Don Kişot PDF

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 260

.

I
Miguel de Cervantes Saavedra

Don Ki~ot

bnsoz:
Nalan Barbarosoglu

<;:evircn:
Nazan Altay


Rcsimleyen:

G. A. Harker

.SHY
Istanbul
Say Yaymlan
100 Temel Eser

Don Ki~ol - Miguel de Cervantes Saavedra

ISBN 978-975-468-594-7

Bu kitap, ozgi.in yap1 bozulmadan, James Baldwin'in


1910'da yay1mlanan uyarlamas1 esas ahnarak 12- 15 ya~
grubuna uygun bic;imde indirgenmi~; baz1 istisnalar dJ-
~mda ozel adlar Ti.irkc;ele~tirilm~tir.

C::eviren: Nazan Altay


Resimleyen: G. A. Harker

Bask!: Lord MatbaaCJhk ve Kag1tc;Jhk


Davutpa~a Cad. Eminta~ San. Sit. No: 103/430
Topkap1-istanbul
Tel: (0212) 674 93 54

© Say Yaymlan
Ankara Cad. 54/12 • TR-34410 Sirkeci-istanbul
Telefon: 0 212- 512 21 58 • Faks: 0 212- 512 50 80
e-posta: sayyayinlari@ttmail.com
web: www.sayyayincilik.com

Genel Dag1hm: Say Dag1hm Ltd. ~ti.


Ankara Cad. 54/4 • TR-34410 Sirkeci-istanbul
Telefon: 0 212- 528 17 54 • Faks: 0 212- 512 50 80
e-posta: dagitim@saykitap.com
online sah~: www.saykitap.com
i<;iNDEKiLER

ONSOZ
Hayahm Sec;en Bir Kahraman Olarak Don Ki~ot
(Nalan Barbarosoglu) ................... 7

BiRiNCi BOLlJM ......................... 13


La Mancha'h Onlii Asilzade Don Ki~ot'un Ki~iligi
ve Ugra~lan .......................... 15
Don Ki~ot'un ilk Maceras1 ................. 20
La Mancha Kahramamnm $i;lvalyelik Unvamm
Ah~1 ................................. 27
Handan <;tkhktan Sonra $6valyemizin Ba~mdan
Gec;enler .............................. 33
$6valyemizin Stkmhsmm Sonu ............ .40
Papaz ile Berberin $6valyemizin Kiitiiphanesinde
Yaphklan Tetkikler .................... .45
Don Ki~ot'un $arap Tulumlanna Hiicumu ... .48
Don Ki~ot'un Yeldegirrnenlerine Hiicumu ve
Diger Kayda Deger Maceralar .......... .53
Kaybedilen Migfer ........................ 62
Koyun Siiriisiiyle Macera .................. 67
Marnbrino'nun Migferi Nasll Ele Gec;irildi? ... 76
Don Ki~ot Birc;ok Talihsiz Mahkurnu Nastl
Ozgiirliiklerine Kavu~turdu? ............ 80
Sierra Morena'da (Kara Daglar) Don Ki~ot'un
Ba~ma Gelenler ....................... 88
Sierra Morena Macerasmm Devarn1 .......... 95
Dulcinea'ya Mesaj ........................ 98
Sanc;o Panza Yolda ....................... 105
Rahip ile Berber Tasarladtklan i~i Nastl
Ba~ardtlar? .......................... 108
Handa Cereyan Eden Diger Olay ........... 126
Don Ki~ot'un Biiyiilenmesi ve
Handan Hareket ...................... 130
iKiNCi BOUJM ......................... 143
Don Ki~ot'un Hastahg1 S1rasmda Rahip ve Berber
ile Gorii~mesi ........................ 145
Toboso'lu Dulcinea'y1 Gormeye Giden Don
Ki~ot'un Ba~mdan Gec;enler ............ 158
Sanc;o'nun Dulcinea'y1 Biiyiilemek ic;in
Gosterdigi Maharet ................... 163
Don Ki~ot'un Hokkabazlar ile Maceras1 ..... 169
Don Ki~ot'un Aynalar $ovalyesi ile
Kar~Ila~masi ......................... 175
iki $6valye Arasmda Miithi~ Bir Kar~1la~ma .182
Don Ki~ot'un Aslanlar Macerasmda Gosterdigi
Biiyiik Cesaret ....................... 194
Sihirli Sandal Maceras1 ................... 202
Diik ile Dii~es ........................... 207
Dolorida'nm Ba~mdan Gec;enler ........... 221
Sanc;o Panza'mn Ada Valiligi Vazifesine
Ba~lamas1 ........................... 227
Sanc;o'nun $ehrin Anahtanm Teslim Almas1 .. 231
Sanc;o'nun Ada Valiliginin Sana Eri~i ....... 237
Beyaz Ay $6valyesi Roliinii Kim Oynami~h? .244
Dulcinea'y1 Biiyiiden Kurtarmak ic;in Sanc;o'nun
Yaphklan ........................... 247
Don Ki~ot'un Evine Donii~ii, Hastahg1,
Vasiyeti ve Oliimii .................... 250

Don Ki~ot'taki
Ana Karakterler ...................... 259
Diger Karakterler ..................... 259
isimsiz Ama bnemli Karakterler ........ 260
ONSOZ

HAYATINI SE<;EN BiR KAHRAMAN


OLARAK DON Ki~OT

Akdeniz'in kabma sigamayip Cebelitank Boga-


zi'yla Atlas Okyanusu'na a<;Ildigi giineybah ucun-
da, ispanya'da, giiniimiizden 601 y1l once Ocak
1605'de okurlanyla bulu:;;ur Don Ki~ot. Kitabm tam
ad1 "La Mancha'h Yarabc1 Asilzade Don Ki:;;ot"tur.
Ve 601 yildir, H1ristiyanlann kutsal kitab1 incil'den
sonra en <;ok okunan, en <;ok <;evrilen roman ola-
rak dola:;;1r diinyanm dort bir yamm. Unii, yazan
Miguel de Cervantes Saavedra'y1 kat be kat a:;;ar.
Neden? .. 600 yild1r, diinyanm birbirine benze-
meyen cografyalarmda, farkh iklimlerde ya:;;ayan,
farkh farkh dilleri konu:;;an milyarlarca insan Don
Ki:;;ot'u neden bu kadar sevmi:;;, benimsemi:;; ve
kendine yakm hissetmi:;;tir? Ve neden "Donki:;;ot-
luk" biitiin diinya dillerine bir deyim olarak gir-
mi:;;tir?
50 ya:;;lannda, saglam, zay1f yap1h, ince yiizlii,
sabahlan erkenden kalkan, ava dii:;;kiin bir <;iftlik
sahibi bir adamd1r Don Ki:;;ot, Don Ki:;;ot olmadan
once. Okudugu :;;ovalyelik hikayeleri onu i:iyle de-
rinden sarar ve etkiler ki, bir :;;ovalye olmaya karar
verir. Yanm birakilmi:;> ya da sonu gelmeyen hika-
yeleri tamamlamak i<;in yerini yurdunu b1rakarak
yollara dii?er. Sahip olduklanna bir ideal ugruna
s1rt <;evirir. Yal?achg1 gen;ekligi tersyiiz edip kendi
ger<;ekligini yarahr Don Kil?ot. Hayallerinin ardma
dii:;;er.
Don Ki?ot'un hayalleri, hayahmn Simrlarm-
dan, ya?ama ko?ullanmn dayatmalanndan bii-
yiiktiir, hayat gen;ekliginden daha ger<;ektir. $o-

7
alye giysilerini i.istiine g~irip migferini takt1g1
ndan itibaren bir ~ovalyedir Don Ki~ot... $imdiye
adar okudugu, dinledigi ~ovalyelerin bi.iti.in ozel-
klerini kendinde birle~tirir, kendini (ki~iligini,
ayahm) yeniden yarahr ve kendisine verilen/su-
ulan degil, kendi yaratt1g1 bir hayatl se<;er. Av
terakhs1 bir <;ift<;i degildir artlk. Hayatmm ak1~m1
egi~tirecek bir s~im yapm1~ ve se<;tigi, i.istelik
~vresinde somut bir kar~1hg1 olmad1gl halde se<;-
gi bir hayatm i<;ine ahlm1~hr. Ozgi.ir iradesini ha-
~kete ge<;irmi~, se<;mi~ ve kendini bir "~ovalye"
larak atam1~hr hayatm i<;ine. Don Ki~ot'un haya-
nda anahtar sozci.ik, "se<;mek"tir.
Ya~ad1~ <;ag ve ortam di.i~i.ini.ildi.igi.inde, ·~o­
alyelik' sadece bir unvan degil, bir ya~ama bi<;i-
tidir. $6valye olmak, oldum denilince olunan bir
~y degildir i.istelik. brnegin, sava~a katilan ya da
tva~an herkese ~ovalye denmez. $6valyelik, an-
lk uzun bir egitimden sonra, yeterlilik kamtlan-
lktan sonra alman bir unvand1r. Ve ~ovalyeligi
)syal ve siyasal konumu yi.iksek, yonetici s1mftan
;enyor" ya da "kral", torenle verir. Genellikle
Jrtu gi.inlerine denk getirilen torenlerde ~ovalye
jaym1;-, omuzuna senyor ya da kral ya da yetkili
ir ba~ka ~ovalye k1hcmm s1rhyla dokunur. Bu to-
~nden ge<;meden ~ovalye olunamaz. (Oysa, Don
i~ot'un seri.iveninde, 'adaletli bir di.inya' ozle-
liyle atma atlayan Don Ki~ot'a ~ovalyeligi, adalet
·razisinin eksi kefesinde durdugu kabul edilen
I<;lularm di.inyasmdan gelmi~, kaba saba bir han-
verecektir. Ya~amm bir trajedisidir bu; bir yan-
an da ger<;egi.)
Hayallerinin sonsuzlugunda "kar~1 koyulacak
tldmlar, di.izeltilecek hatalar, giderilecek hakslz-
klar, cezalandmlacak su<;lar, odenecek bor<;lar"
'On Ki~ot'u bekliyordu, bir an once yola <;lkmahy-
t. Once kendine bir ad bulmahyd1... Uzun uzun
li.~i.indi.ikten sonra koydu adm1: La Mancha'h
•on Ki~ot... Ve k1S1fh olanaklanyla ztrhmt, migfe-
ni elleriyle yaph, macerasmm aynlmaz par<;asi
Cihz ah Rocinante'yi haz1rladi ve en biiyiik a~k1
Dulcinea'y. yarath zihninde; ugruna oliinecek bir
kadm ... A~k, ~ovalyeligin olmazsa olmaz nitelikle-
rinden biriydi. Her ~ovalyenin kaderini yonlendi-
ren bir kadm olmahyd1. Madem boyle bir kadm
yoktu Don Ki~ot'un hayatmda, o da yarahrd1; en-
gin hayal giicii ne giine duruyordu ... Don Ki~ot
dii~iindii ve Dulcinea gen;eklik kazand1. Boylece
Don Ki~ot, Dulcinea'yla birlikte a~km1 da sec;mi~
oldu.
Evinin kap1s1m c;ekip c;•khgmda, Rocinante'nin
s1rtma atlay•p dik omuzlanyla oturup oniinde
uzanan yola gururla bakhgmda biitiin gec;mi~in­
den s•ynlm1~h Don Ki~ot ... Hayallerinin kilavuz-
lugunda, kendi hayahm sec;en bir adamd1 arhk.
Bir ~ovalyeydi; sec;tigi ve ugruna ba~koydugu er-
demlerle donanm1~ soylu bir ~ovalye... Bundan
boyle, diinyanm rum gerc;ekleri, Don Ki~ot'un ha-
yalleriyle yer degi~tirebilirdi. Ve degi~tirdi de.
Don Ki~ot'un soluk ahp verdigi diinya, kendi ka-
fasmda yarathg• diinyayd•; ona verilen, sunulan
bir diinya degil. Hayat onun hayahyd•, sec;tigi ha-
yah ve sadece kendisinin gordiigii bir diinyaya
ya~ayacakh. Kararh, inanc;h, cesur, korkusuz bir
~ovalyeydi Don Ki~ot. Kim ne derse desin ... Diin-
yamn somut gerc;ekleri, Don Ki~ot'un soyut ger-
c;ekleriyle ba~edemezdi, etmemeliydi.
Don Ki~ot'un sava~1, ~ovalyelik ruhundan gi-
derek daha az pay alan diinyamn gerc;ekligine
ac;•lmi~hr. Bu sava~ta Don Ki~ot, yoluna c;•kan Ka-
rakac;an'm rahvan ad1mlanna ah~km Sanc;o Pan-
za'y• da kaderine ortak eder etmesine de, Sanc;o
Panza'nm hayat kar~1smdaki derdi ba~ka, kayg•la-
n ve ozlemleri ba~kad1r; Don Ki~ot'un sec;tigi de-
gerlerin tam kar~1h degerlerle varhk kazanm1~hr
Sanc;o Panza ... Don Ki~ot'un s1rt c;evirdigi tum de-
gerler Sanc;o Panza' da cisimle~mi~tir adeta ... Bu
kar~1thk onlan birbirine daha da baglar. Don Ki-
~ot, Sanc;o Panza'mn kar~1 c;•khg• her ~eyin yamn-
da ya da ic;inde yer alarak ya~ar seriivenini; Sanc;o

9
Panza ise Don Ki~ot'a kar~t c;tkarak. Tiim seriiven-
lerde, farkh degerler bir aradadtr; okuru her defa-
smda bir c;ah~ma beklemektedir. Hayal diinyast-
mn gerc;ekligiyle ya~anan diinyamn gerc;ekligi hep
kar~t kar~nyadtr.
Don Ki~ot'un seriiveninde -resim sanatmda
birc;ok tabloya konu, edebiyata esin kaynagt ol-
mu~- 'yeldegirrnenleriyle sava~' tipik ve sembolik-
tir... Hayatm en biiyiik "sac;ma"stdu bu sava~ ...
Yeldegirmenlerini bir dev olarak goren ve kthCiyla
iistlerine yiiriiyen Don Ki~ot, onlan yeryiiziinden
kaldtrmaya kararhdtr. Kararhhgmm arkasmda
"kotiiliikle sava~mak gerekir" inanct yatmaktadtr.
Sanc;o Panza'mn yakanp yalvarrnalan kar etmez
ve Don Ki~ot, ahm yeldegirmenlerine surer. Sonuc;
mah1mdur. Htrpalanan ve yenilen Don Ki~ot'tur
yine. Ama Don Ki~ot, yeldegirrnenlerine (devlere)
sava~ ac;ilabilecegini gosterrni~tir. insan soyunun
cesaretini ve korkusuzlugunu, direnmeyi ve kar~1
c;tkmayt gosterrni~tir. Bu gozdagt ve bu ba~kaldm
bile yeterlidir devlerin sonsuz otoritesini sarsmak
ic;in. Otorite, dimdik ayakta olabilir ama Don Ki-
~ot'un her kthc; darbesi otoritenin yiireginde bir
yara a~;nt~hr. Yara ne kadar kapamrsa kapansm,
izi kalacak ve Don Ki~ot'un ~am yiizytllar boyu in-
sanoglunun efsanelerinde yerini alacakhr. Don Ki-
~ot, olanakstzhgm aym zamanda bir olanak da
olabilecegini kamtlamt~hr. Sava~m sonunda, San-
c;o Panza'nm kollannda iistii ba~t parc;alanmt~ ve
rum yenilmi~ligiyle uzamrken, aslmda yaralanan
otoritedir. Bu anlamda Don Ki~ot'un aldtgt yara-
lar, otoritenin aldtgt yara yamnda bir hic;tir. Don
Ki~ot, seriivenlerine kaldtgt yerden devam ede-
cektir... Ama yeldegirmenleri (devler) tarih kar~t­
smda saldmya ugramt~ bir otorite olarak zaman

• Antik efsanelerdeki, tannlardan ate~i c;aldigJ ic;in kendin-


den kat be kat bi.iyi.ik ve agu bir kayay1 tepeye c;1karmaya
mahkfim Prometeheus'un eyleminden de "sac;ma"d1r. So-
nuc; olarak, bunu goze almasma ragmen Prometehe-
us'unki bir cezad1r. Oysa Don Ki~ot'unki bir sec;im.

10
ic;inde c;ozi.ilecek ve o gi.in geldiginde de yok ola-
caklard!r.
Don Kil?ot'la aym zamanda modern edebiyabn
kap1lanm ac;an Miguel de Cervantes Saavedra'mn
adm1 ammsamayanlar bile Don Kil?ot'u yarathg1
ic;in minnet borc;ludur. insamn ti.im c;aglarda ken-
disini al?an hayat karl?1smda gereksinim duydugu
gi.iveni Don Kil?ot, insana yeniden kazandirmll?hr.
Cervantes, farkmda olsa da, olmasa da, gi.ini.imi.iz
demokratik toplum yaplsmm ozgi.ir bireyleri ic;in
Don Kil?ot'la bir model yaratmll?hr. Hayalci ve ce-
saretli. Bugi.in, Don Kil?ot soyundan gelenler, ara-
mizda bugi.ini.in yeldegirmenleri ic;in bir tehdit ol-
mayl si.irdi.iri.iyorlarsa, bu hayalleri yi.izi.indendir.
Gi.izel, iyi ve yal?amhr bir di.inya i~in kurdugumuz
hayaller olmasa, hayat karl?1smda bu kadar saglam
durabilir, zorluklara direnebilir miydik? .. Ve ha-
yallerimizi tutul?turan, olanaks1zm olabilirligini
gosteren Don Kil?ot, bu yi.izden daha yi.izyillarca
insan soyuna esin kaynag1 olmay1 si.irdi.irecek ... iyi
ki.
Nalan Ba,~barosoglu
May1s, 2006
BiRiNci BOLOM
LA MANCHA'LI UNLU ASiLZADE DON
Ki~OT'UN Ki~iLiGi VE UGRA~LARI

La Mancha eyaletinin, adm1 hahrlamak istemedi-


gim bir koyi.inde, yakm bir zamana kadar bir tazi-
SI, eski bir kalkam, c1hz bir ah ve silahhkta tak1h
bir m1zragi bulunan asilzadelerden biri ya~amak­
ta idi. Koyun etinden ziyade inek etiyle haz1rlanan
bir ha~lama, nerdeyse her ak~am yenen sirkeli ve
bol sal<;ah bir <;orba, cuma giinleri pi~en merci-
mek, cumartesi gi.inlerine mahsus beyin, ba~, pa<;a
gibi ~eyler ve pazar gi.inleri de fazladan pi~en gi.i-
vercin, asilzadenin gelirinin dortte i.i<;i.ini.i bitirirdi.
Geri kalan kismi da, bayram giinleri i<;in ince ku-
ma~tan bir ceket, kadife pantolon ve yine kadife
ayakkabilar ile diger gi.inler i<;in yerli kuma~tan
yapiimi~ saglam bir elbiseden ibaret olan giyim e~­
yasma aynlmi~h. K1rkm1 a~m1~ bir kahya kadm,
onun daha yirmi ya~ma gelmemi~ bir k1z olan ye-
geni ve hem ev i~Jerine hem de tarlaya bakan, ah
hmar eden ve bag ile de ilgilenen bir u~ak ev hal-
kmi olu~turmaktayd1. Ellisine yakla~m1~ bulunan
asilzademiz gi.irbi.iz, zapf yap1h, uzun boylu, za-
pf yi.izli.i, sabahlan erken kalkmaya ah~m1~, ava
<;ok di.i~ki.in bir adamd1. Kendisine Quijada veya
Quesada lakab1 verilmi~ olduguna dair <;e~itli fi-
kirler ortaya ahlsa da en gi.ivenilir kaynaklardan
kendisinin Quejana diye amldigmi ogrenmekte-
yiz. Fakat, hikayemizde bunun pek bir onemi yok-
tur; ne de olsa ~u anda onemli olan ger<;eklerden
uzakla~mamak.
$unu bilmek gerekir ki, asilzademiz, i~i olma-
digi gi.inler -aslmda neredeyse y1lm bi.iyi.ik boli.i-
mi.i boyle ge<;erdi- kendini ~ovalye romanlanm
okumaya o kadar zevk ve merakla vermi~ti ki, av-

15
lanmap ve c;iftliginin idaresini neredeyse unut-
mu~tu. Hatta bu merak oyle bir noktaya vard1 ki,
en iyi topraklanndan birc;ogunu ~ovalye romania-
n almak ic;in satt1 ve bu konuda neler bulduysa
evini onlarla doldurdu.
Fakat bunlann hic;birini Feliciano de Silva'mn
eserleri kadar begenmiyordu. Kitaplann ac;1k ve
anla~Iiir olmalan ho~una gitse de bazen hic;bir ~ey
anlamadigi karma~1k ci.imleler de kendisine bu-
lunmaz inciler gibi gori.ini.iyordu. Ozellikle, ~u
acayip ci.imlelerle yazilnu~ a~k ve di.ielloya davet
mektuplanm pek begenirdi: "Fikirlerimi reddetmek
i~in ileri siirdiigiiniiz nedenler irademi o kadar zayzfla-
tzyor ki, giizelliginizden ?ilaiyetim hi~ de nedensiz de-
gildir." E~ine az rastlanan ~u ci.imleyi de soyleme-
den gec;meyelim: "Yzldzzlar ile birlikte ilahi bir $ekil-
de sizlere kuvvet veren ve biiyiikliigii, layzk olan layzk
giizellikler bah?eden gokler ki ey yiice gokler." Ona
mi.ithi~ gori.inen bu gi.ili.inc; ci.imleler asilzademizin
akhm ba~mdan almaktayd1. Aristoteles'in bile,
mezanndan kalk1p gelse de, bir anlam veremeye-
cegi bu ci.imleleri c;ozmeye ugra~an asilzade gece-
lerini uykusuz ve aCI ic;inde gec;irirdi.
Don Belianis'in ald1g1 ve diger ~ovalyelerde ac;-
hgi yaralan hayretle okur ve tedavisini yapan he-
kimlerin bi.iti.in maharetlerine ragmen bu yarala-
nn ytizi.inde ve vi.icudu11da derin izler birakma-
malarmm nasil imkans1z olacagm1 di.i~i.ini.ir du-
rurdu. Bununla beraber, bu bitmez ti.ikenmez ma-
ceralarm sonunu getirmeyi vaat ederek kitabm1 bi-
tiren yazan her ti.irli.i ovgiini.in i.isti.inde gori.irdi.i.
Hatta birc;ok defa benzerlerini yazmak ic;in, eline
kalemi ahp i~e ba~lamak ic;inden geldiyse de, daha
onemli buldugu fikirler kendisini bu i~ten vazge-
c;irdi. ingiliz Palmerin ile Gal Amadis'ten hangisi-
nin daha iyi ~ovalye oldugunu hakkmda Sigi.ien-
za' dan profesor unvam alm1~ bilgili bir adam1 olan
kasaba papaz1 ile birc;ok defalar kavga bile etti. Fa-
kat, kasabamn berberi Dstat Nikolas, Gi.ine~ $6-
valyesi'yle kimsenin kiyaslanamayacagmi, sadece

16
Gal Amadis'in karde~i Galaor'un onunla kar~tla ~­
hnlabilecegini soyliiyordu; c;unku onun her ko~u ­
la uyabilen bir yaradth~t vardt ve karde~i gibi yap-
mactkh ve sulugozlu bir insan olmadtgmt ileri su-
ruyordu. Soziin ktsast, zihni yalmz bu gibi du~un ­
celer ile me~gul olan asilzademiz giinlerini ve ge-
celeriri.i bu kitaplan okumakla gec;irirdi. Sonunda
az uyuyup c;ok kitap okumaktan beyni kurudu ve
akhm kaybetti.
Kitaplarda okudugu ~eylerle tamamtyla dol-
mu ~ olan zihni, yalmzca buyuler, kavgalar, mey-
dan okumalar, sava~ lar, yaralanmalar, a~k ilanlan
ve birc;ok divaneliklerle doldu. Onun ic;in yeryii-
zunun tarihi okudugu sac;ma hikayelerden ibaret-
ti. Bu konuda hic;bir ~up h es i olmayan asilzademiz,
Cid Ruy Diaz'm kesinlikle bi.i yi.ik bir ~ova lye ol-
dugunu, fakat buna ragmen, bir vuru~ ta iki devi
ortalanndan bolen Ktzgm Kthc;h $ovalye ile kar~t­
l a~ tml amayaClgt soyliiyordu . Bernardo del Car-

17
pio, Herkiil nasi! Antaios'u bogmu~sa, Roland
I'Enchante'yi onu ornek alarak oldiirmii~tii. Kibir-
li ve kaba alan devler Irkmdan olmakla beraber
nazik ve terbiyeli alan biiyiik Morgante'den de
i:ivgiiyle bahsederdi. Fakat yine de en c;ok sevdigi
kahraman Renaud de Motauban'd1. Onun, yolcu-
lann yolunu kestigini, dar bogazlarda soyguncu-
luk yaphgmi, efsanelerin dedigine gore tamamiy-
la alhndan alan Muhammed'in heykelini c;almak
ic;in ~atosundan «;Ikhgtm goziiniin oniine getirdigi
laman hayranhgi daha da artardi. 0 hain Gane-
lon'a gelince; o haine tekmeler atabilmek ic;in kah-
ya kadmi, iistelik yanmda yegenini de vermeye,
biitiin kalbi ile razi idi.
Nihayet, akhm tamamiyla kaybettiginden, hic;-
bir delinin akhna gelmemi~ alan bir fikre saplamp
kald1.
Gerek memleketine hizmet etmek, gerekse
kendi ~an ve ~erefini yiikseltmek ic;in gezgin ~o­
valyeligi tekrar canlandirarak, zirhmi ku~amp at
mtmda elindc silahlanyla macera aramak, suc;lu-
lan cezalandirmak, haksizhklan diizeltmek gibi
faydah ba~ka ~eyler olamayacagma karar verdi.
Zavalh deli, bileginin giicii sayesinde kendini ~im­
:iiden Trabzon imparatorlugu'nun* taom ba~ma
t?;ec;irmi~ gibi goriiyordu. Bu ho~ dii~iincelere ka-
pliarak anmda i~e ba~ladi ve ilk i~i, atalanndan
kalma eski ve pash zirhlan arahp temizletmek ol-
:iu. Bunlan elinden geldigi kadar diizelttiyse de
i:inemli bir ~eyin yerinde olmadigmi iiziilerek fark
etti. Migferin, yiizii tamamiyla orten kiSffii yoktu.
Fakat yetenegini kullanarak buna bir c;are bulabil-
:ii. Kartondan yaphgi eksik parc;ayi migfere taka-
rak biraz olsun eski haline benzetebildi. Sonra bu-
nun saglam ve dayamkh olup olmadigmi anlamak
ic;in kihei ile iizerine iki darbe indirdi. Daha ilk
:iarbede bir haftada yaphgi ~ey parc;aland1. Bir
migferin bu kadar kolay parc;alanabilmesi pek ho-
;mna gitmedi. Boyle bir tehlikeye kar~I kendini ko-
' IV. Ha~h Seferi s1rasmda Bizansh prenslerin kurdugu i.i~
devletten biri. (Ed. n.)

1R
rumak ic;in migferin ic;ini kiic;i.ik demir :;;eritlerle
daha dayamkh bir hale getirdi. Arhk c;ok saglam
bir migfere sahip oldugunu dii~iinerek ikinci bir
denemeye gerek gormedi.
Bu i:;; bitince ahm gormeye gitti; canh bir iske-
letten farks1z olan zavalh hayvan kendisine, isken-
der'in Bukephalus'undan ya da Cid'in Babi-
eca'smdan daha iistiin goriindii. Bu hayvana bir
isim bulmak ic;in dort giin.dii~iindii. Oyle ya bu
kadar iinlii bir ~ovalyenin bu kadar giizel bir ah-
mn kendine lay1k bir isme sahip olmamas1 dogru
degildi. Birc;ok isim bulup hepsinden vazgec;tikten
sonra nihayet Rocinante isminde karar klid1. Bu
isim, asilzademiz ic;in, atm ne oldugunu ve ilerde
neler olacagm1 ifade eden bir anlam ta~1maktayd1.
Bundan sonra kendisine de bir isim bulmas1
gerekiyordu; bunun ic;in de sekiz giin dii~iindiik­
ten sonra Don Ki~ot adm1 ald1. Baz1 ki:;;ilere gore
as1l ismi Quesada, ba~kalarma gore de Quijada idi.
Fakat, mademki Amadis yalmz ismi ile yetinme-
yip buna vatanmm ismini de ekleyerek Gal Ama-
dis adm1 almi~h, o da cesur bir ~ovalyeye lay1k ol-
sun diye memleketinin ismi olan La Mancha'y1 ek-
leyerek La Mancha'h Don Ki~ot oldu.
Z1rhlanm temizledikten, migferini tamamla-
dJktan, atma bir isim verdikten ve kendi gerc;ek is-
mini b1rak1p ~anma uygun yeni bir isim ald1ktan
sonra arhk SJra a~1k olacag1 kadm1 bulmaya gel-
mi:;;ti. <;iinkii, a~ks1z gezgin bir ~ovalye, meyvesiz,
yapraks1z bir agac; ve ruhsuz bir beden gibidir.
Kendi kendine ~oyle soyleniyordu:
"Eger giinahlanmm cezasm1 c;ekmek ic;in ya da
iyi bir tesadiif eseri olarak bir deve rastlarsam -bu
da gezgin ~ovalyelerin ba~ma gelen ~eylerdendir­
ve kendisini bir vuru~ta devirir ve ikiye bolersem
veya teslim olmaya zorlarsam, onu ahp kendisine
gotiirecek bir kadm1m olsa iyi olmaz m1? 0 zaman
deve, sevgili metresimin oniinde diz c;oktiiriir ve
~unlan soyletirdim:

19
'Ben, Malindrania Adasr hukumdan Dev Cara-
culiambro'yum. Kendisine hic;bir zaman hakketti-
gi gibi saygr gosterilmeyen, unlu ~ovalye La
Mancha'lr Don Ki~ot beni yaphgrmiZ bir sava~ta
yendikten sonra ylice huzurunuza gelmemi em-
retti. Yuce hammefendi, beni dilediginiz i~te kulla-
nrniz."'
Ah, boyle bir konu~ma ~ovalyemizi nasrl da
mutlu ederdi! Bazr soylentilere gore zamanmda,
c;evredeki koylerden birinde oturan giizel ylizlu
bir krz Vardi ve bu krza krsa bir SUre a~Ik olmu ~ fa-
kat krzm ya bundan haberi olmamr~ ya da umur-
samamr~tL Asilzademiz, kalbinin sultaru olarak i~­
te bu krzr sec;mi~ti. Fakat ona prenseslere layrk bir
isim vermek istediginden Dulcinea Toboso adrm
koydu; krz El Toboso koyunde oturmaktaydr.
Uzun uzad1ya du~undukten sonra buldugu bu
isim Don J<:i~ot'a kendisine ve atma buldugu isim-
ler kadar tatlr ve ahenkli geldi.

DON Ki~OT'UN iLK MACERASI

Burun hazrrlrklan tamamlanmr~ oldugundan, ~o­


valyemiz du~unduklerini gerc;ekle~tirmeyi daha

20
fazla geciktirmek istemedi. Zira, boyle bir gecik-
menin yeryiiziinde sebep olacag1 kotiiliikleri dii-
~iinerek bir an once harekete ge<;mek istiyordu.
<;:unkii intikamm1 alacag1 kotiiliikler, onaracag1
hatalar, giderecegi haksizhklar ve odetecegi bor<;-
lar o kadar <;oktu ki arhk zaman kaybehnemesi ge-
rekiyordu. Temmuz aymm en s1cak giinlerinden
bir sabah, giin dogmadan kalkh, kimseye goriin-
meden ve bir ~ey soylemeden Zirhlanm giydi, Ro-
cinante'nin s1rtma atlayarak m1zrag1 elinde, kalka-
m kolunda, kartonla yamanm1~ migferi ba~mda
arka kap1dan <;Ikh. Sonunda kendini k1rlara atabil-
mi~ti. Boyle giizel bir dii~iincenin uygulamasmm
fazla bir engelle kar~1la~madan ba~layabilmesin­
den olduk<;a keyiflenmi~ bir halde ilerlerken, akh-
na gelen bir dii~iince kendisini neredeyse ba~ladi­
gi i~ten vazge<;irecekti. ~ovalyelik unvamm res-
men almam1~h ve ~ovalye yasalarma gore bu un-
vam almadan herhangi bir ~ovalyeyle dovii~emez
ve sava~amazd1. ~ovalye unvam ta~1sa bile, acemi
bir ~ovalye olarak bileginin hakk1yla bir ~ovalyeyi
yenene kadar beyaz z1rh giymesi ve armas1z kal-
kan ta~Imasi gerekiyordu. Bu dii~iinceler bir kurt
gibi i<;ini kemirip duruyordu. Fakat buna da bir
<;are buldu. Maceralanm okudugu bir<;ok ~ovalye­
nin yaphgi gibi, kar~Isma ilk <;Ikacak ki~iden res-
men ~ovalyelik unvamm almay1 kararla~hrd1. Os-
tiindeki zirhi da ilk f1rsatta, bembeyaz oluncaya
kadar temizlemeyi goze alarak beyaz z1rh sorunu-
nu da <;ozdii. Bu dii~iincelerle sakinle~en Don Ki-
~ot Rocinante'yi kendi keyfine b1rakarak yoluna
devam ediyordu. Ya~ayacag1 maceralann buna
bagh oldugunu samyordu.
Yoluna devam etmekle beraber, maceraperest
~ovalyemiz kendi kendine konu~uyordu:
"Gelecekte, kahramanhklanmm ger<;ek oykii-
sii basildigi zaman, oykiimii kaleme alan yazann,
sabah erkenden ilk yola <;Iki~Imi ~u ~ekilde yaza-
cagmdan kim ~iiphe duyabilir: 'l~1k Tanns1, san~m
sa<;lannm altm orgiilerini yeryiiziine heniiz serp-

21
.... ~·"( " ............ 'b ............................ '( ......... , ...... ..... J ............ ....., .........................
~ ~ _....,y-

ginden c;tktp, La Mancha ufuklanna gi.iller serpe-


rek ilerleyen gi.izel ~afagm vi.icudunu, tath nagme-
leriyle heni.iz kutlamaya ba~lamt~lardt ki, kahra-
man Don Ki~ot, insam tembellige davet eden ku~­
ti.iyi.i yashgmt terk edip i.inli.i ah Rocinante'ye bin-
di ve eski, bilinen Montiel Ovast'nda yol almaya
ba~ladt."
Gerc;ekten de o ovada ilerliyordu; bundan son-
ra sozlerine ~unlan da ekledi: "Gelecek nesillere
hahrlatmak i.izere tunc; i.izerinde kaztlmaya lapk
nice kahramanhklanm1 okuyup faydalanacak as1r,
ne mutlu bir c;ag olacak. Ve ey, benim maceralan-
mt yazmak ~erefine nail olacak olan bilge, yaztla-
rmda, sadtk ve vefakar arkada~1m, sevgili ahm
Rocinante'yi de unutmamam rica ederim." Ondan
sonra, sanki gerc;ekten a~tkml~ gibi sozlerine ~oyle
devam ediyordu: "Ah! bu esir kalbin sahibi pren-
ses Dulcinea, beni huzurunuzdan kovarak, bir da-
ha gozi.ini.ize gori.inmekten menederek, beni mi.it-
hi~ bir aoyla cezalandtrdmtz. Hie; olmazsa a~kmtz
ugrunda bu kadar ao c;eken bu yarah kalbi unut-
maymtz."
Bu gibi sac;mahklara, dilini taklit etmeye c;ah~­
hgt kitaplarmdan ogrendigi diger sac;mahklan da
ekleyerek yava~ yava~ yol almaktaydt. 0 kadar
yava~ ilerliyordu ki, gi.ine~ iyice yi.ikselmi~ ve ktz-
gm 1~mlanm etrafa sac;1yordu; zavalh ~ovalyenin
ba~mda eger biraz beyin kalm1~ olsaydt o da eri-
yip gidecekti. Hemen bi.iti.in gi.in, anlatmaya deger
hic;bir olay ile kar~1la~madan yol ald1. Bu da i.imit-
lerini bo~a c;tkanyordu, c;unku, i.izerinde bileginin
kuvvetini deneyecek birine rastlamay1 c;ok iste-
mekteydi. Baz1 yazarlara gore, ilk maceras1 Lapice
Limam olay1, baztlanna gore de Yel Degirmenleri
olay1 idi. Bununla beraber, bu konuda yaphgtm
ara~hrmalardan ve Don Ki~ot hakkmda okudu-
gum yaztlardan anladtgtma gore, ~ovalyemiz o
gun hic;bir olay ile kar~Ila~madan buti.in gun git-
mi~ ve ak~am olunca ah ile birlikte yorgun ve ac;-
hktan olmek uzere bir hale gelmi~lerdi.

22
Dinlenmek ic;in etrafta bir ~ato veya bir c;oban
kuliibesi ara~hran Don Ki~ot, yolundan pek uzak-
ta olmayan ki::itii bir han gi::iriince, bunu kendisirii
kurtulu~a gi::itiirecek bir y•ld1z gibi izleyerek ahm
oraya dogru si.irdii. Kap1da tesadiifen hafif me~­
rep iki gene; kadm vard1. Bunlar, geceyi handa ge-
c;irmek ic;in oraya inen baz1 kahmlarla Sevilla'ya
gidiyorlard1. Kendisine, biitiin dii~iindiikleri ve
c;evresinde gi::irdiigu her ~ey gerc;ek, romanlarda
okuduklanna uygun gibi gi::iriinen Don Ki~ot, ham
gi::iriir gi::irmez, bunu romanlarda anlahlan, hen-
dekleri, iner kalkar ki::ipriileri, di::irt kulesi, karar-
m•? giimii?ten mazgal ba?hklan olan bir ?ato san-
m•?h. i~te ~ato sand•g• hamn yakamnda Rocinan-
te'yi durduran ?i::ivalyemiz, ~i::ivalyelerin ~atoya
geldiklerini bildirmek ic;in boru c;alan ciicenin
mazgallann birinden <;Ikmasmi bekledi. Fakat, cii-
cenin meydana c;•kmakta gecikmesi ve Rocinan-
te'nin de ah1ra gitmek ic;in sabus•zlanmas1 iizerine
kahramamm1z, gene; kadmlarm durdugu kap1ya
kadar ilerledi. Bunlar, kendisine, ~atolan i::iniinde
vakit gec;iren giizel k1zlar gibi gi::iriindii.
Tam bu s1rada, siiriisiinii toplamak ic;in boynuz
boru c;alan bir domuz c;obam, Don Ki~ot'a, geli~ini
haber veren ciice gibi gi::iriindii ve bundan dolay•
da oldukc;a mutlu oldu. Fakat, hana yakla?hgi za-
man, klhk klyafetil").den c;ekinen kadmlar ic;eri gir-
mek istediler. Bunun iizerine Don Ki~ot, migferinin
karton siperligini kald1rarak tozlu yiiziinii gi::isterdi
ve ?i::iyle dedi:
"Asil ve giizel hammlar kac;maym ve hic;bir
?eyden korkmaym. <;:iinkii, bagh oldugum ~i::ival­
yelik yasalan, beni, herhangi bir kimseye ve i::izel-
likle de sizin gibi sayg•deger hammefendilere ha-
karet etmekten men eder."
Gene; kadmlar, hayret ic;inde, Don Ki~ot'un, ki::i-
ti.i migferinin sakald•g• yiiziini.i gi::irmeye c;ah?•yor-
lardJ. Fakat, soylu olmaktan tamam•yla uzak gene;
k1zlar, sayg•deger hammefendi olarak amldiklan-
m duyunca kendilerini giilmekten alamadJlar. Bu-
nun i.izerine, i::ifkelenen Don Ki~ot ?i::iyle dedi:

23
"Alc;akgonulhi olmak guzellige yak1~1r, sebep-
siz gulmek ise nezaket kurallanna uygun degildir,
fakat size bu soz!eri Sikilmamz ve ne~enizi ka<;Ir-
mamz ic;in soylemiyorum, c;unku sizlere hizmet et-
mekten ba~ka hic;bir amac1m yoktur."
Gene; kadmlann hie; de ali~km olmadiklan bu
sozler ve ~ovalyenin garip kiyafeti, kahkahalanm
arhrmakta, bu da Don Ki~ot'un sabnm ta~Irmak­
taydi. iyi ki bu s1rada hanc1 ortaya <;~ktl da ~oval­
yemizin ofkesi smm a~mad1. Bu adam, San Lucon
sahili halkmdan olup gayet akiili, hilebaz, kurnaz
ve h1rs1z bir Endulusli.iydi.i.
Z1rhli asilzadenin acaip yuzi.i ile tuhaf k1hgm1
. gori.ince o da gene; kadmlar gibi glilecekti, faka.t
gi.ilunc; de olsa, ~ovalyenin sava~ malzemelerin-
den urkmi.i~ olmah ki, daha }<ibar davranmaya ka-
rar vererek, Don Ki~ot'a ~oyle dedi:

24
"~ovalye hazretleri, burada yatak harieinde
her neye ihtiya<;lan varsa hepsini bulabilirler.
<;unkii yatak bizde, noksan olan tek ~eydir."
~atonun sahibinin al<;akgoniilliigiinden pek
memnun olan Don Ki~ot hemen ~u eevab1 verdi:
"Ey, ~atonun sahibi, ben her ~eyi ho~ goriiriim,
silah benim siisiimdiir, sava~ da dinlenme arae1m."
Hane1, Don Ki~ot'un kendisine ~a to sahibi diye
hitap etrnesine ~a~uarak, "Mademki oyledir," de-
di, "Efendimiz geeeyi burada uykusuz ge<;irmek
isterlerse, hi<;bir yerde burada ki kadar rahat ede-
meyeeeklerdir."
Sozlerini bitirinee, ko~arak Don Ki~ot'un yam-
na geldi, iizengisini tuttu ve ~ovalye de, biitiin
gun bir ~ey yememi~ a<; bir adam gibi zorlukla
atmdan indi.
ilk i~i, hanClya, atma olduk<;a iyi baktlmasm1,
zira onun yeryiiziindeki yarattklarm en miikem-
meli oldugunu soylemek oldu. Hane1 ata bakttg1
zaman, Don Ki~ot'un soylediklerinin yans1 kadar
bile olmad1gm1 gordii. Att ah1ra gotiirdiikten son-
ra, misafirin yanma donen hanCI, Don Ki~ot'un ka-
dmlarla ban~m1~ oldugunu ve bunlarm ~ovalye­
nin z1rhlanm <;1karmasma yard1m ettiklerini1 gor-
dii. Kadmlar, z1rhm iki par<;asm1 <;1karm1~lardt. Fa-
kat z1rh yakahg1 ile migferi <;1karmay1 bir tiirlii be-
eeremiyorlardt. Don Ki~ot, bunlan ye~il ~eritlerle
birbirine i:iyle s1k1 baglam1~h ki, diigiimleri kes-
mekten ba~ka <;are kalmam1~h.
~ovalyemiz bunlarm kesilmesine ~iddetle kar-
~1 <;1ktt ve migferini biitiin geee ba~mdan <;lkarma-
mayl tereih edeeegini soyledi. Bundan daha garip
ve daha giiliin<; bir manzara olamazdt. Bununla
beraber, ~i:ivalyemiz, asilzade k1zlar olarak gi:irdii-
gii bu yosmalarm kendisine gi:isterdikleri ilgiden
olduk<;a etkilenmi~ olarak, onlara, biiyiik bir neza-
ketle ~unlan si:iyledi:
"Hi<;bir ~i:ivalye, hammlardan, Don Ki~ot'un
ki:iyiinden geldigi zaman gi:irdiigii hizmeti gorme-
mi~tir; asil k1zlar kendisine, prensesler de atma
bakhlar.

25
Ahmm ismi Rocinante' dir, kendi ismim de La
Mancha'h Don Ki~ot'dur hammlar. Hizmetinizde
bir i~ ba~anp da huzurunuza ~lkmadan once kim-
ligimi i:igrenmi~ olmamz1 isterdim. Fakat, biraz
once de soylemi~ oldugum Lancelot'nun eski bir
romansm1 ~u ana uyarlamakta aceleci davrand!-
gim i~in affmiZI dilerim. Fakat bana emredecegi-
niz ve benim de sizlere itaat edecegim zaman da
gelecektir, i~te o zaman sizin hizmetinizde bulun-
mayi ne kadar ~ok arzuladigimi bilegimin kuvve-
tiyle sizlere ispat edecegim."
Bu gibi ~airane sozlere ah~mam1~ olan bu yos-
malar verecek cevap bulamay1p sadece yiyecek bir
~eyler isteyip istemedigini sordular. Memnuniyet-
le yemek istedigini soyledi Don Ki~ot. $ansma o
giin cuma oldugundan handa, ancak kahrolann
yiyebilecegi kuru morina bahS"I cinsinden ba~ka
bir ~ey bulamadilar. Hano, Don Ki~ot'a ba~ka ba-
hk olmad1gmdan, morina bahg1 yemek isteyip is-
temedigini sordu, onun da en sevdigi yemegin ba-
hk oldugunu soylemesi iizerine, kapmm oniine
sofra kuruldu. Biraz sonra, ~ovalyeye o kotii mori-
na bahg1 ile kendi z1rhlanndan daha siyah veda-
ha sert kiiflii bir ekmek ikram edildi. Fakat, hala
ba~mda olan migferi Don Ki~ot'un agzma bir lok-
ma bile yemek gi:itiirmesine izin vermiyordu.
Gen~ kadmlardan biri kendisine yard1m etmek zo-
runda kald1. Fakat kendisine hi~bir ~ey i~irmeye
imkan yoktu, bereket hancmm akhna uzun bir ka-
mi~m i~ini oyarak bir ucunu ~ovalyenin agzma so-
kup diger ucundan da ~arab1 dokmek geldi. Boy-
Ieee asilzademiz bu i~i de halletmi~ oldu. Kahra-
mammiz, ye~il ~eritlerini kestirmekten ba~ka her
~eye sab1rla katlanmay1 tercih ediyordu. Tiim bun-
lar olurken, hana, domuzlan igdi~ eden bir adam
geldi ve i~e ba~lamadan once kuvvetli birka~ 1shk
~ald1. Bunun iizerine Don Ki~ot hanm iinlii bir ~a­
to oldugu konusunda olduk~a ikna oldu. Yemek
esnasmda miizik de var diye sevindi; o zaman ye-
digi kuru morina bahg1 kendisine alabahk, o kara

26
ekrnek kar gibi beyaz, yosrnalar hamrnefendi, han-
CI ise ~ato sahibi olarak goriindii. i~te bu nedenle
bu sefere <;Ikhgi i<;in son derece rnernnundu. Yal-
mz, camm olduk<;a s1kan ~ey, heniiz resrnen ~oval­
ye unvamm alrnarn1~ oldugundan hi<;bir rnaceraya
rne~ru bir ~ekilde ahlarnayacagi konusundaki fik-
riydi.

LA MANCHA KAHRAMANININ
$0VALYELiK UNVANINI ALI$1

Bu dii~iincenin verdigi s1kmh ile, yavan yernegini


k1sa kesen Don Ki~ot, ayaga kalkh hanc1p <;ag1rd1
ve kendisiyle birlikte ah1ra girdi, o zarnan adarnm
dizlerine kapand1 ve yalvard1: "K1yrnetli ~ovalye,
sizden bekledigirn bir iyiligi bana bah~etrnedik<;e,
hi<;bir zarnan buradan kalkrnayacag1rn."
Konugunun bu sozlerinden ve ayaklanna ka-
panrnasmdan ~a~kma donen hano, onu kaldirrna-
ya ugra~1yordu, arna ba~anh olarnaymca istedigi
~eyi yaprnaya soz verdi. Don Ki~ot, "Zaten bunu,
yiiksek vicdammzdan bekliyordurn." dedi. "Siz-
den istedigirn ~ey, diinyaya saglayacag1 fayda ka-
dar size de ~eref verecektir. Biitiin arzurn, yarm
~afak sokerken bana ~ovalyelik unvamm bah~et­
rnenizdir. Bu gece, sabaha kadar ~atonuzun kili-
sesinde sava~ ibadetinde bulunrnarna izin verrne-
nizi rica ediyorurn. Boylece, diinyamn dort buca-
gma giderek, benirn gibi serbest dola~an ~ovalye­
lerin yontern ve diizenlerine uyarak zay1flara ve
rnazlurnlara yard1rn edebilecegirn."
Biraz once soyledigirniz iizere, hanCI olduk<;a
kurnaz bir adarnd1. Don Ki~ot'un deliliginden za-
ten ku\iku duyuyordu. $irndi arhk hi<; ku\ikusu
kalrnarni\itl. Alay etrnek arnaoyla, ciddi bir tav1r
takmarak cevap verdi:
"Senyor, bu kadar asil bir arzu sizin kadar asil
bir \'Ovalyeye Iay1khr. Bu arzunuzu yerine getirrnek

27
ic;in bic;ilmi~bir kaftamm. Bi.ih.in genc;ligim boyle
~erefli bir gorevi yapmakla gec;mi~tir. Di.inyayt do-
la~hm ve maceralar pe~inde Malaga varo~larmda,
Sevil, Segovi, Valencia pazarlannda, limanlannda,
halka ac;tk bahc;elerde, borsada sozi.in ktsasi i~ yapa-
bilecegim her yerde gezdim. Her ~eyden once gene;
ktzlar ile dul kadmlann i~leriyle ugra~hm ve hepsi-
ni ba~ardtm. ispanya mahkemelerinin hemen hep-
si bu konuda beni hakh c;tkardtlar. Ya~landtgtmi
hissetigim zaman ~atoma c;ekildim. $imdi burada
kendi gelirimle rahat bir hayat si.iri.iyorum.
Buradan gec;en ba~tbo~ ~ovalyeleri, elimden
geldigi kadar iyi kar~tlamaktaytm. Bu kadar soh-
bet ve ilgiye kar~Iltk kendilerinden bekledigim,
fazla yi.ik te~kil eden paralanm benimle payla~ma­
lanndan olu~maktadtr. $u anda emrinize verebile-
cegim bir kilisem yok, c;i.inki.i daha iyisini yapmak
ic;in eskisini ytkmt~ bulunuyorum. Fakat, kilise ol-
masa da olur. Bahc;em bi.iyi.ik ve uygundur. Sava~
ibadetini yapmak ic;in aradtgmtz bir yer. Torenin
kalan ktsmmi Allah'm yardtmi ile sabah tamamla-
nz. Bundan sonra, arhk yeryi.izi.inde kalmam1~
olan en iyi ~ovalyelerden biri olursunuz. Once, be-
ni c;ok ilgilendiren bir konu hakkmda bana bilgi
veriniz: Paramz var m1?"
Don Ki~ot, "Hayu." diye cevap verdi. "Hic;bir
~ovalyenin bu onemsiz madeni i.izerinde ta~tdtgi­
m hic;bir yerde okumad1m."
Hanel, "i~te burada yamhyorsunuz ... " dedi.
"Tarihc;ilerin paradan soz etmelerinin sebebi, ~0-
valyelerin para gibi gerekli bir ~eyi yanlarmda bu-
lundurmadan yola c;1kmayacaklanna emin olma-
lanndan ileri geliyor. Emin olunuz ki, her ~ovalye­
nin cebinde dolu bir kese, s1rtmda temiz bir gom-
lek ve yaralanmas1 halinde yaralanm tedavi et-
mek ic;in ki.ic;i.ik bir kutu merhem de yanmda bulu-
nurdu.
Siz de takdir edersiniz ki, mi.ithi~ bir sava~tan
sonra, bir buluta binmi~ gene; bir k1zm veya ci.ice-
nin, bir tek damlas1 yaralan iyile~tirmeye yeterli
gelecek ilahi bir su getirip ~ovalyelere ic;irecekleri-

28
ne kesin goziiyle bakilamaz. Daha tedbirli davran-
mak ic;in, seyislerini sarg1 bezi, merhem ve para ta-
~Hmak ic;in gorevlendirirlerdi. Seyisleri olmadigi
zaman, -bu da pek nadir bir ~eydi- atlannm sagn-
smda bulundurduklan kiic;iik bir yiyecek burcu
ic;inde erzaklanm ta~1rlar ve bunu da hie; belli et-
mezlerdi. i~te bunun ic;in, ~ovalyelikte evlathgim-
mi~Simz gibi, size ogut veriyor, hatta emrediyo-
rum, paras1z kesinlikle yola c;Ikmaymiz, goreceksi-
niz ki boylece c;ok rahat edeceksiniz."
Don Ki~ot, hanc1ya ogiitlerini dinleyecegine
soz verdi. Sava~ ibadetine ba~lamakta acele etti-
ginden, gidip zirhlanm ald1 ve bahc;enin ortasm-
da, kuyunun yanmdaki bir yalagm kenanna getir-
di. Yalmz kalkam ile mizragmi kullanarak yalagm
oniinde a~ag1 yukan dola~maya ba~lad1. Gokyiizii
ac;1k ve mehtaph idi. $ovalyenin c;Ilgmhklanm
hanCidan duyan han mii~terileri, Don Ki~ot'u
uzaktan izlemeye gelmi~lerdi.
Kendilerine hie; onem vermeden gezintisine
devam eden Don Ki~ot, zaman zaman m1zragma
dayamyor ve zirhlanna bakarak gururlu ve rahat
bir tav1r tak1myordu.
Mehtaph giizel bir gece idi. Ay I~Igi ~ovalyenin
her hareketinin iyice goriilmesini miimkiin kih-
yordu.
Handaki kahrCilardan biri, o s1rada hayvanla-
ra su vermek ic;in d1~an c;1kh ve asilzademizin ya-
lagm iistiinde bulunan Zirhlanm kaldumaya ba~­
ladi.
Bunun iizerine Don Ki~ot korkunc; bir sesle ba-
g1rd1: "Ey korkusuz ~ovalye, her kim olur isen ol,
bu Zirhlara dokunmaktan sakm! Onlarm sahibi
heniiz k1hc; ku~anmam1~ serbest ~ovalyelerin en
kahramamdu. Kan~mam ha ... Bu hareketin haya-
tma mal olur."
Fakat kahrCI bu tehditlere ald1rmayarak zirh-
lan kaldmp bir tarafa ath. Bunun iizerine Don Ki-
~ot gozlerini goge dikerek Dulcinea'sma ~oyle
seslendi:

29
"Ey kalbimin kadm1, esirin ola~ ~ovalyeyi ilk
defa ahld1gi bu seruvende yalmz b1rakma ve onu
koruma lutfunda bulun."
Sozlerini bitirince kalkamm flrlatt1, m1zragma
iki eliyle sanlarak zavalh kahrcmm ba~ma oyle bir
~iddetle indirdi ki, oraCikta hareketsiz bir halde
yere serdi. Eger hareketini tekrarlam1~ olsayd1 ka-
hrcmm hic;:bir tedaviye ihtiyac1 kalmayacakt1. Son-
ra z1rhlanm toplay1p tekrar yalagm iizerine koydu
ve dola~maya ba~lad1.
Daha sonra, ba~ka bir kahrCI, kendinden gec;:rni~
yerde yatan arkada~mm ba~mdan gec;:enlerden ha-
bersiz, kendi kahrlanm sulamaya gelmi~ti. 0 da
oteki gibi yalagm usti.indeki zrrhlan kald1rd1. Don
Ki~ot bu sefer hic;:bir ~ey soylemeden ve Dulci-
nea'smi bile anrnadan, m1Zrag1m kavrad1g1 gibi ka-
hrcmm ba~ma indirerek uc;: dort yerinden yaraladl.
HanCI ile handa bulunan herkes ~ovalyenin yamna
ko~tu. Don Ki~ot kalkamm siper ederek hayklrd1:
"Ey giizeller giizeli, zaYif kalbimin kuvveti!
$imdi arhk esiriniz olan ~ovalyeye, bu tehlikeli
macerada, gozlerinizi c;:evirmenizin zamam geldi."
Bu sozlerden sonra kendisini o kadar gi.ic;:lu
hissetti ki, bi.itiin dunyanm kahrCilan bir araya
toplansalard1 onu bir adm1 geriletemezlerdi. Bu-
nunla beraber, yarahlann arkada~lan ~ovalyeyi ta~

30
yagmuruna tuttular. Don Ki~ot, kalkam ile kendi-
ni koruyor, ama yalaktan da aynlm1yordu.
Hano, ~ovalyenin bir deli oldugunu ve bunu
kendilerine onceden haber verdigini, bu i~te da-
yak yemekten ba~ka bir ~ey elde edemeyecekleri-
ni bag1rarak soyliiyordu. Hand dan daha fazla ba-
guan Don Ki~ot, hepsini ah;akhk ve ihanetle suc;-
luyor ve ~atonun senyorunu da, serbest ~ovalyele­
re bu ~ekilde davramlmasma izin verdigi ic;in, ve-
fasizhk ve kotiiliik ile sw;luyordu. Eger ~ovalyelik ·
iinvamm almi~ olsa idi haddini bildirecegini soy-
liiyordu. Sozlerine devamla,
"Fakat sizler, alc;ak ve sefil siiriisii, gelin, yakla-
~m da kiistahhgm1zm cezasm1 vereyim." diye ba-
gmp duruyordu.
Bu sozleri o kadar cesaret ve kesinlikle soyle-
mekteydi ki, kendisine sald1ranlan deh~et ic;inde
b1rakmi~h. Korku ic;inde kalan kahrolar, sonunda
hancmm ogutlerini dinleyerek iki yarahyr ahp c;e-
kildiler. Bunun iizerine, Don Ki~ot, sanki hic;bir ~ey
olmam1~ gibi, gayet sogukkanh bir ~ekilde silahla-
nnm ba~mda nobet tutmaya gitti. Kahramamm1zm
deliliklerini arhk hie; de ho~ gormemeye ba~layan
hano, kendisine ~u iinlii ~ovalyelik iinvamm bir an
once vermeyi kararla~hrmi~h. $u hodiik hancilarm
kabaday1hklanndan dolay1 Don Ki~ot' dan oziir di-
ledi. Aslmda miikemmel bir ~ekilde cezalandml-
mi~ olduklanm da soyledi. Biitiin bu i~lerden ha-
beri olmad1gma dair giivence verdikten soma, iki
saat silah ba~mda nobet tuttugu ic;in, gelenekelere
gore yapilmas1 gereken kucakla~ma ve k1h<;la ense-
sine vurma toreninin, kilise olmad1gma gore, ba~­
ka herhangi bir yerde yapilabilecegini ekledi.
Hancmm bu sozlerine hemen inanan Don Ki-
~ot, torenin hemen yap1lmasmi rica etti. Amao, ~o­
valyelik iinvamm ald1ktan soma, ~atoda kendisine
yine meydan okunacak olursa, hie; kimseyi canh
birakmamakh. Kurnaz hanCI, bu sozler iizerine
hemen gidip katJrcilara verdigi arpa ve samanla-
nn hesabm1 tuttugu defteri ald1 ve arkasmda elin-
de mum tutan kiic;iik bir c;ocukla ve daha once so-

31
zu ge<;:en iki gen<;: kadmla birlikte geri geldi. Don
Kiiiot'a onunde diz <;:oktlirdukten sonra, sanki bir
dua okuyorm.:l§ gibi, defterine bakarak bir iieyler
mmldand1 ve elini kaldmp asilzademizin ensesi-
ne olduk<;:a gli<;:lli bir iiekilde vurdu; ardmdan aym
iiekilde kihClmn tersi ile vurdu. Gen<;:.k<idmlardan
biri, iiOValyeye kihCim kuiiath, oteki de ayaklanna
mahmuz takh. Bunlar, Don Kiiiot'un biraz onceki
saldmlanm gormemiii olsalard1, gUlmekten bayi-
lacaklardL K1h<;: kuiiatan yosma, "Tann sizi talihli
bir iiOvalye yapsm ve savaiilanmzda da baiianlar
ihsan etsin." dedi.
Kadmm bu sozlerine minnettar kalan Don Ki-
iiOt, iian ve iiOhretinden kendilerine de ~ir pay ayir-
mak uzere, isimlerini ogrenmek istedi. Kadmla-
dan biri, Toledo'lu bir ayakkab1 tamircisinin kiz1
olup, admm La Tolosa oldugunu, San<;:o Bigena-
ya' daki kulubelerden birinde oturdugunu, digeri
de admm La Molinera olup, Anteqera'da bir de-

32
.,
girmencinin kiZI oJdugunu soyJediJer. ~ovaJyeye
nerede rastlarlarsa hizmetine haz1r olacaklanna
da ilave ettiler. Don Ki~ot, bu sozlerden duygulan-
mi~h. Kendilerine te~ekki.ir etti ve ricas1 i.izerine,
Dona lakabm1 kabul edip arhk Dona Tolosa ve Do-
na Molinera isimlerini ta~1malanm rica etti.
Toren sona erdikten sonra, seri.iven pe~inde
ko~mak i\in yamp tutu~an yeni ~ovalyemiz gidip
Rocinante'nin egerini vurdu ve atma binip hanCI-
nm kar~1sma geldi ve onu kucaklayarak gosterdigi
iyi muameJeden doJay1 0 kadar \IJgmca sozJerJe te-
~ekki.ir etti ki, bu sozleri burada tekrarlamak bir
delilik olacaktir. ~ovalyeden kurtulduguna son de-
rece memnun olan hanCI, ~i:ivalyeden hi\bir i.icret
bile istemedi, arhk rahata kavu~mu~tu.

HANDAN <;:IKTIKTAN SONRA


$0VALYEMiZiN BA$1NDAN GE<;:ENLER

Don Ki~ot handan \Ikhgi zaman gi.in agarmaya


ba~lami~h. Sonunda, ~i:ivalye unvamm elde ettigi
i\in o kadar gurur ve sevin\ i\indeydi ki, atmm i.is-
ti.inde sevincinden rahat duram1yordu. HanCI'mn
tavsiyesine uyarak para ve gi:imlek tedarik etmek
ve bir de seyis edinmek i.izere evine di:inmeyi ka-
rarla~hrdi. Kom~ulanndan bir \ift\iyi bu i~le gi:irev-
lendirmeyi di.i~i.ini.iyordu. c;:oluk \ocuk sahibi, yok-
sul bir adam olan bu \ift\i, gezginci bir ~i:ivalyenin
seyisligi i\in bi\ilmi~ kaftan idi. i~te bu di.i~i.ince ile
kasabasma dogru yolland1, sahibinin amaCim anla-
mi~ gibi gi:iri.inen Rocinante i:iyle h1zh gitmeye ba~­
ladi ki, sanki ayaklan yerden kesilmi~ti.
~i:ivalyemiz, bu s1rada, sagmda biraktlgi bir or-
mandan feryatlar duymaya ba~lami~h. Bunlan
duyar duymaz, mesleginin gerektirdigi gi:irevleri
ba~armasma imkan verdigi i\in Tann'ya ~i.ikretti.
Bu iniltiler, herhalde imdat bekleyen bir zaval-
hmn feryadidir, hemen yard1mma ko~mahpm, di-
ye soylendi.

33
Don Ki~ot hemen hayvamm ormana dogru
st.irdu, ormamn kenannda bir me~e agacma bag-
lanml~ bir klsrak gordu. Diger bir me~e agacma da
yan beline kadar <;1plak bir <;ocuk baglanm1~h. On
be~ ya~lannda olan bu erkek <;ocugu feryat etmek-
te idi. <:;:ocugun feryatlan bo~una degildi. iri yan,
gti<;lti kuvvetli bir koylu, <;ocugu bir kay1~ ile do-
vuyor ve her vuru~ta "Sus, dikkat et, ibret al" gibi
sozlerle azarhyordu. <:;:ocuk, "Bir daha yapmam
efendim; Tann a~kma bu seferlik affedin, bundan
sonra suruye daha iyi bakanm." diye yalvanp du-
ruyordu.
Bunu goren Don Ki~ot, gtir ve klzgm bir sesle
koyluye bag1rd1:
"Kendini savunmaktan aciz bir <;ocugu dov-
mekten utanmayan ve arlanmayan vah~i ve cana-
var ~ovalye, ahmza binip m1Zragm1z1 elinize alm,
(Don Ki~ot bunu soylerken, klsragm. yanmda du-
ran uzun bir sopay1 gosteriyordu) hareketinizin
~anh bir sava~<;1ya yak1~maz bir ~ey oldugunu gos-
terecegim size."

34
':
Koylii, tam midesi iizerine c;evrilen bu m1zrag•
kullanan Zlrhh hayaJeti gori.ir gormez, oJi.imi.ini.in
yakla~tlgma hiikmetti. Titreyerek cevap verdi:
"~ovalye hazretleri, cezalandJrd•g•m bu deli-
kanh si.iriime bakmas1 ic;in tuttugum maa~h hiz-
metkanmdJr. Gorevini o kadar kotii yap1yor ki,
her giin birkac; koyunum eksiliyor. Kendisini bu
ihmal veya hilekarhktan vazgec;irmeye ugra~tlg•m
halde, o bunu, parasm1 vermemek ic;in yaptlg•m•
iddia etmek ciiretinde bulunuyor. Tann'mn adma
Ve kendi ba~1ma yemin ederim ki yaJan soyJi.iyor."
Don Ki~ot, "Yiiziime kar~1 yalan soyleme kiis-
tah!" diye bag•rd1. "~u m1zrak, nas1l oluyor da, ~u
anda gogsiiniizii delmiyor, vallahi ~a~•yorum.
Haydi bakahm, ~u c;ocugun baglanm c;oziin ve pa-
rasm• hemen odeyin, yoksa sizi mahvederim."
<;iftc;i ba~m1 egdi, hie; cevap vermeden delikan-
hmn baglanm c;ozdii. Don Ki~ot, c;ocuga, efendi-
sinden ne kadar alacag• oldugunu sordu. <;oban,
"Ayda yedi riyalden dokuz ayhk." diye cevap ver-
di.
~ovalye hesaplad1, borcun altm1~ iic; riyal tuttu-
gunu buldu. <;iftc;iye, olmek istemiyorsa, bu para-
YI hemen vermesini emretti. <;iftc;i korkudan tir tir
titreyerek borcunun bu kadar olmadigml, c;obana
verdigi iic; c;ift kundura ve bir hastahg• s1rasmdaki
kan ald1rma ic;in bir riyalin bu hesaptan dii~iilme­
si gerektigini soyledi.
Don Ki~ot sozlerine ~oyle devam etti:
"Hay1r, bu iki masraf, yedigi dayaga say.lacak.
0 sizin kunduralarmiZI eskitti ise, sizde onun de-
risini y•rttlmz; hastahgmda berber onun kamm ai-
d• ise, siz de saghkta kamm aldm1z. Boy ieee hesap
dengelenmi~ oldu."
<;iftc;i, "i~in kotiisii, iizerimde para olmamas•-
dJr, fakat Andres zahmet edip eve kadar gelsin, ri-
yallerini vereyim." dedi.
<;oban, "Tann korusun!" diye hayk1rd1.
"Onunla gitmek mi? Tann gostermesin! ikimiz

35
yalmz kalmca, Aziz Bartolomeus gibi derimi yu-
zer."
Kahramamm1z, "Merak etme." dedi, "Bana
sayg1s1, benim i<;:in yeterli bir guvencedir. Ald1g1
~ova lyelik unvam adma bana yemin etsin, kendi-
sini serbest b1rakmm ve eminim ki paramz1 he-
men ahrs1mz."
Andres, "Fakat..." dedi, "Zat-1 asilaneleri, efen-
dimin asla ~ovalyelik unvam almam1~ olduguna
dikkat buyursalar. Bu adam, Quintanar' da oturan
zengin Juan Haldudo'dur."
Don Ki~ot, bunun uzerine ~u cevab1 verdi:
"Ne i:inemi var? Haldudo'lardan da ~i:iva l ye <;:1-
kabilir. Aslmda, herkes kendi eserinin r;ocugu-
dur."
Zavalh Andres' in cevab1 ~u oldu:.
"Ah, hangi eserinin <;:ocugu acaba? Almmm te-
ri ile kazand1g1m hakklm1 vermiyor!"
Bunun uzerine <;:ift<;:i, "Paran121 vermek istemi-
yor degilim karde~." dedi. "Lutfen benimle bera-
ber geliniz ve ne kadar ~i:ivalyelik unvam varsa,
hepsi adma yemin ederim ki, hakkmlZl faiziyle
birlikte alacaksm1z."

36
Don Ki~ot, "Faizler sizin olsun." dedi, "Sizden
istedigim ~ey, yalmz daha dogru hareket etmeniz-
dir. Size ogtidtim olsun, dikkat edin. Yoksa, bir
kertenkele gibi saklansamz bile sizi yine bulur ce-
zamzi veririm. Size bu emri verenin kim oldugu-
nu tammamz gerekir. Bundan boyle daha iyi itaat
. etmek ic;in biliniz ki ben, magdurlarm intikamm1
alan ve zalimleri cezaland1ran, La Mancha'h kah-
raman Don Ki~ot'um. Haydi, Tann sizinle olsun,
yemininizi asia unutmaym."
Bu sozleri soyledikten sonra <;1k1p gitti. <;:iftc;i,
~ovalyeyi gozleriyle takip etti ve Don Ki~ot goz-
den kaybolunca u~agma, "Evlat..." dedi, "Rica
ederim yamma geliniz. Zalimlerin cezasm1 veren
bu ~ovalyenin bana emrettigi ~ekilde size olan bor-
cumu bir an once odemek isterim."
Andres, "<;:ok iyi edersiniz." dedi. "<;:tinkti,
eger soztintizde durmazsamz 0 iyi kalpli ve kahra-
man ~ovalye, Tann ona uzun omtir versin, size o
sozti tutturmasml bilir."
<;:iftc;i, "Elbette." dedi, "Fakat odeyecegim pa-
rap c;ogaltmak i~;in borcumu arthrmay1 pek istiyo-
rum."
Bunlan soyledikten sonra Andres'i kolundan
c;ekerek aym me~e agacma baglad1 ve oncekinden
daha ~iddetle kirbac;ladi.
Soiua, "Senyor Andres ... " dedi, "Zalimleri ce-
zalandiran ~u tinlti ~ovalyeyi c;ag1rsamza. Bakahm
bu zulmtin cezasm1 vermek ic;in nas1l hareket ede-
cek?"
Sonunda Andres'i agac;tan c;ozdti. <;:ocuk agla-
yarak, Don Ki~ot'u aray1p bulacagm1 ve kendisine
her ~eyi anlatacagma yemin ederken, zalim c;iftc;i
de gtilerek oradan aynld1. Haks1zhk bu ~ekilde gi-
derilmi~ oldu.
Bu s1rada, kahramamm1z, gun gibi ac;1k bir
haks1zhg1 bu kadar gtizel dtizelttiginden dolap
gururlu ve memnun, yoluna devam ediyor, ~anh
mesleginin bu gi.izel ba~langJCmdan dolay1 kendi
kendini tebrik ediyordu.
Yava§ bir sesle §byle diyordu:
"Ey giizeller guzeli Toboso'lu Dulcinea, talihi-
ne §likret! Bu s1rh yere gelmez §Ovalyeyi hukmun
altmda bulundurmak mutlulugunu tat; o §Ovalye
ki, dunyanm bildigi uzere daha dun klhc; ku§an-
ffil§ken, bu sabah dunyaya bir adalet dersi vermi§,
zay1fl, kendisine zulum edene kar§l giicuyle koru-
mu§, bir barbann elinden, gene; ve korkak bir c;o-
cugu kurtarml§hr."
Sozlerini henuz tamamlam1§tl ki, Don Ki§ot,
yolun dorde aynld1gm1 fark etti. 0 zaman, dart
yol agzma geldikleri zaman, ba§lbO§ §Ovalyelerin
hangi yolu sec;meleri gerektigini atlanna blrakhk-
lanm hahrlad1 ve bu i§i Rocinante'ye b1rakh. Hay-
van da hie; tereddut ehneden dogruca ahmmn yo-
lunu tuttu.
Henuz iki mil gihnemi§ti ki, kahramamm1z,
kar§1dan ath bir kafilenin geldigini gordu. Gelen-
ler, ipek satm almak ic;in Murcia'ya gitmekte olan
Toledo'lu ruccarlard1. Alh ki§i idiler; pe§lerine de
alh seyis ile lie; kahrc1 vard1. Don Ki§ot bunlan go-
rur gormez buylik bir seruvenle kar§lla§tlgma ka-
naat getirdi ve haf1zas1m yoklaymca, bu rastlanh-
dan nas1l yararlanacagm1 kestirdi.
Yolun uzerine dogruldu, magrur bir tav1r takl-
narak uzengilerine Slkica bash, illlZragm1 hazlrla-
dl ve kalkamm vlicuduna yap1§hrd1. Ba§lbO§ ~o­
valyelerden olu§tugunu sand1g1 kafilenin yakla§h-
gml gorunce sesini yukselterek kustahc;a bag1rd1:

38
"Hi\biriniz, yeryi.izi.inde hi\bir gi.izelin, La
Mancha imparatori\esi, Toboso'lu e~i bulunmaz
Dulcinea'ya yakla~amadigmi itiraf etmeden, bir
ad1m ileri atmasm."
Bu sozleri soyleyen garip k1yafetli adam1 goren
ti.iccarlar, ~a~kmhkla durdular, fakat \Ok ge\me-
den bunun bir deli oldugunu anladilar. 0 zaman,
i\lerinden alayCI ve ho~ sohbet biri bu rastlanhdan
bir alay konusu \Ikarmak istedi.
"$ovalye hazretleri ... " diye soze ba~lad1, "Hi\-
birimiz bu dediginiz kadm1 tamm1yor. Onu bize
bir kere gosterin. Eger dediginiz kadar gi.izel ise,
giizelligini cam goni.ilden itiraf ederiz."
Don Ki~ot, "Peki ama, bir kere kendisini gore-
cek olursamz, bu kadar a\Ik bir ger\egi itiraf etme-
nize arhk gerek kahr m1?" diye cevap verdi. As1l
onemli olan, kendisini gormeden gi.izelligine emin
olmamz, gi.izel oldugunu itiraf etmeniz ve bunu
yeminle tasdik etrnenizdir. Aksi halde, magrur ve
kibirli adamlar sava~a haz1r olun. ister asil ~oval­
yelik yasalan geregince hirer hirer, ister ayanmz-
daki insanlann yontemlerince hep birden kar~1ma
\Ikm. Benim bilegimin kuvveti, yalmz ba~1ma
hakh davam1 savunmaya yet.::i"lidir."
Don Ki~ot'un bu sozlerine ti.iccar ~u cevab1 ver-
di:
"$ovalye hazretleri, burada ka\ prens varsak,
hepimiz adma sizden ricaya cesaret ediyorum,
emin olmadigimiz bir ~ey hakkmda kesin bir soz
soylemeye bizi mecbur etrneyin ve vicdammiZI ra-
hat b1rakm. Zaten, bu yolda bir fikirde bulunma-
miz diger Alcarria ve Estremadura Krali\elerinin
ve imparatori\elerinin de aleyhinde olacakhr.
Onun i\in, efendimiz, bizlere bu hammm bir res-
mini gosterme li.itfunda bulunurlar ise, resim ne
kadar ki.i\i.ik olursa olsun, hatta bir bugday tanesi
kadar bile olsa, yeterli bir fikir edinebiliriz; oyle
ya, numuneye gore hemen anlanz. Hatta daha
:;;imdlden onun o kadar lehinde di.i:;;i.ini.iyoruz ki,
istedigimiz resim kendisini :;;a:;;1, tek gozli.i, topal,

39
kanbur olarak da gosterse yine sizin ho~unuza gi-
decek ~ekilde soz soyleyecegiz."
Don Ki~ot biiyi.ik bir ofkeyle hayk1rd1:
"Ah;ak rezil, o ne ~a~1d1r ne de kambur, gozle-
ri parlak, endam1 da bir Guadarrama iglerinden
daha narin ve daha diizgiindiir. KiistahhgmiZin ve
kiifiirlerinizin cezasm1 ~imdi goreceksiniz." M1z-
ragm1 kavrad1g1 gibi alayCJ tiiccara dogru sald1rd1.
Eger Rocinante'nin ayag1 siin;memi~ olsayd1, cii-
retkar tiiccann i~i kotii olacaktJ. Rocinante kapak-
landJ ve siivarisi de yerde yuvarland1. Hemen
kalkmak i<;in <;abalad1ysa da kalkam, z1rhlan, m1z-
rag1 ve mahmuzlan buna engel oluyordu. Bo~ ye-
re kalkmak i<;in <;abalarken, diger taraftan becere-
meyince:
"Ka<;maym al<;aklar, hata ahmda, o dii~meseydi
cezamz1 <;ekecektiniz." diye haykmp duruyordu.
Tiiccar kafilesinden bir kahrCJ, bu meydan
okumalara fazla tahammiil edemeyerek, ahndan
dii~en zavalh ~ovalyeye yakla~h ve m1zragmJ ahp
k1rd1. Kmlan par<;alardan birini kap1p Don Ki~ot'a
biitiin giiciiyle vurmaya ba~lad1, hatta efendileri-
nin o kadar ~iddetli vurmamas1 i<;in bag1rmalarma
bile kulak asmad1. Bu dayak fash kahrcmm ho~u­
na gitmi~ti. M1zragm biitiin kmk par<;alanm s1ra
ile denedikten sonra dayaga son verdi ve yoluna
devam eden kafileye yeti~ti.
Tek ba~ma kalan ~ovalyemiz ayaga kalkmaya
yeltendi ise de, sopa yagmurundan sonra bu i~ da-
ha zorla~ml~h. Yerinden klplrdayamamakla bera-
ber, bir~ok ba~1bo~ ~ovalyenin ba~ma gelen bu be-
laya, s1rf atmm hatas1 yiiziinden ugram1~ oldu-
gundan dolaY' kendini pek mutlu say1yordu.

~OVALYEMiZiN SIKINTISININ SONU

Arhk yerinden kJmJidayamadJgmJ goriince, za-


valh Don Ki~ot her zamanki <;areye ba~vurdu. Ki-

40
taplannda yazth olaylardan kendi durumuna ben-
zeyen birini zihninde ara~hrd1. Deliligi, Baudouin
ile Mantova Markisi'nin, Charles tarafmdan birin-
cisinin yarah olarak dagda btraktldtgt zaman, ba~­
lanndan ge<;mi~ olan seriiveni hahrlath ona. <::o-
cuklann, gen<;lerin ve ya~hlarm da bildikleri ve
inandtklan bu hikayeler mucizeler gibi ash fash
olmayan ~eylerdi.
Fakat bu hikaye, i<;inde bulundugu duruma
fazlastyla uyuyordu. 0 zaman, aoh bir adam gibi
yerde yuvarlanarak, yazann Baudouin' e si::iylettik-
lerini zaytf bir sesle tekrarlamaya ba~lam1~h:
"Ey ruhumda ya~ayan giizel, neredesin, bu
acuna hi<; mi i.izi.ilmi.iyorsun? Ya bunlan bilmiyor-
sun ya da vefastzsm."
Sonunda ~u kelimeleri si::iylerken, "Ey Mantova
Markisj, ey amcam ve efendim!" bir rastlanh eseri
olarak kasabadaki kom~ulanndan bir <;ift<;i, degir-
mene bir yi.ik bugday gi::iti.irmekteyken kendisine
yakla~h ve aosmm ne oldugunu, neden boyle act
act ~ikayetlerde bulundugunu sordu. Kendisini
Baudouin sanan Don Ki~ot, <;ift<;iyi amcas1 Manto-
va Markisi yerine koymakta gecikmedi ve cevap
olarak mtsralanna devam etti. Aym zamanda da
ba~mdan ge<;en felaketleri ve imparatorun oglu ile
kans1 arasmdaki a~k maceralanm romanda oku-
dugu ~ekilde uzun uzadtya anlath.
Bu kadar garip ve tuhaf ~eyleri duyup hayrete
di.i~en <;ift<;i, ~i::ivalyenin yans1 kmlm•~ migfer sipe-
rini <;Ikard I, toza bulanm1~ yi.izi.ini.i temizledi ve bi-
raz dikkat edince kendisini tammakta gecikmedi.
"Aman Tannm, ne goriiyorum, siz misiniz sen-
yor Quijana!" (Don Ki~ot'un ger<;ek isminin Quija-
na oldugunu bu da ispat eder) diye hayk1rd1.
"Fakat, kim sizi bu hale getirdi?"
<::ift<;inin bi.iti.in sorulanna, ~i::ivalyemiz romam-
m okumakla cevap veriyordu. Merhametli koyli.i,
kendisinden hi<;bir ~ey i::igrenemeyecegini anlaym-
ca, Don Ki~ot'un ztrhmi <;tkarmaya ba~lad1. Vi.icu-
dunun hi<;bir tarafmda kandan eser yoktu. Bunun

41
uzerine kahramammlZl ayaga ka!dtrdt, tuttu, yoJ-
da fazla sarstlmamast ic;:in kendi e§egine bindirdi
ki bu hic;:de oyle kolay olmadL Bundan sonra, §0-
valyenin silahlanm ve mlZragmm parc;:alanna va-
nncaya kadar her §eyini toplad1 ve Rocinante'ye
yi.ikledi. Bir eliyle Rocinante'nin digeri ile de e§e-
ginin yu!arlanm tutarak kasabaya dogru yollandt.
Yolda giderken Don Ki§ot'un soyledigi §eylerin ne
ifade edebilecegini anlamak ic;:in zihnini yorup du-
ruyordu.
Diger taraftan kahramammtz da di.i§i.incelere
dalmt§ bulunuyordu; o kadar bit kin ve yorgun bir
haldeydi ki, e§egin usrunde bir rurlu tutunarmyor
ve ic;:ini c;:ektigi zaman iniltisi goklere yukseliyor-
du. Bu da c;:iftc;:iyi, Don Ki§ot'un ne gibi bir act c;:ek-
tigini, tekrar sormaya yoneltti. Fakat sanki §eytan,
§Ovalyenin okudugu butun §eylerden kendi duru-
muna benzeyenleri aklma getirmekten zevk ah-
yordu. 0 s1rada artlk Baudouin'i unutmu§, onun
yerine Antequera va lisinin, Magripli* ibni Serrac't
hapsettikten sonra kaleye gorurmesi hikayesini
aklma getirmi§ti.
Oyle ki, c;:iftc;:inin sordugu sorulara cevap ola-
rak, Jorge de Montemayor'un Diana ismindeki ese-
rinde esir di.i§en ibni Serrac'm Rodriguezo de ar-
vaez'e verdigi cevabt veriyor ve burun bu olaylan
kendi durumuna oyJe guzel uydurarak k011U§U-

* Magripli: Dogulu. (Ed . n.)

42
yordu ki, \ift\i bu kadar hezeyam duydugu za-
man \IIdiracak gibi oluyordu. Asilzademizin ta-
mamiyla deli olduguna arhk hiikmetmi~ olan koy-
lii, bu uzun soylevi k1sa kesmek i\in bir an once
kasabaya varmak istiyordu.
Bu s1rada, kahramammiZ uzun soylevine !i'Un-
lan da ekledi, "Senyor Don Rodriguezo de Narva-
ez, ~unu bilmeniz gerekir ki, size soziinii ettigim
!i'U guzel $erife, !i'imdi ugrunda ge\mi~in, bugiiniin
ve gelecegin biirun ~ovalyeleri tarafmdan yapllan-
larm \Ok iisrunde yaphgtm, yapmakta oldugum
ve yapacag1m i!i'lere memnun olacak olan e~siz To-
bqso'lu Dulcinea'dtr."
Arhk zihni biisbiitiin kan~m1~ olan zavalh \ift-
\i, gozlerini iyice a\mi~, ~ovalyenin soylediklerini
anlamaya \ah~tyordu.
"Ah aziz efendim ... " dedi, "Rica ederim bir
kerre dii!i'iiniiniiz ki ben ne Don Rodriguezo de
Narvaez, ne de Mantova Markisi'yim. Ben, kom-
!i'Unuz ve hizmetkanmz Pedro Alonso'yum. Siz de,
ne Baudouin ne de Magripli ibni Serrac'sm1z. iyi
ve kahraman bir asilzade olan Senyor Quijana'si-
niz."
Don Ki~ot, "Ben kim oldugumu iyi biliyorum."
dedi, "Ve istersem, yalmz soz ettigim kimseler de-
gil, hatta on iki FransiZ prensi ve \Ok iinlii olan do-
kuz prens bile olabilirim, ¢nkii onlann biirun
yaphklan benim seriivenlerimin yanmda hi\ ka-
hr."
Yolculanmiz boyle konu~urlarken ak~am ol-
mu~ ve arhk kasabaya varmi~lard1. <.;:ift\i, Don Ki-
~ot'u evine b1rakh. $ovalyenin, sessiz sedas1z ev-
den kaybolmu!i' olmast, ortahg1 tela~a vermi~ti.
Dostlan, koyiin papaz1 ve berber, o s1rada orada
bulunuyorlardL Kahya kadm avaz1 \Ikhgi kadar
~oyle haykmyordu:
"Bu i~e ne dersiniz, Bay Pero Perez? (Papazm
adt). i~te tam alh giindiir efendim ortada yok. Ne
atm1, ne kalkamm, ne de silahlanm bulabiliyoruz.
Ah ba~1ma gelenler! Bay1larak okudugu o Janet ~o-

43
valyelik kitaplanmn akhm ba~mdan aldigma ole-
cegimi bildigim kadar eminim. $imdi iyice hatuh-
yorum. Kendi kendine konu~urken, ba~1bo~ bir ~6-
valye olup maceralar Minde ko~mak istedigini
soyleyip duruyordu. Biih.in La Mancha'mn en ak-
h ba~mda adamm1 bu hale sokan bu kitaplann
hepsi kahrolsun!"
Aym fikirde olan Don Ki~t'un yegeni de ber-
bere ~oyle diyordu:
"Ah, Ostat Nicolas, amcam bazen bu ugursuz
kitaplan iki giin iki gece okur, sonra birden kalka-
rak kitaplan flrlahr, kihCim kapar duvarlara vu-
rurdu. iyice yorulunca oturur ve kulelerden bii-
yiik dort dev oldiirdiigunii soylerdi. Alnmdan
ak3n ter i\in de, bu S3V3~t3 3ld•g•m y3r3l3rd3n
3kan k3n derdi. Bunun iizerine biiyiik bir b3rd3k
su i\er ve bunun fevkal3de bir iksir oldugunu,
dostu sihirb3z Esquife t3r3fmd3n, y3r3l3nmn iyi-
le~mesi i\in verildigini iddi3 eder dururdu. Sizi
bunl3rd3n d3h3 once h3berd3r etmedigime ne k3-
d3r iizgiiniim, ¢nkii o zaman dinsizler gibi 3te~e
3hlm3y3 l3pk ol3n bu kit3pl3n y3k3r ve 3IDC3mi
bu durumd3n kurt3r3bilirdiniz."
P3p3z, "Ben de 3ym fikirdeyim." diyordu. "Bu
kit3pl3nn tehlikesine kar~1 f3zl3 g3fil d3vr3nd1k.
Y3nnd3n tezi yok, bunl3r3 bir ibret dersi verece-
gim. Benim en iyi dostumu m3hvettiler, d3h3 b3~­
k3l3rmm d3 k3nl3nn3 girmelerine r3ZI degilim."
Onl3r boyle konu~url3rken, Don Ki~ot'u geti-
ren \ift\i k3p1y1 \3l3r3k seslendi:
"A\Imz, liitfen k3p1y1 3\Imz, y3rah ol3rak ge-
len Montov3 M3rkisi'ne, Senyor B3udouin'e ve
Antequer3 V3lisinin S3V3~ esiri ol3r3k getirdigi
M3gripli ibn-Serr3c'3 k3p1y1 3\Imz."
Bu sozleri duyunc3 herkes k3piy3 ko~tu. Kimi
dostunu, kimi efendisini, kimi de 3mcasm1 t3md1
ve yorgunlugund3n e~egin s1rtmd3n bile ineme-
yen Don Ki~ot'u kuc3kl3m3k i\in b3~m3 ii~ii~tiiler.
K3hr3m3mmiz kendisini k3r~Il3m3y3 gelenle-
re, "Durunuz!" dedi, "Ahmm h3t3SI yiiziinden y3-

44
ralandm1, yaram ag1rd1r. Beni yatag1ma gotiiriin
ve tedavi i\in Hekim Urganda'y1 \agmn."
Kahya kadm, "Duyuyor musunuz?" diye hay-
k1rd1. "Ben demedim mi? Gelin, gelin efendim!
Urganda'p i~e kan~tmnadan biz sizi iyi edebiliriz.
Ah! Sizi bu hale sokan o kitaplara Janet olsun."
Don Ki~ot'u yatagma gotiirdtiler ve yaralanm
aray1p vticudunda yaradan eser gormeyince ~a~­
kmhga dti~tiiler. Bunun tizerine Don Ki~ot, "Son
derece mtithi~ on kadar devle \arp1~1rken, ahmla
beraber yere yuvarlamp sadece orselendim." dedi.
Papaz, "Ya oyle mi?" dedi. "Demek i~in i\inde
devler de var ha! Kitaplar hemen yarm yak1lacak."
Don Ki~ot'u daha ba~ka ~eyler de sordular ise
de, ~ovalye cevap olarak karmm doyurmak ve
uyumak istedigini soyledi. istegi yerine getirildi.
$i:)valye dinlendigi s1rada \ift\i, Don Ki~ot'u nas1l
buldugunu ve soyledigi delilikleri anlath. Koylti-
ntin verdigi bilgi papazm karanm gti\lendirdi. Er-
tesi gtinii, erkenden kalkarak gidip dostu usta Ni-
colas'• buldu ve birlikte Don Ki~ot'un evine gittiler.

PAPAZ iLE BERBERiN ~OVALYEMiZiN


KUrtiPHANESiNDE YAPTIKLARI TETKiKLER

Papaz ile berber Don Ki~ot'un evine geldikleri za-


man, yorgunluktan bitkin dii~mii~ olan kahrama-
mmlz derin bir uykuya dalm1~h. Papaz, gen\ bir
k1z olan Don Ki~ot'un yegeninden kitaplarm bu-
Iundugu odap hemen a\mas1m rica etti. Gen\ k1z
ile kahya kadm memnuniyetle yerine getirdiler bu
ricay1. Hep birlikte kiitiiphaneye girdikleri zaman
giizel ciltli ytiz kadar biiyiik ve bin;ok da kii\iik
kitap buldular. D1~an \Ikan kahya kadm biraz
sonra, kutsanm1~ su ile dolu bir fincan ve bu suyu
serpmeye yarayan tiiylii bir degnek ile geri geldi.
"Papaz efendi ... " dedi, "Beni dinleyin de once
odap, bu suyu serperek kutsaym. Yapacag1m1z i~-

45
ten dolay1, bizden 6~ almak i~in, korkanm bu ki-
taplann i~inde bulunan bi.iyi.ici.ilerden biri bizi bi.i-
yi.ilemesin."
Papaz, kahya ka"dmm bu safhgma gi.ildi.i ve ki-
taplann i~inde korunmaya deg~r bir eser bulunup
bulunmad1gmi anlamak i.izere bunlan kendisine
teker teker vermesini Usta Nicolas' dan rica etti.
Fakat ~ovalyenin yegeni, "Hayu olmaz!" diye
haykud1, "Hi~birini saklamaym. Hepsinin amca-
ma koti.ili.igu dokundu, hepsini pencereden atma-
h, bah~eye y1gmah ve altlanndan tutu~turarak
yakmah."
Kahya kadm da aym fikirde idi, ama papaz ra-
ZI olmad1 ve hi~ olmazsa kitaplann isimlerini oku-
mak istedi.
Usta Nicolas ona ilk olarak Galya'lz Amadis'in
dart kitabm1 uzath. Papaz, "Ah! bu kitapta sanki
esrarengiz bir ~ey var, zaten ispanya' da ilk defa
bas1lan ~ovalyelik kitab1 oldugunu ve bi.iti.in di-
gerlerine de ornek te~kil ettigini duymu~tum. Ben-
ce hemen yakilmaya mahkum edilmelidir." dedi.
Berber, "Hay1r, hapr!" diye cevap verdi, "Sizi
temin ederim ki bu kitap, ayru konuda olanlann
i~inde en iyisidir, onun i~in affedilmesi gerekir."

46
Papaz, "Hakkuuz var..." dedi, "$imdilik affe-
delim. Ondan sonra gelen kitap nedir?"
"Galya'h Amadis'in oglu Esplandian'zn Kahra-
manltklart."
"Ha! Oglu babas1 ayannda degildir. Kahya ka-
dm pencereyi a<;1p Esplandian'1 at1ruz. Bah<;ede
yakllacak kitaplann ilki olsun."
Bir sure sonra kitaplan tek tek gozden ge<;ir-
mekten yorulmaya ba~lam1~ olan papaz, daha faz-
la ara~hrmadan vazge<;erek kalanlann ate~e ahl-
masma karar verdigi s1rada, berber bir kitap a<;m1~
ve isminin La Lagrimas de Angelica oldugunu soy-
lemi~ ti . Bunun u zerine papaz birden dogrularak,
"Eger bu eser benim emrimle ate~e ahlrru~ olsa idi,
hi<;bir zaman teselli bulamayacaktim. <:;:unku ya-
zan yalruz ispanya'nm n u:n]u ~airlerinden biri
olarak kalmamJ~, ayru zamanda da Ovidius gibi,
latinlerin miladdan kirk li<; yll once ya~aml~ , pek
tanmm1~ ~airl e rinin baz1 efsanevi eserlerini d e bu-
yuk bir ba ~an ile <;evirrni~tir. " dedi.*

* Meleklerin G iizy a~ l a n . Ba hsettig i ~a ir Luis Bara ko na d e


Sato'dur. (Ed . n .)

47
DON Ki~OT'UN ~ARAP
TULUMLARINA HUCUMU

Tam bu sirada Don Ki~ot'un ~i:iyle bagirmakta ol-


dugunu duydular:
"Ko~un, ko~un, cesur ~i:ivalyeler, bileklerinizin
giiciinii burada gi:istereceksiniz, i~te sarayhlar cirit
oyununu nerede ise kazanacaklar."
Hepsi ~i:ivalyenin bulundugu yere ko~u~tular
ve kitaplann incelenmesine hemen son verildigi
i<;in, i<;lerinde ~iiphesiz pek degerli olan ve bu ne-
denle papazm affedecegi bir<;ok eser de ate~e ahl-
maktan kurtulamad1.
Dostlan odasma girdikleri zaman, Don Ki~ot
uyanm1~, ayaga kalkmi~, kihei elinde avaz avaz
bagmyor ve saga sola kih<; darbeleri indiriyordu.
Dzerine ahlarak zorla yatagma yahrdilar. Kahra-
mammiz yataga girince papaza di:inerek, "Ba~pis­
kopos Turpin Hazretleri ... " dedi, "Burada On iki
Prens oldugumuz halde, ii<; giinden beri durma-
dan kahramanhgimiz sayesinde elde ettigimiz tur-
nua (cirit) ba~ansmi saray mensuplanna buakma-
miz biiyiik bir ayiphr."
Papaz, "Sakin olun aziz dostum!" dedi, "Talih
degi~iyor, bugiin kaybedilen yann kazamlabilir.
$imdi, yalmzca saghgmizla me~gul olahm. Yarah
olmasamz da, herhalde fazlasiyla yorgunsunuz."
Don Ki~ot hemen cevap verdi:
"Yarah degilsem de o kadar <;ok hirpalandim
ki, ne deseniz hakhsmiz. c;:unkii en biiyiik kahra-
man olmak ~erefini elinden almak istedigim i<;in, o
pi<; Roland i:ifkeyle bir me~e agaCI kiitiigu ile beni
uzun uzadiya di:ivdii. Fakat ayaga kalkar kalk-
maz, yaphgi biiyiilere ragmen bu hareketini onun
burnundan getirmezsem bana da Reinaldes del
Montauban demesinler. $u anda her ~eyden once
yemek yemeye ihtiyaCim var; yemegimi getirsin-
ler; ondan sonra da intikam almak i<;in beni ser-
best buakm1z."
$i:ivalyemiz kendine getirilen yemegi yer yer-
mez tekrar uykuya daldi ve hazir bulunanlar da

48
bu kadar biiyiik bir delik kar~nsmda ~a~kmhk i\in-
de kalarak d1~an \Ikhlar.
Kahya kadm, Don Ki~ot'un uyuyor olmasm-
dan yararlanarak bah\eye ahlan ve evde kalm1~
olan diger kitaplan hemen yakh. Boylece, papazm
agu hiikiim vermesinden ve talihsizlikleri yiiziin-
den gene! kiiti.iphanelerde korunmas1 gereken
eserler de alevlerle kiil oldu. BOylece, kurunun ya-
mnda ya~ da yanar, atasozii dogrulanm1~ oldu.
Papaz ile berber, dostlan da hastahgm1 kokiin-
den tedavi etmek istediklerinden, sanki biiti.in fe-
nahklar kitaplardan geliyormu~ gibi, kahramam-
mizm kiitiiphanesinin kaplSlnl duvarJa ormeye
karar verdiler ve bu i~i hem:en ba~ardliar. $Qvalye
kitaplanm arayacak olursa, kendisine, bunlan bir
biiyiiciiniin ahp goti.irdiigiinii soylemesini yegeni-
ne iyice tembih ettiler.
Don Ki~ot, iki giin sonra iyile~tigi zaman ilk i~i
kiiti.iphanesine gitmek olmu~tu. Fakat kap1y1 hula-
mayan ~ovalye, eliyle duvarlan yoklayarak kitapla-
nnm bulundugu yeri uzun uzad1ya arad1 ve biiti.in
bu ara~hrmalarm bo~una oldugunu anlad1gt za-
man, kahya kadmdan kiitiiphanenin yerini sordu.
bnceden gerekli talimah alm1~ olan kadm,
"Hangi oda?" diye cevap verdi. "Ne kitap kald1 ne
de kiitiiphane. Hepsini ~eytan goti.irdii."
Yegeni olan gen\ k1z, kahya kadmm soziinii
keserek, "$eytan goti.irmedi." dedi, "Siz burada
degilken, bir ejderhaya binmi~ bir biiyiicii geldi ve
kiiti.iphaneye girdi. Orada ne yaphgm1 bilmiyo-
rum, birka\ dakika sonra evi duman i\inde biraka-
rak damdan havalamp gitti. Arhk odanm yerinde
yeller esiyordu. Ancak ~unu hahrhyorum. Kahya
kadm da hahrlar, bu Janet ihtiyar \Iklp gidecegi
zaman yiiksek sesle, evin sahibine miithi~ bir kin
besledigi i\in kendisinden intikam alacagmi soyle-
di ve isminin de Bilge Munaton oldugunu ekledi
sozlerine."
Don Ki~ot, "Munaton degil Freston demi~tir."
dedi.

49
Gen<; k1z, "Freston mu, Friton mu bilmiyorum
ama, isminin ton ile bittiginden erninim." dedi.
Don Ki~ot, "Evet onun bir buyi.icu ve aym za-
manda da en buyuk du~mamm oldugu dogrudur.
Kendisinin korudugu bir ~ovalyenin, giinun birin-
de taraf!mdan yenilecegini derin bilgisi sayesinde
ogrenmi~ ve 0 giinden beri bana, elinden gelen bu-
tun korullikleri yapmaktan geri kalmam1~ hr. Fa-
kat burun bunlara ragmen, kaderin online ge<;e-
meyecektir."
Yegeni, "Elbette amcaCI~." dedi. "Fa kat bu-
tlin bu kavgalara kan~maktan, dunyay1 dola ~ 1p
<;ogu kez koru rastlanhlarla kar~1la~maktansa evi-
nizde rahat rahat otursaruz daha iyi olmaz rm? Bir
atasozu vard1r: Yun aramaya gidenin bazen kendi
yi.inu k1rklhr."
Don Ki~ot, "Ah sevgili yegenim!" diye cevap
verdi, "Siz bunu ne kadar yanh~ anhyorsunuz,
ben, yi.inlim kuk!lmadan once sa<;lanrmn bir kih-
na dokunmaya cesaret edecek olamn burun saka-
hm yolup koparmm."

50
~i:ivalyenin i:ifkelenmeye ba~ladtgmt gi:irdukle-
rinden daha fazla konu~mak istemediler.
Asilzademiz, o gunu takip eden on be~ gun
i<;:inde daha sakinle~mi~ gi:irunuyordu. Yeni bir se-
fere <;:tkmaya haztrlandtgtru kimseye belli etrniyor-
du. Yalruz, papaz ve berber ile s1k s1k yaphgt go-
ru~melerde, surekli ba~tbo~ ~i:ivalyeligin yararh
bir ~ey oldugunu ve onu tekrar canlandirmak iste-
digini 1srarla si:iyluyordu. Papaz, bazen Don Ki-
~ot'un fikrine kahlrruyor ise de pek <;:ok kez hakh
oldugunu ileri surerek kendisini yah~hnyordu. Bu
sure i<;:inde, Don Ki~ot, kom~ularmdan bir <;:ift<;:iyi
hizmetkan olarak kendisine refakat etmesi i<;:in
kandtrmaya ugra~tyordu . Papazm bundan hi<;: ha-
beri yoktu. Bu <;:ift<;:i iyi fakat beyinsiz bir adamd1.
Kahramanumzm bu adama yaphgt vaatler arasm-
da surekli tekrarladtgi bir si:iz vard1. ~anh bir mes-
lek olan ba~tbo~ ~i:iva l ye seyisliginde, bir <;:trptda
bir adanm valiligini ele g <;:irmesi de vard1. San<;:o
Panza admdaki bu saf <;:ift<;:i i:izellikle bu umuda
kap!ldt ve valiligin pe~inde ko~mak i<;:in <;:olugunu
<;:ocugunu terk etmeye karar verdi .
Arhk kendisine bir seyis bulmu~ olan ~i:ivalye,
~ imdi de para bulma i~ine giri~ti . Tarlastrun birini
sa ttl, i:itekini rehin etti, bu iki i~te de zarar etti, ama
sonunda epey miktarda para elde etmeyi ba~ard1.

51
Dostlanndan birinden kendi kalkanmdan da-
ha iyi bir kalkan aldi, migferini tamir etti, hancmm
tavsiyesine uyarak yamna birka<; gomlek de aldi
ve yola <;Ikacaklan gun ve saati San<;o Panza ile
birlikte kararla~hrdtlar. San<;o'ya, ozellikle, bir
heybe bulmasmi soyledi, o da unutmayacagma
dair soz verdi. Fakat yaya olarak gihneye ah~Ik ol-
madigi i<;in iyi bir hayvan olan e~egini de birlikte
gotiirmek istedigini de ekledi. Bu i~ Don Ki~ot'un
biraz camm sikh. E~ege binmi~ olarak bir ~ovalye­
ye refakat eden hi<;bir i.inlii seyis hahrlamiyordu.
Ama ilk yenecegi ~ovalyenin ahm San<;o'ya ver-
meyi tasarlayarak, onun e~ekle gelmesinde bir sa-
kmca gormedi.
Biitiin i~lerini yoluna koyduktan sonra, bir gece
Don Kl~t ile iinlii seyisi San<;o, hi<; kimseye duyur-
madan yola <;Ikhlar. 0 kadar yo! almi~lardi ki, gi.in
aganrken, arhk kimsenin kendilerine yeti~me olasi-
hgt kalrnarm~h. E~eginin iistiinde, heybesi ile koca-
man tulumu arasmda yer alrm~ olan San<;o, bir pat-
rik tavn takinrru~ olup vali olacagi adaya bir an on-
ce varmak i<;in sabrrstzlamp duruyordu.
Yiiregi iimitle dolu olan ~ovalyemiz, magrur
bir tavirla ba~I dimdik, Siska hayvam iizerine ku-
rulmu~, yine Montiel Ovasi'nda ilerliyordu. Gii-
ne~ I~mlan, kendisine egik geldigi i<;in, ilk <;Ikl~m­
da oldugu kadar rahatsiz etmiyordu. Konu~mak
i<;in sabirstzlanan San<;o soze ba~ladi:
"Saygideger efendim ... " dedi, "Gezgin ~oval­
ye, bana vaat ettigi adayi unutmamasmi rica ede-
rim. Sizi temin ederim ki, bu ada ne kadar biiyiik
olursa olsun, kesinlikle kotii yonetilmeyecektir.
Don Ki~ot, "Dostum San<;o ... " diye cevap verdi,
"Gezgin ~ovalyeler, otedenberi fethettikleri adalan
ve kralhklan seyislerine vermeyi gorev edinmi~­
lerdir. Boyle asil bir gelenege aykm hareket etmek
istemeyecegimi pekala takdir edersin. Ben daha
fazlasmi da yapacagim. Sana soziini.i ettigim ~o­
valyelerin bir<;ogu, seyislerinin hizmetlerine kar~I­
hk <;ogunlukla, seyislerinin ya~lamp hizmet ede-

52
mez bir duruma gelmelerini beklerler ve ancak o
zaman kendilerine kontluk veya valilik i.invamyla
bir eyalet bagi~larlar. Fakat, Tann ikimize de omi.ir
verirse, ben, alh gi.ine kalmaz oyle bi.iyi.ik bir impa-
ratorluk fethedecegim ki, ona bagh adalardan biri
senin i~ine yarayacakhr. Bunu gozi.inde o kadar
bi.iyi.itme. $bvalyelik mesleginde hi<; beklenmedik
oyJe firsatJar <;Ikar ki, insan inanmak bile istemez.
0 zaman sana vaat ettigimin fazlasm1 da veririm."
San<;o, "Bu hesaba gore, soz ettiginiz mucize-
lerden biri sayesinde kral olacak olursam, kanm
Juana Gutierrez krali<;e, <;ocuklanmiz da veliaht
m1 olacak?" dedi.
Don Ki~ot, "Bundan kim ~i.iphe eder." cevabm1
verdi.
"Ben biraz ~i.iphe ederim, <;i.inki.i kanm1 hili-
rim. Sizi temin ederim ki, gokten yagmur gibi ta<;
yagsa hi<;biri Mari Gutierrez'in ba~ma yak1~maz.
Size ~imdiden kanmm krali<;eliginin on para et-
meyecegini soyleyebilirim. Belki kontes olabilir,
fakat ondan bile emin degilim."
"Uzi.ilme dostum, Tann kendisine lay1k bir ~ey
verir. Sana gelince, sen de valilikten a~ag1 bir mev-
ki kabul edecek kadar hevesini k1rma."
"Soylediginiz gibi yapacag1m Senyor." dedi
San<;o ve efendisinin emirlerinden d1~an <;Ikmaya-
cagmi, onun kendisine uygun gorecegi bir yeri ve-
recegine inand1gm1 ekledi.

DON Ki~OT'UN YELDEGiRMENLERiNE


HUCUMU VE DiGER KAYDA DEGER
MACERALAR

0 s1rada, Don Ki~ot ovada otuz k1rk kadar yelde-


girmeni gori.ince silah~oru San<;o'ya seslendi:
"Dostum, talihimiz yaver gidiyor. $u kar~1daki
mi.ithi~ devleri gori.iyor musun? Say1lan otuzdan
fazla. Bunlarla sava~Ip hepsini oldi.irecegim. Ala-

53
cagtmiZ ganimetler ile zenginle~meye ba~layaca­
gtz. Bu Janet yarahklan yeryiizunden kaldtrmakla
Tann'ya da hizmet etmi~ olacagtm."
Sanc;o ~a~kmhkla, "Hangi devler?" diye sordu.
Don Ki~ot, "i~te ~u gorduklerin, kollan ne ka-
dar buyuk, kollan hemen hemen iki fersah uzun-
lugunda olanlar bile vard1r."
"Fakat efendim, aman dikkat edin, onlar dev
degil yel degirmeni; sizin kol sandtgmtz da kanat-
lanndan ba~ka bir ~ey degil."
"Senin maceralarda hie; tecruben olmadtgt go-
ruliiyor, eger korkuyorsan buradan c;ekilip bir ko-
~ede dua etmeye koyul, ben ise, e~it ~artlar ic;inde
bulunmadtgtm halde, bu tehlikeli sava~a giri~ece­
gim."
Bu sozleri soyler soylemez Rocinante'yi mah-
muzlaytp degirmenlere saldtrdL Bunlann dev de-
gil yel degirmeni oldugunu bagtra bagtra soyle-
yen Sanc;o'yu dinlemiyordu bile. i~in garip tarafl,
degirmenlere yakla~hgt halde fikrini hie; degi~tir­
memesi idi.
Var giicuyle bagtrarak, "Kac;maym alc;ak mah-
luklar!" diyordu, "Size kar~1 saldtran ~ovalye tek
ba~madtr."
Tam bu Strada, ruzgar c;tkmi~, degirmenlerin
kanatlan da donmeye ba~lamt~h.
Don Ki~ot, "Ne yapsamz bo~una. Kollanmz1
Briareus denilen devinkinden fazla da sallasamz,
cezamz1 hafifletecek degilim."
Bu sozlerinden sonra, kalkamm optii ve camm
Dulcinea'sma emanet ederek mtzragi elinde, ilk
degirmenin kanadma saldird1. Donmekte olan ka-
nat Don Ki~ot'u ah ile birlikte havaya kaldmp yir-
mi adtm oteye flrlath. Sanc;o e~egini alabildigine
suriip efendisinin yardtmma ko~uyordu. $6valye-
miz oyle ~iddetli dii~mii~tii ki, seyis onu kaldu-
makta epey zorluk c;ekti.
"Tann yardtmctm olsun!" dedi. "Bunlar yel de-
girmenidir, dikkat edin, diye o kadar bagtrdtm.

54
Buna inanmamak ic;in insanm kafasmda ba9ka de-
girmenlerinin donmesi laz1m."
Kahramammiz, "Sus, sus dostum Sanc;o!" diye
bag1rdi. "insan talihinin cilvelerine esir oldugunu
en c;ok sava9 mesleginde anlar. Hele du9man, ki-
taplanmi c;alan o korkunc; buyticu Preston olursa.
Ne yaphklanru 9imdi pekala anhyorum. Devleri
yenme 9erefini elimden almak ic;in onlan degir-
men 9ekline 90ktu. Sabredelim, ·kJhom er gee; ·
onun hilelerini alt edecektir."
Sanc;o, "in9aallah!" dedi.
$ovalyeyi kaldmp omuzlan yerinden oynam19
olan Rocinante'nin s1rhna bindirdi.
KahramammiZ ahna binince dogruca Puerto
Lapice Limam'nm yolunu tuttu. Geleni gec;eni o
kadar c;ok olan bir yerin elbet maceralan da bol
olacakt1. Yalmz degirmen kanadmm kirdigi mlzra-
gma c;ok aoyordu. Hatta Sanc;o'ya, "Dostum .. ."
dedi, "Bir kitapta okumu9tum, Perez de Vargas is-
minde bir ispanyol 9ovalyesi, bir sava9 s1rasmda
kil1Cl kmld1g1 ic;in, bir me9e dah veya kutligu ile. o
kadar c;ok Magripli'yi oldurmu9 ki kendisine Mac-

55
huca* lakabm1 takm1~lar. Ben de Vargas gibi yapa-
cagim. ilk rastlayacag1m me~e agacmdan bir dal
kesecegim ve bunu silah olarak kullanacagim; bu-
nunla oyle kahramanhklar gosterecegim ki, sen de
bunlara tamk olacagm i<;in gurur duyacaksm."
San<;o, "in~allah!" dedi, "Fakat bir par<;a dog-
rulun, pek yan yan gidiyorsunuz."
"Dogrusu, dii~tiigumden beri camm yamyor.
$ikayet etmiyorum, <;iinkii ~ikayet etrnek gezgin
~ovalyelerin ~anma yak1~maz; onlann kannlan ya-
nhp baj:';trsaklan hrlasa bile yine de ses <;Ikarma-
malan gerekir."
''Yay canma! Eger ~ikayet etmek seyislere de ya-
saksa, ben ne yapacaj:';tm? <;:iinkii en kii<;iik bir hr-
mik yesem derimi yiiziiyorlarrm~ gibi baj:';tnnm. Fa-
kat, efendim, yemek zamaru gelmedi rni dersiniz?
Don Ki~t, kendisini a<; hissetmedigini fakat
cam isterse yemegini yiyebilecegini San<;o'ya soy-
ledi. Bu izni almca, San<;o, e~eginin iizerinde ku-
ruldu, heybesinden yiyeceklerini <;1kard1. 0 anda
macera pe~inde ko~maktan daha iyi bir ~ey olama-
yacagmi dii~iinerek efendisini takip ediyor; bir ta-
raftan yemegini yiyor ve diger taraftan da matara-
smi oyle zevk ve i~tahla kaldmp kafasma dikiyor-
du ki, bu, Malaga'nm en yaman ayya~mm bile ag-
zmm suyunu getirebilirdi.
Giin bahnca, maceraC!lanmiz geceyi aga<;lar
arasmda ge<;irdiler. Don Ki~ot sdglam bir dal se<;ip
mizragmi oraya ash. Ormanlarda ve <;ollerde bu-
lunduklan zaman uyku saatini, yalmz sevgilileri-
ni dii~iinmekle ge<;iren ~ovalyeleri taklit etmek
i<;in biitiin gece gozlerini yummadan yalmz Dulci-
nea'smi dii~iindii durdu. Fakat San<;o sabaha ka-
dar mi~Il mi~Il uyudu. Eger efendisi seslenmemi~
olsayd1, ne yiikselen giine~in yiiziine vuran I~Ikla­
n ne de sa bah olurken ~ak1maya ba~layan ku~lann
sesi kendisini uyandiramayacakh. Gozlerini a<;m-

• Tepeleyici. <<;:ev. n.)

56
ca hemen ~i~esini kaph, fakat bir giin oncesine go-
re daha hafiflemi~ oldugunu anlaymca liziildii.
Kahramamrruz ise a~1kane du~unceler ile ol-
dukc;:a doymu~ oldugundan kahvaltldan vazgec;:ti.
ikisi de hayvanlanna atlayarak yola koyu ldular,
lie;: saat gittikten sonra La pice Limam'na vard1lar.
Don Ki~ot, "Karde~im Sanc;:o!" diye hayktrdt,
"Arhk burada macera denilen ~eye kollanmiZI
ac;:abiliriz. Fakat her ~eyden once sana verecegim
~u ogudii sakm unutrna. Beni muthi~ bir tehlikede

57
bile gorsen, k1hcma sanhp o tehlikeye atilmaktan
sakm. Sen ancak, bana salduanlar ayaktakimm-
dan kimseler ise c;arp1~abilirsin. Eger sald1ran ~6-
valyeler ise, sen ~ovalye iinvamna sahip olmadi-
gm ic;in, dovii~e giri~men ~ovalye yasalanna ayki-
n olur."
Sanc;o, "Emin olunuz efendim ... " dedi, "Emir-
leriniz harfiyen yerine getirilecektir. Ben zaten c;ok
ban~sever ve kavgadan nefret eden bir adam1m.
Fakat saldmya ugrayacak olursam yasalanmza
kulak asmadan kendimi savunurum."
Don Ki~ot, "Aksini soylemiyorum." dedi, "Fa-
kat beni ~ovalyelere kar~1 savunmaya gelince, sal-
dirma hislerine hakim olmahsm."
Sanc;o ~u cevab1 verdi:
"Hay hay, efendim, dediginiz gibi hareket ede-
cegim, ogiitlerinizi de kutsal kabul ediyorum."
Sozlerini heniiz bitirmi~lerdi ki, iki Benedik ra-
hibinin, hecin develeri kadar yiiksek kahrlara bin-
mi~ ve ~emsiyelerini ac;m1~, kendilerine dogru gel-
diklerini gordiiler.
Gozliik de takm1~ olan bu rahiplerin arkalarm-
dan dort be~ athnm etrahm alm1~ oldugu bir ara-
ba geliyordu. Arabada Hindistan'a gidecek olan
kocas1yla bulu~mak iizere Sevilla'ya gitmekte olan
Viscaya'h bir kadm vard1. Rahipler, bu kadmla bir-
likte seyahat etmiyorlardi, fakat yollan aymyd1.
Don Ki~ot bunlan goriir gormez seyisine ses-
lendi:
"Ya ben yamhyorum ya da ~imdiye kadar go-
riilmemi~ bir macerayla kar~Ila~Iyoruz. Bize dog-
ru gelen ~u kara hayaletler hie; ~iiphesiz iki biiyii-
ciidiir. Kesinlikle, ~u arabamn ic;inde bir prenses
kac;myorlar. i~te, biitiin giiciimii kullanarak engel
olacagim bir haks1zhk."
Sanc;o cevap verdi:
"Aman efendim, bundan sakmm1z, ~eytana
uymaym. Bu i~ yeldegirmenleri olaymdan daha
kotii olabilir. Ne kadar dikkatle baksam da iki pa-
pazla seyahat eden bir kadmdan ba~ka bir ~ey go-
remiyorum."

58
"Sana bundan once de soyledigim gibi, mace-
ralardan bir ~ey anlamiyorsun. Yamlmad1gmu sa-
na ~imdi kamtlayacagim.
Don Ki~ot, bu sozleri sayler soylemez, Roci-
nante'ye atlayarak hayvam Benedik rahiplerine
dogru siirdii. Papazlann yanma gelir gelmez ken-
dilerine ~oyle hayk1rd1:
"$eytanm yardakc;IIan! Arabamn ic;inde kac;Ir-
digmiz bu asil prensesleri hemen serbest b1rakm
ya da kotiiliigiiniiziin cezasm1 gormek ic;in oliime
haz1rlamn."
Papazlar, Don Ki~ot'un garip tavnna ~a~udilar
ve kahrlanm durdurdular.
ic;Ierinden biri, "$6valye hazretleri ... " diye ce-
vap verdi, "Sizin dediginiz kimselerden olmak
~oyle dursun, biz Benedik rahibiyiz. Arabanm
ic;inde kac;mlm1~ prensesler olup olmadigmi bilmi-
yoruz, buna emin olabilirsiniz."
Don Ki~ot rahibin sozlerini keserek, "Beni tath
sozlerle aldatamazsmiZ. Sizleri c;ok iyi tanmm.
Ugursuz alc;aklar!" dedi.
M1zragm1 kaphgi gibi zavalh papazlardan biri-
ne saldird1. Adamcag1z, ancak kahrdan inecek ka-
dar zaman bulabildi. Diger rahip, arkada~ma nasii
davramldigmi goriince, katmm var giiciiyle mah-
muzlayarak riizgar gibi kulara dald1. Papazm ye-
re indigini goren Sanc;o, hemen e~eginden atlaya-
rak kendisini yakalad1 ve elbisesini c;1karmaya
ba~lad1. Fakat bu s1rada iki u~ak yamna gelerek
Sanc;o'ya neden papaz1 soydugunu sordular.
Sanc;o, "Bu benim yasal hakk1mdir." dedi.
"Efendim Don Ki~ot'un kazand1g1 sava~m gani-
metlerini ahyorum."
Sanc;o'nun soylediklerini anlamayan ve alaya
da tahammiilleri olmayan u~aklar, Don Ki~ot'un
oldukc;a uzakta arabanm etrafmdaki adamlar ile
konu~tugunu gordiiler. Bu cesaretlerini arthrd1 ve
Sanc;o'nun iizerine c;ullamp, yere devirdiler ve sa-
kalmda bir tek k1l b1rakmcaya kadar dovdiiler.
Soma, gidip papaz1 yerden kald1rarak kahnna

59
bindirdiler. Papaz korkudan titreyerek, uzakta
olup bitenleri izleyen arkada~mm yanma, gitti.
Bunun i.izerine ikisi de, maceramn sonunu bekle-
meden sanki kendilerini ger~ekten ~eytan kovah-
yormu~ gibi, istavroz ~1kararak yollanna devam
ettiler.
Bu s1rada, Don Ki~ot arabanm yamna gelrni~ti.
Kap1sma yakla~arak i~ind ki kadma, "Madam ... "
dedi, "Arhk ozgi.irli.iguni.ize kavu~tunuz, istedigi-
niz yere gidebilirsiniz. $u kolum sizi kurtarm1~ ve
ki.istah di.i~manlanmz1 cezaland1rmt~hr. Siz de
kurtaranm isrnini elbette ogrenmek istersiniz. Ben,
Toboso'lu Dulcinea'nm kolesi, gezgin ~ovalye
Mancha'h Don Ki~ot'um. Hizmetirnin kar~1hg1
olarak sizder: istedigim tek ~ey, Toboso'ya kadar
gitme zahmetine katlamp, o i.inli.i kadmm huzuru-
na ~Ikmam1z ve sizi ozgi.irli.iguni.j.ze nasll kavu~­
turdugumu kendisine soylemenizdir."
Arabaya refakat eden Viscaya'h bir ath, Don
Ki~ot'un bi.iti.in soylediklerini duymu~tu, kahra-

60
manuruzm arabay1 yolundan ahkoydugunu veTo-
boso yoniine c;evirmekte 1srar ettigini goriince,
Don Ki~?ot' a yakla~?h ve m1zragmi c;ekerek memle-
ketine ozgii kotii bir ~?ive ile, "<;:ekil i?Uradan serse-
ri ~?bvalye!" dedi. "Yaradan ai?kl ic;in, eger arabay1
serbest b1rakmazsan seni oldiiriiriim, bana Visca-
ya'h derler."
Kahramamm1z gururla cevap verdi:
"Aic;ak! Eger ~?bvalye olsaydm, bu kiistahhgi-
mn cezasm1 c;oktan gormii~?tiin."
"Ben ~?bvalye filan degilim! Ben Viscaya'hy1m.
Karada, denizde ve ~?eytana kari?I bile savai?mm.
Sen yalan soyliiyorsun, eger ffilZragmi a tip klhcml
c;ekersen, senin i~?e yaramazm teki ispat ederim."
"$imdi goriirsiin ... " diyen Don Ki~?ot, mizragt-
m yere f1rlath, killclm ald1 ve kalkarum siper ede-
rek dii~?manma sald1rdi. Don Ki~?ot'un iizerine sal-
dudigim goren Viscaya'h, altmdaki katmna pek
giivenmediginden yere inmek istedi, fakat zaman
bulamad1. Ancak k1hcma sanlabildi ve kalkan gibi
kullanmak ic;in arabadan bir minder c;ekti. Etrafla-
rmda bulunanlarm hepsi, c;arpi~?malarma engel ol-
mak istediler ise de ba~?anh olamad1lar. <;:unkii Vis-
caya'h o kotii ~?ivesi ile eger bu savai?I onlemeye c;a-
h~?acak olurlar ise, hamm1 da dahil olmak iizere,
engel olacaklann hepsini oldiirecegine yemin edip
duruyordu. Korkusundan arabaCiya oradan uzak-
la~?masim soyleyen arabadaki kadm, bu miithi~ sa-
val?! uzaktan seyrediyordu.
Viscaya'h ilk olarak dii~?manmm omuzuna oy-
le bir k1hc; darbesi indirdi ki, kalkam olmasayad1,
kahramamm1z beline kadar ikiye boliinecekti. Bu
darbenin etkisiyle Don Ki~?ot bir nara a ttl:
"Ey giizellik c;ic;egi, kalbimin sultam, sana lay1k
oldugunu kamtlamak ic;in biiyiik bir tehlikeye ah-
lan ~?bvalyenin yard1mma gel..."
Bu sozleri soyler soylemez k1hC!m kaldmp Vis-
caya'hya y1ldmm gibi saldird1. Viscaya'h minderi
siper etti ve bu gibi i~?lere ah~?km olmayan ve yor-
gunluktan bitkin dii~?mii~? bulunan kahnm yerin-

61
den kimildatamadigi i<;in, kendisini tehdit eden
korkun<; darbeyi oldugu yerde bekledi.
Buh.in seyirciler hareketsiz, gozleri kih<;larda
deh:;;et i<;inde kalmi:;;lardJ. Arabadaki kadm ve hiz-
met<;i kadmlar, seyislerinin ve kendilerinin sela-
mete ermesi i<;in, ispanya'nm butun azizlerine
adaklar adiyorlardJ.

KAYBEDiLENMiGFER

Bu iki kahraman, korkun<; kih<;lanm birlikte


kaldirmi:;;, sanki yeri ve gogu tehdit ediyorlard1.
ilk darbeyi indiren cesur Viscaya'h oldu. Bereket
versin ki, kihei yana dondu ve keskin tarah kar:;;I-
smdakine dokunmad1. Aksi halde, bu darbe hem
sava:;;a hem de kahramamzm maceralarma son ve-
rebilirdi. Fakat onu daha buyuk i:;;lere yoneltecek
kaderi, Viscaya'hnm kiiicim dondurmu:;;, yalmz
Don Ki:;;ot'un migferinin bir par<;asmi ve kulagi-
nm da yansmi ahp goh.irmesi ile birakmi:;;tJ. Ey
Tannm, kendine boyle davramldigmi goren La
Mancha'h kahramanm ofke ve gazabmi acaba kim
anlatabilir? $ovalye, hemen uzengilerine basarak
dogruldu, kihcma iki eliyle sanldi ve du:;;manmm
kafasma oyle bir indirdi ki, Viscaya'h ba:;;ma bir
dag indigini sand1.
Darbe o kadar :;;iddetli olmu:;;tu ki, siper ettigi
mindere ragmen, talihsiz Viscaya'hnm agzmdan,
burnundan ve kulaklanndan kan gelmeye ba:;;ladi.
Eger katmn boynuna sanlmami:;; olsa idi solugu
yerde alacaktJ. Fakat altmdaki katJr urktu ve ko:;;-
maya ba:;;ladi, su;radi, :;;ahlandi ve sonunda suvari-
sini yere yuvarlad1. Viscaya'hmn yere du:;;tugunu
goren Don Ki:;;ot, hemen atmdan atladi ve du:;;ma-
nma dogru ko:;;arak kihcmm ucunu iki gozunun
ortasmda tuttu:
"Ya teslim olursun, ya kafam keserim." diye
haykirdJ.

62
Viscaya'h o kadar sersemlemi~ti ki cevap vere-
cek hali kalmaml~h. KahramammlZ 0 kadar ofke-
ye kaplim1:;;h ki, dii:;;mamm sag b1rakmayacakh.
Fa kat o zamana kadar bu dovii~ii titreye titreye iz-
leyen arabadaki kadmlar, Don Ki~ot'un yamna ko-
~u:;;tular ve seyislerinin hayahm bag,~lamas! i<;in
yalvarmaya ba~lad!lar. Don Ki:;;ot gururla cevap
verdi:
"Sayg1deger ve giizel prensesler, arzunuzu ka-
bul etmek benim i<;in memnuniyettir, ama bir tek
~arhm var, o da bu ~ovalyenin Toboso'ya kadar gi-
dip giizel Dulcinea'mn huzuruna <;1kacak ve emri-
ne amade oldugunu soyleyecek. ·
Zavalh kadmlar, Dulscnea'nm kim oldugun-
dan haberleri bile olmadan, Viscaya'h adma, :;;0-
valyenin her istedigini yapmay1 vaat ettiler. Bu-
nun iizerine, Don Ki~ot maglubun hayabm bagl~­
ladL
Papazlann u~klarmdan yedigi dayakla ser-
semle:;;mi:;; olan San<;o Panza, kendine gelince
efendisinin giri~tigi dovii:;;ii dikkatle takip ederek,
galip gelmesi i<;in dua etmeye ba:;;lad1. byie ya,
Don Ki:;;ot galip gelince kendisine vaat ettigi ada-
mn valisi olacakh.
Sava:;;tan galip <;1kan efendisinin Rocinante'ye
tekrar binmeye haz!rlandlgml goriince, hemen ko-
:;;arak diz <;oktii ve atma binmeden once elini ope-
rek sayg1h bir sesle, "Sayg1deger efendim!" dedi,
"Eger bu tehlikeli sava:;;ta kazanm1~ oldugunuz
adap bana bag1:;;lama liitfunda bulunursamz, ada
istedigi kadar biiyiik olsun, sizin istediginiz :;;ekil-
de yonetecegime emin olabilirsiniz."
Don Ki:;;ot :;;u cevab1 verdi:
"Dostum San<;o Panza, bu yaphg1m sava:;;, ada-
larla ilgili maceralardan degil, sadece biiyiik yol-
lar iizerinde yap1lan dovii:;;lerden ibarettir, bu gibi
sava:;;larda insan ya kellesini ya bir kulagm1 kay-
beder; sab1rh ol, diger bir f1rsatta sana yalmz bir
ada valiligi degil daha fazla ~eyler verecegim."

63
Sanc;o te~ekki.ir etti. Don Ki~t'un elini optii ve
atma binmesine yard1m ettikten sonra, e:;;egine at-
taylp ~ovatyenin pe~i s1ra yota koyutdu. Kahrama-
mmlz arabadaki kadmtardan izin atmadan dort
nata bir ormana datd1.
Bir hayti yot atd1ktan sonra Sanc;o Panza, "Beni
dinteyin ... " dedi, "Bana kahrsa, bir kilise butup Sl-
gmmak daha iyi otacak. Magtup ederek b1rakhg1-
~1z ki~i c;ok kotii durumdayd1. Santa Herman-
dad* eger bunu haber atacak otursa, ikimiz de ha-
pishaneyi boytanz. Bir kere hapishaneye girdik
mi, ne zaman kurtutup «;lkacaglmlzl Tann bilir."
Don Ki:;;ot hemen ~u cevab1 verdi:
"Dii:;;mantanm cehennemin dibine gonderdigi
ic;in gezgin bir ~ovatyenin adatete teslim edildigi-
ni nerede gordi.in ve hangi eserde okudun?"
"Ah efendim, ben cehennemin dibini bilmem,
fakat hapishaneyi iyi bilirim ve :;;unu da biliyorum
ki, Santa Herrnandad denilen orgi.it kavga edente-
ri bile oraya atlyor."
"Korkma dostum, hie; teta~a gerek yok. Eger
Hermandad sana bir :;;ey yaparsa, o zarnan ben
onu hapsederim. Fakat dogru soyte, yerytizi.inde
benim kadar cesur ve yigit bir ~ovatye var m1d1r?
Hic;bir tarihte, benden daha kararh, daha metin,
daha becerikti vuran ve di.i:;;mamm abndan atmak
konusunda daha usta bir :;;ovalyenin varhgm1 oku-
dun rnu?"
"Dogrusunu isterseniz okumam yazrnam ol-
madlgmdan tarih filan okumu~ degilim, ama sizin
kadar cesur bir efendiye de asia hizmet etrnedim.
Bununla beraber, bu cesaretin bizi di.i:;;i.indi.igum
yere gotiirmernesini Tann'dan dilerirn. $imdilik
zat-l asilaneteri, c;ok kanayan kulagm1 sarsalar fena
olrnaz. Heybemde biraz sarg1 bezi var, beyaz mer-
hem de var, biraz durun da size bunlan vereyim."
"Ah dostum! Eger bir ki.ic;i.ik :;;i:;;e Fierabras
merhemi yapmak akhma gelmi:;; olsayd1, :;;imdi
bunlara hie; ihtiyaClm kalmayacakh."
• ispanya' da on be~inci asu sonlannda yo! kesen hirs1zlar "
ile serserilere kar~1 kurulmu~ bir milis kuvveti. <<;:ev. n.)

64
"Ne ilaCiymi~ bu?"
"Bu ilacm re<;etesini ezbere biliyorum. Bu i!aCI
elinde bulunduran ne yaradan korkar, ne de
o!Umden. Onu bir kere yap1p sana vermeliyim.
San<;o, ondan sonra bir <;arp1~mada beni, yan be-
limden ikiye boli.indi.igi.imi.i gorecek olursan, ki bu
hemen hemen hergi.in olagan ~ylerdendir, yerde
duran yanm1 hemen kaldmr, kamm donmadan
oteki yanma yap1~t1nrsm. Yalruz tam yerine denk
getirecek ~ekilde yap1~tlrmaya dikkat et. Sonra, sb-
zi.i ge<;en ila<;tan bana iki yudum i<;ir. 0 zaman go-
receksin ki, turp gibi dipdiri olaca~m."
"Eger oyleyse, efendim, ben vaat etmi~ oldugu-
muz valilikten ~imdiden vazge<;iyor ve hizmetleri-
min kar~1hg1 olarak sizden yalmz ilacm tarifini isti-
yorum. Onun bir dirhemini ne zaman olsa i.i<; dort
riyale satanm. Hayat1m1 namusumla kazanmak
i<;in de bu bana yeterli. Yalmz, yapmas1 pahahya
mal olur mu olmaz m1, i~te bunu bilmek gerekir."
"A~ag1 yukan dort riyale haz1rlamr."
"A man, ne diyorsunuz? $unun re<;etesini bana
Tann a~kma soyleyin."
Don Ki~ot, "Sus bakahm!" dedi, "Senin i<;in da-
ha ba~ka sirlar ve mi.ikafatlar haz1rhyorum. $imdi
~u kulag1m1 sar bakahm. Dogrusu, camm <;ok ya-
myor."
San<;o heybesinden merhem ile sarg1p <;1kard1.
Fakat Don Ki~ot migferinin tamam1yla kmlm1~ ol-
dugunu gori.ince az kalsm akhnm kalan k1smim
da kaybedecekti. Hemen kiiicmi <;ekti, gozlerini
gok yi.izi.ine kald1rarak, "Ey kainah yaratan ulu
Tann!" diye bag1rd1. "And olsun, bana bu hakare-
ti yapan ki.istahtan intikamiml ahncaya kadar, or-
ti.i i.isti.inde yemek yemeyecegim, kanma yakla:;;-
mayacagim, ~imdi :;;u anda akhmda olmayan, ama
Mantova M¥kisi'nin boyle bir durumda katlandi-
gi bi.iti.in aCilara katlanacag1m."
San<;o efendisinin sozi.ini.i keserek, "Dikkat edi-
niz ... " dedi, "Eger ~ovalye emrinize uyup gider

65
Madam Dulcinea'y1 goriirse, kendisinden isteye-
ceginiz ba~ka bir ~y kalmaz."
Don Ki~ot, "Soylediklerin dogru." dedi. "Yemi-
nimin intikam boli.imi.ini.i geri ahyorum. Fakat
Sacripante'ye c;ok pahahya mal olan Mambri-
no'nun i.inli.i z1rhi kadar saglam ve degerli bir mig-
fer elde edinceye kadar yeminime sad1k kalacagl-
ml tekrar ediyorum."
"Boyle yeminler etmeyin efendim, bunlann za-
ranndan ba~ka yaralan yok. Kahrc!lardan ve ara-
bac!l~rdan ba~ka adam yi.izi.i gormedigimiz bir
memlekette, migferli bir adam bulmam!Z uzun si.i-
rerse, ya~h bir deli olan ~u Mantova Markisi'nin
katland1gi cezalan taklit etmek ic;in bir de yiyecek-
siz mi kalacaks1mz?"
Don Ki~ot, "Bu konuda yamhyorsun." dedi,
"Ben eminim ki iki saate kalmadan buraya, Albra-
ca sava~mda bile goriilmemi~ say1da ~ovalye gele-
cegini goreceksin."
"Aksini iddia etmiyorum. in~allah her ~ey yo-
luna girer de bu sefer hasretini c;ektigim ~u aday1
ele gec;iririz."
"Adaya sahip olacaksm dedim ya, arhk bun-
dan hie; ku~kun olmasm. Cezire bulamazsak, Da-
nimarka ya da Soliadisa" kralhklan haz1r degil
mi? Bunlar karada olduklanndan senin ic;in daha
elveri~lidirler. Fakat ~imdi bunlan b1rakahm. Ge-
ceyi gec;irmek ve ilacimi haz1rlamak ic;in s1gmacak
bir ~a to buluncaya kadar bana biraz yiyecek vere-
bilir misin? Bir taraftan da kulag1m fena halde ag-
nyor."
"Bir sogan, biraz peynir ve birkac; parc;a ek-
mekten ba~ka bir ~eyim yok. Sizin gibi bi.iyi.ik bir
~ovalyeye bunlan nas!l ikram edebilirim."
Don Ki~ot cevap verdi:
"Bu konuda hi<; bilgin yok. Eger benim gibi
pek <;ok say1da olan ~ovalyelik kitaplanm okumu~

• Galya'h Arnadis'in eserlerinde ad1 geo;en hayali kralhk.


(<;:ev. n.)

66
olsaydm, kahraman meslekda~lanmm, krallann
verdikleri ziyafetler hari<;, hic;bir zaman sofraya
oturmadiklanm ogrenmi~ olurdun. <::ogu zaman
da hava ile ya~arlard1. Fakat ne de olsa insan ol-
duklarmdan biraz g1da almaya ihtiyac;lan vardu.
Onun ic;in dola~hklan ormanlarda, <;ollerde a~<;Ila­
n olmadigmdan, yedikleri ~eyler, senin ~imdi ba-
na verdigin gibi koy yiyecekleriydi. Onlara uyahm
ve yiyelim."
"0 halde, efendim, bundan boyle heybemi ~0-
valyelik yasalanna gore dolduraca~m. Yani sizin
i<;in kuru meyveler, benim gibi bir seyis ic;in de da-
ha besleyici ~eyler."
"Gezgin ~ovalyenin yalmz kuru meyve yemesi
gerekir demedim. Fakat <;ogunlukla yedikleri ku-
ru meyve ve tamd1g1m birkac; c;e~it ottur dedim."
"Ah, efendim bu otlan bildiginiz ne kadar iyi
oldu, c;iinkii bana kahrsa, giiniin birinde bu otlara
c;ok ihtiyacimlZ olacak."
Hem konu~up hem de rahat ve sakin bir ~ekil­
de yemeklerini yiyorlard1. Ortahk kararmadan si-
gmacak bir yer bulmak ic;in yemeklerini k1sa kesti-
ler ve atlanna binerek zaman yitirmeden bir kasa-
baya dogru yollandilar. Bu s1rada ke<;i c;obanlan-
nm kuliibeleri civannda bulunuyorlardl, burada
mola vermeyi kararla~hrdilar. iyi bir kasabaya gi-
demedikleri ic;in Sanc;o huzursuzdu. Don Ki~ot ise
geceyi ac;1k havada ge<;irdiginden dolay1 c;ok n~e­
liydi. <::unkii bu durumu gezgin ~ovalyelige pek
uygun bulmu~tu."

KOYUN SURUSUYLE MACERA

Bir giin bir tepenin iistiinde ilerlerken kendilerine


dogru kahn bir toz bulutunun geldigini goren Don
Ki~ot, San<;o'ya donerek, "San<;o!" diye bagud1,
"Talihin yiiziimiize giilecegi gun artik geldi. Gele-
cekte herkese bir ibret dersi olacak giiciimii goste-

67
recegim zaman gelmi~ bulunuyor. San<;o .... Bize
dogru gelen ~u toz kasrrgasm1 goriiyor musun, bu-
nu kaldrran, di.inyamn bi.iti.in milletlerinden olu~an
ve saYISIZ askerleri olan koskoca bir ordudur."
San<;o, "Bu hesapla, bir degil, iki ordu olacak.
<::unki.i ~u tarafta da bir toz bulutu goriiyorum."
dedi.
Don Ki~ot, San<;o'nun gosterdigi yone bakh ve
silahtannm dogru soyledigini anlad1. Bunun i.izeri-
ne bi.iyi.ik bir sevin<; duydu. <::unki.i bu geni~ ovada
sava~mak i<;in iki ordunun kar~1la~caSiru samyor-
du. Zavallmm zihni sava~lar, bi.iyi.iler, olaylar, dO-
vi.i~ler, k.Isacas1 ~ovalyelik kitaplannda okunan bi.i-
tiin efsaneler ile 0 kadar dolmu~tu ki, her soyledigi,
her di.i~i.indi.igu bunlara aitti. Ger<;ekte, Don Ki-
~ot'un gordi.igu bu toz bulutu, kendilerine dogru
gelen gelen iki koyun si.iriisi.i tarafmdan kaldmlmi~­
h. Fakat bu toz bulutu o kadar kesifti ki, koyun si.i-
riisii yak.la~mcaya kadar ne oldugu anla~damad1.
Don Ki~ot, koyun siiriilerinin iki bi.iyiik ordu
olduguna o kadar emindi ki, San<;o da sonunda
buna inanmaya ba~lad1 ve dedi ki:
"Senyor, ~imdi ne yapacag1z bakahm?"
Don Ki~ot hemen cevap verdi:
"Ne mi yapacag1z? ZaYiflan koruyacag1z ve
muhta<;lara yard1m edecegiz. $unu iyi bil ki, kar~I­
mizdaki ~u orduya, Trapobana* gibi <;ok bi.iyi.ik bir
adamn hi.iki.imdan imparator Alifanfaron kuman-
da etmektedir. Bu ordunun pe~inden gelen ise Ali-
fanfaro'nun can dii~mam ve Garamantes kabilele-
ri krah Pentapolin'in** ordusudur. Sava~larda si.i-
rekli kolu <;Iplak olarak sava~hg1 i<;in kendisine
Kolu S1vah lakab1 verilmi~tir." San<;o, "Bu iki hi.i-
ki.imdar acaba neden can di.i~mam olmu~lar?" di-
ye sordu.
• Binbir Gece Masallan'nda da ad1 ge<;en, Adem ile
Havva'nm kovulduklarmda diinyaya indikleri bir ada,
eski ad1yla Serendip ... <<;:ev. n.)
•• Libya <;iiliinde dola~an tevarik, bevadih ve levamilerden
siiz ediliyor... Biitiin bunlarla halin ba~lang1C1 ifade
edilmek istenmektedir. <<;:ev. n.)

68
Don Ki~?ot, "Aralanndaki dii~?manhgm sebebi,
bir kafir alan Alifanfaron'un, Pentapolin'in k1zma
a~?Ik olmasidir. Bu kiZ oldukc;a giizel ve hoi? bir HI-
ristiyan kiz1d1r. Pentapolin, Alifanfaron'a dinin-
den vazgec;ip H1ristiyan olmadikc;a, kizim kendisi-
ne vermeyecegini soylemi~?."
"Sakahm iizerine yemin ederim ki, bu hiikiim-
dar hakhd1r. Ben kendisine elimden geldigi kadar
yard1m etmeye hazmm."
"Boylece gi::irevini yapmii? olursun. Hem de bu
gibi sava~?lara giri~?mek ic;in ~?i::ivalye olmak ~?art de-
gildir."
"Evet anhyorum, ama e~?egimi nereye biraka-
1 pm ve onu sava~?tan sonra nerede bulapm? E~?ege

binerek savai?a kahlacagimi hie; sannuyorum."


"Hakkm var, soyledigin pek dogru, fakat ei?egi
kendi haline b1rakabilirsin; kaybolsa da zaran yok
c;iinkii savai?I kazamnca elimize o kadar at gec;ecek
ki, Rocinante'yi bile ba~?ka bir at ile degi~?tirmem
miimkiindiir. $imdi gel de beni dinle, i?U iki biiyiik
ordudaki iinlii i?Ovalyeleri sana gosterip tamtmak
isterim. Kendilerini iyice gi::irebilmen ic;in i?U kiic;iik
tepeye c;1kahm."
Kahramamm1zm ordu sand1g1 koyun siiriileri-
ni gi::irmek ic;in si::izii gec;en tepeye c;Ikhlar.
Gerc;ekte hayal kuran Don Ki~?ot, mec;hul kah-
ramanlan birer birer ve uzun uzad1ya tarif etmei?e
ba~?ladi.
Hayali ~?OValyelerin isimlerini say1yor, zirhlan-
m ve armalanm i::iyle anlahyordu ki, onu duyan
i?a~?kmhktan i?a~?kmhga dii~?erdi.
K1sacasi, zavalh ~?i::ivalye okudugu yalan yanh~?
isimleri ve sava~?lara dair yaziimii? ne kadar heze-
yan varsa tekrarlay1p duruyordu. Hic;bir ~?ey si::iy-
lemeden dinleyen Sanc;o Panza, efendisinin tarif
ettigi ~?i::ivalyelerle devleri gorebilmek ic;in arada
ba~?Ini arkasma c;eviriyorsa da, hic;bir ~?ey gi::ireme-
yince dedi ki:
"Senyor, eger bu dediginiz ~?i::ivalye veya adam-
lardan burada eser varsa ben kendimi i?eytana tes-

69
lim etmeye hazmm, ~iinkii bunlardan bir tanesini
bile gormiiyorum, belki de gordiikleriniz o geceki
hayaletler gibi sihir ve biiyiiden ibarettir."
Don Ki~ot cevap verdi:
"Ne diyorsun? Atlann ki~nemesini, borulann
sesini, davullann giiriiltiisiinii de mi duymuyor-
sun?"
"Bir~ok koyun ve kuzu melemesinden ba~ka
bir ~ey duymuyorum."
San~o hakhyd1, ~nkii olduk~a yakla~ml~lard1,
arhk iyice fark ediliyorlard1. Don Ki~ot silahtanna
donerek dedi ki:
"Korkun, gordiigun ~eyleri birbirinden aprt
edebilmene engel oluyor. Korkunun etkilerinden
biri, hisleri kan~hrmak ve e~yanm gerc;ek ~ekilleri­
ni degi~tirmektir. Eger korkuyorsan bir tarafa ~e­
kilip beni yalmz b1rak. Bilegimin giici.iyle sava~1
tek ba~1rna kazanabilirim."
Don Ki~t bu sozleri sbyler soylemez Rocinan-
te'yi mahmuzlad1 ve IruZragma dogrultup tepeden
ovaya dogru ylldmm luz1yla inmeye ba~lad1:
San~o bo~ yere bagmp duruyordu:
"Geri doniiniiz senyor, geri doni.ini.iz, yemin
ederim ki, sald1rdl~mz koyun ve kuzulardan ba~­
ka bir ~y degil. Beni diinyaya getiren talihsiz ana-
mm ba~ma yemin ederim ki. Geri doni.ini.iz. Sen-
yor! Ey Tannm, bu ne deliliktir! Gormi.iyor musu-
nuz, ortada ne ~ovalye ne dev ne ~eytan ne de ke-
di var! Ne yap1yorsunuz efendim? Ah! Gi.inah1 ne
~ok bir adamrm~1m da haberim yokmu~!"
San~o'nun bu sozlerine kulak asmayan Don
Ki~ot, avaz1 ~1kh~ kadar hakmyordu:
"Ey! degerli, Kolu S1vah Pentapolin'in bayrag1
altmda sava~an ~ovalyeler! Cesaret! Benim pe~im
s1ra gelin de, onun intikamm1 Trapobana'h Alifan-
faron'dan nasil kolayca alacagma tamk olun!"
0 anda koyun si.iriilerine ~iddetle sald1rarak
sanki en gaddar di.i~manlanyla sava~1yormu~ gibi
online gelen zavalh koyun ve kuzulan oldi.iriip

70
duruyordu. c;:obanlar, Don Ki~ot'a bo~ yere, "Dur
ne yap1yorsun?" diye bai9nyorlard1. Bagmp c;a-
girmalannm bo~una oldugunu gorunce sapanlan-
na simbp ~ovalyeye yumruk gibi ta~lar yagdirma-
ya ba~ladllar. Fakat bunlara hie; ald1rmayan Don
Ki~ot saga sola sald1rarak yliksek sesle, "Nereler-
desin, ey kendini begenmi~ Alifanfaron7" diyor-
du, "C::1k kar~1ma bakabm, seni burada tek ba~1ma
bekiiyorum. Degerli Pentapolin'e kar~1 haks1z ola-
rak ac;hgm sava~m cezasm1 goreceksin."
Tam bu s1rada bir c;ak1l ta~1 kaburgalanna isa- .
bet ederek iki tanesini fena halde zedeledi.
Don Ki~ot, kendisini olmu~ veya hie; degilse
ag1r ~ekilde yaralanm1~ sand1. Bunun uzerine on-
ceden haz1rlam1~ oldugu o lanet ilao ic;mek ic;in,
ilac; kabm1 agzma gotlirdu, ama., gerekli miktan ic;-
mek nasip olmad1, c;unku tam o anda c;obanlann
savurdugu ta~lardan biri tenekeye c;arparak uc;
parc;a etti ve kaptan sekerek birkac; di~ini klrd1g1
gibi parmaklanmn ikisini de ezdi.
Bu iki darbenin ~iddetinden atmdan yuvarla-
nan ~ovalye yere du~uvermi~ti. Bunu goren c;o-

71
banlar Don Ki~ot'u oldurduklerini sanarak, he-
men siirulerini topladdar ve oldurulen yedi sekiz
koyunu da alarak oradan savu~up gittiler.
Bulundugu tepeden efendisinin <;1lgmhklanm
seyreden San<;o, iki eliyle sakahm yolarak, dunya-
ya geldigine pi~man bir halde talihine kufredip
duruyordu.
Don Ki~ot'un attan yuvarland1gm1 ve <;obanla-
rm da ka<;h~m gorunce bulundugu tepeden indi
ve efendisinin yanma ko~tu, onu baygm degilse de
pek fena bir halde buldu ve dedi ki:
"Ah senyor! Ben size geri doniinuz, sald1rd1~­
mz du~man ordusu degil, koyun suruleridir de-
medim mi?"
$bvalyemiz cevap verdi:
"Beni takip eden o Janet sihirbaz her ~eyi yok
etmesini veya ba~ka bir ~ekle sokmasm1 <;ok iyi bi-
lir. i~te burada da, o haine kar~1 kazanaca~m ~an
ve ~ohreti klskanarak du~man boluklerini koyun
suruleri haline soktu. Bak, hem beni memnun et-
mek hem de ger<;egi ogrenmek ister misin, hemen
e~egine binip o hain davarlan uzaktan takip et.
Goreceksin ki, buradan biraz otede koyun ~eklin­
den <;1k1p, sana once d e tarif ettigim gibi, dosdog-
ru gu<;lii insanlar haline gireceklerdir. Fakat ~ imdi
beni yalmz b1rakma, sana ihtiyacrm var. Yakla~ da
agz1ma bak, ka<; di~im kalm1~. Agz1mda hi<; di~
kalmad1gnu samyorum."

72
Efendisinin yanma yakla~an Sanc;o, iyice gor-
mek ic;in bumunu adeta Don Ki~ot'un agzma sok-
tu. Tam bu s1rada, midesine indirdigi Janet ilac; ~6-
valyemiz iizerinde kerametini oyle bir gosterdi ki,
midesinde ne var ne yoksa, tiifekten kur~un <;1kar
gibi bir h1zla Sanc;o'nun yiiziine goziine fi~kirdi.
Sanc;o ~a~km bir halde bag1rd1:
"Aman Tannm! Efendim oliim derecesinde ya-
ralanmi~, agzmdan kan kusuyor."
Fakat biraz dikkat edince, hele o pis kokudan,
efendisinin kan kusmadigm, biraz once ic;tigi 0 ke-
rametli ilacm etkisini gosterdigini anlad1. 0 za-
man, Sanc;o Panza'nm ic;i o kadar buland1 ki bagir-
saklannda ne var ne yoksa hepsini efendisinin yii-
ziine goziine veri~tirdi."
Boylece, ikisi de c;ok giiliinc; bir hale dii~tiiler.
Sanc;o, yiiziinii ve sakahm silmek ve efendisi-
nin yaralanm sarmak ic;in bir bez bulmak iimidiy-
le e~eginin yamna gitti. Ama heybesini handa
unuttugunun farkma varmca, az kalsm ofkesin-
den c;Ildiracakh. Kendi kendine, yeniden binlerce
Janet okudu ve efendisini hemen orada terk etme-
ye, ada valiligi de dahil olmak iizere, alacag1 her
tiirlii odiilden vazgec;erek kasabasma donmeye
ic;inden karar verdi.
Don Ki~ot yathg1 yerden giic;liikle kalkh ve ka-
lan di~leri de dii~mesin diye sol eliyle agzm1 kapa-
di, sag eliyle de yerinden kipirdamami~ olan sad1k
Rocinante'nin dizginini tuttu. Biiyiik bir kedere
dii~mii~ bir adam gibi, ba~m1 ellerinin arasma al-
mi~ ve e~egi iizerine egilmi~ olan Sanc;o'nun yam-
na gitti. Silahtanm bu derece iizgiin goriince dedi
ki:
"Ey Sanc;o! Bil ki bir adamm diger bir adama
iistiinliigu, onun ba~aramad1gi ~eyleri yapmakla
olur. Tutuldugumuz bu sagnaklar, havanm iyile~e­
cegine ve i~lerimizin diizelecegine ac;1k bir i~aret
degil midir? iyiligin de kotiiliigun de bir sonu ol-
dugunu bilmiyor musun? Kotiiliik uzun siirdii-
giinden, iyilik doneminin yakm oldugu :;;iiphesiz-

73
dir. Bu yiizden, ba~nma gelen belalar i<;in artJk
iiziilmekten vazge<;, zaten sen bunlara kahlma-
d!n."
San<;o soylenmeye devam etti:
"Nas1l?" dedi, "Acaba daha diin <;ar~af i<;inde
zlp1atJlan babamm oglu degil de ba~kas1 m1yd!?
i<;inde van ve yogu ile birlikte elimden giden hey-
be acaba kime aitti?"
"Ne diyorsun, heybeni mi kaybetin?"
"Evet, heybem yok."
"Oyleyse bugiin oru<; tutmaya mahkumuz."
"$iiphesiz, eger talihsiz ~ovalyelerin, sizin gibi
yiyecek bulamad!klan zaman yedikleri otlan bu-
lamazsak, a<; kalacagimlZ kesin."
"Yine de ~u anda, Dioskorides'in tarif ettigi bii-
tiin otlara, bir par<;a kara ekmekle iki bahk ba~m1
tercih ederim, hatta bu otlar Laguna* tarafmdan
resmedilmi~ bile olsa fikrimden donmem. Pekala
San<;o, e~egine bin de beni takip et, herkesin nzkl-
m veren Tann, bizim gibi emirlerini yerine getir-
meye ugra~anlan unutmaz. Yiice Tann, ne hava-
daki sinegi, ne yeraltmdaki kurdu ne de sular al-
tmdaki kurbaga yavrusunu liituflanndan mah-
rum etmez. iyilere oldugu gibi kotiilere de Jay1k
olduklan ~eyleri verir. Zalimlere de adillere de
haklanm bildirir."
San<;o efendisinin soziinii keserek, "Dogrusu,
siz gezgin ~ovalyeden <;ok iyi bir vaiz olmahyml~­
smlz." dedi.
Don Ki~ot, "San<;o ... " dedi, "Gezgin ~ovalyeler
her ~eyi bilirler, bilmek zorundad1rlar. Eskiden,
gezgin ~ovalyelerden oyleleri vard1 ki, sanki Paris
Oniversitesi'nden <;Ikm1~lar gibi ordulara vaaz ve-
rirlerdi. $urasl kesin ki, ne kalem mizrag1 ne de
m1zrak kalemi korletebilir."
"~ok gj.izel ama, artJk buradan uzakla~ahm.
~iinkii geceyi ge<;irecek bir yer bulmamiz gerek.
Tann yardimclmiz olsun da bulacaglmiz yerde ne
• Andres de Laguna (15~0-1559, Segovia), Papa ikinci Ju-
les'in ba~ hekimi ... Dioskorides '>evirileriyle i.inli.idi.ir.
<<::ev. n.)

74
zlplamalar, ne hoplahC!lar, ne yorganlar, ne hayal-
ler, ne de bliylicli Magripliler bulunmasm. <;:linkli
aksi takdirde, arhk blitiin bu i~leri terk edip c;ekip
gidecegim."
"Sanc;o, oglum, bunu Tann' dan, bizzat kendin
iste. istedigin yolu tut. Yatacag1mlz yerin sec;ilme-
sini bu defahk sana b1rak1yorum. Hele ~u elini
uzat da, list c;enemin sagmda kac; di~imin eksildi-
gini parmaklannla yokla."
Bunun iizerine Sanc;o parmaklanm efendisinin
agzma soktu, alt ve list c;enelerini yoklayarak sordu:
"Bu tarafta kac; di~iniz vard1?"
Don Ki~ot, "Az1 di~imden ba~ka di:irt di~im da-
ha vard1."
"Ne si:iylliyorsunuz efendim!."
"Di:irt tane diyorum, be~ olmas1 da mlimklin-
dlir, c;linkli bu saate kadar di~ c;ektirmedim ve
kendi kendine c;lirliyen de olmad1."
"Evet ama, alt c;enenizde iki buc;uk di~ kalm1~.
Dst c;eneye gelince, ne tam ne de yanm di~ var,
avuc; ic;i gibi dlimdliz."
Don Ki~ot, bu ki:itii haberi ahnca dedi ki:
"K1hc; kulland1glm sag kolum olmamak ko~u­
luyla, bir kolumu kesseler bu kadar lizlilmezdim.
<;:linkli di~siz bir agiZ ta~s1z bir degirmen gibidir.
Elmastan daha degersiz tek di~ yoktur. Ne yapa-
hm, takip ettigimiz ~i:ivalyelik mesleginin ag1r ya-
salan boyle gerektiriyor. Haydi dostum. Ylirii ve
bana yo! gaster. Gi:itlirecegin yere gitmeye hazl-
nm."
Sanc;o one gec;ti ve geceyi gec;irecekleri bir yer
bulmay1 umdugu tarafa yliriimeye ba~lad1, fakat
c;ok i~lek bir caddeye benzeyen bliylik yoldan da
uzakla~mad1. Don Ki~ot da ag1r ag1r onu izliyor-
du; c;linkli c;obanlarm yaralad1gl yerleri atmm her
hareketinde ona aCI veriyordu.

75
MAMBRINO'NUN MiGFERi NASIL
ELE GE<;iRiLDi?

Giinler gec;ti ve Don Ki~ot'un hala ba~1 c;tplaktt;


heniiz nereden bir migfer edinecegini bulamamt~­
h c;Unkii. Fakat her giin bir macera ya~tyorlardt ve
~ovalye ve silap~oriinii her ko~eba~mda yeni bir
hareket sahas1 bekliyordu. Bir sabah, bir koyden
digerine giderken yolda, ba~mda albndanmt~ gibi
parlayan bir ~ey bulunan bir adam ata binmi~,
kendilerine dogru geldigini gordiiler.
Don Ki~ot, bu adamt fark eder etmez, Sanc;o'ya
donerek: "Atasozlerinden daha dogru bir ~ey ol-
madtgtm bilir misin?" dedi. "Bunlar tecriibelerle
kamtlanmt~ vecizelerdir, biitiin bilimlerin de ana-.
stdtr. Ozellikle, bir kapt kapamrsa bir ba~kas1 ac;t-
hr, sozii aynca bir gerc;ektir. Eger bu i~in hakkm-
dan gelemezsem kabahat benim olacakhr. i~te ~u
adam, ba~mda ele gec;irmeye yemin ettigim
Mambrino'nun* migferini ta~tyor; bu migfer hak-
kmda ettigim yemini bilirsin."
Sanc;o cevap verdi:
"Aman senyor, soylediklerinize, ozellik.Je ya-
pacaklanmza c;ok dikkat edin. Bu defaki i~te de
oncekilere benzemesin."
"Hay sersem herif hay! .. Oncekilerle bu migfer
arasmda nas1l bir ili~ki var?"
"Ne bileyim efendim, fakat once oldugu gibi,
~imdi de akhma gelen ~eyleri soylebilirsem, belki
asil ~ahsiyetinizin yamldtgmt kamtlayabilirim."
"Nas1l olur da aldamnm, hain herif, alacah k1r
beygir iizerinde buraya dogru gelen ~ovalyenin
ba~mda altm bir migfer bulundugunu gormiiyor
musun?"
"Benim gordiigiim, boz bir e~ege binmi~ bir
adam, ba~mda da ne oldugunu c;tkaramadtgtm bir
~ey var."

• Mambrino, ispanya'yt istila eden Arap halifelerinden bi-


rinin ismidir. !?ovalye romanlannm tinlti Magrip Krahmn
kendisini silah i~lemez yapan hlstmh ba~hgt. (<;:ev. n.)

76
"i~te o goriip de ne oldugunu anlayamad1gm
~ey, i.inli.i Mambrino'nun migferidir. Yammdan bi-
raz uzakla~ da beni rahat b1rak, bu i~i hayirhsiyla
ba~anp ne zamandan beri arzu ettigim o degerli
migferi ele g~ireyim."
Gen;ekte, ~ovalyemizin gordi.igi.i at i.isti.indeki
migferli adam, birbirine yakm, berberi ve eczanesi
olmayan iki yoksul koy halkm1 tra~ eden bir ber-
berdi. Hasta bir koyli.iden kan almak, oteki koyli.i-
leri de tra~ etmek i<;in yola <;Ikmi~h. Yolda yagmu-
ra tutulunca yeni olan ~apkasm1 korumak i<;in le-
genini ba~ma ge<;irivermi~ti. Ovula ovula parlak-
la~mi~ olan legen, uzaktan altm gibi parhyordu.
Don Ki~ot'un at sand1g1 da San<;o'nun dedigi gibi,
boz bir e~ekti.
Her gordi.iguni.i, okumu~ oldugu kitaplara go-
re degerlendiren zavalh Don Ki~ot'a gore, koy ber-
beri bir ~ovalye, boz e~ek, gi.izel bir k1r at, berber
legeni de i.inli.i Mambrino'nun migferiydi.
Berberin yakla~hgm1 gori.ince, Rocinante'yi
dort nala si.irdi.i, mizragmi berbere saplamaya ni-
yetlenmi~ti. Adamcag1za yakla~mca, "Kendini ko-
ru, miskin yarahk ya da bana a it olan ~eyi kendi is-
teginle teslim et!" diye hayk1rd1.
Ozerine hayalet gibi bir adamm saldirdigmi
goren zavalh berber neye ugrad1gm1 ~a~1rarak ca-
mm kurtarmak i<;in kendini yere ath ve kalkar
kalkmaz h1zla ovaya dogru ka<;h. 0 s1rada, legen
yere di.i~mi.i~ti.i. Bu ba~ansmdan memnun olan
Don Ki~ot, San<;o'ya dedi ki:
"Bu kafir herif hi<; de aptal degil. T!pk1, avcila-
rm elinden kurtulmak i<;in kuyrugunu kopanp
atan kunduz gibi yaph. Yani aradigimiz ~eyi ata-
rak kendini kurtard1. San<;o, ~u migferi yerden kal-
dJr."
San<;o legeni inceleyerek dedi ki:
"Bu legen hi<; de fena degil, en az sekiz riyal
eder. Legeni efendisine uzatt1, o da ahp ba~ma ge-
"irdi. Fakat siperligi bulamaymca, "Bu i.inli.i mig-

77
feri kullanan kafirin ba~n olduk~a buyukrnu~, fa-
kat i ~in kotusi.i. bunun yans1 yok." dedi.
Berber legenine i.i.nli.i. migfer denmesini i~itin­
ce, San~o kahkahay1 bash, ama efendisini ofkelen-
dinnekten korktugundan kendini hemen tuttu.
Don Ki~ot, "Ne giiluyorsun San~o?" dedi ka~­
lanm ~atarak.
"Ne olacak, berber legenine pek benzeyen bu
migferin ilk sahibi olan kafirin kafasmm bi.i.yi.i.kli.i.-
gune giili.i.yorum!" dedi.
"Ne du~i.i.ndi.i.gumi.i. biliyor musun? Bana kahr-
sa, bu adam, her nasllsa eline di.i.~mi.i.~ olan bu
migferin degerini bilmiyormu~, fakat altmdan ol-
dugunu anlaymca bir klsm1m eritip ahm~ olacak
ki, bu degerli migferi bir berber legeni haline sok-
mu~, i~te dedigin gibi bir berber legeni haline gel-
mi~ olmas1 bundan ileri geliyor. ilk rastlayacag1m
sanatkara bu degerli migferi tamir ettirecegim ve
oyle arzu ederim ki, sava~ ilah1 Mars i~in yapllan
migferden daha mukemmel olsun. $imdilik, mig-

78
feri o ldugu gibi kullanacagtm, hi'< yoktan iyidir,
hi'< olmazsa beni ahlan ta~lardan korur."
"Evet ama, ta~lar sapanla ah lm amt~ olmah .
Hani o ta~lar ki, '<enenizi krrmt~ ve beni kusturan
o ilacm da kabrm krrmt~ti."
"San'<o sen iyi bir Htristiyan degilsin, '<unku
ba~ma gelen ufak tefek ~eyleri unutmuyorsun. Bu
gibi ~eyl ere fazla onem vermek temiz bir kalbe ya-
kt~maz. e olmu~, hangi ayagm topal ve hangi ka-
burgan kmlrm~, yoksa kafan rm par'<alandt? Hele
havaya hoplatth~m, zaman ge'<irmek i'<in yap1lan
bir ~akaya benziyor; zaten oyle olmasaydi, intika-
mmi almak i'<in hana kadar doner ve Helena'run
ka'<mlmasmdan intikam almak i'<in Yunanhlar'm
yapttklanm bile yapardm1. Fakat eger Dulcinea
Helena'nm ya~ad1g1 donemde ya~amt~ veya Hele-
na ~imdi hayatta olmu~ olsayd1, gi.iz lligiyle bu
kadar ~ohret kazanamazd1."
"Bliti.in bunlar iyi ama, bir boz e~ege b nzeyen
bu benekli ati ne yapacaglZ, sahibinin donlip bunu
aramayaca~ kesin."
"Maglup ettigim kimseleri soymak adetim de-
gildir, za ten boyle bir ~ey ~ova lye lik yasalarma uy-
maz. Bu at veya e~egi k ndi haline b1rak, biz uzak-
la~mca sahibi gelir bulur."

79
"Dogrusu yasalanmz da pek dar. Bari semerle-
ri degi~tirebilir
miyim, bir anlasam."
"Pek iyi bilmiyorum, eger c;ok ihtiyacm varsa,
bu yasayl ogreninceye kadar degi~tir."
Sanc;o efendisinin bu izninden yaralanarak se-
merleri hemen degi~tirdi. Yeni semeri e~egine vur-
dugu zaman, hayvan kendisine daha giizel goriin-
dii ve bundan c;ok memnun oldu.
Daha sonra oturup, cenaze alaymdan ellerine
gec;en yiyeceklerin kalan k1sm1yla kannlanm do-
yurdular ve kec;e degirmenlerinden gelen sudan
ic;tiler. Lakin degirmenlere c;ok k1zm1~ Don Ki~t
hie; o tarafa bakm1yordu.
Arhk k1zgmhgt gec;mi~ alan Don Ki~ot, yemek-
ten soma gezgin ~ovalyelerin yaphklanna uymak
ic;in hic;bir yon belirlemeden hayvanlarma binip
yola koyuldular. Rehberligi her zaman oldugu gi-
bi Rocinante'ye b1rakhlar.
Yolda kahramamm1zm anlathklan hep ~oval­
yelik hikayeleri, kahramanhk destanlan ve ben-
zerleriydi. Kendini kralhklara yakm goriiyor ve
bir kere kral olunca Sanc;o'ya bag1~layacaklanm
anlahyor, saf bir adam alan Sanc;o da bu sozleri
dinleyip duruyordu.

DON Ki~OT BiR<;:OK TALiHSiZ


MAHKUMU NASIL OZGURLUKLERiNE
KAVU~TURDU?

Unlii bir Arap yazar alan Seyid Hamid Badincani,


bu ho~ ve merak uyandmo hikayede anlathklan-
na gore, Don Ki~ot gozlerini kald1rd1gt zaman, el-
leri kelepc;eli ve tesbih taneleri gibi uzun bir zinci-
re dizilmi~ on iki ki~inin yaya olarak kendilerine
dogru geldiklerini gordii.
Bunlar, iki siivariyle iki piyadenin korumas1 al-
tmdaydliar. Athlar arkebiiz tiifekler, yayalar da
m1zrak ve kihc;larla silahlanm1~t1. Bunlan goriir
gormez Sanc;o dedi ki:

80
"i~te kral tarafmdan kad1rgalarmda kiirek c;ek-
meye mahkum edilmi~ adamlar, bunlan kadirga-
lara sevkediyorlar.
Don Ki~ot cevap verdi:
"Nasi!, kiirek mahkumlan m1? Krahn bir kim-
seye ~iddet gostermesine imkan var m1?"
"Oyle demek istemiyorum. Yani i~ledikleri
suc;lar dolayisiyla krahn kad1rgalannda kiirek c;ek-
meye mahkum edilmi~ bulunuyorlar diyorum."
"Herne olursa olsun, bu adamlar kendi istek-
leriyle gitmiyorlar, zorla gotiiriiliiyorlar."
"Sozleriniz dogrudur."
"Anla~ddi, bu i~ beni ilgilendiriyor, c;iinkii gO-
revim dii~kiinlere yard1m etmek ve zorla yapilan
hareketlere engel olmakhr."
"Asil ~ahsiyetiniz ~una dikkat etmelidir ki,
adaleti temsil eden kral bu serserilere haks1zhk et-
miyor, ancak i~ledikleri suc;lardan dolay1 cezalan-
dmyor."
Sozlerini heniiz bitirmi~lerdi ki, kafile yanlan-
na vard1.
Don Ki~ot, biiyiik bir nezaketle, bu zavalhlarm
hangi sebepten boyle siiriildiiklerini muhaflzlar-
dan birine sordu.
Athlardan biri, "Senyor... " dedi, "Bunlar kralm
kad1rgalannda kiirek c;ekmeye mahkum edilme~
adamlar, bundan fazlasm1 bilmiyorum. Sizin de
bundan fazla bilgiye ihtiyaomz yak sanmm."
Don Ki~ot 1srar ediyordu.
"Ben bunlann her birinin neden dolay1 mah-
kum olduklanm anlamak isterdim."
Don Ki~ot o kadar nezaketle konu~uyordu ki,
oteki muhaflz, "Senyor... " dedi, "Bu sefiller hak-
kmda verilen hiikiimlerin sureti yamm1zda, ama
okumak c;ok uzun siirer, ~imdi heybelerimizi kar-
makan~Ik etmeye degmez. Eger isterseniz ne yap-
hklanm kendilerinden sorunuz. Sorulanmza ce-
vap vereceklerine ~iiphe yoktur, c;iinkii gevezeligi
c;ok severler."

81
$6valyemiz bu izin iizerine mahkumlara yak-
la!?h ve ic;lerinden birine suc;unun ne oldugunu
sordu.
"A!?Ik oldum." dedi adam.
Don Ki!?ot !?a!?Irmi!? bir halde, "Ne! Ba!?ka bir se-
bep yok mu? Yalmz a!?Ik oldugun ic;in mi? Eger
a!?Iklan kiirege gondermek gerekseydi ben c;oktan
beri kiirek c;ekiyor olurdum." dedi.
Mahkum, "Benim a!?kim sizin bildiginiz a!?k-
lardan degil." "<;:ama!?Irla dolu bir sepete o kadar
muhabbetle sanlmi!?hm ki, bir tiirlii birakamiyor-
dum. Eger zab1ta miidahale etmemi!? olsayd1, hala
kollanmm arasmda tutacakhm. Suc;iistii yakalan-
dim. Sorguya filan c;ekilmedim. Hemen mahkum
edildim. Yedigim kirbac;lardan omuzlanm benek
ic;inde kald1. <;:aprda iic; y1l kald1ktan sonra done-
cegim."
"<;:ay1rdan kashmz ne?"
"Yani kralm kad1rgalan."
Bu mahkum yirmi dort ya!?larmda vard1. Kah-
ramammiz aym soruyu obiir mahkuma sordu.
Adamcag1z o kadar kederliydi ki, hie; cevap ve-
remedi. Bunun iizerine, ilk soruyu sordugu mah-
kum, "Bu oyle bir kanaryad1r ki, fazla ottiigi.i ic;in
kiirege gidiyor!" dedi.
"Ne demek, !?ark1 soyleyenler kiirege mi gon-
derilir?"
"Evet, senyor, i!?kencede otmekten daha tehli-
keli bir !?ey olmadigi ic;in kiirege gidiyor."
"Fakat bildigime gore kederli zamanlarda !?ar-
k! soylemek insam teselli eder."
"Orada tam tersi olur, bir kere oten hayatmm
sonuna kadar aglar!"
"Bundan hic;bir !?ey anlam1yorum."
Bu Slrada muhahzlardan biri soze kan!?h:
"Senyor, bu adamlann dilinde keder ve ao
ic;inde !?ark! soylemek, i!?kence edilirken suc;unu
itiraf etmek demektir. Bu sefile i!?kence etmi!?ler, o
da hayvan c;aldigmi itiraf edince alh y1la mahkum
olmu~ ve fazladan da iki yiiz k1rbac; yemi~. i!?te

82
onun ic;in bu kadar i.izi.inti.ili.i duruyor. Digerleri de
onu hor goriiyor. <;unki.i kendilerine gore, tamk
olmadtkc;a, i~kenceye tahammi.il edip suc;u itiraf
etmemek gerekir. Bence, pek de hakstz degiller."
Don Ki~ot, ben de aym fikirdeyim, diyerek,
i.i<;iinci.i bir mahkuma dondi.i ve, "Ya sen ne yap-
tm?" dedi.
Mahkum hie; nazlanmadan cevap verdi:
"On duka alhmm olmadtgmdan be~ ytl ki.irege
mahkum edildim."
"Sizi kurtarmak ic;in yirmi duka vermeye cam
goni.ilden raztytm."
"Gee; kaldtmz senyor, bu denizin ortasmda ac;
kahp da parast oldugu halde istedigini alamayan
bir adamm haline benzer. Eger hapisteyken yirmi
dukam olsaydt, sorgu hakiminin hahnm sorar
avukahrnm da zihnini ac;ardtm ve ~u anda bir av
kopegi gibi zincirli olarak bu yolda olmazdtm."
Don Ki~ot, saygtdeger bir adama benzeyen ak
sakalh ihtiyara donerek, suc;unun ne oldugunu
sordugu zaman, ihtiyar aglamaya ba~ladt. Diger
bir mahkum onun yerine cevap verdi:
"Bu namuslu adam, be~ ytl ki.irek c;ekmeye
mahkum edildi, mahkum oldugu zaman si.isli.i el-
biselerle at i.isti.inde gezdirildi."
"Eger yamlmtyorsam, soylediginiz ~ey te~hir
cezast olsa gerek."
"Evet, dogru. Muhabbet tellalhgt ve biraz da
sihirbazhk yapmt~."
"Suc;u yalmz arabuluculuktan ibaret olsaydt,
bu adam ki.irek c;ekmeye degil, c;ekenlere kuman-
da etmeye memur edilmeliydi. Kendisine verilen
agtr cezadan i:iti.irii i.izi.ildi.im. Fakat sihirbazhk da
ettigini duydugum zaman bu i.izi.inti.im yok oldu.
Muhabbet ni.ishalan yazanlar, birtaktm saf kimse-
leri <;tldtrtmaktan ba~ka bir ~ey yapmazlar."
ihtiyar bu kez kendisi cevap verdi:
"Senyor, tamamen hakhstmz. Kesinlikle bi.iyi.i-
ci.ili.ik yapmadtm. Diger suc;umu inkar etmem,
c;i.inki.i arabuluculugun ki:iti.i bir ~ey oldugunu san-

83
m1yorum. AmaCim herkesin dostluk i<;inde ya~­
masiydi. $imdi beni ki.irege gonderiyorlar, oradan
sag <;Ikacagimi sanm1yorum, i.istelik idrar darh-
gmdan da muztaribim."
ihtiyar mahkfim tekrar aglamaya ba~lad1. San-
<;o <;ok i.izi.ilmi.i~ti.i, adamcagtza <;Ikanp bir riyal
verdi.
Don Ki~ot, be~inci mahkfima donerek su<;unun
ne oldugunu sordu. Bu adam hi<;bir i.izi.inti.i belir-
tisi gostenneden cevap verdi:
"ikisi yak1mm, dart k1zla k1zla o kadar fazla
oyna~hk ve ~akala~hk ki, bu yi.izden memleketin
ni.ifusu <;ogaldi. Bu i~in faili oldugum kamtlamnca
alh y1la mahkfim oldum. Fakat bu cezay1 hakket-
tim, i.izi.ilmi.iyorum, <;i.inki.i gencim. Zat-1 asaletleri
yoksula sadaka vennek isterlerse <;ok iyi ederler.
Biz de size dua ederiz."
Muhahzlardan biri bu rnahkfimun. olduk<;a
ni.iktedan bir ogrenci oldugunu ve iyi Latince de
bildigini soyledi.
Don Ki~ot, bundan sonra diger rnahkfirnlarla
ve ozellikle bir<;ok su<; i~lemi~, on y1la mahkfim
edilmi~ Gines Pasarnonte'yle konu~tuktan sonra
dedi ki:
"Sevgili karde~lerirn, soylediginiz sozlere baki-
hrsa, mahkfim oldugunuz cezalara laytk iseniz de
buna bir ti.irli.i raz1 olam1yorsunuz ve zorla sevkedi-
liyorsunuz. Kiminiz paras1zhk yi.izi.inden, kiminiz
<;evresi olmad1gt ve yargiCm haksiZ kararlan ka~I­
smda gerektigi gibi savunulrnadigtruz i<;in haksiZ
yere rnahkfim edilrni~siniz. Bi.iti.in bunlan di.i~i.in­
di.igum zaman vicdamm beni size kar~1 gorevimi
yapmaya davet ediyor. Mensup oldugurn ~ovalye­
lik rneslegi, beni zay1flan korumaya mecbur ediyor.
Tathhkla i~ yapmak mi.imki.in oldugu zaman ~idde­
te ba~vurmak uygun olmayacagtndan, sizi serbest
b1rakmasmi komiser efendiden rica edecegim. Bana
kahrsa, kral hazretlerine daha uygun hizmet ede-
cek kimseler bulunur. Tabiatm ozgi.ir olarak yarath-
gi insanlan esir etrnek herhalde pek koti.i bir ~eydir.

84
Muhahz efendiler! Bu talihsiz insanlar ~ahsm1za
kar~1 hi<;bir koti.iliik yapmadilar. Varsm her biri gi.i-
nahmi kendi ta~1sm! Koti.ileri cezaland1ran, iyileri
odiillendiren Tann vard1r. Namuslu ve diiriist
adamlar ba~kalanmn cellad1 olamazlar. i~te efendi-
ler, size tathhkla, giizellikle rica ediyorum. Bu
adamlan b1rakm. Eger istegimi kabul ederseniz si-
ze minnettar olurum. Fakat reddedecek olursaruz,
gordiiguniiz ~u mtzrak, ~u kil1<; ve ~u kol ile bu is-
tegimi size zorla kabul ettirecegim."
Bu nutku dinleyen komiser, "Sa<;mahgm danis-
kasi!" dedi. "Krahn mahkum ettigi adamlan sah-
vermek sanki elimizdeymi~ ya da emir vermek
yetkiniz varm1~ gibi konu~uyorsunuz! Haydi, yo-
lunuza devam edin senyor, ~u ba~m1zdaki legeni
biraz kaldmn da kendinizi ii<; ayakh sanmaym."
Don Ki~ot ofkeyle, "Kedi de, SI<;an da korkak
da sizsiniz!" diyerek adamm iizerine oyle bir hiZ-
la sald1rdi ki, neye ugradigmi anlayamayan adam-
cagiz kendini savunmaya zaman bulamadan bir
m1zrak darbesiyle ag1r ~ekilde yaralanarak yere
yuvarland1. Bu ani hareket kar~Ismda ~a~Iran mu-
haflzlar k1h<;lanm <;ekerek ~ovalyeye sald1rdilar.
Don Ki~ot fena bir duruma dii~mii~ti.i. Fakat mah-
kumlar ka<;mak i<;in bu kadar uygun flrsat bulun-
ca, zincirlerini k1rarak muhaflzlara saldirdJlar.
Muhaflzlar bir taraftan Don Ki~ot'a diger taraftan
mahkumlara kar~1 durmak zorunda olduklarm-
dan bir ~ey yapam1yorlar ve bundan yararlanan
~ovalye, ard1 arkas1 kesilmeden saldmyordu.
Mahkumlardan birisi, San<;o'nun yardimiyla zin-
cirinden kurtuldu ve yere yuvarlanm1~ komiserin
tiifegi ile kilJcJm ald1. Arhk kah bir muhafizJ kah
digerini tiifekle tehdit etmekteydi. Diger mah-
kumlar da zincirlerinden kurtulunca muhaf1zlan
ta~ yagmuruna tuttular. Sonunda, biiti.in muhaflz-
lar ka<;mak zorunda kald1. Bu olaydi!n hi<; mem-
nun olmayan tek ki~i San<;o Panza'yd1. <;:iinkii ka-
<;an muhaf1zlarm Santa Hermandad'1 haberdar
edeceklerini ve bu mahkemenin kilise <;anlanm

85
<;:ald1rarak mahkumlann ka<;:hklarm1 ilan edecegi-
ni ve kendilerini yakalamak i<;:in ok<;:ular gondere-
cegini biliyordu. ii'te bu yiizden, efendisine cadde-
yi terk edip daglara <;:ekilmeyi teklif etti. Don Ki-
i'Ot, "Ben ne yapaca&m1 bilirim." dedi. Korniseri
soyup sogana <;:eviren mahkumlan etrafma topla-
di ve, "Gordi.igu iyilige kari'l tei>ekki.ir etmek, fazi-
letli insanlann gorevidir." dedi. "Beyler, sizin i<;:in
yaphklanm1 gordi.ini.iz. Bi.iti.in bunlara kari>I siz-
den istedigim, zincirlerinizle Toboso'ya kadar gi-
dip Senyora Dulcinea'nm huzuruna <;:Ikarak, sizi,
ai>kmm esiri olan Hazin Yi.izli.i $6valye'nin gon-
derdigini ve sizleri kurtarmak i<;:in yaphklanmi
kendisine soylemenizdir. Ondan sonra istediginiz
yere gid,in." dedi.
Bi.iti.in mahkumlar adma Gines Pasamento ce-
vap verdi:
"Bizleri kurtaran senyor i>Ovalye, soyledikleri-
t~izi yapmarruz imkanstz, <;:iinki.i biz toplu olarak

86
seyahat etmeye cesaret edemeyiz. Teker teker git-
mek zorundayrz. Santa Hermandad Mahkemesi-
'ne dii~memek ic;in yerin dibine girmemiz gerekir-
se girecegiz. Fakat yiiksek ~ahsiyetinizin istedigi
~eyi, Senyora Dulcinea'nm mutlulugu ic;in dua
ederek yerine getirebiliriz. Bu dua, gece ve giin-
diiz, otururken veya kac;arken yap1labilir. Halbuki
bunun ic;in Toboso'ya kadar gitmek, tekrar zincire
vurulmam1za sebep olabilir."
Ofkesinden ate~ piiskiiren Don Ki~ot ~u sert
cevab1 verdi:
"Ey kiistah! Tann'ya yemin ederim ki zincirle-
rin omuzunda oldugu halde Toboso'ya kadar tek
ba~ma gideceksin."
Pek sabrrh olmayan Gines, zaten Don Ki~ot'un
akh ba~mda bir insan olmadlglm hareketlerinden
anlanu~h, bunun iizerine arkada~lanna bir i~aret
verdi ve hepsi biraz geri c;ekilerek ~ovalyenin iize-
rine ta~ yagd1rmaya ba~lad!lar. 0 kadar ta~ atJyor-
lardl ki, Don Ki~ot kalkamyla kendini korumaya-
mlyordu. Rocinante de mahmuzlan hissetmeye-
cek kadar ~a~rrmr~ bir haldeydi. Sanc;o, sanki bir
siper arkasma s1gm1yormu~ gibi e~egin arkasma
sakland1. Don Ki~ot kendini daha c;ok korumaya
imkan bulamad1gmdan, bir siire sonra yere yuvar-
landl.
Mahkumlardan biri Don Ki~ot'un ba~mdaki
berber legenini kap1p yere vurdu, legen birkac;
parc;aya boliindii. Sonra, Don Ki~ot'un paltosunu
ald!lar, ellerinden gelse ~ovalyeyi c;mlc;lplak soya-
caklardl, fakat bir an once kac;mak ic;in Sanc;o'nun
da kaputunu ahp c;ekildiler. Muhahzlardan kalan
~eyleri de aralannda payla~may1 unutmadrlar. Sa-
va~ alamnda yalmz e~ek, Rocinante, Sanc;o ve Don
Ki~ot kalm1~h.
Ba~1m egmi~, zaman zaman kulaklanm silkiten
e~ek,hie; ~iiphesiz hiila ta~ yagdrgrm samyordu.
Rocinante yedigi ta~lann etkisiyle efendisinin ya-
nma ylkliml~ yahyordu. Hemen hemen c;rplak de-
necek bir halde olan Sanc;o da Santa Herman-

87
dad'm korkusuyla tir tir titriyordu. Don Ki~ot ise
kendilerine o kadar iyilik ettigi insanlardan bu ka-
dar kotii muamele gordi.igunden dolayt i.izgi.indi.i.

SIERRA MORENA'DA (KARA DAGLAR)


DON Ki~OT'UN BA~INA GELENLER

Kendini bu kadar koti.i bir durumda bulan Don


Ki~ot silah~oruna dedi ki:
"Kotiilere iyilik etmenin denize su dokmek de-
mek oldugunu her zaman i~itirdim. Eger seni din-
lemi~ olsaydtm bu bela ba~tmtza gelmeyecekti. Bir
kere olan oldu, sabtrh olmak ve ileride daha ted-
birli hareket etmek gerek.
"Ben na kadar Ti.irk'sem, sizin de akhmz o ka-
dar ba~mtza gelir. Bana inanm1~ olsaydtmz bu za-
rarlara ugramazdtk. ~imdi bari sozi.imi.i dinleyin
de daha bi.iyi.ik bir beladan kurtulahm. Size ~unu
soyleyeyim ki, Santa Hermandad'a kar~1 ~ovalye­
liginiz hi~ para etmez, o, bi.itiin di.inya ~ovalyeleri
gelse bile pirim vermez. Santa Hermandad'm ok-
lannm ~imdiden kulaklanmda vtztldadtgmt i~iti­
yorum"*.
"San~o, sen korkaksm, fakat bana inat~1 deme
diye sozi.ini.i dinleyip uzakla~acagtm. Fakat bir
~artla, 0 da oli.inceye kadar kimseye korkumdan
ka~hgtmt soylemeyeceksin ve ancak senin ricala-
nn i.izerine gonli.in ho~ olsun diye bu tehlikeden
sakmdtgtml soyleyeceksin."
"Senyor, ~ekilmek demek ka~mak demek de-
gildir. Fakat tehlike ka~mlimaz oldugu zaman
beklemek deliliktir. Kendini tehlikeye atmayarak
yarm i~in korumak daha aklihhk olur. Ben cahil
bir koyli.iyi.im, ama anlayt~ denilen ~eyden biraz
bende de var. Onun i~in benim sozlerimi dinledi-
giniz i~in hi~bir zaman pi~man olmazsmtz. Roci-
• Santa Hermandad, idam edecegi mahkumlan oklarla
iildi.irti.irdi.i. (C::ev. n.)

88
nante'ye bininiz, isterseniz yard1m edeyim. Akhm
bana, arhk ellerimizden c;ok ayaklanm1za ihtiyact-
mtz oldugunu soyli.iyor."
Don Ki~ot cevap vermeden atma bindi ve San-
<;o da one di.i~erek Sierra Morena'ya daldtlar. Si-
lah~orun amaCI, bu daglan stra ile ge<;erek Viso ve-
ya Almodovar'a kadar giderek oralarda bir sure
kayahklar i<;inde saklanmak ve boylece kolluk
kuvvetlerinin elinden kurtulmakh. Kendisine en
<;ok cesaret veren ~ey, mahkumlar ile yaphklan sa-
va~tan erzak torbasm1 kurtarm1~ olmakt1.
Her ~eyleri .soyguncular tarafmda!l ahndtgt
halde, yiyeceklere dokunulmam1~ olmas1 ger<;ek-
ten bir mucizeydi. 0 gece Sierra Morena'nm orta-
sma kadar geldiler. San<;o yiyecekleri bitinceye ka-
dar o mevkide kalmalanm efendisine teklif etti.
Bunun i.izerine iki kaya arasmda, me~e aga<;lannm
altma yerle~tiler. Fakat aksi bir rastlanh sonucu, i~­
ledigi pek <;ok su<; yi.izi.inden pek hakh olarak San-
ta Hermandad'dan korkan ve strf Don Ki~ot'un
deliligi ve ~iddeti yi.izi.inden zincirden kurtulan
mahkumlardan Gines de Pasamonte de aym yere
stgmmt~ bulunuyordu. $ovalye ile silah~orunu
seslerinden tamyan bu haydut, onlann uykuya
dalmalanm bekledi. Ahlak di.i~ki.inleri her zaman
nankor olduklanndan ve ihtiya<; da insam koti.i
yollara sevkettiginden bu koti.i adam uyumakta
olan San<;o'nun e~egini <;almayt tasarladt; Roci-
nante'nin ne satmaya ne de rehin veremeye yara-
mayacagmt anladtgmdan e~egi alarak gi.ine~ dog-
madan once savu~up gitti. Di.inyay1 sevindirecek
fakat San<;o'yu i.izecek ~afak sonunda yi.izi.ini.i gos-
terdi. E~egini bulamayan San<;o o kadar ahlar ve
vahlar <;ekti ki, bu agttlarla uyanan Don Ki~ot ~a~­
km bir halde ne oldugunu sordu
San<;o inleyip duruyordu, "Ey evimde dogmu~
olan evladtm, <;ocuklanmm eglencesi, kanmm
sevdigi, kom~ulanmm gtpta ettigi, gi.inli.ik nafaka-
mt temin eden sevgili e~egim!"

89
Don Ki~ot, meseleyi anlaymca, silah~orunu
elinden geldigi kadar teselli etmeye <;ah~h ve sa-
huh olmas1m tavsiye ederek, kendisine bir senet
verecegini ve boylece evindeki be~ s1padan i.i<;i.i-
nu alabilecegini soyledi. Bu sozlerden teselli bu-
lan San<;o gozya~lanm sildi, h1<;kmklanm teskin
etti ve lutufkarhgmdan dolay1 efendisine te~ek­
kur etti.
Don Ki~ot kendisini daglar, arasmda gorunce
pek memnun oldu. Buralarda kendinden once do-
l a~rru~ ~ovalye lerin ba~mdan ge<;;en maceralan du-
~unmeye oyle dalmi~h ki, dunyada her ~eyi unut-
mu~tu. Arhk kendisini giivende hisseden San-
<;o'nun endi~eleri yok: olmu~tu, efendisini yaya
olarak takip ediyor ve seriivenlerle hi<; zihnini
yormadan torbadan <;Ikardigt yiyecekleri i~tihla
yutuyordu.
Bir ara ba~Im kaldird1gmda, efendisinin Imzra-
gm ucuyla yerden b1r ~ey kaldirdigim gordii, bu-
nun iizerine yard1m ehnek i<;in ko~tu. Don Ki-

90
~ot'un yanma geldigi zaman ~ovalyenin birbirine
bagh bir c;antayla bir yashgt mtzragma takmt~ ol-
dugunu fark etti. Don Ki~ot bu agtr c;tkmt ac;tp ic;i-
ni gozden gec;irmesini Sanc;o'ya emretti. Silah~or
hemen i~e koyuldu. Yans1 c;i.iriimu~ olan c;anta as-
rna bir kilit ile kapanmt~h. Fakat c;uriiyen tarafm-
da bir delik ac;tldtgt ic;in, buradan dort tane en iyi
cinsten Hollanda bezinden dikilmi~ bir gomlek,
degerli c;ama~trlar ve ic;inde yuz altm bulunan bir
c;tkm c;tkardt. Bunu goren Sanc;o, "Tann'ya c;ok ~u­
kur, bizleri unutmadt." dedi.
Ara~hrmalanna devam ederek, c;ok degerli
ciltli bir hahra defteri de buldu.
Don Ki~ot, "Bana bak, bu benim, para da senin
olsun." dedi.
Sanc;o te~ekkur ederek efendisinin elini ophi ve
c;antamn ic;indekileri heybesine indiriverdi.
Don Ki~ot, "Oyle samyorum ki, bu daglarda
yolunu yitiren bir gezgin, htrstzlar tarafmdan ol-
durii.lmu~." dedi.
Sanc;o cevap verdi:
"Senyor, bu imkanstz, c;unku eger gezgini 61-
dii.renler htrstz olsaydt, bu parayt burada btrak-
mazlardt."
"Hakhsm Sanc;o, bunun nastl oldugunu kesti-
remiyorum. Sabret de ~u sayfalan bir kan~hraytm,
belki bizi aydmlatacak bazt yaztlar bulabilirim."
Don Ki~ot defteri ac;tt, ilk buldugu musvedde
gibi goriinen bir ~iiri Sanc;o'nun da duymast ic;in
yuksek sesle okudu.
$iir Philis isminde birisinin a~k aolanm anlah-
yordu.
Don Ki~ot, "Dogrusunu istersen, adamcagtz fe-
na ~air degil, ben ~iirden biraz anlanm." dedi.
"Nastl efendim! Asil ~ahsiyetinizin ~airligi de
mi var?"
"Sandtgmdan fazla Sanc;o, Senyora Dulcinea'ya
yazdtgtm manzum mektubu okudugun zaman, bu-
nu anlayacaksm. Fakat esk.i ~ovalyelerin ~iirlerinde
anlamdan c;ok ruhu ok~ayan bir ~ey vardt."

91
Uon KI~ot, bir saytay1 c;evirdi ve dedi k1:
"i~te bir mektup, ba~langicma bak1hrsa bu bir
t~k mektubu olmah."
~ovalye defteri ba~tan ba~a kan~hrd1, fakat 61-
hiri.ilen adam hakkmda bir ~y ogrenemedi. Def-
erde ~ikayete, yakmmalara dair birc;ok ~ey vard1.
Bu arada, Sanc;o c;anta ve yashkta bir ~eyler
mlmak ic;in aray1p durdu, ama fazla bir ~ey bula-
nadJ. Bununla beraber, efendisinin hizmetinde
:ekmi~ oldugu bi.iti.in eziyetleri unuttu, c;i.inki.i <;I-
andaki para yi.iz altmdan da fazlayd1.
Don Ouijote'ye gelince, a~Ik oldugu kadmdan
;ordi.igu ihanet yi.iziinden daga kac;m1~ olmas1
;uvvetle muhtemel olan maktuli.in kim oldugunu
mlamak ic;in di.i~i.ini.ip duruyordu.
Bu s1rada, kar~Ismdaki ki.i<;i.ik bir dagm tepele-
inde kayadan kayaya, c;ahhktan c;ahhga hayret
rerici bir c;eviklikle atlayan bir adam gordi.i.
~ovalye, bu adamm <;1plak oldugunu fark etti.
Cara ve s1k sakalh, sac;lan karmakan~1k, yahn
tyak olan bu adamm iisti.inde san kadifeden eski
1ir ~alvar vard1. Her ne kadar yiidmm gibi ge<;-
ni~se de, Don Ki~ot bi.iti.in bunlan fark edebilmi~­
i. Onu izlemek ic;in Rocinante'yi siki~hnyordu,
tma bu sarp ve sivri kayahklarda hayvamn ko~­
nasJ kolay olmadigi gibi, ashnda Rocinante'nin de
;o~acak hali kalmam1~h. Don Ki~ot, bu adam1
1eybenin sahibi samyordu ve onu aray1p bulmak
r;in gerekirse bir y1l ardmdan ko~maya kararhyd1.
;anc;o'ya dedi ki:
"Ben bu taraftan gideyim, sen de obiir taraftan
;it de ~u adam1 izleyelim. Belki, goziimiiziin
ini.inden o kadar c;abuk kaybolan bu adam1 boyle-
:e ele gec;iririz."
Rocinante'i siirdii, Sanc;o da yi.iklii bir e~ek gi-
,i efendisini izlemeye ba~lad1. Dag1 dola~tilar, on-
Ian sonra kurtlar ve kopekler tarafmdan paralan-
m~ bir kahr oliisiine rastladJlar, bu da kac;an ada-
mn heybenin sahibi oldugu olasihgmi gi.ir;lendir-
li. 0 s1rada bir kava! sesi duydular, sesin geldigi
arafa bakhklarmda, biiyi.ik bir kec;i siiri.isii ile te-

12
penin ustiinde ihtiyar bir ~oban gorduler. Don Ki-
~ot ~obam ~ag1rd!, kimsenin ge~medigi bu ISSIZ ve
vah~i yerlerde Don Ki~ot ile San~o'yu goren ~oban
~a~kmhga du~tu.
San~o, "Gel, gel, sana her ~eyi anlatacag1z." de-
di.
Adamcag1z tepeden indi ve Don Ki~ot'un yam-
na gelerek ona dedi ki:
"iddia ederim ki, ~u hendegin i~inde yatan ka-
hr olusunu izliyorsunuz. Soyleyiniz senyor, bu
hayvamn sahibine hi~ rastladm1z m1? 0 hayvan al-
h ayd1r orada duruyor."
Don Ki~ot, "Kimseyi gormedik, fakat bir ~anta
ile bir yashk bulduk."
"Onlan ben de gormu~tiim, fa kat el surmemi~­
tim. Hatta yanlarma bile sokulmad1m. Bu gibi du-
rumlarda insam hirsizhkla su~layabilirler, insan
kor ~eytana da uyabilir."
Bu sozleri duyunca, San~o araya girdi:
"Ben de kendi kendime aym ~eyi soyledim, bu
sebeple ~antaya hi~ yakla~mad1m ve oldugu yerde
b1rakhm."
Don Ki~ot ~obana sozlerini tekrarlad1:
"Bu e~yamn sahibini tamyor musun?"
~oban, "Butiin bildigim ~u ki, alh ay once te-
miz k1yafetli ve yak1~1kh bir gen~, ~u gordugunuz
kahra binmi~, buraya u~ fersah mesafede bulunan
bir ~oban kulubesine gelerek dagm en ucra ve en
sarp ko~esinin neresi oldugunu sormu~tu. Biz de
buras1 oldugunu soyledik. Ger~ekten de oyledir.
Bu bilgi uzerine katmm bu taraflara surdu ve o za-
mandan beri yalmz bir defa gorundu. Buraya gel-
diginden birka~ gun sonra, ~obanlanm1zdan biri
yolda kendisine rastlam1~. Adam, ~obana saldira-
rak yuzlerce yumruk athktan sonra e~eginde bul-
dugu ekmek ve peyniri ahp ~a~!lacak bir ~eviklik­
le daga ka~m1~. Bunun uzerine adam1 aramaya
~1khk. iki gun sonra onu bir aga~ kovugunda bul-
duk. Adam sakin bir halde bize dogru geldi, yuzu
gune~ten o kadar yanm1~h ki, kendisini tamyama-

93
d1k. Elbisesi pan;a parc;a olmu:;;tu. Yaphklanndan
dolay1 kendisini ayiplamamamiZI, <;iinkii bunu bir
adagi yerine getirmi:;; olmak ic;in yaphgmi soyledi.
Kim oldugunu sorduk. Asia cevap vermek isteme-
di. Yiyecek bulmak ic;in dovi.i:;;mesine gerek olma-
digmi, kendisine memnuniyetle yard1m edecegi-
mizi de soyledik. Ozi.ir diledi ve bundan boyle na-
fakasmi Tann nzas1 i<;in isteyecegini soyledi. Yal-
mz, kendisini nerede bulabilecegimizi bilmiyordu.
Ortahk karard1g1 zaman nerede bulunuyorsa ora-
da yathgml soyledi ve sozlerini 0 kadar aCikh ya-
kmmalarla bitirdi ki, iizi.ilmemek i<;in insanm kal-
bi ta:;;tan olmah. Oavram:;;larmdan bir asilzade ol-
dugu anla:;;IIan gene; adamm sozlerini iizi.intiiyle
dinlerken, birdenbire sustu. Ka:;;lanm <;ath, dudak-
lanm bi.iktii ve boylece biraz kald1ktan sonra, an-
Sizm i<;imizden birine sald1rdi ve yumruklamaya
ba:;;lad1. Arkada:;;ImiZI adamm elinden gii<;li.ikle
kurtard1k, yoksa dayaktan oldi.irecekti onu. Adam
bir taraftan arkada:;;ImiZI yumrukluyor, bir taraf-
tan da :;;oyle haykmyordu: 'Ah hain Fernando! Ba-
na yaphgm hainligin cezasm1 burada <;ekeceksin,
ellerim vefas1zhgm, kotiili.igun ve hilenin yuvas1
olan yi.iregini koparacakhr.' Daha buna benzer
pek <;ok ki.ifi.ir savuruyordu. Neyse, arkada:;;Im1z1
adamm elinden kurtarm1:;;hk. Adam da, kendisini
izleyemeyecegimiz kadar s1k <;ahhklara girerek
gozden kayboldu. Bu olaydan sonra, zaman za-
man deliliginin tuttugunu ve bu durumunun ne-
denin ise Fernando admda bir ki:;;iden gordiigii
ihanet oldugunu anlad1k. Ondan sonra, adam bir-
ka<; kez daha davram:;;lanyla deliligini dogrulad1.
Kendisine yiyecek vermeye haz1r oldugumuz hal-
de, yine bize sald1rarak almak istedi; bazen de
gozleri ya:;;h bir halde Tann nzas1 ic;in yiyecek isti-
yordu. Hatta daha di.in, i.i<; arkada:;;1mla birlikte bu
zavalh adam1 zorla Almodovar :;;ehrine goti.iri.ip
tedavi ettirmeye karar verdik.
i:;;te, heybe ve katmn sahibi olan bu gen<; adam
hakkmda tum bildiklerim bunlar."

94
<;obanm bu hikayesini oldukc;a ilginc; bulan
Don Ki~ot, adam1 mutlaka arapp bulmaya karar
verdi. Fakat tam bu s1rada talih Don Ki~ot'a yar-
dim etti; gene; adam kayalar arasmdan c;1kageldi.
Hepsini nezaketle ve nezleli bir sesle selamlad1.
$i:ivalyemiz de aym nezaketle kar~1hk verdi ve
atmdan inerek bu kac;1k adamm boynuna sanld1.
Adamcag1z buna c;ok ~a~Irml~h.

SIERRA MORENA MACERASININ DEVAMI

Don Ki~ot, bu sefil Daglar $i:ivalyesini dinliyor ve


o da aftiahyordu:
"K:~m olursamz olunuz senyor, nezaket ve lii-
tufkari.igmiZa son derece minnettanm."
J\ihramammiz, amacmm kendisine hizmet et-
mek)oldugunu ve 1St1rabma candan ortak olmak
istedigini soyledi. Daglar $i:ivalyesi, Hazin Yiizlii
$i:ivalyeyi ba~tan a~ag1 iyice siizdiikten sonra,
"Bana verebileceginiz yiyecek bir ~eyiniz var m1?
Ac;hktan oliiy~rum, karn1m1 doyurduktan sonra
hikayemi anlatmaya devam ederim." dedi.
Sanc;o heybesinden, c;oban da torbasmdan he-
men yiyecek ~eyler c;1kararak bu talihsizi adama
verdiler. Adamcag1z k1thktan c;1km1~ gibi agzmda-
ki lokmay1 bitirmeden bir lokma daha ahyor ve
c;ignemeden acele acele yutuyordu. Yemegini biti-
rince kendisini izlemeleri ic;in i~aret ederek, onlan
yakmda bulunan bir c;aprhga gotiirdii ve c;imenle-
rin iizerine uzamp hikayesini anlatmaya ba~lad1:
Endiiliis eyaletinde zengin bir ailenin c;ocugu
olan Cardenio ismindeki bu adam, kendisi gibi
asil ve zengin bir aileye mensup Luscinda isminde
bir k1zla uzun zamandan beri sevi~mekteydi ve
ona biiyiik bir a~kla baghyd1. Ancak Luscinda'nm
Cardenio kadar cesareti yoktu, bu yiizden evlen-
me istekleri bir tiirlii gerc;ekle~miyordu. Bu iki
gene; arasmdaki ili~ki arhk goze c;arpmaya ba~lad1-

95
gmdan Luscinda'mn babas1, Cardenio'ya evinin
kapdanm kapamak zorunda kalm1~h.
Bu karara son derece iiziilen Cardenio, k1zm
babasma Luscinda ile evlenmesine izin vermesini
rica etti. Fakat boyle bir onerinin Cardenio'nun ba-
basi tarafmdan yap1lmasi gerektigini ileri siiren
Luscinda'nm babas1 evlenme istegini nezaketle
reddetti.
K1zla gorii~emeyen Cardenio, onunla mektup-
la~maya ba~lami~h. Cardenio babasma ba~vura­
rak gen<; klz ile evlenmesi i<;in giri~imde bulunma-
smi rica ettigi s1rada, Endiiliis'iin en tamnm1~ ki~i­
lerinden Diik Ricardo tarafmdan <;iftliklerinde bii-
yiik ogluna arkada~hk etmesi i<;in yazdm1~ bir
mektup gelmi~ti Cardenio'ya. Diik Ricardo'nun
bah~ettigi bu teklifi kabul etmekten ba~ka <;aresi
olmad1gmdan, k1za bir mektup yazarak, doniince-
ye kadar beklemesini rica ettigi gibi, babasma da,
o zamana kadar k1z1m kimseye vermemesi i<;in
yalvard1.
Cardenio <;iftlikte Diikiin kii<;iik oglu Fernando
ile s1k1 bir dostluk kurmu~tu. Kendisinden hi<;bir
s1rnm gizlemeyen Fernando, bir giin babas1 i<;in
<;ah~an bir <;ift<;inin k1z1m sevdigini ve kiZI kendi-
sine metres edinmek istedigini soyledigi zaman
Cardenio, boyle bir hareketin <;ok kotii sonu<;lar
doguracagm1 asilzade arkada~ma anlathysa da,
a~1k genci fikrinden cayd1ramadL Bunun iizerine,
Diik Ricardo'ya gitti ve hayvan satm almak baha-
nesiyle Fernando ile memleketine donmek i<;in
izin istedi. izin almca yola <;lkhlar ve gelip Carde-
nio'nun babasmm evine yerle~tiler.
Evine doner donmez, Cardenio'nun ilk i~i Lus-
cinda ile tekrar rnektupla~rnak oldu. Cardenio,
pek <;ok kez Luscinda'mn evine bakan penceresin-
den sevgilisini izleyerek ozlemini bir dereceye ka-
dar giderdi, arna bu arada Fernando da k1z1 gor-
mii~ ve e~i bulunmaz giizelligine vurulrnu~tu.
Cardenio'ya sevdigi Luscinda'mn miikemmel bir
k1z oldugunu her firsatta tekrarlayan Fernando,

96
k1za goniil vermi~ ve <;iftlikteki sevdasm1 <;oktan
unutmu~tu.

Luscinda ~ovalye kitaplanm okumaya son de-


rece merakhyd1. Bir giin, Cardenio'dan Galya'h
Amadis ismindeki ~ovalye romamm mektupla is-
temi~ti.
Hikayenin burasmda, ~ovalyelik romanlanm
duyan Don Ki~ot kendinden ge<;mi~ bir halde ada-
mm soziinii keserek, Senyora Luscinda'nm ~oval­
ye maceralarma olan merak1 dolaps1yla son dere-
ce zeki ve bilgili bir k1z oldugunu soyleyerek,
onun boyle yararh eserleri okuyup incelemesinin,
degerini bir kat daha arthrdigmi ifade etti.
Kahramamm1z i<;in, Luscinda, arhk diinyanm
en degerli ve en miikemmel kiZJydi. Bundan son-
ra Cardenio'ya, okudugu yiizlerce ~ovalye desta-
nmdan soz etmeye ba~lad1.
Gozlerini Don Ki~ot'a diken Cardenio'nun deli-
lik nobeti tutmu~tu, hikayesine devam edecek hal-
de degildi; zaten ~ovalyemiz de duyduklarmdan
rahats1z oldugu i<;in dinleyecek durumda degildi.
Kendisine hakaret edildigini duyunca, yeniden de-
liren Cardenio yerden bir ta~ kaparak, Don Ki-
~ot'un gogsiine oyle bir ~iddetie flriattJ ki, SJrtiistii
yere serdi. Bunu goren San<;o Panza, yumrugunu
s1karak delinin iizerine yiiriidii ise de, Cardenio
onu da yere devirdi ve iistiine <;Ikh. Silah~oru kur-
tarmak isteyen <;oban da aym kaderi payla~h. U<;ii-
nii de deviren deli, ormanlara dald1. Ofkeyle yerin-
den kalkan San<;o, bu adamm bu hallerini soyle-
seydi, daha dikkatli hareket edeceklerini bahane
ederek -robanla kavgaya tutu~tu. <;oban, bunu ken-
disine daha once soylemi~ oldugunu ve su<;un San-
<;o'da oldugunu ileri siiriiyordu. <;oban ile San<;o
birbirleriyle oyle ~iddetli kapi~mi~lardJ ki, Don Ki-
~ot araya girmemi~ olsayd1, sonu <;ok kotii olacak-
h. San<;o efendisine bagmyordu:
"Hazin Yiizlii ~ovalye, b1rakm da bu adam1
doveyim. 0 da benim gibi koylii, ~ova lye degildir.
Kendisiyle dovii~iip ba~Imiza a<;hg1 belamn inti- .
kamm1 alabilirim."

97
"Dogru soyh.iyorsun, ama onun bu i~te hi<;: su-
<;:u yok. $ovalye onlan yah~tJrd1ktan sonra, Carde-
nio'yu bir daha bulmanm imkaru olup olmad1gm1
<;:obandan sordu; <;:linki.i hikayenin geri kalan bolU-
munu dinleme hevesiyle ofkesini unutmu~tu . c;o-
ban, daha once de soylemi~ oldugu i.i.zere, yerini
bilmedigini, ama buralarda dola~maya devam
ederse onu deli ya da ak1llt haliyle mutlaka bula-
cagml tekrarlad1.

DULCINEA'YA MESA]

Bir glin Don Ki~ot silah~oruyla sarp daglarm ara-


smda aylak aylak ilerlerken birden durgunla~tJ .
"Karde~im San<;:o ... " dedi, "Eger caruru seviyor-
san, ben sana aksini soyleyinceye kadar ben,mle
tek soz konu~ma."

98
Zihni garip, sa<;ma hayallerle dolu Don Ki~ot
yeni ve ciddi bir konuda dii~iiniiyora benziyordu.
Derin bir sessizlik i<;inde ilerliyorlard1.
San<;o bu sessizlige daha fazla dayanamayarak
efendisine dedi ki:
"Hakk1mda gostermi~ oldugunuz yiiksek te-
vecciihten cesaret alarak, kanm ve <;ocuklanma
donmem i<;in izninizi rica ederim, hi<; olmazsa on-
larla istedigim gibi konu~abilirim; <;iinkii hi<; ko-
nu~madan bu ISSIZ yerlerde arkamzdan gelmek
zorunda olmam oliimden beter. Ba~Ima gelenler
yeti~miyormu~ gibi bir de dilsizler gibi pe~inizden
gelmek dogrusu <;ekilir ~ey degil."
"Seni anhyorum San<;o, pekilla, bu daglarda
bulunduk<;a istedigin kadar konu~mana izin veri-
yorum."
"Dinle beni." dedi Don Ki~ot, "Hem kendim
hem de senin i<;in bir plan yaphm, karde~im San-
<;o." Ardmdan da silap~oruna onu Dulcinea'ya bir
mektup ula~t1rmas1 i<;in Tobosa'ya gonderme ni-
yetinde oldugunu soyledi.
"U<; giine kadar yola <;Ikmam istiyorum." dedi,
"Rocinente'yi de ahrsm."
"<;:ok giizel, efendim." dedi San<;o, "Ama ben
yokken siz ne yapacaks1mz?"
"Ben mi? Benne mi yapacag1m? Roland'! taklit
edecegim; Giizel Angelica'nm kendini Medoro'ya
teslim ettigini haber almca kederinden deli oldu
ve aga<;lan kokten sokiip atmaya, kaynaklann su-
lanm buland1rmaya, koyun siiriilerini tahrip et-
meye, <;obanlan oldiiriip kuliibelerini yakmaya,
k1sacasi, tarihe yaz1lacak daha bin tiirlii delilik
yapmaya ba~lad1. Belki de Roland'm deliliginden
vazge<;erek, ~an ve ~ohret edinmek i<;in Amadis'in
yaphg1 gibi halimden ~ikayet etmekle yetinirim."
"Fakat, bunlara ne gerek var, Toboso'lu Dulci-
nea'mn bir su<; i~ledigine dair elinizde bir kamt
var m1?"
"i~te, meselenin onemli noktas1 buras1. Eger
gezgin bir ~ovalye, bir neden yiiziinden deli olur-
sa kimse bir ~ey diyemez, ama nedensiz yere akh-

99
m ka~mrsa, bu kalbine hakim olan kadm1 di.i~i.in­
di.irebilir. Fakat bu kadar zaman, sevgilim Dulci-
nea' dan uzak kalm1~ olmam buna bir ned en te~kil
edebilir. Ortada boyle akla yakm bir neden var-
ken, bo~ yere zaman kaybettirme bana. ·oulci-
nea'ya gonderecegim mektubun cevab1 gelinceye
kadar burada deli olarak ya~ayacag1m. Eger o ka-
dm sadakatime lay1k ise hemen delilige ve ~ile
doldurmaya son veririm, degilse, sabrederim. Ak-
hmdayken soray1m, Mambrino'nun migferini kur-
tarabildin mi?"
Bu sozleri dikkatle dinleyen Sanc;o bag1rdi:
"Hazin Yi.izli.i $ovalye, arhk sozlerinize inan-
mayacagim. Soylediklerinize bak1hrsa, kazamla-
cak kraliyetler ve imparatorluklar, verilecek ada-
Jar ve diger vaatleriniz efsane ti.iri.inden yalanlar
gibi gori.ini.iyor. Bir berber legenine Mambri-
no'nun migferi dediginizi duyduktan sonra bi.iti.in
i.imidimi kesmez de ne yapanm."
"San~o, sen yeryi.izi.indeki silah~orlarm i~inde
en az akilh olamsm. Hala farkma varmadm m1?
$ovalyelerin, bi.iti.in hareketleri hayal, delice ve tu-
haf gelir. Bunlar, ger~ekte boyle degillerse de, ara-
mizda bulunan bir~ok bi.iyi.ici.i her ~eyin ~eklini
degi~tirmekte ve ortahga zarar sa~makta oldukla-
nndan, sana oyle gori.ini.iyorlar. Neyse, ~imdilik
buna ihtiyaCim olmad1gmdan senin yamnda kal-
sm. Zaten, eger Roland gibi ~ileke~ olmaya karar
verirsem, bi.iti.in zirhlanmi ~1kanp anadan dogma
~Iril<;Iplak soyunacag1m."
Bu s1rada diger kayalardan aynlm1~ gibi duran
dik ve yi.iksek bir kayanm dibine gelmi~lerdi. ~ev­
resi akar·sular, yabani aga~lar ve ~i~ekler ile dolu
olan buyer ger~ekten ~ok gi.izeldi.
$ovalye hemen atmdan inerek deli gibi bag1rdi:
"Tannm! i~te, ~ilemi doldurmak i~in beni mah-
kum ettigin yer. i~te, gozya~lanmla suyunu ~ogal­
tacagim dere! i~te, kalbimden kopacak feryatlarla
titretecegim aga~lann yapraklan, ey sizler, k1r
ilahlan! Bir kadmm a~kiyla yanan talihsiz bir a~I-

100
gm ~ikayet ve inlemelerini dinleyin! Ey geceleri-
min nuru olan Toboso'lu Dulcinea, talihimin biri-
cik ylldizi, hasretinle inledigim ~u halime aCI!"
Bunlarla ve daha birc;ok tumturakh sozlerle ne-
fesini bir hayli yorduktan sonra, San~o'ya gitmek
i~in hazirlanmasmi soyledi.
San~o, "E~egimi ~alanlara Janet olsun. Saym
efendim, eger sizin deliliginiz ve benim de yolcu-
lugum dogruysa, e~egimin yerine g~mek tizere
Rocinante'yi haz1rlasak fena olmaz. <::unkti yaya
gidip gelmek uzun zaman ahr, ytirtimeye de halim
olmad1gmdan ba~ka ~are goremiyorum."
"istedigin gibi yap, San~o, fakat btittin bu deli-
liklerimi Ve IShrapJanmi kaJbimin suJtanma soyJe-
meyi unutma. Ne yapacag1ma da dikkat et."
"$imdiye kadar gordtiklerimden daha fazla ne
gorebilirim ki?"
"Neier mi gorebilrsin? Silahlanmi etrafa sa~­
mak, elbiselerimi y1rtmak, kayalara ba~1m1 ~arp­
mak gibi ~eyler yapmam gerekmez mi?"
"A man efendim, ba~miZI vururken ~ok dikkat
edin, c;i.inkti burada oyle kayalar var ki, daha ilk
vuru~ta ~ileniz hemen sona erer. Hi~ merak buyur-
maym, ben Senyora Dulcinea'ya yaphklanmzdan
fazlasmi soylerim."
"Hakk1mdaki iyi niyetlerinden dolay1 sana te-
~ekktir ederim. Fakat yaphklanmm adi bir taklit
veya ~aka o)madigmi iyice ogren, c;i.inkti yaJanCI-
hk, ~ovalyelik yasalanna tamam1yla aykmd1r.
Onun i~in atacag1m taklalann dogru olmas1 gere-
kir."
"Peki, ama mektubunuzu ~abuk yaz1p veriniz,
sizi bu ~ileke~likten ~abuk kurtarmak isterim."
"Oyle olsun, ama kag1t olmadigi i~in, mektubu
yaprak tizerine yazanm, sen de onlan ilk rastlaya-
cagm koytin hocasma kag1t tizerine \ektirirsin."
"Oyle ama, imza ne olacak?"
"Unlti ~ovalye Galya'h Amadis mektuplanna
hi\bir zaman imza atmazd1."

101
"Oyle olsun, ama s1palar i~in yaz1lacak senedin
mutlaka imzah olmas1 gerekir."
"Ha, ~imdi akhma geldi, Cardenio'nun sayfa-
lan vard1, onlann iizerine yazanm olur biter. Fa-
kat, oyle samyorum ki, kendisine goniil verdigim
Toboso'lu Dulcinea okuma yazma bilmez. Babas1
Lorenzo Corchuelo ve annesi Aldonza Nogales,
bu k1z1 ~ok ~ekingen biiyiitmii~ler."
Bu sozleri i~itince San~o bag1rd1:
"Nas11? Toboso'lu Dulcinea dediginiz, Loren-
zo'nun k1z1 m1? Ben onu ~ok iyi tamnm. Bi~imli,
giizel bir k1zd1r. Hem de ~ok gii~lii bir sesi vard1r.
Bir gun babasmm tarlalannda ~ah~an oglanlan ~a­
gumak i~in koyiin ~an kulesine ~lktl ve oyle bir
bag1rd1 ki, sesi hemen i~itildi. Sonra hi~ de kibirli
degildir, herkes ile ~akala~1r ve eglenir. Dogrusu
bu k1z i~in ne yapsamz azd1r. Hatta akhmz1 biisbii-
tiin ka~1racak olsamz bile sizi kimse aJlplamaz."
"San~o, ~ok geveze bir adamm1~sm vesselam."
Don Ki~ot, bunun iizerine a~k iizerine uzun bir
nutuk ~ekti.
"Soylediklerinizin tamam1yla dogru oldugunu
kabul ediyorum. Ben e~egin tekiyim. Ah, fakat bu
kelimeyi ne diye telaffuz ettim ki; yine e~egim ak-
hma geldi, iiziildiim. Her neyse, mektubu yazm
da gideyim."
Bunun iizrine, bir ko~eye ~ekilen Don Ki~ot bii-
yiik bir sessizlik i~inde uzun uzad1ya bir ~eyler
yazd1 ve sonra pek begendigi tumturakh mektubu
San~o'ya okudu. imzasmm iistiine "Oliinceye ka-
dar kulunuz olacak Hazin Yiizlii $Civalye" ibaresi-
ni koydu. Amao, 6an~o eger mektubu kaybedecek
olursa metni hatlrlayabilmesiydi.
Don Ki~ot mektubu okuyup bitirince, San~o
kendinden ge~mi~~esine hayk1rd1:
"Ah efendim! Yemin ederim ki ~imdiye kadar
boyle giizel ~eyler duymad1m. Dogrusu sizin bil-
mediginiz bir ~ey de yokmu~."

102
"Gezgin ~i:iva lyeler her ~eyden biraz anlarlar."
"Si:izlerinize inamyorum, ~imdi Rocinante'yi
hazulay1p hemen yola <;:Ikmahy1m. Yapaca~mz
<;:Ilgmhklan seyrederek fazla zaman kaybetmek is-
temiyorum. 0 kadar deliliklerinize tamk oldum
ki, onlan anlatmca zaten fazlasxru sormayacaklan-
na eminim."
"Sanc;:o, hie;: olmazsa anadan dogma so~nayrm
ve bir iki diizine c;:xlgmhk yapayxm da, bunlan an-
lathgm zaman; gi:iziinle gi:irmedin diye vicdan
azabx c;:ekmeyesin." ·
"Tann a~kma senyor, i:ini.imde soyunmaym,
c;:ok iiziiliir, aglanm. Zaten bu gece kaybolan za-
valh e~egim ic;:in o kadar agladtm, stzlandtm ki ba-
~Im agnd1. Birkac;: c;:tlgtnlt~mz i gi:irmemi istiyorsa-
ruz, soyunmadan yapm ve klsa kesin de zaman
kaybetmeden beklediginiz cevabx getireyim. Daha

103
fazla agz1m1 a<;tmnaym, c;iinkii a<;acak olursam ar-
hk kan~mam."
"San<;o, anladigima gore, sen de benden daha
akllh degilsin."
"Ben o kadar deli degilim, ama biraz sinirli bir
adam1m. Her neyse, ~imdi ben doniinceye kadar
ne yiyeceksiniz? Yoksa Cardenio gibi gidip <;oban-
lan doverek ellerinden ekmeklerini mi alacaks1-
n1z?"
Don Ki~ot, ot ve yabani meyveyle kamm1 do-
yurrrtaya <;ah~acagm1, ama ashnda bir ~ey yeme-
yip <;ile doldurmas1 gerektigini soyledi. Bunun
iizerine San<;o'nun donii~te buray1 nas1l bulabile-
cegi meselesini gorii~tiiler. Don Ki~ot, yiiksek ka-
yalann iizerinden San<;o'nun donii~iinii kollaya-
ca~m temin etmekle beraber, silah~orun bir demet
saz alarak ovaya <;Ikmcaya kadar yollara i~aret
koymas1 da kararla~tmld1.
San<;o, bir miktar saz kestikten sonra, efendi-
siyle vedala~h ve ikisi de gozya~lanm tutamad1lar.
Silah~or Rocinante'ye binince, ~ova lye hayvana iyi
bakmasm1 tembih etti. San<;o daha yiiz ad1m uzak-
la~madan geri donerek efendisine dedi ki:
"Senyor, ashnda dogru soylediniz, delilikleri-
nizi soyJeyebilmem i<;in hi<; o)mazsa bir kiSIDlm
gormeliyim. Siz bir<;ok ~ey yapmak istiyorsamz
da, bir deliliginizi gormem yeterli."
Don Ki~ot hemen cevap verdi:
"Ben sana dememi~ miydim? Bekle, bu bir da-
kikahk i~tir."
Hemen biitiin giysilerini <;Ikanp bir iki defa ha-
vaya SI<;radi ve iki de takla ath. Ba~1 yerde ayaklan
havada oldugu s1rada Don Ki~ot'un miinasebetsiz
yerleri goriinmeye ba~lad1gmdan, arhk efendisinin
deli olduguna kalbi ve vicdam rahat olarak yemin
edebilecegini anlayan San<;o, daha fazla gormemek
i<;in hayvam siirerek yola <;Ikh.

104
SAN<;O PANZA YOLDA

Sanc;o dogru yolu bulunca Toboso yoni.inde ilerle-


meye ba~lad1. Bir sure sonra c;ar~af ic;inde hoplahl-
digi hana varm1~h. <;oktan beri soguk ~eyler ye-
mekten bikmi~h Sanc;o Panza; oraya vard1gmda
yemek zamamyd1, s1cak bir ~ey yemek istegiyle
hana yakla~hgmda burasmm o Janet yer oldugu-
nu anlar anlamaz, kendisini tekrar havaya hopla-
hyorlarrm~ gibi bir hisse kapiidi ve yemek zamam
olmasma ragmen ic;eri girmeye cesaret edemedi.
Tam o s1rada, oradan gec;en iki ki~i Sanc;o'yu tamr
gibi oldular. Biri otekine dedi ki:
"Rahip efendi, bizim maceracmm evindeki
kahya kadmm anlathgma gore efendisine silah~or
olarak e~lik eden Sanc;o Panza degil mi bu?"
"Ta kendisi, hem de Don Ki~ot'un atma bin-
mi~."
Adamlar, ~ovalyenin kitaplanm inceleyen ra-
hip ile berberdi. Sanc;o da kim olduklanm hemen
anlarm~h. Rahip, Sanc;o'yu c;ag1rarak Don Ki~ot'un
nerede oldugunu sordu. Silah~or, efendisini bilin-
meyen bir yerde birakhgmi, fakat onemli bir i~le
ugra~hg1 ic;in, bu konuda ac;Iklama yapamayacagi-
m soylemesi i.izerine, berber dedi ki:
"Hayu, hay1r, Sanc;o, madem ki onun atma bin-
mi~ bulunuyorsun, efendini oldi.irerek hayvamm
c;ald1gma hi.ikmederiz, o zaman kabak ba~mda
patlar."
"Beni tehdit etmeye kalki~maym, benim oyle
insan oldi.irecek, mal c;alacak adamlardan olmadl-
giml herkes bilir. Tann insanm alnma ne zaman
olecegini yazm1~hr. Efendim daglann ortasmda c;i-
le c;ekmekle me~gul."
Sanc;o, daha sonra, ba~larmdan neler gelip gec;-
tigini ve Lorenzo'nun kiZI Dulcinea'ya bir a~k
mektubu goti.irecegini de anlath. Berber ile rahip
~a~mp kalmi~lardi. Herne kadar Don Ki~ot'un de-
liligi biliniyorduysa da, bu kadanna ihtimal vere-

105
miyorlard1. Dulcinea'ya yaz1lm1~ mektubu gor-
mek istediler. San<;o, mektubu ilk online <;1kacak
koyde temize <;ektirecegini ve iyi bir kag1da yaz-
dumasl i<;in efendisinden emir aldlgml soyledi.
Rahibin mektubu temize <;ekmeyi vaat etmesi iize-
rine, silah~r elini koynuna sokarak mektuplan
arad1, ama bulamad1; c;iinkii efendisinin yanmda
unutmu~tu. Mektuplan bulamaymca soguk terler
dokmeye ve sa<;1m sakahm yolmaya ba~lad1. Bunu
goren rahip ile berber, sebebini sordular. San<;o,
iizgiin bir ~kilde cevap verdi:
"Bir dakika i<;inde ii<; s1pa kaybettim, bunlar da
en azmdan bir ~ato eder."
Berber, "San<;o, neler soyliiyorsun?" dedi.
Bunun iizerine silah~or, e~egini nasll kaybetti-
gini ve olam biteni aynnhlanyla anlath.
Rahip, bunu yeniden yazd1racagm1 vaat ede-
rek San<;o'yu teselli etti.
Silah~or, "Oyleyse, Toboso'lu Dulcinea'nm
mektubunu unuttuguma S1k1lmam, c;iinkii hemen
biitiin metnini ezbere biliyorum." dedi.
"Pekala, bize oku da kag1da <;ekelim."
Berberin bu onerisi iizerine, San<;o, hahrlamak
i<;in ba~m1 ka:;amaya, saga sola bakmaya ve hrnak-
lanm kemirmeye ba~lad1. Sonunda ~oyle haykud1:
"Rahip efendi, korolas1 ~eytan akhm1 <;elmi~,
mektubu bir tiirlii hahrlayam1yorum. Fakat galiba
~oyle ba~hyordu: "Ey asil ve cenabet hammefen-
di!"
Berber, "Hay1r, cenabet degil, 'Ey asil ve alice-
nap hammefendi!' olmah." dedi.
"Evet, dogru, oyle olacak. Eger yamlmiyorsam
~oyle devam ediyordu: 'Yarah, iizgiin, uykusuz
zat-1 alinizin ellerinden oper, vefaSlZ giize)!' Sonra
da ona gonderdigi saghk ve hastahkla ilgili ~eyler
soyluyor ve ~oyle bitiyordu: 'Olunceye kadar ku-
lunuz Hazin Yiizli.i $6valye."'
Mektubun i<;erigini tekrarlarken, pek <;ok heze-
yanlar soyledi. Sonra, efendisine dair bildigi ~eyle­
ri hikaye etti, ama handa kendi ba~ma gelen ~eyle-

106
ri anlatmaktan kac;md1. Eger Dulcinea'dan uygun
bir cevap getirecek olursa, aralannda anla~hklan
uzere, efendisinin hemen imparator veya kral ol-
mak ic;in hareket edecegini ve imparator olunca
kendisine ada valiligi verip, c;ok buyi.ik toprakla-
nn varisi olan bir kadmla evledirecegini de ekledi.
Sanc;o oyle bir ciddiyetle anlahyordu ki, rahip
ile berber bu zavalhnm zihnini altiist eden Don Ki-
~ot'un deliliginin ne kadar muthi~ ve tehlikeli bir
~ey oldugunu du~unerek uzuld\.iler. Fakat bunlara
itiraz ederek zaman kaybetmek istemediler. Zaten
ho~c;a vakit gec;irip giilmu~lerdi. Efendisinin ya-
nmda imparator veya hie; olmazsa ba~piskopos
olabilmesi ic;in s1hhat ve saghgma dua etmesini
kendisine tavsiye ettiler.
Sanc;o, "Efendirnin cam, imparator degil de
ba~piskopos olmak isterse ben ne yapanm, acaba
piskoposlar silah~orlanna ne verirler?
Rahip cevap verdi:
"Bir mahalle papazhg1 veya kilise muhafiZhgi
verebilir sana, bunlarm geliri oldukc;a onemlidir,
aynca, bir o kadar da ek gelir gelirleri var."
"Fakat bunun ic;in bekar ve ilim sahibi olmak
gerekir, oysa ben hem evliyim, hem de okumam
yazmam yok. Bu durumda imparatorluktan vaz-
gec;er de ba~piskopos olursa vay halime!"
"Hie; uzulme dosturn, biz imparator olrnas1 ic;in
efendimize yalvannz."
"Bunun ic;in Tann'ya dua edecegirn."
Rahip, 'Tam aklih insanlar gibi konu~uyor ve
iyi bir H1ristiyan gibi hareket ediyorsun. Arna ~im­
di, efendinizi o nafile c;ileke~likten nasil kurtaraca-
girniZI du~unmek ic;in hana girelirn, zaten yernek
zarnam da geldi."
"Siz giriniz, ben girrneyecegim, sebebini daha
sonra soylerim. Arna rica ederim, bana s1cak ye-
mek, Rocinante ic;in de arpa gonderiniz."
Bunun uzerine, rahip ile arkada~1 hana girdiler.
Berber Nikolas, biraz sonra, Sanc;o'ya s1cak yemek

107
:;uLUIUU V'== U::I'..ICII llctll(l UUilUU. 1'-CIIllj-'1 LIUil l'.l-

i0t'Un mizacma pek uygun bir plan hazirlami~h.


;>oyle ki: "Rahip, gezgin bir bakire k1hgma girecek
V'e berber Nikolas da k1hgmi degi~tirerek onun se-
fisi olacakh. Don Ki~ot'a bulundugu yere giderek,
jertli, yard1ma muhta~ bakire ondan bir ricada
:mlunacakh: Kendisine gidecegi yere kadar e~lik
~tmesini, kotii yiirekli bir ~ovalyenin ona yaphkla-
·Imn intikamm1 almasmi, ama maskesini ~Ikarma­
nm istememesini, intikamm1 almcaya kadar bu
wnuda bir ~ey sormamasm1 rica edecekti. Boyle-
:e, ~ovalyeyi evine goti.irmeyi tasarlamaktaydilar.

RAHiP iLE BERBER TASARLADIKLARI i~i


NASIL BA~ARDILAR?
Berber ile rahip hemen harekete ge~meye karar
verdiler. Rahip yeni ci.ibbesini hancmm kansma
~manet b1rakarak, kar~1hgmda bir kadm elbisesiy-
e bir p~e ald1. Berbere de oki.iz kuyrugundan tak-
na bir sakal yap1p takh. Boylece, ikisi de k1hk de-
~i~tirmi~ oldu. Hano ile kans1 bu haz1rhklarm se-
Jebini anladiklan zaman, handa Don Ki~ot'un ve
;ilah~orunun ba~mdan ge~enleri bi.itiin ayrmhla-
·Iyla, San~o'nun gizlemek istedigi olay da dahil,
mlathlar. Hancmm kans1, rahibi kadm k1hgma
;okmap ba~ard1, ama rahip ba~ma kadm ~apkas1
;e~irmek istemedi, bunun i.izerine bir takke ge~ir­
jj ba~ma ve yi.izi.ini.i uzun bir pe~eyle ortti.i. Rahip,
1emsiye kadar geni~ olan ~apkasm1 giyip katmn
J.stiine kadmlar gibi yan oturdu. Berber de takma
JZun sakahyla kendi katmna binmi~ti. Hanel, ka-
"ISI, Maritornes oradayd1lar, onlarla vedala~hktan
;o~ra yola ~1ktilar. Maritornes, her ne kadar ~ok
;i.inahkar bir kizd1ysa da, yi.iregi temizdi, boyle
rhristiyanca bir giri~imin ba~anyla sonu~lanmasi
~in dua etti. Daha elli ad1m gitmemi~lerdi ki, yeni
<Ihgmdan Sikilmaya ba~layan rahip dedi ki:

lOS
"Arkada~, rica ederim ~u kihklanmiZI degi~ti­
relim, ben seyis olursam, hie;: olmazsa ruhanilik ~~
refim bu derece zedelenmez, eger raz1 olmazsan,
Don Ki~ot'u cehennem zebanilerinin gotiirecegini
bilsem bile bir ad1m daha atmam."
Bu s1rada onlara yeti~en Sanc;:o, bu karnaval ki-
hklanm gori.ince kendini tutamayarak kahkahay1
bash.
Kdiklan degi~tirdikten sonra, rahip ne soyleye-
cegini berbere ogretti.
Yolda giderlerken, Sanc;:o dagda rastladiklan
bir deliyle ba~lanndan gec;:en ~eyleri anlath, ama
c;:anta ve para hakkmda bir kelime bile soylemedi.
Ertesi giin, Sanc;:o'nun yolu bulmak ic;:in sazlan
doktiigu yere geldiler. Rahip ile berber, nic;:in k1hk
degi~tirdiklerini Sanc;:o'ya anlathlar ve Don Ki-
~ot'un yamnda kendilerini tammamazhktan gel-
mesini; aynca mektubu Dulcinea'ya verdigini,
okuma yazma bilmedigi Dulcinea'nm cevab1 soz-
lii olarak gonderdigini, ~ovalyeye c;:ilesine son ve-
rip gelip kendisini gormesini, bu durumun kendi-
sini c;:ok iizdiigunii soylemesini tembih ettiler.
Bunlan yapacak olursa, Don Ki~ot inzivadan vaz-
gec;:ip imparator veya kral olmak ic;:in hemen yola
«;:Ikacagma emin olmahydJ. Sanc;:o, biitiin bu sozle-
ri aklmda tutmak ic;:in gozlerini dart ac;:m1~ dikkat-
le dinliyordu. Efendisini ba~piskoposluktan vaz-
gec;:irerek imparator olmaya te~vik edeceklerinden
dolap ikisine de te~ekkiirler etti ve dedi ki:
"Ben sizden once gitsem ve efendime Dulci-
ne~'mn soylediklerini soylesem, belki oraya kadar
zahmet etmenize gerek kalmadan daglardan iner."
Sanc;:o'nun bu onerisini uygun buldular ve geri
doniinceye kadar kendisini bekleyeceklerini vaat
ettiler. Sanc;:o, iki arkada~m1 bir akar suyun kena-
nnda birkac;: agac;: ile bir iki kayanm oldugu ho~ ve
giizel bir golgelikte b1rakarak daglann arasmda
gozden kayboldu.
SJCak bir agustos giiniiydii, ogle gec;:mi~, saat
i.ic;:e gelmi~ti. Bulunduklan yerin serin ve oldukc;:a

109
ho~ olmas1 Sanc;o'nun donii~iinii rahat rahat bek-
lemelerine c;ok uygundu.
Tam bu s1rada gi.izel sesli bir adamm uzaklar-
da ~ark• soyledigini duydular. Hic;bir miizik aleti
olmamasma ragmen, ses kulaga pek ho~ geliyor
ve insanm ruhunu ok~uyordu. $arkiyl soyleyenin
koylii bir c;oban olmad1g., sesin oldukc;a piiriizsiiz
ve tath olmasmdan anla~1hyordu.
Bu ISSIZ yerde boyle giizel bir ses i~ittiklerine
~a~1ran rahip ile berber kulak kabarttdar ve dinle-
diler. $arkl ~oyleydi:

"Mutlulugumu kim mahvetti? Kibir.


lstlrabrmr arttrran ne? Krskan~lrk.
Sabrrmr tiiketen ne? Yoksulluk.
Oyleyse, iimit, kibir, klskan~lrk ve yoksulluk ile bag-
da~mayacak,
Istlrabrma derman bulunmayacak,
Kotii kaderime tek ~are, oliim olacak.
Ah samimiyet! Ah muhabbet!
Hayalimi yeryiiziinde b1rakarak u~up gittin,
Goklerdeki mutlu ruhlarm yanma."

Bu gi.izel ~ark1y1 derin bir inleme takip etti. iki


arkada~ kendinden ge<;mi~ bir halde ~arkmm so-
nunu beklediler, ama arhk yakmma ve h1c;kmktan
ba~ka bir ~ey duymad1lar. Rahip ile berber ayaga
kalkm1~, sesin geldigi yone dogru gidip bu k1r ~ar­
kiCISim bulmaya karar vermi~lerdi. Daha birka<;
ad1m gitmi~lerdi ki, bir kayanm kenarmda, San-
<;o'nun tarif ettigi Cardenio'yu davram~ ve kiyafe-
tinden tamddar. Cardenio ba~m1 online egmi~, de-
rin dii~iincelere dalm1~h. Rahip yava~<;a yamna
gitti ve ondan bu vah~i daglarda siirdiigii tehlike-
li hayata son vermesini oldukc;a nazik bir ~ekilde
rica etti. Cardenio o anda delilik nobetinde degil-
di, akh ba~mdayd1. Kar~1smdaki adamlann bu yo-
renin insanlan olmadiklanm k1yafetlerinden anla-
mi~h. Kendileriyle konu~maya ba~lad1; bu ISSIZ

110
daglarda sefil ve peri~an suriinmesinin nedeninin
ba~mdan gec;en buyuk bir felaket oldugunu soyle-
di; eger isterlerse, hazin hikayesini anlatmaya ha-
Zir oldugunu bildirdi. Rahip ile berber te~kkur
ederek, dinlemeye haz1r olduklanm soyleyince,
zavalh adam ba~mdan ge<;enleri anlatmaya koyul-
du. Hikayeye, Don Ki~ot'a anlahrken kesintiye
ugrad1g1 yerden anlatmaya devam etti:
Luscinda'dan aldigi mektubu Don Fernando
okumu~. Babasma arabuluculuk yapmas1 ic;in rica-
da bulunmaya cesaret edemediginden, k1zm baba-
sma gidip Luscinda ile evlenmek istedigini soyle-
mesini Fernando' dan rica etmi~. Fernando bu tek-
lifi kabul etmi~, ama Luscinda'y1 kendisi ic;in iste-
meye karar verdiginden, Cardenio'yu bir sure ora-
dan uzakla~hrmak istemi~. Bu amaom gerc;ekle~­
tirmek ic;in alh beygir satm alarak bunlan babasi-
nm c;iftligine goti.irmesi ve kendisine de bir miktar
para getirmek ic;in yola <;1kmasm1 soylemi~. Carde-
nio, Luscinda'dan aynhrken c;ok uzunti.i duymu~
ve kendisine sad1k kalacagm1 tekrarlam1~.
i~ini bitirdikten sonra hemen donmek ic;in Fer-
nando'nun buyi.ik karde~inden izin istemi~se de,
bir surii sebep gostererek izin geciktirilmi~. Bu,
Fernando'nun zaman kazanmak amaoyla once-
den hazirladigi bir oyundan ba~ka bir ~ey degil-
mi~. Fakat, aradan dort gun gec;tikten sonra, Car-
denio, Luscinda' dan aldigi bir mektupla her ~eyi
haber alm1~ oldugundan arhk izin filan almaya
gerek gormeden hemen yola <;1km1~.
Luscinda'nm yazd1klarma gore, Fernando ken-
disiyle evlenmek uzere babasma muracaat etmi~
ise de k1z Fernando ile evlenmekten ise olumu ter-
cih etmektedir. Cardenio ~ehire gelince zaman
kaybetmeden kiZm evine gider. Gelinlik elbisesini
giymi~ olan k1z, Fernando'nun ihaneti ve babasi-
nm paraya kar~1 olan hiTS! ile kendisini feda ettik-
lerini, fakat sozle reddetmeyi ba~aramazsa, gog-

111
sunoe saKJaoJgl o1r nanc;ene ou 1~ son verecegm
Cardenio'ya temin eder, o da gizlice diigune gele
cegini ve eger k1z hanc;eriyle bu i~i ba~aramazs;
k1h0 iJe miidahaJe edecegini soyJer.
Cardenio, diigiin giiriiltiisii ic;inde bulunar
Luscinda'nin evine gizlice girmeyi ba~anr. Bir per
denin arkasma saklamr ve gelin, giivey, k1zm anc
ve babas1 ile birc;ok davetlinin odaya girdiklerin
ve Luscinda'nm papazm sorusuna "evet" diye ce
vap verdigini i~itir. Bunun iizerine kalbi nefret ill
dolu halde intikam amaCiyla sald1racagl suada
Luscinda'mn dii~iip bayiimasl ve koynundan kii
0-ik bir kag1t parc;asmm ortaya <;1kmas1, Carde
nio'yu derin bir keder ic;inde b1rakm1~h. Diigur
evinde herkes birbirine girmi~ ortahk kan~m1~h
Bundan istifade eden zavalh.a~1k bulundugu yer·
den c;1karak bir kahra atlam1~ ve ic;ini keder ve hii·
ziin dolu bir halde bu ISSIZ ve vah~i daglara c;ekil
mi~ti.
Cardenio'nun ba~mdan gec;en bu hazin ~eyler·
den iiziintii duyan rahip onu teselli etmeye kalk1~·
hg1 s1rada bulunduklan yerden pek uzak olmayar
bir yerden ~ikayet dolu inlemeler duymaya ba~la·
d1lar. Kulak kabarthlar ve ~u sozleri duydular:
"Ey yiice Tannm! Acaba kederle dolu olan bl
viicudu gizlice ortecek mezan bu JSSIZ yerlerd~
bulabilecek miyim? Evet, eger bu vah~i daglarda·
ki derin sessizlik bana ihanet etmezse, bunu iimil
etmeye cesaret ediyorum. Ah! Bu dertli halimde.
sJkmhlanma, Jshraplanma ve ba~nma gelen fela·
ketlere hic;bir c;are bulamayacak olan insanogluna
~u yalc;m kayalan ve dikenli c;ahlan ne kadar ter·
cih etsem azd1r; c;iinkii dertli gonliimden kopar
hakh ~ikayetlerin goklere yiikselmesine ancak on·
Jar miisaade etmiyor mu?"
Papaz ile yamndakilerin kulaklannda c;mlayar
bu yamk feryat, felakete ugrayan talihsizin pe~
uzakta olmadJgm1 i~aret ediyordu. Bunun iizerim
hemen aramaya koyuldular. Daha yirmi ad1m git·
memi~lerdi ki, bir kayanm dibinde akan berrak bi1

112
suda ayaklanm y1kayan koyli.i k1hgmda bir deli-
kanh gordi.iler. Ba~m1 oni.ine egmi~ oldugu i~in yi.i-
zi.ini.i pek fark edemediler. Fakat ba~hg1 alhndan
omuzlarma doki.ilen uzun s1rma sa~lanndan ve
berrak suya yans1yan kar gibi beyaz ve saf teninin
renginden erkek k1hgma girmi~ gen~ bir k1z oldu-
gunu anlad1lar. Papaz ve yamndakileri goren me~­
hul k1z, Once korkuya kap1larak ka~mak istedi, fa-
kat yi.izlerinden samimi insanlar olduklanm anla-
ymca yanlanna gelip oturdu.
<::oban k1hgma girerek bu vah~i ve ISSI:z; yerlere
sigmmi~ alan bu ~aresiz, Endi.ili.is eyaletinin tanm-
mi~ simalanndan Di.ik do Ricardo' nun adamlann-
dan birinin kiziydi. ismi Dorotea alan bu gen~ ve
gi.izel kiZa Di.iki.in ki.i0ik oglu Fernando a~Ik ol-
mu~, bir si.ire pe~inde dola~m1~ ve nihayet Doro-
tea'mn yatak odasma bakan hizmet~i kiZI kandira-
rak bir gece gizlice Dorotea'nm yatak odasma gir-
mi~ ve k1zm bi.iti.in kar~1 koymalanna ragmen ken-
disini alacagma yeminler ederek odada kalmay1
ba~arm1~h. Sabah daha gi.in~ dogmadan klZln
odasmdan, geldigi gibi kimseye gori.inmeden SIVI-
~an Fernando, Dorotea'mn a~km1 ve kendi vaadi-
ni unutarak bir daha donmemi~.
Aradan ~ok zaman ge~meden, Fernando'nun
ba~ka bir yerde Luscinda isminde bir k1zla evlen-
digini haber alan zavalh Dorotea, arhk Fernan-
do'nun verdigi sozden i.imidini keserek ve haHn-
den utanarak, yanma bir u~ak alarak kahra atladi-
gi gibi ka~mi~h. Bir si.ire sonra, u~ak k1rlann ISSIZ-
hgmdan ve kiZm yalmzhgmdan yararlanarak, ki-
za tecavi.iz etmeye yeltenmi~, fakat Dorotea bu ko-
ti.i niyetli adam1 bir u~urumdan a~ag1 yuvarlaya-
rak elinden kurtulmay1 ba~arm1~. Bunun i.izerine
k1hgmi degi~tirerek bir si.ire yo! ald1ktan sonra bir
koyli.ini.in yanmda ~oban olmu~. Bu koyli.i gi.ini.in
birinde Doretea'nm kadm oldugunu farkedince, o
da u~ak gibi koti.i niyetler beslemeye ba~lar, i~te o

113
zaman ne yapacag1m ~a~1ran k1zcagiz bu koti.i
adamm elinden kurtulmak i~in ka~1p bu vah~i, fa-
kat sakin yere s1gmtr.
i~te, ayaklanm y1karken koti.i talihinin bir cil-
vesi olarak papaz ile arkada~lan tarafmdan goriil-
mii~ ve kadm oldugu meydana ~1km1~h.
Dorotea ba~mdan ge~enleri anlahrken, Carde-
nio birka~ kez soziinii keserek kendisini tamdigmi
soylemi~ ve ben Cardenio'yum, beni hahrlarSinlZ
derni~ti. Cardenio'yu hemen tamyan ktz, ikisinin
de Fernando'nun ihanetine kurban gittiklerini ila-
ve etmi~ti.
Dorotea, hikayesinin Luscinda ile Fernan-
do'nun evlenmelerine ait k1smm1 anlahrken, Lus-
cinda'mn iizerinde bulunan bir kag1tta, kendisinin
Don Fernando'nun kans1 olamayacagmt, ~nkii
onceden Cardenio'ya evlenme vaadinde bulundu-
gunun yazth oldugunu ve bu yiizden ofkeye kapl-
lan Fernando'nun Luscinda'yt oldiirmek istedigi-
ni fakat etrafmdakilerin buna engel olduklanm
soylemi~ti. Bu olay iizerine, Fernando'nun evden
~1k1p gittigini ve o gece Luscinda'nm bilinmeyen
bir yere ka~arak ana ve babas1 ile yakmlanm me-
rak ve endi~e ic;inde b1rakm1~ oldugunu da ekledi
sozlerine.
Dorotea'nm ba~mdan ge~en bu hazin ~eyler
dinleyenleri iiziintii i~inde b1rakh. Rahip onlan te-
selli etmeye ugra~h ve kendisiyle beraber gelmele-
rini, Don Fernando'yu aray1p bulacagm1 ve her ~e­
yi yoluna koyacagm1 vaat etti.
0 zamana kadar sesini ~1karmamJ~ olan berber
Nikolas, bu JSSJZ daglara gelmelerinin sebebini an-
latm~ya ba~lamJ~h. Don Ki~ot'un ~ok garip alan
deliliginden bahsederek, ~ovalyenin silah~oru
Sanc;o'yu onu kandmp getirmesi i~in yola c;tkar-
dJk!anm da soyledi. Berberi dikkatle dinleyen
Cardenio, tam o s1rada ~ovalye ile aralarmda ge-
c;en kavgayt hayal meyal hahrlad1 ise de bunun se-
bebini bir tiirlii ~Jkaramad1.

114
Bu s1rada San<;o'nun sesi i~itildi. Silah~or, onla-
n b1rakhgi yerde bulamaymca bag1rarak aramaya
<;Ikmi~h. Hepsi San<;o'nun yamna ko~tular ve ~o­
valyenin ne halde oldugunu sordular, o da efendi-
sini a<;hktan yan olmi.i~ bir halde Dulcinea's1 i<;in
ah ve vah ederken buldugunu i.izi.ilerek soyledi ve
sozlerine ~unlan da ekledi:
"Bu vah~i daglan terk ederek hemen Toboso
~ehrine gelmesini Dulcinea'smm emrettigini ken-
disine bildirdim. Fakat huzuruna <;Ikmadan once,
buna hakatmek i<;in birka<; kahramanhk daha gos-
termesi gerektiginde 1srar ediyor. Efendim, bu du-
rum biraz daha devam edecek olursa, imparator-
luga degil kendisine lapk gormedigim ba~pisko­
posluga bile kavu~amayacak. Bu yi.izden, onu bu
daglardan ahp goti.irmek i<;in ne yapdacak ise ace-
le yapilmahdir."
Papaz, endi~eye kapilmamasmi, Don Ki~ot'u
bu daglardan mutlaka kurtaracagmi soyledi.
Sonra, Don Ki~ot'u delilikten kurtarmak, evine
goti.irmek i<;in berber ile birlikte tasarladiklan ~ey­
leri Dorotea ile Cardenio'ya da anlath. Dorqtea,
mahzun ve i.izgi.in k1z roli.ini.i hepsinden iyi oyna-
yacagmi, <;iinki.i pek <;ok ~ovalyelik kitab1 okumu~
oldugundan bu gibi rollere vak1f bulundugunu,
zaten gereken kadm elbiselerinin torbasmda mev-
cut oldugunu soyledi.
Hi<; vakit harcamadan yola <;Ikhlar. Ak~am
i.izeri San<;o'nun ~ovalyeyi birakhgi kayahklara
vard1klan zaman, onu giyinmi~ fakat silahlan ile
Zirhlanm takmam1~ bir durumda buldular. ~oval­
ye goriini.ince, San<;o'nun uyans1 i.izerine Dorotea
katmm kam<;IladJ ve uzun sakalh seyisi roli.ini.i oy-
nayan berber de h1zla yi.iri.imeye ba~lad1. Don Ki-
~ot'un yanma geldikleri zaman seyis kahn tuta-
rak, Dorotea'y1 yere indirdi. Gen<; k1z hemen ko~a­
rak kahramammiZin oni.inde diz <;bkti.i. ~bvaJye
kizi kald1rmak i<;in bo~a ugra~1yordu, Dorotea
ayaga kalkmadan ~unlan sbyledi:

115
"Ey kahraman ve muzaffer ~ovalye! Zuhim ve
haks1zhga ugram1~ kadmlann en talihsizi olan bir.
gene; kiZa yard1m ederek ~an ve ~erefinizi arthrma-
yacak olursamz, hie; ayaga kalkmayacag1m."
Don Ki~ot, "Gi.izel bayan, eger kalkmazsamz,
bir kelime bile soylemeyecegim. isteklerinizi de
dinlemeyecegim." diye kar~1hk verdi.
"Ben de, ricam1 kabul etmezseniz ayaga kalk-
mayacagim."
"Eger istekleriniz, krahmm ve vatammm yara-
rma, kalbimin ve ozgtirli.igumi.in sahibesine zarar-
h degilse kabul ederim."
"Hayu, senyor hazretleri, bi.iti.in bu soyledikle-
rinizde zarar verecek hic;bir ~ey yok."
0 s1rada Sanc;o efendisinin kulagma fisiidadi:
"Haydi efendim, haydi, istenilen ~eyi yapabi-
lirsiniz; bayagi bir devi oldi.irmekten ibaret, sizden
bunu rica eden de, yi.ice prenses Micomicona'd1r,
bi.iyi.ik Etiyopya Micomicon kralhgmm kralic;esi."
Don Ki~ot cevap verdi:
"Kim olursa olsun, ben vicdammm bana em-
rettigi ~eyi yapanm."Genc; krza donerek, "Rica
ediyorum, ayaga kalkm1z, istediginizi kabul edi-
yorum." dedi.
"Yi.iksek vicdammzdan bekledigim ~ey, Tan-
n'nm ve insanlann bi.iti.in yasalanna aykm olarak
hi.iki.imetimi elimden alm1~ bulunan hainden inti-
kamimi almcaya kadar benimle beraber gelmeniz
ve kimsenin ricasm1 kabul edip, hic;bir i~e te~ebbi.is
etmeyeceginizi vaat etmenizdir."
"Bu teklifinizi kabul etmi~ oldugumu tekrarla-
nm. Onun ic;in arhk hiizi.in ve kederinizi def ede-
rek i.imitlerinizi kuvvetlendirebilirsiniz. Hemen
i~e ba~layahm, c;i.inki.i herkesc;e bilindigine gore en
bi.iyi.ik tehlike gecikmedir."
KIZ, Don Ki~ot'un elini opmek istedi ise de, ~6-
valyelik yasalanna bagh olan kahramamm1z buna
izin vermeyerek klZI ayaga kald1rdi ve muhabbet-

116
le gogsiine basarak alnmdan optti. Sonra Sanc;o'ya
donerek, Rocinante'nin kolonlanm s1kmasmi ve
zuhlanyla silahlanm getirmesini emretti. Her ~ey
haz1r olunca, "Haydi, ~imdi yola c;Ikahm ve bu bi.i-
yi.ik prensesin imdadma ko~ahm." dedi.
Berber diz c;okmi.i~ bir durumda gi.ilmemek ic;in
kendini zor tutuyor, Cite yandan her ~ey ortaya c;I-
kar da rezil oluruz korkusuyla takma sakahm di.i-
~i.irmemeye gayret ediyordu. Don Ki~ot'un hareke-
te gec;tigini goriince hemen dogrularak ~ovalye ile
birlikte klzm kahra binmesine yard1m etti. Don Ki-
~ot, Rocinante'ye atlam1~, berber de e~egine bin-
mi~ti; zavalh Sanc;o da kaybettigi e~egini aCJ aCJ
yad ederek kafilenin pe~i s1ra gidiyordu.
C::ahlann arkasma gizlenmi~ olan rahip ile Car-
denio, bu tuhaf manzarap seyrediyorlar, onlara
kahlmak ic;in nas1l hareket edeceklerini di.i~i.ini.i­
yorlardJ. Pek akdh bir adam olan papaz sonunda
buna bir c;are buldu. Bir makas ile Cardenio'nun
sakahm kesti ve ci.ippesini ona giydirdi, kendisi
yalmz ic; elbisesiyle kalm1~h.
Kafile daha yola c;1kmadan arkadaki patikalar-
dan acele ile gec;erek ovaya c;Ikhlar. Biraz sonra,
Don Ki~ot ile arkada~lan kendilerine yeti~mi~ler­
di. 0 zaman, papaz ~ovalyeye yakla~arak, onun
kim oldugunu tammaya ugra~1yormu~ gibi baktJ
durdu, kollanm ac;arak bag1rd1:
"Ey ~ovalyeligin ve kibarhgm timsali, zulme
ugrarn1~lann koruyucusu, sevgili hem~ehrim Don
Ki~ot, nas1l oldu da seni buralarda buldum? Ulu
Tann'ya ~i.iki.ir ki sana kavu~tum."
Bu sozleri soylerken Don Ki~ot'un sol dizine
sanhyordu. $a~km bir halde rahibe bakan kahra-
rnamrniz onu tamr tammaz ahndan inmek istedi,
fakat papaz buna engel olunca dedi ki:
"izin verin Rahip, zat-1 illiniz gibi muhterem
bir ki~i yaya giderken benim at i.izerinde bulun-
rnam uygun olur mu?"

117
Rahip, "Buna asia raz1 olamam, ancak refakat-
mizdeki beyler izin verirlerse, hayvanlarmm arka-
sma binebilirim." dedi.
"Eger prenses hazretleri raz1 olurlar ise, 'seyisi
kahrmm eyerini size b1rakabilir."
Prenses sozlerini keserek, "Seyisim na~ik bir
adamd1r; bir rahip yaya giderken kendisinin hay-
van i.izerinde bulunmasma hi~bir zaman ra'z1 ol-
maz." diye kar~nhk verdi.
Nikolas Usta, "Elbette raz1 olmam." diyerek
hemen yere atlad1 ve papaz da ricaya meydan ver-
meden hayvana hindi. BoyIeee, Don Ki~ot, prenses
ve rahip hayvan s1rhnda, berber, Cardenio ve San-
~o yaya olarak yollanna devam ediyorlard1.
Don Ki~ot, Dorotea'ye donerek, "Prenses haz-
retleri, hangi yoldan gitmeyi arzu ediyorsamz ora-
dan gidelim." dedi.
K1zm cevap vermesine meydan vermeden soze
kan~n rahip, "Madem ki Micomicon Kralhg1'na
gidiyoruz, Kartajen yolunu tutanz." dedi. "Pren-
ses hazretleri de oradan gemiye binerler. Bu tak-
dirde bizim kasabadan ge~ecegiz demektir."
Bunun tizerine prenses Don Ki~ot'u methetme-
ye, cesaret ve yigitliginden bahsetmeye ba~lad1;
kahramamm1z da k1za te~ekki.ir etti; sonra da rahi-
be donerek dedi ki:
"Buralarda boyle hafif bir elbise ile dola~mam­
zm sebebi nedir acaba ?"
Don Ki~ot ile mahkO.mlar arasmda ge~en ~anh
ola}'l San~o'dan ogrenmi~ rahip cevap verdi:
"Bundan ~ok once Amerika'ya go~ etmi~ akra-
bamdan birinin bana gonderdigi onemli miktarda
paray1 almak i.izere ~u gen~ ile birlikte Sevilla'ya
gidiyorduk. ~urada dort ki~inin saldmsma ugra-
dlk. Bizi adamak1lh soydular ve bu halde blrakh-
lar. i~in garip tarah, civarda dola~an rivayetlere
gore bizi soyanlar ki.irek mahkO.mlan imi~. Kendi-
Jerini muhahzlarmm elinden kurtaran adam ~a
cesurmu~, fakat bu adam hi~ ~i.iphesiz ak1lh biri
degilmi~, belki de otekiler gibi haydudun biriy-

118
mi~. Oyle ya, kurdu koyunlann, tilkiyi de tavukla-
nn arasma sahvermi~se, o halde vicdans1z bir
adam demek oluyor."
Rahibin her sozi.inde renkten renge giren ~6-
valye, ki.irek mahkumlanm kendisinin kurtardigi-
m soylemeye bir ti.irli.i cesaret edemiyordu.
Rahip devam etti:
"i~te, bizi soyanlar o haydutlard1, ne yapahm,
sw;:lannm cezasm1 <;:ekmelerine engel olanm Tann
gi.inahlanm affetsin."
Rahip sozi.ini.i heni.iz bitirmi~ti ki, San<;:o soze
kan~arak bag1rd1:
"Rahip efendi, size yemin ederim ki, o i~ efen-
dimin marifetidir. Bunlann koti.i insanlar oldugu-
nu, yaptigi i~in dogru olmadigmi kendisine once-
den soyledim."
Don Ki~ot sert bir sesle cevap verdi:
"Hay ahmak hay, yollarda rastlad1klan zavalh-
lann su<;:landan oti.iri.i mi.i, yoksa yetenekleri yi.i-
zi.inden mi o halde olduklanm ara~tlrmak ~oval­
yelerin gorevi degildir. ~ovalyelerin yapacag1 ~ey,
onlarm derdine ve 1stlrabma <;:are bulmaktir. Ben,
bir<;:ok zavallmm tesbih taneleri gibi bir zincire se-
fil ve peri~an bir halde dizilmi~ oldugunu gordi.i-
gi.im zaman dinimin emrettigini yaptlm. Rahip
efendinin saym ~ahsiyetleri mi.istesna, her kim
yaptigimi koti.i gorecek olursa ona kar~1 kiiicimi
kullanacagim."
Bu sozleri soyleyerek ba~mdaki migferin sipe-
rini indirdi ve i.izengileri i.izerinde dogruldu. Se-
vimli ve <;:ekici oldugu kadar da ni.ikte sahibi olan
Dorotea bu eglenceden geri kalmak istemedi ve
biraz eglenmek amaCiyla Don Ki~ot'a dedi ki:
"Senyor ~ovalye, bana ettiginiz vaadi li.itfen
akhmzdan <;:Ikarmaym. Vaadinize gore benim i~i­
mi ba~armadan ba~ka hi<;:bir i~e kalk1~maya hakki-
mz olmayacakti. Eger mahkumlan sizin kurtardi-
gmiZI bilmi~ olsayd1, rahip efendi bir kelime bile
soylemez, diJini i.i<;: defa ISirirdi."

119
Rahip soze kan~arak, "Buna yernin ederim,
hatta b1y1klanm1 yolacaklanm bilsem bile ses <;1-
karmazdlm." dedi .
.Tam bu Slrada, yollan .uzerinde e~ege binmi~
bir adarmn kendilerine dogru geldigini gorduler.
Adam yakla~t1g1 zaman bunun <;ingene k1hgmda
oldugunu fark ettiler. Bir e~ek gordugu zaman
hayvam dort gozle takip eden San<;o, bu adama
bakar bakmaz bunun Gines Pasamonte ve bindigi
hayvanm da kendi e~egi oldugunu hemen anlad1.
Pasamonte, e~egi satmak amaCLyla klhk degi~tir­
mi~ti. San<;o kendisini tamr tammaz giir bir sesle
hayklrd1:
"Yay hlrSlZ Gines, rurSlZ, al<;ak, mahrm iade et,
hayahrm ve ne~emi iade et, sana ait olmayan ~eyi
b1rak da ~uradan def ol."
Bu kadar sovup saymaya hi<; gerek yoktu.
c;:unku Gines San<;o'yu gorur gormez hayvandan
a~ag1 atlayarak var giicuyle ka<;tl ve aniden goz-
den kayboldu.

120
E~egine kavu~an San<;o hayvam kucaklayarak,
"Nasdsm bakahm arkada~?" diyor, sanki insanm1~
gibi ba~ml ok~uyor ve gozlerini opi.iyordu.
Herkes, e~egini buldugu i<;in San<;o'yu tebrik
ediyordu. Don Ki~ot, silah~orunu tebrik etmekle
beraber, i.i<; s1paya dair olan vaadini yineledi.
~ovalye, San<;o ile gori.i~mesine devam ediyor-
du:
Pmar ba~mda ogle yemegini yedikten sonra
kafile tekrar yola koyuldu ve kayda deger bir ola-
ya rastlamadan ertesi gi.ini.i San<;o'nun korktugu
hana vard1lar. San<;o once hana girmek istemedi,
ama sonra raz1 olmak zorunda kald1. Don Ki~ot ile
silah~orunu goren hanCJ gi.ilerek kendilerini kar~J­
ladJ. Hancmm kans1 ile Maritomes de ko~up gel-
diler. ~ovalye ag1r ve ciddi bir tav1rla kendisine bu
defa daha iyi bir yatak haz1rlamalanm istedi. Han-
CJ, eger para verirse prenseslere lapk bir yatak ha-
ZJrianacagmJ soyledi.
Don Ki~ot'un raz1 olmas1 i.izerine, daha once
de yahm~ oldugu yerde kendisine gi.izel bir yatak
hazJrladdar. Yorgun ve bitkin olan ~ovalye hemen
yatagma girdi. Don Ki~ot yathktan sonra hancmm
kans1, Nikolas Usta'nm takma sakahna yap1~arak
dedi ki:
"Arhk bu s1gJr kuyrugunu daha fazla sakal di-
ye kullanmamza raz1 degilim. Bunun i.izerine tak-
hgJm kocamm tarag1 hala yerlerde si.iri.ini.iyor; bu
kadan da olmaz."
Hancmm kans1 her ne kadar kuyruga var gi.i-
ci.iyle as1hyor ise de berber sakahm vermeye bir
tiirli.i yana~m1yordu. Sonunda rahip mi.idahale
ederek arhk bu k1hga gerek kalmadJgm1, kuyrugu
iade etmesini Nikolas'a soyledi. Eger ~OV!llye ya
da seyisi ne oldugunu sorar ise, kendilerini kar~J­
lamak i.izere prenses tarafmdan Micomicon Krali-
yetine gonderilmi~ oldugu soylenecekti.
Bunun i.izerine, kuyruk ve Don Ki~ot'u kurtar-
mak i<;in igreti olarak ald1klan elbiseler sahipleri-
ne iade edildi. Bi.itiin han halk1 Dorotea'mn gi.izel-
ligiyle zarafetine hayran olmu~tu. Rahip ogle ye-

121
megini hazirlatmakla me~gul oldugu s1rada, han-
CI da bu defa arhk parasm1 alacagm• dti~tinerek se-
viniyordu. Don Ki~ot'un yemekten ziyade dinlen-
meye ihtiyac; duydugunu gi.in gibi a~ikar oldu-
gundan kendisinin uyandmlmamasma karar ve-
rildi.
Ogle yemeginde hanCJ, kans1, k1z1 ve hatta Ma-
ritornes de vard1. Yemek s1rasmda Don Ki~ot'un
tuhaf deliliginden ve kendisini kurtarmay• nasii
ba~ard1klannda soz ediliyordu. Hancmm kans1,
kahrc1 ile Don Ki~t arasmda cereyan etmi~ olan
maceray• anlathg1 s1rada, Sanc;o'nun orada bulun-
madJgm• gorerek, Sanc;o'nun nasii havaya hopla-
hlml~ oldugunu da anlathgt zaman herkes kahka-
hay• ath.
Sonra, soze ba~layan Rahip, Don Ki~t'un oku-
dugu ~ovalyelik kitaplan ytiztinden c;•ldird•gm•
soyledi. Hanc1 soze kan~arak dedi ki:
"Nas1l olur, bana kahrsa dtinyada ~ovalyelik
kitaplanndan daha gi.izel hikayeler olamaz. Ben
de bu kitaplardan bir iki tane var ki, yalmz benim
degil herkesin ho~una gidiyor. Uriin zamamnda
c;iftc;ilerden birc;ogu burada kahr, aralannda oku-
may• bilenler de <;Ikar. Bunlardan biri okumaya
ba~laymca, otuz ki~i c;evresini sarar ve zevkle din-
leriz. Gezgin ~ovalyelerin birbirlerine vurduklan o
deh~etli darbeleri duydugum zaman ic;imden on-
Jar gibi yapmak gelir."
Hancmm kans1 kocasmm soztinti keserek,
"Ben de oyle ... " dedi, "c;:unkti siz bu hikayeleri
dinlediginiz zaman, o derece dahyorsunuz ki ba-
g•rmay. unutuyorsunuz, ben de rahat ediyorum."
Maritornes de soze kan~tJ:
"Dogrusu ben de bu gibi hikayeleri c;ok seviyo-
rum."
Rahip hanCJmn k1zma donerek, "Ya siz gene;
hamm! Bunlara ne dersiniz?" diye sordu.
K1z cevap verdi:
"Senyor, babamm ho~una giden o k1h<; darbe-
leri benim ho~uma gitmiyor. $6valyelerin sevgili-

122
lerinden uzak olduklan zaman ettikleri ~ikayetleri
tereih ediyorum. Bazen de hallerine ae1yarak agh-
yorum."
Dorotea gen<; k1za, "Eger... " dedi, "0 ~ovalye­
ler sizin _i<;in aglayaeak olsalardi, merhamete gelir
miydiniz?"
"Ne yapaeagimi bilmiyorum, fakat o kadmlar
o kadar nazlanaeak yerde ~ovalyelerle evlenseler
daha iyi ederler."
Hanel kadm k1zma, "Sus bakahm, ki.i<;i.ik!" de-
di. "Herkes de bu konuda <;ok ~yler biliyorsun sa-
naeak. Gen<; k1zlann bu gibi konularda konu~ma­
SI uygun degildir."
"Ama madem ki bu sayg1deger senyor soru-
yor,• ben de eevap vermek zorunday1m."
Bu sozler i.izerine Rahip hanemm kitaplanm
gorrnek istedi. Hane1 ki.i<;i.ik bir sand1k getirdi ve
i<;inden i.i<; dort adet bi.iyi.ik kitap <;Ikard!. Rahip bu
eserleri gori.inee bir k1smmm ispanya tarihine ait
dogru kitaplar, digerlerinin ise ~ovalyelik hakkm-
da yaziimi~ uydurma ~eyler oldugunu soyledi.
'Ke~ke bizim kahya kadm burada olsayd!', diye-
rek hanCiya dondi.i ve, "Aziz kard~im ... " dedi,
"Bunlann bir arada bulunmasi dogru degil. Bazi-
lan bir si.iri.i yalandan ibaret, halbuki otekiler eid-
di ve yararh eserler."
Hanemm yalan romanlara i<;ten inanm1~ oldu-
gunu goren Rahip, "Bu konuda, siz de Don Ki-
~ot'dan a~ag1 degilmi~siniz." diyerek gi.ili.imsedi.
Bu arada, San<;o, efendisinin yattig1 yerden <;I-
kip geldi ve korku ic;inde bag1rmaya ba~lad1:
"Yeti~in efendiler, gori.ilmemi~ bir sava~a giri~­
mi~ olan efendime yard 1m edin. Prenses Mieomieo-
na'nm di.i~mam olan deve oyle mi.ithi~ bir kih<; dar-
besi indirdi ki, ba~mi ~algam gibi yere yuvarlad1."
Rahip, "Ne soyli.iyorsun be? Akhm m1 kaybet-
tin San<;o? Dev buradan iki bin fersah mesafede
bulunuyor, bu nasi! olur?"
Aym anda yandaki odadan bi.iyi.ik bir gi.iri.ilti.i
i~itiliyordu. Don Ki~ot ~oyle bagmyordu:

123
"Ktptrdama canavar, hain, haydut, i~te elime
gec;tin, kthCimdan kurtulamazsm!"
Duvarlara miithi~ kth<; darbeleri indiriyordu.
Sanc;o stzlamyordu:
"Neden burada duruyorsunuz? Giriniz efendi-
ler. Ya sava~anlan birbirinden aymmz! Ya efendi-
me yardtm ediniz. Fakat arbk yardtma da gerek
kalmadt galiba, <;Unkii dev geberdi, ~imdi Tann'ya
kar~1 gunahlannm hesabm1 veriyor. Yere akan
kanlanm gordiim. Buyiik bir ~arap tulumu kadar
alan kafas1 da bir tarafa dii~tii."
Bu sozler iizerine yerinden hrlayan hanct,
"Don Ki~ot mudur, Don $eytan mtdtr ne kara
kahrdtr bu herif, eger yatagmm ba~ucunda astl1
duran ~arap tulumlanna hiicum etmedi ilse ba~1m1
kessinler. Bu budala herifin kan sandtgt da tulum-
lardan akan ~araphr."
Bunun iizerine herkes ~ovalyenin bulundugu
odaya ko~u~tu. Don Ki~ot c;ok tuhaf bir kthktaydt.
Ancak kalc;alanmn yansma kadar inen bir gomlek
vard1 iistiinde. Uzun ve ktlh bacaklan kir ic;inde
idi. Sol koluna yorgam dolam1~, sag elinde de sa-
ga sola salladtgt kthct vardt. Sanki gerc;ek bir dev-
le sava~tyormu~ gibi etrafa tehditler savuruyordu.
i~in astl tuhaf taraf1, gozlerinin hala kapah olma-
stydt. <::unkii devle doviistiigiinii riiyasmda gorii-
yordu. Zihni maceralarla o derece dolmu~tu ki,
kendisini Micomicon iilkesine varrm~ ve dii~mam
ile sava~a giri~mi~ samyordu. 0 htzla, dii~mana
vuruyorum diye ~arap tulumlanna saldum1~ ve
odanm ic;ini tamamtyla ~arap ic;inde btrakmt~h.
HanCI ugradtgt zarann farkma vannca, Don
Ki~ot'un iizerine ~iddetle ahldt ve yumruklamaya
ba~ladt; eger rahip ile Cardenio araya girip ~oval­
ye ile hanCiyt ay1rmam1~ olsalardt, dev sava~1 tam
o zaman ba~layacakh. Biitiin bunlara ragmen uy-
kusundan uyanmayan ~ovalyenin iizerine bir ka-
va su dokmeselerdi, uykusuna devam edecekti.
Bu strada odaya giren Dorotea koruyucusunu
yan c;tplak bir halde goriince sava~1 izlemeden c;e-

124
kildi. San<;o ise devin kafasm1 aray1p duruyordu,
ama biitiin ara~tumalanna ragmen bulamaymca
bag1rd1:
"Artlk anladim, bu hand a her ~ey biiyiilii. Za-
ten ge<;en sefer yemi~ oldugum yumruk ve tekme-
lerin kimden geldigini de bir tiirlii anlayamami~­
hm. $imdi de devin kafas1 yok oldu, bulamiyo-
rum."
Hano cevap verdi:
"Tann'nm ak!lhs1! Neier soyliiyorsun, senin
gordiiklerin benim delinmi~ olan tulumlanmdan
akan ~arap, bu tulumlan delen adamm da ruhu
oyle delinsin!"
San<;o, 'Eger devin kafasm1 bulamazsam, kont-
lugum suya dii~mii~ tuz gibi eriyip gidecek.' diye
doviiniip duruyordu. $ovalyenin sa<;ma vaatleri
silah~orunun akhm o kadar kan~tlrmi!?tl ki, artlk
efendisinden a~ag1 kahr yam yoktu.
Hanc1, bu durumu gordiik<;e ofkesinden kudu-
ruyordu. Bu kez bor<;lanm odemeden bir yere gi-
demeyeceklerine yeminler ediyor, hatta iistelik se-
bep olduklan zararlan da tazmin etmeleri gerekti-
gini bag1rarak soyliiyordu. Rahip, Don Ki~ot'u tes-
kin etmek i<;in ellerinden tutunca, ~ova lye kendisi-
ni prenses Micomicona'mn huzurunda sanarak
diz <;oktii ve, "Ey yiiksek kadm, dii!?mammz olan
o sefil mahlukun hesabm1 gordiim, artlk rahat<;a
iilkenize donebilirsiniz. Soziimii yerine getirmi~
oldugumdan dolay1 bu giinden itibaren serbest
bulunuyorum.'' dedi.
San<;o da bir taraftan mmldamp duruyordu:
"Ben size demedim mi, ben sarho~ degilim, ba-
km efendim devi tepeledi, ben de kontlugu kazan-
dim."
Efendisiyle seyisinin bu halini gorenler kendi-
lerini giilmekten alamiyorlardL Yalmz giilmeyen
birisi vars~ o da hano idi.
Arkada~lan Don Ki~ot'u zor bela yatagma ya-
hrd!lar. $ovalye yorgun ve bitkin bir haldeydi.
Sonra, devin kafasm1 bulamad1gmdan dolay1 son

125
derece i.izi.intii ic;inde bulunan Sanc;o'yu teselli et-
tiler. Ugrad1g1 zararlar yi.izi.inden ofkelenen hanci-
ya, rahip, bi.iti.in zararlanm kar~nlayacagm1 soyle-
yince ortahk biraz yah~h.
Dorotea heycan ic;inde olan Sanc;o'yu bir kena-
ra c;ekerek dedi ki:
"Bak Sanc;o, madem ki efendim di.i~mamm
olan devin kafasm1 keserek beni kurtard1. Ben de
tahta <;Ikar <;Ikmaz sana i.ilkemin en iyi kontlugu-
nu verecegimi vaat ediyorum."
Zavalh Sanc;o devin kafasm1 bulamami~ olma-
smm sebebini hamn bi.iyiili.i olmasmdan ileri gel-
digini iddia edip duruyordu.

HANDA CEREYAN EDEN DiGER OLAY

Bu Sirada, hamn kapiSl online <;Ikmi~ bulunan


hano bag•rd1:
"i~te bir alay yolcu geliyor, i~imiz i~ demektir."
Cardenio sordu:
"Nas1l yolcular?"
"Yi.izlerinde siyah maskeler, ellerinde m1zrak
ve kalkanlar bulunan dort ath, beyazlara bi.iri.in-
mi.i~ pec;eli bir kadm, arkalannda da iki yaya hiz-
metc;i var."
Rahip, "Uzaktalar m1?" diye sordu.
Hanel, "Hay1r efendim, i~te geldiler." diye
cevap verdi.
Bunun i.izerine, Dorotea hemen pe<;esini indir-
di. Cardenio da Don Ki~ot'un odasma c;ekildi. Dik-
katli davranan genc; k1z ile Cardenio'nun bu hare-
ketlerinden biraz sonra, hallerinden kibar kimseler
olduklan anla~Ilan athlar hayvanlanndan indiler.
ic;lerinden biri pec;eli kadm1 hayvanmdan indire-
rek, Cardenio'nun sakland•g• odanm oni.inde bulu-
nan bir sandalyeye oturttu. Daha hic;biri maskesini
<;Ikarmaml~ ve bir kelime bile soyJememi~ken pe-

126
<;eli kadm <;ok yorgun kimselere ozgi.i bir tavirla
kollanm iki tara fa sahverip bir ah <;ekti.
Hayvanlan ah1ra goti.iren hizmet<;ileri takip
eden rahip kendilerinden bu tuhaf k1hkta gelenle-
rin kimler oldugu hakkmda bilgi edinmek istediy-
se de fazla bir ~ey ogrenemedi.
Yolcularm hizmetine gireli pek az bir zaman
oldugunu ve bunlann yolda hi<; konu~madiklan­
m, Endi.ili.is'e gideceklerini soyledi.
Bunun i.izerine rahip, Dorotea'mn yamna don-
di.i. Gen<; k1z pe<;eli kadmm inlemelerine i.izi.ilmi.i~,
yamna yakla~m1~ ve bir istegi olup olmad1gmi so-
rup kendisine hizmet etmeye hazir oldugunu soy-
li.iyordu. 0 s1rada yolculardan biri Dorotea'ya
yakla~arak dedi ki:
"Senyora, bu kadma hizmet etmek i<;in o kadar
fazla 1srar etmeyin, <;i.inki.i kendisi iyiligin degeri-
ni bilmeyen bir mahluktur. Zaten bi.iti.in soyledik-
leri de yaland1r."
Pe<;eli kadm hemen cevap verdi:
"Hayahmda yalan nedir bilmedim. Zaten hep
dogru oldugum i<;in boyle bir felakete ugrad1m."
Pe<;eli kadmla kendi arasmda Don Ki~ot'un
odasmm kap1smdan ba~ka bir engel olmayan Car-
denio birden hrlayarak bag1rd1:
"A man Alia him! Duydugum bu ses kimin se-
si?"
Bu feryat i.izerine kadmcag1z ayaga kalkhysa
da, o merhametsiz adam ona engel olmaya <;ah~I­
yordu. Bu kan~1khk i<;inde kadmm pe<;esi di.i~i.in­
ce ortaya e~i gori.ilmemi~ gi.izellikte fakat biraz sa-
rarmi~ bir yi.iz <;Ikh. Araya giren ki~i, kadm1 zap-
tetmek i<;in <;abalarken yi.izi.indeki maskesi di.i~ti.i.
0 zaman Dorotea gozlerini kaldmnca kar~1smda
kocas1 Don Fernando'yu gordi.i ve ~iddetle hayki-
np oldugu yerde kendinden ge<;ti. Berber yeti~ip
tutmasayd1 yere di.i~ecekti. Rahip, Dorotea'nm ya-
nma ko~arak yi.izi.ine su serpmek i<;in yi.izi.indeki
orti.iyi.i kaldmnca, Fernando onu tamd1 ve oli.i gibi

127
sarard1. Luscinda Cardenio'nun yanma gitmek is-
tiyorsa da, Fernando bir tiirhi k1zi b1rakmak iste-
miyordu. Dorotea'mn feryadm1 duyan Cardenio
etrafma bakmca Fernando'yu hemen tamd1. Hepsi
de ba~lanna gelen bu i~in nasii oldugunu anlama-
yarak bir sure sessiz sedas1z kaldiiar.
ilk konu~an Luscinda oldu. Fernando'ya done-
rek dedi ki:
"Senyor, ~erefiniz ve namusunuz adma rica
ediyorum, beni b1rakmiz ve hi<; olmazsa size kar~1
olan sayg1mi bozmaym. Tehditleriniz ile ~iddetle­
rinizin bir i~e yaramad1gmi ve yaramayacagm1 ar-
hk iyice anlam1~ olmahsm1z. Size ait olmayan ve
olmayacak olan bir ~eyden arzunuzla vazge<;in. i~­
te benim tercih ettigim adam. Ben oli.inceye kadar
onun olacag1m. Ya beni b1rakm ona kendisine ka-
vu~ay•m ya da ebediyen kendisi i<;in <;arpacak
olan bu yamk kalbimi han<;eriniz ile de~inde ta-
hammi.il edilmez bir hale getirdiginiz bu hayat ar-
hk sona ersin."
Luscinda'mn elini b1rakmayan Fernando, ba~I­
m online egmi~ aCJ aCJ di.i~i.ini.iyordu.
Lusdnda sozi.ini.i bitirir bitirmez halsiz ve ren-
gi u<;mu~ olan Dorotea si.iri.ine si.iri.ine Fernan-
do'ya yakla~h ve oni.inde diz <;okerek dedi ki:
"Ah Senyor! Gozlerinizi bend en <;evirmeyin ve
oni.ini.izde diz <;okmi.i~ olan talihsiz Dorotea'ya
aoym. Ben babamm evinde huzur ve mutluluk
i<;inde ya~1yor ve her arzum yerine geliyordu. Son-
ra, yeminlerinize ve vaatlerinize inand1m; bakm
~imdi ne haldeyim. Sizi seviyor ve size inamyor-
dum. 0 gi.inden beri ailemden uzak, horgori.ilen
ve kimsesiz bir halde kald1m. ArtJk yeryi.izi.inde
benim i<;in her kap1 kapanm1~, kar~1sma <;Ikabile-
cegim bir siz kaldm1z. $erefinize yemin ederek el-
de ettiginiz bir kadma boyle davranmak reva m1?"
Dorotea'y1 dinleyenler gozya~n doki.iyorlard1.
Heyecana kapilm1~ olan Fernando gi.i<;li.ikle nefes
ahyordu. Uzi.intiili.i gozlerini artJk Luscinda'dan

128
aprm1~h. Sonra kiZI bi.isbi.itiin b1rakarak, Doro-
tea'ya sanhp yerden kald1rdi ve agzmdan ~u soz-
ler doki.ildi.i.
"Oh sevgili gi.izel Dorotea'm, beni maglup et-
tin, evet, evet, ilk a~k1ma doni.iyorum."
ic;ini c;ekiyor ve gene; kiZI bagrma bas1yordu.
Luscinda, serbest kahr kalmaz Cardenio'nun yam-
na ko~tu. Cardenio k1zm dizlerine sanlm1~ sevin-
cinden aghyordu. Bu bi.iyi.ik mutlulugun sevincin-
den akhm tekrar kaybedeceginden korkuyor ve
titriyordu. Luscinda da sevgilisine sanlm1~, oli.in-
ceye kadar kendisinden aynlmayacagma, gozya~­
lan ic;inde yemin ediyordu.
Oorotea'y1 yetden kaldmp bagnna basan Fer-
nando'nun gozleri bir ara bu iki a~1ga takiid1. 0
anda birden ba~ma kan <;1kh ve elini k1hcma ath.
Fakat Dorotea kocasma dedi ki:
"Ah Senyor! Ne gori.iyorum. Mutlu insanlan
gori.ince neden degi~iyorsunuz? Birbirlerine ka-
vu~malanna sebep oldugunuz bu iki gene; hakkm-
da iyi ~eyler di.i~i.ini.ini.iz. EsrarmiZI kendisine geri
verdiginiz ve buna kar~1hk S!rTim ogrenmi~ buJun-
dugunuz aziz dostunuz i~te bu adamd1r. Onun
mutlulugundan merrmun olmahsmiz."
Rahip ile Nikolas da soze kan~arak Fernan-
do'yu gi.izel sozlerle teskin ettiler.
Bunun i.izerine Fernando dedi ki:
"Arhk olanlar oldu. Cardenio ile Luscinda
hakkettikleri mutlulugu rahat rahat ya~asmlar.
Eger sevgili kanm, ~imdiye kadar olan bi.iti.in ku-
surlanm ic;in beni affederse, ben de o zaman onla-
nn haline g1pta etmeyecegim."
Sozlerini bitirince Dorotea'mn oni.inde diz c;ok-
ti.i ve af talebinde bulundu. Sonra da Cardenio'yu
kucaklayarak yapbklanna pi~man oldugunu soy-
ledi ve boylece ban~m1~ oldular. Arhk ortada ~id­
det, nefret ve kinden eser kalmami~h.
Rahip ile berber Nikolas bu ne~eye kahhyor-
lardL Sanc;o da sevincinden aghyordu. Ama soma-
dan anla~IId1 ki, Sanc;o'nun dokti.igi.i gozya~lan

129
,orotea'nm prenses olmadigmi anlam1~ olmasm-
an ileri geliyormu~.
Dorotea' dan aynld1ktan sonra, Fernando, k1zm
a~ma gelenleri, Luscinda ile evlenecekleri gi.ini.i
oynundan ~1kan yaz1y1 okuduktan sonra ofkeyle
radan ~Ikhgm1 ve Luscinda'mn babasmm evin-
en nasil ka~1p bir manashra s1gmarak rahibe ol-
taya karar verdigini ve kendisinin kiZI manashr-
an ka~Irmak i~in i.i~ arkada~1 ile bu i~i nas1l ba~ar­
Igmi ve sonunda kaderin kendilerini bu hana ge-
rdigini hikaye etti.

DON Ki~OT'UN BUYULENMESi


VE HANDAN HAREKET

am bir cinnet halinde bulunan ~ovalyeyi tedavi


dilmek iizere evine nasil gotiirebileceklerini dii-
i.iniip duran rahip ile berber, sonunda buna bir
ue buldular. Bu da, oradan ge~en arabacilardan
iri ile anla~maktan ibaretti. Sonunda bir okiiz
rabaos1 ile anla~tilar. Ondan sonra, Don Ki~ot'un
;inde rahat edebilecegi geni~likte bir tahta kafes
aphrdilar. Rahip, berber, Don Fernando, Carde-
io ve Don Luis'in u~aklan k1hklanm degi~tirip
iizlerini orterek hi~ tamnmayacak bir hale girdi-
~r. Boyle bir oyunu akhna bile getirmemi~ alan
)valye, yorgunluktan bitkin bir halde derin bir
ykuya dalmi~h. Bu durumdan yaralanan Rahip
e arkada~lan yava~~a Don Ki~ot'un odasma gir-
iler ve yatagmm yanmda dikildiler. Uyand1gmda
~vresini birtak1m tuhaf kimselerin sarm1~ oldu-
unu gordi.i. 0 zaman, ~ovalyelik romanlanyla ka-
~mi~ alan beyninin hayal ettigi ~eyler gozleri
niinde belirdi. Hayalet k1hgmdaki arkada~lanm
3todaki periler sand1.
Rahibin kurnazca palanladigi bu oyun ba~any-
1 sonu~land1. Aralarmda yalmzca San~o hi~ ishfi-
i bozmam1~, her gi.inkii gibi normal bir durumda
dola ~makta idi. Hatta klltk degi~tirenlerin bir<;o-
gunu da tammakta gecikmedi. Ancak hi<; ses <;t-
karmadan bu i~in sonunu beklemeye karar verdi.
Hayaletler ~oval yey i kafese koyduktan sonra,
kafesi iyice <;ivilediler ve omuzlanna alarak ada-
dan <;tkhlar. Tam bu Strad a, Nikolas Usta sesine bir
heybet vererek ~u sozleri soyledi: .
"Ey Hazin Y.Uzhi $ovalye! Bu halinden dolayt
sakm kederlenme! Giri~tigin korkun¢ i~i ba~ka
ttirlu ba~aramazdm. Bu tur onemli olaylar, ancak
La Mancha'nm cesur aslam ile Toboso'nun beyaz
glivercini evlenip ortaya yeni bir asian yavrusu <;t-
kardtklan zaman sona erecek. Sevgilisinden ka<;ak
Nympha'mn* eski a~1g1, iki defada on iki devrini
tamamlamadan bu d ediklerim olacakhr. Sen de,
ey silah~orlann en iyi ve en sad1g1! Gezgin ~ova l-

* Nympha lar, Zeus'u n ktzlandirlar. Nymphe siizcugu "b a-


§I iirti.ili.i'', "ni~a nh k1z", "ge n~ evli", "gelin" g ibi anlam-
lara geliyor. Bu siizciig i.in ti.ired ig i "n ymphevo" fii liyse
"bir k1Z1 evlendirmek", "evlenmek" gibi anlamlan i~eri­
yor. U nli.i kahramanlardan pek ~ogunun, hatta kimi tan-
nlann Nympheler'den dogmalanndan kaynaklaruyor ol-
mah bu anlam lar. Bir ba~ka d ey i§le Nympheler'in tan nl a-
ra gelin g itmelerinden. (Kaynak: Mitoloji Sozliig1~, Der-
man Baylad1, Say Yaymlan , 2005[Ed. n ))

131
yelerin timsalini boyle kapahlmi~ gordtigunden
dolay1 tiztilme; efendinden ald1gm vaat tizerine
yakmda ytiksek bir mevki almakta gecikmeyecek-
sin. Seni tinlti Manturna* adma temin ederim ki
katland1gm btih.in zahmet ve zorluklarm odtiltinti
goreceksin. Sakm btiytilenmi~ olan efendinin pe-
~inden aynlma; \i.inkti gideceginiz yere kadar
kendisine arkada~hk etmeniz gerekir. Arhk fazla
soz soylemeye iznim olmad1gmdan ben de geldi-
gim yere dontiyorum."
Nikolas Usta sozlerini bitirirken sesini yava~
yava~ k1sarak anla~Ilmaz bir hale getirmi~ti. Don
Ki~ot bu vaatlerden teselli buldu. Sevgilisi Dulci-
nea ile evlenerek asian yavrusu gibi evlatlan ola-
cagmi ve La Mancha eyaletinin bunlarla iftihar
edecegini iyice anlami~h. Btih.in bunlara inanm1~
bir halde derin bir ah ~ekti ve dedi ki:
"Her kim olursan ol, ey benimle me~gul olan
Bilge Btiyticti! Yalmz beni uzun zaman bu kafeste
buakma, ~tinkti her ne kadar halimden ~ikayet et-
miyorsam, yine de 1shrap i~indeyim. ~an ve ~erefe
erebihmem i~in, beni terk etmeyecek olan silah~o­
rum San~o'ya gelince, kendisine katlandigi zah-
metlerin mtikafahm vermeye omrtim vefa etmez-
se, vasiyetnamemde kendisi i~in yeterli derecede
mtikafat verilmesi yaz1hdir."
Bu sozler tizerine, San~o ~ovalyenin ontinde say-
gi ile egildi ve efendisinin bagh olan ellerini oph.i.
Tam bu s1rada, hayaletler kafesi kald1rarak oktizle-
rin k~uldugu arabarun tizerine yerl~tirdiler.
Don Ki~ot, kendisini bir kafes i~inde arabaya
ytikletildigini gortince soylenmeye ba~lad1:
"En tinlti ~ovalyelerin tarihini okudum, fakat
btiytilenmi~ ~ovalyelerin boyle tembel hayvanla-
nn ~ektigi bir arabayla gottirtildtigtinti ne oku-
dum ne duydum ne de gordtim. Boyle ~ovalyeleri
siyah bir buluta sararak veya ate~ ten bir sava~ ara-

• Roma ilahlanndan olan Manturna, yeni evlilerin, k1zm


evinde mutlu olabilmeleri ve ho~ vakit gec;irmeleri ic;in,
kendisinden yard 1m bekledikleri bir giic;tiir. <<;:ev. n.)

132
baSI it;:inde ya da kanath bir ata bindirerek muthi~
bir suratle gotlirmek adettir. Dogrusu, bu hie;: de
~erefime uygun degil. Fakat belki de ~imdiki ~o­
valyelik, eski zaman ~ovalyeligine benzemeyen
. bir usule tabidir. Belki de ortaya yeniden <;:1km1~
bir ~ovalye oldugundan bana ozgu yeni bir efsun
usulu bulunmu~, haberim y;ok. Oglum Sanc;:o sen
bu i~e ne dersin?"
Sanc;:o'nun cevab1 ~u oldu:
"Ne diyeyim bilmem ki, ben sizin gibi gezgin
~ovalyelerin tarihini ne okudum ne de gordum.
Ancak ~u etraflm1zda gorulen hayaletlerin hie;: de
dogru ve durust ~eyler olmad1klanna yemin ede-
bilirim."
"Ona imkan var m1? Onlar beni bu hale koy-
mak ic;:in gordugun k1yafete girmi~ ~eytanlar. Hele
kendilerine elinle bir dokun, vucutlannm hava-
dan ibaret oldugunu hemen anlarsm."

133
"Dogrusunu isterseniz Senyor, ben onlara do-
undum. $u gordi.iguni.iz ~eytan gayet nazik bir
i.icudu var. Hem ~eytanlarm ki.iki.irt veya ona
~nzer ~eyler si.iri.indi.iklerini soylerler, halbuki bu
~ytan amber kokuyor."
San<;o'nun soz ettigi Don Fernando idi. Don
i~ot dedi ki:
"Buna hi<; ~a~ma, ~eytanlar bu konuda <;ok ~ey
ilirler, her ne kadar gi.izel kokarlar ise de ger<;ek-
~ ruh olduklan i<;in, bu koku kendilerinden <;Ik-
taz, <;i.inki.i kendi kokulan fenad1r. Eger o ~eytan
ma amber kokuyor gibi geldi ise, seni aldahp
::!ndini tamhnamak i<;in oyle yapmi~tlr."
Efendisiyle silah~oru boyle konu~up dururlar-
~n, Don Fernando ile Cardenio, zaten ~i.ipheye
u~mi.i~ olan San<;o'nun kendilerini tamyacagm-
an korkarak, bir an once yola pk1lmasi i<;in acele
:tiler. HanCiyi bir tarafa <;ekerek Rocinante ile ~e­
i hazirlamasmi tembih ettiler. Hanel bu emri he-
ten yerine getirdi. Rahip, Don Ki~ot'u kasabasma
'!.dar goti.irmek konusunda kendilerine yard1m
:meleri i<;in ok<;ularla pazarhk ediyordu.
Cardenio, Rocinante'nin egerinin bir tarafma
>valyenin kalkamm ve diger tarafma da berber
genini astl. Sonra, e~egine binerek Rocinante'yi
e yedege almas1 i<;in San<;o'ya i~aret etti. Ok<;ular
lerinde ti.ifekleriyle arabanm etrafmda yer aldi-
r. Kafile yola <;Ikmadan once, hancmm kansl ile
laritornes kendilerine ~ovalyenin bu haline aCI-
Jrlarmi~ si.isi.ini.i vererek arabaya kadar gelip ve-
a ettiler. Don Ki~ot bunlara dedi ki:
"Ey iyi yi.irekli kadmlar! Aglamaym, bu olaylar
~ref duydugum meslegime bagh ~eylerdir. Ba~I­
ta boyle bir olay gelmeseydi, i.inli.i bir ~ovalye ol-
uguma inanamazd1m; <;i.inki.i kendileri ile birlik-
, ~ohretleri de silinip giden ki.i<;i.ik ~ovalyelerden
i<;birinin ba~mdan bu gibi olaylar ge<;memi~tir.
ger istemeyerek canmiZI s1ktlm ise affmiZI rica
ierim, gi.izel bayanlar. Bu ~atoda sizden gordi.i-
im iyiligi unutmayacag1m. Bir bi.iyi.ici.ini.in hain-
ligi yi.izi.inden ugrad1g1m bu esirlikten kurtulur
kurtulmaz hizmetinize ko~acag1m."
Don Ki~ot bu nezaket nutkunu soyledigi sira-
da, Rahip ile Nikolas Usta gidip Cardenio, Don
Fernando ve Luscinda ile Dorotea'y1 bulup onlar-
la vedala~t!lar. Hepsi birbirleri ile haberle~meye
karar verdi. Ozellikle Fernando, Don Ki~ot hak-
kmda kendisine bilgi vermeleri i~in berber ile ra-
hibe ricada bulundu.
Bunun i.izerine rahip ile berber olduk~a gi.i~li.i
kahrlara bindiler, fakat ~ovalye tarafmdan tamn-
mamak i~in yi.izlerini a~mad1lar.
Arhk kafile yola ~Ikmi~h. Araba en onde gidi-
yor, onun arkasmda e~egine binip Rocinante'yi ye-
dege alm1~ San~o gori.ini.iyordu. Ok~ular arabamn
iki yanmda ilerliyor ve en arkada da yi.izleri orti.i-
li.i rahip ile berber kafileyi takip ediyorlard1. Kafe-
sin i~inde bulunan Don Ki~ot, elleri bagh ve ayak-
lanm uzatm1~ bir halde o kadar hareketsiz duru-
yordu ki gorenler, ta~tan bir heykel samrd1. Boyle-
ce iki fersah gittikten sonra bir vadiye geldiler.
Arabac1, oki.izlerini otlatmak i~in biraz durmak is-
tedi ise de berber daha ilerde bulunan bir vadide
otlann daha gi.izel oldugunu soyleyerek yollanna
devam etmeyi teklif etti. Bu teklif kabul edilerek
yola devam edildi.
Bu s1rada rahip ba~m1 ~evirdigi zaman, uzakta
kahrlara binmi~ baz1 kimselerin kendilerine dogru
geldigini gordi.i. Bunlar, oki.iz arabasmdan daha
h1zh ilerlediklerinden biraz sonra kafileye yeti~ti­
ler. Don Ki~ot kafilesini selamlayan bu toplulugun
i~inde bulunan biri, Toledo katedral i.iyesi ve di-
gerlerinin efendisiydi; kafes i~inde bulunan Don
Ki~ot ile etrafmdakileri gori.ince Santa Herman-
dad tarahndan mahkum edilen bir su<;luyu goti.i-
ri.iyorlar sanarak, ~ovalyenin kim oldugunu sor-
maktan kendini alamad1. Bunun i.izerine ok~ular­
dan biri dedi ki:
"Senyor, kendisini neden boyle goti.irdi.iklerini
bu ~ovalye bizzat size soylesin, ~i.inki.i biz bir ~ey
bilmiyoruz."

135
Bu sozleri duyan Don Ki~ot cevap verdi:
"Senyor ~ovalye! Gezgin ~ovalyelik konusun-
la bilgili misiniz? Eger bilgili degiiseniz bo~a ken-
limi yormak istemem."
Yabancmm Don Ki~ot ile konu~tugunu goren
ahip ile Nikolas Usta meseleyi anlatmak i.izere
:endisine yakla~tilar. Bu s1rada Katedral heyeti
iyesi cevap verdi:
"Gerc;ekte dini kitaplardan ziyade ~ovalyelik
omanlanm okudum. Onun ic;in bana her ~eyi soy-
eyebilirsiniz."
"Tann'ya ~i.iki.ir; o halde senyor ~ovalye ~unu
1iliniz ki, ben koti.i sihirbazlann hileleriyle bi.iyi.i-
enip bu kafese kapahlm1~ bir gezgin ~ovalyeyim.
;akat isimleriyle birlikte unutulan onemsiz ~oval­
•elerden degilim, tersine isimleri ebediyen hahrla-
tacak olanlardamm."
Rahip soze kan~arak dedi ki:
"Senyor Don Ki~ot'un sozleri dogrudur; bi.iyi.i-
enmi~ olarak bu kafese konulmu~? olmas1 hatas1
•e gi.inahmdan oti.iri.i degil, cesaret ve fazilete di.i~­
nan olanlann ihaneti yi.izi.indendir. Arabada gor-
li.iguni.iz bu adam belki de ~?Ohretini duymu~ ol-
lugunuz Hazin Yi.izli.i $ovalye'dir. $ohretini mah-
•etmek ic;in bi.iti.in gayretlerini sarfeden di.i~?man­
anna ragmen, ~an ve ~?Ohreti tunc; ve mermer i.ize-
ine yazilacakhr."
Gerek Don Ki~?ot'un, gerekse rahibin soyledik-
erinden son derece hayrete di.i~?en Katedral heye-
i i.iyesi hemen istavroz c;1karmaya yeltendi. Nere-
le bulundugunu i?a~?Irmi~?h. Yamndakiler de ken-
lisi kadar i?a~kmhk ic;indeydiler. 0 s1rada kendile-
ine yakla~?mii? olan Sanc;o, i~i daha iyi anlatmak
~in soze ahldi:
"Efendiler, ister inanm, ister inanmaym, efen-
lime bi.iyi.i yap1ldigi hie; de dogru degildir. Akh
'ai?mda olarak yiyor, ic;iyor ve her ti.irli.i tabii ihti-
•acmi gideriyor. Halbuki, duyduguma gore bi.iyi.i-
enenler ne yemek yer, ne su ic;er ve ne de konui?ur.
~fendimin sozi.ini.i kesmeyecek olursamz, otuz
avCiya soz yeti~?tirir.
Silah~or daha sonra rahip ile Katedral heyeti
iiyesinin yanma giderek, efendisinin biraz kafes-
ten c;tkanlmasmt rahipten rica etti. Rahip, bu tekli-
fi reddetmedi, fakat kac;mayacagma dair ~i:ivalye­
nin si:iz vermesini istedi.
Don Ki~ot kafesten bagtrdt:
"Kac;mayacagtma si:iz veriyorum. Biiyiicii efen-
diler, kac;acak olsam bile bir si:izle beni oldugum
yere baglayabilirsiniz; benden bu konuda si:iz al-
mamza dogrusu ~a~tyorum."
Bunun iizerine ~i:ivalyeyi kafesten c;tkanp elle-
rini c;i:izdiiler. Serbest kalmca, Don Ki~ot'un ilk
yaphgt ~ey uzun kollanm havaya kaldtrarak zaytf
viicudu ile gerinmek oldu.
Ondan sonra Rocinante'nin yanma ko~arak
sagnsm1 ok~adt:
"Ey atlarm krah! Tann'dan dilerim ki, c;ok gec;-
meden tekrar birle~ip yiiksek gi:irevimize devam
edelim." dedi.
Biraz sonra da kafiledekilerle birlikte yemek yi-
yordu.
Yemek s1rasmda kahramamm1z uygun bir ~e­
kilde pek c;ok ho~ hkra anlath. $i:ivalyeyi dinleyen
Katedral heyeti iiyesi, her tiirlii deliligine ragmen
~i:ivalyelik hakkmdaki derin bilgisine hayran olu-
yordu. Bu kadar aktlh ve bu kadar giizel konu~an
bir adamm, evine gi:itiiriilmek ic;in, bir deli gibi ka-
fese kapahlmt~ olmasm1 bir tiirlii anlamtyordu.
Sonunda Don Ki~ot'a sordu:
"Senyor sizden bir ~ey sormama izin vermeni-
zi rica ediyorum. Bu kadar bilginiz ve gi:irgiiniiz
olmasma ragmen kendinizi biiyiilenmi~ sanacak
kadar hayallere kaplim1~ olmamza dogrusu bir
anlam veremiyorum. Siz de takdir edersiniz ki,
Galya'h Amadis, Bernardo del Carpio ve bu gibi-
lere a it hikayeler birtak1m yalanlardan ibarettir; bu
kitaplann yazarlan bile yazdtklanmn dogru olma-
digmi itiraf etmektedirler. Bununla beraber, bu gi-
bi macera ve sava~ hikayelerinin sizin gibi asabi
mizac;lan tahrik ve te~vik edecegini de kabul ede-
rim. Ama ruhunuzun ihtiyaCI olan g1dalan neden

137
tarihte aram1yorsunuz? Sezarlann, aniballerin, is-
kenderlerin, o hayali ~ovalyelerden daha ~ok tak-
dire deger olduklanm itiraf edin. Haydi bakahm,
Senyor Don Ki~ot arhk kendinizi toplaym ve akh-
mzi kullanarak insanlarm gozi.inde lapk oldugu-
nuz yeri aim. Okudugunuz kitaplan degi~tirecek
olursamz, ~ok g~meden La Mancha eyaletinin en .
aydm, en sevimli ve degerli ki~isi olursunuz."
Don Ki~ot bi.iyiik bir dikkatle dinledigi Kated-
ral heyeti i.iyesinin sozi.ini.i bitirdigini gori.ince he-
men cevap verdi:
"Senyor, eger yamlm1yorsam, ~ovalyelik kitap-
lannm okuyucular i~in zararh oldugunu iddia et-
mektesiniz."
~ovalyenin gayet sakin konu~tugunu goren
Katedral heyeti i.iyesi memnun olmu~tu. Kahra-
mammizm sozlerini ba~1yla onaylad1.
Don Ki~ot, "Bu iddiamza gore, benim degil, si-
zin bi.iyi.ilenmi~ oldugunuza pek hakh olarak hi.ik-
mediyorum. <;:i.inki.i, bu i.inli.i ~ovalyelerin ger~ek­
ten mevcut olduklan en i.inli.i eserlerde bile kabul
edilmi~ oldugu halde, sizin gibi akilh ve bilgili bir
ki~inin nasil olup da bunlan kabul etmedigine
dogrusu ~a~maktay1m. Bi.iti.in bunlan inkar etrnek
ve bu kadar gi.izel kitaplan okumamak i~in zevk-
ten bi.isbi.iti.in mahrum olmak gerekir. brnegin
~imdi burada konu~urken, kar~Imizda i~inde yi-
lanlann ve daha bin ti.irli.i korkun~ hayvanlann
bulundugu kaynar zift ile dolu bir go! ortaya ~~k­
sa ve goli.in tam ortasmda kulagimiza ~oyle bir ses
gelse: "Ey hi~bir tehlike kar~1smda cesareti sarsii-
mayan ~ovalye! Yedi perilerin saraymdaki tuhaf
~eyleri gorerek zevk almak istiyorsan, bu karanhk
sulara dal!" 0 zaman sevgilimin a~kma s1gmarak
kendimi o mi.ithi~ gole atanm ve olduk~a gi.izel,
ye~illiklerle si.islenmi~ bir yere vannm. Yapraklar-
dan yapilm1~ ye~il bir kubbe altmdan yi.iri.iri.im,
on\.imde billur gibi suJar akar, ba~Imm i.izerinde
binJerce ku~ CIVIidar Ve oti.i~i.ir, gi.izeJ kokuJu ~i­
~ekJer ve fidanlar arasmda mermerden binlerce
ko~kler, sedeften magaralar, k1sacasi, cennet gibi

138
yerlerde dola~nr ve bi::iylece, duvarlan altmdan,
mazgallan elmastan, kapisi gi::ik yakuttan bir ~to­
ya gelirim. Bu gti?el ~atoyu seyretmekle kalacagi-
mi sanmaym. $atodan '>Ikan o iki gen'> kiz hemen
etraflmi sanp beni o gi::irdiigiim saraya sokarlar.
Orada beni soyarlar ve gtizel kokulu sular ile yika-
diktan sonra yeni '>ama~ular ve elmash elbiseler
giydirirler ve oradan ba~ka bir daireye gi::itiirerek
bana yemekler ikram ederler. Yemek yerken nere-
den geldigini anlayamadtgim gayet ho~ '>algi ses-
leri duyanm. Arhk ortadan kaybolmu~ olan ye-
mek masasmm yerine o zamana kadar gi::irdiigiim
kizlarm en gi.izeli ve sevimlisi gelmi~ olur. Kendi-
sinin nasi! biiyi.ilendigini tath tath anlahr ve o gti-
zel saray hakkmda da '>ok ilgi uyandiracak ~eyler
anlahr. Arhk gerisini anlatmayacagtm. Yalmz ~u
kadanm si::iylemek isterim ki, bu seriivenin sonun-
da biiyi.ik bir imparatorluga sahip olurum ve o za-
man sadik ve vefakar silah~orum Sanc;o'ya iilkem-
den bir kontluk ihsan ederek ci::imertligimi ispat
ederim."
Bu son si::izler iizerine San'>o sevincinden bagir-
di:
"Evet, senyorlar, evet, bi.itiin kiskanc;hklara
ragmen, sabirsizhkla bekledigim bu kontluga sa-
hip olacagtm. Bir kere elime ge'>ince gi::ireceksiniz
ki orasmi mi.ikemmel ~ekilde yi::inetecegim. Eger
yi::inetemeyecek olursam, i~ittigime gore iilkelerini
yi::inetemeyen efendiler, varhgm biiyiik bir kismim
almak iizere, bu i~te ehil olanlara devrediyorlar-
mi~, ben de i::iyle yapar ve gelirlerini diizenli ola-
rak alan bir diik gibi ya~anm."
Sanc;o'yu dinleyen Katedral heyeti i.iyesi si::ize
kan~h:
"Se_nin si::iylediklerin gelirini saglamak baki-
mmdan iyidir, ama bir iilkede adaleti saglamak,
orap elinde bulunduran Bey'e aittir. Bu da, mii-
kemmel bir di.i~iince giiciiyle iyi niyetlere bagh bir
i~tir. i~te yi::inetmenin prensibi budur, aksi halde i~­
ler kan~Ir." dedi.
Sanc;o cevap verdi:

139
"Bu uzun felsefeden bir ~ey anlamadim. Bir ke-
re kont olunca topraklanm1 i~letmesini bilirim ve
keyfim ne isterse yapanm. Keyfime gore ya~adik­
<;a akhma geleni yapanm, akhma geleni yaphk<;a
memnun olurum ve memnun olduk<;a da arhk
hi<;bir arzum kalmaz. i~te, ben de boyle di.i~i.in­
mekteyim."
San<;o sozlerini bitirince koca bir bardak ~rab1
dikti ve rahip ile Nikolas Usta koti.i koti.i bakh.
Efendisi ile silah~runun bi.iti.in hezeyanlanna
ragmen, Katedral heyeti i.iyesi, Don Ki~t'un ~oval­
yelik hakkmda bildigi hikayeleri anlatmaktaki ye-
tenegini takdir ediyor, bir yandan da San<;o'nun bi.i-
ti.in bunlara ger<;ekrni~ gibi inanmasma ~~myordu.
Bir si.ire sonra Katedral heyeti i.iyesi yoluna de-
vam etmek i<;in rahipten izin isterken, Don Ki~ot
hakkmda, iyi veya koti.i olsun, haber vermesini de
rica ederek kafileden aynld1. Kisacasi, herkes da-
gilmi~, yalmz rahip, berber, Don Ki~ot ve San<;o
kalmi~h. Bir de, bi.i.ti.in dovi.i~lerde efendisi kadar
sabuh oldugunu ispat etmi~ olan Rocinante vard1.
ArabaCI, oki.izleri tekrar arabaya ko~tu ve Don
Ki~ot'u da arabada bir kuru ot y1gm1 i.izerine yahr-
diktan soma rahibin gostermi~ oldugu yolda ag1r
ag1r ilerlemeye ba~lad1.
Alh gi.in yol ald1ktan soma, bir Pazar gi.ini.i tam
ogle zamam kasabaya vard1lar. Bi.iti.in kasaba hal-
ki oki.iz arabasmm ge<;tigi yolda toplanmi~, araba-
nm i<;inde kimin bulundugunu gormek i<;in etrah- ·
m sarm1~h. Hem~ehrileri Don Ki~ot'u tamd1klan
zaman hayretler i<;inde kaldilar. Ki.i<;i.ik bir oglan
ko~arak kahya kadmla ~ovalyenin yegenine, efen-
dilerinin bir oki.iz arabasiyla, kuru ot yigmlan
i.izerinde, rengi atm1~ bitkin bir halde getirildigini
haber verdi. Bu haber i.izerine sa<;lanm ba~lanm
yolarak ~ovalyelik kitaplanna lanet okuyan bu ka-
dmlann feryatlan insam ger<;ekten i.izi.iyordu. Don
Ki~ot evine girdigi zaman kadmcag1zlar yeniden
feryada ba~ladilar.
Kocasmm, Don Ki~ot'un silah~oru sifatiyla ~o­
valyeyle birlikte gitmi~ oldugunu bilen San<;o'nun

140
kans1, bu haberi duyunca ko~up gelmi~ti. San-
c;:o'yu gorunce, ilk sorusu, "E~ek nas1l?" oldu. San-
c;:o cevap verdi:
"Saghg1 efendisinden iyidir."
"Tann'ya ~ukur! Fakat soyle bakahm dostum,
silah ~orluk hizmetinden ne kazandm? Bana ne he-
diye vereceksin? Hani c;:ocuklara kunduralar?"
"Kadm! Sana boyle ~eyler getirmedim, fakat
daha buylik ~eyler getirdim."
"Daha iyi ya, bu guzel ~eyler ne ise goster ba-
kahm, beni memnun edersin dostum, as1rlarca de-
vam eden yoklugunda ne kadar mahzun oldum
bilsen!"
"Onlan evde gosteririm. Kadm, yalmz ~unu iyi
bil ki, yakmda yine yola <;:Ikacagiz, o zama·n mu-
hakkak bir kont veya bir ada valisi olarak donece-
gim, hem de en iyilerinden birinde."
"in~allah efendi, bizim ona c;:ok ihtiyacimlz var.
Fakat ben adanm ne oldugunu bilmiyorum."
"E~ek ho~aftan ne anlar! Zamam gelince sen de
anlarsm ve vasallann tarafmdan sana hammefen-
di denildigini de duyarsm."

141
"Nedir bu soylediklerin, bu vasallann, bu ha-
mmefendiler ne?"
"Bi.iti.in bunlan anlamak i<;in bo~una ugra~ma,
yalmz sozlerime inan ve sesini kes. Fakat ~unu da
ilave edeyim ki, macera pe~inde ko~an gezgin bir
~ovalyenin silah~oru olmak ho~ bir ~ey. Ger<;ekte,
her giri~ilen i~ ba~anyla sona ermiyor ve <;ogun-
lukla aksine <;1k1yor. Bunu tecri.ibeme dayanarak
soyli.iyorum. C:::iinki.i bazi i~lerden dayak yiyerek,
baz1smdan da yorgan i<;inde hoplahlarak <;Ikhm;
fakat bi.iti.in bu olaylara ragmen, ba~an i.imidi ile
ya~amak, ormanlardan ge<;mek, kayalara hrman-
mak ~atolarda ag•rlanmak, para vermeden hanlar-
da yahp kalkmak pek ho~ ~eyler."
San<;o ile kans1 boylece konu~urken, kahya ka-
dm ile ~ovalyenin yegeni Don Ki~ot'un elbiseleri-
ni <;Ikanp yatagma yatmyorlard1. Don Ki~ot bu ka-
dmlara ~a~km ~a~km bak1yor ve nerede bulundu-
gunu bir ti.irli.i kestiremiyordu.
Rahip, ~ovalyenin yegenine, amcasma <;ok iyi
bakmasm1 ve bir daha ka<;mamas1 i<;in gozden
uzak tutmamalan geraktigini tembih ediyor ve
kendisini evine getirebilmek i<;in katlandiklan
zahmetleri uzun uzad1ya anlahyordu. Rahibin an-
lathklanm dinleyen kahya kadm ile Don Ki~ot'un
gen<; yegeni, bu kadar yalan ve sa~mahg1 icat eden
~ovalyelik romanlarmm yazarlanm cehennemin
dibine gondermesini Yi.ice Tann'dan dileyerek, bu
gibi kitaplara lanet ediyorlard1.
Zavalh kadmlar, rahibe, bu sefer Don Ki~ot'u
koruyacaklanm, ka<;masma meydan vermeyecek-
lerini vaat ettiler ise de bu vaatleri bo~a <;Ikacakh,
<;iinki.i okuyuculanm•z ikinci ciltte gorecekleri
i.izere, $ovalye ellerinden kurtularak ii<;iinci.i <;Iki-
~lm yapacakb.

142
iKiNCi BOLUM
DON Ki~OT'UN
HASTALIGI SIRASINDA
RAHiP VE BERBER iLE GORU~MESi

Rahip ile berber, ge<;mi~ ~eyleri hatJrlatmamasi


i<;in, bir aya yakm bir zaman dostlanm ziyaret et-
mekten sakmmi~Iardi. Bununla beraber, yegeni ile
kahya kadm1 gormemezlik etmiyorlard1 ve her go-
ri.i~lerinde hastaya iyi bakmalanm, ona midesi ile
beynini gii<;lendirecek sade, temiz ve besleyici gi-
dalar vermelerini tavsiye ediyorlard1. Kadmcagiz-
lar, rahip ile berbere ogutlerini tutacaklanm temin
ediyorlar ve efendilerinin artJk akh ba~mda insan-
lar gibi konu~tugunu soyli.iyorlard1. Bu habere <;ok
memnun olan ~ovalyenin iki eski dostu, onu eve
getirebilmek i<;in, bi.iyi.ilenme hikayesini uydurup
bir kafese kapattJklanndan dolap kendi kendileri-
ni tebrik ettiler. $ovalyenin ger<;ekten akillamp
akillanmadigmi bizzat gormek i<;in onu ziyaret et-
me hevesine kapilmi~lardi. Ama daha <;ok yeni bir
yaray1 tazelememek i<;in yanmda ~ovalyelikten
soz etmemeyi kararla~tirdilar.
Evine gitiklerinde, ba~mda Toledo i~i kirmiZI
bir takke, Sirhnda yi.inden bir gomlek, kahramam-
ZimiZI yatagmda oturmu~ buldular. Don Ki~ot o
kadar zayiflami~h ki, dostlan onu bir mumyaya
benzettiler. $6valye misafirlerini <;ok iyi kar~Ilad1,
saghg1 hakkmda sorduklan sorulara nezaketle ce-
vap verdi. Bir ara sozi.i devlet i~lerine ve hi.iki.ime-
tin yonetim ~ekillerine getirdiler. Don Ki~ot o ka-
dar makul konu~uyor, oyle gi.izel cevaplar veri-
yordu ki dostlan, arhk akhmn ba~ma geldigine
hemen hemen inand1lar. Bu konu~malarda haz1r
bulunan kahya kadm ile ~ovalyenin yegeni efendi-
lerini tamamiyla iyile~mi~ sanarak oylesine sevin-
diler ki, Tann'ya ~i.iki.ir deyip duruyorlard1.

145
Dostu Don Ki~ot'un gen;ekten iyile~ip iyile~me­
digini anlamak isteyen rahip, $bvalyelik hakkmda
hi<;bir ~ey konu~mayacaklanna dair ald1klan karar-
dan vazge<;erek konuyu degi~tirdi ve dedi ki:
"Saraydan s1zan baz1 haberlere gore, Tiirkler
gii<;lii bir donanma ile hareket etmi~ler, fakat bu
kara bulutun nereye <;okecegi heniiz belli degil;
bu haber H1ristiyan alemini tela~a dii~iirdugun­
den Kral Hazretleri, her ihtimale kar~1, Sicilya,
Napoli ve Malta' da emniyet tedbirlerinin almma-
sml emretmi~."
Don Ki~ot cevap verdi:
"Dii~mamn ani bir hiicumuna kar~1 savunma·-
SlZ kalmamalan i<;in iilkeleri tam zamanmda tah-

146
kim ettiren Kral Hazretleri ihtiyath bir sava~<;I gibi
hareket ediyor. Fakat bu konuda benden bir nasi-
hat istemi~ olsayd1, kendisine hi<;bir zaman bula-
mayacagi bir fikir verirdim."
$6valyenin bu sozlerini duyan papaz, kendi
kendine: "Ah, zavalh Don Ki~ot! Yine deli sa<;ma-
lanna ba~ladm." diye mmldand1.
Papaz ile aym fikirde olan berber, Don Ki~ot'a
buna ne gibi bir <;are bulabilecegini sordu.
Don Ki~ot dedi ki:
"Ey sakal yolucu senyor, ~una emin olunuz ki,
benim krala verecegim nasihat, ~unun bunun kra-
la saygistzca vermek ciiretinde bulunduklan fikir-
lere hi<; benzemez."
Berber, "Aksini soylemiyorum, fa kat ne dii-
~iindiigiiniizii bir an once anlamak istiyoruz."
Don Ki~ot, "<;:ok basit!" dedi. "Kral bir emirna-
me yaz1p ispanya'mn biitiin gezgin ~ovalyelerini
davet etmeli. Bunlardan on ikisi Tiirkler'i piiskiirt-
meye yeterlidir. Eger bugiin iinlii Don Belianis ya
da Galya'h Amadis'in sayisiz soyundan birisi
(kendimi kastetmiyorum) hayatta olmu~ olsa ve
Tiirkler' e sald1rsa, kendilerine aman diletmeyece-
gine ~i.iphe edebilir misiniz? SOzlerimi Tann duy-
sun, arhk fazla konu~mayacag1m."
U<; arkada~ bir sure daha sohbete devam ettik-
ten sonra aralanndan aynlnu~ olan ~ovalyenin ye-
geni gen<; k1z ile kahya kadmm, bah<;ede biiyiik
bir gi.iri.iltii <;Ikardiklan duyuldu. Merakla hepsi
sesin geldigi yere ko~tular.
Bu gi.iri.ilti.i, kahya kadm ile gen<; ktzm bagir-
malanndan ileri geliyordu. Efendisini gormek i<;in
gelip kap1y1 vuran San<;o'nun i<;eri girmesine en-
gel olmak istiyorlard1. Silahtar i<;eri girmek istiyor,
fakat kadmlar, "Bu serseri herifin burada ne i~i
var!" diye bagmyorlard1. ikisi bir ag1zdan, "Haydi
i~ine, efendimizi <;ileden <;Ikanp daglarda k1rlarda
ko~turmaya ffil geldin?" diye soyleniyorlard!.
Bu sozlere kar~1 San<;o ~u cevaplan veriyordu:

147
"Hay iblis kan, hay! Efendini daglarda, klrlar-
da ben mi ko~turdum? Bana bir ada vaat ederek
beni evimden ahp daglarda k1rlarda ko~turan asll
odur. Halbuki ~imdiye kadar be~ kuru~ paras1m
gormedim."
"Hay seni adalar bogsun, mendebur herif!
Adalar senin neyine ayol' .. Adalan idare edecegi-

148
ne gitte evini idare et; tembel herif, git de tarlam
si.ir, adalan da bizleri de rahat b1rak."
Rahip ile berber bu duruma gi.ili.ip duruyorlra-
di. Bu s1rada, San<;o'nun agzmdan aptalca bir soz
ka<;1rmasmdan endi~ye di.i~en Don Ki~ot silah~o­
runu <;ag1rd1. Boylece, kadmlar onu i<;eri almaya
mecbur oldular. Arhk ~ovalyenin iyile~mesinden
i.imitlerini kesen berber ile rahip, dostlanna veda
ederek aynldllar. Rahip Nikolas Usta'ya dedi ki:
"Hi<; beklemedigimiz bir anda asilzademizin
macera pe~inde ko~mak i.izere k1rlara ka<;m1~ ol-
dugunu ogrenecegiz."
Berber, "Buna hi<; ~a~1rmam, a rna silah~orunun
efenc:Msinin akhna uymasma ~a~1yorum. Tann dos-
tumuza ~ifalar versin!"
Bu s1rada Don Ki~ot, San<;o ile odasma kapan-
mi~ konu~uyordu. $6valyenin ilk sozi.i ~u oldu:
"Dostum San<;o, biraz once benim hakk1mda
soylediklerini duydugumda <;ok kJzdJm. $unu iyi
bil ki, ikimiz de beraberce sefere <;1khk, aym mace-
ramn pe~inden ko~tuk. Seni bir defa <;ar~af i<;inde
hoplathlar ise, ben de bir<;ok kez hurdaha~ oldum.
Birbirimizden ~ikayete hakkimlz yok. Bunu arhk
iyice anlaman gerekir. $imdi bunlan b1rak1p ba~ka
~eylerden bahsedelim. Kasabada hakk1mda neler
soyleniyor? Kasabada benim i<;in neler soyli.iyor-
lar? Kahramanhg1m, oyki.ilerim ve nezaketim hak-
kmda, ~ovalyelerin, asilzadelerin ve halk tabakasi-
mn fikirleri nedir? Arhk unutulmu~ alan ~ovalye­
ligin ihyas1 konusunda verdigim karar nas1l etki
uyand1rd1? San<;o, ~unu iyi bil ki, sad1k ve iyi hiz-
metkarlar efendilerine ger<;egi oldugu gibi soyler-
ler, ne ho~a gidecek bir ci.imle eklerler, ne de bir
~ey gizlerler. i~te senin de bu ~ekilde hareket etme-
ni isterim."
Silahtar cevap verdi:
"Efendim, arzunuz i.izerine her ~eyi oldugu gi-
bi a<;JklayacagJm, fakat bir ~arhm var. 0 da, si:iyle-
diklerimin hi<;birine kizmayacagm1za dair soz ver-
menizdir."

149
"Hic;bir sozune ktzmayacagtm, her ~eyi ser-
Jestc;e ve ac;tkc;a soyle."
"0 halde once ~unu soyleyeyim ki, halk size Zlr
ieli gozi.iyle baktyor ve beni de aktl yoni.inden siz-
ien a~agt bulmuyor. Asilzadeler, iki buc;uk doni.im
traziniz ve eski pi.iski.i elbiseleriniz ile "Don" ve
'~valye" unvanlanm almaya cesaret etmi~ olma-
uzla alay ediyorlar. Degerinize ve oyki.ilerinize
;elince, ic;lerinden baztlan, "Deli, fakat sevimli bir
ieli." digerleri de, "Talihsiz bir cesur, hazen nazik,
>azen de ki.istah" diyorlar. SOzi.in ktsast, soylenti-
er pek o kadar lehimizde degil."
"Sanc;o, ~unu takdir etmen laztmdtr ki, faziletli
>ir adam nerede olursa olsun birc;ok ele~tiriye ug-
·ar. En i.inli.i adamlar bile, ezelden beri, c;irkin ifti-
·alardan kurtulamamt~lardtr. Son derece cesur, de-
~erli ve ihtiyath bir kumandan alan Julius Caesar
>ile ihtiras ve israf ile suc;lanmt~h. Kahramanhgty-
a bilinen Bi.iyiik iskender sarho~lukla itham edil-
li. Hercules ic;in kadmlara di.i~ki.in denildi, Gal-
ra'h Amadis'in karde~i Don Galaor ise c;ok kavga-
:t bir adam olarak damgalandt. 0 halde, hakktm-
laki soylentiler yalmz anlathklanndan ibaret ise
mnlan ho~ gorelim."
"Hepsi bu kadar olsa iyi, ama ... "
"Dahast m1 var? Anlat bakaytm."
"Ah, efendim, bunlar bir ~ey degil. Fa kat rna-
tern ki her ~eyi bilmek istiyorsunuz, bunlarm hep-
~ini size oldugu gibi anlatacak birisi var. Bu gene;,
Jakalorya sahibi, Salamanca' da tahsiline devam
~den Bartolome Carrasco' nun oglu Sanson Carras-
:o'dur. Gidip kendisini bulmahytm. Di.in kendisi-
le rasladtgtm zaman, bana, maceralanmzm Yara-
ICI Asilzade La Mancha'h Don Ki~ot ismi altmda
,astlmt~ oldugunu ve bu eserin elden ele dola~tt­
;mt soylemi~ti. Hatta beni de, Toboso'lu Dulci-
lea'yt da i~in ic;ine kan~tlrmt~lar. i~in garibi, iki-
nizden ba~ka kimsenin bilmedigi maceralan da
•azmt~lar. Dogrusu ~a~hm kaldtm, ne diyecegimi
,iJmiyorum. Yazar, bi.iti.in bunlan nereden ogren-
ni~ acaba?"

50
"Dostum Sanc;o, bu adam mutlaka kurnaz bir
buyi.icu olmah, onlann bilip ogrenmedikleri i>ey
yoktur."
"Hay1r camm, buyi.icu filan degil, pek ismini
hatlrlayarwyorum. Fakat isterseniz gidip Carras-
co'yu bulup getireyim."
"<:;ok memnun olurum, Sanc;o, zaten ii'in ic; yi.i-
zunu ogrenmedikc;e agzima bir lokma yemek bile
koymayacag1m."
Bu sozler uzerine Sanc;o efendisini orada b1ra-
k1p talebeyi aramak uzere c;Iklp gitti.
Sanc;o ile Carrasco geldigi zaman, Don Kii>ot
derin dU.i>U.ncelere dalm1i' bir halde odada dolai>I-
yordu.
Carrasco, yirmi dort yai>lannda, ufak tefek, so-
luk benizli, parlak gozlu, yass1ca burunlu, buyuk
ag1zh, ne§eli, alayCJ ve gayet hoi> sohbet bir genc;ti.
Don Ki§ot'u gorunce onunde diz c;okru ve dedi
ki:
"Senyor Don Ki§ot, zat-1 alinizin ellerini opme-
me musaade buyurunuz, yemin ederim ki, yeryii-
zunde gelmi§ ve gec;mi§ §OValyelerin en kahrama-
m ve en tamnmi§ll1I selamlamak §erefine ula§mii>
oluyorum. Burun maceralanmzm tarihini yazmi§

151
ve bunu birc;ok dile c;evirecek birini bulmu~ olan
Seyyid Hamid Badincani'yi Tann korusun."
Don Ki~ot onu ayaga kaldmp dedi ki:
"Demek tarihim yaz1ld1 ve yazan da bir Mag-
ripli oyle mi?"
"Evet Senyor, yaz1ld1 ve ~u anda eminim ki on
iki binden fazla nusha basilml~hr. Bence, bu eseri
kendi diline c;evirtmeyecek bir tek millet yoktur.
Biiyiik Don Ki~ot'un pek yakmda butun dunyaca
tamnacagma da ~uphem yoktur. Boyle bir ~oval­
yenin, tehlikeler kar~1smdaki cesareti, felaketler
ic;inde gosterdigi sab1r, guzel Dulcinea'sme olan
saf ve temiz a~k1, her tiirlu kin ve garezden uzak
olu~u, onu ornek olarak gosterilmeye lay1k bir in-
san mevkiine yiikseltmi~tir."
Don Ki~ot, "Carrasco efendi, en c;ok begenilen
hareketimin hangisi oldugunu liitfen sayler misi-
niz?" dedi.
"Bu konuda herkesin farkh fikrileri var. Baz1
ki~iler yeldegirmenleri macerasm1, digerleri ise
c;uhaC! degirmenlerininkini tercih ediyor; fakat iki
koyun siiriisii haline gelmi~ olan o iki korkunc; or-
duya yaphgmlZ taarruzu begenenler de pek c;ok.
Bundan ba~ka, baz1 kimseler de, ozgurluklerine
kavu~turdugunuz o zincirlere vurulmu~ kurek
mahkumlann halini daha c;ok begeniyorlar."
Sanc;o burada soze kan~arak, "Peki, bizim o c;o-
banlardan da soz ediliyor mu? Hani Rocinante'nin
sebep oldugu olay?" diye sordu.
Carrasco cevap verdi:
"Bilgin bir tarihc;i olan Seyyid Hamid Badinca-
ni, eserinde hic;bir maceray1 unutmam1~. Her ~eyi
noktas1 noktasma anlatan yazar, Sanc;o'nun yor-
gan ic;inde athg1 taklalan bile unutmam1~."
Sanc;o, "Yorgan ic;inde degil havada, havada
deyiniz; hem de sand1gm1zdan pek fazla takla at-
hrd!lar." dedi.
Don Ki~ot ic;ini c;ekerek dedi ki:
"Maalesef, gezgin ~ovalyelik tarihinde butiin
maceralar parlak ba~anlarla sona ermiyor."

152
Carrasco, "Bununla beraber, okuyuculardan
bin;ogu, Senyor Don Ki~ot'a ahlan dayaklann bu
romanda sessizlikle ge~i~tirilmesinin daha dogru
olacag1 fikrini ileri si.irmektedirler." diye kar~1hk
verdi.
Don Ki~ot, "Haklan var, ~ovalyenin gurur ve
vakanna dokunacak olan bu gibi olaylann yazii-
mamasi daha iyi olurdu. Size yemin ederim ki,
Vergilius'in anlathgma gore, Aineas hi~bir zaman
bizim kadar cesur olmam1~ ve Homeros'un tarifi-
ne gore de Odysseus bizim kadar ihtiyath hareket
etmemi~tir." diye soylendi.
Carrasco sozlerine devam etti:
"Evet, hakkm1z var, fakat ~urasm1 unutmaya-
hm ki, bu Magripli bir ~air veya sanatkar degil,
dogrudan dogruya bir tarih~idir. Bununla beraber,
eseri son derece ragbet kazand1; ~ocuklar, gen~ler
ve ihtiyarlar Don Ki~ot'un maceralanm o kadar
merakla okuyorlar ki, bu kitaba bi.iti.in bekleme sa-
lonlannda, her evde, hatta tuvalet masalan i.ize-
rinde bile rastlamyor. Halk arasmda o kadar yay-
gm ki, bir yerden bir s1ska hayvan g~tigi zaman,
herkes, i~te Rocinante, diyor. Aynca, baz1 okuyu-
cular, yazan unutkanhk veya samimiyetsizlikle
su~luyorlar. Ornegin, San~o'nun e~egini kimin ~al­
digmi ve silahtann bavulda buldugu yi.ikli.i alhm
ne yaphgmi anlatm1yor. Oysa bu paray1 nas1l kul-
landigmi, nerelere harcadigmi ogrenmek isteyen-
lerin sayisi pek ~ok. Bundan ba~ka, daha bir~ok
noksan var."
San~o lafa kan~arak dedi ki:
"$u anda size cevap verecek halde degilim, mi-
dem o kadar bo~ ki, eger iki bardak dolusu eski ~a­
rap i~mez ve iyi bir yemek yemezsem, a~hktan
olecegim. Eve yemek yemeye gidiyorum, zaten
kanm bu saatte beni bekler, karmm1 doyurduktan
sonra gelir sizlere e~egin hirSIZI ile Cardenio'nun
yi.iz alhm hakkmda istediginiz bilgiyi veririm."
Bunun i.izerine silahtar, sozlerine hi~bir ~ey ek-
lemeden ve cevap da beklemeden ~1k1p gitti.

153
Don Ki~ot misafirini her gi.inkii kotii yemegini
birlikte yemeye davet etti. 0 da kabul eti. Her
gi.inkii yemege iki gi.ivercin eklenmi~ti. Yemek SI-
rasu1da ~ovalyelikten soz edildi. Carrasco, kahra-
mammizm mizacma gore konu~malar yapti, iki
dost karmlanm doyurduktan sonra dinlenmek
icrin crekilip biraz uyudular.
Sancro doniip geldiginde konu~maya hararetle de-
vam edildi. Silahtar biraktigi yerden soze ba~laya­
rak dedi ki:
"Senyor Carrasco, madem ki ~egimin nasil ve
kimin tarafmdan <;ahndigmi ogrenmek istiyorsu-
nuz, o halde anlatay1m. Kurek mahkiimlan mace-
rasmdan ve cenaze alay1yla crah~mamizdan sonra,
Santa Hermandad'm elinden kurtulmak i<;in Sier-
ra Morena' da kiicriik bir ormana girmi~tik. <::ok ka-
ranhk bir gece idi; yaphgimiz dovii~lerden o ka-
dar yorgun ve bitkin dii~mii~tiik ki, efendim miz-
ragma dayanm1~, ben de e~egimin iizerine aban-
mi~ oldugum halde, sanki ku~tiiyii yashklar iize-
rindeymi~iz gibi derin bir uykuya dalm1~hk. Hele
ben oyle derin bir uykuya dalmi~hm ki, e~egimi
<;alan hirsiz, aym boyda dart kaz1k kesip semerin
ko~e altlanna saglamca yerle~tirdikten sonra, hay-
vancagiZI semerin altmdan crekmeyi ba~arm1~. Sa-
bah uyanmca kendimi semerin iizerinde bo~lukta
buldum. Biraz k1p1rdamr kipirdanmaz kaz1klar
kayd1 ve ben de yere yuvarland1m. E~egimi aray1p
da bulamaymca oyle icrin icrin agladim ki, eger ese-
rin yazan bu olap sesizce geo;mi~se crok haks1zhk
yaphgm1 kabul etmelidir. Fakat birkacr giin sonra,
Prenses Micomicona'nm refakatinde giderken,
efendim ile birlikte kendisini zincirden kurtarm1~
oldugumuz Gines Pasamento'mm cringene kihgi-
na girerek, e~esime binmi~ oldugunu gordiim.
Hemen ko~up e~egime sanld1gim zaman, hirsiz
<;oktan gozden kaybolmu~tu. Diinyalar benim ol-
du sand1m. Oyle ya, en sevdigim hayvana tekrar
kavu~mu~tum."

154
Carrasco sordu:
"Bunlar <;:ok gi.izel ama, bavuldan <;:1kan yuz al-
tm ne oldu?"
"Ne mi oldu? Bunu elinizi vicdammza koyup
da i:iyle sorun. Ne olacak, kendimin, kanmm ve
<;:ocuklanmm ihtiya<;:lanna harcad1m. Eger i:iyle
yapmam1~ olsayd1m, ikide bir efendime refakat
i<;:in ortadan kaybolmama kanm bilmem ne derdi!
Senyor Don Ki~ot'un maiyetinde yedigim sopala-
nri her biri i<;:in u<;: para hesaplasalar bile yuz altm
yine yeti~mez. $u halde, paramn hakkedildigine
emin olabilirsiniz. Hepimiz Tann'mn kulu degil
miyiz? Bir ~ey kime kismet ise o ahr."
Carrasco dedi ki:
"Butun bunlan eserin yazanna anla tacag1m,
kitabmm ikinci bi:ilumune ekleyecegine de ~up­
hem yok."

155
Don Ki~ot, "Senyor Carrasco, eserde diizeltile-
ek daha ba~ka noktalar var m1?" diye sordu.
"Bir iki ~ey daha olabilir, fakat bu soyledikle-
im kadar onemli degil."
Sanc;o soze kan~arak, "Kitabm yazan kendisi-
te i~ istiyorsa, rahat olsun, efendim ile ben mace-
a ve oykii konusunda kendisine 0 kadar zengin
:onular bulacag1z ki, ikinci boliimii degil iic;iincii-
iinii de yazabilir." dedi.
Sanc;o konu~urken Rocinante'nin ki~nedigi du-
·uldu. Bu ki~neme ~ovalyeye hay1rh bir alamet gi-
'i geldi ve iki tic; gun sonra yeni bir c;1ki~ yapmaya
.arar verdi. Bu karanm Carrasco'ya bildirdi ve
tangi yoldan gitmesinin uygun olacagm1 sordu.
:arrasco, Aragon yolunu tutmasmm iyi olacagm1
oyledi ve Zaragoza ~ehrinde Aziz George yortu-
u nedeniyle yap1lacak biiyiik cirit oyunlanna ka-
tlarak kendisini gosterecek olursa Aragon'lu ~o­
alyelerin, yani biitiin diinya ~ovalyelerinin iis-
i.inde bir tin kazanabilecegini de ekledi.
$ovalyenin cesaretini ve kahramanca aldigi ka-
an c;ok oven ogrenci dedi ki:
"Yalmz senyor, sizden bir ricam var, o da bun-
ian boyle her tehlikeye dii~unmeden birdenbire
hlmamamzd1r. <;:unkti hayahmz yalmz size degil,
ard1mma ko~acagm1z zavalhlara, zuliim goren
.admlara've gene; k1zlara da aittir."
Sanc;o ogrencinin soziinii keserek dedi ki:
"i~te, senyor Carrasco, beni kizd1ran konu da
·udur. Efendim ic;in yiiz silahh sava~c;1ya saldir-
!1ak, yanm diizine kavuna sald1rmak gibi bir ~ey.
:ger haflzam aldanm1yorsa, gerc;ek cesaretin al-
akhkla delice hiicum arasmda bulundugunu
uydum. Oyle ya, hazen sava~mak, hazen de geri
ekilmek gerikir. Yalan soyliiyorsam Tann camm1
Ism! insan ihtiyath olmah ve bashg1 yeri iyi bil-
!1eli, i~te o kadar. Eger gordiigiim hizmetlere kar-
Ihk efendim bana bir ada vermez de, kiic;iik bir
,iikiimet verirse ona da raziyim, c;iinkii ben hie; de
1rsh bir adam degilim."

Sll
bgrenci cevap verdi:
"Sanc;:o karde", bir vaiz gibi konu"uyorsunuz.
Once Tann'ya, sonra da Senyor Don Ki"ot'a gi.ive-
niniz, o size bir ada degil koskoca bir i.ilke bile ve-
rir."
Sanc;:o, "Bakm, bu konuda kendime gi.ivenirim,
dogrusu herkesin yi::inetimimden memnun olaca-
gma eminim."
Don Ki"ot, "in"allah olur, si::iylediklerini hi.iki.i-
metin yi::inetimini ele ald1gm zaman gi::iri.iri.iz." de-
di.
Sonra i::igrenciye di::inerek ekledi:
"Toboso'lu Dulcinea'm ic;:in ki.ic;:i.ik bir m1sra
yazmamz1 rica edecegim, bunu sevgilime veda
edecegim zaman okuyacag1m."
Carrasco ismin uzun olmas1 dolayisiyla bunun
biraz zor olacagm1 si::iyledi, ama gayret edecegine
si::iz verdi.
Bundan sonra Don Ki"ot sekiz gi.in sonra yola
c;:1kmak niyetinde oldugunu si::iyledi ve kararm
gizli tutmasm1, c;:i.inki.i rahip ile berber ve yegeni
haber ahrlarsa buna engel olmaya c;:ah"acaklanm
si::iyledi.
Carrasco, kimseye bir "ey si::iylemeyecegine si::iz
verdi ve "i::ivalyeden talihinin ac;:1k olup olmadigi
hakkmda kendisine bilgi vermeyi ihmal etmeme-
sini de aynca rica etti. Bi.iti.in bu i"lerin gizli tutul-
masma karar veren lie;: arkada" birbirlerinden ay-
nldilar.
Kahramanlar, lie;: gun ic;:inde haz1rhklanm ta-
mamladilar. Don Ki"ot, kahya kadm ile yegenini,
Sanc;:o da kansm1 teskin etmi"ti.
Carrasco "i::ivalyeye bir migfer armagan etti.
Z1mpara tozu ile iyice temizlenmi" olan bu migfer
Don Ki"ot'un i"ine yarayacakh. Bir gece, kimse
kendilerini gi::irmeden yola c;:Iktilar. Biri
Rocinante'sine, i::iteki de e"egine binmi", Toboso
kasabasma giden yolda ilerlemeye ba"lad1lar.
Carrasco kendilerini gec;:irmek ic;:in yanm fer-
sah kadar gidecekti.

157
;:,anc;o nun neyoes1 y1yeceKie a01uyau. ~uva1ye
~endisine muhtemel ihtiyac;lan ic;in bir kese dolu-
u para vermi~ti. bgrenci bir sure kendilerine e~Iik
~tti, sonra ~ovalyeyle kucakla~arak veda ettiler.
(endisine ba~lanndan gec;eni haber vermelerini
le rica ettikten sonra, Carrasco kasabaya dondu
re dogruca Rahip ile berbere giderek Don Ki-
'ot'un yola c;IktJgmt haber verdi.

TOBOSO'LU DULCINEA'YI
GORMEYE GiDEN DON Ki$OT'UN
BA$1NDAN GE<;ENLER

)anson Carrasco, ~ovalye ile silah~orundan aynhr


1ynlmaz Rocinante ki~nemeye ve Sanc;o'nun e~egi
le amrmaya ba~ladt. iki seruvenci, bunun hayra
1lamet oldugunu sandtlar. Fakat i~in tuhaf tarafl,
~~egin amrmas1 atm ki~nemesinden daha fazla
'urdugunden, Sanc;o kendi talihinin efendisinin-
~en usrun olacagt kamsma vardl.
Bu strada Don Ki~ot, silahtanna donerek dedi
~i:

"Dostum Sanc;o, biz ilerledikc;e, ortahk da da-


\a c;ok karanyor, bu gidi~le Toboso'yu gunduz
;ozu ile gormek de mumkun olmayacak. Herhan-
;i bir maceraya atJlmadan once oraya giderek e~­
'iz Dulcinea'nm haY,Ir duasm1 almak istiyorum,
:unku ~ovalyelere dunyada hic;bir ~ey, sevgilile-
·inden alacaklan ilham kadar kuvvet ve cesaret
rermez."
Sanc;o cevap verdi:
"Bu isabetli karanmza ben de katJhyorum,
1ma Dulcinea'mzm hay1r duasm1 almak ic;in uy-
;un bir yer bulma konusunda zorluk c;ekecegimi-
ci samyorum, eger sizi kumesin duvan uzerinden
~utsarsa onu bilmem. <;unku Sierra Morena dag-

'58
larmda yaphgm1z deliliklerden soz eden mektu-
bunuzu goti.irdiigum zaman kendisini orada gor-
mii~ti.im."
Don Ki~ot silahtannm soziinii keserek, "Hangi
kiimesden soz ettigini anlayam1yorum." dedi.
"Herhalde o muhte~em yerler senin goziine tavuk
kiimesi goriinmii~ olmah. Dulcinea'nm o giizel sa-
raymm siislii ve zengin koridorlan ile bah<;elerini
kiimese benzetmeye imkan var m1?"
"Belki hakhsm1z ama, eger haf1zam beni ya-
mltm1yorsa, gordiigum yer bir tavuk kiimesinden
ba~ka bir yer degildi."
"Pekala, ne olursa olsun, beni oraya Dulci-
nea'nm yamna goti.ir, o parlak giine~in bir tek 1~1-
gl bile benim cesaretimi arttmr, ruhumu, merha-
metli yiiregimi canladmr, iist tarafmm onemi
yok."
"Vallahi efendim, o giine~i gordiigum zaman
soyJediginiz kadar parJak degildi. ihtimaJ 0 Slrada
kalburdan bugday ge<;irmekle me~gul olan Dulci-
nea'mn etrahm saran tozlar, sa<;hg1 1~1klan karart~
m1~h. Bu miimkiindiir, itiraf ederim."
"Yine sa<;malamaya ba~ladm. Bir kere dii~iin
ki, ~airlerimizin, perilerin bo~ zamanlannda me~­
gul olduklan i~ler diye vas1fland1rdlklan ~eyler­
den ba~ka hi<;bir i~ ile bu k1zm me~gul olmasma
imkan yoktur. Hi<; ~iiphesiz kurnaz bir biiyiicii, o
e~siz giizelin parmaklarmdaki altm mekigi sana
bugday kalburu olarak gostermi~ olmah. Farkmda
olmadan aptalhklanm tekrarlay1p duruyorsun.
Dulcinea'nm dii~manlannm bu sozlerinden istifa-
de edeceklerini dii~iinsene budala! Ah k1skan<;hk!
$u koti.i k1skan<;hk! En parlak faziletleri kemiren o
pis kurt! Alemi zehirlemekten ba~ka bir ~ey yap-
mayan ~u k1skan<;hk!"
"<::ok hakhsm1z efendim, ben bu konuyu dii-
~iindiigiim zaman ~ohretimin lekelenmesi tehlike-
sinden korkuyorum. Fakat bo~ yere, <;iinkii ben
kimseyi giicendirmeyen, kimsenin i~ine kan~ma-

159
dan namusu ile ya~yan kendi halinde bir Htristi-
yamm, tarihc;ilerin benden ne alacakh ne de vere-
cekleri olabilir."
Kahramanlanmtz boylece konul?arak Tobo-
so'ya yaklal?maktaydtlar. Kasabaya girdikleri za-
man herkes derin bir uykudaydt. Karanhk sokak-
larda hiikiim siiren derin sessizligi bozan l?ey, yal-
mz kopeklerin havlamaSI, damlar iizerinde al?Ik-
dal?hk eden kedilerin miyavlamas1 ve ahtrlardaki
domuzlann homurdanmastydt.
Bu durum Sanc;o'nun cesaretini ktrmaya bal?la-
mt~h. A~tk ~ovalyeye gelince, bunu bir haytr alame-
ti saymtyordu. Buna ragmen, silah~oruna dedi ki:
"Oglum Sanc;o, beni Dulcinea'nm sarayma go-
tiir, belki kendisini uyanm1~ buluruz."
Sanc;o cevap verdi:
"Ah efendim, sizi hangi saraya gotiireyim, ben
giizeller giizelini kiic;iik bir evde gormii~tiim."
"0 halde, nedimeleri ile vakit gec;irmek ic;in sa-
raym kiic;iik bir dairesine c;ekilmi~ olacak, biiyiik
ve asil madamlar ile prensesler boyle yaparlar."
Sanc;o hayretle, "Madem ki asil ~ahsiyetiniz,
biitiin soylediklerime ragmen, Senyora Dulci-
nea'mn oturdugu evi bir saray olarak kabul etmek
istiyor, bu saatte bir saraym kap1s1 ac;tk olur mu?
Sonra da bu saatte kaptyt vurarak herkesi tela~
ic;inde ayaga kaldtrmak dogru mudur?" dedi.
Don Ki~ot, "0 halde ev ev dola~arak sarayt bu-
lahm, bir kere sarayt bulunca sana nastl hareket
edecegimizi soylerim." diye mmldandt.
Sonra ekledi:
"Eger yamlmtyorsam, l?ll gordiigumiiz biiyiik
karalh herhalde Dulcinea'mn sarap olacak."
Bu sozleri si:iyleyerek, goziine ili~en o kararttya
dogru ilerleyince karl?Ilanna biiyiik bir kilise c;tkh.
"Sanc;o, bak, kar~Imiza bir kilise c;tkh."
"Farkmdaytm senyor, bereket versin mezarhga
rastlamadtk, c;iinkii bu saatte mezarhga rastlamak

160
hayra alamet degildir. Fakat eger yandmlyorsam,
Dulcinea'mn oturdugu evin bir -;1kmazda bulun-
dugunu size soylemi~tim."
"Tann cezam versin aptal herif! Biiyiik konak-
lann ve hiikiimdar saraylannm -;1kmaz sokaklar-
da olduklanm acaba nerede gordiin?"
"Ah efendim, her memleketin kendine ozgii
adetleri vard1r; belki de Toboso'da saraylan ve
muhte~em binalan -;1kmazlarda ve sokak i-;lerinde
in~a etrnek adet hiikmiine girmi~tir. Beni kendi ha-
lime b1rakm da ~u gordiigumiiz dolamba-;h so-
kaklarda ara~hrmalar yapay1m, ba~1m1za bela ke-
silen ~u kopekler tarafmdan paralanmadan saray1
bulmay1 belki ba~annm."
"Bana bak San-;o, sevgi!ime ait ~eylerden soz
ederken terbiyeni takm, bir mesele -;1kmasma izin
verm~ ve korkun yiiziinden her ~eyi yiiziistii bl-
rakma."
"Pekala, ama sizin bin defa goriip de bulama-
dlgmlz Dulcinea'mzm evini ben nas1l hemen bula-
pm? Biraz sab1rh olun da giin agarsm, elbet bulu-
ruz."
"Ben sana giizel Dulcinea'y1 hi-; gormedigimi,
o muhte~em saraymm e~igini hi-;bir zaman a~ma­
diglml ka-; defa soyledim. Ben onun e~i bulunmaz
giizelligini, akd ve dirayetini duydugum zaman,
kendisini gormeden a~lk olmu~tum."
"Dogrusu efendim, ben de onu sizin a~1k oldu-
gunuz ~ekilde gordiim."
"San-;o, rica ederim dogru diiriist konu~, bu
meselede ~akaya kesinlikle tahammiiliim yoktur."
Boylece konu~urlarken, bir adamm iki kahrla
birlikte kendilerine dogru geldigini gordiiler. Bu,
giin dogmadan i~e ba~lamak iizere yola <;1km1~ bir
-;ift-;iydi."
Adamcag1z kahramanlanm1za yakla~hg1 za-
man, Don Ki~ot kendisine sordu:
"Arkada~, Tann ne arzun varsa yerine getirsin,
bana Toboso'lu e~siz prenses Dulcinea'mn sarap-
m gosterir misin?"

161
Koylii cevap verdi:
"Senyor, ben burah degilim, kisa bir zaman on-
ce zengin bir ~ift~inin hizmetine girmi~ bulunuyo-
rum. Fakat kasaba rahibinin evi kar~miZda, o size
istediginiz bilgiyi verebilir. Bununla beraber, bu
kasabada hi<; prenses bulunmadigmi, fakat evle-
rinde kendilerini prenses sanan zengin kadmlann
oldugunu biliyorum."
Bunun iizerine Don Ki~ot dedi ki:
"Arad1g1m prenses, herhalde soz ettiginiz ka-
dmlar arasmda bulunmah."
"Miimkiindiir senyor, fakat i~te giin agard1,
ben i~e gidiyorum."
Bu sozleri si::iyleyen ~ift~i, fazla konu~mak iste-
mediginden katirlanm k1rba~Iayarak yoluna de-
vam etti.
Koyliiniin verdigi cevaplardan memnun olma-
yan efendisini dii~iinceli bir halde goren San~o de-
cH ki:
"Efendim, sabah oluyor, kasaba halkmm bizle-
ri boyle sokak ortasmda gormesi dogru bir ~ey
olamaz, ~iinkii birtak1m dedikoducu kadmlann
dillerine dii~eriz ki, bu da prensesin ~an ve ~erefi­
ne yak1~maz. Si::iziimii dinlerseniz civardaki kii~iik
ormanlardan birine ~ekilelim. Sonra, ben buraya
doner, Dulcinea'mn saraym1 buluncaya kadar To-
boso'nun alhm iistiine getiririm. Saray1 bulunca
Senyora ile gorii~iir ve emirlerini size getiririm."
$ovalye dedi ki:
"Dostum San~o, az konu~tun, fakat ~ok dogru
~eyler soyledin, tavsiyeni cam ve goniilden kabul
ediyorum, haydi ~u ormanlardan birinde saklana-
hm, sen oradan doner kasabaya gelir ve Dulci-
nea'y• bulup kendisi ile nezaket ~er<;evesinde ko-
nu~ursun."
San<;o, Sierra Morena daglarma di::indiigiinde
efendisine soyledigi yalanlar ortaya ~·kar diye
korkusundan titreyip duruyordu, i~te onun i<;in,
efendisinin kasaba d1~ma <;Ikmasma can atiyordu.

162
Kasabadan iki mil mesafede bulduklan bir or-
manda Don Ki~?ot sakland1 ve Sanc;:o da Dulcinea
ile g6rii~?mek i.izere tekrar kasabaya dondi.i.

SAN<;O'NUN DULCINEA'YI BllYULEMEK


i<;iN GOSTERDiGi MAHARET

$6valyenin sad1k silahtan, i.izerine ald1gl bu zor


elc;:iligin altmdan nasll kalkacagm1 ac1 ao dii~?iinii­
yordu. Ormandan uzakla~?IT uzakla~?maz ba~?lm c;:e-
virdi, efendisinin arhk gozden kayboldugunu gO-
riince hemen e~?eginden indi ve bir agacm govde-
sine oturarak kendi kendine konui?maya ba~?ladL
"E)i Sanc;:o karde~? ... " diyordu, "Zat-1 devletleri
once nereye gidiyor? Kaybettigi e~?egini mi arama-
ya gidiyor?"
"Hie;: ~?iiphesiz, hay1r."
"0 halde kimi arayacaks1mz?"
"Ben giizellik giine~?inin semas1 olan bir pren-
sesi arayacag1m."
"Peki Sanc;:o, arad1gm1 nerede bulacagm1 bili-
yor musun?"
"Nerede mi? Biiyi.ik Toboso ~?ehrinde."
"Pekala, fakat kimin tarafmdan geldiginizi so-
rarlarsa ne cevap vereceksiniz?"
"Ac;:Iara yiyecek, susuzlara su veren, hakslzhk-
lan diizelten, iinlii La Mancha'h i?Ovalye Don Ki-
~?Ot tarafmdan cevabm1 verecegim."
"Biitiin bunlar c;:ok iyi, fakat bu prensesin han-
gi evde oldugunu biliyor musunuz?"
"Efendim, bunun bir kral saray1 veya c;:ok muh-
te~?em bir ~?ato oldugunu soyliiyor."
"Bu ~?atoyu hie;: gordiiniiz mii?"
"Ne ben ne de efendim asia gormedik."
"Fakat, bana oyle geliyor ki, Toboso halk1, sizin
prenseslerini igfal etmek, kadmlanru ba~?tan c;:ll<ar-

163
mak i\ffi gelmi~ oldugunuzu ogrendikleri zaman,
hic;bir tarahniZI saglam brrakmamak ~rhyla, size
bir giizel sopa c;ekecek."
"Eger benim elc;i olarak geldigimi ve elc;iye ze-
val olmaz atasozi.ini.i unutarak hareket ederlerse,
hakh olurlar."
"Oyleyse, bu konuda dikkatli olursaniZ fena
olmaz. <::unki.i La Mancha'hlar dogru ve di.iriist ol-
duklan kadar da ofkeli insanlard1r. Sanc;o efendi,
gel ~u elc;ilikten vazgec;."
"Fakat bana ne oluyor, bizim efendinin deliligi
malum, buna zerre kadar ~i.iphem yok. Benim de
ondan a~gl kahr yamm yok, oyle ya, akh ba~mda
bir insan olsayd1m, hic;bir delinin pe~ine tak1hr
m1yd1m? Efendim o kadar deli ki, her ~eyi birbiri-
ne benzetiyor. Mesela, yeldegirmenleri dev, kahr-
lan ruhani insanlar, koyun si.iriilerini di.i~man or-
dulan olduklanm iddia ediyor. Senyor Don Ki-
~ot'un her ~eye c;abuk inanmasmdan yararlanarak
durumu kurtarmahy1m. ilk rastlayacag1rmz koyli.i
kadmm1 ona Dulcinea diye yutturmaya c;ah~aca­
glm. Eger inanmazsa, yemin ederim, yine inan-
mazsa, di.i~mam olan bir bi.iyi.ici.i tarafmdan ~ekli­
nin degi~tirilmi~ oldugunu iddia ederim. Sonunda
inamr. Ben de elc;ilik gorevimi gormii~ olurum.
Eger, efendim memnun olmazsa, bir daha bana
boyle bir gorev vermez, ben de kurtulurum."
Kendi kendine konu~tuktan sonra, biraz sakin-
le~ti ve i~i yoluna koyabildiginden dolay1 mem-
nun oldu. Bununla beraber, efendisinin ~ehre ka-
dar gidip ara~hrmalarda bulunduguna emin ol-
masl ic;in bulundugu yerde bir siire daha kald1.
Kalk1p e~egine binecegi s1rada, Toboso'dan kendi-
sine dogru lie; koyli.i kadmm gelmekte oldugunu
gordii. Bunlar e~eklerine binmi~ ag1r ag1r yol al-
maktaydllar. Bunun i.izerine, hemen efendisinin
yanma gitmek ic;in e~egine atlad1. Don Ki~ot'un
bulundugu yere vard1g1 zaman, ~ovalyenin ic;ini
c;ekmekte ve gerc;ek bir a~lk gibi inlemekte oldu-

164
gunu gordi.i. Sanc;:o'nun geldigini goren Don Ki~ot
kendisine sordu:
"Soyle bakahm Sanc;:o, haytrh bir haber mi ge-
tirdin? Yoksa stktlacak bir haber mi?"
"Ah efendim! Hem en Rocinante'yi mahmuzla-
yarak ovaya c;:tkm, Se,nyora Dulcinea, iki nedimesi
birlikte ziyaretinize geliyor."
"Hay Allah senden raz1 olsun Sanc;:o, fakat sa-
km beni aldatmaya ve avundurmaya kalkma, kal-
bim boyle bir 1shraba dayanamaz."
"Senyor, gelin de gori.in, asil kadmlara yara~1r
hayvanlara binmi~ler. Pml pml parlayan elbiseleri o
kadar gi.izel ki, insan bakmaya klyam1yor. Kendisi
de nedimeleri de elmaslar, yakutlar ve zi.imri.itler
ic;:inde. Aman Allah! H3.la gozlerim kama~tyor!"
"Haydi oglum Sanc;:o, c;:abuk gidelim de bu bu-
lunmaz nimeti kac;:trmtyahm; sana ~imdiden soz
vediyorum, ilk sava~ ganimetlerinin hepsi senin
olacak."
"Hele ~i.iki.ir, bir vaa tte bulundunuz. Ganimet
elime gec;:ince te~ekkur edecegim."
Kahramanlanmtz yola c;:tkmt~lardl. Don Ki~ot
etrafma bakmca, e~eklerine binmi~ olan u'c;: koyli.i
kadmdan ba~ka bir ~ey gormedi.

165
"San\o, onlan ~hirden uzakta m1 b1raktm?"
Silahtar cevap verdi:
"Senyor gormi.iyor musunuz, gozlerinize ne
oldu?"
"E~eklerine binmi~ ii\ koyli.i kadmdan ba~ka
bir ~ey gordi.igum yok."
"Tannm! Nas!l oluyor da kar gibi beyaz binek
atlanna e~ek diyorsunuz, eger dediginiz dogru ise
sakahm1 yolsunlar."
"Kendimin Don Ki~ot ve senin de San\O oldu-
gun ne kadar dogruysa, hayvanlarm da e~ek ol-
duklan 0 kadar dogru; ya da bana oyle gori.ini.i-
yorlar."
"Allah a~kma sesinizi kesin de gozlerinizi a\I-
mz, bize dogru gelen sevgilinizi selamlayahm."
San\O sozlerini bitirir bitirmez e~eginden indi
ve yularmdan \ekerek kadmlara dogru gitti ve i\-
lerinden birinin oni.inde diz \Okerek dedi ki:
"Ey gi.izellik krali\esi, esiriniz olan ~u Hazin
Yi.izli.i $6valye'yi kabul etmeye tenezzi.il buyur-
mantzl rica ederim. Ben de La Mancha'h kahra-
man ~ovalyesinin silahtan San\o Panza'y1m."
Aym zamanda San\o'nun yamnda diz \Okmi.i~
olan Don Ki~ot, silahtannm krali\e diye hitap etti-
gi bu kadma ~a~km ~~km bak1yordu.
Zihninde tasavvur ettigi o gi.izellik timsalinin
yerine, olduk\a \irkin, bas1k burunlu, ~i~ yi.izli.i bir
koyli.i kadm1 goren ~ovalye agzm1 a\maya cesaret
edemiyordu.
Bu duruma ~a~man i.i\ koyli.i kadm, neye ugra-
diklanm anlamayarak birbirlerinin yi.izi.ine baki-
yorlard!. Sonunda, kendisine hitap ettikleri kadm
sessizligi bozdu ve ofkeli bir tav1rla bag1rd1:
"<;:ekilin ~uradan da yolumuza devam edelim.
i~imiz acele, sizin sa\malanmz1 dinlemeye vakti-
miz yok."
San\O hemen cevap verdi:
"Ah, Prenses hazretleri! Nas!l oluyor da iyi kal-
biniz oni.ini.izde diz \okmi.i~ olan gezgin ~ovalye-

166
lerin timsali, La Mancha'h Don Ki:?ot;un bu haHn-
den iiziinti.i duymazs1mz?"
San<;o si:iziine devam edemedi, <;iinkii ki:iylii
kadm i:ifkeyle bag1rmaya ba:?lad1:
"Kaynatamm e:?egi, gel de e:?ekleri nas1l hmar
ettigimi sana gi:istereyim? Bizim ile alaya kalki:?an
:?U serserilere bak, biz alay edip kiifur etmesini on-
lardan iyi biliriz. Haydi, basm gidin :?Uradan da
yolumuza devam edelim."
Don Ki:?ot, "San<;o, kalk bakahm." dedi, "Ka-
der daha felaketlerimizi az gi:irmii:? olmah, :?imdi
de dii:?mamm olan bir biiyiicii gi:izlerime karanhk
bir bulut <;ekerek ~siz giizel Dulcinea'y1 bana <;ir-
kin bir ki:iylii kans1 olarak gi:isteriyor. Fakat bu za-
valh ruhum, onun bu hali i<;in yine 1shrap <;eki-
yor."
Ki:iylii kadm hayretle, "Nedir ba:?Imiza gelen
bu i:? be!" dedi, "Biz buraya diinyamn sa<;mas1m
dinlemeye mi geldik! Rica ediyoruz, <;ekiliniz yo-
lumuzdan da i:?imize gidelim."
San<;o, efendisinin kendisine verdigi el<;ilikten
bi:iylece kurtulduguna memnun bir halde, yoldan
<;ekilerek kadmlan serbest b1rakh.
Dulcinea'mn roliinii zoraki olarak oynami:?
olan ki:iylii kadm, serbest kaldigmi gi:iriince, o gii-
zelim kiiheylamm ucu <;ivili bir degnek ile diirte-
rek <;aprlara dogru siirdii. Fakat, ucu <;ivili bir
degnek ile diirtiilmeye hi<; ah:?mami:? olan hayvan,
huysuzlanarak <;ifteler atmaya ba:?lad1 ve pek ge-
cikmeden zavalh Dulcinea'y1 yere yuvarlad1. Kah-
ramammiz kadm1 kald1rmak i<;in ko:?arken, silah-
tan da e:?egin sirhndan karnma dogru donen se-
meri diizeltmekle me:?guldii. Don Ki:?ot, biiyiilen-
mi:? Dulcinea'sm1 kollan arasma ahp semeri dii-
zeltilmi:? olan hayvanma bindirmek istedi. Fakat
buna gerek kalmadi, <;iinkii olduk<;a <;evik olan ka-
dm h1Z1m almak i<;in biraz geriledi ve iki eli hay-
vanm sagnsma bastlrarak bir atlap:?ta bir ku:? gibi
semerin iistiine kondu.

167
San<;o, "Vay canma!" diye bag1rd1, "A~1k oldu-
gunuz kadm ku~tan hafifmi~ be! En yetenekli
Meksikah si.ivarilere bile binicilik dersi verebilir.
Yarundaki kadmlann da galiba ondan a~ag1 kahr
yanlan yok. Baksaruza, ri.izgar gibi gidiyorlar."
Don Ki~ot, kadmlan bakl~lan ile takip etmek-
teydi, i.i<;i.i de gozden kaybolunca, silahtanna do-
nerek dedi ki:
"San<;o, di.i~marum olan bi.iyi.ici.ilerin bana oy-
nadJklan oyunu gordi.in mi.i? Bu hainler, Dulci-
nea'yl yalruz koyli.i kadm1 k1hgma sokmakla kal-
mad1lar, i.istelik asil ve gi.izel kadmlara ozgi.i ozel-
ligini de kaybettirmi~ler. <:;i<;ekler ve amberler ara-
smda ya~ayan asil ve kibar kadmlar mis gibi ko-
karlar. Halbuki, kendisini yerden kald1rmak i<;in
yamna yakla~hg1m zaman Dulcinea'run insanm
i<;ini buland1racak kadar <;ig sarm1sak koktugunu
duydum. Ah! Ne talihsiz bir ~ovalyemi~im! Nedir
bu bitip ti.ikenmek bilmeyen aksilikler?"
San<;o, "Vay al<;ak bi.iyi.ici.iler, vay!" dedi, "Bu
ugursuzlann hepsini sardalya bahklan gibi kulak-
lanndan ipe dizmeli. Fa kat Dulcinea bana, size go-
ri.indi.igu gibi <;irkin gori.inmedi. Mesela, size e~ek
semeri gibi gori.in n ~ey, <;ok degerli zengin ku-
ma~larla orti.ili.i bir ki.iheylan egeri idi. Hayret
dogrusu. Aynca, sizin bana anlathgm1za gor du-

168
dagmm alt tarafmda alhn tellere benzeyen bir kac;
kii vardt."
"Dostum Sanc;o, ~unu iyi bil ki, her ~eyin bir
i~areti olur. Buna gore aym ni~anenin sag kalc;asm-
da da bulunmast gerekir."
"<;ok dogru soyli.iyorsunuz efendim, kalc;asm-
daki ni~nenin de c;ok gi.izel olduguna eminim, fa-
kat dogrusu gormedim."
Hilekar Sanc;o, efendisinin hezeyanlanm duy-
dukc;a gi.ilmemek ic;in kendini zor tutuyordu.
Don Ki~ot ile Sanc;o bir sure daha sa~maladtktan
sonra, birisi Rocinante'sine oteki de e~egine hindi
ye Zaragoza yolunu tuttular, bu ~ehirde her ytl di.i-
zenlenen cirit oyunlanna bir an once yeti~mek isti-
yorlardt. Fakat ba~lanndan gec;en yeni olaylar, bu
oyunlarda hazu bulunmalanna engel oldu.

DON Ki~OT'UN HOKKABAZLAR


iLE MACERASI

Don Ki~ot bi.iyi.ici.ilerin kendisine oynadtklan oyu-


na i.izi.ilerek ve di.i~i.inceli bir halde yoluna devam
ederken, dalgmhkla Rocinante'nin yulanm elin-
den buakmt~h. Kendisini serbest hisseden hayvan
her adtmda duraklayarak istedigi gibi otluyordu.
Sanc;o, efendisini bu dalgmhgmdan uyandtra-
rak dedi ki:
"Efendim, i.imitsizlik insamn kederini arthr-
maktan ba~ka bir ~ey yapmaz. insanlar kendileri-
ni sahverince hayvandan farklan kalmaz. Kendi-
nize gelin, Rocinante'in dizginlerini kavraym, ~o­
valyelere yakt~an bir tav1r takmm. Hay ~u Dulci-
nea'lann hepsini ~eytan goti.irsi.in! Bir tek gezgin
~ovalyeye, bi.iti.in bi.iyi.ici.iler ve kthk degi~tirmele­
ri feda olsun!"
Don Ki~ot ciddi bir tavtr takmarak dedi ki:
"Sus San~o, sana sus diyorum, bi.iyi.ilenmi~ za-
valh Dulcinea'm hakkmda koti.i sozler soyleme.

169
Onun bu duruma dii~mesine ben sebep oldum.
Dii~manlanmm bana kar~1 olan k1skan<;hklan ve
kinleri felaketimiz oldu."
"Evet, hakhsmiZ Senyor, o giizeli bir kere gor-
diikten sonra, bir ~imdiki halini goriip de aglama-
mak miimkiin mii?~'
"San<;o, dogru soyliiyorsun, <;iinkii sen onu ol-
dugu gibi gordiin, o senin goziine biiyiilenmi~
olarak goziikmedi, biiyiiciilerin biiyiisii o zehirli
etkisini yalniZ benim iizerimde gosterdi. Fakat ca-
mmi s1kan ba~ka bir nokta daha var San<;o, eger
haf1zam beni yamltmiyorsa, bana Dulcinea'mn in-
ci gibi gozleri oldugunu soylemi~tin; halbuki inci-
ter kadm gozlerinden <;ok bahk gozlerine benzer.
Ben Dulcinea' run gozleri ziimriit gibi ye~il ve ka~­
lannm da iki hilal oldugunu samyordum. Bahset-
tigim inciler di~leri olsa gerek; sen hi<; ~iiphesiz
gozlerini di~leri sanm1~ olmahsm."
"Oiabilir Senyor, <;iinkii <;irkinligi sizi ne kadar
~a~Irthysa, giizelligi de beni o derece hayran et-
mi~ti ki, ne soyleyecegimi ~a~nrml~ olabilirim. Be-
nim en <;ok zoruma giden, bundan boyle Dulci-
nea'nm ayaklarma kapanmaya gondereceginiz
maglup devler ile ~ovalyelerin onu yeni kihg1yla
tammakta zorluk <;ekecek olmaland1r. Bunlar, To-
boso sokaklannda aptal aptal dola~acaklar, her ta-
rafa ba~vurarak prenses nerede diye soracaklar,
halbuki prenses hazretleri, yanlanndan ge<;ecek
de haberleri bile olmayacak."
"San<;o, biiyiiniin etkisi, belki de Dulcinea'nm
ayaklarma kapanmaya gidecek olan maglup etti-
gim ~ovalye ve devlere kadar yayllmayacakhr. Bu-
nu goz oniinde bulundurarak, bunlardan ilk ikisi-
ne seyahatleri· hakkmda bana bilgi vermelerini is-
teyecegim."
"Bu fikriniz <;ok dogru senyor, boy\ece anla-
mak istedigimiz ~eyi ogrenmi~ oluruz."
Don Ki~ot, silahtanna cevap vermek iizerey-
ken, yoJunun iizerinde online birdenbire UStU a<;Ik
bir yiik arabasmm <;Ikhgmi gordii. Arabamn i<;in-
de tuhaf ~ekilde giyinmi~ birtak1m kimseler vard1.

170
Arabac1 ~eytan k1hgma girmi~ c;irkin bir adamd1.
Onun yamnda duran, k1yafetiyle Oh.im'ii temsil
etmekteydi. Arkasmdaki adam, elinde yay1, belin-
de ic;inde oklar bulunan bir avadanhk ile a~k ilah1
Cupido'yu temsil etmekteydi. Bunlarm arasmda
tepeden tlrnaga kadar silahlanm1~, ba~mda renga-
renk tiiyler ile siislenmi~ bir ~apka bulunan bir ~o­
valye gaze c;arpmaktayd1.
Arabada, bunlara benzer tuhaf ~ekilde giyin-
mi~ daha birc;ok ki~i vard1. Bu manzara kar~1smda
hayrete dii~en kahramamm1z hemen hayvamm
durdurdu. Sanc;o ise iirkmii~ bir halde gelenleri
seyrediyordu. Tehlikeli bir macerayla kar~IIa~tlgi­
m sanan Don Ki~ot, arabanm online gec;erek tehdit
edici bir tav1rla bag1rd1:
"Arabac1 miSm yoksa ~eytan nu? Arabadan c;ok
Kharon'un cehennem kay1gma benziyor. <;abuk
soyle: Kimsin, nereden gelip nereye gidiyorsun?"
$eytan, tath bir sesle cevap verdi:
"Senyor, bizler Kotii Angulo* heyetine mensup
komedya artistleriyiz, kutsal yortumuzun arife-
sinde bulunmam1z nedeniyle bu sabah, ~u gordii-
giiniiz tepenin arkasmda bulunan kasabada
"Oh.im Meclisi" ismindeki piyesi oynad1k, aym pi-
yesi ba~ka bir kasabada temsil etmek iizere yola
<;Ikrri1~ bulunuyoruz. Bu kasaba buraya uzak ol-
madigmdan soyunup tekrar giyinmek zahmetin-
den kurtulmak ic;in, gordiigiiniiz ~ekilde yolculuk
ediyoruz. $u gordiigiiniiz gene; adam oliimii, ya-
mndaki de melegi temsil ediyor; direktoriimiiziin
kans1 alan bu kadm kralic;e, ~u adam da asker ve
arkasmda bulunan imparator ve ben de ~eytan rol-
lerini oynamaktapz. Piyesin ba~hca aktorlerinden
• Kafile halinde dola~n seyyar oyunculann <;ok iyi Ianman
bir direktoriidi.ir. Kendisine bu ismin verilmi~ olmas1, aym
isimde fa kat daha <;ok i.inli.i olan bir aktorle kan~tmlmama­
SI i<;indir. ozellikle, kutsal yortu ve bu yortunun arifesinde
oynanan esrarengiz oyunlar, tiyatrolarda, sokaklarda,
meydanlarda, hatta Engizisyon mahkemelerinin Yi.iksek
Heyeti huzurunda bile temsil edilirdi. Fa kat <;ok ge<;meden
bu temsiller <;irkin ve mi.istehccn bir ~ekil aldilar. (<;:ev. n.)

171
biri oJmak itibariyle sahneye OnCe ben <;:Ikanm.
Eger asil ~ahsm1z daha ba~ka ~eyler sormak siti-
yorsa sorsun, oldukc;:a dogru cevap veririm, ma-
lum ya ~eytan her ~eyi bilir."
Don Ki~ot cevap verdi:
"Mensup oldugum gezgin ~ovalyelik adma ye-
min ederim ki, bu arabap gordugum zaman yeni
bir macera ile kar~Ila~hgimi sanm1~hm. Gorunu~e
aldanma derler, meger ne kcitdar dogru bir soz-
II\U~! Haydi gi.ile oynaya yolunuza devam edin ar-
kada~lar. Eger gerekirse, hizmetinizde bulunmaya
hazmm, c;:unku oteden beri tiyatroyu ve tiyatro ar-
tistlerini c;:ok severim."
Don Ki~ot ile ~eytan kihgtndaki arabao boyle-
ce konu~urlarken, usru c;:mgiraklar ile dolu ve elin-
deki sopanm ucunda uc;: tane ~i~irilmi~ sidiktorba-
SI bulunan bir soytan z1playa z1playa yanlanna

172
geldi. <;mg1raklanm i>lklrdahyor ve ucunda sidik-
torbalannm bagh bulundugu degnegi yere vuru-
yor, sonra kaldmp havada salhyordu. Bu gibi i'ey-
lere ahi>mam1~ olan Rocinante gurultiiden huyla-
narak ilk kez gemiyi a21ya ald1 ve efendisini kirla-
ra dogru surUklemek istedi. $ovalye hayvam zap-
tetmeye ugrai'Iyordu, fakat Rocinante o s1ska ha-
linden hie; beklenilmeyen bir c;eviklikle su;ramaya
ve uc;ar gibi koi>maya ba~lad1. Bunun uzerine San-
c;o hemen flrlayarak efendisini kurtarmak ic;in Ro-
cinante'nin pe~inden koi>tu. Tam bu s1rada c;mgi-
rakh maskara silahtann ei'egine atlad1 ve elindeki
degnegi kulllanarak zavalh ei'egi kasabaya dogru
ylldmm hiziyla koi>turmaya bai>lad1. Sanc;o hangi
tarafa gidecegini i'a~m'nli>h. Fakat bir de ne gar-
sun, Rocinante· yuvarlanm1i', efendisi de yerlere
serilmii>ti. iyi kalpli silahtann merhameti onu ei'e-
gini b1rak1p efendisinin yard1rmna ko~turdu. Za-
valh Sanc;o efendisini kaldmp hayvanma bindirdi
ve dedi ki:
"Ah! Efendim, i'eytan ei'egimi kac;1rd1."
"Hangi i'eytan?"
"Elinde sidiktorbas1 olan i'eytan."
"<;abuk beni takip et, cehennernin dibinde bile
olsa ben o ~eytam ortaya c;1kanr, sana ei'egini iade
ettiririm."

173
Bereket versin ki, bu sirada ~eytanla e~ek tepe
taklak yuvarlanddar, ~eytan bir su;rayi~ta hemen
ayaga kalkh, serbest kalan e~ek de ko~a ko~a efen-
disinin yanma geldi.
San<;o, "i~te, e~egim geldi!" dedi. "Zaten bili-
yordum. Sevgili hayvamm uzun siire bensiz yapa-
maz. Arhk ofkelenmenize hi<;bir sebep yok."
Don Ki~ot, "Her ~eye ragmen, ~eytanm yaphgi
kiistahhgm cezasmi arabada bulunanlardan birine
<;ektirecegim, hatta elime ge<;en bizzat imparator
bile olsa bunu yapacagim!" diye haykirdi.
"Efendim, fikrinizden vazge<;in, oyunculara
sata~mak dogru degildir, bu adamlann her yerde
dostlan vardir. Oyle bir komedyen tamnm ki, ci-
nayet yiiziinden hapise ahldi, fakat <;ok ge<;meden
sanki hi<;bir ~ey yapmami~ gibi kurtuldu. Bunlar,
halki eglendiren kimseler oldugundan herkes on-
lardan yana <;Ikar, hele krallar ile saray adamlanm
eglendirenler <;ok niifuz sahibidirler."
"Onemi yok San<;o, biitiin diinya onlarla hera-
her bile olsa benim bilegimin kuvveti bana yeter.
$u ~eytamn cezasiz kalmasma vicdamm razi ol-
muyor."
Bu sozleri soyleyerek kasabaya yakla~makta
olan arabanm arkasmdan ko~maya ba~ladi ve ka-
fileye yakla~hgi zaman ~oyle bagirdi:
"Ey maskara komedyenler! Durun, durun da
sizlere gezgin ~ovalyelerin silah~oruna ait e~eklere
ve diger hayvanlara nasi! davramlmasi gerektigini
gostereyim."
Don Ki~ot'un yaygarasmi duyan arabadaki
oyuncular, ~ovalyenin niyetini anlamakta gecik-
mediler; hepsi arabadan inerek ta~ topladdar ve
dovii~mek i<;in kahramammiZI beklediler. Oyun-
culann miikemmel bir ~ekilde ta~larla hiicum et-
meye hazirlanmi~ olduklanm goren Don Ki~ot,
hayvamm durdurup bunlara nasi! saldtrmak ge-
rektigini dii~iinmeye ba~lad1.
Efendisinin halini goren San<;o dedi ki:

174
"Senyor, bu kadar ki~iye kar~1 tek ba~ma hucu-
ma kalkl~mak cesaretten <;ok <;Ilgmhk olmaz m1?
Sonra, bunlan her ne kadar imparator, kral, prens
ve ~ovalye k1hgma girmi~ler ise de aralannda bir
tek bile ger<;ek ~ovalye bulunmad1gmi fark etme-
diniz mi?"
"San<;o, beni fikrimden dondurecek olan nok-
taya temas ettin. $Qvalye unvamm ta~1mayanlara
kar~H k1h<;, <;ekmemem gerektigini sana bir<;ok kez
soylemi~tim. E~egine yapllan hakaretin intikamm1
almak sana du~uyor. Ben de buradan sana cesaret
verici sozler soyleyerek moralini yukseltirim."
"Senyor, intikam hissi beslemek hi<;bir zaman
iyi bir H1ristiyana yak1~acak bir ~ey degildir. iyi
kalpli bir H1ristiyan olarak e~egimin du~manlanm
affediyorum."
"Aferin sana, iyi kalpli, merhametli ve dini bu-
tiin San<;o. Mad em ki boyle karar verdin, ~u hayalet-
lerin p~ini b1rakahm da, daha buyiik maceralar pe-
~inde ko~mak i<;in yolumuza devam edelim."
Bunun uzerine, ~ovalye geri dondu. San<;o da
e~egine atlayarak kendisini takip eti. Oliim oyun-
culan da tekrar arabalanna binerek yava~ yava~
uzakla~maya ba~ad1lar.
Koru bir ~ekilde sonu<;lanacak blum Arabas1
maceras1, San<;o'nun durumu idare etmesiyle za-
rarsizca sona ermi~ oldu.

DON Ki~OT'UN AYNALAR ~OVALYESi iLE


KAR~ILA~MASI

Don Ki~ot ile silah~oru geceyi buyuk ve s1k aga<;-


larm altmda ge<;irdiler. San<;o'nun onerisi iizerine
Don Ki~ot heybedeki erzak ile karmm iyice doyur-
du. San<;o bir taraftan yemek yiyor ve bir taraftan
da efendisine diyordu ki:
"Efendim, ilk zaferinizin ganimetlerini bana
vereceginizi vaat ettiginize gore, eger bu sa bah bir

175
zafer kazamlm1~ olsayd1, \Ok zengin olacakhm sa-
ninm."
"Kabahat sende San\O, eger oyunculara saldir-
mama mani olmasa idin, ~u anda imparatorun al-
tm taCI ile a~k prensinin kanatlan elinde olurdu."
"A man efendim! Bu ta\ ya tenekeden veya yal-
diZh kag1ttand1r. Boyle bir ~eyin ne degeri olabilir.
Maskaralann her ~eyi gibi, giydikleri de soyledik-
leri de sahtedir."
"Hakhsm San\o, oyunculann kulland1klan ta-
kimlar, oyunlan gibi gosteri~ten ibarettir. Fakat
bunlar, medeni bir memleket i\in faydah insanlar-
dir, \iinkii bizlere hayatm ger\ek sahnelerini yan-
sihrlar. Seyirci hem eglenir, giiler, hem de yararla-
mr. imparatorlan, rahipleri, yiiksek sosyete kadm-
lanm, ~ovalyeleri ve daha diger bir\ok ki~iyi hep
bir arada gonnek ancak oyunda miimkiindiir. Fa-
kat, perde iner inmez biitiin bu ki~iler e~it olur. Za-
ten diinyada oynadig1m1z hayat komedisi de boy-
le degil mi? Bir kere hayata veda edince hepimiz
e~it olmuyor muyuz?"
"Senyor, \Ok giizel soyliiyorsunuz, ben bir za-
manlar, bu yapt1gm1z kar~Ila~hnnay1 bizim rahip-
ten de duymu~tum. 0 ~oyle diyordu: "Satran\ ta~­
lanmn her biri, oyun devam ettigi siirece ayn ayn
hirer deger ifade ederler, fakat oyun bitince hepsi
kutunun i\ine girerler, arhk orada birbirlerinden
hi\ fark1 yoktur."
"Dostum San\o, akhn ve anlap~m her giin bi-
raz daha arhyor."
"Sizin yammzda bulunduk\a bilgimin artrnas1
pek tabii degil mi? byle olmasa ekildigi zaman
iiriin vermeyen bir tarladan ne fark1m olur."
Biraz sonra, silahtar efendisinden gozlerinin
kepenklerini kapamak i\in izin istedi. San\O uyku-
sunun geldigini boyle anlahrd1.
San\O, e~eginin semerini \Ikard• ve taze otlu
\ayulara sahverdi. Rocinante'nin de yularlanm \1-
kardi, fakat eyerine dokunmad1. Efendisi ona, bir
\at1 altmda bulunmad1klan zaman hayvanm eye-

176
rini <;1karmamas1 konusunda kesin emir vermi~ti.
Bu, ~ovalyelerin <;ok eski bir gelenegiydi. San<;o,
bu gelenege tamam1yla uyarak hareket etti, ondan
sonra gidip uykuya dald1.
Rocinante ile San<;o'nun e~egi birbirlerine kar-
~~ o kadar iyi davramyorlard1 ki, birbirlerine siir-
tiinerek ka~mmaktan zevk ahrlard1. ~valyenin ah
hazen uzun boynunu e~egin boynu iizerine ha<;va-
ri olarak koyard1. Kannlanm doyurmak veya <;e-
~itli ihtiya<;larmm etkisinde bulunmasalar oylece
giinlerce duracaklarma ~iiphe edilmezdi. Eserin
yazan bu iki hayvan arasmdaki dostlugu Nysson
ile Euryalos'un birbirlerine alan muhabbetleri ile
kar~Ila~k1rmaya kadar vardmyor. Dogrusunu soy-
lemek gerekirse, insanlar bu konuda hayvanlar-
dan ders almahd1r. Leylekten ~mngay1, kopekten
kusmay1, vefay1, turnadan dikkatli olmay1, filler-
den edep ve namusu, karmcalardan ileriyi gorme-
yi, atlardan sadakat ve dogrulugu ogrenen insa-
noglu bir<;ok bilgisini hayvanlara bor<;ludur.
Don Ki~t iri bir me~e agao altmda, San<;o da
bir mantar agao dibinde m1~1l m1~Il uyurlarken,
~ovalye birdenbire uyand1. Arkasmda bir giiriiltii
i~itmi~ti. Hemen kalkarak etrah dinlemeye koyul-
du. Gecenin karanhgmda iki ki~i fark etti. Bunlar
iki siivariydi. Birisi atmdan yere kayarak arkada~l­
na dedi ki:
"Dostum atmdan in ve hayvanlann yularm1 <;1-
kar, burada bol bol ot bulacaklan gibi, ~u sessizlik
de a~k dii~iincelerine dalmam i<;in bana pek uy-
gun geliyor."
Bu sozleri soyleyen yabanc1, <;imenlerin iistiine
uzamverdi. Attan inerken silahlanmn ~1k1rhsm1
duyan Don Ki~ot, gelenlerin ~ova lye olduguna iyi-
ce hiikmetmi~ti.
Bunun iizerine San<;o'ya yakla~h, silahtan ko-
lundan <;ekerek uyand1rmaya ugra~tl, bu i~ pek zah-
metsiz olmad1, soma silahtanna yava~a dedi ki:
"Dostum San<;o, bir macera ile kar~Ila~hglmlza
eminim."
San<;o cevap verdi:

177
"Allah hay1rh etsin; fakat senyor bu macera ne-
rede?"
"Nerede mi diyorsun San<;o? Gozlerini ~u tara-
fa <;evir de iyi bak, orada otlann iizerine yatm1~ bir
gezgin ~ovalye goreceksin, halinden pek ne~eli ol-
mad1g1 anla~1hyor, abndan inerken dertli dertli
dii~iiniiyordu."
"Macera dediginiz bu mudur?"
"Bu tam bir macera degilse bile, ba~lang1<;br.
Maceralar boyle ba~lar. Fakat, dur ve dinle, galiba
gitanm akord ediyor, ~arklya ba~lamak i<;in de ok-
siirerek sesini ayarhyor."
"Evet, hakhsm1z, bu adam mutlaka bir a~1k ~6-
valye olmah."
"Zaten diinyada a~1k olmayan bir tek ~ovalye
yoktur. Fakat kulak kabartahm, belk.i neler dii~iin­
diigunii ogrenebiliriz, <;ok dil kalbin i<;ine sayler."
San<;o cevap vermeye haz1rlamyordu, fakat
tam bu s1rada koruluktaki ~ovalyenin ne iyi ne de
kotii olmayan sesi, konu~masma engel oldu. Don
Ki~otu ile silah~oru, me<;hul ~ovalyenin soylemeye
ba~lad1gl ~u ~ark1y1 dinlemeye koyuldular:
"Ey ruhumun hakimesi!
Hangi yolu takip etmemi arzu ediyorsan,
Onu bana gaster,
Gosterecegin yoldan zerre kadar aynlmayaca-
glm.
Eger <;ilemi d'?ldurarak olmemi istiyorsan,
Beni ~imdiden olmii~ bil.
insanlan smamak i<;in, yumu~ak balmumundan
Ve sert elmastan ruhumu da
A~k yasalanna uyduruyorsun.
ister balmumu kadar yumu~k,
ister elmas kadar sert olsun,
Kalbimi sana veriyorum;
Ne istersen i<;ine onu koy,
Koydugunu ebediyen koruyacag1ma yemin
ederim."
Korudaki ~ovalye derin bir ah <;ekerek ~arklsl­
m sona erdirdi, sonra inlercesine,dedi ki: "Ey, ka-

178
179
dmlarm en giizeli ve en vefasiZI olan Vandelia'h
yiiksek Casildea, esirin olan bu ~ovalyenin, uzun
yolculuklar ve zorlu i~lerde eriyip gitmesine raz1
olmana acaba imkan var m1?
Navarra, Leon, Endiiliis, Kastilya veLa Manc-
ha'h biitiin ~ovalyelerinin sevgililerinden daha
giizel oldugunu herkese itiraf ettinni~ oldugumu
az m1 goriiyorsun?"
Bu son sozleri duyan Don Ki~ot hemen hayk1r-
d1:
"Hay1r, bu dogru olamaz! Ben La Mancha'h-
yim ve buna benzer hi<;bir itirafta bulunmu~ degi-
lim. Sevgilimin giizelligine kar~1 boyle bir itirafta
bulunmama imkan yoktur. Sanc;o, goriiyorsun ya,
bu ~ovalye sapkhyor. Yine de kendisini dinleye-
lim, belki kim oldugunu daha iyi anlanz."
Sanc;o, "Hi<; ~iiphesiz." diye cevap verdi,
"Onun ~ikayeti daha bir ay siirecege benziyor."
Fakat i~ tahmin ettikleri gibi <;1kmad1. Etrafta
kendisinden bahsedildigini duyan korudaki ~6-
valye, ayaga kalkarak ag1r ve magrur bir sesle sor-
du:
"Orada kim var? Siz kimsiniz? Mutlu insanlar-
dan misimz? Yoksa talihsiz bir yarahk misimz?"
Don Ki~ot, "Talihsiz insanlanz." diye cevap
verdi.
"0 halde yakla~m1z, c;iinkii keder ve talihsizli-
gi benim ~ahs1mda bulacaksmiz."
Don Ki~ot biiyiik bir nezaketle davet edildigini
duyunca mec;hul ~ovalyenin yamna gitti. Sanc;o da
kendisini takip etmi~ti.
Kederli ~ovalye kahramamm1zm koluna gire-
rek, "Rica ederim, oturunuz." dedi ve ekledi:
"Gezgin ~ovalyelik mesleginde oldugunuzu
anlamak ic;in sizi bu saatte bu tenha yerlerde gor-
mek yeterlidir."
"Evet senyor, gezgin ~ovalye olmakla iftihar
duymaktay1m. Ancak kendi iiziintiilerim ve kendi
dertlerime dii~mii~·bir halde olmakla beraber, faz-
la iyi yiirekli bir ~ovalye oldugumdan, ~arkmizda­
ki ~ikayetleri duydugum zaman i<;im sizlad1."

180
"Senyor bu si:izlerinizle bana ~eref bah~ediyor­
sunuz. Duydugunuz hisler, biiyiik bir a~ka esir ol-
dugunuzu kamtlamaktad1r."
"Evet, aCJ oldugu kadar da tath olan bu esareti
c;ekmekteyim."
"Fakat, hazen bu IstJrap, bizleri giizellerimiz-
den nefret edecek derecede ak1l ve mantJgimiZI
bozuyor."
"Ben hic;bir zaman Dulcinea'ma kar~I oyle bir
~ey hissetmedim."
Burada San<;o efendisinin si:iziinii keserek dedi
ki:
"Ah! Hamm1m1za kar~1 hie; i:iyle bir nefret hissi
duymaya imkan var m1? 0, di~i bir e~ek kadar tat-
h ve tereyag1 kadar da yumu~akhr."
Koruda rastladiklan ~i:ivalye kahramamm1za
sordu:
"Bu adam silahtanmz m1?"
Don Ki~ot, "Evet." diye cevap verdi.
"Efendisinin huzurunda lafa kan~masma dog-
rusu hayret ettim. Benimki, babam yerinde bir
adam oldugu halde, ~imdiye kadar agzm1 ac;maya
asia cesaret edememi~tir."
Sanc;o yine si:ize kan~arak, "Evet konu~tum,
hatta ba~kasmm yamnda da konu~ur ve gerekir-
se ... neyse fazla si:iylemeyeyim, yoksa i~ ki:itiiye
varacak. .. " dedi.
Tam bu s1rada mec;hul ~i:ivalyenin silahtan
Sanc;o'nun koluna girdi ve kendisini bir ki:i~eye c;e-
kerek dedi ki:
"Karde~, benimle gelin de ~i:iyle bir yerde ba~
ba~a rahat rahat konu~ahm. Efendilerimiz de otu-
rup istedikleri kadar a~klanndan si:iz etsinler, za-
ten onlann konu~mas1 sabah oluncaya kadar bile
bitmeyecektir."
Sanc;o, "Pekala." dedi, "Size kim oldugumu
si:iylerim, bir kere c;enemi ac;mca, en geveze silah-
~orlar arasmda yer almaya lay1k bir adam oldugu-
mu herhalde anlayacaksimzd1r."

181
Bunun iizerine iki silahtar bir ko~eye c;ekilip
konu~maya ba~ladilar. Konu~malan gerc;ekten du-
yulmaya deger giiliinc;liikteydi.

iKi ~OVALYE ARASINDA MUTHi~


BiR KAR~ILA~MA

iki ~ovalye, bir sure ~undan bundan konu~tuktan


sonra, Aynalar $6valyesi sozii kalbinin hakimesi
olan k1za getirerek Don Ki~ot'a dedi ki:
"Senyor ~ovalye, demek istedigim ~u ki, kade-
rim, daha dogrusu kalbim, beni bir e~i daha olma-
yan Vandalia'h Casidea'y1 takdis etmeye mecbur
ediyor. Kendisine e~siz diyorum, <;iinkii asalet ve
giizellik bak1mmdan bir e~i daha goriilmii~ degil-
dir. Fakat pek zalim olan sevgilim, beni iinlii Her-
cules' in gordiigu i~lerden daha ag1r i~lerde kulla-
myor. Bir i~i ba~annca, bana diger bir i~i gostere-
rek onu da yapmam1 ve arzulanm1 ancak o zaman
yerine getirebilecegini soyliiyor. Bir defasmda, be-
ni ~u Sevilla'daki Giralda admdaki korkunc; devle
boy olc;ii~memi istedi. Bronzdan bir vi.icudu olan
bu dev c;ok giic;lii korkunc; bir kadmd1r. Sevilla'da-
ki kilisenin c;an kulesi iizerinde fmldak gibi donen
bu deve hiicum edip maglup ettim. Ofkesinden
mi.ithi~ bir hal almi~h. Ardmdan bir hafta siireyle
dogu riizganndan ba~ka riizgar esmedi. Ba~ka bir
giin de Guisando' daki* ta~tan bogalan yerlerin-
den kaldmp tartmam1 istedi. Bu i~ bir ~ovalyeden
c;ok bir hamala yak1~1r. Bu da yetmiyormu~ gibi,
Cabra dagmm tepesine <;1k1p kendimi oradan, ha-
yahma zerre kadar onem vermeden, kaldmp at-
mami ve dii~ecegim derin c;ukurda ne oldugunu
aynntilanyla anlatmami emretti. Bunlann hepsini
yaphm. Yine beni hor goriiyor. Senyor, ~imdi de
• Guisanda, Avita'dan Toledo'ya giden yo! iizerindeki ma-
nastmn ad1d1r. Soz konusu bogalar, granit ta~mdan oyul-
mu~lardlr. <<;:ev. n.)

182
bu merhametsiz Casildea bana ne gibi bir emir
verdi biliyor musunuz? Butiin ispanya eyaletleri-
ni dola~acagim, rastlayacag1m her gezgin ~ovalye­
ye, kendisinin butiin kadmlardan giizel ve mu-
kemmel oldugunu ve benim de ~ovalyelerin en ce-
suru ve a~Igi oldugumu itiraf edecekmi~im! Emri-
ne itaat ehnek ic;in ispanya'nm biiyiik bir k1sm1m
dola~tlm. Tersini iddia edecek cesaretinde bulu-
nan birc;ok ~ovalyeyi yola getirdim; fakat bu zafe-
rin ic;inde bana en c;ok ~eref veren bir galibiyet var-
sa o da, ba~aba~ yapt1g1m bir dovii~te, c;ok tanm-
mi~ bir ~ovalye olan La Mancha'h Don Ki~ot'u
maglup etmi~ olmam ve ona Casildea'mn Dulci-
nea'smdan c;ok daha giizel oldugunu itiraf ettir-
mi~ olmamd1r. Bu zaferiml-:, dunyamn butiin ~0-
valyelerini yenmi~ gibiydim, c;iinkii sozunii etti-
gim Don Ki~ot onlann hepsini rriaglup etmi~, ~an,
~eref ve ~ohreti bilinen bir kahramandu. Zaten
maglup bir insan ne kadar buyiik bir ~ohrete sa-
hipse, onu yenen kimsenin de ~an ve ~erefi o dere-
ce artar."
Bu sozler Don Ki~ot'u o kadar ~~Irtmi~ti ki, ar-
kada~mm sozlerini yalanlamak ic;in agzmi bir kez
ac;hysa da, kendini zor tuttu. Fakat dogru soyle-
medigini Aynah $Qvalye'ye itiraf ettirmek ic;in hie;
heyecana kapilmadan dedi ki:
"Senyor, ispanya'mn hemen butiin gezgin ~o­
valyelerini maglup etmi~ olmamza bir diyecegim
yok. La Mancha'h Don Ki~ot'u yenmi~ olmamza
gelince, bundan ~upheliyim. Herhalde kendisine
c;ok benzeyen bir ~ovalyeyi yenmi~ olacaksmiz, La
Mancha'h kahramana benzeyen de pek c;oktur."
"Nas1l? Tann'nm yardimiyla Don Ki~ot'u yen-
dim ve emrime amade ettim. Bu ~ovalye uzun
boylu, zay1f yiizlii, uzun ve ohz kollu, k1vnk bu-
runluydu, uzun biyiklan kara ve sark1kti. Hazin
Yiizlii $ovalye ismi altmda dovii~ur. Silahtan da
Sanc;o Panza isminde bir koyludur. Bindigi at da
Rocinante'dir. A~1k oldugu kadma gelince, Tobo-
so'lu D~tlcinea'd1r; yani eski ad1 Aldonzo Lorenzo.

183
ismini degi~tirmi~, zaten ben de oyle yaphm, sev-
gilimin ad1 sadece Endiili.is'li.i Casildea idi, ben
onu Vandalia'h Casildea yaphm. Eger bi.iti.in bu
soylediklerim gerc;egi kamtlamaya yeterli degilse,
k1hCim inanmamak konusundaki inadmiZI yene-
cektir."
Kahramannruz cevap verdi:
"Senyor ~ovalye, biraz durunuz ve size soyle-
yecegim ~eye dikkat ediniz. Soz ettiginiz Don Ki-
~oten iyi dostlanmdan biridir. Kendisiyle o kadar
samimi ve ic;li d1~hpz ki ben onu kendimden hie;
ay1rt etmem. Herhalde di.i~mamm olan bi.iyi.ici.iler-
den biri, benim ~an ve ~erefimi azaltmak ic;in onu
benim k1hgima sokarak sizin Oni.ini.ize c;Ikarml~
olabilir. Bu, bi.iyi.ici.ilerin ilk marifeti degildir, daha
iki gi.in once gi.izel ve cazibeli Dulcinea'm1 c;irkin
bir koyli.i kadm k1hgma soktular. Bu i~in hain bi.i-
yi.ici.ilerin bir oyunu olduguna hie; ~i.ipheniz olma-
sm. Eger bi.iti.in bu soylendiklerim sizi ikna etme-
ye yetmiyorsa, i~te Don Ki~ot kar~1mzda duruyor,
bunu size silahlanyla, ister at i.isti.inde, ister yaya
olarak kamtlamaya haz1rd1r."
Bu sozleri soyledikten sonra ayaga kalkh, elini
k1hcma goti.irdi.i ve bu durumda koruluktaki ~o­
valyenin karanm bekledi:
Arkada~mm cevab1 ~u oldu:
"Borcuna sad1k bir adam teminat vermekten
c;ekinmez; eger Senyor Don Ki~ot'un k1hgma gir-
mi~ birini yenmeyi ba~ard1ysam, sizi de aym ~ekil­
de yenecegimi i.imit edebilirim. Fakat ~ovalyelerin
haydutlar gibi gece vakti k1hc; ~ak1rdatmalan uy-
gun olamayacagmdan, gi.ine~in kahramanhgimlZI
aydmlatabilmesi ic;in gi.ini.in agarmasm1 bekleme-
!iyiz. Sava~m ~arh, yenilenin yenenin emrine tabi
olmas1 ve her dedigini yapmasidlr. Yeter ki ~oval­
yelik yasalanna aykm olmasm."
Don Ki~ot, "Bu ~arh kabul ediyorum." dedi.
Bunun i.izerine ~ovalyeler silahtarlanmn bu-
lunduklan yere gittiler ve her ikisini de derin bir
uykuda buldular. Horul horul uyuyan silahtarlan-
m uyand1rarak, hemen hayvanlanm hazirlamala-

184
nm emrettiler. Sabah daha giine:;; ilk •:;;•~m sac;ar-
ken biiyiik ve kanh bir sava:;;m ba:;;Iayacagm• og-
rendikleri zamim, en c;ok tela:;;a dii:;;en Sanc;o oldu.
Aynalar ~ovalyesi'nin cesaret ve sava:;;c;•hgm• si-
lahtarmdan duymu:;; olan Sanc;o efendisinin ugra-
yacag• sonuc;tan endi:;;e etmeye ba:;;Iad1. Hic;bir ~ey
soylemeden iki silahtar hayvanlarm bulundugu
yere gittiler. Birbirlerine sokulmu:;; olan iic; at ve
bir e~ek bir ti.irlii aynlmak istemiyorlard1. Hay-
vanlan haz1rlarken meslekda:;;• Sanc;o'ya dedi ki:
"Karde~, Endiiliis geleneklerine gore, iki ~oval­
ye diiello ederken, silahtarlanmn da elleri kollan
bagh durmapp k1hc; oynathklanm biliyorsundur.
Onun ic;in efendilerimiz dovii~iirken bizim de bir
tarafta birbirimizle boy olc;iimemiz gerekiyor."
"Ne diyorsun! Endiiliis'te boyle bir gelenek mi
var?"
"Evet... Bu c;ok eski bir gelenektir. Kesinlikle
buna aykm hareket edemeyiz. Haydi haz1rlanm
dostum."
"Dostum, bu koti.i gelenegin sizin memlekete
ozgii oldugunu soylememe izin verin. ~ovalyeli­
gin biitiin yasalanm ezbere bilen efendim, bana
~imdiye kadar boyle bir ~eyden hie; soz etmedi.
Eger boyle bir gelenek varsa, buna aykm hareket
edenler cezaya ugrar degil mi? Peki, ben kendi ce-
zama ~imdiden raz1 oluyorum. Aslmda dovii~mek
ic;in k1hCJm da yok."
"Camm, i~ k1hca kalsm karde:;;! Benim yamm-
da iki biiyiik c;uval var. Birini sen al birini de ben;
kar~• kar~•ya gec;er dovii~iiriiz."
"Bu ~ekilde s1rhm•zdaki tozlan kald1rmaktan
ba~ka bir ~ey yapmay1z."
"Buna ~iiphe yok, fakat onceden haber vere-
yim, riizgarm c;uvallan ahp gotiirmemesi ic;in bun-
lann ic;ine hirer diizine c;ak1l ta~1 koymahy1z."
"Oyleyse efendim, ~imdiden soyleyeyim: c;:u-
vallan ipek ile doldursamz bile yine de dovii~­
mem. Gelin bu deliligi efendilerimize b1rakahm;
beni dinleyin, ya~ayahm ve ic;elim, oliim gee; kala-

185
cak diye mi korkuyorsunuz? Meyveyi koparma-
yahm, meyve olgunla~mca kendiliginden dii~er."
"Bununla beraber, hi<; olmazsa yanm saat ka-
dar dovii~mekten kendimizi alamayacagtz."
"Bir dakika bile dovii~mem. Bana comert<;e ik-
ramlarda bulunmu~ bir ki~iyle sa<; sa<;a ba~ ba~a
gelmek ger<;ekten tuhaf olacak. Ben kavga etsem
etsem, ktzdtgtm zaman ederim. Halbuki sizin gibi
sevimli bir adama nastl ktzabilirim ki?"
"Durun, ben buna bir <;are buldum. isterseniz
dovii~e ba~lamadan once size iki. ii<; tokat atarak
yere sereyim, o zaman herhalde ofkelenirsiniz."
· "Ben daha iyi bir <;are biliyorum, elime bir so-
pa ahnm ve zat-1 aliniz ofkemi uyandtrmaya ba~­
lamadan, size oyle bir sopa <;ekerim ki, ofkeniz an-
cak obiir diinyada uyamr. Bu gibi i~ler belli olmaz,
insan dayak atmaya gelir, ama dayak yer oyle gi-
der. Fazla stkt~hnlan kedi asian kesilir, i~te ben de
oyleyim. Yiice Tann ban~t takdis edip kavgaya !a-
net etsin, amin!"
"Pekala oyle olsun; sabah olsun da ne yapaca-
gtmtzt dii~iiniiriiz."
Bir sure sonra aga<;lann tepesinde tatlt tath ot-
meye ba~layan rengarenk binlerce kii<;iik ku~, gii-
zel sesleriyle dogan giine~i selamhyorlardt. $afak
ne giizel ahyordu. <;aytrlardaki otlar ve <;e~itli <;i-
<;eklerin iistii ~ebnemlerle dolmu~ ve ormanda ne-
~eli bir hayat ba~lamt~h.
Fakat heniiz goz gozii gormeye ba~lamt~h ki,
San<;o'nun ilk fark ettigi ~ey, gece arkada~hk ettigi
silahtarm tuhaf burnu oldu. Bu burun o kadar
iriydi ki, neredeyse silahtarm <;enesine kadar ine-
cekti. Agzmt hemen tamamtyla kaplam1~ olan bu
korkun<; burnun iizerinde ktrmtzt ve iri sivilceler
vardt. Bu korkun<; manzara kar~tsmda San<;o'nun
eli ayagt zangtr zangtr titremeye ba~lamt~h. Boyle
bir hayaleti ofkelendirmektense iki yiiz tokat ye-
meye <;oktan raz1yd1.
Bu s1rada rakibini ba~tan a~ag1 si.izmeye ba~la­
yan Don Ki~ot, kar~1smdaki ~ovalyenin yi.izi.inii

186
fark etmeyi ba~aramad1, 0-inki.i migferinin siperi
c;ehresini tamam1yla orti.iyordu. K1sa boylu, fakat
iri ci.isseli ve kuvvetli bir adamd1; z1rhmm i.izerine
altm s1rmah bir kazak gec;irmi~ti ve kazagm i.izeri
pml pml parlayan hilal ~eklinde birc;ok ki.ic;i.ik ay-
nayla si.islenmi~ti. Migferinin i.izerinde ye~il, san,
beyaz renkte ti.iylerden olu~an bir sorguc; vard1.
Bir agaca dayad1g1 bi.iyi.ik m1zragmm ucundaki
sivri demirin boyu bir kan~tan fazlayd1. Di.i~mam­
na dikkatle bakan Don Ki~ot, c;ok gi.ic;li.i bir adam
olduguna hi.ikmetti ise de silah~oru gibi korkup
titremedi, tersine, bi.iyi.ik bir cesaretle ona yaklalia-
rak dedi ki:
"Eger sava~ma arzusu, yi.iksek nezaketinizi
bozmad1ysa, yi.izi.ini.izi.in ihti~am1mn kihgmiza
uygun olup olmadigmi gorebilmem ic;in migferi-
nizin siperini biraz kaldirmamzi rica edecegim."
Aynalar ~ovalyesi cevap verdi:
"Ey galip veya maglup olacak liOvalye, eger ~u
anda arzunuzu yerine getirmiyorsam, bunun se-
bebi, size gayet iyi bildiginiz ~eyi itiraf ettirmeden
siperligimi kaldirmakla Vandalia'h gi.izel Casil-
dea'ya saygisizhk etmi~ olacagimdir."
Kahramamm1z, "Oyleyse atlanm1za binelim
senyor." dedi, "Yenmili oldugunuzu iddia ettiginiz
Don Ki~ot'un ben olup olmadigmi ~imdi anlaya-
caksmiz."
"Bir yumurta diger bir yumurtaya ne kadar
benziyorsa, siz de ona o kadar benziyorsunuz; fa-
kat madem ki onun bi.iyi.ici.iler tarafmdan sizin ki-
hgmiza sokulmu~ biri olabilecegini ileri si.iri.iyor-
sunuz, o halde aym Don Ki~ot oldugunuzu onay-
lamaya cesaret edemeyecegim."
"Arhk yeter, yamldigmiZI gori.iyorum, bu yan-
h~hgi ortadan tamam1yla kald1rmak ic;ln hayvan-
lanmiZI getirsinler. Eger Tann, sevgili Dulcinea ve
bilegimin gi.ici.i bana yard1m ederse, migferinizin
siperini kald1rarak gereken zamandan once yi.izi.i-
ni.izi.i gorerek kim oldugunuzu tamyacag1m. Siz
de yenmi~ oldugunuzu sandigmiz Don Kiliot'un
ben olmadigimi anlayacaksm1z."

187
Daha fazla konui'madan atlanna bindiler. Kah-
ramanmuz, Rocinante'yi krrlara dogru biraz sur-
du. AmaCI hayvam koi>turarak dtii>mammn tizeri-
ne c;ullanmak ic;in gerekli mesafeyi saglamakh.
Aynalar $i:ivalyesi de aym i>ekilde hareket etti. Fa-
kat ht;ntiz yirmi ad1m uzaklai>mamii>h ki dtii>mam
· kendisine seslendi:
"Savai'muzm i'arhru w1utmaym senyor; si:iyledi-
gim gibi, mag! up galibin her dedigini yapacaktrr."
Don Kii>ot cevap verdi:
"Biliyorum, fakat i>Ovalyelik yasalanna aykm
hic;bir i:ineride bulunulmayacak."
"Evet, evet, anhyorum, ben de aym i:ineride
bulunacakhm."
Tam' bu s1rada, mec;hul silahtann iri ve korkunc;
burnu Don Kii>ot'un gi:iztine c;arph. Kahramammi-
zm i'ai>kmhg1 Sanc;o'nunkinden ai'ag1 kalmad1. Bu-
nu, bir ei'i daha gi:irtilmemii' insan klhgmda bir
ucube olarak telakki etti. Diger taraftan, efendisi-
nin savai'a haz1rlandigm1 goren Sanc;o, bu korkunc;

188
silahtar ile yalmz kalmak istemedi ve bu adamm
kendisini korkunc; burnuyla bir vuru~ta yere serip
oldiireceginden korktu. Zavalh Sanc;o bu endi~ey­
le ko~up Rocinante'nin kay1~1m yakalad1 ve efen-
disine dedi ki:
"Senyor, ~u mantar agacma c;1kmak ic;in size
yalvarmaya geldim; Aynalar $ovalyesi ile kahra-
manca yapacagm1z sava~I agacm iizerinden daha
iyi seyrederim."
Don Ki~ot silahtanna ~u cevab1 verdi:
"Sanc;o, oyle samyorum ki, agacm bir dahna <;I-
karak sava~ImiZI, boga gi.ire~lerini localarmdan
seyredenler gibi seyretmek istiyorsun."
Sanc;o, "Senyor!" dedi, "itiraf ed,eyim ki, ~u si-
lahtarm korkunc; bumu beni oyle bir de~het ic;inde
b1rakh ki, kendisiyle yalmz kalmaya bir tiirlii ce-
saret edemiyorum."
"Hakhsm dostum, bu o kadar korkunc; bir
mahluk ki, eger kahraman bir ~ovalye olmasay-
dim, ben bile korkard1m. Gel de agaca c;1kmana
yard1m edeyim."
Bunun iizerine Don Ki~ot, Sanc;o'nun agaca
<;Ikmasi ic;in kendisine yard1m etti. Bu s1rada, Don
Ki~ot'un sava~a haz1r oldugunu sa nan Aynalar $0-
valyesi, kahramamm1zm iizerine sald1rmak ic;in
k1rlara dogru ac;Iim1~ ve hayvamm geri c;evirerek
hedefine dogru ko~maya ba~lami~ti. Ancak tm tm
gidebilen mec;hul ~ovalyenin ati da Rocinante aya-
nnda bir hayvand1. Aynalar ~ovalyesi, tam hiicum
edecegi zaman, Don Ki~ot'un Sanc;o ile me~gul ol-
dugunu goriince atlmn dizginlerini c;ekerek sava~
alammn tam ortasmda durdu. Bu duru~, ko~maya
giicii kalmam1~ hayvamn pek ho~una gitti. Dii~­
manmm iizerine saldumakta oldugunu goren
Don Ki~ot, hemen Rocinante'nin bogiirlerini mah-
muzladJ ve hayvam oyle bir tahrik etti ki, siirekli
tins gitmeye ah~km olan Rocinante ilk kez dort
nala gitti. Bu s1ska hayvamn dort nala kalkmas1
~imdiye kadar goriilmemi~ idi. Dii~manmm bek-
lenmedik bir h1zla iizerine dogru geldigini goren

189
Aynalar ~valyesi de hemen mahmuzlan ile atmm
bogriine vunnaya ba~lad1. Fakat nefes nefese kal-
mi~ olan hayvan yerinden kipirdanmiyordu. Za-
valh ~ovalye bo~una c;abahyor, hayamm bir tiirli.i
yerinden oynatam1yordu. Aym zamanda mizragi-
m da istedigi gibi kullanamad1. Di.i~mammn bu-
lundugu siki~Ik duruma hie; onem vermeyen Don
Ki~t, y1ldmm hiZlyla i.izerine c;ulland1. <;:arp1~ma
o kadar ~iddetli olmu~tu ki, mec;hul ~ovalye atm-
dan yuvarlanarak hareketsiz bir durumda yere se-
rildi. Canh oldugunu belirten bir k1p1rh yoktu
kendisinde. ~ovalyenin atmdan yuvarland1gmi
goriir gormez, Sanc;o hemen bulundugu agac;tan
inerek efendisinin yamna ko~tu. Don Ki~ot atm-
dan inmi~, Aynalar ~valyesi'nin migferini c;oz-
mekle me~gul idi. AmaCI, bu mec;hul ~ovalyenin
kim oldugunu anlamak ve eger hayatta ise kendi-
sine hava vermekti. Fakat di.i~manmm yi.izi.ini.i go-
ren Don Ki~ot o kadar bi.iyi.ik bir hayrete di.i~tii ki,
adeta gozlerine inanam1yordu. Nas1l insansm,
kar~Ismda yatan ~ovalye ogrenci Sanson Carras-
co'dan ba~kas1 degildi. Don Ki~ot ne yapacagm1
~a~1nn1~ bir halde bagmyordu:
"Gel buraya, gel Sanc;o, inanamayacagm ~u
manzaray1 seyret; ~u bi.iyi.ici.ilerin yapmayacag1 i~
yok."
Sanc;o, Carrasco'nun yi.izi.ini.i gori.ir gonnez,
hayretinden donakald1 ve hemen istavroz <;Ikar-
maya ba~lad1. Diger taraftan maglup ~ovalyede
hayat belirtisi gori.ilmi.iyordu.
Sanc;o kendine gelince efendisine dedi ki:
"Senyor, ne olursa olsun, bana kahrsa kihcmizi
Carrasco sand1~mz bu adamm vi.icuduna bahr-
makla, di.i~manlanmz olan bi.iyi.ici.ilerden birini
ortadan kald1nn1~ olacaksm1z."
Kahramamm1z cevap verdi:
"Dogru soyli.iyorsun Sanc;o, hie; olmazsa bir ta-
nesi eksilir."
Silahtannm ogudi.ini.i uygun bulan Don Ki~ot
k1hCim c;ekmek i.izereyken, maglup ~ovalyenin si-

190
lahtan, kendisini korkun~ bir :;;ekilde ~irkinle~tiren
o koca burnu olmad1gi halde ko:;;arak bag1rdt:
"Senyor Don Ki~ot, sa km klhcmJZI kullanma-
ym, oniiniizde yatan dostunuz Sanson Carras-
co' dur, ben de silahtany1m."
San~o, arkada:;;m1 dogal yiiziiyle goriince sordu:
"0 ~irkin ve korkun~ burnunuza ne oldu?"
"Cebimde duruyor."
Bu sozleri soyleyen silahtar, cebinden mukav-
. vadan ve iistii cilah bir takma burun ~1kard1. Ken-
disini gittik~e daha dikkatli siizen San~o, birdenbi-
re biiyiik bir hayretle hayklrd1:
~'Aman Tannm ne goriiyorum! Siz benim kom-
~um ve dostum Tom Cecial degil misiniz?"
"Ta kendisiyim, boyle klhk degi~tirerek buraya
gelmemizin sebebini size anlatacagrm, fakat her ~ey­
den once efendinizin hem~ehrisi zavalh ogrenci
Carrasco'ya bir kotiillik etmesine engel olmak i~in
kendisine ister rica edin, ister yalvarm, ne yaparsa-
mz yapm da :;;u zavalh gence bir :;;ey olmasm."
Sonunda, zavalh Carrasco kendine gelebilmi:;;-
ti; bunu goren Don Ki:;;ot, hemen klhcmm ucunu
g1rtlagma dayayarak b:ig1rd1:
"E~siz Toboso'lu Dulcinea'mn, Vandaliea'h Ca-
sildea'dan daha giizel oldugunu hemen itiraf et-
mez ve Toboso'ya kadar gidip kendisine olanlan
oldugu gibi anlatmaz ve emrine amade bulundu-
gunuzu soylemezseniz kendinizi olmu:;; bilin. On-

191
dan sonra, gelip beni bulacak ve ba~nmzdan ge-
~enleri an]atacakSinlZ. I~te hayatmiZl ve ozgi.irh.i-
gunUZU bu ~artlar altmda size bag1~hyorum; bu da
sava~ tan once verdigimiz; kararlara uygun oldugu
gibi, gezgin ~ovalye lik prensiplerine de aykm de-
gildir."
Maglup ~ovalye cevap verdi:
"Evet, dediklerinizi yapacag1m; Vandaliea'h
Casildea'nm, Toboso'lu Dulcinea'mn yuhk ve kir-
li papucuna bile benzemedigini de itiraf ediyo-
rum. Toboso'ya kadar gittikten sonra tekrar do-
nup sizi bulacag1m ve cereyan eden ~eyleri anlata-
cagim."
"Aym zarnanda, vaktiyle yenmi~ oldugunuz
~ova lyenin, La Mancha'h Don Ki~ot olmad1g1m ve
olamayacagm1, buyuculer tarafmdan onun kihgr-
na sokulmu~ ba~ka bir ki~i oldugunu da itiraf et-
melisiniz. Ben de sizin ger~ek Carrasco olmadigi-
mzi, fakat onun kihgma girmi~ olan ba~ka birisi
oldugw1uzu kabul ediyorum."

192
Bitkin bir halde bulunan !?Ovalye cevap verdi:
"Bi.iti.in soylediklerinizin dogru oldugunu iti-
raf ediyorum, fakat rica ederim biraz yard1m edin
de yerden kalkay.m, fena halde sars•lm•!? bulunu-
yorum."
Don Ki!?ot ile Tom Cecial'm yard•m•yla zor be-
la bulundugu yerden kalkabilen zavalh Carrasco
c;ok hlrpalanm•!? bir haldeydi.
$a!?kmhktan heni.iz kurtulamayan Sanc;o, mag-
lup !?Ovalyenin silahtarmm, anlahklanna gore,
kendi kom!?usu ve hem!?ehrisi Tom Cecial oldugu-
nu anlam1!? olmasma ragmen, Don Ki!?ot'un anlat-
hg• bi.iyiici.ili.ik hikayeleriyle o kadar !?a!?kma don-
mi.i!?ti.i ki, bu adamm dostu ve hem!?ehrisi oldugu-
na bir ti.irli.i inanmak istemiyordu.
K1sacas1, efendisi de seyisi de bildiklerinden
!?a!?madliar. Aynalar $6valyesi ile silahtan, bitkin
ve mahcup bir halde, Don.Ki!?ot ile Sanc;o'dan ay-
nlarak, !?Ovalyenin h•rpalanm•!? olan kaburga ke-
miklerine pansuman yaphrmak ic;in uygun bir yer
bulmaya gittiler.
Bunun i.izerine, Don Ki!?ot ile silahtan Sanc;o
Panza, hayvanlanna binerek Zaragoza yolunu tut-
tular.
Don Ki!?ot, Aynalar $6valyesi olduguna inandl-
g• bir kahramana kar!?l kazand1g1 zaferden duydu-
gu sevinc; ve ne!?e ile yoluna devam ediyordu. $6-
valelik sozi.ine gi.ivendiginden, Aynalar $6valye-
si'nin doni.i!?i.inde sevgili Dulcinea'smm bi.iyi.ilen-
mi!? halinin devam edip etmedigini ogrenecegin-
den emindi. Aynalar $6valyesi ise i.izgi.in, mahcup,
ba!?1m oni.ine egmi!? di.i!?i.ini.ip duruyordu. Kurnaz
bir gene; olan Carrasco, rahip ile Nikolas Usta'm
onerisi i.izerine gezgin !?OValye klhgma girerek La
Mancha !?Ovalyesini bulmaya c;•kml!?h.
Kahramamm1zm iki dostu, Don Ki!?ot'u evinde
ahkoymayacaklanm anladiklan zaman, onu rna-
cera pe!?inde ko!?mas1 ic;in serbest birakml!?iar ve

193
Carrasco'yu ~ovalye k1hgma sokarak arkasmdan
yola c;•karm1~lardi. Hareketinden once, ogrenciye
~oyle demi~lerdi:
"Bir yolunu bulup Don Ki~ot'u dovii~e davet
edersin. Zorluk c;ekmeden onu yenecegine eminiz.
Bir kere yenilince, bir veya iki yii siireyle evinde
oturup ~ovalyelikten vazgec;ecegine yemin ettirir-
sin. $ovalyelik kurallanm c;ok iyi bilen ve bunlara
bagh olan Don Ki~ot, mutlaka verdigi sozii tuta-
cakhr. Biz de o siire ic;inde onu tedavi etmek ic;in
ugra~mz. Belki de zamanla kendine gelir de bu
cinnetten vazgec;er."
Gene; ogrenci bu i~i eglenceli bulmu~tu. Ak1lh
ve ~en bir adam olan Sanc;o'nun kom~usu Tom Ce-
cial, Carrasco'ya silahtarhk roliinii kendisinin oy-
nayabilecegini soyleyerek teklifte bulundu. Og-
renci, anlathgimiz ~ekilde k1yafet degi~tirdi. San-
c;o'nun kendisini tamyamamas1 ic;in Tom iri bir
takma burun buldu ve iki arkada~ hayvanlarma
binerek Don Ki~ot'u bulmaya c;Ikhlar. Don Ki~ot
ile oyunculann oliim arabas1 yakmlarmda kar~Ila­
~acaklanm sanan Carrasco ve silahtan, onu aym
giiniin ak~am1 soz ettigimiz ormanda buldular. ·
Bundan sonra cereyan eden olaylar okuyuculan-
mizm malumudur. Zavalh ogrencinin kahramam-
miz ile giri~tigi sava~ az kalsm kendisine c;ok pa-
hahya mal olacakh.

DON Ki~OT'UN ASLANLAR


MACERASINDA GOSTERDiGi
BUYUK CESARET

Don Ki~ot, soylemi~oldugumuz iizere kazand1g1


sava~tan duydugu gurur ve sevinc; ic;inde yoluna
devam etmekteydi. Kendisini diinyanm en kahra-
man ve en cesur ~ovalyesi say1yor ve bundan boy-
le giri~ecegi maceralardan galip c;1kacagmi dii~ii­
niiyordu. Hele biiyiiciilerin biiyiilerine hie; onem

194
vermiyordu. $imdiye kadar yemi~ oldugu sopala-
n, kafasma ahlan ta~lan ve mahkumlarm nankor-
higu yiiziinden ugrad1g1 halleri ~oktan unutmu~­
tu. Biiyiilenmi~ olan Dulcinea'sm1 biiyiiden kur-
tarmak ic;in bir ~are bulmaya da karar verdi. Kah-
ramammiz o kadar gururluydu ki, eski zaman ~o­
valyelerinin en cesurlanna bile zerre kadar g1pta
etmez olmu~tu.
$i:ivalye, migferini getirmesi i~in silahtanm ~a­
girdigi zaman San~o, ~obanlardan taze ve yumu-
~ak peynirler almakla me~guldii. Efendisinin ken-
disini acele c;ag1rmasmdan tela~a dii~en San~o,
peynirleri nereye koyacagm1 ~a~nrd1, bedellerini
odemi~ oldugu i~in de b1rakmak istemiyordu. Bir-
denbire, bunlan Don Ki~ot'un migferine koymay1
dii~iindii ve dii~iindiigu gibi hareket ederek efen-
disinin yanma ko~tu.
Don Ki~ot, San~o'nun geldigini goriince kendi-
sine dedi ki: "Dostum c;abuk migferimi ver, yeni
bir macerayla kar~Ila~Iyorum. Tela~mdan peynir-
leri i~inden ~1karmaya zaman bulamayan Sanc;o
Panza migferi oldugu gibi efendisine verdi. 0 da
hemen ahp i~ine bakmaya gerek bile gormeden
ba~ma gec;iriverdi. Boylece siki~Ik bir halde kalan
taze ve yumu~ak peynir sulanarak Don Ki~ot'un
almndan sakahna ve ensesine dogru akmaya ba~­
lami~h.
$i:ivalye, "Bu ne haldir, dostum San~o?" diye
sordu. "Sanki beynim sulamyor ve eriyor, ~imdiye
degin hi~ bu kadar terlememi~tim. Evet, terliyo-
rum, ama korkudan degil. Bu hal, korkunc; bir ma-
ceramn ba~layacagma alamet olsa gerek. Biraz bez
ver de terimi sileyim, nerede ise terden gozlerim
bugulanacak."
San~o ses ~1karmadan bir mendil verdi ve efen-
disinin meseleyi anlamamasi i~in Tann'ya dua etti
durdu. Fakat terini silen Don Ki~ot, ba~mi tslatan
~eyin ne oldugunu gormek ic;in migferini ~tkanp
ic;ine bakmca dibinde yogurda benzer bir ~ey bu-
lundugunu gordii. Bunun iizerine migferi burnu-

195
na yakla~tlrarak koklad1 ve, "Sevgili Dulcinea'mm
hakk1 i<;in, hain, ars1z ve adam olmaz silahtanm
bunun i<;ine peynir doldurmu~."
San<;o sogukkanhhkla ve bir :;;eyden haberi
yokmu~ gibi cevap verdi:
"Efendim, madem ki bu peynirdir, ben peyniri
<;ok severim, verin de yiyeyim. Daha dogrusu :;;ey-
tan yesin, oyle ya, oraya peyniri ondan ba:;;ka kim
koyar? Migferinizi peynir <;omlegi olarak kullana-
cak kadar cesretim yok. Bu benim i~im degil, olsa
olsa dii:;;mammz olan biiyiiciilerin i:;;idir. Oyle ya,
sizin gibi bir :;;ovalyenin dii~manlan olur da, silah-
tanriiZm olmaz m1? i~te o hainler asil :;;ahsiyetinizi
ofkelendirmek i<;in bu oyunu icad ettiler. Bu konu-
da vereceginiz hiikme boyun egiyorum, <;iinkii ya-
mmda peynir bulunmadigmi ve eger bulunsayd1
migferinizin i<;ine degil dogrudan dogruya mide-
me indirecegimi gayet iyi bilirsiniz."
Don Ki~ot, her ~ey miimkiindiir diyerek yiizii-
nii ve kafasm1 sildi, migferini de temizledi. Sonra
ba~ma ge<;irdi. Siperini indirdi ve m1zragm1 eline
alarak :;;oyle hayk1rd1:
"Kim isterse gelsin, kar:;;1ma <;Iksm, ben bizzat
iblis ile bile <;arpi~maya hazmm."
Bu s1rada, bayraklarla donanm1:;; olan araba da
yolculanm1za dogru yakla:;;maktayd1. ArabaCJlar
iki ki:;;iydi. Bunlardan biri katirlardan birine bin-
mi:;;, oteki de arabanm gerisinde duruyordu. Don
Ki:;;ot hemen arabanm online ge<;erek sordu:
"Nereye gidiyorsunuz? Bu arabanm i<;inde ne
ta:;ayorsunuz? Bu bayraklar neye alamet?"
ArabaCJ cevap verdi:
"Senyor, araba kendi mahmd1r. i<;inde Oran
valisi tarafmdan Kral hazretlerine gonderilen, <;ok
giizel iki asian var, bayraklarda Kral'm armasmm
bulunmasJ, aslanlann kendisine ait oldugunu gos-
termektedir."
"Peki, bu aslanlar <;ok mu biiyiik?"
Arabamn oniinde oturan adam, Don Ki:;;ot'a
cevap verdi:

196
"Evet efendim, Afrika'dan ispanya'ya bu ka-
dar biiyiik aslanlann geldigi hie; goriilmemi~tir.
Ben bu gibi i~lerle ugra~1yorum, fakat ~imdiye ka-
dar bu kadar giizel ve iri aslanlar getirmemi~tim.
Birisi erkek oteki de di~idir ve her biri ayn bir ka-
feste bulunuyor. Bugiin daha yemeklerini verme-
dim, herhalde aokmaya ba~lami~Iardir. Kendileri-
ne yiyeceklerini vermek ic;in uygun bir yere bir an
once varabilmemiz ic;in, bizleri daha c;ok ahkoy-
mamamzi c;ok rica ederim."
$ovalye hafifc;e tebessiim ederek cevap verdi:
"Bana asian yavrulan gonderiyorlar oyle mi?
Asian yavrulan ha, tam zamamm bulmu~lar! Tan-
nm! Bana bu hayvanlan gonderenler benim bun-
lardan korkacak adam olup olmad•g•m• anlaya-
caklardir. Madem ki, bu aslanlann bakiClSl sizsi-
niz, arabadan inin de kafesleri ac;m, hayvanlar di-
~an c;•kmca, onlan bana gonderen sihirbazlara
kar~1 Mancha'h Don Ki~ot'un kim oldugunu ka-
mtlayacagim."
Bu silahh hayaletin inad1 kar~1smda yapacak
bir ~ey bulunmad•gm1 goren arabao, "Peki sen-
yor... " dedi, "Size itaat edecegim, fakat b1rakm da
kahrlanm1 c;ozeyim ve aslanlar kafesten firlama-
dan bunlarla kac;ay1m, c;iinkii kahrlan paralarlarsa
mahvolurum. Hayahm1 kazanmak ic;in arabam ile
kahrlanmdan ba~ka bir ~eyim yak."
Don Ki~ot, "Hadi oradan korkak herif!" diye
bag•rd1. "Neyse, kahrlanm c;oz ve kac;, biraz sonra
bo~una tela~ ettigini anlayacaksm."
Arabacmm yere atlamas•yla hayvanlann ko-
~umlanm c;ozmesi bir oldu. Bu s1rada aslanlarm
muhaflzma ~oyle bagmyordu:
"Aslanlann kafeslerini arzum d1~mda ve tehdit
altmda zoraki ac;hg1ma hepiniz ~ahitsiniz. Hay-
vanlarm yapacaklan biitiin kotiiliik ve zararlar-
dan yalmz bu senyor sorumludur. Bu yiizden iic-
retime ve haklanma halel gelmemelidir; ama kafe-
si ac;madan once, sizlerden canmiZl kurtarmak ic;in
tedbirli olmaniZl rica ederim, c;iinkii hayvanlar ba-

197
na ah:;;km olduklarmdan ben tehlikeyle kar:;;1 kar-
:;>lya degilim."
San<;o, gozleri ya:;;h, gelip efendisine yalvarma-
ya ba:;;lam1:;>h:
"Ah! Efendim, ah! Boyle bir maceranm yamn-
da yeldegirmenleri, tokmakh k~eci degirmenleri,
hatta iizengi kay1:;>1 ile dayak yemek <;ocuk oyun-
cagl kahr!" Sonra :;;ovalyenin yanma sokularak ek-
ledi:
"Efendim, efendim, burada biiyiilenmeye ben-
zeyen hi<;bir :;;ey yok. Ben kafesin parmakhklan
arasmdan aslanlann ger<;ek pen<;esini gordiim. Bu
pen<;eye gore aslanm bir dag kadar biiyiik olmas1
gerekiyor."
Don Ki:;;ot cevap verdi, "San<;o, korku sana bu
hayvam diinyamn yansmdan daha biiyiik gosteri-
yor, hadi <;ekil :;;uradan da beni yalmz b1rak. Eger
olecek olursam, seninle yapm1:;; oldugum anla:;;-
map biliyorsun. Gidip Dulcinea'p bulacaksm,
otesini biliyorsun, artlk fazla bir :;;ey soylemeyece-
gim."
Sonra, sozlerine ekledigi diger dii:;;iinceleri,
orada bulunanlann :;;ovalyeyi fikrinden caydlr-
mak konusundaki biitiin i.imitlerini pkh.
$ovalyeyi yola getirmenin imkans1z oldugunu
anlayan arabaCI kahrlanna, San<;o da i.izi.inti.ili.i bir
halde e:;;egine binip kulara dogru ka<;h. Efendisini
aslanlann pen<;esine di.i:;;mi.i:;; halde hayal eden za-
valh silahtar, onun hizmetine tekrar girdigine la-
netler ediyordu. Bir taraftan bunlan di.i:;;i.ini.iyor,
diger taraftan da bir an once uzakla:;;mak i<;in e:;;e-
gini mahmuzlay1p duruyordu. Aslanlarm muhafl-
Zl, herkesin yeteri kadar uzakla:;;t1gm1 gori.ince,
Don Ki:;;ot'u bir kez daha ikna etmeye yeltendi, fa-
kat kahramamm1z vakit kaybetmemesini, acele et-
mesini, magrurane bir tav1rla emretti. Zavalh
adam, birinci kafesin kap1s1m a<;maya <;ah~1rken,
Don Ki:;;ot nas1l dovii:;;mesi gerektigini di.i:;;i.ini.i-
yordu; ayakta m1 yoksa at i.izerindemi? Sonunda,
Rocinante'nin aslanlardan i.irkmesi olas1hgm1 goz

198
onunde bulundurarak yaya olarak mucadeleye
girmeyi tercih etti. Bunun uzerine yere indi ve
m1zragm1 hrlatarak killClm c;ekti ve kalkamm siper
alarak buylik bir cesare tie ve kararh ad1mlarla iler-
ledi. Kendisini Tann'ya ve Dulcinea'ya emanet
ederek arabanm kap1sma geldi ve sakin bir tav1rla
dikildi.
Muhaflz, Don Ki~ot'un ofkesinden korkarak,
fazla 1srar etmeden birinci kafesin kap1Sm1 tama-
miyla ac;t1. Soylemi~ oldugumuz lizere, bu kafeste
fevkalade buyuk ve son derece korkunc; bir asian
vard1. Hayvanm ilk hareketi kafeste yuvarlanmak,
penc;elerini ve burun vucudunu germek oldu;
bundan sonra muthi~ agz1m ac;tl, uzun sure esne-
di ve iki kan~ boyundaki dili ile yuzunu temizle-
di, sonra ba~m1 kafesten c;1kard! ve ktzgm korlar-
dan daha keskin gozleri ile her tarafa baktJ. En c;1l-,
gm korkusuzlara bile deh~et verecek bir hali var-
dL Don Ki~ot ona bakqor ve kafesten c;1ktp kendi-
siyle boy olc;u~meye geJmesini SablrSIZhkla bekJi-

199
yordu. Kahramamm1z aslam kolayca yere serece-
gine kanaat getirmi~ti, fakat kiistah olmaktan <;ok
medeni olan asian, bu <;ocukca kabaday1hga kar~I­
hk vermeye tenezziil etmedi. Her tarafa bir goz
gezdirdikten sonra omuzlanm kaldud1 ve Don Ki-
~ot'a k1<;m1 <;evirip kafesin i<;inde boylu boyunca
uzand1. Bunu goren Don Ki~ot, muhaflza donerek
aslam k1zdmp d1~an <;Ikarmak i<;in hayvana birka<;
defa sopa ile vurmasm1 emretti. Adamcag1z, "Bu
soylediginizi yapmama imkan yok!" dedi, "~iin­
kii o zaman aslamn ilk yapacag1 ~ey beni parala-
mak olacakhr. Ama dogrusunu isterseniz ~ovalye
hazretleri, siz <;ok memnun olmahsm1z. Cesaretin
son haddine varm1~ bulunuyorsunuz, ne diye tali-
hi iki defa denemeli. Kap1 a<;Ik duruyor, asian iste-
·seydi <;1kard1, onu beklediniz ve Mia bekleyip du-
ruyorsunuz. i~ittigime gore, en kahraman sava~<;I
bile dii~mana meydan okuyup sava~ davet ettigi
halde dii~mam daveti reddederse, o sava~<;I ~an ve
~erefini korumu~ olur. Zafer sizindir senyor, ma-
dem ki asian ka<;ti demek ki maglup oldu."
Don Ki~ot, "Hakhsm ... " dedi, "Kafesi kapatm
dostum ve bana, gordiiguniiz hareketimi onayla-
yan imzah bir beige veriniz. Bu belgede asldnm
kafesinin kapiSim a<;hgmizi; aslam sava~a davet
ettigim halde kabul etmedigi, ikinci defa meydan
okudugum halde, benimle boy ol<;ii~mekten ka-
<;mdigi yaz1h olacak. Ben gorevimi yapm1~ bulu-
nuyorum. Kahrolsun ~u biiyiiciiler. Tann manhk,
adalet ve ~ovalyeligi korusun!"
Aslanlarm muhaflz1 ~ovalyenin emirlerini ye-
rine getirdi. Don Ki~ot, m1zragmm ucuna, peynir-
len~ bula~m1~ olan yiiziini.i sildigi bezi sard1 ve
ka<;maya devam eden arkada~lanmn gormesi i<;in
sallamaya koyuldu. Bu i~areti ilk goren San<;o ol-
du.
Hepsi dondi.ikleri zaman kahramamm1zm ken-
dilerine i~aret ettigini gordi.iler. 0 zaman korkula-
n k1smen yok oldu ve yava~ yava~ arabaya yakla~­
maya ba~ladilar. Don Ki~ot bag1rarak kendilerini

200
\agmp duruyordu. Arabanm yanma geldikleri za-
man ~ovalye arabacrya hitaben, "Dosturri!" dedi,
"Kahrlanm arabaya ko~ ve yoluna devam et. San-
\O, sen de kendilerine kaybettirdigim vakitten do-
layr iki altm ver."
Silahtar, "Cam goniilden vereyim efendim, fa-
kat aslanlar ne oldu? Oldiiler mi, yoksa ya~ryorlar
mr?" diye sordu.
0 zaman aslanlann muhafrzr, hayvanlann na-
sli korkup sava~tan ka\bklanm, ~ovalyenin kafesi
uzun siire a\Ik brrakhktan sonra kapanmasma da-
ha az once miisaade ettigini biiti.in aynnblanyla
anlath. Hatta Don Ki~ot'un cesaretinden de abar-
tarak soz etti."
Don Ki~ot, "Nasrl San\o? .. " diyordu, "Biiyiicii-
ler ger\ek cesarete kar~r bir ~ey yapabiliyorlar mr?
Cesaretimi gostermek imkamndan belki beni
mahrum edebilirler, fakat onu asia krramazlar."
Silahtardan altmlan alan arabacr ile muhafrz
Don Ki~ot'un elini optiiler ve te~ekkiir ettiler ve
~ahit olduklan oykiiyii krala da anlatacaklanm
soylediler."
Don Ki~ot, "Bana bakm efendiler... " dedi,
"Eger kral bu olaym kahramam kimdir diye sorar-
sa, yiice krala, Aslanlar $ovalyesi dersiniz, \iinkii
bundan boyle ~imdiye kadar ta~rdrgrm Hazin
Yiizlii $ovalye lakabmr terk ederek, maceralanma
bu ad altmda devam etmek istiyorum. Fakat emin
olunuz ki, boyle hareket etmekle, istedikleri za-
man veya frrsat di.i~tiik\e isimlerini degi~tiren eski
gezgin ~ovalyelerin geleneklerine tamamen uy-
maktayrm."
Araba hareket ettikten sonra, Don Ki~ot ve
San\o Panza yola devam ettiler.

201
SiHiRLi SANDAL MACERASI

Don Ki~ot ile San~o Panza, gtine~li bir gun Ebro


Nehri'nin k1ylianna vard1lar. Ge~tigi kiy1lan sula-
yarak bereketli bir hale getiren nehrin o berrak ve
bol sulan ~ovalyenin bitrneyen dertlerini avutarak
kahrarnamrnlZI a~1kane dti~tinceJere yoneJtti.
Nehir k1y1smda ilerledikleri s1rada, bir aga~
ktittigtine baglanm1~, ktireksiz ve dtimensiz bir
kti~tik sandal gordtiler. Don Ki~ot, her tarafa bak-
h ve kimseyi goremeyince hemen Rocinante'den
indi ve San~o'ya da kendisi gibi yapmasm1 ve hay-
vanlan oradaki kavak aga<;lanndan birine bagla-
masmi soyledi. San~o efendisine bu hareketinin
sebebini sorunca ~u cevab1 ald1:
"San~o, bu sandal burada bizi bekliyor. Eger
sen de ~ovalyelik kitaplannda verilen bilgiye be-
nim kadar vak1f olsaydm, bu sandahn neden bizi
bekledigini anlardm. Bir ~ovalye bir tehlike i~inde
oldugu zaman onun i~leriyle me~gul olan btiyticti,
diger bir ~ovalyeye mutlaka bir bulut, bir kanath
at ya da kti~tik bir sandal gonderir. 0 da, en k1sa
bir zaman i~inde tehlikeye maruz kalm1~ kahra-
manm imdadma ko~ar. Bu, ~ok eskiden beri bizde
gelenek halini alm1~hr. Gortiyorsun ya, sandal bu-
rada Bbizi bekliyor. Rocinante ile e~egini ~u kavak
veya sogtitlerden birine iyice bagla da, zaman
kaybetmeden ~u hafif tekneye binip kendimizi ka-
derimize b1rakahm."
$a~kma donen San~o cevap verdi:
"Dogrusunu isterseniz efendim, emrinize bo-
yun egiyorum. Fakat bana kahrsa bu sandal, Ir-
makta dtinyanm en makbul karagoz bahklanm tu-
tan kay1k<;Ilardan birine ait olmah. Yoksa bahsetti-
gimiz btiyi.ictiler tarafmdan falan gonderilmi~ de-
gildir."
Don Ki~ot, San~o'ya i.izi.ilmemesini, kendilerini
pek uzak bolgelere kadar sevkedecek olan kimse-
nin hayvanlanm koruyacagmi soyledi.
"Pekala efendim, i~te hayvanlar bagland1, ~im­
di ne yapmak gerekiyor?"

202
"Once istavroz <;1kar, sonra sandala atlay1p de-
miri a! ve agaca bagh olan ipi kes."
Bunun i.izerine sandala atlayarak, ipi kesip ki-
pdan uzakla~maya ba~ladi!ar. Sandal kiyidan he-
ni.iz uzakla~mi~Ii ki, San<;o korkudan titremeye
ba~lad1. Aym zamanda bir ~eye <;ok i.izi.ili.iyordu. 0
da e~eginin mahzun mahzun amrmas1 ve Roci-
nante'nin baglandigi yerden kurtulmak i<;in <;aba-
lamasmi gormekti. Sonunda dedi ki:
"Ah Senyor! E~egim kendi diliyle, onu terk et-
tigimizden ~ikayet eqiyor, zavalh Rocinante de
bulundugu yerden kurtulup yamm1za gelmek i<;in
ugra~1p duruyor. Ah! Sevgili dostlanm, ah! Bizi
sizden ay1ran delilik sona erince doner yammza
I
geliriz, sakin olun ve bekleyin."
Sozlerini bitirince, o kadar dokunakh aglama-
ya ba~lad1 ki, Don Ki~ot ofkeyle, "Korkak yaralik!
Neden aglay1p duruyorsun?" dedi. "Bu bolluk or-
tasmda neyin eksik? Senin boyle agladigmi du-
yanlar Rhiphaei* daglanm yahn ayak a~1yorsun
sanacaklar. Halbuki biraz sonra bizi a<;Ik denizlere
goti.irecek olan akmlilara kapilacak bir sandalm
ortasmda ~ahane bir ~ekilde oturuyorsun. Eger ya-
mmda kutuplarm uzakhgmi ol<;meye yarayan us-
turlab denilen alet olsa idi, ne kadar yo! aldigimi-
ZI tastamam soylerdim. Fakat oyle samyorum ki,
iki Zit kutbu e~it mesafede birbirinden ay1ran ek-
vator hathm ge<;tik veya ge<;mek i.izereyiz. En ta-
nmmi~ kozmografya alimlerinden Ptolemaios'un
hesaplanna gore bu hatta varan, yolun yansma
gelmi~ demektir."
San<;o'nun korkakhgiyla alay eden ~ovalye gi.i-
lerek devam etti:
"Bak San<;o, Hint adalanna gitmek i<;in bizim
Cadiz limamndan hareket eden ispanyollar, sana
• Muhtemelen Cebelitank ile Melilla yanmadas1 arasmda-
ki Rif daglanndan soz ediyor olmah. Fas'm orta Atlas-
Jar' dan sonra en yiiksek dag1d1r. Yiiksekligi 2483 m'dir.
<<;:ev. n.)

203
biraz once bahsettigim hath a~1p a~madlldanm an-
lamak i~in garip bir usule ba~vurur; eger bu hath
ge~mi~ler ise, buhin bitler blur, hatta gernide bu
boceklerden bir teki bile hayatta kalmaz, anladm
m1? $imdi ~oy le bir iizerini ara bakahm canh bir
mahluk bulacak rmsm?"
"Efendim, buna gerek var m1? K1pdan pek bz-
la uzakta olmad18ImiZI biliyorum, sevgili e~egim
ile Rocinante'yi hala uzaktan fark etmekteyim."
"Sana bahsettigim tecrubeyi iizerinde tatbik et
diyorum."
San~o fazla 1srar edemedi ve elini boynuna so-
karak bir ~eyle r arad1, sonra birdenbire, "Ah efen-
dim!" diye haykird1. " Biz kq1dan hi~ de uzakta
de gilrni~iz, ustumde bir degil bir~ok bit var."
Bu sozleri soylerken elini koynundan ~tkarm1~,
trmagm sulannda ~alkalapp duruyordu.
Butiin bunlara ragmen, sandal hi~bir bi.iyiicii-
nun etkisinde olmadan, rrmagm sakin ve berrak su-
lan uzerinde riizgara kapurru~, aglr a8Ir gidiyordu.
Bu srrada mnagm ortasmda biiyiik bir su degirme-
ni gordi.iler. Don Ki~ot, degirmeni goriir gonnez se-
vin~le hayklrd1: "Gel de gor dostum! Sonunda b n-

204
den imdat bekleyen talihsiz ~ovalyenin, prensesin
ve krahn k1zmm hapsedilerek i~kence edildikleri ~a­
to ve kalenin bulundugu ~ehri ke~fediyoruz."
"Nelerden sbz ediyorsunuz efendim, ortada
bugday ogutmeye yarayan bir su degirmeninden
ba~ka bir 9ey olmad1gm1 gormuyor musunuz?"
"Sus San<;:o~ ha!.3 anlam1yorsun, sana ka<;: defa
soyledim; buyli.culer bir ~eyin 9eklini istedikleri
gibi degi9tirebilirler. Hayatta tek a~km1 Dulci-
nea'm oyle olmadl mi?" '
Bu s1rada tam akmtmm ortasmda bulunan san-
dal, San<;:o'yu korkutacak derecede h1zh gitmeye
ba9lam19h. 0 s1rada, sandalm degirmenin <;:arklan-
na takllarak buyli.k zararlara neden olacagmdan
korkan degirmenciler ellerinde uzun smklarla ko-
9arak akmhya kap1lm19 tekneyi durdurmak i<;:in
ugra9maya ba9lad1lar.
I Degirmencilerin usru ba91 un i<;:indeydi; bunlan
bembeyaz goren Don Ki9ot hayklrmaya ba9lad1:
"Bre haydutlar, al<;:aklar, hainler, karanl1k zin-
danlarda mahpus tuttugunuz 9bvalyeyi hemen

205
serbest birakmiz, yoksa ben Aslanlar $ovalyesi he-
pinizin haddini ~u kihCimla bildiririm!"
Bir taraftan da kihcmi <;ekmi~, degirmencilere
dogru sallay1p duruyordu. Don Ki~ot'un deliligini
bilmeyen degirmenciler ellerindeki ucu <;engelli
smklarla sandah kenara <;ekmeye ugra~Iyorlardi.
Sandalm ortasmda diz <;okiip ellerini havaya
kaldirmi~ olan San<;o, bu tehlikeden kendisini kur-
tarmasi i<;in Tann'ya yalvanp duruyordu. Sonun-
da sandah kiyiya <;ekmeyi ba~ardilar, ama Don Ki-
~ot'un ayakta k1h<; sallamas1 yiiziinden dengesini
kaybeden tekne devrildi ve kahramanlanm1z da
suya dii~tiiler.
Olduk<;a iyi yiizen Don Ki~ot, z1rhlanmn agir-
hgma ragmen, bahk gibi yiizerek kiy1ya <;Ikh. Za-
valh San<;o ise ancak degirmencilerin yardimiyla
kurtulabildi.
$ovalye ile silahtan kendilerine geldikleri za-
man, etraflanm sandahn sahibi olan bahk<;1larm
sard1klanm gordiiler. Bunlar avaz avaz bag1rarak
zararlannm odemesini istiyorlard1. $ovalye, zaran
odemeyi reddetmiyor, fakat once, imdadma ko~­
tugu kimsenin hangi ~ato veya kalede hepsedildi-
gini ogrenmek istiyordu.
Bu sozlerden hi<;bir ~ey anlamayan bahk<;Ilar,
"Hangi ~ato, hangi kale, buras1 su degermeni!" di-
ye cevap veriyorlard1.
Don Ki~ot sonunda dedi ki:
"$atoda hapsedilen ~ovalye hakkmda bilgi al-
mak i<;in bo~una ugra~hgimi anhyorum. Burada
soz konusu olan, iki biiyiiciiniin miicadelesi, biri-
si esir ~ovalyeyi kurtarmaml istiyor, oteki de iste-
miyor. Biri kayigi oniime <;Ikard!, fakat oteki de-
virtti. Ben elimden geleni yaphm, fakat anla~1lan
kader bu biiyiik maceray1 ba~ka birisine nasip et-
mi~."
Bunun iizerine bahk<;1larla sandalm zarannm
kar~Ilanmasi konusunu gorii~tii. Kendilerine elli
riyal verilmesine karar verildi. San<;o, paray1 hi<;
istemeyerek verdi. Zavalh silahtar, daha boyle iki

206
sandal safas1 yaparsak tamam1yla iflas borusunu
<;alanz, dedi.
Efendisi ile silahtan, gtine~te kendilerini ku-
ruttuktan sonra, tizgtin bir halde, kendileri kadar
hayvan olmayan hayvanlarmm yanlanna gittiler.
Sihirli sandal maceras1 da bu ~ekilde sona ermi~
oldu.

DUK iLE DU~ES

Ne Don Ki~ot ne de San<;o hi<; ne~eli degildiler. He-


le paraya dti~ktin olan silahtar her odemede ciger-
lerini soktiyorlar samyordu. Efendisinin ytiksek
vaatlerinden timidini kesmeye ba~layan San<;o,
neye karar vermesi gerektigini dti~tintip duruyor-
du. Don Ki~ot ise hayallere dalm1~, gittigi yerin
farkmda bile degildi. San<;o her ne kadar pek saf-
dil biriyse de, efendisinin btittin hareketlerinin bir
cinnet eseri oldugunu iyice anlam1~, fakat i~in
i<;inden nas1l siynlacagmi bir ttirlti kestiremiyor-
du. Bir gun efendisine hi<; goriinmeden sivi~Ip evi-
ne donmeye ve <;oluk <;ocuguyla ya~amaya karar
verdi, ama kaderinde bamba~ka bir hayat surmek
varrm~.

Ormandan <;Iktiklan suada, Don Ki~ot yemye-


~ilbir <;ay1rda bir kalabahk gordu. Biraz yakla~m­
ca bunlann ~ahin ile ava <;Ikmi~ avCilar olduklan-
m anlad1. Aralannda, ye~il ko~umla beyaz bir ata
binmi~ olan guzel bir kadm gordti. Gtimti~ bir
eyer tizerine oturmu~ olan bu kadmm elinde bir
~ahin vard1. Kadma kar~1 gosterilen sayg1dan,
onun ytiksek bir aileye mensup ve buyuk mevki-
ye sahip oldugunu anlad1.
Bunun tizerine San<;o'yu <;ag1rd1 ve kendisine
~unlan soyledi:
"Oglum San<;o, ~u kuheylana binmi~, avucun-
da bir ~ahin tutan gtizel kadm1 goruyor musun?
Ko~ git, i:intinde diz <;ok ve eger izin verirse, Asian-

207
lar $i::ivalyesi'nin elini i::ipmeye ve hizmetlerini ar-
zetmeye haz1r oldugunu buyuk bir sayg1yla si::iyle.
Sanc;o, si::iyleyeceklerine c;ok dikkat et. Ve arada
atasi::izu si::iylemekten kac;m."
Sanc;o, . "Peki efendim, emirlerinizden d1:?an
c;1kmam." dedi.
"Git Sanc;o, git! Tann yard1mcm olsun."
Bunun uzerine Sanc;o e:?egini h1zla surdu ve
glizel avcmm. yanma gelince, hemen yere atlaya-
rak kadmm i::inunde diz c;i::iktu ve gayet nazik bir
edayla dedi ki:

208
"Ey asil ve giizel bayan! Biraz ilerde gordi.igi.i-
ni.iz ve kendisine Aslanlar $ovalyesi denilen sen-
yorun silahtanpm. ismim San<;o Panza'dtr. Ktsa
bir zaman once Aslanlar $ovalyesi ismini almt:;;
olan Hazin Yi.izli.i $ovalye, beni ayaklanmza kapa~
narak, asil ve yi.iksek :;;ahsiyetiniz ile avlanmaya
ozgii :;;ahinlerinizin hizmetinde bulunmaya ~azu
olduguriu ve bu :;;erefi kendisine li.itfetmenizi rica
ettigini arzetmemi emretti. Eger zat-1 aliniz efendi-
min bu ricasmt kabul etmek tenezzi.ili.inde bulu-
nursa, emin olunuz kiasla pi:;;man olmayacakttr."
Gi.izel avCI cevap verdi:
"Mert silahtar, el<;ilik hizmetinizi, gereken bi.i-
ti.in torene son derece uyarak ba:;;armt:;; oldugunu-
za :;;i.iphe yok. Once ayaga kalkm; <;i.inki.i <;oktan
beri bilip tamdtgtmtz i.inli.i Hazin Yi.izli.i $ovalye-
nin silahtan diz <;okmi.i:;; durumda kalamaz. Kal-
km dostum, kalkm ve hemen gidip bildirin efendi-
nize, eger pek yakmda bulunan ko:;;ki.imi.ize te:;;rif
etmek isterse, ben ve e:;;im tarafmdan <;ok iyi bir
:;;ekilde kabul edilecektir."
San<;o, kadmm giizelligine, tath sozi.i ve nezake-
tine hayran kalarak ayaga kalktt. Tam bu strada ka-
dm, "Silahtar efendi ... " dedi, "Efendiniz, acaba
hakkmda bir eser yaztlmt:;; olan, yetenekli asilzade
La Mancha'h Don Ki:;;ot mudur? Yamlmtyorsam,
ruhunun sultam da Toboso'lu Dulcinea olacak.
Ben ve e:;;im Di.ik hazretleri, bu eserde silahtannm
da San<;o Panza isminde birisi oldugunu okumu:;;-
tuk."
San<;o, "Evet, Di.i:;;es Nazretleri, benim." diye
cevap verdi. Di.ik ve Di.i:;;es kelimelerini i~itince
<;ok sevindi ve efendisinin yanma ko~arak di.i~esin
cevabmt kendisine bildirdi. Kadmm kibarhgmt,
gi.izelligini ve nezaketini anlata anlata bitiremedi.
Bunun i.izerine Don Ki~ot, egeri i.izerinde dog-
ruldu, gogsi.ini.i kabarttt, i.izengilerine stkt stkt bas-
h, migferinin siperini di.izeltti, Rocinante'nin bo-

209
gurlerini baldirlanyla Sih~ttrdi ve du~esin elini
opmek i<;in ilerledi. Bu sure i<;inde Du~es, ~ovalye­
nin geldigini hemen e§i Duke bildirmi§ ve DUk de
kans1 ile birlikte hikayesini okuduklan ve <;ok ho~­
lanna gihni~ olan Don Ki~ot'u gormek i<;in oraya
gelmi~ti.
Tam bu s1rada, vakur bir tav1rla Rocinante'nin
uzerine kurulmu~ olan kahramammlZ gorundu .
San<;o efendis~nin uzengisini tutmak i<;in ko~tu, fa-
kat dikkatsizlik yiizunden bacagt e~eginin seme-
rindeki bir ipe taktldt, bacagm1 kurtaramayan si-
lahtar tuhaf bir ~ek ild e asli1 kald1. Don Ki~ot bunu
gormedi, San<;o iizengiyi tutuyor sanarak tedbir
almaya gerek gorm den attan inmek istedi. Fakat
ihm al yuzunden s1k1 baglanmarp1~ iiz ngi hayva-
mn karmna dogru doniince, ~ova l ye boylu boyun-
ca yere kapand1. Son derece mahcup olan Don Ki-
~ot silahtanna i<;inden kufredip duruyordu. Bunu
gor n Diik, hemen San<;o'yu da efendisini de ka l-

210
dtrmalan i~in emir verdi. Hizmet~iler ko~u~up du-
~enleri kaldtrdtlar.
Don Ki~ot, ozur dilemek i~in Dtik ve DU~esin
onunde diz ~okmek istedi ise de izin vennediler.
Duk kahramammtzt kucaklayarak optii ve dedi ki:
"Senyor Don Ki~ot hazretleri, topraklanma he-
nuz geJdiginiz bir Strada, meydana geJen bu taJih-
siz olaya <;ok uzuldum. Silahtarlarm ihmali yti-
zunden bazen tehlikeli kazalar da oluyor."
Don Ki~ot ~oyle cevap verdi:
"Asil ve kahraman prens, bana kar~t gosterdi-
giniz ltitufkarhk butiin agnlanmt unutturdu. Hat-
ta ~u anda bir uc;urumdan da du~mu~ olsaydtm yi-
ne de onem vermeyecektim. Zat-1 alinizi gonnek
~erefi bana her ~eyi unutturur. Her ne durumda
bulunursam bulunaytm, sizin gibi ytiksek ve asil
bir Prens ile gorulmemi~ bir guzel olan e~i prenses
hazretlerinin hizmetinde bulunmaya her zaman
haztr olacagtm."
Duk cevap verdi:
"Senyor Don Ki~ot hazretleri, prenses ne kadar
gtizel olursa olsun, ruhumuzun hakimesi olan ba-
yan Dona Dulcinea kadar gtizel olmasma imkan
var mtdtr?"
0 Strada San<;o sore kan~h:
"Toboso'lu Senyora Dulcinea'nm <;ok gtizel ol-
dugu inkar edilmez bir ger<;ektir. Fakat tav~an av-
cmm hi<; ummadtgt yerden ftrlar; tabiahn, toprak
vazolar yapan bir <;omlek<;iye benzedigini duy-
dum; guzel bir vazo yapan, aym gtizellikle iki, ti<;
hatta yuz tane yapabilir. Demek istedigim, du~es
hazretlerinin gtizellik baktmmdan efendimin me-
likesi olan Toboso'lu Senyora Dulcinea' dan hi<; de
a~agt kalmaz."
Don Ki~ot, cam stktlmt~ bir halde Du~ese dog-
ru donerek dedi ki:
"Senyora, asil ve yuksek ~ahsiyetinizin ~una
inanmasmt isterim ki, yeryuzunde ~imdiye kadar
hi~bir gezgin ~ovalye benimki kadar bo~bogaz ve
geveze bir silahtara sahip olmamt~hr."

211
"Madem ki, ger'<ek'<e silahtanmz ho~a gidecek
nlikteler yap1yor, o halde aklih bir adam demektir,
kendisini tebrik ederiz."
Don Ki~ot, "Aym zamanda fazla geveze oldu-
gunu itiraf edelim mi, Dii~es hazretleri?" dedi.
Diik giiliimseyerek soze kan~h:
"Ne yapahm, uzun latifeler k1sa ciimleler ile
ifade edilemez. Fakat, bizler de vaktimizi bo~una
ge'<irmeyelim. Ey Hazin Ylizlli Asi $ovalye ... "
Tam bu s1rada Sanc;o sozu keserek, "Diik haz-
retleri ... " dedi, "Efendim arhk Hazin Ylizlli $6val-
ye ismini ta~1m1yor, kendisine Aslanlar $Qvalyesi
diyelim."
Diik devam etti:
"Evet, Aslanlar $6valyesi, yakmda olan ~ato­
muza ~eref vermenizi rica edecegim. Orada ziya-
retimize gelen gezgin ~ovalyelere yap1lan resmi
kar~liama toreni sizin gibi bulunmaz bir ~ovalyeye
de yap1lacakhr."
Bunun lizerine herkes hayvanlarma binerek
~atonun yolunu tuttu. Sanc;o'nun tuhaf sozlerin-
den c;ok ho~lanan Dii~es, silahtarm yamnda gitme-
sini istedi. Sanc;o hie; nazlanmadan e~egini dii~esin
yamna slirdli ve yolda Diik ile Dii~esi bir hayli
glildlirdli.
Dii~esin gozline girdigini sanan Sanc;o bliylik
bir sevinc; ic;indeydi. Don Diego'nun malikanesin-
de ve Basilio'nun evinde gordligu bolluk ve raha-
h ~toda da bulacagm1 limit ediyordu. Bogazma
ve rahatma c;ok dli~klin olan silahtanmiZ, bu limit
ic;inde bir an once ~atoya varmak istiyordu. $atoya
yakla~hklan zaman, Don Ki~ot'a yap1lacak resmi
kar~liama toreni hakkmda adamlanna emir ver-
mek ic;in, Diik aceleyle onden gitti. KahramammlZ
~atoya vanr varmaz, slislli elbiseli iki silahtar ya-
mna gelerek attan inmesine yard1m ettiler. iki gli-
zel k1z, erguvani renkte suslli bir pelerini ~ovalye­
nin omzuna koydular. 0 anda koridorlara hucum
eden kadm ve erkek hizmetc;iler ~oyle hayk1rmaya
ba~ladliar:

212
"Gezgin ~ova l yelerin ~a h1, ho~ geldiniz!" Aym
zamanda, Don Ki~ot, dill<. ve dii~esin iizerine gii-
zel kokular serpmeye ba~lad1lar.
Toreni dikkatle izleyen Don Ki~ot, eski zaman-
larda gezgin ~ova l yelere yapilan torenin ayrusmm
kendisine de yaplid1gm gordii ve artlk gen;ek bir
~ovalye olduguna tamamtyla inandt.
San'<o, sevi9li e~egini terk edip, dii~esin arka-
smdan ~atoya girdi. Fakat '<Ok ge'<meden emektar
hayvamm terk etmi~ olmaktan dolayt vicdan aza-
bt duymaya ba~lad1. Bu hayvana olan sevgisine
yenilerek, kalabahk arasmda goziine ili~en ya~h

213
kibar bir kadmm yanma sokularak yava~\a, "Say-
gideger senyora ... " dedi, "isrninizi h.itfederseniz,
sizden bir ricada bulunacag1rn."
Ya~h kadm cevap verdi:
"isrnirn, Dona Rodriguezuez de Grijalba' d1r.
Bir soyleyeceginiz rni var Senyor?"
"Benirnle avluya kadar gelrnek liitfunda bu-
lunrnaniZI rica edecegirn. Orada boz bir e~ek gore-
ceksiniz. i~te o e~ek benirndir. Pek sevdigirn bu
hayvan yalmz kalrnaya pek ah~1k degildir. Onu
bizzat ah1ra goti.irrnenizi ve kendisine ne gereki-
yorsa verrnenizi rica edecektirn."
Ya~h kadm ofkeyle ~u cevab1 verdi:
"Eger efendisi de u~ag1 gibi saygisizsa ba~Irni­
za gelecekler var! Bana bakm dosturn, bu ~atoda
ya~h kadmlan ahira gonderrnek adet degildir."
"Siz pek kibirli bir bay ana benziyorsunuz. Oy-
sa efendirn bana, Lancelot ingiltere'den dondiigu
zarnan beygirini ya~h ve kibar kadmlarm hrnar et-
rni~ olduklanm soylerni~ti. Benirn i\in sevgili e~e­
girn, Lancelot'un atmdan daha degerlidir, buna
ernin olabilirsiniz."
"Ben bu hikayelerinize kulak asacak degilirn.
Bunlan, sa\rnahklanmza deger verenlere anlah-
mz. Ben bu sozlere bir incir bile verrnern."
"Affedersiniz, arna ben incirinizi fazla olgun
bulurum. Onun i\in isternern."
San\o'nun saygisiZhgma \Ok ofkelenen kadm
kendinden g~erek bag1rd1:
"Bu ne saygisizhk, bu ne kiistahhk! Terbiyesiz-
ce sarfettiginiz bu sozlerinizden dolayi pi~rnan
olacaks1mz!"
Giiriiltiiyii duyan dii~es arkasm1 doniince, ba-
yan Rodriguezuez'in yiiziiniin kipkirrniZI kesil-
mi~ ve gozleri yerinden firlarni~ oldugunu gordii.
"Ne var, bu ne hal?" diye sordu.
"Ne olacak, dii~es hazretleri! $u kiistah koylii,
bana e~egini hmar ettirrnek istiyor; giiya Lance-
lot'nun ahm ya~h kibar kadmlar hrnar ederrni~.
Bir de iistelik bana ihtiyar diyor."

214
Dii~es, "Yooo! Boyle ~ey olmaz, dostum San-
c;o." dedi. "Bayan Rodriguez heniiz genc;tir, kendi-
si hakkmda boyle sozler soylemenize razl degi-
lim."
Sanc;o, "Dii~es hazretleri!" diye cevap verdi,
"Size yemin ederim ki, ben onun yiiziinii, ya~m1
filan dii~iinmedim; benim akhm yalmz avluda tek
ba~ma mahzun kalan e~egimde idi. Ben onu c;ok
merhametli bir kadm zannettigimden zavalh e~e­
gime actyacagmt samyordum."
Don Ki~ot hemen soze kan~tJ:
"Bana bak Sanc;o, kendine gel, bu laflann yeri
burast degil."
':i\ffedersiniz efendim, insan sevdikterini da-
ima dii~iinebilir, ben de sevdiklerimden soz et-
tim.~'·

Diik, Sanc;o'ya dedi ki:


"Hakhsmtz, fakat iiziilmeyin, e~eginizin cam
ne isterse verilecek, bu hayvana tlpkt efendisine
baklldtgt gibi baktlacak."
Bu sozler, ~ovalyemiz haric;, herkesi eglendiri-
yordu. Tam bu Strada Diikiin bir i~areti iizerine
Don Ki~ot'u, do~emeleri altm ve gi.imii~le i~len­
mi~, ipek kuma~lard.an yap1lmi~ bir salona ald1lar.
Giizel ve nazik alh gene; k1z ~ovalyenin Zirhlanm
c;1kanp, onceden diik tarafmdan kendilerine veri-
len Ealimata gore hie; giilmeden ciddi bir tav1rla ~o­
valyeyi soyup gomlegini giydirmek istediler, fakat
kahramamm1z bir ~ovalyeye yigitlik kadar edep
ve hayanm da yaki~tJgmi ileri siirerek k1zlann bu
teklifini nazikc;e reddetti ve bu i~ ic;in Sanc;o'yu
gondermelerini rica etti. Silahtan ile yalmz kahnca
Don Ki~ot, "Sanc;o, meger sen ne sersem ~eymi~­
sin!" dedi, "Ya~h kibar bir kadma boyle dvranma-
YI nereden ogrendin? E~eginle ugra~acak ba~kast­
m l)ulamadm m1 budala herif? Dikkat et, terbiye
gorinemi~ bir adam oldugunu hemen ortaya ko-
yuyprsun. Bu boyle devam edemez. Hizmetkarla-
nnin tavnna gore efendileri hakkmda hiikiim ve-
rild~gini bilmiyor musun? Senin kaba, soytan bir

215
:oyliiden ba~ka bir ~ey olmadigmi gordiikleri za-
nan acaba benim hakk1mda ne dii~iiniirler? Tek-
ar soyliiyorum, ayagm1 denk al ve ayagma gele-
:ek nimeti tepme."
Sanc;o efendisinden af diledi ve bundan sonra
tkhna gelecek sac;mahklan soylememek ic;in dilini
s1racagma soz verdi.
Don Ki~ot giyinmi~ti; ceylan derisi bir yelek
izerine erguvani renkte bir pelerin gec;irdi. Onlii
:1hCim, kap~1 boynundan gec;irerek takh. Ba~ma
·e~il satenden bir takke koyduktan sonra odadan
1kh. Odamn kap1smda bekleyen k1zlar, ~ovalye­
tin ellerini pkamas1 ic;in altmdan bir ibrik tutu-
•orlardi. Don Ki~ot, ellerini y1kad1ktan sonra, ken-
lisine yemegin haz1r oldugunu bildiren sofraCiba-
1 ile on iki hizmetkan takip etti.
Yemek odasma girince miikellef dart ki~ilik bir
ofra dikkatini c;ekti. ~valyenin gelmesini bekle-
·en diik ile dii~esin yanlarmda gayet ciddi yiizlii
1ir rahip vard1. Bu rahip, ~atonun dini i~leriyle
ne~gul olup prens ve prenseslere Tann'mn yolun-
lan aynlmamak ic;in ne yap!lmas1 gerektigi hak-
:mda ogiitlerde bulunan bir adamd1. Rahip, Don
~i~ot'a kar~1 gosterilen ikramdan pek ho~lanmi­
·ordu. Don Ki~ot ba~ ko~eye oturmamak ic;in 1srar
ttiyse de, sonunda Diikiin ricalan iizerine goste-
ilen yere oturmak zorunda kald1. $6valyenin sa-
;mda dii~es, solunda diik ve kar~1smda da rahip
·ard1.
Efedisine gosterilen sayg1dan otiirii ~a~kmhk
;inde kalan Sanc;o, daha kimse konu~madan once
oze ba~Iayarak dedi ki:
"Eger, muhterem efendilerim kendilerine bir
tikaye anlatmama izin verirlerse, sanmm ki hika-
emin pek yerinde oldugunu kabul edeceklerdir."
Sanc;o'nun bu sozlerinden tela~a dii~en Don
:i~ot silahtanna ofkeyle bakh.
Sanc;o, "Tela~a gerek yok. .. " diye devam etti,
Tembihlerinizi unutmad1m. Miinasebetsiz hi'c;bir
ey soylemeyecegim. Hikayemin gerc;ege uygun
oldugunu goreceksiniz. <;:iinkii olay kasabam1zda
cereyan etti."
Don Ki~ot, Diik ve Dii~ese donerek, "Zat-1 ali-
leriniz, sa<;mahklanyla cammz1 s1kacak olan bu
deliyi d1~an <;Ikartlrsamz hi<; de fena olmayacak."
dedi.
Dii~es hemen cevap verdi:
"Diikiin ba~ma yemin ederim ki, San<;o'nun
anlathklan hi<; de camm1 sikm1yor. 0 kadar ~en ve
alayCI bir adam ki, anlattiklan beni <;ok eglendiri-
yor."
Sozii degi:;;tirmek ve San<;o'nun fazla bo:;;bo-
gazhk etmesine engel olmak i<;in dii:;;es Don Ki-
:;;ot'a donerek dedi ki:
"$ovalye hazretleri, bu yakmda Dulcinea'mz-
dan haber aldm1z m1? Acaba, yenmi:;; oldugunuz
devler ve haydutlan oniinde diz <;okmek i<;in ken-
disine gondermediniz mi?"
Kahramamm1z sayg1yla cevap verdi:
"Sevgili hammefendi, ba:;;1mda dola:;;an belala-
nn ne zaman sona erecegini bilmiyorum. Hi<; :;;iip-
hesiz yendigim devleri, haydutlan ve sava~<;ilan
huzuruna <;Ikmalan i<;in gonderdim, fakat kendisi-
ni nasil bulsunlar? <;:iinkii o, akla gemleyecek ka-
dar <;irkin bir koylii kadm k1hgma girmi:;; bulunu-
yor. Ona biiyii yapan biiyiiciiler benden bu suret-
le intikam almak istiyorlar."
San<;o soze kan:;;arak, "Fakat herkesin goziinde
degil." dedi, "Meseta, ben onu fevkalade giizel,
ho:;; ve ozellikle <;ok <;evik buldum. 0 kadar ki, bir
SI<;ray1:;;ta e:;;egin iistiine athyor, sonra oyle taklalar
atlyor ki, degme cambaza ta:;; <;1karhr."
Diik, silahtara sordu:
"Onu biiyiilenmi:;; olarak gordiiniiz mii?"
"A man efendim, eger biiyiilendigini ben gor-
medimse, kimse gormemi:;;tir. Zaten, biiyiilenme
tarihini ilk ogrenen benim."
Devler, :;;ovalye ve Dulcinea hakkmdaki heze-
yanlardan usanm1~ olan rahip, kendini zor tutu-

217
yordu. Fakat ofkeli bir adam oldugundan fazla
dayanamad1 ve ka~Ianm c;atarak diike dogru
dondii:
"Senyor hazretleri!" dedi, "Bu zavalh adama
soylettiginiz hezeyanlar ic;in giiniin birinde Tan-
n'ya hesap vereceksiniz. Bu Don Ki~ot mudur,
Don budala m1d1r nedir, herhalde zat-1 alinizin ar-
zu ettigi kadar deli olmasa gerek. Sozlerinizle ken-
disine hrsat verdiginizden, zavalh deliligini bir
kat daha arthracak."
Sonra kahramamm1za donerek, "Ya siz!" dedi,
"Zavalh budala! Gezgin ~ovalye oldugunuzu,
devleri yendiginizi, haydutlan tepelediginizi ne-
reden c;Ikanyorsunuz? Size soylenecek soz, akhm-
Zl ba~m1za toplaym, evinize doniin, c;oluk c;ocugu-
nuz varsa onlarm tahsil ve terbiyesiyle ugra~m.
Hic;bir i~ gormeden dola~arak, sizi tamyanlan ve
tammayanlan kendinize giildiirmekten vazgec;i-
niz. Hala gezgin ~ovalyelerin mevcut oldugunu
nereden c;1kanyorsunuz? ispanya veya La Manc-
ha'nm acaba hangi ko~esinde devlere, haydutlara,
biiyiilenmi~ Dulcinealara rastlamyormu~? Arhk
bu hezeyanlara bir son veriniz."
Don Ki~ot, bu sayg1deger din adammm sozleri-
ni hie; ses c;il<armadan dinledi, fakat rahip sozlerini
tamamlar tamamlamaz, Diik ile Dii~ese kar~1 ge-
rekli olan sayg1y1 unutarak yerinden firlad1, gozle-
ri donmii~ sesi degi~mi~ bir halde soze ba~lad1.
"Bulundugum yer, Diik ve Dii~es hazretleriyle
ve mesleginizden olan ki~ilere sayg1mdan otiirii,
pek hakh olan ofkemi yenmeme beni mecbur edi-
yor. Zaten herkes sizin gibi din adamlanmn, ka-
dmlar gibi, dillerinden ba~ka silahlan olmadigmi
c;ok iyi bilir. Buna kar~1hk, ben de size kar~1 aym
silahla kar~1hk vermek zorunday1m. Yiiksek sifah-
mz, dinda~lanmza bu kadar ha~in ve kiistahc;a de-
gil, insanca ve nezaketle davranmamz1 emreder.
Yapt1g1 hakaretten ceza gormeyecegine inamp
dinda~lanm ezmekten zevk alan bir insandan ne
kadar nefret azd1r. Neyle suc;lamyorum? Kime ne

218
kotiili.ik yaphgimi soyleyebilir misiniz? Eger ba~­
kalannm evinde, hie; hakk1m olmadan, velinimet-
lerimi de hic;e sayarak istedigim gibi davranmaya
kalki~saydim, belki daha ho~gori.ili.i olurdunuz.
Ben, di.i~mi.i~lerin ve mazlumlann yard1mma ko~­
mak, zuli.im gorenleri savunmak ic;in her tiirli.i
zahmet ve s1kmhya gogus gererek ve hayahmi her
tiirli.i tehlikeye atarak dola~maktay1m. Bu kadar
fedakar bir adama deli diye bak1yorsamz, herhal-
de kendinize gore bir di.i~i.indi.igi.ini.iz olacak. Eger
asilzadeler, cesur sava~c;1lar, bi.iyi.ik bir zekaya sa-
hip insanlar tarafmdan deli farzedilmi~ ol~ayd1m,
bu benim ic;in bi.iyi.ik bir hakaret olurdu, fakat ~o­
valyeligin e~igini bile a~mam1~ olan birtak1m ken-
dini begenmi~lerin sozlerine metelik bile vermem.
$ovalye ya~ayacag1m ve Tann isterse, ~ovalye ola-
rak olecegim. $ovalyelik bana, ~an ve ~erefi degil,
servet ve varhg1 hor gormeyi ogretmektedir. Ha-
yattaki bi.itiin amaCim, herkese iyilik etmek ve
kimseye kotiili.ik etmemektir. Eger bu prensiplere
gore hareket eden bir adama deli demek dogruy-
sa, bu konuda hi.iki.im vermeyi Di.ik ve Di.i~es haz-
retlerine bJrakiyorum."
Sanc;o, "Senyor!" diye hayk1rdi, "~ok gi.izel
soylediniz. SOzlerinize hic;bir ~ey eklemek gerek-
mez. Madem ki, bu efendi gezgin ~ovalyelerin
mevcut oldugunu inkar ediyor, o halde ne soyledi-
gini bilmiyor demektir."
Yine bir gi.in sarayda, ogle yemegini bahc;ede
kurulmu~ bir sofrada yiyorlard1. Yemekten sonra
Sanc;o'nun tuhaf hikayelerini dinleyerek eglendik-
leri s1rada uzaktan hazin bir fifre sesinin kisik bir
davul sesine kan~masmdan <;Ikan tuhaf bir gi.iri.il-
ti.i duyuldu.
Herkes hayrete di.i~mi.i~ etrafa bak1myordu.
Hele Don Ki~ot bir tiirli.i yerinde duram1yor, ne
olup bittigini anlamak ic;in sabirsizlamyordu. Bir-
denbire, uzun bir kaftan giymi~, belinde bir yata-
gan as1h, iri yan dev gibi bir adamm kendinlerine

219
yakla~hgm1 gi::irdiiler. Aym zamanda, uzun kar gi-
bi beyaz bir sakah olan bu adam diikiin yanma
yakla~h. Bu adam ciddi bir tavtrla dedi ki:
"Ey kudretli ve ha~metli Senyor! ismim Trifal-
din'dir. Biiyiiciilerin, Dolorida adm1 almaya mec-
bur ettikleri zavalh Kontes Trifaldi'nin silahtan ve
el~isiyim. Bu talihsiz kontes ta Candaya Kralhgm-
dan buraya kadar yaya gelmi~ bulunuyor. Tek
amao, ~ektiklerine son verebilecek olan La Manc-
ha'h $i::ivalye Don Ki~ot hakkmda sizden biraz bil-
gi almakhr. Kendisi kalenin dibindedir, huzuru-
nuza ~1k1p dertlerini di::ikmek i~in izin istiyor."
Trifaldin si::izlerini bitirince, Diik cevap verdi:
"Biz, zavalh Dolorida'mn ba~ma gelenleri ~ok­
tan beri haber alm1~ bulunuyoruz. Kendisine eli-
mizden gelen yardimi yapmaya haz1r oldugumu-
zu ve bir rastlanh sonucu olarak iinlii La Manc-
ha'h cesur Don Ki~ot'un da burada bulundugunu
si::iyleyiniz."
Bunun iizerine Trifaldin, diikiin i::iniinde egil-
dikten sonra, aym miizik sesleri arastda ~ekilip
gitti.
0 zaman diik ~i::ivalyeye di::inerek, "Gi::iriiyorsu-
m.:.z ya ... " dedi, "Ki::itiiliigiin ve cehaletin zuliimle-
ri, cesaret ve degerin J~Igmi ne i::irtebiliyor ne de
karartabiliyor. Burada bulundugunuzu haber alan
masum ve mazlumlar yardtmmiZI dilemeye ko~u­
yorlar."
Don Ki~ot hafif~e giiliimseyerek, "Diik hazret-
leri ... " diye cevap verdi, "Ge~enlerde burada gez-
gin ~i::ivalyelige kar~J sert bir dil kullanan o din
adammm ~imdi haz1r bulunmasm1 ne kadar arzu
ederdim. <;:iinkii, gezgin ~i::ivalyelerin insanhgt ko-
rumak i~in ne kadar gerekli olduklanm bizzat an-
lamt~ olacakh. Bu kadm gelsin de derdini anlatsm,
ona cesaretim ve bilegimin kuvveti ile elimden
geldigi kadar yard1m ederim."

220
DOLORIDA'NIN BA~INDAN GE<;ENLER

Biraz sonra, Kontes Trifaldin ile matem elbisesi


giymi~ on iki kadmm bah<;eye girdikleri goriildii.
Bunlar iki s1ra halinde kontesin oniinden yiiriiyor-
lardi. Yiiziinde kahn bir pe<;e olan kontes silahtan-
nm koluna dayanm1~ ilerliyordu. Yakla~mca, diik,
dii~es ve kahramamm1z hep birden ayaga kalkhlar.
Dolorida pe<;esini <;Ikannadan diikiin ayaklan-
na kapand1, o da, kontesi dii~esin yanma oturttu
ve kendisine nasi! hizmet edebileceginrsordu.
Kontes, "Liitufkarhgm1za te~ekkiir ederim ... "
dedi, "Fakat her ~eyden once yenilmez, cesur Don
Ki~ot ile silahtanmn burada olup olmadiklanm
bilmek isterim."
Herkesten once soze ba~layan San<;o, "Evet asil
hammefendi." dedi, "Hizmetinize haz1r olan ~i:i­
valye Don Ki~ot ile silahtan San<;o Panza kar~miZ­
dadir."
Bunun iizerine kadm kahramamm1zm ayakla-
rma kapanmak istedi, ama ~ovalye kendisini he-
men kald1rarak sakin olmasm1 ve ba~ma gelen fe-
laketi anlatrnasm1 istedi.
Dolorida pe<;esini kaldumadan anlatmaya ba~­
ladi:
"Senyor ~ovalye hazretleri, Candaya Kralhgm1
herhalde bilirsiniz. Bu iilkede saltanat siiren Kral
Archipiela'mn dul kans1 Krali<;e Dona Mangucia
idi. Halbuki zavalh kral oliirken, tacmm tek varisi
olan kizi Antonornasia'ya buakm1~h. Diinya giize-
li olan bu k1z eger pek gen<; ya~ta hayata gozlerini
yummam1~ olsayd1, hala biitiin kadmlann en gii-
zeli olacakh. i~te bu prensesi yeti~tirrnek gorevi
bana verilrni~ti. Elmas ta~mda bulunmayan bu gii-
zellige a~1k olan Clavijo isminde saray mensupla-
nndan bir ~ovalye, kendisini elde etrnek i<;in her
tiirlii hileye ba~vurdu. Bu ~ovalyenin gen<;ligi, ya-
ki~Ikhhgi ve kendini satmasm1 bilrnesinden ba~ka
hi<;bir yetenegi yoktu. $airdi, ~ark1 soyler ve gitar
<;alard1. Bu hain, emeline ula~rnak i<;in gayet al<;ak-

221
~a hareket ediyordu. Once beni sever gibi gori.in-
dii. itiraf edeyim ki bu kadar tecri.ibeme ve ahlakt-
mm iyiligine ragmen, beni ger~ekten sevdigine
inandtm. Kendisini giizel buluyor ve begeniyor-
dum. Gen~ ~ovalyenin sozlerine kaptlmt~hm. Ba-
zen gelip penceremin altmda giizel sesiyle ho~ ~ar­
ktlar soylerdi.
"Tatlt dii~mamm i~in
tahammiil edilmez bir tshrap ~ekmekteyim.
Ve i~kencesini arthrmak i~in
duyduklanmt soylememi istiyor."
Aym zamanda gitanyla ~u hazin ~arktyt da
okurdu:
"Oiiim, gel de istegimi yerine getir,
fakat, gelirken kendini hissettirme,
yoksa olme zevki beni hayata kavu~turabilir."
Bunlan duyduk~a i~imden, 'Sakm oyle bir ~ey
yapma!' derdim. Bununla beraber, beni duygulan-
dtran bu ~arktlan i~imde sakladtm ve hi~ unutma-
dtm."
Kontes sozlerine ~oyle devam etti:
"Gen~ a~ktma fazla direnemedim. Biitiin tecri.i-
belerime ragmen ~ok saf oldugumdan Clavijo'nun
beni ger~ekten sevdigini samyor ve .r<!zla direnir-
sem kederinden olecegini samyordum. Ah! ne ce-
halet! Israrlan iizerine istedigi randevuyu verdim.
Antonomasia'nm odasma biti~ik olan kendi oda-
ma aldtm. Al~ak herif odama girer girmez hemen
prensesin odasma ge~ti ve kapandt. Tek ba~tma
kalmt~hm, gozya~lanm ve feryatlanma kulak bile
asmad1. Bir sure prensesle beraber kaldt. Halbuki
ben, onun prensesin pabu~larma bile dokunmast-
na izin vermezdim. Odadan ~Ikhgt zaman, pren-
ses kendisine saygtda kusur etmemi~ oldugunu
soyleyerek kalbime biraz su serpti. Fakat aradan
zaman ge~ince, Antonomasia'nm gebe oldugunu
goriince beynimden vurulmu~a dondiim. Gizle-
·menin imkanstz oldugunu anlaymca ktzcagtz ba-
na baz1 itiraflarda bulundu. Hemen gidip Clavijo
ile gorii~tiim ve Antonomasia'yt kans1 olarak iste-
mesini kararla~ttrdtk.

222
Her :;;ey olup bitti, ba:;;vurdugumuz hakim,
Clavijo'nun Candaya tahtmm varisi olan prense-
sin kocas1 oldugunu resmen kabul etmi:;;ti.
Fakat Krali<;e Dona Mangucia, k1zmm bu :;;ekil-
de evlendigini gori.ince kederlendi ve <;ok ge<;me-
den hayata gozlerini yumdu. Krali<;e, kendisine
ozel hazirlanm1:;; olan lahide indirildigi zaman,
karde:;;inin <;ocugu ve bi.iyi.ici.ilerin en merhametsi-
zi olarak tanmm1:;; olan dev Malambruno'yu bir
tahta ata binmi:;; halde mezann bat>mda gordi.ik.
Malambruno, olen krali<;enin intikamm1 almak
amaCiyla yeni evlileri bu mezann i.isti.inde bi.iyi.ile-
di. 0 gi.izel Antonomasia'p tun<;tan bir maymun,
Don Clavijo'yu da madenden bir timsah :;;ekline
soktu. Tam bu s1rada bunlarm ba:;;mda mermer bir
parmakhk peyda olmu:;;tu, i.izerinde :;;u ibare yazi-
hydi:
'Bu gi.inahkar mahluklann eski k1hklanna gire-
bilmeleri, ancak yetenekli asilzade cesur La Manc-
ha'h $ovalye Don Ki:;;ot'un beni ba:;; ba:;;a sava:;;ma-
ya davet ettigi zaman mi.imki.in olacakhr.'
Bunu da yeterli gormeyen o hain canavar, kih-
Cim <;Ikanp beni sa<;lanmdan yakalad1 ve tam vu-
racagi zaman dedi ki:
Hay1r, hapr, sana daha mi.ithi:;; bir ceza verece-
gim ve Antonomasia'mn namusunu korumak i<;in
gorevlendirilmi:;; bi.iti.in saray kadmlan da aym ce-
zayi <;ekecek.
Heyhat! bakm ne hale girdik."
Dolorida ile yanmdaki kadmlann hepsi bir an-
da pe<;elerini kaldirdilar. Hepsinin <;enelerinde
rengarenk sakallar gori.ili.iyordu.
San<;o, hemen geri s1C;rad1. Diik, di.i:;;es ve :;;0-
valye hayretler i<;inde kalmi:;;lardi.
Kontes, "Gordi.ini.iz mi.i?" dedi, "0 Malambru-
no al<;ag1 bizi ne hale soktu, gordi.ini.iz mi.i?"
Dolorida fazla konu:;;amad1, hemen di.i:;;i.ip ya-
landan bayild1.
Dolorida'mn bayildigmi goren San<;o, "Yemin
ederim ki ... " diye bag1rdi, "Efendime :;;imdiye ka-
dar bu kadar tuhaf bir macera anlahlmami:;;tir."

223
Sarayh kadmlardan biri cevap verdi:
"Hakhsmz, fakat efendiniz bize aomazsa, ~u
hazin halde oliip gitmeye mahkumuz."
Don Ki~ot ciddi bir tav1r takmarak,
"Hie; endi~e etmeyin." dedi, "Bu andan itiba-
ren i~e ba~Iayacag:tm. Ne yapmak gerekiyorsa soy-
leyin."
Bu sozleri duyunca, Dolorida hemen ayildi ve
Don Ki~ot'a hitaben, "E~siz kahraman!" dedi, "So-
ziiniiz camma can kath. Yapmamz gereken ~undan
ibarettir. Biliyorsunuz ki, Candaya iilkesi buradan
pek uzakhr. Fakat havadan gidince bu mesafe c;ok
k1sahyor. Malambruno'nun dedigine gore, sizinle
tam bulundugumuz yere, sihirli bir tahta at gonde-
recek. Nah, eyeri filan olmayan bu beygir almmn
tam ortasmda bulunan bir anahtarla hareket et-
mekteymi~. Adeta bulutlann iizerinde uc;arak gi-
den bu at Provans Krah Pierre'nin dostu iinlii sihir-
baz Merlin'in icadidir. Sizi Malambruno'nun yam-
na gotiirecek olan bu hayvamn neredeyse gelecegi-
ni samyorum."
Tam bu s1rada bir giiriiltii duyuldu. Sonra, ya-
n c;1plak dort vah~i, s1rtlannda ta~Idiklan tahta bir
beygiri bahc;eye getirip birakhlar. ic;Ierinden biri
ciddi bir tav1r takmarak ~oyle hayk1rd1:
"Kahramanlar kahramam Malambruno, kendi-
siyle di::ivii~ecek kimseye kar~I k1hcmdan ba~ka si-
lah kullanmayacagma soz veriyor. Dii~mam bu
ata binsin, silahtanm da terkisine alsm, fakat goz-
lerini baglamalan ~art. Malambruno'nun kar~1sma
geldikleri zaman, tahta at kendilerine gozlerinde-
ki bag1 c;1karmalan ic;in haber verecektir. 0 zama-
na kadar gozlerinin baglanm c;ozmemeleri gerek-
tigini tekrar ediyorum."
Vah~i sozlerini tamamlaymca, arkada~lan ile
birlikte c;ekilip gitti.
Fakat korkak Sanc;o, tahta ata binmeye bir tiir-
lii raz1 olmuyordu. Bunu goren dii~es; silahtar i.is-
tiindeki ni.ifuzunu kullanarak onu ikna etmeye c;a-
h~h.

224
Zavalh Sanc;o'nun gozleri ya~ardt ve koruyu-
cusu dli~esin ricalanm kabul ederek gitmeye haztr
oldugunu bildirdi. Don Ki~ot silahtanru kucakla-
yarak kendisine te~ekkur etti. Kahramammtz ce-
binden bliylik bir mendil c;tkararak, Dolorida'dan
gozlerini baglamasm1 rica etti. Bu i ~ bittikten son-
ra, anahtarh tahta ata bindi. Sanc;o'nun da gozleri
baglanmt~ ve efendisinin terkisine oturtulmu~tu.
Zavalh silahtar, orada haztr bulunanlardan kendi-
si ic;in bir iki defa Ave Maria duasmt okumalanm
istedi.
Don Ki~ot, "Sanc;o, korkacak ne var? edir bu
korkun, ne?" diye bagtrdt. "Vaktiyle glizel Maga-
lona' nm oturdugu yerde degil misin? Daha ne is-
tiyorsun?"
Bu sozleri soyleyen ~ovalye anahtan c;evirme-
ye ba ~ laymca, blitlin kadmlar h p bir agLZdan,
"Yolun ac;tk olsun, ~ovalyelerin ~ova lyes i! " diye
bagtrmaya ba~ladtlar.
Sanc;o var gucuyle efendisine sanhm~ ldu -
gundan, Don Ki~ot kendisine dedi ki:
yaptyorsun do tum, bogulacagtm. Tann
a~kma o kadar sanlma da biraz n fes alaym1. Kor-

225
kun nedir? Sebebini anlam1yorum. Hi<;bir hayvan
bu kadar h1zh gidemez. Yerimizden klmlldama-
ml~ gibi oldugumuz halde kim bilir ka<; fersah yo!
alm1~ bulunuyoruz." ·
San<;o, "Evet ama, ~u taraftan s1rhma dogru
kuvvetli bir riizgar esiyor." diye cevap verdi.
Silahtar hakhyd1. $atonun daire amiri, dtiktin
emri tizerine, bu iki kahramam havaland1rmak
i<;in adamlarma koriikler vermi~ti.
Don Ki~ot, "Herhalde, karh ve hrhnah bir bol-
geye vard1k." dedi.
i~te tam bu s1rada, koriikleri durdurup onlann
yerine, yolculann etrafmda alevli pa<;avralar u<;ur-
maya ba~lad!lar.
San<;o, "Aman efendim, aman! Galiba ate~ bol-
gesine geldik, sakahm da m1 tutu~tu ne oldu! Ar-
hk goztimtin bagm1 <;ozecegim."
$ovalye, "Sakm, oyle bir ~ey yapma!" dedi.
"itaatsizlik ba~1m1za bir bela getirebilir."
"Fakat, arhk gelsek, oturdugum yer <;ok sert.
Galiba Bayan Magalona'mn kaba etleri benimki-
lerden daha sertmi~."
Bu gtiltin<; gorii~meleri duyan dtik ile dti~es,
gtilmemek i<;in <;ok zahmet <;ekiyorlard1. Bol bol
eglenip vakit ge<;irdikten sonra, daire amiri btittin
sakalhlan bah<;eden <;1kard1. Di.ik, dti~es ve ma-
iyetleri <;imenlerin tizerine uzamp kendilerine uy-
kuya dalm1~ stisti verdiler.
i~te o zaman ~ovalye ile silahtan gti<;lti bir sar-
smh ile tahta attan yere yuvarlandmldllar. i<;i ba-
rut ile dolu olan anahtarh beygirin kuyrugu ate~e
verilince hemen hava olup u<;tu. Kahramamm1z
ile San<;o kendilerine gelip gozlerinin bagm1 c;oz-
dtikleri zaman hayretler i<;inde kaldliar, <;tinkti
kendilerini aym yerde bulmu~lardl. Etraflarma ba-
kmca ucuna bir kag1t taklim1~ olan bir m1zragm bi-
raz otede dikili oldugunu gordtiler. Kag1tta ~unlar
yaz1hyd1:
"Ey, s1rh yere gelmez btiytik kahraman! Dolo-
rida maceras1 artlk sona ermi~ bulunuyor. Ma-
lambruno yenilgisini kabul etmi~tir. Sarayh kadm-

226
Jar c;enelerindeki sakallardan kurtuldular. Gtizel-
ler gtizeli Antonomasia ve kocas1 Clavijo tahtlan-
na kavu~mu~ bulunuyorlar. Ancak, Merlin'in ka-
ran ile dtinyamn en tinlti silahtanna emredilen c;i-
lenin doldurulmas1 gerekmektedir."
Don Ki~ot sevinc; ic;inde duke dogru ko~tu, onu
yerde baygm bir halde gortince elinden tutarak
kald1rdl.
"Dtik hazretleri!" dedi, "Arhk her ~ey sona er-
di. $u m1zragm ucundaki kag1dl okursamz duru-
mu anlarsm!Z."
Dtik ve arkada~lan baygmhktan ay1hyorlarml~
gibi bir tav1r takmd1lar ve anahtarh beygirin alev-
ler ic;inde bahc;eye indigini gordtikleri zaman, sa-
kalh kadmlann sakallanndan kurtulmu~ olarak
ortadan kaybolduklanm ve kendilerinin de dti~tip
baygmhk gec;irdiklerini soylediler. Herkes Don Ki-
~ot ile Sanc;o'yu tebrik ediyordu.
Duydugu sozlerden koltuklan kabaran silah-
tar, ate~ bolgesinden gec;erken btiytik bir s1kmhya
dti~ttigunti ve hatta efendisine hie; haber verme-
den gozlerinin bagm1 gev~terek arahktan biraz
bakmca koskoca dtinyay1 bir fmd1k kadar gordti-
gtinti ve insanlan da nokta kadar fark ettigini ovti-
nerek soyltiyordu. Geveze adamm c;enesi ac;llml~­
h, arhk anlatmad1gl hezeyan kalmad1. Sanc;o'nun
sozlerinden hayretler ic;inde kalan Don Ki~ot, baz1
~eylere itiraz etmek isteyince, silahtar egilerek
efendisinin kulagma ~unlan flslldadl:
"Efendim, ben sizin Montesinos Magaras1'nda
gordtiklerinize hie; itiraz etmemi~tim. Siz de benim
gokytiztinde gordtiklerime inamverin."

SAN<;O PANZA'NIN ADA VALiLiGi


VAZiFESiNE BA~LAMASI

Dolorida maceras1 dtik ile dti~esi c;ok eglendinni~­


ti. Misafirlerinin safhgmdan yararlanarak yeni bir

227
oyun planlamaya verdiler. Bu maceranm ardmdan
di.ik, Sanc;o'yu c;ag1rtarak, arhk yeni gorevine ba~­
lamasmm zamanmm geldigini, c;i.inki.i ada halkl-
nm kendisini nisan yagmuru bekler gibi bekledi-
gini soyledi.
Bunu duyan Don Ki~ot, silahtan yola c;1kma-
dan once kendisine baz1 og\itJer vermesi ic;in di.ik-
ten izin istedi. $ovalye, Sanc;o ile yalmz kalmca,
adanm yonetimi ve uyruguna kar~1 takmacag1 ta-
Vlr hakkmda c;ok yararh ogutJer verdi.
KahramammiZin sozlerini duyanlar, bir deli
degil tamam1yla manhk c;erc;evesinde konu~an
akilh ve bilgili bir adam olduguna hemen hi.ikme-
derlerdi. Zaten bundan once de ~ovalyenin birc;ok
konuda oldukc;a makul konu~tugunu, fakat soz
~ovalyelige gelince sap1thgmi soylemi~tik. Don
Ki~ot, ogutlerini silahtarma yazil1 olarak verdi ve
gorevi Slrasmda bunlarda!l yararlanacagm1 soyle-
di. Fakat Sanc;o, dalgmhg1 ve ihmali yiizi.inden bu
notlan di.i~i.irdi.i. Bu notlan bulan bir nedime dog-
ru di.ik ile di.i~ese goti.irdi.i. Kan koca, ~ovalyenin
notlanm merakla okudular ve kendisine deli gO-
zi.iyle baktJklan bu adamm isabetli di.i~i.incelerine
hayran oldular.
Kontes Trifaldi veya Dolorida roli.ini.i bi.iyiik
bir ba~anyla tamamlayan daire amiri, Sanc;o'yu
Barataria adas1 ismini verdikleri, di.ike ait alan
zengin ve bak1mh bir kasabaya gotiirmek ic;in
emir ald1. Bunun i.izerine, torenle silahtann yamna
gitti. Sanc;o'yu bir vali k1hgma sokmak ic;in i~leme­
li gi.izel bir pelerin giydirmi~ler ve ba~ma da kih-
giyla uyumlu bir ba~hk koymu~lard1. i~te bu klya-
fetiyle ve arkasmda maiyetiyle, di.ik ve di.i~esin ya-
mna gitti ve kendilerinden izin istedi. Sonra, Don
Ki~ot'a sanlarak veda etti. Birbirlerinden, bir si.ire
ic;in bile olsa, aynlmalanndan otiiri.i ikisi de i.izgi.in
gori.ini.iyordu.
Biraz sonra Sanc;o gi.izel bir kahra binmi~, ya-
nmdakilerle birlikte yola c;Ikmi~h. Sevgili e~egi de
si.isli.i ko~umlanyla bezenmi~ olarak kendisini ta-

228
kip ediyordu. Zavalh silahtar, ger~ek bir valiymi:?
gibi kendi:sine verilen hiikiimetin merkezine dog-
ru ilerliyordu.
Don Ki:?ot ise silahtanndan aynld1ktan sonra
kendini pek yalmz hissetti ve tuhaf bir hal ald1. $0-
valyenin bu durumunu goren dii:?eS, silahtanmn
yerine hizmetini gorecek ba:?ka bir ki:?iyi se~mesi­
ni 1srarla talep etti.
KahramamffilZ iizgiin bir tav1rla cevap verdi:
"Liitfunuza te:?ekkiir ederim dii:?es hazretleri,
fakat teklifinizi kabul edemeyecegim. Eger yul,<sek
ve asil :?ahsiyetiniz, hi~ de laytk olmad1g1m.bir liit-
fu'bana ihsan etmek isterse, :?ato hizmetkarlanrun
daireme girmelerine izin vermesinler."

229
$a~1ran dii~es, eger ~ovalye arzu ederse ~ato­
nun en giizel k1zlarmdan dort tanesini kendisini
soymak ve diger hizmetlerde bulunmak iizere
gondermeye haz1r oldugunu ve bu k1zlann birer
bahar -;i-;egi gibi taze olduklanm sozlerine ekledi.
$ovalye, "Liitfunuza te~ekkiir ederim, dii~es
hazretleri." dedi, "Fakat onlar benim i-;in giizel bir
-;i-;ek degil, kalbimi de~en bir deve dikeni olacak-
br. E~siz Dulcinea'ma besledigim a~k beni yalmz
kalmak zorunda b1rak1yor."
~~es, "Hakhsm1z Senyor... " dedi, "0 giizeller
giizeli e~siz Dulcinea'y1 ben de takdir ediyorum.
$6valyelerin en kahramanmm a~kma Iay1k olan
bu kadmm ismini oliinceye kadar unutmayaca-
glm."
Don Ki~ot, dii~esin bu iltifatma te~ekkiir etti.
Arhk yemek saati gelmi~ti, gidip sofraya oturdu-
lar. A~-;1ba~mm hazlrladlgl nefis ve yemekleri yer-
ken, ~ovalyelik oykiilerinden soz ettiler. Yemekten
sonra odasma -;ekilen kahramamm1z kap1sm1 s1k1
s1k1 kapath ve dii~iincelere dald1. Biraz sonra so-
yunup mumlan sondiirdii ve yatagma girdi. Hava
-;ok s1cak oldugundan goziine bir tiirlii uyku gir-
miyordu. Yatagmdan kalk1p panjuru a-;h, o zaman
penceresinin altmda iki kadmm konu.?tugunu
duydu, ne soylediklerini merak ederek kulak mi-
safiri oldu.
"Bu ~ovalye ~atoya geldigi giinden beri, om-
rum hep ah etmekle ge<;iyor, a~k1mm verdigi Ish-
rabl sana nas1l anlatay1m bilmem."
"Halini anhyorum sevgili Altisidora, ~imdi
penceresini a-;h, biitiin ~ato halk1 da uykuda, ne
olur ISbraplanm elindeki gitar e~liginde anlat."
"Madem o kadar 1srar ediyorsunuz, peki, hi<;
olmazsa gecenin karanhg1 yiiziimiin k1zardigm1
gostenneyecektir."
Sonra, Altisidora yava~<;a ~ark1 soylemeye ba~­
lad!. Giizel ve etkili bir sesle okunan romans soy-
leydi:

230
Hayatlmm baharznda,
A$klm beni kurban eder,
0 giiller ki sahralarda,
Giin germeden solar gider,
Sakm verme $i[a bana
Oliim beni alzr gider.

Don Ki~ot bu romans1 \:linlerken, derin derin


nefes ahyor ve kendi kendine soyleniyordu:
"Bu ne talihsizlik, hangi kadmz gorsem hemen
bana tutuluyor. Ah sevgili Dulcinea! Sana olan sa-
dakatimi nasii ifade edeyim bilmem! Ey, yeryii-
ziindeki imparatoric;eler, kralic;eler, prensesler!
Dulcinea ile ahp veremediginiz nedir? Bu e~siz
giizel sizlere ne kotiiliik yaph da, elinden hazine-
sini almak istiyorsunuz? Hie; bo~ yere ugra~map­
mz, ben yalmz onu sevdim ve yalmz onu sevece- -
gim."
Don Ki~ot sinirlenmi~ti. Ozgiin bir halde pen-
ceresini kapadz ve tekrar yatagma girerek uyuma-
ya c;ah~h.

SAN<;:O'NUN ~EHRiN ANAHTARLARINI


TESLiM ALMASI

Barataria, etrafz surlar ile c;evrilmi~ giizel ve zen-


gin bir kasabaydz. Valinin geldigini duyan halk,
~ehrin kapzsma ko~uyor, kilise c;anlanm c;ahyor,
memurlar valilerini kar~zlamak ic;in hazzrlamyor-
lardz.
Herkes biiyiik bir sevinc; ic;inde Sanc;o'yu kar~t­
lamaya gidiyordu. Silahtar kalabahkla birlikte ki-
liseye gitti, dualar edildi ve ~ehrin anahtarlan ken-
disine ti:irenle verilerek, adanm ebedi valisi oldu-
gu ilan edildi.
Zavalh Sanc;o, biitiin bu tezahiirata hayret et-
memek ic;in kendini zor tutuyordu. Fakat i~in ic;
yiiziinii bilmeyen halk tabakasz Sanc;o'nun haline

231
bakarak nas1l vali tayin edildigine ~~1rmaktan
kendini alam1yordu.
Kiliseden <;1kmca, Don Ki~ot'un silahtan Adli-
ye Saray1'na gi:iti.iriildii ve orada muhte~em bir
koltuga oturtuldu. 0 zaman giiya te~rifat bakanh-
gl gi:irevini yiiriiten diikiin ~atosundaki daire ami-
ri, San<;o'ya yakla~arak kar~1smda sayg1yla egildi
ve, "Senyor hazretleri ... " dedi, "Burada bir kurala
gore, yeni gelen vali, geldigi giin birka<; davaya
bakmahd1r. Bi:iylece, halkma kar~1 akil ve giicii
hakkmda bilgi vermi~ olacakhr. Zat-1 aliniz de bu
adet ve kurala uymahdu."
Tam bu s1rada, duvarda iri harflerle yaz1lm1~
bir yaz1 San<;o'nun dikkatini <;ekti. Daire amirin-
den bu yaz1p okumasm1 istedi.
0 da, "Senyor hazretleri ... " dedi, "Bu yaz1, bu-
giin Don San<;o Panza'mn adamn yi:inetimini dev-
raldlgmi bildiriyor."
Yeni vali sordu:
"Kimmi~ bu San<;o Panza?"
"Hi<; ~iiphesiz efendimiz olacak."
"0 halde, Don kelimesini liitfen siliniz, aile-
mizde kendimize ait olmayan bir ~eyi almak ade-
timiz degildir. Ben, iyilik etmeyi daima unvan ta-
~lmaya tercih etmi~ bir adam1m."
Onlar konu~urken, i<;eri iki ya~h girdi. Bunlar-
dan birisi, ki:iylii k1yafetinde bir adamd1. Otekinin
de elinde olduk<;a eski bir baston vard1. Bunlardan
"biri digerinin, vermi~ oldugu 16 alhm iade etmek
istememesinden ~ikayet<;iydi. Bunun iizerine, San-
<;o, sopasma dayaniDI~ olan i:iteki ya~hya, "Ne di-
yeceksiniz?" diye sordu.
"Bu adamm on alb alhmm iade ettigime dair
yemin ederim."
Ya~h sopasm1 alacakhsma uzath, o da ald1. Bu-
nun iizerine, borcunu i:idedigine dair tekrar yemin
etti. Sonra sopasm1 geri alarak rahat bir tav1r ta-
kmdL Zavalh alacakh iiziintiilii bir tav1rla gi:ikyii-
ziine bakh, bir ~ey si:iylemeden <;1kmaya hazlrla-
mrken, San<;o, kendisini <;ag1rd1 ve dikkatle yiizii-

232
ne bakarak tabiahm anlamaya ugrai>h; soma ate-
kine donerek, "Kolayca yemini basan ihtiyar!" de-
di, "$u iri bastonunuzu bana verir rnisinii?"
Soma otekine dedi ki:
"Alm i'U bastonu da gidin, artlk alacag,.mz
odendi."
. !
"Fakat bu sopa on altm etmez ki?"
Vali, "Bana gore eder!" dedi, "$u sopay1 hemen
kmn bakahm."
Sopa kmhnca ic;:inden on altl altm c;:1kh. Bu ye-
ni Hazreti Suleyman'1 orada haz1r bulunanlar al-
kli>ladL
Sanc;:o gorevini bai>anyla yapabildigine c;:ok
memnun olmui'tu· Tam bu s1rada, ic;:eri diger iki
kii>i girdi. Birisi koylu k1yafeti giyrnii> bir adamd1.
6tekinin de elinde bir makas vard1.
Elinde makas1 tutan adam, "Vali hazretleri ... "
diye bai>lad1, "Ben terziyim. Bu gordugunuz c;:iftc;:i
bir sure once dukkamma kumai' getirdi ve ondan

233
kac; elbise <;1kabilecegini sordu. Ben bir elbise ic;in
yeter dedim. Onun iizerine iyi bak, dedi, iki tak1m
<;1kmaz m1? Giilerek elbette <;1kar dedim. Sonra, ii<;
kat, sonra dart kat ve sonunda be~ kat elbise <;ikar-
maml istedi. Ben de <;1kard1m ve elbiselerinin haz1r
oldugunu soyledim. ~imdi de kuma~mm iade
edilmesini veya bedelinin Odenmesini talep edi-
yor. Bu i~te benim ne giinah1m var?"
Sanc;o, c;iftc;iye bir diyecegi olup olmadlgm1
sordu.
Renc;ber, "Soyledikleri dogrudur." diye cevap
verdi, "Fakat c;ok rica ederim, elbiseleri gostersin."
Terzi, pekala diyerek ellerini ceplerine soktu ve
be~ parmagma gec;irilmi~ mini mini birer elbise
gosterdi. Biitiin salon kahkahalarla giiliiyordu.
Sanc;o hie; ciddiyetini bozmadan, ''Terzinin i~c;ilik
hakkmdan ve c;if~inin de kuma~mdan mahrum
edilmesine karar verdim." dedi.
Herkes yeni valinin, adil ve dirayetli bir adam
olduguna arhk tamam1yla inanm1~h. Olan bitenler
daire amiri araCihg1yla diike bildirdi. Zaten o da
bu haberleri sabirslzhkla beklemekteydi.
Sanc;o Panza'y1, adliye saraymdan, ahp ~ahane
bir saraya gotiirdiiler. Biiyiik bir salona girdikleri
zaman muhte~em bir yemek sofrasmm haz1rlan-
m1~ oldugunu gordii. ic;eri girer girmez trampetler
c;almaya ba~lad1 ve dart hizmetkar gelerek, ye-
mekten once onu y1kamak istediler. Bu i~ bittikten
sonra, vali hazretleri sofraya oturdu. Sofrada ken-
disinden ba~ka kimse yoktu, herkes onun hizme-
tindeydi. Elinde uzun bir degnekle soframn etra-
fmda dola~an sayg1deger bir adam valimizin dik-
katini c;ekti. Adarru fark edince, adam gelip kendi-
sini saraym doktoru olarak takdim etti. Sofra ol-
dukc;a nefis yemeklerle donatilmi~h. Bu s1rada sof-
raoba~I, Sanc;o'nun online bir tabak yemek koydu,
fakat daha agzma bir lokma gotiirmemi~ti ki, dok-
tor oldugunu soyleyen adam elindeki degnegi ye-
megin iizerine dokundurunca tabak hemen hiz-

234
metc;iler tarafmdan kaldmld1. Bunun iizerine sof-
raClba~a ko~arak valinin online nefis bir keklik kl-
zartmasl getirdi, ama degnek ona da dokundu ve
aym h1zla o da ortadan yok oldu. Karm c;ok ac; olan
Sanc;o bu oyunlara klZdl ve doktor oldugunu soy-
leyen adama donerek dedi ki:
"Bu memlekette, hokkabaz oyunlannda oldu-
gu gibi, yemek tabaklanm sofradan yok etmek bir
adet midir?"
"Senyor h.azretleri, ben ada · valilerinin hekimi
olmak ~erefiyl e, valilerin saghgma elveri~li olma-
yan yemekleri yemelerine engel olmak isterim. i~te
bunun ic;in yemek srrasmda her zaman haz1r bulu-
nurum. Gorevim, ancak efendimizin saghgma za-
rarh olmayan yemekleri yemesine izin vennektir."
Sanc;o, "Pekil.la." dedi, "Ama ~u keklik kizart-
masmm nesi vard1? Ben onlann birka<; tanesini
go;rdeye indirecektim."

235
"C::iinkii hekimlerin babas1 olan biiyiik iistadJ-
mJz Hippokrates der ki: Omnis saturatio mala,
perdicis* autem pessima.
"0 da ne demek?"
"Yani, fazla yemek yemek kotiidiir, fakat kek-
lik yemek bunlarm en kotiisiidiir."
San<;o sabn tiikenmi~ bir halde, "0 halde, he-
kim efendi ... " dedi, "Liitfen bu kadar bol ve nefis
yemekler arasmda hangisini yiyebileceksem goste-
rin de yiyeyim. Vali oldum ise a<; kalacak degilim,
aman bir an once karannJZJ verin."
Bunun iizerine kendisine hekim siisii veren ki-
~i, sofraya bir goz gezdirerek o nefis av etlerini,
dana, koyun ve s1g1r rostolanm, pili<; ve ordek kl-
zartmalanm, <;e~it <;e~it peynir, salata ve meyvele-
ri saghga zararh bulundugunu soyleyerek, vali
hazretlerinin biraz gevrek ve ayva ha~lamas1 ye-
mesini tavsiye etti."
Bu sozleri duyunca, San<;o ofkeyle doktora
bakh ve kendini tutamayarak dedi ki:
"Hekim efendi, isminiz nedir?"
"ismim vali hazretleri, Pedro Recio de Agu-
ero'dur. Caracuel ve Almodovar del Campo ara-
smda Bilge Tirteafura isminde bir kasabada dog-
dum ve Osuna Universitesi'nden doktor <;Jkhm."
"Pekala anla~lld1, ~imdi hemen huzurumdan
def olup gidiniz, yoksa elime bir sopa ahr, adada
size benzer ne kadar doktor varsa, bir tanesini bJ-
rakmam. Tekrar ediyorum, senyor doktor, hemen
def olun, yoksa ~u sandalye ile kafamz1 ikiye ayJ-
nnm. Valilerin ba~lanna bela kesilen bir doktoru
ortadan kald1rm1~ olmakla memlekete de biiyiik
bir hizmette bulunmu~ olurum. Yemek getirin, ye-
mek diyorum, valisine yemek vermeyen bir hiikii-
met iki metelik etmez."

• "Her ti.irli.i doygunluk fenad1r, ama kekliginki en beteri-


dir." Yazar burada 'panis' (ekmek) yerine 'percidis'i (kek-
lik) tercih ediyor. (Ed. n.)

236
SAN<;O'NUN ADA VALiLiGiNiN
SONA ERi~i

Barataria adasmm yonetimini devrald!g1 yedinci


gi.ini.i, zavalh San~o yorgunluktan bitap di.i~mi.i~
bir halde yatagma uzanm1~ uyuyordu. Karmm is-
tedigi gibi doyuramam1~ ve p~k sevdigi ~arab1 da
bulup i~ememi~ti. Buna ragmen, bir~ok davay1
halletmi~, yeni di.izenlemeler yapm1~ ve yasalan
dikkatle incelemi~ti. Vali hazretleri tam uykuya
dahp biraz dinlenecegi s1rada korkun<; bir gi.iri.il-
ti.iyle uyand1 ve hemen yatagmdan f1rlad!. Bi.iti.in
kilise ~anlan ~iddetle ~ahyor ve ~ehirde gi.iri.ilti.i de
gittik~e arhyordu. Bir taraftan da boru, tram pet ve
davul sesleri, ote yandan avaz avaz bag1rmalar
duyuluyordu.
San<;o, korkunun verdigi ~a~kmhk i~inde gi-
yinmeye zaman bulamadan kap1ya ko~tu, fakat
tam bu s1rada saraym i~inde ko~u~malar oldu. Za-
valh vali kap1y1 a~1p d1~an flrladl, koridorlarda
ko~arken, kar~udan ellerinde me~aleler oldugu
halde yirmi ki~inin yahn k1h~ kendisine dogru
ilerlediklerini gori.ince korkusu bir kat daha arth.
Gelenler ~oyle bagmyorlard1:
"Silah ba~ma! Silah ba~ma ko~un! Vali hazret-
leri, aday1 di.i~man bash; eger bize yard1m etmez-
seniz mahvolacag1z."
Bu adamlar, San~o'ya yakla~mca hemen etrafl-
m ald11ar ve, "Eger zat-1 aliniz hi.iki.imetiyle birlik-
te mahvolup gihnek istemiyorsa, hemen silahlan-
masl gerekli!" diye hayk1rd!lar. San~o ~a~km ~a~­
km etrafma bak1yor ve neye ugrad1gm1 bir ti.irli.i
kestiremiyordu. Biraz kendine gelince etrafmdaki-
lere bakarak dedi ki:
"Benim silahlanmam neye yarayacak, ben si-
lah i~lerinde pek yetenekli degilim, ama efendim
burada olsayd1, bir nefeste bi.iti.in di.i~man kuvvet-
lerini temizlerdi, her ~ey halledilmi~ olurdu. Dog-
rusu bu gibi i~ler i~in yarahlm1~ bir silah~ordur."

237
"Aman ne diyorsunuz senyor hazretleri? Ko-
mutammiz olmamz sifahyla bizi kurtarrnamz i<;:in
size silah getirdik. Siz ba~a ge<;:in ve hepimizin gO-
revini belirleyin. Biz de sizin ugrunuzda can vere-
lim."
San<;:o'nun kabul etmesi i..izerine iki bi..iyi..ik kal-
kan getirip birini gogsi..ine birini de arkasma yer-
le~tirip bunlan birbirlerine sikica bagladilar ve
kollanm yanlanndan d1!?an <;:Ikardilar ve eline bir
m1zrak verdiler. c;:aresiz San<;:o, iki kalkan arasmda
Simsiki kalmi!?, kipirdiyacak hali olmad1gmdan
m1zraga dayanarak dengesini buluyordu.
Sonunda dedi ki:
"Bu halde yi..iri..imeme imkan yok, beni ahp gi-
decegim yere kadar ta!?IYimz, ba!?ka <;:are yok."
"Cesur bir adam1 yi..iri..imekten hi<;:bir ~ey mene-
demez, gayret! Gayret vali hazretleri! .. "
San<;:o k1mildamak i<;:in bi..iyi..ik <;aba harcad1,
ama ba~aramad1. Dengesini yitirerek yere yuvar-
landi ve iki kalkamn arasmda bir kaplumbaga gi-
bi kald1. Etrafmdakiler di..i~ti..iguni..i gormemezlik-
ten geldiler, me!?alelerini sondi..iri..ip karanhkta kih<;:
!?akudatarak bagn~maya ba!?ladilar. Ara s1ra, k1h<;:
sirhyla valinin kalkanlarma vurarak onu korkutu-
yorlardi. Zavalh adam ba~ma gelenlerden !?a!?Irmi!?
bir halde zang1r zang1r titriyordu. Alaycilardan bi-
ri valinin i..izerine <;:Ik1p emir vermeye ba!?laymca i!?
bi..isbi..iti..in <;:Igmndan <;:Ikh. Adam kalkanlann i..ize-
rinde dikilmi!? emirler veriyordu:
"~u yone ilerleyin, di..i!?man ~uradan geliyor,
dikkat, ge<;:itleri hkaym, barikatlarm arkasma ge-
<;:in, duruma hakim oluyoruz, gayret! .. "
Zavalh San<;:o, s1rhndaki yi..iki..in altmda terler
dokerek, "~u ada di..i!?manm eline ge<;:se, Tann'dan
ba!?ka bir !?ey istemeyecegim!" diye mmldamyor-
du.
Birden bir ses yi..ikseldi:
"Zafer! Zafer! Di..i!?man ka<;:Iyor, vali hazretleri
gelin, kalkm da bakm, sava!?I nasil kazand1k! Gelin
de bi..iki..ilmez kolunuz sayesinde aldigimiz !?U ga-
nimetleri boli..i!?elim."

238
San<;o i<;ini <;ekerek cevap verdi:
"Kalkamtyorum, yardtm edin de kalkay1m."
Bunun iizerine ko~u~tular ve valiyi kaldirdtlar.
San<;o, "Dii~manm yenilgisine sevindim." dedi,
"Fakat ganimetteki paytma kar~thk bana biraz ~a­
rap verin de kendime geleyim."
Hemen kendisine ~arap verildi ve viicudunu
stkan kalkanlar <;oziiliip <;tkanldt. Zavalh vali ter
i<;inde yiiziiyordu. Hemen yatagma gotiiriip yahr-
dtlar, fakat orada kendinden ge<;erek bir baygmhk
ge<;irdi. Yanmdakiler ~akay• fazla ileri gotiirdiikle-
rinden dolayt iiziildiiler ve yaphklanna pi~man
oldular. Biraz sonra San<;o kendine gelerek yata-
gmdan kalkmca hepsi rahat bir nefes ald1.
Vali hazretleri kimseye bir ~ey sormadan giyin-
meye ba~lad1. $afak sokmek iizereydi. Herkes
hayretle kendisine baktyorlar, bu hareketinden bir
~ey anlayamtyorlardL Giyinmesini bitirince arka-
smda maiyetiyle birlikte ahtra gitti ve e~eginin ya-
nma giderek hayvanm kafasma iki eliyle sanhp al-
mndan optii, yiiziine hazin hazin bakarak, "En Sl-
kmhh zamanlanmda beni yalmz buakmayan dos-
tum, yo! arkada~1m ... " dedi, "Beraber oldugumuz
zamanlar sana bakmaktan ba~ka kaygtm yoktu.
Fakat seni terk edip gurur, ihtiras ve kibire kapli-
d•g•mdan beri iiziintiilii ve endi~eli bir hayat surer
old urn."
Bu sozlerden sonra, kimseye bakmadan, kim-
seye bir ~ey sormadan hayvamn semerini vurdu
ve rahat<;a iistiine hindi. Bu i~ tamamlanmca, etra-
hm alm1~ olan claire amiri, sofractba~l, doktor Re-
cio Pedro'ya ve digerlerine, "Efendiler... " dedi,
"Yo! verin de ge<;eyim, admm yonetmini btraktp
eski ozgiirliigiime kavu~maya karar verdim. <;un-
kii ozgiirliik olmaymca hi<;bir zaman insan mutlu
olamaz. Ben, hiikiimet yonetmek, savunmak i<;in
yaratlimad•g•m• anladtm. Yasalar, diizenler ku-
rup, savunma planlan haz1rlamaktan <;ok <;ift siir-
meyi, toprak bellemeyi ve asma budamay• beceri-
rim. <;apayt valilik asasmdan daha iyi kullanmm.

239
Lezzetli yemekler yemek i<;in sayg•s•z bir doktor-
dan izin almaktansa, istedigim zaman ve diledi-
gim gibi kuru ekmek yemeyi bin defa tercih ede-
rim. <;ift<;inin i<;tigi <;orba sizin yemeklerinizden
iyidir. Yaz aylarmda hi<;bir derdim olmayarak bir
me~e agacmm golgesinde uyumay1, ba~1mda hii-
kiimet derdi oldugu halde keten <;ar~aflar ve ipek-
li ortiiler ile hazirlanml~ liiks bir karyolada geceyi
goz k1rpmadan ge<;irmeye elbet tercih ederim.
<;unkii, dun ak~am iizerime <;1k1p tepinen o sayg•-
SIZ efendiler kemiklerimi k1rdllar."
Doktor Recio Pedro, "Hi<; endi~e etmeyin Sen-
yor hazretleri ... " dedi, "Size verecegim bir ila<; sizi
derhal iyi edecektir ve bundan boyle cammzm is-
tedigi her yemegi yemenize kesinlikle engel olma-
yacag•ma soz veri yorum."
"Eksik olmaym, ama ge<; kaldm1z, ben bir kere
yamhnm iki kere degil. Arhk ho~<;akahn. Vakit ge-
<;iyor. Yolum uzun."
Daire amiri soze kan~arak dedi ki:
"Vali hazretleri, sizi kaybettigimiz i<;in iizgi.i-
niiz. Fakat her valinin aynlmadan icraatt hakkm-
da a<;Iklama yapmas1 usuldendir."
San<;o hemen cevap verdi:
"Efendi, diik hazretlerinden ba~ka hi<; kimse-
nin benden hesap sormaya hakk1 yoktur. Ben de
zaten oraya gidiyorum, gerekli bilgiyi kendisine
veri rim."
Haz1r bulunanlar hep bir ag1zdan, "Vali haz-
retleri yerden goge kadar hakh." dedilesr, "Kendi-
lerinden aynldigimiza iiziilelim, ama ozgi.irliigu-
ne miidahale etmeyelim."
Bunun iizerine neye ihtiyac1 varsa, vermeye
haz1r olduklanm bildirdiler. Fakat <;ok miitevazi
bir adam olan San<;o, e~egi i<;in biraz arpa ve ken-
disi i<;in de bir miktar ekmek ve peynirden ba~ka
hi<;bir ~ey istemedi.
iyi kalpli San<;o, herkesi kucaklad1ktan sonra
gozya~lan i<;inde aynld1. Zavalhya eziyet <;ektiren

240
kohi ruhlu muzipler valilerinin boyle anslZ!n ay-
nlmasni.a ~a~trdtlar, fakat akll ve dirayetine hay-
ran kalmt~lard1.
'
Boylece Sanc;:o e~egine atlayarak efendisi Don
Ki~ot'un yamna gitmek iizere yola koyuldu.
Di.ikun $atosuna vardtj;Inda herkesin ~a~km­
hktan agz1 ac;:tk kald1. Ama herkes Onu nazik ve sa-
mimi bir ~ekilde kar~tladt. 0 da ba~mdan gec;:enle-
ri bir bir anlattl.
"Sekiz gi.indi.ir adayt yonetiyorum." dedi. "BU.-
tun bu zaman boyunca dogru di.izgi.in bir ~ey gir-
medi mideme. Di.i~manlanm uzerimde tepindiler.
Ee, insamn ba~ma neler gelmiyor!"
"Aidtrma, Sanc;:o, aldtrma." dedi Don Ki~ot.
Don Ki~ot bir sabah, ztrhlanm giydi, silahlan-
m taktp Rocinante'sine bindi ve sahilde dola~ma­
ya ba~lad1. Bu srrada tepeden tlrnaga kadar silah-
lanmt~, gi.izel bir ata binmi~ ve kalkammn i.izerin-
de bir ay bulunan bir ~ovalyenin dart nala kendi-
sine dogru geldigini hayretle gordi.i. $i::ivalye kah-
ramammtzm kar~1sma gelince hayvanmm i.izengi-
Jerini kasarak durdurdu ve gururlu bir tavtr takl-
narak dedi ki:

241
"Ey kahraman ve ~anh ~ovalye! Kar~mda gor-
diigun, Beyaz Ay ~valyesi'dir. $rihretimi ~imdiye
kadar elbet duymu~ olmahsm. Kalbimin hakimesi
olan sevgilimin senin o Dulcinea'ndan giizellik ve
cazibe bak1mmdan .;ok i.istiin oldugunu sana itiraf
ettirmek istiyorum. i~te bunun i.;in seninle boy 61-
.;i.i~meye geldim. Bunu itiraf edecek olursan, beni
seni yenmek zahmetinden kurtaracaksm. Aksi
takdirde, kaderine boyun egeceksin. Eger bu son
se.;enegi kabul ediyorsan, sava~ ~artlanm1 dinle:
Eger yenilecek olursan, evine .;ekilip bir y1l si.irey-
le eline silah almayacak ve ~ovalyelikten vazge.;e-
ceksin. Eger sen beni yenecek olursan, silahlanm1,
at1m1 ve biitiin ~erefimi sana terk edecegim. Kara-
nm .;abuk vermeni istiyorum, .;Unkii sana bu giin-
den ba~ka harcayacak zamamm yok."
Beyaz Ay $6valyesinin sozlerine hem ~a~1ran,
hem de ofkelenen Don Ki~ot cevap verdi:
"Ey Beyaz Ay $6valyesi, anla~ilan sen Dulci-
nea'yi hi.; gormemi~sin; .;Unki.i gormii~ olsaydm,
hi.;bir gi.izelin kendisiyle mukayese edilemeyece-
gini anlardm, dogrusu bu yanh~ karanndan dola-
Yl sana aomaktan ba~ka bir ~ey yapamam. $artla-
nm kabul ediyorum, ancak ~an ve ~erefini bana
terk etmek teklifini reddediyorum. <::unki.i senin
ismini heni.iz i~itmi~ degilim, oysa benimkini bi.i-
tiin di.inya biliyor. Eger dovii~mek istiyorsan, he-
men a.;il mJZragmJ haz1rla! Sava~a ba~layahm. Ka-
derimizi takdir edecek yal'iuzca Tann' d1r."
Buna tamk olan Don Antonio arkada~lan, bu-
nun ~ehirde bulunan birisi tarafmdan di.izenlenen
bir oyun oldugunu sand1lar. Birbirlerine gi.ili.imse-
yerek bakJ~Jyorlar ve Beyaz Ay $6valyesinin kim
oldugunu anlamaya ugra~1yorlardJ. Fakat hi.;biri-
nin bu konu hakkmda bilgisi yoktu. Boyle bir sa-
va~a engel olmak gerekip gerekmedigini di.i~i.in­
meye bile zaman bulamad1lar; .;i.inki.i iki ~ovalye
artJk birbirlerine saldirml~, ~iddetle dovi.i~meye
ba~lam1~lardJ bile.

242
M~hul ~ovalyenin oldukc;a giirbiiz ve guc;lii
ah kan;nsmda, c1hz ve s1ska Rocinante'nin hali ger-
c;ekten de pek giilunc;tii. Beyaz Ay ~ovalyesi Don
Ki~ot'un iizerine y!ldmm hlZiyla oyle bir sald1rdi
ki, zavalh kahramanhmz hayvamyla birlikte yirmi
metre oteye, kumun iistiine flrlad! ve ikisi de yere
yuvarland1.
Dii~mam, Don Ki~ot'u yaralamamak ic;in miZ-
ragmi kullanmam1~h. Don Ki~ot'un yere serildigi-
ni goriince hemen yanma ko~tu ve m1zragmm
ucunu migferine dayayarak, "Eger sava~ ~artlan­
na gore, talep etmi~ oldugum itirafta bulunmazsa-
mz kendinizi olmii~ bilin senyor." dedi.
Kendini kaybehni~ti Don Ki~ot, siperlerini kal-
diracak hali bile yoktu. Sanki mezardan gelen bir
sesle cevap verdi:
"Felaketim beni gerc;ege ihanet ettiremez. Ey
~ovalye! Madem ki ~erefimi elimden aldm, hayah-
mi da almak ic;in m1zragm1 bahr."
Beyaz ay ~ovalyesi ceva·p verdi:
"Tann korusun, oyle bir ~ey yapacak degilim.
Dona Dulcinia'mn giizelligine ve senin ~an ve ~e­
refine kimse dokunamaz. Buyuk Don Ki~ot'dan is-
tedigim, sava~tan once anla~hgimiz i.izere, bir yii
si.ireyle evine c;ekilip silahlanm terk etmesidir."
Orada haz1r bulunanlar, Don Ki~ot'un, Dulci-
nea'smm giizelligine ve ~erefine zarar vermemesi
~arhyla, her ~eyi di.iri.ist bir ~ovalye gibi yerine ge-
tirecegini, soyledigini duydular.
Bunun i.izerine, mec;hul ~ovalye, haz1r bulu-
nanlan selamlad1 ve hayvamm c;evirerek gozden
kayboldu.
Kavgaya tamkhk edenler de Beyaz Ay'm kim-
ligini ogrenmek i.izere pe~ine di.i~tii. Ona kim ol-
dugunu ve neden me~hur ama zarars1z Don Ki-
~ot'a o kadar sert davrand1gm1 sordular.

243
BEYAZ AY ~OVALYESi ROLUNU
KiM OYNAMI~TI?

"ismim Sanson Carrasco'dur." dedi ~ovalye."Don


Ki~ot'un kasabasmdamm. Bu adamm deliligi, ken-
disini <;ok seven dostlanm fazlas1yla i.izi.iyor. <;:ok
sevdigim bu iyi kalpli asilzadenin durumu beni
herkesten fazla i.izdi.i ve akhm ba~ma getirmek
ic;in tek <;arenin kendisini evine dondi.irrnek oldu-
guna inand1k. Bu ama<;la gezgin ~ovalye oldum.
Fakat ne yaz1k ki, bu giri~im bundan bir si.ire once
maglubiyetimle sonu<;landi ve hayahmi kurtara-
bildigim ic;in Tann'ya ~i.ikrettim. Mahcup ve ol-
mi.i~ bir halde evime donmi.i~ti.im. Fakat yilma-
dim, bu plam uygulamaya <;ah~hm. i~te, bugi.in
ba~ard1m. $ovalyelik yasalarma uyma konusunda
ne kadar di.iri.ist oldugunu iyi bildigim i<;in sozi.in-
de duracagma eminim. $imdi ger<;egi ogrendiniz,
fakat sizden <;ok rica ediyorum, bunu Don Ki~ot'a
soylemeyin."
Beyaz Ay $ovalyesi ger<;ekten de, daha once
Aynalar $ovalyesi olarak dostunun deliligini
tedavi etmeye c;ah~m1~ ama ba~ans1z olmu~
Sanson Carrasco' dan ba~kas1 degildi.
Ozgi.in ve di.i~i.inceli olan Don Ki~ot alh gi.in
kadar dostu Don Antonio' nun evinde yath.
Bir gi.in onu teselli etmek amaCiyla konu~an
San<;o, "Efendim ... " dedi, "Neden bu kadar i.izi.ili.i-
yorsunuz? Omitlerinizin u<;up gittigini siz degil
ben gori.iyorum. <;:i.inki.i valilikten nefret ettim
ama, bir kontluk tecri.ibesinde bulunmak tek ar-
zumdu. Fakat siz arhk kral olamayacagm1za gore
ben nas1l kont olabilirim?"
Don Ki~ot gi.ili.imseyerek cevap verdi:
"Yamhyorsun San<;o'cugum. Benim taahhi.it et-
tigim, ~ovalyelikten yalmz bir pl si.ireyle <;ekil-
mektir. Bir pl sonra, maceralara tekrar ahlmak
ic;in ortada hi<;bir engel yok. 0 zaman, kralhk ve
kontluk bizleri bekler."

244
"0 halde goriiyorsunuz ya, ortada fazla tiztil-
meye deger hi<;bir sebep yok."
Antonio'nun ve kansmm gosterdikleri yakm
ilgiyle silahtarm teselli edici sozleri, Don Ki~ot'u
biraz kendine getirmi~ti. Kahramamm1z arhk Bar-
selona'yi terk etmek istiyordu. Fikrini ev sahiple-
rine soyledigi zaman herkes bu haberden tiztintti
duydu. Yola <;Ikmadan once Don Ki~ot ev sahibini
kucaklad1, gosterdigi yakmhk i<;in te~ekktir etti ve
kendisine mektup gondermeyi vaadetti. Aslanlar
$ovalyesi zirhsiz ve kilu;:s1z olarak Rocinante'ye
bindi. Z1rhlanm ve silahlanm e~ege yiikledigi i<;in
San<;o yaya gidecekti. Boylece, yola <;Iktilar.
$ehirden aynlmadan once maglup oldugu yeri
gormek istedi.
"i~te Truva buras1!" diye hayk1rdi, "i~te talih-
sizligim, korkakhg1m demiyorum, ~imdiye kadar
kazandigim btittin ~an ve ~erefi burada elimden
ald1."
San<;o, "Efendim." diye cevap verdi, "Sizin gi-
bi yigit biri, felaketleri mutlulukmu~ gibi giilerek
kar~Ilar. Ben de oyle yapiyorum, valilikten silah-
tarhga, hatta yaya silahtarhga dii~mii~ oldugum
halde koti.i talihime hala giiliiyorum. Duyduguma
gore talih, sa rho~, acayip ve kor bir kadmm1~, yap-
hgmi gormez ve kimi dii~iiriip, kimi yiikselttigini
de bilmezmi~."
Don Ki~ot giiliimseyerek, "Filozof gibi konu-
~uyorsun San<;o'cugum." dedi, "Bu sozleri acaba
kimden duydun?"
Efendisi ile silahtan konu~arak dort gun ve
dort gece hi<;bir macera ile kar~Iia~madan yol aldi-
lar. Yalmz, San<;o yaya yiiriimekten <;ok ~ikayet
ediyor ve bu ~ekilde yolculuk yapmaya hi<; ah~km
olmadigmi soyliiyordu.
Bir giin giizel bir koruluga geldikleri zaman,
Don Ki~ot burasm1 pek begendi. Orada dinlendik-
leri s1rada Don Ki~ot, San<;o' ya dedi ki:

245
"Sanc;o'cugum, gel c;oban olahm. Silah ta~ama­
yacaglm si.ire ic;inde c;oban k1hgmda gezmek, ka-
va) c;almak, koyunlan gi.itmek, ~iirler si::iylemek
bizi avunduracak. Ben c;oban Quijotiz, sen de c;o-
ban Pancino olursun. Kularda ormanlarda dola~­
mak, 1rmaklarm c;ic;eklerle si.islenmi~ k1y11annda
dinlenmek, ne ho~ olur degil mi? Orman perileri
ic;in yazacag1m1z k1r ~iirleri ~ehirlere kadar yaythr
ve herkes tarafmdan okununca i.inli.i oluruz. Bu
fikrime ne dersin?"
"Diyecegim ~u ki, pek miikemmel buluyorum.
AnlathgmlZ bu rahat hay at, ~imdiye kadar ugradl-
glmlz tiirlii belalardan bin kere iyi. Papaz efendi-
nin, Sanson Carrasco'nun ve berber Nikolas'm bu
i~ten haberleri olsa memnun olacaklanndan ~i.ip­
hem yoktur. Belki de bizimle birlikte c;oban olma-
ya merak salarlar."
"Onlan da yamm1za alacak olursak Sanson
Carrasco'ya, c;oban Sansonino, Berber Nikolas'a,
Miculoso ve rahip efendiye de ismine uygun ola-
rak Curiambro deriz. $iirlerimizde anacaguruz c;o-
ban k1zlanm bulma meselesine gelince, o mesele-
yi de hallederiz. Once benimki hazir, prenseslerin
en gi.izeli alan Dulcinea, c;oban k1zlarmm en gi.ize-
li ve en ho~u olacakhr. Sanc;o'cugum sen de kendi
k1z1m ara."
"Bu konuda yorulmama gerek yak, kanm1 se-
c;erim olur biter. Zaten Teresa ismi kola yea Terozo-
ne olabilir. Carrasco ve Nikolas Usta ise, onlar c;o-
ban k1zlanm pek c;abuk bulabilirler. Papaz efendi-
ye gelince, ana c;oban k1z1 bulmak yak1~maz, i::iy-
le bir adamm herkese i::irnek olmas1 gerekir."
"Hakhsm Sanc;o, hayahm1z1 bu ~ekilde si.irdi.ir-
mek fena olmayacak."
"Efendim, klZlm Sanchica'ya da bir gi::irev bul-
mak gerekir. 0 da yemeklerimizi haz1rlar."
"Peki Sanc;o, fakat karanhk bash. $u koruluga
girelim de c;oban k1zlanm orada dii~i.ini.iri.iz."

246
DULCINEA'YI BUYUDEN KURTARMAK
i<;iN SAN<;O'NUN YAPTIKLARI

Ortahg1 zifiri bir karanhk kaplami~h. Don Ki~ot ile


San\o bi.iylik ve kahn aga\larm altmda kannlanm
doyurduktan sonra, silahtar yatmaya hazirlam-
yordu, tam yatacajp s1rada efendisi dedi ki:
"Oglum San\o, uykuya yatmadan once sana
bir vaadini hahrlatmak isterim. <;oban hayatma
ba~lamadan once bu vaadini mutlak yerine getir-
melisin."
Silahtar ag1r ag1r esneyerek cevap verdi:
"Hangi vaatten soz ediyorsunuz efendim?"
"Hahrlamiyor musun San\o? Zavalh Dulci-
nea'yi bi.iyi.iden kurtarmadan m1 kasabam1za dO-
necegiz? Bak arhk en;tretmiyorum, rica ediyo-
rum."
"Dogrusunu isterseniz efendim, bir ~ey soyle-
yeyim mi? Benim yiyecegim kam\Ilarla, ba~kasi­
nm iyile~ecegini hi\ ummuyorum. Benim cildimin
Senyora Dulcinea ile ne ilgisi var? Bu, ba~1 agnyan
bir insanm iyi gelir diye bacaklanm ovu~turmasi­
na benzer. Doktorlar hastay1 iyi etmek ~oyle dur-
sun, oldi.irseler bile yine de bol bol para ahrlar.
Ben de aksine hastamn iyile~mesi i\in cildimden
kan gelinceye kadar dovi.inecekmi~im. Dstelik de
hi\bir odi.ili.i yok."
"A man San\o, bunu daha once ned en si:iyleme-
din? Bu i~i yapmak i\in sana bir miktar para ver-
mek gerektigini bilseydim, hemen verirdim. Her
kam\I i\in tayin edecegim paramn tutanm yanm-
daki paramdan pe~in olarak al ve hemen i~e ba~­
la."
San\o'nun gozleri birdenbire parlad1, kansma
goti.irmekte oldugu ki.i\i.ik hazineyi arthrmak fikri
ile kendini kam\Ilamaya karar verdi.
"Efendim ... " dedi, "Beni sakm a\gi:izli.i bir
adam sanmaym, bu i~i s1rf sizi memnun etmek ve
zavalh sevgilinizi bulundugu durumdan kurtar-
mak i<;in yap1yorum. Ben <;oluk <;ocugum i<;in <;ah-

247
~an bir aile babas1pm. 0<; bin ti<; yi.iz kam<;I i<;in
acaba ne vermek niyetindesiniz? Be~ kam<;1dan
vazge<;iyor ve hesaba katmiyorum. Daha once de
yedigim on be~ kam<;I da cabas1."
"San<;o'cugum, eger dolduracagm <;ilenin be-
delini hakk1yla odemek gerekseydi, Venedik hazi-
neleri bile yetrnezdi. Paramdan yanmda ne kadar
kalm1~ ise ana gore hesabm1 yap."
"0 halde efendim, ti<; bin ti<; ytiz kam<;I i<;in se-
kiz yi.iz yirmi be~ riyal alacag1m demektir. Bu pa-
ra hi<; de <;ok degil, <;iinkti kendimi oyle ~iddetle
dovmeye karar verdim ki..."
"Dostum San<;o, beni bu sozlerinle daha ~imdi­
den sevindirdin. Ugrunda btittin hayahm1 feda et-
sem yine azd1r. Eger Dulcinea eski gtizelligi ve ca-
zibesine kavu~ursa, bu aCI maglubiyetimi bile
unutacag1ma eminim. Hemen ~imdi i~e ba~larsan
ticretine ytiz riyal ilave edecegimi bil."
"Hemen ~imdi ba~hyorum efendim hi<; merak
etmeyin."
San<;o ko~arak e~eginin ve Rocinante'nin diz-
ginlerini ald1 ve bunlan birle~tirerek uzun bir
kam<;I yaph ve can yakici <;ileyi bir an once doldur-
maya azmetmi~ bir tavirla yirmi ad!m oteye gitti.
Silahtanmn bu kararhhgma tamk alan kahramam-
miz kendini tutamayarak dedi ki:
"Aman, sakm kendini fazla h1rpalama! Camna
kastedercesine kendini dovme.. Seni vaktinde
durdurmak i<;in kam<;I darbelerini dikkatle saya-
cagim."
San<;o yan alayh bir sesle cevap verdi:
"Saym1z, senyor, kendimi oldtirmeye niyetim
yak, ama pek gev~ek de davranacak degilim."
Sozlerini bitirince <;1plak suratma iki ~iddetli
kam<;I indirdi ve sonra da ~oyle bagud1:
"Aman efendim, ben hesab1mda yamlmi~Im,
her kam<;mm en a~ag1 yanm riyal etmesi laz1m."
Yigit kahramamm1z cevap verdi:
"Pekala dostum, onu da veririm."

248
Don Ki~ot'un bu vaadinden gi.i<; alan silahtar,
kam<;1 darbelerini arthrd1. Fakat kurnaz adam bu
sefer kam<;lian s1rhna indirecegine aga<;lann gov-
delerine indiriyor ve efendisi de karanhkta tabii
bunu gormi.iyordu. Yalandan derinden derine inli-
yor ve kam<;1lanmaya devam ediyordu. Bu iniltiler
Don Ki~ot'u i.izdi.i. Merhametli ~ovalye silahtanna
hayk1rd1:
"Oglum San<;o, arhk yeter! Bu seferlik yeter di-
yorum."
Silahtann cevab1 ~u oldu:
"Efendim, b1rakm da ~u <;ilemi dolduray1m.
Gorevimi tamamlay1p i.icretimi almak istiyorum.
Sakm yakla~maym, senyor sonra ~a~mnm."
HlZlm arthrrru~ olan San<;o, aga<;lara oyle klya-
Slya vuruyordu ki, aga<;larm kabuklan hemen he-
men tamam1yla doki.ilmi.i~ti.i. Sonunda, ~iddetli
bir darbe daha indirdikten sonra mi.ithi~ bir feryat
kopard1.
"i~te!" diye hayk1rd1, "ibranilerin i.inli.i kah-
ramam, kendi kendini gomen bi.iyi.ik Sanson, bu-
rada oldi.i!"
Sozi.ini.i bitirince yalandan yere yuvarlamver-
di. Don Ki~ot, feryad1 duyunca, San<;o'nun yamna
ko~tu elinden kam<;1s1m ald1 ve gozleri ya~h,
"Kendini dovmeye devam etmekten seni menedi-
yorum. Anladm m1?" dedi. "Evinde seni bekleyen
<;oluk <;ocugunu di.i~i.in, onlar i<;in ya~aman la-
Zlm."
San<;o inleyerek cevap verdi:
"0 halde <;ilemi doldurmaya yann devam ede-
rim. Epey terlemi~im, ~u pelerininizi i.isti.ime atm
da hastalanmayay1m."
$ovalye silahtanna pelerinini sard1, o da bir
me~e agaCI govdesine dayanarak uykuya dald1.
Ertesi gi.ini.i, gi.ine~ altm l~mlanyla ortahg1 ay-
dmlatmaya, aga<;lan i.izerindeki ku~lar Clvlidama-
ya ve tath bir ri.izgar da hafif hafif esmeye ba~lad1-
g1 zaman, kahramanlanm1z uyanm1~lar ve yola
<;1kmak i<;in haz1rhklanm tamamlaml~lardl. Don

249
Ki~ot, Sanc;o'ya nasd oldugunu sormaya bir ti.irlii
cesaret edemiyordu. ilk soze ba~layan geveze si-
lahtar oldu.
"Efendim ... " dedi "Bu geceyi bir kasabada ge-
c;irmesek iyi olur, c;iinkii bu a~m c;ileyi tamamla-
maya kesin olarak karar verdim. Bu onnanhk ve
koruluk yerlerde daha iyi olur. Ac;1k hava insana
hem kuvvet hem de hafiflik veriyor."
0 giin epey yo! ald1ktan sonra Don Ki~ot, si-
lahtanmn arzusu iizerine koruluk bir yerde mola
yerdi. Geceyi orada gec;irdiler ve kurnaz Sanc;o hr-
sattan yararlanarak bir agac1 ~iddetle kamc;liaya-
rak c;ilesini doldurmay1 ba~ard1. $Qvalye, Dulci-
nea'nm boylece biiyiiden kurtuldugunu anlaymca
c;ok sevindi. Zavalh deli, biiyiicii Merlin' in sozleri-
ne biiti.in kalbiyle inanm~h.

DON Ki~OT'UN EViNE DONU~U,


HASTALIGI, VASiYETi VE OLUMU

Don Ki~ot, ugrunda hayahm feda etmeye haz1r ol-


dugu ruhunun, o giizeller giizeli Dulcinea'smm
biiyiiden arhk tamam1yla kurtulmu~ oldugunu
dii~iindiikc;e sevincinden c;lid1racak gibi oluyordu.
Giine~in dogmasm1 ve ilk 1~1klanmn kendisine
Dulcinea'sm1 gostermesini sabus1zhkla bekleyip
duruyordu.
$afak soktiigu zaman kalbinin hakimesini go-
remeyince hayretler ic;inde kald1. Bilge Merlin'in
soziine 0 kadar inanml~h ki, her gec;en kadmm
bumunun dibine kadar gidip Dulcinea olup olma-
d1gma bak1yordu. Heyecandan kalbi c;arparak,
limit ic;inde pe~lerinden ko~tugu kadmlann kendi-
sine tuhaf tuhaf bak1p gec;tigini gordiikc;e derin-
den derine ic;ini c;ekiyordu.
Boylece iki gun gece gec;mi~, kahramanlanm1z
epey yo! alm1~lard1. Bir sabah bulunduklan yiik-
sek bir tepeden bakmca kendi kasabalanm gorme-

250
sinler mi! Bu gi.izel manzara kar~nsmda San~o diz
~okerek, "Ey sevgili vatamm!" diye hayk1rd1. "A~
gozlerini de evladm San~o'yu pek zenginle~mi~
degilse bile olduk~a akiiianmi~ olarak geldigini
gor! Kollanm da a~, her ne kadar maglup olmu~sa
da, yine de kahramanlar kahramam olan oglun
Don Ki~ot'u kucakla! Sana ~an ve ~eref getiren ~0-
valyeni bagnna bas!"
Don Ki~ot silahtanna donerek, "San~o!" dedi,
"Artik sa~malamay1 b1rak da ayaga kalk, kasabi-
miza rab1tah bir tav1rla girelim. Orada siirecegi-
miz ~oban hayatlm dii~iinelim."
Bu sozleri soyleyerek bulundugu tepeden ka-
sabasma dogru indi.
Kasabaya girer girmez ilk kar~1larma ~1kan Ra-
hip ile ogrenci Carrasco oldu. Don Ki~ot hemen
hayvamndan atlad1 ve ikisini de bagrma bash ve
kollanna girerek evine dogru yolland1. Pe~lerin­
den ko~an kasabamn ~ocuklan bagmp duruyor-
lardi:
"Senyor Don Ki~ot ile San~o Panza gelmi~! Ro-
sinante gittiginden daha da zay1f donmii~! San~o
e~egini nas1l da siislemi~, gelin bakm."
Don Ki~ot evinin oniine gelince, yegeni ile kah-
ya kadmi kapmm oniinde gordii, kucakla~tllar ve
hep birlikte eve girdiler. Bu s1rada kocasm1 kar~I­
lamaya gelen Teresa Panza, "Ay! bu ne hal kocaCI-
gim! .. " diye hayk1rd1, "Hani araban? Maiyetin fi-
lan nerelerde? Bilmem, ama yaya gelmi~e benzi-
yorsun."
San~o, "Evet kancigim, evet..." dedi, "Yaya ge-
liyorum, ama sevinebilirsin, ~iinkii para ile geliyo-
rum, hem de bu seferki helal para." .
"Ah sevgili San~o'cugum, seni gordiigiime bil-
sen ne kadar sevindim. Galiba biraz ~i~manlami~­
sm. Ayol oglun ile kiZlni opsene, yaz yagmuru
bekler gibi seni bekliyorlard1. Haydi eve gel se-
ninle gorii~ecek ~ok ~eylerim var."
Ana k1z hemen San~o'nun koluna girdiler ve
e~egi de yulanndan ~ekerek eve goti.irdiiler.

251
Don Ki~ot'u kar~Ilamaya c;tkan yegeni ile kah-
ya kadmm sevinci ~ovalyeyi c;ok duygulandmru~­
h. Don Ki~ot evine girer girmez iki dostunu, yani
rahip ile Sanson Carrasco'yu bir ko~eye c;ekerek,
ugradtgt maglubiyeti ve bir yt! siireyle ~ovalyelik­
ten vazgec;erek evinde dinlenmek iizere soz verdi-
gini ve gezgin ~ovalye olarak verdigi sozii harfi
harfine tutmast gerektigini ktsaca anlah. Ondan
sonra c;oban hayah siirmek konusundaki fikrini
anlatmca ogrenci ile papaz, ~ovalyenin bu yeni de-
liligine c;ok ~a~trdtlar, ama bir ytlhk sure ic;inde
onu tedavi etmek amactyla fikrini begenmi~ gibi
davrandtlar. Kahya kadm ile ~ovalyenin yegeni
Don Ki~ot ile dostlanrun ne konu~tuklanru duy-
duklan zaman hayret etmekten kendilerini alama-
mt~lardt. Papaz ile Carrasco evden aynhr aynl-
maz, hemen kahramammtzm odasma girdiler.
Kahya kadm efendisinin yanma yakla~arak dertli
bir tavtrla dedi ki:
"Ah efendicigim, neler duyuyorum, sizi arhk
evinize gelmi~, halim selim oturacagmtzi saruyor
ve seviniyorduk, oysa ~imdi, bir de c;oban hayah
siirmek istediginizi duyduk. (:oban olmaktan ise
gezgin ~ovalye olarak dola~mak bin kere daha iyi-
dir. Kt~m sogukta, yazm stcakta, ktrlarda, c;aytrlar-
da davar siirmek ic;in c;ok giic;lii kuvvetli olmak
gerekir, daha dogrusu insan dogdugu glinden be-
ri bu hayata ah~m1~ olmahdtr. Siz bunlan dii~iin­
miiyor, i~in ~iirsel tarafma kapyor, tabiahn giizel-
liginden ilham alarak ~iir yazmayt tasavvur edi-
yorsunuz. Baktn, ben ~u elli kiisur yllhk gorgiime
dayanarak soyliiyorum: Gelin ~u hayallerden vaz-
gec;in de evinizde oturun, i~lerinizi diizeltin, fakir
fukaraya elinizden geldigi kadar iyilik ediniz. Biz-
leri de ~u -i iziintiilerden kurtanmz."
Don Ki~ot, "Yeter arhk." diye cevap verdi,
"Ben ne yapacagtmt sizden iyi bilirim. Fakat ken-
dimi iyi hissetmiyorum, beni yatagrma gotiiriip
ya tmn ve ~una da emin olunuz ki, ister gezgin ~6-
valye, ister c;oban olayrm, ihtiyacmtz olan ~eyl eri

252
eksiltecek degilim bunu hareket tarz1mdan anla-
yacaksmiz."
<::ok iyi ki~iler olan kahya kadm ile ~ovalyenin
yegeni, Don Ki~ot'u yatagma yahrdiiar ve ellerin-
den geldigi kadar ozen gosterdiler.
Bu fani dunya kimseye kalmaz; insan dogdugu
gunden itibaren olume dogru adim adim gider.
Omriinu uzatmak ic;in Tann'dan ayncahg1 olma-
yan Don Ki~ot'un hayah da kimsenin aklmdan ge-
c;irmedigi bir anda sona ermi~ti.
$ovalye c;ok dertli ve uzgundu. Dzuntlisunun
ugradigi yenilgiden mi yoksa Dulcinea'smi buyu-
den kurtulmu~ olarak goremediginden mi ileri
geldigi mec;huldu. Ne~esini, umudunu, k1sacas1
her ~eyini kaybetmi~ti. Dostlan tlirlu ~eyler anla-
tarak kendisini ne~elendirmeye bo~ yere ugra~h­
lar. $iddetli bir ate~ onun alh gun yatagmdan «;Ik-
masma engel oldu. Hastahg1 devam ettigi surede
papaz, berber Nikulas ve Carrasco yamndan aynl-
madiiar. Sanc;o c;ok kederlenmi~ti, efendisinin oda-
smdan hie; «;Ikmiyor, iyile~mesi ic;in gece gundliz
dua ediyordu. Bir doktor c;agirdilar, hastamn nab-
zim yoklayan bu hekim ba~mi sallad1 ve kurtul-
masi ic;in limit olmadigmi soyledi. Don Ki~ot heki-
min sozlerini buyuk bir sukunet ve sogukkanhhk-
la dinliyordu. Yegeni, kahya kadm ve Sanc;o'nun
aglamaya ba~ladiklanm goren doktor, bu halin
hastap bir an once oldurebilecegini soyleyince
U«;U de odadan «;Ikmak zorunda kaJdJJar.
Don Ki~ot kendisini yalmz buakmalanm, uy-
kuya ve dinlenmeye ihtiyaci oldugunu soyledi.
Hie; uyanmadan alh saat uyudu. Yegeni ile kahya
kadm hastanm bir daha uyanmamasmdan endi~e
ediyorlard1. Bununla beraber, gozlerini ac;h ve
yiiksek bir sesle hayktrdi:
"$likurler olsun o Tann ki, bana en buyuk ni-
metini ihsan eyledi. Onun merhametinin smm
yoktur."
Yegeni sordu:

253
"Ne demek istiyorsunuz amcaCigim, hangi ni-
metten soz ediyorsunuz?"
"i~Iedigim giinahlan affeden Tann'nm bana
verdigi bi.iyi.ik nimetten soz ediyorum. Artik akhm
ba~1ma gelmi~ bulunuyor. Dogru ve iyi di.i~i.inebi­
Iiyorum. Sa\ma ~ovalyelik kitaplannm akhm1 ka-
rartan o bulutu dag1hp gitti. Bunlann hep yalan ve
hezeyan olduklanm ~imdi anhyorum. Yalmz bir
~eye i.izi.ili.iyorum, o da akhmm ba~1ma pek ge\
gelmi~ oldugundan kaybetmi~ oldugum zamam
ciddi ve yararh kitaplar okuyarak telafi edemeye-
cegimdir. $unu unutma sevgili yegenim: Tann'mn
insanlara bah~ettigi en bi.iyi.ik nimet, en degerli
hazine akildir, ondan mahrum alan bir kimse ne-
lere sahip olursa olsun zerre kadar degeri yoktur.
Hayatlmm sonuna yakla~hgim ~u anda, her ne ka-
dar bi.iti.in omri.im delilikle ge\mi~se de, deli ismi-
ni mezara kadar goti.irmek istemiyorum. Sevgili
yavrum, benim aziz dostlanm alan rahip efendiyi,
ogrenci Carrasco'yu ve Berber Nikolas'1, bulup ge-
tirin. Gi.inahlanmi \Ikartrnak istiyorum, vasiyet-
namemi de hazirlayacagim."
Yegeninin gidip amacasmm dostlanm \agir-
masma gerek kalmad1. Tam o s1rada U\U de kapi-
dan i\eri girmi~lerdi. Don Ki~ot kendilerini gori.ir
gormez ~oyle hayk1rd1:
"Beni tebrik edin dostlanm, ben arhk La Manc-
ha'h Don Ki~ot degilim. Ben, bir zamanlar "iyi" la-
kabiyla amlan Alonso Quijana'y1m. Galya'h Ama-
dis ve onun bi.iti.in soyunun di.i~mam oldugumu
bildiriyorum. Gezgin ~ovalyelige dair acemice ya-
zilnu~ alan bi.iti.in hikayelerden arhk nefret ediyor
ve bu Janet kitaplann beni ne gibi bir tehlike ve
delilige si.iri.iklemi~ olduklanm ~imdi anhyorum.
Tann'ya ~i.iki.ir, arhk kendime geldim."
Sanson Carrasco, "Ne diyorsunuz camm!" de-
di, "Dulcinea'nm bi.iyi.iden kurtuldugu ~u anda
boyle mi konu~acakhmz? Hep beraber \Oban olup
k1rlarda dola~acagimiz bir anda inzivaya m1 \eki-
liyorsunuz?"

254
Don Ki~ot hafif<;:e giilerek, "Dostum." diye ce-
vap verdi, "$imdiye kadar beni mahveden ~ey,
arhk Tann'nm yardmuyla ~u son giiniimde lehi-
me donmii~ bulunuyor. $akalan bir tarafa biraka-
hm, omriimiin sona erdigini hissediyorum. Giina-
h•m• <;:•kartmak i<;:in bir rahibe ve vasiyetimi yaz-
mak i<;:in de bir notere ihtiyac1m var."
Bundan sonra Don Ki~ot, o kadar giizel ve o
kadar makul konu~tu ki, herkes arhk akhnm ta-
mamen ba~ma gelmi~ olduguna inand1.
0 zamana kadar efendisinin olecegine bir tiir-
lii inanamayan San<;:o, yatagmm yarunda diz <;:ok-
ru ve i<;:in i~in aglad1. <;:ok bitkin olail Don Ki~ot,
kendisini rahip ile yalmz b1rakmasmi rica etti.
Giinahlanmn itiraf1 uzun siirmedi. Rahip oda-
dan ~1khg1 zaman dedi ki:
"Bu iyi Alonso Quijana, akhna ve muhakeme-
sine tamamen sahip olarak oliiyor, vasiyetini yap-
manm zamam geldi arhk."
Rahibin sozlerini duyan kahya kadm ile gen~
k1z bagn~arak odaya girdiler. Don Ki~ot kendile-
rim teselli etti ve susmalanm soyledi.
Noter gelince, Don Ki~ot yazmasm1 soyledi,
sonra bitkin bir sesle devam etti:
"Deliligim s1rasmda kendisine silahtanm dedi-
gim San~o Panza'ya iki yiiz ekii b1rak•yorum. Ay-
nca, yola ~Ikhguruz zaman kendisine yamnda bu-
lunsun diye verdigim paranm hepsini ona biraki-
yorum. Varislerim bu para hakkmda kendisinden
hi<; hesap sormayaci:lklardu. Deliligim yiiziinden
~ekmi~ oldugu eziyetler i~in de aynca para biraka-
madigima iizgiiniim."
San~o bir taraftan aghyor ve bir taraftan note-
rin yazmasma engel olmaya ~abahyordu:
"Hay.r efendim, hay.r!" diyordu, "Oimeyiniz.
"iyi bir ~ovalye ba~kasi tarafmdan oldiiri.ilmedik-
<;:e veya bir kazaya kurban gitmedik~e olmez, ka-
derinizi def edip ya~amaya ugra~m1z. Her arzunu-

255
zu yerine getirmeye c;ah~acagim. <;:oban, ~ovalye,
silahtar her ~ey olurum, yeter ki yammzda bulu-
nay.m. Yenilginizin sorumlulugunu iizerime ah-
nm, Rosinante'nin egerini fena vurmu~tum derim,
ve ... "
Hasta, Sanc;onun sozi.ini.i kesti ve Ah Sanc;o-
II

'cugum." dedi, "Beni o kadar uzun si.ire akhm


kaybetmi~ olarak gordi.in ki, akhmm yerine gel-
digine inanmamakta hakhsm. Hayalleri ve heze-
yanlan bir tarafa b1rakahm da eski dostlugumuzu
koruyahm. Ben arhk efendin La Mancha'h Don
Ki~t degilim, eski dostun Alonso Quijana'y1m.
B1rak da sozlerime devam edeyim."
Bunun i.izerine notere, varisi olan yegeni Anto-
nia Quijana hakkmda baz1 maddeler yazdud1.
Eger yegeni ~ovalyelik romanian okuyan biriy- .
le evlenmekte 1srar edecek olursa mirastan mah-
rum edilmesi yazdm1~b. Kahya kadma gec;inecek
kadar ayhk baglath. Sonra Rahip efendiye, ogren-
ci Carrasco'ya ve berber Nikolas'a habra olarak
baz1 hediyeler verdirdi.
Papaz vasiyetnamenin yerine getirilmesinde
gorevlendirildi. Noter, bu hazin gorevi sona erdir-
digi zaman, Don Ki~ot, papaz tarafmdan kutsan-
mak istedi. 0 ak~am son derece bitkin bir hale
di.i~ti.ikten sonra ruhunu teslim etti. Unli.i Yetenek-
li Asilzade La Mancha'h Don Ki~ot, i~te boyle go-
c;iip gitti.
Seyyid Hamid Badincani, Don Ki~ot'un nere-
de, hangi ~ehir veya kasabada di.inyada gelmi~ ol-
dugunu her nedense yazmak istememi~tir. San-
c;o'nun, kahya kadmm, gene; yegeninin, rahibin ve
Carrasco ile Nikolas Usta'nm aziz dostlanm kay-
betmekten oti.iri.i duydugu kederi de sessizlikle
gec;mi~ bulunuyor.
Don Ki~ot'un mezan ic;in pek c;ok kitabeler ya-
zddi, ama aralarmda en i.inli.isi.i Carrasco' nun yaz-
d•g• ~u kitabedir:

256
"Burada yatan, cesaretini pek uzaklarda bile
tamtan miithi~ bir asilzadedir. Hayatma, i:iliimii.n
bile galip gelemedigi gi:iriildii.
Diinyalara meydan okudu, hayatm i:iciisii ve
diinyanm bostan korkulugu oldu. 0 kadar uygun
davram~larda bulundu ki, deli olarak ya~d1ktan
sonra aklllamp i:ildii."

SON
DON Ki$01"taki Ana Karakterler

Don Ki~ot: Hayaller i<;inde ya~ayan ispanyol asi


zade La Mancha'h Alonso Quijana (veya Qt
esada ya da Quijada). Kendisini bir<;ok orta<;a
~ovalye hikayesinde anlahlan gezgin ~ovalyE
lerle bir tutuyor ve onlar gibi davramyor.

Sanfo Panza: Don Ki~ot'un, ana katmyla e~li


eden koyli.i silah~oru.

Diger Karakterler

Antonia: Alonso'nun heni.iz yirmisine girmemi


bir gen<; k1z alan yegeni; rahiple berberi Alar
so'nun bi.iti.in kitaplanm yakmaya te~vik ed~1

Cardenio: Kans1 Luscinda'mn sadakatsizli~


yi.izi.inden akhm ka<;mp yollara di.i~mi.i~ tar
bir romantik a~Jk.

Dulcinea Toboso: Don Ki~ot'un maceralarmm gc


ri.inmeyen itici gi.ici.i. Don Ki~ot'un gi.izel bi
sevgili olarak hayal ettigi bir koyli.i kadm ala
Dulcinea ~ovalyenin ana alan a~kmdan habe1
sizdir. Romanda ana karakterlerden biri olm<
sma ve si.irekli admm ge<;mesine ragmen hi<;bi
zaman kanh canh ortaya <;Ikmaz.

Rocinante: Don Ki~ot'un a h. Rocinante ag1r, am


sad1k bir athr ve en az Don Ki~ot'un kendi:
kadar yipranmi~hr.
Dorotea: Don Fernando'nun Luscinda i~in onu
terk etmeden once kans1 olan, guzel ama Ish-
rap ~eken kadm.

Nikolas: Berber, Don Ki~ot'un dostu.

Pero Perez: Hizmet~iyle birlikte Don Ki~ot'un bu-


tun kitaplanm yakan rahip.

Teresa Panza ve Sanchica: San~o'nun kans1 ve


kiZI.

Sanson Cam~sco: Don Ki~ot'un k1hk degi~tirerek


.
onu eski haline dondurmeye ~ah~an
. arkada~1.
Don Sancho de Azpeitia: K1h~ dovu~unde Don Ki-
~ot'un kulagm1 kesen Viscaya'h silah~or.

isimsiz Ama Onemli Karakterler

Diik ile Dii~es: Don Ki~ot'la San~o'yu ince ~akalar­


la aldatan Aragon'lu ~ift.

Hanct: Don Ki~ot'a ~ovalyelik unvamm veren ki~i.

Feliciano de Silva: Don Ki~ot'a ~ovalyelik ruhu


a~1layan, a~1k ve anla~il1r eserler veren yazar.
Don Ki~ot, asltnda klivlik bir koy asilzadesidir.
$6valye romanlanm okumaktan akh kan~m1~t1r. Sanvo
Panza ile birlikte serserice bir ~ovalye hayat1 surmek
ister. Boylece tum dunyamn 400 y1ld1r zevkle okudugu
seruvenler ortaya vlkar. Bunlar arasmda en ak1lda
kalam Don Ki~ot'un yel degirmenlerine ka~1 sava~1d1r.

Ba~mda migfer, elinde m1zrak, zay1f ve uzunti.ilu


vehresiyle haf1zalara kazman Don Ki~ot, tek boyutlu
destandan vok katmanlt romana geyi~in en nadide
ornegidir.

"Don Ki§ot bugOne degin yazllml§ en hOzOn/0 kitapt1r,


qOnkO korkunq bir dO§ kmki1{Jmm oykOsOdOr. "
Dostoyevski

I ON0/11 U/ll ~1111 1114 I

.l ll~li i~I.I I I !I. IJ ~I)IIIJI

You might also like