Professional Documents
Culture Documents
Osman Nedim Tuna - Sümer Ve Türk Dillerinin Târihî İlgisi İle Türk Dilinin Yaşı Meselesi PDF
Osman Nedim Tuna - Sümer Ve Türk Dillerinin Târihî İlgisi İle Türk Dilinin Yaşı Meselesi PDF
•• ••
SUMER ve TURK
• • •
DiLLERiNiN
" . " . . .
T ARIHI iLGiSi
ile
•• • • •
TURK DILI'NIN
•
YAŞI MESELESi
ANKARA, 1990
ISBN 975-16-0249-1
Ç
İ N
İ DEKİLER
1
GİRİŞ
sak tarafından ileri sürülen) sipad hariç, hiçbir kelimeye itirazda bulu
nulmadı. Tebliğimin sonunda, Sinor metnin bir an önce yayımlanmasını
istedi. Hepsinde, kullandığım metod beğenildi ve sonuncusunda impec
cable "kusur atfedilemez" olarak t avsif edildi. Son sözü söyleyen lengü
istlerden ikisi (Cardona ve Faught) değerlendirmelerinde, davayı
ispatlanmış kabili ettiklerini, birisi (Hoenigswald) time deptb 'zaman
derinliği' meselesi dolayısı ile 'ufak bir rezervasyonla' ispat edilmiş say
dığını açıkladılar. Bütün bu münakaşalarda en önemli noktaya parmak
basan yalnız Hoenigswald olmuştu (ve 'rezervasyon'unda haklı idi). O da
şudur:
Araştırmamda yer alan denklikler arasında, varlığının sebebini anla-·
yamadığım ve makul bir cevap bulamadığım tek şey, aynı ses için, aynı
çevre şartlarında (position), yeter sayıda misalle desteklenen paralel se·
rilerdi. Bunu farkeden tek bilgin de Hoenigswald'dı. Bu sebeple, araştır
mamı neşretmekte acele etmedim. 1978 sonunda, bilmem kaçıncı defa,
aynı konuya bir gün tekrar döndüm ve meselenin aslının ne olduğunu iki
saat içinde buldum:
il. Sın. •g T k.
111. S m. •m T k. •K
V. S m. •S Tk . • y, 121
1. sar 'schreiben' (MSL, III, ll3), 'to write' (Grd . 403) ru şar
id.
ıo OSMAN NEDİM TUNA
o
VIII. Sın. •u Tk. • k V/a
1. Sm. d/ Tk. dl
i V. Sın. r/ Tk. z/
1. bur 'to
spread abroad, to disperse of (a thing)' (Grd. 336;
MSL, III, 140, 170), 'undo (especially a spell) � 'to
SÜMER VE TÜRK DİLLERİNİN TARİHİ İLGİSİ 17
köküz > kögüz 'göğüs (EUSz. ll4; KBİ, 274; DLT, I, 366)
krş. öbür id. (Lessing 630)
18 OSMAN NEDİM TUNA
v. Sın. ş/ T k. 1/
ııı. Sm. m• T k. K•
SÜMERCE
3) il, 4)
10. bur : boz- (h. iV, 1) 31. gaz : ez- (a. il, 3)
11. dar : yar- (a. 1, 1) 32. geme : eke, ege+t (a. il,
12. di : ti- (B. 4) 4; b. III, 2)
13. dib : yip (a, 1, 2) 33. gi : ı (a. il, 5)
14. dig : yag (a. 1, 3) 34. gid : ıd- (e. il, 6; h. 1,
15. dilim : yalıg (a. I; c. 111, 2)
3) 35. gid : ıd (a. il; b. 1, 3)
16. dingir : te11ri (c. iV, l; B. 36. gid : it- (e. il, 7)
5) 37. gig : ig (a. il, 8)
17. dir : yir- (a. 1, 4) 38. gim : kipi (B. 10)
18. dirig : irig (a. I, 5) 39. giş : yiş (a. il, 9)
19. dirig : irk- (a. 1, 6) 40. gişge : kölige (h. V, 3)
20. dirig : yirik (a. 1, 7) 41. gişig : eşik (a. il, 10)
28 OSMAN NEDİM TUNA
42. gişkim : ılgın, yılgın ( a. il, 71. maş : koş (a. 111, 4)
11; h. v. 4) 72. men : men (B. 24)
43. gud : ud (a. il, 12; h. 1, 73. mir : kız- (a. ili, 5; iV,
4) 4)
44. gukin : ökün (a. il, 13) 74. mu : kü (a. ili, 6)
45. gur 10 : or- (a. il, 14) 75. mud : kan (a. III, 7; h.
46. gur5 : üz- (a. il; h. iV, 2) il, 3)
47. gurun : orum ( a. il, 15) 76. muin : köl (a. III, 8)
48. bar : kaz- (h. iV, 3) 77. mulu : kul (a. III, 9)
49. bum : kom (B. 11) 78. muşen : kuş (a. 111, 10)
50. iduga : yıdıg (h. 1, 5; B. 79. nad : yad- (a. iv, l; h. 1,
12) 9)
51. imma : ikki (h. III, 3) 80. nad : yat- (a. iV, 2)
52. izim : isig (c. ili, 5) 81. nammu : neme (B. 25)
53. kahkagak : kapkacak, kakaça 82. nanga : ya11a (a. iV, 3)
(B. 14) 83. nig : ne11 (c. il, 5; B.
26)
54. kad- : kada- (h. 1, 6; B.
13) 84. niggig : yıg- (a. iV, 4)
55. kalag : kalıTJ (c. il, 4) 85. nigin : yıgın (a. iV, 5)
56. kaş : kaç- (B. 15) 86. nigname : nemeni1) (B. 27)
57. kaş : kaşan- (B. 16) 87. nunuz : yinçü (a. iV, 6; c.
III, 7)
18)
60. kid : kün (h. il, 2) 89. sag : çaga (a. vı. 1)
90. sag : çak- (a. VI, 2)
61. kiri : kır (B. 19)
62. ku : ko- (B. 20)
91. sag : sag (B. 29)
99. sud : sun-, sün- (b. il, 5) 132 . obur : kögüz (a. Vll, l;
100. sulu : yol (a. V, 5) b. iV, 9; B. 43)
öbür
101. sum : sun- (B. 22)
133. ud : kad (a. VII, 2; b.
102. sur : süz- (b. iV, 6)
1, 11)
103. şah : çap- (a. VI, 4)
134. ud : kün (a. VII, 2; b.
104. şeg : yag- (a . V, 6)
il, 7)
105. şid : san (b. il, 10)
135. udi : udı- (b. I, 12; B.
106. şir : yır (a. V, 7)
45)
107. şiş : işi (a. V, 8) 136. udu : kon (a. VII, 4; b.
108. şulpae : çolpan (VI, 5; c. 1, il, 8)
3) 137. ullia : öle71 (c. I, 4)
109. şur : yoz (a. V, 9; b. iV, 138. um : ög (c. 111, 9)
7) 139. uma)} : kömek (a . VII, 5)
110. şurim : yarım (a. V, 10) : kümün (a. VII, 6;
140. umun
ııı. şurum : sürüg (c. III, 8) b. III, 4)
112. tab : yap- (a. 1, 11) 141. umuş : ukuş (b. III, 5)
113. tag : daga (B. 33) 142. umuş : yumuş (B. 46)
114. tag : bk. te(ga) 143. un : kün (a. VII, 7)
115. taga : yagı (a. 1, 12) 144. ur : or- (B. 48)
116. tal} : tak- (B. 34) 145. ur : kur- (a. Vll, 8)
117. ıar : yar- (a. I, 13) 146. ur : kürü- (a. VII, 8)
118. te(ga) : teg- (B. 35) 147. ur : öz (b. iV, 8)
119. tihira : temir (B. 36) 148. orgu : örgük (B. 49)
120. tin tın (B. 37) 149. uri : urı + d (B. 50)
121. tir : yir (a. 1, 14) 150. uru : koru- (a. vıı, 10)
122. tu tu- (B. 38) 151. urugal : kurgan (a. VII, 11)
123. tu : yu- (a. 1, 15) 152. uş : iş (B. 52)
124. tugdu : tügün (b. il, 6) 153. uş : öl- (b. v, 7)
125. loku : daga (B. 41) 154. uş : ul (b. V, 6)
126. toku toku- (B. 39) 155. uş : us ((B. 51)
127. tuku : toku- (B. 40) 156. uşan : kuş (a. vıı, 12)
128. tul : yul (a. 1, 16) 157. uşub : kuş + eb (a. VII,
129. tuş : ol (b. V, 5) 13)
130. u : u (B. 42) 158. zae : sen (c. 1, 2)
131. u : on (B. 47) 159. zag : sag (B. 53)
30 OSMAN NEDİM TUNA
160. zag : yaka (a. V, 11) 163. zihin : çibin (a. VI, 6; B.
54)
161. zal : yal (a. V, 12)
164. zid : çın (a. VI, 7; b. il,
162. zalag : yalı1J ( a. V, 13; c. 9)
11, 7) 165. ziz : çeç (a. VI, 8)
TÜRKÇE
100. toku-2 : tuku (B. 40) 125. yarım : şurim (a. V, 10)
101. tol- : du (B. 6) 126. yaruk : nurum (a. IV, 7; c.
MOGOLCA
AKADCA
bir grup fonem, iki ayrı fonemi temsil ediyorsa, o zaman ben de iki ayrı
işaret kullanmayı tercih ettim: S s, z, ş; Ş ş, s , z
= =
Eğer bu rakamlarda her ünite onda bir milimetreyi göstermiş olsa idi,
10. çiftte elde edilen rakam 1280 kilometreye denk gelecekti. Bu, aşağı
yukarı İzmir-Erzurum arasındaki mesafe demektir. Buna göre, Sümerce
ile Türkçede fonetik ve semantikçe benzer tesadüfi on çift kelime bulmak
şansı, İzmir-Erzurum mesafesinde, onda bir milimetre ne ise o kadardır.
15. çiftte, bu mesafe aynı ölçülerle 40900 Km. yani dünyanın ekvatordaki
çevresinden bir miktar fazla olur. Şu halde, 15. benzer çiftin tesadüfen
ortaya çıkması ihtimali, uzunluğu dünyanın çevresine eşit bir mesafede
onda bir milimetre ne ifade ediyorsa, onu ifade eder. Bu sebeple, birbi
riyle hiç ilgisi bulunmayan dünya dillerinde, tesadüfi kelime uygunlukla
rı bir mucize kabilindendir ve örnekleri bir elin beş parmağını geçmez.
Bu konuda yapılan araştırmalarda, iki dil arasında, tarihi bir müna
sebeti ispatlamaya yetecek en az sayıdaki benzer çiftin kaç olması gerek
tiği tesbit edilmiştir. KVK ( = ünsüz + ünlü + ünsüz) tipli olmak şartı ile,
Cowan'a göre böyle yalnız üç çift, Greenberg"e göre yalnız üç-dört, ampi
rik bir metod kullanan Bender'e göre, benzerlik sınırlarını tayin eden şart
ların gevşeklik veya sıkılığına bağlı olarak, yalnız ikiden yediye kadar çift
tarihi bir münasebeti ispatlar. Şu halde, sunduğum 1 65 çifte 'tesadüfi
benzerlik' :ıtfetmek, matematik bakımdan mümkün değildir. Üstelik, bu
radaki kelimelerin bir çoğunda 'benzerlik' ve 'uygunluk' sözlerinin ger
çeğin yanında çok hafif kaldığına da işaret etmeliyim.
Dünyanın bütün dillerinde, 'karşılaştırmalı tarihi lingüistik' (historical
comparative linguistic) için en güvenilir metod olarak yalnız ve sadece
'düzenli ses denklikleri'ne (regular sound correspondences) itibar edi
lir. Verdiğim karşılaştırmalarda kullandığım ölçü (criterium) de budur.
SÜMER VE TÜRK DİLLERİNİN TARİHi İLGİSİ 39
Fakat en zoru, hatta tesadüf bakımından imkansızı herbiri her iki dilde
de aynı manada olan iki ayrı kelimeden yapılmış yeni bir kelimenin aynı
sıra ile ve aynı manada tesbitidir:
Sm . Tk.
knbkagak 'kop kacak' (<kah + kagag) kapkacak 'kap kacak' (<kap + kacak)
nig name ' herş ey ' (<nig + naıne) ne11neme ' hc rşey ' (<ne11 + neme)
uşub 'kuş yuvası' (<uş ' ku ş ' + eb 'ev') *kuş eb (<kuş + eb) 'kuş evi= yuve'
40 OSMAN NEDİM TUNA
Bazı kelimelerde, bir kök ve onun ardınca gelen bir veya daha çok ek he
men tesbit edilebilir. Öyle ise, bu kelimeler yapı bakımından, çok heceli
Sümerce kelimelerin karakterinden ayrılırlar. Landsberger, bu iki farklı
tipteki kelimelerin her ikisinin de Sümerceye ait olabileceği ihtimalini dü
şünmüş müdür, bilmiyorum. Fakat, ikinci tipin Sümerceye yabancı bir
substrat 'alt tabakaya' ait olduğunu, hu tabakay ı temsil eden kavmin, bir
çok Sümerce kültür kelimesinin asıl sahibi bulunduğunu ve mesela kıy
metli taşlara, madenlere ait kelimelerin, bu kavmin dağlık bir bölgede
yaşamış olmasını gerektirdiğini ifade ediyor. Sonra da, kök + ek tipli keli
melerin iki türde olmasına dayanarak, bunlardan birincisine Prolo Euph
rates (Proto Fırat), ikincisine de Proto Tigris (Proto Dicle) adlarını veriyor.
Temelini morfoloji ve semantik'in oluşturduğu hu metod, başkaları tara
fından da kullanılmıştır. (Mesela, Finlandiyalı Sümerolog Salonen);
lüler arası veya kelime sonunda il, • ; r/, • ; zl, • ; ş/, • 'nin varlığını göster
mektedir.
Altay Dilleri içinde bu dört foneme aynı zamanda sahip olan tek dil Türk
Dilidir.
Morfoloji bakımından, birinci ve ikinci şahıs zamirlerinde, yalın hal
de teklik için n, çokluk için z (Çuvaşçada r) kullanan biricik Altay Dili,
Türk Dilidir. Öbürlerinde n ancak ekleşmede ortaya çıkar.
Malzemede, aynı kelimenin farklı fonetik şekillerle tekrarından iba
ret olan 9'u dışında, 156 kelime bulunmaktadır. Bunlardan dilim, nurum,
ubur, um, ur aynı hakla, iki ayrı yerde gösterilmiştir. 149 kelime Türk
dili asıllı, kalan 2 kelime, daha çok Moğolca'ya ait olduğu sanılan küçük
bir gruptur. Şu halde, malzemenin 4.5 % u Moğol, 95.5 % u Türk Dilini
temsil etmektedir.
Son bir kontrol mekanizması olarak ana gruptaki kelimelerin diğer
Altay dillerinde 'kökdeşleri' (cognates) bulunup bulunmadığını araştır
mayı deneyebiliriz. Çünkü, aynı kanunlara bağlı olacaklarından Sümer
ce listedeki kelimelerin kaynağının Türk Dili değil, bu kökdeşlere sahip
diğer Altay dilleri olduğu düşünülebilir. Tesbit edebildiğim kökdeşler
şunlardır:
Tk. as M. asa- (VGr ASp. 65, 95, 121, 145; IAL 201)
Tk. eke M. eke Tng. eke (VGr ASp. 55, 103, 128, 157; IAL
200)
Tk.iş M. öyle : Tng. ule (VGr ASp. 140, 158)
Tk. kaz- M. karu : Tng. karka- Kor. kalk- Jp. kaku (ADT,
39)
Tk. kıd Jp. kir (ADL 58)
Tk. kıl M. ki- Tng. ke- : (VG ASp. 19, 114)
Tk. koii M. konin (VGr ASp. 10)
Tk. koş M. koli- Jp. kosu (VGr ASp. 18, 134, 138; ADT, 39)
Tk. köküz M. kökün Tng. bubun (VGr ASp. 132)
Tk. küre M. küre- Kor. kilk- (VGr Asp. 19)
Tk. ol- M. olbog (VGr ASp. 142)
SÜMER VE TÜRK DİLLERİNİN TARİHI İLGİSİ 45
zinesinden gelen 5 kelimenin yüzdesi 3.2 'yi çıkarmak gerekir) Şimdi so
rabiliriz; Malzemesinde en az 83.4 % Türkçe kelime olan dil, Türk
dili'nden başka hangi Altay dili olabilir? Bunun cevabı açıktır: Türk Di
li'nden başka hiçbiri.
Yaptığım bu karşılaştırmalar, Sümercede teshil edilen alıntı keli
melerin kaynağının, fonetik,- teferruata inmemek maksadı ile bir kısmı
nı vermediğim- morfolojik ve leksik ölçülere göre, tek bir Altay dili
olabileceğini gösteriyor: Türk Dili. Buna, öyle olduğuna inanmamakla
birlikte, malzemedeki payı l/20 nisbetinden az olmak şartı ile, Moğol Di
li'nin de katılmış bulunduğu ihtimalini kabul edebiliriz.
Bu iki şekilde açıklanabilir: Ya bu r""z, bir Ana Doğu, Ana Batı kol
larının Sümerceye aynı zamanda kelime vermesinden veya r >z 'nin henüz
başlamasından ileri gelmektedir. Aynı karışıklık l""ş'de de var. Sebebi ne
olursa olsun, bu ödünçlemelerin Ana Türkçe nin henüz ikiye ayrıldığı ve
'
biri Ana Doğu Türkçesi, öbürü Ana Batı Türkçesi kollarının meydana
geldiği zamana rastladığıdır. İleride malzemenin bütününü verdiğimde hem
bu konuya hem de Ana Altayca daki • * p'ye döneceğim (Özellikle bu so
'
SON SÖZ