Professional Documents
Culture Documents
Zikir - Vahit Göktaş
Zikir - Vahit Göktaş
ISBN 978-605-4696-36-7
Mizanpaj: Tavoos
Sayfa Düzeni: Tavoos
Kapak: TN İletişim
Baskı: Ankamat Mat.
ilâhiyât
Cinnah Cd. Kırkpınar Sk. 5/4 Çankaya / Ankara
Tel: (0312) 439 01 69 Faks: (0312) 439 01 68
ilâhiyâtyayin@gmail.com
ZiKiR
ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU
Ali TENİK
Vahit GÖKTAŞ
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ....................................................................................................... 7
BİRİNCİ BÖLÜM
İSLAM DİNİNDE ZİKİR ............................................................................ 11
1. İSLAM DİNİNDE ZİKİR ................................................................ 11
1.1. Allah’ı Anmak Allah’la Hayat Bulmaktır ............................ 11
1.2. Kur’ânı Kerimde Zikir ............................................................. 17
1.3. Hz. Peygamber (s.) Hayatında Zikir ..................................... 20
1.4. Tasavvufta Zikir ........................................................................ 33
1.5. Kalp Zikri- Dil Zikri ................................................................. 45
1.6. Zikrin Sürekliliği ....................................................................... 51
1.7. Zikrin Önemi ............................................................................. 56
2. ZİKRİN BENLİK İNŞASINA ETKİSİ .......................................... 60
2.1. Manevi İlerleyiş Ancak Zikirle Mümkündür ..................... 60
2.2. Zikrin Sosyal Hayat Üzerindeki Etkileri .............................. 67
2.3. Zikrin Kuşatıcılığı ..................................................................... 71
2.4. Zikrin Faydaları ........................................................................ 76
2.5. Zikrin Psikolojik Etkileri ......................................................... 85
3.TEFEKKÜR-ZİKİR BİRLİKTELİĞİ ............................................... 94
3.1. Derûnî Düşünmek .................................................................... 94
3.2. Tefekkürün Sûfî Şahsiyetin Oluşumuna Katkısı ............... 103
3.3. Zikir- Fikir İlişkisi ................................................................... 117
İKİNCİ BÖLÜM
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI ........................................................... 125
2.1. TASAVVUFTA FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI ............ 125
2.1.1. Tevhîd Zikri .......................................................................... 130
2.1.2. Hafi ve cehri zikir ............................................................... 138
2.2. TARÎKATLARDA FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI ....... 151
2.2.1. Kâdirî Tarîkatında Zikir ..................................................... 151
2.2.2. Nâkşîbendî Tarîkatında Zikir ............................................ 153
2.2.3. Rıfâî Tarîkatında Zikir ........................................................ 160
2.2.4. Kübreviyye Tarîkatında Zikir ............................................ 162
2.2.5. Sühreverdiyye Tarîkatında Zikir ...................................... 165
2.2.6. Halvetiyye Tarîkatında Zikir ............................................ 168
2.2.7. Gülşeniyye Tarîkatında Zikir ............................................ 170
2.2.8. Mevlevîlikte Zikir ................................................................ 172
2.2.9. Alevîlik ve Bektaşîlik’te Zikir ............................................ 174
2.2.10. Yesevîlikte Zikir ................................................................. 177
8 Kehf, 18/24.
9 Tevbe, 9/67.
10 Bakara, 2/132.
14 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
16 Haşr, 59/1.
16 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
31 Enbiyâ, 21/51.
32 Enbiya, 21/24
33 Zuhruf, 43/44.
34 Bk. Nahl, 16/43; Enbiya, 21/7.
35 Ra’d, 13/19
36 Zümer, 39/9.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 19
37 ‘Âraf, 7/205; Kehf, 18/24; Münâfikûn, 63/9; Nûr, 24/37; Râd, 13/28; Tâhâ, 20/24.
38 Bakara, 2/198-203.
39 Kuşeyrî, Risâle, s. 223.
40 Âli İmrân, 3/191
20 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
41 Kalem, 68/4.
42 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VI, 188.
43 Abdülkerîm Cîlî, el- Kemâlâtu’l-İlâhiyye, Kahire 1997, s. 227.
44 Suyûti, Camiu’s-Sâğir, I, 188.
45 Serrâc, age., s. 114.
46 Nesâî, es-Sünenü’l-Kübra, Fedâilü’l-Kur’ân, 26.; İbn Mâce, Mukaddime, 16; Hakîm,
Müstedrek, I, 556.
47 Mekkî, Ebû Tâlib, Kûtu’l-Kulûb, thk. Nesib Mekârin, Beyrut1995, I, 45-59;
Gazâlî, İhyâ, I, 408-439.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 21
61 Buhârî, Teheccüd, 16; Müslim, Mûsâfirîn, 17; Abû Dâvud, Tahâret, 80; Tirmizî,
Salât, 213.
62 Ahzâb, 33/56.
63 İsrâ, 17/79.
64 Abdulvahhab Şarânî, el-Envârru’l-Kudsiyye fî Ma’rifeti Kavâdi’s-Sûfiyye, Kahire
1987, s. 22.
65 Â’raf, 7/158.
66 Şûrâ, 42/52-53.
67 Cum’a, 62/2.
68 Ahzâb, 33/21.
24 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
79 Bakara, 2/253
80 İsrâ, 17/1.
81 Necm, 53/18
82 Ahzâb, 33/46.
83 Nûr, 24/35.
84 Necm, 53/3.
85 Sülemî, age., s. 159; Ebû Nuaym, age.,, X, 257.
86 Serrâc, age., s. 146; Sülemî, age, s. 78; Kuşeyrî, er-Risâle, s. 96; Hâris el- Muhâsibî,
er-Riâye, s. 94.
87 Sühreverdî, age., s. 47.
26 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
89 Haşr, 59/7.
90 Bk. Şuâra, 26/193-194.
91 Gazâlî, İhyâ, I, 23-24; İbnü’l-Arabî, Fusûsu’l-Hikem, Musa Fassı.
28 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
92 Sûfîler, “Ey Rabbim ! bize katından hususî bir rahmet ver ve işimizde muvaffaki-
yet nasip et” (Kehf, 18/10) âyetinden hareketle 1rahmet”le kastedilen şeyin
Allah’ın “Rahîm” isminden kaynaklanan özel bir hikmet, ma’rifet, tevhîd ve
aşk olduğunu söylerler. (Sıfatların anlamı için bk. İbn Manzûr, Lisanu’l- Arab,
IV, 401-402; Asım Efendi, Kâmûs, IV, 1221-1222.)
93 Ahzâb, 33/43.
94 Şûrâ, 42/52.
95 Taberânî, Kebir, I, 197.
96 İsmail Hakkı Bursevî, Şerh-i Salavât-i İbn Meşîş, haz. Nedim Tan, İz Yayınları,
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 29
118 Mevlânâ, Fihî Mâ Fîh, trc. A. Avni Konuk, İstanbul 1994, s. 132.
119 Bakara, 2/151.
120 Şûra, 42/52.
121 Bakara, 2/285.
122 Enbiya, 21/107.
123 Tevbe, 9/128.
124 Mekkî, Kûtu’l-Kulûb, II, 129.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 33
135 Yunus Emre, Divân, haz. Abdülbakî Gölpınarlı, İstanbul, 1964, s. 257.
136 Annemarie Schimmel,” Müslümanlıkta Mutasavvıfane Duâ ve Niyaz”, AÜİFD,
Ankara, 1953, sy. ΙΙ-ΙΙΙ, s. 211.
137 A’raf, 7/205.
138 Enbiya, 21/20.
36 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
146 Yaşar Nuri Öztürk, Kur’ân-ı Kerim ve Sünnete Göre Tasavvuf, İstanbul 1979, s. 240
147 Ali Tenik, Ahmed Kuddûsî ve Tasavvuf Düşüncesi, Bor’lu Ahmed Kuddûsî Vakfı
Yayınları, İstanbul 2012, ss. 225-229
148 Muhammed b. Hasan el-Halvetî, vr. 89, 101.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 39
151 İmâm Rabbânî Ahmed Farûk Serhendî, çev. Abdülkadir Akçiçek, Merve Ya-
yınları, İstanbul, I, 307
152 Münzirî, Et-Terğib ve’t-Terhib, 2, 395; Hakim, Müstedrek.
153 Tirmizî, Deavat, 4; İbn-i Mace, Edeb, 53, (3793)
154 Şaranî, Tabakat, 1, 24
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 41
165 Kuşeyrî,
Letâifü’l-İşârât, I, 137-138.
166 Yûnuseş-Şeyh İbrahim es-Samarrâî, es-Seyyid Ahmed er-Rıfâî-Hayatuhû ve
Âsâruhû, Beyrut 1982, s. 27.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 45
2009, s. 653.
177 Mevlânâ, Mesnevî, II, 267.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 47
213 Margaret Smith, Bir Kadın Sûfî: Rabia, çev. Özlem Eraydın, İstanbul, 1990, s. 110.
214 Gölpınarlı, age., s. 257.
56 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
Sâlik için, “İman, Allah ve Resûlün onun için her şeyden daha
değerli olması ve sürekli onun hatırında olması gerekir.”267
Sûfîler, zikir olmazsa, Allah ile kul arasında sevgi bağı
oluşmasının mümkün olamayacağı görüşündedirler. Sevgi
sayesinde Allah şükredilerek kalp huzura kavuşur. Kur’ân-ı
Kerim’de bu huzuru, “Allah anıldığı zaman yürekleri oynar ve
üzerlerine O’nun âyetleri okunduğunda imanlarını arttırır”268 şek-
linde açıklamaktadır. Zira sûfîlik yolunda hakîkatler yalnız-
ca âşk ile elde edilir. Şayet aşk ile gerçek anlamda Allah’ı an-
mak istiyorsanız, O’nun emirlerini yerine getirerek ve O’nu
devamlı hatırınızda tutarak kulluğunuzu gerçekleştirmelisi-
niz. Kişi ancak birini, ona olan sevgisi derinleştikçe daha iyi
anlayabilir.269 Âşıkın Mâ’şukuna kavuşması için onun sevgi-
siyle yok olması ne kadar gerekli ise, kulun da Allah’a vuslatı
için O’nun sevgisinde fanî olması en az o kadar gereklidir.270
Zikir, zikredilenden başka her şeyi unutmaktır. Yani Allah’tan
gayri bütün mâsîvayı kendi benliğinden atmaktır. Zikir, âşk
yolunun ilk adımıdır; çünkü biri, diğer birini severse, sürekli
sevdiği ile beraber olmak ve onu anmak ister. İşte Allah’ın her
nesneyi sevgi üzerine yarattığı için Allah’tan gelen sevgiyle
her varlık Allah’ı sever. Sevmenin en büyük emâresi de, se-
venin sevdiğini lisan ve hâl diliyle anmasıdır. Bu anış netice-
sinde Allah aşkıyla dolu olan kalp her an zikrin yuvası olur ve
gerçek mutluluğa kavuşur. Allah bunu şu şekilde izah eder:
“Uyanık olun ki kalpler, Allah’ın zikriyle mutmain olur.”271
Allah’ı anmak, yaratılan varlıklar arsında sadece insana
özel bir ritüel değildir. Zira her varlık sınıfı, kendi bulunduğu
1994, s. 31
270 Gazâlî, age., c.І, s. 428
271 Ra’d, 13/28.
76 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
287 İbn-i Adî, Ebu Ahmed Abdullah, el-Kâmil fi Duafâi’r-Ricâl, Beyrut, 1988, Daru’l-
Fil.
288 Kuddûsî, Hazinetü’l-Esrar, vr. 220b
289 Aynıeser, vr. 257a
290 Aclunî, Keşfü’l-Hafâ, I, 286.
82 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
mesi söz konusu değildir. Her iki tarafta artık birbirlerinin is-
teklerini yerini getirir. Allah, Mâ’şuk olarak, kendini sürekli
ananı sever ve göklerin ve yer ehlinin kalplerine ona olan sev-
giyi koyar. Artık ünsiyet ve dostluk oluşmuştur. Artık Mâ’şuk
onu en yücelerde/Mele-i âla anar ve âşık zâkiri kendileri için
hiçbir korkunun ve üzüntünün olmadığı evliya/dostlarının
içine katmıştır. “Siz Beni zikredin ki, Ben de sizi zikredeyim”311
düsturu gerçekleşmiştir. Bu ayette vurgulanan, zâkir, zikir ve
mezkûrun tekliğidir. Bu ise zikrin sırrıdır. Ve yine bu, insanın
Allah’ı zikrederken ulaşmak durumunda olduğu üst merha-
ledir. İçinde “bir” olan şey, ilkin kozmik ayrılık “prizması”
yoluyla ayrılmış şeklinde görünür; ancak Allah kendisiyle
O’nu zikreden arasında yukarıdaki ayette “birlik”e sevkeden
“bağ”ı vahyeder.
Zikir, kalbde huzurun oluşmasına da sebeptir. İnsanın kal-
binde huzur olmazsa da, kendini zikre alıştırmalıdır; çünkü
bir gün dili ile yaptığı zikir kalbi zikre dönüşebilir. Önemli
olan insanları zikre alıştırabilmektir. İnsanlar bunun bilincin-
de olmazsa dahi zikretmelidir. Lisan ile yapılan zikir bir gün,
ruh ile kan ile yapılan zikre dönüşür. Çünkü insanoğlunun
dili bedeninin sultanı/yöneticisi olan gönlün tercümanıdır.
Zikir/yâd etmek insan psikolojisinin terapisi/gıdasıdır.
Çünkü nasıl insan teninin besisi bitkisel ve hayvansal gıdalar
ise aynı şekilde insan rûhunun besisi de zikir ve diğer ibadet-
lerdir. Gıdalar bedenin beslenmesiyken, rûhun beslenme gı-
dası ise, kalpte Allah sevgisiyle beslenen zikirdir. Çünkü kal-
bin şifası Allah’ı anmaktır.312
Zikir tasavvufta ibadetin/ritüelin özlü biçimidir. Zira zikir
ile bütünleşen sâlikler öylesine mutlu ve huzurlu insanlardır
313 Seyyed Hossein Nasr, Sufi Essays, George Allen, 1972, ss 43-52.
314 Mevlânâ, Mesnevî, IV, 1765.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 89
324 Ruzbihan Baklî, Meşâhu’l-Ervâh, ed: Nazif H. Hoca, İstanbul, 1974, s.139, (Fak.
Matbaası).
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 93
de var olan bütün varlık bir ayna gibi kişiye kendini gösterir.
Sûfîlerin ısrarla üzerinde durduğu konu, insanın ancak zikir
sayesinde Hakka kavuşabileceğidir. Allah’a aşk ile bağlanan
kişi bütün kevn û mekân/varlık olan aşk ile geçebilir.
Zikir, insana gelen bütün olumsuz duyguların (Kin, nef-
ret, dedikodu, kıskançlık gibi) temizleyicisidir. Çünkü zikrin
varlığı, Allah’ın varlığı demektir. Allah’ın hâkim olduğu bir
kişiye, olumsuz duyguların ve fikirlerin hâkim olması müm-
kün değildir.
Sûfîlere göre, zikir, zikredenlerin rûh yapılarına ve hâllerine
göre farklı tesirler bırakır, zikir zâkir üzerindeki etkisinden
dolayı farklı davranışlar ortaya çıkabilir. Onlara göre, zikir,
kimilerinde, daha önce yapmış olduğu günahlardan ötürü
zikir etmekten men edecek şekilde kabz hâli olarak tezâhür
eder. Ancak zâkir, zikrin hazzını, lezzetini aldığı zaman, zikir,
zikredeni bast/genişlik hâline götürür. Daha sonra, zikreden,
sadece Hakk’a güzel yönelişiyle, O’na bir yakınlık elde ederek,
zikrettiği Hakk’ı müşâhede içinde, mahv/kendi beşerî varlı-
ğından soyutlama hâlini yaşar. Sûfîlere göre gerçek manada
zikir, kişinin benliğini Allah’tan yok etmek ve tamamen fenâ/
yok olmak şeklindedir. Gerçek anlamda Allah’ı zikreden kişi,
O’nun zikri yanında her şeyi unutur; Allah onu her şeyden
muhafaza eder, kul için Allah her şeye bedel olur.325 Yani bu
istiğrak hâli, zâkirin kalbinin zikir esnasında, zikre ve kalbe
tamamen açılması, bu hâlde bulunan kul, fenâ hâlinde, ilâhî
himâyeye girdiği için hiçbir şey ona zarar vermez.
Sûfîler, “İman edenlerin kalpleri Allah’ı anmakla huzura
kavuşur”326 âyetinden yola çıkarak bazı tespitlerde bulunmuş-
lardır. Onlar, Allah’ı anarak huzura kavuşmuş, O’nu anıp
3.TEFEKKÜR-ZİKİR BİRLİKTELİĞİ
3.1. Derûnî Düşünmek
Tefekkür, düşünmek, derûnî olarak ve iç dünyaya dalarak
düşünmek, hatırlamak, hatırlatmak, meyl etmek, muhakeme
yapmak, fikr etmek330 anlamına gelen bir kelimedir.
327 Hicr,15/6.
328 Enbiyâ, 21/7.
329 Enbiyâ, 21/9.
330 İbn Manzûr, Lisanu’l-Arab, II, 1120; Cürcânî, Ta’rifât, s. 43; Râgıb el-İsfehani,
331 Michel Foucault, Benlik Teknolojileri, (Kendini Bilmek’in içinde), çev. Gül Çağa-
s. 8, 33.
342 Aynı eser, s. 71.
98 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
val İslam Leiden, Ed: J. Brill, 1970, (Türkçesi, Bilginin Zaferi, Çev: Lami Güngö-
ren, Ufuk Yayınları, İstanbul, 2003.
347 İbnü’l-Arabî, Futühât, II, 238.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 99
356 AliNihad Tarlan, Edebiyat Meseleleri, Ötüken yay., İstanbul 1981, s.115
357 Descartes, Metot Üzerine Konuşmalar, (çev. K. Sahir Sel), Sosyal yayınları, İs-
tanbul 1984, s. 36.
358 Aclunî, Keşfu’l-Hafâ, I, 310.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 103
400 A.g.e.,
s. 63.
401 Gazâlî, İhyâ, IV, 981.
402 Gazâlî, er-Risâletü’l-Ledunniye, ss. 21–22.
403 Gazâlî, Munkiz, s. 95.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 115
406 Kuddûsî,
Dîvân, s. 98.
407 İbnü’l-Arabî,
“Hilyetü’l-Ebdâl”, Resâil, Neşr: Muhammed Şihabeddin el-Arabî,
Dâr-ı Sadr, Beyrut, 1997, s.507.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 117
421 A’râf,7/69
422 Ebû Talib el-Mekkî, Kûtu’l-Kulûb, thk. Said Nesib Mekârim, Beyrut 1995, I, 20.
423 Kuşeyrî, er-Risâle fî’t-Tasavvuf, Beyrut 1990, s. 223.
424 Kehf, 18/24
425 Ebi Bekr Muhammed b. İshâk el-Kelâbâzî, Ta’arruf, Beyrut 1993, s. 154.
426 Serrâc, el-Luma’, s. 223.
İSLAM DİNİNDE ZİKİR 121
1987, s. 21.
122 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
437 Süleyman Ateş, Kur’ân-ı Kerim Tefsiri, İstanbul, 1995, IV, s. 1975.
438 Mevdûdî, age., V, s. 236.
439 Talâk, 65/10-11.
440 Ğâşiye, 88/21.
İKİNCİ BÖLÜM
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI
14 Seyyid Yahya Şirvanî, Şifaü’l-Esrâr, haz. Mehmet Rıhtım, Sufi Kitap, İstanbul
2011, s. 282.
15 Kuddûsî, Hazinetü’l-Esrar, vr. 260a.
16 Suad Hâkim, a.g.e. ss.1246–1250.
17 İbnü’l-Arabî, Fütûhât, III, 308.
18 Bk. Vâkı’a, 95; Tekâsür, 5-7.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 131
50 İbrâhîm, 14/25.
51 Kuddûsî, Dîvân, s.149.İbni Hanbel, III, 76. Tirmizi, Da’avât, 4; İbni Hanbel, IV,
s.188–190; İbni Hanbel, III, 68,71; Tirmizi, Dua, 128, SülemiTabâkât, 409.
52 Sülemi, Tabâkât, s. 444.
53 Kuddûsî, Hazinetü’l-Esrar, vr. 237a.
54 Bk. el-Mekki, Kût’l-Kulûb, II, 26.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 139
memiz gerekir ki, belirli bir noktaya gelmiş bir sûfî için çok
verimli olabilen bir zikir usûlu, bir başka noktadaki sûfî için
olumlu netice vermeyebilir. Bundan dolayı cehrî ya da kalbi
zikirlerden birini seçme, sübjektif durumlardan kaynaklan-
maktadır.
İnsanların yaradılışı, rûhsal durumları ve kabiliyetleri
farklı farklıdır. Her bireyi kendi psikolojisi içerisinde değer-
lendirmek gerekir. İç tecrübesini de, bu psikolojinin gerekli
kıldığı usullerle uygun, muteber olan bir hâl oluşturmak bir
zorunluluktur. Mutasavvıflar bu inceliğe çok dikkat etmişler.
Onun için muhakkik sûfilerin mürşidliğini yaptığı tasavvuf
ekollerinin tümünde kati ve muayyen bir zikir ritüeli takip
edilmemiştir. Sülûkta belirli bir merhaleye gelmiş olan sâlik
için çok verimli olan bir usûl ve elfâz, bir başka merhaledeki
sâlik için aynı verimli neticeyi vermeyebilir. Onun için cehrî
veya sırrî zikir, yani dil ile yapılacak veya yapılmayacak zikir-
den birinin tercih edilmesi sübjektif bir hâldır. Bundan dolayı
sûfîler, cehrî zikir (dil ile ve sesli zikir) başlangıçta olanlar için
faydalıdır. Çünkü onların kalplerine kasvet musallat olur. Bu
kasveti/daralmayı gidermede, cehrî zikir sırrî zikirden daha
etkilidir. Fakat sülûkte ilerlemiş olanlara ise sırrî zikir tavsiye
edilir.55
Sırrı/gizli zikir de iki türlüdür. Birincisi, dil ile sessizce ya-
pılan zikir, ikincisi ise, dili hiç karıştırmadan kalp vasıtasıy-
la yapılan zikir. Birincisi, başlangıçtakilere göre daha ileride
olanlara telkin edilen zikirdir. İkincisi ise, zikrin yerine geti-
rilmesinde en ileri merhale olup, oldukça ilerlemiş bir mânevî
tecrübeye icra edilen bir zikirdir. Fakat şunu vurgulamakta
fayda vardır, her kalbî zikri yerine getirmek isteyen sâlik son
merhaleye gelmiş demek değildir. Örneğin Nâkşî tarîkatında
63 Bk. Isfahânî, Müfredât, ss. 854-855; İbn Manzûr, Lisânü’l-‘Arab, IV, 4769-4770;
Suad Hakîm, Resâil, s. 5; Tahânevî, Keşşâf, II, 1480-1481; Cürcânî, Tâ’rifât, s. 278.
64 Kelâbâzî, Ta’arruf, s. 169.
65 Serrâc, el-Luma’, s. 335.
66 Serrâc, age., s. 293; Kelâbâzî, age., ss. 169-170; Sühreverdî, Avarif, s. 655; Kuşeyrî,
er-Risâle, s. 62.
67 Kuddûsî, Hazinetü’l-Esrâr, vr. 240b.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 143
82 Şura, 42/11.
83 Kuşeyrî, Letâifü’l-işârât, III, 122.
84 Yaşar Nuri Öztürk, Kuşadalı İbrâhim Halvetî, 103.
150 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
85 Nazif Şahinoğlu, Vird, İA, MEB Yayınları, İstanbul 1982, XIII, 318-319; Ebu
Nuâym, age., II, 178, 272; V, 79.
86 Gazâlî, ihyâ, I, 450.
87 Bk. Ali Tenik, “Ahîliğin Tasavvufî Boyutu ve Şanlıurfa’da Ahîlik İzleri”, Mari-
fe Dergisi, sy. 2, Konya 2002, ss.133-160.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 151
94 Şarânî, age., 25; Dilaver Gürer, Abdülkâdir Geylânî, Hayatı, Eserleri, Görüşleri,
İnsan yayınları, İstanbul 1999, s.385.
95 Bk. Mevlânâ Ali b. Hüseyin el-Vâiz el-Kâşifî, Tercüme-i Reşehât-ı Ayni’l-Hayat,
M. Ma’rûf Abbâsî, İstanbul 1279, s. 25.
96 Necdet Tosun, Bahâeddîn Nakşbend, Hayatı, Görüşleri, Tarîkatı, İnsan Yayınları,
İstanbul 2002, s. 305.
154 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
83.
100 Necdet Tosun, Zikir ve Tefekkür, Hacegân Yay., İstanbul 2013, ss. 40-41.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 155
107 Nûr,24/37.
108 el-Kâşifî,
age., s. 28.
109 Buhârî, Rikak, 38.
158 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
153 Yaşar Nuri Öztürk, Tasvvufun Ruhu ve Tarîkatlar, YeniBoyut Yayınları, 5. Baskı,
İstanbul 1988, ss. 278-279.
154 Harirîzâde Kemaleddîn, Efendi, Tıbyânu Vesâili’l-Hakâik, III, 89a.
155 Himmet Konur, İbrahim Gülşenî, Hayatı, Eserleri, Tarîkatı, İnsan Yayınları, İs-
156 Ömer Tuğrul İnançer, “Gülşenîlik, Zikir Usûlü ve Mûsikî”, Dünden Bugüne
İstanbul Anisklopedisi, İstanbul 1994, III, 444.
157 Evliyâ Çelebi, Seyahatnâme, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2002, X, 244.
158 Vassâf, age., III, 126 vd.
172 ALLAH’LA VAR OLMANIN YOLU: ZİKİR
159 Ahmet
Şemlelizâde, Şîve-i Tarîkat-i Gülşeniyye, haz. Tahsin Yazıcı, Türk Tarih
Kurumu Yayınları, Ankara 1982,
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 173
160 Mustafa Aşkar, Tarikatların Müşterek Unsurları (Tasavvuf Tarihi Kitabının İçin-
161 Kadir Özköse, Dervişin Günlüğü, Ensar Yayıncılık, Konya 2008, s. 183.
162 Özköse, Dervişin Günlüğü, ss. 184-187.
FARKLI ZİKİR UYGULAMALARI 175
1991, s. 371.
165 Abdülbakî Gölpınarlı, Tasavvuf’tan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri, İnkı-
166 Yaşar Nuri Öztürk, Tarih Boyunca Bektaşilik,Yeni Boyut Yayınları, İstanbul
1997, s. 216-217.
167 Aynı eser, s. 217.
168 Fiğlalı, age., s. 349
okunur: “Allahümme Salli alâ Seyyidina Muhammed Musta-
fa, Aliyye’l-Murtaza, Hasanü’l-Müctebâ, Huseyn-i Kerbelâ,
Zeyne’l Abâ, Bâkır Bahâ, Cafer Rehnûmâ, Kâzım Mûsâ, Ali
Sultan Rızâ, Muhammed Takî, Ali Nakî, Hasan Askerî, Mu-
hammed Mehdî.”169 Okunan diğer salâvat şöyledir: “Allahüm-
me Salli alâ Seyyidina Muhammed ve ‘alâ Al-i Muhammed.”170
Tevhîd zikrine gelince, yani Allah’ın birliği zikredilen
tevhîdde, taçlama düvazının bir kıt’a arasında, cemaatın tümü
tempo tutarak “Lâ İlâhe İllallah” derler ve tempoya uyarak
iki tarafa vecd ve hûşu içinde dalgalanırlar. Tevhîd, Alevî-
Bektâşî ritüelinin temel kurallarındandır. Zâkirler, Dedenin
yaptığı her duadan sonra farklı sayılarda nefes, mirâclama,
gülbenk ve düvaz söylerler. Miraclama esnasında samaha kal-
kılır. Bu nefes ve düvazlardan sonra “Allah, Allah” ism-i şerifi
tekrarlanır.171
172 Necdet Tosun, Zikir ve Tefekkür, Hacegan Yay, İstanbul, 2013, ss. 48-49.
173 Tosun, Zikir ve Tefekkür, s. 48.
SONUÇ