Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 70

TURBO MAKİNELER

Prof.Dr.Zehra YUMURTACI

İLETİŞİM BİLGİLERİ
Y.T.Ü MAKİNA FAKÜLTESİ
Makina Mühendisliği Bölümü
Hidromekanik ve Hidrolik Makinalar ABD
E-1 Blok32 numaralı oda
1
DERSİN KONULARI

HAFTA KONU
1. HAFTA Turbo Makinalar, Sınıflandırma, Kullanım yerleri
2. HAFTA Temel kavramlar
3. HAFTA Kütle ve Enerji Korunumu ( Bernouli Denklemi)
4. HAFTA Momentum Korunumu ve Analizi(Doğrusal Momentum)
5. HAFTA Momentum Korunumu ve Analizi (Açısal Momentum)
6. HAFTA Boyut analizi, Benzerlik
7. HAFTA I.SINAV
8. HAFTA Pompalar
9. HAFTA Pompalar
10. HAFTA Su türbinleri
11. HAFTA Kompresör, Fan
12. HAFTA Kompresör, Fan
13. HAFTA II.SINAV
14. HAFTA Buhar, Gaz Türbinleri
15. HAFTA Buhar, Gaz Türbinleri
2
DERS KAYNAKLARI
1. Akışkanlar Mekaniği Temelleri ve Uygulamaları, Yunus A.
Çengel, John M. Cimbala, Güven Kitabevi, Birinci Baskıdan
Çeviri
2. Turbomachinery Design and Theory, Rama S. R. Gorla,
Aijaz A. Khan

3
BÖLÜM 1:

GİRİŞ VE
TEMEL KAVRAMLAR

4
TEMEL KAVRAMLAR
Mekanik kuvvetin etkisindeki durağan ve hareketli cisimleri inceleyen bilim
dalıdır.

Mekaniğin hareketsiz cisimler ile ilgili dalı statik, hareketli cisimler ile ilgili dalı
ise dinamik olarak adlandırılır.

Akışkanlar mekaniği; akışkanın durağan haldeki (akışkan statiği) ve hareket


halindeki (akışkan dinamiği) davranışları ve yine akışkanların diğer akışkanlar
ve katılar ile oluşturdukları sınırlardaki etkileşimleri ile ilgilenen bilim dalı
olarak tanımlanır.

Akışkanlar mekaniği aynı zamanda, akışkanın durağan hali, hareket hızının


sıfır olduğu özel bir durum olarak değerlendirilip, akışkanlar dinamiği olarak
da adlandırılmaktadır.
TEMEL KAVRAMLAR
Akışkanlar Mekaniği alt sınıflara ayrılır.

Uygulamada sıkıştırılamaz kabul edilen


akışkanların (sıvılar ve düşük hızlardaki
gazlar) hareketlerini HİDRODİNAMİK inceler.

GAZ DİNAMİĞİ akışkan yoğunluğunun önemli


miktarda değiştiği (sıkıştırılabilir) akışları
inceler.

AERODİNAMİK gazların (özellikle havanın)


yüksek ve düşük hızlı akışları ile ilgilenir.
AKIŞKAN NEDİR?

Gerilme birim alana etkiyen kuvvet olarak


tanımlanır.

Bir yüzeyin birim alanına etkiyen kuvvetin


yüzeye dik bileşenine NORMAL GERİLME (Fn)
ve teğetsel bileşenine de KAYMA GERİLMESİ
(Ft) denilir.
AKIŞKAN NEDİR?
Sıvı ya da gaz haldeki maddeye akışkan denir.
Katı ile akışkan arasındaki fark nedir?
Katı: Uygulanan gerilmeye şekil değişimine uğrayarak direnç gösterir.
Gerilme şekil değişimi ile doğru orantılıdır.
Akışkan: Uygulanan gerilme altında sürekli olarak şekil değişimine uğrar.
Gerilme birim zamandaki şekil değişimi ile doğru orantılıdır.

Katı Akışkan
F F V
     
A A h
AKIŞKAN NEDİR?

Durgun bir akışkandaki normal gerilme BASINÇ


olarak adlandırılır.

Gaz basıncı, moleküller ile kabın çeperleri


arasındaki momentum aktarımının bir
sonucudur.

Akışkanın içerisinde bulunduğu kabın çeperleri


kayma gerilmesini ortadan kaldırır, bu yüzden
akışkanının hareketsiz hali, kayma gerilmesinin
sıfır olduğu bir durumdur.
AKIŞKAN NEDİR?
Katılarda moleküller arası kuvvetler en güçlü ve gazlarda en zayıftır. Bunun bir
nedeni moleküller arasındaki mesafelerdir. Katılarda moleküller arası kuvvetler
büyük olduğundan moleküller hep aynı düzendedir.
Sıvılarda, moleküller arasındaki boşluk katılardakinden çok farklı değildir. Ancak
konumları sabit olmayıp serbestçe dönebilirler ve yer değiştirebilirler.
Gazlarda moleküller arasındaki mesafe fazladır ve herhangi bir düzen yoktur.
Gaz molekülleri rastgele hareketler ile birbirlerine ve içinde bulundukları kaplara
çarparlar.
KATI SIVI GAZ

10
AKIŞKAN NEDİR?

Sıvılar da, moleküller grupları birbirlerine


göre hareket edebilirler, fakat moleküller
arasındaki güçlü KOHEZYON kuvvetleri
nedeni ile hacimleri sabittir. Sıvılar,
içerisinde bulundukları kabın şeklini alır ve
yerçekimi etkisi altında bir serbest yüzey
oluşturur.

Gazlar, gaz molekülleri kabın çeperleriyle


temas edinceye kadar yayılır ve tüm hacmi
kaplarlar. Bunun nedeni moleküller
arasında mesafenin fazla olması ve
kohezyon kuvvetlerinin az olmasındandır.
Gazlar serbest yüzey oluşturamazlar.

Kohezyon aynı cins moleküllerin arasındaki çekim kuvvetine denir.


AKIŞKAN NEDİR?
Gaz ve buhar çoğu kez eş anlamlı kullanılır. Bir maddenin buhar fazı kritik
sıcaklığının üzerinde ise gaz olarak adlandırılır. Buhar genellikle yoğuşma
koşullarına çok yakın gaz halini anlatır.

PV = RT

12
UYGULAMA ALANLARI
Akışkanlar mekaniği, elektrik süpürgesinden süpersonik uçaklara kadar günlük
hayatta ve gelişmiş mühendislik sistemlerinin tasarımda yaygın olarak kullanılır.
Bu nedenle, akışkanlar mekaniğinin temel prensiplerinin çok iyi anlaşılması
önemlidir.

İnsan vucudu Ev boru tesisatı

13
UYGULAMA ALANLARI

Otomobiller Gemiler

Uçaklar Endüstriyel
uygulamalar
14
UYGULAMA ALANLARI

Elektrik Üretim

TURBO MAKİNALAR

15
KAYMAMA KOŞULU

Katı bir yüzey ile doğrudan temas halinde olan


akışkanlar viskoz etkilerden dolayı yüzeye
“yapışırlar”. Katı yüzeyine temas eden
akışkanının yüzeye göre bağıl hızı sıfır kabul
edilir.
Bu durum KAYMAMA KOŞULU olarak adlandırılır.
Bir katı ile yüzeyde temas halinde olan akışkan
yüzeye yapışır. Yüzeye yapışan tabaka vizkoz
kuvvetlerin etkisi ile hemen üzerindeki tabakayı
yavaşlatır. Bu etkileşim yüzeyden uzaklaştıkça
azalarak devam eder.
t=0 t=t1
u=u
KAYMAMA KOŞULU
Bu nedenle kaymama koşulu hız profilinin gelişmesine neden olur.
Vizkoz etkilerin önemli olduğu yüzeye yakın akış bölgesine SINIR TABAKA denilir.
Kaymama koşuluna ve sınır tabakanın gelişimine neden olan akışkan özelliği
VİSKOZİTEDİR.
AKIŞLARIN
SINIFLANDIRILMASI
AKIŞLARIN SINIFLANDIRILMASI

Uygulamada çok çeşitli akış problemleri karşılaşılmaktadır. Bu problemler için


doğru yaklaşım ve çözümleri üretmek amacı ile bazı ortak özelliklerine göre
sınıflandırılır.

 VİSKOZ-VİSKOZ OLMAYAN AKIŞ BÖLGELERİ

 İÇ-DIŞ AKIŞ

 SIKIŞTIRILABİLİR-SIKIŞTIRILAMAZ AKIŞ

 LAMİNER-TÜRBÜLANSLI AKIŞ

 BİR, İKİ VE ÜÇ BOYUTLU AKIŞLAR


AKIŞLARIN SINIFLANDIRILMASI

Akışkanlar mekaniğinin temel denklemleri olan Navier-Stokes denklemlerini


çözebilmek için bazı kabuller yapmak üzere akışları sınıflandırırız:

-Kütlenin korunumu:

-Momentumun korunumu:
VİSKOZ-VİSKOZ OLMAYAN AKIŞ BÖLGELERİ
İki akışkan tabakasının bir birine göre bağıl
hareketi sırasında sürtünme kuvveti oluşur ve daha
yavaş hareket eden tabaka hızlı tabakayı
yavaşlatmaya çalışır.
Akışa karşı olan bu iç direnç akışkanının iç
yapışkanlığının bir ölçüsü olan VİZKOZİTE ile
ölçülür.
VİZKOZİTE, sıvılarda moleküller arasındaki çekim
kuvvetinden, gazlarda ise moleküllerin
çarpışmasından meydana gelir.
Sürtünme etkilerinin ihmal edilemeyecek kadar
önemli olduğu akış bölgelerine−Genellikle katı
yüzeye yakın bölgeler−viskoz akış bölgeleri denir.
Sürtünme etkilerinin basınç ve atalet kuvvetlerine
kıyasla küçük olduğu bölgelere viskoz olmayan akış
bölgeleri denir
İÇ-DIŞ AKIŞ
Akışlar, akışkanının sınırları belli bir kanalın içinden yada bir yüzeyin üzerinden
olmasına bağlı olarak sınıflandırılırlar.
Bir plaka, tel yada boru gibi bir yüzeyin üzerinden akan akışlara DIŞ AKIŞ denilir.
Boru yada kanallın içinden akış gibi akış tamamen bir katı yüzey tarafından
sınırlandırılmış olan akışlara İÇ AKIŞ denilir.
Kanalın sadece bir kısmını dolduran serbest yüzeyli sıvı akışları ise AÇIK KANAL
AKIŞI olarak adlandırılır.
İç akışlar, viskoz etkilerin akış alanının tamamında etkin olduğu akışlardır.
Dış akışlarda viskoz etkiler, kendini sadece sınır tabaka ve art izi bölgelerinde
göstermektedir.
SIKIŞTIRILABİLİR-SIKIŞTIRILAMAZ AKIŞ
Bir akış, akış boyunca yoğunluğun değişme miktarına göre sıkıştırılabilir ve
sıkıştırılamaz olarak sınıflandırılabilir.
Akış esnasında yoğunluk değişiminin çok küçük olduğu durumlarda akış
SIKIŞTIRILAMAZ olarak kabul edilir.
Sıvıların yoğunluğu esas itibari ile sabittir ve sıvı akışları genellikle sıkıştırılamaz
kabul edilir.
Örnek olarak suyun basıncını 1 atm den 210 atm çıkartmak suyun yoğunluğunda
%1’lik fark oluşturur. Buna rağmen 0.01 atm basınç farkı atmosfer şartlarındaki
havanının yoğunluğunda %1 değişime neden olur.

23
SIKIŞTIRILABİLİR-SIKIŞTIRILAMAZ AKIŞ
Gaz akışları ise özellikle yüksek hızlı akışlarda olmak üzere genelde
sıkıştırılabilirdir.
Mach sayısı, Ma = V/c sıkıştırılabilirlik etkilerinin önemli olup olmadığına karar
vermede önemli bir parametredir.

 Ma < 0.3 : Sıkıştırılamaz


 Ma < 1 : Sesaltı
 Ma = 1 : Sonik
 Ma > 1 : Sesüstü
 Ma >> 1 : Hipersonik

Ses hızı, deniz seviyesinde ve oda sıcaklığındaki hava için 346 m/s değerindedir.
Bu nedenle hava 100m/s nin altındaki hızlarda sıkıştırılamaz kabul edilebilir.

24
LAMİNER-TÜRBÜLANSLI AKIŞ

Düzgün akım çizgilerine sahip oldukça düzenli


ve çalkantısız akışkan hareketi LAMİNER akış
olarak adlandırılır.
Yağlar gibi yüksek vizkoziteli akışkanların düşük
hızlardaki akışı laminerdir.
Hız çalkantıları ve girdapların görüldüğü oldukça
düzensiz akışkan hareketine TÜRBÜLANSLI akış
denilir.
Hava gibi düşük vizkoziteli akışkanların yüksek
hızlardaki akışları türbülanslıdır.

25
LAMİNER-TÜRBÜLANSLI AKIŞ

Laminer ve türbülanslı akış arasındaki bölgeye GEÇİŞ AKIŞI denilir.


Akışın karakteristiği mühendisler için önemlidir. Örneğin pompalama için gerekli
güç akışın karakteristiğine bağlıdır.
REYNOLDS SAYISI, Re= rUL/ bir akışın laminer mi yoksa türbülanslı mı
olduğuna karar vermede kullanılan boyutsuz bir sayıdır.

Re=Atalet Kuvvetleri/Vizkoz Kuvvetler

26
DOĞAL-ZORLANMIŞ AKIŞ

Akış, akışkan hareketini başlatan etkene göre DOĞAL yada ZORLANMIŞ olarak
sınıflandırılır.
Zorlanmış akışta akışkan bir akım makinası ile akmaya zorlanır.
Doğal akışta akışkan hareketi ılık akışkanının yükselmesi ve soğuk akışkanının
alçalması ile kendini gösteren kaldırma etkisi gibi doğal etkenlerden
kaynaklanır.

27
DAİMİ-DAİMİ OLMAYAN AKIŞ

DAİMİ (SÜREKLİ) terimi bir noktada zamanla herhangi bir değişimin olmadığı
anlamına gelmektedir.
ÜNİFORM terimi belirlenmiş bir bölgede konuma bağlı hiçbir değişim olmadığı
anlamına gelir.
Daimi akışın tersi DAİMİ OLMAYAN yada GEÇİCİ akış ile ifade edilir. Ancak
akışkanlar mekaniğinde geçici terimi gelişen akışlar için kullanılır.
Mühendislikte bir çok uygulama daimi akışlıdır. Daimi kabulü yapmak analizleri
oldukça kolaylaştırır. Ancak bu tanıma uymayan durumlarda sıkça görülebilir.
Akışkanının zaman içinde periyodik olarak değişen özellikleri için zaman-
ortalamalı değerler kullanılarak sanki daimi yaklaşımı kullanılabilir.
BİR, İKİ VE ÜÇ BOYUTLU AKIŞLAR
Bir akış alanı en iyi şekilde hız dağılımı ile tanımlanır. Eğer hız boyutlardan
sadece birine, her ikisine yada her üçüne göre değişiyorsa akış sırası ile bir, iki
yada üç boyutludur.

Tipik bir akış üç boyutludur. Üç boyutlu bir akış;


– Kartezyen koordinatlarda V(x,y,z)
– Silindirik koordinatlarda V(r,,z)
şeklinde gösterilir.
BİR, İKİ VE ÜÇ BOYUTLU AKIŞLAR

Boyut sayısının artması problemin modellenmesini ve çözümünü


karmaşıklaştırır. Bu nedenle şartlar uygun olduğunda yapılabilecek kabuller ile
boyut sayısı azaltılarak daha kolay analizler yapılabilir.

Problemin şekline göre uygun koordinat sitemini kullanmak (kartezyen,


silindirik, küresel vb.) çözümün karmaşıklığı azaltılabilir.
BÖLÜM 2:

AKIŞKANLARIN ÖZELLİKLERİ
TEMEL KAVRAMLAR

Bir sistemin diğerlerinden ayıran herhangi bir karakteristiğine ÖZELLİK denir.

En çok bilinen; Daha az bilinenler;


 basınç P  viskozite
 sıcaklık T  ısıl iletkenlik
 hacim V  elastiklik modülü
 kütle m  ısıl genleşme katsayısı
 Elektrik direnci
 Buhar basıncı
TEMEL KAVRAMLAR

Özellikler YOĞUN ve YAYGIN olmak üzere ikiye ayrılır.


Yoğun özellikler sistemin kütlesinden bağımsızdırlar. Sıcaklık, basınç ve
yoğunluk gibi özellikler kütleden bağımsızdır.
Yaygın özellikler değerleri sistemin büyüklüğüne bağlı olan özelliklerdir. Toplam
kütle, toplam hacim ve toplam momentum gibi özellikler sistem büyüklüğüne
bağlı olarak değer alır.

Yaygın
Özellikler

Yoğun
Özellikler
TEMEL KAVRAMLAR

Birim kütle başına verilen özellikler ÖZGÜL ÖZELLİKLER olarak adlandırılır.


Özgül özelliklere örnek olarak özgül hacim v = V/m ve özgül toplam enerji e=E/m
verilebilir.
Bir sistemin hali özelikleri ile tarif edilir. Bir sistemin halini tanımlamada tüm
özelliklerin değerlerinin verilmesine gerek yoktur.
Sistemin halini tanımlamak için gerekli olan özellik sayısına HAL POSTULASI
denilir.
SÜREKLİ ORTAM
Maddenin gaz fazında atomlar arasındaki
mesafe fazladır.
Ancak, analizlerde bir maddenin atomik yapısını
göz ardı ederek boşluksuz homojen bir madde-
SÜREKLİ ORTAM- olarak göz önüne almak
kolaylık sağlar.
Bu idealleştirme maddenin özelliklerini ortam
boyunca düzgün bir şekilde değişen büyüklükler
olarak ele almamıza olanak tanır.
Sürekli ortam kabulü çözümlenen sistemin
büyüklüğünün moleküller arasındaki mesafeye
oranla büyük olması durumunda geçerlidir.
YOĞUNLUK

YOĞUNLUK birim hacim başına kütle miktarıdır.


r = m/V [kg/m3]
Yoğunluğun tersi birim kütlenin hacmi ise özgül hacim olarak tanımlanır.
v = 1/r = V/m [m3/kg]
YOĞUNLUK

Bir maddenin yoğunluğu genel olarak sıcaklık ve basınca bağlıdır.


Çoğu gazın yoğunluğu basınç artışı ile artar ve sıcaklık artışı ile azalır.
Sıvılar ve katılar sıkıştırılamaz kabul edildiği için basınç ile yoğunlukları
değişmez.
Sıvı ve katıların yoğunluğu sıcaklığa daha çok bağlıdır.

20oC suyun yoğunluğu 998 kg/m3


% 2.3 değişim
75oC suyun yoğunluğu 975 kg/m3

Suyun yoğunluğu: Havanın yoğunluğu:

( r su ) 0C ,1atm  1000kg / m 3 ( r hava ) 0C ,1atm  1.29kg / m3


( r su ) 20C ,1atm  998kg / m 3 ( r hava ) 20C ,1atm  1.20kg / m3
YOĞUNLUK
ÖZGÜL AĞIRLIK

ÖZGÜL AĞIRLIK birim hacim ağırlığı olarak tanımlanır.

gs = rg [N/m3]

Burada, g yerçekimi ivmesidir.


İDEAL GAZLARIN YOĞUNLUĞU
İDEAL GAZLARIN YOĞUNLUĞU

İdeal gaz denklemine uyan gazlara İDEAL GAZ denilir.


Düşük yoğunluklarda (düşük basınç ve yüksek sıcaklık) tüm gerçek gazlar ideal
gaz olarak kabul edilir.
Ancak, su buharı ve soğutkan akışkan buharı gibi yoğun gazlar ideal gaz olarak
ele alınmamalıdır. Bu gibi akışkanların özellikleri tablolarda alınır. Örneğin,
Tablo A-3 - A-6.
BUHAR BASINCI VE KAVİTASYON
Doyma sıcaklığı (Tdoyma) verilen bir basınçta saf
maddenin faz değiştirtiği sıcaklıktır.
Doyma Basıncı (Pdoyma) verilen bir sıcaklıkta saf
maddenin faz değiştirtiği basınçtır.
Buhar basıncı (Pv), bir maddenin belirli bir sıcaklıkta
sıvısıyla faz dengesi halinde olan buharının yaptığı
basınçtır. Diğer bir ifade ile doyma basıncı ile aynı
basınçtır.
Kısmi Basınç (Pi), gaz karışımları içersinde bulunan bir
gazın basıncıdır.
Basınç: 101 kPa (Atmosferik) Basınç: 1.7 kPa

Sıcaklık: 100 C Sıcaklık: 15.5 C


BUHAR BASINCI VE KAVİTASYON

Akışkanlar Mekaniği için buhar basıncının oldukça önemi vardır.


Bunun nedeni sıvı akışlarında sıvı basıncının buhar basıncının altına düşme
ihtimalinin olması ve bu durumun istenmeyen buharlaşmalara neden olmasıdır.
P, Pv’nin altına düştüğünde sıvı yerel olarak buharlaşır ve buhar kabarcıkları
oluşturur. Buhar kabarcıkları yerel basınç P, Pv’nin üzerine çıktığında oldukça
yıkıcı etkilere neden olan aşırı yüksek basınç dalgaları oluşturarak tekrar sıvı hale
geçer (göçer).

Bu olaya KAVİTASYON denilir.


BUHAR BASINCI VE KAVİTASYON
Kavitasyon pompaların emme tarafında ve çark uçlarında görülür.
Kabarcıkların göçmesi yıkıcı etkilere sahip basınç dalgalanmaları oluşturarak
çark performansının düşmesine ve aşınmalara neden olur.
Kavitasyon gürültülü bir olaydır ve yapısal titreşimlere yol açabilir.
BUHAR BASINCI VE KAVİTASYON
ENERJİ VE ÖZGÜL ISILAR

ENERJİ; Isıl, mekanik, kinetik, potansiyel, elektrik, manyetik, kimyasal, ve


nükleer gibi çeşitli formlarda bulunur.
Bu enerjilerin toplamı TOPLAM ENERJİ E (birim kütle için e)yi oluşturur.
Bir sistemin molekülerler harekeliliğinden dolayı sahip olduğu enerji
MİKROSKOBİK ENERJİ olarak nitelendirilir. Mikroskopik enerjilerinin
toplamına İÇ ENERJİ denilir.
İç enerji u, durgun akışkanlar için tanımlanır ve moleküler aktivitenin bir
sonucu olarak gösterilir.
ENTALPİ h=u+Pv akan bir akışkan için Durgun
Akışkan
tanımlanır ve akış enerjisi (Pv)’yi içerir.

Akan
Akışkan
ENERJİ VE ÖZGÜL ISILAR

Bir sistemin MAKROSKOBİK ENERJİSİ hareket, yerçekimi, magnetizma, elektrik


ve yüzey gerilimi gibi bazı dış etkilere bağlıdır.
KİNETİK ENERJİ sistemin bir dış referans noktasına göre hareketinden dolayı
sahip olduğu enerjidir.

ke=V2/2 [J]

Potansiyel enerji bir sistemin bir referans noktasına göre yüksekliğinden dolayı
sahip olduğu enerjidir.
pe=gz [J]
ENERJİ VE ÖZGÜL ISILAR
ENERJİ VE ÖZGÜL ISILAR
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

Bir akışkanın basıncı ve sıcaklığı değiştiğinde hacmi yada yoğunluğu değişir.


Akışkanlar genellikle ısıtıldıklarında veya üzerindeki basınç kaldırıldığında
genleşir. Bunların tersi yapıldığında ise sıkışır.
Hacim değişim miktarı akışkanlar arasında farklılık gösterdiğinden hacim
değişimini basınç ve sıcaklık değişimleri ile ilişkilendiren özellikler
tanımlanmıştır.
 Sıkıştırılabilirlik katsayısı (Hacimsel elastiklik modülü) (BASINÇ İLE DEĞİŞİM)
 Hacimsel genleşme katsayısı (SICAKLIK İLE DEĞİŞİM)
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI bir akışkanının sıcaklığı sabit iken basınç değişimi


ile hacim yada yoğunluk değişimini gösteren büyüklüktüktür. Aşağıdaki gibi
tanımlanır:
 P   P 
  v    r  
 v T  r T [Pa]

Sıkıştırılabilirlik katsayısı yaklaşık olarak sonlu değişimlere bağlı olarak

Sıkıştırılabilirlik katsayısı aynı zamanda sabit sıcaklıkta akışkanının hacminde


yada yoğunluğunda değişim meydana getirmek için basıncındaki değişimi
gösterir.
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

Sıkıştırılamayan sabit hacimli bir akışkanının sıkıştırılabilirlik katsayısı sonsuz


olur.
Büyük  değerinin anlamı hacimde küçük bir değişim için basınçta büyük bir
değişime ihtiyaç olduğudur.
Başka bir değişle büyük  değerine sahip akışkanlar sıkıştırılamaz. Sıvılar bu
tanıma girdiklerinden sıkıştırılamaz kabul edilirler.
Suyun hacmini %1 küçültmek için basıncını 210 atm yükseltmek gerekir. Bunun
anlamı  21000 atm lik sıkıştırılabilirlik katsayısıdır.
Sıvılarda küçük yoğunluk değişiminin sonucunda boru sistemlerinde SU
DARBESi gibi olaylar titreşime ve sese neden olur.
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

Sıvılarda küçük yoğunluk değişiminin sonucunda boru sistemlerinde SU


DARBESi gibi olaylar titreşime, sese ve bazen hasarlara neden olur.
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

basıncına

(Sabit sıcaklık)
SIKIŞTIRILABİLİRLİK KATSAYISI

Sıkıştırılabilirlik katsayısının tersine İZOTERMAL SIKIŞTIRILABİLİRLİK denilir.


İzotermal sıkıştırılabilirlik sabit basınçta bansınçtaki bir birimlik değişime karşılık
hacim yada yoğunluktaki değişimi gösterir.
HACİMSEL GENLEŞME KATSAYISI

HACİMSEL GENLEŞME KATSAYISI bir akışkanının basıncı sabit iken sıcaklık


değişimi ile hacim yada yoğunluk değişimini gösteren büyüklüktüktür.
Bir akışlanının yoğunluğu basıncından çok sıcaklığına bağlıdır. Yoğunluğun
sıcaklık ile değişi rüzgarlar, bacalardan dumanının yükselmesi ve sıcak hava
balonlarının çalışması gibi olayların sebebidir.

•Hacimsel genleşme katsayısı (β);

1  v  1  r 
      
v  T  P r  T  P

•Sonlu değişimler ile ;

(Sabit Basınç)
HACİMSEL GENLEŞME KATSAYISI

Bir akışkan için büyük  sayısı sıcaklık ile beraber yoğunlukta büyük değişim
olacağını anlatır.

İdeal bir gazın (P = rRT ) hacimsel genleşme katsayısı mutlak sıcaklığının tersine
eşittir.
HACİMSEL GENLEŞME KATSAYISI

Sıcaklık ve basıncın bir akışkanının hacim değişimi üzerine toplam etkisi özgül
hacmi P ve T fonksiyonu v(P,T) alınarak belirlenebilir.  ve  kullanılarak v(P,T)
difransiyeli alınarak

Bu durumda basınç ve sıcaklıktaki değişimden dolayı hacimde meydana gelen


oransal değişim yaklaşık olarak;
VİSKOZİTE

Bir akışkan ile bir katı yada iki akışkanının birbirlerine göre bağıl hareketleri
sırasında herekete zıt yönde sürtünme kuvveti oluşur.

Viskozite bir akışkanın akmaya karşı (harekete karşı) gösterdiği iç direnci temsil
eder.

Akan bir akışkanın bir cisim üzerine akış


yönünde uyguladığı kuvvete direnç
(sürüklenme) kuvveti denir ve bu kuvvetin
büyüklüğü bir oranda viskoziteye bağlıdır.
VİSKOZİTE

Viskozite için bir bağıntı elde etmek üzere,


aralarında ℓ mesafe bulunan iki çok geniş
plaka arasındaki akışkan tabakasını göz önüne
alınız.
Alttaki plaka sabit tutulurken üsteki plakaya F
kuvveti uygulanırsa bir süre sonra üst plaka V
hızı ile hareket eder.
Üst plakaya temas eden akışkan bu plakaya
yapışır ve onunla aynı hızla haket eder.
Bu durumda kayma gerilmesi ;

 = F/A
VİSKOZİTE

Kaymama koşulundan faydalanarak,


u(0) = 0 ve u(ℓ) = V dir.
Sürekli laminer bir akışta iki plaka arasındaki
akışkan hızı 0’dan V’ye doğrusal olarak değişir.
Bu durumda hız profili ve hız gradyeni ise

Hız profili

Hız gradyeni

dt zaman aralığında akışkan diferansiyel d


açısı kadar döner. Bu esnada üst plaka
diferansiyel da=Vdt mesafesini alır.
VİSKOZİTE

Buna göre akış elemanının deformansyon hızı


hız gradyenine eşit olur.
Deneyler çoğu akışkan için deformasyon hızının
doğrudan kayma gerilmesine  ile orantılı oldunu
göstermiştir.
VİSKOZİTE

Deformasyon hızının kayma gerilmesi ile orantılı olduğu akışkanlara NEWTON


tipi akışkanlar denilir.
Su, hava, benzin ve yağlar gibi çok bilinen akışkanlar newton tipidir. Bu tip
akışkanlarda kayma gerilmesi:

YAĞ Eğim=Vizkozite

Buradaki  akışkanın vizkozite katsayısı

Kayma gerilmesi
SU
veya dinamik (Mutlak) vizkozitesi olarak
adlandırılır. Dinamik vizkozitenin birimi
ve birimi kg/m·s, Pa·s ya da 0.1 Pa.s eşit
olan poise’dır. HAVA

Deformasyon hızı
Newton tipi bir akışkanının kayma gerilmesinin deformansyon hızı ile değişimi
VİSKOZİTE
VİSKOZİTE

Newton tipi olamayan akışkanlarda kayma gerilmesi ile deformasyon hızı


arasındaki ilişki lineer değildir.
 ile du/dy değişimini gösteren eğrinin eğimi GÖRÜNÜR VİZKOZİTE olarak
adlandırılır.
Dilant (Kalınlaşan) akışkanlarda görünür
vizkozite deformasyon hızı ile artar. (sulu Bingham
nişasta, kum) Plastik
Sanki-Plastik
Sanki Plastik (İncelen) akışkanlarda
görünür vizkozite deformasyon hızı ile

Kayma gerilmesi
Newton Tipi
azalır. (bazı boya)
Bingham türü akışkanlar önce katılar gibi
kayma gerilmesine karşı koyarlar. Ancak Dİlatan
kayma gerilmesinin akma gerilmesini
aşması durumunda bir akışkan gibi
davranırlar. (Diş macunu)
Deformasyon hızı
VİSKOZİTE
VİSKOZİTE

Vizkozite bir akışkanının deformasyona karşı


direncinin bir ölçüsüdür.
Vizkozite farklı akışkan tabakaları arasında bu
tabakaların birbirilerine göre bağıl harekete
zorlanmaları durumunda oluşan iç sürtünme
kuvvetinden kaynaklanır.
Sıvılarda moleküller arasındaki çekim kuvveti,
gazlarda ise moleküllerin çarpışmasından
kaynaklanır.
Sıvıların vizkozitesi sıcaklık ile moleküller arasındaki Gazlar için
çekim kuvveti azaldığı için azalır.
Gazlarda ise sıcaklık ile moleküllerin enerjileri
artığından vizkozite de artar. Sıvılar için
VİSKOZİMETRE
Vizkozite iç içe yerleştirilmiş iki silindirden oluşan
dönen bir viskozimetre ile ölçülebilir:
Aralarında ℓ mesafe bulunan iki eş merkezli
silindir göz önüne alınız.
İçteki silindir döndürülürken dıştaki sabit
tutuluyor.
Kayma gerilmesinin tanımından faydalanarak:
du
F  A  A
dy
ℓ/R << 1 olması durumunda silindirler iki düz
plaka olarak düşünülebilir.
Tork T = FR
Teğetsel hız V=wR
Açısal hız w2pn
Islak yüzey alanı A=2pRL.
T ve w ölçülerek,  hesaplanır.

You might also like