Musiki OHZY 01

You might also like

Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 7

Musiki OHZY Hz

Mazhar Baba

Mazhar Baba'nın uzun yıllar zâkirlik yaptığı


Kasımpaşa'daki Aynî Ali Baba Dergâhı
Sebilci Hüseyin Efendi'nin ağabeyi Mazhar Baba hakkında
bildiklerimizin hemen hepsi Muzaffer Efendi Hazretlerinin
anlattıklarından ibâretdir. Efendi Hazretleri'nin gençlik
yıllarında kendisinden çok istifâde ettiği Mazhar Baba'ya
ayrı bir muhabbeti vardı.

Okuyuşu, sesi, tavrı kardeşi Sebilci Hüseyin Efendi'den çok


daha iyi olmasına rağmen pek bilinmemişdir. Bunun bir
sebebi, O'nun mahviyyetkâr ve dervîşâne yaşayışı ise,
diğer sebebleri de yaşadığı devirde kayıt cihazlarının
yaygın olmayışı ve ehl-i tarîk olan zevâtın sıkı takip altında
olmasıdır zannederiz.

Mazhar Baba, kardeşi Hüseyin Efendi ile birlikte, sıcak yaz


günlerinde ve Muharrem aylarında İstanbul'da sebilcilik
yapar ve okuduğu ilâhî, mersiye, na't ve kasîdelerle
dinleyenleri mest edermiş.

Hem Uşşâkiyye'den hem de Rıfâiyye'den feyz alan Mazhar


Baba, pek cüzî bir sermâye ile işlettiği Sahaflar
Çarşısındaki küçücük dükkânında, eski kitaplar, risâleler,
cüzler alır-satar ve dervîşâne bir hayat yaşarmış. Yüz
paralık bir cüz sattığında ilk işi yoldan geçen bir ahbâbına
ya da komşusuna çay ısmarlamak olurmuş. Tam bir çay
tiryâkisi imiş. Bir gecede elli altmış yetmiş bardak çay içtiği
olurmuş.

Cenâb-ı Hakk'ın husûsî bir tecellîsine mazhar olduğu


anlaşılan Mazhar Baba'nın, sayısız zikir meclislerinde,
sabahlara kadar hem mazhar (bendir) vurup hem de
kasîdeler, na'tlar, ilâhîler okuyarak âşıkları vecde
getirdiğini, O'nu yakından tanıyan Muzaffer Efendi
Hazretleri anlatmışlardı. Şahsına mahsus öyle bir mazhar
(bendir) vuruşu varmış ki en zâhid adamlara bile tesir
edermiş. Okuyuşunun güzelliğini ve fevkaladeliğini
vurgulamak için, Muzaffer Efendi Hazretleri, "Kardeşi
Sebilci Hüseyin Efendi'nin okuyuşu onun yarısı bile
değildi" diyor.

Efendi Hazretleri'nin, Süleymâniye'deki devlethânesinde


sık sık zikir meclisleri tertîb ettiği 40'lı yıllar, devlet
baskısının da had safhada olduğu yıllardır. Mazhar
Baba'nın da iştirâk ettiği böyle bir zikir meclisine, istihbârât
teşkîlâtından sivil bir komiser göndermişler. Zikir bittikten
sonra, komiser kendisini tanıtıp, "Ben aslında sizi takip için
gönderildim ama eğer tarîkat böyle bir şeyse, Allah aşkına
devâm edin, ben gidiyorum" demiş.

Mazhar Baba, uzun yıllar Kasımpaşa'daki meşhûr Aynî Ali


Baba Dergâhında zâkirbaşılık da yapmışdır. İstanbul'da
zâten tanımayanı olmayan Mazhar Baba'nın şöhreti İstanbul
dışına da taşmış, Anadolu'da da birçok yerde, O'nun nevi
şahsına münhasır okuyuşunu dinlemek üzere yolunu
gözleyenler olmuşdur. Aşağıdaki ses kaydında, Mazhar
Baba'nın Efendi Hazretleri ile 1940 senesi Ramazân-ı
Şerîf'inde yaptıkları bir Anadolu seyahatinin enteresan
hikâyesini dinleyebilirsiniz.

Muzaffer Efendi Hazretleri'nin lutfettiği bazı hâtıraları ayrı


ayrı yayınladık. Bunlara aşağıdaki bağlantılardan
ulaşabilirsiniz :

Vapurun Dengesini Bozan Ses


Komiseri İnsâfa Getiren Zikir

O devride kayıt cihazları olmadığı için, maalesef Mazhar


Baba'nın hiçbir ses kaydı tesbit edilememişdir. Ancak
Muzaffer Efendi Hazretleri, uzun zaman onunla berâber
bulunduğu için onun tavrıyla bazı nefesler ve kasîdeler
okurlardı. Birgün Fahreddin Efendi Hazretleri ve bazı
kudemânın hazır olduğu bir meclisde, istek üzerine,
Muzaffer Efendi Hazretleri Mazhar Baba tavrında bazı
kasîdeler ve bir nefes okumuş. Başda Fahreddin Efendi
Hazretleri olmak üzere dinleyenler, "tıpkı onun gibi
okudun" diyerek memnûniyetlerini dile getirmişler. Bu özel
arşiv kaydını da burada sizlerle paylaşmak istiyoruz.
Efendi Hazretlerinin gençliğinde Mazhar Baba'dan meşk
ettiği iki enfes nefes bestesi hakkında yazdığımız yazıları
da teberrüken buraya kaydedelim. Bu sayfalarda Efendi
Hazretlerinin sesinden Mazhar Baba'nın tavrı ile bu
nefeslerin okunuşunu bulacaksınız.
Ez Sohbeti Dervîşân Bûyi Muhammed Âmed
Penâhımdır Benim Allâhüekber

Mazhar Baba, 1948 yılında Hakk'a yürümüş. Kabr-i şerîfinin


nerede olduğun maalesef tesbît edemedik. Rahmetullahi
aleyhim ve rahmeten vâsia.
https://defter-i-ussak.blogspot.com/2015/03/mazhar-baba.html?
view=flipcard&_escaped_fragment_=%00http://defter-i-
ussak.blogspot.com/2015/03/mazhar-baba.html

Taş atanlara da
Güfte Osman Hadi Yücebilgiç
https://youtubecolor.com/video/OpH_7e3yRaU/Ta%C5%9F-Atanlara-
da-Yok-%C4%B0ntikam%C4%B1n-Segah-ilahi/

SEBİLCİ HÜSEYİN EFENDİ


(1894-1975)
1894 yılında, İstanbul'da dünyaya gelen Sebilci Hüseyin
Efendi, sâdâtdandır. Dedesi tarîk-i uşşâkiyye meşâyinden
Sadeddin Efendi amcası Hüsâmeddin Uşşâkî Âsitânesinin
son postnişîni Mustafa Hilmî Sâfî Efendi'dir...

Ağabeyi Mazhar Efendi ile birlikte daha 8-10 yaşlarında


iken, Muharrem aylarında, arkalarında siyah meşinden
elbise, omuzlarında kırba, ellerinde içinde âyetler yazılı
taslarla , sokak sokak dolaşıp mersiyeler ve ilâhîler
okuyarak, Şühedâ-i Kerbelâ aşkına, halka su
dağıtırlarmış...Okudukları ilâhîler ve mersiyeler ile herkesi o
derece mest ederlermiş ki yoldan geçenler, atlı arabalar
hattâ atlı tramvaylar bile bu iki kardeşin pek dokunaklı
okyuşuna rastgeldiklerinde oldukları yere âdetâ çivilenir
kalırlarmış...Birgün Tophâne Çeşmesi civarında yine böyle
okuyarak su dağıtırken o sırada Nusretiye Camiinde
müezzin olan meşhûr Hâfız Kemal Efendi oradan geçmekte
imiş...Sebilci Efendi'nin o muhrik sesini duyunca o derece
dikkatini çekmiş ki durmuş ve "Allah aşkına okumaya
devam edin" diyerek rica etmiş ve yol kenarına oturarak
gözyaşları ile dinlemiş...

Sebilci Hüseyin Efendi, 16 yaşında olmasına rağmen,


Balkan Harbi’nin patlamasıyla askere alınmış ve harb
esnâsında da sebilcilik hizmetine devâm etmişdir. I.Dünya
Harbi'nde ise, Veled Çelebi'nin maiyyetinde, Mücahîdîn-i
Mevlevî taburunun mıtrıbân sınıfında marş muallimliği
yapmışdır. Önce Halep’de sonra da Şam’da bu vazîfesine
devâm eden Sebilci Hüseyin Efendi'nin 5 yıl süren askerlik
hizmet, Kanal cephesinin düşmesi ile birlikte nihâyete
ermişdir.

Hem âileden hem de yetiştiği tekke muhitinden istifâde


ederek Allah vergisi istidâdını gün geçtikçe ilerleten Sebilci
Hüseyin Efendi, amcası Mustafa Hilmî Sâfî Efendi
sâyesinde devrin en muktedir zâkirlerinden ve
mûsikîşinâslarından dersler almışdır...Dînî mûsikî ve zikir
usûllerini, Bahariye Mevlevîhânesi kudumzenbaşısı Şevki
Efendi ve meşhûr zâkirbaşı Kasımpaşalı Cemâleddin
Efendi'den, lâ-dînî mûsikîyi, Selanikli Ahmed Efendi ve Ûdî
Abdi Bey'den meşketmişdir...

Tekkelerin açık oluğu dönemde sayısız tekkede zâkirlik


yapan Sebilci Hüseyin Efendi tekkeler kapandıktan sonra
da zikrullaha devam eden Kasımpaşa'daki Aynî Ali Baba
Tekkesinde, Tophane'deki meşhûr Kâdirîhâne'de ve
Karagümrük'deki Nureddin Cerrâhî Âsitânesinde zâkir
olarak çok hizmet etmiş ve âşıkları cezbeye getirmişdir...
Tekkelerin kapatılmasına kadar zâkirlik görevinden
ayrılmayan Sebilci Hüseyin Efendi, bu dönemden sonra
geçim sıkıntısı çekmiş ve zaruri olarak gazelhânlık
yapmıştır. İstanbul, Ankara, İzmir gibi birçok önemli şehirde
çeşitli saz topluluklarında gazelhânlık icralarında
bulunmuştur. Bazı gazelleri taş plaklara kaydedilmişdir.
1960'larda çekilen "Eski Boş Beşik" adlı filmde okuduğu
"Ey benim ciğerpâre yavrumu alan" diye başlayan hazîn
gazel çok ses getirmişdir...(Gazellerinden bir kısmı ses
arşivinde mevcuttur)

Sebilci Efendi'nin temâyüz ettiği hususlardan biri de


mersiyehânlığıdır. Nevi şahsına mahsus uslûbuyla
okuduğu Kerbelâ mersiyeleri, Ehl-i Beyt âşıklarının
kalblerini dağlamışdır. Sebilci bu mersiyeleri okudukça
yanan kalpler ona daha da hürmet göstermiş, son dönemde
Muharrem ayı denince akla gelen ilk isim Sebilci Hüseyin
Efendi olmuştur. Okuduğu mersiyeleri bu kadar müessir
kılan şüphesiz başta kalbindeki Ehl-i Beyt aşkı olmakla
beraber bir dönem talebesi olduğu Zâkirbaşı Cemâleddin
Efendi'nin bu sahadaki hocası Mersiyeci Yaşar Baba'dan
müteselsilen gelen husûsî tavır olmalıdır. Benzerine
rastlamadığımız bir mersiye örneği de, Sebilci Hüseyin
Efendi'nin ilk tayyare şehîdimiz Fethi Bey için okuduğu
“Ağla annem ağlamanın yeridir. Tayyareden düşen oğul
Fethi'dir” diye başlayan mersiyesidir ve ne mutlu ki kayıt
altına alınmıştır...

Sebilci Hüseyin Efendi,nin uslûbu o kadar nevi şahsına


münhasır bir uslûbdur ki aslâ taklîd edilemez. O'nu yektâ
bir okuyucu yapan başka husûsiyetleri de vardır. Başından
sonuna bütün bahirleri, kasîde ve ilâhîleri ile mevlid-i şerîfi
tek başına okuyabilmesi, hiç ara vermeden hem bendir
çalıp hem ilâhî ve kasîde okuyarak çok uzun fasıllar icrâ
edebilmesi, artık tamâmen unutulmuş bir tekke usûlü olan
"perde kaldırma"daki ustalığı, bir anda irticâlen beste
yapabilmesi bunlardan bazılarıdır...

Daha sonraki dönemlerde besteler de vücûda getirmeye


başlayan Hüseyin Sebilci Efendi’nin hepsi ilâhî formunda
olan bu eserlerde de kendine has tavrı açıkça
görülebilmektedir. Notasyon konusunda en ufak bir bilgisi
olmadığı halde, ilâhî bir lutfa mazhar olduğundan, pek
güzel ilâhîler bestelemişdir. Maalesef bunların tamamı
tesbit edilememişdir. Notaya alınabilmiş 44 bestesinin
tamamı ilahi formunda olup, güfteler hep evliyâullah
hazerâtının nutuklarından seçilmişdir. Yalnızca bir
bestesinde kendi nutkunu kullanmışdır...
Hayatının son döneminde daha çok mevlidhân olarak
anılan Sebilci Hüseyin Efendi, yaşlılığında sıkıntılı
dönemler geçirmiştir. Bu zamanlarda kendisine destek olan
önemli kişilerin başında Muzaffer Efendi Hazretleri
gelmektedir. 1975 yılında Üsküdar’da yalnız yaşadığı evinin
kapısı önünde hayata gözlerini yuman Sebilci Hüseyin
Efendi, Üsküdar Yeni Valide Sultan Camii’nde sevenlerinin
katıldığı kalabalık bir cenaze namazından sonra bizzat
Muzaffer Efendi Hazretleri tarafından tarikat-i aliyyeye
mahsus merâsim icrâ edilerek, tevhîd ü ezkâr ve salât ü
selâmlar ile âlem-i cemâle uğurlanmışdır. Hüseyin Sebilci
Efendi'nin kabri Karacaahmet Mescidi’nin arka
kısmındadır...Rahmetullahi aleyh ve rahmeten vâsia...

ŞAHSİYYETİ

Bu mübârek insan, sesiyle, tavrıyla, sanatıyla, şöhretiyle


velhasıl her yönüyle zirvede olmasına rağmen son derece
mütevâzi, mahviyyetkâr, müeddeb, dervîşmeşreb bir gönül
sultânı idi...Zannederim bir tek şu misâl bile O'nun yüksek
seciyyesini ve güzel ahlâkını göstermeye yeter :

Sebilci Hüseyin Efendi, bir mevlid meclisinde, mutad


olduğu üzere gerek mevlid-i şerîfi gerek kasîde ve
ilâhileriyle herkesi aşka getirdikden sonra o meclisi tertîb
eden zât utana-sıkıla kendisinden bir ricâda bulunuyor.
Diyor ki, "Burada bazı hevesli gençler var, gerçi sizin
huzûrunuzda onların bir şey okuması yakışık almaz ama
hevesleri kırılmasın, kusurlarına bakmayın, müsâade
buyurursanız onlar da bir şeyler okusunlar..." Sebilci
Hüseyin Efendi'nin cevâbı bizim için büyük bir edeb dersi
mâhiyetindedir. Şöyle diyor :
Aman efendim estağfirullah, ne demek, buyursunlar
okusunlar, biz de müstefîd oluruz, ben onların ayaklarını
öperim...

ESERLERİ

Sebilci Hüseyin Efendi'nin tesbit edebildiğimiz eserlerinin


listesi aşağıdadır...Bu ilahilerin hemen hemen hepsine ait
ses kayıtlarını arşivimizde bulacaksınız... Bu ses kayıtlarını
müstesna kılan husus, hepsinin Sebilci Hüseyin Efendi
tarafından yapılan icralardan oluşmasıdır...

Eser Form Makam Bestekar Güfte U


Âbidân-ı Mustafa'yız biz Hüseynilerdeniz ilahi Uşşak Sebilci Hilmi Dede D
Âlem-i dilde aceb kâşânemiz var bizim ilahi Nihavend Sebilci Sırri Efendi S
Âlemi ihâtâ kıldı âteşiyle âhımız ilahi Rast Sebilci Belirsiz M
Allah emrin tutalım gel zikredelim Hakk'ı ilahi Muhayyer Sebilci Sertarikzade Mehmed Emin Ef. S
Amennâ söyledik ikrar eyledik ilahi Uşşak Sebilci Mirati S
Arzuhâlim evvelâ evlâd-ı Mevlânâ'ya Hû ilahi Acemaşiran Sebilci Âşık Şem'î S
Arzum senin cemâlinde ilahi Saba Sebilci Zeynep Hanım S
Bâğ-ı aşkın andelîbi Hazret-i Üftâde'dir ilahi Rast Sebilci Hazret-i Hüdai M
Ben bu aşkın mecnûnuyam ilahi Uşşak Sebilci Belirsiz D
Bülbüller sazda ilahi Hüseyni Sebilci Muzaffer Ozak D
Cemâlin hüsnüne canlar fedâdır yâ Resulallah ilahi Muhayyer Sebilci Hayrullah Taceddin Efendi D
Dağlar ile taşlar ile çağırayım Mevlam seni ilahi Saba Sebilci Yunus Emre S
Derdinle doldum bilmezem noldum ilahi Hicaz Sebilci Abdülehad Nuri Hazretleri D
Dost bahçesinin gülleri ilahi Saba Sebilci Fahreddin Cerrahi S
Ehl-i Hakk'a sıdk ile bel bağlayan ilahi Hüseyni Sebilci Belirsiz D
Ey benim devletli sultanım Muhammed Mustafa ilahi Hüzzam Sebilci Belirsiz D
Ey dünyaya gelen kişi ilahi Hüzzam Sebilci Muzaffer Ozak S
Ey güzellerden güzel rûhum Resûl-i Kibriyâ ilahi Rast Sebilci Hayrullah Taceddin Efendi D
Ey Hâliku ey lâ yezâl ilahi Hicaz Sebilci Sultan 2. Mustafa Han S
Gaflet uykusunda yatar uyanmaz ilahi Rast Sebilci Genç Abdal S
Gece gündüz döne döne istediğim Hakk'dır benim ilahi Hicaz Sebilci Seyyid Seyfullah Hazretleri D
Gel sürelim demi ilahi Hicaz Sebilci Kuddusi Hazretleri D
Gül yüzünü rüyâmızda görelim Yâ Resulallah ilahi Rast Sebilci Hacı Kişi D
Güller sünbüller öten bülbüler ilahi Rast Sebilci Belirsiz D
Güzel âşık cevrimizi çekemezsin demedim mi ilahi Nihavend Sebilci Pir Sultan Abdal D
Hakk yarattı âlemi aşkına Muhammed'in ilahi Isfahan Sebilci Yunus Emre D
Hakk'a çevir özünü ilahi Bestenigar Sebilci Belirsiz D
Matla-i nur-i ilâhîdir yüzün yâ Mustafa ilahi Hicaz Sebilci Belirsiz D
Meded Allah sana sundum elimi ilahi Mahur Sebilci Ümmi Sinan Hazretleri D
Meded Yâ Gavsül Azam ilahi Rast Sebilci Muzaffer Ozak S
Mevlam bana ver aşkını ilahi Rast Sebilci Seyyid Seyfullah Hazretleri İ
Milk-i bekadan gelmişem ilahi Hicaz Sebilci Yunus Emre S
Miraca çıkınca Ahmed-i Muhtar ilahi Hicaz Sebilci Fahreddin Cerrahi S
Muhammed bağını gülüdür Ali ilahi Uşşak Sebilci Aşık Niyazi D
Semâdan sırr-ı tevhîdi duyan gelsin bu meydane ilahi Rast Sebilci Abdülehad Nuri Hazretleri D
Semâdan sırr-ı tevhîdi duyan gelsin bu meydane ilahi Hicaz Sebilci Abdülehad Nuri Hazretleri S
Seyreyleyüp yandım mah cemâline ilahi Saba Sebilci Fehmi Efendi S
Seyreyleyüp yandım mah cemâline ilahi Suzinak Sebilci Fehmi Efendi S
Sordum sarı çiçeğe ilahi Segah Sebilci Aşık Yunus S
Şu benim dîvâne gönlüm ilahi Hüseyni Sebilci Kul Yusuf S
Tanır isen Allah'ı ilahi Mahur Sebilci Sebilci Hüseyin Efendi S
Taş atanlara da yok intikâmın ilahi Segah Sebilci Şeyh Osman Hadi Yücebilgiç S
Vâsıl-ı feyzi Hudâ'yız ilahi Uşşak Sebilci Ahmed Hüsami Efendi S
Vardım kırklar yaylasına ilahi Uşşak Sebilci Hatayi S
Zâlimler el vurup hep şimşir-i can-rübâya ilahi Hüzzam Sebilci Kazım Paşa Y

ARŞİV KAYITLARI
http://nagmeiask.blogspot.com/2015/04/sebilci-huseyin-efendi.html?
_escaped_fragment_

Şafi-i Ruz-i Ceza Eşrefi servet Geldi


Hüseyin Sebilci Kaside
Güfte O.H. Yücebilgiç hz
https://www.youtube.com/watch?
v=LZx6nADvWMU&feature=player_embedded

taş atanlara da
Nutuk : Şeyh Osman Hâdî Efendi (Yücebilgiç) Beste : Sebilci
Hüseyin Efendi Makam : Segah
https://www.youtube.com/watch?v=mzQ5knKnFdc

You might also like