Hidrometalurjik Prosesler PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 93

EKSTRAKTİF METALURJİ

HİDROMETALURJİ

Prof. Dr. Ahmet ALP


HİDROMETALURJİK
PROSESLER
 Kelimenin anlamından da anlaşılacağı üzere,
hidrometalurji sulu ortamlarda yapılan çeşitli
metalurjik işlemleri kapsar.
 Hidrometalurjik metotların büyük oranda
uygulama sahası bulduğu metal üretimlerinden
başlıcalarına aluminyum, uranyum, çinko ve
mağnezyum üretimi örnek olarak gösterilebilir.
Bakır ve nikel üretiminde daha az ölçüde ve
kurşun üretiminde de önemsiz ölçüde
hidrometalurji tatbikatına rastlanmaktadır.
 Hidrometalurjik proseslerde ana kademeler:
1- Çözeltiye alma (Liç İşlemi)
2- Katı-sıvı ayrımı ve çözeltinin emprütelerden
temizlenmesi
3- Çözeltiye alınmış metalin kazanılması.
 Hidrometalurjik proseslerde katı ve sıvılar
arasında ara yüzey reaksiyonları hakimdir.
1. Liç Reaktifleri
 Kullanılan liç reaktifleri genel olarak şunlardır:
a) SU: Kalsine edilmiş ürünlerin liçinde
kullanılır.
b) SULANDIRILMIŞ TUZ ÇÖZELTİLERİ:
Ferrik Sülfat: Sülfürlü minerallerin liçinde;
sodyum siyanür: bakır ve altının liçinde;
klorlu su: sülfürlü cevherlerin liçinde kullanılır.
c) ASİTLER: Sülfürik asit en önemli liç
etkenidir. Oksit haldeki bakır cevherleri ile
çok kolay bir şekilde reaksiyona girer.
Silikatlar sulu sülfirik asitte çözünmemekte
iken, karbonatlar fazlasıyla asit tüketmekte
ve köpük oluşmasına neden olmaktadır.
d) BAZLAR: Amonyum hidroksit, bakır ve
nikel gibi çözünen amin oluşturan metallerin
cevherlerinden direkt elde edilmesinde
kullanılmaktadır.
 Bazlarla liç etmenin bazı avantajları da
mevcuttur:
1- Çok düşük korozyon sorunu olması
2- Karbonatlı gang içeren cevherlerin liç
edilmesinde kullanılabilmeleri
3- Demir oksitleri çözmediğinden daha yüksek
seçicilik özelliği taşımaları.
 Liç reaktiflerinin seçimi birçok etkene dayanır.
Bunlar şunlardır:
1- Liçe tabi tutulacak malzemenin kimyasal ve
fiziksel karakteri,
2- Reaktifin korozyon yapabilme özelliği ve
dolayısıyla konstrüksiyon malzemesinin
maliyeti,
3- Reaktifin maliyeti,
4- İstenen elemente karşı reaktifin seçici olma
özelliği,
5- Re-jenere(geri kazanılabilme) edilme özelliği.
Cimriliği ile ünlü kimya hocası asitler
konusunu işlemiş, konunun anlaşılıp
anlaşılmadığını öğrenmek için de test
yapmak maksadıyla öğrencilere dönerek:
2. LİÇ YÖNTEMLERİ
 Cevherlerin özelliğine bağlı olarak liç işlemi
farklı şekillerde uygulanmakta ve çeşitli adlar
almaktadır.
1- Yerinde Liç: Cevher yerinde liç edilirse
“Yerinde Liç” adı verilir. Bu yöntem,
madencilik ve taşıma giderlerini
karşılayamayacak kadar fakir olan bakır
yataklarında uygulama alanı bulmuştur. Bu
metot verimin düşük oluşu ve uzun zamana
ihtiyaç göstermesi nedeni ile artık
kullanılmamaktadır.
Y

Şekil. Yerinde Lİç


2- Yığma Liç: Cevher özel olarak hazırlanmış
bir sahaya yığılarak liç edilirse “Yığma Liç”
denir. Cevher hazırlama ve izabe metodları
yardımıyla ekonomik bir şekilde işleme tabi
tutulamayan düşük tenörlü cevherlere veya
ıskartaya atılmış malzemelere tatbik edilir.
Cevher 5 mm’ye kadar kırılır. Bakır cevheri
söz konusu olduğunda su veya sulandırılmış
sülfürik asit çözeltisi sprey şeklinde yığının
üzerine dökülür. İşlem süresi oldukça
uzundur (Birkaç sene). Solüsyon akış hızı 5
lt/saat.m’dir.
Şekil. Altının Yığın Liçi
3- Perkolasyon veya Süzme(Vat) Liçi: Cevher
öğütülerek elendikten sonra tabanı geçirgen
malzeme ile kaplı tanklara konarak üstten
çözücü ilave edilerek yapılan liçe “perkolasyon
liçi” denir. Genellikle bu tanklar birden fazla
olup, ters akım prensibi uygulanacak şekilde
sıralanırlar. 12.000 ton cevher alabilecek tank
serileri halen kullanılmaktadır. 25 mikron-5
mm boyutları arasındaki cevher tanklarda 20-
40 saatte liç edilmektedir. Bu yöntem altın,
bakır ve uranyumun liçinde
kullanılabilmektedir.
4- Karıştırma(Ajitasyon) Liçi: Eğer pülp
devamlı olarak tank içinde karıştırılırsa
“Ajitasyon Liçi” denir. Pachuca adı verilen
tank serileri aksi yön prensibine göre
çalıştırılabilmektedir. İşleme tabi tutulacak
cevherin gözenekli olmaması ve dolayısıyla liç
çözeltisinin nüfuz etmesine imkan vermemesi
durumunda hareketsiz metotlardan vazgeçilip,
cevher önce öğütülmeli ve liç çözeltisi
ilavesinden sonra karıştırılmalıdır. 60
mikron’dan küçük boyuttaki cevherler için
verimlidir.
5- Basınç Altında Liç: Cevher basınç altında liç
edildiğinde “Basınç Liçi” adını alır. İki tür
basınç liçi mevcuttur.
a) Oksijensiz basınç liçi: Bu durumda cevher
kapalı bir kapta kaynama noktası üzerinde
çözücü içinde ısıtılarak yüksek tepkime hızı
elde edilir. Örnek: Boksitin kostik soda ile liçi.
b) Oksijenle basınç liçi: Bu yöntem genellikle
sülfürlü bakır cevherlerinin liçinde kullanılır.
Uranyumun liçinde de bu yöntem kullanılır.
Sülfürlü bakır cevherleri için çözünme sıcaklığı
yaklaşık 150 C, basınç 5 Atü’dür. Bunun
avantajı cevherin çözünme hızının fazla
oluşudur.
Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin
karşındakilerin anlayabileceği
kadardır.

İyiliği yalnız iyiler anlar, kötülüğü


herkes.

Düşünmeden konuşmak, nişan


almadan ateş etmeye benzer.
3. LİÇ İŞLEMLERİ
3.1. Çözeltiye Alma
 Bu kademede asidik bazik veya nötr karakterli bir
sulu çözücü ortamda çözündürülecek
malzemedeki metalin en yüksek oranda,
gangın(yabancı maddelerin) ise mümkün mertebe
az çözünmesi istenir.
 Bu maksatla ufalama (kırma, öğütme), karıştırma,
katı oranı, sıcaklık ve çözündürme süresi gibi
fiziksel şartların yanında, çoğunlukla kavurma ve
kimyasal ortamın etkinliğini artırma (çözücü cinsi
ve derişimi, yardımcı çözücüler vb.) gibi kimyasal
karakterli bir kısım işlemlere de ihtiyaç duyulabilir.
Liç İşlemine Etki Eden Faktörler

a) Tane Boyutunun Etkisi

Tane boyutu, diğer faktörlere göre liç hızı ve


süresini önemli ölçüde etkileyen bir faktördür.
Genellikle ince öğütme, liç işlemi ile elde edilen
madde miktarını arttırır. Elde edilen miktar,
öğütme maliyetini karşılayamadığı zaman
ekonomik öğütme sınırı kavramı ortaya çıkar. Liç
işlemi için uygun boyutta taneler bulunduran
bulamacın, karıştırmalı liç işleminde işlem
görmesi için daha ince öğütmek gerekebilir.
Flotasyonla zenginleştirilmiş cevherler ince
öğütmeyi gerektirmez
b) Çözelti Konsantrasyonunun Etkisi

Çözelti konsantrasyonunun artışı liç


reaksiyonunun hızını doğrudan
etkilemektedir. Ancak, işletme maliyetinin
önemli bir kısmını oluşturduğundan, reaktif
tüketimi azaltılmalıdır. Diğer taraftan çok
yüksek çözelti konsantrasyonu, bazı liç
proseslerinde reaksiyon hızını olumsuz
etkileyebilir. Bazen reaktifin artan derişimi
liç teçhizatının korozyonuna sebep olabilir.
Bu gibi nedenlerle liçi maksimum düzeyde
gerçekleştirecek, ama teçhizata da zarar
gelmeyecek optimum bir reaktif derişiminin
seçilmesi gereklidir.
c) Liç Sıcaklığının Etkisi

Artan sıcaklıkta sıvıların viskozitesi düşüp


liç hızını arttıran difüzyon katsayıları büyük
olacağından, liç işlemleri genellikle yüksek
sıcaklıklarda gerçekleştirilir. Ancak yüksek
sıcaklık fazla miktarda istenmeyen
maddelerin çözünmesine veya katının tahrip
olmasına neden olabilir. Difüzyon kontrollü
liç reaksiyonlarında; sıcaklık artısı
reaksiyon hızını genellikle lineer veya
lineere yakın oranda arttırır. Yüzey
reaksiyon kontrollü liç reaksiyonlarında;
sıcaklık artışı, reaksiyon hızında üstel artış
sağlar ve reaksiyon difüzyon kontrollü olur
d) Katı/sıvı Oranının Etkisi

Karıştırmalı liç işleminde uygun bir


katı/sıvı oranı; katı maddenin türü,
beslenen tanecik boyutu, prosesin
özellikleri gibi faktörlerle, karışımdaki
çözücü sıvı miktarı, çözeltiye alınmak
istenen çözünen bileşen miktarı gibi
faktörler arasındaki ilişkiye bağlıdır.
Katı/sıvı oranının artırılması durumunda
karışımın viskozitesinin artacağı ve bunun
sonucu olarak da reaktantların
difüzyonunun azalacağı açıktır
3.1.1. Liç Uygulamaları

 Tabiatta çok çeşitli bileşikler ya da natif halde


bulunabilen metallerin liç reaktifleri ile muamele
edilerek çözeltiye alınmalarına ait pekçok liç
uygulama örnekleri verilebilir. Biz burada daha
çok bakır ile ilgili liç uygulamalarına örnekler
vereceğiz.
Liç
İşleminin
Uygulama
Alanları
3.1.1.2. Oksitli Bakırın Liçi

 Bazı önemli oksitli bakır cevherlerinin liç işlemleri


aşağıdaki gibidir.

a) Sülfürik Asitte Liç


Tenörit: CuO + H2SO4 CuSO4 + H2O

b) Ferrik Sülfat Liçi


Tenörit: 3CuO + Fe2(SO4)3 3CuSO4+Fe2O3
c) Amonyak Liçi

Tenörit:CuO(k) + 4NH3(ç) + H2O(s) [Cu(NH3)4]+2(ç) + 2OH-(ç)

d) Kostik-Soda Liçi
Karbonatlı gang bileşenleri içeren oksitli bakır
cevherlerinin 7 normal NaOH çözeltisi kullanılarak
çözünebildiği ve bu yolla liç edilebileceği 1961’de Horton
tarafından ortaya konmuştur. Liç reaksiyonu,
Cu+2 + 4OH- Cu(OH)4-2
şeklinde olup, eğer baz fazla ise sodyum kuprit
Na2(Cu(CO3)2 denilen bakır bileşiği oluşmaktadır.
e) Sodyum Siyanür Liçi
 Work, Lower ve Booth 1966’da okside bakır
cevherlerinin sodyum siyanürde çözündüğünü
ispatlamışlardır. Reaksiyon,
Cu2O+8NaCN+H2O 2Na3Cu(CN)4 + 2NaOH
Kitaplara geçecek satış teknikleri
3.1.1.3. Sülfürlü Bakırın Liçi

 Doğada büyük bir rezerve sahip birçok sülfürlü


bakır yatakları bulunmuştur. Sülfürlü bakır
cevherlerinin liç edilmesinde iki temel faktör
vardır. Bunlar pH ve sıcaklıktır. Bunlara bağlı
olarak liç sonunda metal çözelti fazında, kükürt
ise elementel olarak elde edilir. Ancak sıcaklık
120 C’nin altında olmalıdır. Aksi taktirde bu
sıcaklıkta elementel kükürt aşağıdaki reaksiyon
gereğince çözünecektir.
S + 3/2O2 + H2O H2SO4
 Çok daha yüksek sıcaklıklarda çalışılması halinde
sülfürlerin sülfata yükseltgenmesi daha belirgin bir
şekilde ortaya çıkmaktadır.
CuS + 2O2 CuSO4
 Sülfürlü cevherlerin liç uygulamalarına ait bazı
prosesler hakkında aşağıda kısa bilgiler verilmiştir.
a) Derişik Sülfürik Asit Liçi
 Sıcak, derişik sülfürik asit liçinde bakır
ekstraksiyonu iki aşamada oluşmaktadır. Birinci
aşamada bakır konsantresi derişik sülfürik asitle
pişirilir ve sülfürlerin sülfata dönüşmesi sağlanır.
İkinci aşamada sülfatlaştırılan konsantre su ile liç
edilir. Reaksiyon,
CuFeS2(k) + 4H2SO4(ç) CuSO4(ç) + 2S(k)
+ FeSO4(ç) + 2SO2(g) + 4H2O
b) Ferrik Sülfat Liçi
 Bakır sülfür minerallerinin çözünmesi olayını belirten
tepkime örneği şudur:
CuFeS2(k) + 2Fe2(SO4)3(ç) CuSO4(ç) +5FeSO4(ç) + 2S(k)

c) Seyreltik Sülfürik Asit ve Oksijen Liçi


Kalkopiritin çözünme reaksiyonu:
 Liç tepkime hızının artırılması için yüksek
basınç ve ısının uygulanmasını olanaklı
kılan otoklavların kullanılması, sülfürlü
konsantrelerin asit-oksijenle liçi
konusunda büyük ilgi oluşmasına neden
olmuştur.
d) Amonyak Liçi
 Bazı koşulların sağlanması halinde bakır sülfürlerin
amonyak çözeltisinde liç edilmeleri mümkündür. Bu
koşullar şunlardır:
1) Sülfürlü minerallerin yükseltgenmesinden
oluşacak asidi nötrleştirecek ve bakır-aminlerin
oluşmasını sağlayacak yeterli oranda NH3,
2) Ortamdaki sülfürlü cevherle tepkimeye girecek
yeterli oranda yükseltgeyici,
3) Yükseltgeme sonucu veya amonyum sülfat ilavesi
ile yeterli oranda SO4,
4) Yeterli oranda tepkime hızı sağlamak için kontrollü
ısı.
 Örnek olarak kovellitin liç reaksiyonu,
CuS(k)+4NH3(ç)+2O2(g) Cu(NH3)4SO4(ç)
e) Bakteri Liçi
 Sülfürlü cevherlerin çözünmesinde bakteriler,
hidrometalurjinin başlangıcından bu yana
önemli rol oynamışlardır. Önemli iki bakteri
çeşidi vardır.
1. Ototropik: İnorganik ortamlarda yaşarlar
2. Heterotropik: Organik ortamlarda yaşarlar
 Bakterilerin en aktif olduğu sıcaklık 35 C
olup, oksitleme güçlerinin pH aralığına bağlı
olarak değişimini gösteren Tablo 2 aşağıda
verilmiştir.
Tablo 2. Çeşitli bakterilerin oksitleme gücünün bağlı olduğu pH değerleri.
Bakteriler pH Keşfeden
Aralığı
Thiobacillus Thioxidans 2-3,5 Walksman ve Joffe(1922)
“ Ferroxidans 2-3,5 Calmer,Temle ve Hinkle(1949)
Ferrobacillus “ 2-4,6 Leathen ve Braley(1954)
“ Sulfoxidans Asit Kinsel(1960)

•Kalkopiritin bakterilerle liç reaksiyonu şöyledir:


CuFeS2(k) + 2Fe2(SO4)3(ç) CuSO4(ç) + 5FeSO4(ç) +2S(k)

2S(k) + 2H2O(ç) + 3O2(g) bakteri 2H2SO4(ç)


 Bakteri burada ilk reaksiyon sonucunda oluşan
kükürdün kalkopiritin etrafını sararak
reaksiyonun durmasını engellemekte, oluşan
kükürdü de yükseltgeyerek H2SO4 oluşumunu
hızlandırmaktadır.
 Tepkime oda sıcaklığında, ortamda bakteri
olmaması halinde son derece yavaştır. Oluşan
sülfürik asit mikro organizmalar için gerekli
pH’yı sağlar. Bakteri olması veya olmaması
durumundaki % Cu ekstraksiyonu aşağıdaki
Şekil 1’de görülmektedir.
 Bakteri yükseltgenmesi ancak asit ortamda
oluşmaktadır. En uygun pH değeri 2-3,5’tir.
Şekil 1. Bakterinin liç işleminde Cu ekstraksiyonuna etkisi
f) Klorür Liçi
 Klorür sistemlerinin ilgi çekmesinin başlıca
nedeni birçok metal klorürün yüksek
çözünürlüğüdür. Örnek olarak; 100 g sıcak
suda 107,9 g CuCl2 çözünürken sadece 53,8
g FeCl2 çözünmektedir. Cevherdeki oksit,
sülfür ve karbonat şeklinde olan metal, demir
klorür ve HCl etkisiyle Cu(II) klorür haline
getirilmektedir. Bu yönteme Marsberg liç
prosesi de denilmektedir.

CuS(k) + 2FeCl3(ç) CuCl2(ç) + 2FeCl2(ç) + S(k)


CuO(k) + 2HCl(ç) CuCl2(ç) + H2O(s)
g) Siyanür Liçi
 Siyanürler, sülfür minerallerini elementel
kükürde yükseltgemedikleri için, bakır liçinde
özel bir yere sahiptir.
CuS(k)+8NaCN(ç) 2Na3Cu(CN)4(ç)+Na2S(ç)
 Bu reaksiyon sonucu ortam kontrol edilerek,
oluşan sülfürlü bileşiği yükseltgemek suretiyle
elementel kükürt üretilir. Siyanür iyonları
özellikle kalkopiriti etkilememektedir.
h) Nitrik Asit Liçi

 Nitrik asit liçinin kompleks bir kimyası olup


henüz tam olarak anlaşılamamıştır. Aşağıdaki
genel tepkimeler ortaya atılmıştır.
2CuS(k)+6HNO3(ç) 2Cu(NO3)2(ç)+2S(k)+NO(g)+NO2(g)+3H2O(s)

 Eğer liç ortamında H2SO4 asidi bulunursa


bütün nitrat iyonları bozunarak azot oksitleri
halinde ortamdan ayrılır.
3CuS(k)+2HNO3(ç)+3H2SO4(ç) 3CuSO4(ç)+3S(k)+2NO(g)+4H2O(s)
ı) Elektrokimyasal Liç

 Asidik sulu bir elektrolitte, bakır sülfürün anotta


(anot halinde) olması halinde şu tepkime oluşur:
CuS(k) Cu+2(ç) + S(k) + 2e
 Bakır metal olarak katodda toplanır.
Cu+2(ç) + 2e Cu(k)
 Bu yöntemin avantajı metalik bakırla elementel
kükürdün tek kademede üretilmesidir.
j) Hidrojen Peroksit Liçi

Hidrojen peroksit kuvvetli bir oksitleyicidir. Özellikle,

kalkopirit, bornit, kovellin ve kalkosin gibi sülfürlü

bakır minerallerinin çözünmesinde

kullanılabilmektedir. Kalkopiritin hidrojen peroksitli

ortamda liç edilmesi aşağıdaki reaksiyona göre

meydana gelmektedir.

2CuFeS2 + 17H2O2 + H2SO4--- 2Cu+2 + 5SO4-2 + 2Fe+3 + 8H2O


Temel deliler hastanesindeki doktor
arkadaşıyla hastaları gezerken bir odada
sıraya dizilmiş hastalar görür:

Karşılığını veremeyecek birine bir iyilik


yapmadıkça, mükemmel bir gün yaşamış
sayılmazsın.

Hayatı öyle yaşa ki her an kendi elini


kendin sıkabilesin
3.1.2. Katı-Sıvı Ayrımı ve Çözeltinin
Emprütelerden Temizlenmesi
3.1.2.1. Katı-Sıvı Ayrımı
 Metalurjide en çok uygulanan genellikle ara
işlemlerin başında katı-sıvı ayrımı gelmektedir.
Genellikle katı fazın sıvı faz içersinde az çok
ayrılarak yoğunluğu birbirinden farklı, katıca
zengin bir “pülp” ve az katı madde içeren bir sıvı
fazın teşekkülü “yoğunlaştırma” adı altında
tamamlanmaktadır. “Kıvamlaştırma” diye de tarif
edilen bu işleme ilaveten, katı-sıvı ayrımının çok
temiz sıvı bir faz eldesi için uygulanan işlem de
“Filtrasyon” dur.
a) Kıvamlaştırma
 Kıvamlaştırıcılar (tikner-thickener), sürekli olarak
katı-sıvı ayrımı yapabilen, alt tarafı katı maddenin
birikmesi için konik olan, üst tarafı ise çapı
yüksekliğinden çok çok büyük bir silindir
şeklindedir(Şekil 2).
 En fazla kullanılanları, karışımın yatay olarak
verildiği ve düşük bir hızla karıştırma yapılarak geniş
yüzey boyunca çökmenin gerçekleştirildiği Dorr tipi
kıvamlaştırıcılardır. Özellikle ince parçacıkların
çöktürülmesinde kullanılan bu cihazlardan alınan
katı madde büyük miktarlarda sıvıyla bir aradadır.
Katı-sıvı ayrımının tamamlanması için bir filtrasyon
işlemine ihtiyaç vardır.
Şekil 2. Kıvamlaştırıcı.
b) Filtrasyon
 Bu amaçla çeşitli filtreler kullanılmaktadır. Ya
yaş öğütme ya da doğrudan katı-sıvı ayrımı
sonucu elde edilen karışımı parça
büyüklüğüne göre ayırmak amacıyla kullanılan
filtreler poröz bir tabakadan ibarettir. Sıvı ve
küçük parçalar filtrenin açıklarından geçerken
bu boyutların üzerindeki katı madde poröz
filtre engelini geçemez ve filtre içinde ve
üzerinde toplanırlar.
Filtre olarak kullanılan maddeler,
 Delikli levhalar, elekler, seramik elekler,
 Metalik veya tekstil elyaflı filtreler,
 Poröz maddeler,
 Geçirgen yığınlar (kuvars, kum, kok, seramik,
asbest vb.),
 Deriler, membranlar vb. gibi çok çeşitlidir.
Bunlar arasında en çok kullanılan tip pamuklu,
yünlü, keten, ipek gibi tabii ve perlon, nylon,
orlon vb. gibi suni elyaflardan yapılan filtrelerdir.
Filtrelerin de sabit ve hareketli olanları vardır.
Şekil 3. Tambur tipi vakumlu bir filtrenin şematik yapısı.
Futbol masalarda böyle oynanır
3.1.2.2. Çözeltinin Emprütelerden
Temizlenmesi
 Bu işlemin uygulanması başlıca iki nedene
dayanmaktadır:

1. Emprüte, metal kazanma kademesinde


işlemi zorlaştırır veya ürünün kalitesini bozar ve
verimi düşürür.
2. Emprüte yan ürün niteliğine sahiptir.
 Emprütelerin temizlenmesi konusunda uygulanan
başlıca teknikler şunlardır:
a) Çözeltiye bazı ilaveler yaparak çökeltme: Örneğin
çinko sülfat çözeltilerindeki demir çözeltiye ZnO
ilavesiyle çökeltilebilir.
Fe2(SO4)3 + 3ZnO + 3H2O 2Fe(OH)3 +3ZnSO4
b) Organik solventler yardımıyla ekstraksiyon: Bazı
organik solventlerin çözeltide mevcut bazı metal
tuzları ile kompleks oluştururken, aynı anda ortamda
bulunan diğer elementlere karşı ilgisiz olma özellikleri
vardır. Örneğin, çözeltideki uranyum nitrat, çözeltiye
ilave edilen TBPh (tribitül fosfat) gibi bir organik ile,
UO2(NO3)2(ç) + 2TBPh(ç) UO2.2NO3.2TBPh(org.faz)
reaksiyonuna göre, selektif olarak bu organiğe
bağlanabilmekte ve yoğunluk farkı ile diğer sulu
kısımdan ayırt edilebilmektedir.
c) İyon değiştiriciler(sentetik reçineler) ile
adsorpsiyon ve iyon değiştirme
 Reçineler bünyelerindeki H+ iyonlarını çözeltideki
bazı katyonlarla değiştirme özelliğine sahiptir.
Örneğin, uranyumun çözeltilerden iyon değiştirici
reçineler yardımı ile ekstraksiyonu aşağıdaki yer
değiştirme reaksiyonu vasıtasıyla olmaktadır.
UO2SO4+Katyon değiştirici(2RH) UO2R2(org)+H2SO4(ç)
d) Kristalizasyon
 Kristalizasyon, bir çözeltideki metalin veya tuzun,
kristalizör denen aygıtta saf metal tuzu kristalleri
şeklinde kazanılma işlemidir. Bunun için
buharlaştırılarak uygun hale getirilen çözelti
kristalizörlerde belirli bir hızla indirekt olarak
soğutulmaktadır. Aşırı doymuş hale gelen
çözeltiden söz konusu tuzlar kristallenerek
ayrılmaktadır.
 Bazı kristalizasyon işlemlerinde ortamın pH’ı ve
çözeltinin seyreltilme oranı da önemli olmaktadır.
Aluminyum tesislerinde boksit,
Al2O3.3H2O + 2NaOH 2NaAl(OH)4(ç)
reaksiyonu gereğince çözünerek sodyum aluminat
halinde çözeltiye geçmekte, ayrılan bu çözeltiden
vakumlu soğutucularda yavaş yavaş soğutularak 72
saatlik sürede aluminyum hidroksit kristallenmektedir.
Meydana gelen reaksiyon;
NaAl(OH)4(ç) Al(OH)3(k) + NaOH(ç)
 Benzer şekilde zirkonyum(Zr) ve hafniyum(Ha)
oksiflorürlerin kristalizasyon yolu ile çözeltiden
ayrılması, bunların sudaki çözünürlüklerinin farklı
olmasına dayanır.
Ağzında bal olan arının, kuyruğunda
iğnesi vardır.

Aklın üç ilkesi , iyi düşünmek , iyi


söylemek , iyi yapmaktır.

Bilmediğini bilenler, öteki insanlardan


akıllıdır.

Bencil insan, tek başına kalmış meyvesiz


bir ağaç gibi kurur gider.
3.1.3. Çözeltideki Metalin Kazanılması
 Gang ve katı maddelerden temizlenen çözeltiden
metalin kazanılması bundan sonra yapılacak
işlemdir. Uygulanan yöntemler daha çok söz
konusu metalin çözeltideki konsantrasyonuna ve
elde edilecek metalik ürünün cins ve saflığına
bağlıdır. Konsantrasyon düşük ve çözelti temiz
değilse daha çok ilave maddelerle “Yer
değiştirme” esasına dayanan “Çökeltme
Yöntemleri” uygulanır. Bu durumda ürün,
kimyasal bir bileşik veya %60-70 saflığında metalik
yapıdadır. Konsantrasyon yüksek ve çözelti temiz
ise daha çok %99,9’un üzerinde saf metalik ürün
veren “Elektroliz Yöntemleri” uygulanır. Aşağıda
örnek olarak, çözeltiden bakır eldesi için
uygulanan metodlar kısaca incelenmiştir.
A) İyonik Çöktürme
 Çöktürücü mümkün olduğunca temiz ve ekonomik
(ucuz) olmalıdır. Filtre işlemi ve yıkamanın kolay
olması için oluşan çökeltinin iri taneli olması ve
kantitatif miktarların elde edilebilmesi için de
tekrar çözünmemesi gerekir.
 Çökelti belli bir pH aralığında meydana gelir. Bu
aralığın dışında çökeltinin çoğu yeniden çözünür.
Çökeltinin çoğu sıcak suda, soğuk suda
olduğundan daha fazla çözünürler veya yüksek
sıcaklıkta çökeltme yapıldığında parçalanırlar.
Ortamda çökelti ile kompleks oluşturacak bir
iyonun olması durumunda çöktürme işlemi
durabilir. Ayrıca ortamda yükseltgeyici veya
indirgeyici bir etkenin olması gerekebilir.
 İyonik çöktürme değişik şekillerde yapılabilmektedir.
1. Klorürlerle Çöktürme: Örneğin kupro klorürün (CuCl)
sudaki çözünürlüğünün çok düşük olması (0,062 g/l)
özelliğinden yararlanılarak, liç çözeltilerinden bakır
selektif(seçmeli) olarak çöktürülür.
Cu+ + Cl- CuCl(k)
 Bakır genellikle liç çözeltilerinde Cu+2 şeklinde
olduğundan çöktürmeden önce Cu+’e indirgenmesi
gerekmektedir.
2. Siyanürlerle Çöktürme: Asit veya nötr ortamda suda
çözünmeyen tek siyanür bileşiği kupro siyanürdür.
Örneğin düşük tenörlü bakır cevheri önce sülfürik asit
ile liç edilir. Çözeltiden SO2 gazı geçirilerek kuprik
bakır, kupro sülfata dönüştürülür.
2Cu+2(ç) + SO2(g) + 2H2O(s) Cu2SO4(ç) + 4H+(ç)
 Daha sonra ortamdan HCN(g) geçirilerek bakır kupro
siyanür şeklinde çöktürülür.
Cu+(ç) + HCN- CuCN(k) + H+(ç)
 Ya da örneğin düşük tenörlü bakır cevheri sodyum
siyanür çözeltisi ile liç edilir.
Cu2O + 8 CN- +H2O 2Cu(CN)4-3(ç) + 2OH-
 Liç çözeltisine sülfürük asit ilavesiyle CuCN çöktürülür
ve açığa çıkan HCN tekrar sirküle edilir.
Cu(CN)4-3(ç) + 3H+ CuCN(k) + 3HCN
 Daha sonra CuCN, H2 ile indirgenerek metalik bakır
elde edilir.
2CuCN(k) + H2(g) 2Cu(k) + 2HCN(g)
3. İndirgeme İle Çöktürme: Sodyum tartaratla
dengelenmiş alkali bakır sülfat çözeltisine “fehling
çözeltisi” denir. Bu çözeltide tartarat iyonları ile bakır
birleşerek, bakır tartarat kompleksini oluşturmuştur.
Bu çözeltiden bakırın çöktürülmesi iki yolla
mümkündür.
a) Bazik yapılmış liç çözeltisine sodyum tartarat
katıldıktan sonra glikoz gibi aldehid grubu ihtiva
eden maddeler ilave edilecek olursa Cu+2 iyonları
Cu2O(k) halinde kırmızı bir çökelti vererek ayrılır.
b) Cu+2 iyonları dithionite (S2O4)-2 ile de
ayrılabilmektedir.
Firlh, Higson 1923 Cu+2 + S2O4-2 Cu(k)+2SO2(g)
 Alkali çözeltilerde formaldehid ile oluşan tepkime ise
şöyledir:
Lukes,1964 Cu+2(ç)+2HCHO+4OH- Cu(k)+2HCOO-
+ 2H2O(s) + H2(g)
B)Metalle Çöktürme (Sementasyon)
 Sementasyon bir metalin başka bir metal
tarafından redüktif olarak (indirgeyici)
çözeltilerden çöktürülmesini esas alır ve bu
işlem galvanik bir işlemdir. Redüksiyonun olup
olmayacağını gösteren standart elektrod
potansiyellerinin değerleri aşağıdaki Tablo
3’de verilmiştir. Bakırın demir ile redüksiyonu
sementasyona tipik bir örnektir. Tablodan,
Cu+2 + 2e = Cu , Eo = +0,337 V
Fe+2 + 2e = Fe , Eo = -0,440 V
Tablo 3. Redüksiyon sistemlerinin satandart potansiyelleri.
o
Yarı Reaksiyonlar Minimum Potansiyel Yarı Reaksiyonlar Min.Potan., E (V)
+3 +2
Au + 3e Au +1,45 Sn + 2e Sn -0,14
Pt+2 + 2e Pt +1,2 Ni+2 + 2e Ni -0,25
+2 +2
Pd + 2e Pd +0,92 Co + 2e Co -0,28
+ +2
Ag + e Ag +0,799 Fe + 2e Fe -0,44
+2 +2
Cu + 2e Cu +0,337 Zn + 2e Zn -0,763
+ +3
2H + e H2 0,0 Al + 3e Al -1,66
+2 +2
Pb + 2e Pb -0,126 Mg + 2e Mg -2,37
 Fe+2/Feo sisteminin elektrot (minimum)
potansiyeli, Cu+2/Cuo sistemine göre daha
negatif olduğundan, Fe anodik olarak
davranarak çözünürken Cu+2 iyonlarını
redükleyecek, yani Cu+2 iyonları da katodik
olarak davranarak indirgenecektir. Yarı hücre
potansiyel değeri daha pozitif olan reaksiyon
daima diğerine göre katodik olarak davranıp,
daha negatif olan ise anodik olarak
gerçekleşecektir. Buna göre katodik ve anodik
reaksiyonlar şu şekilde olacaktır.
Anodik: Fe = Fe+2 + 2e +0,440 V
Katodik: Cu+2 + 2e = Cu +0,337 V
Top.hücre reak. Fe+Cu+2 = Fe+2 +Cu +0,777 V
 Toplam hücre reaksiyonunun potansiyel değeri pozitif
olduğu için bu reaksiyon kendiliğinden oluşabilir. Ama
eğer toplam potansiyel negatif ise reaksiyonun
galvanik olarak gerçekleşmesi mümkün
olmayacağından, böyle bir durumda dışarıdan enerji
gereksinimin olduğu sonucu açığa çıkar.
 Buradan, bakır sülfat çözeltilerindeki bakırın
sementasyonu aşağıdaki reaksiyon ile tanımlanır.
CuSO4(ç) + Feo(k) Cuo(k) + FeSO4(ç)
 Sementasyon için Fe’den başka Al, Zn gibi diğer
metaller de kullanılabilir(Bkn: Tablo 3). Ancak daha
pahalı olduklarından dolayı tek sementasyon reaktifi
olarak Fe kullanılabilir.
 Bakır endüstrisinde, Cu+2 içeren çözelti hurda Fe
yığınının üzerinden geçirilerek, bakır demir üzerine
çöktürülür. Meydana gelen diğer reaksiyonlar ise
şöyledir:
Fe2(SO4)3 + Fe 3FeSO4
H2SO4 + Fe FeSO4 + H2
 Reaksiyonlardan da anlaşılacağı gibi Fe+3 iyonunun
bulunması ve ortamın asidik olması Fe tüketimini
artırmaktadır. Bu şekilde çöktürülen bakır, sement
bakır olarak bilinir. Ekseriyetle %90 saflıktadır. Çıkan
bakır, levha veya toz şeklinde olabilir. Verimin
artırılması için çözeltinin sıcak olması ve daima
yenilenmesinin yanında diğer metallere ve bilhassa
demire nazaran bakırca daha zengin olması gerekir.
 Sementasyonun temel avantajı basit oluşudur.
Hemen hemen bütün bakır uzaklaştırılabilir.
Sement bakırın rafine edilmesi gerektiği
unutulmamalıdır. Sement bakırın işlenmesinde
en çok kullanılan metot, ergitme ile rafinasyon
veya konverterlere geri verilmesidir. Nadiren
kullanılan diğer bir alternatif proses, sement
bakırı çözmek ve H2 gazı ile redüklemektir.
H2o(g) + Cu+2(ç) Cuo(k) + 2H+(ç)
 Sonuçta redüksiyonla 150 m’den küçük tane
boyutlu ve %99,9 saflıkta bakır oluşur.
Yeni meslek örgütlenme modeli
C) Gazlarla Çöktürme
 Oda sıcaklığında bakır sülfat çözeltisinden SO2 gazı
geçirilirse bakır, çözünürlüğü az olan bakır-1 sülfata
(Cu2SO4) dönüşür.
2Cu+2 + SO2 + 2H2O Cu2SO4 + 4H+
 Eğer çöktürme 100 C de ve 50 psi basıçta yapılırsa
metalik bakır çöker.
SO2 + H2O H+ + HSO3-
Cu+2 + HSO3- + H2O Cu + HSO4- + 2H+
 Liç çözeltisinden H2(g) basıncı altında toz halde
bakır üretmek için geliştirilen ticari proses ise yüksek
derişiklikte çözeltilere uygulandığında en karlı
olanıdır.
Cu+2 + H2 600 Atm. Cu + 2H+
Yüksek ısı
 Liç çözeltilerinden bakırın sülfürleri halinde
eldesinde H2S(g) de kullanılmaktadır. İki
tepkime oluşmaktadır.
2Cu+2 + H2S Cu2S + 2H+
2Fe+3 + 2H2S 2Fe+2 + 2So + 4H+
 H2S’ in ekonomik bir şekilde hidrometalurjik
reaktif olarak kullanılmasının ortamdaki ferrik
iyon derişimine bağlı olduğu görülmektedir.
Çünkü Fe+3 iyonları ayrıca H2S harcamasına
neden olmaktadır.
D) İyon ve Çökelti Yüzdürmesi
 Bu yöntem 1954 yılında F.Sebba tarafından
ortaya atılmıştır.
 Bu teknikte, anyonik veya katyonik uygun bir
yüzey-aktif etken (yani kollektör), çözeltideki
metal iyonu konsantrasyonuna bağlı olarak
stokiometrik oranda çözeltiye eklenir. Metal
iyonu ile tepkimeye girerek çözünmeyen bir
sabun meydana gelir. Bu sabun ortama
verilen hava kabarcıkları ile köpük şeklinde
yüzeye taşınır ve oradan alınır. C10-16 yağ
asitleri ile yapılan yüzdürmede Cu+2 için
optimum koşullar pH : 5-6, yüzdürme süresi
ise 5 dk olmaktadır.
E) Elektroliz Yolu İle Çöktürme
 Asidik liç solüsyonundan, çözünmez anot
kullanılarak, metallerin elektroliz yolu ile çökeltilip
kazanılması günden güne önem kazanmaktadır. Bu
yöntemle başka bir işleme gerek kalmaksızın
elektrolitik kalitede(çok saf) metal elde edilmektedir.
Bu durumda, izabe işlemi ortadan kalkmakta ve
elektroliz devresinde sülfat asidi meydana
gelmektedir ki bu da liç devresinde tekrar
kullanılmaktadır. Örneğin, Cu+2 iyonu içeren asidik
çözeltilerin elektrolizinde anotlar sülfat iyonlarından
etkilenmeyen grafit veya antimuanlı (%6 Sb)
kurşundan (veya Ti ya da Pt’den) yapılmaktadır.
Katotlar ise ince bakır levhalardan ibarettir.
Elektroliz olayının anot ve katot olaylarını şu şekilde
belirtmek mümkündür.
Katot: Cu+2(ç) + 2e Cuo(k)
Anot : 2OH- H2O + ½ O2 + 2e
 Anotta indirgemeye uğrayan OH- iyonları suyun,
H2O H+ + OH- şeklinde dissosiyasyonu sonucu
sağlanmaktadır. Oluşan OH- iyonları harcandıkça
çözeltide H+ iyon konsantrasyonu artarak çözeltinin
H2SO4 içeriğinin artmasına sebep olacaktır. Sonuç
olarak olayın toplu reaksiyonunu şu şekilde belirtmek
mümkündür.
CuSO4(ç) + H2O(s) Cu(k) + ½ O2(g) + H2SO4(ç)
 Anotlara etki etmeyen sülfat iyonları H2SO4 oluşumuna
sebep olurken, anot civarı asitçe zenginleşecektir. Bu
sırada anotta açığa çıkan oksijen gazı kurşundan
yapılmış anodu kısmen oksitleyerek yüzeyinin peroksit
(PbO2) ile kaplanmasına neden olur. Bu da anodu
pasifleştirerek elektrolizi güçleştirir. Bunun önüne
geçmek için çözeltinin belirli bir hızla karıştırılması ya
da sirkülasyon halinde bulunması gerekmektedir.
 Diğer taraftan çözeltide daima mevcut bulunan bir
miktar Fe- sülfat da oksidasyona uğrar ve bu surette
anotta teşekkül eden Fe+3 iyonları katoda kadar
yayınarak orada toplanan bakıra tesir eder.
Fe2(SO4)3 + Cu CuSO4 + 2FeSO4
 Bundan dolayı demir iyonlarının bulunması, bakırın bir
kısmını çözündürerek verimi azaltır. Buna mani olmak
için ya çözeltideki demir çöktürülmeli yada Fe-3 sülfat
oluşumu önlenmelidir. Ya da SO2 gazını çözeltiye
göndermek suretiyle, anottaki oksidasyon
reaksiyonlarının önüne geçilebilir ve Fe+3 tuzları daha
evvel teşekkül etmiş ise bunlarda redüksiyona
uğratılır.
Fe2(SO4)3 + SO2 + 2H2O 2 FeSO4 + 2 H2SO4
İlk iznini kullanarak eve dönen asker
er, babasına hazin hazin anlatıyordu:
F) Solvent Ekstraksiyon
 Solvent ekstraksiyon sulu bir çözeltide
bulunan farklı metal iyonlarından arzu edilen
metali tercihli olarak ayırmaya yarayan bir
metottur. Metalurjide düşük konsantrasyonlu
bakırlı çözeltilerden bakırın temiz bir çözeltide
yüksek konsantrasyonlu hale getirilmesinde
ve kobalt ile uranyumun üretiminde çok önemli
bir yeri olan çalışma şeklidir.
 Bu metodun esasını sıvı organik bir bileşiğin,
sulu fazdaki metal iyonu ile bağ yapması ve
sulu fazdan ayrılması teşkil etmektedir.
Organik madde bu sebeple söz konusu metal
için bir solvent olmaktadır. Solvent
ekstraksiyon, sulu faz içinde çözünmeyen
organik solventin sulu faz ile karıştırılarak söz
konusu metal iyonlarının organik faza alınması
(yükleme) ve bekletilmesi ile yapılır. Bekletme
işlemi sırasında organik faz sulu fazdan
ayrılacağından, organik faza geçen metal
iyonları da sulu fazdan ayrılmış olur.
 Metal iyonu ile yüklü olan organik fazın çözelti
şartlarını ayarlayarak ikinci sulu bir fazla muamelesi
sonucu organik fazdaki metal iyonunun sulu faza
tekrar alınması mümkündür. Bu kademe karıştırma ve
dinlendirme olmak üzere iki safhalı bir işlemdir.
“Sıyırma” olarak adlandırılır.
 Bakırlı çözümlendirme çözeltilerinin LIX64N ile
muamelelerinde bakırın çözeltiden uzaklaştırılıp tekrar
temiz bir çözeltiye alınmasında yukarıda açıklanan iki
temel proses kademesindeki reaksiyonlar şu
şekildedir:
Yükleme:2HR(org) + Cu+2(ç) R2Cu(org) + 2H+(ç)
Sıyırma :R2Cu(org) + 2H+(ç) 2RH(org) + Cu+2(ç)
 Bu reaksiyonlardan anlaşılacağı gibi LIX reaktifleri
pH’ya karşı çok hassastırlar. Bu sebeple solvent
ekstraksiyonda çözeltideki asit miktarı göz önünde
tutulması gereken önemli bir büyüklüktür.
Problem 6. Alumina üretiminde kullanılan
böhmitik boksit cevherlerinin bileşimi şu
şekildedir: %60 Al2O3, %10 Fe2O3, %8 SiO2, %4
TiO2, %15 H2O ve %3 organik madde. Cevher
900 C de kalsine edildikten sonra sudkostik
çözeltisi ile çözündürülmüştür. Elde edilen
pülpün süzülmesi sonucu ayrılan kırmızı
çamurun %25 Fe2O3 ihtiva ettiği, cevherdeki
tüm demirin kırmızı çamura gittiği ve silisin
tamamen Na2O.Al2O3.2SiO2 şeklinde çöktüğü ve
kırmızı çamura gittiği bilindiğine göre,
a) Kalsine edilmiş boksitin bileşimini,
b) 1 ton kalsine boksitten elde edilen kırmızı
çamur miktarını,
c) Kalsine boksitteki Al2O3’ün % kaçının
çamura gittiğini,
d) Kırmızı çamurdaki Al2O3 ve SiO2 % lerini
bulunuz.
(Al2O3: 102, SiO2: 60, Fe2O3 :160)
Çözüm 6. Temel, 100 kg orjinal cevher,
a) Kalsine miktarı: 100-(15+3) =82 kg
Kalsinedeki Al2O3 % si : (60/82)100 = %73,17
Kalsinedeki Fe2O3 % si : (10/82)100 = %12,19
Kalsinedeki SiO2 % si : (8/82)100 = %9,76
Kalsinedeki TiO2 % si : (4/82)100 = %4,88
b) Temel, 1 ton kalsine boksit
Kalsinedeki Fe2O3 miktarı : (12,19/100)1000 =
121,9 kg
Kırmızı çamur miktarı : (100/25)121,9 = 487,6
kg
c) Kalsinedeki SiO2 miktarı :
(9,76/100)1000 = 97,6 kg
Kalsinedeki Al2O3 miktarı :
(73,17/100)1000 = 731,7 kg
SiO2’nin kırmızı çamura sürüklediği Al2O3
miktarı : (102/2x60)97,6 = 82,96 kg
Sürüklenen %Al2O3 : (82,96/731,7)100 =
%11,34
d) Kırmızı çamurdaki SiO2 % si
(97,6/487,6)100 = %20,02
Kırmızı çamurdaki Al2O3 % si :
(82,96/487,6)100 = %17,02
Problem 1. % 75 ZnO içeren bir çinko
kalsinesinin 100 kg’ı sıvı/katı oranı 5/1 olacak
şekilde liç işlemine tabi tutulmaktadır.
Kullanılan liç çözeltisinin yoğunluğu 1,25 ve
Zn+2 konsantrasyonu 60 g/l olarak verilmiştir.
Liç işlemi sonunda ayrılan çözelti miktarı 2,5 m3
olup, Zn+2 konsantrasyonu 25 g/l olarak
verilmiştir. Buna göre, liç verimini hesaplayınız.
(Zn:65, O:16)
Çözüm 1. Temel 100 kg kalsine
 Kalsinede mevcut ZnO miktarı : 75 kg
 Kalsine (ZnO) deki mevcut Zn miktarı :
(65/81)75 = 60,19 kg
 Kullanılan çözelti miktarı : 100 . 5 = 500 kg
 Kullanılan çözelti hacmi : 500/1,25 = 400 lt
 Kullanılan çözeltideki Zn miktarı : 60 . 400x10-3
= 24 kg
 Elde edilen çözeltideki çinko miktarı : 2500 .
25x10-3 = 62,5 kg
 Kalsineden ekstrakte edilen Zn miktarı : 62,5-24
= 38,5
 Liç Verimi : (38,5/60,19)100 = % 63,96
Yaşamak dağa tırmanmaya benzer.
Çıktıkça bacaklarınız yorulur, nefes
almakta zorlanırız. Ancak görüş
açınız genişler.

Yürekten verilenler, yürekler alır.

Doğru olduğunu bildiğiniz bir şeyi


yapmak, cesaret ister.
Problem 2. Bir oksijenli bakır cevherinin
tenörit içeriği %4,6 olarak bulunmuştur. Bu
cevher Fe+3 sülfat ile liç edilmek istenmektedir.
a) 10 ton cevherin liç işlemi için gereken
Fe2(SO4)3 miktarını hesaplayınız
b) Elde edilen liç çözeltisi ne kadar Cu+2
katyonu ihtiva eder?
c) Liç çözeltisindeki bakırın % 85’i elektroliz
işlemi ile kazanıldığına göre, ne kadar bakır
elde edilir? (Cu: 63.5, O: 16, Fe: 56, S: 32)
Çözüm 2. Temel, 10 ton cevher
3CuO + Fe2(SO4)3 3CuSO4 + Fe2O3
a) Cevherdeki CuO miktarı : 10000(4,6/100) = 460 kg
Cevherdeki CuO molü : 460/79,5 = 5,786 mol-kg
Gereken Fe-3 sülfat molü : 5,786/3 : 1,929 mol-kg
Gereken Fe-3 sülfat miktarı : 1,929 . 400 = 771,6 kg
b) Çözünen CuSO4 molü = Cu molü = 5,786 mol-kg =
5,786 . 63,5 = 367,411 kg
c) Ele geçen Cu miktarı : 367,411 . 0,85 = 312,3 kg
Havada, karada ve denizde hizmet
birarada
Problem 3. Bir liç tankında 20 g/l
konsantrasyonunda Fe2(SO4)3 ihtiva eden ve
yoğunluğu 1,2 g/ml olarak verilen 8 ton çözelti
bulunmaktadır. Liç işleminde Fe2(SO4)3’ın tamamen
kullanıldığı ve cevherdeki liç veriminin % 96 oranında
olduğu bilinmektedir. % 4 CuO içeren bir konsantre
cevherin liç işlemi sonunda ele geçen filtre edilmiş
çözelti 10 m3 olduğuna göre,
a) liç edilen cevher miktarını,
b) liç çözeltisindeki Cu+2 ve CuSO4
konsantrasyonlarını g/l olarak bulunuz.
(Cu: 63.5, Fe: 56, S:32, O:16)
3CuO + Fe2(SO4)3 3CuSO4 + Fe2O3
Çözüm 3.
a) Liç tankındaki çözelti hacmi : V=M/d = 8000/1,2 = 6667 litre
Liç çözeltisindeki Fe2(SO4)3 miktarı : 20 . 6667 = 133340 g
Liç çözeltisindeki Fe2(SO4)3 molü : 133340/400 = 333,35 mol-g
Liç edilecek CuO molü = 3.Fe2(SO4)3 molü = 3 . 333,35 =
1000,05
Liç edilecek CuO miktarı : 1000,05 . 79,5 = 79503 g
Liç tankına yüklenen CuO miktarı : (100/96)79503 = 82815,6
Liç tankına yüklenen cevher miktarı : (100/4)82815,6 =
2070390 g = 2070 kg
b) Çözeltideki Cu molü = CuO molü = CuSO4 molü
Çözeltideki Cu molü = 1000,05 mol-g
Çözeltideki Cu miktarı : 1000,05 . 63,5 = 63503,18
Çözeltideki Cu konsantrasyonu : 63503,18/10000 = 6,35
Çözeltideki CuSO4 miktarı : 1000,05 . 159,5 = 159507,98 g
Çözeltideki CuSO4 konsantrasyonu :159507,98/10000 = 15,95
g/l
Alışkanlıklar bırakılmazlarsa, zamanla
ihtiyaç haline gelirler.

Arkadaşını yalnızken ikaz et, başkalarının


yanında öv.

Aşılmasına imkan olmayan hiçbir duvar


yoktur.
Problem 4. Bir liç tankına % 1,57 Cu ihtiva eden
CuO cevherinden 5 ton şarj edilerek 8 gün müddetle
H2SO4 çözeltisinde liç edilmektedir. Bu müddet
zarfında liç edilen cevherin tonu başına 14 kg Cu, 3.5
kg Fe, 3.8 kg Al2O3 ve 1.5 kg MgO çözünmüştür. Liç
çözeltisi % 3,06 Cu ihtiva etmekte ve çözünen Cu’ın %
10’u atığa gitmektedir. Cevherdeki bileşenler CuO,
Fe2O3, Al2O3 ve MgO halindedir. Buna göre,
a)Liç verimini,
b)Kuru atık miktarını,
c)Atığa geçen toplam Cu’ı
d)Nemli atık miktarını,
e)Liç çözeltisinin miktarını bulunuz?
(Cu : 63.5, Fe: 56, O:16)
Çözüm 4. Temel, 1000 kg cevher
a) Cevherdeki Cu miktarı = (1,57/100)1000 = 15,7 kg
Çözeltiye geçen Cu miktarı = 14 kg
Liç verimi = (Çözeltiye geçen Cu mik./cevher Cu
mik.)100 = (14/15,7)100 = % 89,2
b) 1 ton cevh.oluşan kuru atık mik. = 1 ton cevher-
çözeltiye geçen miktar
= 1000-CuO miktarı-Fe2O3- Al2O3-MgO
Çözeltiye geçen Cu’a eşdeğer CuO miktarı =
(79,5/63,5)14 = 17,53 kg
Çözeltiye geçen Fe’e eşdeğer Fe2O3 miktarı =
(160/112)3,5 = 5 kg
1 ton cevherden oluşan kuru atık = 1000-17,53-5-3,8-
1,5 = 972,17 kg atık/t.cevher
5 ton cevherden oluşan kuru atık = 972,17 . 5 =
4860,85 kg
c) 1 ton cevherden atığa geçen çözünmüş Cu+2 mik. :
(10/100)14 = 1,4 kg
5 t cevh. atığa geçen çözünmüş Cu+2 mik. : 1,4.5 = 7 kg
1 t cevh.atığa çözünmedn geçn Cu mik. : 15,7-14 = 1,7 kg
5 t cevherdn atığa çözünmden geçn Cu mik. : 1,7.5 = 8,5
Atığa çözünerk ve çözünmedn geçen Cu:7+8,5 =15,5 kg

d) Atığa geçen çözelti miktarı = (100/3,06)7 = 228,76 kg


Nemli atık miktarı = Atıktaki çöz.miktarı+ kuru atık miktarı
= 228,76 + 4860,85 = 5089,61 kg

e)Çözünen bakır miktarı : (14/1000)5000 = 70 kg


Çözeltiden atığa geçen Cu miktarı = 7 kg
Liç çözeltisinin miktarı : (100/3,06)63 = 2058,82 kg çözelti
olarak bulunur.
Sabırla ve inançla dersi takip
ettiğiniz için sizi tebrik ederim…

Başarılarınızın devamını dilerim.

Prof. Dr. Ahmet ALP

You might also like