Download as docx, pdf, or txt
Download as docx, pdf, or txt
You are on page 1of 8

ATHELSTAN’IN İNGİLTERE’DE 7 KRALLIĞI (HEPTARŞİ) BİRLEŞTİRMESİ

*Seda Aksoy
GİRİŞ
Yedi Krallık veya Heptarşi (Heptarchy) Büyük Britanya’ya geç klasik dönem ve erken
Orta Çağ’da hüküm sürmüş Anglosakson krallıkları dönemini anlatır. Büyük Britanya tarihinde
adanın önce Keltler tarafından ele geçirilmesi ve daha sonra Anglosakson krallıklarının devri
gelir. Anglosaksonlar V.yüzyıldan itibaren İngiltere’yi Norman istilasına kadar yönetmişlerdir.
Çalışmamız da Büyük Britanya’nın genel durumu ve Anglosakson öncesi Kelt ve Roma
dönemine kısaca değindikten sonra yedi krallıkların kuruluşu ve aralarında geçen mücadeleleri
ele alacağız. İngiltere’yi birleştiren Athelstan’ı ve dönemin siyasi olaylarını aydınlatmaya
çalışacağız. Yedi krallık Güney ve Doğu merkezinde Northumbria, Mercia, Doğu Anglia,
Essex, Kent, Sussex ve Wessex krallıklarından oluşur.

Yedi krallık terimi XVI. Yüzyılda yaygınlık kazansa da ilk kez Huntingdon’lu Henry
tarafından yazılan XII.yüzyıldaki “Historia Anglorum”eserinde geçmiştir. Yedi krallık dönemi
Britanya’da Roma hâkimiyetinin sona ermesiyle başlar ve tüm krallıkların Athelstan tarafından
birleştirilmesi ile son bulur. Bu krallıkların içerisinde en önemli sayılan Wessex, Doğu Anglia,
Mercia ve Northumbria’dır. Bu krallıklar zaman içinde birbirleriyle savaşmış, üstünlük
mücadelesine girmiş ve siyasi evliliklerle topraklarını birleştirmiştir.

1) BÜYÜK BRİTANYA VE KELTLER


Avrupa’nın kuzeybatısında bulunan Britanya’ aynı zaman da İngiltere, İskoçya, İrlanda ve
Galler’den oluşuyor. Bu adalar topluluğu Büyük Britanya ve İrlanda Adalarıyla birlikte, 5000
küçük adadan meydana gelmiştir. Batısında İrlanda Denizi, doğusunda Kuzey Deniz’i, kuzeyi
ve güneybatısı Atlas Okyanusu ile çevrilidir. Britanya sadece bir ada veya adalar takımı
değildir, birbirine benzer ülkelerin birçoğunda denizdeki alanlar kolaylıkla bulunabilir. Adanın
sakinleri aslında aynı millete mensup fakat şuan bölündükleri için, İskoçlar, İngilizler,
İrlandalılar ve batı yaylalarındaki Galler’dir.1 Britanya tarihine baktığımız da tıpkı Batı
Avrupa’nın tarihi gibi Keltler, Romalılar ve Cermenler arasındaki mücadele ile başlıyor.
Adanın ilk sakinleri olarak Keltler hakkındaki bilgiler oldukça azdır.

Keltler hakkındaki bilgilerimizin çoğu özellikle de Roma ve Kelt öncesi dönemleri


arkeolojik kaynaklardan öğreniyoruz. Kelt terimi dilsel açıdan Hint-Avrupa dil ailesine
bağlıdır. Arkeolojik bulguların ışığında görülüyor ki Keltler ’in izi M.Ö 1000 yılına dayanıyor.
Keltler büyük ihtimalle Orta Avrupa’dan veya Güney Rusya’dan hareket etmişlerdir. Yalnız
Keltler ile Cermenler arasındaki dilsel farklılıkların yanı sıra yaşam ve yerleşiklik açısından da
farklılık vardır. Kelt halkları tarih içerisinde hızlı bir şekilde yerleşik hayata geçer ve bu nedenle
İsviçre’de Neuchâtel Gölü’nün kıyısındaki bir yerleşim bölgesinden adını alır.2Keltler M.Ö 700
yılı civarında bir grup insan göçü ile bu bölgeye geldiler. Teknik olarak gelişmiş bir uygarlık

*Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi,Ortaçağ Anabilimdalı, Yüksek Lisans.


1
Gilbert Keith Chesterton, A Short History of England, The Project Gutenberg eBook, London 2007,s. 6-7.
2
Denys Wyatt Harding, “The Celts”, Archaeological İnstitute of America, C.30,Sa.6, London, s.403-411.

1
olan Keltler demiri nasıl işleyeceklerini biliyorlardı ve silah yapımında bronzu kullanıyorlardı.
Muhtemelen de adanın en eski sakinlerini batıya doğru sürdüler.

Keltlerin Britanya’nın tüm ovalarının özellikle alçak yerlerini kontrol altına alarak
Avrupa’dan gelenler ile birlikte ardı ardına devam eden göç dalgaları 700 yıl boyunca devam
etti. Keltler İngiliz tarihinde önemli bir yere sahiptir çünkü bugün İskoçya, Galler, İrlandalıların
ataları sayılmaktadır. Keltlerin Britanyası M.Ö 500’lere bakıldığında Avrupa ile olan ticaretinin
azaldığını kuzeybatı ve güneydoğu arasında bölgesel farklıların olduğu görülmektedir.3
Keltlerden sonra Britanya’da Roma egemenliği başlayacaktır. Hiç kuşkusuz Normanlar
Britanya’yı saldıran ilk insanlar değillerdi. M.Ö 55’de Julius Caesar Fransa’da ordularıyla
denizi geçerek bu adaya gelmiştir. İngiltere 350 yıl boyunca Roma’nın egemenliği altında
kalmıştır. Romalılar ilk adaya geldiğinde pek çok farklı gruptan insan vardır. Roma’da bu
insanlara “Briton” adı veriliyordu.4 M.Ö 55-54’te Caesar adaya ordusuyla yerleştikten sonra
burası Mare Britannicum olarak Avrupa anakarası ve adalar arasında doğal bir sınır görevi
görmüştür. Görüldüğü üzere Roma’nın ada hakkında bilgisi olduğunu hatta bölgenin gümüş
yönünden zengin olduğunu ve Caesar’in Roma senatosuna bu durumu açıkladığı biliniyor.

Britanya yaklaşık 350 yıl Roma himayesinde kalsa da 409 yılında bu durumun değiştiği
görülmektedir.409’da Britanya Roma’nın hâkimiyet alanından çıkmıştır. Bunun nedeni ise
Roma İmparatorluğu’nun Cermen kabileleri ile olan savaşı ve bir yandan barbar akınlarıyla
mücadele ediyor olmasıdır. 407 yılında III.Constantine ve son kalan ordularının Britanya’yı
terk etti. Ayrıca Roma’nın ihtişamından ve Romalılık olgusundan Britanya’nın etkilenmediğini
görüyoruz. Bu tarihlerden sonra adaya yedi krallığı kuracak olan Anglosakson akınlarının
başladığı bilinmektedir.

Cermen kabileleri uzun zaman önce Doğu ve Batı İmparatorluklarının pek çok bölgesine
yerleşmişlerdi. Antoninus Tuna’dan Cermen kavimlerini, Ren ve çehresinden Probus ve diğer
kavimlerini orduya asker olarak aldı. Bu kavimlerin İmparatorluklar arasındaki savaşlarda
ordularda kullanıldığını, hatta bir tarafın Franklar’a diğer tarafın Alemanniler’e hizmet ettiği
görülmektedir. Bundan sonra Roma’da gemi inşasını ve deniz yolculuğunu öğrenen ve
Saksonya isminin altında birleşen Alman denizcilerinin İngiltere ve Galya’yı ele geçirdi.5
Alman denizcilerinin Alman ve Kuzey kıyılarında yaşayan Frizler’i Angler’i ve Jütler’i de
beraberinde götürdü. Adanın ele geçirilmesinde yaşanan savaş sonrasında yerliler Kuzey
Galya’daki akrabalarına İrlanda ve yaylalarındaki İskoç bölgesini çekildiler.6 Anglosaksonlar
hakkında bilinen en eski kaynaklar II. yüzyıl Romalı yazarlara aittir. Bu eski kaynaklardan
edinilen bilgilere göre İngilizler, İskoçlar’dan ve Piktler’den gelen saldırılar sonucunda zor
durumda kalıyordu. Bu yüzden bazı sakson grupları düşmanlarıyla savaşmak için paralı asker
olarak kullanıyorlardı. İşte bu sebeple Anglosakson kimliğinde deniz yoluyla gelenler olarak
adlandırılan, İngiltere’ye taşınan ve Britanya’nın farklı bölgelerinde küçük krallıklar
kurdular.449’da Hengest üç geminin gücüne liderlik eden 477 Kent, Sussex, Batı Sakson

3
David Mcdowall, An İllustrated History of Britain, Longman, England 2006,s.6-8.
4
Fiona Beddal, A History of Britain, Penguin Books, England 2006,s.2-5
5
Leopold Von Ranke, A History Of England, C.I Oxford University Press, England 1876,s. 10-11.
6
Leopold Von Ranke, A History Of England, s.11-12.

2
hanedanın figürü olan Cerdic, İngiltere’ye 495’te geldi ve diğer krallıklar da böylece kurulmuş
oldu.

2) NORTHUMBRİA(609-954)
609- 954 Northumbria krallığı kuzeyinde Mercia krallığı ve batısında Galli Krallığı’nın
bulunduğu önemli Anglosakson krallıklardan birisidir. Bölge aslen Bernicia (kuzeyde)
Deira(güneyde) olmak üzere iki krallık arasında bölünmüş, ancak halk Northumbrians olarak
adlandırılmıştır. İngiliz tarihçisi Bede’ye göre Norhumbria halkı İskoçlar ve Piktler’den
oluşuyordu.7 Northumbria ve Mercia krallıkları arasında uzun yıllar devam eden bir savaş
vardır.
VI yüzyılın sonlarında modern İngiltere’nin yarısı İngilizler’in eline geçmişti. Ancak
Thames’in güneyinde Kent ve Wessex krallıkları çoktan kurulmuştu. Şimdiki Norfolk ve
Suffolk’u da içine alan Doğu Anglia krallığı önemli bir konumdayken Humber’n ötesinde
büyük Northumbria Krallığı, güçlü Ethelfrid ile doğu kıyılarında Forth Nehri’ne kadar kontrolü
ele almıştır.8 Ethelfrid Bernica ve Deira ikiz krallıkları altında birleştirdi. Tees Nehri iki devlet
arasındaki sınır olarak belirlendi ve Ethelfrid’in yönetimi altındaki Deira Yorkshire’ın kuzey
ve doğusuna, Bernicia’da İskoçya’nın Durham ve Northumberland köşesine tekabül etti.9
Kuzey Krallığı Ethelfrid ile zafer kazanmış oğlu Ida ile birlikte çift yönetimi başarılı bir şekilde
idare etmiştir. Ethelfrid, şüphesiz yorulmak bilmeyen bir enerjiye sahipti ve istekli, acımasız
büyük bir liderdi. Ethelfrid saltanatı boyunca 603 yılında Hıristiyan İskoçları teslim etmeye
zorladı ve daha sonra güney-batı yönünden ilerledi. Blackstone Edge bozkırlarında ilerleyerek,
Chester duvarının sınırındaki Galler’i 613^te İngilizler’den ayırdı.10 Bu tarihlerden sonra
Ethelfrid’in bir savaşta yenildi. Ethelfrid Bernicia ve Deira’yı birleştirdiğinde Deira
hanedanlığının Deira kralı Aelle’nin oğlu Edwin’i taht hakkından yoksun bıraktı ve Edwin
Northumbria kralının kıskançlığı yüzünden mahkemeden mahkemeye sürüldü ve son olarak
Doğu Anglia Krallığı’na sığındı. Ethelfrid buna karşılık Doğu Anglia krallığını tehdit ederek
Edwin’in teslim edilmesini emretti. Doğu Anglia kralı Redwald bu isteği redderek prensi teslim
etmedi. Ethelfrid’in ölümün ardından Prens Edwin sürgünden dönerek 617 yılında hükümdar
olarak tahta çıkıyor ve ilk yıllarında şehrin başkentini York’a taşıyor. Yeni monarşide Roma
Britanyası’ndaki önemli şehirler, yapılar ve kamu binaları aynı şekilde kullanılıyordu. 11Prens
Edwin dönemi politik hamlelerin iyi yapıldığı, barış ve güvenliğin sağlandığı bir duruma
getirildi. Prens Edwin’in saltanatı Thanet Adası’ndan gelen bir grup Hıristiyan keşişlerin ve
içlerinde kente Hıristiyanlığı yayacak olan Aziz Augustine döneminde başladı. Northumbria
krallığı Prens Edwin’in ölümünden sonra yerine oğlu Osfrid geçti fakat bir yandan Viking
saldırıları bir yandan Galler kralı Cadwallon’ın saldırıları ile çöküş sürecine girdi.

7
David W.Rollasan,” Northumbria 500-1100: Creation And Destruction Of A Kingdom”, Cambridge University
Press 2003,s.57.
8
J.Travis Mills, The Great Days Of Northumbria, Logmans Green, London 1911,s. 3.
9
J.Travis Mills, The Great Days Of Northumbrias,s. 4-5.
10
J.Travis Mills, The Great Days Of Northumbrias, s.5-6.
11
J.Travis Mills, The Great Days Of Northumbrias, s.10.

3
3) MERCİA( 633-874)
Anglosakson İngilteresi’nin en güçlü krallıklardan biri olan Mercia hanedan içindeki
mücadelelere rağmen VII. Yüzyılın ortalarından IX. Yüzyılın başlarına kadar egemenliği
devam ettirdi. Mercia krallığı günümüz İngilteresi orta bölgelerinde bulunan ve güneyde
Wessex Krallığı, batıda Galler, kuzeyde Northumbria ile güneyde sınırlanan bir Anglosakson
krallığıdır. Mercia ilk 100 yılında sınırlarını ve çıkarlarını korumak adına komşu krallıklar ile
mücadele etti.12Mercia krallığı diğer krallıklar içerisinde gücünü birden kazanan ve iç
çatışmalardan kendini kurtarmış bir krallıktır.

VII. yüzyıla gelindiğinde yükselen iki krallık Wessex ve Mercia ki bu krallıkların içerisinde
sayısız küçük krallıklar genellikle kabileler şeklinde bir aradır. Bu grupların 625-26’da Penda
adlı bir kral tarafından birleştirildiği görülmektedir. Penda hayatı boyunca pagan dinine inandı
ve muhtemelen Hıristiyan kral Caldwallon’a tabi bir müttefiklik içerisinde hareket etti.13 Penda
fetih ve diplomasi yoluyla şimdiye dek küçük krallıklara bir araya getirmeyi başarabilen
İngiltere’nin orta kesimindeki ilk krallardan biridir. Cermen kavimleri V.ve VI. Yüzyıllarda
adanın bir parçası olarak varlıklarını göstermiş, Penda’nın krallığı adı altında birleşeceklerdir.
Penda’nın politik hareketi ile bu küçük parçaları yani küçük aşiretleri birleştirerek Mercia
krallığını kuracaklardır.
Erken Ortaçağ İngilteresi’nde savaşlar Prens Edwin’in 633’de öldürülmesiyle başlar. Bu
sırada kuzey ve doğu arasındaki mücadeleler gittikçe artacaktır. VII. Yüzyılın ortasındaki bu
karmaşık olaylar Northumbria’nın merkezinde gelişir. Northumbria’nın iki birleşik krallığın
yeni bir kral çıkarmasıyla bölündü ve bu kral Cadwallon tarafından öldürüldü. Kuzeyde Galler
ve Northumbria arasında yaşanan bu mücadele sonunda Mercia’nın gücü giderek yükseldi.
Güney ve doğuda merkezi bir devlet haline geldi. Hıristiyanlık önce 650’lerde İrlanda ve
Northumbria etkisi ile Mercia’ya tanıtıldı.653 yılı içerisinde piskoposluk kurularak, İrlandalı
piskoposlar sayesinde yürütülmeye başlandı.14Mercia krallığının gücü Wessex kralı Egbert
(802-839) tarafından kırıldı ve Wessex’in gücü gittike büyüdü. Mercia krallarının içerisinde en
büyük güç haline gelen Offa, Anglosakson hükümdarlarının sonuncu kralı olarak kabul edilir.
Offa 39 yıl hüküm sürdü ve bu dönem içerisinde Kent’i ve Sussex’i aldı. Kızı Eadburh ile
Wessex kralı Beorhtric ile evlendirerek krallığın sınırlarını genişletti. Offa’nın politik ilişkileri
de oldukça işlerinde danışmanlarının önerilerini dikkate alıyordu. Aethelwulf Oslac’ın kızı
Osburh ile evlendi ve altı çocuğu oldu. Anneleri Osburh çocuklarının eğitimine önem veren ve
onları etkileyen dindar, zeki ve eğitimli bir kadındı. Küçük oğlu Alfred’i bu yönden
etkilemiştir.871 yılında genç Alferd’in tahtın varisi ve mirası olarak görüldüğü kayıtlarda
geçmektedir.15Alfred tahta geçtiğinde Viking baskılarını etkisiz hale getirmek için her iki
krallıkta da önlemler almaya başladı. Batı Sakson bölgesinde yapılan kale çalışmaları bunlardan
biridir. Surları inşa etme ve onları idare etmenin görevini de bölgedeki kırsal alanlardaki
insanlara verdi.Wessex’e saldıran Viking orduları ayrıca Francia’da faaliyet gösteriyordu ve

12
Mark, Joshua J. "Kingdom of Wessex." Ancient History Encyclopedia,2018.
13
Roger Collins, Early Medieval Europe 300-1000, Macmillan History of Europe, London 1991, s.174.
14
Roger Collins, Early Medieval Europe 300-1000,s. 176-177.
15
Barbara Yorke, Kings and Kingdoms of Early Anglo-Saxon England, Taylor and Francis Group, England
1990,s.151.

4
kale çalışmalarına bakıldğında Fransa ve Wessex arasında benzerlikler görülür. Bu da demek
oluyor ki Batı Sakson hanedanı ile Fransa Viking saldırılarına karşı ortak hareket etmekteydi.
Bu bağlamda Fransa IX. Yüzyılda kültürel alanda Wessex üzerinde büyük bir etki sağladı. Bu
etkinin örnekleri Büyük Alfred’in yaptığı reformlarda ve hukuk düzenlemelerinde görülür.
Karolenj Rönesansı ile Wessex Rönesansı kıyaslandığında Wessex’in reformları daha düşük
kalsa da Alfred piskoposlara ve seküler soylulara eğitim ve bilim adına büyük desteklerde
bulundu, okuryazarlığı geliştirdi. Alfred aynı zamanda kendi çevirilerini ve bilimsel
danışmanlarının önerdiği ve tüm erkeklerin bilmesi gereken kitapların teminini sağladı.16

Görüldüğü üzere Alfred kendinden önceki krallardan farklı bir karaktere sahiptir. Daha
önceki Anglosakson krallarının okuryazarlığa ilgi duydukları biliniyordu fakat bir kralın
kitapları Latince’den İngilizce’ye çevirmesi eşi benzeri görülmemiş bir olaydır. Alfred’in özel
eğitimi ile Dyfed adlı manastırdan çağırdığı Asser ilgilenmiştir. Asser Güneybatı Galler’den
gelerek Alfred ile birlikte çalışmalar yapmıştır. Rahiplerinin onayıyla Asser her yıl altı ay
boyunca kral Alfred’in evinde hizmet etmeyi kabul etti. Bu çalışmalarının ardından Alfred
Somerset, Banwell ve Congresbury’deki iki manastırı Asser’a ve bir süre sonra Exeter’de çok
büyük bir manastır verdi ve Asser Alfred’in oğlu Yaşlı Edward’ın saltanatında hayatta kaldı ve
daha sonra 909’da öldü.17

4) ATHELSTAN VE YEDİ KRALLIĞIN BİRLEŞMESİ


İngiltere’deki Athelstan saltanatı Anglosakson tarihi için ayrı bir öneme sahiptir. Selefleri
Alfred ve Edward tarafından atılan temelleri üzerine bir kraliyet kuran Athelstan tüm
İngiltere’de huzursuzluk olduğu iddia etti ve bunu gerçekleştirmek adına savaştı.892 veya 893
yılında Edward soylu bir kadın olan Ecgwyn ile evlendi ve Athelstan doğdu. Athelstan’ın
doğumuna bağlı tuhaf bir efsane vardır. Bu efsaneye göre” Malmesbury’li William’ın
anlattığına göre bir çoban kız rüyasında (ki bu Ecgwyn oluyor) rahminin tüm İngiltere’yi
aydınlattığını görüyor. Bu rüyanın doğacak çocuğun ülkenin hükümdarı olarak olağanüstü bir
kariyere sahip olacağına işaret ediyor. Daha sonra Edward atıyla birlikte adım adım kasaba
girdiğinde genç kızın güzelliğini görür ve onunla birlikte olur.” Bundan sonra Athelstan
dünyaya gelir.18

Athelstan ve kız kardeşi bir süre Büyük Alfred’in yanında yetiştiler ve Alfred Athelstan’ın
yeteneğini gördükten sonra ona mücevherli bir pelerin ve bir sandığın içinde altın Sakson kılıcı
onu şövalye yapan törende takdim etmiştir. Seromonin ardından Athelstan’ı eğitim alması için
teyzesi Aethelflaed ve krallığın ünlü ealdorman* Athelred’a gönderildi.19 Bu eğitimin ve
Athelstan’a gösterilen önemin birkaç sebebi vardır. Bunlardan ilki annesi Ecgwyn’in ölmesi ve
teyzesinin onu yetiştirmesi, ikincisi ise Büyük Alfred’in eğitim aldığı nitelikli eğitmenlerinin
çoğunun Mercia’da olmasıdır.

16
Barbara Yorke, Kings and Kingdoms of Early Anglo-Saxon England, s.153.
17
Richard Abels, Alfred The Great, Logman, 1998,s.61.
18
Philip Nathaniel Cronenwett, “Basileos Anglorum; a study of the life and reign of King Athelstan of England,
924-939” Doctoral Dissertations, University of Massachusetts, 1974.s.3.
19
*Ealdorman: Anglosakson İngilteresi’nde otoritesi kraldan bağımsız olan bazı kraliyet doğumlarını da içeren
yüksek statülü bir adama uygulanan bir dönemi ve görevi kapsar.

5
Athelstan babası Edward’ın ölümünden sonra tahta geçti ve Mercia’da kral oldu. Plummer
kroniğinde yazan bilgiye göre kardeşi Aelfweard’ın tahtta on altı gün geçtiğini veya babasının
ölümünden önce taçlandığını söylemektedir. Plummer’ın teorisine göre otoritede bir bölünme
yaşandığı ve bu bölünmenin sonucunda Athelstan’ın Mercia’da muhtemelen vali veya Kent
krallığında bulunmuştur.20 Athelstan doğduğunda IX. Yüzyıl İngilteresi’nin Sakson krallıkları
için Wessex krallığı hariç, Danimarkalıların istilasında birer birer düşmüştür. Alfred’in bu
istilaları engellemek konusunda oldukça başarısı vardır. Dolayısıyla Athelstan doğduğunda iyi
bir yönetim mirası, donanımlı şehirler ve güçlü bir ordusu vardı. Kardesi Aelweard’ın ölmesi
üzerine Athelstan 924-25’te İngilizlerin kralı olarak taç giydi. Kralın dış politikaları oldukça
önemlidir ve saldırgan bir dış politika sergilemiştir. 927’de Kuzey’e doğru yürüdü ve Viking
Krallığını fethetti. Tüm İngilizleri tarihte ilk kez bir kraliyet altında birleştirdi ki bu 937’de
yaptığı Brunanburh Savaşı sonucunda aldığı zaferin etkisi büyüktür.21

Brunanburh Savaşı, bu savaş 937’de İngiltere kralı Athelstan ile Dublin kralı Olaf arasında
geçen bir savaştır. Bu savaşa aynı zamanda Alba kralı (İskoç) Constantine, Stratclyde (İskoç)
kralı Owen’da katılmıştır. Brunanburh Savaşı’nın tarihsel açıdan en önemli noktası İngiliz
milliyetçiliğinin ortaya çıkmasıdır.934’te Athelstan’ın İskoçya’nın işgaline takiben İskoç
kralının barışı ihlal etmesi üzerine başladığı görülmektedir.22 Athelstan’ın savaşı kazanmasıyla
birlikte tüm İngiltere’de barış ve huzur sağlanmaya çalışıldı. Savaşın arka planı ise İngiltere’nin
Norman fetihleriyle sürekli zorlanması ve Anglosakson aristokrasisinin Normanlar tarafından
değiştirilmesiydi. Kroniklerde bu savaşla ilgili çeşitli şiirler yer almaktadır ve o şiirlerden
birinde Büyük Denizi’in böyle bir savaş görmediği, barbar kabilelerinin yenildiği ve İskoçlar
ve Piktler’in okyanusun ötesine sürüldüklerine dair alıntılar meşhurdur.23

Athelstan babasından ve dedesinden aldığı miras ile tüm krallıkları bir arada tutan, Galler
kralları üzerinden otoritesini kullanan ve Viking saldırılarına karşı büyük zaferler kazanmış bir
kraldır. Anglosakson krallıklarının parçalanmış ve sürekli kendi aralarında mücadele
etmesinden rahatsızlık duymuş ve bunu politika ile çözmüştür. X.yüzyıl çağdaşlarına göre
Athelstan’ın Avrupa kıtası ile bağlantıyı sağlayarak yeni bir adım attı. Athelstan’ın bu başarıyı
kazanmasının nedeni ise Viking baskısı altında kazandığı zaferlerdir.939’da ölen Athelstan
Brunanburh’da ölen kuzenlerinin olduğu Malmesbury Manastırı’na gömüldü.

SONUÇ
Heptarşi veya Yedi Krallık, İngiltere tarihinin tek bir krallık altında birleşmesinin
sonucudur. Britanya adası köklü bir geçmişe sahip ve farklı kavimlerin ve ulusların yurt

20
Philip Nathaniel Cronenwett, “Basileos Anglorum,s. 22.
21
Mark, Joshua J. "Kingdom of Wessex." Ancient History Encyclopedia,2018.
22
Paul Cavill, Vikings ,Harper Collins Publisher,Australia 2002,s.103-105.
23 23
Paul Cavill, Vikings. s.100-102.

6
edindiği bir bölge olmuştur. Keltlerle başlayan adanın tarihi, daha sonra Roma dönemi kolonisi
ve son olarak Anglosakson krallıklarının gelmesiyle yeni bir dönem başlar. Yedi krallık
İngiltere tarihinde karışık bir dönemi de içinde barındırır. Northumbria, Wessex ve Essex
krallıkları merkezi güç yönünden oldukça kuvvetlidir ve birbirleri üzerine hâkimiyet sağlamaya
çalışmaktadırlar. Bir yandan iç mücadeleler ile uğraşılırken bir yandan Viking saldırıları ile
sınırlardaki düşmanlık giderek artmıştır. Kral Egbert dönemiyle beraber merkezi otorite de bir
güçlenme yaşanmıştır. İngiltere tarihinin reformcusu olarak bilinen Kral Alfred dönemiyle
beraber Yedi krallık toparlanmaya başlamıştır. Kral Alfred torunu Athelstan’ı özel bir eğitim
süzgecinden geçirmiştir. Athelstan köklü bir krallığı miras alarak güçlü bir politika
sergilemiştir. Krallığı boyunca politik ilişkilerini denge de tutmuş, siyasi ve politik evlilikler
yaparak krallığı dış tehlikelere karşı korumuştur. İngiltere krallığını tek bir bayrak altında
toplayarak da tarihi bir dönüm noktasının öncüsü olmuştur.

7
BİBLİYOGRAFYA
ABELS RİCHARD, Alfred The Great, Logman, 1998.
BEDDAL FİONA, A History of Britain, Penguin Books, England 2006.
CAVİLL PAUL, Vikings, Harper Collins Publisher,Australia 2002.

CHESTERTON GİLBERT KEİTH, A Short History of England, The Project Gutenberg


eBook, London 2007.

COLLİNS ROGER, Early Medieval Europe 300-1000, Macmillan History of Europe, London
1991.

CRONENWETT PHİLİP NATHANİEL, “Basileos Anglorum; a study of the life and reign
of King Athelstan of England, 924-939” Doctoral Dissertations, University of Massachusetts,
1974.

HARDİNG, DENYS WYATT “The Celts”, Archaeological İnstitute of America, C.30,Sa.6,


London, s.403-411.
JOSHUA J MARK, "Kingdom of Wessex." Ancient History Encyclopedia,2018.
MCDOWALL DAVİD, An İllustrated History of Britain, Longman, England 2006.
MİLLS J.TRAVİS, The Great Days Of Northumbria, Logmans Green, London 1911.

RANKE LEOPOLD VON, A History Of England, C.I Oxford University Press, England
1876.

ROLLASON DAVİD W. Northumbria 500-1100: Creation And Destruction Of A


Kingdom, Cambridge University Press 2003.

YORKE BARBARA, Kings and Kingdoms of Early Anglo-Saxon England, Taylor and
Francis Group, England 1990.

You might also like