bodrumundaki duvarlardan birini yıkarken duvarın arkasında o güne kadar görmediği bir odanın varlığını keşfetmiş.
Bu oda bir diğerine diğeri de diğerine
acılıyormuş.
Derinkuyu’daki tesadüfen keşfedilen bu
yeraltı şehri Milattan önce 1400 yıllarında Hititliler tarafından kurulmuş. Arkeologlar bu büyüleyici şehri incelemeye başlamışlar. 85 metre olduğu tahmin edilen derinliğin 40 metresine kadar inmişler. Bugün 20 yeraltı bölümü bulunmuş durumda. Bunlardan sadece 8’i gezilebiliniyor. Diğerleri üzerinde arkeolog ve antropologların incelemeleri devam ediyor. Şehir, işgalden kurtulmak için mağaralarda yasayan binlerce Kapadokyalı tarafından sığınak olarak kullanılmış. Şehrin içindeki tehlikenin bilincinde olan düşman genellikle yer üstündeki kuyuların sularını zehirliyormuş. İçerisi şaşırtıcı: Derinkuyu’nun yeraltı geçitleri (en az 10.000 kişi yasayabilir) stratejik önemi olan 3 nokta, taş kapıları hareket ettirerek bloke edilebiliniyor. Koridoru kapatan bu kayalar düşmanın içeri girmesini engelliyor. Bunların boyu 1-1,5 metre, genişlikleri 50 santim yaklaşık 500 kilo ağırlığındalar. Resimde, Hareketli tas kapının koridoru nasıl dayanıklı bir şekilde kapatarak insanları izole ettiğini görülüyor Bir de Derinkuyu’yu diğer bir yeraltı şehri olan Kaymaklı’ya bağlayan 8 Km. uzunluğunda tünel var. Bu bölgenin yer altı şehirlerinden Yunanlı tarihçi “Jenofonte” de bahsetmektedir. “Anabasis” isimli eserinde Anadolu’da yasayan halkların evlerini yeraltlarına kazdıklarını, evcil hayvanları ve yiyecek stoklarıyla birlikte geniş ailenin bu yeterli büyüklükteki evlerde yasadıklarını anlatmıştı. Restore edilen bölümlerde yemek salonları, bir kilise (20’ye 9 metre ölçülerinde yükseklik 3m.den fazla), mutfaklar (hala ocakların çıkardığı kara izler var) şarap, yağ ve petrol için yerler bulunuyor. İş yerleri, okuma odaları, hatta bir restoran bile var. Şehir bir yeraltı ırmağının varlığından faydalanmış. Su kuyuları ve harika bir havalandırma da bulundu. (52 havalandırma kuyusu) Son