Professional Documents
Culture Documents
Aytekin Gezici - Süleyman Demirel-İslamköy'den Türban Karşıtlığına
Aytekin Gezici - Süleyman Demirel-İslamköy'den Türban Karşıtlığına
SULEYMAN
DEMİREL
Aytekin Gezici
akis kitap
e AKiS KİTAP Tüın yayın haklan yayınevine aittir. Kaynak gösterilerek tanıtım ve
iktibas yapılabilir. Çoğaltılamaz, basılamaz, senaryolaştınlamaz ve farklı biçimlerde
hazırlaıup satışa sunulamaz. Elektronik ortamlarda yayınlanamaz.
SOLEYMAN DEMiREL
AYTEKiN GEZiCİ
AKiS KiTAP
Osmanlı Sokak Alara Han No: 27 - A
Kazancı Yokuşu Gümüşsuyuffaksim-İstanbul
Tel: 0212 243 61 82 Fax: 0212 243 62 36
www.akiskitap.com-akis®akiskitap.com
İslamköy'den Türban Karşıtlığına
SOLEYMAN
DEMİREL
Aytekin GEZİCİ
1974 yılında Adana'da dünyaya geldi.
1993'ten bu yana sürdürdüğü gazetecilik mesleği bo
yunca çeşitli gazete ve televizyonlarda muhabir olarak
çalıştı.
Gezici, bir dönem StarTv'de Teksoy Görevde' ve TGRTcte
'Babacan' haber programlarında muhabirlik yaptı.
Aytekin Gezici'nin ilk kitabı 1997 yılında 'Bir Kısım
Medya Manzaraları-Gazeteci Geyikleri, Öyküleri,
Fıkraları' ismiyle yayınlandı.
1994'te polis adliye haberlerinin oluşum süreçlerini
muhabirlerin penceresinden anlattığı öykülerden olu
şan, 'Bu Sayfaya Kan Gerek' okurla buluştu.
Gezici'nin 2006 yılında, 'Az Gelişmiş Ülkenin Taze
Soğanı' isimli ikinci öykü kitabı yayınlandı.
Halen Adana'nın merkez Seyhan İlçe Belediyesi'nde
Basın Danışmanı olarak görev yapan yazar, evli ve iki
çocuk babasıdır.
Aytekin Gezici'nin Akis Kitap'tan yayınlanan diğer
kitapları şunlar:
İnıralı Firarisi
Mavi Kazaklı Mesih: Ağca
Derin Devletin Rengi: Yeşil
İkinci Susurluk Vak.ası: Şemdinli
Suçun Kayıp Kızı: Fehriye
www .aytekingezici.com
aytekingezici@gmail.com
''İJUımköy 'den biri çılcacak, milletin
yüzü onunUı ağaracak. ,,
(f(f{f
Süleyman Demirel,
M.am, Denwkra.14 L.ai.kliJ.,
Yeni Alya Yayuıl.arı-1991
f)f) f)
"Türban özgürlük falan değildir. Bu gericiliktir. ille
başı bağlı okumak istiyorsan, başı bağlı olarak oku
nabilen yerler var, oraya git. Arabistan'da falan öyle
yerler vardır, oraya gidin. Orada okuyun."
Süleyman Demirel, Haber Türk Tv, 30 Nisan 2006
6. BÖLÜM
Demirel'den Erdoğan'a cevap aynı gün geldi.. .......... ı 03
7. BÖLÜM
Demirel'in 'türban karşıtı' açıklamalarına
tepkiler gelmeye devam ediyor .................................. 107
8. BÖLÜM
'Türban karşıtı' açıklamalara yalnızca
Cumhuriyet Gazetesi ve İlhan Selçuk sahip çıktı .... 117
9. BÖLÜM
'Bir zamanlar Demirel'i severdim' diyen Hasan
Celal Güzel 'Beyefendi'nin Halleri'ni yazdı ............ ... . 123
10. BÖLÜM
Yeni Asya, Demirel'e küstü . . . . . . . . . . . . . ........................... 129
il. BÖLÜM
Morrison Süleyman şahsında kime hizmet, kime lasmet! . ı 37 .
12. BÖLÜM
Kırk yıllık Morrison Süleyman'dan
�
Kuva Milliyeci olur mu?
.
......... ................................. 143
13. BÖLUM
Süleyman Demirel: Türkiye'de hem devlet,
hem de derin devlet var . . .......................................... ı 49
1 . BÖLÜM
Süleyman Demirel 1 1
AİLE BABASI
Süleyman Demirel, Isparta İlinin İslamköy nahiyesinde
l 924'te dünyaya gelmiştir. 1 2 yaşına kadar köyde kalmış, orta
okulu lsparta'da bitirdikten sonra, sırayla Afyon Lisesi'nde ve
İstanbul Teknik üniversitesi'nde tahsilini tamamlamıştır. Demi
rel'in babası da nahiyenin belediye başkanı olduğu için, seçim ve
siyaset konularını iyi bilmektedir. Bir bakıma oğlunun gidişinden
memnundur. Annesi ise her fırsatta Süleyman'ı desteklediğini
söylemektedir. Demireller birbirlerine gerçekten bağlı olan bir
Süleyman Demirel 1 7
aile! Evli olan yeni'Adalet Partisi Başkanı, mesut ve ideal bir ai
le reisi olarak tanınıyor. Zaferinden sonra gazetecilerin ve teb
rikçilerin akınına uğrayan evinde, zarif eşi Bayan Demirel ken
dinden emin ve rah·at davranışları ile gelenlerin �ütün dikkat
lerini üzerine çekti.
MUTEDİL LİDER
Başkanlık mücadelesine geç girdiği halde, kesif bir müca
dele örneği vererek en yakın rakibini bile rahatça yenen Süley
man Demirel, mutedil tutumuyla tanınmıştır. İktisadi görüşle
ri ve memleketin genel siyasi durumu nakkındaki düşünceleri
de ayrı derecede ölçülü ve bilgilidir. Böyle bir liderin ana mu
halefet partisinin başına geçmesi, basında ve diğer siyasi par
tilerde ve çevrelerde de memnuniyet yaratmıştır. Gerçekten
güç bir vazifeyi omuzlarına yüklenen siyaset dünyamızın yeni
ismi, eşinden bütün mücadelelerinde destek gördüğünü söy
lerken, ilerde de böyle devam edeceklerini anlatıyordu. Bayan
Demirel ise, kendine has sade tavırlarıyla eşini tasdik ediyor,
"Ona her zaman destek oldum, " diyordu.
ÇANKAYA'DAKİ GÜNLER
Cumhurbaşkanı Demirel aktif siyasette yanında taşıdığı bir
çok polemiği Çankaya Köşkü'nün demir kapısında bıraksa da,
bu tarihten sonra yeni tartışmaların da başlatıcısı oldu. 8.
cumhurbaşkanı Merhum özal'ı her yönü ile eleştiren Demirel
gitmiş, yeni bir Demirel gelmişti; özal'ı 'turist' ilan eden Demi
rel, cumhurbaşkanlığı döneminde dünyada gitmediği ülke bı
rakmadı. Çankaya'nın programını yapmakla görevli protokol
görevlileri, önlerine konulan onlarca yurt dışı, yüzlerce yurt
içi, binlerce açılış, temel atma, ziyaret, tanıtım, konferans ve
paneli nasıl sıraya.sokacaklarını şaşırır duruma geldiler.
Bu tarihlerde Çankaya ile hükümet arasındaki ilk huzursuz
luklar baş gösterdi. Demirel ile dönemin Başbakanı Tansu Çil
ler arasında soğuk bir savaş yaşanıyordu. Turgut özal'ın kar
deşi Yusuf Bozkurt Özal'ın, görev süresini tartışmaya açmasın
dan yeterince rahatsız olan Demirel, seçim kanunu konusun
da ters düştüğü Çiller'in " Konumunuzu tartışmaya açarım"
tehdidi karşısında sert bir çıkış yaptı.
Demirel daha sonra çeşitli vesilelerle yaptığı açıklamalarda,
Çiller'i odadan kovduğunu ve 'kendini tutmakta zorlandığını'
söyleyecekti. Bu. yaşanan gelişmeler ister istemez DYP ile Çan
kaya arasındaki ilişkileri de zedelemiş oldu. Bu yaşananlar da
Demirel'i, RP ve ANAP'ın yoğun eleştirileri karşısında yalnız bı
rakmış oluyordu. Demirel artık tek başına kalmıştı. Tüm eleş
tirilere yalnız başına göğüs germek ·mecburiyetindeydi. Belki
bu yalnızlığını yenmek, ya da Turgut özal'ın cenazesinde gör
düğü coşkulu halk topluluğunu kendine kanalize etmek iste
yen Demirel, dur durak bilmeden Türkiye'yi ve dünyayı karış
karış gezmeye başladı.
Hiç sıkılmadan bir tek açılış için gittiği iller oldu. Demirel'in sı
kıntıları bitmek bilmiyordu. Atamalarda ve attığı son imzalarda
özellikle muhafazakar kesimin de tepkisini almaya başlamıştı.
Süleyman Demirel 2 7
Demirel kilit isim oldu. Hemen hemen her gün bir parti genel
başkanı Çankaya Köşkü'nün kapısını çalar hale geldi. Demirel
bu aşamada yaptığı açıklamalarda "276'yi bulana mührü veri
rim" diyerek krizi aşma yollarını gösterdi.
RP-DYP koalisyon hükümetinin kurulmasıyla Demirel'in sı
kıntıları daha da arttı. TSK; RP'li milletvekillerinin çıkışların
dan ve Erbakan'ın açıklamalarından rahatsız olduklarını açık
ça dile getirdi. Tam bu sırada Demirel sürpriz bir çıkış yaparak,
" Meclis'i gerektirdiğinde seçime götürebilme yetkisi" istedi. Bu
talep " Darbe ihtimali mi var?" sorusunu gündeme getirdi.
Cumhurbaşkanı gittiği her yerde bu konuya değinmeye başla
dı ve sabır tavsiye etti.
Cumhuriyetin etrafında birleşilmesini istedi ve " Eski günle
re geri dönmeyelim. Demokrasiden dönüş olmaz" mesajını
vermede bir sakınca görmedi. Ve dananın kuyruğu 28 şubat
1 997'de yapılan MGK'da koptu. Burada askerler Erbakan ve
Çiller'i topa tuttular. işte bu toplantıda 8 yıllık kesintisiz eği
timden, Kur'an kurslarının daha sıkı kontrolüne kadar birçok
konu ele alındı. Demirel Çankaya Köşkü'ndeki en sıkıntılı gün
leri bu dönemde geçirdi. Cumhurbaşkaı:ıı yakın çevresine sü
rekli olarak bu gelişmelerden duyduğu rahatsızlığı aktarır du
ruma gelmişti.
28 islamköy'den Türban Karşıtlığına
Ama bir yere gelmek başka bir iştir, o görevi iyi götürebilmek
başka bir iştir. Ben sana Cumhurbaşkanı olarak söylemiyo
rum, tecrübeli bir insan olarak söylüyorum. Bunlar üzerinde
bir dur. Başarı sadece sana tabii bir şey değildir, başkalarını da
hesaba katacaksın. Bunu hesaba kat.'
Sonra 28 Şubat günü geldi. Bunlar 28 şubat toplantısına
hazırlıklı olarak, ı 8 maddelik bir tebliğle geldiler. Benim bir
gün ewelden haberim oldU. MGK Genel Sekreteri Orgeneral İl
han Kılıç getirdi. Başbakan yardımcısı Tansu Çiller'e dedim ki,
askerlerle konuş, iyi şeyler olmuyor burada. Yazılan şeylerin
sertlik yaratacağını biliyorum. MGK'da sert tartışmalar oldu.
Karadayı yatıştırıcıydı, en sert Deniz Kuwetleri Komutanı Ora
miral Güven Erkaya'ydı. Ağır şeyler söyledi Erbakan'a. 'Senin
ağzından hiç Türk lafı çıkmadı' gibi laflar söyledi. 'Çok rahatsı
zız, irtica aldı yürüdü' dedi. Erbakan dedi ki, 'Ben Türk olmak
la övünürüm, ben Kozanoğlu ahfadından geliyorum' dedi. Ma
raşlı ya onlar. "
SAGLIK DURUMU
Demirel'in sağlık durumundan özel doktoru Prof. Dr. Os
man Müftüoğlu sorumlu. Kamuoyuna açıklanan bilgilere göre
Demirel, bu yaşına kadar ciddi bir sağlık sorunu geçirmemiş.
Sadece ı 2 Eylül 1 980 İhtilali ile birlikte, strese bağlı olarak kan
şekerinde yükselme baş göstermiş. Demirel'in bünyesi stresi
çok kolay ve iyi tolere edebilen, çok iyi kaybedebilen bir yapı
ya sahip. Yani, karşılaştığı stresi absorbe edip, .bünyesi içeri
sinde çok süratle eritebilen bir kişi. Çok yoğun stresli olduğu
zaman daha kapalı bir hale bürünüyor. Stres yaratan sorunla
baş başa kalıp, kısa sürede o konuyu kendi iç dünyasında hal
letmeye çalışıyor. Stresli olduğu zamanlarda nadiren alnında
kızarıklık oluşuyor. Stres nedeninin üzerine gidildiği zaman
ise yanındakilere "Bırak da biraz vites değiştirelim" diyor. Gü
ne mutlaka, mutlu başlamak ister. Yaklaşık 5-6 saatlik bir uy
kudan, çok zinde kalkar. Zamanı çok iyi kullanır, doktorlarının
önerilerine harfiyen uyar. Demirel çifti için de Çankaya Köş
kü'nde özel bir sağlık birimi oluşturulmuş durumda. Çok sayi
da doktor 24 saat nöbet tutuyor.
CUMHURBAŞKANI DEMİREL'İN
YIL YIL FAALİYET RAPORU
1993
6 bin 308 kişiyle tokalaştı. ı 4'ü üst düzey devlet adamı ol
mak üzere ı 38 yabancı devlet adamı ile görüştü. Polonya'ya
gitti. Çok sayıda il ve ilçeye ziyarette bulundu. 98 ayrı noktada
konuşma yaptı.
1994
1995
ı 9 bin 800 vatandaşı kabul etti. 222 bin ı 34 km. yol kat et
ti. 9 devlet başkanını Türkiye'de ağırladı. 23 ülkeyi ziyaret etti.
38 şehir gezdi.
1996
l 9 bin 860 vatandaşı kabul etti. ı 55 bin 522 km. mesafe kat
etti. Fransa, Portekiz, İsrail, Mısır, Filistin, ABD, 'Romanya, Öz
bekistan, İran, Türkmenistan, Bosna-Hersek, İtalya, Rusya, Al
manya ve Kazakistan'a ziyarette bulundu.
1997
2 ı bin 952 kişiyi kabul etti. l 4 7 bin 6 ı 9· km. yol kat etti. 82 il ve
ilçeye gitti. Pakistan, Bangladeş, Slovenya, Polonya, Türkmenis-
54 islamköy'den Türban Karşıtlığına
1998
1999
28 ŞUBAT BİTMEDİ
Demirel, "28 Şubat süreci bitti mi?" şeklindeki bir soruyu
yanıtlarken, Türkiye ' nin bazı şeyleri soğlıkkanlılıkla tartışama
dığını, daha sonra bu konuların sloganlaştlğını ve yanlış verile
re dayanmaya başladığını söyledi. Pek çok şeyin maksadını
58 islamköy'den Türban Karşıtlığına
TSK'DAN ATILANIAR
Daha sonra, TSK' nın Bosna-Hersek' te yaptığı hizmetler
den ve elde ettiği başarılardan örnekler veren cumhurbaşkanı
Demirel, şöyle konuştu:
"Eksi 7-8 derecede, herkes sıcak sıcak yatağındayken, hu
dudu bekleyen bu insanlara herkesin sahip çıkması lazım.
Onun için bitmedi 28 şubat... Türk Silahlı Kuwetleri ' nden ili
şiği kesilenlerin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamına
gidilmemeli. E, adam ölsün mü diyorsunuz, değil mi? Şimdi
bakın ne oluyor. . . Birtakım insanlar, TSK içine sızıp, birtakım
ideoloj ik şeyler yapmak istiyor. E, Silahlı Kuwetler ideolojiye
müsaade etmez. Hangi istikametten gelirse gelsin. Halkı Müs
lüman olan bir devletin silahlı kuwetleridir. Ve nihayet, hücu
ma geçtiği zaman "Allah, Allah" diye giden askerlerin teşkil et
tiği bir Silahlı Kuwetleridir. Dini duyguları gayet yüksektir.
Yalnız din ile devlet ayrılmış. Acaba din ile devlet ayrılmışken,
devlet tehlikeye mi düşüyor gibi bir intibahı vermemek lazım
dır. Bu, 3 1 Mart, Volkan gazetesi, Derviş Vahdeti ' den beri ge
len bir korku. Her sene Kubilay anılıyor. . . Onun için bir endi
şeye kaptırmamak lazımdır. Silahlı Kuwetler halkın, kuşku
duyan da halktır. . . "
Demirel, bazı özel kuruluşların, TSK' dan atılanları istih
dam ederek, "biz sizi himaye ederiz" duygusu verdiğine işaret
ederek, bunun işleri zorlaştırdığını kaydetti. Demirel, Türk Si
lahlı Kuwetleri ' nin bir tek personelini bile feda etmemek için
çok dikkatle çalıştığına işaret etti.
Demirel, 28 Şubat kararlarını özetlemeyi şöyle sürdürdü:
"Burada tabii ki, daha önceleri İran ' dan falan gelmiş cereyan
lar var. Onlara karşı dikkatli olunması şeklinde, İran ' ı incit
meyecek biçimde maddeler var. . . (Mezhep ayrılıklarını körük-
Süleyman Demirel 6 1
TÜRBAN SORUNU
Demirel, cumhuriyet' in kuruluşunda inançların üstüne çık
tığını ve inanç serbestliği getirdiğini vurguladı. Demirel, şöyle
konuştu:
"Kıyafetle ilgili kurallar uygulanmalıdır. Bildiğiniz meşhur
türban hadisesi bunun içine dahildir. Ama türbanın dışında, İs
tanbul' da bilhassa . . . Yani Anadolu'da kıyafete falan karışan
yok. Halkın kıyafetine karışıldığı falan yok. Ama bir Cumhuriyet
düşmanlığı simgesi haline kıyafet getiriliyorsa, o zaman, o kı
yafet olmaktan çıkıyor. Cumhuriyet düşmanlarının işareti olu
yor. Bu da, gayet tabii ki devleti rahatsız eder. Silah ruhsatla
rından şikayet var. Buna da kimsenin bir şey diyeceği yok. Kur
ban derilerinin toplanmasından şikayet var. Çünkü bu kurban
derileri bir yerde lüzumsuz tartışmalara sebep olmuş. (Özel
üniformalar giydirilmiş korumalar) . . . On altıncı madde . . . Bazı
belediyeler, Kayseri Belediyesi yaptı bunu . . .
özel üniforma giydirdi belediye korumalarına. Bu çok rahat
sız eder devleti. Devleti rahatsız eden şey sadece bu ülkenin as
kerini mi rahatsız eder? Yani sadece bu ülkenin askerini rahat
sız eder de başkasını etmez mi? Herkesi etmesi lazım. Herkesi
etmediği yerde, askerini ediyorsa, bunun kınanacak bir yeri
yok. Yani yanlış olan şeyleri yaşatmamak lazım o bakımdan
söylüyorum.
62 islamköy'den Türban Karşıtlığına
İÇ BARIŞI KORUMAK
Anadolu halkının çok değişik menşelerden gelen insanlar
dan meydana geldiğine işaret eden Demirel, "Kafkaslarından,
balkanlarından, kırımından, Orta Doğusundan, her yerinden
gelen insanlar cıvıl cıvıl, herkes birbirine bağlıdır. Bunların
arasına bir şey sokmamak lazım. Yani Türk milletiyiz desek
bunun kime ne zaran var. İşte o bozulmamalı ' ' dedL ° Demirel,
şöyle devam etti: "Ve 1 8'inci madde: ' Atatürk' e yapılan saygı
sızlıklar önlenmeli. 'Atatürk'e yapılan saygısızlıklar bugünün
eseri değil. Bunlar yıllardır gelen şeyler. Ta o zaman kanun çı
karılmış. '3 tane kendini bilmeyen adam bunu yapıyor' deyip
geçemezsiniz. Yani, Atatürk' ü korumayacak, bayrağını koru
mayacak, milli duygularını korumayacak. . . E, o zaman biz na
sıl koruyacağız burada iç barışı? Millet olmaya nasıl devam
edeceğiz? Ve başkalarını karşısına nasıl çıkacağız? Herkes bi
zim paçamızdan çeker."
CUMHURBAŞKANUGI KONUSU
De n\irel, Anayasa değiştirilerek, ikinci kez seçilme hakkının
tanınma\ı durumunda cumhurbaşkanlığına aday olup olma
yacağının sorulması üzerine, cumhurbaşkanının Anayasa· ya
göre seçileceğine dikkati çekti. Türkiye · nin kuralsız bir ülke
olmadığını vurgulayan Demirel, "Bence, meraka ve tedirginli
ğe gerek yok. Bu kurallar işler. Ben, ı 6 Mayıs'a kadar burada
yım. Bu kuralların işlemesini gözetlerim. Görevim bu . . . " diye
konuştu. ı 6 Mayıs akşamına kadar siyasi hiçbir harekette bu
lunamayacağını vurgulayan Demirel, şöyle devam .etti:
"Yani ne kulis yaparım, ne şu veya bu şekilde siyasi sayıla
bilecek bir har�ketin içinde olurum. Neden? Çünkü, benim ye
minim bu tarihe kadar devam ediyor. Tarafsızlığımı muhafaza
ederim. Onun dışında olacak şeyler benim dışımdadır. Ben, 6
sene 8 aydır devam eden görevimi yüz akıyla tamamlamaya
çalışıyorum." Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesi
64 islamköy'den Türban Karşıtlığına
"DİN SÖMÜRÜSÜ"
Anayasamızda yer alan iki önemli öge, özgürlük ve eşitlik
tir. Bunların gerçekleşmesi ancak dinsel zorlamaların olmadı
ğı laik toplumlarda olanaklıdır. Bu bağlamda, gerici girişimle
re karşı, Anayasa ve demokratik hukuk düzeni çerçevesinde,
Devlet'in tüm kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruşları
tarafından anayasal düzenimizin temelini oluşturan laikliğin
korunması, dinin siyasal amaçlarla kullanılmasının önlenme
si, ulusal eğitimin bu tür hareketlerin etkisinden kurtarılması
ve toplumumuzun gericiliğe karşı bilinçlendirilmesi amacıyla
topyekun bir savaşım verilmektedir.
kendinizde?
Ben günde ı 2 saat çalışıyorum. ı 2 saat de istirahat ediyo
rum. şu halimle bir takım şeyleri yapabilecek gücüm hala var.
Zihni gücüm de var, fikri gücüm de var. Bugün Türkiye'de sı
kıntı içinde kitleler vardır. Bunalım yaşayan kesimler vardır.
Zaman gelir ki, bu hoşnutsuzluk artar, vatandaş buna çare
bulmak için çözüm bulmak için her kapıyı çalar, benim kapı
ma da gelir. Türkiye'de son zamanlarda sorunlar arttı. Yani 6
ay zarfında sorunlar çok çok arttı. Türkiye'nin içinde bulundu
ğu durumlardan, yapılan tartışmalardan rahatsız olan çok
Süleyman Demirel 79
Ne kudretindedir?
Bir belge kudretind�dir.
'
DEMİREL'E CEVAP
Başbakan Erdoğan, "Birileri, hukuku n işletilmesi veya yü
rütme olarak bağımsız kurumların yerine getirdiği görevler
96 lslamköy'den Türban Karşıtlığına
'
Demirel'e 13 + Uyansı
Yanılmıyorsam tarihimizde ilk kez bir eski cumhurbaşkanı
nın sözleri ekranda ' ı 3 yaşın altındaki çocukların zihinsel ve
fiziksel gelişimi için sakıncalıdır' anlamına gelen 1 3 + uyarı lo
gosuyla ekrana geldi.
Olay, Pazar akşamı Habertürk'te yayınlanan 'Basın Kulübü'
programında yaşandı . Melih Meriç'in sunduğu ve çeşitli gaze
te ve televizyonlardan politika yazarlarının katıldığı programın
konuğu 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'di.
Ankara'da çekilen program, banttan yayınlanıyordu, izle
mek üzere ekranın karşısına geçtiğimde gördüklerime inan
mak için gözlerimi ovuşturmak zorunda kaldım. Zira ekranda
1 3 + uyarı işareti vardı. İçimden "Allah Allah, bir cumhurbaş
kanının konuşmasında çocuklar için sakıncalı ne olabilir ki?"
diye geçirdim. Ama · programın ilerleyen dakikalarında soru
mun yanıtını buldum. Demirel, 28 Şubat öncesinde radikal İs
lamcı söyleme sahip, bazı sorumlu mevkilerdeki kişilerin ga
zetelere yansıyan inanılmaz demeçlerini, elindeki notlardan
okuyordu. Adını vermediği bir kişinin şu sözlerini okumakta
ise hiçbir sakınca görmedi: "Namussuz, şerefsiz, i. oğlu i.ler . . . "
(Köpek soyu anlamında)
Bu kelimeler, Demirel'e ait olmamasına rağmen, 'sakıncalı'
sözcükleri ekranda telaffuz etmekte hiç sakınca görmemişti .
İlk ayılan, yapımcı ve sunucu Melil:ı Meriç oldu: "Aman efen
dim, RTÜK bizi kapattı, böyle devam edersek. . . "
Sanırım bu olay yeni bir polemiği başlatacak. Siz olsaydınız
ne yapardınız?
1 . Cumhurbaşkanlığı makamına erişmiş bir kişinin dolaylı
yoldan bile olsa ekranda "i. oğlu i." demesi "haber"dir.
Yayınlardım.
2. Ekran başındaki çocukları düşünür, yayınlamazdım.
Çünkü bir küfrün, değerli bir cumhurbaşkanının ağzın-
Süleyman Demirel 1 1 3
'
'
SÜLEYMANNAME
Sen gül diyarının yapma gülüsün!
Aynı yapmacıkla Çoban Sülü'sün!
Yoktur izlediğin bir dava yolu;
Bir bu yan, bir şu yan, büküntülüsün!
'HİMAYECİ' ATATÜRKÇÜLÜK
Lozan 2005, anlaşılan hem sahte Kuvayı Milliyeçiliğin, hem
de "himayeci Atatürkçülüğün" yeni bir örneği olarak devrim
tarihimize geçecek. Halbuki Lozan, emperyalizme her koşulda
karşı çıkmanın ve kendi gücüne güvenip emperyalizme rest
çekmenin belgesidir. Bugün AKP'ye rest çekemeyenler, yıllarca
'Morrison'culuk yapanlar, Rum'a rest çekemeyenler, dün yedi
düvele başkaldırmış Türk Milleti'nin Lozan'ını koruyamaz. Lo
zan'ı onlara emanet edenlerin Türkiye'yi getireceği nokta da
Kıbrıs'ın sonundan farksız olacaktır: Silahla egemenliğini ka
zanmış ve bağımsız olmuş, ancak masa başında emperyalizme
teslim olmuş bir ülke . . .
2005'te Lozan'ın anlamı, emperyalizmle hiçbir şekilde uz
laşmamak, mandacılığa her koşulda karşı çıkmak ve Atatürk
çü olup yeniden Kuvayı Milliyecilik yapmaktır. Bu da devletsiz
kalanlarla değil devletini korumak isteyenlerle yapılır. Tabii
kimsenin himayesi altına girmeden...
1 3 . BÖLÜM
Süleyman Demirel 1 49
YARARIANilAN KAYNAKLAR
Zaman Gazetesi, 27 Ağustos 2000, Edip Ali Yawz, Son İmparator
www . tsip l 9 74.com, Cumhur Erdin, Türkiye'de Gericiliğin
Tarihsel Gelişimi
�
A k i s K i t a p w w w . a k i s k i t a p . c o m