Ostrorog PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 5

tVc k~t

f 9 9/
OSTROROGNÂME
TT- 5 3 3 $ 5 1

Babadan Oğullara
Ostrorog'lar
M. Ş. GÜZEL

T
ü r k iy e 'd e g e n e l o la ra k tarihi yazılmamış. BN, 8 Y2 45498). kaldırmak için koştu. Yaşlı kadın
"Adliye nezaretinde müşa­ Ö y k ü M. Le D uc (M . de C h a- beyin kanamasından ölmüştü."
virlik eden Alman Kontu " bau-Crance) ile iki kız kardeşinin Kont Leon Ostrorog’un öğrenimi­
veya "İktisat nâzırının Alman asıllı (Mlle. Victurnienne ve Mlle. ni P a ris H u ku k F a k ü lte s in d e
müşaviri" diye yanlış olarak anılan A délaide) bir "partie de whist"ni yaptığını biliyoruz. Doktora tezini
K o n t L eo n O s tro ro g P o lo n y a anlatıyor. Ayrıca Mme. de Polig- de ay n ı fa k ü lte d e sav u n u y o r.
kökenlidir ve Fransız vatandaşıdır. nac, yaşlı hizmetçi Jean gibi kahra­ Başlığı çok uzun: Droit Romain de la
A ile s iy le b ir lik te 19. y ü z y ılın m anlar var. Ö yküden çok tanık C om ptabilité des B anquires/D roit
başındaki Polonya-Rusya savaşı olunmuş olaylar anlatısı izlenimi Français et la Législation Comparée de
sonrasında Polonya'yı terkettikleri- veren gençlik ürününde temalar, la Constitution des Sociétés Anonymes
ni sanıyorum. Rus çarlarının baskı yaşlı insanların yalnızlığı, toplum­ en France, dans l'Empire allemed, et en
ve zulmüne dayanamayıp asilleri dan kopukluğu, ölüm korkusu ve Grande-Bretagne. Tez jürisi başkanı
öncülüğünde başkaldıran Polonya­ sürgün yıllarının ağırlığı. Ölüm Profesör Lyon-Caen'dir. Bu aile
lIlar yenilince, yoksullar faturayı evde heryerde. Önce Dük ölüyor. günümüze dek Fransa'nın en ünlü
öderken asiller ülkeden ayrılmak Onu M ile. V icturnienne izliyor. hukuk öğretim üyelerini çıkarmak­
zorunda kaldılar. Fransa yanında İkin ci kız kardeş artık daha da la tanınıyor. Jüri üyeleri şu profe­
doğrudan doğruya Osmanlı İmpa­ y aln ız, ölüm k o rk u su y la daha sörler: Boistel, Cauwes ve Faure.
ratorluğuna sığınanlar da oldu. içiçedir. Mlle. Adélaide de bir süre Tezi 1892'de L. Larose et Forcel
17 Mayıs 1985'te Paris'te iki saate sonra ölüyor: "Yaşlı hizmetçi Jean yayınevi tarafından Paris'te yayın­
yakın söyleşi yaptığım Kontes İşka gürültüyü duyunca uyandı, onu lanıyor. Tezini babasının anısına
Ostrorog, "Kırım savaşından sonra
birçok asilzadeyle birlikte Ostro­ f
rog'lar da Polonezköy'e yerleşiyor­
lar. Bunların birçoğu daha sonra
Osmanlı topraklarını terkediyor,
yurtdışına gidiyor, oralarda kalı­
yorlar. Ama Ostrorog'lar İstanbul'a
yerleşmeyi tercih ediyorlar." dedi.
B elk i de önce P a ris'te bir süre
y aşad ılar, İstan b u l'a gelm eden
önce. Böyle düşünmemin nedeni
Kont Leon Ostrorog'la ilgili araştır­
malarımı sürdürürken bulduğum
ve Kont'un 1890'larda yazdığını
sandığım bir öyküsüdür.
Adı "La Dernière Partie" (Revue
Littéraire et Artistique, s.301-311,

9 • 73
OSTROROGNÂME--------------------

adıyor "A la mémoire de m ai pète" Ön­ Adalet Bakanlığı Adlî TEK'in kabul edildiği gün, Meclis
sözden sonra giriş (Introduction Müşaviri tarafından onaylanıyor. Manyasi-
Historique) ve iki büyük bölüm zade'nin mason olduğu bilindiğin­
var. T ü rk iy e'd e işçi h a rek eti ta rih i den, acaba Kont ta moson muydu
üzerine çalışanların birçoğunun sorusu akla geliyor. Şu kesin Kont,
Kontun İstanbul'a gelişi konu­ belirttiğine göre, Kont Leon Ostro-
sunda rivayet m uhtelif. Kimine onu takdir ediyor. Nitekim Pour la
rog, 8 Ekim 1908 tarihli ve 35 sayılı Réforme de la Justice Ottomane (Paris,
göre, 1890'lı yıllarda Osmanlılarca Tatil-i Eşgal Cemiyetleri Hakkında
davet edildi. Başkaları onun Fran­ 1912) isimli kitabını ona adamıştır.
Kanun-u Muvakkat (TECHKM) ile A ynen şöyle: "A la m ém oire de
s ız h ü k ü m e t i n c e O s m a n l ı bu nu n d evam ı n ite liğ in d e k i 9
hükümetine malî konularda danış­ Maniassi-Zadé Refîq Bey". O sırada
Ağustos 1909 tarihli ve 116 sayılı
manlık yapması için görevlendiril­ rah m etli o lan M a n y a siz a d e'y i
T atil-i Eşgal Kanunu'nun (TEK)
diğini belirtiyor. Mystère ? Kanımca anmanın inceliğidir bu.
hazırlayıcısıdır. Bu tüzel düzenle­
Kont 1890'larm başında İstan­ meler, bilindiği gibi, 23 Temmuz
bul'dadır. 1894 veya 1895'te İtalyan 1908'den sonra birb iri peşi sıra Adalet Bakanlığı danışmanlığına
kökenli, levanten ve çok varlıklı bir örgütlenen ve sayıları yüze yakla­ iki yıllığına atanan Kont, bu süresi
aile olan L o ra n d o 'la rın Jean n e şan g re v le re y asal b ir çerçev e dolm adan 31 M art 1911'de istifa
isimli kızıyla evleniyor. Güzel kız getirmek ve sendikaları yasakla­ edip ay rılıyo r. İstifasın d a yeni
1870 doğumlu. Bu evlilik sayesinde mak amacıyla çıkarıldılar. Örneğin bakan ve/veya bakanlık bürokrat­
aristokrat bir ailenin çocuğu Leon Hüseyin Avni Şanda (Türkiye'de 54 larıyla anlaşamamasının rolü var
zengin bir aileye dam at oluyor. Yıl Önceki İşçi Hareketleri, İstanbul, mutlaka. Ayrıca 9 Ağustos 1909'da
İs ta n b u l'd a k i z e n g in liğ in b ir 1962, s.26 ve 27) şunları yazıyor: atanm ası M eclis'te tartışılırk en
bölümünün bu evlilikten kaynak­ "Zaten, sendika kurulması, Alman birçok Müslüman milletvekilinin
landığını söylemek abartma olmaz. kapitalistlerinin teşviki ve Adliye m u h a le fe ti de u n u tu lm a m a lı.
n e z a re tin d e m ü ş a v ir lik ed en Ç ü n kü K o n t "B a tı H u ku ku n u
İlk çocukları Jean 1896'da, İkincisi tem sil ediyordu" ve M üslüm an
Stanislas veya kısaca Stas 1897'de A lm an K o n tu O s tro ro g u n 'u n
(aynen böyle yazılı) aracılığıyla, memleketinde salyangoz satmak o
doğdu. Kont'un çok iyi bir Katolik yıllarda oldukça zordu. Hükümet
olduğunu gösterm esi açısından k a n u n la rla y a p ıla n d e ğ iş ik le
önlenmiştir. " Kontun tâbiyetini ve Kontu danışmanlığa getirerek ticari
çocuklarına verilen isim lerin iki ve adli usul yönünden geri kalmış
Aziz ismi olduğunun altını çize­ ismini yanlış yazan sadece Şanda
değil. Şimdi sadece onun günahını O sm a n lı m e v z u a tın ı y en id en
lim. düzenlemek ve giderek Kapitülas­
alm ayalım . İsm ini O strog diye
Kont 1905'te Société Littéraire’in yazanlar bile var. Alman olduğu y o n la r ı k a ld ırm a k a m a cın d a
başkamdir. 30 Mart 1905'te İstan­ varsayılıp Ostrogotlarla karıştırıldı old u ğu nu b e lirtti. K astam onu
b u l'd a n g e m iy le M a rs ily a 'y a herhalde. m ille tv e k ili ve H u ku k O ku lu
hareket etm ek üzere olan Pierre profesörü Yusuf Kemal Bey hükü­
Türk siyasal hayatı dalında uğraş m etin ö n e risin i d e s te k le d i ve
Loti’yi yolcu eden Fransalı zevat veren bilim adam ları bu konuda
arasındadır. Loti'yi 1904’te Cladue K ontu n B atı H ukuku y anınd a
gerçeğe yakınlar. Örneğin rahmetli İslam Hukukunu da çok iyi tanıdı­
Farrère Kontes Ostrorog'a takdim Tarık Z afer Tunaya ( T ürkiye'de
etmişti. Loti, Farrère'in komutanıy­ ğını belirtti. G erçekten Kont ilk
Siyasi Partiler, 1859-1952, İstanbul, cildi 1900'de İkincisi 1901'de üçün-
dı ve onun ilk edebî çalışmalarını 1952, s.240) şöyle diyor: "Comte
övüp destekleyendir. cü sü 1 9 0 6 'd a y a y ın la n a n çok
Leon Ostrorog, adli ıslâhat dolayı- önemli bir çeviriye imzasını atmış­
Bu y ılla rd a K o n t'u n İstan b u l sıyle müşavir olarak celbedilmiş bir tı: El-Mâverdi'nin (974-1058) İslam
Ü niversitesinde ders verdiği de Fransız hukukçusudur." Tunaya, kamu hukuku konusundaki dev
söylenir.14 Eylül 1908'de kurulan yapıtının genişletilmiş yeni baskı­ eseri El-Ahkâm Es-Soulthâniyya'nm
A hrar F ırk a sı'n ın program ının sında (Türkiye'de Siyasal Partiler, Fransızca çevirisine. Kont 29 dil
hazırlanmasına yardım ediyor. O Cilt: I, İkin ci M eşrutiyet Dönemi, biliyordu. Ösmanlıcayı da çok kısa
yıllarda İstanbul'da yayınlanan İstanbul, 1984, s.143) "Kont Leon zam anda ö ğ ren m iştir. Ama ne
Fransızca gazetelerde m akaleler O stro ro g Leh a s ıllı b ir a iley e gam! İslam'ın savunucusu oldukla­
yazıyor. 11 Ağustos 1908 tarihli mensup olmakla birlikte Fransız- rını iddia eden milletvekilleri ikna
Stamboul'daki "Les points sur les 1" dır." diyor. Feroz Ahmad (İttihat ve olmadılar. Buna karşın danışmanlı­
isimli uzun makalesi gibi. Bu arada Terakki, Ankara 1984, s. 326) Kont ğa atanm ası 64 oya karşı 99 oyla
polem iklere karışıyor. Y anıtları için "Babiâli'nin hukuk danışmanı, b e n im s e n d i. A m a m u h a le fe t
yine aynı gazetelerde yayınlanıyor. 1898-1914." bilgisini veriyor. d in m e d i ve bu n e d e n le K o n t
11 Aralık 1908 tarihli Stamboul v eló Kont'un Adalet Bakanlığı danış­ istediği gibi çalışamadı. Bu yüzden
A ralık 1908 ta rih li La P atrie'ye m a n lığ ın a a ta n m a s ın d a 1909 istifasını sadrazam Hakkı Paşaya
bakılabilir. Yani uzun sözün kısası b aşın d ak i bakan M any asizad e sundu. K ontu n bu süre için d e
o yıllarda Kont tanınan, görüşlerine Refik Bey'in rolü belirleyici. Bu y ap tık ları, A dalet Bakanına ve
önem verilen, yazıp söyledikleri atanma tartışmalara konu olduktan hükümete sunduğu raporlarla yasa
tartışma konusu yapılan biridir. sonra 9 A ğu stos 1909'd a, yani önerileri, yukarıda adını verdiğim

74-10
OSTROROGNÂME

ve 1 912'd e P a ris 'te A. P ed one mizi yakından ilgilendirece­


yayinevince yayınlanan kitabin- ğine kuşku yok. 1909-1911
da.Önsözünü İstanbul'daki Rusya arasında başarısızlıkla sonuç-
Büyükelçiliğinde tercüman olarak lan an d en ey im in e k a rşın
çalışan, İstanbul'a 1898'de varan ve Ostrorog adalet sistemimizin
1914'e kadar kalan "liberal rus" ve düzenlenmesinde etkili ol­
Kont gibi hukukçu olan A ndré muşa benziyor. Ama nasıl,
Mandelstam yazdı. Önsöz 15 Şubat hangi ölçüde ve ne düzeyde?
1912'de İstanbul'da yazılmış. Araştırılması gereken konu­
Kontun danışman olarak yaptık­ lar. Şu söylenebilir: Danış­
ları Adalet örgütlenm esini, usul m anlık tan istifa etm esine
hukukunu, avukatlık mesleğinin karşın Kont sesini duyurma­
düzenlenmesini, ticaret hukukunu, nın yollarını aramıştır.
Kapitülasyonların gözden geçiril­ 1912'de bu kitabı yayınlaması
mesini vb. konuları ilgilendiriyor. bu anlam a g elm iy o r mu?
Grev ve sendika konusunda çalış­ Dahası Batı ve Doğu kültür
masından söz edilmiyor. Bu doğal. ve dillerini çok mükemmel
Çünkü Osmanlıda bu işler "zabıta­ düzeyde tanıyan Kont bu iki
nın ilgi alanı" içine girdiğinden m erkez (ku tu p dem em ek için ) O s tro ro g y ö n e tim i k e n d isin e
İç iş le r i, Z a p tiy e ile T ica re t ve arasında aranan bir köprü oluştur­ önerilen gazetenin programını ve
Bayındırlık bakanlıklarının sorum­ muştur. g elir k ay n ak ların ı öğrenm enin
luluğunda. TEK'in yürütülm esi yolların ı aradı. D eutsche Bank,
konusunda Adalet Bakmlığına da Deutsche Orient Bank ile Krupp'un
yükümlülük verilmiştir. Ama TEK Çok Yönlü Bir İnsan gazete yazı kuruluna 150.000 Frank
ve ö n cek i tü z el d ü zen lem en in Kont çok boyutlu bir varlık. Bu ödemiş olduğunu, şaşırarak öğren­
hazırlanmasında diğer bakanlıkla­ kesin. Dönemin gazete ve dergile­ di. Bu koşullarda L'Union'la işbirli­
rın söz ve karar sahibi olduğu açık. rine yansıyan yazılarından ve ona ği yapamayacağı sonucuna ulaştı
Dolayısıyla işçi hareketi üzerine ilişkin gazete haberlerinden edin­ ve kararından beni derhal haberdar
yazdıklarımızda Kontun günahını diğim izlenim Kontun sosyal yönlü etti." Diplomatik dilin kemiği hiç
boşuna almışız. bir liberal olduğu. Bu arada İstan­ farkedilm ez. Fransız diplom at,
bul hayranı olmakla birlikte Ba- "Konta bu bilgileri ben verdim ve o
Kontun ilk raporu 6 Şubat 1909 da hemen işbirliğinden vazgeçti"
tarihli ve Manyasizade'ye sunul­ tı'nın ve özellikle Fransa'nın çıkar­
larının "akıllı savunucusu". Yani diyemeyeceği için böyle dolaylı bir
m uş. A d a let m e k a n iz m a sın ın dil k u llan ıy o r. H er n eyse, biz,
reform uyla ilgili bu rapor onun, aşırıya kaçmadan Batı çıkarlarını
savunan biri. Bu tavrında Doğulu Kontun kendisine yapılan tekliften
daha danışmanlığı onaylamadan Büyükelçiliği hemen bilgilendirdi­
Bakanlık için çalıştığını gösteriyor. insanı, onun alınganlığını bilmesi­
nin etkisi kesin. ğini öğreniyoruz. Bu arada Kontun
15 Temmuz 1909 tarihli yasa önerisi makalelerini yayınladığı Stambo-
ve daha sonrakiler Manyasiza- Kontun kimi işçi örgütüne karşı­ ul'un başlığı altında "yakındoğuda
de'nin (Mart 1909?) ölümü üzerine lık s ız hukuk d a n ışm a n lığ ı ve fransız çıkarlarının organı" (orğane
y e r in i a la n N e cm e d d in B ey e yardımı yaptığı yazıldı. des intérêts français dans le Levant)
sunulmuştur. ibaresi yazılı olduğunu da anımsa­
Bu durumda Kontun kimi diplo­
Kontun 1909'da İstanbul'da, F. matik haberleşmede adının geçme­ talım.
Loeffler m atbaasında (1-5 Tünel m esi şaşırtıcı olurdu. İki örnek İkinci diplomatik belge Washing­
Meydanı, Pera ) yayınladığı Pour la seçiyorum. İlki 16 Haziran 1909'da ton kaynaklı. G önderen Fransa
Réforme de la Justice isim li kitabı, İstanbul’daki Fransa Büyükelçili­ büyükelçisi. Alan Fransa Dışişleri
1909 yılında Adalet bakanlarına ğinden Fransa Dışişleri Bakanlığına B akanlığı. T arihi: 3 Ocak 1910.
su n d u k ların ı içeriy o r. 1912'de g ö n d erilm iş. Şö y le ki: " İzm ir Okuyoruz: "Yürürken, Osm anlı
y a y ın la n a n k ita p ta b u n la r ve musevi milletvekili Nassim Mazli- işgüderi Rüstem Bey'e rastladım.
sonrakiler var. 1909 Tarihli kitabı ah (ay n en ) K ont O stro ro g ile "Sizinle yürüyebilir miyim?" deyip
Paris'te Hukuk Fakültesinin (Sor- ilişkiye girdi. İttihat'm kurucusu­ izin aldıktan sonra benimle biraz
bonne'un) Kütüphanesinde. Üstün­ nun amacı Ostrorog’un katkısı ve yürüdü. Bana hemen Kont Ostro-
de "Don de M. Lyon-Caen" yazılı. işbirliği ile L'Union isimli bir gazete rog’u tanıyıp tanımadığımı sordu.
Öğrenci Leon, tez yöneticisi profe­ çıkarm ak . Bu g azete İttih a t ve Hani 11 Aralıkta M. Bompard'ın
sörüne kitabından bir adet gönder­ Terakki'nin çıkarlarını savunacak. mesajında adı geçen kişi. Polonya-
m iş d em ek . O da d ah a so n ra Ancak îttihat'm ilk sayıları Mazliah lı-fransız kont yani. Rüstem Bey bu
kütüphaneye bağışlamış. ile Tanin'in tanınmış yazarlarından yabancının Türkiye'de çok iyi bir
Bu ik i k itap K ontu n O sm anlı Cavid ve Hüseyin Cahit arasında izlen im b ıra k tığ ın ı, İstan b u l'a
Adalet sistemi üzerine kafa yordu­ oldukça önemli ayrılıklar bulundu­ yerleştiğini ve Osmanlıcayı çok iyi
ğunun delilleri. Hukuk tarihçileri­ ğunu gözler önüne serince, Kont ö ğ re n d iğ in i ve k o n u ştu ğ u n u

11-75
OSTROROGNÂME

b e lir tti. B ilg is i ve T ü rk iy e 'y e tanıdığını, itaati yadsıma hakkını İstanbul'da kalınır da kitap yazıl­
gösterdiği dostluktan etkilenen ve hatta Halifenin yanlış yapması maz mı? Mümkünü yok, mutlaka
Hükümetinin onu Adalet Bakanlı­ veya yasadışı eylem ler için emir Boğaziçi ve Haliç kaleme döküle­
ğının örgütlenmesiyle görevlendir­ vermesi halinde isyan, başkaldırı cektir. Claude Farrère L 'Homme Qui
diğini anlattı." haklarını benimsediğine inanıyor." Assassina ile Pierre Loti Les Desenc­
Bu a r a d a F e r o z A h m a d (s. Nikitine ekliyor: " Yetkin uzmanın hantées ve diğerleri ile. Abidin Dino
153-156), Kont Ostrorog'un, "Situa­ görüşüne itiraz etmeksizin bunun bütün bunları ve daha birçok başka
tion en Turquie" başlıklı bir metnini daha çok teorik bir değeri olduğu­ şeyi Autrement dergisinin İstanbul
İngiltere Dışişleri Bakanlığı Arşi­ nu düşünüyorum." (s.197) özel sayısındaki (Mart 1988) güze­
vinde bulmuştur. "Osmanlı Adliye lim y a z ısın d a a n la tıy o r. "L es
Kontun 29 dil bildiğini daha önce
N e z a re ti A d li M ü şa v iri K ont O strorogs, côte d'A sie”. Bana lâf
belirttim. Arapçayı çok iyi bildiğini
O stro ro g 'u n g ö rev in d en istifa düşmez.
ispatlayan olgu, El-M averdi'nin
ettikten hemen sonra yazdığı ve dev eserini Traité de Droit Public Kont Leon Ostrorog, Kontes İşka
ö z e l o la ra k S ir E y re C ro w e 'a M u su lm an ad ıy la F ra n sız ça y a Ostrorog'un dediğine göre 1930'da
gönderdiği muhtıra"da İmparator­ çev irm esid ir. E d ebi e se rle r de L o n d ra'd a R itz O telin d e öldü.
luğun siyasi durumu ile iktidar ve çevirdi. Don Juan M anuel'in Le Cenazesinin İstanbul'a getirildiği
m uhalefet ilişk ileri ayrın tılı ve Comte Lucanor’um ı (Paris, 1925) ve ve Feriköy K atolik M ezarlığına
yetkin bir biçimde anlatılıyor. Cervantes'in Rinconet et Cortadil- defnedildiği biliniyor. Oğlu ve artık
Kontun Türkiye'ye ve sorunlarına l é sini (Paris, 1927). Kont sıfatını alan Jean Ostrorog,
ilgisi daha sonraki yıllarda sürüyor. b a b a sın ın k ita p la rın ı İstan b u l
B u nu y a y ın la d ığ ı k ita p la rd a Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare
g ö reb iliriz. 1919’da L ondra'da, Ostrorog Yalısı Hukuku Enstitüsü'ne armağan etti
y ay ın lan an k ita b ı: The T urkish daha sonra. Bir de yağlıboya bir
P roblem , Things Seen and a Few Kont, İstanbul'un Anadolu yaka­ p o rtresi vardı E n stitü 'd e. Ama
Déductions. Kitap Fransızca yazıl­ sında, Kandilli'de bir yalı satın aldı. zaman geçti ve yersizlikten (den­
dıktan sonra İngilizceye W. Step­ Ya 1900'lü yılların başında ya da sizlikten değil) bu kitaplar Fakülte­
hens tarafından çevrilmiş. Kont'un 1911'de müşavirlikten istifa ettikten nin mahzenindeki depoya kaldırıl­
İngililizce ikinci kitabı: The Angora sonra. Aslında Anadolu yakasında dı. Yağlıboya tablo tek başına ve
Reform adını taşıyor. (Londra, 1927) A v ru p a lı çok azd ı o y ılla rd a . gücenik kaldı, bir duvara asılı.
Bu kitap o sırada Londra Üniversi­ AvrupalIlar genellikle karşı tarafı
Yalı, Jean döneminde de Fransız­
tesin d e ö ğretim g ö rev lisi olan yeğliyorlard ı. Kont, K andilli'yi
ların ve İstanbul sanatçılarının bir
seçerek halkla daha yakın mı olmak
K ont'un, Ü niversitenin 100. yıl tür karşılaşm a ve buluşm a yeri
kutlamaları vesilesiyle 27, 28 ve 29 istedi? Yoksa Kandilli yalıları daha
n iteliğ in i sürd ü rd ü. İstan b u l'a
Haziran 1927’de verdiği üç konfe­ mı hesaplıydı? Yalı o zam an da
gelen veya İstan b u l'd an geçen
ra n sın ı iç e riy o r. K itab ın P aris günümüzde de hayranlık kaynağı.
birçok F ransızın ve yabancının
Eylül 1984'te The World of Interiors
Hukuk Fakültesi Kütüphanesinde u ğrak y e riy d i Y alı. A b id in ve
dergisi görkemli fotoğrafla sundu
bulduğum örneği Kont tarafından Cheng Tcheng belki Paris, belki
yalıyı okuyucularına (s. 154-165).
Kütüphane müdürüne gönderil­ sanat başkentinde karşılaşabilirler­
miştir. İlk sayfasında "saygılarla" O sm a n lı İm p a ra to rlu ğ u 'n u n di. Ama bu olay Ostrorog yalısında
d e d ik te n so n ra im z a la m ış tır. sallandığı ve daha sonra Türkiye gerçekleşti. 1930'da. Hadi bileme­
Kitabın başlığı altındaki açıklama­ C u m h u riy e tin in te m e lle rin in din 1931'de.
dan Kont'un Londra Üniversitesin­ atıldığı yıllarda, nadide çiçeklerle Jean Ostrorog öğrenimini İngilte­
de İslam Kamu Hukuku ve Türk sü slü y a lı b a h ç e s in d e ak şam re'de yaptı. Genç yaşta çok zengin
Toprak Hukuku derslerini verdiği­ yem eği başlı başına bir olaydı. b ir A m erik alıy la evlend i. Adı:
ni ö ğ re n iy o ru z . 1 9 3 0 'd a k i bir Yalının iki büyük görkemli dönemi Angel. Abidin anımsıyor: "Benim
çalışması ise "Les droits de l'Hom­ var. îlki Kontun dönemidir. Yalının tahminim Kont Leon Ostrorog'dan
me et des minorités dans le droit ünlü ve d evam lı m ü d av im leri gelme zenginlik fazlasıyla yeterliy-
m usulman" başlığını taşıyor (in arasınd a P ierre Loti ve C laude di. Bu benim tahminim, ama kesin
Séances et Travaux de l'A cadém ie Farrere başta gelir. Egzotizmin çok birşey söyleyemem. Yalnız bildi­
Diplomatique Internationale, Ocak-Mart para k a z a n d ırd ığ ı y ılla r y an i. ğim ik in ci b ir şey var. B u n lar
1930). Basile N ikitine, La Nation Kontes O strorog, Pierre Loti'ye kendisinden duyduğum hikâyeler
Iran ien n e (K rakov, 1949) isim li İstanbul'da rehberlik yapmaktan değil. Ama herkesin bildiği, bir sır
y a p ıtın d a K o n t'u n bu y a z ısın ı zevk almaktadır. Hatta bir kitap olmayan konular. Sanıyorum çok
zikrediyor ve şunları belirtiyor: bile yazıyor: Pierre Loti d Constanti­ genç yaşta dünyanın en zengin
"Hukukçu ve İslam Hukukunu iyi nople. Kitabı 1927'de yayınlandı. kadınlarından biriyle evlenmişti.
ta n ıy a n K o n t L eon O s tro ro g , Claude Farröre'in hakkını yemeye­ Bir milyarder hanım. O hanımdan
İslam'ın İnsan Hakları (özgürlük, lim. O da komutanı ve üstadı için nasıl ayrıldığını bilmiyorum. Bu
mal ve kişi dokunulm azlığı) ve yazdı: Loti par Claude Farrere (Paris, o lay d an so n rad ır ki A frik a'd a
toplu m sal sözleşm e teo rilerin i 1930). "Sipahi" olarak subaylık ettiğini

76 • 12
OSTROROGNÂME

sanıyorum. taşıyan, bozulmamış seyrek yapı­ Aşk evlilikle sonuçlanıyor. Jean


lardan biriydi. Biraz fener gibi bir e şin i "R u h su z, ölü b ir ev, her
Abidin, Jean ile "D Grubunun" ilk
yapı. Yani her tarafı açık, bahçeye odasında bir ölü, sanki ölüleriyle
resim serg isin d e k a rşıla ştı: "D
açık, deniz feneri gibi bir şey. Hattâ iletişim halindeyim" diye nitelediği
Grubu'nun ilk sergisi de biraz olay
deniz fenerinden öte, çünkü deniz Yalıya getiriyor. Jean 69 yaşında.
yaratm ış bir sergidir. Çünkü bir
fenerinin ancak kule tepesi camlı­ Yalının geçmiş heyecanı yeniden
çeşit, Türkiye ölçüsünde, öncü bir yaşam ası ve yaşatm ası olası mı?
dır. Oysa yalının her tarfı cam, yani
sanatın habercisiydi. Arkadaşları­ Kontes "Yalı gece ve gündüz bütün
açık, açıklık ve ferahlık getiren bir
m ızın çoğu F ran sa'd a okum uş İstanbul'a açıktı.Pazar günleri Yalı
yer. Ve mimari bakımından denizle
kişilerdi. Fransa'da öğrendikleri ve o kadar kalabalık olurdu ki Jean alır
ilişkisi inceden inceye düşünülmüş.
uyguladıkları ilkeler post-kubist başını giderdi. Yalıyı terkederdi."
A ynı zam anda bahçenin bütün
yöntemlerdi daha çok. Başta yoğun dedi. Ama nerede Belkıs? Nerede
şiirini veren kapılar, pencereler de
teorik b ilgisiy le N urullah Berk. buna eklenmeli. Ve uyumlu merdi­ L ey la, P ierre, L o la, L u cien n e?
Fransızcayı çok iyi okuyan, yazan, venlerle çıkılan üst kattan da bu Ortanca çiçekleri ne alemde? Kim
konuşan bir kişi. "D Grubu" sergi­ görüntüler değişik biçimde çoğa­ ikinci kata çıkıp geçen gem ileri
sinin açılışın d a y aln ız T ü rk ler lınca h akikaten bir peri m asalı izliyor? 1930'ların delikanlılarından
d e ğ il, y a b a n c ıla r da b ir h ay li köşkü, bir sırça köşk haline geli­ haber alan var mı?
kalabalık gelm işlerdi. Belki can yordu yalı, gözümde hiç değilse
sıkıntısı belki bir merak; "Bakalım Jean elinde bastonu Kandilli'de
öyle. Ü stelik içi de son derece d o laşa d u rsu n , y en i y etm eler
neler yapıyor bu d elik an lılar?" zevkle döşenmiş bir yalı. İhtimal
merakı. (...) Jean Ostrorog sergimi­ u z a k ta n , "B ak , k o n t g eçiy o r"
ana babanın zevkinden başka ve diyecekler birbirlerine, işte hepsi
ze g e ld iğ i v a k it d o ğ al o la ra k bilhassa iki oğulun da zevki karışı­
benimle tanıştı, ve doğal olarak da, bu kadar.
yordu. İk isi de eski eşyaya çok
belki Fransızcayı iyi bildiğim için meraklı kişilerdi." Kontes, daha sonra başbakan ve
y ahu tta biraz daha o rijin a l bir cumhurbaşkanlığı görevleri yapan
n ite lik taşıd ığ ım için d iy elim , O y ıllard a K a n d illi'd e herkes G eorges Pom pidou'nun 1964'te
derhal gayet samimi davrandı ve monokllu ve elinden bastonu eksik İstanbul'a geldiğini ve onuruna
evine davet etti. (...) Ostrorog veya olmayan Jean Ostrorog'u çok iyi Yalıda bir "grand diner" verildiğini
tanıdığım bu tür insanlar o yıllar­ tanıyordu. Jean: "hiç bir işle meş­ anlattı. Geçmiş anılar sökün etmiş­
daki çok derbeder, daha sonraki ve g u l" d e ğ il. D ah a d o ğ ru su şu: lerdir mutlaka: Pierre Loti kayık­
şimdiki deyimiyle hippimsi tavrı­ Çalışma yaşamını bırakmış kendini h a n en in ü stü n d e k i o d a sın d a ,
ma rağmen kolaylıkla benimsiyor­ tümüyle İstanbul yaşamına ada­ Yahya gelecek kadınları "gözetle­
lardı. Ve bu çevrelere böylece girip mıştır. Yazları (Mayıstan Kasıma) mek" için teyakkuzda. Hayali aşk
çıkıyordum. Yaşım oldukça küçük­ Kandilli'de yalıdadır. Kışları ise, m aceralarını daha sonra kaleme
tü o sıralarda. (Abidin 1913 do­ Çelik Gülersoy'un belirttiğine göre, alacak. Hele bir peçe kaldırılsın,
"Beyoğlu Tünel başında, Galata gerisi kolay... "Yalancı Loti". Clau­
ğum ludur). (...) O yıllarda girip
M evlevihanesi karşısın d ak i bir de Farrère çıkagelecek sonra, Les
çıktığım çevreler pek çoktu. Aynı
Frenk apartmanında"dır. Q uatre Dames d'A ngora'yi ya da
g ü n d e b ir e s ra rk e ş te k k e s in e
gittiğim gibi Babıâli'ye de gidiyor­ Jean annesi gibi, İstanbul'a gelen L ’Homme Qui Assassinat'yı anlat­
dum. Nâzım'ın bir şiirinde bahset­ d o stların ı g ezd irm eyi seviyor. mak için. Artık duruma ve misafir­
tiği Kemal Ahmet ile mesela öğle Annesi babanın ölümünden bir yıl lerin niteliğine bağlı... Sonra 1930'lu
yemeğinde peynir ekmek yedikten sonra hayata gözlerini kapadı. yıllar. Umut ve sanat dolu yıllar.
sonra, akşam yemeğinde Prenses A tatürk'ün ölüm ünden öncesi,
Murat'nın evinde veya Ostro- sonrası, II. Dünya Savaşı, İnönü,
rog'ların yalısında bulunabiliyor­ Yalıda Yeni Bir Kontes ölenler, kalanlar, nice olaylar...
dum. Benim için İstanbul kat kat Zaman geçiyor, artık kalkmalı...
2Y Eylül 1960'da Stanislas Ostrorog,
acaip bir kent, hem gökdelen hem Jean Ostrorog 19 Aralık 1975'te
Paris'te Dışişleri Bakanlığında genç
de yeraltı şehri, yani çok çapraşık vefat etti. İlk evliliğinden iki kızı
bir meslektaşını ziyareti sırasında
bir şehir. Bütün bu katlarda, bütün var. Biri İspanya’ya prenses gitti.
an id en kalp k rizin d en ölü yor.
bu yerlerde birden yaşamak ve her Orada hayata veda etti. İkinci kızı
B ek âr o larak h ayata g ö z lerin i
tarafını birden görmek istiyordum. Anne Blaton, Brüksel'de yaşıyor,
kapayan Stas, Jean 'ı tek başına
Bir roman yaşar gibi bir şeydi bu yazları Kandilli'ye geliyor. Kon-
bıraktı.
benim için. Böylece, Ostrorog'ların tes'in ilk evliliğinden bir kızı var.
Y a lısın a zam an zam an , canım İşka Çekoslovakya'yı 1940'ların Paris'te oturuyor. Kontes kızını
istedikçe uğrayan kişilerden biri sonunda terkeden varlıklı aristok­ arada bir ziyaret ediyor. 1985'te
oldum . Tabi O strorog Y alısının rat bir ailenin kızı. 1910 Doğumlu kızının evinde yaptığımız söyleşi­
benim için çok hoş yönleri vardı. İşka öğrenimini İsveç ve Ingilte­ mizde "Fransız vatandaşıyım. Ama
Çünkü bir kere yapı olarak, Os­ re'de yapıyor. Birçok dil biliyor. g ön ü ld en yüzd e yüz Türküm .
m an lI y a p ıs ı o la ra k O sm a n lı 1965'te Paris'te Jean Ostrorog ile Türkiye'ye ve Türklere hayranım."
m im arisinin birçok özelliklerini karşılaşıyor. İkisinin de eşi yok. demişti... ☆

13-77

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği


Taha Toros Arşivi

* 0 0 1 5 8 2 3 3 1 0 1 0 *

You might also like