Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 436

TMS - TFRS, TÜRKİYE MUHASEBE VE FİNANSAL RAPORLAMA

STANDARTLARI: UYGULAMALAR, YORUMLAR, MUHASEBELEŞTİRME

Kitap Künyesi: Kızıl, A., Fidan, M. M., Kızıl, C., Keskin, A. İ. (2013). "TMS - TFRS, Türkiye
Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları: Uygulamalar, Yorumlar, Muhasebeleştirme",
DER Yayınları. ISBN: 978-975-353-404-8.

Citation: Kızıl, A., Fidan, M. M., Kızıl, C., Keskin, A. İ. (2016). "TMS - TFRS, Türkiye
Muhasebe ve Finansal Raporlama Standartları: Uygulamalar, Yorumlar, Muhasebeleştirme - 2.
Baskı" (TAS - TFRS, Turkish Accounting and Financial Reporting Standards: Practices,
Interpretations, Accountancy - 2nd Edition), DER Yayınları (DER Publishing). ISBN: 978-975-
353-404-8.

Ahmet Kızıl

Mehmet Maşuk Fidan

Cevdet Kızıl

Ayşe İrem Keskin

GİRİŞ

Çalışma, uygulamaya yeni geçen ve Uluslararası Muhasebe


Standartları ile paralel olan Türkiye Muhasebe Standartları (TMS)
konusunda hazırlanmıştır. Eserde tanımlar, açıklamalar ve teorik
bilgilerin yanı sıra özel sektör, kamu sekörü ve uygulamacılara
yönelik pratik bilgiler de yer almaktadır. Bir başka ifadeyle, çalışma
akademisyenler, araştırmacılar ve uygulamacılar gibi geniş bir
yelpazeye yayılan paydaşlara örneklerle etkin kılavuzluk emektedir.

Günümüzde Dünya genelinde ve özellikle Avrupa ülkelerinde finansal


raporların sunulması, paylaşılması ve açıklanması hususlarında
şeffaflık ilkesi hakimdir. Aynı zamanda, finansal raporların farklı
ülkelerde standart bir yapı arz etmesi amaçlanmaktadır. Avrupa Birliği
uyum süreci kapsamında da halka açık şirketler, bankalar, sigorta
firmaları ve KOBİ’ler gibi birçok işletmenin yeni muhasebe
standartlarını benimsemesi ile uygulaması gerekmektedir.

Aynı zamanda, yeni Türk Ticaret Kanunu aracılığıyla da firmaların


Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) / Uluslararası
Muhasebe Standartları’na uyumlu Türkiye Finansal Raporlama
Standartları’nı (TFRS) / Türkiye Muhasebe Standartları’nı (TMS)
benimseme şartı getirilmiştir. Halka açık büyük ölçekli işletmelerin
yanında, küçük ve orta büyüklükteki firmalar da bu uygulamaya

1
tabidir. Dolayısıyla, konunun Türk Ticaret Kanunu perspektifi ve
ayağı da önemlidir.

Kitabın birinci bölümünde Kavramsal Çerçeve ele alınmaktadır. İkinci


bölümde Finansal Raporlar (TMS 1) içeriğe dahil edilmiştir. Eserde
aynı zamanda Kur Değişimi Etkileri (TMS 21) üçüncü bölümde
açıklanmıştır. Takibinde, dördüncü bölümde Gelir Vergileri (TMS 12)
sunulmuştur. Stoklar (TMS 12) beşinci bölümde belirtilmiştir.
Çalışmanın ilerleyen aşamalarında Maddi Duran Varlıklar (TMS 16)
ve Maddi Olmayan Duran Varlıklar (TMS 38) sırasıyla altıncı ve
yedinci bölümlerde analiz edilmiştir. Kiralama İşlemleri (TMS 17)
sekizinci bölümde ve Devlet Teşvikleri (TMS 20) dokuncu bölümde
mercek altına alınmıştır. Onuncu bölümde Hasılat (TMS 18),
Onbirinci bölümde Emeklilik Fayda Planları (TMS 26), onikinci
bölümde Çalışanlara Sağlanan Faydalar (TMS 19), önüçüncü bölümde
Borçlanma Maliyetleri (TMS 23), ondördüncü bölümde İlişkili Taraf
(TMS 24), onbeşinci bölümde İş Ortaklıklarındaki Paylar (TMS 31),
onaltıncı bölümde Finansal Araçlar: Sunum (TMS 32),
Muhasebeleştirme ve Ölçme (TMS 39), Açıklamalar (TFRS 7),
onyedinci bölümde Hisse Başına Kazanç (TMS 33), onsekizinci
bölümde KOBİ’lerle İlgili Standartlar, ondokuzuncu bölümde Etkin
Faizin TFRS ve UFRS’ye Göre Hesabı ve Uygulamaları, son olarak
yirminci bölümde de Şirket Birleşmeleri ve Konsolide Finansal
Tablolar okuyucularla paylaşılmıştır. Çalışma, İngilizce Mali Tablo
Örnekleri ile de zenginleştirilmiştir.

1. KAVRAMSAL ÇERÇEVE

16/01/2005 tarih ve 25702 sayılı Resmi Gazete’de “Finansal


Tabloların Hazırlanma ve Sunulma Esaslarına İlişkin Kavramsal
Çerçeve”, 31/12/2005 tarihinden sonra başlayan hesap dönemleri için
uygulanmak üzere yayımlanmıştır.

Kavramsal Çerçeve bir Muhasebe Standardı değildir, bu yüzden


herhangi bir ölçüm veya kamuyu aydınlatma konusunda standart
belirlememektedir. Kavramsal Çerçevede Türkiye Muhasebe
Standartlarının herhangi birinin yerini alacak hiç bir husus yer
almamaktadır. Uygulamada, Türkiye Muhasebe Standartları ile
Yorumlarında hüküm bulunmayan hallerde Uluslararası Finansal
Raporlama Standartları ile Yorumlarına uyulur. (KAV.ÇER.,2)

Kavramsal Çerçeve ile Türkiye Muhasebe Standartları’ndan biri


arasında uyuşmazlık söz konusu olduğunda Türkiye Muhasebe
Standardı Kavramsal Çerçeveden önce gelir. (KAV.ÇER.,3)

Kavramsal Çerçeve aşağıda belirtilen konuları düzenler:


a) Finansal raporlamanın amacı
b) Faydalı finansal bilginin niteliksel özellikleri
c) Finansal tabloları oluşturun unsurların tanım, tahakkuk ve
ölçümleme esasları

2
Sermaye ve sermayenin devamlılığı (Korunması) kavramları
(KAV.ÇER.,5)

Kavramsal Çerçeve konsolide finansal tabloları da içermek üzere


genel amaçlar için hazırlanan finansal tabloları dikkate almaktadır.

Birçok kullanıcı ise en önemli bilgi kaynağı olarak sadece finansal


tablolara güvenmek zorundadır. Bu nedenle finansal tablolar genel
olarak bu tür kullanıcıların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmalı ve
sunulmalıdır. Özel amaçlı finansal tablolar, örneğin, izahnameler ve
vergileme için hazırlanan hesaplamalar, Kavramsal Çerçevenin
kapsamı dışındadırlar. Bununla birlikte, özel amaçlı finansal
tabloların hazırlanmasındaki şartların elvermesi halinde de Kavramsal
Çerçeve esas alınabilir. (KAV.ÇER.,6)

Finansal tablolar ülkeden ülkeye büyük ölçüde benzerlik


göstermektedir. Diğer taraftan, bir takım sosyal, ekonomik ve hukuki
sebepler ile ulusal düzenlemelerin oluşturulması sırasında farklı
ülkeler tarafından farklı finansal tablo kullanıcılarının
gereksinimlerinin dikkate alınması gibi sebeplerle de bazı farklılıklar
taşımaktadır. Söz konusu farklılıkları, finansal tabloların hazırlanması
ve sunulmasına ilişkin kuralları, muhasebe standartlarını ve uygulama
usullerini uyumlaştırmak suretiyle azaltmak amaçlanmaktadır.
Ekonomik kararların alınmasına yardımcı olacak bilgileri içermek
üzere hazırlanan finansal tablolar esas alınmak suretiyle, bu
uyumlaştırmanın daha da ilerletilebileceğine inanılmaktadır. Bu
amaçla hazırlanan finansal tabloların, çoğu kullanıcının ortak
amaçlarını karşılayacağı düşünülmektedir. Bunun sebebi de:

Finansal Tablo kullanıcıların neredeyse tamamının:


(a) Sermayede payı temsil eden yatırımları satın almaya, elde tutmaya
veya satmaya karar verme,
(b) Yönetimin yeterliliğini ve sorumluluğunu değerlendirme,
(c) İşletmenin, çalışanların ücret ve diğer menfaatlerini sağlayabilecek
güçte olup olmadığını değerlendirme,
(d) İşletmeye borç verilen fonların emniyette olup olmadığını
belirleme,
(e) Vergi politikalarını belirleme,
(f) Dağıtılabilir kâr ve temettü tutarlarını belirleme,
(g) Ulusal gelir istatistiklerini hazırlama ve kullanma ya da,
(h) İşletmelerin faaliyetlerini yasal açıdan düzenleme amacıyla ve
benzeri amaçlarla ekonomik kararlar almalarıdır.

Finansal tablolar finansal raporlama sürecinin bir parçasıdır. Bir


finansal tablo seti normal olarak bilanço, gelir tablosu, nakit akış
tablosu, özkaynaklar değişim tablosu, kar dağıtım tablosu, dipnotlar
ile finansal tabloların ayrılmaz bir parçası olan açıklama kısımlarını
içerir.

3
Kavramsal Çerçeve, halka açık olsun veya olmasın finansal raporlama
yapan bütün ticari, sınai ve diğer işletmelerin finansal tablolarına
uygulanır. Teşebbüs ve işletmelerin kamu idare ve müesseselerine ait
olması, hukuki yapılarının farklılığı, özel kanunlarının bulunması,
vergi muafiyet ve istisnalarından yararlanmaları, bu yükümlülüğü
yerine getirmelerine engel teşkil etmez.

İşletme yönetimi işletmenin finansal tablolarının hazırlanmasından ve


sunumundan sorumludur. Yönetim her ne kadar planlama, karar
verme ve kontrol sorumluluklarını yerine getirmek için yardımcı
olacak ilave yönetimsel ve finansal bilgilere erişebilirse de finansal
tablolarda yer alan bilgilerle de ilgilenir. Yönetim kendi ihtiyaçları
için gereken ilave bilgilerin şeklini ve içeriğini belirleme olanağına
sahiptir.

Genel amaçlı finansal raporlar, raporlayan işletmenin değerini


gösterecek şekilde düzenlenmezler. Bununla birlikte, söz konusu
raporlar, mevcut ve potansiyel yatırımcılara, borç verenlere ve kredi
veren diğer taraflara raporlayan işletmenin değerine yönelik
yapacakları tahminlerde yardımcı olacak bilgiyi sağlarlar.

Bireysel asli kullanıcıların farklı ve muhtemelen birbiri ile örtüşmeyen


bilgi ihtiyaçları ve istekleri vardır. Finansal Raporlama Standartları
geliştirilirken, azami sayıdaki asli kullanıcının ihtiyaçlarını
karşılayacak nitelikte bilginin sağlanması amaçlanır. Ancak, ortak
bilgi ihtiyaçlarına odaklanılması, raporlayan işletmenin, asli
kullanıcılarından oluşan bir alt grup için faydalı olan ek bilgiyi
finansal rapora dahil etmesine engel teşkil etmez.

Finansal durum hakkındaki bilgiler öncelikle bilançoda yer alır.


Faaliyet sonuçları ile ilgili bilgiler ise öncelikle gelir tablosunda
verilir. Finansal durumdaki değişimlerse finansal tablolar arasında yer
alan diğer tablolarda gösterilir. (KAV.ÇER.,19)

Finansal tabloları oluşturan unsurlar aynı işlemin farklı yönlerini


yansıttıkları için birbirleriyle ilişkilidirler. Her ne kadar bir finansal
tablo bir diğerindekinden farklı bilgiler içerse de hiçbir bilgi sadece
tek bir amacı karşılamaya dönük veya kullanıcıların belli bir ihtiyacı
için gerekli olan bütün bilgileri karşılamaya yeterli değildir.
(KAV.ÇER.,20)

Muhasebenin Varsayımları

Tahakkuk esası
Finansal tablolar muhasebenin tahakkuk esasına göre hazırlanırlar. Bu
esasa göre, işlemlerin ve diğer olayların etkisi, nakit veya nakit
benzerleri alındığında veya ödendiğinde değil, bu işlem ve olaylar
olduğu zaman tahakkuk ettirilir ve ilgili oldukları dönemin muhasebe
kayıtlarına kaydedilerek o dönemin finansal tablolarında raporlanırlar.
(KAV.ÇER.,22)

4
Tahakkuk esaslı muhasebeleştirme uyarınca, işlemler ile diğer olaylar
ve durumların raporlayan işletmenin ekonomik kaynakları ve hakları
üzerindeki etkileri, bu etkilerin gerçekleştiği dönemde gösterilir. Nakit
girişleri ve ödemelerin farklı bir dönemde gerçekleşmiş olması bu
durumu etkilemez.

İşletmenin Sürekliliği
Finansal tablolar normal olarak işletmenin devamlılığı ve
öngörülebilir bir gelecekte de faaliyetlerini sürdüreceği varsayımına
dayanılarak hazırlanırlar. (KAV.ÇER.,23)

Anlaşılabilirlik
Finansal tablolarda yer alan bilgilerin taşıması gereken önemli bir
özellik kullanıcılar tarafından tam olarak anlaşılabilir olmalarıdır. Bu
konuda, kullanıcıların işletmenin iş kolu ve ekonomik faaliyetleri
hakkında bilgi sahibi olduğu, muhasebeden anladığı, bilgileri de
makul seviyede bir dikkatle incelediği varsayılır. (KAV.ÇER.,25)

İhtiyaca Uygunluk
Bilginin faydalı olabilmesi için kullanıcıların karar vermeleri
sırasındaki ihtiyaçlarına uygun olması gerekir. Bilginin tahmin
edilebilirlik ve teyit edilebilirlik özellikleri birbiriyle ilişkilidir.
Mevcut finansal duruma ait bilgiler ve geçmişteki faaliyet sonuçları,
gelecekteki finansal durumu ve faaliyet sonuçlarını, kullanıcıları
doğrudan ilgilendiren konularda, örneğin, temettü ve ücret
ödemelerini, hisse senedinin fiyatındaki hareketleri ve işletmenin
vadesi geldiğinde borçlarını ödeme kabiliyetini tahmin etmekte sıkça
kullanılan bilgilerdir. (KAV.ÇER.,26)

İhtiyaca uygunluk ve Önemlilik


Bilginin uygunluğu onun özelliğinden ve önemliliğinden etkilenir.
Bazı durumlarda bilginin özelliği tek başına uygunluğunu belirlemek
için yeterli olabilir. Örneğin, yeni bir faaliyet alanının raporlanması,
raporlama dönemindeki yeni faaliyetin sonuçlarının rakam olarak
önemli olup olmamasına bakılmaksızın işletmenin karşı karşıya
olduğu risklerin ve meydana gelecek olan fırsatların belirlenmesinde
etkili olabilir. Eğer bir bilginin verilmemesi ya da yanlış verilmesi
finansal tabloları kullanarak ekonomik kararlarını verecek olan
kullanıcıları etkileyebilecekse, o bilgi önemliliğe sahip bir bilgidir.
(KAV.ÇER.,29)

Güvenilirlik
Faydalı olması için bilginin güvenilir de olması gerekir. Bilgi önemli
hatalar içermiyorsa, önyargılı değilse ve belli bir konuyu makul bir
şekilde açıklamış olduğu kabul edildiği ya da açıklamış olduğu
beklendiği için kullanıcılar tarafından bu bilgiye dayanılacaksa
bilginin güvenilirlik özelliği vardır. Zorunlu olmayan nedenlerle
raporlanmasının geciktirilmesi bilginin uygunluk özelliğini ortadan

5
kaldırır. Yönetim, zamanında raporlama yapmanın faydası ile bilginin
güvenilir olması koşulu arasındaki dengeyi sağlamak zorundadır.
(KAV.ÇER.,31)

Bilgi uygun olabilir fakat içerik olarak güvenilir olmayabilir ya da


anlaşıldığı şekliyle yanıltıcı olabilir. (KAV.ÇER.,32)

Güvenilirlik ve Doğru Bir Şekilde Gösterim (Olayı gerçeğe uygun


bir şekilde temsil)
Bilginin güvenilir olması için açıklamayı amaçladığı ya da makul bir
şekilde açıklamış olduğunun beklendiği işlemleri ve diğer olayları
doğru bir şekilde göstermesi gerekir. (KAV.ÇER.,33)

Bilgilerin çoğu amaçladığı açıklamayı doğru bir şekilde yapmaktan


uzak olma riski ile karşı karşıyadır. Bunun önyargı ile ilgisi yoktur.
Daha ziyade ölçümlenmesi gereken işlem ve diğer olayların
belirlenmesinin veya bilginin ilgili olduğu işlem ve olaylarla ilgili
mesajları verebilmesi için ölçümlenmesi ve raporlanmasında
kullanılacak tekniklerin geliştirilmesinin doğal olarak taşıdığı
zorluklardan kaynaklanır. (KAV.ÇER.,34)

Güvenilirlik ve Özün Önceliği


Bir bilginin tanımlamayı amaçladığı işlem ve diğer olayları doğru bir
şekilde tanımlaması için bu işlem ve bilgilerin sadece yasal
görünümleri değil, bunların özleri ve ekonomik gerçekler de dikkate
alınarak muhasebeleştirilmesi ve sunulması gerekir. (KAV.ÇER.,35)

Güvenilirlik ve Tarafsızlık
Finansal tablolardaki bilgilerin güvenilir olması için tarafsız olmaları,
önyargı taşımamaları gerekir. Finansal tabloların bir işletmenin
finansal durumunu, faaliyet sonuçlarını ve finansal durumundaki
değişimleri doğru ve dürüst olarak yansıttığı veya dürüst bir şekilde
gösterdiği sıkça belirtilen bir husustur. Her ne kadar Kavramsal
Çerçeve bu tür kavramlarla doğrudan doğruya ilgilenmese de belli
başlı niteliksel özelliklerin uygulanması ve uygun muhasebe
standartlarının uygulanması, finansal tabloların normal olarak
genellikle anlaşıldığı şekilde söz konusu bilgileri doğru ve dürüst
olarak yansıtmasını veya gerçeğe uygun bir şekilde göstermesini
sağlar. (KAV.ÇER.,36)

6
Güvenilirlik ve İhtiyatlılık
Şüpheli alacakların tahsil edilebilme durumu, sabit kıymetlerin
muhtemel yararlanma ömürleri ve ortaya çıkabilecek garanti
taleplerinin sayısı gibi. Finansal tabloların hazırlanmasında bu
belirsizliklere, özellikleri ve kapsamları itibariyle yer verilirken
ihtiyatlı bir şekilde hareket edilmelidir. İhtiyatlılık belirsizlik olması
nedeniyle tahmin yapılması gereken hallerde aktiflerin ve gelirin
olduğundan fazla, yükümlülüklerin ve giderlerin de olduğundan eksik
belirlenmemesi için gereken dikkatin gösterilmesini ifade eder.
(KAV.ÇER.,37)

Güvenilirlik ve tam açıklama


Finansal tablolardaki bilgilerin güvenilir olması için önemlilik ve
maliyet sınırları içinde bütünü kavraması yani tam olması gerekir.
(KAV.ÇER.,38)

Karşılaştırılabilirlik
Kullanıcıların bir işletmenin belli bir zaman içerisinde finansal
durumundaki ve faaliyetlerindeki değişmeleri takip edebilmeleri için
işletmenin finansal tablolarını karşılaştırma imkanları olmalıdır.
Karşılaştırılabilirlik niteliksel özelliğinin önemli bir şartı,
kullanıcıların, finansal tabloların hazırlanmasında takip edilen
muhasebe politikaları, bu politikalarda yapılan değişiklikler ve bu
değişikliklerin etkileri hakkında bilgilendirilmeleridir.
Karşılaştırılabilirlik ihtiyacı münferiden tekdüzelik ile karıştırılmamalı
ve muhasebe standartlarında geliştirme yapılmasının önünü tıkayacak
bir engel oluşturmamalıdır. Uygulamada niteliksel özellikler arasında
bir denge kurmak veya bunları karşılaştırmak çoğu zaman zorunlu
olmaktadır. Genellikle istenen, finansal tabloların amacına ulaşması
için niteliksel özellikler arasında makul bir denge sağlamaktır.
(KAV.ÇER.,39)

Fayda ve Maliyet Dengesi


Fayda ve maliyet arasındaki denge bir niteliksel özellik değil her
durumda söz konusu olan bir kısıtlamadır. Bilgiden sağlanan fayda, bu
bilgiyi edinmek için katlanılan maliyetin üzerinde olmalıdır.
(KAV.ÇER.,44)

2. FİNANSAL RAPORLAR (TMS 1)

Finansal tablolar işletmenin finansal durumunun ve finansal


performansının biçimlendirilmiş sunumudur. Finansal tabloların
amacı, geniş bir kullanıcı kitlesinin ekonomik kararlar almalarına
yardımcı olan işletmenin finansal durumu, finansal performansı ve
nakit akışları hakkında bilgi sağlamaktır. Ayrıca finansal tablolar,
yöneticilerin kendilerine emanet edilen kaynakları ne etkinlikte
kullandıklarını da gösterir. Finansal tablolar bu amaca ulaşmak için
işletmeyle ilgili aşağıdaki bilgileri sunar:

7
a) Varlıklar;
b) Borçlar;
c) Özkaynaklar;
d) Gelir ve giderler, karlar ve zararlar dahil;
e) Ortakların ortak olmaları sebebiyle yaptıkları katkılar ve ortaklara
yapılan dağıtımlar ve
f) Nakit akışları.

Bu bilgi, dipnotlarda yer alan diğer bilgilerle birlikte finansal tablo


kullanıcılarının işletmenin gelecekteki nakit akışlarını ve özellikle
bunların zamanını ve kesinliklerini tahmin etmelerine yardımcı olur.
(TMS1,9)

Tam bir finansal tablolar seti aşağıdakileri içerir:

a) Dönem sonu finansal durum tablosu (bilanço);


b) Döneme ait kapsamlı gelir tablosu
c) Döneme ait özkaynak değişim tablosu
d) Döneme ait nakit akış tablosu ve
e) Önemli muhasebe politikalarını özetleyen dipnotlar ve diğer
açıklayıcı notlar.
f) Bir işletmenin bir muhasebe politikasını geriye dönük olarak
uygulaması durumunda ya da bir işletmenin finansal tablolarındaki
kalemleri geriye dönük olarak yeniden ifade etmesi söz konusu
olduğunda ya da işletmenin finansal tablo kalemlerini yeniden
sınıflandırdığında, karşılaştırılabilir en erken dönemin başına ait
finansal durum tablosu (bilanço). (TMS1,10)

İşletme, nakit akış tablosu hariç, tüm finansal tablolarını muhasebenin


tahakkuk esasına göre düzenler. (TMS1,27)

Muhasebenin tahakkuk esası kullanıldığı zaman işletme, kalemleri


Kavramsal Çerçevede bunlar için verilen tanımlara ve tahakkuk
kriterlerine uydukları takdirde varlıklar, borçlar, özkaynaklar, gelirler
ve giderler (finansal tabloların unsurları) olarak muhasebeleştirir.
(TMS1,28)

İşletme, benzer kalemlerden oluşan her bir önemli sınıfı, finansal


tablolarda ayrı bir biçimde gösterir. İşletme, nitelikleri ve işlevleri
itibariyle farklı olan kalemleri de, önemsiz olmadıkları takdirde, ayrı
olarak sunar. (TMS1,29)

İşletme, bir TFRS zorunlu kılmadıkça veya izin vermedikçe varlıkları


ve borçları ya da gelirleri ve giderleri netleştiremez. (TMS1,32)

İşletme, varlıkları ile borçları ve gelirler ile giderleri finansal


tablolarda ayrı ayrı göstermelidir. İşlem veya diğer olayın özü gereği
yapılan netleştirme dışında, kapsamlı gelir tablosu veya finansal
durum durum tablosu (bilanço) ya da (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir
tablosunda yapılan netleştirmeler, kullanıcıların gerçekleşmiş olan

8
işlemleri, diğer olayları ve şartları ve gelecekteki nakit akışlarını
anlamalarını zorlaştırmaktadır. Varlıkların, örneğin stok değer
düşüklüğü karşılığı ve şüpheli alacaklar karşılığı gibi, düzenleyici
hesaplar düşüldükten sonra net tutarıyla gösterilmesi netleştirme
değildir. (TMS1,33)

Bir başka TFRS’de tersine bir hüküm yoksa işletme, cari dönem
finansal tablolarında raporlanan tüm tutarlara ilişkin olarak önceki
dönem ile karşılaştırmalı bilgileri sunmalıdır. Cari dönemin finansal
tablolarının anlaşılması için gerekli olduğu takdirde metinsel ve
tanımsal bilgiler için karşılaştırmalı bilgi verilmelidir. (TMS1,38)

Karşılaştırmalı bilgi veren bir işletme, en az iki finansal durum tablosu


(bilanço), diğer tabloların her birinden iki adet olmak üzere ayrıca
ilgili notları sunar. Bir işletme bir muhasebe politikasını geriye dönük
olarak uyguladığında, finansal tablolarındaki kalemleri geriye dönük
olarak yeniden ifade ettiğinde ya da finansal tablolarındaki kalemleri
yeniden sınıflandırdığında, en az üç finansal durum tablosu (bilanço)
ile diğer tabloların her birinden ayrıca iki adet tablo ve de ilgili notları
sunar. Bir işletme, finansal durum tablosunu (bilançosunu) aşağıdaki
tarihler itibariyle sunar:

a) Cari dönemin sonunda,


b) Bir önceki dönemin sonunda (cari dönemin başlangıcıyla aynıdır),
ve
c) Karşılaştırılabilir en erken dönemin başında (TMS1,39)

Aşağıdaki koşullar oluşmadığı sürece, kalemlerin finansal tablolarda


sunuluşu ve sınıflandırılması bir dönemden diğer döneme aynı
biçimde sürdürülmelidir:

(a) İşletme faaliyetlerinin niteliklerinde önemli değişiklikler


olmasından veya finansal tabloların yeniden gözden geçirilmesinden
sonra, başka bir sunuluş ve sınıflandırmanın, TMS 8’in muhasebe
politikalarının seçimi ve uygulanması kriterine göre daha uygun
olacağı açık bir biçimde ortadaysa veya
(b)Bir TFRS’nin sunuluşta bir değişiklik gerektirmesi durumunda.
(TMS1,45)

İşletme, her finansal tablosunu ve dipnotlarını açıkça tanımlamalıdır.


Ayrıca işletme, aşağıdaki bilgileri de açık bir biçimde göstermeli ve
bilgilerin doğru dürüst anlaşılması için gerektiğinde bunları
tekrarlamalıdır:

(a) Raporlayan işletmenin adı veya diğer kimlik bilgileri ve bu bilgide


önceki raporlama döneminden bu yana olan değişiklikler,
(b)Finansal tabloların tek bir şirketi mi yoksa şirketler grubunu mu
içerdiği,
(c) Raporlama dönemi sonu (bilanço tarihi) veya finansal tablo ve
dipnotların kapsadığı dönem,

9
(d)TMS 21 ‘de tanımlandığı gibi, sunum para birimi ve
(e) Finansal tabloda sunulan tutarların yuvarlanma derecesi.
(TMS1,51)

2.1. FİNANSAL DURUM TABLOSU (BİLANÇO)

Finansal durumun ölçümlemesiyle doğrudan ilgili unsurlar varlıklar,


borçlar ve özkaynaklardır. Bunlar aşağıda tanımlanmıştır:

a) Varlık, geçmişte olan işlemlerin sonucunda ortaya çıkan ve


halihazırda işletmenin kontrolünde olan ve gelecekte işletmeye
ekonomik fayda sağlaması beklenen değerlerdir.
b) Borç, geçmiş olaylardan kaynaklanan ve ödenmesi işletmenin
ekonomik fayda sağlayabilecek değerlerinde bir çıkışa neden olacak
mevcut yükümlülüklerdir.
c) Özkaynaklar, işletmenin varlıklar toplamından yabancı kaynakların
indirilmesi suretiyle kalan kısımdır.

Bir varlığın veya borcun bilançoda yer alması için özellikle, gelecekte
işletmeye ekonomik fayda sağlanması ya da ekonomik fayda
sağlayacak bir varlığın işletmeden çıkması beklentisi olmalı ve 83
Numaralı paragrafta yer alan gerçekleşme olasılığına uygun olmalıdır.

Bir kalemin varlık, borç veya özkaynaklar tanımı kapsamında yer alıp
almadığını değerlendirirken sadece hukuki biçime değil, kalemin
özüne ve ekonomik anlamına bakılır. Bir varlığın beklenen ekonomik
faydası, işletmeye nakit ve nakit benzeri akımına doğrudan ve dolaylı
olarak katkı sağlayacak potansiyeldir. Birçok varlık, örneğin alacaklar,
arsa, arazi, bina, tesis ve ekipmanlar fiziken vardır. Ancak bazı
varlıkların fiziken var olmaları şart değildir. Eğer gelecekte oluşacak
ekonomik değer taşıyorlarsa ve işletme tarafından kontrol
ediliyorlarsa, örneğin, patentler ve telif haklarında olduğu gibi varlık
olarak kabul edilir. Birçok varlık, örneğin alacaklar, arsa ve arazi,
sahiplik hakkını da içermek üzere yasal haklarla teçhiz edilmiştir. Bir
işletmenin yaptığı harcamalar ileride bundan bir yarar meydana
geleceği beklentisine işaret edebilir. Fakat bu husus varlık olarak
tanımlanabilecek bir maddenin edinildiği sonucuna ulaştıracak bir
kanıt olamaz. Benzer şekilde, edinimi için bir harcama yapılmamış
olması, bir maddenin varlık olarak tanımlanmasını ve bilançoda yer
verilmesini engellemez.

Bir varlığın gelecekte işletmeye ekonomik yarar girişine neden olacağı


muhtemelse ve maliyeti ya da değeri güvenilir bir şekilde
ölçümlenebiliyorsa bu varlık bilançoda gösterilir. Yapılan bir
harcamanın, içinde bulunulan muhasebe döneminden sonraki
dönemlerde, işletmeye ekonomik yarar girişi sağlaması mümkün
değilse, bilançoda herhangi bir varlık gösterilmez. Bunun yerine bu
harcama gelir tablosunda gider olarak gösterilir.

Bir borcun temel özelliği mevcut bir yükümlülük içermesidir.

10
Yükümlülük belli bir şekilde hareket etmeyi veya davranmayı
gerektiren bir görev veya sorumluluktur. Bağlayıcı bir yasal
anlaşmadan veya yasal bir mecburiyetten doğan yükümlülüklerin,
normal olarak rastlandığı üzere, örneğin mal ve hizmet alımları
karşılığında yüklenilen borçlarda olduğu gibi yasal yaptırımları
olabilir. Diğer yandan yükümlülükler, iş yapma ilkelerinden, örf ve
adetlerden ve iyi iş ilişkilerini korumak veya hakkaniyete uygun
davranmak arzusundan da kaynaklanabilir. Eğer bir işletme, garanti
süreleri geçmiş olmasına rağmen ürünleri ile ilgili hatalardan doğan
sorumlulukları yerine getirmeyi bir şirket politikası haline getirmişse,
satılan mallarla ilgili olarak ortaya çıkması beklenen bu giderler şirket
için borç olarak dikkate alınırlar. Müşterilerinin yıllık alımları
üzerinden daha sonra satış indirimleri uygulayan bir işletme de ileride
yapacağı indirimleri borç olarak tahakkuk ettirmelidir. Bu durumda,
işletmenin yapmış olduğu mal satışları aynı zamanda borç doğuran
işlemler olmaktadır. Bazı borçların tutarları sadece önemli ölçülerde
tahminlerde bulunarak belirlenebilir. Bu tür borçlar işletmelerce
karşılık olarak tanımlanmaktadır. Bazı borçların tutarları sadece
önemli ölçülerde tahminlerde bulunarak belirlenebilir. Bu tür borçlar
işletmelerce karşılık olarak tanımlanmaktadır.

Mevcut bir yükümlülüğün yerine getirilmesi için ekonomik yarar


sağlanabilecek kaynakların işletmeden çıkışı gerçekleşecekse ve
ortadan kalkacak yükümlülük güvenilir bir şekilde ölçümlene
biliyorsa bilançoda borç tahakkuku yapılır.

Özkaynaklar varlıklardan bütün borçlar düşüldükten sonra kalan


kısım olarak tanımlanmışsa da bilançodaki bir alt sınıflandırma
olabilir. Örneğin, şirket olarak faaliyet gösteren bir işletmede
hissedarların işletmeye koyduğu fonlar, dağıtılmamış karlar,
dağıtılmamış karlardan ayrılan yedekler ve sermaye yedekleri
(sermaye koruma düzeltmeleri) ayrı ayrı gösterilebilir. İşletmeler,
ülkedeki vergi kanunlarının bu tür ihtiyatların ayrılması halinde vergi
muafiyeti ya da vergi indirimleri tanıması durumunda da diğer tür
ihtiyatları ayırabilirler.

Mevcut bir yükümlülükle ileriye dönük bir taahhüt arasında bir ayrım
yapılması gerekir. İşletme yönetiminin ileriki bir zamanda varlık
edinimine ilişkin kararı mevcut bir yükümlülüğün ortaya çıkmasına
neden olmaz. Bir yükümlülüğün doğması için varlıkların işletmeye
teslim edilmiş olması ya da işletmenin varlıkların edinimi için geri
dönülemez bir sözleşmenin yapmış olması gerekir.

2.2. FİNANSAL DURUM TABLOSUNDA (BİLANÇODA) YER


ALACAK BİLGİLER

Finansal durum tablosu (bilanço), en azından, aşağıdaki tutarları


gösteren hesap gruplarını kapsamalıdır:

11
a) Maddi duran varlıklar,
b) Yatırım amaçlı gayrimenkuller,
c) Maddi olmayan duran varlıklar,
d) Finansal varlıklar ((e), (h) ve (i) şıklarında gösterilenler hariç),
e) Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen yatırımlar,
f) Canlı varlıklar,
g) Stoklar,
h) Ticari ve diğer alacaklar,
i) Nakit ve nakit benzerleri,
j) Satılmak üzere elde tutulan varlıkların toplamı ile TFRS 5’e göre
satılmak üzere elde tutulan ve elden çıkarılacaklar grubuna dahil
olan varlıkların toplamı,
k) Ticari ve diğer borçlar,
l) Karşılıklar,
m) Finansal borçlar ( (k) ve (l) şıklarında gösterilenler hariç),
n) TMS 12’de tanımlandığı gibi, dönem vergisiyle ilgili borçlar ve
varlıklar,
o) TMS 12’de tanımlandığı gibi, ertelenmiş vergi borçları ve
ertelenmiş vergi varlıkları,
p) TFRS 5’e göre elden çıkarılacaklar grubuna dahil olan satılmak
üzere elde tutulanlar olarak sınıflandırılan borçlar,
q) Özkaynaklarda gösterilen kontrol gücü olmayan paylar (azınlık
payları) ve
r) Ana şirketin ortaklarına ait çıkarılmış sermaye ve yedekler. (TMS1,
54)

İşletmenin finansal durumunu anlamada bu tür bir sunum uygun


olduğu takdirde, finansal durum tablosunda (bilançoda) ek kalemler,
başlıklar ve ara toplamlar gösterilir. (TMS1, 55)

Eğer işletme dönen ve duran varlıklarını ve kısa ve uzun vadeli


borçlarını finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı ayrı
sınıflandırıyorsa, ertelenmiş vergi varlıkları (borçları) dönen varlıklar
(kısa vadeli borçlar) olarak sınıflandırılamaz. (TMS1, 56)

Bu Standart kalemlerin hangi sıra ve biçimde sunulacağını açıklamaz.


54 üncü Paragraf sadece, finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı
olarak sunulmaya yeter ölçüde birbirlerinden nitelik ve işlev olarak
farklı olan kalemlerin, bir listesini verir. Ayrıca;

a) İlgili kalemin boyutu, niteliği veya işlevi veya benzer kalemlerin


bir araya toplanması işletmenin finansal durumunun anlaşılması için
uygun olduğu takdirde, yeni kalemler eklenir ve
b) İşletmenin finansal durumunun anlaşılmasına uygun bilgi sağlamak
amacıyla, işletmenin ve işlemlerinin niteliğine göre, kullanılan
tanımlar ve kalemlerin sıralanması veya benzer nitelikteki kalemlerin
bir araya toplanması, düzeltilebilir. Örneğin, bir finansal işletme,
faaliyetlerine ilişkin ihtiyaca uygun bilgileri sağlamak üzere
yukarıdaki tanımları düzeltebilir. (TMS1, 57)

12
Bir işletme, likidite temeline dayalı sunumun daha güvenilir ve yararlı
bilgi sağladığı durumlar hariç, dönen ve duran varlıklarını ve kısa ve
uzun vadeli borçlarını finansal durum tablosunda (bilançoda) ayrı
ayrı sınıflandırarak sunacaktır. Bu istisna uygulandığında, işletme
bütün varlık ve borçlarını likidite sırasıyla sunar. (TMS1, 60)

Varlıklar

Bir varlığın beklenen ekonomik faydası, işletmeye nakit ve nakit


benzeri akımına doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlayacak
potansiyeldir. Potansiyel, işletmenin esas faaliyetlerinin parçası olan
üretken bir birim olabileceği gibi, nakde ve nakit benzerlerine
çevrilebilen veya üretim maliyetlerini azaltan bir bilgi gibi, işletmenin
nakit çıkışını azaltma kapasitesi şeklinde de ortaya çıkabilir.

Bir varlığın taşıdığı gelecekte oluşacak ekonomik yarar birkaç şekilde


ortaya çıkabilir. Örneğin bir varlık:

(a) İşletme tarafından satılan mal ve hizmetlerin üretiminde tek başına


veya diğer varlıklarla beraber kullanılabilir,
(b) Diğer varlıklarla değiştirilebilir (Takas edilebilir),
(c) Bir borcun ödemesinde kullanılabilir,
(d) İşletme sahiplerine dağıtılabilir.

Dönen Varlıklar

Bir varlık aşağıdaki kriterlerden herhangi birine uyduğu takdirde


dönen varlık olarak sınıflandırılır:

(a) İşletmenin normal faaliyet döngüsü içinde paraya çevrilmesinin,


satılmasının veya tüketilmesinin beklenmesi;
(b)Öncelikle ticari amaçla elde bulundurulması;
(c) Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra on iki ay içinde
paraya çevrilmesi veya
(d)Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra en az on iki ay
içinde bir borcun ödenmesi için kullanılmak üzere veya başka bir
nedenle sınırlandırılmamış olmak koşuluyla, söz konusu varlıklar
(TMS 7’de tanımlanmış şekli ile) nakit veya nakit benzeriyse.
(TMS1, 66)

Bu Standart ”duran” terimini uzun vadeli maddi, maddi olmayan ve


finansal varlıklar için kullanır. Bu Standart, anlamı açık olduğu sürece
alternatif terimlerin kullanılmasını yasaklamaz. (TMS1, 67)

Duran Varlıklar

İşletme, diğer tüm varlıkları duran varlık olarak sınıflandıracaktır


(TMS1, 70) İşletmenin faaliyet döngüsü, işleme tabi tutulmak üzere
tedarik edilen varlıkların nakit veya nakit benzeri bir unsura
çevrilmesi arasında geçen süredir. Eğer işletmenin normal faaliyet

13
dönemi açıkça belirlenemiyorsa, süresi on iki ay olarak varsayılır.
(TMS1, 68)

Borçlar

Bir borcun temel özelliği mevcut bir yükümlülük içermesidir.


Yükümlülük belli bir şekilde hareket etmeyi veya davranmayı
gerektiren bir görev veya sorumluluktur. Bağlayıcı bir yasal
anlaşmadan veya yasal bir mecburiyetten doğan yükümlülüklerin,
normal olarak rastlandığı üzere, örneğin mal ve hizmet alımları
karşılığında yüklenilen borçlarda olduğu gibi yasal yaptırımları
olabilir. Diğer yandan yükümlülükler, iş yapma ilkelerinden, örf ve
adetlerden ve iyi iş ilişkilerini korumak veya hakkaniyete uygun
davranmak arzusundan da kaynaklanabilir.

Mevcut yükümlülükler birkaç şekilde sona erebilir. Örneğin;


(a) Nakit ödemesi,
(b) Diğer varlıkların verilmesi,
(c) Hizmet sağlanması,
(d) Bir yükümlülüğün bir başka yükümlülükle değiştirilmesi,
(e) Yükümlülüğün özkaynaklara dönüştürülmesi.

Bir yükümlülük, alacaklının alacağından vazgeçmesi ya da alacak


hakkını yitirmesi gibi durumlarda da sona erer.

Kısa Vadeli Borçlar

Bir borç aşağıdaki kriterlerden birine uyduğu takdirde kısa vadeli


olarak sınıflandırılır:

a) Normal faaliyet döngüsü içinde ödenmesinin beklenmesi;


b) Öncelikle ticari amaçla elde tutulması;
c) Raporlama döneminden (bilanço tarihinden) sonra on iki ay içinde
ödenecek olması veya
d) İşletmenin borcun ödenmesini, raporlama döneminin (bilanço
tarihinin) sonundan itibaren en az on iki ay süreyle
erteleyebilmesine yönelik koşulsuz bir hakkının bulunmaması
(bakınız: 73 üncü Paragraf). Borcun, karşı tarafın seçimine bağlı
olarak özkaynağa dayalı finansal araç ihraç edilmesi suretiyle
ödenmesine yönelik hükümler, sınıflandırılmasını etkilemez.

Uzun Vadeli Borçlar

İşletme, diğer bütün borçlarını uzun vadeli olarak sınıflandırır.


(TMS1, 69) İşletme, aşağıdaki hususları ya finansal durum
tablosunda (bilançoda) ya özkaynaklar değişim tablosunda ya da
dipnotlarda açıklayacaktır: (TMS1, 79)

14
a) paylara bölünmüş sermayenin her sınıfı için
(i) kayıtlı sermayeyi oluşturan hisse senedi sayısı;
(ii) çıkarılan ve tamamı ödenen ve çıkarılan fakat tamamı
ödenmeyen hisse senetlerinin sayısı;
(iii) bir hisse senedinin nominal değeri veya hisse senetlerinin
nominal değerinin olmadığı;
(iv) dönem başı ve dönem sonunda bulunan hisse senetleri
sayısının uyumlaştırılması;
(v) temettülerin dağıtımı ve sermayenin geri ödenmesindeki
sınırlamalarda dahil söz konusu sermaye sınıfıyla ilgili haklar,
imtiyazlar ve sınırlamalar (kısıtlamalar)
(vi) işletme tarafından veya iştirakleri veya bağlı ortaklıkları
tarafından sahip olunan işletmenin kendi hisse senetleri ve
(vii) opsiyonlar ve sözleşmeler gereği yapılacak hisse senedi
satışları için çıkarılmak üzere işletmede bulundurulan hisse
senetleri, bunların vadeleri ve tutarları ve
b) özkaynaklardaki yedeklerin her birinin niteliği ve amacıyla ilgili
açıklama.

Paylara bölünmüş sermayesi olmayan işletmeler, örneğin adi


ortaklıklar ve tröstler, özkaynakta hakkı olan her grup için dönemde
meydana gelen değişiklikleri ve yine özkaynakta hakkı olan her grup
için hakları, imtiyazları ve kısıtlamaları göstererek, Paragraf 79 (a)’da
istenenlere eşdeğer bilgileri açıklayacaktır. (TMS1, 80)

İşletme,
(a) Özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılan satım
opsiyonu bulunan finansal aracı ya da
(b) İşletmeye sadece tasfiye durumunda diğer tarafa işletmenin net
varlıklarından oransal bir pay verme yükümlülüğü getiren ve
özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılan bir aracı,

finansal borçlar ile özkaynaklar arasında yeniden sınıflandırması


durumunda, her bir grubun (finansal borçlar veya özkaynak) içinde ya
da dışında yeniden sınıflandırılan tutar ile söz konusu yeniden
sınıflandırma işleminin nedenini ve zamanlamasını açıklar. (TMS1,
80A)

15
Tablo 1 : ABC A.Ş. KONSOLİDE FİNANSAL DURUM TABLOSU
FINANSAL DURUM TABLOSU
ABC A.Ş. (VE BAĞLI ORTAKLIKLARI)
BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ (GEÇMEMİŞ)
… TARİHLİ (KONSOLİDE) BİLANÇO
(Tüm tutarlar, TL olarak gösterilmiştir)

Dipnot Cari Dönem Geçmiş Dönem


Referansları 20.. 20..

VARLIKLAR
Dönen Varlıklar … …
Nakit ve Nakit Benzerleri
Finansal Yatırımlar
Ticari Alacaklar
Finans Sektörü Faaliyetlerinden Alacaklar 1
Diğer Alacaklar
Stoklar
Canlı Varlıklar
Diğer Dönen Varlıklar
(Ara toplam)
Satış Amacıyla Elde Tutulan Duran Varlıklar
Duran Varlıklar
Ticari Alacaklar
Finans Sektörü Faaliyetlerinden Alacaklar
Diğer Alacaklar
Finansal Yatırımlar
Özkaynak Yöntemiyle Değerlenen Yatırımlar
Canlı Varlıklar
Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller
Maddi Duran Varlıklar
Maddi Olmayan Duran Varlıklar
Şerefiye
Ertelenmiş Vergi Varlığı
Diğer Duran Varlıklar
TOPLAM VARLIKLAR

KAYNAKLAR
Kısa Vadeli Yükümlülükler
Finansal borçlar
Diğer finansal yükümlülükler
Ticari Borçlar
Diğer Borçlar
Finans Sektörü Faal.den Borçlar
Devlet Teşvik ve Yardımları
Dönem Karı Vergi Yükümlülüğü
Borç Karşılıkları
Diğer Kısa Vadeli Yükümlülükler
(Ara toplam)
Satış Amacıyla Elde Tutulan Duran Varlıklara
İlişkin Yükümlülükler
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Finansal borçlar
Diğer finansal yükümlülükler
Ticari Borçlar
Diğer Borçlar
Finans Sektörü Faaliyetlerinden Borçlar
Devlet Teşvik ve Yardımları
Borç Karşılıkları
Çalışanlara Sağlanan Faydalara İlişkin Karşılıklar
(veya Kıdem Tazminatı Karşılığı)
Ertelenmiş Vergi Yükümlülüğü
Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler
ÖZKAYNAKLAR
Ana Ortaklığa Ait Özkaynaklar ...
Ödenmiş Sermaye
Karşılıklı İştirak Sermaye Düzeltmesi (-) …
Hisse Senedi İhraç Primleri ...
Değer Artış Fonları ...
Yabancı Para Çevrim Farkları ...
Kardan Ayrılan Kısıtlanmış Yedekler 2
Geçmiş Yıllar Kar/Zararları ...
Net Dönem Karı/Zararı ...
Azınlık Payları …
TOPLAM KAYNAKLAR

1 Finans sektörünün tek bir kolunda faaliyet gösteriliyorsa, bu kalemin adında, doğrudan ilgili
faaliyet koluna vurgu yapılabilir (“bankacılık faaliyetlerinden alacaklar” veya “krediler” gibi).
2 Kardan ayrılan kısıtlanmamış yedekler ise, genelde olağanüstü yedekler olup, özleri itibariyle
birikmiş kar/zarar niteliğinde olduklarından geçmiş yıllar kar/zararında gösterileceklerdir.

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.


16
2.3. KAPSAMLI GELİR TABLOSU

Gelirlerin ve giderlerin unsurları aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:

a) Gelir, muhasebe döneminde, ekonomik yararlarda işletme


bünyesine varlık girişi veya diğer şekillerdeki varlık çoğalmaları
sonucundaki artışı veya özkaynaklarda hissedarların yatırdıkları
fonlar dışındaki kalemlerde artış meydana getiren borçlardaki
azalmayı ifade eder.
b) Giderler, muhasebe döneminde, ekonomik yararlarda varlık çıkışı
veya diğer şekillerdeki varlık eksilmeleri sonucundaki azalışları
veya özkaynaklarda hissedarlara yapılan ödemelerin sonucunda
ortaya çıkan azalmaların dışında özkaynaklarda azalma sonucunu
doğuran borçlarda meydana gelen artışları ifade eder.

Gelirler ve giderler ekonomik karar almaya uygunluk sağlamaları için


gelir tablosunda değişik şekillerde gösterilebilirler. Örneğin,
işletmenin olağan faaliyet konusu ile ilgili gelir ve giderlerinin bu
konunun dışındaki faaliyetlerle ilgili olanlarından ayrı olarak
gösterilmesi çok sık rastlanan bir uygulamadır.

Gelir ve gider kalemlerinin ayrıştırılması ve değişik şekillerde


gruplandırılması işletmenin faaliyet sonuçlarının değişik şekillerde
gösterilmesine de izin verir. Bu gösterimler değişik seviyelerde
kapsamlara sahiptirler.

Gelirin tanımı hasılatın ve kazancın ikisini birden içerir. Hasılat


işletmenin olağan faaliyetleri neticesinde ortaya çıkar; satış, ücret,
faiz, temettü, lisans ücreti ve kira gibi çeşitli adlar taşır.

Kazançlar gelir tanımına giren diğer kalemleri belirtir. Bunlar


işletmenin olağan faaliyetlerinden doğabildiği gibi olağan olmayan
faaliyetlerinden de ortaya çıkabilir. Kazançlar, örnek olarak uzun
vadeli varlıkların elden çıkarılmasından elde edilen kazançları da
kapsar. Gelirin tanımı, kısa vadeli menkul kıymetlerin
değerlemesinden ve uzun vadeli varlıkların taşıdıkları değerdeki
artışlardan kaynaklanan kazançlar gibi gerçekleşmemiş kazançları da
içerir.

Güvenilir bir şekilde ölçümlenmek şartıyla, varlıklardaki bir artış ya


da borçlardaki bir azalış nedeniyle gelecekte ekonomik yarar artışı
olacaksa, gelir tablosunda gelir tahakkuku yapılır.

Gider tanımı, zararları olduğu gibi işletmenin olağan faaliyetleri


sırasında doğan giderleri de içerir. İşletmenin olağan faaliyetleri ile
ilgili giderler, satışların maliyeti, ücretler ve amortismanlar gibi
giderleri içerir. Giderler genellikle nakit, nakit benzerleri, stoklar,
maddi duran varlıklar gibi varlıkların işletme dışına çıkışı veya
işletmedeki varlıkların değerlerinde azalmalar olması şeklinde oluşur.

17
Zararlar gider tanımına giren diğer kalemleri belirtir. Bunlar
işletmenin hem olağan hem de olağan dışı faaliyetlerinden doğabilir.
Yangın, sel gibi felaketlerden oluşan zararlar ile uzun vadeli
varlıkların elden çıkarılması sonucunda oluşan zararlar gibi zararları
da kapsar. Giderlerin tanımı, bir yabancı paranın kurundaki artıştan
dolayı o para cinsinden olan borçlardaki artışlardan kaynaklanabilen
gerçekleşmemiş zararları da içerir.

Varlıklardaki bir azalış ya da borçlardaki bir artış nedeniyle ortaya


çıkan ve ölçülebilen bir gelecekteki ekonomik yarar azalması, gelir
tablosunda gider olarak tahakkuk ettirilir. Giderler ilgili olduğu gelir
hesapları ile doğrudan ilişkilendirilmesi esasına göre gelir tablosunda
tahakkuk ettirilir. Genellikle, giderlerle gelirlerin eşleştirilmesi olarak
adlandırılan bu işlem, doğrudan doğruya ve beraberce aynı işlemden
veya diğer olaylardan kaynaklanan gelir ve giderlerin ayrı ayrı veya
bir arada, eşzamanlı olarak tahakkuk ettirilmesini ifade eder.

Giderlerden beklenen ekonomik yararın ilerideki birkaç muhasebe


döneminde ortaya çıkmasının söz konusu olduğu ve gelirin kabaca ve
doğrudan hesaplanabildiği durumlarda, giderler sistematik olarak ve
belli bir dağıtım mantığına dayanarak bu dönemlere paylaştırılmak
suretiyle tahakkuk ettirilir. Maddi duran varlıklar, şerefiye, patent
hakkı ve marka hakkı gibi varlıkların kullanımları ile ilgili
amortisman ve itfa payları olarak adlandırılan giderlerin
tahakkukunun bu şekilde yapılması zorunludur.

Bir harcama yapıldığında, eğer ileride oluşacak bir ekonomik yarar


yoksa veya ileride oluşacak ekonomik yarar bilançoda tahakkuk
ettirilmesi gereken bir varlık olarak tanımlanma için gereken şartları
taşımıyor ya da bu şartlar kaybolmuş durumdaysa, gelir tablosunda
derhal gider tahakkuku yapılır. Bir borcun oluştuğu ancak bununla
ilgili bir varlığın meydana gelmediği durumlarda da, örneğin, ürün
garantilerinden doğan borçlarda, gider tahakkuku yapılır.

Bir işletme bir dönemde muhasebeleştirilen tüm gelir ve gider


kalemlerini:

(a) Tek bir kapsamlı gelir tablosunda veya


(b) Kar veya zarar bileşenlerini gösteren bir tablo (bireysel gelir
tablosu) ve kar veya zararla başlayan ve diğer kapsamlı gelir
bileşenlerini gösteren ikinci bir tablo (kapsamlı gelir tablosu) olmak
üzere iki tabloda sunar. (TMS1, 81)

Kapsamlı Gelir Tablosunda Sunulacak Bilgiler

Kapsamlı gelir tablosu asgari olarak, söz konusu dönemle ilgili


aşağıdaki tutarları gösteren kalemleri içerir:
(a) Hâsılat,
(aa) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıkların finansal
durum tablosu (bilânço) dışı bırakılmasından kaynaklanan

18
kazanç veya kayıplar,
(b) Finansman maliyetleri,
(c) Özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilen iştirakler ve iş
ortaklıklarının kar veya zarar payları,
(ca) Bir finansal varlığın yeniden sınıflandırılması neticesinde
gerçeğe uygun değeri üzerinden ölçülmesi durumunda, önceki
defter değeri ile yeniden sınıflandırma tarihindeki gerçeğe uygun
değeri arasındaki farktan kaynaklanan kazanç ya da kayıplar
(TFRS 9’da tanımlandığı üzere),
(d) Vergi gideri,
(e) (i) Durdurulan faaliyetlere ilişkin vergi sonrası kar ya da zarar
ile
(ii) Satış maliyeti düşülmüş gerçeğe uygun değerin ölçülmesinde
veya durdurulan faaliyetleri oluşturan elden çıkarılacak grup ya
da grupların veya varlıkların elden çıkarılmasında
muhasebeleştirilen vergi sonrası kazanç ya da zarar toplamını
içeren tek bir tutar,
(f) Kar veya zarar,
(g) (h maddesinde belirtilen tutarlar hariç olmak üzere) niteliğine
göre sınıflandırılan gerçekleşmemiş kar ya da zarar bileşenlerinin
her biri,
(h) Özkaynak yöntemi kullanılarak muhasebeleştirilen iştirakler ve iş
ortaklıklarının gerçekleşmemiş kar veya zarar payları,
(i) Toplam kapsamlı gelir. (TMS1, 82)

Kapsamlı gelir tablosunda, aşağıdaki kalemlere ilişkin açıklama


yapılır:
(a) Dönem kâr veya zararının
(i) Kontrol gücü olmayan paylar (azınlık paylarına) ile
(ii) Ana ortaklığın sahiplerine isabet eden kısmı ve
(b) Döneme ilişkin toplam kapsamlı gelirin
(i) Kontrol gücü olmayan paylara (azınlık paylarına) ve
(ii) Ana ortaklığın sahiplerine isabet eden kısmı. (TMS1, 83)

İşletme dönem içerisindeki tüm gelir ve gider kalemlerini, bir TFRS


aksini öngörmedikçe dönem kar ya da zararında muhasebeleştirir.
(TMS1, 88)

Gelir ve gider kalemlerinin ayrı ayrı sunulmasını gerektirecek


durumlar şunlardır:
(a) Stokların net gerçekleşebilir değerine veya maddi duran
varlıkların geri kazanılabilir tutarına indirgenmesi için ayrılan
karşılık giderleri ve bunların iptali,
(b) İşletmenin faaliyetlerinin yeniden yapılandırılması ve yeniden
yapılandırma maliyetleriyle ilgili karşılıkların iptali,
(c) Maddi duran varlıkların elden çıkarılması,
(d) Yatırımların elden çıkarılması,
(e) Durdurulan faaliyetler,
(f) Dava ödemeleri ve
(g) Karşılıklarla ilgili diğer iptaller. (TMS1, 98)

19
Analizlerin ilk biçimi, giderlerin çeşitliliği (niteliği) esasına göre
sınıflandırma yöntemidir. İşletme giderleri, kar veya zararda
niteliklerine göre (örneğin, amortisman, malzeme alışları, nakliye
maliyetleri, çalışanlara sağlanan faydalar ve reklam maliyetleri) toplar
ve bu giderleri işletmenin çeşitli fonksiyonlarına dağıtmaz. Bu
yöntemin uygulanması giderlerin fonksiyonel sınıflamaya dağıtılması
gerekmediği için kolay olabilir.

Giderlerin niteliklerine göre sınıflanmasına ilişkin örnek aşağıdadır:


(TMS1, 102)

Hasılat X
Diğer Gelirler X
Mamul ve yarı mamul stoklarında değişim X
Kullanılan hammadde ve diğer tüketim malları X
Çalışanlara sağlanan fayda maliyetleri X
Amortisman ve itfa giderleri X
Diğer giderler X
Toplam giderler (X)
Vergi öncesi kâr X
Analizlerin ikinci biçimi giderlerin fonksiyonu veya “satışların
maliyeti” yöntemidir ve giderleri, satışların maliyeti veya örneğin
dağıtım veya yönetim faaliyetleri maliyetlerinin bir parçası olarak,
fonksiyonlarına göre sınıflar. İşletme, en azından, bu yöntemde
satışlarının maliyetini diğer giderlerden ayrı olarak sunar. Bu yöntem
kullanıcılara giderlerin niteliğe göre sınıflanmasından daha tutarlı
bilgi sağlar, fakat maliyetlerin fonksiyonlara paylaştırılması ihtiyari
dağıtımları ve ciddi değerlendirmeleri gerektirebilir. Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulunca, uygulama birliğinin sağlanması
bakımından Türkiye içi raporlamada giderlerin fonksiyona göre
sınıflandırılması yöntemi tercih edilmiştir. Giderlerin fonksiyona göre
sınıflanmasına ilişkin örnek aşağıdadır: (TMS1, 103)

Hasılat X
Satışların Maliyeti (X)
Brüt Kar X
Diğer Gelir X
Dağıtım Maliyetleri (X)
Yönetim Giderleri (X)
Diğer Giderler (X)
Vergi Öncesi Kar X

20
Tablo 2: DAF A.Ş. KONOLİDE GELİR TABLOSU

GELİR TABLOSU
DEF A.Ş. (VE BAĞLI ORTAKLIKLARI)
BAĞIMSIZ DENETİMDEN GEÇMİŞ (GEÇMEMİŞ)
… TARİHİNDE SONA EREN YILA AİT (KONSOLİDE) GELİR TABLOSU
(Tüm tutarlar, TL olarak gösterilmiştir)

Dipnot Cari Dönem Geçmiş Dönem


Referansları 20.. 20..
SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER

Satış Gelirleri X
Satışların Maliyeti (-) X
Ticari faaliyetlerden brüt kar(zarar) X
Faiz, ücret, prim, komisyon, ve diğer gelirler X
Faiz, ücret, prim, komisyon ve diğer giderler (-) X
Finans sektörü faaliyetlerinden brüt kar(zarar) X

BRÜT KAR/ZARAR X X

Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri (-) X


Genel Yönetim Giderleri (-) X
Araştırma ve Geliştirme Giderleri (-) X
Diğer faaliyet gelirleri X
Diğer faaliyet giderleri (-)

FAALİYET KARI/ZARARI X
Özkaynak yöntemiyle değerlenen yatırımların
kar/zararlarındaki paylar1 X
(Esas faaliyet dışı) finansal gelirler2 X
(Esas faaliyet dışı) finansal giderler (-) X

SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER VERGİ ÖNCESİ


KARI/ZARARI X

Sürdürülen faaliyetler vergi gelir/gideri X


- Dönem vergi gelir/gideri X
- Ertelenmiş vergi gelir/gideri X

SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER DÖNEM


KARI/ZARARI X

DURDURULAN FAALİYETLER
Durdurulan faaliyetler vergi sonrası dönem karı/zararı X
DÖNEM KARI/ZARARI X
Dönem Kar/Zararının Dağılımı
Azınlık payları X
Ana ortaklık payları X

Hisse başına kazanç X


Seyreltilmiş hisse başına kazanç X
Sürdürülen faaliyetlerden hisse başına kazanç X
Sürdürülen faaliyetlerden seyreltilmiş hisse başına kazanç X

1. Alternatif olarak, “İştirak (ve/veya İş Ortaklıkları) Kar/Zararlarından Paylar” ismi de kullanılabilir.


2. “Esas Faaliyet Dışı” ifadesi, finans sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin konsolidasyon kapsamına
dahil olması durumunda kullanılacaktır. Diğerleri, bu ifadeyi kullanıp kullanmama konusunda serbesttir.

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

21
2.4. ÖZKAYNAK DEĞİŞİM TABLOSU

İşletme, tabloda aşağıda sayılanları göstererek özkaynak değişim


tablosunu sunacaktır:

(a) Ana ortaklığın sahiplerine ve kontrol gücü olmayan paylarına


(azınlık paylarına) ilişkin toplam tutarları ayrı olarak gösteren,
döneme ilişkin toplam kapsamlı gelir;
(b) Her bir özkaynak bileşeni için, TMS 8’e göre muhasebeleştirilen,
geçmişe yönelik uygulama ve düzeltmelerin etkileri;
(c) “-”
(d) Her bir özkaynak bileşeni için aşağıdakilerden kaynaklanan
değişiklikleri ayrı olarak gösteren, dönem başındaki ve sonundaki
defter değeri arasındaki mutabakat:
i.Kar ya da zarar;
ii.Gerçekleşmemiş kar ya da zararın her bir kalemi;
iii.Ortaklar tarafından yapılan katkıları ve ortaklara yapılan
dağıtımları ayrı olarak gösteren ortaklarla bunların ortak
olmaları nedeniyle ortaya çıkan işlemler ve kontrolün
kaybedilmesiyle sonuçlanmayan bağlı ortaklıktaki ortaklık
paylarındaki değişimler (TMS1, 106)

2.5. NAKİT AKIŞ TABLOSU

2.5.1. TANIM VE AMAÇ

Finansal verilerin raporlanmasının temel amaçlarından biri “nakit


akımlarının belirsizliğinin, zamanlamasının ve tutarının
değerlendirilmesi”dir (Kieso ve diğerleri, 2011 : 204). Daha önce
incelenen finansal durum tablosu, kapsamlı gelir tablosu ve özkaynak
değişim tablosu nakit akışları konusunda önemli ve yararlı bilgiler
sunmaktadır. Ancak bu bilgiler, işletmenin likiditesi, ödeme gücü
(solvency) ve finansal esnekliği konusunda detaylı ve analize elverişli
bilgileri verememektedirler. Bir işletmenin nakit girişleri ve çıkışları
ile bunların işletme, yatırım ve finansman faaliyet alanlarına dağılımı
konusundaki analizleri önem taşımaktadır. Bu açıdan, nakit akış
tablosu aşağıdaki temel sorulara cevap vermektedir (Subramanyamand
Wild, 2009 : 402):

 İşletme, (esas) yatırım ve finansman faaliyetlerinden ne kadar nakit


yaratmakta veya bu faaliyetler sonucunda ne kadar nakit işletmeden
çıkmaktadır?
 İşletme faaliyette bulunurken hangi faaliyetleri sonucunda nakit
çıkışı olmaktadır?
 Faaliyetleri sonucunda zarar etmesine rağmen bir işletme nasıl
nakit temettü dağıtabilmektedir?
 Borç ödemelerinin kaynağı nedir?
 Büyüyen yatırım faaliyetleri nasıl finanse edilmektedir?
 Esas faaliyet gelirleri yükselirken neden nakit sıkıntısı
çekilmektedir veya faaliyet gelirleri düşerken nasıl işletme nakit
yaratabilmektedir?
 Borçlanma ile sağlanan nakit nerede kullanılmıştır veya
kullanılmaktadır?

22
Hiç şüphesiz ki, finansal tablo kullanıcıları bu ve buna benzer çok
sayıda sorunun cevabını bulmak için değişik finansal bilgilere ihtiyaç
duymaktadırlar. Bu bağlamda, finansal tablo kullanıcılarının daha
sağlıklı karar vermelerini temin etmek için, diğer finansal tabloların
yanında, nakit esasına göre düzenlenen nakit akış tablosu da
kullanılmaktadır.
Nakit akış tablosunun düzenlenmesinin yararları aşağıda belirtilmiştir
(Kieso ve diğerleri, 2001a : 600-601):

a. İşletmenin Gelecekte Nakit Yaratma Kabiliyeti Hakkında Bilgi


Sunma

Finansal tablo kullanıcılarının, nakit akış tablosundaki kalemler


arasındaki ilişkileri analiz ederek veya değerlendirerek, işletmenin
gelecekte nakit yaratma kapasitesi ve olasılığı hakkında bazı
tahminlerde bulunması, tahakkuk esasına göre düzenlenen diğer
finansal tabloların kalemlerinin analizinden çıkarılacak tahminlerden
daha kesin ve kolaydır.

b. İşletmenin Temettü Ödeme ve Diğer Yükümlülüklerini Yerine


Getirme Kapasitesi Hakkında Bilgi Sunma

Borçların ödenmesi, temettü dağıtımı ve diğer yükümlülüklerin yerine


getirilmesi, istisnai durumlar hariç ancak işletmeden nakit çıkışları ile
yapılabilmektedir. Bu açıdan nakit akış tablosu, kredi verenler,
işletmenin özkaynağa dayalı borçlanma araçlarına yatırım yapanlar ve
diğer alacaklılar ile çalışanlara işletmenin nakit yükümlülüklerini
yerine getirip getiremeyeceğini görme imkanını sunmaktadır.

c. Net Kar ile Faaliyetler Sonucunda Elde Edilen Nakdin farklılık


Nedenlerini Sunma

Net kar bir işletmenin başarı ve başarısızlığın önemli göstergelerinden


biridir. Ancak, bazı finansal tablo kullanıcıları işletmenin faaliyet
dönemi sonucunda yaratılan nakit ile ilgilenmekte ve net kar ile net
nakit arasındaki farkın nedenleri konusunda bilgi sahibi olmak
istemektedirler. Nakit akış tablosu bu konuda en güvenilir bilgiyi
vermektedir.

d. Yatırım ve Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Akışları


Hakkında Bilgi Sunma

Nakit akış tablosunda yer alan yatırım faaliyetleri ile finansman


faaliyetleri nakit akışlarının analizi, finansal tablo kullanıcılarına,
işletmedeki varlık ve yükümlülüklerin değişim nedenleri ve
komposizyonu hakkında daha net bilgiler sağlar.

Esasında UFRS nakit akım tablosunun amacını; finansal tablo


kullanıcılarına, işletmenin nakit ve nakit benzeri yaratma yeteneğini

23
ve işletmenin bu nakit akışlarını kullanma ihtiyacını
değerlendirebilmelerinde dayanak oluşturması için düzenlendiği ve
işletme, yatırım ve finansman faaliyetlerinden dönem buyunca elde
edilen nakit akışlarını sınıflandıran nakit akış tablosu vasıtasıyla, bir
işletmenin nakit ve nakit benzerlerindeki raporlama dönemindeki
değişikliklere ilişkin bilgi sağlamak olduğu belirtilmiştir. (UMS/TMS
7; Kobi UFRS/TFRS 7,1)
Nakit akış bilgileri, finansal tablo kullanıcılarına işletmenin nakit ve
nakit benzerlerini yaratma becerisini ve işletmenin bu nakit akışlarını
kullanma ihtiyacını değerlendirmede, temel oluşturur. TMS 7, nakit
akış bilgilerinin sunuluşu ve açıklanmasıyla ilgili kuralları ortaya
koyar. (TMS1, 111)

Finansal tablo kullanıcıları, işletmenin nakit ve nakit benzeri


varlıklarını nasıl oluşturduğu ve nasıl kullandığı ile ilgilenmektedirler.
Bu ilgi, finansal kurumlarda olduğu gibi işletmenin doğasından
kaynaklanan faaliyetlerinden veya nakdin işletmenin ürünü gibi
görülmesinden bağımsızdır. İşletmeler kar etmek amacıyla farklı
faaliyetlerde bulunmalarına karşın, özünde faaliyetlerine devam
etmek, yükümlülüklerini yerine getirmek ve yatırımcılarına getiri
sağlamak gibi benzer nedenlerle nakde ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle,
tüm işletmelerin nakit akış tablosu hazırlamaları zorunludur. (TMS 7,
3)

Nakit akış tablosu, diğer finansal tablolarla kullanıldığı zaman,


okuyucuların İşletmenin net aktiflerindeki değişimi, finansal yapısını
(likidite ve borç ödeme gücü dahil) ve nakit akışlarının tutar ve
zamanlamasını değişen koşullara ve fırsatlara uyum sağlamak
amacıyla etkileme yeteneğini değerlendirebilmesi için gerekli bilgiyi
sağlar. (TMS 7, 4)

Nakit benzerleri, kısa vadeli nakit yükümlülükler için elde


bulundurulan ve yatırım amacıyla veya diğer amaçlarla kullanılmayan
varlıklardır. Bir varlığın nakit benzeri olarak kabul edilebilmesi için,
değeri kesinlikle saptanabilen bir nakde dönüştürülebilmesi ve
değerindeki değişim riskinin ise önemsiz olması şarttır. Buna göre,
vadesi 3 ay veya daha az olan yatırımlar nakit benzeri yatırım olarak
kabul edilir. (TMS 7,7)

Banka kredilerinin finansman faaliyetleri kapsamında olduğu kabul


edilir. Ancak, bankanın talebi halinde geri ödenmesi gereken ve
bakiyeleri sıklıkla pozitif ve negatif olacak şekilde dalgalanabilen
bankalar nezdindeki cari hesaplar işletmenin nakit yönetiminin
ayrılmaz parçasını oluşturduğundan, bunlar nakit ve nakit benzerleri
olarak kabul edilir. (TMS 7 ,8)

2.5.2. NAKİT AKIŞLARININ SINIFLANDIRILMASI


Teoride ve uygulamada, bir işletmenin nakit akışları; işletme
faaliyetlerinden nakit nakışları, yatırım faaliyetlerinden nakit akışları
ve finansman faaliyetlerinden nakit akışları olmak üzere üçe
ayrılmakta ve bu sınıflandırma esas alınarak nakit akış tablosunu
oluşturmaktadır.Bu ayrımı UFRS/TFRS de benimsemiştir (UMS/TMS
7,10; Kobi UFRS/TFRS 7,1). Bu faaliyetler aşağıda detaylı olarak
açıklanmıştır.

24
2.5.2.1. İşletme Faaliyetlerinden Nakit Akışları

İşletme faaliyetleri, esas veya sürdürülen faaliyet olarak da bilinen ve


genellikle gelir yaratan veya gidere neden olan faaliyetleridir. Başka
bir ifade ile işletmenin hasılat yaratan esas faaliyetleridir (UMS/TMS
7, 14; Kobi UFRS/TFRS 7,4) .

Nakit akış tablosunda, döneme ilişkin nakit akışları işletme, yatırım ve


finansman faaliyetlerine dayalı bir biçimde sınıflandırılarak raporlanır.
(TMS 7 ,10)

İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları, genellikle


işletmenin ana gelir getirici faaliyetleriyle ilgili olup, net karın veya
zararın belirlenmesinde yer alan işlem ve olaylardan kaynaklanır.
İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarına ait örnekler
aşağıda verilmiştir.

a) Satılan mallardan ve verilen hizmetlerden (satışlardan) elde edilen


nakit girişleri
b) Royalti, ücret, komisyon ve diğer hasılatla ilgili nakit girişleri,
c) Mal ve hizmetler için yapılan ödemelerden kaynaklanan nakit
çıkışları,
d) Çalışanlara ve çalışanlar adına yapılan ödemelerden kaynaklanan
nakit çıkışları,
e) Sigorta şirketlerinin aldığı veya ödediği primler, tazminatlar,
yıllık ödemeler ve poliçeyle ilgili diğer yükümlülükler nedeniyle
oluşan nakit giriş ve çıkışları,
f) Finansman veya yatırım faaliyeti ile doğrudan ilgili olmadığı
sürece kurum kazancı üzerinden hesaplanan diğer vergiler ile
ilgili nakit çıkışları veya söz konusu vergiler kapsamında alınan
vergi iadeleri ile ilgili nakit girişleri,
g) Alım satım amaçlı elde bulundurulan sözleşmelerle ilgili nakit
girişleri ve çıkışları. (TMS 7 ,14)

Başkalarına kiralanmak amacıyla elde bulundurulmakta iken satış


amacıyla elde bulundurulma niteliği kazanan varlıkların üretimi veya
edinimi için yapılan nakit ödemeleri, işletme faaliyetlerinden
kaynaklanan nakit akışlarıdır. Benzer şekilde, bu tür varlıkların
kiralanmasından ve satışından elde edilen nakit girişleri de işletme
faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarıdır. (UMS/TMS 7,4;
UMS/TMS 16, 68A).

Bir işletme alım satım amacıyla menkul kıymet (satış amacıyla stok
bulundurmaya benzer şekilde) bulundurduğu takdirde, bu işlemler
sonucu elde edilen nakit akışları işletme faaliyeti sonucu elde edilen
nakit akışları olarak kabul edilir (UMS/TMS 7, 15; Kobi UFRS/TFRS
7,5 C).

Satış amacıyla stok bulundurmaya benzer şekilde, bir işletme alım


satım amacıyla menkul kıymet bulundurabilir. Bu işlemler sonucu

25
elde edilen nakit akışları işletme faaliyet sonucu elde edilen nakit
akışları olarak kabul edilir. Aynı şekilde, ana gelir getirici faaliyetleri
ile ilgili olduğu sürece, finansal kurumlarca verilen nakit avansları ve
krediler de söz konusu işletmenin işletme faaliyetlerinden
kaynaklanan nakit akışı olarak sınıflandırılır. (TMS 7 ,15)

2.5.2.2. Yatırım Faaliyetlerinden Nakit Akışları

Yatırım faaliyetleri, uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerleri


arasında yer almayan diğer yatırımların edinimi veya elden
çıkarılmasına ilişkin olan işlemler olarak tanımlanabilir (Kobi
UFRS/TFRS 7,5).
Yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarının, nakit akış
tablosunda ayrı olarak gösterilmesi önem arz etmektedir. Gelecekte
işletmeye gelir ve nakit akışı sağlaması öngörülen varlıklar için
yapılan harcamaların düzeyini göstermesi bakımından; yatırım
faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarının ayrı olarak gösterilmesi
finansal tablo kullanıcıları için büyük bir önem arz etmektedir
(UMS/TMS 7,16).

Finansal durum tablosunda (bilançoda) varlık muhasebeleştirilmesi


sonucunu doğuran harcamalar, yatırım faaliyeti olarak
sınıflandırılmaya uygundur. Yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan
nakit akışlarına ilişkin örnekler aşağıdaki gibidir.

a) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli


varlıkların alımı ile ilgili nakit çıkışları. Bu ödemeler, aktifleştirilen
geliştirme harcamalarını ve işletmenin inşa veya imal ettiği maddi
duran varlıklara ilişkin giderlerle ilgili nakit çıkışlarını da içerir.
b) Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli
varlıkların satışı ile ilgili nakit girişleri,
c) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili
olmadığı sürece, başka bir işletmeye iştirak etmek veya o
işletmenin borçlanma aracını satın almak için ve müşterek
yönetime tabi teşebbüse (iş ortaklığına) katılmak için yapılan nakit
çıkışları,
d) Nakit benzeri veya alım satım amacıyla elde tutulan araçlarla ilgili
olmadığı sürece, başka bir işletmenin hisse senedinin veya
borçlanma aracının veya işletmenin bir müşterek yönetime tabi
teşebbüsteki (iş ortaklıklarındaki) payının satılması sonucu elde
edilen nakit girişleri,
e) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere,
işletmeler tarafından üçüncü kişilere verilen avans ve borçlara
ilişkin nakit çıkışları,
f) Finansal kurumların yaptıkları işlemler hariç olmak üzere,
işletmelerin üçüncü kişilere verdikleri avans, kredilerden yapılan
tahsilatlar,
g) Alım satım amacıyla yapılanlar ve finansman faaliyetleriyle ilgili

26
olanlar hariç, vadeli işlem veya forward sözleşmesi, opsiyon
sözleşmeleri ve swap sözleşmelerine ilişkin nakit giriş ve çıkışları.
(UMS/TMS 7,16; Kobi UFRS/TFRS 7,5)

2.5.2.3. Finansman Faaliyetlerinden Nakit Akışları


Finansman faaliyetleri, işletmenin özkaynaklarının ve kredi niteliği
taşıyan borçlarının düzeyinde meydana gelen değişikliklerdir.
Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışları, işletmeye sermaye
sağlayanların işletmenin gelecekteki nakit akışlarından talep
edecekleri kısmın belirlenmesini sağlamak üzere ayrı olarak açıklanır.
Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışları örneklerine aşağıda yer
verilmiştir:

a) Hisse senedi ve diğer öz sermaye araçlarının ihracından sağlanan


nakit girişleri,
b) Sermayenin azaltılması veya işletmenin kendi hisse senetlerini
almasıyla ilgili nakit çıkışları,
c) Borçlanma araçları ihracı ve diğer uzun ve kısa vadeli krediler ile
sağlanan nakit girişleri,
d) Borç ödemelerine ilişkin nakit çıkışları,
e) Finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan borç ödemelerine
ilişkin nakit çıkışları. (TMS 7, 17)

2.5.3. NAKİT AKIŞLARININ RAPORLANMASI

Nakit akış tablosunun yukarıdaki faaliyetlerden kaynaklanan nakit


akışlarını gösterecek bir şekilde düzenlenmesi gerekir.
İşletme Faaliyetlerinden Kaynaklanan Nakit Akışlarının
Raporlanması
İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları; doğrudan yöntem
ve dolaylı yöntemden biri ile raporlanabilir. Doğrudan yöntem
karmaşık ve hazırlanması güç olmasına rağmen, işletme
faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarını daha detaylı ve anlaşılır
bir biçimde sunduğundan dolayı Tam Set UFRS doğrudan yöntemin
tercih edilmesini tavsiye etmektedir (UMS/TMS 7, 19).

İşletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışları aşağıdaki yöntemlere göre


raporlanabilir.

a) Brüt nakit girişleri ve brüt nakit çıkışlarına ait ana grupların


belirtildiği brüt (dolaysız) yönteme göre veya

b) Net kar/zararın, gayri nakdi işlemlerin, geçmiş veya gelecek


işlemlerle ilgili nakit giriş veya çıkışları tahakkuklarının veya
ertelemelerinin ve yatırım veya finansman faaliyetleriyle ilgili nakit
akışlarına ilişkin gelir veya gider kalemlerinin etkilerine göre
düzeltildiği net (dolaylı) yönteme göre. (TMS 7 ,18)

27
Doğrudan (Brüt) Yöntem

İşletmelerin, işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarını brüt


(dolaysız) yönteme göre raporlaması tercih edilmektedir. Brüt yöntem,
gelecekteki nakit akışlarının tahmin edilmesi açısından yararlı bilgiler
verirken, net (dolaylı) yöntemde bu mümkün değildir. (TMS 7,19)
Türkiye Muhasebe Standartları Kurulunca, uygulama birliğinin
sağlanması bakımından nakit akış tablolarının Türkiye içinde
raporlanmasında, brüt (dolaysız) yöntemin uygulanması tercih
edilmiştir. (TMS 7,18)
Brüt yöntemde, önemli brüt nakit giriş ve çıkışları aşağıdaki
kaynaklardan sağlanabilir:
 İşletmenin muhasebe kayıtlarından veya,
 Satışlar, satışların maliyeti (finansal bir kuruluş için faiz, benzeri
gelir ile giderler) ve kapsamlı gelir tablosundaki diğer kalemlerin;
 Dönem içerisinde stoklar, faaliyetle ilgili ticari alacak ve
borçlardaki değişiklikler,
 Diğer nakit giriş ve çıkışı gerektirmeyen kalemler ve
 Nakit etkisi, yatırım veya finansman nakit akışlarıyla ilgili olan
kalemlerin etkisi dikkate alınarak düzeltilmesi ile.

Dolaylı (Net) Yöntem

İşletme faaliyetlerinden nakit akışları dolaylı yönteme göre


hazırlandığında, işleme net dönem karı ile başlanır ve dönen varlıklar
ile kısa vadeli yabancı kaynaklardaki (kredi sayılan kalemler hariç)
değişimler dikkate alınarak, işletme faaliyetlerinden nakit akışı
hesaplanabilir. Başka bir ifade ile; dolaylı (net) yöntemde, işletme
faaliyetlerinden sağlanan nakit akışları, net dönem kâr veya zararının
aşağıdaki işlem ve kalemlerin etkilerine göre düzeltilmesi ile tespit
edilir:
 Dönem içerisinde stoklarda ve faaliyetle ilgili alacak ve borçlarda
meydana gelen değişiklikler,
 Amortisman, karşılıklar, ertelenmiş vergi, gerçekleşmemiş
kambiyo kâr veya zararları ve iştiraklerin dağıtılmamış kârları gibi
nakit dışı kalemler ve
 Yatırım veya finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışlarından
kaynaklanan diğer tüm kalemler.
İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan net nakit akışlarının net (dolaylı)
yöntemde, yukarıdaki usuller yerine, kapsamlı gelir tablosunda yer
alan hasılat ve giderler ile dönem içerisinde stoklarda ve faaliyetle
ilgili alacak ve borçlarda meydana gelen değişimler esas alınarak
sunulması da mümkündür.

28
Nakit akış tablosu aslında kapsamlı gelir tablosu ile finansal durum
tablosunun bir karışımıdır (Subramanyamand Wild, 2009, s. 404).
Kapsamlı gelir tablosundaki net kar öncelikle nakit hareketi
yaratmayan gelir ve giderler için düzeltilmesi gerekir. Daha sonra
finansal durum tablosundaki nakit kullanan veya yaratan dönen
değerler ile kısa vadeli yabancı kaynaklardaki (finansal borçlar hariç)
değişimlere göre düzeltilerek işletme faaliyetlerinden nakit akışlarına
ulaşılır.

Diğer İşlemler

Yabancı paraya dayalı işlemlerden kaynaklanan nakit akışları, nakit


akışı gerçekleşme tarihindeki kurlar üzerinden ilgili işletmenin
fonksiyonel para birimine çevrilir. (TMS 7, 25)

Yabancı paraya dayalı nakit akışları, “TMS 21 Kur Değişiminin


Etkileri” Standardı uyarınca işleme tabi tutulur. Bu uygulama, gerçek
kura yaklaştıran bir değişim kuru kullanılmasına izin verir. (TMS 7,
27)

Kur farklarından kaynaklanan realize olmamış kazanç ve kayıplar


nakit akışı olarak kabul edilmez. Ancak, kur farklarının yabancı para
cinsinden tutulan nakit ve nakit benzerleri üzerine etkisi, dönemin
başlangıcında ve sonundaki nakit ve nakit benzerlerinin
mutabakatlarını yapmak amacıyla, nakit akış tablosunda yer alır. Bu
şekilde bulunan tutarlar; işletme, yatırım ve finansman faaliyetlerine
ilişkin nakit akışlarından ayrı bir şekilde gösterilir ve söz konusu nakit
akışları dönem sonundaki kurdan ilgili para birimine çevrilmiş olsaydı
ortaya çıkacak kur farklarını ihtiva eder. (TMS 7, 31)

Finansal kuruluşlar için faiz gelir ve giderleri ile temettüler genellikle


esas faaliyetlerle ilgili nakit akışları içerisinde yer alır. Ancak, diğer
işletmeler için söz konusu nakit akışlarını ne şekilde sınıflayacaklarına
ilişkin geliştirilmiş bir ilke bulunmamaktadır. Faiz giderleri ve
temettüler net kar veya zararın hesaplanmasında dikkate alındığı için
işletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışları olarak sınıflanabilirler.
(TMS 7, 33)

Temettü ödemeleri, elde edilen finansman kaynaklarının maliyetlerini


oluşturduklarından finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışı olarak
sınıflandırılabilir. Alternatif olarak, finansal tablo kullanıcılarına
işletmenin esas faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarından
temettü dağıtma kabiliyeti hakkında bilgi sunmak amacıyla işletme
faaliyetlerden kaynaklanan nakit akışı olarak da gösterilebilir. Türkiye
Muhasebe Standartları Kurulunca, uygulama birliğinin sağlanması
bakımından, Türkiyedeki raporlamalarda ödenen temettülerin
finansman faaliyetleri grubunda gösterilmesi tercih edilmiştir. (TMS
7, 34)

29
Vergilerle ilgili nakit akışları ayrıca açıklanır ve bu nakit akışları, açık
olarak finansman ve yatırım faaliyetleriyle ilişkili olmadıkları takdirde
işletme faaliyetlerinden nakit akışı olarak sınıflandırılır. (TMS 7, 35)
İşletmenin bağlı ortaklık ve diğer birimlerinin satın alınması ve elden
çıkarılması sonucunda ortaya çıkan toplam nakit akışları nakit akış
tablosunda ayrıca gösterilir ve yatırım faaliyeti olarak sınıflandırılır.
(TMS 7, 39)

İşletmeler, bağlı ortaklık ve işletme birimlerinin dönem içindeki alım


ve satımlarıyla ilgili olarak, toplam bazda aşağıdaki hususları açıklar:

a) Ödenen ve alınan toplam tutar,


b) Nakit ve nakit benzerinden oluşan tutarın miktarı,
c) Bağlı ortaklıklardaki veya üzerinde kontrol elde edilen ya da
üzerindeki kontrol kaybedilen diğer işletmelerdeki nakit ve nakit
benzerlerinin tutarları,
d) Bağlı ortaklıklardaki veya üzerinde kontrol elde edilen ya da
üzerindeki kontrol kaybedilen diğer işletmelerdeki nakit ve nakit
benzerleri dışındaki her bir ana kategori özetlenmiş olarak, varlık
ve borçların tutarı. (TMS 7, 40)

Yatırım ve finansman faaliyetlerinden nakit ve nakit benzeri kullanımı


gerektirmeyen işlemler nakit akış tablosunda yer almaz. (TMS 7, 43)

Tablo 3: NAKİT AKIŞ TABLOSU

NAKİT AKIŞ TABLOSU


(..........TL)

Cari Önceki
Dönem Dönem

A. İŞLETME FAALİYETLERİNE İLİŞKİN


NAKİT AKIŞLARI
1.Esas Faaliyet Gelirlerinden Sağlanan Nakit Girişleri (+) *
a) Satışlardan sağlanan nakit girişleri (+)
Net Satışlar (+)
Ticar Alacaklardaki Artışlar (Satışlardan Kaynaklanan) (-)
Ticari Alacaklardaki Azalışlar (Satışlardan
Kaynaklanan)(+)
Alınan Sipariş Avanslarındaki Artışlar (+)
Alınan Sipariş Avanslarındaki Azalışlar (-)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri
Artışları (+)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri
Azalışları (-)
......
b) Gelirlerden sağlanan nakit girişleri(+)

30
2. Esas Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları** (-)
a) Satılan mal ve hızmet maliyetleri ve stok
değişimlerine
ilişkin nakit çıkışları(+)
Satışların Maliyeti (+)
Stoklardaki Artışlar (+)
Stoklardaki Azalışlar (-)
Ticari Borçlardaki Azalışlar (Alımlardan
Kaynaklanan) (+)
Ticari Borçlardaki Artışlar (-)
Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Giderler
(-)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetlerindeki
Artışlar (+)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetlerindeki
Azalışlar(-)
...........
b) Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları (+)
Araştırma Geliştirme Giderleri (+)
Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri (+)
Genel Yönetim Giderleri (+)
Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer
Giderler(-)

Esas Faaliyet Sonucu Sağlanan Net Nakit Akışı (1-2)


3. Diğer Gelir ve Karlardan Sağlanan Nakit Girişleri +
Olağan gelir ve karlardan sağlanan nakit girişleri (+)
Diğer gelir ve karlardan sağlanan nakit girişleri (+)
Nakit Girişi Sağlamayan Gelir ve Karlar (-)
4. Diğer Gider ve Zararlardan Kaynaklanan Nakit Çıkışları(-)
Diğer Faaliyetlerle İlgili Olağan Gider ve Zararlar (+)
Diğer gider ve zararlar (+)
Nakit Çıkışını Gerektirmeyen Diğer Gider ve Zararlar (-)
5.Finansman Giderlerinden Kaynaklanan Nakit Çıkışları (-)
6. İşletme Faaliyetleriyle İlgili Varlık ve Yabancı
Kaynaklardaki
Değişikliklere İlişkin Nakit Akışları (+) (-)
a) Varlık Artışları (-)
b) Varlık Azalışları (+)
c) Yabancı Kaynak Artışları (+)
d) Yabancı Kaynak Azalışları (-)
7. Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülüklere İlişkin
Nakit Çıkışları (-)
a) Önceki Dönem Karından Ödenen (+)
b) Geçici Vergiler(+)

B. YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT


AKIŞLARI
1.Yatırım Faaliyetinden Sağlanan Nakit Girişleri(+)
a) Mali Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit
Girişleri (+)
b) Maddi Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit
Girişleri (+)
c) Diğer Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit

31
Girişleri (+)
d) Mali Duran Varlıklarla İlgili Alınan Temettülerden
Sağlanan
Nakit Girişleri (+)
e) Yatırım Faaliyetleriyle İlgili Faizlerden Sağlanan
Nakit Girişleri(+)
f) Üçüncü Kişilere Verilen Avans ve Kredilere İlişkin
Tahsilatlardan Sağlanan Nakit Girişleri(+)
g) Diğer Yatırım Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit
Girişleri(+)
2. Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları (-)
a) Mali Duran Varlık Alışları (+)
b) Maddi Duran Varlık Alışları (+)
c) Maddi Olmayan Duran Varlık Artışları (+)
d) Özel Tükenmeye Tabi Varlıklardaki Artışlar (+)
e) Diğer Duran Varlık Artışları (+)
f) Üçüncü Kişilere Verilen Avans ve Kredilerle İlgili
Nakit Çıkışları(+)
g) Diğer Yatırım faaliyetiyle İlgili Nakit Çıkışları(+)

C. FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT


AKIŞLARI
1. Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit Girişleri
a) Kısa Vadeli Mali Borçlardan Sağlanan Nakit(+)
b) Uzun Vadeli Mali Borçlardan Sağlanan Nakit (+)
c) Sermaye Artırımından Sağlanan Nakit (+)
d) Hisse Senedi İhraç Primlerinden Sağlanan Nakit (+)
e) Diğer Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit
Girişleri (+)
2. Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları (-)
a) Kısa Vadeli Mali Borç Ödemeleri (-)
b) Uzun Vadeli Mali Borç Ödemeleri (-)
c) Ödenen Temettüler (-)
d) Sermayenin Azaltılması (-)
e) Diğer Finansman Faaliyetlerine ilişkin Nakit
Çıkışları

D KUR FARKLARININ NAKİT VE NAKİT


. BENZERLERİNE ETKİLERİ (+), (-)

E NAKİT VE NAKİT BENZERLERİNDE MEYDANA


. GELEN NET ARTIŞ (+) (AZALIŞ) (-)

F DÖNEM BAŞI NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ


. MEVCUDU

G DÖNEM SONU NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ


. MEVCUDU

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

32
2.5.4 İŞLETME FAALİYETİNE İLİŞKİN NAKİT AKIŞLARI

Aşağıda Nakit Akış Tablosunda yer alan nakit hareketlerinin hangi


hesaplardan hesaplanacağı özet olarak verilmiştir:

2.5.4.1 Esas Faaliyet Gelirlerinden Sağlanan Nakit Girişleri

a. Satışlardan Sağlanan Nakit Girişleri

İşletmenin esas faaliyeti ile ilgili mal ve hizmet satışlarından sağlanan


nakit girişlerini gösterir. Bu tutarın bulunmasında, cari dönem net satış
hasılatına satışlardan doğan alacak azalışları eklenir, alacak artışları
ise indirilir.

Net Satışlar (+)


Ticari Alacaklardaki Artışlar (Satışlardan Kaynaklanan) (-)
Ticari Alacaklardaki Azalışlar (Satışlardan Kaynaklanan)(+)
Alınan Sipariş Avanslarındaki Artışlar (+)
Alınan Sipariş Avanslarındaki Azalışlar (-)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri Artışları (+)
Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri Azalışları (-)

Net Satışlar , Cari dönem Gelir tablosundan alınır.

600 Yurtiçi Satışlar


601 Yurtdışı Satışlar
602 İhraç Kaydıyla Satışlar
603 Serbest Bölgelerden Satışlar
604 Teknoloji Geliştirme Bölgelerinden Satışlar
610 Satıştan İadeler (-)
611 Satış İskontoları (-)
612 Diğer İndirimler (-)

Ticari Alacaklardaki Artışlar (Satışlardan Kaynaklanan) (-)

120 Alıcılar
121 Alacak Senetleri
122 İleri Tarihli Çekler
123 Kredi Kartlarından Alacaklar (Nakit Benzeri Varlıklarda
Yer Almayanlar)
124 İlişkili Taraflardan Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları
125 İş Sahibine Yansıtılacak Maliyetlerden Alacaklar (İnşaat
Taahhüt İşleri)
126 Diğer Esas Faaliyetlerden Alacaklar
127 Şüpheli Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları
200 Alıcılardan Esas Faaliyet Alacakları
201 İlişkili Taraflardan Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları

33
Ticari Alacaklardaki Azalışlar (Satışlardan Kaynaklanan)(+)
120 Alıcılar
121 Alacak Senetleri
122 İleri Tarihli Çekler
123 Kredi Kartlarından Alacaklar (Nakit Benzeri Varlıklarda
Yer Almayanlar)
124 İlişkili Taraflardan Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları
125 İş Sahibine Yansıtılacak Maliyetlerden Alacaklar (İnşaat
Taahhüt İşleri)
126 Diğer Esas Faaliyetlerden Alacaklar
127 Şüpheli Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları
200 Alıcılardan Esas Faaliyet Alacakları
201 İlişkili Taraflardan Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları

Alınan Sipariş Avanslarındaki Artışlar (+)


350 Alınan Sipariş Avansları
352 Alınan Hizmet Avansları

Alınan Sipariş Avanslarındaki Azalışlar (-)


350 Alınan Sipariş Avansları
352 Alınan Hizmet Avansları

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri Artışları (+)


381 Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım İşleri Hakediş Bedelleri

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Hakedişleri Azalışları (-)


186 Hakedişe Bağlanacak İşlerden Gelir Tahakkukları

b ) Gelirlerden sağlanan nakit girişleri(+)

605 Canlı Varlık Değerleme Artışları


606 – 608
609 Diğer Esas Faaliyet Gelirleri

c ) Nakit girişi sağlamayan gelirler (-)

663 Vade Farkı Gelirleri (Esas Faaliyetlerden Alacaklar


Reeskont Faiz Gelirleri)

2.5.4.2. Esas Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları (-)

a) Satılan mal ve hizmet maliyetleri ve stok değişimlerine ilişkin


nakit çıkışları (+)

İşletmenin esas faaliyeti ile ilgili mal ve hizmet alımları sebebiyle


meydana gelen nakit çıkışlarını gösterir. Bu tutarın bulunmasında, cari
dönem maliyetlere stok değişimi ilave edilir. Böylece alış rakamına
ulaşılmaya çalışılır. Alışlar sebebiyle doğan borç artışları düşülür,
borç azalışları ise ilave edilir.

34
Satışların Maliyeti (+)

620 Satılan Mamuller Maliyeti (-)


621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti (-)
622 Satılan Hizmet Maliyeti (-)
623 Diğer Satışların Maliyeti (-)
624 Dağıtılmayan Genel Üretim Maliyetleri (-)
625 Stok Anormal Fire ve Kayıpları (-)

Stoklardaki Artışlar (+)


151 Yarı Mamuller
152 Mamuller
153 Ticari Mallar
154 Tamamlanmamış Hizmet Maliyetleri
155 Tamamlanmış Hizmet Maliyetleri (TV Programları,
Projeler)
156 Yoldaki Stoklar
157 Diğer Stoklar
159 Verilen Sipariş Avansları
160 Tarla Bitkileri
161 Bahçe Bitkileri
162 Büyükbaş Hayvanlar
163 Küçükbaş Hayvanlar
164 Kanatlı Hayvanlar
165 Su Hayvanları
166 Diğer Canlı Varlıklar
169 Verilen Sipariş Avansları
230 Meyve Ağaçları
231 Meyve Vermeyen Ağaçlar
232 Büyükbaş Hayvanlar
233 Küçükbaş Hayvanlar
234 Kanatlı Hayvanlar
235 Su Hayvanları ve Diğer Canlı Varlıklar
238 Yapılmakta Olan Canlı Varlık Yatırımları
239 Verilen Avanslar

Stoklardaki Azalışlar (-)


151 Yarı Mamuller
152 Mamuller
153 Ticari Mallar
154 Tamamlanmamış Hizmet Maliyetleri
155 Tamamlanmış Hizmet Maliyetleri (TV Programları,
Projeler)
156 Yoldaki Stoklar
157 Diğer Stoklar
159 Verilen Sipariş Avansları
160 Tarla Bitkileri
161 Bahçe Bitkileri
162 Büyükbaş Hayvanlar
163 Küçükbaş Hayvanlar

35
164 Kanatlı Hayvanlar
165 Su Hayvanları
166 Diğer Canlı Varlıklar
169 Verilen Sipariş Avansları
230 Meyve Ağaçları
231 Meyve Vermeyen Ağaçlar
232 Büyükbaş Hayvanlar
233 Küçükbaş Hayvanlar
234 Kanatlı Hayvanlar
235 Su Hayvanları ve Diğer Canlı Varlıklar
238 Yapılmakta Olan Canlı Varlık Yatırımları
239 Verilen Avanslar

Ticari Borçlardaki Azalışlar (Alımlardan Kaynaklanan) (+)


320 Satıcılar
321 Borç Senetleri
322 Verilen İleri Tarihli Çekler
323 Faturası Beklenen Alışlardan Borçlar
324 İlişkili Taraflara Esas Faaliyetlerden (Ticari) Borçlar
326 Diğer Esas Faaliyetlerden Borçlar
350 Alınan Sipariş Avansları
352 Alınan Hizmet Avansları
359 Alınan Diğer Avanslar
420 Satıcılar
421 Borç Senetleri
422 Verilen İleri Tarihli Çekler
424 İlişkili Taraflara Esas Faaliyetlerden (Ticari) Borçlar
426 Diğer Esas Faaliyetlerden Borçlar
450 Alınan Sipariş Avansları
452 Alınan Hizmet Avansları
456 Alınan Diğer Avanslar

Ticari Borçlardaki Artışlar (-)


320 Satıcılar
321 Borç Senetleri
322 Verilen İleri Tarihli Çekler
323 Faturası Beklenen Alışlardan Borçlar
324 İlişkili Taraflara Esas Faaliyetlerden (Ticari) Borçlar
326 Diğer Esas Faaliyetlerden Borçlar
350 Alınan Sipariş Avansları
352 Alınan Hizmet Avansları
359 Alınan Diğer Avanslar
420 Satıcılar
421 Borç Senetleri
422 Verilen İleri Tarihli Çekler
424 İlişkili Taraflara Esas Faaliyetlerden (Ticari) Borçlar
426 Diğer Esas Faaliyetlerden Borçlar
450 Alınan Sipariş Avansları
452 Alınan Hizmet Avansları
456 Alınan Diğer Avanslar

36
489 Ertelenmiş Vergi Borcu

Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Giderler (-)


620 Satılan Mamuller Maliyeti (-)
622 Satılan Hizmet Maliyeti (-)
623 Diğer Satışların Maliyeti (-)
624 Dağıtılmayan Genel Üretim Maliyetleri (-)
hesapları içinde yer alan
237 Birikmiş Amortismanlar
247 Birikmiş Amortismanlar
257 Birikmiş Amortismanlar
267 Birikmiş Amortismanlar
277 Birikmiş Amortismanlar
hesapları ile ilgili amortisman payları
673 Vade Farkı Giderleri (Esas Faaliyetlerden Borçlar Reeskont
Faiz Giderleri)

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetlerindeki Artışlar (+)


182 Önceden Yapılan İşler (İnşaat Taahhütleri ile Ilgili)
186 Hakedişe Bağlanacak İşlerden Gelir Tahakkukları

Yıllara Yaygın İnşaat ve Onarım Maliyetlerindeki Azalışlar(-)


182 Önceden Yapılan İşler (İnşaat Taahhütleri ile İlgili)
186 Hakedişe Bağlanacak İşlerden Gelir Tahakkukları

b) Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları (+)


Araştırma Geliştirme Giderleri (+)
630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri

Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri (+)


631 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri

Genel Yönetim Giderleri (+)


632 Genel Yönetim Giderleri

Amortisman ve Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Giderler(-)


630 Araştırma ve Geliştirme Giderleri
631 Pazarlama, Satış ve Dağıtım Giderleri
632 Genel Yönetim Giderleri
Oluşturulurken 750, 760, 770 kodlu hesaplarda yer alan
amortisman payları

Esas Faaliyet Sonucu Sağlanan Net Nakit Akışı (2.5.4.1.-2.5.4.2.)

2.5.4.3. Diğer Gelir ve Karlardan Sağlanan Nakit Girişleri (+)

a) Olağan gelir ve karlardan sağlanan nakit girişleri (+)

642 Kira Gelirleri


643 Devlet Teşvik Gelirleri

37
644 Konusu Kalmayan Karşılıklar
645 Finansal Varlıklar Satış Kârları
646 Duran Varlık Satış Kârları
647 Gerçeğe Uygun Değer Artış Kârları
649 Diğer Çeşitli Gelir ve Kârlar

b) Diğer gelir ve karlardan sağlanan nakit girişleri (+)

660 Mevduat Faiz Gelirleri


661 Finansal Varlıklar Faiz Gelirleri
662 Diğer Faiz Gelirleri
665 Finansman Faaliyetiyle İlgili Komisyon Gelirleri
667 Finansman Faaliyetiyle İlgili Türev Finansal Araç Kârları
668 Net Parasal Pozisyon Kârları (Enflasyon Düzeltmesi
Kârları)
669 Diğer Çeşitli Finansman Gelirleri
680 Satış Amaçlı Elde Tutulan Maddi Duran Varlık Gelir ve
Satış Kârları
681 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklar Gelir ve Satış Kârları
682 Elden Çıkartılacak İştirakler Gelir ve Satış Kârları
683 Elden Çıkartılacak İş Ortaklıkları Gelir ve Satış Kârları
684 Diğer Durdurulan Faaliyetler ve Bölümlere İlişkin Gelir ve
Kârlar

c) Nakit Girişi Sağlamayan Gelir ve Karlar (-)

128 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları


Reeskontu)
138 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (İlişkili Taraflardan Alacaklar
Reeskontu)
148 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (Diğer Alacaklar Reeskontu)
202 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları
Reeskontu)
208 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (Diğer Alacaklar Reeskontu)
218 Ertelenmiş Faiz Gelirleri (İlişkili Taraflardan Alacaklar
Reeskontu)
hesaplarındaki azalışlar
664 Diğer Reeskont Faiz Gelirleri

2.5.4.4. Diğer Gider ve Zararlardan Kaynaklanan Nakit Çıkışları


(-)

a) Diğer Faaliyetlerle İlgili Olağan Gider ve Zararlar (+)

650 Yatırımlardan Zarar Payları


652 Yatırım Amaçlı Gayrimenkul Gider ve Zararları
653 Komisyon Giderleri
654 Karşılık Giderleri
655 Finansal Varlık Satış Zararları
656 Duran Varlık Satış Zararları

38
657 Gerçeğe Uygun Değer Azalış Zararları
658 Türev Finansal Araç Zararları
659 Diğer Çeşitli Gider ve Zararlar

372 Kıdem Tazminatı Karşılıkları (Kısa Vadeli Olanlar)


373 Çalışanlara Sağlanacak Diğer Faydalara İlişkin Karşılıklar
374 Çeşitli Gider ve Zarar Karşılıkları
375 Garanti Yükümlülükleri Karşılıkları
376 Maddi Duran Varlıklar Sökme, Restorasyon ve
Rehabilitasyon Maliyetleri Karşılıkları
377 Yeniden Yapılandırma Karşılıkları
378 Çevre Düzenleme Karşılıkları
379 Diğer Borç ve Gider Karşılıkları
hesaplarındaki azalışlar

b) Diğer gider ve zararlar (+)

685 Satış Amaçlı Elde Tutulan Maddi Duran Varlık Gider ve


Satış Zararları
686 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklar Gider ve Satış Zararları
687 Elden Çıkartılacak İştirakler Gider ve Satış Zararları
688 Elden Çıkartılacak İş Ortaklıkları Gider ve Satış Zararları
689 Diğer Durdurulan Faaliyetler ve Bölümlere İlişkin Gider ve
Zararlar

c) Nakit Çıkışını Gerektirmeyen Diğer Gider ve Zararlar (-)

119 Finansal Varlıklar Değer Düşüklüğü Karşılıkları


129 Şüpheli Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları Karşılıkları
139 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar Karşılıkları
149 Şüpheli Diğer Alacaklar Karşılıkları
158 Stok Değer Düşüklüğü Karşılıkları Artışı
167 Canlı Varlıklar Değer Düşüklüğü Karşılıkları
203 Şüpheli Esas Faaliyet (Ticari) Alacakları Karşılıkları
209 Şüpheli Diğer Alacaklar Karşılıkları
219 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar Karşılıkları
229 Finansal Yatırımlar Değer Düşüklüğü Karşılıkları
236 Canlı Varlıklar Değer Düşüklüğü Karşılıkları
246 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller Değer Düşüklüğü
Karşılıkları
256 Maddi Duran Varlıklar Değer Düşüklüğü Karşılıkları
266 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Değer Düşüklüğü
Karşılıkları
276 Yeraltı Kaynaklarının Araştırma ve Değerlendirme
Maliyetleri Değer Düşüklüğü Karşılıkları
298 Diğer Duran Varlıklar Değer Düşüklüğü Karşılıkları
309 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Finansal Borçlar Reeskontu)
329 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Esas Faaliyetlerden (Ticari)
Borçlar Reeskontu)

39
339 Ertelenmiş Faiz Giderleri (İlişkili Taraflara Borçlar
Reeskontu)
349 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Diğer Borçlar Reeskontu)
409 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Finansal Borçlar Reeskontu)
429 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Esas Faaliyetlerden (Ticari)
Borçlar Reeskontu)
439 Ertelenmiş Faiz Giderleri (İlişkili Taraflara Borçlar
Reeskontu)
449 Ertelenmiş Faiz Giderleri (Diğer Borçlar Reeskontu)

372 Kıdem Tazminatı Karşılıkları (Kısa Vadeli Olanlar)


373 Çalışanlara Sağlanacak Diğer Faydalara İlişkin Karşılıklar
374 Çeşitli Gider ve Zarar Karşılıkları
375 Garanti Yükümlülükleri Karşılıkları
376 Maddi Duran Varlıklar Sökme, Restorasyon ve
Rehabilitasyon Maliyetleri Karşılıkları
377 Yeniden Yapılandırma Karşılıkları
378 Çevre Düzenleme Karşılıkları
379 Diğer Borç ve Gider Karşılıkları
472 Kıdem Tazminatı Karşılıkları
473 Çalışanlara Sağlanacak Diğer Faydalara İlişkin Karşılıklar
474 Çeşitli Gider ve Zarar Karşılıkları
475 Garanti Yükümlülük Karşılıkları
476 Maddi Duran Varlıklar Sökme, Restorasyon ve
Rehabilitasyon Maliyetleri Karşılıkları
477 Yeniden Yapılandırma Karşılıkları
478 Çevre Düzenleme Karşılıkları
479 Diğer Borç ve Gider Karşılıkları
hesaplarındaki artışlar

674 Diğer Reeskont Faiz Giderleri

2.5.4.5 Finansman Giderlerinden Kaynaklanan Nakit Çıkışları (-)

670 Kısa Vadeli Finansal Borçlanma Maliyetleri


671 Uzun Vadeli Finansal Borçlanma Maliyetleri
672 Diğer Faiz Giderleri
675 Finansman Faaliyetiyle İlgili Komisyon Giderleri
677 Finansman Faaliyetiyle İlgili Türev Finansal Araç Zararları
678 Net Parasal Pozisyon Zararları (Enflasyon Düzeltme
Zararları)
679 Diğer Çeşitli Finansman Giderleri

2.5.4.6 İşletme Faaliyetleriyle İlgili Varlık ve Yabancı


Kaynaklardaki
Değişikliklere İlişkin Nakit Akışları (+) (-)

40
a) Varlık Artışları (-)

130 Ortaklardan Alacaklar


131 Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
132 İştiraklerden Alacaklar
133 İş Ortaklıklarından Alacaklar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklardan Alacaklar)
134 Merkez ve Şubelerden Alacaklar
135 Kilit Personelden Alacaklar
136 Diğer İlişkili Taraflardan Alacaklar
137 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar
140 Bütçe Gelirlerinden Alacaklar (Döner Sermaye İşletmeleri
İçin)
141 Yatırım Amaçlı Gayrimenkul Gelirlerinden Alacaklar
142 Bloke Mevduat Alacakları
143 Vergi Dairelerinden Alacaklar
144 Verilen Depozito ve Teminatlar
145 Diğer Personelden Alacaklar
146 Diğer Çeşitli Alacaklar
147 Şüpheli Diğer Alacaklar

170 Devreden KDV


171 İndirilecek KDV
172 Diğer KDV
173 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
175 İş Avansları
176 Personel Avansları
177 Sayım ve Tesellüm Noksanları
178 Diğer Çeşitli Dönen Varlıklar
170 Devreden KDV
171 İndirilecek KDV
172 Diğer KDV
173 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
175 İş Avansları
176 Personel Avansları
177 Sayım ve Tesellüm Noksanları
178 Diğer Çeşitli Dönen Varlıklar
180 Gelecek Aylara Ait Giderler
182 Önceden Yapılan İşler (İnşaat Taahhütleri ile İlgili)
184 Ertelenmiş Giderler
185 Gelir Tahakkukları
186 Hakedişe Bağlanacak İşlerden Gelir Tahakkukları

204 Verilen Depozito ve Teminatlar


205 Vergi Dairelerinden Alacaklar
206 Diğer Personelden Alacaklar
207 Diğer Çeşitli Alacaklar
210 Ortaklardan Alacaklar
211 Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
212 İştiraklerden Alacaklar

41
213 İş Ortaklıklarından Alacaklar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklardan Alacaklar)
214 Merkez ve Şubelerden Alacaklar
215 Kilit Personelden Alacaklar
216 Diğer İlişkili Taraflardan Alacaklar
217 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar
280 Gelecek Yıllara Ait Peşin Ödenmiş Giderler
284 Ertelenmiş Giderler
285 Gelir Tahakkukları
289 Ertelenmiş Vergi Varlığı

b) Varlık Azalışları (+)

130 Ortaklardan Alacaklar


131 Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
132 İştiraklerden Alacaklar
133 İş Ortaklıklarından Alacaklar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklardan Alacaklar)
134 Merkez ve Şubelerden Alacaklar
135 Kilit Personelden Alacaklar
136 Diğer İlişkili Taraflardan Alacaklar
137 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar
140 Bütçe Gelirlerinden Alacaklar (Döner Sermaye İşletmeleri
İçin)
141 Yatırım Amaçlı Gayrimenkul Gelirlerinden Alacaklar
142 Bloke Mevduat Alacakları
143 Vergi Dairelerinden Alacaklar
144 Verilen Depozito ve Teminatlar
145 Diğer Personelden Alacaklar
146 Diğer Çeşitli Alacaklar
147 Şüpheli Diğer Alacaklar

170 Devreden KDV


171 İndirilecek KDV
172 Diğer KDV
173 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
175 İş Avansları
176 Personel Avansları
177 Sayım ve Tesellüm Noksanları
178 Diğer Çeşitli Dönen Varlıklar
170 Devreden KDV
171 İndirilecek KDV
172 Diğer KDV
173 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
175 İş Avansları
176 Personel Avansları
177 Sayım ve Tesellüm Noksanları
178 Diğer Çeşitli Dönen Varlıklar
180 Gelecek Aylara Ait Giderler
182 Önceden Yapılan İşler (İnşaat Taahhütleri ile İlgili)

42
184 Ertelenmiş Giderler
185 Gelir Tahakkukları
186 Hakedişe Bağlanacak İşlerden Gelir Tahakkukları
204 Verilen Depozito ve Teminatlar
205 Vergi Dairelerinden Alacaklar
206 Diğer Personelden Alacaklar
207 Diğer Çeşitli Alacaklar
210 Ortaklardan Alacaklar
211 Bağlı Ortaklıklardan Alacaklar
212 İştiraklerden Alacaklar
213 İş Ortaklıklarından Alacaklar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklardan Alacaklar)
214 Merkez ve Şubelerden Alacaklar
215 Kilit Personelden Alacaklar
216 Diğer İlişkili Taraflardan Alacaklar
217 İlişkili Taraflardan Şüpheli Alacaklar
280 Gelecek Yıllara Ait Peşin Ödenmiş Giderler
284 Ertelenmiş Giderler
285 Gelir Tahakkukları
289 Ertelenmiş Vergi Varlığı

c) Yabancı Kaynak Artışları (+)

362 Ödenecek KDV


364 Ödenecek Diğer Vergiler
365 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri
366 Ödenecek Diğer Yasal Yükümlülükler
367 Vadesi Geçmiş, Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve
Diğer Yükümlülükler
368 Hesaplanan KDV
369 Tecil ve Terkin Edilmiş KDV
370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları
371 Dönem Kârının Peşin Ödenen Vergi ve Diğer
Yükümlülükleri (-)
380 Gelecek Aylara Ait Gelirler
382 Alınan Devlet Teşvikleri ve Yardımları
384 Ertelenmiş Gelirler
385 Gider Tahakkukları
460 Gelecek Yıllarda Ödenecek Vergiler
461 Gelecek Yıllarda Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri
468 Gelecek Yıllarda Ödenecek Diğer Yasal Yükümlülükler
469 Gelecek Yıllara Ertelenen veya Terkin Edilecek KDV
480 Gelecek Yıllara Ait Gelirler
482 Alınan Devlet Teşvikleri ve Yardımları
484 Ertelenmiş Gelirler
485 Gider Tahakkukları
489 Ertelenmiş Vergi Borcu
490 Tesise Katılma Payları
496 Diğer Çeşitli Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar

43
d) Yabancı Kaynak Azalışları (-)

362 Ödenecek KDV


364 Ödenecek Diğer Vergiler
365 Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri
366 Ödenecek Diğer Yasal Yükümlülükler
367 Vadesi Geçmiş, Ertelenmiş veya Taksitlendirilmiş Vergi ve
Diğer Yükümlülükler
368 Hesaplanan KDV
369 Tecil ve Terkin Edilmiş KDV
370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük Karşılıkları
371 Dönem Kârının Peşin Ödenen Vergi ve Diğer
Yükümlülükleri (-)
380 Gelecek Aylara Ait Gelirler
382 Alınan Devlet Teşvikleri ve Yardımları
384 Ertelenmiş Gelirler
385 Gider Tahakkukları
460 Gelecek Yıllarda Ödenecek Vergiler
461 Gelecek Yıllarda Ödenecek Sosyal Güvenlik Kesintileri
468 Gelecek Yıllarda Ödenecek Diğer Yasal Yükümlülükler
469 Gelecek Yıllara Ertelenen veya Terkin Edilecek KDV
480 Gelecek Yıllara Ait Gelirler
482 Alınan Devlet Teşvikleri ve Yardımları
484 Ertelenmiş Gelirler
485 Gider Tahakkukları
489 Ertelenmiş Vergi Borcu

490 Tesise Katılma Payları


496 Diğer Çeşitli Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar

2.5.4.7. Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülüklere İlişkin


Nakit Çıkışları (-)

a) Önceki Dönem Karından Ödenen (+)


360 Ödenecek Kurumlar Vergisi
361 Ödenecek Gelir Vergisi

b) Geçici Vergiler (+)

2.5.5. YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT


AKIŞLARI

2.5.5.1. Yatırım Faaliyetinden Sağlanan Nakit Girişleri (+)

a) Mali Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri (+)

110 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr veya Zarara Yansıtılan


Finansal Varlıklar
111 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Özkaynaklara Yansıtılan
Finansal Varlıklar

44
112 İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar
113 Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar
116 Türev Finansal Varlıklar
190 Satış Amaçlı Elde Tutulan Maddi Duran Varlıklar
193 Elden Çıkartılacak İştirakler
194 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklar
195 Elden Çıkartılacak İş Ortaklıkları
197 Temettü Olarak Dağıtılacak Nakit Dışı Varlıklar
198 Durdurulan Bölümlere ve Faaliyetlere İlişkin Varlıklar
199 Diğer Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar
220 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr veya Zarara Yansıtılan
Finansal Yatırımlar
221 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Özkaynaklara Yansıtılan
Finansal Yatırımlar
222 İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Yatırımlar
223 Maliyetle Ölçülen Önemli Etki Taşımayan Yatırımlar
224 Önemli Etki Taşıyan İştirakler
225 İş Ortaklıkları (Birlikte Kontrol Edilen Ortaklıklar)
226 Bağlı Ortaklıklar
227 Türev Finansal Varlıklar
228 Finansal Yatırımlar Sermaye Taahhütleri (-)
hesaplarındaki azalışlar

560 Yabancı Para Çevrim Farkları (±)


561 (Finansal Varlıklar Gerçeğe Uygun Değer Farkları) (±)
562 Türev Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer Farkları (±)
563 Fayda Planlarındaki Aktüeryal Kazanç ve Kayıplar (±)
568 Kâr veya Zarara Aktarılabilen Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler) (±)
569 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
hesaplarındaki azalışlar çıkarılır.

b) Maddi Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri (+)

240 Yatırım Amaçlı Arazi ve Arsalar (Gerçeğe Uygun Değerle


Ölçülen)
241 Yatırım Amaçlı Binalar (Gerçeğe Uygun Değerle Ölçülen)
242 Yatırım Amaçlı Diğer Gayrimenkuller (Gerçeğe Uygun
Değerle Ölçülen)
243 Yatırım Amaçlı Arazi ve Arsalar (Maliyetle Ölçülen)
(KOBİ TFRS Uygulayanlar Bu Hesabı Kullanmaz)
244 Yatırım Amaçlı Binalar (Maliyetle Ölçülen) (KOBİ TFRS
Uygulayanlar Bu Hesabı Kullanmaz)
245 Yatırım Amaçlı Diğer Gayrimenkuller (Maliyetle Ölçülen)
248 Yapılmakta Olan Yatırım Amaçlı Gayrimenkul Yatırımları
249 Verilen Avanslar
250 Arazi ve Arsalar
251 Yeraltı ve Yer Üstü Düzenleri
252 Binalar
253 Tesis, Makine ve Cihazlar

45
254 Taşıtlar
255 Demirbaşlar ve Diğer Maddi Duran Varlıklar
258 Yapılmakta Olan Yatırımlar
259 Verilen Avanslar
hesaplarındaki azalışlar

c) Diğer Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri (+)

261 Haklar
262 Ortak Mülkiyetli Varlıkların Kullanım Hakları
263 Geliştirme Maliyetleri (KOBİ TFRS’yi Uygulayanlar Bu
Hesabı Kullanmaz)
264 TV Programları, Sinema Filmleri
265 Bilgisayar Yazılımları ve Diğer Maddi Olmayan Duran
Varlıklar
268 Yapımı Devam Eden Maddi Olmayan Duran Varlık
Yatırımları
269 Verilen Avanslar
271 Arama Giderleri
272 Hazırlık ve Geliştirme Giderleri
275 Diğer Yeraltı Kaynaklarının Araştırma ve Geliştirme
Maliyetleri
279 Verilen Avanslar
292 Diğer KDV
293 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
294 Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar
297 Diğer Çeşitli Duran Varlıklar
hesaplarındaki azalışlar

550 Maddi Duran Varlıklar Yeniden Değerleme Artışları


551 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Yeniden Değerleme
Artışları
552 Yeraltı Kaynaklarının Araştırma ve Değerlendirilme
Maliyetleri Yeniden Değerleme Artışları
553 Özkaynağa Dayalı Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer
Farkları
558 Kâr veya Zarara Aktarılamayan Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler)
559 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
560 Yabancı Para Çevrim Farkları (±)
561 (Finansal Varlıklar Gerçeğe Uygun Değer Farkları) (±)
562 Türev Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer Farkları (±)
563 Fayda Planlarındaki Aktüeryal Kazanç ve Kayıplar (±)
568 Kâr veya Zarara Aktarılabilen Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler) (±)
569 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
hesaplarındaki azalışlar düşülür.

46
d) Mali Duran Varlıklarla İlgili Alınan Temettülerden
Sağlanan
Nakit Girişleri (+)

640 Yatırımlardan Temettü Gelirleri

e) Yatırım Faaliyetleriyle İlgili Faizlerden Sağlanan Nakit


Girişleri (+)

648 Türev Finansal Araç Kârları

f) Üçüncü Kişilere Verilen Avans ve Kredilere İlişkin


Tahsilatlardan
Sağlanan Nakit Girişleri (+)

g) Diğer Yatırım Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit Girişleri (+)

390 Elden Çıkartılacak Maddi Duran Varlıklara İlişkin Borçlar


393 Elden Çıkartılacak İştiraklere İlişkin Borçlar
394 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklara İlişkin Borçlar
395 Elden Çıkartılacak İş Ortaklıklarına İlişkin Borçlar
398 Durdurulan Bölümlere ve Faaliyetlere İlişkin Borçlar
399 Diğer Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklara İlişkin
Borçlar
hesaplarındaki Artışlar

2.5.5.2. Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları (-)

a) Mali Duran Varlık Alışları (+)

110 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr veya Zarara Yansıtılan


Finansal Varlıklar
111 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Özkaynaklara Yansıtılan
Finansal Varlıklar
112 İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar
113 Maliyetle Ölçülen Finansal Varlıklar
116 Türev Finansal Varlıklar
190 Satış Amaçlı Elde Tutulan Maddi Duran Varlıklar
193 Elden Çıkartılacak İştirakler
194 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklar
195 Elden Çıkartılacak İş Ortaklıkları
197 Temettü Olarak Dağıtılacak Nakit Dışı Varlıklar
198 Durdurulan Bölümlere ve Faaliyetlere İlişkin Varlıklar
199 Diğer Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklar
220 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Kâr veya Zarara Yansıtılan
Finansal Yatırımlar
221 Gerçeğe Uygun Değer Farkı Özkaynaklara Yansıtılan
Finansal Yatırımlar
222 İtfa Edilmiş Maliyetle Ölçülen Finansal Yatırımlar
223 Maliyetle Ölçülen Önemli Etki Taşımayan Yatırımlar

47
224 Önemli Etki Taşıyan İştirakler
225 İş Ortaklıkları (Birlikte Kontrol Edilen Ortaklıklar)
226 Bağlı Ortaklıklar
227 Türev Finansal Varlıklar
hesaplarındaki artışlar

560 Yabancı Para Çevrim Farkları (±)


561 (Finansal Varlıklar Gerçeğe Uygun Değer Farkları) (±)
562 Türev Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer Farkları (±)
563 Fayda Planlarındaki Aktüeryal Kazanç ve Kayıplar (±)
568 Kâr veya Zarara Aktarılabilen Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler) (±)
569 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
hesaplarındaki artışlar çıkarılır.

b) Maddi Duran Varlık Alışları (+)

240 Yatırım Amaçlı Arazi ve Arsalar (Gerçeğe Uygun Değerle


Ölçülen)
241 Yatırım Amaçlı Binalar (Gerçeğe Uygun Değerle Ölçülen)
242 Yatırım Amaçlı Diğer Gayrimenkuller (Gerçeğe Uygun
Değerle Ölçülen)
243 Yatırım Amaçlı Arazi ve Arsalar (Maliyetle Ölçülen)
(KOBİ TFRS Uygulayanlar Bu Hesabı Kullanmaz)
244 Yatırım Amaçlı Binalar (Maliyetle Ölçülen) (KOBİ TFRS
Uygulayanlar Bu Hesabı Kullanmaz)
245 Yatırım Amaçlı Diğer Gayrimenkuller (Maliyetle Ölçülen)
248 Yapılmakta Olan Yatırım Amaçlı Gayrimenkul Yatırımları
249 Verilen Avanslar
250 Arazi ve Arsalar
251 Yeraltı ve Yer Üstü Düzenleri
252 Binalar
253 Tesis, Makine ve Cihazlar
254 Taşıtlar
255 Demirbaşlar ve Diğer Maddi Duran Varlıklar
258 Yapılmakta Olan Yatırımlar
259 Verilen Avanslar
hesaplarındaki artışlar

c) Maddi Olmayan Duran Varlık Artışları (+)

261 Haklar
262 Ortak Mülkiyetli Varlıkların Kullanım Hakları
263 Geliştirme Maliyetleri (KOBİ TFRS’yi Uygulayanlar Bu
Hesabı Kullanmaz)
264 TV Programları, Sinema Filmleri
265 Bilgisayar Yazılımları ve Diğer Maddi Olmayan Duran
Varlıklar
268 Yapımı Devam Eden Maddi Olmayan Duran Varlık
Yatırımları

48
269 Verilen Avanslar
hesaplarındaki artışlar

d) Özel Tükenmeye Tabi Varlıklardaki Artışlar (+)

271 Arama Giderleri


272 Hazırlık ve Geliştirme Giderleri
275 Diğer Yeraltı Kaynaklarının Araştırma ve Geliştirme
Maliyetleri
279 Verilen Avanslar
hesaplarındaki artışlar

550 Maddi Duran Varlıklar Yeniden Değerleme Artışları


551 Maddi Olmayan Duran Varlıklar Yeniden Değerleme
Artışları
552 Yeraltı Kaynaklarının Araştırma ve Değerlendirilme
Maliyetleri Yeniden Değerleme Artışları
553 Özkaynağa Dayalı Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer
Farkları
558 Kâr veya Zarara Aktarılamayan Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler)
559 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
560 Yabancı Para Çevrim Farkları (±)
561 (Finansal Varlıklar Gerçeğe Uygun Değer Farkları) (±)
562 Türev Finansal Araçlar Gerçeğe Uygun Değer Farkları (±)
563 Fayda Planlarındaki Aktüeryal Kazanç ve Kayıplar (±)
568 Kâr veya Zarara Aktarılabilen Diğer Kapsamlı Gelirler
(Giderler) (±)
569 Ertelenmiş Vergi Gelir (Gider) Etkisi (±)
hesaplarındaki artışlar düşülür.

e) Diğer Duran Varlık Artışları (+)

292 Diğer KDV


293 Peşin Ödenen Vergiler ve Fonlar
294 Elden Çıkarılacak Stoklar ve Maddi Duran Varlıklar
297 Diğer Çeşitli Duran Varlıklar

f) Üçüncü Kişilere Verilen Avans ve Kredilerle İlgili Nakit


Çıkışları (+)

g) Diğer Yatırım Faaliyetiyle İlgili Nakit Çıkışları (+)

390 Elden Çıkartılacak Maddi Duran Varlıklara Ilişkin Borçlar


393 Elden Çıkartılacak Iştiraklere Ilişkin Borçlar
394 Elden Çıkartılacak Bağlı Ortaklıklara Ilişkin Borçlar
395 Elden Çıkartılacak Iş Ortaklıklarına Ilişkin Borçlar
398 Durdurulan Bölümlere ve Faaliyetlere Ilişkin Borçlar

49
399 Diğer Satış Amaçlı Elde Tutulan Duran Varlıklara Ilişkin
Borçlar
hesaplarındaki azalışlar

2.5.6. FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT


AKIŞLARI

2.5.6.1. Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit Girişleri

a) Kısa Vadeli Mali Borçlardan Sağlanan Nakit (+)

300 Banka Kredileri


301 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar
302 Diğer Finans Kuruluşlarına Borçlar
303 Uzun Vadeli Kredilerin Ana Para Taksitleri ve Faizleri
304 Tahvil Ana Para Taksit ve Faizleri
305 Çıkarılmış Bonolar ve Senetler
306 Çıkarılmış Diğer Menkul Kıymetler
307 Türev Finansal Borçlar
308 Diğer Finansal Borçlar
hesaplarındaki artışlar

b) Uzun Vadeli Mali Borçlardan Sağlanan Nakit (+)

400 Banka Kredileri


401 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar
402 Diğer Finans Kuruluşlarına Borçlar
404 Çıkarılmış Tahviller
405 Hisse Senedine Dönüştürülebilir Tahviller
406 Çıkarılmış Diğer Menkul Kıymetler
407 Türev Finansal Borçlar
408 Diğer Finansal Borçlar
hesaplarındaki artışlar

c) Sermaye Artırımından Sağlanan Nakit (+)

500 Sermaye
501 Ödenmemiş Sermaye (-)
502 Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları
503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları (-)
510 İşletmenin Geri Satın Alınan Kendi Hisse Senetleri (-)

d) Hisse Senedi İhraç Primlerinden Sağlanan Nakit (+)

520 Hisse Senedi İhraç Primleri


521 Hisse Senedi İptal Kârları
522 Kontrol Gücü Devam Eden Ortaklıkların Hisse Satış Kârları

50
e) Diğer Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit Girişleri
(+)

330 Ortaklara Borçlar


331 Bağlı Ortaklıklara Borçlar
332 İştiraklere Borçlar
333 İş Ortaklıklarına Borçlar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklara Borçlar)
334 Merkez ve Şubelere Borçlar
335 Kilit Personele Borçlar
336 Diğer İlişkili Taraflara Borçlar
344 Alınan Depozito ve Teminatlar
345 Diğer Personele Borçlar
346 Diğer Çeşitli Borçlar
347 Sayım ve Tesellüm Fazlaları
348 Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
430 Ortaklara Borçlar
431 Bağlı Ortaklıklara Borçlar
432 İştiraklere Borçlar
433İş Ortaklıklarına Borçlar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklara Borçlar)
434 Merkez ve Şubelere Borçlar
435 Kilit Personele Borçlar
436 Diğer İlişkili Taraflara Borçlar
444 Alınan Depozito ve Teminatlar
445 Diğer Personele Borçlar
446 Diğer Çeşitli Borçlar
hesaplarındaki artışlar

2.5.6.2. Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları (-)

a) Kısa Vadeli Mali Borç Ödemeleri (-)

300 Banka Kredileri


301 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar
302 Diğer Finans Kuruluşlarına Borçlar
303 Uzun Vadeli Kredilerin Ana Para Taksitleri ve Faizleri
304 Tahvil Ana Para Taksit ve Faizleri
305 Çıkarılmış Bonolar ve Senetler
306 Çıkarılmış Diğer Menkul Kıymetler
307 Türev Finansal Borçlar
308 Diğer Finansal Borçlar
hesaplarındaki azalışlar.

b) Uzun Vadeli Mali Borç Ödemeleri (-)

400 Banka Kredileri


401 Finansal Kiralama İşlemlerinden Borçlar
402 Diğer Finans Kuruluşlarına Borçlar
404 Çıkarılmış Tahviller

51
405 Hisse Senedine Dönüştürülebilir Tahviller
406 Çıkarılmış Diğer Menkul Kıymetler
407 Türev Finansal Borçlar
408 Diğer Finansal Borçlar
hesaplarındaki azalışlar.

c) Ödenen Temettüler (-)

540 Yasal Yedekler


541 Statü Yedekleri
542 Genel Kurul Kararına Bağlı Yedekler
545 Net Kârdan Ayrılan Özel Amaçlı Fonlar
546 Sermayeye İlave Edilecek Gayrimenkul Satış Kârları
547 Sermayeye İlave Edilecek İştirak Satış Kârları
548 Sabit Kıymet Yenileme Fonları
549 Diğer Kâr Yedekleri
570 Geçmiş Yıllar Kârları
571Muhasebe Politikalarındaki Değişikliklere ve Hatalara
Ilişkin Düzeltme Kârları (+)
572 Yeniden Değerleme, Sınıflama Düzeltme Kârları
573 TFRS’ye İlk Geçiş Farklarından Kârlar
580 Geçmiş Yıllar Zararları (-)
581Muhasebe Politikalarındaki Değişikliklere ve Hatalara
İlişkin Düzeltme Zararları (-)
582 Yeniden Değerleme, Sınıflama Düzeltme Zararları (-)
583 TFRS’ye İlk Geçiş Farklarından Zararlar (-)
590 Dönem Net Kârı
591 Dönem Net Zararı (-)

d) Sermayenin Azaltılması (-)

500 Sermaye
501 Ödenmemiş Sermaye (-)
502 Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları
503 Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları (-)
510 İşletmenin Geri Satın Alınan Kendi Hisse Senetleri (-)

e) Diğer Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları

330 Ortaklara Borçlar


331 Bağlı Ortaklıklara Borçlar
332 İştiraklere Borçlar
333İş Ortaklıklarına Borçlar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklara Borçlar)
334 Merkez ve Şubelere Borçlar
335 Kilit Personele Borçlar
336 Diğer İlişkili Taraflara Borçlar
344 Alınan Depozito ve Teminatlar
345 Diğer Personele Borçlar
346 Diğer Çeşitli Borçlar

52
347 Sayım ve Tesellüm Fazlaları
348 Diğer Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
430 Ortaklara Borçlar
431 Bağlı Ortaklıklara Borçlar
432 İştiraklere Borçlar
433İş Ortaklıklarına Borçlar (Birlikte Kontrol Edilen
Ortaklıklara Borçlar)
434 Merkez ve Şubelere Borçlar
435 Kilit Personele Borçlar
436 Diğer İlişkili Taraflara Borçlar
444 Alınan Depozito ve Teminatlar
445 Diğer Personele Borçlar
446 Diğer Çeşitli Borçlar
hesaplarındaki azalışlar

2.5.7. KUR FARKLARININ NAKİT VE NAKİT


BENZERLERİNE ETKİLERİ (+), (-)

Kur değerlemeleri ile meydana gelen değer artış ve azalışlarlarını


ifade eder. Bu bilgiler aşağıdaki hesaplardan elde edilir.

666 Kur Farkı Karları (+)


676 Kur Farkı Zararları (-)

2.5.8. NAKİT VE NAKİT BENZERLERİNDE MEYDANA


GELEN NET ARTIŞ (+) (AZALIŞ) (-)

İşletmenin dönemiçi nakit girişleri ile nakit çıkışları arasındaki fark


nakit artış veya azalışlarını gösterir.

2.5.9. DÖNEM BAŞI NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ


MEVCUDU

İşletmenin dönembaşındaki;

100 Kasa
101 Alınan Çekler
102 Bankalar
103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri (-)
105 Nakit Benzeri Yatırımlar
106 Banka Garantili Kart Alacakları
108 Diğer Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar
109 Banka Limit Kullanımları (-)

gibi nakit ve nakit benzeri hesapların bakiyelerini ifade eder. Nakit


Akım tablosunun düzenlenmesinde; dönembaşı nakit mevcudu önceki
dönem bilançosundan, hazır değeler toplamı olarak alınır.

53
2.5.10. DÖNEM SONU NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ
MEVCUDU

İşletmenin dönemsonundaki,

100 Kasa
101 Alınan Çekler
102 Bankalar
103 Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri (-)
105 Nakit Benzeri Yatırımlar
106 Banka Garantili Kart Alacakları
108 Diğer Nakit ve Nakit Benzeri Varlıklar
109 Banka Limit Kullanımları (-)

gibi nakit ve nakit benzeri hesapların bakiyelerini ifade eder. Nakit


Akım tablosunun düzenlenmesinde; dönemiçi nakit giriş ve çıkış
farkının dönembaşı nakit mevcudu ile toplanması neticesinde
hesaplanmış olur. Bulunan rakamın dönemsonunda yukarıda belirtilen
hesapların bakiyeleri toplamına eşit olması gerekir.

2.5.11. DİPNOTLAR

a) Finansal tabloların düzenlenmesinde kullanılan esası ve 117–124


üncü paragraflara uygun olarak kullanılan özel muhasebe
politikalarıyla ilgili bilgileri sunar;
b) TFRS’lerde öngörülen fakat finansal tabloların başka bir yerinde
yer almayan bilgileri açıklar ve
c) Finansal tabloların başka bir yerinde yer almayan fakat bunların
herhangi birinin anlaşılması için geçerli olan bilgiyi sağlar. (TMS1,
112)

Bir işletme dipnotları, mümkün olduğu ölçüde, sistematik bir biçimde


sunar. Finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir tablosu, (eğer
sunulmuşsa) bireysel gelir tablosu, özkaynak değişim tablosu ve nakit
akış tablosundaki her kalem, dipnotlarda verilen ilgili bilgiye atıfta
bulunacaktır. (TMS1, 113)

İşletme dipnotları normal olarak, kullanıcıların finansal tabloları


anlamalarını ve bunların diğer işletmelerin finansal tablolarıyla
karşılaştırmalarını kolaylaştırmak için, aşağıdaki sırada sunar:

(a) TFRS’lerle uyum durumu;


(b) Uygulanan önemli muhasebe politikalarının özeti ;
(c) Her tablonun ve sunulan her kalemin sıralanış biçimiyle aynı
sıralama düzeninde, finansal durum tablosu (bilanço), kapsamlı gelir
tablosu, (eğer sunulmuşsa) bireysel gelir tablosu, özkaynak değişim
tablosu ve nakit akış tablosunda sunulan her kalem için destekleyici
bilgi ve
(d) Aşağıdakileri içeren diğer açıklamalar:
i. Koşullu borçlar ve henüz muhasebeleştirilmemiş sözleşmeye
bağlı borçlar ve
ii. Finansal olmayan açıklamalar, örneğin işletmenin finansal risk
yönetim hedefleri ve politikaları. (TMS1, 114)

54
Tablo 4: DİPNOTLAR

DİPNOTLAR
Dipnot Adı İlgili UMS/UFRS’ler

1 Şirketin Organizasyonu ve Faaliyet Konusu UMS 1/p.46-a, 126, UMS 10/p.17


2 Finansal Tabloların Sunumuna İlişkin Esaslar
• Sunuma İlişkin Temel Esaslar UMS 1, 27, 29, 31, UFRS 1, vs.
• Muhasebe Politikalarında Değişiklikler UMS 8
• Muhasebe Tahminlerindeki Değişiklikler ve Hatalar UMS 8
• Önemli Muhasebe Politikalarının Özeti İlgili tüm UMS/UFRS’ler
• Önemli Muhasebe Değerlendirme, Tahmin Ve Varsayımları
3 İşletme Birleşmeleri UFRS 3, vs.
4 İş Ortaklıkları UMS 31/p.56
5 Bölümlere Göre Raporlama UMS 14
6 Nakit ve Nakit Benzerleri UMS 7, 32, 39, UFRS 7, vs.
7 Finansal Yatırımlar UMS 32, 36, 39, UFRS 7, vs.
8 Finansal Borçlar UMS 32, 39, 17, UFRS 7, vs.
9 Diğer Finansal Yükümlülükler UMS 32, 39, UFRS 7, vs.
10 Ticari Alacak ve Borçlar UMS 32, 39, UFRS 7, vs.
11 Diğer Alacak ve Borçlar
11 Finans Sektörü Faaliyetlerinden Alacak ve Borçlar UMS 32, 39, UFRS 7, vs.
12 Stoklar UMS 2
13 Canlı Varlıklar UMS 41, vs
14 Devam Eden İnşaat Sözleşmelerine İlişkin Varlıklar UMS 11, vs
15 Özkaynak Yöntemiyle Değerlenen Yatırımlar UMS 28, vs.
16 Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller UMS 40, 16, 17, 36, vs.
17 Maddi Duran Varlıklar UMS 16, 17, 23, 36, UFRS 6, vs
18 Maddi Olmayan Duran Varlıklar UMS 38, 36, 17 UFRS 6, vs.
19 Şerefiye UFRS 3, UMS 36, vs.
20 Devlet Teşvik ve Yardımları UMS 20, vs.
21 Karşılıklar, Koşullu Varlık Ve Yükümlülükler UMS 37; 2/p.31; 10/p.20 ve 22(e);
11/p.45; 12/p.88; 18/p.36; 31/p.54
ve 55; 28/p.40; UFRS 6/p.11, vs
22 Taahhütler UMS 16, 17, 31, 38, 40, vs
23 Çalışanlara Sağlanan Faydalar UMS 19, vs.
24 Emeklilik Planları UMS 26
25 Diğer Varlık ve Yükümlülükler
26 Özkaynaklar UMS 1, 21, 27,28, 29, 31, 39, vs.
27 Satışlar ve Satışların Maliyeti UMS 1, 2, 18, 16, 38, vs.
28 Araştırma ve geliştirme giderleri, pazarlama, satış ve
dağıtım giderleri, genel yönetim giderleri UMS 1, 16, 19, 36, 38, vs.
29 Niteliklerine Göre Giderler UMS 1/p.91, 93
30 Diğer Faaliyetlerden Gelir/Giderler
31 Finansal Gelirler UMS 18, 21, 32, 39, UFRS 7, vs.
32 Finansal Giderler UMS 21, 23, 32, 39, UFRS 7, vs.
33 Satış Amacıyla Elde Tutulan Duran Varlıklar ve
Durdurulan Faaliyetler UFRS 5, vs.
34 Vergi Varlık Ve Yükümlülükleri (ertelenmiş varlık ve
yükümlülükler dahil) UMS 12
35 Hisse Başına Kazanç UMS 33
36 İlişkili Taraf Açıklamaları UMS 24
37 Finansal Araçlardan Kaynaklanan Risklerin Niteliği ve Düzeyi UMS 1, UFRS 7/p.31-42
38 Finansal Araçlar (Gerçeğe Uygun Değer Açıklamaları ve
Finansal Riskten Korunma Muh. Çerçevesindeki Açıklamalar) UFRS 7/p.22-30
39 Bilanço Tarihinden Sonraki Olaylar UMS 10
40 Finansal tabloların önemli ölçüde etkileyen ya da finansal
tabloların açık, yorumlanabilir ve anlaşılabilir olması açısından
açıklanması gereken diğer hususlar

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

55
2.5.11.1. Sermaye

İşletme, işletmenin sermaye yönetimine ilişkin amaçlarının,


politikalarının ve süreçlerinin finansal tablo kullanıcıları tarafından
değerlendirilebilmesi amacıyla gerekli bilgileri açıklar. (TMS1, 134)

İşletme aşağıdaki açıklamaları yapar:

(a) Sermaye yönetimine ilişkin amaçları, politikaları ve süreçlerine


ilişkin, aşağıdakileri de içeren niteliksel bilgileri:
(i) Sermaye olarak neyi yönettiği;
(ii) İşletmenin, işletme dışı nedenlerden ötürü sermaye
gereksinimine ihtiyaç duyması durumunda, söz konusu
gerekliliğin niteliği ve sermaye yönetim sürecine nasıl dahil
edildiği;
(iii) Sermaye yönetimi ile ilgili amaçların nasıl karşılandığı.
(b) Sermaye olarak neyi yönettiğine ilişkin rakamsal veri özeti. Bazı
işletmeler birtakım finansal borçlarını (bazı sermaye benzeri
borçlar türleri gibi) sermayenin bir parçası olarak değerlendirir.
Diğer işletmeler ise, sermayeyi, özkaynağın bir kısım unsurlarını
içermeyen bir kalem olarak görür (nakit akış riskinden
korunmasından kaynaklanan unsurlar gibi).
(c) (a) ve (b)’de bir önceki döneme göre meydana gelen
değişiklikler.
(d) Dönem içerisinde karşılaşılan, işletme dışı etkenlerden
kaynaklanan sermaye ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı.
(e) İşletmenin, bu tür işletme dışından kaynaklanan sermaye
gereksinimlerini karşılayamamış olduğu durumlarda, bunun
sonuçları.

Söz konusu açıklamalarda, işletme içerisinde kilit yönetici


konumundaki personele sağlanan bilgiler esas alınır. (TMS1, 135)

2.5.11.2. Sermaye Koruma Düzeltmesi

Varlıkların ve borçların yeniden değerlemesi veya değerlerinin


yeniden belirlenmesi özkaynaklarda artışlara veya azalışlara sebep
olur. Bu artış veya azalışlar gelir ve gider tanımlarına girmekle
birlikte, sermayenin korunması kavramı uyarınca gelir tablosuna dahil
edilmezler. Bunun yerine özkaynaklarda sermaye koruma düzeltmesi
(sermaye düzeltmesi olumlu/olumsuz farkları) veya yeniden
değerleme yedeği olarak gösterilirler.

(a) Sermayenin Nominal Olarak Korunması (Finansal Sermayenin


Devamlılığı): Bu kavrama göre, dönem içinde hissedarlara yapılan
ödemeler ve onların işletmeye koyduğu tutarlar hariç olmak
kaydıyla, eğer net varlıkların dönem sonundaki finansal (para
cinsinden) tutarı dönem başındaki finansal (para cinsinden) tutarını
aşıyorsa bir gelir elde edilmiş demektir. Nominal (finansal)
sermayenin devamlılığı nominal parasal birimlerle veya sabit satın
alma gücü birimleri ile ölçülebilir.
(b) Sermayenin Üretim Gücünün Korunması (Fiziki Sermayenin
Devamlılığı): Bu kavrama göre, dönem içinde hissedarlara yapılan
ödemeler ve onların işletmeye koyduğu tutarlar hariç olmak
56
kaydıyla, eğer net varlıkların dönem sonundaki fiziki üretim
kapasitesi (veya faaliyet kapasitesi) dönem başındaki fiziki üretim
kapasitesini (veya faaliyet kapasitesini) aşıyorsa bir gelir elde
edilmiş demektir.

Sermayenin korunması (devamlılığı) kavramı, işletmenin


devamlılığını sağlamak istediği sermayesini nasıl tanımladığına
bağlıdır. Bu kavram sermaye kavramı ile kâr kavramı arasında bir
bağlantı kurar. Söz konusu kavram hangi kârın ölçüleceğini belirler.
Bu kavramın belirlenmiş olması bir işletmenin sermayesinin getirisi
ile işletmenin sermayesinde meydana getirdiği artış arasında bir ayrım
yapabilmenin ön şartıdır. Sadece, sermayenin devamlılığı için gereken
varlık girişlerinin üzerindeki varlık artışları kâr olarak tanımlanabilir
ve dolayısıyla sermayenin getirisi olarak düşünülebilir. Böylece,
gelirlerden, giderler (eğer hesaba katılıyorsa, sermaye koruma
düzeltmesini de içermek üzere) düşüldükten sonra kalan tutar kâr
olarak belirlenir. Eğer giderler gelirlerden fazla ise bu durumda kalan
net zarardır.

Sermayenin Üretim Gücünün Korunması (Fiziki sermayenin


devamlılığı) kavramı cari maliyet esasının dikkate alınmasını
gerektirir. Nominal (finansal) sermayenin devamlılığı kavramı ise
belirli bir ölçüm esası kullanılmasını gerektirmez. Bu kavramın
benimsenmesi halinde seçilecek olan maliyet esası, işletmenin hangi
tür finansal sermaye kavramını devam ettirmeyi amaçladığına
bağlıdır.

Bahsi geçen iki sermayenin korunması devamlılığı kavramı arasındaki


temel fark işletmenin varlıklarının ve borçlarının fiyatlarındaki
değişikliklerin etkilerinin nasıl değerlendireceğine bağlıdır. Genel
olarak, eğer işletme dönem sonunda dönem başındaki kadar
sermayeye sahipse sermayesini devam ettirmiş demektir. Dönem
başındaki sermayeyi devam ettirmek için gereken tutarın üzerindeki
sermaye kısmı, kâr olarak tanımlanır.

Sermayenin Nominal Olarak Korunması (Finansal sermaye)


kavramına göre, sermayenin nominal parasal birimlerle ifade edildiği
durumda, kâr dönem sonunda nominal parasal sermayedeki artış
olarak tanımlanır. Bu nedenle, o dönem elde tutulan varlıkların
fiyatlarındaki artış, öteden beri adlandırıldığı şekliyle elde tutma
kazancı, kavram olarak kâr sayılır. Ancak bu tutarlar, ilgili varlıklar
bir başka varlıkla değişim yapılmak suretiyle elden çıkarılıncaya kadar
kâr olarak tahakkuk ettirilmeyebilir. Nominal (Finansal) sermayenin
korunması kavramı sabit satın alma gücü birimleri ile belirlendiğinde,
kâr, yatırılan satın alma gücünde dönem sonunda meydana gelen artışı
ifade eder. Buna göre, sadece varlıkların fiyatlarındaki, genel fiyat
seviyesinin üstündeki artışlar kâr olarak dikkate alınır. Artışın geri
kalan kısmı sermaye koruma düzeltmesi, dolayısıyla özkaynakların bir
parçası sayılır.

57
Sermayenin Üretim Gücünün Korunması (Fiziki sermaye) kavramına
göre, sermayenin fiziki üretim kapasitesi olarak tanımlandığı
durumda, kâr, dönem sonunda bu sermayedeki artış olarak tanımlanır.
İşletmenin varlıklarını ve borçlarını etkileyen fiyat değişiklikleri fiziki
üretim kapasitesinin ölçümündeki değişiklik sayılır. Neticede bu
artışlar sermaye koruma düzeltmesi olarak dikkate alınır ve kâr olarak
değil de, özkaynakların bir parçası olarak kabul edilir.

Ölçüm esaslarının ve sermayenin korunması kavramlarının seçimi


finansal tabloların hazırlanmasında kullanılacak olan muhasebe
modellerini belirler. Farklı muhasebe modelleri değişik derecelerde
uygunluk ve güvenilirlik gösterir. Diğer alanlarda olduğu gibi,
yönetim, uygunluk ve güvenilirlik arasında bir denge kurmayı
amaçlamalıdır. Kavramsal Çerçeve bir dizi muhasebe modeline
uygulanabilir ve seçilen kavrama göre finansal tabloları hazırlamak ve
sunmak konusunda da rehberlik sağlar. TMSK’nın istisnai durumların
dışında, örneğin, yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi ile
raporlama yapan işletmeler için geliştirilen model dışında belli bir
modeli benimsemek gibi bir amacı halihazırda bulunmamaktadır. Bu
amaç, dünyadaki gelişmeler göz önüne alınarak gözden geçirilecektir.

2.6. NAKİT AKIŞ TABLOSUNUN DÜZENLENMESİ İLE


İLGİLİ BİR ÖRNEK

2.6.1. DOĞRUDAN (BRÜT) YÖNTEM

Doğrudan yöntem ile işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit


akışlarının nasıl bulunduğu ve hesaplandığı Mardin Konfeksiyon
Sanayi A.Ş.’nin finansal tabloları üzerinden bulunulacaktır:

58
Tablo 5 : MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş.
31.12.2011 TARİHLİ KAPSAMLI GELİR TABLOSU

MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş. 31.12.2011 TARİHLİ KAPSAMLI


GELİR TABLOSU
Cari Dönem
A BRÜT ESAS FAALİYET GELİRLERİ 150.000
B ESAS FAALİYET GELİRLERİNDEN İNDİRİMLER (-)
C NET ESAS FAALİYET GELİRLERİ
D ESAS FAALİYET MALİYETLERİ (-) -100.000
BRÜT KAR(ZARAR) 50.000
E FAALİYET GİDERLERİ (-) -14.000
ESAS FAALİYET KARI VEYA ZARARI 36.000
F DİĞER FAALİYETLERDEN GELİR VE KARLAR
G DİĞER FAALİYETLERDEN GİDER VE ZARARLAR(-)
FAALİYET KARI VEYA ZARARI
H FİNANSMAN GELİRLERİ
I FİNANSMAN GİDERLERİ (-) -10.000
SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER KARI VEYA
ZARARI 26.000
SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER VERGİ VE YASAL
J YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI (-) -5.200
SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER DÖNEM NET KARI
1 VEYA ZARARI 20.800
K DURDURULAN FAALİYETLER GELİR VE KARLARI
DURDURULAN FAALİYETLER GİDER VE
L ZARARLARI (-)
DURDURULAN FAALİYETLER DÖNEM KARI
(ZARARI)
DURDURULAN FAALİYETLER VERGİ VE YASAL
M YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI (-)
DURDURULAN FAALİYETLER DÖNEM NET KARI
2 VEYA ZARARI
3 TOPLAM DÖNEM NET KARI VEYA ZARARI (1+2) 20.800
DİĞER KAPSAMLI GELİRLER VE (GİDERLER)
KAR VEYA ZARARA AKTARILAMAYAN DİĞER
A. KAPSAMLI GELİRLER (GİDERLER)
KAR VEYA ZARARA AKTARAILABİLEN DİĞER
B. KAPSAMLI GELİRLER (GİDERLER)
4 TOPLAM DİĞER KAPSAMLI KAR VEYA ZARAR
TOPLAM KAPSAMLI KAR VEYA ZARAR (3+4) 20.800

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

59
Tablo 6 : MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş.
31.12.2011 TARİHLİ FİNANSAL DURUM TABLOSU
MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş. 31.12.2011 TARİHLİ FİNANSAL
DURUM RAPORU
Cari Önceki
VARLIKLAR (AKTİFLER) Dönem Dönem
1 DÖNEN VARLIKLAR 367.500 342.500
A NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ 44.500 14.500
TİCARİ ALACAKLAR (ESAS
C FAALİYETLERDEN ALACAKLAR) 250.000 150.000
F STOKLAR 70.000 170.000
GELECEK AYLARA AİT GİDERLER VE GELİR
I TAHAKKUKLARI 3.000 8.000
2 DURAN VARLIKLAR 294.000 98.000
G MADDİ DURAN VARLIKLAR (Net) 294.000 98.000
Tesis, MakineveCihazlar 100.000 100.000
Binalar 200.000
BirikmişAmortismanlar (-) -6.000 -2.000
AKTİF(VARLIKLAR) TOPLAMI 661.500 440.500
KAYNAKLAR (FASİF)
1 KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 300.700 150.500
A FİNANSAL BORÇLAR 215.000 55.000
TİCARİ BORÇLAR (ESAS FAALİYETLERDEN
B BORÇLAR) 75.000 85.000
C İLİŞKİLİ TARAFLARA BORÇLAR
D DİĞER BORÇLAR
E ALINAN AVANSLAR 3.000 3000
ÖDENECEK VERGİ VE DİĞER YASAL
F YÜKÜMLÜLÜKLER
DÖNEM KARAI VERGİ VE YASAL
G YÜKÜMLÜLÜK KARŞILIKLARI 5.200 3000
H BORÇ VE GİDER KARŞILIKLARI
ALINAN DEVLET TEŞVİKLERİ VE
I YARDIMLARI
GELECEK AYLARA AİT GELİRLER VE GİDER
J TAHAKKUKLARI 2.500 4.500
2 UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 45.000 45.000
A FİNANSAL BORÇLAR 45.000 45.000
3 ÖZKAYNAKLAR 315.800 245.000
A ÖDENMİŞ SERMAYE 225.000 175.000
İŞLETMENİN SATIN ALDIĞI KENDİ HİSSE
B SENETLERİ (-)
C SERMAYE YEDEKLERİ
D KAR YEDEKLERİ
KAR VEYA ZARARA AKTARILAMAYAN
E DİĞER KAPSAMLI GELİRLER (GİDERLER)
KAR VEYA ZARARA AKTARILABİLEN DİĞER
F KAPSAMLI GELİRLER (GİDERLER)
G GEŞMİŞ YILLAR KARLARI 70.000 55.000
H GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI(-)
I DÖNEM NET KARI (ZARARI) 20.800 15.000
PASİF (KAYNAKLAR) TOPLAMI 661.500 440.500

60
Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

İlave Bilgiler:
1. 2011 yılındaki amortisman gideri 4.000 TL’dir.
2. 2011 yılı içinde 50.000 TL nakit sermaye artışı yapılmıştır.
3. Finansman giderinde aktifleştirme bulunmamaktadır.

2.6.1.1. Müşterilerden Sağlanan Nakit Girişleri


Ticari işletmeler, mal veya hizmet sattıkları veya satacakları
müşterilerinden tahsilat sağlamaktadırlar. Yapılan tahsilatlar dönem
içinde satılan mal veya hizmetlerin bedelleri olabileceği gibi, daha önceki
dönemlerde vadeli veya kredili olarak satılan ve o dönemde tahsile
edilemeyip, cari dönemde yapılan tahsilatları da kapsamaktadır. Bu
durumda, cari dönemde müşterilerden yapılmasını beklediğimiz tahsilat,
müşterilere daha önceki dönemlerde yapılan kredili satışlardan cari
döneme sarkan alacaklar (dönem başı esas faaliyetten doğan alacaklar) ile
dönem içinde yapılan mal satışları ile ifa edilen hizmetlerden
kaynaklanan bedellerdir. Bu durumda dönem içinde müşterilerden
yapılması gereken tahsilat;

Dönem Başı Ticari Alacaklar (DBTA) + Dönem Net Satışlar (NS)

şeklinde göstermek mümkündür. Ancak; dönem içinde müşterilerden


yapılması gereken tahsilatın tamamı dönem içinde tahsil edilmez veya
edilmeyebilir. Bu durumda tahsil edilemeyen tutar dönem sonu ticari
alacakların (DSTA), tahsil edilmesi gereken tutardan düşülmesi gerekir.
Belirtilen açıklamalr çerçevesinde müşterilerden yapılan tahsilatı (MYT)
aşağıdaki şekilde formüle edebiliriz:

MYT = DBTA + NS – DSTA

Yukarıdaki açıklama yapılan mal veya hizmet satış bedellerinin satış


anında veya satıştan sonra tahsil edildiği varsayımına dayanmaktadır.
Ancak, ticari hayatta zaman zaman mal teslimi veya hizmet ifasından
önce avans alındığı da bir gerçektir. Bundan dolayı cari dönemde teslim
edilen veya ifa edilen hizmetlere ilişkin bedeller daha önceki dönemlerde
tahsil edilmiş dönem başı alınan avanslar (DBAA) olabilir. Aynı, şekilde
daha sonraki dönemlerde teslim edilecek veya ifa edilecek hizmet
bedelleri de bu dönemde avans olarak alınmış dönem sonu alınan
avanslar (DSAA) olabilir. Bu durumda; dönem içinde müşterilerden
yapılan tahsilat tutarından, dönem başındaki alınan avans bakiyesini
düşmemiz ve dönem sonundaki alınan avans bakiyesini de ilave etmemiz
gerekir. Belirtilen açıklamalardan sonra, müşterilerden yapılan tahsilatı
aşağıdaki gibi yeniden formüle edebiliriz:

61
MYT = DBTA + NS – DSTA – DBAA + DSAA

Belirtilen formülü nakit akış tablosunun müşterilerden yapılan tahsilat


bölümü üzerinde aşağıdaki şekilde göstermemiz mümkündür:

Tablo 7: MÜŞTERİLERDEN YAPILAN TAHSİLAT


MÜŞTERİLERDEN YAPILAN TAHSİLAT
(+) Net Satışlar
(+) Dönem Başı Ticari Alacaklar
(-) Dönem Sonu Ticari Alacaklar
(-) Dönem Başı Alınan Sipariş Avansları
(+) Dönem Sonu Alınan Sipariş Avansları

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu açıklamalardan sonra Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin


müşterilerinden 2011 yılı içinde yapmış olduğu tahsilatı nakit akış
tablosunun ilgili bölümünde hesaplayabiliriz.

Tablo 8: İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI


İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI
A MÜŞTERİLERDEN YAPILAN TAHSİLAT 50.000
(+) Net Satışlar 150.000
(+) Dönem Başı Ticari Alacaklar 150.000
(-) Dönem Sonu Ticari Alacaklar -250.000
(-) Dönem Başı Alınan Sipariş Avansları -3.000
(+) Donem Sonu Alınan Sipariş Avansları 3.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.1.2. Tedarikçilere Yapılan Nakit Çıkışları

Ticari işletmeler, ticari faaliyette bulunmak için az veya çok mal veya
hizmet almak durumunda kalmaktadır. Satın alınan bu mal veya
hizmetler dolayısıyla tedarikçilere bir şekilde ödeme yapılması
gerekir. Cari dönem içerisinde yapılması gereken ödemler; dönem
başındaki ticari borçlar (DBTB) ve dönem içerisindeki ticari mal veya
hizmet alışlarından (DİMA) ibarettir. Ancak, bu bedellerin tamamı
genellikle cari dönem içinde ödenmez ve bir kısmı ticari borç olarak
dönem sonunda (DSTB) kalmaktadır. Kalan bu tutar ödenmesi
gereken tutardan düşüldüğünde cari dönem içindeki nakit çıkışlara
(DNÇ) ulaşabiliriz. Bu durumu aşağıdaki şekilde formüle etmemiz
mümkündür.

62
DNÇ = DBTB + DİMA – DSTB

Dönem başı ticari borçu (DBTB) ve dönem sonu ticari borcu (DSTB)
finansal durum raporundan bulmamız mümkündür. Ancak dönem içi
mal ve/veya hizmet alışı (DİMA) tutarını bulmak için kapsamlı gelir
tablosundaki satılan mal maliyeti ile finansal durum tablosundaki
dönem başı stok ile dönem sonu stok rakamlarından faydalanmak
gerekir.

Dönem içindeki alışlar, satılan mal maliyeti (SMM) ile dönem sonu
stok (DSS) tutarından dönem başı stok (DBS) tutarının çıkarılması
sureti ile bulunabilir. Bunu aşağıdaki şekilde formüle edebiliriz:

DİMA = SMM + DSS – DBS

Dönemin nakit çıkışı (DNÇ) formülündeki DİMA yerine SMM + DSS


– DBS koyup formülü yeniden düzenlediğimizde;

DNÇ = DBTB + SMM + DSS – DBS – DSTB

şeklini alacaktır. Bu durumu nakit akış tablosu üzerinde


gösterdiğimizde;

Tablo 9: TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER


TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER
(+) Satışların Maliyeti
(+) Dönem Sonu Stok Tutarı
(-) Dönem Başı Stok
(+) Dönem Başı Ticari Borçlar
(-) Dönem Sonu Ticari Borçlar

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Tedarikçilere yapılan ödemeler bundan ibaret değildir. Zaman zaman


mal tesliminden önce de avans olarak tedarikçilere ödeme yapılması
mümkündür. Daha önceki dönemlerde tedarikçilere ödenen tutar veya
dönem başı verilen sipariş avanslarının (DBVSA) nakit çıkışlarından
düşülmesi ve dönem sonundaki verilen sipariş avansları (DSVSA)
tutarının da ilave edilmesi gerekir. Bu durumda dikkate alındığında
dönemin nakit çıkışları (DNÇ) aşağıdaki gibi formüle edilebilir:

DNÇ = DBTB + SMM + DSS – DBS – DSTB + DSVSA – DBVSA

63
Formülü nakit akış tablosu üzerinde gösterdiğimizde tedarikçilere
yapılan ödemeler aşağıdaki şekli alacaktır:

Tablo 10: TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER (2)


TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER
(+) Satışların Maliyeti
(+) Dönem Sonu Stok Tutarı
(-) Dönem Başı Stok
(+) Dönem Başı Ticari Borçlar
(-) Dönem Sonu Ticari Borçlar
(+) Dönem Sonu Verilen Sipariş Avansları
(-) Dönem Başı Verilen Sipariş Avansları

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu açıklamalardan sonra Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011


yılı içinde tedarikçilerine yapmış olduğu ödemeleri nakit akış
tablosunun ilgili bölümünde hesaplayabiliriz.

Tablo 11: TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER (-)


B TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER (-) 10.000
(+) Satışların Maliyeti 100.000
(+) Dönem Sonu Stok Tutarı 70.000
(-) Dönem Başı Stok -170.000
(+) Dönem Başı Ticari Borçlar 85.000
(-) Dönem Sonu Ticari Borçlar -75.000
(+) Dönem Sonu Verilen Sipariş Avansları 0
(-) Dönem Başı Verilen Sipariş Avansları 0

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.1.3. Faaliyet Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları

İşletmeler ticari faaliyette bulunurlarken ücret, kira, pazarlama masrafı


ve amortisman gibi faaliyet giderlerine (FG) de katlanırlar. Ancak,
bütün giderler için nakit çıkışı olmaz. Örneğin, amortisman giderleri
için herhangi bir nakit çıkışı yapılmaz. Onun için gelir tablosundaki
faaliyet giderleri içinde olan ve nakit çıkışı gerektirmeyen (NÇGG)
amortisman gibi giderlerin düşülmesi gerekir.Bu durum göz önüne
alındığında; faaliyet giderlerine ilişkin nakit çıkışları (FGİNÇ)
aşağıdaki şekilde formüle edebiliriz:

64
FGİNÇ = FG – NÇGG

Muhasebenin dönemsellik prensibi ve tahakkuk esası gereği giderlerin


ilgili dönemde tahakkuk edilmesi gerekir. Onun için daha önceki
dönemlere ait olan ve cari dönem başında henüz ödenmemiş olan
giderlere ilişkin gider tahakkukları hesabı (dönem başı gider
tahakkukları /DBGT) faaliyet giderlerine ilişkin bir borçtur. Ancak, bu
döneme ilişkin bazı giderler tahakkuk ettiği halde henüz ödenmemiş
olabilir. Bu da sonraki dönemlerde ödenecek olan faaliyetlere ilişkin
olan borçlardır. Belirtilen tutarlar dönem sonu gider tahakkukları
(DSGT) hesaplarında izlenmektedir. Bu bağlamda dönem sonu gider
tahakkukları cari dönemin faaliyet giderleri içinde olduğu halde nakit
çıkışı gerektirmeyen bir gider türü olduğu için, dönem sonundaki
bakiyenin faaliyet giderlerinden düşülmesi gerekirken, dönem
başındaki gider tahakkukları hesabının bakiyesinin faaliyet giderlerine
eklenmesi gerekir.

Bu durum yukarıda belirtilen FGİNÇ formülüne ilave edildiğinde,


formül aşağıdaki şekli alacaktır:

FGİNÇ = FG – NÇGG + DBGT - DSGT

Zaman zaman faaliyet için alınan mal ve hizmet bedelleri peşin olarak
ödenebilir. Bu bağlamda cari döneme ilişkin giderlerin ödemeleri bir
önceki dönemde ödenmiş olabilir. Bu şekilde yapılan ödemeler dönem
başı gelecek aylara ait giderler (DBGAAG) hesabında bulunacaktır.
Bu tutarın cari dönemin faaliyet giderlerinden düşülmesi gerekir. Aynı
şekilde, cari dönemde daha sonraki dönemlere ilişkin bazı ödemeler
yapılmış olabilir, ki bu tutara dönem sonundaki gelecek aylara ait
giderler (DSGAAG) hesabında bulunmaktadır.

Bu açıklamalara ilişkin olan bağımsız değişkenler de formüle ilave


edildiğinde;

FGİNÇ = FG – NÇGG + DBGT – DSGT – DBGAAG + DSGAAG

şeklini alacaktır. Bu formülü nakit akış tablosu üzerinde aşağıdaki


şekilde göstermek mümkündür.

65
Tablo 12: FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN
ÖDEMELER
C FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN ÖDEMELER
(+) Faaliyet Giderleri
(-) Amortisman Giderleri
(-) Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Giderler
(+) Dönem Başı Gider Tahakkukları
(-) Dönem Sonu Gider Tahakkukları
(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Giderler
(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Giderler

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu açıklamalardan sonra Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011


yılı içinde faaliyet giderlerine ilişkin yapmış olduğu ödemeleri nakit
akış tablosunun ilgili bölümünde hesaplayabiliriz.

Tablo 13: FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN


ÖDEMELER (-)
C FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN ÖDEMELER (-) 7.000
(+) Faaliyet Giderleri 14.000
(-) Amortisman Giderleri -4.000
(-) Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Giderler
(+) Dönem Başı Gider Tahakkukları 4.500
(-) Dönem Sonu Gider Tahakkukları -2.500
(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Giderler 3.000
(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Giderler -8.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.1.4. Finansman Giderlerine İlişkin Nakit Çıkışları

UFRS/TFRS’ye göre faiz giderleri net kar veya zararın


hesaplanmasında dikkate alındığı için işletme faaliyetlerine ilişkin
nakit akışları olarak sınıflandırılabildikleri gibi alternatif olarak
işletmeler faiz gelir ve giderleri ile temettü gelirlerine ilişkin nakit
akışlarını faaliyetlerine uygun bir biçimde sınıflandırarak nakit akış
tablosunda gösterebilirler (UMS/TMS 7:33). Çalışmamızda faiz
giderleri işletme faaliyetlerinden nakit akışı olarak sınıflandırılmıştır.
Finansman giderlerine ilişkin nakit çıkışı (FGİNÇ) tespit edilirken,
öncelikle dönem içindeki finansman giderini (FG) gelir tablosundan
bulmak gerekir. Ancak, aktifleştirme yapılmış ise, ilgili tutarın da
burada ayrıca gösterilmesi gerekir. Ayrıca, eğer cari döneme ait olan

66
borçlara ilişkin faizler önceki dönemlerde ödenmiş (dönem başı peşin
ödenmiş finansman giderleri/DBPÖFG) ise, bu tutarın faiz
giderlerinden düşülmesi gerekir. Cari dönemde sonraki dönemlerin
faiz gideri (dönem sonu peşin ödenmiş finansman giderleri/DSPÖFG)
ödenmiş ise bunun da faiz giderine ilave edilmesi gerekir. Bu durum
aşağıdaki şekilde formüle edilebilir:

FGİNÇ = FG – DBPÖFG + DSPÖFG

Döneme ilişkin finansman giderleri, kredi kuruluşları ile yapılan


anlaşma gereği, daha sonraki dönemlerde de ödenebilir. Böyle bir
durum sözkonusu ise; dönem başındaki gider tahakkukları hesap
(dönem başı finansman gider tahakkuku/DBFGT) bakiyesinin
finansman giderine (FG) ilave edilmesi, dönem sonundaki gider
tahakkukları hesap (dönem sonu finansman gider tahakkuku/DSFGT)
bakiyesinin ise finansman giderinden (FG) çıkarılması gerekir. Bu
husus da dikkate alınarak yukarıdaki formül yeniden yazıldığında;

FGİNÇ = FG – DBPÖFG + DSPÖFG + DBFGT – DSFGT

elde edilir. Belirtilen formül, nakit akış tablosu formatında


gösterildiğinde aşağıdaki şekli alacaktır.

Tablo 14: FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT


ÇIKIŞLARI
E FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞLARI
(+) Finansman Giderleri
(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Finansman Gideri
(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Finansman Gideri
(+) Dönem Başı Finansman Gider Tahakkuku
(-) Dönem Sonu Finansman Gider Tahakkuku

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu açıklamalardan sonra Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011


yılı içinde finansman giderlerine ilişkin yapmış olduğu ödemelerin
nakit akış tablosunun ilgili bölümünde hesaplayabiliriz.

67
Tablo 15: FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT
ÇIKIŞLARI (2)
FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT
E ÇIKIŞLARI 10.000
(+) Finansman Giderleri 10.000
(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0
(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0
(+) Dönem Başı Finansman Gider Tahakkuku 0
(-) Dönem Sonu Finansman Gider Tahakkuku 0

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.1.5. Vergi Giderine İlişkin Nakit Çıkışı

Yatırım ve finansman faaliyetlerinden kaynaklanan vergi giderinin


tutarı belirlenebilir olmakla birlikte, ilgili nakit akışlarının
belirlenmesi konusunda zorluklar ortaya çıkabilir. Vergi ile ilgili nakit
akışı vergiyi doğuran işlem ve olaydan farklı bir dönemde
gerçekleşebileceğinden, ödenen vergiler genellikle işletme
faaliyetleriyle ile ilgili nakit akışları içerisinde sınıflandırılır. Ancak,
yatırım veya finansman faaliyetleri ile ilgili nakit akışlarına neden
olan bir işlemden kaynaklandığı tespit edilebilen bir vergi ile ilgili
nakit akışı, yatırım faaliyetlerinden veya finansman faaliyetlerinden
kaynaklanan nakit akışları içerisinde sınıflandırılır. Vergi nakit
akışları birden fazla faaliyetle ilgili ise ve farklı faaliyetler grubunda
gösterilmişse, toplam ödenen vergi tutarı dipnotlarda açıklanır
(UMS/TMS 36). Çalışmamızda vergi giderine ilişkin nakit çıkışı
işletme faaliyetleri içerisinde sınıflandırılmıştır.

Her şeyden önce dönemin vergi gideri (VG) kapsamlı gelir


tablosundan belirlenebilir. Ancak, bu giderin cari dönem içinde
ödenmemiş olması muhtemeldir. Onun için dönem sonundaki
ödenecek vergiler (DSÖV) hesap bakiyesinin vergi giderinden
düşülmesi gerekir. Buna mukabil, daha önceki dönemlere ait olan ve o
dönemlerde ödenmemiş olan (dönem başı ödenecek vergiler/DBÖV)
vergilerin, vergi giderine ilave edilmesi gerekir. Belirtilen açıklamalar
dikkate alındığında; vergi giderine ilişkin nakit çıkışı aşağıdaki şekilde
formüle edilebilir:

VGİNÇ = VG + DBÖV – DSÖV

Formüldeki ifade nakit akış tablosu üzerinde aşağıdaki gibi


gösterilebilir:

68
Tablo 16: VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI
D VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI
(+) Dönem Vergi Gideri
(+) Dönem Başı Vergi Borcu
(-) Dönem Sonu Vergi Borcu

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu açıklamalardan sonra Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011


yılı içinde vergilere ilişkin nakit çıkışları aşağıdaki gibi hesaplanabilir:

Tablo 17: VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI (2)


D VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI 3.000
(+) Dönem Vergi Gideri 5.200
(+) Dönem Başı Vergi Borcu 3.000
(-) Dönem Sonu Vergi Borcu -5.200

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

İşletme faaliyetlerine ilişkin nakit akışları toplu olarak aşağıda


gösterilmiştir:

Tablo 18: İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI

İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI 20.000


A
MÜŞTERİLERDEN YAPILAN TAHSİLAT 50.000
(+) Net Satışlar 150.000
(+) Dönem Başı Ticari Alacaklar 150.000
(-) Dönem Sonu Ticari Alacaklar -250.000
(-) Dönem Başı Alınan Sipariş Avansları -3.000
(+) Donem Sonu Alınan Sipariş Avansıları 3.000
B TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER (-) 10.000
(+) Satışların Maliyeti 100.000
(+) Dönem Sonu Stok Tutarı 70.000
(-) Dönem Başı Stok -170.000
(+)
Dönem Başı Ticari Borçlar 85.000
(-) Dönem Sonu Ticari Borçlar -75.000

69
(+)
Dönem Sonu Verilen Sipariş Avansları 0
(-) Dönem Başı Verilen Sipariş Avansları 0
FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN
C
ÖDEMELER (-) 7.000
(+) Faaliyet Giderleri 14.000
(-) Amortisman Giderleri -4.000
(-) Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Giderler
(+) Dönem Başı Gider Tahakkukları 4.500
(-) Dönem Sonu Gider Tahakkukları -2.500
(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Giderler 3.000
(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Giderler -8.000
D VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI (-) 3.000
(+) Dönem Vergi Gideri 5.200
(+) Dönem Başı Vergi Borcu 3.000
(-) Dönem Sonu Vergi Borcu -5.200
FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT
E ÇIKIŞLARI (-) 10.000

(+) Finansman Giderleri 10.000

(+) Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0

(-) Dönem Başı Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0

(+) Dönem Başı Finansman Gider Tahakkuku 0

(-) Dönem Sonu Finansman Gider Tahakkuku 0

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.2. DOLAYLI (NET) YÖNTEM

İşletme faaliyetlerinden nakit akışları kısaca aşağıdaki şekilde


hesaplanabilir:

70
Tablo 19: İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI (2)
İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI
Net Kar
(+) Amortisman ve Diğer Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Giderler
(+) Esas Faaliyet Dışı Zararlar / Giderler
(-) Esas Faaliyet Dışı Karlar / Gelirler
(+) Döner Değerlerdeki Azalış
(-) Döner Değerlerdeki Artış
Kısa Vad Kısa Vadeeli Yabancı Kaynaklardaki (Finansal Borçlar Hariç)
(+) Artış
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklardaki (Finansal Borçlar Hariç)
(-) Azalış

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Dolaylı yöntemde amortisman ve nakit çıkışı gerektirmeyen diğer


giderler net kara ilave edilmektedir. Bunun nedenini tam olarak
anlamak için, amortisman giderine ilişkin muhasebe kaydına bakmak
en iyi yoldur.

Borç Alacak
... Amortisman Giderleri xxx
... Birikmiş Amortismanlar xxx

Yukarıdaki muhasebe kaydından da görülebileceği gibi; amortisman


gideri nakit çıkışı gerektirmediği halde net karı azaltıcı yönde etki
etmektedir. Bu etkiyi gidermek için, net kara ilave edilmesi gerekir.

Dönen değerdeki değişim de nakit akışını etkiliyor. Bu durumu daha


iyi anlamak için kredili veya vadeli olarak yapılan mal satışının
muhasebe kaydına ve finansal tablolar üzerindeki etkiye bakmakta
fayda var. Örneğin; bir firmanın, 31.12.2011 tarihinde, satılan malın
maliyeti 90 TL olan bir malı 100 TL’ye 3 gün vadeli olarak sattığını
ve başkaca bir işlemin olmadığını düşündüğümüzde 31.12.2011 tarihli
kapsamlı gelir tablosu aşağıdaki gibi olur:

71
Tablo 20: ÖRNEK İŞLEME İLİŞKİN 31.12.2011 TARİHLİ
KAPSAMLI GELİR TABLOSU
Cari Dönem
A. BRÜT ESAS FAALİYET GELİRLERİ 100
ESAS FAALİYET GELİRLERİNDEN
B İNDİRİMLER (-)
C. NET ESAS FAALİYET GELİRLERİ
D. ESAS FAALİYET MALİYETLERİ (-) -90
BRÜT KAR(ZARAR) 10
TOPLAM KAPSAMLI KAR VEYA ZARAR 10

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu işleme ilişkin bilgiler finansal durum tablosunda aşağıdaki gibi


olacaktır.

Tablo 21: ÖRNEK İŞLEME İLİŞKİN 31.12.2011 TARİHLİ


FİNANSAL DURUM TABLOSU

VARLIKLAR (AKTİFLER) 31.12.2010 31.12.2011 Fark


DÖNEN VARLIKLAR 90 100 10
TİCARİ ALACAKLAR (ESAS
FAALİYETLERDEN ALACAKLAR) 0 100 100
STOKLAR 90 0 90
DÖNEM NET KARI (ZARARI) 10 10

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Bu işlemin işletme faaliyetlerinden nakit akışı üzerindeki etkisini


aşağıdaki işlem üzerinde görmek mümkündür.

Tablo 22: ÖRNEK İŞLEMİN İŞLETME FAALİYETLERİNDEN


NAKİT AKIŞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT
AKIŞI 0
Net Kar 10
(-) Dönen Değerlerdeki Artış -10

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

72
Dikkat edilir ise, net kar 10 TL olmasına rağmen, nakit
yaratılmamıştır. Başka bir ifade ile, net kardan dönen değerlerdeki
artış tutarı çıkarıldığında, işletme faaliyetlerinden nakit akışı sıfır
olmaktadır.

Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; Mardin Konfeksiyon Sanayi


A.Ş.’nin 2011 yılı içinde işletme faaliyetlerinden nakit akışı dolaylı
yöntem ile aşağıdaki şekilde hesaplanabilir. Konunun daha iyi
anlaşılması için dönen değerler ile kısa vadeli yabancı kaynaklar
detaylandırılmış olarak verilmiştir.

Tablo 23: MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş.’NİN 2011


YILI İÇİNDE İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI
A İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI 20.000
Net Kar 20.800
(+) Amortisman 4.000
(+) Ticari Alacaklardaki Azalış
(-) Ticari Alacaklardaki Artış -100.000
(+) Stoklardaki Azalış 100.000
(-) Stoklardaki Artış
(+) Peşin Ödenen Giderlerdeki Azalış 5.000
(-) Peşin Ödenen Giderlerdeki Artış
(+) Ticari Borçlardaki Artış
(-) Ticari Borçlardaki Azalış -10.000
(+) Gider Tahakkuklarındaki Artış
(-) Gider Tahakkuklarındaki Azalış -2.000
(+) Ödenecek Vergiler ve Diğer Yasal Yükümlülüklerdeki Artış 2.200
(-) Ödenecek Vergiler ve Diğer Yasal Yükümlülüklerdeki Azalış
(+) Esas Faaliyet Dışı Zararlar/Giderler
(-) Esas Faaliyet Dışı Karlar/Gelirler

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.2.1. Yatırım Faaliyetlerinden Nakit Akışları

Uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerleri içerisinde yer almayan


diğer yatırımların elde edilmesi ve elden çıkarılmasına ilişkin
faaliyetleri nedeniyle işletmede oluşan nakit akışları, nakit akış
tablosundan ayrı olarak gösterilir (UMS/TMS 7:16).

Yatırım faaliyetlerinden nakit akışlarını bulmak için hem muhasebe


bilgilerinden, hem de verilen ilave bilgilerinden yararlanmak gerekir.
İlave bilgi verilmemiş ise, detaylı mizandan bilgileri almakta fayda
vardır.

73
Örneğimizde; Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011 yılı içinde
200.000 TL’lik bina aldığını karşılaştırmalı bilançodan görebiliriz. Bu
alış ile ilgili herhangi bir borcu (satıcı) oluşmuş olması halinde bunun
nakit akım tablosu içinde değil, dipnotlarda gösterilmesinde yarar
bulunur.

Yatırım faaliyetlerine ilişkin daha önceden var olan borçların bu


dönem içinde ödenmesi veya alacakların bu dönem içinde tahsil
edilmesi halinde bunların da nakit akış tablosu içinde gösterilmesi
gerekir. Bizim örneğimizde böyle bir durumun olmadığı
karşılaştırmalı bilançodan görülebilir.

Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011 yılı içinde yatırım


faaliyetlerinden nakit akışı aşağıdaki şekilde raporlanabilir:

Tablo 24: MARDİN KONFEKSİYON SANAYİ A.Ş.’İN 2011


YILI İÇİNDE YATIRIM FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI
YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
AKIŞLARI -200.000
YATIRIM FAALİYETLERİNDEN SAĞLANAN NAKİT
A
GİRİŞİ 0
(+) Maddi Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişi
(+) Mali Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri
(+) Diğer Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri
(+) Alınan Temettüler
(+) Yatırım Faaliyetleri İle İlgili Alınan Faizler
YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
B
ÇIKIŞLAR
(+) Maddi Duran Varlık Alışları 200.000
(+) Mali Durak Varlık Alışları
(+) Maddi Olmayan Duran Varlık Alışları
(+) Özel Tükenmeye Tabi Varlıklardaki Artışlar
(+) Diğer Duran Varlık Alışları

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

2.6.2.2. Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Akışları

Finansman faaliyetlerinden nakit akışlarını belirlemek ve raporlamak


için, finansal borçlar ile özkaynaklardaki değişimin komposizyonunu
ve büyüklüğünü tespit etmek gerekir. Özellikle nakit çıkışı
gerektirmeyen kalemlerin tespit edilmesi gerekir.

Finansal borçların artmış olması işletmeye nakit girişi olduğunu


göstermektedir. Tersine finansal borçların düşmüş olması bunların
ödendiği ve nakit çıkışı olduğunu göstermektedir.
74
Tablo 25: FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
AKIŞLARI
İŞLETME FAALİYETLERİNDEN NAKİT AKIŞI 20.000
MÜŞTERİLERDEN YAPILAN TAHSİLAT 50.000
Net Satışlar 150.000
Dönem Başı Ticari Alacaklar 150.000
Dönem Sonu Ticari Alacaklar -250.000
Dönem Başı Alınan Sipariş Avansları -3.000
Donem Sonu Alınan Sipariş Avansıları 3.000
TEDARİKÇİLERE YAPILAN ÖDEMELER (-) 10.000
Satışların Maliyeti 100.000
Dönem Sonu Stok Tutarı 70.000
Dönem Başı Stok -170.000
Dönem Başı Ticari Borçlar 85.000
Dönem Sonu Ticari Borçlar -75.000
Dönem Sonu Verilen Sipariş Avansları 0
Dönem Başı Verilen Sipariş Avansları 0
FAALİYET GİDERLERİ İÇİN YAPILAN ÖDEMELER (-) 7.000
Faaliyet Giderleri 14.000
Amortisman Giderleri -4.000
Nakit Çıkışı Gerektirmeyen Diğer Giderler
Dönem Başı Gider Tahakkukları 4.500
Dönem Sonu Gider Tahakkukları -2.500
Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Giderler 3.000
Dönem Başı Peşin Ödenmiş Giderler -8.000
VERGİ GİDERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞI (-) 3.000
Dönem Vergi Gideri 5.200
Dönem Başı Vergi Borcu 3.000
Dönem Sonu Vergi Borcu -5.200
FİNANSMAN ÖDEMELERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞLARI
(-) 10.000
Finansman Giderleri 10.000
Dönem Sonu Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0
Dönem Başı Peşin Ödenmiş Finansman Gideri 0
Dönem Başı Finansman Gider Tahakkuku 0
Dönem Sonu Finansman Gider Tahakkuku 0
YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT AKIŞLARI -200.000
YATIRIM FAALİYETLERİNDEN SAĞLANA NAKİT GİRİŞİ 0
Maddi Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişi
Mali Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri
Diğer Duran Varlık Satışlarından Sağlanan Nakit Girişleri
Alınan Temettüler
Yatırım Faaliyetleri İle İlgili Alınan Faizler
YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT ÇIKIŞLAR 200.000
Maddi Duran Varlık Alışları 200.000
Mali Duran Varlık Alışları
Maddi Olmayan Duran Varlık Alışları
Özel Tükenmeye Tabi Varlıklardaki Artışlar
Diğer Duran Varlık Alışları
FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
AKIŞLARI 210.000
FİNANSMAN FAALİYETLERİNDEN SAĞLANAN NAKİT
GİRİŞLERİ 210.000
Kısa Vadeli Finansal Borçlardan Sağlanan Nakit 160.000
Uzun Vadeli Finansal Borçlardan Sağlanan Nakit
Sermaye Artırımından Sağlanan Nakit 50.000
Diğer Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit

75
FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
ÇIKIŞLARI 0
Kısa Vadeli Finansal Borç Ödemeleri
Uzun Vadeli Finansal Borç Ödemeleri
Ödenen Temettüler
Sermaye Azaltımına İlişkin Nakit Çıkışı
Diğer Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları
KUR FARKLARININ NAKİT VE NAKİT BENZERLERİNE
ETKİLERİ (+,-)
DÖNEMİN NET NAKİT AKIŞI 30.000
DÖNEM BAŞI NAKİT 14.500
DÖNEM SONU NAKİT 44.500

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Türkiye’deki uygulamada, ortakların işletmeye finansman sağlaması


veya işletmeden nakit çekimleri, finansman faaliyeti olarak görülmesi
daha doğru bir yaklaşımdır. Ortaklara borçlar hesabının azalış
göstermesi veya ortaklardan alacaklar hesabının artmış olması bir
nakit çıkışı olarak görülmektedir. Buna karşın, ortaklara borçlar
hesabının artış göstermesi veya ortaklardan alacaklar hesabının azalış
göstermesi işletmeye nakit girişi olduğunu belirtmektedir.

Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011 yılı içinde finansman


faaliyetlerinden nakit akışı aşağıdaki şekilde raporlanabilir:

Tablo 26: FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT


AKIŞLARI
FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN NAKİT
AKIŞLARI 210.000
FİNANSMAN FAALİYETLERİNDEN SAĞLANAN
A
NAKİT GİRİŞLERİ 210.000
(+) Kısa Vadeli Finansal Borçlardan Sağlanan Nakit 160.000
(+) Uzun Vadeli Finansal Borçlardan Sağlanan Nakit
(+) Sermaye Artırımından Sağlanan Nakit 50.000
(+) Diğer Finansman Faaliyetlerinden Sağlanan Nakit
FİNANSMAN FAALİYETLERİNE İLİŞKİN
B
NAKİT ÇIKIŞLARI 0
(+) Kısa Vadeli Finansal Borç Ödemeleri
(+) Uzun Vadeli Finansal Borç Ödemeleri
(+) Ödenen Temettüler
(+) Sermaye Azaltımına İlişkin Nakit Çıkışı
(+) Diğer Finansman Faaliyetlerine İlişkin Nakit Çıkışları

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

76
İşletme faaliyetlerinden nakit akışı, yatırım faaliyetlerinden nakit akışı
ve finansman faaliyetlerinden nakit akışı bölümleri, tek tablo üzerinde
gösterilir. İşletme faaliyetlerinden nakit akışı yukarıda da belirtildiği
gibi, doğrudan veya dolaylı yöntem ile hesaplanabilir. Ancak, işletme
faaliyetlerinden nakit akışı hangi yöntem ile hesaplanırsa veya
raporlanırsa raporlansın sonuç değişmemektedir. Yatırım ve
finansman faaliyetlerinden nakit akışı bölümleri ise tek bir yöntem ile
hesaplanır.

İşletme faaliyetlerinden nakit akışı, yatırım faaliyetlerinden nakit akışı


ve finansman faaliyetlerinden nakit akışı toplamı, dönemin net nakit
akışını meydana getirir. Dönemin net nakit akışı ile dönem başı nakit
tutarı toplandığında ulaşılacak tutarın, cari dönemin nakit ve nakit
benzerleri toplamı ile eşit olması gerekir. Aşağıda bütün bölümleri
belirtilmiş ve işletme faaliyetlerinden nakit akışı doğrudan yöntem ile
hesaplanmış olan Mardin Konfeksiyon Sanayi A.Ş.’nin 2011 yılına
ilişkin nakit akış tablosu gösterilmiştir:

Dikkat edilir ise, dönem sonu nakit tutarı ile finansal durum
tablosundaki cari döneme ilişkin nakit tutarı aynıdır.

2.7. MALİ TABLOLARIN ENFLASYONA GÖRE


DÜZELTİLMESİ

Önceki dönemde yüksek enflasyonun olmadığı, ancak cari dönemde


geçerli para biriminin yer aldığı ekonomide yüksek enflasyon olan bir
işletme, raporlama döneminde, ekonomide her zaman yüksek
enflasyonun olduğunu varsayarak TMS 29’un gereklerini yerine
getirmelidir. Bu nedenle, tarihi maliyetleri ile ölçülen parasal olmayan
kalemler, işletmenin finansal tablolarda sunulan en erken dönemin
başlangıçtaki finansal durum tablosunda (bilançosunda); enflasyonun
etkisini varlıkların edinildiği ve borçların oluştuğu veya üstlenildiği
tarihten raporlama dönemi sonuna kadar gösterecek şekilde
düzeltilmelidir. Açılış finansal durum tablosunda (bilançosunda), elde
etme veya oluşma tarihinden başka bir tarihteki tutarları üzerinden yer
alan parasal olmayan kalemler için düzeltme işlemi; defter
değerlerinin belirlendiği tarihten raporlama dönemi sonuna kadarki
enflasyonun etkisini yansıtacak şekilde yapılmalıdır. (TFRS Yorum 7,
3)

Raporlama dönemi sonunda, ertelenmiş vergi kalemleri, TMS 12’ye


göre muhasebeleştirilir ve ölçülür. Ancak, raporlama dönemindeki
açılış finansal durum tablosunda (bilançosunda) yer alan ertelenmiş
vergi tutarları aşağıdaki gibi belirlenir:

(a) İşletme, raporlama dönemindeki açılış finansal durum tablosu


(bilançosu) tarihinde parasal olmayan kalemlerin nominal defter
değerlerini, o tarihteki ölçüm birimini kullanarak düzelttikten

77
sonra, ertelenmiş vergi kalemlerini TMS 12’ye göre yeniden
ölçer.

(b) Yukarıda yer alan (a) paragrafına göre yeniden ölçülmüş olan
ertelenmiş vergi kalemleri, raporlama dönemindeki açılış finansal
durum tablosu (bilançosu) tarihinden aynı dönemin raporlama
dönemi sonuna kadar olan sürede ölçme biriminde meydana gelen
değişimi gösterecek şekilde düzeltilir.

İşletme, TMS 29’u uyguladığı raporlama döneminde düzeltilmiş


finansal tablolarında sunulan karşılaştırmalı dönemlere ilişkin açılış
finansal durum tablosunda (bilançosunda) ertelenmiş vergi
kalemlerinin düzeltilmesinde yukarıda yer alan (a) ve (b)
paragraflarındaki yaklaşımı uygular. (TFRS Yorum 7, 4)

İşletme, finansal tablolarını düzelttikten sonra, sonraki bir raporlama


dönemindeki, ertelenmiş vergi kalemleri dahil olmak üzere, bütün
ilgili tutarlar; sonraki raporlama dönemi için ölçüm birimindeki
değişimi sadece bir önceki raporlama dönemindeki düzeltilmiş
finansal tablolara uygulamak suretiyle düzeltilir. (TFRS Yorum 7, 5)

2.8. KOBİ STANDARDINDA FİNANSAL TABLOLARIN


SUNUMU

KOBİ Standardının 3.17 bölümüne göre:

Tam bir finansal tablo seti aşağıdakilerden oluşur:

(a) Raporlama tarihi itibarıyla düzenlenecek olan finansal durum


tablosu.

(b) (i) Kâr veya zararda muhasebeleştirilen kalemler (kapsamlı


gelir tablosunda ara toplam olarak yer alacaktır) ile diğer
kapsamlı geliri oluşturan kalemleri birlikte içeren, dönemin
gelir ve gider kalemlerinin tamamının yer aldığı raporlama tarihi
itibarıyla düzenlenecek olan tek bir kapsamlı gelir tablosu ya
da

(ii) Gelir tablosu ve kapsamlı gelir tablosu adlarıyla sunulan


iki ayrı tablo. Bu tür bir sunumun tercih edilmesi durumunda,
kapsamlı gelir tablosunun en üstünde kâr veya zarar tutarı yer
alır. İzleyen satırlarda ise diğer kapsamlı geliri oluşturan
kalemlere yer verilir.
(c) Raporlama dönemine ilişkin özkaynak değişim tablosu.

(d) Raporlama dönemine ilişkin nakit akış tablosu.

(e) Önemli muhasebe politikalarını özetleyen ve diğer açıklayıcı

78
bilgiler içeren dipnotlar. (KOBİ STD., 3.17)

Gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosu, dönem kâr veya zararını ve


dönem içerisinde dağıtılmamış kârlarda meydana gelen değişimleri
gösterir. Paragraf 3.18, finansal tabloların ilgili olduğu raporlama
döneminde özkaynaklarda meydana gelen değişikliklerin sadece kâr
veya zarardan, temettü ödemelerinden, geçmiş dönem hatalarının
düzeltilmesi ve muhasebe politikalarının değiştirilmesi işlemlerinden
kaynaklandığı durumlarda, kapsamlı gelir tablosu ve özkaynak
değişim tablosu yerine, gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosu isminde
tek bir tablo sunulmasına izin vermektedir. (KOBİ STD., 6.4)

Gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosunda sunulacak bilgiler


Gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosunda, Bölüm 5 Kapsamlı Gelir
Tablosu ve Gelir Tablosu uyarınca açıklanması istenen bilgilerle
birlikte aşağıdaki bilgilere de yer verilir:

(a) Dağıtılmamış kârların raporlama dönemi başındaki tutarı.

(b) Dönem içerisinde açıklanmış ve ödenmiş olan veya ödenebilir


durumda bulunan temettüler.

(c) Geçmiş dönem hatalarının düzeltilmesi ile ilgili olarak


dağıtılmamış kârlarda yapılan düzeltmeler.

(d) Muhasebe politikalarındaki değişiklikler ile ilgili olarak


dağıtılmamış kârlarda yapılan düzeltmeler.

(e) Dağıtılmamış kârların raporlama dönemi sonundaki tutarı. (KOBİ


STD., 6.5)

79
2.9. ÖRNEKLER

Tablo 27: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR


2011 UFRS (1)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

80
Tablo 28: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (2)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

81
Tablo 29: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (3)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

82
Tablo 30: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (4)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

83
Tablo 31: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (5)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

84
Tablo 32: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (6)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

85
Tablo 33: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (7)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

86
Tablo 34: DOĞAN YAYIN HOLDİNG A.Ş. - KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR
2011 UFRS (8)

Kaynak: Doğan Holding, “Konsolide Finansal Tablolar 2011 UFRS”, Doğan Holding Websitesi,
2011,http://www.doganholding.com.tr/_files/FinancialTable/files/DOHOL%2031122011%20Ko
ns.pdf (25 Şubat 2013).

87
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLARA İLİŞKİN
AÇIKLAYICI DİPNOTLAR
DİPNOT 1 ORGANİZASYON VE FAALİYET KONUSU
DİPNOT 2 FİNANSAL TABLOLARIN SUNUMUNA İLİŞKİN ESASLAR
DİPNOT 3 İŞLETME BİRLEŞMELERİ
DİPNOT 4 İŞ ORTAKLIKLARI
DİPNOT 5 BÖLÜMLERE GÖRE RAPORLAMA
DİPNOT 6 NAKİT VE NAKİT BENZERLERİ .
DİPNOT 7 FİNANSAL YATIRIMLAR
DİPNOT 8 FİNANSAL BORÇLAR
DİPNOT 9 DİĞER FİNANSAL YÜKÜMLÜLÜKLER
DİPNOT 10 TİCARİ ALACAK VE BORÇLAR
DİPNOT 11 DİĞER ALACAK VE BORÇLAR
DİPNOT 12 STOKLAR.
DİPNOT 13 ÖZKAYNAK YÖNTEMİYLE DEĞERLENEN YATIRIMLAR
DİPNOT 14 TÜREV FİNANSAL ARAÇLAR
DİPNOT 15 YATIRIM AMAÇLI GAYRİMENKULLER
DİPNOT 16 MADDİ DURAN VARLIKLAR
DİPNOT 17 MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR
DİPNOT 18 ŞEREFİYE
DIPNOT 19 DEVLET TEŞVİK VE YARDIMLARI
DİPNOT 20 KARŞILIKLAR, ŞARTA BAĞLI VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜKLER
DİPNOT 21 TAAHHÜTLER
DİPNOT 22 ÇALIŞANLARA SAĞLANAN FAYDALAR
DİPNOT 23 DİĞER VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜKLER
DİPNOT 24 ÖZKAYNAKLAR
DİPNOT 25 SATIŞLAR VE SATIŞLARIN MALİYETİ
DİPNOT 26 PAZARLAMA, SATIŞ VE DAĞITIM GİDERLERİ, GENEL YÖNETİM
GİDERLERİ
DİPNOT 27 NİTELİKLERİNE GÖRE GİDERLER.
DİPNOT 28 DİĞER FAALİYETLERDEN GELİR/GİDERLER
DİPNOT 29 FİNANSAL GELİRLER.
DİPNOT 30 FİNANSAL GİDERLER
DİPNOT 31 SATIŞ AMACIYLA ELDE TUTULAN DURAN VARLIKLAR
VE DURDURULAN FAALİYETLER
DİPNOT 32 VERGİ VARLIK VE YÜKÜMLÜLÜKLERİ
DİPNOT 33 HİSSE BAŞINA KAZANÇ/KAYIP
DİPNOT 34 İLİŞKİLİ TARAF AÇIKLAMALARI
DİPNOT 35 FİNANSAL ARAÇLARDAN KAYNAKLANAN RİSKLERİN NİTELİĞİ VE
DÜZEYİ
DİPNOT 36 FİNANSAL ARAÇLAR
DİPNOT 37 BİLANÇO TARİHİNDEN SONRAKİ OLAYLAR

88
Tablo 35: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (1)

ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI ORTAKLIKLARI

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

89
Tablo 36: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (2)

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

90
Tablo 37: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (3)

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

91
Tablo 38: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (4)

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

92
Tablo 39: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (5)

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

93
Tablo 40: ENKA İNŞAAT VE SANAYİ ANONİM ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI - 2011 YILLIK RAPORU (6)

Kaynak: ENKA, “2011 Yıllık Raporu”, ENKA Websitesi, 2011, http://www.enka.com/tr-


tr/Enka.aspx?MainID=68&ContentID=154 (25 Şubat 2013).

94
Tablo 41: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (1)

Kaynak: Koç Holding, “2011 Yıllık Finansal Rapor”, Koç Holding Websitesi, 2011,
http://www.koc.com.tr/tr-
tr/Yatirimci_Iliskileri/FinansalSonuclar/FinansalRaporlar/FinansalRaporlar/2011%20Yıllık%20
Finansal%20Rapor.pdf (25 Şubat 2012).

95
Tablo 42: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (2)

Kaynak: Koç Holding, “2011 Yıllık Finansal Rapor”, Koç Holding Websitesi, 2011,
http://www.koc.com.tr/tr-
tr/Yatirimci_Iliskileri/FinansalSonuclar/FinansalRaporlar/FinansalRaporlar/2011%20Yıllık%20
Finansal%20Rapor.pdf (25 Şubat 2012).

96
Tablo 43: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (3)

Kaynak: Koç Holding, “2011 Yıllık Finansal Rapor”, Koç Holding Websitesi, 2011,
http://www.koc.com.tr/tr-
tr/Yatirimci_Iliskileri/FinansalSonuclar/FinansalRaporlar/FinansalRaporlar/2011%20Yıllık%20
Finansal%20Rapor.pdf (25 Şubat 2012).

97
Tablo 44: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (4)

Kaynak: Koç Holding, “2011 Yıllık Finansal Rapor”, Koç Holding Websitesi, 2011,
http://www.koc.com.tr/tr-
tr/Yatirimci_Iliskileri/FinansalSonuclar/FinansalRaporlar/FinansalRaporlar/2011%20Yıllık%20
Finansal%20Rapor.pdf (25 Şubat 2012).

98
Tablo 45: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (5)

99
Tablo 46: KOÇ HOLDİNG A.Ş. 1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (6)

Kaynak: Koç Holding, “2011 Yıllık Finansal Rapor”, Koç Holding Websitesi, 2011,
http://www.koc.com.tr/tr-
tr/Yatirimci_Iliskileri/FinansalSonuclar/FinansalRaporlar/FinansalRaporlar/2011%20Yıllık%20
Finansal%20Rapor.pdf (25 Şubat 2012).
100
Tablo 47: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (1)

Kaynak: Turkcell, “4. Çeyrek 2011 Finansal Raporu”, Turkcell Websitesi, 2013,
http://www.turkcell.com.tr/InvestorReportLibraryTR/TCELL-IFRS_SPK_Q411.pdf (25 Şubat
2013)

101
Tablo 48: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (2)

Kaynak: Turkcell, “4. Çeyrek 2011 Finansal Raporu”, Turkcell Websitesi, 2013,
http://www.turkcell.com.tr/InvestorReportLibraryTR/TCELL-IFRS_SPK_Q411.pdf (25 Şubat
2013)

102
Tablo 49: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (3)

Kaynak: Turkcell, “4. Çeyrek 2011 Finansal Raporu”, Turkcell Websitesi, 2013,
http://www.turkcell.com.tr/InvestorReportLibraryTR/TCELL-IFRS_SPK_Q411.pdf (25 Şubat
2013)

103
Tablo 50: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (4)

Kaynak: Turkcell, “4. Çeyrek 2011 Finansal Raporu”, Turkcell Websitesi, 2013,
http://www.turkcell.com.tr/InvestorReportLibraryTR/TCELL-IFRS_SPK_Q411.pdf (25 Şubat
2013)

104
Tablo 51: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (5)

105
Tablo 52: TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. VE BAĞLI ORTAKLIKLARI
31 ARALIK 2011 TARİHİNDE SONA EREN HESAP DÖNEMİNE AİT KONSOLİDE
FİNANSAL TABLOLAR (6)

Kaynak: Turkcell, “4. Çeyrek 2011 Finansal Raporu”, Turkcell Websitesi, 2013,
http://www.turkcell.com.tr/InvestorReportLibraryTR/TCELL-IFRS_SPK_Q411.pdf (25 Şubat
2013)

106
Tablo 53: LOGO YAZILIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (1)

Kaynak: Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş., “2011 Faaliyet Raporu”,


Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Websitesi, 2011,
http://www.logo.com.tr/images/stories/pdf/faaliyetrapor/2011%20FR.pdf (25 Şubat 2013).

107
Tablo 54: LOGO YAZILIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (2)

Kaynak: Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş., “2011 Faaliyet Raporu”,


Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Websitesi, 2011,
http://www.logo.com.tr/images/stories/pdf/faaliyetrapor/2011%20FR.pdf (25 Şubat 2013).

108
Tablo 55: LOGO YAZILIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (3)

Kaynak: Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş., “2011 Faaliyet Raporu”,


Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Websitesi, 2011,
http://www.logo.com.tr/images/stories/pdf/faaliyetrapor/2011%20FR.pdf (25 Şubat 2013).

109
Tablo 56: LOGO YAZILIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (4)

110
Tablo 57: LOGO YAZILIM SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
1 OCAK - 31 ARALIK 2011 HESAP DÖNEMİNE AİT
KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR (5)

Kaynak: Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş., “2011 Faaliyet Raporu”,


Logo Yazılım Sanayi ve Ticaret A.Ş. Websitesi, 2011,
http://www.logo.com.tr/images/stories/pdf/faaliyetrapor/2011%20FR.pdf (25 Şubat 2013).

111
Akis Bağımsız Denetim ve Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik A.Ş., KPMG International
Cooperative’in üyesi bir Türk şirketidir.
UFRS
Örnek Finansal Tablolar
Eylül 2011
kpmg.com.tr UFRS

Tablo 58: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (1)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

112
Tablo 59: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (2)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

113
Tablo 60: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (3)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

114
Tablo 61: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (4)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

115
Tablo 62: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (5)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

116
Tablo 63: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (6)

117
Tablo 64: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (7)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

118
Tablo 65: UFRS ÖRNEK FİNANSAL TABLOLAR – KPMG (8)

Kaynak: KPMG, “UFRS Örnek Finansal Tablolar”, KPMG Websitesi, 2011,


http://www.kpmg.com/tr/tr/issues-and-insights/articlespublications/sayfalar/ufrs-ornek-finansal-
tablolar.aspx (25 Şubat 2013).

119
3. KUR DEĞİŞİMİ ETKİLERİ (TMS 21)

TMS 21 Standartı aşağıdaki durumlarda uygulanır:

(a) “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” ve


“TFRS 9 Finansal Araçlar” Standartlarının kapsamında olan
türev işlemler ve bakiyeler hariç; yabancı para işlemlerin ve
yabancı para cinsinden bakiyelerin muhasebeleştirilmesinde;
(b) İşletmenin finansal tablolarına konsolidasyon, oransal
konsolidasyon ya da özkaynak yöntemi uygulanarak dahil edilen
yurtdışındaki işletmelerin faaliyet sonuçlarının ve finansal
durumunun raporlama para birimine çevrilmesinde; ve
(c) İşletmenin faaliyet sonuçlarının ve finansal durumunun finansal
tablolarda kullanılan para birimine çevrilmesinde. (TMS 21,3)

TFRS 9 ve TMS 39’un kapsamında olmayan yabancı para cinsinden


türev araçlar (örneğin diğer sözleşmelerde saklı yabancı para
cinsinden türev araçlar) bu Standart kapsamındadır. Ayrıca bu
Standart, bir işletmenin türev araçlarına ilişkin tutarları geçerli para
biriminden finansal tablolarda kullanılan para birimine çevirirken de
uygulanır. (TMS 21,4)

Bu Standart, yabancı para işlemlerden kaynaklanan nakit akışlarının


Nakit Akış Tablosundaki sunumunda ya da yurtdışındaki işletmenin
nakit akışlarının çevriminde uygulanmaz. (TMS 21,7)

Bir işletmenin geçerli para birimi işletme ile ilgili temel işlemleri,
olayları ve koşulları yansıtır. Dolayısıyla, bir kere belirlendikten
sonra, işletmeyi etkileyen temel işlemler, olaylar ve koşullar
değişmediği sürece geçerli para birimi değişmez. (TMS 21,13)

Eğer geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para


birimi ise, işletmenin finansal tabloları “TMS 29 Yüksek Enflasyonlu
Ekonomilerde Finansal Raporlama” Standardına göre yeniden
düzenlenir. Bir işletme, bu standarda göre belirlenen geçerli para
biriminden farklı bir para birimini (ana şirketin geçerli para birimi
gibi) geçerli para birimi olarak benimseyerek TMS 29’a göre finansal
tablolarını yeniden düzenlemekten kaçınma yoluna gidemez. (TMS
21,14)

3.1. PARASAL KALEMLER

Parasal bir kalemin temel niteliği, sabit ya da belirlenebilir tutarda


para biriminin alınması hakkıdır ya da ödenmesi yükümlülüğüdür.
Örnek olarak; nakit ödenecek emeklilik tazminatları ve çalışanlara
sağlanan diğer haklar; nakit olarak ödenecek karşılıklar; yükümlülük
olarak muhasebeleştirilen temettüler gösterilebilir. Benzer şekilde,
işletmenin değişen sayıdaki kendi özkaynak araçlarının alınması (ya
da verilmesi) ya da gerçeğe uygun değerine eşdeğer olarak sabit ya da
belirlenebilir tutardaki para biriminin alınmasıyla (ya da verilmesiyle)

120
sonuçlanacak değişken tutarda varlıkların alınması ya da verilmesi
parasal bir kalemdir. (TMS 21,16)

3.2. YABANCI PARA İŞLEMLERİNİN RAPORLANMASI


VE MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Yabancı para bir işlem, yabancı para biriminde gerçekleştirilmiş ya da


ödemenin yabancı para biriminde gerçekleştirilmesini gerektiren bir
işlem olup, aşağıdakileri de kapsar:

(a) İşletmenin, fiyatları yabancı bir para biriminde belirlenen mal ve


hizmetleri alıp satması;
(b) İşletmenin, borç ya da alacak tutarları yabancı bir para biriminde
belirlenen kredi alması ya da borç vermesi; veya
(c) İşletmenin, yabancı bir para birimi cinsinden varlık iktisap etmesi
ya da elden çıkarması ile bu tür yükümlülüklerin doğması veya ifa
edilmesi. (TMS 21,20)

Bir yabancı para işlemi ilk muhasebeleştirme sırasında; yabancı para


birimindeki tutara, geçerli para birimi ile işlem tarihindeki yabancı
para birimi arasındaki geçerli kur uygulanarak, geçerli para biriminden
kaydedilir. (TMS 21 ,21) İşlem tarihi, işlemin Türkiye Finansal
Raporlama Standartları’na göre ilk defa kaydedilmesi gerektiği
tarihtir. (TMS 21,22)

Her raporlama dönemi sonunda aşağıdaki çevrim işlemleri


gerçekleştirilir:

(a) Yabancı para parasal kalemler kapanış kurundan çevrilir;


(b) Tarihi maliyet cinsinden ölçülen yabancı para birimindeki parasal
olmayan kalemler işlem tarihindeki döviz kuru kullanılarak
çevrilir; ve
(c) Gerçeğe uygun değerden ölçülen yabancı para birimindeki parasal
olmayan kalemler gerçeğe uygun değerin belirlendiği tarihteki
döviz kurları kullanılarak çevrilir. (TMS 21,23)

Yabancı para cinsinden banka mevcutları, kasa bakiyeleri, alacak ve


borçlar değerlemeye konu ise, defter değeri ile yılsonu kuru ile
değerlenmiş değerleri arasındaki fark KUR FARKI KAR VEYA
ZARARI olarak muhasebeleştirilir.

Borç Alacak
100 KASA
666 KUR FARKI KARLARI

121
Borç Alacak
676 KUR FARKI ZARARLARI
100 KASA

Kredi kullanımından doğan kur farkları FİNANSMAN GİDERLERİ


hesabında muhasebeleştirilir.

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
300 BANKA KREDİLERİ
Kur Farkının Kaydı

Bazı kalemlerin defter değeri iki ya da daha fazla tutar karşılaştırılarak


belirlenir. Örneğin, stokların defter değeri “TMS 2 Stoklar”
Standardına göre maliyet ya da net gerçekleşebilir değerden düşük
olanıdır. Benzer şekilde, “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü”
Standardına göre, değer düşüklüğü göstergesi olan bir varlığın defter
değeri, muhtemel değer düşüklüğü dikkate alınmadan önceki defter
değeri ile geri kazanılabilir tutarından düşük olanıdır. Böyle bir aktif,
parasal değilse ve bir yabancı para biriminden ölçülüyorsa, defter
değeri aşağıdakiler karşılaştırarak belirlenir:

(a) Tutarın belirlendiği tarihteki döviz kurundan çevrilen maliyet ya


da defter değerinden uygun olanı (tarihi maliyet cinsinden ölçülen
bir kalem için işlem tarihindeki kur); ve
(b) Değerin belirlendiği tarihteki döviz kurundan çevrilen net
gerçekleşebilir değer ya da geri kazanılabilir tutardan, uygun olanı
(raporlama dönemi sonundaki kapanış kuru).

Bu karşılaştırmanın; geçerli para biriminde bir değer düşüklüğü ortaya


çıkması, yabancı para biriminde ise değer düşüklüğünün söz konusu
olmaması ya da bu durumun tam tersi bir etkisi olabilir. (TMS 21,25)

3.3. KUR FARKLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

TMS 39 a göre; Finansal riskten korunma muhasebesi bazı kur


farklarının, bir işletmenin kur farkları için bu standardın gerektirdiği
yaklaşımdan farklı bir muhasebeleştirme uygulamasını gerektirir.
Örneğin, TMS 39 nakit akışına ilişkin finansal riskten korunma aracı
olarak nitelendirilen parasal kalemler üzerindeki kur farklarının,
korunmanın etkinliği ölçüsünde başlangıçta diğer kapsamlı gelirde
gösterilmesini öngörmektedir. (TMS 21,27)

122
Parasal kalemlerin ödenmesinden ya da dönem içinde veya önceki
finansal tablolarda ilk muhasebeleştirme sırasında çevrildiklerinden
farklı kurlardan çevrilmelerinden kaynaklanan kur farkları, 32 nci
paragrafta belirtilenler hariç olmak üzere (yurtdışındaki işletmesindeki
net yatırımının bir parçasını oluşturan parasal bir kalemden
kaynaklanan kur farkları), oluştukları dönemde kar veya zararda
muhasebeleştirilir. (TMS 21,28)

Parasal olmayan bir kalemden kaynaklanan kazanç ya da zarar diğer


kapsamlı gelirde muhasebeleştirilirse, bu kazanç ya da zararın kurdan
kaynaklanan kısmı da diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Buna
karşın, parasal olmayan bir kalemden kaynaklanan kazanç ya da zarar,
kar ya da zararda muhasebeleştirilirse, bu kazanç ya da zararın kurdan
kaynaklanan kısmı da kar ya da zararda muhasebeleştirilir. (TMS
21,30)

Borç Alacak
102 BANKALAR
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI
199 SATIŞ AMACIYLA ELDE
TUTULAN DURAN
VARLIKLAR
666 KUR FARKI KARLARI
646 DURAN VARLIK SATIŞ
KÂRLARI

Eğer maddi duran varlık daha önce yeniden değerlemeye tabi tutulmuş
ise Yeniden Değerleme Artşları hesabı kapatılacak, Birikmiş
Amortismanı ve Defter değeri kapatılacak, aradaki satış karı farkı 646
Duran Varlık Satış Kârları hesabına yazılacaktır. Satışta doğan kur
farkı (alış ve satış kuru farkı) geliri varsa Kur Farkı Karları hesabına
kaydedilecektir.

TMS 16, maddi duran varlıkların yeniden değerlenmesinden


kaynaklanan bazı kazanç ve zararların diğer kapsamlı gelirde
muhasebeleştirilmesini gerektirir. Böyle bir aktifin yabancı para
cinsinden olması durumunda, yeniden değerlenmiş tutar değerlemenin
yapıldığı tarihteki kurdan çevrilir ve oluşan kur farkı diğer kapsamlı
gelirde muhasebeleştirilir. (TMS 21,31)

123
Borç Alacak
252 BİNALAR
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU
Yeniden Değerleme Artışı * 0,20

Yurtdışındaki işletme bir bağlı ortaklık ise (konsolide finansal


tablolar), bu tür kur farkları başlangıçta diğer kapsamlı gelirin ayrı bir
unsuru olarak muhasebeleştirilir ve net yatırımın elden çıkarılması
durumunda kar ya da zarar olarak muhasebeleştirilir. (TMS 21,32)

Borç Alacak
221 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
FARKI ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN FİNANSAL
YATIRIMLAR
221.01 İştiraklar
561 FİNANSAL VARLIKLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI
Değer artışının kaydı

569 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU
Ertelenmiş vergi yükümlülüğünün kaydı
Değer artışı * 0.20

124
Eğer finansal varlığın değeri düşerse:

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
veya
561 FİNANSAL VARLIKLAR
GERÇEĞE UYGUN DEĞER
FARKLARI
119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI
Değer düşüklüğünün kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


569 ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR (GİDER) ETKİSİ

Ertelenmiş vergi varlığının kaydı


Değer düşüklüğü * 0,20

İşletme, finansal tablolarını herhangi bir para biriminde (ya da para


birimlerinde) sunabilir. Finansal tablolarda kullanılan para biriminin
işletmenin geçerli para biriminden farklı olması durumunda işletme,
faaliyet sonuçlarını ve finansal durumunu finansal tablolarda
kullanılan para birimine çevirir. Örneğin bir grup, farklı geçerli para
birimleri olan işletmelerden oluşuyorsa, konsolide finansal tabloların
sunulabilmesi için her bir işletmenin faaliyet sonuçları ve finansal
durumu ortak bir para biriminden ifade edilir. (TMS 21,38)

Geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi


olmayan bir işletmenin faaliyet sonuçları ve finansal durumu, finansal
tablolarda kullanılan farklı para birimine aşağıdaki işlemler
uygulanarak çevrilir:

(a) Sunulan her finansal durum tablosu (bilanço) aktif ve yabancı


kaynakları (karşılaştırmalı olanlar dahil olmak üzere) bu finansal
durum tablosunun (bilançonun) düzenlendiği tarihteki kapanış
kurundan çevrilir;
(b) Her kapsamlı gelir tablosunun veya bireysel gelir tablosunun gelir
ve giderleri (karşılaştırmalı olanlar dahil olmak üzere) işlem
tarihlerindeki döviz kurlarından çevrilir; ve
(c) Ortaya çıkan tüm kur farkları, diğer kapsamlı gelirin ayrı bir
unsuru olarak muhasebeleştirilir. (TMS 21,39)

125
Bu farklar:
1. Gelir ve giderlerin işlem tarihindeki döviz kurlarından ve aktif ve
yabancı kaynakların kapanış kurundan çevrilmesi.
2. Dönem başı net aktiflerin öncekinden farklı bir kapanış kurundan
çevrilmesi.
ile ortaya çıkar. (TMS 21,41)

Uygulama kolaylığı nedeniyle, gelir ve gider kalemleri için işlemlerin


yapıldığı tarihlerdeki döviz kurlarına yaklaşık bir kurun, örneğin
dönemin ortalama kurunun kullanılması mümkündür. Ancak, döviz
kurlarının önemli ölçüde dalgalanması durumunda dönem için
ortalama kur kullanılmaz. (TMS 21,40)

Geçerli para birimi yüksek enflasyonlu bir ekonominin para birimi


olan bir işletmenin faaliyet sonuçları ve finansal durumu, finansal
tablolarda kullanılan farklı para birimine aşağıdaki işlemlere göre
çevrilir:

(a) (b) bendinde belirtilen husus hariç olmak üzere tüm tutarlar, en
son finansal durum tablosunun (bilançonun) düzenlendiği
tarihteki kapanış kurundan çevrilir (karşılaştırmalı olanlar dahil
olmak üzere aktifler, pasifler, özkaynak kalemleri, gelir ve
giderler),
(b) Tutarların yüksek enflasyonlu olmayan bir ekonominin para
birimine çevrilmesi durumunda, karşılaştırmalı tutarlar önceki
yılın finansal tablolarında cari yıl tutarları olarak sunulan tutarlar
olacaktır (fiyat seviyelerinde ya da döviz kurlarındaki müteakip
değişimler nedeniyle düzeltme yapılmaz). (TMS 21,42)

3.4. KUR FARKLARININ VERGİ ETKİLERİ

Yabancı para işlemlerden doğan kazanç ve kayıplar ile işletmenin


(yurtdışındaki işletme dahil) faaliyet sonuçlarının ve finansal
durumunun farklı bir para birimine çevrilmesinden doğan kur
farklarından kaynaklanabilecek vergi etkilerinin
muhasebeleştirilmesinde TMS 12 Standardı hükümleri uygulanır.
(TMS 21 ,50)

3.5. ÖRNEKLER

Örnek 1: Yurt dışında 50 000 € (115 000 TL) (1€= 2.30 TL) ya
alınmış bir gayri menkulün elden çıkarılması kararlaştırılmış olsun.
(1€ = 2.40 TL). Bir müddet sonra 55 000 € ya satıldığını, Birikmiş
amortismanının 3500 TL olduğunu varsayalım. (1€= 2.45 TL)

126
Borç Alacak
252 BİNALAR
5.000,00
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME
ARTIŞLARI 5.000,00

199 DİĞER SATIŞ AMAÇLI ELDE


TUTULAN DURAN
VARLIKLAR 120.000,00
252 BİNALAR 120.000,00

Borç Alacak
102 BANKALR 134.750
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 3.500
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI 5.000
199 DİĞER SATIŞ AMAÇLI
ELDE TUTULAN
DURAN VARLIKLAR 120.000
666 KUR FARKI KARLARI 2.500
646 DURAN VARLIK
SATIŞ KARLARI 20.750

Örnek 2: Yurt dışında 50 000 € (105 000 TL) (1€= 2.10 TL) ya
alınmış bir gayri menkulün yatırım amaçlı olarak kullanılması
kararlaştırılmış olsun. (1€ = 2.50 TL) Yaptırılan ekspertiz raporuna
göre gayrimenkulün değeri 45 000 € dur. Cari dönem amortisman
gideri 2 100 TL’dir. Daha önceki ayrılmış birikmiş amortismanının da
2 100 TL olduğunu varsayalım. (1€= 2.45 TL)

115 000 – 4 200 = 110 800 TL Defter değeri


45 000 € * 2.50 = 112 500 TL Piyasa değeri
112 500 – 110 800 = 1 700 TL

127
Borç Alacak
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 2.100
770.03 Amortisman Giderleri
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMAN 2.100

252 BİNALAR 1.700


550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 1.700

241 YATIRIM AMAÇLI BİNALAR 112.500


257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 4.200
252 BİNALAR 116.700

559 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ 340
489 ERTELENMİŞ VERGİ 340
BORCU
1700*0,20 = 340 TL

Örnek 3: Yurtdışındaki bir şirketin sermayesine %15 iştirak


edildiğini ve bunun için 20 000 $ ödendiğini (1$ = 1.80 TL)
varsayalım. Dönem sonunda şirketin piyasa değeri 150 000 $’a
yükselmiş ise:
Dönem sonu kurun 1$ = 1.90 TL olduğunu kabul edelim.

20 000 * 1.80 = 36 000 TL

150 000 * 1.90 = 285 000 TL


285 000 * 0,15 = 42 750 TL
42 750 – 36 000 = 6 750 TL

128
Borç Alacak
221 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARAYANSITILAN
FİNANSAL YATIRIMLAR 36.000
221.01 İştirakler
102 BANKALAR 36.000

221 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


ÖZKAYNAKLARAYANSITILAN
FİNANSAL YATIRIMLAR 6.750
221.01 İştirakler
561 FİNANSAL VARLIKLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 6.750

569 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ 1.350
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 1.350

Dönem sonunda şirketin piyasa değeri 110 000 $ a düşmüş ise:


110 000 * 1.90 = 209 000 TL
209 000 * 0,15 = 31 350 TL

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 4.650
Veya
561 FİNANSAL VARLIKLAR GERÇEĞE
UYGUN DEĞER FARKLARI
119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 4.650

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 930


569 ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR (GİDER) ETKİSİ 930

4. GELİR VERGİLERİ (TMS 12)

4.1. TANIMLAR

Vergi gideri (vergi geliri): Dönem kârının veya zararının


belirlenmesinde dönem vergisi ve ertelenmiş vergi açısından
dikkate alınan toplam tutarı ifade eder.

129
Dönem vergisi: Vergiye tabi kâr (mali zarar) açısından o döneme ait
ödenecek gelir vergisini (geri kazanılacak gelir vergisini) ifade
eder.

Ertelenmiş vergi borçları: Vergiye tabi geçici farklar üzerinden


gelecek dönemlerde ödenecek gelir vergilerini ifade eder.

Ertelenmiş vergi varlıkları: Aşağıdaki durumlarda gelecek


dönemlerde geri kazanılacak olan gelir vergisi tutarlarını ifade
eder:

(a) İndirilebilir geçici farklar;


(b) Gelecek dönemlere devreden kullanılmamış mali zararlar; ve
(c) Gelecek dönemlere devreden kullanılmamış vergi
avantajları.

Geçici farklar: Bir varlığın veya borcun finansal durum tablosundaki


(bilançodaki) defter değeri ile bunların vergi açısından
taşıdıkları değerler arasındaki farkları ifade eder. Geçici farklar
aşağıdakilerden biri şeklinde olabilir:

(a) Vergiye tabi geçici farklar; bunlar gelecek dönemlerde


faydalanma veya ödeme yapıldığında o dönemlerin vergiye tabi
kârını veya zararını belirlerken vergiye tabi tutarlar oluştururlar;
ya da

(b) İndirilebilir geçici farklar; bunlar gelecek dönemlerde


faydalanma veya ödeme yapıldığında o dönemlerin vergiye tabi
kârını veya zararını belirlerken vergi matrahından indirilebilir
tutarlardır. (TMS 12,5)

4.2. VERGİ BORCU VE VERGİ VARLIKLARININ


MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Cari dönemin ve önceki dönemlerin vergileri, henüz ödenmemiş


kısımla sınırlı olmak üzere, borç olarak muhasebeleştirilir. Eğer cari
dönem ve önceki dönemler için ödenen vergiler bu dönemlere ait
vergiden fazla ise aşan kısım varlık (vergi varlığı) olarak
muhasebeleştirilir. (TMS 12 ,12)

130
Borç Alacak
690 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER
DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI
691 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
KÂRI VERGİ VE DİĞER
YASAL YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI
694 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
NET KÂRI VEYA
ZARARI

691 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER
YASAL YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI
370 DÖNEM KÂRI VERGİ
VE DİĞER YASAL
YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI

371 DÖNEM KÂRI PEŞİN ÖDENEN


VERGİ VE DİĞER
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
173 PEŞİN ÖDENEN
VERGİLER VE FONLAR

694 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


DÖNEM NET KÂRI VEYA
ZARARI
590 DÖNEM NET KARI

370 DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER


YASAL YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI
289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI
371 DÖNEM KÂRI PEŞİN
ÖDENEN VERGİ VE
DİĞER
YÜKÜMLÜLÜKLERİ

veya

131
Borç Alacak

370 DÖNEM KÂRI VERGİ VE DİĞER


YASAL YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI
371 DÖNEM KÂRI PEŞİN
ÖDENEN VERGİ VE
DİĞER
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
360 ÖDENECEK KURUMLAR
VERGİSİ

Bir mali zararın önceki dönemin dönem vergisine mahsup edilebilir


bir şekilde geriye taşınabildiği hallerde faydalanılabilecek tutar bir
varlık olarak muhasebeleştirilir. (TMS 12, 13)

Bir mali zararın önceki dönemin ödenecek vergisine mahsup


edilebildiği ve bu mahsubun yapıldığı durumda mali zararın ortaya
çıktığı dönemde, işletmenin bu faydadan yararlanacağının olası olması
ve faydanın da güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi nedenleriyle,
işletme, bu faydayı bir varlık olarak muhasebeleştirir. (TMS 12, 14)

Dönem net zararı olması durumunda:

Borç Alacak

694 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


DÖNEM NET KÂRIVEYA ZARARI
690 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
KÂRI VEYA ZARARI

591 DÖNEM NET ZARARI


694 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
NET KÂRIVEYA ZARARI

132
Geçmiş yıl zararlarının vergiden mahsubu ve sağlanan faydanın varlık
olarak kaydı:
Borç Alacak
580 GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI
591 DÖNEM NET ZARARI

364 ÖDENECEK KURUMLAR


VERGİSİ
580 GEÇMİŞ YILLAR
ZARARLARI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

4.3. ERTELENMİŞ VERGİ KAVRAMI

Ertelenmiş vergi, bir varlıktan fayda temin edilmesinin veya bir


borcun ödenmesinin ileride gerçekleşeceği beklentisi nedeniyle bu
varlığın veya borcun muhasebedeki kayıtlı değeri ile vergi değeri
arasında oluşan geçici farklar üzerinden hesaplanan vergidir. Eğer
defter değerleri tutarında ileride fayda elde edildiği veya borç
ödendiğinde ödenecek vergiler, bu faydanın elde edilmesi veya borcun
ödenmesinin vergisel etkisinin olmadığı duruma göre fazla veya az
olacaksa; TMS 12 Gelir Vergileri Standardı bazı istisnai durumların
dışında, isletmenin ertelenmiş vergi borcu veya ertelenmiş vergi
alacağı muhasebelestirmesini zorunlu kılmaktadır.

Muhasebe kavram ve prensiplerine göre, döneme ait bütün gelir ve


giderler karşılaştırılarak muhasebe ticari kârı veya zararı tespit edilir.
Vergi yasalarında ise bazı giderlerin vergiye tabi mali kârdan
indirilmesini önleyen, bazı gelirlerin de vergiden muaf veya istisna
olmasını sağlayan hükümler bulunmaktadır. Ertelenmiş vergi kavramı
belirtilen nedenlerle muhasebe ticari kârı ve vergiye esas mali kârda
bir farklılaşma meydana geldiğinde ortaya çıkmaktadır. Muhasebe
kârı ile vergiye esas kâr arasındaki farklılık sürekli ve geçici farklar
olarak iki şekilde ortaya çıkmaktadır. (Tekşen, 2010 : 299-300)

Sürekli Farklar

Muhasebe kârı ile mali kârın farklılaşmasına vergi mevzuatının hiçbir


zaman kabul etmediği gelir ve giderler neden oluyorsa, bu farklara

133
sürekli farklar denir. Dolayısıyla muhasebe kârı ile mali kâr arasında
olusan bu farklar, dönemin vergisini etkilemekle birlikte, hiçbir zaman
kapanmadığı için gelecek dönemin vergisini etkilememekte ve
ertelenmiş vergi varlığı veya borcu oluşmamaktadır.

Sürekli Farklara Neden Olan Giderler

• Vergi cezaları ve zamları


• Trafik cezaları ve zamları
• 6183 Sayılı Kanun’a göre ödenen ceza ve tazminatlar
• Ödenmeyen SGK primleri
• Yasal sınırları asan bağış ve yardımlar

Sürekli Farklara Neden Olan Gelirler

• İştirakler temettü gelirleri


• Yurtdışı inşaat onarma, montaj ve teknik hizmet karşılıkları
• Uluslararası anlaşmalarda yer alan Kurumlar Vergisi’ne ilişkin
istisnalar
• Serbest bölge kazançları
• Risk sermayesi ve gayrimenkul yatırım fonları ve ortaklıkları
kazançları

Geçici Farklar

Vergi düzenlemeleri ile Genel Kabul Görmüş Muhasebe


Prensipleri’ne göre bazı gelir ve giderler oluştukları dönemde değil de
farklı dönemlerde tanınarak finansal tablolarda yer almaktadır. Bu
farklar ise sonraki finansal raporlama dönemlerinde ortadan
kalkmaktadır. Bu nedenle ertelenmiş vergiyi doğuran bu farklar geçici
veya zamanlama farkları adını almaktadır. Geçici farklar ilgili
oldukları dönemde muhasebe ticari kârı ve mali kârın farklılaşmasına
neden olmakla birlikte daha sonraki dönemlerde ortadan kalkacak olan
farklılıklardır.

Geçici farklar, zamanlama farkları dısında bir varlığın veya borcun


vergi yasalarına göre belirlenen değeri ile finansal tablolardaki
muhasebe prensiplerine göre belirlenen değerinin farklı oluşundan da
kaynaklanabilmektedir. Bir diğer ifade ile, muhasebe standartları ve
vergi yasaları arasında varlık ve kaynakların değerleme ölçülerinin
aynı olmamasından kaynaklanan farklar da geçici farklardır.

Geçici Farklara Neden Olan Giderler

• Kıdem tazminatı karşılıkları


• Diğer borç ve gider karşılıkları
• Alınan çekler reeskont giderleri
• Vadesiz alacak reeskont giderleri
• Fazla ayrılan veya geçmis döneme ilişkin ayrılan amortisman
giderleri

134
• Alış bedeli altında değerlenen hisse senetleri için yazılan giderler
• Kanunen indirilmesi mümkün olmayan aktif hesap karşılıkları

Geçici Farklara Neden Olan Gelirler

• Hisse senetleri değer artış kazançları


• Verilen çekler reeskont gelirleri
• Vadesiz borçlar reeskont gelirleri
• Varlık değer artış kazançları (gelecek dönemlerde vergilendirilecek)
• Geliştirme giderleri
• Yenileme fonu vb.

Geçici farkların kaynaklanma nedeni ne olursa olsun geçici farklar


belli bir zaman dilimi içerisinde kendiliğinden ortadan kalkmaktadır.
Geçici farklar; vergilendirilecek geçici farklar ve indirilebilir geçici
farklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır.

 Vergilendirilecek Geçici Farklar

Vergilendirilecek geçici farklar bir varlığın kayıtlı değeri işletme


tarafından geri kazanıldığı veya yükümlülüğün vadesinde ödendiği
dönemlerde mali kâr veya zararın tespitinde vergi matrahına dâhil
edilecek geçici farklardır. Bu farklar, bir varlığın ya da borcun defter
değeri ile vergi mevzuatı uyarınca belirlenen vergiye esas değeri
arasında ortaya çıkan ve sonraki dönemlerde mali kâr veya zararın
hesabında dikkate alınan farklardır. Ortaya çıkan vergiye tabi geçici
farklar, gelecek dönemlerde işletmenin ödeyeceği verginin artmasına
sebep olacağından, vergiye tabi geçici farklar üzerinden ertelenmiş
vergi borcu hesaplanmakta ve hesaplanan bu vergi borcu
muhasebeleştirilmektedir.

 İndirilebilir Geçici Farklar

İndirilebilir geçici farklar; bir varlığın veya borcun kayıtlı değerinin


geri kazanıldığı veya ödendiği dönemlerde mali kârın
hesaplanmasında vergi matrahını azaltan işleve sahiptirler. İndirilebilir
geçici farklar, gelecek dönemlerde işletmenin karşı karşıya kalacağı
vergi yükünü azaltacağından, bu geçici farklar üzerinden ertelenmiş
vergi varlığı hesaplanmakta ve hesaplanan bu vergi varlıkları
muhasebeleştirilmektedir. (Tekşen, 2010: 300-302)

4.4. ERTELENMİŞ VERGİ BORÇLARININ VE ERTELENMİŞ


VERGİ VARLIKLARININ MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

4.4.1. VERGİYE TABİ GEÇİCİ FARKLAR

Bütün vergiye tabi geçici farklar için ertelenmiş vergi borcu


muhasebeleştirilir. Ancak aşağıdaki durumlarda meydana gelen geçici
farklar için ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirilmez:
(a) Şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesi sırasında; veya

135
(b) Aşağıdaki işlemler sonucunda oluşan bir varlık veya borcun ilk
muhasebeleştirilmesi sırasında:
(i) İşletme birleşmesi niteliğinde olmayan işlemler; ve
(ii) Oluşmasının ne muhasebe kârını ne de vergiye tabi kârı (mali
zararı) etkilemediği işlemler. (TMS 12,15)

Bir varlığın muhasebeleştirilmesi işlemi, ilgili varlığın defter


değerinin bir ekonomik yarar olarak işletmeye gelecek dönemlerde
geri kazanılacağını gösterir. Eğer varlığın defter değeri onun vergiye
esas değerini aşarsa, bu varlık nedeniyle ileride muhasebe kârının
tespitinde gider yazılabilecek tutar vergi mevzuatına göre gider
yazılabilecek tutarı aşıyor demektir. Bu fark, vergiye tabi bir geçici
farktır ve sonuçta oluşan gelir vergilerini gelecek dönemlerde ödeme
yükümlülüğü ise bir ertelenmiş vergi borcudur. İşletme bu varlığın
defter değerini geri kazandıkça vergilendirilebilir geçici fark tersine
dönecek ve vergiye tabi kâr ortaya çıkacaktır. (TMS 12,16)

Borç Alacak

253 TESİS MAKINE VE CİHAZLAR


550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU

Bazı geçici farklar gelir veya giderin bir dönemin muhasebe kârına
dahil edilmiş olmasına rağmen vergiye tabi kârın hesabında farklı bir
dönemde dikkate alınmış olmasından kaynaklanabilir. (TMS 12 ,17)

(a) Faiz gelirleri muhasebe kârının tespitinde faiz işleyen zaman


esasına göre belirlenebilirken, vergi mevzuatına göre nakit tahsil
edilen faiz tutarları gelir yazılabilir. Finansal durum tablosuna
(bilançoya) yansıtılmış ancak tahsil edilmemiş bu tür faiz
alacaklarının vergiye esas değeri sıfır olacaktır; çünkü bu gelirler
nakit olarak tahsil edilmedikleri için vergiye tabi geliri etkilemez.
(b) Muhasebe kârının (zararının) tespitinde dikkate alınan
amortisman, vergiye tabi kârın (mali zararın) tespitinde dikkate
alınan amortismandan farklı olabilir. Bir varlığın defter değeri ile
o varlığın vergiye esas değeri, ki varlığın orijinal maliyetinden o
varlıkla ilgili olarak vergi mevzuatının içinde bulunulan dönemin
ve önceki dönemlerin vergiye tabi kârları tespit edilirken izin
verdiği bütün indirimler düşüldükten sonra kalan tutardır,
arasındaki fark geçici farktır. Vergi açısından hızlandırılmış
amortisman uygulanması halinde ertelenmiş vergi borcu doğuran
vergiye tabi bir geçici fark ortaya çıkar (vergi açısından

136
uygulanan amortismanın ticari muhasebede uygulanan
amortismandan daha yavaş olması halinde indirilebilir bir geçici
fark oluşur ve ertelenmiş vergi varlığı ortaya çıkar); ve
(c) Geliştirme giderleri ticari muhasebe açısından aktifleştirilip,
muhasebe kârının hesabında gelecek dönemler boyunca
amortismana tabi tutulabilir, vergiye tabi kârın tespitinde ise
oluştukları dönemde gider yazılabilir. Bu tür geliştirme
giderlerinin vergiye esas değeri, bu giderler vergi tabi kârın
tespitinde dikkate alınmış oldukları için sıfırdır. Geliştirme
giderlerinin defter değeri ile sıfır olan vergiye esas değeri
arasındaki fark geçici farktır. (TMS 12 ,17)

Geçici farklar aşağıdaki durumlarda da ortaya çıkabilir:

(1) Bir işletme birleşmesinde edinilen belirlenebilir varlıklar ve


üstlenilen borçlar, “TFRS 3 İşletme Birleşmeleri” Standardı
uyarınca gerçeğe uygun değerleri üzerinden muhasebeleştirilir,
fakat buna eşdeğer bir düzeltme vergisel açıdan yapılamaz. Eğer
devralınan belirlenebilir varlıkların ve üstlenilen borçların vergiye
esas değerleri işletme birleşmesinden etkilenmemişse veya farklı
bir şekilde etkilenmişse, geçici farklar ortaya çıkar.
(2) Varlıkların yeniden değerlendiği ancak, vergisel açıdan buna eşit
bir değerlemenin yapılmadığı bir durumda; örneğin: “TMS 16
Maddi Duran Varlıklar”, “TMS 38 Maddi Olmayan Duran
Varlıklar”, “TFRS 9 Finansal Araçlar” ve “TMS 40 Yatırım
Amaçlı Gayrimenkuller” Standartları. bazı yasal düzenlemelere
göre, bir varlığın yeniden değerlemeye tabi tutulması veya diğer
şekillerde değerinin yeniden belirlenerek gerçeğe uygun değerine
yükseltilmesini gerektirebilir. Bu da cari dönemin vergiye tabi
kârını (mali zararını) etkileyebilir. Sonuç olarak, varlığın vergiye
esas değeri de arttırılır ve herhangi bir geçici fark doğmaz. Bazı
diğer yasal düzenlemelerin olduğu ortamlarda ise, varlığın
yeniden değerlemesi veya değerinin yeniden belirlenmesi, bu
işlemin yapıldığı dönemin vergiye tabi kârını etkilemez ve
varlığın vergiye esas değerinde herhangi bir düzeltme yapılmaz.
Buna rağmen, defter değerinin gelecekte geri kazanılması yoluyla
işletmeye vergiye tabi ekonomik fayda girişi olacaktır, ancak
vergi açısından indirilebilir olan tutar söz konusu olan ekonomik
fayda tutarından farklı olacaktır. Bu durumda, yeniden değerlenen
varlığın defter değeri ile vergiye esas değeri arasındaki fark geçici
bir farktır ve geçici vergi borcu veya geçici vergi alacağı doğurur.

Geçici farklar, aşağıdaki durumların varlığında da geçerlidir:


(1) Yeniden değerlenmiş bir varlığın işletmede kullanılması:
İşletme ilgili varlığı elden çıkarmak niyetinde değildir. Bu
nedenle yeniden değerlenmiş defter değeri, varlığın işletmede
kullanılması ile gelecek dönemlerde yaratılacak vergiye tabi gelir
şeklinde geri kazanılacak bu tutar da, vergi mevzuatına göre
ileriki yıllarda gider yazılabilecek olan amortisman tutarından
daha fazla olacaktır; veya
(2) Yeni bir varlığın satın alınmasında kullanılacak varlık satış
karı: Satış halinde, satıştan elde edilen tutar benzer bir varlığın
satın alınmasında kullanılırsa, değer artışından elde edilen
kazancın vergisi ertelenmiş olacaktır. Böyle durumlarda, satın
alınan benzer varlığın satışı veya işletmede kullanımı sonucunda,
vergi ödenecek hale gelecektir. (TMS 12, 20)

137
(3) İşletme birleşmelerinde şerefiye oluşması : Bir işletme
birleşmesinde ortaya çıkan şerefiye, (a)’nın (b)’yi aşan kısmı
olarak aşağıdaki şekilde hesaplanır:

a) Aşağıdakilerin toplamı:
(i) Genellikle birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değeri
gerektiren, TFRS 3’e uygun olarak hesaplanmış transfer
bedeli;
(ii) TFRS 3’e uygun olarak muhasebeleştirilmiş edinilen
işletmedeki herhangi bir azınlık payının (kontrol gücü olmayan
payın) tutarı; ve
(iii) Aşamalı olarak gerçekleşen işletme birleşmesinde, daha
evvelden edinen işletmenin elinde tuttuğu edinilen işletmedeki
özkaynak payı.
b) TFRS 3’e uygun olarak hesaplanmış elde edilen tanımlanabilir
varlıkların ve üstlenilen borçların birleşme tarihindeki net
tutarları. (TMS 12, 21)

Şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesinde ortaya çıktığı için


muhasebeleştirilmemiş olan ertelenmiş vergi borcunda sonraki
dönemlerde meydana gelen azalmalar da, ertelenmiş vergi borcu
şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesi nedeniyle ortaya çıktığı için,
Paragraf 15 (a) uyarınca muhasebeleştirilmez. Örneğin, işletme
birleşmesinde bir işletmenin kaydettiği şerefiye 100 TL ise fakat
vergiye esas değeri sıfırsa, paragraf 15 (a), işletmenin ortaya çıkan
ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirmesine izin vermez. Eğer
işletme daha sonra şerefiye için 20 TL değer düşüklüğü zararı
muhasebeleştirirse, şerefiye ile ilgili geçici fark 100 TL’den 80 TL’ye
düşer, muhasebeleştirilmemiş olan ertelenmiş vergi borcunun
tutarında da azalma meydana gelir. Muhasebeleştirilmemiş ertelenmiş
vergi borcunun tutarındaki bu azalma da, şerefiyenin ilk
muhasebeleştirilmesi ile ilgili sayılır ve bu nedenle paragraf 15 (a)
uyarınca muhasebeleştirilmez. (TMS 12 ,21A)

Şerefiye ile ilgili vergilenebilir geçici farkların ertelenmiş vergi


borçları şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesi esnasında doğmamış
olmaları koşuluyla muhasebeleştirilir. Örneğin, eğer bir işletme
birleşmesinde edinilen şerefiyenin maliyeti 100 TL ve vergi açısından
elde etme yılından başlamak üzere yıllık %20 amortismana tabi ise,
şerefiyenin ilk muhasebeleştirme sırasındaki vergiye esas değeri 100
TL, devralınan ilk yılın sonundaki vergiye esas değeri ise 80 TL’dir.
Şerefiyenin defter değerinin, edinilen yılın sonunda 100 TL olarak
değişmeden kalmış olması durumunda, anılan yılın sonunda 20 TL
vergilendirilebilir geçici fark oluşacaktır. Bu vergilendirilebilir fark,
şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesi ile ilgili olmadığı için, meydana
gelen ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirilir. (TMS 12,21B)

(4) Bir varlık veya borcun ilk muhasebeleştirilmesindeki vergiye


esas değerinin başlangıç defter değerinden farklı olması
durumunda, örneğin işletmenin bu varlıkla ilgili olarak vergiye
tabi olmayan devlet teşviklerinden yararlanması durumunda; veya
(5) Bağlı ortaklıkların, şubelerin, iştiraklerin ve iş
ortaklıklarındaki yatırımların defter değerlerinin bunların
vergiye esas değerlerinden farklı olması durumlarında.
(TMS 12 ,18)

138
4.4.2. İNDİRİLEBİLİR GEÇİCİ FARKLAR

Vergisel açıdan indirilebilir gider niteliğindeki bütün geçici farklar


için, ileriki dönemlerde bu giderlerin indirilmesine yetecek kadar
vergiye tabi gelir oluşacağının muhtemel olması koşuluyla ve
ertelenmiş vergi varlığının aşağıda sayılan işlemler sonucunda bir
varlık veya borcun ilk muhasebeleştirilmesinden kaynaklanmamış
olması halinde ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirilir.

(a) İşlem bir işletme birleşmesi değildir; ve


(b) İşlem, ne muhasebe kârını ne de vergiye tabi kârı (mali zararı)
etkilememektedir.

Ancak, bağlı ortaklıklar, şubeler ve iştirakler ile iş ortaklıklarındaki


hisseler ile ilgili indirilebilir geçici farklar için aşağıdaki şartlar
çerçevesinde ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirilir. (TMS 12
,24)

Bir işletme bağlı ortaklıklarındaki, şubelerindeki, iştiraklerindeki


yatırımları ile iş ortaklıklarındaki paylarından kaynaklanan bütün
indirilebilir geçici farklar için yalnız ve yalnız aşağıdaki durumlarla
sınırlı olarak ve her iki durumun da muhtemel olması halinde
ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirir:

(i) Geçici farklar öngörülebilir bir gelecekteki süre içinde tersine


dönecektir; ve
(ii) Geçici farkların kullanılmasına yeter tutarlarda vergilendirilebilir
gelir olacaktır. (TMS 12 ,44)

Bir borcun muhasebeleştirilmesi bu borcun defter değeri tutarında bir


ekonomik fayda içeren kaynakların gelecek dönemlerde işletmeden
çıkacağını ve borcun böylece kapatılacağını gösterir. Kaynaklar
işletmeden çıkarken, bunların tutarlarının tamamı veya bir kısmı
borcun muhasebeleştirildiği dönemden sonra gelen, çıkışların olduğu
dönemlerin vergiye tabi kârının tespitinde gider olarak indirilebilir.
Böyle durumlarda, bir borcun defter değeri ile vergiye esas değeri
arasında geçici bir fark doğar. Buna bağlı olarak da, ileriki
dönemlerde bu farka ilişkin borç tutarının vergiye tabi kârın tespitinde
gider olarak indirilmesine izin verildiğinde geri kazanılacak vergileri
ifade eden bir ertelenmiş vergi varlığı oluşur. Benzer şekilde, eğer bir
varlığın defter değeri vergiye esas değerinden daha az ise, aradaki fark
ilerideki dönemlerde geri kazanılacak vergileri belirten ertelenmiş
vergi varlığının doğmasına neden olur. (TMS 12 ,25)

Borç Alacak
289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

139
4.4.3. KULLANILMAMIŞ MALİ ZARARLAR

Henüz kullanılmamış geçmiş yıl mali zararları ve vergi avantajları için


ilerideki dönemde bunların mahsup edilmesine yeterli olacak tutarda
vergilendirilebilir gelir elde edileceğinin muhtemel olması halinde
ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirilir. (TMS 12,34)

Dönem zararının kaydı:


Borç Alacak

694 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


DÖNEM NET KÂRIVEYA ZARARI
690 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
KÂRI VEYA ZARARI

591 DÖNEM NET ZARARI


694 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER DÖNEM
NET KÂRIVEYA ZARARI

140
Ertesi dönem geçmiş yıl zararlarının vergi matrahından düşülmesi ve
vergi varlığının kaydı:

Borç Alacak
580 GEÇMİŞ YILLAR ZARARLARI
591 DÖNEM NET ZARARI

690 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


DÖNEM KÂRI VEYA ZARARI
580 GEÇMİŞ YILLAR
ZARARLARI
691 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
DÖNEM KÂRI VERGİ
VE DİĞER YASAL
YÜKÜMLÜLÜK
KARŞILIKLARI
694 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
DÖNEM NET
KÂRIVEYA ZARARI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

Geçmiş yıl mali zararları ve vergi avantajlarının ileriye taşınması


nedeniyle ertelenmiş vergi varlığı muhasebeleştirilmesinin koşulları
indirilebilir geçici farklar nedeniyle ertelenmiş vergi varlığı
muhasebeleştirilmesinin koşulları ile aynıdır. Ancak, işletmenin mali
zararının olması ilerideki dönemde yeterli vergilendirilebilir gelirinin
olamayabileceğinin de güçlü bir işaretidir. Bu nedenle işletmenin mali
zararları olan bir geçmişi varsa kullanılmamış mali zararı veya vergi
avantajı üzerinden ayırabileceği vergi varlığının tutarı indirilebilir
geçici farklarının tutarı ve diğer geçerli güçlü karinelere dayanmak
kaydıyla, işletmenin bu zarar veya avantajları mahsup edeceği
varsayılan vergilendirilebilir gelirin tutarı ile sınırlıdır. Bu gibi
durumlarda, paragraf 82 ertelenmiş vergi varlığının tutarının ve
muhasebeleştirilmesini destekleyen gerekçelerin niteliklerinin
açıklanmasını gerektirir. (TMS 12 ,35)

Örnek: Bir varlığın defter değeri 200 TL, vergiye esas değeri 150
TL’dir. Varlık satışından elde edilen kâra uygulanan vergi oranı ve
normal şirket kârına uygulanan vergi oranı %20’dir.

141
İşletme varlığı daha fazla kullanmayacağını ve satacağını bekliyorsa
10 TL tutarında ertelenmiş vergi borcu (50 TL’ye %20 oranı
uygulanacaktır), varlığı elde tutacağını ve kullanım nedeniyle
amortisman ayırmak suretiyle varlığın defter değerini geri
kazanacağını bekliyorsa yine 10 TL tutarında ertelenmiş vergi borcu
(50 TL’ye %20 oranı uygulanacaktır) muhasebeleştirir.

Örnek: Maliyeti 100 TL, defter değeri 80 TL olan bir varlık 140 TL
olarak yeniden değerlenmiştir. Vergisel açıdan buna paralel bir
düzeltme yapılmamıştır. Vergisel açıdan birikmiş amortisman 40 TL
ve vergi oranı da %20’dir. Eğer bu varlık maliyetinin üstünde bir
fiyatla satılırsa 40 TL tutarındaki birikmiş amortisman vergiye tabi
kâra dahil edilecektir ancak maliyetin üstündeki satış hasılatı vergiye
tabi olmayacaktır.

Bu varlığın vergiye esas değeri 60 TL’dir ve 80 TL tutarında


vergilendirilebilir geçici fark oluşmuştur. Eğer işletme defter değerini
kullanım yoluyla geri kazanmayı bekliyorsa 140 TL tutarında
vergilendirilebilir gelir elde etmelidir, fakat sadece 60 TL tutarında bir
amortisman gideri düşebilecektir. Bu koşullarda 16 TL (80 TL’nin
%20’u) tutarında bir ertelenmiş vergi borcu doğmaktadır. İşletme hiç
beklemeksizin varlığı 140 TL’ye satmak suretiyle varlığın defter
değerini geriye kazanmayı bekliyorsa ertelenmiş vergi borcu aşağıdaki
gibi hesaplanacaktır:

Tablo 66: ERTELENMİŞ VERGİ BORCU

Vergilendirilebilir Vergi Ertelenmiş


Geçici Fark Oranı Vergi Borcu

Birikmiş vergisel
amortisman 40 TL %20 8 TL

Satış hasılatının
maliyeti aşan
tutarı 40 TL Sıfır –
Toplam 80 TL 8 TL

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur

Bir önceki örnekte, eğer söz konusu varlık maliyetinin üstünde bir
bedelle satılırsa birikmiş vergisel amortisman vergiye tabi kârın (%20
vergi oranına tabidir) hesabında dikkate alınacaktır; endeksle
enflasyon düzeltmesi yapıldıktan sonraki değerinin 120 TL olduğunu
varsayalım. Satış bedelinden enflasyon düzeltmesi yapıldıktan sonraki
maliyet olan 120 TL düşüldükten sonra kalan satış kârı ise %20
oranında vergiye tabidir.
Eğer işletme, kullanım suretiyle varlığın defter değerini geri
kazanmayı bekliyorsa 140 TL tutarında vergilendirilebilir gelir elde

142
etmesi gerekir, fakat sadece 60 TL tutarında birikmiş amortismanı
düşebilir. Bu koşullarda bir önceki örnek de olduğu gibi vergiye esas
değer 60 TL’dir. 80 TL tutarında vergilendirilebilir geçici fark ve 16
TL (80 TL’nin %20’si) tutarında ertelenmiş vergi borcu oluşmaktadır.

Eğer işletme hiç beklemeksizin varlığı 140 TL’ye satmak suretiyle


varlığın defter değerini geriye kazanmayı bekliyorsa 120 TL
tutarındaki endekslenmiş maliyeti düşecektir. Net satış hasılatı %20
oranında vergiye tabi olacaktır. Buna ek olarak, 60 TL tutarındaki
birikmiş vergisel amortisman %20 oranında vergiye tabi olan vergiye
tabi kârın hesabında gider olarak dikkate alınacaktır. Bu koşullarda
vergiye esas değer 80 TL (120 TL - 40 TL)’dir. Vergilendirilebilir
geçici fark 60 TL ve ertelenmiş vergi borcu 12 TL (20 TL’nin %20’si
artı 40 TL’nin %20’si).

TMS 12, 61 uyarınca, yeniden değerleme nedeniyle doğan ilave


ertelenmiş vergi borcu doğrudan özkaynaklar ile ilişkilendirilir.

4.4.4. ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI VE BORCUNUN


GELİR GİDER HASABINA AKTARILMASI

Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi gelir veya gider olarak, verginin


aşağıdaki durumlarda ortaya çıkmamış olması koşuluyla, dönemin kâr
veya zararına dahil edilir:

(a) Bir işlemin veya olayın aynı veya farklı bir dönemde, kar veya
zarar dışında, ya diğer kapsamlı gelirde ya da doğrudan
özkaynaklarda muhasebeleştirilmiş olması halinde; veya
(b) İşletme birleşmelerinde. (TMS 21,58)

Ertelenmiş vergi borçlarının ve ertelenmiş vergi varlıklarının çoğu, bir


gelir veya bir giderin bir dönemin muhasebe kârının hesabında dikkate
alınmış olması ancak vergiye tabi kâr açısından o dönemden farklı bir
dönemde dikkate alınmış olması nedeniyle oluşur. Ortaya çıkan
ertelenmiş vergi gelir tablosunda muhasebeleştirilir. Aşağıdaki
durumlar örnek olarak verilmiştir:

(a) Oluşmalarını takiben tahsil edilen faiz, isim hakkı, ve temettü


gelirleri muhasebe kârına, “TMS 18 Hasılat” Standardı uyarınca
zaman orantılı esasa göre dahil edilir; fakat vergi mevzuatı nakit
esasına göre gelir yazmayı öngörüyorsa, tahsil edildiklerinde
vergiye tabi kâra (mali zarara) gelir yazılabilmeleri söz konusu
olabilir; ve
(b) Maddi olmayan duran varlıkların maliyeti “TMS 38 Maddi
Olmayan Duran Varlıklar” Standardı uyarınca aktifleştirilir ve kar
ya da zarar içerisinde amortismana tabi tutulur; ancak vergi
mevzuatının izin vermesi durumunda, bu maliyetlerin
oluştuklarında gider yazılabilmeleri söz konusu olabilir. (TMS
21,59)

Ertelenmiş vergi varlıklarının ve vergi borçlarının defter değerleri,


bunlarla ilgili geçici farkların değerlerinde bir değişikliğin olmaması
halinde dahi değişebilir. Bu değişiklikler aşağıdaki durumlarda ortaya
çıkabilir:
(a) Vergi oranlarında veya vergi kanunlarında değişiklikler olması;
veya

143
(b) Ertelenmiş vergi varlığının gözden geçirilerek geri kazanılabilecek
tutarın yeniden belirlenmesi veya
(c) Varlığın ne şekilde geri kazanılacağına ilişkin beklentinin
değişmesi.

Yukarıdaki nedenlerle ertelenmiş vergilerde meydana gelen


değişiklikler, daha önce kar ya da zarar dışında muhasebeleştirilmiş
olan kalemlerle ilgili değişiklikler hariç olmak üzere, kar ya da zararda
muhasebeleştirilir. (TMS 21,60)

Borç Alacak
489 ERTELENMİŞ VERGİ BORCU
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ
289 ERTELENMİŞ VERGİ
VARLIĞI

4.4.5. VERGİ VARLIĞI VE VERGİ BORCUNUN MAHSUBU

Bir işletme dönem vergi varlığı ile dönem vergi borcunu ancak ve
ancak aşağıdaki durumlarda mahsup edebilir:

(a) Yasal olarak, muhasebeleştirilmiş tutarları birbirlerine mahsup


etme vardır; ve
(b) Ya net tutar üzerinden ödeme veya tahsilat yapacaktır ya da
tahsilatı ve ödemeyi ayrı ayrı ancak aynı anda yapacaktır. (TMS
21,71)

Her ne kadar dönem vergi varlığı ve vergi borcu ayrı ayrı hesaplanıp
ayrı ayrı muhasebeleştirilse de finansal durum tablosunda (bilançoda),
“TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum” Standardındaki kriterlere benzer
kriterlere uymak koşulu ile mahsup edebilirler. Bir işletmenin dönem
vergi varlığı ve dönem vergi borcu aynı vergi idaresi ile ilgili ise ve
vergi idaresi tek bir net ödeme almayı veya net ödeme yapmayı
mümkün kılmışsa, normal olarak işletmenin yasal olarak
muhasebeleştirilmiş tutarları mahsup etme hakkı vardır. (TMS 21,72)

Borç Alacak
489 ERTELENMİŞ VERGİ
YÜKÜMLÜLÜĞÜ
289 ERTELENMİŞ VERGİ
VARLIĞI

144
4.4.6. KUR DEĞİŞİMLERİNİN YABANCI ÜLKELERDEKİ
FAALİYETLERLE İLGİLİ ERTELENMİŞ VERGİ BORCUNA
VEYA ALACAĞINA ETKİSİ

“TMS 21 Kur Değişiminin Etkileri” Standardı, kur değişikliklerinin bazı


etkilerinin gider veya gelir olarak muhasebeleştirilmesini gerekli kılar;
ancak bu değişikliklerin etkilerinin kapsamlı gelir tablosunda nerede
gösterileceğini özel olarak belirlemez. Bu nedenle, ertelenmiş yabancı
vergi borçları veya varlıklarında kur değişiklikleri nedeniyle meydana
gelen farkların kapsamlı gelir tablosuna yansıtılmaları durumunda, anılan
değişiklikler, bu sunumun finansal tablo kullanıcıları açısından en yararlı
şekil olduğu düşünülüyorsa, ertelenmiş vergi gideri (geliri) olarak
sınıflandırılabilir. (TMS 21,78)

4.5. ÖRNEKLER

Örnek 1: Bir işletme tahakkuk ettirdiği garanti giderleri için 100 TL


tutarında borç muhasebeleştirmiştir. Vergisel açıdan ürün garantisi
giderleri garanti talepleri ödenmediği sürece gider yazılamamaktadır.
Vergi oranı % 20’tir.

Borcun vergiye esas değeri sıfırdır (defter değeri 100 TL – borçla ilgili
olarak gelecek yıllarda vergiye tabi kârın tespitinde indirilebilecek tutar
100 TL). İşletme borcun defter değerini kaydederken, ilerideki vergiye
esas kârını 100 TL azaltacak ve dolayısıyla ileride ödeyeceği vergi de 20
TL (100 TL’nin % 20’si) azalacaktır. Defter değeri 100 TL ile sıfır olan
vergiye esas değer arasındaki fark olan 100 TL indirilebilir bir geçici
farktır. Bu durumda, ileriki dönemlerde bu giderlerin indirilmesine
yetecek kadar vergiye tabi gelir oluşacağının olası olması koşuluyla,
işletme 20 TL (100 TL’nin % 20’i) tutarında ertelenmiş vergi varlığı
muhasebeleştirir.

Borç Alacak
289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 20
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 20

Örnek 2: Bir varlığın maliyeti 200 TL, defter değeri 150 TL, vergi
mevzuatına göre ayrılmış olan birikmiş amortismanı 80 TL ve vergi
oranı da % 20’dir.

Varlığın vergiye esas değeri 120 TL (maliyet 200 TL – birikmiş


amortisman 80 TL)’dir. Defter değeri 150 TL’nin geri kazanılabilmesi
için, işletme 150 TL vergiye tabi gelir elde etmelidir. Ancak vergi
mevzuatına göre indirebileceği amortisman tutarı 120 TL’dir. Sonuç
olarak, işletmenin bu varlığın defter değerini geri kazandığında
ödeyeceği vergi 6 TL’dir (30 TL’nin % 20’si). Defter değeri 150 TL
ve vergiye esas değeri 120 TL arasındaki fark, 30 TL vergiye tabi bir
geçici farktır. İşletme, varlığın defter değerini geri kazandığında geliri
üzerinden ödeyeceği vergi 6 TL’yi (30 TL’nin % 20’si) ertelenmiş
vergi borcu olarak muhasebeleştirir.

145
Borç Alacak

253 TESİS MAKINE VE CİHAZLAR 30


550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 30

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 6
489 ERTELENMİŞ VERGİ
6
BORCU

Örnek 3: İşletme 2011 yılı için vergi ve muhasebe standartlarına


göre hazırlanmış bilançolar arasındaki farklı kalemlerin hangileri
olduğunu “vergilendirilebilir geçici farklar” ve “indirilebilir geçici
farklar” olarak aşağıdaki şekilde belirlemiştir.

Ticari Alacaklardaki Fark:


İşletme V.U.K.’a göre bir satış işlemini gerçekleştirmiş,ancak 200 TL
satış işlemi muhasebe standartlarında yer alan gelir tahakkuk ettirme
kriterlerini karşılamadığından bu dönem gelir olarak tahakkuk
ettirilmemiştir. Bu tutar önümüzdeki dönemin gelir tablosuna hasılat
olarak geçecektir. Kredili olarak yapılan bu satışa ilişkin (vade farkı)
hasılat tutarı V.U.K.’a göre mali tabloya alınmış ancak muhasebe
standartlarına göre alınmamıştır.

Stoklardaki Fark:
İşletme V.U.K.’a göre farklı, muhasebe standartları için hazırladığı
mali tablolar için farklı stok değerleme yöntemi uygulamaktadır. Bu
sebeple VUK’ca kabul edilmeyen 160 TL stok değerleme farkı ortaya
çıkmıştır.

Maddi Duran Varlıklardak Fark:


İşletme VUK’a göre ayırdığı amortisman yöntemleri ile muhasebe
standartlarına göre ayırdığı amortisman tutarı arasında farklı
yöntemler ve farklı ekonomik ömürlerin uygulanması sebebiyle 500
TL fark oluşmuştur.

Kıdem Tazminatı Karşılığındaki Fark:


İşletme çalışanları için düzenli olarak kıdem tazminatı ayırmaktadır.
Farkın nedeni V.U.K.’a göre kıdem tazminatının ancak ödendiğinde
vergiye konu olması, muhasebe standartlarına göre ise kıdem
tazminatı ile ilgili hesaplamaların düzenli olarak yapılması ve her
dönem belirli bir miktarda giderin raporlanmasıdır. Hesaplanmış olan
kıdem tazminatı tutarı 1.700 TL’dir.

İşletmenin tabi olduğu vergi oranı % 20 olduğundan farkların vergi


etkisi aşağıdaki gibi hesaplanıp muhasebeleştirilebilir:

146
2.560 TL x % 20 = 512 TL
Bu açıklamalardan sonra işletmenin 31.12.2011’te yapması gereken
muhasebe kaydı şu şekilde olacaktır:

31/12/11
Borç Alacak
289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 512
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 512

Bu durumda işletmenin muhasebe standartlarına göre hazırlanmış


2011 bilançosunda Ertelenmiş Vergi Alacağı ve gelir tablosunda da
Ertelenmiş Vergi Geliri kalemlerine yer vermek gerekmektedir.

Örnek olarak, 2012 yılı sonunda ise bilançodaki farklardan net 800
TL’lik ertelenmiş vergi borcu hesaplanmış olsun.

İşletmenin önceki dönemden gelen 512 TL’lik ertelenmiş vergi


alacağı olduğu bilindiğinden iki tutarın netleştirilmesi amacıyla
aşağıdaki gibi bir hesaplama ve muhasebe kaydı yapılmalıdır:

800 TL x % 20 = 160 TL

31/12/12
Borç Alacak
692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 160
289 ERTELENMİŞ VERGİ
VARLIĞI 160

Bu durumda işletmenin muhasebe standartlarına göre hazırlanmış


2012 bilançosunda Ertelenmiş Vergi Alacağının 352 TL (512 TL –
160 TL) bakiyeyle yer alması ve gelir tablosunda da 160 TL’lik
Ertelenmiş Vergi Gideri kaleminin raporlanması gerekmektedir.

Örnek 4: 2 000 TL alış değerli hisse senetlerinin dönem sonu borsa


değeri 2 200 TL olmuştur.

VUK’ na göre hisse senetleri alış değeri ile değerlendiğinden


ertelenmiş bir vergi yükümlülüğü ortaya çıkmaktadır.

147
Borç Alacak

110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER


FARKI KAR VEYA ZARARA
YANSITILAN FİNANSAL
VARLIKLAR 200
647 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER ARTIŞ
KARLARI
200
Değer artışının kaydı

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 40
489 ERTELENMİŞ VERGİ
40
BORCU

Örnek 5: 2 000 TL alış değerli hisse senetlerinin dönem sonu borsa


değeri 1 900 TL olmuştur.

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
AZALIŞ ZARARLARI 100
110 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARK KÂR
VEYA ZARARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 100
Değer azalışının kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 20


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 20

VUK’ na göre hisse senetleri alış değeri ile değerlendiğinden


ertelenmiş bir vergi varlığı ortaya çıkmaktadır.

Örnek 6: 14 000 TL kıdem tazminatı karşılığı ayrılmıştır. VUK’a


göre kıdem tazminatı karşılık gideri kanunen kabul edilmeyen bir
gider olduğundan ertelenmiş bir vergi varlığı ortaya çıkmaktadır.

148
Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 14.000
472 KIDEM TAZMINATI
KARŞILIĞI 14.000

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 2.800


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 2.800

Ertesi dönem içinde ayrılan personele 3 500 TL kıdem tazminatı


ödenmiş olduğunu varsayalım.

Borç Alacak
472 KIDEM TAZMINATI KARŞILIĞI 3.500,00
364 ÖDENECEK DİĞER
VERGİLER 26,57
102 BANKALAR 3.473,43

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 700,00
289 ERTELENMİŞ VERGİ
VARLIĞI
700,00

Örnek 7: 3 000 TL senetli alacağın tahsili şüpheli hale gelmiştir.


Alacağın tamamı için karşılık ayrılması kararlaştırılmıştır.

Borç Alacak
127 ŞÜPHELİ ESAS FAALİYET
(TİCARİ) ALACAKLARI 3.000
121 ALACAK SENETLERİ 3.000

654 KARŞILIK GİDERLERİ 3.000


129 ŞÜPHELİ ESAS
FAALİYET (TİCARİ)
ALACAKLARI
KARŞILIKLARI 3.000

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 600


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 600

149
Şüpheli ticari alacak tahsil edildiğinde;

Borç Alacak
100 KASA 3.000
129 ŞÜPHELİ ESAS FAALİYET
(TİCARİ) ALACAKLARI
KARŞILIKLARI 3.000
127 ŞÜPHELİ ESAS
FAALİYET (TİCARİ)
ALACAKLARI 3.000
644 KONUSU
KALMAYAN 3.000
KARŞILIKLAR

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 600
289 ERTELENMİŞ VERGİ
VARLIĞI 600

Örnek 8: İşletme binaların yeniden değerlenmiş değeri ile finansal


durum tablosunda yer almasına karar veriştir. Binalardaki yeniden
değerleme artışı 18 000 TL’dir. VUK’a göre maddi duran varlıklar
maliyet bedeliyle değerlendiğinden ertelenmiş vergi yükümlülüğü
doğmaktadır.

Borç Alacak

252 BİNALAR 18.000


550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 18.000

559 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ 3.600
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 3.600

150
5. STOKLAR (TMS 2)

Bu Standart aşağıda sayılanlar dışındaki tüm stoklar için uygulanır:

a) İnşaat sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle doğrudan


ilişkilendirilebilen hizmet sözleşmeleri (bakınız: TMS 11 İnşaat
Sözleşmeleri);
b) Finansal araçlar (bakınız: “TMS 32 Finansal Araçlar: Sunum”,
“TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” ve
“TFRS 9 Finansal Araçlar” Standartları) ve
c) Tarımsal faaliyetler ile ilgili canlı varlıklar ve hasat zamanındaki
tarımsal ürünler (bakınız: TMS 41 Tarımsal Faaliyetler). (TMS 2,
2)

5.1. TANIMLAR

TMS 2’de geçen bazı terimler aşağıda açıklanmıştır.

Stoklar;
(a) İşin normal akışı içinde ( olağan işletme faaliyetleri kapsamında )
satılmak için elde tutulan;
(b)Satılmak üzere üretilmekte olan; ya da
(c) Üretim sürecinde ya da hizmet sunumunda kullanılacak ilk madde
ve malzemeler şeklinde bulunan varlıklardır. (TMS 2,6)

Net gerçekleşebilir değer; işin normal akışı içinde, tahmini satış


fiyatından, tahmini tamamlanma maliyeti ve satışı gerçekleştirmek
için gerekli tahmini satış giderleri toplamının, düşürülmesiyle elde
edilen tutarı ifade eder.

Gerçeğe uygun değer; Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. (TMS 2,6)

Net gerçekleşebilir değer; bir işletmenin, işin normal akışı içinde,


stokların satılmasından elde etmeyi beklediği net tutarı ifade eder.
Gerçeğe uygun değer ise, aynı stoğun pazarda karşılıklı pazarlık
ortamında bilgili ve istekli gruplar arasında değiş tokuş edilebileceği
tutarı ifade eder. İlki işletmeye özgü bir değerdir, ikincisi ise değildir.
Stokların net gerçekleşebilir değeri, stoğun gerçeğe uygun değerinden
satış giderlerinin düşülmesiyle elde edilen tutara eşit olmayabilir.
(TMS 2,7)

5.2. STOKLARIN DEĞERLENMESİ

Stoklar, maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile


değerlenir.

151
Borç Alacak
626 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ
158 STOK DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI
Stok değer düşüklüğünün kaydı

Stokların satın alma maliyeti; satın alma fiyatı, ithalat vergileri ve


diğer vergiler (firma tarafından vergi idaresinden iade alınabilecekler
hariç) ve nakliye, yükleme boşaltma maliyetleri ile mamul, malzeme
ve hizmetlerin elde edilmesiyle doğrudan bağlantısı kurulabilen diğer
maliyetleri içerir. (TMS 2,11)

Satınalınan mallarda:
Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR
153.02.001 Alış bedeli
153.02.002 Nakliye
153.02.003 Depolama
171 İNDİRİLECEK KDV
320 SATICILAR
Satın alınan mallarla ilgili harcamalar

İthal edilen mallarda:


Borç Alacak

159 VERİLEN SİPARİŞ AVANSLARI


159.02.001 Alış bedeli
159.02.002 Nakliye
159.02.003 Sigorta
159.02.004 Gümrük masrafları
159.02.005 Banka masrafları
171 İNDİRİLECEK KDV
320 SATICILAR
100 KASA veya
İLGİLİ HESAPLAR
İthal edilen mallarla ilgili harcamalar

153 TİCARİ MALLAR


159 VERİLEN SİPARİŞ
AVANSLARI
159.02.001 Alış bedeli
159.02.002 Nakliye
159.02.003 Sigorta
159.02.004 Gümrük
masrafları
159.02.005 Banka
masrafları
İthal edilen mal maliyetinin stok hesabına
devri

152
5.3. DÖNÜŞTÜRME MALİYETLERİ

UFRS/TFRS; mamul ve yarı mamul stoklarına yüklenilecek


maliyetlerin hesaplanması konusunu, dönüştürme maliyeti başlığı
altında incelemiştir (UMS/TMS 2).

Stokların dönüştürme maliyetleri; üretimle doğrudan ilişkili maliyetler


ile ilk madde ve malzemenin mamule dönüştürülmesinde katlanılan
sabit ve değişken genel üretim giderlerinden sistematik bir şekilde
dağıtılan maliyetleri içerir. Sabit genel üretim maliyetleri;
amortisman, fabrika binası ve teçhizatının bakım onarım giderleri gibi,
üretim miktarından bağımsız olarak nispeten sabit kalan dolaylı üretim
maliyetleri ile fabrikanın yönetim ve idaresi ile ilgili maliyetlerdir.
Değişken genel üretim giderleri ise, endirekt (dolaylı) malzeme ve
endirekt işçilik gibi, üretim miktarı ile birlikte doğru orantılı olarak
değişen üretim maliyetleridir. (UMS/TMS 2: 12)

UFRS/TFRS genel üretim giderlerinin mamul veya yarı mamule


yüklenmesinde normal maliyet yöntemini benimsemiştir (Özerhan ve
Yanık, 2010: 137). Sabit genel üretim maliyetlerinin dönüştürme
maliyetlerine dağıtımı, üretim faaliyetlerinin normal kapasitede
olacağı varsayımına dayanır. Normal kapasite, planlanan bakım-
onarım çalışmalarından kaynaklanacak kapasite düşüklüğü de dikkate
alınarak, normal koşullarda bir veya birkaç dönem veya sezonda elde
edilmesi beklenen ortalama üretim miktarıdır. Gerçek üretim düzeyi
normal kapasiteye yakınsa, bu kapasite normal kapasite olarak kabul
edilebilir. Her bir üretim birimine dağıtılan sabit genel üretim gider
tutarı, düşük kapasite ya da atıl kapasite nedeniyle arttırılmaz.
Dağıtılmayan genel üretim giderleri, gerçekleştiği dönemde, 624
Dağıtılmayan Genel Üretim Maliyetleri hesabı vasıtasıyla gider
olarak kaydedilerek sonuç hesaplarına alınır. Normal kapasitenin
üstünde çok yüksek üretim olan dönemlerde, her bir üretim birimine
dağıtılmış sabit genel üretim gideri payı düşer, böylece stoklar yüksek
maliyetten değerlenmemiş olur. Değişken genel üretim giderleri,
üretim tesislerinin gerçek kullanıma bağlı olarak her bir üretim
birimine dağıtılır (UMS/TMS 2:13)

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, standart, normal


kapasitenin üstünde üretim yapılan dönemlerde; normal maliyet
yöntemi yerine; tam maliyet yöntemini kullanılmasını zorunlu
kılmaktadır. Bu sayede stokların yüksek bir maliyet ile
değerlenmesinin önüne geçilmiş olmaktadır.

Stokların dönüştürme maliyetleri; direkt işçilik giderleri gibi, üretimle


doğrudan ilişkili maliyetleri kapsar. Bu maliyetler ayrıca ilk madde ve
malzemenin mamule dönüştürülmesinde katlanılan sabit ve değişken
genel üretim giderlerinden sistematik bir şekilde dağıtılan tutarları da
içerir. (TMS 2,12)

153
Borç Alacak
152 MAMULLER
151 YARIMAMUL ÜRETİM
151.03.001 Hammadde
Maliyetleri
151.03.002 Direkt İşçilik
Giderleri
151.03.003 Genel Üretim
Giderleri
Üretim maliyetlerinin stok hesabına devri

Sabit genel üretim maliyetlerinin dönüştürme maliyetlerine dağıtımı,


üretim faaliyetlerinin normal kapasitede olacağı varsayımına dayanır.
Normal kapasite, planlanan bakım-onarım çalışmalarından
kaynaklanacak kapasite düşüklüğü de dikkate alınarak, normal
koşullarda bir veya birkaç dönem veya sezonda elde edilmesi
beklenen ortalama üretim miktarıdır. Gerçek üretim düzeyi normal
kapasiteye yakınsa, bu kapasite normal kapasite olarak kabul
edilebilir. Her bir üretim birimine dağıtılan sabit genel üretim gider
tutarı, düşük kapasite ya da atıl kapasite nedeniyle arttırılmaz.
Dağıtılmayan genel üretim giderleri, gerçekleştiği dönemde gider
olarak kaydedilerek sonuç hesaplarına alınır. Değişken genel üretim
giderleri, üretim tesislerinin gerçek kullanıma bağlı olarak her bir
üretim birimine dağıtılır. (TMS 2, 13)

Üretim sürecinde aynı anda birden fazla ürün birlikte üretilebilir.


Birlikte üretilen ürünler, her ürünün ana ürün olduğu “ortak ürünler”
veya ana ürün ve yan ürün olabilir. Her bir ürünün üretim
maliyetlerinin ayrı olarak belirlenemediği durumlarda, bu maliyetler
ürünler arasında rasyonel ve tutarlı bir temele göre dağıtılır.
Maliyetlerin dağıtımı, örneğin ürünlerin ayrılma noktasındaki veya
tamamlandıktan sonraki nispi satış değerlerine göre yapılabilir. Yan
ürünler, çoğunlukla yapıları gereği önemsizdirler. Eğer durum
böyleyse, yan ürünler net gerçekleşebilir değerlerine göre ölçülürler ve
bu tutar ana ürünün maliyetinden düşülür. Bunun sonucu olarak, ana
ürünün defter değeri maliyetinden önemli ölçüde farklılık göstermez.
(TMS 2, 14)

Diğer maliyetler, ancak stokları mevcut konum ve duruma getirdikleri


ölçüde stok maliyetine dahil edilirler. Örneğin, bazı genel üretim
giderleri kapsamı dışındaki giderlerin veya özel bir müşteri siparişine
ilişkin ürün tasarım, geliştirme maliyetlerinin stok maliyetleri
kapsamına alınması uygun olabilir. (TMS 2, 15)

Stokların maliyetine alınmayan ve oluştukları dönemin gideri olarak


kabul edilen giderlere ilişkin örnekler şöyledir:

a) Normalin üstünde gerçekleşen, ilk madde ve malzeme (fire ve


kayıplar), işçilik ve diğer üretim maliyetleri
b) Bir sonraki üretim aşaması için zorunlu olanlar dışındaki depolama

154
giderleri
c) Stokların bulunduğu konum ve duruma gelmesinde katkısı olmayan
genel yönetim giderleri ve
d) Satış giderleri. (TMS 2, 16)

“TMS 23 Borçlanma Maliyetleri” Standardı, borçlanma maliyetlerinin


stokların maliyetine dahil edildiği sınırlı koşulları belirlemiştir. (TMS
2, 17)

Bir işletme stokları vadeli ödeme koşuluyla almış olabilir. Anlaşma,


peşin alım fiyatı ile ödenen fiyat arasında bir fark olan finansman
unsuru içerdiği takdirde, bu unsurlar finanse edildiği dönemde faiz
gideri olarak muhasebeleştirilir. (TMS 2, 18)

Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR
329 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(ESAS FAALİYETLERDEN (TİCARİ)
BORÇLAR REESKONTU)
171 İNDİRLECEK KDV
320 SATICILAR
Vadeli mal alımı

320 SATICILAR
780 FİNANSMAN GİDERLERİ
102 BANKALAR
329 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(ESAS FAALİYETLERDEN
(TİCARİ) BORÇLAR
REESKONTU)
Ertelenmiş faiz giderinin vadesinde gider
hesabına devri

Verilen hizmetle ilgili hasılatın mali tablolara gelir olarak


yansıtılmadığı durumlarda ilgili giderler stok hesabına yansıtılır.
Hizmet sunan işletmelerde stokların maliyeti, esas olarak, kontrol
işlemlerini yürüten personel dahil olmak üzere, hizmetin
sunulmasında doğrudan görev alan personelin işçilik ücretleri ve diğer
maliyetleri ile bunlarla ilişkili olabilecek genel giderleri içerir. Satış ve
genel yönetim ile ilgili personelin işçilik ücretleri ve bunlarla ilgili
diğer giderleri, hizmetin maliyetine dahil edilmez. Bu giderler,
gerçekleştiği dönemde gider olarak mali tablolara alınır. (TMS 2, 19)

5.4. CANLI VARLIKLARININ HASATIYLA ELDE EDİLEN


TARIMSAL ÜRÜNLER

“TMS 41 Tarımsal Faaliyetler” Standardında belirtildiği üzere,


işletmenin canlı varlıklarının hasatıyla elde etmiş olduğu tarımsal

155
ürünler, hasat yerindeki gerçeğe uygun değerinden satış maliyetleri
düşüldükten sonra bulunan net gerçeğe uygun değeriyle değerlenir. Bu
Standardın uygulanması açısından stoğun maliyeti bu değerdir. (TMS
2, 20)

Borç Alacak
160 TARLA BİTKİLERİ
606 CANLI VARLIK
DEĞERLEME FARKLARI
Hasadı yapılan tarla bitkilerinin kaydı

5.5. STOK MALİYETİNİN ÖLÇÜMÜ

Sonuçlar maliyete yakınsa, stok maliyetinin ölçümüyle ilgili standart


maliyet yöntemi ve perakende yöntemi gibi teknikler kullanılabilir.
Standart maliyet hesabında, ilk madde ve malzemelerin, işçiliğin,
verimliliğin ve kapasite kullanım oranlarının normal düzeyleri dikkate
alınır. Standart maliyetler düzenli olarak gözden geçirilir ve gerek
görülürse mevcut koşullar dikkate alınarak yeniden belirlenir. (TMS 2
,21)

Perakende yöntemi, perakende satış yapan işletmeler tarafından, diğer


maliyet yöntemlerini uygulamanın pratik olmadığı, benzer kar
marjlarına sahip, hızla değişen çok sayıda kalemden oluşan stokların
değerlemesinde kullanılır. Bu yöntemde, stokların maliyeti, stokların
satış değerinden uygun bir brüt kar marjının düşülmesi suretiyle
bulunur. Kullanılacak yüzde oranının belirlenmesinde, gerçek satış
fiyatının altında fiyatlandırılan stoklar dikkate alınır. Çoğunlukla, her
perakende satış bölümü için ortalama bir yüzde kullanılır. (TMS 2,22)

5.6. STOK MALİYETLERİNİ HESAPLAMA YÖNTEMLERİ

Stok maliyetlerin hesaplama yöntemleri üç temel başlık altında


incelenmiştir. Bunlar, özel maliyet, ilk giren ilk çıkar veya ağırlıklı
ortalama maliyet ve net gerçekleşebilir değer yöntemleridir.

5.6.1. ÖZEL MALİYET YÖNTEMİ

Üretilen veya satın alınan mal veya hizmetlerin maliyeti, her bir
varlığa ilişkin özel maliyeti dikkate alınarak belirlenir (Gerçek parti
maliyet yöntemi). (TMS 2, 23) Maliyetin özel olarak belirlenmesi,
maliyetin belirlenen stok kalemleriyle ilişkilendirilmesini ifade eder.
Bu yöntemin, belirli bir proje için ayrılan stoklara ilişkin olarak, bu
stokların satın alınmış veya üretilmiş olmasına bakılmaksızın,
kullanılması uygundur. Ancak, özel maliyet yöntemi (gerçek parti
maliyet yöntemi) genellikle birbirleri ile ikame edilebilen büyük
miktardaki kalemlerden oluşan stoklar için uygun bir maliyet

156
hesaplama yöntemi değildir. Bu durumlarda, dönem kar veya zararı
üzerindeki etkisini görmek amacıyla stokta kalan kalemleri seçme
yöntemi kullanılabilir. (TMS 2, 24)

5.6.2. İLK GİREN İLK ÇIKAR VEYA AĞIRLIKLI


ORTALAMA MALİYET

Özel maliyet yönteminin dışında, ilk giren ilk çıkar (FİFO) veya
ağırlıklı ortalama maliyet yöntemlerinden (formüllerinden) biri
uygulanarak belirlenir. Bir işletme benzer özelliklere ve benzer
kullanıma sahip tüm stoklar için aynı maliyet hesaplama yöntemini
kullanır. (TMS 2, 25)

5.6.3. NET GERÇEKLEŞEBİLİR DEĞER, STOK DEĞER


DÜŞÜKLÜĞÜ

Stokların maliyeti; stokların zarar görmesi, kısmen veya tamamen


kullanılmaz hale gelmesi ya da satış fiyatlarının düşmesi gibi
durumlarda geri kazanılamayabilir ve stok maliyeti geri kazanılabilir
tutardan daha yüksek olabilir. Stokların maliyeti, tahmini tamamlanma
maliyeti veya tahmini satış maliyetinin artması durumunda da geri
kazanılamayabilir. Stoklar mali tablolarda, kullanımları veya
satılmaları sonucunda elde edilmesi beklenen tutardan daha yüksek bir
bedelle izlenemez. Maliyetlerin kullanım veya satış sonucu elde
edilecek tutardan yüksek olması durumunda, stok değer düşüklüğü
karşılığı ayrılır. Stok maliyetlerinin net gerçekleşebilir değere
indirgenmesi, stokların maliyet veya net gerçekleşebilir değerden
düşük olanıyla değerleme ilkesiyle uyumludur. (TMS 2, 28)

Borç Alacak
627 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ
169 CANLI VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI

Canlı varlıklarda değer düşüklüğünün


meydana gelmesi

Stokların elde etme maliyetleri, bu Maddede belirtilen istisnalar hariç,


her bir stok kalemi bazında net gerçekleşebilir değerlerine indirilir. Bu
indirim stok değer düşüklüğü karşılığı ayırmak suretiyle yapılır.
(TMS 2, 29)

Net gerçekleşebilir değerin tahmini, hesaplama anında mevcut


güvenilir kanıtlara göre stokların satılması durumunda elde edilmesi
beklenen satış tutarları esas alınarak yapılır. (TMS 2, 30)

157
Taahhüt edilen kesin satış veya hizmet sözleşmelerini yerine getirmek
için elde tutulan stokların net gerçekleşebilir değerinin
belirlenmesinde, sözleşme fiyatı esas alınır. Elde tutulan stoklar, satış
sözleşmelerinde belirtilenlerden fazla ise, fazla olan kısmın net
gerçekleşebilir değeri, genel satış fiyatları dikkate alınarak belirlenir.
Taahhüt edilen kesin satış tutarından daha fazla stokun elde
bulundurulması veya bir satın alma taahhüdünün olması nedeniyle
ortaya çıkabilecek karşılıklar veya koşullu borçlar, “TMS 37
Karşılıklar, Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar” Standardında yer
alan hükümler çerçevesinde işleme tabi tutulur. (TMS 2, 31)

Stoklar satıldığında, bu stokların kayıtlı değeri, bu stoklarla ilgili


hasılatın finansal tablolara alındığı dönemde gider olarak
muhasebeleştirilir. Stokları net gerçekleşebilir değerine indirgeyen
stok değer düşüklüğü karşılık tutarları ve stoklarla ilgili kayıplar,
indirgemenin ve kayıpların oluştuğu dönemde gider olarak
muhasebeleştirilir. Net gerçekleşebilir değerin artışından dolayı iptal
edilen stok değer düşüklüğü karşılık tutarı, iptalin gerçekleştiği
dönemin tahakkuk eden satış maliyetini azaltacak şekilde
muhasebeleştirilir. (TMS 2, 34)

Borç Alacak
120 ALICILAR
600 YURT İÇİ SATIŞLAR
368 HESAPLANAN KDV

620 SATILAN MAMULLER MALİYETİ


160 TARLA BİTKİLERİ

Ürünlerin stoka alınmadan tarlada


satılması

169 CANLI VARLIKLAR DEĞER


DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞIĞI
620 SATILAN MAMULLER
MALİYETİ

Değer düşüklüğü karşılığının kapatılarak


Maliyet hesabına devri

5.7. BAKIM ONARIM GARANTİ KARŞILIĞI

Malların satış sonrası bakım ve onarımlarıyla ilgili garantilerden


kaynaklanabilecek giderler için karşılık ayrılması gerekmektedir.
Bakım onarımla ilgili karşılık ayrılırken tahmin yöntemi kullanılır.

158
Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
629 GARANTİ GİDERLERİ
KARŞILIĞI

5.8. HİZMET ÜRETEN İŞLETMELERDE STOK MALİYETİ

UFRS/TFRS’ye göre; hizmet sunan işletmelerde, stoklar, işletmenin


henüz ilgili geliri elde etmediği hizmetin maliyetini de kapsayacak
şekilde kaydedilir (UFRS/TFRS 2: 8). Başka bir ifade ile; verilen
hizmetle ilgili hasılatın mali tablolara gelir olarak yansıtılmadığı
durumlarda, ilgili giderler stok hesabına yansıtılır. Bu tür işletmelerde;
stokların maliyeti esas olarak, kontrol işlemlerini yürüten personel
dahil olmak üzere, hizmetin sunulmasında doğrudan görev alan
personelin, işçilik ücretleri ve diğer maliyetleri ile bunlarla ilişkili
olabilecek genel giderleri içerir (UMS/TMS 2: 19). Maliyetlere,
hizmet üretimi için tüketilen ilk madde ve malzeme ile diğer malzeme
kullanımını da dahil edilir (Insightsinto IFRS, 2011, 472).

Bu durum UFRS / TFRS’de zımni olarak kabul edilen “hasılat ve


maliyet aynı dönemde gelir tablosuna yansıtılır” prensibi ile
uyumludur.

Standarda göre; hizmet tamamlanmadığı veya tamamlandığı halde


satışının yapılamadığı durumlarda, buna ilişkin maliyetlerin
stoklanması gerekir (Özerhan ve Yanık, 2010 : 146).

159
Borç Alacak
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ
171 İNDİRİLECEK KDV
102 BANKALAR
Veya
…. İLGİLİ HESAPLAR

Hizmetle ilgili yapılan harcamanın


kaydı

154 TAMAMLANMAMIŞ HİZMET


MALİYETLERİ
741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA
HESABI

Dönem sonunda tamamlanmamış hizmet


Maliyetinin ilgili hesaba devri

741 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ


YANSITMA HESABI
740 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ

Yansıtma hesabının kapatılması

veya

160
Borç Alacak
742 HİZMETLERLE ILGİLİ DİREKT ILK
MADDE VE MALZEME GİDERLERİ
744 HİZMETLERLE ILGİLİ DİREKT
IŞÇİLİK
GİDERLERİ
746 HİZMETLERLE ILGİLİ GENEL
ÜRETİM
GİDERLERİ
171 İNDİRİLECEK KDV
102 BANKALAR
Veya
…. İLGİLİ HESAPLAR
Hizmetle ilgili yapılan harcamanın
kaydı

154 TAMAMLANMAMIŞ HİZMET


MALİYETLERİ
743 HİZMETLERLE ILGİLİ
DİREKT ILK MADDE VE
MALZEME GİDERLERİ
YANSITMA HESABI
745 HİZMETLERLE ILGİLİ
DİREKT IŞÇİLİK
GİDERLERİ YANSITMA
HESABI

747 HİZMETLERLE ILGİLİ


GENEL ÜRETİM
GİDERLERİ YANSITMA
HESABI
Dönem sonunda tamamlanmamış hizmet
Maliyetinin ilgili hesaba devri

743 HİZMETLERLE ILGİLİ DİREKT


ILK MADDE VE MALZEME
GİDERLERİ YANSITMA HESABI
745 HİZMETLERLE ILGİLİ DİREKT
IŞÇİLİK GİDERLERİ YANSITMA
HESABI
747 HİZMETLERLE ILGİLİ GENEL
ÜRETİM GİDERLERİ YANSITMA
HESABI
742 HİZMETLERLE ILGİLİ
DİREKT ILK MADDE
VE MALZEME
GİDERLERİ
744 HİZMETLERLE ILGİLİ
DİREKT IŞÇİLİK
GİDERLERİ
746 HİZMETLERLE ILGİLİ
GENEL ÜRETİM
GİDERLERİ
Yansıtma hesaplarının kapatılması

161
5.9. AÇIKLAMALAR

Stoklarla ilgili olarak finansal tablo dipnotlarında aşağıdaki hususlar


açıklanır:

(a) Stokların değerlemesinde benimsenen muhasebe politikaları,


kullanılan maliyet hesaplama yöntemleri
(b) Stokların toplam kayıtlı değerleri ve stokların işletmeye uygun
şekilde sınıflandırılmış bazda ayrı ayrı tutarları;
(c) Gerçeğe uygun değerlerinden satış için katlanılan maliyetler
düşüldükten sonraki değerle izlenen stokların finansal
tablolardaki tutarı
(d) Dönem içinde gider kaydedilen stokların tutarı;
(e) 34. paragraf uyarınca dönem içinde gider kaydedilerek kayıttan
düşülen stoklar;
(f) 34. paragraf uyarınca dönem içinde gider kaydedilerek kayıttan
düşülen stokların iptali;
(g) 34. paragraf uyarınca gider kaydedilerek kayıttan düşülen
stokların iptaline neden olan olaylar veya koşullar ve
(h) Yükümlülükler için teminat olarak gösterilen stokların kayıtlı
değeri (TMS 2, 36)

Belirli bir dönemde stok üretiminde kullanılan bir maddi duran varlık
kaleminin sökülmesi ve taşınması ile, ilgili varlığın üzerinde
kullanıldığı yerin restorasyonuna ilişkin katlanılan maliyetlere “TMS
2 Stoklar” Standardı hükümleri uygulanır. (TMS 16, 18)

Üretim tesisi ve ekipmanlarının amortismanı stokların dönüştürme


maliyetine dahil edilir (TMS 16, 49)

Borç Alacak
151 YARIMAMUL ÜRETİM
151.03.006 Amortisman giderleri
257 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR

5.10. KOBİ STANDARDINDA STOKLAR

KOBİ Standartlarının 13. Bölümüde ele alınan Stoklar Standardı TMS


2 deki hükümleri benimsemektedir.

Stoklar, maliyet değeri ile tahmini satış fiyatından, tamamlanma


maliyetleri ve satışa ilişkin maliyetler düşüldükten sonraki değerin
düşük olanı üzerinden değerlenir. (KOBİ STD, 13.4)

162
Stokların maliyeti, tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme
maliyetlerini ve stokların mevcut konumuna ve durumuna getirilmesi
için katlanılan diğer maliyetleri içerir. (KOBİ STD, 13.5)

Her bir raporlama döneminin sonunda, stoklarda değer düşüklüğü


olup olmadığının, yani defter değerinin geri kazanılabilir olup
olmadığının (örneğin; hasar, eskime veya düşen satış fiyatları
nedeniyle) değerlendirilmesi gerekir. Eğer bir stok kalemi (veya bir
grup kalem) değer düşüklüğüne uğramışsa, söz konusu paragraflar
uyarınca, ilgili stok kaleminin, satış fiyatından tamamlanma ve satış
maliyetlerinin düşülerek ölçülmesi ve değer düşüklüğü zararının
muhasebeleştirilmesi gerekir. Ayrıca söz konusu paragraflar uyarınca,
bazı durumlarda da önceki değer düşüklüğü zararlarının iptali gerekir.
(KOBİ STD, 13.19)

Stok Değer Düşüklüğü Karşılığına ilişkin detaylara yer verilmemiştir.


Finansal Olmayan Varlıklarda Değer Azalışı bölümüne gönderme
yapılmıştır. Değer azalışları meydana geldiği dönemde gider olarak
kaydedilmesi ve iptallerinde öncelikle bu hesaplardan yapılması
benimsenmiştir. Raporlamada stoklar satış giderleri düşülerek
bulunmuş gerçeğe uygun değerleri ile yer almakta ayrıca defter
değerleri açıklanmamaktadır.

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
AZALIŞ ZARARLARI
153 TİCARİ MALLAR

Stok değer düşüklüğünün kaydı

Stoklarla ilgili olarak aşağıdakiler açıklanır:

(a) Kullanılan maliyet hesaplama yöntemi de dâhil olmak üzere,


stokların ölçümünde benimsenen muhasebe politikaları.

(b) Stokların toplam defter değerleri ve stokların işletmeye uygun


şekilde sınıflandırılmış bazda ayrı ayrı defter değeri.

(c) Dönem içerisinde gider olarak kaydedilen stokların tutarı.

(d) Bölüm 27 uyarınca kâr veya zararda muhasebeleştirilmiş veya


iptal edilmiş değer düşüklüğü tutarları.

(e) Yükümlülüklere karşılık teminat olarak gösterilen stokların defter


değerleri. (KOBİ STD, 13.22)

163
5.11. ÖRNEKLER

Örnek 1: Stokların defter değerinin (maliyet değeri) 85 000 TL,


gerçeğe uygun değerinin 88 000 TL, tahmini satış giderlerinin 6 000
TL olduğunu varsayalım.
Net gerçekleşebilir değer 88 000 - 6 000 = 82 000 TL’dir. Bu
durumda net gerçekleşebilir değerle değerlenecektir.

Borç Alacak
627 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ 3.000
158 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 3.000

Stok değer düşüklüğünün kaydı

Örnek 2: Peşin fiyatı 8 000 TL olan bir mal 8 280 TL + 1 491 TL


KDV olmak üzere 92 gün vadeli olarak alınmıştır.

Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR 8.000
329 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(ESAS FAALİYETLERDEN (TİCARİ)
BORÇLAR REESKONTU 280
171 İNDİRLECEK KDV 1.491
320 SATICILAR 9.771

31 gün sonra ilk taksit ödendiğinde:

Borç Alacak
320 SATICILAR 3.257
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 94
102 BANKALAR 3.257
329 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ (ESAS
FAALİYETLERDEN
(TİCARİ) BORÇLAR
REESKONTU) 94

164
Örnek 3: Tarla bitkilerinin hasadı yapılmış, hasatın gerçeğe uygun
değerinin 4 000 TL bununla ilgili satış maliyetinin 300 TL olduğunu
varsayalım.

Borç Alacak
160 TARLA BİTKİLERİ 3.700
606 CANLI VARLIK
DEĞERLEME FARKLARI 3.700

Hasadı yapılan tarla bitkilerinin kaydı

Örnek 4: Canlı varlık stoklarının maliyet değeri 12 400 TL’dir.


Stokların net gerçekleşebilir değeri 11 700 TL olarak hesaplanmıştır.

Borç Alacak
627 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ 700
169 CANLI VARLIK DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI 700

Canlı varlıklarda değer düşüklüğünün


meydana gelmesi

Örnek 5: Örnek olarak; maliyet değeri 12 400 TL, net gerçekleşebilir


değeri 11 700 TL olarak hesaplanmış olan ve değer düşüklüğü
karşılığı ayrılmış olan canlı varlıklar 15 000 TL’ye satılmıştır.

Borç Alacak

120 ALICILAR 15.150


600 YURT İÇİ SATIŞLAR 15.000
368 HESAPLANAN KDV 150

620 SATILAN MAMULLER MALİYETİ 12.400


160 TARLA BİTKİLERİ 12.400

Ürünlerin stoka alınmadan tarlada satılması

169 CANLI VARLIKLAR DEĞER


DÜŞÜKLÜĞÜ KARŞILIĞI 700
620 SATILAN MAMULLER
MALİYETİ 700

Değer düşüklüğü karşılığının kapatılarak


Maliyet hesabına devri

165
Örnek 6: İşletmenin elinde geçen yıldan kalma maliyeti 1.000 TL
olan ticari mal bulunmaktadır. Dönem sonu geldiğinde işletmenin
elinde kalan bu malların piyasa değerlerinde düşüklük olduğu
kanısına varılmış ve yapılan araştırma soncunda eldeki malların 800
TL’ye satılabileceği belirlenmiştir. Ancak bunun için de öncelikle
beklemenin mallar üzerindeki tozlanma, renk solması gibi etkilerini
gidermek üzere 50 TL’lik temizleme ve malların çoğunluğu
İstanbul’da olan alıcılara ulaştırılabilmesi için de 80TL’lik taşıma
giderine katlanmak gerektiği belirlenmiştir.

Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında işletmenin stoklarının net


geçekleşebilir değeri;
Net Gerçekleşebilir Değer (NGD) = Satış fiyatı – (Tamamlanma
maliyeti + Satış giderleri)
800 TL – (50 TL + 80 TL) = 670 TL olarak hesaplanmaktadır.
Stokların maliyeti 1.000 TL ve NGD 670 TL olduğuna göre
işletmenin dönem sonunda bu stoklarını bilançoda 670 TL olarak
raporlaması gerekmektedir.
1000 TL – 670 TL = 330 TL’nin stokların değerinden düşülmesi
gerekmektedir.

Borç Alacak
627 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ 330
158 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 330

Stok değer düşüklüğünün kaydı

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER 330


AZALIŞ ZARARLARI
153 TİCARİ MALLAR 330

Örnek 7: Toplam olarak stoklarının net gerçekleşebilir değerinin 4


800 TL maliyet değerlerinin 4 600 TL olduğunu, fakat bir malın net
gerçekleşebilir değerinin (500 TL) maliyet değerlerinin (600 TL)
altında olduğunu varsayalım. İşletme stokları net gerçekleşebilir değer
ile maliyet değerlerinden düşük olanı ile değerlemek zorunda
olduğundan;

a. İsterse toplamda maliyet değeri düşük olduğundan değer


düşüklüğünü raporlamayabilir.
b. Veya sadece net gerçekleşebilir değeri düşmüş olan mal için değer
düşüklüğü kaydı yapabilir.

166
Borç Alacak
627 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIK GİDERİ 100
158 STOK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 100

Stok değer düşüklüğünün kaydı

Örnek 8: ABC İşletmesi beyaz eşya üretip satmaktadır. İşletme her


malın satışını izleyen iki yıl içerisinde müşterilerine ücretsiz bakım
onarım hizmeti vermeyi garanti etmektedir. Bu şart işletme için
normal garanti koşulları altında üstlenilen bir yükümlülüktür.

Söz konusu garanti koşullarından dolayı ileride ortaya çıkabilecek


maliyetlerin tahminlenmesi gerekmektedir. İşletme bu sektörde 10
yıldan beri faaliyet gösterdiğinden tahminlemede geçmiş yıllarda
edindiği tecrübelerden yararlanabilecektir.

Geçmiş verilere bakıldığında işletmenin satılan mallarla ilgili olarak


satışı takip eden birinci yıl içersinde satışların % 2’si, ikinci yıl
içerisinde ise satışların %1’i oranında normal garanti koşulları altında
ücretsiz bakım onarım giderine katlandığı anlaşılmıştır.

İşletmenin 2010 yılı toplam satış tutarı 400.000 TL’dir. İşletme bu


tahminler ışığında 2011 yılı satışları için satış anında garanti
karşılıkları ayırmıştır.

2011 yılı sonuna gelindiğinde 2010 satışlarıyla ilgili olarak 10.000


TL’lik bakım- onarım gideri yapıldığı anlaşılmıştır. İşletme yaptığı
tahmindeki sapmanın nedenlerini araştırmış ve bundan böyle satışı
takip eden ilk yıl için % 2 değil, % 2,5 karşılık ayrılmasına karar
vermiştir.

2011 yılı toplam satışları 600.000 TL olmuştur. İşletme 2011 yılı


boyunca satışlarına % 2 oranında karşılık ayırmaya devam etmiştir.
Ancak 2011 sonu gelindiğinde yeni tahmin doğrultusunda % 0,5’ lik
ek karşılık ayrılmasına karar verilmiştir.

2010 yılı boyunca her satış yapıldığında izleyen ilk yıl için satış
tutarının % 2’si, ikinci yıl için ise %1’i kadar garanti karşılığı
ayrılmıştır. Ancak işlemin bütününün rahat görülebilmesi bakımından
garanti karşılıklarıyla ilgili olarak 2010 toplam satışları için
aşağıdaki kaydın gösterilmesi tercih edilmiştir.

400.000 x % 2 = 8.000 TL
400.000 x % 1 = 4.000 TL

167
Borç Alacak

120 ALICILAR 472.000


600 YURT İÇİ SATIŞLAR 400 .000
368 HESAPLANAN KDV 72.000

654 KARŞILIK GİDERLERİ 12.000


375 GARANTİ
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
KARŞILIKLARI 12.000

2011 yılı içerisinde 2010 satışları için 10.000 TL gider yapıldığının


belirlenmesi durumunda:

Borç Alacak
375 GARANTİ YÜKÜMLÜLÜKLERİ
KARŞILIKLARI 8.000
654 KARŞILIK GİDERLERİ 2.000
100 KASA 10.000

2011 yılı içerisinde her satıs yapıldığında karşılık ayrılması:

600.000 x % 2 = 12.000 TL
600.000 x % 1 = 6.000 TL

Borç Alacak

120 ALICILAR 708.000


600 YURT İÇİ SATIŞLAR 600.000
368 HESAPLANAN KDV 108.000

654 KARŞILIK GİDERLERİ 18.000


375 GARANTİ
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
KARŞILIKLARI 18.000

2011 sonunda satışı takip eden ilk yılla ilgili %2’lik bakım onarım
gideri tahmininin % 2,5 olarak düzeltilmesi ve % 0,5’lik ek karşılık
ayrılması:

600.000 x % 0,5 = 3.000 TL

168
Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
375 GARANTİ 3.000
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
KARŞILIKLARI 3.000

Buna göre 31 Aralık 2011 tarihli bilançoda Garanti Gider Karşılıkları


hesabının bakiyesi 25.000 TL olacaktır.

Örnek 9: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd.Şti. Aralık 2011 ayında,


X bankası ile personelinin KOBİ UFRS/TFRS eğitimi işinin
üstlenmesi konusunda anlaşma imzalanmıştır. Eğitimler, Ocak 2012 –
Haziran 2012 aylarında yapılacaktır. Navala Ltd.Şti. katılımcıların
bilgi seviyesini ölçmek için anketler hazırlamış ve bu işi yapmak için
de ABC Danışmanlık Ltd. Şti.’nden 100.000 + KDV hizmet satın
alımı yapmıştır. Ayrıca, eğitim dokümanları hazırlamak için bir
komisyon oluşturmuş ve bunun için de 50.000 TL + KDV ödemiştir.
Yapılan harcamaların tamamı Aralık 2011 ayı içinde yapılmıştır.

Aralık ayı içinde alınan hizmet bedeli ödenirken aşağıdaki yevmiye


kaydı yapılır.

Borç Alacak
740 HIZMET ÜRETIM MALIYET 150.000,00
171 İNDIRILECEK KDV 27.000,00
102 BANKALAR 177.000,00

31.12.2011 tarihinde yansıtma hesabı vasıtasıyla giderler hizmet stok


maliyetine aktarılır.

Borç Alacak
154 TAMAMLANMAMIŞ HIZMET
MALIYETLERI 150.000,00
741 HIZMET ÜRETIM
MALIYETI
YANSITMA
HESABI 150.000,00

Borç Alacak
741 HIZMET ÜRETIM
MALIYETI YANSITMA
HESABI 150.000,00
740 HIZMET
ÜRETIM
MALIYETI 150.000,00

169
Örnek 10: PenWan Plastik Sanayi A.Ş., Ocak 2012 ayında 500 adet
pencere (mamul) üretmiştir. Bu üretim için, 500.000 TL ilk madde ve
malzeme kullanmış, ayrıca 50.000 TL direk işçilik gideri, 40.000 TL
değişken genel üretim gideri ve 60.000 TL sabit genel üretim giderine
katlanmıştır. PenWan Plastik A.Ş. kapasite raporunda ayda 1.500 adet
pencere üretim kapasitesi olduğu belirlenmiştir.

Ürün maliyetinin belirlenmesi ve buna ilişkin yevmiye kayıtları


aşağıda yer almaktadır.

Borç Alacak
710 DIREKT İLK MADDE VE
MALZEME GIDERLERİ 500.000,00
720 DIREKTİŞÇILIKGIDERLERI 50.000,00
730 GENELÜRETIMGIDERLERI 100.000,00

171 İNDİRİLECEK KDV XXX,XX


…. İLGİLİ HESAPLAR X.XXX,XX
Giderlerin yapılması
y

Standarda göre; ilk madde ve malzeme, direk işçilik gideri, değişken


genel üretim giderinin maliyetlere aktarılacağından şüphe yoktur.
Ancak, sabit genel üretim maliyetlerinin mamule aktarılacak kısmının
hesaplanması gerekir. Dağıtılan veya dağıtılabilecek olan sabit genel
üretim giderleri mamul maliyetine, diğeri ilgili dönemde doğrudan
gider yazılır.

Bunun için önce dağıtım katsayısının bulunması gerekir.

DK : dağıtım katsayısı
SGM : sabit genel üretim maliyeti
NK : normal üretim kapasitesi

Mamule dağıtılacak sabit genel üretim gideri :

500*40= 20.000 TL
Bu durumda;

170
Tablo 67: ÖRNEK - KOBİ STANDARDINDA STOKLAR

Direkt İlk Madde ve Malzeme 500.000

Direk İşçilik 50.000

Genel Üretim Gider 60.000


Değişken Genel Üretim Gideri 40.000
Sabit Genel Üretim Gideri 20.000

Toplam 610.000

Birim Maliyet 1.220

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Dönem sonundaki yevmiye kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır:

Borç Alacak

151 YARIMAMULLER 610.000,00


624 DAĞITILMAYAN GENEL ÜRETIM
MALIYETLERI 40.000,00
711 DIREKT İLK MADDE VE
MALZEME GIDERLERI
YANSITMA HESABI 500.000,00
721 DIREKT İŞÇILIK
GIDERLERI
YANSITMAHESABI 50.000,00
731 GENEL ÜRETIM
GIDERLERI
YANSITMAHESABI 100.000,00

Borç Alacak
711 DIREKT İLK MADDE VE MALZEME
GIDERLERI YANSITMAHESABI 500.000,00
721 DIREKT İŞÇILIK GIDERLERI
YANSITMA HESABI 50.000,00
731 GENEL ÜRETIM GIDERLERI
YANSITMA HESABI 100.000,00
710 DIREKT İLK MADDE VE
MALZEME GIDERLERI 500.000,00
720 DIREKT İŞÇILIK
GIDERLERI 50.000,00
730 GENEL ÜRETIM
GIDERLERI 100.000,00

171
6. MADDİ DURAN VARLIKLAR (TMS 16)

Maddi duran varlıklar:

(a) Mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak, başkalarına


kiraya verilmek veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak
üzere elde tutulan; ve
(b) Bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen,

fiziki kalemlerdir.

6.1. TANIMLAR

Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer


düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı
tutarıdır.

Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşaatında ödenen nakit


veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun
değerini veya belli durumlarda, TFRS‘lerin özel hükümleri uyarınca,
ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade
eder.

Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet


yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan
tutarı ifade eder.

Amortisman: Bir varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömür


süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.

İşletmeye özgü değer : Bir işletmenin bir varlığın devamlı


kullanımından ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarıldığında elde
edilmesi beklenen veya bir yükümlülüğün karşılanmasında oluşması
beklenen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Değer düşüklüğü zararı : Bir varlığın defter değerinin geri


kazanabilir tutarını aşan kısmını ifade eder.

Geri kazanılabilir tutar: Bir varlığın gerçeğe uygun değerinden satış


giderleri çıkarılarak bulunan değeri ile kullanım değerinden büyük
olanıdır.

Bir varlığın kalıntı değeri: Bir varlık tahmin edilen yararlı ömrünün
sonundaki durum ve yaşına ulaştığında elden çıkarılması sonucu elde
edilmesi beklenen tutardan, elden çıkarmanın tahmini maliyetleri

172
düşülerek ulaşılan tahmini tutardır. (TMS 16, 6)

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, sadece aşağıdaki


koşulların oluşması durumunda varlık olarak finansal tablolara
yansıtılır:

(a) Bu kalemle ilgili gelecekteki ekonomik yararların işletmeye


aktarılmasının muhtemel olması; ve
(b)İlgili kalemin maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi.
(TMS 16,7)

Yedek parça ve bakım malzemeleri genel olarak stoklarda izlenir ve


kullanıldıklarında gelir tablosuna yansıtılır. Ancak, bir işletmenin bir
dönemden fazla kullanmayı beklediği önemli yedek parça ve yedek
malzemeleri maddi duran varlık olarak değerlendirilir. Aynı şekilde,
eğer yedek parça ve bakım malzemeleri sadece bir maddi duran varlık
kalemiyle ilişkili olarak kullanılabiliniyorsa, maddi duran varlık
olarak dikkate alınırlar. (TMS 16, 8)

Borç Alacak
297 DİĞER ÇEŞİTLİ DURAN
VARLIKLAR
157 DİĞER STOKLAR
157.04 Yedek parça ve
malzemeler

Maddi duran varlık kalemleri güvenlik veya çevresel nedenlerle


edinilebilir. Bu maddi duran varlıkların iktisabı, varolan herhangi bir
maddi duran varlık kaleminden elde edilmesi beklenen gelecekteki
ekonomik yararları doğrudan artırmasa da, bir işletmenin diğer
varlıklarından gelecekte ekonomik yarar elde etmesi için gerekli
olabilir. Bu maddi duran varlık kalemlerinin elde edilmeleri sonucu,
ilişkili varlıkların işletmeye gelecekte sağlayacakları ekonomik
yararın, bu kalemlerin elde edilmemiş olması durumunda ilişkili
varlıkların işletmeye gelecekte sağlayacakları ekonomik yarardan
fazla olması nedeniyle bu kalemler maddi duran varlık olarak
muhasebeleştirilir.

Örneğin bir kimyasal madde üreticisi, çevre düzenlemelerine uymak


için tehlikeli kimyasal maddelerin üretimi ve depolanması için yeni
kimyasal maddelerin kullanım süreçleri tesis edebilir. İşletme ilgili
tesis düzenlemeleri olmaksızın kimyasal maddeleri üretip
satamayacağından, bunlar varlık olarak muhasebeleştirilir. (TMS 16,
11)

173
Borç Alacak
157 DİĞER STOKLAR
151 YARI MAMUL ÜRETİM
MALİYETİ
Henüz tamamlanmamış üretim maliyetinin
dönem sonunda ilgili stok hesabına devri

Bir işletme maddi duran varlık kalemlerinin günlük bakım


maliyetlerini aktifleştiremez. Aksine, bu maliyetleri oluştukları tarihte
gelir tablosu ile ilişkilendirir. Günlük bakım maliyetleri esas olarak,
işçilik, sarf malzemeleri ve küçük parça maliyetlerini içerir. Bu
harcamaların amacı genel olarak maddi duran varlık kaleminin ‘tamir
ve bakım’ı olarak tanımlanır. (TMS 16, 12)

Borç Alacak
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ
730.05 MDV Tamir Bakim
maliyetleri
171 İNDİRİLECEK KDV
320 SATICILAR

Bazı maddi duran varlık kalemlerinin parçalarının düzenli aralıklarla


yenilenmesi gerekebilir. TMS 16, 7 ’de belirtilen muhasebeleştirilme
ilkeleri kapsamında bir işletme, muhasebeleştirme kriterlerinin
sağlanması durumunda, yenileme kapsamındaki bir parçanın
maliyetini oluştuğu zaman ilgili maddi duran varlık kaleminin defter
değerine dahil ederek muhasebeleştirir. Yenilenen parçaların defter
değeri, bu standardın finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakmaya
ilişkin hükümleri kapsamında finansal durum tablosu (bilanço) dışı
bırakılır. (TMS 16,13)

Borç Alacak
254 TAŞITLAR
254.03Yenileme Maliyetleri
171 İNDİRİLECEK KDV
326 DİĞER ESAS
FAALİYETLERDEN
BORÇLAR
Veya
157 DİĞER STOKLAR

Bir maddi duran varlık kaleminin kullanımının devamı için (örnek


olarak bir uçak), parçaların yenilenmiş olup olmadığına
bakılmaksızın, düzenli arıza kontrolleri yapılması gerekebilir.
Muhasebeleştirilme kriterlerinin sağlanması durumunda, yapılan her
174
büyük çaplı kontrolün maliyeti yenileme olarak maddi duran varlık
kalemlerinin defter değerine dahil edilerek muhasebeleştirilir. (TMS
16, 14)

6.2. MADDİ DURAN VARLIKLARDA MALİYET UNSURLARI

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti aşağıdaki unsurları içerir:

(a) İndirimler ve ticari iskontolar düşüldükten sonra, ithalat vergileri


ve iade edilmeyen alış vergileri dahil, satın alma fiyatı.
(b) Varlığın yerleştirileceği yere ve yönetim tarafından amaçlanan
koşullarda çalışabilmesini sağlayacak duruma getirilmesine
ilişkin her türlü maliyet.
(c) Maddi duran varlığın sökülmesi ve taşınması ile yerleştirildiği
alanın restorasyonuna ilişkin tahmini maliyeti, işletmenin ilgili
kalemin elde edilmesi ya da stok üretimi dışında bir amaçla belirli
bir süre kullanımı sonucunda katlandığı yükümlülük. (TMS 16
,16)

Doğrudan ilgili varlığa yüklenecek maliyetler aşağıda belirtilmiştir:

(a) Doğrudan maddi duran varlık kaleminin elde edilmesiyle veya


inşaatıyla ilgili çalışanlara sağlanan faydalardan kaynaklanan
maliyetler (“TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar”
Standardında belirtildiği şekilde)
(b) Yerin hazırlanmasına ilişkin maliyetler;
(c) İlk teslimata ilişkin maliyetler;
(d) Kurulum ve montaj maliyetleri;
(e) Varlığın uygun şekilde çalışıp çalışmadığına dair yapılan test
maliyetlerinden, varlığı gerekli yer ve duruma getirirken üretilen
kalemlerin satışından elde edilen net hasılat düşüldükten sonra
kalan tutar (teçhizatın denenmesi sırasında üretilen örnekler gibi);
ve
(f) Mesleki ücretler. (TMS 16, 17)

Bir maddi duran varlık kalemi, yönetimin amaçları doğrultusunda


faaliyet gösterebilmesi amacıyla gerekli duruma ve yere getirildiği
andan itibaren maliyetlerinin defter değerinde muhasebeleştirilmesine
son verilir. Bu sebeple, bir kalemin kullanımı veya daha verimli
şekilde düzenlenmesi kapsamında katlanılan maliyetler defter
değerine dahil edilmez. Örneğin aşağıda belirtilen maliyetler bir
maddi duran varlık kaleminin defter değerine dahil edilmez:

(a) Yönetimin amaçları doğrultusunda faaliyet gösterebilir durumda


olup, henüz kullanıma sokulmamış veya tam kapasitenin altında
çalışan kalemler için katlanılan maliyetler;
(b) Bir kalemin üreteceği mal veya hizmete henüz talebin oluşması
aşamasında katlanılan maliyetler gibi başlangıç zararları; ve
(c) İşletme faaliyetlerinin kısmen veya tamamen yeniden
organizasyonu veya yeniden yerleşimine ilişkin harcamalar.
175
(TMS 16, 20)

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, muhasebeleştirme


tarihindeki peşin fiyatın eşdeğeri tutardır. Eğer ödeme normal kredi
vadelerinin ötesine erteleniyorsa, peşin fiyat eşdeğeri ile toplam
ödeme arasındaki fark, TMS 23’te izin verilen alternatif yöntem
çerçevesinde defter değerinde taşınmadığı sürece, kredi dönemi
boyunca faiz olarak finansal tablolara yansıtılır. (TMS 16, 23)

Borç Alacak
253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR
349 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(ESAS FAALİYETLERDEN (TİCARİ)
BORÇLAR REESKONTU
171 İNDİRİLECEK KDV
346 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR

Vadeli olarak maddi duran varlık alınması

346 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR


673 VADE FARKI GİDERLERİ (ESAS
FAALİYETLERDEN BORÇLAR
REESKONT FAİZ GİDERLERİ)
102 BANKALAR
349 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ (ESAS
FAALİYETLERDEN
(TİCARİ) BORÇLAR
REESKONTU
Borç ödendiğinde işlemiş olan faizin
gider hesabına aktarılması

Takas kapsamdaki bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti


aşağıdaki durumlardan bir veya daha fazlası söz konusu olmadığı
sürece gerçeğe uygun değeri ile ölçülür:

(a) Takas işleminin ticari içerikten yoksun olması,


(b) Elde edilen varlığın veya elden çıkarılan varlığın gerçeğe uygun
değerinin güvenilebilir bir şekilde ölçülememesi.

İşletme, elden çıkarılan varlığı hemen finansal durum tablosu


(bilanço) dışı bırakamıyorsa dahi, elde edilen kalem bu şekilde
ölçülür. Elde edilen kalemin gerçeğe uygun değeri ile ölçülmemesi
durumunda, maliyeti elden çıkarılan varlığın defter değeri ile ölçülür.
(TMS 16,24)

176
Borç Alacak
253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR
253.05 Yeni makine
171 İNDİRİLECEK KDV
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
253 TESİS MAKİNE VE
CİHAZLAR
253.01 Eski makine
646 DURAN VARLIK SATIŞ
KÂRLARI
368 HESAPLANAN KDV
Gerçeğe uygun değerle takas yapılması

253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR


253.05 Yeni makine
171 İNDİRİLECEK KDV
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
253 TESİS MAKİNE VE
CİHAZLAR
253.01 Eski makine
368 HESAPLANAN KDV
Eski makinenin defter değeri ile takas
yapılması

Bir işletme, alınan ve elden çıkarılan varlıkların gerçeğe uygun


değerini güvenilir bir şekilde belirleyebiliyor ise, alınan varlığın
gerçeğe uygun değerinin daha açık biçimde belirlenememesi söz
konusu olmadığı sürece, elden çıkarılan varlığın gerçeğe uygun değeri
alınan varlığın maliyeti olarak kabul edilir. (TMS 16, 26)

Finansal kiralama işlemi kapsamında bir kiracı tarafından elde tutulan


maddi duran varlık kaleminin maliyeti “TMS 17 Kiralama İşlemleri”
Standardı uyarınca belirlenir. (TMS 16, 27)

6.3. YENİDEN DEĞERLEME VE DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ

Gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak ölçülebilen bir maddi duran


varlık kalemi, varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, yeniden
değerlenmiş tutarı üzerinden gösterilir. Yeniden değerlenmiş tutar,
yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip
birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü
zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir. Yeniden
değerlemeler, raporlama dönemi sonu (bilanço) tarihi itibariyle
gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden
önemli ölçüde farklı olmasına neden olmayacak şekilde düzenli olarak
yapılmalıdır. (TMS 16, 31)

177
Eğer maddi duran varlık kaleminin özellikli niteliğinden kaynaklanan
nedenlerle veya, devam etmekte olan bir işin parçası olması haricinde,
satışının az olması nedeniyle piyasa koşullarındaki gerçeğe uygun
değerine ilişkin yeterli bilgi mevcut değil ise, işletmenin bir gelir veya
itfa edilen yenileme maliyeti yaklaşımı kullanarak gerçeğe uygun
değeri tahmin etmesi gerekebilir. (TMS 16 ,33)

Yeniden değerlenen varlığın gerçeğe uygun değerinin defter


değerinden önemli ölçüde farklılaşması durumunda, varlığın tekrar
yeniden değerlenmesi gerekir. Bazı maddi duran varlık kalemlerinin
gerçeğe uygun değerleri önemli değişiklikler göstermesi nedeni ile
yıllık olarak yeniden değerlenmeyi gerektirir. Gerçeğe uygun
değerlerinde önemli değişiklikler olmayan maddi duran varlık
kalemleri için bu sıklıkta yeniden değerleme yapılmasına gerek
yoktur. Bu kalemler için sadece üç veya beş yılda bir yeniden
değerleme yapılması gerekli olabilir. (TMS 16,34)

Eğer bir varlığın defter değeri yeniden değerleme sonucunda artmışsa,


bu artış diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilmelidir ve doğrudan
özkaynak hesap grubunda yeniden değerleme değer artışı adı altında
toplanmalıdır. (TMS 16,39)

Borç Alacak
252 BİNALAR
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI
Değer artışının kaydı

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER


AZALIŞ ZARARLARI
256 MADDİ DURAN
VARLIKLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
Değer azalışı sebebiyle karşılık ayrılması

Bir maddi duran varlık kaleminde değer düşüklüğü olup olmadığının


belirlenmesinde, “TMS 36 Varlıklarda Değer Düşüklüğü” Standardı
hükümleri uygulanır. (TMS 16,63)

Değer düşüklüğü olan, kayıp ya da vazgeçilen maddi duran varlık


kalemleri için üçünçü kişilerden alınan tazminatlar, tazminat tahsil
edilebilir olduğunda gelir tablosu ile ilişkilendirilir. (TMS 16, 65)

178
Borç Alacak
100 KASA
256 MADDİ DURAN VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
255 DEMİRBAŞLAR
644 KONUSU KALMAYAN
KARŞILIKLAR
368 HESAPLANAN KDV

Ancak, bir yeniden değerleme değer artışı, aynı varlığın daha önce kar
ya da zarar ile ilişkilendirilmiş bulunan yeniden değerleme değer
azalışını tersine çevirdiği ölçüde gelir olarak muhasebeleştirilir.
(TMS 16, 39)

Borç Alacak
252 BİNALAR
256 MADDİ DURAN VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
257 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI
644 KONUSU KALMAYAN
KARŞILIKLAR

Değer düşüklüğünün değer artışından


mahsubu

Eğer bir varlığın defter değeri yeniden değerleme sonucunda


azalmışsa, bu azalma gider olarak muhasebeleştirilir. Ancak, bu azalış
diğer kapsamlı gelirde bu varlıkla ilgili olarak yeniden değerleme
fazlasındaki her tür alacak bakiyesinin kapsamı ölçüsünde
muhasebeleştirilmelidir. Diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilen
söz konusu azalış, yeniden değerleme fazlası başlığı altında
özkaynaklarda birikmiş olan tutarı azaltır. (TMS 16, 40)

Borç Alacak
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI
252 BİNALAR
Değer düşüklüğünün daha önceki artışın
altında kalması

179
Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER


AZALIŞ ZARARLARI
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI
256 MADDİ DURAN
VARLIKLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
Değer düşüklüğünün daha önceki değer
artışından fazla olması

Bir maddi duran varlık kalemine ilişkin özkaynak hesap grubundaki


yeniden değerleme değer artışı, ilgili varlık finansal durum tablosu
(bilanço) dışı bırakıldığında doğrudan geçmiş yıl kârlarına
aktarılabilir. Aynı husus varlığın kullanımdan çekilmesi veya elden
çıkarılması durumunda da geçerli olabilir. Öte yandan, değer artışının
bir kısmı, varlık işletme tarafından kullanıldıkça da aktarılabilir. Bu
durumda, aktarılan değer artışı, varlığın yeniden değerlenmiş defter
değeri üzerinden hesaplanan amortisman ile orijinal maliyeti
üzerinden hesaplanan amortisman arasındaki fark kadar olur. Yeniden
değerleme değer artışından geçmiş yıl kârlarına aktarım kâr veya zarar
üzerinden yapılamaz. (TMS 16 ,41)

6.4. AMORTİSMANLAR

Bir işletme, maddi duran varlık kaleminin başlangıçta


muhasebeleştirilmiş olan tutarını, önemli parçalara ayırır ve her bir
parçayı ayrı olarak amortismana tabi tutar. Örneğin, bir uçağın
gövdesi ve motoru ister mülkiyete, ister finansal kiralamaya konu
olsun, her ikisine de ayrı ayrı amortisman ayırmak uygun olabilir.
Benzer bir şekilde, bir işletme, kiraya veren konumunda olduğu
faaliyet kiralamasıyla ilgili olarak maddi duran varlık edinmişse, söz
konusu kalemin maliyetine yansıtılan ve piyasa koşullarına göre
elverişli olan ya da olmayan kiralama sürelerine atfedilebilir tutarların
ayrı ayrı amortismana tabi tutulması uygun olabilir. (TMS 16, 44)

Bir maddi duran varlık kaleminin önemli bir parçasının sahip olduğu
yararlı ömür ve amortisman yöntemi ile aynı kalemin bir başka önemli
parçasının sahip olduğu yararlı ömür ve amortisman yöntemi aynı
olabilir. Böyle parçalar amortisman giderinin belirlenmesinde
gruplandırılabilir. (TMS 16, 45)

Her bir döneme ilişkin amortisman gideri, başka bir varlığın defter
değerine dahil edilmediği sürece, gelir tablosu ile ilişkilendirilir.
(TMS 16, 48)

180
Borç Alacak
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ

770.03 Amortisman Giderleri


257 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR

Dönemin amortisman gideri genel olarak gelir tablosunda


muhasebeleştirilir. Ancak, bazı durumlarda varlığa ilişkin gelecekteki
ekonomik faydalar diğer varlıkların üretiminde kullanılır. Bu
durumda, amortisman gideri diğer varlığın maliyetinin bir parçasını
oluşturur ve defter değerine dahil edilir. (TMS 16, 49)

Borç Alacak
253 TESİS, MAKİNE VE CİHAZLAR
253.03 Kalıplar
253.03.004 Amortisman Giderleri
257 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR

Geliştirme faaliyetleri için kullanılan maddi duran varlıkların


amortismanı “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar” Standardı
uyarınca muhasebeleştirilerek bir maddi olmayan duran varlığın
maliyetine eklenebilir. (TMS 16, 49)

Bir varlığın amortismana tabi tutarı, kalıntı değeri düşülerek belirlenir.


Uygulamada, bir varlığın kalıntı değeri genellikle değersiz ve
dolayısıyla amortismana tabi tutarın hesaplanmasında önemsizdir.
(TMS 16, 53)

Bir varlığın amortismana tabi tutulması, varlık kullanılabilir


olduğunda, örneğin, yönetim tarafından istenilen yer ve duruma
getirildiği zaman başlar. Amortisman ayırma işlemi, varlık tamamen
itfa olmadıkça, atıl kaldığında ya da kullanımdan kaldırıldığında
durmaz. Ancak, kullanıma göre amortisman metodu uygulanırken,
amortisman gideri üretim olmadığı zamanlarda sıfır olabilir. (TMS
16, 55)

Amortisman Yöntemi

Amortisman yöntemleri doğrusal amortisman yöntemi, azalan


bakiyeler yöntemi, ve üretim miktarı yöntemlerini içerir. Doğrusal
amortisman yönteminde, varlığın kalıntı değeri değişmediği sürece,
amortisman gideri yararlı ömrü boyunca sabittir. Azalan bakiyeler
yönteminde, amortisman gideri yararlı ömür boyunca azalır. Üretim

181
miktarı yönteminde beklenen kullanım ya da üretim miktarı üzerinden
amortisman ayrılır. İşletme, varlığın gelecekteki ekonomik
yararlarının beklenen tüketim biçimini en çok yansıtan yöntemi seçer.
Seçilen yöntem gelecekteki ekonomik yararların beklenen tüketim
biçiminde bir değişiklik olmadıkça dönemden döneme tutarlı olarak
uygulanır. (TMS 16, 62)

6.5. FİNANSAL DURUM TABLOSU (BİLANÇO) DIŞI


BIRAKMA

Bir maddi duran varlık kaleminin finansal durum tablosu (bilanço)


dışı bırakılmasından doğan kazanç veya kayıp ilgili kalem bilanço dışı
bırakıldığında (TMS 17 farklı şekilde satış ve geri kiralama işlemi
gerektirmedikçe) gelir tablosu ile ilişkilendirilir. Kazançlar, hasılat
olarak sınıflandırılmaz. (TMS 16, 68)

Ancak, başkalarına kiralanmak amacıyla elinde bulundurmakta olduğu


maddi duran varlıklarını normal faaliyet akışı içerisinde düzenli olarak
satmakta olan bir işletme, bu gibi varlıkların kiralanma amacı sona
erdiği ve ilgili varlıklar satış amaçlı elde tutulan varlık haline
geldiğinde, bu varlıkları defter değerleri üzerinden stoklara aktarır.
Sözü edilen varlıkların satışından elde edilen tutar, “TMS 18 Hasılat”
Standardı uyarınca hasılat olarak muhasebeleştirilir. Normal faaliyet
akışı içerisinde satılmak üzere elde bulundurulmakta olan varlıkların
stoklara aktarıldığı durumlarda TFRS 5 uygulanmaz. (TMS 16,68A)

Bir maddi duran varlık kaleminin finansal durum tablosu (bilanço)


dışı bırakılmasından doğan kazanç ya da kayıp; varsa varlıkların elden
çıkarılmasından kaynaklanan net tahsilat ile varlığın defter değeri
arasındaki fark olarak belirlenir. (TMS 16, 71)

Borç Alacak
100 KASA 3540
199 DİĞER SATIŞ AMAÇLI
ELDE TUTULAN
DURAN VARLIKLAR 2600
368 HESAPLANAN KDV 540
646 DURAN VARLIK SATIŞ
KÂRLARI 400

Bir maddi duran varlık kaleminin elden çıkarılması nedeniyle ortaya


çıkan alacaklar başlangıçta gerçeğe uygun değeri ile
muhasebeleştirilir. Eğer ilgili kalem için yapılan ödeme ertelenmişse,
alınan tutar başlangıçta peşin fiyat eşdeğeri ile muhasebeleştirilir.
Oluşan alacağın nominal değeri ile peşin fiyat eşdeğeri arasındaki
fark, TMS 18’e uygun olarak alacak üzerindeki bileşik getiriyi
yansıtacak şekilde faiz geliri olarak finansal tablolara yansıtılır. (TMS
16, 72)

182
Borç Alacak

146 DĞERİ ÇEŞİTLİ ALACAKLAR 3 740


148 ERTELENMİŞ FAİZ
GELİRLERİ
(DİĞER ALACAKLAR
REESKONTU) 200
199 DİĞER SATIŞ AMAÇLI
ELDE TUTULAN
DURAN VARLIKLAR 2 600
368 HESAPLANAN KDV 540
646 DURAN VARLIK SATIŞ
KÂRLARI 400

148 ERTELENMİŞ FAİZ GELİRLERİ


(DİĞER ALACAKLAR
REESKONTU) 60
664 DİĞER REESKONT
FAİZ GELİRLERİ 60

6.6. ÖRNEKLER

Örnek 1: Peşin fiyatı 9 000 TL olan bir makine 3 ay vadeli olarak 9


270 TL + 1668 TL KDV’ye alınmıştır. İlk aya ait vade farkı 90
TL’dir.

Borç Alacak

253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR 9 000


349 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR 270
REESKONTU)
171 İNDİRİLECEK KDV 1 668
320 SATICILAR 10 938

320 SATICILAR 3 646


780 FİNANSMAN GİDERLERİ 90
102 BANKALAR 3 646
349 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR
REESKONTU) 90

183
Örnek 2 : Binalarla ilgili yeniden değerleme değer artışı 12 000
TL’dir.

Borç Alacak
252 BİNALAR 12 000
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 12 000

Örnek 3: Daha önce 9 500 TL değer azalışı meydana gelmiş ve


karşılık ayrılmış bir binanın yeniden değer artışı 12 000 TL’dir.

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 9 500
256 MADDİ DURAN VARLIK
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 9 500

252 BİNALAR 2 500


256 MADDİ DURAN VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI 9 500
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 2 500
644 KONUSU KALMAYAN
KARŞILIKLAR 9 500

Örnek 4: Daha önce 12 000 TL yeniden değerleme değer artışı


meydana gelmiş bir maddi duran varlığın değerinde yeniden
değerleme ile 9 000 değer düşüklüğü olduğunu varsayalım.

Borç Alacak
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 9 000
252 BİNALAR 9 000

Örnek 5: Daha önce 8 000 TL yeniden değerleme değer artışı


meydana gelmiş bir maddi duran varlığın değerinde yeniden
değerleme ile 9 000 değer düşüklüğü olduğunu varsayalım.

184
Borç Alacak

252 BİNALAR 8 000


550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI
8 000

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 1 000
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI 8 000
256 MADDİ DURAN VARLIK
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 9 000

Örnek 6: İşletme 31.12.2011 itibariyle makinelerden oluşan entegre


bir üretim hattına sahiptir. Üretim hattını oluşturan makineler birlikte
kullanılmaktadırlar ve işletme için bu üretim hattından aynı ürün
ailesine ait farklı ürünler üretilebilmektedir. 31.12.2011 tarihi
itibariyle makinelerin net defter değerleri 60.000 TL’dir. Üretim
hattını oluşturan makinelerin ekonomik ömürlerinin
tamamlanmasına 5 yıl kalmıştır. İşletme yönetimi yine 31.12.2011
tarihi itibariyle makinelerin elde çıkarılması halinde toplam 40.000 TL
elde edilebileceği tespit ettirmiştir. Bu veriler ışığında üretim hattı için
değer düşüklüğü değerlemesi yapılacaktır.

İşletme bu amaçla üretim hattının kalan ömrü boyunca bu üretim


hattının ürettiği ürünlerin satışından elde etmeyi beklediği gelir
tutarlarını ve işletmenin bu tutarda gelirleri elde etmek için
katlanması gereken maliyetleri hattın kalan ömrünü dikate alarak
yıllar itibarıyle bütçeleştirir.

Gelecek 5 yıllık süre için Bütçelenmiş gelirlerin 180 000 TL


Bütçelenmiş giderlerin 125 000 TL olduğunu varsayalım. Bu 5 yıllık
süre içinde yıllık gelir gider farkları net nakiş akışlarını verecektir. Net
nakit akışlarının geçerli faiz haddine göre iskontolu değerleri net
bugünkü değeri verecektir. Yıllık net bu günkü değerlerin toplamının
45 000 TL olduğunu varsayalım.

Üretim hattının 5 yıl daha çalışması sonunda elde edilecek nakit


akışları 45 000 TL ve makinelerin net defter değerinin 60 000 TL
olduğuna göre maddi duran varlık değer düşüklüğü olarak (60 000 –
45 000) 15 000 TL’nin kayıtlara alınarak dönemim gelir tablosuna
aktarılması gerekir. Eğer makineler için yeniden değerleme yapılmış
ve bunlarla ilgili değer artış fonu daha önceden hesaplanmış ise önce
bu fondan düşülmesi gerekir.

185
7. MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR (TMS 38)

7.1. TANIMLAR

Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

Aktif piyasa: Aşağıdaki tüm koşulların mevcut olduğu piyasadır:

(a) Piyasada ticareti yapılan kalemler homojendir;


(b) Normal koşullar altında her zaman için istekli alıcı ve satıcılar
bulunur; ve
(c) Fiyatlar kamuoyuna açıktır.

İtfa: Maddi olmayan duran varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı


ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.

Varlık:
(a) Geçmişteki bazı olayların sonucu olarak işletme tarafından kontrol
edilen; ve
(b) İşletmeye gelecekte ekonomik yarar sağlaması beklenilen bir
kaynaktır.

Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer


düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal durum tablosunda
(bilançoda) muhasebeleştirilen tutarıdır.

Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşasında ödenen nakit


veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun
değerini veya belli durumlarda, (diğer TFRS’lerin özel hükümleri
uyarınca) ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli
ifade eder (örnek "TFRS 2 Hisse Bazlı Ödemeler" Standardı).

Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet


yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan
tutarı ifade eder.

Geliştirme: Ticari üretim ya da kullanıma başlamadan önce, yeni


veya önemli ölçüde geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem
ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araştırma sonuçları ya
da diğer bilgilerin uygulanmasıdır.

İşletmeye özgü değer: İşletmenin varlığın devamlı kullanımı ve


yararlı ömrünün sonunda elden çıkarılması veya bir yükümlülüğün
ödenmesi sırasında oluşması beklenilen nakit akışlarının bugünkü
değerini ifade eder.

Varlığın gerçeğe uygun değeri: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili


ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun
ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

186
Değer düşüklüğü zararı: Bir varlığın defter değerinin geri
kazanabilir tutarını aşan kısmını ifade eder.

Maddi olmayan duran varlık: Fiziksel niteliği olmayan


tanımlanabilir parasal olmayan varlıktır.

Parasal varlıklar: Elde tutulan para ile sabit ya da belirlenebilir


tutarda bir para cinsinden elde edilecek varlıklardır.

Araştırma: Yeni bir bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayış


kazanma amacıyla üstlenilen özgün ve planlı incelemedir.

Bir maddi olmayan duran varlığın kalıntı değeri: İşletmenin,


varlığın halihazırda beklenilen yararlı ömrünün ve yaşının sonuna
gelmiş olması durumunda, bu varlığı elden çıkarmasından elde
edeceği tahmin edilen tutardan tahmini elden çıkarma maliyetleri
düşüldükten sonra kalan tutardır.

Yararlı ömür:
(a) Bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi beklenilen süreyi;
veya
(b) İşletme tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenilen üretim
sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder. (TMS 38, 8)

Maddi Olmayan Duran Varlıklar


İşletmeler sıklıkla kaynak tüketir veya bilimsel ya da teknik bilgi, yeni
süreç veya sistemlerin tasarım ve uygulanması, lisans, fikri mülkiyet
hakları, piyasa bilgisi ve markalar (marka isimleri ve yayın hakları
dahil) gibi maddi olmayan kaynakların elde etme, geliştirme, bakım
veya iyileştirilmesi sırasında çeşitli borçlar yüklenirler. Bu geniş
kapsamlı başlıklar altındaki kalemlerin yaygın örnekleri; bilgisayar
yazılımı, patentler, telif hakları, sinema filmleri, müşteri listeleri,
ipotek hizmeti sunma hakları, balıkçılık lisansları, ithalat kotaları, isim
hakları, müşteri ve tedarikçi ilişkileri, müşteri sadakati, pazar payı ve
pazarlama haklarıdır. (TMS 38, 9)

7.2. MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLARIN


AKTİFLEŞTİRİLMESİ

Bir kalemin maddi olmayan duran varlık olarak muhasebeleştirilmesi


için, işletmenin söz konusu kalemin aşağıdaki unsurları karşıladığını
göstermesi gerekir:

(a) Maddi olmayan duran varlık tanımı; ve


(b) Muhasebeleştirme kriterlerini. (TMS 38,18)

Bu koşul, bir maddi olmayan duran varlığın başlangıçta elde edilmesi


ya da işletme içinde oluşturulması veya ekleme, değişiklik veya
bakımının yapılması ile ilgili olarak daha sonra yüklenilen maliyetlere
de uygulanır.

187
Bir maddi olmayan duran varlık sadece ve sadece:

(a) Varlıkla ilişkilendirilen beklenilen gelecekteki ekonomik


yararların işletme için gerçekleşmesinin muhtemel olması; ve
(b) Varlığın maliyetinin güvenilir bir şekilde ölçülebilmesi
durumunda, muhasebeleştirilir. (TMS 38, 21)

Borç Alacak
261 HAKLAR
171 İNDİRİLECEK KDV
346 DİĞER ÇEŞİTLİ
ALACAKLAR

Normalde, işletmenin bir maddi olmayan duran varlığı ayrı olarak elde
etmek için ödemiş olduğu fiyat, varlıktan beklenilen gelecekteki
ekonomik yararların işletme tarafından elde edilme olasılığı ile ilgili
işletmenin beklentilerini yansıtır. (TMS 38, 25)

Ek olarak, ayrı olarak elde edilen bir maddi olmayan duran varlığın
maliyeti, genellikle güvenilir bir şekilde ölçülebilir. Bu, özellikle,
satın alma bedelinin nakit veya diğer parasal varlıklarla ödenmiş
olması durumunda geçerlidir. (TMS 38, 25)

Ayrı olarak elde edilen bir maddi olmayan duran varlığın maliyeti
aşağıdakilerden oluşur:

(a) İthalat vergileri ve iade edilmeleri mümkün olmayan satın alma


vergileri de dahil, ticari iskontolar ve indirimler düşüldükten
sonraki satın alma fiyatı; ve
(b) Varlığı amaçlanan kullanımına hazır hale getirmeye yönelik,
doğrudan varlıkla ilişkilendirilebilen herhangi bir maliyet. (TMS
38, 27)

Varlıkla doğrudan ilişkilendirilebilen maliyetlere ilişkin örneklere


aşağıda yer verilmiştir:

(a) Doğrudan, varlığın çalışabilir duruma getirilmesi sırasında oluşan


("TMS 19 Çalışanlara Sağlanan Faydalar" Standardında
tanımlandığı gibi) çalışanlara sağlanan fayda maliyetleri;
(b) Doğrudan, varlığın çalışabilir duruma getirilmesi sırasında oluşan
mesleki ücretler; ve
(c) Varlığın düzgün çalışıp çalışmadığının testine yönelik maliyetler.
(TMS 38, 28)

Bir maddi olmayan duran varlığın maliyetinin bir parçası olmayan


harcamalara ilişkin örnekler aşağıdaki gibidir:

188
(a) Yeni bir ürün veya hizmetin tanıtımına ilişkin maliyetler (reklam
ve promosyon maliyetleri dahil);
(b) Yeni bir yerde veya yeni bir müşteri sınıfıyla iş yapma maliyetleri
(personel eğitim masrafları dahil); ve
(c) Yönetim maliyetleri ve diğer genel giderler. (TMS 38, 29)

Maddi olmayan duran varlıkla ilgili bir ödemenin normal kredi


vadelerinin ötesine ertelenmiş olması durumunda, maliyeti peşin
fiyatına eşdeğerdir. "TMS 23 Borçlanma Maliyetleri" Standardı
uyarınca aktifleştirilmedikçe, bu tutar ile toplam ödemeler arasındaki
fark, kredi süresi boyunca faiz gideri olarak muhasebeleştirilir. (TMS
38, 32)

Borç Alacak

260 HAKLAR
349 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR REESKONTU)
171 İNDİRİLECEK KDV
346 DİĞER ÇEŞİTLİ
BORÇLAR

Vadeli olarak maddi olmayan duran


varlık alınması

346 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR


674 DİĞER REESKONT FAİZ
GİDERLERİ
102 BANKALAR
349 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR
REESKONTU)
Borç ödendiğinde işlemiş olan faizin
gider hesabına aktarılması

Aktif bir piyasadaki kayıtlı piyasa fiyatları, bir maddi olmayan duran
varlık için en güvenilir gerçeğe uygun değer tahminini sağlar (bakınız:
Paragraf 78). Uygun piyasa fiyatı, genellikle, güncel fiyat teklifidir.
(TMS 38, 39)

Bir maddi olmayan duran varlığın aktif bir piyasasının bulunmaması


durumunda, gerçeğe uygun değeri; işletmenin mevcut en iyi bilgi esas
alınarak, elde etme tarihinde, bilinçli ve istekli taraflar arasında piyasa
koşullarında yapılan muvazaasız bir işlemde ilgili varlık için
ödeyeceği tutardır. İşletme, söz konusu tutarın belirlenmesinde, benzer
varlıklar için yakın zamanda yapılmış işlemlerin sonuçlarını dikkate
alır. (TMS 38, 40)

189
7.3. ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME İLE İLGİLİ
HARCAMALAR

54-62 nci paragraflardaki koşulların uygulanması; işletme birleşmesi


sırasında veya ayrı olarak elde edilen ve maddi olmayan duran varlık
olarak muhasebeleştirilen devam eden araştırma veya geliştirme
projesi ile ilgili daha sonraki harcamaların, aşağıdaki gibi
muhasebeleştirileceği anlamına gelir:

(a) Araştırma harcaması olması durumunda, gerçekleştiği zaman


gider olarak muhasebeleştirilir;

Borç Alacak
630 ARAŞTIRMA GİDERLERİ
171 İNDİRİLECEK KDV
100 KASA
Araştırma harcamasının yapılması

(b) 57 nci paragrafta yer alan maddi olmayan duran varlık olarak
muhasebeleştirilmek için gerekli kriterleri sağlamayan bir
geliştirme harcaması olması durumunda, gerçekleştiği zaman
gider olarak muhasebeleştirilir; ve

(c) 57 nci paragrafta yer alan maddi olmayan duran varlık olarak
muhasebeleştirilmek için gerekli kriterleri sağlayan bir geliştirme
harcaması olması durumunda, elde edilen devam eden araştırma
veya geliştirme projesinin defter değerine eklenir. (TMS 38,43)

7.4. DEVLET TEŞVİĞİ YOLUYLA ELDE ETME

Bazı durumlarda, bir maddi olmayan duran varlık, devlet teşviği


yoluyla ücretsiz olarak veya çok düşük bir bedelle elde edilebilir. Bu
durum, devletin bir işletmeye havaalanı iniş hakları, radyo veya
televizyon istasyonu işletme lisansları, ithalat lisansları veya kotalar
ya da diğer sınırlı kaynaklara erişim hakları gibi maddi olmayan duran
varlıkları devrettiğinde veya dağıttığında söz konusu olur. İşletme,
"TMS 20 Devlet Teşviklerinin Muhasebeleştirilmesi ve Devlet
Yardımlarının Açıklanması" Standardı uyarınca, başlangıçta, hem
maddi olmayan duran varlığı hem de ilgili teşviği gerçeğe uygun
değerinden muhasebeleştirmeyi seçebilir. İşletmenin, ilgili varlığı
gerçeğe uygun değerinden muhasebeleştirmeyi seçmemiş olması
durumunda, başlangıçta anılan varlık, amaçlanan kullanımına hazır
hale getirilmesi ile doğrudan ilişkili giderler nominal tutarına ilave
edilmek suretiyle (TMS 20’nin izin verdiği diğer bir uygulama)
muhasebeleştirilir. (TMS 38, 44)

190
Borç Alacak
261 HAKLAR
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ
Devlet teşviği ile elde edilen hakların
kaydı

7.5. İŞLETME İÇİ YARATILAN MADDİ OLMAYAN DURAN


VARLIKLAR

İşletme içi yaratılan bir maddi olmayan duran varlığın


muhasebeleştirilebilmesi için gerekli kriterleri sağlayıp
sağlamadığının değerlendirilmesinde, işletme ilgili varlığın
oluşumunu şu safhalara ayırır:

(a) Araştırma safhası; ve

(b) Geliştirme safhası. (TMS 38, 52)

7.5.1. ARAŞTIRMA SAFHASI

Araştırmadan (veya işletme içi bir projenin araştırma safhasından)


kaynaklanan herhangi bir maddi olmayan duran varlık
muhasebeleştirilmez. Araştırma (veya işletme içi bir projenin
araştırma safhası) harcamaları gerçekleştiğinde gider olarak
muhasebeleştirilir. (TMS 38, 54)

İşletme içi bir projenin araştırma safhasında, işletmenin gelecekte


ekonomik yararlar sağlayacak bir maddi olmayan duran varlığın
mevcudiyetini göstermesi mümkün değildir. Bu nedenle, bu
harcamalar gerçekleştiklerinde gider olarak muhasebeleştirilir. (TMS
38, 55)

Araştırma faaliyetleri ile ilgili örnekler şunlardır:

(a) Yeni bilgi elde edilmesine yönelik faaliyetler;


(b) Araştırma bulguları ve diğer bilgilerin uygulanmasına yönelik
olarak değerlendirme ve nihai seçim araştırması;
(c) Malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya hizmetler için
alternatif araştırması; ve
(d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya
hizmetlerin olası alternatiflerinin oluşturulması, tasarlanması,
değerlendirilmesi ve nihai seçimi. (TMS 38, 56)

191
Borç Alacak
630 ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME
GİDERLERİ
171 İNDİRİLECEK KDV
100 KASA
Araştırma harcamasının yapılması

7.5.2. GELİŞTİRME SAFHASI

Sadece ve sadece, aşağıdaki koşulların tamamının varlığı halinde,


geliştirmeden (veya işletme bünyesinde yürütülen bir projenin
geliştirme safhasından) kaynaklanan maddi olmayan duran varlıklar
muhasebeleştirilir:

(a) Maddi olmayan duran varlığın kullanıma veya satışa hazır hale
gelebilmesi için tamamlanmasının teknik olarak mümkün
olması.
(b) İşletmenin maddi olmayan duran varlığı tamamlama ve bu
varlığı kullanma veya satma niyetinin bulunması.
(c) Maddi olmayan duran varlığı kullanma veya satma imkanının
bulunması.
(d) Maddi olmayan duran varlığın muhtemel gelecek ekonomik
faydayı nasıl sağlayacağının belirli olması. Ayrıca, maddi
olmayan duran varlığın ürününün veya kendisinin bir
piyasasının olması ya da işletme bünyesinde kullanılacak olması
durumunda buna elverişli olması.
(e) Geliştirme safhasını tamamlamak ve maddi olmayan duran
varlığı kullanmak veya satmak için yeterli teknik, mali ve diğer
kaynakların mevcut olması.
(f) Geliştirme sürecinde maddi olmayan duran varlıkla ilgili yapılan
harcamaların güvenilir bir biçimde ölçülebilir olması. (TMS 38,
57)

Geliştirme faaliyetleri ile ilgili örnekler şunlardır:

(a) Üretim ve kullanım öncesi prototip ve modellerin tasarımı,


yapımı ve test edilmesi;
(b) Yeni teknoloji içeren alet, model ve kalıpların tasarımı;
(c) Ticari üretim açısından ekonomik olmayan bir ölçekteki pilot
tesisin tasarlanması, inşası ve çalıştırılması; ve
(d) Yeni veya geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç, sistem veya
hizmetler için karar verilmiş bir alternatifin tasarımı, inşası ve
denenmesi. (TMS 38, 59)

192
Borç Alacak
263 GELİŞTİRME MALİYETLERİ
171 İNDİRİLECEK KDV
100 KASA
Araştırma harcamasının yapılması

7.6. GİDER OLARAK KAYDEDİLECEK HARCAMALAR

Bir maddi olmayan kalem için yapılan harcamalar, aşağıdaki durumlar


haricinde gider olarak muhasebeleştirilir.

(a) Muhasebeleştirme kriterlerini taşıyan maddi olmayan duran


varlığın maliyetinin bir parçasını oluşturan harcamalar ; veya
(b) İşletme birleşmeleri yolu ile elde edilen ve maddi olmayan
duran varlık olarak muhasebeleştirilmesi mümkün olmayan
kalemler. Bu durumda, bu kalem birleşme tarihinde şerefiye
olarak muhasebeleştirilen tutarın bir kısmını oluşturur ( TFRS
3). (TMS 38, 68)

Bazı durumlarda, işletmeye gelecekte ekonomik yararlar sağlamak


amacıyla birtakım harcamalar yapılır, ancak söz konusu harcamalar
sonucunda muhasebeleştirilebilecek herhangi bir maddi olmayan
duran varlık veya diğer bir varlık elde edilmez veya oluşturulmaz. Mal
alımının söz konusu olduğu durumlarda, bu tür harcamalar, işletmenin
mallara erişim hakkı doğduğu anda gider olarak muhasebeleştirilir.
Hizmet alımının söz konusu olduğu durumlarda ise, yapılan
harcamalar, hizmetler alındığı anda gider olarak muhasebeleştirilir.

Gerçekleştiği anda gider olarak muhasebeleştirilen harcamalarla ilgili


diğer örnekler şunlardır:

(a) "TMS 16 Maddi Duran Varlıklar" Standardı uyarınca bir maddi


duran varlık kaleminin maliyetine dahil edilmiş olmadıkça, faaliyete
başlanmasına ilişkin harcamalar (başlangıç maliyetleri gibi).
Başlangıç maliyetleri, bir tüzel kişiliğin oluşturulması için yapılan
yasal ve sekreterya türü maliyetler, yeni bir tesis veya işyeri açmak
için yapılan harcamalar (yani açılış öncesi maliyetler) veya yeni
faaliyetlerin başlatılması, yeni ürün veya süreçlerin oluşturulması için
yapılan harcamalar (yani faaliyet öncesi maliyetler) gibi kuruluş
maliyetlerinden oluşabilir.
(b) Eğitim faaliyetlerine ilişkin harcamalar.
(c) Reklam ve promosyon faaliyetlerine ilişkin harcamalar (internet
üzerinden sipariş verilecek malları içeren kataloglar dahil).
(d) Bir işletmenin kısmen veya tamamen yerinin değiştirilmesi veya
yeniden yapılandırılmasına ilişkin harcamalar. (TMS 38, 69)

193
7.7. MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLARDA
DEĞERLEME

Bir işletme, 74 üncü paragrafta yer alan maliyet yöntemini veya 75


inci paragrafta yer alan yeniden değerleme yöntemini muhasebe
politikası olarak seçer. Bir maddi olmayan duran varlığın yeniden
değerleme yöntemine göre muhasebeleştirilmesi durumunda,
sınıfındaki diğer tüm varlıklar da, aktif bir piyasalarının bulunmaması
durumu söz konusu olmadığı sürece, yine aynı yönteme göre
muhasebeleştirilir. (TMS 38, 72)

Maliyet yöntemi

Bir maddi olmayan duran varlık, ilk muhasebeleştirilmesinin


ardından, maliyetinden, tüm birikmiş itfa ve değer düşüklüğü zararları
düşülmüş olarak izlenir. (TMS 38, 74)

Yeniden değerleme yöntemi

Bir maddi olmayan duran varlık, ilk muhasebeleştirilmesinin


ardından, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden
birikmiş itfa ve değer düşüklüğü zararlarının tamamı düşüldükten
sonra hesaplanan tutarı olan yeniden değerlenmiş tutarı üzerinden
izlenir. Bu standarda göre yeniden değerleme yapmak için, gerçeğe
uygun değer, aktif bir piyasa ile ilişkilendirilmek suretiyle belirlenir.
Yeniden değerleme işlemleri, raporlama dönemi sonunda ilgili aktifin
defter değerinin gerçeğe uygun değerinden önemli ölçüde farklılık
göstermemesi açısından düzenli olarak yapılır. (TMS 38, 75)

Yeniden değerlenen maddi olmayan duran varlık sınıfında yer alan bir
maddi olmayan duran varlığın, aktif bir piyasasının olmaması
sebebiyle yeniden değerlenmeye tabi tutulamaması durumunda,
maliyetinden birikmiş itfa payları ve değer düşüklüğü zararları
düşülerek izlenir. (TMS 38, 81)

Yeniden değerlenmiş bir maddi olmayan duran varlık için bundan


böyle aktif bir piyasanın mevcut olmaması; söz konusu varlığın değer
düşüklüğüne uğramış olabileceğini ve TMS 36 Standardı’na göre teste
tabi tutulması gerektiğini gösterebilir. (TMS 38, 83)

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
AZALIŞ ZARARLARI
266 MADDİ OLMAYAN
DURAN VARLIK
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI

194
Bir maddi olmayan duran varlığın defter değerinin yeniden değerleme
işlemi sonucunda artması durumunda, söz konusu artış diğer kapsamlı
gelirde muhasebeleştirilir ve yeniden değerleme fazlası adı altında
özkaynakta biriktirilir. Ancak, anılan yeniden değerleme artışının,
varsa daha önce aynı varlık için kâr veya zararda muhasebeleştirilen
yeniden değerleme azalışını ortadan kaldıran kısmı, kâr veya zararda
muhasebeleştirilir. (TMS 38, 85)

Borç Alacak
264 TV PROGRAMLARI, SİNAMA
FİLMLERİ
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI
Değer artışının kaydı

Maddi olmayan duran varlığın değer artışının bir kısmının daha


önceki değer düşüklüğünden karşılanması durumunda:

Borç Alacak
264 TV PROGRAMLARI, SİNAMA
FİLMLERİ
266 MADDİ OLMAYAN DURAN
VARLIK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
550 M.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI
644 KONUSU KALMAYAN
KARŞILIKLAR
Değer düşüklüğü karşılığının değer
artışından düşülmesi

Bir maddi olmayan duran varlığın defter değerinin yeniden değerleme


işlemi sonucunda azalmış olması durumunda, söz konusu azalan tutar,
diğer kapsamlı gelirde muhasebeleştirilir. Ancak, anılan varlık için
yeniden değerleme fazlasında mevcut bakiye ölçüsünde bir azalış
olduğu sürece, söz konusu azalış yeniden değerleme fazlası adı altında
doğrudan özkaynağa borç kaydedilir. Diğer kapsamlı gelirde
muhasebeleştirilen azalış, yeniden değerleme fazlası adı altında
özkaynaktaki artış olarak kaydedilen tutarı azaltır. (TMS 38, 86)

195
Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
AZALIŞ ZARARLARI
550 M.D.V. YENİDEN DEĞERLEME
ARTIŞLARI
266 MADDİ OLMAYAN
DURAN VARLIK
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI
Değer azalışının daha önceki değer
artışından fazla olması durumunda

Özkaynakta yer alan birikmiş yeniden değerleme fazlası, elde


edildiğinde, doğrudan, dağıtılmamış kârlara nakledilebilir. Değerleme
fazlasının tamamı, ilgili varlığın kullanımdan çekilmesi veya elden
çıkarılması durumunda elde edilebilir. Ancak, değerleme fazlasının bir
kısmı, ilgili varlık işletme tarafından kullanıldıkça elde edilebilir,
böyle bir durumda, elde edilen değerleme fazlası tutarı, söz konusu
varlığın yeniden değerlenmiş defter değeri esas alınarak hesaplanan
itfa payları ile tarihi maliyetinin esas alınmış olması durumunda
muhasebeleştirilmesi gereken itfa payları arasındaki farktır. Yeniden
değerleme fazlasından dağıtılmamış kârlara yapılan transfer, kar veya
zarar aracılığıyla yapılmaz. (TMS 38, 87)

7.8. İTFA PAYLARI

Sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlığın itfaya tabi
tutarı yararlı ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılır. İtfa işlemi,
varlığın kullanıma hazır olduğu, yani, yönetimin amaçladığı şekilde
faaliyet gösterebilmesi için gereken konum ve durumda olduğunda
başlatılır. (TMS 38, 97)

Borç Alacak
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ

770.03 Amortisman Giderleri


267 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR
İtfa paylarının kaydı

İtfa işlemi, ilgili varlığın TFRS 5 Standardı’na göre satış amaçlı elde
tutulan olarak sınıflandırıldığı (ya da satış amaçlı elde tutulan olarak
sınıflandırılan elden çıkarılacak bir varlık grubuna dahil edildiği) tarih
ile elden çıkarıldığı tarihten erken olanı itibariyle durdurulur. (TMS
38, 97)

Bir varlığın itfaya tabi tutarının yararlı ömrüne sistematik olarak


dağıtılması için birçok itfa yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemler

196
arasında; doğrusal itfa yöntemi, azalan bakiyeler yöntemi ve üretim
birimi yöntemleri sayılabilir. Kullanılacak yöntem, varlıktan elde
edilmesi beklenen gelecekteki ekonomik yararların tahmin edilen
kullanım şekillerine göre belirlenir ve söz konusu gelecekteki
ekonomik yararların tahmin edilen kullanım şekillerinde bir değişiklik
olmadıkça, ilgili yöntem dönemden döneme tutarlı bir şekilde
uygulanır. (TMS 38, 98)

İtfa payları genellikle kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Ancak,


bazen, varlıktan beklenilen gelecekteki ekonomik yararlar, diğer
varlıkların üretiminde kullanılır. Bu durumda, itfa payları diğer
varlıkların maliyetinin bir parçasını oluşur ve defter değerlerine
eklenir. Örneğin, üretim sürecinde kullanılan maddi olmayan duran
varlıkların itfa payları, stokların defter değerine eklenir. (TMS 38,99)

Borç Alacak
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ

770.03 Amortisman Giderleri


267 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR
İtfa paylarının kaydı

7.9. ÖRNEKLER

Örnek 1: 20 000 TL değerde maddi olmayan bir duran varlık


alınmıştır.

Borç Alacak

261 HAKLAR

171 İNDİRİLECEK KDV

346 DİĞER ÇEŞİTLİ 20 000


BORÇLAR 3 600 23 600

Örnek 2: Faydali ömür süresine göre 20 000 TL değerli Haklar


üzerinden %20 oranında amortisman gideri (itfa payı) ayrılmıştır:

Borç Alacak
770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 4 000
770.03 Amortisman Giderleri
267 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR 4 000
İtfa paylarının kaydı

197
Örnek 3: Hakların gerçeğe uygun değerle yeniden değerlenmesine
karar verilmiştir. Hakların değerinde 2 000 TL artış olduğu tespit
edilmiştir.

Borç Alacak
261 HAKLAR 2 000
524 M.OLM.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 2 000
Değer artışının kaydı

Örnek 4: Hakların 5 000 TL olan gerçeğe uygun değerinde 800 TL


düşüklük meydana gelmiştir. Hakların birikmiş amortismanı 3 000
TL’dir. Hakların kalan hizmet ömrü 2 yıldır.

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER


AZALIŞ ZARARLARI 800
266 MADDİ OLMAYAN
DURAN VARLIK DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI 800

Değer düşüklüğünün kaydı

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 600


267 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR 600

Amortisman giderinin kaydı

Amortisman yeni değer üzerinden kalan hizmet ömrüne göre


ayrılacaktır.

Örnek 5: Daha önce 5 600 TL değer düşüklüğü karşılığı ayrılmış bir


maddi olmayan duran varlığın yeniden değerleme ile gerçeğe uygun
değerinde 9 000 TL artış olmuştur.

198
Borç Alacak
261 HAKLAR 3 400
266 MADDİ OLMAYAN DURAN
VARLIK DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI 5 600
524 M.OLM.D.V. YENİDEN
DEĞERLEME ARTIŞLARI 3 400
647 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER ARTIŞ LARLARI 5 600

8. KİRALAMA İŞLEMLERİ (TMS 17)

8.1. KAPSAMI

Kiralama İşlemleri TMS 17 Standartı, aşağıda yer alanlar hariç olmak


üzere her çeşit kiralama işleminin muhasebeleştirilmesinde kullanılır:

(a) Maden, petrol, doğalgaz ve benzeri yeniden teşekkülü mümkün


olmayan kaynakların araştırılması ve kullanılmasına ilişkin
kiralama işlemleri ve
(b) Sinema filmleri, video, kasetler, oyunlar, el yazıları, patentler ve
telif hakları gibi hak ve ürünlerin lisans anlaşmaları. (TMS 17, 2)

Ancak, TMS 17 aşağıda yer alan varlıkların ölçülmesinde


kullanılmaz:

(a) Kiracıları tarafından yatırım amaçlı olarak elde tutulan


gayrimenkuller;
(b) Kiraya verenlerin faaliyet kiralaması çerçevesinde kiraya
verdikleri yatırım amaçlı gayrimenkuller;
(c) Kiracıları tarafından finansal kiralama çerçevesinde elde tutulan
canlı varlıklar; veya
(d) Kiraya verenleri tarafından faaliyet kiralaması çerçevesinde kiraya
verilen canlı varlıklar (TMS 17, 2)

8.2. TANIMLAR

Kiralama: Kiraya verenin bir varlığın kullanım hakkını, bir ödeme


veya ödeme planı karşılığında, taraflarca kararlaştırılmış bir zaman
süresince kiracıya devrettiği sözleşmedir.

Finansal kiralama: Bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan


kaynaklanan her türlü risk ve yararların devredildiği sözleşmedir.
Sözleşme süresi sonunda, mülkiyet devrediledebilir veya
devredilmeyedebilir.

199
Faaliyet kiralaması: Finansal kiralama dışındaki kiralamadır.

İptal edilemeyen kiralama: Yalnızca aşağıdaki koşullardan herhangi


birinin gerçekleşmesi durumunda iptal edilebilen kiralamalar, iptal
edilemeyen kiralamadır:

(a) Meydana gelme olasılığı oldukça düşük bir koşulun gerçekleşmiş


olması;
(b) Kiraya verenin rızasının bulunması;
(c) Kiracının kiralama konusu varlıkla aynı veya eşit türden bir
varlığı aynı kiraya verenden kiralaması; veya
(d) Sözleşmenin başlangıcı itibariyle; sözleşmenin iptali için ilgili
sözleşmenin iptalini caydıracak miktarda ek bir ödemenin
yapılmasının gerekmesi.

Kiralama sözleşmesinin başlangıcı: Sözleşme tarihinden veya


tarafların kiralamanın temel koşullarına ilişkin taahhütte bulundukları
tarihten erken olanıdır. Bu tarih itibariyle:

(a) Kiralama işlemleri faaliyet kiralaması veya finansal kiralama


olarak sınıflandırılır; ve
(b) İşlemin finansal kiralama olarak sınıflandırılması durumunda,
kiralama süresinin başlangıcında muhasebeleştirilmesi gereken
tutarlar belirlenir.

Kiralama süresinin başlangıcı: Kiracının kiralamış olduğu varlığı


kullanma hakkını kazandığı tarihtir. Söz konusu tarih, kiralama
sözleşmesinin ilk kez muhasebeleştirildiği tarihi ifade eder (örneğin,
kiralama işleminden kaynaklanan varlık, borç, gelir ve giderlerin
muhasebeleştirilmesi).

Kiralama süresi: Sözleşmede belirtilen iptal edilemeyen kiralama


süresidir. Ancak, kiralama sözleşmesinin başlangıcında kiracıya
sözleşmede belirtilen sürenin bitiminde bedelli veya bedelsiz olarak
süre uzatımı hakkı tanınmış ve kiralama sözleşmesinin başlangıcında
kiracının bu hakkı kullanacağı neredeyse kesin ise, bu ilave süre de
kiralama süresi içinde değerlendirilir.

Asgari kira ödemeleri: Kiracının kiralama süresince aşağıdakilerle


birlikte; koşullu kira, hizmet maliyetleri ile vergiler gibi kiraya veren
tarafından ödenen ve kiraya verene tazmin edilenler hariç, ödemek
zorunda olduğu veya ödemesi gerekebilecek tutarları ifade eder:

(a) Kiracı açısından, kiracının kendisi veya kiracı ile ilişkili diğer bir
tarafça garanti edilen tutarlar; veya
(b) Kiraya veren açısından, kendisine aşağıda yer alanlar tarafından
garanti edilmiş kalıntı değer:
(i) Kiracı;
(ii) Kiracıyla ilişkili diğer bir taraf; veya

200
(iii) Garanti altındaki yükümlülükleri karşılamaya yetecek
finansal güce sahip olan ve kiraya verenle herhangi bir ilişkisi
bulunmayan üçüncü bir taraf.

Ancak, kiracının ilgili varlığı opsiyonun kullanılabilir olduğu tarihteki


gerçeğe uygun değerinden önemli ölçüde düşük olması beklenen bir
fiyattan satın alma opsiyonu bulunması durumunda; ilgili opsiyon
kiracı tarafından kullanılacağından, kiralama sözleşmesinin başlangıcı
itibariyle asgari kira ödemeleri, söz konusu satın alma opsiyonunun
beklenen kullanılma tarihine kadar kiralama süresi boyunca yapılacak
asgari ödemeleri ve ilgili opsiyonun kullanımına ilişkin diğer
ödemeleri içerir.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Yararlı ekonomik ömür:


(a) Bir varlığın bir veya daha fazla kullanıcı tarafından ekonomik
olarak kullanılacağı tahmin edilen süreyi; veya
(b) Bir veya daha fazla kullanıcı tarafından ilgili varlıktan elde
edilmesi beklenen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade
eder.

Yararlı ömür: Kiralama süresinin başlangıcından itibaren ve


kiralama süresiyle sınırlı olmaksızın, bir varlığın işletmeye ekonomik
fayda sağlaması beklenen tahmini süredir.

Kiralama konusu varlığın garanti edilmiş kalıntı değeri:


(a) Kiracı açısından, kalıntı değerin kiracı veya kiracıyla ilişkili
taraflarca garanti edilmiş kısmını (garanti edilmiş tutarın herhangi bir
durumda ödenebilecek azami tutarını); ve
(b) Kiraya veren açısından, kalıntı değerin, kiracı tarafından ya da
kiraya verenle ilişkili olmayan ve garanti kapsamındaki
yükümlülükleri yerine getirebilecek finansal güce sahip üçüncü bir
şahıs tarafından garanti edilmiş kısmını ifade eder.

Garanti edilmemiş kalıntı değer: Kiralanan varlığın kalıntı


değerinin kiraya verene ödenmesi garanti edilmemiş veya yalnızca
kiraya verenle ilişkili taraflarca garanti edilmiş kısmıdır.

Başlangıç doğrudan (direkt) maliyetleri: Kiraya verenin üretici


veya satıcı olduğu kiralamalarda bunlar tarafından yüklenilenler hariç
olmak üzere, kiralama sözleşmesinin müzakere ve tanzim edilmesiyle
doğrudan ilişkilendirilebilen ek maliyetlerdir.

Brüt kiralama yatırımı:


(a) Kiraya veren tarafından finansal kiralama çerçevesinde elde
edilmesi mümkün asgari kira ödemeleri ve

201
(b) Kiraya verene ait olacak garanti edilmemiş kalıntı değerin
toplamıdır.

Net kiralama yatırımı: Brüt kiralama yatırımının, kiralama işleminde


zımnen yer alan faiz oranında iskonto edilen kısmıdır.

Kazanılmamış finansman geliri:


(a) Brüt kiralama yatırımı ile

(b) Net kiralama yatırımı arasındaki farktır.

Kiralama sözleşmesi zımni faiz oranı: Kiralama sözleşmesi


başlangıcında, (a) asgari kira ödemeleri ve (b) garanti edilmemiş
kalıntı değerin bugünkü değeri toplamını, (i) kiralama konusu varlığın
gerçeğe uygun değeri ile (ii) kiraya verene ait her çeşit başlangıç
doğrudan maliyetinin toplamına eşitleyen iskonto oranıdır.

Kiracının alternatif borçlanma faiz oranı: Benzer bir kiralama


işleminde kiracının ödemek zorunda olduğu faiz oranını; böyle bir
oran belirlenememesi durumunda, kiralama sözleşmesinin
başlangıcında kiralama konusu varlığın satın alınması için
borçlanılması gereken tutara ilişkin olarak benzer vade ve teminatlar
çerçevesinde kiracı tarafından katlanılması gereken faiz oranını ifade
eder.

Koşullu kira: Kira ödemelerinin tutar olarak sabitlenmemiş ve


kiralanan varlığı elde bulundurma süresi dışındaki nedenlerle değişen
kısmıdır (örneğin; gelecekteki satışların yüzdesi, varlığın gelecekteki
kullanım miktarı, gelecekteki fiyat endeksleri, gelecekteki piyasa faiz
hadleri gibi). (TMS 17, 4)

Bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan risk ve


yararların tamamının devredildiği kiralamalar, finansal kiralama
olarak sınıflandırılır. Bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan
kaynaklanan risk ve yararların tamamının devredilmediği kiralamalar
ise faaliyet kiralaması olarak sınıflandırılır. (TMS 17, 8)

Bir kiralamanın finansal kiralama mı yoksa faaliyet kiralaması mı


olduğunun tespitinde, sözleşmenin şeklinden ziyade işlemin özü esas
alınır (TMS Yorum 27). Aşağıda yer alan kriterlerin birlikte ya da tek
başlarına var oldukları kiralama işlemleri finansal kiralama olarak
kabul edilir:

(a) Kiralama sözleşmesinde, kiralanan varlığın mülkiyetinin kiralama


süresi sonunda veya daha önce kiracıya geçeceğinin öngörülmesi;
(b) Kiracıya, kiralanan varlığı buna ilişkin opsiyonun kullanım
tarihinde oluşması beklenen gerçeğe uygun değerinden çok daha
düşük bir bedelle satın alma opsiyonu verilmesi nedeniyle, kiralama
sözleşmesinin başlangıcı itibariyle kiracı tarafından bu opsiyonun
kullanılacağının beklenmesi;

202
(c) Mülkiyet kiracıya geçmeyecek dahi olsa, kira süresinin kiralanan
varlığın ekonomik ömrünün büyük bir bölümünü kapsaması;
(d) Kiralama sözleşmesinin başlangıcı itibariyle, asgari kira
ödemelerinin bugünkü değerlerinin, en az, kiralanan varlığın gerçeğe
uygun değerine eşit olması ve
(e) Kiralanan varlığın, üzerinde büyük değişiklikler yapılmadığı
sürece, sadece kiracı tarafından kullanılabilecek özel bir yapıda
olması. (TMS 17 ,10)

Aşağıda yer alan kriterlerin birlikte veya tek başlarına var oldukları
durumlar, yine ilgili kiralama işleminin finansal kiralama olarak
nitelendirilmesi sonucunu doğurur:

(a) Kiracının kiralama işlemini feshedebilmesi durumunda, kiraya


verenin fesih işleminden kaynaklanan zararlarının kiracı tarafından
karşılanması;
(b) Kalıntı değerin gerçeğe uygun değerindeki değişmelerden
kaynaklanan kazanç ya da kayıpların kiracıya ait olması (örneğin
kiralama süresi sonundaki satış gelirlerinin tamamına eşit bir kira
indirimi şeklinde);
(c) Kiracının, piyasa fiyatının çok daha altında bir bedelle bir dönem
daha kiralamayı sürdürme hakkının bulunması. (TMS 17, 11)

8.3. MUHASEBELEŞTİRME

Kiralama süresinin başlangıcında, kiracılar, finansal kiralama işlemini,


kiralama sözleşmesinin başı itibariyle tespit edilmiş, gerçeğe uygun
değer ya da asgari kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı
üzerinden bilançolarında varlık ve borç olarak muhasebeleştirir.
Asgari kira ödemelerinin bugünkü değerinin hesaplanmasında
kullanılacak iskonto oranı; tespit edilebiliyorsa kiralama işleminde
zımnen yer alan faiz oranı, bunun tespit edilememesi durumunda ise,
kiracının ek borçlanma faiz oranıdır. Kiracının her çeşit başlangıç
doğrudan maliyetleri, varlık olarak muhasebeleştirilen tutara eklenir.
(TMS 17, 20)

Kiralama işlemleri ve diğer olaylar, işlemlerin hukuki şekillerinin yanı


sıra, esasları ve ekonomik özlerine de uygun bir biçimde
muhasebeleştirilir ve sunulur. Bir kiralama sözleşmesinin hukuki
şekline göre kiracı, kiralama konusu varlığın mülkiyetini hukuken
iktisap etmeyecek olabilmesine rağmen, finansal kiralama işlemi söz
konusu olduğunda, anılan işlemin esası ve ekonomik özü; kiracının,
kiralama konusu varlığın kiralama sözleşmesinin başındaki gerçeğe
uygun değeri ve buna ilişkin diğer finansal yükümlülüklere yaklaşan
tutarda bir borç yükümlülüğü karşılığında, kiralanan varlığı yararlı
ekonomik ömrünün büyük bir bölümünde kullanımından kaynaklanan
ekonomik yarar elde etmesidir. (TMS 17, 21)

Asgari kira ödemeleri; finansman giderleri ve mevcut


yükümlülüklerdeki azalma (borç anapara ödemesi) olarak ayrıştırılır.

203
Finansman giderleri, kalan borç tutarlarına sabit bir faiz oranı
uygulanmasını sağlayacak şekilde kiralama süresi boyunca her bir
döneme dağıtılır. Koşullu kiralar, oluştukları dönemde gider olarak
dikkate alınır. (TMS 17, 25)

Finansal kiralama işlemi, her bir hesap dönemi itibariyle ilgili


finansman giderlerinin dikkate alınması yanında, amortismana tabi
varlıklara ilişkin amortisman giderlerini de ortaya çıkarır. Kiralama
işlemine konu edilen amortismana tabi varlıkların amortismanı,
işletme mülkiyetinde yer alan amortismana tabi varlıklarla uyumlu
olmalı ve muhasebeleştirilecek amortisman tutarı, “TMS 16 Maddi
Duran Varlıklar” ve “TMS 38 Maddi Olmayan Duran Varlıklar”
Standartlarına uygun olarak hesaplanmalıdır. Eğer, kiralama süresi
sonunda kiracının kiralama konusu varlığın mülkiyetini edineceğine
ilişkin tam bir kesinlik bulunmamakta ise, ilgili varlık, kiralama süresi
ve yararlı ömründen kısa olanı itibariyle tamamen itfa edilir. (TMS 17,
27)

Kiralanan varlığın amortismana tabi tutarı, kiracının mülkiyetinde yer


alan amortismana tabi varlıklar için uygulamış olduğu amortisman
yöntemiyle uyumlu bir şekilde, ilgili varlığın öngörülen kullanım
dönemi boyunca her bir hesap dönemine sistematik olarak dağıtılır.
Söz konusu varlığın kiralama süresi sonunda kiracı tarafından satın
alınacağının kesine yakın olduğu durumlarda, varlığın tahmini
kullanım süresi ilgili varlığın yararlı ömrü olup, satın alma işleminin
kesine yakın olmaması durumunda ilgili varlık kiralama süresi ile
yararlı ömründen kısa olanı itibariyle itfa edilir. (TMS 17, 28)

Finansal kiralama ile ilgili kayıtları bir örnek yardımı ile açıklayalım.

Örnek olarak: İşletme 1 Ocak 2011 tarihinde bir makinenin


kiralanmasına ilişkin anlamaya varmiştır. Sözleşmenin süresi 5 yıldır
ve kiracı sözleşme sounda kiraladığı makineyi kiraya verene iade
edecektir. Makinenin 1 Ocak 2011 tarihi itibariyle değeri 300 000
TL’dir ve ekonomik ömrü 5 yıldır. İşletme her yıl 71 000 TL
ödeyecektir ve ödemeler her yılın sonunda yapılacaktır. Sözleşme
sonunda ( 5 yıl sonra) makine için tahmin edilen hurda değer
10 000 TL’dir. Bu süre sonunda kiraya veren 8 000 TL’yi ödeyerek
makineyi kiracıdan devralacaktır. Kiracı geçerli faiz haddine göre 5
yılda toplam 55 000 TL faiz, 300 000 TL ana para ödeyecektir.

8.3.1. KİRAYA VERENİN MUHASEBE KAYITLARI

Finansal kiralama işlemi ile ilgili olarak kiraya veren tarafından


yazılacak yemiye maddelerine örnek verecek olursak:

204
Borç Alacak
253 TESİS MAKİNA VE CİHAZLAR 300 000
253.01 Makinalar
171 İNDİRİLECEK KDV 3 000
102 BANKALR 303 000
Finansal Kiralama ile alınan makine

120 ALICILAR 69 000


200 ALICILARDAN ESAS FAALİYET
ALACAKLARI 286 000
128 ERTELENMİŞ FAİZ
GELİRLERİ
(ESAS FAALİYET (TİCARİ)
ALACAKLARI REESKONTU) 21 000
202 ERTELENMİŞ FAİZ
GELİRLERİ
(ESAS FAALİYET (TİCARİ),
ALACAKLARI REESKONTU) 34 000
253 TESİS MAKİNA VE
CİHAZLAR 300 000

Sözleşme gereği finansal kiralama kaydı

102 BANKALAR 69 210


128 ERTELENMİŞ FAİZ GELİRLERİ
(ESAS FAALİYET (TİCARİ)
ALACAKLARI REESKONTU) 21 000
120 ALICILAR 69 000
368 HESAPLANAN KDV 210
600 YURT İÇİ SATIŞLAR 21 000
Kiranın birinci taksidinin tahsili

202 ERTELENMİŞ FAİZ GELİRLERİ


(ESAS FAALİYET (TİCARİ)
ALACAKLARI REESKONTU) 18 000
128 ERTELENMİŞ FAİZ
GELİRLERİ
(ESAS FAALİYET
(TİCARİ) ALACAKLARI
REESKONTU) 18 000

Gelecek yıl tahsil edilecek kira taksidinin ve


faiz gelirlerinin ilgili hesaba devri

120 ALICILAR 69 000


200 ALICILARDAN ESAS
FAALİYET ALACAKLARI 69 000

205
Gelecek yıl içinde tahsil edilecek kira
taksidinin ilgili hesaba devri

253 TESİS MAKİNA VE CİHAZLAR 2 000


102 BANKALAR 8 000
120 ALICILAR 10 000

Kiracıdan makinenin devralınması

8.3.2. KİRACININ MUHASEBE KAYITLARI

Finansal kiralama işlemi ile ilgili olarak kiracı tarafından yazılacak


yemiye maddelerine örnek verecek olursak:

Borç Alacak
260 HAKLAR 300 000
349 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR REESKONTU 21 000
449 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR REESKONTU) 34 000
301 FİNANSAL KİRALAMA
İŞLEMLERİNDEN
BORÇLAR 69 000
401 FİNANSAL KİRALAMA
İŞLEMLERİNDEN
BORÇLAR 286 000
Finansal kiralamaya konu iktisadi
kıymetin kaydı

301 FİNANSAL KİRALAMA


İŞLEMLERİNDEN BORÇLAR 69 000
674 DİĞER REESKONT FAİZ GİDERLERİ 21 000
171 İNDİRİLECEK KDV 210
349 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ (DİĞER
BORÇLAR REESKONTU) 21 000
102 BANKALAR 69 210

Finansal kiranın 1.taksidinin kaydı

401 FİNANSAL KİRALAMA 69 000


İŞLEMLERİNDEN BORÇLAR
301 FİNANSAL KİRALAMA
İŞLEMLERİNDEN
BORÇLAR 69 000

206
Gelecek dönemde ödenecek finansal
kiralama taksitlerinin ilgili hesaba devri

349 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ


(DİĞER BORÇLAR REESKONTU) 18 000
449 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(DİĞER BORÇLAR
REESKONTU) 18 000

Gelecek dönemde ödenecek finansal kiralama


taksitlerinin faizlerinin ilgili hesaba devri

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 58 000


Veya
760 PAZARLAMA SATIŞ VE DAĞ.ITIM
GİDERLERİ
267 BİRİKMİŞ
AMORTİSMANLAR 58 000

Finansal kiralama amortismanı

301 FİNANSAL KİRALAMA


İŞLEMLERİNDEN BORÇLAR 10 000
267 BİRİKMİŞ AMORTİSMANLAR 290 000
656 DURAN VARLIK SATIŞ ZARARLARI 8 000
102 BANKALAR 8 000
260 HAKLAR 300 000

Makinenin sözleşme sonunda kiraya


verene devri

9. DEVLET TEŞVİKLERİ (TMS 20)

9.1. TANIMLAR

Devlet yardımı: Belirli koşulları yerine getiren bir işletme veya


işletmeler grubuna bir ekonomik fayda sağlamak üzere devlet
tarafından yapılan faaliyetlerdir. Bu standart kapsamındaki devlet
yardımları; gelişmekte olan bölgelerde altyapı sağlanması veya
rakipler üzerine ticari kısıtlamalar getirilmesi gibi genel ticaret
koşullarını etkilemek suretiyle sadece dolaylı olarak sağlanan
faydaları içermez.

Devlet teşvikleri: İşletmenin faaliyet konuları ile ilgili belirli


koşulların geçmişte veya gelecekte yerine getirilmesi karşılığında
işletmeye kaynak transferi şeklindeki devlet yardımlarıdır. Bu

207
teşvikler, bir değer atfedilemeyen devlet yardımlarını ve işletmenin
normal ticari işlemlerinden ayırt edilemeyen devlet ile yaptığı
işlemleri kapsamaz.

Varlıklara ilişkin teşvikler: Teşviğe hak kazanan işletme tarafından


duran varlık satın almanın, inşa etmenin veya edinmenin ilk koşul
olduğu devlet teşvikleridir. Bu tür devlet teşviklerine duran varlığın
türünü, yerini, edinme veya elde tutma dönemlerini sınırlayan tali
koşullar da eklenebilir.

Gelire ilişkin teşvikler: Varlıklara ilişkin teşvikler dışında kalan


devlet teşvikleridir.

Feragat edilebilir krediler: Önceden belirlenmiş koşullar altında


borç verenin alacağından feragat etmeyi kabul ettiği kredilerdir.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. (TMS 20, 4)

Gerçeğe uygun değerleri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri


de dahil olmak üzere tüm devlet teşvikleri, aşağıdaki koşulların
gerçekleşeceğine dair makul bir güvence oluşmadan finansal tablolara
yansıtılmaz:

a) Elde edilmesi için gerekli koşulların işletme tarafından yerine


getirilmesi; ve
b) Teşviğin işletme tarafından elde edilmesi. (TMS 20, 7)

9.2. DEVLET TEŞVİKLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

Devletten piyasa faiz oranından düşük bir oranla alınan kredinin


faydası, devlet teşviği olarak kabul edilir. Söz konusu kredi “TMS 39
Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme” Standardı uyarınca
muhasebeleştirilir ve ölçülür. Düşük faiz oranının yarattığı fayda,
kredinin TMS 39 uyarınca belirlenen başlangıçtaki defter değeri ile
elde edilen kazanımlar arasındaki fark olarak ölçülür. Söz konusu
fayda, bu standarda göre muhasebeleştirilir. Krediden sağlanan fayda
ile karşılanması planlanan maliyetlerin belirlenmesinde, yerine
getirilen veya yerine getirilmesi gereken koşul ve yükümlülükler göz
önünde bulundurulur. (TMS 20, 10A)

Devlet teşvikleri finansal tablolara yansıtıldıktan sonra, bunlara ilişkin


koşullu borç ve koşullu varlıklar, karşılıklar, "TMS 37 Karşılıklar,
Koşullu Borçlar ve Koşullu Varlıklar" Standardı uyarınca
muhasebeleştirilir. (TMS 20, 11)

Devlet teşvikleri, bu teşviklerle karşılanması amaçlanan maliyetlerin


gider olarak muhasebeleştirildiği dönemler boyunca sistematik şekilde
kâr veya zarara yansıtılır. (TMS 20, 12)

208
Devlet teşviklerinin muhasebeleştirilmesine ilişkin sermaye yaklaşımı
ve gelir yaklaşımı olmak üzere iki genel yaklaşım bulunmaktadır.

9.2.1. SERMAYE YAKLAŞIMI

(a). Bir finansman aracı olan devlet teşvikleri, finanse ettikleri


harcama kalemini netleştirmek amacıyla kâr veya zararda
muhasebeleştirilmek yerine, finansal durum tablosu (bilanço) ile
ilişkilendirilmelidir. Geri ödeme beklenmediğinden, bu tür teşvikler
kâr ya da zarar dışında muhasebeleştirilmelidir; ve

Örnek olarak, devlet bir yatırımın modernizasyonu için teşvik


veriyorsa:

Borç Alacak

253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR


171 İNDİRİLECEK KDV
346 DİĞER ÇEŞİTLİ BORÇLAR

Yatırımın yapılması

102 BANKALAR
253 TESİS MAKİNE VE
CİHAZLAR

Alınan teşvikin yatırımın maliyetinden


düşülmesi

(b). Kazanılmış bir gelir olmamaları, aksine herhangi bir maliyeti


olmaksızın devlet tarafından sağlanan bir teşviği temsil etmeleri
nedeniyle, devlet teşviklerine kar veya zararda yer verilmemelidir.
(TMS 20, 14)

9.2.2. GELİR YAKLAŞIMI

(a) Devlet teşvikleri, hissedarlar dışındaki bir kaynaktan elde edilmiş


olmaları nedeniyle, doğrudan özkaynak olarak kaydedilmemeli, fakat
uygun dönemlerde kâr ya da zarar olarak muhasebeleştirilmelidir;
(b) Devlet teşvikleri nadiren karşılıksızdır. İşletmeler koşullara
uymakla ve önceden konan yükümlülüklerini yerine getirmekle
teşvikleri kazanır. Bu nedenle bu teşvikler sözü edilen teşviklerle
karşılanması amaçlanan maliyetlerin gider olarak muhasebeleştirildiği
dönemler boyunca kâr ya da zararda muhasebeleştirilmelidir ve
(c) Gelir vergisi ve diğer vergilerin bir tür harcama olması göz önüne
alındığında, mali politikaların bir uzantısı olan devlet teşvikleri de kâr
veya zarar ile ilişkilendirilmelidir. (TMS 20, 15)

209
Örnek olarak, kalkınmada öncelikli bölgelerde işçi ücretlerinin gelir
vergisi stopajının bir kısmının devlet tarafından karşılanması:

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


364 ÖDENECEK DİĞER
VERGİLER
365 ÖDENECEK SOSYAL
GÜVENLİK
KESİNTİLERİ
385 GİDER TAHAKKUKLARI

Ücretlerin tahakkuku

364 ÖDENECEK DİĞER VERGİLER


649 DİĞER ÇEŞİTLİ GELİR
VE KARLAR
Veya
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

Gelir yaklaşımında, devlet teşviklerinin, ilgili teşviklerle karşılanması


amaçlanan maliyetlerin gider olarak muhasebeleştirildiği dönemler
boyunca sistematik bir biçimde kâr ya da zarara alınması esastır.
Devlet teşviklerinin tahsil edildiği anda kâr ya da zararda
muhasebeleştirilmesi tahakkuk esasına uygun değildir ve yalnızca
tahsil edildiği dönemden farklı dönemlerde finansal tablolara
yansıtılmasına ilişkin bir esasın bulunmaması durumunda bu
uygulama kabul edilebilir. (TMS 20, 16)

Örnek olarak bir teşvikin tahakkuk ettiği ve bu teşvikin belli bir


hizmet ömrüne sahip yatırımdan dolayı gerçekleştiği kabul edilirse:

210
Borç Alacak

102 BANKALAR
380 GELECEK AYLARA AİT
GELİRLER
Ve/veya
480 GELECEK YILLARA AİT
GELİRLER

Teşvikin alınması

380 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER


643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

Alınan teşvikin ilgili dönemde gelire


aktarılması

İstihdamı teşvik için belli sayıda personel çalıştıran işletmelerin


işveren sigorta primlerinin bir kısmını devletin karşılaması:

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


364 ÖDENECEK DİĞER
VERGİLER
365 ÖDENECEK SOSYAL
GÜVENLİK
KESİNTİLERİ
385 GİDER
TAHAKKUKLARI

Ücretlerin tahakkuku

365 ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLİK


KESİNTİLERİ
770 GENEL YÖNETİM
GİDERLERİ
Veya
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

211
9.3. PARASAL OLMAYAN DEVLET TEŞVİKLERİ

Bir devlet teşviği, işletmenin kullanması amacıyla verilen arsa veya


diğer kaynaklar gibi parasal olmayan teşvikler şeklinde olabilir. Böyle
durumlarda teşvik konusu parasal olmayan varlığın gerçeğe uygun
değerinin belirlenmesi ve teşviğin ve varlığın belirlenen gerçeğe
uygun değer ile finansal tablolara kaydedilmesi genel uygulamadır.
Bazı durumlarda izlenen alternatif yöntem, varlık ve teşviğin nominal
değeri üzerinden kaydedilmesidir. (TMS 20, 23)

Çiftçiye tohum yardımı yapılması;

Borç Alacak
150 İLK MADDE VE MALZEMELER
649 DİĞER ÇEŞİTLİ
GELİR VE KARLAR
Veya
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

Gerçeğe uygun değeri ile tohum teşvikinin


kaydı.

Eğer alınan teşviğin faydası gelecek dönemde sağlanacaksa:

Borç Alacak

150 İLK MADDE VE MALZEMELER


384 / 484 ERTELENMİŞ
GELİRLER
veya
380 GELECEK AYLARA AİT
GELİRLER

Gerçeğe uygun değeri ile tohum teşvikinin


kaydı

384 / 484 ERTELENMİŞ GELİRLER


veya
380 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

Teşvikle ilgili gelirin doğduğu dönem gelire


aktarımı

212
Belli bir kapasitedeki hayvan üretim çiftliklerine makine techizat
verilmesi

Borç Alacak
253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

Gerçeğe uygun değeri ile makinenin kaydı

9.4. KOŞULLU TEŞVİKLER

Bu tür teşviklerde teşviki alacak olan işletmenin yükümlülüğü vardır.

Borç Alacak

136 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR


384 / 484 ERTELENMİŞ
GELİRLER
Veya
380 GELECEK AYLARA AİT
GELİRLER

384 / 484 ERTELENMİŞ GELİRLER


veya
380 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER
643 DEVLET TEŞVİK
GELİRLERİ

9.5. TEŞVİKLERİN SUNUMU

Gerçeğe uygun değeri ile izlenen parasal olmayan devlet teşvikleri de


dahil olmak üzere, varlıklara ilişkin teşvikler finansal durum
tablosunda (bilançoda) ertelenmiş gelir olarak veya varlığın defter
değerinden indirilerek gösterilir. (TMS 20, 24)

Gelire ilişkin teşvikler bazı durumlarda kapsamlı gelir tablosunda ayrı


bir kalem olarak veya "Diğer Gelirler" genel başlığı altında, alternatif
olarak da ilgili giderlerden düşülerek gösterilir. (TMS 20, 29)

9.6. DEVLET TEŞVİKLERİNİN GERİ ÖDENMESİ

Geri ödenmesi gereken devlet teşvikleri, bir muhasebe tahmininin


değiştirilmesi olarak muhasebeleştirilir. Gelire ilişkin bir teşviğin geri
ödenmesi durumunda, ödenen tutar öncelikle bu tutarın
muhasebeleştirildiği itfa edilmemiş ertelenmiş gelir kaleminden
213
düşülür. Geri ödenen tutarın ertelenmiş gelir bakiyesini aşması veya
ertelenmiş gelir kaleminin olmaması durumunda, söz konusu tutar
doğrudan kâr ya da zararda muhasebeleştirilir. (TMS 20, 32)

Daha önce yatırımın maliyetinden düşülmüş teşvik iade edildiğinde:

Borç Alacak
252 BİNALAR
102 BANKALAR

Daha önce gelir olarak kaydedilmiş teşvik iade edildiğinde:

Borç Alacak
659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE
ZARARLAR
102 BANKALAR

şeklinde muhasebeleştirilecektir.

9.7. KOBİ STANDARDINDA DEVLET TEŞVİKLERİ

KOBİ Standardında devlet teşvikleri için farklı model geliştirilmiştir.


Bir devlet teşviki alındığında gelir olarak kaydedilmektedir. Bir şarta
veya bir performansın gerçekleşmesine bağlı olarak önceden alınmış
teşvikler ile henüz hasılatın gerçekleşme şartını sağlamamış teşvikler
borç olarak kaydedilir. KOBİ ler isterlerse TMS 20 hükümlerini
uygulayabilirler.

Devlet teşvikleri aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:

(a) Teşvik verilen işletmeye gelecekte belirli performans şartları


getirmeyen teşvikler, alındıkları anda gelir olarak
muhasebeleştirilir.
(b) Teşvik verilen işletmeye gelecekte belirli performans şartları
getiren teşvikler, performans şartları karşılandığı anda gelir olarak
muhasebeleştirilir.
(c) Hasılatın muhasebeleştirilmesi kriterleri karşılanmadan önce
alınan teşvikler, borç olarak muhasebeleştirilir. (KOBİ STD.,
24.4)

Teşvik, alınan ya da alınacak olan varlığın gerçeğe uygun değeri


üzerinden ölçülür.

Devlet teşviklerine ilişkin olarak, aşağıdaki açıklamalar yapılır:


(KOBİ STD., 24.5)

214
(a) Finansal tablolarda muhasebeleştirilen devlet teşviklerinin
nitelikleri ve tutarları.
(b) Gelir olarak muhasebeleştirilmemiş olan devlet teşviklerine
ilişkin olarak, yerine getirilmemiş koşullar ve diğer koşullu
durumlar.
(c) Doğrudan faydalanılan diğer her tür devlet yardımı. (KOBİ STD.,
24.6)

Paragraf 24.6 (c) uyarınca yapılması gereken açıklama kapsamında


devlet yardımı, belirli kriterlere göre yardımı almaya hak kazanan bir
işletmeye veya bir grup işletmeye özgü bir ekonomik fayda sağlamak
amacıyla tasarlanmış bir eylemdir. Bunlara örnek olarak, ücretsiz
teknik destek veya pazarlama danışmanlığı, teminat sağlanması, sıfır
faizle veya düşük oranlı faizlerle kredi verilmesi gösterilebilir. (KOBİ
STD.,24.7)

10. HASILAT (TMS 18)

10.1. KAPSAM VE TANIMLAR

TMS 18 Hasılat standardı aşağıdaki işlem ve olaylardan kaynaklanan


hasılatın muhasebeleştirilmesinde uygulanır.

(a) mal satışları;


(b) hizmet sunumları; ve
(c) işletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından
sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler.

Aşağıda belirtilen kaynaklardan ortaya çıkan hasılat, bu standart


kapsamına dahil değildir:

(a) Finansal kiralama sözleşmeleri


(b) Özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen yatırımlardan sağlanan
temettüler
(c) "TFRS 4 Sigorta Sözleşmeleri" kapsamındaki sigorta poliçeleri
(d) Finansal varlık veya finansal borçların gerçeğe uygun değerindeki
değişmeler veya bunların elden çıkarılması
(e) Diğer dönen varlıkların değerindeki değişmeler
(f) Tarımsal faaliyetlere ilişkin canlı varlıkların ilk defa
muhasebeleştirilmesi veya gerçeğe uygun değerindeki değişmeler
(g) Tarımsal ürünlerin ilk defa kayda alınması
(h) Madencilik faaliyetlerinden elde edilen hasılat. (TMS 18, 6)

Bu standarda göre:

Hasılat: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla


sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde
edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır.

215
Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli
gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır. (TMS 18, 7)

Hasılat alınan veya alınacak olan bedelin gerçeğe uygun değeri ile
ölçülür. (TMS 18, 9)

Bir işlemden doğan hasılat tutarı, genellikle işletme ile varlığın alıcısı
veya kullanıcısı arasındaki anlaşma ile belirlenir. Hasılat, işletme
tarafından uygulanan ticari iskontolar ve miktar indirimleri de göz
önünde tutularak, alınan veya alınacak olan bedelin gerçeğe uygun
değeri ile ölçülür. (TMS 18, 10)

Çoğu durumda bedel, nakit veya nakit benzerleri biçimindedir ve


hasılat tutarı da alınan veya alınacak olan nakit ya da nakit benzerleri
tutarıdır. Ancak, nakit ve nakit benzerleri girişinin ertelendiği
durumlarda; satış bedelinin gerçeğe uygun değeri, alınacak olan
nakdin nominal tutarından daha düşük olabilir. Örneğin, işletme
alıcıya vade farksız bir satış yapabilir veya satış bedeli olarak alıcıdan
piyasa faiz oranı altında olan bir alacak senedi alabilir. Anlaşma bir
finansman işlemi niteliği taşıyorsa, satış bedelinin gerçeğe uygun
değeri gelecekteki tüm tahsilatların emsal faiz oranı ile iskonto
edilmesi yoluyla belirlenir. Emsal faiz oranı aşağıdakilerden biri
olarak tespit edilebilir:

(a) Benzer kredi derecelendirmesine sahip bir işletmenin benzer


finansal araçları için geçerli olan faiz oranı; veya
(b) Finansal aracın nominal değerini ilgili mal veya hizmetin nakit
satış fiyatına indirgeyen faiz oranı.

Satış bedelinin nominal tutarı ile gerçeğe uygun değeri arasındaki


fark, TMS 18 Standardı’nın 29 ve 30 uncu paragrafları ile TMS 39 ve
TFRS 9 uyarınca faiz geliri olarak muhasebeleştirilir. (TMS 18, 11)

Borç Alacak
120 ALICILAR
600 YURT İÇİ SATIŞLAR
368 HESAPLANAN KDV
127 TİCARİ ALACAKLAR
REESKONTU
(ERTELENMİŞ
GELİRLER )

Cari döneme ait gerçekleşen kısım FAİZ GELİRLERİ hesabına


aktarılır.

216
Borç Alacak
127 TİCARİ ALACAKLAR REESKONTU
(ERTELENMİŞ GELİRLER )
642 FAİZ GELİRLERİ

veya satışlar vadeli satış tutarı üzerinden muhasebeleştirilir.

Borç Alacak
120 ALICILAR
600 YURT İÇİ SATIŞLAR
368 HESAPLANAN KDV

Dönem sonunda vadeye ait tutarlar satış hasılatı hesabından düşülerek


ERTELENMİŞ GELİRLER hesabına aktarılır. Cari döneme ait
gerçekleşen kısım FAİZ GELİRLERİ hesabına aktarılır.

Borç Alacak

600 YURT İÇİ SATIŞLAR


127 TİCARİ ALACAKLAR
REESKONTU
(ERTELENMİŞ
GELİRLER )

127 TİCARİ ALACAKLAR REESKONTU


(ERTELENMİŞ GELİRLER
642 FAİZ GELİRLERİ

Mal veya hizmetlerin benzer özelliklere ve değere sahip mal ya da


hizmetlerle değiştirilmesi veya vadeli takasa (swap) konu edilmesi,
hasılat yaratıcı işlem olarak değerlendirilmez. Belli yerleşim
bölgesindeki talebi zamanında karşılamak üzere farklı yerlerdeki
petrol ve süt ürünleri gibi stoklarını değiştiren veya vadeli takasa konu
eden satıcılarda bu duruma sıkça rastlanır. Birbirinden farklı mal veya
hizmetlerin değiştirilmesinde, takas hasılat yaratıcı bir işlem olarak
değerlendirilir. Bu durumda hasılat, alınan mal veya hizmetlerin
gerçeğe uygun değerinden transfer edilen nakit ve nakit benzerleri
tutarının düşülmesi suretiyle hesaplanır. Elde edilen mal veya
hizmetlerin gerçeğe uygun değerinin güvenilir biçimde
belirlenemediği durumlarda hasılat, elden çıkarılan mal veya
hizmetlerin gerçeğe uygun değerine varsa transfer edilen nakit ve
nakit benzerleri tutarının eklenmesi suretiyle hesaplanır. (TMS 18, )

217
Takas edilen mal ve maddi duran varlığın takası durumunda:

Maddi duran varlığı alan işletmenin kaydı:

Borç Alacak
253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR
171 İNDİRİLECEK KDV
600 YURT İÇİ SATIŞLAR
368 HESAPLANAN KDV

Ticari malın maliyet kaydı:

Borç Alacak
621 SATILAN TİCARİ MAL MALİYETİ
153 TİCARİ MALLAR

_____________ ____________
Ticari malı alan firmanın kaydı:

Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR
171 İNDİRİLECEK KDV
257 BİRİKMİS AMORTİSMANLAR
253 TESİS MAKİNE VE
CİHAZLAR
368 HESAPLANAN KDV
649 DİĞER GELİR VE KARLAR

10.2. MAL SATIŞI

Mal satışına ilişkin hasılat, aşağıdaki tüm koşullar yerine geldiğinde


finansal tablolara yansıtılır.

(a) İşletmenin malların sahipliği ile ilgili önemli risk ve getirileri


alıcıya devretmiş olması;
(b) İşletmenin satılan mallar üzerinde etkin bir kontrolü veya
sahipliğin genel olarak gerektirdiği şekilde bir yönetim etkinliğini
sürdürmemesi;
(c) Hasılat tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi;
(d) İşleme ilişkin ekonomik yararların işletmece elde edilmesinin
muhtemel olması;
(e) İşleme ilişkin yüklenilen veya yüklenilecek olan maliyetlerin
güvenilir biçimde ölçülebilmesi. (TMS 18, 14)

218
İşletmenin, sahiplikle ilgili önemli riskleri taşımaya devam etmesi
durumunda, bu işlem bir satış değildir ve hasılat olarak
muhasebeleştirilmez. Bir işletme sahiplikle ilgili önemli riski çeşitli
şekillerde taşıyabilir. İşletmenin sahiplikle ilgili önemli risk ve
yararları taşımaya devam ettiği durumlara ilişkin örnekler aşağıdadır:

(a) İşletmenin normal garanti hükümleri kapsamı dışında yetersiz


performansa ilişkin yükümlülük taşıması;
(b) Satış hasılatının işletme tarafından tahsil edilmesinin, alıcının söz
konusu maldan üçüncü kişilere satmak suretiyle hasılat yaratması
koşuluna bağlı olması;
(c) Satışın ilgili varlığın monte edilmesi koşuluyla yapılması ve
sözleşmenin önemli bir bölümünü oluşturan montajın henüz
işletme tarafından tamamlanmamış olması;
(d) Alıcının satış sözleşmesi ile belirlenen bir gerekçeye dayanarak
alımdan vazgeçme hakkının bulunması ve işletmenin söz konusu
malların iade edilip edilmeyeceğinden emin olmaması. (TMS
18, 16)

Daha önce finansal tablolara yansıtılmış olan hasılat tutarının tahsil


edilebilirliği konusunda bir belirsizliğin ortaya çıkması durumunda,
tahsil edilemeyen veya tahsil edilebilme olasılığı muhtemel olmaktan
çıkan tutar, başlangıçta muhasebeleştirilen hasılatın düzeltilmesi
yerine, gider olarak finansal tablolara yansıtılır. (TMS 18, 18)

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
129 ŞÜPHELİ TİCARİ
ALACAKLAR

Aynı işlem veya olayla ilgili hasılat ve giderler, hasılat ve giderlerin


eşleştirilmesi kapsamında, eş zamanlı olarak muhasebeleştirilir.
Malların tesliminden sonra ortaya çıkacak garanti masrafları ve diğer
maliyetler dahil olmak üzere giderlerin, hasılatın kayda alınması için
gerekli diğer koşullar sağlandığında, normal koşullarda güvenilir
biçimde ölçülebildiği kabul edilir. (TMS 18, 19)

Borç Alacak

120 ALICILAR
600 YURT İÇİ SATIŞLAR
368 HESAPLANAN KDV

654 KARŞILIK GİDERLERİ


629 GARANTİ GİDERLERİ
KARŞILIĞI

219
Ancak, giderler güvenilir biçimde ölçülemiyorsa hasılat finansal
tablolara yansıtılmaz; böyle durumlarda mal satışıyla ilgili daha önce
alınmış bedel yükümlülük olarak muhasebeleştirilir. (TMS 18, 19)

Borç Alacak
100 KASA
350 ALINAN SİPARİŞ
AVANSLARI

İşlem sonucunun güvenilir biçimde tahmin edilemediği ve katlanılmış


maliyetlerin geri kazanılmasının muhtemel olmadığı durumlarda,
finansal tablolara hasılat yansıtılmaz ve katlanılmış maliyetler gider
olarak muhasebeleştirilir. Sözleşme sonucunun güvenilir biçimde
tahmin edilmesini engelleyen belirsizliklerin ortadan kalkması
durumunda, işlemle ilgili hasılat işlemin raporlama dönemi sonu
itibariyle tamamlanma düzeyi dikkate alınarak finansal tablolara
yansıtılır. (TMS 18, 28)

Borç Alacak

740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ


Veya
730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ
171 İNDİRİLECEK KDV
364 ÖDENECEK VERGİ VE FON
365 ÖDENECEK SOS.GÜV. KES.
100 KASA

622 SATILAN HİZMET MALİYETİ


741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA

Hizmet sunumuna ilişkin işlemin sonucunun güvenilir biçimde tahmin


edilemediği durumlarda, hasılat ancak finansal tablolara yansıtılmış
giderlerin geri kazanılabilir tutarı kadar finansal tablolara yansıtılır.
(TMS 18,26)

220
Borç Alacak

350 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI


600 YURT İÇİ SATISLAR
368 HESAPLANAN KDV

622 SATILAN HİZMET MALİYETİ


741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA

10.3. KOBİ STANDARDINDA HASILAT

TMS 18 ile bir farklılık yoktur.

10.4. ÖRNEKLER

Örnek 1: İşletme 31 Mart 2012’de peşin fiyatı 100 TL + 18 TL KDV


olan ticari mallarından 2 adet satmış ve mallardan birinin bedelini ve
KDV’yi toplam olarak 140 TL peşin tahsil etmiş, diğerini ise aylık
% 10 vade farkı koyarak 121 TL’ye iki ay vadeli olarak satmıştır.

Yukarıdaki işlemde satılan mallardan her birinin gerçeğe uygun değeri


100’er TL’dir. Vadeli satılan malla ilgili vade farkı ise 21 TL’dir.
Buna göre muhasebeleştirme işlemleri aşağıdaki gibi olacaktır.

Satış kaydı:

31 /03
Borç Alacak
100 KASA 140
120 ALICILAR 121
600 YURT İÇİ SATIŞLAR 200
368 HESAPLANAN KDV 40
127 TİCARİ ALACAKLAR
REESKONTU
(ERTELENMİŞ GELİRLER ) 21

Peşin veya vadeli satıldıklarına bakılmaksızın iki malın da peşin


fiyatları toplamı olan 200 TL satış hasılatı olarak 31 Mart 2012 tarihli
gelir tablosunda raporlanacaktır. Ancak vade farkı (faiz) satış anında
henüz kazanılmadığından “ERTELENMİŞ GELİRLER” hesabına
aktarılarak muhasebeleştirilecektir.

Her ay sonunda vade farkının ilgili aya ait kısmı “ERTELENMİŞ


GELİRLER” hesabından FAİZ GELİRLERİ” hesabına

221
aktarılmaktadır. Bu şekilde dönemsellik ilkesi gereği vade farkının
ilgili dönemlere dağıtılması sağlanmaktadır.

30 Nisan 2012’de bir aylık faizin tahakkuku:

30 /04
Borç Alacak
127 TİCARİ ALACAKLAR REESKONTU
(ERTELENMİŞ GELİRLER ) 10
642 FAİZ GELİRLERİ 10

31 Mayıs 2012’de alacağın tahsil edilmesi:

31 /05
Borç Alacak
100 KASA 121
127 TİCARİ ALACAKLAR REESKONTU
(ERTELENMİŞ GELİRLER ) 11
120 ALICILAR 121
642 FAİZ GELİRLERİ 11

Dönem sonunda veya 3 er aylık geçici vergi dönemleri itibariyle


ertelenmiş gelirler hesabı bakiyesi faiz gelirleri hesabına aktarılmamış
olduğundan vergi etkisi ortaya çıkmaktadır. Senetli bir işlem
olmadığından VUK’a göre reeskont geçerli olmadığından vergi
matrahına reeskont hesabının bakiyesi kadar ilave edilip verginin
hesaplanması gerekir.

Örnek 2: Senede bağlı olmayan ticari alacaklara ait reeskont


hesabının bakiyesi 400 TL ve vergi oranı %20 dir. Bu durumda
ertelenmiş vergi etkisi ile ilgili yazılması gereken yevmiye maddesi
nasıl olacaktır?

Borç Alacak
289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 80
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 80

Örnek 3: A İşletmesi B İşletmesi’ne maliyeti 1.000 TL olan bir


mamulü, B İşletmesi de A İşletmesi’ne bir makinesini verecektir. A
İşletmesi’nin değişime konu olan mamullerinin piyasa satış fiyatı

222
1.800 TL’dir. B işletmesinin değişime konu olan makinasının kayıtlı
değeri 2 000 TL ve birikmiş amortismanı 1.400 TL’dir.

Yukarıdaki işlemde farklı varlıkların değişimi söz konusu olduğundan


işlem hasılat yaratan işlemdir. Söz konusu işlemde elde edilecek
varlığın (makine) gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde sorun
yaşandığından, satılan malların gerçeğe uygun değerinden hareket
edilmektedir. Bu durumda A İşletmesi’nin yapması gereken
muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olmalıdır:

A İşletmesi satış kaydı:

Borç Alacak
253 TESİS MAKİNE VE CİHAZLAR 1 800
171 İNDİRİLECEK KDV 324
600 YURT İÇİ SATIŞLAR 1 800
368 HESAPLANA KDV 324

Maliyet kaydı:

Borç Alacak
621 SATILAN TİCARİ MAL MALİYETİ 1 000
153 TİCARİ MALLAR 1 000

B İşletmesi’nin yapması gereken muhasebe kaydı ise şu şekilde


olmalıdır:

Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR 1 800
171 İNDİRİLECEK KDV 324
257 BİRİKMİS AMORTİSMANLAR 1 400
253 TESİS MAKİNE VE
CİHAZLAR 2 000
368 HESAPLANAN KDV 324
649 DİĞER GELİR VE
KARLAR 1 200

Örnek 4: İşletme 4 000 TL bedelle bir hizmet yapmak üzere müşteri


ile anlaşmıştır. 2 000 TL peşin olarak alınmıştır. Söz konusu hizmet
dönem sonunda henüz gerçekleşmemiştir (tamamlanmamışdır).

223
Hizmetle ilgili dönem sonuna kadar oluşan maliyet 2 100 TL’dir. İş
bitiminde toplam maliyetin 3 500 TL olacağı tahmin edilmektedir.

Henüz hizmet verilmeden 2 000 TL peşin olarak alınmıştır. Bununla


ilgili tahsilat kaydı:

Borç Alacak
100 KASA 2 000
350 ALINAN SİPARİŞ
AVANSLARI 2 000

Bu hizmetle ilgili olarak bugüne kadar malzeme, işçilik ve diğer


giderler şeklinde 2 100 TL maliyetin oluştuğundan ve hizmetin
toplam maliyetinin 3 500 TL olacağı tahmin edildiğinden:

Borç Alacak
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ 2 100
171 İNDİRİLECEK KDV 200
364 ÖDENECEK VERGİ VE
FON 150
365 ÖDENECEK SOS.GÜV.
KESİNTİLERİ 140
100 KASA 2 010
Hizmetle ilgili maliyetlerin kaydı

Hizmetin (2 100 / 3 500) % 60’ ı tamamlanmıştır. Tamamlanma


derecesine göre fatura kesilirse:

4 000 x 0,60 = 2 400 TL

Borç Alacak
120 ALICILAR 832
350 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI 2 000
600 YURT İÇİ SATISLAR 2 400
368 HESAPLANAN KDV 432

Hizmetin tamamlanma derecesine göre birikmiş olan maliyet 1260 TL


(2100 * 0,60) ilgili maliyet hesabına aktarılır.

224
Borç Alacak
622 SATILAN HİZMET MALİYETİ 1 260
741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA 1 260

Örnek 5: Bir hizmetin yapılması için 3 000 TL avans alınmıştır.


Toplam maliyetin 2 000 TL olacağı ve hizmetin %75 oranında
tamamlanacağı düşünülmektedir.

Dönem sonunda gerçekleşecek maliyet bilinmiyorsa cari dönemde


tahmini maliyetle yükleme yapılabilir. Esas karlılık gelecek dönem
belli olacağından cari dönemde gerçekleşen maliyet kadar hasılat
kaydı yapılabilir.

Borç Alacak
100 KASA 3 000
350 ALINAN SİPARİŞ
AVANSLARI 3 000

Hizmetin oluşan maliyeti olarak hizmetin % 75 tamamlanacağı ve


maliyetin 2 000 TL tutarda olacağı varsayılmıştır.

Borç Alacak

740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ 2 000


2 000
373 GİDER KARŞILIKLARI

622 SATILAN HİZMET MALİYETİ 2 000


741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA 2 000

350 ALINAN SİPARİŞ AVANSLARI 2 360


600 YURT İÇİ SATISLAR 2 000
368 HESAPLANAN KDV 360
Gerçekleşen maliyet kadar hasılat kaydı

225
Fiili maliyetler gerçekleştikçe 373 GİDER KARŞILIKLARI hesabı
kapatılır.

Borç Alacak
373 GİDER KARŞILIKLARI 2 100
171 İNDİRİLECEK KDV 378
100 KASA 2 478
Ve /veya
İLGİLİ HESAPLAR

741 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ


YANSITMA 2 000
740 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ 2 000

Örnek 6: İşletme olumlu şartların oluşması durumunda tahsil


edebileceği 4 000 TL’lik bir işi kabul etmiştir. Duruma göre proje
maliyeti değiştirilebilecektir. Dönem sonuna kadar toplam maliyet
3 400 TL olmuştur.

Bu durumda hasılat, maliyet ve kar güvenle tahmin edilemediğinden


gerçekleşen maliyet kadar hasılat kaydı yapılır.

Borç Alacak
740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ 3 400
171 İNDİRİLECEK KDV 612
100 KASA 4 012
Ve /veya
İLGİLİ HESAPLAR

622 SATILAN HİZMET MALİYETİ 3 400


741 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ YANSITMA 3 400

Gerçekleşen maliyet kadar hasılat kaydı yapılacaktır.

Borç Alacak
120 ALICILAR 4 012
600 YURT İÇİ SATISLAR 3 400
368 HESAPLANAN KDV 612

226
Örnek 7: İşletmenin tamamlanması gelecek döneme sarkacak bir
projeyi kabul ettiğini ve bununla ilgili olarak 20 000 TL tahsil ettiğini
varsayalım. Tahmini maliyet 15 000 TL’dir. Dönem sonu itibariyle
gerçekleşen maliyet 8 000 TL’dir.

Borç Alacak
100 KASA 20 000
380 GELECEK AYLARA AİT
GELİRLER 20 000

740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ 8 000


171 İNDİRİLECEK KDV 612
100 KASA 8 612
Ve / veya
İLGİLİ HESAPLAR

Maliyetler %53 (8 000 / 15 000) tamamlandığından toplam hasılatın


%53 ü oranında fatura düzenlenip gelire aktarılacaktır.

Borç Alacak
380 GELECEK AYLARA AİT GELİRLER 12 508
600 YURT İÇİ SATISLAR 10 600
368 HESAPLANAN KDV 1 908

Örnek 8: Daha önce kabul edilmiş ve 1 300 TL harcama yapılmış bir


projenin tahsil edilemeyeceği anlaşılmıştır.

Bu durumda üretim maliyeti hesabı kapatılarak 659 DİĞER GİDER


VE ZARARLAR hesabına aktarılacaktır.

Borç Alacak
659 DİĞER GİDER VE ZARARLAR 1 300
740 HİZMET ÜRETİM
MALİYETİ 1 300

Örnek 9: İşletmenin çok sayıda müşteriye vadeli mal satışı yapan bir
ticaret işletme olduğunu, işletmenin geçmiş tecrübelerinden
anlaşıldığına göre her yıl mutlaka vadeli satışların bir kısmında tahsilat
problemi yaşandığını varsayalım. İşletmenin 2011 yılı sonu geldiğinde
müşterilerinden olan alacağı toplam 200 000 TL’dir. Bu alacakların 4
000 TL’si tutarındaki kısmının tahsilatı halihazırda şüpheli haldedir ve
bu alacakların tamamı için karşılık ayrılmıştır. İşletme önceki yıllardan
edindiği tecrübelere göre 2011 yılı itibariyle toplam kredili satışları için

227
% 4 karşılık ayırması gerektiğine karar vermiştir. İşletmenin 2011 yılı
kredili satışları toplamı 150 000 TL’dir.

İşletmenin şüpheli ticari alacak beklentisini hesaplarsak:

31.12.2011 itibariyle 6 000 TL’lik (150.000 TL x % 4) şüpheli alacak


karşılığı raporlaması gerekmektedir.

2011 yılı içerisinde halihazırda 4 000 TL’lik karşılık ayırmış olan


işletmenin bu tutara ek olarak 2 000 TL’lik (6 000 TL – 4 000 TL) daha
karşılık ayırması gerekmektedir.

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 2 000
129 ŞÜPHELİ ALACAKLAR
KARŞILIĞI 2 000

2011 yılında ayrılmıs olan toplam 6 000 TL’lik karşılığın, 4 000 TL’
si VUK’ ta belirlenen esaslara göre ayrıldığından kanunen kabul
edileceği, diğerlerinin ise kanunen kabul edilmeyeceği açıktır. Çünkü
2.000 TL’lik karşılık tahminlere dayanılarak ayrılmıştır. Bu durumda
vergi etkisinin de muhasebeleştirilmesi gerekir. Vergi oranı %20 ise:

Borç Alacak
289 ERTELENEN VERGİ VARLIĞI 400
693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 400

şeklinde kayıt yazılacaktır.

11. EMEKLİLİK FAYDA PLANLARI (TMS 26)

Bu Standart; emeklilik fayda planlarına ilişkin finansal tabloların


hazırlandığı durumlarda, söz konusu finansal tablolara uygulanır.
(TMS 26, 1)

Emeklilik fayda planları, bazen, “emeklilik planları”, “süper emeklilik


planları” ya da “emeklilik fayda planları” gibi farklı isimlerle de
adlandırılır. Bu standart emeklilik fayda planını, katılımcıların
işverenlerinden ayrı olarak raporlama yapan bir işletme olarak ele alır.
Bu standartta aksi öngörülmüş olmadıkça, diğer tüm standartlar
emeklilik fayda planlarının finansal tablolarına uygulanır. (TMS 26,
2)

228
11.1. TANIMLAR

Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

Emeklilik fayda planları: Bir İşletmenin çalışanlarına, hizmetlerinin


bitiminde veya bitimi sonrasında (yıllık gelir veya defaten ödeme
şeklinde) sağlayacağı faydaların veya bu faydalara ilişkin katkıların;
bir belgede yer alan koşullara veya işletmenin uygulamalarına
dayanılarak emeklilik öncesinde belirlenebildiği veya tahmin
edilebildiği anlaşmalardır.

Tanımlanmış katkı planları: Emeklilik faydası olarak ödenecek


tutarların, fona yapılan katkılar ve bu katkılar üzerinden elde edilen
yatırım kazançları aracılığıyla belirlendiği emeklilik fayda planlarıdır.

Tanımlanmış fayda planları: Emeklilik faydası olarak ödenecek


tutarların, genellikle, çalışanların kazançları ve / veya hizmet
sürelerine bağlı bir formül çerçevesinde belirlendiği emeklilik fayda
planlarıdır.

Fonlama: Gelecekte emeklilik faydalarına ilişkin olarak yapılacak


ödemelerle ilgili yükümlülüklerin karşılanması amacıyla, işveren
işletmenin dışındaki bir işletmeye (ilgili fona) varlık devri işlemidir.

Katılımcılar: Emeklilik fayda planının üyeleri ve plan tarafından


sağlanan faydalardan yararlanma hakkı olan diğer kişilerdir.

Sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar: Planın


varlıklarından, taahhüt edilen emeklilik haklarının bugünkü aktüeryal
değerleri dışındaki yükümlülükler düşüldükten sonra kalan
varlıklardır.

Taahhüt edilen emeklilik faydalarının bugünkü aktüeryal değeri:


Mevcut ve geçmişteki çalışanlara, vermiş oldukları hizmete
dayanılarak emeklilik fayda planı çerçevesinde ödeneceği tahmin
edilen tutarların bugünkü değeridir. (TMS 26, 8)

Kazanılmış haklar: Elde edilmeleri, ilgili emeklilik fayda planına


göre hizmetin devamlılığı şartına bağlı olmayan faydalardır.

Taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü değeri:


Emeklilik faydalarından beklenen ödemelerin bugünkü değeri,
katılımcıların ilgili dönem maaş düzeyleri veya emekli olacakları
tarihe kadar olan sürede öngörülen maaş düzeyleri kullanılarak
hesaplanabilir ve raporlanabilir. (TMS 26, 23)

Cari maaş düzeyi yaklaşımının benimsenmesinin nedenleri aşağıdaki


gibidir:

229
a) Planda yer alan her bir katılımcıya ait tutarın toplamı olan taahhüt
edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü değeri böylece
daha objektif olarak hesaplanabilir, çünkü bu yaklaşım, öngörülen
maaş düzeyinin kullanılmasına oranla daha az varsayım içerir;
b) Maaş artışıyla bağlantılı olarak meydana gelecek emeklilik
faydalarındaki artışlar, maaş artışının gerçekleştiği tarihte planın
yükümlülüğü haline gelir, ve;
c) Cari maaş düzeyi kullanılarak hesaplanan taahhüt edilen emeklilik
faydalarının aktüeryal bugünkü değeri, planın kesintiye uğraması
veya sona erdirilmesi durumunda ödenecek olan tutarla daha
yakından ilgilidir. (TMS 26, 24)

Öngörülen maaş düzeyi yaklaşımının benimsenmesinin nedenleri


aşağıdaki gibidir:

a) Finansal bilgiler, yapılan varsayım ve tahminlere bakılmaksızın,


işletmenin sürekliliği ilkesine göre hazırlanmalıdır,
b) Nihai ödeme planlarında, emeklilik faydaları, emeklilik tarihinde
veya buna yakın bir tarihteki maaşlar dikkate alınmak suretiyle
belirlenir; bu nedenle maaşlar, katkı payları ve yatırım getiri
oranları öngörülmek zorundadır;
c) Fonlamanın büyük bir bölümünün öngörülen maaşlara dayanması
halinde, öngörülen maaşların dikkate alınmaması durumunda,
plan aşırı fonlanmamış iken aşırı fonlanmış ya da olması
gerekenden eksik fonlanmış iken yeterli düzeyde fonlanmış gibi
raporlanması sonucunu doğurabilir. (TMS 26, 25)

Cari ücretler esas alınarak tespit edilmiş taahhüt edilen emeklilik


faydalarının aktüeryal bugünkü değeri, finansal tablo tarihleri
itibariyle sahip olunan fayda yükümlülüklerini belirtmek amacıyla
plana ilişkin finansal tablolarda açıklanır. Öngörülen ücretler esas
alınarak tespit edilmiş taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal
bugünkü değeri ise, genelde fonlamanın temelini teşkil eden
işletmenin sürekliliği ilkesi çerçevesinde potansiyel yükümlülüğün
boyutunu belirtmek amacıyla açıklanır. Taahhüt edilen emeklilik
faydalarının aktüeryal bugünkü değerinin açıklanmasına ek olarak, söz
konusu taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü
değerinin yorumlanmasına ilişkin çerçeveyi açık bir şekilde belirleyen
gerekli açıklamalara da yer verilmesi gerekebilir. Bu tür açıklamalar,
gelecek için planlanan fonlamanın ve öngörülen ücretlere dayanan
fonlama politikasının yeterliliği hakkında bilgi veren yapıda olabilir.
Anılan hususlar, finansal tablolar veya aktüer raporunun içinde yer
alabilir. (TMS 26, 26)

11.2. AÇIKLAMA

Tanımlanmış fayda planlarında bilgi, aşağıda yer alan ve her biri


aktüeryal bilgiye ilişkin farklı sunum ve açıklama yöntemlerini
yansıtan gösterim şekillerinden biri kullanılmak suretiyle gösterilir:

230
a) Finansal tablolarda; sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net
varlıkları, taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal
bugünkü değerini ve bunların sonucunda ortaya çıkan fazlalık
veya açığı gösteren bir tablo yer alır. İlgili plana ilişkin finansal
tablolar, sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklardaki
ve taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü
değerindeki değişimi gösteren tablolar da içerir. Söz konusu
finansal tablolarla birlikte, taahhüt edilen emeklilik faydalarının
aktüeryal bugünkü değerini destekleyen ayrı bir aktüer raporu da
bulunabilir;
b) Sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar tablosunu ve
sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar değişim
tablosunu içeren finansal tablolar. Taahhüt edilen emeklilik
faydalarının aktüeryal bugünkü değeri, ilgili tabloların
dipnotlarında açıklanır. Söz konusu finansal tablolarla birlikte,
taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü değerini
destekleyen bir aktüer raporu da bulunabilir;
c) Sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar tablosu ve
sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar değişim
tablosu ile birlikte, ayrı bir aktüer raporunda yer alan taahhüt
edilen emeklilik faydalarının bugünkü değerini içeren finansal
tablolar. (TMS 26, 28)

Bu Standart, taahhüt edilen emeklilik faydalarıyla ilgili bilgilerin ayrı


bir aktüeryal raporda açıklanmasını savunan yaklaşımı benimser.
Taahhüt edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü değerinin
miktarlarının belirlenmesine yönelik eleştirileri reddeder. Dolayısıyla,
Paragraf 28 (a) ve 28 (b)’de yer alan gösterim şekilleri ile, taahhüt
edilen emeklilik faydalarının aktüeryal bugünkü değerini gösteren bir
aktüer rapora finansal tablolarda atıfta bulunulması ya da ilgili
finansal tabloların söz konusu raporla birlikte sunulmaları durumunda,
Paragraf 28 (c)’de yer alan gösterim şekli de bu Standart kapsamında
kabul edilir. (TMS 26,31)

12. ÇALIŞANLARA SAĞLANAN FAYDALAR (TMS 19)

TMS 19 standardı bir işletmenin;

(a) Sunmuş oldukları hizmetler karşılığında gelecekte çalışanlara


sağlayacağı faydalara ilişkin olarak, borç; ve
(b) Çalışanlara sağlanan faydalar karşılığında çalışanların sunmuş
olduğu hizmetler sonucunda ortaya çıkan ekonomik faydanın
işletme tarafından kullanılması durumunda, gider
muhasebeleştirmesini gerekli kılar.

Çalışanlara sağlanan faydalar aşağıdakileri kapsar:

(a) Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar; ücret, maaş ve sosyal


güvenlik yardımları, ücretli yıllık izin ve ücretli hastalık izni, kâr
paylaşımı ve ikramiyeler (dönem sonundan itibaren on iki ay

231
içinde ödenebilir olanlar) ve mevcut çalışanlara sağlanan parasal
olmayan faydalar (sağlık yardımı, lojman, araç ve ücretsiz veya
indirimli olarak verilen gıda yardımı ve diğer hizmetler) gibi;
(b) Çalışma dönemi sonrasında sağlanan faydalar; emekli maaşı,
diğer emeklilik faydaları, emeklilik sonrası hayat sigortası ve
emeklilik sonrası sağlık yardımı gibi;
(c) Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalar; uzun süreli işten
ayrılmalar veya seyahat, jübile veya diğer uzun süreli hizmet
verme faydaları, iş göremezlik ödeneği ve dönemin bitiminden
itibaren on iki ay içinde tamamı ödenmeyen kâr paylaşımı,
ikramiye ve ertelenmiş ödemeler
(d) İşten çıkarma tazminatları. (TMS 19, 4)

Çalışanlara sağlanan faydalar kapsamına çalışanlara veya onlara


ekonomik açıdan bağımlı olan kimselere sağlanan faydalar girmekle
birlikte, söz konusu faydalar; doğrudan çalışana, eşine, çocuklarına,
kendisine ekonomik olarak bağlı olan kişilere veya sigorta şirketleri
gibi diğer taraflara yapılan ödemeler (eşya veya hizmet sağlanması)
şeklinde olabilir. (TMS 19, 5)

Bir çalışan işletmeye tam zamanlı, yarı zamanlı, sürekli, iş bazında


veya geçici hizmet sağlayabilir. Bu Standart açısından, ‘çalışanlar’
ifadesi kapsamına yönetim kurulu üyeleri ve diğer yönetici personel
de girer. (TMS 19, 6)

12.1. TANIMLAR

Çalışanlara sağlanan faydalar: Çalışanlar tarafından sunulan


hizmetler karşılığında işletme tarafından sağlanan her türlü bedeldir.

Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar: Çalışanların hizmet


sundukları dönemin sonundan itibaren on iki ay içinde ödeme günü
gelecek olan faydalardır (işten çıkarma tazminatı dışındaki).

İşten ayrılma sonrası sağlanan faydalar: Çalışmanın (iş akdinin)


tamamlanmasından sonra ödenebilir hale gelen faydalardır (işten
çıkarma tazminatı dışındaki).

İşten ayrılma sonrasında fayda sağlayan planlar: Bir işletmenin bir


veya birden fazla çalışanı için sağladığı, çalışma dönemi sonrasına
ilişkin faydalara ait resmi veya gayri resmi düzenlemelerdir.

Tanımlanmış katkı planları: Bir işletmenin ayrı bir işletmeye (fona)


sabit bir katkı payı ödediği ve söz konusu fonun, cari ve önceki
dönemlerde, çalışanların sunmuş oldukları hizmet ile ilgili olarak
çalışanlara sağlanan faydaların tamamını ödemeye yeterli varlığının
bulunmaması durumunda, işletmenin ek katkı payı ödemek
konusunda herhangi bir yasal veya zımni kabulden doğan bir

232
yükümlülüğünün olmayacağı, hizmet dönemi sonrasına ilişkin fayda
planlarıdır.

Tanımlanmış fayda planları: Tanımlanmış katkı planları dışında


kalan, hizmet dönemi sonrasına ilişkin fayda planlarıdır.

Çok sayıda işverenin dahil olduğu fayda planları: Aşağıdaki


koşulları sağlayan, tanımlanmış katkı planları (devlet planları
dışındaki) veya tanımlanmış fayda planlarıdır (devlet planları
dışındaki);

a) Ortak kontrol altında bulunmayan çeşitli işletmeler tarafından


katkıda bulunulmak suretiyle oluşturulan varlıkları içeren; ve
b) Katkı ve fayda düzeyi, ilgili çalışanları istihdam eden işletmenin
kimliğine bakılmaksızın belirlenen ve bu varlıkların kullanımıyla
birden fazla işletmenin çalışanına fayda sağlayan.

Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalar: Çalışanların


hizmet sundukları dönemin sonundan itibaren on iki ay içinde
ödenmeyecek olan faydalardır (çalışma dönemi sonrasına ilişkin
faydalar ile işten çıkarma tazminatları dışındaki).

İşten çıkarma tazminatları: Aşağıda belirtilenlerden herhangi biri


sonucunda ödenebilir duruma gelen faydalardır:

a) Normal emeklilik tarihinden önce işverenin kararı ile çalışanın


işine son verilmesi,
b) Çalışanın gönüllü olarak, söz konusu faydalar karşılığında işten
ayrılmaya karar vermesi.

Giydirilmiş (Kazanılmış) personel sosyal hakları: Gelecekte


istihdam edilmeye bağlı olmayan, çalışanlara sağlanan faydalardır.

Tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü değeri: Cari ve


önceki dönemlerde çalışanlarca sunulan hizmet sonucunda ortaya
çıkan gelecekte ödenmesi beklenen yükümlülüğün, plan varlıkları
düşülmeden önceki bugünkü değeridir.

Cari hizmet maliyeti: Cari dönemde çalışan tarafından sunulan


hizmet sonucunda, tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü
değerinde meydana gelen artıştır.

Faiz maliyeti: İlgili faydaların ödenmesine bir dönem yaklaşılması


nedeniyle, tanımlanmış fayda yükümlülüğünün bugünkü değerinde bir
dönem boyunca meydana gelen artıştır.

233
Plan Varlıkları:

(a) Uzun vadeli emeklilik fonları tarafından elde tutulan varlıkları; ve


(b) Özellikli sigorta poliçelerini, kapsar. (TMS 19, 7)

Uzun vadeli emeklilik fonlarının sahip olduğu varlıklar, aşağıda


tanımlanan varlıklardır:

(a) Yasal olarak, raporlayan işletmeden ayrı olan ve yalnızca,


çalışanlara sağlanan faydaları ödemek veya fonlamak için
kurulmuş olan bir işletme (veya fon) tarafından elde tutulan
varlıklar ve,
(b) Yalnızca, çalışanlara sağlanan faydaların ödenmesi ve
fonlanmasında kullanılan, raporlayan işletmenin kendi
kreditörlerinin kullanımı için (adi hisse başına kazanç şeklinde
dahi olsa) uygun olmayan ve aşağıdaki hususlardan herhangi biri
dışında, raporlayan işletmeye geri dönmesi mümkün olmayan
varlıklar:
(i) Fonda kalan varlıkların, ilgili planın veya raporlayan
işletmenin çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin
yükümlülüklerinin tamamını karşılamakta yeterli olması; veya
(ii) Çalışanlara halihazırda ödenmiş durumda bulunan faydaların
karşılanması amacıyla, varlıkların raporlayan işletmeye geri
dönmesi.

Özellikli sigorta poliçesi: Raporlayan işletmenin ilişkili tarafı


niteliğinde (“TMS 24 İlişkili Taraf Açıklamaları” Standardı’nda
tanımlanan) olmayan bir sigorta şirketi tarafından ihraç edilen ve
gelirleri aşağıda belirtilen özellikleri taşıyan sigorta poliçeleridir:

(a) Yalnızca, tanımlanmış fayda planlarına ilişkin olarak çalışanlara


sağlanan faydaların ödenmesinde veya fonlanmasında
kullanılabilir; ve
(b) Raporlayan işletmenin kreditörlerinin (adi hisse başına kazanç
şeklinde dahi olsa) kullanımı için uygun değildir ve aşağıdaki
durumlardan herhangi biri dışında, raporlayan işletmeye
ödenemez:
(i) Gelirlerin, çalışanlara sağlanan faydalara ilişkin
yükümlülüğün tamamının karşılanmasında ihtiyaç duyulmayan
çeşitli fazla varlıklar içermesi; veya
(ii) Çalışanlara halihazırda ödenmiş durumda bulunan faydaların
karşılanması amacıyla, varlıkların raporlayan işletmeye geri
dönmesi.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Plan varlıkları yatırım getirisi: Plan varlıklarından kaynaklanan


faiz, temettü ve söz konusu yatırımlara ilişkin gerçekleşmiş ve

234
gerçekleşmemiş kazanç ve kayıpları ile birlikte, bunlardan
kaynaklanan diğer gelirlerden, planın yönetiminden kaynaklanan
maliyetler (tanımlanmış fayda yükümlülüğünü ölçmek için kullanılan
aktüeryal varsayımlarda dikkate alınanlar hariç olmak üzere) ile plana
ilişkin vergilerin düşülmesi sonucunda bulunan tutardır.

Aktüeryal kazanç ve kayıplar:

(a) Aktüeryal varsayımla gerçekleşen arasındaki fark düzeltmeleri


(önceki aktüeryal varsayımlar ile gerçekleşen arasındaki farkların
etkisi); ile
(b) Aktüeryal varsayımlardaki değişikliklerin etkilerinden oluşur.

Geçmiş hizmet maliyeti: İşten ayrılma sonrası sağlanan faydaların


veya çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydaların başlaması veya
değişime uğraması nedeniyle cari dönemde sonuçlanan, çalışanın
geçmiş dönemlerde sunduğu hizmetlerine ilişkin tanımlanmış fayda
yükümlülüğünün bugünkü değerinde meydana gelen değişmedir.
Geçmiş hizmet maliyeti pozitif (faydalar ortaya çıktığında veya
değiştirildiğinde ve böylece tanımlanmış fayda yükümlülüğünün
bugünkü değeri arttığında) veya negatif (mevcut faydalar
değiştirildiğinde ve böylece tanımlanmış fayda yükümlülüğünün
bugünkü değeri azaldığında) olabilir. (TMS 19, 7)

12.2. ÇALIŞANLARA SAĞLANAN KISA VADELİ FAYDALAR

Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar aşağıda belirtilenleri kapsar:

(a) Maaşlar, ücretler ve sosyal sigorta yardımları;


(b) İzin dönemine tekabül eden ücretlerin, çalışanların hizmet
sunduğu dönem sonunu takip eden on iki ay içinde ödendiği kısa
süreli ücretli izinleri (örneğin: ücretli yıllık izin ya da ücretli
hastalık izni gibi);
(c) Çalışanların hizmet sunduğu dönem sonunu takip eden on iki ay
içinde ödenecek kâr paylaşımı ve ikramiyeleri; ve
(d) Mevcut çalışanlara sağlanan parasal olmayan faydalar (sağlık
yardımı, lojman, araç ve ücretsiz veya indirimli olarak verilen
gıda yardımı ve diğer hizmetler gibi). (TMS 19 ,8)

İlgili yükümlülük ve maliyetin ölçülmesi için aktüeryal varsayımlar


olmadığı ve aktüeryal kazanç veya gider olasılığı bulunmadığı için,
çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydaların muhasebeleştirilmesi işlemi
genel olarak basittir. Ayrıca, çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar
iskonto edilmeksizin ölçülür. (TMS 19 ,9)

Herhangi bir çalışanın bir hesap dönemi boyunca sunduğu hizmetler


karşılığında ödenmesi beklenen iskonto edilmemiş, çalışanlara
sağlanan kısa vadeli faydalar, işletme tarafından aşağıdaki şekillerde
muhasebeleştirilir:

235
(a) Halihazırda ödenmiş tutarlar düşüldükten sonra kalan kısım borç
olarak (tahakkuk eden giderler). Ödenen tutarın iskonto
edilmemiş fayda tutarının üzerinde olması durumunda, fazla
ödenen tutarın (peşin ödenen gider) ileride mahsup edilebilecek
veya geri ödenecek olması durumunda, anılan fazla tutar finansal
durum tablosunda (bilançoda) varlık olarak muhasebeleştirilir; ve
(b) Diğer Standartlar (örneğin “TMS 2 Stoklar” ve “TMS 16 Maddi
Duran Varlıklar” Standartlarına bakınız), anılan faydaların varlık
maliyetine eklenmesine izin vermemiş veya bunu gerekli
kılmamış ise, gider olarak muhasebeleştirilir. (TMS 19, 10)

Bir işletme, ücretli izinler şeklinde çalışanlara sağlanan kısa vadeli


faydaların beklenen maliyetini aşağıdaki durumlarda finansal
tablolarına yansıtır:

(a) Çalışanların gelecek ücretli izinlerini arttıran hizmetler vermeleri


sonucunda ücretli izinlerinin birikmesi; ve
(b) Ücretli izinlerin birikmediği durumlarda, anılan izinlerin
kullanılması. (TMS 19, 11)

Bir işletme, çalışanlarına, seyahat, hastalık, kısa süreli iş görmezlik,


anne ve babaya verilen doğum izinleri, jürilik hizmeti ve askerlik
hizmeti gibi birçok nedenle işte bulunmadıkları dönemlerde ödemede
bulunur. Ücretli izinlere ilişkin haklar iki şekilde sınıflandırılabilir:

(a) Biriken; ve
(b)Birikmeyen. (TMS 19, 12)

Biriken ücretli izinler; mevcut döneme ilişkin hakların bütünüyle


kullanılmaması halinde geleceğe taşınan ve gelecek dönem içerisinde
kullanılabilen izinlerdir. Bu izinler giydirilmiş (diğer bir ifade ile
çalışanlar, işten ayrılmaları halinde kullanmamış oldukları haklarına
ilişkin nakit ödeme yapılmasını talep etme hakkına sahiplerdir)
olabileceği gibi, kazanılmamış / giydirilmemiş (diğer bir ifade ile
çalışanlar, işten ayrılmaları halinde kullanmamış oldukları haklarına
ilişkin olarak nakit ödeme yapılmasını talep etme hakkına sahip
değillerdir) de olabilir. Çalışanlar, gelecekteki ücretli izin haklarını
arttıran hizmetlerde bulundukça işletme açısından bir yükümlülük
doğar. Çalışanların birikmiş kazanılmamış haklarını kullanmadan
işten ayrılabilme olasılığı ilgili yükümlülüğün ölçüm şeklini
etkilemesine rağmen, ücretli izinler kazanılmamış dahi olsalar, işletme
açısından bir yükümlülük mevcuttur ve finansal tablolara yansıtılır.
(TMS 19, 13)

Bir işletme, biriken ücretli izinlerin tahmini maliyetlerini, raporlama


dönemi sonu itibariyle, birikmiş kullanılmayan haklara ilişkin olarak
ödenmesi gereken ek tutarlar olarak ölçer. Diğer birçok durumda, bir
işletme, kullanılmayan ücretli izinlere ilişkin yükümlülüğün önemli
olmadığını tahmin etmek için detaylı hesaplamalar yapmaya gerek
duymayabilir. (TMS 19, 14 ve 15)

236
Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
381 GİDER TAHAKKUKLARI

Birikmeyen ücretli izinler ileriye taşınmazlar: cari dönemin hakkının


tamamen kullanılmaması ve çalışanlara kullanılmayan hak edilmiş
izinleri için işten ayrıldıklarında nakit ödeme yapılmasını talep etme
hakkı vermemeleri durumunda ortadan kalkarlar. Anılan durum,
genellikle, hastalık ödemeleri (kullanılmayan geçmiş hakların, gelecek
hakları arttırmadığı sürece), anne ve babaya verilen doğum izinleri,
jürilik hizmeti ve askerlik hizmeti için verilen ücretli izinler açısından
geçerlidir. Bir işletme, izin zamanından önce herhangi bir borç veya
gider muhasebeleştirmez; çünkü çalışanın hizmeti, ilgili faydanın
miktarını arttırmaz. (TMS 19, 16)

Bazı kâr paylaşım planlarında, çalışanlar, ancak belirli bir süre


işletmede çalışmaları sonucunda kazançtan pay almaya hak kazanırlar.
Bu tür planlar, ancak, ödenecek miktarın artmasına yol açan
çalışanların ilgili sürenin sonuna kadar işletmede çalışmaları
durumunda, zımni kabulden doğan bir yükümlülük meydana getirir.
Anılan tür zımni kabulden doğan yükümlülüklerin ölçülmesi işlemi,
bazı çalışanların kâr paylaşımından herhangi bir pay almaksızın
işletmeden ayrılmaları ihtimalini de yansıtır. (TMS 19, 18)

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
374 ÇALIŞANLARA
SAĞLANACAK
DİĞER FAYDALARA
İLİŞKİN KARŞILIKLAR

Kâr dağıtımı ve ikramiye planlarına ilişkin yükümlülük, işletme


sahipleri ile yapılan sözleşmeden değil, çalışanın hizmetinden
kaynaklanır. Dolayısıyla, işletme, kâr dağıtımı ve ikramiye planlarının
maliyetini net kârın dağıtılması işlemi olarak değil, gider olarak
muhasebeleştirir. (TMS 19, 21)

İşten ayrılma sonrası sağlanan faydalara aşağıdakiler örnek olarak


gösterilebilir:

(a) Emekli aylığı gibi emeklilik hakları; ve


(b)İşten ayrılma sonrası emeklilik sigortası ve sağlık yardımı gibi işten
ayrılma sonrasına ilişkin diğer faydalar.

237
İşletmenin işten ayrılma sonrası sağladığı faydalara yer verilen
düzenlemeler, işten ayrılma sonrasında fayda sağlayan planlardır. Bir
işletme, katkıları tahsil eden ve faydaları ödeyen ayrı bir işletme
oluşturulmuş olsun ya da olmasın, bu standarttaki hükümleri anılan tür
her türlü düzenleme için uygular. (TMS 19, 24)

İşten ayrılma sonrasında fayda sağlayan planlar; tanımlanmış katkı


planları ve tanımlanmış fayda planları olmak üzere iki gruba ayrılır.
Bu ayrımın yapılmasında, planın esas koşul ve ilkelerine göre
belirlenen ekonomik içeriği temel alınır. Tanımlanmış katkı
planlarında:

(a) İlgili işletmenin yasal veya zımni kabulden doğan yükümlülüğü,


fona katkıda bulunmayı kabul ettiği tutar ile sınırlıdır. Dolayısıyla
işten ayrılma sonrası sağlanan fayda, işverenin (ve belki de
çalışanın) plana veya bir sigorta şirketine yaptığı katkı ile bu
katkılardan elde edilen getirilere göre belirlenir; ve
(b) Sonuçta, aktüeryal risk (faydaların beklenenden daha düşük
düzeyde gerçekleşmesi) ve yatırım riski (beklenen faydaları
karşılayamayan varlıklara yatırım yapılması) çalışana aittir. (TMS
19, 25)

12.3. İŞTEN AYRILMA SONRASI SAĞLANAN FAYDALAR

Çalışanın bir dönem boyunca işletmeye hizmet sunduğu durumlarda,


işletme, anılan hizmet karşılığında tanımlanmış katkı planına ödemesi
gereken katkı tutarlarını aşağıdaki şekilde muhasebeleştirir:

(a) Halihazırda ödenmiş bulunan katkı payları düşüldükten sonra,


borç (tahakkuk ettirilmiş gider) olarak. Halihazırda ödenmiş
bulunan katkıların, raporlama dönemi sonundan önce hizmet için
ödenmesi gereken katkı payını aşması durumunda, işletme, ileride
yapılacak ödemeler bu nedenle azaltmakta veya fazla paranın geri
ödenecek olması durumunda, fazladan ödenen tutarı varlık (peşin
ödenen gider) olarak muhasebeleştirir.
(b) Diğer bir standart (bakınız: “TMS 2 Stoklar” ve “TMS 16 Maddi
Duran Varlıklar” Standartları) ilgili faydaların varlık maliyetine
eklenmesine izin vermediği veya bunu gerekli kılmadığı sürece
gider olarak. (TMS 19, 44)

Tanımlanmış katkı planlarına yapılan katkıların, çalışanın hizmet


sunduğu dönemin sonunu izleyen on iki ay içerisinde ödenmesinin
gerekli olmadığı durumlarda, bunlar, TMS 19, 78 inci paragrafta yer
alan iskonto oranı kullanılmak suretiyle iskonto edilirler. (TMS 19,
45)

238
Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


472 KIDEM TAZMINATI
KARŞILIĞI

930 ERTELENMİŞ KIDEM TAZMINATI


KARŞILIĞI
960 GELECEK YILLARDA
AYRILACAK KIDEM
TAZMINATI KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

İşten ayrılma sonrası sağlanan faydalar: tanımlanmış fayda


planları

Tanımlanmış fayda planları ile ilgili yükümlülük ve giderlerin


ölçülmesi işleminin aktüeryal varsayımlar yapılmasını gerektirmesi ve
sonuçta bir aktüeryal kazanç veya kaybın ortaya çıkma olasılığının
bulunması nedeniyle, bu tür fayda planlarının muhasebeleştirilmesi
karmaşık bir süreçtir. Ayrıca, bu tür fayda planlarının, çalışanların
ilgili hizmetleri yerine getirmelerinden uzunca bir süre sonra
gerçekleştirilebilmelerinin mümkün olması nedeniyle, bunlara ilişkin
yükümlülükler iskonto edilmek suretiyle ölçülür. (TMS 19, 48)

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


780 FİNANSMAN GİDERLERİ
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

Aktüeryal kayıplar kar zarar etkili muhasebeleştirilirse:

239
Borç Alacak

654 KARŞILIK GİDERLERİ


Veya
659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE
ZARARLAR
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

Aktüeryal kayıplar özkaynak etkili muhasebeleştirilirse:

Borç Alacak

654 KARŞILIK GİDERLERİ


Veya
659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE
ZARARLAR
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


563 FAYDA PLANLARINDAKI
AKTÜERYAL KAZANÇ VE
KAYIPLAR

İşletme tarafından aşağıdaki tutarların net toplamı, diğer bir standarda


göre varlığın maliyetine dahil edilmesi gerekenler veya buna izin
verilenler dışında, kâr veya zarar olarak muhasebeleştirilir:

(a) Cari hizmet maliyeti


(b)Faiz maliyeti
(c) Plan varlıkları ile tazminat haklarından beklenen getiri;
(d)İşletmenin muhasebe politikalarının gerektirdiği aktüeryal kazanç
ve zararlar
(e) Geçmiş hizmet maliyeti
(f) Herhangi bir azaltma veya ödemenin etkisi ve
(g)Paragraf 93 C uyarınca kâr veya zarar dışında muhasebeleştirilmiş
olmadıkça, Paragraf 58(b)’deki limitin etkisi (TMS 19, 61)

Tanımlanmış fayda planının nihai maliyeti, son maaşlar, personel işten


ayrılmaları ve ölüm, tıbbi maliyet eğilimleri ve fonlama planı
açısından, plan varlıklarının yatırım kazançları gibi birçok

240
değişkenden etkilenebilir. İlgili planın nihai maliyeti belirsizdir ve bu
belirsizlik uzun bir süre boyunca devam eder. İşten ayrılma sonrası
sağlanan fayda yükümlülüklerinin bugünkü değerini ve cari hizmet
maliyetini ölçebilmek için aşağıda belirtilenlerin uygulanması gerekir:

(a) Bir aktüeryal değerleme yönteminin uygulanması


(b) Faydanın hizmet süresine bağlanması ve
(c) Aktüeryal varsayımlar yapılması (TMS 19, 63)

Aktüeryal değerleme yöntemi

Bir işletme tanımlanmış fayda yükümlülüklerinin bugünkü değerlerini


ve ilgili cari hizmet maliyeti ile uygun olması durumunda, geçmiş
hizmet maliyetini belirleyebilmek için öngörülen yükümlülük
yöntemini kullanır.

Çalışanın sunmuş olduğu hizmet, ilgili faydalar gelecekteki çalışmaya


bağlı olsa dahi tanımlanmış fayda yükümlülüğü kapsamında bir
yükümlülük yaratır. Çalışanın faydaya hak kazanma tarihinden önceki
hizmeti zımni kabulden doğan yükümlülük yaratır; çünkü birbirini
izleyen her raporlama dönemi sonunda çalışanın faydaya hak
kazanmadan önce geçirmesi gereken hizmet süresi azalmaktadır. Bir
işletme, tanımlanmış fayda yükümlülüğünü ölçerken, bazı çalışanların
hiçbir fayda koşulunu yerine getirmeyeceklerini dikkate alır. (TMS
19, 69)

Örnek : Bir işletmenin her biri yıllık beş iş günü ücretli hastalık izni
hakkına sahip 100 çalışanı bulunmaktadır. Kullanılmayan hastalık izni
bir takvim yıllığına taşınabilmektedir. Hastalık izni öncelikle cari yılın
hakkından düşülmekte ve arda kalan bakiye geçmiş yıldan ileriye
taşınmaktadır. 31 Aralık 2011’de, çalışan başına ortalama
kullanılmamış hak iki gündür. İşletme, geçerli olacağı beklenilen
geçmiş deneyimlerini esas almak suretiyle, 92 çalışanın 2012 yılında
beş günden fazla hastalık izni almayacağını ve kalan 8 çalışandan her
birinin ortalama altı buçuk gün hastalık izni alacağını tahmin
etmektedir.

İşletme, 31 Aralık 2011 birikmiş kullanılmayan haklara ilişkin olarak


12 gün (8 çalışandan her birisi için bir buçuk gün) daha hastalık izni
ödeyeceği tahmininde bulunur. Dolayısıyla, işletme 12 günlük hastalık
izni ücreti çerçevesinde hesaplayacağı borç tutarını finansal
tablolarına yansıtır.

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 560
385 GİDER TAHAKKUKLARI 560

241
Örnek : Bir kâr paylaşım planı, işletmenin dönem içi net kârının
belirli bir oranını yıl boyunca hizmet veren çalışanlarına ödemesini
gerektirmektedir. Hiçbir çalışanın yıl boyunca işten ayrılmaması
durumda, toplam yıllık kâr paylaşım ödemeleri net kârın %3’ ü
olacaktır. Cari dönemde işten ayrılanlar sebebiyle anılan ödemelerin
net kârın %2,5’ una düşeceği ve işletmenin net karının 140 000 TL
olacağı tahmin edilmektedir.

İşletme, net kârın % 2,5’ ini borç ve gider olarak finansal tablolarına
yansıtır.

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 3 500
373 ÇALIŞANLARA
SAĞLANACAK
DİĞER FAYDALARA
İLİŞKİN KARŞILIKLAR 3 500

Örnek: Bir plan her bir hizmet yılı için 100 TL ödemektedir. İlgili
faydalara 10 hizmet yılından sonra hak kazanılmaktadır.

100 TL (1000/10) tutarında bir fayda her yılla ilişkilendirilir. İlk on


yılın her birinin cari hizmet maliyeti, çalışanın on yıllık hizmetini
tamamlamama olasılığını yansıtır.

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 100
373 ÇALIŞANLARA
SAĞLANACAK
DİĞER FAYDALARA
İLİŞKİN KARŞILIKLAR 100

Örnek: Bir plan, 25 yaşından önce sunulan hizmetler hariç, her bir
hizmet yılı için 200 TL ödemektedir. İlgili faydalara hemen hak
kazanılmaktadır.

25 yaşından önce sunulan hizmetler ile hiçbir fayda ilişkilendirilmez;


çünkü bu tarih koşullu veya koşulsuz fayda yaratmamaktadır. 200 TL
tutarında bir fayda takip eden yıllarla ilişkilendirilir.

Yükümlülük, çalışanın hizmetinin artık hiçbir önemli faydaya hak


kazandırmayacağı tarihe kadar artmaya devam eder. Bu nedenle tüm
fayda, o tarihte veya o tarihten önce sona eren dönemlerle
ilişkilendirilir. Fayda, ilgili planın fayda formülü doğrultusunda her
bir muhasebe dönemiyle ilişkilendirilir. Ancak, çalışanın sonraki
yıllardaki hizmeti, önceki yıllardaki hizmetinden çok daha yüksek
faydaya sebep olacaksa, işletme faydayı, çalışanın hizmetinin artık

242
hiçbir önemli faydaya hak kazandırmayacağı tarihe kadar eşit olarak
yansıtır. (TMS 19, 70)

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ 200
373 ÇALIŞANLARA
SAĞLANACAK
DİĞER FAYDALARA
İLİŞKİN KARŞILIKLAR 200

Örnek: Bir plan, 10 yıllık hizmetten sonra hak kazanılan 1.000 TL


tutarında toplu ödeme yapmaktadır. Plan daha sonraki hizmet için başka
ödeme yapmamaktadır. 100 TL tutarında bir fayda (1.000/10) on yıl
boyunca her bir yılla ilişkilendirilir. İlk on yılın her yılındaki cari
hizmet maliyeti, çalışanın on yıllık hizmet süresini tamamlamama
olasılığını yansıtır. Daha sonraki yıllarla hiçbir fayda ilişkilendirilmez.

Örnek: Bir plan, 55 yaşında olup 20 yıldır hizmet eden veya hizmet
süresine bakılmaksızın, 65 yaşında hala çalışmakta olan çalışanlara
2.000’lik bir toplu ödeme yapmaktadır.

35 yaşından önce plana dahil olanlar için, ilk önce 35 yaşa kadar olan
hizmet faydaya hak kazandırır (bir çalışan, hak kazanacağı faydanın
tutarına veya zamanına etkisi olmaksızın, 30 yaşında ayrılıp, 33 yaşında
geri dönebilir). Bu tür faydalar daha sonraki hizmet koşuluna bağlıdır.
Aynı zamanda, 55 yaşından sonraki hizmet artık hiçbir önemli faydaya
hak kazandırmayacaktır. Bu çalışanlar için işletme 100 TL tutarında bir
faydayı (2.000/20) 35 yaştan 55 yaşa kadar olan her bir yılla
ilişkilendirir.

35 ile 45 yaşları arasında çalışmaya başlayanlar için 20 yıldan daha


fazla olan hizmet süreleri hiçbir önemli faydaya hak
kazandırmayacaktır. Bu çalışanlar için işletme, 20 yıllık sürenin her bir
yılı ile 100 TL (2.000/20) tutarında bir fayda ilişkilendirir.

55 yaşında çalışmaya başlayan bir kişi için 10 yıldan daha fazla olan
hizmet süreleri hiçbir önemli faydaya hak kazandırmayacaktır. Bu
çalışanlar için işletme, ilk 10 yıllık sürenin her yılıyla 200 TL
(2.000/10) tutarında bir fayda ilişkilendirir.

Tüm çalışanlar açısından, cari hizmet maliyeti ve yükümlülüğün


bugünkü maliyeti, çalışanın gerekli olan hizmet süresini tamamlamama
olasılığını yansıtır.

İşten ayrılma sonrasında fayda yükümlülüklerini (hem fonlanan hem de


fonlanmayan) iskonto etmek için kullanılan oranlar, raporlama dönemi
sonundaki yüksek kaliteli kurumsal senetlere ilişkin piyasa getirilerine
bakılarak belirlenir. Bu gibi senetler için derin bir piyasanın
bulunmadığı ülkelerde, devlet tahvillerinin (raporlama dönemi

243
sonundaki) piyasa getirileri kullanılır. Bu kurumsal senetlerin veya
devlet tahvillerinin para birimleri ile vadeleri, işten ayrılma sonrası
fayda yükümlülüklerinin para birimi ve beklenen vadeleriyle tutarlı
olmalıdır. (TMS 19, 78)

Geçmiş hizmet maliyeti

54 üncü Paragraf kapsamında tanımlanmış fayda borcunun ölçülmesi


sırasında, işletme, Paragraf 58A’ya bağlı olarak, geçmiş hizmet
maliyetini, ilgili faydalara hak kazanılacak ortalama süreye kadar eşit
tutarlı gider olarak muhasebeleştirir. Tanımlanmasını veya tanımlanmış
fayda planında değişiklik yapılmasını müteakip, faydaya hak
kazanılması durumunda, işletme, geçmiş hizmet maliyetini
gecikmeksizin muhasebeleştirir. (TMS 19, 96)

Geçmiş hizmet maliyeti, işletmenin mevcut tanımlanmış fayda planı


kapsamında geçmiş hizmetlere ilişkin olarak ödenmesi gereken
faydalarda değişiklik yapması veya faydaları geçmiş hizmetlerle
ilişkilendiren yeni bir tanımlanmış fayda planı oluşturması durumunda
ortaya çıkar. Bu değişiklikler, ilgili faydaların hak kazanıldığı döneme
kadar, çalışanlar tarafından sunulacak hizmetlere karşılık yapılır. Bu
sebeple, geçmiş hizmet maliyeti, ilgili maliyetin önceki dönemdeki
çalışan hizmetini ifade ettiği gerçeğine rağmen anılan dönemde finansal
tablolara yansıtılır. (TMS 19, 97)

Örnek: Bir işletme her hizmet yılı için son maaşın %2’si kadar ödeme
yapan bir emeklilik planı uygulamaktadır. İlgili faydaya beş yıllık
hizmet süresinin sonunda hak kazanılmaktadır. 1 Ocak 2012 tarihinde
işletme fayda oranını 1 Ocak 2007’den geçerli olmak üzere son maaşın
%2.5’ una çıkarmıştır. 1 Ocak 2007 ile 1 Ocak 2012 tarihleri arasındaki
ilave hizmet maliyetinin artışın yapıldığı tarihteki bugünkü değeri
aşağıdaki gibidir:

1/1/12 tarihi itibariyle beş yıldan fazla hizmet


etmiş bulunan çalışanlar 150 TL
1/1/12 tarihi itibariyle beş yıldan az hizmet
etmiş bulunan çalışanlar (hak kazanmaya
kalan ortalama süre: üç yıl) 120 TL

TOPLAM 270 TL

İşletme 150 TL’yi hemen finansal tablolarına yansıtır; çünkü


halihazırda ona hak kazanılmıştır. İşletme, kalan 120 TL’yi ise 1 Ocak
2012’ten başlayarak üç yıl içerisinde eşit tutarlı olarak muhasebeleştirir.

244
12.4. ÇALIŞANLARA SAĞLANAN DİĞER UZUN VADELİ
FAYDALAR
Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalara örnek olarak
aşağıdakiler verilebilir:

(a) Uzun hizmet veya seyahat izinleri gibi uzun ücretli izinler;
(b) Jübile veya diğer uzun dönemli hizmet tazminatları;
(c) Uzun vadeli sakatlık tazminatları;
(d) Çalışanların ilgili hizmeti verdikleri sürenin on iki ay veya daha
sonrasında ödenecek kar paylaşımı veya ikramiye borçları; ve
(e) Kazanıldığı dönemin sonundan itibaren on iki ay veya daha
sonrasında hak kazanılacak olan ertelenmiş tazminatları. (TMS 19,
126)

Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalara ilişkin olarak


muhasebeleştirilen borç aşağıdaki unsurların net toplamı olarak
hesaplanır:

(a) Tanımlanmış fayda yükümlülüğünün raporlama dönemi sonundaki


bugünkü değeri
(b) Eksi, yükümlülüklerin doğrudan ödeneceği durumlar dışındaki plan
varlıklarının (eğer varsa) raporlama dönemi sonundaki gerçeğe
uygun değeri (TMS 19, 128)

Çalışanlara sağlanan diğer uzun vadeli faydalar açısından, işletme,


başka bir standart tarafından varlık maliyetine dahil edilmeleri zorunlu
kılınmadığı veya buna izin verilmediği sürece, aşağıdaki tutarların net
toplamını gider olarak muhasebeleştirir:

(a) Cari hizmet maliyeti


(b) Faiz maliyeti
(c) Plan varlıklarının ve varlık olarak muhasebeleştirilmiş herhangi bir
tazminat hakkının beklenen getirisi;
(d) Hemen muhasebeleştirilmesi gereken aktüeryal kazanç ve kayıplar;
(e) Hemen muhasebeleştirilmesi gereken geçmiş hizmet maliyeti; ve
(f) Herhangi bir azaltma veya ödemenin etkisi (TMS 19, 129)

12.5. İŞTEN ÇIKARMA TAZMİNATLARI

Bu standart, işten çıkarma tazminatlarını çalışanlara sağlanan diğer


faydalardan ayrı olarak ele alır; çünkü yükümlülük doğuran olay;
çalışanın hizmeti değil işten çıkarılmasıdır. (TMS 19, 132)

Bir işletme, işten çıkarma tazminatlarını sadece ve sadece


aşağıdakilerden birisini açıkça taahhüt etmiş olduğu durumlarda borç ve
gider olarak muhasebeleştirir:

(a) Bir çalışanın veya bir grup çalışanın işine normal emeklilik
tarihlerinden önce son verilmesi; veya

245
(b)Gönüllü olarak işten ayrılmayı teşvik etmek amacıyla yapmış olduğu
teklifte işten çıkarma tazminatı sağlaması. (TMS 19, 133)

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

İşten ayrılma tazminatları, raporlama dönemi sonundan on iki ay


sonraya tekabül ediyorsa, 78 inci Paragraf’ta belirtilen iskonto
oranıyla iskonto edilirler. (TMS 19, 139)

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ


280 GELECEK YILLARA AİT GİDERLER
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ

Çalışanlara gönüllü olarak işten ayrılmalarının teklif edilmesi


durumunda, işten çıkarma tazminatları teklifi kabul edecek çalışan
sayısına göre ölçülür. (TMS 19, 140)

12.6. ÖRNEKLER

Örnek 1 : İşletmenin çalışanların kıdem tazminatı tutarını


hesapladığını, bunun 4 600 TL tutarda olduğunu, cari döneme ait
kısmının 580 TL, geri kalan kısmının ise daha önceki dönemlere ait
olduğunu, daha önceki dönemlere ait kısmının 5 yılda eşit taksitlerle
amorti edileceğini varsayalım. Vergi oranı %20 dir.

246
Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 580


659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE
ZARARLAR 804
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI 1 384

910 ERTELENMİŞ KIDEM TAZMINATI


KARŞILIĞI 3 216
960 GELECEK YILLARDA
AYRILACAK
KIDEM TAZMINATI
KARŞILIĞI 3 216

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 277


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 277

Örnek 2: Ertesi yıl kıdem tazminatı karşılığı yükünün 1160 TL


arttığını, artışın 120 TL kısmının faiz maliyetinden, 600 TL kısmının
cari dönem hizmet maliyetinden, 440 TL kısmının ise aktüeryal
kayıplardan meydana geldiğini varsayalım.

Borç Alacak

770 GENEL YÖNETİM GİDERLERİ 600


780 FİNANSMAN GİDERLERİ 120
659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE 804
ZARARLAR
472 KIDEM TAZMİNATI 1 524
KARŞILIĞI

960 GELECEK YILLARDA


AYRILACAK KIDEM TAZMINATI
KARŞILIĞI 804
910 ERTELENMİŞ KIDEM
TAZMINATI KARŞILIĞI 804

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 305


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 305

247
Aktüeryal kayıplar kar zarar etkili muhasebeleştirilirse:

Borç Alacak

659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE


ZARARLAR 440
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI 440

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN 88
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 88

Aktüeryal kayıplar özkaynak etkili muhasebeleştirilirse:

Borç Alacak

659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE


ZARARLAR 440
472 KIDEM TAZMİNATI
KARŞILIĞI 440

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 88


563 FAYDA PLANLARINDAKI
AKTÜERYAL KAZANÇ VE
KAYIPLAR 88

şeklinde kayıt yapılacaktır.

13. BORÇLANMA MALİYETLERİ (TMS 23)

13.1. KAPSAM VE TANIMLAR


Ticari ve sınai faaliyette bulunan işletmeler, bu faaliyetlerini yerine
getirirken ortaklarının veya işletme sahip / sahiplerinin işletmeye
koydukları sermaye ve faaliyetleri sonucunda elde ettikleri karlar ile
büyümelerini finanse etmeleri ve rekabet avantajı sağlamaları mümkün
olamamaktadır. Bu nedenle dış kaynak kullanmak durumundadırlar. Bu
bağlamda işletmeler, büyümelerini finanse etmek ve rekabet avantajı
sağlamak için; ihtiyaç duydukları ve sağladıkları dış kaynak için
katlanmak zorunda oldukları finansal yük genellikle “borçlanma
maliyetleri” veya “finansman giderleri” başlıkları altında ele
alınmaktadır. UFRS/TFRS borçlanma maliyetleri için bir tanım yapmış
ve hangi giderlerin borçlanmalara ilişkin maliyet olacağını da
belirlemiştir.
248
Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili olarak katlanılan ve
etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan borçlanmalara ilişkin faiz
gideri; finansal kiralamaya ilişkin borçlanma maliyetleri (UMS/TMS :
17) ve yabancı para üzerinden yapılan borçlanmalarda, faiz maliyetleri
ile ilgili olarak dikkate alındığı ölçüde; kur giderleri borçlanma maliyeti
olarak dikkate alınır. Tanımdan da anlaşılabileceği gibi; standarda göre
aşağıda belirtilenler borçlanma maliyeti olarak kabul edilmektedir.

Borçlanma maliyetleri arasında aşağıdakiler sayılabilir:

(a) “TMS 39 Finansal Araçlar: Muhasebeleştirme ve Ölçme”


Standardı’nda tanımlanan etkin faiz oranı yöntemi kullanılarak
hesaplanan faiz gideri,
(b) "TMS 17 Kiralama İşlemleri" Standardı uyarınca finansal
tablolara yansıtılan finansal kiralamalara ilişkin borçlanma
maliyetleri ve
(c) Yabancı para ile borçlanmalarda, faiz maliyetleri ile ilgili
düzeltme olarak dikkate alındıkları ölçüde olmak üzere, kur
farkları. (UMS/TMS 23, 6)

Aşağıdakilerden herhangi biri koşullara bağlı olarak, özellikli varlık


olabilir:

(a) Stoklar,
(b) İmalat tesisleri,
(c) Enerji üretim tesisleri,
(d) Maddi olmayan duran varlıklar,
(e) Yatırım amaçlı gayrimenkuller.

Özellikli varlık; “Amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma


getirilebilmesi zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklardır.”
(UMS/TMS 23:5) şeklinde tanımlanmış ve aşağıdaki unsurların
koşullara bağlı olarak özellikli varlık olabileceği standartta belirtilmiştir
(UMS/TMS 23:7)

Finansal varlıklar ve kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen


stoklar özellikli varlık değildir. Elde edildiklerinde amaçlanan
kullanıma veya satışa hazır hale gelen varlıklar da, özellikli varlık
değildir. (TMS 23, 7)

13.2. BORÇLANMA MALİYETLERİNİN


MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

UFRS borçlanma maliyetlerinin muhasebeleştirilmesinde, özellikli bazı


işlemlerde aktifleştirmeye imkan tanımış olmakla birlikte esas itibariyle
borçlanma maliyetlerinin oluştukları dönemde gider olarak
muhasebeleştirilmesini esas almıştır. Standartta bu durum
“İşletmelerce, bir özellikli varlığın elde edilmesi, inşaası veya üretimi
ile doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri, ilgili özellikli

249
varlığın maliyetinin bir parçası olarak aktifleştirilir. İşletmeler, diğer
borçlanma maliyetlerini oluştukları dönemde gider olarak
muhasebeleştirirler.” şeklinde ifade edilmiştir (UMS/TMS 23:8).

13.2.1. AKTİFLEŞTİRİLMEYEN FİNANSMAN GİDERLERİ

Finansal varlıklar ve kısa süre içerisinde üretilen veya imal edilen


stoklar özellikli varlık sınıfına girmemektedir. Örneğin, ticari alacak ve
ticari malların finansmanı için işletmelerin bankalardan kullandıkları
krediler ile çıkarmış oldukları bono ve tahvillerin faizleri doğrudan
dönemin gideri olarak muhasebeleştirilir.

KOBİ UFRS/TFRS ‘de “Tüm borçlanma maliyetleri, oluş tukları


dönemde kâr veya zararda gider olarak muhasebeleş tirilir.” (KOBİ
UFRS/TFRS 25: 2) denilerek KOBİ UFRS/TFRS uygulayan
işletmelerin borçlanma maliyetlerini aktifleştirilmelerini
yasaklamaktadır.

Borç Alacak

730 GENEL ÜRETİM GİDERLERİ


300 BANKA KREDİLERİ

740 HİZMET ÜRETİM MALİYETİ


300 BANKA KREDİLERİ

261 HAKLAR
300 BANKA KREDİLERİ

Bir özellikli varlığın elde edilmesi, inşaası veya üretimi ile doğrudan
ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri, özellikli varlıkla ilişkili
harcamaların hiç yapılmamış olması durumunda ortaya çıkmayacak
borçlanma maliyetleridir. Bir işletme, münhasıran bir özellikli varlığın
elde edilmesi amacı ile borçlanmışsa, o varlıkla ilgili olan borçlanma
maliyetleri kolaylıkla belirlenebilir. (TMS 23,10)

Finansman faaliyetlerinin tek bir merkezden yürütüldüğü durumlarda:


Bir şirketler topluluğunun, borçlanma ihtiyaçları için çok sayıda değişik
faiz oranlı borçlanma araçları kullandığı ve bu fonları değişik esaslara
göre grup şirketlerine kullandırdığı durumlarda da güçlükler ortaya çıkar.
Diğer zorluklar ise, yüksek enflasyonlu ekonomilerde faaliyet gösteren
bir grubun, döviz üzerinden veya dövize endeksli olarak kullandığı
krediler ile döviz kurlarında dalgalanmalar olduğu durumlarda ortaya
çıkar. Sonuç olarak, özellikli varlıkların elde edilmesi ile doğrudan ilişkili
borçlanma maliyetlerinin tutarını belirlemek zordur, yorum yapılmasını
gerektirir. (TMS 23 ,11)

250
13.2.2. ÖZELLİKLİ VARLIKLARDA BORÇLANMA
MALİYETLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ /
BORÇLANMA MALİYETLERİNİN
AKTİFLEŞTİRİLMESİ

Borçlanma maliyetleri standardının benimsediği ilke; bir özellikli varlığın


elde edilmesi, inşa edilmesi veya üretiminin yapılması için özellikle
borçlanılmış ise, borçlanmaya ilişkin maliyetler, bu varlığın maliyetine
eklenmesi, diğer borçlanmaların ise giderleştirilmesidir.

Bir işletme bir özellikli varlığın edinilmesi amacıyla özellikle borçlanmış


ise, bu durumda aktifleştirilecek borçlanma maliyeti tutarı; ilgili dönem
boyunca söz konusu borçlanmaya ilişkin oluşan borçlanma
maliyetlerinden, söz konusu fonların geçici olarak nemalandırılması ile
sağlanan gelirlerin düşülmesi suretiyle belirler. (TMS 23,12)

Borç Alacak

241 YATIRIM AMAÇLI BİNALAR


171 İNDİRİLECEK KDV
300 BANKA KREDİLERİ

102 BANKALAR
173 PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE FONLAR
241 YATIRIM AMAÇLI
BİNALAR

Bir işletme özellikli bir varlığın finansmanına ilişkin yapılan işlemleri,


fonların bir kısmının veya tamamının söz konusu varlık için
kullanımından belli bir süre önce gerçekleştirebilir ve bu süre içinde
borçlanma maliyeti oluşabilir. Böyle durumlarda özellikli varlıklara
ilişkin harcama yapılana kadar bu fonlar genellikle geçici olarak
nemalandırılır. Bu durumda belirli bir döneme ilişkin
aktifleştirilebilecek borçlanma maliyeti tutarının belirlenmesinde, bu
tür borç alınmış fonlardan sağlanan gelirler, katlanılan borçlanma
maliyetlerinden indirilir.

251
Borç Alacak

102 BANKALAR
173 PEŞİN ÖDENEN VERGİ VE FONLAR
661 FİNANSAL VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ

780 FİNANSMAN GİDERLERİ


300 BANKA KREDİLERİ

241 YATIRIM AMAÇLI BİNALAR


661 FİNANSAL VARLIKLAR FAİZ
GELİRLERİ
780 FİNANSMAN GİDERLERİ

Bir işletmenin genel amaçlı olarak borçlandığı fonların bir kısmının,


bir özellikli varlığın finansmanı için kullanıldığı durumlarda;
aktifleştirilebilecek borçlanma maliyeti tutarı, ilgili varlığa ilişkin
yapılan harcamalara uygulanacak bir aktifleştirme oranı yardımı ile
belirlenir. Bu aktifleştirme oranı, özellikli varlık alımına yönelik
yapılmış borçlanmalar hariç olmak üzere, işletmenin ilgili dönem
süresince mevcut tüm borçlarına ilişkin borçlanma maliyetlerinin
ağırlıklı ortalamasıdır. Bir dönem boyunca aktifleştirilen borçlanma
maliyetlerinin tutarı, ilgili dönem boyunca oluşan borçlanma
maliyetleri tutarını aşamaz. (TMS 23 ,14)

Eğer işletme farklı dönemlerde farklı oranlarda kredi kullanmış ise


varlığın maliyetine eklenecek borçlanma maliyeti aşağıdaki şekilde
hesaplanabilir:

Ortalama Borçlanma Maliyeti Oranı = ((Kredi1 x Kredi Faiz


Oranı1)+( Kredi2 x Kredi Faiz Oranı2)+( Kredin x Kredi Faiz
Oranın))/(Kredi1+Kredi2+Kredin)
Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyeti = Varlığa Yapılan Harcama x
Ortalama Borçlanma Maliyeti Oranı

Bazı durumlarda borçlanma maliyetlerinin ağırlıklı ortalaması


hesaplanırken hem ana ortaklık hem de bağlı ortaklıkların borçlanma
tutarları dikkate alınır. Diğer durumlarda, bağlı ortaklıkların her
birinin kendi borçlanmalarına ilişkin ağırlıklı ortalama borçlanma
maliyetini kullanmaları daha uygundur. (TMS 23,15)

252
Özellikli varlıkların defter değerinin geri kazanılabilir tutarını
aşan kısmı

Bir özellikli varlığın defter değeri veya beklenen nihai maliyeti, geri
kazanılabilir tutarını veya net gerçekleşebilir değerini aşarsa; ilgili
varlığın defter değeri, diğer Türkiye Muhasebe Standartları’na uygun
olarak azaltılır veya tamamen kayıtlardan silinir. Belli durumlarda,
azaltılan veya kayıttan silinen tutarlar, diğer Türkiye Muhasebe
Standartları’na uygun olarak yeniden kayıtlara alınır. (TMS 23,16)

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ
ZARARLARI
256 MADDİ DURAN
VARLIKLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI

İşletmelerce borçlanma maliyetlerinin bir özellikli varlığın maliyetinin


parçası olarak aktifleştirilmesine, aktifleştirme koşullarının sağlandığı
tarihte başlanır.

Aktifleştirmenin başlama tarihi, işletmenin aşağıdaki koşulların


tümünü sağladığı tarihtir:

(a) İşletme, varlık için harcama yaptığında;


(b) Borçlanma maliyetleri oluştuğunda;
(c) İşletme, ilgili varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır
duruma getirilmesi için gerekli işlemlere başladığında (TMS 23,17)

İşletmelerce bir özellikli varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa


hazır duruma getirilmesine yönelik faaliyetlere uzun süreli ara verilen
dönemler boyunca oluşan borçlanma maliyetlerinin aktifleştirilmesine
de ara verilir. (TMS 23 ,20)

Borçlanma maliyetleri, bir varlığın, amaçlanan kullanıma veya satışa


hazır duruma getirilmesi için gerekli işlemlerin yapılmasına uzun
süreli ara verildiği bir dönemde oluşabilir. Bu tür maliyetler kısmen
tamamlanmış varlıkların elde tutulmasından kaynaklanan maliyetler
olup, aktifleştirilmeleri mümkün değildir. Ancak, önemli teknik ve
idari çalışmalara devam edildiği bir dönemde veya gerekli işlemlerin
kaçınılmaz bir parçası olduğu durumlarda da normal olarak borçlanma
maliyetlerinin aktifleştirilmesine ara verilmez. (TMS 23,21)

Bir varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi


için gerekli tüm işlemler esas itibarıyla tamamlandığında, borçlanma
maliyetlerinin aktifleştirilmesine son verilir. (TMS 23 ,22)

253
Bir özellikli varlığın yapımının parçalar halinde tamamlandığı ve
diğer parçaların yapımı devam ederken her bir parçanın
kullanılabildiği durumlarda; belli bir parçanın amaçlanan kullanıma
veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli tüm işlemler esas
itibarıyla tamamlandığında, ilgili parçaya ilişkin borçlanma
maliyetlerinin aktifleştirilmesine son verilir. (TMS 23,24)

13.3. KOBİ’LERDE BORÇLANMA


MALİYETLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ

KOBİ UFRS/TFRS ‘de “Tüm borçlanma maliyetleri, oluş tukları


dönemde kâr veya zararda gider olarak muhasebeleş tirilir.” (KOBİ
UFRS/TFRS 25: 2) denilerek KOBİ UFRS/TFRS uygulayan
işletmelerin borçlanma maliyetlerini aktifleştirilmelerini
yasaklamaktadır.

13.4. ÖRNEKLER

Örnek 1: İşletmenin bir bina inşaatına başladığını, bununla ilgili


olarak iki bankadan farklı vadelerde ve farklı faiz oranlarında kredi
kullandığını varsayalım.

Kredi Miktarı Vadesi Faiz Haddi

Garanti Bankası 100 000 24 ay % 15


Zıraat Bankası 60 000 18 ay % 12

Ortalama Borçlanma Maliyeti Oranı = ((Kredi1 x Kredi Faiz


Oranı1)+( Kredi2 x Kredi Faiz Oranı2)+( Kredin x Kredi Faiz
Oranın))/(Kredi1+Kredi2+Kredin)
Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyeti = Varlığa Yapılan Harcama x
Ortalama Borçlanma Maliyeti Oranı

Ort.Borç.Maliyet Oranı = (100 000 * 0,15 + 60 000 * 0,12) / (100


000 + 60 000)
= (15 000 + 7 200) / 160 000
= 0,13875

Hesap dönemi içinde inşaat için kullanılan kredilerin tutarı 70 000 TL


ise:

Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyeti = 70 000 * 0,13875


= 9 712 TL’dir.

İşletmenin ilgili dönemdeki toplam finansman giderinin 12 400 TL


olduğunu varsayalım.

254
Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 12 400
300 BANKA KREDİLERİ 12 400

İnşaatla ilgili kısım inşaat maliyetine aktarılır.

Borç Alacak
258 YAPILMAKTA OLAN
YATIRIMLAR 9 712
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 9 712

Örnek 2: Özellikli varlığın kayıtlı değerinin 45 000 TL finansman


maliyeti ile birlikte 430 000 TL olduğunu, varlığın geri kazanılabilir
değerinin de 400 000 TL olduğunu varsayalım.

İşletmenin özellikli varlığın kayıtlı değerini 400 000 TL düşürmesi


gerekmektedir.

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ
ZARARLARI 30 000
256 MADDİ DURAN
VARLIKLAR DEĞER
DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIKLARI 30 000

Gerçeğe uygun değerdeki azalışın kaydı

Örnek 3: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd.Şti. alacaklarını finanse


etmek amacıyla 01.11.2012 tarihinde % 15 basit faiz oranıyla
100.000 TL borçlu cari hesap / rotatif kredi kulanmış ve 26.12.2012
tarihinde alacaklarının tahsili ile birlikte krediyi kapatmış, bankaca
dönem sonunda tahakkuk ettirilen 2.542 TL’lık faizi de 31.12.2012
tarihinde (dönem sonunda) ödenmiştir (Uygulamada rotatif kredi
faizleri, genellikle, üç aylık dönem sonlarında tahakkuk ve tahsil
edilmektedir).

Kredinin kullanıldığı tarihteki muhasebe kayıtları;

Borç Alacak
102 BANKALAR 100.000,00
300 BANKA KREDILERI 100.000,00

255
Kredinin kapandığı tarihteki muhasebe kayıtları;

Borç Alacak
300 BANKA KREDILERI 100.000,00
102 BANKALAR 100.000,00

31.12.2012 tarihindeki kayıtlar;

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 2.542,00
300 BANKA KREDILERI 2.542,00

Borç Alacak
300 BANKA KREDILERI 2.542,00
102 BANKALAR 2.542,00

Borç Alacak
670 KISA VADELI FINANSAL
BORÇLANMA MALIYETLERI 2.542,00
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 2.542,00

Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 2.542,00
780 FINANSAMAN GIDERI 2.542,00

Örnek 4: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd.Şti. alacaklarını finanse


etmek amacıyla 01.11.2012 tarihinde, 15.01.2013 vadeli , % 15 basit
faiz oranıyla 100.000 TL spot kredi kullanmış ve vadesinde anapara
ile faizi kapatmıştır. 31.12.2012 ve 15.01.2013 tarihlerinde yapılması
gereken muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi olacaktır.

Kredi faizi 15.01.2013 tarihinde tahakkuk ve tahsil edilecektir. Ancak,


muhasebedeki dönemsellik prensibi ve UMS/TMS 23 gereği, 2012
yılına ilişkin faizin etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanması ve
ilgili dönemde gider olarak yazılması gerekir. Bunun için önce etkin
faiz yöntemi kullanılarak 2012 yılına ilişkin faizin belirlenmesi
gerekir.

1. 15.01.2013 tarihindeki anapara ve faizin belirlenmesi

256
2. 31.12.2012 tarihinde etkin faiz yöntemi ile döneme ilişkin faizin
belirlenmesi:

Bu işlemi yapmak için önce etkin faiz oranın belirlenmesi, daha sonra
da bu faiz oranı kullanılarak döneme ilişkin faiz tutarı belirlenir.

3. 31.12.2012 tarihindeki muhasebe kayıtları

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 2.533,75
300 BANKA KREDILERI 2.533,75

Borç Alacak
670 KISAVADELI FINANSAL BORÇLANMA
MALIYETLERI 2.533,75
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 2.533,75

Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 2.533,75
780 FINANSAMAN GIDERI 2.533,75

4. 15.01.2013 tarihindeki muhasebe kaydı

Toplam faiz olan 3.166,67 TL’nin 2.533,75’lık kısmı 2012 yılında


gider yazılmış, kalan (3.166,67-2.533,75) 632,92 TL 2013 yılına aittir.

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 632,92
300 BANKA KREDILERI 632,92

257
BORÇ ALACAK
300 BANKA KREDILERI 103.166,67
102 BANKALAR 103.166,67

Örnek 5: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd.Şti. alacaklarını finanse


etmek amacıyla 02.01.2012 tarihinde, 02.07.2012 vadeli , % 6 basit
faiz oranıyla 100.000 USD spot ihracat kredisi kullanmış ve vadesinde
anapara ile faizi kapatmıştır. TCMB USD döviz alış kuru; kullandırım
tarihinde 1,70 TL, kredinin kapanış tarihinde ise 1,80 TL ve kredinin
kullandırım tarihindeki TL kredilerine uygulanan ortalama faiz oranı
% 15’tir. Kredinin kapandığı tarihteki finansman giderini hesaplayıp,
muhasebe kayıtlarını yapalım.

1. Dönemin faiz gideri

2. Yerel para cinsi üzerinden kredinin kullanılmış olması halinde faiz


gideri

3. Yerel para cinsinden kredinin faiz maliyeti ile YP cinsinden


kullanılana kredinin faiz maliyet farkı

4. Kredinin vadedeki TL karşılığı ve Kur Farkı

5. Finansman gideri olarak kayıt edilebilecek kur tutarının


belirlenmesi

Yabancı para cinsinden bir kredi kullanıldığında; anaparaya ilişkin


olumsuz kur farkını yerel para cinsi ile Yabancı Para (YP) para cinsi
faiz maliyeti arasındaki farkı aşmayan kısmı finansman gideri, aşan
kısmı kur gideri olarak muhasebeleştirilir. ( Özerhan ve Yanık, 2010:
433-436)

258
Bu durumda kredinin kur farkı olan 10.000 TL’nin 7.472,5 TL’lik
kısmı finansman gideri, kalanı ise UMS/TMS 21 Kur Değişiminin
Etkileri Standardına göre kur zararı olarak muhasebeleştirilir. Toplam
finansman gideri, 5.490 TL faiz gideri, 7.472,5 TL kur gideri olmak
üzere (5.490+7.472,5) 12.962,5 olmaktadır.

6. Kredi vadesindeki Muhasebe Kayıtları

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 12.962,50
676 KUR FARKI ZARARLARI 2.527,50
300 BANKA KREDILERI 15.490,00

BORÇ ALACAK
300 BANKA KREDILERI 185.490,00
102 BANKALAR 185.490,00

Banka kredilerinin bileşenleri aşağıdaki gibidir:

Tablo 68: BANKA KREDİLERİNİN BİLEŞENLERİ

Banka Kredileri
KullanımTutarı 170.000,00
Faiz 5.490,00
KurFarkı 10.000,00
Toplam 185.490,00

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Örnek 6: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd.Şti., 01.01. 2012


tarihinde 2 yıl vadeli, yıllık yüzde 15 faiz oranlı, 100.000 TL’lik
kuponsuz bir tahvil ihraç etmiştir. Faiz ve tahvil bedeli 31.12.2013
tarihinde ödenecektir. 31.12.2012 ve 31.12.2013 tarihlerindeki
borçlanma maliyetini belirleyerek, aynı tarihlerde muhasebe
kayıtlarını yapalım:

Öncelikle 31.12.2013 tarihinde ödenecek tutarı (FV)’yi bulmak


gerekir. Bunun için etkin faiz yöntemini kullanmamız gerekir.

259
(a) (b)
Finansman Maliyeti Birikmiş Borç
Dönem (r*b) (b+a)
01.01.2012 100.000
31.12.2012 15.000 115.000
31.12.2012 17.250 132.250

1. 01.01.2012 tarihindeki muhasebe kayıtları

Borç Alacak
102 BANKALAR 100.000,00

404 ÇIKARILMIŞ TAHVILLER 100.000,00

2. 31.12.2012 tarihindeki muhasebe kayıtları

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 15.000,00
404 ÇIKARILMIŞ TAHVILLER 15.000,00

Borç Alacak
671 UZUN VADELI FINANSAL
BORÇLANMA MALIYETLERI 15.000,00
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 15.000,00

Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 15.000,00
780 FINANSAMAN GIDERI 15.000,00

3. 31.12.2013 tarihindeki muhasebe kayıtları

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 17.250,00
404 ÇIKARILMIŞ TAHVILLER 17.250,00

Borç Alacak
671 UZUN VADELI FINANSAL
BORÇLANMA MALIYETLERI 17.250,00
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 17.250,00

260
Borç Alacak
404 ÇIKARILMIŞ TAHVILLER 132.250,00
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 132.250,00

Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 17.250,00
780 FINANSAMAN GIDERI 17.250,00

Örnek 7: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd. Şti. faaliyetlerinde


kullanmak üzere bir bina inşaatına başlamış ve bu iş için bankadan
anaparası vade sonunda, faiz ödemeleri yıl sonunda ödenmek üzere
yıllık % 10 faiz oranı ile 3 yıl vadeli 100.000 TL kredi kullanmıştır.

Kredi işlemlerinde geleneksel faiz yöntemi ( yılı 360 gün esas alan
yöntem) kullanılarak faiz hesaplandığı için; yıllık faiz

olarak hesaplanacak ve faiz tahakkuk edildiğinde aşağıdaki şekilde


muhasebeleştirilecektir:

Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 10.138,89
300 BANKA KREDILERI 10.138,89

Borç Alacak
300 BANKA KREDILERI 10.138,89
102 BANKALAR 10.138,89

Yıl sonunda aşağıdaki envanter kayıtları yapılacaktır:

Borçlanma maliyetleri standardının benimsediği ilke; bir özellikli


varlığın elde edilmesi, inşa edilmesi veya üretiminin yapılması için
özellikle borçlanılmış ise, borçlanmaya ilişkin maliyetler, bu varlığın
maliyetine eklenmesi gerekir. Bundan dolayı finansman gideri varlığın
maliyetine eklenecek muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.

Borç Alacak
258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR 10.138,89
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 10.138,89

261
Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 10.138,89
780 FINANSAMAN GIDERI 10.138,89

Bir işletmenin genel amaçlı olarak borçlandığı fonların bir kısmının,


bir özellikli varlığın finansmanı için kullanıldığı durumlarda;
aktifleştirilebilecek borçlanma maliyeti tutarı, ilgili varlığa ilişkin
yapılan harcamalara uygulanacak bir aktifleştirme oranı yardımı ile
belirlenmelidir. Bu aktifleştirme oranı, özellikli varlık alımına yönelik
yapılmış borçlanmalar hariç olmak üzere, işletmenin ilgili dönem
süresince mevcut tüm borçlarına ilişkin borçlanma maliyetlerinin
ağırlıklı ortalamasıdır (UMS/TMS 23:14).

Aktifleştirilecek Borçlanma Maliyeti (ABM) de standartta göre;

Burada dikkat edilmesi gereken önemli nokta; hesaplamalarda


özellikli varlık için özellikle alınan kredilerin veya yapılan
borçlanmaların hesaplamalarda dikkatte alınmayacağı ve doğrudan
aktifleştirileceğidir.

Örnek 8: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd.Şti. faaliyetlerinde


kullanmak üzere bir bina inşaatına başlamıştır. Bina için aşağıda
belirtilen tarihlerde müteahhit firmaya ödemeler yapılmıştır:

Ödeme Tarihi Ödeme Tutarı


14.02.2012 30.000
23.03.2012 140.000
Toplam 170.000

Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd.Şti.; X Bankası’ndan 14.02.2012


tarihinde, vadesi 14.02.2015 ( 3 yıl vadeli ) olan 100.000 TL tutarında
kredi kullanmıştır. Kredinin faiz oranı % 16 olup, her yıl sonunda
dönem faizi ödenecektir. Kredinin 30.000 TL’lik kısmı müteahhit
firmaya ödemede kullanılmış ve kalan tutar 23.03.2012 vadeli ödeme
için bankada değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmeden de 710 TL net
gelir elde edilmiştir.

A Bankası’ndan 01.10.2011 tarihinde bir yıl vadeli, % 15 faizli ve


faizi yıl sonunda ve vadesinde ödemeli 100.000 TL kredi kullanmıştır.

B Bankası’ndan da 02.01.2012 tarihinde 55.000 TL rotatif kredi


kullanmış, kredinin faizi % 14 olarak belirlenmiştir. Belirtilen
kredinin 2012 yılı ortalaması 37.000 TL olarak gerçekleşmiştir.

262
Öncelikle birikmiş olan ortalama ödemeleri bulmak gerekir. Bunun
için aşağıdaki işlem yapılır:

Genel Kredi Birikmiş


Ödeme Tarihi İle Karşılanan Aktifleştirme Oranı Ortalama
Ödeme Tutarı Ödeme
23.03.2012 70.000 284/365=0,7780 54.460

İkinci aşamada genel amaç ile alınan kredilerin ortalama ağırlıklı


maliyeti bulmak gerekir. Bunun için de aşağıdaki hesaplamalar
yapılmıştır:

Banka Tutar Faiz Oranı Faiz Tutarı


A Bankası 100.000 15 15.000
B Bankası 37.000 14 5.180
Toplam 137.000 20.180

Aktifleştirme maliyeti veya tutarı, özellikli varlık için alınan kredinin


maliyeti ile aktifleştirme oranı ve özellikli varlık için genel amaçlı
kredilerden kullanılan payın maliyetinden ibarettir.

Özellikli varlık için alınan kredinin maliyeti:

Genel amaçlı kredilerden alınan payın maliyeti:

İşletmenin toplam borçlanma maliyeti:

Dönem içinde faiz tahakkuk ve ödemesi için aşağıdaki muhasebe


kayıtları yapılır;

263
Borç Alacak
780 FINANSMAN GIDERI 32.802,00
300 BANKA KREDILERI 32.802,00

Borç Alacak
300 BANKA KREDILERI 32.802,00
102 BANKALAR 32.802,00

Yıl sonunda aşağıdaki envanter kayıtları yapılacaktır:

Borç Alacak
258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR 19.929,00
670/671 KISA/UZUN VADELI FINANSAL
BORÇLANMA MALIYETLERI 12.873,00
781 FINANSAMAN GIDERI
YANSITMA HESABI 32.802,00

Borç Alacak
781 FINANSMAN GIDERI YANSITMA
HESABI 32.802,00
780 FINANSAMAN GIDERI 32.802,00

14. İLİŞKİLİ TARAF (TMS 24)

14.1. KAPSAMI VE TANIMLAR

TMS 24 Standartı,

(a) İlişkili taraflarla olan ilişki ve işlemlerin belirlenmesinde;


(b) İşletme ile ilişkili tarafları arasındaki taahhütler dahil olmak
üzere, mevcut bakiyelerin belirlenmesinde;
(c) (a) ve (b) maddelerinde yer alan kalemlerin açıklanmasının
gerekli olduğu koşulların belirlenmesinde ve
(d) Söz konusu kalemlere ilişkin olarak yapılacak açıklamaların
tespit edilmesinde

uygulanır. (TMS 24,2)

Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

İlişkili taraf: Finansal tablolarını hazırlayan işletmeyle (Bu standartta


‘raporlayan işletme’ olarak kullanılacaktır) ilişkili olan kişi veya
işletmedir.

(a) Bir kişi veya bu kişinin yakın ailesinin bir üyesi, aşağıdaki
durumlarda raporlayan işletmeyle ilişkili sayılır:

264
Söz konusu kişinin,

(i) raporlayan işletme üzerinde kontrol veya müşterek kontrol


gücüne sahip olması durumunda,
(ii) raporlayan işletme üzerinde önemli etkiye sahip olması
durumunda,
(iii) raporlayan işletmenin veya raporlayan işletmenin bir ana
ortaklığının kilit yönetici personelinin bir üyesi olması durumunda.

(b) Aşağıdaki koşullardan herhangi birinin mevcut olması halinde


işletme, raporlayan işletme ile ilişkili sayılır:

(i) İşletme ve raporlayan işletmenin aynı grubun üyesi olması


halinde (Bir başka ifadeyle her bir ana ortaklık, bağlı ortaklık
ve diğer bağlı ortaklık diğerleri ile ilişkilidir).
(ii) İşletmenin, diğer işletmenin (veya diğer işletmenin de üyesi
olduğu bir grubun üyesinin) iştiraki ya da iş ortaklığı olması
halinde.
(iii) Her iki işletmenin de aynı bir üçüncü tarafın iş ortaklığı olması
halinde.
(iv) İşletmelerden birinin üçüncü bir işletmenin iş ortaklığı olması
ve diğer işletmenin söz konusu üçüncü işletmenin iştiraki
olması halinde.
(v) İşletmenin, raporlayan işletmenin ya da raporlayan işletmeyle
ilişkili olan bir işletmenin çalışanlarına ilişkin olarak işten
ayrılma sonrasında sağlanan fayda plânlarının olması halinde.
Raporlayan işletmenin kendisinin böyle bir plânının olması
halinde, sponsor olan işverenler de raporlayan işletme ile
ilişkilidir.
(vi) İşletmenin (a) maddesinde tanımlanan bir kişi tarafından
kontrol veya müştereken kontrol edilmesi halinde.
(vii) (a) maddesinin (i) bendinde tanımlanan bir kişinin işletme
üzerinde önemli etkisinin bulunması veya söz konusu
işletmenin (ya da bu işletmenin ana ortaklığının) kilit yönetici
personelinin bir üyesi olması halinde.

İlişkili tarafla yapılan işlem: Raporlayan işletme ile ilişkili bir taraf
arasında kaynakların, hizmetlerin ya da yükümlülüklerin, bir bedel
karşılığı olup olmadığına bakılmaksızın transferidir.

Bir bireyin yakın aile üyeleri: İşletme ile ilgili işlemler üzerinde
etkisi olması ya da işlemlerden etkilenmesi beklenen aile bireyleridir
ve aşağıda belirtilenler bireyin yakın aile üyesi kapsamında yer alır:

(a) Bireyin eş ve çocukları,


(b)Bireyin eşinin çocukları ve
(c) Bireyin ya da bireyin eşinin bakmakla yükümlü olduğu kişiler.
(TMS 24,9)

265
Kontrol: Bir işletmenin faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla,
söz konusu işletmenin finansal ve faaliyet politikalarını yönetme
gücüdür.

Müşterek kontrol: Bir ekonomik faaliyet üzerindeki kontrolün


sözleşmeye dayalı olarak paylaşılmasıdır.

Kilit yönetici personel: İşletmenin, (idari ya da diğer) herhangi bir


yöneticisi de dahil olmak üzere, faaliyetlerini plânlama, yönetme ve
kontrol etme yetki ve sorumluluğuna doğrudan veya dolaylı olarak
sahip olan kişilerdir.

Önemli Etki: Yatırım yapılan işletmenin finansal ve faaliyet


politikalarının belirlenmesi kararlarına katılma gücü olup, bu
politikaları kontrol etme gücünü ifade etmemektedir. Önemli etkiye,
hisse sahipliği, esas sözleşme veya anlaşma yoluyla sahip olunabilir.

Devlet: Devleti, devlet organlarını ve yerel, ulusal veya uluslararası


benzer kuruluşları ifade eder.

Devletle ilişkili işletme: Devletin, üzerinde kontrol veya müştereken


kontrol gücüne ya da önemli etkiye sahip olduğu işletmedir. (TMS
24, 9)

Her olası ilişkili taraf ilişkisi değerlendirilirken ilişkinin özü dikkate


alınır, sadece yasal şekle bakılmakla yetinilmez. (TMS 24, 10)

Aşağıdakiler ilişkili taraf olarak değerlendirilmez:

(a) İki işletmenin, ortak bir yöneticiye ya da ortak bir kilit yönetici
personele sahip olması durumunda veya işletmelerden birinin kilit
yönetici personelinin diğer işletme üzerinde önemli etkiye sahip
olması durumunda bu iki işletme.
(b) İki ortak girişimcinin bir iş ortaklığı üzerinde müşterek kontrolü
paylaşmaları durumunda söz konusu girişimciler.
(c) (i) Finansman sağlayanlar,
(ii) Sendikalar,
(iii)Kamu hizmeti şirketleri ve
(iv)Devlet makamları ve mercilerinden,
raporlayan işletme üzerinde kontrol ya da müşterek kontrol gücüne
veya önemli etkiye sahip olmayıp, işletme ile sadece olağan iş ilişkisi
içerisinde olanlar (işletmenin serbest hareket etmesini etkileyebilecek
ya da karar alma sürecine dahil olabilecek olsa da).
(d) Bir işletmenin sadece ortaya çıkan ekonomik bağımlılık nedeniyle
önemli hacimde işlem yaptığı bir müşteri, tedarikçi, acente, dağıtımcı
ya da genel mümessil. (TMS 24,11)

14.2. İLİŞKİLİ TARAF

İlişkili taraf tanımında, bir iştirak söz konusu iştirakin bağlı


ortaklıklarını ve bir iş ortaklığı söz konusu iş ortaklığının bağlı

266
ortaklıklarını kapsar. Bu nedenle örneğin bir iştirakin bağlı ortaklığı
ile söz konusu iştirak üzerinde önemli etkiye sahip yatırımcı birbirleri
ile ilişkilidir. (TMS 24,12)

İşletme, kilit yönetici personele ödenen ücreti toplam olarak ve


aşağıdaki her kategori için dipnotlarda açıklar:

(a) Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar,


(b) İşten ayrılma sonrası sağlanan faydalar,
(c) Diğer uzun vadeli faydalar,
(d) İşten çıkarma nedeniyle sağlanan faydalar ve
(e) Hisse bazlı ödemeler. (TMS 24,17)

Finansal tabloların kapsadığı dönem zarfında işletmenin ilişkili taraf


işlemlerinde bulunması durumunda, söz konusu işlemler hakkındaki
bilgilere ve taahhütler dahil olmak üzere mevcut bakiyelere ek olarak,
finansal tablo kullanıcılarının ilişkinin finansal tablolar üzerindeki
potansiyel etkisini anlamaları açısından gerekli olan ilişkili taraf
ilişkisinin niteliği açıklanır. Anılan açıklama hükümleri 17 nci
paragrafta yer alan hükümlere ek niteliğindedir. Açıklamalar asgari
olarak aşağıdaki hususları içerir:

(a) Söz konusu işlemlerin tutarını;


(b) Taahhütler dahil olmak üzere, mevcut bakiyeleri ve
(i) Söz konusu bakiyelerin koşullarını, teminat altına alınmış
olup olmadıklarını ve ödeme için belirlenen karşılığın
niteliğini ve
(ii) Verilen veya alınan garantilerin ayrıntılarını,
(c) Mevcut bakiyelerle ilgili şüpheli alacak karşılıklarını ve
(d) Dönem içinde ilişkili taraflardan değersiz veya şüpheli alacaklarla
ilgili olarak muhasebeleştirilen giderleri. (TMS 24 ,18)

18 inci Paragraf uyarınca yapılması gerekli olan açıklamalar aşağıda


belirtilen her bir kategori için ayrı ayrı yapılır:

(a) Ana ortaklık,


(b) İşletme üzerinde müşterek kontrol gücüne ya da önemli etkiye
sahip bulunan işletmeler,
(c) Bağlı ortaklıklar,
(d) İştirakler,
(e) İşletmenin ortak girişimci konumunda olduğu iş ortaklıkları,
(f) İşletmenin ya da ana ortaklığının kilit yönetici personeli ve
(g) Diğer ilişkili taraflar. (TMS 24,19)

İlişkili taraf ile yapılmış olmaları durumunda açıklanması gereken


işlemlere ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir:

(a) Mal alım veya satımı (mamul ya da yarı mamul),


(b) Maddi duran varlık ve diğer varlıkların alım veya satımı,
(c) Hizmet sunumu veya alımı,

267
(d) Kiralamalar,
(e) Araştırma ve geliştirme transferleri,
(f) Lisans anlaşmaları kapsamında yapılan transferler,
(g) Finansman anlaşmaları kapsamında yapılan transferler (nakdi ya
da gayri nakdi krediler ve özkaynak katkıları dâhil olmak üzere),
(h) Teminat veya kefalet karşılıkları,
(i) Belirli koşullar altında yürürlüğe girecek sözleşmeler
(muhasebeleştirilmiş ve muhasebeleştirilmemiş) dahil olmak
üzere, gelecekte belirli bir olayın meydana gelmesi ya da
gelmemesi durumunda bir şeyin yapılmasına ilişkin taahhütler ve
(j) İşletme adına veya işletme tarafından söz konusu ilişkili taraf
adına borçların ödenmesi. (TMS 24 ,21)

14.3. DEVLETLE İLİŞKİLİ İŞLETMELER

Raporlayan işletme,

(a) raporlayan işletme üzerinde kontrole, müşterek kontrole veya


önemli etkiye sahip olan bir devlet ve
(b) aynı devletin raporlayan işletme ve diğer bir işletme üzerinde
kontrole, müşterek kontrole veya önemli etkiye sahip olması
nedeniyle ilişkili taraf olan diğer işletme ile

gerçekleştirilen ilişkili taraf işlemlerine ve taahhütler dahil olmak


üzere mevcut bakiyelere ilişkin olarak 18 inci paragrafta yer alan
açıklama hükümlerinden muaf tutulur. (TMS 24,25)

Raporlayan işletmenin 25 inci paragrafta belirtilen muafiyetten


faydalanması durumunda, 25 inci paragrafta belirtilen işlemler ve
ilgili mevcut bakiyeler hakkında aşağıda yer alan hususlar açıklanır:

(a) Devletin adı ve raporlayan işletme ile olan ilişkisinin niteliği


(yani raporlayan işletme üzerinde kontrole mi, müşterek kontrole mi
yoksa önemli etkiye mi sahip olduğu),
(b) Aşağıda yer alan bilgiler, işletmenin finansal tablolarını
kullananların, ilişkili taraf işlemlerinin finansal tablolar üzerindeki
etkisini anlamalarını sağlayacak ölçüde detaylandırılır:
(i) Ayrı ayrı önemli olan işlemlerin her birinin tutarı ve niteliği
ile
(ii) Ayrı ayrı önemli olmamakla birlikte toplu olarak önemli olan
diğer işlemlerin büyüklüğüne ilişkin niteliksel ya da niceliksel bir
gösterge. Bu tür işlemlere ilişkin örneklere 21 inci paragrafta yer
verilmiştir. (TMS 24,26)

268
14.4. ÖRNEKLER

Örnek 1: İşletme firma sahiplerinden birine 1 000 TL nakit ödeme


yapmıştır.

Borç Alacak
210 ORTAKLARDAN ALACAKLAR 1 000
100 KASA 1 000

Örnek 2: İşletme bağlı ortaklığa 20 000 TL aktarmıştır.

Borç Alacak
211 BAĞLI ORTAKLIKLARDAN
ALACAKLAR 20 000
102 BANKALAR 20 000

Örnek 3: İşletme bir üst düzey yönetici personelden 150 000 TL borç
almıştır.

Borç Alacak
102 BANKALAR 150 000
335 KİLİT PERSONELE
BORÇLAR 150 000

Örnek 4: İşletme bağlı ortaklığın finansman ihtiyacı için 500 000 TL


Hatır Senedi düzenlemiştir.

Borç Alacak
211 BAĞLI ORTAKLIKLARDAN
ALACAKLAR 500 000
321 BORÇ SENETLERİ 500 000

15. İŞ ORTAKLIKLARINDAKİ PAYLAR (TMS 31)

İş ortaklıklarındaki payların muhasebeleştirilmesi ve iş ortaklıklarının


yapılarına ve faaliyetlerinin gerçekleştirilme şekline bağlı olmaksızın;
iş ortaklığının varlık, borç, gelir ve giderlerinin ortak girişimcilerin ve
yatırımcıların finansal tablolarında raporlanması bu standart uyarınca
yapılır. (TMS 31,1)

269
15.1. TANIMLAR

Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

Kontrol: Bir işletmenin faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla,


söz konusu işletmenin finansal ve faaliyet politikalarını yönetme
gücüdür.

Özkaynak yöntemi: Müştereken kontrol edilen bir işletmedeki


yatırımın başlangıçta elde etme maliyeti ile muhasebeleştirilerek,
sonrasında bu tutarın müştereken kontrol edilen işletmenin net
varlıklarında ortak girişimcinin payına düşen kısmı yansıtacak şekilde
düzeltildiği ve böylece ortak girişimcinin kar veya zararının
müştereken kontrol edilen işletmenin kar veya zararından kendisine
düşen payı kapsadığı muhasebeleştirme yöntemidir.

İş ortaklığı yatırımcısı: Bir iş ortaklığında müşterek kontrol gücü


olmayan katılımcı taraftır.

Müşterek kontrol: Bir ekonomik faaliyet üzerindeki kontrolün


sözleşmeye dayalı olarak paylaşılmasıdır. Bu kontrolün, sadece
ekonomik faaliyetle ilgili stratejik finansal ve faaliyetle ilgili
kararların, kontrolü paylaşan tarafların (ortak girişimciler) oy birliği
ile mutabakatını gerektirdiği durumlarda var olduğu kabul edilir.

İş ortaklığı: İki veya daha fazla tarafın, müşterek kontrole tabi bir
ekonomik faaliyeti gerçekleştirmesini sağlayan sözleşmeye bağlı
girişimdir.

Oransal konsolidasyon: Müştereken kontrol edilen işletmenin aktif,


pasif, gelir ve gider kalemlerinin, ortak girişimcinin payı oranında
ortak girişimcinin finansal tablolarında satır satır benzer kalemlerle
birleştirilmek suretiyle muhasebeleştirilmesi veya ortak girişimcinin
finansal tablolarında söz konusu kalemlerin ayrı bir satır olarak
raporlanmasını kapsayan muhasebeleştirme yöntemidir.

Bireysel finansal tablolar: Bir ana ortaklık, bir iştirakte yatırımı olan
bir işletme ya da müştereken kontrol edilen bir işletmenin ortak
girişimcisi tarafından sunulan ve yatırımların raporlanan faaliyet
sonuçları ya da net aktifleri yerine doğrudan özkaynak payına dayalı
olarak muhasebeleştirildiği finansal tablolardır.

Önemli etki: Yatırım yapılan işletmenin finansal ve faaliyetle ilgili


politikaların belirlenmesi kararlarına katılma gücü olup bu politikaları
tek başına ya da bir başka taraf ile ortak kontrol etme gücünü ifade
etmemektedir.

Ortak girişimci: İş ortaklığı üzerinde müşterek kontrol gücüne sahip


olan katılımcı taraftır. (TMS 31,3)

270
15.2. İŞ ORTAKLIKLARININ ÇEŞİTLERİ

İş ortaklıkları birçok çeşit ve yapıda olabilir. Bu standart genel olarak


iş ortaklığı olarak tanımlanan ve bu tanım çerçevesinde geniş
kapsamlı üç tür iş ortaklığını, müştereken kontrol edilen faaliyetler,
müştereken kontrol edilen varlıklar ve müştereken kontrol edilen
işletmeler belirler. Aşağıdaki özellikler, tüm iş ortaklıkları için
geçerlidir:

(a) İki veya daha fazla ortak girişimci sözleşmeye dayalı bir
düzenleme ile bağlanmıştır; ve
(b)Sözleşmeye bağlı düzenleme müşterek kontrolü oluşturur. (TMS 31
,7)

Müşterek kontrol
Yatırım yapılan işletmenin yasal yeniden yapılanma veya iflas
sürecinde olması veya ortak girişimciye fon aktarmasını
engelleyebilecek uzun dönemli ciddi kısıtlamalar altında çalışıyor
olması müşterek kontrolü engelleyebilir. Eğer müşterek kontrol devam
ediyor ise, bu olaylar iş ortaklıklarının bu standart uyarınca
muhasebeleştirilmemesi için gerekçe oluşturmaz. (TMS 31 ,8)

Sözleşmeye bağlı düzenleme


Sözleşmeye bağlı bir düzenlemenin varlığı, müşterek kontrol ihtiva
eden katılım paylarını, yatırımcıların önemli etkiye sahip olduğu
iştiraklerdeki yatırımlardan ayırır. Müşterek kontrol oluşturmak için
sözleşmeye bağlı bir düzenleme içermeyen faaliyetler, bu standart
kapsamında iş ortaklığı olarak değerlendirilmez. (TMS 31,9)

Sözleşmeye bağlı düzenlemenin varlığı birçok şekilde – örneğin ortak


girişimciler arasındaki bir sözleşme veya ortak girişimciler arasındaki
müzakerelerin tutanağı gibi – ispatlanabilir. Bazı durumlarda
düzenleme, iş ortaklığının ana sözleşmesi veya diğer iç mevzuatı
içinde yer alır. Biçimi ne olursa olsun, sözleşmeye bağlı düzenleme
genellikle yazılıdır ve aşağıdakiler ve benzeri hususları içerir:

(a) İş ortaklığının faaliyeti, süresi ve raporlama yükümlülükleri;


(b) İş ortaklığının yönetim kurulu veya eşdeğer idari organının
atanması ve ortak girişimcilerin oy hakları;
(c) Ortak girişimcilerin sermaye katılımları; ve
(d) İş ortaklığının ürün, gelir, gider veya faaliyet sonuçlarının ortak
girişimciler arasında paylaşımı. (TMS 31,10)

15.2.1. MÜŞTEREKEN KONTROL EDİLEN FAALİYETLER

Bazı iş ortaklıklarının faaliyetleri bir şirketin, ortaklık veya başka bir


işletmenin veya ortak girişimcilerin kendilerinden ayrı bir finansal
yapının kurulmasından ziyade, ortak girişimcilerin varlıklarının ve
diğer kaynaklarının kullanımını gerektirir. Her ortak girişimci kendi
maddi duran varlıklarını kullanır ve kendi stoklarını taşır. Ayrıca,
271
kendi masraflarına ve borçlarına katlanır ve kendi yükümlülüğünü
temsilen finansman sağlar. İş ortaklığının faaliyetleri ortak
girişimcinin çalışanları tarafından ortak girişimcinin benzeri
faaliyetleri yanında yürütülebilir. İş ortaklığı sözleşmesi genellikle
ortak ürünün satış hasılatının ve yapılan ortak giderlerin ortak
girişimciler arasında paylaşılmasına imkan sağlar. (TMS 31,13)

Müştereken kontrol edilen faaliyete örnek olarak, iki veya daha fazla
ortak girişimcinin faaliyetlerini, kaynaklarını ve uzmanlıklarını uçak
gibi belirli bir ürünün ortaklaşa üretimi, pazarlanması ve dağıtımı için
birleştirmesi gösterilebilir. Üretim sürecinin farklı aşamaları her bir
ortak girişimci tarafından yürütülür. Her ortak girişimci kendi
maliyetlerine katlanır ve uçakların satış hasılatından sözleşmeye bağlı
düzenleme ile belirlenen bir pay alır. (TMS 31,14)

Bir ortak girişimci, müştereken kontrol edilen işletmedeki katılım


payları ile ilişkili olarak aşağıdaki hususları finansal tablolarına
yansıtır:

(a) Kontrol ettiği varlıklar ile üstlendiği yükümlülükler; ve


(b)Katlandığı giderler ile iş ortaklığının mal ve hizmet satışından
kazanılan gelirlerdeki payı. (TMS 31 ,15)

15.2.2. MÜŞTEREKEN KONTROL EDİLEN VARLIKLAR

Bazı iş ortaklıkları, müştereken kontrol ile birlikte çoğu kez iş


ortaklığının amaçları için iş ortaklığına verilmiş veya bunun için
edinilmiş ve tahsis edilmiş olan, ortak girişimcilerin bir ya da daha
fazla varlığının ortak mülkiyetini kapsar. Varlıklar, ortak girişimcilere
yarar sağlamak için kullanılır. Her bir ortak girişimci, varlıklardan
elde edilen hasılat üzerinden pay alabilir ve her biri üstlenilen
giderlerden mutabık kalınmış bir kısmına katlanır. (TMS 31 ,18)

Ortak girişimci, müştereken kontrol edilen varlıktaki payına ilişkin


olarak aşağıdaki hususları finansal tablolarına yansıtır:

(a) Varlığın niteliğine göre sınıflandırılmış olarak, müştereken kontrol


edilen varlıklardaki payı,
(b)Üstlendiği yükümlülükleri,
(c) İş ortaklığına ilişkin olarak diğer ortak girişimcilerle birlikte
üstlendiği yükümlülüklerdeki payı,
(d)İş ortaklığının ürünündeki payının kullanımı veya satışından elde
edilen gelirler ile birlikte iş ortaklığının giderlerindeki katlandığı payı,
(e) İş ortaklığındaki payı ile ilişkili olarak katlandığı giderleri. (TMS
31,21)

Her bir ortak girişimci, müştereken kontrol edilen varlıklardaki payları


ile ilgili olarak aşağıdaki hususları muhasebe kayıtlarına dahil eder ve
finansal tablolarına yansıtır:

272
(a) Bir yatırım olarak değil, varlıkların niteliğine göre sınıflamak
suretiyle müştereken kontrol edilen varlıklardaki payını. Örneğin,
müştereken kontrol edilen bir boru hattındaki pay, maddi duran varlık
olarak sınıflandırılır.
(b)Varlıklardaki payını finanse ederken katlanılan yükümlülükler gibi,
üstlendiği yükümlülükleri.
(c) İş ortaklığı ile ilişkili olarak diğer ortak girişimcilerle birlikte
üstlenilen yükümlülüklerdeki payı.
(d)İş ortaklığının ürünündeki payının kullanımı veya satışından elde
edilen gelirler ile birlikte iş ortaklığı nedeniyle katlandığı gider payını.
(e) Ortak girişimcinin varlıklardaki payının finansmanı ve üründeki
payının satışı için üstlenilenler gibi, iş ortaklığındaki payı ile ilişkili
olarak katlandığı giderleri. (TMS 31,22)

15.2.3. MÜŞTEREKEN KONTROL EDİLEN İŞLETMELER

Müştereken kontrol edilen bir işletme, her bir ortak girişimcinin pay
sahibi olduğu bir şirket, ortaklık veya başka bir işletmenin kurulmasını
gerektirir. İşletme, ortak girişimcilerin arasındaki sözleşmeye bağlı
düzenlemenin işletmenin ekonomik faaliyeti üzerinde müşterek
kontrol oluşturması dışında, diğer işletmelerle aynı şekilde faaliyet
gösterir. (TMS 31 ,24)

Müştereken kontrol edilen bir işletme, iş ortaklığının varlıklarını


kontrol eder, giderlerini ve yükümlülüklerini üstlenir ve gelire hak
kazanır. Kendi adına sözleşmeler yapabilir ve iş ortaklığının faaliyeti
için finansman sağlayabilir. Bazı müştereken kontrol edilen
işletmelerde ortak girişimcinin iş ortaklığının ürününden pay alması
da söz konusu olabileceği gibi, her ortak girişimci müştereken kontrol
edilen işletmenin kârında pay hakkına sahiptir. (TMS 31,25)

15.3. İŞ ORTAKLIĞI İLE ORTAK GİRİŞİMCİ ARASINDAKİ


İŞLEMLER

Bir ortak girişimci tarafından bir iş ortaklığına varlık satılması veya


katılım payı olarak yatırılması durumunda, işlemden kaynaklanan her
türlü kar veya zararın muhasebeleştirilmesi işlemin özünü
yansıtmalıdır. Varlıkların iş ortaklığında bulunması ve ortak
girişimcinin mülkiyetin getirdiği önemli risk ve getirileri aktarması
durumunda, sadece diğer ortak girişimcilerin paylarına isabet eden kar
veya zarar finansal tablolara yansıtılır. Ortak girişimci, katkı veya
satışın dönen varlıkların net kârının azalmasına veya bir değer
düşüklüğü zararına kanıt oluşturması durumunda, tüm zararı finansal
tablolarına yansıtır. (TMS 31 ,48)

Bir ortak girişimcinin, iş ortaklığından varlık satın alması durumunda,


bağımsız bir tarafa bu varlıkları tekrar satıncaya kadar iş ortaklığının
bu işlemden kaynaklanan kârlarından kendisine düşen payı finansal
tablolarına yansıtmaz. Ortak girişimci, bu işlemlerin sonucunda oluşan
zarardan payına düşen miktarı, kâr durumunda olduğu gibi kayda alır

273
ancak, dönen varlıkların net kârının azaldığına veya bir değer
düşüklüğü zararı olduğuna ilişkin bir emare olması halinde bu zararlar
hemen finansal tablolara yansıtılır. (TMS 31,49)

Bir ortak girişimci ile iş ortalığı arasındaki işlemin varlıkta değer


azalışına dair kanıt sağlayıp sağlamadığının belirlenmesi için ortak
girişimci, varlığın geri kazanılabilir tutarını “TMS 36 Varlıklarda
Değer Düşüklüğü” Standardına göre tespit eder. Kullanım değeri
tespit edilirken, ortak girişimci varlığın devamlı kullanımına ve iş
ortaklığı tarafından nihai olarak elden çıkarılışına bağlı olarak
gelecekteki nakit akımlarını tahmin eder. (TMS 31 ,50)

16. FİNANSAL ARAÇLAR: SUNUM (TMS 32 ),


MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇME (TMS 39) ,
AÇIKLAMALAR (TFRS 7)

TMS 32 Finansal Araçlar Standardı’nda geçen terimlerin anlamları


aşağıdaki gibidir:

16.1. TANIMLAR

Finansal araç: Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin
finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa
neden olan herhangi bir sözleşmedir.

Finansal varlık: Aşağıdaki varlıklardan herhangi biridir:

(a) Nakit;
(b) Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araç;
(c) (i) Başka bir işletmeden nakit ya da başka bir finansal varlık
almak için veya
(ii) Potansiyel olarak işletmenin lehine olan koşullarda finansal
varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için
düzenlenen sözleşmeden doğan hak; veya
(d) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da
ödenebilecek olan ve:
(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını
almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan
sözleşme; veya
(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını,
belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi
dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev
sözleşme. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal
araçlar, 16A - 16B Paragrafları uyarınca özkaynağa dayalı
finansal araç olarak sınıflandırılan satım opsiyonu bulunan
finansal araçları, 16C - 16D Paragrafları uyarınca özkaynağa
dayalı araç olarak sınıflandırılan ve işletmeye sadece tasfiye
durumunda diğer tarafa işletmenin net varlıklarından oransal bir
pay verme yükümlülüğü getiren finansal araçları veya söz konusu
araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına
ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.

274
Finansal borç: Aşağıdaki borçlardan herhangi biridir:

(a) (i) Başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık
verilmesi için veya
(ii) Potansiyel olarak işletmenin aleyhine olan koşullarda finansal
varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için
düzenlenen sözleşmeden doğan yükümlülük; veya
(b) İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya
ödenebilecek olan ve:
(i) İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını
vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan
sözleşme; veya
(ii) İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracının,
belirli bir nakit tutar ya da başka bir finansal varlık ile takas
edilmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir
türev sözleşme. Bu nedenle, herhangi bir para birimi cinsinden
belirli bir tutar karşılığında işletmenin özkaynağına dayalı
finansal araçlarının elde edilmesine ilişkin hak, opsiyon ya da
teminatlar; işletmenin, bunları, özkaynağına dayalı ve aynı
sınıftaki türev olmayan finansal araçlarını ellerinde
bulunduranların tümüne oransal olarak sunması durumunda
özkaynağa dayalı finansal araç niteliğindedir. Yine, bu nedenlerle,
işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçları; 16A - 16B
paragrafları uyarınca özkaynağa dayalı finansal araç olarak
sınıflandırılan satım opsiyonu bulunan finansal araçları, 16C -
16D paragrafları uyarınca özkaynağa dayalı finansal araç olarak
sınıflandırılan ve işletmeye sadece tasfiye durumunda diğer tarafa
işletmenin net varlıklarından oransal bir pay verme yükümlülüğü
getiren finansal araçları veya söz konusu araçların gelecekte
yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler
olarak düzenlenen araçları içermez..

İstisna olarak, finansal borç tanımına uyan bir finansal araç, 16A -
16B veya 16C - 16D paragraflarında belirtilen tüm özellikleri ve
şartları haiz ise, özkaynağa dayalı bir finansal araç olarak
sınıflandırılır.

Özkaynağa (Hisse senedine) dayalı finansal araç: İşletmenin tüm


borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren
sözleşmedir.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Satım opsiyonu bulunan finansal araç: Finansal araç hamiline, nakit


veya başka bir finansal varlık karşılığında opsiyonu veren tarafa söz
konusu finansal aracı geri satma hakkı veren ya da gelecekte belirsiz
bir olayın meydana gelmesi, finansal araç hamilinin ölmesi veya

275
emekli olması halinde otomatik olarak opsiyonu veren tarafa iade
edilen bir finansal araçtır. (TMS 32,11)

İhraççı ilgili finansal aracı ya da finansal aracın bileşenlerini ilk defa


muhasebeleştirirken sözleşmedeki düzenlemelerin özüne uygun ve
finansal borç, finansal varlık ve özkaynağa dayalı finansal araç
tanımlarıyla uyumlu bir sınıflandırma yapar. (TMS 32,15)

İhraççı, bir finansal aracın finansal borçtan ziyade özkaynağa dayalı


finansal araç olup olmadığını belirlemek için 11 inci Paragraf’ta
tanımları uyguladığında, araç sadece ve sadece aşağıdaki (a) ve (b)
koşullarını taşıyorsa anılan araç özkaynağa dayalı finansal araçtır:

(a) Araç sözleşmeye dayalı aşağıdaki yükümlülükleri içermemektedir:


(i) Başka bir işletmeye nakit veya diğer bir finansal araç vermek;
veya
(ii) Potansiyel olarak ihraç edenin aleyhine olan koşullarda başka
bir işletmeyle finansal varlık ya da finansal borç takası yapmak.
(b) Eğer aracın ödemesi ihraççının özkaynağına dayalı finansal
aracıyla yapılacak ya da yapılabilecekse, bu:
(i) İhraççının özkaynağına dayalı finansal aracından değişken
sayıda vermesine dair sözleşmeye dayalı yükümlülük içermeyen
bir türev olmayan araç; ya da
(ii) Yalnızca ihraççı tarafından, ihraççının belirli sayıda
özkaynağına dayalı finansal aracının, belirli bir nakit tutar ya da
başka bir finansal varlık ile takas edilmesi suretiyle ödenecek bir
türev araçtır. Bu nedenle, herhangi bir para birimi cinsinden
belirli bir tutar karşılığında işletmenin özkaynağına dayalı
finansal araçlarının elde edilmesine ilişkin hak, opsiyon ya da
teminatlar; işletmenin, bunları, özkaynağına dayalı ve aynı
sınıftaki türev olmayan finansal araçlarını ellerinde
bulunduranların tümüne oransal olarak sunması durumunda
özkaynağa dayalı finansal araç niteliğindedir. Yine, bu nedenlerle,
ihraççının özkaynağına dayalı finansal araçları; 16A - 16B veya
16C - 16D paragraflarında belirtilen tüm özellikleri ve şartları
haiz finansal araçları veya söz konusu araçların gelecekte
yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler
olarak düzenlenen araçları içermez.

Gelecekte ihraççının özkaynağına dayalı finansal araçlarının alınması


ya da verilmesiyle sonuçlanacak veya sonuçlanabilecek ancak
yukarıdaki (a) ve (b) koşullarına uymayan türev finansal araçtan
doğan bir sözleşmeye dayalı yükümlülük, özkaynağa dayalı finansal
araç değildir. İstisna olarak, finansal borç tanımına uyan bir finansal
araç, 16A - 16B veya 16C - 16D paragraflarında belirtilen tüm
özellikleri ve şartları haiz ise, özkaynağa dayalı bir finansal araç
olarak sınıflandırılır (TMS 32,16)

276
Türev ürün: Aşağıda yer alan üç özelliğin tamamına sahip olan ve
TMS 39 Standardı kapsamında bulunan bir finansal araç veya diğer
bir sözleşmedir:

(a) Belirli bir faiz oranında, finansal araç fiyatında, mal bedelinde,
döviz kurunda, fiyat veya oran endeksinde, kredi derecesi veya
kredi endeksinde ya da başka bir değişkende veya sözleşmenin
taraflarından birine özgü olmayan finansal olmayan bir
değişkende (bazen “sözleşmeye konu olan” olarak da adlandırılır)
meydana gelen bir değişiklik karşısında değeri değişmektedir;
(b) Net bir başlangıç yatırımı gerektirmemekte veya piyasa
koşullarındaki değişikliklere benzer tepki vermesi beklenen diğer
türden sözleşmelere göre daha az bir net başlangıç yatırımı
gerektirmektedir; ve
(c) Gelecek bir tarihte ödenecektir. (TMS 39,9)

16.2. FİNANSAL ARAÇLARIN SUNUMU

Özkaynağa Dayalı Finansal Araçlar

Satım opsiyonu bulunan bir finansal araç, opsiyonun kullanılması


durumunda, opsiyonu veren taraf açısından söz konusu finansal aracın
nakit ödeme yapılması ya da diğer bir finansal varlık verilmesi
suretiyle geri satın alımına ya da itfasına ilişkin sözleşmeye dayalı bir
yükümlülük içerir. Finansal borç tanımına istisna olarak, bu tür bir
yükümlülük içeren finansal araç, aşağıda belirtilen özelliklerin
tamamını taşıması durumunda özkaynağa dayalı finansal araç olarak
sınıflandırılır:

(a) İşletmenin tasfiyesi durumunda, hamiline, işletmenin net


varlıklarından oransal bir pay alma hakkı vermesi. İşletmenin net
varlıkları, varlıklar üzerindeki diğer tüm alacak haklarının
düşülmesinden sonra kalan varlıklardır. Oransal bir pay;
(i) Tasfiye durumundaki işletmenin net varlıklarının eşit
tutarlardan oluşan parçalara bölünmesi suretiyle; ve
(ii) Finansal araç hamillerinin elindeki parça sayısı ile söz konusu
tutarın çarpılması suretiyle belirlenir.
(b) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf içinde
yer alan finansal araç olması. Finansal aracın bu tür bir sınıfta yer
alması için:
(i) Tasfiye durumunda, işletmenin varlıklarına ilişkin olarak diğer
alacak hakları içerisinde bir önceliğinin bulunmaması, ve
(ii) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf
içinde yer almadan önce bir başka finansal araca dönüştürülme
zorunluluğunun bulunmaması gerekir.
(c) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf içinde
yer alan bütün finansal araçların benzer özellikler taşıması.
Örneğin, hepsinin satım opsiyonu bulunmalı ve geri satın alım
veya itfa fiyatlarının hesaplanmasında kullanılan formüller veya

277
benzeri yöntemler o sınıftaki diğer tüm finansal araçlar için aynı
olmalıdır.
(d) Opsiyonu veren tarafa nakit ödeme yapılması veya diğer bir
finansal varlık verilmesi suretiyle geri satın alım ya da itfa
yükümlülüğü getiren sözleşmeye dayalı yükümlülükten ayrı
olarak, finansal aracın, diğer işletmeye nakit veya başka bir
finansal varlık verilmesine ya da potansiyel olarak işletmenin
aleyhine olabilecek şartlarda bir başka işletme ile finansal varlık
ya da borçların değiştirilmesine ilişkin herhangi bir sözleşmeye
dayalı yükümlülük içermemesi ve söz konusu finansal aracın,
finansal borç tanımı altındaki (b) bendinde belirtilen işletmenin
özkaynağına dayalı finansal araçları ile ifa edilebilecek bir
sözleşme niteliğinde olmaması.
(e) Finansal aracın ömrü boyunca söz konusu araca ilişkin toplam
beklenen nakit akışlarının, önemli ölçüde, kâr veya zarara,
muhasebeleştirilmiş net varlıklardaki değişime veya finansal
aracın ömrü boyunca muhasebeleştirilmiş olup olmamasına
bakılmaksızın net işletme varlıklarının gerçeğe uygun
değerlerindeki değişime bağlı olması (finansal araca ilişkin
herhangi bir etki hariç olmak üzere). (TMS 32,16A)

Bir finansal aracın özkaynağa dayalı finansal araç olarak


sınıflandırılması için, yukarıdaki özellikleri taşımasına ek olarak,
ihraççı işletmenin aşağıdaki şartları haiz bir başka finansal aracının ya
da sözleşmesinin bulunmaması gerekir:

(a) Toplam nakit akışlarının önemli ölçüde kâr veya zarara,


muhasebeleştirilmiş net varlıklardaki değişime veya
muhasebeleştirilmiş olup olmamasına bakılmaksızın net işletme
varlıklarının gerçeğe uygun değerlerindeki değişime bağlı olan
(bu tür bir finansal araca veya sözleşmeye ilişkin herhangi bir etki
hariç olmak üzere); ve
(b) Opsiyonu kullanma hakkına sahip tarafa yönelik kalan getiriyi
önemli ölçüde sınırlayan ya da sabitleyen bir etkiye sahip olan.

Paragraf 16A’da belirtilen türde bir aracın hamili ile yapılan ve


finansal araç niteliğinde olmayan bir varlığı elinde bulunduran kişi ile
işletme arasında düzenlenebilecek benzer bir sözleşmenin koşul ve
şartlarını taşıyan finansal olmayan sözleşmeler, bu hükmün
uygulanmasında dikkate alınmaz. İşletme, bu hükmün karşılanıp
karşılanamadığı konusunda karar verememesi durumunda, satım
opsiyonu bulunan finansal aracı özkaynağa dayalı finansal araç olarak
sınıflandırmaz. (TMS 32, 16B)

Sadece Tasfiye Durumunda Diğer Tarafa İşletmenin Net


Varlıklarından Oransal Bir Pay Verme Yükümlülüğü Getiren
Finansal Araçlar veya Söz Konusu Araçların Bileşenleri

Bazı finansal araçlar, sadece tasfiye durumunda, ihraççı işletmeye,


diğer bir işletmeye net varlıklarından oransal bir pay verme şeklinde

278
sözleşmeye dayalı bir yükümlülük içerir. Söz konusu yükümlülük
ortaya çıkar çünkü tasfiyenin ortaya çıkması ya kesindir ve işletmenin
kontrolü dışındadır (sınırlı süreli işletme örneğinde olduğu gibi) ya da
kesin olmamakla birlikte finansal araç hamilinin opsiyonuna bağlıdır.
Finansal borç tanımına bir istisna olarak, bu tür bir yükümlülük içeren
finansal araç, aşağıda belirtilen özelliklerin tamamını taşıması
durumunda özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırılır:

(a) İşletmenin tasfiyesi durumunda, hamiline, işletmenin net


varlıklarından oransal bir pay alma hakkını vermesi. İşletmenin
net varlıkları, varlıklar üzerindeki diğer tüm alacak haklarının
düşülmesinden sonra kalan varlıklardır. Oransal bir pay;
(i) Tasfiye durumundaki işletmenin net varlıklarının eşit
tutarlardan oluşan parçalara bölünmesi suretiyle; ve
(ii) Finansal araç hamillerinin elindeki parça sayısı ile söz konusu
tutarın çarpılması suretiyle belirlenir.
(b) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf içinde
yer alan finansal araç olması. Aracın bu tür bir sınıfta yer alması
için:
(i) Tasfiye durumunda, işletmenin varlıklarına ilişkin olarak
diğer alacak hakları içerisinde bir önceliğinin bulunmaması, ve
(ii) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf
içinde yer almadan önce bir başka finansal araca dönüştürülmesi
zorunluluğunun bulunmaması gerekir.
(c) Diğer tüm finansal araç sınıflarından sonra gelen bir sınıf içinde
yer alan tüm finansal araçların, tasfiye durumunda ihraççı
işletmeye, diğer bir işletmeye net varlıklarından oransal bir pay
verme şeklinde sözleşmeye dayalı bir yükümlülük içeren benzer
özelliklerinin bulunması. (TMS 32,16C)

Bir finansal aracın özkaynağa dayalı finansal araç olarak


sınıflandırılması için, yukarıdaki özellikleri taşımasına ek olarak,
ihraççı işletmenin aşağıdaki şartları haiz bir başka finansal aracının ya
da sözleşmesinin bulunmaması gerekir:

(a) Toplam nakit akışlarının önemli ölçüde kâr veya zarara,


muhasebeleştirilmiş net varlıklardaki değişime veya
muhasebeleştirilmiş olup olmamasına bakılmaksızın net işletme
varlıklarının gerçeğe uygun değerlerindeki değişime bağlı olması
(bu tür bir finansal araca veya sözleşmeye ilişkin herhangi bir etki
hariç olmak üzere); ve
(b) Finansal araç hamiline yönelik kalan getiriyi önemli ölçüde
sınırlayan ya da sabitleyen bir etkiye sahip olması.

Paragraf 16C’de belirtilen türde bir aracın hamili ile yapılan ve


finansal araç niteliğinde olmayan bir varlığı elinde bulunduran kişi ile
işletme arasında düzenlenebilecek benzer bir sözleşmenin koşul ve
şartlarını taşıyan finansal olmayan sözleşmeler, bu hükmün
uygulanmasında dikkate alınmaz. İşletme, bu hükmün karşılanıp
karşılanamadığı konusunda karar verememesi durumunda, söz konusu

279
finansal aracı, özkaynağa dayalı finansal araç olarak sınıflandırmaz.
(TMS 32, 16D)

İşletme, bir finansal aracı 16A - 16B veya 16C - 16D paragrafları
uyarınca, söz konusu paragraflarda belirtilen bütün özellikleri ve
şartları haiz olduğu tarihten itibaren özkaynağa dayalı finansal araç
olarak sınıflandırır. İşletme, bir finansal aracı, anılan paragraflarda
belirtilen bütün özellikleri ve şartları haiz olmaktan çıktığı tarihten
itibaren yeniden sınıflandırır. Örneğin işletme, ihraç etmiş olduğu tüm
satım opsiyonu bulunmayan finansal araçlarını itfa etmesi ve
ödenmemiş durumdaki satım opsiyonu bulunan finansal araçlarının
16A - 16B paragraflarında yer verilen bütün özellikleri ve şartları haiz
olması durumunda; satım opsiyonu bulunan finansal araçlarını, satım
opsiyonu bulunmayan finansal araçlarını itfa ettiği tarihten itibaren
özkaynağa dayalı finansal araç olarak yeniden sınıflandırır. (TMS
32,16E)

İşletme, 16E Paragrafı uyarınca bir finansal aracın yeniden


sınıflandırılmasına ilişkin olarak aşağıdaki şekilde muhasebeleştirme
yapar:

(a) 16A - 16B veya 16C - 16D paragraflarında belirtilen bütün


özellikleri ve şartları haiz olmaktan çıktığı tarihten itibaren
özkaynağa dayalı bir finansal aracı, finansal borç olarak yeniden
sınıflandırır. Söz konusu finansal borç, anılan aracın yeniden
sınıflandırma tarihindeki gerçeğe uygun değeri ile ölçülür.
İşletme, özkaynağa dayalı finansal aracın defter değeri ile finansal
borcun gerçeğe uygun değeri arasındaki herhangi bir farkı,
yeniden sınıflandırma tarihinde özkaynakta muhasebeleştirir.
(b) Finansal borcu, 16A - 16B veya 16C - 16D paragraflarında
belirtilen bütün özellikleri ve şartları haiz olduğu tarihten itibaren
özkaynak olarak yeniden sınıflandırır. Özkaynağa dayalı bir
finansal araç, finansal borcun yeniden sınıflandırma tarihindeki
defter değeri ile ölçülür. (TMS 32,16F)

Koşullu ödeme hükümleri

Bir finansal araç, işletmenin borsa endeksi, tüketici fiyat endeksi, faiz
oranı veya vergi yükümlülükleri ya da ihraççının gelecekte
gerçekleşecek olan gelirleri, net kâr veya borcun özkaynağa
oranındaki değişiklikler gibi, gelecekte ihraççı ve hamilin kontrolü
dışında bazı olayların olması veya olmaması durumunda, nakit veya
başka bir finansal varlık verilmesi veya finansal borç teşkil edecek bir
şekilde ödemede bulunulmasını gerektirebilir. Bu tür bir araç ihraç
edenin, nakit ya da başka bir finansal varlık vermekten kaçınmak
(veya bir finansal borç olacak şekilde ödemek) konusunda koşulsuz
bir hakkı yoktur. Bu nedenle söz konusu araç, aşağıdaki durumların
oluşması haricinde ihraççının finansal borcudur:

280
(a) Koşullu ödeme hükmünün nakit ya da başka bir finansal varlıkla
(veya bir finansal borç olacak şekilde) takasını gerektiren
kısmının gerçekleşebilir mahiyette olmaması,
(b) İhraççının, ilgili yükümlülüğü nakit ya da başka bir finansal varlık
(veya finansal borç olacak şekilde) olarak sadece tasfiyesi
durumunda ödemesinin zorunlu olması veya
(c) Finansal aracın 16A ve 16B paragraflarında belirtilen bütün
özellikleri ve şartları haiz olması. (TMS 32,25)

Ödeme seçenekleri

Bir türev finansal araç, taraflardan birine ödemenin nasıl yapılacağına


(örneğin ihraççı veya hamil ödemeyi net nakit veya nakit karşılığı
hisse senedi takası olarak yapmayı seçebilir) dair bir seçenek vermesi
durumunda, tüm ödeme alternatiflerinin aracın özkaynağa dayalı
finansal araç olmasıyla sonuçlanması durumu haricinde, bir finansal
varlık veya finansal borçtur. (TMS 32,26)

Bileşik finansal araçlar

Türev olmayan bir finansal araç ihraç eden, anılan aracın borç ve
özkaynak bileşenlerinin her ikisini birden taşıyıp taşımadığını
belirlemek için ilgili finansal aracın koşullarını değerlendirir. Paragraf
15’e göre bu gibi bileşenler; finansal borç, finansal varlık ya da
özkaynağa dayalı finansal araç olarak ayrı ayrı sınıflandırılır. (TMS
32,28)

İşletmenin geri satın alınan kendi hisseleri

İşletmenin, özkaynağına dayalı finansal araçlarını yeniden edinmesi


durumunda, bu araçlar ("işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri")
özkaynaktan düşülür. İşletmenin özkaynağına dayalı finansal
araçlarının alışından, satışından, ihracından ya da iptalinden dolayı kar
veya zarara herhangi bir kazanç ya da kayıp yansıtılmaz. Bunun gibi,
işletmenin geri satın alınan kendi hisseleri, işletme tarafından ya da
konsolide edilmiş şirketler grubunun diğer üyeleri tarafından geri
alınabilir ya da elde tutulabilir. Alınan ya da ödenen tutarlar doğrudan
özkaynakta muhasebeleştirilir. (TMS 32,33)

Faizler, temettüler, kayıp ve kazançlar

Bir finansal araca bağlı veya finansal borç unsuru teşkil eden faizler,
temettüler, kayıp ve kazançlar, kâr ya da zararda gelir veya gider
olarak muhasebeleştirilir. Özkaynağa dayalı finansal araç sahiplerine
yapılan ödemeler, işletme tarafından, her türlü gelir vergisi
indiriminden arındırılmış olarak doğrudan özkaynağa borç olarak
muhasebeleştirilir. Özkaynak işlemlerinden kaynaklanan işlem
maliyetleri, her türlü gelir vergisi indiriminden arındırılmış şekilde
özkaynaktan indirilerek muhasebeleştirilir. (TMS 32,35)

281
Finansal varlık ve borçların birbirinden mahsup edilmesi
(netleştirilmesi)

Bir finansal varlık ve borcun birbirine mahsup edilerek


(netleştirilerek) net tutarın finansal durum tablosunda (bilançoda)
gösterilmesi ancak ve ancak işletmenin;

(a) Muhasebeleştirilen tutarları netleştirme konusunda yasal bir


hakkının bulunması; ve
(b) Net esasa göre ödemede bulunma ya da varlığı elde etme ve borcu
ödeme işlemlerini eş zamanlı olarak gerçekleştirme niyetinde olması
durumunda mümkün olabilir.

İşletme, finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılma koşullarını


taşımayan bir finansal varlığın devrini muhasebeleştirmesi sırasında,
devrolunan varlığı ve buna ilişkin borçları netleştiremez. (TMS 32,42)

16.3. FİNANSAL ARAÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ


VE ÖLÇÜLMESİ

16.3.1. ALIM SATIM AMAÇLI ELDE TUTULAN FİNANSAL


VARLIK VEYA FİNANSAL BORÇ

Bir finansal varlık veya finansal borç, aşağıdaki durumlarda alım


satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılır:

(a) İlgili varlık veya borç, esas itibariyle, yakın bir tarihte satılmak
veya geri satın alınmak amacıyla edinilmiş veya yüklenilmiştir,
(b) İlk muhasebeleştirme sırasında, birlikte yönetilen ve son
zamanlarda kısa dönemde kâr etme konusunda belirgin bir eğilimi
bulunduğu yönünde delil bulunan belirli finansal araçlardan oluşan
portföyün bir parçasıdır veya
(c) Bir türev üründür (finansal teminat sözleşmesi olan veya etkin
bir finansal riskten korunma aracı niteliğinde bulunan türev ürünler
hariç). (TMS 39,9)

16.3.2. GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI KÂR VEYA


ZARARA YANSITILAN FİNANSAL BORÇ

Aşağıdaki koşullardan herhangi birisine sahip finansal borçtur.

(a) Alım satım amaçlı elde tutulan tanımını karşılamaktadır


(b) İlk muhasebeleştirme sırasında, işletme tarafından, gerçeğe uygun
değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmıştır.
İşletme, bu tür bir sınıflamayı, Paragaraf 11A’da izin verilen veya
daha doğru bir bilgi sunulması sonucunu doğuran durumlarda
kullanabilir. Çünkü;
(i) Söz konusu işlem, varlık veya borçların farklı temeller esas
alınarak ölçülmesinden veya bunlar üzerindeki kayıp ve
kazançların farklı temeller esas alınarak muhasebeleştirilmesinden
kaynaklanan bir ölçüm veya muhasebeleştirme tutarsızlığını
282
(bazen “yanlış muhasebe eşleştirmesi”olarak da adlandırılır)
ortadan kaldırmakta veya önemli ölçüde azalması sonucunu
doğurmaktadır; ya da
(ii) Bir finansal borç grubu veya finansal varlıklar ile finansal
borçları birlikte içeren bir grup, belgelendirilmiş bir risk yönetimi
veya yatırım stratejisi çerçevesinde gerçeğe uygun değer esas
alınarak yönetilmekte, performansları buna göre
değerlendirilmekte ve işletmenin kilit yönetici personeline (“TMS
24 İlişkili Taraf Açıklamaları” Standardı’nda (2009 yılında
gözden geçirilen) tanımlandığı şekliyle), örneğin yönetim
kuruluna ve icra kurulu başkanına, ilgili grup hakkında bu esasa
göre bilgi sunulmaktadır.

16.4. FİNANSAL ARAÇ ÇEŞİTLERİNİN TANIMLARI

Alım satım amaçlı elde tutulan finansal varlık veya finansal borç

Bir finansal varlık veya finansal borç, aşağıdaki durumlarda alım


satım amaçlı elde tutulan olarak sınıflandırılır:

(a) lgili varlık veya borç, esas itibariyle, yakın bir tarihte satılmak
veya geri satın alınmak amacıyla edinilmiş veya yüklenilmiştir,
(b) İlk muhasebeleştirme sırasında, birlikte yönetilen ve son
zamanlarda kısa dönemde kâr etme konusunda belirgin bir eğilimi
bulunduğu yönünde delil bulunan belirli finansal araçlardan oluşan
portföyün bir parçasıdır veya
(c) Bir türev üründür (finansal teminat sözleşmesi olan veya etkin
bir finansal riskten korunma aracı niteliğinde bulunan türev ürünler
hariç).

Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal


borç

Aşağıdaki koşullardan herhangi birisine sahip finansal borçtur.

(a) Alım satım amaçlı elde tutulan tanımını karşılamaktadır


(b) İlk muhasebeleştirme sırasında, işletme tarafından, gerçeğe uygun
değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmıştır.
İşletme, bu tür bir sınıflamayı, Paragaraf 11A’da izin verilen veya
daha doğru bir bilgi sunulması sonucunu doğuran durumlarda
kullanabilir. Çünkü;
(i) Söz konusu işlem, varlık veya borçların farklı temeller esas
alınarak ölçülmesinden veya bunlar üzerindeki kayıp ve
kazançların farklı temeller esas alınarak muhasebeleştirilmesinden
kaynaklanan bir ölçüm veya muhasebeleştirme tutarsızlığını
(bazen “yanlış muhasebe eşleştirmesi”olarak da adlandırılır)
ortadan kaldırmakta veya önemli ölçüde azalması sonucunu
doğurmaktadır; ya da

283
(ii) Bir finansal borç grubu veya finansal varlıklar ile finansal
borçları birlikte içeren bir grup, belgelendirilmiş bir risk yönetimi
veya yatırım stratejisi çerçevesinde gerçeğe uygun değer esas
alınarak yönetilmekte, performansları buna göre
değerlendirilmekte ve işletmenin kilit yönetici personeline ,
örneğin yönetim kuruluna ve icra kurulu başkanına, ilgili grup
hakkında bu esasa göre bilgi sunulmaktadır.

Finansal teminat sözleşmesi

Belirli bir borçlunun bir borçlanma aracına ilişkin vadesi gelmiş


ödemelerini ilgili borçlanma aracının orijinal veya değiştirilen
koşullarına uygun olarak yerine getirmemesi nedeniyle teminat
sözleşmesi hamilinin uğradığı zararları karşılamak amacıyla,
sözleşmeyle yükümlülük altına giren tarafın, sözleşme hamiline belirli
miktar ödemede bulunmasını gerektiren sözleşmedir.

16.5. MUHASEBELEŞTİRME VE ÖLÇMEYE İLİŞKİN


TANIMLAR

Finansal varlık veya finansal borcun etkin faiz yöntemiyle


hesaplanan itfa edilmiş maliyeti: Finansal varlık veya finansal
borcun ilk muhasebeleştirme sırasında ölçülen değerinden anapara
geri ödemeleri düşüldükten, anılan ilk tutar ile vadedeki tutar
arasındaki farkın etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan birikmiş
itfa payı düşüldükten veya eklendikten ve değer düşüklüğü ya da
tahsil edilememe durumuna ilişkin her türlü indirimin yapılmasından
(doğrudan doğruya veya bir karşılık hesabı kullanılarak) sonra geriye
kalan tutardır.

Etkin faiz yöntemi: Finansal varlık veya borcun (veya bir finansal
varlık veya borç grubunun) itfa edilmiş maliyetlerinin hesaplanması
ve ilgili faiz gelir veya giderlerinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması
yöntemidir. Etkin faiz oranı; finansal aracın beklenen ömrü boyunca
veya uygun olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince
yapılacak gelecekteki tahmini nakit ödeme ve tahsilatlarını tam olarak
ilgili finansal varlık veya borcun net defter değerine indirgeyen
orandır. Etkin faiz oranının hesaplanması sırasında, işletme,
gelecekteki kredi zararlarını dikkate almaksızın, ilgili finansal aracın
sözlemeye bağlı tüm koşullarını (örneğin peşin ödeme, alım opsiyonu
ve benzeri opsiyonlar) göz önünde bulundurmak suretiyle nakit
akışlarını tahmin eder. Bu hesaplama, etkin faiz oranının bir parçası
olan ve sözleşmenin tarafları arasında ödenen veya alınan tüm masraf
ve puanlar ile işlem masraflarını ve diğer her türlü prim ve iskontoyu
içerir. Benzer nitelikteki finansal araç grubuna ait nakit akışlarının ve
beklenen ömrün güvenilir bir şekilde tahmin edilebileceği varsayılır.
Ancak, ilgili finansal araca (veya finansal araç grubuna) ait nakit
akışlarının ve beklenen ömrün güvenilir bir şekilde tahmin
edilmesinin mümkün olmadığı bazı ender durumlarda, işletme, ilgili
finansal aracın (veya finansal araç grubunun) sözleşme süresinin

284
tamamında gerçekleşmesi öngörülen sözleşmeye bağlı nakit akışlarını
kullanır.

Finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakma: Daha önce


işletmenin finansal durum tablosuna (bilançosuna) yansıtılmış bir
finansal varlık veya finansal borcun işletmenin finansal durum
tablosundan (bilançosundan) çıkarılması işlemidir.

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve istekli


gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi
durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

Normal yoldan alım veya satım: Bir finansal varlığın, genellikle


yasal düzenlemeler veya ilgili piyasa teammülleri çerçevesinde
belirlenen bir süre içerisinde teslimini gerektiren bir sözleşme
çerçevesinde satın alınması veya satılmasıdır.

İşlem maliyetleri: Bir finansal varlık veya finansal borcun edinilmesi,


ihraç edilmesi veya elden çıkarılması ile doğrudan ilişkilendirilebilen
ek maliyetlerdir. Ek maliyet, işletme, ilgili finansal aracı edinmemiş,
ihraç etmemiş veya elden çıkarmamış olsaydı oluşmayacak olan
maliyettir.

285
Finansal Araçların değerleme ölçüsü

Finansal araçların değerleme ölçüsü aşağıdaki tabloda özetlenebilir:

Tablo 69: FİNANSAL ARAÇLARIN DEĞERLEME ÖLÇÜSÜ

DEĞERLEME DEĞER
ÖLÇÜSÜ SONUÇ HESABI DÜŞÜKLÜĞÜ
FİNANSAL ARAÇ
Alım Satım Amaçlı Gerçeğe Uygun Dönem Kar veya
Varlıklar Değer Zararı Yok
Alacak ve Krediler, Gerçeğe Uygun Dönem Kar veya
Menkul Kıymetler, Değer Zararı Yok
Gömülü Araçlar,
Türev Ürünleri
Finansal Borçlar, Gerçeğe Uygun Dönem Kar veya
İhraç edilmiş Değer Zararı Yok
Menkul Kıymetler
Alım Satım Amaçlı Gerçeğe Uygun Dönem Kar veya
Borçlar ve Değer Zararı Yok
Türev Ürünleri
Vadeye Kadar Elde İtfa Edilmiş Dönem Kar veya Borçlunun
Tutulacak Maliyet Zararı kredibilitesi
Varlıklar Azaldığında
Satılmaya Hazır Gerçeğe Uygun Faiz Dönem Kar Değer
Varlıklar Değer Zararına Düşüklüğü
Fiyat Farkı
Özkaynaklara Kalıcı olduğunda
Alacak ve İtfa Edilmiş Dönem Kar veya
Kullandırılan Maliyet Zararı Var
Krediler
Satıcılar, Borç İtfa Edilmiş Dönem Kar veya
Senetleri, Maliyet Zararı Yok
Diğer Borçlar

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

16.6. FİNANSAL RİSKTEN KORUNMA MUHASEBESİNE


İLİŞKİN TANIMLAR

Kesin taahhüt: Belirli miktarda bir kaynağın belirli bir fiyattan


gelecekteki belirli bir tarihte veya tarihlerde el değiştirmesine yönelik
bağlayıcı bir anlaşmadır.

Tahmini işlem: Taahhüt edilmemiş ancak gerçekleşmesi muhtemel


olan işlemdir.

Finansal riskten korunma aracı: Gerçeğe uygun değerinin veya


nakit akışlarının finansal riskten korunma konusu kalemin gerçeğe
uygun değerindeki veya nakit akışlarındaki değişiklikleri dengelemesi
beklenen türev araç ya da (sadece döviz kuru riskinden korunma
amaçlı işlemler için) türev olmayan finansal varlık veya borçlardır.

286
Finansal riskten korunma konusu kalem: (a) İşletmeyi, gerçeğe
uygun değerde veya gelecekte elde edilecek nakit akışlarında
değişiklik olması riskine maruz bırakan ve (b) finansal riskten
korunan olarak sınıflanan bir varlık, yükümlülük, kesin taahhüt,
gerçekleşme olasılığı yüksek tahmini işlem veya yurtdışı işletmedeki
net yatırımdır.

Finansal riskten korunma işleminin etkinliği: Finansal riskten


korunma konusu kalemin gerçeğe uygun değerinde veya nakit
akışlarında meydana gelen ve korunulan finansal riskle
ilişkilendirilebilen değişikliklerin finansal riskten korunma aracı
tarafından dengelenme derecesidir (TMS 39, 9)

Saklı (Gömülü) türev ürünler

Saklı türev ürün, türev ürün olmayan asal bir ürün de içeren karma
(melez) bir sözleşmenin bileşenidir. İlgili karma finansal aracın nakit
akışlarının bir kısmı bağımsız bir türev ürünün nakit akışlarına benzer
biçimde farklılaşmaktadır. Saklı türev ürün, aksi durumda,
değiştirilmesine ancak sözleşme gereğince hükmolunabilecek nakit
akışlarından bazılarının veya tamamının, belirli bir faiz oranı, finansal
araç fiyatı, ticari mal fiyatı, döviz kuru, fiyat veya oran endeksi, kredi
derecesi veya kredi endeksi ya da sözleşmenin taraflarından birine
özgü olmayan finansal olmayan diğer bir değişkene göre
değiştirilmesine neden olur. Bir finansal araca bağlı olmakla birlikte,
ilgili sözleşme gereğince anılan finansal araçtan bağımsız olarak
devredilebilen veya ilgili finansal araçtan farklı bir karşı taraf içeren
bir türev ürün, saklı türev üründen ziyade ayrı bir finansal araçtır.
(TMS 39, 10)

Bir saklı türev ürün, sadece ve sadece aşağıdaki koşullar yerine


getirildiği takdirde asal sözleşmeden ayrıştırılır ve bu standarda göre
türev ürün olarak muhasebeleştirilir:

(a) İlgili saklı türev ürünün ekonomik özellikleri ve risklerinin, asal


sözleşmenin ekonomik özellikleri ve riskleri ile yakından ilgili
olmaması
(b) Saklı türev ürünle aynı sözleşme koşullarını haiz farklı bir aracın,
türev ürün tanımını karşılamakta olması;
(c) İlgili karma (melez) sözleşmenin, gerçeğe uygun değerindeki
değişiklikler kâr veya zararda muhasebeleştirilecek şekilde
gerçeğe uygun değerden ölçülmemesi (diğer bir ifadeyle, gerçeğe
uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal borçta saklı
bulunan türev ürün ilgili asal sözleşmeden ayrıştırılamaz) ve
(d) İlgili asal sözleşmenin TFRS 9’un kapsamı dışında olması (TMS
39, 11)

287
16.7. FİNANSAL ARAÇLARIN DEVRİ

İşletme, bir finansal borcu, sadece ve sadece, ilgili finansal aracın


sözleşmeye bağlı koşullarına taraf olduğu durumlarda finansal durum
tablosuna (bilânçosuna) yansıtır. (TMS 39, 14)

İşletme, devir işlemi sırasında bir bütün olarak finansal durum tablosu
(bilanço) dışı bırakma koşulları oluşan bir finansal varlığı devretmesi
ve ücreti karşılığında söz konusu finansal varlığa hizmet verme
hakkını elinde bulundurması durumunda, söz konusu hizmet
anlaşmasını bir hizmet varlığı ya da bir hizmet borcu olarak
muhasebeleştirir. (TMS 39, 24)

Devir işlemi sonucunda finansal varlığın tamamen finansal durum


tablosu (bilanço) dışı bırakılması ancak, anılan devir işleminin
işletmenin yeni bir finansal varlık elde etmesi veya yeni bir finansal
borç ya da hizmet borcu üstlenmesi sonucunu doğurması durumunda,
işletme, sözü edilen yeni finansal varlık, finansal borç veya hizmet
borcunu gerçeğe uygun değerden muhasebeleştirir. (TMS 39, 25)

Bir finansal varlığın tamamen finansal durum tablosu (bilânço) dışı


bırakılması sonucunda:

(a) Defter değeri (finansal durum tablosu (bilânço) dışı bırakıldığı


tarihte ölçülen) ile
(b) Elde edilen tutar (elde edilen yeni varlıklardan, üstlenilen yeni
borçların çıkarılması sonucunda bulunan tutar dahil)
arasındaki fark, kâr veya zararda muhasebeleştirilir. (TMS 39, 26)

Devredilen varlığın daha büyük finansal varlığın bir parçası olması


durumunda (örneğin işletmenin, borçlanma aracının bir parçası olan
faiz nakit akışlarını devretmiş olması ve devredilen varlığın/kısmın
tamamiyle finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılacak nitelik
olması durumunda; büyük olan finansal varlığın önceki defter değeri,
finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmaya devam edilen
kısım ile finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısım
arasında ilgili kısımların devir tarihindeki gerçeğe uygun değerleri
oranında bölüştürülür. Bu amaçla, elde bulundurulan hizmet varlığı,
finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtılmasına devam edilen
kısım gibi işlem görür. Öte yandan,

(a) Finansal durum tablosu (bilânço) dışı bırakılan kısma ilişkin


defter değeri (finansal durum tablosu (bilânço) dışı bırakıldığı
tarihte ölçülen) ile
(b) Finansal durum tablosu (bilânço) dışı bırakılan kısım karşılığında
elde edilen tutar (elde edilen yeni varlıklardan, üstlenilen yeni
borçların çıkarılması sonucunda bulunan tutar dahil)
arasındaki fark, kâr veya zararda muhasebeleştirilir. (TMS 39, 27)

288
İşletmenin devredilen varlığın mülkiyetinden kaynaklanan bütün risk
ve yararları önemli ölçüde elinde bulundurmaya devam etmesi
nedeniyle, yapılan devir işleminin finansal durum tablosu (bilanço)
dışı bırakma sonucunu doğurmaması durumunda, işletme, devredilen
varlığın tamamını finansal durum tablosuna (bilançoya) yansıtmaya
devam eder ve elde edilen tutarı finansal borç olarak muhasebeleştirir.
İşletme, daha sonraki dönemlerde, devredilen varlıktan sağlanan her
türlü geliri ve finansal borçtan kaynaklanan her türlü gideri
muhasebeştirmeye devam eder. (TMS 39, 29)

İşletme bir varlığı devam eden ilgisi ölçüsünde finansal durum


tablosuna (bilançosuna) yansıtmayı sürdürmesi durumunda, finansal
durum tablosuna (bilançoya) buna bağlı bir borç da yansıtır. Bu
Standart ile TFRS 9’da yer verilen diğer ölçüm hükümleri dikkate
alınmaksızın, devredilen varlık ve buna bağlı borç, işletmenin elinde
bulundurmaya devam ettiği hak ve yükümlülükleri yansıtacak şekilde
ölçülür. Devredilen varlığa bağlı borç aşağıdaki şekilde ölçülür:

(a) Devredilen varlığın itfa edilmiş maliyetinden ölçülmesi


durumunda, devredilen varlığın net defter değeri ve buna bağlı
borç, işletmenin elinde bulundurmaya devam ettiği hak ve
yükümlülüklerin itfa edilmiş maliyeti olacak şekilde; veya
(b) Devredilen varlığın gerçeğe uygun değerden ölçülmesi
durumunda devredilen varlığın net defter değeri ve buna bağlı
borç, tek başına ölçüldüğünde, işletmenin elinde bulundurmaya
devam ettiği hak ve yükümlülüklerin gerçeğe uygun değerine eşit
olacak şekilde ölçülür. (TMS 39, 31)

İşletme, devredilen varlıktan sağlanan her türlü geliri devam eden


ilgisi ölçüsünde muhasebeleştirmeye devam eder ve buna bağlı borca
ilişkin olarak oluşan her türlü gideri muhasebeleştirir. (TMS 39, 32)

Devredilen bir varlığın finansal durum tablosuna (bilançoya)


yansıtılmaya devam edilmesi durumunda, söz konusu varlık ve buna
bağlı borcun karşılıklı olarak netleştirilmemesi gerekir. Benzer
şekilde, işletme, devredilen varlıktan sağlanan her türlü geliri,
devredilen varlığa bağlı borç nedeniyle oluşan her türlü gider ile
karşılıklı olarak netleştirme yoluna gitmez. (TMS 39, 36)

Finansal varlıkların normal yoldan alımı veya satımı, uygulanabilir


oldukça, teslim tarihi muhasebesi veya ticari işlem tarihi muhasebesi
kullanılarak muhasebeleştirilir veya finansal durum tablosu (bilanço)
dışı bırakılır. (TMS 39, 38)

İşletme bir finansal borcu (veya finansal borcun bir bölümünü), sadece
ve sadece, ilgili borç ortadan kalktığı zaman (diğer bir ifadeyle,
sözleşmede belirlenen yükümlülük yerine getirildiğinde, iptal
edildiğinde veya zamanaşımına uğradığında) finansal durum
tablosundan (bilançosundan) çıkarır. (TMS 39, 39)

289
Borçlanma araçlarının mevcut bir borçlu ile alacaklı arasında
tamamen farklı koşullar çerçevesinde takas edilmesi, eski finansal
borcun ortadan kalktığını gösterir ve bunun yerine yeni bir finansal
borç muhasebeleştirilmesini gerektirir. Benzer şekilde, mevcut bir
finansal borcun koşullarının tamamı veya bir bölümünde önemli bir
değişiklik yapılması (borçlunun yaşadığı finansal güçlükle ilişkili
olsun ya da olmasın), eski finansal borcun ortadan kalktığını gösterir
ve bunun yerine yeni bir finansal borç muhasebeleştirilmesini
gerektirir. (TMS 39, 40)

Ortadan kalkan veya başka bir tarafa devredilen finansal borcun (veya
finansal borcun bir bölümünün) defter değeri ile devredilen her türlü
nakit dışı varlık veya üstlenilen her türlü borç da dahil olmak üzere
anılan borca ilişkin olarak ödenen tutar arasındaki fark, kâr veya
zararda muhasebeleştirilir. (TMS 39, 41)

İşletme finansal borcun bir kısmını yeniden satın alması durumunda,


söz konusu finansal borcun önceki defter değerini, finansal durum
tablosuna (bilançoya) yansıtılmaya devam edilen kısım ile finansal
durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısım arasında satın alma
tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile orantılı olarak bölüştürür. (a)
Finansal durum tablosu (bilanço) dışı bırakılan kısma ayrılan defter
değeri ile (b) devredilen her türlü nakit dışı varlık veya üstlenilen her
türlü borç da dahil olmak üzere finansal durum tablosu (bilanço) dışı
bırakılan kısım için ödenen tutar arasındaki fark, kâr veya zararda
muhasebeleştirilir. (TMS 39, 42)

16.8. FİNANSAL VARLIKLARDA GERÇEĞE UYGUN


DEĞERDE DEĞİŞİKLİK

Finansal riskten korunma ilişkisinin parçası olmayan ve gerçeğe


uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak ölçülen bir finansal
borcun gerçeğe uygun değerinde meydana gelen değişiklik nedeniyle
ortaya çıkan kazanç veya kayıp kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
(TMS 39, 55)

İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal borçların finansal durum


tablosu (bilânço) dışı bırakılmaları ve itfa edilmeleri durumlarında
ortaya çıkan kazanç veya kayıplar, kâr veya zararda
muhasebeleştirilir. Ancak, finansal riskten korunma konusu kalem
olan finansal borçlar açısından , ilgili kazanç ya da kayıp 89 - 102 nci
Paragraflarda belirtildiği şekilde muhasebeleştirilir. (TMS 39, 56)

İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen varlıkların teslim tarihi muhasebesi


uygulanarak muhasebeleştirildiği durumlarda, işlem tarihi ile teslim
tarihi arasındaki süre içerisinde elde edilecek olan varlığın gerçeğe
uygun değerinde meydana gelen değişiklikler (değer düşüklüğü
zararları hariç) finansal tablolara yansıtılmaz. Ancak, gerçeğe uygun
değerinden ölçülen varlıkların gerçeğe uygun değerlerinde meydana

290
gelen bu tür değişiklikler, TFRS 9’un 5.4.1 Paragrafı uyarınca kâr
veya zararda ya da özkaynaklarda muhasebeleştirilir. (TMS 39, 57)

İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıkların değer


düşüklüğüne uğradığına ilişkin tarafsız bir göstergenin bulunması
durumunda, ilgili zararın tutarı, gelecekteki tahmini nakit akışlarının
(henüz oluşmamış gelecekteki kredi zararları hariç) finansal varlığın
orijinal faiz oranı (diğer bir ifadeyle, ilk muhasebeleştirme sırasında
hesaplanan etkin faiz oranı) üzerinden iskonto edilerek hesaplanan
bugünkü değeri ile defter değeri arasındaki fark olarak ölçülür.
Varlığın defter değeri, doğrudan veya bir karşılık hesabı kullanılmak
suretiyle azaltılır. İlgili zarar tutarı kâr veya zararda muhasebeleştirilir.
(TMS 39, 63)

İşletme, öncelikle, değer düşüklüğüne ilişkin tarafsız göstergenin


bireysel olarak önemli olan finansal varlıkları için bireysel bir şekilde,
bireysel olarak önemli olmayan finansal varlıklar için ise bireysel
veya toplu bir şekilde bulunup bulunmadığını değerlendirir (bakınız:
Paragraf 59). İşletmenin, önemli olsun veya olmasın, bireysel olarak
değerlendirilen bir finansal varlık için tarafsız bir göstergenin
bulunmadığını tespit etmesi durumunda, söz konusu varlık kredi riski
açısından benzer özelliklere sahip bir finansal varlık grubuna dahil
edilir ve anılan grup değer düşüklüğü açısından toplu olarak
değerlendirilir. Değer düşüklüğü açısından bireysel olarak
değerlendirilen ve kendilerine ilişkin olarak değer düşüklüğü zararı
muhasebeleştirilen veya muhasebeleştirilmeye devam edilen finansal
varlıklar, değer düşüklüğünün toplu olarak değerlendirilmesi sürecine
dahil edilmezler. (TMS 39, 64)

Daha sonraki bir dönemde, değer düşüklüğü zararı miktarının


azalması ve söz konusu azalmanın değer düşüklüğü zararı
muhasebeleştirildikten sonra meydana gelen bir olay ile tarafsız bir
şekilde ilişkilendirilebilmesi durumunda (borçlunun kredi derecesinde
iyileşme yaşanması gibi), daha önce muhasebeleştirilmiş bulunan
değer düşüklüğü zararı doğrudan doğruya veya bir karşılık hesabı
aracılığıyla iptal edilir. İptal işlemi, ilgili finansal varlığın defter
değerinin, değer düşüklüğünün muhasebeleştirilmemiş olması
durumunda değer düşüklüğünün iptal edildiği söz konusu tarih
itibariyle oluşacak olan itfa edilmiş değerinden fazla olmasına sebep
olmaz. İptal edilen tutar, kar veya zararda muhasebeleştirilir. (TMS
39, 65)

Finansal riskten korunma muhasebesinde, finansal riskten korunma


aracı ile finansal riskten korunma konusu kalemin gerçeğe uygun
değerlerinde meydana gelen değişikliklerin kâr veya zarardaki etkileri
muhasebeleştirilir. (TMS 39, 85)

Gerçeğe uygun değer riskinden korunma işleminin 88 inci Paragraf’ta


yer alan koşulları dönem boyunca sağlaması durumunda, anılan işlem
aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:

291
(a) Finansal riskten korunma aracının gerçeğe uygun değerinin
yeniden ölçülmesinden (türev nitelikli bir finansal riskten
korunma aracı için) veya söz konusu finansal riskten korunma
aracının defter değerine ilişkin yabancı para bileşeninin TMS 21’e
göre ölçülmesinden kaynaklanan kazanç veya kayıplar, kâr ya da
zararda muhasebeleştirilir; ve
(b) Finansal riskten korunma konusu kalemden kaynaklanan ve
korunulan riskle ilişkilendirilebilen kazanç veya kayıp, finansal
riskten korunma konusu kalemin defter değerine yansıtılır ve kâr
veya zararda muhasebeleştirilir. Söz konusu durum, finansal
riskten korunma konusu kalem maliyeti üzerinden ölçülmüş olsa
dahi geçerlidir. (TMS 39, 89)

16.9. AÇIKLAMALAR

Finansal varlık ve finansal borç sınıfları

TMS 39’da ya da TFRS 9’da belirtildiği üzere aşağıdaki sınıflardan


her birine ilişkin defter değeri, finansal durum tablosu (bilânço) veya
dipnotlarda açıklanır:

(a) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak ölçülen
finansal varlıklar; (i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde
sınıflananlar ve
(ii) TFRS 9 uyarınca zorunlu olarak gerçeğe uygun değeri
üzerinden ölçülenler ayrı ayrı gösterilmek suretiyle.
(b) – (d) “–”
(e) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal
borçlar;
(i) ilk muhasebeleştirmede bu şekilde sınıflananlar ile
(ii) TMS 39’da yer alan alım satım amaçlı elde tutulan tanımını
karşılayanlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle.
(f) İtfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülen finansal varlıklar.
(g) İtfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülen finansal borçlar.
(h) Gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılarak
ölçülen finansal varlıklar. (TFRS 7,8)

Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan finansal


varlıklar ya da finansal borçlar

Aksi takdirde itfa edilmiş maliyeti üzerinden ölçülecek olan bir


finansal varlığın (veya finansal varlık grubunun) gerçeğe uygun değer
üzerinden ölçülen olarak sınıflanmış olması durumunda aşağıda
belirtilen hususlar açıklanır:

(a) İlgili finansal varlığa (veya finansal varlık grubuna) ilişkin


raporlama dönemi sonu itibariyle maruz kalınan azami kredi riski
tutarı

292
(b) Sözü edilen azami kredi riski tutarının herhangi bir kredi türevi
veya benzeri bir araçla azaltılabilecek kısmı.
(c) Aşağıdaki şekillerden biriyle tespit edilen, finansal varlığın (veya
finansal varlık grubunun) gerçeğe uygun değerinde meydana
gelen ve finansal varlığın kredi riskiyle ilişkilendirilebilen
değişikliğin dönem içerisinde gerçekleşen tutarı ve birikmiş
tutarı:
(i) Gerçeğe uygun değerde meydana gelen ve piyasa riskine yol
açan piyasa koşullarındaki değişiklikler ile ilişkilendirilemeyen
değişiklik tutarı olarak; veya
(ii) Bir varlığın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen
değişikliğin ilgili varlığın kredi riskindeki değişmelerden
kaynaklanan kısmını daha doğru bir şekilde yansıttığı düşünülen
alternatif bir yöntem aracılığıyla
Piyasa riskine yol açan piyasa koşullarındaki değişiklikler;
gözlemlenen (gösterge) faiz oranı, mal fiyatı, döviz kuru veya
fiyat ya da oran endeksindeki değişiklikleri içerir.
(d) İlgili herhangi bir kredi türevi veya benzeri bir aracın gerçeğe
uygun değerinde dönem içerisinde meydana gelen değişim tutarı
ile finansal varlığın sınıflandığı tarihten bu yana söz konusu türev
ürün veya aracın gerçeğe uygun değerinde meydana gelen
birikmiş değişim tutarı. (TFRS 7,9)

Bir finansal borcun, TMS 39’un 9 uncu Paragrafı uyarınca gerçeğe


uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmış olması
durumunda aşağıda belirtilen hususlara ilişkin olarak kamuoyuna
açıklama yapılır:

(a) Bir finansal borcun kredi riskindeki değişmelerden kaynaklanan


gerçeğe uygun değer değişikliğinin aşağıda belirtilen iki
yöntemden biri kullanılmak suretiyle tespit edilecek dönem
içerisinde gerçekleşen tutarı ile birikmiş tutarı:
(i) Gerçeğe uygun değerde meydana gelen ve piyasa riskine yol
açan piyasa koşullarındaki değişiklikler ile ilişkilendirilemeyen
değişiklik tutarı olarak (bakınız EK B, Paragraf B4); veya
(ii) Bir borcun gerçeğe uygun değerinde meydana gelen
değişikliğin ilgili borcun kredi riskindeki değişmelerden
kaynaklanan kısmını daha doğru bir şekilde yansıttığı düşünülen
alternatif bir yöntem aracılığıyla.
Piyasa riskine yol açan piyasa koşullarındaki değişiklikler;
gösterge faiz oranı, diğer bir işletmenin finansal aracının fiyatı,
mal fiyatı, döviz kuru veya fiyat ya da oran endeksindeki
değişiklikleri içerir. Birim birleştirici özelliği bulunan sözleşmeler
açısından, piyasa koşullarındaki değişiklikler, ilgili dahili veya
harici yatırım fonunun performansındaki değişiklikleri içerir.
(b) Finansal borcun defter değeri ile işletmenin sözleşme hükümlerine
göre vade tarihinde hak sahibine ödemek zorunda olduğu tutar
arasındaki fark. (TFRS 7,10)

293
Finansal varlıkların kredi zararları neticesinde değer düşüklüğüne
uğraması ve işletmenin ilgili varlığın defter değerini doğrudan
düşürmek yerine oluşan değer düşüklüğünü ayrı bir hesaba
kaydetmesi durumunda (bireysel değer düşüklüklerini kaydetmek için
kullanılan bir karşılık hesabı veya varlıklarda topluca meydana gelen
değer düşüklüğünü kaydetmekte kullanılan benzer bir hesap gibi),
sözü edilen hesapta dönem içerisinde her bir finansal varlık sınıfına
ilişkin olarak meydana gelen değişimlerin mutabakatı hakkında
kamuoyuna açıklamada bulunulur. (TFRS 7,16)

Gelir, gider, kazanç ve kayıp kalemleri

Aşağıda yer alan gelir, gider, kazanç ve kayıplar hakkında kapsamlı


gelir tablosunda veya dipnotlarda açıklama yapılır:

(a) Aşağıdakilerden elde edilen net kazanç veya kayıplar:


(i) İlk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr
veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmış finansal varlıklar ile
TFRS 9 uyarınca zorunlu olarak gerçeğe uygun değeri üzerinden
ölçülen finansal varlıklardan kaynaklananlar ayrı ayrı gösterilmek
suretiyle, gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak
ölçülen finansal varlıklardan kaynaklanan net kazanç veya
kayıplar.
(ii)–(iv) “–”
(v) İlk muhasebeleştirme sırasında gerçeğe uygun değer farkı kâr
veya zarara yansıtılan olarak sınıflanmış finansal borçlar ile TMS
39’da yer alan alım satım amaçlı elde tutulan tanımını karşılayan
finansal borçlardan kaynaklananlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle,
gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılan olarak
sınıflandırılmış finansal borçlardan kaynaklanan net kazanç ya da
kayıplar.
(vi) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklardan
kaynaklanan net kazanç ya da kayıplar.
(vii) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal borçlardan
kaynaklanan net kazanç ya da kayıplar.
(viii) Gerçeğe uygun değer farkı diğer kapsamlı gelire yansıtılarak
ölçülen finansal varlıklardan kaynaklanan net kazanç ya da
kayıplar.
(b) İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal varlıklar veya gerçeğe
uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak ölçülmeyen
finansal borçlara ilişkin toplam faiz gelir ve giderleri (etkin faiz
yöntemi kullanılarak hesaplanan);
(c) Aşağıdakilerden kaynaklanan ücret gelir ve giderleri (etkin faiz
oranının belirlenmesinde kullanılan tutarların dışında kalanlar):
(i) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılmayan itfa
edilmiş maliyetle ölçülen finansal varlıklar veya finansal borçlar
ve
(ii) Varlıkların bireyler, vakıflar, emeklilik fayda plânları ve
kurumlar adına saklanması veya yatırım olarak değerlendirilmesi
sonucunu doğuran emanet ve diğer saklama faaliyetleri;

294
(d) Değer düşüklüğüne uğramış finansal varlıklara ilişkin olarak TMS
39 Paragraf UR 93 uyarınca tahakkuk ettirilen faiz geliri ve
(e) Her bir finansal varlık sınıfına ilişkin değer düşüklüğü zararı tutarı.
(TFRS 7, 20)

İtfa edilmiş maliyetinden ölçülen finansal araçların finansal durum


tablosu (bilânço) dışı bırakılmasından kaynaklanan ve kapsamlı gelir
tablosunda muhasebeleştirilen kazanç ve kayıpların analizine ilişkin
açıklamada, bu finansal araçların finansal durum tablosu (bilânço) dışı
bırakılmasından kaynaklanan kazanç ve kayıplar
ayrı olarak gösterilir. Söz konusu açıklama, finansal araçların finansal
durum tablosu (bilânço) dışı bırakılmanın nedenlerini de içerir. (TFRS
7, 20A)

16.10 ÖRNEKLER

Örnek 1: 100 TL nominal değerli ve 95 TL ihraç değerli olarak ihraç


edilen tahvilin faiz haddi %10 , ihraç iskonto oranı %5 ve ihraç
giderleri 2 TL’dir. Tahviller başlangıçta gerçeğe uygun değerle kayda
alınmış (100 – 5 = 95 TL), birinci yıl sonunda tahviller 10 TL faiz
kuponu ile birlikte 102 TL’ye satılmıştır.

Borç Alacak
102 BANKALAR 93
409 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERLERİ
(FİNANSAL BORÇLAR
REESKONTU) 7
404 ÇIKARILMIŞ
TAHVİLLER 100

Etkin faiz oranı:

93= (10/(1+i)) + (110 /(1+i)2) formülü ile hesaplanacaktır.


i= 0.1425

Birinci yılın sonunda 7 TL toplam ihraç gideri etkin faiz oranına göre
itfa edilecektir.

93*0,1425= 13,25

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 13,25
304 TAHVİL ANA PARA BORÇ
TAKSİT VE FAİZLERİ 10,00
409 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(FİNANSAL BORÇLAR
REESKONTU) 3,25

295
İkinci yıl sonunda:
7.00 – 3,25 = 3,75

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 13,75
304 TAHVİL ANA PARA BORÇ
TAKSİT VE FAİZLERİ 10,00
409 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(FİNANSAL BORÇLAR
REESKONTU) 3,75

Birinci yıl sonunda tahviller faiz kuponu ile birlikte 102 TL’den
satıldığına göre tahvillerin gerçeğe uygun değeri 102 – 10 = 92
TL’dir.

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 10,00
304 TAHVİL ANA PARA BORÇ
TAKSİT VE FAİZLERİ 10,00

404 ÇIKARILMIŞ TAHVİLLER 1,00


780 FINANSMAN GİDERLERİ 1,00

Eğer değerleme farkı kar zarar etkili muhasebeleştirme yöntemi


kullanılmış olsaydı ihraç iskonto ve giderleri finansman gideri olarak
muhasebeleştirilecekti.

Borç Alacak
102 BANKALAR 93
780 FİNANSMAN GİDERLERİ 7
404 ÇIKARILMIŞ TAHVİLLER 100

296
İkinci yıl sonunda tahviller itfa edilirken yazılacak yevmiye maddesi:

Borç Alacak

780 FİNANSMAN GİDERLERİ 13,75


404 ÇIKARILMIŞ TAHVİLLER 100,00
304 TAHVİL ANA PARA BORÇ
TAKSİT VE FAİZLERİ 110,00
409 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERLERİ
(FİNANSAL BORÇLAR
REESKONTU) 3,75

Örnek 2: Dolar üzerinden düzenlenmiş devlet tahvillerinden her biri 2


$ dan 1000 adet olarak alınmıştır. Alım tarihinde kur 1$ = 1.80
TL’dir. Dönem sonunda tahvillerin değeri faiz dağıtımından sonra
1,80 $’a düşmüştür. Kur ise 1$ = 1.70 TL’dir.

Alış değeri : 1000 x 2 $ x 1.80 TL = 3 600 TL


Dönemsonu Değeri : 1000 x 1.80 $ x 1.70 TL = 3 060 TL
Toplam Zarar : 540 TL

Bu zararın:

1000 x (1.80 - 1.70) x 2 $ = 200 TL Kur Farkı


1000 x (2.00 - 1.80) x 1.70 = 340 TL Değerleme Farkı

Borç Alacak
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ
ZARARLARI 200
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL
ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 340
111 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 540

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER ETKİSİ
489 ERTELENMİŞ VERGİ 68
BORCU 68

297
Örnek 3: 1 000 $ lık hisse senedi kur 1$=1.70 TL iken alınmıştır.
Dönem sonunda hisse senetlerinin değeri 1 200 $ ve kur 1$=1.80
TL’dir.

Hisse senetleri

1200 x 1.80 = 2 160 TL


1000 x 1.70 = 1 700 TL
Fark: 460 TL

Değer artışı sağlamıştır.

Borç Alacak

111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 460
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 460

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER ETKİSİ
489 ERTELENMİŞ VERGİ 92
BORCU 92

Eğer, Dönem sonunda hisse senetlerinin değeri 900 $ ve kur 1$=1.80


ise:

Hisse senetlerinde;

1000 x 1.70 = 1 700 TL


900 x 1.80 = 1 620 TL
Fark: 80 TL

298
Değer azalışı meydana gelmiştir.

Borç Alacak

553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL


ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 80
111 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 80
Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki
değer azalışının öz kaynak hesabına kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN 16
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 16

Örnek 4: Alım satım amacıyla altı ay vadeli 1400 TL nominal bedelli


hazine bonosu 1 300 TL’den alınmıştır. Dönem sonunda bu hazine
bonosunun borsa değeri 1 350 TL’dir:

Borç Alacak
110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI
KAR VE ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 1 300
146 DİĞER ÇEŞİTLİ
BORÇLAR
Veya
102 BANKALAR 1 300

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


KAR VEYA ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 50
647 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER ARTIŞ KÂRLARI 50

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının kaydı

299
Eğer, dönem sonunda bu hazine bonosunun borsa değeri 1 280 TL
ise:

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 20
110 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
KAR VEYA ZARARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 20

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer azalışının kaydı

Örnek 5: Borsada işlem görmeyen ancak hemen satılabilecek 500 TL


nominal değerli bir finansal varlık 460 TL’ye alınmıştır. Dönem
sonunda bu varlık 490 TL’ye satılmıştır. Finansal varlığın gerçeğe
uygun değeri ise 480 TL’dir.

Alım satım amaçlı finansal varlıklar gerçeğe uygun değerle


değerleneceğinden:

Borç Alacak

110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


KAR VEYA ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR
647 GERÇEĞE UYGUN 20
DEĞER ARTIŞ KÂRLARI 20

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının kaydı

300
490 TL’ye satıldığında:

Borç Alacak

100 KASA
Veya
146 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER 490
FARKI KAR VEYA
ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 480
647 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER ARTIŞ KÂRLARI 10

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının kaydı

Eğer, gerçeğe uygun değeri olan 480 TL’nin altında bir değerle (470
TL) satılmış olsaydı:

Borç Alacak

100 KASA
Veya
146 DİĞER ÇEŞİTLİ ALACAKLAR
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER 470
AZALIŞ ZARARLARI
110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
FARKI KAR VEYA 10
ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 480

Örnek 6: İşletme nominal değeri 1000 TL olan 6 ay vadeli %15 faiz


hadli hem faizinden hem de satışından faydalanmak amacı ile bir
hazine bonosunu (satışa hazır finansal varlık) 910 TL’ye Kasım ayı
başında almıştır.

Bu durumda iç verim oranı veya etkin faiz oranı


910= (1+i)) + (1+i)2+(1+i)3+(1+i)4+(1+i)5+(1075/(1+i)6)
i=0,0282 aylık etkin faiz oranıdır.

Yıl sonunda faiz gelirinin ve değer artışının ayrı olarak hesaplanması


gerekmektedir.

İşleyen faiz tutarı:


1000 / (1+0.0282)2 = 945
945 – 910 = 35 TL

Dönem sonunda borsa rayici 950 TL ise değer artışı:


950 – 945 = 5 TL’dir.

301
Borç Alacak
111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 40
661 FİNANSAL VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 35
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 5

İşleyen faizinin gelir hessbına ve değer


artışının öz kaynak hesabına kaydı

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER ETKİSİ 1
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 1

Değerleme farkı ile ilgili vergi


yükümlülüğünün kaydı

Eğer borsa rayici 925 TL olursa:

Dönem sonunda borsa rayici 925 TL ise değer azalışı:


945 – 925 = 20 TL’dir.

302
Borç Alacak
111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR
661 FİNANSAL VARLIKLAR 35
FAİZ GELİRLERİ 35

5
İşleyen faizinin gelir hessbına kaydı

553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL ERTELENMİŞ VERGİ G


ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI
111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER 20
FARKI ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN FİNANSAL
VARLIKLAR 20
Değer azalışının öz kaynak hesabına kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN 4
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 4

Değerleme farkı ile ilgili vergi varlığının


kaydı

Örnek 7: Bir satışa hazır finansal varlığın nominal değeri 1000 TL,
alış bedeli 920 TL, dönem sonu gerçeğe uygun değeri 945 TL’dir.
Söz konusu finansal varlığın borsa değeri, çıkaran firma açısından
meydana gelmiş olan olumsuz nedenlerle 800 TL’ye düşmüştür.

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 145
119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 145

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


559 ERTELENMİŞ VERGİ 29
GELİR (GİDER)
ETKİSİ 29

303
Örnek 8: 500 TL nominal bedelli % X faiz hadli, 6 ay vadeli,
vadesinde tahsil edilecek bir finansal varlık (Hazine Bonosu) 450
TL’ye alınmıştır. Dönem sonunda finansal varlığın değeri (borsa
rayici) 480 TL’dir. Bu artışın 22 TL’lik kısmı işlemiş olan faizden, 8
TL’lik kısmı ise değer artışından gelmektedir.

Borç Alacak

112 İTFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 450
100 KASA 450

İşlemiş faiz tutarı şu şekilde hesaplanacaktır:

500/((1+0,X)n/360)= a
a-450= Faiz Tutarı
480 – a = Değer Artışı

Borç Alacak

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 22
661 FİNANSAL VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 22

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 8
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 8

Değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

Örnek 9: Yukarıda belirtilen finansal varlığın vadesinde tahsil


edildiğini varsayalım. Finansal varlığın tahsil edildiği zamandaki 20
TL farkın 16 TL’lik kısmı işlemiş olan faizden, 4 TL’lik kısmı değer
artışından gelmektedir.

304
Borç Alacak

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 16,00
661 FİNANSAL VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 16,00
Faiz tahakkuku

100 KASA 500,00


112 İTFA EDİLMİŞ
MALİYETLE
ÖLÇÜLEN FİNANSAL
VARLIKLAR 500,00

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 4,00
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 4,00

Değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

559 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ 0,80
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 0,80
Değer artışının vergi yükümlülüğünün kaydı
4.00*0,20

Örnek 10: Sadece faiz gelirinden faydalanmak üzere 1000 TL


nominal değerli bir finansal varlık 890 TL’ye alınmıştır. Dönem
sonunda bir aylık 22 TL faiz işlemiş ve dönem sonu borsa rayici 910
TL olmuştur.

Borç Alacak

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE 890


ÖLÇÜLEN FİNANSAL
VARLIKLAR
102 BANKALAR 890

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 22
661 FİNANSAL VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 22
Faiz tahakkuku

305
890+22=912 TL
912-910= 2 TL

Borç Alacak

654 KARŞILIK GİDERLERİ 2,00


119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 2,00
Değer düşüklüğü için karşılık ayrılması

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 0,40


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 0,40
Değerleme farkı ile ilgili vergi
varlığının kaydı 2,00*0,20

Örnek 11: Yukarıda belirtilen finansal varlığın dönem sonu borsa


rayicinin 920 TL olduğunu varsayalım.

920-912=8 TL

Borç Alacak

112 ITFA EDİLMİŞ MALİYETLE


ÖLÇÜLEN FİNANSAL VARLIKLAR 8,00
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 8,00

Değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER 1,60


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER ETKİSİ
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 1,60

Değer artışının vergi yükümlülüğünün kaydı


8,00 * 0,20

306
Örnek 12: Alım satım amaçlı 500 adet A. Şirketi’nin hisse senetlerinden
alınmıştır. Bu hisse senetlerinden her birinin nominal değeri 1,00 TL’dir.
Söz konusu hisse senetleri herbiri 1,30 TL’den satın alınmıştır.

Borç Alacak

110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


KAR VEYA ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 650
102 BANKALAR 650

Dönem sonunda bu hisse senetlerinden her birinin borsa değeri 1,40 TL


ise:

Borç Alacak

110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


KAR VEYA ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 50
647 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER ARTIŞ 50

KÂRLARI

Değer artışının kaydı

692 SÜRDÜRÜLEN FAALİYETLER


ERTELENMİŞ VERGİ GİDER
ETKİSİ 10
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 10

Değer artışının vergi yükümlülüğünün


Kaydı 50,00 * 0,20

307
Söz konusu hisse senetlerinin her birinin 1.45 TL’den satıldığını
varsayalım.

Borç Alacak

100 KASA
725
110 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
FARKI KAR VEYA
ZARARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 700
645 FİNANSAL VARLIKLAR
SATIŞ KÂRLARI 25

489 ERTELENMİŞ VERGİ BORCU


693 SÜRDÜRÜLEN 10
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 10

Değer artışının vergi yükümlülüğü kaydının


geri alınması 50,00 * 0,20

Eğer, dönem sonunda bu hisse senetlerinden her birinin borsa


değeri 1.10 TL ise:

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 100
110 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
KAR VEYA ZARARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 100

Değer azalışının kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


693 SÜRDÜRÜLEN 20
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 20

Değerleme farkı ile ilgili vergi


varlığının kaydı 100,00*0,20

308
Eğer hisse senetlerinin ait olduğu A. Şirketi’nin hisselerinin satışı
durdurulmuş ve bu hisse senetlerinin her birinin piyasa değeri en fazla
0,50 TL ise:

Borç Alacak

657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ


ZARARLARI 300
119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 300

Değer düşüklüğü için karşılık ayrılması


550 – 250 = 300 TL

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 60


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 60

Değerleme farkı ile ilgili vergi


varlığının kaydı 300,00*0,20

Örnek 13: Getiri amaçlı olarak 1000 adet B Şirketi’nin hisse


senetlerinden alınmıştır. Bu hisse senetlerinden her birinin nominal
değeri 1.00 TL, alış değeri 1.30 TL’dir.

Borç Alacak

111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 1 300
102 BANKALAR 1 300

309
Dönem sonunda bu hisse senetlerinden her birinin borsa değeri 1.50
TL ise:

Borç Alacak

111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 200
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 200

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

559 ERTELENMİŞ VERGİ GELİR


(GİDER) ETKİSİ 40
489 ERTELENMİŞ VERGİ
BORCU 40
Değer artışının vergi yükümlülüğünün kaydı
200,00 * 0,20

310
Söz konusu hisse senetlerinin her birinin 1.55 TL’den satıldığını varsayalım.

Borç Alacak

111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER FARKI


ÖZKAYNAKLARA YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 50
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 50

Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki


değer artışının öz kaynak hesabına kaydı

100 KASA 1 550


111 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 1 550

Hisse senetlerinin satımı

553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL


ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 250
645 FİNANSAL VARLIKLAR
SATIŞ KARLARI 250

Değerleme farklarının ilgili kar hesabına


devri

489 ERTELENMİŞ VERGİ BORCU


559 ERTELENMİŞ VERGİ 40
GELİR (GİDER) ETKİSİ 40

Değer artışının vergi yükümlülüğü


kaydının geri alınması

311
Dönem sonunda bu hisse senetlerinden her birinin borsa değeri 1.20
TL ise:

Borç Alacak

553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL


ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 100
111 GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKI
ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN
FİNANSAL VARLIKLAR 100
Borsada işlem gören menkul kıymetlerdeki
değer azalışının öz kaynak hesabına kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI


559 ERTELENMİŞ VERGİ 20
GELİR (GİDER) ETKİSİ 20

Değerleme farkı ile ilgili vergi varlığının


kaydı 100,00*0,20

B Şirketinin hisse senetleri borsada 0.90 TL’ye düşmüş ve bu düşüş


sürekli hale gelmiş ise:

Borç Alacak

654 KARŞILIK GİDERLERİ 200


553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL
ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 200
119 FİNANSAL VARLIKLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 400
Değer düşüklüğü için karşılık ayrılması

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 40


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 40
Değerleme farkı ile ilgili vergi
varlığının kaydı 200,00*0,20

312
veya karşılık ayrılmadan doğrudan finansal varlık hesabından
düşülebilir.

Borç Alacak
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI FİNANSAL ERTELENMİŞ VERGİ G
ARAÇLAR GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 400
111 GERÇEĞE UYGUN DEĞER
FARKI ÖZKAYNAKLARA
YANSITILAN FİNANSAL
VARLIKLAR 400

Değer azalışının öz kaynak hesabına kaydı

659 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDER VE


ZARARLAR 200
553 ÖZKAYNAĞA DAYALI
FİNANSAL ARAÇLAR
GERÇEĞE UYGUN
DEĞER FARKLARI 200

Değer azalışının öz kaynak hesabına kaydı

289 ERTELENMİŞ VERGİ VARLIĞI 40


693 SÜRDÜRÜLEN
FAALİYETLER
ERTELENMİŞ VERGİ
GELİR ETKİSİ 40

Değerleme farkı ile ilgili vergi varlığının


kaydı 200,00*0,20

TFRS 9’ a göre FİNANSAL VARLIKLAR DEĞERLEME


FARKLARI gelir gider hesaplarında değil, Öz Kaynaklar’da Geçmiş
Dönem Karları’nda gösterilir.

17. HİSSE BAŞINA KAZANÇ (TMS 33)

17.1. KAPSAM

Bu standart aşağıdakilere uygulanır:

(a) Bir işletmenin ayrı veya bireysel finansal tabloları:

(i) Adi hisse senetleri veya potansiyel adi hisse senetleri borsa
veya diğer teşkilatlanmış piyasalarda (yurtiçi veya yurtdışı borsa
veya yerel ve bölgesel piyasaların da dahil olduğu tezgah üstü
piyasa) işlem gören veya
(ii) Borsa veya diğer teşkilatlanmış bir piyasada adi hisse
senetlerini ihraç etmek amacıyla, bir menkul kıymetler

313
komisyonu veya diğer düzenleyici kuruluş ile finansal tablolarını
oluşturan veya oluşturma sürecinde olan; ve

(b) Bir grubun ana ortaklık ile konsolide edilmiş finansal tabloları:

(i) Adi hisse senetleri veya potansiyel adi hisse senetleri borsa
veya diğer teşkilatlanmış piyasalarda (yurtiçi veya yurtdışı borsa
veya yerel ve bölgesel piyasaların da dahil olduğu tezgah üstü
piyasa) işlem gören veya
(ii) Borsa veya diğer teşkilatlanmış bir piyasada adi hisse
senetlerini ihraç etmek amacıyla, bir menkul kıymetler
komisyonu veya diğer düzenleyici kuruluş ile finansal tablolarını
oluşturan veya oluşturma sürecinde olan. (TMS 33,2)

Hisse başına kazanç tutarını kamuoyuna açıklayan bir işletme, söz


konusu tutarı bu standarda göre hesaplar ve kamuoyuna açıklar. (TMS
33 ,3)

17.2. TANIMLAR

Bu standartta geçen terimlerin anlamları aşağıdaki gibidir:

Ters Sulandırma (Hisse senetlerinde artış olsa bile hisse başına


kazancın/kârın artışı veya hisse başına zararın azalışı):
Dönüştürülebilir araçların dönüşümünün gerçekleştiği, opsiyon ve
hisse alım hakkı veren araçların kullanıldığı veya belirli koşulların
yerine gelmesini takiben adi hisse senetlerinin ihraç edildiği varsayımı
sonucunda, hisse başına kazancın artması veya hisse başına zararın
azalmasıdır.

Koşullu yeni hisse senedi çıkarma sözleşmesi: Belirli koşulların


yerine getirilmesine bağlı olan hisse senedi ihraç sözleşmesidir.

Koşula bağlı çıkarılabilir hisse senetleri: Koşullu yeni hisse senedi


çıkarma sözleşmesinde belirtilen koşulların yerine gelmesini takiben
bedelsiz olarak ya da çok az bir nakit veya başka tür bir ödeme
karşılığında ihraç edilebilecek adi hisse senetleridir.

Sulandırma (Hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına


kazancın/kârın azalışı veya hisse başına zararın artışı):
Dönüştürülebilir araçların dönüşümünün gerçekleştiği, opsiyon ve
hisse alım hakkı veren araçların kullanıldığı veya belirli koşulların
yerine gelmesini takiben adi hisse senetlerinin ihraç edildiği varsayımı
sonucunda, hisse başına kazancın azalması veya hisse başına kaybın
artmasıdır.

Opsiyonlar, hisse alım hakkı veren finansal araçlar ve eşdeğerleri:


Sahibine adi hisse senedi alım hakkı veren finansal araçlardır.

314
Adi hisse (pay) senedi: Diğer tüm özkaynağa dayalı finansal araç
sınıflarından sonra gelen, özkaynağa dayalı bir finansal araçtır.

Potansiyel adi hisse (pay) senedi: Sahibine adi hisse senedi alım
hakkı verebilen bir finansal araç ya da benzeri bir sözleşmedir.

Satım opsiyonu: Sahibine belli bir dönem boyunca önceden


belirlenmiş bir fiyattan adi hisse senedi satım hakkı veren
sözleşmelerdir. (TMS 33,5)

Adi hisse başına kazanç

İşletme, ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerinin payına düşen


kazanç veya zarar ile sunulmuş olması durumunda, sürdürülen
faaliyetlerden anılan hisse senedi sahiplerinin payına düşen kazanç
veya zarar için, adi hisse başına kazanç tutarlarını hesaplar. (TMS
33,9)

Adi hisse başına kazanç, ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerinin
payına düşen kazanç veya zararının (pay), dönemin adi hisse senedi
sayısının ağırlıklı ortalamasına (payda) bölünmesiyle hesaplanır.
(TMS 33,10)

Adi hisse başına kazanca ilişkin olarak sunulan bilginin amacı;


raporlama dönemi süresince işletmenin performansından ana
ortaklığın her bir adi hisse senedine düşen kazancın tespitine ilişkin
bir ölçü sağlamaktır. (TMS 33,11)

Kazanç

Adi hisse başına kazancın hesaplanmasında, aşağıdaki kalemlerle ilgili


olarak ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerinin payına düşen
tutarlar, ilgili kalemlerin vergi sonrası imtiyazlı temettü tutarlarına,
imtiyazlı hisse senetlerinin ödenmesinden kaynaklanan farklara ve
özkaynak olarak sınıflanan imtiyazlı hisse senetlerinin benzer
etkilerine ilişkin düzeltmeler yapıldıktan sonraki tutarlardır:

(a) Sürdürülen faaliyetlerden ana ortaklığın payına düşen kâr veya


zarar; ve
(b) Ana ortağın payına düşen kâr veya zarar. (TMS 33,12)

Ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerine düşen, dönem içerisinde


muhasebeleştirilen vergi gideri ve borç olarak sınıflanan imtiyazlı
hisse senedi temettüleri dahil tüm gelir ve gider kalemleri, ana
ortaklığın adi hisse senedi sahiplerine düşen dönem kâr veya zararının
belirlenmesinde dikkate alınır. (TMS 33,13)

315
Hisse senetleri

Adi hisse başına kazanç tutarının hesaplanmasında; adi hisse senedi


sayısı, dönem boyunca mevcut adi hisse senedi sayısının ağırlıklı
ortalamasını ifade eder. (TMS 33,19)

Dönem boyunca mevcut adi hisse senedi sayısının ağırlıklı


ortalamasının kullanılması; dönem içi herhangi bir zamanda daha az
veya daha çok hisse senedinin mevcut olması sonucunda, sermaye
tutarının dönem içerisinde değişebilme olasılığını yansıtır. Dönem
içinde mevcut adi hisse senedi sayısının ağırlıklı ortalaması, dönem
boyunca ihraç edilen veya geri alınan ve zaman ağırlık faktörüyle
çarpılan adi hisse senedi sayısı ile düzeltilmiş dönem başı adi hisse
senedi sayısını ifade eder. Zaman ağırlıklı faktör, hisselerin mevcut
olduğu gün sayısının dönemin toplam gün sayısına bölünmesi sonucu
elde edilir; çoğunlukla, makul bir ağırlıklı ortalama tahmini yeterlidir.
(TMS 33,20)

Aktifleştirme veya bedelsiz dağıtımı ya da hisse bölünmesinde, adi


hisse senetleri, mevcut hissedarlara ek bir ödeme talep etmeden ihraç
edilir. Bu nedenle, kaynaklarda bir artış olmadan mevcut adi hisse
senedi sayısı artar. Anılan işlem öncesinde mevcut olan adi hisse
senetlerinin sayısı, anılan işlemin, sunulan en erken dönemin başında
gerçekleşmiş olması durumunda mevcut adi hisse senetlerinin
sayısında meydana gelecek oransal değişime göre düzeltilir. Örneğin,
bire-iki oranında bir bedelsiz ihraç işleminde, ihraçtan önceki adi hisse
senedi sayısının üç ile çarpılması suretiyle yeni toplam adi hisse
senedi sayısı bulunur ya da ilave adi hisse senedi sayısının elde
edilmesi için ihraçtan önceki adi hisse senedi sayısı iki ile çarpılır.
(TMS 33,28)

Sulandırılmış hisse başına kazanç

İşletme, ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerinin payına düşen


kazanç veya zarar ile, sunulmuş olması durumunda, sürdürülen
faaliyetlerden anılan hisse senedi sahiplerinin payına düşen kazanç
veya zarar için adi hisse başına kazanç tutarlarını hesaplar. (TMS
33,30)

Sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanmasında, işletme, ana


ortaklığın adi hisse senedi sahiplerinin payına düşen kâr veya zarar ile
ağırlıklı ortalama hisse senedi sayısını, sulandırma etkisi olan
potansiyel adi hisse senetlerinin etkilerine göre düzeltir. (TMS 33,31)

Kazançlar

Sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanmasında, bir işletme; ana


ortaklığın adi hisse sahiplerine düşen kâr veya zararı, 12 nci paragrafta
hesaplandığı gibi, aşağıdaki kalemlerin vergi sonrası etkilerine göre
düzeltir:

316
(a) 12 nci paragrafta hesaplandığı üzere, ana ortaklığın adi hisse
senedi sahiplerine düşen kâr veya zararının hesaplanmasında
düşülen, sulandırma etkisi olan potansiyel adi hisse senetlerine
ilişkin temettü veya diğer kalemler;

(b) Dönem içerisinde, sulandırma etkisi olan potansiyel adi hisse


senetlerine ilişkin olarak muhasebeleştirilen faizler; ve

(c) Sulandırma etkisi olan potansiyel adi hisse senetlerinin dönüşümü


sonucunda gelir veya giderde meydana gelen diğer her türlü
değişiklikler. (TMS 33,33)

Potansiyel adi hisse senetlerinin adi hisse senetlerine


dönüştürülmelerinin ardından, Paragraf 33 (a)-(c)’de belirtilen
kalemler bir daha oluşmaz. Bunun yerine, yeni adi hisse senetleri, ana
ortaklığın adi hisse senedi sahiplerine düşen kâr veya zarara katılmaya
hak kazanır. Bu nedenle, 12 nci Paragrafa göre hesaplanan ana
ortaklığın adi hisse senedi sahiplerine düşen kâr veya zarar, Paragraf
33(a)-(c)’de belirtilen kalemler ve bunlara ilişkin vergilere göre
düzeltilir. Potansiyel adi hisse senetlerine ilişkin giderler, işlem
maliyetleri ve etkin faiz yöntemine göre hesaplanmış iskontoları
içerir. (TMS 33,34)

Potansiyel adi hisse senetlerinin dönüşümü, gelir veya giderde önemli


değişikliklere neden olabilir. Örneğin, potansiyel adi hisse senetlerine
ilişkin faiz giderinin azalması ve bunun sonucunda kârda meydana
gelen artış veya zarardaki bir azalma, zorunlu personel kâr paylaşım
planına ilişkin giderlerde artışa yol açabilir. Sulandırılmış hisse başına
kazancın hesaplanması için, ana ortaklığın adi hisse senedi sahiplerine
düşen kâr veya zarar, gelir veya giderde meydana gelen bu tür
değişikliklere göre düzeltilir. (TMS 33,35)

Hisse senetleri

Sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanması açısından, adi hisse


senetlerinin sayısı; 19-26 ncı paragraflarda belirtildiği şekilde
hesaplanan ağırlıklı ortalama adi hisse senedi sayısı ile sulandırma
etkisi olan potansiyel adi hisse senetlerinin tamamının adi hisse
senetlerine dönüştürülmesi durumunda ihraç edilecek adi hisse senedi
sayısının ağırlıklı ortalamasının toplamına eşittir. Sulandırma etkisi
olan potansiyel hisse senetlerinin, dönem başında, daha sonra olması
durumunda ise potansiyel adi hisse senetlerinin ihraç edildiği tarihte,
adi hisse hisse senetlerine dönüştürüldüğü kabul edilir. (TMS 33,36)

317
Sulandırma etkisi olan potansiyel adi hisse senetleri

Potansiyel adi hisse senetleri, ancak ve ancak anılan hisse senetlerinin


adi hisse senetlerine dönüşümünün sürdürülen faaliyetlerden elde
edilen hisse başına kazancı azaltması veya hisse başına zararı
artırılması durumunda, sulandırma etkisine sahip kabul edilir. (TMS
33,41)

Opsiyonlar, hisse alma hakkı veren finansal araçlar ve eşdeğerleri

Sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanmasında; işletme,


sulandırma etkisi yaratacak opsiyonlar ile hisse alma hakkı veren
finansal araçların kullanıldığını farz eder. Bu araçlardan elde edildiği
varsayılan gelirlerin dönem içinde adi hisse senetlerinin ortalama
piyasa fiyatından ihraç edilmesinden sağlanacak gelirlere eşit olduğu
kabul edilir. Dönem içinde ihraç edilen adi hisse senedi sayısı ile
ortalama piyasa fiyatından ihraç edilecek adi hisse senedi sayısı
arasındaki fark, bedelsiz olarak ihraç edilmiş adi hisse senetleri olarak
kabul edilir. (TMS 33,45)

Dönüştürülebilir araçlar

Dönüştürülebilir araçların sulandırma etkisi, sulandırılmış hisse başına


kazanç hesaplamasına 33 ve 36 ncı paragraflara göre yansıtılır. (TMS
33,49)

Dönüştürülebilir imtiyazlı hisse senetleri için cari dönem içinde ilan


edilen veya biriktirilen, dönüşüm işlemi sırasında elde edilebilecek adi
hisse başına temettü miktarları adi hisse başına kazanç tutarından fazla
olduğu sürece, anılan hisse senetlerinin, ters sulandırma etkisi
bulunur. Benzer şekilde, dönüştürülebilir borcun faiz gelirinin (vergi
ve gelir veya giderdeki diğer değişikliklerin etkilerinden arındırılmış
olarak), adi hisse senetlerine dönüştürüldüklerinde elde edilebilecek
adi hisse başına kazançtan fazla olması durumunda, söz konusu
borçlar, hisse başına kâr artışı veya hisse başına zarar azalışı etkisine
sebep olur. (TMS 33,50)

Dönüştürülebilir imtiyazlı hisse senetlerinin itfası veya özendirilmiş


dönüştürmeyle azaltılması işlemi, daha önce mevcut olan
dönüştürülebilir imtiyazlı hisse senetlerinin sadece bir kısmını
etkileyebilir. Bu gibi durumlarda, kalan imtiyazlı hisse senetlerinin
sulandırma etkisine sahip olup olmadığını belirlemek için, 17 nci
paragrafta belirtilen fazla ödeme, itfa olmuş veya dönüştürülmüş hisse
senetlerine atfedilir. İtfa olan veya dönüştürülen hisse senetleri, bu
durumda olmayan hisse senetlerinden ayrı olarak dikkate alınır. (TMS
33,51)

Koşula bağlı çıkarılabilir hisse senetleri

Adi hisse başına kazancın hesaplanmasında olduğu gibi, koşula bağlı

318
çıkarılabilir adi hisse senetleri; koşullar sağlandığı takdirde (diğer bir
deyişle olaylar gerçekleştiğinde), mevcut olarak dikkate alınır ve
sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanması işlemine dahil
edilirler. Koşula bağlı çıkarılabilir hisse senetleri, ilgili dönemin
başından (ya da daha sonra ise koşullu yeni hisse senedi çıkarma
anlaşması tarihinden) itibaren dikkate alınırlar. Koşulların
sağlanmaması durumunda, hisse başına kazanç hesaplamasına dahil
edilen hisse senedi sayısı, ilgili dönemin sonunun koşul süresinin sonu
olması durumunda, ihraç edilebilir hisse senetleri sayısıdır. Koşullu
dönem sona erdiğinde koşulların sağlanmamış olması durumunda,
yeniden hesaplamaya/düzeltmeye izin verilmez. (TMS 33,52)

Ödemesi adi hisse alımı veya nakit ile yapılabilen sözleşmeler

İşletmenin kendi seçimiyle ödemesini adi hisse alımı veya nakit ile
yapabileceği bir sözleşmenin bulunması durumunda, ödemenin hisse
senedi ile yapılacağını varsayar ve bunun sonucundaki potansiyel adi
hisse senetlerini, sulandırma etkilerinin olması durumunda,
sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanması işlemine dahil eder.
(TMS 33,58)

Satın alınmış opsiyon

Satın alınmış satım ve alım opsiyonları (diğer bir deyişle, işletmenin


kendi adi hisse senetleri üzerindeki opsiyonları) gibi sözleşmeler,
sulandırılmış hisse başına kazancın hesaplanması işlemine, sulandırma
etkisine sahip olmamaları nedeniyle dahil edilmezler. Tahmini değerin
piyasa fiyatından yüksek olması durumunda satım opsiyonu, tahmini
değerin piyasa fiyatından düşük olması durumunda ise alım opsiyonu
kullanılacaktır. (TMS 33,62)

Yazılı satım opsiyonu

İşletmenin kendi hisse senetlerini geri satın almasını gerektiren yazılı


satım opsiyonları ve vadeli alım sözleşmeleri gibi sözleşmeler,
sulandırma etkisine sahip olmaları durumunda, sulandırılmış hisse
başına kazancın hesaplanması işlemine dahil edilir. Bu sözleşmelerin
dönem içerisinde kârda olmaları durumunda (o dönem için kullanım
veya ödeme fiyatı ortalama piyasa fiyatının üzerindedir), sulandırma
etkileri aşağıdaki gibi hesaplanır:

(a) Dönemin başında, sözleşmenin koşullarını sağlayacak tutarda


gelir yaratmaya yetecek sayıda adi hisse senedinin (dönem
içindeki ortalama piyasa fiyatından) ihraç edileceği varsayılır;
(b) İhraçtan elde edilecek gelirin sözleşme koşullarını sağlamak
(diğer bir deyişle adi hisse senetlerini geri almak) için kullanıldığı
varsayılır; ve
(c) İlave adi hisse senetleri (ihraç edildiği varsayılan adi hisse
senetleri ile sözleşmenin koşullarının sağlanmasından elde edilen
adi hisse senetlerinin sayısı arasındaki fark), sulandırılmış hisse

319
başına kazancın hesaplanması işlemine dahil edilir. (TMS 33,63)

Geriye yönelik düzeltmeler

Mevcut adi hisse senetlerinin veya potansiyel adi hisse senetlerinin


sayısının aktifleştirme, bedelsiz ihraç veya hisse bölünmesi sonucu
artması veya hisse birleşmesi sonucunda azalması durumunda,
sunulan tüm dönemler için adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış
hisse başına kazancın hesaplanması işlemi, geriye yönelik olarak
düzeltilir. Bu değişikliklerin, raporlama döneminden sonra fakat
finansal tabloların yayınlanmak üzere onaylanmasından önce ortaya
çıkmaları durumunda, cari dönemin ve sunulan önceki dönemlerin
finansal tablolarındaki hisse başına hesaplamalar yeni hisse senedi
sayısına dayandırılır. Hisse başına hesaplamaların, hisse senedi
sayılarındaki değişiklikleri yansıttığı kamuoyuna açıklanır. Ayrıca,
sunulan tüm dönemler için, adi hisse başına kazanç ve sulandırılmış
hisse başına kazanç rakamları, geriye dönük olarak düzeltilen hataların
ve muhasebe politikalarında yapılan değişikliklerin etkilerine göre
düzeltilir. (TMS 33,64)

Dönem Net Karı veya Zararı


Hisse Başına Kazanç = ------------------------------------------------
Dönemin Tedavülde Olan Hisse Senetlerinin
Ağırlıklı Ortalaması

Hisse Senedi Fiyatı


Fiyat Kazanç Oranı = --------------------------------
Hisse Başına Kazanç

Dönem İçindeki Geçerli Hisse Sayısı = Dönem içindeki Ağırlıklı


Ortalama Hisse Sayısı

Dönem içindeki Ağırlıklı Ortalama Hisse Sayısı = ((Hisse Sayısı1 x


Dönem içinde yürürlükte kaldığı süre1) + (Hisse Sayısı2 x Dönem
içinde yürürlükte kaldığı süre2) + ……+ (Hisse Sayısın x Dönem
içinde yürürlükte kaldığı süren))/Dönem süresi

17.3. ÖRNEKLER

17.3.1. TAMAMI ÖDENMİŞ SERMAYE ARTIŞI

Örnek 1: A. Şirketi’nin dönem başında her biri 2 TL’den 400 000


adet hisse senedi olduğunu ve sermayesinin 800 000 TL olduğunu
varsayalım. İşletme dönem içinde yine her biri 2 TL’den olmak üzere
100 000 adet hisse senedi çıkararak sermayesini 1 000 000 TL’ye
yükseltmiştir. Sermaye artışının Ekim ayında yapıldığını varsayalım.

Bu durumda Ortalama Ağırlıklı Hisse Sayısı:

320
400 000 x 12 ay = 4 800 000
100 000 x 3 ay = 300 000

5 100 000 / 12 = 425 000

Bir önceki dönem net karının 150 000 TL, cari dönemin (sermaye
artışının olduğu dönem) net karının 200 000 TL olduğunu varsayalım.

Önceki Dönem Cari Dönem

Dönem karı 150 000 200 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 400 000 500 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 400 000 425 000

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,375 TL 0,40 TL

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş) 0,375 TL 0,470 TL

Hisse Başına Kazanç (Sulandırılmış) 0,375 TL 0,470 TL

Sulandırılmış (Seyreltilmiş) Hisse Başına Kazanç, sadece potansiyel


hisse senetlerinin olduğu durumlarda potansiyel hisse senetlerinin
hesap döneminde adi hisse senetlerine dönüştürüldüğü varsayımı
altında adi hisse senedi başına düşen kar veya zarar tutarıdır.

17.3.2. SERMAYE ARTIŞININ FONLARDAN KARŞILANMASI


(BEDELSİZ)

Örnek 2: 400 000 adet hisse senedi varken, kar yedeklerinin


sermayeye ilavesi ile bedelsiz 100 000 adet hisse senedi dağıtılmıştır.
Bu durumda önceki dönemde de bedelsiz verilen hisse senetlerinin
mevcut olduğu kabul edilir. Eski ve yeni hisselere düşen payın aynı
olduğu kabul edilir.

Önceki Dönem Cari Dönem


Dönem karı 150 000 200 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 400 000 500 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 425 000 425 000

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,375 0,40

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş) 0,353 0,470

Hisse Başına Kazanç (Sulandırılmış) 0,353 0,470

321
17.3.3. ARTAN SERMAYENİN BELLİ BİR ORANDA
ÖDENMESİ

Örnek 3: A. Şirketi’nin dönem başında her biri 2 TL’den 400 000


adet hisse senedi olduğunu ve sermayesinin 800 000 TL olduğunu
varsayalım. İşletme dönem içinde yine her biri 2 TL’den olmak üzere
100 000 adet hisse senedi çıkararak sermayesini 1 000 000 TL’ye
yükseltmiştir. Sermaye artışının %25 inin ödendiğini kabul edelim.
Dolayısı ile sermaye 50 000 TL artmıştır. Sermaye artışının Ekim
ayında yapıldığını varsayalım.

Bu durumda Ortalama Ağırlıklı Hisse Sayısı:

400 000 x 12 ay = 4 800 000


100 000 x 3 ay x 0,25 = 75 000

4 875 000 / 12 = 406 250

Eklenen Yeni Hisse Sayısı: 100 000 x 3/12 x 0,25 = 6 250 Adet

Hisse Başına Kar = 200 000 / 406 250 = 0,4923 TL

Eski hisselerin alacağı pay: 400 000 x 0,4923 = 196 923 TL


Yeni hisselerin alacağı pay: 6 250 x 0,4923 = 3 077 TL

Önceki Dönem Cari Dönem

Dönem karı 150 000 200 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 400 000 500 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 400 000 406 250

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,375 0,40

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş)

Eski Hisse Senetlerine 0,375 0,492

Yeni Hisse Senetlerine ¼ ödenmiş 0,031


3077/100000=0,03077

17.3.4. RÜCHAN HAKKININ KULLANIMI

Örnek 4: A. Şirketinin dönem başında her biri 2 TL’den 400 000


adet hisse senedi olduğunu ve sermayesinin 800 000 TL olduğunu
varsayalım. Hisse senetlerinin piyasa değeri 3.00 TL’dir. İşletme
dönem içinde yine her biri 2 TL’den olmak üzere 100 000 adet hisse
senedi çıkararak ve rüchan hakkını kullandırarak sermayesini
1 000 000 TL’ye yükseltmiştir. Rüchan hakkının kullanımı ile eski

322
hisse senedi sahipleri piyasa değeri 3.00 TL olan hisse senetlerini 2.00
TL’den almışlardır. Böylece hissedarlar yeni hisse senetlerinin bir
kısmını bedelsiz almış olmaktadırlar. Rüchan hakkının kullanımından
önceki hisse senetlerinin değeri rüchan hakkı kullanımından sonraki
teorik değerine göre ifade edilecektir.

1. Yöntem:

Rüchan hakkı olarak kullandırılan 100 000 adet hissenin ne kadarının


bedelsiz olarak verildiği ve ne kadarının gerçeğe uygun değerinden
kullanıldığı tespit edilir. Bedelsiz verilen hisse senetlerinin sayısına
göre rüchan hakkı kullanılmadan önceki hisse sayıları düzeltilir.

Hisse senetlerini teorik değeri:

Mevcut Hisse Senetleri Piyasa değeri + İhraç Nedeniyle Sağlanan Hasılat


Mevcut Hisse Sayısı + İhraç Nedeniyle Artan Hisse Sayısı

400 000 x 3.00 + 100 000 x 2.00


---------------------------------------- = 2.80 TL
400 000 + 100 000

200 000 / 2.80 = 71 428 adet hisse senedinin bedeli ödenmiş sayılır.

100 000 – 71 428 = 28 572 adet hisse senedi bedelsiz verilmiştir.

Düzeltilmiş hisse sayısı:

Önceki dönem: 400 000 + 28 572 = 428 572

Cari dönem:

((400 000 + 28 572)*9/12) + (500 000*3/12) = 321 429 + 125 000 =


446 429

Önceki Dönem Cari


Dönem

Dönem karı 150 000 200 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 400 000 500 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 428 572 446 429

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,375 0,40

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş) 0,350 0,448

Hisse Başına Kazanç (Sulandırılmış) 0,350 0,448

323
2. Yöntem:

Ortalama ağırlıklı hisse sayısı zaman eşdeğer katsayısına göre


hesaplanır.

Hissenin Cari Değeri 3


Eşdeğer Katsayı = ----------------------------------- = ------- = 1,071
Hissenin Teorik Değeri 2.80

Düzeltilmiş hisse sayısı:

Önceki dönem: 400 000 x 1,071 = 428 400

Cari dönem:

(400 000 * 1,071* 9/12) + (500 000*3/12) =


321 300 + 125 000 = 446 300

Önceki Dönem Cari Dönem

Dönem karı 150 000 200 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 400 000 500 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 428 400 446 300

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,375 0,40

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş) 0,350 0,448

Hisse Başına Kazanç (Sulandırılmış) 0,350 0,448

17.3.5. İMTİYAZLI HİSSE SENETLERİ

Örnek 5: B. Şirketi’nin hisse senedi sayısı 100 000 adet olup her biri
5.00 TL nominal değerdedir. İmtiyazlı kurucu hisse senetleri sayısı 15
000 adet olup %15 oranındadır. Ana sözleşmeye göre imtiyazlı hisse
senetlerine adi hisse senetlerine verilen kar payının %50 fazlası
verilmektedir. Şirketin cari dönem net karı 200 000 TL’dir.

Eşdeğer hisse sayısı:

85 000 x 1 = 85 000
15 000 x 1,50 = 22 500
Toplam 107 500

200 000 / 107 500 = 1,8604 Eşdeğer kazanç tutarı

85 000 x 1,8604 = 158 140 TL İmtiyazsız hisselere düşen kar payı


22 500 x 1,8604 = 41 860 TL İmtiyazlı hisselere düşen kar payı

324
Hisse Başına Kazanç:

İmtiyazlı 41 860 / 15 000 = 2,790


İmtiyazsız 158 140 / 85 000 = 1,860

17.3.6. SULANDIRILMIŞ HİSSE BAŞINA KAZANÇ

Potansiyel hisse senedi olması durumunda hisse sayısı ve hisse başına


kazanç değişmektedir.

Örnek 6: C Şirketi’nin sermayesi 2.00 TL nominal bedelli 500 000


adet hisseden meydana gelmektedir. Şirket Eylül ayında 2 yıl vadeli
her biri 2 TL nominal bedelli 250 000 adet hisse senedine dönüşebilir
tahvil ihraç etmiştir. Tahvillerin faiz haddi %15, şirket vergi oranı
%20 dir. C İşletmesi’nin cari dönem net karı 150 000 TL’dir.
Gelecek dönem net karının da 200 000 TL olacağı tahmin
edilmektedir.

Cari Dönem Gelecek Dönem

Dönem karı 150 000 200 000

Faiz Gideri
500 000 x 0,15 x 4/12 (25 000)
500 000 x 0,15 x 12/12 (75 000)

Faiz Gideri vergi tasarrufu 5 000 15 000

Düzeltilmiş Dönem Karı 130 000 140 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı 500 000 500 000

Potansiyel hisse senedi 250 000 250 000

Dolaşımdaki Hisse Sayısı (Düzeltilmiş) 750 000 750 000

Hisse Başına Kar (Düzeltilmemiş) 0,30 0,40

Hisse Başına Kazanç (Düzeltilmiş) 0,26 0,28

Hisse Başına Kazanç (Sulandırılmış) 0,173 0,187

17.4. KOBİ STANDARDINA GÖRE HİSSE BAŞINA KAZANÇ

KOBİ Standardı’na göre hisse başına kazancın raporlanması gerekli


değildir. (KOBİ TFRS, 3.4)

18. KOBİ’LERLE İLGİLİ STANDARTLAR

1.11.2010 tarihli 208 sıra nolu KOBİ’LER İÇİN TÜRKİYE


FİNANSAL RAPORLAMA STANDARDI (KOBİ TFRS)
HAKKINDA TEBLİĞ de yer alan bazı hükümlere aşağıda yer
verilmiştir.

325
18.1. TANIMLAR

Bu standarda göre KOBİ’ler;

(a) Kamuya hesap verme yükümlülüğü bulunmayan ve


(b) Dış kullanıcılar için genel amaçlı finansal tablo yayımlayan
işletmelerdir.

İşletme yönetiminde yer almayan işletme sahipleri, mevcut veya


potansiyel borç verenler ve kredi derecelendirme kuruluşları, dış
kullanıcılara örnek olarak gösterilebilir. (KOBİ STD., 1.2)

Bir işletmenin aşağıdaki hallerde kamuya hesap verme yükümlülüğü


vardır:

(a) Borçlanma araçlarının veya özkaynağa dayalı finansal araçların


kamuya açık bir piyasada (yerel ve bölgesel piyasalar da dâhil olmak
üzere, yerli veya yabancı bir sermaye piyasasında veya tezgâh üstü
piyasada) işlem görmesi veya bu tür bir piyasada işlem görmek üzere
söz konusu araçların ihraç edilme aşamasında bulunulması ya da
(b) Esas faaliyet konularından birinin, varlıkları güvenilir kişi
sıfatıyla geniş bir kitle adına muhafaza etmek olması (bankalar,
yatırım bankaları, yatırım fonları, kredi birlikleri, sigorta şirketleri,
emeklilik şirketleri, bireysel emeklilik fonları, faktöring şirketleri,
finansal kiralama şirketleri, aracı kuruluşlar ve benzeri finans
kuruluşlarında olduğu gibi). (KOBİ STD. ,1.3)

bu yükümlülüklere sahip olmayan işletmeler KOBİ dir.

18.2. DEĞERLEME ÖLÇÜLERİ

Kullanılan iki genel ölçüm esası, tarihi maliyet ve gerçeğe uygun


değerdir.

(a) Varlıklar için tarihi maliyet, edinme tarihinde varlığın elde


edilmesi için ödenmiş olan nakit veya nakit benzerlerinin tutarı veya
verilen karşılığın gerçeğe uygun değeridir. Borçlar için tarihi maliyet,
yükümlülüğün gerçekleştiği tarihte, yükümlülüğe karşılık elde edilen
nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ya da alınan nakit olmayan
varlıkların gerçeğe uygun değeri veya (gelir vergisinde olduğu gibi)
yükümlülüğün yerine getirilmesi için işletmenin normal faaliyet
döngüsü içerisinde ödenmesi beklenen nakit veya nakit benzerlerinin
tutarıdır. İtfa edilmiş tarihi maliyet ise, bir varlık veya borcun tarihi
maliyeti, artı veya eksi, bu tarihi maliyetin daha önceden gider veya
gelir olarak muhasebeleştirilen kısmıdır.

(b) Gerçeğe uygun değer, karşılıklı pazarlık ortamında, bilgili ve


istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun
ödenmesi durumunda ortaya çıkabilecek tutardır. (KOBİ STD., 2.34)

326
18.2.1. FİNANSAL VARLIKLAR VE FİNANSAL BORÇLAR

Temel Finansal Araçlar’da yer alan temel finansal varlıklar ve temel


finansal borçlar, halka açık piyasalarda işlem gören veya diğer
durumlarda gerçeğe uygun değerleri güvenilir olarak ölçülebilen,
dönüştürülme ve ihraççısına satılma imkânı bulunmayan imtiyazlı
paylar ile ihraççısına satılma imkânı bulunmayan adi paylar haricinde,
değer düşüklüğü zararları düşülerek hesaplanan itfa edilmiş
maliyetiyle ölçülür. Sözü edilen imtiyazlı ve adi paylar ise gerçeğe
uygun değerleriyle ölçülür ve gerçeğe uygun değerde meydana gelen
değişiklikler kâr veya zararda muhasebeleştirilir. (KOBİ STD., 2.47)

Diğer tüm finansal varlık ve borçlar, bu standardın maliyet veya itfa


edilmiş maliyet gibi diğer bir yöntemi gerektirmediği veya bu tür bir
uygulamaya izin vermediği durumlarda, genellikle, gerçeğe uygun
değer farkı kâr veya zararda muhasebeleştirilmek suretiyle gerçeğe
uygun değerleri üzerinden ölçülür. (KOBİ STD., 2.48)

18.2.2. FİNANSAL OLMAYAN VARLIKLAR

İlk muhasebeleştirmede tarihi maliyet üzerinden ölçülen finansal


olmayan varlıkların birçoğu, izleyen dönemlerde diğer esaslara göre
ölçülür. Örneğin;

(a) Maddi duran varlıklar, itfa edilmiş tarihi maliyetleri ile geri
kazanılabilir değerlerinden düşük olanı üzerinden ölçülür.
(b) Stoklar, maliyetleri ile tamamlanma ve satış maliyetleri düşülmüş
satış fiyatlarından düşük olanı üzerinden ölçülür.
(c) Kullanımda olan veya satış amaçlı elde tutulan finansal olmayan
varlıklara ilişkin olarak değer düşüklüğü zararları
muhasebeleştirilir.

Varlıkların sözü edilen daha düşük tutarlardan ölçülmelerinin amacı,


ilgili varlıkların satışı veya kullanımı nedeniyle geri kazanılması
beklenen tutarlarından daha yüksek bir tutar ile ölçülmelerine engel
olmaktır. (KOBİ STD.,2.49)

Bu standart, aşağıda yer alan finansal olmayan varlıkların ölçümünde


gerçeğe uygun değerin kullanılmasına izin vermekte veya bunu
zorunlu kılmaktadır:

(a) Gerçeğe uygun değerleriyle ölçülen iştiraklerdeki ve iş


ortaklıklarındaki yatırımlar
(b) Gerçeğe uygun değerleriyle ölçülen yatırım amaçlı
gayrimenkuller
(c) Tahmini satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerleriyle
ölçülen tarımsal varlıklar (canlı varlıklar ve hasat noktasındaki
tarımsal ürünler) . (KOBİ STD.,2.50)

327
18.2.3. FİNANSAL BORÇLAR DIŞINDAKİ BORÇLAR

Finansal borçlar dışındaki borçların çoğu, raporlama tarihi itibarıyla


ilgili yükümlülüğün yerine getirilmesinde kullanılacak tutara ilişkin
olarak yapılan en gerçekçi tahmin üzerinden ölçülür. (KOBİ
STD.,2.51)

18.3. SUNUM

Bu bölümde mali tabloların sunumu açıklanmıştır.

18.3.1. FİNANSAL DURUM TABLOSU

Finansal durum tablosunda, asgari olarak, aşağıdakileri temsil eden


kalemler yer alır:

(a) Nakit ve nakit benzerleri.


(b) Ticari ve diğer alacaklar.
(c) Finansal varlıklar ((a), (b), (j) ve (k) bentlerinde gösterilen
tutarlar hariç).
(d) Stoklar.
(e) Maddi duran varlıklar.
(f) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak izlenen
yatırım amaçlı gayrimenkuller.
(g) Maddi olmayan duran varlıklar.
(h) Birikmiş amortisman ve değer düşüklüğü tutarları düşülmüş
maliyetiyle izlenen canlı varlıklar.
(i) Gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak izlenen
canlı varlıklar.
(j) İştiraklerdeki yatırımlar.
(k) Müştereken kontrol edilen işletmelerdeki yatırımlar.
(l) Ticari ve diğer borçlar.
(m) Finansal borçlar ((l) ve (p) bentlerinde gösterilen tutarlar hariç).
(n) Dönem vergisi ile ilgili borçlar ve varlıklar.
(o) Ertelenmiş vergi borçları ve ertelenmiş vergi varlıkları (bunlar
her zaman uzun vadeli borç ve duran varlık olarak sınıflandırılır).
(p) Karşılıklar.
(q) Kontrol gücü olmayan paylar (özkaynaklar içerisinde yer alır
ve ana ortaklığın pay sahiplerine isabet eden özkaynak
tutarından ayrı olarak sunulur).
(r) Ana ortaklığın pay sahiplerine isabet eden özkaynak tutarı.
(KOBİ STD., 4.2)

Finansal durumun anlaşılması açısından gerekli olduğunda, finansal


durum tablosunda yer alan kalemler farklı detayda sunulur ve başlıklar
ile ara toplamlara yer verilir. (KOBİ STD., 4.3)

328
18.3.1.1. DÖNEN VARLIKLAR

Bir varlık aşağıdaki durumlarda dönen varlık olarak sınıflandırılır:

(a) İşletmenin normal faaliyet döngüsü içerisinde paraya


çevrilmesinin, satılmasının veya tüketilmesinin beklenmesi,
(b) Alım satım amacıyla elde tutulması,
(c) Raporlama tarihini takip eden on iki ay içerisinde paraya
çevrileceğinin beklenmesi veya
(d) Nakit veya nakit benzeri bir varlık olması (raporlama tarihini
takip eden en az on iki aylık süre içerisinde takas edilmesi veya
borç ödemesinde kullanılması kısıtlanmış olanlar hariç). (KOBİ
STD., 4.5)

Diğer tüm varlıklar duran varlık olarak sınıflandırılır. Normal faaliyet


döngüsünün açık olarak belirlenemediği durumlarda, sözü edilen
sürenin on iki ay olduğu kabul edilir. (KOBİ STD., 4.6)

18.3.1.2. KISA VADELİ BORÇLAR

Aşağıdaki özelliklerden birini taşıyan borçlar kısa vadeli borç olarak


sınıflandırılır:

(a) İşletmenin normal faaliyet döngüsü içerisinde ödeneceğinin


öngörülmesi,
(b) Alım satım amacıyla elde tutulması,
(c) Raporlama tarihini takip eden on iki ay içerisinde ödeneceğinin
öngörülmesi veya
(d) İşletmenin ödemeyi raporlama tarihinden en az on iki ay
sonrasına kadar koşulsuz olarak erteleyebilme hakkının
bulunmaması. (KOBİ STD., 4.7)

Diğer tüm borçlar uzun vadeli borç olarak sınıflandırılır. (KOBİ STD.,
4.8)

18.3.2. TOPLAM KAPSAMLI KARIN SUNUMU

Döneme ilişkin toplam kapsamlı kâr aşağıdaki yöntemlerden biri ile


sunulabilir:

(a) Döneme ilişkin gelir ve gider kalemlerinin tamamı kapsamlı


gelir tablosu olarak nitelenen tek bir tabloda raporlanır veya
(b) Gelir tablosu ve kapsamlı gelir tablosu isimleriyle iki ayrı
tabloda sunulur. Gelir tablosunda, bu Standardın özkaynaklarda
muhasebeleştirilmesini öngördüğü gelir ve giderler dışında kalan,
dönem kâr veya zararını oluşturan kalemler sunulur. (KOBİ
STD., 5.2)

329
18.3.2.1. TEK TABLO YAKLAŞIMI

Bu Standardın aksini gerektirdiği durumlar dışında, tek tablo


yaklaşımında, kapsamlı gelir tablosu bir döneme ilişkin gelir ve gider
kalemlerinin tamamını içerir. Bu Standart aşağıdaki durumlarda farklı
bir uygulamayı gerektirmektedir:

(a) Düzeltilen hataların ve muhasebe politikalarındaki


değişikliklerin etkileri, ortaya çıktıkları dönemin kâr veya
zararının bir unsuru olarak değil, geçmiş dönemler için yapılan
geriye dönük düzeltmeler olarak raporlanır
(b) Aşağıdaki diğer kapsamlı gelir kalemleri, toplam kapsamlı kâr
içerisinde kâr veya zararın dışında muhasebeleştirilir:

(i) Yurtdışı faaliyetlere ilişkin finansal tabloların çevrilmesi


sırasında ortaya çıkan kazanç ve kayıplardan bazıları
(ii) Bazı aktüeryal kazanç ve kayıplar
(iii) Finansal riskten korunma araçlarının gerçeğe uygun
değerlerinde meydana gelen değişikliklerden bazıları . (KOBİ
STD., 5.4)

Tek tablo yaklaşımı

 Hasılat (Esas Faaliyet Geliri),


 Giderler
o Finansman giderleri,
o Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirakler ve
ortak girişimlerdeki yatırımların kâr veya zarar payları;
o Vergi gideri;
o Durdurulan faaliyetlerin vergi sonrası kâr veya zararı ile
o Durdurulan faaliyetleri oluşturan net varlıkların elden
çıkarılması veya satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değer
ile ölçülmesi üzerine muhasebeleştirilmiş olan vergi sonrası
kazanç veya zarar,
 Kâr veya zarar (eğer işletmenin herhangi bir diğer kapsamlı kar
kalemi yoksa bu kalemin sunulmasına gerek yoktur).

18.3.2.2. İKİ TABLO YAKLAŞIMI

Kapsamlı gelir tablosunda en az, bir döneme ilişkin aşağıdaki


kalemlere yer verilir:

(a) Hasılat.
(b) Finansman giderleri.
(c) Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirakler (bakınız:
Bölüm 14 İştiraklerdeki Yatırımlar) ve müştereken kontrol
edilen işletmelerin kâr veya zararındaki paylar.
(d) Aşağıda yer verilen (e), (g) ve (h) kalemlerinde dikkate alınan
vergiler dışındaki vergi gideri.
(e) Aşağıdakilerin toplamını gösteren tek bir tutar;

330
(i) Durdurulan faaliyetlerin vergi sonrası kâr veya zararı ile
(ii) Durdurulan faaliyetleri oluşturan net varlıkların elden çıkarılması
veya satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerinden
ölçülmesi nedeniyle ortaya çıkan kazanç veya kaybın vergi
sonrası tutarı.
(f) Kâr veya zarar (herhangi bir diğer kapsamlı gelir bulunmadığı
durumlarda, bu satırın sunulmasına gerek yoktur).
(g) Niteliklerine göre sınıflandırılarak sunulan, (h)’deki tutarlar
dışındaki diğer kapsamlı gelir kalemleri .
(h) Özkaynak yöntemine göre muhasebeleştirilen iştirakler ve
müştereken kontrol edilen işletmelerin diğer kapsamlı
gelirlerindeki paylar.
(i) Toplam kapsamlı kâr (herhangi bir diğer kapsamlı gelir
bulunmadığı takdirde, bu satır için kâr veya zarar gibi farklı bir
isim kullanılabilir). (KOBİ STD., 5.5)

Aşağıdaki kalemler dönem sonuçlarının dağılımı şeklinde kapsamlı


gelir tablosunda ayrı ayrı açıklanır:

(a) Dönem kâr veya zararının aşağıdakilere isabet eden tutarları:

(i) Kontrol gücü olmayan pay,


(ii) Ana ortaklığın sahipleri.

(b) Dönem kapsamlı gelirinin aşağıdakilere isabet eden tutarları:

(i) Kontrol gücü olmayan pay,


(ii) Ana ortaklığın sahipleri. (KOBİ STD., 5.6)

İki tablo yaklaşımında, gelir tablosu asgari olarak paragraf 5.5(a) ile
5.5(f) arasında belirtilen tutarları temsil eden kalemleri içerir.
Tablonun son satırında kâr veya zarar kalemi yer alır. Kapsamlı gelir
tablosu ise, ilk satırında kâr veya zarar kalemi ile başlar ve asgari
olarak paragraf 5.5(g) ile 5.5(i) arasında ve paragraf 5.6’da belirtilen
tutarları temsil eden kalemleri içerir. (KOBİ STD., 5.7)

Durdurulan faaliyetler ayrı olarak sunulmalıdır.

İşletme, hiçbir gelir veya gider kalemini kapsamlı kar tablosunda (ve
eğer sunulduysa gelir tablosunda) ya da dipnotlarda olağandışı
kalemler olarak gösteremez.

Giderler, kapsamlı kar tablosunda, niteliklerine göre (örneğin;


amortisman, malzeme alımları, ulaşım maliyetleri, çalışanlara
sağlanan faydalar ve reklam maliyetleri vb.) veya fonksiyonlarına göre
(satış maliyetlerinin veya, örneğin; dağıtım veya idari faaliyetler
maliyetleri vb.) kapsamlı gelir tablosunda veya notlarda sunulur.

331
18.3.3. ÖZKAYNAK DEĞİŞİM TABLOSUNUN SUNUMU

Özkaynak değişim tablosunda aşağıdaki bilgilere yer verilir:

(a) Ana ortaklığın sahiplerine ve kontrol gücü olmayan paylara


isabet eden toplam tutarları ayrı ayrı gösterilmek suretiyle,
dönemin toplam kapsamlı kârı.
(b) Her bir özkaynak kalemi için ayrı ayrı sunulan, Bölüm 10
Muhasebe Politikaları, Tahminler ve Hatalar’a göre
gerçekleştirilen geriye dönük uygulama veya düzeltme
işlemlerinin etkisi.
(c) Her bir özkaynak kalemi için ayrı ayrı sunulan ve aşağıdakiler
itibarıyla ayrıştırılarak raporlanan, dönem başındaki ve dönem
sonundaki defter değerlerinin birbiriyle mutabakatı:
(i) Kâr veya zarardan kaynaklanan değişimler.
(ii) Diğer kapsamlı gelir kalemlerinden kaynaklanan değişimler.
(iii) Pay ihraçları, işletmenin kendi paylarını geri almasına ilişkin
işlemler, temettüler ve işletme sahiplerine yapılan diğer
dağıtımlar ayrı ayrı gösterilmek suretiyle, özkaynak
yatırımcılarının işletmeye yaptığı yatırımlardan ve yatırımcılara
dağıtılan temettü ve benzerlerinden kaynaklanan değişimler ile
bağlı ortaklıklardaki paylarda kontrol kaybı ile sonuçlanmayan
değişikliklerden kaynaklanan değişimler. (KOBİ STD., 6.3)

Gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosunda sunulacak bilgiler

Gelir ve dağıtılmamış kârlar tablosunda, Bölüm 5 Kapsamlı Gelir


Tablosu ve Gelir Tablosu uyarınca açıklanması istenen bilgilerle
birlikte aşağıdaki bilgilere de yer verilir:

(a) Dağıtılmamış kârların raporlama dönemi başındaki tutarı.


(b) Dönem içerisinde açıklanmış ve ödenmiş olan veya ödenebilir
durumda bulunan temettüler.
(c) Geçmiş dönem hatalarının düzeltilmesi ile ilgili olarak
dağıtılmamış kârlarda yapılan düzeltmeler.
(d) Muhasebe politikalarındaki değişiklikler ile ilgili olarak
dağıtılmamış kârlarda yapılan düzeltmeler.
(e) Dağıtılmamış kârların raporlama dönemi sonundaki tutarı.
(KOBİ STD., 6.5)

18.3.4. NAKİT AKIŞ TABLOSU

Nakit akış tablolarında, raporlama döneminde ortaya çıkan ve işletme,


yatırım ve finansman faaliyetleri itibarıyla sınıflandırılarak sunulan
nakit akışlarına yer verilir. (KOBİ STD., 7.3)

İşletme faaliyetleri

İşletme faaliyetleri, işletmenin hasılat yaratan esas faaliyetleridir.


Dolayısıyla, işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları

332
genellikle, kâr veya zararın tespitinde göz önünde bulundurulan
işlemlerden ve diğer olay ve koşullardan kaynaklanır. Aşağıdakiler,
işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarına örnek olarak
gösterilebilir:

(a) Satılan mallardan ve sunulan hizmetlerden elde edilen nakit


girişleri.
(b) İsim hakkı, ücret, komisyon ve hasılat doğurucu diğer işlemlerden
kaynaklanan nakit girişleri.
(c) Mal ve hizmetler için tedarikçilere yapılan ödemelerden
kaynaklanan nakit çıkışları.
(d) Çalışanlara ve çalışanlar adına yapılan nakit ödemelerden
kaynaklanan nakit çıkışları.
(e) Finansman ve yatırım faaliyeti ile ilgisi özel olarak kurulabilenler
dışındaki, gelir üzerinden alınan vergilere ilişkin nakit ödemeler
veya iadeler.
(f) Yeniden satılmak amacıyla edinilen stoklarla benzerlik taşıyan,
alım satım amacıyla veya ticari amaçla elde bulundurulan
yatırımlara, kredilere ve diğer sözleşmelere ilişkin nakit giriş ve
çıkışları.

Bir üretim işletmesinin fabrikasının bir parçasını satmasında olduğu


gibi, ortaya çıkan kazanç veya kaybı kâr veya zararda
muhasebeleştirildiği bazı işlemler bulunabilir. Bu tür işlemlere ilişkin
nakit akışları, yatırım faaliyetlerine ilişkin nakit akışları olarak
nitelenir. (KOBİ STD.,7.4)

Yatırım faaliyetleri

Yatırım faaliyetleri, uzun vadeli varlıkların ve nakit benzerleri


arasında yer almayan diğer yatırımların edinimi ve elden çıkarılmasına
yönelik işlemlerdir. Yatırım faaliyetlerinden kaynaklanan nakit
akışlarına ilişkin örnekler aşağıdaki gibidir:

(a) Maddi duran varlıklar (işletmenin kendi inşa ettiği maddi duran
varlıklar dâhil), maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli
varlıkların elde edilmesinden kaynaklanan nakit çıkışları.
(b)Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli
varlıkların satışından sağlanan nakit girişleri.
(c) Başka bir işletmenin özkaynağa dayalı finansal araçlarını veya
borçlanma araçlarını elde etmek için veya iş ortaklığında pay sahibi
olmak için yapılan nakit çıkışları (nakit benzeri olarak sınıflandırılan
veya alım satım amacıyla ya da ticari amaçlarla elde tutulan araçlara
ilişkin ödemeler hariç).
(d)Başka bir işletmenin özkaynağa dayalı finansal araçlarının veya
borçlanma aracının veya işletmenin bir iş ortaklığındaki payının
satılmasından sağlanan nakit girişleri (nakit benzeri veya alım satım
amacıyla ya da ticari amaçla elde tutulan olarak sınıflandırılmış
araçlarla ilgili olanlar dışında).

333
(e) Üçüncü kişilere verilen avans ve kredilerden kaynaklanan nakit
çıkışları.
(f) Üçüncü kişilere verilen avans ve kredilerin geri ödenmesinden
sağlanan nakit girişleri.
(g)Alım satım amaçlı ve ticari amaçlarla elde bulundurulanlar ile
finansman faaliyetiyle ilgili olanlar dışındaki futures, forward,
opsiyon ve swap sözleşmelerinden kaynaklanan nakit çıkışları.
(h)Alım satım amaçlı ve ticari amaçlarla elde bulundurulanlar ile
finansman faaliyetiyle ilgili olanlar dışındaki vadeli işlem futures,
forward, opsiyon ve swap sözleşmelerinden sağlanan nakit girişleri.

Bir sözleşmenin finansal riskten korunma işlemi olarak


muhasebeleştirildiği durumlarda (bakınız: Bölüm 12 Diğer Finansal
Araçlar), sözleşmeye ilişkin nakit akışları, finansal riskten korunması
amaçlanan kalemin nakit akışlarıyla aynı şekilde sınıflandırılır.
(KOBİ STD., 7.5)

Finansman faaliyetleri

Finansman faaliyetleri, işletmenin özkaynaklarının ve borçlarının


düzeyinde ve içeriğinde değişikliğe neden olan faaliyetlerdir.
Finansman faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarına ilişkin
örnekler aşağıdaki gibidir:

(a) Payların ve diğer özkaynağa dayalı finansal araçların ihracından


sağlanan nakit girişleri.
(b)İşletme paylarının geri alınması ya da itfası için işletme sahiplerine
yapılan nakit ödemeler.
(c) Tahvil, kredi, senet, bono, mortgage ve diğer uzun ve kısa vadeli
borçlanma araçlarının ihracı yoluyla sağlanan nakit girişleri.
(d)Alınan borçların geri ödenmesine ilişkin nakit çıkışları.
(e) Finansal kiralama sözleşmesine ilişkin borcun azaltılması amacıyla
kiracı tarafından yapılan nakit ödemeler. (KOBİ STD., 7.6)

18.4. FİNANSAL VARLIK VE BORÇLAR

Bir işletme bir finansal varlığı veya finansal borcu, sadece, kendisi bu
aracın sözleşmeye dayalı hükümlerine taraf olduğu zaman
muhasebeleştirir. (KOBİ STD., 11.12)

Bir finansal varlık veya finansal borç ilk muhasebeleştirildiğinde,


anlaşmada gerçekte bir finansman işlemi söz konusu olmadığı sürece,
söz konusu finansal varlık veya finansal borç, işlem fiyatından ölçülür
(gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara yansıtılarak ölçülen
finansal varlık ve borçların ilk ölçümü esnasındakiler hariç, işlem
maliyetleri dâhil olmak üzere). Bir finansman işleminde örneğin,
ödeme normal iş koşullarının ötesine ertelenmişse veya piyasa oranı
olmayan bir faiz oranı ile finanse edilmişse, söz konusu işlem, mal
veya hizmet satışıyla ilişkili olarak meydana gelebilir. Anlaşma bir
finansman işlemi ise, finansal varlık veya finansal borç, gelecekteki

334
ödemelerin benzer bir borçlanma aracı için var olan piyasa faiz oranı
ile indirgenmiş bugünkü değeri üzerinden ölçülür. (KOBİ STD.,
11.13)

Her bir raporlama tarihinin sonunda, finansal araçlar, satışta veya


elden çıkarmada karşılaşılacak işlem maliyetleri için herhangi bir
indirim yapılmaksızın, aşağıda belirtilen şekilde ölçülür:

(a) Paragraf 11.8(b)’deki koşulları karşılayan borçlanma araçları,


etkin faiz yöntemi kullanılarak hesaplanan itfa edilmiş
maliyetleri üzerinden ölçülür. 11.15-11.20 paragrafları, etkin faiz
yöntemi uygulanarak itfa edilmiş maliyetin nasıl bulunacağına
dair yol gösterir. Dönen varlık veya kısa vadeli borç olarak
sınıflandırılmış borçlanma araçları, anlaşma gerçekte bir
finansman işlemi olmadığı sürece (bakınız: Paragraf 11.13)
ödenmesi veya alınması beklenen nakit veya diğer bedelin (değer
düşüklüğünden arındırılmış) indirgenmemiş tutarı ile ölçülür.
Anlaşma bir finansman işlemi ise, borçlanma aracı benzer bir
borçlanma aracı için kullanılan piyasa faiz oranı ile indirgenmiş
gelecekteki ödemelerin bugünkü değeri ile ölçülür.
(b) Paragraf 11.8(c)’deki özelliklere sahip bir kredinin alınmasına
dair taahhüt maliyet değerinden (ki bu değer bazen sıfır
olabilmektedir) değer düşüklüğü tutarı düşülerek ölçülür.
(c) Paragraf 11.8(d)’deki koşulları sağlayan, dönüştürülemeyen
imtiyazlı paylara ve satım opsiyonu bulunmayan adi veya
imtiyazlı paylara yapılan yatırımlar aşağıdaki şekilde ölçülür.

(i) Paylar halka açık olarak işlem görüyorsa veya payların


gerçeğe uygun değerleri aksi belirtilmedikçe güvenilir bir şekilde
ölçülebiliyorsa yatırım, gerçeğe uygun değer ile ölçülür ve
gerçeğe uygun değerdeki farklar kâr veya zarara yansıtılır.
(ii) Diğer tüm bu tür yatırımlar, maliyet değerinden değer
düşüklüğü tutarı indirilerek ölçülür.

Değer düşüklüğü ve tahsil edilemezlik, yukarıdaki (a), (b) ve (c)(ii)


hükümlerindeki finansal araçlar için değerlendirilmelidir. (KOBİ
STD., 11.14)

Gerçeğe uygun değer

Paragraf 11.14(c)(i) uyarınca adi paylara veya imtiyazlı paylara


yapılan yatırımdaki payların gerçeğe uygun değeri güvenilir bir
şekilde ölçülebiliyorsa söz konusu paylar gerçeğe uygun değer ile
ölçülür. Payların gerçeğe uygun değerinin belirlenmesinde aşağıdaki
sıralama kullanılır:

(a) Gerçeğe uygun değerin en gerçekçi kanıtı, benzer bir varlığın aktif
bir piyasadaki kotasyonlu fiyatıdır. Bu genellikle cari alış fiyatıdır.
(b)Kotasyonlu fiyatlar bulunmadığında, benzer bir varlık için
gerçekleşmiş yakın tarihli bir işlemin fiyatı, işlemin

335
gerçekleşmesinden bu yana ekonomik koşullarda önemli bir değişiklik
olmadığı veya önemli miktarda zaman geçişi olmadığı sürece gerçeğe
uygun değere ilişkin kanıt sağlar. Son işlem fiyatının gerçeğe uygun
değerin gerçekçi bir tahmini olmadığı kanıtlanırsa bu fiyat düzeltilir
(örneğin, işletmenin yapmakla zorunlu tutulduğu bir işlemde, zorunlu
tasfiye veya zorunlu satışta elde edeceği veya ödeyeceği bir tutarı
yansıttığı için).
(c) Varlığın aktif bir piyasasının bulunmaması ve benzer bir varlığın
güncel işlemlerinin kendi başlarına gerçeğe uygun değerin iyi bir
tahmini olmaması durumunda gerçeğe uygun değer, bir değerleme
tekniği kullanılarak tahmin edilir. Değerleme tekniği kullanılmasının
amacı, normal iş koşulları çerçevesinde karşılıklı pazarlık ortamında
ölçüm tarihinde gerçekleşen bir işlemde işlem fiyatının ne
olabileceğini tahmin etmektir. (KOBİ STD., 11.27)

18.5. DİĞER FİNANSAL ARAÇLAR

Bir finansal varlık veya finansal borç, yalnızca, işletme, söz konusu
finansal araca ilişkin sözleşme hükümlerine taraf olduğunda
muhasebeleştirilir. (KOBİ STD., 12.6)

Bir finansal varlık veya finansal borç ilk muhasebeleştirildiğinde,


gerçeğe uygun değeri ile ölçülür. Bu değer, normalde işlem fiyatıdır.
(KOBİ STD., 12.7)

Her bir raporlama döneminin sonunda, Bölüm 12 kapsamındaki tüm


finansal araçlar gerçeğe uygun değer ile ölçülür ve gerçeğe uygun
değerlerindeki değişiklikler kâr veya zararda muhasebeleştirilir. Bu
durumun istisnası aşağıdaki gibidir: Halka açık olarak işlem görmeyen
ve gerçeğe uygun değeri aksi belirtilmedikçe güvenilir olarak
ölçülemeyen özkaynağa dayalı finansal araçlar ve bu tür araçlarla
bağlantılı olup, uygulandıklarında söz konusu araçların teslimine yol
açacak sözleşmeler, maliyet bedelinden değer düşüklüğü tutarı
indirilerek ölçülür. (KOBİ STD., 12.8)

Halka açık olarak işlem görmeyen ancak gerçeğe uygun değer farkı
kâr veya zarara yansıtılarak ölçülen özkaynağa dayalı bir finansal
aracın gerçeğe uygun değerinin güvenilir bir şekilde ölçümü artık
mümkün değilse, aracın güvenilir olarak ölçülebilen en son tarihteki
gerçeğe uygun değeri aracın maliyeti olarak kabul edilir. Gerçeğe
uygun değerin güvenilir bir şekilde ölçümü mümkün oluncaya kadar
varlık, maliyet bedelinden değer düşüklüğü tutarı indirilerek ölçülür.
(KOBİ STD., 12.9)

Gerçeğe Uygun Değer

Bu bölüm ve Bölüm 11 uyarınca gerçeğe uygun değerin ölçümünde,


11.27-11.32 paragraflarındaki gerçeğe uygun değere ilişkin hükümler
uygulanır. (KOBİ STD., 12.10)

336
Talep edilebilir bir finansal borcun gerçeğe uygun değeri, ilgili borç
tutarının ödenmesinin talep edilebileceği en erken tarihten itibaren
iskonto edilmek suretiyle bulunan tutar olan, talep anında ödenecek
tutardan az olamaz. (KOBİ STD., 12.11)

Daha sonraki dönemlerde gerçeğe uygun değer farkı kâr veya zarara
yansıtılarak ölçülecek finansal varlık ve borçların ilk ölçümüne, işlem
maliyetleri dâhil edilmez. Varlıklara ilişkin ödeme ertelenirse veya
varlıklar piyasa oranı niteliğinde olmayan bir faiz oranı üzerinden
finanse edilirlerse, varlık, gelecekteki ödemelerin, piyasa faiz oranı
üzerinden iskonto edilmiş bugünkü değeriyle ölçülür. (KOBİ STD.,
12.13)

18.6. STOKLAR

Stoklar, maliyet değeri ile tahmini satış fiyatından, tamamlanma


maliyetleri ve satışa ilişkin maliyetler düşüldükten sonraki değerin
düşük olanı üzerinden değerlenir. (KOBİ STD., 13.4)

Stokların maliyeti, tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme


maliyetlerini ve stokların mevcut konumuna ve durumuna getirilmesi
için katlanılan diğer maliyetleri içerir. (KOBİ STD., 13.5)

Stokların satın alma maliyetleri; satın alma fiyatı, ithalat vergileri ve


diğer vergiler (işletme tarafından vergi idaresinden iade
alınabilecekler hariç) ve nakliye, yükleme/boşaltma maliyetleri ile
mamul, malzeme ve hizmetlerin elde edilmesiyle doğrudan
ilişkilendirilebilen diğer maliyetleri içerir. Ticari iskontolar, indirimler
ve diğer benzeri kalemler, satın alma maliyetinin belirlenmesinde
indirim konusu yapılır. (KOBİ STD., 13.6)

Stoklar vadeli ödeme koşuluyla alınmış olabilir. Bazı durumlarda,


anlaşma, örneğin, peşin alım fiyatı ile vadeli ödeme tutarı arasında bir
fark şeklinde, belirtilmemiş bir finansman unsuru içerir. Bu tür
durumlarda, fark, finansmanın söz konusu olduğu dönem boyunca faiz
gideri olarak muhasebeleştirilir ve stokların maliyetine dâhil edilmez.
(KOBİ STD., 13.7)

Stoklarda Değer Düşüklüğü

27.2-27.4 paragrafları uyarınca, her bir raporlama döneminin


sonunda, stoklarda değer düşüklüğü olup olmadığının, yani defter
değerinin geri kazanılabilir olup olmadığının (örneğin; hasar, eskime
veya düşen satış fiyatları nedeniyle) değerlendirilmesi gerekir. Eğer
bir stok kalemi (veya bir grup kalem) değer düşüklüğüne uğramışsa,
söz konusu paragraflar uyarınca, ilgili stok kaleminin, satış fiyatından
tamamlanma ve satış maliyetlerinin düşülerek ölçülmesi ve değer
düşüklüğü zararının muhasebeleştirilmesi gerekir. Ayrıca söz
konusu paragraflar uyarınca, bazı durumlarda da önceki değer
düşüklüğü zararlarının iptali gerekir. (KOBİ STD., 13.19)

337
Tamamlanma ve satış maliyetleri düşülmüş satış fiyatı

Her raporlama tarihinde, stokların değer düşüklüğüne uğrayıp


uğramadığı değerlendirilir. Söz konusu değerlendirme, her bir stok
kaleminin (veya benzer kalemlerin oluşturduğu grubun – bakınız:
Paragraf 27.3) defter değeri ile tamamlanma ve satış maliyetleri
düşülmüş satış fiyatının karşılaştırılması suretiyle yapılır. Bir stok
kalemi (veya benzeri kalemler grubu) değer düşüklüğüne uğramışsa,
stoğun (veya grubun) defter değeri, tamamlanma ve satış maliyetleri
düşülmüş satış fiyatına indirgenir. Bu indirgeme, değer düşüklüğü
zararıdır ve anında kâr veya zararda muhasebeleştirilir. (KOBİ STD.,
27.2)

Stokların tamamlanma ve satış maliyetleri düşülmüş satış fiyatlarının


kalem kalem belirlenmesinin uygulamada mümkün olmaması
durumunda, aynı üretim hattında üretilen, benzer kullanım amaçlarına
veya nihai kullanıma sahip, aynı coğrafi bölgede üretilen ve
pazarlanan stok kalemleri, değer düşüklüğünün değerlendirilmesi
amacına yönelik olarak gruplandırılabilir. (KOBİ STD., 27.3)

Değer düşüklüğünün iptal edilmesi

İzleyen her raporlama döneminde, tamamlanma ve satış maliyetleri


düşülmüş satış fiyatı yeniden değerlendirilmelidir. Daha önce
stoklarda değer düşüklüğüne neden olan koşulların geçerliliğini
kaybetmesi veya değişen ekonomik koşullar nedeniyle tamamlanma
ve satış maliyetleri düşülmüş satış fiyatında artış olduğuna dair açık
bir göstergenin bulunduğu durumlarda, ayrılan değer düşüklüğü
karşılığı iptal edilir (iptal edilen tutar önceden ayrılmış olan değer
düşüklüğüne ilişkin karşılık tutarı ile sınırlıdır). Böylelikle, maliyet
değerinden ve yeniden gözden geçirilmiş tamamlanma ve satış
maliyetleri düşülmüş satış fiyatından düşük olanı, yeni defter değeri
olur. (KOBİ STD., 27.4)

Stoklar işin olağan akışı içinde satılmak için elde tutulan, bu tür satışa
konu olmak üzere üretilmekte olan, ya da üretim sürecinde ya da
hizmet sunumunda kullanılacak ilk madde ve malzemeler şeklinde
bulunan varlıklardır.

Stoklar, maliyet ile tamamlama ve satış maliyetleri düşülmüş satış


fiyatının düşük olanı üzerinden ölçülür.

Stok maliyetleri aşağıdaki şekilde ölçülür:

 Normal şartlarda birbirleri ile ikame edilemeyen stok kalemleri ile


özel projeler için üretilen veya ayrılan mal veya hizmetlerin
maliyeti, işletme tarafından, her bir varlığa ilişkin bireysel maliyet
dikkate alınarak ölçülür.

338
 Diğer stoklar ilk giren ilk çıkar (FIFO) veya ağırlıklı ortalama
maliyet yöntemlerinden biri uygulanarak ölçülür.
 Son giren ilk çıkar yöntemine (LİFO), bu standartta izin verilmez.

Stokların maliyeti, tüm satın alma maliyetlerini, dönüştürme


maliyetlerini ve stokların mevcut konum ve durumuna getirilmesi için
yapılan diğer maliyetleri içerir.
Stokların maliyetine eklenmeyen ve oluştukları dönemde gider olarak
muhasebeleştirilen maliyetlere ilişkin örneklere aşağıda yer
verilmiştir:

 Normalin üstünde gerçekleşen, boşa giden hammadde ve malzeme


(fire ve kayıplar), işçilik ve diğer üretim maliyetleri,
 Üretim süreci boyunca, bir sonraki üretim aşamasından önce
zorunlu olanlar dışındaki depolama giderleri,
 Stokların mevcut konum ve duruma gelmesinde katkısı olmayan
genel yönetim giderleri, ve
 Satış giderleri.

Üretim sürecinde aynı anda birden fazla ürün birlikte üretilebilir.


Ortak ürünlerin üretildiği veya bir ana ürün ile bir yan ürünün
üretildiği durum buna örnektir. Her bir ürünün hammadde veya
dönüştürme maliyetlerinin ayrı olarak belirlenemediği durumlarda,
işletme bu maliyetleri ürünler arasında rasyonel ve tutarlı bir esasa
göre dağıtır.

İşletme, sabit genel üretim maliyetlerini dönüştürme maliyetlerine,


üretim faaliyetlerinin normal kapasitesini temel alarak dağıtır.

İşletme, standart maliyet yöntemi, perakende yöntemi veya en güncel


alış fiyatı gibi stokların maliyetinin ölçülmesine yönelik teknikleri,
eğer sonuçlar maliyete yaklaşıyorsa kullanabilir.

Eğer bir stok kalemi (veya bir grup kalem) değer düşüklüğüne
uğramışsa, işletmenin anılan paragraflar kapsamında, söz konusu stok
kalemini, satış fiyatından tamamlama ve satış maliyetleri düşülerek
ölçmesi ve değer düşüklüğü zararını muhasebeleştirmesi gerekir.

18.7. MADDİ DURAN VARLIKLAR

Bir maddi duran varlık kalemi, ilk muhasebeleştirmede maliyet bedeli


ile ölçülür. (KOBİ STD., 17.9)

Maliyet unsurları

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti aşağıdaki unsurların


tümünü içerir:

(a) Ticari iskontolar ve indirimler düşüldükten sonra, avukatlık ve


aracılık ücretleri, ithalat vergileri ve iade edilmeyen alış vergileri

339
dâhil, satın alma fiyatı.
(b) Varlığın yönetim tarafından amaçlanan koşullarda çalışabilmesini
sağlayacak yere ve duruma getirilmesiyle doğrudan ilişkili her
türlü maliyet. Söz konusu maliyetler, saha hazırlık maliyetleri, ilk
teslimat ve yükleme-boşaltma maliyetleri ile kurulum, montaj ve
işlerliğin testine ilişkin maliyetleri kapsayabilir.
(c) Maddi duran varlığın sökülmesi ve taşınması ile yerleştirildiği
alanın restorasyonuna ilişkin tahmini maliyeti, işletmenin ilgili
kalemin elde edilmesi sırasında ya da stok üretimi dışında bir
amaçla belirli bir süre kullanımı sonucunda üstlendiği
yükümlülük. (KOBİ STD., 17.10)

Aşağıdaki maliyetler, maddi duran varlık maliyetleri değildir ve


bunlar gerçekleştiklerinde gider olarak muhasebeleştirilir:

(a) Yeni bir tesis açılmasının maliyetleri.


(b) Yeni bir ürün veya hizmetin tanıtılmasına ilişkin maliyetler
(reklam ve tanıtım harcamaları dâhil).
(c) Yeni bir yerde veya yeni bir müşteri kitlesiyle iş yapmak
amacıyla katlanılan maliyetler (personel eğitim masrafları dâhil).
(d) Yönetim giderleri ve diğer genel giderler.
(e) Borçlanma maliyetleri. (KOBİ STD., 17.11)

Bir maddi duran varlığın inşası veya geliştirilmesi sırasındaki arızi


faaliyetlerden kaynaklanan gelir ve ilgili giderler, ilgili varlığın
amaçlanan yere ve faaliyet konumuna getirilmesi için gerekli
olmamaları durumunda kâr veya zarara yansıtılarak muhasebeleştirilir.
(KOBİ STD., 17.12)

Maliyetin ölçülmesi

Bir maddi duran varlık kaleminin maliyeti, muhasebeleştirme


tarihindeki peşin fiyatın eşdeğeri tutardır. Ödemenin normal kredi
vadesinin ötesine ertelenmesi durumunda maliyet, gelecekteki tüm
ödemelerin bugünkü değeridir. (KOBİ STD., 17.13)

Amortisman Yöntemi

Varlığın gelecekteki ekonomik yararlarının işletme tarafından


öngörülen tüketim şeklini yansıtacak bir amortisman yöntemi seçilir.
Olası amortisman yöntemleri; doğrusal amortisman yöntemini, azalan
bakiyeler yöntemini ve kullanıma göre amortisman yöntemini (üretim
miktarına bağlı amortisman yöntemi gibi) içerir. (KOBİ STD., 17.22)

Varlığın gelecekteki ekonomik yararlarının öngörülen tüketim


şeklinde son yıllık raporlama döneminden bu yana önemli bir
değişiklik olduğuna dair bir gösterge olması durumunda, mevcut
amortisman yöntemi gözden geçirilir ve mevcut beklentiler
değişmişse amortisman yöntemi yeni tüketim şeklini yansıtacak
şekilde değiştirilir. Böyle bir değişiklik, 10.15-10.18 paragrafları

340
uyarınca muhasebe tahmininde değişiklik olarak muhasebeleştirilir.
(KOBİ STD., 17.23)

Değer düşüklüğünün muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesi

Her bir raporlama tarihinde maddi duran varlık kalemlerinde değer


düşüklüğü olup olmadığını ve varsa değer düşüklüğü zararının nasıl
ölçülüp muhasebeleştireceğini belirlemek için Bölüm 27 Varlıklarda
Değer Düşüklüğü’nde belirtilen hükümler uygulanır. Bölüm 27,
işletmelerin varlıklarının defter değerinin ne zaman ve nasıl gözden
geçirileceğini, bir varlığın geri kazanılabilir tutarının nasıl
belirleneceğini ve değer düşüklüğü zararının ne zaman
muhasebeleştirileceğini ya da iptal edileceğini açıklar. (KOBİ STD.,
17.24)

18.7.1. YATIRIM AMAÇLI GAYRİMENKULLER

Yatırım amaçlı gayrimenkul, kira geliri veya değer artış kazancı ya da


her ikisini birden elde etmek amacıyla sahibi veya finansal kiralama
sözleşmesine göre kiracı tarafından elde tutulan gayrimenkullerdir
(arsa veya bina ya da binanın bir kısmı veya her ikisi).

Bir kiracı tarafından faaliyet kiralaması kapsamında elde tutulan


gayrimenkule ilişkin hak, sadece ve sadece bu hakkın yatırım amaçlı
gayrimenkul tanımını karşılayan koşulları sağlaması ve kiracının
gayrimenkul hakkının gerçeğe uygun değerini devamlı surette
gereksiz maliyet ve çaba harcamadan ölçebilmesi halinde bu bölüm
kullanılarak yatırım amaçlı gayrimenkul olarak sınıflandırılıp
muhasebeleştirilebilir.
Karışık kullanımlı gayrimenkul yatırım amaçlı gayrimenkul ile maddi
duran varlık arasında bölünmelidir.

Eğer yatırım amaçlı gayrimenkul unsurunun gerçeğe uygun değeri


gereksiz çaba ve maliyet harcamaksızın ölçülemiyorsa gayrimenkulün
tamamı standardın 17. bölümü uyarınca maddi duran varlık olarak
muhasebeleştirilmelidir.

18.7.2 MADDİ DURAN VARLIKLARIN DEĞERLEMESİ

Sadece tarihi maliyet-amortisman-değer düşüklüğü modeli kullanılır.

Yeniden değerleme modeline izin verilmez.

Bu bölüm maddi duran varlıkların ve gerçeğe uygun değeri gereksiz


çaba ve maliyet harcamadan güvenilir bir şekilde ölçülemeyen yatırım
amaçlı gayrimenkullerin muhasebesinde uygulanır.

Standardın “Yatırım Amaçlı Gayrimenkuller Bölümü”ndeki hükümler


gerçeğe uygun değeri gereksiz maliyet ve çaba harcamadan güvenilir
bir şekilde ölçülebilen yatırım amaçlı gayrimenkullere uygulanır.

341
İşletme, bir maddi duran varlık kalemini, ilk muhasebeleştirmede
maliyet bedeli üzerinden ölçer. Bir işletme tüm maddi duran varlık
kalemlerini ilk muhasebeleştirmeden sonra birikmiş amortismanlar ve
birikmiş değer düşüklükleri düşülmüş maliyet ile ölçer. İşletmeler bir
maddi duran varlık kaleminin günlük hizmetlerine ilişkin maliyetlerini
maliyetlerin gerçekleştiği dönem kar veya zararında muhasebeleştirir.

Bir varlığın amortismana tabi tutarı yararlı ömrü boyunca sistematik


olarak dağıtılır. Eğer maddi duran varlık kalemlerinin önemli parçaları
ekonomik faydaları önemli ölçüde değişik bir şekilde tüketiyorsa
işletmenin varlığın maliyetini önemli parçalarına bölüştürmesi ve her
bir parçayı kendi faydalı ömrü boyunca ayrı olarak amortismana tabi
tutması gerekir. İşletme, varlığın gelecekteki ekonomik faydalarının
işletme tarafından beklenen tüketim modelini yansıtacak bir
amortisman yöntemi seçer.

Maddi duran varlık kalemlerinin önemli parçaları ekonomik faydaları


önemli ölçüde değişik bir şekilde tüketiyorsa işletmenin varlığın
maliyetini önemli parçalarına bölüştürmesini ve her bir parçayı kendi
faydalı ömrü boyunca ayrı olarak amortismana tabi tutmasını
gerektirir.

Bir varlığın nasıl kullanıldığının değişmesi, beklenmedik önemli


yıpranma, teknolojik ilerleme ve piyasa fiyatlarındaki değişiklikler en
güncel raporlama tarihinden bu yana varlığın kalıntı değerinin veya
faydalı ömrünün değiştiğinin göstergesi olabilir. Bu tür göstergelerin
varlığında işletme daha önceki tahminlerini gözden geçirmeli ve eğer
mevcut beklentiler farklı ise kalıntı değeri, amortisman yöntemini
veya faydalı ömrü değiştirmelidir.

Her bir raporlama tarihinde işletme, maddi duran varlık kalemlerinde


değer düşüklüğü olup olmadığını ve eğer varsa değer düşüklüğü
zararını nasıl ölçüp muhasebeleştireceğini belirlemek için standardın
“Varlıklarda Değer Düşüklüğü” kısmında belirtilen hükümleri
uygular.

18.7.3. ŞEREFİYE DIŞINDAKİ MADDİ OLMAYAN DURAN


VARLIKLAR

İşletmeler maddi olmayan duran varlıklar üzerine tüm araştırma ve


geliştirme faaliyetleri giderleri de dahil olmak üzere içsel olarak
yapılan harcamaları, belirtilen harcamalar bu standarda göre
muhasebeleştirme kriterini sağlayan başka bir varlığın maliyetinin bir
parçasını oluşturmadıkları sürece, gerçekleştikleri dönemde gider
olarak muhasebeleştirmelidirler. Buradan hareketle:

 İşletme içi yaratılan markalar, ticari başlıklar, yayın hakları,


müşteri listeleri ve özü itibariyle benzer nitelikte olan kalemler
oluştukları dönemde gider olarak muhasebeleştirilir.

342
 Tüm araştırma ve geliştirme giderleri gider olarak
muhasebeleştirilir.

Bunlardan başka, işletme birleşmesinin bir parçası olarak, varlıkların


takası aracılığı ile ve devlet teşvikleri yoluyla elde edilen maddi
olmayan duran varlıklar yararlı ömürleri boyunca itfa edilir.

Sınırlı yararlı ömre sahip bir maddi olmayan duran varlığın itfaya tabi
tutarı yararlı ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılır. Eğer işletme,
faydalı ömrü konusunda güvenilir bir tahminde bulunamıyorsa ömür
on yıl olarak kabul edilir.

Bir varlığın kalıntı değerinin veya faydalı ömrünün değiştiğine ilişkin


göstergelerin varlığında işletme daha önceki tahminlerini gözden
geçirmeli ve eğer mevcut beklentiler farklı ise kalıntı değeri, itfa
yöntemini veya faydalı ömrü değiştirmelidir. Kalıntı değer,
amortisman yöntemi veya yararlı ömürdeki değişiklik, muhasebe
tahmininde bir değişiklik olarak muhasebeleştirilir.

Bir maddi olmayan duran varlığın değer düşüklüğüne uğrayıp


uğramadığını belirlemek için, işletme, standardın “Varlıklarda Değer
Düşüklüğü” kısmında belirtilen hükümleri uygular.

Maddi olmayan duran varlıklara yeniden değerleme uygulanmaz.

18.8. GELİR VERGİLERİ

Gelir vergileri aşağıdaki adımlar izlenerek muhasebeleştirilir:

(a) Vergi otoriteleri tarafından yapılacak incelemelerin olası vergi


sonuçları da dikkate alınarak hesaplanan dönem vergisi
muhasebeleştirilir.
(b) Varlıklardan cari defter değerlerinin geri kazanılması ve
borçlardan cari defter değerlerinin ödenmesi durumunda vergiye
tabi kârı etkileyebilecek varlık ve borçlar belirlenir.
(c) Raporlama döneminin sonunda aşağıdakilerin vergiye esas
değerleri belirlenir:

(i) (b)’de belirtilen varlıkların ve borçların vergiye esas değeri;


varlıkların cari defter değerlerinden satılması veya borçların
cari defter değerleri üzerinden ödenmesi sonucunda ortaya
çıkan tutarlar üzerinden belirlenir.
(ii) Vergiye esas değeri olmakla birlikte finansal durum
tablosuna yansıtılmamış olan diğer kalemlerin, yani gelir ve
gider olarak muhasebeleştirilmiş, gelecek dönemlerde
vergilendirilebilir veya vergiden indirilebilir kalemler
belirlenir.

(d) Geçici farklar, henüz kullanılmamış mali zararlar ve


kullanılmamış vergi avantajları hesaplanır

343
(e) Geçici farklardan, kullanılmamış mali zararlardan ve
kullanılmamış vergi avantajlarından kaynaklanan ertelenmiş
vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçları muhasebeleştirilir
(f) Ertelenmiş vergi varlıkları ve ertelenmiş vergi borçları; vergi
otoriteleri tarafından raporlama döneminin sonu itibarıyla
yürürlükte olan veya yürürlüğe girmesi kesine yakın olan vergi
kanununa dayalı olarak, ertelenmiş vergi varlığı gerçekleştiğinde
veya ertelenmiş vergi borcu ödendiğinde uygulanması beklenen
vergi oranlarının kullanılması suretiyle yapılacak incelemelerin
olası sonuçlarının etkileri dikkate alınarak ölçülür
(g) Ertelenmiş vergi varlıklarına, bu varlıkların net tutarlarının
mevcut veya gelecek vergiye tabi kâr esas alınarak gerçekleşmesi
olası olan en yüksek tutarlarına eşitlemek üzere değerleme
karşılığı ayrılır.
(h) Dönem vergisi ve ertelenmiş vergi; kâr veya zararın, diğer
kapsamlı gelirin ve özkaynağın ilgili unsurlarına dağıtılır.
(i) Gerekli bilgiler sunulur ve açıklanır. (KOBİ STD., 29.3)

Ertelenmiş Vergi

Geçmiş işlemler ve olaylar nedeniyle gelecek dönemlerde geri


kazanılacak veya ödenecek vergilere ilişkin olarak ertelenmiş vergi
varlığı veya borcu muhasebeleştirilir. Bu tür vergiler; varlıklar ve
borçlar için finansal durum tablosuna yansıtılan tutarlar ile vergi
otoritelerince bunlara ilişkin tanınan tutarlar arasındaki farklardan ve
henüz kullanılmamış mali zararlar ile kullanılmamış vergi
avantajlarının ileriye taşınmasından kaynaklanır. (KOBİ STD., 29.9)

Geri kazanılmaları veya ödenmeleri vergiye tabi kârı


etkilemeyecek olan varlıklar ve borçlar

Varlıklardan defter değerinin geri kazanılması veya borçlardan defter


değerinin ödenmesi durumunda vergiye tabi kârı etkilemeyecek
olanlar için ertelenmiş vergi oluşmaz. Bu nedenle, 29.11-29.17
paragrafları hükümleri, defter değerinin geri kazanılması veya
ödenmesi vergiye tabi kârı etkileyebilecek olan varlıklara ve borçlara,
ayrıca vergiye esas değeri olan diğer kalemlere uygulanır. (KOBİ
STD., 29.10)

Geçici farklar

Geçici farklar aşağıdaki durumlarda ortaya çıkar:

(a) Varlıkların veya borçların ilk muhasebeleştirilmelerinde vergiye


esas değerlerinin başlangıç defter değerlerinden farklı olduğu
veya vergiye esas değerleri olmakla birlikte varlık ve borç olarak
muhasebeleştirilmemiş kalemler için vergiye esas değerin
belirlendiği durumlarda.
(b) Gelir veya giderlerin bir raporlama döneminde kapsamlı gelire
veya özkaynağa yansıtılması söz konusu iken başka bir dönemde

344
vergiye tabi kâra yansıtılması nedeniyle, bu kalemlerin ilk
muhasebeleştirilmelerinin ardından defter değerleri ile vergiye
esas değerleri arasında farkların ortaya çıktığı durumlarda.
(c) Bir varlığın veya borcun vergiye esas değerinin değiştiği ve söz
konusu değişikliğin herhangi bir dönemde varlığın veya borcun
defter değerine yansıtılmadığı durumlarda. (KOBİ STD., 29.14)

Ertelenmiş vergi borçları ve varlıkları

Paragraf 29.16’da belirtilen durumlar hariç olmak üzere aşağıda


belirtilenler muhasebeleştirilir:

(a) Gelecek dönemlerde vergiye tabi kârı artırması beklenen geçici


farkların tümü için ertelenmiş vergi borcu.
(b) Gelecek dönemlerde vergiye tabi kârı azaltması beklenen geçici
farkların tümü için ertelenmiş vergi varlığı.
(c) Kullanılmamış mali zararların ve kullanılmamış vergi
avantajlarının gelecek dönemlere taşınmasını teminen ertelenmiş
vergi varlığı. (KOBİ STD., 29.15)

Aşağıdakiler paragraf 29.15’te belirtilen hükümlerin istisnalarıdır:

(a) Uzun süreli yatırım söz konusu olduğunda ve öngörülebilir


gelecekte geçici farkların iptal olacağı açıkça belli olmadığı
sürece; yabancı bağlı ortaklıklardan, şubelerden, iştiraklerden ve
iş ortaklıklarından aktarılmayan kazançlarla ilgili geçici farklar
için ertelenmiş vergi varlığı veya borcu muhasebeleştirilmez.
(b) Şerefiyenin ilk muhasebeleştirilmesinde ortaya çıkan geçici
farklar için ertelenmiş vergi borcu muhasebeleştirilmez. (KOBİ
STD., 29.16)

Ertelenmiş vergi borcuna veya ertelenmiş vergi varlığına ilişkin


değişiklikler kâr veya zararda vergi gideri olarak muhasebeleştirilir.
Ancak, söz konusu değişikliklerden bu standart uyarınca diğer
kapsamlı gelirin bir unsuru olarak muhasebeleştirilmesi gereken gelir
ve gider kalemlerine karşılık gelenler diğer kapsamlı gelirde
muhasebeleştirilir. (KOBİ STD., 29)

19. ETKİN FAİZİN TFRS VE UFRS’YE GÖRE HESABI VE


UYGULAMALARI

19.1. FAİZ KAVRAMI

Satın alma gücünü bünyesinde barındıran para ödünç verilebilmekte


veya belli bir süre için kullanım hakkı devredilebilmektedir. Bunun
karşılığında faiz olarak adlandırılan bir bedel talep edilmektedir. Faiz
daima ödünç verilen paranın bir yüzdesi şeklinde ifade edilmektedir.
Yüzde olarak ifade edilen faiz, genellikle bir yıl için belirlenmektedir.
Bu şekilde bakıldığında faiz; satın alma gücünden belli bir süre

345
vazgeçme karşılığında ödenen ve paranın bir yüzdesi şeklinde
tanımlanan bir bedel olarak görülebilir (Fidan ve Topaloğlu, 2010: 2)

19.2. FAİZ HESAPLAMALARI

Faiz hesaplanırken genellikle basit ve bileşik olmak üzere iki tür faiz
hesaplanmaktadır. Bunlar çok detaya girmeden aşağıda kısaca
açıklanacaktır:

19.2.1. BASİT FAİZ

Bir bankaya, faiz getirisi bulunan vadeli mevduat hesabına bir miktar
para yatırıldığını varsayalım. Bu yatırımın vade sonundaki değeri
(gelecek değeri, ); bu yatırımın anaparası (ilk yatırılan tutar, )
ile faiz kazancından oluşmaktadır. Vadesinde (veya değerlendirme
tarihinde) faizin tekrar hesaplanmaya katılmadığı farz edildiğinde ve
yeni hesaplamanın baştaki anapara üzerinden tekrar yapıldığı durumda
basit faizden söz edilmektedir.

Bunu bir örnek ile açıklayalım:

Örnek 1: X firması, vadesine 100 gün kalmış olan 100.000 TL’lık


hazine bonosunu 95.000 TL’ye satın almıştır. Yılllık basit faiz oranını
hesaplayalım.

Sorumuzu bugünkü değer formülünde, r faiz oranı için çözebiliriz.

Örnekte verilen değerleri formüldeki yerlerine konulup, r için


çözüldüğünde;

346
Bu orana aşağıdaki şekilde de ulaşmak mümkündür.

19.2.2. BİLEŞİK FAİZ

Basit faizde vade sonunda (veyahut değerleme tarihinde) tahakkuk


eden faiz (değerlenen tutar) tekrar anaparaya eklenmemektedir.
Bileşik faizde ise, vade sonunda tahakkuk eden (veya değerlenen) faiz
anaparaya ilave edilmekte ve faiz hesaplaması yeni tutar üzerinden
yapılmaktadır. Basit faiz ile bileşik faiz arasındaki temel fark budur. 1
no’lu örneği bileşik faiz için çözdüğümüzde;

’nin bileşik faiz oranını; ’nin bir yıl içerisindeki tahakkuk veya
değerleme sayısını, ’nin basit faizi gösterdiği bir durumda; bileşik
faiz oranı aşağıdaki şekilde bulunabilir:

Bileşik faizdeki temel kural, yıl içinde paranın kadar tahakkuk


edeceği ve her tahakkuktan sonra faizin anaparaya ilave edilerek
faiz oranı ile tekrar faiz hesaplanacağıdır.

19.3. UFRS’DE PARANIN ZAMAN DEĞERİ YAKLAŞIMI

Bir finansal varlık veya borcun itfa edilmiş maliyetlerinin


hesaplanması ve ilgili faiz gelir veya giderin ilişkin olduğu döneme
dağıtmak için etkin faiz yöntemi kullanılmaktadır (UMS/TMS 39:9).
Etkin faiz yöntemi UMS 39’un temelini oluşturmaktadır ( Selvi, 2009:

347
48). Bu bağlamda, faiz gelir veya giderinin ilişkin olduğu döneme
dağıtılmasında kullanılan etkin faiz yöntemi, etkin faiz oranı ve etkin
faiz yöntemine ilişkin hesaplamaların nasıl yapıldığının detaylı olarak
açıklanması önem arz etmektedir:

Etkin faiz yöntemi: Finansal varlık veya borcun (veya bir finansal
varlık veya borç grubunun) itfa edilmiş maliyetlerinin hesaplanması
ve ilgili faiz gelir veya giderlerinin ilişkili olduğu döneme dağıtılması
yöntemidir (UMS/TMS 39:9).

Etkin faiz oranı: Finansal aracın beklenen ömrü boyunca veya uygun
olması durumunda daha kısa bir zaman dilimi süresince yapılacak
gelecekteki tahmini nakit ödeme ve tahsilatlarını tam olarak ilgili
finansal varlık veya borcun net defter değerine indirgeyen orandır
(UMS/TMS 39:9).

Etkin faiz oranının hesaplanması sırasında, işletme, gelecekteki kredi


zararlarını dikkate almaksızın, ilgili finansal aracın sözleşmeye bağlı
tüm koşullarını (örneğin peşin ödeme, alım opsiyonu ve benzeri
opsiyonlar) göz önünde bulundurmak suretiyle nakit akışlarını tahmin
eder.

Etkin faiz yönteminin, işlem sırasında veya değerleme esnasında


kullanılması gerekir.

Etkin faiz yöntemi ve etkin faiz oranı tanımları birlikte


değerlendirildiğinde, yukarıda açıklanan basit faiz hesaplamadan
ziyade bileşik faiz hesaplamayı esas aldığını söylememiz mümkündür.

19.3.1. TEK ÖDEMELİ (VADESİNDE ÖDEMELİ) BORÇ VE


ALACAKLARDA ETKİN FAİZ YÖNTEMİ

İşletmelerin bazı borç ve alacakları veya varlıkları vadesinde ödemeli


olabilir. Örneğin, kuponsuz devlet tahvili, hazine bonosu, ileri tarihli
çek, alacak veya borç senedi. Bunların etkin faiz yöntemi kullanılarak
nasıl hesaplandığı aşağıda açıklanmıştır.

formülü bir finansal varlığın vadesinin bir yıl ( ) olması


halinde kullanılmaktadır. Vadenin bir yıldan farklı olması halinde ise
kullanılır ki, vadeye kalan süreyi ifade etmektedir.

Örnek 2: Navala Eğitim ve Danışmalık Ltd.Şti., 01.11.2012


tarihinde, 30.06.2013 vadeli 1.000.000 TL nominal değerli hazine
bonosunu 953.880,53 TL’ye satın almıştır. Bu işlemde uygulanan ve
daha sonraki değerlemelerde kullanılan faiz oranını hesaplayalım.

348
Faiz oranını bulmak için ... no’lu formülü için çözmek gerekir.

efektif veya etkin faiz oranı başta belirlendikten sonra, değerleme


dönemlerinde aşağıda açıklayacağımız iki yöntemden biri ile varlığın
değeri bulunarak, faiz gelir veya giderin ilgili döneme dağıtımı
yapılabilir.

31.12.2012 tarihinde değerleme yapıldığında, etkin faiz yöntemi ile,


ilgili varlığın değeri bulunarak; 01.11.2012-31.12.2012 döneme isabet
eden faizi bulmamız gerekir.

Bunun için iki yöntem kullanılabilir.

19.3.1.1. Bugünkü Değer Yöntemi

01.11.2012-31.12.2012 dönemi 61 güne tekabül etmektedir. Bu


durumda vadeye kalan süre 120 gündür. Önce 31.12.2012 tarihindeki
menkul kıymetin değerini bulmamız gerekir. Edinme tarihindeki değer
ile 31.12.2012 tarihindeki değer arasındaki fark, döneme ilişkin faiz
geliridir.

349
19.3.1.2. Gelecek Değer Yöntemi

Gelecek değer yöntemi, edinim tarihindeki değerin, edinim tarihi ile


değerleme tarihi arasında geçen süre dikkate alınarak, değerleme
tarihine taşınmasıdır.

Bunu da .... formülün başka bir şekli ile bulabiliriz.

Burada kritik olan nokta, ’nin değerini bulmaktır. Burada 61 günlük


süre için faiz hesaplandığı için olacaktır.

Bu durumda;

Dikkat edilir ise hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın sonuç aynıdır.

19.3.2. ÖDEME AKIMLI BORÇ VE ALACAKLARDA ETKİN


FAİZ YÖNTEMİ

İşletmeleri her zaman tek ödemeli varlıkları veya borçları


olmamaktadır. Zaman zaman nakit akımlarını bünyesinde barındıran
varlık ve yükümlülükleri de bulunmaktadır. Örneğin, işletmelerin
kuponlu sabit getirili menkul kıymet edinmeleri mümkün iken, aynı
şekilde kuponlu tahvil de ihraç etmeleri mümkündür. Aslında nakit
akımları bünyesinde barındıran nakit akımlarındaki hesaplama ile tek
ödemeli varlık veya borcun hesaplaması arasında temel bir fark
yoktur. Sadece birden fazla nakit akımı olduğu için hesaplamalar biraz
daha karmaşık bir hal almaktadır.

Yukarıda da belirtildiği gibi tek ödemeli bir varlığın veya borcun etkin
faiz yöntemi ile bugünkü değeri;

formülü ile bulunmakta idi. Gelecek değer veya tahvilin üzerindeki


değer genellikle vadesinde ödenir. İhraç tarihi ile vade arasında ise
belli sürelerle (genellikle yılda bir veya iki kez) kupon üzerinde yazılı
faiz oranından ödemeler yapılmaktadır.

Nakit akımları ve tahvilin nominal değeri veya gelecek değerinin


nin bugünkü değerini bulmak için hem nakit akımları ve hem

350
de tahvil değeri ni ayrı ayrı bugüne indirgemek gerekir. ’nin
bugünkü değerini bulmak için;

formülünü kullanıyorduk. Nakit akımları ’nın da gelecekteki bir


değer olduğunu düşündüğümüzde, onun da bugünkü değerini;

ile bulabiliriz. Nakit akımları genellikle sıralı olup, en son nakit


akımı ve tahvil değeri birlikte ödenmektedir. Onun için nakit
akımlarındaki süre ile gelecek değerin süresi farklı olabilir.

Örneğin; Türkiye Cumhuriyeti (TC) Hazinesi’ninin 2 yıl vadeli ve


yılda bir kez kupon ödemeli bir tahvil ihraç ettiğini ve bunun Navala
Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti. tarafından satın alındığını
düşündüğümüzde; ilk yıl için , ikinci yıl
olacaktır.

Dönem içindeki nakit akımlarının bugünkü değeri ile son ödemenin


(FV ve son C) bugünkü değerleri toplamı, nakit akımlı bir ödemeler
serisinin bugünkü değerini veriyor olacaktır. Bu durumu aşağıdaki
formül üzerinde gösterebiliriz.

Belirtilen durumu sayısal bir örnek üzerinde de gösterelim.

Örnek 3: TC Hazinesi’nin ihraç etmiş olduğu ve vadesine 2 yıl


kalmış olan; yılda bir kez kupon ödemeli ve kupon faiz oranı % 10
olan 1.000.000 TL’lık tahvil, 987.000 TL’ye Navala Eğitim ve
Danışmanlık Ltd. Şti. tarafından 02.01.2012 tarihinde satın alınmıştır.
Etkin faiz oranını hesaplayalım:

Ekin faiz oranını bulmak için bilgisayar programlarından, finansal


hesap makinelerinden veya aşağıda gösterildiği gibi linear
interpolasyon yönteminden faydalanmak mümkündür. Bu aslında bir
deneme yanılma metodudur.

351
Şekil 1: LİNEAR İNTERPOLASYON YÖNTEMİ

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

x= 11-r

y=0,11-0,09=0,02

z=982.874,76665-987.000,00000 =- 4.125,23335

q=982.874,76665-1.017.591,11187 =-34.716,34522

Etkin faiz oranını bulduktan sonra, etkin faiz yöntemi kullanılarak


döneme ilişkin gelir veya gider bulunabilir.

31.12.2012 tarihinde yapılacak olan değerleme sonucunda


01.11.2012-31.12.2012 dönemine ilişkin gelir iki şekilde bulunabilir.

19.3.2.1. Bugünkü Değer Yöntemi

Bugünkü değer yönteminde, gelecekteki nakit akımlarının değerleri


31.12.2012 tarihine indirgenir. 02.01.2012 tarihindeki değer (edinme
değeri), 31.12.2012 tarihindeki değerden çıkarılır, bulunan değer
02.01.2012-31.12.2012 dönemine ilişkin faiz geliridir.

Belirtilen tahvilin nakit akımlarına bakıldığında; 02.01.2013 tarihinde


100.000 TL kupon ödemesi; 02.01.2014 tarihinde ise 100.000 TL

352
kupon ödemesi , 1.000.000 TL anapara olmak üzere 1.100.000 TL
ödeme yapılacaktır.

31.12.2012 tarihinde değerleme yapıldığında; ilk kupon ödemesine 2


gün, ikinci kupon ödemesi ve anapara ödemesine 367 gün kaldığı
hesaplanabilir.

Bu durumda;

19.3.2.2. Gelecek Değer Yöntemi

Gelecek değer yönteminde amaç, varlık edinim tarihindeki değeri,


değerleme gününe taşınmaktadır. Değerleme günündeki değerden,
edinim tarihindeki değer çıkarıldığından, döneme ilişkin faiz
gelir/gideri belirlenmiş olmaktadır.

Konuyu daha iyi anlaşılır kılmak için Örnek ...’deki örneği bu


yöntemle çözelim.

formülünden;
353
Her iki yöntem arasındaki 100,18125 fark yuvarlamalardan
kaynaklanmıştır.

19.4. MUHASEBE UYGULAMALARI

19.4.1. TİCARİ ALACAKLARDA PARANIN ZAMAN DEĞERİ


VE MUHASEBE UYGULAMALARI

İşletmeler sattıkları malları veya ifa ettikleri hizmet bedellerini her


zaman peşin olarak tahsil etmezler. Satış bedelinin nominal tutarı
(vadeli tutarı) ile gerçeğe uygun değeri arasındaki fark, etkin faiz
yöntemi kullanılarak değerlendirilir veya belirlenir ve faiz geliri (vade
farkı geliri) olarak muhasebeleştirilir.(UMS/TMS 18:11, 30 ve
UMS/TMS 39:9)

Konuyu daha iyi anlamak için bir örnek ile açıklamakta fayda
bulunmaktadır:

Örnek 4: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti., ifa ettiği


danışmanlık hizmetlerinden dolayı Haliç Yatırım Hizmetleri A.Ş.’ye
12.11.2012 tarihinde KDV dahil 118.000 TL’lık hizmet faturası
kesmiş ve faturanın bedelinin 23.01.2013 tarihinde ödeneceği
kararlaştırılmıştır. Yapılan araştırmada emsal faiz oranının % 12
olduğu öğrenilmiştir.

a. Alacağın işlem tarihindeki değerini belirleyelim,


b. İşlem tarihindeki UFRS/TFRS’ye uygun muhasebe kayıtlarını
yapalım.
c. 31.12.2012 tarihinde etkin faiz metodu ile kullanılarak alacağın
değerini hesaplayarak, döneme ilişkin faiz geliri belirleyelim.
31.12.2012 tarihindeki muhasebe kayıtlarını yapalım.
d. Tahsil tarihindeki muhasebe kayıtlarını yapalım.

354
a. Alacağın Gerçeğe Uygun Değerinin Belirlenmesi

Alacağın gerçeğe uygun değerini tek ödemeli işlemlerde bugünkü


değer yöntemi ile bulmamız mümkündür.

b. İşlem Tarihindeki Muhasebe Kaydı

Vadeli satışlarda açıkça belirtilmese dahi, satış bedeli içinde faiz


olduğu varsayılmaktadır. Faizin belirlenmesi hususunda emsal faiz
oranı veya etkin faiz oranı kullanılarak vade geliri (faizi geliri)
belirlenir. Ayrıca, hasılat faiz geliri düşülen kısmı ile
muhasebeleştirilir.

Borç Alacak
120 TİCARİ ALACAKLAR 118.000,00
128 ERTENMİŞ FAİZ
GELİRLERİ (-) 2.643,96
368 HESAPLANAN KDV 18.000,00
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 97.356,04

c. 31.12.2012 Tarihindeki Değerleme İşlemleri ve Muhasebesi

Alacağın ödeme günü 23.01.2013 olduğuna göre, değerleme tarihi


olan 31.12.2012 tarihinde, vadeye 23 gün kalmıştır. Bu durumda;
31.12.2012 tarihinde alacağın değeri;

355
Borç Alacak
128 ERTELENMİŞ FAİZ GELİRLERİ (-) 1.803,92
663 VADE FARKI
GELİRLERİ 1.803,92

d. Tahsil Tarihindeki Muhasebe Kayıtları

Borç Alacak
102 BANKALAR VEYA 100 KASA 118.000,00
128 ERTELENMİŞ FAİZ GELİRLERİ (-) 840,04
663 VADE FARKI
GELİRLERİ 840,04
120 TİCARİ ALACAKLAR 118.000,00

19.4.2. Sabit Getirili Menkul Kıymetlerde (Vadeye Kadar Elde


Tutulacak) Etkin Faiz Metodu ve Muhasebe Uygulamaları

Sabit getirili olan ve vadeye kadar elde tutma niyeti ve olanağının


bulunduğu finansal varlıklar veya yatırımlar itfa edilmiş maliyet
değeri ile değerlenir ve değerleme için etkin faiz yöntemi kullanılır
(UMS/TMS 39:9)

Örnek 5: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.; 01.01.2012


tarihinde, 5.000.000 TL’lık nominal değerli, yılda bir kez kupon faizi
ödemeli, kupon faiz oranı yıllık % 10 ve vadesi 31.12.2014 olan
devlet tahvilini 4.750.000 TL ödeyerek satın almıştır.

a. Ekin faiz oranını belirleyelim.


b. Hır yıl sonundaki tahvilin değerini (itfa edilmiş maliyet değerini)
hesaplayalım.
c. Satın alma anındaki ve yıl sonlarındaki muhasebe kaydını yapalım.

a. Etkin Faiz Oranın Belirlenmesi

Linear interpolasyon yöntemi kullanılarak etkin faiz oranı


belirlenebilir.

Faiz Oranı Bugünkü değer


13 8.645.827,11
R 4.750.000
12 4.759.816,87

356
b. Dönem Sonundaki Değerleme

31.12.2012 bilanço tarihinde tahvil değerlendirildiğinde, 31.12.2012


tarihinde 500.000 TL’lık kupon ödemesinin yapıldığı gözönünde
bulundurularak bugünkü değer yöntemiyle, tahvilin 31.12.2012
tarihindeki değeri tespit edilir. Bunun için aşağıdaki formülden
yararlanılır.

31.12.2013 tarihindeki tahvilin değeri ve döneme ilişkin faiz geliri


aşağıdaki gibi hesaplanabilir:

Aynı zamanda tahvilin vade günü de olan 31.12.2014 tarihinde bir


değerleme yapılmaz. Ancak döneme ilişkin faiz belirlenerek gelir
hesaplarına aktarılır.

357
Yaptığımız hesaplamaları aşağıdaki tablo üzerinden de göstermemiz
mümkündür (IAS 39 IG B.26):

(a) (c) (d=a+b-c)


Dönem Başında Kupon Dönem
Değerleme İtfa Edilmiş (b=a*r) Ödemesi/ Sonundaki
Tarihi Değer Faiz Geliri Nakit Girişi Tutar
01.01.2012 4.750.000 573.926,67 500.000 4.823.926,67
01.01.2013 4.823.926,67 583.019,78 500.000 4.906.946,45
01.01.2014 4.906.946,45 593.053,55 5.500.000

Not:Tablodaki değerler ile yapılan hesaplamalar arasındaki farklar


yuvarlamalardan kaynaklanmıştır.

c. Satın Alma Anındaki ve Yıl Sonlarındaki Muhasebe Kayıtları

Vadesine kadar elde tutulacak olan menkul kıymetler itfa edilmiş


maliyet bedelleri ile muhasebeleştirilir.

Borç Alacak
222 İTFA EDİLMİŞ MALİYET İLE
ÖLÇÜLEN FİNANSAL
YATIRIMLAR 4.750.000,00
102 BANKALAR 4.750.000,00

31.12.2012 tarihindeki yevmiye kayıtları

Borç Alacak
222 İTFA EDİLMİŞ MALİYET İLE
ÖLÇÜLEN FİNANSAL YATIRIMLAR 500.000,00
102 BANKALAR 73.926,67
661 FİNANSAL
VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 573.926,67

31.12.2013 tarihindeki yevmiye kayıtları

Borç Alacak
222 İTFA EDİLMİŞ MALİYET İLE
ÖLÇÜLEN FİNANSAL YATIRIMLAR 500.000,00
102 BANKALAR 83.019,78
661 FİNANSAL
VARLIKLAR
FAİZ GELİRLERİ 583.019,78

358
31.12.2014 tarihindeki yevmiye kayıtları

Borç Alacak
102 BANKALAR 5.500.000,00
222 İTFA EDİLMİŞ
MALİYET İLE
ÖLÇÜLEN FİNANSAL
YATIRIMAR 4.906.946,45
661 FİNANSAL
VARLIKLAR FAİZ
GELİRİ 593.053,55

19.4.3. BORÇLANMA İŞLEMELERİNDE ETKİN FAİZ


YÖNTEMİ VE MUHASEBE UYGULAMALARI

İşletmelerin gerek ticari işlemlerinden gerek kaynak bulma


işlemlerinden kaynaklanan yükümlülüklerinin veya borçlarının da
bilanço dönemlerinde veya işlem anında değerlemesinin yapılması
gerekir. Bu işlemde de etkin faiz yönteminin kullanılması gerekir.

Örnek 6: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti. ticari faaliyetlerinde


kullanmak üzere 14.11.2012 tarihinde 180 gün vadeli, % 15 basit faiz
oranlı bir spot kredi kullanmıştır. Bu bilgiler çerçevesinde; Navala
Eğitim ve Danışmanlık Ltd. Şti.’nin;

a. Vade sonunda ödeyeceği faiz ve vergi ile


b. 31.12.2012 tarihindeki borcun etkin faiz oranıyla değerini
hesaplayalım.
c. Kredinin kullanıldığı tarih ile 31.12.2012 tarihindeki muhasebe
kayıtlarını yapalım.

a. Vade Sonunda Ödenecek Tutarın Hesaplanması

b. 31.12.2012 Tarihindeki Borcun Değerinin Hesaplanması

31.12.2012 tarihinde borcun değerinin hesaplanması için, borcun vade


sonundaki değeri olan 107.500 TL’nin değerinin 31.12.2012 tarihine
indirgenmesi veya itfa edilmiş maliyet değerinin hesaplanması
gerekir. Bunun için önce etkin faiz oranın bulunması ve bu faiz oranı
ile bugünkü değer formülünden yararlanılması gerekir.

359
Vadeye kalan gün sayısı (180-48) 132 olduğuna göre;

c. Kredinin Kullanıldığı Tarih ile 31.12.2012 Tarihindeki


Muhasebe Kayıtları

Kredi kullanıldığında aşağıdaki kayıt yapılır:

Borç Alacak
102 BANKALAR 100.000,00
300 BANKA KREDİLERİ 100.000,00

31.12.2012 tarihinde etkin faiz oranı ile hesaplandığında firmanın


borcu 101.947,3775 TL’ye çıkmaktadır. Bu durumda 1.947,38 TL
dönemin faiz gideridir.

31.12.2012 tarihinde aşağıdaki muhasebe kayıtları yapılır.

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERİ 1.947,38
300 BANKA KREDİLERİ /
385 GİDER TAHAKKUKLARI 1.947,38

Borç Alacak
679 KISA VADELİ FİNANSAL
BORÇLANMA
MALİYETLERİ 1.947,38
781 FİNANSAMAN GİDERİ
YANSITMA HESABI 1.947,38

Borç Alacak
781 FİNANSMAN GİDERİ YANSITMA
HESABI 1.947,38
780 FİNANSAMAN GİDERİ 1.947,38

360
Örnek 7: Navala Eğitim ve Danışmanlık Ltd.Şti., peşin fiyatı 100.000
TL olan bir ticari malı 180 gün vadeli senet ile 107.500 TL’ye satın
almıştır. (Basitlik sağlanması için KDV ihmal edilmiştir) Bu durumda;

a. Satın alma tarihindeki muhasebe kayıtlarını yapalım.


b. 31.12.2012 tarihindeki borcun itfa edilmiş değerini hesaplayalım.
c. 31..12.2012 tarihindeki muhasebe kayıtlarını yapalım.

a. Satın Alma Tarihindeki Muhasebe Kayıtları

Borç Alacak
153 TİCARI MALLAR 100.000,00
329 ERTELENMİŞ FAİZ GİDERİ (ESAS
FAALİYETLERDEN BORÇLAR
REESKONTU) 7.500,00
321 BORÇ SENETLERİ 107.500,00

b. 31.12.2012 Tarihindeki Borcun İtfa Edilmiş Maliyet Değerinin


Etkin Faiz Yöntemi İle Belirlenmesi

Etkin faiz oranın % 15,795 olduğunu Örnek 6’ da hesaplamıştık. İşlem


tarihi ile değerleme tarihi arasındaki sürenin 48 gün olduğunu
düşündüğümüzde;

Borç Alacak
780 FİNANSMAN GİDERİ 1.947,28
329 ERTELENMİŞ FAİZ
GİDERİ (ESAS
FAALİYETLERDEN
BORÇLAR REESKONTU) 1.947,28

Borç Alacak
673 VADE FARKI GİDERLERİ ( ESAS
FAALİYETLERDEN BORÇLAR
REESKONTU FAİZ GİDERLERİ) 1.947,28
781 FİNANSAMAN GİDERİ
YANSITMA HESABI 1.947,28

Borç Alacak
781 FİNANSMAN GİDERİ YANSITMA
HESABI 1.947,28
780 FİNANSAMAN
GİDERİ 1.947,28

361
Dikkat edilir ise Örnek 6 ve Örnek 7 ‘deki her iki durumda da
firmanın dönem sonundaki borcu aynıdır.

20. ŞİRKET BİRLEŞMELERİ VE KONSOLİDE FİNANSAL


TABLOLAR

20.1. ŞİRKET BİRLEŞMELERİ (UFRS/TFRS 3)

20.1.1. İŞLETME BİRLEŞMELERİ STANDARDININ AMACI

UFRS/TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardı’nın amacı; işletme


birleşmelerine ilişkin işlemlerin muhasebeleştirilmesi, ölçülmesi ve
bunların ana ortaklık (edinen işletme) finansal tablolarında nasıl
gösterileceğini tanımlamak ve göstermektir. Standardın amacı
aşağıdaki şekilde detaylı olarak belirlenmiştir (UFRS/TFRS 3: 1).

 Edinilen işletmenin tanımlanabilir varlıklarını, borçlarını ve


kontrol gücü olmayan paylarını (azınlık paylarını) finansal
tablolarında nasıl muhasebeleştireceği ve ölçeceği,
 İşletme birleşmesinde edinilen şerefiyeyi veya pazarlıklı satın
alma sonucunda oluşabilecek kazancı nasıl muhasebeleştireceği
ve ölçeceği,
 Finansal tablo kullanıcılarının; işletme birleşmesinin niteliğini
ve etkilerini değerlendirebilmeleri için hangi bilgileri
açıklayacağını nasıl belirlediği.

20.1.2. TANIMI

20.1.2.1. İşletme Birleşmesi

Standartta işletme birleşmesi; bir edinen işletmenin, bir veya daha


fazla işletmenin kontrolünü eline geçirdiği bir işlem veya başka bir
olay olarak tanımlanmıştır.

Edinen işletme, edinilen işletmenin kontrolünü çeşitli şekillerde elde


edebilir. Örneğin edinen işletme;

 Nakit, nakit benzeri veya diğer varlıklar (bir işletme oluşturan net
varlıklar da dahil olmak üzere) transfer ederek,
 Borç altına girerek,
 Özkaynak payları ihraç ederek,
 Birden fazla değişik şekilde bedel transfer ederek veya
 Bedel transfer etmeden, yalnızca sözleşme yolu ile

edinilen işletmenin kontrolünüelde edebilir (UFRS/TFRS 3: B5)

Bir işletme birleşmesi yasal ve vergisel yollar ile yapılandırılabileceği


gibi, başka yollarla da yapılandırılabilir(UFRS/TFRS 3: B6)

362
20.1.2.2. Edinen İşletme

Edinilen işletmenin kontrolünü ele geçiren ve dolayısıyla bünyesinde


konsolide finansal tablo düzenleyen işletmedir.

20.1.2.3. Edinilen İşletme

Bir işletme birleşmesinde kontrolü, edinen işletme tarafından ele


geçirilen işletme veya işletmeler.

20.1.2.4. Edinme Tarihi

Edinen işletmenin edinilen işletme üzerinde kontrolü ele geçirdiği


tarih.

20.1.3. MUHASEBELEŞTİRME

Şirket birleşmeleri; çıkarların havuzlanması (poolig of interests


method) ve edinme yöntemi (acquisition method) / satın alma yöntemi
(purchase accounting method) olmak üzere iki yöntem ile
muhasebeleştirilebilir (Epstein and Jermakowicz, 2009 : 461).

UFRS/TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardı; tüm işletme


birleşmelerinde satın alma yönteminin kullanılarak
muhasebeleştirilmesini öngörmektedir. UFRS’nin satın alma
yöntemini öngörmesi nedeniyle çıkarların havuzlanması yöntemine
kısaca deyindikten sonra satın alma yöntemi detaylıca incelenecektir.

20.1.3.1. Çıkarların Havuzlanması Yöntemi

Çıkarların havuzlanması, birleşen işletmelerin ortaklarının, varlıkları


ve faaliyetleri üzerindeki kontrol haklarını, hiçbir işletmenin alıcı
olarak tanımlanamadığı birleşilen işletmeye bağlı risk ve menfaatleri
üzerinde bir kesilme olmadan ortak paylaşımı elde etmek için
birleştirdikleri birleşme türü olarak tanımlanmakta (Karapınar, 2003:
87) ve bu bağlamda şirketlerin net varlıklarının veya faaliyetlerinin
tek bir birimde birleştirilmesi şeklinde ortaya çıkmaktadır (Özülke,
1999: 60). Bu yöntemde varlıkların net defter değeri ile net değerleri
eşit olarak kabul edildiğinden dolayı şerefiye ortaya çıkmamaktadır.

20.1.3.2. Satın Alma Yöntemi

Satın alma yönteminde, edinilen işletmenin tanımlanabilir varlık ve


yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerleri ile ölçülerek, finansal
tablolarda bu şekilde raporlanması sağlanır. Satın alma yönteminde,
edinen işletmenin edinme bedeli, edinilen işletmenin tanımlanabilir
net varlıklarının değerine eşit olabileceği gibi, üstünde veya altında da
olabilir. Edinme bedeli ile edinilen işletmenin tanımlanabilir net
varlıklarının gerçeğe uygun değerinin, edinen işletmenin payına eşit

363
olması hallerinin dışında, satın alma yönteminde şerefiye (Pozitif veya
negatif) ortaya çıkacaktır.

Satın alma yönteminde aşağıdaki adımların uygulanması gerekir


(Epstein ve Jermakowicz, 2009: 474-92);

 Edinen işletmenin belirlenmesi,


 Birleşme tarihinin belirlenmesi,
 Edinilen tanımlanabilir varlıkların, üstlenilen tanımlanabilir
borçların ve kontrol gücü olmayan payların (azınlık paylarının)
finansal tablolara yansıtılması ve ölçülmesi,
 Şerefiye veya pazarlıklı satın alma sonucunda oluşabilecek
kazancın muhasebeleştirilmesi ve ölçülmesi. (UFRS/TFRS 3:5)

20.1.3.2.1. Edinen İşletmenin Belirlenmesi

Her bir işletme birleşmesinde bir edinen tarafın olduğu ve kontrolü


elde etmeden hemen hemen hiçbir şirket birleşmesinin olmayacağı
ileri sürülmektedir.

Edinen işletmenin belirlenmesinde, UFRS/TFRS 10 Konsolide


Finansal Tablolar Standardı’ndaki hükümler kullanılır. Bir işletme
birleşmesinin gerçekleştiği, bununla birlikte UFRS/TFRS 10
hükümlerinin uygulanması sonucunda birleşen işletmelerin hangisinin
edinen işletme olduğunun belirlenemediği bir durumda, aşağıdaki
kriterler uygulanır (UFRS/TFRS 3: 7):

Sermaye Dışı Belirleme: Nakit veya başka varlıkların transferi veya


borç altına girilmesi (borçlanılması) yoluyla gerçekleştirilen bir
işletme birleşmesinde edinen işletme, genellikle, nakit veya başka
varlıkları transfer eden veya borçların altına giren işletmedir
(UFRS:TFRS 3: B14).

Özkaynak Paylarının Değişimi: Esas olarak özkaynak paylarının


değişimine dayanan bir işletme birleşmesinde edinen işletme
genellikle, kendi özkaynak paylarını ihraç eden işletmedir
(UFRS/TFRS 3: B15).

Görece Büyüklük: Edinen işletme, genellikle, birleşen işletmeler


arasında görece büyüklüğü (Örneğin varlıklar, hasılat veya kar olarak
ölçülen) diğer birleşen işletme veya işletmelerden önemli derecede
daha büyük olanıdır (UFRS/TFRS 3: B16).

İşlemin Başlatıcısı: İkiden fazla işletmenin dahil olduğu bir işletme


birleşmesinde edinen işletme belirlenirken, birleşen işletmelerden
hangisinin birleşmeyi başlattığı da dikkate alınır. (UFRS/TFRS 3:
B17)

364
20.1.3.2.2. Birleşme Tarihinin Belirlenmesi

Edinme tarihi, tanım gereği, edinen işletmenin edinilen işletme


üzerindeki kontrolünün tesis edildiği tarihtir. Edinen işletmenin,
edinilen işletmenin kontrolünü ele geçirdiği tarih genellikle edinen
işletmenin; bedeli transfer ettiği, edinilen işletmenin varlıklarını
edindiği ve borçlarını üstlendiği tarihtir. Ancak, edinen işletme, bu
tarihlerden daha önceki veya daha sonraki bir tarihte kontrolü ele
geçirebilir. Onun için, birleşme tarihini belirlerken konu ile ilgili tüm
gerçekleri ve durumları göz önünde bulundurmak gerekir
(UFRS/TFRS 3: 8 ve 9).

20.1.3.2.3. Edinilen Varlıkların ve Yükümlülüklerin Belirlenmesi


ve Ölçülmesi

Birleşme tarihi itibariyle edinen işletme, şerefiyeden ayrı olarak,


edinilen işletmenin tanımlanabilir varlıklarını, üstlenilen
tanımlanabilir borçlarını muhasebeleştirir (UFRS/TFRS 3: 10).

Edinen işletme, edinilen tanımlanabilir varlıkları ve üstlendiği


tanımlanabilir borçları birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değerleri
ile ölçer (UFRS/TFRS 3: 18). Gerçeğe uygun değer ise “Karşılıklı
pazarlık ortamında, bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el
değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması
gereken tutardır (UMS/TMS 32: 11)” şeklinde tanımlanmıştır.
Edinilen işletmenin varlıkların ve yükümlülüklerin gerçeğe uygun
değerleri ile değerlendirildiğinde, şerefiyenin tutarını ve diğer finansal
durum raporu ve kapsamlı gelir tablosundaki kalemleri nasıl
etkileyeceği bu bölüm içinde örnekler ile açıklanmıştır.

20.1.3.2.4. Edinilen İşletmedeki Kontrol Gücü Olmayan Payların


(KGOP) Ölçülmesi ve Muhasebeleştirilmesi

Kontrol gücü olmayan paylar (KGOP); doğrudan veya dolaylı olarak


ana şirkete atfedilemeyen, bir bağlı ortaklıktaki özkaynak şeklinde
tanımlanabilir (UFRS/TFRS 3: EK A).

Ana ortaklık, kontrol gücü olmayan payları konsolide finansal durum


tablosunda özkaynaklar içerisinde, kendi ortaklarının özkaynaklardaki
paylarından ayrı olarak gösterir (UFRS/TFRS 10: 22).

Her işletme birleşmesinde; edinen işletme, edinilen işletmedeki


KGOP’leri iki şekilde ölçebilir (UFRS/TFRS 3: 19);

 Gerçeğe uygun değer üzerinden ya da


 Mevcut ortaklık araçlarının, edinilen işletmenin net tanımlanabilir
varlıklarının muhasebeleştirilen tutarlarındaki orantılı payı
üzerinden.

365
Kontrol gücü olmayan paylara ilişkin diğer bütün unsurlar,
UFRS/TFRS’lerce başka bir ölçüm esası gerekli kılınmadıkça söz
konusu unsurların birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değerleri ile
ölçülür.

20.1.3.2.4.1. Gerçeğe Uygun Değer ile Ölçüm / Sunum

KGOP’ler gerçeğe uygun değer ile ölçülüp, finansal raporlarda


sunulduğu zaman;

 Edinilen işletmenin tanımlanabilir net varlıkların defter değeri


payını,
 Edinim tarihindeki edinilen işletmenin (gerçeğe uygun değeri-
defter değeri) tanımlanabilir net varlıkların payını,
 Edinim tarihindeki şerefiye payını içermektedir (Neo ve Nyean,
2008: 83).

Birleşme tarihinden sonraki kâr veya zararı ve diğer kapsamlı gelirin


her bir bileşenini, ana ortaklık hissedarlarına ve kontrol gücü olmayan
paylara dağıtır. İşletme ayrıca, toplam kapsamlı geliri, ana ortaklık
hissedarlarına ve kontrol gücü olmayan paylara da dağıtır (Bu durum,
kontrol gücü olmayan paylarda ters bakiye ile sonuçlansa dahi)
(UFRS/TFRS 10: 94B).

Yukarıdaki bilgiler ışığında KGOP’lerin değeri aşağıdaki gibi formüle


edilebilir.

Şekil 2: KGOP DEĞER FORMÜLASYONU

KGOP'larına ait
KGOP'nin raporlama gerçeğe uygun KGOP'lara
KGOP = tarihinde bağlı ortaklığın + değer farkı + ait brüt
net aktifindeki defter bakiyesindeki brüt şerefiye
değerindeki payı payı payı

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

KGOP ile edinen işletmenin edinilen işletmedeki paylarının gerçeğe


uygun değerleri arasında farklılıklar olması mümkündür. Bunun temel
nedeni, edinen işletmenin kontrolü elde etmek için ödediği kontrol
primi veya tam tersine KGOP’nin gerçeğe uygun değerine kontrolün
kaybı nedeniyle bir azınlık iskontosunun eklenmesidir.

Örnek 1: A İşletmesi 24.04.2012 tarihinde B İşletmesi’nin % 80’ini


50.000 TL’ye satın almıştır. Kalan % 20 hissesinin piyasa değerinin
13.750 TL olduğu tespit edilmiştir. B İşletmesi’nin 24.04.2012
tarihindeki finansal durum raporu aşağıda gösterilmiş olup, defter
değeri ile gerçeğe uygun değerleri arasında bir fark bulunmamaktadır.
(Epstein ve Jermakowicz, 2009: 483’ten uyarlanmıştır.)

366
Tablo 70: B İŞLETMESİ’NİN BİRLEŞME TARİHİ (24.04.2012)
ÖNCESİ FİNANSAL DURUM TABLOSU

Finansal Durum Tablosu Kalemi B Ortaklığı


I. DÖNEN VARLIKLAR 224.000
Kasa 2.000
Bankalar 20.000
Ticari Alacaklar 142.000
Stoklar 60.000
Diğer Dönen Varlıklar
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 2.400
Demirbaşlar 3.000
Binalar
Birikmiş Amortismanlar (-) -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 0
Bağlı Ortaklıklar
AKTİF TOPLAMI 226.400
I. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 176.000
Banka Kredileri 100.000
Ticari Borçlar 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 50.400
Sermaye 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 400
PASİF TOPLAMI 226.400

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Gerçeğe uygun değer ile KGOP’lerin değerini hesaplamak için;


yukarıda belirttiğimiz formülden yararlanacağız.

Şekil 3: KGOP DEĞER FORMÜLASYONU (2)

KGOP'nin raporlama KGOP'larına ait


tarihinde bağlı gerçeğe uygun KGOP'la
KGOP = ortaklığın net + değer farkı + ra ait brüt
aktifindeki defter bakiyesindeki brüt şerefiye
değerindeki payı (X) payı (Y) payı (Z)

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

367
A Ana Ortaklığı, hisselerinin % 25’i borsada işlem gören B Bağlı
Ortaklığı’nın borsada işlem görmeyen hisselerini (% 75) nakit olarak
360.000 TL’ye satın almıştır. Satın alınan hisse adedi 60.000 olup,
borsada işlem gören hisse adedi ise 20.000’dir. Borsadaki B Bağlı
Ortaklığı’nın hisselerinin rayici bedeli 5 TL’dir.

Ana ortaklık, kontrolü elde etmek için 60.000 TL (360.000 TL - 5


TL*60.000) kontrol primi ödemiştir.

KGOP’ler borsa rayici ile değerlenmiş ve 100.000 TL (5 TL*20.000)


olarak hesaplanmıştır.

20.1.3.2.4.2. Edinilen İşletmenin Net Tanımlanabilir


Varlıklarının Orantılı Payı ile Ölçüm/Sunum

Kontrol gücü olmayan paylar, gerçeğe uygun değer ile (içinde şerefiye
de barındıran) yöntemle ölçülebildiği gibi, edinilen işletmenin (içinde
şerefiye barındırmayan) net varlıklarının gerçeğe uygun değerinin
orantılı payı aracılığıyla da ölçülebilir. Ancak, kanaatimizce içinde
şerefiye barındıran gerçeğe uygun değer ile ölçümün, konsolidasyon
açısından daha gerçekçi olduğudur.

KGOP’lerin edinilen işletmenin net tanımlanabilir varlıklarının


orantılı payı ile ölçülüp raporlandığı taktirde; KGOP’ler;

 Edinilen işletmenin tanımlanabilir net varlıkların defter değeri


payını,

 Edinim tarihindeki edinilen işletmenin tanımlanabilir net varlıkların


gereceğe uygun değer farkının payını,

içerecektir. KGOP’lerin şerefiye payı bu yöntemde dikkate


alınmamakta ve konsolide finansal raporlarda da
raporlanmamaktadır. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında;
KGOP’lerin edinilen işletmenin net tanımlanabilir varlıklarının
orantılı payı ile ölçümü aşağıdaki gibi formüle edilebilir:

Şekil 4: KGOP’LERİN EDİNİLEN İŞLETMENİN NET


TANIMLANABİLİR VARLIKLARININ ORANTILI PAYI İLE
ÖLÇÜMÜ (1)

KGOP'nin raporlama KGOP'larına ait


tarihinde bağlı gerçeğe uygun
KGOP = +
ortaklığın net aktifin değer farkı
defter değerindeki bakiyesindeki brüt
payı payı

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

368
Örnek 2: Örnek 1‘deki veriler çerçevesinde edinilen işletmenin net
tanımlanabilir varlıklarının orantılı payı yöntemi ile KGOP bulunmak
istendiğinde;

Şekil 5: KGOP’LERİN EDİNİLEN İŞLETMENİN NET


TANIMLANABİLİR VARLIKLARININ ORANTILI PAYI İLE
ÖLÇÜMÜ (2)

KGOP'nin raporlama KGOP'larına ait


tarihinde bağlı gerçeğe uygun
KGOP = +
ortaklığın net aktifin değer
defter değerindeki bakiyesindeki brüt
payı (A) payı (B)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.1.4. ŞEREFİYE

Tek olarak tanımlanamayan ve ayrı olarak kaydedilemeyen bir işletme


birleşmesinde edinilmiş diğer varlıklardan kaynaklanan gelecekteki
ekonomik fayda (UFRS/TFRS 3: EK A) şeklinde tanımlanan şerefiye;
edinme bedelinin, edinilen işletmenin tanımlanabilir net varlıklarının
gerçeğe uygun değerini aşması (negatif şerefiye de altında kalması)
halinde ortaya çıkmaktadır. Şerefiye kendine has (unique) bir varlıktır
ve konsolide bilançonun aktifinde kaydedilmektedir. Şerefiye aşağıda
belirtildiği gibi ölçülmektedir:

“Edinen işletme, şerefiyeyi birleşme tarihi itibariyle aşağıda yer alan


(a)’nın (b)’den fazlası şeklinde ölçerek muhasebeleştirir:

a. Aşağıdakilerin toplamı:

 UFRS/TFRS 3’ uygun olarak ölçülmüş, genellikle birleşme


tarihindeki gerçeğe uygun değer üzerinden ölçümü gerektiren
transfer edilmiş bedel,
 UFRS/TFRS 3’e uygun olarak ölçülmüş, edinilen işletmedeki
kontrol gücü olmayan paylar (azınlık payı) tutarı; ve
 Aşamalı olarak gerçekleşen bir işletme birleşmesinde edinen
işletmenin daha önceden elde tuttuğu edinilen işletmedeki
özkaynak payının birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değeri.

369
b. UFRS/TFRS 3’e uygun olarak ölçülmüş, edinilen tanımlanabilir
varlıkların ve üstlenilen tanımlanabilir borçların birleşme
tarihindeki net tutarları.” (UFRS/TFRS 3: 32)

şeklinde belirlenmiştir. UFRS/TFRS’nin getirdiği ölçüm göz önünde


bulundurularak şerefiye aşağıdaki şekilde formüle edilebilir.

Şekil 6: ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU

Edinme tarihindeki Edinen


KGOP'nin tutarı: işletmenin Edinilen
Transfer a)Edinme tarihinde edinme işletmenin
edilmiş gerçeğe uygun tarihinden tanımlanab
Şerefiye = bedelin + değer ile + önce edinilen - ilir net
gerçeğe işletmeye ait varlıklarını
uygun b) Edinme tarihinde özkaynak n gerçeğe
değeri tanımlanabilir net payının uygun
varlıkların orantılı gerçeğe uygun değeri
payı ile değeri

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Formüldeki KGOP’ların şerefiye üzerindeki etkisine göre; iki


alternatif yöntem ile şerefiye hesaplanabilir: Tam Şerefiye (Full
Goodwill) ve Kısmi Şerefiye (Partial Goodwill). Bu iki yöntem
aşağıda kısaca açıklanmıştır.

20.1.4.1. Tam Şerefiye

Yukarıda da belirtildiği gibi; UFRS/TFRS şerefiyeyi bir kalıntı olarak


ele almaktadır. Tam şerefiye, edinilen işletmenin tüm şerefiyesini,
başka bir değişle edinilen işletmenin ana ortaklığına ait olan paylar ile
kontrol gücü olmayan paylara ait şerefiyenin tümünü kapsamaktadır.
Tam şerefiye KGOP’ların edinme tarihideki gerçeğe uygun değeri ile
değerlenmesinin bir sonucudur.

Şekil 7: TAM ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU

Edinen
işletmenin
Transfer edinme Edinilen
edilmiş Edinme tarihinden önce işletmenin
Tam bedelin tarihindeki edinilen tanımlanabilir
Şerefiye gerçeğe KGOP'lerin işletmeye ait net varlıklarının
uygun gerçeğe özkaynak gerçeğe uygun
değeri uygun payının değeri
= + değeri + gerçeğe uygun -
değeri

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

370
Örnek 3: A Ana Ortaklığı 26.04.2012 tarihinde B Bağlı Ortaklığı’nın
hisselerinin % 80’ını 60.000 TL ödeyerek satın almıştır. KGOP’ların
piyasa değerinin 15.900 TL olduğu belirlenmiştir. Net varlıklarının
gerçeğe uygun değeri ile defter değeri arasında bir fark
bulunmamaktadır.

Tablo 71: A VE B İŞLETMELERİNİN BİRLEŞME TARİHİ


(26.04.2012) ÖNCESİ FİNANSAL DURUM TABLOLARI

Finansal Durum Tablosu Kalemi A Ortaklığı B Ortaklığı


I. DÖNEN VARLIKLAR 580.400 224.000
Kasa 8.000 2.000
Bankalar 156.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 0 0
Bağlı Ortaklıklar
AKTİF TOPLAMI 797.400 226.400
I. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 600.000 176.000
Banka Kredileri 260.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400
Sermaye 140.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400
PASİF TOPLAMI 797.400 226.400

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Tablodaki veriler dikkate alındığında; şerefiyeyi aşağıdaki formül


vasıtasıyla hesaplamak mümkündür.

371
Şekil 8: TAM ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU (2)

Edinen
Edinme işletmenin
Edinilen
Transfer tarihindeki edinme
işletmenin
edilmiş KGOP'leri tarihinden
tanımlanabilir
Tam
bedelin n gerçeğe önce edinilen
net
gerçeğe uygun işletmeye ait
Şerefiye varlıklarının
= uygun + değeri + özkaynak - gerçeğe uygun
değeri payının
değeri
(X) gerçeğe
(W)
uygun değeri
(Y) (Z)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Tam şerefiye içinde hem ana ortaklığın, hem de KGOP’lerin şerefiye


payı bulunmaktadır.Ana ortaklık ile KGOP’lerin şerefiye paylarını
ayrıştırmak istediğimizde;

Ana ortaklığın şerefiye payı;

Şekil 9: ANA ORTAKLIĞIN ŞEREFİYE PAYI


FORMÜLASYONU

A Ana
ortaklığı’nın B Edinilen işletmenin
Bağlı = Transfer edilmiş - tanımlanabilir net
Ortaklığı’ndaki bedelin gerçeğe varlıklarının gerçeğe
hisselerinin uygun değeri (X) uygun değerinin A
şerefiye payı Ortaklığı’na ait payı (Y)
(AŞP)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

şeklinde hesaplanabilir. KGOP’lerin şerefiye payı ise;

372
Şekil 10: KGOP’LERİN ŞEREFİYE PAYI FORMÜLASYONU

Edinme tarihinde Edinilen işletmenin


KGOP'lerin
gerçeğe uygun tanımlanabilir net varlıklarının
Şerefiye
= değer ile - gerçeğe uygun değerinin
Payı
değerlenen KGOP KGOP'lerin payı
(KGOPŞP)
(Z) (W)

Dikkat edilir ise; AŞP ve KGOPŞP’nin toplamı tam şerefiye tutarına


eşittir.

Örnek 4: A Ana Ortaklığı 26.04.2012 tarihinde B Bağlı Ortaklığı’nın


hisselerinin % 80’ını 60.000 TL ödeyerek satın almıştır. KGOP’ların
piyasa değerinin 15.900 TL olduğu belirlenmiştir. Net varlıklarının
gerçeğe uygun değeri ile defter değeri arasında tabloda görülebileceği
gibi fark bulunmaktadır.

373
Tablo 72: A VE B İŞLETMELERİNİN BİRLEŞME TARİHİ
(26.04.2012) SONRASI FİNANSAL DURUM TABLOLARI

B Bağlı
Ortaklığı’nın
Gerçeğe
A Defter Uygun
Finansal Durum Tablosu Kalemi Ortaklığı Değeri Değeri
I. DÖNEN VARLIKLAR 515.400 224.000 229.000
Kasa 8.000 2.000 2.000
Bankalar 91.000 20.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000 65.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 60.000 0 0
Bağlı Ortaklıklar 60.000
AKTİF TOPLAMI 792.400 226.400 231.400
I. KISA VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR 595.000 176.000 176.000
Banka Kredileri 255.000 100.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400 55.400
Sermaye 140.000 50.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400 5.400
PASİF TOPLAMI 792.400 226.400 231.400

Kaynak: Tablo yazalar tarafından oluşturulmuştur.

Edinilen ortaklığın gerçeğe uygun değeri ile defter değeri farklı


olduğunda, gerçeğe uygun değer dikkate alınarak hesaplamalar
yapılması gerekir.

374
Şekil 11: TAM ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU (3)

Edinen
işletmenin
Edinme
edinme
tarihindeki
tarihinden Edinilen
Transfer KGOP'leri
önce işletmenin
edilmiş n gerçeğe
edinilen tanımlanabilir
bedelin uygun
Tam işletmeye net
= gerçeğe + değeri + -
Şerefiye ait varlıklarının
uygun
özkaynak gerçeğe uygun
değeri
payının değeri
(X)
gerçeğe (W)
uygun
değeri
(Y) (Z)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.1.4.2. Kısmi Şerefiye

Kısmi şerefiye, edinme bedeli ile edinilen işletmenin net aktiflerinin


gerçeğe uygun değeri arasındaki farktır ( PWC, 2008: 37). Bu şerefiye
türüne; kısmi şerefiye denmesinin nedeni, sadece edinen işletmenin
(ana işletmenin), edinilen işletmedeki paylarının şerefiyesini ihtiva
etmesinden kaynaklanmaktadır. Bu yaklaşımda şerefiye
hesaplanırken, KGOP’lerin şerefiye kısmı hesaplanmamakta ve
finansal tablolarda da gösterilmemektedir. Bu durumu aşağıdaki
şekilde formüle edebiliriz:

Şekil 12: KISMİ ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU

Edinen
işletmenin Edinilen
Transfer Edinme
edinme işletmenin
edilmiş tarihinde
Kısmi tarihinden önce tanımlanabilir
bedelin ki
Şerefiy = + + edinilen - net
gerçeğe KGOP'ni
e işletmeye ait varlıklarının
uygun n tutarı
özkaynak payının gerçeğe uygun
değeri (X) (Y)
gerçeğe uygun değeri (W)
değeri (Z)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

375
Örnek 5: A Ana Ortaklığı 26.04.2012 tarihinde B Bağlı Ortaklığı’nın
hisselerinin % 80’ını 60.000 TL ödeyerek satın almıştır. KGOP’ların
piyasa değerinin 15.900 TL olduğu belirlenmiştir. Net Varlıklarının
gerçeğe uygun değeri ile defter değeri arasından bir fark
bulunmamaktadır.

A B
Finansal Durum Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı
I. DÖNEN VARLIKLAR 580.400 224.000
Kasa 8.000 2.000
Bankalar 96.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 0 0
Bağlı Ortaklıklar 60.000
AKTİF TOPLAMI 797.400 226.400
I. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 600.000 176.000
Banka Kredileri 260.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400
Sermaye 140.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400
PASİF TOPLAMI 797.400 226.400

Kısmi şerefiyeyi hesaplamak istediğimizde aşağıdaki formülü


kullanabiliriz:

Şekil 13: KISMİ ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU (2)

Edinen
işletmenin Edinilen
Transfer
edinme işletmenin
edilmiş
Edinme tarihinden tanımlanabilir
bedelin
Kısmi tarihindeki önce edinilen net
= gerçeğe + + -
Şerefiye KGOP'nin işletmeye ait varlıklarının
uygun
tutarı (Y) özkaynak gerçeğe
değeri
payının uygun değeri
(X)
gerçeğe uygun (W)
değeri (Z)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

376
Dikkat edilir ise; tam şerefiye ile ilgili verilen Örnek 3’teki ana
işletmeye ait şerefiye payı ile kısmi şerefiye tutarı aynıdır. Bunun
nedeni, yukarıda da belirtildiği gibi, kısmi şerefiyede sadece ana
ortaklığın şerefiye payının hesaplamalarda veya ölçümlemede dikkate
alınmasıdır.

20.1.4.3. Şerefiyede Değer Düşüklüğü Testi

Yukarıda da belirtildiği gibi, UFRS/TFRS şerefiyenin bir varlık olarak


kabul edilmesini ve bir kalıntı olarak hesaplanmasını öngörmektedir
(UFRS 3: BC 312). UFRS/TFRS’ye göre; şerefiye sınırsız faydalı bir
ömre sahiptir ve bundan dolayı da amortismana tabi tutulmamalıdır.
Gerek United States Generally Accepted Accounting Principles (US
GAAP), gerek Uluslararası Finansal Raporlama Standartları / Türkiye
Finansal Raporlama Standartları (UFRS/TFRS), şerefiyenin
amortismana tabi tutulmasını yasaklamakta ve değer düşüklüğü testine
tabi tutulmasını öngörmektedirler. Şerefiyede değer düşüklüğü testi
her sene yapılması gerekir. Ancak, dönem içerisinde, şerefiyenin ait
olduğu veya dağıtıldığı nakit yaratan birimin değer düşüklüğüne
uğradığına dair belirtiler var ise, bir senelik zaman geçmeden de değer
düşüklüğü testinin uygulanması gerekir (UMS/TMS 36: 90).

Şerefiyenin değer düşüklüğü testine tabi tutulması için; bir işletme


birleşmesinde edinilen şerefiyenin, edinen işletmenin birleşme
sinerjisinden faydalanması beklenen nakit yaratan birimlerinin her
birisine ya da nakit yaratan birim gruplarına, edinilen işletmenin diğer
varlık ya da borçlarının bu birimlere veya birim gruplarına tahsis
edilip edilmediğine bakılmaksızın dağıtılmasını gerektirmektedir.
Şerefiyenin dağıtıldığı her bir birim veya birim grubu aşağıdaki
özellikleri taşır:

 İşletme içi yönetsel amaçlarla, şerefiyenin izlendiği işletmenin en


alt seviyesini gösterir ve
 Birleştirilen faaliyet bölümlerinin birleştirme işlemi öncesindeki
haliyle, “UFRS/TFRS 8 Faaliyet Bölümleri” Standardının 5 inci
Paragrafında tanımlanan faaliyet bölümlerinden büyük olamaz
(UMS/TMS 36: 80 ve C2).

Şerefiye, nakit yaratan birimlere dağıtıldıktan sonra, nakit yaratan


birimin geri kazanılabilir tutarının (recoverable amount) tespit
edilmesi gerekir. Geri kazanılabilir tutar; bir varlığın veya nakit
yaratan birimin, satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri ile
kullanım değerinden yüksek olanıdır (UMS/TMS 36: 6). Birçok nakit
yaratan birimin aktif bir piyasaya sahip olmaması nedeniyle, satış

377
maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değerini tespit etmek
zorlaşmaktadır. Bundan dolayı da, değer düşüklüğü testlerinde,
hesaplanması ve değer tespiti nispeten daha kolay olan kullanım
değeri, esas alınmaktadır. Kullanım değeri (value in use); nakit
yaratan birimden elde edilmesi beklenen gelecekteki nakit akışlarının
bugünkü değeridir.

Değer düşüklüğü testi, nakit yaratan birimin geri kazanılabilir değeri /


tutarı ile nakit yaratan birimin defter değerinin karşılaştırılmasını
içerir (UMS/TMS 36: EK C3). Eğer, şerefiyenin dağıtıldığı nakit
yaratan biriminin defter değeri, geri kazanılabilir değerinin üstünde
ise, değer düşüklüğünün meydana geldiği kabul edilir ve defter değeri
ile geri kazanılabilir değer arasındaki fark önce şerefiye tutarından,
farkın şerefiye tutarını aşması halinde ise aşan tutar nakit yaratan
biriminin diğer varlıklarının değerinden düşülür ve doğrudan gider
yazılır (UMS/TMS 36: 104).

Değer düşüklüğü zararı, ilgili birimin (birim grubunun) varlıklarının


defter değerini azaltmak için aşağıdaki sıraya göre dağıtılır:

 Öncelikle, nakit yaratan birime (birim grubuna) dağıtılmış olan


şerefiyenin defter değerini azaltacak şekilde ve
 Sonrasında, ilgili birimin (birim grubunun) diğer varlıklarına
birimdeki (birim grubundaki) her bir varlığın defter değeri
oranında.

İşletme, değer düşüklüğü testi sonucunda gider yazdığı taktirde; bir


varlığın defter değeri aşağıdakilerden en yüksek olanının altına
düşürmez:

(a) Satış maliyetleri düşülmüş gerçeğe uygun değeri (eğer


belirlenebiliyorsa);
(b) Kullanım değeri (eğer belirlenebiliyorsa) ve
(c) Sıfır.

Aksi takdirde varlığa dağıtılacak değer düşüklüğü zararı, birimin


(birim grubunun) diğer varlıklarına oransal olarak dağıtılır.

Örnek 6: A Ana Ortaklığı, B Bağlı Ortaklığı’nın hisselerinin % 80’ini


28.04.2012 tarihinde edinmiştir. B Bağlı Ortaklığı, nakit yaratan birim
olarak tektir. Bundan dolayı da şerefiyenin tamamı B Bağlı
Ortaklığı’nın tümüne atfedilmiştir. 31.12.2012 tarihinde B Bağlı
Ortaklığı’nın tanımlanabilir net varlıklarının gerçeğe uygun değerinin
56.000 TL ve yapılan test ile değerleme sonucunda geri kazanılabilir
değerinin 41.000 TL olduğu anlaşılmıştır. Tam şerefiye yaklaşımına
göre edinme tarihinde hesaplanan şerefiye 3.200 TL’dir.

B Bağlı Ortaklığı’nın defter değeri (gerçeğe uygun değer ile) geri


kazanılabilir değerinden daha yüksek olduğu için değer düşüklüğü
olduğu anlaşılmaktadır. Değer düşüklüğü tutarı önce şerefiye

378
tutarından düşülür. Eğer şerefiye tutarı; nakit yaratan birimin geri
kazanılabilir değeri ile defter değeri arasındaki farktan daha düşük ise,
bu durumda kalan tutar ilgili nakit yaratan birimin değerinden düşülür.
Bu bilgiler çerçevesinde hesaplama yapılmak istendiğinde;

Tanımlanabilir
Net Varlıkların
Gerçeğe Uygun
Açıklama Şerefiye Değeri Toplam
Defter Değeri (Gerçeğe Uygun
Değer İle) 3.200 56.000 59.200
Geri Kazanılabilir Değer 41.000
Defter Değeri -Geri
Kazanılabilir Farkı 18.200
Değer Düşüklüğü Zararı 3.200 15.000 18.200

Değer düşüklüğü zararına ilişkin olarak, konsolide çalışma kağıtları


üzerinde aşağıdaki muhasebe kaydı yapılır.

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERLERİ
VEYA
657 GERÇEĞE UYGUN DEĞER AZALIŞ
ZARARLARI 18.200
260 ŞEREFİYE 3.200
.... İLGİLİ VARLIK 15.000

20.1.4.4. Şerefiyenin Kaynakları

Edinen işletmenin , edinilen işletmenin tanımlanabilir net varlıklarının


gerçeğe uygun değerinden daha fazla ödeme yapmaya iten faktörler
bulunabilir. Bu faktörlerin tamamının nelerden oluştuğu ve bu
faktörlerin şerefiyedeki payının tam olarak hesaplanması çoğu zaman
güç olmakla birlikte, edinilen ortaklığın faaliyetleri ile ilgili maddi
olmayan bir çok unsuru bünyesinde barındırdığı belirtilmelidir.
Örneğin; yetişmiş personel, pazar durumu, kuruluş yeri, marka değeri
vb.

20.1.4.5. Şerefiyenin Türleri

Transfer edilmiş bedelin, edinilen işletmenin tanımlanabilir net aktif


değerinden/net aktiflerin gerçeğe uygun değerinden farklı (az veya
çok) olması durumunda pozitif veya negatif şerefiye ortaya
çıkabilmektedir. Transfer edilmiş bedelin edinilen işletmenin net
aktiflerinin gerçeğe uygun değerinden fazla olması durumda pozitif
şerefiye, aksi durumda negatif şerefiye ortaya çıkmaktadır. Transfer
edilmiş bedelin, edinilen işletmenin net aktiflerinin gerçeğe uygun
değerine eşit olması halinde şerefiye ortaya çıkmamaktadır. Pozitif ve

379
negatif şerefiye kavramları daha çok teoride kabul görmüştür. UFRS
pozitif şerefiye kavramı yerine Şerefiye kavramını (20.1.4. kısmında
açıklanmıştır), negatif şerefiye kavramı yerine de Pazarlıklı Satın
Almalar (20.1.5. kısmında açıklanmıştır) kavramını kullanmayı tercih
etmektedir.

20.1.5. PAZARLIKLI SATIN ALMALAR (BARGAIN


PURCHASES) / NEGATİF ŞEREFİYE

Bazen, edinen işletmenin, edinilen işletmenin kontrol edilen hisseleri


için ödediği bedel, edinilen işletmenin net varlıklarının gerçeğe uygun
değerinin ana ortaklığa ait olan payının altında olabilir. Pazarlıklı satın
alma;

UFRS/TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardı’na uygun olarak


ölçülmüş, edinilen işletmenin tanımlanabilir varlıkların ve üstlenilen
tanımlanabilir borçların birleşme tarihindeki net tutarlarının;

 UFRS/TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardı’na uygun olarak


ölçülmüş, genellikle birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değer
üzerinden ölçümü gerektiren transfer edilmiş bedel,
 UFRS/TFRS 3 İşletme Birleşmeleri Standardına uygun olarak
ölçülmüş, edinilen işletmedeki azınlık payı (kontrol gücü olmayan
pay) tutarı ve
 Aşamalı olarak gerçekleşen bir işletme birleşmesinde edinen
işletmenin daha önceden elde tuttuğu edinilen işletmedeki
özkaynak payının birleşme tarihindeki gerçeğe uygun değeri
toplamından büyük olması halindeki işletme birleşmesinde ortaya
çıkmaktadır (UFRS/TFRS 3: 34)

Şekil 14: PAZARLIKLI SATIN ALMADAN ELDE EDİLEN


GELİR

Edinen
işletmenin
edinme
Edinme
Edinilen tarihinden
Pazarlıklı Transfer tarihindeki
işletmenin önce
Satın edilmiş (gerçeğe
tanımlanabilir edinilen
Almadan bedelin uygun değer
= net - + + işletmeye
Elde gerçeğe ile
varlıklarının ait
Edilen uygun değerlenen)
gerçeğe uygun özkaynak
Gelir değeri KGOP
değeri payının
tutarı
gerçeğe
uygun
değeri

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Edinen işletme, edinme tarihinde, edindiği varlıkları ve üstlendiği


borçları doğru bir şekilde belirleyip belirlemediğini yeniden
değerlendirir ve bu değerlendirme sırasında belirlediği ek varlık veya

380
borçları da muhasebeleştirir. Bu inceleme ve değerlemeden sonra, bir
yanlış hesaplamanın olmadığı anlaşılır ise; edinen işletme sonuç
olarak ortaya çıkan kazancı birleşme tarihinde karda muhasebeleştirir.
Söz konusu kazanç, edinen işletmeye atfedilir. (UFRS/TFRS 3: 36)

Örnek 7: 17.04.2012 tarihinde A İşletmesi, B İşletmesi’nin


hisselerinin % 80’ini 25.000 TL’ye satın almıştır. B Bağlı İşletmesi
içinde bulunduğu koşullar nedeniyle, hissedarları tarafından, bir an
önce satılmak istenmektedir. Bundan dolayı da; potansiyel alıcı
konumunda bulunabilecek çok sayıdaki alıcı ile temas kurulma imkanı
olmamıştır. A Ana İşletmesi B Bağlı İşletmesi’nin varlıkları,
yükümlülükleri ve koşullu yükümlülüklerini standarda uygun bir
şekilde değerlemiştir. Değerleme sonucunda B Bağlı İşletmesi’nin
varlıklarının gerçeğe uygun değerinin 231.400 TL ve
yükümlülüklerinin gerçeğe uygun değerinin ise 176.000 TL olduğu
anlaşılmıştır. Bağımsız bir değerleme kuruluşu tarafından yapılan
değerlemede KGOP’ların gerçeğe uygun değerinin 11.000 TL olduğu
anlaşılmıştır. (UFRS 3: IE45-49’dan uyarlanmıştır)

A Ana Ortaklığı’nın birleşmeden sonraki bireysel finansal durum


tablosu ile B Bağlı Ortaklığı’nın defter değeri ve gerçeğe uygun
değerlerini taşıyan solo finansal durum tablosu:

381
B Bağlı
Ortaklığı’nın
Gerçeğe
A Defter Uygun
Finansal Durum Tablosu Kalemi Ortaklığı Değeri Değeri
I. DÖNEN VARLIKLAR 515.400 224.000 229.000
Kasa 8.000 2.000 2.000
Bankalar 91.000 20.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000 65.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 25.000 0 0
Bağlı Ortaklıklar 25.000
AKTİF TOPLAMI 757.400 226.400 231.400
I. KISA VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR 595.000 176.000 176.000
Banka Kredileri 220.000 100.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400 55.400
Sermaye 140.000 50.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400 5.400
PASİF TOPLAMI 757.400 226.400 231.400

Yukarıda belirtilen veriler çerçevesinde; pazarlıklı satın almadan elde


edilen gelir aşağıdaki şekilde hesaplanabilir:

Şekil 15: PAZARLIKLI SATIN ALMADAN ELDE EDİLEN


GELİR (2)

Edinen
işletmenin
Pazarlıklı Edinme edinme
Transfer
Satın tarihindeki tarihinden
edilmiş
Almadan Edinilen (gerçeğe önce
bedelin
Elde işletmenin uygun değer edinilen
= gerçeğe + +
Edilen tanımlanabili - ile işletmeye ait
uygun
Gelir r net değerlenen) özkaynak
değeri
(PSAEEG varlıklarının KGOP tutarı payının
(X)
) gerçeğe (Y) gerçeğe
uygun değeri uygun değeri
(W) (Z)

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

382
Böyle bir durumda, edinen işletme edinilen işletmenin kontrol
edilebilir hisselerini ucuza aldığı için bir gelir elde etmiş olmaktadır.
Edinme tarihinde düzenlenecek konsolide finansal tablolar için önce
aşağıdaki gibi çalışma kağıtları üzerinde eliminasyon muhasebe
kayıtları yapılır.

Borç Alacak
500 SERMAYE 50.000
570 GEÇMİŞ YILLAR KARLARI 5.400
226 BAĞLI ORTAKLIKLAR 25.000
... KGOP 11.000
649 DİĞER ÇEŞİTLİ GELİR
VE KARLAR 19.400

Daha sonra da bu tutarlar çalışma tablosu üzerine aktarılıp, konsolide


finansal durum tablosu düzenlenir.

383
Tablo 73: A ANA ORTAKLIĞI’NIN 17.04.2012 TARİHLİ
KONSOLİDE FİNANSAL DURUM TABLOSU VE
KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU:
Eliminasyon
B Bağlı Ortaklığı’nın Kayıtları
Gerçeğe
A Defter Uygun Borç Alacak
Finansal Durum Tablosu Kalemi Ortaklığı Değeri Değeri Konsolide

I. DÖNEN VARLIKLAR 515.400 224.000 229.000 744.400

Kasa 8.000 2.000 2.000 10.000

Bankalar 91.000 20.000 20.000 111.000

Ticari Alacaklar 267.000 142.000 142.000 409.000

Stoklar 146.000 60.000 65.000 211.000

Diğer Dönen Varlıklar 3.400 3.400

II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400 2.400 219.400

Demirbaşlar 23.000 3.000 3.000 26.000

Binalar 200.000 200.000

Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600 -600 -6.600

III. FİNANSAL YATIRIMLAR 25.000 0 0 25.000

Bağlı Ortaklıklar 25.000

AKTİF TOPLAMI 757.400 226.400 231.400 963.800


I. KISA VADELİ YABANCI
736.000
KAYNAKLAR 560.000 176.000 176.000

Banka Kredileri 220.000 100.000 100.000 320.000

Ticari Borçlar 340.000 76.000 76.000 416.000

II. UZUN VADELİ YABANCI


KAYNAKLAR

III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400 55.400 227.800

Sermaye 140.000 50.000 50.000 50.000 11.000 151.000

Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400 5.400 5.400 19.400 76.800

PASİF TOPLAMI 757.400 226.400 231.400 55.400 55.400 963.800

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2. KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLAR

20.2.1. TANIMLAR

20.2.1.1. Konsolide Finansal Tablo

Ana ortaklığın ve onun bağlı ortaklıklarının varlıklarının,


borçlarının, özkaynaklarının, gelirlerinin, giderlerinin ve nakit
akışlarının tek bir işletmeninki gibi sunulduğu, bir gruba ait finansal
tablo (UFRS/TFRS 10: EK A) şeklinde tanımlanan konsolide finansal
tablolar ana ortaklık tarafından hazırlanarak sunulur (UFRS/TFRS 10:
4).

384
20.2.1.2. Grup

Bir ana ortaklık ve onun bağlı ortaklıklarıdır (UFRS/TFRS 10: EK


A).

20.2.1.3. Ana Ortaklık

Bir veya daha fazla işletmeyi kontrol eden bir işletmedir


(UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.1.4. Bağlı Ortaklık

Başka bir işletme (ana ortaklık) tarafından kontrol edilen bir


işletmedir (UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.1.5. Yatırım yapılan işletmenin kontrolü

Yatırımcı işletme, yatırım yaptığı işletmeyle olan ilişkisinden dolayı


değişken getirilere maruz kaldığı veya bu getirilerde hak sahibi
olduğu, aynı zamanda bu getirileri yatırım yaptığı işletme üzerindeki
gücüyle etkileme imkânına sahip olduğu durumda, yatırım yaptığı
işletmeyi kontrol etmektedir (UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.1.6. Kontrol gücü olmayan paylar

Bir bağlı ortaklığın doğrudan veya dolaylı olarak ana ortaklığa ait
olmayan paylarıdır (UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.1.7. Güç

İlgili faaliyetlerin hâlihazırda yönetilmesi imkânını sağlayan mevcut


haklardır (UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.1.8. İlgili Faaliyet

UFRS/TFRS 10’un amacı açısından ilgili faaliyetler, yatırım yapılan


işletmenin, getirilerini önemli ölçüde etkileyen faaliyetleridir
(UFRS/TFRS 10: EK A).

20.2.2. UFRS / TFRS AÇISINDAN KONTROL

UMS / TMS 27 ve UMS / TMS Yorum 12 Konsolidasyon - Özel


Amaçlı İşletmeler de olduğu gibi UFRS / TFRS 10 Konsolide Finansal
Tablolar Standardı da kontrol kavramını standardın temelini
oluşturacak şekilde yapılandırmıştır.

Yukarıda da belirtildiği gibi kontrol “Yatırımcı işletme, yatırım


yaptığı işletmeyle olan ilişkisinden dolayı değişken getirilere maruz
kaldığı veya bu getirilerde hak sahibi olduğu, aynı zamanda bu
getirileri yatırım yaptığı işletme üzerindeki gücüyle etkileme imkânına

385
sahip olduğu durumda, yatırım yaptığı işletmeyi kontrol etmektedir”
şeklinde tanımlanmıştır. Tanımda da anlaşılacağı gibi kontrol
kavramının üç unsuru bulunmakta ve bu üç unsurun ancak birlikte
gerçekleşmesi halinde yatırımcı işletme, yatırım yaptığı işletmeyi
kontrol etmektedir ( UFRS/TFRS 10:7).

Şekil 16: KONTROL KAVRAMININ ÜÇ UNSURU

Kaynak: Şekil yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Yatırımcı bir işletme, diğer bir işletmeyle (yatırım yapılan işletmeyle)


olan ilişkisinin yapısını dikkate almaksızın, yatırım yaptığı işletmeyi
kontrol edip etmediğini değerlendirmek suretiyle ana ortaklık olup
olmadığını belirler (UFRS/TFRS 10: 5). Ana ortaklık olduğunu
belirlediği taktirde konsolide finansal tablo düzenlenecektir. Kontrol
kavaramı standart tarafından temel alındığından kontrolün
unsurlarının detaylı incelenmesi gerekir.

20.2.2.1. Güç

Yatırımcı işletme, yatırım yaptığı işletmenin ilgili faaliyetlerini, diğer


bir ifadeyle yatırım yaptığı işletmenin getirilerini önemli ölçüde
etkileyen faaliyetlerini yönetme imkânını hâlihazırda veren ve asli
nitelikte olan mevcut haklara sahip olduğunda, yatırım yapılan işletme
üzerinde güce sahip olduğu kabul edilmesi gerekir (UFRS/TFRS
10:10, B.9). İlgili faaliyetler, yatırım yapılan işletmenin getirilerini
önemli ölçüde etkileyen faaliyetlerdir.

Güç, haklardan doğmaktadır. Bazen gücün var olup olmadığı kolay ve


açık bir şekilde belirlenebilir. Örneğin yatırım yapılan işletme
üzerindeki güç, direkt olarak ve sadece hisse senetleri gibi özkaynağa
386
dayalı finansal araçlarla sağlanan oy hakları ile elde edildiğinde ve bu
tür payları ellerinde bulunduranların oy haklarını göz önünde
bulundurmak suretiyle değerlendirilebildiğinde, gücün var olup
olmadığı kolaylıkla ve açık bir şekilde belirlenebilir. Diğer
durumlarda, örneğin gücün bir veya daha fazla sözleşmeye bağlı
anlaşmadan kaynaklandığı bir durumda, gücün var olup olmadığına
yönelik değerlendirme daha karmaşık olacaktır ve birden fazla
unsurun göz önünde bulundurulmasını gerektirecektir (UFRS/TFRS
10:11).

Yatırımcı işletmenin yatırım yaptığı işletme üzerinde güce sahip olup


olmadığına ilişkin karar; ilgili faaliyetlere, ilgili faaliyetlere ilişkin
kararların alınış şekline ve yatırımcı işletme ile diğer tarafların,
yatırım yapılan işletmeyle ilgili olarak sahip oldukları haklara bağlıdır
(UFRS/TFRS 10:B10).

Yatırımcı işletmenin, yatırım yaptığı işletmenin oy haklarının %50’nin


üstünde bir oya sahip olması halinde güce sahip olduğu bir varsayım
olarak kabul edilir. Ancak, mevcut hakları kullanmasına engel bir
durum var ise, güçten söz edilemez. Zaman zaman oy haklarının %
50’nin altında haklara sahip olduğunda dahi yatırım yapan işletme
yatırım yapılan işletme üzerinde güce sahip olduğu kabul edilir. Bu
durumlar aşağıda özet olarak açıklanmıştır:

20.2.2.1.1. İlgili Faaliyetler Üzerindeki Güç

Yatırımcı işletme, yatırım yapılan işletmenin faaliyetleri üzerinde


güce sahip olup olmadığını değerlendirmesi gerekir. Aşağıda örnek
olarak verilen faaliyetler üzerinde karar verme hakkına sahip
olduğunda yatırımcı işletmenin güce sahip olduğu kabul edilmesi
gerekir (UFRS/TFRS 10: B.12):

 Yatırım yapılan işletmenin faaliyetlerine ve sermaye yapısına


ilişkin kararların (bütçe kararları da dâhil olmak üzere) saptanması.
 Yatırım yapılan işletmenin kilit yönetici personelinin veya hizmet
sağlayıcılarının atanması ve ücretlerinin belirlenmesi ile işlerine
veya hizmetlerine son verilmesi.

20.2.2.1.2. Yatırımcıya Yatırım Yapılan İşletme Üzerinde Güç


Sağlayan Haklar

Yatırımcı işletme yatırım yapılan işletmenin faaliyetleri üzerinde güç


sağlayan haklar çok değişik olabilir: Bunlar;

 Yatırım yapılan işletmedeki oy hakkı (veya potansiyel oy hakkı)


şeklindeki haklar;
 Yatırım yapılan işletmenin ilgili faaliyetlerini yönetme imkânı
bulunan kilit yönetici personelini atama, yeniden atama veya
azletme hakları;

387
 İlgili faaliyetleri yöneten başka bir işletmeyi atama ya da azletme
hakları;
 Yatırımcı işletmenin, kendi menfaatine işlemler tesis etmek veya
işlemlerdeki herhangi bir değişikliği veto etmek üzere yatırım
yapılan işletmeyi yönetmeye yönelik hakları;
 Elinde bulunduran kişiye ilgili faaliyetleri yönetme imkânı veren
diğer haklar (bir yönetim sözleşmesinde belirlenen karar alma
hakları gibi) olabilir, ancak bunlarla sınırlı değildir (UFRS/TFRS
10: B.15).

Bazı durumlarda, yatırımcı işletmenin haklarının yatırım yapılan


işletme üzerinde güç sağlayacak derecede yeterli olup olmadığını
değerlendirmek zor olabilir. Bu gibi durumlarda, güce ilişkin
değerlendirmenin yapılabilmesi için, yatırımcı işletme, ilgili faaliyetleri
tek taraflı olarak yönetme imkânına sahip olup olmadığına ilişkin
kanıtları göz önünde bulundurmalıdır (UFRS/TFRS 10: B.18).

20.2.2.1.3. Potansiyel Oy Hakları ve Güç

Yatırımcı işletme, yatırım yapılan işletme üzerinde kontrolünü olup


olmadığını değerlendirirken, mevcut oy haklarının yanında, potansiyel
oy haklarını (forward sözleşmeleri dâhil olmak üzere, dönüştürülebilir
araçlardan veya opsiyonlardan kaynaklanan potansiyel oy hakları gibi)
da dikkate alması gerekir. Ayrıca; yatırımcı işletme, kontrolü
değerlendirirken, güce sahip olup olmadığına karar verebilmek için,
sahip olduğu potansiyel oy haklarının yanı sıra diğer tarafların elinde
bulundurduğu potansiyel oy haklarını da göz önünde bulundurur.
Potansiyel oy hakları, yatırım yapılan işletmede oy hakkı elde
edilmesine imkân veren haklardır (forward sözleşmeleri dâhil olmak
üzere, dönüştürülebilir araçlardan veya opsiyonlardan kaynaklanan
potansiyel oy hakları gibi). Söz konusu potansiyel oy hakları, yalnızca
hakların asli olması durumunda göz önünde bulundurulur
(UFRS/TFRS 10: B.47). Asli potansiyel oy hakları, tek başına veya
diğer haklarla birlikte, yatırımcı bir işletmeye ilgili faaliyetleri
hâlihazırda yönetebilme imkânını verebilmektedir. Örneğin, yatırımcı
işletmenin yatırım yaptığı işletmenin oy haklarının yüzde 40’ını elinde
bulundurduğu ve ilave yüzde 20’lik oy hakkını edinmeye ilişkin
opsiyondan kaynaklanan asli hakları elinde bulundurduğu bir
durumda, gücün olması muhtemeldir (UFRS/TFRS 10: B.50).
Potansiyel oy hakları değerlendirilirken, bu hakları kullanmanın
yatırımcı şirketin rasyonel bir şekilde bu hakkı değerlendireceğini
beklemek gerekir.

20.2.2.2. Yatırım Yapılan İşletmeden Değişken Getirilere Maruz


Kalınması veya Bu Getirilerde Hak Sahibi Olunması

Yatırımcı işletmenin, yatırım yaptığı işletmeyle olan ilişkisi


dolayısıyla elde edeceği getiriler, yatırım yaptığı işletmenin
performans sonuçlarına bağlı olarak değişkenlik gösterme
potansiyeline sahip olduğunda; yatırımcı işletme, yatırım yaptığı

388
işletmeyle olan ilişkisi dolayısıyla değişken getirilere maruz kalmakta
veya bu getirilerde hak sahibi olmaktadır (UFRS/TFRS 10: 15).

Değişken getiriler sabit olmayan ve yatırım yapılan işletmenin


performansına bağlı olarak değişkenlik gösterme potansiyeline sahip
olan getirilerdir. Değişken getiriler sadece pozitif, sadece negatif veya
hem pozitif hem negatif olabilir .Yatırımcı işletme, yatırım yaptığı
işletmeden kaynaklanan getirilerinin değişken olup olmadığını ve
getirilerin ne kadar değişkenlik gösterdiğini, getirilerin yasal biçimine
bakmaksızın, anlaşmanın özünü dikkate almak suretiyle değerlendirir
(UFRS/TFRS 10: 56).

Yatırım yapılan bir işletmenin kontrolünü sadece tek bir yatırımcı


elinde bulundurabilmekle birlikte, getirilerinde birden fazla taraf pay
sahibi olabilir. Örneğin; kontrol gücü olmayan payları ellerinde
bulunduranlar, yatırım yapılan işletmenin kârında veya kârdan yaptığı
dağıtımlarda pay sahibi olabilir (UFRS/TFRS 10: 16). Değişken
getirilere maruz kalmak güç için tek başına yeterli değildir. Önemli
olana getiriyi etkileyebilecek güce de sahip olmaktır.

20.2.2.3. Güç ve Getiriler Arasındaki İlişki

Yatırımcı işletmenin, yatırım yaptığı işletme üzerinde kontrol sahibi


olabilmesi için, yatırım yaptığı işletme üzerinde güce sahip olması ve
yatırım yaptığı işletmeyle olan ilişkisinden dolayı değişken getirilere
maruz kalması veya bu getirilerde hak sahibi olması yeterli değildir.
Yatırımcı işletmenin, ayrıca, elde edeceği getirilerin miktarını
etkileyebilmek için yatırım yaptığı işletme üzerindeki gücünü
kullanma imkânına sahip olması gerekir (UFRS/TFRS 10: 17).

20.2.2.4. Kontrolün Devamlılığının Değerlendirilmesi

Durum ve koşullar, kontrolün üç unsurundan (güç, değişken getirilere


maruz kalma ve bunların arasındaki ilişki) birinde veya daha
fazlasında değişiklik olduğunu gösteriyorsa, yatırımcı işletme yatırım
yaptığı işletmeyi kontrol edip etmediğini yeniden değerlendirmelidir
(UFRS/TFRS 10: B.80).

Yatırım yapılan işletme üzerindeki gücün yürütülme şeklinde bir


değişiklik varsa, bu değişiklik yatırımcı işletmenin yatırım yaptığı
işletme üzerindeki gücünü değerlendirme şekline yansımalıdır.

20.2.3. MUHASEBELEŞTİRME

20.2.3.1. Konsolidasyon İşlemleri

Bir grubun finansal tablolarının tek bir işletmenin ki gibi sunulduğu


konsolide finansal tablolarının temel amacı; ana ortaklığın
hissedarları, yöneticileri ve menfaat sahiplerine; grubun finansal
durumu, faaliyet sonuçları ve nakit akışları hakkında gerçek ve doğru

389
bilgi vermek olduğu düşünüldüğünde, bu tabloların gruba dahil olan
işletmelerin finansal durumunu ve faaliyet sonuçlarını yansıtacak
şekilde düzenlemesi gerekir. Bunun için;

 Ana ortaklığın ve bağlı ortaklıklarının varlık, yükümlülük,


özkaynak, gelir, gider ve nakit akışlarına ait benzer kalemleri
birleştirilir. (UFRS/TFRS 10: B.86).
 Ana ortaklığın her bir bağlı ortaklıktaki yatırımının defter değeri ile
her bir bağlı ortaklığın özkaynaklarından ana ortaklığın payına
isabet eden tutarları netleştirilir veya elimine edilir (UFRS/TFRS
10: B.86).
 Grup işletmeleri arasındaki işlemlerle ilgili özkaynak, gelir, gider
ve nakit akışları ile grup içi varlık ve borçların tümü elimine edilir
(stoklar ve duran varlıklar gibi varlıklarda muhasebeleştirilen grup
içi işlemler sebebiyle oluşan kâr veya zararlar tamamen elimine
edilir). Grup içi zararlar, konsolide finansal tablolara yansıtılması
gereken bir değer düşüklüğünü gösterebilir. Grup içi işlemlerden
kaynaklanan kâr veya zararların elimine edilmesi sırasında ortaya
çıkan geçici farklar için TMS 12 Gelir Vergileri Standardı
hükümleri uygulanır (UFRS/TFRS 10: B.86).

Aşağıda konsolide finansal tabloların düzenlemesi sürecinde


yapılması gereken işlemler ve süreçler detaylı olarak açıklanacaktır.
Konsolide finansal tablolar düzenlenirken, UFRS/TFRS’nin
benimsemiş olduğu tam konsolidayon yöntemi uygulanacaktır.
Konsolidasyon sürecinde, gruba dahil her bir firmanın finansal
tablolarındaki kalemlerinin toplanarak birleştirilmesinden sonra,
aşağıda detaylı olarak açıklanacağı üzere, konsolide çalışma
kağıtları/tabloları veya fiktif olarak yaratılmış olan ekonomik birim
adına muhasebe kayıtları yaratılarak düzeltme veya eliminasyon
işlemlerinin yapılması gerekir. Konsolide çalışma kağıtları ile fiktif
olarak yaratılmış olan birim adına muhasebe kayıtlarının yapılmasının
amacı, işlemlerin daha kolay ve anlaşılır olmasını sağlamaktır.
Aşağıda bu işlemler detaylı olarak açıklanmıştır.

20.2.3.1.1. Ana Ortaklığın Bağlı Ortaklıktaki Yatırımları ile Bağlı


Ortaklıktaki Özkaynak Payının Eliminasyonu

Bir ana ortaklığın bir bağlı ortaklıktaki özkaynak yatırımı, aynı


zamanda bağlı ortaklıktaki net aktiflerinin maliyetini veya bağlı
ortaklığın özkaynağına sahipliğini yansıtmaktadır. Ana ortaklığın
kayıtlarında bir varlık olarak kaydedilen bağlı ortaklıktaki
yatırımların, konsolide tablolarda mükerrer olarak kaydedilmemesi
için bağlı ortaklığın ana ortaklığa ait özkaynak payı ile karşılıklı
olarak elimine edilmesi gerekir.

Örnek 8 : A Ana Ortaklığı, B Bağlı Ortaklığı’nın hisselerinin %


100’ünü 02.01.2012 tarihinde 1.000.000 TL’ye nakit olarak satın
almıştır. Satına alma tarihinden önce A Ana Ortaklığı ve B Bağlı
Ortaklığı’nın bilançoları aşağıda verilmiştir:

390
Tablo 74: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN
BİRLEŞMEDEN ÖNCEKİ BİLANÇOLARI (TL)

Finansal Durum Tablosu


A Ana Ortaklığı B Bağlı Ortaklığı
Kalemi

Kasa 1.350.000 80.000

Binalar 3.000.000 1.000.000

Ticari Mallar 500.000 200.000

Aktif Toplamı 4.850.000 1.280.000

Borçlar 450.000 80.000

Özkaynak 4.400.000 1.200.000

Sermaye 1.400.000 800.000

Yedekler 3.000.000 400.000

Pasif Toplamı 4.850.000 1.280.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Satın alma ile birlikte B Bağlı Ortaklığı’nın bilançosunda bir


değişiklik olmamaktadır. Ancak, A Ana Ortaklığı, kasasından
1.000.000 TL ödeme yapmış ve edindiği hisselerinin karşılığında
maliyet bedeli ile 226 Bağlı Ortaklıklar hesabına 1.000.000 TL borç
kaydetmiştir. Yukarıda da açıklandığı gibi konsolide finansal tablo
düzenlenirken bağlı ortaklıklar hesabı ile özkaynak hesabının
karşılıklı olarak elimine edilmesi gerekir. Bunu yapmak için konsolide
çalışma kağıtları üzerinde muhasebe kayıtları yapmak ve bunları
eliminasyon tablosuna aktararak konsolide finansal tablonun
düzenlenmesi gerekir. Örneğimiz ile ilgili olarak, konsolide çalışma
tablosu ile ilgili düzenlenebilecek muhasebe kayıtları aşağıdaki gibi
olabilir:

Borç Alacak
500 SERMAYE ( B BAĞLI ORTAKLIĞI) 800.000
570 GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
(B BAĞLI ORTAKLIĞI) 200.000
226 BAĞLI ORTAKLIKLAR
(A ANA ORTAKLIĞI) 1.000.000

391
Bundan sonra, muhasebe kayıtlarındaki rakamların konsolide çalışma
tablosu üzerine aktarılarak, birleşme tarihindeki konsolide finansal
durum tablosunu düzenleyebiliriz.

Tablo 75: A ANA ORTAKLIĞI VE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN


BİRLEŞME (02.01.2012)’DEN SONRAKİ BİLANÇOLARI,
KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE GRUBUN
KONSOLİDE TABLOSU (TL)

A Ana B Bağlı Eliminasyon Kayıtları


Bilanço Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
Kasa 350.000 80.000 430.000
Binalar 3.000.000 800.000 3.800.000
Ticari Mallar 500.000 200.000 700.000
Bağlı Ortaklıklar 1.000.000 1.000.000
Aktif Toplamı 4.850.000 1.080.000 4.930.000
Borçlar 450.000 80.000 530.000
Özkaynak 4.400.000 1.000.000 4.400.000
Sermaye 1.400.000 800.000 800.000 1.400.000
Dağıtılmamış Karlar 3.000.000 200.000 400.000 3.000.000
Pasif Toplamı 4.850.000 1.080.000 1.200.000 1.200.000 4.930.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

392
Örnek 9: A Şirketi 15.02.2012 tarihinde B Şirketi’nin % 75’ini
65.000 TL ödeyerek satın almıştır. Satın alma öncesi her iki şirketin
finansal durum tabloları aşağıda gösterilmiştir.

Tablo 76: A ORTAKLIĞI İLE B ORTAKLIĞI’NIN BİRLEŞME


ÖNCESİ FİNANSAL DURUM RAPORLARI

Finansal Durum Tablosu Kalemi A Ortaklığı B Ortaklığı


I. DÖNEN VARLIKLAR 580.400 224.000
Kasa 8.000 2.000
Bankalar 156.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 0 0
Bağlı Ortaklıklar
AKTİF TOPLAMI 797.400 226.400
I. KISA VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR 600.000 176.000
Banka Kredileri 260.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400
Sermaye 140.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400
PASİF TOPLAMI 797.400 226.400

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Satın almadan sonra B Bağlı Ortaklığı’nın bilançosunda herhangi bir


değişiklik meydana gelmemektedir. Ancak, A Ana Ortaklığı, banka
hesabından 65.000 TL ödeme yapmış ve edindiği hisse payını maliyet
bedeli ile 226 Bağlı Ortaklıklar hesabına 65.000 TL olarak
kaydetmiştir. Bu durum finansal durum tablosunda gösterilmiştir.

393
Tablo 77: A ANA ORTAKIĞI İLE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN
BİRLEŞME SONRASI FİNANSAL DURUM TABLOLARI

Finansal Durum Tablosu Kalemi A Ortaklığı B Ortaklığı


I. DÖNEN VARLIKLAR 515.400 224.000
Kasa 8.000 2.000
Bankalar 91.000 20.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000
Stoklar 146.000 60.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 217.000 2.400
Demirbaşlar 23.000 3.000
Binalar 200.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -6.000 -600
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 65.000 0
Bağlı Ortaklıklar 65.000
AKTİF TOPLAMI 797.400 226.400
I. KISA VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR 600.000 176.000
Banka Kredileri 260.000 100.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000
II. UZUN VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400
Sermaye 140.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400
PASİF TOPLAMI 797.400 226.400

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

Yukarıdaki açıklamalar ve tablodaki akıştan da anlaşılacağı üzere A


Ana Ortaklığı’nın bağlı ortaklıklar hesabı ile B Bağlı Ortaklığı’nın
özkaynaklarının ana ortaklığa isabet eden kısmının karşılıklı olarak
elimine edilmesi gerekir. Ancak, transfer edilmiş bedel (226 Bağlı
Ortaklıklar Hesabı), özkaynakların ana ortaklığa isabet eden
değerinden, başka bir deyişle net aktiflerin değerinin ana ortaklığa
isabet eden pay tutarı olan 37.800 TL (50.400*0,75)’den daha
büyüktür. Bu durumda, satın almadan kaynaklanan şerefiyenin olduğu
anlaşılmakta ve şerefiyenin de hesaplanıp, konsolide finansal tabloda
gösterilmesi gerekir.

394
Şekil 17: ŞEREFİYE’NİN FORMÜLASYONU (2)

Transfer
Edinilen işletmenin
Şerefiye = edilmiş + Edinme - tanımlanabilir net
bedelin tarihindeki
varlıklarının
gerçeğe KGOP'nin
gerçeğe uygun
uygun tutarı (Y)
değeri (Z)
değeri (X)

Şerefiye tutarı yukarıda gösterildiği gibi belirlendikten sonra, edinme


tarihinde çalışma kağıtları üzerinde muhasebe kayıtlarının yapılması
konsolide finansal tablonun düzenlenmesine yardımcı olur.

Borç Alacak
260 ŞEREFİYE (A ANA ORTAKLIĞI) 27.200
500 SERMAYE ( B BAĞLI ORTAKLIĞI) 50.000
570 GEÇMİŞ YILLAR KARLARI
(B BAĞLI ORTAKLIĞI) 400

226 BAĞLI ORTAKLIKLAR


(A ANA ORTAKLIĞI) 65.000
.... KGOP 12.600

395
Tablo 78: A ANA ORTAKLIĞI VE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN
BİRLEŞME (15.02.2012)’DEN SONRAKİ BİLANÇOLARI,
KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE GRUBUN
KONSOLİDE TABLOSU (TL)

Eliminasyon
Finansal Durum A B Kayıtları
Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. DÖNEN
VARLIKLAR 515.400 224.000 739.400
Kasa 8.000 2.000 10.000
Bankalar 91.000 20.000 111.000
Ticari Alacaklar 267.000 142.000 409.000
Stoklar 146.000 60.000 206.000
Diğer Dönen Varlıklar 3.400 3.400
II. MADDİ DURAN
VARLIKLAR 217.000 2.400 219.400
Demirbaşlar 23.000 3.000 26.000
Binalar 200.000 200.000
Birikmiş
Amortismanlar(-) -6.000 -600 -6.600
III. FİNANSAL
YATIRIMLAR 65.000 0 27.200
65.00
Bağlı Ortaklıklar 65.000 0
27.20
Şerefiye 0 27.200
AKTİF TOPLAMI 797.400 226.400 986.000
I. KISA VADELİ
YABANCI
KAYNAKLAR 600.000 176.000 776.000
Banka Kredileri 260.000 100.000 360.000
Ticari Borçlar 340.000 76.000 416.000
II. UZUN VADELİ
YABANCI
KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 197.400 50.400 210.000
Sermaye 140.000 50.000 50.000 140.000
Geçmiş Yıllar Karları 57.400 400 400 57.400
KGOP 12.600 12.600
PASİF TOPLAMI 797.400 226.400 77.600 77.600 986.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2.3.1.2. Grup İçi Borç ve Alacaklarının Eliminasyonu

Gruba dahil olan ortaklıklar arasında; gerek mal ve hizmet alım


satımından kaynaklanan nedenlerden dolayı, gerek ortaklıklardan
birinin nakit ihtiyacının gruba dahil olan ana ortaklık veya başka bir
ortaklık tarafından karşılanması nedeniyle, karşılıklı borçlu ve alacaklı
bulunabilirler. Fiktif bir ortaklığa veya tek bir ekonomik birime ait
finansal tablo olarak kabul edilen konsolide finansal tablo yönünden
bakıldığında, bu fiktif kişiliğin hem kendisine borçlu, hem de alacaklı
olması düşünülemez. Bundan dolayı gruba dahil olan ortaklıkların
birbirlerinden olan borç ve alacakları karşılıklı olarak elimine
396
edilmelidir (Baker ve diğerleri, 2008: 167). Eliminasyon sonucunda
borç veya alacak tarafında bir bakiyenin kalmaması gerekir. Çünkü,
birinin borcu diğerinin alacağıdır ve birbirine eşit olması gerekir. Borç
ve alacağın, mal ve hizmet satışından kaynaklanmış olması ya da
gruba dahil ortaklıkların birbirine fon aktarmasından kaynaklanmış
olmasının eliminasyon açısından önemi bulunmamaktadır. Bu
indirimler / düzeltmeler yapıldıktan sonra, konsolide bilançoda grubun
dışındaki gerçek veya tüzel kişilere olan borç veya grubun dışındaki
gerçek veya tüzel kişilerden olan alacakları yer alacaktır (Gürdal,
2001: 154). Borç ve alacak eliminasyonu sadece borç ve alacaktan
ibaret değildir. Eliminasyon, ödenmemiş sermaye, avanslar, alınan ve
verilen çekler, alacak senetleri, borç senetleri, gelir/gider tahakkukları
gibi kalemleri de içermektedir (Göğüş, 2007: 57).

Örnek 9: A Ana Ortaklığı bankalar nezdindeki kredibilitesini


kullanarak X Bankası’ndan 31.12.2011 tarihinde 100.000 TL kredi
kullanmış ve aynı tarihte B Bağlı Ortaklığı’nın bankadaki hesabına
aktarmıştır. B Bağlı Ortaklığı bu paraya ilişkin aynı tarihte herhangi
bir işlem yapmamıştır. Basitliğin sağlanması için finansal durum
tablosu üzerinde sadece ilgili kalemler gösterilmiştir. Eliminasyon
işlemine ilişkin muhasebe kayıtları aşağıda gösterilmiştir.

Borç Alacak
330 ORTAKLARA BORÇLAR
(B Bağlı Ortaklığı) 100.000
131 BAĞLI OTAKLIKLARDAN
ALACAKLAR
(A Ana Ortaklığı) 100.000

Eliminasyon kayıtları yapıldıktan sonra, eliminasyon tablosu


aracılığıyla konsolide finansal tablonun nasıl düzenlenebileceği
aşağıda gösterilmiştir.

397
Tablo 79: A ANA ORTAKLIĞI VE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN
BORÇ/ALACAK ELİMİNASYON VE KONSOLİDE FİNANSAL
TABLOSU (TL)

Eliminasyon
Finansal Durum A B Kayıtları
Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. DÖNEN
VARLIKLAR 100.000 100.000 0
Banklar 100.000 100.000
Bağlı
Ortaklıklardan
Alacaklar 100.000 100.000 0
AKTİF
TOPLAMI 100.000 100.000 100.000
I. KISA VADELİ
YABANCI
KAYNAKLAR 100.000 100.000 0
Banka Kredileri 100.000 100.000
Ortaklara Borçlar 100.000 100.000 0
PASİF
TOPLAMI 100.000 100.000 100.000 100.000 100.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2.3.1.3. Grup İçi Gelir ve Giderlerin Eliminasyonu

Gruba dahil olan ortaklıkların birbirlerine mal veya hizmet satmaları


halinde, bu işlemleri sonucunda gelir elde eden ortaklıklar yanında
gidere veya maliyete katlanan ortaklıklar da olacaktır. Konsolide
finansal tabloların sadece grup dışındaki işletmeler ile yapılan
işlemlerden kaynaklanan gelir ve giderleri ihtiva etmesi için gruba
dahil olan ortaklıklar arasındaki işlemlerden kaynaklanan gelir ve
giderlerin karşılıklı elimine edilmesi gerekir (Huefner ve diğerleri,
2007: 113). Gelir ve giderin kaynağının ne olduğunun eliminasyon
açısından bir önemi bulunmamaktadır. Bu bağlamda, ana ortaklığın
bağlı ortaklıktan elde ettiği temettü gelirleri de eliminasyona dahildir
(Sutton, 2004: 434-435). Eliminasyon kayıtları yapılmadığı taktirde
gelir ve giderler olduğundan daha fazla ( grup içindekilerin iki katı)
konsolide finansal tablolara yansıyacak, ancak karda bir değişiklik
meydana getirmeyecektir.

Örnek 10: A Ana Ortaklığı 28.12.2011 tarihinde, (Satılan Ticari


Mallar Maliyeti ) STMM 150.000 TL olan ticari malı 200.000 TL’ye
B Bağlı Ortaklığı’na 3 ay vadeli olarak satmıştır. B Bağlı Ortaklığı da
aynı malı 29.12.2011 tarihinde grup dışı işletmelere 210.000 TL’ye
peşin olarak satmıştır. Basitlik sağlamak için, her iki firmanın da
dönem içinde başkaca mal alım satımı ile gelir-giderinin olmadığı
varsayılmıştır.

398
Gelir ve giderlerin eliminasyon kayıtları aşağıda gösterilmiştir.

Borç Alacak
600 YURTİÇİ SATIŞLAR
(A ANA ORTAKLIĞI) 200.000
621 SATILAN TİCARİ
MALLAR MALİYETİ
(B BAĞLI ORTAKLIĞI) 200.000

Eliminasyon kayıtları yapıldıktan sonra, rakamlar eliminasyon tablosu


ve üzerine aktarılır ve konsolide kapsamlı gelir tablosu düzenlenir.

Tablo 80: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI


ORTAKLIĞI’NIN 31.12.2012 TARİHLİ KAPSAMLI GELİR
TABLOLARI, KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE
GRUBUN KONSOLİDE KAPSAMLI GELİR TABLOSU

Kapsamlı Gelir A Ana B Bağlı Eliminasyon


Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. ESAS FAALİYET
GELİRİ 200.000 210.000 210.000
Yurt İçi Satışlar 200.000 210.000 200.000 210.000
II. ESAS FAALİYET
MALİYETLERİ -150.000 -200.000 -150.000
Satılan Ticari Mallar
Maliyeti -150.000 -200.000 200.000 -150.000
III. BRÜT KAR
(ZARAR) 50.000 10.000 60.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

A Ana Ortaklığı ticari malı üç ay vadeli olarak B Bağlı Ortaklığı’na


sattığı için borç ve alacağın da konsolide finansal durum raporunda
elimine edilmesi gerekir. Bunun için önce eliminasyon kayıtları
yapılır.

Borç Alacak
330 ORTAKLARA BORÇLAR
(B BAĞLI ORTAKLIĞI) 200.000
131 BAĞLI
ORTAKLIKLARDAN
ALACAKLAR
(A ANA ORTAKLIĞI) 200.000

Eliminasyon kayıtları yapıldıktan sonra, rakamlar eliminasyon tablosu


üzerine aktarılır ve konsolide finansal durum tablosu düzenlenir.

399
Tablo 81: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI
ORTAKLIĞI’NIN 31.12.2012 TARİHLİ FİNANSAL DURUM
RAPORLARI, KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE
GRUBUN KONSOLİDE FİNANSAL DURUM TABLOSU

Eliminasyon
Kayıtları
Finansal Durum Tablosu A Ana B Bağlı
Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. DÖNEN VARLIKLAR 200.000 0 0
Banklar
Bağlı Ortaklıklardan
Alacaklar 200.000 200.000 0
AKTİF TOPLAMI 200.000 0
I. KISA VADELİ
YABANCI
KAYNAKLAR 0 200.000 0
Banka Kredileri
Ortaklara Borçlar 200.000 200.000 0
PASİF TOPLAMI 0 200.000 200.000 200.000 0

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2.3.1.4. Grup İçi Gerçekleşmemiş Gelir ve Giderlerin


Eliminasyonu

Ticari hayatta grup içinde satılan malların tamamının aynı dönem


içinde satılması mümkün olmakla birlikte, daha yaygın olan durum,
mallarının bir kısmının finansal tablo döneminde satılmamış
olmasıdır. Finansal tablo düzenlenirken Gerçekleşme/ Kesinleşme
Prensibi’nin dikkate alınması gerekir. Bu prensibe göre; gruba dahil
olan işletmeler arasında yapılan alım-satım işlemleri ile hizmet
ifalarından kaynaklanan gelir ve giderler grup dışındaki
işletmelere/gerçek kişilere aktarılmadıkları sürece kesinleşmiş
olmazlar ve konsolide finansal tablolarda gösterilmezler.
Geçekleşmeyen gelirin/giderin tamamı olabileceği gibi bir kısmı da
olabilir. Bu durumda eliminasyon işlemlerinin nasıl yapılacağı
aşağıdaki örnek üzerinde gösterilmiştir.

Örnek 11: A Ana Ortaklığı 28.12.2011 tarihinde, STMM 150.000 TL


olan ticari malı 200.000 TL’ye B Bağlı Ortaklığı’na peşin olarak
satmıştır. B Bağlı Ortaklığı da aynı malın yarısını 29.12.2011
tarihinde grup dışı işletmelere 101.000 TL’ye 2 ay vadeli olarak
satmıştır. Basitlik sağlamak için, dönem içinde başkaca mal alım
satımı ile gelir-giderin olmadığı varsayılmıştır ve vade farkı unsuru
dikkate alınmamıştır.

Verilen bilgilerden B Bağlı Ortaklığı’nın bilançosunda bulunan


100.000 TL’lik ticari malın gruba olan maliyetinin 75.000 TL olduğu
anlaşılmaktadır. Bu durumda 25.000 TL’lik satışın da gerçekleşmediği

400
ve elimine edilmesi gerektiği ortaya çıkacaktır. Bunun nasıl
hesaplandığı aşağıda gösterilmiştir.

Ticari Mallar (Grup Dışına Satılamayan Grup İçi Satışlar) 100.000


Grup içi Ticari Mal Maliyeti/Grup Dışından Satın Alınan
Malın Orijinal Maliyeti (100.000/1,3333) 75.000
Gerçekleşmemiş Gelir/Kar 25.000

Bu durum da göz önünde bulundurularak çalışma kağıtları üzerinde


aşağıdaki muhasebe kayıtları yapılır.

Borç Alacak
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 200.000
621 SATILAN TİCARİ
MALLAR MALİYETİ 175.000
153 TİCARİ MALLAR 25.000

Çalışma kağıtları üzerinde muhasebe kaydı yapıldıktan sonra,


konsolide kapsamlı gelir tablosu ve finansal durum tablosu üzerinde
gerekli eliminasyon kayıtlarının yapılmasını takiben, konsolide
finansal tablolar düzenlenir. Basitliğin sağlanması için her iki tabloda
da sadece ilgili kalemler gösterilmiştir.

Tablo 82: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI


ORTAKLIĞI’NIN 31.12.2012 TARİHLİ KAPSAMLI GELİR
TABLOLARI, KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE
GRUBUN KONSOLİDE KAPSAMLI GELİR TABLOSU

Eliminasyon
Kapsamlı Gelir Tablosu A Ana B Bağlı
Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. ESAS FAALİYET
GELİRİ 200.000 101.000 101.000
Yurt İçi Satışlar 200.000 101.000 200.000 101.000
II. ESAS FAALİYET -
MALİYETLERİ 150.000 -100.000 -75.000
Satılan Ticari Mallar -
Maliyeti 150.000 -100.000 175.000 -75.000
III. BRÜT KAR (ZARAR) 50.000 1.000 26.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

401
Tablo 83: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI
ORTAKLIĞI’NIN 31.12.2012 TARİHLİ FİNANSAL DURUM
RAPORLARI, KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE
GRUBUN KONSOLİDE FİNANSAL DURUM TABLOSU

Finansal Durum Tablosu A Ana B Bağlı Eliminasyon


Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. DÖNEN VARLIKLAR 0 100.000 0
Ticari Mallar 100.000 25.000 75.000
0
AKTİF TOPLAMI 0 100.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2.3.1.5. Grup İçi Alım-Satımların Zararla Sonuçlanmasında


Eliminasyon

Ticari hayatta, grup içi alım satımların (ticari mal, amortismana tabi
varlıklar ve amortismana tabi olmayan varlıklar) her zaman kar ile
yapılmadığı, zaman zaman zararına da yapıldığı bir gerçektir. Böyle
bir durumda alım-satımdan kaynaklanan zarar, konsolide finansal
tablo düzenleme sürecinde elimine edilerek, grup içinde yapılan
işlemin etkisinin ortadan kaldırılması gerekir.

Örnek 12: A Ana Ortaklığı 2012 yılı içinde, STMM’si 200.000 TL


olan ticari malı 190.000 TL’ye B Bağlı Ortaklığı’na peşin olarak
satmıştır. B Bağlı Ortaklığı da aynı malı, 2012 yılı içinde, grup dışı
işletmelere 205.000 TL’ye satmıştır. Basitlik sağlamak için, dönem
içinde başkaca mal alım satımı ile gelir-giderin olmadığı
varsayılmıştır.

Borç Alacak
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 190.000
621 SATILAN TİCARİ
MALLAR MALİYETİ 190.000

Çalışma kağıtları üzerinde muhasebe kaydı yapıldıktan sonra,


konsolide kapsamlı gelir tablosu üzerinde gerekli eliminasyon
kayıtları yapıldıktan sonra, konsolide finansal tablolar düzenlenir.

402
Tablo 84: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI
ORTAKLIĞI’NIN 31.12.2012 TARİHLİ KAPSAMLI GELİR
TABLOLARI, KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE
GRUBUN KONSOLİDE KAPSAMLI GELİR TABLOSU

Kapsamlı Gelir A Ana B Bağlı Eliminasyon


Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. ESAS FAALİYET
GELİRİ 190.000 205.000 205.000
Yurt İçi Satışlar 190.000 205.000 190.000 205.000
II. ESAS
FAALİYET
MALİYETLERİ -200.000 -190.000 -200.000
Satılan Ticari Mallar
Maliyeti -200.000 -190.000 190.000 -200.000
III. BRÜT KAR
(ZARAR) -10.000 15.000 5.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.2.3.1.6. Grup İçi Alım-Satımların Gerçekleşmemiş Zararların


Eliminasyonu

Zararlı veya maliyetin altında grup içinde alım-satıma konu olan


malların tümü dönem içinde grup dışına satılmış olabileceği gibi,
tamamı ya da bir kısmı, grup dışına satılmamış ve stoklarda bulunuyor
olabilir. Böyle bir durumda; Gerçekleşme / Kesinleşme Prensibi’ne
göre, gruba dahil olan işletmeler arasında yapılan alım-satım veya
hizmet ifalarından kaynaklanan zararlar grup dışındaki işletmelere
aktarılmadıkları sürece kesinleşmiş olmazlar ve konsolide finansal
tablolarda gösterilmezler. Bundan dolayı da grup dışına satılmamış
olan kısmı için eliminasyonun yapılması ve böylece işlemin etkisinin
ortadan kaldırılması gerekir.

Grup içinde, zararına yapılan alım satımlara konu olan varlığın değer
düşüklüğüne uğrayıp uğramadığına da bakmak gerekir. Grup içinde
alım-satıma konu olan ve halen stoklarda bulunan ticari mal, finansal
tablolara yansıtılması gereken bir değer düşüklüğünden (modasının
geçmiş olması gibi) kaynaklanmış olabilir. Böyle bir durumda
gerçekleşmemiş zararın stoklardan çıkarılması uygun olmayacaktır.
Aynı durum duran varlıkların zararına satımında da geçerlidir (Neo ve
Nyean, 2008: 177).

Örnek 13: A Ana Ortaklığı 2012 yılı içinde, STMM’si 200.000 TL


olan ticari malı 190.000 TL’ye B Bağlı Ortaklığı’na peşin olarak
satmıştır. B Bağlı Ortaklığı da aynı malın yarısını 2012 yılı içinde,
grup dışı işletmelere 110.000 TL’ye satmıştır. Ticari malın yarısı ise,
2012 yıl sonunda stoklarda durduğu ve bu mala ilişkin herhangi bir
stok değer düşüklüğünün olmadığı tespit edilmiştir. Basitlik sağlamak
için, dönem içinde başkaca mal alım satımı ile gelir-giderin olmadığı
varsayılmıştır.

403
Önce çalışma kağıtları üzerinde grup içi satışların elimine edilmesine
ilişkin muhasebe kaydının yapılması gerekir.

Borç Alacak
600 YURTİÇİ SATIŞLAR 190.000
621 SATILAN TİCARİ MALLAR
MALİYETİ 190.000

Daha sonra da; hem grup içi zararın telafi edilmesi hem de ticari
malların gruba olan maliyet bedeli ile izlenmesini teminen aşağıdaki
muhasebe kaydının yapılması gerekir.

Borç Alacak
153 TİCARİ MALLAR 5000
621 SATILAN TİCARİ MALLAR
MALİYETİ 5000

Çalışma kağıtları üzerinde muhasebe kaydı yapıldıktan sonra, konsolide


kapsamlı gelir tablosu ve finansal durum tablosu üzerinde gerekli
eliminasyon kayıtları yapılır ve konsolide finansal tablolar düzenlenir.
Yapılan işlemler tablo üzerinde gösterilmiştir.

Tablo 85: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN


31.12.2012 TARİHLİ KAPSAMLI GELİR TABLOLARI,
KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE GRUBUN KONSOLİDE
KAPSAMLI GELİR TABLOSU

Eliminasyon
Kapsamlı Gelir Tablosu A Ana B Bağlı Konsolid
Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak e
I. ESAS FAALİYET
GELİRİ 190.000 110.000 110.000
Yurt İçi Satışlar 190.000 110.000 190.000 110.000
II. ESAS FAALİYET
MALİYETLERİ -200.000 -95.000 -100.000
Satılan Ticari Mallar
Maliyeti -200.000 -95.000 195.000 -100.000
III. BRÜT KAR (ZARAR) -10.000 15.000 10.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafınan oluşturulmuştur.

404
Tablo 86: A ANA ORTAKLIĞI İLE B BAĞLI ORTAKLIĞI’NIN
31.12.2012 TARİHLİ FİNANSAL DURUM RAPORLARI,
KONSOLİDE ÇALIŞMA TABLOSU VE GRUBUN KONSOLİDE
FİNANSAL DURUM TABLOSU

Eliminasyon
Finansal Durum A Ana B Bağlı
Tablosu Kalemi Ortaklığı Ortaklığı Borç Alacak Konsolide
I. DÖNEN
VARLIKLAR 0 95.000 0
Ticari Mallar 95.000 5.000 100.000
0
AKTİF TOPLAMI 0 95.000

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

20.3. ÖZKAYNAK YÖNTEMİ İLE KONSOLİDE FİNANSAL


TABLOLARIN DÜZENLENMESİ (İŞTİRAKLERDE VE
İŞ ORTAKLIKLARDA MUHASEBELEŞTİRME)

Özkaynak yöntemi; UMS/TMS 28 İştiraklerdeki ve İş


Ortaklıklarındaki Yatırımlar Standardı’nda tanımlanan iştiraklerdeki
yatırım ile UFRS/TFRS 11 Müşterek Yatırımlar Standardı’nda
tanımlanan iş ortaklarındaki yatırımların yatırımcı firmanın konsolide
finansal tablolarının sunumunda kullanılan bir konsolidasyon
yöntemidir.

20.3.1. TANIM

20.3.1.1. İş Ortaklığı Katılımcısı

İş ortaklığı üzerinde müşterek kontrol gücüne sahip olan katılımcı


taraftır (UFRS/TFRS 11: EK A)

20.3.1.2. İştirak

Yatırımcı işletmenin üzerinde önemli etkisinin bulunduğu işletmedir


(UFRS/TFRS 11: EK A).

20.3.1.3. Önemli Etki

Yatırım yapılan işletmenin finansal ve faaliyetle ilgili politikaların


belirlenmesi kararlarına katılma gücü olup bu politikaları tek başına
ya da bir başka taraf ile müşterek kontrol etme gücünü ifade
etmemektedir (UMS/TMS 28: 3).

Bir işletmenin doğrudan ya da dolaylı olarak (örneğin bağlı


ortaklıkları vasıtasıyla) yatırım yapılan işletmenin oy hakkının yüzde
20 ya da daha fazlasını elinde tutması durumunda, aksi açıkça ortaya
konulamadığı sürece, söz konusu işletmenin önemli etkisinin
bulunduğu kabul edilir (UMS/TMS 28: 5). Ancak; % 20 üzerinde bir

405
işletmede oy hakkı bulunduğunda önemli etki olduğu kabul edilmekle
birlikte; UFRS/TFRS’ye yatırımcı işletmenin yatırım yapılan
işletmeyi kontrol etmemesi gerekir. Aksi taktirde, UFRS/TFRS 10’a
göre tam konsolidasyon yöntemi ile konsolide finansal tablo
düzenlenmesi gerekir.Yatırım yapılan bir işletmeye başka bir yatırımcı
tarafından önemli tutarda veya mutlak çoğunlukla sahip olunması,
yatırımcı işletmenin önemli etkiye sahip olmasına kesin olarak engel
teşkil etmez (UFRS/TFRS 28: 5).

Yukarıda belirtilen ve yatırımcı işletmeye oy hakkı veren kriterin


dışında, aşağıda belirtilen bir veya birden fazla durumun olması
halinde önemli etkinin bulunduğu kabul edilir (UFRS/TFRS 28: 6):

 Yatırım yapılan işletmenin yönetim kurulu ya da eşdeğer idari


organında temsil edilme,
 Temettüler ya da diğer dağıtım kararları dahil olmak üzere,
işletmenin politika belirleme süreçlerine katılma,
 Yatırımcı işletme ile yatırım yapılan işletme arasında önemli
işlemlerin gerçekleştirilmesi,
 İşletmeler arasında yönetici personel değişimi veya
 İşletme için gerekli teknik bilginin sağlanması.

Kullanılabilir ya da dönüştürülebilir durumdaki potansiyel oy


haklarının (forward ve opsiyon sözleşmeleri ile elde edilen haklar)
varlığı ve etkisi diğer işletmelerin elinde tuttuğu potansiyel oy hakları
ile birlikte, bir işletmenin önemli etkiye sahip olup olmadığının
değerlendirilmesi sırasında dikkate alınır (UMS/TMS 28: 7).
Potansiyel oy haklarının önemli etkiye katkı sağlayıp sağlamadığının
değerlendirilmesinde işletme, yönetimin bu potansiyel hakları
kullanma isteği ve finansal yeterliliği haricinde, olayla ilgili (bireysel
veya topluca değerlendirilen potansiyel oy haklarının kullanılma
koşulları ve sözleşmeye bağlı anlaşmalar dahil) tüm hususları
incelenir ve değerlendirilir (UMS/TMS 28: 8).

20.3.1.4. İş Ortaklığı ve Müşterek Faaliyet

İş ortaklığı; müşterek kontrole sahip olan tarafların, girişimin net


varlıkları üzerinde haklarının bulunduğu müşterek anlaşmadır.
Müşterek anlaşmanın bir türü olan iş ortaklığı UFRS/TFRS 11
Müşterek Anlaşmalar Standardı’nda detaylı olarak açıklanmıştır.

Buna göre; iki veya daha fazla tarafın üzerinde müşterek kontrole
sahip olduğu anlaşma şeklinde tanımlanan müşterek anlaşma
(UFRS/TFRS 11: EK A), müşterek faaliyet ve iş ortaklığı olmak üzere
iki türü bulunmaktadır.

İşletmeler dâhil oldukları müşterek anlaşmanın türünü belirler.


Müşterek anlaşmanın müşterek faaliyet ya da iş ortaklığı şeklinde
sınıflandırılması, anlaşmaya taraf olanların sahip oldukları hak ve
yükümlülüklere bağlıdır (UFRS/TFRS 11: 14). Müşterek faaliyet,

406
anlaşmanın müşterek kontrolüne sahip taraflarının bu anlaşmayla ilgili
varlıklar üzerinde haklara ve borçlara ilişkin yükümlülüklere sahip
oldukları müşterek anlaşmadır (UFRS/TFRS 11: 15). İş ortaklığı ise,
anlaşmanın müşterek kontrolüne sahip taraflarının bu anlaşmanın net
varlıkları üzerinde haklara sahip oldukları müşterek anlaşmadır
(UFRS/TFRS 11: 15).

İş ortaklığı katılımcısı iş ortaklığındaki payını bir yatırım olarak


kaydeder ve TMS 28 İştiraklerdeki ve İş Ortaklıklarındaki Yatırımlar
Standardı’nda belirlenen özkaynak yönteminin uygulamasından muaf
tutulmadığı sürece söz konusu yatırımı bu standart uyarınca özkaynak
yöntemine göre muhasebeleştirir (UFRS/TFRS 24). Müşterek faaliyet
katılımcısı ise; detayları UFRS/TFRS 11 Müşterek Anlaşmalar
Standardı’nda belirtilen Varlık ve Borçların Muhasebeleştirilmesi
Yönetimi’ne göre konsolide finansal tablo düzenler. Aşağıda her iki
yöntem uygulama örnekleri üzerinden açıklanmıştır.

20.3.2. ÖZKAYNAK YÖNTEMİ VE MUHASEBESİ

Özkaynak yöntemi; bir ortaklığın başka bir ortaklığın hisse senetlerine


yaptığı yatırımın payını veya sermayenin pay değişimini yansıtan bir
muhasebeleştirme ve konsolidasyon yöntemidir (Baker ve diğerleri,
2008:53). UMS/TMS 28’de özkaynak yönteminde muhasebe
işlemlerinin nasıl yapılacağı aşağıdaki şekilde detaylı olarak
açıklamıştır:

“Özkaynak yöntemine göre, iştirak veya iş ortaklığı yatırımı


başlangıçta elde etme maliyeti ile muhasebeleştirilir. Edinme
tarihinden sonra ise, yatırımcının yatırım yapılan işletmenin kâr veya
zararındaki payı yatırımın defter değeri artırılarak ya da azaltılarak
finansal tablolara yansıtılır. Yatırımcının yatırım yapılan işletmenin
kâr veya zararından alacağı pay, yatırımcının kâr veya zararı olarak
muhasebeleştirilir. Yatırım yapılan bir iştirakten alınan dağıtımlar (kâr
payı vb.) yatırımın defter değerini azaltır. Yatırım yapılan iştirakin
defter değerinin, iştirakin diğer kapsamlı kârındaki değişikliklerden
yatırımcıya düşen pay oranında düzeltilmesi gerekebilir. Bu tür
değişiklikler, maddi duran varlıkların yeniden değerlemesinden ya da
yabancı para çevrim farklarından kaynaklanan değişiklikleri içerir. Bu
değişikliklerden yatırımcıya düşen pay, yatırımcının kendi diğer
kapsamlı kârında muhasebeleştirilir” (UMS/TMS 28: 10)

Özkaynak yönteminde muhasebeleştirmenin nasıl yapılacağı örnekler


üzerinde aşağıda açıklanmıştır:

20.3.2.1. İştirak veya İş Ortaklığı Yatırımının


Muhasebeleştirilmesi

İştirak veya iş ortaklığı yatırımı başlangıçta elde etme maliyeti ile


muhasebeleştirilir. Maliyetin içine edinme masrafları da dahildir.

407
Örnek 14: A Firması 30.04.2012 tarihinde tanımlanabilir net
varlıklarının defter değeri 300.000 TL olan B Firması’nın % 30’unu
120.000 TL ödeyerek satın almıştır. Satın alma komisyonu olarak C
aracı kurumuna 2.000 TL komisyon ödemiştir.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 122.000
102 BANKALAR 122.000

İştirak edinme bedeli ve komisyon ödemesi

224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER hesabı, teknik ve teorik


olarak;

 İştirak edilen işletmenin iştirakçinin net defter değerindeki


payını
 İştirak edilen işletmenin iştirakçinin net gerçeğe uygun değer
farkındaki payını ve
 İştirak edenin iştirakteki şerefiye payını ihtiva etmektedir.

20.3.2.2. Edinme Tarihinden Sonraki Kar ve Zararların


Muhasebeleştirilmesi

Edinme tarihinden sonra ise, yatırımcının yatırım yapılan işletmenin


kâr veya zararındaki payı yatırımın defter değeri artırılarak ya da
azaltılarak finansal tablolara yansıtılır.

Örnek 15: İştirak edilen B işletmesi’nin kapsamlı gelir tablosu


incelendiğinde 2012 yılı içinde 30.000 TL net kar elde ettiği tespit
edilmiştir.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 9.000
640 YATIRIMLARDAN
TEMETTÜ GELİRİ 9.000

İştirak edilen işletmedeki karın kaydı

Örnek 16: İştirak edilen B İşletmesi’nin 2012 yılı faaliyetleri


sonucunda 25.000 TL zarar ettiği anlaşılmıştır.

Borç Alacak
650 YATIRIMLARDAN ZARAR PAYLARI 7.500
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN
İŞTİRAKLER 7.500

İştirakin zararın kaydı

408
20.3.2.3. Temettü Tahsilatlarının Muhasebeleştirilmesi

Yatırım yapılan bir iştirakten alınan dağıtımlar (kâr payı vb.) yatırımın
defter değerini azaltır. Bu durum aşağıdaki örnekte gösterilmiştir:

Örnek 17: 02.01.2013 tarihinde Örnek 15 ile Örnek 16‘da belirtilen B


İşletmesi 20.000 TL temettü dağıtmaya karar vermiş ve 03.01.2013
tarihinde temettüler banka vasıtasıyla ortaklara ödenmiştir.

02.01.2013 tarihinde temettü dağıtım kararı verildiğinde, aşağıdaki


muhasebe kaydı yapılır.

Borç Alacak
132 İŞTİRAKLERDEN ALACAKLAR 6.000
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN
İŞTİRAKLER 6.000

İştiraklerden temettü dağıtım kaydı

03.01.2013 tarihinde temettü tahsil edildiğinde;

Borç Alacak
102 BANKALAR 6.000
132 İŞTİRAKLERDEN
ALACAKLAR 6.000

İştirakten temettü tahsilatı

20.3.2.4. Yatırımlarda Değer Düşüklüğü

UMS/TMS 39 hükümlerine göre yatırımda değer düşüklüğü


olabileceği durumlarda, yatırımın geri kazanılabilir tutarı (kullanım
değeri ile gerçeğe uygun değerinden satış maliyetlerinin düşülmesi
sonucu bulunan tutardan büyük olanı) ile defter değeri karşılaştırılarak
yatırımın tüm defter değeri UMS/TMS 36’ya göre değer düşüklüğü
açısından tek bir varlık gibi test edilir. Bu tür durumlarda
muhasebeleştirilen değer düşüklüğü zararı, iştirakteki veya iş
ortaklığındaki yatırımın defter değerinin bir bölümünü oluşturan
şerefiye de dahil olmak üzere herhangi bir varlık kalemine dağıtılmaz.
Buna bağlı olarak, iştirakteki yatırımın geri kazanılabilir tutarının
sonradan artması durumunda, söz konusu değer düşüklüğü zararı
UMS/TMS 36 uyarınca iptal edilir (UMS/TMS 28: 42).

Örnek 18: A İşletmesi, aşağıda finansal durum tablosu bulunan B


İşletmesi’nin sermaye payının % 30’nuna iştirak etmek için
02.05.2012 tarihinde 17.000 TL ödeyerek ilgili iştiraki muhasebe
kayıtlarına almıştır. 31.12.2012 tarihinde sona eren faaliyet dönemi
sonucunda 5.000 TL zarar eden B İşletmesi’nin; 31.12.2012 tarihinde

409
yapılan değer düşüklüğü testi soncunda; A İşletmesi’nin iştirakteki
payının geri kazanılabilir değerinin 13.500 TL olduğu anlaşılmıştır.

Tablo 87: B İŞLETMESİ’NİN 02.05.2012 VE 31.12.2012


TARİHLİ FİNANSAL DURUM TABLOSU

B Ortaklığı
Finansal Durum Tablosu Kalemi 02.05.2012 31.12.2012
I. DÖNEN VARLIKLAR 224.000 220.300
Kasa 2.000 1.800
Bankalar 20.000 17.500
Ticari Alacaklar 142.000 139.000
Stoklar 60.000 62.000
Diğer Dönen Varlıklar
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 2.400 1.800
Demirbaşlar 3.000 3.000
Binalar
Birikmiş Amortismanlar (-) -600 -1.200
III. FİNANSAL YATIRIMLAR 0
Bağlı Ortaklıklar
AKTİF TOPLAMI 226.400 222.100
I. KISA VADELİ YABANCI KAYNAKLAR 176.000 176.700
Banka Kredileri 100.000 94.300
Ticari Borçlar 76.000 82.400
II. UZUN VADELİ YABANCI KAYNAKLAR
III. ÖZKAYNAKLAR 50.400 45.400
Sermaye 50.000 50.000
Geçmiş Yıllar Karları 400 400
Dönem Net Zararı -5.000
PASİF TOPLAMI 226.400 222.100

Kaynak: Tablo yazarlar tarafından oluşturulmuştur.

İştirak edinim tarihinde, işlem maliyet bedeli ile kayıtlara alınır.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN
İŞTİRAKLER 17.000
102 BANKALAR 17.000

İştirak edinme bedeli ödemesi

410
Dönem sonunda zarar aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilir:

Borç Alacak
650 YATIRIMLARDAN ZARAR PAYLARI 1.500
224 ÖNEMLİ ETKİ
TAŞIYAN İŞTİRAKLER 1.500

İştiraki zararın kaydı

Değer düşüklüğü testi sonucunda, iştirakteki pay geri kazanılabilir


tutarın üstünde olduğu taktirde, aradaki fark değer düşüklüğü zararı
(karşılık ayrılması suretiyle) olarak muhasebeleştirilir.

Edinme Bedeli/İşlem Maliyei 17.000


İştirakin Elde Ettiği Kar Payı
İştirakin Elde Ettiği Zarardaki Pay (-) -1.500
İştirakteki Yatırımın Defter Değeri 15.500
Geri Kazanılabilir Değer 13.500
Değer Düşüklüğü Zararı -2.000

Değer düşüklüğü zararı aşağıdaki şekilde muhasebeleştirilebilir:

Borç Alacak
654 KARŞILIK GİDERİ 1.500
229 FİNANSAL YATIRIMLAR
DEĞER DÜŞÜKLÜĞÜ
KARŞILIĞI 1.500

Değer düşüklüğü zararının kaydı

20.3.2.5. Gerçekleşmemiş Gelir ve Giderin Eliminasyonu

İşletme (konsolide edilen bağlı ortaklıkları dahil olmak üzere) ile


iştirak veya iş ortaklığı arasında gerçekleşen, "aşağı yönlü" ve "yukarı
yönlü" işlemlerden doğan kazanç veya kayıplar, işletmenin finansal
tablolarına, ancak, söz konusu işlemlerle ilgisi bulunmayan iştirak
veya iş ortaklığı yatırımcılarının payı ölçüsünde yansıtılır. "Yukarı
yönlü" işlemler, örneğin, bir iştirakin veya iş ortaklığının yatırımcı
işletmeye yaptığı varlık satışı gibi işlemlerdir. "Aşağı yönlü" işlemler
ise, bir yatırımcı işletmenin iştirakine veya iş ortaklığına yaptığı varlık
satışı veya katkısı gibi işlemlerdir. İştirakin veya iş ortaklığının bu
işlemler sebebiyle oluşan kazanç veya kaybından yatırımcı işletmeye
düşen pay elimine edilir (UMS/TMS 28:28).

Örnek 19: A İşletmesi, 02.01.2012 tarihinde B işletmesi’nin


sermayesine % 25 oranında iştirak etmiş ve bunun için 20.000 TL
ödeme yapmıştır. 31.12.2012 tarihinde, B işletmesi’nin 10.000 TL kar
ettiği anlaşılmıştır. B işletmesi 2012 yılı içinde A işletmesi’ne maliyeti
10.000 TL olan bir malı 12.000 TL’ye satmış ve A İşletmesi de
411
belirtilen malın % 60’ını işletmeler ile ilişki içinde olmayan gerçek ve
tüzel kişilere satmıştır.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 20.000
102 BANKALAR 20.000

İştirak edinme bedeli ödemesi

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 2.500
640 YATIRIMLARDAN
TEMETTÜ GELİRİ 2.500

İştirak edilen işletmedeki karın kaydı

Gerçekleşmemiş gelir aşağıdaki şekide hesaplanabilir.

İştirakin Satış Hasılatı 12.000


İştirakin Satış Maliyeti 10.000
İştirakın Satış Karı 2.000
Gerçekleşmemiş Kar
(İştirakın Satış Karı * Satılmayan Kısım) 800
Yatırımıcının Gerçekleşmemiş Kardaki Payı
(Gerçekleşmemiş Kar * Yatırımcının Payı) 240

Borç Alacak
640 YATIRIMLARDAN TEMETTÜ GELİRİ 240
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN
İŞTİRAKLER 240

Gerçekleşmemiş karın eliminasyonu

20.3.2.6. Yatırım Tutarını Aşan Zararların Muhasebeleştirilmesi

Bir işletmenin iştirakinin veya iş ortaklığının zararlarından kendisine


düşen payı, söz konusu iştirakteki veya iş ortaklığındaki toplam
payına eşit ya da bu payın üstünde ise, işletme kendi payının
üzerindeki zarar tutarını finansal tablolara yansıtmaz (UMS/TMS 28:
38). İştirakin veya iş ortaklığının sonraki dönemlerde kâr etmesi
durumunda, işletmenin kârdan aldığı payı finansal tablolara
yansıtması, ancak iştirakinin veya iş ortaklığının kârından kendisine
düşen payın finansal tablolara yansıtılmamış zararlardan kendisine
düşen paya eşitlenmesinden sonra söz konusu olur (UMS/TMS 28:
39).

412
Örnek 20: A İşletmesi, 02.01.2012 tarihinde B işletmesi’nin % 30’nu
25.000 TL’ye satın almıştır. 31.12.2012 tarihli kapsamlı gelir
tablosunda B İşletmesi’nin 150.000 TL zarar ettiği, ancak 31.12. 2013
tarihli kapsamlı gelir tablosunda ise 110.000 TL kar ettiği
anlaşılmıştır.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 25.000
102 BANKALAR 25.000

İştirak edinme bedeli ödemesi

31.12.2012 tarihinde firmanın kendi payına düşen zararın


muhasebeleştirilmesi gerekir. Ancak zarardan kendisine düşen pay
olan 45.000 TL (150.000 * 0,3), kayıtlı değer olan 25.000 TL’nin
üzerindedir. Bu durumda zararın sadece 25.000 TL’lik kısmı (224
Önemli Etki Taşıyan İştirakler hesabının bakiyesi kadar) zarar olarak
muhasebeleştirilebilecektir. Kalan tutar daha sonraki senelerde kar
edilmesi halinde kardan mahsup edilecektir.

Borç Alacak
650 YATIRIMLARDAN ZARAR PAYLARI 25.000
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN
İŞTİRAKLER 25.000

İştiraki zararın kaydı

31.12.2013 tarihinde iştirakin karından elde edilen 33.000 TL’nin


(110.000 *0,30) tamamı gelir olarak kaydedilmeyecektir. Bir önceki
seneden kalan 20.000 TL’lık birikmiş zararı aşan tutar olan 13.000 TL
kayıtlara alınacaktır.

Borç Alacak
224 ÖNEMLİ ETKİ TAŞIYAN İŞTİRAKLER 13.000
640 YATIRILARDAN
TEMETTÜ GELİRİ 13.000

İştirak edilen işletmedeki karın kaydı

20.4. VARLIK VE BORÇLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ


YÖNTEMİ

Müşterek faaliyet, anlaşmanın müşterek kontrolüne sahip taraflarının


bu anlaşmayla ilgili varlıklar üzerinde haklara ve borçlara ilişkin
yükümlülüklere sahip oldukları müşterek anlaşma (UFRS/TFRS 11:
15) şeklinde tanımlanmaktadır. Müşterek faaliyet katılımcısı,
müşterek faaliyetteki payına ilişkin olarak aşağıdakileri
muhasebeleştirir (UFRS/TFRS 11: 20):

413
 Müştereken elde bulundurulan varlıklardaki payı da dâhil olmak
üzere varlıklarını,
 Müştereken katlanılan borçlardaki payı da dâhil olmak üzere
borçlarını,
 Müşterek faaliyetten kaynaklanan çıktıya ilişkin payının
satışından doğan hasılatını,
 Müşterek faaliyet tarafından çıktının satışından doğan hasılattan
kendine düşen payı ve
 Müştereken katlanılan giderlerdeki payı da dâhil olmak üzere
giderlerini.

İlk bakışta oransal konsolidasyona benzeyen Varlık ve Borçların


Muhasebeleştirilmesi yöntemi, bir çok hususta oransal
konsolidasyondan ayrılmıştır. UFRS/TFRS 11 Müşterek Anlaşmalar
ve UMS/TMS 28 İştiraklerdeki ve İş Ortaklıklarındaki Yatırımlar
(2011 Versiyonu) Standartları yayımlandıktan sonra UFRS
uygulamalarında oransal konsolidasyon yöntemi uygulama alanını
kaybetmiştir. Varlıkların ve Borçların Muhasebeleştirilmesi’nin
oransal konsolidasyona göre grubun finansal durumu ve faaliyet
sonuçlarını daha gerçekçi yansıttığı düşünülebilir.

Örnek 21: A ve B İşletmeleri bir işin yapılması müşterek bir anlaşma


çerçevesinde % 50-%50 pay ile aşağıda finansal durum tablosu olan İ
İşletmesi’ni kurmuşlardır. A ve B işletmeleri, İ İşletmesi’nin
varlıkları üzerinde haklara ve borçları üzerinde de yükümlülüklere
sahiptirler.

Müşterek anlaşmada, A işletmesi’nin binaların tümü üzerinde hakkı


olduğu ve bina tutarı kadar olan banka borçlarına ilişkin ise
yükümlülüğü olduğu hüküm altına alınmıştır. A ve B işletmelerinin, İ
İşletmesi’nin diğer varlıkları üzerindeki hakları ile borçlarına ilişkin
yükümlülükleri eşittir. (Ernst and Young, 2011: 28)

414
Tablo 88: A ORTAKLIĞI’NIN VARLIK VE
YÜKÜMLÜLÜKLERİ MUHASEBELEŞTİRMESİ YÖNTEMİ
İLE DÜZENLEDİĞİ KONSOLİDE FİNANSAL TABLOSU

A
Ortaklığı’nın
Payına
Finansal Durum Tablosu Kalemi İ Ortaklığı Düşen
I. DÖNEN VARLIKLAR 224.000 112.000
Kasa 2.000 1.000
Bankalar 20.000 10.000
Ticari Alacaklar 142.000 71.000
Stoklar 60.000 30.000
II. MADDİ DURAN VARLIKLAR 102.400 101.200
Demirbaşlar 3.000 1.500
Binalar 100.000 (a) 100.000
Birikmiş Amortismanlar (-) -600 -300
AKTİF TOPLAMI 326.400 213.200
I. KISA VADELİ YABANCI
KAYNAKLAR 276.000 188.000
Banka Kredileri 200.000 (b) 150.000
Ticari Borçlar 76.000 38.000
III. ÖZKAYNAKLAR 50.400 25.200
Sermaye 50.000 25.000
Geçmiş Yıllar Karları 400 200
PASİF TOPLAMI 326.400 213.200

(a) Binalar üzerinde sadece A İşletmesi’nin hakkı vardır.


(b)Banka borçlarının bina tutarına tekabül eden kısmı sadece A
İşletmesi’nin yükümlülüğündedir.

415
EK 1: İNGİLİZCE MALİ TABLO ÖRNEKLERİ

Tablo 89: ADIDAS AG KONSOLİDE GELİR TABLOSU (IFRS) ‘2009-2010

Kaynak: Adidas Group, “Adidas AG Consolidated Income Statement (IFRS) 2010”, Adidas
Group Websitesi, 2010,
http://adidas-group.corporate-publications.com/2010/gb/files/pdf/en/Adidas_AG_AR2010-
Consolidated-Income-Statement.pdf (25 Şubat 2013).

416
Tablo 90: NIKE INC 30 KASIM 2011 TARİHLİ KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLARI

Kaynak: Nike Inc., “Nike Inc. Consolidated Financial Statements for the Period Ended 30,
2011”, Nike Inc. Websitesi, 2011,
http://investors.nikeinc.com/files/doc_financials/NIKE%20Inc%20Q4%20FY11%20Financial%
20Schedules%20&%20Key%20Financial%20Metrics%20Calculations.pdf (26 Şubat 2013).

417
Tablo 91: NIKE INC TARİHLİ KONSOLİDE FİNANSAL TABLOLARI ‘2005-2007

Income Statement Nike income statement

View: Annual Data | Quarterly Data All numbers in thousands


PERIOD ENDING 31-May-07 31-May-06 31-May-05
Total Revenue 16,325,900 14,954,900 13,739,700
Cost of Revenue 9,165,400 8,367,900 7,624,300
Gross Profit 7,160,500 6,587,000 6,115,400

Operating Expenses
Research Development - - -
Selling General and Administrative 5,028,700 4,477,800 4,221,700
Non Recurring - - -
Others - - -

Total Operating Expenses - - -

Operating Income or Loss 2,131,800 2,109,200 1,893,700

Income from Continuing Operations


Total Other Income/Expenses Net 68,100 32,400 (29,100)
Earnings Before Interest And Taxes 2,199,900 2,141,600 1,864,600
Interest Expense - - 4,800
Income Before Tax 2,199,900 2,141,600 1,859,800
Income Tax Expense 708,400 749,600 648,200
Minority Interest - - -

Net Income From Continuing Ops 1,491,500 1,392,000 1,211,600

Non-recurring Events
Discontinued Operations - - -
Extraordinary Items - - -
Effect Of Accounting Changes - - -
Other Items - - -

Net Income 1,491,500 1,392,000 1,211,600


Preferred Stock And Other Adjustments - - -

Net Income Applicable To Common


$1,491,500 $1,392,000 $1,211,600
Shares

Kaynak: Yahoo Finance, “Nike Annual Financial Statements”, Yahoo Finance Websitesi, 2007,
http://finance.yahoo.com/q/is?s=NKE&annual (26 Şubat 2013).

418
Tablo 92: TUI AG YILLIK RAPORU 2010/2011

TUI AG Annual Report 2010/2011


Income Statement of the TUI Group

€ million 2010/11 2009/10 Var. %

Turnover 17,480.3 16,350.1 + 6.9


Cost of sales 15,655.2 14,680.1 + 6.6
Gross profit 1,825.1 1,670.0 + 9.3
Administrative expenses 1,508.8 1,536.0 - 1.8
Other income/other expenses + 77.1 + 53.6 + 43.8
Impairment of goodwill - 18.2 n/a
Financial result - 239.5 - 162.2 - 47.7
Financial income 254.3 319.0 - 20.3
Financial expenses 493.8 481.2 + 2.6
Share of result of joint ventures and associates 52.9 170.6 - 69.0
Earnings before income taxes 206.8 177.8 + 16.3

Reconciliation to underlying earnings:


Earnings before income taxes 206.8 177.8 + 16.3
plus: Loss (previous gain) from Container
Shipping measured at equity 2.1 - 150.3 n/a
less: Gain from measurement of financial
instruments to Container Shipping - 51.2 - 135.0 + 62.1
plus: Net interest expense and expense from
measurement of interest hedges 286.8 304.8 - 5.9
plus: Impairment of goodwill - 18.2 n/a
Group EBITA 444.5 215.5 + 106.3
Adjustments
less: Gains on disposal - - 24.0
plus: Restructuring expense + 70.8 + 124.9
plus: Expense from purchase price allocation + 96.1 + 69.8
less: Income (previous expense) from other
one-off items - 11.3 + 203.0
Underlying Group EBITA 600.1 589.2 + 1.8

Earnings before income taxes 206.8 177.8 + 16.3


Income taxes 88.6 64.2 + 38.0
Group profit for the year 118.2 113.6 + 4.0
Group profit for the year attributable to
shareholders of TUI AG 23.9 101.8 - 76.5
Group profit for the year attributable to non-
controlling interest 94.3 11.8 + 699.2
Group profit for the year 118.2 113.6 + 4.0

€ 2010/11 2009/10 Var. %

Basic and diluted earnings per share - 0.01 0.30 n/a

Kaynak: TUI Group, “TUI AG Annual Report 2010/2011”, TUI Group Websitesi, 2011,
http://annualreport2010-11.tui-group.com/ (26 Şubat 2013).

419
Tablo 93: MIGROS GRUBU GELİR TABLOSU ‘2010-2011

Kaynak: MIGROS Group, “MIGROS Annual Report 2011”, MIGROS Group Websitesi, 2011,
http://m11.migros.ch/en/finanzberichte-en/konsolidierte-jahresrechnung-migros8209gruppe-
en/erfolgsrechnung-en (26 Şubat 2013).

420
Tablo 94: OC OERLIKON ŞİRKETİ GELİR TABLOSU ‘2010-2011

Kaynak: OC Oerlikon Corporation AG, “Income Statement of OC Oerlikon Corporation AG”,


OC Oerlikon Corporation AG Websitesi, 2011,
http://annualreport.oerlikon.com/uploads/bricks/download/asset_en/418/OC_Oerlikon_Corporati
on_AG_2011__Corp_Income_Statement.pdf (26 Şubat 2013).

421
Tablo 95: EXXON MOBIL ŞİRKETİ GELİR TABLOSU ‘2008-2010

Kaynak: Exxon Mobil Corporation, “Financial Statements & Supplemental Information”, Exxon
Mobil Corporation Websitesi, 2011,
http://www.exxonmobil.com/Corporate/Files/news_pub_ir_finstmts2011.pdf (26 Şubat 2013).

422
Tablo 96: EXXON MOBIL ŞİRKETİ FİNANSAL DURUM TABLOSU ‘2009-2010

Kaynak: Exxon Mobil Corporation, “Financial Statements & Supplemental Information”, Exxon
Mobil Corporation Websitesi, 2011,
http://www.exxonmobil.com/Corporate/Files/news_pub_ir_finstmts2011.pdf (26 Şubat 2013).

423
Tablo 97: EXXON MOBIL ŞİRKETİ NAKİT AKIM TABLOSU ‘2008-2010

Kaynak: Exxon Mobil Corporation, “Financial Statements & Supplemental Information”, Exxon
Mobil Corporation Websitesi, 2011,
http://www.exxonmobil.com/Corporate/Files/news_pub_ir_finstmts2011.pdf (26 Şubat 2013).

424
Tablo 98: EXXON MOBIL ŞİRKETİ TEMETTÜ VE PAY SAHİPLİĞİ BİLGİSİ
‘2006-2010

Kaynak: Exxon Mobil Corporation, “Financial Statements & Supplemental Information”, Exxon
Mobil Corporation Websitesi, 2010,
http://www.exxonmobil.com/Corporate/Files/news_pub_ir_finstmts2011.pdf (26 Şubat 2013).

425
Tablo 99: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI FİNANSAL GÖSTERGELERİ ‘2010-2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

426
Tablo 100: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE KAZANÇ BİLANÇOSU ‘2009-2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

427
Tablo 101: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE KAPSAMLI GELİR TABLOSI ‘2009-2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

428
Tablo 102: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE MALİ DURUM TABLOSU‘2010-2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

429
Tablo 103: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE NAKİT AKIM TABLOSU‘2009-2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

430
Tablo 104: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE ÖZKAYNAK DEĞİŞİM TABLOSU‘2009-2010

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2010, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

431
Tablo 105: INTERNATIONAL BUSINESS MACHINES ŞİRKETİ VE BAĞLI
ORTAKLIKLARI KONSOLİDE ÖZKAYNAK DEĞİŞİM TABLOSU‘2011

Kaynak: International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies, “Financial


Statements”, International Business Machines Corporation and Subsidiary Companies Websitesi,
2011, http://www.ibm.com/annualreport/2011/bin/assets/2011_ibm_statements.pdf (26 Şubat
2013).

432
Tablo 106: THE PROCTOR & GAMBLE ŞİRKETİ
KONSOLİDE KAZANÇ BİLANÇOSU ‘2009-2011

Kaynak: The Proctor & Gamble Company, “Consolidated Statement of Earnings”, The Proctor
& Gamble Company Websitesi, 2011,
http://annualreport.pg.com/annualreport2011/financials/statements.shtml (26 Şubat 2013).

433
Tablo 107: THE PROCTOR & GAMBLE ŞİRKETİ
KONSOLİDE DURUM TABLOSU ‘2010-2011

Kaynak: The Proctor & Gamble Company, “Consolidated Balance Sheets”, The Proctor &
Gamble Company Websitesi, 2011,
http://annualreport.pg.com/annualreport2011/financials/statements.shtml (26 Şubat 2013).

434
Tablo 108: THE PROCTOR & GAMBLE ŞİRKETİ
KONSOLİDE ÖZKAYNAK TABLOSU ‘2008-2011

Kaynak: The Proctor & Gamble Company, “Consolidated Balance Sheets”, The Proctor &
Gamble Company Websitesi, 2011,
http://annualreport.pg.com/annualreport2011/financials/statements.shtml (26 Şubat 2013).

435
Tablo 109: THE PROCTOR & GAMBLE ŞİRKETİ
KONSOLİDE NAKİT AKIM TABLOSU ‘2009-2011

Kaynak: The Proctor & Gamble Company, “Consolidated Balance Sheets”, The Proctor &
Gamble Company Websitesi, 2011,
http://annualreport.pg.com/annualreport2011/financials/statements.shtml (26 Şubat 2013).

436

You might also like