Professional Documents
Culture Documents
Bodrum Turizm
Bodrum Turizm
DOKTORA TEZİ
Ünal BOZYER
TEZ DANIŞMANI:
Prof. Dr. Ercan TATLIDİL
İZMİR-2008
Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne sunduğum Kent Dokusunun
Oluşmasında Turizmin Etkisi "Bodrum Örneği" adlı doktora tezinin tarafimdan bilimse~
ahlak ve nonnlara uygun bir şekilde hazırlandığını, tezimde yararlandığıID kaynakları
bibliyografyada ve dipnotlarda gösterdiğimi onurumla doğrularım.
ÜnalBOZYER
İmza
TUTANAK
Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim Kurulu'nun 17112/2008 tarih ve 48/3
sayılı kararı ile oluşturulan jüri, Sosyoloji anabilim dalı doktora öğrencisi Ünal BOZYER'in aşağıda
başlığı (Türkçe/İngilizce) belirtilen tezini incelemiş ve adayı 26112/2008 günü saat 11.00' de 90dk.
Sınav sonunda adayın tez savunmasını ve jüri üyeleri tarafından tezi ile ilgili kendisine
yöneltilen sorulara verdiği cevapları değerlendirerek tezin başarılı/başftfI9I z/dü2':el~i--ıset'ei4
-~ , , ~
Prof. Dr. Ercan TA TLIDİL
B AŞKAN
Başarılı ~
Başa rısız D
Düzeltme (6 ay süreli) D
Prof. Dr. Önal SA VIN T. Kadir ASLAN
ÜVE ÜVE
D~rgÜ~ ~~~i.
Vrd. Doç: Drt5.0şar Hız
Prof. ~--.L-}~2V_E-----,_
"7
Başarılı p i W L;JJN' B aşa rılı
T ezio Türkçe B a şlığı : Kent Dokusunun Olu şm asında T urizmin Etkisi " Bodrum Örneği"
Tezin İngilizce Başlığı: T he Impact of Tourism on City-Life Construction "The Example of
Bodrum"
* I, Doktora Tezi savunma süresi asgari 90 azami 120 dakikadır.
2. Tutanak (jürinin karar ve imzaları haricinde) bilgisayarda doldurulmalıdır
3. Tez başlığ ı (İngilizce ve Türkçe) mutlaka belirtilmelidir.
3. Doktora Tez savunmasında üyelerden en az birinin üniversite dışl!1dan olması zorunludur.
I
ÖNSÖZ
Türkiye’nin 1124 km ile en uzun kıyı şeridine sahip ili Muğla’da turizm, 80’li
yıllardan itibaren hızlı bir gelişme göstermiştir. Turizm, Muğla ilinin ekonomisine katkı
sağladığı kadar ülke ekonomisi içinde önemli bir sektör haline gelmiştir. Turizm
sektörünün gelişmesine bağlı olarak sosyo-ekonomik yapı, sektörün taleplerine ve
özelliklerine göre yapılanmaktadır.
Muğla ilinin turizm potansiyeli yüksek olan Bodrum, Marmaris, Fethiye gibi
ilçeleri kısa zamanda turizm sektörüne uygun yapılanarak, ülkemizin önemli turizm
kentleri arasına girmişlerdir. Özellikle turizmle tanıştığı dönemlerde küçük birer ilçe
olan Bodrum ve Marmaris, hızlı bir kentleşme süreciyle birlikte, genel nüfusunu dört,
beş kat arttırarak belli dönemlerde bir milyona kadar çıkan nüfusa hizmet verir hale
gelmişlerdir. Kitle turizmine hizmet veren diğer yörelerde de turizm, benzer sonuçlara
yol açarak, toplumsal yapıyı dönüştürmektedir.
gelişimiyle birlikte kentin yapılanması veya kentsel dönüşümü bu tezin ilgi alanını
oluşturmaktadır. Bu yaklaşım çerçevesinde geniş literatür ve arşiv taraması yapılmıştır.
Kentsel dokunun dönüşümünü irdelemede, kentlilere yönelik anket uygulaması, Sivil
Toplum Kuruluşlarının yönetici ve üyeleri, Resmi Kurumların yöneticileri ile kentin
dönüşümüne tanıklık eden kişilerle görüşülmüştür. Elde edilen veriler bilimsel
yöntemin öngördüğü kurallar bağlamında irdelenmiştir.
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ............................................................................................................................. I
ÖZET............................................................................................................................ 248
TABLO LİSTESİ
Tablo 1. Yıllara Göre İllerin Net Göç Hızları Dağılımı (1965-2000) ............................. 30
Tablo 2. Yıllara Göre Türkiye’nin Kentleşmesi: ............................................................ 36
Tablo 3. Dünya Turist Sayısının Bölgelere Göre Dağılımı............................................. 62
Tablo 4. Turist Sayısına Göre Ülkeler (İlk 10) ............................................................... 63
Tablo 5. Dünya İhracat Gelirleri ..................................................................................... 64
Tablo 6. Bazı Ülke Gruplarının Toplam Turist Sayısındaki Payları............................... 65
Tablo 7. Türkiye'ye Gelen Yabancıların Ülkelere Göre Dağılımı .................................. 66
Tablo 8. Turistlerin Geliş Nedenleri: .............................................................................. 67
Tablo 9. Turistlerin Ülkemizi Tercih Nedenleri: ............................................................ 68
Tablo 10. Yıllara Göre Tesis ve Yatak Sayısı:................................................................ 68
Tablo 11. Kalkınma Planlarına Göre Turist Sayısı ......................................................... 79
Tablo 12. Kalkınma Planlarına Göre Turizm Gelirleri ................................................... 79
Tablo 13. Yıllara Göre Turizm Yatırımları ..................................................................... 80
Tablo 14. Örneklemin Temsil Oranı ............................................................................. 111
Tablo 15. İllerin Net Göç Hız Dağılımı ........................................................................ 113
Tablo 16. Yıllara Göre Muğla’ya Gelen Turist Sayısı .................................................. 114
Tablo 17. 2007 Yılında Muğla’ya Gelen Turistlerin Milliyetleri ................................. 114
Tablo 18. İllere Göre Yabancıların Mülk Edinimi (2007) ............................................ 115
Tablo 19. Uyruklarına Göre Yabancıların Mülk Edinimi (2007) ................................. 115
Tablo 20. Bodrum İlçesinin Yıllara Göre Nüfusu......................................................... 120
Tablo 21. Muğla İli İlçelere Göre Şehir ve Köy Nüfusu, Yıllık Nüfus Artışı .............. 121
Tablo 22. Bina Sayım Cetvellerine Göre Mahallelerin Nüfusu .................................... 122
Tablo 23. Bodrum’da faal nüfusun sektörlere dağılımı ................................................ 123
Tablo 24. Bodrum’da farklı verilere göre 2000 yılı işyeri sayısı .................................. 123
Tablo 25. Bodrum Ticaret Odası Üyelerinin Sektörel Dağılımı (2008) ....................... 124
Tablo 26. Yıllara Göre Tahakkuk Eden Vergi .............................................................. 125
Tablo 27. Yıllara Göre Toplam Gelirler ....................................................................... 125
Tablo 28. Sosyo-Ekonomik Göstergelere Göre Bodrum İlçesi .................................... 126
Tablo 29. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması * .................................... 127
Tablo 30. İllere Göre Doğum Yerleri ............................................................................ 132
Tablo 31. İllere Göre Doğum Yerleri ............................................................................ 133
Tablo 32. Doğum Yeri Yurt Dışı Olanların Dağılımı ................................................... 133
Tablo 33. İllere Göre Doğum Yerleri ............................................................................ 134
Tablo 34. Geliş Yıllarına Göre Doğum Yerleri ............................................................ 135
Tablo 35. Bölgelere Göre Geldiği Yerin Konumu ........................................................ 136
Tablo 36. Geliş Sürelerine Göre Geliş Nedenleri ......................................................... 139
Tablo 37. Mesleklerin Cinsiyete Göre Dağılımı ........................................................... 141
Tablo 38. İlçelere Göre Mesleklerin Dağılımı (2008) .................................................. 143
Tablo 39. Bölgelere Göre Çocuk Sayısı........................................................................ 144
Tablo 40. Geliş Sürelerine Göre Çocuk Sayısı ............................................................. 145
Tablo 41. Geliş Sürelerine Göre Mülkiyet Durumu...................................................... 147
Tablo 42. Geliş Sürelerine Göre Eğitim Durumu ......................................................... 148
Tablo 43. Yabancı Dil Bilenlerin Cinsiyete Göre Dağılımı .......................................... 149
Tablo 44. Ailede Çalışan Sayısı .................................................................................... 151
VIII
Tablo 45. Kalış Sürelerine Göre Aylık Gelir Dağılımı ................................................. 152
Tablo 46. Sektörlere Göre İşletme Sahipliğinin Durumu ............................................. 153
Tablo 47. Sektörlere Göre Firmalar ve Çalışan Sayıları ............................................... 154
Tablo 48. Sosyal Güvenliğin Cinsiyete Dağılımı ......................................................... 155
Tablo 49. Sosyal Güvenliğin Yaş Gruplarına Dağılımı ................................................ 156
Tablo 50. Aylık Gelire Göre Tüketim Alışkanlığı ........................................................ 157
Tablo 51. Geliş Sürelerine Göre Tüketim Alışkanlığı .................................................. 158
Tablo 52. Geliş Sürelerine Göre Kentten Memnuniyet ................................................ 160
Tablo 53. Geliş Sürelerine Göre Kent Kimliği ............................................................. 161
Tablo 54. Gelinen Yerin Konumuna Göre Boş Zaman Faaliyetleri ............................. 162
Tablo 55. Gelinen Yerin Konumuna Göre Boş Zaman Faaliyetleri ............................. 163
Tablo 56. Medyayı Takip Etme Alışkanlığı.................................................................. 164
Tablo 57. Geliş Sürelerine Göre Toplumsal İlişkiler .................................................... 165
Tabo 58. Geliş Sürelerine Göre Yabancı Turistten Memnuniyet ................................. 166
Tablo 59. Geliş Sürelerine Göre Turistler Sorun Yaratıyor mu .................................... 167
Tablo 60. Geliş Sürelerine Göre Turistlerin Yarattığı Sorunlar.................................... 168
Tablo 61. Geliş Sürelerine Göre Turizme Karşı Tutumlar ........................................... 169
Tablo 62. Sivil Toplum Kuruluşlarına Üyelik .............................................................. 170
Tablo 63. Bodrum’da Faaliyet Gösteren Dernekler ...................................................... 171
Tablo 64. Sivil Toplum Kuruluşlarına Karşı Tutumlar ................................................. 172
Tablo 65. Geliş Sürelerine Göre STK Üyeliği .............................................................. 173
Tablo 66. Kalış Süresine Göre Bodrum Evine Karşı Tutumlar .................................... 174
Tablo 67. Öğrenim Durumuna Göre Bodrum Evine Karşı Tutumlar ........................... 175
Tablo 68. Geliş Sürelerine Göre Konutlaşmaya karşı Tutumlar ................................... 176
Tablo 69. Öğrenim Durumuna Göre Konutlaşmaya karşı Tutumlar ............................ 177
Tablo 70. Cinsiyete Göre Çevreye Karşı Tutumlar ...................................................... 178
Tablo 71. Kalış Sürelerine Göre Çevreye Karşı Tutumlar ............................................ 179
Tablo 72. Kalış Sürelerine Göre Kentin Korunmasına Karşı Tutumlar........................ 180
Tablo 73. Siyasi Yapı .................................................................................................... 181
Tablo 74. Yerel Seçimlerde Siyasi Davranış ................................................................ 182
Tablo 75. Yerel Yönetimin Çalışmaları Hakkında ....................................................... 182
Tablo 76. Yerel Yönetim Sorunlarınızı Çözüyor mu? .................................................. 183
Tablo 77. Turizmin Bodrum’a Etkileri ......................................................................... 184
Tablo 78. Bodrum’un Sorunları .................................................................................... 185
Tablo 79. Bodrum’un En Önemli Sorunları.................................................................. 186
Tablo 80. Bodrum’un Kaygı Veren Sorunları............................................................... 187
Tablo 81. Bodrum’un Geleceğini ne tehdit ediyor........................................................ 188
Tablo 82. Sizce Turizm Kaynaklı Sorunların Çözümü için ne yapılmalı ..................... 189
Tablo 83. Bodrum’un Geleceği için Sizce .................................................................... 190
IX
KISALTMALAR
GİRİŞ
Turizm II. Dünya Savaşından sonra hızla gelişmiş, daha geniş halk kitlelerine
(kitle turizmi) ve uzak mesafelere yayılmıştır. Günümüzde parasal ve kitlesel bir olay
haline gelen turizmin: yarattığı ekonomik, sosyal, kültürel ve politik etkiler, ülke
ekonomilerinde ve özellikle uluslararası ekonomik ve politik ilişkilerde önemli sonuçlar
doğurmaktadır. Bu durum, yalnız uluslararası turizm hareketinden büyük pay alan
gelişmiş ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde de turizme verilen
önemi arttırmaktadır.
Dünyanın en büyük ilk beş sektörü arasında yer alan ve hızla büyüyen turizm
sektörü kentlerin, köylerin ve toplumların değişmesine ve dönüşmesine neden
olmaktadır. Yarattığı toplumsal hareketlilik ve ekonomik büyüklükle gittikçe daha fazla
ilgi çekmekte ve yarattığı sonuçların daha iyi analiz edilmesini gerektirmektedir.
Turizm sürecinde hem turistin, hem de ev sahibi toplumun etkileşimi söz konusu
olsa da, genellikle ev sahibi toplumların değişimi ile ilgili araştırmaların yoğunluğu
dikkat çekmektedir. Ev sahibi toplumun değişiminin daha gözlenebilir olması
araştırmacıları bu alana yöneltmektedir. Turistler kendi toplumlarının değerlerinin
taşıyıcısı olarak, diğer toplumları etkilemektedirler. Aynı zamanda gelişmekte olan
toplumlar, dünya turizm gelirlerinden pay alabilmek için önemli yatırımlar planlamakta,
turizm potansiyeline sahip, kırsal alanları turizme hizmet edebilir hale getirmektedirler.
Kitle turizmine hizmet vermesi planlanan bu yörelerde, kısa zamanda tesisleşme, yatak
kapasitesini arttırma, eğlence merkezleri oluşturma yoluna gidilmiştir. “Sürdürülebilir
turizm ilkesinin” öngördüğü planlamadan yoksun bu gelişmeler turizm sektörünün
kaynaklarının tahribine yol açmaktadır.
Turizm sektörünün yoğun olarak yaşandığı yöreler kısa zamanda sektöre uygun
biçimde yapılanarak değişim sürecine girmişlerdir. Başta hizmetler sektörü olmak üzere
turizm sektörünün doğrudan ya da dolaylı iş kolları gelişim göstermiştir.
Emeklilik, tatil, yatırım, vb. nedenlerle turistik yöreler hızla göç almaya
başlayarak yapılaşmaya maruz kalmışlardır. Kırsal kesimlerden alınan göçler yanında
kentlerden, büyükşehirlerden ve yurt dışından önemli oranda göç alabilmektedirler.
İstihdam amacıyla turizm kentlerine gelen göç dahi farklılıklar gösterebilmektedir.
13
Turizm sektörünün özelliği gereği kalifiye eleman istihdamı nedenlerden biridir. Ancak
sektöre paralel gelişim gösteren inşaat sektörü kalifiye olmayan eleman da istihdam
edebilmektedir. Sektörün gelişimine uygun olarak ulusal ya da uluslararası sermayenin
ilgisi bu alanlara yönelmiştir. Böylece küçük sahil kasabaları hızlı kentleşme sürecine
girerek nüfusları, sosyo-ekonomik yapıları ve değişen toplumsal yapıları ile diğer
kentlerden farklı özellikler göstermektedir.
Yedinci bölümde kentsel mekân kullanımı, mekân insan ilişkisi kentlilik bilinci,
kente yönelik kent yönetimine yönelik tutumları irdelenmektedir. Özellikle Bodrum evi
ile simgeleşen turizm kentlerinde gözlenen mekân kullanımı değerlendirilmiştir. Turizm
kentlerinin sorunları ve geleceğe yönelik tutumlara bu bölümde yer verilmiştir. Ayrıca
turizm kentlerinin idari ve yönetimsel sorunları değerlendirilmiştir.
Sonuç bölümünde ise, çalışma ve ulaşılan sonuçlar ana hatları ile elde edilen
verilerin ışığında Bodrum ve Bodrumlunun kent ve kentli kimliği tartışılarak neden ve
sonuç ilişkileri irdelenmiştir. Özellikle kent dokusunun yeniden yapılanmasında kent ve
16
I.BÖLÜM.
1.1.1. Kent
Toplumsal bir varlık olarak insanların bir arada yaşama isteği ve ihtiyacı
yerleşim yerlerinin oluşumunu zorunlu kılmıştır. Bu yerleşim yerleri belirlenen
kriterlere göre tanımlanarak köy, kasaba ve kent olarak sınıflandırılmışlardır.
İlk büyük kent toplulukları M.Ö. 4000-5000 yılları arasında, Nil nehri vadisi,
Mezopotamya, İndus nehri civarı ve Akdeniz kıyılarındaki büyük nehirlerin geçtiği
verimli ovalarda kurulmuşlardır. Bu dönemdeki kentlerin hinterlandı tarım dışı
etkinliklerde yer alacak işgücünü besleyebilecek, yaşatabilecek bölgeler olarak tarıma
elverişli ve verimli alanlardı. Buna göre kent, verimli tarım ürünlerinin biriktirilmesi ve
fazlasının takas edilmesi için bir komuta merkezi olarak ortaya çıkmıştır (Benevolo,
1995: 19).
Kentlerin ortaya çıkışı ile ilgili ileri sürülen diğer teze göre ilk kentler, metal
çağı ile birlikte silah kullanmaya başlayan insanların diğer insanlar üzerinde hakimiyet
kurmaları ve egemenliklerini korumak için bölgeye hakim tepelere, adalara
yerleşmeleriyle kurulmuştur. Savunması kolay olan bu yerlerde çiftçiler köle olarak
kullanılmışlardır (Begel, 1996: 8).
Kentleri uygarlığın çekirdeği olarak kabul eden G. Childe, ilk kentleri sadece
nüfus büyüklüğüne ulaşmış yerleşim yerleri yerine, yeni bir sosyal organizasyon türü
18
olarak ele almaktadır. G. Childe’a göre kent, belirli bir nüfus büyülüğüne sahip, birincil
ürünlerde farklılaşmanın olduğu, mesleklerde ve zanaatta uzmanlaşmanın gerçekleştiği,
bilgilerin kaydedilerek aktarılabildiği yerleşim yeri olarak tanımlanmaktadır (Tatlıdil,
1989: 4). Childe, tarım toplumundan kente geçiş sürecine “Kentsel Devrim” adını
vermiştir.
İlk kentler nüfus olarak önemli bir büyüklüğe sahip olmasa da yönetici, din
adamları, askerler ve ailelerden oluşan birer “kent devleti” olarak kurulmuşlardır.
Yönetici, savaşçı sınıfın zamanla kendilerini diğer nüfustan ayırdıkları, savunma ve
savaş konusunda uzmanlaştıkları, çiftçileri “koruma” görevi karşılığında ürünlerinden
pay aldıkları konusunda çok sayıda kanıt bulunmaktadır. İşgal ve istilalarla kurulan bu
kentlerin çevrelerinde kenti besleyen hinterlandın oluşmaya başladığı kabul
edilmektedir (Begel, 1996: 9).
18. yy. ortalarında Sanayi Devriminin süreçleri nüfus artışı, artan sanayi üretimi
ve üretim sistemlerinin makineleşmesi de dahil olmak üzere İngiltere’den başlayarak
değişik hızlarla Avrupa’nın diğer kentlerine yayılmıştır. Bu süreçler Avrupa’da kent
sisteminde nicel ve nitel boyutlarda ilk kez değişimine yol açmıştır. Kırsal kesimden
kente yapılan göçler kentlerin nüfuslarının hızla artmasını sağlamıştır. Örneğin
Londra’nın nüfusu 2.500’e, Manchester sanayi kentinin nüfusu 120.000’den 400.000
nüfusa ulaşmıştır (Benevolo, 1995: 188).
19
Sanayi devrimi ile birlikte kentler büyük bir değişim ve dönüşüm sürecine
girmiştir. Başta nüfus olmak üzere kentlerin ekonomik sistemleri alt üst olmuştur.
Sanayileşme ile birlikte eski zanaatların birçoğu ortadan kalkmış, yerine garaj, dolum
tesisi, tamirhane, lokanta, pansiyon vb. işletmeler açılmaya başlanmıştır. Tabakalaşma
sisteminin ortadan kalktığı, burjuva, işçi sınıfı gibi yeni toplumsal kesimlerin ortaya
çıktığı, siyasi ayrımcılıkların sona erdiği söylenebilir. Siyasi olarak kentler sadece yerel
özerkliğe sahip birer idari merkez durumuna gelmiş, kentleşme derecelerine göre siyasi
nüfuzları ülkenin bileşimine bağlanmıştır. Bu ve benzeri dönüşümler “Sanayi Kenti”
tanımının kent tiplerine eklenmesini gerektirmiştir (Begel, 1996: 14-15).
Genel olarak kent kavramı, idari açıdan, belli bir yönetsel birim: demografik
açıdan, belli bir nüfus büyüklüğüne sahip yerleşim alanı: ekonomik açıdan, nüfusunun
tarım dışı alanlarda çalıştığı, dağıtım ve denetiminin gerçekleştiği, tarımsal olmayan
üretimin yapıldığı bir birim olarak tanımlanmaktadır (Keleş, 2006: 107-109).
Kent sosyolojisi tarihinde uzun bir dönem kent, köy karşıtlığı ile açıklanmıştır.
Bu tanımlara göre kent, köyden farklı özellikleri olan sosyal grup ve cemiyet olarak
tanımlanmaktadır. Yörükan, bu yaklaşımın Tönnies, Durkheim, Spencer’in
çalışmalarında olduğu gibi aynı ayırımın Amerikan sosyolojisinde de görüldüğünü
örnekleriyle açıklamaktadır. Yine Yörükan, Redfield’in “folk cemiyeti” ile “şehir
cemiyeti” ayrımında yine Tönnies’in “cemaat” ile “cemiyet” arasında yaptığı ayrımdan
hareket ettiğine dikkat çekmektedir (Yörükan, 2006: 39-44).
21
II. dünya savaşından sonra ortaya çıkan kent araştırmalarında Şikago Okulunun
etkisi görülmektedir. Şikago Okulunun etkisi, özellikle kente gelen çeşitli grupların
üzerinde yapılan çalışmalarda gözlenir. Göç ile gelenlerin kente, ekonomik, siyasal ve
kültürel bakımdan bütünleşme sorunu üzerinedir. Bu sorunlar kente “eklemlenme”
sorunu olarak da ele alınmıştır. Şengül, kentlere sermaye birikimi açısından bakan
yaklaşımların sermayenin büyük kentlere olan ilgisini açıklamak bakımından yararlı
olabileceğini, mikro düzeyli çalışmalar yerine makro düzeyde kuramsal yaklaşımların
gerekliliğini belirtir (Bal, 2002: 18).
Kent toplumunu anlamak için kırsal topluluğu analiz etme zorunluluğu yoktur.
Kentin kıra göre açıklanması yerine kendine özgü kurumları ile açıklamak daha işlevsel
olmaktadır (Bal, 2002: 3).
442 sayılı Köy Yasası, nüfusu 2000’e kadar olan yerleri köy, 2000’den fazla
nüfuslu yerleri belediye olarak tanımlanmakta ve belediyelere de imar planı yapma
yetkisi vermektedir (İsbir, 1991: 6-7).
Kenti belli bir yaşam biçimi (kültür) ve sosyal ilişkiler ağı olarak ele alan anlayış
içinde “kent” ve “kent toplumu”ndan söz edildiğinde kastedilen şey, ne sadece nüfusun
belli bir mekânda yoğunlaşması ne de sadece mekânsal yapıdır. Kent bunun yanında ve
öncelikle belli bir kültürle yani “kente özgü kültürle” tanımlanır. Bir başka deyişle kent
tarihsel bir özgünlüğe sahip yapısı ve dönüşümü kendi mantığı içinde oluşan, belirli bir
değerler, normlar ve sosyal ilişkiler sistemi olarak tanımlanır (Peker, Önen, Balkız,
1997: 10).
Tarımsal üretimden daha ileri bir üretim düzeyi olan sanayi üretimine
geçmiş olması ve bununla birlikte hizmet sektörünün gelişmiş olması,
Yerleşim yerinin fiziksel alt yapısının belli bir düzeye ulaşmış olması,
Batıda sanayi devrimiyle birlikte kentleşme sürecinin ivme kazandığı, II. Dünya
Savaşından sonra gelişmekte olan ülkelerin de hızla bu sürece katıldıkları gözlenmiştir.
Kente göç bu süreçlerde kırsal kesimden kentlere doğru gerçekleşmiştir. Toplumsal
değişmeye paralel olarak kentlerin ve kentleşme biçimlerinin farklılık gösterdiği
gözlenmektedir. Diğer bazı faktörlerin yanında, turizm sektörünün gelişme
göstermesiyle birlikte kentlerden kırsal alanlara özellikle sahil kasabalarına göç söz
konusudur.
Batıda sanayi devrimi ile birlikte kentlerin yeni işlevler üstlenmesi kırsal
kesimden kentlere göçü hızlandırmıştır. Tarımsal üretimin makineleşmesi, kentlerin
sunduğu imkânlar kentlerin çekiciliğini arttırmıştır. Kırsal alanlarda artan işsizlik
kentlerde istihdam edilebilmiştir.
Kentleşme sadece bir nüfus hareketi olarak değil, aynı zamanda toplumun
ekonomik ve sosyal yapısındaki değişmelerin ürünüdür. Bazı araştırmalarda göçle
gelenlerin kentte kalış süresine bağlı olarak kentle bütünleşme düzeylerinin arttığı
gözlenmiştir (Bal, 2002: 13).
artan yaşam kalitesiyle beraber insan ömrünün uzaması kentlerdeki nüfus artışının
nedenleri arasında yer almaktadır.
Son yüzyıl kentlerin ve kentlerde yaşayan nüfusun hızla arttığı bir dönem
olması, kentleşme oranının artarak devam edeceği yönündeki güçlü belirtiler
bulunmaktadır. Kentleşmenin hızla artması toplumsal sorunlarla kentsel sorunların
özdeş görülmesine neden olmaktadır (Peker, Önen, Balkız, 1997; 11).
Ekonomik Nedenler
Teknolojik Nedenler
Siyasal Nedenler
Ülke içinde alınan siyasi kararlar kentleşme üzerinde etkili olmaktadır. Başkent
ilan edilme, büyükşehir statüsünün sağlanması, bazı köylerin belde, beldelerin ya da
kasabaların il yapılması gibi.
Sosyo-psikolojik Nedenler
Göç kavramı, bir coğrafi mekandan ayrılıp başka bir coğrafi mekana yerleşmeyi
ifade eden, yer değiştirme, mekan değiştirme anlamlarını içermektedir. Tarihte kavimler
göçü gibi büyük göçler yaşanmış, toplumlar ya da topluluklar çeşitli olayların etkisiyle
sosyal hareketlilik yaşamaktadırlar.
“Göç” (Migration); kısaca, “bir yerden başka bir yere gitme” veya “bireylerin ya
da toplumsal kümelerin yerleşmek üzere bir yerden başka bir yere gitmeleri” olarak
tanımlanmıştır. Diğer bir ifadeyle göç; kişilerin ve/veya grupların, coğrafi mekan
üzerindeki hareketliliği olup, başka bir bölgede/ülkede süreli ya da sürekli yerleşmek ve
yaşamak üzere, bulundukları bölgeyi/ülkeyi terk etmeleridir. Bu itibarla göç, buna konu
olanlar bakımından, “ekolojik-tabii” çevre ile birlikte “sosyal” çevrenin de terk edilerek
başka bir “ekolojik-tabii” ve onun üzerinde yayılan başka bir “sosyal” çevreye girişi
içermektedir. Bu çevre değişikliklerinin, bir ülkenin toprakları üzerinde
gerçekleştirilmesine “ulusal (veya iç) göç (national (or internal) migration), bir’den
fazla ülkenin toprakları arasında gerçekleştirilmesine ise “uluslararası (veya dış) göç”
(international (or external) migration) adı verilmektedir (Çavuşoğlu, 2006: 83-84).
Ekonomik, siyasi, kültürel vb. nedenlerle göçler yaşandığı gibi bireysel tercihler
ya da kişinin iradesine bağlı olarak göçler gerçekleşmektedir. Türkiye’de özellikle
1950’den sonra yaşanan hızlı toplumsal değişimin en önemli aracı göç olmuştur. Kırdan
kente, doğudan batıya ve yurt dışına yaşanan göçler bölgelerin toplumsal yapısını
yakından etkilemiştir (Apan, 2006: 26).
1. İlkel göç,
2. Zorunlu göçler,
3. Serbest göçler,
4. Kitlesel göçler (Yalçın, 2004: 14-16).
İlkel göçler insanların ekolojik faktörler, doğal afetler karşısında çaresiz kaldığı
özellikle sanayi öncesi dönemlerde görülen göç tipidir. Tarım ve hayvancılıkla geçinen
topluluklar ekolojik ortama uygun göç etmişlerdir (Yalçın, 2004: 14).
İlk iki göç türünden farklı olarak bireysel tercihlerle gerçekleşen serbest
göçlerde aile büyüklüğü, evlilik, gibi özel nedenler öne çıkmaktadır (Yalçın, 2004: 16).
Göçü ekonomik bir fenomen olarak alan Todaro, göç modelini kır ve kent gelir
farklılığından çok, bu gelir farklılığından göçe katılan bireyin ne kadar yararlanacağı
beklentisine dayandırır. Göçe katılacak bireyler, kır ve kent sektörleri arasında kendisi
için en uygun işi seçerek, kazancını göç yoluyla ne kadar arttırabileceğini dikkate alır.
Beklenilen kazançlar, kırsal ve kentsel işlerdeki gerçek gelir farklılığıyla ve yeni bir
göçmenin kentsel bir iş elde edebilme olasılığı ile ölçülür. Todaro’nun göç modeli,
30
Bu göç türleri yanında ülke içinde köyden kente, kentten kente, kentten kıra ve
bölgeler arasında gerçekleşen iç göç, ülke dışına gerçekleşen göçlere de dış göç şeklinde
iki grupta incelenmektedir (Yalçın, 2004: 19).
1.1.3. Kentlileşme
Türkiye’nin Batı’da olduğu gibi sanayi kenti deneyimi olmamakla birlikte ülke
nüfusunun yarıdan fazlası kentlerdedir. Gecekondu da yaşayanların ikinci ve üçüncü
kuşakları kentte yaşamaktadır. Bu nüfus kentin tüm olanaklarından yararlanmakta,
kentsel ranttan pay almaktadır ancak modernite projesinin beklediği kültürel dönüşümü
gerçekleştirememiştir (Tekeli, 2000: 25-32).
Kentlileşme, kente göç eden nüfusun uyum ve bütünleşme süreci içinde uygun
ilişkiler biçimi geliştirerek kentin bir öğesi olma sürecini ifade etmektedir (Erkan, 2004:
26).
Kırsal kesimden kente göç eden birey, sahip olduğu ekonomik ve sosyo-kültürel
yaşam biçiminden koparak yeni bir ekonomik, sosyo-kültürel ortama katılmaktadır.
Kentlileşme, kente göç eden bireyin bu değişim sürecini anlatmaktadır (Kaya, 2003:
140).
3. Maden şehirleri,
4. Liman şehirleri,
5. Siyasal başkentler,
6. Tatil şehirleri,
7. Ticaret şehirleri,
8. Sanayi şehirleri,
34
10. Tekno-siteler,
4. Kentsel alanda ortaya çıkan rantlar ile artı ürünün bölüşümünün ve kapital
birikimlerinin etkilenmesi biçiminde ortaya konulmaktadır (Keleş, 2006:
142).
hapsolmuş durumdadır ve uzun vadeli kar mantığına göre hareket etmektedir (Castells,
1997; 49).
80’li yıllara kadar kırda kente göç kentleşmeye kaynaklık ederken sonraki
yıllarda ulaşım ve iletişim teknolojisinin gelişimiyle yeni bir döneme girilmiştir. Ayrıca
bu dönemde bazı bölgelerdeki güvenlik sorunları nedeniyle kentlere zorunlu göçler
yaşanmıştır (Kaya, 2003: 112).
36
Ülkemizde kent sayısı da kentleşme eğilimine uygun olarak sürekli bir artış
içindedir. 1927’de 66 olan kent sayısı, 1970’de 238’e, 1985’te 380’e, 1997’de 453’e ve
2000 yılında da 470 olmuştur. Kent sayısı, küçük kasabaların, sanayileşme, ticari
merkez olma, üniversite ve benzeri kurumların kuruluş yeri olarak seçilmeleri
sonucunda hızlı kentleşme sürecine girerek, nüfuslarının 10.000’i aşmaları ile kısa
sürede “kent” olmasıyla artmaktadır (Keleş, 2006: 61). Turizmdeki gelişmeler
sonucunda da kasabaların benzer şekilde nüfuslarının artarak kentleşme sürecine
girdikleri gözlenmektedir.
I. Beş Yıllık Kalkınma Planında, kentleşme ayrıntılı bir şekilde yer almamış,
“bölgeler arası denge” ilkesine göre yatırımların planlanması önerilmiştir. Kentlerin
sundukları iş imkanlarıyla orantılı büyüme tavsiye edilerek “en uygun kent büyüklüğü”
kuralı benimsenmek istenmiştir (Keleş, 2006: 79).
• Büyük şehirlerde ortaya çıkan ortam, küçük şehirlere dağılmış olan daha büyük
nüfusun yaratamadığı özellikler taşımakta ve bu özellikler iktisadi ve sosyal gelişmeyi
hızlandıran bir nitelikte olmaktadır. Bu nedenle, büyük şehirlerin büyümesinin
önlenmeye çalışılmaması ve gelişmelerinin desteklenmesi,
• Şehir planlarının bir gelişme aracı olarak esnekliği ön planda olan ve tek tek
kararlara karşı bütünlüğü korunan, bina formuna kadar inen ayrıntıdan kurtarılmış
içerikte üretilmesi,
VI. Beş Yıllık Kalkınma Planı döneminde belediye nüfusunun toplam nüfusa
oranı yüzde 74.6 olurken büyükşehir belediyelerinde yaşayan nüfusun toplam belediyeli
nüfusa oranı yüzde 42,6'ya ulaşmıştır (Çamur, 2006: 15).
1996-2000 yıllarını kapsayan VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı dönemi sonunda
belediye sınırları içinde yaşayan nüfusun toplam nüfusa oranının yüzde 84,9'a,
büyükşehir belediyelerindeki nüfusun toplam belediyeli nüfusa oranının yüzde 43'e
ulaşacağı tahmin edilmiştir (Çamur, 2006: 16).
Kentleşme ve imarla ilgili alt komisyon ise temel vurgusunu kentleşme sürecinin
içeriğine yapmış, kentleşmenin kent yoksulluğunu kır yoksulluğuna tercih edenlerin
göçüyle gelişen bir süreç olduğunu belirtmiştir. Türkiye kentlerinin temel
karakteristiklerini yoksulluk, sefalet, yasa ve hukuk tanımazlık, günlük yaşamda
kargaşa, ulaşım ve altyapı yetersizlikleri, kirlilik, denetimsiz büyüme, kaçak yapılardan
oluşan kent parçalarından oluşan kentler olarak sıralanmıştır (Çamur, 2006: 16).
Tarımdaki yapısal değişim sonucu kente göç eden kesimler eğitim seviyelerinin
düşük olması ve vasıfsız işgücü olmaları nedeniyle, düzenli bir gelirden mahrum
kalmakta ve topluma uyum sorunları yaşamaktadır (9. Kalkınma Planı, 2006: 42).
Kadınlar, çocuklar, yaşlılar, özürlüler ve kente göç edenler başta olmak üzere,
yoksulluk riskiyle karşı karşıya olanlara yönelik eğitim, kültür ve sağlık gibi hizmetlerin
artırılması ihtiyacı devam etmektedir (9. Kalkınma Planı, 2006: 43).
Yoğun göç baskısı altında olan kentlerin göçten kaynaklanan temel sorunları
tespit edilerek en çok etkilenen alanlarda sosyal uyuma yönelik çalışmalarla birlikte
fiziki ve sosyal altyapı iyileştirilecektir (9. Kalkınma Planı, 2006: 92).
Tarımdaki yapısal değişim sonucu kente göç eden vasıfsız ve yoksul insanların
işsizlik riskini azaltmak için aktif istihdam politikaları geliştirilecektir (9. Kalkınma
Planı, 2006: 89).
Yoğun göç baskısı altında olan kentlerin göçten kaynaklanan temel sorunları
tespit edilerek en çok etkilenen alanlarda sosyal uyuma yönelik çalışmalarla birlikte
fiziki ve sosyal altyapı iyileştirilecektir (9. Kalkınma Planı, 2006: 92).
46
2.1. TURİZM
Turizmi uzun bir tanımlama ile ifade edecek olursak: kazanç sağlama amacına
yönelik olmamak koşulu ile ve sürekli yerleşmemek koşulu ile bireylerin bir yere
seyahatleri ve konaklamaları sonucunda ortaya çıkan olay ve ilişkilerin bütünüdür. Bu
tanımlamadan ortaya çıkan turizme ilişkin belirleyici özellikler ana hatlarıyla şunlardır:
Turizmde konaklama geçici bir süre içindir. Geçici konaklama ise turizmin
statik bir elemanıdır. Seyahat eden ve konaklayan kişiler, genellikle turizm
işletmeleri tarafından üretilen mal ve hizmetleri talep eder ve tüketirler.
Turizm insanların iş, merak, din, sağlık, spor, dinlenme, kültür, snobik
amaçlarla, aile ziyareti, kongre ve seminerlere katılmak gibi nedenlerle
yaptıkları seyahat ve konaklamaları kapsar. Bunlar insanları seyahate yönelten
motiflerdir.
Turizm, münhasıran para kazanma amacına, ticari motife dayalı bir olay değil,
tüketim amaçlarına dayalı bir faaliyettir.
İç Turizm: Bir ülkede oturan kişilerin kendi ülkesi içinde turizm amacıyla
yaptıkları turistik gezilere iç turizm denir.
Dış Turizm: Bir ülkede oturan insanların turizm amacıyla başka bir ülkeye
seyahat etmesine dış turizm denir. Bu amaçla seyahat eden kişiye de yabancı turist
denir.
Turist boş zamanlarını değerlendirmek amacıyla özgür bir ortam içinde, turizm
bakımından cazibe arz eden yerlere seyahat eden, orada konaklayan, seyahat ve
konaklamadan doğan ihtiyaçlarını mali gücüyle oranlı olarak karşılamaya çalışan,
geleneklerine bağlı ve rahatına düşkün insanlardır (Ürger, 1992: 15).
50
c) Turist, temel amacı psikolojik tatmin sağlamak olan, seyahati süresince mal
veya hizmet üretimi veya satışı yoluyla kazanç elde etmeyi düşünmeyen, ekonomik
anlamda tüketici olan ve normal düzeyde bir mali güce sahip bulunan ancak zamanı
sınırlı olan bir kişidir.
Bu özellikler dikkate alındığında ‘turist’, sürekli yaşadığı yer dışına geçici (24
saatten az olmayan) bir süre için ve psikolojik tatmin sağlamak amacıyla çıkan ve
tüketici olarak seyahat eden, konaklayan ve daha sonra yeniden yaşadığı yere geri
dönen insandır (Toskay, 1989: 40-42). Turistlerin amacı, değişik insanlar, adetler,
damak tatları ve göz zevkleriyle karşılaşmaktır (Titiz, 1994: 19).
Bu tanımlar ışında, turist eğer yer değiştirmesini kendisi için yabancı bir ülkede
gerçekleştiriyorsa “yabancı turist” olarak tanımlanmaktadır (Sezgin, 1995: 7).
denilmektedir (Sezgin, 1995: 7). Bu yanında sürekli ikamet ettiği yerin dışında
genellikle sayfiye yerlerde, kendilerine ait konutlarda 24’den saatten fazla kaldıkları
halde bu kişiler de “turist” yerine, “yazlıkçı” olarak kabul edilmektedir.
Üçüncü özellik, ürün tüketiciye götürülmez, tüketici ürünün olduğu yere gider
ve orada tüketir.
Dördüncü özellik, ürün arzının sabit ve kısıtlı olmasına karşın talep çok duyarlı
ve esnektir. Sezonlar itibariyle değişkendir.
Turizm ürünü birleşik bir ürün olup, yere, zamana göre fiyatlar, mallar ve hizmet
değişkenlik gösterir. (Erdoğan, 1995: 42-44)
52
başlayarak yoğun bir ilgi çektiği ve yalnızca tek bir mevsimde 700.000 kişi tarafından
ziyaret edildiği bilinmektedir. Bu çağda Efes: tiyatrosu, kütüphanesi, çarşısı, caddeleri
ve eğlence yerleri ile eski dünyanın bilinen en önemli kültür, sanat, ticaret ve uygarlık
merkezlerinden biri durumunda idi (Tunç, Saç, 1998: 11).
İçinde bulunduğumuz 20. Yüzyılda turizm açısından büyük önem taşıyan bir
olay 1920'lerde otomobil çağının başlamasıdır. Karayolları ağlarının genişlemesi
otomobillerin ucuzlayarak kullanımının yaygınlaşması, insanların hareketliliğini önemli
ölçüde artırmıştır. Turizm amacıyla yapılan seyahatlerde otomobilden yararlanma tüm
beklentilerin ötesinde bir gelişme göstermiştir.
Yirminci yüzyılda yaşanan iki dünya savaşı, bir taraftan ekonomik ve sosyal
refahı, seyahat özgürlüğünü ve güvenliğini azaltarak turizmi olumsuz yönde etkilerken
diğer taraftan da ulaştırma araçlarında ve özellikle havacılık teknolojisinde önemli
ilerlemeler yaratarak seyahatleri geliştirici yönde etkiler doğurmuştur. 2. Dünya Savaşı
sonrasında turizmin hızlı bir gelişme göstermesinde havacılıktaki gelişmelerin rolü çok
büyük olmuştur. Ancak diğer taraftan, seyahat amacıyla özellikle uzak mesafelerde
havayolunun tercih edilmesi, denizyolu ve demiryolu taşımacılığının da hızla
gerilemesine neden olmuştur.
20. yüzyılın ikinci yarısında büyük bir genişliğe ve önemli yapısal değişikliklere
uğrayan turizm olgusunun gelecekte de bu gelişme hızını daha da artırarak sürdüreceği
açıktır.
57
Türkler tarihin çok eski çağlarından beri hareketlilik içinde olmuşlar, yeni
yurtlar edinme, oralarda devlet kurma uğraşı içinde olmuşlardır. Bu sayede diğer
toplumları tanıma, onlarla etkileşim içinde olma şansını yakalamışlardır.
Osmanlı İmparatorluğu’nda yol, köprü, han inşası ve bakımı ile ilgili merkez
teşkilatı olmamasına rağmen, askeri amaçlarla yol, köprü vb., ticari amaçlarla hanlar,
bunların dışında da yol kavşaklarında, önemli geçitlerde devlet büyükleri, zenginler
tarafından kurulan kervansaraylar mevcuttu (Toskay, 1989: 85).
Türkiye Cumhuriyeti’nin turizm ile ilgili ilk kurumu, eski eserlerin onarılması
ve turizme açılmasında önemli katkısı olan şimdiki “Türkiye Turing ve Otomobil
Kurumu”dur. Turizm etkinliklerini yönetmek üzere 1934’de ilk kez “Türk Ofisi”
açılmış bu daire 1939’da “Ticaret Vekaleti”ne, 1940’da “Basın Umum Müdürlüğü”ne,
1943’de “Basın Yayın Turizm Müdürlüğü”ne bağlanarak Türkiye’nin turizm
politikasını yürümüştür. Turizm sektörü 1957’de “Basın Yayın ve Turizm Bakanlığı”na
bağlanarak üst düzeyde örgütlenmiştir. Turizm sektörü planlı döneme geçtiğimiz 1963
yılından sonra planlanmaya başlanmış, ancak turizm yatırımlarının toplam yatırım
içindeki payı küçük kalmıştır (Bal, 1995: 63).
1980 sonrası kapalı politik ortamda ülkenin turizm tanıtımının tur operatörleri
tarafından yapılması, turizmin Türkiye için yeni bir imaj oluşturması, ülkenin sunduğu
turizm olanaklarının görece düşük fiyatlı olması, turizmde güçlü olan sendikaların
kapalı ve grevlerin yasak olması gibi koşullar aynı yönetim döneminin turizm
politikalarının uygulanmasına yardımcı olan etmenlerdir. 1982 yılından sonra Türkiye
60
turizminin en önemli noktası ülkenin batı turizm pazarları için kitle turizmi
destinasyonu haline gelmesidir. Sürekli artan uluslar arası turizm talebinin bir bölümü
Türkiye’nin turizm ile ilgili koşulları sonucunda ve turizm ekonomisi dışındaki koşullar
nedeniyle Türkiye’ye yönelmiştir (Yarcan, 1998: 46-47).
Ekonomik refah
düzeyde karşılanması
Sağlıklı doğa ve öz
Sağlıklı kültür
kaynakların korunması
Turizm, dünyada ve Türkiye’de büyüyen ve gelişen bir sektör olarak önemli bir
konuma sahiptir. Turizm her şeyden önce nüfus hareketliliği yaratmakta, dünya
üzerinde her yıl artmakla birlikte yaklaşık 600-800 milyon insan bir başka ülkeyi ziyaret
etmektedir. Uluslararası turizmde 1950’li yıllarda 25 milyon turistin katıldığı ve 2,1
milyar dolarlık turistik harcama, 2007 yılında 897,7 milyon turiste ve 778 milyar dolara
ulaşmıştır (UNWTO, 2008).
Turizm sektörü sadece az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler için değil aynı
zamanda gelişmiş ülkeler için de önemli bir sektör haline gelmiştir. Dünya Turizm
Örgütü’nün verilerine göre oluşturulan, Uluslararası Turizmin Gelişimi ve Bölgeleri
gösteren grafik 1’de 1950’lerden itibaren Avrupa’nın payı görülmektedir.
63
Yine Dünya Turizm Örgütü’nün 2001 yılı verilerine göre: Turizm sektörünün
AB ekonomisindeki yerini şöyle özetlemek mümkündür: AB ülkelerini, turist sayısı
bakımından pazar payının % 57,7’sini oluşturan, 400,3 milyon turist ziyaret etmiştir.
Turizm sektörünün milli gelir ve istihdam içindeki payı %6’dır. Bu oran Yunanistan’da
%80’e, İspanya’da %30’a, Fransa, Portekiz ve Avusturya’da %20’ye çıkmaktadır.
(Küçüktürkmen, 18)
Dünya turizminde 2005 yılı verilerine göre turist sayısına göre ilk on ülke içinde
Fransa, İngiltere, ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkeler yer almaktadır. Fransa 75,1
milyon turistle en fazla turist çeken ülkedir (tablo 4).
Turizm Bakanlığının 2004 yılı verilerine göre, ülkemizi 2003 yılına göre %24,86
artışla, 17 516 908 yabancı ziyaret etmiştir. 2004 yılı turizm gelirleri bir önceki yıla
göre % 20,33 oranında artarak 15 887,7 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. Turizm
65
gelirlerinin ihracat gelirleri içindeki payı % 25,2 dir. GSMH (Gayri Safi Milli Hasılı )
içindeki payı % 5,3 dır. 2004 yılında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülke
sıralamasına göre Almanya 3 983 899 ziyaretçi sayısıyla birinci ( % 22,74 ), 1 605 006
ziyaretçi sayısı ile Rusya Federasyonu ikinci ( % 9,16 ), 1 387 808 ziyaretçiyle İngiltere
üçüncü ( %7,92 ) sıradadır.
Ülkemize turist gönderen bazı ülke gruplarının toplam turist sayısındaki payları
aşağıdaki tabloda verilmiştir:
Tablodan da görüldüğü gibi yabancı turistler ülkemizi daha çok tatil amacıyla
ziyaret etmektedirler. Aynı araştırmada yabancı turistlerin ülkemizi seçmelerinde etkili
olan faktörler şunlardır:
68
Toplumsal değişme, önceki durum ya da var oluş tarzına göre farklılaşma olarak,
gelişme ve ilerlemeyi içermeden, toplumun üretim biçiminde, kurumlarında, değerlerde,
yaşam biçiminde gerçekleşen değişimleri içermektedir. Bu değişim toplumsal sistem
olarak da kabul edilen toplumsal yapıda gerçekleşen niteliksel farklılaşmalardır.
Toplumların sürekli hareketlilik içinde bulundukları, her an değişme içinde oldukları
göz önüne alındığında, turizm olgusu değişim eğilimleri yaratan faktörlerden biri
olmaktadır.
Turizm, 20. yy son yıllarında önemli sosyo-kültürel etkiler yaratan ekonomik bir
fenomendir. Ulaşım, iletişim, gıda, dağıtım gibi sektörlerle birlikte önemli ekonomik
girdi sağlayan turizm sektörü aynı zamanda toplumsal yapıda değişime neden
olmaktadır (Borgatta, 2000: 3166).
Çetin’e göre ise turizm, insanların seyahatleri sonucu oluşan toplumsal bir olgu
olarak toplum ile insan hayatının ve insanların birlikte yaşamaları sonucu ortaya çıkan
sosyal olguların bir yönünü oluşturmaktadır. Bu yönüyle turizm, bireysel ve toplumsal
ilişki ve etkileşimlerin ortaya çıkardığı çok yönlü ve karmaşık bir süreçtir (Çetin,1996:
20-23).
Kısa süre içinde bile olsa, farklı insanların bir araya gelmesi yoluyla değer
yargıları dönüşüme uğrayabilmektedir. Yunan adaları üzerinde yapılan bir çalışmada
Batılı genç turistlerle temasın gençler arasında “tavırların demokratikleşmesi ve
modernleşmesine yol açtığı” belirtilmektedir (Özgüç, 1998:191). Turistler mekanlara ve
nesneler bakmakla yetinmeyip, diğer insanları keşfetmek gibi amaca yöneldiğinde,
ziyaretçiyle ev sahibinin birbirlerini dönüştürme süreci başlamaktadır (Zeldin, 2000:
298).
Planlı dönem öncesi devlet turizm sektörü ile 1934 yılından itibaren ilgilenmeye
başlamıştır. 1930 yılında turizm politikasıyla ilgili çalışmaları “Türk ofis” isimli büro
üstleninceye dek, bu alandaki çalışmaları Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu
(Seyyahin Cemiyeti) yürütmüştür (Usta, 1988: 199).
Turizm üst yapısının yeterli alt yapı ile bütünleşmesi için gerekli düzenlemelere
gidilmesi Akdeniz-Ege Turizm Altyapısı ve Kıyı Yönetimi (ATAK) projesinin hızla
uygulanması planlanmıştır. Turizmin uzun vadeli ve sağlıklı gelişimini sağlamak için
dinamik ve stratejik TUSAP ana planının uygulanmasına karar verilmiştir.
Türkiye’nin 1980’li yılların ikinci yarısından başlayarak, hızlı bir hamle ile
dünyaca tanınan ve bilinen bir tatil ve gezi ülkesi konumuna geldiği ancak kalitenin ve
çeşitliliğinin arttırılması, mevcut tesislerin iyileştirilmesi, tanıtımın etkinleştirilmesi ile
birlikte turist sayısına paralel olarak turizm gelirlerinin arttırılması kararlaştırılmıştır.
Sektörün krizlerden daha az etkilenmesi için daha sağlıklı yapılanmaya gidilmesinin
gerekliliği vurgulanmaktadır.
Toplam yatırımlar içinde, 1963’te % 0.4 olan turizm yatırımlarının payı, 1985’te
% 1.3’e, 1989’da en yüksek orana, % 4.2’ye çıkarılmıştır (Bahar, 2000: 62). Bu tarihten
sonra1991, 1999 ve 2000’de bu orana yaklaştığı görülmekle birlikte 1989’dan bu yana
turizm yatırımlarının önemli oranda arttığı ve belli oranların altına düşmediği
gözlenmektedir.
Turizm sektörü, birbirinden farklı çok sayıda sektörün bir araya gelerek
gerçekleşen bir sektördür. Bir araya gelen bu farklı sektörler iş hacmi, yeni pazarlar ve
istihdam yaratmaktadır. Bu nedenle turizm sektörünün gerçekleştiği yöreler kısa
zamanda çekim merkezi haline gelmektedirler.
Diğer yandan, turizme katılan insan sayısında ve gelirlerde her yıl artış
kaydedilmekte, turizm böylelikle dünyanın en önemli sektörü olma yolunda hızla
ilerlemektedir. Bu yönüyle turizm, özellikle az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkeler
için “bacasız endüstri” olarak adlandırılmaktadır. Aynı zamanda gelişmekte olan
toplumlar, dünya turizm gelirlerinden pay alabilmek için önemli yatırımlar planlamakta,
turizm potansiyeline sahip, kırsal alanları turizme hizmet edebilir hale getirmektedirler.
Kitle turizmine hizmet vermesi planlanan bu yörelerde, kısa zamanda tesisleşme, yatak
kapasitesini arttırma, eğlence merkezleri oluşturma yoluna gidilmektedir.
diğeri ise, tatil amaçlı ikinci konutlardaki artışlardır. Her iki konut türündeki artış,
ayrıca beraberinde ciddi altyapı sorunlarını da getirmektedir.
Adrese Dayalı Nüfus Sayımı (2007) verilerine göre: Türkiye’nin önde gelen
turizm merkezlerinin orta büyüklükte kentlere dönüştüğü görülmektedir. Turizm
merkezlerinden en yüksek nüfusa 226.236 kisi ile Alanya sahip iken, Alanya’yı sırasıyla
Fethiye (173.426), Manavgat (165.114), Bodrum (105.474), Kuşadası (73.543),
Marmaris (73.461), Ayvalık (58.638), Urla (48.058), (Didim 42.266), Kaş (49.629),
Ortaca (39.648), Avanos (35.120), Ürgüp (33.400), Selçuk (34.002), Erdek (33.187),
Kemer (33.153), Foça (30.549), Çeşme (27.796), Dikili (27.348) ve Datça (14.836)
izlemektedir.
Aşırı yapılaşmanın bir diğer sebebi de, yerel yönetimlerin rant amaçlı
yapılaşmayı artıran imar planı değişiklikleridir. Turizm yörelerindeki yerel yönetimlerin
imar planı yapma ve uygulama yetkileri yeniden düzenlenmelidir. Çevreyi korumak ve
yeni kirlenmelere neden olmamak için ülkesel ve bölgesel fiziki gelişme planları
hazırlanmalıdır. Bütün sektörler bu fiziki plan kapsamı içinde değerlendirilmeli ve buna
uymaları sağlanmalıdır.
Ülkemizde son yirmi yıldır turizm sektörü büyük bir aşama kaydetmiştir. Bu
süreçte pek çok turizm beldesi gelişerek kentleşmiştir. Yerleşik nüfusu kısa sürede 6-7
kat art artarak, bağlı olduğu ilden daha fazla nüfus barındıran merkezler oluşmuştur.
Nüfus yapısı kısa zamanda değişerek heterojenleşmiştir. Üretim ve tüketim kalıpları
şekillenerek kendine özgü bir yapılanma oluşmaktadır. Toplumsal ilişkiler, değerler ve
normlar hızla dönüşmektedir.
Turizm faaliyetleri başta ekonomi olmak üzere pek çok alanı etkilemesiyle ülke
ekonomisine etki ettiği gibi, turizm sektörünün gerçekleştiği bölgelerdeki etkileşim
dikkat çekmektedir. Turizmin yarattığı ekonomik etkiler turizm geliştiği bölgelerde kısa
zamanda gözlenebilmektedir.
özellikle İstanbul, İzmir ve Ankara bulundukları bölgelerin hem çekim hem de yayılma
merkezleri konumundadır (Albayrak vd., 2004: 105).
Turizm bir çeşit sanayi olarak kabul edilmekle birlikte bazı özellikleri ile diğer
sanayi dallarından ayrılmaktadır. Hedef pazar ve tüketici davranışları en önemli farklılık
olarak öne çıkmaktadır. Turizm mal üretimi yerine hizmet üreten iş kollarını bünyesinde
barındırmakta ve pek çok sektörü etkilemektedir (Sezgin, 2004: 4-7).
Çok alanlı ve çok uluslu bir endüstri haline gelen turizmin temel iş kolları;
Konaklama sektörü,
Ulaşım sektörü (havayolları, feribot, kruvaziyer şirketleri, vb.),
Yeme-içme işletmeleri,
Seyahat acenteleri ve tur operatörleri,
Turistik eşya satıcıları,
Araç kiralama şirketleri,
Eğlence sektörü,
İletişim sektörü, öne çıkan sektörlerdir.
Bu iş kollarının ortak özelliği, hizmet verilen yer ile hizmeti alan kişinin
yaşadığı ve çalıştığı mekandan uzakta olması ile bu hizmetlerin yöre halkı tarafından da
kullanılabilir olmasıdır (Sezgin, 2004: 6).
88
Turistik üst yapı tesislerinin inşa edilmesi, daha çok iş gören istihdamını ve
inşaat malzemesi kullanımını gerektireceğinden, yatırım harcamalarında meydana gelen
bir artış, ilk andan itibaren ekonomiye yayılarak bir harcama ve dolayısıyla gelir akımı
yaratmaktadır (Kar, 2004: 91). Dolayısıyla inşaat sektörü turizm kentlerinde önemli bir
sektör olarak gelişme kaydetmiştir. Turizm tesislerinin inşası, bakım-onarım ihtiyaçları
yanında alınan göçlerin yarattığı konut talebi ile ikinci konut talepleri inşaat sektörünün
gelişme nedenleri arasında yer almaktadır.
Turizm sektörünün talep ettiği gıda, içecek vb. malların dağıtımı, depolanması
ve üretimi de yine turizm sektörüne bağlı olarak gelişme göstermektedir. Turizm bu
nedenle pek çok sektörün bir araya gelerek, önemli ekonomik fayda sağlamaktadır.
Üçüncül sektör olarak kabul edilen hizmet sektörünün bir özelliği olarak
sermaye yatırımına görece az ihtiyaç duymasıdır. Bu sektörün görece eğitimsiz
89
işgücünü istihdam etme olanağı vardır. Sermaye yatırımına fazla ihtiyaç duyulmaması,
sektörün kendini yenilemesine, radikal değişim tasarlanmasına da imkan vermektedir
(Douglas ve Isherwood, 1999: 203).
Demografik etkiler,
Kültürel etkiler,
Normların transformasyonu,
Tüketim kalıplarında değişiklikler,
90
Mesleki değişiklikler,
Çevre üzerinde etkiler (Özdemir, 1992: 58).
Turizmin, toplumsal yapıya etkilerinin tüm toplumlar için aynı biçimde geçerli
olamayacağı, dolayısıyla evrensel nitelik taşımadığı görüşü de ileri sürülmektedir.
Turizm gelişmekte olan ülkelerin değerlerini, küresel değerler yönünde
değiştireceğinden, turist kabul eden gelişmiş ülkelerin turizmden etkilenmeyeceği
düşünülmektedir.
Bununla birlikte Tatlıdil’e göre, bütün toplumlar statik değil, değişmeye açık
dinamik özellik taşımaktadırlar. Toplumlar arası ilişkilerde kamuoyunun ön yargıları,
değişme süreci içinde ortak değerlerin paylaşımına göre biçimlenmekte, turizm bu
bağlamda önemli bir işlev üstlenmektedir. Turizm aktiviteleri yalnız turist kabul eden
yöreleri etkilememekte, aynı zamanda ziyaretçiler, gezdikleri, ziyaret ettikleri yöreden
etkilenmekte ve kendi ülkelerine döndüklerinde, bu yöreyle ilgili ön yargıların
giderilmesinde önemli rol oynayabilmektedirler (Tatlıdil, 1994: 30).
Yol, su, elektrik, telefon gibi alt yapı hizmetlerinin sağlanması, iyileştirilmesi.
Ailenin büyüklüğü, sahip olunan çocuk sayısı, aile içi ilişkilerde ve etkileşimde,
statü ve rol dağılımında kentsel değerlerin benimsenmesi (Tatlıdil, 1994: 36).
92
Turizm bir ülkede ulusal bilinci arttırmakta ve yerli halkın sahip olduğu kültür
değerleriyle övünmelerine neden olmaktadır (Kozak ve diğ., 1997: 77).
Zanaat ve sanatların, turizm ticareti için büyük hacimli hatıra eşya üretimi
sağlamak üzere, “küçük boyutlu bir hal alması”.
Kültür, ziyaretçi tarafından acayip bir adet veya eğlence olarak görülürse, ev
sahibi halkın kültürel övünçlerinin kaybolması.
Çok fazla turistin mevcudiyeti yüzünden mahalli hayat tarzlarında çok süratli bir
değişme.
Yasal ya da yasa dışı turizm etkinlikleri, çok sayıda insanın oldukça duyarlı
mekanlarla, eserlerle ve ekosistemlerle doğrudan ilişkiye geçmesine olanak tanımakta
bu da söz konusu değerlerin bozulmasına yol açmaktadır (UÇEP, 1999: 49).
1965-1975 döneminde İstanbul, Ankara ve İzmir illeri net göç hızı en büyük iller
durumunda iken, 1975-1985 döneminde bu illerin arasına sanayinin hızla geliştiği
Kocaeli ili ile, turizmin merkezi haline gelen Antalya ili katılmıştır. İstanbul ve Kocaeli
illerinin nüfus bakımından doyum noktalarına gelmesinin etkisiyle 1995-2000
döneminde Tekirdağ ve turizmin çekim merkezlerinde yer alan Muğla ile Antalya illeri
net göç hızlarının büyüklüğü itibarıyla ilk sıralara yükselmişlerdir (Kocaman, 2008; 26).
Buna karşın, inşaat sezonunda inşaat sektöründe istihdam edilmek için yurdun
değişik kesimlerinden gelenler de bu dönemdeki nüfusun oluşumunda etkili
olmaktadırlar.
Birbirini tamamlayan iki sektör olarak turizm kentleri her yıl farklı nüfus
hareketliliğiyle karşı karşıya kalmaktadır. Turizm sezonunun demografik yapısıyla,
inşaat sektörünün demografik yapısı birbirinden oldukça farklılık arz etmektedir.
Ayrıca nüfus hareketliliği yönünden diğer kentlerden farklılık göstermektedir.
Turizm sezonunda katlanarak artan nüfus yerleşik olmayan, esnek bir nüfustur.
Ancak turizmin gelişmesine bağlı olarak yerleşik nüfusun arttığı gözlenmektedir.
96
Kentler pek çok faktörün bir araya gelmesine bağlı olarak dönüşmekle birlikte
yine de tarihin belirli dönemlerinde kentlerin dönüşüm biçimlerinde, birtakım ortak
sorunların, düşünce biçimlerinin ve bunlara bağlı önceliklerin yol açtığı benzerlikler
ortaya çıkmaktadır. Modernitenin sanayi kapitalizmi ile birlikte ilerleyişiyle ortaya çıkan
yeni kentsel işlevler ve büyüyen sanayinin ve artan kent nüfusunun etkin ve kontrollü bir
şekilde düzenlenmesi önceliğiyle biçimlendirilen kentler az çok 1980’lere kadar
dünyanın pek çok yerinde kendini göstermiştir.
İkinci konut: insanların daimi ikamet ettikleri yer dışında daha çok tatil amacı
ile sahip oldukları veya belirli dönemler için kiraya verdikleri konutlardır. Ancak
tanımdaki “belirli dönemler” ifadesi daha çok, uzun dönemleri ifade etmektedir.
İkincil veya ikinci konut terimi İngilizcede “second home” terimi yerine
kullanılmaktadır. İkincil sözcüğü ile anlatılmak istenen şey, sahip olunan evler içinde
kaçıncı olduğu değil, kullanımda yüklendiği karakteristiktir. Genellikle konuya ilişkin
araştırmalarda, tanıma yönelik ölçütler içinde “kullanım süresi”yer almaktadır. Tatil
98
konutu kapsamı içinde: nehir, göl, deniz kıyılarında yer alan konutlar vb. ile yayla,
dağ, orman vb. gibi olası çeşitlendirmeler oluşturmaktadır. Ayrıca tiplerine göre
portatif üniteler, karavanlar ve çiftlik evleri tatil konutu yelpazesi içinde belirli
noktalarda yer almaktadır.
Turizm talebini etkileyen bir diğer faktör de, sosyal faktörlerdir. Bunlar
toplumdaki kişilerin hayat görüşü, kültür seviyesi, ailevi durumları gibi özellikler
olmaktadır. Örneğin, bir kimsenin yabancı dil bilip bilmemesi, evli ya da bekar olması,
çalıştığı işin özellikleri turizm talebini etkilemektedir.
Turizme katılan insan sayısında ve gelirlerde her yıl artış kaydedilmekte, turizm
böylelikle dünyanın en önemli sektörü olma yolunda hızla ilerlemektedir. Aynı
zamanda gelişmekte olan toplumlar, dünya turizm gelirlerinden pay alabilmek için
önemli yatırımlar planlamakta, turizm potansiyeline sahip, kırsal alanları turizme
hizmet edebilir hale getirmektedirler. Kitle turizmine hizmet vermesi planlanan bu
yörelerde, kısa zamanda tesisleşme, yatak kapasitesini arttırma, eğlence merkezleri
oluşturma yoluna gidilmektedir.
100
Ülkemizde son yirmi yıldır turizm sektörü büyük bir aşama kaydetmiştir. Bu
süreçte pek çok turizm beldesi gelişerek kentleşmiştir. Yerleşik nüfusu kısa sürede 6-
7 kat art artarak, bağlı olduğu ilden daha fazla nüfus barındıran merkezler oluşmuştur.
Nüfus yapısı kısa zamanda değişerek heterojenleşmiştir. Üretim ve tüketim kalıpları
şekillenerek kendine özgü bir yapılanma oluşmaktadır. Toplumsal ilişkiler, değerler ve
normlar hızla dönüşmektedir.
Geniş bir alan için uzmanlaşmış işlevler sunan bir kent ya da kent kümleri büyük
ölçüde yerel kaynağa bağlı olarak gelişmektedir. Örneğin turizm kenti niteliğini taşıyan
Miami, uygun iklimi ve kıyılarının turizme hizmet etmesine bağlı olarak gelişmiştir
(Duru ve Alkan, 2002: 61).
Kapitalist üretim ilişkileri içinde kent sadece üretim güçlerinin değil aynı
zamanda bu ilişkilerin bir ürünü haline gelmiştir. Bir yandan toplu tüketimin
örgütlendiği yer olarak “tüketim mekanı” olan kent, diğer yandan da tüketimin
“nesnesi” olmuştur. Seyahat turizm ve boş zaman etkinlikleri kentin/mekanın bir “mal”
olarak tüketilmesinin başlıca araçlarıdır (Kaygalak, 2008; 47).
Hizmetler sektöründe yer alan turizm, yan sektörleriyle birlikte turistik yörelerde
kendine özgü yapılanmaktadır. Tarım sektörü yan sektör olarak görülmese de tarımsal
ürünlerin talep edilmesi, bu sektörü de olumlu etkilemektedir.
Başta sağlık olmak üzere, güvenlik, alt yapı hizmetleri gibi kamu hizmetleri
turizmin gelişmesinden etkilenmektedir.
Ayrıca sezonluk nüfus yoğunluğu turizm yörelerinde öncelikle alt yapı olmak
üzere güvenlik ve sağlık hizmetlerini etkilemektedir.
105
Turizme açılan yerlerde, dil, kültür, ahlak, tarih, mimari ve doğa tahrip olmakta,
turistlerin beğenisine göre yerel değerler, danslar ve mekanlar yaratılma yoluna
gidilmektedir (Vassaf, 2003: 126).
Akdeniz, Ege, Marmara ve Trakya kıyı şeritleri üzerinde kendini gösteren çarpık
yapılaşma tarihsel kent dokusunu ve doğal hayatı tehdit etmektedir. Yazlık konutlara
yer açmak için zeytinlikler, verimli tarım alanları, üzüm bağları ve narenciye bahçeleri
yok edilmektedir (Kökden, 1996: 37).
Turizm kentinin sakinleri turizmin çevreye etkileri konusunda hem olumlu hem
de olumsuz yönde kanaat sahibi olarak diğer yöre insanlarına göre daha duyarlılık
göstermektedirler (Liu, 1987: 18).
4.1.1. Sayıltılar
Başta ulaşım, inşaat, ticaret, eğlence sektörleri olmak üzere gelişen diğer alt
sektörlerle birlikte turizm kentleri ekonomik yapısı ile diğer kentlerden ayrılmaktadır.
4.1.2. Hipotezler
Turizm sektörünün yoğun olarak yaşandığı yöreler kısa zamanda sektöre uygun
biçimde yapılanarak değişim sürecine girmişlerdir. Başta hizmetler sektörü olmak üzere
turizm sektörünün doğrudan ya da dolaylı iş kolları gelişim göstermiştir. Bu bağlamda
istihdam amacıyla göçle gelen insan kaynağının diğer kentlerden farklılık göstereceği
beklenmelidir.
Emeklilik, tatil, yatırım, istihdam vb. nedenlerle turistik yöreler hızla göç almaya
başlayarak yapılaşmaya maruz kalmışlardır. Kırsal kesimlerden alınan göçler yanında
kentlerden, büyükşehirlerden ve yurt dışından önemli oranda göç alabilmektedirler.
Turizm kentleri bu yönleriyle özellikle sanayi kentlerinden farklı olarak gelişirken, hem
dokusu hemde bu dokularda yaşamlarını sürdüren nüfusun özelliklerinin farklılaşması
beklenmelidir.
109
Araştırmada veri toplama aracı olarak anket tekniği uygulanmıştır. Elde edilen
verilerin değerlendirilmesinde SPSS paket programından yararlanılarak kikare testinden
faydalanılmıştır. Yapılan kikare testlerinde, p<0,05, p<0,01 ve p<0,001 değerleri ölçü
alınmıştır.
112
Turizm faaliyetlerinin planlı bir şekilde gelişebilmesi için ilin bazı bölgeleri
Bakanlar Kurulunca, “Turizm Merkezi”, “Turizm Alanı”, Özel Çevre Koruma Bölgesi”,
Anıtlar kurulunca da “Tarihi ve Doğal Sit Alanları” ilan edilmiştir. İlin birçok plaj ve
marinası iyi korunabildiği için Avrupa Çevre Eğitim Vakfı tarafından “Mavi Bayrak” la
ödüllendirilmektedir.
113
Muğla ili turizmin gelişim gösterdiği 80’li yıllardan itibaren göç almaktadır.
2000 nüfus sayım verilerine göre net göç hızı bakımından ikinci sırada yer almaktadır.
Turizmin sektörüne bağlı gelişme gösteren Antalya ili, Muğla’nın ardından üçüncü
sırada yer almaktadır.
Muğla’ya gelen yabancı turistlerin sayısında artış görülmekle birlikte 2005 yılında
en yüksek düzeye ulaşmıştır. 2007 yılında düşüş görülmekle birlikte 2000 yılından sonra
gelen turist sayısının iki milyonun altına düşmediği görülmektedir. Gelen turistlerin
milliyetleri aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tabloda da görüldüğü gibi taşınmaz ve mülk edinen kişi sayısında Antalya ilk
sırada yer almaktadır. İkinci sırada yer alan Muğla ise her iki veri açısından Antalya’nın
oldukça gerisinde kalmasına rağmen yüzölçüm bakımından Antalya’nın önündedir. Bu
durumda yabancıların Muğla’da daha geniş araziler edindikleri sonucu çıkmaktadır.
Bodrum’un var olan aktörlerinin bir imgelemi olarak bu kent bir yaratış ve
inşadır. Turizm sektörü, geçmişinde sahil kasabası olan bu yöreyi hızla “turizm kenti”ne
dönüştürmüştür. Bu dönüşüm süreci turizm potansiyeline sahip diğer yörelerde de
gerçekleşmiştir.
4.6.1. Tarihçesi
kentten oluşan “Heksapolis Birliği” içinde yer almaktadır (Yurt Ansiklopedisi, 1983:
5880).
Lidya, Karya ve Pers egemenlikleri altına giren kent, Karya Kralı Mausolos
(MÖ 377-351) döneminde Mylasa’daki (Milas) başkentin taşınmasıyla önemli bir
merkez haline gelmiştir. Dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen
Mausolos’un mezarı kendisinden sonra iktidara geçen Artemis tarafından yaptırılmıştır
(Yurt Ansiklopedisi, 1983: 5881).
XIII. yy’ın ikinci yarısında Menteşe Beyliği’nin eline geçen kent, 1415’te Rodos
şövalyelerinin yönetimine geçti. Bodrum’un tarihi kalesi 1415-1437 tarihleri arasında
şövalyeler tarafından Saint Peterium adına yaptırılmış ve Bodrum adının buradan
geldiği ileri sürülmektedir (Eroğlu, 1939: 206).
1919’da İtalyan işgaline maruz kalan kent, 1921’de bağımsızlığını elde ederek
Türkiye sınırları içinde yerini almıştır. Lozan Antlaşması gereğince yapılan mübadele
sonucunda Girit adasından önemli bir göç almıştır.
1881 yılında belediye olan Bodrum ilk defa hangi yılda yapıldığı belli
olmamakla birlikte 1946 yılı basımlı Bodrum tarihine ek adlı yapıtında İnşaat Yük.
Müh. Mehmet Usluya dayanarak Bodrumlu (1946) kente ait imar planının (İller Bankası
Teknik İşler Müdürü Cevat Erbel tarafından 1/2000 ölçekli olarak hazırlanarak
Bayındırlık Bakanlığınca tasdik edildiğini ve belirlenen yıl içerisinde 11.500 ölçekli
paftalara imar planı detaylarının işleneceğini belirtmektedir.
119
1940’lı yıllarda yapılan plan çok fazla uygulama alanı bulamadan kentin
geleneksel karakterini 1970’li yıllara kadar sürdürdüğü görülmektedir. 1940’lı yıllar
planında dikkate alınmadığı görülen çevresel ve geleneksel değerlerin 1971 yılında İller
Bankası Genel Müdürlüğünün talebi üzerine N. ve T. Akçura’larca hazırlanan Bodrum
Çevre Değerleri ve İmar Planı hakkında notu (Akçura ve Akara 1971 ) adlı belge ile ilk
defa dikkate alındığı görülmektedir.
Fiziki özellikleri nedeni ile Kumbahçe, diğer mahaller ve ticaret adalarının ayrı
ayrı yapılaşma koşutları belirlenmiştir. Bu da Bodrum kentsel karakterlerinin geleceğe
taşınmasında önemli, rol oynamıştır. Ancak kat adedinin geleneksel yapılardan fazla
olarak belirlenmesi yapı yoğunluğunun artmasına neden olmuştur. Aynı plan ve ekleri
anıtsal eserler, sivil mimarlık örnekleri ile doğal ve arkeolojik değerlerin korunma ve
geliştirilmesine dönük kararlar içermemektedir.
1980’li yıllardan günümüze kadar kentte gözlenen hızlı turizm baskısının kent
üzerindeki etkisi kentin planlı ancak sağlıklı olmayan, ana planla yeterince entegre
edilmemiş yeterli donatıya sahip olmayan mevzi ve ilave planlarla geliştiği
gözlenmektedir.
4.6.2. Nüfusu
Cumhuriyetin ilk yıllarında (1927) 1.450 haneli ve 4.290 nüfuslu bir balıkçı ve
süngerci limanı olan kent, turizm faaliyetlerinin ilk başladığı 1960’lı yıllara kadar bu
özelliğini sürdürmüştür.
1965’ten sonra turizm ve tatil beldesi özelliğini kazanarak büyük şöhrete sahip
olmuş ve şehir nüfusu giderek artan hızla yükselişe geçmiştir. Özellikle 1980 den
itibaren nüfus artışı dikkat çekmektedir (Tablo 20).
121
Tablo 21. Muğla İli İlçelere Göre Şehir ve Köy Nüfusu, Yıllık Nüfus Artışı
sayım sonuçlarına göre Bodrum şehir merkezinin nüfusunda düşüş görülmekle birlikte
kırsal nüfusunun artmaya devam ettiği, bu artışla birlikte toplam nüfusunun da arttığı
gözlenmektedir (Tablo 21).
Oldukça kapalı bir ekonomik yapıya sahip olan kent 1960’lardan sonra turizm
sektöründeki gelişmeye paralel olarak gelişmeye ve dışa açılmaya başlamıştır.
Tablo 24. Bodrum’da farklı verilere göre 2000 yılı işyeri sayısı
İŞYERİ TÜRÜ ADEDİ
Esnaf ve Sanatkârlar Odası Verilerine göre:
Fırın, Cafe, Rest. Bar vb. 552
Bakkal, Market, Tekel, Büfe, Meşrubat, Manav 391
Küçük Sanatlar 343
Yat İşletme, Yolcu Motoru 339
Giyim 251
Hediyelik Eşya 167
Pansiyon 133
Diğerleri 128
Otel 114
Kuaför, Güz. Salonu 92
Hizmetler 78
İnşaat 42
Kuyumcu 27
Apart Hotel 14
Spor, Özel Eğitim vb. 14
Otopark 12
Toplam 2697
Kaynak: http://www. bodrum.bel.tr
dışında 5 büyük market, biri büyük yapı market olmak üzere birçok yapı marketin
sadece turizm sezonunda değil sürekli hizmet vermesi ilçenin nüfus yapısının nasıl
değiştiği ve değişmekte olduğu, turizm sektörünün yalnızca belli aylarda yoğun
olmaktan ibaret olmadığını göstermesi bakımından önemlidir. (Tablo 24)
Bodrum Ticaret Odasının üye sayısındaki yıllara göre düzenli artış dikkat
çekmektedir. Turizm sektörünün alt sektörleri yanında inşaat sektörünün verileri ilgi
çekicidir.
Yıllara göre Muğla ilinde tahakkuk eden verginin ilçeler bazında dağılımı
aşağıdaki tabloda verilmiştir. Buna göre ilçeler arasında Bodrum ilk sırada yer
almaktadır. Ayrıca ilçede hizmet veren ulusal ve uluslararası şirketlerin genel
merkezlerinin bulunduğu Muğla dışındaki illere vergi verdikleri de dikkate alınırsa, bu
rakamın daha da yüksek olacağı tahmin edilmektedir.
125
Vergi gelirlerinin ülke içindeki payı bakımından 872 ilçe içinde 45. sırada
olması ilçenin ekonomik yapısı hakkında fikir vermektedir (Tablo 27 ve Tablo 28).
Nüfusu daha büyük olan kentler ile sanayi yoğun kentler arasında Bodrum’un bu
sıralamadaki yeri oldukça anlamlıdır (Tablo 28).
127
Bodrum temel olarak iki semtten oluşmuştur. Kalenin doğusunda daha çok
Girit’ten ve diğer Ege Adaları’ndan göç eden Müslümanlar ve Rumların karışık bir
şekilde yerleştikleri Kumbahçe semti, Batısında ise Müslümanların yaşadığı Türk
mahalleleri semti vardır. Bu iki yerleşme arasında, Kale önünde 1930’lara kadar
mezarlık olan, merkez ticaretin yer aldığı Çarşı Mahallesi yer almaktadır.
Batı kesimde ise bahçe içinde daha az yoğun, çıkmaz sokaklarla kesintili
gruplanmış bir yerleşme dokusu yer almaktadır. Geçen yüzyılda bu kesimde kıyıda
hemen hemen hiç konut bulunmamaktaydı. Buradaki konutların çoğu kıyı yolunun
(Neyzen Tevfik Caddesi) açılmasından sonra yapılmıştır.
Kıyı ile yamaçlar arasında katan saha tarıma elverişli düzlüklerden oluşmaktadır.
Yer yer bahçelerle kaplı olan bu kıyı kuşağı, Batı kesimde dar, Doğu kesimde ise daha
geniştir. Batıda yeşil kuşağın dar oluşu, yamaçlarla kıyının bağlantısını
kolaylaştırmaktadır. Bu nedenle burada bir çizgi üzerinde dizilen Tepecik, Türkkuyusu
ve Eskiçeşme gibi ikincil çekirdekler çevresinde gelişmiş yerleşmeler yer almaktadır.
Bu ikincil yerleşmelerin tümü kıyıyla bağlantılıdır. Batı kesimdeki yerleşim, yüksek
bahçe duvarları ve çıkmaz dar sokaklarıyla Bodrum’un en belirgin özelliklerinden birini
oluşturmaktadır.
129
Turizmin gelişmesine bağlı olarak artan nüfusu ile dikkat çeken Bodrum’un
demografik yapısının değiştiği görülmektedir.
Cinsiyet
44.3
55.7 Erkek
Kadın
131
Görüşme yapılan 1124 kişiden 603’ü (%54) erkek, 521’i (%46) kadın
katılımcılardan oluşmaktadır.
34.9
35.0
30.0
16‐25
21.4
25.0
26‐35
16.5
20.0 36‐45
12.8
15.0 9.7 46‐55
.0
Yaş Grupları
Katılımcıların %85,6’i aktif çalışma yaşamı içinde kabul edilen 18-55 yaş
grubunun üyesi olup, çalışma yaşamında yer alabilecek ya da yer alan kişilerden
oluşmaktadır.
Turizm kenti Bodrum’un çalışma yaşamında yer alan nüfus için cazibe merkezi
olduğu söylenebilir. Genellikle tüm göç araştırmalarında vurgulandığı gibi göçe katılan
nüfus, çalışma yaşamında yer alacak genç nüfusu kapsamaktadır. Ancak turizm kentleri
kentlerden ve yurt dışından emekli göçü de almaktadır.
gelmesi zenginlik yaratmaktadır. Benzer biçimde kentlerden gelen göç içinde aynı
durum söz konusudur.
Tabloda da görüldüğü gibi göç edilen iller dağılımından her bölgeden gelindiği,
doğum yeri farklı olmakla birlikte Bodrum’a gelinen iller sıralamasında başta İstanbul
olmak üzere büyükşehirlerin oranlarının yükseldiği gözlenmektedir. Bu durum
emeklilik sonrası yaşam için Bodrum’un tercih edilmesiyle ve istihdam arayışları
sürecinde öncelikle büyükşehirlerin tercih edilmesiyle açıklanabilir. Her iki durumda da
Bodrum’un nüfus yapısının oluşumunda büyükşehirlerden gelen göçün ağırlığı dikkat
çekmektedir.
Tabloda da görülebileceği gibi göçlerin son 15 yılda artış gösterdiği, göç edilen
bölgeler sıralamasında Ege bölgesini Marmara bölgesinin izlediği gözlenmektedir.
Yıllara göre göç alınan bölgeler sıralaması değişmektedir. Bu durum Bodrum’a geliş
nedenlerinin farklılığı ile açıklanabilir.
Yakın çevre olarak Ege bölgesinden, Milas gibi komşu ilçelerden alınan göç,
Bodrum’un bölgede bir çekim merkezi haline geldiğinin göstergesi olmalıdır. Tarımsal
üretimin ve ticari hayatının canlılığıyla yakın zamana kadar Muğla ilinin önemli bir
ilçesi olan Milas’ın, Bodrum’un hinterlandı içinde yer almaya başladığı gözlenmektedir.
Turizm sektörünün bu denli gelişmediği yıllarda Bodrumlular çalışmak, alışveriş etmek
için Milas’a gidip gelirlerken, sürecin tersine döndüğü mülakatlarda sık sık dile
getirilmiştir.
136
İstihdam için gelenlerin oranı oldukça yüksektir. Ticaret ve tayin gibi nedenler
de bu orana dahil edildiğinde turizm sektörünün Bodrum’da yarattığı istihdam
olanakları ortaya çıkmaktadır.
140
İstihdam için gelenleri tatil, sağlık ve huzur için Bodrum’u tercih edenler takip
etmektedir. Kamu ve hizmet sektörünün genişlemesinin etkisi de tayin nedeniyle
gelenlerin oranlarına yansımaktadır.
Geliş yılları ile geliş nedenleri arasında düzenli artış gözlenmektedir. İkinci
konutların artması, bu konutların bir kısmının birinci konut konumuna gelmesi hizmet
ve ticaret sektörünün gelişmesini sağlamaktadır. Alışveriş merkezlerinin, büyük
marketlerin ve yapı marketlerin sayılarının artması ve on iki ay hizmet vermeleri
yerleşik nüfusun arttığını göstermektedir.
5.5. Meslek
Cinsiyet meslek dağılımında önemli bir faktör olarak görülmekte ise de işçi
(%45,3), memur (%47,6), profesyonel meslekler (%41) ve asker ve öğretmen vb.
meslek sınıflarında kadınların oranı ilgi çekicidir. Benzer şekilde kadın işadamı
(girişimci) (%37,80) oranı da oldukça yüksektir.
Turizm sektörü aynı zamanda kalifiye elemanın yoğun olarak istihdam edildiği
bir sektördür. Profesyonel meslekler olarak değerlendirdiğimiz mühendis, avukat,
doktor, mali müşavir vb. mesleklerin oranlarının yüksekliğinden anlaşılmaktadır. Ayrıca
hizmet sektörü içinde yer alan büyük işletmelerin kalifiye eleman istihdamları söz
konusudur.
Tabloda da görüldüğü gibi ilin önemli turizm merkezleri ilk sıralarda yer
almaktadırlar. Merkez ilçe ve Milas alt sıralarda yer almaktadır. Turizm faaliyetlerinin
görülmediği 1980 öncesi ilin önemli merkezleri Fethiye, Milas ve Merkez ilçe iken
turizmin etkisiyle tablo oldukça değişmiştir. Bodrum ve Marmaris bu dönemde nüfus ve
ekonomik büyüklük açısından alt sıralarda yer almakta iken turizm sektörünün
gelişimiyle birlikte sosyo-ekonomik yönden gelişme göstermişlerdir. Gelişmiş tarım
sektörünün hakim olduğu Fethiye ilçesinin konumu farlılık arz etmektedir. Fethiye
tarım sektörünün yanında turizm potansiyelini de değerlendirebilmektedir.
144
Çocuk sayılarının toplam oranlarına bakıldığında iki çocuk (%47,6) ve bir çocuk
(%26,4) oranları ilk sırada yer almaktadır. Bu oranlar nüfus planlamasına uyulan
illerden biri olan Muğla ortalamasına uygundur.
Sanayi ve ticaret kenti özelliği taşıyan kentlerde alınan göçün kırsal kesim
yoğunluklu oluşu, gecekondu ve benzeri mekanlarda hemşeri dayanışması içinde yer
almaları kentlileşme sürecini uzatmaktadır. Turizm kentlerinde ise alınan göçün
niteliğinin farklı olması, hemşeri dayanışmalarının diğer kentlerdeki gibi kurulamaması,
gecekondu mekanlarının görülmemesi bu kentleri farklı kılmaktadır. Bu nedenlerle,
turizm kentlerinin kentlileşme sürecini hızlandırdığı gibi sonuca ulaşılabilir.
Konut Sahipliği
Kiracıyım Evsahibiyim Toplam
52,70% 47,30% 100,00%
5-10 yıl 174 156 330
51,60% 38,90% 44,70%
46,60% 53,40% 100,00%
11-16 yıl 81 93 174
24,00% 23,20% 23,60%
36,70% 63,30% 100,00%
17-22 yıl 44 76 120
13,10% 19,00% 16,30%
48,60% 51,40% 100,00%
23-28 yıl 34 36 70
10,10% 9,00% 9,50%
9,10% 90,90% 100,00%
29 yıl ve üzeri 4 40 44
1,20% 10,00% 6,00%
45,70% 54,30% 100,00%
Toplam 337 401 738
100,00% 100,00% 100,00%
Bodrum’da kalış süresi ile eğitim seviyeleri arasında ilişki görülmektedir. Buna
göre kalış sürelerinin uzaması ile eğitim seviyelerinin yükselmediği ancak geliş aralığı
149
unsur olarak kabul edilmiştir. Ancak zaman içinde turizm gelirlerinin ilk yıllardaki gibi
yüksek gelir getirmemesi, kitle turizminin etkileri, iş ve hizmet alanlarının genişlemesi
eğitimin önemini tekrar öne çıkarmıştır. Sektörün gelişimiyle rekabet ortamının
oluşması kalifiye elemana ihtiyacı arttırmıştır.
Tabloda görüldüğü gibi ankete katılanların ailelerinde çalışan sayısının bir ve iki
kişide toplanması geniş aile yapısına sahip olunmadığını göstermektedir. Bu tabloya
göre ailede ebeveynlerin çalıştıkları küçük çocukların çalıştırılmadıkları
anlaşılmaktadır.
152
Geçmişte gelir seviyesi oldukça düşük olan Bodrum’un temel geçim kaynağı
narenciye, süngercilik, tarımsal ürünler iken, gelir yapısı tamamen değişmiştir. Turizm
sektörünün yapısına uygun olarak istihdam, hizmet, inşaat, eğlence sektörlerinde
değerlendirilmektedir. Alışveriş merkezleri, yat limanları, balık çiftlikleri yeni dönemin
başlıca aktörleri olmaktadır.
Yine aynı araştırmaya göre sektörlere bağlı firma ve çalışan sayıları tespit
edilmiştir. Bodrum’da faaliyet gösteren firma sayısı ve çalışanlarla ilgili veriler oldukça
ilgi çekicidir. Bodrum yarımadasının yaklaşık yarısına eşit olan çalışan sayısı oldukça
yüksektir. Çalışanların büyük bir kısmının Bodrum’un hinterlandından günübirlik gelip
giderek çalışanların oluşturduğu düşünülmektedir.
Kentte yaşam süreleri ile gelir yapısının tüketim kalıplarına etkisi farklılık
gösterebilmektedir. Kente yeni gelenlerin eğlence harcamalarının yüksekliğini, yeni
gelenlerin gelir seviyelerinin de yüksek oluşuyla açıklanabilir. Son yıllarda artan göç
oranı Bodrum’un çekim merkezi olduğunun kanıtıdır. Bodrum eğlence sektörü ile de
öne çıkan turizm merkezimizdir.
haber ve belgesel programlarına ilgi göstermektedir. Hergün gazete alanların oranı %46
ile yüksek olması günlük gazete okuma alışkanlığının yerleştiğini göstermektedir.
Son yıllarda artan yabancıların mülk edinimi ile ilgili tepkilerin de bu oranlara
yansıdığı düşünülebilir. Yabancıların mülk ediniminde yüzölçüm bakımından Muğla
ilinin öne çıkması, diğer faktörler açısından da Antalya’nın ardından ikinci sırada yer
168
Yabancıların edindikleri konutları yasal olmayan yollarla işlettikleri sık sık dile
getirilmekte, yetkililerin bu konuya çözüm bulmaları istenmektedir. 368 üyesi bulunan
emlakçılar derneği, yabancıya kaçak satışların yoğun olduğu, derneğe kayıtlı olmayan
bir takım insanların konut pazarladığı, bu konuda yaptırım uygulayamadıklarını ifade
etmektedirler.
Tablodan da görüldüğü gibi Bodrumlu daha çok doğa, çevre ve alt yapı
sorunlarına işaret etmektedir. Son on yılda gelenlerin de diğerlerine göre daha duyarlı
oldukları gözlenmektedir. Ankete katılanların fiyat artışının yanında ahlak konusunu
önemli sorunlar arasında göstermektedirler. Turizmin toplumsal yapıya olumsuz etkisi
olarak açıklayabileceğimiz bu sorunlarla ilgili yerel yönetimlerin ve sivil toplum
örgütlerinin çalışma yapmaları gerekmektedir.
Çevre sorunları ile ilgili yabancı turistleri suçlamak ancak dolaylı olarak
mümkün görülebilir. Öncelikle turizme hazırlıksız yakalanan turizm merkezlerinin
sorunlarının iyi analiz edilmesi gerekmektedir.
Sivil toplum örgütlerinin sayısının hayli yüksek olduğu Bodrum’da üye sayısının
% 26,6’de kalması ilgi çekicidir. Göçle gelen eğitimli kesimin daha çok sivil toplum
örgütlerine üye oldukları gözlenmiştir. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları
konusunda bilgi sahibi olanların üyelik oranları yükselmektedir. Bodrum’da etkin
mücadele örnekleri vermekte olan çevre derneklerinin çalışmaları konusunda bilgi
sahibi olunmadığı anlaşılmaktadır.
Önceki tabloda olduğu gibi benzer şekilde kalış süreleri ile sivil toplum
kuruluşlarına üyelik arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır. Ancak yine benzer şekilde
kalış süresinin tersine sivil toplum kuruluşlarına üyelik artmaktadır. Bu durum son
yıllarda gelenlerin konuya duyarlı olmaları ile açıklanabilir.
174
Bodrum’a geliş süreleri ile yerel yönetimin “Bodrum Evi” konut biçimini
zorunlu kılması konusundaki düşünceleri arasında anlamlı ilişki görülmektedir. Buna
göre kalış süresinin uzaması böyle bir konut biçiminin daha fazla kabul gördüğünü
göstermektedir.
Eğitim seviyesi yükseldikçe “Bodrum Evi” daha fazla kabul görmektedir. Aynı
zamanda bu ev biçimi Bodrum imajının oluşumunda önemli bir faktör olarak öne
çıkmaktadır.
Bodrum’un çevre sorunları konusunda bilgi sahibi olunmasıyla ilgili tutumlar ile
cinsiyet arasında anlamlı ilişki bulunmaktadır. Yeterli bilgim var diyenler içinde
kadınların oranı erkeklerden yüksektir.
179
Bodrum’da yaşam süresine göre çevre sorunları hakkında yeterli bilgiye sahip
olunmadığı gözlenmektedir. Bodrum’da kalış süresi ile Bodrum’un çevre sorunları
konusunda anlamlı ilişki bulunmaktadır. Ancak kalış süresinin artması bilgi
düzeyiniarttırmak yerine düşürmektedir.
180
Çevre sorunlarının çözümü için maddi bedel ödenmesiyle ilgili soruyla çevreye
duyarlılık ölçülmek istenmiştir. Tablodan da görülebileceği gibi maddi bedel ödemek
isteyenlerin oranı yüksektir. Son 20 yılda gelenlerin ödeme ile ilgili oranlarının
yüksekliği dikkat çekmektedir. Çevre konusunda önceki tablolara paralel olarak bu
tabloda da son 20 yılda gelenlerin çevreye karşı daha duyarlı oldukları görülmektedir.
Ulusal ya da uluslararası sermayenin son birkaç yılda daha fazla ilgi gösterdiği
kentte konut artışının daha da yükseleceğinin işaretleri alınmaktadır. Toplu konutlar gibi
toplu villaların sayısı yarımadada gün geçtikçe artmaktadır. Bu artışlarla birlikte alt
yapıya gereksinim aynı oranda yükselmektedir. Mimarlar odasına göre yılda ortalama
10.000 konut için imar ruhsatı alınmakta, bu rakamların da yarımada için son derece
yüksek olduğu ifade edilmektedir. Kentin taşıma kapasitesinin artık sınırına gelindiği,
sürecin bu şekilde devamı halinde artık Bodrum’da yaşamanın işkenceye dönüşeceği
dillendirilmektedir.
Alınan göçün etkisiyle yerliliğin önemli bir refleks haline geldiği söylenebilir.
Ancak bu durumun uzun sürmeyeceği mülakatlara katılanlar tarafından ifade edilmiştir.
Kentin sorunlarının aşılabilmesi için bunun gerekli olduğu da vurgulanmaktadır.
kentlerin ayrı bir statü verilerek yönetilmesi, Bodrum yarımadasının bütün halinde
anakent gibi yönetilmesinin gerekliliği önerilmektedir.
Çözüm için ise altyapının yenilenmesi, turizm kenti master planının yapılması
önerilmektedir. Su sorunu yarımadanın en önemli sorunlarından biridir. Bu konuda
yapılmakta olan çalışmalarla sorunun çözülmekte olduğu yetkililerce ifade edilmektedir.
VIII. BÖLÜM
İkamete ve yerleşmeye bağlı olan göçler yanında turizm kentleri yılın belli
dönemlerinde yoğun bir nüfus baskısıyla karşılaşmaktadır. Turizm sezonunun
açılmasıyla birlikte artışa geçen nüfus, temmuz ve ağustos aylarında zirveye ulaşmakta
ve yine sezon sonuna doğru düşüş yaşanmaktadır. Turizm sezonunun bitimini takip
eden aylarda ise inşaat sezonu başlamakta ve farklı bir nüfusu da bu sektör çekmektedir.
Özellikle yaz aylarında bir milyona kadar çıkan nüfusa hitap edebilecek sektörel
yapılanma, kalıcı nüfusa katkı sağlamaktadır. Görüldüğü gibi nüfus hareketliliği ile
turizm kentleri diğer kentlerden ayrılmaktadır.
195
Kentten kırsal alana yaşanan bu göç olayında kırsal alanın eğitim, kültür, sosyal
alanlarda zenginleştiği gözlenmektedir. Çünkü gelen nüfus büyük oranda belirli bir
gelir seviyesinden, meslek gruplarından, belirli bir eğitim seviyesinden yaşanmakta, bu
durum gelinen yeri yeniden dönüştürmektedir. Bu göç grubunda hemşerilik bağlarının
zayıfladığı, belirli bir oranda gelinen yerin kimliği kabullenilmektedir.
Turizm bacasız sanayi olarak kabul edilmişse de son dönemlerde bir anlamda
sanayisinin de oluştuğunu görmekteyiz. Balık çiftlikleri başlangıçta balık ihtiyacı
hedeflenerek kurulsa da gelinen aşama da turizm gelirine denk ya da turizm gelirini de
aşan ekonomik seviyeye ulaşarak, önemli ihracat kalemleri arasına girmiştir. Ancak yol
açtığı çevre sorunları da göz ardı edilmemeli ve çözüm üretilmelidir.
Daha geleneksel aile yapısı yerini çekirdek aileye bırakmıştır. Evlilik ve cenaze
törenlerindeki geleneksel ritüeller sürdürülmeye çalışılsa da modernleşmenin etkilerine
de sık sık rastlanmaktadır. Bazı ritüellerin yeniden üretilmesine, sürdürülmek
196
Turizm kentleri hem hitap ettikleri kitle bakımından hem de kentin yapılanması
açısından tipik birer tüketim kentleridir. Bu yapılanmalar dışında küçük el sanatlarının
yaygınlaşması, hediyelik eşya üretimleri, otantik takılar ve giyim aksesuarlarının
gelişmesi beklenmelidir. Bu üretimlerin yanında balık çiftliklerinin yoğunlaşması, deniz
ürünlerinin paketlenerek pazarlanması ve ihraç edilebilmesi bir anlamda turizm
kentlerinin sadece tüketim değil üretim merkezi de olabileceğini göstermektedir.
Sonuç olarak, turizm kentinin tanımının yapılarak, kente özgü sorunların iyi
analiz edilmesi gerekmektedir. Kentin oluşum ve gelişim süreçlerinin irdelenmesiyle
sorunlara sağlıklı çözümler üretmek mümkün olabilecektir. Özellikle Bodrum örneğinde
olduğu gibi yarımadaya yayılan genişlemenin bir merkezden yönetilmesi
gerekmektedir. Mevcut durumda hizmet vermekte olan 11 belediyenin birlikte hareket
edememesi, bürokratik sorunlar nedeniyle yarımada yönetilemez durumdadır.
198
KAYNAKÇA
AKALIN, Nur, Türk Turizm Sosyolojisi (Yüksek Lisans Tezi), Mimar Sinan Üni.
Sosyal Bil. Ens., İstanbul, 1991
AKÇORA, Necla, Turizmin Ekonomik, Psikolojik, Sosyolojik Yönleri İle Türkiye’deki
Önemi, Son Gelişmeler ve Yasal Düzenlemeler (Yüksek Lisans Tezi), Gazi
Üni. Sosyal Bil. Ens., Ankara, 1987
AKOĞLU, Tunay, Turizm Olay ve Ekonomisine Toplu Bakış, Türkiye Turing ve
Otomobil Kurumu Yay., İstanbul, 1979
AKPINAR, Sibel, Türkiye’nin Turizm Merkezlerinde Ekoturizm Yaklaşımları,
www.ceterisparibus.net/arsiv/s_akpinar.doc, 09.02.2005
ALBAYRAK, Ali Sait vd., Türkiye’de Coğrafi Bölgelere Göre İllerin Sosyoekonomik
Elişmişlik Düzeylerinin Temel Bileşenler Analiziyle İncelenmesi,
ALPÖZEN, Oğuz, Bodrum Antik Halikarnassos, Dönmez Ofset, Ankara
APAN, Ahmet, “Türkiye’de İç Göç Olgusu: Nedenler ve Sonuçlar” Yerel Yönetim ve
Denetim Dergisi, Cilt 11, Sayı 5, Ankara, 2006,
APOSTOLOPOULOS Yiorgos, LEİVADİ Stella, The Sociology of Tourism, Routledge
Advances in Tourism, London and New York, 1996
ASLANOĞLU, Rana A., Kent, Kimlik ve Küreselleşme, Ezgi Kitabevi, Bursa, 2000
BAL, Hüseyin, Turizmin Kırsal Toplumda Aile İçi İlişkilere Etkisi, Doğa İnsan
Yayınları, İstanbul, 1995
199
BENEVOLO, Leonardo, Avrupa tarihinde Kentler, (Çev: Nur Nirven), Afa Yay.,
İstanbul, 1995
DEMİR, Ömer, ACAR, Mustafa, Sosyal Bilimler Sözlüğü, Ağaç Yayıncılık, İstanbul,
1992
DİNCER, Bülent, ÖZASLAN Metin, İlçelerinSosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması
Araştırması (2004), DPT Yay., Ankara, Nisan 2004
DOĞAN, Hasan Zafer, Turizmin Sosyo-Ekonomik Etkileri, İzmir, 1987
DOUGLAS Mary, ISHERWOOD Baron, Tüketimin Antropolojisi, (çev: E. Attila
Aytekin), Dost Kitabevi Yay., Ankara, 1999
DURU Bülent, ALKAN Ayten, 20. Yüzyıl Kenti, İmge Kitabevi, Ankara, 2002
EVLİYAOĞLU, Sait, Genel Turizm Bilgileri, Gazi Üni. Mesleki Eğitim Fak., Ankara,
1989
FAINSTEIN, Susan S., GLADSTONE David, Evaluating Urban Tourism, Places
to Play: the Remaking of Cities for Tourists, eds. Dennis R., Judd and Susan
S. Fainstein. New Haven: Yale University Press.
GEENHUİSEN, Marina Van, NİJKAMP, Peter, “Sürdürülebilir Kenti Nasıl
Planlamalı?”, Toplum ve Bilim, Birikim Yayınları, İstanbul, Kış 1994
201
KELEŞ, Ruşen, Kentleşme Politikası (9. Baskı), İmge Kitabevi, Ankara, 2006
202
KHAN, Maryam M., Tourism Development and Dependency Theory: Mass Tourism
vs. Ecotourism, Annals of Tourism Research, 1997
KILIÇ, Cem, Turizm Sektöründe İstihdamın Niteliğini Etkileyen Faktörler ve
Türkiye’de Beş Yıldızlı Otellerin Analizi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2000
KING, Brian, “Social Impacts of Tourism”, Annals of Tourism Research, Vol: 20,
Pergamon Press Ltd., USA, 1993
KIRAY, Mübeccel B., Kentleşme Yazıları, Bağlam yay., İstanbul, 1998
KIRAY, Mübeccel B., Örgütleşemeyen Kent: İzmir, Bağlam yay., İstanbul, 1998
KIRAY, Mübeccel B., Seçme Yazılar, Bağlam Yay., İstanbul, 1999
MUMFORD, Lewis, Tarih Boyunca Kent, (Çev: Gürol Koca, Tamer Tosun) Ayrıntı
Yayınları, İstanbul, 2007
NİRUN, Nihat, Sosyal Dinamik Bünye Analizi, D.T.C. Fakültesi Yayınları, Ankara,
1969
OKTİK, Nurgün, Turizm Sektöründe Çalışan Kadınların Toplumsal Değişime Etkileri,
20. yy. Sonunda Kadınlar ve Gelecek Konferansı TODAEİ, Ankara, 1997
OLALI, Hasan, Turizm Politikası ve Planlaması, İşletme Fak. Yayın No:228, İstanbul,
1990
OZANKAYA, Özer, Toplumbilim, Cem Yayınevi, İstanbul, 1996
ÖNAL, Yıldırım B. vd., Ekonomik Büyümenin Yükselen Değeri Turizm ve Türkiye
Ekonomisine Etkisinin Analizi, Kare Yay., İstanbul, 2006
ÖZDEMİR, Mehmet, Turizmin Sosyal Yapı Üzerindeki Tesirleri, Türkiye Kalkınma
Bankası, Turizm Yıllığı, Ankara, 1990
ÖZEN, Sevinç, Kentlileşme Sürecinde Ailede Kuşaklararası İlişkiler, Ege Üni. Edebiyat
Fak. Yay., İzmir, 1996
ÖZGÜÇ, Nazmiye, Turizm Coğrafyası, Çantay Kitabevi, İstanbul, 1998
ÖZTAŞ, Kadir, KARABULUT, Tahsin, Turizm Ekonomisi Genel Turizm Bilgileri,
Nobel Yay., Ankara, 2006
ÖZTÜRK, Funda, “Turizm Bilincini Geliştirme Araçlarından Biri: Planlama Sürecine
Katılım” Turizm Eğitimi, Turizm Bakanlığı Turizm Eğitimi Genel
Müdürlüğü, Ankara, 1992
PACİ, Enzo, CLEVERDON, Robert, Turizm Vizyonu 2020 Raporu, Dünya Turizm
Örgütü 12. Genel Kurulun Ardından, T.C. Turizm Bakanlığı, Ankara, 1997
PAMİR, Turizmin Sosyal Yapıya ve Sosyal Değişmeye Etkisi (Yüksek Lisans Tezi),
İstanbul Üni. Sosyal Bil. Ens., İstanbul, 1997
204
PEKER, Mümtaz, ÖNEN, Engin, BALKIZ, Bekir, Göç, Kentleşme Sorunları ve Yerel
Siyaset, Saray Kitabevleri, İzmir, 1997
PIRENNE, Henri, Ortaçağ Kentleri, (Çev: Şaban Karadeniz), İletişim Yay., İstanbul,
2005
RİTZER, George (Editor), “Urbanization” Encyclopedia of Social Theory, Volume II,
Sage Publications, California, 2005
SAYGILIOĞLU, Nevzat, “Turizm”, Yeni Türkiye Dergisi Yıl: 5 Sayı: 28, Ankara,
1999
SAYIN, Önal, “Toplumsal Yaşam ve Toplumsal Yapı”, Sosyoloji Dergisi, Ege Üni.
Edeb. Fak. Yayını, Sayı: 4, İzmir, 1993
Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Turizm Özel İhtisas Komisyonu Raporu, DPT
Yay., Ankara, 2001
SEZGİN, Erkan, Bilişim Teknolojileri ve Finansal Yapılanma Sürecinde Turizm
Endüstrisi ve Türkiye Turizmi, Anadolu Üni. Yay., Eskişehir, 2004
SEZGİN, Orhan M., Genel Turizm, Tutibay Ltd.Şti. Yayınları, Ankara, 1995
SHAUKLAND, Graeme, “Tarihi Değeri Olan Kentlere Neden El Atmalıyız”, Kent ve
Kültürü, Cogito Sayı; 8 Yapı Kredi Yay., İstanbul, 1996
SMITH, Anthony D., Toplumsal Değişme Anlayışı, (Çev: Ülgen Oskay), Ege Üni.
Basımevi, İzmir, 1988
SMİTH, Stephan L. S., Tourism Analysis-A Handbook, Longman Group UK Limited,
England, 1989
STARNES, Richard D., Conspicuous Example of What is Termed the New South:
Tourism and Urban Development in Asheville North Caroline 1880-1925,
The North Caroline Historical Review, Volume LXXX, Number 1, January
2003
ŞENER, Sami, Sosyoloji-Sosyal Bilimlere Alternatif Yaklaşım, İnkılap Yayınları,
İstanbul, 1998
T.C. Süleyman Demirel Üni., İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt: 9, Sayı: 2, Isparta, 2004
205
TOLUNGÜÇ, Ahmet, Türkiye’nin Dış Tanıtım ve Turizm Sorunları, Ankara Üni. Basın
Yayın Yüksek Okulu, Ankara, 1990
TORÖZ, İsmail vd., “Kıyı Alanlarında Turizm ve Çevre Yönetimi Konusunda
Hazırlanmış Raporların Değerlendirilmesi: Bodrum Örneği”, Bodrum
Yarımadası Çevre Sorunları Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Dokuz Eylül
Üni. Basımevi, İzmir, 1998
TOSKAY, Tunca, Turizm Olayına Genel Yaklaşım, Der Yayınları, İstanbul, 1989
TUNA, Korkut, Yeniden Sosyoloji, Karakutu Yay., İstanbul, 2002
TUNÇ, Azize, SAÇ, Firuzan, Genel Turizm, Detay Yayıncılık, Ankara, 1998
URRY, John, Mekanları Tüketmek, (Çev: Rahmi G. Öğdül), Ayrıntı Yayınları, İstanbul,
1999
ÜRGER, Savaş, Genel Turizm Bilgisi, Akdeniz Üniversitesi Yayınları, Antalya, 1992
VASSAF, Gündüz, Cennetin Dibi Modern Zamanlarda Eğlencelik Hayat, İletişim Yay.,
İstanbul, 2003
World Tourism Organization, WTO’s 1995 İnternational Tourism Overview,
Preliminary Results, Madrid, 1996
World Tourism Organization, WTO’s 1995 İnternational Tourism Overview,
Preliminary Results, Madrid, 1996
YALÇIN, Cemal, Göç Sosyolojisi, Anı Yay., Ankara, 2004
YARCAN, Ş, Türkiye’de Turizm ve Uluslararasılaşma, Boğaziçi Üniversitesi
Yayınları, İstanbul, 1998
YASA, İbrahim, Türkiye’nin Toplumsal Yapısı ve Temel Sorunları, TODAİE
Yayınları, Ankara, 1970
YAVUZ, Sürdürülebilir Kalkınmanın Turizme Etkisi, Balıkesir Üni. Sosyal Bil. Ens.
Dergisi, Balıkesir, 2000
YILDIRIM, Uğur, GENÇTÜRK, Muharrem, TAŞ, Ethem, “Sürdürülebilir Kalkınmaya
İlişkin Uluslararası Düzenlemeler ve Bunların Hukuki Niteliği”, Türk İdare
Dergisi, İçişleri Bakanlığı, Yıl: 72, Sayı: 426, Ankara, 2000
YILDIZ, Murat, Marmaris Örneğinde Doğal Kaynakların Dengeli Kullanımı ve
Sürdürülebilir Turizm İçin Çevre-Kent Modeli Üzerinde Bir Araştırma
(Yüksek Lisans Tezi), Ankara Üni. Fen Bil. Ens., Ankara, 1996
ZELDİN, Theodore, İnsanlığın Mahrem Tarihi, (Çev: Elif Özsayar), Ayrıntı Yayınları,
İstanbul, 2000
2000 Genel Nüfus Sayımı (Muğla), DİE Yay., Ankara, Eylül 2002
Türkiye İstatistik Kurumu, http://www.tuik.gov.tr
207
Özel İhtisas Komisyonu Raporu, VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, http://dpt.gov.tr
Özel İhtisas Komisyonu Raporu, (Turizm) IX. Yıllık Kalkınma Planı, http://dpt.gov.tr
Özel İhtisas Komisyonu Raporu, (Yerleşme-Şehirleşme) IX. Yıllık Kalkınma Planı,
2007, http://dpt.gov.tr
VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, http://dpt.gov.tr
IX. Yıllık Kalkınma Planı, 2006, http://dpt.gov.tr
Turizm Bakanlığı İstatistikleri, http://www.turizm.gov.tr/istatistikler
Turizm Yıllığı, T.C. Turizm Bakanlığı A.Ş., Ankara, 1985
Türkiye Çevresel Başarı Raporu, OECD, 1999
Türkiye Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı, DPT Yayını, Ankara, 1999
TURSAB, 2001, htttp://www.tursab.org.tr/12.htm
TURSAB İstatistikleri, htttp://www.tursab.org.tr/
Yurt Ansiklopedisi, Cilt 8 (Muğla Maddesi), Anadolu Yayıncılık A.Ş., İstanbul 1983
Yurt Ansiklopedisi, Türkiye-Genel, Anadolu Yayıncılık A.Ş., İstanbul, 1984
208
Bodrum Belediyesi
Bodrum Kaymakamlığı
Bodrum Ticaret Odası Envanter Çalışması 2007
Muğla Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası
Turizm İl Müdürlüğü, Muğla
World Tourism Organization, Ekim 2003 http://www.world-tourism.org/
http://www.turizm.gov
209
56. Herhangi bir sivil toplum örgütü (dernek veya sendika) üyeliğiniz var mı?
1) Evet (……………………………………………….) 2) Hayır
57. Sivil toplum kuruluşlarının çalışmaları hakkında bilginiz var mı?
1) Hiç bilgim yok 2) Yeterli değil 3) Fikrim yok
4) Az bilgim var 5) Yeterli bilgim var
213
58. Bodrum’un korunup, güzelleşmesi için maddi bedel istense, nasıl karşılarsınız?
1) Öderim 2) Ödemek isterim 3) Fikrim yok
4) Ödemek istemem 5) Ödemem
59. Sizce turizm kaynaklı sorunların çözümü için neler yapılmalıdır? (lütfen yazınız)
1) ......................................................................................................................................
2) ......................................................................................................................................
3) ......................................................................................................................................
4) ......................................................................................................................................
5) ......................................................................................................................................
60. Turizmin Bodrum’a etkileri hakkında siz neler düşünüyorsunuz? (lütfen yazınız)
1) ......................................................................................................................................
2) ......................................................................................................................................
3) ......................................................................................................................................
4) ......................................................................................................................................
5) ......................................................................................................................................
61. Bodrum’un geleceği ile ilgili sizce neler yapılmalı? (lütfen yazınız)
1) ......................................................................................................................................
2) ......................................................................................................................................
3) ......................................................................................................................................
4) ......................................................................................................................................
5) ......................................................................................................................................
214
1. Cinsiyetiniz?
2. Yaşınız?
3. Doğum yeriniz?
3. Doğum yeriniz?
3. Doğum yeriniz?
Frekans Yüzde
Bodrum 587 52,2
Diğer 182 16,2
İstanbul 81 7,2
İzmir 63 5,6
Muğla 62 5,5
Ankara 35 3,1
Aydın 29 2,6
Milas 24 2,1
Mersin 21 1,9
Samsun 16 1,4
Kayseri 15 1,3
Yurt Dışı 9 ,8
Toplam 1124 100,0
219
Frekans Yüzde
Bodrum 1021 90,8
Milas 31 2,8
İstanbul 26 2,3
İzmir 13 1,2
Muğla 12 1,1
Yurt Dışı 12 1,1
Aydın 6 ,5
Adana 3 ,3
Toplam 1124 100,0
9. Medeni durumunuz?
Frekans Yüzde
Evli 805 71,6
Bekâr 231 20,6
Boşanmış ya da Dul 88 7,8
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Okur-Yazar değil 2 ,2
Okur-Yazar 3 ,3
İlkokul 345 30,7
Ortaokul (İlköğretim) 71 6,3
Lise ve dengi 391 34,8
Yüksekokul ve Üniversite 312 27,8
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
İngilizce 443 39,4
Almanca 36 3,2
Fransızca 12 1,1
Birden Fazla Dil Bilenler 111 9,9
Bilmiyorum 522 46,4
Toplam 1124 100,0
221
Frekans Yüzde
İşçilik (ücretli) 223 19,8
Profesyonel Meslekler (Dr., Av., Müh. vs.) 222 19,8
Esnaf, Zanaatkâr 167 14,9
Ev Hanımı 123 10,9
Emekli 108 9,6
İşadamı, Girişimci 79 7,0
Memur 74 6,6
Serbest Meslek (Büyük market, Beyaz eşya vb.) 45 4,0
İşsiz 20 1,8
Diğer 63 5,6
Toplam 1124 100,0
222
Frekans Yüzde
Yok 645 57,4
Konut 195 17,3
İşyeri 121 10,8
Arsa, Arazi 75 6,7
Birden Fazla Gelir 70 6,2
Yazlık 3 ,3
Diğer 15 1,3
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Gıda 409 36,4
Eğitim 175 15,6
Kira 156 13,9
Yatırım 135 12,0
Giyim 111 9,9
Diğer 57 5,1
Hepsi 48 4,3
Eğlence 33 2,9
Toplam 1124 100,0
225
Frekans Yüzde
Kendi Akrabaları 393 35,0
Bankalardan 325 28,9
Arkadaş-Tanıdık 182 16,2
Eşimin Akrabaları 48 4,3
Çocuklarımdan 46 4,1
Komşulardan 18 1,6
Yardım Kuruluşları 3 ,3
Diğer 109 9,7
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
SSK 501 44,6
Bağ-kur 267 23,8
Emekli Sandığı 141 12,5
Yok 113 10,1
Özel Sigorta 102 9,1
Toplam 1124 100,0
226
Frekans Yüzde
Her gün gazete alınır 527 46,9
Ara sıra 297 26,4
Hafta sonları 212 18,9
Gazete alınmaz 88 7,8
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Kiracıyım 373 33,2
Evsahibiyim 751 66,8
Toplam 1124 100,0
228
Frekans Yüzde
Kendim inşa ettim 335 44,6
Miras yoluyla 239 31,8
Satın aldım 127 16,9
Kooperatif yoluyla 41 5,5
Yazlık alarak yerleştim 9 1,2
Toplam 751 100,0
31. (29. soruya ev sahibiyim diyenlere sorulacak) Bodrum’da konut edinirken temel
olarak hangi seçeneği amaçladınız?
Frekans Yüzde
Sadece kullanalım 401 53,4
Hem yatırım hem de kullanım 318 42,3
Sadece yatırım 32 4,3
Toplam 751 100,0
Frekans Yüzde
Çocuklara bırakmak 269 35,8
Sürekli oturmak 246 32,8
Aynen korumak 159 21,2
Kiraya vermek 51 6,8
Turistik olarak
17 2,3
işletmek
Satmak 9 1,2
Toplam 751 100,0
229
Frekans Yüzde
Evet 303 27,0
Hayır, yok 756 67,3
Konutum yok 65 5,8
Toplam 1124 100,0
34. Belediyenin konut yapımında “Bodrum Evi” konut biçimini zorunlu kılmasını
doğru buluyor musunuz?
Frekans Yüzde
Evet 659 58,6
Hayır 209 18,6
Fikrim yok 256 22,8
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Evet 855 76,1
Hayır, yok 212 18,9
Fikrim yok 57 5,1
Toplam 1124 100,0
230
Frekans Yüzde
Evet 944 84,0
Hayır 117 10,4
Fikrim yok 63 5,6
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Kalabalık, Trafik, Gürültü 65 36,1
Su Sorunu 40 22,2
Hayat Pahalılığı 32 17,8
Huzur Kalmadı 22 12,2
Ahlak Bozuldu 21 11,7
Toplam 180 100,0
231
Frekans Yüzde
Çarpık kentleşmeye neden oldu 288 25,6
Nüfus artışı oldu 256 22,8
Ormanlar azaldı 175 15,6
Suç oranı arttı 158 14,1
Çevre kirlendi 98 8,7
Gelir seviyesi yükseldi 76 6,8
Diğer 48 4,3
Eğitim düzeyi yükseldi 21 1,9
Yeni yollar yapıldı 4 0,4
Toplam 1124 100,0
233
Frekans Yüzde
Evet 863 76,8
Hayır 126 11,2
Fikrim yok 135 12,0
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
İsterim 776 69,0
Alternatif yaratılmasını isterim 277 24,6
İstemem 71 6,3
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Oldukça rahatsız 493 43,9
Kısmen 369 32,8
Fikrim yok 78 6,9
Rahatsız etmez 135 12,0
Hiç rahatsız etmez 49 4,4
Toplam 1124 100,0
234
Frekans Yüzde
Hiç memnun değilim 103 9,2
Memnun değilim 192 17,1
Fikrim yok 270 24,0
Memnunum 487 43,3
Çok memnunum 72 6,4
Toplam 1124 100,0
47. Yörenize gelen turistler sizce bazı sorunlara yol açıyor mu?
Frekans Yüzde
Evet 501 44,6
Hayır 399 35,5
Fikrim yok 224 19,9
Toplam 1124 100,0
48. Eğer sizce gelen turistler bazı sorunlara yol açıyorsa, bu sorunlar nelerdir?
Frekans Yüzde
Hayat pahalılığı 259 36,9
Ahlaki değerlerin
244 34,8
bozulması
Altyapı sorunları 69 9,8
Doğanın tahrip olması 57 8,1
Çevre kirliliği 45 6,4
Diğer 27 3,9
Toplam 701 100,0
235
Frekans Yüzde
Tamamıyla katılırım 361 32,1
Katılırım 483 43,0
Fikrim yok 93 8,3
Katılmam 129 11,5
Hiç katılmıyorum 58 5,2
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Konutların çoğalması 339 30,2
Alt yapı sorunları 291 25,9
Çevreye karşı duyarsızlık 187 16,6
Orman yangınları 145 12,9
İkinci konutlar 123 10,9
Diğer 39 3,5
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Hiç bilgim yok 78 6,9
Yeterli değil 394 35,1
Fikrim yok 81 7,2
Bilgim var 165 14,7
Yeterli Bilgim var 406 36,1
Toplam 1124 100,0
236
Frekans Yüzde
Hiç memnun değilim 312 27,8
Memnun değilim 322 28,6
Fikrim yok 237 21,1
Memnunum 199 17,7
Çok memnunum 54 4,8
Toplam 1124 100,0
53. Belediyeye herhangi bir iş için gittiğinizde Belediye Başkanı, diğer yöneticiler
veya ilgili personel size zaman ayırıp, sorunlarınızla gereğince ilgileniyor mu?
Frekans Yüzde
İlgileniyor ama yeterli
361 32,1
değil
Henüz belediyeye
282 25,1
gitmedim
Hayır, ilgilenmiyor 276 24,6
Evet, ilgileniyor 205 18,2
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Her ikisini de dikkate
672 59,8
alırım
Adayı 311 27,7
Partiyi 141 12,5
Toplam 1124 100,0
237
Frekans Yüzde
CHP 480 42,7
MHP 171 15,2
AKP 156 13,9
DP 114 10,1
ANAP 87 7,7
GP 45 4,0
DTP 35 3,1
Diğer 36 3,2
Toplam 1124 100,0
56. Herhangi bir sivil toplum örgütü (dernek veya sendika) üyeliğiniz var mı?
Frekans Yüzde
Evet 305 27,1
Hayır 819 72,9
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Hiç bilgim yok 139 12,4
Yeterli değil 272 24,2
Fikrim yok 291 25,9
Bilgim var 169 15,0
Yeterli Bilgim var 253 22,5
Toplam 1124 100,0
238
58. Bodrum’un korunup, güzelleşmesi için maddi bedel istense, nasıl karşılarsınız?
Frekans Yüzde
Öderim 211 18,8
Ödemek isterim 423 37,6
Fikrim yok 227 20,2
Ödemek istemem 155 13,8
Ödemem 108 9,6
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Konutlaşma ve Göç Önlenmeli 276 24,6
Çözülmez 256 22,8
Altyapı Yenilenmeli 150 13,3
Doğal ve Kültürel Değerler Korunmalı 145 12,9
Alternatif Turizm Planlanmalı (12 ay) 98 8,7
Alışveriş Merkezleri Açılmalı 76 6,8
Tanıtımı İyi Yapılmalı 54 4,8
Master plan yapılmalı 48 4,3
Profesyonel Yöneticiler Yönetmeli 21 1,9
Toplam 1124 100,0
239
Frekans Yüzde
Hayat Pahalılığı 267 23,8
Getirdiğinden Fazlasını Götürdü 157 14,0
Ekonomik Gelişme Sağladı 115 10,2
Çevre sorunlarına yol açtı 113 10,1
Konutlaşmaya Yol Açtı 106 9,4
Ahlaksızlık Arttı 102 9,1
Tanınmasını Sağladı 87 7,7
Suç Oranları Arttı 58 5,2
İnsan İlişkileri Zayıfladı 55 4,9
Kültürel Etkinlikler Arttı 34 3,0
Cevap Vermeyenler 30 2,7
Toplam 1124 100,0
Frekans Yüzde
Turizm 12 aya Yayılmalı 256 22,8
Yabancılara Satış Önlenmeli 148 13,2
Çevre ve Kültürel Değerler Korunmalı 114 10,1
Tanıtıma Önem Verilmeli 105 9,3
Master Plan Yapılmalı 103 9,2
Altyapı Yenilenmeli 97 8,6
Halk Bilinçlendirilmeli 83 7,4
Gelirler Bodrum'da Kalmalı 81 7,2
Balık Çiftlikleri Kaldırılmalı 53 4,7
Su Sorunu Çözülmeli 46 4,1
Cevap Vermeyen 38 3,4
Toplam 1124 100,0
240
EK 3. FOTOĞRAFLAR
241
242
243
244
245
246
247
ÖZGEÇMİŞ
KİŞİSEL BİLGİLER
MESLEKİ BİLGİLER
ÖZET
Dünyanın en büyük ilk beş sektörü arasında yer alan ve hızla büyüyen turizm
sektörü toplumların değişmesine ve dönüşmesine neden olmaktadır. Yarattığı toplumsal
hareketlilik ve ekonomik büyüklükle gittikçe daha fazla ilgi çekmekte ve yarattığı
sonuçların daha iyi analiz edilmesini gerektirmektedir.
yaşanan gelişmeler başta inşaat sektörü olmak üzere pek çok sektörü etkilemiş, göç
veren yöreler hızla göç alarak, kentleşme sürecine girmiştir.
Geçmişinde sahil kasabası olan Bodrum, turizm sektörünün etkisiyle yeni bir
kentsel form özelliği taşımaktadır. Bu yeni kentsel form turizm sektörünün girdiği diğer
yörelerde de benzer biçimde gözlenmektedir. Kente gelen göç, nüfus yapısı, ekonomik
yapılanma ve hizmetler, konut biçimi, sosyal ve kültürel faaliyetler yönünden diğer
kentlerden ayrılmaktadır. Turizm sektörünün etkisiyle yeniden yapılanan bu tip kentleri
“turizm kenti” olarak tanımlamak gerekmektedir.
ABSTRACT
Tourism sector into one of the world’s five biggest sectors is in a rapid
expansion and promotes societal changes and transformations. With its societal
movement and economic capacity, it creates and attracts steadily increasing attention
therefore: it requires its consequences to be better analyzed.
With the steady increase seen in revenues generated by the tourism sector and its
attracting future revenue-generating potential leads the developing countries to make
investments in this sector. The regions having tourism potential undergo a process of
rapid change and transformation with the help of the subsidies provided. These regions
first experience spatial expansion and they adopt a tourism-specific structuring.
Tourism sector’s being one of the biggest sectors in the world is partially
associated with urbanization. Tourism sector develops both as a result of urbanization
and in turn its development leads to urbanization. The population in tourist places is in
rapid increase creates demand for secondary housing and population increase-related
housing. Local administrations may not have their authorities to plan housing to a full
scale in same cases so the expansion may become an unhealthy one. Therefore, the
regions having tourism potentials become the subject of unplanned urbanization and
somehow they waste their own potentials.
Tourism does not only transfer the new elements determining new value system
in the principles of daily life but also brings a new understanding and discipline to
economy and business life. Understanding and discipline of working penetrating into
the urban values are transferred especially to the regions hosting tourists. Tourism
sector plays an important role in production relationships which is a driving force of the
development and change.
Parallel to the development of the tourism sector in Turkey, since the 1980s
development has gained acceleration in Muğla region which has the longest coast line,
historical, cultural and natural beauties and 65% of whose area is covered with forests.
251
Developments observed in this sector have affected the other sectors specifically the
construction sector and accordingly, this region has become hubs of attraction and many
people have immigrated it’s so the process of urbanization start in this region.
Bodrum which was a small fishing village in the past has adopted a new urban
structure with the effects of tourism. This new urban structure can be observed in other
regions affected by the tourism. It has its specific pattern of immigration, population
structure, economic structure and services, types of housing, social and cultural
activities. That kind of cities newly structured with the effects of tourism are called
“tourism city”.