Professional Documents
Culture Documents
Fri̇g Vadi̇si̇ Anitlarinda Gözlemlenen Bozulma Problemleri̇ni̇n İkli̇m İle İli̇şki̇si̇
Fri̇g Vadi̇si̇ Anitlarinda Gözlemlenen Bozulma Problemleri̇ni̇n İkli̇m İle İli̇şki̇si̇
1
BERKAY DOĞA VE SELİN BENGÜ TOKMAK’a
2
ÖNSÖZ:
Frig vadisi üzerinde bir çok kaya anıtı bulunmaktadır. Bu anıtlar
zamana karşı direnmektedir. Anıtlar bölgenin coğrafi
konumundan dolayı fiziksel bozulmaya daha çok maruz
kalmaktadır. Gece ve gündüz sıcaklık farkının yüksek olması,
güneş ışıklarına maruz kalınan saat sayısı, bölgede ortalama nem
oranı gibi faktörler fiziksel bozulmanın ana faktörleridir. Bunun
yanında yağışlı gün sayısı ve atmosferdeki kirli ve zararlı
gazlarda fiziksel bozulmaya kimyasal bozulma olarak katkı
sağlamaktadır. Frig vadisindeki anıtlar yıllarla karşın verdikleri
direnç savaşında maalesef insan kaynaklı bozulmalara son
günlerde daha çok maruz kalmaktadır. Bilinçli olarak kaya
anıtlar üzerinde antrepojenik bozulmalar yaratılmaktadır. Kaçak
kazılarda kullanılan dinamitlerde kaya anıtlara geri dönüşümü
olmayan zararlar vermektedir. Taşınabilir ve taşınamaz kültür
varlıklarının korunmasında ilk aşaması bence önce insanlara
bilinçli bir şekilde koruma eğitimi verilmesi olmalıdır. Bunun
için eğitim sisteminde milli değerler içerisinde yeni nesillere
eserlerimizi koruma öğretilmelidir. Bu eser ile Frig vadisindeki
kaya anıtların bozulma sorunları gözle tespit edilmiştir. Aynı
zamanda bozulmanın iklim şartları ile ilişkisi de incelenmiştir.
Bu kitabın ilerde yapılacak olan restorasyon çalışmalarına
yardımcı olacağını ümit ediyorum.
Dr. Musa Tokmak
İletişim Bilgileri:
e-mail: musatokmak3@yahoo.com
Telefon: 05365632256
Web: http://www.musatokmak.com
3
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ:
…………………………………………………………………………….3
İÇİNDEKİLER:
…………………………………………………………………………….4
FRİGLER:
…………………………………………………………………………….6
………………………………………………………………………….…6
..…………………………………………………………………………...7
…………………………………………………………………………...10
MALTAŞ ANITI:
…………………………………………………………………………...13
ASLANKAYA ANITI:
………………………………………………………………………...…13
……………………………………………...……………………………15
BİTMEMİŞ ANIT:
…………………………………………………………………..……….17
……………………………………………………………………..…….18
4
İKLİM VE TAŞ BOZULMASI ARASINDAKİ GENEL İLİŞKİ:
…………….………………………………………………..……………19
…..…………………………………………………………………..…...26
…………………………………..…………………………………….....49
SONUÇLAR VE ÖNERİLER:
…………………………………………………………………………...51
KAYNAKLAR:
………………………………………………………………..………….56
………………………………………………………………...…………58
…………………………………………………………………..……….60
5
FRİGLER
6
Fasadlar, boyutların algılanması bakımından kayaya üç şekilde
yontulmuşlardır. İki boyutlu anıtlar, (Midas Anıtı, Bitmemiş Anıt,
Areyastis Anıtı, Maltaş Anıtı), üç boyut hissi uyandıran anıtlar, ( Bahşayiş
Anıtı, Aslankaya Anıtı, Deliklitaş Anıtı), Gerçek ölçülerine bağlı
tamamen ana kayadan yontulmuş üç boyutlu yapı, (Değirmen Anıtı) ‘dır.
9
Resim 2: Midas anıtı Fasadının genel görünüşü
10
kabartma birer pencere yer alır. Kareye yakın dikdörtgen cephe duvarı
kabartma iki çerçeve ile çevrilmiştir. Çerçeveler, düzgün aralıklarla
yerleştirilen kare panolardan oluşan bezeme dizisi ile bezenmiştir. Cephe
duvarının alınlığa yakın üst kısmında küçük bir niş vardır. Anıt üzerinde
üç adet Frigce yazıt bulunur. Birinci yazıt frizin sol başından başlayarak
akroterin sağında ve solunda devam eder. 7 m uzunluğundadır. İkinci
yazıt, anıtın üst kısmında, ana kayadadır. 8 m uzunluğundadır. Üçüncü
yazıt, doğal çerçevenin yan yüzünde, yukarıdan aşağıya doğru
yanlamasına kayaya kazınmıştır ve 3 m uzunluğundadır. Yazıtların hepsi
iyi okunabilmekle birlikte anlamı bilinmemektedir.
11
Resim 3: Küçük Yazılıkaya (Areyastis Anıtı) genel görünüşü (url 2,2017)
12
MALTAŞ ANITI
ASLANKAYA ANITI
13
güneydoğu doğrultulu kayalıktadır (Resim4). M.Ö. 7. yüzyılda yapıldığı
sanılan Aslankaya anıtı, yüksek bir kayanın güney yüzü, dikey kesilerek
oluşturulmuş üçgen çatılı bir tapınak anıtıdır (Resim 5). Anıtın yan
yüzeyine (kuzeyine) yapılmış kükremiş ve iki ayağı üzerine şaha kalkmış
aslan kabartmasından dolayı “Aslankaya” diye anılmaktadır. Ayakta dik
duran aslanın başı bozulmuş olup ön ayağından biri ve arka ayakları ile
kuyruğu çok belirgindir. Üçgen çatının kiriş boşluklarında karşılıklı iki
sfenks (insan başlı aslan), ana cephede niş içinde iki aslan arasında
Tanrıça Kibele bulunmaktadır. Ana cephe geometrik desenli
kabartmalarla süslüdür.
14
YILANTAŞ ve ASLANTAŞ ANITI
15
YILANTAŞ
Aslantaş’ın batısında aynı kayalıkların bulunduğu yerdedir (Resim 4).
Anıt parçalandığı için üçgen tavan kirişleri görülmekte olup, Anıt’ın dış
tarafında bir aslan kabartmasının sadece baş ve bir ayak kabartması
günümüze kadar gelebilmiştir (Resim 7). Kapıda, Medusa başlı yılan
kabartması ile iki yanında da mızraklarıyla yılana saldıran iki savaşçı
vardır. Bugün ters dönen kayanın altında olduğundan görülmemektedir.
İçerdeki klinede bulunan hurma yapraklı sütun başlığı Frigler’in
Çukurova’ya indikleri dönemlerde M.Ö. 700 yıllarında yapıldığını
göstermektedir.
16
BİTMEMİŞ ANIT
17
GERDEK KAYASI MEZAR ANITI
Doğanlı Vadisi’nde, Çukurca köyünün 500 m güneybatısında, büyük bir
kaya kütlesinin doğu yüzüne oyulmuştur. Dor düzeninde, üçgen alınlığı ve
saçaklığı iki sütun tarafından taşınan bir tapınak cephesi biçimindedir.
Anıtsal giriş holünün arkasında, iki ayrı kapıdan girilen yan yana iki
mezar odası vardır (Resim 9). Odaların yan ve arka duvarlarında kemerli
mezar tekneleri yer alır. Hellenistik Çağ’a (MÖ 3-1yy.) tarihlenen mezar,
Roma ve Bizans dönemlerinde bazı ilave ve değişiklikler yapılarak
kullanılmaya devam etmiştir (url 3, 2017)
18
İKLİM VE TAŞ BOZULMASI ARASINDAKİ GENEL İLİŞKİ
19
Fookes adlı bilim adamı ve arkadaşları kimyasal ve fiziksel bozulmaların
nem ve sıcakla doğu bir ilişkisi olduğunu belirtmiştir (Fookes et al, 1971).
Yağışın yoğun olup sıcaklığın 10 0C’den az olduğu alanlarda güçlü
kimyasal bozulmanın etkili olduğunu ve özellikle sıcaklığın 0 0C’nin
altında olduğu alanlarda fiziksel bozulmanın daha güçlü olduğunu
savunmuştur ve buna bağlı bir sıcaklık-nem dengesi ile bozulma türlerini
sınıflandırmıştır (Resim 10)
20
Resim 11: Türkiye’deki bölgelere düşen illerin 1926-2016 yılları
arasındaki ortalama sıcaklık ve yağış miktarlarına göre fiziksel, kimyasal
bozulmaya göre gruplandırılması
21
ve bozulma türlerinin yoğun oldu olduğu sınıflandırma aşağıda Tablo1’de
çıkarılmıştır.
22
İllerin Gece-Gündüz Sıcaklık Farkı ( 0C)
16
14
12
10
8
6
4
2
0
Mardin
Amasya
Erzurum
Hatay
Adıyaman
Eskişehir
Yalova
Düzce
Rize
Aksaray
Muğla
Afyon
Adana
Tekirdağ
Bayburt
Karabük
Nevşehir
Denizli
Tunceli
Tokat
Şırnak
Karaman
Ağrı
Tokat
Bursa
İstanbul
Ardahan
Kilis
23
(Gece-Gün. Sıcaklık Farkı)*(Yağışlı Gün
Sayısı*Yağış)*(Ortalama
Sıcaklık*Güneşlenme Gün Sayısı)/1000
=Bozulma İndeksi
2500
2000
1500
1000
500
0
Yalova
Amasya
Erzurum
Mardin
Hatay
Afyon
Adıyaman
Düzce
Eskişehir
Rize
Adana
Muğla
Aksaray
Bayburt
Karabük
Nevşehir
Tekirdağ
Denizli
Tunceli
Tokat
Şırnak
Tokat
Karaman
Ağrı
İstanbul
Bursa
Kilis
Ardahan
Grafik 2: Bozulmayı etkileyen faktörlerin bir arada verilmesi ile elde
edilen ortalama bir değer, veri ya da “bozulma indeksi”
24
11 0C ve ortalama yıllık yağış miktarı 367.1 (kg/m2 ) dir. 1mm= 1kg/m2
olduğuna göre 367,1 kg/m2 de 367.1 mm veya 36,71 cm yapmaktadır.
25
TAŞ ANITLAR ÜZERİNDE GÖZLEMLENEN BOZULMA
TÜRLERİNİN SINIFLANDIRILMASI
26
Tablo 2: Ayrışma ve alt gurupları
27
28
FRİG VADİSİNDEKİ ANITLAR ÜZERİNDE GÖZLEMLENEN
BOZULMA TÜRLERİ
29
Bu nedenle ısınan kayaç içindeki mineraller farklı yönlerde genleşerek
birbirine karşıt kuvvetler meydana getirir. Ayrıca dış yüzleri iç
yüzlerinden fazla ısınan veya soğuyan kayaçların iç ve dış yüzleri
arasında farklı kasma ve gerilmeleri olur. Sonuçta farklı gerilmeler
dolayısı ile kayaçlarda fissürler (çatlaklar) oluşur. Gece gündüz ile yıllık
sıcaklık farkları etkili bir bozulma nedenidir. Bu bozulmalarda kimyasal
bir değişiklik olmaz. Taşların kırılması sonucu parça kayıpları oluşur.
Taşın gözeneklerinde konumlanmış olan su ve tuz, ısı etkisi ile hacim
değiştirmekte ve taşın içerisindeki gözeneklilik yapıda değişime sebep
olmakta ve sonuçta taşa zarar verebilmektedir. Mevcut bulunan çatlaklara
suların girmesi ve düşük sıcaklıklar da donması büyük bir bozulma
etkenidir. Su donduğu zaman % 9 hacmini artırır. Don basıncı meydana
gelir. İlk donma anındaki basınç 160 kg/cm2 civarında olup, bu basınca
çoğu taşlar dayanamazlar. Örneğin -13°C deki don basıncı 2000 kg/cm2
civarındadır. Taşların çatlakları arasına giren su, sıvı halden katı hale
geçince taşları parçalayacak boyutta bir kuvvet oluşur. Porozitesi yüksek
taşlarda donmanın etkili olabilmesi için Saturasyon Katsayısı’na (su
emme/ porozite) bakılır. Sk = V/Wo dır. Burada, V=tüm hacim, Wo =
kuru ağırlıktır (Schaffer, 1932). St < 0.9 ise don etkisi pek olmaz. Sk=0.9-
1 ise etkili olur. Pratik işlerde bu katsayı 0,8 alınmaktadır (Schaffer,
1932). Taşların içindeki gözeneklerde, eriyici tuzların bulunması
önemli bir bozulma etkenidir. Eriyen tuzlar kapilarite ile taşın yüzüne
çıkar, dış kristallenme meydana gelir. Eriyen tuzlar bazen taşın içindeki
boşluklarda kristallenir. Bu şekilde, taşın gözeneklerinde meydana gelen
kristallenmeye gizli kristallenme denir. Gizli kristallenmelere çiçeklenme
ismide verilmektedir. Çiçeklenmeye neden olan tuzlar özellikle alkali ve
toprak alkali tuzlarıdır. Bunlar asit ve gazların etkisi ile sülfatlara dönüşür.
Kimyasal bozulmada hidratasyon ve oksidasyon ana faktör olarak
bozulmaya sebep olmaktadır. Biyolojik bozulmada ise fiziksel ve
30
kimyasal bozulmalar aynı anda etki edebilmektedir. Mikro ve makro
bitkiler taş çatlakların arasına girebilmekte ve mekaniksel olarak zarar
vermektedir. Fungi, yosun ve değişik türden mantar ve bakterilerde taşlar
yüzeyinde ve taşların içerinde kimyasal dönüşümlere etki etmektedir.
Uzun yıllar toprak üstünde kalan Frig vadisindeki anıtlar bu süre boyunca
deformasyona uğramaktadır. Bölgenin karakteristik iklim özelliği ve anıt
üzerindeki etkisinden yukarıda bahsedilmiştir. Bunun yanında yine
yukarıda verilen verilere göre bozulmalar sınıflandırılmıştır. Tüf kayadan
yapılmış olan Frig vadisi anıtları üzerinde gözle yapılan inceleme
sonucunda insan kaynaklı bozulmanın da en az fiziksel bozulma kadar
etkili olduğu bu çalışma ile ortaya konmuştur. Antropojenik (insan
kaynaklı) kırılmanın sebep olduğu materyal kaybı ana faktörü olan insan
kaynaklı bozulmanın çeşitlerinden olan mekaniksel veya darbe kaynaklı
bozulmanın örneğini özelikle Midas ve Aslankaya anıtı üzerinde
gözlemlemek mümkündür. Resim14’de Midas anıtı üzerinde çekiç türü
kesici bir alet ile anıtı oluşturan tüf taş blok üzerinde kesme yapılmış ve
madde kaybı söz konusudur. İnsan faktörlü oluşturulan bu oyukların
içerisine zamanla madde birikimi olmakta ve bu maddeler taşla kimyasal
reaksiyona girmekte ve taşın dokusunu değiştirebilmektedir (Resim 15).
31
Resim 14: Midas anıtı üzerinde kesici alet ile yapılan işlem sonucu oluşan
madde kaybı
32
Resim 15: Taş yüzeyinde kesici alet ile oluşturulmuş oyuklar içerisinde
madde birikmesi ile oluşan kirlenme
Sadece kesici bir alet ile madde kaybı söz konusu değildir. Midas anıtı
üzerinde bir bölgede kesici bir alet ile yazı yazılması sonucu yine taş
üzerinde madde kaybı söz konusudur (Resim 16)
33
Resim 16: Kesici bir alet ile Midas anıtı yüzeyine yazı yazılması ile
yüzeyde madde kaybı
34
Resim 17:Yılantaş anıtının göz kısmının insan kaynaklı sebepten tahrip
olması, yüzeyde yosun oluşumu ve yağmur suları etkisi ile renk değişimi
35
Resim 18: Restorasyon sebebiyle Midas anıtı üzerinde açılan ve kendini
belli eden delikler
Yağmur sularının, rüzgârın etkisi ile Midas anıtı yüzeyinde ufalanma türü
ile madde kaybı vardır (Resim 20). Anıt yüzeyi el ile dokunulduğu zaman
yüzeyde kumlanma olmakta ve yüzeyde kumlanan parçacıklar ana
kütleden ayrılmakta ve bu sebeple madde kaybı olmaktadır. Rüzgârın ve
yağışın bol olduğu aylarda özellikle bu tür bozulmaların etkisi kendini
daha hızlı göstermektedir.
36
Resim 19:Midas anıtı üst bölgesinde gözlemlenen sebebi anlaşılmayan
etki ile materyal kaybı
37
Resim 20: Yağmur ve rüzgârın etkisi ile Midas anıtında gözlemlenen
kumlanma türü ile madde kaybı
38
Resim 21: Midas anıtı üzerinde rüzgâr ve yağmurun etkisi ile yüzeydeki
şekillerin silinmesi
39
Resim 22: Midas anıtı üzerinde gözlemlenen siyah kirlenme ve madde
birikimi
40
Resim 23’de görüleceği gibi Küçük Yazılıkaya anıtı üzerinde de
atmosferik kirlilikten kaynaklanan bozulmanın izlerini görmek
mümkündür. Özellikle yağmur sularının yüzeyden içe girmesi ile anıtın
üst kademelerindeki geometrik motiflerin üzerinde tuz birikimine neden
olmuştur. Bunun sonucunda da yüzeyde renk değişimi
gözlemlenmektedir. Beyaz bir renk oluşumu açıkça anıt üzerinde belli
olmaktadır. Siyah renkli madde birikimin en önemli faktörü yağmur
sularıdır. Yağmur suların rüzgârın etkisi ile anıtların yüzeyine püskürtme
yolu ile nüfus etmesi anıtlara ciddi zarar verebilmektedir. Özellikle anıtın
yüzeyinde yazı veya motifin bulunması zararın daha gözle görülür
olmasını sağlamakta ve anıttaki motiflerin veya yazının bozulmasına ve
homojenliğinin kalkmasına sebep olabilmektedir. Bunun en güzel
örneğini Maltaş anıtı üzerinde gözlemlemek mümkündür. Resim 24’de
görüleceği gibi anıt yüzeyinde atmosferik gazların yağmur suları ile
taşınması sonucunda yüzeyde siyah renk değişimi açıkça kendini belli
etmektedir.
41
Resim 24: Maltaş anıtı yüzeyindeki kirlenme ve siyah tabaka oluşumu
Resim 25: Gerdek kayası mezar anıtının üst taraf yüzeyinde atmosferik
kirlilikten dolayı gözlemlenen siyah tabakalaşma (url4, 2017)
42
Midas anıtının özellikle zemin kısmında erozyon sebebiyle geniş çaplı
aşınmalar söz konudur. Malzeme yapısının maruz olduğu bu erozyonla taş
yüzeyinden içlere doğru aşınma birkaç cm’yi bulmakta ve taş anıtı
oluşturan ve şekil veren ana dokuyu yok etmektedir. Yerden anıtının
tepesine doğru belirli bir alanda gözlemlenen erozyon etkisi ile toz
haldeki granüler fiziksel çözünme, ufalanma ve kumlanma şeklinde anıt
yüzeyinde gözlemlenmektedir (Resim 26)
43
ve özellikle alt kısımlara yakın yüzeylerde ufalanmalar ve kopmalara
sebep olmaktadır.
Kimi zaman bu kopmaların öncesinde anıt yüzeyinde çatlaklar meydana
gelebilmektedir. Resim 27’de görüleceği gibi Maltaş anıtı üst kısmında
kopmaları takip eden çatlamalar kendini göstermektedir. Bu kopmaların
ana faktörlerinden bir tanesi de anıt üzerindeki makro ölçekli bitkilerin
(otsu ve odunsu) varlığıdır. Çeşitli türden bitkilerin kökleri taş yüzeydeki
boşluklara girmekte ve zamanla taşın içlerine ilerleyen kökler büyük çaplı
tahribatlara sebep olmuştur.
Resim 27: Maltaş anıtının üst yüzey kısmında bitki kökleri, sıcaklık ve
yağmur sularından dolayı meydana gelen derin çatlaklar
44
Çatlakların en derini Aslantaş anıtı üzerinde de görülmektedir. İki aslan
figürü arasında büyük ihtimalle deprem kaynaklı faktörlerden dolayı
dikey doğrultuda derin bir çatlak meydana gelmiştir (Resim 28). Anıt
üzerinde liken birikimleri de gözlenmektedir. Yağmur sularının erozyonu
sonucunda anıt üzerindeki aslan figürleri zamanla tahrip olmaktadır.
Maltaş anıtı üzerinde aynı zamanda yine yağmur sularının etkisi ile oluşan
siyah renkli madde birikimi dışında taşın mineral yapısının değişmesi
sonucunda özellikle üst kısımlarda koyu sarı-portakal türü renk oluşumları
kendini göstermektedir. Tüf kayanın aşırı ıslanması sonucu mineral
yapısının değişmesinin etkisi ile bu renk değişimi ana kütlenin renginden
farklı bir ton olarak oluşmaktadır. Yağmur suların yüzeyde belirli bir
kanal yolunu takip etmesi sonucu, Resim 27’de görüleceği gibi taş
yüzeyde tuz birikimleri oluşmuştur. Tuzlar tüf kaya üzerinde alveolar
bozulma türünde anıta zarar vermektedir.
45
Kimi zaman atmosfer kaynaklı zararlı gazların rüzgar ve yağmur sularının
etkisi ile anıta taşınması sonucu kalıcı olan zararları anıtlarda görmek
mümkün olabilmektedir. Resim 29’de görüleceği gibi Aslankaya anıtı
yüzeyinde kirlenmeler kendini açıca belli etmektedir. Muhtemelen
yağmur sularının ve zararlı gazların etkisi anıtın sağ üst tarafında derin ve
geri dönüşümü olmayan madde kaybı olmuştur. Anıtın yine sol tarafında
derin çatlak kendini belli etmektedir. Eğer gerekli koruma tedbirleri
alınmazsa çatlağın olduğu bölgede zamanla kopma meydana
gelebilecektir.
46
Resim 30: Nişin içindeki iki aslan arasındaki Kibele anıtı dinamit ile
parçalanmıştır
47
Resim 31: Küçük Yazılıkaya anıt yüzeyinde yağmur sularının etkisi ile
oluşan renk değişimi
Resim 32: Bitmemiş anıt üzerinde tuz oluşumu ile dokunun renk
kaybetmesi
48
ANIT BOZULMA HARİTALANMASI
Aşağıdaki Frig vadisi anıtları içerisinden Midas anıtı, iki resimde, anıt ve
bozulma haritalanması örnek anıt olarak seçilerek aynı anda verilmiştir.
İlk dikkat çeken nokta anıt üzerinde çatlakların varlığının yoğun
olmasıdır. Şehir merkezinden uzak açık bir alanda bulunan Midas anıtı
üzerindeki çatlakların varlığı fiziksel bozulmanın varlığını göstermektedir.
Çatlakların sayısı, genişliği, derinliği ve çatlakların bir birleri ile
bağlantıları en önemli parametrelerdir. Resim 33’de görüldüğü gibi
çatlakların sayısı, oluştuklar yerler özellikle anıtın orta kısmında
yoğunlaşmaktadır. Güneş ışığının direk temas ettiği ve düz bir zemin olan
alın kısmı orta kısımda bulunmakta ve fiziksel çatlaklar kendilerini
özellikle anıtın bozulma haritasında kendini belli etmektedir.
49
Resim 33: Midas anıtı üzerinde gözlemlenen bozulma türleri
Resim 33‘de yine görüleceği anıtın üst taraflarında siyah leke oluşumları
ve çatlaklar dikkati çekmektedir. Anıt yüzeyinde bulunan figürlerin kimi
zaman silinme noktasına gelmesi de bozulmanın güçlü etkisini
göstermektedir.
50
SONUÇLAR VE ÖNERİLER
51
kimyasal bozulmalar kimyasal gazların varlığı sebebiyle fiziksel
bozulmanın üzerine çıkmakta ve anıta kimyasal olarak zarar vermektedir.
Doğu Anadolu bölgesinde nemin varlığı yani yağış miktarının daha fazla
olması ve sıcaklığın daha az etkili olması sebebiyle fiziksel bozulma türü
bu bölgede daha az etkilidir. Kimyasal bozulma daha güçlüdür. Özellikle
şehir merkezlerindeki anıtların bir çoğunda kimyasal bozulma türlerinin
gözlenmesi beklenmektedir. Tüm Türkiye’deki illeri düşündüğümüzde
orta dereceli kimyasal bozulma kendini %17 civarında göstermektedir.
Güçlü kimyasal bozulma ise % 0.7 civarında kendini göstermektedir.
Fiziksel ve kimyasal bozulmada etkili olan gece gündüz ısı farkı, yağışlı
gün sayısı, ortalama sıcaklık, güneşlenme gün sayısı gibi ana faktörleri
düşündüğümüzde ( Grafik 2) ve illeri bozulma indeksine göre formülüze
ettiğimizde;
52
Tablo 3: Anıtların ve bozulma türlerinin gözle yapılan sınıflandırılması
Anıtlar/ Grup I Grup II Grup III Grup IV
Bozulma Kayaçtan Renk Kayaçtan Çatlaklar/
Türleri Materyal Değişimi/Bi Materyal Deformas-
Kaybı rikme Çözülmesi yon
Yazılıkaya -Antropejenik -Niş içerisinde -Yağmur -Yüzeyde
(Midas) Anıtı kaynaklı tozlanmaya sularının Çatlaklar
madde kaybı dayalı madde etkisi ile
birikimi özellikle alt
-Anıt fasadının yüzeyde
sol üst ufalanma
yüzeyinde
siyah tabaka
oluşumu
Küçük -Anıt yüzeyinde
Yazılıkaya atmosferik
(Areyastis) Anıtı kirlilikten
dolayı siyah
tabaka
oluşumu
Maltaş Anıtı -Alveolar türü -Anıt yüzeyinde -Dikey
bozulma atmosferik boyutta
kirlilikten çatlaklar
dolayı siyah
tabaka
oluşumu
-Anıtın üst
yüzeyinde
makro düzeyde
bitki kolonileri
-Renk dokusu
değişimi
Aslankaya Anıtı -Antropejenik -Siyah tabaka
kaynaklı oluşumu
madde kaybı
(Niş içindeki
figürler
dinamitle
patlatılmış ve
kazınmış)
Aslantaş Anıtı -Antropejenik -İki aslan
kaynaklı figürü
madde kaybı arasında derin
(Niş içindeki bir çatlak
figürler
dinamitle
patlatılmış ve
kazınmış)
53
Yılantaş Anıtı -Antropejenik -Liken ve yosun
kaynaklı oluşumları
madde kaybı
(Aslan
figürünün göz
kısmı ve
kazınmış)
-
Bitmemiş Anıtı -Renk dokusu
değişimi
Gerdek Kayası -Restorasyon -Anıtın üst
Anıtı sırasında kısmında küçük
yapılan miktarda siyah
tahribat tabaka
oluşumu
54
Sonuç olarak Frig vadisindeki anıtlar üzerinde meydana gelen
bozunmaların en genel nedenlerinin başında sıcaklık ve insan kaynaklı
faktörler gelmektedir. Anıtın yüzeyinin geniş olması ve anıt cephelerinin
genelde doğuya bakması özellikle öğlen sıcaklığında fazla ısı almasına
sebep olmaktadır. Buda fiziksel bozulmayı tetiklemektedir. Bunun
yanında tarihi eserlere insanların dikkatsiz, bilinçsiz yaklaşımı eserlere
zarar vermektedir.
Bu konu hakkında insanlar daha çok bilinçlendirilmeli ve eserlerin
restorasyonları zamanında bilirkişiler tarafından periyodik olarak
yapılmalıdır.
Uluslararası platformda, anıt-eserlerdeki bozunmaların onarılması için,
ayrışmalara neden olan kaynakların gözlenerek belirlenmesi, çalışmaların
ilk aşamasını oluşturur. Yerinde yapılacak ilk bozunma türü saptamaları
yine uluslararası kabul edilen genel terminoloji yardımıyla belgelenerek
ortaya konulmalı ve bu bilgiler daha sonrasındaki tarihi eserle ilgili
gerekli koruma yöntemlerini belirlemede kullanılmalıdır.
55
KAYNAKLAR
Url 1, 2017
https://www.mgm.gov.tr/veridegerlendirme/il-ve-ilceler-
istatistik.aspx?m=ESKISEHIR
Url 2, 2017
56
http://www.eskisehirkulturturizm.gov.tr/yazdir?9A0A65C062AC50CFFB
61619AC93E53D3
Url 3, 2017
http://www.eskisehir.gov.tr/kultur-turizmi
Url 4, 2017
http://frigvadisi.mobilci.com/photo-album2
57
Ekler
Ek 1.
Türkiye’deki bölgelere düşen illerin 1926-2016 yılları
arasındaki ortalama yağış miktarları ve sıcaklık
58
Aydın 64,51 17,7
Denizli 56,46 16,3
Uşak 54,77 12,5
Kütahya 55,68 10,8
Afyon 43,9 11,3
Doğu Anadolu Böl. Malatya 37,64 13,6
Elazığ 40,95 13,1
Tunceli 86,26 12,8
Erzincan 37,35 10,9
Bingöl 94,36 12,1
Erzurum 43,28 5,7
Muş 76,45 9,8
Bitlis 122,57 9,5
Ardahan 55,66 3,8
Kars 50,22 4,8
Iğdır 25,86 12,1
Ağrı 52,38 6,2
Van 38,85 9,2
Hakkari 78,27 10,3
Güney Doğu Anadolu Böl. Şırnak 68,03 14,7
Siirt 71,54 16
Batman 48,86 16,4
Mardin 66,74 16,1
Diyarbakır 48,57 15,8
Şanlıurfa 45,1 18,3
Adıyaman 70,96 17,3
Gaziantep 55,24 14,9
Kilis 49,22 17,1
Karadeniz Böl. Amasya 46,01 13,8
Artvin 70,02 12,3
Bartın 104,05 12,8
Bayburt 44,08 7
Bolu 54,53 10,5
Çorum 42,72 10,8
Düzce 82,6 13,3
Giresun 128,84 14,4
Gümüşhane 46,42 9,7
Karabük 48,89 13,4
Kastamonu 48,02 9,8
Ordu 104,22 14,4
Rize 230,41 14,3
Samsun 71,75 14,5
Sinop 68,78 14,1
Tokat 43,17 12,6
Trabzon 81,88 14,7
Zonguldak 104,05 13,6
59
EK 2:
Türkiye’deki İllerin 1926-2016 yılları arasındaki ortalama en yüksek,
en düşük sıcaklık miktarları, ortalama güneşlenme saat sayıları ve ortalama
yağışlı gün sayıları
60
İzmir 22,6 13,4 94,5
Muğla 21,2 9,6 88,5
Manisa 22,9 10,9 79,9
Aydın 24,5 11,9 83,2
Denizli 22,4 10,6 88,1
Uşak 18,4 6,8 90,1
Kütahya 16,9 4,8 70,4
Afyon 17,3 5 80,2
Malatya 18,9 8,3 90,3
Elazığ 18,9 7,5 82,1
Tunceli 19,4 6,7 85,2
Erzincan 17,2 4,6 81
Bingöl 18,4 6,4 75,5
Erzurum 11,9 -0,4 82,3
Muş 15,8 4 84,7
Bitlis 15,5 4,3 72,3
Ardahan 10,7 -2,6 66,8
Kars 11,5 -1,8 77,8
Iğdır 18,9 5,4 74,7
Ağrı 12,9 -0,5 73,8
Van 14,9 3,6 92,8
Hakkari 15,3 5,3 91,9
Şırnak 19 10,2 91,4
Siirt 21,6 10,9 89,4
Batman 23,7 8,9 89,4
Mardin 20,1 12,1 96
Diyarbakır 22,6 8,8 94,2
Şanlıurfa 24,3 12,6 98,2
Adıyaman 23 11,9 92,4
Gaziantep 21,5 9,3 85,7
Kilis 23,4 11,7 92,3
Amasya 20 7,9 67,4
Artvin 17,2 8,4 57,2
Bartın 19 7,6 67,2
Bayburt 13,6 1,2
Bolu 17,1 4,5 65,6
Çorum 17,5 4,2 72
Düzce 19,2 8,5 61,2
Giresun 17,9 11,6 43,9
Gümüşhane 16,2 4,2 67,1
Karabük 20,5 7,7
Kastamonu 16,3 4,1 68,8
Ordu 18,3 11,1 52,6
Rize 18 11,1 49,4
61
Samsun 18,2 11 61
Sinop 17,2 11,5 66,2
Tokat 7,8 0,2 69,8
Trabzon 18,1 11,8 54,5
Zonguldak 17 10,4 67,5
62