Professional Documents
Culture Documents
Yusuf Hikmet Bayur Hindistan Tarihi 1 Cild PDF
Yusuf Hikmet Bayur Hindistan Tarihi 1 Cild PDF
DÜNYA TARİHİ
HİNDİSTAN TARİHİ
L Cilt
Y. HİKMET BAYUR
2 Baskı
M etin d ış ın d a 4 h a r i t a v e 35 l e v h a v a r d ır .
Gİ Rİ Ş . . . ..................................... * XVI!
BİRİNÇİ BÖLÜM
GENEL BİLGİLER
I, C oğrafî B ilgiler
I,, Kuzeydeki damlık bölge 1—2. Kuzeydeki büyük düzlük 2—3.
Dekken 3 — Iklım 3 — Yağmurlar 3.
İKİNCİ BÖLÜM
I1X. B uda» z a m a n ı v e f e l s e f e s i
Buda’tun ilk yıllan ve gençliği 42 — Buda’nın * Ermek » için uğraş
ları 4 3 — Buda’oın felsefesi 4 4 — Budizme’ie Hıristiyanlık arasındaki ben
zerlikler 4 8 — Budizm’in siyasal önemi 5 0 — Buda’nm yaşayış biçimi ve
öiSmü 51 — Cena dini 51..
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TARİHÎ OLAYLAR
I* İ s k e n d e r ’in H in d ’e a k ın ı
Hind'e giriş 54„
II. M o ry a d e v le ti
Morya devletinin kuruluş ve büyüyüşü 56 — İlk Morya’lar devrinde
idare, iktisat ve kültür 57 — Asoka (M . ö. 273 veya 269 — 232 ) 58 —
Asoka’nın yönetimi ve dinî uğraşları 59 — Asoka'dan sonra Morya devleti
63 — Asoka devrinde Hindistan'ın öbür devletleri 63..
III.. K u z e y 'd e n g e le n y e n i İ s ti lâ l a r
( Y u n a n P a r t v e S a k a ’l a r >
Selökos’un kurduğu devletin dağılması 63 — Belh Yunanlılarının
Hindistan’a girmeleri 64 — Sakaları Horasan'a süren Orta Asya olayları
64 — Kuzey - Batı Hindistan’da Yunan egemenliğinin sona ermesi 65..
/ ' V . K u ş a n ’la r )
Kuşanlar hangi ulustan idiler 68 — Kuşan devletinin kuruluş ve büyü-,
yüşü 73 — Kanık, siyasal ve askerî olaylar 74 — Kanık ve Budizm 75 —
Kanık’tan sonra Kuşan devleti 76 — Kuşanlar devrinde kültür 76
V I. T ü rlü S a k a d e v le r le r i
Kuzey Sakaları 78 = Hindistan Partları (Pallavalar) 78 — Batı Saka
ları (Katyavar-Malva) 78 — Dekken Sakaları 79,.
2, K a n v a D e v l e t i 81
3. A n d r a D e v l e t i
İlk Andralar 82 — Büyüklük ve yıkılma devri 82 — Andro devletin
de sosyal hayat 83.
V III G u p ta d e v le ti
Çandragupta 1,83 — Samudragupta 83 — Çandragupta II. (375-413)
84 — Kumaragupta 1,84 — Gupta devletinin büyüklük devrinde din ve
kültür hayatı 85..
/ I X . A k H u n la r
/
İlk akınlar ve Gupta devletleriyle şavaşlar 86 — Ak Hun'iarın Hindİs-
tan içine yerleşmeleri 86 Ak Hunların Hindistan’da bırakmış oldukları
izler 87,.
X . H a r ş a <606-647)
Siyasî ve askerî olaylar 8 8 — Harşa devrinde yönetim ve kültür 89—
Harşa ve din 90
X I . H a r ş a n ın ö lü m ü n d en s o n r a k i g e n e l d u ru m
Keşmir devleti 91 — Pencap devleti 91 — « Türk Şahî » kırallarıntn
devleti 91 — Sint 93 — Arapların Sind’i istilâ etmeleri 93 — Arapların
Sint’teki dinî siyasaları 94..
X I II. K u z e y H in d is ta n d a k i ö b ü r d e v l e t l e r
Keşmir 98 — Nepal devleti 9 9 — Cecakabukti ve Çedi devletleri 99—
Bengal ve Bihar 100 — Kamarupa (Asam) devleti 101..
X IV . D e k k e n d e v l e t le r i
Çavlukya devleti 102 — Raştrakuta hanedan ve devleti . 103 —
Çavlukya hanedanının yeniden devletin başına geçmesi 104 — Lingayat
mezhebi 104 — Hoysala’lar 104 — Yadavalar 105,.
v ıu HİNDİSTAN TARİHİ
X V I. G ü n ey D e k k e n d e v l e t le r i
Çola devleti 106 — Patlavaların devleti 107 — Gangalar 103..
XVI H in d u d in i 108
X V II. G ü zel s a n a t l e r a b ir b a k ış
Ramayana 113 — Maha-Bar&ta ve Bagavad-Gita 116 — Puranalar
119 — Mimarlık ve heykelcilik 120..
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
I. K u ru lu ş v e ilk y ı l l a r 127
II. S e v f ik te k ln (9 7 7 -9 9 7 )
İlk devre 128 — Hindukuş kuzeyindeki durum 131 — Sevüktekin’in
Horasan’ı ele geçirmesi 133 — Nuh'un Hanlılara karşı SevSktekin’den
yardım istemesi 134 — Sevuktekin'în iki oğlu arasında saltanat kavgası
135.
III. M ah m u d (9 9 8 -1 0 3 0 )
Mahmud’ua tahta çıktığı andaki durum 136 — Mahmud’un Doğu
İslâm acununun genel siyasasına karışması 137 — Gazae devletinin res
men bağımsız olması 138 — Saman oğulları devletinin ortadan kalkması
139 — Mahmud’un Siyistan’ı alması 139 — ilk Hint seferi: Peneab’a
karşı 140 — İkinci Hint seferi : Bhatiye’ye karşı 141 — Üçüncü Hint
seferi : Multan «Batin il erine» karşı 142 — Mahmud-İlek Han savaşı 142 —
Dördüncü Hint seferi ; Multan’a karşı 146 — Beşinci Hint seferi : Pen-
cab’a karşı 146 — Altıncı Hint seferi: Narayan’a (Narayanpur) karşı —
Horasan’la Hindistan arasında ticaret yolunun açılması 148 — Yedinci
Hint seferi : Multan bölgesi Batinilerine karşı 149 — Gur’a karşı sefer
149 — Horasan kıtlığı, malî sıkıntılar ve vezirin değiştirilmesi 150 — Be-
lucistan. Gur, Garcistan ve Curcan olayları 150 — Türkistan olayları
150 — Mısır Fatımî halifesinin uğraşları 151 — Mahmud’un Türk devlet
leriyle münasebetleri 152 — Sekizinci Hint seferi : Nardin’e (Nandana)
karşı 153 — Dokuzuncu Hint seferi: Tanİsar’a karşı 154 — Onuncn Hint
seferi: Keşmir’e karşı 155 — Toğan Han’ın hastalığı 155 — Harezm İşleri
ve oranın Mahmut’ça ele geçirilmesi 155 — Horasan keramtleri 162 —
İÇİNDEKİLER IX
Onbirinci Hint seferi: Kanevc'e karşı 163 — Afgantar’a karşı sefer 165 —
Onikinci Hîat seferi ; Kalincar racası ve bağlaşıklarına karşı 166 —
Türlü seferler 168 — Onüçünü Hint seferi î Keşmir’e karşı 168 — On-
dordüncü Hint seferi s Gvalyor ve Kalincar'a karşı 168 — Mabmud ve
Hac 169 — Abbasi Halifesinin kuşkulan 170 — Mabmud ve Türkistan
Hanları 170 - Mahmud ve Oğuz'lar 174 — Onbeşinci Hint seferi : Som-
nat’a karşı (1025-26) 176 — Onaltıncı ve son Hindistan seferi : Çat'lara
karşı (1027) 178 — Mahtnud'un son yılları, Horasan ve İran olayları
179 — Mahmud’un Rum ve Mısır’a kadar büyük fütuhat tasarıları 180 —
Mahmud’un ölümü ve özellikleri 181 — Mahmud’un ölmesiyle ortaya
çıkan durum — Muhammed 184,,
IV M es’u t (1 0 3 0 - 1 0 4 0 )
Mes'ud'un zaafları 186 — İlk yıllar (1030» 1033) ve Türkistan'la mü
nasebetler 188 — Mesut ve Halife 191 — Mes’ut ve Türkmenler 192 —
Başarısızlıklar ve bozuklukların başgöstermesi 192 — Yeni bir Selçufc-Türk-
men dalgasının Horasan’a gelmesi 194 — Selçuklara karşı yenilgi 195 —
Hanlılarla münasebetler 196 — Hindistan seferi 197 — Horasan’ın Set-
çuktarın eline düşmesi 198 — Hanlılardan Bur Tekın’e karşı sefer ve
Çağrı Bey’in saldırıları 198 — Selçuklara karşı büyük sefer 200 — Set-
çuklarla barış denemesi 201 — Selçuklarla yeni savaş 201 — Selçuklara
karşı kesin yenilgi 202 — Mes’u’dun Hindistan'a kaçarken tahttan indiri
lip öldürülmesi 204,,
V G a z n e - S e lç u k s a v a ş l a r ı
Mevdud 205 — Mevdud’dan sonraki karışık durum 206 — Selçuklarla
barış 208,
V I. G a z n e - S e lç u k b a r ı ş v e d o s tlu ğ u
İbrahim (1059-1099) ve Mes’ud III (1099-1115) 208 — Mcs'ud III den
sonraki karışık durum 209.
V II. G azn e - G u r s a v a ş l a r ı v e G a z n e
d e v le tin in y o k o lm a s ı 209
BEŞİNCİ BÖLÜM
GUR DEVEETİ
I. t i k d e v i r l e r v e b ü y ü y ü ş
Efsanevi ata 251 — İlk tarihî bilgiler 251 — Gur - Gazne savaşları
252 — Gur - Selçuk savaşı 252 — Gur devletinin büyümesi 253 —
11. B ü y ü k lü k d e v r i v e H in d is ta n s e f e r l e r i
Gıyas-üd-Din Muhammed ve Muiz-üd-Din Muhammed 254 — Kuzey
Hindistan*!n, Mahmut ve Muiz-üd-Din devirleri arasındaki durumu 255 —
Kanecc-Benares bölgesindeki Gaharvar devleti 255 — Cecakabukti ve Çedi
ülkelerindeki Çandel ve Kalaçuri hanedanları 256 — ÇavhanTarm Sanbar
(Saham barı) devleti 256 ■—Muiz-üd-Din’in Hint seferleri 257— Muiz-üd-
Dın’in Sevüktekin soyunun son ülkesini alması 258 — Pritvırac’a karşı
Eemİr-Delbi bölgesine yerleşme seferi 258 — Gur sultanlarının Harezm-
şahlarla savaşları 260 — Gur sultanları ve halife 261 — Gıyas-üd-Din’deo
sonra Gur devleti — Muiz-üd-Din'in başa geçmesi 261;
III K ü ç ü lm e v e d a ğ ılm a d e v r i
Muiz-üd-Din’in ölümünden sonra Gur devletinin durumu 262 — Son
Gur sultanları 265..
ALTINCI BÖLÜM
I. A y b e y ’in g e n e l v a liliğ i s ır a s ın d a k i s a v a ş v e o l a y l a r
Alınan yerlerin korunması ve sağlamlaştırılması 270 — Cemne İr
mağının doğusuna geçiş ve Kanevç-Benares racastyle savaş 270 — Ec-
mîr’de durumun karışması 271 — Gucerat’a karşı sefer 272 — Bîyana
ve Gvalyor'a karşı sefer 272 — Mers oymağının ayaklanması ve ikinci
Gucerat seferi 272 — Kuzey Hindistan’ın doğusunun (Bıhar, Bengal vesa
ire) alınması 272 — Aybey’in Kalincar ı alması 274 — Muiz-üd-Din’in
ölümü 275
İÇİNDEKİLER XI
II A y b e y (K u tb -ü d -D ü n y a V e d -D in ) v e M n izziye
h a n e d a n ı (1 2 0 6 -1 2 1 1 )
Aybey'in Gazne’yi alıp kaybetmesi ve ölümü 275 — Aybey'in ölü-
münden sonraki durum 276 — Tuğrul Bey’in durumu
III. İ le tm iş v e Ş e m s iy e h a n e d a n ı (1 2 1 1 -1 2 6 6 )
İietmiş’in tahta yerleşmesi ve ilk yıllar 277 — Tensiz ve Moğol
istilaları 278 ~ Bengal olayları 280 — Kabaca'mn Ölümü ve devletinin
ortadan kalkması 280 — İletmiş'in Halifece tanınması 280 — Türlü başa
rılar ve İletmiş’in ölümü 281 — İletmiş’ten sonraki karışıklık devri 281
— Sultan Raziye 282 — «Kırklar» ve Hindistan’ın Moğol istilâsından ko
runması işi 285 — Sultan Raziye’nin ölümünden sonraki karışık durum —
Behram şah 287 î karışıklıkların devamı — Ala-üd-Din Mesut Şah 288 —
Nâsır-üd-Din Mahmud ve Balaban Uluğ Han (1246-1266) 289 ■— Birinci
kısım (1246-1252) 290 — İkinci devre 1252-54 — Bazı Türk şehzade ve
beylerin Moğollarla işbirliği yapmaları 292 — Üçüncü kısım (1254-1266)294,.
IV B a l a b a n v e h a n e d a n ı (1 2 6 6 -1 2 9 0 )
Balaban 266 — Balaban’dan sonraki karışık devir 300
V K a l a ç h a n e d a n ı (129 0 - 1321)
1. C e l â l » ü d * D i n F i r ıı z
Genel siyasa 301 — Ala-üd-Din Kalac’ın Dekken’e akını 302 — Ala-
üd-Din'in dönüşü ve tahta çıkması 304..
2.. A l a - ü d - D i n M u h a m m e d Kalaç
İlk yılların siyasası 306 — Gucerat’ın fethi 306 — Büyük tasarılar
306 — Büyük bir Moğol akını 308 — Rantambor kurganının alınması ve
bazı «bulgaktar» 308 — «Buîgak»Iarı önleme tedbirleri 308 — Ala-üd-Din
ve şeriat 310 — Çitor’un alınması 310 — Moğol akınları ve onlara karşı
alınan Ölçemler 311 — Hayatı ucuzlatma ölçemlerİ 312 — Yeni ordu ve
Mogollara karşı saldırılar 313 — Bütün Hindistan'ın fethi 314 — Ala-üd-
Dın'in son yılları ve ölümü ve özellikleri 315..
3. K a l a ç hanedanının devri l mesi
Mübarekşah 316..
V III. S e y y l t h a n e d a n ı (1 4 1 4 -1 4 5 1 )
Hızır Handan sonra Seyyit hanedanı 335..
ALTINCI BÖLÜM
1. C e v a p tır v e y a Ş a r k iy e d e v l e t i
Kurula; 377 — İbrahim Şah Şarki 377 — Mahmut Şah Şarkî (1436-
1457) 378; — Hüseyin Şah Şarkî (1458-1479) 379.
II. B e n g a İ d e v le ti
Sultan Balaban oğlu Boğra Han soyunun Bengaİ tahtını kaybetmesi
381 — Bengal’in Delhi sultanlığından ayrılması 381 — Hacı tlyas soyun
dan sultanlar devri 383 — Saltanatın bir Hindu hanedanına geçmesi
383 — tlyas hanedanının yeniden tahta çıkması 384 — Saltanatın
Habeş) e re geçmesi 385 — Termiz’lî Seyyid'ler hanedanı 385 — Nusret
Şah 386 — Portekizlilerle çatışmalar 386 — Humayun’a karşı kuşku ve
ölçemter 387 — Nusret Şah'dao sonraki durum 38 7 ;
III. M alv a d e v l e t i
Kuruluş 387 — Kuşeng şah (Alp Han) 388 — Kalaç hanedanının
Malva tahtına çıkması — Mahmud Kalaç 389 — Mahmut Kalaç’dan
sonraki durum 390;
IV , G u c e r a t d e v le ti
Kuruluş 391 — Ahmed Şah 393 — Mubamtned Şab «£1-Kerim* ve
iki haleli 393 ~ Ebui-Feth Mahmut Şab Bigarba 394 — Portekizlilere
karşı Gucerat, Mısır ve daha bazı muslu man devletlerin bağlaşması
396 — Sultan Mahmut Bigarha'nın son yıllan 397 — Şah İsmail’in elçi
sinin gelmesi 397 — Muzaffer Şah 11’ ilk yıllar 398 — Muzafaer Şah'ın
Racputlar’Ea uğraşları 398 — Muzaffer Şah'ın «on yılları 400 — Bahadır
Şah'ın ilk yılları ve Dekken seferi 401 — Bahadır Şah ve Portekizli
saldırıları 402 — Bahadır Şah’ın Malva’yı alması ye Nizamşah’larla
münasebetleri 402 — Bahadır Şah’m Raeputlar’la savaşları ve Gondvana’ya
kadar sokulması 403 — Bahadır-Hümayun savaşı 403 — Bahadır’ın
Portekiz!erden ve Osmanlı’dan yardım istemesi 404 — Bahadır’ın Por-
tekızler’ee öldürülmesi 405 — Bahadır'm ölümünden sonraki durum
406 — Osmanlı donanmasının Gucerat seferi 406;
V H a n d ış d e v l e t i 404
V I S İn t ü lk e s i 408
V II M u ttan 410
XIV HİNDİSTAN TARİHİ
V III K e ş m ir d e v le ti 411
Bir müslüman hanedanının Keşmir’e yerleşmesi 411 — Halkın İslâm"
laşması 411 — Nurbsbş mezhebi 412 — Çek oymağının önem kazanması ve
iç didişmeler 412 — Mirza Haydar'ın Keşmir’i fethetmesi 413 — Saltanatın
Çeklere geçmesi 413 — Keşmir’in Gurganlı devletine katılması 414
I X R a s p u t d e v l e t le r i 41S
X M a’b e r (M a d u ra ) d e v l e t i 415
X I B e h m e n li d e v l e t i
Kuruluş 416 — yüzbaşlık Haşan Kanku kimdir 419 — Alaüd-Dİn Ha
şan ’ın saltanat ve teşkilâtı 420— Behmenli •Hindu savaşlarına bir bakış
420 — Sultan Muhammed 421 — Sultan Mücahit 424 — Mücahid'ded son
raki karışık devir 424 — Sultan Mahmud 424 — Mahmud’dan sonraki
karışık devir 424 — Sultan 'Tac-üd-Din Firuz: İlk yılları 425 — Fi-
ruz’un Timur Gurkan’ı egemen tanıması 425 — Firuz’ua obur savaşları ve
ölümü 427 — Sultan Ahmet 427 — «Gariban» ve Dekktniyan kavgası 428—
Sultan Ala-üd-Din 430 — Sultan Hüseyin Zalim 4 3 0 — Sultan Nizamşah
430 — Sultan Muhammed II Leşkerî — başarı yılları 431 — Yönetim işle
rinde değişiklikler 432 — Sultan Mnhammed’in son yıllarında devletin
dağılmasiyle sonuçlanan olaylar 433 — Mahmut Kavan’ın öldürülmesi
434 — Sultan Muhammed’e karşı ayaklanmalar, 434 — Sultan Mahmut ve
devletin resmen dağılması 435 — Behmenli hanedanının ortadan kaldırıl
masına kadar olan olaylar 438.
X I I . D e k k e n 'in b e ş M ü slü m an v e b ir H in d u
d e v le tin in m ü ş t e r e k t a r i h i
Genel bakış 438 — Müslüman devletlerce bîribirine karşı Viceya-
nagar devletiyle işbirliğine başlanılması 441 —- Korsan Gılanlı Bahadır’a
karşı uğraşlar 441 Bazı değişiklikler 441 —— Yusuf Adii’in Şiiliği res
mi din yapması 442 ^ Yusuf Adil’in ölmesi üzerine gelişen olaylar 442
—— «Dekkenî»leri Bicapur devleti hizmetinde kullanmak karan 443 — ■
Gülkende’nin bağımsız devlet olması 443 *■— Bicapur’a karşı bağlaşma ve
Behmenli sultanın İsmail Adilşah’ın eline düşmesi 444 — İran Şahı İs
mail Safevî’nİn İsmail Adîlşah’ın şahlığını tanıması 444 — Bicapur-Vice-
yanar savaşı 444 — Bicapur ve Ahmetnagar devletleri arasında bağ
laşma denemesi ve savaş 445 — Ali Berid’in bağımsızlığı 445 — Patri
için savaşlar ve Gucerat’m Dekken işlerine karışması 446 — İsmail Adil-
şah’ın Bidar’ı alması 446---- Adilşah’ın İmadşah'la bağlaşması 447 —
Gucerat Ahmetnagar dostluğu 447 — Adilşah’la Nizamşah arasında sa
vaş ve bunun arkasından Dekken'i aralarında bölüşme anlaşması 448 —
İsmail Adilşah'ın ölümü üzerine Bıcapur'da durumun karışması 448 — Bıcâ-
pur’da Sünniliğin ve «Dekkeniyan» m üstün gelmesi 448 ——Abmetnagar’da
İÇİNDEKİLER XV
XIII T u ğ lu k i m p a r a to r lu ğ u n u n d a ğ ılm a s ın d a n d o ğ m u ş
o la n m ü slfim an d e v l e t le r d e k i h a n e d a n v e
h ü k ü m d a r la rın a d ı
1. Ccvnpur*un «Şarkî» sultanları ........... 454
2, Bengal . . ................ .......................... .. 455
3 Malva sultanları ..................................... 459
4, Gucerat sultanları............................ . . 459
5., Handış Han ve Şahları , , .............. 460
6 Sint hükümdarları..................... 461
7., Multan .. „ , ................................ „ .. 462
8 Keşmir sultanları.......................................... 462
9., Ma’ber (Madura) sultanları , ........... 463
10. Dekken’in Behmeli sultanları , 464
11 „ Bidar sultanları (Beridşahlar)..................... 465
12. Berar sultanları (Imadşahlar), .. , , 465
13, Ahmetnagar sultanları (Nizamşahlar) „ , 466
14, Bicapur sultanları (Adilşah'lar) ........... 466
15. Gülkende sultanları (Kutubşahlar) ........... 467
YEDİNCİ BÖLÜM
ürk Tarih Kurumu, her gün daha çok duyulmakta olan bit
T eksiğimizi karşılamak için, bir “Dünya Tarihi» yazma kara
rını verdiği vakit bunda birkaç esaslı yönü göze almıştı:
a) Bu yazılacak eserler zincirli, henüz bilinmiyen ve
açıklanılmamış belgeleri arayıp bularak, yani pek uzun yıllar
birkaç göbek (nesil) bilginin ömrü boyunca uzayabilecek
araştırmalar yaparak değil, bugün var olan bilgilere dayanı
larak yazılacaktır. Öbür iş “Türk Tarihinin Ana Hatları» adını
taşıyan VIII inci “Serinde yapılmaktadır..
b) Bu “Dünya Tarihi„nin Türklükle ilgili kısımları bu
gün var olan ana kaynaklara, o devri anlatan tarih, seyahatname,
hatırat gibi eski ve orijinal eserlere, para koUeksiyonlarma
vesaireye dayanılarak yazılacaktır; yani herhangi yeni batı eser
veya eserlerine dayanılarak yazılmıyacaktır. Amaç, ister pro
paganda düşüncesile, İster anlayış ayrılığı dolayısiyle yabancı
dimağlarca kendilerine göre yoğrulmuş bilgileri, olduğu gibi
ve hiç olmazsa ana çizgileriyle dilimize nakledip halk ve hatta
aydınlarımızı herhangi bir konu için yabancı dimağların ege
menliği altına sokmamaktır..
* *#
Bu cildin kendi özellikleri hakkında şunları açıklamak
isteriz:
tik bölümün bir kısmile 2 inci ve üçüncü bölümler Müslü
man Türklerin Hindistan'a girmesinden önceki devirlere aittir,
Bu bölümlerde iki yöne dikkat etmek gerekir :
a) Din ve onunla ilgili felsefî düşünceler.
Bu konular Hindistan’da her türlü ölçüleri aşacak kadar
geniş, zengin ve biribirine zıt biçimde gelişmiştir ; bu, kıs
men de halkın bu gibi şeylere eyginliğinin sonucudur. Bir
kaç binyıl içinde ister istemez doğmuş olan yeniliklerin,
hemen hepsinin, eski şeylerin tâ kendilerinden veya onların
devamından başka bir şey olmadığını, birçok karşın düşün
celerin biribirinin aynı olduğunu isbat yolunda da olağanüstü
XVIII GİRİŞ
GENEL BİLGİLER
I. Coğrafî B ilgiler
II. H i n d i s t a n1d a k ı ı r k l a r
Avrupa’da olduğu gibi Hindistan*da da*birçok ırk oturur,,
Avrupa antropologları orada başlıca dört ana ırk veya tipi
anarlar 1,
1) Türk- İran tipi : adını verdikleri kuzeybatı halkı; bun
lar çoğunluk bakımından brakisefal, ince burunlu ve iri ve gür
büz vücutlüdürler,, Afganlar, Beluçlar, Tacıklar, Sİnt halkının
ve Pencaplılarm bir kısmı ve bunlar arasında jatların çoğu
bü ırktandır,
2) Hint - Avrupa tipi • çoğunun başlan dolikosefal, burun
ları orta (bir azınlığın burunları incedir) ve boylan uzundur,,
Keşmir’de, Pencab’ın büyük kısmında ve Racputana’da oturur,,
3) Dr av itle r : braki veya mesatisefal ve orta veya yassı
burunludurlar; ufak yapıdadırlar; Hindistan’a ve dolaylarına
yerleşeli epi koyulaşmış olan önce sözü geçen iki ırktan da
çok koyu renklidirler ve saçları kıvırcık olmamakla birlikte,
renk ve burunları yüzünden zenciliğe yakınlık duygusunu
uyandırırlar,. Hindistan’ın merkez, güney ve güney - doğusunda
otururlar ve en kalabalık kütleyi teşkil ederler.
4) M ongoloitler: çoğunluk bakımından brakisefal ve yassı
burunludurlar. Hİmalaya bölgesinde ve Çin Hindistan’ında bu
lunurlar,
yâni ruhun, ölen bir vücuttan çıkıp yeni bir vücude girişi
nazariyesmin belirdiğini görüyoruz..
Tenasühe inan gitgide artacaktır
Bundan başka cenaze merasiminin usule uygun bir biçim
de olması ve gereken adakların yapılması çok önemli sayıl
maktadır, bu da Brahmanların işine gelmektedir
B ra h m a n a lar devrinde Hint cemaatinin işbu Brahmanik
kültür içinde bulunan kısmının dur umu şöylece toplanabilir:
Maddî kültür (ziraat, ticaret, sanat) gelişmiştir; soysal
durumdaki denklik çok bozulmuş, bir yanda az kişiler elinde
büyük servetler toplanmış, Öbür yanda kütleler sefilleşmiş, dinde
gerçek inanın önemi kalmamış veya çok azalmış, mâbutiaı
gölgede kalmış ve adak, yâni Brahman’a para yedirmek, ana
ibadet biçimi ve dinde en önemli iş sayılır olmuştur,. îşin Özeti,
Brahman egemenliği kurulmuştur ve Brahman’lar, kendileri
üstün durumda olmak üzere, hükümdarlarla ve, genel olarak,
askerî sınıfla iş birliği yapmakta ve onlarla birlikte halkı ez
mektedirler,
Aşağıda göreceğimiz Arangaka'\a.rdak\ düşünceler ve
hele Upanişat felsefesiyle Buda dini, işbu soysal ve manevî
duruma karşı birer tepki sayılmalıdır; bunlarda adağın ve
Brahman’ın, yani rahibin, her şey olması düşüncesi yerine dinî
veya ahlâkî düşünceler ön saf fa geçirilmektedir. Bunlar mabut
düşüncesini de ikinci safta bırakmaktadırlar,,
Bu eserlerin adak yapacak kudrette olmıyan
içijusgie^g ve çoğunluk bakımından ihtiyarlarca
A r a n y a k a 1ar
ortaya çıkarıldıkları tahmin olunmaktadır; bu adamlar adağ*
düşünmenin onu yapm ak kadar sevap olduğunu ileri sürmüş
lerdir,,
eser^er Hindu felsefî düşüncesinin esaslarını
U p a n i ş a t ’I a r
kapsarlar 3, Hint ruhunun derin duygu ve düşün
celerini açığa vurdukları gibi, coğrafya ve iklimin de tesiriyle
hemen daima ister içerden çıkma, ister dışardan gelme kuv
vetlerin zebunu kalmış ve çok ezilmiş olan Hint halkının nasıl1
TARİHÎ OLAYLAR
II. M o r y a devleti
III. K u z e y ’den g e l e n y e n i i s t i l â l a r
(Y u nan, P a r t ve S a k a ’Ia r)
iy ._ ^ a k a lja r _ ^
ıı I m .
Orta Asya’nın geçirdiği sarsıntılar yüzünden
K o şa n la r h a n g i
u lu s ta n id ile r
Hindu- sürülmüş olan bir veya
birkaç. Türk oymağının orada büyük bir me
deniyet kurdukları ve halkı yüksek bir koruyuculukla çok eyi
idare ettikleri ve her bakımdan yükselttikleri tarihte sık sık
tekrarlanan bir olaydır. Çin, İran ve daha birçok ülke için de
d u r ^ ,b^ Hindistan’daki Kuşan imparatorİoğu bü yolda
bir J3rnektir. Birtakım Avrupa tarihçileri, bir kısmı herbüyük
lüğü Türk’ten kıskandığı ve bir kısmı da her büyüklüğü yanlış
IARİHÎ OLAYLAR 69
Avrupah eserlerden biridir) s.. 263 de, Yüeçilerin Türklüğünü kabul eder,
ancak ondan sonraki sahifelerde (275 haşiye 4) Kalhana’nın şahadetini mü
nakaşa ederek Turuşka tabirinin behemehal Türk demek olmıyacağını ileri
sürer ve birkaç haşiyede Kanışka'nm Türklüğünü kabul etmiyenleri sayar..
Daha sonra s. 388 de Kabil'de saltanat sürmüş olan Şahî Kralların Türk
ve Kanişka soyundan olduklarını “Raverty„nin şahadetine dayanarak
yazar
Altı büyük ciltlik olan Kembriç Hindistan tarihinin bu devri kapsa
ması gereken ikinci cildi, bütün Öbür ciltler çıkalı on yıldan fazla olduğu
halde hâlâ (veya içinde bulunduğumuz savaşın başına kadar) çıkmamış
tır,, Paris’te, “Musee Guimet,, Konservatörü (müdür) müteveffa Bay "Hac-
kin,, (Haken) Part, Saka ve Kuşanların hangi ırktan oldukları üzerindeki
münakaşalardan dolayı bu cildin çıkmasının geciktirilmekte olduğunu daha
1930 da Kabil’de yazara söylemişti. Kısa Kembriç Hindistan tarihî (The
Cambridge Shorter History of İndia) bu ırklar konusuna hiç dokunmaz,
“Evolution de rHumanite‘'nin 26 inci cildinde Saka, Part ve Yüeçi-
lere kâh Hint-Avrupai denilmekte, kâh da Türklükle ilgileri olduğuna işa
ret edilmektedir (s. 48-51), De la Vallee Poussin kesin durum almadan
karşılıklı bütün düşünceleri sıralar (Yukarda adları geçen yazarların eser
lerinin adları Bibliografyada vardır),
Islâm Ansiklodepisinde “ Kabil,, (Kabul) makalesini yazmış olan Long-
worth Dames, Kuşanların Türklüğü ihtimalini kabul etmektedir,,
1 Kuşan adının ne olduğu anlaşılamamıştır; bunların Türklüğü kabul
edilince “Kuşhan,, biçimi akla gelebileceği gibi (T„ Tarih Kurumu’nun 4
ciltlik “ Tarih,,inin ilk cildi s, 78), Kuşan'ın, bazen “ Guzana,, biçiminde
görünmesi, akla “ Guz’an,, , «Oğuz’an»ı da getirebilir,, Bahusus ki Aziz To-
ma’nın Hindistan’da şehit edilişi efsanesiyle ilgili olarak, Kandahar kiralı
nın “Uzanes,, adında bir oğlu da mezkûrdur., Kısa Kembriç tarihi (s. 72)de
bu ad ile “Kuşan,,ın “Guzan,, biçimi arasında bir yakınlaştırma yapmak
tadır,. Ancak bütün bunlar şimdilik birer faraziyedenileri gitmiş sayılamaz.
74 HİNDİSTAN TARİHİ
K u ş a n la r d e v - Ku§anlar
devri büyük bir . kültürel, gelişme
rin d e k ü ltü r devridir,
Kanık’m Budizme verdiği- önem ve
Keşmir’de_toplamış ....olduğu. Konsil dini ve
dine bağlı felsefî ve ahlâkî birçok konular üzerinde değerli
eserlerin ortaya çıkmasına ve birçok bilginin vetişmesine ^ve-
sile vermiştir,
Ünlü Budist bilgin ve yazarlarından Nagarcuna, Vasumit-
ra ve Asvaghoşa onun devrinin ileri gelenlerindendir; sonun
cusu şair ve muzıkacı olarak da ünlüdür, Hindistan’ın en ün
lü ve eski tıbbî eser sahibi Çaraka, onun özel doktoru idi.
TARİHÎ OLAYLAR 77
K uze S a k a la r ı Yukarıda
dediğimiz gibi, Pencap, Taksila
ve Matura bölgelerinde bulunan Sakalar, M.,
s . 150 yılına doğru ( ? ) 1 büyük Saka devletinden ayrılmışa
benzerler; haklarında tarihî önemli olay bilinmemektedir; sonra
Kuşan imparatorluğuna katılacaklardır.
I. S u n g a Devleti
M„ ö. 185 yılma doğru, Puşyamitra adında bir
P n ş y a m itr a * komutan, son Morya hükümdarını öldürüp onun
n ın ilk y ı l l a n yerine geçer ve Pataiiputra’da (Patna) kendi ha
nedanının adını taşıyan Sunga devletini kurar;
devletinin, Bengal dışarda kalmak üzere, Gence ovasının büyük
bir kısmını kapladığı sanılmaktadır.
O sırada ona komşu olarak güneyde, daha önce Asoka
tarafından fethedilmiş olan Kalinga ve onun da güneyinde
Andra devletleri vardır, Bu üç devlet başlıca yerli büyük
devletlerdir,
M ö. 165 ve 161 yıllarında Puşyamitra ile Kalinga kıralı
Karavela arasında iki savaş olur. Birincisinde bu son kır al,
Puşyamitra’nm başkenti Pataliputra’ya kadar yaklaşırsa da o-
rayı alamadan çekilmeyi uygun bulur,, İkinci savaş da Puşya
mitra, boyun eğmek ve hâzinelerini teslim etmek zorunda kalır.
M. ö. 155 -153 yıllarında, yukarıda da anılmış olduğu
gibi, KâbiPin son bağımsız Yunan kıratlarından biri olan Me-
nander, Sunga devletine de saldırır ve çetin savaşlardan sonra
geri atılır,,
Az sonra da Puşyamitra’nın bir torunu güneyde Vidarba
(şimdiki Berar) Racasını yener,,
Il„ K a n v a Devleti
Bu hanedandan dört kişi 45 yıl içinde Pataliputra tahtına
otururlarsa da haklarında önemli bir şey bilinmemektedir,, Son
Hındi&tan 7 arihi 6
82 HİNDİSTAN TARİHİ
III.. A n d r a Devleti
^on
G u p ta d e v le - ^aka hükümdarları devrinde onların
ülkesinde başlamış olan Brahmanik Hinduluğa
tin in b fiyfilk ü k
ve, resmî dil olarak, Sanskirt diline doğru ka-
d e v r in d e d in v e
y ış, Gupta hükümdarları devrinde daha çok
k filtü r h a y a t ı
gelişir ve devletin büyüklüğü dolay isiyle daha
genel bir biçim alır.. Ünlü Kalidasa ile Sanskrit dilinin daha
sekiz edip ve şairinin Çandragupta II devrinin pırlantaları
diye anıldığını yukarda görmüştük, Matematik ve astrono
mide de büyük gelişme vardır. Prof Sor, R. G„ Bhandarkar
bazı Yunan astronomik bilgilerinin Belhli’ler ve Sakalar yolu
ile Hind Brahmanlarına eriştiğini yazar (s . 7 1 ) , Batı S a
kalarının başkenti Ucceyn’in Hindistan’ın boylam (tul) dairesi
merkezi oluşuna bakılırsa, Guptaların Batı Sakalarından öğren
diklerinin geliştirdikleri kabul olunabilir..
Hindu Hindistan’ın kutsal kanunlarının bir toplamı olan
Manu kanunları da Gupta devrindendir,,
Pataliputra kenti yine büyük ve zengin kalmakla birlikte,
başkentin güney Oud’da, Feyzabad yakınlarında Acodya’ya
nakledildiği sanılmaktadır.
Çandragupta II devrinde ünlü Çinli Budist gezeri Fa-Hien,
405-411 yıllarında, Hindistan’da uzun bir gezi yapmış olup,
Hindistan’ın gezmiş olduğu kısımlarının o andaki durumu üze
rinde epi bilgi vermiştir, Çinli gezer, yönetimi genel olarak eyi,
ülkeyi zengin ve halkı mutlu bulmaktadır; yollardaki rahat
konak ve hanları ve hastalara iyi bakılan Pataliputra hastaha-
nesini de ayrıca anmıştır.
86 HİNDİSTAN TARİHİ
IX, A k H ıı.ıı |a r
Yunanlılarca EptaUt ve Araplarca Hayatile
İlk^» kınlar ve denilen bu ulus, M. s. 5 inci yüz yılda, Cey-
U y le-sav aşlar ^un ° vasmda.l).uJUmmaktadır Doğrudan doğru
Hun denilen ana kol, o sırada, Ayiiipa’ya git
miştir, Daha yukarıda ırklar”” bölümün de Âk Hunlar'la “Aptal-
Aptaliler,, arasındaki münasebet anılmıştı; HinHkiAnla-^ giren
Ak Hunların bazı başbuğları “Tekinğpünvanı nı taşımaktadır,
Gupta hükümdarlarından yukarıda adı geçmiş olan Ku-
maragupta’nın oğul ve veliahtı Skandagupta, 455 'e doğru tahta
çıktıktan az sonra, ilk önemli Ak Hun akınına karşı koymak
zorunda kalır ve bu ilk dalg^ı,„...yeııip.,J]kesini_.hir ,s.ü^uicin
korut (458’den ö n c e ) ^ ' ^ ^
Ancak çok geçmeden, Ak Hunlar. Gandara (Pişaver-K â-
bil) bölgesine yerleşir ve oradaki Kuşan hükümdarının ülkesi
ni elinden alırlar,, 470 yılına doğru Ak Hunlar oradan güneye
ilerler ve S kandagup|alyı~bozarlar,
Bundan sonra artık Gupta devleti dağılmıya yüztutmuş
ve çok geçmeden, yukarda da dediğimiz gibi, bu^ . h
elinde yalnız
tv<.ını.n,ı, eskifMagada/ ülkesi kalmıştır
.. „«i.v^ı-.rf.ıW *
Hindu - Kuş kuzeyinde, Ceyhun ovasında bulanan ana A k
Hu-nk-ütlesi, 484 yılında, İran Sahi Firnz’ıın ordusunu tamarnivle
ezer, Sah vuruşma sırasında ölür ve İran, . Ak Hunlara"' haraç
vermek zorunda .kalır, _
Ulusun asıl hükümdar veya başbuğunun Bamyan’da otur
duğu, Belh’in ikinci bir başkent olduğu, işbu başbuğun İran’
dan Hotan’a kadar giden ülkelerden haraç aldığı, Çin elçi ve
hacısı S o n g -Y u n ’un yazılarından anlaşılmaktadır (519 yılı)..
1 ^
İran ordusunun ezilmesinden.„.jjn^.,vjLkad.ar.
A k H u n la r ’ın sonra, büyük ^Ak_ Hun J î üUeXerj.,s„,HijQ
H in d is ta n iç i n e yenidengirm iye koyulur. 500 yılına doğru
(Toramgrî>admda bir başbuğun komutasında
bir ordu Malvaya kadar ilerler ve Toraman.oraya yerleşip
“ Mahar açalar ıh başbuğu,, ünvanını alır ; Kuzev-batı Hindistan’-
nın birçok hükümdSfr"*ve bunlar arasında dağılmış Gupta
detdBtHıükünfficteîtan^^ ona -haraç verirler,.
TARİHÎ OLAYLAR 87
X, H a r ş a ( 6 0 6 -6 4 7 )
kişi bulunur ; 75 gün süren bir sürü dinî tören yapılır ve bin
lerce keşiş, Brahman ve saireye ve keza binlerce yoksullara pek
geniş ölçüde değerli taş, para, giyecek ve yiyecek dağıtılır.
X III. K u z e y H i n d i s t a n ’d a k i ö b iir d e v l e t l e r
Keşm ir Önce Morya, sonra da Kuşan devletlerinin bir ili veya
bağımlı bir ülkesi bulunmuş olan Keşmir’in kendi tarihi,
ancak 7 inci yüzyılın ilk yarısından itibaren bilinmektedir.
Orada Durlabavardana adında biri Karkota hanedanını kurar.
TARİHÎ OLAYLAR 99
X IV . D e k k e n 1 Devletleri
Milâttan sonra 3 üncü yüzyılın başlarına kadar bu ülke
nin en güçlü devletinin Andra devleti olduğunu yukarıda gör
müştük. Ondan sonrası için 6 inci yüzyılın ortalarına kadar
Dekken tarihi hakkında pek az şey bilinmektedir.
XVI. H i n d u D in i
yahut totemleri maymun olan bir ulus veya oğm ağm ?) kıralı
Sugriva’ya rastgelirler, ona yardım eder ve onunla bağlaşırlar;
onun yardımcısı olarak bir sürü kahramanca çarpışmaları olur.
Bundan sonra Rama, Maymun başbuğlarından Hanuman’ın ve
Sita’yı kaçırmış olan Ravana'nm kendi kardeşinin yardımiyle
Lanka kentine saldırmaya hazırlanır „
K, V : Maymunlar kayalar yuvarlıyarak Hindistan’la Sey
lan adası arasında bir köprü kurarlar, Buna elan Hindistan’da
Rama köprüsü denir,, Batı ucunu onu, ilk adam olan Adem’e
isnadeder ve Adem köprüsü diye anar,,
K, V I: Bir sürü kahramanca savaştan ve mucizevî başarı
lardan sonra Rama, Ravanaya’yı öldürür, başkenti Lanka’yı alır,
karısı Sita'yı kurtarır ve kendisine yardım etmiş olan Ravana -
nın kardeşini tahta çıkarır,, Sita, kocasının önüne gelince Rama
onun sadakati hakkında şüphe gösterir ve artık kendisini iste
mediğini ve dilediği yere gidebileceğini söyler,, Sita ağlıya ağ
lıya bir ateş yaktırır ve eğer sadakatsizlik ettisem yanayım,
yoksa ateşten sağ salim çıkayım, der. Rama razı olur, Sita
büyük bir kalabalığın önünde kendini ateşin içine atar, ateş
mâbudu Agni onu hiçbir yeri ve giydikleri yanmadan oradan
Çıkarıp Rama’nın önüne götürür, Rama esasen karısından şüp
helenmemiş olduğunu, ancak şerefini korumak için herkesin
de bunu görmesini istediğini söyler.. Bandan sonra barışmış
olan karı koca, Rama’nm sürgünlük süresi olan 14 yıl dolmuş
olduğundan, kendi ülkelerine dönerler ve Rama tahta çıkar.,
tC VII: Mutluluk içinde geçen bir iki yıldan sonra Sita
gebe olur, kent dışında Cengei’de bir keşişin çekilme köşesin
de (İnzivagâh) bir gününü geçirmek ister. Şüphe ve kıskançlık
esasen Rama’nm içinde yeniden doğmuştur; halkın, bir yıl
kadar Ravana’nm sarayında kalmış olan karısını geri almış ol
ması dolayısiyle kendi aleyhinde dedikodu yaptığını da öğrenir,
bu gibi dedikodu konusu olmanın bir kıral için doğru olmıya-
cağı inanma varır ve karısını keşiş Valmiki’nin çekilme köşe
sine gönderip onu bir daha görmek istemez., Manen ezik bir
dur uma düşen Sita, or ada iki ikiz erkek çocuğu doğur u r ;
bunlar açık renktedirler, yani güney Hindistan halkının koyu
renginde değil, henüz kuzeyden yeni gelmiş olan Ari’ler gibi
aktırlar. Valmiki, Ramayana destanını yazar ve iki çocuk bunu
116 HİNDİSTAN TARİHİ
çok ilgi çeker ve her türlü bilgi ile doldururlar. Bazı remz’ler
güç anlaşılır ve bir öğretmenin yardımını gerektirir,,.
Purana’lann sayısı çoktur, Bunlardaki şecereler çok defa
birtakım hanedanlara asalet şehadetnâmesi sağlamak amaciyle
düzenlenilmiştir,.
Irk la r İçin î
S in t m e d e n iy e ti iç in t
K ast için t
İlmî incelem e:
E m i l e S e n a r t : L es Castes dans t in d e , Paris 1927.
H i ndu d i n i görüşür
An advanced Text Book o f Hindu Religion and Ethics,
(Sanatana Dharma series No„ III; Benares Hindu Üniversitesi
yayınlarından 1905),, ,
H i n d u d i n i g ö r ıtş\ü n ü n İ l m î i n c e l e m e i l e t e l i f ir:
L a k ş m i N a r a s u: A Study o f Caste, Madras 1922.
Y e r l i bil g i n l e r i n görüşü::
a) Prof S. D a s g u p t a : A History o f Indian Philosophy>
Cambridge 1922,,
b) L o k a m a n y a B„ G„ T il a k : Gita R akasya ( A Book
on Hindu Philosophy; Poona ),
c) L. B, G T i 1a k : The Arctic Hom in the V ed as, Po
ona 1925,,
İ l m î Mu s l ü m a n - T ü r k g ö r ü ş ü :
E b u R e y h a n E l - B i r u n î : T a h k îf • i - M alil - Hind
(T,, Tarih Kurumu kütüphanesinde yazma bir Türkçe tercümesi
vardır) İngilizce tercümesi: S a c h a u : A lberunıs In d ia ; Lon-
don 1914.
11 m î A v r u p a g ö r ü ş ü : :
a) A u g u s t e B a r t h : les religions de ITnde, Oeuvres
d’ Auguste Barth, Paris 1914.
b) D e u s s e n : Philosophie des Vedas., Paris.
c) D e u s s e n : Outline o f the Vedanta, Cambridge 1906.
d) P a u l O l t r a m a r : L ’Histoire des idees Theosophiques
dans Ylnde^ c, I. Annales du Musee Guimet, t, 23, Paris 1906,.
Hint dini f e l s e f î düşüncesinin Batı düşünce
ve a n l a y ı ş i y l e k a r ş ı l a ş t ı r m a d e n e m e s i :
V a s u d e v a 1. K i r t i k a r : Studies in Vedanta; Bombay
1924,
I s l â m ve H i n d u dinlerini yakınlaştırm ak
için s iy a s a l ve İlmî ç a l ış m a l a r :
a) E b ü l - F a d l A 11 a m i : A yin-i-Ekberi sonunda bulu
nan Ekber'in sözleri “Şahınşahın yürekler avlayan sözleri,, baş
lığı altında, “Royal Asiatic Sosİety of Bengal,, yayınlarından;
Calcutta.
b) A llah-U panişat Journal of the R, A„ Society of Bengal
CXL„ Calcutta,,
c) Ş e h z a d e M u h a m m e d D a r a Ş ü k u h : Sırrı Ekber
d) Ş . M „ D a r a Ş ü k u h : M ecmaül-Bahreyn (Şah Cihan’-
ın oğlu ve Evrengzip Alemgir’in ağabeysi olan yazarın idam
fetvasında bu eser de bahane edilmiştir),, R„ A. S. of Bengal;
Calcutta 1929,
124 HİNDİSTAN TARİHİ
B a d a v e B u d izm İçin
T a r ih î o l a y l a r ı
GAZNE DEVLETİ
II* S e v ü k t e k i n (977-997)
M ah m u d ’un
Mahmut kardeşiyle isini bitirince
D o ğ u -İs la m ve Mansur’a elçi yollayıp şunları dedirtir :
a c u n u n u n ge-^Babam devletinizin koruyucusu ve bekçisi idi,
n e l s i y a s a s ı n a bu işi şimdi ben görmeğe hazırım.
k a rışm a s ıBuna karşılık olarak Mansur, Mahmud’a Belh,
Her at. Termiz ve jhiskjvilâvetlerinin menşur
larını yollar ve Nişapıır’u fHnrasan) nasılsa Beytüzen’e vermiş
olduğundan orasım ondan -alamıyaeağmı bildirir.
Mahmut da elçisi ile şu karşılığı yollar (El-Utbi’ye göre):
“Gerek babamın, gerek benim tahtınıza olan hizmetimizin
hukuku sabittir; düşmanların ifsat ve hilesiyle o hukuk ziya’a
uğratılmamalıdır ; ötedenberi Horasan işlerini güzelcene gör
müş ve Horasan sipehsalarlığını hakkiyle yapmış olduğuma
güveniniz ortadan kalkmamalıdır,,,
Mansur . Buhar a’ya gelen Mahmud’un elçisini kendine vezir
yapar ; o da bunu kabul etmekle, yani Mâhmnd'nn hizmetinden
çıkmakla, aradaki müzakene-Jcesilmis-buhmur, Bunun üzerine
Mahmut ordusiyle H orasan ’a g ire r ve B evtüzen Buhara’dan
yardım ister ; Mansur ordusiyle onun yardımına gelince, Mah
mut meşru tabi’ine karşı savaşmak ve Saman oğlu devletini ken
disi yıkmış olmak istemez ve Nişapur yolundan sapıp Merv
köylerinden Zagol (?) köprüsüne gelir ve oraya konar1,,
1 S.. 5 4 . ,
Hindistan Tarihi 10
146 HİNDİSTAN TARİHİ
Onüçüncu 1021
sonbaharında Mahmut altı yıl önce
H in t s e f e r i : alamamış ve
kendisine Keşmir yolunu ka-
K e ş m lr ’e k a r ş ı pamış olan
Lohkut (Loharın) kurganına
karşı yürürse de kış basmadan onu alamaz..
Kışı Pencap’da geçirdikten sonra, 1022 ilkbaharında, Gazne’ye
döner. Böylelikle Keşmir’i ele geçirmekle sonuçlanabilecek
ikinci sefer de başarısız kalır,,
O n d o rd ü n cu H in t
1019-1020 seferi sırasında Kaiincar racası
s e f e r it G v a ly o r v e ve Mahmud'a karşı toplanmış olan bağlaşık
K a l i n c a r ’a k a r ş ı racaların başbuğu Ganda kaçırılmış ise de
kesin olarak yenilmemişti,, 1022 yılında
Mahmut ona karşı bir sefer daha yapar, Yolda Ganda'ya ba-
GAZNE DEVLETİ 169
1 Beyhakî, s. 655-6.
2 Beyhakî, s 655; çok belirsizdir
174 HİNDİSTAN TARİHİ
1 Siyasetnâme, 132,
2 s 359
3 C. IX, s„ 142-143,
GAZNE DEVLETİ 175
1 ihtilâf vardır, bazı tarihçiler 416 hicrî yerine 415 hicriyi gösterir
ler, 1024-25 eder,. Firişte bunlar arasındadır.
GAZNE DEVLETİ 177
1 Buna Tar veyahut Büyük Hint çölü derler,. O bölgede Sint ırma
ğının güneyinden itibaren vahah çöl başlar ve bu az sonra mutlak çöl
halini alır ve kuzey güney yönünde pek seyrek vahaları olmak üzere
4-500 kilometre uzamı,
2 Gazne’de bugün işbu putun parçaları diye, kırık mermer parçaları
gösterilir,
3 Mahmud’un bir dinarı 4,25 gram ağırlığında altın olduğundan,
yalnız onun ganimet hissesi bizim 12 milyon altın liramıza yakındır ;
fakakt bu genel ganimetin kıymeti de olabilir zira rakam çok bü
yüktür
4 Farûkî’ye atfen M, Nazım; s 119.,
Hindistan 7 atthi 12
178 HİNDİSİ AN TARİHİ
1 Metin ‘ Beyhakî, s, 82 v s
GAZNE DEVLETİ 181
1 Beyhakî, 70.
GAZNE DEVLETİ 187
İifc y ılla r y*^ar içinde bir ibirine karşın iki türlü olay-
(1 0 3 0 —1033) v e lar zinciriyle karşılaşmaktayız; bir yandan Mah-
T ü r k i s t a n ’la mud’un bırakmış olduğu güç ve üne dayanıla-
m û n a s e b e t le r rak askerî ve siyasal başarılar elde edilmekte,
öbür yandan da yıkımları doğuracak olan kötü
lükler gelişmektedir.
1030 yılının sonlarında Mükran’a karşı başarılı bir sefer
yapılıp orası Mahmut zamanındaki durumuna, yani Gazne’ye
bağımlı bir emirlik biçimine sokulur,, Halifenin Mes’ud’a, aldığı
ve alacağı yerleri tammış olmasına dayanılarak ve oranın ba
kımsız ve sahipsiz olduğu ileri sürülerek Kirman alınır ve bu
yüzden oraya eğemen olmuş olan Büveyh oğullariyle Halifenin
arası açılır (1031 ?),
Mes’ud’un iki yüzlülüklerinden ve onun sinsice adam ya
kalattırmasından ürküp ondan kaçarcasına ayrılmış ve Harezm’e
dönmüş olan Harezmşah Altıntaş’ı yatıştırmak için Mes’ut, ona
şu sözlerle başlıyan bir mektup yazmış: “Biz Hacib-i Fazıl am
camız Altıntaş’ı gönlümüzde merhum babamız Mahmud’un ye
rinde tutarız, onu babamız gibi tanırız.,,,,,, ve her işte onun
öğütlerine uymak istediğini bildirmişti8,, Altıntaş’ın karşılığında,
genel olarak Mahmud’un kurallarına göre, davranılması söyle-
bunu belli etmez, ertesi gün attan düşer, eli kırılır ve genel
durumu çok kötüleşir, Ancak kethüdası Ahmet, Ali Tekin’in
mâneviyatının bozulmasından istifade ederek onun kethüdasına
haber yollayıp barış görüşmelerine yol açar ve kesin barış
ilerde yapılmak üzere iki ordunun biribirinden uzaklaşmasına
karar verilir, Ali Tekin’in elçisini, sağlık durumunu hiç belli
etmeden kabul etmiş olan Altıntaş, o gittikten az sonra ölür,
ancak olay gizli tutulur ve ordu güvenle yeniden Ceyhun’u
aşabilir,
Altıntaş’ın ölümü üzerine Mes’ut, Harezmşahlığa kendi
oğlu Said’i seçer ve Altıntaş’ın oğlu Harun’u “Halifet-üd-Dar’ı
Harezmşah,, ünvaniyle Saıd’e vekil olarak Harezm’e yollar,
Harun orada gerçekten Harezmşah olacaktır (1032),
Bu olaylar Mes’ud’un ilk yıllarının başarılı iş ve seferleri
dir; gerçi Ali Tekin ezilmemişse de başkenti Buhara, geçici
olarak da olsa, Altıntaş’ın eline düşmüş ve Mes’ud’un onun
ülkelerini çiğnemiye gücü olduğu görülmüştü,
Bu ilk devrenin önemli siyasal olayları arasında Kaşgar’da
Türkistan Ham Kadir Han ve yeni Halife ile olan münasebet
ler bulunmaktadır.
Mes’ut, saltanatının tâ başında Kadir Han’a bir mektup
yazıp babası zamanında kurulmuş olan dostluğu yaşatmak
istediğini bildirmiş; babasının sağlığında Bağdat ve daha ötesi
üzerindeki tasarıları ve kardeşi Muhammed’le taht için olan
uğraşlarını anlatmıştı; yazış biçiminden Mes’ud’un bu son İşte
kendini haklı göstermiye çok önem verdiği görülmektedir.1031
yılının başlarında Mes’ud, Kadir Han’a elçi yollar; amaçları:
a) bir antlaşma yapıp arada dostluk ve dayanışma kurmak
ve herbir yanın başka yönlerde güttüğü Özel amaçlara eriş
mesini böylelikle kolaylaştırmak; b) iki hanedan arasında kız
alıp vermek; c) hapsettirdiği kardeşi Muhammed’in KarahanlT-
lardan bir kızla olan nikâhım bozdurmak1 Kadir Han’ın
ölmesi ve oğlu Boğra Tekin’in Arslan Han ünvaniyle yerine
geçmesi bu işi uzatacaktır. Elçiler antlaşmayı yaparak 1034 de
geri dönerler ve Mes’ud'a nikahlanmış olan kızı getirirler, oğlu
Mevdud’un nikâhlısı yolda ölür.
v - *. c .
Y e n i b ir S e l-
Bu seferden az önce ve bu sefer sırasında
ç n k - T ü rk m e n Ceyhun ötesiyle Harezm m durumunu gözden
d a lg a s ın ın H o- geçirelim: Buhara'da Ali Tekin ölmüş ve
r a s a n ’a g e lm e s i işleri ele alan başkomutanı (sipahsalar) Ku-
tuş (?) la Selçukiar arasında düşmanlık oldu
ğundan bunlar artık o bölgede barınamıyacaklarını anlamış
ve Harezm bölgesindeki otlaklarına gelmişlerdir, 1035 ilk
baharında, Mes’ud, Hazar kıyıları seferinde iken Harezmşah
Harun, Selçukları Öncü gibi ileri sürerek Horasan üzerine
yürürse de yolda Öldürülür (nisan 1035) ve ordu ve ülkesi
karmakarışık olur; bu işi Altıntaş’ın eski kethüdası olan Mes’-
ud’un veziri tertip etmişti Az sonra Harun’un yerine kardeşi
Handan geçer. Bu olaylar sırasında Ali Tekin oğullan da
Çağaniyan’ı yağma etmiş, sonra Termiz’e saldırmış, orayı ala
mamış ve Harun’un öldürüldüğünü duyunca geri çekilmişlerdir,
Selçukiar ise Harezm’in karışık durumu ve oraya yakın
olan Cund emîri Şah Melik’le olan düşmanlıkları dolayısiyle
Harezm’e dönmezler ve Horasan kenarlarına gelirler,
O ana kadar Mahmut ve sonra Mes’ud’un uğraşmış
oldukları Türkmenler Selçuk oğlu Arslan’m oym ağı2 veya
1 Beyhakî, 655-8.
198 HİNDİSTAN TARİHİ
1 Beyhakî, 745,.
202 HİNDİSTAN TARİHİ
V. G a z n e - S e l ç u k s a v a ş l a r ı
1 İbnül-Esir, 432 hicri yılı olayları; e, IX, s,. 344 (yanlış olarak 334
diye yazılıdır.
2 441 hicri yılı olayları; c IX, s 392 (yanlış olarak 382 diye
gözükmektedir)
GAZNE DEVLETİ 207
VI . G a z n e - S e l ç u k b a r ı ş v e d o s t l u ğ u
VII. G a z n e - G u r s a v a ş l a r ı v e G a z n e
devletinin yok olması
T aht d e ğ iş m e - Sultan
ölünce tahta çıkış, hemen hep zorla
leri olmuş ve yaş veya önceden yapılmış bir
vasiyet yani veliahtlık önemsiz kalmıştır,,
Bununla birlikte bir şehzadenin nasıl veliaht yapıldığını gös
termesi dolayısiyle Mes’ud’un Türkistan hanlarına yolladığı
elçiye verdiği “müşafehe,, (talimat, yönerge) de onun bu işi
anlatış biçimi aşağıya konulmuştur2:
“Biz mektebi bitirdikten ve aradan bir müddet geçtikten
sonra (Babamız) 406 yılında (1515-16) bizi veliaht yapmıştı,,
Emir (Mahmud) öldüğü vakitte Saltanatın bana geçeceğine
dair kardeşleri Nasr ve Yusuf’a, sonra bütün hısım ve akraba
ve devletin ilerigelenleıİne yemin ettirdiler,. Emîr merhum
(Mahmud) bunun için lâzımgelen vesikaları hazırladı ve ihti
yat tedbirlerini aldı, Herat vilâyetini bana ve Güzganan (veya
Cüzcanan, Herat ile Belh arasında bir bölge) vilâyetini karde-
~ j •
D e v le t dai
Genel olarak devlet dairelerine Divan denilmek-
re le ri tedır; Başta şu dört divan gelmektedir; bunların
başında bulunanlar Sultanın hemen her iş için
danıştığı kimselerdir,
1., Divan-1 Vezaret: Maliye ve genel yönetim işleri
2„ Divan-ı A rz: ordu işleri
3. Divan-ı Risâlet veya İnşa: Muhaberat işleri
4) Divan-ı îşraf (Divan-ı işr afi şuğuli memlûkât): istihbarat
ve emniyet işleri,,
1 Beyhakı s 171
2 Bak, Nazım s, 130 h, 4.. 3 Savunma Bakanlığı.
4 Mabeyin, saray ve Hazine-i Hassa işlerine bakacı daire-
GAZNE DEVLETİ 221
1 Beyhakî, s. 688.
2 Yakubovski : * Gazne devletinin menşei ve karakteri * ; UikÜ, sayı
76, s, 327 deki çevirmeye göre, 3 Beyhakî, s„ 690 4 s. 636„
GAZNE DEVLETİ 229
1 Beyhakî,250
232 HİNDİSTAN TARİHİ
A. , . ,
. Devletin büyüklük devrinde bu işlere çok önem
IŞİ6Yİ■! ! •* **«ı . 1
verildiği gorulur; gerek Beyhakî, gerekse Siya-
setnâme Alptekin, Sevüktekin ve Mahmud’un bu işlerle çok
yakından ilgilendiklerini gösteren pek çok yazıyı kapsar; sık
sık sultanın doğrudan doğruya yargıçlık etmek için halkı ka
bul ettiği ve yargıçlama işlerinin, ilgililerin büyük küçük olma
larına bakılmadan yürütüldüğü görülür 2„
1 s. 44 9 s, 44. 3 s„ 50,
GAZNE DEVLEIİ 239
<
<
<
nJ
O
2:
’O
H
û!
00
M
s
z t«
c
a
S
4)
4t
rt
UJ >
(S
V
M
•o £
•M 'e
c
J*
19 tu
15
4)
:P
>
V
*rt tn r-
O
On
osrı
s
Û$
m
s c
o
,s o
^o
4> _
O
4) çn
r—%
co
S
v> ^-î
V
h
Oî^
O
'ST
■T33 l-H
00
>
E
" *
O t i,
m—
E^
zWC
i
« —•—
N
—
c/
CN '
5>T-ı —
'- s -
oo
*;—
Adların yanında bulunan muterize içindeki sayılar tahta çıkış sırasını gösterir ; alttaki sayılar tahta çıkış ve ölüm
tarihlerini gösterir . Sıralar yaşa göre değil tahta çıkışa göredir. Sultan ünvanı Mahmut'la başlar.
[a] Onunla 12 nci sultan arasında Tuğrul adlı Bey 40 gün saltanat sürer ,
fbl Behram'ın ölüm ve iki Hüsrev'in tahta çıkış tarihlerrı kesin değildir.
GA.ZNE DEVLETİ HAKKINDA SEÇİLMİŞ
BİBLİYOGRAFYA
A Ç a ğ d a ş e s e r le r i
B, Ç a ğ d a ş o lm ıy a n e s k i e s e r l e r :
C. Y e n i e s e rle r t
B. Ç a ğ d a ş o lm ıy a n e s k i e s e r l e r t
C . Y e n i e s e r le r t
GUR' DEVLETİ
I. İ l k devirler ve büyüyüş
II* B ü y ü k lü k d ev ri v e H indistan s e fe r le r i
« *S O
—-
-o £ .5 < <
:3 E "Ö
-£ | s
0£ js »d a S
<
CO" û -o
I U --.
”Ö Sc =t-
-J ' İH
mİ Ş o
T .
P £ N s co
<
« S
co
E-1 Cü n-4 * W
3- ;£ H '"O
J c < (j o 5 ü2 £2.
ot e E X £
O •8 £
V '>
0 «tn
m 5 a E
0 î3 a ^ S =
S S -h - 5 S S î|
O !0
w M S Û ^
0 5
> 0
A "C s co
0 ss O [ju
te N S ~ D S 3 *°
bc te
Adların yaş sırasına göre sıralanmasına çalışılmıştır.
W 0 ^ O 3 £ 'D
0 :3 4E) I :9 ^
:2 3 s
(A*
E
tn e *Îİ ta CO Ü 4J .Z
- i .3 ,-C - î 'c
C ^ « M .t V ti
V « s
"0 Q 3 :3£ o s N-
CO '"Z
G
u S O o *> rt
S ^ h h 5 pÜ
>> co 2
« O
co ü c
Di fl
,* s
D
.S "O " 3 j~ E ,3
O Q M s İH 2
* £ rj ^
2 £ :i ■
ı S T3 “
”S5 -S
3 «S
« J « V
^ S oo it. T3
N (“
l
i? £
SCJ w
<2
J4V 2
.= -o "D 7
û "2 Q ®
^ * S ™ E ■£
rs S İ? -M
" m* ®
!H ’v,
3 E*e — i3 £ rt s
CO g O -O
Û S * * -3 3 NA
,JS CO S 3 00 CQ »-
« S
ay "c£ 00 o H
4J İ-K
~ CO
o
GUR D E V L E T İN E A İT S E Ç İL M İŞ
B İB L İY O G R A F Y A
( 1 1 9 3 — 1206 — 1451)
1 Pek belli olmıyan bir yer, Cemne ırmağı yakınında Eteva bölge
sinde (?),,
2 Bu olay Tâc iil-Measir’de pek açık olarak böyle anlatılmaktadır.
Ancak bazı yazarlar ve ezcümle T'abakat-ı Nasırîyi çeviren Raverty, Oğul
beyin ve az sonra Biyana valisi yapılacak olan Tuğrul beyin Aybey’e
değil, doğrudan doğruya sultan Muiz-üd-Dm’e bağlı olduklarım ve amacın
Aybey’i çok güçlü kılmamak olduğunu ileri sürmüşlerdir (B. labakat
tercümesi c, I s 518 deki haşiyeyi). Bu düşünce, doğrudan doğruya Muiz-
üd-Din’ce seçilmiş olan Tuğrul Bey için doğru olabilirse de Oğul Bey
için, Tac-ül-Measir’deki açıklık dolayısiyle doğru olamazı inanındayız..
3 Tac-ül-Measir bu olayı Kol’un alınmasından ve Cayçent’e karşı
seferden sonra anlatır, ancak işbu olaylar İçin 590 (1194) hicri tarihini
gösterirken son Ecmir seferi için 589 (1193) de olmuş der,.
272 HİNDİSTAN TARİHİ
Raca kendini ateşe atarak intihar eder ve; E cm ir^ y Dev e veri-
mrTO da orayı do£rudan doğruya kendi adamlariyle yöneltir
yani yemden Pritvirac’m oğluna vermez; bu son ^şînSTne"
olduğu hakkında da bilgi yoktur .
1 Değişen bir uzaklık ölçüsü; at yürüyüşü ile bir saatlik yol,, 5762
veya 6232 m. eder
I.. DELHİ TÜRK SULTANLIĞI 275
s. . . Iletmiş’in
i l e t m i ş ’t e n so n -
tek
*
muktedir oğlu Nasır-üd-Din
*
r a k ı k a r ı ş ı k lı k Mahmud, yukarda görülmüş olduğu gibi, Ben-
d ev ri gal valisi iken ölmüştü,, iletmiş 1232 de Gval-
„____ „ yor kurganmı^geri aIınJ3-elhi!ve^öndü&ünde.
kıZLsRazive) 1 yi veliaht yapar; Tâbakat-ı Nasırî’de ^Raziye’nin
ve anası Türkân Hatunun 2 çok nufuz sahibi oldukları yazılı-
282 HİNDİSTAN TARİHİ
kırmak ve hatta onları yok etmek amacını güden bir sürü de
neme ve uğraşta bulunacaklar ve bunlardan bazılarını öld ü re
ceklerdir,. Ancak bir yandan kendileri bu işi başaracak güç ve
çapta kimseler olmadıkları, Öbür yandan da devletin genel men
faatler inin bunu gerektirmediği için bu işi başaramıyacaklar ve
hep kendileri yanacaklardır,, Böylelikle Raziye’den sonra iki
sultan daha tahttan indirilecek ve Öldürülecektir,, Bu yapılırken
onların, beyleri ve genel olarak Türkleri yok etmek tasarısını
kurmuş oldukları sebep olarak ileri sürülecektir.,
Tabakat-ı Nasirî’de görülen bu sebebe, bunda şişirme de
olsa inanılabilir, çünkü mutlakiyat isteyen hükümdarların buna
mani olanları yok etmiye uğraştıkları bütün tarih boyunca
görülegelmiştir. Osmanlı padişahlarının da kendilerine Türk*
den başkalarından muhit edinmeye çalışmış oldukları da her
kesçe bilinen bir yöndür,,
Burada Hindistan’ın durumunun o sıradaki bir özelliği
belirtilmelidir,, Türkistan’a, Hindu-Kuş ve Kâbil-Gazne dağlık
bölgesine çok güçlü olarak yerleşmiş olan Moğol ve Müslüman
olmıyan Türklere dayanan Çağatay devleti için başlıca ve hatta
tek büyüme ve akın alanı Hindistan’dı.. Dolayısiyle işbu devlet
iç fitnelerden veya komşuları olan öbür Moğol devletleriyle
güçlüklerden veya savaşlardan masun bulundukça Hindistan’a
ordular gönderecektir,, Bu ordular zamanın en yüksek savaş
bilgisine göre silâhlandırılmış ve yöneltilmiş ordulardır. Hint
acununun bunları kendi başına durdurabilmesi ihtimali uzaktan
ve yakından akla gelemezdi; çünkü bu ordular Çin denizlerin
den Tuna ovasına kadar karşılarına çıkan her sedi yıkıp par
çalayarak eski acunun belki dörte üçünü kaplamış bulunuyor
lardı; Hindistan ise onların ana güc kaynaklarının bitişiğinde
idi „
Hindistan’ı Moğol istilâsından kurtaran ve önemli ölçüde
de Moğol akmlarından koruyanlar, ana yurtlarından oraya çok
kalabalık olarak göçmüş olup Moğol düşmanlığını ana duygu
olarak yüreklerinde taşıyan Müslüman Türkler ve onların siv
rilmiş büyükleri olan işbu “Kırklar,, id i; bunlar bu işi bin bir
saray dalaverasına ve bu yüzden doğan iç fitne ve kargaşa
lıklara rağmen başaracaklardır,, Dolayısiyle İletmiş’in oğul ve
torunlarından olan sultanlar onlarla, hem “Kırklar,, hem de
I, DELHİ TÜRK SULTANLIĞI 287
B ü y ü k b ir
1299 da Kutluğ Hoca’nm komutasında 200,000
M oğol a k ım kişilik bir Moğol ordusu tâ Delhi__dolaylanna
kadar gelir; amaç ülkeyi ele geçirmek olduğun
dan yolda yağmada bulunm a^ Âfâ^üd-Din, eli altında, gelen
orduya nisbeten az kuvveti olmasına ve kutvalin vuruşmanın
tehlikelerini göstermeye çalışmasına aldırış etmeden, Moğol
ordusuna saldırır ve onu bozar,, Savaşın kazanılmasında başlı-
ca âmil oian Zafer Han, Moğolları kovalarken az kuvvetle 6i-
rakılır ve.bunu. gören Moğoîlar durup onunla çarpışır ve onu
öldürürler; Ziya - Bernt, Ala-üd-Din’in onu kıskandığından ve
omdan çekindiğinden bunu yaptığını yazmaktadır.
A la -ü d -D in ’in
Ala-üd-Din’in son yılları hastalık, hırçınlık ve
so n y ılla r ı, birçok sıkıntı_ve ayaklanma içinde geçer. O,
o lü m û v e Guçerat’tan köle olarak getirilmiş bir harem
ö z e llik le ri ağasını (adı Kafur’dur, satın alındığı meblâğ
doîayısiyle kendisine “Hezar Dinari,, de denirdi)
çok sevmiş ona “Melik Naib.. yâni kendi,ju&kilLimvanını ver-
miş ve Dekken^elederinin çoğunu ona yaptırmıştı; çok kalleş
olan bu adam, sultanın kayırı biraderi- Alp Han’ı bir iftira ile
lekeler ve öldürülmesine sebep olur; bunun üzerine Alp„,Han’ın
Gucerat’taki ordusu ayaklanır, bunu görünce Çitor ve Deogir
racaları da ayaklanırlar; 1316 başlarında, çok hasta olan Ala-
üd-Din, söylenildiğine göre. Melik Naib’ce zehirlenilerek ölür;
Çok zali&LOİmasına rağmen denilebilir ki, Delhi tahtına.ptu-
ran en büyük ve başarılı .Müslüman-Türk hükümdarlarından biri
dir. Ç ağatay devletinin en güçlü ve saldırgan..olduğu bir de
virde, hem ona karşı koymuş, hem de hemen {bütün Hindistan’ı
fethetmiş ve Delhi’ye bağımlı kılmıştır; Bengal, Delhi’ye bağımlı
olarak Balaban.
— ------------ ---- ' şovunun
v elinde__kalmıstı.
............~.... '•* ikinci İskender dive
J
tanınmıştır; Cülûsunun başındanberi bu ünvanı paralarında Kul
lanmıştır,.
Ala-üd-Din Kalaç büyük ve başarılı bir yönetimci id i;
geçimi ucuzlattırma savaşını kazanması buna örnekti v.ejzama-
nında herkes bu başarı karsısında sasa kalmıştı: hattâ onun
zulmüne ve dini dünyaya karıştırmamakta ayak direnmesine
rağmen her.tuttuğu işi iyi bir sonuca götürmesine şaşan tarihçi
Ziya Bernî bunun ancak Şeyh Nizam-üd-Din Evliya ve daha iki
büyük şeyhle çağdaş olmasına ve_Allahın onu o yüzden
k o ru m a sm a a tfe tm e y e k a gider.
Her yerde olaıp^Jhitenlerden haber alma işine de ç o k '
önem verdiği için f^am^.teşkilâtım (sık sık at değiştiren pos
tacılar) çok geliştinhrstîT Devrinin anıtları da çok ünlüdür . Bu
yönler üzerinde daha ilerde ayrıntılar verilecektir.
316 HİNDİSTAN TARİHİ
3..— K a l a ç H a n e d a n ı n ı n D e v r i l m e s i
Alâ-üd-Din ölünce “Melik Naib„ olan Kâfur, veiiahat Hı
zır Han’ın yerine, onun 5-6 yaşındaki küçük kardeşi Şihab-üd-
D in . Ö m ir’î; ölen sultanın uydurma bir vasiyetini. iîejdLsürerek
tahta çıkarmış, onun adına hükümet^ idareye kalkışmış, eski
yeliahtm ve diğer bir kardeşinin gözlerini kör ettirmiş ve Mü
barek isminde diğer bir şehzadeninkuerı d e l^ e t t ır m ey e kal
kışmış ise de bu iş için gönderdiği adamlar Mübarek tarafına
geçmiş, ayaklanma olmuş, Kâfur öldürülüp Mübarek, sultan
dian küçük kardeşi Şihab-üd-Din’e vasî olmuş, bir müddet
sonra Mübarek bu çocuğu kör ettirip, Kutb-üd-Din Müba-
rek Şah adiyle tahtaTçikmış ve yen içeril erin kil er e benziven ta
vırlar takınan birtakım askerleri ezmiştir,. Bütün bunlar Ala-
üd-Din’in ölümünden sonra gelen ilk üç_aviçinde.olmuştur,,
V II. T u ğ lu k H a n e d a n ı ( 1 3 2 0 - 1 4 1 3 )
1. G ı y a s - ü d - D i n Tuğluk (1320-1325)
Htndistan Tarihi 21
322 HİNDİSTAN TARİHİ
2. M uh a m m e d T u ğ l u k , (1325 -1 3 5 1 )
Es-Sultan-ül-Mücahid, Ebul-Feth ünvanlarmı taşıyan bu
hükümdarın devrinde birinci Delhi Türk sultanlığı ilk dağılışa
uğrayacaktır,, Onun dostu tarihçi Ziya Bernî ve konuku ünlü
gezmen Tancaii Îbni Batuta’nm yazılarından Muhammed Tuğ-
luğ’un şu biçimde bîr aclam olduğu anlaşılmaktadır :
Çok anlayışlı, kavrayışlı ye «bilgili; güzel söz söylemek
ye güzel yazmak yeteneğine sahip, ancak çok parlak görünen
ölçemlerinin pek çoğunda b aş arı sizli k, sonsuz bir cömertlik ve
bazen en ufak bir şüphe üzerine birçok kişinin canına kıy
mak; yine sonsuz bir gurur ve ihtiras, fakat bir şikâyet dola-
yısiyle kadı’nm çağrısı üzerine tek. başına bir suçlu gibi mah
kemeye gitmek v„ s„
Genel olarak denilebilir ki Ala-üd-Din Kulaç gibi sonsuz
ihtiraslar beşliyen Muhammed Tuğlukj .bunları gerçekleştirmek
çaresini bulamamış ve bu yüzderT kendi kendini, ve .devletini
kasıp' kavurmuş ve eritmiştir. Ala-üd-Din Kalaç birkaç yüz
yıllık birikmiş raca hâzinelerini ele geçirmiş ve bunlarla or
dularını beslemişti ve Gucerat, Malva ve Dekken gibi birkaç
milyon km. kareye varan ülkeleri ele geçirerek cihangirlik
İhtiraslarını dinizlemişti; Muhammed Tufel.uk ise o» ölçüde or
dularbeslem eklîçih yalnız .vergilere dayanmak ve cihangirlik
ihtiraslarını dinizlemek için de Hindistan dışına çıkmak yâni,
İlhanî, Çağatay veya Çin devletlerinden birini yenip ülkesini
fethetmek zorunda idi; bu ise Hindistan içinde yapılacak fütu
hattan Ölçülemiyecek derecede daha güçtü ve tarihte Hindis
tan’a dayanarak Kuzey ülkelerinde fütuhatta bulunmak hiç
324 HİNDİSTAN TARİHİ
/Y a n lış 3 2 9 -3 0 d an bu y a n a M u b a m m ^ Ju S U ık -s fe lu -
Ş i k e l i m a lî \
\ te d b irle r/ düşüncesi fühihaL*~yapa€ak«.^Grd^
f, bulmaktır.JDüab’da (Gence-Cemne arası) ver
giler çok artıphr ve başkent, yani yakın ve zengin bir piyasa
oradan kalkmış olduğundan, bu,5plçerrı i§.bu It^plgeyı çok e z e r;
birçok köylü toprak- ve hayvanlarını bırakıp zenginler,, hizme
tine, girer yani ecir olur ve zenginler-ayaklanma hazırlıklarına
koyulurlar.
I,. DELHİ TÜRK SULTANLIĞI 325
3. F i r u z T u ğ 1 u k (1351 - 1388)
Muhammed Tuğluk Sint’te ölünce ordu çok kötü bir
duruma düşer; hem yerlilerin, hem de Türkistan’dan ona yar
dım için gelmiş olan Altın Bahadır’ın başbuğluğundaki kuv
vetin saldırılarından korkulmaktadır,. Beylerin yalvarmasiyle
orduda bulunan Muhammed’in amcasının oğlu Firuz Tuğluk
tahta çakmayı kabul eder., Saltanatı 38 yıl sürecektir ; bir
dinlenme ve pek büyük bir ölçüde bayındırlaşma devri olur.,
Onun bu yoldaki işleri, yaşadığımız devirde dahi Övünülecek
ve o devrin Avrupa’sında akla bile gelemiyecek işlerdendir
bunlar az aşağıda görülecektir,
Firuz, Dekken ve Bengal’i, bu son ülkeye seferleri olur
sa da, geri almak için önemli uğraşlarda bulunmaz veya bunu
başaramaz; ancak Kuzey Hindistan’ın Öbür yönleri toplu ola
rak onun elinde kalır, 1356 da Mısır’daki Abbasî Halifesinden
kendisine gelen buyrukta onun Sint ve Hint (Bengal’siz Kuzey
Hindistan) Sultanlığı tasdik edilmekte ve Dekken’de Behmenî
hanedanının eğemenliğinin tanındığı belirtilmektedir,,
Firuz devri, Büyük Timur’un Türk topraklarını Moğol
egemenliğinden kurtardığı ve Türkleri büyük fütuhata götür
düğü devirdir; dolayısiyle, Tengiz zamanından beri olduğu
gibi, Delhi Türk sultanlığı artık Müslüman Türkler için hem
bir sığnak, hem de bir iş bulma ve yükselme alanı olmaktan
önemli ölçüde çık ar; bu yüzden artık eskisi gibi bol olarak
Türk akıntısiyie beslenmiyen Hindistan Türklüğü’nün gücü git
gide azalacaktır,, Bu yön Firuz’un pek çok yerli köle edindiği
yolunda devrin yazarlarında görülen kayıtlardan da anlaşılır.
330 HİNDİSTAN TARİHİ
4, F i r u z T u ğ l u k ’t a n s o n r a k i k a r g a ş a l ı k d e v r i
v e B ü y ü k T i m u r’u n H i n d i s t a n’a akı nı . .
Firuz ölünce tahta torunu Gıvas-üd-Din Tuğluk çıkar,
âciz ve sefih bir gençtir (1388), bu tarihten Büyük Timur’un
akınına kadar (1398) geçen on yıl içmde^^dhi tahtı jyedi kere
sahip değiştirecek ve her biri bir veya birkaç beyin elinde
kukla olan biribirine rakip, sultan, şehzadelerin boğuşmaları
ülke için bir yıkım,^olacaktır; büyük vilâyetler sözde değilse
de gerçekten bağımsız olacaklar ve Hindu’lar her yerde baş
kaldıracak, cızyelvermez olacak ve Müslüman-Türk eğemen-
liğini tehlikeye düşüreceklerdir;
•ıssiM***** mırvrYUıH r, vıu ı^ıi
V III. S e y y it H anedanı (1 4 1 4 -1 4 5 1 )
Debir (Kâtib)
Emir-i Küh (Dağ beyi; tarım işleri başı?)
Kır Bey (tarım işleri başı ?). Bu makamla “Emirî Kuh„-
luk makamının birden zikredilmeyişinden birinci ünvanın İkin
cisinin farsçası olduğuna hükmolunabilir, Bugün el’an KâbiFde
bahçıvan başı için Türkçe olarak “dağ başı,, denilmektedir.,
Eşik melik (Eşik ağası?)
Çavuş (Bizdekinden yüksek bir makamı ifade etmeli)
Sahne-i imaret (imaret işleri müdürü?)
Şahne-i bargâh (saray işler; müdürü ?)
Müstevfi (Defterdar)
Hâzin (Haznedar)
Ser camdar (Bardakçı b aşı; eğer camedar yerine yanlış
yazılmış ise esvapçı başı)
Her sultanın devrinde bütün bu makamların hep birden
mevcut olduğu söylenilemez,,
V i lâ y e t le r
Vilâyetlerin sayısı^ büyüklük) ve sımrla?! hep
v e v a lile r değişegeîmiştir., Vilâyet, önce de söylediğimiz
( m e lik le r)
gibi, bir “ikta,. dı r ; dolayısiyle “ başındakine
“mukti., denir, ancak “ melik., sözü daha.cok kullanılmaktadırj
Melikler, vilâyetlerinin hem de askerî komutanıdırlar, ve sa
vaşçıd a, iktalarmın karşılığı olarak besledikleri ordu ile bir-
likte buluımdan-veya şu veya b u _ j^ y ıd a ...asker yollarlar;
vilâyetler inim asayişinden ve. orada yergilerin toplanmasından
da sorumludurlar..
Melikler in para bakımında n merkezle^ münasebetler i baş-
lıca iki biçimdedir; Birincisine göre ; usulden olan biçim ve
ölçüde vergi toplar, vilâyetin masraflarını görür, muayyen
sayıda asker besler ve muayyen zamanlarda gelirlerin muay
yen bir kısmını merkeze yollar., İkincisine gör e : Melik vilâyet
gelirlerini iltizama almış bir kimsedir ; üstendiği parayı baş
kente yollamak ve pek ayaklanma ve dik kafalılık kokusu
vermemek üzere işlerine kimse karışmaz.
Sultanın güc ve anlayışına göre bu iki biçimden biri ve
bunlar arasında ortalama birçok biçim yürütülmüştür,. Ancak
esas olan ilk biçimdir,
342 HİNDİSTAN TARİHİ
fV.
Bu son biçimin ^fayda^/ kolaylığında ve devletçe„avrıca
örgüt (teşkilât) kurulmasını gerektirmemesindedir ; hararı ise?
iş azıcık gevşek tutuldu muydu bir ^derebeylik,, yani “feoda
litenin kurulması tehlikesinin _ başgötermesindedir; çünkü
devletin güçsüz bulunduğu sıralarda başta sırf aylık karşılığı
olarak verilen toprağın babadan oğula geçmesi çok kere gö
rülmüştür, bu loîünca o yer muayyen bir ailenin malı jsayılma
ya başlanır ve m^rkeie.'ik.â^TBai ıro^ olma duyguları uyan ır;
uygun bir durumda ise iş gerçekten bağımsızlığa kadar götü-
rülebiiiı ve götürülmüştür. Bundan başka ikta_şahibi,„
ayrıca toprağı ile ve onun üzerinde çalışanlarla uğraşacağından
bu yüzden vakit ve emek kaybetmektedir.
.^D evlet güclü_ ve uyanık bulundukça her ikta sahibinin
ölümünde toprağı geri ahnmı^^.gevşek zamanlarda jse,.. çok
kere toprak çocuklarında kalmış ve ancak merkez yine uyanık
ve guclü olunca bu yerleri arayıp geri almıştır.,
Başta erlerin bile ikta’ı olmuştur.
Zaman zaman ikta veya maaş usulünden birinin çoğal
dığı görülmüştür; ikta’Iarı en çok kısan Ala-üd-Din_Kalaç
olmuştur.,
İkta’dan maksat yjerilen..yerirı .işletilmesi d&ğik--oxadakİ
köy ve sair enin ylrgilennT n ^ - b ölgenin gene le
yönetimid ir: tabiî iktidar bunda fayda ve imkân görürse top
rağın bir kısmını .kendisi .de . işletebilir,
3. T u t u m s a l d u r u m
Genel olarak Hindistam. ^engln_J?ir„ölkedir ve su olunca
yılda iki kere ürün veren ...topraklan ^çoktur; ürünleri türlü
türlüdür; bunlar, makinelerin, icadından önce acunun en geniş
dokuma sanayiine . malik olması ve ince işe eli yatar pek çok
işçi ve ustasının bulunması da bu zenginliğinin en önemli âmil
leri arasındadır,, Bundan başka hemen hemen kendî kendine
yeten bir ülkedir, at ve bazı yemişler _bir-s_yana. bırakılırsa,
d ıştırdan birşey getirtmeye muHtaç değildir, denilebilir,, Dolay ı-
sıyle dışarı çıkardığı mallar karşılığında hemen hep değerli
maden (altın, gümüş) ve değerli taş getirtir; ve b.unlar..jorada
biteviye birikir.
Hindistan halkının çokluk bakımından az vuruşkan ve ko
layca buyruk altına girer olması ve ruhban egemenliği altında
bulunması bu değerli tas ve madenlerin bin bir yol ile hü
kümdar veya mabet hâzinelerine toplanması sonucunu vermek
tedir; bu da hâzinede saklanan altın ve gümüş YâFşIlîğinda
kâğıt para çıkarılması göreneği oimıyan bir devir ve yerde
alışveriş vasitâîarıhm azalması ve bu yüzden genel tutumsal
(ekon omi k) çalı ş mânı nve durumun"kışı] maşı.demg^Tp döİKyı-
siyle zengin bi r ülkede yoksulluk-doğurmıya ya ı aı bir âmil di„
Müslüman Türkler’in Hindistan içinde devlet kurmalarına
kadar bu ülkede ancak 1 - 2 gram ağırlığında gümüş para
geçmesi ve Gur sultanı Muiz-üd-Din’in oraya Türkistan’daki
dinarı sokma denemesinin başarısız kalması bu yoksulluğu
gösterir,
Böyle hâzinelerde battal kılınan alışveriş vasıtalarının
yeniden piyasaya sürülmesi .çokluk bakımından işbu hâzinelerin
bir~savaş'sonünda bunları harcıyacak bir devlet ve hüküm
darın eline düşmesiyle olurdu, Yerli hükümdarlar bunu nisbe-
ten az ölçüde yaptıkları için bu iş daha çok Türkler...tarafın
dan görülecektir. Ancak Fatih Türk devleti Gazne ve Gur
devletleri gibi Hindistan dışında bulundukça birikmiş hâzine
lerdeki değerli madenler karşılıksız dışarıya taşınmakta ve bu
I. DELHİ TÜRK SULTANLIĞI 367
Fiyatı
Ağırlığı A. K alaç devri F. Tuğduk devri
4. T ü r k l ü k D u y g u l a r ı
Hindistan Türkleri, Türklüğü her şevden üstün görmüş
ve tutmuş ve biteviye. Türklükleriyle övünmüşlerdir; birkaç
örnek vereceğiz: - - ~ ...... —
1., 13 üncü yüzyılın başlarında Fahr-üd-Din Mübarek
Şah’m yeni Delhi sultanı olmuş olan Aybey’e sunduğu "Bahr-ı-
Ensab,, inin girişinde Türkleri şu sözlerle över ( Tarih-i Fahr-
üd-Din Mübarek Şah, Denison Ross yayımı, s„ 3 6 -3 8 ):
"Diğer sual: şayet biri sorar sa ki izzet ve devletin Türk-
lere bahşedilmiş olduğuna ne gibi delil vardır ?
"Cevap :
"Dünya ehlince bilinir ki herkes kendi soyu, oymağı ve
kenti içinde bulundukça aziz ve yüksek tutulur ve "gurbette,,
ve yabancı ülkelere gidince hor görülür, alçaltılır ve saygı
görmez, Türkler’in durumu ise bunun tersine olarak şudur ki
onlar kendi soyları ve ülkeleri içinde bulundukça Türkler’den
biridirler ve ayrıca bir üstünlük ve güçleri olmaz,, Ancak kendi
ülkelerinden çıkıp bir Müslüman ülkesine gidince, ne kadar
ev, soy ve ülkelerinden uzaklaşırlarsa, değer ve bahaları o
ölçüde artar ve emir ve sipehsalar olurlar,.
"Adem Aleyhisselâm devrinden bugüne kadar satın alın
mış bir köle padişah olmamıştır, meğer ki Türk ola,.
"Vaktiyle Türklerin padişahı olup olağanüstü eyi, akıllı
ve doğru oylu ve çok bilgin olan Afrasyab’ın sözleri arasında
şu mesele vardır k i: Türk, denizde sedefin içinde duran bir
inci gibidir, kendi yerinde kaldıkça kadirsiz ve değersiz
durur, ne vakit sedef ve denizden çıkarsa değer ve baha
kazanır ve padişahlarının tacının ve gelinlerin gerdan ve
kulaklarının süsü olur,
"Eğer Türklerin hiçbir derece şeref ve mevkileri olma
saydı dahi şununla övünüp göğüslerini kabartabilirlerdi ki,
İslimin sevgili ve mansur hükümdarı Türktür. Bu yüzden
H in d is ta n T a rih i 24
370 HİNDİSTAN TARİHİ
(a) Hükümdar adlarından önce gelen mutenze içindeki sayılar saltanat sırasını, İşbu adların altındaki sayılar tahta
çıkış ve ölüm veya tahttan iniş tarihlerini gösterir.
(b) iletmiş çocuklarının yaş sırası belli değildir, ancak Tabakat-ı Nasırî’de işbu N. Mahmud’un en büyük veR. Fİruz’un
İkinci oğİu olduğu mezkûrdur, öbür çocuklar tahta çıkış sırasıyle dizilmiştir.
l“ “ "" 1 1
(13) Ala-üd-Din Muhammed Elmas Bey Uluğ Han
1296-1316
I
Hızır Han Şadı Han (15) Kutb-üd-Din Mübarek (14) Şihab-üd-Din Ömer
1316-1320 1316
V. HANEDAN KURAMIYAN BİR MÜHTEDİ
(16) Hüsrev (Nasır-üd-Din)
K. Mübarek'in Nedimi
1320
I ı
(28) Muız-üd-Din Mübarek Ferid
1421-1434
I
(29) Muhammed
1434-1444
I
(30) Ala-üd-Din Alem Şah
1444-1451
al t i nci bölüm
I. C e v n p u r v e y a Ş a r k i y e d e v l e t i
1 Fersahın üçte bîri 4000 ve bazen de 3000 endaze eder : 2077 veya
1921 m. yapar.
380 HİNDİSTAN TARİHİ
beş kulu satın alır ; amaç, orduya vuruşkan bir unsur sokmak
olmalıdır. Ancak bunlar, bu gibi durumlarda hep olageldiği
gibi, çok geçmedan egemenliği ele alacaklardır
Barbey 1474 de ölür, yerine geçen oğlu Yusuf sofu bir
müslümandı, şarap ve saıreyi yasak eder,
IV» Gücerat D e v l e t i
Gucerat’ın başlıca iki özelliği vardır :
a) Halkı oldukça vuruşkandır; ülke adını Gucarlar’dan
aldığına göre bu ulusun ora halkı arasında önemli bir nisbette
bulunduğu kabul edilebilir, Gucarlar’ın “Guz, Oguz„lardan
veya “Hazar„lardan oldukları hakkmdaki bilgi ve~3uşunceleri
ise bu _cildin_-üçüncü bölümünde görmüştük K
b) Bu ülke Kuzey Hindistan’ın ve Kuzey-Batı Dekken’in
Osmanlı, Iran, Arap7 Avrupa ve Afrika ülkeleriyle deniz teci-
mrnnTgeçtiği başlıca limanlan kapsar ve bu yüzden ayrıca da
çok zengindir,
Gücerat sultanları Avrupa’da Kambay prensleri diye tanın
mışlardır ve zenginlikleriyle ünlüdürler. Bunlar dışardan Türk,
Afgan ve Habeş asker getirtmekle birlikte kendi ülkelerinde
de vuruşkan askerler bulabilmektedirler ve servetleri sayesinde
büyük ordular besliyebilecek durumdadırlar.
Bu yönler Gucerat’m, herkesin gözü üzerinde olmasına
rağmen, nasıl uzun zaman bağımsız kaldığım anlamıya yarar.
1 Yukarda, s, 88 ve 95-96,
392 HİNDİSTAN TARİHİ
O sm an lı do*
Bahadır’ın öldürülmesi olayı İstanbul’da du-
n a n m a s ın ın yulunca Hümâyun’a karşı Bahadır’a yardım
G ü c e r a t s e f e r i etmek işi, Hicaz’ın deniz yollarını kesen ve
bir Müslüman padişahını alçakçasına öldür
müş olan “Portakal keferesine,, karşı “Cihat,, biçimini alır.,
Kanunî Süleyman’ın Mısır valisi Hadım Süleyman Paşa, Baha-
dır’m tanınmış mirasçısı olmadığını ileri sürerek, onun Hicaz’a
gönderilmiş olan servetini İstanbul’a yollar ve kendisi 80 gemi
ile Bender-i-Dev’e doğru yola çıkar (15 muharrem 945 -
14-6-1538),, Yolda Aden’de durur, ora hâkimi (hükümdarı)
Amr -ibni-D avud’u gemisine çağırır, yakalatır ve öldürtür ve
Portekizlilerin elde etmeyi çok istedikleri bu üssü alır. Ancak
buradaki davranışı Gücerat ilerigelenlerini ürkütecek, onlarda
Osmanlı amacının yardım değil, Gücerat’ı da ele geçirmek
olduğu kuşkusunu uyandıracak veya Portekizlilerin bu yoldaki
propagandalarına kolaylıkla inanılmasını sağlıyacaktır., Dola-
yısiyle, onunla Gücerat ilerigelenleri arasında içten işbirliği
olmıyacaktır,,
DELHİ TÜRK SULTANLIĞININ DAĞILMASI 407
VI. S i n t ü l k e s i
Sint, pek iyi kestirilmiyen bir ölçüde Sevüktekin oğlu
Mahmut devrinde Gaz ne., d e vle t ini n içi nde J.di veya ona ba
ğımlı idi,, Daha sonra Gur sultanı Muİz-üd-Din Muhammed
orayı fethetmişti; o öldükten sonra onun valisi Kabaca bir
zamanlar bağımsız kalmış, sonra ülke Delhi sultanı Iletmiş’in
eline düşmüştü.
DELHİ TÜRK SULTANLIĞININ DAĞILMASI 409
V I I . Multan
- -v Muttan kent ve ili sıra ile Gazne, Gur, Kabaca ve îlet-
miş’den bu yana da Delhi Türk devleti içinde bulunmuştu,,
Timur Gurkan Hindistan’dan çekilirken Hızır Han’ı Mul
tan’da vali ve akın etmiş olduğu yerlerin de az çok genel
valisi gibi bırakmıştı.
Son Tuğluk sultanı Mahmut yeniden Delhi’ye yerleştiğinde
Hızır Han Multan’da ona karşı bağımsız olarak kalır; kendini
Timur oğlu Şahruh’a bağımlı saymaktadır,,
HmrJHan-.^Delhi'yi aldıktan sonra Multan yeniden Delhi
ile Tülleşir; onun tor unu Muhammed^amamnda Delhi sultan
lığı o kadar ufalmıştır ve karmakarışık bir duruma düşmüştür
ki, Multan valisiz olarak kendi başına kalır; halk da kendine
hükümdar (hâkim) olarak ünlü Şeyh Baha-üd-Din Zekerya'nın
türbecisi Şey h Yusuf Kur eyşTyi seçer (1438),,
Sibi (Sivi) bölgesine yerlsşmiş bulunan Langah (elsü)admda
bir Afgan oymağının başı olan Şehre („_*_.) adında biri, Şeyh
Yusuf’a çok dostluk ve sokulganlık gösterdikten ve ona kızını
verdikten sonra bir gün hile ile Multan’ı ele geçirir., Şeyhi
Delhi’ye yollar ve Kutb-üd-Din ünvaniyle Multan’da sultan olur^f
Delhi tahtına çıkmış olan Afgan sultanı Behlul Ludi bir
kaç kere Multan’ı almak isteyecekse de gailelerinin çokluğun
dan ve hele Cevnpur sultanlariyle savaşları yüzünden bunu
yapamıyacaktır, ancak arada da barış olmayacaktır,
Behlul ölüp oğlu Sikender ( İskender) tahta çıkınca, bu
kişi o sırada Multan tahtında olan Kutb-üd-Din’in oğlu Hüse
yin’le barış yapar,,
1527 de Mahmud Langah zamanında Sint’te Babur’a
bağımlı olarak hükümdar olan Şah Hüseyin Argun (yukarda
sözü geçen Şüca Argun’un oğlu), Babur’un buyruğu üzerine
Multan’ı alır ve Ölen Mahmud’un yerine tahta çıkarılmış
olan Hüseyin Langah'ı tutsak yapar (1528), Multan da Sind’e
katılmış olur,
Hümâyun’un Delhi’de padişahlığı zamanında Multan, onun
Pencap valisi olan kardeşi Kâmıran’ın ülkelerine katılır ve
böylelikle yeniden Delhi ile birleşmiş olur,
DELHİ TÜRK SULTANLIĞININ DAĞILMASI 411
V III. K e ş m i r devleti
,J
Daha önce de demiş olduğumuz gibi Keşmir, hem çok
dağlık bulunduğundan, hem de Kâbil - Gazne - Kandahar böl
gesi gibi Türkistan’la Hindistan arasında bir geçit bölgesi
olmadığından dolayı Hindistan’dan ayrı ve onunki ile pek az
ilgili bir tarihe malik olmuştur.. O, Kalaç ve Tuğluk devletleri
içine alınmamıştı.
X. M a ’ b e r ( M a d a r a ) devleti
Dekken’in güney ucunda bulunan Ma’ber bölgesinin baş
kenti bulunan Madura’daki vali Ahsen. 1334 yılında Muhammed
Tuğluk’a karşı ayaklanmış ve Celal-üd-Din Ahsen Şah ünva-
niyle kendini sultarTiTâh etmişti. Sözü geçen ’Delhi sultanı da
ona karşı yür ürkerTÖrdüdâ^ bir salgın çıkmış, kendisi de buna
tutulmuş ve bu yüzden Ahsen’e karşı seferden vazgeçmişti, ^
1339 da Ahsen, Âla-üd-Din Ödeyci 1 adında bir beyi
tarafından Öldürülür ve bu kişi onun_yerine geçer,
Bu devlet küçücüktür ve JDelhi imparatorluğundan ayrıl
makla bir Hindu denizi içinde yalnız kalmış olur, /
İbni Batuta, konuğu bulunduğu ve sıhriyet peyda etmiş
öldüğü Madura sultanlarının hep Hindular’la savaşmakta ol
duklarını ve ölçüsüz olarak daha az sayıda askerle kocaman
Hindu ordularını yendiklerini anlatmaktadır. Düşman Hindu-
lar’dan ele geçirdiklerine karşı da, dehşet salmak için olacak»
çok zalimane davrandıklarını yine aynı kişi yazmaktadır,
Ala-üd-Din Odeyci 1340 da bir vuruşmada düşmanlarını
bozduktan sonra su içmek için miğferini çıkardığında bir ok
yiyip ölür.
Onun ikinci halefi Gıyas-üd-Din Damagan Şah’m Hindu-
lar üzerine büyük seferleri vardır. Ibni Batuta onun konuğu
idi ve onunla sıhriyeti vardı,
1 İbni Batuta (c, II, s, 264) diye yazmakta ve zamm-ı hemze
feth-idal ve sukun^u ya ile okunması gerektiğini eklemektedir,
416 HİNDİSTAN TARİHİ
XI . B e î ı m e n ’l i devleti
S u lta n M ü ca h it kirişte
babasının yerine tahta çıkan sultan
Mücahid’i çok yakışıklı ve değerli diye anar»
iyi Türkçe konuştuğunu ve Türklerle ve farsça konuşanlarla
görüşmesini sevdiğini ekler,,
Mücahit, Viceyanagar devletine karşı başarılı bir sefer ya
par, ancak Adoni kurganını kuşatırsa da yağmur mevsimi ge
linceye kadar onu alamaz ve çekilmek zorunda kalır,, Bu sa
vaş sırasında amcası Davud’u yanlış bir askeri hareketi dola-
yısiyle tersiemişti., Bu yüzden ona kin bağlıyan Davud, Müca
hid’i bir gece çadırında uyurken öldürür ve kendisi tahta çıkar
(1378),,
S u lta n A h m e t ®azı
yönetim düzeltmelerinden sonra Viceya-
nagar’a karşı başarı ile savaşır ve pek çok
tutsakla döner, Bunlardan birçoğu müslüman olur; içlerinden
müslüman olup Feth-Ullah adını alan bir Brahman, ilerde Be-
428 HİNDİSTAN TARİHİ
XII. D e k k e n * i n b e ş M ü s l ü m a n 12 v e b i r
H in d u 2d e v l e t i n i n m ü ş t e r e k t a r i k i
M üslüm an d e v
Tâ başta, Kasım Bey Berid-üI-Memalik, Beh-
l e tl e r c e b irik i menli sultanının adını kullanarak öbür Dek
rin e k a r ş ı V ic e - ken müslüman devletlerini kendi egemenliği
y a n a g a r d e v ie - altına almıya çalışır ve ilk olarak Viceyana-
gar
t iy le i ş b i r l iğ in e H in<j u devletini Bicapur’a karşı kışkırtır;
icendisi de Ahmed Nizamşah ve Parende’de
b a ş la n ılm a s ı
egemen olduğu yukarda anılmış olan Hoca Cihan ile birlikte
Bicapur’a karşı yürür,,
Viceyanagarlı Hindular Bicapur'un güneyinde Rayçur ve
Mudgal kurganlarını alırlar; ancak Ahmed Nizamşah vuruş-
iıiaya katılmaz ve Kasım Bey’Ie Hoca Cihan’ın orduları Âdil-
şah ordusunca bozulur,, Bu işin sonucunu yalmzcana bir Hindu
devletine bir müslüman devleti aleyhine kazanç sağlamaktan
ibaret kalır (1491),
1 Firişte bu işİ anlatırken (c„ II, s, 17-18) Türk yerine Moğol tabi
rini kullanmaktadır; ancak yine kendisi Adılşâh’lar devletini kuran Yusuf
Âdil’e «Türkmen» , birçok ricale «Türk» ve şimdi anılan buyruğun çıktığı
sırada Esed Han ünvanİyle devletin en yüksek makamına geçirilen Hüs-
rev’e de «Türk» demektedir, ondan sonra da önemine işaret için olmalı
«Divan Şahne» liğine bîr Gürcü’nün getirildiğini yazmaktadır, Cengiz'in
Türkistan’ı istilâsından sonra Kuzeyden gelenlere Moğol demek âdeti uzun
i zâman yaşadığı için Firişte’nin de, birçok yazarın yaptığı gibi, burada
Moğol sözü «Kuzeyden gelme» anlamında alınmalıdır ve hemen bütün
: sivrilenlerin Türk olmasından anlaşılışma göre bunların büyük çokluğu
; Türk tur Esasen Türkistan’da Moğol egemenliğini sona erdirmiş olan Bü
yük Timur’a bile bazı Hindistan tarihçileri Moğol demişlerdir; ve Babur’-
: ün kurduğu Gurkanlı devleti için de, işbu hanedana bağlı olmıyan tarih
çiler, yine bu tabiri kullanmışlardır.
444 HİNDİSTAN TARİHİ
Hindistan Tarihi 29
450 HİNDİSTAN TARİHİ
T a lik o ta vu
Bundan sonra bağlaşıklar Viceyanagar kentini
ruşmasmm de alırlar ; artık büyük Hindu Viceyanagar
sonuçları devleti yıkılmıştır ve müslüman devletlerin
almadıkları yerlerde birtakım Hindu devleti
ortaya çıkacaktır,, Viceyanagar racaları da, daha bir süre
için, çok ufalmış bir ülkede hükümdarlık edeceklerdir,,
Portekizlilerin başlıca tecimi ve dostlukları Viceyanagar’la
i d i ; bundan başka onlar, Hindu - Müslüman savaşlarından çok
faydalanmakta ve bu yüzden rahat etmekte idiler,, Viceyana-
gar’m batmasıle onların Hind denizlerindeki durumu her yönden
zâfa uğrar,
Bazı savaşlar
1566 da Ali Âdilşah’la Murtaza Nizamşah ( az
önce ölmüş olan Hüseyin’in oğlu) Viceyanagar’a
karşı sefere katılmamış ve o sırada Ahmednagar ülkesine akınlar
yapmış olan Berar devletine karşı önemli sonuç vermiyen
bir sefer yaparlar,.
1567 de Âdilşah’larla Nizamşah’lar arasında sonuçsuz bir
savaş olur, Kutupşah’Iar Nizamşah’lara yardım ederler,.
Türlü olayla r
Bundan sonraki Dekken olayları arasında en
v e Beridşah’lar Ç°k anılmaya değeni 1580 ve 1595 de Âdii-
d evletin in orta- şah’larla Nizamşah’lar arasında önemli sonuç
dan kalkm ası ver miyen iki savaştır. Genel olarak da “Gari-
ban-Dekkeniyan„ ve “sünnî-şiî„ çarpışmaları,
bilhassa Bicapur’da ve Ahmetnagar’da çoklaşır,, 1612 da Âdil-
şah’lar Bidar’ı alıp Beridşah’lar devletini sona erdirirler,
G nrkanlıların
1579 da Ahmetnagar şehzadelerinden Bur-
(Tim ur oğu lla rı) han-üd-Din ayaklanmış ve Delhi padişahı
D ekken işlerin e Ekber Gurkan’ın yanına kaçmıştı,, 1595 den
karışm aları itibaren Delhi’de Ekber’in sıkı baskısı duyul-
mıya başlanır,,
Bundan sonraki Dekken olayları ikinci ciltte Gurkanlı
devletinin tarihi içinde anılacaktır..
1. C e v n p u r’u n “Ş a r k i„ s u 11 a n 1a r ı
Iayin veya tahta
çıkış tarihi
1 — Melik Server (Hoca Cihan); Tuğluk
devleti beylerinden 1394
2 — Melik Karanfil ( l ’in evlâtlığı): Müba
rek Şah ünvaniyle sultan 1399
3 — Şems-üd-Din İbrahim Şah ( l ’in evlât
lığı) 1402
4 — Mahmut Şah (3*ün oğlu), 1436
5 — Muhammed Şah (4’ün oğlu) 1458
2. B e n g a İ
A. Delhi'ye yarı bağımlı ve bazen d e bağımsız m elikler
(vali) 1
1 — Bahtiyar oğlu İhtiyar-üd-Din Muham-
med Kalaç 1202
2 — Şiran oğlu tz-üd-Din Muhammed
Kalaç 1205—6
3 — Merdan oğlu Ala-üd-Din Ali Kalaç 1208
4 — Hüseyin oğlu Hüsam-üd-Din ivaz
Kalaç,Gıyas-üd-Din ünvaniyle sultan 1211
5 — Nasır-üd-Din Mahmud (Delhi sultanı
Iletmiş’in oğlu) 1227
6 — Ala-üd-Din Cani 1229
7 — Seyf-üd-Dın Ay bey Yagan-tut(Fil-tut)
Hatai 1230
;;Y 8 — Iz-üd-Din Tuğrul Toğan Han 1233
% 9 — Kamer-üd-Din Kara bey Timur Han 1244
10 — İhtiyar-üd-Din Yüzbey 1246
11 — Celal-üd-Din Mesut 1258
12 — Iz-üd-Din Balaban 1259
13 — Arslan Han 1259
14 — Muhammed Tatar Han 1261
15 — Tuğrul: 1275 den 1279 a kadar Delhi
sultanı Balaban'ın valisi, son tarihten
itibaren Muğis-üd-Din ünvaniyle sultan 1275
B. — D elhi sultam B a lab a n ın oğlu Boğra H an soyundan
vali ve sultanlar,
16 — Nasır-üd-Din Mahmut Boğra ( Delhi
sultanı Balaban’ın oğlu; 1282 den
1287 ye kadar babasının valisi; 1287
den 1290 a kadar bağımsız sultan;
1290 dan ölüm tarihi olan 1291-2 ye
3, M a l v a s u l t a n l a r ı
A. Gur hanedanı
1 — Dilâver Han (Tuğluk’ların valisi, Gur
sultanları soyundan ?) 1392
2 — Alp Han: Huseng Şah (1 in oğlu) 1405
3 — Gazni Han: Muhammed Şah (2 nin
oğlu) 1435
4 — Mes’ut Şah (3 ün oğlu) 1436
B. K a la ç hanedanı
5 — Mahmut (1 in kızkardeşinin torunu
Delhi’nin ilk Kalaç sultanı Celâl-üd-
Din Firuz’un ağabeyi Nasır-üd-Din
soyundan ? ) 1436
6 — Gıyas-üd-Din (5 in oğlu) 1469
7 — Nasır-üd-Din (6 nin oğlu) 1500
8 — Mahmut II (7 nin oğlu) 1510— 1531
1531 de ülke Gucerat’a katılır,
4. G ü c e r a t sultanları
1 — Zafer Han (Müslüman olmuş bir Rac-
put’un oğlu; Tuğluk’Iarın bağımsız
laşmış valisi) 1396
2 — Tatar H an: Nasır-üd-Din Muhammed
şah (1 in oğlu, sultan ünvaniyle) 1403
460 HİNDİSTAN TARİHİ
5 — Ha n d i ş han ve ş a h l a r ı
1 — Melik Râcî Ahmet Han (Tuğluk dev
leti beylerinden; 2 inci halife Ömer
soyundan ? ) 1382
2 — Naşir Han (1 in oğlu ) 1389
3 — Âdil Han I ( 2 nin oğlu ) 1437
4 — Mübar ek Han I ( 3 ün oğlu ) 1441
5 — Âdil Han II (4 ün oğlu) 1457
6 — Davut Han ( 4 ün oğlu ) 1501
7 — Gazni Han (6 nın oğlu ) 1508
8 — Haşan Han (4 ün oğlu) 1508
9 — Âlem Han ( bu hanedandan olmakla
birlikte kimin oğlu olduğu bilinme
mektedir ) 1508
10 — Âdil Han III: Âlem Han (1 in 5 inci
göbekten torunu) 1509
11 — Miran Muhammed Şah I (10 nun oğlu;
ay m zamanda Gucerat’ın Muhammed
II adlı 13 üncüsultanı) 1520
DELHİ TÜRK SULTANLIĞININ DAĞILMASI 461
6. S i n t hü k ü m d a r 1a r ı
A. Sam m a adlı Racput oymağından “Cam„ unvanını taşı
yan hüküm darlar1
1 — Cam Unar (Tüğluk’lara bağımlı) 1336
2 — Cam Cavna (keza) 1340
3 — Cam Banhatiya (2ninoğlu; bağımsız
olur) 1344
4 — Cam Timacı (3 ün oğlu) 1359
5 — Cam Salah-üd-Din 1371
6 — Cam Nizam-üd-Din (5 in oğlu) ?
7 — Cam Ali Şir (5 in oğlu) 1382
8 — Cam Karan (4 ün oğlu) 1388
9 — Cam Feth Han 1389
10 Cam Tuğluk 1 3 9 9
7„ M u 11 a n
1 — Şeyh Yusuf Kureyşi (Şeyh Baha-üd-
Din Zekeriya’mn türbecisi) 1438
2 — Şehre Lengah : Sultan Kutb-
üd-Din (1 in kayın babası, bir Af
gan oymağının başkanı “serdarı,,) 1440
Hüseyin Lengah (2 nin oğlu) 1456
Firuz Lengah (3 ün oğlu) kısa bir zaman
Hüseyin Lengah I (2 inci defa) ?
Mahmut Lengah (4 ün oğlu) 1502
Hüseyin Lengah II (6 nın oğlu) 1527—1528
1528 de ülke, Sint hükümdarı Mirza Hüseyin Argun’ca
fethedilip Sind’e katılır.
8. K e ş m i r s u l t a n l a r ı
A, Şah Mirza hanedanı
1 — Şah Mirza: Şems-üd-Din (son raca
nın veziri) 1346
2 — Cemşid (1 in oğlu) 1347
3 — Ali Şir: Ala-üd-Din (1 in oğlu) 1350
4 — Şiraşamek: Şihab-üd-Din (1 in oğlu) 1359
5 — Hindal: Kutb-üd-Din (1 in oğlu) 1378
6 — Sikender Putşiken (putkıran; Sin)
oğlu) 1393—4
7 — Mir Han: Ali Şah (6 nın oğlu) 1416
8 — Şahî Han: Zeyn-ül-Abidin (6 nın
oğlu) 1420
9 — Hacı Han: Haydar Şah (8 in oğlu) 1470
DELHİ TÜRK SULTANLIĞININ DAĞILMASI 463
10. — D e k k e n’in B e h m e n l i s u l t a n l a r ı
1 — Haşan Kanku Behmen: A la-ü d -D in
Behmenşah ( Delhi sultanı Muhammed
Tuğluk’un “Yüzbaşlık,, larm dan). 1347
2 — Muhammed I ( 1 in oğlu ) 1358
3 — Mücahid ( 2 nin oğlu ) 1375
4 — Davud (1 in oğlu) 1378
5 — Mahmud 2 ( 1 in torunu) 1378
6 — Gıyas-üd-Din ( 5 in oğlu ) 1397
7 — Şems-üd-Din ( 5 in oğlu ) 1397
8 — Tac-üd-Din Firuz (1 in torunu, 4 ün
veya onun Ahmed adlı bir kardeşinin
oğlu) „ 1397
9 — Ahmed Veli (1 in torunu, 8 in kardeşi) 1422
10 — Ala-üd-Din Ahmed ( 9 un oğlu ) 1436
11 — Hümâyun Zalim ( 10nun oğlu) 1458
12 — Nizam (11 in oğlu) 1461
13 — Muhammed II Leşkeri (11 in oğlu) 1463
14 — Mahmut II3 (13 ün oğlu) 1482
11. B i d a r s u l t a n l a r ı ( B e r i d ş a h * l a r )
1 — Emîr Kasım Bey Berid-ül-Memalik
(Behmenlilerin Türk beylerinden; Na-
ib-üs-Sultan) 1482
2 — Emir Ali Bey Berid-ül-Memalik (1 in
oğlu; başta Naib-üs-SuItan; 1527 den
itibaren “emîr,, ünvanım muhafaza
ederek bağımsız hükümdar) 1504
3 — Ali Beridşah (2 nin oğlu, şah ünv-
anını ilk alan) 1542
4 — İbrahim Beridşah (3 ün oğlu) 1579
5 — Kasım Beridşah II (4 ün oğlu) 1586
6 — Emîr Beridşah (5 in oğlu ? ) 1 1589
7 — Mirza Ali Beridşah (?) 1601
8 — Ali Beridşah II (?) 1609— 1619
1619 da ülke, Âdilşah'Iarca fethedilir,,
13» A h m e t n a g a r s u l t a n l a r ı ( N i z a m ş a h ’ l a r )
1 — Ahmet Nizamşah (müslüman olmuş
Viceyanagar Brahman'larından ve Beh-
menli devleti beylerinden Haşan Ni-
zam-ül-Mülk Bahri’nin oğlu) 1490
2 — Burhan Nizamşah (1 in oğlu) 1509
3 — Hüseyin Nizamşah ( 2 nin oğlu) 1553
4 — Mürtaza Nizamşah ( 3 ün oğlu ) 1565
5 — Miran Hüseyin Nizamşah II ( 4 ün oğlu) 1586
6 — İsmail Nizamşah ( 7 nin oğlu, baba
sından önce tahta çıkmıştı) 1589
7 — Bürhan Nizamşah II (3 ün oğlu) 1591
8 — İbrahim Nizamşah (7 nin oğlu) 1595
9 — Bahadır Nizamşah 1 (8 in oğlu) 1596
10 — Ahmed Nizamşah II (güya 2 nin to
runu, gerçekten hanedana mensup
değil) 1596
11 — Mürtaza Nizamşah II (2 nin şah Ali
adında bir oğlunun oğlu) 1603
12 — Hüseyin Nizamşah III 1630— 1633'
1633 de ülke, Gürkanh devletine katılır.
14. B i c a p u r s u l t a n l a r ı ( Â d i l ş a h ’ l a r )
1 — Yusuf Âdil Türkmen (güya Osmanlı
padişahı 2 inci Murad’ın küçük oğlu,
Behmenli beylerinden) 1490
2 — İsmail Âdilşah (1 in oğlu) 1510
3 — Mallu Âdilşah (2 nin oğlu) 1534
4 — İbrahim Âdilşah I (2 nin oğlu) 1535
5 — Ali Âdilşah I (4 ün oğlu) 1558
6 — İbrahim Âdilşah II (4 ün torunu; babası
Tahmasp’tir) 1580
7 — Muhammed Âdilşah (6 nin oğlu) 1627
8 — Ali Âdilşah II (7 nin oğlu) 1657
9 — Sikender ( İskender) Âdilşah (8 inoğiu) 1672—1686»
1686 da ülke, Gürkanh devletine katılır.
D elhi A fg a n Sultanları
LUDİ HANEDANI (Afganlaşmış Kalaçlar)
B ehram Ludi
1
Kala
f
(1) Behlul Ludi
1541 - 1489
I
(2) Sİkender Ludi
1489 - 1512
1
(3) îbrahi m Ludi
1512 - 1526
BİRİNCİ DELHİ TÜRK SULTANLIĞI VE ONUN
DAĞILMASINDAN DOĞAN DEVLETLER
HAKKINDA BİBLİYOGRAFYA
B. G enel e s e rle ri
Ekber devrinde, veya daha sonra, yazılmış ayrıntılı bazı
eserler, Müslüman Türklerin Hindistan’a girişlerinden beri
geçen tarihî olayları da kapsarlar; kaynakları yukarda adları
480 HİNDİSTAN TARİHİ
D. — Y e n i eserler ;
Kısmen yukarda sözü geçen F irişte Tarihinin Briggs
tarafından yapılmış tercümesine güvendikleri, kısmen Doğu
acununu anlıyamadıkları, kısmen eskimiş oldukları ve kısmen
de Türklerin tarihî rolünü kısmak siyasal düşüncesiyle yaz
dıkları için bu devreye ait az çok güvenilir pek az yeni eser
vardır,,
484 HİNDİSTAN TARİHİ
a V u Ş , 341. D a m a g a n Ş a h ( Giyas-üd-Din ),
e c ö, Ç e h c u K i ş i l i Ha n, 301, Ma’ber sultanı, 415
348 D a m g a n , bölge 150..
ooo
G a n d a r a, bölge, 77, 86, 93, 121. 154 h, 164, 167, 169, 171 h,
. G a n d a v a d ı , kent, 108 175, 175 h 179 h, 181 h, 225,
G a n g a , Gangalar, hanedan, 108 225 h, 227. 229
G a n g e y a d e v a , Çedi de Kalaçur G e r m s i r, bölge, 12, 131, 205, 249,
hanedanından hükümdar, 256 255..
G a n e ş, raca, 378, 383, 384. G i 1 c a i, oymak. 6, 333 h, 471 (bk.
G a t d a ğ l a r ı , 3, 82, 396 h. keza Kalaç ve Galcaİ ye)
G a r c i s t a n bölge, 150, 253, 255. G i y a s - üd - Din, Malva’nın Kalaç
G a r i b a n , 423, 429, 430, 431, 432 sultanı, 390.
433, 434, 435 436, 437, 442, G ı a s-ii d-D i n. Dekken’in BehmenH
443, 448, 450 454,. sultanı 424
. G a u r, kent, 101, 365, 384, 385 (bk. G ı y a s-üd-Din, ( Hüsam - üd - Din
keza Laknavti’ye), İvaz), Kalaç beyi, Bengal sul
Ga z a , G a z i, Gazilik, 131 138, tanı, 280,
140, 197, 225. G ı y a s-ü d-D in B a h a d ı r , Ben
G a z i Me l i k , 313, 318 (bk G ıyas- gal sultanı, 381, 383,
üd*Din Tuğ'luk’a). G ı y a s-ü d-D in B a l a b a n , Delhi
G a z i Ş a h , Keşmir sultanı, 413 sultanı, 284 h (bk keza Bala
Ga z n e, Gaz niu, Gazn eliler, kent ban Ulug Han’a)
ve devlet, ıo( 12, 75, 8fii, 91, G ı y a s-ü d-D in M a h m u d, Gur
9.3, 94, 95, 97, 98, 127, 128, sultanı., 263, 264, 265, 275.
129, 131, 133, 134, 135, 138, G ı y a s-ü d-D in Ma h mu d , Bengal
139, 140. 141, 142, 143, 147, sultanı, 387,
148 L52 153, 155, 156 h, 157,
G ı y a s - ü d - D i n Mu h a mme d ,
159, 161,. 162, 163 164, 165.
(önce Şems-üd-Din),Gur sultanı,
168, 169, 172, 176, 177, T77 h.
10, 252 , 253, 254, 255, 260,
180, 181, 183, 184, 185, 186,
261, 262, 263, 274, 282,
187, 188, 191, 192, 195, 197,
198, 200 202, 203, 204, 205, G ı y a s-ü d-D i n I u g 1 u k, Delhi
206, 207, 208 210, 211, 212, sultam, 313, 317, 318, 319, 320,
213, 214, 215, 216, 219, 222, 321, 322, 331, 337, 342, 343,
223, 225, 226, 227, 229, 232, 350, 362, 365, 368, 381,
235, 236, 237, 238, 239, 240, G i b b s M e m o r i a l , eserler zinciri,
241, 242, 242 h,, 243, 252, 255, 92 h
257, 258, 260, 261, 263, 264, G i I a n. bölge, 184, 441.
265, 266, 270, 274, 276, 277, G i r n a 1, G ı r n a r , kurgan, 394,
278, 282, 286, 287, 291, 313, .394 h..
336, 366, 389, 408, 410, 411.. G 1o t z (G ), tarihçi, 54 h
G e n c e, ırmak ve ova , 1, 2, 3, 5, G o a, kent ve liman, 102, 386, 396h,
17, 31, 41, 51, 53, 55, 56, 65, 404. 430, 432, 441, 442, 453,
74, 75, 80, 84, 90. 95, 97, 99, G o b i n d S i n g h , dinî Önder, 348,
107, 108, 117, 149, 163 h, 166 h, G o d a v a r i , ırmak, 59, 82, 89, 102,
176 h, 209. 269. 292, 297, 299, 108, 114.
301 h, 324 .332, 339, 378., G o k a l a, kurgan, 407 (bk, keza
■G e r d i z i , (Ebu Said A bd-ül-Hay).. Bender-i Türk ve Villa dos
tarihçi, 137 h, 145 147, 151 h, Rumes’e),
502 HİNDİSNAN TARİHİ
G o 1ko n d a, kent, 436 (bk,. Gülken- 239, 249, 249 h, 250, 251, 252,
de’ye).. 254, 255, 257, 259, 260, 261,
G o n d, oymak ve ulus, 426. 262 , 264, 265, 266, 269, 274,
G o n d v a n a , bölge, 403, 425 275, 366, 371, 387, 408, 410,
G o p 'a la , kıral, 100,. G u r c a r, 95 (bk.. Gucar’a).,
G o t a m i p u t r a , kıral, 78, 79, 82. G u r k a , ulus ve oymak, 11,99.
G o t r a, 14.. Gurkan, Gurkanlı, Timur
G o u r (Sir H. S,), yazar, 44 h, 47, oğullan, 335, 408, 409, 414;
48, 436, 443 h, 454, 476,
G o v İ n d a III, Raştrakuta devleti G u r r e t - ü l - K e m a l , eser, 301.
kırallarından, 103,. G u r u, 358,
G o v i n d a Da s, yazar, 109 h. G u z ( O ğ u z ) , oymak ve ulus, 12,
G o v i n d a ç a n d r a , kıral, 256. 73 h, 88, 371, 391,
G ö ç î (F a h r-G d-D i n), bk, Fahr- G u z a n a, 73 h.
üd-Din Goçi'ye< G uz a r (Guz ve Gucar), 88, 95,
G ö k t a ş , Türkmen başbuğlarından, 96,
192., G u z a r a t, (Gucerat), 88..
G ö k t ü r k d e v l e t i , 69, 87, 92. G u z g a n a n (Cüzcanan), 219,,
G r a n t S a h i p , kutsal kitap, 352.. G u z r (Guz, Guzar, Gucar), 96.
G r e e n v ı c h (Grinviç), kent, (ra G ü l ( Melik), Delhi beylerinden,
sathane), 79, 417.,
G r e k , U İ U 9 , 20, 55.. G ü 1b e r g e, kent, 365, 418, 420,
G r e k O' B u d i k, üslûp, 77, 121. 423, 432, 449
G u c a r, Guc arlar, ulus, 88, 95, 96, G ü 1k e n d e, kent ve devlet 436,
96 h, 98, 102, 130, 164, 255, 437, 438 h, 443, 448, 449.
256, 269, 351, 391, G ü l ş e n i İ b r a h i m i, eser, 13„
G ü c e r a t, ülke ve devlet, 3, 68, G ü n e ş ma b u d u , 104
78, 82, 83, 88, 97, 98, 105, G ü r b ü z , oymak, 15.
149, 208, 257, 270 h, 272, 297, G ü r c ü , ulus, 443, 443h,
299, 306, 314, 315, 323, 328, G ü z i d e (Tarihi) eser, 151 h, 175 h.
332, 333, 350, 365 , 378, 386, G v a 1 y o r, kent ve kurgan, 97,
387, 388, 389, 390, 391, 392, 146, 166, 168, 169, 184, 272,
393, 394, 396, 397, 398, 399, 2 7 6 ,2 7 7 ,2 8 1 , 294, 304, 379,
400, 401, 402, 403 , 406, 408, 388, 389, 476,
416, 418, 420, 425, 426, 427,
428, 431, 440, 441, 446, 447, H
475..
G u c e r a t , kent, 88, H a b e ş , ulus, 153, 285, 380, 384*
G u c r a n v a l a , bölge, 88. 386, 391, 433, 437, 443, 446.
G u i m e t (Musee), 73 h.. H a b e ş i s t a n , ülke, 215, 429.
G u m - R e h a n , kent ?, 263,, H a b İ b, bk. Muhammed Habib’e.
G u p t a , hanedan ve devlet, 79, 83, H a b i b - U l l a h Ha n, Afganistan
84, 85, 86, 88, 99, 100. emİri, 240.
G u r, ülke ve devlet, 10, 12, 75, 98, Ha c , 169, 170, 191,
131, 131 b, 149, 150, 151, 168, H a c c a c, Emevilerin valilerinden*
180, 184, 205, 209, 210, 211, 93
DİZİN 503
K a m r u t, ülke ve devlet, 273, 274 105, 292, 301, 301 h, 302, 304,
(bk, keza Kamrup, Kamarupa .305, 306, 310, 317, 327.
ve Asam’a). K a r a B e y (melik), Delhi sultan
K a m u r a n Mi r z a , Gurkanlı şeh lığı beylerinden, 360
zadesi, 410, 412. K a rja B a t a n , Kar Batan bölge ?,
K a n a r a k (kon ırak), kent, 104 274
K a n ç ı , kent, 102, 103, 106 107 K a r a D e n i z , 54..
K a n d a h a r j U uî , Afganistan’da K a r a H a n l ı (Karahanlı), hanedan
kent, 2, 6, 7, 9, 12, 53, 78, ve devlet (Hanlı), 132, 134 h,
128 h, 131 h, 409, 411, 447 h 152, 155, 156, 158, 190, 197,
Kandhar , Dekken’de kent 206.
ve kurgan, 447, 448, 450. K a r a H a t a (Karahata), devlet
K a n e r k e , Kanerki, 71 h, 74 (bk. 210, 260, 262.
Kanık ve Kanişka’ya), K a r a K o y u n l u (Karakoyunlu),
K a n e v c, Kânoj, kent. 71, 95, 96, oymak, hanedan ve devlet
97, 98, 99, 100, 103, 130, 146, 437, 440..
147, 163, 164, 165, 166, 169, K a r a K u ş (Karakuş), İhtiyar-üd-
184, 225, 255, 257, 270, 290, Din Kara Kuş Han Aytekin,
377, 378. Delhi beylerinden, 284h, 288..
K a n g r a, kent, 206, 207.. K a r a K a d f i z e s (Kucula), 67,.
K a r a P a l l a n a (Karapallana),
K a n ı k , Kuşan hükümdarı, 10, 66,
kıra], 66.
69, 70, 71, 71 h, 72. 72 h, 74,
K a r a Su, ırmak, 262.
75, 76, 77, 78, 90, 92 (bk ke
K a r a h a n i d e s , 134 h (bk. Kara
za Kanişka’ya).
Hanlt’ya),
K a n ı k a, Kanıkka, 71 h, 72, 74 (bk,.
K a r a i t a i, oymak, ulus 67 , 79, 82
keza Kanık ve Kanışka'ya).
(bk keza Kşabara ve Kşahara-
K a n ı ş k a (Kanık), 10, 66, 69, 70,
ta’ya).
71 h, 72 h, 73 h, 74, 78.
K a r a n f i l (Melik) , Cevnpur sul
K a n i ş k a p u r a , kent, 74, 77
tanı, 332, 377 ( bk. keza Mü
K a n ı t a , 72 h (bk Kanık ve Ka-
barek Şah’a),
nışka’ya),,
K a r a v e 1a, kıral, 80, 82„
K a n k u , Haşan Kanku’nun unvanı,
K a r ç a 1, bölge?, 326,.
419
K a r i k a 1 a, kıral, 106,.
K a n k u B e h m e n , müneccim, 419.
K a r k o t a, hanedan, 98.
(bk. keza Behmen Kanku’ya),
K a r 1 u k, oymak, 287, 289, 291,
K a n s, 383 (bk, Ganeş’e),
K a n su G a v r i , Mısır saltanı, 396, K a r l u k (melik Seyf-üd-Din Ha
K a n u n-ü 1-M e s u d î (El), eser, şan), oymak başkanlarından,
238, 282, 287 (bk.. keza Haşan Kar-
Kanunî Sultan Süleyman, luk’a),
Osmanlı padişahı,404, 405, 406. K a r n a d e v a , kıral, 256.
K a n v a, kent 81, 82, 399 h,. K a r n a l , kent, 259, 269, 278
K a p ı l a v a s t u , kent, 42. K a s e m n a m e , 220, 229.
K a p u K u l l a r ı (Osmanlı), 224.. K a s ı m B e y , Behmenli devleti
K a r a , K a r r a , kent ve eyalet, beylerinden, 430, 432..
510 HİNDİSTAN TARİHİ
73 h, 75, 76, 77, 78, 86, 87, zadesi, 469, 472, 473
91, 92, 13, 98, 99, 128, 212.. K u t u p - M i n a r , minare 361,
K u t b - ü d - D i n Ahmed, Gucerat 362, 363, 370.
sultam, 393 (bk. Ahmed II ye) K u t u p ş a h , Kutupşahi, kutupşah
K u t b - ü d - D i n Aybev, (Kutb-üd- lar GÜlkeııde devlet ve hane
Dünya ved-Din) , 101, 275 (bk, danının unvanı, 437, 438 h, 440,
Aybey'e), 443, 444.
K u t b - ü d - D i n Bahtiyar. (Hoca), K u t u ş komutan, 194
359 (bk,, keza Bahtiyar’a) K u t v a 1 , 236 276, 307, 340.
K u t b - ü d - D i n El Haşan, Gur, K u v v e t - ü l - İ s l â m , cami, ,363,
e miri. 249 (bk, Hasan’a). 364..
K u t b - ü d - D i n Muha nmed K u z e y I r k v c v a t i p i , 7 (bk..
Delhi şehzadesi, 282. keza Nordİk’e).
K u t b - ü d - D i n Muhammed, Gur K û l c e n t , raca, 163..
emiri 210, 252.. K ü n h a, bk. Cunha’ya..
K u t b - ü d - D i n Mübarek K ü r t , ulus, 144..
Şah. Delhi sultanı, 316, .318,
(bk. keza Mübarek’c).. L
K u t h - ü d - D i n Şehre, Multan
sultanı, 410 L’ A s i e A n c i e n n e C e n t r a l e
K ut b • ü 1 - A 1 e m (Şeyh Nur), 378, e t S u d O r i y e n t a l e d’a p-
383, 384 r e s P t o î e m e e ; eser, 67 h..
K u t b - ü l - M i l l e , Gazue sultanı La C i v i l i s a t i o n l n d i e n n e ,
Mevdud'un unvanı, 205. eser, 42 h
K u t b ■■ii 1■■Mül k , unvan, 436, 437, L a V a l l e e P o u s s i n (de), tarih
441, 442, 443 (bk.. Sultan Ku- çi 42 h , 67 h 73
lu’na) L a ç ı n , oymak, 359. *
K u t l e - j - F i r u z Ş a h , saray ve L a g a t o r m a n , Lağaturmar», Ku
anıt, 364. şan hükümdarı, 71, 92
K u t l u ğ H a n (Kutluk Han), Del L a h e r i , kent- 343,
hi sultanlığı beylerinden. 284h. L a h o r , kent, 2, lç3 h, 192, 205,
K u t l u ğ H a n (Kutluk Han), Del 206, 207, 209, 210, 211, 252,
hi sultanı Nasır-üd-Din Mah- 253, 257, 258, 264, 269, 275,
mud’uu üvey babası, Bİyana 278, 282, 285, 288, 289, 29S,
valisi, 293, 294, 295,. 294 298. 325, 3.35, 336,471, 472
K u t l u ğ H a n (Kutluk Han), Del L a k n a v t i , kent, 101, 274, 280,
hi Sultanı Muhammed Tuğluk- 288. 299, 321, 322, 365, .381..
un Dekken genel valisi, 320, 384 (bk keza Gaur’a),
327, 417.. L a k n o v, kent, 302.
K u 1 1 u ğ (kutluk) Han; Harezınşah L a k ş m a n a , efaanevî kişi, 113,
Celâl »üd-D in Menguverdi’ce 114, 116
kayın babası Seknin’e verilen L a k s m a n a s e n a , Kıral, 101,.
unvan, 279. L a l i t a d i t y a Kıral, 99 (bk„ ke
K u t l u ğ (kutluk) hoca, Çağatay za Müktapida’ya)..
soyu şehzadelerinden, 308. L a m g a n , kent ve bölge, 54, 130..
K u t u p H â n Ludi , Afgan şeh L a n k a , Kent, 114, 115„
DİZİN 513
M ı s ı r H a l î f e s i , 184, Mo l l a , 355.
M i h i r a , kıral, 97 (bk„ keza Boca M o n g o 1 (M o g o l ) - D r a v i t ırk
I*e). veya tipi, 5-
M i h i r a g u l a , Mihira Kula, kıral, M o ng o 1 o it (Mogoloit), 4„
87,. M o n g o m e r i (Montgomery), kent,
M İ h r a d, ırmak, 94„ 21.
M i h r i g a n , bayram, 198- M o n t A b u (Abu dağı), 96,
M i h t e r i c a m i i , 365,. M o r y a, hanedan ve devlet, 56, 57,
M i h t e r i M a h a l , 365,. 65, 80, 98, 100
M i l a t , 66- M u a v e y e, halife, 92.
M i li n d a, 65 (bk, keza Menan- M u d g a 1, kurgan, 423, 427, 441,
der'e). 445,
M i l i n d a S u a l l e r i , eser, 65„ M u g i s - ü d - D i n (kadı), 310, 360^
M i I k v a )i, 443 (bk. Bilgaun’a),, M u g i s (Melik). Malva beylerinden,
M i a ha c-ü d-D i d, kadı ve tarihçi, 389 (Han Cihan’a da bk.,),,
208 h, 261, 281, 289, 292, 293, M u h a m m e d , Muhammed-ül-Mus-
371, tafa, İslâm Peygamberi, 49,
M ir A h i r S a l a r , Gazne beyle 218, 307, 357 (bk. keza Pey-
rinden, 226. gamber'e),
M İ r h o n d, tarihçi, 177.. M u h a m m e d , Gazne sultanı, 178,
M i r u t (Merut), 165 h, 270 184, 185, 186, 189, 190, 204,
M i r z a ş a h , Şah Mirza, Sultan 205, 220,,
Şems-üd-Din, Keşmir sultam, M u h a m m e d I, Behmenli sultanı,
411. 419, 420, 421, 422,
M i t a k ş u r a , eser, 104- M u h a m m e d , Seyid hanedanından
M i t r a, mabut, 30. Delhi sultanı, 335, 364, 389,
M o e s, kıral, 66, 67 (bk,, keza Mo 472.
ga ve Mogus’a).. M u h a m m e d , Keşmir sultam, 413,
M o g a , k ı r a l , (Moes ve Mogus’a M u h a m m e d , Malva sultanı (Gaz-
bk.,), nin Han), 389,.
M o ğ o l (Mosgol), ulus ve devlet, M u h a m m e d (Harezmşah), Cen-
279, 281, 286 , 287, 288, 289, giz’le savaşan, 260, 265, 266.
290, 292, 293 , 294, 295, 296, M u h a m m e d (Harezmşah), MeV
297, 298, 300, 302, 305, 306, mun’un halefi, 160..
307, 308, 311, 313, 315 , 318, M u h a m m e d (Aia-üd-Din), Gur
321, 329, 333, 337, 344, 345, sultam, bk„ Ala-üd-Din Muham-
349, 358, 359, 362, 429, 443 h, med’e,.
471. M u h a m m e d (Gıyas-üd-Din), Gur
M o g ol-T ü r k d e v l e t i , 7„ sultam, bk Gıyas-üd-Din Mu*
M o ğ o l i s t a n (Mongolistan), ülke, hammed’e-
51, 75, 145„ M n h a m m e d (Kutb-üd-Din), Gur
M o g u s (Moes, Moga), kıral, 66, emiri, bk, Kutb-üd-Din Muham-
67„ med’e.
M o h e n c o d a r o (Mohenco Daro), M u h a m m e d (Kutb-üd-Din), Del
kent, 8, 21, 22, 23. 24, 25, 27, hi şehzadesi, bk. Kutb-üd-Din
30, 110. Muhammed’e.
DİZİN 517
I i m a r K ı r a n H a n (Kamer-üd- T u ğ l u k Ş a h F u l a d î Gücerat
din), Delhi sultanlığı beylerin beylerinden, 400,.
den, 284 h. Tuğluk ( Gıyas-üd-Din ) bk,.
T i I e n g , Tilengana, ülke ve dev Gıyas-üd-Din Tuğluk’a.
let, 310, 314, 320, 321, 328, T u ğ t u k (Mahmud), bk„ Mahmud
418, 421, 422, 426, 427, 428, Tuğluk’a,,
429, 430, 432, 434, 441.. T u ğ 1 u k (Muhammed),. bk,. Muham-
med Tuğluk’a.
T i r h ü t, kent, 113, 256, 322, 377,
T u ğ l u k ( Nusret ), bk.. Nusret
T o ğ a n , Büst sahibi, 128,
Tuğluk’a,
T o ğ a n Ha n , Hanlı, İlek Hanın
kardeşi, 148, 150, 152, 153, T u ğ i u k a b a d , kent, 362, 364,
389.
155, 170, 171.
T u ğ r u I bey Selçuk, 186, 193, 195,
I o ğ a n Ha n , Hanlılardan, 171, 197, 198, 199 , 200, 201, 202,
171 h. 203, 205, 228, 235, 241,
I o ğ a n H a n ( Iz-üd-Din Iuğrul), I u ğ r u 1, Kafir-i Nimet, Gazne bey
Delhi sultanlığı beylerinden
lerinden, 205, 207.
284 h. T u ğ r u l , ( Baha-üd-Din ), Sultan
I o ğ a n (Ahmed), Harezm'de vezir, Muiz-üd-Din’in Biyana valisi,
160., 271 h, 272, 276, 277,.
T o ğ a n (melik), Gücerat beyle T u ğ r u 1, Bengal valisi, 288, 289,
rinden, 402. 298, 299.
T o h a r i s t a n , Tuharistan, ülke, T u ğ r u l A l p H a n (Nasr-üd-Din
131, 189, 205, 212, 253, Mahmud), Delhi sultanlığı bey
Torna (Aziz Thomas), 73 h lerinden, 284 h
T o r a m a n (Lagaturman), Kuşan T u ğ r u l I o ğ a n H a n (Iz-üd-Din),
kıralı, 71, 72 h
bk.. Ioğan Han’a
T o r a m a n, Akhun kıralı, 86, 87. T u h a r i s t a n , bk Ioharistan’a.,
T o t e m, 29
T u l i b e t-üI-TaliI, eser, 70 h.
T r a j a n . Roma imparatoru, 74. T u n a , ırmak, 286
T r i ç i n o p o l i , kent, 104, 108.. T u n g a b a d r a , ırmak, 107, 427,
I r i l o ç a n p a l , Pencap racası, 148, 442.
153, 154, 155, 165, 166, 167. T u r a n , ülke, 5, 6, 93, 96, 128 h,
T r i l o ç a n p a l , Kanevc ve Bari 175 , 212, 237, 296 , 362, 425,
racası, 166, 167, 442.,
T r i m u r t i, 111,, Iurkistan dovvn to t he
T u ğ a T e k i n , Gazne beylerinden, Mongol I n v a s i o n , eser,
209 198 h
T u g a 1 ç i n, Behmenli devleti bey T u r s u n A k a , Adİlşahların beyle
lerinden, 424, 425 rinden, 445.
T u ğ 1 u k, devlet ve hanedan, 104, T ı ı r u ş k a (Türk) , 8, 71 h, 72, 73
319, 320, 328, 332, 334, 335, b, 97
337, 364, 377, 378, 383, 387, T us, kent, 142, 179, 201,
407, 408, 409, 410, 411, 415, T u y u l , 339, 348,
416, 419, 420, 426, 469, 471. Tu z (Bay), 128,,
DİZİN 531
Tüküş, Harezmşah, 260, 261, 191, 193 200, 211, 215, 219,
T ü I ek kurgan, 258.. 223, 224, 225, 229, 231, 233,
T ü 1 e k Han (Kunduzlu), 301. 238, 252, 262, 279, 286, 288,
I i i men, 398, 290, 292, 293, 300, 305, 306,
T ü r k , Turkler, ulus, 5, 6, 7, 8, 11, 324, 326, 329, 331, 333 , 336’,
12, 13, 14, 15, 18, 20, 42, 42h, 337,349, 359, 364, 366, 367,
51, 54, 66, 67, 68, 70, 71, 71b, 370, 384, 385, 411, 443 h
72, 72 h, 73, 73 h, 91, 93, 97, T ü r k m e n , oymak, 6, 54 h, 174,
99, 112, 121, 127, 130, 133, 134, 175, 187, 192, 193, 194, 195,
140, 143, 144, 145, 148, 153. 196. 197, 198, 200, 201, 202,
164, 165. 166, 167, 168, 169, 243, 275, 397, 418, 431 437,
174 176, 178, 182, 184, 185 h, 443 h, 445.
186, 187, 1 8 8 , 189, 206, 210,
211, 213, 214, 215, 216, 224, U
225, 226, 226 h, 229, 230, 250,
251, 253, 253 h, 254,. 257, 259, Ubadhandapura ( Vahind ),
262, 263, 264, 269, 272, 273, kent, 92
274, 276 277, 278, 279, 280, U b e y d, şair, 320.
281, 283, 284, 284 h 285, 287, U c c e y n, kent, 58, 61, 65, 68, 78,
288, 290, 294 296, 298, 300, 79 , 82. 85, 146, 147, 257, 275,
301, 303, 304, 305, 315, 317, 276, 278, 279, 281, 282, 290,
318, 3)9, 320, 325, 326, 328, 291, 292, 293, 295. 399, 450..
329, 331, 333, 333 h, 336, 337, Uç, kent, 257, 275, 276, 278, 279,
338, 343, 344, 346, 348, 349, 282, 290, 291, 292, 293, 295..
351, 353, 357, 358, 359, 360, U d g i r, kurgan, 450..
361, 362, 364, 365, 366, 367, 368, Ui a k , 319, 348
369, 370, 371, 377, 380, 381, U 1u ğ, Adİlşah şehzadelerinden, 448.
383, 385 385 h, 408, 409, 410, U 1u ğ Han, Delhi sultanlığ-ı bey
413, 416, 419, 421, 424, 428, lerinden, 306, 307,.
429, 432,433, 435, 436, 437, 443, U 1 u ğ Han, bk, Kabil Ulu£ Han
443 h, 452, 466, 469, 471, (melik) a
T ü r k A n a y u r d u , 9, 12, 24. U l u ğ H a n - ı A’zam, bk,, Balaban
T ü r k - İ r a n ı r k veya tipi, 4, 5, 8. (Gıyas-üd-Din’e).
T i i r k - D r a v i t ı r k veya tipi, 5, 8 U 1 u £ Mirza, Gurkanlılardan, 403.
T ü r k - Ş a h i l e r , hanedan, 91, 92, U 1 u £ H a n i ; su yolu, 331.
128. U 1u ğ ç i (melik), Delhi sultanlığı
T ü r k T a r i h K u r u m u , 73 h„ beylerinden, 301„
T ü r k â n , (Hüdavendi Cihan Şah), Ul v i , İletmiş soyundan, 308,,
sultan İletmiş’in karısı, 282.. U 1 y a b a d, kent, 230
T ü r k â n H a t u n , Sultan Iletmiş’in U mma n , bölge, 191, 214,
kansı, 281, 282 h.. U n d (Veyhand), 140..
T ü r k i s t a n , ülke, 2, 9, 10, 54, U n s u r î, şair, 236,
75, 77, 87, 92, 132, 133, 134 h, U p a n i ş a t l a r , kutsal eser, 25,
145, 150, 152, 155, 156, 158, 26, 26 h, 33, 34, 34 h, 35, 36,
159, 160 h, 163, 170, 171, 172, 37, 40, 42, 44, 45, 117, 118,
173, 174. 175, 179, 180, 190, 118 h, 119, 352,
532 HİNDİSTAN TARİHİ
Sahife Satır Ya n l ı ş D o £ r u
5 9 Makaratlar Marataîar
11 16 Maharatiar »
14 7 »
24 4 (sondan) Sivan’ın Siva’nın
26 haşiye 3 Brahman’lar Brahmana’lar
26 » 8 » »
30 17-18 Brahmaspasti Brahmanaspatı
41 23 Brahmanlar Brahmana’lar
63 14 Kera Kerala
71 13 Kanoj Kanevc
83 9 Maharatiar Marataîar
89 23 Hiung Hiuen
100 24 »
104 4 (sondan) Triçonpoli Triçonopoli
109 19 Brahmanlar Brahman’lar
109 haşiye Govinda, Das Govinda Das,
141 haşiye 3 Batin’da Batinda
169 6 (sondan) Hilâfesinin Hilâfetinin
170 6 İslâm Mısır
191 1 El-Kaim-Billah El-Kaim Bî Emrullah
192 3 (sondan) Niyl Niyal
195 6 (sondan) (Ybgu) (Yabgu)
219 7 (sondan) (1515-16) (1015-16)
220 13 (Divan-ı-işrafi şuguli, ) (Divan-ı şugtıli iş raf ,)
238 5-4 (sondan) (Hadikat-ül-Hakaik,,) Hadikat-üî*Hakikat
271 10 Malik-ül Melik-ül
278 3 Sürestİ Sursuti
302 4 (sondan) Yavada Yadaya
305 16-17 Uzun saçlıların en kısa Akılsızların en akılsızı
akıllısı
329 4 Maharatiar Marataîar
358 15 Şîh dini Sİh dini
359 6 (sondan) Muiz-üd-Din Muin-iid-Din
388 3 (sondan) Kerala Kerla
397 13 Kanbey Kambey
404 4 » »
409 8 (sondan) Suca’ Şiica’
413 15 Mak’eri Makeri
536 DÜZELTMELER
Buda
T a k s îla ; G r e k o ~ B u d ik ü s lû p M„ s. ilk yüz y ılla r .
L evha V
L evha V II
Levha VIII
ı evha X y
Levha X V I
yüzyıllar ) Adiaat mabedinin içi. Heykel ve süsler mermer içinde oyulmuştur. (Cevna mabedi ) ,
EUora’da ( Bombay’ın 300 Kim,, Kuzey-doğusu ) kaya içinde oyulmuş
Şiva mabedi, Şiva’nm Himalâya’da oturduğu yere atfen « Kaylasa »
mabedi denir,, ( M, s, 8 inci yüzyıl >.
Levha X X
b.
Kuvvet-ül-Islâm camimdeki oymalar ( Delhi ) „
a ) Aybey devri, b ) İletmiş devri,.
L evha X X V II