Bahce Ve Sanat Tarihi PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 41

TRAKYA ÜNİVERSİTESİ

MİMARLIK FAKÜLTESİ
PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ

2013-2014 GÜZ YARIYILI

BAHÇE VE PEYZAJ SANAT TARİHİ


DERSİ

DERS YÜRÜTÜCÜSÜ:
PROF.DR. NEVZAT İLHAN

HAZIRLAYAN:
111-012 YASEMİN DUYGU DİNARLI
Peyzaj Sanat Tarihi

1
Peyzaj Sanat Tarihi

Tarihsel Bahçelerin Önemi

Tarihte ilk bahçe fikirleri dini felsefe ve mitoloji ışığında gelişmiştir.Bahçe


sanatı ilk çağlarda uygarlık düzeyinin bir ölçüsü niteliği taşıdığı için krallar
ve aristokratlar için mekân oluşturmada kullanılmıştır. Daha sonra insana
ve topluma yönelik gelişim göstermiş ve evrensel bir nitelik kazanmıştır.

Tarihi devirlerde bilinçli bahçe düzenine ilk defa Mısır, Mezopotamya, İran
gibi doğu ülkelerinde rastlanmaktadır.

İlkçağ’da Bahçe Sanatı


Peyzaj ve çevre planlamasının geçmişi tarih öncesi devirlere kadar
uzanmaktadır. İnsanın geçinebilmek için avlanma ve göçebe yaşamını
giderek terk edip toprağa bağlanıp tarımı bir geçim kaynağı olarak
seçmesi ile ilk bahçe örnekleri de ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu tür
faaliyetlerin ilk örneklerini Mezopotamya, Mısır, İran, Eski Yunan ve Eski
Roma’ da görmekteyiz. Tarımsal sulama sistemlerinin geliştirilmesi ve
suyun uygun şekilde kullanımı ile bahçeler de gelişmiştir. Tanrılar ve
krallar için yapılan örnekler genellikle meyvelik, sebzelik, av parkı,
koruluk, bulvar düzenlemeleri ve tapınak çevresi düzenlemeleri şeklinde
görülür.

2
Peyzaj Sanat Tarihi

Mısır’ da Bahçe Sanatı


Nil vadisi boyunca gelişmiş Mısır kültürü ve bahçe sanatı hakkında diğer ilkçağ
uygarlıklarından çok daha fazla bilgiye sahibiz. Hayatın ölümden sonrada devam
ettiğine inanan Mısırlıların hemen bütün hepsi yaşantılarına ait olayları mezarlarında
rölyefler şeklinde anlatmalar, papirüs üzerine yazmaları ya da resimlemeleri nedeni
ile bugün bu medeniyeti anlamak çok daha kolay olmaktadır.

Eski Mısır’daki ilk bahçe örneğini IV. Krallık Devrinin ilk Kralı Mete’nin M.Ö.2720
yılında yaptırdığı bir ev ve çevresi vermektedir. Mısırda bahçeler formal ve simetrik
düzende yapılmıştır. Dört köşe planlı olan bahçeler korunma ve iklim şartları
dolayısıyla yüksek duvarlarla çevrilmiş, giriş küçük bir kapı ile sağlanmıştır. Bahçenin
ortasında ya da iki ucunda dikdörtgen veya T harfi şeklinde havuzlar oluşturulmuştur.
Bahçede bitkiler formal bir biçimde yer almış olup bahçenin etrafı da yine belirli
aralıklarla dikilmiş ağaçlarla çevrilmiştir.

Bahçelerde kullanılan bitkiler; Phoenix daotylifera, Ficus aycomorus, F. cariona,


Punica granatum, Nymphae spp., Papirus ssp., Papaver rhoeas, Centauera cyanus,
Liquidambar spp., Tamarix spp. şeklindedir.

Mısır bahçelerinin düzenlenmelerindeki başlıca özellikler:


• Bahçe esas itibari ile formal ve simetrik bir düzene sahiptir.
• Bahçe planı genel olarak dört köşedir.
• Bahçenin etrafı korunma ve iklim özellikleri nedeni ile yüksek duvarlarla
çevrelenmiştir.
• Genellikle bahçe mekanına küçük bir kapıdan geçilir. Gözleri kamaştırıcı ışık ve
bunaltıcı sıcaktan, gölgeli, loş,serin bir mekana geçiş düzenlemenin esası olmuştur.
• Bahçenin ortasında ve bazen iki ucunda dikdörtgen ve T şeklinde bir havuz bulunur.
Bu büyük havuzların sulama ve cenaze töreni gibi fonksiyonel yönleri yanında
rekreasyonel işlevleri de bulunur.
• Bahçede plantasyon formal bir düzen içindedir. Bahçenin etrafı muntazam aralıklarla
dizilmiş olan ağaçlarla çevrelenmiştir. İki tarafı ağaçlıklı yol diğer ortak özelliktir.

3
Peyzaj Sanat Tarihi

Mısır’ da Bahçe Sanatı

Şekil.2. Cenaze törenlerinin önemli bir


kısmının bahçede geçtiğini gösteren önemli bir
örnek. Bahçeyi kuşatan büyük ağaçlar, firavun
inciridir.

şekil.3. Mısırlılar bazı bitkilere dinsel bir saygı


beslerlerdi. Firavun inciri bu yönden en başta
gelen ağaçtı. Mahsul yılını idrak eden çiftçi,
tanrıya şükran duygularını böyle bir ulu
ağacın altında, elde ettiği nimetleri adayarak
belirtirdi.

Şekil.4. mısırda mezar çevrelerinde


ağaçlar tesis etme fikri de, bitkilere olan
dinsel duygu ve inanışların bir sonucu idi.

Şekil.5. mısırda küçük ev


tiplerine ait fresk: ( a,b,c )
koridorlu veya avlulu, halk için
basit ev planları. ( d) katlı,
kubbeli bir evin görünüşü

4
Peyzaj Sanat Tarihi

SENNEFER’S GARDEN ( MISIR )


Aşağıdaki görsel Antik Mısır döneminin
bahçelerine örnek teşkil eden en ünlü
topografik resim ve 3000 yılı aşkın bir geçmişe
sahip. Orjinali kayıp olan ve 19. yüzyılda
kaynaklara göre yeniden üretilmiş resim ünlü
Sennefer’in bahçesi. Plan şemasından antik
Mısır bahçelerinin karakteri deşifre edilir. Plana
göre bahçeye iki kapısı olan büyük bir girişten
girilir ve yolu takip ederek geniş bir açıklığa
ulaşılır. Dış ve iç mekanlar arasındaki ayrım
oldukça net, sınır duvarı belirgindir. Binanın ön
kapısına yapılan vurgu bahçe sahibinin
zenginliğine işaret eder. Bina ve kapı arasında
kalan ara alan ise üzüm bağıdır ve çeperlere
doğru yaprak döken ve iğne yapraklı
koniferlerden oluşan türler göze çarpar. Bitkiler
dışında bahçede kameriyeler kuruludur
Şekil.6. Amenofis’in yüksek rütbeli bir devlet
memuruna ait, Teb’deki malikanesinin planı.

Şekil.7

Şekil.8.

5
Şekil.9.
Peyzaj Sanat Tarihi

Şekil.10.

Şekil.11.

Şekil.12.

Şekil.13. Teb’de Aponi bahçesine ait bir duvar resmi. 6


Peyzaj Sanat Tarihi

DAİR-EL BAHRİ TAPINAĞI


Eski Mısır bahçelerinin en önemli
örneklerinden birisi M.Ö. 1502- 1407
yılları arasında Mısır hükümdarı
Kraliçe Hatshepsut tarafından
yaptırılan Dair-el Bahri tapınağıdır.
Burada tasarım kalıbı daha sonraları
Eski Yunan ve Roma mimarisini
etkilemiştir. Eski Mısır çevre düzeni
içinde anıtsal karakterli elemanlara
yer verilmesi diğer bir özellik olup bu
fikir güç ve ihtişamı simgeleyen her
yerde uygulanmıştır.
Şekil.14.

Şekil.15. Şekil.16.

7
Şekil.17.
Peyzaj Sanat Tarihi

Eski İran’da Bahçe Sanatı


İran İslam anlayışına göre bahçe
insanların huzur bulduğu bir cennet
mekandır. Ancak bunun yanı sıra bahçe
İranlıların gelenek ve göreneklerinden
de etkilenerek İran halkının kültürünü
yansıtmaktadır. Bu bahçeler her zaman
cennetin bir temsili olarak görülmüş ve
insanlara sonsuz yaşama arzusunu
deneyimleme olanağı sunmuştur.
Bugüne ulaşan minyatür ve resim
sanatına ilişkin eserlerden dini
inanışların etkileri gözlenmektedir.
Örneğin ölümü sembolize eden
Cupressus (Servi), yaşam ve umudu
ifade eden çiçekli ağaçlar bahçelerin
dini felsefesini oluşturmaktadır.
Şekil.18. Pers Minyatürü

İran bahçelerinin en gözde elemanları su ve


çiçeklerdir. Havuzlar avlu veya bahçenin en
önemli ana aksı üzerine yerleştirilmişlerdir.
Bahçede birden fazla havuz yer alıyorsa
bunlar kanallar ile birbirine bağlanmakta,
suyun serinlik ve musiki etkisi de yaratılmaya
çalışılmıştır. Havuzlar çoğunlukla parlak ve
sıcak renkte seramikler kullanılarak mekana
canlılık ve hareket kazandırılmak istenmiştir. .
Havuzları çevreleyen küçük kanalcıkların
bezemesinde genellikle renkli seramikler
kullanılmıştır. Havuzlarda renkli seramiklerin
kullanımı, İran İslam bahçelerinin bir diğer
tipik özelliğidir.

Şekil.19. Mughal char bagh bahçesi 8


Peyzaj Sanat Tarihi

İran Bahçeleri’nin yapısal stili;


Chahar Bagh
Chahar bagh, 4 bahçe demektir. Bahçenin temel yapısı, su yolları veya
yürüme yollarıyla 4 kısma bölünmüş bir cennet bahçesi tasarımına sahiptir.
Bahçede, bitkilerin çoğunlukla yer kapladığı su yolu, yürüme yolu veya
havuzun çevresindeki yeşillik ile yapı dengelenir.
Hayat
Hayat stili, bahçede yer alan insan yapımı yapılar özellikle önemli kemerler ve
havuzlar gibi, klasik Ġran düzenine sahiptir. Alan çoğunlukla çakıl taşı ve çok
yalın, gölgeli bir yol oluşturan ağaçlarla kaplıdır.
Meydan
Meydan bahçe, yapı ve mekanların doğal elemanlar üzerinde fazla olan
üstünlüğünü en aza indirir. Bitkiler ağaçlardan çalılara, elverişli fidanlardan
çimlere kadar tertip edilir. Yine çimi bölen çakıl taşlı yollar ve havuz gibi
elemanlarda düzenlenir.
Park&Bahçe
Park ve bahçe stilleri, bahçenin doğal ve yeşil görünüşüne önem verir. Ġran
bahçeleri kamusal alanlardır ve bitkisel yaşam üzerinde güçlü bir öneme
sahiptir. Fakat bahçeler
Genellikle yapısal elemanlar açısından sınırlıdır. Bahçe, insanların evlerinin
çevresinde, çimlerden, ağaçlardan, yer örtücü bitkilerden oluşan özel bir
alandır. Bu tip bahçelerdeki su yolları ve patikalar büyük ölçüde
fonksiyoneldir.

Şekil.20. Rambagh Palace


9
Peyzaj Sanat Tarihi

Şekil.21. İran bahçelerinin temelini, birbirini dik kesen iki kanalın dört parçalı formal planı Cahr-ı bağ
oluşturmuştur.

Pers bahçe sanatının gelişmesi, Perslerin Asur ve Babil ile olan ilişkilerinden sonra
görülmeye başlanmıştır. İranlılar Asur ve Babil’ de ki av parklarına hayran olmuşlar ve
bunları aynen kopya etmişlerdir.
Sonrası ise ağaçları mezarlık çevrelerinin ya da yolların gölgelenmesi için düzgün
sıralar içinde dikerek bunun bir gelenek haline gelmesini sağlamışlardır.
Diğer yandan Perslerin Yunan ve Makedonya ile ilişkiye geçmeleriyle Yunanistan’ da ki
köklü bahçe kültürü İran’ a aktarılmıştır. Bunun yanı sıra özellikle Mısır bahçesinin
yüksek duvarlı formal planı Pers bahçesinde birbirinden duvar ve çitlerle ayrılmış avlu
sisteminin oluşmasına yok açmıştır.

Şekil.23. Cahr-ı bağ planı


Şekil.22. Klasik pers süslemelerinde bitki
motifleri

10
Peyzaj Sanat Tarihi

Şekil.24.Bagh-e Eram Saray Bahçesi ve Planı

Şekil.25. Fin Bahçesi ve Planı

Şekil.26. Çehel Sütun Sarayı ve Planı

11
Peyzaj Sanat Tarihi

Mezopotamya’da Bahçe Sanatı


İnsanoğlunun yerleşik bir medeniyet kurduğu ilk yer aşağı Mezopotamya’ dır.
Bunu nedeni ise Fırat ve Dicle nehirlerinin verimli alüvyon topraklarını bu
bölgeye yığmasıdır. Dicle ve Fırat nehirleri arasında Van Gölün’ den İran
Körfezi’ne kadar yayılan Mezopotamya’da Asur, Babil ve Sümer uygarlıkları
kurulmuştur. Bu uygarlıkların en önemli yerleşim merkezi Ur, Uruk, Babil, Asur
ve Lagaş’ tır.

Genel olarak Sümer ve Asur kentleri dar ve düzensiz yollarla, Babil kentleri ise
geniş ve düzenli yollarla şekillenmiştir. Mezopotamya’da mimaride Sümerliler,
bahçe sanatında ise Babilliler ilk çağın en güzel örneklerini vermişlerdir.
Yapılarda ana malzeme olarak kerpiç ve tuğla kullanılmıştır. Mimari ile ilgili
olarak Sümerlilere özgü bir yapı türü olan Zigguratlar ile merkezi bir avlu
etrafında sıralanmış evler göze çarpmaktadır.

Aşağı Mezopotamya’ da Sümer Uygarlığına ait ilk örneklerden birisi M.Ö


2250 yılında yapılan Ur Zigguratı ’dır. Bu Zigguratı Fırat ve Dicle nehirlerinin
yaptığı bir delta da insan eliyle yapılmış bir tepe ( Cennet Tepesi ) üzerinde
yükselmektedir. Zigguratlar bir çeşit basamaklar şeklinde yükselen şehir
tapınaklarıdır.

Şekil.27. Ur Zigguratı ve Planı

12
Peyzaj Sanat Tarihi

Mezopotamya’da Bahçe Sanatı


M.Ö. 604-562 yılları arasında Babil Kralı II. Nebuchadnesar oldukça yeşil ve dağlık
ülkesinin ( Medya ) özlemini çeken eşi Med Kralının kızı Mytis’i mutlu etmek için
tüm kraliyet saraylarının üzerini örten bahçeler yaptırmıştır. Bugünkü Bağdat’ın
yaklaşık 100 km yakınında, Fırat Nehri kıyısında yapılan bahçeler, birbirinden 2.5m
farklı yüksekliklerde yapılmış bir takım teraslardan oluşmaktadır.

Şekil.28. Babil’in Asma Bahçeleri

Çevresindeki çölden 100 m kadar


yükseklikte bir tepe üzerinde 16 000
metrekarelik bir alanda kurulan bu
bahçeler bugün dünyanın 7
harikasından birisi olarak kabul
edilmektedir. Bu bahçeler bir bakıma
çatı bahçesi şeklinde büyük kısmı
tuğla kullanılarak bir takım bölmeler
ve pergolalarla düzenlenmiştir.
Babilin Asma Bahçeleri o devirde
büyük bir yücelişi simgelemektedir.
Bu bahçelerden günümüze çok az
kalıntıya rastlanmaktadır. Şekil.29. Babil’in Asma Bahçeleri

13
Peyzaj Sanat Tarihi

Şekil.30. Babil’in Asma Bahçeleri


The Hanging Gardens of Babylon

Şekil.32. Babil Kenti

Şekil.31. Babylon Reconstruction

Şekil.33 Babil Kenti

14
Peyzaj Sanat Tarihi

Ege Ve Yunan Bahçe Sanatı


Bahçe sanatı genel olarak ulusların refaha ulaşmalarını takiben gelişmektedir.
Eski Yunan’da da bahçe sanatı arazinin fazla dağlık oluşu ve uzun yıllar süren
savaşlar dolayısıyla gecikmiştir. Ege’de esas kültürün ilk olarak Giritte başladığı
görülmektedir. Bunda adanın coğrafik yerleşimi kadar , Anadolu ve Mısır’a olan
yakınlığı da rol oynamıştır. Girit mimarlığının karakteristik yapıları Knossos ve
Mallia gibi büyük saraylardır.

Şekil.34. Knossos Sarayı

Şekil.35. Knossos Sarayı

1900 yıllarında Grit Adası’nda ortaya çıkarılan


Knossos Sarayı’na ait kalıntılar o devrin sanat
çalışmaları hakkında bize bilgi vermektedir. Bir
labirent gibi karışık plan özelliği gösteren
fakat tam bir kullanışlılık prensibini ortaya
koyan saray alanı teraslar halindedir. Esas
olarak merkezi bir avlu etrafında toplanmış
dairelerden meydana gelen saray terasları ve
Şekil.34. Knossos Sarayı
havuzları ile devrinin önemli bir örneğidir.

15
Peyzaj Sanat Tarihi

Roma Bahçe Sanatı


Eski Roma’da bahçe sanatı uzun zamanlar geri planda kalmış, kuruluş sıralarında
bahçe sanatında faydalanma amacı ön plana çıkmış ve daha çok meyve tarımı ve
tarla ürünlerine yer verilmiştir. Roma’da bahçe sanatı, diğer sanat dallarında olduğu
gibi Yunan sanatının etkisi altında kalmıştır. Roma sanatında da bitki motifleri,
duvar kabartmalarında ve duvar resimlerinde çok kullanılmıştır.

Roma’da halkın çeşitli sınıflara ayrılması, çeşitli tipte yerleşmeleri doğurmuştur.


Aristokrat sınıf şehrin kalabalık ve sıkıcı ortamından uzaklaşarak doğa ile iç içe, az
bozulmuş alanlarda yaptırdıkları özel villalarda yaşamışlardır. Roma
İmparatorluğu’nun bahçe sanatına katkısı da, daha çok sosyal ve kültürel tesisleri
çevreleyen yeşil alanlar ve bu villa bahçeleri ile olmuştur. Günümüze kadar ulaşmış
olan Roma’daki Hadrian Villası, Tusci ve Laurentina Villaları ile Pompei kenti
kalıntıları Roma bahçe sanatının örneklerini yansıtmaktadır.

Roma’da Tivoli eteklerindeki Hadrian


Villası, İmparator Hadrian için
yapılmıştır. Yaklaşık 3500 dönümlük bir
alanı kaplayan bu yapılar topluluğu, bir
villa olmaktan çok bir bahçe kent
görünümündedir. Kütüphaneler,
hamamlar, tiyatrolar, hipodrom ve
pavyonlar burada geniş ağaççıklar
arasına dağılmıştır.
Şekil.36. Hadrian Villası

Arazinin doğal durumu göz önünde


tutularak düzenlenmiş yapıların içinde çok
sayıda bina, teras, heykel ve havuz
bulunmaktadır. Burası adeta bir mimari
komplekstir. Bu kompleks içerinde
dağılmış bahçe birimleri geometrik
formludur.

Şekil.37. Hadrian Villası planı

16
Peyzaj Sanat Tarihi

Roma Bahçe Sanatı


Tusci Villası terasları birbirine
bağlayan rampaları ve bunları
çevreleyen düzgün budanmış çit
bitkileri, çınar ağaçları ile
çevrelenmiş yeşil alanları,
hipodrom ve su tesisleri ile bir
yazlık villa örneğini oluşturmuştur.

Şekil.38. Tusci Villası planı

Şekil.39. Tusci Villası Şekil.40. Tusci Villası planı

Roma imparatorluğu sınırları içindeki vezüv


yanardağı külleri altında kalan ve son kazılarla
ortaya çıkartılan Pompei kentinin mimari yapısı ve
bahçe düzeni hemen hiç bozulmadan orijinal haliyle
görülmektedir. Burada bir evin avlusu ( Atrium ) ile
bu Atrium’un ortasındaki bir küçük havuz,bunun
yanında bir süs bahçesi, mermer kaideler üzerine
yerleştirilmiş çeşitli büyüklükteki insan ve hayvan
figürleri, heykeller, mermer ve çanakları ile çeşitli
formlar verilmiş bitkiler bulunmaktadır. Şekil.41. Insulae

Roma’da giderek artan yerleşim


zorlukları nedeniyle çok sayıda aileyi
bir arada barındıran ilk apartman
Insulae yerleşim tipinin ortaya çıktığı
ve hızla benimsendiği görülür.

17
Şekil.42. Pompei ev içinde bir avlu
Peyzaj Sanat Tarihi

Orta Çağ’da Bahçe Sanatı


Ortaçağda Avrupa’da Roman ve Gotik sanatı olmak üzere başlıca iki akım gözlenmiştir.
Katedraller, Manastırlar ve şatolar sanatta bu akımların etkilerini gösteren örneklerdir.
Roman sanat yapılarında ağırlık dini mimari yapılardadır. Roman mimarisi,
manastırların ve derebeyi şatolarının çevresinde oluşmuştur.

Ortaçağda bahçe sanatı çalışmaları manastır ile derebeylerin hüküm sürdükleri şato
çevrelerinde yapılmıştır. Ortaçağın karanlık döneminde oldukça önem kazanan
manastırlar, dini okul olmanın yanında kendilerine yeterli olma zorunlulukları sebebiyle
tarım alanında uzman bazı din adamlarının yetiştiği kurumlar halini almıştır.
Bu yüzden ortaçağ Avrupa bahçeleri içerisinde esas etkinlik manastır bahçelerindedir.
Genellikle her manastırda kilisenin güneyinde bir avlu ( Cloister ) bulunurdu.

Şatolar genellikle korunma amacı ile yüksek


tepelerin üzerine yapılmıştır.
Bahçede su, havuzlar, su çanakları, kuyular
ve duvarları dıştan kuşatan kanallarda
kullanılmıştır. Şato bahçelerinin en belirgin
özelliği dama tahtası kalıbı içinde çim ve süs
bitkileri parterlerinin kullanımıdır.
Romalılarda görülen topiary sanatı ortaçağ
bahçelerinde de sıkça kullanılmıştır.

Şekil.43. Cloister / Manastır / Fransa

Şekil.44. Vincennes Şatosu / Paris

Şekil.45. Vincennes Şatosu / Paris


18
Peyzaj Sanat Tarihi

Orta Çağ’da Bahçe Sanatı


Manastır bahçelerinin genel özellikleri;
Genellikle her manastır kilisenin güneyinde dikdörtgen formunda bir cloister ( avlu )
bulunurdu. Bu avlu birbirini dik kesen iki yolla dörde bölünmüş ve ortasında bir kuyu
veya havuz bulunurdu.

Avluya bazı süs bitkileri, küçük boylu bazı meyve ağaçları veya palmiyeler süslerdi.

Manastırın diğer kısımlarında sebze ve tıbbi otların yetiştirildiği bahçeler ile rahip ya
da rahibelerin oturduğu binalar peristil avlular çevresinde yer almaktaydı.

Şato bahçelerinin genel özellikleri;


Şato bahçelerindeki parselasyon dama tahtası gibi bir plan kalıp içerisindedir.

Bahçede su genelde basit taş havuzlarda ya da mermer havuzlardadır. Fıskiye islamla


temasa geçtikten sonra kullanılmaya başlanmıştır.

Bahçedeki bitki yetiştirme yastıkları genellikle yerden 20-30 cm yükseklikteki tuğla,


taş, veya ahşapla örtülmüştür.

Bitkilerde hümanistik şekiller verme sanatı ( topiary) kullanılmıştır.

Bahçede mobilya kullanılmamış fakat bazen duvar kenarlarında taş masa ve sıralar
kullanılmıştır.

Şekil.46. Centerbury Manastırrı / İngiltere Şekil.47. St. Gallin manastırı / İsviçre

19
Peyzaj Sanat Tarihi

Rönesans Bahçeleri
Yaklaşık 10 asır süren Ortaçağ 14.yüzyıldan sonra yerini yavaş yavaş bilim ve sanatla
yeniden doğuş anlamına gelen Rönesans’a bırakır. Ortaçağda barbarlıktan ekonomiye
dayalı politik sisteme girilirken zengin aristokrat sınıfın ilgisi İtalya’da inceliğe çevrilmiştir.
Rönesans’ın belirgin etkilerinden birisi de ortaçağ boyunca dini telkinlerle yaratılan
doğadan korkma yerine doğaya yaklaşma ve sevme fikrinin getirilmesidir. İlk Rönesans
bahçeleri bu gelişmeye uygun olarak doğmuştur.

Şekil.48. Villa Torrigiani / İtalya

İtalyan Villa Bahçeleri


İtalyan Rönesans bahçeleri, gelişmeleri ve özelliklerine göre 3 devirde incelenir.

•1450-1503 Foransa Villaları devri


•1503- 1573 Mimarlar devri / Roma bahçeleri
•1573- 1773 Barok devri / İleri Rönesans

Floransa villaları Devri’nin ilk bahçe mimari Leon Baptisa Alberti’dir. Alberti
bahçeyi yapı mimarisi ile birlikte ele almıştır. Bahçede yapı çevreye hakim bir yere
oturtulmalı ve bahçe , yapının her notasından algılanmalıdır. Bahçede portiko,
pergola, grottoya yer verilmeli dekoratif kaplarda çiçek yetiştirilmelidir. Bahçe
korunma amaçlı yüksek duvarlarla çevrelenmelidir.

20
Peyzaj Sanat Tarihi

RÖNESANS DÖNEMİ BAHÇELERİNİN ÖZELLİKLERİNİN


KARŞILAŞTIRILMASI

1. Dönem (1450-1503) 2. Dönem (1503-1573) 3. Dönem (1573- 1775)


Floransa Dönemi Roma bahçeleri İleri Rönesans
Yer seçiminde manzaraya Manzaraya hakimiyet Manzara düşünülmez
hakimiyet kesin önemli değildir.
Bina-bahçe ilişkisinde
Bina-bahçe ölçüleri Bahçe çok büyümüş ölçü
proporsiyon vardır büyümekle birlikte kaçmıştır
proporsiyon vardır
Bahçede formel bir düzen Bahçe formeldir, merkezi Bahçe formaldir.Kesin
vardır; ancak mutlak aks ve simetri kesindir. merkezi aks var, simetri düz
olmayan bir aks ve simetri ve dik çizgiler yanında
söz konusudur radyal yollarla
sağlanmaktadır.
Heykel bahçede ölçülü Bahçe klasik heykel müzesi Çok sayıda heykel
kullanılmıştır haline getirilmiştir vardır.Fokal noktalarda
ağrılıklı olarak
kullanılmıştır.
Teraslar, duvar, basamak Bahçede mimari detaylar Mimari detaylar en üst
gibi mimari detaylar ölçülü dominantır. düzeyde taş işçiliğinde gotik
ve fonksiyoneldir. Portiko ve de olduğu gibi kıvrılıp
pergolalar sadedir. bükülmektedir.
Su kullanımı İspanya İslam Su, geniş yüzeyler halinde Su kullanımı geniş ve büyük
bahçelerinden esinlenerek ve gösteriye olanak havuzlarda olmakla birlikte
hareketli, musikili havuzlar sağlayacak biçimde süslü kanal, havuz ve
yauvarlak, üç kademeli, kullanılmıştır. kaskatlarda barok etkisi
grottolarda heykel ve su görülür.
görülür.
Bitki kullanımı genelde Herdemyeşil bitkiler Herdemyeşil bitki kullanımı
Herdemyeşil, renk kullanılır.Heykellere fon ile birlikte bahçe içindeki
geometrik parterlerde oluşturmak amacı ile simetrik bordürlerde çiçekli
dikilmiş çiçeklerle sağlanır bitkisel duvar yapılır. Topiori bitki kullanılmıştır.sonsuza
ve bina yakınında bulunur. vardır.Çiçekli bitki pek uzanıyormuş hissini veren
kullanılmaz. Bosket adı aksın sonunda bosket yer
verilen yapay orman alır.Sonsuza uzanıyormuş
merkezi aksın sonunda yer hissini veren merkezi aks,
alır. güzel görünüş, viste bu
dönem bahçelerinin belirgin
özelliğidir.

21
Peyzaj Sanat Tarihi

1. Dönem Floransa Dönemi

Şekil.49. Villa Mecidi ilk tasarım Şekil.50. Villa Mecidi Plan

Villa Mecidi, Floransa’nın dışında ovaya bakan bir


tepenin yamacında oturur. Bu villa 1458 yılında Cosimo
ve Medici tarafından hümanist sanatçı Michelozzo’ya
yaptırılmıştır. Villanın gerisinde gizli bahçe ‘ Giardina
segretto ‘ bulunur. Özel konuklara açık olan bu mekan
sakindir.

Şekil.51. Villa Mecidi

Şekil.53. Villa Gamberaia

Şekil.52. Villa Gamberaia Planı

Villa Gamberaia, Floransa yakınında


Settignano’da Gamberiad ailesi için
yapılmıştır. 16. yüzyılda teras düzenlemeleri
ile meşhurdur. Villa bir yamaca oturur.

Şekil.53. Villa Gamberaia


22
Peyzaj Sanat Tarihi

2. Dönem Roma Bahçeleri


16. Yüzyılın başında İtalya’da mimarların elinde şekillenen villa bahçeleri bir çeşit
mimari eleman gibi düşünülmüş; merdiven, duvar, teras gibi mimari elemanların
ağırlık kazandığı mekanlar halini almışlardır. Bahçeler ayrıca çok sayıda klasik
heykellerle adeta açık müzelere dönüştürülmüştür. Bu bahçelerin önemli bir
özelliği ise bahçe mekanının büyük alanlar kaplaması ve villaların bir kompleks
oluşturacak şekilde bu mekana yayılmasıdır.

Villa Lante, 1560 yılında Roma


yakınında Viterbo’ da koruluklu bir
yamaç üzerinde kurulmuştur. Barok
üslubunda yapılmış, doğal
malzemenin tabiatına aykırı bir
biçimde görüldüğü yapıdır. Bahçede
şimşir kullanılarak değişik topiarylar
uygulanmıştır.

Şekil.54. Villa Lante Planı

Şekil.55. Villa Lante’ nin görünümü

Villa d’este, 1575 yılında Piero


Ligorio tarafından yapılmıştır. Roma
yakınlarında ki Tivoli’de bulunan bu
bahçenin en belirgin özelliği bahçe
mekanının çok geniş tutulmasıdır.
Hemen her terasta havuzların
bulunuşu yanında basamaklı
çıkışlarda duvarlara oturan çeşmeler
görülür.
23
Şekil.56. Villa d’Este’ nin görünümü
Peyzaj Sanat Tarihi

3. Dönem İleri Rönesans Bahçeleri


Barok devri, mimarlar devrinden sonra başlayan bu akım iki asırlık bir amanı
kapsar. Bahçeler, içinde yaşanacak bir mekan olmaktan çok, lüks ve gösterişe
yönelen alanlar olarak gelişme gösterir. İlk iki devrin aksine bahçeler halka
açılmaya başlanmıştır.
Bina ile bahçe arasındaki ilişki azalmış, yani iç ve dış mekan arasındaki ilişki
kopmuştur.
Barok Bahçelerinin ana hatlarını düzen, berraklık, denge, yeknesaklık ve sürpriz
olarak mümkündür. Sular genellikle durgun su kanallar şeklinde kullanılmış, daima
geometrik şekilli yapay havuzlar tercih edilmiştir.

Şekil.57. Villa Reale Şekil.58. Villa Garzoni

Şekil.59. Villa Albani

Şekil.60. Villa Albani Planı

24
Peyzaj Sanat Tarihi

Fransız Büyük Stil Bahçeleri


Fransızların 15. yüzyıl boyunca İngilizlerle olan 100 yıl savaşları Rönesans yeniliği olan
barış ve refahın Fransa’ya geç ulaşmasına neden olmuştur. Savaşın sona ermesi ile
Fransız aristokratları İtalya’daki sanat gelişmeleriyle ilgilenmeye başladılar. 1545
yılında Fransız Kralı VIII. Charles İtalya’ya gidip gördüğü ve hayranlığını gizlemediği
İtalyan Bahçelerini ve İtalyan Rönesans hareketleri görmeleri için 21 sanatçısını bu
ülkeye göndermiştir. Bu sanatçılar Fransa’ya dönüşlerinde beraberlerinde getirdikleri
çok sayıdaki sanat hareketini ülkelerinde uygulamaya başladılar.

Cardinal Richliea, Richliea Şatosu’ nda ilk Vista ya da perspektif bahçesini yaptırarak
Rönesans hareketlerine ilk belirgin katılımı gerçekleştirdi. Vista bahçesi fikri Orta
Asya’da ve Hindistan’da uzun zamandan beri uygulandığı halde Avrupa için yeni bir
fikirdi. Bu bahçe Fransa’da formal bahçelere parter sanatı ile süslenerek örnek
olmuştur.

Şekil.61. Richlien Şatosu

Şekil.62. Richlien Şatosu


25
Peyzaj Sanat Tarihi

Fransız Büyük Stil Bahçeleri


Le Notre’nin Fransa’da yarattığı büyük stil bahçe örneklerinden en meşhur ikisi
Valux-le Vicomte ve Versailles saray baheleridir.

Vicomte bahçesi Le Notre’nin bahçe sanatının doruğuna çıktığı bir devreyi


yansıtır.

Şekil.63. Vaux-le Vicomte Şekil.64. Vaux-le Vicomte

Vaux- le – Vicomte Saray Bahçesi’nin düzenleme


ilkeleri;
•Bahçe mekanı dikdörtgen şeklindedir.
•Sarayı karşılayan merkezi aks bahçeye hakimdir.
•Su, çok sayıdaki mermer havuzlarda bazen ayna
etkisi ile durgun, bazen ise ses ve gösteri etkileri ile
fıskiye ve kaskatlarda coşkun bir akış içinde
kullanılmıştır.
•Şimşir, porsuk çalılarının çok değişik formlar
Şekil.65. Vaux-le Vicomte içindeki topiary örnekleri, gürgenlerden yapılma çit
duvarları fon biçimde yerleştirilmiştir.
•Parter sanatı aksa ve simetriye bağlı geometrik
şekiller içinde bakımlı ve renkli örneklerle takdim
edilmişlerdir.
•Kademeli teraslara geçişler belli belirsiz kolay
hareket sağlayan bir ustalıkla yapılmıştır.

Şekil.66. Vaux-le Vicomte 26


Peyzaj Sanat Tarihi

Fransız Büyük Stil Bahçeleri


Le Notre Valux-le Vicomte uygulamasından sonra kral IX. Louis’in emriyle yeni ancak
daha muhteşem bir bahçe uygulaması için görevlendirilmiştir. Bu bahçe Versailles
Saray Bahçesi’dir. Versailles Kral Louis’in zaferlerini ve şerefini yüceltecek görkemli bir
eser olarak düşünülmüştür. Saray binası bu nedenle ülkenin en büyük mimarları Vaux
ve Mansart tarafından yapılırken, saray bahçesi de Le Notre tarafından yapılmıştır.

Versailles Saray Bahçesi’nin Düzenleme ilkeleri;


Bahçe dikdörtgen şeklindedir.
Bahçe kademeli teraslar üzerine oturmuştur.
Sarayı tam karşılayan geniş ve ufukta kaybolan uzun bir aks mevcuttur.
Havuzlarda toplam 14 000 fıskiye ile çok sayıda heykel yer alır.

Şekil.67. Versailes Sarayı Şekil.68. Versailes Sarayı / Latona Çeşmesi

Şekil.69. Versailes Sarayı / Het Loo Bahçesi Şekil.70. Versailes Sarayı / Het Loo Bahçesi

27
Peyzaj Sanat Tarihi

28
Şekil.71. Tarihsel süreç içinde bahçelerin gelişim tablosu
Peyzaj Sanat Tarihi

İslam Bahçe Sanatı


İslam bahçeleri başta Türkler olmak üzere İslam Dini’nin Hindistan’dan İspanya’ya
kadar yayıldığı çok geniş Coğrafi alanda yaşayan halkın gelenek, görenek ve sanat
görüşleriyle İslamiyet’in kaynaşması sonucu ortaya çıkan bahçelerdir.
Örneğin İspanyol İslam Bahçeleri Eski Roma Bahçe anlayışı ile İslam Bahçe
anlayışının kaynaşması ile şekillenmiştir.

Bu bahçelerin günümüze kadar gelen örnekleri İslam ülkeleri ile batıda özellikle
İslamiyet’in etkilediği İspanya ile Sicilya’da bulunmaktadır.

İspanya İslam Bahçeleri

ELHAMRA SARAYI
İspanya’nın Granada kentinde Nasir’ler ( 1238 – 1492 ) tarafından kurulmuş
olan Elhamra Sarayı ve Bahçesi Sierra Nevada dağlarının eteklerinde yer
almaktadır.
Sarayın adı Arapçada kırmızı anlamına gelen ‘ el hamra ‘ sözcüğünden
gelmektedir. Bu da sarayın dış duvarlarından kullanılan kirecin kırmızı
renginden kaynaklanmaktadır.
Saray 1238 yılında Muhammed bin Alhamar tarafından inşa edilmiştir. Geniş
bahçelerin içinde yer alan saray temel olarak dört yapıdan oluşmaktadır.
Bunlar alcazaba, medina, saraylar ve avlulardır.

Şekil.72. Elhamra Sarayı plan Şekil.73. Elhamra Sarayı

29
Peyzaj Sanat Tarihi

Mersinli avlu, bahçe içinde en geniş su yüzeyine


sahip olan avludur.
Avluda, dikdörtgen şeklindeki havuzun her iki
yanında biçilmiş mersin ( Myrtus sp. ) çiti
bulunmaktadır.
Avlu kısa kenarlarında yedişer adet mermer
sütunlu revaklarla çevrilidir.
Revaklar tek sütunludur. Revakların sudaki
akisleri ile havuz, bir su aynası görünümündedir.
Şekil.73. Elhamra Sarayı, Mersinli avlu

Aslanlı avlu, peristil şeklinde bir avludur.


Avludaki havuz, beyaz mermerden yapılmış
12 adet aslan figürünün taşıdığı bir su
çanağı ile tabanda poligon şeklinde,
derinliği az bir yüzeyden oluşmaktadır.

Şekil.74. Elhamra Sarayı, Aslanlı avlu

Kadınlar avlusu, hareme aittir.


Avluda bir fıskiye bulunmaktadır.

Şekil.75. Elhamra Sarayı, Kadınlar avlusu

Generalife, Elhamra’ya bitişik


hanedanların yazlık malikaneleri olarak
Granada’ya hakim bir yer olan Cerro del
Sol yamacında 1319 yılında inşa
edilmiştir.

Şekil.77.

Şekil.76.

Servili avlu, içinde avluya adını veren


dört servi ağacı ile fıskiyeli havuz
bulunan küçük bir avlu dur. 30
Peyzaj Sanat Tarihi

Hindistan İslam Bahçeleri


16. Ve 17. yüzyıllarda Hindistan’da Babür imparatorlarından Babür Han (1438-1530),
Cihangir ( 1569 – 1627 ) ve şah cihan ( 1593 – 1666 ) dönemlerinde önemli eserler
verilmiştir. Bu dönemlerde özellikle İran mimarisinin etkileri görülmüştür.
Hindistan’daki İslam bahçelerinde çınar, servi, leylak, yasemin, türleri ile gül gibi süs
bitkileri kullanılmıştır.

SHALİMAR SARAYI
Şah Cihan tarafından yaptırılan Shalimar Bagh, char bagh’lardan oluşan teraslar ile
yazlık saray bahçesi niteliğindedir.
Bahçede halka ait bölüm, özel bölüm ve hareme ait bölüm olmak üzere üç adet teras
bulunmaktadır. Terasların ortalarında bulunan su kanalı boyunca alle şeklinde çınar
ağaçları dikilmiştir.

Şekil.78. Şekil.79.

31
Şekil.80.
Peyzaj Sanat Tarihi

İngiliz Bahçe Sanatı

Şekil.80. Longford castle

Şekil.80. Mantacute and Blıcklıng gardens

Şekil.81. Hatfıeld house garden

32
Peyzaj Sanat Tarihi

Bahçe ve Peyzaj Sanat Tarihi-


Tanımlar
•Mastaba: Mısır’da ( İlkçağ’ da ) tuğla ile inşa edilen mezar yapılarıdır.
•Rölyef: İlkçağ Mısır uygarlığında özellikle mezar yapılarında duvarlara yapılan kabartmalar.
•Fresk: İlkçağ Mısır uygarlığında özellikle mezar yapılarında görülen duvar resimleridir.
•Lotiform: lotus biçimli sütun
•Palmiform: Sütun ve başlıklarda palmiye formunun kullanılması.
•Serdap: İlkçağ İran uygarlığında tek ya da iki katlı olabilen evlerde genellikle bodrum veya
zemin katlarında havuzlu, çeşmeli serin yaz odalarına denir.
•Cahar bağ: İlkçağ İran uygarlığında görülen standart bahçe planı.Dört parçalı planın her
kısmının ortasında birer havuz bulunmaktadır. Bu şekilde ve özellikle birbirinden farklı
uzunluktaki iki aksın kesişmesi ile meydana gelen bahçe planları, daha sonraki devirlerde de
İran bahçelerinin standart planları olmuştur.
•Zaradustra: naturalizm din şekli, özellikle Sasaniler’e kadar çok yaygın olmuştur. İnsanları
tabiata yönelten ve tabiatla kutsallaştıran bir inanış olarak bahçe sanatını dolaylı olarak
etkilemiştir.
•Pardes: İran dilinde park anlamına gelir.
•Paradis: Yunanca’ da park anlamına gelir.
•Palmet: palmiye yaprağı ile oluşturulan friz motifleridir. Özellikle Mezopotamya da (ilkçağ)
görülen dekorasyon şeklidir.
•Citadel: ilk çağ Yunan kentlerinde şehrin en yüksek noktasına verilen ad.
•Atrium: dışa kapalı, yüksek duvarlar içinde , sütunlarla çevrelenmiş bir avlu
sistemidir.Atrium sonraları Roma peristilinin doğuşunu sonuçlandırır.
•Grotto: Önceleri ilkçağ Yunan bahçelerinde dini etkilerle bahçe içinde yer alan berrak akan
bir kaynak idi. Grotto’lar daha sonraları dünyevi kullanışa uyduruldu ve içinde mitolojik
heykel ve rölyeflerin olduğu yapay mağaralar halinde Rönesans bahçelerinde ve hatta xvııı.
asır İngiliz bahçelerinde sıklıkla kullanılan bir süs unsuru olmuştur.
•Insulae: Roma uygarlığında birden fazla katlı binalardan meydana gelen ve bir çok aileyi
barındıran yapı adalarını ifade eder.
•Agora:Yunan uygarlığında kent halkının ortak yaşam alanı, meydanlar:
•Forum: Roma uygarlığında agoraların dönüşüme uğramış hali. Forumlar, şehir hayatının ilk
zamanlarında bir toplanma alanı, çarşı, sosyal ve politik buluşma yeri olan bu meydanların
çevresi, zamanla önemli binalarla sarılmıştır.

33
Peyzaj Sanat Tarihi

•Fresko: duvar resimleri, mimari yapıları süsleme biçimi. Özellikle, Roma da eritilmiş balmumuna
boyaları karıştırarak sıva tatbik yoluyla yapılan duvar resimleri. Bu şekilde yapılan freskolar, İlkçağ
Roma evlerinin ortak özelliğidir.
•Cryptoporticus: üstü sütunlu yol.
•Xystus. Menekşelerle bezenmiş teras.
•Opus Topiorum: bitkilere budanarak şekil ve özellikle humanistik form verme sanatı.Roma’lılarda
yaygın olarak kullanılmıştır.
•Porticus: giriş, Pompei de bahçe mekanının üzeri örtülü ve sütunlu girişidir.
•Atrium: Porticustan sonra geçilen avludur. Üzeri genellikle kare şeklinde ve büyük bir açıklığı vardır.
•İmplivium: Atrium’un ortasında bulunan çok az derinlikteki havuzdur. Bu havuza , atriumdaki tavan
açıklığında zarif hayvan figürlerinin süslediği bir oluk sisteminden su akar.
•Peristil: Atriumun bir cephesi sütunlu bir açıklıkla açıldığı ikinci avludur. Peristil adı verilen avlunun
üzeri tamamen açıktır.Evin bir çok odaları bu avluya açılır.ailenin geleneksel yaşama sahası olan bu
avlunun ortasında bahçe sahası bulunur.
•Viridarium: Peristil adı verilen avlu, tamamen süs bahçesi olarak tesis edildiğinde bu adı alır.
•Cloister: Ortaçağ manastır bahçelerinde görülen, her manastırın güney tarafında ve ona bitişik Roma
klasik peristillerinden etkilenmiş avludur. Cloisterde ; bazı süs bitkileri, küçük boylu bazı meyve
ağaçları ve palmiyelere yer verilirdi.
•Moat: Ortaçağ şato bahçelerinde duvarların etrafını çevreleyen su kanallarıdır. Moatlar, şato bahçe
mekanını kuşatan ve sınırlandıran yapılar olarak tesisi edilmişlerdir.
•Mount: Ortaçağ şato bahçelerinde görülen yapay tepeler. İlk önceleri Roma peristillerinin kalıntıları
üzerinde korunma için gözetleme ve kale duvarlarını sağlamlaştırma fikrine dayanılarak oluşturulan
bu yapay tepeler, zamanla çayırla kaplanarak, rekreasyon amacına hizmet etmişlerdir.
•Gloriette: İslam dininin etkisi ile İspanya’da Alcasar saray bahçesinde görülen , budanarak ve
bükülerek şekil verilmiş Servi ağaçlarından meydana getirilmiş olan kameriye’ ya verilen addır.Zemini
daire formlu olan gloriettalar, birbirini kesen gezinti yollarının ortasına yerleştirilmişlerdir.
•Friz: dekorasyon şekli, seramik ve karolarla tavan ve tavan arasında kalan ve tavana yakın yere
yapılan süslemeler.
•Citadel: İlkçağ Yunan şehirlerinin en yüksek noktası, genellikle burada bir mabet bulunur.
•Bosket( Basquet): Yolun her iki tarafında bulunan ağaçlıklarla sarılı açık hava odaları özellikle Versay
saray bahçesinde görülür.
•Broderi: parterlerde uygulanan bitki motifleri
•Balusturat: taş, mermer sütunlarla balkonlarda korkuluk amacıyla yapılan elemenler, Rönesans da
yaygındır.

34
Peyzaj Sanat Tarihi

Edirne İli Su Analizi


Trakya’nın batısını teşkil eden Edirne toprakları, geniş düzlükler ve basık tepelerden
meydana gelir. Arâzinin % 78’i platolar, % 5’i dağ ve yaylalar ve % 17’si ovalardan
ibârettir.Akarsu ve göl bakımından da zengin sayılır. % 25’i orman ve fundalıklarla kaplıdır.

Edirne'nin suları

Edirne'yi dört bir yandan saran akarsular, tarım alanlarının verimliliğinden mesire
alanlarının çeşitliliğine kadar coğrafi anlamda eşi görülmemiş bir zenginlik sunarken, aynı
zamanda görsel bir ziyafeti de beraberinde getirir.

35
Peyzaj Sanat Tarihi

• Meriç Nehri

Meriç nehri, Bulgaristan'da Rodos dağları üzerinde, Rila Tepesi'nden doğmaktadır.


Kısa sürede genişleyen Meriç nehri, Bulgaristan'da da sırası ile Pazarcık, Filibe,
Dimitrovgat, Mustafa Paşa gibi önemli yerleşim ve sanayi bölgelerinin içinden geçer.

Meriç nehri, Bulgaristan'da yaklaşık 200 kilometre yol kat ederek, Edirne
yakınlarında, Karaağaç istasyonunun kuzeyinde kalan Maraş Köprüsü'nde Türk
topraklarına girer.

Meriç nehri, Edirne yakınında önce Arda ile sonra da Tunca nehri ile birleşir.
Edirne'den sonra güney istikametinde akar ve Dimetoka yakınında Yunanistan'dan
gelen Kopkino nehrini alır, bir müddet güney-batı istikametinde ilerledikten sonra
tekrar güneye döner. Balabancık köyü civarında Ergene ile birleşir. Buradan itibaren
daha çok kıvrımlar yaparak güney-batıya doğru akar ve Enez ilçesinden Ege denizine
dökülür.

Türkiye-Yunanistan hududu boyunca 185 kilometrelik bir uzunluğa sahiptir. Derinliği


60 santimetre ile 520 santimetre arasında değişir, Arda ve Tunca'nın birleştiği yerde
derinlik artar. Arazi sulanmasında ve balığından faydalanılır.
• Arda Nehri

Pazar kule hudut kapısından Edirne iline giren Arda ırmağı, 1 kilometre sonra Arda
kule mevkiinde Meriç nehri ile birleşir ve Meriç ismi altında doğuya doğru akarak
ileride Tunca'yı da içine alır. Güneye doğru yer değiştirir.

Arda Nehri'nin derinliği 10 santimetre ile 3 metre arasında değişir. Arda Nehri'nin çok
az bir kısmı Türkiye sınırları içinde olduğu için, faydası da sınırlıdır.
• Tunca Nehri

Tunca nehri, Edirne'nin kuzeyinde, Uzun bayır mevkiindeki il sınırına ve Türkiye


topraklarına girer.

Suakacağı köyüne kadar sınır çizerek, güneye doğru akar. Tunca Nehri, Edirne'nin
Kirişhane mevkiinde Meriç'le birleşir. Meriç adı altında Enez'e doğru akar. Yaklaşık
olarak boyu 48 kilometre'dir. Derinliği 82 santimetre ile 540 santimetre arasında
değişir. Saniyede 31 metreküp su taşır. Yatağı az eğilimli olduğundan ovaların
sulanmasını kolaylaştırır.

36
Peyzaj Sanat Tarihi

Toplam Uzunluğu İl Sınırları İçindeki Toplam Uzunluğa İl Sınırları içinde


Akarsuyun Adı Debisi (m3sn)
(km) Uzunluğu (km) Oranı (%) Baş. ve Bit. Nok

Meriç Nehri - 203.8 - 92.33 Kapıkule-Enez

Tunca Nehri - 54.7 - 22.66 Lalapaşa-Edirne

Ergene Nehri 264.0 67.4 25.53 28.73 -

Süloğlu Deresi 91.3 87.3 96.00 - -

Muzalı Deresi 40.7 34.7 85.26 1.25 -

Pravadi Deresi 50.5 50.5 100.00 0.22 -

• Ergene Nehri
Meriç nehrinin bir kolu olan Ergene, Tekirdağ'a bağlı Saray ilçesinin kuzeyini
kaplayan Istıranca dağlarındaki Karatepe'den çıkar. Geniş bir yay çizer.
Kırklareli'nin Pehlivanköy ilçesinden geçerek Edirne topraklarına girer.
Uzunköprü'den geçerek Balabancık köyü yakınında Meriç nehri ile birleşir.

Uzunköprü, Meriç ve İpsala topraklarının bir bölümünü sular, ilkbahar ve kış


aylarında suları taşan Ergene ırmağının suları yazın azalır. Saniyede 47
metreküp su taşır. Çorlu ve Çerkezköy bölgesindeki çarpık sanayileşme
yüzünden suları canlı hayatını engelleyecek düzeyde sanayi atıklarıyla
kirlenmektedir.

37
Peyzaj Sanat Tarihi

Edirne'de Göller
Edirne ili sınırları içinde doğal göllerin önemli olanları, Meriç'in denize döküldüğü Enez
yöresindedir.

• Gala Gölü
Gala gölünün çevresi bataklıktır. Yüzölçümü yaklaşık 7,7 km² olan göl,
Meriç ırmağı ile bağlantılıdır. Meriç ırmağının zaman zaman taşıdığı
maddeler, gölün bağlantıyı sağlayan ayağını kapatmaktadır. Böyle
durumlarda Gala gölü, çevre toprakları su altında bırakmakta ve Gala
gölü ile Pamuklu göl birleşmektedir.
Ortalama derinliği 70 santimetredir. Çok tuzlu olan suları kullanılmaz. Göl
çevresi bütünüyle bataklıktır. Bu bataklıkların doğal bitki örtüsü sazlık ve
kamışlıktır. Kışın bu bataklıklar ulaşım olanağı vermez. Yazın ise kuruyan
yerlerden geçilebilir. Kışın Ocak ve Şubat aylarının soğuk günlerinde,
yüzeyinde ince bir buz tabakası oluşan Gala gölünden temel yararlanma
biçimi balıkçılıktır.

Dalyan Gölü
Enez ilçesinin güneyinde bulunan Dalyan gölünün alanı, yaklaşık 3,4 km²dir. Göl alanı,
göle dökülen akarsuların taşıdığı su miktarına bağlı olarak yaz ve kış aylarında
değişiklik gösterir. Göl kıyılarında 10-20 santimetre arasında olan derinlik, ortalara
doğru 1,5 metreye dek artmaktadır. Göl suları sodyumlu ve tuzlu olup kullanılmaz.
Kumluk olan göl çevresinde herhangi bir doğal bitki örtüsü yoktur. Göl çevresi kışın
ulaşıma olanak vermez. Yazın ise kuruyan yerlerinden her türlü araç geçebilir.

38
Peyzaj Sanat Tarihi

Edirne'nin Barajları
Edirne içinde barajlar daha çok tarımsal faaliyetlere destek vermek için kurulmakla beraber
eş zamanlı olarak çevre yerleşimlerin de içme suyu ihtiyacını karşılamaktadır.

• Altın yazı Barajı


Uzunköprü'nün Altın yazı ilçesinde, Basamaklar akarsuyu üzerinde 1965-1970 yılları
arasında sulama ve taşkından korunma amacıyla, kurulmuştur. Yapılan baraj, toprak
dolgu tipindedir. Yüksekliği, 21,5 metre ve sulama alanı 7.730 hektardır. Normal su
kotunda göl hacmi 30,8 hektometreküp, gövde hacmi 524 hektometreküp, kapladığı
alan bakımından ise göl hacmi 4,2 kilometrekare'dir.
• Süloğlu Barajı
Süloğlu ilçesinde aynı adla anılan akarsu üzerinde 1975-1981 yılları arasında, kaya
dolgu tipinde hem sulama, hem taşkınlardan korunma hem de bölgenin içme suyunu
karşılamak amacıyla yapılmıştır. Süloğlu barajını yüksekliği 52 metre, gövde hacmi
1320 hektometreküp'tür. Normal su kotta barajın hacmi 33 hektometreküp olup, 2,9
kilometrekare göl alanı ile 3986 hektar sulama alanı kapasitesine sahiptir.
• Kadıköy Barajı
Kadıköy sınırları içinde, Derbent akarsuyu üzerinde 1967-1973 yılları arasında sulama,
taşkınlardan korunma ve içme suyu amaçlı kurulmuştur. Baraj toprak dolgu tipindedir.
Gövde hacmi 648 hektometreküp, yüksekliği 31,4 metredir. Barajın göl hacmi 65,7
hektometreküp, göl alanı ise 6,2 kilometrekare'dir. Kadıköy barajı 4428 hektar sulama
alanı kapasitesine sahiptir.
• Sultan köy Barajı
İpsala sınırları içerisinde, Manastır suyu üzerinde 1987-1996 yılları arasında sulama
amaçlı yapılmıştır. Gövdesi toprak dolgu tipindedir. Sultan köy barajının gövde hacmi
1762 metreküp, yüksekliği 29 metredir. Normal su kotunda göl hacmi 26
hektometreküp, göl alanı ise 3,4 kilometrekare'dir. Sultan köy barajı bu özellikleri ile
7773 hektar alanı sulamaktadır.

39
Peyzaj Sanat Tarihi

KAYNAKLAR
• Prof. Dr. Nevzat İlhan

• SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ , Orman Mühendisliği bölümü ders


notları.
• Prof. Dr. Aslı Bayçın Korkut Peyzaj Mimarlığı kitabı , Verda yayıncılık.
• Prof. Dr. Günel Akdoğan, bahçe ve peyzaj sanat tarihi
• www.nevoku.com

40

You might also like