Professional Documents
Culture Documents
13 Hucre PDF
13 Hucre PDF
13 Hucre PDF
13 HÜCRE
HÜCRE ORGANELLERİ VE GÖREVLERİ
RİBOZOM:
• Küçük ribonükleoprotein partiküllerinden oluþmuþ zarsýz organeldir. Nükleus DNA’sý tarafýndan haberci RNA’nýn
(rRNA) iletmiþ olduðu mesaja göre proteinleri sentezler. Sitoplazmada serbest ya da endoplazmik retikuluma
baðlý olarak bulunur.
GOLGİ KOMPLEKSİ:
• Endoplazmik retikulum gibi zarla çevrili tübül ve keseciklerden oluþmuþtur.
• Golgi kompleksi 3 farklý komponentten oluþmuþtur: 1. Membranlar, 2. Vesiküller, 3. Vakuoller
• Membranlar genellikle 4-8 tane düz duvarlý, yassý, birbirine sýký paketlenmiþ sisternalarýn oluþturduðu bir sistemden
oluþur.
Ribozom Yüksek RNA içeriği Protein sentez yeri (mRNA’nın bir protein içine translasyonu)
Endoplazmik retikulum Asit fosfataz Membrana bağlı ribozomlar proteinlerin belli başla sentez yeridir.
Çeşitli lipitlerin sentezi. Birçok ksenobliotiklerin (Sitokrom P450)
oksidasyonu
Lizozom Glukoz-6-fosfataz Bir çok hidrolazın bulunduğu yer (enzimlerin katalizlediği, yıkılım
reaksiyonları)
Plazma membranı NA+-K+-ATPaz5’-Nükleotidaz Hücre içi ve dışına doğru moleküllerin taşınması. İntraselüler adezyon
ve iletişim.
Golgi aygıtı Galaktozil transferaz Proteinlerin hücre içi sınıflamasında; glikozilasyon reaksiyonlarında;
sülfilasyon reaksiyonlarında
Proksizom Katalaz, ürik asit oksidaz Bazı yağı asitleri ve amino asitlerin yıkılımı. Hidrojen peroksitin oluşum
ve yıkılımı
Sitoskeleton Spesifik bir işaretleyici enzimi yok Mirofilaman, mekrotübüler ve ara filamanlar
• Membranlar uç kýsýmlarý ile birbirinin üzerine kapanarak boþluklar oluþturur. Bunlara sacculus denir.
• Vesiküller, vakuollere göre daha küçük yapýlardýr.
• Vesiküller, lamellerin kenarýndan tomurcuklanma ile meydana gelir.
• Vesiküller, golgi kompleksinden kopup ayrýlabilirler ve sitoplazmada taþýnabilirler.
• Veziküllerin sayýsý vakuollere göre daha fazladýr.
• Vakuoller, büyük veziküller tarzýndadýrlar, salgý granülleri ile doludur.
• Golgi kompleksinin fonksiyonlarý: Protein içeren primer salgý granülleri GER’de oluþur sonradan golgi
kompleksine girerek modifiye olurlar.Hidrolitik enzimler içeren zarla çevrili organellerdir.
LİZOZOM:
• Hidrolitik enzimler içeren zar ile çevrili organeldir.
• Asit fosfataz, esteraz, sülfataz, katepsin ve beta-glukuronidaz gibi enzimler içerir.
• Lizozomlar lipoprotein yapýsýnda bir membranla çevrilidir.
• Olgunlaþmasýný tamamlamýþ lizozomlar yani henüz bir madde ile karþýlaþmamýþ lizozomlara primer lizozom
denir.
• Hücre dýþýndan alýnmýþ yabancý maddeyi içeren vezikülle (fagozom) birleþmiþ olan lizozomlar ise sekonder
lizozom olarak bilinir.
• Hücre içinde yaþlanmýþ ve iþlevini yitirmiþ organellerin unit zarla çevrilip bir primer lizozomla birleþmesiyle
otofajik vakuoller oluþur.
• Uzun yýllar hücrede kalan otofajik vakuoller lipofuksin pigmenti içerirler.
• Primer lizozomlardan oluþan sekonder lizozomlara otofagozom denir.
• Lizozomlar özellikle fagositik aktivite gösteren makrofajlarda bol miktardadýr (TUS-Nisan’03).
Lizozomlar;
Fosfat esterlerini parçalayan asit fosfataz
Asetat esterlerini parçalayan esteraz
Sülfat gruplarýný parçalayan sülfataz
Proteinleri parçalayan katepsin
Mukopolisakkarit moleküllerinden glukuronik asidini ayýran beta glukoronidaz enzimlerini içerirler.
Mitokondri:
• Hücrenin ihtiyaç duyduðu ATP’nin sentezlendiði yerdir.
• Hücrede kendini bölünerek yenileyebilen tek organeldir.
- Süksinat dehidrogenaz mitokondri iç membranýnda bulunan tek TCA enzimidir.
• Mitokondri iç zarý kristalar oluþturmak üzere katlantýlar yapmýþtýr.
• Ýç membran yarý geçirgen yapýdadýr.
• Ýç zarda fosforilasyon enzimleri, elektron transport sistemi bulunur.
• Matrikste kalsiyum içeren yoðun matriks granülleri bulunur.
• Mitokondriumda A, C ve E vitaminleri bulunur.
• Mitokondride TCA enzimleri bulunur. (amorf matrikste)
• Membran vezikül ve vakuol gibi üç farklý komponentten oluþmuþtur.
• Ýntraselüler su miktarýnýn ayarlanmasýnda görev alýrlar
• Belirli hücre ürünlerinin sindiriminde görevlidir.
NÜKLEUS:
• Nükleus membraný, kromatin, çekirdekçik, nükleoplazma içerir.
• Nükleus membraný iki paralel ünit zar ve bunlarýn arasýnda yer alan perinükleer sisternadan oluþmuþtur.
• Nükleusta; Nükleus membraný, Kromatin, Çekirdekçik, Nükleoplazma bulunur.
• Ýnsanda en büyük nükleus spinal ganglion ve oosit de bulunur. TUS
Karaciðer, kýkýrdak, epitel hücreleri, vesica urineria ve leydig hücrelerinde iki tane nucleus olabilir.
• Ýç ve dýþ membranlarýnýn birleþme yerlerindeki porlar 500 Ao çapýndadýr.
• Porlar nükleus ve sitoplazma arasýnda madde alýþveriþini saðlar.
• Bazý bölgelerde nükleus dýþ membraný ER ile devam eder.
• Membrana nuklearis externa’da ribozomlarda bulunabilir.
HÜCRE BÖLÜM 13 167
Kartagener Silya ve flagellumda dynein Çift mikrotübülün kollarının Hareketsiz silya ve flagellum
sendromu eksikliği eksikliği erkekte sterilite ve kronik
Mikrotübül solunum infeksiyonları
Fare (Acomys) Pankreasın Beta hücrelerinde Beta hücrelerinde Yüksek kan şekeri (diyabet)
diyabeti tübülin azalması mikrotübül bulunmaması
Metakromatik Lizozomal sülfat eksikliği Dokularda dermatan sülfat Motor ve zihinsel gelişme
lökodistrofi birikimi geriliği
Lizozom
Hurler hastalığı Lizozomal alfa L-iduronidaz Dokularda dermatan sülfat Büyüme ve zihinsel gelişme
eksikliği birikimi geriliği
Golgi kompleksi 1-hücre hastalığı Fosfotransferaz eksikliği Fibroblastlarda inklüzyon Psikomotor gelişme geriliği,
partiküllerinin depolanması kemik anomalileri
ID:03t017
HÜCRE ZARI
ì SPECIAL KUTU
Ýç ve dýþ yüzde farklý proteinler bulunur. Proteinler % 55, fosfolipid % 25, kolesterol % 13, diðer lipidler % 4 ve
karbonhidratlar % 3 oranýnda bulunur. Karbonhidratlarýn bir görevide reseptör fonksiyonu görmeleridir.
ì SPECIAL KUTU
Kolesterol içeriðinin akýþkanlýk üzerine 2 etkisi vardýr.
1- Termal geçiþ noktasýnýn altýndaki, düþük ýsýlarda yað asitlerinin sýký paketlemesini önler ve akýþkanlýðý arttýrýr.
2- Termal geçiþ noktasýnýn üstündeki yüksek ýsýlarda halkalý yapýsý yüzünden yað asidi zincir rotasyonlarýný engeller,
akýþkanlýðý azaltýr.
2. Membran asimetrik özellik taþýr; yapýsal ve fonksiyonel asimetri söz konusudur. Ýç kýsýmda yerleþen
molekülleri hücre dýþý kýsmýna bakan yere göre daha küçüktür. Karbonhidratlar daima hücrenin dýþ ortama
bakan tarafýnda yerleþir. Membrandaki protein ve lipidlerin belirli bir konumda kalmalarýný saðlayan
karbonhidratlardýr. Karbonhidratlar hücreye antijenik özellik verirler. Hücre içine ve dýþýna bakan yerlerde
hidrofilik aminoasidler yerleþmiþtir.
168 BÖLÜM 13 HÜCRE
ì SPECIAL KUTU
Ýntegral Proteinler:
- Ýntegral (intrensek) proteinler lipidlere sýkýca baðlýdýrlar ve eðer bunlar çýkarýlýrlarsa proteinin denatürasyonuna
neden olurlar, biyolojik fonksiyonunu kaybederler.
- Bununla birlikte membranda gömülü olan periferal proteinler çýkarýldýklarýnda ya çok az bir deðiþikliðe
neden olurlar yada hiç deðiþiklik yapmazlar. Ýntegral proteinler genellikle globülerdir ve bizzat kendileri
amfibatiktirler.
- Membran çift katmanýnda asimetrik olarak daðýlmýþlardýr.
- Glukoforin (eritrosit membraný) sitokrom oksidaz, rodopsin, immunglobulinler ve reseptörler integral
proteinlerdir.
- Ýntegral proteinlerin özel bir sýnýfý, proteolipidlerdir. Bir çok membranlarda, özellikle miyelinde
proteolipidler fazladýr ve proteinin %50 ‘sini oluþtururlar. Lipofilin buna örnektir ve beyin miyelinin
temel proteolipididir.
Periferal Proteinler
- Periferal (ekstrensek) proteinler, membran yüzeyinde lokalize olan proteinlerdir ve çoðu spesifik enzim
aktivitesine sahiptirler.
-Spektrin; Eritrosit membraný içinde bir hücre iskeleti oluþturur ve eritrosit direncini arttýrýr. Plazma
membranýna direk olarak baðlý deðildir. Ankyrin ve protein 4, 1 adlý iki protein baðlanmada aracýlýk yapar.
Ankyrin bir anyon kanalý parçasýdýr ve Cl- HCO3- deðiþ tokuþunu saðlar. Protein 4,1 ise aktin ve spektrini
birbirine baðlayýp, glikoforinin sitozolik yüzüne tutundurur.
- Fibronektin; hücrenin dýþ yüzeyinde bulunur. Ayný tip doku hücrelerinin birbirine yapýþmasýný saðlar.
- Klatrin ise endositozda rol oynar.
ì SPECIAL KUTU
ENZÝMLERÝN HÜCRESEL LOKALÝZASYONU
Plazma memraný
Taþýyýcýlar ve reseptörler içerir. Hücrelerin içinden ve dýþýndan moleküllerin transportunu, hücreler arasý adezyonu
ve haberleþmeyi ve hücrenin bütünlüðünü saðlar. (Markýrý: Na+-K+ATPaz ve 5’-Nükleotidaz)
Sitozol
Glikoz, pentoz fosfat doku ve yað asidi sentez enzimlerini (Markerı: Laktat dehidrogenaz)
Mitokondri
TCA siklusu, yað asidi oksidasyonu ve piruvat dekarboksilasyon enzimlerini (Markerı: Glutamat
dehidrogenaz)
Lizozom
Makromoleküllerin yýkýlýmý lizozomlarda gerçekleþir. Proteaz, glikozidaz gibi enzimleri (Markerı: Asit fosfatoz)
Nükleus
DNA ve RNA sentezinde yer alan enzimleri (Markerı: DNA)
Golgi
Glikolizasyon reaksiyonlarý ve sülfatasyon reaksiyonlarý için gerekli enzimleri içerir. (Markerı: Galaktozil
transferaz)
HÜCRE BÖLÜM 13 169
ì SPECIAL KUTU
Diffüzyona etkili parametreler;
1. Daðýlým katsayýsý
2. Molekül büyüklüðü
3. Molekül yükü
4. Isý
• Liposolubl olan maddeler çift kaplý lipid tabakasýndan, suda çözünen maddeler membrandaki proteinlerin
yaptýðý kanalardan difüzyona uðrar. Kanallarýn çapý suda çözünen maddelerin difüzyonunu belirler ve 0.8
mm’den büyük çaplý maddeler hücre zarýný basit difüzyonla geçemezler.
2- Kolaylaþtýrýlmýþ difüzyon: Çok yoðun ortamdan az yoðun ortama taþýyýcý bir molekülle olan madde
taþýnmasý olayýdýr. O nedenle maddelerin taþýnmasýný taþýyýcý molekül sayýsý sýnýrlar. Taþýyýcýlar satüre
olduðu durumda Michealis-menten kinetiði geçerlidir. Michealis-menten kinetiðinde konsantrasyon
gradienti etkisizdir. Kolaylaþtýrýlmýþ difüzyon uniport taþýmadýr.
ì SPECIAL KUTU
Kolaylaştırılmış Difüzyonun Özellikleri
1. Doygunluk kinetiði gösterirler.
2. Spesifite gösterirler
3. Yarýþmalý yada yarýþmasýz inhibisyona uðrarlar.
4. Taþýyýcý protein, translokazlar veya permeazlar gereklidir.
Basit diffüzyondan farký doygunluk özelliði göstermesidir. Belli deðere kadar konsantrasyon gradienti
arttýkça hýz artar, fakat belli bir deðerden sonra sabit kalýr. Burada taþýyýcý proteinin özellikleri ve konsantrasyonu
rol oynar.
ì SPECIAL KUTU
Basit diffuzyon ile benzerliði enerji gereksinimi olmamasýdýr. Örnek: Eritrositlerde glukoz taþýyýcýsý
Aktif Taþýma
Primer ve sekonder aktif transport olarak ayrýlýr, her ikiside enerji isteyen olaylardýr.
1. Konsantrasyon gradientine karþý gerçekleþir
2. Elektrokimyasal gradiente karþý gerçekleþir
3. Metabolik enerji gereksinimi vardýr.
4. Tek yönlüdür.
170 BÖLÜM 13 HÜCRE
ì SPECIAL KUTU
Aktif taþýma için örnekler (TUS-Nisan’88):
+
- Proximal tübülde Na ’un geri emilimi
- Glukozun barsaktan emilimi
- Distal tübülde Na’un geri emilimi
- Kas sarkoplazmasýnda Ca++’un geri emilimi.
ì SPECIAL KUTU
Sekonder aktif tronsporta örnekler: Glikoz, aminoasit, kalsiyum taþýnmasý; transmitterlerin uptake’e uðramasý
ve proksimal tüpte H+ salgýlanmasýdýr. Na+ - Ca++ deðiþiminde bir Ca++ dýþarýya 3 Na+ içeriye taþýnýr ve kalp
için hayati önem taþýr.
Filtrasyon ve osmoz
Filtrasyon ve osmoz, sularý membranlarý hidrostatik basýnçla geçmesidir. Suyun tübüler reabsorbsiyonu bu
tip bir olaydýr.
• Osmotik basýnç oluþumunda çözeltideki partikül sayýsý önemlidir. Farklý konsantrasyonlardaki iki çözelti
semipermeabl bir membranla ayrýlýrsa osmotik basýnç oluþur. Van’t hoff denklemi ile osmotik basýnç
bulunabilir.
• Osmolarite: çözeltideki çözünen molekül konsantrasyonu/ çözeltinin litre olarak hacmidir. Osmolalite ise
çözünen molekül konsantrasyonu /kg.su’dur. Küçük hacimlerde osmolarite ve osmolalite birbirinin yerine
kullanýlabilir.
• Eðer çözelti, hücrenin þiþmesine neden oluyorsa bu çözeltiye hipotonik denir. Eðer çözelti hücrenin
büzüþmesine neden oluyorsa hipertonik denir. Eðer hücre hacminde deðiþiklik olmuyorsa çözeltiye izotonik
denir. Su az yoðun çözeltiden çok yoðuna osmotik basýnca göre akar.
• Suyun kapillerden çýkmasýný interstisyel osmotik basýnç ve kanýn hidrostatik basýncý saðlar. Plazma
proteinlerin onkotik basýncý ve intertisyel sývýnýn hidrostatik basýncý ise kapillerlere suyun giriþini saðlar. Su
kapillere girip çýkarken içinde çözünmüþ partikülleri de taþýr.
• Donnan Dengesi: Bir membranla ayrýlmýþ iki çözeltideki iyonlardan bazýlarý membraný geçiyor, bazýlarý
geçmiyorsa bir Donnan Dengesi oluþur, bu elektrokimyasal bir dengedir. Donnan Dengesinde membranýn
her iki yaný arasýndaki iyonlarýn konsantrasyonu birbirine eþit deðildir, ancak membranýn her
iki yanýda elektriksel olarak nötrdür. Proteinler difüze olmayan anyonlarý oluþturur bu nedenle denge
için bir miktar katyon akýþý olur. Bu da hücre içine su akmasýna neden olur. Na+ - K+ ATP az buna engel
olarak ödem oluþmasýný önler.
HÜCRE BÖLÜM 13 171
A. MÝKROFÝLAMENTLER
Hücre iskeletinin en ince oluþumlarýdýr.
1. MİKROFİLAMENTLERİN YAPISI
Normal hücre koþullarýnda mikroflamentler, mikrotübüllere göre daha dayanýklý bir yapý gösterirler. Aktinden
meydan geldikleri için mikroflamentler, aktin filamentleri olarak da adlandýrýlýrlar.
Birçok ökaryotik hücrede aktin, en fazla miktarlarda bulunan intrasellüler proteindir.
2. Mikrofilamentlerin iþlevleri
Kendilerine özel fonksiyonlarý gerçekleþtirebilmek için mikrofilamentler 50’den fazla protein ile baðlantý
yapmaktadýr. Bu proteinlerin en yaygýn olaný, kas ve kas dýþý hücrelerde bulunan miyozindir. Aktin,
miyozin ve adenozin trifosfatýn (ATP) ortak etkileþimi ile kasýlma kuvveti oluþur.
Aktin polimerizasyonu ve depolimerizasyonu, aktini baðlayan kontrol proteinleri ile düzenlenmektedir.
C. MÝKROTÜBÜLLER
Hücre iskeletinin en büyük fibröz elementleridir.
Mikrotübüller yapýsý
Mikrotübüller, a ve b olmak üzere iki farklý türü bulunan tübülin proteininden oluþurlar.
Mikrotübüllerin iþlevi
a. Mikrotübüller intrasellüler ve ekstrasellüler hareket ile iliþkilidir.
b. Mikrotübüller, kromozomlarýn birbirinden ayrýlmasýndan sorumlu olan mitotik iðleri oluþturduklarý için
mitozda önem taþýrlar!!!