Dunya Tarihi - Neil Faulkner PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 113

Marksist Dünya Tarihi

NEIL FAULKNER
çeviren: Erkan Çınar

özgün adı: A M arxist History of the World


Yayıncı: gercegingunlugu.blogspot.com.tr/

COUNTERFIRE.ORG SITESI YAYIN KURULU ÜYESI VE


ARKEOLOG NEIL FAULKNER’IN 2010 YILINDAN BU
YANA SÜRDÜRDÜĞÜ VE 100. BÖLÜM ÜNE ULAŞTIĞI
“DÜNYA TARİHİ” YAZI DİZİSİNİ, TÜRKÇE ÇEVİRİSİYLE
YAYIM LIYORUZ.
Bölüm 1: Hominid Devrimi

Arkaik m ay m unun y eni bir form u, 3 .2 m ily on y ıl


önce Etiy opy a’daki Afar Çöküntüsü’nde gezinm işti:
Australopithecus afarensis (“Afar’ın Güney
May m unu” anlam ına gelir). 1 97 4 y ılında
antropologlar, “australopithecine”in 4 7 adet fosil
kem iğini ortay a çıkardılar –tam bir iskeletin y üzde
4 0’ı.

İnce “narin” y apısında, bunun bir kadın olduğuna


hükm ettiler v e “Lucy ” adını v erdiler (her ne kadar
erkek olabilse de ).

Boy u sadece 1 .1 m etre, ağırlığı ise 2 9 kg. civ arınday dı


v e öldüğünde m uhtem elen 2 0 y aşınday dı. Küçük
boy utu, kısa bacakları, uzun kolları v e ufak kafatası
nedeniy le, Lucy daha çok bugünkü şem panzey e
benziy or olacaktı.

Ancak çok önem li bir fark v ardı: Lucy dik y ürüy ordu.
Leğen kem iğinin v e bacaklarının şekli, -v e türün bir
başka üy esinin y akın bir m esafede bulunan diz
eklem i- m akul şüphenin ötesinde bunu kanıtladı.

Lucy m uhtem elen, m ey v eler, kabuklu y em işler,


tohum lar, y um urtalar v e başka gıda m addeleri
toplam ak için arazide gezinen küçük bir toplay ıcı
topluluğun üy esiy di.

İklim değişikliği orm anları azaltıp bozkırlar


y aratınca, doğal seleksiy on, gıda ararken daha büy ük
m esafelere y ay ılabilen türü av antajlı kıldı.

Am a Lucy ’nin “bipedalizm ”i (iki ay ak üstünde


y ürüm e) dev rim sel sonuçlara sahipti. Bu durum , alet
y apım ı v e başka çalışm a türleri için kolları serbest
bıraktı. Dolay ısıy la bu, doğal seleksiy onu daha büy ük
bey in kapasitesi lehine destekledi.

Ev rim sel değişim in kuv v etli diy alektiği harekete


geçti: el v e bey in, em ek v e zihin gücü, beceri v e
düşünce, doruk noktası günüm üz insanı olan patlay ıcı
etkileşim e başladı.

Lucy ’nin kendisinin alet y apıp y apm adığını


bilm iy oruz. Ondan y a da arkadaşlarından kalanlarla
birlikte hiçbir alet bulunm adı. Ancak 2 .5 m ily on y ıl
önce, Lucy ’nin soy undan gelenler kesinlikle bunları
y aptı. Kabaca y ontulm uş çakıllardan y apılm ış kesici
aletler, alet y apım ı dav ranışıy la tanım lanan y eni bir
türü soy unun arkeolojik izlenim ini y ansıtıy or:
hom inidler. Kav ram sal düşünm ey i, ileriy e dönük
planlam ay ı v e el becerisini cisim leştiren aletler.

Hom inidler, zihinsel gücün kullanım ını ve


kay naklarından daha v erim li fay dalanm ak am acıy la
doğay ı değiştirm e becerisini ortay a çıkardılar. Diğer
hay v anlar doğa ne v erirse onu aldı. Hom inidler,
kendilerinden önceki australopithecineler gibi
Afrika’da ortay a çıktılar v e 1 .5 m ily on y ıl kadar
büy ük oranda kaldıkları y er burası oldu.

Karadeniz kıy ısında, Gürcistan’da 1 .5 m ily on y ıl


öncesinden kalm ış fosil bulunsa da, bu, Batı Asy a’y a
y önelik sadece kısa bir akını gösteriy or.
Bir arkaik insan türünün –Hom o Erectus-, Güney v e
Doğa Asy a’da koloni kurm ak üzere Afrika’dan göç
etm esi 1 m ily on y ıldan daha öncesine day anm ıy or.
Daha sonrasında, daha gelişm iş bir hom inid - Hom o
Heidelbergensis- Batı Asy a v e Av rupa’nın çoğuna
y erleşti. Ancak nüfusları az v e değişkendi.
Hom inidler, 2 .5 m ily on y ıl önce başlay an Buzul Çağı
v arlıklarıdır.

Buzul Çağı iklim i, soğuk “buzul dev ri”nden, nispeten


sıcak “buzul arası dev rine” kadar değişkenlik gösterir
biçim de dev ingendir. Halen buzul arası dev rinde
y aşıy oruz, fakat 2 0 bin y ıl önce buzul dev rinin
ortasıy dı. Kuzey Av rupa v e Kuzey Am erika’nın çoğu,
2 .5 m il kalınlığa kadar buz ile kaplıy dı. Kışlar 9 ay
sürer v e sıcaklık haftalarca -2 0 derecenin altında
olurdu.

İlk hom inidler soğuğa adapte olm adığından, sıcak


periy otlarda kuzey e göç ettiler v e buzul dev ri
geliştiğinde güney e döndüler. Örneğin en az 7 00 bin
y ıl önce, ilk olarak Britany a’y a ay ak bastılar, ancak
sonrasında en az sekiz kez gidip geldiler.

Britany a’da m uhtem elen Eski Taş Çağı’nın (M.Ö.


7 00.000-1 0.000) sadece y üzde 2 0’si kadar bir süre
kalındı. Hom o heidelbergensis, hay v anlar
kay nakların zengin v e çeşitli olduğu y aşam ay a
elv erişli bir deniz kıy ısına sahipm iş gibi
görünüy orlar. Standart aletleri y a “Acheulian” el
baltası (esasen doğray ıcı bir alet) y a da “Clactonian”
parçasıy dı (bir kesici). Bu genel am açlı aletler, ihtiy aç
oldukça topluca üretildi.

Sussex şehrinin Boxgrov e köy ündeki kazılar, 500 bin


y ıl kadar öncesinden kalm a 3 00 el baltasını ortay a
çıkardı. Bunlar sonradan bozkır benzeri kıy ı ov ası olan
y erde at, gey ik, gergedan kesm ek için kullanılm ıştı.
Oy saki son buzullaşm a esnasında büy ük çapta geri
çekilm e olm am ıştı.

Hom o neanderthalensis, 2 00 bin y ıl önce Av rupa’da


v e Batı Asy a’da Hom o heidelbergensis haricinde
ev rim leşen soğuğa uy um lu bir hom inid idi.

Neandertalin adaptasy onu hem biy olojik, hem


kültüreldi. Büy ük kafaları, iri burunları, kalın
kaşları, alçak alınları, kısa çene gelişim i v e kısa,
tıknaz ev güçlü y apılı v ücutları ile Neandertaller,
ortalam a ısının -1 0 derecey e kadar düştüğü kışlarda
hay atta kalm ak için tasarlanm ıştır.

Ancak kültür çok önem liy di. Ve bu bey in gücü ile


ilişkiliy di. Hom inid bey inleri daha büy ük hale
gelm işti.

Bu karakteristik ay rım önem li bir konudur. Bey in


dokusu diğer çeşitlerden daha m aliy etlidir.

Bey inlerim izin ağırlığı, v ücut ağırlığım ızın y üzde 2 ’si


civ arındadır, fakat besinlerden sağlanan enerjinin
y üzde 2 0’sinden daha azını tüketm ez.

Ve bey in, kadınlara daha fazla ağrı v e risk y ükler,


bebek ölüm oranını önem li ölçüde arttırır.

Bunun nedeni, doğum sırasında büy ük bir


kafatasının, dik y ürüm ey e adapte olm uş bir hay v ana
büy ük bir zorluk getirm esidir. Ancak av antajları da
v ardı.

Büy ük bey inler, günüm üz insanının genellikle 1 50


kadar başka insanla karm aşık toplum sal ilişkiler
kurm asına v e sürdürm esine olanak sağlar.

İnsanlar sadece sosy al hay v anlar değil, ay nı zam anda


özellikle bu am açla büy ütülm üş v e gelişm iş bey ne
sahip aşırı derecede sosy al hay v anlardır.
Sosy allik, m uazzam ev rim sel y ararlar bahşeder.
Hom inid av cı-toplay ıcı topluluklar m uhtem elen çok
küçük 3 0-4 0 insandan oluşan gruplardı.

Am a eşlerini, kay naklarını, em eklerini, bilgilerini v e


fikirlerini pay laştıkları 2 00 kişiy e kadar olan başka
gruplarla bağlantı kurm uş olacaklardı.

Sosy allik, işbirliği v e kültür, derinlem esine ilişkilidir.

Ve bunları elde etm ek y üksek düzey de zekâ gerektirir:


biy olojik adıy la bey in dokusu. Neandertaller
kesinlikle zekiy diler.

Klasik Neandertallerin “Mousterian” (Orta Paleolitik


Dönem ’in alet teknolojisine v erilen ad; ç.n.) alet
takım ı, bir dizi özel olarak y apılm ış uçlar, bıçaklar v e
kazım a aletleri içerirdi –Güney batı Fransa’da y apılan
ünlü bir arkeolojik çalışm ay a göre 6 3 kadar farklı
çeşit.

Zeki, ağ oluşturm uş v e iy i donanım lı Neandertaller,


Buzul Çağı aşırılıklarına, barınaklar inşa ederek, giy si
üreterek v e donm uş ov alarda y apacakları av lar için
kendilerini örgütley erek m uhteşem adapte
olm uşlardı. İngiltere’nin Norfolk şehrindeki Ly nford
köy ü, 6 0 bin y ıl öncenin m am ut av ı bölgesidir.

Arkeologlar bu köy de, m am utların kem ikleriy le v e


dişleriy le birleştirilm iş Neandertal aletleri
bulm uşlardır. Ancak doğal organizm alar, ev rim sel
m ükem m ellikleriy le ilişkili biçim de korunum ludur.

Neandertaller, soğuğa çok iy i adapte olm a konusunda


biy olojik bir çıkm aza girm işlerdir. Bu arada türlerin
oluşm a y urdu olan Afrika’da, y eni tip bir super-
hom inid, eski erectus çizgisinin dışına ev rilm iştir.

Bunlar, y aratıcılığı, kolektif örgütlülüğü v e kültürel


uy um luluğu 85 bin y ıl önce Afrika’dan çıkıp tüm
düny ay a hızla y ay ılacak v e en uzak noktalarında
kolonileşecek düzey de olanlardı.

Bu y eni tür, Hom o Sapiens idi –günüm üz insanı- v e


tüm diğer hom inidleri y enm ek, soy larını tüketm ek
üzere gönderilm işti.

Yaklaşık 2 .5 m ily on y ıl önce başlay an Hom inid


Dev rim i, ilerideki gelişim i biy olojik ev rim le değil,
zekâ, kültür, toplum sal örgütlülük v e planlı kolektif
em ekle saptanacak bir türle doruğa ulaşm ıştır.
Bölüm 2: Üst Paleolitik Devrim

Dünya Tarihi serisinin ikinci bölümünde Neil


Faulkner, çok eski atalarımızın inanılmaz
yenilenmelerini ve uyumluluklarını, dil ile
imgelemi emsalsiz biçimde bir araya getirişlerini,
kültürün farklı ortamlara ayak uydurmak için
nasıl şekillendiğini gözler önüne seriyor.

Bundan 2 00 bin y ıl önce, Afrika’da bir y erlerde


bugün y ery üzündeki tüm insanların ortak atası olan
bir kadın y aşam ış. Biz, onu “Afrikalı Hav v a” olarak
biliy oruz. O, türünün ilk örneğiy di: Hom o Sapiens–
günüm üz insanı.

Bunu ortay a çıkaran DNA analizleridir. DNA, organik


y aşam için şablon sağlay an, hücrelerin içindeki
kim y asal kodlam adır.

Yaşam biçim lerinin ne kadar y akından ilişkili


olduğunu görm ek için benzerlikler v e farklılıklar
üzerinde çalışılabilir.

Mutasy onlar olur v e hay li kalıcı oranlarda birikir.


Bu, genetisy enlere türler içinde v e arasında biy olojik
çeşitliliği ölçm e im kânı sağlam akla kalm az. Ay nı
zam anda, iki grubun ay rılm asının v e m elezlenm enin
sona erm esinin üzerinden ne kadar zam an geçtiğini
hesaplam alarına da y ardım cı olur.

DNA’larım ızdaki m utasy on bu sebeple, y aşam


dokum uzun içindeki geçm işin “fosil” kanıtını
oluşturur.

Afrikalı Hav v a’nın DNA tarihi, bilinen ilk Hom o


Sapiens’in dönem i ile eşleşir. 1 9 6 7 y ılında Etiy opy a-
Om o’da bulunan iki kafatası v e bir kısm i iskelet,
günüm üzden 1 9 5 bin y ıl öncesine aittir.

Yeni türler farklı görünüy ordu. Eski insanlar uzun,


zay ıf kafataslarına, eğim li alınlara, çıkık kaşlara v e
güçlü çenelere sahipm iş. Günüm üz insanları büy ük,
kubbe şeklinde kafatasına, daha y assı surata v e daha
küçük çeney e sahip.

Değişim tem el olarak büy üy en bey in boy utuy la


ilişkili: Hom o Sapiens bir hay li zeki. Büy ük bey inler,
bilgiy i depolam ay ı, y aratıcı düşüncey i, karm aşık
y öntem lerle iletişim kurm ay ı olanaklı kılıy or. Bunun
anahtarı ise dil.

Düny a, sözcükler v asıtasıy la sınıflandırılm akta,


analiz edilm ekte v e tartışılm akta. Afrikalı Hav v a,
durm adan konuşan biriy m iş. Bu nedenle, ev rim sel
ifadey le, uy um sağlay abilen v e dev ingenm iş.

Hom o Sapiens, şu benzersiz özelliklere sahipti: diğer


hom inidler de dâhil olm ak üzere, tüm hay v anlardan
faklı olarak, biy olojisi tarafından sınırlı bir m ekân
m enzili ile kısıtlanm am ıştı.

Düşünüp taşınarak, üzerine konuşarak v e birlikte


çalışarak, Hom o Sapiens neredey se her y erde hay ata
uy um sağlay abilir.

Biy olojik ev rim in y erini kültürel ev rim aldı. Ve


değişim in tem posu hız kazandı. El baltası kullanan
Hom o Erectus, 1 .5 m ily on y ıl boy unca Afrika’da kaldı.

O zam anın bir kesitinde, Afrikalı Hav v a’nın soy undan


gelenle hareket halindey di. Ya da bazıları öy ley di.

Genetik kanıtlar şunu gösteriy or ki, Asy a, Av rupa,


Av ustraly a v e Am erika kıtalarının tam am ına, üç bin
nesil önce, y ani günüm üzden y aklaşık 85 bin y ıl önce
Afrika’y ı tek eden av cı-toplay ıcı tek bir gruptan
soy undan gelenlerce y erleşilm işti.

Güney Asy a v e Av ustraly a’da 50 bin y ıl önce, Kuzey


Asy a v e Av rupa’da 4 0 bin v e Am erika’da 1 5 bin y ıl
önce kolonileşilm işti.

İnsanlar neden taşındılar? Hem en hem en kesinlikle,


av cı-toplay ıcılar olarak kay nak azalm ası, nüfus
sıkışıklığı v e iklim değişikliği karşısında y em ek
aray ışına çıktılar. Buna uy um sağladılar –uy um a
uy um sağladılar.

Uzun m esafeli intikale uy gun tasarlanm ışlardı:


y ürüm e v e koşm ay a day anıklı. El becerileri, onları
kusursuz alet üreticileri y aptı. Büy ük bey inleri onları
soy ut düşünebilir, detay lı planlam a y apabilir, dilsel
iletişim kurabilir, sosy al örgütlülüğe uy gun hale
getirdi.

Küçük, birbirine sıkı sıkıy a bağlı, işbirliği y apan


topluluklar oluşturdular. Bunlar, gev şek am a
akrabalık, takas v e karşılıklı destek üzerine
tem ellenm iş geniş çaplı ağlarla birbirine bağlandı.

Tam anlam ıy la “kültürlü”y düler: gıda tem in


y öntem leri, bir arada y aşam aları, görev bölüşüm leri,
alet y apım ları, kendilerini süslem eleri, ölüleri
göm m eleri v e başka birçok şey konusunda gruplar
içinde m utabıktılar.

Hom o Sapiens’in baskın özellikleri, kültürel


uy um luluk v e planlanm ış kolektif çalışm ay dı. Yeni
insanlar nerey e giderlerse gitsinler uy um sağladılar.
Kuzey kutbunda rengey iği av ladılar. Donm uş
ov alarda m am ut. Çay ırlarda y aban gey iği v e at.
Tropik bölgelerde dom uz, m ay m un v e kertenkele.

Alet takım ları, sorunlara göre farklılaştı. Basit el


baltaları v e taş parçalarının y erine bir dizi “kılıç”
ürettiler –genişliklerine göre uzun olan keskin ağızlı
taş aletler.

Koşulların gerektirdiği biçim de giy siler v e barınaklar


da y aptılar. Isınm ak, y em ek pişirm ek v e korunm ak
için ateşi kullandılar. Ve av ladıkları hay v anların
resim lerini v e hey kellerini hazırladılar.

Hepsinden öte, deney y aptılar v e y enilik getirdiler.


Başarılar pay laşıldı v e kopy alandı. Kültür durağan
değil, değişken v e birikim seldir. Hom o Sapiens,
çev resel zorluklarla işi y apm anın y eni y ollarıy la
karşılaştı v e aldığı dersler, giderek büy üy en bilgi v e
ustalık deposunun parçası haline geldi.

Çev resel koşullar değiştiğinde günüm üz insana olduğu


şekilde biy olojik olarak ev rim leşm ek y a da nesli
tükenm ek y erine, Hom o Sapiens daha iy i
barınaklarla, daha sıcak tutan giy silerle v ey a daha
keskin aletlerle çözüm ler buldu. Doğa v e kültür
karşılıklı etkileşim içindedir v e bu etkileşim
v asıtasıy la insanlar geçim ini sağlam a konusunda
dev am lı daha iy i hale geldi.

Yeri geldikçe, kısa bir süre için Hom o Sapiens eski


insanlarla birlikte v ar oldu. Günüm üzden 3 0-4 0 bin
y ıl önce Av rupa’da hem günüm üz insanları, hem de
Neandertaller ikam et etti. Melezlenip
m elezlenm ediklerine v ey a öy le y a da böy le etkileşim
içine girip girm ediklerine dair bulgu y oktur.

Muhtem elen Neandertallerin nesli tükendi, çünkü


iklim değişirken, Hom o Sapiens nüfus artarken v e
tüm hom inidlerin bağım lı olduğu hay v anlar aşırı
av lanırken bunların karşısında uy um sağlay am az y a
da onunla m ücadele edem ezler.

Taş alet teknolojisi, bu türlerin y erinden edilm esini


izlem iş gibi görünüy or. Neandertal fosilleri
“Mousterian” parçaları ile birliktedir. Kro-m agnon
fosilleri (Av rupa arkeolojisinde ilk Hom o
Sapiens’lerden kalanlara v erilen isim ) bir dizi
kom plike “Aurignak” kılıcıy la birliktedir.

Hepsi bu değil. Yeni kültür çeşitli v e dev ingendi,


zam an içinde m ızrak atıcı, zıpkın v e y ay y aptı.
Köpekler ev cilleştirildi v e av a katıldı. Neandertaller
besin zincirinin en tepesinde olm uştur, ancak y eni
gelenler onları kazanam ay acakları bir “kültürel
silahlanm a y arışı”na sokm uştur.

Som erset’te bulunan Gough Mağarası, klasik bir Hom o


Sapiens y erleşim idir. İnsan kalıntıları, hay v an
kem ikleri, binlerce taş alet v e kem ikten, boy nuzdan
y apılm ış şey ler sunm uştur.

Tarihi, günüm üzden 1 4 bin y ıl öncey e day anıy or v e


at av cılarından oluşan bir topluluğa aitm iş. Mağara,
bir barınak v e v ahşi at v e gey ik sürülerinin düzenli
olarak geçtiği boğaza bakan bir gözetlem e noktası
sağlıy orm uş.

Burada, çok spesifik bir ekolojik m ev kiy e uy um


sağlam ış bir Hom o Sapiens topluluğu v arm ış: son
büy ük buzullaşm anın ikinci kısm ı süresince v ahşi
hay v anların göç y ollarına doğal kanal olan bir m ev ki.

Alet y apım ının başladığı 2 .5 m ily on y ıl önceden,


günüm üzden 1 0 bin y ıl öncesine kadar olan periy ot
“Eski Taş Çağı” y a da “Paleolitik” olarak biliniy or.

Son aşam ası olan “Üst Paleolitik”, Hom o Sapiens’lerin


dönem idir. Bu, önceki aşam alarla dev rim ci bir kopuşu
tem sil eder.

Üst Paleolitik Dev rim hem biy olojik, hem kültüreldir.


Süper-hom inid’in y eni bir türü, Afrika’dan ortay a
çıkm ış v e tüm düny ay a y ay ılm ıştır.

Bu ilk küreselleşm ede, tür, birçok ay ırt edici “kültür”


y aratarak –alet dağarcığı, iş y apm a y öntem i,
toplum sal gelenekler v e ritüel uy gulam aları- farklı
ortam lara v e durum lara adapte olm uştur.

Ancak bugünden 1 0 bin y ıl önce bir sorun v ardı.


Büy ük hay v anlar ortadan kalkıy ordu. Yerküre
ısınıy or v e açık düzlükler, y eniden canlanan orm anın
altında y ok oluy ordu. Ve hom inidler fazla başarılı
olm uşlardı: m am utlar, dev gey ikler v e v ahşi atlar
soy ları tükenene dek av lanm ıştı.

Üst Paleolitik düny a, bir çıkm aza gelm işti. Üretim in


sürm ekte olan biçim inin v arlığını sürdürm esi artık
kesin olam azdı. Hom o Sapiens, ev rim sel elv erişliliğin
en büy ük im tihanıy la y üz y üze gelm ek üzerey di.
Bölüm 3: Neolitik Devrim

Neil Faulkner serinin üçüncü bölümünde, tarımın


ortaya çıkışının, topraklardaki azalma ve
kaynakların kıtlığıyla küresel savaşa zorlanacak
ilkel komünal topluma nasıl öncülük ettiğini
ortaya koyuyor.

Son buzullaşm anın buzları, 2 0 bin y ıl kadar önce


erim ey e başladı. Bundan 1 0 bin y ıl önce, küresel
sıcaklıkları bugünkülere y akın düzey de sabitlendi. 7
bin y ıl önce, düny a bugünkü şeklini aldı.
Örneğin Av rupa, y ükselen oky anus sularının kara
köprülerini aşm ası v e Baltık Denizi, Kuzey Denizi v e
Karadeniz’i basm asıy la şekil aldı.

Sonuç, düny a halkları için y av aşça gelişen bir ekolojik


kriz oldu. Kuzey ’de, büy ük hay v anların gezindiği açık
tundraların y erini sık orm anlar aldı v e av a uy gun
y aban hay v anı m iktarını y üzde 2 5 oranında azaldı.

Orta v e Batı Asy a’da kriz bundan daha ciddiy di:


küresel ısınm a, geniş alanları çöle çev irdi. Buralarda
y aşam , nem li y üksek bölgelere, nehir v adilerine v e
v ahalara doğru çekildi. Bu ilk kez olm uy ordu. 2 .5
m ily on y ıllık Buzul Çağı’nda buzullar birçok kez
artm ış v e azalm ıştı.

Şim diki fark, ısınan bir düny ay a uy um sağlam ay la


y üz y üze gelen hom inidlerin kim likleriy di. Hom o
Sapiens’ler tüm düny ay a y erleşm iş, diğer tüm
hom inidleri y ok olm ay a sürüklem işti.

Günüm üzden 85 y ıl önce ile 1 5 bin y ıl önce arasında,


ilk büy ük küreselleşm ey i gerçekleştirm işlerdi. Bunu
bey in gücünün, sosy al organizasy onun v e eşi benzeri
görülm em iş kültürel y enilenm e kapasitesinin
av antajıy la y apm ışlardı. Bu nitelikleri şim di küresel
ısınm a sorununda kullanıy orlardı.

Kuzey ’in orm anlık tabiatında, artık çoğu insan gıda


m addelerinin bol v e çeşitli olduğu nehirler, göller,
deltalar, haliçler v e deniz kıy ılarında bulunuy ordu.
Yorkshire’daki Star Carr, m ilattan önce 7 500
dolay larında her y ıl bahar sonlarında v e y azın
m ev sim lik kam p olarak kullanılan bir y erleşim di.

“Mezolitik” (Orta Taş Çağı) insanı, taşı y aban öküzü,


kanada gey iği, alagey ik, karaca, y aban dom uzu v e
bunun y anı sıra ağaç sansarı, kızıl tilki v e kunduz gibi
daha küçük hay v anları av lam ada kullanıy ordu.
Yöntem , sinsice y aklaşm a v e y akın m esafeli pusuy du.

Alet takım ları, kazıcılar, deliciler v e diğer taş


edev atla birlikte boy nuzdan y apılm ış dikenli
m ızraklar içeriy ordu. Star Carr halkı bunu çok kolay
elde ediy ordu. İncelikli av cılık v e toplay ıcılık
teknikleri, onların y ağışlı v e orm anlık arazide y eni
besin kay naklarını kullanm alarını olanaklı
kılıy ordu.

Asy a’nın kurak bölgelerinde, daha radikal şey ler


gerekliy di: y iy ecek toplam anın değişik biçim leri değil,
y iy ecek üretim i. Av cıların, kurbanlarıy la uzun
süreden beri v ar olan sim biy otik bir ilişkileri v ardı.
Ağaçsız alanlar y aratıy or, hareketlerini
y önlendiriy or, y iy ecek tem in ediy or, y ırtıcı
hay v anları sav uşturuy or, genç olanları
öldürm üy orlardı. Verim li oy un av cıların
m enfaatiney di.

Av lanm adan hay v ancılığa geçiş y av aş y av aş v e


kusursuz olabilirdi. Tohum dan y etişen bitkiler bir
basit gözlem m eselesiy di. İnsanın ekin biçm ek için
tohum ekm esinin gerekm esi dev bir adım değildi.
Ancak bir tercih içeriy ordu –v e bunun, ille de hoş
karşılanm asına gerek y oktu.

Çiftçilik zor iştir: uzun, tekrarlanan y ıpratıcı çalışm a


anlam ına gelir –toprağı tem izlem ek, çim leri y olm a,
toprağı çapalam a, tohum serpm e, zararlı otları
tem izlem e, zararlı böcekleri engellem e, araziy i
sulam a v e suy unu boşaltm a, ekin biçm e.

Ve daim a kuraklık, sel v e çürüm e tehlikesi v ardır. Ve


sonra hepsi y eni baştan. Yıldan y ıla, y ıldan y ıla. Bu
nedenle çiftçilik olum lu bir tercih değildir. Av cılık v e
balıkçılık, toplay ıcılık v e leş y em e çok daha kolay dır.

Kay nak azalm ası v e m ali krizin tem elini “Neolitik


Dev rim ” oluşturur. Günüm üz Ürdün’ündeki Petra
kenti y akınlarındaki El-Beidha, m ilattan önce 6 500
y ılında Neolitik (Yeni Taş Çağı) çiftçilerin y urduy du.
Taştan, keresteden v e çam urdan y apılm ış m üşterek
“hol” ev lerde y aşam ışlar, un y apm ak için taş el
değirm eninde tahıl öğütm üşler v e taş parçalarından
ok başlarının, bıçakların v e raspaların da olduğu çok
say ıda v e çeşitli aletler y apm ışlar. Coğrafy a v e iklim ,
farklı y erlerde farklı ekonom iler m ey dana getirm ek
için insanoğlunun becerisiy le etkileşim e girer.

Tarım , Batı v e Orta Asy a’da kısm en gelişm işti, çünkü


buralar daha kuruy du v e besin kay nakları
konusundaki sıkıntı daha büy üktü; v e bunun nedeni
bir ölçüde de en önem li türlerin y aban çeşitlerinin
ehlileştirm ey e uy gun olm asıy dı –arpa v e buğday ,
inek, koy un, keçi v e dom uzlar. Ancak iklim değişikliği
küreseldi v e tarım farklı zam anlarda birbirinden
oldukça farklı y erlerde icat edildi.

Örneğin Papua Yeni Gine dağlarında m ilattan önce


7 000 y ılında, şeker kam ışı, m uz, kabuklu y em işler,
taro, otlar, kökler v e y eşil sebzelere day alı bir Neolitik
ekonom i gelişm işti. Bu, 1 9 3 0’lara kadar esasen
değişm eden kaldı. Av rupalı ilk çiftçiler, m ilattan önce
7 500-6 500 y ıllarında Ege Denizi’nden Doğu
Yunanistan’a geçen Asy alı öncülerdir.

Beraberlerinde “Neolitik bohça”y ı getirdiler –çapa


ürünleri v e ev cilleştirilm iş hay v anlar; kalıcı
y erleşim ler v e kare ev ler; iplik eğirm e v e
dokum acılık; çapalar, oraklar, cilalı baltalar; çanak
çöm lek v e değirm en taşları; seram ik “şişm an kadın”
hey kelcikleri.

Bunların hepsi, ay ırt edici “Asy alı” DNA’sına sahip


insanların m ezarları y anındaki arkeolojik kay ıtlarda
pat diy e bulunur. Tarım y av aş y ay ıldı. Milattan önce
7 500’den bu y ana av cı-toplay ıcılık, hay v ancılık v e
toprağı işlem e ay nı anda v ar olm uştur. Birçok erken
dönem Neolitik topluluğu, bu üçünün hepsinin
unsurlarının y er aldığı bir “karm a ekonom i”
kullanm ıştır.

Diğerleri tarım a tüm üy le direndi. Tarım ın


Balkanlardan, Macar Ov ası üzerinden Kuzey v e Batı
Av rupa’y a y ay ılm ası m ilattan önce 56 00’den ev v el
değildir.

Daha sonra y eniden duraksadı. Baltık Denizi’nin,


Kuzey Denizi’nin, Atlantik şeridinin v e Britany a
adalarının av cıları bin y ıl boy unca direndiler. Sonra
onlar da m ilattan önce 4 3 00-3 800 y ıllarında
Neolitik’e geçtiler.

Yine Av ustraly a Aborijinleri v ey a Kalahari


Buşm enleri gibi diğerleri, y akın zam anlara kadar
av cı-toplay ıcı bir ekonom iy i m uhafaza ettiler. Tarım
her zam an gönülsüz tercih olm uş olm alı. Buna
rağm en bir kere y erleşti m i geri dönüş olm am ıştır.

Tarım , araziden y oğun olarak fay dalanm ası


nedeniy le av cı-toplay ıcılığa göre çok daha büy ük
nüfusları geçindirebilir. Çiftçiler çapalam ay ı v e
hasadı bıraktıklarında aç kaldılar. Bakir doğadan
geçim ini sağlay an çok fazla çiftçi v ardı.

İnsanlık, kendi başarısıy la y orgun düştü. Ancak en


azından hiç sosy al parazit y oktu: herkes çalıştı v e her
şey pay laşıldı. Ne ev ler, ne de m ezarlar toplum sal
eşitsizlik belirtisi gösterm ez.

Milattan önce 5000 y ılında, Neolitik çiftçiler –


arkeologlarca Linear Band Keram ik Kültür olarak
bilinir- Av rupa’nın büy ük kısm ı boy unca
y erleşm işlerdi. İki v ey a üç düzine kereste “uzun
ev ”den oluşan köy lerde y aşıy orlardı. Bu ev ler 3 0-4 0
m etre uzunluğunda v e 5 m etre genişliğinde
olabiliy ordu. Bu ev leri inşa etm ek, tam am en kolektif
çaba gerektirecekti. Her biri bir sülaley e kalacak y er
sağlam ış olm alı. Dolay ısıy la Erken Neolitik
toplum unda ne sınıfsal ay rışm alar, ne de çekirdek aile
v ardı.

Her ikisinde de “doğal” bir şey y ok. Av cı toplay ıcılar


gibi, ilk çiftçiler de Karl Marx v e Friedrich Engels’in
“ilkel kom ünistler” olarak adlandırdığı şey di. Ancak
bu kıtlık kom ünizm iy di. Erken dönem tarım ı
m üsrifti: toprak tem izlendi, ekildi, y oruldu v e terk
edildi. Toprağı “y aşam dolu” tutm ak için nadasa
bırakm a v e gübrelem e henüz kural değildi. Ve kitleler
büy üy ordu. Toprak tükeniy ordu. Erken Neolitik
ekonom inin bu ikilem leri y akın zam anda sav aşa
patlak v erdirdi.
Bölüm 4: Savaşın ve Dinin
Kökenleri

Serinin “Savaşın ve Dinin Kökenleri” başlıklı bu


bölümünde Neil Faulkner, savaşın ve dinin çıkış
noktasına ve kökenlerine eğiliyor.

Yarısı çocuklardan oluşan 3 4 insan 3 m etre


genişliğinde bir çukura atılm ıştı. Yetişkinlerden ikisi
başlarından v urulm uştu. Aralarında çocukların da
olduğu diğer 2 0’si ölene kadar sopay la döv ülm üştü.
Arkeologların, buranın bir katliam bölgesi
olduğundan şüphesi y oktu.

Güney batı Alm any a’daki Talheim “ölüm çukuru”


m ilattan önce 5000 y ılındaki Erken Neolitik düny a
hakkındaki ürkütücü bir gerçeği su y üzüne
çıkarm ıştı. İnsanlar sav aşı keşfetm işti.

Başlangıçta sav aş y oktu. Eski Taş Çağı boy unca, 2 .5


m ily on y ıl, küçük hom inid grupları, av cılık,
toplay ıcılık v e leş y iy icilik v asıtasıy la y iy ecek
aray ışıy la tabiatta gezdiler. Birbirleriy le
karşılaşm aları nadir, her türden çatışm a ise daha da
nadirdi.

Ancak sonra, say ılarının artm asıy la kay naklara dair


çekişm eler nadir oldu. Mağara resim leri, av cıların
oklarını sadece hay v anlara değil, ara sıra birbirlerine
de attıklarını gösterir.

Ancak bu gerçekten sav aş değildi. Sav aş; karşıt


gruplar arasında geniş çaplı, uzun süreli, örgütlü
şiddettir. Buna dair m ilattan önce 7 500 y ılında
başlay an Neolitik Dev rim öncesinde iz y oktur.

Tarım , besin elde etm ede av cılıktan çok daha etkili bir
y ol olduğundan Yeni Taş Çağı’nda nüfus aşırı derecede
arttı. Paleolitik fosillerin say ısı y üzlerde iken, Neolitik
iskeletlerin say ısı on binlercedir. Am a tehlike bu
noktaday dı.

Teknik ilkel, üretkenlik düşük, üretim fazlası


küçüktü. İnsanlar sınıra y akın y aşıy or, ekinlerin
çürüm esi, hay v an hastalığı v e anorm al hav alara
kurban gidiy ordu. Kıtlık, açlık v e ölüm , Erken
Neolitik’in çiftçi topluluklarının y akasını
bırakm ıy ordu.

Hep v ar olan bu tehlikelere, Erken Neolitik üretim


biçim inin m utlak sonucundan kay naklanan iki
“sistem ik” problem eklendi: nüfus artışı v e toprak
y orgunluğu. Rakam lar büy üm ey i sürdürdü, fakat
toprak sınırlı bir kay naktı.

Topraktan cöm ertlik alındıkça ve y eri


doldurulm adıkça, bakir doğadan y eni alanlar
koparılm ak zorunday dı. Nüfus büy üdükçe m ev cut
köy ler herkesi besley em edi v e öncü gruplar, y eni
y erleşim ler bulm ak için y önlerini değiştirdi. El
değm em iş son bölgeler tem izlenirken, m üsrif Erken
Neolitik ekonom i sınırlarına erişti.

Toprak hırsı v e y iy ecek hırsı, kom şu grupları


anlaşm azlığa sürükley ebildi. İlk çiftçilerin kötü
günlerde sav unacakları m üşterek m ülkiy etleri –
araziler, hay v anlar, am barlar, kalıcı ev ler- v ardı.

Yoksulluk v e m ülkiy etin, kıtlık v e ihtiy aç fazlasının


bu bileşim i ilk sav aşların tem el nedeniy di. Çok
acıkanlar, kom şularının tahıllarına v e koy unlarına el
koy arak bunları y iy ebiliy ordu. Talheim ölüm
çukuru, bu türden bir ilkel m ücadeley e tanıklık
ediy or görünüy or.

Ancak bir sav aş y apm ak istiy orsanız sav aşçılara,


m üttefiklere v e sav unm a ürünlerine ihtiy aç
duy arsınız. Bunların daha çoğuna sahip olan gruplar,
daha azına sahip olanları y enecek. İhtiy aç fazlasıy la
y atırım y apan gruplar, y apm ay anlara hükm edecek.

Arkeologlar şu anda m ilattan önce 3 500 civ arındaki


on y ılları Britany a’daki ilk sav aşların y ılları olarak
görüy orlar –adada Neolitik Dev rim ’in başlam asından
sadece birkaç asır sonra.

Doruklara m uazzam “setli kam plar” inşa edilm işti.


Wiltshire’daki Windm ill Tepesi, 1 5 futbol sahası
büy üklüğündey di v e eşm erkezli üç tüm sek v e hendek
halkasıy la çev riliy di. Muhtem elen siy asi toplantılar,
dini törenler v e sav unm a için kullanıldı. Söz konusu
alan y eni bir düzeni sim geliy ordu –uzak köy lerden
insanları tek bir kabile y önetim inde birleştiren bir
düzen.

Bununla beraber insanlar, anıtsal taş plakalardan v e


toprak y ığınlarından oluşan m üşterek m ezarlara
göm ülüy ordu. Wiltshire’daki West Kennet “uzun
höy üğü” 1 00 m etre uzunluğunda v e 2 0 m etre
genişliğindey di. Etkilem ek için inşa edilm iş, bölgesel
hâkim iy et bey anıdır. Hâkim iy et için m ücadele
edildiğini gösterm esi için gerekendir.
Setli kam plar, ibadet alanlarıy dı. Uzun höy ükler,
ataların anıtm ezarlarıy dı. Erken Neolitik’in büy ük
dev letleri, ortak inanç v e ritüelle birbirine
y apıştırılm ıştı.

Büy ü (istediğini şaklabanlıkla elde etm e girişim i) v e


din (istediğini daha büy ük bir güce y alv ararak elde
etm e girişim i) uzun bir tarihe sahipti.

Üst Paleolitik av cılar, m ağaralarının karanlık


derinliklerindeki duv arlarına av hay v anları
çizm işlerdi.

Tarihöncesi akılda sem bol, resm edilm iş şekil


gerçekliği, gelecekteki av ı büy ü ile çağırırdı.

Büy ü sadece resim le değil, dansla, m üzikle, kişisel


aksesuarla da gerçekleşirdi.

Koreografik hareket, ritm ik gürültü v e giy inip


kuşanm ak, istek v e um utları şekillendirirdi.

Ritüellerle fiziksel olarak hey ecan dolan av cılar, çok


geçm eden y enilenen özgüv enle y iy ecek aray ışına
y eniden başlardı.

İnsan topluluğu –topluluğun bağlılığı, üretkenliği v e


v arlığını sürdürm esi-, ay nı zam anda bir tapınm a
m eselesiy di.

“Totem izm ”, büy ü v e inancın tarihöncesi çağlara ait


bir alaşım ıdır: insan topluluğunu bir hay v anla ay nı
kefey e koy ar v e sonra hay v ana, topluluğun esenliğini
korum asından dolay ı say gı duy ar.

Atalara tapınm a da eşit derecede eski zam andan


kalm adır: bu tapınm a, erkek akrabaları, y aşay an
nesillerin üzerinde koruy ucu bir şekilde süzülen
iy ilikçi ruhlar olarak düşünür.

Ancak dört başı m am ur din, tanrılara –güneş, ay ,


toprak ana- tapınm ay ı içerir. Yabancılaşm a -doğa
üzerinde kontrol eksikliği- böy lece en gösterişli
ifadesini kazanır.

İnsanlar, y apabildikleri hepsine y önelik y akarışlar


(dualar) v e rüşv etler (kurbanlar v e adaklar) y oluy la
kontrol edem edikleri güçlerden kendilerini korum ay a
çabalarlar.

Dinin arkaik biçim leri –totem izm , atalara tapınm a,


güneş, ay v e toprak ana inançları- bir sonraki inançta
geriy e “fosilleşm iş” olarak kalır.

Bildiklerim izin çoğu bundan elde edilir. Vahşi doğanın


Yunan tanrıçası Artem is’e Antik Atina’da dişi ay ı gibi
giy inen bakirelerce dans edilerek tapınılırm ış.

Bir İtaly an taşra tanrısı olan Lupercus’a, Antik


Rom a’da bir m ağarada ziy afet çeken v e sonrasında
kesilen keçilerin postlarını giy erek şehrin etrafında
koşuşturan soy lularca tapınılırm ış.
Erken Neolitik köy ler, kabile dev letleriy le
birleştirilirken, y eni bir önem kazandı. Arazi için
rekabet v e sav aş küçük toplulukları, güv enliği daha
büy ük birim lerde aram ay a zorladı. Totem lerin,
ataların v e tanrıların ortak tapınm a, y eni toplum sal
kim likler y arattı. Ortak inanç v e ritüeller,
day anışm ay ı besledi.

Ancak sonuçlar kanlı olabiliy or. Gloucestershire’da


bulunan Crickley Hill’deki Erken Neolitik setli
kam plarına saldırıldı v e bunlar y akıldı. Bölge
civ arında 4 00’den fazla taş ok ucu bulundu. Erken
Neolitik uzun höy üklerinde bulunan ölülerin çoğu,
okla v ey a sopay la, kazm ay la, baltay la y a da taşla
öldürülm üş.

Rady okarbon saptam a (organik kalıntılarda Karbon-


14 bozunum u üzerine kurulu)v e “Bay esy en”
istatistiğin bir bileşim i, bu olay lar için y eni tarihler
ortay a koy du. Setli kam pların v e uzun höy üklerin
inşası ile kitlesel kıy ım ın m ey dana gelm esi genel
olarak eşzam anlıy dı. Milattan önce 3 7 00 ile 3 4 00
y ılları arasında Britany a’da bögesel hakim iy et, kabile
toplulukları, büy ük ölçekli törenler v e sav aş üzerinde
tem ellenm iş y eni bir düzen kuruldu.

Bu düzen, sav aş ağaları v e önderlerden oluşan y eni


bir toplum sal katm anı güçlendirdi. Ve zam an
içerisinde bunlardan y eni egem en sınıf gelişecekti.
Bölüm 5: Uzmanlıkların Ortaya
Çıkışı

Dizinin bu bölümünde, Neil Faulkner tarafından


tarih ilerledikçe üretim alanında ortaya çıkan
uzmanlıklar ve bu uzmanlıkların toplumsal
ilişkiler ve üretim ilişkileri üzerindeki etkisi
irdeleniyor.
Erken Neolitik ekonom i, çözüm süz karşıtlıklarla
kaderine terk edilm işti. Teknik, ilkeldi v e m üsrifti.
Toplum u, doğal felaketler v e zor zam anlar için
stokları y oktu. Eski araziler y orulm uşken v e nüfus
büy ürken bakir topraklar tükenm işti.

Sav aş, bu karşıtlıkların bir dışav urum uy du. Sav aş,


bazı topluluklara diğerlerinin m ülklerini zorla alarak
y oksulluk dışında bir y ol sunuy ordu. Fakat bu bir
çözüm değildi. Verim liliği arttırm a konusunda hiçbir
şey y apm adı. Sadece, topraktaki, hay v anlardaki v e
tahıl depolarındaki m ev cut v arlık rezerv lerini
y eniden bölüştürdü.

Hom o Sapiens’in tanım lay ıcı özelliklerinden biri


y aratıcılıktı. Günüm üz insanı, zorluklara y eni aletler
v e teknikler geliştirerek y anıt v erir. Uy um lanm ay a
uy arlanm ıştır.

Erken Neolitik’in ekonom ik çıkm azı, tarım , ulaşım v e


alet y apım ında kay dedilen dev rim ci ilerlem eler ile
y arılm ıştı.

Saban tem elli “tarım ” (arazilerin sürülm esi), y erini


çapa tem elli “bahçecilik”e (küçük bostan çalışm aları)
bıraktı. Öküzün çektiği bir saban, çiftçinin geniş
arazilerde çalışm asına, çim i sökm esine v e derine
göm ülü besley ici kay naklardan fay dalanm asına
im kân v erir. Çekm e hay v anları ay nı zam anda
toprağı y eniden v erim li kılm ak için gereken gübrey i
de üretir.

Sulam a düzeneği, suy u çorak araziy e getiriy ordu.


Çiftçi toplulukları su bentleri, kanallar v e sav aklar
ağını kazm ak, korum ak v e işletm ek için kendilerini
örgütledikleri zam an bunun etkisi, düzensiz y ağışları
dengelem ek v e bereketli toprağı sürekli işler hale
getirm ek oldu.

Diğer y andan drenaj düzenekleri bataklıkları tarlay a


dönüştürürken, bunlardan hiç kalm am ışken işlem ek
için besince zengin toprak y arattı. Bir kez daha ev v ela
kanal kazm ak, sonrasında da bunları kum
bakım ından tem iz tutm ak için toplum sal em ek
gerekliy di.

Kara taşım acılığı, tekerleğin icadı ve y ük


hay v anlarının (öküzler, eşekler, atlar v e dev eler)
y etiştirilm esi ile birlikte dönüşüm geçirdi. Yükler
artık bir insanın sırtında taşıy abileceği y a da kızakla
sürükley ebileceği ağırlıkla sınırlı değildi. Su
taşım acılığı y elkenle birlikte dönüşüm geçirdi. Bu
durum da rüzgâr gücü, kürekçinin kas gücünün
y erini alm ası (y a da ona eklenm ek) am acıy la kontrol
altına alındı.

Taş, kem ik v e ahşaptan y apılan aletler sınırlıdır. Bu


aletler ancak parçaların kesilm esiy le
şekillendirilebilir. Bir kere kırıldı m ı atılm alıdırlar.
Metal bunlara kıy asla büy ülüdür. Eritilebilir,
karıştırılabilir v e bin çeşit değişik biçim de
kalıplanabilir. Soğutm ay la katı, sert v e day anıklı
hale gelir. Ve israf y oktur: Hurda m etalar sonsuz
biçim de geri dönüştürülebilir.

Bakır, işlenen ilk m etaldi. Bakır sonradan, daha sert


alaşım lar elde etm ek için başka m etallerle karıştırıldı.
Milattan önce 3 000’de bronz elde etm ek için kalay ile
karıştırılm ıştı. Bu, gelecek iki bin y ıl süresince aletler,
silahlar v e aksesuarlar y apm ak için tercih edilen
m alzem e oldu.

Metal işlem e teknolojisi büsbütün y eniy di. Porselen


teknolojisi çoktan oluşturulm uştu, am a çöm lekçi çarkı
ile tanışm ay la birlikte şim di süratle gelişm işti. Kalıba
dökülm üş kullanışlı bir kap –v e arzu edilm esi halinde
daha iy i kalitede v e dekorasy on am açlı olanı-, çarkta
kısa bir zam anda şekillendirilebilirdi.

Milattan önce 4 000-3 000 y ılları arasında Batı


Asy a’da bir dizi y enilik çiftçilerin işlerini dönüştürdü.
Toprak, y ıkam a v e drenaj y oluy la çoğaltıldı, sabanla
çok daha kolay işlendi v e düzenli gübrelem ey le ıslah
edildi. Metalbilim daha sağlam aletler v e daha çok v e
daha iy i toplam a kapları olan çöm lekçi çarkları
üretti. Yük hay v anları, tekerlekli taşıtlar v e
y elkenliler ağır y üklerin taşınm asına v e ürünlerin
ticaretinin y apılm asına olanak sağladı.

Yeni fikirlerin birçoğu Batı Asy a’dan çıkm ıştır.


Bazıları başka y erlerden alınm ıştır. Orta Asy a’nı
bozkır göçebeleri, atı ilk ev cilleştirenler v e at
arabasını y apanlar olabilirler. Zanaatlarının ön
planında Av rupa’nın m etal işçileri v ardı.

İy i fikirlerin farkına kısa sürede v arılır. Geç


Neolitik’in gelişm iş tarım m etotları Batı Asy a’dan
Av rupa’y a hızla sıçradı.

Daha uzaklara y ay ılm ış bölgelerde sonraki tarihlerde


bağım sız gelişm e m ev cuttu. Örneğin Çin el arabasını
icat etti, y am açları terasladı v e pirinç fidelerinin
zahm etli y etiştirm e v e dikilm esine öncülük etti.

Yeni teknikler toplum sal değişim e sürükledi. Erken


Neolitik’in düşük teknolojili ekonom isi uzm anlaşm ış
em ek gerektirm iy ordu: herkes birlikte çalışıy ordu.
Geç Neolitik, Kalkolitik v e bronz Çağı’nın ileri
teknolojili düny ası bir dizi uzm anlığa bel bağladı.

Sabanlar, el arabaları v e filikalar y apm ak için


m aharetli m arangozlara ihtiy aç v ardı. Çöm lekçiler,
tarım ürünlerinden takas y oluy la bir parça alm ak
için çöm lekçi çarkıy la seri biçim de kaplar y aptılar.
Metal işçileri, eritm e v e dem irciliği öğrenm ek için
uzun süre çıraklık y apıy orlardı.

Uzm anlaşm a, em eği toprak parçasından ay ırdı.


Tüccarlar, bakır, obsidy en, lav taşı, süs kabukları v e
y arı değerli taşlardan oluşan kıy m etli y ükleriy le
uzun m esafeler kat ediy orlardı. Birçok tarihöncesi
zanaatkâr da –tarihsel ataları gibi- gezgindi v e
m arifetlerini köy köy gezerek satıy ordu.

Aile v e kabile bağları zay ıfladı. Akrabalık tem elli


toplum sal ilişkilerin y anı sıra artık m üşterilik v e
ticaret tem elli y eni ilişkiler v ardı.

Cinsiy etler arası ilişkiler de değişti. Sosy al gruplar


v arlıklarını sürdürecek v e gelişecekse, ekonom ik
işgücü için sağlam bir ergen v e genç y etişkin nüfus
arzına ihtiy açları v ardı. Yüksek ölüm oranlarından
kay naklı biçim de, bunu sağlam ak için genç kadınlar
y aşam larının büy ük kısm ını ham ile y a da çocuk
em zirir şekilde geçirm işlerdir.

Paleolitik toplay ıcılık y a da Erken Neolitik çapacılık,


çocuk bakm a ile birleştirilebilm eliy di. Geç Neolitik
toprak sürm e işi birleştirilem ezdi.

Av cı toplay ıcı topluluklarda ve ilk tarım


topluluklarında kadınlar farklı roller oy nam ış, ancak
eşit statü edinm iştir. İşbölüm ü açısından bir cinsiy et
ay rım ı olm uş, ancak kadın üzerinde baskı olm am ıştır.
Erken Neolitik’in uzun ev leri, genişlem iş aileleri
barındırırdı. Grup ev lilikleri genel uy gulam a olm uş
olabilir. Anay ersel ikam et (erkeğin, eşinin ailesiy le
y aşam ası) v e ana soy luluk da (ailey e m ensubiy etin
anne y oluy la geçm esi) kesinlikle öy le.
Ancak Geç Neolitik bir erkek düny asıy dı. Toprağı
sürm e, uzun m esafelerde ticaret v e gezgin
zanaatkârlık çocuk taşım ay la birleştirilem ezdi.
Saban, kağnı v e dem ir döv m e, ataerkiy i y arattı.

İkinci bir tarım sal “dev rim ” –daha kesin olarak,


radikal y eniliklerin ağır çekim de birikim i- Neolitik
ekonom iy i dönüştürm üştür v e Neolitik toplum sal
düzeni altüst etm iştir. Çapalam a v e küçük
bostanların y erini saban v e sulanm ış v e gübrelenm iş
arazi alm ıştır. Bundan dolay ı anaerkil, aile tem elli v e
eşitlikçi topluluklar, otorite v e hiy erarşinin y eni
tasarım larınca dönüştürülm üştür.
Bölüm 6: İlk Yönetici Sınıf

Neil Faulkner bu bölümde insan emeğinin artan


üretkenliği ile birlikte ortaya çıkan artı değerin
toplumun bir kesimine çalışmadan yaşama fırsatı
vermesi ve böylece ilk yönetici sınıfın ortaya
çıkmasının üzerinde duruyor.

Irak’ın güney inde Dicle-Fırat deltasında bir kara


parçası olan tarihöncesi Süm er, bataklık v e çölün bir
karışım ıy dı. Neolitik öncüler, m ilattan önce 3 000
dolay larında burada gerçek “Cennet Bahçesi”ni
y aratm ışlar.
Bataklıkları sudan arındırm ışlar v e bunların
arasındaki kum sal sığlıkları sulam ışlar. Bu şekilde
olağanüstü v erim li alanlar y aratm ışlar. Milattan
önce 2 500’de bir arpa tarlasındaki ortalam a v erim ,
ekim in 86 katıy m ış.

Bunları, pişm iş kile kazınm ış y azılı kay ıtlardan


biliy oruz. Süm erler y azıy ı icat etm işlerdir, çünkü
y arattıkları karm aşık şehir toplum u detay lı kay ıt
tutm ay ı gerektirm iştir.

Antik Süm er, y aklaşık olarak günüm üz Danim arka’sı


kadardı. Zengin toprakları işlenir işlenm ez çok büy ük
tarım sal arz fazlası üretebildi. Bu durum , köy lerde
y aşam aktan kentlerde y aşam ay a doğru nitelikli bir
değişim i olanaklı kıldı. Süm er, bir “kent dev rim i”
başardı.

Süm er höy ükleri binlerce y ıllık çökelm e ile


şekillenm iş y assı başlı y apay tepeciklerdir.
Yassılaştırılm ış kerpiçten y apıları sunan toprak
katm anları, y erleşik halkın birbirini izley en
nesillerinin öy küsünü anlatır. Bunlar, m ilattan önce
dördüncü v e üçüncü bin y ıllar arasında Bakır Çağı
köy lerinin Bronz Çağı kentlerine dönüştüğünü
gösterir.

Kazılar, büy ük tapınakların hâkim iy etindeki şehirleri


v e “ziggurat” olarak bilinen y apay tepecikleri ortay a
çıkarm ıştır. Erek şehrinde bulunan “Erken Hanedan”
dönem ine (M.Ö. 2 9 00-2 3 00) ait ziggurat 1 0 m etre
y üksekliğindeki v e güneşte kurutulm uş tuğlalarla
y apılm ıştı, burada binlerce topraktan y apılm a kadeh
ile karşılaşılm ıştı v e üstü zift ile kaplanm ıştı.

Şehir, ikam et v e üretim bölgeleriy le birlikte bir bütün


olarak iki m il kare bir alanı kaplıy ordu.

Tapınaklar –v e bunları desteklem ek için kendisini


çev reley en kırlık araziler- tanrılara aitti. Lagaş
bölgesi, 2 0 kadar tanrı arasında bölünm üştü.

Tanrıça Bau (Tanrı Ningirsu’nun eşi olan v e bazı


kay naklarda “Ba” diy e de anılan şifa tanrıçası; ç.n.) ,
1 7 m il kare alana sahipti. Bunu bir kısm ı m ünferit
ailelere tahsis edilm işti. Bir kısm ı da ücretli işçiler,
y arıcılar y a da örfi işçi hizm etliler tarafından
Bau’nun kişisel m ülkü olarak işletiliy ordu.

Bau’nun y okluğunda m al v arlığı tapınak rahipleri


tarafından y önetilirdi. Bau’nun halkı sadece 08 ila
2 .5 akre (Bir akre 4 04 7 m etrekarey e denktir; ç.n.)
arası toprağa sahipti. Ancak üst düzey bir tapınak
y etkilisinin 3 5.5 akre araziy e sahip olduğu bilinir.

Rahipler, kendi m ülklerinden elde ettikleri şahsi


serv etle v e tapınak v arlıklarının y arattığı zenginliğin
kolektif idaresi ile bir seçkin tabakası oluşturdular.

Malv arlığı, rahipleri güçlü kıldı v e güç daha fazla


zenginlik biriktirm ek için kullanıldı. Bir Lagaş
buy ruğu, eski düzenin “başlangıçtan beri olduğu gibi”
y eniden tesis edilm esini em retm ektey di. Buy ruk,
rahiplerin fakirlerden çaldıklarını, zorla alm anın
çeşitli biçim lerini icra ettiklerini v e tapınağın
toprağına, hay v anlarına, ekipm anlarına ve
hizm etlilerine kendi özel m ülkleriy m iş y a da
köleleriy m iş gibi dav randıklarını tescil ediy ordu.

Terfi eden rahipler “şehir y öneticisi” oldular


(sonrasında kral şeklini aldı). Lagaş’da şehir
y öneticisi, baş tanrının v e y urttaş ordusunun
başkom utanının başrahibiy di. Bau’nun arazisinin
6 08 akresini kullanm a hakkına sahipti.

Lagaş şehir y öneticisi, ay rı şehir dev letlere bölünm üş


Süm er’de birçok y öneticiden biriy di. Bu dev letler çoğu
zam an birbirleriy le sav aş halindey di. Ur Sancağı (Ur
şehrinde bir kral m ezarından çıkan v e Süm er
toplum unu anlatan lev ha; ç.n.), düşm anları çiğney en
dört tekerlekli sav aş arabalarını, m iğfer v e m etal
işlem eli pelerin içindeki m ızrakçıları v e kralın
önündeki çıplak m ahkûm ları betim ler.

Her dev let, kom şularının korkusu içinde y aşardı. Her


birinin sav unulacak toprağı, sürüleri, tahıl
am barları, hazineleri v e işgücü v ardı. Askeri güç,
sav unm a için kaçınılm azdı.

Ancak askeri güç bir kere edinildi m i proaktif olarak


kullanılabilirdi. Engelley ici saldırı, geleceğin
güv enliği için en iy i garanti olabilirdi. Yağm acı
saldırı, bir hüküm darın zenginlik v e iktidarını
arttırabilirdi.

Askeri gücün ay nı zam anda ülke içine dönük bir


fonksiy onu da v ardı. Dev let, -hüküm dar, rahipler,
m em urlar v e kâtipler bürokrasisi, y önettikleri silahlı
erkekler topluluğu- şehirdeki y eni toplum sal düzenin
sürdürülm esi için bir m ekanizm ay dı.

Bürokrasinin kendisi, sınıf iktidarının bir aracıy dı.


Kent toplum unun karm aşıklığı, kay ıtları tutm ak için
y azıy ı, ticaret için standartlaştırılm ış ağırlık v e
ölçüleri, arazi ölçüm ü için geom etri v e aritm etiği
gerektiriy ordu.

Yeni uzm anlık kategorileri ustalıklar alanlarında


eğitim liy di. Eğitim leri gizli v e kişiy e özeldi. Dev let
hiy erarşisi onları otorite v e statü ile dolduruşa
getirm işti.

Daha eski uzm anlık kategorileri de –tüccarlar v e


zanaatkârlar- y eni sınıf y apısını ağ gibi sarm ıştı.
Serbest piy asa y oktu. Antik kentin ekonom isi, siy asi
düzene “göm ülm üş”tü. Ney in ticaretinin
y apılacağını, bunun nerede satılacağını v e kim
tarafından satılacağını hüküm darlar kontrol ederdi.
Bilhassa m etallere dair tekeli, özellikle de bronz v e
altın tekelini korurlardı.
Erken Hanedan Süm er, düny ada oluşum unu
tam am lam ış ilk sınıflı toplum uy du. En altta köleler
v ardı. Bunların üzerinde önem siz konum daki halk
tabakası bulunuy ordu. Bunların üzerinde ise özgür
y urttaşlar v ardı.

Bir pişm iş tablet, 2 05 köle kız v e çocuğun


m uhtem elen m erkezi dokum a tesisinde çalıştırıldığına
işaret eder. Bir diğeri, Lagaş’taki Bau tapınağındaki
m esleki hiy erarşiy i betim ler. En üstte ise kâtipler,
m em urlar v e rahipler v ardı. En altta fırıncılar, bira
y apım cıları, tekstil işçileri v ardı v e bunların çoğu
kadındı, köley di.

Eşunna’daki kazılarda ortay a çıkan ev ler açık sınıfsal


farklılıkları ortay a koy m uştur. Ana caddelerdeki
daha büy ük ev ler 2 00 m etrekare y a da daha fazla
alan işgal etm ektedir. Ancak çoğu kez 50 m etrekare
olan v e dar ara sokaklarda bulunan daha küçük ev ler
ise çok daha fazladır.

Sınıfsal eşitsizliklere öfke duy ulm uş v e direnilm iştir.


Süm er tabletleri bu gerginlikleri im a etm ektedir. Bu
eşitsizlik uzlaşm a tem elli değildir. Zor y oluy la
uy gulanm ak v e sürdürülm ek zorundadır.

Bir azınlık, kendisini çoğunluğun üzerine y ükseltm ek


için nasıl güç kazanm ıştı? Birilerinin, çoğunluğun
zararına olacak biçim de serv eti kendi elinde
toplam asını olanaklı kılan ney di?
Sınıf hem bir toplum sal ilişkidir –zengin ile y oksul
arasında- hem de bir ekonom ik süreçtir –söm ürü v e
artı değer birikim inden oluşan. Durm adan tekrar
üretilm iş olm alıdır. Ve ihtilaflı bir durum
olduğundan, sınıf m ücadelesini de ihtiv a eder.

Egem enlerin zenginlik v e iktidar için gay reti,


y oksulluk v e m ülkiy et bileşim i nedeniy le ilgi
çekm iştir. Bu sım sıkı ikili, tüm sanay i öncesi
toplum ları kıskaç benzeri kontrolde tutar.

Fakirlik genel bir durum dur. Geleneksel tarım


toplum ları, herkes için bolluk sağlay acak y eterlilikte
üretm ezler. Bazen zorunlu ihtiy açları sağlay acak
kadar bile üretm ezler.

Mülkiy et, kıt kay naklara ilişkin ay rıcalıklı bir sebep


sonuç ilişkisi iddiasıdır. Serv eti belirli birey lere,
ailelere, toprak sahiplerine, tapınaklara, kabilelere
v ey a şehir dev letlere pay eder. Mülkiy et özel y a da
kolektif olabilir am a hiçbir zam an ev rensel değildir.

Bu karşıt ikili –y oksulluk v e m ülkiy et- sınıfsal


eşitsizliğe, dev let iktidarına v e sav aşa sebebiy et
v erm iştir.

Başrahipler v e tarih öncesi Süm er’in sav aş ağaları


sınıf m ücadelesine, dini v e askeri uzm anlar olarak
halk tarafından onay lanm ışlığın av antajıy la
girm işlerdir. Bu onlara büy üm ekte olan artı değer
üzerinde kontrol im kânı tanım ıştır. Daha sonra
otoriteleri sorgulandığında, halk onay ından
v azgeçecek güce sahip olduklarını keşfetm işlerdir.

Süm erli seçkinler artı değeri kendi çıkarına biriktirir


v e tüketir tüketm ez, söm ürücülerin y önetici sınıfını
oluşturm uştur: tarihteki ilki.
Bölüm 7: Uygarlığın Yayılması

Bu bölümde Neil Faulkner, her biri rahipler, şehir


yöneticileri ve savaş liderleri tarafından
yönetilen kentlerdeki uygarlığın dünyaya
yayılmasına ve gelişmesine değiniyor.

Düny anın ilk sınıflı toplum u Süm er’de m ilattan önce


3 000’li y ıllarda ortay a çıktı. Başrahipler v e şehir
y öneticilerinden oluşan bir seçkinler grubu,
kendilerini toplum un üstünde konum landırdı v e
sıradan y urttaşları kendi çıkarları için söm ürm ey e
başladı.
Giderek karm aşıklaşan toplum , onlara özel siy asi-dini
roller tahsis etm iştir. Bu roller onlara m ülkiy et v e
artı değer üzerinde hâkim iy et v erm iştir. Ancak
kıtlığın v e y oksulluğun kural olduğu bir düny ada bu
hâkim iy eti kendilerini zenginleştirm ek v e kendi
iktidarlarını desteklem ek için kullanm ışlardır.

Ay nı anda y a da birazcık sonrasında birtakım başka


y erlerde ay nı şey ler olm uştur. Medeniy et tek bir
m erkezden dışarıy a doğru y ay ılm am ıştır: koşulların
uy gun olduğu y erlerde bağım sız biçim de ortay a
çıkm ıştır.

Süm er’de rahipler y önetici sınıfın çekirdeğini


oluşturm uş, tapınak v arlıkları onlara zenginlik
sağlam ış v e tapınak zigguratları onların en gösterişli
eserleri olm uştur. Şehir y öneticileri v e sav aş liderleri,
teokratik seçkinler arasından seçilm iştir.

Mısır’da gerçek bunun tersidir. Şahin kav m inin lideri


v e efsanev i ilk firav un Menes, Nil Deltası’nı (Aşağı
Mısır) v e Nil Vadisi’ni (Yukarı Mısır) askeri fetihle
birleştirm iştir. Merkezileştirilm iş bir dev let y aratarak
kendisini tanrı-kral (firav un) ilan etm iştir.

Rahipler, m em urlar, tüccarlar, zanaatkârlar v e


köy lülerin hepsi firav unun em ri altınday dı. Yönetici
sınıf –rahipler v e m em urlar- m ülklerini v e
konum larını kralın him ay esine borçluy dular. Eski
Mısır Krallığı’nın (M.Ö. 2 7 05-2 2 50) sem bolik anıtları
piram itler tapınak değil, kral m ezarıy dılar.

Süm erli rahipler v e şehir y öneticileri gibi, Mısırlı


firav unlar da “kent dev rim i”nin kültürel am balajını
geliştirdi: sulam a çalışm aları, uzun m esafeli ticaret
(özellikle m adenler, kereste v e taş konusunda),
okury azarlık v e kay ıt tutm a, num erik gösterim v e
geom etri, standart ağırlıkları v e ölçüler, takv im v e
zam an kay detm e, astronom i bilim i.

Kent am balajı dev letin v e seçkinlerin ihtiy açlarını


y ansıtıy ordu. Nil sularının denetim i, v erim li hasadı,
büy ük üretim fazlasını v e sağlıklı bir işgücünü
garantiy e aldı. Resm i ticaret çalışm aları, silah
üretim i, anıtsal m im ari v e lüks tüketim için ihtiy aç
duy ulan ham m addeleri güv ence altına aldı. Bilgili bir
bürokrasi, dev let iktidarının bağlı olduğu v ergi v e
işçilik hizm etlerini y önetti.

Bağım sız “kentsel dev rim ler” birkaç farklı y erde


ortay a çıktı. Bu, tüm insanların en üst düzey
başarılara erişebilir olduğunu gösterir. Diğerlerine
örnek olacak “üstün ırklar” y a da “uluslar” y oktur.
Tarihsel farklılıkları belirley en kültür v e şartlardır –
biy oloji değildir.

Milattan önce 2 6 00 dolay larında İndus Vadisi’nde


(Pakistan) kentsel uy garlık ortay a çıktı. Mohenjo-
Daro’nun büy ük anıtları v e ikam et edilen m ahalleleri
bir m ilkare alanı kapsar. Kazılarda çıkan dam ga
pulları, standart ağırlıklar v e ölçüler, kom plike bir
y önetim e işaret eder.

Kuzey Çin’in Sarı Nehir bölgesinde bulunan antik


Any ang, neredey se 1 0 km . uzunluğunda v e 4 km .
genişliğinde duv arsız bir kom pleksti. Muhtem elen
m ilattan önce 1 3 . y üzy ılda Şang Hanedanı’nın
başkentiy di. Kazılar, zengin kral m ezarlarını, büy ük
m iktarda süslenm iş bronz zulasını v e on binlerce
çatlak v e y azılı kehanet kem iğini gün y üzüne çıkardı.

Meksika’daki Teotihuacan, zirv ede olduğu m ilattan


sonra 4 50-6 50 y ılları arasında 8 m il kare
büy üklüğünde v e 1 50 bin civ arında nüfusa sahip bir
May a şehriy di. Merkezinde dev piram itlerin hâkim
olduğu anıtsal bir kom pleks v ardı. Güneş Piram idi’nin
tabanı 2 1 0 m etrekare v e y üksekliği 6 4 m etrey di.

Büy ük Zim babv e (M.S. 1 1 00-1 500) Afrika’nın


kalbinde 2 0 bin nüfuslu bir kentti. Zenginliğinin
tem elinde büy ükbaş hay v ancılık, zirai tarım v e altın,
bakır, fildişi, köle ticareti y atıy ordu. Zam bezi v e
Lim popo arasında 1 00 bin kilom etrekare genişliğinde
bir alanı v ardı.

Eskiden akadem isy enler uy garlığın tek bir m erkezden


y ay ıldığına inanırlardı. “Eski doğudan çıkan ışık”tan
bahsederlerdi. Bu, 1 9 . y üzy ılda “Bey az Adam ın
Sorum luluğu” –Av rupalı em pery alistlerin
uy garlaştırm a m isy onu- fikirleri ile donatılm ıştı.
Arkeoloji bunun aksini ispatlam ıştır: uy garlık,
birbirinden bağım sız olarak farklı y erlerde, farklı
zam anlarda gelişti. Mesaj, tüm düny a halklarının
ortak beşeriy eti v e eşit y aratıcı potansiy eli pay laştığı.

Ancak başlıca m edeniy et m erkezlerinin, kendilerini


çev reley en toplum lar üzerinde etkisi olm uştur.
“Çekirdek” ile “çeper” arasında her zam an bir ilişki
olur.

Mısırlı firav unlar Lübnan’dan kereste, Kıbrıs’tan


bakır, Sudan’dan altın elde etm iştir. Kim i zam an bu
bir barışçıl takas m eselesi olm uştur. Lübnan’daki
Biblos kenti kereste ticaretiy le zenginleşm işti. Yerel
tüccarlar, Mısır dilini okuy abilen tezgâhtarlar
çalıştırm ışlardır. Kültürel etkileşim v ardı.

Başka zam anlarda bu bir fetih m eselesi olm uştur.


Kuzey Sudan fethedilm iş v e altın v ergisi v erm ey e
zorlanm ıştı.

Çekirdek v e çeper arasındaki etkileşim bu nedenle çok


y önlüy dü –ekonom ik, siy asi, askeri v e kültürel.

Ticarete olan rağbet tüccarları, deniz kaptanlarını v e


gem i inşacılarını cesaretlendirm işti. Kürekçiler
tarafından hareket ettirilen uzun tekneler, m ilattan
önce 3 000 y ılından itibaren Ege Denizi’nde
kullanılm ıştır. Troy a Kalesi m ilattan önce 2 7 00
y ılında Çanakkale Boğazı girişindeki bir lim anı
korum ak için inşa edilm iştir.

Minos Uy garlığı’nın “Thalassokrasi”si (deniz


hakim iy eti), m ilattan önce 1 9 50-1 4 50 y ılları
arasında Girit’in m erkezi konum u v e adalıların kargo
gem ilerini derin göv deli, y üksek kapasiteli, y elken
gücüy le giden biçim deki dev rim niteliğinde
tasarım ları üzerinden egem enlik kurm uştur.

Minos Girit m edeniy eti y öneticileri, geniş alana


y ay ılm ış, taştan y apılan, duv ar resim lerinin v e
dev asa seram ik kapların olduğu kilerlerin y er aldığı
saray larda y aşam ıştır.

Hom eros, kahram anı Ody sseus’u sey ahat y orgunu bir
görünüşte tanım lar, onun “y aşam ını hantal bir
gem ide, dışarıy a giden m alları hakkında
endişelenerek harcay an, aşırı kârlarla ev e geldiğinde
gözünü y ükünden ay ırm ay an bir tüccar gem isi
kaptanı gibi” olduğunu söy ler.

Böy lece çeper, ticarete olan rağbet ile değişm iştir.


Çeper, sav aş tehdidiy le de değişm iştir. Akkad kralı
Sargon, m ilattan önce 2 3 3 0 sonrasında Mezopotam y a
şehirlerini birleştirm iş v e Pers Körfezi’nden Akdeniz’e
dek uzanan bir im paratorluk y aratm ıştır. Eski Krallık
(Mısır m edeniy etinde m ilattan önce üçüncü bin y ıla
v erilen isim ; ç.n.) firav unları, Sina’y ı bakırı için
fethetm işlerdir.
Süpergüç m ilitarizm le tehdit edilen çeperdeki küçük
dev letler v e kabileler sav aş için örgütlenm işti. Bronz
Çağı düny asına sav aşçılar, silahlar v e sav aş filoları
egem endi. Ağır çekim deki silahlanm a y arışı,
y üzy ıllar boy unca hız kazandı. Duv ar resim leri
m alların y üklendiği gem ileri gösterir, am a ay nı
zam anda silahlanm ış adam larla dolu gem ileri de
gösterir.

Ticaret v e sav aş v asıtasıy la v e m alların, insanların,


fikirlerin hareketi y oluy la çekirdek v e çeper
toplum ları birbirini etkilem iştir.

Kültürün pay laşım ı v e y ay ılm ası, arkeologların


“difüzy on” dedikleri şey dir. Bu, bilgi v e üretkenliğin
gelişm esindeki başlıca süreçlerden biridir. İlerlem e
bariy erlerle engellenir, köprülerle kolay laştırılır.

Ancak rekabet eden seçkinler v e hasım ordular


düny ası ay nı zam anda ölüm , tükenm e v e gerilem e
potansiy eli barındırır. Göreceğim iz üzere, Bronz Çağı
m edeniy etinin zıtlıkları insanlığı durm adan krize v e
barbarlığa sürüklem iştir.
Bölüm 8: Bronz Çağı’nda Kriz

Dizinin bu bölümünde Bronz Çağı


imparatorluklarının neden ortaya çıkıp çöktükleri
ve bu çelişkili toplumsal yapının neden uzun
zamanlar kendini tekrar ettiği irdeleniyor.

Bronz Çağı im paratorlukları ortay a çıktılar v e


y ıkıldılar. Akad İm paratorluğu (Irak’ta kurulan),
m ilattan önce 2 1 9 0 civ arında, ortay a çıkışından 1 4 0
y ıl sonra aniden y ıkıldı. Mısır’daki Eski Krallık’ın
y ıkılışı da bundan kısa bir zam an önce, m ilattan önce
2 2 50 dolay larında ay nı anilik ile gerçekleşm işti.

Erken Bronz Çağı uy garlığı neden başarısız oldu?


Detay m ev cut değil, ancak Mısır kay naklarında
kıtlık, dev letin parçalanm ası, batıdan Liby alı
akıncıların v e doğudan da Nüby eli akıncıların baskını
görülüy or. Buna karşın net olm ay an şey bunların
gerçekleşm esinin neden gerektiğiy di. Neden piram it
inşacılarının bir zam anlar güçlü olan
m erkezileştirilm iş dev leti artık halkını besley em iy or,
otoritesini sürdürem iy or ve sınırlarını
koruy am ıy ordu?

Bu ortay a çıkış v e y ıkılış şekli tekrar eden bir şey di.


Erken Bronz Çağ krizinin y arattığı kargaşadan y eni
im paratorluklar doğm uştu. Milattan önce 1 6 00-1 2 00
y ılları arasında Doğu Akdeniz bir kez daha rakip
im paratorluklar arasında bölündü –Yeni Krallık
Mısır’ı, Anadolu Hititleri (Türkiy e), Kuzey
Mezopotam y a’daki (Irak) Mitanniler v e Miken
Yunanlıları.

Söz konusu Geç Bronz Çağı jeopolitik sistem i, m ilattan


önce 1 2 . y üzy ıl süresince şiddetli saldırı v e ihtilaf
ortasında çöktü. Sav aş durum una geçm iş Eski Krallık
firav unları, Liby alılardan v e “tüm topraklardan
gelen kuzey lilerden” eşgüdüm lü saldırıları kay da
geçm işler. Bahsi geçen ikincisi daha tehlikeli. Bu
farklı etnik y apılardan oluşan “deniz insaları”, büy ük
korsan filoları oluşturm uşlar. III. Ram ses, “Bu
insanların hepsi birden ilerlem ektey di. Hiçbir ülke
onlara karşı koy am az” dem işti.

Denizci v e sav aşçı olarak rakipsiz olan Yunanlılar bu


deniz insanlarının arasınday dı. Hom eros’un İly ada v e
Odessa’sı m uhtem elen m ilattan önce 1 1 9 0 civ arında
gerçekleşerek ağızdan ağza aktarılan gerçek olay lara
day anm aktadır. Şiirler bu olay ları efsanev i
kahram anların gözüpeklik öy külerine
dönüştürm üştür. Truv a Sav aşı ile ilgili gerçeğin özü,
y ağm ay a kararlı olan Yunan korsanlarca
gerçekleştirilen büy ük bir deniz saldırısı olduğu
izlenim ini uy andırıy or.

Bu nedenle Geç Bronz Çağı im paratorlukları, Erken


Bronz Çağı im paratorluklarına olduğu gibi y ıkıldı. Ve
Akdeniz’in ötesine, uy garlığın farklı zam anlarda
geliştiği başka y erlere baktığım ızda ay nısını görürüz
–ortay a çıkış v e y ıkılış.

Mohenjo-daro v e Harappa’daki İnduş uy garlığı


m ilattan önce 1 9 00’lerde y ıkıldı. Büy ük Mohenjo-daro
şehrinin aniden v e şiddetle öldürülen üst düzey
insanlarından kalan göm ülm em iş şey ler arasında
kazıcılar bulundu.

Milattan önce iki binlerdeki Shang’dan m ilattan sonra


1 6 4 4 -1 9 1 1 ’deki Manchu’y a kadar Çin tarihi bütün bir
em pery al hanedanlar dizisinin rastgele periy otlarla,
bazen asırlar süren, bölünm e v e sav aşla sonuçlanan
ortay a çıkış v e düşüşüne şahittir.

Bu süreç boy unca Çin uy garlığı çok m uhafazakâr v e


tem elde değişm ezdi. Sosy o-ekonom ik düzen nesilden
nesile, hanedandan hanedana tam am en kendini
tekrarladı. Çin, antik uy garlığın döngüsel y oluna uç
bir örnek sağlıy or.

Bu nedenle, karşılaşacağım ız iki tarihsel sorun v ar.


Antik uy garlıklar neden ortay a çıktı v e y ıkıldı? Ve bu
çelişkili toplum sal y apı, uzun zam an dilim leri
boy unca neden tam am en kendini tekrar etti?

Antik düny a, tekniğin durağanlığı ile nitelenm iştir.


Çeşitli zam anlarda insanlar m ev cut üretim biçim inin
çelişkilerini, onu dönüştürerek atlatm ıştır. Küresel
ısınm a, Geç Paleolitik av cılarının bel bağladığı büy ük
av hay v anlarının y aşam alanlarını tahrip etm iştir.
Buna y anıt –Neolitik Dev rim - tarım ın v e stok
artışının benim senm esi y oluy la üretkenlikte, üründe
v e nüfusta dev asa artış elde etm e olm uştur.

Toprak y orgunluğu v e nüfus baskısı daha sonra bu


Erken Neolitik üretim biçim i için kriz y aratm ıştır.
Kentsel Dev rim ’de çelişkiler, arazi ıslahına, sulam a
planına v e toprağın sürülm esine day alı ikinci bir
büy ük ileri atılım ile çözülm üştür.
Ancak Kentsel Dev rim sonraki ilerlem e için ay ak bağı
da getirm iştir: bir y önetici sınıfın v aroluşu. Bunun
doğuşunun haritasını daha önce çizm iştik. Bunun
köklerinin uzm anlaştırılm ış dini, askeri v e siy asi
görev lerde, ilkel bir ekonom ik sistem e içkin kıtlık v e
em niy etsizliklerde olduğunu belirtm iştik. İlk
y öneticiler, toplum sal rolleri kendilerine kıt
kay naklar üzerinde hâkim iy et v eren kişilerdi.

Neden y önetici sınıfın, y eni fikirler için engel olm ası


gerekm iştir? Kuşkusuz, artı değeri y ükseltm ek
am acıy la tekniği geliştirm ek onların çıkarlarına değil
m i? Ev et v e hay ır. Toplum sal hay attaki tüm şey lerde
olduğu gibi karşıt baskılar v ardı.

Yeni y önetici sınıflar, kürsülerinde endişey le


oturdular. Kendi aralarında bölünm üşlerdi; aile aile,
şehir şehir, kabile kabile ve im paratorluk
im paratorluk. Büy ük aileler, içerideki hasım lara
karşı sadık kişilerden v e m uhafızlardan oluşan
m aiy etler oluşturm uşlardı. Yabancı düşm anlara karşı
ordulara v e büy ük kalelere ihtiy açları v ardı.

Yöneticiler, söm ürüldükleri için potansiy el isy ankâr


olan v e bu nedenle zor v e aldatm anın dikkatli bir
karışım ıy la sindirilm eleri gereken halk kitlelerinden
de kopuklardı.

Zor, soy lu m aiy et v e dev let güçleri tarafından ortay a


koy ulan tehdit anlam ına geliy ordu. Aldatm a,
y öneticilerin asli bir rol oy nadıkları v e kam u
y ararına hareket ettikleri y önündeki ideolojik sav
anlam ınday dı. Güç v e aldatm anın her ikisi de,
arkeolojik belgelerde başat olan kocam an hey kellerde
cisim leşm işti.

Mısır’ın Eski Krallık dönem i piram itlerini ele alalım .


Bu piram itler, ebediy ete kadar y aşam aları beklenen
tanrı-kralların m ezarlarıy dı. Bunlar, y öneticinin
korkunç v e göz korkutucu bir çehrey e y ükseltildiği
y anlış bir ideolojinin anıtlarıdır. Piram itler, halka
konum larını öğretm ek üzere tasarlanm ıştı. Sınıf
sav aşında ideolojik birer silahtılar.

Bu nedenle Bronz Çağı seçkinleri denetim lerindeki artı


değeri gelişm iş tekniğe v e daha y üksek üretkenliğe
y atırm adılar. Kay nakları askeri rekabette, prestij
anıtlarında v e tabii ki lüks y aşam biçim inde israf
ettiler. İktidar, propaganda v e ay rıcalık –üretkenlik
değil-, Bronz Çağ köy lülerinin em eğiy le y aratılm ış
artı değeri tüketti.

Bu süreç birikim seldi. Zenginin açgözlülüğü hiçbir


zam an tatm in olm uy ordu. Daha önceki anıtların
ihtişam ı, kendinden sonra gelen tarafından gölgede
bırakılacak bir standart koy uy ordu. Yöneticiler
saray larının lükslüğü, m ezarlarının görkem i, büy ük
şehirlerinin sanat v e m im arisi konularında rekabet
içindey di.
Hepsinden öte, genişley en v e çarpışan çekişm e biçim i
olarak askeri rekabet y oğunlaşm ıştı. Geç Bronz Çağı
düny asında ağır çekim bir silahlanm a y arışı
saptanabilir. Milattan önce 1 2 00 y ılında, y ine
m ilattan önce 1 6 00 y ılına nazaran daha fazla asker,
daha iy i silahlanm ış v e daha güçlü sav unan kaleler
v arm ış gibi görünüy or. Düny a, daha da askerileşm iş
hale gelm işti.

Teknik durgundu am a artı değer tüketim i


y ükseliy ordu. Sav aş, anıtlar v e lüks, köy lülere
y önelik daha y üksek söm ürü oranı v e y oksullaştırm a
anlam ına geliy ordu. Tepedeki aşırı birikim , sistem in
tarım sal tem elindeki bozulm a ile y ansıy ordu.

Geç Bronz Çağı’nın m ağrur sav aşçı efendileri,


ekonom ik m aliy etleri sürdürülem ez hale gelm iş
asalak seçkinlerdi. Milattan önce 1 2 . y üzy ılda
düny alarının çökm esinin en derin sebebi budur.

Ancak bu, iç çözüm ü olm ay an bir sorundu. Durgun


teknik, sosy o-ekonom ik m uhafazakârlık anlam ına
gelm ektey di. Eski toplum un içinde büy üy en y eni
güçler y oktu. Bun nedenle tercih, istilacıların
barbarlığı ile eski (başarısız olm uş) em pery al
uy garlığın y aşam a dönm esi arasınday dı.

İnsanlık bir kez daha çıkm azday dı. Ancak bu kez,


sınıfların v e dev letlerin v arlığı, insan y aratıcılığı v e
ilerlem esine karşı aşılm ası zor engeller inşa etm işti.
Bölüm 9: Tarih Nasıl Meydana
Gelir?

Dizinin bu bölümünde, müsrif, durgun ve kriz


eğilimli toplumlar yaratan sınıfsal ayrışmanın ilk
safhaları inceleniyor ve “tarihin nasıl meydana
geldiği” sorusuna yanıt aranıyor.

“Kent Dev rim i”, Bronz Çağı’nın büy ük em pery al


uy garlıklarını y arattı. Fakat bu uy garlıklar sav aşa,
anıtlara v e lükse y üksek düzey de boşa harcam a ile
niteleniy ordu –rekabete day alı olan v e bu nedenle
birikerek çoğalan bir harcam a.

Bu boşa harcam a, düny anın uzlaşm az sınıflara v e


rakip dev letlere bölünm esinden kay naklanıy ordu. Ve
bu, v erim li kay naklar v e rezerv ler ekonom isinin içini
boşaltacak şekilde köy lülüğün aşırı söm ürülm esi ile
sonuçlandı.

Em pery al uy garlıklar bundan dolay ı ekonom ik


anlam da durgun ve toplum sal anlam da
m uhafazakârdı. İlerlem enin önünde aşılm ası güç
engeller oluşturan, sınıfların ve dev letlerin
tem elleriy di.

Bronz Çağı çıkm azı, duraklam ak v e durum u


değerlendirm ek için fay dalı bir fırsat sağlar. Şu anda
karm aşık toplum y apısının tüm unsurları
y ürürlükte, öy ley se şu soruy u y öneltm ek uy gun:
tarih nasıl m ey dana gelir?

Tarihsel süreci üç m otor sürükler.

Birinci olarak teknik anlam da gelişm e v ardır.


İlerlem e, doğa üzerinde daha iy i hâkim iy eti olası kılan
bilgi birikim i, em ek üretkenliğinde artış v e insan
ihtiy açlarını tatm ine uy gun ekonom ik kay nakların
genişletilm iş m ev cudu olarak tanım lanabilir.

Bu anlam da ilerlem e kaçınılm az değildir. Örneğin


Shang Hanedanı Çin’inde, Miken Yunanistan’ında y a
da Norm an İngiltere’sinde bütün köy lü nesilleri, tüm
öm ürlerini ne tarım sal ekipm anda, ne de y ardım cı
ekipm anda hiçbir kay da değer y enilik
deney im lem eden geçirm iş olabilir.

Sadece m odern kapitalist toplum da teknik gelişm e


üretim biçim inde esastır. Marx, bu konudaki fikrini
açıklarken açık bir biçim de şunu belirtm işti: “Eski
üretim biçim inin değişm ez biçim de korunm ası, tam
tersine, daha önceki tüm endüstriy el sınıfların
m ev cudiy etinin birinci koşuluy du.”

Kapitalizm öncesi toplum daki ilerlem e rastlantısaldı,


sosy o-ekonom ik sistem in dinam iğinin özünde olan bir
şey değildi. Sınıflı toplum öncesinde insan
topluluklarının v aroluşlarını tehdit eden ekolojik kriz
m uhtem elen kritik önem dey di. Neolitik Dev rim ,
küresel ısınm a v e av hay v anlarındaki ani azalış
karşısında bir y anıtm ış gibi görünüy or.

Kapitalizm öncesi sınıflı toplum da, tekniğin gelişm esi


daha geniş bir etki türü m eselesiy di; bazıları y eniliğin
hızlandırıcılarıy ken, bazıları da ilerlem enin önünde
engeldi. Bunu anlam ak için, tarihsel sürecin diğer iki
m otorine göz atm am ız gerekiy or.

İkinci m otor, serv et v e iktidar için y öneticiler


arasındaki rekabettir. Bu, hem y önetici sınıflar
içinde, örneğin rakip soy lu gruplar arasında çekişm e,
hem de y önetici sınıflar arasında, rakip dev letler v e
im paratorluklar arasında olan çekişm e şeklini alır.
Modern kapitalist toplum da böy lesi bir rekabet hem
ekonom ik, hem politik-askeri boy utlara sahiptir. 2 0.
y üzy ılın ilk y arısındaki iki düny a sav aşı esasen rakip
m illi-kapitalist bloklar arasınday dı.

Bunun aksine, kapitalizm öncesi sınıflı toplum da


y öneticiler arasındaki tüm rekabet esasen politikti.
Rekabetçi askeri birikim halini alm ıştı. Düny a, rakip
gruplara v e dev letlere bölünm üştü. Siy asi güv ensizlik
daim i bir durum du. Askeri rekabet sonuçtu: her
birinin rakibinden daha hızlı biçim de asker
toplam ay a, istihkâm v e silahlanm ay a doğru am ansız
sürüklenm esi.

Tarihsel sürecin üçüncü m otoru sınıflar arasındaki


m ücadeledir. Antik düny ada, rekabetçi askeri birikim
y önetici sınıfın söm ürü oranını arttırm asını v e
köy lülerden daha çok üretim fazlası sağlam asını
gerektiriy ordu.

Bu sürecin iki sınırı v ardı. Biri, köy lülerin v e


ekonom ik sistem in kendi kendini y eniden üretebilm ek
zorunda olm asıy dı: aşırı v ergilendirm e, toplum sal
düzenin m addi tem elini tahrip edecekti (v e bazen de
ediy ordu). Diğeri ise köy lülerin söm ürüy e karşı
direnişiy di.

Bronz Çağı’ndaki sınıf m ücadelesine dair çok az şey


biliy oruz. Bir istisnası, Mısır’daki Teb şehrinde
(günüm üzün Luksor’u) m ilattan önce iki binlerden
kalan belgelerden sağlanm aktadır. Bu belgeler,
tapınakları v e seçkinlerin m ezarlarını y apan hünerli
m adenciler, taş ustaları, m arangozlar topluluğu ile
ilgilidir.

Belgeler, sınıflar arası gerginliği tescil etm ektedir.


Esnaflar görece iy i kazansa v e m akul saatlerle çalışsa
da, zorba y öneticiler bazen v idaları sıkm ay a
çalışıy orm uş. “Üretim fazlası”nın gereksim in
olduğuna inananlar bir kez daha zorla çalıştırm ay ı
kabul ettirm işlerdi. Fakat söm ürülen bazen karşı
koy m uştu. Belgelerden biri, m ilattan önce 1 1 7 0’te
eşleri tarafından desteklenen esnafların y iy ecek
pay larının v erilm esinin gecikm esi v e ailelerinin
açlıkla karşı karşıy a kalm asıy la birlikte grev e
gittiğini gösteriy or –tarihte kay dedilm iş ilk örnek.

Üç m otor: teknik anlam da gelişm e, rakip y öneticiler


arasındaki rekabet v e sınıflar arası m ücadele. Her bir
m otor çok farklıdır. Her biri farklı dışav urum larla,
değişken hızlarda v e kesintili etkiy le işler. Bu nedenle
tarihsel süreç son derece karm aşıktır. Her bir
m otorun kendisi, sadece çelişkilerin bağlantı noktası
değil, ay nı zam anda her üç m otor da eşzam anlı işler,
bazen ay nı doğrultuy a, bazense zıt doğrultuy a
sürüklenir.

Bu nedenle her tarihsel durum em salsizdir. Her biri


ekonom ik problem lerin, toplum sal gerilim lerin, siy asi
uzlaşm azlıkların, kültürel farklılıkların v e kişisel
etkilenim in kendine özgü “konjonktürü”dür.

Konjonktür, tarihsel dev inim in m ey dana geldiği


şartları sağlar. Ancak şartlar, sonucu belirlem ez. Bu,
tarihin gelecekteki y önüne karar v eren toplum sal
güçlerin –örgütlenm iş insan topluluklarından oluşan-
çatışm asıdır.

Bronz Çağı uy garlığının ardı arkası kesilm ey en


krizlerine dönelim . Boşa harcam a, kay nakları üretken
teknikten koparm ış v e deney v e y enilenm ey i
bastırm ıştır. Dahası: bilim deki ilerlem e, büy ü, din v e
m istifikasy onun diğer biçim lerince engellenm iştir.

İlerlem e, “doğru bilinç”e bağlıdır –dış gerçeklikle ay nı


olm asından ötürü insan ey lem inde y ararlı bir rehber
olan düny a bilgisi-. “Yanlış bilinç” – tanrı-kral inancı,
ilahi telkin y a da örneğin ay nin fay dası- aksi bir
etkiy e sahiptir: bilim in, uy gulam alı çalışm anın v e
dolay ısıy la toplum sal ilerlem enin önünde engeldir.

Teori v e pratik, gerçek düny ada tekniği v e


üretkenliği, şuuru v e özü, edebi kültürü v e em eği
geliştirm ek için etkileşm ek y erine, em pery al
uy garlıklarda ay rık hale gelm iştir. Mısırlı rahipler
toprağı değil y ıldızları incelem iştir v e doğa
bilim lerinin değil m um y alam anın rehberini
y azm ışlardır. Mısırlı köy lüler tarafından y aratılan
zenginlik, putların anıtlarında israf edilm iştir. Mısırlı
sanatçıların hünerleri, “el işi” olm a şeklinde hor
görülm üştür.

Bunun sonucunda, eski uy garlıklarda ilerlem e


engellenm iştir. Çıkm azı dağıtabilecek hiçbir y eni güç
beslenm em iştir. Tarihin enerjisi, em pery al iniş çıkışın
çarkını döndürm ede tüketilm iştir.

Ancak m ilattan önce 1 2 00’dem düny a sistem inin özü,


sosy o-ekonom ik m uhafazakârlığın durgun
y oğunluğunun üzerindeki jeopolitik kargaşa saçm alığı
olarak görülebilsey di, çev re daha dev ingen olurdu.
İşte, kralların, rahiplerin, bürokratların
hâkim iy etinden nispeten bağım sız olan engin Bronz
Çağı düny asının göçebeleri, çiftçileri ve
zanaatkârları, bili v e becerinin sınırlarını zorlam ıştır.

Birçok buluş v ardı. Ancak bunlardan biri en


önem lisiy di. Bronz pahalı, aristokratik v e sağlam
aletler v e silahlar y apm ak için çok y um uşaktı. O
buluş, ucuz, sert v e tüm düny ay ı fethedecek derecede
herkes için m ev cut bir m etaldi.

Geç Bronz Çağı krizinin kargaşa v e didişm esinin


ortasına, Kuzey ’den y eni istilacılar geldiler: dem ir
insanları.
Bölüm 10: Demir İnsanları

Bu bölümde, uygarlaşmamış çevre ülkelerinde


milattan önce 1300’lü yıllarda dünyayı
dönüştürecek olan endüstriyel devrimin
başlangıcı inceleniyor.

Birçok dev rim , küresel sistem in çekirdeğinden ziy ade


çev resinde ortay a çıkar. Çev redeki y aşam daha az
güv ence altındadır, daha az kem ikleşm iştir v e
bundan dolay ı daha az m uhafazakârdır.
El em eği, Bronz Çağı’nın eski em pery al
uy garlıklarında söm ürülm üş v e küçüm senm iştir.
Dev asa artı değerler koparılm ış v e sav aşlarla,
anıtlarla v e lüks ile heba edilm iştir. Yeni teknoloji
y atırım ı için geriy e çok az şey kalm ıştır.

Var olan seçkinler için y enilik, her halükarda


tehlikeliy di. Yenilik düşünm ey i, sorgulam ay ı v e y eni
olasılıkların tahay y ülünü içerirdi. Bu nedenle
insanoğlunun y aratıcılığı sadece iş görecek m addi
kay nakları reddetm edi, ay nı zam anda rahiplerin
büy ü v e m istisizm leriy le de uy uşturuldu.

Bir durgunluk ortam ına karşı, ara sıra beceri


kıv ılcım ı göze çarpar. Cam işçiliğini Mısırlılar,
m uhasebey i Babilliler, alfabey i de Fenikeliler icat
etm iştir. Hâkim olana istisnalar şöy le m ey dana
çıkıy or: lüks bir eşy a, zenginliğin ölçülm esinin y olu
v e bunu kay detm ek için bir y azı. Böy lesi icatlar
çiftçiler y a da zanaatkârların pek işine y aram ıy or. Bu
icatlar serv etin harcanm ası v e kontrolüy le ilgililer,
üretim iy le değil. Bunlar, bilim v e em eğin birbirinden
ay rı hale geldiği bir toplum u y ansıtıy or.

Uy garlaşm am ış çev rede öy le değildi. Milattan önce


1 3 00’lü y ıllarda, düny ay ı dönüştürecek olan bir
endüstriy el dev rim başlam ıştı.

Arkeolojik kay ıtlar nettir: bu zam andan itibaren


m etal nesnelerin m iktarı, çeşitliliği v e kapsam lılığı
patlam a y apm ıştı. Madencilik teknolojisi giderek
artan bakır, kalay v e altın tedariki sağlay acak
biçim de ilerlem işti. Eritm e y öntem leri gelişm işti. Ve
m adeni eşy a y apım cıları çoklu kaplar v e benzeri
görülm em iş karm aşıklıkta nesneler oluşturm ak için
döküm tekniği kullanm ay a başlam ıştı.

Sardiny a’dan bronz sav aşçı hey kelleri v ardır.


Danim arka bataklıklarından da bronz borazanlar.
Kaslara benzetm ek için kalıplanm ış bronz zırhlar.
Bronz kalkanlar, kılıçlar, kınlar, m ızrak başları,
baltalar, at koşum ları, bıçaklar v e daha fazlası. Bazen
bunlar büy ük y ığınlarla ortay a çıkar. Binlerce Geç
Bronz Çağı y ığını arkeologlarca bilinm ektedir.
Bunlardan İngiltere Isleham ’daki 6 bin 500 parça
içerm ektey di.

Kısa zam an içinde bundan daha önem li şey ler


oluy ordu: m adenciler, dem iri direngen filizinden
çıkarm anın y ollarını deniy ordu.

Dem ir y eni bir şey değildi. Yüzy ıllar boy unca ilkel
işlenm iş dem ir uy gulam aları nadiren kullanılm ıştı.
Ancak hesaplı bir fiy atla kaliteli dem ir eşy aların seri
im alatı için hiçbir teknik geliştirilm em işti.

Bu, çok eski çağlarda Kafkasy a dağlarında y aşay an


barbar bir kabilenin başarısı olabilirdi. Yeni teknoloji
buradan Anadolu Hiti İm paratorluğu’na (Türkiy e)
sıçram ış görünüy or. Bunun daha ötey e y ay ılm ası,
em pery al y önetici sınıfın dem irden silah y apım ını tek
elde tutm a çabalarıy la ertelenm işti.

Bu nedenle, el y apım ı dem ir eşy alar m ilattan önce


1 2 00 sonrasına dek y ay gın hale gelm em iştir.
Dem ircilik, Bronz Çağı im paratorluklarının
dev rilm esinin ortasında sıçram a y apm ıştı. Çev rede v e
büy ük güçlerin ara bölgelerinde, bunun olm asıy la
birlikte teknikte, üretkenlikte v e üretim deki en büy ük
ilerlem eler kay dedilm iştir.

Dem ircilik bir ekonom ik, toplum sal v e siy asi


değişim ler zinciri oluşturm uştur. Bronz pahalı v e
nispeten y um uşaktı. Bu nedenle Bronz Çağı
çiftçilerinin çoğu bronzdan değil, ahşap v e taştan
y apılm ış aletler kullanıy ordu. Dem ir bol, ucuz v e
serttir. Kullanım ının önündeki engel y üksek erim e
noktası olm uştur.

Eritm e, özel haddehaneler gerektiriy ordu –y üksek


ısılara ulaşm ası için hav ay ı dem ir cev heri v e
köm ürden oluşan karışım a doğru iten körüklerin
kullanıldığı fırınlar. Teknik bulunur bulunm az
sıradan çiftçiler kendi bahçelerinde haddehanelerini
kurabilm iş ve kendilerini m etal aletlerle
donatabilm işlerdir.

Dem ir ile birlikte üretkenlikte artışın m üm kün


kılındığından şüphe duy anlar, ahşap bir kürekle y eri
kazm ay ı y a da taş bir balta ile ağaç kesm ey i
denem eliler. Dem ir, üç bin y ıl önce tarım da,
endüstride v e sav aşta dev rim y arattı. Etkisi, 1 9 .
y üzy ılda buhar gücünün olduğu kadar
dönüştürücüy dü.

Ay nı zam anda sosy al düny ay ı tepetaklak edeceğinin


de habercisi oldu. Bronz aristokratikti. Bronz Çağı
düny asına, sav aş arabalarına binen pahalı silahlar v e
zırhlarla donanm ış sav aş ağaları egem endi. Bunlar,
ilkel aletlerle aralıksız çalışm ak zorunda olan köy lü
kitlelerince desteklenm işti.

Dem ir, en önem li doğray ıcı v e kesiciy di. Dem irden


y apılm ış baltalara sahip insanlar, y eni tarlalar
y aratm ak için sık orm anları v e cangılları
tem izley ebilirdi. Ay rıca dem ir sabanlarla ağır killi
toprakları sürebilirlerdi. Dem ir teknolojisi, y eni bir
tarım sal öncüler v e özgür köy lüler dalgasını
zincirlerinden saldı.

Dem ir ay nı zam anda dem okratikti. Bronz ustaları


saray lar, dem irciler köy ler için çalışırdı.

Dem ir, sıradan insana bir m ızrak v e bir kılıç v erdi. Ve


eğer bunun gibi bir başka adam la om uz om uza
durursa –bir falanj oluşturduy sa- sav aş arabası
taarruzunu durdurabilirdi. Ve bunu y apabilirse
toprak ağasını öldürebilirdi.

Çok say ıda küçük şefin hüküm sürdüğü dış düny ada
y erleşim den y erleşim e giden, m al v e hünerlerini
satan Erken Dem ir Çağı dem ircileri y eni düny a
düzeninin bundan habersiz özneleriy di. Rakip şefler
onların hizm etleri için kapışıy or v e bu durum
ekonom ik değerlerini, toplum sal konum larını v e
kendilerine ve zanaatlarına biçtikleri değeri
y ükseltiy ordu. Dolay ısıy la bu durum ona
m ükâfatlarını, bağım sızlığını v e bir m ucit olm ak için
özgüv enini v eriy ordu.

Hom eros, bu durum dan bazı şey ler y akalam ıştır.


İly ada v e Odessa’nın içeriği dört asrı kapsam aktadır.
Şiirler m ilattan önce 1 2 . y üzy ılı resm etm ektedir,
ancak ağızdan ağza aktarılan destanlar olarak
m ilattan önce 8. y üzy ılda y azılı biçim de son hallerine
erişm işlerdir. Hom eros bazen Geç Bronz Çağı’nı, bazen
ise kendi Antik Çağ’ını betim lem ektedir.

Hom eros, “Bir kâhin, bir doktor, bir şarkıcı, bir


zanaatkâr her y erde m em nuniy etle
karşılanacağından em indir” dediğinde, bize
im paratorluk sonrası çağda, m ilattan önce 8. y üzy ılın
“Karanlık Çağları”nda, küçük şefler v e gezgin
dem irciler düny asında v aziy etin nasıl olduğunu
anlatır.

İlk olarak uy garlaşm am ış kuzey de ortay a çıkan


bağım sız zanaatkârlardan oluşan y eni sınıf, Hom eros
zam anında Doğu Akdeniz’de kökleşm işti.
Milattan önce 1 2 . y üzy ılda Geç Bronz Çağı
im paratorlukları çökm üş, birbirlerine karşı askeri
m ücadelede tükenm iş, içerideki direniş v e dışarıdan
gelen saldırıy la parçalanm ıştı.

Bunları y erinden eden jeopolitik sistem , daha küçük


dev letlerin –Mısır gibi küçülm üş em pery al dev letler,
Ugarit gibi ticari şehir dev letleri v e Filistin gibi
uy garlaşm am ış y erleşim ler- sürekli değişen
m anzaralarıdır.

Dem ircilik, bu y eni, daha açık v e daha az y ukarıdan


aşağı düny ada gelişti. Deniz ticaretinin ada m erkezi
olan Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de m ilattan önce 1 1 . v e 1 2 .
y üzy ıllardaki dem ir tem elli endüstriy el dev rim e
öncülük etti.

Eski iniş çıkış döngüsü, Bronz Çağı uy garlığının


tekrarlay an ritm i kırıldı. Yeni bir teknoloji y eni bir
ekonom i, y eni toplum sal ilişkiler v e y eni politik
biçim ler y arattı. Tarih, taze kanallar oluşturdu.

Bu kanalların bazılarını şim di çizelge ile gösterm em iz


gerekiy or –Pers, Hindistan, Çin v e hepsinden önem lisi
Akdeniz’de.
Bölüm 11: Batı Asya: Pers
İmparatorluğu

Neil Faulkner bu bölümde, demirden yapılan


araçların artı değeri yükseltmesiyle birlikte
yaşanan gelişmeleri ve bunun sonuçlarından biri
olan Pers İmparatorluğu’nu inceliyor.

Bronz Çağı im paratorlukları küçük v e ay rışm ıştı.


Mısır’da Nil, Irak’ta Dicle v e Fırat, Pakistan’da İnduş
v e Çin’de Sarı Nehir’in büy ük alüv y onlu taşkın
ov alarına kurulm uşlardı. Uy garlığın bu ilk
m erkezlerinin arasında büy ük çöl alanları, bozkırlar
v e dağlar y ay ılm ıştı.

Ahşap v e taş aletlerle üretkenlik düşük v e artı değer


küçüktü. Bronz Çağı teknolojisini kullanarak, sadece
büy ük nehir v adilerinin olağanüstü bereketi şehirler
kurm ak, orduları ay akta tutm ak v e im paratorluklar
y aratm ak için zenginlik sağlandı.

Geç Bronz Çağı’nda bile Knossos (Girit’te), Miken


(Yunanistan’da) v e Truv a (Türkiy e’nin kuzey
batısında) gibi y erleşim ler nispeten azgelişm iş çev rey i
tem sil ediy ordu. Buralarda m ütev azı büy üklükte v e
kocam an saray lar y a da kaleler v ardı. Minos’un
tüccar prenslerinin v e Miken sav aş ağalarının
serv etleri, Yeni Krallık firav unlarınınkiy le
karşılaştırılam azdı.

Bu durum , m ilattan önce 1 000’den sonraki


y üzy ıllarda değişti: uy garlığın v e im paratorluğun
çapı patlam a y aptı. Dem ir Çağı çiftçileri arazilerin
bakirliğini kırdılar v e buralarda buldukları ağır
zem ini sürdüler. Üretkenlik v e nüfus hızla arttı. Artı
değerler, Dem ir Çağı im paratorlukları kurucularının
Bronz Çağı’ndaki atalarını gölgede bırakm alarına
elv erişliy di.

Milattan önce 3 . y üzy ılın sonunda Çin, Ch’in dev leti


sav aş ağası Shih Huang-ti tarafından birleştirildi.
Shih Huang-ti, Geç Bronz Çağı’nda Şang Hanedanı’nın
hâkim olduğunun beş katı büy üklükte bir alana
egem en oldu.

Bundan bir asır önce, m ilattan önce 4 . y üzy ılın


sonlarında Maury alı sav aş ağası Çandragupta, ilk
Hindistan im paratorluğunu kurdu. Bir asır sonra
zirv e noktasına ulaşan Maury a İm paratorluğu
sonunda İnduş Vadisi’nin büy ük bölüm ünü, Kuzey
Ov ası’nın tam am ını, Ganj Vadisi’ni, Nepal’i v e
Deccan’ı kapladı.

Bundan iki asır kadar önce, m ilattan önce 6 . y üzy ıl


ortasında üç büy ük Pers fatihi, Sirus, Kam bises v e
Darius daha da büy ük boy utta bir im paratorluk
kurm uştu. Milattan önce 500 civ arlarında,
im paratorluğun doruk noktasında batıda Traky a’dan
(Bulgaristan), doğuda İnduş’a (Pakistan), kuzey de
Kafkasy a Dağları’ndan güney de Nüby e Çölü’ne kadar
uzanm ıştı.

Persler güney batı İran’da çetin dağ v adilerinin


y erleşik çiftçileriy diler. Medler, geniş kuzey doğu İran
bozkırlarının göçebe atlılarıy dılar. Milattan önce
550’de Pers v e Med fetihle birleştirildi. İki nesil içinde
Irak, Mısır, Türkiy e, Pakistan v e Afganistan
im paratorluğa dâhil edilm işti.

Milattan önce 6 . y üzy ılın Pers İm paratorluğu, bu


nedenle uy garlığın dört asli m erkezinden üçünü
kapsam ıştır –Nil, Dicle, Fırat v e İnduş nehir v adileri.
Bunlar v e bunların arasında kalan alanlar tek bir
em pery al dev let çatısında birleştirilm iştir v e haraç
v eren ey aletler y ığını olarak y önetilm iştir.

Bu ey aletleri, birleşik bir kültürel bütün olacak


şekilde kay naştırm a girişim i olm am ıştır. Per
İm paratoru’na “Yüce Kral” adı v erilm iştir –kendi
etnik v e dini kim liklerini, ekonom ik v e toplum sal
örgütlülüklerini v e kendi politik y apılarını koruy an,
bariz biçim de tebaa olan bir dizi halkın y öneticisiy di.

Persepolis’teki im paratorluk saray ının ana izley ici


salonuna giden tören m erdiv enlerini taş röly ef
hey keller süsler. Bunlar, 2 3 ay rı tebaadan gelerek
Ulu Kral’a aralarında giy siler, m etal kaplar, altın,
fildişleri, atlar v e dev eler, antiloplar, aslanlar v e
okapiler gibi egzotik hay v anların olduğu hediy eler y a
da haraçlar v eren hey etleri tasv ir eder.

Persepolis’teki binalardaki y azılar, im paratorluğun en


önem li insanlarını listelerken, binlerce y azılı kil tablet
de kraliy et ailesinin, m em urların v e işçilerin gıda y a
da güm üş m asraflarını belgeler.

Böy lesi geniş bir alanda haraç toplanm ası nasıl


m ecburi kılınm ıştı? İm paratorluk, genel v alilerin
(satrap denilen) y önettiği büy ük ey aletlere
bölünm üştü. Satrapların im paratorluk başkentiy le
bağlantısını bir y ol ağı v e resm i posta sistem i
sağlıy ordu. Örneğin Kral Yolu, Türkiy e’nin
batısındaki ey alet başkenti Sardes’ten İran’ın
batısındaki im paratorluk başkenti Susa’y a uzanm ıştı.

Satraplar büy ük orduları v e filoları y önetiy orlardı.


Ancak büy ük isy an y a da dış sefer olay larında Ulu
Kral önderliğinde ihtişam lı bir ordu oluşturulurdu. Bu
ordunun bileşim i, im paratorluğun çok dilli
karakterini y ansıtırdı: her bir etnik bileşen kendi
tarzıy la sav aşırdı.

Ulu Kral’ın zenginliği Persepolis, Susa, Ham edan,


Pasargad v e Babil’deki kraliy et saray larının
büy üklüğünden anlaşılır. Persepolis, izley ici
salonlarının, beklem e odalarının, haraçlar için
depoların, im paratorluk korum aları için koğuşların,
duv arla çev rilm iş bir av alanının, dev asa bir süs
bitkisi bahçesinin v e zanaatkârların, tüccarların v e
işçilerin geniş bir çarşısının y er aldığı uçsuz bucaksız
bir y erleşim di.

Büy ük İskender m ilattan önce 3 3 1 ’de Persepolis’i ele


geçirdiğinde, en zengin Yunan şehri olan Atina’nın
3 00 y ıllık gelirine eşit değerdeki bir haziney i de
zaptetm işti.

Zenginliğine kasrşın Pers İm paratorluğu görece


istikrarsız v e kısa öm ürlü oldu. Kiros, Persleri v e
Medleri birleştirerek güçlü bir fetih aracı y aram ıştır.
Persler m ızrak v e y ay larla piy ade olarak sav aşm ıştır.
Medler ise birinci sınıf hafif süv ariy diler. Hareketlilik,
ateş gücü v e darbe v uran ey lem in sonuçtaki bileşkesi
bir fetih kasırgası y arattı.

Ancak askeri üstünlük, siy asi egem enlik y a da


toplum sal dönüşüm ile denk tutulam az. Persler sadece
m ev cut y önetici sınıfları birleştirm iş v e artı
değerlerinin bir kısm ını sahiplenm iştir.
İm paratorlukları, güçle day atılanı koruy acak her
türlü birbirine bağlılıktan y oksundu.

İm paratorluğun genişliği v e çeşitliliği m erkezi


zay ıflatm ıştı. Yerel krallar v e ey alet satrapları
m uazzam gücü kullanıy ordu. Başkaldırı y öreseldi,
özellikle de daha uzak sınırlarday dı.

Pers İm paratorluğu, jeopolitik olarak kopuk v e


kültürel anlam da birbirine y abancı v aroluşları –
Türkiy e, Mısır, Irak, İran, Afganistan v e Pakistan-
birbirine çim entolam a girişim iy di. Bu nedenle doğal
y atkınlığı kay naşm adansa bölünm ey ey di.

Gelgelelim , kırılgan kabuğu parçalay an bir dış güç


oldu. Milattan önce 6 . y üzy ıl sonlarında en büy ük
genişliğine ulaşm asıy la Pers İm paratorluğu, en uzak
kuzey batı sınırındaki bir başka uy garlıkla çarpıştı. Bu
çarpışm a, küçük köy lü-çiftçi topluluklarına karşı
düny anın gördüğü en büy ük im paratorluğun
zenginliğini aşındırdı.
Pers İm paratorluğu, tam am en farklı iki toplum sal v e
siy asi düzenin sınırlarını test etti. Her ikisi de Dem ir
Çağı’nın ürünleriy di. Ancak bunlardan biri adeta
küresel çapta antik em pery alizm in bir kopy ası iken,
diğeri ise dev rim in öfke v e m ücadelesinde y aratılm ış
y eni bir toplum sal düzendi. Dem ir Çağı
dönüşüm ünün, en ileri toplum sal biçim ine eriştiği
y erler, Antik Yunan’ın küçücük şehir dev letleriy di.

Bununla birlikte, buna dönm eden önce Hindistan v e


Çin’deki uy garlığın istikam etini gösterm eliy iz.
Bölüm 12: Hindistan: Maurya
İmparatorluğu

Neil Faulkner, doruk noktasında günümüz


Hindistan, Pakistan ve Bangladeş’ini kapsayan
bir alana erişen Maurya İmparatorluğu’nu ve
imparatorluğun toplumsal yapısını inceliyor.

Çiftçilik, m ilattan önce 7 000’lerde Hindistan’da İnduş


Vadisi’nin batısındaki Kacchi Ov ası’nda başladı.
Burada buğday ın y abanıl ataları, arpa, sığır, koy un
v e keçiler ehlileştirm ey e uy gundu. Bu doğal
kay naklar, küresel ısınm a v e aşırı av lanm a ile tem sil
bulan ekolojik krizden bir çıkış y olu sunm uştu.

Bununla birlikte İnduş Vadisi insanları çiftçilerin


etkisinden üç bin y ıl boy unca büy ük oranda bağışık
kalm ışlardı. Alüv y al taşkın ov asının dev am eden
doğal bereketi, m ilattan önce 4 000’lere dek tarım la
uğraşm ay ı gereksiz kılm ıştı.

Ondan sonra tarım ın y ay ılm ası hızlı oldu. Milattan


önce 4 000’li y ıllar zarfında İnduş Vadisi tarım sal
köy lerle dolduruldu. Milattan önce 3 000’lerin
ortasında, nehir hav zalarındaki toprağın işlenm esiy le
y aratılan dev asa üretim fazlası bir “kent dev rim i”ni
dev am ettirdi. İnduş, Erken Bronz Çağ’da bağım sız
m edeniy etlerin v ar olduğu düny adaki sadece dört
y erden biri haline geldi.

Milattan önce 2 000’lerde, v ar oluşlarından sadece


500 y ıl sonra Mohenjo-daro, Harappa v e diğer İnduş
şehirleri terk edildi. Hint Yarım adası’ndaki Erken
Bronz Çağ m edeniy eti kendi ağırlığı altında çöktü.
Kent m erkezli seçkinlerce gerçekleştirilen aşırı birikim
büy ük bir ihtim alle, ahşap v e taştan y apılm ış aletlere
day alı tarım sal ekonom inin üretici kapasitesini felce
uğrattı.

Orta Asy a bozkırlarının göçebe çobanları arasında,


kuzey e oranla çok değişik bir kültür gelişti. Bu uçsuz
bucaksız alan, batıda Karpatlar’dan doğuda
Mançury a’y a kadar uzanan y üzlerce m illik bir çay ır
şeridiy di. Düşük y ağış, şiddetli soğuk kışlar v e kızgın
sıcak y azların bileşim i nedeniy le tarım , bozkırlarda
y av aş bir ilerlem e gerçekleştirm iştir.

Bozkır göçebeleri, atı ev cilleştirdi, at arabasını icat


etti, alaşım y ay ı geliştirdi v e bakır, bronz, güm üş v e
altından m üthiş objeler üretti. Hey betli doğuştan
sav aşçılar olan bozkır göçebeleri düny anın en iy i atlı
okçularıy dı.

Bozkırlarda y aşam istikrarsızdı. İnsanların say ısı,


sürülerin büy üklüğü v e otlağın y eterliliği ince bir
dengedey di. Eğer sıcak bir y az çay ırları y akıp y ok
ettiy se, sav aş, y erinden edilm e v e kitlesel göç bunu
takip edebilirdi. Bu nedenle bozkır insanlarının, sel
gibi güçle daha geniş bir düny a üzerinde etkisi
olabilirdi.

Belirli aralıklarla ancak önceden kestirilem ey en bir


şekilde Orta Asy a dışına aktılar, gıda v e y em , ganim et
v e serv et, y erleşecekleri y eni bir y urt aray arak
batıy a, güney e v e doğuy a, kurum uş çay ırlardan
bereketli ekilebilir topraklara y öneldiler. Örneğin
m ilattan sonra 1 3 . y üzy ılda Moğollar, 5. y üzy ılda
Hunlar v e m ilattan önce 3 . y üzy ılda Çin’in kendisine
karşı Çin Seddi’ni inşa ettiği Hiung-nu bunlardandı.
Çok önceleri, m ilattan önce 1 500’lerde Ary enler
bozkırları terk ettiler, Hindikuş Dağı’nı aştılar v e
kuzey doğu Hindistan’daki İnduş Vadisi’ne girdiler.

Göçebe çoban istilacılar olarak nispeten say ıca az v e


ilk sıraday dılar; y aşam biçim leri v e kültürleri daha
önce olduğu şekliy le dev am edecek gibi görünüy ordu.
Bununla birlikte, y üzy ıllar boy unca Kuzey
Ov ası’ndan Ganj Vadisi’ne v e sonrasında da güney e
doğru Deccan’a y ay ıldılar.

O zam an, Hindistan’a m ilattan önce 800 dolay larında


ulaşan ve Hint-Ary enlerin balta girm em iş
orm anlardaki ağaçları dev irm esine, kuzey v e orta
Hindistan’ı çiftliklerle kaplam alarına fırsat v eren
dem ire sahiplerdi.

Ary enler atları, at arabalarını v e fetihçilerin sav aşçı


kültürlerini tanıttılar. Hindu inancı m uhafazakârdı,
ritüelleştirilm işti v e korkunç güç tanrıları ile
doldurulm uştu. Kast sistem i, sav aşla şekil v erilen
y eni toplum sal hiy erarşiy i taşlaştırm ıştı. Ary enler
sav aşçıy dılar (kşatriy a), rahiptiler (brahm an) v e
toprak sahibiy diler (v aişy a). Dördüncü bir kast,
surdalar karışık ırklardan köy lülerdi. Yeni gruplar,
Ary en-Hindu toplum uy la giderek büy üy en bir alt-
kast aracılığıy la bütünleştiler.

Hinduizm kast sistem ini m eşrulaştırm ıştır. Toplum sal


düzen doğal bir düzendi, kutsal olarak onay lanm ıştı
v e y ükselm e kişisel bir m eseley di. Erdem liler uy um lu
olanlardı; öldükten sonra daha üst bir kastta y eni bir
bedende dirileceklerdi. Diğer y andan karşıt
görüştekiler bir sonraki y aşam da alt kasta
düşürülm ey i bekley ebilecekti.

İstilacılar kendi dillerini de doğurdular: Sanskrit. Bu


dil, m odern Av rupa dillerinin çoğunun türediği Hint-
Av rupa dil grubunun değişik bir biçim iy di. Bununla
birlikte Hindistan’da kast sistem i dilin
kitleselleşm esini önledi: Sanskrit, eğitim li elitlerin dili
haline geldi.

Dem ir teknolojisi Ganj Vadisi’ni zengin çiftlikler,


güçlü hüküm darlıklar v e büy ük ordularla doldurdu.
Üç y üz y ıl süresince rakip dev letler üstünlük için
sav aştı. Milattan önce 3 2 1 ’de Çandragupta
Maury a’nın tahtı zorla alm asıy la Magadha, bu
dev letlerin en güçlüsü olarak ortay a çıktı. Bir Yunan
y azar, Magadha ordusunun gücünü 2 00 bin piy ade,
2 0 bin süv ari, 2 bin sav aş arabası v e 3 bin fil şeklinde
tahm in etm iştir.

Milattan önce 3 2 1 ile 3 03 y ılları arasında


Çandragupta, Ganj Vadisi’ni, Kuzey Ov ası’nı v e İnduş
Vadisi’ni ele geçirdi. Hem en ardından gelen halefleri
güney Hindistan’da başka fetih sav aşları açtılar v e
m ilattan önce 2 6 0’ta Maury a İm paratorluğu bugün
Hindistan, Pakistan v e Bangladeş olan bölgenin
neredey se tam am ını kapsadı.
Maury a fethi şiddetliy di. Kalingalılar direnenlerin
sonuncularıy dı fakat Maury a im paratoru Aşoka
onları tam am en ezdi, 1 50 bin insan sürüldü, 1 00 bin
insan öldürüldü.

Fethedilen bölgenin söm ürülm esi sistem atikti. Köleler


(genellikle sav aş esiriy diler) m adencilikte, inşaatta,
endüstride v e ev hizm etlerinde çalıştırıldılar.
Köy lüler toprakta çalıştırıldı. Hüküm et bentlerin,
sarnıçların v e kanalların bakım ını sağladı. Sıradan
köy lüler kendi arazilerine kira, ürünlerine v ergi
v erdiler. Tüccarlar v e zanaatkârlar da çeşitli v ergi v e
pay lar v erdiler.

Maury a İm paratorluğu, haraç v eren köy lü v e küçük


tüccarların tem eline day alı olan bir üsty apıy dı. Bu
durum , Çandragupta zam anından dev let idaresine v e
ekonom iy e dair bir eser olan Arshashastra’da
belirgindir. Tüm topraklar im paratora aitti v e tüm
köy lülerin ona v ergi borcu v ardı. Tek aracılar
dev letin atadığı y etkililerdi.

İm paratorluk şehirlere, şehirler ilçelere, ilçeler köy


gruplarına bölünm üştü v e en küçük biri köy dü. Her
bir köy ün m uhtarı v ardı. Her köy grubunun bir
say m anı v e tahsildarı bulunuy ordu. Ve hiy erarşi,
altındakine değil üstündekine karşı sorum lu olan
astlar şeklinde gidiy ordu.

Bir ihbarcılar ağı halkın içinde casusluk y apıy or v e


m uhalifleri y etkililere bildiriy ordu. Maury a fethini
tam am lay an v e sonrasında im paratorluk idaresini
şekillendiren Aşoka (m ilattan önce 2 6 9 -2 3 2 ),
Dham m a anlay ışını destekley erek herkesi kapsay ıcı
bir ideolojik hegem ony ay a erişm ey e çalıştı.

Budizm ’in m uhafazakâr bir biçim i olan Dham m a


(Dharm a adı da v erilir; ç.n.) toplum sal harm oni
çıkarına, farklılıkların hoş görülm esine v e gizli
tutulm asına v urgu y apıy ordu. Bu, Maury a
toplum unun ay kırılıklarını dondurarak kurutm a
girişim iy di.

İşe y aram adı. Aşoka’nın ölüm ünden 50 y ıl sonra


Maury a İm paratorluğu dağıldı. Yönetici sınıfın Hindu
v e Budist kesim leri arasında gerginlikler v ardı.
Buy ruk altına alınan dev letler başkaldırdı. Dış
düşm anlar ülkenin parçalarını kopardı.

Askeri üsty apı dev asay dı. Rom alı bir y azar,
rakam ları 6 00 bin piy ade, 3 0 bin süv ari v e 9 bin fil
şeklinde belirtir. Ancak Maury a dev leti, birleşm iş bir
y önetici sınıf, ortak bir kültür v e iy i iletişim den
oluşan y apıştırıcı olm aksızın alelacele bir aray a
getirilm iş bir karışım dı.

Pers İm paratorluğu dışarıdan fetih ile y ok edildi.


Maury a İm paratorluğu iç ahenk olm adığından içeriy e
doğru çöktü. Buna karşın Ch’in İm paratorluğu 2 000
y ılın ardından son buldu. Şim di buna döneceğiz.
Bölüm 13: Çin: Ch’in
İmparatorluğu

Dizinin bu bölümünde aşırı merkeziyetçi ve


yönetimi kitlelere karşı gaddarlığı ile bilinen Ch’in
İmparatorluğu’nun kökenleri irdeleniyor.

Neolitik Dev rim -ürünlerin y etiştirilm esi ve


hay v anların ehlileştirilm esi- tek bir v aka değildi.
Farklı m ekânlarda, farklı zam anlarda v e birbirinden
bağım sız y enilikle ortay a çıktı. Aşırı av lanm a v e
küresel ısınm anın kim i bileşim leri, her bir durum a
y aşam sal dürtü sağladı.
Çin’in Neolitik Dev rim ’i m ilattan önce 6 bin
dolay larında başladı. İlk tarım köy leri, Çin’in
kuzey indeki Sarı Nehir v adisindey di. Dom uzlar
ehlileştirildi v e sulanm ış y am aç taraçalara darı
(sonrasında buğday ) ekildi. Tarım , bunu takip eden
bin y ıl boy unca Orta Ov a üzerinden güney e doğru
y ay ıldı.

Çok sonraları, m ilattan önce 2 000’lerde başlay an


Çin’in “Kentsel Dev rim ”i, Any ang gii antik kentleri
m erkez alan bir Bronz Çağı uy garlığı y arattı. Bu
uy garlık, kuzey doğu Çin’i 4 00 y ıl boy unca (M.Ö.
1 52 3 -1 02 7 ) egem enliği altında tutan Şang Hanedanı
ile doruğa ulaştı.

Şang iktidarı, atların, sav aş arabalarının v e bronzun


m asrafını çekm ek için tahıl üretim fazlası üzerinde
hakim iy ete day anıy ordu. Ancak o da diğer Bronz Çağı
uy garlıklarının y örüngesini takip etti: jeopolitik
rekabetin dev inim i Şang Çin’inin aşırı m ilitarize
olm uş v e aşırı genişlem iş hale gelm esine sebep oldu.
Zay ıflatılm ış Şang, m ilattan önce 1 1 . y üzy ıl boy unca
batıdan gelen Çu Hanedanı istilacıları tarafından
y ıkıldı.

Çu Çin’i (M.Ö. 1 02 7 -2 2 7 ) hiçbir zam an etkili bir


şekilde m erkezileşm edi; rakip, derebey lik şeklindeki
dev letlere bölünm üş olarak kaldı. Her dev lette kilit
bölgesel y önetim lere kral, kendi akrabalarını,
uşaklarını v e y etkililerini atadı. Bu bölgesel bey ler
dev leti duv arlarla çev rilm iş şehirlerden y önetti,
çev reley en kırsaldaki köy lü üreticilerde üretim fazlası
sağladı.

Uy garlık ilerlem işti. Çu egem enliğinde Orta Ov a’nın


güney sınırındaki Yangtze Nehri v adisinde pirinç
y etiştirilm iş v e sığır güdülm üştü. Üretim fazlası v e
lüks eşy aların uzun m esafeli nakli için büy ük bir
kanallar ağı inşa edilm işti. Tarım ın sınırları kuzey ,
batı v e güney deki dağlara kadar girm işti.

Ancak ahşap v e taş aletlerle çalışılırken üretim fazlası


az oluy ordu. Duv arlarla çev rili şehirlerin alty apısının
v e feodal orduların desteklendiği koşullarda derebey i
seçkinler tarafından kay m ağı sıy rılan kısım büy üktü.

“Çalış, doğan güneşten günbatım ı gelene v e gün


bitene dek çalış. Çay ırı sürüy or v e toprağı
tırm ıklıy orum , v e et v e içkinin her ikisi de bana
geliy or, öy ley se hangi güçlerin olduğu beni ne
ilgilendirir?” Antik Çin’den bir köy lü şarkısı, sonu
gelm ey en çalışm ay ı v e uy garlığın “y ük hay v anları”
insanların politik y abancılaşm asını tescil ediy or.

Milattan önce 4 . v e 3 . y üzy ıllarda, “Sav aşan


Dev letler Çağı“nda derebey i şiddeti giderek artan bir
hale erişti. Ancak doğudaki Çu dev letlerinin her biri
bir diğerini hırpalarken batıda y eni bir güç
doğuy ordu.
Milattan önce 500’lerden itibaren Çin geniş çapta
dem ir döküm üne başladı. Arkeolojik kay ıtlarda
m uazzam m iktarlarda dökm e dem ir aletler -baltalar,
sabanlar, çapalar, kürekler, oraklar, keskiler,
bıçaklar- bulunm aktadır.

Dem ir, sav aş halinin y oğunlaşm asıy la m ey dana


gelen bir askeri dev rim e de olanak sağlam ıştır. Dem ir
aletler v erim liliği arttırarak orduları desteklem ek
için kullanılabilen üretim fazlasını büy ütm üştür.
Dem ir silahlar da orduların öldürm e gücünü
arttırm ıştır.

Sav aş arabası, Antik Çin ordularının geleneksel darbe


silahıy dı. Bunların say ıları hem en artm alıy dı. Ancak
sav aş arabası ay nı zam anda sınırlı bir sav aşçı
seçkinin silahıy dı. Öte y andan dem ir, piy adelerin
eline güçlü silahlar v erdi. Dem ir uçlu süngü atan bir
y ay lı tüfek, büy ük bir bey in zırhını delebilirdi. Dem ir
kılıç, çok keskin kalan sert ucuy la atların koşum larını
v e atları dilim ley ebilir v e onları sav aş arabalarından
düşürebilirdi.

Daha fazla sav aş arabası ile daha çok v e iy i


silahlanm ış piy adelerin y anı sıra istihkâm da, sav aş
m akinelerinde v e kuşatm a sav aşında da ilerlem e
v ardı. Son olarak tüm bunlar kadar önem li biçim de,
Çin ordusunu gerçek bir “karm a sınıflar” gücü y apan
süv arilerin sahney e çıkışı v ardı.
Yüzy ıllarca, Çu Çin’inin kuzey sınırı boy unca Hsiung-
nu, bozkırların atlı göçebeleri, Hun v e Moğollar’ın
ataları bir y ağm a v e talan sav aşı sürdürdü. Hsiung-
nu, Çinlilere hafif atlı okçuların, hareketlilik v e ateş
gücünün em salsiz bileşim inin değerini öğretti.

Ders en iy i, Ch’in y arı uy garlaşm am ış kuzey batı


dev letinde öğrenildi. Diğer Çin hüküm darları sav aşçı
krallarca y önetilen dağlık sınır krallığını uy garlık
sırının haricinde olarak değerlendirdiler. Ch’in,
Hsiung-nu’y a karşı cephede direndi. Askeri tesir,
y egâne öncelikti. Gelenek v e m uhafazakârlık, önünde
engel oldu. Ch’in y enilikçiy di, çünkü öy le olm alıy dı.

Uzak kuzey batıda y erel egem enlik zay ıftı. Vergiler,


işçi hizm etleri v e zorunlu askerlik doğrudan bağım sız
köy lü çiftçilere day atıldı. Duv arla çev rili şehirlerin
feodal asalaklığı her y erden çok daha az külfetliy di.

Bu nedenle, Dem ir Çağı dev rim inin tarım da v e


sav aşta kritik kütley e eriştiği y er Çu Çin’inin en uzak
kenarındaki v ahşi Ch’in idi. Yeni düzenin m im arı
Ch’in kralıy dı. Sav aşan Dev letler periy odundaki kanlı
zirv ede Ch’in sav aş arabası, y ay lı tüfekçi v e atlı okçu
orduları Çu’lu rakiplerini birbiri ardına fethetti.

Verilen insan y aşam ı bedeli dev asay dı. Bir zaferden


sonra 1 00 bin m ahkûm un kafası kesilm işti. Nihai
zaferin ardından “zengin v e güçlü” 1 2 0 bin kişi
sürgün edildi. Ch’in kralı, Shih Huang-ti, y ani
Tanrısal İm parator unv anını aldı.

Zafer, askeri-bürokratik seçkinler tarafından egem en


olan m erkezileştirilm iş bir Çin im paratorluğu y arattı.
Ch’in im paratorluğu, kendinden bin y ıl önceki Şang
krallığından beş kat büy üktü. Tarım ın v e dem ir
tekniğinin y ay ılm ası, y arattığı üretim fazlasının da
kat be kat fazla olm ası anlam ına geliy ordu.

Yol ağı, Rom a İm paratorluğu’nunkinden uzundu,


kanal sistem i düny adaki hiçbir y erdekine
benzem iy ordu. Ağırlıklar v e ölçüler, y ol v e y ük
arabası ebatları, hatta tarım aletlerinin şekilleri bile
standartlaştırıldı.

İnsanlık tarihindeki en büy ük inşaat projesi olan Çin


Seddi, İlk İm parator tarafından Hsiung-nu’y a karşı
bir engel olarak inşa edildi. 2 bin 2 4 0 m il
uzunluğundaki orijinal set 7 .3 m etre
y üksekliğindey di v e sur boy unca sekiz insanın y an
y ana y ürüy ebileceği genişliktey di.

Çin Seddi’nin inşası tam 1 2 y ıl sürdü. İnşaat, y üz


binlerce işçinin zorla çalıştırılm asını gerektirdi.
Mily onlarca köy lünün tahıl üretim fazlasını tüketti.
Fetih v e tedhiş ile y aratılan kısa öm ürlü Ch’in
İm paratorluğu aşırı m erkezileşm e, askeri tarzda
söm ürü v e öldürücü baskı ile nitelenm iştir. İlk
İm parator Şi Huang-ti, olağanüstü gaddarlık,
paranoy a v e dengesizlikte bir sav aş ağası v e zorbay dı.
Yönetim , tüm kitapların y akılm asını em rederek
m uhaliflerin entelektüel tem elini y ok etm ey e çalıştı.
Kitap gizledikleri ortay a çıkan âlim lerin y a kafaları
kesildi y a da bu kişiler ölüncey e dek Çin Seddi
inşaatında çalıştırıldılar. Siy asi güv ensizlik kendisini
tarihi silm e v e bir Ch’in “Miladı” y aratm a girişim iy le
gösterm iştir.

İlk im parator’un ünlü Terracotta Ordusu tarafından


korunan anıtm ezarı, Büy ük Piram it’i ve
Tutankam on’un Mezarı’nı bile gölgede bırakacak
çapta bir aşırı tüketim i gözler önüne serer.
(Anıtm ezar çok eski tasv irlerden bilinm ektedir, henüz
kazılm am ıştır)

Ch’in Hanedanı, Şi Huang-Ti’nin m ilattan önce 2 1 0


y ılındaki ölüm ünün ardından y ıkıldı. Saray daki
iktidar m ücadelesi, Çin genelindeki bir dizi feodal-
aristokrat v e köy lü ay aklanm asıy la ay nı zam ana
rastladı. Nihai galip, y eni Han Hanedanı’nın (M.Ö.
2 06 -M.S. 2 2 0) ilk im paratoru olan köy lü dev rim cisi
Liu Pang’dı.

Han silsilesi, Ch’in Dev rim i’nin istikrarını gösterir.


Merkezileştirilm iş im paratorluk üsty apısı m uhafaza
edilm iştir, ancak bürokratlar, m em urlar ve
âlim lerden oluşan y önetici sınıfı tutarsız diktatörün
key fi öldürücülüğünün tehdidi altında değildir v e
kitlelerin söm ürülm esi, halkın hoşnutsuzluğunu
giderm ek için kâfi düzey de gev şetilm iştir.
Soru, y eni im paratorluk düzeninin, Çin’in Dem ir Çağı
dönüşüm ünün doruğunun kendini takip eden
toplum sal ilerlem ey i kolay laştıracağı m ı, y oksa
aksatacağı m ı şeklinde. Çin İm paratorluğu bir
başlangıç kapısı m ıy dı, bir engel m iy di?
Bölüm 14: Yunan Demokratik
Devrimi

Neil Faulkner, yazı dizisinin bu bölümünde,


“tarihin gördüğü en ileri siyasi düzen” olarak
tanımladığı Yunan demokrasisini irdeliyor.

Dem ir tekniği, insan em eğinin üretkenliğinde v e


toplum sal artıkta dev asa artışları m üm kün kılm ıştı.
Bu y eni serv ete, m erkezileşm iş y önetici sınıf
tarafından el konulm ası, onların Pers, Hint v e Çin
İm paratorluğu’nu oluşturm alarına olanak tanıdı.
Ancak dem ir tekniği, bir alternatif sağladı. Çünkü
ham m adde bol, üretim süreci basitti, dem ir aletler v e
silahlar herkes için erişilebilirdi. Bronz, bir soy lu
kesim ini güçlendirm işken, dem ir, kitleleri
güçlendirm e potansiy eline sahipti.

Bu olsun y a da olm asın, kitleler sınıf m ücadelesinin


akıbetine bel bağlam ıştı. Düny anın küçük bir
köşesinde kitleler galip geldi. Toprak sahibi soy lular
aşağıdan bir dev rim le alaşağı edildi, katılım cı
dem okrasinin radikal bir tecrübesi başladı v e insanlık
tarihindeki en büy ük kültürel başarılardan birinin
koşulları geldi.

Dem okratik dev rim in m erkez üssü Atina şehir


dev letiy di. Milattan önce 51 0-506 y ılları arasında,
şehrin içindeki dev rim ci sınıf m ücadeleleri
diktatörlükten dem okrasiy e geçişi beraberinde getirdi.
Hareket, üç belirgin aşam adan geçm işti.

İlk olarak 3 0 y ıllık diktatörlük dev rildi v e y erine


geçici aristokrat hüküm eti getirildi. İkinci aşam ada,
m uhafazakâr aristokratların reform un önünü kesm e
girişim leri bir halk ay aklanm asını ateşledi v e bir
dem okratlar hüküm eti kuruldu. Üçüncü aşam ada,
aristokratik karşı dev rim in desteğiy le gerçekleşen bir
Sparta askeri işgali y eni bir halk ay aklanm ası ile
y enilgiy e uğratıldı.

Atina dem okrasisi hem en hem en iki y üzy ıl sürecekti.


Bu, Grek düny asında başka şehir dev letlerince de
kopy alandı. Milattan önce 5. y üzy ılın ortalarından
itibaren Ege’deki neredey se bütün şehir dev letler
birer dem okrasiy di.

Atina dem okrasisi, y urttaş kitlesinin en önem li


kısm ını oluşturan küçük çiftçileri güçlendirdi.
Milattan önce 6 . y üzy ıl boy unca büy ük toprak
sahipleri, arazilerini borç karşılığı çalıştırm a
v asıtasıy la genişletm ey e çalıştı. Bu m ekanizm a, antik
düny ada sınıf m ücadelesinin açıklam a gerektirir
şekilde m erkezindedir.

Geleneksel toplum daki küçük çiftçilerin, zor


zam anlarda kullanm ak için y astık altı birikim leri
y oktur. Bazen hay atta kalm ak, kötü hasadın
üstesinden gelm ek için zenginlerden borç alm ak
zorunda kalırlar. Borç için tek güv enceleri toprakları
v e em ekleridir.

Büy ük toprak sahiplerinin borç v erm eleri konusunda


başlıca özendiricileri daha fazla toprak elde etm e
beklentisidir. Borç geri ödenebilirse öy le olsun. Ancak
ödey em ezlerse çok daha iy i. O durum da küçük
tarlalar dev ralınabilir v e küçük çiftçiler, büy ük
toprak sahipleri için çalışm ay a zorlanan köleler olarak
borç esiri haline gelebilir.

Atinalı kitleler, borç v e borç karşılığı çalıştırm a


zincirini m ücadele y oluy la kırdılar. Milattan önce 6 .
y üzy ılın sonunda ellerindeki m alları v e özgürlüklerini
güv ence altına alm ak için ortay a çıktılar. Atina
toplum unun tem el y apıtaşları büy ük araziler değil,
köy lü “oikos”larıy dı Bu Antik Yunan kelim esi, küçük
çiftlik y a da atöly e sahipliği tem eline day anan
ataerkil ev anlam ına gelir. (Oikos, Antik Yunan’da
ev de tem el y aşam alanı olarak kullanılan oday ı, ev i
v ey a –kam usal alana karşıt olarak- özel alanı
tanım lar; ç.n.).

Küçük y urttaş çiftçiler, şehir dev letleri m ilislerini


oluşturdu. Muhtem elen toplam say ının üçte birini
oluşturan zengin köy lüler ağır piy ade olarak
sav aştılar. Daha fakir köy lüler hafif piy ade y a da
sav aş gem ilerinde kürekçi olarak sav aştılar.

Şehir dev letleri arasındaki sav aş m ahalliy di. Atina,


m ilattan öne 5 v e 4 . y üzy ıllar boy unca dört y ılın
üçünde sav aştay dı. Kara sav aşındaki başarı, şehrin
ağır piy ade “falanj”larının (kalın m ızraklılar bloku)
boy utuna v e direncine bağlıy dı. Denizdeki başarı,
kadırga filosunun say ısına, hızına v e m anev ra
kabiliy etine bağlıy dı.

Toprak sahipliği v e m ilislik, Atina’nın küçük y urttaş


çiftçilerini dev rim ci güce dönüştürdü. Milattan önce
51 0-506 arasındaki dem okratik dev rim bir y andan
çiftçilerin, zanaatkârların, küçük tüccarların
dev rim iy ken, bir y andan da y urttaş askerlerin v e
y urttaş kürekçilerin dev rim iy di.
Antik Atina dem okrasisi bugünküne göre hem daha
sınırlı, hem de daha derindi. Kadınların, y abancıların
v e kölelerin siy asi hakları y oktu. Sadece y etişkin
erkek y urttaşlar oy kullanabilirdi. Ancak bunların
büy ük çoğunluğu em ekçi insanlardı. Ve kullandıkları
güç gay et gerçekti.

Her y ıl önde gelen on şehir y etkilisi (strategoi)


seçim de aday olurdu. Asıl düşünen topluluk olan Dört
Yüzler Meclisi (boule) kuray la seçilirdi. Tüm
y urttaşların kitle açık hav a toplantısı olan Halk
Meclisi (ekklesia) dev letin bağım sız karar alm a
topluluğuy du. Adalet, 2 500 kadar sıradan y urttaştan
oluşan jüri hey eti tarafından ifa edilirdi. Sürgün
bozulm a halinde bir tercihti; 6 bin olum suz oy alan
kişi on y ıl boy unca şehirden sürülürdü.

Dem okratik y apı, küçük m ülkiy etin güv ende olm ası
dem ekti, sadece zengin olanlar v ergi v erirdi v e sav aşa
girm e kararı sav aşacak olanlar tarafından alınırdı.
Antik Yunan dem okrasisinin gerçekliğine dair şüphesi
olanlar, onun aristokrat düşm anlarının zehir
zem berek fikirlerini okum alılar.

Yunan düny ası, oligarklar v e dem okratlar (her ikisi


de Yunanca kelim elerdir) –‘az’ (oligoi) olanların
hâkim iy etini onay lay anlar v e ‘y urttaş y ığını’nın
(dem os) hâkim iy etini onay lay anlar- arasında keskin
biçim de ay rılm ıştı. Dem okrasi düşm anlığı, Yunan
felsefesi, tarihi v e sanatlarının büy ük kısm ına ilham
v erm iştir. Sokrates, Plato v e Aristo gibi sağ görüşlü
entelektüeller, dem okrasi karşıtı m ücadelenin
ideologlarıy dı.

Çoğu antik toplum da, eğitim v e kültür küçücük bir


azınlıkla sınırlanm ıştı. Bu azınlık, serv etini v e
iktidarını korum akla m eşguldü. Antik Atina’da siy asi
iktidarı 3 0 bin erkek pay laşm ıştı. Bu, eğitim v e
kültür için dev asa bir kitle tabanı y aratm ıştı. Sonuç
y aratıcılık patlam asıy dı.

Partenon gibi büy ük m im ari eserler v e hey kelcilik v e


resim alanında insan v ücudunun m uhteşem
natüralist tem silleri v ardı. Tukidides’in tarihi,
Sokrates’in felsefesi v e Aşil, Sofokles v e Euripides’in
acıklı dram ları m ev cuttu. Özellikle, dem okratik
siy asetin teori v e pratiğinde başarı v ardı. Atina’nın
en büy ük dem okratik lideri Perikles kentin y önetim ini
şöy le tanım lıy or:

“Bizim y apım ıza dem okrasi deniy or, çünkü iktidar bir
azınlığın değil, tüm insanların elinde… herkes kanun
önünde eşit… önem li olan belli bir sınıfa üy elik değil,
kişinin sahip olduğu m ev cut beceri… Kim se, ona
dev lete hizm et için sahip olduğu sürece,
y oksulluğundan dolay ı politik belirsizlik içinde
tutulam az… Yetkili konum a y erleştirdiğim iz kişilere
sadakatim izi sunuy oruz…”

Dem okrasinin askeri edinim leri de ay nı derecede


etkiley iciy di. Muazzam Pers İm paratorluğu,
Yunanistan’ı iki kez fethetm ey e çalışm ıştı. Atinalılar
iki kez Yunan direnişine öncülük etm işlerdi; birincisi
m ilattan önce 4 9 0’da Maraton’da karada, ikincisi
m ilattan önce 4 80’de Salam is’te denizde. Say ıca daha
az olsalar da, profesy onellerden oluşan orduy a karşı
am atör çiftçilerle sav aşsalar da, her sav aşta
Atinalılar galip geldiler.

Pers Sav aşları’nda, düny anın gördüğü en ileri politik


düzeni tem sil eden özgür insanlar ordusu, geleneksel
bir im paratorluğun ilkel m ilitarizm ine karşı zafer
kazandı.

Ancak, ileride göreceğim iz şekilde, Yunan


dem okrasisinin y olu tarihsel bir çıkm aza çıktı.
Bölüm 15: Makedon
İmparatorluğu

Bu bölümde Neil Faulkner, Atina merkezli


demokratik imparatorluğun yenilgiye
uğratılmasının üzerine eğiliyor.

Yunanistan’daki en gelişm iş dem okrasiy e sahip


olm akla birlikte, Atina ay nı zam anda en zengin şehir
dev letti. Zenginliği, güney Attika’daki güm üş
m adenlerinden, deniz ticaretinden v e adım adım
Atina İm paratorluğu’na dönüşen Ege şehir
dev letlerinin Pers karşıtı ittifakının önderliğini
y apm asından geliy ordu.

Yunanistan anakarasının daha m uhafazakâr şehir


dev letlerine göre çifte tehditti. Dem okrasinin Atinalı
örneği, başka y erlerdeki oligarklara aşağıdan bir
dev rim korkusu salm ıştı. Ve Atina
İm paratorluğu’nun büy üy en serv eti v e gücü, hasım
şehir dev letler arasındaki hassas güç dengesini tehdit
ediy ordu.

Milattan önce 5. y üzy ılın ortaları ile birlikte


dem okratik-em pery alist Atina, Yunanistan üzerinde
hegem ony a kurm ay a hazır gibi görünüy ordu.

Milattan önce 4 3 1 -4 04 arasındaki Peloponnes Sav aşı,


Atina önderliğindeki dem okratik konfederasy ona karşı
Sparta önderliğindeki m uhafazakâr ittifakı karşı
karşıy a getirdi. Atina y enildi, im paratorluk dağıldı v e
dem okratik dav ası y eni Sparta üstünlüğünün
gölgesinde kaldı.

Sav aş, hem im paratorluk üzerinde jeopolitik


m ücadele, hem de oligarklar v e dem okratlar arasında
sınıf m ücadelesi şeklinde gerçekleşti. Yunan
aristokratlarının, Makedon krallarının v e Rom alı
v alilerin, m ilattan önce 51 0-506 y ılları arasında
başlay an Atina Dev rim i’nin dem okratik deney im ini
y ok ettiği uzun süreli karşı dev rim in ilk aşam asıy dı.

İkinci aşam a m ilattan önce 3 3 0 y ılında, Kral II.


Philip’in Makedon ordusunun, Yunan şehir
dev letlerinin m üşterek ordusu tarafından y enilgiy e
uğratıldığı Chaeronea Muharebesi çev resinde
gelişm işti.

Şekli dem okrasi Atina v e başka şehirlerde bir süre


daha dev am etti, ancak etkin güç başka y ere kay dı.
Milattan önce 3 3 6 ’da Tebes şehir dev leti Büy ük
İskender’e başkaldırınca saldırıy a uğradı, ele geçirildi
v e tam am en y ok edildi.

Radikal gelenekler çoğu kez, tarihin bakış sev iy esinin


altında, toplum un gizli derinliklerinde, halkın
arasında, söm ürüsüz, şiddetsiz, baskısız bir düny a,
dönüşm üş bir düny a fikirlerinin olduğu y erde
y üzy ıllarca y aşarlar, m uhalif azınlıklar arasında
sürüp giderler. Yunan dem okrasisi de böy le oldu.

Milattan önce 1 4 6 ’da, Yunan kitleler Rom a


egem enliğine karşı ay aklandılar, v ergi tahsildarlarını
v e ülke dışındaki toprak ağalarını kov dular v e eski
dem okrasilerini y eniden kurdular. 1 87 1 Paris
Kom ünü gibi, m ilattan önce 1 4 6 ’nın dem okrasisi,
y abancı işgalciler v e içerideki egem enlerden oluşan
gerici ittifaka karşı sav aşta y enildi.

Bu, Yunan dem okrasisinin son nefesiy di. Çok önce,


m ilattan önce 4 . y üzy ılın sonunda, Yunan
aristokrasisinin çoğunluğunca desteklenen Makedon
egem enliği onu boğm uştu.
Makedony a Krallığı; Yunan m edeniy eti ile Balkan
barbarlığının bir karışım ıy dı. Hüküm dar v e m aiy eti
Helenizm ’in bir m erkeziy di v e Kral II. Philip kısm en
Yunan şehir dev letlerinin ağır piy ade falanjlarına
day alı bir ordu tasarlam ıştı.

Ancak Makedony a ay nı zam anda, sözde otokratik


m onarşiy le gev şek biçim de birbirine bağlanan feodal
toprak sahiplerinin v e kabile şeflerinin de bulunduğu
bir konfederasy ondu. Bu eğreti dev let iç
ay aklanm ay la cezalandırıldı. Makedony a kralının
m erkezi m eşgalesi tahtını korum ak v e ülkenin
dağılm asını engellem ekti.

İstikrarsızlık em pery alizm i y arattı. Kralın iktidarı,


baronlarını sadakat ve hizm etlerine karşılık
ödüllendirm e y eteneğinde day anıy ordu. Kraliy et
him ay esindekileri finanse etm enin en kolay y olu
sav aş v e y ağm ay dı. II. Philip dönem inde (M.Ö. 3 6 0-
3 3 6 ) Makedony a Krallığı bütün güney Balkanlar’ı
idare eden bir im paratorluk haline geldi.

Fetih; y ağm a v e haraç sağladı. Makedony a ordusu


genişledi v e tam am en profesy onel bir güç halini aldı.
Philip’in ay ırt edici katkısı, bir “karm a sınıflar” gücü
y aratm ak için üç ay rı askeri unsuru kay naştırm aktı.

Krallık sınırlarındaki dağlı kabileler hafif piy adeleri


sağlıy ordu. Makedony a bey lerinin aristokrat
m aiy etleri, feodal tipte ağır süv ari oluşturm uştu. Ve
özgür köy lüler, Yunan tarzı ağır piy ade falanjına
dönüşm üştü. Krallık, elindeki insan ham m addesinin
geleneksel sav aşçı nitelikleriy le Yunan sav aş
biçim inin y öntem v e ilkelerini birleştirdi. Sonu.,
benzeri görülm em iş güç şeklindeki askeri
m ekanizm ay dı.

Milattan önce 3 3 8’de, Yunanistan’ın orta


kesim lerinde gerçekleşen Chaeronea Muharebesi’nde
Makedony a ordusu, Yunan şehir dev letlerinin
bağım sızlığını y ok etti. 7 y ıl sonra kuzey Irak’taki
Guagam ela Muharebesi’nde ise Pers İm paratorluğu’nu
y ok etti.

Atinalılar, Persler’i ilk kez m ilattan önce 4 9 0 v e


4 80’de m ağlup ettiler v e Türkiy e’nin batısındaki
Yunan şehirlerini özgürleştirdiler. Ancak sonrasında,
nispeten geri kalm ış olan Makedony a Krallığı’na
boy un eğdiler. Ve Batı Asy a’y ı zaptetm ey i başaran, bu
m elez m edeniy etti. Neden böy ley di?

Yunanistan’ın sadece y üzde 1 5’i ekilip


biçilebilm ektedir. Çok say ıdaki, küçük v e dağınık olan
tarım sal ov alar dağ sıralarıy la birbirinden
ay rılm aktadır. Her bir şehir dev letinin
bağım sızlığının day anağı buy du. Milattan önce 5.
y üzy ılda toplanda birbirinden ay rı 1 500 şehir dev leti
v ardı.

Dem okrasi, bu küçücük rakip dev letlerin içinde koza


gibi örülm üştü. Bunların en büy ük v e en zengini olan
Atina’da sadece 3 0 bin civ arında y etişkin erkek
y urttaş m ev cuttu. Kadın, çocuk, y abancı v e köleleri
de kapsay an toplam nüfus m uhtem elen en az 2 00
bindi. Yunan dem okrasisi dar v e parçalı bir toplum sal
tabana day anıy ordu.

Jeopolitik bölünm e, sonu gelm ez y erel sav aşlar


anlam ına geliy ordu. Önce gelen dev letlerle onların
kendi m üttefikleri arasındaki m ücadele bazen geniş
çaplı sav aşlar anlam ınday dı. Her zam an oldukça
m ilitarize edilm iş durum daki Yunan toplum u, üretim
fazlası y ükseldikçe v e jeopolitik çekişm e y oğunlaştıkça
daha da m ilitarize hale gelm işti. Peloponnes Sav aşı bu
y önelim in en üst düzey deki dışav urum udur.

Gelm iş geçm iş hiçbir dev let, kalıcı hegem ony a tesis


edecek kadar güçlü değildi. Atina, m ilattan önce
4 04 ’te Sparta tarafından y enilgiy e uğratıldı. Sparta,
m ilattan önce 3 7 1 y ılında Thebes tarafından y enildi.
II. Philip –Kuzey Aslanı-, sonunda hepsini zaptedecek
olan im paratorluğu kurarken, Yunan şehir dev letleri
kendi içlerinde bölünm üş kalm ay a dev am ettiler.

Bu sırada, şehir dev leti dem okrasisi ülke içinde


büy üy en m ilitarizasy on tarafından aşındırıldı. Uzun,
uzak, sıkı döv üşülen seferler; profesy onel
kom utanların, paralı asker birliklerinin v e askeri
uzm anların ortay a çıkışını gördü. Yunanistan’da
iktidar piy ade m ızraklarıy la tasarlandı. Bunlar,
y urttaş çiftçiler tarafından kullanıldığında dem okrasi
güçlüy dü. Profesy onel paralı askerlerce
kullanıldığında ise dem okrasi baltalandı.

Antik Yunan m edeniy eti em salsiz çok y önlülük v e


dinam izm e sahipti, ancak içine hapsedildiği jeopolitik
v e sosy olojik çerçev e ile keskin ay kırılık içerisinde v ar
olm uştu. Dem okrasi, ne şehir dev letlerinin içinde, ne
de şehir dev letlerinin arasında genelleştirilm edi.

Diğer y andan Makedony a, Yunan m edeniy etinin


ilerlem elerinin üstüne kondu v e bunları, orta
büy üklükte bir kraliy et dev letini bir Balkan
im paratorluğuna dönüştürebilecek askeri sistem i
y aratm ak için kullandı. Teknik önem liy di, ancak
boy ut da öy le: bölgey i v e fetih sav aşlarını y ürütm ek,
sonrasında da Yunan düny asını birleştirm ek için
gerekli üretim fazlasını sadece Makedon Kralı kontrol
etti.

Çünkü Yunanistan y ukarıdan bir güçle –aşağıdan bir


dev rim y erine- birleştirilm işti v e dem okrasi ölüm e
m ahkûm edilm işti. Yunanistan, Batı Asy a’nın fethi
için lojistik üs haline gelm işti. Daha sonra, İskender’in
im paratorluğunun dağılm asının ardından, daha
geniş bir Makedony a “Halef” dev leti içinde önem siz bir
v ilay et halini aldı.

Topraklara v e Pers İm paratorluğu’nun üretim


fazlasına –bu, Yunanistan’ın sahip olduğunun
y üzlerce katı büy üklükte bir serv eti ifade eder- el
konulm ası, Yunan m edeniy etinin bir şehir dev let
dem okrasileri ağından küresel em pery al sistem
biçim ine dönüşm esi anlam ına geldi.

Bu arada daha batıda, antik askeri em pery alizm in


daha dinam ik bir biçim i doğuy ordu. Antik Rom a şehir
dev leti de kendisini küresel bir im paratorluğa
dönüştürüy ordu. Zam an içerisinde Rom a, Doğu’daki
y eni düny a düzeninin kudretli Makedon krallarını
bile dev irecekti.

You might also like