile çevreyi
sarma, kutuya alma ve kütlesel yalıtım şeklinde yapılabilir.
(3) Betonarme ve ön gerilmeli betondan mamul taşıyıcı sistem elemanlarında ilgili yönetmelik ve standartlara uyulur. Çok 112
katlı ve özellikle yatay yangın bölmeli binalarda, sistem bir bütün olarak incelenir, eleman genleşmelerinin kısıtlandığı
durumlarda doğan ek zorlamalar gözönünde tutulur. Betonarme veya betonarme-çelik kompozit elemanların Ek-3/B’ye göre
120 dakika yangına karşı dayanıklı olabilmesi için, en dıştaki çelik profil veya donatının dış yüzü ile en dış beton lifi
arasında kalan mesafe olan net beton ölçüsünün, kolonlarda en az 35 mm, kirişlerde 25 mm ve döşemelerde ise en az 20
mm olması gerekir. Yangına karşı dayanımı 120 dakikadan daha az olan betondan mamul taşıyıcı sistem elemanlarında TS
500 standardına uyulur.
(4) Ahşap elemanların yangın mukavemet hesapları yanma hızına dayandırılır. Yanma hızı 0.6 ilâ 0.8 mm/dak kabul edilip;
ahşap elemanın bu şekilde azalan en kesitiyle ve güvenlik katsayısı 1.00'e eşit alınarak, üzerine gelen gerçek yükü
taşıyabildiği süre yangın mukavemet süresi kabul edilir. En az 19 cm kalınlığında kagir taşıyıcı duvar, kemer, tonoz ve
kubbeler, diğer yönetmelik ve standartlara uygun inşa edilmiş olmaları kaydıyla, 4 saatten kısa süreli yangınlar için ayrı bi r
kontrolü gerektirmez.
Yangın kompartımanları
MADDE 24- (1) Yangın kompartıman duvar ve döşemelerinin yangına en az direnç sürelerine Ek-3/B’de yer verilmiştir.
(2) İki veya daha çok bina tarafından ortak kullanılan duvarlar, kazan dairesi, otopark, ana elektrik dağıtım odaları, yapı
içindeki trafo merkezleri, orta gerilim merkezleri, jeneratör grubu odaları ve benzeri yangın tehlikesi olan kapalı alanların
duvarları ve döşemeleri kompartıman duvarı özelliğinde olur.
(3) İki veya daha çok binaya ait müşterek duvarlar yangına dayanıklı duvar olarak inşa edilir. İkiz evleri birbirinden ayıran
her duvar yangın duvarı olarak inşa edilir ve evler ayrı binalar olarak değerlendirilir.
(4) (Değişik: 16/3/2015-2015/7401 K.) Bina yüksekliği 21.50 m’den fazla olan konut harici binalarda ve bina yüksekliği
30.50 m’den fazla olan konut binalarında belirtilen yüksekliklerden daha yukarıda olan katlarında en çok üç kat bir yangın
kompartımanı olarak düzenlenir.
Yangın duvarları
MADDE 25- (1) Bitişik nizam yapıları birbirinden ayıran yangın duvarları, yangına en az 90 dakika dayanıklı olarak
projelendirilir. Yangın duvarlarının cephe ve çatılarda göstermeleri gereken özellikler ilgili maddelerde belirtilmiştir.
(2) Yangın duvarlarında delik ve boşluk bulunamaz. Duvarlarda kapı ve sabit ışık penceresi gibi boşluklardan kaçınmak
mümkün değil ise, bunların en az yangın duvarının direncinin yarı süresi kadar yangına karşı dayanıklı olması gerekir.
Kapıların kendiliğinden kapanması ve duman sızdırmaz özellikte olması mecburidir. Bu tür yarı mukavemetli boşlukların
çevresi her türlü yanıcı maddeden arındırılır. Su, elektrik, ısıtma, havalandırma tesisatının ve benzeri tesisatın yangın
duvarından geçmesi hâlinde, tesisat çevresi, açıklık kalmayacak şekilde en az yangın duvarı yangın dayanım süresi kadar,
yangın ve duman geçişine karşı yalıtılır.
(3) Yüksek binalarda, çöp, haberleşme, evrak ve teknik donanım gibi, düşey tesisat şaft ve baca duvarlarının
yangına en az 120 dakika ve kapaklarının en az 90 dakika dayanıklı ve duman sızdırmaz olması gerekir.
Kaçış Yolları
MADDE 31- (1) Kaçış yolları, bir yapının herhangi bir noktasından yer seviyesindeki caddeye kadar olan devamlı ve
engellenmemiş yolun tamamıdır. Kaçış yolları kapsamına;
a) Oda ve diğer bağımsız mekânlardan çıkışlar,
b) Her kattaki koridor ve benzeri geçitler,
c) Kat çıkışları,
ç) Zemin kata ulaşan merdivenler,
d) Zemin katta merdiven ağızlarından aynı katta yapı son çıkışına götüren yollar,
e) Son çıkış, dâhildir.
Asansörler kaçış yolu olarak kabul edilmez
(2) Kaçış yollarının belirlenmesinde yapının kullanım sınıfı, kullanıcı yükü, kat alanı, çıkışa kadar alınacak yol ve çıkışların
kapasitesi esas alınır. Her katta, o katın kullanıcı yüküne ve en uzun kaçış uzaklığına göre çıkış imkânları sağla nır.
(3) Kaçış merdivenleri bodrum katlar dahil bütün katlara hizmet verebilir.
(4) Değişik bölümleri veya katları, değişik tipte kullanımlar için tasarlanan veya içinde aynı zamanda değişik amaçlı
kullanımların sürdürüldüğü yapılarda, yapı bütününe veya kat bütününe ilişkin gerekler, en sıkı kaçış gerekleri olan
kullanım tipi esas alınarak tespit edilir veya her bir yapı bölümüne ilişkin gerekler ayrı ayrı belirlenir.
(5) Tuvaletler, soyunma odaları, depolar ve personel kantinleri gibi mekânlar, holler ve koridorlar gibi diğer mekânlara
hizmet veren ancak diğer mekânlar ile aynı katta olduğu hâlde aynı zamanda kullanılmayan mekânların döşeme alanları, yer
aldıkları katın kullanıcı yükü hesaplanmalarında dikkate alınmayabilir.
(6) Bir katı geçmeyen açık merdivenler ile bir kat inilerek veya çıkılarak bina dışına tahliyesi olan kata ulaşılan yürüyen
merdivenler ve rampalar, bina dışına ulaşım noktasına veya korunmuş kaçış noktasına olan uzaklıklar, tek yönde ve iki
yönde korunmuş kaçış yollarına olan uzaklıklar ve Ek-5/B’de belirtilen uzaklıklara uygun olmak şartıyla, kaçış yolu olarak
kabul edilir. Ancak kullanıcı sayısı 50 kişiyi geçen katlarda kaçış yollarının kapasite ve sayı bakımından en az yarısının
113
korunmuş olması gerekir.
Çıkış kapasitesi ve kaçış uzaklığı
MADDE 32- (1) Kullanıcı yükü katsayısı olarak, gerekli kaçış ve panik hesaplarında kullanılmak üzere Ek-5/A’da belirtilen
değerler esas alınır.
(2) Çıkış genişliği için, çıkış kapıları, kaçış merdivenleri, koridorlar ve diğer kaçış yollarının kapasiteleri 50 cm’lik genişlik
birim alınarak hesaplanır. Birim genişlikten geçen kişi sayısı bina kullanım sınıflarına göre Ek-5/B’de gösterilmiştir.
(3) Kaçış uzaklığı, kullanım sınıfına göre Ek-5/B’de belirtilen değerlerden daha büyük olamaz.
(4) Kullanılan bir mekân içindeki en uzak noktadan en yakın çıkışa olan uzaklık, Ek-5/B’de belirlenen sınırları aşamaz.
(5) Odalara, koridorlara ve benzeri alt bölümlere ayrılmış büyük alanlı bir katta, direkt (kuş uçuşu) kaçış uzaklığı Ek -
5/B’de izin verilen en çok kaçış uzaklığının 2/3’ünü aşmıyor ise kabul edilir.
(6) Kaçış uzaklığı ölçülecek en uzak nokta mekân içinde mekânı çevreleyen duvarlardan 40 cm önde alınır. (7)Yangına en
az 60 dakika dayanıklı ve duman geçişi önlenmiş yatay tahliye alanı sağlanan hastane gibi yerlerde
kaçış uzaklığı, yatay tahliye alanına götüren koridorun çıkış kapısına kadar olan ölçüdür. Her yatay tahliye alanından en az
bir korunumlu kaçış yoluna ulaşılması gerekir.
(8) Zemin kattaki dükkân ve benzeri yerlerde kişi sayısı 50’nin altında ve kaçış uzaklığı en uzak noktadan dış or tama
açılan kapıya olan uzaklık 25 m’den az ise, bina dışına tek çıkış yeterli kabul edilir.
Kaçış yolu sayısı ve genişliği
MADDE 33- (1) Toplam çıkış genişliği, 32 nci maddeye göre hesaplanan bir kattaki kullanım alanlarındaki toplam
kullanıcı sayısının birim genişlikten geçen kişi sayısına bölümü ile elde edilen değerin 0.5 m ile çarpılması ile bulunan
değerden az olamaz. Toplam kullanıcı sayısı 50 ila 500 kişi arasında ise kattaki bir kaçış yolunun genişliği 100 cm’den, 501
ila 2000 kişi arasında ise kattaki bir kaçış yolunun genişliği 150 cm’den, 2001 ve daha fazla ise kattaki bir kaçış yolunun
genişliği 200 cm’den az olmayacak şekilde çıkış sayısı bulunur. Kaçış yolu, bu özelliği dışında, yapının mekânlarına hizmet
veren koridor ve hol olarak kullanılıyor ise 110 cm’den az genişlikte olamaz. Hiçbir çıkış veya kaçış merdiveni veyahut
diğer kaçış yolları, hesaplanan bu değerlerden ve 80 cm’den daha dar genişlikte olamaz.
(2) Yüksek binalarda kaçış yollarının ve merdivenlerin genişliği 120 cm’den az olamaz.
(3) Genişliği 200 cm’yi aşan merdivenler, korkuluklar ile 100 cm’den az olmayan ve 160 cm’den fazla olmayan parçalara
ayrılır. Kaçış yolu koridoru yüksekliği 210 cm’den az olamaz.
(4) İki çıkış gereken mekânlarda, her bir çıkışın toplam kullanıcı yükünün en az yarısını karşılayacak genişlikte olması
gerekir.
(5) Genişlikler, temiz genişlik olarak ölçülür. Kaçış merdivenlerinde ve çıkış kapısında temiz genişlik aşağıda belirtilen
şekilde ölçülür:
a) Kaçış merdivenlerinde temiz genişlik hesaplanırken, küpeştenin yaptığı çıkıntının 80 mm’si temiz genişliğe dâhil edilir.
b) Çıkış kapısında; tek kanatlı kapıda temiz genişlik, kapı kasası veya lamba çıkıntısı ile 90 derece açılmış kanat
yüzeyi arasındaki ölçüdür. Tek kanatlı bir çıkış kapısının temiz genişliği 80 cm’den az ve 120 cm’den çok olamaz. İki
kanatlı kapıda temiz genişlik, her iki kanat 90 derece açık durumdayken kanat yüzeyleri arasındaki ölçüdür.
(6) Bütün çıkışların ve erişim yollarının aşağıda belirtilen şartlara uygun olması gerekir:
a) Çıkışların ve erişim yollarının açıkça görülebilir olması veya konumlarının simgeler ile vurgulanması ve her an
kullanılabilmesi için engellerden arındırılmış hâlde bulundurulması gerekir.
b) Bir yapıda veya katlarında bulunan her kullanıcı için, diğer kullanıcıların kullanımında olan odalardan veya mekânlardan
geçmek zorunda kalınmaksızın, bir çıkışa veya çıkışlara doğrudan erişim sağlanması gerekir.
MADDE 34- (1) Yangın güvenlik holleri; kaçış merdivenlerine dumanın geçişinin engellenmesi, söndürme ve kurtarma
elemanlarınca kullanılması ve gerektiğinde engellilerin ve yaralıların bekletilmesi için yapılır. Hollerin, kullanıcıların kaçış
yolu içindeki hareketini engellemeyecek şekilde tasarlanması şarttır.
(2) Yangın güvenlik hollerinin duvar, tavan ve tabanında hiçbir yanıcı malzeme kullanılamaz ve bu hollerin, yangına en az
120 dakika dayanıklı duvar ve en az 90 dakika dayanıklı duman sızdırmaz kapı ile diğer bölümlerden ayrılması gerekir.
(3) Yangın güvenlik hollerinin taban alanı, 3 m²’den az, 6 m2’den fazla ve kaçış yönündeki boyutu ise 1.8 m’den az
olamaz.
(4) Acil durum asansörü önünde yapılacak yangın güvenlik holü alanı, 6 m2’den az, 10 m2’den çok ve herhangi bir
boyutu 2 m’den daha az olamaz.
(5) Döşemeye, asansör holünde çıkış kapısına doğru 1/200’ü aşmayacak bir eğim verilir.
(6) belirtilmedikçe kaçış merdivenlerine, bir yangın güvenlik holünden veya kullanım alanlarından bir kapı ile ayrılan hol,
koridor veya lobiden geçilerek ulaşılır.
MADDE 36- (1) Korunumlu iç kaçış koridorları ve geçitler için aşağıda belirtilen şartlar aranır:
a) Bir binada veya bina katında, kaçış yolu olarak hizmet veren korunumlu koridorların veya korunumlu hollerin yangına 114
dayanım sürelerinin Ek-3/B ve Ek-3/C’de belirtilen sürelere uygun olması mecburidir.
b) İç kaçış koridorlarının ve geçitlerin aşağıda belirtilen özelliklerde olması gerekir.
1) Bir iç kaçış koridoruna veya geçidine açılan çıkış kapılarının, kaçış merdivenlerine açılan çıkış kapılarına eşdeğer
düzeyde yangına karşı dayanıklı olması ve otomatik olarak kendiliğinden kapatan düzenekler ile donatılması mecburidir.
2) İç kaçış koridorunun en az genişliği ve kapasitesi, 33 üncü maddeye göre belirlenen değerlere uygun olmak zorundadır.
3) Kaçış koridoru boyunca döşemede yapılacak dört basamaktan az kot farkları, en çok % 10 eğimli rampalarla bağlanır.
Bu rampaların zemininin kaymayı önleyen malzeme ile kaplanması şarttır.
Dış kaçış geçitleri
MADDE 37- (1) Kaçış yolu olarak, bir iç koridor yerine dış geçit kullanılabilir. Ancak, dış geçide bitişik yapı dış duvarında
düzenlenecek duvar boşluklarına konulacak menfezlerin yanmaz nitelikte olması, boşluğun parapet üst kotu ile döşeme
bitmiş kotu arasında 1.8 m veya daha fazla yükseklikte kalması ve bu tür havalandırma boşluklarının bir kaçış merdivenine
ait herhangi bir duvar boşluğuna 3.0 m’den daha yakın olmaması şarttır.
(2) Bir dış geçide açılan çıkış kapısının, yangına karşı 30 dakika dayanıklı olması ve kendiliğinden kapatan düzenekler ile
donatılması gerekir.
Acil çıkış zorunluluğu
MADDE 39- (1) Bütün yapılarda, aksi belirtilmedikçe, en az 2 çıkış tesis edilmesi ve çıkışların korunmuş olması
gerekir.
(2) Çıkış sayısı, 33 üncü madde esas alınarak belirlenecek sayıdan az olamaz.
Aksi belirtilmedikçe, 25 kişinin aşıldığı yüksek tehlikeli mekânlar ile 50 kişinin aşıldığı her mekânda en az 2 çıkış bulunma
sı şarttır. Kişi sayısı 500 kişiyi geçer ise en az 3 çıkış ve 1000 kişiyi geçer ise en az 4 çıkış bulunmak zorundadır.
(3) Çıkışların birbirinden olabildiğince uzakta olması gerekir. Bölünmemiş tek mekânlarda 2 çıkış gerekiyor ise çıkışlar
arasındaki mesafe yağmurlama sistemi bulunmadığı takdirde diyagonal mesafenin 1/2’sinden ve yağmurlama sistemi
mevcut ise diyagonal mesafenin 1/3’ünden az olamaz.
(4) Çıkış mesafelerinin kapıdan alındığı bina kullanım sınıflarında, bir koridor içindeki 2 kaçış merdiveni arasındaki
mesafe, yağmurlama sistemi olmayan yapılarda koridor uzunluğunun yarısından ve yağmurlama sistemi olan yapılarda ise
koridor uzunluğunun 1/3’ünden az olamaz.
Kaçış merdiveni özellikleri
MADDE 41- (1) Kaçış merdivenlerinin kapasite ve sayı bakımından en az yarısının doğrudan bina dışına açılması
gerekir.
(2) Kaçış merdiveninin, zemin düzeyindeki dışarı çıkışın görülebildiği ve engellenmediği hol, koridor, fuaye, lobi
gibi bir dolaşım alanına inmesi hâlinde, kaçış merdiveninin indiği nokta ile dış açık alan ar asındaki uzaklık, kaçış
merdiveni bir kattan daha fazla kata hizmet veriyor ise 10 m’yi aşamaz. Yağmurlama sistemi olan yapılarda bu uzaklık en
fazla 15 m olabilir. Dışa açık alanın, kaçış merdiveninin indiği noktadan açıkça görülmesi ve güvenlikli bir şekilde
doğrudan erişilebilir olması gerekir. İç kaçış merdivenlerinden boşalan kullanıcı yükünü karşılayacak yeterli genişlikte dışa
açık kapı bulunması şarttır.
Kaçış merdivenlerinde her döşeme düzeyinde 17 basamaktan çok olmayan ve 4 basamaktan az olmayan aralıkla
sahanlıklar düzenlenir. Bina yüksekliği 15.50 m’den veya bir kattaki kullanıcı sayısı 100 kişiden fazla olan binalarda
dengelenmiş kaçış merdivenlerine izin verilmez
(3) Sahanlığın en az genişliği ve uzunluğu, merdivenin genişliğinden az olamaz. Basamakların kaymayı önleyen
malzemeden olması şarttır.
(4) Kaçış merdiveni sahanlığına açılan kapılar hiçbir zaman kaçış yolunun 1/3’ nden fazlasını daraltacak şekilde
konumlandırılamaz.
(5) Merdivenlerde baş kurtarma yüksekliğinin, basamak üzerinden en az 210 cm ve sahanlıklar arası kot farkının en çok
300 cm olması gerekir.
(6) Herhangi bir kaçış merdiveninde basamak yüksekliği 175 mm’den çok ve basamak genişliği 250 mm’den az
olamaz.
(7) Kaçış için kullanılmasına izin verilen merdivenlerde, basamağın kova hattındaki en dar basamak genişliği, konutlarda
100 mm’den ve diğer yapılarda 125 mm' den az olamaz. Her kaçış merdiveninin her iki yanında duvar, korkuluk veya
küpeşte bulunması gerekir.
(8) (Değişik: 10/8/2009-2009/15316 K.) Kaçış merdiveni yuvasına ve yangın güvenlik holüne elektrik ve mekanik tesisat
şaftı kapakları açılamaz, kombi kazanı, iklimlendirme dış ünitesi, sayaç ve benzeri cihaz konulamaz.
Dış kaçış merdivenleri
MADDE 42- (1) Dışarıda yapılan açık kaçış merdiveni, ilgili gereklere uyulması şartıyla iç kaçış merdivenleri yerine
kullanılabilir. Dış kaçış merdiveninin korunumlu yuva içinde bulunması şart değildir.
(2) Açık dış kaçış merdiveninin herhangi bir bölümüne, yanlardan yatay ve alttan düşey uzaklık olarak 3 m içerisinde
115
merdivenin özelliklerinden daha az korunumlu kapı ve pencere gibi duvar boşluğu bulunamaz.
(3) Bina yüksekliği 21.50 m’den fazla olan binalarda, bina dışında açık merdivenlere izin verilmez.
Dairesel merdiven
MADDE 43- (1) Dairesel merdivenler; yanmaz malzemeden yapılmaları ve en az 100 cm genişlikte olmaları hâlinde,
kullanıcı yükü 25 kişiyi aşmayan herhangi bir kattan, ara kattan, veya balkonlardan zorunlu çıkış olarak hizmet verebilir.
Belirtilen şartları sağlamayan dairesel merdivenler, zorunlu çıkış olarak kullanılamaz.
(2) Dairesel merdivenler 9.50 m'den daha yüksek olamaz.
(3) Basamağın kova merkezinden en fazla 50 cm uzaklıktaki basış genişliği 250 mm’den az olamaz.
(4) Basamak yüksekliği 175 mm'den çok olamaz.
(5) Baş kurtarma yüksekliği 2.50 m'den az olamaz.
Kaçış rampaları
MADDE 44- (1) İç ve dış kaçış rampaları, aşağıda belirtilen esaslara uygun olmak şartıyla, kaçış merdivenleri yerine
kullanılabilir:
a) Kaçış rampalarının eğimi % 10'dan daha dik olamaz. Kaçış rampaları düz kollu olur ve doğrultu değişiklikleri sadece
sahanlıklarda yapılır. Ancak, herhangi bir yerindeki eğimi 1/12'den daha fazla olmayan kaçış rampaları kavisli yapılabilir.
b) Bütün kaçış rampalarının başlangıç ve bitiş düzeylerinde ve gerektiğinde ara düzeylerde yatay düzlüklerin, yani
sahanlıkların bulunması gerekir. Kaçış rampalarına giriş ve rampalardan çıkış için kullanılan her kapıda, yatay sahanlıklar
düzenlenir. Sahanlığın en az genişliği ve uzunluğu, rampa genişliğinden az olamaz. Ancak, düz kollu bir rampada sahanlık
uzunluğunun 1 m’den daha büyük olması gerekmez.
c) Kaçış rampalarına, merdivenlere ilişkin gereklere uygun biçimde duvar, korkuluk veya küpeştelerin yapılması
mecburidir.
ç) Bütün kaçış rampalarında kaymayı önleyen yüzey kaplamalarının kullanılması şarttır.
d) Kaçış rampaları, kaçış merdivenlerine ilişkin gereklere uygun şekilde havalandırılır.
e) Kaçış yolu olarak yalnızca tek bir bodrum kata hizmet veren kaçış rampalarının korunumlu yuva içinde bulunması
gerekmez.
(2) Bir kat inilerek veya çıkılarak doğrudan bina dışına ulaşılan ve eğimi % 10’dan fazla olmayan araç rampaları, kaçış
rampası olarak kabul edilir.
Kaçış merdiveni havalandırması
MADDE 45- Bütün korunmuş kaçış merdivenlerinin, doğal yolla veya Altıncı Kısımdaki gereklere uygun olarak mekanik
yolla havalandırılması veya basınçlandırılması gerekir. Kaçış merdiveni ve kullanım alanları, aydınlatma ve havalandırma
amacı ile aynı aydınlığı veya baca boşluğunu paylaşamaz.
Bodrum kat kaçış merdivenleri
MADDE 46- (1) Bir yapının bodrum katına hizmet veren herhangi bir kaçış merdiveninin, kaçış merdivenlerinde uyulması
gereken bütün şartlara uygun olması gerekir.
(1) Normal kat merdiveninin devam ederek bodrum kata hizmet vermesi hâlinde, aşağıda belirtilen esaslara uyulur:
a) Merdiven, bodrum katlar dâhil 4 kattan çok kata hizmet veriyor ise, konutlar için özel durumlar hariç olmak üzere,
bodrum katlarda merdivene giriş için yangın güvenlik holü düzenlenir.
b) Herhangi bir acil durumda üst katları terk eden kullanıcıların bodrum kata inmelerini önlemek için, merdivenin zemin
düzeyindeki sahanlığının bodrum merdiveninden kapı veya benzeri bir fiziki engel ile ayrılması veya görülebilir uygun
yönlendirme yapılması gerekir.
Kaçış yolu kapıları
MADDE 47- (1) Kaçış yolu kapılarının en az temiz genişliği 80 cm’den ve yüksekliği 200 cm’den az olamaz. Kaçış yolu
kapılarında eşik olmaması gerekir. Dönel kapılar ile turnikeler, çıkış kapısı olarak kullanılamaz.
(2) Kaçış yolu kapıları kanatlarının, kullanıcıların hareketini engellememesi gerekir. Kullanıcı yükü 50 kişiyi aşan
mekânlardaki çıkış kapılarının kaçış yönüne doğru açılması şarttır. Kaçış yolu kapılarının el ile açılması ve kilitli
tutulmaması gerekir.
(3) Kaçış merdiveni ve yangın güvenlik holü kapılarının; duman sızdırmaz ve 4 kattan daha az kata hizmet veriyor ise en az
60 dakika, bodrum katlara ve 4 kattan daha fazla kata hizmet veriyor ise en az 90 dakika yangına karşı dayanıklı olması
şarttır. Kapıların, kendiliğinden kapatan düzenekler ile donatılması ve itfaiyecilerin veya görevlilerin gerektiğinde dışarıd
an içeriye girmelerine imkân sağlayacak şekilde olması gerekir.
Kaçış kapısında, tek kanatlı kapıda temiz genişlik, kapı kasası veya lamba çıkıntısı ile 90 derece açılmış kanat yüzeyi
arasındaki ölçüdür. Tek kanatlı bir çıkış kapısının temiz genişliği 80 cm’den az ve 120 cm’den çok olamaz. İki kanatlı
kapıda temiz genişlik, her iki kanat 90 derece açık durumda iken, kanat yüzeyleri arasındaki ölçüdür.
Merdivenden tabii zemin seviyesinde güvenlikli bir alana açılan bütün kaçış yolu kapıları ile bir kattaki kişi 116
sayısının 100’ü geçmesi hâlinde, kaçış merdiveni, kaçış koridoru ve yangın güvenlik holü kapıları, kaçış yönünde kapı kolu
kullanılmadan açılabilecek şekilde düzenlenir.
Kapıların en çok 110 N kuvvetle açılabilecek şekilde tasarlanması gerekir.
Kazan daireleri
MADDE 54- (1) Kazan dairelerinin ilgili Türk Standartlarına uygun olması şarttır.
(2) Kazan dairesi, binanın diğer kısımlarından, yangına en az 120 dakika dayanıklı bölmelerle ayrılmış olarak merkezi bir
yerde ve bütün hâlinde bulunur. Bina dilatasyonu, kazan dairesinden geçemez.
(3) Kazan dairelerinde duman bacalarına ilave olarak temiz ve kirli hava bacaları yaptırılması şarttır.
(4) Kazan dairesi kapısının, kaçış merdivenine veya genel kullanım merdivenlerine doğrudan açılmaması ve mutlaka bir
ortak hol veya koridora açılması gerekir.
(5) Isıl kapasiteleri 50 kW-350 kW arasında olan kazan dairelerinde en az bir kapı, döşeme alanı 100 m2’nin üzerindeki
veya ısıl kapasitesi 350 kW’ın üzerindeki kazan dairelerinde en az 2 çıkış kapısı olur. Çıkış kapılarının olabildi ği kadar
biribirinin ters yönünde yerleştirilmesi, yangına en az 90 dakika dayanıklı, duman sızdırmaz ve kendiliğinden
kapanabilecek özellikte olması gerekir
(6) Kazan dairesi tabanına sıvı yakıt dökülmemesi için gerekli tedbir alınır ve dökülen yakıtın kolayca boşaltılacağı bir
kanal sistemi yapılır.
(7) Sıvı yakıtlı kazan dairesinde en az 0.25 m3 hacminde uygun yerde betondan pis su çukuru yapılır. Zemin suları uygun
noktalardan bodrum süzgeçleri ile toplanarak pis su çukuruna akıtılır ve bu pis su çukuru kanalizasyona bağlanır. Kot düşük
ise, pis su çukuru pompa konularak kanalizasyona bağlanır. Sıvı yakıt akıntıları yakıt ayırıcıdan geçirildikten sonra pis su
çukuruna akıtılır ve kontrollü bir şekilde kazan dairesinden uzaklaştırılır.
(8) Kazan dairesinde en az 1 adet 6 kg’lık çok maksatlı kuru kimyevi tozlu yangın söndürme cihazı ve büyük kazan
dairelerinde en az 1 adet yangın dolabı bulundurulur.
Doğalgaz ve LPG tesisatlı kazan daireleri
MADDE 55- (1) Kazan dairelerinde doğalgaz ve LPG kullanılması hâlinde, bu madde ile Sekizinci Kısmın ilgili hükümleri
uygulanır. Kazan dairesinin doğalgaz ve LPG tesisatı, projesi, malzeme seçimi ve montajı ilgili standartlara ve gaz
kuruluşlarının teknik şartnamelerine uygun olarak yapılır.
(2) Sayaçların kazan dairesi dışına yerleştirilmesi gerekir.
(3) Herhangi bir tehlike anında gazı kesecek olan ana kapama vanası ile elektrik akımını kesecek ana devre kesici ve ana
elektrik panosu, kazan dairesi dışında kolayca ulaşılabilecek bir yere konulur. Gaz ana vanasının yerini gösteren plaka, bina
girişinde kolayca görülebilecek bir yere asılır.
(4) Gaz kullanılan kapalı bölümlerde, gaz kaçağına karşı doğal veya mekanik havalandırma sağlanması gerekir.
(5) Kazan dairesinde doğalgaz veya LPG kullanılması hâlinde, bu gazları algılayacak gaz algılayıcıların kullanılması
şarttır.
(6) Kazan dairesi topraklaması 21/8/2001 tarihli ve 24500 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik Tesislerinde
Topraklamalar Yönetmeliğine uygun şekilde yapılır.
(7) Kullanılan gazın özelliği dikkate alınarak, aydınlatma ve açma-kapama anahtarları ile panolar, kapalı tipte uygun
yerlere tesis edilir.
(8) Kullanılan gazın özelliği dikkate alınarak, tablolar, anahtarlar, prizler, borular gibi bütün elektrik tesisatının ilgili
yönetmeliklere ve Türk Standartlarına uygun olarak tasarlanması ve tesis edilmesi gerekir. Bu tesisat ve sistemlerde
kullanılacak her türlü cihaz ve kabloların ilgili standartlara uygun olması gerekir.
(9) Doğalgaz tesisatlı kazan dairesi tavanının mümkün olduğu kadar düz olması ve gaz sızıntısı hâlinde gazın birikeceği
ceplerin bulunmaması gerekir.
(10) LPG kullanılan kazan daireleri bodrum katta yapılamaz. Bodrumlarda LPG tüpleri bulundurulamaz.
(11) LPG kullanan ısı merkezlerinde, gaz algılayıcının ortamdaki gaz kaçağını algılayıp uyarması ile devreye giren ve
bina girişinde, otomatik emniyet vanası ve ani kapama vanası gibi gaz akışını kesen emniyet vanası bulunması gerekir.
Yetkili bir kurum tarafından verilen kazan dairesi işletmeciliği kursunu bitirdiğine dair sertifikası bulunmayan şahıslar,
kazan dairesini işletmek üzere çalıştırılamaz.
Yakıt depoları
MADDE 56- (1) Yakıt depoları, yangına dayanıklı bölmelerle korunmuş bir hacme yerleştirilir. Yakıt deposu ile kazan
dairesinin yangına 120 dakika dayanıklı bir bölme ile ayrılmış olması gerekir. Depoda yeterli havalandırmanın sağlanması
ve tank kapasitesinin en az üçte birini alacak şekilde havuzlama yapılması şarttır. Yakıt tankları, ilgili Türk Standartlarına
göre hesaplanır ve yerleştirilir. 117
(2) Akaryakıt depoları; merdiven altına, merdiven boşluğuna, mutfağa, banyoya ve yatak odasına konulamaz.
(3) Kalorifer yakıtı olarak kullanılan sıvı yakıtlar; aşağıda belirtilen şekilde ve miktarlarda depolanabilir:
a) 1000 litreye kadar bodrumda ve varil içinde,
b) 3000 litreye kadar bodrumda ve sızıntısız sac kaplarda,
c) 40000 litreye kadar bina içinde bodrum katta, yangına 120 dakika dayanıklı kâgir odada sızıntısız tanklarda veya bina
dışında sızıntısız yeraltı ve yerüstü tanklarında,
d) Stok ihtiyacının 40000 litreden fazla olması hâlinde, yakıt tankları, binadan ayrı, bağımsız, tek katlı bir binaya
yerleştirilmiş ve Sekizinci Kısımda belirtilen emniyet tedbirleri alınmış şekilde.
(4) Akaryakıt depolarının metal bölümleri, ilgili yönetmeliklere göre statik elektriğe karşı topraklanır.
(5) Akaryakıt yakan kat kaloriferinin yakıt depoları daire içinde merdiven boşluklarına ve mutfağa, banyoya ve yatak
odasına konulamaz. Bu depolar, bu Yönetmelikte belirtilen hususlara ve ilgili standartlara uymak kaydıyla, bodrumda en
fazla 2000 litre hacminde yapılabilir. Günlük yakıt deposu ise, en fazla 100 litre olmak üzere, daire içinde kapalı bir
hacimde yapılabilir. Günlük yakıt deposu sadece havalık ile atmosfere açılır, taşma borusu ana yakıt deposuna bağlanır.
(6) Kat kaloriferi tesisatı bulunan veya gazyağı kullanan binalarda, en az 1 adet 6 kg'lık kuru ABC tozlu el yangın söndürme
cihazı bulundurulması şarttır.
Kömürlük; kazan dairesine bitişik, taban kotu el ile veya stoker ile yükleme ve boşaltmaya elverişli olarak tesis edilir.
Kömürün rahat taşınabilmesi ve cürufun kolay atılabilmesi gerekir. Kömürlük alanı 1.5 m kömür yüksekliği esas alınarak
hesaplanır.
Sığınaklar
(1) İlgili mevzuatına uygun olarak 100 m2’den büyük olan sığınaklarda, Altıncı Kısmın İkinci Bölümüne uygun duman
tahliye sistemi kurulması ve Üçüncü Kısmın İkinci Bölümünde belirtilen esaslara uygun ve en az 2 çıkışın sağlanması
mecburidir. Bu Yö netmeliğe göre algılama, uyarı ve söndürme sistemlerinin yapılması mecburi olan binaların
sığınaklarında, belirtilen bu sistemlerin kurulması şarttır.
Otoparklar
MADDE 60- (1) Motorlu ulaşım ve taşıma araçlarının park etmeleri için kullanılan otoparkların açık otopark olarak kabul
edilebilmesi için, dışarıya olan toplam açık alanın, döşeme alanının % 5’inden fazla olması gerekir. Aksi takdirde bu
otoparklar kapalı otopark kabul edilir. Açık otoparklarda, dışarıya olan açıklıklar iki cephede ise bunların karşılıklı iki
cephede bulunması ve her bir açıklığın gerekli toplam açıklık alanının yarısından büyük olması gerekir. Açıklıkların
kuranglez şeklinde bir boşluğa açılması hâlinde, söz konusu boşluğun genişliğinin en az otopark kat yüksekliği kadar
olması ve kurangleze açılan ilâ ve her kat için en az kat yüksekliğinin yarısı kadar artırılması gerekir. Alanlarının toplamı
600 m2’den büyük olan kapalı otoparklarda otomatik yağmurlama sistemi, yangın dolap sistemi ve itfaiye su alma ağızları
yapılması mecburidir.
(2) Toplam alanı 2000 m2’yi aşan kapalı otoparklar için mekanik duman tahliye sistemi yapılması şarttır. Duman tahliye
sisteminin binanın diğer bölümlerine hizmet veren sistemlerden bağımsız olması ve saatte en az 10 hava değişimi sağlaması
gerekir.
(3) Araçların asansör ile alındığı kapalı otoparklarda doğal veya mekanik havalandırma sistemi yapılması şarttır.
(4) LPG veya sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) yakıt sistemli araçlar kapalı otoparklara giremez ve alınmaz.
Çatılar
MADDE 61- (1) Çatı aralarında kolay alevlenici, parlayıcı ve patlayıcı madde bulundurulamaz.
(2) Isıtma, soğutma, haberleşme ve iletişim alıcı ve verici elektrikli cihazlarının çatı arasına yerleştirilmesi gerektiği
takdirde, elektrikli cihazlar için, yangına dayanıklı kablo kullanılması ve çelik boru içerisinden geçirilmesi gibi, yangına
karşı ilave tedbirler alınarak yetkili kişiler eliyle ilgili yönetmeliklere uygun elektrik tesisatı çekilebilir.
(3) Çatı giriş kapısı devamlı kapalı ve kilitli tutulur. Çatıya bina sahibi, yöneticisi veya bina yetkilisinin izni ile çıkılabilir.
Çatı araları periyodik olarak temizlenir.
Çatı arası veya katında, tavanı ve tabanı betonarme ve duvarları tuğla ve benzeri yapı malzemesinden yapılan, yangına en
az 120 dakika dayanıklı bölmeler ile ayrılmış olan, girişinde yangın güvenlik holü oluşturulması kaydıyla ve yakıtın çatı
katı veya arasında depolanmaması, doğalgaz tesisatı ve projesi, malzeme seçimi ve montajı ilgili standartlara ve gaz
kuruluşlarının teknik şartnamelerine uygun olmak şartıyla, içerisinde doğalgaz ile çalışan kaskad ve benzeri ısıtma sistemi
yer alan ısı (teshin) merkezi odaları tesis edilebilir.
Asansörlerin özellikleri
MADDE 62- (1) (Değişik: 10/8/2009-2009/15316 K.) Asansör sistemleri, 31/1/2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Asansör Yönetmeliğine (95/16/AT) ve 18/11/2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmî Gazete’de
yayımlanan Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliğine uygun olarak imal ve tesis edilir.
118
(2) Asansör kuyusu ve makina dairesi, yangına en az 60 dakika dayanıklı ve yanıcı olmayan malzemeden yapılır.
(3) Aynı kuyu içinde 3’den fazla asansör kabini düzenlenemez. 4 asansör kabini düzenlendiği takdirde, ikişerli gruplar
hâlind e araları yangına 60 dakika dayanıklı bir malzeme ile ayırılır.
(4) Asansör kuyusunda en az 0.1 m2 olmak üzere kuyu alanının 0.025 katı kadar bir havalandırma ve dumandan arındırma
bacası bulundurulur veya kuyular basınçlandırılır. Aynı anda bodrum katlara da hizmet veren asansörlere, bodrum katlarda
korunmuş bir koridordan veya bir yangın güvenlik holünden ulaşılması gerekir. Asansörlerin kapıları, koridor, hol ve
benzeri alanlar dışında doğrudan kullanım alanlarına açılamaz. Otoparklara asansörlerin ve yürüyen merdivenlerin önüne
lamine cam ile hol oluşturulması durumunda otopark bölümü ve cam, yağmurlama sistemi ile korunur.
(5) Yüksek binalarda ve topluma açık yapılarda kullanılan asansörlerin aşağıda belirtilen esaslara uygun olması
gerekir:
a) Asansörlerin, yangın uyarısı aldıklarında kapılarını açmadan doğrultuları ne olursa olsun otomatik olarak acil çıkış
katına dönecek ve kapıları açık bekleyecek özellikte olması gerekir. Ancak, asansörlerin gerektiğinde yetkililer tarafından
kullanılabilecek elektrikli sisteme sahip olması da gerekir.
b) Asansörlerin, yangın uyarısı alındığında, kat ve koridor çağrılarını kabul etmemesi gerekir.
c) Birinci ve ikinci derece deprem bölgelerinde bulunan yüksek binalarda, deprem sensöründen uyarı alarak asansörlerin
deprem sırasında durabileceği en yakın kata gidip, kapılarını açıp, hareket etmeyecek tertibat ve programa sahip olması
gerekir.
(6) Asansör kapısı, yangın merdiven yuvasına açılamaz.
(7) Asansör kabini dışında asansör holünde, kolayca okunabilecek büyüklükte “YANGIN SIRASINDA KULLANILMAZ”
levhasının olması zorunludur.
Acil durum asansörü
MADDE 63- (1) Acil durum asansörü; bir yapı içinde yangına müdahale ekiplerinin ve bunların kullandıkları ekipmanın
üst ve alt katlara makul bir emniyet tedbiri dâhilinde hızlı bir şekilde taşınmasını sağlamak, gerekli ku rtarma işlemlerini
yapmak ve aynı zamanda engelli insanları tahliye edilebilmek üzere tesis edilir. Asansör, aynı zamanda normal şartlarda
binada bulunanlar tarafından da kullanılabilir. Ancak, bir yangın veya acil durumda, asansörün kontrolü acil durum
ekiplerine geçer.
(2) Yapı yüksekliği 51.50 m'den daha fazla olan yapılarda, en az 1 asansörün acil hâllerde kullanılmak üzere acil durum
asansörü olarak düzenlenmesi şarttır.
(3) Acil durum asansörleri önünde, aynı zamanda kaçış merdivenine de geçiş sağlayacak şekilde, her katta 6 m2’den az, 10
m2’den çok ve herhangi bir boyutu 2 m’den az olmayacak yangın güvenlik holü oluşturulur.
(4) Acil durum asansörünün kabin alanının en az 1.8 m², hızının zemin kattan en üst kata 1 dakikada erişecek hızda olması
ve enerji kesilmesi hâlinde, otomatik olarak devreye girecek özellikte ve 60 dakika çalışır durumda kalmasını sağlayacak bir
acil durum jeneratörüne bağlı bulunması gerekir.
(5) Acil durum asansörlerinin elektrik tesisatının ve kablolarının yangına karşı en az 60 dakika dayanıklı olması ve asansör
boşluğu içindeki tesisatın sudan etkilenmemesi gerekir.
Acil durum asansörünün makina dairesi ayrı olur ve asansör kuyusu basınçlandırılır.
MADDE 64- (1) Binaların yıldırım tehlikesine karşı korunması için ilgili yönetmelik ve standartların gereğinin yerine
getirilmesi şarttır. Elektrik yükünün yapı veya yapı içindeki diğer tesisat üzerinde risk yaratmaksızın toprağa iletilebileceği
yeterli bağlantının sağlanması ve bir toprak sonlandırma ağı oluşturulması gerekir.
Transformatör
MADDE 65- (1) Transformatörün kurulacağı odanın bütün duvarları, tabanı ve tavanı en az 120 dakika süreyle yangına
dayanabilecek şekilde yapılır.
(2) Yağlı transformatör kullanılması durumunda;
a) Yağ toplama çukurunun yapılması gerekir.
b) Transformatörün içinde bulunacağı odanın bina içinde konumlandırılması hâlinde; bir yangın hâlinde transformatörden
çıkan dumanların ve sıcaklığın binadaki kaçış yollarına sirayet etmemesi ve serbest hareketi engellememesi gerekir.
c) Uygun tipte otomatik yangın algılama ve söndürme sistemi yapılır.
(3) Ana elektrik odalarından ve transformatör merkezlerinden temiz su, pis su, patlayıcı ve yanıcı sıvı ve gaz tesisatı
donanımı ve ekipmanları geçirilemez ve üst kat mahallerinde ıslak hacim düzenlenemez.
Jeneratör
MADDE 66- (1) Bir mahal içerisinde tesis edilen birincil veya ikincil enerji kaynağı olarak jeneratör kullanılan bütün bina
ve yapılarda aşağıdaki tedbirlerin alınması şarttır:
a) Jeneratörün kurulacağı odanın duvarları, tabanı ve tavanı en az 120 dakika süreyle yangına dayanabilecek şekilde 119
yapılır.
b) Jeneratörün içinde bulunacağı odanın bina içinde konumlandırılması hâlinde; bir yangın hâlinde çıkan dumanların
ve sıcaklığın binadaki kaçış yollarına sirayet etmemesi ve serbest hareketi engellememesi gerekir.
c) Jeneratörün ana yakıt deposunun bulunacağı yer için, 56 ncı maddede belirtilen şartlara uyulur.
(2) Jeneratör odalarından temiz su, pis su, patlayıcı ve yanıcı sıvı ve gaz tesisatı donanımı ve ekipmanları geçirilemez ve
üst kat mahallerinde ıslak hacim düzenlenemez.
MADDE 72- (1) Acil durum aydınlatma sistemi; şehir şebekesi veya benzeri bir dış elektrik beslemesinin kesilmesi,
yangın, deprem gibi sebeplerle bina veya yapının elektrik enerjisinin güvenlik maksadıyla kesilmesi ve bir devre kesici
veya sigortanın açılması sebebiyle normal aydınlatmanın kesilmesi hâllerinde, otomatik olarak devreye girerek yeterli
aydınlatma sağlayacak şekilde düzenlenir.
(2) Bütün kaçış yollarında, toplanma için kullanılan yerlerde, asansörde ve yürüyen merdivenlerde, yüksek risk oluşturan
hareketli makineler ve kimyevi maddeler bulunan atölye ve laboratuvarlarda, elektrik dağıtım ve jeneratör odalarında,
merkezi batarya ünitesi odalarında, pompa istasyonlarında, kapalı otoparklarda, ilk yardım ve emniyet ekipmanının
bulunduğu yerlerde, yangın uyarı butonlarının ve yangın dolaplarının bulunduğu bölümler ile benzeri bölümlerde ve
aşağıda belirtilen binalarda, acil durum aydınlatması yapılması şarttır:
a) Hastaneler ve huzur evlerinde ve eğitim amaçlı binalarda,
b) Kullanıcı yükü 200'den fazla olan bütün binalarda,
c) Zemin seviyesinin altında 50 veya daha fazla kullanıcısı olan binalarda, ç) Penceresiz binalarda,
d) Otel, motel ve yatakhanelerde,
e) Yüksek tehlikeli yerlerde,
f) Yüksek binalarda.
(3) Acil durum aydınlatmasının normal aydınlatmanın kesilmesi hâlinde en az 60 dakika süreyle sağlanması şarttır. Acil
durum çalışma süresinin kullanıcı yükü 200’den fazla olduğu takdirde en az 120 dakika olması gerekir.
(4) Kaçış yolları üzerinde aydınlatma ünitesi seçimi ve yerleştirmesi, tabanlarda, döşemelerde ve yürüme yüzeylerinde,
kaçış yolunun merkez hattı üzerindeki herhangi bir noktada acil durum aydınlatma seviyesi en az 1 lux olacak şekilde
yapılır. Acil durum çalışma süresi sonunda bu aydınlatma seviyesinin herhangi bir noktada 0.5 lux’den daha düşük bir
seviyeye düşmemesi gerekir. En yüksek ve en düşük aydınlatma seviyesine sahip noktalar arasındaki aydınlatma seviyesi
oranı 1/40’dan fazla olamaz.
(5) Acil durum aydınlatması;
a) Kendi akümülatörü, şarj devresi, şebeke gerilimi denetleyicisi ve lamba sürücü devresine sahip bağımsız aydınlatma
armatürleri,
b) Bir merkezi akümülatör bataryasından doğru gerilim veya bir invertör devresi aracılığı ile alternatif gerilim sağlayan bir
merkezi batarya ünitesinden beslenen aydınlatma armatürleri, ile sağlanır.
(6) Normal aydınlatma maksadıyla kullanılan aydınlatma armatürleri, acil durum dönüştürme kitleri doğrudan armatür
muhafazasının içerisinde veya hemen yakınında monte edilerek ve gerekli bağlantılar yapılarak bağımsız acil durum
aydınlatma armatürlerine dönüştürülebilir.
Merkezi batarya veya jeneratörden beslenen acil aydınlatma sistemlerinde, merkezi ünite ile aydınlatma armatürleri
arasındaki bağlantılar metal tesisat boruları içerisinde veya mineral izolasyonlu veyahut benzeri yangına dayanıklı kablolar
ile yapılır. Kendi başlarına acil durum aydınlatması yapabilen aydınlatma armatürlerine yapılacak şebeke gerilimi
bağlantıları normal aydınlatmada kullanılan tipte kablolarla yapılabilir.
MADDE 73- (1) Birden fazla çıkışı olan bütün binalarda, kullanıcıların çıkışlara kolaylıkla ulaşabilmesi için acil durum
yönlendirmesi yapılır. Acil durum hâlinde, bina içerisinde tahliye için kullanılacak olan çıkışların konumları ve bina
içerisindeki her bir noktadan planlanan çıkış yolu bina içindekilere gösterilmek üzere, acil durum çıkış işaretlerinin
yerleştirilmesi şarttır.
(2) Yönlendirme işaretlerinin aydınlatması 72 nci maddede belirtilen özelliklere sahip acil aydınlatma üniteleri ile dışarıdan
aydınlatma suretiyle yapılır veya bu aydınlatmada, aynı özelliklere ve içeriden aydınlatılan işaretlere sahip acil durum
yönlendirme üniteleri kullanılır.
(3) Acil durum yönlendirmesinin normal aydınlatmanın kesilmesi hâlinde en az 60 dakika süreyle sağlanması gerekir.
Kullanıcı yükünün 200’den fazla olması hâlinde, acil durum yönlendirmesinin çalışma süresinin en az 120 dakika olması
şarttır.
(4) Yönlendirme işaretleri; yeşil zemin üzerine beyaz olarak, ilgili yönetmelik ve standartlara uygun sembolleri ve normal
zamanlarda kullanılacak çıkışlar için “ÇIKIŞ”, acil durumlarda kullanılacak çıkışlar için ise, “ACİL ÇIKIŞ” yazısını ihtiva
eder. Yönlendirme işaretlerinin her noktadan görülebilecek şekilde ve işaret yüksekliği 15 cm’den az olmamak üzere, azami
görülebilirlik uzaklığı; dışarıdan veya kenarından aydınlatılan yönlendirme işaretleri için işaret boyut yüksekliğinin
120
100 katına, içeriden ve arkasından aydınlatılan işaretlere sahip acil durum yönlendirme üniteleri için işaret boyut
yüksekliğinin 200 katına eşit olan uzaklık olması gerekir. Bu uzaklıktan daha uzak noktalardan erişim için gerektiği kadar
yönlendirme işareti ilave edilir.
(5) Yönlendirme işaretleri, yerden 200 cm ilâ 240 cm yüksekliğe yerleştirilir.
(6) Kaçış yollarında yönlendirme işaretleri dışında, kaçış yönü ile ilgili tereddüt ve karışıklık yaratabilecek hiçbir ışıklı
işaret veya nesne bulundurulamaz.
(7) Yönlendirme işaretlerinin hem normal aydınlatma ve hem de acil durum aydınlatma hâllerinde kaçış yolu üzerinde
bütün erişim noktalarından görülebilir olması gerekir. Dışarıdan aydınlatılan yönlendirme işaretleri aydınlatmasının,
görülebilen bütün doğrultularda en az 2 cd/m² olması ve en az 0.5 değerinde bir kontrast oranına sahip bulunması şarttır.
Algılama ve uyarı sistemi
MADDE 75- (1) Yangın algılama ve uyarı sisteminin, el ile, otomatik olarak veya bir söndürme sisteminden aldığı
uyarılardan biri veya birkaçı ile devreye girmesi gerekir.
(2) El ile yangın uyarısı, yangın uyarı butonları ile yapılır. Yangın uyarı butonları yangın kaçış yollarında tesi s edilir. Yangın
uyarı butonlarının, bir kattaki herhangi bir noktadan o kattaki herhangi bir yangın uyarı butonuna yatay erişim uzaklığının
60 m'yi geçmeyecek şekilde yerleştirilmesi gerekir. Engelli veya yaşlıların bulunduğu yerlerde bu mesafe azaltılabilir. Tüm
yangın uyarı butonlarının görülebilir ve kolayca erişilebilir olması gerekir. Yangın uyarı butonları, yerden en az 110 cm ve
en fazla 130 cm yüksekliğe yerleştirilir. Aşağıda belirtilen binalarda yangın uyarı butonlarının kullanılması mecburidir:
a) Konutlar hariç, kat alanı 400 m2’den fazla olan iki kat ile dört kat arasındaki bütün binalarda,
b) Konutlar hariç, kat sayısı dörtten fazla olan bütün binalarda,
c) Konutlar dâhil bütün yüksek binalarda.
Hidrant sistemi
MADDE 95- (1) Yapıların yangından korunmasında, ilk müdahalede söndürülemeyen yangınlara dışarıdan müdahale
edebilmek için mümkün olduğunca yapının veya binanın bütün çevresini kapsayacak şekilde tesis edilecek hidrant sistemi
bünyesinde yerleştirilecek hidrantların, itfaiye ve araçlarının kolay yanaşabileceği ve bağlantı yapabileceği şekilde
düzenlenmesi gerekir.
(2) Hidrant sistemi dizayn debisinin en az 1900 l/dak olması şarttır. Debi, binanın tehlike sınıfına göre artırılır. Hidrant
çıkışında 700 kPa basınç olması gerekir.2017 NİSAN İSG SINAV SORUSU
(3) Hidrantlar arası uzaklık çok riskli bölgelerde 50 m, riskli bölgelerde 100 m, orta riskli bölgelerde 125 m ve az riskli
bölgelerde 150 m alınır.
(4) Normal şartlarda hidrantlar, korunan binalardan ortalama 5 ilâ 15 m kadar uzağa yerleştirilir.
(5) Hidrant sistemine suyu sağlayan boru donanımında ring sistemi mevcut değil ise, kullanılabilecek en düşük borunun
çapının 100 mm olması ve hidrolik hesaba göre belirlenmesi gerekir.
(6) Sistemde kullanılacak hidrantların, ilgili Türk Standartlarına uygun yerüstü yangın hidrantı olması gerekir. Hidrant
sisteminde, hidrant yenilenmesini ve bakım işlemlerinin yapılmasını kolaylaştıracak uygun noktalarda ve yerlerde yeraltı
veya yerüstü veyahut hem yeraltı ve hem de yerüstü hat kesme vanaları temin ve tesis edilir.
(7) İçerisinde her türlü kullanım alanı bulunan ve genel yerleşme alanlarından ayrı olarak planlanan yerleşim alanlarında
yapılacak binaların taban alanları toplamının 5000 m2’den büyük olması halinde dış hidrant sistemi yapılması mecburîdir.
Yağmurlama sistemi
MADDE 96- (1) Yağmurlama sisteminin amacı; yangına erken tepki verilmesinin sağlanması ve yangının kontrol altına
alınması ve söndürülmesi için belirli bir süre içerisinde tasarım alanı üzerine belirlenen miktarda s uyun boşaltılmasıdır.
Yağmurlama sistemi, aynı zamanda bina içindekilere alarm verilmesi ve itfaiyenin çağrılması gibi çeşitli acil durum
fonksiyonlarını da aktif hâle getirebilir. Yağmurlama sistemi; yağmurlama başlıkları, borular, bağlantı parçaları ve a skılar,
tesisat kontrol vanaları, alarm zilleri, akış göstergeleri, su pompaları ve acil durum güç kaynağı gibi elemanlardan meydana
gelir. Yağmurlama sistemi elamanlarının TS EN 12259’a uygun olması şarttır.
(2) Aşağıda belirtilen yerlerde otomatik yağmurlama sistemi kurulması mecburidir:
a) Yapı yüksekliği 30.50 m’den fazla olan konut haricindeki bütün binalarda,
b) Yapı yüksekliği 51.50 m’yi geçen konutlarda,
Alanlarının toplamı 600 m2’den büyük olan kapalı otoparklarda ve 10’dan fazla aracın asansörle alındığı kapalı
otoparklarda.
MADDE 99- Taşınabilir söndürme cihazlarının tipi ve sayısı, mekânlarda var olan durum ve risklere göre belirlenir. Buna
göre;
a) A sınıfı yangın çıkması muhtemel yerlerde, öncelikle çok maksatlı kuru kimyevi tozlu veya sulu,
b) B sınıfı yangın çıkması muhtemel yerlerde, öncelikle kuru kimyevi tozlu, karbondioksitli veya köpüklü,
c) C sınıfı yangın çıkması muhtemel yerlerde, öncelikle kuru kimyevi tozlu veya karbondioksitli,
d) D sınıfı yangın çıkması muhtemel yerlerde, öncelikle kuru metal tozlu,
söndürme cihazları bulundurulur. Hastanelerde, huzurevlerinde, anaokullarında ve benzeri yerlerde sulu veya temiz gazlı 121
söndürme cihazlarının tercih edilmesi gerekir.
(1) Düşük tehlike sınıfında her 500 m2, orta tehlike ve yüksek tehlike sınıfında her 250 m² yapı inşaat alanı için 1 adet
olmak üzere, uygun tipte 6 kg’lık kuru kimyevî tozlu veya eşdeğeri gazlı yangın söndürme cihazları bulundurulması
gerekir.
(2) Otoparklarda, depolarda, tesisat dairelerinde ve benzeri yerlerde ayrıca tekerlekli tip söndürme cihazı bulundurulması
mecburidir.
(3) Söndürme cihazları dışarıya doğru, geçiş boşluklarının yakınına ve dengeli dağıtılarak, görülebilecek şekilde işaretlenir
v e her durumda kolayca girilebilir yerlere, yangın dolaplarının içine veya yakınına yerleştirilir. Söndürme cihazlarına
ulaşma mesa fesi en fazla 25 m olur. Söndürme cihazlarının, kapı arkasında, yangın dolapları hariç kapalı dolaplarda ve
derin duvar girintilerinde bulundu rulmaması ve ısıtma cihazlarının üstüne veya yakınına konulmaması gerekir. Ancak,
herhangi bir sebeple söndürme cihazlarının doğrudan görünmesini engelleyen yerlere konulması halinde, yerlerinin uygun
fosforlu işaretler ile gösterilmesi şarttır.
(4) Taşınabilir söndürme cihazlarında söndürücünün duvara bağlantı asma halkası duvardan kolaylıkla
alınabilecek şekilde yerleştirilir ve 4 kg’dan daha ağır ve 12 kg’dan hafif olan cihazların zeminden olan yüksekliği
yaklaşık 90 cm’yi aşmayacak şekilde montaj yapılır.
Tehlikeli maddelerin sınıflandırılması
a) Patlayıcı maddeler,
b) Parlayıcı ve patlayıcı gazlar,
c) Yanıcı sıvılar,
ç) Yanıcı katı maddeler,
d) Oksitleyici maddeler,
e) Zehirli ve iğrendirici maddeler,
f) Radyoaktif maddeler,
g) Dağlayıcı maddeler,
ğ) Diğer tehlikeli maddeler.
a) Topluma açık yerlerde ve konutların altında veya bitişiğinde tehlikeli maddeler ile ilgili olarak yapılan işlerin, ilgili
standartlarda belirtilen şartlara uygun olması gerekir.
Parlayıcı ve patlayıcı maddeler üretilen veya işlenen veya depolanan tek katlı binalarda duvarların yanmaz veya
yangına 120 dakika dayanıklı olması gerekir. Çok katlı binalarda ise, binaların en üst katında olmak şartıyla ilgili tüzük ve
yönetmeliklerde öngörülen ölçüde bu maddelerin üretilmesine veya işletilmesine veya depolanmasına müsaade edilir.
MADDE 105- (1) Bu Yönetmeliğe göre normal sıcaklık ve basınç altında buhar fazında bulunan maddeler gaz olarak kabul
edilir. Kritik sıcaklığı 10 ºC'ın altında olan gazlara basınçlı gazlar ve kritik sıcaklığı 10 ºC'ın üzerinde olup mutlak buhar
basınçları 50 ºC de 300 kPa'ı aşan gazlar sıvılaştırılmış gazlar olarak isimlendirilir. Her iki tip gaz bir çözücü için de
çözünmüş hâlde ise, basınç altında çözünmüş gazlar sınıfına girer.
(2) Basınçlı gaz tüplerinin depolanmasında aşağıda belirtilen şartlara uyulması mecburidir:
a) Dolu tüplerin sıcaklık değişmelerine, güneş ışınlarına, radyasyon ısısına ve neme karşı korunması bakımından ilgili
standard hükümlerine uyulur.
b) Dolu tüpler, işyerlerinde tehlike yaratmayacak miktarda depolanır. Tüpler, yangına en az 120 dakika dayanıklı ayrı
binalarda veya bölmelerde, radyatör ve benzeri ısı kaynaklarından uzakta bulundurulur ve tüplerin devrilmemesi veya
yuvarlanmaması için gerekli tedbirler alınır.
c) Tüpler, içinde bulunan gazın özelliğine göre sınıflanarak depolanır ve boş tüpler ayrı bir yerde toplanır.
ç) Tüplerin depolandığı yerlerin, uygun havalandırma tertibatının ve yeteri kadar kapısının bulunması gerekir.
d) Yanıcı basınçlı gaz ihtiva eden tüplerin depolandığı yerlerde ateş ve ateşli maddeler kullanma yasağı uygulanır.
e) Tüplerin depolandığı yerlere ikaz levhaları konulur.
LPG tüplerinin depolanmasına ilişkin esaslar
MADDE 106- (1) LPG depolanacak binaların;
MADDE 108- (1) Perakende satış yerlerinde en çok 500 kg LPG bulundurulabilir. LPG bayilerine ait özel depolar
var ise, 750 kg daha LPG bulundurulabilir. Perakende satış yerlerinin kapalı mahallerinde ticari propan tüpü
bulundurulamaz.
Perakende satış yerleri en az 120 dakika yangına dayanıklı binalarda kurulur ve bir başka işyeri veya konut ve benzeri
yerlere ahşap kapı veya ahşap veya madeni çerçeveli camekân bölme ile irtibatlı olamaz. Şayet bölme gerekli ise en az 90
dakika yangına dayanıklı malzemeden yapılması şarttır. Binalardaki giriş ve çıkış kapılarının, pencerelerin ve panjurların-
basınç karşısında dışarıya doğru açılması ve tehlike anında bina içinde bulunanların kolayca kaçabilmelerini veya tahliye
edilebilmelerini sağlayacak biçimde yapılması gerekir.
Dispenser ile trafik yolu arasında giriş-çıkış kısmı hariç en az 50 cm yüksekliğinde sabit korugan yapılır. Dispenser ve tank
sahasına, yerden en fazla 20 cm yüksekte, kıvılcım güvenlikli (Muhtemel Patlayıcı Ortam -ATEX- Belgeli, ex-proof), en az
birer LPG algılayıcısı olan sesli veya ışıklı gaz dedektörü ve alarm sistemi konulur. Gaz kaçağı olması hâlinde, alarm
sisteminin tesisin yangın söndürme ve aydınlatma sistemi haricinde bütün elektriğini kesebilmesi gerekir.
(2) Tankın çevresi, tank dış cidarının en az 1 m uzağından itibaren en az 180 cm yükseklikte tel örgü veya tel çit ile çevirilir.
(3) Tank sahasında ve dispenserin 5 m'den daha yakınında herhangi bir kanal veya kanalizasyon girişi ve benzeri
çukurluklar bulunamaz.
(4) Tankların 3 m yakınında yanıcı madde bulundurulamaz ve bu uzaklıktaki kolay tutuşabilen kuru ot ve benzeri
maddelerle gerekli mücadele yapılır.
(5) Boru, vana, pompa, motor ve dispenser üzerindeki bütün topraklamaların eksiksiz olması ve tanklara katodik koruma
yapılması gerekir. 123
(6) İstasyon sahası içerisinde, çapraz ve karşılıklı konumda, 2 adet spiral hortumlu yangın dolabı ve 1 adet sis lansı
bulundurulması, bunlar için en az 20 m³ kapasitede yangın suyu deposu tesis edilmesi ve yangın dolaplarının 700 kPa
basıncı olan pompa ile su deposuna bağlanması mecburidir.
MADDE 115- (1) Koridorda, geçişlerde, merdiven sahanlığında, merdiven altında, bodrumda, herkesin girebileceği hol ve
fuayelerde, kaçış yollarında, çalışılan yerlerde, lokanta ve kahvehane gibi umuma açık yerlerde parlayıcı ve yanıcı sıvı
depolanamaz.
(2) Diğer kullanım alanlarından yangına en az 90 dakika dayanıklı duvar ve döşemeler ile ayırılan ve tali derecedeki
işlemler yürütülen binalarda, depolama odasında veya 200 °C’de 10 dakika yangına dayanıklı dolap içerisinde;
a) Sınıf IA sıvılar 100 litre orijinal kabında,
b) Sınıf IB, Sınıf IC, Sınıf II ve Sınıf IIIA sıvılar, toplam 500 litre orijinal kabında,
c) Sınıf IB, Sınıf IC, Sınıf II ve Sınıf IIIA sıvılar, toplam 2500 litre taşınabilir tanklarda, depolanabilir.
(3) Diğer kullanım alanlarından yangına en az 90 dakika dayanıklı duvar ve döşemeler ile ayrılan perakende satış yerlerinde
yanıcı ve parlayıcı sıvılar, 200 °C’de 10 dakika yangına dayanıklı kabin ve orijinal ambalaj içinde aşağıda belirtilen
miktarları aşmamak şartıyla, beher m2 taban alanı için 5 litre bulundurulabilir.
a) Sınıf IA sıvılar, en fazla 100 litre,
b) Sınıf IB, Sınıf IC, Sınıf II ve Sınıf IIIA sıvılar, toplam kapasite miktarı orijinal kaplarında en fazla 1000 litre,
c) Sınıf IIIB sıvılar, en fazla 2500 litre, bulundurulabilir.
(4) Sınıf II ve Sınıf III yanıcı sıvılar dökme hâlde bulunduruluyor ise, 119 uncu ve 120 nci madde hükümleri uygulanır. 124
Ekiplerin kuruluşu
MADDE 126- (1) Yapı yüksekliği 30.50 m.’den fazla olan konut binaları ile içinde 50 kişiden fazla insan bulunan konut
dışı her türlü yapıda, binada, tesiste, işletmede ve içinde 200’den fazla kişinin barındığı sitelerde aşağıdaki acil du rum
ekipleri oluşturulur.2017 ARALIK B İSG SORUSU
a) Söndürme ekibi,
b) Kurtarma ekibi,
c) Koruma ekibi,
ç) İlk yardım ekibi.
(2) Birinci fıkrada belirtilenler dışındaki yapı, bina, tesis ve işletmelerde ise; bina sahibinin, yöneticisinin veya
amirinin uygun göreceği tedbirler alınır.
(3) Ekipler, 136 ncı madde uyarınca çıkarılan iç düzenlemeleri yürütmekle görevlendirilen amirin belirleyeceği
ihtiyaca göre, en büyük amirin onayıyla kurulur. Söndürme ve kurtarma ekipleri en az 3'er kişiden; koruma ve ilk yardım
ekipleri ise, en az 2'şer kişiden oluşur. Kurumda sivil savunma servisleri kurulmuş ise, söz konusu ekiplerin görevleri bu
servislerce yürütülür.
(4) Her ekipte bir ekip başı bulunur. Ekip başı, aynı zamanda iç düzenlemeleri uygulamakla görevli amirin
yardımcısıdır.
Ekiplerin görevleri
MADDE 129- (1) Acil durum ekiplerinin personeli; bina sahibi, yöneticisi veya amirinin sorumluluğunda yangından
korunma, yangının söndürülmesi, can ve mal kurtarma, ilk yardım faaliyetleri, itfaiye ile işbirliği ve organizasyon
sağlanması konularında, mahalli itfaiye ve sivil savunma teşkilatlarından yararlanılarak eğitilir ve yapılan tatbikatlar ile
bilgi ve becerileri artırılır. Ekip personeli ile binadaki diğer görevliler, yangın söndürme alet ve malzemelerinin nasıl
kullanılacağı ve en kısa zamanda itfaiyeye nasıl ulaşılacağı konularında tatbikî eğitimden geçirilir. Binada senede en az 1
kez söndürme ve tahliye tatbikatı yapılır.
125
BİYOLOJİK ETKENLERE MARUZİYET RİSKLERİNİN ÖNLENMESİ
Biyolojik Etkenler: Herhangi bir enfeksiyona, alerjiye veya zehirlenmeye neden olabilen, genetik
olarak değiştirilmiş olanlar da dahil mikroorganizmalar, hücre kültürleri ve insan parazitleridir.
Mikroorganizma: Genetik materyali replikasyon veya aktarma yeteneğinde olan hücresel/hücresel
olmayan mikrobiyolojik varlıklardır.
Hücre Kültürü: Çok hücreli organizmalardan türetilmiş hücrelerin in-vitro (deneysel) olarak
geliştirilmesidir.
Patojenite: Bir enfeksiyon etkeninin hastalık yapabilme yeteneğidir.
Virülans: Bir etkenin ağır veya öldürücü bir hastalık tablosuna yol açma yeteneğidir.
Risklerin belirlenmesi ve değerlendirilmesi
MADDE 6 – (1) Biyolojik etkenlere maruz kalma riski bulunan herhangi bir çalışmada, çalışanın sağlık ve güvenliğine
yönelik herhangi bir riski değerlendirmek ve alınması gereken önlemleri belirlemek için, çalışanın maruziyetinin türü,
düzeyi ve süresi belirlenir.
(2) Birden fazla grupta yer alan biyolojik etkenlere maruziyetin söz konusu olduğu işlerde risk değerlendirmesi, zararlı
biyolojik etkenlerin tümünün oluşturduğu tehlike dikkate alınarak yapılır.
(3) Risk değerlendirmesi, çalışanın biyolojik etkenlere maruziyet koşullarını etkileyebilecek herhangi bir değişiklik
olduğunda yenilenir.
(4) İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliğinde yer alan hükümler ile aşağıda sayılan hususlar
dikkate alınarak risk değerlendirmesi yapılır:
a) İnsan sağlığına zararlı olan veya olabilecek biyolojik etkenlerin sınıflandırılması.
b) Yetkili makamların, çalışanların sağlığını korumak için biyolojik etkenlerin denetim altına alınması hakkındaki önerileri.
c) Çalışanların yaptıkları işler sonucunda ortaya çıkabilecek hastalıklarla ilgili bilgiler.
ç) Çalışanların yaptıkları işler sonucunda ortaya çıkabilecek alerjik veya toksik etkiler.
d) Yaptıkları işle doğrudan bağlantılı olarak çalışanların yakalandığı hastalıklar ile ilgili bilgiler.
Grup 3 ve grup 4 'e maruz kalan işçilerin listesi, kazalar gibi kayıtlar 15 yıl saklanır.
Kalıcı ve gizli enfeksiyona neden olduğu bilinen biyolojik etken kayıtları 40 yıl saklanır.
Grup 2.3.4 etkenleri ilk kez kullanımda Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığına işin başlamasından
En az 30 gün önce bildirim yapılır.2014 ARALIK B SINIFI
Hastalığa yakalanan işçilerin sağlık gözetimleri yapılır ve bunları 10 yıl süreyle saklanır.
Biyolojik etkenlere maruz kalan isçilerin sağlık kayıtları en az 15 yıl saklanmalıdır.
Akut ışın sendromu; iyonlaştırıcı radyasyona maruziyet den kaynaklanan bir meslek hastalığı olup 126
yükümlülük sÜresi 2 aydır.
İyonlaştırıcı radyasyonun etkilendiği organlar: deri ve mukoza, göz iltihabı, akciğer kanseri, anemi,
kemiklere etkisi
Ateş olan her yerde IR (kızılötesi) ışını vardır.
Fosseptikler, gıdaların depolandığı yerin 30 m uzağında olmalı.
Zararlılığı bilinmeyen maddelerle çalışan laboratuvarlar KORUMA DÜZEYİ 2’dir.
Henüz değerlendirilmemiş olan biyolojik etkenler GRUP 2 SINIFLANDIRMASI dâhil edilir.
Biyolojik etkenlere maruziyetin olabileceği işler listesi
Gıda üretilen fabrikalarda çalışma,
Tarımda çalışma,
Hayvanlarla ve/veya hayvan kaynaklı ürünlerle çalışma,
Sağlık hizmetlerinin verildiği yerlerde, karantina dâhil morglarda çalışma,
Mikrobiyolojik teşhis laboratuvarları dışındaki kliniklerde, veterinerlik ve teşhis laboratuvarlarındaki çalışma,
Atıkları yok eden fabrikalarda çalışma,
Kanalizasyon, arıtma tesislerindeki çalışma.
EK–I
1- Tarımda çalışma.
2- Hayvanlarla ve/veya hayvan kaynaklı ürünlerle çalışma.
3- Sağlık hizmetlerinin verildiği yerlerde, karantina dahil morglarda çalışma.
4- Mikrobiyolojik teşhis laboratuvarları dışındaki klinik, veterinerlik ve teşhis laboratuvarlarındaki çalışma.
5- Atıkları yok eden fabrikalarda çalışma.
6- Kanalizasyon, arıtma tesislerindeki çalışma.
EK–II BİYOLOJİK TEHLİKE İŞARETİ
Bu listede ayrıca biyolojik etkenin alerjik veya toksik reaksiyonlara sebep olma ihtimalinin bulunduğunu, etkili aşısının
olduğunu veya maruz kalan çalışanların isim listesinin 15 yıldan daha fazla tutulmasının tavsiye edildiği de gösterilmiştir.
Bu göstergeler aşağıdaki harflerle ifade edilir.
A: Olası alerjik etkileri olan.
D: Bu biyolojik etkene maruz kalan çalışanların listesinin bilinen son maruziyetten sonra 15 yıldan daha fazla
saklanması gereken.
T: Toksin üretimi olan.
V: Etkili aşısı bulunan.
Koruyucu aşılamanın uygulanması Ek–VII’de verilen kılavuza göre yürütülecektir.
BAKTERİLER VE BENZER ORGANİZMALAR
Listede görülen biyolojik etkenler için “spp.” ifadesi, insanda patojen olduğu bilinen diğer türleri belirtir.
PARAZİTLER
MANTARLAR
131
1- Biyolojik etkenlere maruz kalan çalışanların sağlık gözetiminden sorumlu olan işyeri hekimi, çalışanların
sağlık durumlarını ve maruziyet koşullarını bilmelidir.
2- Çalışanların sağlık gözetimi, işyeri hekimliğinin uygulama ve prensiplerine uygun olarak yürütülmeli ve
aşağıdaki önlemleri içermelidir:
- Çalışanların mesleki ve tıbbi özgeçmişleri ile ilgili kayıtlarının tutulması,
- Çalışanların kişisel sağlık durumunun değerlendirilmesi,
- Uygun ise, erken ve geri dönüşü olan etkilerin saptanmasının yanı sıra biyolojik ölçümleme.
3- Sağlık gözetimi yapılırken, her çalışan için, işyeri hekimliğinde ulaşılabilen son bilgiler ışığında, konu ile ilgili
daha ileri testler yapılmasına karar verilebilir.
132
EK–V KORUMA DÜZEYLERİ VE ALINACAK ÖNLEMLER İLE İLGİLİ GÖSTERGELER
(*) HEPA (High Efficiency Particulate Air) : Büyüklüğü 0,3 mikron olan aerosolları, maksimum 1,52 metre/dakika hava
akım hızında, minimum % 99,97 oranında tutabilen özellikte kuru tip değiştirilebilir filtre.
1- Biyolojik etkenlere maruz kalanlar, etkene karşı etkili bir aşı varsa aşılanacaktır.
2- Aşılama, ilgili mevzuat ve uygulamalara uygun yürütülecektir. Çalışanlar, aşılanmanın ve aşılanmamanın sakıncaları
ve yararları hakkında bilgilendirilecektir.
3- Aşılama bedeli çalışana yüklenmeyecektir.
4- İstendiğinde yetkililere gösterilmek üzere, ilgili her çalışan için bir aşılama belgesi düzenlenecektir.
133
134
Pest, tarımsal ürünlere zarar veren böcekler, otlar ve mantarlardır. Pestisitler ise, pestlere karşı kullanılan kimyasallardır.
Pestisitlerin, kontrol altına almaya çalıştıkları pestler üzerinde etkili olabilmeleri için, biyolojik açıdan aktif veya toksik
(zehirli) olmalıdırlar. Pestisitler, toksik oldukları için aynı zamanda insanlar, hayvanlar ve diğer organizmalar ve çevre için
de tehlikelidirler. Bu nedenle pestisitlere sıkça dokunan, taşıyan, temas eden ve ürünlere uygulayan herkesin bu
kimyasalların toksisitesi (zehirlilik), olası sağlık etkileri ve tehlikelere karşı alınması gereken önlemler konusunda bilgi
sahibi olması gerekmektedir.
Hayvansal ofganizma derisi ile temas eden pestisitin bir kısmı derinin dış yüzündeki kıl.tüy.pul gibi yapılar yardımıyla
tutulur. Geri kalan etkili madde deri tabakalarından geçerek sinir sistemine ulaşır. Gaz etkili pestisitler atmosfer havası ile 135
birlikte solunum yoluyla girerek kana geçer.
Pestisit kullanmanın riski, bir kazayla karşılaşmak veya uygulama sırasında süreçle ilgili koşullar nedeniyle işin
içinde bulunan tehlikeyle yüzleşmektir. Tehlike, bir pestisitin toksisitesi ve ne miktarda/sürede sunuk kalındığı ile ilişkilidir.
Bir pestisitin toksisitesi, kaza veya hastalık yaratma kapasitesinin bir ölçüsüdür. Herhangi bir pestisitin toksistesi,
hayvanlar üzerinde farklı dozlarla yapılan deneylerle belirlenmektedir. Pestisitlerin toksisite düzeyleri arasındaki farkın
anlaşılması, kullanıcının pesti kontrol altına alacak en az zehirleyici pestisiti seçmesini sağlayabilir.
Uygulayıcılar, düşük toksisiteye sahip pestlerin kullanımı konusunda seçme şansına sahip olmayabilir. Pestler
çiftlik ya da işletme sahipleri tarafından satın alınıyor ve işçiler tarafından uygulanıyor olabilir. (Satın alan çiftçi kendi
uyguluyor ancak toksisite konusunda bilgisi bulunmuyor olabilir. Veya eonomik nedenlerle en ucuz ancak en tehlikelisi
satın alınıyor olabilir.) Ancak uygulayıcılar, etiketlerin üzerinde bulunan kılavuzları takip ederek, koruyucu donanımlar
kullanarak pestisitlerei sunuk kalmayı en aza indirebilirler. Pestistlere sunuk kalma vakalarının %95’i deri ile temas yoluyla
gerçekleşmektedir. Özellikle eller ve bilekler pestisitlere ilk temas eden bölgeler olmaktadır. Astarsız ve kimyasallara
dayanıklı bir çift eldiven giymek, bu şekilde deriden teması neredeyse sıfıra indirmektedir.
Akut toksiste, bir pestisite -kısa bir süre/anlık- sunuk kalmanın sonucunda karşılaşılması olası olan sağlık
etkileridir. Veya bir pestisitin kısa bir süre içinde olası bir sağlık sorunu yaratma kapasitesidir. Bir pestisite anlık olarak
sunuk kalmanın yarattığı zararlı etkiler ise, akut etkiler olarak tanımlanır. Pestisitlere, deri, solunum organları, ağız veya
göz yoluyla sunuk kalınabilir. Akut toksisite, test hayvanlarının dermal toksisite, solunum toksisitesi ve oral toksisitelerinin
incelenmesi sonucunda tayin edilir. Aynı zamanda derinin ve gözün tahriş olma miktarlarına da bakılır.
Akut toksisite, bir toksinin(zehir) deney hayvanlarının %50’sini öldürmek için gerekli olan miktarı ile ölçülür.
Genelde bu LD50 (Lethal Dose 50-Öldürücü Doz-) ve LC50(Lethal Concentration 50- Öldürücü Yoğunluk) olarak ifade
edilir. Bunlarla birlikte LD50-LC50değerleri tek bir doza dayanır ve test hayvanın vücut ağırlığının her bir kilosuna karşılık
gelen pestisit miligramı olarak kaydedilir (mg/kg). LD50-LC50değerleri, farklı etken maddelerin ve aynı etken maddeyi
içeren farklı formülasyonların toksisitesini karşılaştırmak açısından çok faydalıdır. Bir pestisitin LD50-LC50değerleri ne
kadar düşükse insanlar ve hayvanlar için toksisitesi ve tehlikesi o kadar yüksektir. Aynı miktarda
kullanıldığında LD50değeri en yüksek olan pestisit en az tehlikeli olanıdır. Aşağıda Tablo 1’de bazı tehlikeli insektisitlerin
LD50 değerleri görülmektedir.
Bir pestisitin kronik toksisitesi, deney hayvanlarının uzunca bir süre pestisitin içinde yer alan etken maddeye sunuk
kalmasının sonuçlarına bakılarak bulunur. Küçük miktarlarda dozlara uzunca bir süre için sunuk kalmanın yaratttığı etkiye,
kronik etki denir. Doğumda ortaya çıkan bebek özürleri, tümörler, genetik değişmeler, kan hastalıkları, sinir sistemi
bozuklukları, endokrinolojik hastalıklar ve üreme bozuklukları pestisitlerin kronik etkileri arasındadır. Bir pestisitin kronik
etkilerinin belirlenmesi, akut belirtilerinin belirlenesinden daha zordur.
Pestisitler, akut toksisitenin göstergesi olan LD50-LC50değerlerine göre sınıflandırılırlar. Bu sınıflandırma Tablo I’de
gösterilmiştir. Yüksek toksik olarak sınıflandırılanlar, SINIF I olarak adlandırılırlar ve üzerlerinde TEHLİKE ve ZEHİR
(Danger-Poison) kelimeleri büyük harflerle yazılmak zorundadır. Ayrıca bu kelimeler etiket üzerine kırmızı ile yazılmalı ve
mutlaka öldürücülüğü simgeleyen kuru kafa ve çapraz kemik işareti bulunmalıdır. Bunlarla birlikte tehlike kelimesinin
İspanyolcası olan PELIGRO kelimesi de yüksek toksisiteye sahip kimyasalların etiketinde bulunmalıdır. SINIF I içinde yer
alan pestisitlerin oral(ağızdan) LD50değerine göre,0-50 mg/kg olan miktarı ağızdan alındığında öldürebilir. Yaklaşık birkaç
damla ağızdan alındığında70 kg’lık bir insanı öldürebilir. Bu sınıfta yer alan pestisitler, LC50değerine göre, 0-0,2 mg/Litre
miktarı solunduğunda yine çok tehlikeli olabilirler. LD50değeri, 50-500mg/kg arasında olan pestisitlerin 70 kg’lık bir insan
üzerinde öldürücü olabilmesi için 1 çay kaşığı veya 30 gram kadarı yeterli olabilmektedir. SINIF II’ye giren bu
kimyasaların etiketine UYARI (warning) kelimesi yazılmalıdır. Ancak unutulmaması gereken önemli bir konu LD50değeri
nedeniyle II, III veya IV. sınıfa giren bir pestisitin göz veya deri etkileri I. sınıfa dahil olan bir pestisitle aynı olabilir.
136
Pestisit Zehirlenmesinin Belirtileri
Pestisit zehirlenmesiinin belirtileri, hafif bir cilt tahrişinden komaya ve hatta ölüme kadar farklılık gösterebilir. Farklı
sınıflardan kimyasallardan belirtileri farklı olabilir. Kişilerin de farklı düzeylerdeki kimyasallara olan hassasiyetleri farklı
olabilir. Bazı kişilerde şiddetli rahatsızlıklara neden olan kimyasallar, bazılarında hiçbir etki göstermez. Potansiyel sağlık
etkileri nedeniyle pestisit kullananlar ve taşıyanlar, pestisit zehirlenmesinin belirtileri ve etiketlerin üzerinde yer alan
uyarılar konusunda bilgi sahibi olmalıdırlar.
Pestisit zehirlenmesiinin belirtileri topikal(yerel) veya sistemik olarak tanımlanır. Yerel belirtiler genelde pestisitle temas
edilmesi sonucunda ortaya çıkan alerjik tepkilerdir. Dermatit veya cildin yanması ve iltihaplanması pestisitlere sunuk kalma
nedeniyle rapor edilen şikayeter içinde en sık görülenidir. Pestisit püskürtülmesine sunuk kalan kişilerin bazıları, öksürme,
hapşırma ve hırıldama gibi tepkiler gösterebilir. Bazı kişiler ise petrol ürünlerinden damıtılmış, güçlü kokuları olan
kimyasallara karşı tepki gösterebilir. Bir başka belirti ise gözlerin, burun mukozasının, ağzın ve dilin arka kısmının
kuruması ve kaşınmasıdır. Genellikle bu belirtiler, kişi kimyasala sunuk kaldığı ortamdan uzaklaştırılınca geçer. Ancak
hapşırma ve öksürme dışında soluk almakta şiddetli sıkıntılar çekiliyorsa, bu aşırı duyarlılık(hypersensitivity) veya tehlikeli
bir alerjik tepki belirtisidir ve mutlaka çok dikkat edilmelidir. Alerjik bir tepki, gözlerin kızarması ve sulanmasından soluk
alamayı engelleyen astımatik bir duruma kadar farklılık gösterebilir.
Sistematiketkiler, topikal etkilerden daha farklıdır. Pestisitin temas ettiği noktadan vücut içinde farklı yerlere taşınması
sonucunda ortaya çıkan etkilerdir. Bulantı, kusma, halsizlik, baş dönmesi ve barsak sorunları çoğunlukla görülen sistemik
etkilerdir. Şiddetli zehirlenme durumlarında nabız değişebilir, soluk almak güçleşebilir, çırpınma görülebilir ve bu belirtiler
komaya hatta ölüme neden olabilir.
Fungisitlerin insanlar üzerindeki akut toksisitelerinin düşük seviyede olduğu kabul edilir ancak cilt ve gözler için tahriş
edici olabilirler. Püskürtülme sırasında solunulması durumunda, boğaz tahriş olabilir, öksürme ve hapşırma görülebilir.
Düşük yoğunluktaki fungisitlere kronik olarak sunuk kalındığında ters etkilerla karşılaşılabilir. Fungisit zehirlenmelerinin
önemli bir bölümü tohum tahılların tüketilmesinden kaynaklanır. Bu çeşit zehirlenmelerin önüne geçmek için parlak renkli
bir boya kullanılmaktadır. Bu, tohumların fungisitlerle işleme tabi tutulduğunu göstermektedir. Tablo 3’de çok kullanılan
bazı fungisitler ve akut etkileri verilmektedir.
Zararlı otların yetişmesini engellemek için kullanılan pestisitlere herbisit denir. Genelde herbisitlerin akut toksisitesi
oldukça düşüktür çünkü bitkilerin fizyolojisi insanlarınkinden çok farklıdır. Ancak bazı istisnalar da söz konusudur. Bir
kısmı güçlü asitler, aminler, esterler ve fenoller olduklarından dermal tahrişlere neden olabilir. Püskürtülme sırasında
soluma durumunda burun içinde ve göğüsde yanma hissi olabilir. Uzu süre soluma durumunda ise bazen baş dönmesi
görülebilir. Yutulmaları durumunda ise genelde kusma, mide yanması, ishal ve kas seğirmesi şikayetleri olur. Tablo 4’de
bazı herbisitler ve etkileri görülmektedir.
İnsektisitler(Haşere öldürücü)
Pestisit zehirlenmelerinin en büyük bölümünden insektisitler sorumludurlar. En ciddi ve tehlikeli pestisit zehirlenmeleri
organophosphate ve carbamate insektisitlerine akut olarak sunuk kalmaktan kaynaklanmaktadır. Organophosphate 137
insektisitler, chloropyrifos, diazinon, dimethoate, disulfoton, malathion, methyl parathion ve ethyl parathion içeririler.
Carbamate insektisitler, carbaryl, carbofuran, methomyl ve oxamyl içerirler. Organophosphate ve Carbamate insektisitler,
cholinesterase enzimini tutar(inhibe eder) ve bu da sinir sisteminin bozulmasına neden olur. Sinir sistemlerinde
cholinesterase bulunan bütün canlılar-böcekler, balıklar, kuşlar, insanlar ve diğer memeliler-bu kimyasallar nedeniyle
zehirlenebilirler. Tablo 5’te bazı insektisitler ve etkileri görülmektedir.
Organophosphate ve Carbamate insektisitlerin sinir sistemini nasıl etkilediklerini anlamak için önce sinir sisteminin ne
şekilde çalıştığının bilinmesi gerekmektedir. Milyonlarca hücrenin oluşturduğu ve beyinin de içinde bulunduğu sinir
sistemi, organizma içinde iletişimi sağlayan en karışık sistemdir. İletiler veya elektrik uyarılar(itiler/stimuli), bu karışık
hücre ağının içinde dolaşırlar. Sinir hücreleri veya nöronlar, fiziksel olarak birbirine değmez, aralarında boşluk veya
sinap(synapse) vardır. Elektrik uyarılar(impulse), iletinin bütün sinir sistemi ağı içinde dolaşabilmesi için, sinir hücrelerinin
arasındaki boşluk(sinaps) ile köprü oluşturmalıdır. Bir ileti sinapsa geldiğinde diğer bir sinir hücresine atlayabilmek için
acetylcholine adlı bir kimyasal salgılanır. Sinir sistemi uyarılarının iki sinir hücresi arasındaki iletiminden acetylcholine
sorumludur. Uyarı sinapstan iletildiken sonra acetylcholine cholinesterase enzimi ile parçalanır. Bu gerçekleştiği anda
sinaps boşalır ve yeni bir iletinin geçişi için tekrardan uygun hale gelir. Organophosphate ve carbamate insektisitleri,
cholinesterease enziminin faaliyetini engeller ve vücutta acetylcholine birikmesine neden olur. Acetylcholine artışı sinie
hücreleri arasındaki iletinin kontrolsüz hale gelmesine neden olur. Sinir sistemi bu şekilde ‘zehirlenir’ ve acetylcholine
birikmesi, sinir hücrelerinin arasındaki boşluğu (sinaps) doldurarak uyarıların sürekli olarak nöronlar(sinir hücreleri)
arasında iletilmesine neden olur.
Organophospahte ve carbamate zehirlenmeleri topikal ve sistemik belirtilerin görülmesine neden olurlar. Gözün bu
kimyasallara doğrudan sunuk kalması göz bebeklerinin daralmasına, buğulu görmeye, kaş ağrısına, kızarmaya ve tahrişe
neden olur. Sistemik belirtilerin tamamına yakını sinir uçlarında acetylcholine birikmesinden dolayı görülür. Belirtilerin baş
göstermesi zehirlenmenin şiddetine ve ne yoldan vücuda girdiğine bağlıdır. Eğer kimyasal yutulduysa, mide krampları,
kusma, bulantı ve ishal gibi sindirim yollarına etkinin göstergesi olan belirtiler önce görülür. Eğer kimyasal koklandıysa
aynı şekilde salyalanma, baş ağrısı, baş dönmesi, nefes daralması ilk olarak görülen belirtilerdir. Mide, barsak ve solunum
yolu belirtileri eğer pestisit deriden emildiyse aynı anda ortaya çıkar. Çocuklarda ilk belirti çırpınma olabilir.
Şiddetli zehirlenmelerde hastanın rengi soluklaşır, terleme görülür ve ağızda köpüklenmeler başlar. Göz bebekleri küçülür
ve ışığa karşı duyarsız hale gelir. Diğer belirtiler, nabız değişiklikleri, kaslarda güçsüzlük hissi, bilinç kaybı, çırpınma ve
komadır. Eğer hasta tıbbi bir yardım almazsa ölebilir.
Cholinesterase Testi
Daha önce belirtildiği gibi pestisit kullanmanın tehlikesi, toksisite ve sunuk kalma miktarı ile doğru orantılıdır. Genelde
ideal olan, mümkünse düşük toksisteye sahip olan bir pestisit kullanmaktır. Ancak unutulmaması gereken düşük toksisiteye
sahaip olan bir kimyasal bile fazla miktarda sunuk kalındığında çok tehlikeli olabilir. Ne var ki, kimyasal yüksek bir
toksisiteye bile sahip olsa, az miktarda sunuk kalınırsa tehlike elbette daha az olacaktır. Pestisitlere sunuk kalmayı önlemek
ve olası sağlık etkilerini en aza indirgemek için mutlaka kimyasalın etiketinde gösterilen şekilde kişisel koruyucu
donanımlar kullanılmalıdır.
İnsanlar yaklaşık %95 oranında dermal yoldan pestisitlere sunuk kalmaktadırlar. Dermal yoldan vücudun emmesi, sıçrama,
dökülme, serpilme nedeniyle pestisitin doğrudan deriyle temas etmesi sonucu gerçekleşir. Kimyasallara karşı koruyucu ve 138
astarsız eldivenler giyilmesi gerekmektedir.
a) En yüksek ses basıncı (Ptepe): C-frekans ağırlıklı anlık gürültü basıncının tepe değerini,
Maruziyetin belirlenmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanların maruz kaldığı gürültü düzeyini, işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde ele
alır ve risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gereken durumlarda gürültü ölçümleri yaptırarak maruziyeti belirler.
(2) Gürültü ölçümünde kullanılacak yöntem ve cihazlar;
a) Özellikle ölçülecek olan gürültünün niteliği, maruziyet süresi, çevresel faktörler ve ölçüm cihazının nitelikleri dikkate
alınarak mevcut şartlara uygun olur.
b) Gürültü maruziyet düzeyi ve ses basıncı gibi parametrelerin tespit edilebilmesi ile 5 inci maddede belirtilen maruziyet
sınır değerleri ve maruziyet eylem değerlerinin aşılıp aşılmadığına karar verilebilmesine imkan sağlar.
c) Çalışanın kişisel maruziyetini gösterir.
(3) Değerlendirme ve ölçüm sonuçları, gerektiğinde kullanılmak ve iş müfettişlerinin denetimlerinde istenildiğinde
gösterilmek üzere uygun bir şekilde saklanır.
Risklerin değerlendirilmesi
MADDE 7 – (1) İşveren; 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk
Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde, gürültüden kaynaklanabilecek
riskleri değerlendirirken;
a) Anlık darbeli gürültüye maruziyet dahil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine,
b) Maruziyet sınır değerleri ile maruziyet eylem değerlerine,
c) İş ekipmanlarının gürültü emisyonu hakkında, ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilerine,
d) Gürültü emisyonunu azaltan alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına,
e) Gürültüye maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip etmediğine,
f) Sağlık gözetiminde elde edinilen güncel bilgilere,
g) Yeterli korumayı sağlayabilecek kulak koruyucularının bulunup bulunmadığına, özel önem verir.
Maruziyetin önlenmesi ve azaltılması
MADDE 8 – İşveren, maruziyetin önlenmesi veya azaltılmasında, Kanunun 5 inci maddesinde yer alan risklerden korunma
ilkelerine uyar ve özellikle;
a) Gürültüye maruziyetin daha az olduğu başka çalışma yöntemlerinin seçilmesi,
b) Yapılan işe göre mümkün olan en düşük düzeyde gürültü yayan uygun iş ekipmanının seçilmesi,
c) İşyerinin ve çalışılan yerlerin uygun şekilde tasarlanması ve düzenlenmesi,
ç) İş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde kullanmaları için çalışanlara gerekli bilgi ve eğitimin verilmesi,
d) Gürültünün teknik yollarla azaltılması ve bu amaçla;
1) Hava yoluyla yayılan gürültünün; perdeleme, kapatma, gürültü emici örtüler ve benzeri yöntemlerle azaltılması,
2) Yapı elemanları yoluyla iletilen gürültünün; yalıtım, sönümleme ve benzeri yöntemlerle azaltılması,
e) İşyeri, işyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programlarının uygulanması,
f) Gürültünün, iş organizasyonu ile azaltılması ve bu amaçla;
1) Maruziyet süresi ve düzeyinin sınırlandırılması,
2) Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerinin düzenlenmesi,
hususlarını göz önünde bulundurur.
Kişisel korunma
MADDE 9 – (1) Gürültüye maruziyetten kaynaklanabilecek riskler, 8 inci maddede belirtilen tedbirler ile önlenemiyor ise
işveren;
a) Çalışanın gürültüye maruziyeti 5 inci maddede belirtilen en düşük maruziyet eylem değerlerini aştığında, kulak koruyucu
donanımları çalışanların kullanımına hazır halde bulundurur.
b) Çalışanın gürültüye maruziyeti 5 inci maddede belirtilen en yüksek maruziyet eylem değerlerine ulaştığında ya da bu
değerleri aştığında, kulak koruyucu donanımların çalışanlar tarafından kullanılmasını sağlar ve denetler.
c) Kulak koruyucu donanımların kullanılmasını sağlamak için her türlü çabayı gösterir ve bu madde gereğince alınan
kişisel korunma tedbirlerinin etkinliğini kontrol eder.
(2) İşveren tarafından sağlanan kulak koruyucu donanımlar;
İşitme ile ilgili riski ortadan kaldıracak veya en aza indirecek şekilde seçilir.
Çalışanlar tarafından doğru kullanılır ve korunur.
Çalışana tam olarak uyar.
Hijyenik şartların gerektirdiği durumlarda çalışana özel olarak sağlanır.
Maruziyetin sınırlandırılması
MADDE 10 – (1) Çalışanın maruziyeti, hiçbir durumda maruziyet sınır değerlerini aşamaz. Bu Yönetmelikte belirtilen 142
bütün kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, 5 inci maddede belirtilen maruziyet sınır değerlerinin aşıldığının tespit
edildiği durumlarda, işveren;
a) Maruziyeti, sınır değerlerin altına indirmek amacıyla gerekli tedbirleri derhal alır.
b) Maruziyet sınır değerlerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma ve önlemeye
yönelik tedbirleri gözden geçirerek yeniden düzenler.
Sağlık gözetimi
MADDE 13 – (1) Gürültüye bağlı olan herhangi bir işitme kaybında erken tanı konulması ve çalışanların işitme
kabiliyetinin korunması amacıyla;
a) İşveren;
İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçlarına göre gerekli görüldüğü hallerde,
İşyeri hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla, çalışanların sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
b) 5 inci maddede belirtilen en yüksek maruziyet eylem değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için, işitme
testleri işverence yaptırılır.
c) Risk değerlendirmesi ve ölçüm sonuçlarının bir sağlık riski olduğunu gösterdiği yerlerde, 5 inci maddede belirtilen en
düşük maruziyet eylem değerlerini aşan gürültüye maruz kalan çalışanlar için de işitme testleri yaptırılabilir.
(2) İşitme ile ilgili sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda tespit edilen işitme kaybının işe bağlı gürültü nedeniyle
oluştuğunun tespiti halinde;
a) Çalışan, işyeri hekimi tarafından, kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında bilgilendirilir.
b) İşveren;
1) İşyerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir.
2) Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri gözden geçirir.
3) Riskleri önlemek veya azaltmak için çalışanın gürültüye maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi gibi
gerekli görülen tedbirleri uygular.
4) Benzer biçimde gürültüye maruz kalan diğer çalışanların, sağlık durumunun gözden geçirilmesini ve düzenli bir
sağlık gözetimine tabi tutulmalarını sağlar.
ÇALIŞMA GÜCÜ VE MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI ORANI TESPİT İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ
Dayanak-EKLERİ EKLE
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik, 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Kanunun 107 nci maddesi hükmüne dayanılarak
hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Arıza/Hastalık Listesi: Sigortalıların çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte
kazanma gücünü kayıp ettiklerinin tespitine esas listeyi,
c) Balthazard Formülü: Birden fazla iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik dereceleri veya birden
fazla özürlülük derecelerinin birleştirilmesinde kullanılan hesaplama şeklini,
ç) Cetveller: Hastalık ya da arızanın vücudun hangi uzvunu veya kısmını kapsadığı, çalışılan işin niteliği, sigortalının yaşı
dikkate alınarak iş kazası veya meslek hastalığının tespitinde kullanılan listeleri,
i) Meslek hastalığı: Sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm
şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük hâllerini,
n) Yükümlülük süresi: Sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının
meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi, ifade eder.
Meslek hastalığı
MADDE 17 – (1) Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların, işten fiilen ayrıldıktan en geç
ne kadar zaman sonra meydana çıkması hâlinde sigortalının mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceği Meslek
Hastalıkları Listesine (Ek-2) göre tespit ve tayin edilir.
(2) Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan
etkenin, işyeri incelenmesiyle kanıtlandığı hâllerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz
konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun kararı ile meslek hastalığı sayılabilir.
İş kazası ile meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü kayıp oranı tespitinde kullanılan cetveller
MADDE 22 – (1) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu meydana gelen arızalar sonucunda, sigortalının meslekte
kazanma gücünün ne oranda azalacağına ilişkin hesaplama, Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit Cetvellerinde
(Ek-3) yer alan A, B, C, D ve E cetvellerine göre yapılır.
(2) A Cetveli, iş kazalarının neden olduğu hastalık ve arızalarla, meslek hastalıklarını ve bunların neden olduğu arızaları,
vücuttaki yerlerine göre sınıflandıran ve başlıkları aşağıda gösterilen 14 listeden oluşur. Her liste üç sütundan oluşup
bunlardan; birinci sütun arızanın sıra numarasını, ikinci sütun arızanın çeşidini, üçüncü sütun arızanın ağırlık ölçüsünü
gösterir.
a) I. Baş arızaları (Kafa Kemikleri, Nöroloji, Nöroşirurji, Psikiyatri arıza ve hastalıkları).
b) II. Göz arızaları.
c) III. Kulak arızaları.
ç) IV. Yüz arızaları.
d) V. Boyun arızaları.
e) VI. Göğüs hastalıkları.
f) VII. Omuz ve kol arızaları.
g) VIII. El bileği ve el arızaları.
ğ) IX. El parmakları arızaları.
h) X. Omurga arızaları.
ı) XI. Karın hastalık ve arızaları.
i) XII. Pelvis ve alt ekstremite arızaları.
j) XIII. Endokrin, metabolizma, kollagen doku, periferik damar hastalıkları, hematolojik ve romatoid hastalıklar.
k) XIV. Deri arızaları ve yanıklar.
(3) "B Cetveli" sigortalının çalıştığı iş kolları ve meslek veya iş çeşidi listelerini içerir. Her listede iki sütun mevcut olup
bunlardan; birinci sütun meslek veya iş çeşitlerini, ikinci sütun meslek grup numaralarını gösterir.
(4) "C Cetveli", sürekli iş göremezlik simgelerini göstermekte olup, A Cetvelinin listelerine paralel olarak arızanın
vücuttaki yerine göre 14 tabloyu ihtiva eder. Her tablo, A Cetvelinde yer alan 14 listeden birine karşılık gelir ve sol
kenardaki sütunda arıza sıra numaraları, üstteki satırda 1’den 52’ye kadar meslek grup numaraları ve bunların kesişme
noktalarında sürekli iş göremezlik simgeleri bulunur.
(5) "D Cetveli", arızaların ağırlık ölçülerine ve sürekli iş göremezlik simgelerine göre meslekte kazanma gücünün azalma
oranını bulmaya yarar. Bu cetvelin sol kenarındaki sütun 0’dan 65’e kadar arıza ağırlık ölçülerini üstteki satır A’dan R’ye
kadar arızaların sürekli iş göremezlik simgelerini, bunların kesişme noktaları 1’den 100’e kadar meslekte kazanma gücünün
azalma oranını gösterir.
(6) Bu cetvele göre bulunan oran, 38-39 yaşlarındaki bir sigortalının meslekte kazanma gücünün azalma oranıdır.
(7) E cetveli, D cetveline göre bulunan orana ve sigortalının yaşına göre meslekte kazanma gücünün azalma oranını tespite
yarar.
(8) Sigortalının yaşına göre meslekte kazanma gücü azalma oranı tespitinde; sürekli iş göremezlik hâlinin oluştuğu ilk rapor
tarihindeki yaş esas alınır. Ancak sigortalının sağlık durumunda sürekli iş göremezlik yönünden bir değişiklik olmuş ise, bu
değişikliğin raporla saptandığı tarihteki yaşı esas alınır.
(9) Bu cetvelin solundaki sütun 38-39 yaşlara ait meslekte kazanma gücünün azalma oranını, üstteki satır 21’den 64’e kadar
olan yaşları, bunların kesişme noktaları ise, meslekte kazanma gücündeki azalmanın yaşlara göre oranlarını gösterir.
Balthazard Formülünün uygulanması
MADDE 24 – (1) A Cetveli listesinde yazılı arızalardan birkaçının bir arada bulunması veya eski bir arızaya yenisinin
eklenmesi hâlinde meslekte kazanma gücünün ne oranda azalacağı, Balthazard Formülüne göre aşağıdaki biçimde
hesaplanır.
a) Sigortalıdaki arızaların meslekte kazanma gücünü azaltma oranları bu Yönetmeliğin 23 üncü maddesine göre ayrı ayrı
tespit edilir.
b) Bu oranlar, en yükseğinden başlanarak sıraya konur.
c) En yüksek oran, sigortalının çalışma gücünün tümünü gösteren %100’den çıkarılır.
ç) Bu çıkarmada kalan miktar, sırada ikinci gelen meslekte kazanma gücü azalma oranı ile çarpılarak l00’e bölünür, çıkan
sonuca en yüksek meslekte kazanma gücü azalma oranı eklenir ve böylece birinci ve ikinci arızaların meslekte kazanma
gücü toplam azalma oranı bulunmuş olur. 145
d) Sigortalının arızası ikiden fazla ise birinci ve ikinci arızaların meslekte kazanma gücü toplam azalma oranı birinci sıraya
ve üçüncü sıradaki arızanın meslekte kazanma gücü azalma oranı ikinci sıraya alınarak yukarıdaki işlem tekrarlanır.
e) Ancak, A Cetveli listelerinde ayrı ayrı gösterilen çeşitli arızalar, bu listelerde yer alan bir hastalık veya arızanın tabii
sonucu iseler, bunlar, ayrı sebeplere bağlı arızalar gibi ele alınarak haklarında bu madde hükümlerine göre işlem yapılmaz.
Kanserojen veya mutajen maddelerle yapılan çalışmalarda, maruziyetin önlenmesi yöntemlerinde en etkilisi
1- Maddelerin kullanıldığı prosesin değiştirilmesi
Mekanik tehlike kaynağıdır
1- Hareketli makine parçalarıdır…
Çalışma ortamında, toksik-zehirli gaz konsantrasyonu ölçümleri hangi seviyede yapılmalıdır?
1- Solunum seviyesinde
Gaz, duman ve sıvı sızıntıları gibi güvenli olmayan durumlar için belirlenen denetim yeri
1- Araçlar
Zararlı toz ve gazların bulunduğu ortamlarda tavan yüksekliği en az 3,5 metredir..
TEHLİKELİ DURUMLAR
· Uygun olmayan koruyucular
· Koruyucusuz çalışma
· Kusurlu alet teçhizat kullanma
· Emniyetsiz yapılmış alet ve makine
· Yetersiz, bakımsız bina, makine, alet
· Yetersiz yada fazla aydınlatma
· Yetersiz kişisel koruyucu
· Yetersiz havalandırma
· Emniyetsiz yöntem ve şartlar
TEHLİKE KAYNAKLARI
· Döner miller
· Çıkıntılar
· Açıkta dönen aksam
· Merdaneler
· Kayış kasnaklar
· Dişliler
· Aşındırıcılar
· Eziciler
· Vargel hareketi
· Kesici ağızlar …..
Önleme terimi ; İşin bütün aşamalarında var olan riskleri önlemek veya en aza indirmek için alınmış ya da alınması
öngörülen tüm önlemlerdir.
Önleme terimi, risklerin tümünü önlemeyi değil, bu risklerden teknik gelişmelerin ve maliyet yarar dengelerinin olanak
verdiği ussal bir düzeyde korunmayı anlatır.
Önleme politikasının amacı ; İşten kaynaklanan, işe bağlı olan ve işte meydana gelen kazaları ve sağlık zararlarını ve
çalışma ortamına içselleşmiş riskleri olası en alt düzeye indirmektir.
Etkili bir politika uygulamak, önlemenin temelidir.
A. TERMAL KONFOR
B. TOZ 147
C. GAZ
A-TERMAL KONFOR:
Termal konfor deyimi, çalışma ortamında, çalışanların büyük çoğunluğunun ISI, NEM, HAVA
AKIMI gibi iklim şartları açısından, GEREK BEDENSEL VE GEREKSE ZİHİNSEL faaliyetlerini
sürdürürken, belli bir rahatlık içinde bulunmasını ifade eder.
insan vücudunun ısısı 36 derece santigrat civarında kalması gerekmektedir. Aksi halde ateşimiz yükselir, yataklara düşeriz.
Hakeza,ortam sıcaklığı çok düşük olursa, yine ısı transferi ile vücudun ısısı düşmeye ve donmaya başlarız.
2. NEM :
Sıcaklık yanında nemin de etkisi büyüktür. Havadaki nem miktarı mutlak ve bağıl nem olarak
ifade edilir.
Mutlak nem: Birim havadaki su miktarıdır.
Bağıl nem : Havadaki nem miktarının, aynı sıcaklıkta doymuş havadaki mutlak nemin yüzde kaçını ihtiva ettiğini gösterir.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği yönünden bağıl nemin değeri önemlidir. Ancak, genel olarak herhangi bir işyerinde bağıl nem
%30 ila %80 arasında olmalıdır. Yüksek bağıl nem, ortam sıcaklığının yüksek olması durumunda bunaltır, düşük olması
durumunda ise üşüme ve ürperme hissi verir.
B- TOZ :
TOZ, çeşitli büyüklükteki katı tanecikler için kullanılan genel bir sözcüktür. Daima hava veya başka bir gaz içinde karışım
halinde bulunur. Bunların tane büyüklüğü genellikle 300 mikronun altındadır. Özgül ağırlığı az olan maddelerde bu
büyüklük 1 mm ye kadar çıkabilir. Görüş sahasını azaltmakta, çalışanları rahatsız etmekte , iş randımanını düşürmekte,
meslek hastalıklarına sebep olmaktadır.
Kişisel koruyucu donanım: Çalışanı, yürütülen işten kaynaklanan, sağlık ve güvenliği etkileyen bir veya birden fazla riske
karşı koruyan, çalışan tarafından giyilen, takılan veya tutulan, bu amaca uygun olarak tasarımı yapılmış tüm alet, araç,
gereç ve cihazları, ifade eder.
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, çalışanları sağlık ve güvenlik yönünden işyerlerinde oluşabilecek patlayıcı
ortamların tehlikelerinden korumak için alınması gereken önlemlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Tanımlar
b) Patlamadan korunma dokümanı: İşyerlerinde oluşabilecek patlayıcı ortamların tehlikelerinden çalışanların sağlık ve 149
güvenliğini korumak amacıyla hazırlanan dokümanı,
c) Patlayıcı ortam: Yanıcı maddelerin gaz, buhar, sis ve tozlarının atmosferik şartlar altında hava ile oluşturduğu ve
herhangi bir tutuşturucu kaynakla temasında tümüyle yanabilen karışımı, ifade eder.
Patlamaların önlenmesi ve patlamadan korunma
MADDE 5 – (1) İşveren, patlamaların önlenmesi ve bunlardan korunmayı sağlamak amacıyla, yapılan işlemlerin doğasına
uygun olan teknik ve organizasyona yönelik önlemleri alır. Bu önlemler alınırken aşağıda belirtilen temel ilkelere ve verilen
öncelik sırasına uyulur;
a) Patlayıcı ortam oluşmasını önlemek,
b) Yapılan işlemlerin doğası gereği patlayıcı ortam oluşmasının önlenmesi mümkün değilse patlayıcı ortamın tutuşmasını
önlemek,
c) Çalışanların sağlık ve güvenliklerini sağlayacak şekilde patlamanın zararlı etkilerini azaltacak önlemleri almak.
Patlama riskinin değerlendirilmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk
Değerlendirmesi Yönetmeliğine uygun risk değerlendirmesi çalışmalarını yaparken, patlayıcı ortamdan kaynaklanan özel
risklerin değerlendirmesinde aşağıdaki hususları da dikkate alır:
a) Patlayıcı ortam oluşma ihtimali ve bu ortamın kalıcılığı,
b) Statik elektrik de dâhil tutuşturucu kaynakların bulunma, aktif ve etkili hale gelme ihtimalleri,
c) İşyerinde bulunan tesis, kullanılan maddeler, prosesler ile bunların muhtemel karşılıklı etkileşimleri,
ç) Olabilecek patlama etkisinin büyüklüğü.
(2) Parlama veya patlama riski değerlendirilirken patlayıcı ortamların oluşabileceği yerlere açık olan veya açılabilen yerler
de dikkate alınarak bir bütün olarak değerlendirilir.
Patlamadan korunma dokümanı
MADDE 10 – (1) İşveren, 6 ncı maddede belirtilen yükümlülüğünü yerine getirirken, ikinci fıkrada belirtilen hususların
yer aldığı Patlamadan Korunma Dokümanını hazırlar.
(2) Patlamadan Korunma Dokümanında;
a) Patlama riskinin belirlendiği ve değerlendirildiği hususu,
b) Bu Yönetmelikte belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için alınacak önlemler,
c) İşyerinde Ek-1’e göre sınıflandırılmış yerler,
ç) Ek-2 ve Ek-3’te verilen asgari gereklerin uygulanacağı yerler,
d) Çalışma yerleri ve uyarı cihazları da dahil olmak üzere iş ekipmanının tasarımı, işletilmesi, kontrolü ve bakımının
güvenlik kurallarına uygun olarak sağlandığı,
e) İşyerinde kullanılan tüm ekipmanın 25/4/2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının
Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğine uygunluğu,
yazılı olarak yer alır.
(3) Patlamadan korunma dokümanı, işin başlamasından önce hazırlanır ve işyerinde, iş ekipmanında veya iş
organizasyonunda önemli değişiklik, genişleme veya tadilat yapıldığı hallerde yeniden gözden geçirilerek güncellenir.
(4) İşveren, yürürlükteki mevzuata göre hazırladığı patlama riskini de içeren risk değerlendirmesini, dokümanları ve
benzeri diğer raporları birlikte ele alabilir.
Patlayıcı ortam oluşabilecek yerler için uyarı işareti; üçgen şeklinde, siyah kenarlı, sarı zemin üzerine siyah yazılı ve sarı
zeminin işaret alanının en az %50’ si olacak şekilde aşağıda belirtilen şekil ve renklerde olur.
Ex işareti
a) Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel
bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimi,
b) El-kol titreşimi: İnsanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de
damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimi,
c) Maruziyet eylem değeri: Aşıldığı durumda, çalışanın titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına
alınmasını gerektiren değeri,
ç) Maruziyet sınır değeri: Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken değeri,
ifade eder.
Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanması bakımından, maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri
aşağıda verilmiştir:
a) El-kol titreşimi için;
1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 5 m/s2.
2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 2,5 m/s2.
b) Bütün vücut titreşimi için;
1) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet sınır değeri: 1,15 m/s2.
2) Sekiz saatlik çalışma süresi için günlük maruziyet eylem değeri: 0,5 m/s2.
Risk değerlendirmesi 2017 İSG A
MADDE 7 – Risk değerlendirmesinde, mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri değerlendirirken aşağıda belirtilen
hususlara özel önem verir;
a) Aralıklı titreşim veya tekrarlanan şoklara maruziyet de dahil maruziyetin türü, düzeyi ve süresine,
b) Maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerlerine,
c) Başta özel politika gerektiren gruplar ile kadın çalışanlar olmak üzere tüm çalışanların sağlık ve güvenliklerine olan
etkilerine,
ç) Mekanik titreşim ile çalışma ortamı arasındaki veya mekanik titreşim ile diğer iş ekipmanları arasındaki
etkileşimlerin, çalışanların sağlık ve güvenliğine olan dolaylı etkisine,
d) İş ekipmanlarının mekanik titreşim düzeyi hakkında, ilgili mevzuat uyarınca imalatçılardan sağlanan bilgilere,
e) Mekanik titreşime maruziyet düzeyini azaltacak şekilde tasarlanmış alternatif bir iş ekipmanının bulunup bulunmadığına, 152
f) Bütün vücut titreşimine maruziyetin, işverenin sorumluluğundaki normal çalışma saatleri dışında da devam edip
etmediğine,
g) Düşük sıcaklık gibi özel çalışma koşullarına,
ğ) Sağlık gözetiminden elde edilen uygun en güncel bilgilere.
Maruziyetin önlenmesi veya azaltılması
MADDE 8 – (1) Riskler ile kaynağında mücadelenin uygulanabilirliği ve teknik gelişmeler dikkate alınarak, mekanik
titreşime maruziyetten kaynaklanabilecek riskler kaynağında yok edilir veya en aza indirilir.
Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet eylem değerlerinin aşıldığının tespit edilmesi halinde; işveren,
mekanik titreşime ve yol açabileceği risklere maruziyeti en aza indirmek için özellikle aşağıdaki hususları dikkate alarak
teknik ve organizasyona yönelik önlemleri içeren bir eylem planı oluşturur ve uygulamaya koyar:
a) Mekanik titreşime maruziyeti azaltan başka çalışma yöntemlerini seçmek.
b) Yapılan iş göz önünde bulundurularak, mümkün olan en düşük düzeyde titreşim oluşturan, ergonomik tasarlanmış uygun
iş ekipmanını seçmek.
c) Titreşime maruziyeti azaltmak için bütün vücut titreşimini etkili bir biçimde azaltan oturma yerleri, el-kol sistemine
aktarılan titreşimi azaltan el tutma yerleri ve benzeri yardımcı ekipman sağlamak.
ç) İşyeri, işyeri sistemleri ve iş ekipmanları için uygun bakım programları uygulamak.
d) İşyerini ve çalışma ortamını uygun şekilde tasarlamak ve düzenlemek.
e) Mekanik titreşime maruziyetlerini azaltmak amacıyla, iş ekipmanını doğru ve güvenli bir şekilde
kullanmalarıiçin çalışanlara gerekli bilgi ve eğitimi vermek.
f) Maruziyet süresi ve düzeyini sınırlandırmak.
g) Yeterli dinlenme aralarıyla çalışma sürelerini düzenlemek.
ğ) Mekanik titreşime maruz kalan çalışana soğuktan ve nemden koruyacak giysi sağlamak.
Maruziyetin sınırlandırılması
MADDE 9 – (1) Çalışanın maruziyeti, hiçbir koşulda bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyetsınır
değerlerini aşmayacaktır. Bu Yönetmelikte belirtilen tüm kontrol tedbirlerinin alınmasına rağmen, maruziyet sınır değerinin
aşıldığının tespit edildiği durumlarda, işveren;
a) Maruziyeti, maruziyet sınır değerinin altına indirmek üzere gerekli olan tedbirleri derhal alır.
b) Maruziyet sınır değerinin aşılmasının nedenlerini belirler ve bunun tekrarını önlemek amacıyla, koruma veönlemeye
yönelik gerekli tedbirleri alır.
Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi
MADDE 10 – (1) İşveren; işyerinde mekanik titreşime maruz kalan çalışanların veya temsilcilerinin, işyerinde
gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonuçları ve özellikle de aşağıdaki konularda bilgilendirilmelerini ve eğitilmelerini
sağlar;
a) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek riskleri önlemek veya en aza indirmek amacıyla alınan önlemler,
b) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinde belirtilen maruziyet sınır değerleri ve maruziyet eylem değerleri,
c) Mekanik titreşimden kaynaklanabilecek risklerin değerlendirilmesi ve ölçüm sonuçları ile kullanılan
işekipmanlarından kaynaklanabilecek yaralanmalar,
ç) Mekanik titreşime bağlı yaralanma belirtilerinin niçin ve nasıl tespit edileceği ve bildirileceği,
d) İlgili mevzuata göre, çalışanların hangi şartlarda sağlık gözetimine tabi tutulacağı,
e) Mekanik titreşime maruziyeti en aza indirecek güvenli çalışma uygulamaları.
Sağlık gözetimi
MADDE 12 – (1) Mekanik titreşime maruziyet sonucu ortaya çıkabilecek sağlık sorunlarının önlenmesi ve erken
tanı amacıyla, işveren;
b) Sağlık gözetimi sonuçlarını dikkate alarak, gerekli koruyucu önlemleri alır.
(2) Sağlık gözetimi, aşağıdakilere uygun olarak yürütülür;
a) Sağlığa zararlı bir etki ya da belirli bir hastalık ile maruziyet arasında bir ilişki olduğu tespit edilebildiği
durumlarda çalışanların titreşime maruziyeti,
b) Hastalığın veya etkilenmenin çalışanın özel çalışma koşullarından ortaya çıkma ihtimalinin olması,
c) Hastalık veya etkilenmenin saptanması için geçerli yöntemlerin bulunduğu durumlar.
(3) Sağlık gözetimi sonucunda, çalışanda mekanik titreşime maruz kalmanın sonucu olarak tanımlanabilir bir hastalık veya
olumsuz bir sağlık etkisi saptanması halinde:
a) Çalışan, işyeri hekimi tarafından kendisi ile ilgili sonuçlar hakkında
bilgilendirilir. Çalışanların özellikle,maruziyetin sona ermesinin ardından yapılacak sağlık gözetimi ile ilgili bilgi
ve önerileri alması sağlanır. 153
b) İşveren, tıbbi gizlilik dikkate alınarak, sağlık gözetiminde saptanan dikkate değer bulgular hakkında bilgilendirilir.
c) İşveren;
1) İşyerinde yapılan risk değerlendirmesini gözden geçirir,
2) Riskleri önlemek veya azaltmak için alınan önlemleri gözden geçirir,
3) Çalışanın titreşime maruz kalmayacağı başka bir işte görevlendirilmesi de dahil, riskleri önlemek veya azaltmak için
gerekli tüm tedbirleri alır,
4) Benzer biçimde maruz kalan çalışanların sağlık durumunun gözden geçirilmesi için düzenli bir sağlık gözetiminin
uygulanmasını sağlar. Böyle durumlarda işyeri hekimi, maruz kalan çalışanlar için tıbbi muayene isteyebilir.
MADDE 16 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yürütür.
EL – KOL TİTREŞİMİ
1. Maruziyetin değerlendirilmesi
2. Ölçüm
3. Etkileşim
4. Dolaylı riskler
5. Kişisel koruyucular
Bu Yönetmelik hükümleri;
155
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı, ekranlı araçlarla çalışmalarda alınacak asgari sağlık ve güvenlik önlemlerine
ilişkin usul ve esasları belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik, 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamına giren ve
ekranlı araçlarla çalışmaların yapıldığı tüm işyerlerini kapsar.
(2) Bu Yönetmelik hükümleri;
a) Hareketli makine ve araçların kumanda kabinlerinde ve sürücü mahallinde,
b) Taşıma araçlarında aracın kumandasındaki bilgisayar sistemlerinde,
c) Toplumun kullanımına açık bilgisayar sistemlerinde,
ç) İşyerinde kullanımı sürekli olmayan taşınabilir sistemlerde,
d) Hesap makineleri, yazar kasa ve benzeri veri veya ölçüm sonuçlarını gösteren küçük ekranlı cihazlarda,
e) Ekranlı daktilolarda, uygulanmaz.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ekranlı araç: Uygulanan işlemin içeriğine bakılmaksızın ekranında harf, rakam, şekil, grafik ve resim gösteren her türlü
aracı,
b) Operatör: Esas işi ekranlı araçlarla çalışmak olan ve normal çalışmasının önemli bir bölümünde ekranlı araç kullanan
kişiyi,
c) Çalışma merkezi: Operatörün/çalışanın oturduğu sandalye, ekranlı aracın konulduğu masa ya da yüzey, operatör/çalışan-
makine ara yüz yazılımı, monitör, klavye, yazıcı, telefon, faks, modem ve benzeri aksesuar ve ekranlı araçla ilgili tüm
donanımların tamamının veya bir kısmının bulunduğu çalışma alanını,
ifade eder.
İşverenin yükümlülükleri
MADDE 5 – (1) İşveren, işyerinde gerçekleştireceği risk değerlendirmesinde; çalışma merkezlerinde ekranlı araçların
kullanımından kaynaklanan riskleri, özellikle görme, fiziksel sorunlar ve mental stresle ilgili riskleri de dikkate alarak, bu
risklerin etkileri, yol açabileceği ilave etkiler ile risklerin bir arada olmasından kaynaklanabilecek olumsuz etkilerin ortadan
kaldırılması veya en aza indirilmesi için her türlü sağlık ve güvenlik önlemlerini alır.
(2) Bu Yönetmelik kapsamında alınacak önlemlerin maliyeti çalışanlara yansıtılamaz.
(3) Ekranlı araçlarla çalışmalarda aranacak asgari gerekler ek-1’de yer almaktadır.
Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi
MADDE 6 – (1) Ekranlı araçlarla çalışmalarda, çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara
uyulur.
a) İşveren, çalışanlara ve temsilcilerine çalışma yerlerinde sağlık ve güvenlik ile ilgili bütün konularda ve özellikle 5 inci, 7
nci ve 9 uncu maddelerde belirtilen hususlarda bilgi verir.
b) İşveren; çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerine ilişkin mevzuat hükümlerini de dikkate alarak ekranlı araçlarla
çalışanlara, işe başlamadan önce ve çalışma koşullarında önemli bir değişiklik olduğunda gerekli eğitimi verir. Çalışanların
iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri; ilgili mevzuatta belirtilen periyotlarda ve işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi
sonuçlarının gerektirdiği durumlarda tekrarlanır.
(2) Eğitim, özellikle aşağıdaki konuları içerir:
a) Ekranlı araçlarla çalışmalarda riskler ve korunma yolları,
b) Doğru oturuş,
c) Gözlerin korunması,
ç) Gözleri en az yoran yazı karakterleri ve renkler,
d) Çalışma sırasında gözleri kısa sürelerle dinlendirme alışkanlığı,
e) Gözlerin, kas ve iskelet sisteminin dinlendirilmesi,
f) Ara dinlenmeleri ve egzersizler.
Günlük çalışma düzeni
MADDE 7 – (1) İşveren, ekranlı araçlarla yapılan çalışmalardan kaynaklanan iş yükünü ve etkilenmeyi azaltmak amacıyla,
uygun çalışma planı yaparak operatörlerin periyodik olarak ara vermesini veya dönüşümlü olarak başka işlerde
çalışmalarını sağlar.
Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması
MADDE 8 – (1) İşveren, çalışanların ve temsilcilerinin bu Yönetmelikte belirtilen konularda 6331 sayılı Kanunda 156
belirtildiği şekilde görüş ve önerilerini alır ve katılımlarını sağlar.
Gözlerin korunması
MADDE 9 – (1) İşyerinde, ekranlı araçlarla çalışmaya başlamadan önce ve ekranlı araçlarla çalışmadan kaynaklanabilecek
görme zorlukları yaşandığında çalışanların göz muayeneleri yapılır.
(2) Ekranlı araçlarla çalışmalarda operatörlerin gözlerinin korunması için;
a) Ekranlı araçlarla çalışmaya başlamadan önce,
b) Yapılan risk değerlendirmesi sonuçlarına göre işyeri hekimince belirlenecek düzenli aralıklarla,
c) Ekranlı araçlarla çalışmadan kaynaklanabilecek görme zorlukları yaşandığında,
göz muayeneleri yapılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkrada belirtilen muayene sonuçlarına göre gerekiyorsa operatörlere/çalışanlara yaptıkları işe uygun
araç ve gereç verilir.
d) Çalışma sandalyesi
Sandalye dengeli ve operatörün/çalışanın rahat bir pozisyonda oturabileceği ve kolaylıkla hareket edebileceği şekilde
olmalıdır.
Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır.
Sırt dayama yeri öne-arkaya ve yukarı-aşağı ayarlanabilir, sırt desteği bele uygun ve esnek olmalıdır.
İstendiğinde operatöre/çalışana uygun bir ayak desteği sağlanmalıdır.
2. Çalışma ortamı
a) Gerekli alan
Operatörün/çalışanın oturma şeklini değiştirebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için çalışma merkezi yeterli genişlikte
olmalı ve uygun şekilde düzenlenmelidir.
b) Aydınlatma
Operatörün/çalışanın gereksinimleri ve yapılan işin türü dikkate alınarak uygun aydınlatma şartları sağlanmalı, arka planla
ekran arasında uygun kontrast bulunmalıdır.
Yapay aydınlatma kaynaklarının yeri ve teknik özellikleri ekrandaki ve diğer ekipman üzerindeki parlama ve yansımalar
önlenecek şekilde olmalıdır.
c) Yansıma ve parlama
Çalışma merkezlerinde yansımalara ve parlamalara neden olabilecek ışık gelmesini önlemek amacıyla tedbirler alınmalıdır.
Ekrana gelen gün ışığının kontrol edilebilmesi için yatay ve dikey ayarlanabilir perdeler kullanılmalıdır.
ç) Gürültü
Çalışma merkezlerinde kullanılan ekipmanın gürültüsü çalışanların dikkatini dağıtmayacak ve karşılıklı konuşmayı
engellemeyecek düzeyde olmalıdır. 157
d) Isı
Çalışma merkezindeki ekipman çalışanları rahatsız edecek düzeyde ortama ısı vermemelidir.
e) Radyasyon
Çalışma merkezindeki görünür ışık dışındaki tüm radyasyonların sağlığa zarar vermeyecek düzeylerde olması için gerekli
önlemler alınmalıdır.
f) Nem
Çalışma ortamında nem, uygun düzeyde tutulmalı ve bu düzey korunmalıdır.
3. Operatör-Bilgisayar arayüzü
İşveren, ekranlı araçlarla yapılacak işin düzenlenmesinde ve kullanılacak programların seçiminde aşağıdaki hususlara uyar:
a) Programların işe uygun olması sağlanır.
b) Programların kolay kullanılabilir ve eğer uygunsa operatörün bilgi düzeyine ve deneyimine göre ayarlanabilir olması
sağlanır. Operatörün bilgisi dışında programlara müdahale edilemez.
c) Sistemler çalışanların verimini artıracak ve kolaylık sağlayacak şekilde geri beslemeli olmalıdır.
ç) Sistemler operatöre uygun hız ve formatta bilgi verecek şekilde olmalıdır.
d) Programların, özellikle verilerin algılanması ve kullanılması konusunda yazılım ergonomisi prensiplerine uygun
olmalıdır.
EL ALETLERİ
El aletlerinden kaynaklanan tehlikeler: -Gürültü, -Sivri uçlar, -Keskin kenarlar, -Kesilmeler, -Sıyrıklar
EL ALETLERİNDE GÜVENLİK
El aletlerinin genellikle yarattığı tehlikeler şunlardır ;
• Gürültü • Sivri uçlar • Elektrik şokları • Toz • Keskin kenarlar • Kesilmeler • Sıyrılmalar
El aletleri tipleri -Mekanik el aletleri, -Elektrikli el aletleri, -Hidrolikli el aletleri -Havalı (pnömatik) el aletleri
El aletlerinden kaynaklanan kazaların nedenleri
-El aletlerinin bakımsız veya arızalı olması,
-El aletlerinin amaçlarına uygun kullanılmamaları,
-El aletlerinin kullanış yöntemlerinin yanlış olması,
-El aletleri kullanılırken uygun kişisel koruyucu donanım (KKD) veya hiçbir şekilde KKD kullanılmaması.
El aletlerindeki kazaların temel nedenleri ise ;
• Arızalı ve bakımsız olması
• Usulüne uygun kullanılmaması
• Yanlış yerlerde kullanılması
• Kullanım sırasında kişisel koruyucu donanım kullanılmaması
KLASİK EL ALETLERİ
• El aleti kullanılmadan önce iyice kontrol edilmeli, çatlak saplı, aşınmış, kırık, güvenli olmayan, sapı gevşemiş el
aletleri kullanılmamalıdır.
• El aletleri yapılacak işe uygun seçilmelidir.
• El aletlerini kullanırken kendinize ve başkalarına zarar verebilecek davranışlardan kaçınılmalıdır.
Sivri uçlu ya da keskin kenarlı el aletlerini cepte taşınmamalıdır.
El aletleri ile çalışma yapılacak alan kuru, düzgün olmalıdır. Kaygan ve engebeli olmamalıdır.
Teknik ömrünü tamamlamış el aletleri kullanılmamalıdır.
Körelmiş bıçak, zımba ve matkap uçları kullanılmamalıdır.
El aletleri kullanılmadığında takım çantaları içerisinde ya da uygun standartlarda bulundurulmalıdır.
Üzerine vurulmak suretiyle çalışan zımbalar, murçlar, çivilerin başları zaman zaman tıraşlanarak çapak
fırlamalarının önüne geçilmelidir.
Kullanılan el aletine uygun olarak mutlaka kişisel koruyucu kullanılmalıdır.
158
EL ALETLERİNDE GÜVENLİK
Çalışma sırasında çalışma alanı ve çevresinin kirlenme ve pislenmesine engel olunmalı, bu alanlar mümkün olduğu 159
kadar temiz tutulmalı,
İşin tamamlanmasından sonra çalışılan makineler mutlaka temizlenmeli, takım ve el aletleri yerine konulmalı,
Çok kullanılan araçların yerleri, az kullanılanlara göre çalışana daha yakın ayarlanmalı,
Çalışanların kayarak düşmelerine sebep olabilecek zemindeki yağ, mazot gibi petrol ürünleri temizlenmeli (veya
üzerine ağaç testere talaşı dökülmeli),
İş artıkları ve çöpler düzenli olarak tahliye edilmeli,
İş yerinde işin özelliğine göre temizliği en iyi yapabilecek araç ve gereçler (süpürge, kürek, fırça, deterjan vb.)
kullanılmalı,
İşyerlerinde yemekhane, WC ve dinlenme salonları gibi sosyal faaliyetlerin yapıldığı yerler (çabuk kirleneceğinden)
temizliği daha seri ve daha süratli yapılmalı,
İş yerinde düzenli olarak günlük, haftalık, aylık, 3 aylık, 6 aylık ve yıllık rutin temizlikler yapılmalıdır.
Her tezgâhın kendine özgü çalışma düzeni vardır. Burada çalışma yerlerinde uyulması gereken genel hususlar
özetlenmiştir:
Her türlü işlem öncesi çalışanın dikkatini toparlaması gerekir. Zira iş kazaları genelde dikkatsizlik veya dalgınlık
sonucu olur. Çalışanın daima uyanık ve tedbirli olmalı,
Eğitim ve öğretimin sorumluluğunu taşıyan kişiden izin alınmadıkça herhangi bir tezgah çalıştırılmamalı,
İş parçasının veya kalıbın emniyetli bağlanıp bağlanmadığı kontrol edilmeli,
Kaldırıp bağlanması güç kalıplar gerekli yardım alınmadıkça kullanılmamalı,
Bakım-onarıma alınmış tezgahların koruyucu kapakları çalışma öncesi yerlerine takılmalı,
Çalışır durumdaki bir tezgahın bakım ve onarımı aynı anda yapılmamalı,
Aynı tezgahta birden fazla kişi çalışırken tezgahın kontrolü bir kişi tarafından yapılmalı,
Atölyede çalışanların giyim kuşam konusunda dikkatli olması gerekir (bk. Koruyucular, İş Elbiseleri):
Çalışmaya başlamadan önce, vücuda uygun, kısa kollu veya kolları sıvanmış temiz iş elbisesi (önlük, tulum vb.)
giymeli,
Kravat takılmamalı, eğer varsa gömlek içerisine sokulmalı,
Bol, yırtık ve saçaklı iş elbisesi giyilmemeli,
İşin gereğine göre kişisel koruyucular (kaynak işlerinde koruyucu gözlük) kullanılmalı,
Yüzük, saat, bilezik, kolye vb. eşyalar çalışmaya başlamadan önce mutlak surette çıkartılmalıdır.
ATÖLYEDE İŞ GÜVENLİĞİ
Atölyelerde kullanılan alet ve makineler başlıca iki guruba ayrılır:
1. Elektriksiz el aletleri ve makineleri,
2. Elektrikli el aletleri ve makineleri.
161
Parçaları tutmaya ve ayarlama yapmaya yarayan (pense, karga burun vb.) aletlerdir. Penslerin kullanılmasında
dikkat edilecek hususlar:
Hiçbir suretle (anahtar gibi) cıvata veya somunların sökülüp takılmasında kullanılmaz,
Her zaman işe uygun büyüklükte ve biçimde pens seçilir,
Parmaklar pensin ağzından uzak tutulur,
Pens çekiçlenmemelidir,
Anahtarların kullanılmasında dikkat edilecek hususlar:
Cıvata başına ve somuna uygun ölçüde anahtar seçilir,
Ağzı bozulmuş anahtarlar kullanılmaz,
Bir tezgâhta anahtarla iş yaparken önce tezgâh durdurulur,
Daima anahtarın kolu (itilerek değil) vücuda çekilerek çalışılır,
Anahtar kolu boru parçası ile uzatılarak çalışılmaz,
Anahtara asla sert bir çekiçle vurulmaz. Sıkışmış bir cıvata veya somunu gevşetmek için anahtara ancak yumuşak
gereçle kaplanmış bir çekiçle vurulabilir,
Eğer anahtar çapaklanırsa (elleri kesmemesi için) taşlanır,
Anahtarı döndürürken parmak eklemlerinin çevreye çarparak hasar verilmesi önlenir.
Çekiçlerin kullanılmasında dikkat edilecek hususlar:
Çekiç kullanırken eller yağlı veya terli olmamalıdır (yağlı el, çekicin elden kaymasına sebep olabilir),
Kullanım öncesi, sapın gevşek veya kırık olup olmadığı kontrol edilir,
Kullanımda çekiç sapını çekice yakın tutmak doğru değildir,
Sert bir çekiçle, sertleştirilmiş parçaların ince kenarları çekiçlenmez (iş parçası veya çekiçten kopan parçalar göze
kaçabilir).
Keskilerin kullanılmasında dikkat edilecek hususlar:
Keskiler kullanılmadan önce keskinliği kontrol edilir, gerekirse bilenir,
Keski kullanırken güvenlik gözlüğü takılmalıdır,
Keskiler sertleştirilmiş çelik parçalar üzerinde kullanılmamalıdır,
Çekiç ile keski kullanırken, keskinin başında çapak bırakılmaz, (başının biçimi bozulmuş veya çapaklanmış keskiler
kullanılmaz),
Talaş bir kimseye doğru fırlayacak yönde çıkarılmaz (parçaların sıçrayabileceği yerlerde tel kafes kullanılabilir).
Raspa aleti ile çalışma
• Raspalar diğer aletlerden ayrı saklanmalı
• Sapsız raspa kullanılmamalı
• Vücuda doğru raspalama yapılmamalı
• İş parçası mengeneye bağlanmalı, elle tutulmamalı
• Raspa manivela gibi kullanılmamalı
162
Rondela, cıvata bağlantılarında, cıvata başının, bağlandığı yüzey üzerinde tahribat yapmasını, temas yüzeyini genişleterek
engellemeye yarayan parça. Cıvatanın kolay gevşemesini, sürtünmeyle engeller. Diğer bir adı da pul olarak geçer. 164
Kama, uçları üçgen şeklinde olan ve baltaya benzeyen aletlere denir. Bu basit aletler metalden veya tahtadan yapılırlar
ve kesicidirler. Bir nesne kesilmek istendiğinde kamanın keskin ucu bu noktaya konulur ve üst kısmına sert bir cisimle
vurularak basınç oluşturulur böylece nesne kesilir.
Yüzeyleri eğik düzlem şeklinde olan prizmaya benzer. Kullanım amaçları; cisimleri kesmek,
parçalamaktır. Bıçak, makasın kesici kısımları, çivi, iğne, çuvaldız ve balta kamaya örnektir. Osmanlı akıncıları tarafından
da yaygın olarak kullanılmıştır.
Pim, farklı parçaları sabitlemek ya da merkezlemek için kullanılan, ince uzun silindirik ya da konik parçadır. Mekanik
sistemlerde bir makine elemanı olarak metalden yapıldığı gibi marangozluk ve mobilyacılıkta bağlantı elemanı olarak
kullanılan ahşap ya da metal tipleri vardır.
Saatçilikte bir dişli çarkın üzerindeki dikey çıkıntıya da pim denir.
Somun (teknik), cıvata veya saplama ile beraber kullanılan, ana sökülebilir bağlantı elemanlarından biri
-Nemlendirme,
-Birbirine bağlama ve topraklama,
-İyonizasyon yöntemlerinde biri veya birkaçı uygulanmalıdır.
Nemlendirme: Çevre havasını statik elektrik akımının geçmesine izin verecek kadar nemli hale getirerek, statik elektrik
birikimi engellenebilir. Nemlendirme birçok madde için zararlı olduğundan ve sıcak havalarda aşırı nem, insanları rahatsız
edebileceğinden kullanım alanı sınırlıdır. 165
Birbirine bağlama ve topraklama : İletken özellikteki iki veya daha fazla cismi, bir iletken aracılığıyla birbirine
bağlayarak topraklamaktır. Böylece, cisimlerdeki statik elektrik yükü dengelenmiş olacaktır.
Parlayıcı sıvıların konulduğu bütün depolar ve boru donatımları, boru bağlantıları bu yöntemle statik elektriğe karşı
topraklanmalıdır. Depoların parlayıcı sıvılarla doldurulması veya boşaltılmasında araç ile depo arasında topraklama hattı
bağlantısı yapılmalıdır.
İyonizasyon yöntemleri : Hava, normal koşullarda iletken değildir. Ancak, havayı yeterli oranda iyonlaştırarak statik
elektriğin cisimlerde birikmesi önlenebilir.
Havayı iyonlaştırmak için; statik tarak, radyoaktivite ile iyonlaştırma veya açık alev gibi yöntemler kullanılmalıdır.
1) Elektrik kuvvetli akım tesisleri: İnsanlar, diğer canlılar ve eşyalar için bazı durumlarda (yaklaşma, dokunma vb.)
tehlikeli olabilecek ve elektrik enerjisinin üretilmesini, özelliğinin değiştirilmesini, biriktirilmesini, iletilmesini,
dağıtılmasını ve mekanik enerjiye, ışığa, kimyasal enerjiye vb. enerjilere dönüştürülerek kullanılmasını sağlayan tesislerdir.
2) Alçak gerilim: Etkin değeri 1000 volt ya da 1000 voltun altında olan fazlar arası gerilimdir.
3) Yüksek gerilim: Etkin değeri 1000 voltun üstünde olan fazlar arası gerilimdir.
4) Tehlikeli gerilim: Etkin değeri, alçak gerilimde 50 voltun üstünde olan, yüksek gerilimde hata süresine bağlı olarak
değişen gerilimdir.
8) İletim şebekesi: Yerel koşullar nedeniyle belli yerlerde üretilebilen ve ağ şebeke ile en üst düzeyde toplanan enerjiyi
tüketicinin yakınına ileten kablo ve/veya hava hattı şebekeleridir.
9) Dağıtım şebekesi: İletilerek tüketilecek bölgeye taşınmış olan enerjiyi, tüketiciye kadar götüren şebekedir.
b) Elektrik tesislerinde aşırı gerilimlere ilişkin tanımlar:
1) Aşırı gerilim: Genellikle kısa süreli olarak iletkenler arasında ya da iletkenlerle toprak arasında oluşan, işletme
geriliminin izin verilen en büyük sürekli değerini aşan, fakat işletme frekansında olmayan bir gerilimdir.
2) İç aşırı gerilim: Toprak temasları, kısa devreler gibi istenilen ya da istenilmeyen bağlama olayları ya da rezonans
etkileriyle oluşan bir aşırı gerilimdir.
3) Dış aşırı gerilim: Yıldırımlı havaların etkisiyle oluşan bir aşırı gerilimdir.
c) Hava hatlarına ilişkin tanımlar:
1) Hava hattı: Kuvvetli akım iletimini sağlayan mesnet noktaları, direkler ve bunların temelleri, yer üstünde çekilmiş
iletkenler, iletken donanımları, izolatörler, izolatör bağlantı elemanları ve topraklamalardan oluşan tesisin tümüdür.
2) İletkenler: Gerilim altında olup olmamasına bağlı olmaksızın bir hava hattının mesnet noktaları arasındaki çıplak ya da
yalıtılmış örgülü ya da tek tellerdir.
3) Yalıtılmış hava hattı kabloları: Yalıtılmış hava hattı kabloları, yalıtılmış faz iletkenleri ile yalıtılmış ya da yalıtılmamış
nötr iletkeni birbirine yada taşıyıcı bir tele bükülerek sarılmış tek telli, sıkıştırılarak yuvarlatılmış çok telli ya da örgülü
iletkenlerden oluşan kablolardır.
4) Demet iletkenler: Bir faz iletkeni yerine, iki ya da daha çok iletken kullanılan ve iletkenler arasında hat boyunca yaklaşık
olarak aynı uzaklık bulunan düzendir.
5) Anma kesiti (Nominal kesit): İletkenlerin standartlarda belirtilen kesit değeridir.
6) Gerçek kesit: Örgülü iletkenlerin, yapım toleransları dikkate alınmaksızın, net kesit değerleridir.
10) Salgı (sehim): İletken ile iletkenin iki askı noktasını birleştiren doğru arasındaki en büyük düşey uzaklıktır.
17) Hava hattı çeşitleri:
i) Küçük aralıklı hatlar: Birbirini izleyen iki direk arasındaki açıklık, çıplak iletkenler için 50 m'yi, yalıtılmış iletkenler için
60 m'yi aşmayan hatlardır.
Not: Küçük aralıklı hatlarda 50 m'den büyük açıklıklar: Küçük aralıklı hatlarda en büyük açıklık olan 50 m'lik aralık ancak
kaçınılmaz nedenlerle arttırılabilir. Küçük aralıklı hatlarda topografya durumu nedeniyle, 50 m'den fazla bir açıklık
gerekirse, bu bölüm büyük aralıklı hatlar gibi işlem görür.
ii) Büyük aralıklı hatlar: Birbirini izleyen iki direk arasındaki açıklık, çıplak iletkenler için 50 m'yi, yalıtılmış iletkenler için
60 m'yi aşan hatlardır.
Hava hatlarının iletkenleri, gerekli durumlarda üzerlerindeki yeter sayıdaki toprak iletkenleri ile korunmalı ve
işletme akım devresindeki elemanlara yıldırım düşmesini önlemek için gerekli önlemler alınmalıdır.
Yıldırım yoğunluğunun fazla olduğu yerler hariç 36 kV'a kadar olan hava hatlarında toprak iletkeni kullanılmayabilir.
Elektrik tesis ve aygıtlarını yıldırım etkisinden korumak için parafudr, eklatör (atlama aralığı) gibi koruyucu aygıtlar
kullanılmalıdır. Özellikle 400 kVA'ya kadar olan tesislerde eklatör kullanılması tavsiye edilir.
3) Başka şebekelerin etkisi ile oluşan aşırı gerilimlerde:
3.1) Elektrostatik ve elektromagnetik etkilerle oluşan aşırı gerilimler için alınacak önlemler:
i) Birbirini etkileyecek akım devreleri arasındaki açıklık olabildiğince büyük tutulmalıdır. Akım devrelerinin birbirine
elektromagnetik etkilerini yok etmek için bu devreler çaprazlanmalıdır.
ii) Birbirini etkileyecek kablo hatlarında endüklenecek gerilim, özel metal zırh kullanılarak ve kabloyu yalıtım
transformatörleri ile kısa parçalara bölerek küçültülebilir.
Kuvvetli Akım Elektrik Aygıtları
Aygıtların ark ve kıvılcımlardan korunması
Yangın tehlikesi bulunan yerlerdeki sigortalı ayırıcılarda oluşabilecek arkların yaratacağı yangın tehlikesini en aza indirmek
üzere, bu tip ayırıcıların bulunduğu direklerin altına 10 cm. kalınlığında ve 3 metre yarı çapında bir bölgeye mıcır
dökülecek veya grobeton atılacaktır. 166
Bağlama tesislerinde kullanılacak olan elle ya da yalıtkan pensler ve benzer aletlerle kumanda edilen sigortalar, ayırıcılar
ve kesicilerin kumanda kollarının tutma noktaları, uygun bir yüksekliğe yerleştirilecektir. Ancak bu yükseklik, manevra
sırasında basılan zeminden en az 50 cm. ve en fazla 170 cm. yükseklikte olacaktır.
Açıktaki tesislerde bu yükseklik gerektiği kadar arttırılabilir.
Uyarma levhaları
Madde 21- Çeşitli yerlere ve tesis bölümlerine, görevlilerin makineler, aygıtlar ve iletkenlerin ne işe yaradığını açıkça
anlayabileceği biçimde bozulmaz türden yazı, işaret ve şemalar konulmalıdır.
Ayrıca elektrik tesislerinde uygun yerlere aşağıdaki levhalar asılmalıdır:
1) Elektrik akımının neden olduğu kazalarda yapılacak ilk yardımla ilgili yönergeler,
2) Tesisin bağlama şeması,
3) Tesisin işletilmesi sırasında alınması gereken özel önlemlerle ilgili kısa yönerge.
Aydınlatma
Madde 23- Bütün tesis bölümleri olabildiğince gün ışığı ile iyi biçimde aydınlatılmalıdır. Ayrıca bu bölümlere yeterli ve
düzgün dağılımlı elektrik aydınlatma tesisi yapılmalıdır. Elektrik aydınlatma tesisinden yararlanılamayan durumlarda
manevra ve denetleme yerlerinde tehlikesizce dolaşabilmek ve gerekli çalışmaları yapabilmek için özel aydınlatma tesisleri
kurulmalıdır.
Yapılan aydınlatma tesisi, YG. hücreleri ve AG pano odalarında en az 250 Iux, transformatör odalarında en az 150 Iux
aydınlık düzeyini sağlamalıdır. Transformatör merkezlerinde her bir mahalde yeterli sayıda (en az bir adet) akümülatörlü
acil durum lambası veya yeterli kapasitede akümülatör var ise aküden beslenen aydınlatma lambaları bulunmalıdır. Söz
konusu lambalar sürekli insan bulunan yerlerde enerji kesintilerinde otomatik devreye girecek şekilde yapılmalıdır. Diğer
yerlerde lambalar uygun bir tedbirle manuel olarak yanmalıdır.
Elektrik işletme aygıtlarının yerleştirilmesi ve korunması
Madde 28- Elektrik işletme aygıtlarının işletme, bakım ve onarımları tehlikesizce yapılabilecek biçimde yerleştirilmelidir.
İşletme görevlilerinin çalışırken üzerinde durduğu yerler ve geçitler her zaman boş bırakılmalıdır.
Elektrik işletme aygıtları ve koruma düzenleri, aralarında 250 volt'dan fazla gerilim bulunan bölümlere aynı anda ve
rastgele dokunulmasını önleyecek biçimde tesis edilmelidir.
Elektrik işletme aygıtlarında yangın çıkması ve yayılması uygun düzenlerle olabildiğince önlenmelidir.
Kurşun - asitli akümülatör odalarının özellikleri
Madde 31- Kurşun - asitli akümülatör odaları kuru havalı, serin, sarsıntısız olmalı ve olabildiğince sıcaklık değişmelerinin
etkisinden uzak bulundurulmalıdır. Akümülatörler çok yüksek ya da alçak ortam sıcaklıklarına karşı korunmalıdır.
Kurşun - asitli akümülatör odaları olabildiğince don tehlikesinden uzak olmalı, ısıtma gereği duyulmamalıdır. Kurşun -
asitli akümülatör odaları hiç bir şekilde açık ateş ya da kızarmış cisimlerle ısıtılmamalıdır.
Kurşun - asitli akümülatör odalarında amonyak gibi zararlı gazlar bulundurulmamalıdır.
Kurşun - asitli akümülatör bataryası için gerekli gereçlerin konacağı bitişik bir bölme olmalı ve burada lavabo
bulunmalıdır.
Akümülatörlerin bulunduğu yerler tercihen doğal havalandırmanın yeterli olabileceği biçimde yapılmalıdır.
Akümülatör bataryalarının yerleştirilmesi-2018 1.İSG SORUSU
Madde 32- Bataryalar, kolayca ulaşabilecek ve denetlenebilecek biçimde yerleştirilmelidir. Yerleştirme konusunda
havalandırma durumu da dikkate alınmalıdır.
Bataryalar bir ya da birkaç katlı raflar üzerine yerleştirilirse, gerekli çalışmaların yapılabilmesi için aralarında uygun
açıklıklar bırakılmalıdır.
Her batarya birimi toprağa ve yere karşı yalıtılmalıdır. Kurşun – asitli akülerin tespit edildiği yalıtkan gereçler elektrolitlere
dayanıklı olmalıdır.
Kurşun - asitli bataryalar aşağıdaki gibi yerleştirilebilir:
- Taş, tuğla ya da betondan yapılmış döşeme ya da düz yerlere konulan elektrolitlere dayanıklı yalıtkanlar üzerine,
- Raflar üzerine. Bu durumda raflar elektrolit etkilerine karşı dayanıklı olmalıdır. Rafların altındaki yerler de
temizlenebilmelidir. Akümülatör tesislerinde geçit genişlikleri Madde 35-b/1'de açıklanan büyüklükte olmalıdır. Bu
geçitlerin tavan yüksekliği 2 m'den az olmamalıdır.
Akümülatör bağlantı iletkenleri
Madde 33- Kurşun - asitli akümülatör odalarında ayrı kümeler arasında ya da pano ile oda arasındaki bağlantılar, elektrolit
etkilere dayanıklı yalıtılmış iletkenlerle ya da kablolarla yapılmalıdır.
Akümülatör bataryalı tesislerin d.a. kısmında gerilim her iki kutupta da kesilerek ayrılmalıdır.
Görevlilerin korunması
Madde 34- Mevcut Kurşun - asitli akümülatör işletmesinin tehlikesine karşı görevlilerin dikkatli olmaları sağlanmalı ve bu
görevlileri tehlikelerden korumak için aşağıdaki önlemler alınmalıdır:
Geçit ve giriş yerlerinin genişliği, rahat hareket etmek ve gereçleri taşımak için yeterli olmalıdır. Geçit genişlikleri Çizelge-
2'de verilen değerlerden küçük olmamalı ve kumanda düzenleri, ayırma noktalarında bulunan arabalı bağlama tesisleri gibi
çıkıntı yapan parçalar geçitleri daraltmamalıdır.
Toprağa karşı gerilimi 250 volta kadar olan tesislerde Çizelge-2'deki değerler 20 cm. kadar azaltılabilir.
Büyük tesisler için geniş geçitler salık verilir.
Tam kapalı tesislerin arkasındaki montaj yerlerinin duvar ile açıklığı en az 60 cm. olmalıdır.
Önden müdahaleli tam kapalı sistemler, basınç boşaltma düzeni varsa duvara tam olarak dayandırılabilir.
2) Geçitlerin yüksekliği:
i) Kilitli elektrik işletme yerlerinde geçitler üzerindeki gerilim altındaki çıplak, korunmamış bölümlerin yerden yüksekliği
en az Çizelge-1'deki (H) kadar olmalıdır.
ii) Kilitli yapı tipi elektrik işletme yerlerinde herhangi bir koruma düzeni yoksa, topraklanmış izolatör taban demirinin üst
kenarı yerden en az 2300 mm. yükseklikte olmalıdır. (Şekil-3)
3) Kilitli elektrik işletme yerlerinin çıkışları ve kapıları:
i) Çıkış ve kapılar, tesis içerisinde bulunan ve tehlikeli durumlarda dışarıya çıkışı sağlayan yolun uzunluğu 20 m.'den fazla
olmayacak biçimde düzenlenmeli ve koridorların her iki yanına da çıkış kapısı yapılmalıdır.
Sabit merdiven ve kayma düzenleri kullanılabilir. Gerilimleri 60 kV ya da daha büyük olan yapı içindeki tesislerde,
tehlikeli durumlarda dışarıya çıkmayı sağlayan ve uzunluğu 40 m.'yi aşmayan çıkış yolları kullanılabilir.
ii) Kapı kilitleri, görevli olmayan kimselerin girmesini önleyebilecek fakat tesisin içerisinde bulunanların buradan
ayrılmasına engel olmayacak biçimde yapılmalıdır.
Bu koşul, yapı giriş kapıları ve tehlikeli durumlarda dışarıya çıkışı sağlayan kapılar dışardan ancak güvenli anahtar (yuvalı
değil) yardımı ile açılabilirse yerine gelmiş sayılır.
Bu kapılar dışardan kilitlenmiş olsalar bile, içerden anahtar kullanılmadan bir mandal ya da benzer bir basit düzen ile
kolayca açılabilmelidir.
iii) Kapı önündeki alan genel trafiğe açıksa, kapılar ateşe dayanıklı ya da yanmayan gereçlerden yapılmış olmalıdır.
iv) Kapıların serbest yüksekliği en az 200 cm. ve serbest genişliği en az 70 cm. olmalıdır.
Her tarafı kapalı olan ve yüksekliği 220 cm.'den az olan hücreler, bağlama dolapları, bağlama çerçeveleri vb.'nin üst
bölümleri kapalı olmalıdır.
f) Aydınlatma ve havalandırma:
Tesislerin aydınlık şiddeti en az 250 lux olmalı, nemi giderilmeli ve damlamalar önlenmelidir. Aydınlatma ve havalandırma
tesislerinin iletkenleri, olabildiğince arktan tehlike görmeyecek biçimde yerleştirilmelidir. Ayrıca acil durum (Emergency)
aydınlatması yapılmalıdır.
i) Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıllık geçiş süresini müteakip en fazla işletme gerilimi
36kV'a kadar (36kV dahil) olan, yeni yapılacak yüksek gerilim tesislerinde, ilgili standarda uygun bu standartta öngörülen
tüm tip deneyleri yapılmış, metal muhafazalı tip hücreler/anahtarlama ve kumanda tesisleri kullanılacaktır.
kV m
0-1 (1 dahil) 1 171
1-36 (36 dahil) 2
36-72,5 (72,5 dahil) 3
72,5-170 (170 dahil) 4
170-420 (420 dahil) 5
k) Yüksek gerilim hatları, hatlara rastgele dokunmayı önleyecek önlemler alınmak koşulu ile elektrik işletme yapılarına
tespit edilebilir.
l) Yapıların yanından geçen ya da tespit edilmiş bulunan alçak gerilim hatları herhangi bir aygıt kullanmaksızın rastgele
dokunulmayacak biçimde tesis edilmelidir.
m) Elektrik kuvvetli akım tesislerinin civarlarındaki diğer tesislere olan yaklaşım mesafeleri Çizelge-6'da verilmiştir.
n) İletken çekimini ve hat güvenliğini bozan bütün ağaçlar budanmalı ya da kesilmelidir. Meyve ağaçlarının kesiminden
olabildiğince kaçınılmalıdır.
p) Her tip yüksek gerilim direğine zeminden en az 2,5 m. yükseklikte ve kolayca sökülmeyecek biçimde bir ölüm tehlike
levhası takılacaktır. Yalnızca beton direkler üzerine gömme ya da yağlı boya ile çıkmayacak biçimde ölüm tehlikesi işareti
yapılabilir.
r) Hava alanı pist orta noktasından 5 km. uzağına kadar olan yerlerde ve hava seyrüsefer cihazlarının bulunduğu yerlerde,
havacılıkla ilgili kuruluşların kurallarına aynen uyulur.
Hava hatlarının mekanik hesaplarında kullanılacak varsayımlar
Madde 45- Hava hatlarının mekanik hesaplarında göz önüne alınacak varsayımların kullanılacağı bölgeler ile bu bölgelere
ilişkin buz yükleri ve en düşük, en yüksek ortam sıcaklıkları Çizelge-9'da gösterilmiştir. Bu bölgeleri gösteren harita
Yönetmeliğin sonunda eklidir.
Özel koşullar gereği, tabloda belirtilenlerden daha yüksek buz yükü oluştuğu bilinen veya beklenen yerlerde daha büyük
katsayılar kullanılır. Buz yoğunluğu 0,6 kg/dm3 alınacaktır.
İletkenler
Madde 46-a) İletkenlerin en büyük zorlanmaları:
1) Hava hatlarında kullanılacak iletkenlerin en büyük çekme zorlanmaları, iletkenin kopma dayanımının %45'ini
geçmeyecektir.
2) Hava hatlarında kullanılacak iletkenlerin +15øC'da rüzgarsız durumda çekme zorlanmaları iletkenin kopma dayanımının
%15'ini geçmeyecektir. Ancak titreşimi söndürücü önlemler alındığında bu değer %22'ye kadar arttırılabilir.
3) Küçük aralıklı hatlarda (müşterek direkli hatlar dahil), 10 mm 2 kesitli bakır iletkenler için 12 kg/mm 2 ve 21 mm2
alüminyum iletkenler için 7 kg/mm2'lik en büyük çekme gerilmesi esas alınarak +5 øC için hesaplanan salgılara paralel
olacak şekilde öteki iletken gerilme ve salgılarına göre hazırlanacak çizelgeler kullanılacaktır. Büyük aralıklı hatlarda
-5øC'da iki
kat buz yükü alınarak askı noktalarında iletkenin en büyük gerilmesinin, kopma dayanımının %70'ini aşmadığı
doğrulanacaktır.
(*) Yalıtılmış hava hattı kabloları kullanıldığında bu yükseklik değerleri 0,5 m. azaltılacaktır.
* Zorunlu hallerde yöre ve özel şartlar karşısında bu mesafeler alınacak bazı tedbirlerle yukarıda belirtilen mesafelerin
yarısına kadar küçültülebilir. Yeraltı kablosu ile gaz ve petrol boru hattı arasında izole PVC veya PE gibi maddeler
konulmalıdır. Bu gibi maddelerin boyutları, et kalınlığı en az 5 mm. olmak şartı ile:
a) Kesişme halinde gaz veya petrol boru hattı çapının 2 kat genişlik ve kesişim iz düşümlerinin iki kat
uzunluğunda,
b) Paralel gitme halinde gaz veya petrol boru hattı çapının 2 kat genişliğinde ve normal paralellik mesafesi kadar uzunlukta
olmalıdır.
** Elektrik tesisleri topraklamaları ile gaz veya petrol boru hattı tesisleri veya topraklamaları kesişiyor veya aralarındaki
uzaklık 2 metreden az ise, topraklama iletkeninin her iki tarafı gaz veya petrol borusu üzerindeki kesişme noktasından
itibaren 2'şer metre olmak üzere veya boru hattındaki temas gerilimi 50 volt'tan az olacak şekilde izole
edilmelidir.
*** Basınç yükseltme (pompa-kompresör), basınç düşürme ve dağıtım istasyonları gibi boru hattı bölümlerinin
yeryüzünde erişilebilen teçhizatlarına vb. kısımlarına olan en küçük yaklaşım mesafeleridir.
NOT: ENH direklerinin demiryolu ve karayoluna olan en yakın yatay uzaklığı, metre olarak, hangisi daha büyükse; ya
direğin toprak üstü tüm boyundan 2 metre daha büyük, ya da karayolu veya demiryolu istimlak sınırının dışında olmalıdır.
GSM baz istasyonu kulelerinin, elektrik kuvvetli akım tesislerine olan en yakın yatay uzaklığı, kulenin toprak üstü
boyundan 2 metre daha büyük olmalıdır. Ayrıca "Mobil Telekomünikasyon Şebekelerine Ait Baz |İstasyonlarının Kuruluş
Yeri, Ölçümleri, İşletilmesi ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik" hükümlerine de uyulur.
b) Büyük aralıklı hatlarda iletkenlerin çekme gerilmelerini ve bu gerilmelere ilişkin en büyük salgıları hesaplamak için
aşağıdaki varsayımlar ayrı ayrı göz önüne alınacaktır:
1) İletken,
1. Bölgede -10øC
2. Bölgede -15øC
3. Bölgede -25øC
4. ve 5. Bölgelerde -30øC
sıcaklıkta rüzgarsız ve buzsuz olarak bulunmaktadır. 172
ø
2) İletken üzerinde -5 C sıcaklıkta Çizelge-9'daki buz yükleri vardır.
3) 1. Bölgede 50øC
2. Bölgede 45øC
3., 4. ve 5. Bölgelerde 40øC sıcaklıklarda rüzgar esmediği varsayılacaktır.
4) İletkenler üzerine -5øC sıcaklıkta, yatay ve hatta dik yönde rüzgar estiği varsayılacaktır. Rüzgar kuvveti Madde 48-
b/1'de belirtildiği biçimde hesaplanacaktır.
c) Özel durumlar:
1) Hat birden fazla bölgeden geçiyorsa, her bölgedeki hat bölümü o bölgeye ilişkin değerlerle hesaplanacaktır.
2) Direkler üzerinde malzeme ve kesiti farklı iletkenlerin bulunması durumunda direk açıklığı, en küçük açıklığı veren
iletkene göre saptanacaktır.
3) 1. Bölgede bulunup yükseltisi (kotu) 600 m.'yi aşan arazideki hatların hesabı 2. Bölge koşullarına, 2. Bölgede bulunup
yükseltisi 900 m.'yi aşan arazideki hatların hesabı 3. Bölge koşullarına ve 3. Bölgede bulunup yükseltisi 1600 m.'yi aşan
arazideki hatların hesabı 4. Bölge koşullarına göre yapılacaktır. Bu durumda madde 46-c/1 de göz önüne alınmalıdır. Küçük
aralıklı alçak gerilim hatlarında arazi yükseklik farkları göz önüne alınmaz.
Demir Direkler
Madde 51- Direk elemanlarının boyutlandırılması ve direk gereçleri için varsayılan en büyük gerilmeler:
Demir direklerin bası, çeki ve eğilmeye çalışan bütün elemanlarında akma gerilmesine göre emniyet katsayısı 1,5'dan az
olmayacaktır.
a) Demir direklerin hesaplanmasında çeşitli gerilmeler için Çizelge-13'de verilen kesitler kullanılacaktır.
Direk elemanlarının boyutlandırılmasında da (1,5 emniyet katsayısına göre düzenlenmiş olan) Çizelge-14'de verilen
değerler esas alınacaktır.
Çizelge-14'de verilen çelik çeşitlerinden başkaları, mekanik nitelikleri bunlar için geçerli olan kalite yönetmeliği ve yapım
standartlarına uygunsa ve bu gereçlere ilişkin değerler, en az St 37'nin değerlerine eşdeğerse kullanılabilir.
b) Kullanılmasına izin verilen başka bir çelik için kabul edilen çekme ve eğilme gerilmesi Çizelge-13'ün birinci satırında St
37 için verilen gerilmenin, бF/2400 kg/cm2 ile çarpılması ya da akma gerilmesinin emniyet katsayısına bölünmesi ile
bulunabilir. Burada; бF çeliğin kg/cm2 olarak kalite yönetmeliğinde garanti edilen en küçük akma sınırıdır.
Cıvatalar
Madde 52- Mekanik olarak zorlanan cıvataların çaplarına göre köşebentlerin uçlarında kenarlarında ve cıvata merkezleri
arasında bulunması gerekli en küçük uzaklıklar Çizelge-15'de gösterilmiştir.
Demir direklerde kullanılan köşebent ve levhalardaki delikler, gereçlerin dayanımını zayıflatmayacak ve çıplak gözle
görülebilen yırtılma, çatlama, ezilme ve çapak oluşturmayacak biçimde açılacaktır. Demir direklerin konsol ve
traverslerinde sürekli çekmeye zorlanan elemanlardaki deliklerin zımba ile delinmesine izin verilmez.
Demir direklerde çapı 12 mm'den küçük cıvata kullanılmamalı ve somunların gevşememesi için gerekli önlemler
alınmalıdır.
Beton Direkler
Madde 53-a) Enerji iletim ve dağıtım tesislerinde;
1) Betonarme direkler:
- Savurmalı (santrifüjlü)
- Titreşimli tiplerde kullanılabilir.
2) Ön gerilimli beton direkler:
- Savurmalı (santrifüjlü),
- Titreşimli tiplerde, kullanılabilir.
b) Beton direklerin hesaplanmasında çeliğin akma gerilmesine göre emniyet katsayısı 1,5 'dan, kırılma deneyinde ise
kırılma emniyet katsayısı 2'den az olmayacaktır.
Beton direklerin ve traverslerinin hesabında ve yapımında yürürlükteki Türk Standartları uygulanacaktır. Bu standartların
kapsamadığı konular olursa, ilgili diğer yabancı standartlara uyulacaktır. Bu durumda iş sahibi, hangi standarta uyulacağını
teknik şartnamesinde belirtecektir.
Not: Kompozit direklerin emniyet katsayıları beton direklerdeki gibi olacaktır.
Not: Burada çamgiller için 500 kg/cm 2, sert ağaç için 800 kg/cm 2'lik kırılma dayanımı varsayılmıştır. Çamgiller ve sert
ağaçlar dışında direkler kullanılmak istendiğinde çeki gerilmesi için emniyet katsayısı 4 olacaktır.
Toprağa gömülü direklerde burkulma uzunluğu, direğin ortasındaki takoz ya da saplamadan, gömülme derinliğinin yarısına
kadar olan uzaklıktır.
e) Çift direkler uygun biçimde birbirine bağlanacaktır. Takozla birbirine bağlanacak çift direkler bütün uzunlukları boyunca
en az 4-6 takoz ile donatılacak ve cıvatalarla vidalanacaktır.
f) Zorunlu haller dışında, ormanlık alanlarda ağaç direk kullanılmamalıdır.
Direk lenteleri
Madde 55-a) Lente halatı olarak sıcak galvanizli, içinde lifli bölüm bulunmayan çelik halatlar kullanılacaktır.
b) Çelik lente halatının kuramsal (teorik) kopma emniyeti 2,5'dan küçük olmamalıdır. Ancak hesap sonucu ne olursa olsun
lentenin zemin üzerinde bulunan bölümünün kesiti 25 mm 2'den, zemin içinde kalan bölümünün kesiti ise 50 mm 2'den az
olmayacaktır. Zemine giren bölüm, çapı en az 10 mm. olan yuvarlak demirden de olabilir.
c) Lente bağlantı parçalarında etkin kopma ya da kayma yükü, halatın maruz kalacağı maksimum yükün 2,25 katından
küçük olamaz.
d) Lente halatları tekrar gerilmeyi sağlayacak düzenlerle donatılacaktır. Bu düzenler yerden ulaşılabilecek yükseklikte 173
bulunacaktır.
e) Bağlantı parçaları çözülmeye karşı güvenlik altına alınmalıdır.
f) Lenteler ancak zarar görmeyecekleri ve trafiği güçleştirmeyecek yerlerde kullanılır.
g) Lenteler bağlandıkları direkteki iletkenlerin fazlar arası anma geriliminin en az iki katına eşit kuruda atlama ve bir katına
eşit yaşta atlama gerilim değeri olan izolatörler ile yalıtılmalıdır. İzolatörlerin mekanik dayanımı, en az lentenin dayanımı
kadar olmalıdır. İzolatörün tespit edildiği yer, üzerinden geçen iletkenlerin yatay izdüşümlerinin açığında kalmalıdır.
İzolatörün yerden yüksekliği en az 2,40 m. olmalıdır.
Lenteler; topraklanmış veya ağaç direkli alçak gerilim hatlarının en alt iletkenlerinin en az 50 cm. altında bağlanmış ise
yalıtılmayabilir.
Temeller
Madde 56-a) Temellerin boyutlandırılması:
Direkler, devrilmeye karşı güvenlik bakımından 49 uncu maddede belirtilen yüklenme varsayımlarındaki koşulların en
ağırına göre hesaplanacaktır. Temel hesaplarında mutlaka direk tasarımına esas olan emniyet değerlerinin üzerinde bir
emniyet sağlanacaktır. Direk temellerinin hesaplanmasında çeşitli topraklar için Çizelge-19'daki değerler kullanılacaktır.
b) Direklerin temel içinde kalan bölümünün korunması:
1) Demir direklerde toprak içinde kalan metal bölümlerin korozyon ve çürümeye karşı korunması için gerekli önlemler
alınacaktır. Beton temelli demir direklerde beton içinde kalan parçaların korunması için önlem gerekmez.
2) Ağaç direklerin toprak içinde kalacak bölümü en az aşağıdaki uzunluklarda olacaktır.
Zeminden başlayarak yüksekliği 8 m'ye kadar olan direklerde 130 cm, 8 m'yi geçen her bir metre için bu uzunluğa 10 cm
eklenecektir. Ağaç direkler yerel koşullarda dikkate alınarak çepeçevre taşlarla tutturulmalıdır.
Ağaç direklerin temel içinde kalan bölümü ile toprak üstündeki yaklaşık 30 cm.'ye kadar olan bölümünün, toprak
içerisindeki suların etkisi ile çürümesini önlemek için gerekli önlemler alınacaktır. Bu önlemler direğin yukarıda anılan
bölümlerinde en az direğin üst bölümünün dayanıklılığını sağlayacak nitelikte olacaktır. Ağaç direkler doğrudan doğruya
beton içine gömülemez.
3) Çizelge-19'daki değerlerin geçerli olabilmesi için, temel çukurlarının kusursuz biçimde doldurulduğu ve sıkıştırıldığı
varsayılmıştır.
4) Temelde su çıkarsa en elverişsiz temel suyu düzeyi dikkate alınarak temelin taşıma kuvvetinin zayıflaması hesaba
katılacaktır.
5) Temel hesaplarında demirsiz betonun yoğunluğu en çok 2200 kg/m3, demirli betonun yoğunluğu ise 2400 kg/m 3
alınacaktır.
Kablolar
Madde 58- Bu Yönetmeliğin kapsamına giren tesislerde Türk Standartlarına uygun kablolar kullanılacaktır. Bunlar
bulunmadığında Madde 1'de belirtilen standartlara uygun kablolar kullanılacaktır.
a) Kablo seçimi:
Kablo seçiminde aranılan öteki koşulların yanında aşağıdakiler de göz önünde bulundurulacaktır:
1) Anma gerilimi:
Kablolar için iki anma gerilimi kullanılır:
U: Fazlar arası gerilim,
U0: İletken ile metal kılıf ya da toprak arasındaki gerilim.
2) Yük akımı:
Kablo kesitleri, yük akımına bağlı olarak çeşitli kablo tiplerine, döşeme durumlarına ve ortam koşullarına göre
standartlarda belirtilen ya da yapımcılar tarafından bildirilen yükleme durumlarına göre belirlenir.
Kablo kesitinin belirlenmesinde göz önünde bulundurulacak koşullardan bazıları aşağıdadır:
3) Kısa devre dayanımı:
Kablolar kullanılacakları şebekelerde oluşacak kısa devre akımlarına dayanmalıdır. Kabloların kısa devre dayanıklılığı
hesapla gösterilmelidir. kısa devre sonucunda kablo iletken sıcaklığı PVC yalıtkanlı kablolarda en çok 160 øC, XLPE
yalıtkanlı kablolarda en çok 250øC olacaktır.
Özellikle tek damarlı kablolarda kablo tutturma parçaları, kısa devrenin neden olacağı kuvvetlere dayanacak boyutta
seçilmeli ve aralarında yeterli açıklık olmalıdır.
4) Gerilim düşümü:
Kabloların gerilim düşümü hesaplanırken omik dirençten başka endüktif empedans da gözönüne alınmalıdır.
Gerilim düşümü indirici trafo merkezlerinin sekonderinden itibaren yüksek gerilim dağıtım şebekelerinde %7'yi
aşmamalıdır. Ancak ring şebekeler için ayrıca arıza hallerinde ringin tek taraflı beslenmesi durumu için gerilim düşümü
tahkikleri yapılmalıdır. Bu durumda gerilim düşümü %10'u aşmamalıdır.
Alçak gerilim tesislerinde gerilim düşümü %5'i aşmamalıdır. Kendi transformatörü bulunan tesislerde, transformatörlerin
AG çıkışından itibaren gerilim düşümü bakımından en kritik durumda olan tüketiciye kadar olan toplam gerilim düşümü
aydınlatma tesislerinde %6,5, motor yüklerinde %8'i aşmamalıdır. Ring olması halinde yüksek gerilim için yukarıdaki
açıklamalar aynen geçerlidir.
5) Etkin güç kaybı:
Kablo kesiti madde 58-a/2, 3 ve 4'de belirtilen yöntemlere göre hesaplanacak en büyük kesite uygun olarak seçilir. Ancak
hat kayıpları da göz önüne alınarak daha büyük kesitli (ekonomik kesit) kablolar kullanılabilir. Önemli kablo hatlarında
ekonomik hesap, kablo maliyeti, hat kayıpları, yıllık kullanma süresi, enerji fiyatı, reel faiz, amortisman süresi göz önüne 174
alınarak yapılmalıdır. Bu durumda ekonomik kesite çıkılması tavsiye edilir.
6) Dielektrik kaybı:
Özellikle yüksek gerilimli ve uzun kablolar kullanıldığında özel koşullar dışında dielektrik kaybı düşük olan kablolar
(XLPE gibi) seçilmelidir.
7) Mekanik koşullar:
Kablo kullanılacağı yerdeki mekanik koşullar göz önünde bulundurularak seçilmelidir. Mekanik zorlanma olan yerlerde,
buna dayanıklı kablo cinsleri seçilmelidir. Örneğin çekiye çalışan kabloların zırhı olmalı, eğimli yerlerde ve ek kutularının
yakınında, çeki kuvvetini taşıyan kelepçelerle tutturulmalıdır.
Toprağa doğrudan gömülü kabloların çelik zırhlı olması tavsiye edilir. Çelik zırhsız kabloların yeraltında beton kanallar,
beton büzler veya beton muhafaza içine alınmış PVC borular içinde kullanılması tavsiye edilir.
8) Kimyasal etkiler ve dış etkiler:
Kablolar döşendikleri yerlerdeki kimyasal etkilere, su, rutubet ve hava koşulları ile öteki çevre etkilerine dayanacak tipte
seçilmelidir.
9) Kablolar işletme koşullarına uygun tipte seçilmelidir.
10) Yer durumu:
Kablolar döşenecekleri yerlerin özelliklerine uygun tipte seçilmelidir. İnsanların yoğun bulunduğu, paniğin yaşanabileceği
tüm yapılar, yüksek katlı binalar, hastaneler, tüneller, tiyatrolar, okullar, alış-veriş merkezleri gibi yapı ve yerlerde yangın
anında az duman çıkaran, halojensiz özellikli kablolar kullanılmalıdır.
b) Kabloların döşenmesi:
1) Yer altı kablolarının döşendikleri yerler kimyasal, mekanik ve ısıl etkilerden olabildiğince uzak yada bunlara karşı
korunmuş olmalıdır.
2) Kablo ve çevresini yangın tehlikesinden korumak ve yangının yayılmasını önlemek için kablolar yanıcı maddeler
üzerine döşenmemelidir. Kabloların varsa jüt tabakaları soyulmalıdır.
3) Yapı girişlerinde kablolar boru içine alınmalı, kablo ile boru arasındaki boşluk elastik silikon yada benzeri bir madde ile
doldurulmalıdır. Bu amaçla çimento kullanılamaz. Mekanik darbelerin oluşabileceği durumlarda çelik borular
kullanılmalıdır. Çelik borular nerede kullanılırsa kullanılsın üç faz aynı borudan geçirilmelidir. Tek damar olması
durumunda anti manyetik malzeme kullanılmalıdır.
4) Y.G. kablolarına dahilde ve hariçte kablo başlığı yapılacaktır. Kablo başlıkları, kabloya su, nem girmesini önleyecek
şekilde olmalıdır. AG kablolarda su girmesini önleyecek tedbirlerin alınması durumunda kablo başlığı kullanılmayabilir.
5) Kablo ekleri mutlaka özel ek aksesuarları veya ek kutularında yapılmalıdır. Ekler, mekanik bakımdan güvenilir, içine su
ve nem sızmasını önlemeli ve iyi bir elektrik iletkenliğini sağlamalıdır. Ekler tesis edildiği yere uygun tipte seçilmelidir.
6) Kabloların koruyucu kılıfları yada yalıtkanları bulundukları yerlerde zorlanmamalı ve zedelenmemelidir. Kablolar
gerektiğinde koruyucu büz yada borular içine alınmalıdır.
7) Tek damarlı kabloların tespitinde kullanılan elemanlar manyetik halka oluşturmamalıdır.
10) Döşeme sırasında kabloyu çekmek için bütün iletkenler bir araya getirilip çekme klemensi ile birbirine bağlanmalıdır.
En büyük çekme gerilmesi bakır iletkenler için 5 kg/mm2, alüminyum iletkenler için 3 kg/mm2 yi geçmemelidir.
11) Yeraltına döşenecek kablolar, sokak ve alanlarda en az 80 cm derinliğe gömülmelidir. Bu yerlerin dışında en az 60 cm
olmalıdır. Bu derinlik zorunlu durumlarda özel koruyucu önlemler alınarak 20 cm dolaylarında azaltılabilir.
12) Açık havada döşenen kablolar olabildiğince güneş ışınlarının etkilerinden korunmalıdır.
13) Kablolar duruma göre toprak içine, kablo kanallarına yada duvarlara tutturulan delikli tavalara veya merdiven raflara
döşenmelidir. Deliksiz yapılmış tavalarla kablo döşenmesi tavsiye edilmez. Toprak içine yerleştirilen kabloların altında ve
üstünde yaklaşık 10 cm kalınlıkta elenmiş kum bulunmalıdır. Kablonun üzerindeki kumun üzerine ve aynı kanala döşenen
AG ve YG kabloları arasına tüm kablo boyunca dolu tuğla veya en az 6 cm kalınlıkta beton plaka veya plastik vb.
malzemelerden yapılmış koruyucu elemanlar yerleştirilmelidir. Böylece çukuru açan işçilerin kazma darbelerinden kablo
korunmalı ve orada kablo bulunduğu önceden anlaşılmalıdır. Bu koruyucunun yaklaşık 30 cm üzerine ise en az 10 cm
genişliğinde polietilenden yapılmış uyarı şeridi konulmalıdır.
14) Bir enerji kablosu ile başka bir enerji kablosu yada kumanda kablosu arasındaki en küçük açıklık 7 cm'den az olmamak
koşulu ile kablo çapı kadar olmalıdır. Kumanda kabloları arasında açıklık gerekmez.
15) Bir enerji kablosu ile telekomünikasyon, demiryolu, otoyol vb. ile ilgili kabloların birbirlerine yaklaşmaları yada
birbirlerini kesmeleri durumunda aralarındaki açıklık en az 30 cm. olmalıdır. Bu açıklık daha küçük olduğunda kablolar
yanmayan gereçlerden yapılan levha, yarım büz yada borularla korunmalıdır.
16) Demiryolu, su kanalı ve üzerinden taşıt aracı geçen yolların altından geçirilecek kablolar çelik, HDPE yada beton
muhafazalı PVC borular veya beton kablo kanallarının içine döşenmelidir. Bu boru ve kanalların üst kenarları, ray alt
kenarlarından ve yol yüzeylerinden en az 1 m aşağıda olmalıdır.
c) Kabloların korunması:
Kablolar aşırı gerilimlere karşı uçlarına konacak parafudrlarla korunabilir.
d) Kabloların topraklanması:
Kabloların topraklanması için Elektrik Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği'ndeki hükümler uygulanır.
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Amaç-Kapsam
Madde 1 - Bu Yönetmeliğin amacı 3542 sayılı kanun ile 3194 sayılı Kanun`un 5 inci maddesine eklenen fıkrada
tanımlanan fen adamlarından elektrik ile ilgili olanlarının yetki, görev ve sorumluluklarını belirlemektedir.
Dayanak
Madde 2 - Bu Yönetmelik 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 44 üncü maddesi, 11 inci bendini değiştiren 3542 sayılı
Kanun`un 3 üncü maddesi gereğince düzenlenmiştir.
İKİNCİ BÖLÜM
Fen Adamlarının Gruplandırılması
Madde 3 - Elektrik ile ilgili fen adamları, gördükleri teknik veya mesleki öğrenim seviyelerine göre aşağıdaki 180
gruplara ayrılırlar;
1 inci Grup
En az 3 veya 4 yıl yüksek öğrenim görenler.
2 inci Grup
Enaz 2 yıllık yüksek teknik öğrenim görenler ile ortaokuldan sonra enaz 4 veya 5 yıl mesleki ve teknik öğrenim
görenler.
3 üncü Grup
Enaz lise dengi mesleki ve teknik öğrenim görenler, lise mezunu olup bir öğrenim yılı süreyle Bakanlıkların açmış
olduğu kursları başarı ile tamamlamış olanlar ile 3308 sayılı Çıraklık ve Mesleki Eğitimi Kanununun öngördüğü eğitim
sonucu ustalık belgesi alanlar.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Elektrikle İlgili Fen Adamlarının Görev, Yetki ve Sorumlulukları
Madde 4 – (Değişik:RG-9/2/2012-28199)
Elektrik ile ilgili fen adamlarının görev, yetki ve sorumlulukları aşağıda belirtilmiştir.
1 inci Grup:
Bağlantı gücü 50 KW`a kadar olan binaların elektrik iç tesis projesi hazırlama,
b) Elektrik iç tesis yapım işleri:
Denetime yönelik fenni mesuliyet sorumluluğu elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince veya Yapı
Denetim Kuruluşunun denetçi elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince üstlenilen bağlantı gücü 1500 KW, 400
Volt’a kadar elektrik iç tesislerinin yapımı,
c) Muayene ve kabul işleri:
(b) bendine uygun olarak kendileri tarafından yapılan tesislerin muayene, bağlantı, ölçü ve kabulü için gerekli işlerin
tamamlanması,
d) İşletme ve bakım işleri:
Bağlantı gücü 1500 KW`a kadar (gerilimi 36 kV’a kadar) olan tesislerin işletme, bakımı ve ölçü,
işlerinde yetkilidirler.
2 nci Grup:
a) Elektrik iç tesis projesi müelliflik işleri:
Bağlantı gücü 30 KW`a kadar olan binaların elektrik iç tesis projesi hazırlama,
b) Elektrik iç tesis yapım işleri:
Denetime yönelik fenni mesuliyet sorumluluğu elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince veya Yapı
Denetim Kuruluşunun denetçi elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince üstlenilen bağlantı gücü 1250 KW, 400
Volt’a kadar elektrik iç tesislerinin yapımı,
c) Muayene ve kabul işleri:
(b) bendine uygun olarak kendileri tarafından yapılan tesislerin muayene, bağlantı, ölçü ve kabulü için gerekli işlerin
tamamlanması,
d) İşletme ve bakım işleri:
Bağlantı gücü 1000 KW`a kadar (gerilimi 36 kV’a kadar) olan tesislerin işletme, bakımı ve ölçü,
işlerinde yetkilidirler.
3 üncü Grup:
a) Elektrik iç tesis projesi müelliflik işleri:
Bağlantı gücü 16 KW`a kadar olan binaların elektrik iç tesis projesi hazırlama,
b) Elektrik iç tesis yapım işleri:
Denetime yönelik fenni mesuliyet sorumluluğu elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince veya Yapı
Denetim Kuruluşunun denetçi elektrik veya elektrik ve elektronik mühendislerince üstlenilen bağlantı gücü 500 KW, 400
Volt’a kadar elektrik iç tesislerinin yapımı,
c) Muayene ve kabul işleri:
(b) bendine uygun olarak kendileri tarafından yapılan tesislerin muayene, bağlantı ölçü ve kabulü için gerekli işlerin
tamamlanması,
d) İşletme ve bakım işleri:
Bağlantı gücü 500 KW`a kadar (gerilimi 36 kV’ a kadar) olan tesislerin işletme, bakımı ve ölçü,
işlerinde yetkilidirler.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Sorumluluk Ceza ve Hükümleri 181
Sorumluluk
Madde 5 - Fen adamları, ilgili idarelere karşı yönetmelikte belirlenen yetkilerine ve ihtisas ve iştigal konularına
göre, aldıkları işlerin yürürlükteki Kanununa, imar planına, yönetmeliğe, ruhsat ve eki projelerine, Türk Standartlarına,
Teknik Şartnamelere, İş Güvenliği Tüzüğüne, ilgili tüm mevzuat hükümlerine, fen, sanat ve sağlık kurallarına uygun olarak
tamamlanmasından yükümlü ve sorumludurlar.
Fen adamları, tesisatın sağlamlığından, niteliklerinden, usulsüzlük ve tekniğe aykırı yapılmış olmasından doğacak
zararlardan ayrıca sorumludurlar.
Ceza
Madde 6 - Bu Yönetmelikte belirtilen fen adamlarının 5 inci maddede hükme bağlanan sorumlulukları yerine
getirmemeleri halinde veya kendi kendi kusurları nedeniyle, hasara, hatalı veya yanlış uygulamaya neden oldukları tespit
edildiğinde kendilerine yazılı uyarıda bulunulur.
Bu hatalı uygulamaların tekrarı durumunda 3194 sayılı İmar Kanununun ceza hükümleri ile Türk Ceza
Kanunu`nun ilgili hükümleri uygulanır.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Bağlantı gücü
Madde 7 - Bağlantı gücü, yetkili elektrikçilerin yetki sınırlarının belirlenmesinde en önemli faktör olup, abonenin
bir şebeke veya şebeke bölümüne bağlı elektrikle çalışan tüm cihazlarının toplam gücüdür.
Bağlantı gücü, aydınlatma ve kuvvet güçlerinin toplamı olarak hesaplanır.
Yetki sınırının belirlenmesinde, elektrik şebekesinden beslenecek her yapının tamamının bağlantı gücü hesaplanır.
Yapıda asansör varsa, asansörün çekeceği güç, şebekeye bağlantı gücünden çıkartılarak yetki sınırı belirlenir.
Tesis işleri komple bir iş sayılır. Yetki sınırının belirlenmesinde her bir yapının daireleri ve bölümleri
ayrı ayrı gözönüne alınarak ayrı iş birimleri olarak kabul edilemez.
Aydınlatma Gücü
Madde 8 - Aydınlatma gücü, aydınlatılacak yerin m2 si (metre karesi) için enaz 12 W. gözönüne alınarak
hesaplanacak güçtür. 10 Amperden daha küçük akımlı prizlerin güçleri bu değerin içindedir.
Aydınlatma Alanının Hesaplanmasında:
a) Yapının her katının ayrı ayrı dış boyutlarına göre (Balkon, aydınlık ve antre dahil) bulunan alanların toplamı esas
alınır.
b) Bahçe aydınlatması gibi çeşitli aydınlatma türlerinde bu alan, projesinde belirtilen yüzey olarak göz önüne alınır.
Kuvvet Gücü
Madde 9 - 10 Amperden büyük her türlü bir fazlı ve üç fazlı pirizlerin güçleri ile kalorifer, asansör, sıhhi tesisler,
sanayi tesisleri ve diğer bütün tesislerde bulunan her türlü elektrik aygıtlarının plakalarında yazılı güçlerdir.
Asansör İşleri Sorumluluğu
Madde 10 - Elektrik tesisatçıları her türlü asansör tesisatı ile ilgili sorumluluğu yüklenemezler.
Sicil
Madde 11 – (Değişik:RG-9/2/2012-28199)
Bu Yönetmelikte bahsi geçen hizmetlerde faaliyette bulunan veya bulunmak isteyen fen adamlarının kayıtları her iş
için ayrı olmak üzere, yapılacak işin bulunduğu alana göre Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyelerin, bu
sınırların dışında il özel idarelerinin kayıt bürolarınca tutulur.
Kayıt fişleri yapının, yapı ruhsatı alınmasından, yapı kullanma izin belgesinin alınmasına dek geçecek süreyi, bu
süre içindeki faaliyetlerin hepsini içine alır.
Yapım işlerini yükümlenen fen adamlarının kayıtlarının tutulmasında, yapıda elektrik ile uygulamaların denetimine
yönelik olarak elektrik fenni mesuliyetini üstlenen mühendisin veya yapı denetim kuruluşunun elektrik denetçi
mühendisinin kayıtla ilgili olarak bildireceği görüş ve kanaatler esas alınır. Kayıtların birer kopyaları her yıl sonunda o ilin
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne ve fen adamının üyesi olduğu meslek odasına gönderilir.
Elektrik ile ilgili fen adamları, konusu ve kapsamı ilgili Bakanlıkların ve meslek odalarının görüşleri alınmak
Şebeke : Akım kaynağından tüketim araçlarının bağlantı ucuna kadar olan hava hatları ve kabloların tümüdür
İşletme araçlarına dair tarifler:
Elektrik işletme araçları (Kısaca işletme araçları): 182
Tüm olarak yada ayrı bölümler halinde elektrik enerjisinin kullanılmasını sağlayan araçlardır.
Elektrik tüketim araçları (Kısaca tüketim araçları yada tüketiciler):
Elektrik enerjisini, elektriksel olmayan başka bir enerjiye çeviren yada haberleşmede kullanılan elektrik işletme araçlarıdır.
Aşırı akım koruma aygıtları :
Elektrik akımını, öngörülen bir sınır değeri aşması durumunda kendiliğinden kesen aygıt ve düzenlerdir. Bunlar,
-Eriyen telli sigortalar ile,
-Aşırı akım koruma anahtarları (otomatik sigorta, motor koruma anahtarları gibi) olmak üzere iki bölüme ayrılır.
Nemli yer iletkenleri:
Nemli, ıslak yerlerde ve açık havada kullanılmaya elverişli iletkenlerdir.
c) iletkenlere ve iletken bölümlerine dair tarifler:
Faz iletkeni :Akım kaynaklarını tüketicilere bağlayan fakat orta noktadan yada yıldız noktasından çıkmayan iletkenlerdir.
Orta iletken :-Bir doğru akım sisteminin yada bir fazla alternatif akım sisteminin orta noktasından, örneğin üç iletkenli bir
sistemin orta noktasından çıkan iletkenlerle;
-Çok fazlı bir sistemin, örneğin üç fazlı bir sistemin yıldız noktasından çıkan iletkenlerdir.
Son durumdaki orta iletkene yıldız noktası iletkeni yada nötr iletkeni denir.
Koruma iletkeni:
İşletme araçlarının gövdesini,
-Koruma topraklama sisteminde topraklayıcıya,
-Sıfırlama sisteminde sıfır iletkeni de koruma iletkenidir.
Akım devresi:Akım kaynağı ile tüketim aracı arasındaki kapalı akım yoludur.
Hat Teması :Kısa devre olayının geçtiği akım devresi üzerinde faydalı bir direnç bulunursa, bu olaya hat teması adı verilir.
Toprak Teması:Bir faz iletkeni yada işletme gereği yalıtılmış bir orta iletken ile toprak yada topraklanmış bölümler arasında
iletken bir bağlantıdır.
Hata Akımı :Bir yalıtkanlık hatası sonucunda geçen akımdır. Hata akımı ya bir kısa devre akımıdır yada toprak teması
akımıdır.
Kaçak Akım :Gerilim altında bulunmayan iletken bölümler, akım sisteminin orta noktasına, doğrudan doğruya
topraklanmış bir şebeke noktasına yada toprağa iletken olarak bağlı ise, gerilim altında olan tesis bölümlerinde bu
bölümlere yalıtkan madde üzerinden işletme gereği geçen akımdır.
Alçak Gerilim :Etken değeri 1000 volt yada 1000 voltun altında olan gerilimdir.
Yüksek Gerilim : Etken değeri 1000 voltun üstünde olan gerilimdir.
Tehlikeli Gerilim : Etkin değeri 50 voltun üstünde olan gerilimdir.
Aşırı Gerilim : Genellikle kısa süreli olarak iletkenler arasında yada iletkenlerle toprak arasında meydana gelen, işletme
geriliminin izin verilen en büyük sürekli değerini aşan, fakat işletme frekansında olmayan bir gerilimdir.
Hata Gerilimi: Aygıtların gövdeleri arasında yada bu gövdelerle referans toprağı arasında hata durumunda meydana
gelen gerilimdir.
Topraklayıcı Gerilim :Bir topraklayıcı yada topraklama tesisi üzerinden akım geçmesi durumunda bunlarla referans toprağı
arasında meydana gelen gerilimdir (Şekil-5).
Madde 27 - ANMA GÜÇLERİ 3 KİLOWATTAN BÜYÜK OLAN MOTORLAR
Anma güçleri 3 kilowattan büyük olan motorların üç fazlı şebekelere bağlanabilmeleri için üç fazlı olmaları
gerekir.
Madde 28 - İZİN VERİLEN GERİLİM DEĞİŞME ORANI
Elektrik şebekelerinde 0.5'den fazla gerilim dalgalanmalarına neden olan tesislerin elektriği kesilir.
a) Koruyucu yalıtma yapılamasının amacı, toprakla temasta bulunan iletken bölümlere yada üzerinde durulan yere
karşı yüksek dokunma gerilimlerinin etkisinde kalmayı önlemektir.
b) İşletme araçlarının koruyucu olarak yalıtılması, çalışma sırasında üzerinde durulan yerin yalıtılmasına
yeğlenmelidir.
c) İşletme araçlarına da koruma tedbiri olarak koruyucu yalıtma uygulandığında, gerilim altında nlmavan bütün
iletken tesis bölümleri yalıtkan bir madde ile sıkı ve dayanıklı bir biçimde kaplanmalıdır.Bunun yerine işletme yalıtımına
ek olarak, dokunulabilen iletken parçalar, sağlam bir biçimde tutturulan yalıtkan parçalarla arıza durumunda doğrudan
doğruya gerilim altında kalabilecek bütün bölümlerden ayrılabilir.
d) Taban yalıtımının, yalnızca yerleri değişmeyen işletme araçlarında izin verilir. Bunun için yalıtılmamış durma
yerleri ile el ulaşma uzaklığı içinde bulunan, toprağa değen iletken bölümler yalıtkanla kaplanmalıdır.Bu örtüler aşağıdaki
şartlara uygun olmalıdır.
d.1- Dayanıklı olmalı ve işletme araçlarına ancak üzerinde durulan yerlerden dokunulabilecek kadar büyük
olmalıdır.
d.2- Alt yapılarına sıkı biçimde bağlı olmalıdır. Elektrik işletme yerleri bunun dışındadır.
d.3- Üzerinde durulan yalıtılmış yerden ulaşılabilen birden fazla işletme aracı bulunduğunda bunların gerilim
altında olmayan metal bölümlere iletken olarak birbirine bağlanmalıdır.
Madde 34- KÜÇÜK GERİLİM (ÇOK DÜŞÜK GÜVENLİK GERİLİMİ)
a) Küçük gerilim kullanılmasının amacı, yüksek dokuma gerilimlerinin baş göstermesini önlemektir, b.l- Küçük
gerilim dokunma düzeninde, anma gerilimi 42 V 'dan daha yüksek olmamalıdır. b.2 - Bu koruma düzeninde, küçük gerilim
tarafındaki gerilim altındaki bölümlerin -Topraklanmasına : -Daha yüksek gerilimli bölümlere iletken olarak bağlanmasına
izin verilmemelidir.
c) Küçük gerilimlerin elde edilmesi için aşağıdaki aygıtlar kullanılabilir:
-Güvenlik transformatörleri,
-Sargıları elektriksel olarak birbirinden ayrı olan çeviriciler.
-Akümülatörler,
-Piller
d) Küçük gerilimli akım devreleri aşağıda yazılı şartlara uygun olmalıdır:
d.l - İşletme araçları ve hatlar en az 250 V'luk yalıtkanlık gerilimine göre yalıtılmış olmalıdır. (Oyuncak ve
haberleşme aygıtları bunun dışındadır.).
d.2 - Bu devrelerdeki fişler, aynı yerde bulunabilecek olan örneğin 110 V yada 220 V gibi daha yüksek gerilimi
tesisin prizlerine uymamalıdır.
Madde 35 - KORUMA TOPRAKLAMASI
Koruma topraklamasının amacı, insanları ve hayvanları tehlikeli dokunma ve adım gerilimlerine karşı korumak
için gerilim altında olmayan iletken tesis bölümlerinde meydana gelebilecek yüksek dokunma gerilimini sürekli olarak
kalmasını önlemektir. Koruma topraklaması, anılan tesis bölümleri topraklayıcılara yada topraklanmış bölümlere
bağlanarak yapılır.
b)Koruma topraklamasını uygulanmasında göz önünde bulundurulacak en önemli kurallar aşağıda açıklanmıştır.
Madde 36 - SIFIRLAMA
a.1 - Sıfırlamanın amacı, işletme araçlarının gövdesinde yüksek dokunma gerilimlerinin sürekli olarak kalmasını
önlemektir.
a.2 - Sıfırlama, işletme araçlarını gövdeleri
i)10 mm2'nin altındaki bakır iletken kesitlerinde ayrı bir koruma iletkeni üzerinden sıfır iletkenine bağlanarak.
ii) 10 mm21nin üzerindeki bakır iletken kesitlerinde de doğrudan doğruya sıfır iletkenin bağlanarak, yapılır (şekil
-10). 184
a.3 - Anma gerilimleri 3x220 volta kadar olan ve orta iletkenleri bulunmayan önceden tesis edilmiş şebekelerin
genişletilmesi durumunda bir faz iletkeni topraklanır ve sıfır iletkeni olarak kullanılırsa sıfırlama uygulanabilir.
Bu faz iletkeni ve topraklama iletkeni için de aşağında hükümler aynı biçimde geçerlidir.
a.4 - Sıfırlama ancak aşağıdaki şartlar altında koruma tedbiri olarak uygulanabilir;
ı)Akım kaynağı yada transformatör ile elektrik tüketim aygıtları arasındaki iletkenlerin kesitleri şebekenin
herhangi bir yerinde bir faz iletkeni ile sıfır iletkeni yada buna bağlı bir aygıtın gövdesi arasında tam kısa devre meydana
geldiğinde bu kısa devre noktasına en yakın bulunan aşırı akım koruma aygıtından en az çizelge -lle uygun açma akım
geçebilecek büyüklükte olmalıdır.
iii) Sıfırlama uygulanan şebekelerde, toprak üstünde kullanılan ve sıfır iletkeni ile topraklayın arasına çekilen
topraklama iletkenlerini kesiti, bakır için en az 16 mm2, galvanizli çelik şerit için en az 100 mm2 ve şerit kalınlığı 3 mm
olmalıdır.
iv) Elektrik dağıtım şebekesini bulunduğu alanda iyi nitelikli topraklaydılar bulunuyorsa, sıfır iletkeni bunlara
bağlanmalıdır. Metal su şebekesi bulunan yerlerde sıfır iletkeni, su borularına olabildiği kadar çok yerde bağlanmalıdır.
Bağlantı iletkenleri iletkenlik bakımında sıfır iletkenine eşdeğer olmalıdır. Bununla birlikte bağlantı iletkeni
kesitinin bakır için 50 mm21den çelik şerit için en az 3 mm kalınlıkta olmak şartı ile 100 mm2 den fazla olması gerekmez.
Sıfırlama uygulamasına izin verilen şebekelerde parafudrların topraklama iletkenleri ve sıfır iletkeni birbirine
bağlanmalıdır.
Sıfırlama uygulamasına izin verilmeyen şebekelerde nötr iletkenine de bir parafudr konulmalıdır.
Parafudrlar ve atlama aralıkları kolaylıkla alev alabilen yerlere konulmamalıdır.
Bu aygıtlar ayrıca, tahta gibi kolay yanabilen maddelerden ayrı ve yangın tehlikesine karşı güvenilir biçimde tesis
edilmelidir.
a.2 - Yıldırımlık tesisi bulunan yapılardaki elektrik tesisleri :
Yıldırımlık tesisi bulunan yapılardaki elektrik tesisleri bu tesisten yeterli uzaklıktaki düşünülmesi yada yaklaşma
noktalarında aşırı gerilime karşı koruma düzenleri ile bu tesise bağlanmalıdır. Potansiyel dengelemesi yapılmışsa O/S m
uzaklık yeterlidir.
b) Dam Direkleri :
Kuvvetli akım hava hatlarını dam direkleri, yıldırımlık tesisine iletken olarak bağlanamaz. Bu tedbirin amacı,
gerilim sürüklenmesini neden olacağı kazaları ve arklı toprak temasları yüzünden çıkabilecek olan yangın tehlikesini
önlemektir.
c) Topraklamaların birleştirilmesi :
(Değişik: RG-16/06/2004-25494) 21.08.2001 tarih ve 24500 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Elektrik
Tesislerinde Topraklamalar Yönetmeliği hükümleri uygulanır.
Madde 46-GERİLİMLİ BÖLÜMLERE DOLAYLI OLARAK DOKUNMAYA KARŞI KULLANILACAK
KORUMA DÜZENLERİNİN DENETLENMESİ
a) Bir tesis işletmeye açılmadan önce yapımcısı tarafından çeşitli tesis bölümleri ve işletme yerlerinde yapılması
istenilen, dolaylı dokunmaya karşı koruma düzenlerini uygulandığı belirlenmelidir. Uygulanan koruma düzenlerinde
bunların 31. - 40 maddelerdeki ilgili hükümlere uyup uymadığı denetlenmelidir.
b) Denetimler göz ve elle denetlemeyi, denetlemeleri ve ölçmeleri kapsar. Denetimlerin Çizelge - l'ye göre
yapılması genellikle yeterlidir.
b.l Göz ve elle denetleme
Tüm tesis bölümleri, koruma düzenlerini yönetmeliğe uygun olarak yapılmaları bakımından esaslı biçimde gözden
geçirilmelidir.
i)Koruma iletkenli koruma düzenlerinde :
- Koruma iletkenler topraklama iletkenleri ve potansiyel dengeleme iletkenlerini en az istenilen kesitte olmalarına,
- Yukarıda anılan iletkenlerin en iyi biçimde çekilmesi ve güvenilecek biçimde bağlanmasına,
- Koruma iletkenleri ve bunların bağlantı noktalarının doğru olarak işaretlenmesine,
- Koruma iletkenlerini gerilimli bölümlere bağlanmamasına,
- Koruma iletkenleri ile orta iletkenlerin birbirine karıştırılmamasına,
- Prizlerdeki koruyucu kontakların düzenli olmasına,
- Sıfır iletkenlerinin devresinde aşırı akım koruma aygıtlarını yada anahtarların bulunmamasına ve bu iletkenlerin
devrelerini yanlız olarak açılıp kapatılmamasına,
- Hata gerilimi koruma anahtarları, hata akımı koruma anahtarları, yalıtkanlık gözetme aygıtları gibi koruma
düzenlerini doğru olarak seçilmesine,
dikkat edilmelidir.
ii) Koruma iletkeni bulunmayan koruma düzenlerinde :
- Küçük gerilim ve koruyucu ayırma uygulana tesislerde güç kaynakları, iletkenler ve öteki işletme araçlarını
doğru seçilmesine,
- Küçük gerilim uygulanan tesislerde yalnızca aynı tesisdeki daha büyük gerilimler için kullanılamayan prizlerin
tesis edilmesine. 186
-Koruyucu ayırma uygulana tesislerde, her tüketim aracı için bunun üzerine tesis edilen bir priz kullanılmasına,
-Koruyucu yalıtmanın, iletken bölümler nedeniyle yada bozulma ve zedelenme sonucunda etkisiz kalmamasına.
- Üzerinde durulan yerin yalıtımının doğru olarak yapılmasına,
dikkat edilmelidir.
b.2 - Deneme
Deneme, yalıtkanlık gözetleme aygıtlarına ve hata gerilimi ile hata akımı koruma anahtarlarına ait denetim
düzenlerinin çalıştırılmasını kapsar.
b.3 - Ölçme
i) Ölçmelerle, koruma tedbirlerini etkinliğine karar verebilecek değerler elde edilmelidir.
ii) Ölçmeler hiçbir şekilde kazalara ve yangınlara neden olmamalıdır. Bunu sağlamak için uygun ölçme aygıtları
kullanılmalı ve gerekli koruma tedbirleri alınmalıdır.
iii) Ölçmelerin teknik ve ekonomik bakımdan istenilen biçimde yapılamadığı özel durumlarda, örn~in topraklama
tesislerinin geniş ve iletken tesislerini büyük olması durumuna (b.3..i)'e göre elde edilen değerlerin korunduğu başka bir
biçimde örneğin hesaplanarak yada bir şebeke modeli yardımı ile gösterilmelidir.
Madde 48 - ZEMİN YALITKANLIK DİRENCİNİN ÖLÇÜLMESİ
Herhangi bir zemini yalıtkanlık durumunu uygun olduğunun gösterilmesi için üzerinde durulan yerin geçiş
direncinin ölçülmesi gerekir (Şekil-20).
a) U1 gerilimi olarak aşağıdaki gerilimler seçilerek kullanılabilir:
a.l- Ölçme yerindeki topraklanmış şebekelerdeki toprağa karşı gerilim,
a.2 - Sargıları elektriksel olarak ayrılmış bir transformatörün sekonder gerilimi,
a.3- Bir yedek elektrik üretim aygıtının boşta çalışma gerilimi,
b) Ölçme yapmak için a.2 ve a.3 durumlarında bir iletken topraklanmalıdır.
c) Zeminin (taban örtüsünün geçiş ve ek yerleri gibi) en elverişsiz yerlerine 270 mm x 270 mm'lik bir ıslak bez
serilir. Bu bez üzerine 250 mm x 250 mm x 2 mm boyutlu bir metal levha konur ve levha yaklaşık 75 kg'lık bir ağırlıkla
yüklenir. Metal levha ile (a)'da açıklanan gerilim kaynağının topraklanmamış iletkeni arasındaki U2 gerilimi şekil 20'de
görüldüğü gibi ölçülür.
d) Voltmetrenin iç direnci, seçilen ölçme bölgesi değerlerinin her bir voltu için en az 300 ohm olmalıdır.
e)Bu ölçme zeminde gelişi güzel seçilen yerlerde üçden az olmamak şartı ile yeterli sonuç alınıncaya kadar
yapılmalıdır.
f) Üzerinde durulan yerin geçiş direnci Rg = R aşağıdaki değerlerin altına düşmemelidir.
a) Enerji odası ve kablo bacası (kablo şaftı) Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği hükümleri
doğrultusunda tesis edilecektir.
Dağıtım tabloları işletme sırasında ortaya çıkan mekanik zorlamaları, nem ve ısı etkilerine dayanıklı ve zor tutuşan
yapay (sentetik) yada metal gereçlerden yapılmalı, sayaç altlıkları için sac kullanılmalıdır. Kullanılacak gereçler
yürürlükteki ilgili standartlara uygun olmalıdır.
Dağıtım tablolarının yapımında kullanılan korozyona dayanıklı olmayan gereçler, gerektiğinde boyanmalı yada
bunlara galvanik yüzey koruması gibi uygun bir yüzeysel işlem uygulanmalıdır.
Sac tablolar için 0,5 m2’ye kadar (0,5 m2 dahil) en az 1 mm, 1,5 m2’ye kadar (1,5 m2 dahil) en az 1,5 mm, 1,5
m2’den büyük olanlar için en az 2 mm kalınlıkta düzgün yüzeyli DKP saç kullanılacaktır. 188
Anahtarların hareket eden kolları, çalıştırma zincirleri ve benzeri gibi el ile dokunulan metal parçalan yalıtkan ara
parçalarla (örneğin porselen izolatörlere) anahtar gövdesinden ayrılmış olmalıdır.
vii) Sıcaklıkları 60° C' nin üstünde olan yerlerde, sıcak yerler için elverişli anahtarlar (örneğin porselen yalıtkan!)
anahtarlar) kullanılmalıdır.
viii) Anahtarların bir ucuna birden fazla iletken bağlanamaz. Yani anahtar, dağıtım kutusu olarak kullanılamaz.
ix) Topraklanmış tesiste sıfır iletkenleri hiçbir şekilde kesilemez ve bu iletken üzerine anahtar konulamaz. x) ikinci (tali)
dağıtım tablolarında kullanılacak anahtarlar tercihen pako şalter yada ev tipi devre kesici olmalıdır.
xi) Aydınlatma devrelerinde termik ve magnetik koruyuculu anahtar kullanıldığında bunun ayrıca sigorta ile
korunması gerekmez.
xii) Anahtardan, anahtar altı prize geçiş yapılamaz. Bu priz bulunduğu konum bakımından bu adı almıştır.
Anahtara ve anahtar altı prize gelen besleme iletkenleri normal olarak ayrı borular içinde çekilir.
b) Yol vericiler ve ayar aygıtları
i) Bu aygıtlar yürürlükteki Türk Standartlarına yada tanınan yabancı standartlara uygun olmalıdır.
ii) Çalışırken ısı çıkaran yol verici ve ayar aygıtları, kullanıldıkları yer izin verilmeyecek derecede ısınmayacak
nitelikte seçilmeli ve yerleştirilmelidir.
iii) Yol verici ve ayar aygıtları, ait oldukları motor ve devrelere uygun boyut ve nitelikte seçilmelidir.
iv) Kendi transformatörü bulunan tüketicilerde doğrudan (direkt) yol verilebilecek en büyük kısa devre senkron
motor gücü tüm işletme yükleri devrede iken, en büyük güçlü motorun devreye girmesi durumunda transformatör
empedansları dahil, yol alan motorda, yol alma akımında bağıl gerilim %15'i aşmamak koşulu ile tüketici tarafında
belirlenir.
Kendi transformatörü bulunmayan tüketicilerde, doğrudan yol verilecek en büyük kısa devre asenkron motor gücü
köy ve benzeri yerlerde 7.5 kW, alçak gerilim şebekesi hava hattı olan kasaba ve şehirlerde 15 kW, alçak gerilim şebekesi
yeraltı kablosu olan kasaba ve şehirlerde 30 kW"ır. Ancak motorun gücü transformatörün gücünün %10"nu aşamaz.
c) Fiş ve priz düzenleri
i) İç tesislerde kullanılacak fış ve prizler Türk Standartlarına uygun olmalı ve bunların topraklama kontağı
koruyucu kontak bulunmalıdır.
İç tesislerde kullanılacak fış ve prizlerin anma değerleri 10 A'in altında olamaz. Belirli bir cihaz için öngörülen
prizlerin anma akımları cihaz gücü ile uygun olacak ve bu prizlerin anma akımları 16 A'in altında olmayacaktır.
iii) Koruma iletkenleri fış ve prizlerin toprak işareti bulunan yerlerine bağlanmalıdır.
iii) Elektrik tesislerinde lambaların duy ve soketlerine takılı prizler kullanılamaz. Aynı şekilde sabit fişleri bulunan
çok prizler de kullanılamaz.
iv) Prizler dağıtım kutusu olarak kullanılamaz.
v) Bir fişe birden fazla sabit olmayan iletken bağlanamaz. Bu şekildeki birkaç iletkenin bağlanması için yapılan
özel fişler bu hükmün dışındadır.
vi) Sıva altı tesislerde prize bağlanan iletkenlerin üzerindeki yalıtkanların prizin tutturma parçaları ile
zedelenmemesine dikkat edilmelidir.
vii) Büyük salonlarda zemine bu amaç için yapılmış olanlar kullanılmak ve gerekli koruyucu tedbirler alınmak
şartı ile priz tesis edilebilir.
viii) ( Değişik fıkra : RG 08/12/2000- 24254) Konutlarda salonlar (20 m2 den büyük alanlı) ve mutfak için en az
ikişer, odalar ve banyo için en az birer priz tesis edilmelidir. Barakalar, basit köy evleri hariç olmak üzere ayrıca; çamaşır
makinesi, bulaşık makinesi ve Müstakil linyeden için üç adet ayrı linye tesis edilmelidir.
Müstakil linyeden beslenen bu prizlerin güçleri, söz konusu elektrikli cihazların aşağıda verilen güçlerinden az
olamaz.
GÜCÜ (KW) 190
ix) Konutlar ile kreş, çocuk yuvası ve okul gibi çocukların bulunduğu yerlerde prizlerin perdeli (shutter) tip olması
tavsiye edilir.
d) Sigortalar
i) Elektrik hatları eriyen telli sigortalar yada kesiciler ile korunmalıdır.
ii) Sigortalar, koruyacakların iletkenlerin ve aygıtların tehlikeli biçimde ısınmalarını önleyecek nitelikte
seçilmelidir.
Bakır iletkenlerin dayanabileceği en büyük sürekli akımlarla bu iletkenleri koruyacak sigortaların anma akımları
çizelge - 13'de verilmiştir.
iii) elektrik tesislerinde yamanmış yada üzerine tel sarılarak köprülenmiş sigortalar kullanılamaz.
iv) İletken kesitlerinin akım tüketilen yerlere doğru küçüldüğü noktalara sigorta konulmalıdır. Önceki sigorta
küçük kesiti de koruyorsa ayrıca ikinci bir sigorta konulması gerekmez.
Açıklama : Bu madde bölümünün uygulanması zorunlu değildir.
v) Sigortalar ve kesiciler korunacak hattın başına konulmalıdır. Şebekeden sigortaya gelen faz iletkeni her zaman
sigorta gövdesinin alt kontağına bağlanmalıdır. Sigortalı anahtarlar açıldıktan sonra sigorta elemanı gerilim altında
kalmamalıdır.
vi) Priz devreleri aydınlatma devrelerinden ayrı olacaktır. Ancak zorunlu durumlarda ve tablolardan her birinde
yalnız bir priz bulunması durumunda aydınlatma devresine en çok bir priz bağlanabilir. Gerektiğinde priz devresine de bir
lamba bağlanabilir.
vii) Yapı bağlantı hatları ve kullanılacak iletkenlerin kesiti bakır gereç için en az 6 mm2 alüminyum gereç için en
az 10 mm2 olmalıdır.
viii) Kolon hatları için kullanılacak bakır iletkenlerin kesiti en az 4 mm2 olmalıdır.
Bu hatlar için seçilen iletkenlerin korunması için kullanılacak aşırı akım aygıtlarının anma akımları iletkenini
kesitine göre çizelge-13'den seçilecektir.
Kolon hatları, kısa devre kesme kapasitesi yeterli ev tipi devri kesiciler varsa, bunlarla korunacaktır. Bu kesicilerin
kısa devre akımları en az 10 kA olacaktır.
Kısa devre kapasitesi yeterli olan ev tipi devre kesici bulunmaması durumunda, tel sarılmamış eriyen telli sigorta
kullanılabilir.
ix) Aydınlatma sortileri için en az 1.5 mm2 ve aydınlatma linyeleri için en az 2.5 m2 kesitli bakır iletkenleri
kullanılacaktır.
Seçilmiş olan bu iletkenlerin korunması için kullanılacak aşırı akım koruma aygıtlarının anma akımları, iletkenini
kesitine göre çizelge 13'den seçilecektir.
Aydınlatma linye hatları ev tipi devre kesiciler ile korunacaktır. Bu kesicilerin kısa devre akımları en az olacaktır.
x) Priz sortiler ve linyeleri için en az 2.5 mm2 kesitli yalıtılmış bakır iletkenler kullanılacaktır.
Priz linye hatları ev tipi devre kesicilerle korunacaktır. Bu kesicilerin kısa devre akımları en az 3 kA olacaktır.
xi) Bir aydınlatma linyesine bağlanacak sorti sayısı, linyenin yükü (gücü) ve gerilim düşümüne bağlı olarak
belil1enir.
Aydınlatma gücü, aydınlatma hesabı yapılan binalarda bu hesap sonucunda elde edilir. Kullanılışı bakımından özel
bir durumu olmayan küçük alanlı yapı birimleri için aydınlatma hesabı yapılması gerekmeyebilir. Aydınlatma hesabı
yapılmayan yerler için aydınlatma gücü, m2 başına en az 12W(12V/m2) alınarak belirlenecektir.
Konutlarda en az iki adet aydınlatma linyesi bulunacaktır. 191
Flüoresan lambaların görünen güçlerini belirlenmesinde ilgili Türk standardı esas alınacaktır.
xii) ( Değişik fıkra : RG 25/10/1996- 22798)Bir priz linyesine bağlanacak sorti sayısı, priz güçleri bir fazlı priz
için en az 300W (konutlarda müstakil linyeden beslenen priz güçleri hariç), üç fazlı priz için en az 600 W olmak üzere
ihtiyaca göre belirlenecektir.
Belirlemede linye yükü ve gerilim düşümü de göz önünde bulundurulacaktır. (Şantiye elektrik tesislerinde
kullanılan bir yerde priz güç hesabına katılmaz)
Prizlere bağlanacak aygıtlar belli ise sorti sayısı bunların miktarına göre belirlenecektir.
xiii) Aydınlatma ve priz devrelerine bağlanacak sorti sayısı bir fazlı devrelerde aydınlatma için 9, priz için 7'den
fazla olmayacaktır.
xiv) Buşonlu sigortalar, buşona uygun vidalı kontak elemanları ile donatılacaktır. Yay, vida, para ve benzeri gibi
cisimler bu amaçla kullanılamaz.
xv) Tablolara takılmış ev tipi devre kesiciler, kumanda anahtarı olarak kullanılamaz.
xvi) İç tesislerde bıçaklı sigorta açık tipteki sigortalar rasgele dokunmaya karşı tedbir alınmadan kullanılamaz.
xvii) Topraklanmış iletkenlere sigorta konulamaz.
xviii) Doğru akımla çalışan çok iletkenli yada alternatif akımla çalışan çok fazlı sistemlerde sıfır iletkenine sigorta
konulamaz.
xix) Hava hatlarından ayrılan bağlantı hatlarının ayrılma noktalarına yada hatların yapılara girdiği yerlere sigorta
konulmalıdır.
Madde 53- AYDINLATMA AYGITLARI VE BUNLARA AİT DONANIMLAR
a)Genel
a.1 - Aydınlatma tesislerinde yürürlükteki standartlara uygun aydınlatma aygıtları (armatürler) ve donanımlar
kullanılacaktır.
a.2 - Aydınlatma tesislerinde 250 V'dan yüksek şebeke gerilimi kullanılmayacaktır.
a.3 - Anahtardan geçerek duya gelen faz iletkeni her zaman duyun iç (orta) kontağına bağlanacaktır. Ters bağlama
belirlenirse tesise elektrik verilmez.
a.4 - Aydınlatma aygıtlarında faz ve nötr iletkenleri olarak yalıtılmış iletkenler kullanılacaktır. Aygıtların metal
parçaları nötr iletkeni olarak kullanılamaz.
a.5 - Duylar, aydınlatma aygıtlarına ampuller çıkarılıp takılırken dönmeyecek biçimde tutturulacaktır.
a.6 - Aydınlatma aygıtları hareket ettiklerinde iletkenleri zedelemeyecek biçimde takılacaktır.
a.7 - İletkenlerin geçirilmesi için bırakılan boşluklar, tellerin kolayca ve yalıtkanların zedelenmeden geçmesini
sağlayacak biçimde olmalıdır. Bu boşluklardan birkaç lambanın akım devresi iletkenleri birlikte geçirilebilir.
a.8 - Yapı dışında kullanılacak aydınlatma aygıtları içlerinde su toplanmayacak biçimde yapılmış olmalıdır.
a.9 - Aydınlatma aygıtlarını askı düzenleri, örneğin tavan kancalan en az 10 kg olmak üzere asılacak aygıt
ağırlığının 5 katının herhangi bir biçim değişikliğine uğramadan taşıyabilmelidir.
a. l0 - Sıva altı tesislerde apliklere gelen iletkenler duvar kutularında (buatlar) sona ermelidir.
Tamamlanmış döşemeden 230 cm yüksekliğe kadar tesis edilen aplik sortilerin koruma iletkenli olmalı yapıda
koruma topraklaması yoksa, sıfırlanmalıdır.
a.11 - Aydınlatma aygıtlarının içine çekilen iletkenler ısıya dayanıklı olmalıdır. Bu iletkenlerin anma kesitleri 12
numaralı çizelgeye bağlı olarak 9 numaralı çizelgeden seçilmelidir.
a.12 - Üç fazlı akım devresinin iletkenleri (örneğin üç fazlı aydınlatma aygıtlarında) çok damarlı bir iletken olarak
düzenlenmeli, boru içinde çekilmeli yada iletkenlerin geçirilmesi için ayrılan boşluklara yerleştirilmelidir.
a. 13 - Makineler ile bunların hareket eden parçalarının aydınlatılmasında ve bu gibi makinelerin çalıştığı işletme
yerlerinin aydınlatılmasında ışıksal görüntü yanılmalarını (stroboskobik etkileri) önlemek için örneğin uygun lamba seçme,
faz kaydına kondansatörlü, dekalörlü balast kullanmaya yada üç fazlı besleme gibi tedbirler alınmalıdır. 192
a. 14 - Armatürlerin seçilmesinde, kullanma amacına uygunluğu, suya yada toza karşı korunma düzeni bulunması
ve ortam sıcaklığına dayanıklılığı göz önünde bulundurulmalıdır.
a.15 - Sabit aydınlatma aygıtları, besleme hatlarına bu aygıtlara ait klemensler ile fiş-priz düzenleri ile yada
doğrudan doğruya bağlanabilir.
Taşınabilen aydınlatma aygıtları şebekeye sabit bağlantı düzenleri yada fiş-priz düzenleri üzerinden bağlanabilir.
a.16 - Kazanlar, hazneler, borular vb. iletken gereçlerden yapılmış dar ve hareket edilmesi sınırlı yerlerde el
lambaları gibi taşınabilen aydınlatma aygıtları ancak aşağıdaki şartlar yerine getirilirse kullanılabilir.
- Alternatif gerilim kullanılacaksa, bağlantı iletkenleri kesinlikle küçük gerilimi yada koruyucu ayırma macı ile
kullanılabilen bir transformatöre bağlanmalıdır.
Küçük gerilimli elektrik üretmek için kullanılan güvenlik transformatörleri, motorgenetarlör yada koruyucu
ayırmayı sağlayan aygıtlar kazan, hazne ve boruların dışarısına konulmalıdır.
- Doğru gerilim kullanılacaksa 31. Maddede açıklanan düzenlerden birisi kullanılmalıdır.
- Sabit tesis edilmeyen iletken olarak ilgili Türk Standartlarında açıklanan bu amaca uygun iletkenler
kullanılmalıdır.
- Ara fiş-priz düzenlerinde yalıtkan mahfazalar bulunmalıdır. Uzatma iletkenlerine anahtar bağlanamaz.
a.17 - Tünel, galeri vb. gibi nemli ve ıslak yerler madde SO a.1S'e uygun olarak taşınabilen aydınlatma aygıtları ile
aydınlanabileceği gibi bu amaçlar sabit aygıtlarda kullanılabilir. Bu durumda nemli ve ıslak yerlerde kurulacak elektrik
tesislerine ait hükümler uygulanmalıdır.
a. 18 - Aydınlatma aygıtları, çıkardıkları ısı kendi içlerindeki ve yakınlarındaki cisimlere zarar vermeyecek
biçimde tesis edilmelidir.
a. 19 - Sıva altı, sıva üstü ve etanş tesislerde zorunlu olmadıkça lambadan lambaya geçiş yapılmamalıdır.
Dekoratif amaçla ve zorunlu durumlarda (mimari gereği vb) lüstr klemens vb. gibi uygun düzenler kullanılarak
lambadan lambaya geçiş yapılabilir.
Kazan dairesi, banyo, hamam ve benzeri gibi nemli ve ıslak yerlerde lambadan lambaya geçiş yapılması tavsiye
edilmez, lambadan lambaya geçiş yapılması gerekli ise geçişler lütsr klemens ve benzeri düzenler kullanılarak yapılmalıdır.
b) Gazlı boşalma (deşarj) lambaları
b.l - Gazlı boşalma lambalarında (f1üoresan, cıva buharlı, sodyum buharlı vb.) kullanılan tüm plastlar
kondansatörlü olacaktır.
b.2 - Flüoresan tüplü tesislerde bir yerin aydınlatılması için alternatif akımla çalışan birden fazla tüp
kullanıldığında ışıksal görüntü yanılmaları en az olacak biçimde dekalörlü balast yada çok fazlı bir besleme biçimi
kullanılması salık verilir.
b.3 - Üç faz hattına bölünerek bağlanan f1üoresan lamba grupları (üç fazlı aydınlatma aygıtları) için üç kutbu
birden açılıp kapanan anahtarlar kullanılmalıdır. Bu durumda üç fazlı akım devresinin iletkenleri bir boru içinde hep
birlikte çekilmeli yada çok damarlı yalıtılmış bir iletkenin damarları bu amaçla kullanılmalıdır.
b.4 - Armatürler yada dağıtım tabloları içine konulmayan balastlar, transformatör ve dirençler toza ve dokunmaya
karış bir mahfaza ile korunmalıdır.
b.5- Dolgu maddesi yanıcı olan kondansatör, balast, transformatör ve direnç gibi ön bağlama aygıtları yanıcı
maddelerin içine yada yakınına konulmamalıdır. Bu aygıtlar vitrin gibi yanma tehlikesi olan yerlerin dışına konulmalı yada
yangın tehlikesi olmayacak biçimde yerleştirilmelidir.
b.6- (Değişik ifade: RG-16/06/2004-25494) Reaktif tarife uygulanan müşterilerin elektrik iç tesislerinde
kullanılacak deşarj(boşalmalı) lambaları ile bağlantı gücü 9 kW’ı geçen yeni yapılardaki ortak kullanım amaçlı kazan
dairesi, klima ve hidrofor tesislerinde kullanılan motorlarda güç faktörünün, ilgili mevzuatta öngörülen değerine
çıkarılması için, en azından yükle birlikte devreye girip çıkan bir kondansatör (kondansatörler) ve benzeri tesis edilecektir.
Madde 54- ELEKTRİK MOTORU İLE ÇALIŞAN TÜKETİM ARAÇLARI VE ALETLER 193
Elektrik motoru ile çalışan araçlar tamamen standartlara uygun olmalıdır. Islak elle tutulan bileme makineleri
küçük gerilim yada koruyucu ayırma düzeninde çalıştırılmalıdır. Beton karıştırma makineleri ile aynı biçimde çalışmalı
yada koruyucu yalıtmalı olmalıdır.
Elektrikle çalışan aygıtlar, kazanlar, hazneler, borular vb iletken gereçlerden yapılmış dar ve hareket edilmesi
sınırlı yerlerde ancak aşağıdaki şartlar yerine getirilirse kullanılabilir.
Alternatif gerilim kullanılacaksa kesinlikle küçük gerilim yada koruyucu ayırma düzeni uygulanmalıdır.
Küçük gerilimli elektrik üretmek için kullanılan güvenlik transformatörleri ve motor generatörler yada koruyucu
ayırmayı sağlayan aygıtlar kazan, hazne ve boruların dışarısına konulmalıdır.
Bir doğru akım şebekesinin doğru gerilimi kullanılacaksa anma gerilimi 260 V'u aşmamalıdır. 21 maddedeki
koruma tedbirlerinden birisi uygulanmalıdır.
- Elektrikle uzaktan kumanda düzeni küçük gerilimle yada koruyucu ayırmalı düzenini gerilim.. ile
çalıştırılmalıdır.
- Sabit tesis edilmeyen iletken olarak ilgili Türk Standartlarında açıklanan bu amaca uygun iletkenler
kullanılmalıdır.
- Ara fiş-priz düzenlerinin, yalıtkan mahfazaları olmalıdır. Uzatma iletkenlerine anahtar bağlanamaz. Elektrik
motoru ile çalışan oyuncaklar ancak aşağıdaki şekillerde bağlanarak çalıştırılabilirler:
- Anma gerilimleri 24 V'a kadar olan tesislere bağlanabilirler (bu gerilimler madde 33 C'ye göre elde edilmiş
olmalıdır).
- Sekonder anma gerilimleri 24 V'a kadar olan oyuncak transformatörleri yada motorgeneratörler üzerinden
bağlanabilirler.
Oyuncakla şebeke arasında, koruma iletkenli yada dirençler üzerinden, örneğin lamba dirençleri üzerinden yapılsa
bile iletken bir bağlantı bulunamaz.
Madde 55 - ELEKTRIKLI ISITMA AYGITLARI
Bu aygıtlar standartlara uygun olmalıdır. Elektrikli battaniye, elektrikli yastık, hayvan bakımına ve yetirilmesine
ait ısıtma aygıtları, elektrotların ısıtılmasında kullanılan aygıtlar ancak anma gerilimleri 380 V'a kadar olan tesislerde
kullanılabilir.
Deri ve saç bakımından kullanılan elektrik ısıtma aygıtlarının normal çalışma durumunda insan yada hayvanların
deri yada saçlarına dokunan bölümleri, bu aygıtlar küçük gerilimle çalışamıyorsa, koruyucu yalıtmalı olmalıdır.
Elektrikli su ısıtma aygıtları ve kazanlar ancak sabit olarak yerleştirilebilir. Lamba duyları elektrikli ısıtıcıların ve
ısıtma lambalarının bağlanmasında kullanılamaz.
Madde 56 - HABERLEŞME, RADYO VE TELEVİZYON AYGITLARI
Bu aygıtlar standartlarına uygun olmalıdır. Radyolar ve benzeri aygıtlar ancak toprağa göre gerilimleri 250 V'a
kadar olan tesislerde kullanılabilir.
VI-D- İLETKENLER VE YER ALTI KABLOLARI
Madde 57 - YALITILMIŞ İLETKENLER VE KABLOLAR
Elektrik içi tesislerinde ilgili Türk Standartlarına uygun bakır tellerden yapılan yalıtılmış iletkenler Yada kablolar
kullanılır. Yapı bağlantı hatlarında çıplak yada yalıtılmış alüminyum i/etkenler kullanılabilir. Bu iletkenlerin kesiti bakır
için en az 5 mm2 alüminyum için en az 10 mm2 olmalıdır.
Atölye, işyerleri, sanayi tesisleri vb. gibi yerlerdeki kuvvet hatlarında, en küçük iletken kesiti 6 mm2 olmak ve
bağlantılar alüminyum kablo pabuçları ile yapılmak şartı ile Türk Standartları yada tanınan öteki standartlara uygun
alüminyum iletkenli kablolar kullanılabilir.
Elektrik İç tesislerinde iletkenler için aşağıdaki renk kodları kullanılacaktır:
- Koruma iletkenleri için Yeşil- sarı
- Orta iletkenler ve nötr iletkenler için Açık mavi 194
- Faz itetkenler için Yürürlükteki kablo standartlarına uygun olmak üzere her faz için farklı renkler
Aydınlatma tesisatında anahtardan geçen iletkenin kırmızı, va-e-vien anahtarın bacakları arasındaki
iletkenlerin pembe renkli olması tavsiye edilir.
a) İletken ve kabloların boyutlandırılması
Elektrik iç tesislerinde kullanılacak iletken ve kabloların kesitleri aşağıdaki işletme şartlarına göre seçilir:
a.1-Mekanik dayanım
İletken ve kabloların mekanik dayanımı yeterli olmalıdır. Mekanik dayanım bakımından iletkenler, çizelge-8'de
verilen en küçük kesitlerden daha küçük anma kesitinde seçilmeli ve kullanmamalıdır.
a.2- İletken kesitinin belirlenmesi için yapılan hesaplarda eşzamanlı yük (bağlantı gücü) esas alınmalıdır.
Eşzamanlı yükün (gücü) belirlenmesi:
Eşzamanlı güç (aynı zamanda çekilen güç), kurulu güç değeri eşzamanlılık katsayısı ile çarpılarak bulunur.
Konutlarda kurulu güç genel olarak aydınlatma gücü, priz gücü ve biliniyorsa elektrikli ev aletlerinin gücünden oluşur.
Konutlarda bir dairenin eşzamanlı yükünün belirlenmesinde aşağıdaki eşzamanlılık katsayıları esas alınmalıdır.
- Kurulu gücün 8 kW'ye kadar olan bölümü için %60
- Gücün kalan bölümü için % 40
Binanın eşzamanlı yükünü belirlenmesi için aşağıdaki eşzamanlılık katsayıları esas alınmalıdır.
a.4- Sürekli Yük Akımı
i)Yalıtılmış iletkenler
Yalıtılmış iletkenler, izin verilen en yüksek ısınma bakımından en çok çizelge-9'da verilen akımlarla sürekli olarak
yüklenebilir. Çizelge 9'daki yük akımları 25 C ortam sıcaklığı için verilmiştir. Daha yüksek ortam sıcaklıkları için bu
değerler çizelge-l1'deki düzeltme katsayıları ile çarpılmalıdır.
55° C in üzerindeki ortam sıcaklıklarında yüksek sıcaklığa dayanıklı iletkenler kullanılmalıdır. Bu iletkenler için
izin verilen yük akımları, çizelge 9'daki değerler çizelge -12'deki düzeltme katsayıları ile çarpılarak bulunur.
Birden fazla iletkenin yanyana birlikte döşenmeleri durumuna iletken kesitlerinin bulunmasında ortam sıcaklığının
artabileceği göz önünde tutulmalıdır.
ii) Kablolar
Kablolar izin verilen en yüksek ısınma bakımından en çok kablo yapımcılarının çizelgelerinde verilen akımlarla
sürekli olarak yüklenebilirler.
a.5 - Özel durumlarda iletken ve kabloların yüklenmesi
i) Kesintili yada kısa süreli işletme gibi durumlarda kullanılan iletken ve kabloların yük akımlarında zamal11a
yükselmeler olabilir. Bu nedenle yük akımının artmasını gerektiren işletme yada kullanılma değişikliği yapıldığı zaman
iletken kesitleri yeniden hesaplanmalıdır.
Sınır sıcaklık lastik yalıtkanlı iletkenlerde 60° C termoplastik yalıtkanlı iletkenlerde 70° Cdır.
ii) Çok motorlu tesislerde motorların anma akımları, yol verme süresinin uzun olması, bu işlemin sık sık yapılması
yada işletmede oluşan yük darbeleri nedeni ile zaman zaman aşıldığında iletkenlerin kesitleri çekilen akımların karesel
ortalaması alınarak hesaplanmalıdır. Meydana gelen akım tepe değerlerinin devam süresi çizelge-10'daki sürelerin altında
kaldığında gerekli iletken kesiti, karesel ortalama akım değerlerine göre çizelge-9'dan bulunur. Tersi durumda a.4-l
bölümüne uyulur.
Makineler, transformatörler, akümülatörler, bağlama tesisleri ve benzer aygıt tesisler arasında çekilen tesisleri 50
mm3'ye kadar olan çıplak bakır iletkenleri ve basit olarak tesis edilen bir damarlı bağlantı iletkenleri için çizelge-9'da 3.
Gruptaki değerler kullanılır.
Daha büyük kesitler ve hava hatları için çizelge-9'daki değerler geçerli değildir. Bu iletkenler meydana gelebilecek
en büyük işletme akımında yeterli mekanik dayanım sağlanacak ve işletmeye yada çevresine zararlı olabilecek derecede
ısınmayacak biçimde boyutlandırılmalıdır. 195
- Sinyal devreleri.
b.2 - Kısa devreye karşı koruma
I)Konu
Akım devresinin en az bir iletkeninden kısa devre akımı geçerse ve bu durumda toplam açma süresi iletkenlerin
zarar görmeyeceği kadar kısa ise, kısa devreye karşı koruma, akımı kesen koruma aygıtları ile sağlanır.
Açıklama : Yalnız bir ve aynı akım devresinin iletkenleri arasındaki tam kısa devreler göz önüne alınmalıdır.
ii) Kısa devreye karşı koruma aygıtlarının cinsi
Kısa devreye karşı koruma aygıtları aşağıdaki iki şart için yeterli olmalıdırlar:
- Eriyen telli sigortalar
- Otomatik sigortalar
- Kesiciler
iii) Kısa devreye karşı koruma aygıtlarının belirleyici (karakteristik) değerleri
iii.1 - Genel Hükümler
Kısa devreye karşı koruma aygıtları aşağıdaki şart için yeterli olmalıdırlar.
- Bunların kesme yeteneği en az, tesis edildikleri yerdeki beklenebilen kısa devre akımına uygun olmalıdır.
-Akım devresinin herhangi bir noktasında tam kısa devreden ileri gelen akımın kesilmesine kadar geçen
süre, bu akımın, iletkenleri izin verilen en büyük sınır sıcaklık derecesine kadar ısıtması için geçen süreden daha uzun
olamaz.
Ortam sıcaklığı 25°C'ın üstünde ise, aşırı akım korum aygıtlarının anma akımları, 11 ve 12 numaralı çizelgelerdeki
yüzde değerleri ile çarpılarak küçültülmelidir. Hesap sonucunda bulunan anma akımı değerine göre, en yakın alt
basamaktaki akımlı koruma aygıtı seçilmelidir.
111.2 - Kısa devre akımının değerleri
Konutlara ait elektrik tesisler için kısa devre akımının hesaplanması zorunlu değildir. Bu tesislerin
projelendirilmesinde bu tesislerde kullanılan koruma aygıtları için yürürlükteki ilgili standartlarda belirtilen sınır kısa devre
açma yetenekleri göz önüne alınacaktır.
Fabrika, atölye, imalathane, büyük ticarethane, hastane, büyük okul vb. gibi büyük güçlü alçak gerilim iç
tesislerinin projelendirilmesinde, projeyi yapanın gerekli görmesi durumunda kısa devre hesabı yapılacaktır.
Kısa devre akımlarının değerleri aşağıdaki yollardan bulunabilir.
- Uygun bir hesap usulü ile
- Bir şebeke modeli aracılığı ile.
- Tesisteki ölçmelerle
111.3 - Toplam açma süresi
Seçilecek koruma aygıtının toplam açma süresi bulunmuş olan izin verilen açma süresini geçemez ve 5 saniyeden
fazla olamaz.
iv) Kısa devreye karşı koruma aygıtlarının düzenlenmesi
v.l - Bu aygıtlar bir akım devresini başlangıcına ve kısa devre yük akımının azaltılacağı her yere konulmalıdır.
Açıklama :
İletken kesitinin küçültülmesi, iletkende başka bir yalıtkanın kullanılması ve dinamik dayanım küçülmesi, kısa
devre yük akımının azalmasının nedenleri olabilir.
iv.2 - Kısa devreye karşı koruma yapılmasından vazgeçilebilecek durumlarda kısa devreye karşı koruma organları
kullanılmayabilir:
- Elektrik makinelerini, transformatörleri redresörleri ve akümülatör bataryalarını bunlara ait panolara bağlayan 197
iletkenlerde.
- Açılmaları, söz konusu tesislerin işletmesi için tehlikeli olabilen iv.2'de açıklanan akım devrelerinde.
- Ölçme devresi iletkenleri kısa devre ve toprak teması bakımından güvenlik altındaysa ve yanabilen yapı
gereçlerini üzeren doğrudan doğruya yerleştirilmişse ölçme akım devrelerinde.
b.3 - Faz iletkenleri ve orta iletkenlerin korunması
i) Faz iletkenlerinin korunması
Üç fazlı motor devreleri dışındaki tüm faz iletkenlerin aşırı akım koruma aygıtları konulmalıdır. Bunlar aşarı akım
meydana gelen iletkenin devresini kesmeli fakat gerilim altındaki öteki iletkenlerin devresini kesmemelidir.
ii) Orta iletkenlerin korunması
ii.1 - Yıldız noktaları doğrudan doğruya topraklanmış tesisler orta iletkeni kesiti en azından faz iletkeni kesitine
eşitse, bu durumda orta iletken için aşırı akımı belirleme düzeni ve açma aygıtının tesis edilmesi gerekmez.
ii.2 - Orta iletkenin kesiti faz iletkeni kesitinden daha küçük ise orta iletkenini kesitine uygun bir aşarı akım
belirleme düzeni tesis edilmelidir. Bu düzen faz iletkenlerinin devresini kesmeli, fakat orta iletkenin devresini
kesmemelidir.
c) özel Hükümler
c.l - Aydınlatma ve iki kutuplu priz devreleri
i) Aydınlatma devrelerinde en çok 25 A'e kadar olan aşırı akım koruma aygıtları kullanılabilir. Deşarj (boşalma)
lambalı akım devreleri ile E 40 duyunun kullanıldığı lamba devreleri, daha yüksek akımlı aşırı akım koruma aygıtları ile
korunabilir. Bu durumda hatlar ve tesis gereçleri için izin verilen yükler göz önünde tutulmalıdır.
Priz devrelerindeki aşırı akım koruma düzeni yalnız hatların izin verilen yüküne değil, devreye bağlı prizlerin
anma akımına da yani iki değerden daha düşük olanına ayar edilmelidir.
ii) Ev ve benzeri yerlerdeki aydınlatma devreleri, anma akımları l6 A'e kadar olan prizleri de bulunan aydınlatma
devreleri ve prizlerinin anma akımları l6 A'e kadar olan Sal priz devreleri, ancak 10 A'e kadar olan sigorta ve otomatik
sigortalarla korunabilir. Ev ve benzeri yerlere ait tipde (gecikmesiz) otomatik sigortalar kullanılırsa bunların anma akımı l6
A olabilir.
Madde 58 - ILETKENLERIN VE KABLOLARIN DÖŞENMESİ
a) Genel Hükümler
a.l - Hatlar mekanik yıpranmalara karşı uygun yerlere döşenerek yada elverişli örtü ve kılıflar kullanılarak
korunmalıdır. EI ile ulaşılabilen uzaklar içinde döşenen iletkenler mekanik darbelere karşı her zaman koruyucu kılıflı
olarak yada boru içinde çekilmelidir. (elektrik işletme yerler ive kuvvetli akım hava hatları bu hükmün dışındadır.)
a.2 - İletkenlerin korunma biçimi, bağlantı yerlerinde de sürdürülmelidir.
a.3 - Döşeme geçişlerinde olduğu gibi, fazla tehlike söz konusu olan yerlerde iletkenler sağlam bir şekilde
tutturulmuş olan termoplastik boru, çelik boru yada korunacaklar (mahfazalar) içinden geçirilmelidir.
Yalnızca elektrik hatlarının çekilmesi için kullanılmayan, içine girilebilen kanallarda ve yapı aydınlıkları gibi
yerlerde iletkenler ancak düzenli olarak yerleştirilirse ve zararlı etkilere açık olmazlarsa döşenebilirler.
Dökme yada sıkıştırılmış betondan yapılan duvar, tavan yada döşemelerin içinde ve betonarme demirlerinin
üstünde ve altında ancak beklenebilecek zorlamalara dayanıklı termoplastik dış kılıflı iletkenler, çelik yada termoplastik
borular içinde geçirilen yalıtılmış iletkenler kullanılabilir.
Toprak içinde yada yapıların dışındaki içine girilemeyen kanallarda yalnızca yeraltı kabloları kullanılabilir.
a.4 –Sıva içinde ve altında çekilen hatlar el ulaşma alanları dışında ve mekanik bakımdan korunmuş sayılırlar.
Tavan ve duvar boşluklarından geçirilen hatlar mekanik etkilere karşı ayrıca korunmalıdır.
Elektrik hatları yerine göre duvarda, tavanda veya döşemede betona gömülü ve/veya sıva altı tesis edilebilir.
Duvarlara tesis edilen sıva altına tesis edilirse geçiş yerlerinin kestirilmesini sağlayacak şekilde anahtar, priz, aydınlatma
sortisi, buat, tablo ve benzeri hizalarında yatay veya düşey olarak tesis edilmelidir. Duvarlara döşemelere ve tavanlara tesis 198
edilen hatlar betona gömülü iseler bunların güzergahı için yalnızca ekonomiklik ve tesis kolaylığı düşünülmelidir.
Yapıların içerisindeki bacaların duvarları üzerinden her hangi bir elektrik tesis geçirilmemelidir.
a.5 - Akım devreleri iletkenlerinin birlikte çekilmesi
i) Boru içinde bir damarlı iletkenler kullanılacaksa, bir boru içine yalnızca bir ana akım devresinin iletkenleri ile
bu devreye ait yardımcı akım devrelerini iletkenleri yerleştirilebilirler.
Elektrik işletme yerleri ve kilitli elektrik işletme yerleri bu hükmün dışındadır.
ii) Çok damarlı bir yalıtılmış iletken yada kablo içinde, birden çok ana akım devresi ve bu devrelere ait yardımcı
devreler birlikte bulunabilir.
iii) Yardımcı akım devreleri ana akım devrelerinde ayrı olarak çekilecekse, birden çok yardımcı akım devresini
iletkenleri çok damarlı yalıtılmış bir iletken yada kablo içinde ve tek damarlı iletkenler kullanıldığında bir boru içersine
birlikte çekilebilirler.
iv) Küçük gerilimli devrelerin iletkenleri öteki devrelerden ayrı olarak çekilmelidir.
v) Gerilimleri farklı olan devrelerin iletkenleri bir arada çekilecekse, en büyük işletme gerilimine uygun kablolar
ve iletkenler kullanılmalıdır.
Farklı linye ve kolon devrelerine ait iletkenler ayrı borulardan geçirilemez. Üç fazlı besleme durumunda ilk fazlara
ayrılma noktasına kadar, üç fazın iletkenleri aynı boru içinden geçirilebilir.
vi) Birden fazla ana akım devresi için ortak bir sıfır iletkeni yada orta iletken düzenlenemez. Fakat baralı
tablolarda sıfır iletkeninin yada orta iletkenin kesiti faz iletkenlerinin toplam kesitine eşit olduğunda buna izin verilir.
a.6 - İletkenler kesilmeksizin bir geçiş kutusundan geçirilecekse, birden fazla akım devresi için ortak geçiş kutuları
kullanılabilir.
Bu kutularda bağlantıların yapılması gerektiğinde kullanılacak klemensler birbirlerinden yalıtkan ara parçalarla
ayrılmış olmalıdır. Klemens dizilerek kullanılıyorsa bu ayırma gerekmez.
a.7 - iletkenlerin bağlanması
i) iletkenlerin bağlantısı ancak yalıtkan parçalar üzerinde yada yalıtkan kılıflı olarak vidalı klemens, vidasız
klemens, lehim yada kaynakla yapılmalıdır. Çözülebilen bağlantı yerlerine (klemens bağlantıları gibi) ulaşılabilmelidir.
Dökme usulü ile yapılmış bağlantı yerleri çözülmeyen bağlantılara girer.
ii) iletkenlerin bağlanması
- Borulu tesislerde ancak kutular içinde,
- Çok damarlı yalıtılmış iletkenler yada kablolara yapılmış tesislerde ancak kutular yada ek kutular (muflar)
içinde, yapılabilir.
iii) Bağlantı ve ek parçaları bağlanacak yada eklenecek iletkenlerin sayı ve kesitlerini uygun nitelikte olmalıdır.
iv) Ekler duvarlarda 60 mm derinlikte olmak şartıyla kasalarda, tavanlarda ise armatür veya armatüre ilişkin
elemanlarla gizlenmiş kutular (buatlar) içinde yapılabilir.
Bu ekler kesinlikle klemensler ile yapılmalıdır. Anahtar-priz bağlantı uçları ek amacıyla kullanılmamalıdır.
Kasalar ve buatların içine su sızmaması için gerekli önlemler alınmalıdır.
a.8 ) Bükülebilen iletkenlerin tüm bağlantıları geçici olarak konulan elektrik işletme araçlarından da hatasız ve
özenle yapılmalıdır.
i) Bükülebilen iletkenlere, bağlantı noktalarında çekme ve kayma kuvveti gelmemelidir. İletken kılıflarının
kaymaması ve iletken damarlarını dönmemesi sağlanmalıdır.
ii) İletkenlerin giriş yerlerinde kıvrılarak zedelenmesi, uygun tedbirlerle örneğin giriş yerinin yuvarlaklaştırılması
yada azlıklarla önlenmelidir. İletkenlerde kuş gözü meydana gelmesine ve iletkenlerin işletme araçlarına sabit olarak
bağlanmasına izin verilmez.
iii) Çok telden meydana gelen iletkenlerin tellerinin ezilmemesi ve kopmaması için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır:
- Uygun bağlantı klemensleri kullanmak, 199
d.2 - Yeraltı kabloları yangın çıkması tehlikesini olabildiğince azaltacak biçimde döşenmelidir. Kabloların
üzerinde dış kılıflar varsa, yangının yayılmasına engel olmak için bunlar gereken yerlerde soyulmalıdır.
d.3 - Yeraltı kablolarının ek ve bağlantı yerlerinde, iki parçanın birbirine göre yalıtılması söz konu5u değilse
eşmerkezli (konsantrik) iletkenler, siperler ve zırhlar birbirlerine iletken olarak iyice bağlanmalıdır.
d.4 - Yağlı kabloların uçlarındaki başlıklar, yağ sızmayacak ve içlerine nem girmeyecek biçimde tesis edilmelidir.
Termoplastik yalıtkanlı kabloların başlıkları da içlerine su girmeyecek biçimde tesis edilmelidir.
d.5 - Yeraltına döşenecek kablolar, sokak ve alanlarda en az 80 cm derinliğe gömülmelidir. Bu yerlerin dışında
derinlik en az 60 cm olabilir. Bu derinlik zorunlu durumlarda özel koruyucu tedbirler alınarak SO cm dolayında
azaltılabilir.2018 İSG MAYIS
Kablo kanallarının tabanı sağlam zeminli, düzgün ve taşsız olmalı. Kablolar kum içine yada taşı ayıklanmış toprak
içine gömülmelidir.
e) Hava hatları
"Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği" nin hava hatlarına dair hükümlerine uygun olarak yapılmalıdır.
f) Açık havada açık olarak çekilen iletkenler
Açık olarak yani mahfazasız çekilen iletkenler balkon, pencere, çatı gibi yerlerde el ulaşma alanı dışında
çekilmelidir.
Bu en en fazla sarkmış durumda, yol ve alanlarda yerden en az 5.5 m öteki yerlerde en az 4.5 m yükseklikte
olmalıdır.
g) Yapı giriş hatları
g.l) Genel
Yapı giriş hatlarına ait en küçük kesitler, yapı bağlantı kutusundaki sigortanın anma akımına göre çizelge 13'den, dam
direkli bağlantılarda 1. Gruptan, duvar bağlantılarında 2. Gruptan seçilmelidir.
i.1 - Dam direkleri ve duvar bağlantılarında kullanılan iletkenler kesinlikle patlama tehlikesi olan yerlerden
geçirilmemeli ve böyle yerlerde son bulmamalıdır.
g.2 - Hava hattı şebekelerinden yapılan duvar bağlantıları
i) İletkenler ve kablolar
i.l - Bu şekildeki bağlantılar için iletken olarak neme dayanıklı ve dış tesislerde kullanılabilir özellikte bir damarlı
iletkenler, kurşun kılıflı yada termoplastik dış kılıflı çok damarlı nemli yer iletkenleri yada yeraltı kabloları kullanılmalıdır.
i.2 - Arkalarında kolay tutuşabilen gereçler bulunmayan ağaç yapı öğeleri ile bölünmüş olan duvarlar üzerindeki
yapı giriş hatları ancak aşağıdaki şekillerde çekilebilirler.
- Yeraltı kabloları ve nemli yer iletkenleri, en az 30 cm genişliğinde, elektrik arkına dayanıklı bir levha üzerine
yada duvardan en az 5 cm'lik bir hava aralığı kalacak biçimde yalıtkan içlikli kroşeler üzerine döşenmelidir. Örneğin 1 cm
kalınlıktaki amyantlı beton bir levha elektrik arkına dayanıklı sayılabilir. Sac ve amyant levhalar genellikle elektrik arkına
dayanıklı değildir.
i.1 madde bölümünde yazılı bir damarlı yalıtılmış iletkenler kullanılacaksa, bunlar aralarında en çok 30 cm aralık
bulunan seramik yada benzeri bir yalıtkan gereçten yapılan kroşeler üzerine, damarlar arasında ve damarla duvar arasında
en az 3 cm açıklık kalacak biçimde yerleştirilmelidir.
i.3 - Arkalarında kolay tutuşabilen gereçler bulunan i.3 madde bölümünde yazılı çatkılı duvarlarla ahşap yapılı
duvarlar ve sac kaplı duvarlar üzerindeki yapı giriş hatları ancak aşağıdaki şekillerde çekilebilirler:
i.3 madde bölümünün 1. paragrafında açıklandığı gibi en az 30 cm genişliğindeki elektrik arkına dayanıklı levhalar
üzerinde kablolar ve nemli yer iletkenleri ile yada i.4 madde bölümünün 2. paragrafında açıklandığı gibi bir damarlı
yalıtılmış iletkenlerle
Yapı giriş hatlarının bu döşeme biçiminde kolay tutuşabilen gereçlerin yan taraflardan kablolara,nemli yer
iletkenlerine yada en dışta bulunan bir damarlı yalıtılmış iletkenlere 30 cm'ye kadar yaklaşmasını önleyecek yapısal 202
tedbirler alınmalıdır.
i..4- Duvar üzerinde dirsekli boru kullanılarak yapılan yapı giriş hatlarında boru, duvardan en az S cm açıklıkta
olmalıdır. Duvar arkasında kolay tutuşabilen gereçler bulunursa bu açıklık en az 30 cm olmalıdır. Boru ile duvar arasında en
az 30 cm genişliğinde, elektrik arkına dayanıklı bir levha yerleştirilirse yukarıdaki açıklıklar daha küçük tutulabilirler. Bu
şekildeki yapı giriş hatlarında, kolay tutuşabilen gereçlerin iletkenlere yaklaşmasını önleyici tedbirler alınmalıdır.
ii) Duvar giriş delikleri
ii.1 - Ateşe dayanıklı duvarlarda bir damarlı iletkenler, duvarlardan ayrı borular içinde geçirilmeli ve bu borular
dışarıya doğru eğim verilerek yerleştirilmedir.
Bu amaçla, seramik vb. boruların kullanılmasını salık verilir.
Kablo ve nemli yer iletkenleri ayrıca koruyucu bir düzen kullanılmadan doğrudan doğruya duvar içinden geçirilebilir.
ii.2 - Ağaç çatkılı duvarlarda iletken ve kablolar, yanmayan bir dolgu maddesinin içinden geçirilmeli ve bunlar
ahşap çatkı öğelerinden en az 10 cm uzaklıkta bulunmalıdır.
ii.3 - Tahta yada saçla kaplı duvarlarda bir damarlı iletkenler dışarıya doğru eğitimi olan ayrı ayrı plastik yada
seramik borular içinden geçirilmeli, çok damarlı kablolar ve nemli yer iletkenleri ise elektrik arkına dayanıklı gereçlerle
yanıcı yapı öğelerinden yalıtılmış olarak duvardan geçirilmelidir.
g.3 - Dam direkli yapı giriş hatları
i) Yapı giriş hattı iletkeni olarak, neme dayanıklı ve dış tesislerde kullanılabilir özellikteki bir damarlı plastik
yalıtkanlı iletkenler kullanılmalıdır.
ii) Dam direkli yapı girişleri aşağıda yazılı şartlar altında yapılabilir.
ii.1 - Dam direğinin alt ucu, yapının ve yangın tehlikesi olmayan bir yerinde son bulmalıdır.
ii.2 - Çatı kaplaması, fazla yoğuşma suyu birikmeyecek biçimde düzenlenmelidir.
ii.3 - Dam direğinin delip geçtiği çatı kaplaması, kiremit ve beton gibi sert gereçlerden yapılmalıdır.
ii.4 - Dam direğine sigorta konulmamalıdır.
iii) Dam direği kolay tutuşabilen maddelerin depolandığı yada işlendiği yerlerin içinden geçirilemez ve böyle
yerlerde son bulamaz. Bu şarta uygun bir yer bulunamadığında yapı bağlantı kutusunu her yanı amyantlı beton levha gibi
ateşe dayanıklı bir gereçle kolay tutuşabilen maddeler içeriye sızmayacak biçimde örtülmelidir.
iv) Dam direkli ve bunlara iletken olarak tesis bölümleri sıfırlanamaz yada koruma topraklamasına bağlanamaz.
Bir koruma düzenine ait olan öteki tesis bölümleri dam direklerinden yalıtılmalıdır.
Dam direkleri için koruma düzeni olarak koruyucu yalıtma yada üzerinde durulan yerin yalıtılması salık verilir.
v) Çelik konstrüksiyon yada betonarme yapılarda ve metal kaplı çatılarda dam direği iletken yapı bölümlerinden
yalıtılmalıdır.
g.4 - Yeraltı kablosu giriş hatları g.i.2 ve g.2-i.3 madde bölümlerindeki ilgili hükümlere uygun olarak döşenirler.
g.5 - Yapı bağlantı kutuları
i) Yapı bağlantı kutuları g.3-iii'de açıklanan tedbir alınmadan yangın tehlikesi olan yerlere konulamaz.
ii) Hava hattı şebekelerinden yapılan duvar bağlantılarına ve dam direkli giriş hatlarına ait yapı bağlantı kutuları
sıfırlanamaz ve koruma topraklamasına bağlanmaz. Bir koruma düzenine ait olan öteki tesis bölümleri yapı bağlantı
kutularından yalıtılmalıdır.
iii) Yapı bağlantı kutuları,kolay ulaşılabilir yerlere konulmalı ve bu yerlerin gerektirdiği biçimde suya ve dış
etkilere karşı korunmuş tipte olmalıdır.
Açık havada ve nemli yerlerde kullanılan yapı bağlantı kutuları püskürtme suya karşı dayanıklı tipte olmalıdır.
iv) Tahta gibi yanabilen yapı bölümleri üzerinde bulunan yapı bağlantı kutularının altına elektrik arkına dayanıklı
levhalar konulmalıdır.
v) Yapı bağlantı kutusunun konulacağı yerin üstünde kolay tutuşabilen gereçler bulunuyorsa ve tavanda ahşap ise
püskürtme suya karşı korunmuş tipte bağlantı kutusu kullanılmalı ve kutunun üstündeki tavan aralıkları, yukarıdan kolay 203
tutuşabilen maddelerin düşmemesi için çıtalarla kapatılmalıdır.
Yapı bağlantı kutsu ve buna bağlanan iletkenler, tavandan en az 20 cm aşağıda olmalıdır.
a.3 - Koruma iletkeni bulunan koruma düzenleri elektrik tesisi işletmeye alınmadan önce özellikle şantiye elektrik
bağlantı ve dağıtım tablolarında yüksek dokunma gerilimine karşı denetlenmelidir.
b) Ana anahtar
Şantiye tesisleri, her zaman kolaylıkla ulaşılabilen yazı yada işaretlerle belirtilen bir yada birkaç anahtarla devre dışı
edilebilmelidir. Bu anahtarların, açık yada kapalı durumlarını gösteren düzenleri bulunmalıdır. Ana anahtar olarak örneğin
hata akımı koruma anahtarları kullanılabilir.
c) Bağlama tesisleri ve tablolar
c.1- Bağlama tesisleri ve tablolar 0.5 m21ye kadar en az 1 mm 0.5 m21den daha büyük kesitlerde en az 2 mm
kalınlıktaki sac atan yapılmalı, kapalı tipte, kilitli ve dış etkenlere karşı yalıtılmış olmalıdır.
c.2 - Bu tesislerde tahta, ancak koruma parmaklığı yada ek örtü ve çerçeve olarak kullanılabilir.
d) İletkenler
d.l- Bükülebilen iletken olarak ancak iki kat lastik kılıflı, çok damarlı iletkenler kullanılmalıdır. Bu iletkenler,
mekanik bakımından büyük zorlamalar olabilecek yerlerde, uygun düzenlerle, örneğin askı düzeni kullanılarak
korunmalıdır.
Elektrikli el aletleri ve el lambaları için en azından mekanik orta zorlamalara dayanıklı, lastik kılıflı iletkenler
kullanılmalıdır.
d.2- Asli durumdaki hatlara bağlantı yapılırken, bağlantı yerlerine çekme kuvveti gelmemelidir.
d.3- Şantiye tesislerinde kullanılan hava hattı direkleri bu yerlerin gerektirdiği yüksek mekanik zorlamalara karşı
dayanıklı olmalıdır.
d.4- 42 V'tan daha yüksek gerilimlerde çıplak ve yalıtılmış bir damarlı açık hava iletkenlerine, iskele ve yapı
bölümlerinden dokunulamamalıdır.
e) Tesis gereçleri
Anahtarlar, priz, fiş ve kutu (buat) gibi işletme araçları, en azından damlayan suya karşı korunmuş tipte olmalıdır.
f) Bağlama ve kumanda aygıtları, transformatörler ve makineler
f.l- Bağlama ve kumanda aygıtları, yol verme ve ayar dirençleri ile transformatörler ve makineler bağlama tesisleri
ve tabloların dışarısına yerleştirilecekse, en azından kapalı tipte olmalıdır.
f.2- Elektrik motoru ile çalışan bütün aygıt ve makineler, bunlara ayrılan bir anahtarla çalıştırılabilmeli ve
durdurulabilmelidir. Bu anahtarlar ulaşılabilecek yerlere konulmalıdır.
g) Aydınlatma aygıtları
g.l- Küçük gerilimle çalışanlar dışında bütün aydınlatma aygıtları en azından yağmura karşı korunmuş tipte
olmalıdır.
g.2 - Küçük gerilimle çalışanlar dışında bütün el lambaları püskürtme suya karşı korunmuş tipte olmalıdır.
h) Isıtma aygıtları
Isıtma aygıtları en azından püskürtme suya karşı korunmuş tipte olmalıdır.
Madde 66- TARIMSAL İŞLETME YERLERİ
a)Ana anahtar
Elektrik tesisi yapının yada yapı bölümlerinin tümünde her zaman kolaylıkla ulaşılabilen belirli yerlere konulan ve
işaretlenen anahtarla devre dışı edilebilir. Bu anahtarların, açık ve kapalı durumlarını belirtilen göstergeleri bulunmalıdır.
Ana anahtar olarak hata gerilimi koruma anahtarı yada akımı koruma anahtarı kullanılabilir.
Harman zamanı gibi yılın yalnız belirli sürelerinde kullanılan atom devrelerini üzerine, yazı yada işaretlerle belirtilen ayrı
anahtarlar konulmalıdır.
b) Dolaylı olarak dokunmaya karşı korunma
b.1 - Büyük baş hayvanlara alt ahırların içinde ve yakınındaki su pompaları, su ısıtıcıları, gübre vinçleri, pancar
kesme makineleri, gübre şerbeti pompaları ve priz gibi elektrik işletme araçlarında arıza olduğunda 24 V'tan daha yüksek
bu dokunma gerilimi sürekli olarak kalmamalıdır.
Bu istek örneğin hata akımı yada hata gerilimi koruma sistemi ile yerine getirilebilir. Hata akımı koruma
sisteminde korunacak işletme araçlarının topraklama direnci 24V/Ih değerinden daha büyük olmamalıdır. Burada ıh anma
hata akımıdır. Hata gerilimi koruma sisteminde yardımcı topraklayıcının topraklama direnci 200 ohm'dan daha büyük
olmamalıdır.
b.2 - Ahırların içine giren su boruları ve süt sağma tesislerine ait borular gibi metal boruların üzerine ahır içine
girmeden önce;
i) Düşey döşenen borularda, ahırdan en az 0.2 m açıklıkta
ii) Yatay döşenen borularda ise ahırdan en az 1 m açıklıkta yalıtkan ara parçalar konulmalıdır.
b.3- Tarımsal işletme yerlerinde ancak anma hat akımları en fazla 0.5 A'e kadar olan hata akımı koruma anahtarları
kullanılabilir.
c) İletken ve kabloların aşırı ısınmaya karşı korunması
c.1 - İletkenleri aşırı yüklere karşı korumak için çizelge-13'e göre seçilen aşırı akım koruma aygıtları hat başlarına 207
konulmalıdır.
c.2 - Aydınlatma ve priz akım dereleri için madde 57e deki hükümler uygulanır.
d) İletkenler ve kablolar
d.l - Tesis iletkenleri sabit olarak çekilecekse, iletken olarak nemli yer iletken/eri ve plastik kılıflı kablolar
kullanılmalıdır.
d.2 - Bahçe ve avlularda yalnızca yer altı kablosu kullanılabilir.
Açık havada ise yerden en az S m yükseklikte olmak üzere yalıtkan kılıflı nemli yer iletkenleri, gergi tellerine asılarak
kullanılabilir.
EPİDEMİYOLOJİ
Bir toplumdaki hastalık, kaza ve sağlıkla ilgili durumların dağılımını, görülme sıklığını ve bunları etkileyen faktörleri
inceleyen bir çalışma alanı/ bilim dalıdır.
Epidemiyolojinin Sınıflaması
I- Gözlemsel Çalışmalar
1. Tanımlayıcı (destkriptif) çalışmalar
2. Analitik (Çözümleyici) çalışmalar (Neden-Sonuç ilişkisini araştırır)
Vaka- Kontrol
Kesitsel
Kohort
II- DENEYSEL ÇALIŞMALAR (Tedavi ve koruma amaçlı müdahalelerdir)
Klinik Araştırmalar
Saha çalışmaları
Toplum taramaları
III- METODOLOJİK ÇALIŞMALAR
Testlerin tanı koymadaki geçerliliğini ölçen çalışmalar
Gözlemciler arası veya gözlemci içi güvenirlik tutarlığını ölçen çalışmalar
Yöneylem çalışmaları
Bu bilgiler doğrultusunda bu sağlık problemi ile sağlık problemine neden olabilecek faktörleri ortaya çıkarmak amacı
ile planlanan epidemiyolojik araştırmalardır.
Bu tip araştırmalar için başlıca veri kaynakları nüfus kayıtları, hastane kayıtları ve kişisel sağlık fişleri gibi düzenli
tutulan kaynaklardır.
Herhangi bir sağlık problemi ile bu sağlık problemine neden olan faktörler arasındaki ilişkileri inceler.
Belli bir sağlık problemine sahip olan bireylerden oluşan bir grup (vaka grubu) ile bu sağlık problemine sahip olmayan
bireylerden oluşan sağlıklı grup (kontrol Grubu) oluşturulur.
Daha sonra her iki grupta bu sağlık problemine sebep olduğu düşünülen nedenin ne boyutta bulunduğu belirlenerek
vaka ve kontrol gruplarında bu nedenin boyutu açısından bir fark olup olmadığı araştırılır.
Sıklıkla klinik çalışmalarda gözlemlenen neden-sonuç ilişkisini araştırmak amacı ile kullanılır.
Kohort Araştırmaları;
“insidans” veya “Prospektif araştırmalar” olarak da adlandırılır.
Sözlük anlamı: “Belli bir özellik açısından benzer olan bireylerden oluşan grup” olarak tanımlanır.
Herhangi bir sağlık problemi ile bu sağlık problemine neden olabileceği düşünülen sebep arasındaki ilişkiyi saptamak
amacı ile planlanan çözümleyici epidemiyolojik araştırmalardır.
İncelenen sağlık problemi açısından tamamen sağlıklı olan kişilerden oluşan toplumdan iki grup seçilir.
Gruplardan birisi sağlık problemine neden olduğu düşünülen sebebe maruz bırakılırken, diğer grup aynı sebebe maruz
bırakılmayarak her iki grup sağlık probleminin latent dönemi süresince izlenir.
Gruplarda sağlık probleminin ortaya çıkma sıklıkları (insidans) her iki grupta kıyaslanarak sağlık problemi ile sebep
arasındaki ilişkinin varlığı epidemiyolojik ölçütler ile ortaya çıkarılır.
Relatif Risk: Kohort araştırmalarında sağlık problemi ile sebep arasındaki ilişkiyi ortaya koyan en önemli ölçüt RELATİF
RİSK olup, Relatif Risk etken’e maruz kalan gruptaki sağlık problemi sıklığına bölümü sonucu elde edilmektedir.
Relatif risk bir olay ile o olaya sebep olabileceği düşünülen neden arasındaki ilişkiyi ölçen bir ölçüt olup sadece kohort
araştırmalarında kullanılabilmektedir.
Relatif risk 1 den ne kadar fazla ise sebebin sağlık probleminin oluşumundaki rolü o derece fazladır. Relatif risk 1 e eşit ise
sağlık problemi ile neden arasında bir ilişki bulunmamaktadır.
Atfedilen Risk: Sağlık problemine neden olduğu düşünülen sebep’in sağlık probleminin oluşumunda ne kadar katkısı
olduğunu belirten bir ölçüt olup atfedilen risketken’e maruz kalan gruptaki sağlık problemi insidansının etken’e maruz
kalmayan gruptaki sağlık problemi insidansının farkı ile hesaplanmaktadır.
Prevalans Hızı : Herhangi bir anda ya da belirli bir sürede, bir toplumda bulunan eski ve yeni olguların sayısının aynı
toplumda o hastalık için risk altında bulunan kişi sayısına bölünmesiyle hesaplanır. 210
Belirli bir zaman aralığında Mevcut bulunan
Toplam olgu sayısı
Prevalans Hızı = _________________________________________ X Katsayı
Aynı sürede bu hastalığın incelendiği toplam nufüs
İnsidans ile prevalans arasındaki temel fark; Prevalansta hastalığın başlangıç zamanının bilinmesine gerek olmamasıdır.
İş Kazası İnsidansı hızı ; Belirli bir Sürede toplam kaza sayısının; Aynı sürede risk altındaki ortalama işçi sayısına
bölünüp , 100 ile çarpılması ile bulunur.
İş Kazası Ağırlık Hızı; Kaza nedeniyle kaybedilen toplam iş gününün, aynı süredeki toplam çalışma saatine bölünüp
1000 ile çarpılması ile bulunur.
İnsidans Hızı: Bir toplumda belirli bir sürede meydana gelen yeni olguların sayısının, risk altındaki topluluğun sayısına
bölünmesiyle hesaplanır. Belirli bir zaman diliminde sağlıklı kişilerin bir hastalığa yakalanma sıklığını ifade eder.2017
ARALIK İSG B
ERGONOMİ
211
212
Fiziksel risk etmenleri, çalışanların sağlığını etkileme ihtimali olan fiziksel faktörlerdir. Yaşanılan veya çalışılan ortamın
sıcaklık, nem aydınlatma, gürültü, titreşim, basınç vb. fiziksel özellikleri bireyin sağlığını önemli ölçüde etkiler. Çalışanlar,
özellikle ağır ve tehlikeli işlerde çalışanlar bu yönden büyük risk altındadır. Fiziksel çevre koşulları yönünden her iş yeri
aynı değildir. Aynı ürünü üreten iki işletmede bile fiziksel çevre koşulları benzer olmayabilir. Burada önemli olan her
işletmede olabilecek fiziksel olumsuzlukların kaynağında yok edilmesi ve çalışanların bu şekilde korunmasıdır.
213
Gürültü
Gürültü, çağımızın en önemli endüstriyel ve çevre sorunlarından biri olarak karşımıza çıkan ve yeterli önlemler alınmadığı
zaman insanlara zarar veren fiziksel etkenlerden biridir.
Gürültü genellikle istenmeyen ve rahatsız edici sesler olarak tanımlanır. Endüstriyel gürültü ise işletmelerde çalışanlarda
fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklar oluşturan ve iş yeri verimini olumsuz etkileyen sesler olarak tanımlanır.
İnsanın ruhsal ve fiziksel yapısını olumsuz yönde etkileyen gürültüyü tanımlayabilmek için sesin fiziksel nitelikleri ve
işitme konusuna değinmekte yarar vardır.
Gürültünün Etkileri
Fizyolojik Etkiler: Kan basıncı artışı, dolaşım bozuklukları, solunumda hızlanma, kalp atışlarında yavaşlama, ani
refleksler gözlenebilir.
Ses: Gaz, katı ve sıvı cisim moleküllerinin hava basıncında yaptıkları dalgalanmaların kulaktaki etkisinden oluşan bir
duygudur.
Gürültü: Genellikle istenmeyen ses olarak tanımlanmaktadır. Gelişigüzel bir yapısı olan, arzu edilmeyen, istenmeyen,
rahatsız edici ses olarak tanımlanabilir.
Frekans: Fiziksel olarak ses bir dalga hareketi olduğundan her dalga hareketi gibi sesinde bir frekansı vardır. Kabaca ses
basıncının saniyede oluşan titreşim sayısıdır.
Ses dalgası: Ses; katı, sıvı ve havada dalgalar hâlinde yayılan bir enerji şeklidir. Ses dalgalarını karakterize eden
büyüklükler, ses dalgasının boyu (l), frekansı (f), periyodu (T) ve ilerleme hızıdır (v ).
Ses Basıncı: Atmosferin, basınç ile sıkışma ve genleşme arasındaki basınç farkına ses basıncı denir. Bilindiği gibi basınç
birimlerinden biri de bar’dır.
Fiziksel kavram olarak ses ile gürültü arasında fark yoktur. İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda, bir başka ifade ile
gürültüden ileri gelen işitme kaybında, gürültüyü meydana getiren sesin basıncını ve frekansını belirlemek yeterlidir.
Sesi meydana getiren titreşimin frekans, bir başka ifade ile sesin frekansı arttıkça (yükseldikçe) ses tizleşir, frekans
düştükçe ses pesleşir.
Gürültüyü meydana getiren sesleri üç türde tanımlamak mümkündür. Subsonik sesler, işitilebilen sesler ve ultrasonik sesler.
Titreşim (vibrasyon): Mekanik bir sistemdeki salınım hareketlerini tanımlayan bir terimdir. Bir başka ifade ile potansiyel
enerjinin kinetik enerjiye, kinetik enerjinin potansiyel enerjiye dönüşmesi olayına titreşim (vibrasyon) denir. Titreşimin
özelliğini, frekansı, şiddeti ve yönü belirler.
Endüstride birçok titreşim kaynağı vardır. Titreşim, araç-gereç ve makinelerin çalışırken oluşturdukları salınım hareketleri
sonucu meydana gelir. Çalışmakta olan ve iyi dengelenmemiş araç ve gereçler genellikle titreşim oluştururlar. Titreşimi,
insan sağlığı üzerindeki etkisi bakımından iki fiziksel büyüklüğü ile tanımlamak mümkündür. Bunlar; “Titreşimin frekansı
ve titreşimin şiddetidir.”
Titreşimin frekansı: Birim zamandaki titreşim sayısına titreşimin frekansı denir. Birimi Hertz’dir (Hz).
Titreşim Şiddeti: Titreşimin oluştuğu ortamda titreşimden ileri gelen enerjinin hareket yönüne dikey, birim alanda, birim
zamandaki akım gücüne, titreşimin şiddeti denir. Birimi (W/cm2) dir.
Bütün vücut titreşimi: Vücudun tümüne aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan, özellikle de bel
bölgesinde rahatsızlık ve omurgada travmaya yol açan mekanik titreşimdir.
El-kol titreşimi: İnsanda el-kol sistemine aktarıldığında, çalışanın sağlık ve güvenliği için risk oluşturan ve özellikle de
damar, kemik, eklem, sinir ve kas bozukluklarına yol açan mekanik titreşimdir.
Maruziyet eylem değeri: Aşıldığı durumda, çalışanın titreşime maruziyetinden kaynaklanabilecek risklerin kontrol altına
alınmasını gerektiren değerdir.
Maruziyet sınır değeri: Çalışanların bu değer üzerinde bir titreşime kesinlikle maruz kalmaması gereken değerdir.
Endüstrideki titreşim kaynaklarının başlıcaları ise; Genellikle el ve el parmakları ile kollara ulaşan titreşimleri oluşturan
titreşim kaynaklarıdır. Bunlar, taş kırma makineleri, kömür ve madencilikte kullanılan pnömatik çekiçler, ormancılıkta
kullanılan taşınabilir testereler, parlatma ve rende makineleridir. Bu araçlar, dönerek, vurarak veya hem dönerek hem de
vurarak titreşirler.
Çalışanların Titreşimle İlgili Risklerden Korunmalarına Dair Yönetmelik’e göre maruziyet sınır değerleri ve maruziyet
eylem değerleri aşağıda verilmiştir:
Aydınlatma
Görme iş yerlerinde en çok ihmal edilen duyumuzdur. Aydınlatmanın en önemli işlevi işin iyi görülebilmesidir. Çalışanların
kendi aydınlatmalarını düzenlemelerine olanak veren mekanizmalar enerji savurganlığını önlemekte, işlerin daha kolay
yapılabilmesine yardımcı olmaktadır.
Çalışanların sağlığının korunması için gerekli uygun fiziksel koşulların başında “aydınlatma” gelmektedir. İş yerlerinde
uygun aydınlatma ile çalışanın göz sağlığı korunur, birikimli kas ve iskelet sistemi travmaları ve pek çok iş kazası önlenir,
olumlu psikolojik etki sağlanır. Bu nedenle, işyerlerinde özellikle sanayi kuruluşlarında yapılan iş ve işlemin gerektirdiği
uygun aydınlatmayı sağlamak gerekmektedir.
Işık; insan gözüyle algılanabilen dalga boylarındaki elektromanyetik ışınımdır. Bir yüzeye düşen ışık miktarına aydınlatma
(illuminance) denilmektedir. Birimi lüks’tür. Lüks metrekare başına düşen lümendir. İnsan algılamasında göz en önemli
organdır. Algılamanın yaklaşık %90’ı göz aracılığıyla gerçekleşmektedir. Bakılan cisimlere, ışık kaynağına ve kişiye ait
özelliklere göre, görme ve algılama değişir. Bu nedenle de bir iş ortamında aydınlatma gereksinimi değişmektedir. Aslında,
en yüksek aydınlatmanın en optimal yaklaşım olmadığı bilinmelidir. Temel olan amaca uygun aydınlatmadır.
Amacı bakımından aydınlatma üçe ayrılır.
• Fizyolojik Aydınlatma: Amaç, cisimleri şekil, renk ve ayrıntıları ile rahat ve hızla görebilmektir. Bu koşulları sağlayan
aydınlatmaya Fizyolojik Aydınlatma denir.
• Dekoratif Aydınlatma: Amaç, görülmesi istenen cisimleri bütün ayrıntıları ile göstermek değil, daha çok estetik etkiler
uyandırmaktır.
• Dikkati Çeken Reklam Amaçlı Aydınlatma: Amaç, dikkati çekmek, yani reklam yapmaktır. Bunun için yüksek aydınlık 215
düzeyleri, renkli ışıklar, değişken ışıklı şekiller ve yanıp sönen düzenler kullanılır.
Bununla beraber; Işık çalışılan bölgeye direkt geliyorsa direkt aydınlatma, başka bir yüzeye çarpıp geliyorsa endirekt
aydınlatma, sadece çalışılan bölgeyi aydınlatıyorsa lokal aydınlatma olarak adlandırılır.
Pek çok aydınlatma birimi vardır. Bunlar; ışık akışı, ışık şiddeti, aydınlık şiddeti, parıltıdır. Işık gereksinimini yapılacak işin
tipi, yüzeyin özelliği (ışığı soğurması ya da yansıtması), genel çalışma alanı ve bireyin görme yeterliğine bağlıdır. İş
yerlerinin tasarım ve değerlendirilmesinde objektif ışık ölçümleri temeldir.
Işığın ölçülmesine fotometri denir. Aydınlatma şiddeti ışık kaynağı ya da ışık yayan kürenin gücünü tanımlar. Aydınlatma
şiddetinin ölçü birimi “lüks”tür (lux). Bu değer birim alana ( bir yüzeyin 1 m2 sine) düşen ışık akılarının toplamıdır.
Termal Konfor
Termal konfor, genel olarak bir iş yerinde çalışanların büyük çoğunluğunun sıcaklık, nem, hava akımı gibi iklim koşulları
açısından gerek bedensel, gerekse zihinsel faaliyetlerini sürdürürken belirli bir rahatlık içinde bulunmalarını ifade eder.
Kapalı bir ortam içerisinde termal konfor rahatlığının hemen farkına varılmaz, ancak bir süre geçtikten sonra hissedilmeye
başlanır. Eğer termal konfor koşulları mevcut değilse önce sıkıntı hissedilir daha sonra rahatsızlık duyulur.
İklimin çalışanların verimliliği üstünde oldukça önemli bir etkisi vardır. Örneğin iş ortamında aşırı ısının genel organik
direnci azalttığı, iş verimini düşürdüğü, kramplar ve ısı çarpması gibi etkileri olduğu bilinmektedir. Uzun süre soğuk bir iş
yerinde çalışan insanların aşırı gıda aldıkları, vücutlarının yağlanarak kilo aldıkları böylece iş verimlerinin düştüğü
görülmüştür.
Bir iş yerinde termal konfor denilince; O iş yerinin atmosferinin sıcaklığı, nemi, hava akım hızı ve radyant ısı akla
gelmektedir.
Çalışma ortamlarındaki ısı etkilenmeleri ve konforsuz ortam şartları, iş kazalarının artmasına ve üretimin azalmasına bir
başka değişle verimin düşmesine sebep olmaktadır. İnsanın ortamla ısı alışverişine etki eden dört ayrı faktör vardır;
a) Hava sıcaklığı,
b) Havanın nem yoğunluğu,
c) Hava akım hızı,
d) Radyant ısı.
Isı: Çalışma hayatında, çalışanları olumsuz yönde etkileyen fiziksel faktörlerden biri de, iş yeri ortamının sıcaklığıdır.
Sıcaklık kuru termometreler ile ölçülür. Birimi ise; Santigrat, Fahrenhayt veya Kelvin olarak ifade edilir.
Sıcaklık: Bir standarda göre, bir cismin ne kadar soğuk, serin ve ılık olduğunu ifade eden niceliğe denir. Serbest yaşam için
insan kapasitesini oluşturan ve fizyolojik gereksinmeler dediğimiz, insan vücudunun ısı alış verişi, oksijen, tuz ve asit-baz
dengesi gibi bazı fiziksel ve kimyasal faktörlerin belli sınırlar içinde sürekli stabilize göstermeleri gerekir. Örneğin, insan
vücudunun sıcaklığı 36,5-37 oC arasında değişmezlik gösterir. Bu durum vücut ile çevre arasındaki ısı alışverişi ile
sağlanır.
Isı dış çevrede devamlı olarak bulunan bir çeşit enerjidir. Normal koşullarda havanın kuru termometre ile ölçülen sıcaklık
derecesi hava sıcaklığı hakkında bir fiziksel ölçüdür.
Sıcaklık yönünden iş yerleri nemli ve kuru sıcaklık olarak da sınıflandırılabilir.
Nem: Sıcaklık yanında nemin de etkisi oldukça önemlidir. Havadaki nem miktarı mutlak ve bağıl nem olarak ifade edilir.
Mutlak nem; birim havadaki su miktarını ifade eder. Bağıl nem ise; havadaki nem miktarının, aynı sıcaklıkta doymuş
havadaki mutlak nemin yüzde kaçını ihtiva ettiğini gösterir.
İş sağlığı ve güvenliği yönünden bağıl nemin değeri önemlidir. Bir iş yeri ortamının bağıl nemi değerlendirilirken, sıcaklık,
hava akım hızı gibi diğer şartların da değerlendirilmesi gerekir. Ancak, genel olarak herhangi bir iş yerinde bağıl nem %30
ile %80 arasında olmalıdır. Yüksek bağıl nem, ortam sıcaklığının yüksek olması durumunda bunaltır, düşük olması
durumunda ise üşüme ve ürperme hissi verir.
Hava Akım Hızı: İş yerinde oluşan kirli havanın dışarı atılması ve yerine temiz havanın alınması için ortamda uygun bir
havalandırmanın, dolayısıyla uygun bir hava akımının olması gerekmektedir. Nemli sıcaklığa kâğıt, tekstil, konserve ve
yeraltı maden işletmeleri gibi yerlerde rastlanır. Kuru sıcaklığa ise; demir-çelik, lastik, cam ve çimento sanayinde
rastlanmaktadır.
Sıcaklığın derece olarak artması veya azalması yanında, nemin ve hava akım hızının durumu da sıcaklığın etkisini artırır
veya azaltır. Bu üç değişkenin farklı birleşimlerini kişi aynı sıcaklık duygusu olarak hissedebilir.
Örneğin; 37 ºC sıcaklık, %10 nem ve 3 m/sn hava akım hızı ile 27 ºC sıcaklık, %75 nem ve 0,1 m/sn hava akım hızı,
sıcaklık duygusu bakımından eşdeğer olabilir. Yani bu iki farklı durumun kişi üzerindeki etkisi aynıdır. Hava sıcaklığı, nemi
ve hava akım hızının beraberce oluşturduğu sıcaklık etkisine “effektif sıcaklık” denir.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü Madde 8’e göre; iş yerindeki hava hacmi işçi başına en az 10 metreküp olmalıdır. Tabii
havalandırma ile ortam havasının saatte 2-3 kere değişmesinin zorlaştığı ortamlarda, kişi başına düşen hava hacmi
miktarının artırılması veya kapı ve pencereler açılarak veya cebri çekişle ortam havasının yeterli miktarda değişmesinin
sağlanması gerekmektedir.
Termal radyasyon: İletimi için maddesel bir ortama gerek olmayan ısı türüdür. Bu ısı türünü havalandırma ile kontrol
etmek mümkün değildir. Radyant ısıdan korunmak için, koruyucu siperler kullanılabilir ya da sıcak cisimlerin yüzeyleri,
ışıma özelliği zayıf maddelerle boyanabilir/kaplanabilir. Maden eritme, cam vb. sektörlerde bu tip radyant ısı maruziyetine
rastlanmaktadır.
İnsanların, çalışma ortamından önemli ölçüde etkilendiği düşünüldüğünde ortamın sıcaklık değeri, nemi vb. termal şartların
çalışan üzerindeki negatif etkileri mutlaka göz önüne alınmalıdır. Çalışma ortamından negatif etkilenen kişinin dikkatinde
azalma ve psikolojik olarak etkilenme sonucu kazaların yaşanmaması için ortam koşullarının sıkı takip edilmesi
gerekmektedir.
Radyasyon 216
Radyasyon Latince bir kelime olup dilimizde ışıma olarak kullanılır. Atomlardan, güneşten ve diğer yıldızlardan yayılan
enerjiye radyasyon enerji denir. Radyasyon enerji ya dalga biçiminde ya da parçacık modeli ile yayılırlar.
Işık ışınları, ısı, x-ışınları, radyoaktif maddelerin saldığı ışınlar ve evrenden gelen kozmik ışınların hepsi birer radyasyon
biçimidir.
Bazı radyasyonlar çok küçük parçacıklardan, bazıları da dalgalardan oluşur. Radyoaktif maddelerin saldığı alfa ve beta
ışınları ile yıldızlardan savrulan kozmik ışınlar parçacık biçiminde yayılan radyasyonlardır.
Dalga biçimindeki radyasyona en iyi örnek elektromanyetik dalgalardır. Gamma ışınları, x-ışınları, morötesi (ultraviyole)
ışınlar, görünür ışık, kızılötesi (enfraruj) ışınlar, radarlarda kullanılan mikrodalgalar ve radyo dalgaları elektromanyetik
radyasyon biçimleridir.
Bunlardan yalnızca ikisinin varlığını bir ölçü aygıtı kullanmaksızın belirleyebiliriz. İnsan gözünün algılayabildiği görünür
ışık ve etkisini ısı olarak hissettiğimiz uzun dalga boylu kızılötesi radyasyondur. Radyo dalgalarının varlığı radyo
alıcılarıyla, diğer radyasyonların varlığı da çeşitli yöntemlerle belirlenebilir.
Radyasyonu meydana getiren parçacıklar veya elektromanyetik dalgalar ses dalgalarından farklı olarak boşlukta yol alabilir
ve saniyede 300.000 km. gibi olağanüstü bir hızla yayılır.
Radyasyonun bir enerji olduğunu söylemiştik. Bu enerjinin bir bölümü tanecik özellikli bir bölümü de dalga özelliklidir.
Tanecik özellikli olanlar; Alfa ışınları, Beta ışınları, nötron ve proton ışınları ile kozmik ışınlardır. Bu ışınlar bir ortamdan
geçerken ortamla etkileşerek doğrudan veya dolaylı olarak iyon çiftleri oluştururlar, bu nedenle bu ışınlara iyonlayıcı ışınlar
da denir.
217
Alfa Işınları Veya Alfa Partikülü
Helyum atomunun pozitif yüklü çekirdeğidir. Yapay olarak meydana getirildiği gibi teknolojinin gereği olarak istenmediği
hâlde yan ürün olarak (Elektron tüplerinde olduğu gibi) ortaya çıkabilir.
Radyoaktif çekirdeğin kararlı hale gelmek için çıkardığı iki proton ve iki nötrondan oluşmuş bir helyum çekirdeğidir ve
pozitif yüklüdür. Bir kağıt tabakası/insan vücudundaki ölü deri tabakası gibi az bir kalınlıktaki maddelerle durdurmak
mümkündür. Alfa parçacıkları, sadece ağız yolu ile vücuda alındığı ve teneffüs edildiği zaman insan sağlığı açısından
tehlikeli olurlar.
Beta Işınları: Negatif yüklü hızlı elektronlardır. Yapay olarak izotop elde etmekte hızlandırılmış elektronlar kullanılır.
Elektron tüplerinde de katottan anoda elektron akışı vardır. Bu elektronların bir kısmı anoda gitmeyip yön değiştirerek
açığa çıkabilirler.
Çekirdekteki enerji fazlalığı çekirdek civarında, bir kütle oluşturur. Bu kütle çekirdekteki fazla yükü alır ve dışarıya bir beta
ışını olarak çıkar. Bunlar, alfa parçacıklarına göre madde ile daha az etkileşime girerler ve böylece maddenin daha
içlerine nüfuz edebilirler. Plastik veya metal gibi ince nesnelerle durdurulabilirler ve ağız yoluyla vücuda alındığı veya
solunduğu zaman tehlikelidirler. Işınlanma yeteri kadar büyük ise deriye radyasyon hasarı verebilirler.
218
Nötron Işınları: Atom çekirdeğinde bulunan yüksüz parçacıklar olup önemli ve özellikleri olan bir radyasyon tipidir.
Nükleer çekirdek bölünmesi ve reaksiyonları sırasında meydana gelirler.
Nötronlar yüksüz parçacıklardır. Bu özelliklerinden dolayı herhangi bir madde içerisine kolaylıkla nüfuz edebilirler.
Doğrudan bir iyonlaşmaya sebep olmazlar. Ancak atomlarla etkileşmeleri, iyonlaşmaya neden olan alfa, beta, gama veya x
ışınlarının ortaya çıkmasına neden olabilir. Yüksüz oldukları için madde ile zayıf etkileşime girerler ve dolayısıyla madde
içerisine kolaylıkla nüfuz edebilirler ve kolayca durdurulamazlar.
Proton Işınları: Atom çekirdeğinde bulunan ve pozitif elektron yüklü partiküllerdir. Bu ışın da nükleer çekirdek bölünmesi
reaksiyonları sırasında meydana gelirler.
Gamma Işınlar: Hızlı temel parçacıklardan oluşan kozmik ışınlardan sonra en kısa dalga boyundaki radyasyonlar gamma
ışınlarıdır. Gamma ışınları hem uranyum ve radyum gibi doğan radyoaktif maddelerin parçalanmaları sırasında hem de bir
nükleer reaktörde ya da bir atom bombası patlatıldığında atom çekirdeklerinin parçalanmasıyla meydana gelir. Gamma
ışınlarının dalga boyları 0,0001nm-0,001nm arasındadır.
Gama ışınları atomun çekirdeğinde oluşur. Çekirdek bir alfa veya bir beta parçacığı çıkarttıktan sonra ortaya çıkan
kararsızlığa neden olan çekirdek enerjisi bir elektromanyetik radyasyon halinde yayınlanır. Gama ışınları, beta ışınlarından
daha yüksek enerjili ve dolayısıyla daha girici (nüfuz edici) ışınlardır.
X-Işınları: Röntgen cihazlarında meydana gelen ışınlardır. X-ışınlarının dalga boyları gamma ışınlarının dalga boylarına
göre 100 kat daha büyüktür. X-ışınlarının dalga boyları 0,001nm-100nm arasında değişir.
Bir atoma dışarıdan gelen veya gönderilen yüksek enerjili elektronlar o atomun ilk halkalarından elektronlar koparırlar.
Atomdan kopan bu elektronun yerine daha yüksek seviyelerden elektronlar atlayarak kopan elektronun yerindeki boşluğu
doldururlar. Bu sırada ortaya çıkan enerji fazlalığı X ışını şeklinde dışarı salınır. – Bunların dışında X ışını yapay olarak,
röntgen tüplerinde de elde edilir.
Kızılötesi Işınlar (İnfrared Işınlar): Dalga boyları yaklaşık 740nm ile 100.000nm arasındadır. Yapay olarak elde
edilebildiği gibi güneş ışınlarının içinde de bulunur. Güneş ışınlarındaki ısı kızılötesi ışınlardan kaynaklanır.
Elektromanyetik spektrumun mikrodalga spektrumu ile görünür bölge spektrumları arasında kalan bölgedir. Derinin derin
tabakalarına penetre olmamaktadır. Ancak eğer kontrol edilemeyecek olursa deri yanıklarına, gözde katarakta, retinal
harabiyete neden olabilir.
Mor ötesi ışınlar: Ultraviyole ışınlarının temel kaynağı güneştir. Deride eritem, güneş yanığı, erken yaşlanma,
paraneoplastik lezyonlar, tümör, bulantı, kusma, bitkinlik durumlarına neden olmaktadır.
Radon ,Doğal radyasyon kaynaklarından dolayı canlı organizmaların maruz kaldığı radyasyon dozları içerisinde radon ilk
sırada gelmektedir.
Radonun yeraltından havaya geçişi, toprak ile kayalardaki çatlaklardan ve yeryüzüne çıkan sular ile sağlanmaktadır.
Radonun ana kaynağı yer küredir ve dünya yüzeyinde yaklaşık 100 ton radon bulunduğu tahmin edilmektedir.
Biyosfer tabakasında serbest halde gezen radon atmosfere kolaylıkla taşınır. Bu taşınma sürecinde radon toprakta, sularda,
bina içi ve dışındaki atmosferde ve ayrıca binalarda kullanılan yapı malzemelerinde değişik yoğunluklarda bulunabilir.
Radon kapalı ortamda çevreye yayıldığında giderek miktarı arttığından düşük dozda bile olsa etkisi açısından tehlikeli
olabilmektedir
Basınç: Birim alana yapılan kuvvete basınç denir. Birimi Bar veya Newton/cm2 dir.
Kuvvetin tatbik edildiği her noktada bir basınç vardır. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda basınç ise; normal hava basıncının
(atmosfer basıncı) daha fazla veya daha az olması gereken veya olan iş yerlerindeki basınçtır. Normal şartlarda hava basıncı
76 cm cıva basıncına eşittir.
Yükseklere çıkıldıkça basınç düşer. Bu durumun nedeni yükseldikçe yerçekiminin, atmosferin kalınlığının ve gazların
yoğunluğunun azalmasıdır. Basınç ile yükselti arasında ters orantı vardır. Atmosfer basıncının yükseldikçe düşmesinden
faydalanarak yükselti ölçen alet yapılmıştır. Bu alete altimetre adı verilir.
Hava ısındıkça genişler ve hafifler. Soğudukça sıkışır ve ağırlaşır. Havanın soğuk olduğu alanlarda basınç yüksek, sıcak
olduğu alanlarda ise düşüktür. Sıcaklık ile basınç arasında ters bir orantı vardır.
Atmosfer basıncından daha yüksek ya da daha düşük basınçlı yerlerde çalışan işçilerde, kalp, dolaşım, solunum
rahatsızlıkları görülebilir.
Deniz seviyesinde ortam basıncı 10 metre derinlikte 1 atm artacaktır.
Basınç
HİDROSTATİK BASINÇ
Bir sıvı içinde bulunan bir cisme bu sıvının kütlesi tarafından etki eden basınca HİDROSTATİK BASINÇ denir.
Hidrostatik basınç (P),cismin bulunduğu derinlik (h) ve sıvının sıvının yoğunluğuna (d) bağlıdır. Yani:
P=hxd
TORİÇELLİ KANUNU
Havanın ağırlığı olduğu ve atmosfer tabakasının üzerimizde bir basınç oluşturduğu kanıtlanmıştır. Ünlü cıva deneyi,bu
basıncın 76 cm yüksekliğinde bir cıva sütununu dengeleyebildiğini göstermiştir. Daha sonra; cıvanın özgül ağırlığı 13.6
gr/cm3 olduğuna göre atmosferin üzerimize uyguladığı basıncın 76x13.6=1033.6 gr/cm2 olduğunu söylemiştir. Biz
atmosfer tarafından uygulanan bu basınca Atmosferik basınç diyoruz. Atmosfer tarafından deniz seviyesinde uygulanan
1033.6 gr/cm3 lük basınç 1 Atmosfere eş,ittir diyoruz ve hesaplamalarımızda bu birimi kullanıyoruz. 10 mt.
yüksekliğindeki bir deniz suyu kütlesi üzerimizde 1 Atmosferlik basınç yaratır. Yani denize daldıkça üzerimizdeki
basınç,her 10 metrede 1 Atmosfer artar. Biz üzerimizde yalnızca suyun etkisi ile oluşan basınca Hidrostatik basınç (Geyç
basıncı) diyoruz. Suya girdiğimizde üzerimize,hem daldığımız derinliğe eşit miktarda suyun basıncı,hem de, dışarıdan
iletilen Atmosferik basınç etki eder. Biz dalışlarımız sırasında bizi etkileyen Hidrostatik basınc ve Atmosferik basınç
toplamına Mutlak basınç adını veriyoruz.
BASINÇ-HACİM İLİŞKİSİ
BOYLE-MARİOTTE KANUNU
Gazların Basınç/Hacim ilişkisini bulan bilim adamıdır. Gazların basıncının sabit sıcaklıkta hacim ile mutlak basınçın ters
orantılı çalıştığını bulmuştur. Bu kanuna göre bir gazın hacmi azaltılırsa o gazın basıncı artar,hacmi arttırıldığında ise
basıncı düşer. Bu kanun aşağıdaki formül ile ifade edilir.
P1xV1=P2xV2
(P=Basınç. V=Hacim)
HAVANIN BİLEŞİMİ
Atmosferi oluşturan dolayısıyla soluduğumuz hava %78 Nitrojen (N2),%21 Oksijen(O2) içermektedir. Ayrıca havada
bulunan karbondioksit (CO2) ve diğer gazların payları ölçülmeyecek kadar küçüktür. Dolayısıyla hesaplarımızda Nitrojen
değerini %79 olarak kabul ederiz.
Vücut metabolizmasında Oksijen kullanılır. Nitrojen ise soy gazıdır ve vücutta kullanılmaz. Fakat soluduğumuz havanın
4/5 nü oluşturduğu için vücudun tüm dokularında bulunur ve bazı durumlarda dalıcıları etkiler.
Günlük yaşantımızda sıvı içinde gaz çözünmesi olayına asitli içecek şişelerinde çok kolay rastlarız. Bu tür içecekler içinde
çözünmüş CO2(Karbondioksit) bulundururlar. Eğer şişeyi çalkalayıp açarsak gazın serbest kalması çok kolay olur ve bir
kısım gazla karışmış sıvı, şişenin dışına taşabilir.
Bu gaz yasasının bir dalıcı için önemi şunlardır.
1-Oksijenin kan tarafından alınması ve karbondioksitin salınması.
2-iniş ve yükseliş sırasında ortam basıncına bağlı olarak ciğerlerdeki hava basıncının artması yada azalması sonucu,kanın
ve dokuların Nitrojeni tutması yada serbest bırakması.
Bu hal iniş sırasında hiç bir sorun yaratmaz. Yükselme sırasında ise;vücut dokularından serbest bırakılma hızı,akciğer
tarafından vücuttan atılma hızından fazla ise,dalıcı için tehlikeli durum söz konusudur. Bu durun dokularda Nitrojen
kabarcıkları oluşmasına neden olur ve DEKOMPRASYON HASTALIĞI olarak isimlendirilir.
Çok buğu oluşan kapalı işyerleri mevzuat gereği 15 - 30 derece arasına getirilmelidir.
İşyerlerinde en uygun hava akım hız değerleri 0,3 - 0,5 m/sn olmalıdır.
İşyerlerinde bağıl nem % 30 - 80 arasında olmalıdır.
Ağır endüstriyel işlerin yapıldığı işyerleri için önerilen sıcaklık aralığı 12-15 0C aralığıdır.
Ayakta yapılan ağır bir işte isçinin en rahat ettiği sıcaklık 17 0C dir.
Normal Sartlarda büro ortamında CO2 miktarının binde birin üstüne çıkmadığı hava temiz havadır.
Birim havadaki su miktarına MUTLAK NEM denir.
Sıvıların özgül ağırlığını ölçülmesi için HİDROMETRE
Hava ısısının ölçülmesi için TERMOMETRE
Hava neminin ölçülmesi için (kuru ve yaş iki termometreli) PSİKOMETRE, HİGROMETRE
Hava akımını ölçmek için ANEMOMETRE
Radyant ısının ölçümü için de (dışı mat siyaha boyanmış 30 cm çapındaki bakır kürenin tam
merkezindeki ısıyı ölçen) GLOBETERMOMETRE kullanılır.
Nemli havanın; sıcaklık, mutlak nem, bağıl nem, ısı tutumu gibi termodinamik özelliklerinin üzerinde
grafik olarak gösterildiği diyagrama PSİKROMETRİK diyagram denir.
Konfor bölgesi; % 30 - % 60 bağıl nem, 20-27 derece kuru termometre sıcaklığı konfor bölgesidir.
Normal Şartlarda tabi havalandırma ile ortamın havasının saatte 2-3 kez değiştiği kabul edilmektedir.
Kapalı alanlarda ortalama bir saat içinde 4 katı kadar temiz hava temin edilmeli.
Efektif Sıcaklık (Termal konfor faktörleri); Hava sıcaklığı, havanın nem oranı, hava akım hızının
beraberce kişi üzerinde yarattığı sıcaklık etkisine denir.
Basıncın 4 atmosferi aşması durumunda azot narkozu olur. Bunun için helyum gazı kullanılır.
4,5 N/cm2 den yüksek basınç
değişikliği insan organizmasında sağlık
sorunlarına neden olur.
221
Çalıştırma Koşulu
Madde 4 — Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin, asıl işe ilişkin günlük çalışma sürelerinden önce veya sonra
yaptırılabilmesi, teknik bir zorunluluğun bulunmasına veya bu işlerin, asıl işin yürütümü sırasında yapılmasının sağlık ve
güvenlik yönünden sakıncalı olmasına bağlıdır.
Çalıştırma Süresi
Madde 5 — 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununa göre, asıl iş için belirlenmiş olan günlük çalışma sürelerine ek
olarak, bu sürelerin başlama saatlerinden önce veya bitme saatlerinden sonra, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerini
yapacak olan işçiler, bu işlerde günde en çok iki saat daha çalıştırılabilir.
Çalıştırılacak İşçi Sayısı
Madde 6 — Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinde çalıştırılacak işçilerin sayısı,
1-15 çalışanı bulunan işyerlerinde 3 işçiden,
16-30 çalışanı bulunan işyerlerinde 4 işçiden,
31-60 çalışanı bulunan işyerlerinde 6 işçiden,
61-80 çalışanı bulunan işyerlerinde 8 işçiden,
81-100 çalışanı bulunan işyerlerinde 10 işçiden ve
100’den fazla çalışanı bulunan işyerlerinde ise, çalışan sayısı toplamının yüzde onundan fazla olamaz.
Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin yapılmasının özel riskler yaratması ve özel bilgi, beceri ve deneyim
gerektirmesi halinde, bu işlerde çalıştırılacak işçilerin çalıştıkları bölümleri ve mesleki eğitimleri göz önüne alınarak uygun
nitelikte olanlar seçilecektir.
Ekip Başı
Madde 7 — Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin yürütülmesi sırasında, işveren tarafından, çalıştırılacak işçiler
arasından seçilecek deneyimli bir işçinin, ekip başı olarak görevlendirilmesi esastır. Ekipte görevlendirilen işçilerin, bu
çalışmalar sırasında, işveren tarafından hazırlanarak tebliğ edilmiş olan talimata uymaları zorunludur.
İş Sağlığı ve Güvenliği
Madde 8 — İşverenler, hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin yürütülmesi sırasında, iş sağlığı ve güvenliğinin
sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak ve işçilerin gerekli iş sağlığı ve
güvenliği eğitimini almalarını sağlamakla yükümlüdürler. İşçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü
önleme uymak zorundadırlar.
İşçilerin Değiştirilmesi
Madde 9 — Hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerinin, işyerinde çalışan işçilere nöbetleşe yaptırılması esastır.
Şu kadar ki, yapılacak olan hazırlama, tamamlama ve temizleme işinin özelliği, bu işleri ancak belli ve bu konuda yetişmiş
işçilerce yaptırılmasını zorunlu kılıyor ve işyerinde de nöbetleşmeye yetecek sayıda bu nitelikte işçi bulunamıyorsa, bu işler
hep aynı kişilere yaptırılabilir.
Dinlenme Zorunluluğu
Madde 10 — 4857 sayılı İş Kanununun 68 inci maddesinde belirtilen ara dinlenmeleri hakkındaki hükümler saklı kalmak
koşuluyla, işyerinde yürütülen asıl işin bitmesinden sonra hazırlama, tamamlama ve temizleme işlerini yapacak olan
işçilerin, bu işlere başlamadan önce yarım saatten az olmamak üzere dinlenmeleri zorunludur. Ancak, işçilerin bu dinlenme
haklarını kullanmaları, asıl işin bitmesinden sonra böyle bir çalışma aralığı bırakılmasının herhangi bir teknik sakınca
doğurmaması koşuluna bağlıdır.
Sözü edilen dinlenmeler, çalışma süresinden sayılmaz.
Fazla Çalışma Süresi
Madde 12 — Hazırlama, tamamlama ve temizleme işleri de dahil olmak üzere, günlük çalışma süresi 11 saati aşamaz. 222
Günlük normal çalışma süresi dışında yapılan hazırlama, tamamlama ve temizleme işleri ile yapılan fazla çalışma
sürelerinin toplamı yılda iki yüz yetmiş saati geçemez.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik aşağıda belirtilen iş kollarını kapsar:
a) Gıda üretim ve perakende iş yerleri.
b) İnsani tüketim amaçlı sular ile doğal mineralli suların üretimini yapan iş yerleri.
c) Kaplıca, hamam, sauna, berber, kuaför, dövme ve pirsing yapılan yerler, masaj ve güzellik salonları ve benzeri yerler.
ç) Otel, motel, pansiyon ve misafirhane gibi yerler.
d) Komisyon tarafından hijyen eğitimi verilmesi uygun görülen diğer iş kolları.
(2) Bu Yönetmelik, 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamındaki
iş yerlerinde çalışan kişiler için mecburi olan gıda hijyeni eğitim konularını kapsamaz.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Bakanlıklar: Gıda, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarını,
b) Belge: Hijyen eğitimlerini alan kişilere Genel Müdürlüğe bağlı öğretim kurumlarınca verilen kurs bitirme belgesini,
c) Eğitim: Halk sağlığının korunması amacıyla, her iş koluna uygun olarak verilecek hijyen eğitimini,
ç) Genel Müdürlük: Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğünü,
d) Hijyen: Her iş kolunun özelliğine göre çalışanın kendisinin ve halkın sağlığını tehlikeye sokmayacak biçimde hizmet
vermesini sağlamak amacıyla yapılacak uygulamaların ve alınan temizlik önlemlerinin bütününü,
e) Komisyon: Eğitimleri planlamak üzere Genel Müdürlük bünyesinde oluşturulan komisyonu,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Belge Verilmesi, Hijyen Eğitimi, Komisyon Kurulması ve Eğitimlerin Planlanması
Belge alan kişilerin çalıştırılması
MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin kapsadığı iş yerlerinde, Genel Müdürlük tarafından verilen belgeye sahip olmayan
kişiler çalıştırılamaz. İş yeri sahipleri ve işletenleri, çalışanlarının hijyen eğitimi almasından ve belgeli olarak
çalıştırılmasından birinci derecede sorumludur. Bizzat çalışmaları durumunda iş yeri sahipleri ve işletenleri de bu eğitimi
almaya mecburdur.
Eğitimlerin veriliş şekli
MADDE 6 – (1) Eğitimler, Genel Müdürlüğe bağlı öğretim kurumları tarafından verilir. İş yeri sahipleri ve işletenleri,
komisyonca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bu eğitimleri çalışanlarına kendi imkânlarıyla da verebilir.
(2) Genel Müdürlük, iş kollarının özelliğine göre komisyonca belirlenen eğitim içeriklerinin eğitim formatına uygun olarak
ülke genelinde verilmesini sağlar. Eğitimler sekiz saatten az olamaz.
(3) Genel Müdürlüğe bağlı öğretim kurumlarınca, katılımcılara eğitim sonunda e-yaygın sistemi üzerinde kurs bitirme
belgesi verilir. Belgeler, kişi hizmet verdiği sürece geçerli kabul edilir.
(4) Genel Müdürlük, eğitim ile ilgili yapacağı masrafları karşılamak üzere eğitime katılanlardan ücret talep edebilir.
Kurslarda, uygulama yapılması gerekir ise uygulama sırasında kullanılabilecek şahsi malzemeler katılımcılar tarafından
tedarik edilir.
Eğitim konuları
MADDE 8 – (1) Eğitimlerin içerikleri, hijyen ilkelerine uyulmaması sebebiyle halk sağlığı açısından risk oluşturduğu
bilinen virüslerin, bakterilerin, parazitlerin, mantarların ve diğer enfeksiyon etkenlerinin genel özelliklerini, bulaşma 223
yollarını, hangi iş kolunda nasıl bulaşmalar olabileceğini veya halk sağlığının nasıl tehdit göreceğini, hastalık belirtilerini
ve korunma yollarını ihtiva edecek şekilde komisyonca belirlenir.
(2) Eğitimlerin içeriğinde, iş kolunun özelliğine göre hijyen ve temizlik ilkeleri ile komisyonca bilgi verilmesinde fayda
görülen başka etkenler ve konular da yer alır.
Yürütme
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Gıda, Tarım ve Hayvancılık, İçişleri ve Sağlık Bakanları yürütür.
İŞ HİJYENİ
Çalışma ortamında oluşan, hastalıklara veya geri kazanılması olanaksız sağlık koşullarına veya işçinin iyilik halini
kaybetmesine neden olan zararlıları belirleyen, değerlendirmesini yapan ve kontrol yollarını gösteren bir bilim dalıdır.
AMAÇİş hijyeni çalışma sırasında ortaya çıkan sağlığa zararlı maddelerin oluşturduğu ortamın kontrolünü
amaçlar.
İLKYARDIM YÖNETMELİĞİ
İLKYARDIM YÖNETMELİĞİ
Denetim ekibi: En az biri ilkyardım eğitmeni yetki belgeli eğitmen olmak üzere, sağlık personelinden oluşan iki
kişilik ekibi,
İlkyardım: Herhangi bir kaza ya da yaşamı tehlikeye düşüren durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya
kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önleyebilmek amacıyla olay yerinde, tıbbi araç gereç
aranmaksızın mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamaları,
İlkyardımcı: İlkyardım tanımında belirtilen amaç doğrultusunda, hasta veya yaralıya tıbbi araç gereç aranmaksızın
mevcut araç ve gereçlerle ilaçsız uygulamaları yapan ilkyardım eğitimi alarak ilkyardımcı belgesi almış kişiyi,
İlkyardım eğitici eğitmeni: Sağlık alanında en az ön lisans düzeyinde öğrenim görmüş ilkyardım eğitmenlerinden,
Genel Müdürlükçe düzenlenen eğitici eğitmeni eğitim programına katılarak yetki belgesi almış kişiyi,
İlkyardım eğitimi: İlkyardım eğitimcileri tarafından Bakanlıkça onaylanmış müfredatlar ile verilen eğitimi,
İlkyardım eğitmeni: Eğitici eğitimi veren merkezlerden eğitim alarak ilkyardım eğitmeni olarak yetki belgesi
düzenlenmiş, 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanuna göre, sağlık
meslek mensupları ile sağlık hizmetlerinde çalışan diğer meslek mensupları sınıfına giren kişiyi,
Eğitim salonu özellikleri
MADDE 6 – (1) İlkyardım eğitimi, azami 20 kişinin eğitim görebileceği, katılımcıların tamamının birbirlerini 224
görebilmeleri için masa ve sandalyelerin ‘U’ şeklinde düzenlendiği, orta kısımda uygulamaların yapılabilmesine imkân
veren en az 20 metrekarelik eğitim salonu bulunan, idare odası, eğitmen odası, lavabo, tuvalet ve katılımcıların dinlenme
alanının bulunduğu, kişi başına asgari 3,5 metre kare kullanım alanı olan mekanlarda verilir.
(2) Merkezler eğitimlerini, yukarıdaki eğitim salonu özelliklerini taşıması şartı ve Müdürlüğün onayı ile aynı il
sınırları içinde diğer uygun yerlerde de verebilirler.
(3) Genel Müdürlük, müdürlükler, eğitim ve araştırma hastaneleri, üniversitelerin sağlık ile ilgili fakülte ve
yüksekokulları, Kızılay Genel Müdürlüğü ve halk eğitim müdürlükleri birinci fıkrada belirtilen eğitim salonu özelliklerini
taşıması halinde, asli hizmetlerini verdikleri alanlarda da eğitim düzenleyebilir.
(4) Bu Yönetmelikte belirtilen eğitim malzemeleri eğitim salonunda hazır bulundurulur.
İlkyardım eğitim merkezi açma başvuru işlemleri
MADDE 7 – (1) İlkyardım eğitim merkezi açmak isteyen kişi aşağıdaki belgelerle müdürlüğe başvurur:
a) İlkyardım eğitim merkezinin unvanı, sahibi veya sahiplerini, faaliyet göstereceği adresi, telefonu belirten ve açılış
ile ilgili işlemlerin başlatılmasını talep eden başvuru dilekçesi.
b) İlkyardım eğitim merkezi bir ticaret şirketi tarafından açılacak ise; şirketin kuruluş statüsü ve son yönetimini
gösterir Ticaret Sicil Gazetesi örneği.
c) Vakıf veya dernekler tarafından açılacak ise, tüzük veya ana sözleşmenin vakıf ya da dernek yöneticisi tarafından
onaylanmış bir örneği.
ç) Mesul müdürün ve çalışacak eğitmenlerin kimlik örneği.
d) Görev yapacak eğitmenlerin ve mesul müdürün ilkyardım eğitmeni yetki belgelerinin birer örneği.
e) Görev yapacak eğitmenlerin, çalışmak istediğini beyan eden dilekçesi.
f) İlkyardım eğitim merkezinin bütün odalarının metre karesini gösterir krokisi.
g) Merkez sahibi veya mesul müdür tarafından imzalanmış araç, gereç ve malzeme listesi (Ek- 5).
ğ) İlkyardım uygulamaları eğitim kitabı ve sunum CD’si.
h) İlgili mevzuata göre, yangına karşı gereken tedbirlerin alındığına dair yetkili mercilerden alınan belge.
(2) Kamu kurum ve kuruluşlarında açılacak ilkyardım eğitim merkezleri, birinci fıkranın (a), (ç), (d), (e), (f), (g) ve
(ğ) bentlerinde belirtilen belgeler ile müdürlüğe başvuru yapar.
İlkyardım eğitici eğitim merkezi açma başvuru işlemleri
MADDE 8 – (1) İlkyardım eğitici eğitim merkezi açmak isteyen kişi aşağıdaki belgelerle müdürlüğe başvurur:
a) İlkyardım eğitim merkezi açılış işlemleri ile ilgili 7 nci maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç), (e), (f), (g) ve
(h) bentlerinde istenilen belgeler.
b) Görev yapacak eğitici eğitmenlerinin, ilkyardım eğitici eğitmeni yetki belgelerinin birer örneği.
c) İlkyardım uygulamaları kitabı, ilkyardım eğitim becerileri kitabı ve sunum CD’leri.
(2) İlkyardım eğitim merkezi bünyesinde ilkyardım eğitici eğitim merkezi açılacak ise; açılış işlemleri ile ilgili (b)
ve (c) bentlerine ilaveten ilkyardım eğitim merkezinde çalışmakta olan mesul müdürün mesul müdürlük belgesi, eğitici
eğitmenlerinin kimlik örneği ile çalışmak istediğini beyan eden dilekçesi ve ilkyardım eğitim merkezi adına hazırlanmış
yetki belgesinin bir örneği ile müdürlüğe başvuru yapar.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Merkezlerin Çalışma Esasları ve Personel Standartları
Eğitmen sayısı
MADDE 13 – (1) Merkezler, ilkyardım eğitimi ve ilkyardım eğitici eğitimi programlarında, her 7 (yedi) katılımcıya
bir eğitmen olacak şekilde çalışır.
Katılımcı sayısı
MADDE 14 – (1) İlkyardım eğitimi, ilkyardım eğitici eğitimi ve ilkyardım eğitici eğitmeni eğitim programlarında
katılımcı sayısı en fazla 21 kişidir.
Mesul müdürün görev ve sorumlulukları
MADDE 15 – (1) Mesul müdür sadece bir merkezde müdürlük görevini üstlenebilir. İdari işlerden bizzat, eğitim ile
ilgili işlerden ise eğitmenlerle birlikte sorumludur.
(2) Mesul müdür, müdürlük yaptığı merkezde eğitmenlik de yapabilir.
(3) Mesul müdürün görevleri:
a) Merkezin açılış ve işleyişi ile ilgili işlemleri yürütmek.
b) Eğitimlerin standartlara uygun yapılmasını sağlamak, iç denetimleri yürütmek.
c) Eğitimleri planlayarak çalışmaları düzenlemek.
ç) Eğitimler sırasında merkezde tam zamanlı bulunmak.
d) Düzenlenecek eğitimleri ve katılımcı listelerini yazılı olarak en geç bir gün öncesinden müdürlüğe bildirmek.
e) Denetim ve sınavlar sırasında yetkililere eşlik etmek, gereken bilgi ve belgeleri sunmak.
f) Şirket ortaklarında meydana gelen değişiklikleri on beş gün içinde müdürlüğe bildirmek.
g) İlkyardım eğitmeni, eğitici eğitmeni ve merkezin adres değişikliklerini on beş gün içinde müdürlüğe bildirmek.
ğ) Merkezde çalışması sonlanan eğitimcilerin çalışma izin belgelerini bir hafta içerisinde müdürlüğe iade etmek.
h) Düzenlenen eğitimlerin kayıtlarını tutmak ve müdürlüğe göndermek (Ek- 6a), (Ek-6b), (Ek-6c), (Ek-6d), (Ek-6e).
ı) Kayıtların bir örneğini on yıl süre ile saklamak.
i) Sınav kağıtlarını ilkyardımcı belgesi geçerlilik süresi boyunca saklamak, Genel Müdürlüğün ve müdürlüğün
Merkez yetkililerinin görev ve sorumlulukları
MADDE 16 – (1) Mesul müdürün raporlu veya izinli olması durumunda yerine vekalet edecek eğitmenin kimlik
bilgileri ve vekalet süresi iki gün içerisinde müdürlüğe bildirilir.
(2) Mesul müdürün görevinin sona ermesi durumunda yeni mesul müdür görevlendirilmesinin yazılı bildirimi yedi 225
gün içerisinde Müdürlüğe yapılır.
Eğitici eğitmeninin görev ve sorumlulukları
MADDE 17 – (1) Eğitici eğitmeni;
a) Kendi adına düzenlenmiş çalışma belgesi ile çalışır,
b) Eğitimlerin standartlara uygun verilmesini ve sürdürülmesini sağlar,
c) Kendi çalışma alanı ile ilgili aksaklıkları, mesul müdüre yazılı olarak bildirir,
ç) İlkyardım eğitmeni yetki belgesini mesul müdür ile birlikte imzalar ve müdürlüğün onayına sunar.
(2) Bakanlığın eğitim ve araştırma hastaneleri ile sağlık alanında eğitim veren fakülte ve yüksekokullarında açılacak
olan ilkyardım eğitici eğitim merkezlerinde eğitmenlik yapacak uzmanlığını almış öğretim üye ve öğretim/eğitim
görevlilerinden eğitici eğitmeni yetki belgesi istenmez.
İlkyardım eğitmeninin görev ve sorumlulukları
MADDE 18 – (1) İlkyardım eğitmeni;
a) Kendi adına düzenlenmiş çalışma belgesi ile çalışır,
b) Eğitimlerin standartlara uygun verilmesini ve sürdürülmesini sağlar,
c) Kendi çalışma alanı ile ilgili aksaklıkları mesul müdüre yazılı olarak bildirir,
ç) İlkyardımcı yetki belgesini mesul müdür ile birlikte imzalar ve Müdürlüğün onayına sunar.
(2) Bakanlığın eğitim ve araştırma hastaneleri ile sağlık alanında eğitim veren fakülte ve yüksekokullarda açılacak
olan ilkyardım eğitim merkezlerinde, eğitmenlik yapacak uzmanlığını almış öğretim üye ve öğretim/eğitim görevlilerinden
ilkyardım eğitmeni yetki belgesi istenmez.
İlkyardımcı bulundurulması
MADDE 19 – (1) İş sağlığı ve güvenliği kapsamında;
a) Az tehlikeli işyerlerinde, her 20 çalışan için 1 ilkyardımcı,
b) Tehlikeli işyerlerinde, her 15 çalışana kadar 1 ilkyardımcı,
c) Çok tehlikeli işyerlerinde, her 10 çalışana kadar 1 ilkyardımcı,
bulundurması zorunludur.
(2) Özel güvenlik ve sürücü kursları gibi ilkyardım eğitiminin zorunlu olarak verildiği kurslarda ilkyardım
eğitimlerinin, bu Yönetmeliğe göre yetki belgesi almış eğitimciler tarafından verilmesi zorunludur.
(3) Milli Eğitim Bakanlığı eğitim programı dahilinde, ilkyardım eğitimi verecek öğretmenlerin 16 saatlik ilkyardım
eğitimini almaları zorunludur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Eğitim Standartları ve Süreleri, Eğitim Konuları, Yeterlilik,
Belge/Yetki Belgesi, Ücretler
Eğitim süreleri ve standartları
MADDE 20 – (1) Yapılacak tüm eğitimlerde Genel Müdürlükçe hazırlanmış eğitim kitapları ve sunum CD’leri
kullanılır.
(2) Eğitim süreleri;
a) İlkyardım eğitimi 16 saat,
b) Temel yaşam desteği eğitimi 2 saat,
c) OED eğitimi 2 saat,
ç) Afetlerde ilkyardım eğitimi 4 saat,
d) İlkyardım eğitici eğitimi 40 saat,
e) İlkyardım eğitici eğitmeni eğitimi 40 saat,
olarak düzenlenir.
(3) Eğitici eğitmeni standardı;
a) İlkyardım eğitici eğitmeni eğitimine katılabilmek için, Bakanlık ve müdürlük personeli için ilkyardım eğitmeni
olarak en az on, diğer eğitmenler için en az yirmi yetki belgeli ilkyardımcı eğitimi verdiğinin belgelendirilmesi ile en az iki
yıllık ilkyardım eğitmeni yetki belgesine sahip olması şartı aranır.
Eğitim konuları
MADDE 21 – (1) Eğitim konuları, ulusal ve uluslararası standartlar doğrultusunda Genel Müdürlük tarafından
belirlenir.
(2) Merkezler eğitimlerinde standartları Bakanlıkça belirlenen ve müdürlük tarafından onaylanan eğitim kitabı ve
sunum CD’sini kullanır.
Yeterlilik
MADDE 22 – (1) İlkyardımcı olacak kişilerin en az ilkokul mezunu olması zorunludur.
(2) Katılımcıların, eğitim süresinin tamamına devam etmesi zorunludur.
(3) Eğitim sonunda katılımcıların başarılı sayılmaları için, teorik ve uygulamalı sınavların her birinden, 100 tam
puan üzerinden 85 puan almış olmaları şartı aranır. Teorik sınavda başarılı olamayan katılımcılar uygulamalı sınava
alınmaz.
(4) Sınav kurallarına uymadığı için sınav gözetmen ekiplerince hakkında tutanak tutulan katılımcılar, ilk sınav
hakkından başarısız olmuş sayılır.
(5) OED eğitimine sadece güncel ilkyardımcı belgesi ve eğitmen yetki belgesi olanlar katılabilir. Eğitimde yalnızca
uygulamalı sınav yapılır. Eğitim sonunda katılımcıların başarılı sayılmaları için, 100 (yüz) tam puan almış olmaları şartı
aranır.
(6) Teorik ve uygulamalı sınavlar aynı gün içerisinde; hafta sonu veya mesai saatleri dışında olmak üzere
müdürlükçe belirlenen tarihlerde yapılır. 226
(7) Sınavlar, eğitim bitiş tarihinden sonra en fazla otuz gün içinde yapılır.
İlkyardımcı belgesi/yetki belgesi
MADDE 23 – (1) İlkyardımcı belgesi/yetki belgeleri:
a) İlkyardımcı belgesinin geçerlilik süresi üç yıldır. Geçerlilik süresinin bitimini takiben en geç 3 (üç) ay içerisinde
güncelleme eğitimi alınması zorunludur. Belirtilen süreler içinde güncelleme eğitimine katılanların belgeleri yenilenir,
katılmayanların belgeleri geçersiz sayılır.
b) İlkyardım eğitmeni yetki belgelerinin geçerlilik süresi beş yıldır. Geçerlilik süresi biten yetki belgesi sahiplerinin,
belge geçerlilik süresi içinde en az 15 eğitim (belgeli/yetki belgeli) verdiklerini belgelemeleri durumunda, güncelleme veya
eğitim tekrarına gerek kalmadan belgeleri yenilenir. Eğitim vermeyen yetki belgesi sahiplerinin belge geçerlilik süresinin
bitimini takiben en geç üç ay içerisinde güncelleme eğitimi alması zorunludur. Güncelleme eğitimi almayanların yetki
belgeleri geçersiz sayılır.
c) İlkyardım eğitimci eğitmeni yetki belgelerinin geçerlilik süresi beş yıldır. Geçerlilik süresi biten yetki belgesi
sahiplerinin, belge geçerlilik süresi içinde en az 5 eğitim (belgeli/yetki belgeli) verdiklerini belgelemeleri durumunda,
güncelleme veya eğitim tekrarına gerek kalmadan belgeleri yenilenir. Eğitim vermeyen yetki belgesi sahiplerinin belge
geçerlilik süresinin bitimini takiben en geç üç ay içerisinde güncelleme eğitimi alması zorunludur. Güncelleme eğitimi
almayanların yetki belgeleri geçersiz sayılır.
Kayıt ve arşiv
MADDE 26 – (1) İlkyardım eğitimci eğitmeni kayıtları Genel Müdürlükçe tutulur.
Denetim
MADDE 27 – (1) Merkezler, Genel Müdürlük veya müdürlük denetim ekipleri tarafından denetlenir.
a) Olağan denetim; müdürlük tarafından yılda en az 2 kez yapılır.
b) Olağandışı denetim; Genel Müdürlük veya müdürlüğün talebi, şikayet veya soruşturma üzerine lüzumu halinde
yapılır.
c) Denetimlerde, denetleme formları (Ek-8a), (Ek- 8b) kullanılır. Denetimler bu formlarda yer alan hususlara göre
yapılır.
ç) Denetimlere merkezi temsilen, mesul müdür veya yerine vekalet eden kişi katılır ve sonuç raporlarını imzalar.
İŞ MAKİNELERİ SÜRÜCÜ EĞİTİM KURSLARI İLE İLGİLİ YÖNERGE
Kazıma–yükleme–tesviye grubu eğitim ve sınav araçları;
1) Beko-loder: Yükleyici kısmıyla malzemeyi kısa mesafeli taşıma, yükleme ve yığma işlemlerini yapabilen; kazıcı
kısmı ile hendek kazıları, kanal kazıları yapı temelleri, yükleme işlemleri ve kırma işlemlerini yapabilen ve en az 20 kw-27
hp motor gücüne sahip makineyi,
2) Dozer: Malzeme sıyırma, taşıma, yığma, serme, tesviye yapma, şev kesme, zemin gevşetme ve benzeri işlerde
kullanılan ve en az 40 kw-53 hp motor gücüne sahip makineyi,
3) Ekskavatör: Her türlü arazide çeşitli ölçüde kanal açma, dolmuş kanalları temizleme, toprak hafriyat yığma,
yükleme işlerinin yapılması, kum, çakıl ve benzeri malzemelerin kazılması, yığılması ve gerektiğinde araçlara yüklenmesi
ve benzeri işlerde kullanılan ve en az 20 kw-27 hp motor gücüne sahip makineyi,
4) Loder: Malzemeyi bir yerden alıp başka bir yere yüklemek için kullanılan ve en az 20 kw-27 hp motor gücüne
sahip makineyi,
5) Greyder: Gevşetme, kazı, serme işlemlerinden birini veya bir kaçını kullanarak tesviye işini yapan, hendek açma,
genellikle yol yapımında kullanılan, toprağı kazımak, toprak yığınını sürükleyip yaymak, yeri düzlemek gibi işlemler yapan
ve en az 40 kw-53 hp motor gücüne sahip makineyi,
Kaldırma-yükleme-istifleme grubu eğitim ve sınav araçları;
1) Forklift: Yükleri çatallı kolları ile alıp kaldıran, muhtelif yerlere taşımaya, yüklemeye ve istiflemeye yarayan ve en
az 15 kw-20 hp motor gücüne sahip taşıma kapasitesi 600 kg ve yükleme yüksekliği 2 metre olan makineyi,
2) Mobil vinç: Malzemeleri ya da yükleri kaldırma, yeni bir yöne dönerek veya hareket ederek aktarma, yerlerini
değiştirme, yükleme, boşaltma işlerinde kullanılan, bom uzunlukları en az 6 metre, kapasiteleri de en az 2 ton ve en az 25
kw-33 hp motor gücüne sahip makineyi,
3) Raylı sistem tavan vinci: Elle veya basit araçlarla taşınması mümkün olmayan malzemeleri kaldırma, başka bir
tarafa dönerek ve/veya hareket ederek aktarma, yer değiştirme, malzemeleri yükleme, boşaltma işlerinde kullanılan ve en
az 6 hareket butonuna, en az 250 kg yük kaldırma gücüne sahip ve eğitim alanına kurulu makineyi,
4) Kule vinci: Malzemeleri ya da yükleri kaldırma ve iletme, yeni bir yöne dönerek veya hareket ederek aktarma,
yerlerini değiştirme, yükleme, boşaltma işlerinde kullanılan, bom ucunda 400 kg yük taşıyabilen, dipte ise 4000 kg yük
taşıma gücüne sahip makineyi,
5) Personel ve yük yükseltici aracı: En az 6 metre çalışma yüksekliği, 100 kg kaldırma kapasitesi olan personel veya 227
personelle birlikte yük yükseltmek için kullanılan ve sepet aparatı bulunan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip
makineyi,
İş kamyonları grubu eğitim ve sınav araçları;
1) Kaya-hafriyat kamyonu: Toprak, kaya ve maden taşıma işleri yapan, düz şase ve belden kırmalı şekilde imal
edilmiş, 10-100 m3 taşıma hacmine ve en az 25 ton taşıma kapasitesine sahip olan ve en az 130 kw- 174 hp motor gücüne
sahip makineyi,
2) Asfalt bakım distribütörü: Haznesinde asfalt bitümü taşıyabilen, sıcaklığını ve miktarını kontrol edebilen, taşıma
kapasitesi en az 1 ton ve motor gücü en az 80 kw 107 hp olan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
3) Demir yolu ve karada hareket eden ray bakım onarım aracı: Demiryolunda da sürüş olanağı bulunan, motor gücü
en az 80 kw 107 hp olan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
4) Katı atık sıkıştırma ve taşıma aracı: Çöp konteyneri kaldırma sistemine sahip yükleme ve sıkıştırma işlemi
yapabilen, taşıma kapasitesi en az 5 ton ve motor gücü en az 80 kw 107 hp olan , aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine
sahip makineyi,
5) Vidanjör kombine kanal temizleme aracı: Kanal yıkama ve atık emişi yapabilen, basınçlı su sistemi ile hat
içerisinde bulunan atıkların parçalanarak logar bacalarına sürüklenmesini ve tahliye edilen atığın vakum ile temizlenmesini
sağlayan, tank kapasitesi en az 5 ton ve motor gücü en az 80 kw 107 hp olan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip
makineyi,
6) Araç kurtarma-çekme-taşıma aracı: Aracı kaldırıp yükleyebilen, bir yerden başka bir yere taşıyabilen, taşıma
kapasitesi en az 1 ton, motor gücü en az 80 kw 107 hp olan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
7) Kar ile mücadele aracı: Kar temizleme işlerinde kullanılacak taşıyıcı aracın önüne monte edilmiş, fonksiyonları
sürücü kabini içerisine yerleştirilen, kontrol panelinden kumanda edilebilen motor gücü en az 80 kw 107 hp olan, aparatları
ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
8) İtfaiye aracı: Yangın söndürme amacı ile üretilmiş, yangın söndürme işlemi yapabilen, en az 100 litre su tankına,
hortum uzunluğu en az 20 metre, 2 cm çaplı pirivüzöre (tabancaya) ve ilk müdahale çıkrığına sahip, motor gücü en az 80
kw 107 hp olan, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
9) Beton püskürtme makinesi: Karışımı yapılmış yaş halde bulunan sıvı beton malzemeyi, ıslak şapları transfer
eden ve püskürtme yapabilen, püskürtme kapasitesi en az 4 m3/saat ve içten yanmalı motora sahip, aparatları ruhsata işli ve
tescil belgesi olan makineyi,
10) Beton pompalama makinesi: Önceden hazırlanmış beton, taze beton harcını transmikserden kullanılacağı yere
aktarmak için kullanılan ve en az 75 kw-100 hp motor gücüne sahip, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesi olan makineyi,
11) Beton taşıma/karıştırma (transmikser):Kamyon şasisi üzerine monte edilmiş, betonu homojen şekilde karıştırma
ve teslime (boşaltmaya) uygun, beton karıştırmak için kullanılan ve en az 75 kw-100 hp motor gücüne sahip, aparatları
ruhsata işli ve tescil belgesi olan makineyi,
12) Mobil akaryakıt tankeri: Minimum kapasitesi 1 ton ve motor gücü en az 80 kw 107 hp olan, aparatları ruhsata
işli ve tescil belgesi olan makineyi,
Serme-sıkıştırma-yüzey kazıma grubu eğitim ve sınav araçları;
1) Silindir: Toprak, stabilize, kırma taş, asfalt, temel gibi yol alt yapısına ait malzemelerin sıkıştırılması amacıyla
kullanılan ve en az 15 kw-20 hp motor gücüne, en az 90 cm tambur genişliğine ve sürücü koltuğu ile direksiyon simidine
sahip makineyi,
2) Finişer: Bağlayıcısız ve hidrolik bağlayıcılı granüler malzemeler ile asfalt ve benzeri karışımları istenilen
kalınlık, eğim ve yüzey düzlüğünde seren ve en az 1,5 metre serme genişliğine ve en az 25 kw-33 hp motor gücüne sahip
makineyi,
3) Zemin, yol süpürme ve temizleme makinesi: Karayolunda kullanılan araç üzerine monte edilen vakumlu yol
süpürme işlemini gerçekleştirmek için yardımcı motor, çöp haznesi, vakum fanı, hidrolik ve pnömatik sistem, fırça ve
sulama sistemlerinden meydana gelen zemin süpürme ve silme amacıyla kullanılan ve en az 15 kw-20 hp motor gücüne
sahip, aparatları ruhsata işli ve tescil belgesi olan makineyi,
4) Yüzey kazıma makinesi: Freze kesici uçlar sayesinde asfalt veya sert zemin yüzey kazıma işlemi yapabilen, en
az 50 cm kazıma genişliği kapasitesine sahip makineyi,
5) Mıcır serici makinesi: Haznesinde bulunan belirlenmiş miktardaki dolgu malzemesini istenilen kalınlıkta serme
işlemi yapabilen, en az 600 mm serme genişliği kapasitesine sahip makineyi,
Tarım makineleri grubu eğitim ve sınav araçları;
1) Bezelye hasat makinesi: Kendi yürür olmak şartı ile 165 kw gücüne sahip makineyi,
2) Kendi yürür şeker pancarı hasat makinesi: Şeker pancarı hasatı için üretildiğine ilişkin belgesi olan makineyi,
3) Domates hasat makinesi: Domates hasatı için üretildiğine ilişkin belgesi olan makineyi,
4) Biçerdöver makinesi: Ekin hasatı için üretildiğine ilişkin belgesi olan makineyi,
5) Pamuk toplama makinesi: Pamuk bitkisinin tarladan otomasyonla toplanmasına yarayan makineyi,
6) Kendi yürür bitki koruma makinesi: Bitkilere zarar veren böcek, mantar ve yabancı otları öldürerek, virüslerin
neden olduğu hastalıkları yok etmek amacıyla püskürtme sıvısı depo içindeki bir karıştırıcı tarafından karıştırılan ve
kuyruk milinden hareket alan bir
pompa tarafından ilaçlama borularına oradan da memelere basınçla gönderilerek karışımı yapılan sıvıyı tarlaya
püskürten makineyi,
7) Kendi yürür silaj makinesi: Tamamen bu iş için imal edilmiş mısır veya ot silajı yapımına uygun, biçme düzeni
bulunan ekipmanların monte edilmesi ile hem mısır ve hem de ot silajı yapımında kullanılabilen, tek sıralı, iki ve üç sıralı 228
olanları bulunmakta olup mısır, sorgum, ayçiçeği gibi sıraya ekim yapılan yem bitkilerinin silajı için kullanılmakta olan
makineyi,
8) Kendi yürür yemleme vagonu makinesi: Vagonu makinenin ön kısmına yerleştirilen kol yardımıyla doldurulan,
doldurulan yemi çelik bıçakları ile kesip parçalayan, yemi katkı maddesi ile karıştıran ve karışım tamamlandıktan sonra
yemi istenilen yere dökme işlemini yapan makineyi,
i)Zemin delgi ( sondaj) makinesi eğitim ve sınav aracı: Yatay veya dikey delik delme işlemlerini yapabilen, en az 100 mm
tij çaplı 2 metre delgi delme kapasitesine sahip makineyi,
j) Terminal çekici makinesi eğitim ve sınav aracı: Konteyner yüklü dorseyi çekebilen, taşıma kapasitesi en az 5 ton
ve motor gücü en az 80 kw 107 hp olan ruhsata işli ve tescil belgesine sahip makineyi,
k) Serdümen (işaretçi): Mobil vinç, kule vinci ve benzeri iş makinelerini kullanan operatörü yönlendiren kişiyi,
l) Eğitim ve sınav diğer iş makineleri: Yukarıda sayılanların dışındaki iş makinelerini,
m) İş makinesi kullanma yetki belgesi (Operatörlük Belgesi): Kursta verilen eğitim sonunda yapılan teori ve
uygulama sınavında başarılı olanlara verilen millî eğitim müdürlüğünce onaylı belgeyi,
n) İş Makinesi: Kazıma–yükleme–tesviye, kaldırma-yükleme-taşıma, serme-sıkıştırma- yüzey kazıma, kırma-
eleme, zemin delme-sondaj yapma, iş kamyonları ve tarım makineleri gibi işin amacına göre üzerine çeşitli ekipmanlar
monte edilmiş sabit veya hareketli motorlu aracı,
İŞ EKİPMANLARININ PERİYODİK KONTROLLERİNİ YAPMAYA YETKİLİ KİŞİLERİN TEBLİĞ
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Tebliğ; 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 30 uncu ve 31 inci
maddeleri ile 25/4/2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve
Güvenlik Şartları Yönetmeliğinin 13 üncü ve 14 üncü maddelerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğde geçen;
a) Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
b) EKİPNET: İş ekipmanlarının periyodik kontrollerini yapmaya yetkili kişilerin elektronik ortamda kayıt ve
bildirimi ile veri doğrulaması amacıyla kullanılan İş Ekipmanlarının Periyodik Kontrollerini Yapacak Yetkili Kişilerin
Kayıt Programını,
c) Genel Müdürlük: İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğünü,
ç) Periyodik kontrol: İş ekipmanlarının, Yönetmelikte öngörülen aralıklarda ve belirtilen yöntemlere uygun olarak,
periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerce yapılan muayene, deney ve test faaliyetlerini,
d) Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişi: Yönetmelikte belirtilen iş ekipmanlarının teknik özelliklerinin
gerektirdiği ve aynı Yönetmeliğin EK-III’ünde yer alan istisnalar saklı kalmak kaydıyla ilgili branşlardan mühendis, teknik
öğretmen, tekniker ve yüksek teknikerleri,
İKİNCİ BÖLÜM
İşverenin Yükümlülüğü ve Genel Esaslar
İşverenin yükümlülüğü
MADDE 5 – (1) İş ekipmanlarının periyodik kontrollerini yaptırmakla yükümlü işverenler; periyodik kontrol
yapmaya yetkili kişilerin, Yönetmeliğin EK-III’ünde yer alan ilgili branşlardan olduğunu ve EKİPNET sisteminde geçerli
kayıt numarasının bulunduğunu kontrol etmek zorundadır.
Genel esaslar
MADDE 6 – (1) Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler, bu Tebliğ ve Yönetmeliğin EK-III’ünde yer alan
gerekli nitelikleri haiz olmak şartıyla;
a) Özel işyeri bünyesinde hizmet akdi ile çalışması halinde,
1) Çalıştığı işyerinde,
2) Aynı işverene ait olan holding veya şirketler grubu bünyesindeki diğer işyerlerinde,
b) Kamu kurumlarında kamu görevlisi olması halinde, 229
1) Çalışmakta olduğu kurumda,
2) İlgili personelinin muvafakati ve üst yöneticinin onayı ile diğer kamu kurumlarında,
c) Fatura karşılığında periyodik kontrol hizmeti veren; kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşları, muayene kuruluşları, üretici firma, yetkili servisler, 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanununa göre faaliyet gösteren şirketlerde çalışmaları halinde tüm işyerlerinde,
periyodik kontrolleri gerçekleştirebilirler.
(2) Periyodik kontrol yapmaya yetkili kişilerin birinci fıkrada belirtilen durumlara aykırı olarak periyodik kontrolleri
gerçekleştirdiğinin tespiti halinde kayıtları silinir ve eğitimleri geçersiz sayılır.
(3) Kaydı silinenlerin silinme tarihinden itibaren üç yıl içerisinde yaptığı başvurular, üç yılın tamamlanmasına kadar
askıya alınır.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Elektronik Kayıt İşlemlerine İlişkin Usul ve Esaslar
Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin kayıt işlemleri
MADDE 7 – (1) Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler, 8 inci madde kapsamında istenen bilgileri EKİPNET
sistemi üzerinden kayıt yaptırır.
Elektronik ortama kayıt için istenecek bilgiler
MADDE 8 – (1) EKİPNET sistemine yapılacak kayıtta, asgari aşağıdaki bilgiler yer alır:
a) Adı ve soyadı.
b) T.C. kimlik numarası.
c) Mezun olduğu okul, bölüm ve mezuniyet tarihi.
ç) Kamu kurumunda çalışan personel için çalıştığı kurum veya kuruluşun unvanı.
d) Periyodik kontrol yapacak kuruluşlarda çalışan kişiler için kuruluşun Sosyal Güvenlik Kurumu işyeri sigorta sicil
numarası ile varsa hizmet yeterlilik belge numarası veya akreditasyon numarası.
e) Özel işyerlerinde çalışan kişiler için işyerinin sigorta sicil numarası.
f) Periyodik kontrol yapacağı iş ekipmanı türü.
g) E-posta adresi.
ğ) Telefon numarası.
(2) Bakanlığın belirleyeceği sürelerde EKİPNET sisteminde kişilere ait bilgilerin eksik gelmesi veya değişmesi
durumunda bu bilgilerin tamamlanması, doğrulanması veya güncellenmesi periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişinin
sorumluluğundadır. Eksik bilgilerini tamamlamadığı veya güncelleme yapmadığı tespit edilen kişilerin kayıtları, bu
yükümlülüklerini tamamlayıncaya kadar askıya alınır.
Kayıt numarası
MADDE 9 – (1) Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilere eğitim alma yükümlülüğü tamamlanıncaya kadar
geçici kayıt numarası verilir.
(2) Geçici kayıt numarası alanlar, 11 inci maddede belirtilen eğitimleri başarılı olarak tamamlamaları halinde kayıt
numarası almaya hak kazanır.
(3) Periyodik kontrol raporlarında kayıt numaralarının bulunması zorunludur.
Gerçeğe aykırı beyan
MADDE 10 – (1) Beyan esaslı alınan bilgilerden veya istenen belgelerden Bakanlıkça yapılan araştırma sonucu
doğru olmadığı tespit edilen bilgi veya belgeye sahip olan kişilerin kayıtları silinir ve eğitimleri geçersiz sayılır. Kaydı
silinenler Bakanlığın internet sitesinde ilân edilir. Bu kişiler hakkında idari veya adli işlem tesis edilir.
(2) Kaydı silinenler hakkında 6 ncı maddenin üçüncü fıkrasındaki hükümler uygulanır.
(3) Birinci fıkrada belirtilenler tarafından düzenlenen periyodik kontrol raporları geçersiz sayılır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Periyodik Kontrolleri Yapmaya Yetkili Kişilerin Eğitimi, Eğitim Programı
ve Programlara Başvuru
Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin eğitimi
MADDE 11 – (1) Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler, asgari EK-1’de belirtilen konuları içeren temel
eğitimi almakla yükümlüdür. Eğitim almayanlara ya da eğitim sonunda yapılacak sınavda başarılı olamayanlara kayıt
numarası verilmez.
(2) Eğitimler; örgün olarak, çalışanların kolayca anlayabileceği şekilde teorik ve/veya uygulamalı olarak düzenlenir.
(3) Eğitim ile ilgili bilgilendirmeler ve duyurular, Bakanlık internet sitesinden ve EKİPNET sisteminden yapılır.
Eğitim verecek kurum ve kuruluşlar
MADDE 12 – (1) Eğitimler; İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı tarafından veya
Bakanlık ile protokol yapmak suretiyle; makine, inşaat ve elektrik (elektrik–elektronik) mühendisliği bölümlerini
bünyesinde bulunduran üniversiteler ile örgün olarak eğitim vermede yetkin, personel belgelendirme konusunda en az beş
yıl akredite olan kamu kurum ve kuruluşları ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları tarafından verilir.
(2) Eğitime başvuran periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişiler hakkında aşağıda belirtilen hususların kontrolü,
protokol kapsamında eğitim veren kurum ve kuruluşların yetki ve sorumluluğundadır:
a) Yönetmeliğin Ek-III’ünde belirtilen unvanları haiz olup olmadığı.
b) EKİPNET sisteminde kaydının bulunup bulunmadığı.
c) EKİPNET sistemindeki nüfus ve mezuniyet bilgilerinin doğruluğu.
(3) Protokol kapsamında eğitim veren kurum ve kuruluşlar, eğitim verdikleri periyodik kontrolleri yapmaya yetkili
kişilerin eğitimi başarı ile tamamladığına dair bildirimi, eğitimi tamamladıkları tarihten itibaren en geç iki hafta içerisinde 230
EKİPNET sistemine kaydetmek zorundadır.
(4) Eğitimin düzenlenmesine ilişkin bu Tebliğ ve yapılacak protokol kapsamında belirlenmeyen hususlarda usul ve
esasların belirlenmesi Genel Müdürlüğün onayını almak koşulu ile protokol yapılan kurum ve kuruluşlara aittir.
Eğitim programı ve süresi
MADDE 13 – (1) Bu Tebliğ kapsamında; periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilere verilecek temel eğitim
programı, asgari EK-1’de belirtilen konuları içerir.
(2) Ders içerikleri; uluslararası standartlara uygun, yazılı, işitsel ve görsel materyallerle desteklenmiş bir şekilde
hazırlanır.
(3) Eğitim, eğitim konularındaki içeriği okuyup, anlayıp, özümsemeye yetecek makul bir süreye göre tasarlanır. Bu
süre, sınav süresi dahil her hâlükârda iki günden az olamaz.
Periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin eğitim programlarına başvurusu
MADDE 14 – (1) Başvurular, Bakanlıkla kurum ve kuruluşlar arasında yapılan protokolde belirlendiği şekilde
yapılır.
(2) Başvuruda bulunan periyodik kontrolleri yapmaya yetkili kişilerin EKİPNET sisteminden geçici kayıt
numaralarının bulunması zorunludur.
(3) Eğitime başvuru esnasında geçici kayıt numarası, nüfus cüzdanı veya nüfus cüzdanı yerine geçen belge ile
diplomanın aslı veya onaylı geçici mezuniyet belgesinin eğitim verecek kurum ve kuruluşlara ibraz edilmesi zorunludur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Pilot uygulama
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) Pilot uygulama öncelikle Eskişehir ve Kırıkkale illerinde uygulanır ve bu Tebliğin yayımı
tarihinden itibaren en az bir yıl devam eder.
Eğitim alma zorunluluğu
GEÇİCİ MADDE 2 – (1) Pilot uygulamanın gerçekleştirildiği illerdeki periyodik kontrolleri yapmaya yetkili
kişilerin, pilot uygulama süresi içerisinde 11 inci maddede belirtilen eğitimleri tamamlaması zorunludur.
(2) Pilot uygulama süresinin sona ermesini müteakip, pilot iller dışındakiler için temel eğitim tamamlanma süresi iki
yıldır.
(3) Belirlenen süre sonunda geçici kayıt yapmış olanlardan eğitim yükümlülüğünü yerine getirmeyen kişilerin
kayıtları bu yükümlülüklerini tamamlayıncaya kadar askıya alınır.
3.2. Kılavuzsuz (askıda iken serbest olan) yükleri kaldırmakta kullanılan iş ekipmanı
3.2.1. Çalışma alanları kesişen iki veya daha fazla kaldırma aracı ile kılavuzsuz yüklerin kaldırıldığı bir alanda, yüklerin ve
kaldırma araçlarının elemanlarının çarpışmaması için gerekli önlemler alınır.
3.2.2. Kılavuzsuz yüklerin seyyar iş ekipmanı ile kaldırılmasında ekipmanın eğilmemesi, devrilmemesi ve eğer gerekiyorsa
kaymaması veya yerinden oynamaması için gerekli tedbirler alınır. Bu önlemlerin tam olarak uygulanmasını sağlayacak
kontroller yapılır.
3.2.3. Kılavuzsuz yükleri kaldırmakta kullanılan iş ekipmanının operatörü doğrudan veya gerekli bilgileri sağlayan
yardımcı cihazlar vasıtasıyla yük yolunun tamamını göremiyorsa, operatöre yol gösterecek bu konuda eğitimli ve deneyimli
bir kişi görevlendirilir. Çalışanları, yüklerin birbiriyle çarpışmasından kaynaklanan tehlikelerden korumak için gerekli
organizasyonel önlemler alınır.
3.2.4. Yükün elle bağlanması veya çözülmesinin güvenle yapılabilmesi için özellikle iş ekipmanının kontrolü doğrudan ya
da dolaylı olarak çalışanda bulunacak şekilde gerekli düzenleme yapılır.
3.2.5. Bütün yük kaldırma işleri çalışanların güvenliğini korumak için uygun şekilde planlanır ve gözetim altında yürütülür.
Özellikle bir yük, kılavuzsuz yükleri kaldırmakta kullanılan iki veya daha fazla iş ekipmanıyla aynı anda kaldırılacaksa
operatörler arasında eşgüdümü sağlayacak düzenleme yapılır ve uygulanır.
3.2.6. Kılavuzsuz yüklerin kaldırılmasında kullanılan iş ekipmanı, kendisini besleyen güç kaynağı tamamen veya kısmen
kesildiğinde yükü askıda tutamıyorsa, ortaya çıkabilecek risklerden çalışanları korumak için uygun önlemler alınır.
Tehlikeli bölgeye giriş engellenmedikçe veya yükün güvenli bir şekilde askıda kalması sağlanmadıkça askıdaki yük
gözetimsiz bırakılmaz.
3.2.7. Hava şartlarının, güvenli kullanımı engelleyecek ve çalışanları tehlikeye maruz bırakacak şekilde bozulması halinde,
kılavuzsuz yüklerin kaldırılması için tasarlanmış iş ekipmanlarının açık havada kullanılması durdurulur. Çalışanları riske
atmamak için özellikle iş ekipmanının devrilmesini önleyecek tedbirler alınır.2017 ARALIK B İSG
237
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; iş sağlığı ve güvenliği mevzuatı kapsamında çalışma ortamındaki kişisel
maruziyetler ile çalışma ortamına yönelik fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerle ilgili iş hijyeni ölçüm, test ve analizini
yapan laboratuvarların yetkilendirilmesine ilişkin usul ve esasları ile işverenin işyeri ortamında çalışanların maruz kaldığı
risklerin belirlenmesi için gerekli iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerine dair yükümlülüklerini düzenlemektir.
Tanımlar
İSGÜM: Genel Müdürlüğe bağlı İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığını,
İş hijyeni ölçüm, test ve analizi: Çalışma ortamında bulunan, çalışanların sağlığını olumsuz yönde etkileyebilecek
her türlü gürültü, titreşim, aydınlatma, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon gibi fiziksel; toz, gaz, buhar gibi kimyasal ve virüs,
bakteri, mantar gibi biyolojik etkenlerin nicelik ve nitelik tayininin yapılmasını,
Ön yeterlik belgesi: Uygulayacağı metotlardan iş hijyeni ölçüm, test ve analizi kapsamına giren ve akreditasyonu bu
Yönetmeliğe göre zorunlu olan metotlar için akreditasyon başvurusunda bulunmuş ve Yönetmeliğin öngördüğü ilgili diğer
şartları yerine getiren laboratuvara Genel Müdürlük tarafından verilen belgeyi,
Parametre: İş hijyeni alanında ölçüm, test ve analizi yapılan etmenleri,
Referans maruziyet süresi: Belli bir maddenin sınır değeri için belirtilmiş süreyi,
İKİNCİ BÖLÜM
Yükümlülükler ve Uyulması Gereken Kurallar
İşverenin iş hijyeni ölçüm, test ve analizi ile ilgili yükümlülükleri
MADDE 5 – (1) İşveren, çalışanları işyerinde bulunan, kullanılan, ortaya çıkan veya herhangi bir şekilde işlem
gören maddelerin ve çalışma ortam koşullarının zararlı etkilerinden korumak zorunda olup bu çerçevede;
a) Güvenli bir çalışma ortamı sağlamak amacıyla risk değerlendirmesi gerçekleştirilirken ve yenilenirken gerekli
görülen hallerde fiziksel, kimyasal ve biyolojik tehlike kaynaklarının varlığını ortam ve kişisel maruziyet ölçüm, test ve
analiziyle tespit eder.
b) Alınan kontrol tedbirlerinin etkinliğinin değerlendirilmesi açısından, ortam ve kişisel maruziyet ölçüm, test ve
analizini tekrarlar.
(2) İşveren, aşağıdaki durumlardan herhangi birinin varlığında iş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yaptırır veya
tekrarlatır:
a) İşyeri ortamının veya işin gereği olarak çalışanın kişisel maruziyetinde değişiklik meydana geldiğinde.
b) İşyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının gerekli görmesi halinde.
c) İşyerinde gerçekleşen dış denetimlerde istenmesi halinde.
(3) İşveren, iş hijyeni ölçüm, test ve analizini ön yeterlik veya yeterlik belgesine haiz laboratuvarlara yaptırmakla
yükümlüdür.
(4) İşveren, laboratuvarlardan işyerine iş hijyeni ölçüm, test ve analizleri yapmak üzere gelen laboratuvar
personelinin işverenine aşağıdaki hususlarda bilgilendirme yapar:
a) İşyerinde karşılaşılabilecek sağlık ve güvenlik riskleri, koruyucu ve önleyici tedbirler.
b) İlk yardım, arama, kurtarma, tahliye ve yangınla mücadele konularında görevlendirilen kişiler.
(5) İşveren, laboratuvar personeline işyerinde yürüttüğü faaliyetler süresince eşlik etmesi için işin yürütülmesi
hakkında bilgi sahibi olan bir kişiyi görevlendirir.
(6) İşveren, yaptıracağı iş hijyeni ölçüm, test ve analizinin yapılması sırasında doğru sonuçları almak için;
a) İş hijyeni ölçüm, test veya analizi gerçekleştirecek deney personeline işyerinde kullanılan teknolojiler hakkında
gerekli bilgileri verir ve personelin çalışanlarla görüşmelerini sağlar.
b) Laboratuvar tarafından hazırlanan plana göre iş hijyeni ölçüm, test ve analizinin yapılmasını sağlar.
c) Normal çalışma şartlarında ve üretim kapasitesinde herhangi bir değişiklik yapmadan, gerçek sonuçları verecek
şekilde çalışmanın sürdürülmesini sağlar.
ç) İşyerinde ölçümü yapılacak fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenler hakkında her türlü bilgi, belge ve dokümanı,
güvenlik bilgi formlarını da içerecek şekilde laboratuvarlara verir.
d) İşyerinde yapılacak iş hijyeni ölçüm, test ve analizine ilişkin çalışanların veya temsilcilerinin görüşlerini alır.
(7) İşveren, bu Yönetmelik hükümleri uyarınca yapılan bütün iş hijyeni ölçüm, test, analiz ve değerlendirme 238
sonuçları ile ilgili basılı veya elektronik kayıtları denetimlerde istenildiğinde gösterilmek üzere işyerinde saklar.
(8) İşveren, işyerinde iş hijyeni ölçüm, test ve analiz kayıtlarını ilgili mevzuatla belirlenen sürelere uygun olarak
saklar. Mevzuatla belirlenmeyen kayıtlar için saklama süresi 10 yıldır.
Laboratuvarın yükümlülükleri
MADDE 6 – (1) İş hijyeni ölçüm, test ve analizleri, bu Yönetmeliğin 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen
istisnalar hariç, bu konuda ön yeterlik veya yeterlik belgesine sahip laboratuvar tarafından yapılır. Laboratuvar, ön yeterlik
veya yeterlik belgesinde yer alan parametreler dışında ölçüm, test ve analiz yapamaz.
(2) Laboratuvar, yetki alacağı parametrelerle ilgili konularda akreditasyon standardına uygun kalite yönetim sistemi
kurar, uygular ve iyileştirir.
(3) Ön yeterlik belgesi başvurusunda bulunan laboratuvar, sunacağı iş hijyeni ölçüm, test ve analiz hizmetleri
kapsamında Ek-1’de belirtilen parametrelerden birini veya birkaçını bulunduruyorsa, bu parametrelere dair kullandığı
metotlardan, Akreditasyon Kurumuna başvurmuş olmalıdır. Ek-1’de belirtilen parametrelerden herhangi biriyle ilgili iş
hijyeni ölçüm, test ve analizi yapmayacaksa, uygulayacağı iş hijyeni ölçüm, test ve analizi kapsamına giren metotlardan en
az birinden Akreditasyon Kurumuna başvurmuş olmalıdır.
(4) Yeterlik belgesi başvurusunda bulunan laboratuvar, sunacağı iş hijyeni ölçüm, test ve analiz hizmetleri
kapsamında Ek-1’de belirtilen parametrelerden birini veya birkaçını bulunduruyorsa, bu parametrelere dair kullandığı
metotlardan, Akreditasyon Kurumu tarafından akreditasyon standardına göre akredite olur. Ek-1’de belirtilen
parametrelerden herhangi biriyle ilgili iş hijyeni ölçüm, test veya analizi yapmayacaksa, uygulayacağı iş hijyeni ölçüm, test
ve analizi kapsamına giren metotların en az birinden, Akreditasyon Kurumu tarafından akreditasyon standardına göre
akredite olur.
(5) Bu maddenin dördüncü fıkrasına göre akredite olması zorunlu olmayan parametreleri ölçen ve bu
parametrelerden akredite olmayan laboratuvarın ilgili parametreler için sağlayacağı şartlar aşağıda belirtilmiştir:
a) Kalite yönetim sistemini, iş hijyeni ölçüm, test ve analiz sonuçlarının doğruluğunu güvenceye alacak seviyede
dokümante eder.
b) Sistem dokümantasyonu, ilgili deney personeline iletilir ve bu personel tarafından anlaşılır, ulaşılabilir ve
uygulanabilir olur.
c) Talep, teklif veya sözleşmelerin gözden geçirilmesi için laboratuvar üst yönetimi bir prosedür oluşturur ve
bunların sürekliliğini sağlar.
ç) Laboratuvar, iş hijyeni ölçüm, test ve analizlerinin kalitesini etkileyen gerekli hizmetlerin, malzemelerin seçilmesi
ve satın alınması için bir politikaya ve prosedürlere sahip olur. Alınan malzemelerin amaca uygunluğunu kontrol eder.
d) Laboratuvar üst yönetimi, uygun olmayan iş hijyeni ölçüm, test veya analiz işlemleri için sorumluları ve
yetkilileri belirler ve uygunsuzluğun tekrarını önlemek için gerekli bütün tedbirleri alır. Laboratuvar, raporlanan iş hijyeni
ölçüm, test ve analiz sonuçlarında herhangi bir hata tespit ettiğinde, hatanın önemini değerlendirir, gerekiyorsa raporu geri
çeker, yapılan değerlendirmeye göre revizyon işlemini yapar veya raporu iptal eder.
e) Laboratuvar üst yönetimi, her deney için bir prosedür oluşturarak sadece yetkinliği sağlanmış ve yetkilendirilmiş
personelin deney yapmasını sağlar.
f) Deney personeli, kullandığı cihazlarla ilgili temel eğitimleri alır. Eğitimler, ilgili cihaz konusunda yetkin başka bir
kurumun verdiği eğitim sertifikası veya bu tip sertifikaya sahip bir kişinin verdiği kurum içi eğitimle kayıt altına alınır.
g) Deney personeli kullandığı metoda uygun çalışır ve bu metodun bütün şartlarını yerine getirir.
ğ) Çevre ve yerleşim şartlarının deney sonuçlarını olumsuz etkilememesi için gerekli her türlü tedbir alınır. Numune
alma veya deney, laboratuvarın tesisleri dışında yapılıyorsa, sonuçları etkileyebilecek ortam şartları değerlendirilir ve kayıt
altına alınır.
h) Deney personeli, metotların ve prosedürlerin gerektirdiği şekilde veya çevre şartlarının iş hijyeni ölçüm, test ve
analiz sonuçlarını etkileyebileceği yerlerde, çevre şartlarını izler, kontrol ve kayıt eder.
ı) Laboratuvar, ölçüm belirsizliği tayini için prosedür oluşturur ve uygular. Deneyin doğası gereği ölçüm belirsizliği
hesaplanamıyorsa, en azından bütün belirsizlik bileşenleri tanımlanmaya çalışılır.
i) Laboratuvar, deneylerin geçerliliğinin izlenebilmesi için iç ve dış kalite kontrol prosedürlerine sahip olmalıdır.
Düzenli olarak sertifikalı referans malzemeler kullanır ve/veya ikincil referans malzemeleri kullanılarak iç kalite kontrolü
yapar. Laboratuvar, yeterlilik deneylerine ve laboratuvarlar arası karşılaştırma programlarına iştirak eder.
j) Laboratuvar, kalite kontrol verilerini analiz eder. Bu verilerin, önceden tanımlanmış olan kriterlerin dışında
olduğunu tespit etmesi durumunda problemi düzeltmek ve yanlış sonuçların elde edilmesini önlemek için planlanmış
önlemleri uygular.
(6) Laboratuvar, ön yeterlik veya yeterlik belgesinde yer alan metotların gerektirdiği cihaz, ekipman ve prosedürleri
kullanır.
(7) Laboratuvar, metodun uygulanabilmesi için gerekli bütün cihazlara sahip olur.
(8) Laboratuvar, cihazların bakım ve kalibrasyon periyotlarını; ilgili standartlara, üreticinin sağladığı bilgilere,
kullanım kılavuzuna ve kullanım sıklığına uygun olarak belirler. Belirlenen periyotlara göre bakım ve kalibrasyonlarını 239
yaptırır ve bu kayıtları saklar. Kalibrasyon sertifikasına göre, ilgili tolerans sınırları dışında kaldığı anlaşılan cihazları
kullanımdan çıkartır.
(9) Kalibrasyonlar, uluslararası izlenebilirliği olan kalibrasyon laboratuvarlarına yaptırılır.
(10) Laboratuvar aşağıdaki hususlara uymakla yükümlüdür:
a) İşyerinde, iş hijyeni ölçüm, test ve analizini yapacak personelin, işyeri kurallarına ve çalışma talimatlarına
uymasını sağlar.
b) İş hijyeni ölçüm, test ve analizi yapılan işyerine ait üretim teknolojileri, kullanılan hammaddeler gibi işverenin ve
işyerinin meslek sırları ile çalışanlara ait sağlık gözetimi bilgileri, personel bilgileri gibi gördükleri ve öğrendikleri
hususları tamamen gizli tutar.
(11) Laboratuvar, tutulan bütün kalite yönetim sistemi kayıtlarını mevzuatla belirlenen sürelere uygun olarak saklar.
Ancak mevzuatla belirlenmeyenler için saklama süresi en az 10 yıldır.
(12) Laboratuvarın başka adreste faaliyet gösteren şubeleri de bu Yönetmelik şartlarını sağlamak ve ön yeterlik veya
yeterlik belgesi almak zorundadır.
Metot seçimi ve kullanımı
MADDE 7 – (1) Laboratuvar, metot seçiminde ve kullanımında aşağıdaki hususlara uymak zorundadır:
a) Elde edilen sonuçların iş sağlığı ve güvenliği mevzuatındaki veya ilgili standartlardaki sınır değerler ile
karşılaştırılmasına imkân tanıyan ve raporlanabilir tespit aralığı içerisinde ilgili sınır değeri bulunduran iş hijyeni ölçüm,
test ve analiz metotlarını kullanmak.
b) Yetki alınan metotların güncel hallerini kullanmak ve bulundurmak.
c) Seçtiği standart metotları uygulayabildiğini istatistiki yöntemler kullanarak teyit etmek.
ç) Laboratuvarda geliştirilmiş metotların veya standart metotların ilavelerle takviye edilmiş veya değiştirilmiş
halinin kullanıma uygun olduklarını teyit etmek için bu metotları geçerli kılmak.
d) Ölçüm noktaları veya maruziyeti tespit edilecek kişiler belirlenirken yetki alınan metotta yazılı hususları dikkate
almak.
Numune alma ve taşıma
MADDE 8 – (1) Numune alma işlemi ulusal ve/veya uluslararası standartlara ve kullanılan metoda göre yapılır.
(2) İşyerinde solunum yoluyla maruz kalınan etkenler ile ilgili olarak numune alma ve değerlendirme stratejileri
belirlenirken, TS EN 689 “İşyeri Havası-Solunumla Maruz Kalınan Kimyasal Maddelerin Sınır Değerler ile
Karşılaştırılması ve Ölçme Stratejisinin Değerlendirilmesi İçin Kılavuz” ve benzeri standartların güncel halleri dikkate
alınır.
(3) Numune alma süresi ve numune sayısı, yapılan iş sırasındaki maruziyeti temsil edecek şekilde düzenlenir.
(4) Kimyasal maddelere maruziyetin tespiti amaçlı iş hijyeni ölçüm, test veya analiz sonuçlarının
değerlendirilmesine yönelik, uzun süreli referans maruziyet süresi bir vardiya 8 saat, kısa süreli referans maruziyet süresi
15 dakikadır.
(5) İşyerinde çalışanların kişisel maruziyet düzeyleri ölçülürken numune alma cihazı veya pasif örnekleyici, çalışan
kişinin üzerine ve solunum bölgesine yerleştirilerek kullanılır.
(6) Sabit nokta ölçümleri, gerekiyorsa çalışanların işyerinde maruziyetlerinin değerlendirilmesi için kullanılabilir.
İşin sürekli yapılmadığı çalışma ortamlarında, maruziyetin en yüksek olabileceği nokta ölçüm noktası olarak alınır. Ortam
ölçüm, test ve analizlerinin sonuçları, kişisel maruziyet seviyesini göstermez ve bunların sonuçları kişisel maruziyet sınır
değerleri ile kıyaslanmaz.
(7) Numuneler kullanılan metoda uygun şekilde taşınır.
Numune kabul
MADDE 9 – (1) Laboratuvar tarafından kabul edilen her numune ayrı bir kayıt kodu ile tanımlanır. Numunenin,
laboratuvar içerisinde sadece bu kayıt kodu ile tanınması sağlanır.
(2) Numuneler kullanılan metoda uygun şekilde saklanır.
(3) Kullanılan metodun öngördüğü şartları taşımayan numuneler analize alınmaz.
Rapor hazırlama
MADDE 10 – (1) Laboratuvar tarafından yapılan her bir iş hijyeni ölçüm, test ve analizine ait sonuçlar; doğru, açık,
kesin, tarafsız ve kullanılan metotta yer alan tüm talimatlara uygun bir şekilde rapor haline getirilir.
(2) Düzenlenen raporlarda, akreditasyon standardının şartlarına uyulur.
(3) İşyerinin iş hijyeni ölçüm, test ve analizi yapılan bölümleri ve buralarda yapılan işler raporlarda açıkça belirtilir.
Kişisel maruziyet düzeyi ölçülen kişinin adı, unvanı ve yaptığı iş raporlarda yer alır.
(4) İş hijyeni ölçüm, test ve analiz raporlarında, raporun kapak sayfasında yeterlik veya ön yeterlik belge numarası
bulunması zorunludur.
(5) İş hijyeni ölçüm, test ve analiziyle ilgili raporlarda bu Yönetmeliğin kapsamında olmayan diğer ölçüm, test ve
analizlerle ilgili bilgiler bulundurulmaz.
(6) Hazırlanan raporların kapağında veya iç sayfalarında bakanlık logosu kullanılmaz ancak yeterlik veya ön yeterlik 240
belgesinin bir örneği raporlara ek olarak konulur.
(7) İşyerinde yapılan ölçümlerde hangi standartların kullanıldığı, ölçüm sonuçları ve varsa sınır değerleri belirtilir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Laboratuvarın Genel Özellikleri, İlkeler, Personel ve Bildirim
Laboratuvarın asgari özellikleri
MADDE 11 – (1) Laboratuvar aşağıdaki asgari özellik ve nitelikleri taşır:
a) Ofis alanının büyüklüğü en az 15 metrekare olur.
b) Numunelerin teslim alındığı numune kabul bölümü analiz yapan laboratuvarlar için en az 5 metrekare olur.
c) Tartım işleminin yapıldığı laboratuvarda tartım odası, sonuçların çevre şartlarından olumsuz şekilde etkilenmesini
engelleyecek şekilde en az 5 metrekare olur.
ç) Enstrümantal analiz cihazlarıyla çalışılıyorsa, her bir cihaz için en az 5 metrekarelik bir alan bulunur.
d) Kimyasal maddeler varsa, bunların depolanması için en az 6 metrekarelik ayrı bir oda bulunur. Bu odada
kimyasal maddelerin, yapısına, risk gruplarına ve saklama koşullarına göre muhafaza edebilecek, gerekiyorsa havalandırma
sistemli, kilitlenebilir bir dolap tahsis edilir.
e) Yedek yardımcı malzemelerin yapısına, risk gruplarına ve saklama koşullarına göre muhafaza edebilecek
havalandırma sistemli bir depo veya uygun düzenlenmiş dolaplar bulunur.
f) Kullanılan parlayıcı, patlayıcı, boğucu ve zehirli gaz içeren gaz tüpleri bina içinde veya dışında, kimyasal
özelliklerine göre risk oluşturmayacak şekilde; boş ve dolu gaz tüpleri ayrı ayrı yerlerde, tamamı düşmeye karşı kelepçeli
veya zincirle bağlı, dik bir şekilde, her türlü ısı kaynağından, açık alev ve kıvılcımlardan, aşındırıcı kimyasallardan uzak,
serin ve kuru yerde muhafaza edilir.
g) Laboratuvar, 17/7/2013 tarihli ve 28710 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan İşyeri Bina ve Eklentilerinde
Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelikte belirtilen niteliklere uygun şekilde oluşturulur.
Laboratuvarlar iş merkezi, iş hanı ve alışveriş merkezleri gibi binalarda kuruluyor ise binaların, İşyeri Bina ve
Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmeliğin acil çıkış düzenlemesine ilişkin hükümlerine
uygunluğu yeterli kabul edilir.
(2) Birden fazla fiziksel, kimyasal ve biyolojik etken analizlerinin beraber yapılması ve birbirlerinin deney
sonuçlarını ve bu sonuçların kalitesini olumsuz etkileme ihtimalinin bulunması durumlarında, laboratuvar bu ihtimali
ortadan kaldıracak şekilde düzenlenir.
(3) Laboratuvara ait tıbbi ve tehlikeli atıklar ile ilgili işlemler, tıbbî atıkların kontrolü ve tehlikeli atıkların kontrolü
ile ilgili hazırlanmış olan ulusal mevzuata uygun olarak yürütülür.
(4) Yeterlik veya ön yeterlik belgesine sahip laboratuvarlar tarafından, Ek-13’teki örneğine uygun, kurum unvanına
göre hazırlanan ve boy/en oranı 2/3 olan tabela, laboratuvarın bulunduğu binanın uygun bir kısmına veya girişine asılır.
Bakanlık logosu, bu tabela haricinde hiçbir yazılı veya görsel doküman veya ortamda kullanılamaz.
Laboratuvar personeli
MADDE 12 – (1) Laboratuvar personeli; laboratuvar yöneticisi, kalite yöneticisi ve deney personeli olmak üzere en
az üç kişiden oluşur. Laboratuvar personelinin bu üç kişiden oluşması durumunda kalite yöneticisi veya laboratuvar
yöneticisi başvurulan parametrelerden yetkili olur.
(2) Laboratuvar yöneticisi ve kalite yöneticisi tam zamanlı çalışır.
(3) Laboratuvar üst yönetimi;
a) Laboratuvar yöneticisi veya kalite yöneticisi görevden ayrıldığında yerlerine 30 gün içerisinde yeni
görevlendirme yapar.
b) Yeni görevlendirilen kişiler ve bu kişilerin imza sirkülerini 10 iş günü içerisinde İSGÜM’e dilekçe ile bildirir.
Laboratuvarlar arası işbirliği
MADDE 13 – (1) Laboratuvar, kapsamındaki parametreler için; iş yoğunluğu, daha fazla uzmanlığa ihtiyaç duyma
veya kapasitenin geçici olarak düşmesi gibi önceden tahmin edilemeyen sebeplerden dolayı hizmet veremediğinde;
İSGÜM’e sunacağı bilgi ve belgelerin uygun görülmesi halinde ön yeterlik veya yeterlik belgesi almış ve kapsamında
hizmet alınacak parametrelerin yer aldığı diğer bir laboratuvarlardan hizmet alabilir. Bu durumda;
a) Hizmet alan laboratuvar, hizmet aldığı laboratuvarın unvanı ve parametrelerin listesi ile hizmet alma gerekçesine
dair bilgi ve belgeleri İSGÜM’e bildirir.
b) Hizmet veren laboratuvar parametrenin; ön inceleme, numune alma, analiz gibi tüm süreçlerini kendisi yürütür.
Hizmet alan laboratuvara veya üçüncü bir laboratuvara bu süreçlerden bir kısmını veya tamamını devredemez.
c) Hizmet alan laboratuvar, hizmet aldığı parametreyle ilgili sadece raporlama yapar.
(2) Hizmet alan laboratuvar yapamadığı iş hijyeni ölçüm, test ve analiz hizmetine ilişkin hizmet aldığı laboratuvarın
yaptığı işlerden Bakanlığa ve iş hijyeni ölçüm, test ve analizi yaptıran işverene karşı sorumludur.
(3) Hizmet alım sözleşmeleri; hizmet alan laboratuvar ön yeterlik belgesine sahip ise ön yeterlik süresince toplam
altı aydan, yeterlik belgesine sahip ise yeterlik süresince toplam bir yıldan fazla olamaz. 241
(4) Yetkisi olmayan parametreden işbirliği yapan laboratuvarlar yetkisi bulunmayan parametreden ölçüm yapmış
olarak değerlendirilir.
Gizlilik
MADDE 14 – (1) İşyerine ait bilgiler ile iş hijyeni ölçüm, test ve analiz sonuçlarına ilişkin bilgiler, yargı organları,
bu konuda yetkili Bakanlık görevlileri veya 13 üncü madde kapsamında işbirliğine ilişkin bilgilerle sınırlı olmak üzere
hizmet verilen laboratuvar dışında üçüncü şahıslara verilmez.
Personelin sağlık ve güvenliği
MADDE 15 – (1) Laboratuvarda görevli personelin sağlık ve güvenliği için ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak
kaydıyla özellikle aşağıdaki şartlar sağlanır:
a) Laboratuvarda görev alacak personele, yapılan işe uygun kişisel koruyucu donanım ve diğer yardımcı malzemeler
verilerek kullanımı sağlanır.
b) Analiz yapılan alanlara, o alanlarda görevli personel haricindeki kişilerin girişlerini engelleyici önlemler alınır.
c) Laboratuvarda, ilk yardım malzemelerinin yer aldığı ecza dolabı bulundurulur.
ç) Kimyasal maddelerle çalışma yapılan bölümlerde göz duşu ve acil vücut duşu bulundurulur.
d) Uçucu kimyasal maddelerin kullanıldığı alanlarda havalandırma sistemi kurulur.
e) Acil durum planı, olası laboratuvar kazalarını da içerecek şekilde hazırlanır.
f) Yangınla mücadele ekipmanları, 11/9/2013 tarihli ve 28762 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık ve
Güvenlik İşaretleri Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde işaretlenir.
g) Laboratuvarda kullanılan kimyasal maddelerin güvenlik bilgi formları bulundurulur ve kolay ulaşılabilir yerlerde
saklanır.
(2) Ölçüm yapılacak işyerinde görev alacak personele, laboratuvar tarafından işe uygun kişisel koruyucu donanım
ve diğer yardımcı malzemeler verilir. Bu donanım ve malzemelerin kullanımı laboratuvar üst yönetimi ve işverenin
işbirliğiyle sağlanır.
(3) Yapılan yerinde incelemelerde, birinci ve ikinci fıkralarda yer alan personelin sağlık ve güvenliği hakkındaki
hükümler de incelenir ve değerlendirilir.
Bildirim zorunluluğu
MADDE 16 – (1) Ön yeterlik veya yeterlik belgesi almış laboratuvar; kapatılması, Akreditasyon Kurumu tarafından
akreditasyon belgelerinin geçerliliğinin askıya alınması veya iptali gibi durumları ve bu durumların gerekçesini 10 iş günü
içerisinde İSGÜM’e dilekçe ile bildirmek zorundadır.
(2) Laboratuvar, iş hijyeni ölçüm, test ve analiz hizmetleri sonucunda elde ettiği sonuçları, İSGÜM’ün internet
sitesinde açıklayacağı biçim ve zaman aralıklarıyla İSG-KATİP sistemi üzerinden Genel Müdürlüğe bildirir.
(3) Yetkilendirilmiş laboratuvar personelinde, kullanılan cihazlarda veya deney personelinin yetkilendirildiği iş
hijyeni ölçüm, test ve analizlerinde herhangi bir değişiklik olduğunda, bu durum 10 iş günü içinde İSGÜM’e dilekçe ile
bildirilir.
(4) Metot validasyonu revize edildiğinde bu durum, validasyon raporları ile beraber 10 iş günü içinde İSGÜM’e
dilekçe ile bildirilir. Validasyon çalışmalarının uygunluğu denetimlerde yerinde değerlendirilebilir.
(5) Laboratuvar, en geç dört yılda bir ölçüm test ve analizini yaptığı her bir parametre için yeterlilik deneyi veya
karşılaştırma testlerine katılarak olumlu sonuç almalıdır. Laboratuvar, katıldığı yeterlilik deneyleri ve karşılaştırma
testlerinin sonuçlarını kendilerine ulaştıktan sonra 10 iş günü içinde İSGÜM’e dilekçe ile bildirir.
(6) Laboratuvar yapacağı ölçüm test ve analizleri İSG-KATİP sistemi ile önceden bildirir.
(7) 11 inci maddede belirtilen laboratuvar bölümlerini etkileyen tadilatlar 5 iş günü öncesinden İSGÜM’e ve ilgi
akreditasyon kurumuna dilekçe ile bildirilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Başvuru ve Belgelendirme ile İlgili Usul ve Esaslar
Belgelendirme yetkisi ve bedelleri
MADDE 17 – (1) Laboratuvarın belgelendirilmesi, kapsam genişletilmesi, belgenin geçerliliğinin askıya alınması
veya iptal edilmesi yetkisi Genel Müdürlüğe aittir.
(2) Laboratuvar belgelendirme, unvan değişikliği, belge yenileme ve kapsam genişletme sürecine ilişkin bedeller
Bakanlık tarafından belirlenir.
Başvuru dosyası
MADDE 18 – (1) Ön yeterlik veya yeterlilik belgesi almak isteyen laboratuvar aşağıdaki bilgi ve belgeleri içeren bir
dosya ile İSGÜM’e başvurur:
a) Ek-2’de yer alan başvuru dilekçesi.
b) Başvuru bedeli dekontu.
c) Ek-3’te yer alan kurum/kuruluş bilgi formu.
ç) Ön yeterlik belgesi başvurusunda, laboratuvarın Akreditasyon Kurumu tarafından onaylanmış akreditasyon
başvurusunu ve parametre/metot listesini gösterir belge. 242
d) Yeterlik belgesi başvurusunda, laboratuvarın Akreditasyon Kurumu tarafından verilmiş akreditasyon sertifikası ve
kapsamı.
e) Ölçüm belirsizliği hesapları, validasyon ve/veya doğrulama raporları.
f) Analiz raporlarına imza atmaya yetkili personelin isimlerini ve unvanlarını içeren, laboratuvar yöneticisi
tarafından onaylanmış imza sirküleri.
g) Ek-4’te yer alan personel bildirim listesi.
ğ) Laboratuvar yöneticisi ve kalite yöneticisinin onaylı diploma örneği.
h) Ek-5’te yer alan iş hijyeni alanında hizmet verilecek parametre listesi.
ı) Ek-6’da yer alan iş hijyeni ölçüm, test ve analiz cihaz listesi.
i) Ek-7’de yer alan cihaz kalibrasyon çizelgesi.
j) İş hijyeni ölçüm, test ve analizini yapacak personelin ilgili konularda aldıkları eğitim sertifikaları.
k) Özel laboratuvarların ticaret odasından alınan ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmış olan tüzel
kişiliğini gösteren belge.
l) Özel laboratuvarlardan, bildirilen adreste laboratuvar faaliyetlerinin yürütülebileceğine dair "İşyeri Açma ve
Çalışma Ruhsatı” ile laboratuvar yerinin tapusu veya kira sözleşmesinin bir örneği.
(2) Laboratuvar, kullandığı iş hijyeni ölçüm, test ve analiz metotlarına ait Türkçe olarak hazırlanmış deney
talimatları ile gerektiğinde metotların tam metnini İSGÜM’e bildirir.
(3) Başvuru dosyası İSGÜM’e elden verilebileceği gibi posta veya kargo yoluyla da iletilebilir. Başvuru dosyasının
posta veya kargo yoluyla İSGÜM’e ulaştığı tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
(4) Başvuru dosyasında, başvuru bedel dekontu bulunan laboratuvarların dosyası incelenir.
Belge yenileme işlemleri
MADDE 19 – (1) Yeterlik belgesine sahip olan ve geçerlilik süresi sonunda belgesini yeniletmek isteyen
laboratuvar, Ek-2’de örneği verilen başvuru dilekçesi ile belge süresinin bitiminden en az 120 gün önce aşağıdaki belgelerle
birlikte İSGÜM’e müracaat eder:
a) Bu Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında istenenlerden değişiklik olan ve eklenen
belgeleri.
b) Belge yenileme bedeli dekontu.
(2) İSGÜM’e sunulan belgeler incelenip uygun görülürse ilgili laboratuvara bu Yönetmeliğin 22 nci maddesine
uygun olarak yerinde inceleme ve gerek duyulduğunda ikinci kez yerinde inceleme yapılır. Laboratuvarın, ilgili şartları
sağladığı tespit edilirse belgesi yenilenir.
(3) Adres ve/veya unvan değişikliği durumunda;
a) Ön yeterlik veya yeterlik belgesi almış laboratuvar, adres değişikliğinden en az 15 gün önce veya unvan
değişikliğinden sonra 15 gün içerisinde İSGÜM’e başvurur.
b) Yeni adresin İSGÜM tarafından onaylanmasına müteakip işlemler ilk başvuru hükümlerine tabi olarak yürütülür.
Adres değişikliği işlemi tamamlanıncaya kadar hizmet vermek isteyen laboratuvarlar, yetki aldığı mevcut adreste
faaliyetine devam eder.
c) Unvan değişikliğinde yerinde inceleme yapılmadan Genel Müdürlük tarafından belge yenilenir.
(4) Birinci fıkrada belirtilen belgeleri içeren dosya, İSGÜM’e elden verilebileceği gibi posta veya kargo yoluyla da
iletilebilir. Dosyanın posta veya kargo yoluyla İSGÜM’e ulaştığı tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
Kapsam genişletme
MADDE 20 – (1) Hizmet verdiği parametrelerde kapsam genişletmek isteyen laboratuvar, Ek-2’de örneği verilen
dilekçe ile İSGÜM’e başvurur. Başvuru dosyasında bulunacak belgeler aşağıda belirtilmiştir:
a) Kapsam genişletilen parametrelerden dolayı bu Yönetmeliğin 18 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında
istenenlerden değişiklik olan ve eklenen belgeler.
b) Kapsam genişletilen parametrelerin gerekirse Akreditasyon Kurumu tarafından onaylanmış parametre/metot
listesini gösterir akreditasyon belgesi ve ekleri.
(2) Birinci fıkrada belirtilen belgeleri içeren dosya, İSGÜM’e elden verilebileceği gibi posta veya kargo yoluyla da
iletilebilir. Dosyanın posta veya kargo yoluyla İSGÜM’e ulaştığı tarih, başvuru tarihi olarak kabul edilir.
Başvuru kabulü
MADDE 21 – (1) İlk başvuru, kapsam genişletme veya belge yenileme işlemi için laboratuvarın sunduğu dosya
İSGÜM tarafından değerlendirilerek eksik belge tespit edilmesi halinde başvuru yapan laboratuvara, inceleme işlemlerinde
tespit edilen eksikliklerin giderilmesi için; ilk başvuruda en fazla 90 gün, kapsam genişletmede veya belge yenileme
işleminde ise 60 gün süre verilir. Belirlenen sürelerde eksiklikler giderilmez ise ilgili başvuru bedeli iade edilmeksizin
dosya iade edilir. Bu laboratuvar, aynı işlem için tekrar başvurabilir.
(2) İlgili dosyası tam olan laboratuvara en geç 30 iş günü içerisinde yerinde incelemeye gidilir.
(3) Laboratuvarın ilk başvuru, kapsam genişletme başvurusu veya belge yenileme başvurusundaki eksiklikleri
tamamladığına dair belgeleri İSGÜM’e ulaştıktan sonraki 15 iş günü inceleme süresi olarak ayrılır ve bu süre eksiklik 243
tamamlama süresinden sayılmaz. Gönderilen belgelerde halen eksiği bulunan laboratuvara bu eksiklikler bildirilir ve
bildirim tarihinden itibaren eksik tamamlama süresi devam eder.
Yerinde inceleme
MADDE 22 – (1) İlk başvuru, kapsam genişletme veya belge yenileme işlemi için laboratuvara yerinde incelemenin
tarihi en az beş iş günü önceden bildirilir.
(2) İlk başvuru için yerinde incelemede laboratuvar yöneticisi, kalite yöneticisi ve deney personeli hazır bulunur.
Kapsam genişletme veya belge yenileme işlemi yerinde incelemesinde de aynı personelin bulunması zorunludur.
(3) Laboratuvar yöneticisi, yerinde inceleme heyetine her türlü bilgi ve belgeyi vermek göstermek zorundadır.
(4) Yerinde incelemelerde bu Yönetmeliğin ikinci ve üçüncü bölümlerinde belirtilen hususların uygunluğunun
kontrolü yapılır.
(5) Yerinde inceleme heyeti, başvurusu yapılan parametrelerle ilgili iş hijyeni ölçüm, test veya analizinin
uygulanmasını ister.
(6) Yerinde incelemenin tamamlanmasını takiben örneği Ek-8’de verilen Yerinde İnceleme Tutanağı, iki nüsha
olarak hazırlanır, heyet ve laboratuvar yöneticisi tarafından imzalanır ve bir kopyası laboratuvar yöneticisine verilir.
Belgelendirme süreci
MADDE 23 – (1) Yerinde inceleme sırasında tespit edilen eksiklikler ve uygunsuzluklar raporlanır. Yerinde
incelemenin bitiş tarihini takip eden 10 iş günü içerisinde laboratuvara bildirilir. Başvuru yapan laboratuvara, bu
eksiklikleri ve uygunsuzlukları gidermesi için eksiklik ve/veya uygunsuzluk bildirim tarihinden itibaren en fazla 90 gün
süre verilir. Bu süre uzatılmaz.
(2) Eksiklik ve/veya uygunsuzlukların laboratuvar tarafından giderildiğinin bildirilmesinden sonra gerek görülmesi
halinde ikinci kez yerinde inceleme yapılabilir. Yerinde yapılan ikinci incelemede eksikliğin devam ettiğinin tespit edilmesi
veya birinci incelemeden sonra 90 gün içerisinde eksiklik ve/veya uygunsuzlukların giderilmemesi durumunda eksiklik
veya uygunsuzluk bazı parametrelerle ilgili ise ilgili parametreler kapsam dışı bırakılarak belge düzenlenir. Eksiklik veya
uygunsuzluk laboratuvarda aranan genel şartlarla ilgili ise başvuru dosyası iptal edilir.
(3) Eksiklik ve/veya uygunsuzlukların verilen süre içinde giderilmesini takiben laboratuvar belge almaya hak
kazanır.
(4) Laboratuvarın belgelendirme sürecindeki eksikliklerini tamamladığına dair belgeleri İSGÜM’e ulaştıktan sonraki
15 iş günü, inceleme süresi olarak ayrılır ve bu süre eksiklik tamamlama süresinden sayılmaz. Gönderilen belgelerde halen
eksiği bulunan laboratuvara bu eksiklikler bildirilir ve bildirim tarihinden itibaren eksik tamamlama süresi devam eder.
Ön yeterlik belgesi
MADDE 24 – (1) Ön yeterlik belgesi alacak laboratuvara; 6 ncı maddenin beşinci ve yedinci fıkralarında ve 7, 8, 9,
10, 11, 12 ve 15 inci maddelerinde belirtilen hükümlerin yerinde inceleme sonucunda yerine getirildiği görülmesi halinde
başvurduğu parametrelerden uygun bulunanlar için Genel Müdürlük tarafından Ek-9a ve Ek-9b’de yer alan örneklere
uygun olarak ön yeterlik belgesi düzenlenir.
(2) Laboratuvara ön yeterlik belgesi bir kereye mahsus ve bir yıl süreli olmak üzere verilir.
(3) Ön yeterlik belgesi başvuruda belirtilen adres ve unvana verilir.
(4) Ön yeterlik belgesine sahip laboratuvar, bu Yönetmeliğin öngördüğü bütün şartları yerine getirdiğinde ön
yeterlik süresi bitiminden önce de yeterlik belgesini almak için İSGÜM’e başvuruda bulunabilir.
(5) Ön yeterlik belgesi almış laboratuvar, Akreditasyon Kurumu tarafından yapılan denetim sonuçlarını Genel
Müdürlüğe bildirir.
(6) Ön yeterlik belgesi iptal edilen veya belge süresi biten laboratuvarın kurucu veya ortakları başka bir laboratuvar
bünyesinde yer aldıkları takdirde bu laboratuvar, ön yeterlik başvurusu yapamaz veya varsa ön yeterlik belgesi iptal edilir.
Yeterlik belgesi
MADDE 25 – (1) Akreditasyon Kurumu tarafından iş hijyeniyle ilgili en az bir metottan sertifikalandırılan ve bu
Yönetmeliğin tüm şartlarını sağlayan laboratuvara, başvurduğu parametrelerden uygun bulunanlar için Genel Müdürlük
tarafından Ek-10a ve Ek-10b’de yer alan örneklere uygun olarak yeterlik belgesi düzenlenir.
(2) Yeterlik belgesi, başvuruda belirtilen adres ve unvana verilir.
(3) Yeterlik belgesinin geçerlilik süresi dört yıldır.
(4) Yeterlik belgesinin geçerlilik süresi sona ermeden önce, laboratuvar bu Yönetmeliğin 19 uncu maddesinin birinci
fıkrasına göre belge yenileme işlemi için İSGÜM’e başvuru yapabilir.
(5) Yeterlik belgesi almış laboratuvar, Akreditasyon Kurumu tarafından yapılan denetime ait uygunsuzlukları ve
raporları İSGÜM’e bildirir.
(6) Ön yeterlik belgesi askıya alınan laboratuvarın yaptığı yeterlik başvurusu, askı süresinin bitiminden sonra
değerlendirmeye alınır.
Genel Şartlar
MADDE 5 – (1) İşveren, çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak için;
a) Ek-1’de belirtilen asgari sağlık ve güvenlik şartlarını yerine getirir.
b) Acil çıkış yolları ve kapılarını her zaman kullanılabilir durumda tutar.
c) İşyeri bina ve eklentileri ile işyerinde bulunan, özellikle Ek-1’de belirtilen ekipman ve araç-gereçlerin düzenli olarak
teknik bakımlarını yapar, çalışanların sağlık ve güvenliklerini olumsuz etkileyebilecek aksaklıkları en kısa zamanda giderir
ve gerekli kayıtları tutar.
ç) İşyeri bina ve eklentileri ile ekipmanlarının, araç ve gereçlerinin, özellikle havalandırma sistemlerinin uygun hijyen
şartlarını sağlayacak şekilde düzenli olarak temizliğini yapar ve gerekli kayıtları tutar.
d) Risklerden kaynaklanan zararları önlemek veya ortadan kaldırmak amacıyla güvenlikle ilgili kullanılan, özellikle Ek-
1’de belirtilen ekipman ve araç-gereçlerin periyodik bakım ve kontrolünü yapar ve ilgili kayıtları tutar.
e) İşyeri bina ve eklentilerinde yeterli aydınlatma, havalandırma ve termal konfor şartlarını sağlar.
f) İşyerinin düzenini, sağlık ve güvenlik risklerine yol açmayacak ve çalışanların işlerini rahatça yapacakları şekilde sağlar.
g) Acil durumları ve yangını önleyici ve bunların olumsuz sonuçlarını sınırlandırıcı gerekli tedbirleri alır, özellikle Ek-1’de
belirtilen ekipman ve araç-gereçlerin periyodik bakım ve kontrolünü yapar, gerekli kayıtlarını tutar.
ğ) Çalışanların barınma ihtiyacını karşılaması durumunda, barınma şartlarını çalışanların sağlığını ve güvenliğini
koruyacak şekilde düzenler.
Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, Kanunun 16 ncı maddesinde belirtilen hususlar saklı kalmak kaydı ile çalışanları ve çalışan
temsilcilerini, bu Yönetmelikte belirtilen konularda, işyerinde bulunan sağlık ve güvenlikle ilgili riskler ve alınan tedbirler
hakkında bilgilendirir.
Çalışanların görüşlerinin alınması ve katılımlarının sağlanması
MADDE 7 – (1) İşveren, bu Yönetmelikte belirtilen konularda Kanunun 18 inci maddesine uygun olarak çalışanların veya
çalışan temsilcilerinin görüşlerini alır ve katılımlarını sağlar.
Tuvalet ve lavabolar
55 - Çalışma yerlerine, dinlenme odalarına, soyunma yerlerine, duş ve yıkanma yerlerine yakın yerlerde, kadın ve erkek
çalışanlar için ayrı ayrı olmak üzere, uygun havalandırma, aydınlatma, termal konfor ve hijyen şartları sağlanacak nitelikte
yeterli sayıda tuvalet, lavabolar tesis edilir. Tuvalet ve lavabolarda gerekli temizlik malzemeleri bulundurulur.
56 - Tuvalet ve lavabolar, insan ve çevre sağlığı yönünden risk oluşturmayacak şekilde su depolarına, su geçen yerlere,
gıda maddelerinin depolandığı veya işlendiği yerlere uzak şekilde yerleştirilir.
Atık sulara drenaj kanalı
57 - İşyerlerinde atık ve birikinti suların aktığı ve toplandığı yerler, özel veya genel bir kanalizasyona veya fosseptiğe
bağlanır ve uygun bir kapak ile örtülür, bu yerlerin çalışılan mahalden yeteri kadar uzakta bulunması sağlanır. Atık su
kanalizasyon kotunun kurtarmadığı durumlarda ise cebri olarak drenaj yapılarak taşmanın önlenmesi sağlanmalıdır.
İlkyardım odaları
58 - İşyerinin büyüklüğü, yapılan işin niteliği ve kaza riskine göre, işyerinde bir ya da daha fazla ilk yardım ve acil
müdahale odası bulunması sağlanır.
59 - İlkyardım odaları yeterli ilk yardım malzemesi ve ekipmanı ile teçhiz edilir ve buralarda sedyeler kullanıma hazır
halde bulundurulur. Bu yerler, Güvenlik ve Sağlık İşaretleri Yönetmeliğine uygun şekilde işaretlenir.
60 - Çalışma şartlarının gerektirdiği her yerde ilkyardım ekipmanları kolay erişilebilir yerlerde bulundurulur, Güvenlik ve
Sağlık İşaretleri Yönetmeliğine uygun şekilde işaretlenir. Acil servis adresleri ve telefon numaraları görünür yerlerde
bulundurulur.
Engelli çalışanlar
61 - Engelli çalışanların bulunduğu işyerlerinde bu çalışanların durumları dikkate alınarak gerekli düzenleme TS 9111- TS
12460 standartları göz önünde bulundurularak yapılır. Bu düzenleme özellikle engelli çalışanların doğrudan çalıştığı
yerlerde ve kullandıkları kapı, geçiş yeri, merdiven, servis araçları, duş, lavabo ve tuvaletlerde yapılır.
Açık alanlardaki çalışmalarda özel önlemler
62 - İşyerindeki açık çalışma yerleri, yollar ve çalışanların kullandığı diğer açık alanlar, yaya ve araç trafiğinin güvenli bir
şekilde yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenir. İşyeri sahasındaki ana yollar, tamir, bakım, gözetim ve denetim için
kullanılan diğer yollar ile yükleme ve boşaltma yerlerinde, kapılar ve girişler, ulaşım yolları - tehlikeli alanlar, merdivenler,
yürüyen merdivenler ve bantlar için özel tedbirler başlıkları altında belirtilen hususlar uygulanır. Ulaşım yolları - tehlikeli
alanlar başlığı altında belirtilen hususlar aynı zamanda açık alanlardaki çalışma yerlerinde de uygulanır.
63 - Açık çalışma alanları gün ışığının yeterli olmadığı hallerde uygun şekilde aydınlatılır. 251
64 - Açık alanda yapılan çalışmalarda riskler değerlendirilerek çalışanlar özellikle;
a) Olumsuz hava şartlarına ve gerekli hallerde cisim düşmelerine,
b) Zararlı düzeyde gürültüden ve gaz, buhar, toz gibi zararlı dış etkilere,
c) Düşme ve kaymalara,
karşı korunur.
65- Açık alanda yapılan çalışmalarda çalışanların, herhangi bir tehlike durumunda işyerini hemen terk etmeleri veya kısa
sürede yardım alabilmeleri sağlanır.
Barınma yerleri
66 - Barınma, dinlenme ve sosyal amaçlı kullanılan tesisler, yanıcı olmayan ve kolay tutuşmayan malzemeden inşa edilir.
Barınma amacıyla çadır ve branda kullanılmaz. Barınma yerlerinin ısıtılmasında, duman, gaz ve yangın tehlikesine karşı
gerekli tedbirler alınır, mangal, maltız, açık ateş vb. kullanılmaz. Bu yerlerde uygun ve yeterli hijyenik şartlar, aydınlatma,
havalandırma ve termal konfor şartları sağlanır. Barınma yerlerinde yeterli sayıda tuvalet, lavabo, duş yerleri bulunur. Bu
yerlerde temizlik malzemeleri ile üst baş temizliği için gerekli araç-gereç ve makineler sağlanır.
Çalışan konutları
67 - Çalışan konutları, sağlık gereklerine ve teknik şartlara uygun bir şekilde inşa edilir ve bu konutlarda bir konutta
bulunması gereken tesisat kurulur ve tertibat bulundurulur. Çalışan konutlarının, aileleri ile birlikte oturan çalışanlar için
ayrı ev veya apartman şeklinde olması sağlanır. Bekâr çalışanlara özgü binalarda, kadınlar ve 18 yaşından küçük
çocukların, erkeklerin bulunduğu kısım ile bağlantısı olmayan ve birbirinden ayrı özel kısımlarda yatırılmaları sağlanır.
Mor ötesi ışınlar yani UV ışınları kaynak işleri sırasında da meydana gelir;
Göz kamaşmasına neden olur.
Deride güneş yanıklarına benzer lekeler oluşturabilir,
Uzun süre KKD’siz çalışılması kalıcı körlük yapabilir.
Kaynakçılıktaki Tehlikeler : Kaynak türlerinin hemen hemen hepsinde ortak tehlikeler bulunmaktadır. Bunlar genel
olarak şu şekildedir.
a) Elektrik tehlikesi
b) Endüstriyel gaz tüplerinin patlama tehlikesi
c) Işın ve ışık tehlikesi
d) Duman, gaz ve toz tehlikesi. 253
d) Yangın
e) Gürültü
Kaynakçılıkta kullanılan gazlar :
3 grup altında toplanabilir ;
1) Yanıcı Gazlar: Kullanılan gazlar daha çok 3 çeşittir.Bunlar;
· Asetilen (C2H2): Renksiz havadan hafif, zehirli olmayan bir gazdır. Sarımsağa benzer kokusu vardır.
· LPG: Temel olarak propan (% 70) ve bütan (%30) karışımından oluşan bir hidrokarbondur. Havadan ağır bir gazdır.
Zehirli olmasa da boğucu gazdır. Hava ile %2-9 oranında karıştırıldığında patlayıcı özellik kazanır.
Not: metan (CH4), etan (C2H6), propan (C3H8), bütan (C4H4)) gibi maddeler hidrokarbonlar olarak adlandırılır. Bunlar
CxHy formülü ile gösterilir ve onlarca türü vardır. Bunlar içinde en yüksek enerji değerine sahip olan propan dır.
· Hidrojen: Renksiz kokusuz bir gazdır. Tüm elementler arasında en hafifidir. Havadan
15 kez hafiftir. Çok yanıcı bir gazdır. Zehirsiz bir gazdır. Yandığında hiçbir zararlı
kimyasal çıkarmaz.
· Doğal Gaz: Doğal gaz renksiz, kokusuz, nemsiz ve havadan hafif bir gazdır. Kaçakların farkedilebilmesi için özel olarak
kokulandırılır. % 95 metandan, gerisi diğer hidrokarbonlardan oluşur. Zehirli değildir ama boğucu etkisi vardır. Hava ile
%5-15 oranında karıştığında patlayıcı özellik kazanır.
2) Yakıcı Gazlar: Yakıcı gaz olarak Oksijen O2 gazı kullanılır. Bu gaz havadan biraz ağır,renksiz, kokusuz ve tatsız bir
gazdır.
3) Koruyucu Gazlar: Kaynak arkını havanın zararlı etkilerinden korumak için genellikle 3 çeşit gaz kullanılır.
· Argon (Ar): Renksiz, kokusuz, tatsız bir gazdır. Argon havadan ağırdır. Solumak tehlikelidir. Öldürebilir. Yanıcı ve
parlayıcı değildir.
· Helyum (He): Havadan 4 kez daha hafif bir gazdır. Yanıcı ve parlayıcı değildir. Renksiz ve kokusuzdur.
· Karbondioksit (CO2): Renksiz ve kokusuzdur. Yanıcı ve parlayıcı değildir.
Kaynakta Alınacak Emniyet Tedbirleri
İş güvenliği açısından, kusursuz bir kaynak donanımı, iyi aydınlatılmış ve havalandırılmış kaynak atölyesi, işinin ehli bir
kaynakçı büyük önem arz eder.
· Kaynakçı her şeyden önce temiz ve titiz olmalıdır.
· Kaynak esnasında kullandığı araç ve gereçleri iyi tanımalı ve kullanabilmelidir.
· Kaynakçının eğitimi tam olmalıdır.
· İyi izole edilmiş kuru deri eldiven, kolluk, tozluk, deri önlük veya elbise giymelidir.
· Altı kalın lastikli ayakkabılar giymelidir.
· Kaynak yapılan metalik zemine teması engelleyen lastik yada Tahta altlıklar kullanılmalıdır.
· Kaynak yapılırken elektrik enerjisi Isı ve Işık enerjisine dönüşmektedir. Bu esnada çıkan Ultraviole ve Infraruj ışınları
özellikle göz ve cilt için tehlikelidir. Özellikle Ultraviole ışını çok tehlikelidir. Bu ışın gözde ve ciltte yanıklara sebep olur.
Bu amaçla Koruyucu cam ve maske kullanılmalıdır. Kullanılan camlar Akımın şiddetine göre farklıdır. Işığa göre
koyulaşan özel camlarda vardır. Mineral oksitli bu camlar kendini ayarlayabilmekte. Yan yana çalışan işçilerin arasına
panel konulmalıdır.
· 20-80 Amper için açık gözlük camı,
· 250-500 Amper için koyu gözlük camı kullanılmalıdır.
· Enfraruj ışınları ısı verir. Bu ısıdan korunmak için koruyucu elbise giyilmelidir.
Kaynak atölyesinin aydınlatması, havalandırılması ve güvenlik donanımı
Kaynak esnasında sağlığı etkileyen dumanlar, gazlar ve tozlar oluşur.
· TIG kaynağında başlıca zehirli gazlardan Ozon, azordioksit, karbon monoksit gazları oluşmaktadır. Bu ortama yakın
yerlerde bulunan Temizleyici maddeler yada Klorlu Hidrokarbon maddeleri ile reaksiyona giren bu gazlar ortama Fosgen,
Triklorethlen ve Perklorethylen gazları oluşturabilmektedir.
Bu gazlar ise vücut için son derece zehirleyici ve zararlıdır.
· MAG kaynağında ise CO2 gazı kullanıldığından, bu gaz yüksek ısının bulunduğu yerde CO (karbon monoksit) gazı
çıkarmaktadır.
· MIG kaynağında ise çevreye yayılan ultraviyole ışının Oksiyen üzerine etkisi ile Ozon gazı oluşmaktadır. (Atmosferde
oluşan Ozon gazları güneşten gelen Ultraviyole ışınları vasıtasıyla oluşmakta ve bu ışınların Dünyaya gelmesine engel
olmaktadır).
· Kaynak yaparken Ana malzemenin üzerine kaplanmış (galvaniz, çinko, kurşun, boya, yağ, gres) gibi maddeler ekstra
başka zararlı gazlarında çıkmasına neden olur. Kaynak yerinde bu maddelerin bulunması durumunda daha da dikkatli
olunmalıdır.
· Zararlı gazların ortamdan uzaklaştırılması ve ortamda azalan oksiyen miktarının dengesi için ortam sürekli
havalandırılmalıdır.
· Kapalı mekanlarda yapılan kaynaklarda (kazan ve depoların içlerinde vs) ortam Aspiraratörlerle havalandırılmalıdır.
· Normal atölyelerde her kaynakçı için ortalama 100 m3 lük bir hacim olmalıdır.
· Havadaki duman yoğunluğu 20mg/m3 ‘ü geçmemelidir. Kaynak yerinde Gaz ölçüm cihazları bulundurulmalı.
· Kapalı dar alanlarda ortamın havalandırma imkanı olmadığı durumlarda hortumlu solunum cihazları yada tüplü solunum
cihazları kullanarak kaynak yapılmalıdır.
· Gaz zehirlenmelerinde baş dönmesi, mide bulantısı ve şuur kaybı ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda hemen sağlık
kuruluşuna gidilmelidir.
· Yangın’a karşı kimyevi tozlu yangın söndürme cihazları bulunmalı.
· Ortamda yanıcı ve parlayıcı malzemeler bulunmamalı. 254
Kaynak makine ve ekipmanları ile ilgili tedbirler
· Gaz tüpleri düşmeye karşı kelepçe ya da zincir ile sabitlenmelidir. Taşıma işlemleri araba ile yapılmalıdır.
· Gaz tüpleri ısı kaynağından uzakta olmalıdır.
· Hortumlar ve kablolar ezilmeye karşı korunmalıdır. Ezilmiş ve örselenmiş hortum ve kablolar kullanılmamalıdır.
· Aşırı yüklenen kablolarda ısınma meydana gelir. Kullanılan kablolar mak. Yükü karşılayacak kalitede olmalıdır.
· Bütün Elektrik tesisatının ve Kaynak makinasının topraklanması tam olmalıdır.
· Gaz tüpler üzerindeki manometreler sık sık kontrol edilmelidir.
· Kaynak pensleri akımı geçirmeyecek şekilde iyi izole edilmiş olmalıdır.
· Tüplerin net ve dara ağırlıkları üzerindeki kartlara işlenmiş olmalıdır.
· Tüpler, yangına dayanıklı ve uygun havalandırması olan depolarda ve yanıcı ve yakıcı tüpler olarak ayrı ayrı olarak
stoklanmalıdır. Boş tüplerde dolu tüplerden ayrı bir yerde toplanmalıdır.
· Tüpler güneş ışınlarına, ısı radyasyonuna ve direk ısınmalara karşı korunacak depolarda stoklanmalıdır.
· Yanıcı gaz tüplerinin depolandığı yerlerde ateş ve ateşli maddeler bulundurulması yasaklanmalıdır.
· Alev geri tepmesi olayı. Bu olay şalomada alevin tutuşturulmasıyla birlikte oluşan bir geri yanma durumudur. Alev geri
tepmesi oluştuğu zaman, büyük ihtimalle yanıcı gaz hortumu patlar ve ciddi kazalara sebep olur. Daha da tehlikesi tüp
patlamasıdır.
· Oksi-Asetilen kaynak ve kesme işlemlerinde Alev geri tepmesini önleyen eminiyet valfleri kullanmalıdır. Emniyet valfleri
alev tutucu bir sistem ile çek-valfin bileşimidir. Gaz girişine konan bir çek-valf vasıtası ile herhangi bir gaz geri akışı
önlenir. Normal koşullarda gelen gaz hassas yayı iterek sistemden geçer ve şalomaya ulaşır. Herhangi bir şekilde oluşan gaz
geri tepmesi hassas yayı ters yönde iterek gaz akışını her iki yönde de keser. Tekrar tekrar kullanılabilir.
· İkinci önlem olarak alev tutucu sistem kullanılır. Bu sistem sıkıştırılmış bir yayın yaklaşık 80°C da ergiyen bir lehim
malzemesi ile sabitlenmesi ve bunun çevresinede sinterlenmiş paslanmaz çelik tozunun konulması ile oluşturulmuştur. Alev
geri tepmesi durumunda lehim ergiyerek sıkıştırılmış yayı serbest bırakır ve bu yay çek-valfe vurarak gaz geçişini
kapatır.Olay gerçekleştiğinde değiştirilmelidir.
· Regülatör çıkışına ve Şaloma girişine bağlanan emniyet valfleri vardır.
Kullanılan Tüplerin Renkleri şu şekildedir. Tüplerin işaretlenmesi : Tüpler nizami renklerle birbirinden ayrılırlar ;
· Asetilen tüpleri: Sarı
· Oksijen tüpleri: Mavi
· Argon tüpleri: Açık Mavi
· Azot tüpleri: Yeşil
· Helyum tüpleri: Kahverengi
· Yanıcı gaz tüpleri (hidrojen): Kırmızı
· Diğer gazlara ait tüpler (Klor) : Gri RAL
Elektrik çarpmalarına karşı tedbirler.
Elektrik çarpmaları daha çok kaynak makinası boşta iken olmaktadır. Kaynak yaparken voltaj 20-30 V iken kaynak
makinası boşta çalışırken bu voltaj 65 ila 100 V arasına çıkmaktadır.
Akımın insan vücudundaki belirtileri
· 10 > mA : Karıncalanma Hissi
· 10-20 mA: Kasılma başlaması (Kişi iletkene yapışabilir)
· 20-30 mA: Diyafram kasılması (Solunum alamama)
· 50< mA: Kalbin düzensizleşmesi ve durma hali
255
KANSEROJEN VEYA MUTAJEN MADDELERLE YÖNETMELİK
256
Kanserojen madde; 1) Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olabilecek
veya kanser oluşumunu hızlandırabilecek madde veya müstahzarları,
Mutajen madde: Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kalıtımsal genetik hasarlara yol açabilecek
veya bu etkinin oluşumunu hızlandırabilecek madde veya müstahzarları,
Sınır değer: Aksi belirtilmedikçe kanserojen veya mutajen maddenin, çalışanın solunum bölgesinde bulunan havadaki, Ek-
2’de belirlenen referans zaman aralığındaki, zaman ağırlıklı ortalama konsantrasyonunu,
Solunum bölgesi: Merkezi, kişinin kulaklarını birleştiren çizginin orta noktası olan 30 cm yarıçaplı kürenin, başın ön
kısmında kalan yarısını, ifade eder.
Risklerin değerlendirilmesi
MADDE 5 – (1) İşveren, 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk
Değerlendirmesi Yönetmeliği uyarınca işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesinde; kanserojen veya mutajen
maddelere maruziyet riski bulunan işlerde çalışanların; bu maddelere maruziyet türü, maruziyet düzeyi ve maruziyet
süresini belirleyerek riskleri değerlendirir ve alınması gerekli sağlık ve güvenlik önlemlerini belirler.
(2) Risk değerlendirmesinde kanserojen veya mutajen maddelerin, deri yolu da dâhil olmak üzere vücuda giriş yollarının
tümü dikkate alınır.
(3) Risk değerlendirmesi gerçekleştirilirken, belirli risklerden etkilenecek çalışanların sağlık ve güvenlikleri ile kanserojen
veya mutajen maddelerle çalışmak istemeyenlerin bu istekleri özel olarak dikkate alınır.
Kullanımın azaltılması
MADDE 6 – (1) İşverenler;
a) Çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak amacıyla teknik olarak mümkün olduğu hâllerde, tehlikesiz veya daha az
tehlikeli madde, müstahzar veya işlem kullanarak işyerindeki kanserojen veya mutajen maddelerin kullanımını azaltır.
b) Kanserojen veya mutajen maddelerin değiştirilmesi konusunda yapılan araştırma sonuçlarını, istenmesi hâlinde
Bakanlığa verir.
Maruziyetin önlenmesi ve azaltılması
MADDE 7 – (1) Kanserojen veya mutajen maddelerle yapılan çalışmalarda maruziyetin önlenmesi ve azaltılması için;
a) İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonucunda çalışanların sağlık ve güvenliği yönünden risk bulunduğunun
ortaya çıkması hâlinde çalışanların tehlikeli maddelere maruziyeti önlenir.
b) Kanserojen veya mutajen maddelerin tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanlarıyla değiştirilmesinin teknik olarak
mümkün olmadığı hâllerde, bu maddelerin üretiminde ve kullanılmasında teknik imkânlara göre kapalı sistemler kullanılır.
c) Kapalı sistemle çalışmanın teknik olarak mümkün olmadığı hâllerde, çalışanların maruziyeti mümkün olan en az düzeye
indirilir.
ç) Çalışanların kanserojen veya mutajen maddelere maruziyeti, Ek-2’de verilen sınır değerleri aşamaz.
d) İşveren kanserojen veya mutajen maddelerin kullanıldığı işlerde;
1) İşyerinde kullanılacak kanserojen veya mutajen madde miktarını belirler ve yapılan iş için gereken miktardan fazla
madde bulunmasını önler.
2) Kanserojen veya mutajen maddelere maruz kalan veya kalabilecek çalışan sayısının mümkün olan en az sayıda olmasını
sağlar.
3) Kanserojen veya mutajen maddelerin çalışma ortamına yayılmasını önlemek veya en aza indirmek için işlem tasarımını
uygun şekilde yapar ve gerekli mühendislik kontrol önlemlerinin alınmasını sağlar.
4) Kanserojen veya mutajen maddelerin kaynağından lokal veya genel havalandırma sistemi veya diğer yöntemlerle, halk
sağlığı ve çevreye zarar vermeyecek şekilde çalışılan ortamdan dışarı atılmasını sağlar.
5) Herhangi bir kaza sonucunda veya beklenmeyen bir şekilde kanserojen veya mutajen maddelerin ortama yayılması
hâlinde, bu durumun erken tespiti için uygun ölçüm sistemleri bulunmasını sağlar.
6) Uygun çalışma yöntemleri ve işlemlerin kullanılmasını sağlar. 257
7) Alınan diğer önlemlerle toplu korumanın sağlanamadığı veya maruziyetin önlenemediği durumlarda uygun kişisel
korunma yöntemleri ve kişisel koruyucu donanımların kullanılmasını sağlar.
8) Özellikle çalışma ortam zemini, duvarlar ve diğer yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesini ve hijyen şartlarını sağlar.
9) Çalışanları bilgilendirir.
10) Kanserojen veya mutajen maddelere maruz kalınan veya maruz kalma riski bulunan yerleri uygun ikaz levhaları ve
güvenlik işaretleri ile belirler. Bu yerlerde sigara kullanılmasının ve yeme, içmenin yasak olduğunu belirten ikaz levhalarını
bulundurur.
11) İlgili mevzuat gereği hazırlanacak acil durum planında, yüksek düzeyde maruziyete neden olabilecek durumlara
yönelik eylemler de planlanır.
Yetkili makama bilgi verilmesi
MADDE 8 – (1) İşyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesi sonucunda çalışanların sağlığı ve güvenliği yönünden risk
bulunduğu saptanan işlerde, Bakanlıkça istendiğinde, işveren aşağıdaki konularda yeterli bilgileri verir.
a) İşyerinde kanserojen veya mutajen maddelerin kullanıldığı işlemler ile bu maddelerin kullanılma nedeni.
b) Kanserojen veya mutajen maddelerin işyerinde üretilen ve kullanılan miktarı.
c) Maruz kalan çalışan sayısı.
ç) Alınan koruyucu önlemler.
d) Kullanılan koruyucu araç ve gerecin türü.
e) Maruziyetin türü ve düzeyi.
f) İkame yapılıp yapılamadığı.
Öngörülemeyen maruziyet
MADDE 9 – (1) Çalışanların yüksek düzeyde maruziyetine neden olabilecek beklenmedik bir olay veya kaza hâlinde;
a) İşveren, çalışanlara durum hakkında derhal bilgi verir.
b) Yüksek düzeydeki maruziyet nedeni ortadan kaldırılıp, durum normale dönünceye kadar;
1) Etkilenmiş alana, sadece onarım ve diğer zorunlu işleri yapacak çalışanların girmesine izin verilir.
2) Etkilenmiş alana girecek çalışanların koruyucu giysi ve solunum koruyucu ekipman kullanmaları sağlanarak, her bir
çalışan etkilenmiş alanda mümkün olduğunca kısa süreli çalıştırılır ve bu durumun süreklilik arz etmesi engellenir.
3) Koruma sağlanmayanların etkilenmiş alanda çalışmasına izin verilmez.
Öngörülebilir maruziyet
MADDE 10 – (1) İşveren; çalışanların maruziyetinin önemli ölçüde artma ihtimali olan ve çalışanların maruziyetini
azaltıcı tüm teknik koruyucu önlemlerin hâlihazırda alınmış olduğu bakım, onarım gibi işlerde;
a) Genel sorumlulukları devam etmek şartıyla, çalışanlar ve/veya temsilcilerine danıştıktan sonra, bu işlerde çalışanların
korunmasını sağlamak ve maruziyetlerini asgari süreye indirmek için gerekli önlemleri belirler ve alır.
b) Yüksek düzeyde maruziyete neden olabilecek koşulların devamı süresince, çalışanların koruyucu giysi ve solunum
koruyucu ekipman kullanmalarını sağlar. Bu koşullardaki çalışmaların mümkün olduğunca kısa süreli olmasını sağlayarak
bu koşulların süreklilik arz etmesini engeller.
c) Bu işlerin yapıldığı alanları belirleyerek açık bir şekilde işaretler ve yetkili olmayan kişilerin bu alanlara girmesini önler.
Riskli alanlara giriş
MADDE 11 – (1) İşveren; işyerinde gerçekleştirilen risk değerlendirmesine göre sağlık ve güvenlik yönünden risk bulunan
alanlara, sadece işi veya görevi gereği bu alana girmesi gereken çalışanlara izin verir, bunların dışındakilerin girmemesi
için gerekli önlemleri alır.
Hijyen ve kişisel korunma
MADDE 12 – (1) İşveren kanserojen veya mutajen maddelerle kirlenme ihtimali olan işlerde aşağıdaki önlemleri alır.
a) Bu işlerin yapıldığı yerlerde çalışanların yemeleri, içmeleri ve sigara kullanmaları önlenir.
b) Çalışanlara, koruyucu giysi veya uygun özel giysi verilir ve bunların günlük kıyafetlerinden ayrı yerlerde saklanabilmesi
için birbirinden ayrı elbise dolapları bulundurulur.
c) Çalışanlara uygun ve yeterli yıkanma yeri, tuvalet ve temizlik malzemesi sağlanır.
ç) Kişisel koruyucu donanımların özel yerlerde ve uygun şartlarda saklanması sağlanır ve her kullanımdan sonra ve
mümkünse kullanmadan önce kontrol edilerek temizlenir, tamir edilir veya değiştirilir.
(2) İşveren bu maddede belirtilen tedbirlerin maliyetini çalışanlara yansıtamaz.
Kayıtların saklanması
MADDE 17 – (1) 14 üncü ve 16 ncı maddelerde belirtilen kayıtlar maruziyetin sona ermesinden sonra en az 40 yıl süre ile
saklanır.
(2) İşyerinde faaliyetin sona ermesi halinde işveren bu kayıtları Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne teslim eder.
Kanserojen veya mutajen maddeler ve sınır değerleri 259
MADDE 18 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulamasında; kanserojen veya mutajen madde olarak, 26/12/2008 tarihli ve 27092
Mükerrer sayılı Resmî Gazete`de yayımlanan Tehlikeli Maddelerin ve Müstahzarların Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve
Etiketlenmesi Hakkında Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-2`deki sınıflandırma dikkate alınır. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü
tarafından yayımlanmış olan listeler de dikkate alınabilir.
Sınır Değerler
Maddenin adı EINECS(1) CAS(2) Açıklama
mg/ m3(3) ppm(4)
(5)
Benzen 200-753-7 71-43-2 3.25 1(5) Deri(6)
(5)
Vinilklorür monomeri 200-831 75-01-4 7.77 3(5) —
Sert ağaç tozları — — 5.0(5)(7) — —
(1)
EINECS: Mevcut kimyasal maddelerin Avrupa envanteri.
(2)
CAS: Kimyasal abstrakt servis numarası.
(3)
mg/m3: Bir metre küp havadaki maddenin miligram olarak değeri (20°C sıcaklıkta ve 760 mm Cıva basıncında).
(4)
ppm: Bir metre küp havadaki maddenin mililitre olarak değeri (mililitre/metreküp).
(5)
Sekiz saatlik referans zamanına göre hesaplanan veya ölçülen değer.
(6)
Deri yoluyla da maruziyetin olabildiği durumlar.
(7)
Sert ağaç tozu diğer ağaç tozları ile karışık ise karışımın tümü için bu değer uygulanır.
EK-3
Çalışanların sağlık gözetiminde dikkat edilmesi gereken hususlar:
1. Kanserojen veya mutajen maddelere maruz kalan çalışanların sağlık gözetiminden sorumlu işyeri hekimi ve diğer sağlık
personeli, çalışanların sağlık durumlarını ve maruziyet koşullarını bilmelidir.
2. Çalışanların sağlık gözetimi, 6331 sayılı Kanunun 15 inci maddesi hükümlerine uygun olarak yürütülmeli ve aşağıdaki
hususları içermelidir:
a) Çalışanların mesleki ve tıbbi öz geçmişleri ile ilgili kayıtların tutulması.
b) Çalışanların sağlık muayenelerinin yapılması.
c) Çalışanlarda, ilk ve geri döndürülebilir etkilerinin tespitinin yanı sıra mümkün olduğu hallerde biyolojik izlemenin
yapılması.
d) Sağlık gözetimi kapsamında, çalışanlara iş sağlığı alanında en son geliştirilen testlerin uygulanması
260
261
Baş ağrısı,
Yorgunluk ve bitkinlik hissi,
Nefes darlığı,
Mide bulantısı,
Baş dönmesi şeklindedir.
Ciddi düzeyli karbonmonoksit zehirlenmelerinde ise;
Sersemlik,
Kusma,
Kas koordinasyonunun kaybolması,
Bilinç kaybı,
Ölümle sonuçlanır.
Kronik CO Zehirlenme* Belirtileri;
Şiddetli baş ağrısı,
Halsizlik,
Bulantı ve kusma,
Karın ağrısı,
Sersemlik hissi,
Uyuşmalar,
Göz kararması,
Retinal Hemoraji,
Unutkanlık,
Huzursuzluk,
Kişilik değişiklikleri,
267
Kriyojenik tanklar = -100 oC nin altındaki sıvı fazla bulunan gazları taşıma için ve depo içindir
Kalıcı Organik Kirleticiler
Kalıcı organik kirleticiler (KOK), doğada uzun süre bozulmadan kalabilen, uzun mesafeler boyunca taşınan, yağ dokuda
birikme özelliği olan ve aynı zamanda çevre ve insan sağlığı üzerinde yüksek risk taşıyan kimyasallardır.
272
273
274
TMM SINIFLANDIRILMASI, AMBALAJLANMASI VE ETİKETLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) Dağıtıcı: Tehlikeli madde ve/veya müstahzarın üretici veya ithalatçıdan kullanıcıya ulaşmasını teminen ara alım -
satım işlemlerini yürüten gerçek veya tüzel kişileri,
b) EC Numarası: Maddenin yapısal özelliğine göre Avrupa Komisyonunca verilmiş olan numarayı,
c) EINECS: 18 Eylül 1981 tarihi itibariyle Avrupa Topluluğu pazarında yer alan bütün maddelerin tanımlayıcı
listesi, Mevcut Ticari Kimyasal Maddeler Avrupa Envanterini,
ç) ELINCS: 18 Eylül 1981’den sonra Avrupa Topluluğu Piyasasına arz edilen ve Avrupa Komisyonuna bildirimi
yapılması suretiyle bir ELINCS numarası tahsis edilen bütün yeni maddeleri, Avrupa Bildirimi Yapılmış Kimyasal
Maddeler Listesini,
d) Elleçleme: Maddenin veya müstahzarın asli niteliklerini değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi, büyük
kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması, karıştırılması ve
benzeri işlemleri,
e) Güvenlik Bilgi Formu: Tehlikeli maddelerin ve müstahzarların; özelliklerine ilişkin ayrıntılı bilgileri, bulunduğu
işyerlerinde madde ve müstahzarın tehlikeli özelliklerine göre alınacak güvenlik önlemlerini ve çevre ve insan sağlığının,
tehlikeli maddelerin ve müstahzarların olumsuz etkilerinden korunmasına yönelik gerekli bilgileri içeren belgeyi,
f) Güvenlik: Tehlikeli maddelerin ve müstahzarların kontrol altına alınamayan risklerinden uzak olmayı,
g) İhracatçı: Tehlikeli madde ve/veya müstahzarın ihracatını gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişileri,
ğ) İthalatçı: Kendi ihtiyacını karşılamak veya piyasaya arz etmek üzere tehlikeli madde ve/veya müstahzarın
ithalatını gerçekleştiren gerçek veya tüzel kişileri,
h) Madde: Doğal halde bulunan veya bir üretim sonucu elde edilen, içindeki, kararlılığını sağlamak üzere
kullanılan katkı maddeleri ile üretim işleminden kaynaklanan safsızlıklar dahil, fakat yine içindeki, kararlılığını ve yapısını
etkilemeden uzaklaştırılabilen çözücüler hariç, kimyasal elementleri ve bunların bileşiklerini,
ı) Müstahzar: En az iki veya daha çok maddeden oluşan karışım veya çözeltileri,
j) Piyasaya arz: Tehlikeli madde veya müstahzarların üretimi sonrası veya ithalatında gümrük idarelerince ilgilisine
teslimi sonrası kullanımı veya satışı amacıyla bedelli veya bedelsiz olarak piyasada yer alması için yapılan ilk faaliyeti,
k) Risk: Tehlikeli maddelerin ve müstahzarların kullanım şartlarında ve/veya tehlikeli maddelere ve müstahzarlara
maruz kalınması durumunda, maddelerin ve müstahzarların çevre ve insan sağlığına zarar verme olasılığını ve zararın
ciddiyet derecesini,
l) Tehlikeli maddeler ve müstahzarlar: Patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alevlenir, kolay alevlenir, alevlenir, çok
toksik, toksik, zararlı, aşındırıcı, tahriş edici, hassaslaştırıcı, kanserojen, mutajen, üreme sistemine toksik ve çevre için 275
tehlikeli özelliklerden en az birine sahip maddeler ve müstahzarları,
m) Tehlike özelliklerinin saptanması: Bir maddenin yapısal özelliklerinden kaynaklanan kapasitesi ile
oluşturabileceği olumsuz etkilerin belirlenmesini,
(a) başlık 1.5’te atıfta bulunulan maddeler gibi diğer maddelerin sınıflandırılması ve etiketlenmesi için gerekli
bilgiler farklı kaynaklardan elde edilebilir, örneğin:
- önceki testlerin sonuçları,
- tehlikeli maddelerin taşınması üzerine uluslararası kuralların gerektirdiği bilgiler,
- referans çalışmalar ve literatürden edinilen bilgiler,
- pratik deneyimlerden elde edilen bilgiler.
Uygun olan durumlarda onaylanmış yapı-aktivite ilişkilerinin sonuçları ve uzman kararı da hesaba katılabilir.
Kolay alevlenir
R11 Kolay alevlenir
Bir ateş kaynağıyla kısa süreli bir temasla hemen yanabilen ve ateş kaynağının uzaklaştırılmasından sonra da
yanmaya devam eden veya yanıp kül olan katı haldeki maddeler ve müstahzarlar.
- 21 ºC’nin altında parlama noktasına sahip ancak çok kolay alevlenir olmayan sıvı maddeler ve müstahzarlar.
Alevlenir
R10 Alevlenir
- 21 ºC’ye eşit veya daha yüksek ve 55 ºC’ye eşit veya daha düşük parlama noktasına sahip sıvı maddeler ve
müstahzarlar.
Diğer fizikokimyasal özellikler
R1 Kuru halde patlayıcıdır
R4 Çok hassas patlayıcı metalik bileşikler oluşturur
R5 Isıtma patlamaya neden olabilir
R6 Hava ile temasta veya havasız ortamda patlayıcıdır
Asetilen gibi ortam ısısında kararsız hale gelen maddeler ve müstahzarlar için, örneğin asetilen.
R7 Yangına neden olabilir
Reaktif maddeler ve müstahzarlar için, örneğin florin, sodyum hidrosülfat.
R14 Su ile şiddetli reaksiyon verir
R16 Oksitleyicilerle karıştığında patlayabilir
R18 Kullanım sırasında alevlenir/patlayıcı buhar-hava karışımı oluşturabilir
R19 Patlayıcı peroksitler oluşabilir
R30 Kullanımı sırasında kolay alevlenebilir hale gelebilir
R44 Kapalı ortamda ısıtıldığında patlama riski
278
TOKSİKOLOJİK ÖZELLİKLERE GÖRE SINIFLANDIRMA
Sınıflandırma, sembollerin seçimi, tehlike işareti ve risk ibarelerinin seçimi için kriterler
Çok toksik
Madde ve müstahzarlar, aşağıda belirlenen kriterlere göre çok toksik olarak sınıflandırılır ve çok toksik tehlike özelliğine
ait sembol ve işaret ile belirtilir.
Risk ibaresi aşağıdaki kriterlere uygun olarak belirlenir:
R28 Yutulması halinde çok toksiktir
Toksik
Madde ve müstahzarlar, aşağıda belirtilen kriterlere göre, toksik olarak sınıflandırılır ve toksik tehlike özelliğine ait sembol
ve işaret ile belirtilir. Risk ibaresi aşağıda yer alan kriterlere uygun olarak belirlenir:
R25 Yutulması halinde toksiktir
R24 Cilt ile temasında toksiktir
R23 Solunması halinde toksiktir
R39 Tedavisi mümkün olmayan çok ciddi etki tehlikesi
R48 Uzun süreli maruziyette sağlığa ciddi hasar tehlikesi
Zararlı
R22 Yutulması halinde zararlıdır
R21 Cilt ile temasında zararlıdır
R20 Solunması halinde zararlıdır
R65 Zararlı: Yutulması halinde akciğerde hasara neden olabilir
R48 Uzun süreli maruziyette sağlığa ciddi hasar tehlikesi
Aşındırıcı
Risk ibareleri aşağıdaki kriterlere göre belirlenir:
R35 Ciddi yanıklara neden olur
R34 Yanıklara neden olur
Tahriş edici
R38 Cildi tahriş eder.
Parestezi:
Derinin piretiroid böcek ilacı ile temasının neden olduğu parestezi, Xi; R38 olarak sınıflandırılmayı gerekli kılacak bir
tahriş edici etki olarak görülmez. Bununla beraber, bu etkiye neden olan maddeler için S-ibaresi S24 uygulanmalıdır.
R36 Gözleri tahriş eder
R41 Gözde ciddi zarar riski
Hassaslaştırıcı
Soluma yoluyla hassaslaştırıcı
R42 Solunması halinde hassasiyet oluşturabilir.
Sınıflandırma, sembollerin seçimi, tehlike işareti, risk ibarelerinin seçimi için kriterler
Kanserojen maddeler
Bu tür maddeler, sınıflandırma etiketleme amacıyla ve mevcut bilgi durumu göz önünde bulundurularak üç kategoriye
ayrılır:
Kategori 1
İnsanlar üzerinde kanserojen etkiye sahip olduğu bilinen maddeler. İnsanların bir maddeye maruziyeti ile kanserin gelişimi
arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmak için yeterli delil bulunur.
Kategori 2
İnsanlar üzerinde kanserojen etkisi varmış gibi kabul edilmesi gereken maddeler. Maddeye maruziyetin insanlar üzerinde
kanserin gelişmesiyle sonuçlanacağına dair genellikle:
Kategori 3
Muhtemel kanserojen etkileri nedeniyle insanlarda endişeye neden olabilen, ancak bu açıdan tatminkar bir değerlendirme
yapabilmek için yeterli bilginin mevcut olmadığı maddeler. Uygun hayvan araştırmalarından elde edilen bazı deliller
bulunmakla birlikte, bu deliller maddeyi kategori 2’ye dahil etmek için yeterli değildir.
Kategori 1 ve 2:
Kanserojen kategori 1 veya 2 olarak sınıflandırılan maddeler, T sembolü ve R45 Kansere neden olabilir risk ibaresi ile
belirtileceklerdir.
Bununla beraber, yalnızca solunması halinde kanserojen risk taşıyan maddeler ve müstahzarlar, örneğin toz, buhar veya
dumanlar, (diğer maruziyet yolları, örneğin yutma veya deriyle temas etmek herhangi bir kanserojen risk oluşturmaz) T
sembolü ve R49 Solunması halinde kansere neden olabilir risk ibaresi ile belirtileceklerdir.
Kategori 3:
Kanserojen kategori 3 olarak sınıflandırılan maddeler Xn sembolü ve risk ibaresi R40 Bir kanserojen etkiye ilişkin sınırlı
delil ile belirtilirler.
Maddelerin Kategori 1’e alınması, epidemiyolojik bilgilere dayalı olarak yapılır; Kategori 2 ve 3’e alınması, temelde
hayvanlar üzerindeki deneylere dayanır.
Kategori 2 olarak sınıflandırma için iki hayvan türü üzerinde pozitif sonuçlar elde edilmiş olmalıdır ya da bir tür üzerindeki
net olumlu delilin, genotoksisite verileri, metabolik veya biyokimyasal çalışmalar, iyi huylu tümörlerin oluşması diğer
bilinen kanserojenlerle yapısal ilişki veya bir ilişki bulunduğunu öneren epidemiyolojik araştırmalardan elde edilen bilgi ile
desteklenmesi gereklidir.
Mutajen maddeler
Bu tür maddeler, sınıflandırma etiketleme amacıyla ve mevcut bilgi durumu göz önünde bulundurularak üç kategoriye 280
ayrılır:
Kategori 1
İnsanlar üzerinde mutajen etkisi olduğu bilinen maddeler
İnsanların bir maddeye maruziyeti ile kalıtsal olabilecek genetik hasar arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmak için yeterli
delil vardır.
Kategori 2
İnsanlar üzerinde mutajen etkisinin olduğu kabul edilecek maddeler
Bir maddeye maruziyetin insanlar üzerinde kalıtsal olabilecek genetik hasarın gelişmesiyle sonuçlanacağına dair genellikle:
Kategori 3
Muhtemel mutajen etkileri nedeniyle insanlarda endişeye neden olan maddeler. Uygun mutajenite çalışmalarından elde
edilen bazı deliller vardır, ancak bu deliller maddeyi Kategori 2’ye dahil etmek için yeterli değildir.
Kategori 1 ve 2:
Mutajen kategori 1 veya 2 olarak sınıflandırılan maddeler, T sembolü ve risk ibaresi R46 Kalıtımsal genetik hasarlara
neden olabilir şeklinde belirtilirler.
Kategori 3:
Mutajen kategori 3 olarak sınıflandırılan maddeler Xn sembolü ve risk ibaresi R68 Tedavisi mümkün olmayan etki olası
riski ile belirtilirler.
Mutajen maddelerin sınıflandırılmasına ilişkin yorumlar
Kategori 1
Bir maddeyi Kategori 1’e alabilmek için insanlar üzerindeki mutasyon epidemiyoloji çalışmalarından pozitif delil elde
edilmiş olması gerekir. Bugüne kadar bu tür maddelerin örneklerine rastlanmamıştır. İnsan topluluklarındaki mutasyon
olayları ve bunların sıklıklarındaki muhtemel artışlar üzerinde yapılan araştırmalardan güvenilir bilgi elde edilmesinin son
derecede güç olduğu kabul edilmektedir.
Kategori 2
Bir maddeyi Kategori 2’ye alabilmek için (a) mutajen etkileri, veya (b) memelilerin üreme hücrelerinde in
vivo mutajeniteye ilişkin diğer hücresel etkileşimler, veya (c) madde veya ilgili metabolitin üreme hücrelerine ulaştığına
dair açık delille birlikte memelilerin vücut hücrelerindeki mutajen etkileri gösterecek pozitif sonuçlar gereklidir.
Kategori 3
Bir maddeyi Kategori 3’e alabilmek için, testlerde (a) mutajenik etkiler veya (b) memelilerin vücut hücrelerindeki in
vivo mutajeniteye ilişkin diğer hücresel etkileşimleri gösteren pozitif sonuçlar alınması gereklidir. Bu normalde özellikle in
vitro mutajenisite testlerinin olumlu sonuçlarıyla desteklenecektir.
Vücut hücrelerinde in vivo etkiler için halen aşağıda yer alan yöntemler uygundur:
3(a) vücut hücresi in vivo mutajenite testleri:
- kemik iliği mikroçekirdek testi veya metafaz analizi,
- periferal limfositlerin metafaz analizi,
- fare tüylerinin renk benek testi.
6.1 Genel
6.2 Maddeler ve müstahzarlar için güvenlik ibareleri
S1 Kilit altında muhafaza edin.
S2 Çocukların ulaşabileceği yerlerden uzak tutun.
S3 Serin yerde muhafaza edin.
S4 Yerleşim alanlarından uzak tutun.
S5 ....... içinde muhafaza edin (uygun sıvı üretici tarafından belirlenir)
S6 ....... içinde muhafaza edin (inert gaz üretici tarafından belirlenir.)
S7 Kabı sıkıca kapatılmış halde muhafaza edin
S8 Kabı kuru halde muhafaza edin
S9 Kabı çok iyi havalandırılan ortamda muhafaza edin
S12 Kabı tamamen kapalı olarak muhafaza etmeyin
S13 Yiyeceklerden, içeceklerden ve hayvan yemlerinden uzak tutun
S14 ......... ’dan uzak tutun (temasından sakınılan madde üretici tarafından belirlenir).
S15 Isıdan uzakta muhafaza edin
S16 Tutuşturucu kaynaklardan uzakta muhafaza edin – Sigara içmeyin 282
S17 Yanıcı maddelerden uzakta muhafaza edin
S18 Kap dikkatlice taşınmalı ve açılmalıdır
S20 Kullanım sırasında yemeyin veya içmeyin
S21 Kullanım sırasında sigara içmeyin
S22 Tozlarını solumayın
S23 Gaz/Duman/Buhar/Aerosollerini solumayın (Uygun ifade üretici tarafından belirlenir)
S24 Cilt ile temasından kaçının
S25 Göz ile temasından kaçının
S26 Göz ile temasında, derhal bol su ile yıkayın ve doktora başvurun
S27 Bu maddenin bulaşmış olduğu tüm giysiler derhal çıkarılmalıdır
S28 Cilt ile temasında derhal bol ...... (üretici tarafından belirlenir) ile iyice yıkayın
S29 Kanalizasyona boşaltmayın
S30 Bu ürüne kesinlikle su eklemeyin
S33 Statik elektrik boşalımlarına karşı önlem alın
S35 Bu malzeme ve kabı güvenli bir biçimde bertaraf edilmelidir
S36 Uygun koruyucu giysi giyin
S37 Uygun eldiven giyin
S38 Yetersiz havalandırma şartlarında uygun solunum cihazı takın
S39 Koruyucu gözlük / maske kullanın 2017 NİSAN B İSG
S40 Bu malzemenin bulaşmış olduğu tüm eşyaları ve zemini ........ (üretici tarafından belirlenir) ile temizleyin
S41 Patlaması ve/veya yanması halinde yayılan dumanı solumayın
S42 Tütsüleme (fümigasyon)/püskürtme yaparken uygun solunum cihazı takın (uygun ifade üretici tarafından belirlenir)
S43 Alevlenmesi durumunda .......... (boşluğa yangın söndürme ekipmanının tam tipini belirtin) kullanın. Su, riski
artırıyorsa “Kesinlikle su kullanmayın” ifadesini ekleyin
S45 Kaza halinde veya kendinizi iyi hissetmiyorsanız hemen bir doktor başvurun (mümkünse etiketi gösterin)
S46 Yutulması halinde hemen bir doktora başvurun, kabı veya etiketi gösterin
S47 ...... °C’yi (üretici tarafından belirlenir) aşmayan sıcaklıklarda muhafaza edin
S48 ....... ile ıslatın (uygun madde üretici tarafından belirlenir)
S49 Yalnızca orijinal kabında muhafaza edin
S50 ....... (üretici tarafından belirlenir) ile karıştırmayın
S51 Sadece iyi havalandırılan yerlerde kullanın
S52 Geniş yüzey alanlarında dahili kullanımı tavsiye edilmez
S53 Maruziyetten sakının, kullanmadan önce özel kullanma talimatını elde edin
S56 Bu maddeyi ve kabını tehlikeli veya özel atık toplama yerlerinde bertaraf edin / ettirin
S57 Çevreye bulaşmasından kaçınmak için uygun bir kap kullanın
S59 Geri kazanım/yeniden kullanım hakkındaki bilgiler için üreticiye/tedarikçiye başvurun
S60 Bu maddeyi ve kabını tehlikeli atık olarak bertaraf edin/ettirin
S61 Çevreye salıverilmesinden kaçının. Özel kullanım talimatına/Güvenlik Bilgi Formuna başvurun
S62 Yutulması halinde kusturmayın: Derhal ilk yardım servisine başvurun, kabı veya etiketi gösterin.
S63 Kazara solunması halinde: Kazazedeyi temiz havaya çıkarın ve dinlenmesini sağlayın.
S64 Yutulması halinde, ağzı su ile yıkayın (sadece kişinin bilinci yerinde ise).
ETİKETLEME
Etiket aşağıdaki bilgileri içerir:
(a) müstahzarlar için ticari ad veya müstahzara verilen kimlik;
(b) maddeler için maddenin adı ve müstahzarlar için Yönetmeliğin 28 nci maddesinin ikici fıkrasında belirtilen kurallara
uygun olarak müstahzarda bulunan maddelerin isimleri;
(c) üretici, ithalatçı veya dağıtıcı hangisi olursa olsun maddenin veya müstahzarın piyasaya arzından sorumlu kişinin adı,
tam adresi ve telefon numarası;
(d) tehlike sembol(ler)i ve işaret(ler)i;
(e) belirli tehlikeleri gösteren ibareler (R-ibareleri);
(f) güvenlik ibareleri (S-ibareleri);
(g) maddeler için, EC numarası ve ek-2’de yer alan maddeler için de ilave olarak, “EC etiketi” kelimesi.
- R41 ile belirtilenler veya N sembolü ile gösterilip “çevre için zararlı” olanlar hariç, “kolay alevlenir”, “oksitleyici” ve 283
“tahriş edici” olarak sınıflandırılan tehlikeli müstahzarlar için R veya S ibaresinin kullanılması gerekmez.
- “Alevlenir” veya N sembolü ile gösterilmemiş “çevre için tehlikeli” olarak sınıflandırılan müstahzarlar için R ibaresinin
kullanılması gerekir fakat S ibaresinin kullanılması gerekmez.
Tehlike sembollerinin tasarımı ve tehlike işaretinin metni ek-4’te belirtilenle uyumlu olmalıdır. Sembol, turuncu zemin
üzerine siyah basılmış olmalıdır.
Güvenlik ibareleri
S-ibarelerinin metni ek-6’da belirtilenlerle uyum içerisinde olmalıdır. Uygun olduğu durumlarda ek-6’da belirtilen
bileşik S-ibareleri kullanılmalıdır.
EC numarası
Etikette yer alan madde ismi Mevcut Ticari Kimyasal Maddeler Avrupa Envanteri (EINECS) ve Bildirimi Yapılmış
Maddelerin Avrupa Listesinde (ELINCS) listelenmişse, maddenin EINECS veya ELINCS numarası etiketin üzerinde
gösterilmelidir. Bu koşul müstahzarlara uygulanmaz.
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; piyasaya arz edilen maddelerin, karışımların ve bazı eşyaların, insan
sağlığı ve çevre üzerinde yaratabilecekleri olumsuz etkilere karşı yüksek seviyede koruma sağlamak ve serbest
dolaşımlarını temin etmek üzere sınıflandırılmasına, etiketlenmesine ve ambalajlanmasına ilişkin idari ve teknik usul ve
esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;
a) Piyasaya arz edilen maddelerin ve karışımların sınıflandırılmasını, zararlı maddelerin ve karışımların
etiketlenmesini ve ambalajlanmasını, 284
b) İmalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcıların, piyasaya arz edilen maddeleri ve karışımları sınıflandırmasına ilişkin
hükümleri,
c) Tedarikçilerin, piyasaya arz edilen zararlı maddeleri ve karışımları etiketlemesi ve ambalajlamasına ilişkin
hükümleri,
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) Alaşım: Bu Yönetmeliğin amaçları bakımından karışım olarak kabul edilen makro ölçekte homojen olan, mekanik
bir yöntemle kolay ayrılamayacak şekilde birleşmiş bir veya daha fazla elementten oluşan metalik malzemeyi,
b) Alt kullanıcı: İmalatçı ve ithalatçıdan farklı, bir maddeyi kendi endüstriyel veya profesyonel faaliyetleri esnasında
kendi halinde veya bir karışım içinde kullanan veya yeniden ithal eden ve dağıtıcı ya da tüketici olmayan Türkiye’de
yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
c) Ambalaj: Ambalajlama ve içindekilerden oluşan ambalajlama faaliyetinin bütünsel ürününü,
ç) Ambalajlama: Kabın içeriğini koruma ve diğer güvenlik işlemlerini yerine getirmek için gerekli olan kap veya
kapları ve diğer bileşen veya malzemeyi,
d) Ara ambalaj: İç ambalaj veya eşyalar ile dış ambalaj arasına yerleştirilen ambalajı,
e) Ara madde: Bir başka maddeye dönüştürülmeye yönelik, imal edilen ve tüketilen veya kimyasal proseste
kullanılan maddeyi,
f) Bildirimde bulunan: Yetkili Mercie bildirimde bulunan imalatçı veya ithalatçıyı veya imalatçılar veya ithalatçılar
grubunu,
g) Bilimsel araştırma ve geliştirme: Kontrollü koşullar altında icra edilen her türlü bilimsel deney, analiz veya
kimyasal araştırmayı,
ğ) CAS numarası: Kimyasal Kuramlar Servisi tarafından verilen numarayı,
h) Dağıtıcı: Perakendeci dahil olmak üzere, bir maddeyi kendi halinde veya karışım içinde, üçüncü taraflar için
sadece depolayan ve piyasaya arz eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
ı) EINECS: 18/9/1981 tarihi itibarıyla Avrupa Topluluğu Piyasasında yer alan bütün maddelerin tanımlayıcı listesi,
Avrupa Mevcut Ticari Kimyasal Maddeler Envanterini,
i) ELINCS: 18/9/1981’den sonra Avrupa Topluluğu Piyasasına arz edilen ve Avrupa Komisyonuna bildirimi
yapılması suretiyle bir ELINCS numarası tahsis edilen bütün yeni maddelerini içeren Avrupa Bildirimi Yapılmış Kimyasal
Maddeler Listesini,
j) Eşik değer: Bir madde veya karışım içindeki sınıflandırılmış safsızlığa, katkı maddesine veya her bir bileşene
ilişkin, madde veya karışımın sınıflandırılmasında bu safsızlığın, katkı maddesinin veya bileşenin dikkate alınacağını
gösteren değeri,
k) Eşya: Kimyasal yapısından çok, işlevini belirlemek üzere üretim sırasında özel bir şekil, yüzey ve tasarım verilen
nesneyi,
l) Eşya üreticisi: Eşyayı üreten veya montajını gerçekleştiren Türkiye’de yerleşik gerçek ya da tüzel kişiyi,
m) Farklılaşma: Maruz kalma yoluna veya etkilerinin niteliğine bağlı olarak zararlılık sınıfları içindeki ayrışmaları,
n) IUPAC adı: Maddenin, Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği tarafından verilen adını,
o) İzole edilmemiş ara madde: Sentez sırasında, sentezin yapıldığı ekipmandan, örnek alma hariç, planlı bir şekilde
uzaklaştırılmayan ara maddeyi,
ö) İlgili kuruluş: Biyosidal ürünler için Sağlık Bakanlığını; deterjanlar, hava aromatize edici ürünler, kuvvetli asit
veya baz içeren temizlik ürünleri ve havuz suyunda kullanılan yardımcı kimyasallar için Gümrük ve Ticaret Bakanlığını;
bitki koruma ürünleri için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını; patlayıcı ve piroteknik maddeler ile ilgili düzenlemeler
için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığını; bunların haricindeki her türlü zararlı madde ve karışımlar
ile bu Yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilecek çalışmaların koordinasyonu için Çevre ve Şehircilik
Bakanlığını,
p) İmalat: Maddenin doğal halinde üretilmesini veya özütlenmesini,
r) İmalatçı: Maddeyi Türkiye’de imal eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
s) İthalat: Türkiye gümrük bölgesine yapılan fiziksel girişi,
ş) İthalatçı: İthalattan sorumlu, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
t) Karışım: İki veya daha fazla maddenin kimyasal özelliklerini kaybetmeden bir araya gelmesi veya çözelti
oluşturmasını,
u) Konsantrasyon sınır değeri: Bir madde veya karışım içindeki herhangi bir sınıflandırılmış safsızlığa, katkı
maddesine veya her bir bileşene ilişkin, madde veya karışımın sınıflandırılmasını etkileyecek özel veya genel
konsantrasyon sınır değerini,
ü) Kullanım: Her türlü işlem, formülasyon, tüketim, depolama, muhafaza, kaplara doldurma, bir kaptan diğerine
aktarma, karıştırma, eşya üretimi veya diğer faaliyetleri,
v) M-katsayısı: Sucul ortam için akut kategori 1 veya kronik kategori 1 zararlı olarak sınıflandırılan bir maddenin
konsantrasyonuna uygulanan ve toplama yöntemi ile maddenin içinde bulunduğu bir karışımın sınıflandırılması için
kullanılan çarpım faktörünü,
y) Madde: Doğal halde bulunan veya bir üretim sonucu elde edilen, içindeki kararlılığını sağlamak üzere kullanılan
katkı maddeleri ile üretim işleminden kaynaklanan safsızlıklar dahil, fakat yine içindeki, kararlılığını ve yapısını 285
etkilemeden uzaklaştırılabilen çözücüler hariç, kimyasal elementleri ve bunların bileşiklerini,
z) Monomer: Polimer oluşturma tepkimesinde kullanılan özel işlem koşullarında kendine benzeyen veya
benzemeyen moleküllere ardışık olarak eklenen kovalent bağlar oluşturma kapasitesine sahip maddeyi,
aa) Önlem ifadesi: Kullanımı veya bertarafı nedeniyle zararlı bir madde veya karışıma maruz kalınması sonucunda
meydana gelen olumsuz etkileri en aza indirmek veya önlemek için önerilen önlemleri tarif eden ifadeyi,
bb) Piyasaya arz: Bedelli veya bedelsiz olarak, üçüncü tarafa tedarik etmeyi ve sağlamayı veya ithalatı,
cc) Polimer: Ardışık bir ya da daha fazla tipteki monomer birimlerinin oluşturduğu, molekül ağırlıklarına göre
dağılan ve molekül ağırlığındaki farklılığın birincil olarak monomer sayısındaki farklılığa dayandırıldığı molekül dizileri
ile belirlenmiş, en az bir farklı monomer birime veya diğer bir tepkene kovalent olarak bağlı en az üç monomer biriminden
oluşan ve basit ağırlıklı çoğunluğunda moleküller ile aynı molekül ağırlığına sahip ve basit ağırlıklı çoğunluğundan az olan
molekülleri içeren maddeyi,
çç) SMILES: Maddenin yapısını doğrusal gösterim formunda tanımlamak için oluşturulan Basitleştirilmiş
Moleküler Girdi Doğrusal Kayıt Belirtimini,
dd) Tedarikçi: Kendi halinde veya bir karışım içinde bir maddeyi veya bir karışımı piyasaya arz eden imalatçı,
ithalatçı, alt kullanıcı veya dağıtıcıyı,
ee) UN RTDG: Tehlikeli Malların Taşınmasına Dair Birleşmiş Milletler Tavsiyelerini,
ff) Uyarı kelimesi: Potansiyel bir zararlılığa karşı uyarmak üzere;
1) Dikkat: Daha az ciddiyetteki zararlılık kategorisini,
2) Tehlike: Daha ciddi zararlılık kategorisini,
gg) Yetkili Merci: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
ğğ) Zararlılık ifadesi: Bir zararlılık sınıfına ve kategorisine karşılık gelen ve zararlı bir madde veya karışıma dair
zararların niteliğini ve uygun durumlarda, söz konusu zararlılık derecesini belirten ifadeyi,
hh) Zararlılık işareti: Bir sembol ve bir sınır, arka plan motifi veya rengi gibi diğer grafik unsurlarını içeren, söz
konusu zarara ilişkin özel bilgilerin aktarılmasını amaçlayan grafiksel şekli,
ıı) Zararlılık kategorisi: Her bir zararlılık sınıfı içinde yer alan ve zararın ciddiyetini belirten kriterleri,
ii) Zararlılık sınıfı: Fiziksel, insan sağlığına ve çevreye yönelik zararın niteliğini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Zararlı Maddeler ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi
ve Ambalajlanmasına İlişkin Genel Hükümler
Zararlı maddelerin ve karışımların sınıflandırılması
MADDE 5 – (1) Zararlı maddelerin ve karışımların zararlılık sınıflarının belirlenmesinde ve sınıflandırılmasında
aşağıdaki ilkelere uyulması esastır:
a) Ek-1’in ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde belirtilen fiziksel zarara veya insan sağlığına veya
çevreye yönelik zararlara ilişkin kriterleri karşılayan zararlı bir madde veya karışım aynı ekte belirtilen ilgili zararlılık
sınıflarına göre sınıflandırılır.
b) Madde veya karışım, ek-1’deki zararlılık sınıflarının, maruz kalma yolu veya etkilerinin niteliğine göre
farklılaşma gösterdiği durumlarda, söz konusu bu farklılaşma uyarınca sınıflandırılır.
Zararlı maddelerin ve karışımların sınıflandırılması, etiketlenmesi ve ambalajlanmasına ilişkin genel ilkeler
MADDE 6 – (1) Bu Yönetmeliğin, sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama hükümlerinin uygulanmasında
aşağıdaki ilkelere uyulur:
a) İmalatçılar, ithalatçılar ve alt kullanıcılar, maddeleri veya karışımları piyasaya arz etmeden önce Üçüncü
Bölümde yer alan hükümlere uygun olarak sınıflandırır.
b) İmalatçılar, ithalatçılar ve eşya üreticileri, (a) bendinde belirtilen hükme halel getirmeksizin, ek-8’de belirtilen ve
piyasaya arz edilmemiş olan maddeleri de Üçüncü Bölümde yer alan hükümlere uygun olarak sınıflandırır.
c) Bir madde, Altıncı Bölümde yer alan hükümler kapsamında uyumlaştırılmış sınıflandırması ve etiketlemesi
yapılmış ve ek-6’nın üçüncü bölümünde yer alıyorsa, bu madde için ek-6’nın üçüncü bölümünde belirtilen sınıflandırma
bilgileri kullanılır. Söz konusu maddeye ait zararlılık sınıfları veya farklılaşmalar için Üçüncü Bölüm hükümleri
kapsamında bir sınıflandırma yapılmaz. Ancak söz konusu maddenin, ek-6’nın üçüncü bölümünde yer almayan bir veya
daha fazla zararlılık sınıfı veya farklılaşma kapsamına girmesi halinde, söz konusu bu zararlılık sınıfları veya farklılaşmalar
için Üçüncü Bölüm kapsamında bir sınıflandırma yapılır.
ç) Bir madde veya karışımın zararlı olarak sınıflandırılması halinde, tedarikçiler piyasaya arz etmeden önce söz
konusu madde veya karışımın Dördüncü ve Beşinci bölümlerde yer alan hükümlere göre etiketlenmesini ve
ambalajlanmasını sağlar.
d) Dağıtıcılar, (ç) bendinde yer alan sorumluluklarını yerine getirirken, bir madde veya karışım için tedarik zinciri
dahilindeki bir aktör tarafından Üçüncü Bölüm hükümleri kapsamında yapılmış olan sınıflandırmayı kullanabilir.
e) Alt kullanıcılar, (a) ve (ç) bentlerinde yer alan sorumluluklarını yerine getirirken, söz konusu madde veya
karışımın içeriğini değiştirmemeleri şartıyla, bir madde veya karışım için tedarik zinciri dahilindeki bir aktör tarafından
Üçüncü Bölümde yer alan hükümler kapsamında yapılmış olan sınıflandırmayı kullanabilir.
f) Ek-2’nin ikinci bölümünde belirtilen ve zararlı olarak sınıflandırılan bir maddeyi içeren bir karışım, Dördüncü
Bölüm hükümlerine uygun olarak etiketlenmediği sürece, piyasaya arz edilemez.
g) Bu Yönetmeliğin amaçları bakımından, ek-1’in ikinci bölümünün 2.1 numaralı başlığında bahsi geçen eşyalar,
piyasaya arz edilmeden önce madde ve karışımlara dair kurallara göre sınıflandırılır, etiketlenir ve ambalajlanır. 286
ğ) Bir tedarik zincirindeki tedarikçiler, bu Yönetmelikte yer alan sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama
hükümlerini yerine getirmek üzere işbirliği yapar.
h) Maddeler ve karışımlar, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak sınıflandırılmadıkları, ambalajlanmadıkları ve
etiketlenmedikleri sürece piyasaya arz edilemez.
ı) Bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak sınıflandırılmış, etiketlenmiş ve ambalajlanmış olan madde ve
karışımların piyasaya arzı, sınıflandırma, etiketleme ve ambalajlama nedeniyle yasaklanamaz, kısıtlanamaz veya
engellenemez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Zararlılık Sınıflandırması
Maddelere ilişkin mevcut bilgilerin tanımlanması ve incelenmesi
MADDE 7 – (1) Maddenin imalatçıları, ithalatçıları ve alt kullanıcıları; maddenin ek-1’de öngörüldüğü şekilde
fiziksel, insan sağlığına veya çevreye yönelik bir zararlılık arz edip etmediğini belirlemek amacıyla, maddenin piyasaya
arz edilen ve öngörülen kullanımına ilişkin fiziksel hal ve formlarına ait mevcut bilgileri ve aşağıda belirtilen verileri
tanımlar:
a) 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yöntemlerin uygulanması sonucunda oluşturulmuş veriler.
b) Mesleğe ilişkin veriler ve kaza veri tabanlarından gelen veriler gibi, insan sağlığı üzerindeki etkilere ilişkin
epidemiyolojik veriler ve deneyimler.
c) Ek-9’un birinci bölümü uyarınca oluşturulmuş diğer tüm bilgiler.
ç) Her türlü yeni bilimsel bilgi.
d) Uluslararası tanınmış kimyasal programlar kapsamında oluşturulan diğer her türlü bilgi.
(2) İmalatçılar, ithalatçılar ve alt kullanıcılar, birinci fıkrada yer alan bilgileri, 11 ila 18 inci maddelerde yer alan
hükümlere göre değerlendirmek amacıyla, yeterli, güvenilir ve bilimsel olarak geçerli olup olmadıklarından emin olmak
üzere inceler.
Karışımlara ilişkin mevcut bilgilerin tanımlanması ve incelenmesi
MADDE 8 – (1) Karışımın imalatçıları, ithalatçıları ve alt kullanıcıları, karışımın ek-1’de öngörüldüğü şekilde
fiziksel, insan sağlığına veya çevreye yönelik bir zararlılık arz edip etmediğini belirlemek amacıyla, karışımın veya
karışımın içerdiği maddenin piyasaya arz edilen ve öngörülen kullanımına ilişkin, fiziksel hal ve formlarına ait mevcut
bilgileri ve aşağıda belirtilen verileri tanımlar:
a) 10 uncu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yöntemlerin uygulanması sonucunda oluşturulmuş karışıma veya
içerdiği maddelere ait veriler.
b) Mesleğe ilişkin veriler ve kaza veri tabanlarından gelen veriler gibi, karışımın veya içerdiği maddelerin insan
sağlığı üzerindeki etkilere ilişkin epidemiyolojik veriler ve deneyimler.
c) Karışıma veya içerdiği maddelere ait, ek-9’un birinci bölümü uyarınca oluşturulmuş diğer tüm bilgiler.
ç) Her türlü yeni bilimsel bilgi.
d) Uluslararası tanınmış kimyasal programlar kapsamında karışıma veya içerdiği maddelere dair oluşturulan diğer
her türlü bilgi.
(2) Üçüncü ve dördüncü fıkrada yer alan hükümler kapsamında birinci fıkrada yer alan bilgilerin, karışıma ait
mevcut bilgiler olduğu ve imalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcıların bu bilgilerin yeterli, güvenilir, uygulanabilir ve bilimsel
olarak geçerli olduğundan emin oldukları durumlarda, bu bilgiler Üçüncü Bölümde yer alan hükümlere göre
değerlendirmek amacıyla kullanılır.
(3) İmalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcılar, 11 ila 18 inci maddelerde belirtilen hükümlere göre, karışımları, ek-1’in
üçüncü bölümünün 3.5.3.1, 3.6.3.1 ve 3.7.3.1 numaralı başlıklarında yer alan “mutajen”, “kanserojen” ve “üreme sistemine
toksik” şeklindeki zararlılık sınıflarına ilişkin olarak değerlendirirken sadece karışım içindeki maddeler için birinci fıkrada
belirtilen mevcut verileri kullanır. Karışıma dair mevcut test verilerinin “mutajen”, “kanserojen” ve “üreme sistemine
toksik” etkiler gösterdiği ancak bu etkilerin karışımın içeriğindeki maddelere dair bilgilerden tanımlanamadığı durumlarda,
bu test verileri de dikkate alınır.
(4) İmalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcılar, 11 ila 18 inci maddelerde belirtilen hükümlere göre, karışımları, ek-1’in
dördüncü bölümünün 4.1.2.8 ve 4.1.2.9 numaralı başlıklarında yer alan “biyobirikim veya biyolojik bozunma” özellikleri,
“sucul ortam için zararlı” şeklindeki zararlılık sınıflarına ilişkin olarak değerlendirirken sadece karışım içindeki maddeler
için birinci fıkrada belirtilen mevcut verileri kullanır.
(5) Karışımın kendisine dair birinci fıkrada bahsedilen verilerin olmadığı veya mevcut verilerin yetersiz olduğu
durumlarda, imalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcı, 11 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre yapılacak değerlendirme için;
karışımın içindeki her bir maddeye, test edilmiş benzer karışımlara ve karışımın zararlı olup olmadığının belirlenmesine
ilişkin yeterli ve güvenilir diğer mevcut verileri kullanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Etiket Uygulamaları ve Zararlılık İletişimi
Etiketin içeriği
MADDE 19 – (1) Zararlı olarak sınıflandırılan ve ambalaj içinde bulunan madde veya karışım, aşağıdaki bilgileri
içeren etiketi taşır:
a) Tedarikçinin adı, adresi ve telefon numarası.
b) Ambalaj üzerindeki miktar başka bir yerde belirtilmediği sürece, halka sunulan ambalaj içindeki madde veya
karışımın nominal miktarı.
c) 20 nci maddede belirtilen maddenin veya karışımın kimliği.
ç) Uygulanabilir durumlarda, 21 inci maddeye uygun zararlılık işaretleri.
d) Uygulanabilir durumlarda, 22 nci maddeye uygun uyarı kelimeleri.
e) Uygulanabilir durumlarda, 23 üncü maddeye uygun zararlılık ifadeleri.
f) Uygulanabilir durumlarda, 24 üncü maddeye uygun önlem ifadeleri.
g) Uygulanabilir durumlarda, 27 nci maddeye uygun ilave bilgi bölümü.
(2) Türkiye’de piyasaya arz edilecek zararlı madde ve karışımların etiketleri Türkçe hazırlanır. Tedarikçiler,
kullanılan tüm dillerde aynı detayların yer alması kaydıyla, etiketlerinde Türkçenin yanında farklı diller de kullanabilir.
Maddenin ve karışımın kimliği
MADDE 20 – (1) Etiket, madde veya karışımın tanınmasını veya tanımlanmasını sağlayan detayları içerir. Madde
veya karışımın kimliği, 19 uncu maddenin ikinci fıkrasına halel gelmeksizin, 26/12/2008 tarihli ve 27092 mükerrer sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Tehlikeli Maddeler ve Müstahzarlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formlarının Hazırlanması ve
Dağıtılması Hakkında Yönetmelik kapsamında hazırlanan güvenlik bilgi formunda kullanılan terimlerle aynı olur.
(2) Bir maddenin kimliği, aşağıdaki bilgilerden en az birini içerir:
a) Maddenin ek-6’nın üçüncü bölümünde yer alması halinde, ek-6’nın üçüncü bölümünde verilen adını ve EC veya
CAS numarasını.
b) Maddenin ek-6’nın üçüncü bölümü kapsamında olmaması, ancak sınıflandırma ve etiketleme envanterinde
bulunması halinde, sınıflandırma ve etiketleme envanterinde verilen adı ve EC veya CAS numarası.
c) Maddenin ek-6’nın üçüncü bölümünde ve sınıflandırma ve etiketleme envanteri kapsamında olmaması halinde,
IUPAC tarafından sağlanan isimler dizininde yer alan adıyla birlikte CAS numarası veya CAS numarası ile birlikte bir
diğer uluslararası kimyasal adı.
ç) CAS numarasının mevcut olmadığı hallerde, IUPAC adı veya bir diğer uluslararası kimyasal adı. IUPAC İsimler
Dizininde yer alan ad 100 karakteri geçerse, 41 inci madde uyarınca yapılacak bildirimde, IUPAC adı ile birlikte genel adı,
ticari adı ve kısaltmalar gibi diğer adların belirtilmesi kaydı ile bu diğer adlardan biri kullanılabilir.
(3) Bir karışımın kimliği, aşağıdaki bilgileri içerir:
a) Karışımın ticari adı veya adlandırması.
b) Karışım içinde bulunan ve karışımın akut toksisite, deri aşınması veya ciddi göz hasarı, eşey hücre mutajenitesi,
kanserojen, üreme sistemine toksik, solunum veya deri hassasiyeti, belirli hedef organ toksisitesi veya solunum için zararlı
olarak sınıflandırılmasına katkıda bulunan tüm maddelerin kimlikleri.
(4) Üçüncü fıkranın (b) bendinde bahsedilen durumda, karışımın zararlı olarak sınıflandırılmasında ve ilgili
zararlılık ifadelerinin seçiminde etkili olan ve insan sağlığına yönelik önemli zararlara neden olan maddelerden en fazla
dört maddenin adının yazılması yeterlidir; gerekirse dörtten fazla kimyasal ad kullanılabilir.
Zararlılık işaretleri
MADDE 21 – (1) Etiket, söz konusu zarara ilişkin bilgileri sağlamak amacıyla ilgili zararlılık işareti veya
işaretlerini içerir.
(2) 35 inci madde kapsamında, zararlılık işaretleri ek-1’in 1.2.1 numaralı başlığında ve ek-5’te öngörülen şartları
karşılar.
(3) Her bir sınıflandırmaya ilişkin zararlılık işaretleri ek-1’de yer alan ve her bir zararlılık sınıfı için gerekli olan
etiket bilgilerini gösteren tablolarda belirtilmiştir.
Uyarı kelimeleri
MADDE 22 – (1) Etiket, zararlı madde veya karışıma ait sınıflandırmaya uygun olan ilgili uyarı kelimesini içerir.
(2) Her bir sınıflandırmaya ilişkin uyarı kelimesi, ek-1’in ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde
zararlılık sınıfı için gereken etiket bilgilerini gösteren tablolarda belirtilmiştir.
(3) Etiket üzerinde “Tehlike” uyarı kelimesinin kullanılması halinde, “Dikkat” uyarı kelimesi bulunmaz.
Zararlılık ifadeleri
MADDE 23 – (1) Etiket, zararlı madde veya karışıma ait sınıflandırmaya uygun olan ilgili zararlılık ifadelerini
içerir.
(2) Her sınıflandırmaya ilişkin zararlılık ifadeleri, ek-1’in ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde her 290
zararlılık sınıfı için gereken etiket bilgilerini gösteren tablolarda belirtilmiştir.
(3) Maddenin ek-6’nın üçüncü bölümünde yer alması halinde, burada yer alan her bir sınıflandırmaya ilişkin
zararlılık ifadesi, ek-6’nın üçüncü bölümünde yer almayan diğer tüm sınıflandırmalara dair ikinci fıkrada bahsedilen
zararlılık ifadeleriyle birlikte etiket üzerinde kullanılır.
(4) Zararlılık ifadelerinde yer alacak olan açıklamaların ek-3’te yer alan hükümlere uygun olması zorunludur.
Önlem ifadeleri
MADDE 24 – (1) Etikette ilgili önlem ifadeleri bulunur.
(2) Önlem ifadeleri, ek-1’in ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci bölümlerinde her zararlılık sınıfı için gereken etiket
bilgilerini gösteren tablolardan seçilir.
(3) Önlem ifadeleri, ek-4’ün birinci bölümünde öngörülen ve madde veya karışıma ilişkin zararlılık ifadelerini ve
tanımlanmış veya öngörülen kullanımları dikkate alınarak seçilir.
(4) Önlem ifadelerinde yer alacak olan açıklamaların ek-4’ün ikinci bölümüne uygun olması zorunludur.
Özel durumlarda etiketleme şartlarındaki istisnalar
MADDE 25 – (1) Ek-1’in 1.3 numaralı başlığında yer alan etiketlemeye ilişkin özel hükümler, aşağıdakilere
uygulanır:
a) Taşınabilir gaz tüpleri.
b) Propan, bütan ve sıvılaştırılmış petrol gazı için yapılmış gaz tüpleri.
c) Spreyleme aparatı ile donatılmış ve soluma yoluyla zararlı olarak sınıflandırılan madde ve karışımlar içeren
aerosoller ve konteynerler.
ç) Kütle halindeki metaller, alaşımlar, polimer içeren karışımlar, elastomer içeren karışımlar.
d) Ek-1’in 2.1 numaralı başlığında belirtilen, patlayıcı veya piroteknik bir etki elde etme amacıyla piyasaya arz
edilen patlayıcılar.
Alternatif kimyasal ad kullanmaya dair talepler
MADDE 26 – (1) Maddenin veya karışımın imalatçı, ithalatçı veya alt kullanıcısı, söz konusu maddenin ek-1’in
birinci bölümünde belirtilen kriterleri karşıladığını ve maddenin kimliğinin etiket üzerinde veya güvenlik bilgi formunda
yer almasının kendi fikri mülkiyet haklarının açıklanması bakımından sakıncalı olabilecek gizli bilgileri içerdiğini
düşünüyorsa, söz konusu maddeyi en önemli fonksiyonel kimyasal grup adı veya alternatif bir ad ile kullanmak için İlgili
Kuruluşa talepte bulunabilir.
(2) Birinci fıkrada bahsedilen tüm talepler, Yetkili Merciinin internet sayfasında bulunan formata uygun olarak İlgili
Kuruluşa iletilir.
(3) İlgili Kuruluş, gerekli olması halinde, imalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcıdan ilave bilgi talep edebilir. İlgili
Kuruluşun talebi almasından ve ilave bilgi istemesinden itibaren altı haftalık bir süre içinde görüş bildirmemesi halinde,
talep edilen kimyasal ad kullanılır.
(4) İlgili Kuruluşun talebi kabul etmemesi durumunda, imalatçı, ithalatçı ve alt kullanıcı Yetkili Mercie itirazda
bulunabilir.
(5) İlgili Kuruluş, üçüncü ve dördüncü fıkralarda yer alan hükümler uyarınca yapılan talebin sonucunu Yetkili
Mercie bildirecek ve imalatçı, ithalatçı veya alt kullanıcı tarafından kendisine sunulmuş olan bilgileri Yetkili Mercie sağlar.
(6) Yeni bir bilginin; kullanılan alternatif kimyasal adın, işyerinde alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemleri ve
karışımla işlem yapmaya dair risklerin kontrol edilmesi için yeterli olmadığını göstermesi halinde, İlgili Kuruluş söz
konusu alternatif kimyasal adın kullanılmasına dair vermiş olduğu kararı gözden geçirir. İlgili Kuruluş, kararını geri alabilir
veya başka alternatif kimyasal adın kullanılmasına izin verebilir. İlgili Kuruluşun kararı iptal ettiği veya tadil ettiği tarihten
itibaren dört hafta içerisinde kararını gerekçeleri ile birlikte Yetkili Mercie bildirir.
(7) Karışım içinde yer alan ve alternatif bir ad kullanılmasına izin verilmiş olan maddeye ait sınıflandırmanın, ek-
1’in 1.4.1 numaralı başlığında yer alan kriterleri karşılamaması halinde, söz konusu karışım içindeki maddenin tedarikçisi,
20 nci madde uyarınca etiket ve güvenlik bilgi formunda maddeye ait kimliği kullanır ve alternatif kimyasal adı
kullanamaz.
(8) İmalatçı, ithalatçı veya alt kullanıcı belirlediği, İlgili Kuruluşun onayladığı alternatif ismi altı yıllık bir süre
boyunca etiket ve güvenlik bilgi formlarında kullanabilir. İlgili Kuruluş karışım içerisinde veya eşya içerisinde bulunan
maddelere ilişkin mevcut bilgilerden ek-10’un birinci ve ikinci bölümlerinde belirtilen bilgileri, internet üzerinden ücretsiz
olarak kamunun erişimine açabilir.
(9) İmalatçı, ithalatçı veya alt kullanıcı, birinci ve ikinci fıkralara uygun olarak sunduğu alternatif ad kullanma talep
dosyası için Yetkili Merciin internet sitesinde yayımlanan ücreti ilgili kuruluşa öder.
Etiket üzerindeki ilave bilgiler
MADDE 27 – (1) Zararlı olarak sınıflandırılan maddenin veya karışımın ek-2’nin birinci bölümünün 1.1 ve 1.2
numaralı başlıklarında yer alan fiziksel veya insan sağlığına zararlı özellik gösterdiği durumlarda, ilgili zararlılık ifadeleri,
etiket üzerindeki ilave bilgilere ayrılan bölümde yer alır. Zararlılık ifadelerinin, ek-2’nin birinci bölümünün 1.1 ve 1.2
numaralı başlıklarına ve ek-3’ün ikinci bölümüne uygun şekilde olması zorunludur. Maddenin ek-6’nın üçüncü bölümünde
yer alması halinde, maddeye ilişkin ilave zararlılık ifadeleri etiket üzerindeki ilave bilgiler bölümünde yer alır.
(2) Zararlı olarak sınıflandırılan bir maddenin veya karışımın Bitki Koruma Ürünlerinin Sınıflandırılması,
Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik kapsamına girmesi halinde, etiket üzerindeki ilave bilgiler
bölümünde ek-2’nin dördüncü bölümü ve ek-3’ün üçüncü bölümüne uygun bir ifade yer alır.
(3) Tedarikçi, söz konusu bilgilerin 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinden (f) bendine kadar yer alan 291
etiket bilgilerinin tanımlanmasını zorlaştırmaması, daha fazla detay sağlaması ve etiket bilgileriyle çelişmemesi veya bunlar
hakkında şüpheye yol açmaması şartıyla, etiket üzerinde ilave bilgiler için ayrılan bölümde birinci ve ikinci fıkrada
belirtilenlerden farklı ilave bilgilere yer verebilir.
(4) “Toksik değildir”, “Zararsızdır”, “Kirletici değildir”, “Ekolojiktir” gibi maddenin veya karışımın zararlı
olmadığını göstermeyi amaçlayan veya ilgili sınıflandırmalarla tutarsızlık gösterebilecek diğer ifadeler, bu Yönetmelik
kapsamındaki herhangi bir maddenin veya karışımın etiketi veya ambalajı üzerinde yer alamaz.
(5) Karışımın, zararlı olarak sınıflandırılan herhangi bir madde içermesi halinde, ek-2’nin ikinci bölümünde yer alan
hükümler doğrultusunda etiketlenir. Zararlılık ifadeleri, ek-3’ün üçüncü bölümü uyarınca düzenlenir ve etiketin ilave
bilgiler için ayrılan bölümünde yer alır. Etikette ayrıca, 20 nci maddede belirtilen karışımın kimliği ve karışımın
tedarikçisinin adı, adresi ve telefon numarası da bulunur.
Zararlılık işaretleri için öncelik ilkeleri
MADDE 28 – (1) Maddenin veya karışımın sınıflandırılması sonucunda etiket üzerinde birden fazla zararlılık
işaretleri kullanılması gerektiğinde, gerekli olan zararlılık işaretleri sayısının azaltılmasına yönelik aşağıda belirtilen
öncelik ilkeleri geçerlidir:
a) “GHS01” zararlılık işaretinin olması halinde, “GHS02” ve “GHS03” zararlılık işaretinin kullanılması, bu
zararlılık işaretlerinin birden fazlasının kullanılmasının mecburi olduğu durumlar haricinde, isteğe bağlıdır.
b) “GHS06” zararlılık işaretinin olması halinde, “GHS07” zararlılık işaretinin kullanılmasına gerek yoktur.
c) “GHS05” zararlılık işaretinin olması halinde, deri ve göz tahrişi için “GHS07” zararlılık işaretinin kullanılmasına
gerek yoktur.
ç) “GHS08” zararlılık işaretinin solunum hassasiyeti için geçerli olması halinde, deri hassasiyeti ve deri ve göz
tahrişi için “GHS07” zararlılık işaretinin kullanılmasına gerek yoktur.
d) Zararlılık işareti “GHS02” veya “GHS06” uygulanıyorsa “GHS04” ün uygulaması olmayabilir.
(2) Maddeye veya karışıma ilişkin zararlılık sınıflandırması sonucunda, aynı zararlılık sınıfına ait birden fazla
zararlılık işaretinin olması durumunda, etikette söz konusu her bir zararlılık sınıfındaki en ciddi zararlılık kategorisine
karşılık gelen zararlılık işareti yer alır.
(3) Ek-6’nın üçüncü bölümünde yer alan ve aynı zamanda Üçüncü Bölüm gereğince sınıflandırılmaya tabi olan
maddeler için, etikette söz konusu her bir zararlılık sınıfındaki en ciddi zararlılık kategorisine karşılık gelen zararlılık işareti
yer alır.
Zararlılık ifadeleri için öncelik ilkeleri
MADDE 29 – (1) Maddenin veya karışımın birden fazla zararlılık sınıfında veya bir zararlılık sınıfının birden fazla
farklılaşma ile sınıflandırılması halinde, belirgin tekrarlar veya fazlalıklar olmadığı sürece, sınıflandırmaya ait tüm
zararlılık ifadeleri etiket üzerinde yer alır.
Önlem ifadeleri için öncelik ilkeleri
MADDE 30 – (1) Madde, karışım veya ambalaja ilişkin seçilen önlem ifadelerinden açık bir şekilde fazla veya
gereksiz olanlar etikette yer almaz.
(2) Halka arz edilen madde veya karışımın ve ilgili ambalajın bertarafına ilişkin bir önlem ifadesi, 24 üncü maddede
aksi belirtilmedikçe etikette yer alır. Maddenin veya karışımın veya ambalajın bertarafının insan sağlığına veya çevreye
yönelik herhangi bir zarar oluşturmadığı açık ve net olan durumlarda, bertarafa yönelik bir önlem ifadesi şartı aranmaz.
(3) Zararların ciddiyetini ve niteliğini belirtmek için gerekli olmadığı sürece, etiket üzerinde altıdan fazla önlem
ifadesi yer almaz.
Etiketleme ve ambalajlama koşullarından istisnalar
MADDE 31 – (1) Piyasaya arz edilen maddenin veya karışımın ambalajının, 33 üncü maddede yer alan etiketleme
kurallarını karşılayamayacak bir formda, şekilde veya küçüklükte olması halinde, etiket bilgileri 19 uncu maddenin ikinci
fıkrasına uygun olarak, ek-1’in birinci bölümünün 1.5.1 numaralı başlığına göre sağlanır.
(2) Etiket bilgilerinin tamamının birinci fıkrada belirtilen şekilde sağlanamaması halinde, söz konusu etiket bilgileri
ek-1’in birinci bölümünün 1.5.2 numaralı başlığı hükümlerine uygun şekilde azaltılabilir.
(3) Halka ambalajsız olarak sunulan ek-2’nin beşinci bölümünde belirtilen zararlı madde veya karışım ile birlikte 19
uncu maddede belirtilen etiket bilgilerinin bir kopyası verilir.
Etiket bilgilerinin güncellenmesi
MADDE 32 – (1) Maddenin veya karışımın sınıflandırılması ve etiketlenmesine ilişkin zararlılık sınıfında
değişikliğin olduğu ve bu zararların daha ciddi olduğu veya 27 nci madde kapsamında yeni ilave etiket bilgilerini
gerektirdiği durumlarda tedarikçi, değişikliğin niteliğini insan sağlığının ve çevrenin korunması bakımından dikkate alarak,
etiketin geciktirilmeden güncellenmesini sağlar. Tedarikçiler, yapılan değişikliklerin vakit geçirilmeksizin eksiksiz bir
şekilde etikette yer alması için 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendi uyarınca birbirileri ile işbirliği yapar.
(2) Tedarikçi, birinci fıkrada belirtilen değişiklikler haricinde etikette değişiklikler yapılması gerektiğinde, etiketin
18 ay içinde güncellenmesini sağlar.
(3) Tedarikçi, Bitki Koruma Ürünlerinin Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik
ile Biyosidal Ürünler Yönetmeliği kapsamındaki bir maddenin veya karışımın etiketlerini aynı yönetmelikleri de dikkate
alarak günceller.
Etiketlemeye dair genel kurallar
MADDE 33 – (1) Etiket, ambalaj normal konumdayken üzerindeki bilgiler yatay olarak okunabilecek şekilde
ambalajın bir veya birkaç yüzeyine sıkıca yapıştırılır.
(2) Etiketin rengi ve sunumu, zararlılık işaretlerinin net olarak görünebileceği şekilde olur.
(3) 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan etiket bilgileri açık ve silinemez biçimde yazılır. Bunlar arka 292
plandan net şekilde görülebilecek ve kolaylıkla okunabilecek boyut ve aralıkta olur.
(4) Zararlılık işaretinin şekli, rengi ve büyüklüğü ve ayrıca etiketin boyutları, ek-1’in birinci bölümünün 1.2.1
numaralı başlığında belirtildiği şekilde olur.
(5) 19 uncu maddenin birinci fıkrasında yer alan etiket bilgileri ambalaj üzerinde açıkça yer alıyorsa, ayrıca etiket
yapıştırılması gerekmez. Bu gibi durumlarda, bu Bölümde yer alan ve etiketler için geçerli olan şartlar, ambalaj üzerinde
gösterilen bilgiler üzerinde uygulanır.
Etiket üzerindeki bilgilerin konumu
MADDE 34 – (1) Zararlılık işaretleri, zararlılık ifadeleri, önlem ifadeleri ve uyarı kelimesi etiket üzerinde bir arada
bulunur.
(2) Tedarikçi, etiket üzerindeki zararlılık ifadelerinin ve önlem ifadelerinin sırasına karar verebilir. Ancak dördüncü
fıkra hükümlerine tabi olarak tüm zararlılık ifadeleri ve önlem ifadeleri, etiket üzerinde dil bazında gruplandırılır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen zararlılık ifadesi grupları ve önlem ifadesi grupları, etiket üzerinde dil bazında birlikte
yer alır.
(4) İlave bilgiler, 27 nci maddede belirtilen ilave bilgiler bölümünde ve 19 uncu maddenin birinci fıkrasının (a)
bendinden (f) bendine kadar belirtilen diğer etiket bilgileri ile bir arada etiket üzerinde yer alır.
(5) Renkler, zararlılık işaretlerinde kullanılmalarına ek olarak, özel etiketleme şartlarının uygulanması için etiketin
diğer alanlarında da kullanılabilir.
(6) Diğer mevzuatta öngörülen şartlardan kaynaklanan etiket bilgileri, 27 nci maddede belirtilen ilave bilgiler
bölümünde yer alır.
Dış ambalajın, iç ambalajın ve tekli ambalajın etiketlenmesine dair özel kurallar
MADDE 35 – (1) Bir ambalaj, ara ambalaj ile birlikte dış ve iç ambalajdan oluşması ve dış ambalajın tehlikeli
malların taşınmasına dair kurallar uyarınca etiketleme şartlarını karşılaması durumunda, ara ve iç ambalaj bu Yönetmelik
hükümleri uyarınca etiketlenir. Dış ambalaj da ayrıca bu Yönetmelik hükümleri uyarınca etiketlenebilir. Bu Yönetmelik
hükümlerine göre gerekli bulunan zararlılık işaretlerinin, tehlikeli malların taşınmasına dair kurallarda yer alan aynı
zararlılığa ilişkin olması halinde, söz konusu zararlılık işaretinin dış ambalaj üzerinde yer almasına gerek yoktur.
(2) Dış ambalajın tehlikeli malların taşınmasına dair kurallar uyarınca etiketleme hükümlerini karşılaması
gerekmediğinde, dış ambalaj, iç ambalaj ve ara ambalaj bu Yönetmelik hükümleri uyarınca etiketlenir. Dış ambalajın, iç ya
da ara ambalajların net şekilde görünmesine izin vermesi halinde, dış ambalajın etiketlenmesi gerekmez.
(3) Tehlikeli malların taşınmasına dair kurallar uyarınca etiketleme hükümlerini karşılayan tekli ambalajlar, hem bu
Yönetmelik hükümleri hem de tehlikeli malların taşınmasına dair kurallar uyarınca etiketlenir. Bu Yönetmelik hükümlerine
göre gerekli bulunan zararlılık işaretlerinin, tehlikeli malların taşınmasına dair kurallarda yer alan aynı zararlılığa ilişkin
olması halinde, söz konusu zararlılık işaretinin dış ambalaj üzerinde yer almasına gerek yoktur.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Ambalajlama
Ambalajlama şartları
MADDE 36 – (1) Zararlı maddeyi veya karışımı içeren ambalajlar aşağıdaki koşulları sağlar:
a) Ambalaj, daha özel güvenlik aksamının öngörüldüğü durumlar haricinde, içindekileri dışarıya sızdırmayacak
şekilde tasarımlanır ve üretilir.
b) Ambalajı ve kapatma aksamını oluşturan malzemeler, ambalajın içindekilerin neden olacağı hasarlara karşı hassas
veya içindekiler ile birlikte zararlı bileşikler oluşturmaya yatkın olamaz.
c) Ambalaj ve kapatma aksamı, elleçlemenin normal şiddetini ve yükünü güvenli bir şekilde karşılayacak ve
gevşemeyecek şekilde sağlam ve dayanıklı olur.
ç) Değiştirilebilir kapatma aksamı ile donatılmış olan ambalajlar, içindekiler dışarıya çıkmadan yeniden
kapatılabilecek şekilde tasarımlanır.
(2) Halka sunulan veya satılan zararlı maddeleri veya karışımları içeren ambalajlara ilişkin hükümler aşağıda
belirtilmiştir:
a) Çocukların merakını cezbedecek veya uyandıracak veya tüketicileri yanlış yönlendirecek şekilde ve tıbbi
ürünlerde, kozmetik ürünlerde, gıda veya hayvan yemlerinde kullanılan sunuş ve tasarım özellikleriyle karışıklığa yol
açarak tüketicileri yanlış yönlendirebilecek şekilde olamaz.
b) Ek-2’nin üçüncü bölümünün 3.1.1 numaralı başlığında yer alan koşulları sağlayan madde veya karışım içeriyorsa,
ek-2’nin üçüncü bölümünün 3.1.2, 3.1.3 ve 3.1.4 numaralı başlıklarına uygun olarak çocukların açmasına dayanıklı
kapatma aksamı ile donatılır.
c) Ek-2’nin üçüncü bölümünün 3.2.1 numaralı başlığında yer alan koşulları karşılayan madde veya karışım
içeriyorsa, ek-2’nin üçüncü bölümünün 3.2.2 numaralı başlığına uygun olarak dokunsal tehlike uyarıları ile donatılır.
(3) Maddenin ve karışımın ambalajının, tehlikeli malların demiryolu, karayolu, havayolu, iç sular veya deniz yoluyla
taşınmasına ilişkin kurallara uygun olması durumunda, birinci fıkranın (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen koşullara uygun
olduğu kabul edilir.
ALTINCI BÖLÜM
Maddelerin Sınıflandırılmasının ve Etiketlenmesinin Uyumlaştırılması ve
Uyumlaştırılmış Sınıflandırma ve Etiketleme
Envanterinin Oluşturulması
Maddelerin sınıflandırılmasının ve etiketlenmesinin uyumlaştırılması 293
MADDE 37 – (1) Ek-1’de belirtilen kriterlerden aşağıda yer alan kriterleri karşılayan madde, 38 inci maddeye
uygun olarak uyumlaştırılmış sınıflandırma ve etiketlemeye tabi olur:
a) Ek-1’in üçüncü bölümünün 3.4 numaralı başlığında belirtilen solunum yolu hassasiyeti, kategori 1.
b) Ek-1’in üçüncü bölümünün 3.5 numaralı başlığında belirtilen eşey hücre mutajenitesi, kategori 1A, 1B veya
kategori 2.
c) Ek-1’in üçüncü bölümünün 3.6 numaralı başlığında belirtilen kanserojen, kategori 1A, 1B veya kategori 2.
ç) Ek-1’in üçüncü bölümünün 3.7 numaralı başlığında belirtilen üreme sistemine toksik, kategori 1A, 1B veya
kategori 2.
(2) Bitki Koruma Ürünlerinin Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Hakkında Yönetmelik ile
Biyosidal Ürünler Yönetmeliği kapsamındaki etkin madde, uyumlaştırılmış sınıflandırma ve etiketlemeye tabi olur. Bu gibi
maddeler için 38 inci maddenin birinci, dördüncü, beşinci ve altıncı fıkralarında belirtilen usuller uygulanır.
(3) Birinci fıkrada belirtilen kriterlerden farklı olarak değişik zararlılık sınıflarına veya farklılaşmalara ilişkin
kriterleri karşılayan ve ikinci fıkra kapsamına girmeyen maddenin uyumlaştırılmış sınıflandırılması ve etiketlenmesi, bir
ihtiyacın var olduğuna dair gerekçe gösterilmesi şartıyla, 38 inci maddede belirtilen usullere uygun olarak durum bazında
ek-6’ya eklenebilir.
Maddelerin sınıflandırılması ve etiketlenmesinin uyumlaştırılmasına ilişkin usuller
MADDE 38 – (1) İlgili kuruluş, maddelerin uyumlaştırılmış sınıflandırılması ve etiketlenmesine ve uygunsa özel
konsantrasyon sınır değerlerine veya M-katsayılarına veya bunların revizyonuna ilişkin bir teklifi Yetkili Mercie sunabilir.
Teklif, ek-6’nın ikinci bölümünde yer alan formata uygun olarak ve ek-6’nın birinci bölümünde yer alan ilgili bilgileri
içerir.
(2) Maddenin imalatçısı, ithalatçısı veya alt kullanıcısı, maddenin zararlılık sınıflarına veya farklılaşmaya ilişkin ek-
6’nın üçüncü bölümünde herhangi bir giriş olmaması şartıyla, söz konusu maddenin uyumlaştırılmış sınıflandırılması ve
etiketlemesine ve uygunsa özel konsantrasyon sınır değerlerine veya M-katsayılarına dair Yetkili Mercie bir teklif sunabilir.
Teklif, ek-11’e uygun olarak, ek-6’nın birinci bölümünde belirtilen ilgili bilgileri içerecek şekilde Yetkili Merciin internet
sayfasında yer alan format aracılığıyla iletilir.
(3) İmalatçı, ithalatçı veya alt kullanıcının teklifinin 37 nci maddenin üçüncü fıkrasına uygun olarak uyumlaştırılmış
sınıflandırma ve etiketlemeye ilişkin olması durumunda, teklif sunulurken, Yetkili Merciin internet sitesinde her yıl
yayınlanan, döner sermaye işletmesinde uygulanacak birim fiyat listesinde belirtilen ücret ödenir.
(4) Yetkili Merci birinci ve ikinci fıkralara uygun olarak sunulmuş olan teklifi alındığı tarihten itibaren 18 ay içinde,
ilgili taraflara yorumda bulunma olanağı tanıyarak bir görüş oluşturur.
Uyumlaştırılmış sınıflandırma ve etiketlemeye ilişkin görüş ve kararların içerikleri ve bilgilerin erişilebilirliği
MADDE 39 – (1) 38 inci maddenin dördüncü fıkrasına göre oluşturulan görüşlerde ve aynı maddenin beşinci
fıkrasına göre alınan kararlarda, her bir madde için en az aşağıdakiler belirtilir:
a) Maddenin kimliği;
1) IUPAC terminolojisindeki ad/adlar veya diğer uluslararası kimyasal adlar.
2) Genel ad, ticari ad, kısaltma.
3) Varsa EINECS veya ELINCS numarası.
4) Varsa CAS adı ve CAS numarası.
5) Varsa diğer kimlik kodu.
6) Varsa SMILES gösterimi dahil olmak üzere moleküler ve yapısal formülü.
7) Varsa optik faaliyet ve tipik izomer oranı hakkında bilgi.
8) Moleküler ağırlık veya moleküler ağırlık aralığı.
9) Saflık derecesi (%).
Sınıflandırma ve etiketleme envanteri
MADDE 40 – (1) 41 inci, 42 nci ve 43 üncü maddelerde yer alan sınıflandırma ve etiketleme envanterine ilişkin
hükümler aşağıdakilere uygulanır:
a) Ek-8’in 1, 2, 3 ve 4 numaralı başlıklarında belirtilen maddeler.
b) Zararlı olarak sınıflandırılan ve kendi halinde veya bu Yönetmelikte belirtilen konsantrasyon sınır değerlerinin
üzerinde, karışımın zararlı olarak sınıflandırılmasına neden olan ve karışım içinde piyasaya arz edilen 2 nci maddede
belirtilen maddeler.
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; piyasaya arz edilen zararlı maddelerin ve karışımların insan sağlığı ve
çevre üzerinde yaratabilecekleri olumsuz etkilere karşı etkin kontrol ve gözetimi sağlamak üzere güvenlik bilgi formlarının
hazırlanması ve dağıtılmasına ilişkin idari ve teknik usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik;
a) 11/12/2013 tarihli ve 28848 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maddelerin ve Karışımların
Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkındaki Yönetmelik uyarınca zararlı olarak sınıflandırılmış ve
piyasaya arz edilen maddelerin ve karışımların güvenlik bilgi formlarının hazırlanması ve dağıtılmasına,
b) Güvenlik bilgi formlarında yer alacak bilgilere ve formun şekline,
c) Bitki koruma ürünlerine ilişkin özel düzenlemelerdeki hükümler saklı kalmak üzere bitki koruma ürünlerinin
güvenlik bilgi formlarının hazırlanmasına,
ç) Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkındaki Yönetmelik
hükümleri kapsamında zararlı kabul edilmemekle birlikte, piyasaya arz edilen ve 5 inci maddenin ikinci fıkrasındaki
koşulları sağlayan karışımlara ilişkin güvenlik bilgi formlarının hazırlanması ve dağıtılmasına,
d) Maddenin ek-2’de belirtilen kriterlere göre kalıcı, biyobirikimli ve toksik ya da çok kalıcı ve çok biyobirikimli
olması durumunda, piyasaya arz edilen bu maddelere ilişkin güvenlik bilgi formlarının hazırlanmasına,
e) Ayrıca, güvenlik bilgi formu hazırlayıcısının belgelendirilmesine,
ilişkin usul ve esasları kapsar.
(2) Bu Yönetmelik aşağıda yer alan ve son kullanıcıya nihai ürün olarak ulaşan madde ve karışımları kapsamaz:
a) İnsan sağlığı ile ilgili amaçlar için kullanılan tıbbi ürünler,
b) Veterinerlikle ilgili amaçlar için kullanılan tıbbi ve tıbbi olmayan ürünler,
c) Kozmetik ürünler,
ç) Atık niteliğindeki madde karışımları,
d) Gıda maddeleri,
e) Hayvan yemleri,
f) Radyoaktif maddeler ve radyoaktif madde içeren karışımlar,
g) Haklarında, yürürlükteki diğer düzenlemelerde bu Yönetmelikle aynı seviyede bilgi sağlayıcı ve koruyucu
hükümler bulunan, vücuda yerleştirilebilir aktif tıbbi cihazlar,
ğ) Haklarında, yürürlükteki diğer düzenlemelerde ilgili hükümler bulunan, patlama ya da piroteknik etki yoluyla fiili
etki yaratmak üzere piyasaya arz edilen harp levazımatı ve patlayıcılar.
(3) Ayrıca bu Yönetmelik aşağıda yer alan hususları da kapsamaz:
a) Zararlı maddeler ve karışımların demiryolu, karayolu, deniz yolu, içsu yolu veya havayoluyla taşınması,
b) Herhangi bir işleme veya sürece girmemesi koşuluyla transit geçişteki gümrük denetimine tabi maddeler ve
karışımlar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu, 29/6/2011 tarihli ve 644 sayılı
Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 11/10/2011 tarihli ve 663
sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 24/4/1930
tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu, 3/6/2011 tarihli ve 640 sayılı Gümrük ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 3/6/2011 tarihli ve 639 sayılı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 11/6/2010 tarihli ve 5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki
Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu, 29/6/2001 tarihli ve 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve
Uygulanmasına Dair Kanuna dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında;
a) ADR: Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşmasını,
b) Alt kullanıcı: İmalatçı ve ithalatçıdan farklı, bir maddeyi kendi endüstriyel veya profesyonel faaliyetleri esnasında 295
kendi halinde veya bir karışım içinde kullanan veya yeniden ithal eden ve dağıtıcı ya da tüketici olmayan Türkiye’de
yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
c) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
ç) Belgelendirme kuruluşu: Güvenlik bilgi formu hazırlayıcılarının belgelendirilmesine yönelik TÜRKAK
tarafından akredite olmuş kuruluşlar,
d) CAS Numarası: Kimyasal Kuramlar Servisi tarafından verilen numarayı,
e) Dağıtıcı: Perakendeci dahil olmak üzere, bir maddeyi kendi halinde veya karışım içinde, üçüncü taraflar için
sadece depolayan ve piyasaya arz eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
f) EC Numarası: Maddenin yapısal özelliğine göre Avrupa Komisyonunca verilmiş olan numarayı,
g) Elleçleme: Maddenin veya karışımın yapısal özelliklerini değiştirmeden istiflenmesi, yerinin değiştirilmesi,
büyük kaplardan küçük kaplara aktarılması, kapların yenilenmesi veya tamiri, havalandırılması, kalburlanması,
karıştırılması ve benzeri işlemleri,
ğ) Güvenlik bilgi formu: İnsan sağlığı ve çevrenin, zararlı maddelerin ve karışımların olumsuz etkilerinden
korunması amacıyla, zararlı maddelerin ve karışımların özelliklerine ilişkin ayrıntılı bilgileri ve bulunduğu işyerlerinde
zararlılık özelliklerine göre alınacak güvenlik önlemlerini içeren belgeyi,
h) ICAO-TI: Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü Teknik Talimatlarını,
ı) IMDG Kod: Uluslararası Denizcilik Tehlikeli Yükler Kodunu,
i) IUPAC adı: Maddenin, Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği tarafından verilen adını,
j) İlgili kuruluş: Biyosidal ürünler için Sağlık Bakanlığını; deterjanlar, hava aromatize edici ürünler, kuvvetli asit
veya baz içeren temizlik ürünleri ve havuz suyunda kullanılan yardımcı kimyasallar için Gümrük ve Ticaret Bakanlığını;
bitki koruma ürünleri için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını; patlayıcı ve piroteknik maddeler ile ilgili düzenlemeler
için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığını; bunların haricindeki her türlü zararlı madde ve karışımlar
için Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
k) İmalat: Maddenin doğal halinde üretilmesini veya özütlenmesini,
l) İmalatçı: Maddeyi Türkiye’de imal eden Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
m) İthalat: Türkiye gümrük bölgesine yapılan fiziksel girişi,
n) İthalatçı: İthalattan sorumlu, Türkiye’de yerleşik gerçek veya tüzel kişiyi,
o) Karışım: İki veya daha fazla maddenin kimyasal özelliklerini kaybetmeden bir araya gelmesi veya çözelti
oluşturmasını,
ö) Madde: Doğal halde bulunan veya bir üretim sonucu elde edilen, içindeki kararlılığını sağlamak üzere kullanılan
katkı maddeleri ile üretim işleminden kaynaklanan safsızlıklar dahil, fakat yine içindeki, kararlılığını ve yapısını
etkilemeden uzaklaştırılabilen çözücüler hariç, kimyasal elementleri ve bunların bileşiklerini,
p) Madde ya da karışım alıcısı: Kendisine madde ya da karışım tedarik edilen bir alt kullanıcı ya da dağıtıcıyı,
r) Piyasaya arz: Bedelli veya bedelsiz olarak, üçüncü tarafa tedarik etmeyi ve sağlamayı veya ithalatı,
s) RID: Tehlikeli Malların Demiryoluyla Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Kuralları,
ş) Tedarikçi: Kendi halinde veya bir karışım içinde bir maddeyi veya bir karışımı piyasaya arz eden imalatçı,
ithalatçı, alt kullanıcı veya dağıtıcıyı,
t) TÜRKAK: Türk Akreditasyon Kurumunu,
u) UN RTDG: Tehlikeli Malların Taşınmasına Dair Birleşmiş Milletler Tavsiyelerini,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Genel Hükümler
Güvenlik bilgi formu için gerekenler
MADDE 5 – (1) Aşağıdaki durumlarda, bir maddenin ya da karışımın tedarikçisi, madde veya karışımın alıcısına
ek-1 uyarınca hazırlanmış bir güvenlik bilgi formunu temin eder:
a) Maddenin ya da karışımın 11/12/2013 tarihli ve 28848 (1.Mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan
Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik uyarınca zararlı
olarak sınıflandırma kriterlerini karşılaması durumunda.
b) Maddenin ya da karışımın ek-2’de belirlenen kriterlere göre kalıcı, biyobirikimli ve toksik ya da çok kalıcı ve çok
biyobirikimli olması durumunda.
(2) Karışımın, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında
Yönetmelik uyarınca zararlı olarak sınıflandırma kriterlerine uymaması fakat;
a) Gaz halinde olmayan karışımlar için tekil konsantrasyon ağırlıkça ≥ %1 ve gaz halindeki karışımlar için hacimce
≥ %0,2 olan, insan sağlığı ya da çevre için zararlı en az bir madde içermesi,
b) Gaz halinde olmayan karışımlar için tekil konsantrasyonu ağırlıkça ≥ %0,1 olan, ek- 2’de belirlenen kriterler
doğrultusunda kalıcı, biyobirikimli ve toksik ya da çok kalıcı ve çok biyobirikimli olan en az bir madde içermesi,
c) Mesleki maruz kalma sınır değeri olan bir madde içermesi,
durumlarının en az birinde tedarikçi istek üzerine ek-1 uyarınca hazırlanmış güvenlik bilgi formunu alıcıya verir.
(3) Alt kullanıcılar ya da dağıtıcılar tarafından talep edilmediği sürece, halka arz edilen ya da satılan zararlı
maddeler veya karışımlar için kullanıcıların insan sağlığı, güvenlik ve çevresel koruma açısından gereken önlemleri 296
almalarını sağlayacak yeterli bilgiler sağlanmışsa güvenlik bilgi formunun temini gerekmez.
(4) Güvenlik bilgi formu Türkçe olarak hazırlanır.
(5) Güvenlik bilgi formu ek-1’in ikinci bölümünde yer alan formata uygun şekilde hazırlanır.
(6) Güvenlik bilgi formuna, 6 ncı maddede belirtilen standart başlıklar ile ek-1’de her bir standart başlık altında yer
alması öngörülen alt başlıkların adları ve numaraları değiştirilmeden sırası ile yazılır.
(7) Güvenlik bilgi formunun hazırlanmasında birden fazla sayfa kullanılması gerekiyorsa güvenlik bilgi formunun
her sayfası için aynı format kullanılır ve bu durumda;
a) Güvenlik bilgi formunun kısım I’inde bulunması gereken bilgiler, formun tüm sayfalarında yer alır.
b) Güvenlik bilgi formunun her sayfasında toplam sayfa numarası ve bulunduğu sayfayı gösteren numara yer alır.
(8) Güvenlik bilgi formunun kısım II’sinde bulunması gereken bilgiler ek-1’in birinci bölümünde yer alan
açıklamalar göz önünde bulundurularak doldurulur.
(9) Güvenlik bilgi formunda yer alacak bilgilerin temin edilememesi durumunda; başlık ve alt başlıklar hakkındaki
bilgiler boş bırakılmaz, bilgilerin temin edilememesine ilişkin gerekçeler “ilişkisi yok”, “uygulaması yok” ve “özel hüküm
yok” gibi ifadelerle belirtilir.
(10) Tedarikçi, madde veya karışımın güvenlik bilgi formunu alıcısına ücretsiz, yazılı olarak ya da elektronik
ortamda iletir.
(11) Tedarikçiler madde veya karışımlarına ilişkin aşağıdaki durumlar söz konusu olduğunda zaman kaybetmeden
güvenlik bilgi formlarını günceller:
a) Risk yönetim önlemlerini etkileyebilecek bilgiler veya zararlara ilişkin yeni bilgiler edinildiğinde,
b) Kısıtlama veya yasaklama getirildiğinde.
(12) Güncellenen güvenlik bilgi formu, güncelleme tarihinden önceki 12 ay içerisinde maddeyi veya karışımı satın
alan tüm eski alıcılara yazılı veya elektronik ortamda ücretsiz olarak, güncelleme tarihini takip eden 1ay içerisinde tedarikçi
tarafından iletilir.
(13) Güvenlik bilgi formları, belgelendirme kuruluşu tarafından belgelendirilmiş kişilerce hazırlanır. İthalatçı, ithal
edilen madde ve karışımların güvenlik bilgi formlarını aynı niteliğe sahip kişilere hazırlatır.
(14) Piyasaya arz edilen madde veya karışımın güvenlik bilgi formu, tedarikçi tarafından Bakanlığın internet
sayfasındaki güvenlik bilgi formları ile ilgili özel paket programa yüklenir.
Güvenlik bilgi formlarında yer alması gereken bilgiler
MADDE 6 – (1) Güvenlik bilgi formunda yer alması gereken başlıklar aşağıdadır:
a) Maddenin/Karışımın ve şirketin/dağıtıcının kimliği,
b) Zararlılık tanımlanması,
c) Bileşimi/İçindekiler hakkında bilgi,
ç) İlk yardım önlemleri,
d) Yangınla mücadele önlemleri,
e) Kaza sonucu yayılmaya karşı önlemler,
f) Elleçleme ve depolama,
g) Maruz kalma kontrolleri/kişisel korunma,
ğ) Fiziksel ve kimyasal özellikler,
h) Kararlılık ve tepkime,
ı) Toksikolojik bilgiler,
i) Ekolojik bilgiler,
j) Bertaraf etme bilgileri,
k) Taşımacılık bilgisi,
l) Mevzuat bilgisi,
m) Diğer bilgiler.
(2) Birinci fıkrada yer alan bilgileri sağlama yükümlülüğü, zararlı maddeleri ve karışımları piyasaya arz etmekle
sorumlu tedarikçiye aittir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Belgelendirme Kuruluşu, Yeterlilik Sınavı ve Yeterlilik Belgesi
Belgelendirme kuruluşu
MADDE 7 – (1) Belgelendirme kuruluşu;
a) Ek-3 ve ek-4 doğrultusunda hazırlayacağı belgelendirme programını Bakanlığa sunar.
b) Bakanlığın olumlu görüşünü aldıktan sonra, TS EN ISO/IEC 17024 kapsamında güvenlik bilgi formu
hazırlayıcılarını belgelendirebilmesi için TÜRKAK’a başvuru yapar.
c) Akredite olduktan sonra güvenlik bilgi formu hazırlayıcılarının belgelendirilmesine başlayabilir.
ç) Güvenlik bilgi formu hazırlayıcılarının belgelendirilmesi için yeterlilik sınavı yapar.
d) Belgelendirdiği kişilerin iletişim bilgilerini, yeterlilik belge tarihini ve numarasını belgelendirme tarihinden
itibaren bir ay içerisinde yazılı olarak Bakanlığa iletir.
(2) Bu Yönetmeliğin yayımlandığı tarih itibari ile TÜRKAK’tan akredite olmuş mevcut güvenlik bilgi formu
hazırlayıcı belgelendirme kuruluşları birinci fıkranın (b) ve (c) bentleri hükümlerinden muaftır.
Yeterlilik sınavı 297
MADDE 8 – (1) Yeterlilik sınavı soruları; çoktan seçmeli ve klasik olmak üzere iki bölümden oluşur. Sınav konuları
ve puanlaması ek-3’te yer almaktadır.
(2) Sınav süresi 120 dakikadır.
(3) Yeterlilik sınavına, ek-4’te belirtilen şartları karşılayan adaylar katılabilir.
Yeterlilik belgesi
MADDE 9 – (1) Belgelendirme kuruluşu tarafından yapılan sınav sonucunda 100 tam üzerinden 70 ve üzeri puan
alanlar güvenlik bilgi formu hazırlama yeterlilik belgesi almaya hak kazanırlar.
(2) Güvenlik bilgi formu hazırlama yeterlilik belgesinin geçerlilik süresi üç yıldır.
(3) Belgesini geçerlilik süresi sona ermeden yenilemek isteyenler de yeniden sınava girebilirler.
Ek-1
Bu ek, güvenlik bilgi formunun hazırlanması için tedarikçinin yerine getirmesi gereken gereklilikleri ortaya koyar.
BİRİNCİ BÖLÜM
GÜVENLİK BİLGİ FORMLARINDA YER ALACAK BİLGİLERE İLİŞKİN AÇIKLAMA
Güvenlik bilgi formu kısım I
Güvenlik bilgi formu güncellendiğinde ve güncellenen versiyon alıcılara sunulduğunda, değişiklikler başka bir yerde
belirtilmemişse alıcının dikkatine güvenlik bilgi formunun on altıncı bölümünde sunulur. Bu kısımda güvenlik bilgi
formunun “hazırlanma tarihi, güncelleme tarihi, kaçıncı güncelleme olduğu, form numarası ve sayfa numarası/toplam sayfa
numarası” yazılır. “Kısım I” ibaresi güvenlik bilgi formunun her sayfasında yer alır.
2. ZARARLILIK TANIMLANMASI
Bu bölümde madde veya karışımın zararları ve zararlarla ilgili uygun uyarı bilgileri tanımlanır.
2.1. Madde veya karışımın sınıflandırılması
Maddeler için, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmeliğin
sınıflandırma kurallarının uygulanmasından doğan sınıflandırma verilir. Tedarikçinin, aynı Yönetmeliğin 41 inci maddesine
uygun olarak maddeyle ilgili bilgileri sınıflandırma ve etiketleme envanterine bildirdiği durumlarda, güvenlik bilgi
formunda verilen sınıflandırma, bildirimde verilen sınıflandırma ile aynı olur. 298
Karışım için, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmeliğe göre
sınıflandırması verilmelidir. Karışım, aynı yönetmeliğe göre uygun olarak sınıflandırma kriterlerini karşılamazsa bu durum
açık şekilde belirtilir. Karışımdaki maddelere dair bilgiler, güvenlik bilgi formunun “Bileşimi/İçindekiler hakkında bilgi”
başlığında verilir.
Sınıflandırmanın zararlılık ifadeleri kod olarak yazılmışsa, bu kodlarının açık ifadelerin yazıldığı başlık 16’ya atıf yapılır.
En önemli olumsuz fiziko-kimyasal, insan sağlığı ve çevresel etkiler, uzman olmayan kişilerin madde veya karışımın
zararlarını anlayabilmelerini sağlayacak şekilde güvenlik bilgi formu başlık 9 ila 12’ye uygun şekilde listelenir.
2.2. Etiket unsurları
Madde ve karışımlar için, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında
Yönetmeliğe göre etikette yer alan bilgilerden en az zararlılık işaretleri, uyarı kelimesi, zararlılık ifadeleri ve önlem
ifadeleri yazılır. Zararlılık işaretlerinin siyah ve beyaz olarak tam grafik kopyası veya sadece sembolün grafik kopyası, aynı
yönetmelikte verilen renkli işaretlerin yerine kullanılabilir.
Sınıflandırmayla sonuçlanmayan ancak madde ve karışımın genel zararlılığına katkıda bulunabilecek diğer zararlar da
verilir. Örneğin sertleşme veya işleme sırasında hava kirleticilerinin oluşumu, tozluluk, toz patlaması zararları, çapraz
hassaslaştırma, boğulma, donma, koku veya tat için yüksek potansiyel veya toprakta yaşayan organizmalar üzerindeki
zararlar gibi çevresel etkiler veya fotokimyasal ozon oluşumu potansiyeli.
Tek başına sınıflandırılan ve maddenin sınıflandırılmasına katkıda bulunan ana bileşen dışındaki herhangi safsızlık,
dengeleyici katkı maddesi veya tek bir bileşen hakkında aşağıdaki bilgiler verilir:
(a) Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmeliğin 20 nci
maddesinin ikinci fıkrasına göre madde kimliği.
(b) Madde kimliği mevcut değil ise diğer adlardan birisi (yaygın adı, ticari adı, kısaltma) veya tanımlama numarası.
Maddenin tedarikçileri sınıflandırılmamış olanlar dahil tüm bileşenleri listelemeyi tercih edebilir.
Bu başlık, birden fazla bileşen içeren maddelere dair bilgi sağlamak için de kullanılabilir.
3.2. Karışımlar
Karışımın bileşimi, konsantrasyon ve konsantrasyon aralıkları ve sınıflandırmaları, en azından bu ek’in 3.2.1. veya 3.2.2.
başlıklarında belirtilen tüm maddeler için sağlanır. Karışımın tedarikçileri, ek olarak sınıflandırma kriterlerini karşılamayan
maddeler dahil karışımdaki tüm maddeleri listelemeyi tercih edebilir. Bu bilgi, alıcının karışımdaki maddelerin zararlarını
kolaylıkla tanımlamasını sağlar. Karışımın kendisine ait zararlar, güvenlik bilgi formu başlık 2’de verilir.
Karışımın etkileri bir bütün olarak mevcut ise, bu bilgiler güvenlik bilgi formu başlık 2’ye dahil edilir.
Madde sınıflandırma kriterlerini karşılamıyorsa maddenin bu ek’in 3.2. başlığında yer alma nedeni, “sınıflandırılmamış
vPvB maddesi” veya “İşyeri maruz kalma limiti” gibi belirtilir.
Bu bilgi, güvenlik bilgi formu başlık 7’de verilmiş olan bilgileri tamamlar.
12.1. Toksisite
Suda ve/veya karada yaşayan organizmalarda gerçekleştirilen testlerden elde edilen veriler mevcut ise kullanılarak toksisite
hakkında bilgiler sağlanır. Bu, balık, kabuklular, algler ve diğer sucul bitkileri için hem akut hem de kronik olmak üzere
sucul toksisite hakkındaki ilgili mevcut verileri içerir. Ayrıca, topraktaki mikro ve makro organizmalar ile kuşlar, arılar ve
bitkiler gibi çevresel olarak ilgili diğer organizmalar ile ilgili toksisite verileri, mevcut olduklarında dahil edilir. Madde ya
da karışımın, mikroorganizmaların faaliyetleri üzerinde engelleyici etkilere sahip olduğu durumlarda, atıksu arıtma tesisleri
üzerindeki olası etkilere değinilir.
12.2. Kalıcılık ve bozunabilirlik
Kalıcılık ve bozunma, maddenin veya karışımın içindeki uygun maddelerinin biyolojik bozunma veya oksitlenme veya
hidroliz gibi işlemlerle bozunabilme potansiyelidir. Kalıcılık ve bozunabilirliğin değerlendirilmesiyle ilgili test sonuçları
varsa verilir. Bozunma yarı ömürlerinin belirtilmesi halinde, yarı ömürlerin mineralleşme veya birinci bozunmayı
gösterdiği belirtilir. Maddenin ya da karışımın bazı bileşenlerinin atıksu arıtma tesislerindeki bozunma potansiyeline de
değinilir.
Bu bilgi, güvenlik bilgi formu başlık 3’te sıralanması gereken karışımdaki her bir madde için mevcut ve uygun ise verilir.
12.3. Biyobirikim potansiyeli
Biyobirikim potansiyeli, madde veya karışım içindeki belirli maddelerin, biyotada birikme ve sonuçta gıda zincirine geçme
potansiyelidir. Biyobirikim potansiyelinin değerlendirilmesiyle ilgili test sonuçları verilir. Bu varsa, oktanol-su dağılım
katsayısı (Kow) ve biyokonsantrasyon faktörüne (BCF) atıfları içerir.
Bu bilgi; güvenlik bilgi formu başlık 3’te sıralanması gereken karışımdaki her madde için mevcut ve uygun ise verilir.
12.4. Toprakta hareketlilik
Hareketlilik, madde veya karışımın bileşenlerinin, doğaya bırakılmaları durumunda, yeraltı sularına karışma ya da
bırakılma noktasından yayılabileceği mesafe ile taşınma potansiyelidir. Hareketlilik potansiyeli mevcut olduğunda verilir.
Hareketlilik hakkında bilgi, yüzeye tutunma çalışmaları veya yüzeyden ayrılma, çevresel alanlara bilinen ya da öngörülen
dağılım, veya yüzey gerilimi gibi ilgili hareketlilik verilerinden belirlenebilir.
Karışımda bulunan ve güvenlik bilgi formu başlık 3’te listelenmesi gerekli her bir madde için mevcut ve uygun durumlarda
bu bilgi verilir.
Deneysel verinin mevcut olduğu durumlarda bu veri genelde modellere ve tahminlere tercih edilir.
12.5. PBT ve vPvB değerlendirmesinin sonuçları
PBT ve vPvB değerlendirmesinin sonuçları verilir.
12.6. Diğer olumsuz etkiler
Çevre üzerindeki diğer olumsuz etkiler hakkında bilgiler, örneğin, çevresel davranış (maruz kalma), fotokimyasal ozon
yaratma potansiyeli, ozon tabakasını inceltme potansiyeli, endokrin bozucu ve/veya küresel ısınma potansiyeli mevcut ise
dahil edilir
Madde/karışım adı, yükleme evrakınca gerekli olduğu üzere ve IBC Kodu Bölüm 17 veya 18’de verilen ürün adlarının
listelerinde kullanılan ada veya IMO Deniz Çevresi Koruma Komitesi (MEPC).2/Sirkülerin en son baskısındaki adlara
uygun olarak sağlanacaktır (1.1 alt bölümünde verilenden farklı ise). Gerekli gemi tipi ve kirlilik kategorisi belirtilir.
Bu güvenlik bilgi formunun kapsamında olan madde veya karışımın kısıtlanmış olması söz konusu ise bu durum belirtilir.
Kısım I
GÜVENLİK BİLGİ FORMU
Madde/Karışım adı:
Hazırlama Tarihi:
Yeni Düzenleme Tarihi:
Kaçıncı Düzenleme Olduğu:
Kısım II
1. PBT MADDELER
Madde, başlık 1.1, 1.2 ve 1.3’te yer alan kalıcılık, biyobirikim ve toksisite kriterlerini karşılıyorsa PBT olarak kabul edilir.
1.1. Kalıcılık
Madde aşağıdaki koşulları yerine getirdiği takdirde kalıcılık (P) kriterini karşılamış olur:
(a) Deniz suyunda bozunma yarı ömrü 60 günden fazla.
(b) Tatlı suda ya da nehir ağzı suyunda bozunma yarı ömrü 40 günden fazla,
(c) Deniz çökeltisinde bozunma yarı ömrü 180 günden fazla.
(ç) Tatlı su ya da nehir ağzı suyu çökeltisinde bozunma yarı ömrü 120 günden fazla.
(d) Toprakta bozunma yarı ömrü 120 günden fazla.
1.2. Biyobirikim
Sucul türlerde biyokonsantrasyon faktörü 2000’den yüksek ise madde biyobirikimlilik (B) kriterini karşılar.
1.3. Toksisite
Madde aşağıdaki koşulları yerine getirdiği takdirde toksisite (T) kriterini karşılamış olur:
(a) Deniz suyu ya da tatlı su organizmaları için uzun süreli etki gözlemlenmeyen konsantrasyon (NOEC) veya EC10
değeri 0,01 mg/l’den düşük ise.
(b) Madde, Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmeliğe
göre kanserojen (kategori 1A veya 1B), eşey hücre mutajeni (kategori 1A veya 1B), veya üreme sistemine toksik (kategori
1A, 1B veya 2) olarak sınıflandırma kriterlerini karşılıyorsa.
(c) Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmeliğe göre
madde tekrarlı maruz kalma sonrasında belirli hedef organ toksisitesi olarak sınıflandırılmasında tanımlandığı şekilde
kronik toksisite için başka kanıt varsa.
2. vPvB MADDELER
Başlık 2.1 ve 2.2’de yer alan kalıcılık ve biyobirikim kriterlerini taşıyan madde vPvB madde olarak kabul edilir.
2.1. Kalıcılık
Aşağıda yer alan durumlarda, maddeler ‘çok kalıcı’ (vP) kriterini karşılar:
(a) Deniz suyu, tatlı su veya nehir ağzı suyunda bozunma yarı ömrü 60 günden fazla ise.
(b) Deniz suyu, tatlı su veya nehir ağzı suyu çökeltisinde bozunma yarı ömrü 180 günden fazla ise.
(c) Topraktaki bozunma yarı ömrü 180 günden fazla ise. 308
2.2. Maddenin sucul türlerde biyokonsantrasyon faktörü 5000’den yüksek ise madde ‘çok biyobirikimli’ (vB) kriterini
karşılar.
Ek-3 YETERLİLİK SINAVI KONULARI VE PUANLAMASI
BİRİNCİ BÖLÜM
Çoktan şeçmeli (en az 4 şıklı) 15 sorudan oluşur. Çoktan seçmeli soruların konu başlıklarına göre soru sayıları ve
puanlaması Tablo-1’de yer almaktadır. Puanlamada sadece doğru cevaplar dikkate alınır, yanlış cevaplar doğru cevabı
götürmez.
Tablo 1. Yeterlilik Sınavı Test Sorularının konu başlıklarına göre soru sayıları ve puanlaması
Toplam
Test Sorusu Konu Başlıkları Soru Sayısı Puan
Puan
Mevzuat 5 2 10
Güvenlik bilgi formu bilgileri 2 2 4
Sınıflandırma bilgisi 6 2 12
Taşımacılık bilgisi 2 2 4
TOPLAM PUAN 30
İKİNCİ BÖLÜM
En az 7 alt sorudan oluşan 1 adet güvenlik bilgi formu hazırlamaya ilişkin klasik sorudur. Bu bölüm toplamda 70 puandır.
a) Lise mezunu olup kimya sektörü üretim, laboratuvar, kalite kontrol ve benzeri bölümlerde en az beş yıl çalışmış olanlar,
b) Kimya teknik lisesi, kimya meslek lisesi ve benzeri liselerden mezun olup kimya sektörü üretim, laboratuvar, kalite
kontrol ve benzeri bölümlerde en az iki yıl çalışmış olanlar,
c) Kimya ön lisans mezunu olup kimya sektörü üretim, laboratuvar, kalite kontrol ve benzeri bölümlerde en az bir yıl
çalışmış olanlar,
ç) Mühendislik ve eczacılık fakültelerinden, fen veya fen-edebiyat fakültelerinin kimya, biyoloji veya fizik bölümlerinden
mezun olanlar,
d) Kimya bilimi ile ilgili yüksek lisans, doktora yapmış olanlar.
Madde Veya Karışımın Belirlenmiş Kullanımları Ve Tavsiye Edilmeyen Kullanımları
ZARARLILIK TANIMLANMASI
Maddenin Sınıflandırılması:
Zararlılık Sınıflandırması (RG2.-11.12.2013- 28848)
Yerel yönetmelikler3 ve AB direktifleri 1272/2008/EC [CLP4/GHS5] çerçevesinde sınıflandırılmıştır.
· Cilt Aşnd. 1B; H314
· BHOT Tek Mrz. 3;H335
Tehlike Sınıflandırması (RG.-26/12/2008-27092)
Yerel yönetmelikler6 ve AB direktifleri 67/548/EEC7 çerçevesinde sınıflandırılmıştır.
C;34
Xi;R37
Zararlılık İfadeleri
Önlem İfadeleri
Müdahale
309
P303+P361+P353 DERİ (veya saç) İLE TEMAS HALİNDE İSE: Kirlenmiş tüm giysilerinizi hemen kaldırın/çıkartın.
Cildinizi su/duş ile durulayın.
P304+P340 SOLUNDUĞUNDA: Zarar gören kişiyi temiz havaya çıkartın ve kolay biçimde nefes alması için
rahat bir pozisyonda tutun.
P305 + P351 +P338 GÖZ İLE TEMASI HALİNDE: Su ile birkaç dakika dikkatlice durulayın. Takılı ve yapması
kolaysa, kontak lensleri çıkartın. Durulamaya devam edin.
P309+P311 Maruz kalınma veya kendini iyi hissetmeme halinde: ULUSAL ZEHİR DANIŞMA MERKEZİNİN
114 NOLU TELEFONUNU veya doktoru/hekimi arayın.
Depolama
Bertaraf
Etiketleme
Tehlikelerin Tanımı
· C;R34
· Xi;R37
· Hidroklorik Asit
Tehlike Sembolü
C-Aşındırıcı Xi-Tahriş edici
Risk Cümlecikleri
Güvenlik İfadeleri
S26 Göz ile temasında derhal bol su ile yıkayın ve doktora başvurun.
S45 Kaza halinde veya kendinizi iyi hissetmiyorsanız hemen bir doktor başvurun (mümkünse etiketi
gösterin).
MADDE 5 – (1) Kişisel koruyucu donanım, risklerin, toplu korunmayı sağlayacak teknik önlemlerle veya iş organizasyonu
ve çalışma yöntemleriyle önlenemediği, tam olarak sınırlandırılamadığı durumlarda kullanılır. Kişisel koruyucu donanım, iş
kazası ya da meslek hastalığının önlenmesi, çalışanların sağlık ve güvenlik risklerinden korunması, sağlık ve güvenlik
koşullarının iyileştirilmesi amacıyla kullanılır. İşveren, toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre
öncelik verir.
MADDE 6 – (1) Kişisel koruyucu donanımların işyerlerinde kullanımı ile ilgili olarak aşağıdaki hususlara uyulur;
a) İşyerinde kullanılan kişisel koruyucu donanım, Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak
tasarlanır ve üretilir. Tüm kişisel koruyucu donanımlar;
1) Kendisi ek risk oluşturmadan ilgili riski önlemeye uygun olur.
2) İşyerinde var olan koşullara uygun olur.
3) Kullananın ergonomik gereksinimlerine ve sağlık durumuna uygun olur.
4) Gerekli ayarlamalar yapıldığında kullanana tam uyar.
5) Kişisel Koruyucu Donanım Yönetmeliği kapsamına giren ürünlerde uygun şekilde CE işareti ve Türkçe kullanım
kılavuzu bulundurur.
b) Birden fazla riskin bulunduğu ve çalışanın bu risklere karşı aynı anda birden fazla kişisel koruyucu donanımı
kullanmasını gerektiren durumlarda, bir arada kullanılmaya uygun olan ve bir arada kullanıldığında söz konusu risklere
karşı koruyuculuğu etkilenmeyen kişisel koruyucu donanımlar seçilir.
c) Kişisel koruyucu donanımların kullanım şartları ve özellikle kullanılma süreleri; riskin derecesi, maruziyet sıklığı, her
bir çalışanın iş yaptığı yerin özellikleri ve kişisel koruyucu donanımın performansı dikkate alınarak belirlenir.
ç) Tek kişi tarafından kullanılması esas olan kişisel koruyucu donanımların, zorunlu hallerde birden fazla kişi tarafından
kullanılmasını gerektiren durumlarda, bu kullanımdan dolayı sağlık ve hijyen problemi doğmaması için her türlü önlem 311
alınır.
d) İşyerinde, her bir kişisel koruyucu donanım için, bu maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilen hususlarla ilgili yeterli
bilgi bulunur ve bu bilgilere kolayca ulaşılabilir.
e) Kişisel koruyucu donanımlar, işveren tarafından ücretsiz verilir, imalatçı tarafından sağlanacak kullanım kılavuzuna
uygun olarak bakım, onarım ve periyodik kontrolleri yapılır, ihtiyaç duyulan parçaları değiştirilir, hijyenik şartlarda
muhafaza edilir ve kullanıma hazır bulundurulur.
f) İşveren, kişisel koruyucu donanımları hangi risklere karşı kullanacağı konusunda çalışanı bilgilendirir.
g) İşveren, kişisel koruyucu donanımların kullanımı konusunda uygulamalı olarak eğitim verilmesini sağlar.
ğ) Kişisel koruyucu donanımlar, istisnai ve özel koşullar hariç, sadece amacına uygun olarak kullanılır.
h) Kişisel koruyucu donanımlar çalışanların kolayca erişebilecekleri yerlerde ve yeterli miktarlarda bulundurulur.
(2) Kişisel koruyucu donanımlar talimatlara uygun olarak kullanılır, bakımı ve temizliği yapılır. Talimatlar çalışanlar
tarafından anlaşılır olmak zorundadır.
1.1. Endüstride (madenler, inşaat sahaları ve diğer endüstriyel alanlar) kullanılan koruyucu baretler
1.2. Saçlı derinin korunması (kepler, boneler, siperlikli veya siperliksiz saç fileleri)
1.3. Koruyucu başlık (kumaştan veya geçirimsiz kumaştan yapılmış boneler, kepler, gemici başlıkları ve benzeri)
2. KULAK KORUYUCULARI
2.1. Kulak tıkaçları ve benzeri cihazlar
2.2. Tam akustik baretler
2.3. Endüstriyel baretlere uyan kulaklıklar
2.4. Düşük frekanslı kapalı devre haberleşme alıcısı olan kulak koruyucuları
2.5. İç haberleşme donanımlı kulak koruyucuları
3.GÖZ VE YÜZ KORUYUCULARI
3.1.Gözlükler
3.2.Kapalı gözlük (dalgıç tipi gözlük)
3.3. X-ışını gözlüğü, lazer ışını gözlüğü, ultra-viyole, kızılötesi, görünür radyasyon gözlükleri
3.4.Yüz siperleri
3.5.Ark kaynağı maskeleri ve baretleri (elle tutulan maskeler, koruyucu baretlere takılabilen maskeler veya baş bantlı
maskeler)
4.SOLUNUM SİSTEMİ KORUYUCULARI
4.1. Gaz, toz ve radyoaktif toz filtreli maskeler
4.2.Hava beslemeli solunum cihazları
4.3.Takılıp çıkarılabilen kaynak maskesi bulunduran solunum cihazları
4.4.Dalgıç donanımı
4.5.Dalgıç elbisesi
5. EL VE KOL KORUYUCULARI
5.1.Özel koruyucu eldivenler:
5.1.1 Makinelerden (delinme, kesilme, titreşim ve benzeri)
5.1.2. Kimyasallardan
5.1.3. Elektrikten
5.1.4. Sıcak ve soğuktan
5.2.Tek parmaklı eldivenler
5.3.Parmak kılıfları
5.4 Kolluklar
5.5.Ağır işler için bilek koruyucuları (bileklik)
5.6. Parmaksız eldivenler
5.7. Koruyucu eldivenler
6.AYAK VE BACAK KORUYUCULARI
6.1.Normal ayakkabılar, botlar, çizmeler, uzun botlar, güvenlik bot ve çizmeleri
6.2.Bağları ve kancaları çabuk açılabilen ayakkabılar
6.3.Parmak koruyuculu ayakkabılar
6.4.Tabanı ısıya dayanıklı ayakkabı ve ayakkabı kılıfları
6.5.Isıya dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve tozluklar
6.6.Termal ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
6.7.Titreşime dayanıklı ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
6.8. Antistatik ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
6.9. İzolasyonlu ayakkabı, bot, çizme ve kılıfları
6.10. Zincirli testere operatörleri için koruyucu bot ve çizmeler
6.11.Tahta tabanlı ayakkabılar
6.12.Takıp çıkarılabilen ayak üst kısmı koruyucuları
6.13.Dizlikler
6.14.Tozluklar
6.15.Takılıp çıkarılabilen iç tabanlıklar (ısıya dayanıklı, delinmeye dayanıklı, ter geçirmez)
6.16.Takılıp çıkarılabilen çiviler (buz, kar ve kaygan yüzeylere karşı
7. CİLT KORUYUCULARI
7.1.Koruyucu kremler / merhemler
8.GÖVDE VE KARIN BÖLGESİ KORUYUCULARI
8.1.Makinelerden korunmak için kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler (delinme, kesilme, ergimiş metal
sıçramalarına karşı)
8.2.Kimyasallara karşı kullanılan koruyucu yelek, ceket ve önlükler
8.3.Isıtmalı yelekler
8.4.Cankurtaran yelekleri
8.5. X ışınına karşı koruyucu önlükler
8.6.Vücut kuşakları / kemerleri
9.VÜCUT KORUYUCULARI 313
9.1.Düşmelere karşı kullanılan donanım:
9.1.1. Düşmeyi önleyici ekipman (gerekli tüm aksesuarlarıyla birlikte)
9.1.2. Kinetik enerjiyi absorbe eden frenleme ekipmanı (gerekli tüm aksesuarlarıyla birlikte)
9.1.3. Vücudu boşlukta tutabilen donanım (paraşüt tipi emniyet kemeri)
9.2.Koruyucu giysiler:
9.2.1. Koruyucu iş elbisesi (iki parçalı ve tulum)
9.2.2. Makinelerden korunma sağlayan giysi (delinme, kesilme ve benzeri)
9.2.3. Kimyasallardan korunma sağlayan giysi
9.2.4. Kızılötesi radyasyon ve ergimiş metal sıçramalarına karşı korunma sağlayan giysi
9.2.5. Isıya dayanıklı giysi
9.2.6. Termal giysi
9.2.7. Radyoaktif kirlilikten koruyan giysi
9.2.8. Toz geçirmez giysi
9.2.9. Gaz geçirmez giysi
9.2.10. Florasan maddeli, yansıtıcılı giysi ve aksesuarları (kol bantları, eldiven ve benzeri)
9.2.11. Koruyucu örtüler
1) Özellikle, güvenlik güçleri ve ordu mensuplarının veya kanun ve düzenin korunmasında görevli kişilerin
kullanımı için tasarlanmış ve üretilmiş miğfer, kalkan gibi benzeri kişisel koruyucu donanımlar.
2) Nefsi müdafaa için üretilen bayıltıcı spreyler, kişisel saldırıya karşı caydırıcı silahlar ve benzeri KKD’ler.
3) Aşağıda belirtilen etkenlere karşı kişisel kullanım için tasarlanmış ve üretilmiş KKD’ler;
a) Başlık, mevsimlik giysi ve ayakkabı gibi olumsuz atmosferik koşullarda kullanılanlar,
b) Bulaşık eldivenleri gibi su ve ıslanmada kullanılanlar,
c) Eldiven gibi ısıya karşı kullanılanlar,
4) Uçak veya deniz araçlarında, kişilerin kurtarma ve korunması amacıyla imal edilen ve sürekli kullanılmayanlar,
5) İki veya üç tekerlekli motorlu araç sürücüleri için başlıklar ve göz siperleri.
KATEGORİZASYON TABLOSU
1.2 Suyun kulağa girmesini önleme amaçlı, KKD değil KKD tanımı
yüzücüler için kulak tıkaçları
2.8 Düzeltici güneş gözlükleri dahil, düzeltici Korumanın türüne bağlıdır. Koruma özelliği
gözlükler bakımından kişisel
koruyucu donanım,
Açıklama: Güneş ışığı dışında koruma sağlayan diğer özellikleri
(Örneğin: darbe, aşınma, fırlamaya karşı) bakımından tıbbi
düzeltici gözlükler, sadece koruyucu kullanım alanına
özelliklerine göre söz konusu riske karşılık girmektedir.
gelen KKD kategorisine göre sınıflandırılır.
3.2 Yapının ya da kaya yüzeyinin dahili bir KKD değil KKD tanımı
parçasını oluşturan bağlama noktaları
3.3 Yüksekteki konumlara giriş ve çıkışlar için KKD değil KKD tanımı
donanımlar (vinç sandalyesi, hız kontrol sistemi
olmayan desandreler v.s)
3.5 Paraşütler, yamaç paraşütçüleri, planörler v.s ile KKD değil KKD tanımı
kullanılmak üzere tasarlanmış ve üretilmiş ve
tasarlandıkları amaç dışında kullanılamayacak
destek donanımı (emniyet kuşağı v.s.)
4.5 Yarış kaskları dahil, 2 veya 3 tekerlekli motorlu KKD değil 2.5
araç binicilerini korumak üzere tasarlanmış ve
üretilmiş baretler.
6. KORUYUCU GİYSİLER
6.11 Özel kullanım için olağanüstü veya aşırı KKD değil 2.3
olmayan hava koşullarına karşı koruma
sağlamak üzere tasarlanıp üretilmiş giysiler
ve/veya (sabit veya ayrılabilir) aksesuarlar
6.12 Üniforma dahil normal giysi ve/veya (sabit veya KKD değil 2.3
ayrılabilir) aksesuarları veya spor kıyafetleri
ve/veya aksesuarları (özel koruma sağlamayan)
7.4 Suyun burna girmesini engellemek üzere KKD değil KKD tanımı
yüzücüler için tasarlanan burun tıkaçları
8.8 Özel amaçlı kullanımda hava koşullarına karşı KKD değil 2.3
koruma sağlamak üzere üretilmiş ve tasarlanmış
donanımlar ve/veya (sabit veya ayrılabilir)
aksesuarlar 318
8.10 Futbol ve koşu ayakkabıları bu gruba dahildir. KKD değil KKD tanımı
9.9 Hasta çevresinde tıbbi kullanım için eldivenler Korumanın türüne bağlıdır. Koruma özelliği
ve parmak koruyucuları. bakımından kişisel
koruyucu donanım,
diğer özellikleri
bakımından tıbbi
kullanım alanına
girmektedir.
9.10 Özel kullanımda su, sıcak, soğuk, nem ve KKD değil 2.3
olumsuz atmosferik koşullara karşı koruma
sağlamak üzere tasarlanıp üretilmiş eldivenler.
10.3 Kullanıcı tarafından giyilmeyen ancak tutulan KKD değil KKD tanımı
yüzmeye yardımcı gereçleri (köpük tahta vb.)
10.4 Kullanıcının konumunu dik durumda durmasını KKD değil KKD tanımı
sağlamak ya da giyilirken kişiyi yerinde tutmak
amacıyla tasarlanmamış yüzmeye yardımcı
gereçler. (tekerlek tipi simitler, yüzdürücü
kemerler)
13.2 Eğer kurtarıcı donanım kazaya uğramadan önce Korumanın türüne bağlı
giyilirse ise KKD’dir.
HARİÇ OLANLAR:
13.3 Eğer kurtarma donanımı kaza meydana KKD değil KKD tanımı
geldikten sonra kullanılıyorsa KKD değildir.
HARİÇ OLANLAR
15.3 Yüksek görünürlülük sağlayan araçlar (yansıtıcı KKD değil KKD tanımı
anahtarlık, yansıtıcı ve/veya florasan malzemeli
sırt çantaları)
İLGİLİ HÜKÜMLERİ
KKD (Kişisel Koruyucu Donanım): Kişisel Koruyucu Donanım, bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik tehlikesine
karşı korunmak için kişilerce giyilmek, takılmak veya taşınmak amacıyla tasarlanmış herhangi bir cihaz, alet veya
malzemeyi ifade eder.
320
Kişiyi aynı anda bir veya daha fazla muhtemel risklere karşı korumak amacıyla üretici tarafından bir bütün haline getirilmiş
birçok cihaz, alet veya malzemeden oluşmuş bir donanımı ifade eder. (KKD Yön. Md.4, (f) bendinin 2 nci alt bendi)
Belirli bir faaliyetin yapılması için korunma amacı olmaksızın, taşınan veya giyilen donanımla birlikte kullanılan,
ayrılabilir veya ayrılamaz nitelikteki koruyucu cihaz, alet veya malzemeyi ifade eder. (KKD Yön. Md.4, (f) bendinin 3
üncü alt bendi)
KKD’nin rahat ve işlevsel bir şekilde çalışması için gerekli olan ve sadece bu tür donanımlarla kullanılan değiştirilebilir
parçaları da KKD sayılır. (KKD Yön. Md.31, 1 inci fıkrası)
Kullanıcı tarafından tehlikeye maruz kalma süresince sürekli olarak kullanılmayı veya giyilmeyi amaçlamasa da ilave bir
dış cihazla birleştirilerek KKD ile bağlantılı olarak piyasaya arz edilen herhangi bir sistem, o cihazın bütünleyici bir parçası
olarak kabul edilecektir. (KKD Yön. Md. 31, 2 nci fıkrası)
2. KKD Yönetmeliğinin Kapsamı Dışında Olup, Bu Tebliğde Kategori-0 Olarak Atıfta Bulunulan KKD’ler:
Piyasaya arz, malların serbest dolaşımı ve güvenlik açısından KKD Yönetmeliğinin hedeflediği aynı amaçlar için çıkarılmış
başka bir Yönetmeliğin kapsamında olan Kişisel Koruyucu Donanımlar ve Ek-1’de belirtilen ürünler bu Yönetmelik
kapsamı dışındadır. (KKD Yön. Md.2, 2 inci fıkrası)
2.1. Özellikle, güvenlik güçleri ve ordu mensuplarının veya kanun ve düzenin korunmasında görevli kişilerin kullanımı için
tasarlanmış ve üretilmiş miğfer, kalkan gibi benzeri kişisel koruyucu donanımlar. (KKD Yön. Ek-1, 1 inci madde)
2.2 Nefsi müdafaa için üretilen bayıltıcı spreyler, kişisel saldırıya karşı caydırıcı silahlar ve benzeri kişisel koruyucu
donanımlar (KKD Yön. Ek-I, 2 nci madde)
2.3 Aşağıda belirtilen etkenlere karşı kişisel kullanım için tasarlanmış ve üretilmiş KKD.
a) Başlık, mevsimlik giysi, ayakkabı, şemsiye gibi olumsuz atmosferik koşullarda kullanılanlar,
c) Eldiven gibi ısı amacıyla kullanılanlar (KKD Yön. Ek-1, 3 üncü madde),
2.4 Uçak veya deniz araçlarında, kişilerin kurtarılması ve korunması amacıyla imal edilen ve sürekli kullanılmayan
KKD’ler (KKD Yön. Ek-1, 4 üncü madde).
2.5 İki veya üç tekerlekli motorlu araç sürücüleri için başlıklar ve göz siperleri (KKD Yön. Ek-I, 5 inci madde).
Korumalı işyeri: İşgücü piyasasına kazandırılmaları güç olan zihinsel veya ruhsal engelli bireylere istihdam
oluşturmak amacıyla Devlet tarafından teknik ve mali yönden desteklenen ve çalışma ortamı özel olarak düzenlenen
işyerini,
Denetim
MADDE 16 – (1) Korumalı işyerleri, bu Yönetmelikte belirlenen hususlarla sınırlı olmak ve diğer mevzuatın
denetime ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yılda en az bir kez Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü tarafından,
gerekli görüldüğü hallerde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı denetim elemanlarınca denetlenir.
Defter ve belgelerin ibrazı
MADDE 17 – (1) Korumalı işyerleri, denetimlerde ilgili her türlü bilgiyi vermek ve bu bilgilerin doğruluğunu ispata
yarayan defter, kayıt ve belgeleri ibraz etmek zorundadır.
Yıllık faaliyet raporunun düzenlenmesi 322
MADDE 18 – (1) Korumalı işyerleri, bir yıllık üretim, istihdam, satış, bağış, yatırım, pazarlama, stok, istihdam
ettiği personel gibi bilgileri içeren faaliyet raporunu her yılın Mart ayı içerisinde Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne
iletir.
1. Organizasyon ve gözetim
1.1. İşyerlerinin organizasyonu
1.1.1. İşyerleri tehlikelere karşı yeterli koruma sağlanacak şekilde organize edilir. Çalışanların sağlık ve güvenliğini
tehlikeye atmamak için işyerindeki tehlikeli veya atık maddeler uzaklaştırılır veya kontrol altında tutularak işyerinin her
zaman düzenli bir durumda olması sağlanır.
1.1.2. Çalışma mahalleri, çalışanların işlerini kolayca yapabilmeleri için ergonomik esaslara uygun şekilde tasarlanır
ve kurulur.
1.1.3. İşyerleri, muhtemel çevre şartlarına dayanabilecek şekilde tasarlanır, inşa edilir, kurulur, işletilir, kontrol edilir
ve bakımı yapılır. İşyerlerinin, kullanım amacına uygun yapıda ve sağlamlıkta olması sağlanır.
1.1.4. Çalışma mahallinde çalışanın yalnız çalışması durumunda, uygun gözetim yapılır.
1.1.5. İşyerinin varsa ocağını da kapsayacak şekilde gerekli haberleşme ve iletişim, uygun yollarla sağlanır.
1.1.6. İşyerlerinde çalışanlara dair kayıtlar tutulur. Ocağa giriş ve çıkışlar ile çalışanların bulunduğu yerler
belirtilerek kayıt altına alınır. (Ek cümleler:RG-10/3/2015-29291)(3) Ayrıca, yeraltı maden ocaklarında, yeraltında
çalışacakların giriş-çıkışlarının ve bulundukları yerlerin her an doğru bir şekilde yerüstünde takip edilebileceği bir sistem
kurulur. Bu sistemde kullanılan ekipmanlar, kablolar ve tamamlayıcı unsurların yeraltında yaşanan göçük, su baskını,
patlama, yangın gibi acil hallere karşı korumalı olması ve bu hallerde de çalışabilir durumda olması sağlanır. Sistem
tarafından tutulan kayıtlar en az bir yıl süreyle saklanır.
1.1.7. Ocak yönetimince yazılı izin verilmemiş kimseler ocağa giremezler. Yazılı izin almış olanlar ise, ocağa ancak 325
yetkili bir çalışanın eşliğinde girebilirler.
1.1.8. Bu Yönetmelikte öngörülen kayıtların tutulmasından ve saklanmasından işveren sorumludur.
1.2. (Değişik:RG-10/3/2015-29291) Her işyerinde işveren tarafından atanmış, çalışmanın devam ettiği sürece görev
yapacak, yeterli beceri ve uzmanlığa sahip yetkili kişi veya kişiler bulunur.
1.3. Gözetim ve denetim
1.3.1. (Değişik:RG-10/3/2015-29291) Yapılan tüm çalışmalarda, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunmasının
sağlanması için işverence atanan, yeterli beceri ve uzmanlığa sahip yetkili kişi veya kişiler tarafından gerekli gözetim ve
denetim yapılır. Sağlık ve güvenlik dokümanında, gerekli görülmesi halinde çalışılan yerler gözetim yapan kişi tarafından
her vardiyada en az bir defa kontrol edilir. Yetkili kişi olma kriterlerine sahip olmak şartıyla yukarıda belirtilen gözetim
görevini işverenin kendisi üstlenebilir.
1.3.2. Tek vardiyayla çalışılan işyerlerinde veya tatil gibi güvenliği riske sokacak kadar ara verilmesinden sonra,
çalışanlar ocağa girmeden ve herhangi bir faaliyete başlanmadan önce, sorumlu kişiler tarafından ocağın her yeri sağlık ve
güvenlik yönünden denetlenir; çalışamaya uygun şartların varlığı tespit edilmeden ocağa girilmesine izin verilmez.
1.4. Her işyerinde kendilerine verilen işi yapabilmek için gerekli beceri, tecrübe ve eğitime sahip yeterli sayıda
kalifiye çalışan bulundurulur.
1.5. Çalışanlara sağlık ve güvenliklerini sağlayabilmeleri için yeterli bilgi, talimat ve eğitim verilir ve bu eğitimler
tekrarlanır. İşveren, çalışanlara verilen talimatların kendilerinin ve diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye
atmalarını önleyecek şekilde kolay anlaşılır olmasını sağlar.
1.6. Her işyeri için çalışanların sağlık ve güvenliklerinin korunması, patlayıcı maddelerin taşınması, depo edilmesi
ve iş ekipmanlarının güvenli bir şekilde kullanılması için gerekli kuralları belirleyen yazılı talimatlar hazırlanır. Bu
talimatlar, acil durum ekipmanlarının kullanımına ve işyerinde veya işyeri yakınındaki herhangi bir acil durumda nasıl
hareket edileceğine ilişkin bilgileri de kapsar.
1.7. Güvenli çalışma yöntemleri: Her işyerinde ya da her işte güvenli çalışma yöntemleri uygulanır. Tesis, tahkim ve
onarım işleri yapacak olanlar için gerekli güvenlik tedbirleri alınır.
1.7.1. Ocakların girilmesi yasaklanan kısımları, uyarı levhalarıyla belirtilir. Bu levhalar, tüm çalışanlar tarafından
kolayca görülecek ve anlaşılacak biçimde hazırlanır ve yerleştirilir.
1.7.2. Muhtemel istenmeyen bir durumda kolayca fark edilemeyecek veya yardıma gidilemeyecek yerler ile kuyu
içinde yapılan tesis, tahkim ve onarım işlerinde çalışanlar tek başına çalıştırılamaz.
1.8. Sağlık ve güvenlik dokümanı
1.8.1. Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi hükmü saklı kalmak kaydı ile işveren, hem
olağan hem de olağanüstü durumlarda çalışanların sağlık ve güvenliğini korumak üzere alınması gerekli tüm tedbirlerin
sağlık ve güvenlik dokümanında yer almasını sağlar.
1.8.2. Sağlık ve güvenlik dokümanı düzenli olarak güncelleştirilir ve denetim için işyerinde bulundurulur.
İşyerindeki çalışmalar sağlık ve güvenlik dokümanına uygun olarak yürütülür.
1.9. Sağlık ve güvenlik dokümanında, gerekli görülmesi halinde, hem tehlikeli işlerin yapılmasında hem de diğer
işlerle etkileşmesi sonucu ciddi tehlikelere neden olabilecek rutin işlerin yapılmasında bir çalışma izin sistemi uygulanır.
Yapılacak işten önce, iş sırasında ve iş bitiminde uyulacak şartları ve alınacak tedbirleri belirten çalışma izni, çalışmaya
başlanmadan önce yetkili bir kişi tarafından yazılı olarak verilir.
1.10. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi dahil olmak üzere çalışanların sağlığını ve güvenliğini
korumak için alınan tedbirleri, bu Yönetmeliğe uygunluğunu sağlamak için, düzenli aralıklarla gözden geçirir.
2. Mekanik ve elektrikli ekipman ve tesisatlar
2.1. Genel
2.1.1. Mekanik ve elektrikli ekipmanın seçimi, kurulması, uygun yerlere yerleştirilmesi, hizmete alınması,
işletilmesi ve bakımında, çalışanların sağlık ve güvenliği için, bu Yönetmelik hükümleri ile 3/3/2009 tarihli ve 27158 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan Makina Emniyeti Yönetmeliği (2006/42/AT) ile 25/4/2013 tarihli ve 28628 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği hükümleri dikkate alınır.
Gazların, buharların veya buharlaşabilen sıvıların alev alarak tutuşması sonucu yangın veya patlama riski olan bir ortamda
kullanılacak iş ekipmanları, bu tür ortamlarda kullanmaya uygun özellikte olmalıdır. İş ekipmanları, gerektiğinde
uyumlaştırılmış ulusal standartlara sahip, uygun koruma tertibatları ve arıza durumunda ekipmanın güvenli kalmasını
sağlayacak sistemler ile donatılır.
2.1.2. İşyerinde, elektrik şebekesini ve şebekedeki sabit aygıt ve tesislerin yerlerini gösteren, ölçekli, ayrıntılı ve
güncel bir plan bulundurulur. Yetkisiz kimselerin elektrik aygıtlarını almasının ve kullanmasının yasak olduğunu, yangın
anında yapılacak işleri, elektrik devresini kesmekle görevli kişilerle haberleşme biçimini ve gerekli diğer bilgileri kapsayan
talimatlar hazırlanır ve uygun yerlere asılır.
2.1.3. Elektrik tesisleri, uygun ölçü, kontrol, gösterge, uyarı ve kumanda aygıtlarıyla donatılır.
2.1.4. Elektrikli aygıtlar, çevrenin sıcaklığı da hesaba katılarak, önceden tespit edilmiş en yüksek sıcaklıkta
çalışabilecek biçimde kurulur ve kullanılır.
2.1.5. Gerektiğinde kullanılmak üzere, uygun yerlere, herhangi bir şebeke kısmının akımını tamamen kesecek devre
kesicileri yerleştirilir.
2.1.6. Yeraltı (Ek ibare:RG-10/3/2015-29291) kömür ocaklarında kullanılacak ekipman ve tesisatlar ile bu tip 326
madenlerin grizu gazı ve/veya yanıcı tozlar tarafından muhtemel tehlike oluşturabilecek yerüstü tesislerinde kullanılan
parçalar 30/12/2006 tarihli ve 26392 4 üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Muhtemel Patlayıcı Ortamda
Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile İlgili Yönetmelik (94/9/AT)’te belirtilen I. Grup (Değişik ibare:RG-
10/3/2015-29291) Teçhizatın uygun kategorisinde olmalıdır.
2.1.7. Çalışma gerilimi 42 voltun üzerinde ise, elektrik kaçağı yapabilecek elektrikli aygıtlar ve madeni kısımlar,
topraklamayla güvenlik altına alınır. Ocak içi şebekesine ve buna bağlı devrelere ait topraklama iletkenlerinde kesiklik
veya kopukluk bulunmayacak; kablo ekleme kutuları veya başlıklarında, güvenli biçimde köprüleme yapılır. Bağlantı
yerlerinde boya, oksit ve pas nedeniyle topraklama direncinin yükselmesine izin verilmez.
2.1.8. Elektrik tesisatıyla ilgili mevzuat, başka bir topraklama sistemine izin vermedikçe, ocak içi şebekesinin
herhangi bir noktasındaki topraklama, ancak ocak dışındaki bir topraklama tesisiyle birleştirilerek yapılabilir.
2.1.9. (Ek:RG-10/3/2015-29291)1 (Değişik:RG-18/11/2017-30244) Bant konveyörler ve tahrik grupları ortaya
çıkabilecek herhangi bir yangını durduracak şekilde donatılmalıdır. Bu konveyörlerin ve tahrik gruplarının
soğutma/söndürme sistemleri ile ısınmayı veya tutuşmayı tespit etmek üzere kullanılan sensörlerle donatılıp donatılmaması,
söz konusu donanımların bulundurulması halinde sayıları ve konumları işyeri özellikleri dikkate alınarak sağlık ve güvenlik
dokümanında belirtilir.
1. İşletme
1.1. İşyerinde yapılacak çalışmalar sağlık ve güvenlik dokümanında belirtilen toprak kayması veya çökmesi riski ile
ilgili hususlar dikkate alınarak planlanır. Kazı yüzeyleri ve şevlerin eğimi ve yüksekliği zeminin yapısına ve sağlamlığına
ve uygulanan çalışma yöntemlerine uygun olur.
1.2. Her çalışma öncesinde, çalışma mahallinden ve nakliyat yollarından daha üst seviyelerdeki şevlerde ve kazı
yüzeylerinde toprak ve kaya düşmelerine karşı gerekli kontroller yapılır. Gerekli yerlerde ölçümleme işleri de yapılır.
1.3. Düz ve meyilli yüzeylerdeki çalışmalar, zeminin sağlamlığını ve dengesini bozmayacak şekilde yapılır.
1.4. Çalışma yapılan her kademeye ait en az bir adet çalışma yolu olur.
1.5. Kademe ve nakliyat yolları kullanılan araçlara uygun sağlamlıkta olur. Buralar araçların güvenli hareket
edebileceği özellikte yapılır ve bakımları sağlanır.
1.6. Döküm sahası, kademe gibi iş makinelerinin düşme tehlikesi olan yerlerde yeterli yükseklikte güvenlik
bariyerleri yapılır.
1.7. Kazı yapılan ve lağım atılan kademe cepheleri, şantiyeler çalışanların geçtiği bunlara yakın yollar, taşıma
yolları, kitle ve blok kayması ve parça düşmesi olasılığı yönünden sürekli olarak denetlenir. Varsa tehlike giderilmeden bu
işle görevlendirilen çalışanlardan başkası buralarda çalıştırılmaz.
1.8. Yıldırım düşmesi tehlikesi varsa; elektrikli kapsülle ateşleme yapılan açık ocaklarda, lağım delikleri gerekli
tedbirler alınmadan doldurulmaz. Tehlike lağımın doldurulması sırasında meydana gelmişse doldurma işlemi derhal
durdurulup, patlamanın olağan etki alanı dışına çıkılır ve tehlike geçinceye kadar bu alana kimsenin girmemesi için gerekli
tedbirler alınır. Ek-1’de yer alan patlayıcı maddelere ilişkin yönergede bu maddede yer alan hususlar da belirtilir.
1.9. Ateşlemelerden ve donmaları izleyen arazi gevşemesi kar, yağmur vb. doğal olaylardan sonra, yeniden işe
başlamalarda, kademe yüzleri ve çevresi bu işe ayrılmış deneyimli çalışanlar tarafından yukarıdan başlanıp aşağıya doğru
sürdürülmek suretiyle çatlak sökümü yapılarak temizlenir. Bu çalışmalar gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınarak
yapılır.
1.10. Kazı ya da lağımlarla oyularak kademe alınlarının askıya alınması (ters ıskarpa) suretiyle çalışılması yasaktır. 333
1.11. Elle kazı ve yükleme yapılan açık ocaklarda kademe yüksekliği 3 metreyi geçemez. Bu ocaklarda şev açısı ise,
jeolojik ve yapısal özellikler de dikkate alınarak, sağlam arazide 60 dereceyi, çöküntülü ve ezik arazide, kum, çakıl ve dere
tortuları olan yerlerde, killi tabakalarda, ayrışıma uğramış kalkerlerde, parçalanmış volkanik taş ve tüflerde 45 dereceyi,
kaygan ve sulu yerlerde 30 dereceyi geçemez.
1.12. Açık işletmelere ilişkin yönerge: Kazıcı ve doldurucu makinaların çalıştırıldığı veya derin lağım deliklerinin
uygulandığı işyerlerinde ilgili mevzuat hükümlerinin de göz önünde tutulduğu ve aşağıdaki ayrıntıları kapsayan yönerge
hazırlanır. Bu Yönergede;
a) Kademelere verilecek en çok yükseklik,
b) Güvenle çalışmaya imkan verecek kademe düzlüğü, genişliği,
c) Çalışılan yerin özelliğine, jeolojik, tektonik yapısına ve fiziksel özelliğine göre kademelere verilmesi gereken şev
derecesi,
ç) Lağım atılacak yerin özelliğine göre, lağım derinliği, lağım aralıkları ve lağım deliğiyle kademe yüzünün dibi
arasındaki uzaklık ve buna göre konulması gereken patlayıcı madde miktarı,
d) Ateşleme sırasında çalışanların ve makinaların güvenlikleri için alınması gereken tedbirler,
e) Makinaların çalışma koşulları, manevra yerleri, yükleme, taşıma ve boşaltma işlerinde uygulanacak güvenlik
tedbirleri,
f) Patlayıcı madde doldurma, sıkılama ve ateşleme sırasında alınacak güvenlik tedbirleri,
g) Çalışma yerlerine görevlilerden başkalarının girmesine karşı tedbirler,
ğ) Patlayıcı maddelerin depolanması, kullanılacakları yere güvenli biçimde taşınmaları ve kullanılmalarına ilişkin
tedbirler,
gibi hususlar yer alır.
EK- 3
339
18.1. Hayat hatlarının acil durumlarda kullanımına ilişkin, çalışanlarda davranış değişikliği sağlayacak şekilde
eğitimler verilir.
18.2. Yeraltı madenlerinde bulunması zorunlu olan sürekli hayat hattı, acil durum planına uygun şekilde çalışanların
en kısa sürede madeni terk edecekleri şekilde yerleştirilir. (Ek cümle:RG-24/3/2016-29663) Sığınma odası bulunan yeraltı
maden işyerlerinde sürekli hayat hattı, acil durum planına uygun şekilde çalışanların sığınma odası veya yeryüzüne en kısa
ve hızlı sürede ulaşmasını sağlayacak şekilde yerleştirilir.
18.3. Hayat hattının hiçbir şartta zarar görmemesi sağlanır. Hayat hattının zarar görmesi halinde en kısa sürede eski
haline getirilir.
18.4. (Değişik:RG-24/3/2016-29663) Hayat hattı sehim yapmayacak şekilde çalışanların kaçış hızını
engellemeyecek ve rahatlıkla elle takip edebilecekleri yüksekliği sağlayacak uygun aralıklarda bağlantılarla tavana ya da
yan duvara monte edilir. Kullanılan ekipmanlar ve galeri kesitinin daralması gibi zorunlu hallerde hattın kesilmemesi için
geçici ve lokal bölgelerde yükseklikte değişiklik yapılabilir. Bu zorunlu haller, sağlık ve güvenlik dokümanında gerekçeleri
ile belirtilir.
18.5. Hayat hattı, konik gösterge ve reflektör levha, yanmaz, yıpranma ve aşınmaya dayanıklı polipropilen
(polypropylene) malzemeden imâl edilir.
18.6. Hayat hattı, 7 mm çapında sarı renkli olup tek yönlü konik gösterge ile başlar. Konik göstergeler acil çıkışı
gösterecek şekilde 10 metreyi geçmeyecek aralıklarla yerleştirilir. Konik göstergelerin tam orta mesafelerinde reflektör
levhalar bulunur. Reflektör levhalar; 50 mm x 100 mm ölçülerinde, çıkışa doğru yani kaçış yönünde yeşil, aksi istikamette
kırmızı renkte yanmaz malzemeden yapılır. Konik göstergenin üstünde altı adet reflektör şerit bulunur. Konik gösterge ve
reflektör levha bulunduğu yerden düşmeyecek ve kaymayacak şekilde hayat hattının üzerine sabitlenir.
18.7. Ana hayat hattına eklenecek bağlantı hatları iki konik göstergenin aynı yöne bakacak şekilde arka arkaya
konumlandırılması ile gösterilir.
18.8. Hayat hattının, çalışanların bulunduğu her galeri veya üretim alanı ile kesiştiği noktalara, yanmaz ve dayanıklı
küre şeklindeki göstergeler yerleştirilir. Bu göstergeler başka çalışanların gelebileceğini de ifade eder.
18.9. Hayat hattının, oksijenli ferdi kurtarıcı değişim (...) istasyonlarının bulunduğu güzergâhta yer alması esastır.
İstasyonların bulunduğu yerler ikişer adet iki konik göstergenin tabanlarının birleştirilip arka arkaya konumlandırılması ile
gösterilir. Bu istasyonlara bir bağlantı hattı ile ulaşılması gerekirse aynı konik göstergeler bu bağlantı hattı üzerine de
konumlandırılır.
18.10. Sığınma odası bulunan yeraltı maden işyerlerinde hayat hattının sığınma odalarının veya yeryüzüne çıkışın
bulunduğu güzergâhta yer alması esastır. Sığınma odalarının bulunduğu yerler 50 mm x 200 mm ölçülerinde ve en az 2,5
metre boyunca devam eden yanmaz ve dayanıklı spiral bukle ile gösterilir.
19. Kömür ve türevleri hariç olmak üzere yeraltı maden işyerlerinde, acil durumlarda kullanılmak amacıyla sığınma
odaları kurulur. Sığınma odalarının teknik özelliklerine dair usul ve esaslar Bakanlıkça altı ay içerisinde çıkarılacak tebliğle
belirlenir. Ancak henüz hazırlık aşamasında olan ve üretim aşamasına geçmemiş yer altı maden işyerleri, sığınma odalarını
üretim aşamasına geçtiklerinde kurar.
EK- 4
346
MAKİNA EMNİYETİ YÖNETMELİĞİ
Makinaların işaretlenmesi
Bütün makinalar, aşağıdaki asgari özellikler göz önünde tutularak, görünür, okunur ve silinemez bir şekilde
işaretlenmelidir:
- İmalatçının ve ilgili olduğunda, yetkili temsilcisinin ticari unvanı ve tam adresi,
- Makinanın tanımı,
- CE İşaretlemesi (Ek III)
- Seri veya tip tanımlaması,
- Varsa seri numarası,
- İmalat yılı, yani imalât işleminin tamamlandığı yıl.
Makinaya CE işareti iliştirilirken tarih öne veya ileriye alınamaz.
Makinaların taşımalarını kolaylaştıracak biçimde tasarımlanması
Makinalar ve her bir aksam parçası aşağıdaki şekilde olmalıdır:
- Güvenli bir şekilde taşınabilmeli ve nakledilebilmeli,
- Güvenli ve hasarsız bir şekilde stoklanacak şekilde paketlenmeli veya tasarlanmalı.
Makinaların ve/veya aksam parçalarının nakliyesi sırasında, makinaların ve/veya aksam parçalarının talimatlara uygun
olarak taşındıkları sürece, kararsızlıktan kaynaklanan hiçbir ani hareket ve tehlike olasılığı olmamalıdır.
Makinaların ve/veya çeşitli aksam parçalarının ağırlık, boyut veya biçimi, el ile hareket ettirilmesini engellediği durumda
makinalar ve/veya aksam parçaları aşağıdaki şekilde olmalıdır:
- Kaldırma düzeni için ataşmanlara sahip olmalı veya
- Bu tür ataşmanlar takılabilecek şekilde tasarımlanmalı veya
- Standart kaldırma düzeninin kolayca bağlanabileceği bir şekilde olmalı.
Makinaların veya aksam parçalarının el ile taşınması gerektiği durumlarda, bunlar aşağıdaki şekilde olmalıdır:
- Kolaylıkla taşınabilir olmalı veya
- Güvenli bir şekilde kaldırılıp taşınabilecek şekilde teçhiz edilmeli.
Tehlikeli olabilecek takımlar ve/veya makina parçaları için, hafif olsalar bile, taşınması için özel düzenekler yapılmalıdır.
MAKİNA- Ergonomi
Amaçlanan kullanım şartları altında, operatörün karşı karşıya kaldığı rahatsızlık, yorgunluk ve fiziksel ve psikolojik stres,
aşağıdaki ergonomi ilkeleri göz önünde bulundurularak olabildiğince asgariye indirilmelidir:
- Operatörün fiziksel ölçüleri, kuvveti ve dayanma gücü değişebilirliklerine imkân vermesi,
- Operatörün uzuvlarının hareket için yeterli yerin sağlanması,
- Makina için belirlenen çalışma aralığından kaçınılması,
- Uzun süre dikkati gerektiren izlemelerden kaçınılması,
- İnsan/makina arayüzünün operatörün öngörülebilir karakteristiklerine uyarlanması.
TANIM
(a) Tehlike
Muhtemel bir yaralanma veya bunların sağlık üzerinde oluşturabileceği hasar kaynağı.
(b) Tehlike bölgesi
Bir kişinin içerisinde ve/veya makina çevresinde sağlığına veya güvenliğine karşı bir riske maruz kalabileceği herhangi bir
bölge.
(c) Tehlikeye maruz kalan kişi
Kısmen veya tamamen bir tehlike bölgesinde bulunan kişi.
(d) Operatör
Makinaları kuran, çalıştıran, ayarlayan, bakımını yapan, temizleyen, tamir eden veya hareket ettiren kişi veya kişiler.
(e) Risk
Tehlikeli bir durumda meydana gelebilecek olan sağlığa yönelik yaralanma veya hasarın olasılık ve derecesinin birleşimi.
(f) Mahfaza
Özellikle fiziksel bir engel vasıtasıyla koruma sağlayan makinanın parçası.
(g) Koruyucu tertibatı
Yalnız başına veya bir mahfaza ile birlikte riski azaltmak amacıyla kullanılan tertibat (bir mahfazadan ayrı).
Mafhazaların ve koruma tertibatlarının karakteristikleri
1.4.1 Genel kurallar
Mahfazalar ve koruyucu tertibatlar aşağıdaki özellikleri taşımalıdır:
- Sağlam bir yapıda olmalı,
- Yerlerine sağlam bir şekilde sabitlenmeli,
- İlave herhangi bir tehlikeye ortaya çıkarmamalı,
- Kolayca devreden çıkarılmamalı veya kolayca by-pass edilememeli,
- Tehlike bölgesinden yeterli uzaklığa yerleştirilmeli,
- Üretim işlemin izlenmesini asgari engel olmalı ve
- Çalışmanın yapılması gereken alana özellikle erişimi kısıtlayarak, mümkünse mahfazanın çıkarılmasına veya koruyucu
tertibatın devreden çıkarılmasına gerek kalmaksızın, aletlerin takılmasına ve/veya değiştirilmesine ve bakım amaçlarıyla 347
gerekli çalışmanın yapılmasına imkân vermeli.
İlave olarak, mümkün olan durumlarda, mahfazalar malzeme ve nesnelerin fırlamasına veya düşmesine karşı ve
makinalardan kaynaklanan emisyonlara karşı koruma sağlamalıdır.
Kasnak, tambur ve dişli çarklar, kendilerine takılacak halat veya zincirlerin boyutu ile orantılı bir çapa sahip olmalıdır.
Tambur ve dişli çarklar, teçhiz edildikleri halat ve zincirlerin gevşemeksizin sarılabilecekleri şekilde tasarımlanmalı, imal
edilmeli ve takılmalıdırlar.
Doğrudan yükü kaldırmak veya taşımak için kullanılan halatlar, uçları dışında herhangi bir ek bağı içermemelidir. Bununla
birlikte, tasarım gereği kullanım ihtiyaçlarına göre düzenli bir şekilde tadil edilmesi düşünülen uygulamalarda halat ekleme
bağlarına izin verilebilir.
Halatın bütünü ve uçları, yeterli bir güvenlik düzeyi sağlayacak şekilde seçilmiş bir çalışma katsayısına sahip olmalıdır.
Genel bir kural olarak bu kat sayı 5’tir.
Kaldırma zincirleri, yeterli bir güvenlik düzeyi sağlayacak şekilde seçilmiş bir çalışma katsayısına sahip olmalıdır. Genel
bir kural olarak bu katsayı 4’tür.
Yeterli bir çalışma katsayısına ulaşıldığını doğrulamak için, imalâtçı veya yetkili temsilcisi, doğrudan kaldırma amaçlı
olarak kullanılan her bir halat ve zincir ve halat tipi ve halat uçları için uygun deneyleri yapmalı veya yaptırmalıdır.
348
Dinamik deney: Bir kaldırma aracının kaldırabileceği azami yük ile yapılan deney. Makine fonksiyonlarının
özellikle fren sistemleri kontrolünde kullanılır.
Statik deney: Makinelerin yapı yeterliliğinin tespitinde yapılır.
Kendir halatları parçalı yüklerin sarılmasında kullanılır, ıslak olmamalı, aşındırıcılardan korunmalı,
ömürleri az olur
2016 MAYIS B İSG
5 ton veya daha fazla yük kaldıran raylı vinçlerde en az 2 elektrikli fren ya da bir elektrikli ve bir mekanik fren
bulunmalıdır.
Loder buldozer forklift kullanımı için G sınıfı belge gerekir. Vibratör için gerekmez.
Yerden kumandalı vinç operatör belgesi işletme tarafından verilir.
Forklift yük taşırken yükün yerden yüksekliği 30 cm'yi geçmemeli.
İş Makinelerin yerleşim yeri içinde ve dışında hızları en fazla 10 km/h olmalı.
İş makineleri kontrol kayıtları 10 yıl saklanmalıdır.
349
MESLEK HASTALIKLARI
350
351
352
353
Meslek Hastalıkları “zararlı bir etkenle bundan etkilenen insan vücudu arasında, çalışılan işe özgü bir neden-sonuç, etki-
tepki ilişkisinin ortaya konabildiği hastalıklar grubu” olarak tanımlanmaktadır. Mevzuatımızda da “Sigortalının çalıştığı
veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya
sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal özürlülük halleridir.” olarak ifade bulmaktadır(5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu ). Tanımlardan da anlaşılacağı gibi, meslek hastalıkları etkeni belli hastalıklardır. Meslekle spesifik
veya güçlü ilişki gösterirler ve çoğu zaman nedensel faktör tektir. Kendilerine özgü klinik tabloları vardır. Aynı meslekte
çalışanlarda görülme sıklığı daha yüksektir, yani mesleki kümelenme gösterirler. Etken veya metabolitlerinin biyolojik
ortamlarda saptanması olasıdır. Deneysel olarak oluşturulabilirler. Etkene maruziyetin başlangıcı ile hastalık semptom ve
bulgularının ortaya çıkması arasında sessiz bir dönem vardır.
İşle ilgili hastalıklar ise, işyerinde var olan birçok nedensel faktör ve başka risk faktörlerinin birlikte rol oynadığı
hastalıklardır. Yani etyoloji komplekstir. Hastalık etkeninin işyerinde olması zorunlu değildir.
354
355
356
357
Örgütteki rol
Rol, rol belirsizliği ve çatışması durumunda psikososyal tehlikeye dönüşür. Aşırı rol yüklenmesi, rol yetersizliği,
başkalarının sorumluluğu da diğer tehlikeli boyutlardır.
Rol belirsizliği: İşçi işteki rolü hakkında yeterince bilgilendirilmediğinde ortaya çıkar. İşte amaçlar, beklentiler, hedefler ve
sorumluluklarda belirsizlik bu durumu destekler. Bub sorunu yaşayan işçilerde iş doyumunun azaldığı, işe bağlı gerilimin
arttığı ve sıklaştığı, öz güvenin azaldığı, iş güdüsünün azaldığı kan basıncının ve kalp hızının arttığı, depresyonun sıklaştığı
ve işten ayrılma eğiliminin arttığı görülmüştür.
Rol çatışması: İşçiden değerleriyle çatışan bir rolü ya da birbiriyle uyuşmayan rolleri üstlenmesi istendiğinde ortaya çıkar.
Çatışma arttıkça iş doyumu azalır, iş gerilimi ve kalp hızı artar. Kalp hastalıklarının ve ülserlerin rol çatışması olan kişilerde
arttığı gösterilmiştir.
Rol yetersizliği: Örgütün işçinin yeteneklerinden ve eğitiminden yararlanamadığı durumlarda ortaya çıkar. İş doyumunu
azaltır, gerilimi artırır.
Kişilerle ilgili sorumluluk: Kişilerin sorumluğu arttığı ölçüde kalp basıncının, kolesterol düzeyinin ve kalp hastalıklarını
arttığı, duygulanımsal tükenmenin ve ilişkilerde kişiliksizleşmenin arttığı gösterilmiştir. Kişilerle sürekli ilişki içinde
olunan mesleklerde de bu sorun artmaktadır.
Kariyer gelişimi
Beklenen kariyer gelişiminin sağlanmaması stres nedenidir. Bu alanda iki unsur belirleyicidir: İş güvencesinin olmaması,
işte eskimiş olarak görülme (işten atılma korkusu ve erken emekliliğe zorlanma gibi), statü uyumsuzluğu (düşük ya da aşırı
statü tanınması, statünün sonuna gelindiği duygusu). Bu iki unsur etkileşmektedir. Yaşlı işçilerin sık maruz kaldığı bir
durumdur.
İş güvencesizliği ve düşük ücret: İş güvencesizliği ve işten atılma korkusu işletmenin ek olarak işçilerden bağlılık beklediği
durumlarda, stres nedenidir. Hakkaniyetsiz davranıldığı duygusu strese yol açar. Buna sıklıkla düşük ücret de eşlik eder.
Statü uyuşmazlığı: Bugünkü statünün geçmiştekiyle uyumsuz olması (örneğin sürgün, statü indirimi v.b. psikiyatrik
hastalıkla yakından ilişkilidir.
Karar serbestisi ve denetim
İş tasarımında ve çalışma örgütlenmesinde önemli unsurlardır ve işçinin işiyle ilgili kararlara ne ölçüde katılabildiğinde
somutlaşır. Denetim yetersizliği ya da denetim kaybı –karar serbestisinin azalması- stresi, sıkıntıyı, depresyonu, isteksizliği
ve tükenmeyi artırır.
Katılım: Karar verme sürecinde katılımın artmasının memnuniyeti ve özgüveni arttırdığı, aksi durumun ise stresi ve fiziksel
çöküşü ve iş doyumsuzluğunu artırdığı gösterilmiştir.
İşte kişiler arası ilişkiler
Bu ilişkiler bireysel ve örgütsel sağlıklılık açısından önemlidir. Bu ilişkilerde üç belirleyici düzey vardır: üstlerle, astlarla
ve aynı statülerdekilerle ilişkiler. Kişiler arası desteğin azalması sıkıntı hissini, duygulanımsal tükenmeyi, iş gerilimini ve iş
doyumsuzluğunu artırır. Desteğin artması psikososyal etkileri hafifletir, tersi ise güçlendirir. Üstlerin ya da iş arkadaşlarının
desteği stres yapıcıların yarattığı gerilimi, algılanan stres yapıcıları, stres- gerilim ilişkisini azaltır.
İş ev çatışması
Bu çatışma yalnızca iş ile ev arasındaki değil iş ile iş dışı yaşam arasındaki çatışmadır.
İş ve aile: Bu çatışma ev ile zaman istemi ya da işe yönelik taahhütler arasındadır veya destek ile ilgilidir. Bu çatışma evde
küçük çocuğu olan kadın çalışanlarda belirgindir.
Değişim
Değişikliğin psikososyal tehlike oluşturduğu, ama, değişikliğin mi stres yarattığı yoksa, ortaya çıkan belirsizliğin ve
denetim kaybının mı strese yol açtığı kesinlik kazanmamıştır.
İŞİN İÇERİĞİ
İş çevresi ve teçhizatı 359
Teçhizat ve tesislerin güvenilirlik, uygunluk, ulaşılabilirlik, bakım ve onarım sorunları.
İş yükü ve iş hızı
Ağır bir işte hızlı çalışma gereği özellikle süre uzadıkça stres oluşturur.
İş yükü: İş yükü ve ağır işte çalışma nicel ve nitel yük tanımlarına karşılık gelir. Nicel yük yapılacak toplam iş miktarını,
nitel yük ise işin güçlüğünü tanımlar. Bu iki boyut birbirinden bağımsızdır. Aynı işte biri az diğeri çok olabilir. Tekrarlayıcı
montaj çalışması bu tür bir iştir.
Çalışma saatleri
Bu konuda iki başlık öne çıkar: vardiyalı çalışma ve uzun çalışma süreleri
Vardiyalı çalışma: vardiyalı çalışma, özellikle de gece çalışması sirkadyen ritmi ve uyku düzenini bozarak sağlığı etkiler.
Gece çalışması uyku bozuklukları, sindirim sistemi bozuklukları ve genel yorgunluk haliyle ilişkilendirilir.
Uzun çalışma süresi: Pek çok sağlık sorunu ile uzun çalışma süresi arasında ilişki vardır.
STRES
Mühendislik yaklaşımı: Bu yaklaşım stresi, kişinin çevresinin kişiye yüklenen yük ya da istem düzeyi veya zararlı veya
tehdit edici unsur cinsinden tanımlanan uyarıcı özelliği olarak ele alır. İş stresi ise iş çevresinin bir özelliği olarak ve
genellikle de çevrenin nesnel olarak ölçülebilen bir boyutu olarak ele alınır. Stres kişide olan değil, kişiye olandır. Bir
semptomlar dizisi değil, nedenler dizisidir. Stres durumla ilgili nesnel özeliklere atıf yapar. Bu yaklaşıma göre, sıklıkla geri
dönüşü olan, ama bazı durumlarda geri dönüşü olmayıp zarara yol açan bir gerginlik tepkisi yaratır. Kabul edilebilir stres
düzeyi bu yaklaşıma dayanır.
Psikolojik yaklaşım:
Bu yaklaşım önceki iki yaklaşımın eleştirisinden yola çıkmıştır. Bu yaklaşım stresi kişi ile çalışma çevresi arasındaki
dinamik etkileşim temelinde ele alır. Bu yaklaşım ILO'nun psikososyal tehlikeler ve Dünya Sağlık Örgütü'nün iyilik hali
tanımlarıyla da örtüşür.
Psikolojik yaklaşım, güncel stres kuramlarını da temelini oluşturur: Etkileşme kuramları, Etkileme kuramları. İlk gruptaki
kuramlar kişinin çalışma çevresiyle etkileşiminin yapısal özelliklerine, ikinci gruptaki kuramlar ise, bu etkileşime temel
oluşturan psikolojik mekanizmalara, odaklaşır.
ETKİLEŞME KURAMLARI
Bu kuramlar kişinin çalışma çevresiyle etkileşiminin yapısal özelliklerine odaklaşır. Bu grupta iki kuram öne çıkar: Kişi-
çevre uygunluğu kuramı ve İstem Denetim Kuramı.
Kişi-çevre uygunluğu kuramı
Uygunluk iki düzeyde tanımlanır:
İşçinin tutum ve yeteneğinin işin gereklerini karşılama düzeyi
Çalışma çevresinin işçinin gereksinimlerini karşılama düzeyi ve özellikle de iş düzeninin işçinin bilgi ve becerilerini
kullanmasını destekleme düzeyi.
Bu kuramda nesnel gerçeklik ile öznel algılar ve çevresel değişkenler ile kişisel değişkenler birbirinden kesin olarak
ayrılmalıdır.
İstem Denetim Modeli
İşin gereklerinin ağır, işteki karar verme yetkisinin düşük olduğu durumlarda sağlık ve iş doyumu azalır.Ancak buna
yönelik eleştiri toplumsal desteğin bu değişkenlerin etkisini hafiflettiğinin göz ardı etmesidir. Bu eleştiri “İstem-Denetim-
Destek modeline kaynak oluşturmuştur.
ETKİLEME KURAMLARI
Bu kuramlar bilme-kavrama süreçlerine ve kişinin çevresiyle etkileşimine temel oluşturan duygulanımsal tepkilere
odaklaşır. Buna göre, aşırı çabaya karşın yetersiz ödül almak (yüksek maliyet-düşük kazanç) strese yol açar. Burada çaba
ile ilgili iki kaynak vardır dışsal kaynak, işin gerekleridir, içsel kaynak ise, verili durumda işçinin bireysel güdüsüdür.
Ödülkonusunda üç boyut önemlidir: finansal karşılık, toplumsal-duygulanımsal ödül ve statü ile ilgili denetim.
En yeni stres kuramları stresin yaşanmasında ve stresle başa çıkmakta bireysel farklılıklara yönelmiştir. Bireysel
farklılıkları yaratan değişkenlerin hem değer biçme sürecinin parçası olarak, hem de stres-sağlık ilişkisinin
hafifletilmesinde etkili oldukları saptanmıştır.
A Tipi Davranış
Son 30 yılda, psikolojik ve davranışsal etmenlerin stresli durumlara tepki verme ve stresle başa çıkmadaki rolüyle ilgili
olarak bireysel anlamda korunmasız kişilere odaklanılmıştır. A Tipi kişiliğin kalp dolaşım hastalıklarına yatkınlığı
saptanmıştır.
Bu kişilik tipinin üç özelliği vardır:
Çalışmaya güçlü bir adanmışlık ve kendini işine kaptırma;
Zaman baskısının farkında olma ve zamana karşı yarışma,
Güçlü bir yarışma duygusu ve belirgin bir saldırgan olma eğilimi
Öfke ve düşmanlık: Genç ve yaşlı işçiler, göçmen, özürlü ve kadın işçiler korunmasız gruplardır.
STRES ETKİLERİ
Stres kişinin duygu, düşünce ve davranışlarıyla birlikte, fizyolojik işlevlerinde de bazı değişikliklere yol açabilir. Bu
değişiklikler çoğunlukla bazı işlevsel bozukluklara ve rahatsızlık hissine yol ve yaşam kalitesini bozsa bile çoğunlukla geri
dönüşlüdür.
STRES REAKSİYONLARI
Fiziksel sonuçlar
Psikososyal risk etmenlerinin yol açtığı stresin akıl sağlığı dışında, kalp ve dolaşım, solunum, sindirim, kas iskelet ve
bağışıklık sistemlerini de etkilediği; bu etkilerin hormonal sistemin etkilenmesine bağlı olarak ortaya çıktığı
düşünülmektedir.
Bazı araştırmalara göre, iş stresi bağışıklık sistemini zayıflatır ve kişinin bulaşıcı hastalıklara karşı direncini azaltır.
Davranışsal Sonuçlar
Çeşitli araştırmalara göre iş stresiyle sigara ve çay, kahve tüketiminin artması, madde bağımlılığı, uyku bozuklukları, işten
kalma, gibi davranışsal bozukluklar arasında ilişki vardır.
İşyerlerinde strese bağlı ortaya çıkan hastalıklar
1. Anksiyete… huzursuzluk
2. Deprasyon…karamsarlık
3. Karoshi…aşırı çalışma sonuç ölüm( ani tükenme sendromuna örnektir.)
4. Nevrozlar..işten ileri gelen akıl hastalıklarındandır..
Risk etmenleri işin içeriğinden, istihdam ve çalışma koşullarından ve işyerindeki ve dışındaki formel ve informel
ilişkilerden kaynaklanmaktadır.
361
MSS’inde tutulan pek çok kimyasal madde bazı mental bozuklukları tetikleyebilir. Kurşun buharları, karbonmonoksit,
klorlu çözücüler, iyonizan ışınlar, yükseklik, derinlik, bakteri ve virüsler gibi etmenlerin yol açtığı akut ya da kronik
ansefalopatiler genellikle geri döner. Bulgular genellikle konfüzyon, dikkat, konsantrasyon, bellek ve yönelim bozukluları
ya da perseküsyon deliryumu ile işitsel varsanılarla ve bazen de görsel varsanılarla giden ve "bouffées délirantes" olarak
adlandırılan tablodur.
Cıva, karbon disülfid, tolüen, arsenik, kurşun gibi kimyasalların psikoza yol açtığı bilinmektedir. Örneğin, şapka sanayiinde
cıvanın işçilerde psikoza neden olduğu saptanmıştır ve “çılgın şapkacı psikozu” olarak isimlendirilmiştir. Bazı organik
çözücüler insanın santral sinir sistemine direkt olarak etkide bulunarak biokimyasal değişimlere ve beklenmeyen
davranışlara neden olurlar.
Doyumsuzluk
Herkes psişik işleyişini bastıramaz, bastırsa bile yıllarca bu bastırılmışlıkla yaşamayı beceremez. Kendini yok etme eğilimi
ile birlikte giden ağır depresif doyumsuzluk karşılaşılan tek hastalık biçimi değildir. Doyumsuzluk kişinin tarihsel geçmişi,
tıbbi-psikiyatrik öyküsü ve yapısı ile bağlantılı olarak, perseküsyon sendromu ile birlikte gelişen bir nevrotik yetmezlik ya
da psikotik atak süreci biçiminde de ortaya çıkabilir. Ama, psikopatolojik gelişmenin bu aşamasında, geçmiş ve güncel
unsurlarla iç içe geçtikleri için, işten kaynaklanan baskıların bu gelişmeye yaptığı katkının ne olduğunun belirlenmesi
kadar, hastalığın mesleki başlangıç noktasının saptanması da çok güçtür.
Psişik işleyişin bastırılmış olduğu için, bu koşullanmanın kırılması, isteği ve bilinci yeniden güdüler ve ağır bir psişik acıyı
tetikler. Taylorcu sistemde çalışan bir işçinin olağan psişik işleyişine kavuşması için günlerce, haftalarca dinlenmesi
gerekir, bu aşama gerçekleştiğinde ise, kendi isteği karşısında şaşkınlığa kapılmak gibi, ağır bir psişik gerçekle yüzleşir:
Depresyon
İşin sürdürülebilmesi için isteğin bastırılması ve sıkıntıya direnilmesi sıklıkla depresyona yol açar: benin değersizleşmesi,
toplumsal ilişkilerden ve çoğu etkinlikten zevk almama akut depresyon öncesi durumu tanımlayan, tıbbi muayeneyi, ilaç
kullanımını gerektiren ve işten kalmaya yol açan genel bulgulardır.
Depresyon hem oluşumunda çalışma koşullarının önemli etkisi olması, hem de üretim alanında yol açtığı sonuçlar
açısından iş ile ilişkili en önemli akıl sağlığı sorunudur. On işçiden ikisi tüm yaşamları boyunca bir depresif dönem ile
karşı karşıya kalacak ve her on işçiden birisi ise işten ayrı kalmasına neden olacak düzeyde ciddi klinik bir depresif epizod
yaşayacaktır. Bu hastalık diğerlerinden farklı olarak, çok sayıda işçiyi etkilemekte ve bu hastalık nedeniyle ortaya çıkan
parasal kayıplar da büyük ölçüde işverene yansımaktadır.
Eğer psişik işleyiş sıklıkla olduğu gibi tam olarak bastırıldığında, işçiler artık “robotlaşmış” davranışlarla dışa yansıyan ağır
bir akılsal durumla karşı karşıyadırlar. Psikanalistler, “esansiyel depresyon” olarak tanımlanan ve taylorcu sistemde,
özellikle parçabaşı ve verimlilik esasına göre çalışan işçilerde gözlenen tabloya benzeyen bir psikopatolojik durumun
varlığını kanıtlamışlardır. Bu psikanalistler bu durumun sıklıkla ağır bir somatik hastalığa ya da kronik duygulanım
bozukluğunun akut atağına yakalanmış ya da yakalanacak olan hastalarda görüldüğünü de göstermişlerdir. Esansiyel
depresyon biyolojik düzen bozukluklarıyla başlayan ve kimi zaman ölümle de sonuçlanabilen hastalıklarla ve
komplikasyonlarla ilerleyen bir süreç olarak tanımlanan “ilerleyici düzen bozukluklarının da başlama noktasıdır. 362
İşyerlerinde anksiyete nedeniyle ortaya çıkan, ama klinik bulgu vermeyen kaygı, endişe ve korku ile strese bağlı olarak
ortaya çıkan uykusuzluğun birlikte görüldüğü akıl sağlığı bozuklukları 1990’lı yıllarda artmıştır. Aşırı iş yükü, hızlı tempo,
son teslim tarihi baskısı, işçinin işini denetleyememesi gibi kurumsal risk etmenleri ile işçinin kalıtımsal, gelişimsel ve
kişilik yapısı/eğilimleri gibi bireysel özellikleri etkileşerek sorunun ortaya çıkmasını ve gidişini etkiler. İşten çıkarma ya da
işçi çıkarılacağı söylentileri, küresel rekabet, yeniden yapılanma gibi kurumsal etmenler işçinin sürekli bir işi olacağı
duygusunu erozyona uğratarak işe bağlı anksiyeteye katkıda bulunur. İstem-denetim modeline göre işi üzerinde denetimi
olmayan ve aşırı psikolojik baskı altında kalan işçiler anksiyete bozukluklarıyla karşı karşıya kalırlar .
Bu bozukluk kişinin gündelik yaşamı için olağan dışı sayılan, kişiyi ezen beklenmedik ve genellikle yaşamı tehdit eden bir
yaralanmayla ya da ölümle sonuçlanmış, sıklıkla şiddet de içeren ve kişide korku, dehşet ve çaresizlik yaratan bir olay (iş
kazası, saldırı, vb) yaşadığında ya da o olaya tanık olduğunda veya bu olay sonrasında, donup kalma, psikolojik ve sosyal
geri çekilme, başta öfke atakları olmak üzere duyguları denetleme güçlüğü, ve yaşanan olayı veya durumu yeniden yaşama
bulgularıyla ortaya çıkan bozukluklardır.
Bu stres tepkilerine uygun şekilde yaklaşılamazsa iş verimliliğini ve sağlığı etkileyecek klinik sonuçlar ya da diğer strese
bağlı etkiler ortaya çıkacaktır: işyerine gelmek istememe, konsantrasyon güçlükleri, duygusal karışıklıklar, toplumdan geri
çekilme, madde kötüye kullanımı ve aile problemleri. Bu sorunlar sadece işçileri değil aynı zamanda yöneticileri de etkiler.
Yöneticiler görev ve sorumlulukları, yönettikleri işçilerle ilgili sorumluluk duyguları ile acı ve şok duygusu arasında
kalarak çatışma yaşadıklarında özel bir risk altındadırlar.
Çalışma yaşamındaki hızlı değişim çalışanların istekleri dışında ve onların varolan bedensel ve psikososyal özellikleri
gözetilmeden gerçekleşmekte ve işçiden kişisel gereksinimlerini, beklentilerini, özlemlerini yok sayarak bu değişime ayak
uydurması ve gereklerini yerine getirmesi beklenir. İşin gerekleri genellikle işçi buna hazırlanmadığı ya da insanın varolan
kapasitesini aştığı için, doğasına uygun hale getirmesi mümkün olmayan bu gerekleri karşılamak amacı ile kapasitesini
zorlamaya başlar, bu koşullarla bir süre dayanabilen işçi, bir süre sonra tükenir.
Tükenme, işçinin enerjisinin tükendiği, giderek duygu, düşünce ve davranışlarında değişimin ortaya çıktığı bir aşırı
yüklenme durumudur. Süreç yavaş ve aşamalı olarak ilerler. Çalışma güdüsü azalır; işçi, “artık yeter” demeye başlar. Önce,
aşırı yorgunluk, sindirim sistemi yakınmaları, adale ve eklem ağrıları, baş ağrısı, çeşitli deri yakınmaları, açıklanamayan
kalp-dolaşım sistemi yakınmaları gibi, bedene aktarılan yakınmalar ortaya çıkar.
Japonca olan bu kelimenin anlamı aşırı çalışmaya bağlı ölümdür. Bu vakalarda ölüm nedeni beyin veya kalp damarlarından
birinde kanamaya yol açan dolaşım sistemi sorunlarıdır. Ölüm vakalarının incelenmesinde bu kişilerin yaptıkları işin
gereklerinin çok ağır, sosyal desteğin zayıf, işin gereklerini denetleme olanağının ise değişken olduğu görülmüştür. Ölenler,
işini seven, işine çok bağlı, dinlenme sürelerini bile kullanmayan kişilerdir. Bu kişilerin sağlık muayenesi bile
yaptırmadıkları anlaşılmıştır.
Genellikle kişinin düşünmesini, duygulanımsal yanıt verme yeteneğini, anımsamasını, iletişim kurmasını, gerçeği ayırt
etmesini ve uyum sağlama yeteneğini sınırlayarak, gündelik yaşam etkinliklerini sürdürmesini ve çalışmasını engelleyen bir
akıl hastalığıdır. Regresif davranış, uygunsuz affekt, impuls kontrol güçlüğü, varsanılar ve sanrılar gibi belirtilerle gider.
Psikotik bozuklukların genel nüfusta görülme sılığı %1’den daha azdır. Sağlıklı işçiler işe alındığı ve bu tür hastalıkları
olanlar işten ayrıldığı için, bu hastalığın işçiler arasında da görülme sıklığı daha düşüktür. Psikotik atak geçiren bireyler
genellikle işte ve yaşamlarının diğer alanlarındaki etkinliklerinde belirgin güçlük yaşarlar. Psikotik bireyler iş arkadaşları,
yöneticiler ve diğerlerinde korku, öfke ve kaygı yaratan davranışlar sergilerler.
Görev belirsizliği, rol çatışması, ayrımcılık, üstlerle çatışma, iş yükü, iş düzenlemesi gibi işe bağlı psikososyal risk
etmenleriyle strese bağlı hastalıklar, işe geç kalma, işe devamsızlık, kötü performans, çökkünlük, kaygı ve diğer psikolojik
363
distres arasında bir ilişkili olduğu saptanmıştır. Çalışma çevresinden kaynaklanan çok şiddetli ya da gittikçe biriken stresin
yarattığı psikolojik durum işe bağlı psikotik bozukluklara neden olabilir. Belirli stresli bir olaya bağlı gelişen varsanı ve
sanrılar bu duruma örnektir: Maden kazaları, kimyasal patlamalardan kaynaklanan varsanılar vb. İşçilerin tepkilerini stres
etmenini algılama biçimi, yaşı, cinsiyeti, statüsü, yaşam beklentileri ve deneyimi, sosyal desteğinin olup olmaması ve
stresle başa çıkma yeteneği de etkiler.
İş yaşamında psikososyal riskler ile şiddetli psikopatoloji arasındaki ilişkileri inceleyen araştırmacılar gürültü, tehlikeli
koşullar, ısı, nem, duman ve soğuk gibi zararlı çalışma koşullarıyla psikoz arasında da bir ilişki olduğunu belirlemişlerdir.
Çalışma aslında çalışma, onu bu koşullarda gerçekleştirme şansı olanlar için temel bir sağlık unsurudur. Kişiler işlerinden
psişik yarar sağladıkları ölçüde kendilerini bu iş öncesine göre daha iyi hissederler. Hatta bu kişilerin çalışarak sağlıklı
kaldıkları bile ileri sürülebilir. Burada duvar ustası ile tek başına denize açılmış denizci ya da profesyonel dağcı, veri girişi
yapan bir bilgi işlemci ile bir veri yorumlama uzmanı karşılaştırma konusu yapılabilir.
STRES YÖNETİMİ
Stres işçilerin sağlığını ve verimliliğini azalttığı için sorunun çözümü önem kazanmıştır. Olası iki etkinlik alanı vardır. İlki
bireyi stresten uzak tutmak ya da bireyin stresle başa çıkmasını sağlamaktır. İkincisi ise, olası stres kaynaklarını azaltmak
için örgütsel değişiklik yapmaktır.
Bireylerin stresle başa çıkmasına yardımcı olmak için başlatılacak ilk girişimler genellikle işçi-destek programlarının da
parçasını oluşturmaktadır. Bu programlarda işçilere stresin nedenleri, etkileri ve stresten uzak durma yolları ile
duramadıkları durumlarda stresle nasıl başa çıkacakları öğretilir. Önerilen temel yöntemler aşağıda sunulmuştur:
Gevşeme: Stresin yol açtığı gerginlik gevşeme teknikleriyle önemli ölçüde giderilebilir. Bu teknikler, nefes alma
egzersizlerini, meditasyonu ve zihinsel gevşemeyi kapsar.
Egzersiz: Stresi azaltmakta en etkili yol olarak görülen egzersizin, mücadelenin ya da kaçmanın yerini doldurduğu
düşünülür. “Aerobik” solunumu ve oksijen kullanımını artırır ve strese karşı etkilidir. Egzersizden en yüksek verimi almak
için kalp ve solunum hızı haftada en az üç kez, 20-30 dakika süreyle artırılmalıdır. Yüzme, yavaş koşu, aerobik veya hızlı
yürüme ile bu amaca ulaşılabilir.
Perhiz: Stres metabolizma hızını artırır ve yemek yeme alışkanlıklarını değiştirir. Bazı kimseler yemeyi bir tür kaçış olarak
seçerken, diğerleri yaşamını sürdürmek için yemeyi ya da bir şey yememeyi seçebilir. Amaç, enerji rezervini ve vücut
ağırlığını korumaktır.
Davranış Değişiklikleri: Bireyin stresle içgüdüsel davranışlarla (kızarak, sigara içerek, yemek yiyerek veya içki içerek)
başa çıkması kısa erimde rahatlama sağlasa bile; uzun erimde sorunu artırır. Stres kaynağını algılama biçimini değiştirmeye
yönelik danışmanlık hizmeti, işçinin kaynakla mücadelesine yardım eder. Örneğin, A tipi kişilere B tipi kişilerin davranış
biçimi önerilir. Özgüveni artırmaya yönelik eğitim, stres yönetiminin önemli bir parçasıdır. Bir diğer yol da, zaman
yönetimidir. Pek çok kişi öncelikli görevlerine yeterli zaman ayıramadığı için, iş gününü işleri yarıda bırakmanın düş
kırıklığı ile tamamlar.
Stres yönetimi programlarının tümü, stresle başa çıkmak ve stresten kaçınmak için bireyin yapması gerekenlere yönelmiştir.
Stres kaynaklarından bazılarını yok etmenin –çalışma ortamının daha stressiz ve verimli hale getirilmesi– önemini az
sayıda örgüt kavrayabilmiştir. Tablo 5.1’de belirtilen stres kaynakları kaçınılmaz olarak mesleğin doğasında bulunabilir.
Çalışma koşullarının gürültü, titreşim ve toz azaltılarak iyileştirilmesi stresin sınırlanmasında önemli rol oynar. İş
örgütlenmesinde belirli kişilere veya gruplara yönelik aşırı yüklenmeyi engellemeye yönelik iyileştirmeler strese bağlı
sağlık giderlerini ve finansal giderleri azaltabilir.
Denetim: En önemli iyileştirme denetimle ilgili olandır. Bulunduğu ortamı denetleyebiliyor olması kişinin stresini azaltır.
Bazı bireyler diğerlerinden daha çok denetlendiklerini hissetmeleri, streslerin artırır; ancak, örgütler çalışanlarına kendi
işlerini denetleme hakkı verdiğinde bu stres azalır.
364
Katılım –Yapılan bir araştırmada, verimliliğin, güdülenmenin ve iş doyumunun işçinin karar verme surecine katılması
sağlanarak arttırılabildiği gösterilmiştir. Stresi önleyen en önemli mekanizma, katılımla birlikte gelişen şirket içi bilgi
akışıdır. İletişim yetersizliği işçiler için önemli bir stres kaynağıdır. Bu durum İngiltere’deki bir hastanenin polikliniklerinde
yapılan bir deneyle de kanıtlanmıştır: kendilerini varolan bakım sisteminin parçası olarak hissetmeleri için, bir grup işçi,
tekniker ve büro personeli geleneksel personel toplantılarına davet edilmişlerdir. Üç ay sonra bu grup duygulanımsal
acılarının azaldığını, işten ayrılmayı da, daha az düşündüklerini söylemişlerdir.
Özerklik: Bunu sağlamak için en sık kullanılan yöntem, şirketin hiyerarşik yapısını kırmak ve çalışma ekiplerine
sorumluluk vermektir.
STRESTEN KORUNMA
Birincil Koruma
Stresle başa çıkmanın en etkili yöntemi stresi kaynağında yok etmektir. Bu amaçla işletmede strese yol açan personel
politikaları değiştirilebilir; işçiler arasındaki ve işçilerle yönetim arasındaki iletişim güçlendirilebilir; yürütülen işler
yeniden tasarlanıp, örgütlenebilir; özellikle alt kademelerden başlayarak işçilerin karar alma süreçlerine katılımı ve
özerkliği artırılabilir. Bu yöntemlerden hangisini seçileceği stres etmenine ve etkileme yollarına göre değişir. Öyleyse,
seçme yapmak için önce stres etmeni ve etki mekanizması belirlenmelidir.
İşletme yönetimi bu amaçla, strese bağlı akıl sağlığı sorunu yaşayan kişiyi destekleyen bir örgütsel, yönetsel altyapı
oluşturmalı ve bu işçilerin damgalanmasını önlemelidir:
İkincil Koruma
İkincil koruma eğitim ve öğretim ile bilince çıkarma ve beceri geliştirmeyi kapsar. Stres eğitimi ve stres yönetimi, işçiye
kendisindeki ve başkalarındaki stres bulgularını fark etmesinde, stresle başa çıkma becerisini geliştirmesine ve strese karşı
esneklik kazanmasında yardımcı olur. Bu eğitimler çok çeşitlidir. Gevşeme tekniklerini, zaman yönetimini, sorun çözme
yöntemlerini, yaşam tarzı konusundaki danışmanlığı ve planlamayı içerebilir.
Düzenli aralıklı sağlık muayenelerinin süreklileştirilmesi;
Sağlıklı beslenme olanakları geliştirilmesi;
İşyerinde sportif etkinlik olanaklarının artırılması,sportif gruplar oluşturulması;
Kalp dolaşım sistemini destekleyen programların yaygınlaştırılması;
Sigara karşıtı programlar geliştirilmesi;
Gündelik yaşam etkinlikleri ve alışkanlıkları konularında danışmanlık hizmetleri.
Üçüncül Koruma
İşyerinde sağlığı desteklemenin en önemli boyutlarından biri akıl sağlığı sorunu olası en erken sürede saptamak ve sorunu
olan kişiyi uzman kişiyle buluşturmaktır. Akıl hastalarının çoğunluğu tam olarak iyileşip, işe geri dönebilirler. Böylesi bir
kişiyi erken tanı ve profesyonel yaklaşım ile geri kazanmak, hastalandığı anda tıbbi tedaviye yönlendirerek yerine aynı
koşullarla sağlıklı bir kişiyi işe alıp eğitmekten daha ucuz ve insanidir. 365
İşletmeler işyerinde ya da evinde sorun yaşayan işçilerin gizli bir biçimde profesyonel danışmanlık hizmetinden
yararlanmasını sağlayabilir. Bu hizmeti işyerinde görevlendirilen personel sağlayabileceği gibi, bu konuda uzmanlaşmış
kuruluşlardan da hizmet alınabilir. Bilgi sağlama, danışmanlık, tedavi ve destek hizmetlerini kapsar. Bu hizmetlerin
gizliliğe uyması ve 24 saat hizmet sağlaması beklenir. Bu hizmet gerçekten bu alanda uzmanlaşmış kişilerce, etik
kurallarına ve gizliliğe özen gösterilerek sağlanmalıdır. Bu hizmetlerin işten atılma gibi, işyerinin sorunlarına bağlı olarak
ortaya çıkan ya da özel yaşamdan kaynaklanan stresle başa çıkılmasında yararlı olabilmesi güçtür.
Üçüncül koruma
Strese bağlı önemli akıl sağlığı sorunu yaşayan işçilerin iyileştirilmesini ve üretime geri döndürülmesini amaçlar. Üçüncül
koruma ruhsal bozukluklar nedeniyle işten ayrılan bireylerin rehabilitasyonunu hedefler.
Bütünsel bir stres yönetimi yaklaşımı bu üç aşamayı birlikte kapsamalıdır.
İşe Geri Dönüşün Kolaylaştırılması
Stres nedeniyle işten kalan bir işçinin işe geri dönüşünün de stresli bir süreç olduğu bilinir. İşletmenin bu aşamada anlayışlı
ve kucaklayıcı olması gerekir. İşi tüm boyutlarıyla yürütebilecek duruma gelip gelmediğini anlamak için işçi ile işe
başlamadan önce bir görüşme yapılmalı, işçi işe başladıktan sonra da bu görüşmeler ve gözlemler sürdürülmelidir.
SAĞLIK VE GÜVENLİK İŞARETLERİ YÖNETMELİĞİ
Yasaklayıcı işaretler; Daire biçiminde,
Beyaz zemin üzerine siyah piktogram, kırmızı çerçeve ve diyagonal çizgi
(kırmızı kısımlar işaret alanının en az % 35’ini kapsayacaktır)
Uyarı işaretleri; Üçgen şeklinde
Sarı zemin üzerine siyah piktogram, siyah çerçeve
(sarı kısımlar işaret alanının en az % 50’sini kapsayacaktır)
Emredici işaretler; Daire biçiminde,
Mavi zemin üzerine beyaz piktogram
(mavi kısımlar işaret alanının en az % 50’sini kapsayacaktır)
Acil çıkış ve ilkyardım işaretleri; Dikdörtgen veya kare biçiminde,
Yeşil zemin üzerine beyaz piktogram
(yeşil kısımlar işaret alanının en az % 50’sini kapsayacaktır)
Yangınla mücadele işaretleri; Dikdörtgen veya kare biçiminde,
Kırmızı zemin üzerine beyaz piktogram
(Kırmızı kısımlar işaret alanının en az % 50’sini kapsayacaktır)
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik hükümleri 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamındaki
tüm işyerlerinde uygulanır.
(2) Bu Yönetmelik hükümleri;
a) Diğer bir mevzuatla özel olarak atıfta bulunulmadıkça; tehlikeli maddelerin, preparatların, ürünlerin veya malzemelerin
piyasaya arzında kullanılan işaretlemelerde,
b) Kara, demir, deniz, hava ve iç suyolu taşımacılığının düzenlenmesinde kullanılan işaretlemelerde,
uygulanmaz.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Acil çıkış ve ilkyardım işaretleri: Acil çıkış yolları, ilkyardım veya kurtarma ile ilgili bilgi veren işaretleri,
b) Bilgilendirme işareti: Yasak işareti, uyarı işareti, emredici işaret, acil çıkış ve ilkyardım işaretleri dışında bilgi veren
diğer işaretleri,
c) Ek bilgi levhası: Bir işaret levhası ile beraber kullanılan ve ek bilgi sağlayan levhayı,
ç) El işareti: Çalışanlar için tehlike oluşturabilecek manevra yapan operatörleri yönlendirmek üzere ellerin ve/veya kolların
önceden anlamları belirlenmiş hareket ve/veya pozisyonlarını,
d) Emredici işaret: Uyulması zorunlu bir davranışı belirleyen işareti,
e) Güvenlik rengi: Güvenlik açısından özel bir anlam yüklenen rengi,
f) Işıklı işaret: Saydam veya yarı saydam malzemeden yapılmış, içeriden veya arkadan aydınlatılarak ışıklı bir yüzey
görünümü verilmiş işaret düzeneğini,
g) İşaret levhası: Geometrik bir şekil, renkler ve bir sembol veya piktogramın kombinasyonu ile özel bilgi ileten ve yeterli
aydınlatma ile görülebilir hale getirilmiş levhayı,
ğ) İşaretçi: İşareti veren kişiyi,
h) Operatör: İşareti izleyerek araç ve gereci kullanan kişiyi, 366
ı) Sağlık ve güvenlik işaretleri: Özel bir nesne, faaliyet veya durumu işaret eden levha, renk, sesli veya ışıklı sinyal, sözlü
iletişim ya da el-kol işareti yoluyla iş sağlığı ve güvenliği hakkında bilgi ya da talimat veren veya tehlikelere karşı uyaran
işaretleri,
i) Sembol veya piktogram: Bir durumu tanımlayan veya özel bir davranışa sevk eden ve bir işaret levhası veya
ışıklandırılmış yüzey üzerinde kullanılan şekli,
j) Sesli sinyal: İnsan sesi ya da yapay insan sesi kullanmaksızın, özel amaçla yapılmış bir düzenekten çıkan ve yayılan
kodlanmış ses sinyalini,
k) Sözlü iletişim: İnsan sesi veya yapay insan sesi ile iletilen, önceden anlamı belirlenmiş sözlü mesajı,
l) Uyarı işareti: Bir tehlike kaynağı veya tehlike hakkında uyarıda bulunan işareti,
m) Yasak işareti: Tehlikeye neden olabilecek veya tehlikeye maruz bırakabilecek bir davranışı yasaklayan işareti,
ifade eder.
Çalışanların bilgilendirilmesi ve eğitimi
MADDE 6 – (1) İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 16 ncı maddesinin hükümleri saklı kalmak
şartıyla, işyerinde kullanılan sağlık ve güvenlik işaretleri hakkında çalışanları veya temsilcilerini bilgilendirir.
(2) İşveren, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 17 nci maddesinin hükümleri saklı kalmak şartıyla, işaretlerin
anlamları ve bu işaretlerin gerektirdiği davranış biçimleri hakkında, çalışanların eğitim almasını sağlar.
İŞYERİNDE KULLANILAN SAĞLIK VE GÜVENLİK İŞARETLERİ İLE İLGİLİ ASGARİ GENEL
GEREKLER
2. İşaret çeşitleri
2.1. Sabit ve kalıcı işaretler
2.1.1. Sabit ve kalıcı işaret levhaları; yasaklamalar, uyarılar ve yapılması zorunlu işler ile acil kaçış yollarının ve ilk yardım
bölümlerinin yerlerinin belirtilmesi ve tanınması için kullanılacaktır.
Yangınla mücadele ekipmanının bulunduğu yerler, işaret levhası ve kırmızı renkle kalıcı şekilde işaretlenecektir.
2.1.2. Konteynır ve borular üzerindeki işaretler ek-3’te belirtildiği şekilde olacaktır.
2.1.3. Engellere çarpma veya düşme riski olan yerler, işaret levhası ve güvenlik rengi ile kalıcı şekilde belirlenecektir.
2.1.4. Trafik yolları güvenlik rengi ile kalıcı olarak işaretlenecektir.
2.2. Geçici işaretler
2.2.1. Gerekli hallerde ve aşağıda 3 üncü maddede belirtildiği şekilde işaretlerin birlikte ve birbirinin yerine kullanılma
imkanı da dikkate alınarak; tehlike sinyali vermek, gerekli önlemlerin alınması için ilgili kişinin çağrılması ve çalışanların
acil tahliyesi için ışıklı işaretler, sesli sinyaller ve/veya sözlü iletişim kullanılacaktır.
2.2.2. Gerekli durumlarda, tehlikeye yol açabilecek ya da tehlikeli manevralar yapan kimseleri yönlendirmek için el
işaretleri ve/veya sözlü iletişim kullanılacaktır.
4. Aşağıdaki tabloda yer alan hususlar, güvenlik rengi kullanılan tüm işaretlere uygulanır.
Renk Anlamı veya Amacı Talimat ve Bilgi
Kırmızı Yasak işareti Tehlikeli hareket veya davranış
Tehlike alarmı Dur, kapat, düzeneği acil durdur, tahliye et
Yangınla mücadele ekipmanı Ekipmanların yerinin gösterilmesi ve tanımlanması
Sarı Uyarı işareti Dikkatli ol, önlem al, kontrol et
Mavi (1) Özel bir davranış ya da eylem
Zorunluluk işareti
Kişisel koruyucu donanım kullan
Yeşil Acil çıkış, ilk yardım işareti Kapılar, çıkış yerleri ve yolları, ekipman, tesisler
367
Tehlike yok Normale dön
(1) Mavi:
Sadece dairevi bir şekil içinde kullanıldığında emniyet rengi olarak kabul edilir.
Emniyet işaretleri dışında sarı yerine kullanılabilir. Özellikle zayıf doğal görüş şartlarında
(2) Parlak
floresan özellikli bu renk çok dikkat çekicidir.
turuncu:
5. Güvenlik işaretinin işlevinin aşağıda belirtilenler tarafından olumsuz etkilenmemesi için :
5.1. Görülmesini veya işitilmesini zorlaştıracak veya engelleyecek, aynı türden bir başka emisyon kaynağının bulunması
önlenecek, özellikle;
5.1.1. Çok sayıda işaret birbirine çok yakın bir şekilde yerleştirilmeyecektir.
5.1.2. Karıştırılma ihtimali olan iki ışıklı işaret aynı anda kullanılmayacaktır.
5.1.3. Işıklı bir işaret bir diğer ışıklı işaretin çok yakınında kullanılmayacaktır.
5.1.4. Birden fazla sesli sinyal aynı anda kullanılmayacaktır.
5.1.5. Çok fazla ortam gürültüsü olan yerlerde sesli sinyal kullanılmayacaktır.
5.2. İşaretlerin ya da sinyal aygıtlarının; uygun tasarımı, yeterli sayıda olması, uygun bir şekilde yerleştirilmesi, bakım ve
onarımının iyi yapılması ve doğru çalışması sağlanacaktır.
6. İşaretler ve sinyal aygıtları imalindeki karakteristik özelliklerini ve/veya işlevsel niteliğini korumak için, düzenli
aralıklarla temizlenecek, kontrol, bakım ve tamiri yapılacak ve gerektiğinde değiştirilecektir.
7. İşaretlerin ve sinyal aygıtlarının sayısı ve yerleştirileceği yerler, tehlikenin büyüklüğüne ve bunların uygulanacağı alana
göre belirlenecektir.
8. Herhangi bir enerji ile çalışan işaretlerin, enerjinin kesilmesi ve tehlikenin başka bir şekilde önlenememesi durumunda,
işaretlerin yedek enerji kaynağı ile derhal çalışması sağlanacaktır. Kullanılan enerji kaynakları, güvenlik koşullarına uygun
nitelikte olacaktır.
9. Işıklı işaret ve/veya sesli sinyallerin çalışmaya başlaması, yapılacak işin veya hareketin başlayacağını belirtir. Yapılan iş
veya hareket süresince ışıklı işaret veya sesli sinyal çalışmasına devam edecektir. Işıklı işaret ve sesli sinyal kullanılıp
durmasından hemen sonra tekrar çalışabilir olacaktır.
10. Işıklı işaretler ve sesli sinyaller, doğru ve etkili çalışmalarını sağlamak için, kullanılmadan önce ve kullanım süresince
yeterli sıklıktaki aralıklarla kontrol edilecektir.
11. Kişisel koruyucu kullanımından kaynaklanan hususlar da dahil olmak üzere, çalışanların görme ve işitmelerine engel
olacak herhangi bir husus var ise; ilgili işaretlerin güçlendirilmesi veya değiştirilmesi için gerekli önlemler alınacaktır.
12. Önemli miktarda tehlikeli madde ya da preparat depolanan alanlarda, odalarda veya kapalı yerlerde bulunan her bir
paket ya da kap üzerinde bulunan etiketlerin, bu yerlerde alınması gereken güvenlik önlemlerini ikaz için yeterli değilse,
ek-2’nin 3.2 inci maddesi ve ek-3’ün 1 inci bölümünde belirtilenlere uygun olarak ikaz işareti bulundurulacak veya
işaretlenecektir.
1. Temel nitelikler
1.1. Kendi özel amaçlarına göre; yasaklama, uyarı, emir, kaçış yolu, acil durumlarda kullanılacak ya da yangınla mücadele
amaçlı ekipmanı belirten ve benzeri işaret levhalarının biçim ve renkleri bölüm 3’te verilmiştir.
1.2. Piktogramlar mümkün olduğunca yalın olacak ve sadece temel ayrıntıları içerecektir.
1.3. Aynı anlamı veriyorsa ve yapılan değişiklik ya da düzenleme anlamını belirsiz hale getirmeyecekse, kullanılan
piktogramlar bölüm 3’te belirtilenlerden biraz farklı ya da daha ayrıntılı olabilir.
1.4. İşaret levhaları kullanıldıkları ortama uygun, darbeye ve hava koşullarına dayanıklı malzemeden yapılacaktır.
1.5. İşaret levhalarının boyutları ile kolorimetrik ve fotometrik özellikleri, bunların kolayca görülebilir ve anlaşılabilir
olmalarını sağlayacaktır.
2. Kullanım koşulları
2.1. İşaret levhaları özel bir tehlike olan yerlerin ve tehlikeli cisimlerin hemen yakınına, genel tehlike olan yerlerin girişine,
engeller dikkate alınarak, görüş seviyesine uygun yükseklik ve konumda, iyi aydınlatılmış, erişimi kolay ve görünür bir
şekilde yerleştirilecektir. İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelik
hükümleri saklı kalmak şartıyla, doğal ışığın zayıf olduğu yerlerde floresan renkler, reflektör malzeme veya yapay
aydınlatma kullanılacaktır.
2.2. İşaret levhasının gösterdiği durum ortadan kalktığında, işaret levhası da kaldırılacaktır.
3. Kullanılacak işaret levhaları
3.1. Yasaklayıcı işaretler
Temel nitelikler
368
- Daire biçiminde,
- Beyaz zemin üzerine siyah piktogram, kırmızı çerçeve ve diyagonal çizgi (kırmızı kısımlar işaret alanının en az %
35’ini kapsayacaktır)
İyonlaştırıcı olmayan
Lazer ışını Oksitleyici madde
radyasyon
369
Kuvvetli manyetik alan Engel Düşme tehlikesi
1. İçinde tehlikeli madde veya preparatların bulunduğu veya depolandığı kaplar ile bunları ihtiva eden veya taşıyan,
görünür borular; meri mevzuata uygun olarak, renkli zemin üzerinde piktogram veya sembol bulunan etiket ile işaretlenir.
Söz konusu etiketler;
- Aynı piktogram veya semboller kullanılarak, ek-2’de verilen uyarı işaretleri ile değiştirilebilir.
- Tehlikeli madde veya preparatın adı ve/veya formülü ve tehlikesi hakkında ek bilgileri de içerebilir.
2. İçinde tehlikeli madde veya preparatların bulunduğu borular, vanalar, supaplar ve bunlarla ilgili parçalar,
taşındıkları maddelere göre ayrı renklerde boyanır ve kolay görülebilen yerlere belirti işaretler konulur ve kollu veya saplı
vana ve muslukların üzerinde, bunların açık veya kapalı olduklarını gösteren işaret veya tertibat bulundurulur.
3. İşaretler; katlanmaz, kendinden yapışkanlı ya da boyama biçiminde yapılır ve görünür yüzeylere yerleştirilir.
4. Bu Ek’in 1 inci bölümünde belirtilen işaretler, ek-2, bölüm 1.4’te belirtilen temel nitelikleri ve ek-2, bölüm 2’de yer alan 370
işaret levhalarının kullanımıyla ilgili şartları sağlar.
B. Dikey hareketler
Anlamı Tarifi Şekil
KALDIR Sağ kol avuç içi öne bakacak şekilde
yukarı kalkıkken yavaşça daire çizer
D. Tehlike
Anlamı Tarifi Şekil
KES Avuç içleri öne bakacak şekilde her
Acil dur. iki kol yukarı kalkık
(2) Pi işaretinin asgari yüksekliği 5 mm olmalıdır. Çapı 140 mm veya daha düşük olan taşınabilir basınçlı ekipmanda bu
işaretin asgari yüksekliği 2,5 mm olmalıdır.
(3) Bu maddenin birinci fıkrada verilen ölçeklendirilmiş çizimdeki oranlar korunmalıdır. Ölçeklendirme işaretin bir parçası
değildir.
(4) Pi işareti, taşınabilir basınçlı ekipmanın kendisinin ya da bilgi plakasının yanı sıra yeniden doldurulabilir taşınabilir
basınçlı ekipmanın doğrudan emniyet fonksiyonu olan sökülebilir parçalarına da görünür, okunaklı ve silinmez bir şekilde
iliştirilir.
(5) Pi işareti, yeni taşınabilir basınçlı ekipmana veya yeniden doldurulabilir taşınabilir basınçlı ekipmanın doğrudan
emniyet fonksiyonu olan sökülebilir parçalarına, piyasaya arz edilmeden önce iliştirilmek zorundadır.
(6) Pi işaretini ilk muayene ve testleri yapan onaylanmış kuruluşun kimlik numarası takip etmelidir. Onaylanmış kuruluşun
kimlik numarası onaylanmış kuruluşun kendisi veya talimatları doğrultusunda imalatçı tarafından iliştirilmelidir.
Tanımlar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) Ambalaj atığı: 24/8/2011 tarihli ve 28035 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ambalaj Atıklarının Kontrolü
Yönetmeliğinde tanımlanan atıkları,
b) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
c) Belediye atığı: 2/4/2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğinde
tanımlanan atıkları,
ç) Biyolojik indikatör: Sterilizasyon etkinliğinin araştırılmasında, kağıt şerit veya benzeri bir taşıyıcı mekanizmaya
inoküle edilmiş, standart/bilinen patojen olmayan bir mikroorganizmayı,
d) Çevre lisansı: 10/9/2014 tarihli ve 29115 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği
ile düzenlenen geçici faaliyet belgesi/çevre izin ve lisansı belgesini kapsayan lisansı,
e) Enfeksiyon yapıcı atık: Enfeksiyon yapıcı etkenleri taşıdığı bilinen veya taşıması muhtemel; başta kan ve kan
ürünleri olmak üzere her türlü vücut sıvısı, insan dokuları, organları, anatomik parçaları, otopsi materyali, plasenta, fetus ve
diğer patolojik materyali, bu tür materyal ile bulaşmış eldiven, örtü, çarşaf, bandaj, flaster, tamponlar, eküvyon ve benzeri
atıkları, karantina altındaki hastaların vücut çıkartılarını, bakteri ve virüs tutucu hava filtrelerini, enfeksiyon yapıcı ajanların
laboratuvar kültürlerini ve kültür stoklarını, enfekte hayvanlara ve çıkartılarına temas etmiş her türlü malzemeyi,
veterinerlik hizmetlerinden kaynaklanan atıkları,
f) Geçici depolama: Tıbbi atıkların, tıbbi atık işleme tesisine ulaştırılmadan önce sağlık kuruluşu bünyesinde ve tıbbi
atık işleme tesisinde işleme tabi tutulmadan önce güvenli bir şekilde bekletilmesini,
g) Genotoksik atık: Hücre DNA’sı üzerinde mutasyon yapıcı, kanserojen veya insan ya da hayvanda düşüğe neden
olabilen türden farmasötik ve kimyasal maddeleri, kanser tedavisinde kullanılan sitotoksik (antineoplastik) ürünleri ve
radyoaktif materyali ihtiva eden atıklar ile bu tür ajanlarla tedavi gören hastaların idrar ve dışkı gibi vücut çıkartılarını,
ğ) İl müdürlüğü: Çevre ve Şehircilik il müdürlüklerini,
h) Kanun: 2872 sayılı Kanunu,
ı) Kesici-Delici atık: Enjektör ve diğer tüm tıbbi girişim iğneleri, lanset, kapiller tüp, bisturi, bıçak, serum seti
iğnesi, cerrahi sütur iğneleri, biyopsi iğneleri, intraket, kırık cam, ampul, lam-lamel, kırılmış cam tüp ve petri kapları gibi
batma, delme, sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıkları,
i) Kesici-Delici atık kabı: Kesici ve delici atıkların toplanması ve biriktirilmesi amacıyla kullanılan, teknik
özellikleri 10 uncu maddede belirtilen biriktirme kabını,
j) Kimyasal indikatör: Sterilizasyon etkinliğinin araştırılmasında kağıt bant veya benzeri bir taşıyıcıya emdirilmiş 375
yüksek ısı ile renk değiştiren kimyasal maddeyi,
k) Patolojik atık: Cerrahi girişim, otopsi, anatomi veya patoloji çalışması sonucu ortaya çıkan dokuları, organları,
vücut parçalarını, vücut sıvılarını ve fetusu,
l) Sağlık kuruluşu: Ek-1’de yer alan ve faaliyetleri sonucu tıbbi atık üreten kişi, kurum ve kuruluşları,
m) Sterilizasyon: Bakteri sporları dâhil her türlü mikrobiyal yaşamın fiziksel, kimyasal, mekanik metotlar veya
radyasyon yoluyla tamamen yok edilmesini veya bu mikroorganizmaların seviyesinin en az % 99,9999 oranında
azaltılmasını,
n) Tehlikeli atık: Atık Yönetimi Yönetmeliğinde tanımlanan atıkları,
o) Tıbbi atık: Enfeksiyon yapıcı atıkları, patolojik atıkları ve kesici-delici atıkları,
ö) Tıbbi atık işleme tesisi: Tıbbi atıkların bertaraf edildiği veya sterilizasyon işlemine tabi tutulduğu tesisleri,
p) Tıbbi atık kabı, kovası veya konteyneri: Tıbbi atık torbalarının veya kesici-delici atık kaplarının toplanması
ve/veya taşınması için kullanılan teknik özellikleri 10 uncu ve 11 inci maddelerde belirtilen kap, kova veya konteyneri,
r) Tıbbi atık sorumlusu: Sağlık kuruluşu başhekimini, başhekimin bulunmadığı yerlerde mesul müdürünü veya
yöneticisini,
s) Tıbbi atık torbası: Tıbbi atıkların toplanması ve biriktirilmesi amacıyla kullanılan, teknik özellikleri 10 uncu
maddede belirtilen torbayı,
ş) Ulusal atık taşıma formu (UATF): Atık Yönetimi Yönetmeliğinde tanımlanan formu,
t) Uluslararası biyotehlike amblemi: Tıbbi atık torbası, kabı, kovası veya konteyneri ile kesici-delici atık kapları,
bunların taşınmasında kullanılan araçlar ile geçici depolama birimlerinin üzerlerinde bulunması gereken ve bir örneği Ek-
2’de yer alan amblemi,
u)Yetki belgesi: Tıbbi atık yönetiminde görevlendirilen veya görevlendirilmesi öngörülen personelin tıbbi atık
eğitimi aldığını gösteren belgeyi,
ifade eder.
Genel ilkeler
MADDE 5 – (1) Tıbbi atıkların yönetimine ilişkin ilkeler şunlardır;
a) Tıbbi atıkların çevreye ve insan sağlığına zarar verecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak alıcı ortama
verilmesi yasaktır.
b) Tıbbi atıkların, tehlikeli, tehlikesiz, belediye veya ambalaj atıkları gibi diğer atıklar ile karıştırılmaması esastır.
c) Tıbbi atıkların, kaynağında diğer atıklardan ayrı olarak toplanması, geçici depolanması, taşınması ve bertarafı
esastır.
(2) Sağlık kuruluşları, münferit tıbbi atık işleme tesisi kuramaz ve işletemez.
Bakanlığın görev ve yetkileri
MADDE 6 – (1) Bakanlığın görev ve yetkileri şunlardır;
a) Tıbbi atıkların çevreyle uyumlu bir şekilde yönetimine ilişkin program ve politikaları saptamak, bu Yönetmeliğin
uygulanmasına yönelik işbirliği ve koordinasyonu sağlamak ve gerekli idari tedbirleri almak,
b) Tıbbi atıkların oluşumundan bertarafına kadar yönetimlerini kapsayan bütün faaliyetlerin kontrolünü ve periyodik
denetimlerini yapmak,
c) Tıbbi atıkların çevreyle uyumlu yönetimine ilişkin sistem ve teknolojilerin uygulanmasında ulusal ve uluslararası
koordinasyonu sağlamak,
ç) Tıbbi atık işleme tesislerine çevre lisansı vermek.
İl müdürlüklerinin görev ve yetkileri
MADDE 7 – (1) İl müdürlükleri;
a) Tıbbi atıkların oluşumundan bertarafına kadar yönetimini kapsayan bütün faaliyetlerin kontrolünü ve periyodik
denetimini yapmak, ilgili mevzuata aykırılık halinde yaptırım uygulamakla,
b) Tıbbi atık taşıyacak kişi, kurum veya kuruluşlar ile bunların araçlarına taşıma lisansı vermekle, faaliyetlerini
denetlemekle ve gerekli hallerde lisansı iptal etmekle,
c) Belediyeler tarafından sunulan tıbbi atık yönetim planlarını incelemek, değerlendirmek ve uygulanmasını
sağlamakla,
ç) Çevre lisansı verilen tıbbi atık işleme tesislerinin faaliyetlerini izlemek, denetlemek, ilgili mevzuata aykırılık
halinde yaptırım uygulamakla,
Belediyelerin yükümlülükleri
MADDE 8 – (1) Büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, diğer yerlerde belediyeler;
a) Tıbbi atık yönetim planını hazırlamak, il müdürlüğüne sunmak, uygulamak ve halkın bilgilenmesini sağlamakla,
b) Tıbbi atıkları tıbbi atık geçici depolarından/konteynerlerinden alarak tıbbi atık işleme tesisine
taşımak/taşıttırmakla,
c) Herhangi bir kimyasalla muamele görmüş patolojik atıkların 20 nci maddede belirtilen yöntemle bertaraf
edilmesini sağlamakla,
ç) Tıbbi atığın sterilizasyonunu ve/veya bertarafını sağlamak/sağlattırmakla, bu amaçla tıbbi atık işleme tesisi
kurmak/kurdurmakla, işletmek/işlettirmekle,
d) Tıbbi atık işleme tesisleri için çevre lisansı almakla/aldırmakla,
e) Tıbbi atıkların taşınması için taşıma lisansı almakla/aldırmakla,
Sağlık kuruluşlarının yükümlülükleri
MADDE 9 – (1) Sağlık kuruluşları;
a) Atıkları kaynağında en aza indirecek sistemi kurmakla, 376
b) Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve bertarafı amacıyla ilgili belediye ile protokol yapmakla,
c) Tıbbi atıkların ayrı toplanması, sağlık kuruluşu içinde taşınması ve geçici depolanması ile bir kaza anında
alınacak tedbirleri içeren tıbbi atık yönetim planını hazırlamak ve uygulamakla,
Atık beyan formunu bir önceki yıla ait bilgileri içerecek şekilde her yıl Ocak ayından başlamak üzere en geç Mart
ayı sonuna kadar Bakanlıkça hazırlanan çevrimiçi uygulamaları kullanarak doldurmak, onaylamak ve form çıktısının bir
nüshasını beş yıl boyunca saklamakla,
yükümlüdürler.
(2) Askerî birlik ve kurumlara ait sağlık kuruluşları, atık beyan formunu Bakanlıkça hazırlanan çevrimiçi
uygulamaları kullanarak doldurma yükümlülüğünden muaftır. Askerî sağlık kuruluşlarında oluşan tıbbi atık miktarı, her yıl
Ocak ayından başlamak üzere en geç Mart ayı sonuna kadar yazılı olarak Millî Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay
Başkanlığınca Bakanlığa bildirilir.
Tıbbi atıkların ayrılması ve toplanması
MADDE 10 – (1) Tıbbi atıklar, başta doktor, hemşire, ebe, veteriner, diş hekimi, laboratuvar teknik elemanı olmak
üzere ilgili sağlık personeli tarafından oluşumları sırasında kaynağında diğer atıklar ile karıştırılmadan ayrı olarak
biriktirilir. Toplama ekipmanı, atığın niteliğine uygun ve atığın oluştuğu kaynağa en yakın noktada bulundurulur. Tıbbi
atıklar hiçbir suretle belediye atıkları, ambalaj atıkları, tehlikeli atıklar ve benzeri diğer atıklar ile karıştırılamaz.
(2) Tıbbi atıkların toplanmasında; yırtılmaya, delinmeye, patlamaya ve taşımaya dayanıklı, orta yoğunluklu
polietilen hammaddeden sızdırmaz, çift taban dikişli ve körüksüz olarak üretilen, çift kat kalınlığı 100 mikron olan, en az
10 kilogram kaldırma kapasiteli, üzerinde görülebilecek büyüklükte ve her iki yüzünde siyah renkli “Uluslararası
Biyotehlike” amblemi ile “DİKKAT! TIBBİ ATIK” ibaresini taşıyan kırmızı renkli plastik torbalar kullanılır. Torbalar en
fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları sıkıca bağlanır ve gerekli görüldüğü hallerde her bir torba yine aynı özelliklere sahip
diğer bir torbaya konularak kesin sızdırmazlık sağlanır. Bu torbalar hiçbir şekilde geri kazanılamaz ve tekrar kullanılamaz.
Tıbbi atık torbalarının içeriği hiçbir suretle sıkıştırılamaz, tıbbi atıklar torbasından çıkarılamaz, boşaltılamaz ve başka bir
kaba aktarılamaz.
Tıbbi atıkların sağlık kuruluşu içinde taşınması
MADDE 11 – (1) Tıbbi atık torbaları, sağlık kuruluşu içinde bu iş için eğitilmiş personel tarafından paslanmaz
metal, plastik veya benzeri malzemeden yapılmış, yükleme-boşaltma esnasında torbaların hasarlanmasına veya delinmesine
yol açabilecek keskin kenarları olmayan, yüklenmesi, boşaltılması, temizlenmesi ve dezenfeksiyonu kolay ve sadece bu iş
için ayrılmış kapaklı konteyner/kap/kova ile toplanır ve taşınır. Tıbbi atıkların sağlık kuruluşu içinde taşınmasında
kullanılan konteyner/kap/kova turuncu renkli olur, üzerlerinde siyah renkli “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah
renkli “DİKKAT! TIBBİ ATIK” ibaresi bulunur.
Sağlık kuruluşunda tıbbi atıkların geçici depolanması
MADDE 12 – (1) Tıbbi atıklar, tıbbi atık işleme tesisine taşınmadan önce 48 saatten fazla olmamak üzere tıbbi atık
geçici deposu veya konteynerinde bekletilebilir.
(2) Tıbbi atık geçici deposu içindeki sıcaklığın +4 °C olması ve kapasitenin uygun olması koşuluyla bekleme süresi
bir haftaya kadar uzatılabilir.
(3) Günlük 1 kilograma kadar tıbbi atık üreten sağlık kuruluşlarında tıbbi atıklar, biriktirildiği kapaklı
konteyner/kap/kovanın içerisinde 48 saatten fazla olmamak üzere bekletilebilir. Bu atıkların ilgili belediyenin tıbbi atık
toplama ve taşıma aracı tarafından alınması sağlanır veya en yakında ya da en uygun bulunan tıbbi atık geçici deposu veya
konteynerine atık üreticisi tarafından kapaklı konteyner/kap/kova ile götürülür. Tıbbi atıklar, tıbbi atık toplama aracı
gelmeden önce kesinlikle dışarıya bırakılamaz, diğer atıklar ile karıştırılamaz ve belediye atıklarının toplandığı
konteynerlere konulamaz. Bu sağlık kuruluşları, tıbbi atıklarını taşıma aracına teslim etmemeleri durumunda, atıklarının
geçici depolanması konusunda en yakında veya en uygun bulunan tıbbi atık geçici deposu veya konteynerin ait olduğu
sağlık kuruluşu ile anlaşma yapmak ve bu anlaşmayı ibraz ederek belediye ile protokol yapmakla yükümlüdür. Bu sağlık
kuruluşları için 11 inci maddenin beşinci fıkrasındaki koşullar aranmaz.
(4) Günlük 50 kilogramdan az tıbbi atık üreten sağlık kuruluşları istedikleri takdirde tıbbi atık geçici deposu tesis
edebilirler.
(5) Çevresel riskler nedeniyle il müdürlüğünün gerekli görmesi durumunda günlük 50 kilogramdan az tıbbi atık
üreten sağlık kuruluşları tıbbi atık geçici deposu tesis etmek zorundadır.
Tıbbi atık geçici deposunun özellikleri
MADDE 13 – (1) Tıbbi atık geçici deposunun özellikleri şunlardır:
a) Deponun hacmi en az iki günlük atığı alabilecek boyutlarda olur.
b) Deponun hacmi, 12 nci maddenin ikinci fıkrasının uygulanması durumunda en az bir haftalık atığı alabilecek
boyutta olur.
c) Deponun tabanı ve duvarları sağlam, geçirimsiz, mikroorganizma ve kir tutmayan, temizlenmesi ve
dezenfeksiyonu kolay bir malzeme ile kaplanır. Depolarda yeterli aydınlatma bulunur.
ç) Soğutulmayan depolarda pasif havalandırma sistemi bulunur.
d) Deponun kapısı turuncu renkli olur ya da turuncu renge boyanır, üzerinde görülebilecek şekilde ve siyah renkli
“Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah renkli “DİKKAT! TIBBİ ATIK” ibaresi bulunur. Kapı daima temiz ve
boyanmış durumda olur.
e) Depo kapısı dışarıya doğru açılır veya sürmeli yapılır.
Konteynerlerin tıbbi atık geçici deposu olarak kullanılması
MADDE 14 – (1) Tıbbi atıkları geçici depolamak amacıyla kullanılacak konteynerlerin aşağıdaki teknik özellikleri
haiz olması zorunludur: 377
a) Hacmi en az 0.8 m3, paslanmaz metal, plastik veya benzeri malzemeden yapılmış, tekerlekli, kapaklı, kapakları
kilitlenebilir olur.
b) Kapaklar, konteynerin içine herhangi bir hayvan girmeyecek şekilde üretilir.
c) Konteynerlerin iç yüzeyleri yükleme-boşaltma sırasında torbaların hasarlanmasına veya delinmesine yol
açabilecek keskin kenarlar ve dik köşeler içermez. Kesişen yüzeyler yumuşak dönüşlerle birbirine birleşir.
ç) Konteynerlerin dış yüzeyleri turuncu renkli olur, üzerlerinde görülebilecek uygun büyüklükte ve siyah renkli
“Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile siyah renkli “DİKKAT! TIBBİ ATIK” ibaresi bulunur.
Tıbbi atıkların işleme tesislerine taşınması
MADDE 15 – (1) Tıbbi atıkların güvenli bir şekilde, etrafa yayılmadan ve sızıntı suları akıtılmadan tıbbi atık işleme
tesisine taşınması zorunludur.
(2) Tıbbi atıkların taşınmasında aktarma istasyonları kullanılmaz.
(3) Taşıma araçları tıbbi atıkların boşaltılmasını müteakip temizlenir ve dezenfekte edilir.
Tıbbi atıkların atık işleme tesislerine kabulü ve geçici depolanması
MADDE 16 – (1) Tıbbi atıkların içerisinde radyoaktif madde bulunup bulunmadığının tespiti maksadıyla tıbbi atık
taşıma aracı tesis girişinde radyasyon panelinden geçirildikten sonra tesise kabul edilir. Tesisin kurulu bulunduğu alanda
diğer tesislerle birlikte ortak kullanılan bir radyasyon panelinin bulunması durumunda tıbbi atık işleme tesisi için ikinci bir
radyasyon panelinin tesis edilmesine gerek yoktur.
(2) Tıbbi atık işleme tesislerinde, tıbbi atıkların işleme tabi tutulmadan önce, çevreye ve insan sağlığına zarar
vermeden güvenli bir şekilde geçici olarak depolanabileceği, +4 °C’ye soğutulan bir tıbbi atık geçici deposu bulunmak
zorundadır.
(3) Tıbbi atık geçici deposu, en az bir haftalık tıbbi atığı alabilecek boyutta tesis edilir.
(4) Tıbbi atıkların tıbbi atık geçici deposunda bekleme süresi, bir haftadan uzun olamaz. Ancak bu süre herhangi bir
kimyasalla muamele görmüş patolojik atıklar için en fazla altı aydır.
Enfeksiyon yapıcı atıkların sterilizasyonu
MADDE 17 – (1) Enfeksiyon yapıcı atıklar ile kesici-delici atıklar sterilizasyon işlemine tabi tutularak zararsız hale
getirilebilir. Zararsız hale getirilen atıklar, 26/3/2010 tarihli ve 27533 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atıkların Düzenli
Depolanmasına Dair Yönetmelikte tanımlanan II. Sınıf düzenli depolama alanlarında bertaraf edilebilir.
Sterilizasyonun geçerliliği
MADDE 18 – (1) Sterilizasyona tabi tutulan enfeksiyon yapıcı atıkların zararsız hale getirilip getirilmediği kimyasal
ve biyolojik indikatörler kullanılarak test edilir. Bu amaçla tesis içinde bir laboratuvar kurulur veya biyolojik indikatörler
incelenmek üzere Bakanlıkça yetkilendirilmiş diğer laboratuvarlara gönderilir. Sterilizasyonun geçerliliği için;
a) Kimyasal indikatörler, enfeksiyon yapıcı atığın her sterilizasyon yükünde kullanılır. Sterilizasyon
tamamlandığında, atıkla birlikte sterilizatöre konulmuş kimyasal indikatör taşıyıcısında renk değişikliği saptanmalıdır.
b) Biyolojik indikatörler enfeksiyon yapıcı atığın sterilizasyonunda haftada en az bir kez kullanılır. Bu kontrol için
sterilize edilecek atıkla birlikte sterilizatöre konulan biyolojik indikatörler çevre görevlisi tarafından alınır.
c) Tesislerde 3 ayda bir kez Bakanlıkça yetkilendirilmiş laboratuvarlar tarafından veya il müdürlüğü personeli
tarafından, atıkla birlikte sterilizatöre konulan biyolojik indikatörler incelenmesi amacıyla Bakanlık laboratuvarı veya
Bakanlıkça yetkilendirilmiş bağımsız diğer laboratuvarlara gönderilir.
Sterilizasyon işleminin geçerliliğinin belgelenmesi
MADDE 19 – (1) Sterilizasyon işleminin başarılı bir şekilde tamamlandığının gösterilmesi amacıyla her
sterilizasyon yükünün verileri kaydedilerek her ay il müdürlüğüne gönderilir. Bu verilerin en az beş yıl süre ile muhafaza
edilmesi ve talep edildiğinde Bakanlığın incelemesine açık tutulması zorunludur. Bu veriler aşağıdakileri ihtiva eder:
a) Sterilizatörün cinsi, seri numarası,
b) Uygulanan sterilizasyon türü,
c) Her sterilizasyon devri için sterilizasyon esnasında gerçek zamanlı olarak elektronik ortamda kaydedilmiş
sıcaklık, basınç, uygulama süresi gibi parametrik izleme değerlerinin elektronik çıktısı,
ç) Yüklenen atık miktarı,
d) Biyolojik indikatör sonuçları,
e) Cihazın periyodik bakım-onarım sözleşmesi çerçevesinde son altı aya ait ayar kontrollerine dair belge.
Tıbbi atıkların yakılması
MADDE 20 – (1) Tıbbi atıklar yakılarak bertaraf edilebilir. Herhangi bir kimyasalla muamele görmüş patolojik
atıkların yakılarak bertaraf edilmesi zorunludur. Tıbbi atıkların yakılarak bertaraf edilmesinde, 6/10/2010 tarihli ve 27721
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerine uyulur.
(2) Yakma işlemine tabi tutulacak tıbbi atıklar içinde; yüksek düzeyde cıva ve kadmiyum içeren atıklar, gümüş
tuzları içeren radyolojik atıklar, ağır metaller içeren ampuller ve basınçlı kaplar bulunamaz. Yakma işlemine tabi tutulacak
tıbbi atıklar içinde büyük miktarlarda genotoksik atık mevcutsa, sıcaklığın en az 1100 ºC olması zorunludur.
(3) Tıbbi atıklar, acil durumlarda Bakanlığın izni dâhilinde, afet durumlarında ise valilik onayı ile çevreye zarar
verilmemesi, gereken tedbirlerin alınması, Atıkların Yakılmasına İlişkin Yönetmelik hükümlerinin sağlanması ve sürekli
olmamak şartıyla yakma veya beraber yakma tesislerinde yakılabilir.
Çevre lisansı alınması
MADDE 21 – (1) Tıbbi atık işleme tesisi işletmek isteyen kişi, kurum ve kuruluşlar, Bakanlıktan çevre lisansı almak
zorundadır. Çevre lisansı alınması işlemlerinde Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği hükümleri uygulanır.
Tıbbi atık yönetim planı 378
MADDE 22 – (1) Sağlık kuruluşları;
a) Bu Yönetmelik gereği hazırlamaları gereken tıbbi atık yönetim planında; tıbbi atıkların kaynağında ayrı
toplanması ve biriktirilmesi, atıkların toplanması ve taşınmasında kullanılacak ekipman ve araçlar, atık miktarları, toplama
sıklığı, toplama rotası, geçici depolama sistemleri, toplama ekipmanlarının temizliği ve dezenfeksiyonu, kaza anında
alınacak önlemler ve yapılacak işlemler, bu atıkların yönetiminden sorumlu personel ve eğitimleri başta olmak üzere
detaylı bilgilere yer vermek,
b) Tıbbi atık yönetim planını her yıl güncellemek, zorundadır.
(2) Büyükşehirlerde büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde ise belediyeler, tıbbi atık
yönetim planı hazırlar ve il müdürlüğüne sunar. Bu Yönetmelik gereği hazırlanan;
a) Tıbbi atık yönetim planında; tıbbi atık oluşumuna neden olan atık üreticileri ile bunların tıbbi atık miktarları ve
geçici depolama sistemleri, tıbbi atıkların toplanması ve taşınmasında kullanılacak ekipman ve araçlar, toplama rotaları,
araç temizleme, dezenfeksiyon, kaza anında alınacak önlemler ve yapılacak işlemler, sorumlular, eğitim ve tıbbi atıkların
bertarafında uyguladıkları sistemler ile atık işleme tesisinin durma, bakım ve arıza durumlarında tıbbi atığın gönderileceği
atık işleme tesisine ilişkin bilgilere detaylı olarak yer verilir.
b) Tıbbi atık yönetim planının süresi 5 yıldır. 5 yıllık süre bitiminden 6 ay önce yenilenen tıbbi atık yönetim planı il
müdürlüğüne sunulur.
c) Tıbbi atık yönetim planında değişiklik olması halinde il müdürlüğü değişiklik tarihinden itibaren 1 ay içerisinde
bilgilendirilir. İl müdürlüğünün gerekli görmesi durumunda tıbbi atık yönetim planı yenilenir.
ç) Tıbbi atık yönetim planı, belediyenin internet sitesinde yayınlanır.
(3) Hazırlanan tıbbi atık yönetim planları, tüm atıkların yönetimini içeren atık yönetim planına entegre edilebilir.
Diğer atıklar
MADDE 25 – (1) Sağlık kuruluşları, faaliyetleri sonucunda oluşabilecek tıbbi atıklar haricinde belediye atıkları,
tehlikeli atıklar, tehlikesiz atıklar, ambalaj atıkları ve diğer geri kazanılabilen atıklar ve benzeri tüm atıklarının yönetiminde
Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorundadır.
(2) Radyoaktif atıklar, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu mevzuatı hükümlerine göre yönetilir.
İkinci tesis
MADDE 26 – (1) Tıbbi atıkların bertarafı veya sterilizasyonu için var olan tesisin kapasitesinin yeterli olması
durumunda, aynı il içinde ikinci bir tesis kurulamaz. Bu hüküm, büyükşehirleri kapsamaz.
Personelin koruyucu ekipmanları
MADDE 27 – (1) Tıbbi atıkların toplanması, taşınması ve bertaraf edilmesinde görevlendirilen personel; çalışma
sırasında eldiven, koruyucu gözlük, maske kullanır, çizme ve turuncu renkli özel koruyucu kıyafet giyer. Bu işlemlerde
kullanılan özel giysi ve ekipmanlar ayrı bir yerde muhafaza edilir. Bunların temini ve temizlenmesi, atık üreticisi, belediye
veya yetkilerini devrettiği kişi ve kuruluşlarca sağlanır.
Tıbbi atık alındı belgesi/makbuzu
MADDE 28 – (1) Günlük 1 kilograma kadar tıbbi atık üreten sağlık kuruluşlarından tıbbi atıkların alınması
sırasında; tıbbi atıkların taşıyıcıya verildiğinin, taşıyıcı tarafından teslim alındığının ve taşıyıcı tarafından da bertaraf
tesisine verildiğinin belgelenmesi amacıyla sağlık kuruluşu ile taşıyıcı/bertaraf eden kurum/kuruluş arasında tıbbi atık
alındı belgesi/makbuzu düzenlenir. Bu belge/makbuz üzerinde tıbbi atığı üreten sağlık kuruluşunun ismi, adresi, sorumlu
kişinin ismi ve irtibat telefonu, tarih, tıbbi atığın kodu ve miktarı, taşıyıcı kurum/kuruluşun ismi, şoförün ismi, aracın
plakası, lisans numarası ve tıbbi atık işleme tesisi ile ilgili bilgiler bulunur.
(2) Tıbbi atık alındı belgesi/makbuzu üç nüsha olarak hazırlanır; bir nüshası tıbbi atık üreticisi sağlık kuruluşunda,
ikinci nüshası taşıma işlemi yapan kurum/kuruluşta, üçüncü nüshası ise atık işleme tesisi işletmecisi kurum/kuruluşta kalır
ve ilgili görevliler tarafından imzalanır.
(3) Tıbbi atıkların taşınması sırasında kullanılan bu belgelerin/makbuzların en az üç yıl süre ile muhafaza edilmesi
ve inceleme ve denetim sırasında ilgili tüm taraflarca denetim elemanlarına gösterilmesi zorunludur.
Yetki Belgesi
GEÇİCİ MADDE 5 – (1) Bu Yönetmeliğin yayımı tarihinden önce il müdürlüklerince düzenlenmiş Yerel Eğitim
Programı Sertifikaları, bu Yönetmeliğin yayımı tarihi itibariyle 5 yıl süreyle 23 üncü maddenin birinci fıkrasında belirtilen
Yetki Belgesi yerine geçer.
İşverenin yükümlülükleri
MADDE 5 – (1) İşveren, her türlü tozun meydana geldiği işyerlerinde çalışanların toz maruziyetini önlemek ve çalışanların
toz ile ilgili tehlikelerden korunması için gerekli tüm koruyucu ve önleyici tedbirleri almakla yükümlüdür.
(2) İşveren, ayrıca tozdan kaynaklanan maruziyetin önlenmesinde;
a) İkame yöntemi uygulanarak, toz oluşumuna neden olabilecek tehlikeli madde yerine çalışanların sağlık ve güvenliği
yönünden tehlikesiz veya daha az tehlikeli olan maddelerin kullanılmasını,
b) Riski kaynağında önlemek üzere; uygun iş organizasyonunun yapılmasını ve toplu koruma yöntemlerinin
uygulanmasını,
c) Toz çıkışını önlemek için uygun mühendislik yöntemlerinin kullanılmasını,
ç) İşyerlerinin çalışma şekline ve çalışanların yaptıkları işe göre, ihtiyaç duyulan yeterli temiz havanın bulunmasını,
d) Alınan önlemlerin yeterli olmadığı durumlarda çalışanlara tozun niteliğine uygun kişisel koruyucu donanımların
verilmesini ve kullanılmasını,
e) Alınan önlemlerin etkinliğini ve sürekliliğini sağlamak üzere yeterli kontrol, denetim ve gözetim yapılmasını,
f) İşyerlerinde oluşan atıkların, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının ilgili mevzuatına uygun olarak bertaraf edilmesini,
sağlar.
Risk değerlendirmesi
MADDE 6 – (1) İşveren, çalışanlarının sağlık ve güvenliğini tehlikeye atacak, işyerinde bulunan tozlardan kaynaklanan
olumsuz etkileri belirlemek üzere, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve 29/12/2012 tarihli ve 28512 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan İş Sağlığı ve Güvenliği Risk Değerlendirmesi Yönetmeliği hükümlerine uygun şekilde risk
değerlendirmesi yapmakla yükümlüdür.
(2) Tozlu işlerde yapılacak risk değerlendirmesinde aşağıda belirtilen hususlar özellikle dikkate alınır.
a) Ortamda bulunan tozun çeşidi,
b) Ortamda bulunan tozun sağlık ve güvenlik yönünden tehlike ve zararları,
c) Maruziyetin düzeyi, süresi ve sıklığı,
ç) Bu Yönetmeliğin Ek-1’inde yer alan mesleki maruziyet sınır değerleri,
d) Toz ölçüm sonuçları,
e) Alınması gereken önleyici tedbirleri,
f) Varsa daha önce yapılmış olan sağlık gözetimlerinin sonuçları.
Çalışanların eğitimi ve bilgilendirilmesi
MADDE 15 – Eğitim ve bilgilendirilmeler özellikle aşağıdaki hususları içerir.
a) Risk değerlendirmesi sonucunda elde edilen bilgiler,
b) İşyerinde bulunan tozun çeşidinin tanınması, tozdan kaynaklanan sağlık ve güvenlik riskleri, meslek hastalıkları, mesleki
maruziyet sınır değerleri ve diğer yasal düzenlemeler hakkında bilgiler,
c) Çalışanların kendilerini ve diğer çalışanları tehlikelerden koruması için yapılması gerekenler ve alınacak önlemler,
ç) Kişisel koruyucu donanımların doğru kullanımı ve bakımı.
Kayıtların saklanması
MADDE 14 – (1) İşveren, işyerinde çalışanların yaptıkları iş, çalışma süresi, toz ölçüm sonuçları ile kişisel sağlık
dosyalarının kayıtlarını ilgili mevzuatta ayrıca belirlenmemişse çalışanın işten ayrılma tarihinden itibaren on beş yıl süreyle
saklar.
380
381
382
386
387
Binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte binalar; düşük, orta ve yüksek tehlikeli olarak
üçe ayrılır.
Yüksek bina:
Bina yüksekliği 21,5 m. yeya 7 kattan fazla
Yapı yüksekliği 30,5 m. yeya 10 kattan fazla
Bina yüksekliği 21,5 m. Fazla olanlarda bina dışına açık merdiven izin verilmez.
Otomatik yağmurlama sistemi;
Yapı yüksekliği 30,5 m fazla olan konut hariç binalarda,
Yapı yüksekliği 51,5 m fazla olan konutlarda,
600 m2 otoparklarda
388
Yapı yüksekliği 51,5 m fazla olanlarda binaların hol ve koridorlarında duman kontrolü yapılmalı.
Yapı yüksekliği 51,5 m den fazla ise acil durum asansörü yapılmalı.
İşverenlerin yükümlülükleri
MADDE 5 – (1) İşveren, yapı işlerinde, Kanunun 4 üncü maddesinde belirtilen yükümlülüklerinin
yanındaözellikle aşağıdaki hususları sağlar;
a) Yapı alanının düzenli tutulmasını ve yeterli temizlikte olmasını,
b) Yapı alanındaki çalışma yerlerinin seçiminde; buralara ulaşımın nasıl sağlanacağının ve ekipman, hareket ve
geçişler için alan veya yolların belirlenmesini,
c) Malzemenin kullanım ve taşıma şartlarının düzenlenmesini,
ç) Tesis ve ekipmanın kullanılmaya başlamadan önce ve periyodik olarak teknik bakım ve kontrollerinin
yapılmasını,
d) Çeşitli malzemeler ve özellikle tehlikeli malzeme ve maddeler için uygun depolama alanları ayrılmasını ve bu
alanların sınırlarının belirlenmesini,
e) Tehlikeli malzemelerin kullanımı ile uzaklaştırılma koşullarının düzenlenmesini,
f) Atık ve artıkların depolanmasını, atılmasını veya uzaklaştırılmasını,
g) Çeşitli işler veya işin aşamaları için öngörülen sürelerin yapı alanındaki işin durumuna göre yeniden
belirlenmesini,
ğ) Alt işverenler ve kendi nam ve hesabına çalışanlar arasında işbirliğini,
h)Yapı alanındaki veya yakınındaki endüstriyel faaliyetler ile etkileşimin dikkate alınmasını,
Proje sorumlusu ve işverenlerin sorumlulukları
MADDE 6 – (1) İşveren, bu Yönetmelikte belirtilen yükümlülükleri bizzat yerine getirebileceği gibi, kendi adına
hareket etmek üzere, gerekli fenni yeterliliğe sahip olan bir veya daha fazla proje sorumlusu tayin edebilir.
(2) İş sağlığı ve güvenliği konularında, bir veya birden fazla sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirilmesi
proje sorumlusunun veya işverenin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz.
(3) Bu Yönetmeliğe göre sağlık ve güvenlik koordinatörleri atanmış olması ve sağlık ve güvenlik
koordinatörlerinin kendi görevlerini yapmaları, alt işverenlerin sorumluluğunu etkilemez.
Diğer kişilerin yükümlülükleri
MADDE 7 – (1) Yapı alanındaki uygun sağlık ve güvenlik şartlarının sürdürülmesi için kendi nam ve
hesabınaçalışanlar, sağlık ve güvenlik koordinatörlerinin uyarı ve talimatlarını dikkate alır. Kendi nam ve
hesabına çalışanlar;
a) Kanunun 19 uncu maddesi ve 23 üncü maddesinin birinci fıkrası ile bu Yönetmeliğin 5 inci maddesinin birinci
fıkrası ve Ek-4’e,
b) İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliğinin 6 ncı maddesi ile
aynıYönetmeliğin eklerinde belirtilen ilgili hükümlere,
(2) Birinci fıkra kapsamında belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesinin izlenmesinden ve denetlenmesinden
işveren sorumludur.
Sağlık ve güvenlik koordinatörlerinin görevlendirilmesi, sağlık ve güvenlik planı ve bildirim 389
MADDE 8 – (1) Aynı yapı alanında birden fazla işveren veya alt işverenin bulunması durumunda, işveren veya
proje sorumlusu, sağlık ve güvenlik konularında bir veya daha fazla sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirir.
(2) İşveren veya proje sorumlusu, yapı işine başlamadan önce projenin hazırlık aşamasında, sağlık ve güvenlik
planını hazırlar veya hazırlanmasını sağlar.
(3) Yapı işinde dördüncü fıkrada belirtilen bildirim gerektiren işler haricinde ve Ek-2’deki listede belirtilen riskleri
içeren çalışmaların bulunmaması halinde sağlık ve güvenlik koordinatörü görevlendirilmeyebilir.
(4) İşveren veya proje sorumlusu;
1) Yapı işinin 30 işgününden fazla süreceği ve devamlı olarak 20’den fazla çalışan istihdam edileceği,
2) İşin büyüklüğü 500 yevmiyeden fazla çalışma gerektireceği,
durumlarda yapı işine başlamadan önce Ek-3’te belirtilen bilgileri içeren bildirimi, Bakanlığın ilgili çalışma ve
işkurumu il müdürlüğüne vermekle yükümlüdür.
(5) Bu bildirimde belirtilen bilgilerin yer aldığı levha, açıkça görünecek şekilde yapı alanının uygun bir yerine
konulur. Gerektiğinde bu bilgiler güncellenir.
Proje hazırlık aşamasında genel prensipler
MADDE 9 – (1) İşveren veya proje sorumlusu, projenin tasarımının yapılması ve hazırlanmasının çeşitli
aşamalarında, özellikle de aşağıda belirtilen durumlarda,
Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen risklerden korunma ilkelerini göz önünde bulundurur:
a) Yapı işinin, aynı anda veya birbiri ardına gerçekleşen farklı unsur ve aşamalarını planlamak amacıyla mimari,
teknik ve organizasyonel konulara ilişkin karar alırken,
b) İşin ya da iş aşamalarının tamamlanması için ilgili meslek disiplinindeki kriterler de dikkate alınarak gereken
süreyi hesaplarken.
(2) Birinci fıkranın (b) bendine göre süre hesaplanırken, gerekli hallerde sağlık ve güvenlik planları ile sağlık ve
güvenlik dosyaları da dikkate alınır.
Sağlık ve güvenlik koordinatörlerinin proje hazırlık aşamasındaki görevleri
MADDE 10 – (1) Sağlık ve güvenlik koordinatörleri proje hazırlık aşamasında;
a) Bu Yönetmeliğin 9 uncu maddesindeki yükümlülüklerin yerine getirilmesini koordine eder.
b) Sağlık ve güvenlik planını hazırlar veya hazırlanmasını sağlar.
c) Proje süresince, birbirini takip eden veya daha sonra yapılacak işler sırasında dikkate alınmak üzere sağlık ve
güvenlik bilgilerini içeren sağlık ve güvenlik dosyası hazırlar. Aynı dosyanın proje tamamlandıktan sonra temizlik, bakım,
tadilat, yenileme, yıkım işleri gibi her türlü yapı işinin güvenli bir şekilde yerine getirilmesi için ihtiyaç duyulan bilgileri de
içermesi sağlanır.
Sağlık ve güvenlik koordinatörlerinin proje uygulama aşamasındaki görevleri
MADDE 11 – (1) Sağlık ve güvenlik koordinatörleri, proje uygulama aşamasında;
a) Aşağıdaki durumlarda Kanunun 5 inci maddesinde belirtilen risklerden korunma ilkelerinin
uygulanmasınıkoordine eder;
1) Aynı anda veya birbiri ardına yapılacak iş ve iş aşamalarının belirlendiği iş programlarının oluşturulması için
teknik ve organizasyona yönelik kararların alınmasında,
2) İşin ya da iş aşamalarının tamamlanması için ilgili meslek disiplinindeki kriterler de dikkate alınarak yapılacak
süre hesabında.
b) Yapı işlerinde güvenli bir şekilde çalışılmasını sağlamak üzere yapılması gerekli kontrolleri koordine eder.
c) İzin verilen kişiler dışındakilerin yapı alanına girmesini önlemek üzere gerekli düzenlemeleri yapar.
Çalışanların bilgilendirilmesi
MADDE 12 – (1) Yapı işlerinde;
a) Kanunun 16 ncı maddesinde belirtilen hususlarla birlikte çalışanlar veya çalışan temsilcileri, yapı alanında
sağlık ve güvenlik ile ilgili alınan tedbirler hakkında bilgilendirilir.
b) Verilen bilgilerin kolay ve anlaşılır olması sağlanır.
(2) İş ekipmanlarının kullanım talimatı çalışanlar tarafından rahatlıkla okunabilecek bir yere asılır.
Kullanılan makine, araç, ekipman, malzeme ve çalışma yöntemleri
MADDE 14 – (1) İşveren, yapı işlerinin yapıldığı işyerlerinde kullanılan makine, araç, ekipman, malzeme
veçalışma yöntemlerinin ilgili teknik mevzuata ve iş sağlığı ve güvenliği yönünden kabul görmüş, uyumlaştırılmış ulusal
veya uluslararası standartlara uygun olmasını sağlar.
(2) İşveren, mekanik ve elektrikli ekipmanın seçimi, kurulması, uygun yerlere yerleştirilmesi, hizmete alınması,
işletilmesi ve bakımında, çalışanların sağlık ve güvenliği için, bu Yönetmelik hükümleri ile 3/3/2009 tarihli ve 27158
sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Makina Emniyeti Yönetmeliği (2006/42/AT) ile İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık
ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği hükümlerini dikkate alır.
1–Özellikle, yapılan işin ve işlemlerin niteliği veya işyeri alanının çevresel özelliklerinden dolayı, çalışanların toprak
altında kalma, bataklıkta batma veya yüksekten düşme gibi risklerin fazla olduğu işler.
2– Çalışanın işin yürütümü dolayısıyla maruz kaldığı özel tehlikelere yönelik sağlık gözetimi gerektiren veya kimyasal ve
biyolojik özelliklerinden dolayı çalışanların sağlık ve güvenlikleri için risk oluşturan maddelerle yapılan işler.
3–24/3/2000 tarihli ve 23999 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği uyarınca, denetimli ve
gözetimli alanların belirlenmesini gerektiren iyonlaştırıcı radyasyonla çalışılan işler. 390
4–Yüksek gerilim hatları yakınındaki işler.
5–Boğulma riski bulunan işler.
6–Kuyu, yer altı kazıları ve tünel işleri.
7–Hava beslemeli sistem kullanan dalgıçların yaptığı işler.
8–Basınçlı hava sağlanarak keson içinde yapılan işler.
9–Patlayıcı madde kullanımını gerektiren işler.
10–Fiziksel özelliklerine bağlı olarak yüksek ses, titreşim, basınç farkı, toz oluşması gibi risklerin fazla olduğu işler.
11–Ağır prefabrike elemanların montaj ve söküm işleri.
Çeşitli hükümler
68– Yapı alanının çevresi ve çalışma alanının etrafı kolayca görülebilecek, fark edilebilecek ve yetkisiz kişilerin
girişine engel olacak şekilde çevrilerek işaretlenir.
69– Çalışılan yerlerde ve barakalarda, çalışanlar için yeterli miktarda içme suyu ve mümkünse başka bir alkolsüz
içecek bulundurulur.
70– Çalışanlara uygun koşullarda, yemeklerini yiyebilecekleri ve gerektiğinde yemeklerini hazırlayabilecekleri
imkânlar sağlanır.
399
400
401
Tam Vücut Kemerlerinin Giyilmesi Çalışanın rahat bir şekilde işini yürütebilmesi ve muhtemel bir düşme sonucu
çalışan üzerinde oluşacak kuvvetin tüm vücuda dengeli bir şekilde yayılabilmesi için kullanılan tam vücut kemer sisteminin
uygun şekilde giyilmesi gereklidir. Şekil 6.4. de bu sistemin nasıl giyileceği anlatılmaktadır.
Lanyard / Bağlantı halatları / Bağlama tertibatı Bağlantı halatları (Lanyard) yüksekten düşmeye karşı
koruyucuların önemli bir parçasıdır ve TS EN 354 standardına uygun olmalıdır. Kullanıcı ile bağlantı/ankraj noktasını
birbirine bağlayan bu halatlar fiber halat, tel halat, örgü ya da zincir şeklinde olabilir. Çalışma gereği halatların tek başına
emniyet kemerine bağlanabildiği durumlar olduğu gibi genellikle enerji emici ile birlikte bir sistem olarak kullanıldığı
durumlar da vardır. Düşmenin söz konusu olduğu durdurma sistemlerinde içinde enerji emici özelliği olan halat ya da bu
halat ile birlikte ayrıca enerji emici aparatın kullanıldığı donanımlarla çalışma yapılmalıdır. Uzunluğu ayarlanabilen ve çift
kollu halatlar da yapılacak işe göre tercih edilebilmektedir.
Şekil 6.5. de çift kollu ve tek kollu enerji emici içeren bağlantı halatları, içinde enerji emici özelliği olan çift kollu bağlantı
halatı ve uzunluğu ayarlanabilen bağlantı halatı görülmektedir.
Enerji Emici / Sönümleyiciler Şekil 6.6. da yer alan enerji emici, yüksekten düşme esnasında meydana gelen kinetik
enerjiyi gidermek için tasarımlanmış düşmeyi durdurucu bir sistem bileşenidir. Yüksekten düşen çalışanın maruz kalacağı
şok etkisini azaltmaya yarar ve böylece çalışanı yaralanmaktan korur. Enerji emiciler TS EN 355 standardına uygun
olmalıdır.
Düşmeye karşı koruyucu sistemde enerji emici kullanıldığında, herhangi bir düşme durumunda enerji emicinin açılma
mesafesi göz önüne alınmalı ve zemine temastan korunmak için düşüş/durdurma mesafesinin hesaplanmasına dikkat
edilmelidir.
EK-2: Tehlike Kaynakları - Önemli Hususlar
Aşağıdaki listede işyerinde düşmeye sebep olabilecek tehlike kaynaklarını değerlendirirken dikkate alınması gereken bazı
önemli unsurlar yer almaktadır:
Yüzeyler:
- Sağlamlık, kırılganlık ya da gevreklik - Kayma durumu (Islak, parlak, sırlı ya da yağlı vb.) - Yüzeyin değiştiği yerlerde 402
çalışanların güvenli hareket edebilmesi - Yükleri taşıma kapasitesi ve mukavemet - Yüzeylerin eğimi
Seviyeler – Seviye farkı olan ve çalışanın bir seviyeden diğerine düşebileceği yerler
Yapılar - Geçici ya da kalıcı yapıların sağlamlığı
Zemin - Zeminin iskele ya da benzeri çalışma platformunu destekleyecek şekilde düz ve sağlam olması
Çalışma alanı - Kalabalık ya da dağınık olup olmaması
İskele işi - Platformların tam kapalı olması, çapraz destek, ankraj, korkuluk, erişim vb.
Kenarlar - Katlardaki açık kenarların, çalışma platformlarının, yürüyüş yollarının, duvarların veya çatıların kenar koruması
Boşluklar, açıklıklar, çukurlar - Koruma gerektirecek unsurlar (Benzer şekilde korumasız şaftlar ve kazılar)
Çalışanların güvensiz alanlara yakınlığı:
- Yüklerin yüksek, yükseltilmiş çalışma alanlarına yerleştirildiği yerler - Donatı filizi, çakılı kazık gibi parçaların çalışma
alanının altında olduğu yerler - Çalışmanın çalışanın üstünde yapılacağı yerler - Enerji hatlarına yakın çalışma yerleri
Araç, gereç ya da ekipmanların hareketi
Çalışma alanına girişler, çıkışlar ve alan içindeki hareketleri (Engellerin kontrolü)
Birden fazla yüklenicinin aynı alanda çalışması
Elle taşıma
Yetersiz görme - Kullanılan KKD ya da yüzey yansımaları sebebiyle iyi görememe
Aydınlatma
Hava koşulları - Yoğun yağış, çiğ, aşırı sıcak ya da soğuk, rüzgâr vb.
Giyim ve ayakkabı - Çalışma koşullarına uygunluk
Merdivenler - Nerede ve ne şekilde kullanıldıkları.
YETİŞKİN EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ
Androgoji, yetişkinlerin öğrenmelerine yardımcı olma ve öz yönlendiricili takım çalışmasını oluşturma sanatı ve bilimidir.
Sinergoji, bir konuyu öğretmek için ortak olarak çalışma anlamına gelmektedir. Güdülenme, öğrenme ve hatırlama
kavramları üzerine inşa edilmiş bir insan kayakları yönetimi terimidir.
Öğretim teknikleri
İletişimin amacı, kısaca sorunlarımızı çözmek, gereksinimlerimizi karşılamaktır. Etkili iletişim nasıl kurulur ve hangi
davranışlarımız etkili iletişim olarak tanımlanabilir?
Genelde kendimizi ifade ederken, ya saldırgan davranırız ya savunmadayızdır, ya pasif ve de etkisizizdir, ya da girişken,
etkili ve de sorun çözmeye yönelik davranırız… İlk üç davranış biçimi iletişimde kaos yaratacaktır.
Bu tarz iletişimle anlaşılmadığımızı ve anlamadığımızı hissederiz. Atılgan davranış biçimi olarak da niteleyebileceğimiz 404
son şıkta ise etkili bir iletişim başlatmışız demektir. Unutmayalım ki etkili iletişim öğrenilebilir.
Kullandığımız kelimeler vasıtası ile etkili olmak istiyorsak, kararlı olmalıyız. Tam olarak ne yapmak istediğimizi bilmemiz
gerek. Ve kullandığımız kelimeler ısteğimizle uyum içinde olmalıdır. Dikkatimizi karşımızdaki kişiye yöneltmeliyiz. Biri
ile konuşurken çevreyi gözden geçiriyorsanız etkili olamazsınız. Ne istediğimizi, duygularımızı dolambaçlı yollara
sapmadan net ve açık bir şekilde söylemeliyiz.
Kızıma dedim, gelinim anlasın stratejisi anlaşmazlık yaratır. Duygu, düşünce ve davranışlarımızda kararlı ve tutarlı
olmalıyız. Bugün dediğimizi yarın inkar etmemeliyiz. Sonuçları yorumlayabilmeli bunlarla ilgili konuşabilmeliyiz.
Bir satranç tahtası düşünün, nasıl ki her bir taş hareketi diğer taşları ve oyunun bütününü etkileyecektir, unutmayın hayatta
böyledir.
Karşımızdakinin fikrini almalı, aynı fikirde olup olmadığımızı test etmeliyiz. Başka fikirlere açık olmalıyız. Dediğim dedik
anlayışına sahip olanlar etkili iletişimi öğrenmekten vazgeçsinler.
İletişimle ilgili geri bildirim vermeliyiz. Geri bildirim, her iletişimde hayati bir özellik taşır. Anladığınızı ve anlaşıldığınızı
hissettiğinizde bunu karşı tarafa iletiniz.
Bu bağlamda çok kelime ile konuşmak, etkili iletişimin temel kaynağı olarak görülmemeli, aşağıda belirttiğimiz
özelliklerin hepsi, bir bütün halinde kullanılırsa başarılı olunabilmektedir. Şimdi bu söylediklerimizi maddeler ile
açıklayabiliriz.
Temel olarak: İlişkilerde pozitif olmak, olaylara iyi taraflarından bakmak etkili iletişimin temel noktasıdır.
Yüz: Canlı olun. Mümkün olduğunca gülün.
Göz: İnsanların yüzüne bakın. Konuşurken gözlerinizi kaçırmayın
Jestler: Jestlerinizin (el, kol vs. kullanımı) sözlerinizle aynı mesajları vermesini sağlamalısınız. Ellerin kenetlenmesi,
kolların kavuşturulması, ellerinizin çene hizasında olması durumlarından kaçının.Aşırıya kaçmadan jestlerinizi kullanın.
Baş Hareketleri: Karşınızdaki konuşurken başınızı ara sıra aşağı yukarı hareket ettirerek onu dinlediğinizi ve anladığınızı
belli edin.
Duruş: Sizinle konuşan insanlara bakın. Mümkün olduğu kadar çok kişiye ara sıra da olsa bakmaya çalışın.
Temas: Bazı durumlarda yaşı küçüklerle, aynı cins ve sizden daha alt statüde olanlarla bedensel temas kurun.
Konuşma: Ses tonu çok önemlidir. Çok fazla konuşmayın. Toplulukta eşit miktarda konuşun. İyi bir iletişim sağlamayı
öğrenmek için etkili iletişim kuran insanların nasıl davrandığını gözlemlemek gerekir.