Professional Documents
Culture Documents
Yeni Sinema Sayı 01
Yeni Sinema Sayı 01
içindekiler
yazılar ro b erto rossellini 4 akıllı davranm aya başlarsam ., françois tru ffa u t 5
rossellini yaşam ı yeğler m- cesare zavattini 7 filim sanatında yeni gerçekçilik
jerzy jurczynski 8 polonya filim yapım ında yirm i yıl — ™ stanislaw grze-
lecki 9 yeni b e lirtile r«— tuncan okan 13 neden yeni dalga —— m arcel m artin
18 luis bunuel ve filim leri =»™ baykan sezer 26 luis b u n u e l-"-=*» yvonne baby 30
yeryüzünün en büyük sinem atek’i ---------- ----- --
haberler 35
filim ler ta rik kakınç 62 the ipcress file/ani tehlike 1ülkü tam er 63 m arnie/hırsız kız
— sungu çapan 63 the killing/son darbe - ta n ju akerson 65 topkapı ——
yeni sinem a ® sinem atek derneğinin organı olarak yayınlanır aylık sinem a dergisi
e sahibi: sinem atek derneği adına şakir eczacıbaşı • yazı işleri sorum lusu: hü-
seyin hacıbaşıoğlu e yazı kurulu: onat kutlar, hüseyin baş, giovanni S\îOgnamillo,
sungu çapan 9 dergide yayınlanan yazılardaki düşüncelerin sorum luluğu yazarla
rına aittir, dergiyi bağlam az ® yönetim yeri: sinem atek derneği, sahne sokak ali
han no. 51 g alatasaray/İstanbul • sayısı beş, yıllığı kırk lirad ır • her çeşit yazış
m a için p.k. 307 beyoğlu/İstanbul e dizgi, baskı: çeltüt m atbaacılık koli. şti. o
basım tarih i : 18/3/1966
çıkarken
yeni sinema
3
akıllı
davranmaya
başlarsam...
roberto rossellini
B eni g en e deli san acak lar belki, oysa film im i çek m eğe başlad ığım gün n asıl b itirece
ğim i hiç düşünm em . B ir korse ile çalışm ayı becerem em . Adım adım izlen ilecek bir
senaryo, tam donatılm ış bir stüdyo, önceden h azırlanm ış dekorlar, ışıklar. B ütün bunlar
benim için dünyanın en iğrenç şeyleridir. N a sıl m ı çalışıyoru m ? in sa n nasıl ç a lıştı,
ğın ı bilir m i hiç? E m in olun ki y en i bir film e başladığım da onu izler, beni n ereye sü-
rükliyeceğini hiç düşünm em . D ünyada beni ilgilendiren tek şey İnsan ve her birim iz
için ayrı bir serüven olan H ayat. Her şeyd en önce bireyciyim . H er insan, başkasına
benzem ekle beraber kendi türünde tek sa y ılır ... Bu biyolojik bir olaydır. Y üreğim ,
ciğerlerim , dam arlarım b aşk a bir insana uym az, o ysa herkesin bir yüreği, dam arları
v ar... Gerçeklerden korkm adığım , in san la ilgilen d iğim için beni büyük bir gerçekçi
sayıyorlar. G erçekçilik k işiy i alıcının k arşısın a bırakıp kendi h ik âyesin i serb estçe a n
latm ası dem ekse gerçek çiyim , ilk çekim gününden başlayarak ele aldığım k işilerin
ark asına geçip a lıcıyı p eşlerin e tak ıy o ru m ...
G eçenlerde I.D .H .E .C .’e g ittim ... D uygulu, görkem li, lâyık olm adığım bir tören hazır
lad ılar... Ç içekler asıp, duvarlara «Y aşasın R ossellini» y a zd ıla r... G eldiğim de beni
büyük bir salona götürdüler, büyük, gü zel bir k o ltu ğ a yerleştird iler... B ir anda, ü z e
rim e dikilen, içim i delen, k esk in bak ışları h isse ttim ...
Sonra biri sordu: «B ay R osellin i’ye birkaç soru sorabilir m iyiz acab a?» B en de «ta
biî, evet» dedim . O zam an en stitünün genç, ak ıllı bir öğren cisi a y a ğ a k a lk tı bana;
P a isa ’nın bilm em h an gi bölüm ünde bir panoram ikten sonra neden bir baş plân k u l
landığım ı, sonraki ü st açı çekim inin h an gi sebeple dekorun fa la n n ok tasın a dikilip
filân n ok tasın a dikilm ediğini sordu.
itir a f edeyim k i bu sorular beni çok şa şırttı. V erecek hiç bir açıklam am yoktu. K or
kuyorum k i bu genç günün birinde filim çevirirse sin em ayı cebir ile k a rıştıra ca k ...
B akın, sinem anın en büyük düşm anları stü d y o la r... Zorunlu kalm ad ık ça stü d yoya g ir
mem . Bu m akinelerin içine girdiğim de belirli bir şekilde giy in m eğ e, bu pantolonu, şu
g ö m leğ i g iym ek zorunda k alıyoru m ... Sinem anın üniform ası işte!
Sonra m akinelerin, tekniklerin g e ç it töreni başlıyor. B una da alışm ak gerek . A rtık
a k ıllı davranm aya başlam alıyım , o y sa ak ıllı d avran m aya başlad ığım an yandığım gü n
dür... B akın, C a m e’y e söylem ek isted iğ im bir şe y var: bence kendisi Clouzot ile be
raber A vrup a’nın en büyük yöneticisidir, o y sa stüdyonun kıskacından kurtulm ası,
d ışarıya çıkm ası, sok ağın yüzünü daha yakından tan ım ası lâzım d ır...
în g ilte r e y e g itm iştim ... Londra’da bana en gü zel, en m odern stü d yoları gezd ird iler...
O lağanüstü, büyük, şa şırtıcı şe y le r... in sa n bu kusursuz, dayalı döşeli canavarlardan
n asıl k u rtu la b ilir? ...
K oca bir m akineyi kurdular, onu beslem ek, y a şıy a b ilm esi için karnını doyurm ak lâ
zım ... B u yüzden stüdyoda çalışan yön eticiler her gü n bilm em k a ç plân çek m ek zo
runda k a lıy o rla r... Ş a y et on plân yerine sek iz plân çek ersen iz saçın ı başını yolan, bir
platonun günde şu k adar p araya m al olduğunu köpürerek an latan yapım cı ile ç a tı
şırsın ız... iy i b eslenilm ediği zam an stüdyo öcünü a lır...
R. R.
françois
truffaut
Y edi ya da sek iz yıldır tan ırım R o ssellin i’yi, P a R ossellin i her P a ris’e gelişin d e bizi bulur, am atör
ris’te cesareti kırılm ıştı bütün bütün; A lm an ya’da filim lerim izi görür, ilk senaryolarım ızı okurdu.
S tefan Z w eig’dan uyarlad ığı La P a u r a /A n g st’ı 1959’da F ra n sız yapım cılarının şaşıra ra k farkına
bitirm işti, sin em ayı da ciddî olarak b ırakam yı dü vardıkları bütün y en i a d la n R ossellin i uzun za-
şünüyordu; L ’A m ore’den bu ya n a bütün filim leri m andanberi tanıyordu: R ouch, Godard, R eichen-
tecim sel b aşarısızlığa uğram ışlardı, Ita ly a n e le ş bach, R iv ette, R ohm er, A urel. B eau S erg e’le Q uat
tirm enlerince de b aşarısızdı bu filim ler. K im i genç re C ents C ou p s/D örtyü z D arbe’nin senaryolarının
F ransız eleştirm enlerinin son filim lerin e — F ran ilk okuyucusu R ossellin i idi. L es M aîtres fou s adlı
cesco G iullare di Dio, Strom boli T erra di Dio, V iag- fü m in i gördükten sonra Jean R ouch’a Moi, un
gio in tta lia benzeri açık ça çok «lanetli»lerine — N oir’in özünü esin leyen de o'ydu.
olan tutkunlu kları avutuyordu onu biraz. F ilim
R o ssellin i’nin bana derin bir e tk isi oldu m u? E vet.
çevirm eye karar veren b irtakım gen çlerin k en d isi
Y eğin liği, a ğ ırb aşlılığı, düşünm e b içim iyle A m e
n i u sta olarak seçm eleri, aslın d a sınırsız olan şe v
rikan sin em ası için beslediğim k a y g ısız ca h ayran
kini uyandırdı yeniden, onu bu yaln ızlık tan k ur
lığım ı dizginledi. K urnaz, h ü eci ta n ıtm a y azıların
tardı.
dan, ta n ıtm a yazılarından önceki sahnelerden, g e
R ossellin i bana yanında çalışm ayı bu evrede öner riye dönüşlerden v e kişilerin özellik lerin i y a da
di; kabul ettim ve g a ze te c ilik uğraşım ın yan ısıra film in özünü verm eyen bütün süslem elerden g e
bir m etre filim bile çek ilm ed iği üç yıl boyunca n ellik le n efret eder R ossellin i. E ğ e r filim lerim de
yardım cısı oldum. A m a iş olm uyor değildi ve iliş nam usluca, yalın olarak yaln ız bir k işiy i a şa ğ ı y u
kim izden çok yararlandım . karı b elgesel bir biçim de izlem eyi denediysem sa
R oberto R ossellin i bir senaryo yazd ığı zam an h i nırım bunu ona borçluyum . V igo a y n tu tu lu rsa ço
k âye kurm ak gü çlü ğü y le k arşılaşm az; çık ış nok cu k lu k tan k u rtu lm a dönem ini sulu gözlü bir y u
ta sı yeterlidir onun için. R o ssellin i’nin ta sarlad ı m u şa k lığ a k ap ılm ak sızın verebilen biricik sin e
ğ ı kişinin ulusu, dini, yiyip içtikleri, u ğraşı bel m acı R o ssellin i’dlr, Q uatre C ents C ou p s/D örtyü z
liy se ne gibi gerek sinm eleri ne gib i istek leri ola Darbe de onun G erm ania anno zero’suna çok şe y
cağı da kestirilebilir. Bu g erek sin m elerle istek ler ler borçludur.
arasm daki derecelenm e kendi kendine g elişecek
R o ssellin i’nin çalışm a yaşam ın ı yorucu kılan, sa
bir çelişk i doğurur. Y aşad ığı yerin ırksal, toplum
nıyorum çok akıllı, çok diri canlı bir insan oldu
sal, tarihsel ve coğra fy a yönünden gerçeklerini
ğu halde h erkese «eşit» davranm ası olm uştur, hiç
gözden ırak tu tm am ak şa r tıy la elb ette. R o sselli
açıklam az, döndürüp gen işletm ez, işlem ez; çabu
ni için film e bir son bulm ak da gü ç değildir; son
cak birbiri arkasından açık lar düşüncelerini.
bütün tarafından oluşturulur iyim ser y a da k ö
Jacques R iv e tte ’in d eyişiyle «belirtm ez, gösterir»
tüm ser, çelişkin in tüm öğeleri tarafından. Ö zet
o; sezg isin in k esk in liği, şa şm a z m an tığı, o la
le R osselin i için önem li olan gerçek , insanı bizden
ğ a n ü stü özüm lem e y e ten eğ i çokluk seyircinin önü
u zak laştıran eğ reti ayrın tılard an sıyrılm ak, d os
ne geçm esin e, onlardan u zak laşm asın a y o l açar.
doğru b elgesel olarak y a k la şm a y la insanı tek rar
Bu özüm lem e yeten eği, çağd aş sorunlarla ilg ili g e
bulm ak sonra çok düz bir örgüye dökm ek, m üm
nel sonuçlara varm a tu tk u su filim lerinin y alın ta
kün olduğunca yalın lık la an latm ak tır.
nım ında açık seçik tir: R om a c itta a p erta bir k en
B öylece Jacques F lau d ’un dediği gib i F ran sız Y e ti ele alır, P a isa gü n eyd en k u zey e bütünüyle sa
ni D alga akım ının babası R ossellin i olm uştur. vaş İtalyasıd ır, G erm ania anno zero y en ik v e y ı
5
büyük ülkeyi, Europe 51 a h lâk ça de-
m addece yeniden kurulan k ıtam ızı g ö ste-
cesare
r. -.¿¿-rilini'nin son büyük sin em alık serüveni Hin- zavattini
i-scan'ı bulm asıdır. A ltı a y içinde H in d istan ’daki
her şey i gördü, sa lt seçm e görünülerin y a da o la y
la n n sunuluşu olm ayıp dünyanın gen el görüm ünü
-rS
veren, yaşam üzerine, doğa üzerine, hayvanlar
üzerine derin bir düşünüşü dile g etiren o la ğ a n ü s
tü ak ıllılık ve duruluktaki India’yı yap tı. India
öbür filim leri gib i belli bir yerde, belli bir zam anda
geçm ez, R ossellin i burada b elki bu yoğun düşünü
şün, ek sik siz bir sevin cin örneği olan Francesco
Giullare di D io’y la k ıya sla n a ca ğ ı, u zay ve zaman
dışı bir özgür şiir kurar.
T ehlikeli bir şey sö y leyeceğ im i biliyorum am a g e r
Bu yazı Z a v a ttin i’rıin b ir Ita ly a n ga
çek: R ossellin i gen elde bütün san atları olduğu g i
zete cisi ile y a p tığ ı ko nu şm a d an a lın
bi sinem ayı da hiç sevm ez. Y aşam ı y eğ ler o, in
m ış tır ve ilk defa 1951 de «La Ri-
san ı yeğler. H iç bir zam an bir roman okum az, z a
v is ta del C inem a Ita lia n o » d e rg is in
m anını b ilgi top lam ak la geçirir; geceleri hep ta
de ç ık m ış tır
rih, sosyologi kitapları, bilim sel eserler okur. D a
ha çok bilm eyi sever, g ittik ç e de kendini kültür
filim lerine adam ayı düşünüyor. A slında R o sselli in san la rın günlük g erçek için söyled ik leri ilk ve
ni doym az bir adam gib i etk in değildir; m erak lı son en üstünkörü söz, hiç kuşkusuz «günlük g er
dır, bilgi edinen, kendinden daha çok başk alarıyla çeğin can sık ıcı olduğu»dur. R uh ve düşünce tem
ilgilen en bir adam dır. N için yönetm en olduğu, si belliklerinden k u rtu lm ayı başaram azsak, günlük
nem aya n asıl g eld iğ i sorulabilir; bir k ızı sevişi yü g erçek bize hep böyle kuru g ö rü n ecek ... S in em a
zünden y a da raslan tıy la g elm iştir. Y ap ım cıla nın, h eyecan ya ra tm ak için k açın ılm az bir zorun-
rın d ik k atin i çek erek bir filim çevirm ek için ba- lu k olan «kornoyu g erçeğ e b enzetm ek istem esin e
ğım lanan bir genç k ıza tu tk u n du ... şa şm a m a lı...
R ossellin i’nin ilk filim leri balıklar üzerine belge B ence, «yeni gerçek çilik »in en önem li özelliği ve
filim lerdi, sanıyorum M agnani’ye olan tutkunluğu yen iliği, «konu» zorunluğunun b aşarısızlığı m a s
yüzünden konulu sin em ayı kabullendi. S avaş Ita l- k elem ek için bilinçaltı tarafın d an kulanılan bir
yasın ın bir şeyler yap m aya k ışk ırtan havasının k açam ak yol ve h ayal unsurunun, y a şa y a n toplum
da bir itk isi oldu bunda. sal g erçek leri ölü form üllerle yam am ak için k u l
A slında R ossellin i’nin son yıllard ak i tek başarısı lan ılan bir tek n ik olduğunu anlam asıdır. G erçe
U G enerale della R overe de bizi haklı çıkarıyor, ğ in zen g in liğ i, doğrudan doğruya onu sey retm e
büyük sinem a sey ircisiy le eleştirm en ler R osselli- nin y ete r liliğ i ve sa n a tçı görevinin insanları h a
n i’yi ancak yabanıl ve sert savaş filim leri yap tığı ya lî olaylarla etk ilem ek değil, başkalarının y a p
zam an tutar. tıklarını, g erçek şey leri y a n sıtm a k (v e iste r se
niz böylece etk ilem ek ) olduğu artık kabul edilm iş
R osşellin i’yi seven, ona hayran olan; kendisinin
tir.
aile k avgalarını, fran sisk en papazlarının zıp la y ış
larını (F ran cisco G iullare di D io.ı, B engal m a y B u benim için büyük bir za fer oldu. Bunu y ıllar
m unlarım da sok ak sa vaşları gibi, savaş içindeki ca önce b aşarm ayı çok isterdim . A m a bu buluşu
ve her zam anki haber filim leri gib i çekm esinde ancak sa v a şın sonunda kullanabildim . Bu düzene
haklı olduğunu san an bizler yan ılıyor m uyuz? yönelen bir istek ti. Önümde duran şey leri gördüm,
R ossellin i’yi son k ez gördüğüm de dem ir üzerine « gerçek»ten kaçm anın ona ih an et olduğunu a n
yüz sa y fa lık bir sen aryo okuttu bana. Ö ğrenciler ladım .
için beş sa a tlik bir filim , televizyon için üç saatlik Örnek: E sk id en bir filim yap m aya k arar verince,
bir füim , sin em a salonları için de bir buçuk sa a t bir g rev hakkında diyelim , kendim i hem en bir
lik bir filim çevirm eyi tasarlıyordu. «konu» b u lm aya zorlardım . V e grev, film in arka
B üyük bir zev k ti bu sen aryoyu okum ak ve filim plânında kalırdı. B ugün yap m ak isted iğ im iz «m ey
herhalde çok gü zel olacaktı, am a kendi kendim e dana çıkarm ak»tır. G revin kendisini anlatırız, k u
sorm adan edem edim : h erşeye karşın, bir g ü n B ra- ru ista tistik lerd en ald ığım ız olaylardan müm kün
silia, P la to n ’un k onuşu lan , S o k ra tes’in ölüm ü gib i olduğu k adar beşerî, ahlâkî toplum sal, ekonom ik,
asıl büyük tasarıların ı gerçek leştireb ilecek m i şairan e d eğerler çık arm aya uğraşırız. B ilin ça ltın
R ossellin i ? da göm ülü olan g erçeğ e gü venm ezken (ald atıcı
Ç eviren: SUNGU ÇAPAN bir k açam ak ) varlıklara, olaylara, k işilere karşı
gü n ü ... G erçeği bir hik âye an latıyorm u ş gib i g ö s
term eli, h a y a tla perde arasında ayrılık olm am a
lıdır.
FİLİM SANATINDA
Bir örnek vereyim :
YENİ GERÇEKÇİLİK
B ir kadın bir ç ift ayak k ab ı a lm ak için dükkâna
girer. A yakkabının fiy a tı 7000 lirettir. K adın p a
zarlık etm eye k alkar. Sahne bir ik i dakika sürer.
Ben bundan iki sa a tlik bir filim yapm alıyım . N a
sıl yaparım ?
G erçekleri m eydana g etiren öğeleri, y a n i o andan
önceki, son rak i ve o andaki olayları o rtaya ç ık a
rırım. Gerçek, k endi h ik âyesin i an la tm a y a başlar.
K adın ayak k ab ı sa tın alıyor. O sırada oğlu ne y a
p ıyor? B u ayak k ab ılarla ilg isi olan H in d istan ’da
k i insanlar ne y a p ıyor? A yak k ab ın ın fiy a tı 7000
liret. K adın bu 7000 lireti n asıl elde etm işti? Bu
sonsuz bir inanç duym aya başladık. B u durum, b i parayı kazan m ak için ne kadar ça lışm ıştı? Kadın
zi şim diye değin hiç düşünm ediğim iz g erçeğ i d eş için bu paranın değeri n e?
m eye, güçlü bir biçim de gösterm eye, ya n sıtm a y a
itti. V ar olan şeylere k arşı duyduğum uz bu g er A yak k ab ıyı sa ta n dükkânın sahibi k im ? B u iki
çek ilg i ,en g iz li insan lık değerlerini aram ak is k işi arasında ne gib i ilişk iler v ar? N e dem ek is
teğin i doğurdu, iş te , bu yüzden, sinem anın, yalnız tiyorlar, pazarlık ederken kim in çıkarını düşünü
akıllı insanları değil, herşeyden önce «yaşayan» yorlar? D ükkân sahibinin ik i oğlu var. Onlar ne
insanları, ah lâkça zen gin insanları kendine çek diyor bilm ek iste r m isin iz? iş t e burada, önüm üz-
m esi gereğin e inanıyoruz. d eler...
M esele ş u : g erçek bir olayın n asıl oluştuğunu k a v
II
ram ak ve altında gizlen en şeyleri bulm ak.
Sinem anın görm ek, incelem ek isteğ i, gerçek ten B öylece, «bir ç ift ayak k ab ı sa tın alm ayı» çözü m
bıkm azlığı, insanlara ve olaylara k arşı duyduğu lem ek, önüm üze toplum sal, ekonom ik, psikolojik
saygıd an ileri geliyor. V e hem en söyliyeyim , «ye nedenleri v e değerleri zen gin olan bir dünya a ç ı
ni gerçek çiliği» A m erikan sinem asından ayıran yor, b ay a ğılık ortadan kalkıyor. Her an, her k işi
da bu işte. sorum luluklarla yüklüdür; insan y a şa y ışın d a her
A m erika’lılarınki bizim tezim izin tam tersi. Biz anın sonsuz bir zen g in liğ i vardır.
çevrem izdeki gerçek le ilgilenirken ve onu öğren K azdın mı, her gerçek, bir m aden gib i o rtaya çı
m eye, an lam aya çalışırken, A m erikan fillm lerin- kar. A ltın arayıcıları g erçeğ in sonsuz m adenini
de gerçek sü zgeçten geçirilip «tem izleniyor». A m e k a zm a y a başladıkları gün, sinem a toplum un g ö
rika’da filim lere konu bulm ak bir gü çlü k y a r a tı zünde büyük bir önem kazan acak tır.
yor. O ysa bizim için böyle bir şey olam az; g erçe
ğin bol olduğu yerde konu sık ın tısı çekilem ez. Bu uydurulm uş k işilerle de yapılabilir; am a ben
y a şa y a n g erçek insanları, y a şan tıların a k atılab il-
Günün her saatinde, herh an gi bir yer, herhangi bir d iğim k işileri kullanırsam , y aratılan h eyecan da
insan an latılm ağa değer bir konudur; ancak an la ha etkili, daha güçlü, daha yararlı olur.
tanın, bunların içinde sak lı değerleri araştırm ası,
görebilm esi ve ayd ınlatab ilm esi gerek ir, ö y le y s e S a n a tta gerçek bir ism i v e soyadı olan k işileri y an
konu buhranı diye bir şey söz konusu olam az, y a l sıtm a k ta n çekinm em elidir. H ayalî kahram anlar
nız g erçeğ i anlatabilm enin gü çlü ğü olabilir. dan bıktım artık. Günlük y a şa y ışın g erçek k a h
ram anlarını tanım ak isterim , onların biçim lerini
III görm ek isterim , b ıyığı var mı yok mu, boyu k ısa
mı uzun mu bilm ek isterim , g özlerin i görm ek is
D em ek ki, hayalî olayları «gerçeğe» çevireceğim i
terim , o k işilerle görü şm ek isterim .
ze ve «gerçekm iş» gib i g ö sterm ey e ça lışa ca ğ ım ı
za, olayın kendi özellik lerin i o rtaya çıkarm alıyız. Onları, tıp k ı bir sabah telâ şlı telâ şlı k oşu şan k a
H a y a t «hikâyeler»de a n latıld ığı gib i değildir, ha- lab alığı görünce «N e oluyor?» diye sorduğum a n
bam başkadır. Onu anlam ak, inceden inceye, k i m erakla, h eyecan la perdede görm ek isterim .
am ansız ve sabırlı bir araştırm a ister. D oğal olm ayan kahram anlara k arşıyım . Seyirciye,
g erçek kahram anların kendileri olduğunu sö y le
S m :ma. bu yolla g erçeğ e y a k la şırsa sorum luluğu
m enin zam anı g elm iştir. Gerçek k işileri h ayalî k i
nu yerine getirm iş olur. Sinem anın sorunu, g e r
şilere b enzetm ek çok tehlikelidir. K endim izi k en
çekten hayal çık arm ak ta değil, g erçeğ i görebil-
dim ize benzetelim .
Sinem a g eçm işe yönelm em eli, çağdaş
elan seçm elidir. Hep bugünü, bugünü, bu Ç eviren: ŞAKİR ECZACI BAS’I
7
Jerzy Jurczynski / Polonya Filim Yapımında Yirmi Yıl
1964 yılının Polonya sinemasında özel bir nıtlamışlardı. Polonya filim yapımının
yeri vardır. O yıl, ülkenin özgürlüğünü ka 1/4 ü tutarındaki 50 filim Cannes, Venedik,
zanışından bu yana 200. filmin tam am lanı Moskova, Karlovy Vary, Kahire, San Se
şı kutlandı. 17 yıl ve 200 filim bu, sayı azım- bastian, Mar del Plata, Edinbourgh, Lon
sanabilir; ancak 1945’de Polonya sinema dra, Locarno, Rio de Janeiro U luslararası
sının hiç yoktan başladığı unutulm am alı filim şenliklerinde lOO’e yakın ödül ve m an
dır. 1947 yılında Y asak Şarkı çeşitli güç siyon almıştır. Bu da Polonya filimlerinin
lükler içinde tamamlanabildi. Teknik ge dünya sinemasındaki yerini belirlemekte
reçler yoktu, yapım evleri, sinemalar, yı dir : Kanal, Sudaki Bıçak, Küller ve Elm as
kıntı görünümündeydi. Y aşayan filim ya lar, Suçsuz Büyücüler, Erocia, Nasıl Sev
pıcıları oyuncular, yöneticiler, teknik gili Olunur, Olağan Bir Gün, Başkam Ziya
adam lar y u rt içine ve Avrupanın çeşitli yö ret, E va Uyumak İstiyor, Yolcu, Tren, Me
relerine dağılmışlardı. Savaş sonra düzen leklerin Jeanne Anası, Bu Gece B ir K ent
sizliği ülkenin politik ve sosyal yaşamında ölecek, Trendeki İnsanlar, N üfus Kâğıdı,
bir yeniden doğuşu oluşturuyordu. Bu ko Boğazlanmış, Cinayet Girişimi vb. gibi fi
şullar Polonya Sinemasında da yeniliğin limler 40 ülkenin sinema ve televizyonunda
hazırlayıcısıydı. 1947-52 arası, hiç yoktan gösterilm iştir. Bunlarla; her biri yerli ve
başlamanın çeşitli uğraşılarıyla geçti. O za yabancı bir çok ödül almış filimlerle yer-
m anlar yılda 2-4 filim yapılabiliyordu. Ama yüzündeki çeşitli filim eleştirmenleri bir
bu filimler Polonya içinde ve dışında güç Polonya Sinema Okulundan söz edebilmek
lerini kabul ettirecek nitelikteydi. 1948 de tedirler. Munk’un ölümünden sonra a rk a
W anda Jakubow ska’nm Oswiecim (Hit- daşları tarafından tamamlanabilen Yolcu
lerin ölüm kampı) deki yaşamını görüntü bu gün dünyada çeşitli sinem alarda göste
lediği Son Sahne san at yükü ve coşkun an rilmektedir.
latım ıyla dünya sinemasına kendini kabul
Andrzej W ajda, Jerzy Kawalerowicz, Ro
ettirdi. M arianski Lazniada büyük ödülü
man Polanski, Ja n Rybkowski, Tadeusz
aldıktan sonra Avrupanın ve diğer dünya
Chielewski, Stanislaw Rozewicz, Wojciech
ülkelerinin — toplam 43 ülke — sinem ala
Has, Ja n Batory, W anda Jakubow ska,
rında oynatıldı. Filim yalnızca yaratıcısı
Aleksander Ford, Tadeusz Konwicki, Jerzy
nın değil Naziler tarafından yığınlarla yok
Passendorf gibi filim yöneticileri ve B eata
edilen m üyonlarca PolonyalInın, Çek’in
Tyszkiewicz, Elzbieta Czyzewska, Wien-
Fransız’ın, Belçikalı’nm, Rus’un ve diğer
czyslaw Glinski, Lucyna Winnicka, Gus-
ülke insanlarının savaş yaşantılarını gö
taw Holoubek, Tadeusz Lomnicki, Vieslaw
rüntülemekteydi. Son Sahne başarılarıyla
Golas, B arbara K raftow na, Zbigniew
birilkte Polonya sinemasının iyi geleceğini
Cybulski gibi oyuncular Polonya dışında
de getiriyordu. Onu izleyen yıllar filim yapı
da tanınmışlardır.
mı artarak yılda 25’i buldu. Yabancı ülkeler
le yapılacak bir karşılaştırm ada — ki onlar Bu filimler savaş sonrası Polonyasında in
yılda 100 filim yap m ak tay d ılar— bu sayı san ve topluma özgü bütün sorunları işle
azımsanabilir. F ak at 56-64 yılları arasında miştir. Çünkü savaş sonrası ülkenin ve sa
ki Polonya sinemasının ürünleri Avrupanın natçılarının ruhunda derinliğine izler bı
örnek alacağı bir düzeyde olduklarını ka rakm ıştır.
PO LO N Y A S İN E M A S IN D A
YENİ B E L İ R T İ L E R
1965, P o lon ya filim ciliğin d e b aşarılı ve etk iley ici
bir h a sa t yılı olm adı. Her ne k adar bütün önem li
S T A N I S LAW u lu slarası filim şenliklerine P olon ya ürünü filim
ler k a tıld ıy sa da, ne kısa, ne de uzun filim ler her
G R Z E L E C K I yerde ilgi görm edi. O ysa son zam anlarda k ısa f i
lim ler uluslararası alanda P olon yayı tem sil etm e
sorum luluğunu üzerlerine alm ış bulunuyorlar.
Po lo n ya lı ta n ın m ış sinem a ya za rla
P olonyanın profesyonel filim yapım cıları ve da
rın d a n . Ç ok ü n lü g ü n lü k Z ycie W ars-
ha önem lisi eleştirm enleri, g en e de 1965 yılının
z a w y /V a rş o v a H ayatı gazetesinde u-
P olon ya sinem a san atın d a bir çürüme, bir g e r i
zun y ılla rd a n b e ri y a z ıy o r. Son y ıl -
lem e yılı olduğunu düşünm üyorlar. P olon ya f i
lard a Polonya g a ze te cile r b ir liğ in in
lim ciliğin d e uluslararası ilerlem eyi sağ lıy a ca k ,
f ilim e le ş tiris i k u lü b ü n ü n b u n d a n ö n
üm it verici d eğişm e belirtilerinin o rtaya çık tığ ın a
ce Jerzy P lazew skî, B oleslaw M icha - inanıyorlar. D ünya filim c iliğ iy le k a rşıla ştırıld ı
le k , KrzysztoF T e o d o r T o e p litz , A le k- ğında, P olon ya sinem asının bugünkü durumunun
sander Jackievvîcz'e v e rile n K a rol Ir- g elec ek için iy i şey ler öndeyileyen, seçk in bir du
z y k o w s k i a rm a ğ a n ın ı a ld ı. 3 0 0 0 m et- rum olduğunu söylüyorlar.
ro w s e n s a c ji/3 0 0 0 m e tre dehşet 1965’te P olon ya 24 uzun filim , 536 d eğişik kon u
(k o rk u filim le r i ü ze rin e ilg in ç b ir lu k ısa filim , ve 45 televizyon film i yap tı. Bu y a
ç a lış m a ), Dlaczego w la sn îe James pım sa y ısın ı göz önüne alırsak, P olon ya filim en
D e a n ? /N îç in James Dean? (s in e m a düstrisinin geçen yıl da her zam anki k a p a sitesin
o y u n c u lu ğ u n u n b ir m it d u ru m u n a de ça lıştığ ın ı, h a ttâ televizyon için yapılan f i
g e liş in in to p lu m b ilim ve r u h b ilim lim leri de sayarsak bu k a p a sitey i bile a ştığ ın ı g ö
açısın d a n in c e le n m e s i) a d lı b a sılı rürüz.
sinem a k ita p la rı v a rd ır. Bu üm it verici d eğişm e b elirtileri filim ya p ım
cılığın ın en ya y g ın alanında, konulu filim lerde
görüldü, ö z e llik le ik i tarih sel filim den söz etm ek
gerekir. K onw icki ve S k olim ow sk i’nin çevirdiği bu
filim lerin konusu k lâ sik P olon ya edebiyatından
alın m ıştır. Y apım büyüklüğüne oranla alçak gö-
nüllü birer atılım sayılan bu filim ler form y a ra t rihçiler, edebiyat tarihçileri, m üze bilim inden u z
m ada gösterd ik leri üstü n lü k ten ötürü ilg i ç e k ti m an olanlar, h a ttâ a sk er din-bilim ciler bile v a r
ler. dı. Ve ü stelik ta rtışıla n konu çağd aş bir sorun de
ğil, 160 önceki P olon ya ve A vrupa tarihinden a lı
P olon ya edebiyatının k lâ sik leri ancak son zam an nan çok küçük bir bölümdü.
larda filim yapım cılarını etk iley en bir k ayn ak ol
m aya başladı. B irkaç yıl önce ilk olarak A lexan Bu ta rtışm a y ı kavrayab ilm ek için N ap olyon d ev
der Ford, H enryk Sienkievvicz’in P olonyada çok rinin, P olonyada bugün bile y a şa y a n bir efsane
okunan K ryzaey / K uzey Ş ö valyeleri adlı rom anı y a ra ttığ ın ı unutm am alı. Bu ülke için N apolyon
nı senaryo haline getirerek bu akım a öncülük etti. devri köklü d eğişim ler çağıdır: P olon ya halkı için
Sonra W ojciech J. H as, Jan P o to ch i’nin R ekopis tarih sel bir dönüm noktasıdır; P olon ya ulusu bu
znaleziony w S ara g o ssie / S a ra g o ssa ’da Bulunan politik, toplum sal ve ekonom ik d eğişik lik ler d ev
E l Y azısı adlı eserini sin em a y a uyguladı. B ir 18. resinden yeni bir ülke olarak çık tı. «Tiran», «sö
yü zyıl eseri olan bu rom an ilk d efa F ra n sızca ola mürücü» N apoleon B onaparte, oltasın ın ucuna y e
rak F ransa'da basılm ış v e 19. yü zyıld a ününü ya p niden kurulacak bir P olo n y a d evleti h ayalin i ta
m ıştı. Geçen yıl A ndrej W ajda, S te fa n Z erom ski’ karak P olonyalIları avla m a y a ç a lıştı. Sonradan
nin rom anı P opioly / K üller üzerine büyük bir P olonyanın kom şu kuvvetlerinden üçü tarafından
ta rih sel panoram a film i çevirdi. Son aylarda da yok edilen bu adam , zam anın A vrupasında v er
Jerzy Kavvalerowicz, 19. y ü zy ıl P olon ya yazarı diği sözü verine g etirecek tek k işi gib i görünüyor
B olcslaw P ru s’un F ara o n / F iravu n adlı rom a du. Ve PolonyalIlar onun am acıyla kendilerini bir
nını perdeye aktararak en büyük eserini yarattı. leştirdiler. A m a İm parator sonunda sendeledi ve
S arago ssa’d a Bulunan E l Y azm ası adlı film i çe düştü. N ap olyon devrinin trajik sonuyla birlikte
kerken W ojciech J. H as, yep yen i bir form ül buldu. bütün ü m itler dağıldı ve PolonyalIlar g en e y en il
E serin özündeki fe lse fi bildiriyle, gözalıcı dış g ö gilerini çok p ah alıya ödediler. G eriye k alan u lu s
rüntüleri arasında u sta ca bir denge kurdu. H as ça verilen kurbanların derin, örtülü anisiydi.
bu film inde, felsefi bir güldürünün öğelerini, gro
K üller film inde A ndrzej W ajda iş te sadece bu ta
tesk kostüm leri, balad m otiflerini ve rom antik
rihsel verileri o rtaya koydu. P o lon ya’da hiç k im
bir peri m asalı h avasın ı bir araya getirdi. B öylece
se bunlara k a y ıtsız kalam azdı. Son iki yü zyıl bo
R ené C lair’in ve C hristian Jacque’in bazı eserle
yunca PolonyalIlar durm adan özgürlükleri için
rinin an latım ıyla bir yak ın lık kurduğu söylen eb i
savaşm ak ve yan ılgıların ı kan larıyla ödem ek zo
lir, am a bu açık bir etk ilen m e değildir.
runda kaldılar. B öylece filim eşine az rastlan ır g e
H a s’ın film in i hem halk, hem de filim eleştirm en
n ellik te bir ta rtışm a y a yol açtı.
leri beğendi. D ış basında da film i tu ta n yazılar
çıktı.
10
Gene 1965’te Jerzy K aw alerow icz, B oleslaw P ru s’
un eserinden u ygu lad ığı F iravu n adlı film in i bi
tirdi. Bu, 1965’te yapılan üçüncü g ö ste r işli filim -
di. B oleslaw P ru s rom anında hayal ürünü bir f i
ravunun, Y irm inci Sülâleden X III. R a m ses’in kısa
k rallığını anlatm ak tadır. R om an g erçek dışı bir
ülkeyi h ik âye eder am a bu ü lk e 19. y ü zy ıl Polon-
y a sın ın gerçek leriyle ilg ili ayrıntılardan k urul
m uştur. P ru s eserini 1895’te yazm ıştı.
Jerzy K aw alerow icz senaryoyu yazark en en çok
rom anın fe lse fi içeriğ i ve bildirisi üzerinde durdu.
E serde dile getirilen k u vvet ve k u vvetler ç a tış
m ası K aw alerow icz’i en çok etk ileyen dram atik
öğeydi. F iravun R am ses X III trajik bir k işilik tir
çünkü çağdaşlarının henüz bilincinde olm adıkları
v ey a k avrıyam adık ları düşüncelerle toplum un ba
şın a geçm iş, yeryüzüne çok erken inm iştir. Bu
yüzden hep yen ilgin in acısını çekm ek zorundadır.
B ü tü n açıklam alardan K aw alerow icz, C leopatra
gib i dev bir filim yapm ak istem ed iğin i özellikle sık
sık belirtti. V e gerçek ten F iravu n bir görüntü fil
m i değil, bir düşünce film idir. A m a bu K aw ale-
row icz’in görü ntü ye önem verm ediği an lam ın a g e l
m ez. A çık m ekânları ve büyük in san kitlelerini
sık sık kullanarak güçlü bir u sta lık la y a ra ttı f il
m ini. R om a İm paratorluğunun Çöküşü gibi filim le-
re özgü olduğu söylenen bu dış etkenlerden isted i
ğ i gib i yararlanm ayı da başardı. F iravu n ’un dra
m atik özünden gelen garip bir havası vardır. A r
k a plânda da anlatım ın görüntüsel g ü zelliğ i süre
gider: renk, güçlü k itle sahneleri, d eğişik bölüm le
rin bir arada düzenlenişi. Küller m üzik siz bir fi-
lim dir am a gen e de gü zel seslerle doludur. K uş
k usuz Jerzy K aw alerow icz bu film iy le sanatında
ileriye doğru yürekli bir adım a tm ıştır.
Y ukarıda sözü edilen yapım lardan b aşk a 1965,
iddialı ve büyük çap ta üç önem li filim getird i. A m a
bunlar para yatırım ı bakım ından daha alçak g ö
nüllü sayılabilir. Bu üç filim T adeusz Konvvicki’nin
S a lto ’su, g en ç sinem acı J erzy S k o lim o w sk i’nin
R ysop is ./ H a y a t H ik âyesi ve W alkover / Terk ad
lı eserleridir. Ü çü de Cannes ve V enedik fe s tiv a l
lerine katıldılar.
T adeusz K onw icki tanınm ış, çağd aş bir yazardır.
Y azarlık m esleğin i bugün de bırakm am ıştır. B ir
yandan rom an ve senaryo yazm a k ta , bir yandan
da kendi filim lcrini çevirm ektedir. H em yazar,
hem sinem acı olan iki san atçı daha var P olonya-
da. Biri A lcxsanilcr S cibor-B ylsk i (filim leri: le h
dzicn pow szedni / Onların Günlük İşleri, P ozne
popoludnie / A kşam Ü stü ve y ak laşan olim piyat
yanlarıyla ilgili Jutro M ekslıy / Y arın M ek sik a),
ae tanınm ış senaryo yazarı Jerzy S. S ta -
'■s-nrki : lim lori: R ozw odow nie bedzie / B oşan-
İzin Yok, P rczed sw iateczn y w ieczor / B a y
ram L r : P ingw ln P en g u en ).
.'nln O statni dzien lata / Y a-
Guzü k ısa filim ler arası St.
A sla n arm ağanını kazan d ı) ve
3.“.. ,
JO AN N A CO A N IO L O W
(1 9 5 1 ) /JE R Z Y KAW ALER O W ICZ
Zaduszki / K ıyam et Günü adlı eserleridir. Ü çü n
cü film i olan Salto, K om vicki’nin sö y led iğ i g ib
geçen yılların m itoslarından kurtulm uş, arınm ış
bir bilinç yaratm ak, bütün PolonyalIların düşün ANDRZEJ
celerini tu tsak eden sa v a ş anılarını yenm ek ve
sava ş sonrası P olonyasın m yen i gerçek lerin e u y a W A J D A
bilm ek am acıyla çevirdiği k işisel bir açıklam adır.
K arm aşık, uyarıcı, a ğır bir h a va içinde sim gesel
görüntülerle yüklü olan bu filim , töresel bir ku r
tarıcı olarak düşünülm üştür. E leştirm enlerin de
W ajda 1926’da S u w a lk i’de doğdu. 1939’da sa v a ş
yakınd ığı ve uzun bir süreden beri hem K om vicki’
yü zü n d en o k u lu b ıra k a ra k ç e şitli işle r d e ça lıştı.
nin hem de çağdaşlarının sırtlarında a ğır bir yük
1942’de Lond.radaki ö zgü r P o lo n y a h ü k ü m etin in
gib i duran geçm işle u ğ ra şm a yönetim inden tam
em r iy le u lu sa l d iren m e h a rek etin e k a tıld ı.
bir sıyrılıştır.
K u rtu lu şta n so n r a bir sü re r e sim le ilg ile n d i ve
Jcrzy S k olim ow ski’nin filim leri ise sadece çağdaş L odz sin e m a ok u lu n a girdi. P arlak b ir öğ ren ci
sorunlarla uğraşır. San k i genç bir adam ın h ik â değild i. O kuldan 1952’d e y ö n e tm e n d ip lo m a sıy
y esin i anlatırlar. T oplum daki yerini arar genç.
la m ezu n o ld u . Ö ğ ren ciyk en ü ç k ıs a filim le b ’r
G erçek ve canlı bir şekilde y a şa m a y a atılm asını
ç o k sen a ry o h azırlad ı. A lexan d re F o r d ’u n y a r
önleyen bir toplum daki yerini bulm aya çalışır.
d ım c ısı o la ra k ç a lıştık ta n so n r a k en d i filim -
Skolimovvski filim lerinde hem senaryo yazarı,
lerin i çev ir m e y e b a şla d ı. F ilim leri: P o k o le n ie /
hem yönetici, hem de oyuncu görevlerini bir a ra
B ir g en ç kız k o n u şu y o r 1954, K a n a l 1957, Po-
da gerçekleştirm ekted ir. Lodz Sinem a Okulunu
p o l i d ia m e n t/K ü lle r v e e lm a s 1958, L otna 1959,
bitirm iş olan Skolim ow ski, P olonyanın Jean Luc
N ie w in n i c z a r o d z ie je /S u ç s u z B ü y ü cü ler, S a m -
Godard’ı sayılab ilecek g ü çte bir yaratıcıdır. Po-
so n 1961, S ib ir sk a led i M a g b et/S ib iry a lI ley d i
lonyanın filim eleştirm en leri kendisine ve seçtiğ i
M acb eth 1962, M ilo sc D w u d z ie sto la tk o w /Y ir m i
yola um u tla bakm aktadırlar.
y a şın d a a şk 1962 (b ir b ö lü m ), P o p io ly /K ü lle r
K om vicki ve Sk olim ow sk i’nin filim leri, J an R yb- 1965.
k ow sk i’nin son film i Sposop b ycia / Y aşam anın
Gidişi, yapım çapı bakım ından alçak gönüllü fa
k a t günüm üzün töresel, toplum sal ve ruhbilim sel
sorunlarını derinlem esine işley en yen i P olon ya fi-
lim leridir.
1985 P olonya film in in en önem li ö zelliği sa v a ş k o
nularından kurtulm uş olm asıdır. Son zam anlarda
sav a şla ilg ili yaln ızca ik i filim çevrildi: A lek san -
dre F ord’un P ierw szy dzien w oln osci / Ö zgürlü
ğü n ilk Günü ve Jcrzy P assen d orfer’ın B arw y
w alki / S avaşın R enkleri adlı filim leri. P assen d or-
fer ayn ı zam anda Zam ack / Y aşa m a Ç abası ve
W yrok / Y argı adlı eserleriyle de tanınır.
Konulu ve uzun filim lerde g ittik ç e daha başarılı
eserler veren P olonya sinem ası, büyük ün k a za n
dığı k ısa filim ler alanında tam bir duraklam a
dönem ine girm iştir. P o oln ya k ısa filim leri geçen
yıllarda olduğu gibi ulu slararası festiv a llerd e bir
varlık gösterem ediler. Gene d eğerli birkaç yapım
ortaya çık tı bu arada: Jaroslaw B rzozow sk i’nin
Jajko / Y um urta ve In terp retacje / Y orum lar ad
lı eserleri, L udw ik P er sk i’nin P o rtret d yrygen ta
/ B ir O rkestra Y ön eticisin in P ortresi, Jerzy P o -
m ianow ski’nin D ialog ve Jan L om nicki’nin Spot-
kanie z W arszaw a / V a rşo v a y la K arşılaşm a adlı
eserleri.
Son yılların ürünlerini tarihlerine göre sıralam ak
zorunluğu y azıya alışılm ış bir biçim verdi. Bu bi
çim sinem a gibi h arek etli bir alanın olaylarını
değerlendirm ede b elki de çok yararlı bir ayraç ANDRZEJ WAJD^
olm ıyacaktır.
Ç eviren: SEVİL KUTLAR
12
neden yeni dalga/kısa bir tarihçe ve sinematekteki yeni dalga f ilimleri
tuncan okan
H em en her ülkenin sinem ası, tarih sel g elişim i için sı, biraz da F ra n sız sinem asının özel şartlarına
de zam an zam an genç ve yen i sin em acı k u şa k la rı bağlanabilir. B unların başında F ra n sa ’nın In s ti
na varlığını duyurabilm ek im kânını sağlayarak tu t des H au tes E tu d es C iném atographiques — k ı
bir çeşit «kabuk değiştirm iştir» am m a filim cilik sa ad ıyla ID H EC — denilen bir y ü k sek sin em acı
tarihinin b aşlangıcından bu yan a F ran sızların lık okuluna sahip oluşu gelm ek ted ir. Y üksek S i
Y eni D a lg a sı kadar kadar gen iş, sürekli, hızlı ve nem acılık Okulu Y eni D a lg a rejisörlerinin çoğun
dinam ik bir gençleşm e, yenilenm e, daha doğrusu luğunun yetişm esin d e büyük rol oynam ıştır. B u
bir silkinm e h areketine k o la y ca rastlan m am ıştır. nun y a n ısıra F ransa, özellik le P aris, zen gin sin e
S inem a san atın a çok köklü y en ilik ler getiren, e t m a m üzelerinde, filim arşivlerine, bir S in em atek ’e
k ileri çok yaygın , okul n iteliğin d ek i bazı toplu sahiptir. Genç sinem acı adayları buralarda esk i
davranışlar ya da akım lar, örneğin A lm an sin e ustaların yapıtlarını g e reğ i gib i incelem ek, onlar
m asının B irinci D ünya S avaşın ı izleyen yıllardaki dan bir şey ler kapabilm ek im kânını bulm uşlardır.
exp ression ism e’i, daha sonra yin e resim sanatının D ik k a ti çeken bir b aşk a n ok ta da, Y eni D a lg a re
etk isiy le sin em aya yerleşen av a n t-g a rd e’çılık, jisörlerinden bir k ısm ın ın sin em a cılığ a atılm adan
İk in ci D ünya Savaşının hem en bitişinden sonra önce sin em a san atın ın tem el sorunları üzerinde
İta ly a n sinem asının yön eld iği Y eni G erçekçilik çalışan eleştirm eciler oluşudur. İk in ci D ünya S a
belirli bir sürenin sonunda gücünü yitirm işken, vaşından sonra F ra n sa ’da sinem a eleştirm eciliğ i
Y eni D a lg a birkaç yıldır yapım p olitik asın a h â nin y o ğ u n la ştığ ı inkâr edilm ez bir g erçek tir. B ü
kim olduğu F ran sız sinem asının kaderini daha tün bunların dışında, F ra n sa ’da 1948'den beri u y
uzun bir süre elde tu ta c a ğ a benzem ektedir. Yeni gulanan sin em aya yardım kanununun da etk ileri
D a lg a ’nın ilk b ak ışta pek şaşırtıcı, p ek sihirli g ö ni hatırdan çıkarm am ak gerekir. B u kanun, b aş
rünen bu özelliğinin nereden g eld iğ in i an layab il la n g ıçta yaln ızca k ısa filim leri d estek leyen b içi
m ek için, öncelikle n asıl o rtaya çık tığ ın ı ve ne m iyle Y eni D a lg a akım ının tem el gücünü sa ğ la
tür bir anlam taşıd ığım bilm ek gerek. m a k ta önem li bir rol oynam ış, Y eni D a lg a ’nın genç
sinem acılarına k ısa filim leri köprü yapm ak im
Y eni D alga denilince, 1950’lerin ortalarında ilk
kânını verm iştir.
adım larım atan ve 1958’den bu yana F ran sız sin e
m asın a el koyan bir g en ç sinem acı k u şağın ı an lı Yeni D a lg a ’nın o rta y a çıkışını bir de F ran sız si
yoruz. Y eni D a lg a ’nın «yen i»liği sin em aya bir n em asının g en el görünüşü içinde inceleyelim . 1950’
okul olarak yenilikler getirm esin d en değil, hemen lere, h a ttâ İk in ci D ünya Savaşını hem en izleyen
tam am en yen i sinem acıları, yaş ortalam ası otuzu y ıllara dönm ek gerek. F ran sız sin em ası o yıllarda
aşm ayan iste k li ve dinam ik bir sinem acı kuşağını en um utsuz bir çağın ı y a şam ak tayd ı. S avaş ön
belirtm esinden geliyor. Y eni D a lg a yıllardır s a ğ cesinin u sta sinem acıları esk i güçlerini, enerjile
lam bir sinem a k ültürüyle beslenm iş gen ç sin em a rini tük etm işlerk en , onların hem en ardından gelen
cı adaylarının topluca F ra n sız sinem asını ele g e orta k u şak sinem acıları da pek dar ve alışılm ış
çirm esinden doğm uştur. B u h arek etin yaln ızca ticarî ölçüler içinde bocalam aktaydılar, ö t e y a n
F ran sa’dan m eydana gelm esi, sin em ası gelişm iş dan, çevrilen filim lerin m a liy eti alabildiğine a r t
hiç bir ülkede Y eni D a lg a ’y la k ıyaslan ab ilecek tığ ı halde, yapım cıların, değil dış pazarlardan g e
bir genç sinem acı topluluğunun o rtaya çık am am a lir sağlam aları, günden g ü n e iç pazarları daha
13
tu tam az bir durum a düşm eleri bazı yen i form ül SOL YAKA YÖNETMENLERİ
lerin bulunm asını zorunlu kılıyordu. Y apım k o
şullarının m alî yükünü h afifletm ek , çevirim süre
sin i bazı rasyonel ölçüler içinde k ısaltm ak , hele
astronom ik ü cretli yıldızların oynam adığı filim -
lerc de kazanç sağlayab ilm ek bu form üler ara
sındaydı. iş t e yeni dalga bu sorunlara çözüm yo l
ları bulm ak çab asıyla h arek ete geçm iş, çözüm yo l
ları buldukça da F ran sız sin em asın a yerleşm iş,
zam anla bir çığ gib i büyüm üştür. Şu halde, Yeni
D a lg a ’yı su yüzüne çıkaran öncelikle ekonom ik e t
kenler olm aktadır. F ran sız sinem ası ekonom ik so
runlarına çözüm yolu bulabilen enerjik, dinam ik
yen i sinem acılara gerçek ten m uhtaç olm asaydı,
böylesine gen iş bir gençleşm eden, kabuk d eğ iştir
meden söz edilem ezdi ta b iî... Y eni D a lg a ’cıların
buldukları form üller o kadar alışılm am ış, şa şır
tıcı ve çek ici özellikler taşıyordu ki, F ran sız sin e
m ası, eninde sonunda kaderini onların eline bırak
m aktan başk a bir çare bulam adı.
Y eni D alga sinem acılarının belirli birkaç k a yn ak
tan gelm eleri, sıkı bir dayanışm a sonucunda toplu
ca ortaya çıkm aları bu harekete sosyolojik bir
anlam da kazandırm aktadır. F a k a t, Y eni D alga
sinem a san atın a g etird iğ i yen ilik ler açısından in
celendiği zam an, aynı toplu davranış karakterine
rastlam ak im kânsızdır. F ran sız sinem asının bu
reform cu gen ç sinem acıları daha b aşlan gıçtan bu
yana, aşırı bir k işisellik çabası gösterm işlerdir.
Y eni D alga'd a ne kadar sinem acı varsa, o kadar
d eğişik sinem a anlayışı, o kadar d eğişik sinem a
yap ıtı vardır.
Y eni D a lg a ’nın ortay a çıkışım F ransız sin em ası
nın gen el görünüşü içinde izlem eye devam ede
lim : 1956 yılında R oger Vadim'in Ve A llah Kadını
Y a ra ttı / E t D ieu Créa La F em m e ile o rtaya çık
m ası, o yıllarda harekete geçm eye hazır genç si
nem acı adaylarını um utlandıran ilk olay oldu. O
güne kadar rejisör yardım cılığı ve senaryoculuk
yapan gen ç V adim bu ilk film inde, dört erkek
arasında k alm ış, toplum un a lışılm ış bütün kural
ları dışında cinsel sorunlarım isted iğ i gib i çözüm
lem ek istey en k im sesiz bir genç kızın hikâyesini
perdeye aktarm aktayd ı. Ve A llah Kadım Y arattı
sonradan Y eni D a lg a ’nın kolayca b en im seyeceği
yen i bir kadın tipini, B r ig itte Bardot'nun k işiliğ in
de ilk d efa ortaya koyduğu gibi, filim y ap ım cıla
rına önem li bir g erçeğ i kabul ettirm eye de yeterli
sayılırdı: Gençlere güvenm ek, gençlere para y a
tırm a k ... D oğrusu V adim gibi, rejisörlük alanın
da adı duyulm am ış bir gencin daha ilk film iyle iç
ve dış pazarlarda yapım cısına inanılm az bir g e
lir sağ la y a b ileceğ i kim senin aklına gelm ezdi. Ve
A llaîı K adm ı Y arattı sinem a tarih çisi G eorges Sa-
doul’un belirttiğine göre, 1957-1958 m evsim inde
A m erikan sinem alarında, R en au lt otom obillerinin
A m erika’daki bir yıllık sa tış gelirini aşan bir k a
zanç sağlam ıştı.
H er ne kadar Y eni D a lg a ’dan söz ederken, Vadim JACQUES DEMY VE AGNES VARIA
14
VE SAG K IYID A K ILER .. ve V e A llah H adım Y a ra ttı ile F ra n sız sinem asını
g ençlere doğru y ön eltm ek bakım ından, bu hare
k etin o rta y a çıkışında büyük rol oynadığı sö y le
nirse de, V adim ’i kendi başına, Y eni D a lg a ’nm
g erçek çekirdeğinin dışında kabul etm ek gerekir.
15
gerek F ran sa dışında büyük ilg i uyandırm ası ö n
celik le C ahiers du C iném a’nm eleştirm ecilerin e
sin em acılığın yolunu a çtı, ö n cü lü ğ ü yapanlar P ie r
re K ast, F ran çois X ruffaut, Jacques R iv ette, E ric
R ohm er, Jacques D oniol V alcroze oldu. Onların
arasına son k atılan lar da C laude de G ivray ve
Jean-L uc Godard’dı. Sol y a k a sinem acılarının pro
fesyon el im kânlara k a vu şm ası biraz daha y a vaş
olacaktı. Çünkü T ru ffau t’lar, Chabrol’lar ilk hi-
k âyeli uzun filim lerin i çevirirlerken gen iş ölçüde
kendi m alî im kânlarından yararlanm ışlar, y a da
biribirlerine bunları sa ğ la m a k ta yardım cı olm uş
lardı. A yrıca, filim çevirirken, konu seçim inden
çevirim le ilg ili belli başlı problem lere kadar, k a r
şılaşılab ilecek bütün konuları birlikte çözüm lem e
y e çalıştık ları da gözden k a çm ayacak bir g erçek
ti. P a ris’in sol yak asın d a küm elenen gen ç sin e
m acıların önderliği A la in R esn a is ve G eorges
F ranju tarafından yap ılm ak tayd ı. Onlar, daha çok
sin em aya yardım kanununun uzun filim lerle il
g ili desteklerinden yararlanarak profesyon el a la
n a k aym ak fırsa tın ı buldular. R esn a is v e F ran ju ’
yü Jean R ouch, Jacques D em y, A g n è s V arda, H en
ri Colpi izledi.
16
lar çıkarm ak ta, hem de toplum a sırt çevirm ekte, rol’lerden daha hırslı bir sinem acı olarak o rtaya
bir tür «boşverm ek felsefesi» yapm aktadırlar. çıkan Jacq u es R iv ette, bu ik i arkadaşının m alî
d esteğ i ile m eydana g e tird iğ i P a ris B izim dir /
Toplum u olduğu ya da olm ası g e re k tiğ i gib i, k en
P a ris N ou s A p p artien t de kendi k u şağın ın çeşitli
di düşlerindeki g ib i görm ek isterler. T öre k u ral
a k tü el sorunlarına, bunalım ına uzanıyor, am a fil
ları, kendine özgü bir düzen taşıyan , cinsel sorun
m i çevirirken serüvenini a n la ttığ ı o kişilerden
ları kendine özgü bir a n la y ışla çözüm leyen, k işi
fark lı bir durum da olm adığı için, kendini bir y er
sel bir evrenleri vardır her birinin...
de çıkm azdan kurtaram ıyordu. P a ris B izim dir’in
Sin em atek ’in ilk gösteri dizisinde sey rettiğ im iz yapısındaki sağlam lığa, değindiği konuların ilg i
örnekleriyle Yeni D alganın bu özelliklerini an la y a çek iciliğin e ve daha önem lisi, bu konuları işle
bilm ek pekâlâ m üm kün oldu. Y eni D a lg a g ö ste r i m ek tek i cid d iyet ve içten liğ e rağm en, y a ln ızca S i
lerinin A stru c’ün bir film iyle, D u ygu sal E ğ itim / n em a tek gösterisin d e değil, b a şta F ra n sa olm ak
E ducation Sentim en tale ile başlam asın ı herhalde üzere, hem en bütün ülkelerde Y eni D a lg a ’nın en
çok iy i bir raslan tı olarak kabul etm ek gerekir. şan ssız film i say ılm a sı da buradan gelm ek teyd i.
R iv ette bu şan ssızlığ ın ı uzun bir süre işsiz k a l
B urada Y eni D a lg a ’nın tarih öncesi çağından da
m ak la öd eyecek ti. Gerçi R iv ette, 1965’in sonların
söz etm ek fırsatın ı bulabilseydik, A stru c’ün savaş
da A nna K arina ile R ahibe / L a R elig ieu se film ini
sonrası F ran sız sin em asın a yenilik g etirm ek için
çevirm eye b aşlayarak sin em aya döndü amm a,
n asıl bir çaba gösterd iğ in e de d eğin ecek tik . A s
E ric R ohm er A slan B urcu / S ig n e de L ion’un ti
truc’ün bir yazar ve sin em acı olarak, Y eni D a lg a ’
carî fiy a sk o su yüzünden F ran sız sinem asından
nın ortaya çıkm asından önce, sa ğ y a k a sin em acı
silindi. O ysa A sla n B urcu R ohm er’in duygulu, in
larına olsun, sol yak a sin em acıların a olsun ışık
sancıl yanını orta y a k o y m a y a y eteb ilecek n itelik
tu ttu ğu bir gerçektir. R esn a is Y eryüzünün Tüm
te, ilg i çek ici bir çalışm aydı. D aha b aşlan gıçtan
B elleğ i / T ou te L e M ém oire du M onde ve Chris
beri rahat yapım im k ân larıyla ça lıştığ ı halde a şı
M arker Sibirya M ektubu / L ettre de Sibérie ile
rı bir orijinalite ve k işisellik kom p lek si yüzünden
belge sinem acılığının en iy i örneklerini verirler
zam anla F ran sız yapım cılarının ilg isin i kaybeden
ken V arda da B eşten Y ed iye Cléo / Cléo de 5 à 7
P ierre K a st’ın tipik filim lerinden biriydi Güzel
ve M utluluk / Le Bonheur adlı f ilim leriyle Y eni
Ç ağ / Le B el A g e ... F ra n ço is T ruffaut, L ouis M al
D alga içindeki yerini k esin lik le o rta y a k oyu yor
le ve Jean L uc Godard kendilerinden çok şey
du. Sol yak an ın en önem li sin em acısı R esn a is ise,
k aybetm eden yapım cıların istek lerin e de cevap
M arienbad'da G eçen Y ıl / L’A nnée D ernière A
verebildikleri halde Chabrol’ün a y a k ta durabil
M arienbad ile S evgilim H iroşim a / H iroshim a Mon
m ek çab asıyla b a y a ğ ılığ a yöneldiğini a çık ça an la
A m our’un ardından yön eld iği yolu açık lık la be
yabilm ek için Y eğen ler / L es C ousins’i seyretm ek
lirtm ekteydi.
yeterdi. B ugün K aplan H a fiy e / Le T igre serisinin
Y eni D alga gösterilerin in en şa şırtıcı filim leri, an lam sız filim leriyle rejisörlük serü ven in i sürdü
özellik le sa ğ y a k a sinem acılarından seçilen ör ren Chabrol Y eğen ler de ilg i çek ici bir k işilik le or
nekler oldu. B a şla n g ıçta T ru ffa u t’lardan, Chab- ta y a çıkıyordu.
L uis B unuel 22 ocak 1900’de Teruel bölgesinde Ça L uis Bunuel 1923 yılında P a r is’e yerleşti. B ir süre
landa köyünde doğdu. A ilesi, bu köyde oldukça g e Jean E p stein tarafından kurulan Sinem a A kade-
niş bir toprağın sahibiydi. B üyük burjuvaziye m isi’nin derslerini izledi. D aha sonra M auprat ve
m ensup olan ve S arag o ssa ’da oturan aile, çocuk L a C hute de la M aison U sh er (1928) adlı filim
larına iyi bir din ve hüm anizm eğitim i görm e im lerinde E p stein ’ın yardım cısı olarak çalıştı. Bu
kânı sağladı. Sekiz yaşın d a şehrin «C ezvit Koleji» arada G erçeküstücülük-Surröalism e akım ını k e ş
ne giren Luis, parlak bir öğrenci olarak bakalor fe tti:
yasını kazandı. Çok dindar bir çocuktu Luis. E sk id en gerçek ü stü cü leri ciddiye alm adı
 yinlerde görev alır, k ilise korosunda şarkı sö y ğım , onlarla a la y e ttiğ im halde şim di yarı
lerdi. y a rıy a g erçek ü stü cü olm uştum . B ir y ıl son
— K atolik dini karşısın d a tutum unuz n e ra gerçek ü stü cü bir top lu lu ğa katıldım .
dir? Sonra da Salvador D a li ile b irlik te bu işin
— B öyle bir tutu m u m olam az. Çünkü için sonuna kadar g id erek E ndülüs’lü B ir K ö
de büyüdüm . Ş öy le bir k arşılık verebilirdim pek / U n Chien A ndalou’y u çevirdim .
size: «T anrıya şükür hep tanrısızım .» B en B u ilk film im in bütün yap ım paralarını ben
ce tan rıyı insam n içinde aram alı. ödedim . D ah a doğrusu annem ödedi. O gü n
(«L ’E xpress», 12 m ayıs 1960.) lerin «Y eni D alga» yön etm en i de bendim .
B unuel her yıl C alanda’y a uzun yolculuklar y a p ı Çünkü bu film i annem bana b eş bin douros
yor ve böcekler üzerinde araştırm alara girişiy o r (o günün yü z k ırk bin fran k ’ı) gönderdiği
du. B öcek bilim i L uis’nin özel bir tutkusuydu. Ve için çevirdim .
Sierra eteklerinde y a p tığ ı bu araştırm alar iler (L u is B unuel ocak 1961)
deki filim lerini köklü bir biçim de etk ileyecek , bir E ndülüslü B ir Köpek, 1928 yılında ve onbeş g ü n
çok filim lerinde rastlad ığım ız böcek görü n tü le de çevrildiği, Studio 28’de g ö sterilm ey e başlandı
rinin k a y n a ğ ı olacaktır. Gene C alanda’da, «K ut ğ ı günden itibaren hem aydınlar, hem de özentili
sal H a fta» törenleri sırasın d a dinlediği bitip tü çevreler üzerinde büyük bir etk i yap tı. F ilim ba
kenm ek bilm eyen davul sesleri, A ltın Ç ağ / L’A ge şarı kazandı.
D ’Or da yankılarını bulacaktır. E ndülüslü B ir K öpek, her bakım dan bir b aş
1917 yılında Madrid Ü n iv ersitesi’ne kaydoldu, ö ğ eserdir: Sahne düzenindeki u sta lık , düşün
rencilerin kaldıkları sited e F ederico G arcia Lorca, sel v e g örsel çağrışım lar k onusunda yetkin
O rtega y G asset, Gom ez de la Serna, J orge Guil- bir b ilgi, sa ğ la m bir düş m a n tığ ı, bilinçle
len, B a fa e l A lb erti g ib i g en ç sa n a tçıla rla tanıştı. b ilinçaltının h ayran lık verici bir biçim de
B ir süre sonra devam e tm ek te olduğu T arım M ü k a rşılaş tırılışı.
hendisliği bölüm ünü bıraktı, fe lse fe ve edebiyatla (J ea n V igo, «Toplum sal S inem aya D o ğ
u ğraşm aya başladı. A m a böcek bilim i ile olan iliş ru», 1930).
k isin i kaybetm edi. 1920 yılında S ite ’de bir sinem a «B aşarılı bir filim .» F ilm i gören herkes böy
kulübü kurdu ve 1923’e kadar yön etti. le diyor. N e ya p a y ım ben şim di bu yenilik
18
budalalarına? B u yenilik onların en derin D aha sonraki y ıllar Buñuel, P a ris’te P aram ou n t’
duygularına sövdüğü halde beğeniyorlar. un dublaj işlerinde ça lıştı. 1935 yılında isp a n y a y a
Bu satılm ış ve ik iyü zlü basm a, tu tk u lu ve dönerek W arner’in ortak-yapım larım y ö n etti ve
um utsuz bir cin a y et ça ğ r ısı olan bir film i dostu R icardo U r g o iti’nin yardım ıyla ken d isi ba
gü zel v e şiirli bulan bu ahm ak k alab alığa zı filim lerin yap ım cısı oldu. İsp an ya savaşın ın b aş
ne diyebilirim ? ladığı sıralarda, C um huriyetçi hüküm et ta ra fın
(L u is Bunuel, 15 E ylü l 1929). dan P a r is’e a teşe olarak atandı. 1938 yılında da
H ollyw ood’da, Isp an ya iç sa v a şı üstüne çevrilm iş
A r k a d a n A ltın Ç ağ / L ’A g e d’Or bom bası geldi.
filim leri denetlem ek le görevlendirildi. F ran co’nun
F i l i m V icom te D e N o a illes’ın yardım ı ile çevrildi
zaferi, B unuel’i A m erik a’da parasız ve işsiz bı
v e 1 9 3 0 yılının ekim ayında Studio 28’de g ö ste r il
raktı. Bir süre N ew Y ork’ta M useum of Modern
d i. F ilim herhangi bir sansür engeline u ğram am ış
A rt'ın S in em atek ’inde, N a z i aleyh tarı filim lerin
tı. A m a sa ğ cı basın aleyh te şiddetli bir k am p an ya
kurgusunu yaptı, ordu için k ısa propaganda filim
y a g irişti ve film in yasak lan m asın ı isted i. 3 A ra
leri çevirdi, A m erikan filim lerinin İsp an yolca kop
l ı k t a yahudi aleyhtarları ve fa şistle r salonu b as
yalarının dublajında spiker olarak çalıştı. 1947 y ı
tılar. A ltın Ç ağ 11 a ra lık ta yasaklandı, k o p y a la
lında W arner ortak lığın ın yap ım cısı olarak M ek
r ı n a elkonuldu.
sik a ’y a gönderildi. Oradayken bir F ran sız yap ım
B ankaların iflâ s e ttiğ i, ayaklanm aların her cısı tarafından L orca’nın Bernarda A lb a’nın E vi
yerde p atlak verdiği, fabrikalardan top adlı oyununu film e a lm ası için P a r is’e çağrıldı,
nam lularının u zan m aya b aşlad ığı şu gü n ler am a bu tasarı gerçek leşm ed i. T am bu sırada
de çevrilm iş olan A ltın Ç ağ’ı gazetelerd e çı M eksikalI bir yapım cıdan Oscar D an cigers’den iki
kan ve sansürce göz yum ulan haberlerden filim te k lifi aldı. B u yap ım cı için 1947’de Gran
k orkm ayan herk es seyretm elidir. B unuel’in C asino’yu, 1949’da da E l Gran C alavera’yı çe
film inin, k u tsa l M arki’nin hapishane par virdi.
m aklıkları arkasından savurduğu k ü fü rle
U nutulm uşlar / L os L ovidados’dan önce ba
rin bir yan k ısı oluşu r a stla n tı değildir.
zı k ötü filim ler çevirdiğiniz söyleniyor...
(G erçeküstücülük B ildirisi / M an ifes
te des Su rréalistes.) — E vet... A m a hiç bir zam an şu gerçek ü s
tü cü ilkeden ayrılm adım : «G eçim zorunlu
B u filim bugünlerde benim an lad ığım an
lu ğu h iç bir zam an sa n a t orospuluğunu ba-
lam da top tan bir sevgin in y ü celtild iğ i tek
ğışla ta m a z.» Y irm i film im den ik i y a da üçü
eserdir. V e P a ris’te g ö sterild iğ i zam an f il
g erçek ten k ötü olabilir, a m a bunlarda bile
m e yapılan şid d etli saldırılar, bende, film i
sa n a t ah lâk ım a ih a n et e tm iş değilim . (...)
daha çok beğenm em e yol açan duygular
E lb ette k ötü filim ler yaptım , am a gene de
uyandırdı.
h a y siy e tli kalarak.
(A ndré B reton, «L,A m our Fou», 1937)
(L u is Buñuel, Ocak 1961)
Bu skan dal’la karışık başarı M etro-G olwyn-M a- E l Gran C alavera’m n kazan d ığı tica ri başarı Bu-
y er’in dik katin i çekti. Bunuel, bir filim çevirm ek nu el’e aynı yapım cı hesabına çok sevd iği bir k o
üzere kontrat yapılarak H olyw ood’a çağrıldı. B u nuyu film e alm a olanağını sağlad ı: L os Olvidados.
nuel orada hiç bir filim çevirm edi. Çünkü her tü r Filim , yönetm enine 1951 Cannes filim şenliğinde
lü tavizi reddediyordu. B ir süre sonra A vrupaya «En iy i Y önetm en» ödülünü kazandırdı. B öylece
döndü. Ve a n arşist bir Ispanyol işçi dostunun p i Buñuel, yirm i y ıllık bir u n utuluştan sonra, y en i
yangoda kazand ığı p arayla E k m ek siz Toprak / den yeryüzünün en büyük birkaç sin em acısı ara
L as H urdes’i çevirdi. sındaki sa y g ın yerini kazandı.
B unuel’in gerçek ü stü cü filim lerin in tem ası, B enim için L os O lvidados doğrudan doğruya
insanın, kendisini boğan v e sa k a tla y a n ger- toplum sal çatışm an ın film idir. K endim e
ç ek lik ’le olan savaşıd ır. L a s H urdes’iıı t e k arşı dürüst olm am , toplum sal özü olan bir
m ası ise aynı g erçek liğ in in san üstünde k a
zan dığı in sa fsız zaferdir. D o la y ısile bu bü
yü k b elge film ini, B ım uel’in önceki eserleri
nin bir devam ı saym ak gerekir.
(O ctavio P a z, 1951).
A d aletsizlik , iy i ve k ö tü gib i en ilk el ad alet
k avram ları ü stü n e kurulm uş p alavraların
yardım ı ile gerçek yü zü g izlen en bir düze
nin ürünüdür. B unuel bu m a sk ey i a la şa ğ ı
ediyor ve p arm a ğ ıy la çiçekbozuğu bir sura
tı, hıristiyan lığ ın çarm ıha g erd iğ i bir y er
yüzünün irinli ,açık yarasım gösteriyor. ENDÜLÜSLÜ BİR KOPEK/UN CHIEN ANDALOU ( 1928)
(F redd y B uache, «Luis Bunuel», 1960.) /LUIS BUNUEL
19
O / E l’in b aşk işisi, trpkı bir ka ra fa tm a y a da
bir sivrisin ek gib i ilg im i çekiyordu... B ö
cek lere k a rşı özel bir tu tk u m vardır. Böcek
bilim i ile çok ilgilendim . (...) F ilm i y a p a r
k en L’A g e d’Or’u düşünm edim . B ir a şk ve
k ısk a n çlık film i çevirm ek ti n iyetim .
R ü zgârlı B ayır. B u film i L ’A g e D ’or’u y a p
tığ ım sırada çevirm ek istem iştim . R om an
gerçek ü stü cü ler için bulunm az bir fır sa t
tır. Oradaki çılgın aşk, herşeyin ü stüne ç ı
k an aşk duyarlığı b aşk a hiç bir romanda
A L T IN Ç A Ğ /L 'A G E D'OR ( 1 9 3 0 ) /L U IS BUNUEL yoktur. (.) E sk i tasarım d a d eğişik lik y a p
m adan film i çevirdim . B u yüzden 24 yıl g e
cik m iş bir eser çık tı ortaya. A m a g en e de
filim çevirm em g erek tiğ in e inanıyordum .
E m ily Bronteı’nin dün yasın a sad ık k a ld ı
B iliyorum , yolum bu benim . A m a bunun dı
ğ ım ı sanıyorum .
şında bir «tez» film i yapm ak k a y g ısı ta ş ı
(L u is Bunuel, H aziran 1954)
mıyordum.
1953 ve 1954 yıllarında çevirdiği ik i önem siz filim
(L u is Bunuel, H aziran 1954)
den sonra (L a Ilusion V iaja en Tranvia, E l R io y
A yn ı yıl çevirdiği Susana, b am başka bir filim ol la M uerte) gözk a m a ştırıcı g ü zellik te bir eser v er
du. T am bir m elodram görünüşünde, garip bir di B unuel: A rchibaldo D e L a C n ız’un Suçlu H a y a
eserdir Susana, iy i bir açık lan m ası yapılm adığı tı / E n sa y o D e U n Crimen.
için de hep ters anlaşıldı. B unuel’in bütünüyle gerçek ü stü cü çılg ın lı
B unuel şö y le diyor bu film i için: «Susana en ğ ı bu filim d e sessizliğ in tep esin i attırıyor.
k ötü eserim dir.» E ğ er y ön etm en i d ikkate (A d o K yrou)
alınm adan yorum laiursa S u san a gerçek ten Bundan sonra B unuel’in F ra n sa dönem i başlıyor,
en kötü film idir B unuel’in. E n b a y a ğ ı m e ö n c e Cela S ’appelle L’aurore’u sonra da ortak
lodram özelliklerinin bir a ra y a geld iğ i bu yapım biçim inde gerçek leştirilen L a M ort E n Ce
a p talca filim d e B unuel’in y a p tığ ı tek şey bu Jardin ve La F ièv re M onte à E l P a o ’yu çeviriyor.
a p ta llığ ı son n o k tasın a kadar götürerek k a H em tem aları, hem de anlatım biçim leri bakım ın
ra bir m izah ya ra tm ış olm asıdır. dan birbirinden bütünüyle ayrı olan bu üç film in
(A do K yrou) tek ortak yanı üçünün de B unuel’in hem en fark e-
1951 yılında çevirdiği L a H ija D el E n gan o ve Una dilen dam gasını taşım alarıdır.
M ujer Sin A m or adlı filim lerin ardından Subida F ran sa dönem i filim leri hem bir g elişm ey i
A l Cielo geldi. Subida A l Cielo, h a fif anlatım lı, se hem de bir g erilem eyi belirler. Bunuel a ç ık
vim li bir aşk m asalıdır. lık yolunda ilerlem iştir, toplum sal ve töresel
düşünceleri bir n etlik kazanm ış, kedi’y e k e
Subida A l Cielo’y u çok severim . H iç bir ola
di, a y n a sız’a a yn asız d em eye b aşlam ıştır.
y ın geçm ed iği sahnelerini, «A teşin izi verir
Y alınlıkla, am a b a sitliğ e düşm eksizin, g e r
m isin iz?» diyen adam ı çok severim . B u tü r
çek ten devrim ci, in san lığın durum u ü stüne
den şeyler ilg im i çekiyor. « A teşin izi verir
bir filim y ap m ıştır. G erilem eye gelin ce, bu
m isiniz» çok ilg im i çekiyor... y a da «yem ek
biraz k a rışık bir sorudur. B u filim leri se y
y er m isin iz?», « S a a t k a ç? » . Subida A l C ie
rederken gö zy a şla rım ı tutam adım . A m a ba
lo’yu biraz da bunlar için yaptım .
n a öyle geld i k i Bunuel, F ran sız seyircisine,
(L u is Bunuel, haziran 1954)
ta n ıtıld ığ ı gib i bir yön etm en olm adığını
Sonra, gen e M ek sik a’da verim li bir dönem e g ir gö sterm ek istiyor. «Ben sanıldığı gib i ç ıl
di Bunuel. E l B ruto, R obinson Crusoe, O / E l, L es gın, tu tarsız bir san atçı değilim » dem ek is
H aut de H urleven t / R ü zgârlı B a y ır gib i dikkate tiyor. Bunuel, bu filim lerinde sertliğ in i y i
değer filim ler bu dönem in eserleridir. tirm em iş olsa bile «Şiddetsinden bir şeyler
R obinson Crusoe’y u bir çok b a şk a konular ek silm iştir.
arasında bana te k lif etm işlerdi. R om anı sev (A do K yrou)
m iyordum . S adece R obinson k işiliğ in i sev i L a F ièv re m on te à E l P a o ’daki reform cu,
yordum, çünkü bu k işilik te a n , tem iz bir lâ ik bir erm iştir. D em okrasinin günün birin
yan vardı, bu yüzden kabul ettim . E lim den de y a v a ş yavaş, y u m u şak lık la F a şizm ’in ü s
g eld iğin ce iy i ya p m a y a ç a lışta n film i. Ö zel tesinden g eleceğ in e inanıyor. Ç ocukça bir
lik le insanm yaln ızlığın ı, top lu m dışında k a düşüncedir bu. A dam , ap talca idealizm ’inin,
lın ca ç ek tiğ i sık ın tıy ı b elirtm eye çalıştım . d ik tatörlü ğü n en büyük gü v en cesi olduğu
B ir de a şk konusunu işledim ... yani aşk - nun fark ın d a bile değil.
sızlığı ,bir d o stta n yoksunluğu. (A do K yrou)
20
V IR ID IA N A ( 1 9 6 1 J /L U IS BUNUEL
La M ort ile La F ièvre arasında Bunuel, b a şeserle A m a ta v iz verm eyi, ilkelerim den fed ak âr
rinden birini gerçekleştirdi. N azarin, düşünce y a lık etm ey i her zam an reddettim . Isp an ya’ya
pısının derinliği, din karşısın d ak i kökel tavrı ile benim ülkem olduğu için v e orada özgürlük
Bunuel'in en belirleyici eserlerinden biri oldu. içinde ça lışab ileceğim için gittim .
A rtık k ilisey e k arşı olan bir dindar değil (L u is Bunuel, H aziran 1961)
B unuel. D üpedüz bir tan rısız. Sonunda din
Viridiana, 1961 C annes F ilim Ş en liğ i’nde, Isp an
gin liğ i buldu, k ök lü bir başkaldırm a yo lu
y a ’da p olitik olaylara y o l açtı. Isp an yol Sinem a
na girdi, bizi ezen burjuva v e k u tsa l düze
Y önetm eni, işinden atıldı. F ilim sansür tarafından
nin yaln ız ü st görünüm lerinin d eğil tem el-
yasaklandı. B unuel ise M eksikaya dönerek yeni
leıinin de altın a din am it k oyarak a ltü st e t
bir film e başladı: L’A n ge E x term in ateu r / E l A n-
m eye girişti.
g e l E xterm inador. B unuel için arm ağanlar döne
(A do K yrou)
mi b aşlam ıştı. Bu yen i film i de 1962 Cannes F IP -
İnsan ancak kendini Tanrıdan, K u tsa l M er R ESC I, 1963 A capulco A N D R E B A Z IN , 1962 Ses-
yem ’den, Oğul’dan, K u tsal R uhtan, p ey g a m tri L evan te büyük ödüllerini kazandı.
berlerinden v e kom isyoncularından k u rtar
dığı ölçüde «İn san sa doğabilir. G öreceğiniz filim size an laşılm az, garip g e
(F red d y B uache) lirse şaşırm ayın ız. Çünkü y aşam am ız da
öyledir. T ıpkı yaşam am ız gib i tekrarlarla
1960 yılında Bunuel, yirm idört yıllık bir ay rılık
doludur bu filim v e g en e yaşam am ız gib i
tan sonra yeniden vatanına, Isp a n y a ’y a döndü.
bir çok yorum ları yapılabilir. Y önetm en size
Hem çok sevd iği anasını görm ek, hem de Franco
bildirm ek iste r ki, n iy eti birtak ım sim geler
rejim inde h issedilen yum uşam adan yararlanarak
le oynam ak değildir. E n iy i yorum , E l A n gel
bir film çevirm ek istiyordu. F ilim bir İspanyol-
E xterm inador’un bir yorum unun olm adığı
M eksika ortak yapım ı olacaktı, iş t e bu ta sa n ,
dır.
bir yıl sonra bütün yeryüzü sinem asında bir bom
(L u is Bunuel)
ba gibi p atlıyacak bir başeserin ilk adım ı oldu. B u
nuel, en gü zel film in i çeviriyordu: Viridiana. L uis B unuel daha sonra çevirdiği ik i filim le (L e
Viridiana, benim için, L’A g e D ’or g ele n e ğ i Journal D ’une F em m e de Chambre, Sim on del
nin bir devam ıdır. B u ik i filim yirm idört y ıl D esierto) sinem anın y a şa y a n birkaç büyük u sta
ara ile çevirdiğim ik i özgür filim oldu. A z sından biri olarak seyircilerin i b ü yülem eye devam
çok başarı kazan dığım filim lerim oldu, g e etti.
çinebilm ek için sıradan filim ler de yaptım . Çeviren: O N A T KU TLA R
tom milne
meksikalı bunuel
B u n u el’in k en d i filim le r in i ra sg e le silip a tışın ı yor: B u n u e l’in iste d iğ i «çok daha ilg i ç e k ic i s o
o n y ıl ö n ce b elk i b ir i cid d iy e alab ilird i; am a bir nuç» ne o lab ilird i?
çırp ıd a ç ık a rılm ış erk en M ek sik a d ö n e m i filim - B u n u el, erk en M ek sik a filim lerin d e, L os O lvi
leri u su l u su l A vrupada y a y ıld ık ça iy ic e a n la şıl d a d o s b ir ö lçü d e b ir ya n a b ıra k ılırsa , g en el
dı ki, k im se on u n y a p tığ ı h erh a n g i b ir iş e yan lik le sın ır la n m a la r ı k a b u l ¡e tm iştir . Ç okluk
çizem ez. E l rio y la m u e r te b ile d o k to r K ildare- sen a ry o la r m elo d ra m d ır, d erm e ç a tm a bütün-
v ari k ah ram an ın a «yedi ö lü sü , d ö rt cen a ze tö len m iştir , o yu n sa rsa k tır ve filim le r in ço ğ u n u n
ren i v e b ilm e m k aç ta n e cen a ze h azırlığı» na k ısa zam an d a az p a ra y la çek ild iğ i b esb ellid ir.
k a rşın e sa s lı sa h n eler ta şır. U y g a rlığ ın yara rla A ncak, b u sın ırla n m a la r h iç d e o n u n rah atın ı
rı ü zerin e ç o cu k su b ir b ild ir i g etire n sen a ry o y a k a ç ırm a m ıştır . L’Age d ’Or d ü n y a n ın en iy i o y
s in si alayın ı k atarak film e d a m g a sın ı vu ru r B u n a n m ış film i d eğild ir, n e N azarin , ne de Viri-
nu el. B u n u e l’in b ö y le sin e d ü rü stçe k o n u ştu ğ u diana, öyled ir. Çok k ıs ıtlı b ü tçe sin e k a rşın
S u sa n a ’n m b itiş i d e o n u n ren k v erm ey en a la y S im o n del D e sie r to ’n u n da ö n c e k i b a şe se r le r in
cılığ ın ı g ö sterm e y olu n d a en ö zen li ç a lışm a la
den daha az u sta lık lı o ld u ğ u sö y len em ez. E l’le
rın d an b irid ir.
N a z a rin ’in ilk b ö lü m le r in in k a ra rsız sen oryola-
B ö y le c e B u n u el m u tlu v e m o ra l so n u çla r iste rından söz etm ey e b ile d eğm ez. A m a A b ism o s
yen tica rî k aygılara göz göre göre b o y u n eğ er de F a sio n ’dak i y ü rek ler a c ısı oyu n , B u n u el'in
ken, arada, N a za rin ’in ü n lü so n sa h n esi gibi film in i, W yler’in p arlak , g ö ste r işli W uthering
te o rid e b ir ç o k a n lam a g elen , olg u d a ise kesin H e ig h ts’m dan d ah a d o ğ ru b ir E m ily B ro n te
olan sa h n eler eld e ed er. S u sa n a ’m n burjuva y o ru m u o lm a k ta n alık o y m a z. S u b id a el C ielo’-
aile d ü zen in e k a sted e n çab aları ta m m eyvasın ı da B u n u e l’in g erçek v e m a k et o to b ü s p lâ n la rı
verecek k en , ta m b ab a, an a v e o ğ u l silâh ların ı nı ard arda sıra la m a k ta n d u yd u ğu se v in ç (o to
S u sa n a ’ya d o ğ ru ltm u şk e n b ir d e u s ex m a ch in a bü s m a k etin i g erçek b ir y o k u şu n ik i k a tı dik
gelerek on u ısla h h a n e y e götü rü r. A ilen in şerefi bir b ayıra tırm a n d ırıp , k a r şıtlığ a b a sa ra k ) e le ş
k urtulur v e B u n u el ep ilo g u n u sa k in gök yü zü tirm ey e m ey d a n okur. B u n u e l’d e ola n , n e y i d i
çek im leri, şim d i h u zu r y a y la sın d a o tla m a k ta o- le g etirm ek iste r se is te sin k u lla n d ığ ı ısır ıc ı ve
lan örd ek v e k eçi g ö rü n tü leriy le açar. U zla şm a zeki an latım d ır.
sık k ın a iley i y em ek m a sa sın ın b a şın d a b u lm u ş « E l’de de M ek sik ad ak i a lışılm ış y o lu m u izle -
tur, y en id en b iraraya g e lm iş efe n d ile rin e m u t dim ; b an a bir film v e r ilm işti v e b ü tü n ü y le s ı
lu lu k için d e h izm et ed erk en , im a m b ü tü n y a şlı
radan bir ta v ırla b u film i çev ir m e k te n se , b en
h izm etçi F eliza, M ek sik a d ilin d e k a b a ca k a r şı
de o n lara k a rşı bir şey v erm eğ e ça lıştım . T ica
lığ ı «T anrı k en d i â lem in d e, d ü n yad a işle r y o lu n
ri n iteliğ in e rağm en , b u o rta m ı, b en i ilg ile n
da» a n la m ın a g elen b ir d ize m ırıld a n a ra k film i
d iren b azı şey leri a n la tm a k ta u y g u n buldum .»
kapatır. B u rad a in sa n ın a k lın a h em e n terb iy eli V e h erza m a n bu «bazı şey ler i a n latm ayı» b e
a k şa m y e m e ğ i d a v etlileri geliyor; L.Age d ’O r’da
c erm iştir. E l (1952) b u g ü n B u n u e l’in b a ş e se r
G aston M od ot b ir ley d iy e to k a d ı b a sın c a b o zu lerin d en b iri sa y ılm a k ta d ır. S u sa n a (1950) ise
lu rlar da, av b ek çisi k a fa sı k ızıp k en d i oğlu n u y a ra tıc ılığ ın aynı a şa m a sın a e r işe m e m iş o lsa
bir ta v şa n gib i vu ru n ca k ılla rı b ile k ıp ırd am az.
b ile, g en e de E l’le ay n ı d ü zlem d e y er alm aya
K u rallar g en e k oru n m u ştu r. h a k k a za n m ıştır. E l’in k ısk a n ç lık n ö b etlerin i
S u sa n a ’d ak i aile s a f sa f b irb irlerin e g ü lü m ser, a n la tm a d a k i ç a rp ıcılığ ı S u sa n a ’da yok tu r:
gök yü zü n e m em n u n lu k işa re tle r i atarlark en , (F r a n sisc o ’nun k a ra n lık ta m erd iv en b a sa m a ğ ı
S u sa n a ’n m a çtığ ı arzu y a rığ ı h â lâ yan ıb aşla- n a o tu ru p , k o rk u lu k la rı d eli d eli tık ır d a tışı, y a
rın da g ern eşip du rm a k ta d ır. İn sa n m era k ed i n ın a iğn e, ip, jile t ve k lo r o fo rm a larak sü rü n e
22
sü rü n e k a rısın ın o d a sın a g id işi). B u n a k a rşılık ce, k en d isin e yardım ' ed en k ızla a c e m ic e v e h ır s
S u san a, e le ald ığı tem a y ı y o ru m la m a b a k ım ın la k u ca k la şm a y a k a lk ışır. A m a, h er ik is i d e
dan h ep sin i a şan bü yü k b ir tu ta r lılığ a sa h ip tir. k u ra lla rla k ısıtla n m ışla r d ır . A lb erto b a b a sın -
E l, b ir zirved en öbü r zirv ey e a tla y a ra k gelişir. dan, J e su s da e fe n d isin d e n k ork ar. T a lih siz
Ö yle ki, F ra n sisco 'n u n b ir s o s y e te erk eğ i ik en J esu s ç iftlik te n k o v u lu rk en , A lb erto da p en ce
b ir k ısk a n çlık h ey u la sı h a lin e g e lişi sıra sın d a resin i k u şa ta n p a r m a k lık la rd a n ö zle m le d ışa r ı
g eç e n ara olayları g ö rem ezsin iz. F r a n sis c o ’nun ya b ak ak alır.
d ik k atin in , p ap azın y ık a y ıp , ö p tü ğ ü ayak tan S u sa n a , a la şa ğ ı e d ile c e k k u ralın ta k e n d isi ola n
G lo ria ’n m b iç im li b a ca k la rın a k a y d ığ ı k ilise ve y ü zd en d e sa v u n m a y e te n e k ler i en g en iş
sa h n esin in h arik a ero tiz m i, F r a n sis c o ’n u n bir o la n b a b a G u ad elu p e ile za fere u la şm a k ü zere
örgü tığ ın ı an ah tar d e liğ in d en so k a ra k , m u h a y dir. G u ad elu p e iy ic e g e v şe y in c e, k a d ın la r o r -
y el b ir rö n tg en ciy i şişle m e y e ç a lıştığ ı balayı m an k u ra lla rın a b a ş vururlar: ev in h a n ım ı k ır
sa h n esiy le b irleşir. G erçek ten b a şta n sa v m a b a c ı k a p tığ ı gib i sa d istç e b ir h a zla a şiftey i
o la n tek sah n e, tren k o m p a r tım a n ın d a F ran d ö v m ey e k o y u lu r, S u sa n a d a elin e g eçirdiği
s is c o ’nu n m u tlu lu ğ u n u n ilk k u şk u b e lir tisiy le o ra k la y u v a sın ı k o ru m a k ü zere s o n h a m lesin i
b u lan ışıd ır. B u n u el, k ısk a n ç lık ö fk e sin in n ed e y a p a n d işin in ü z e r in e sa ld ırır. G u a d elu p e’un
n iyle, h an gi b içim i a la ca ğ ı v e n erele re kadar g ittik ç e a rta n iç ç a lk a n tısı h er ik i k a d ın la iliş
varacağı so ru n u y la ilg ili o ld u ğ u k adar ilg ili d e k isi çerçev e sin d e u sta lık la işle n m iştir . U slu
ğildir. S u sa n a ’da, d en siz, g ü zel y o sm a n ın bir u slu d o la n ıp d u ran S u sa n a ’y ı b a b a ca b ir ta s -
b u rju v a a ilesin e g irişi b e sb e lli b ir k arg a şa lığ a v ip le sü ze n G uad elu p e, b ird en k a r ısın ı h ırsla
seb ep o la ca k tır. B u n u e l’de b u o la y ı in ce d e n in öp m ey e y elten ir. B u a n i ç ık ış h er ik isin i d e çok
cey e, ta d ın ı çık ara çık a ra işler. F ilm , k ilise d e şa şırtır. G uad elu p e, «H ava ço k sıcak » d iye
k ötü n iy etli bir k işiy le b a şla r v e b iter. Isla h h a özür d iler y o llu m ırıld a n ır v e b ir ta ra fta n da
n en in sıça n la r ve y a ra sa la rla d o lu h ü cresin e şa p k a sıy la yelp a zelen ir. S ilâ h d o la b ın ın ö n ü n e
a tılm ış o la n S u san a, p a rm a k lık lı p en cered en çö m e lip , ca m la rı o k şa r gib i ov a n S u sa n a ’y a ta
sü zü len a y ışığ m ın yere d ü şü rd ü ğ ü h a çı farke- sa lı b ir h a zla g ö zlerin i d ik er, so n r a k a rısın a k ı
d ene kadar ça resizlik için d e k ıvran ır. K en d in i zın d ah a k a p a lı e lb ise ler g iy m e si gerek tiğ in i
p en c e r e y e atıp da «H ey âd il T an rım , b ir m u c i sö y ler. K ızın y ere d ü şü rd ü ğ ü m e n d ilin k o k u su
ze g ö ster, b en i kurtar» d iy e dua ed er etm ez n u d erin d erin için e çek erk en , k a rısın ın m en d il
p arm ak lık lar elin d e kalır, k en d in i d ışa rd a fır tı h a k k ın d a k e n d isin i m a su m m a su m so r g u y a ç e
nalı g ecen in o rta sın d a b u lu verir. Ç iftliğ e v a rd ı
k işin d e h ır ç ın b ir a n la m a zlık g ö ste rir . V e s o
ğın d a gözü yaşlı, ısla k , ezik , ça m u r için d e bir
n u çta , b ir y a n d a n a şk la rın ın ayan b ey a n o lm a
m erh a m et ob jesid ir; v e a ile b u o lta y ı y u ta r sın ı g ö ze a larak S u sa n a ’y ı k u cak lark en , öb ü r
(L ’Age d ’Or, L os O livid ad os, V irid ia n a v e d iğer
y a n d an d a S u sa n a ’d an o n u te r k e tm e sin i ister.
filim le r in d e B u n u el’in g elen ek se l m e r h a m e t o b
O lan lard an h em h a z d u y m u ş, h e m d e ü rk m ü ş
jelerin e, k ö rlere k a rşı d u yd u ğu n e fr e t h a tır la
o ld u ğ u n d a n k ö şe s in in g ü v en in i a ra m ışca sın a ,
m a lı). B ir k â se ço rb a y la b esle n ip , y a şlı h iz m e t
b a şı elle ri arasın d a, y o rg u n k o ltu ğ u n a çö k er,
çi F eliza ’d an an aca b a k ım g ö ren S u sa n a , Feli-
kalır.
za o d ad an çık a n a k ad ar rah at durur. O çık ar
çık m a z om u zu n a k o n a n şa lı sa v u rd u ğ u gibi F ilim d e k i g ü çlü p a ro d i u n su ru , ö zel M eksika
b em b eyaz ya ta k ça rşa fla r ın ın a r a sın d a k en d in d u ru m la rın ı g ü lü n ç u z a n tıla ra götü rü r. Ö zel
den geçerek k erk in m eye b a şla r. E r te si gü n evin lik le S u sa n a ’n ın k ü çü k p en c e r esin d en sıza n ış ı
a n a sı on u n «ne d e m a su m , n e de u y sa l» o ld u ■ ğın b ir işa r et fe n e r i gib i av lu y a d ök ü ld ü ğü ,
ğunu sö y lerk en , S u sa n a ü ze r in d e te r ü ta ze bir b ab a v e o ğ lu n k en d i p e n cerelerin d en y iy e c e k
e m p rim e e lb ise, elin d e y u m u rta se p e ti, u slu u s m iş g ib i g ö zler in i d ik d ik leri, J e s u s ’u n d ışa rın ın
lu gelir, am b ara d o ğ ru sa lın ır. O rada ya n a şm a
J e s u s ’u b ir arzu d eliliğ in e sü rü k liy ecek tir.
S u sa n a ç iftlik te k i sa k in d ü zen e e n i k on u
k a stetm iştir. E v in erk ek ler in e h er sü rtü n ü şü n
de e lb ise sin i sıyırara k o m u zu n u o y n a tışı B u -
n u el’in in ce b u lu şla rın d a n b irid ir. F ilim b o y u n
ca b u h a rek etin d efa la rca tek rar e d iliş i on a alı-
şilm iş cilv e n iteliğ in i a şa n b ir a n la m verir. S u
san a d işiliğ in i ortaya k o y m a k ta v e ç ıp la k o -
m u zları gu ru rlu b ir isy a n b ayrağı g ib i dalga-
lan m ak td ır. J esu s v e g en ç A lb erto (e v in o ğ lu )
k en d i yolların d a bu ça ğ rıy a u yarlar. J e su s en
k estirm e y o ld a n on u sa m a n lığ a atar, A lb erto
is e k ita p lığ ın ı d ü zeltirk en , m erd iv en d e v r ilin SOKAK K IZ I SU SANA/SUSANA ( 1 9 5 D / L U I S BUNUEL
23
k a ran lığın d a bir ağacın a rd ın a g izlen d iğ i sa h n e sı g elin liğ i için d e ter k e d ilm iş, su la rın yü zü n d e
lerd e. N a tio n a l F ilm T h e a tr e’da g ö ste r ile n , bu- ça lk a la n ıp durur. G erçek te O liverio b u n eşe li
d an d ığı b esb elli kop y a d a b ile, (S u s a n a ’n ın şe h serü v en d en so n ra k a rısıy la y e n id en b irleştiğ i
v etle yu m u rta ak ın ı b a ça k la rm d a n a şa ğ ı sız d ır za m a n m u tlu lu k duyar. B u n u e l’in O liv erio ’nun
dığı sa h n e g ittiğ i gib i, A lb erto ile k u y u d a geçen k a rısıy la h iç ilg ile n m e d iğ i b esb e llid ir, b u yüz -
sa h n ed en de b irşey ler k ır p ılm ış) d erin e işley en d en k a d ın ç iz ik tir ilm iş b ir figü r o la ra k kalır.
e ro tik b ir ç a rp ıcılık var. Ö nüne g eç ilm ez c i n B ü y ü k b ir o la sılık la O liverio o k ısa ih tira s d e
se l itilim , S u sa n a ’d a B u n u e l’in öbür filim lerin - n em e sin i k a rısıy la a sla eld e ed em iy ecek tir. B u
d ek in d en d ah a soyu n u k , d ah a u ta n m a zca sın a n u e l’in ö zel o la ra k ü stü n d e d u rm a d ığ ı b u so -
tek rar b eliriyor. n u ç y e te r in ce işle n m e m iştir . Z aten b ü tü n filim
o ld u k ça h avad a k alm ak tad ır.
L’A ge d ’O r'un tü m ü n d e b elir tile r i se z ile n üç te
m a - cin sellik , p o litik a , k ilis e - B u n u e l’in b ü tün 1952’de S u b id a el C ielo ’y la E l a ra sın d a ya p ıl
ç a lışm a sü r e sin c e d e ğ işik d ev rele rin i b elirler. m ış ola n E l B ru to , b ir b irey in d iğ erin in in sa n
Î95Ö-55 a ra sı filim le r in an a e ğ ilim i cin sellik tir, lığ ın ı y a v a ş y a v a ş k a v ra y ışın ı g ö ster e n ilginç
b u n u n n e d en i d e b e lk i M ek sik a p iy a sa sın ın ö r am a y er y er b a şa r ılı ilk d en em e a tılım ıd ır. S o n
d eğ in su y a d ü şk ü n lü ğ ü g ib i c in se lliğ e d ü şk ü n r aları R o b in so n C ru so ’d a B u n u el, b u k avrayışı
o lm a sıd ır. P o litik a e ğ ilim i 1957’de y a p ılm ış R o b in so n la C um a a ra sın d a k i ilişk id e d ok u n a k
o la n F ran sız-M eksika o rta k y a p ım ı ü ç le m e ’de lı ve in ced en in cey e işle d i. E l B r u to ’yu ev v elce
- Cela s ’A ppelle l ’A urore, La M ort en c e Jardin, g ö rm ü ş o la n T on y R ich a rd so n 1954’te S ig h t
L a F ievre M on te a E l P ao - tek rar o rta y a çıkar. an d S o u n d ’d ak i y a z ısın d a şö y le d iyord u : «Kara
(B e lk i d e d a h a in ce eley ip sık d o k u y a n F ransız h oro zla r, k a sa p d ü k k â n ın d a a sılı d u ra n leşler
y a p ım cıla rın d ah a a y rın tılı, d a h a fe ls e fi ve ed e a ra sın d a g eç e n a y a rtm a sa h n e si k a ra k teristik
b i sen a ry o la r g etirm e le ri yü zü n d en .) D in de, gö rü n ü y o r v e bir y a fta d a şu ç ift a lım lı sö zler
N a za rin ’d en S im o n d el D e sie r to ’ya d eğ in u z a var: « b ü y ü lercesin e h ayvanca.»
n a n u sta e se r le r d iz is in d e " gözü n ü b ü d a k ta n
B u n u el sa lh a n e d ek o ru n u k u lla n m a d a k etu m
sa k ın m a y a n b ir e le ştir m e y le işlen ir.
davranır. V e film in g ü çsü zlü ğ ü de buradadır,
(B e lk i d e B u n u el a rtık ta m bir a n la tım özgü r y eter in c e azgın d eğ ild ir. E l B ru to , .salh an ed en
lü ğü n e, b ir u sta d o k u n u lm a zlığ ın a e r işm iştir .) tu tu lm u ş k ira lık k a til, m a su m b ir gen ç kıza
Ç ılgın a şk ın g e rçek ü stü k a v ra n ışı bu erk en fi â şık o lu r. O nu k en d i ç e v r e sin e sü rü k liy eceğ in e
lim le r in tü m ü n d e b ü tü n a çıla rıy la ele alınır o k ızın ev ren in e girer. P ed ro A rm en d ariz ro
k ış tır tm a (S u s a n a ), sa p ık lık (A rch ib a ld o ), k ıs lü n e u y m a d ığ ı için sa lh a n e k o k u su n u b irlik te
k a n çlık ( E l) . L os O lv id a d o s gib i g ö rü n ü rd e g etirm iy o r. E l B r u to ’n u n o m u zu n a b a ta n çiviyi
su çlu g en çlik so ru n u n u işle y e n b ir filim b ile, g en ç kız çık arır v e b ö y le c e filim b ir g ü z e l’le bir
e ro tik d o k u y la g ü çle n m iştir . H a fif bir filim y a b a n cın ın a şk ı o la ra k b aşlar. A m a so n u ç ta ro
o la n S u b id a e l C ielo’n u n te m e l sa h n e si b ile k a m a n tik k u ra la g ö re g elişir. Ü ste lik R o b in so n
ran lık b ir sahned ir: k a h ra m a n d ü ğü n g ecesi C ru so ’n u n in ce lik ve e sp risin d e n yok su n d u r.
fırtın a lı b ir d a ğ tep e sin d e , m ü th iş a y a rtıcı bir B a şla n g ıçta k i to p lu m sa l b ilin ç h ik â y esi (E l
o ro sp u y la ç ılg ın b ir g ece geçirir. S u b id a e l Cie- B ru to , m ü lk sa h ib i b ir ad am ın , k ızla b a b a sın ı
lo (1951), rah at b ir h ik â y ey e sa h ip , k e y ifli, k ay v e y o k su l k ira cıla rı e v ler in d en a tm a k iç in k u l
g ısız b ir filim d ir. H ik â y e, ö lm e k te o la n a n a sı lan d ığı k ab a d a yıd ır) p ek b a şta n sa v m a an la -
n ın v a siy etin d e h azır b u lu n m a k ü zere bir av u tılm ıştır . A yrın tıların ço ğ u (y a şlıc a m ü lk s a
k a t alıp g etirm ek zo ru n lu lu ğ u n d a k i b ir adam ın h ib in in şeh v e t d ü şk ü n ü m e tr e si P a lo m a ve m is
u zu n o to b ü s y o lcu lu ğ u n u an la tır. F ilim bazı k in m o r u k b a b a sıy la b irlik te y a şa d ığ ı ev h a y a
sa h n eleriy le k ab a lâ tin k o m e d isin e yak laşır. tı) B u n u e l’in en d er ra sla n a n a y d ın lık tu tu m u
Ö rn eğin o to b ü s, tra k tö r v e ök ü z sü rü sü n ü n hep için d e iş len m iştir. B u yü zd en E l B r u to ’ya ih a
b ird en ırm a ğ a sa p la n d ık la rı o m ü th iş h en g a n et e ttik te n so n ra P a lo m a n ın a n sızın ö n ü n e ç ı
m en in , b ir ip le ö k ü zleri ç e k e n k ü çü cü k b ir kız kan ve o n u d eh şete d ü şü ren k ara h o ro z görü n
ta ra fın d a n ç ö z ü m len işin i g ö ste r en sah n e. tü sü sa n k i b a şk a b ir filim d en alın m ad ır.
B u n u el’i h er şey d en ç o k ilg ilen d ir e n o to b ü s te E k sik o la n E l B r u to ’n u n a şk ın d a k i çılg ın lığ ın
ki k ısa a m a c o şk u n se v işm e sa h n e sid ir v e a sıl o n u ö lü m e sü rü k ley işid ir. O ysa b u d u ygu Abis-
g ü çlü k d e b uradadır, çü n k ü ö y le sin e u sta lık la m o s d e P a sio n ’da A leja n d ro ’y la C ata lin a ’yı k e
işle n m iştir k i film in d e n g esin i a ltü st ed er. Ge sin lik le ö lü m e sü rü k lem ek ted ir. Y e te rsiz o y n a
n e çılg ın a şk b aşlar, O liverio k en d isin i sa rm a n ışın a k a r şın A b ism o s de P a sio n (1953) B u -
şık la rın k ap lad ığı b ir d ü ş o to b ü sü n d e o rk estra n u e l’in ç ılg ın a şk ı e n arı, en b a şa r ılı b içim d e
e şliğ in d e sev işir k e n görür. O ysa g er ç e k te h er d ile g etird iğ i film id ir. W u th erin g H eig h ts sa p ık ,
yerd en k ilo m etre lerc e u za k d ü n y a m n te p e sin sa y ık la y a n bir ta sa rın ın ro m a n ıd ır. H eath-
de d uran bir o to b ü ste sev işm e k te d ir . V e dışar- c k liff’e k a şla rın ı ç a ttır ıp , C ath y’y i fo to je n ik
d a fırtın a kudurur. O liv erio ’n u n d ü şü n d e k a rı b ir y a b a n ta v u ğ u g ib i sa lın d ırm a k la o la ca k iş
24
k ard ığı b ir tra m v a y ı bir g ece sa r h o ş kafayla
çalarlar. T ram vayı bir k ere y o la çık a rın ca b ır a
k ıp g itm e n in ne k adar gü ç o ld u ğ u n u an larlar
v e e r te si gü n ü n ç o ğ u n u b u b a şb e lâ sı araçtan
k u rtu lm a y ı d en em ek le geçirirler. T u h a f d u ru m
lard a y o ld a n a lm a k zo ru n d a k a ld ık la rı y o lc u
lar h a rik a b ir tip ler k o le k siy o n u m eyd a n a g e
tirir: d a lav era a m a cıy la ellerin d e b ir İsa h e y
k eli ta şıy a n ik i se v im li k o ca k a rı, b ir h a y la z o ğ
lan lar gu ru b u yla b irlik te ev d e k a lm ış bir ok u l
d a d ısı, ik id e bir k a lb i tu ta n işg ü za r b ir tra m
v a y şir k e ti e m ek lisi, sırtla rın d a d o m u z k e lle
leri, b ö b rek ler, sığ ır b u tla rı ta şıy a n m ezb ah a
O /E L ( 1 953 ) /L U IS BUNUEL işçileri. Z am an za m a n g e ç ic i b en zerlik le r i o l
m a k la b ir lik te E a lin g k o m e d ile r in in te rsin e La
Ilu sio n , g ü ld ü rü ö ğ e le r in i ne şişir ir n e de tü
d eğild ir bu. C eh en n em in so lu ğ u d eğ m eli ona,
k etir. Ö rneğin bir m ısır k ıtlığ ın ın d oğu rd u ğu
tıp k ı B u n u e l’in ça tla m ış to p ra k la r, k a v ru lm u ş
y o k su llu k la ilg ili to p lu m c u y o ru m bir d ü k k a
ağaçlard an ku rulu ta ş k e sm iş d o ğ a sıy la v erd i
n ın d ışın d a e k m ek sizliğ i g ö ste r e n k ısa bir
ği gibi. B u g ö rü n tü M arv ell’in ü n lü b e y tin i y a
p la n la a n la tılırk en , öb ü r y a n d an b ü y ü k b ir
lanlıyor: «M ezar özel ve h o ş bir y er am a. S a
k a ra b o rsa m ısır is tifi r a sla n tıy la o r ta y a çık ın
n ırım h iç k im se orad a k u cak laşam az.»
c a b ü tü n b ir M exico k en tin in y a ğ m a y a k o ş
F ilm in b a şın d a ve so n u n d a k u ru d allara tü n e m a sı m ü th iş k o m ik g ö rü n tü lerle v erilir. Aynı
m iş a k b ab aları h avala n d ıra n ik i tü fe k patlar şe k ild e h er tü rlü d u y g u sa llık e ğ ilim i d e sık ı
v e b ö y le c e A lejan d ro ’ya C atalin a’n ın m ezard a d e n etim a ltın a a lın m ıştır.: Ö ksüz b ir o ğ la n a ar
so n b u lan a şk la rın a e şlik e d en ö lü m k o k u su k a d a şla rı y o l k ıy ısın d a filim çe v ir e n dolgun
b ü tü n b ir film e siner. B u n u el y a ln ızca so n b ö b ir k a d ın a k tr isti g ö ste r er e k «B ak, iş te senin
lü m leri sev d iğ in i sö y le r k e n film e h a k sızlık e t a n an bu» d iy e alay ed erler. O ğ la n ın az son ra
m ek ted ir. A leja n d ro ’n u n C ata lin a ’n ın tü rb esin e b u sö z le r e k an arak ç o ra b ın ı d ü z e lte n k ad ın ı
girip k en d in i o n u n c e se d i ü zerin e a tışın ı ve d ik k a tle sü zd ü ğü görülür. B u n u e l’in y a ra d ılı
çıld ıra n C atalina'nın ru h u sa n d ığ ı R ica rd o ta şın d a k i iğ n e ley ici ya n , y a d ırg a tıcı k a rşıtlık la rı
rafın d an v u ru lu şu n u g ö ste r e n so n sa h n e, e ş o la n g ö rü n tü lere y er verir: b ir d in se l tö ren a la
sizd ir. A m a a şık la rın h em k en d ilerin e h em de y ı sa y g ısız c a k a h k a h a la rla çın la y a n b ir ş e n
b a şk a la rın a k arşı g ö ster d ik le r i k o rk u n ç za lim lik h a lin e gelir, ecza cı ö lü m d u ru m u n d a g etiri
lik filim b o y u n ca işle n m e se y d i, s o n sa h n e bu len h a sta y a k ılı k ıp ırd a m a k sızm «Para ödiye-
kad ar iyi olam a zd ı. Ç ılgın a şk k en d in i u z la ş b ilir m i?» d iy e so ru v erir.
m az b ir b içim d e sö m ü rd ü ğ ü için za lim d ir. Ve
B u n u el’in za m a n a yarı o k adar g ü v en lid ir ki
ö lü do ğaya eg em en o la n zu lü m budur.: K e le
en b a y a t k o m ik ö ğ eler d e n b ile k a çın m a z ve
b ek ler can lı ca n lı E d u a r d o ’n u n r e sim ta h ta sı
b u n la rı u y g u la m a d a b a şa r ı g ö sterir. (Ö rneğin
n a iğn elen ir, b ö cek ler ayak a ltın d a ezilir, bir
b ir kız tra m v a y d a n o to m o b ille o n u izley en a şı
b ü yü olarak can lı bir k u rb ağa k a za n için e a tı
ğın a el k o l işa r etle r i yap ar, a d a m k ız la ta r tı
lır, sin ek ö rü m ceğ in a ğ ın a d ü şer. B ir isi «Bunu-
şa y ım d erk en bir yü k a ra b a sın a b in d irir.) La
e l’in h a şa ra tn a m esi» d e m iş. W agner m ü ziğin in
Ilu sio n V ia ja en T ranvia, b a şın d a a çık la y ıcı
a ld atıcı y u m u şa k v u ru şla rıy la u ğ u ld a y a n A bis
n ın da b e lir ttiğ i gib i gü lü n çlü b ir fık ra d a n fa z
m o s de P a sio n ’da b u ta sv ire u yar b ir şeyler
la bir şe y o lm a k id d ia sın d a d eğ ild ir. U zak bir
yok değil. B u d ö n em in k a p a n ışıy la y u m u şa k
M ek sik a k ö y ü n d ek i kan d a v a sın ın m istik y a n ı
bir ara d ö n em b aşlar. R o b in so n C ru so ’d a o l
n ı e le ala n E l rio y la M u erte’y e (1954) g elin
duğu gibi y a ln ızlığ ın v e k ırg ın lığ ın d o stlu ğ a y e
ce b u k a za y a g e lm iş iy i b ir filim d ir. B u n u e l’in
nik d ü ştü ğü bir d ö n em d ir bu. A rch ib ald o de
en iy i r a stg ele ci ü slû b u y la ç e k ilm iş o la n bu
la C ruz’da k ah ram an zih n in i ra h a t b ıra k m a
filim , b irin in b ir b a şk a sın ı te m iz le d iğ i son ra
yan m ü zik k u tu su n u a ta ra k m u tlu lu ğ a e r işe
b ileceğ in i b ird en fark ed er. B u d ö n em e F ran o n u n da h a k la n d ığ ı, so n r a ö b ü rü n ü n d e ö l
d ü rü ld ü ğü so n u g e lm ey en bir cin a y etle r se r i
sız p o litik a d en em eleri ü ç le m e sin d e n ö n c e y a
siy le g ü lü n ç b ir şek ild e b a şla r sa d a gid erek
pılan iki filim d aha girer. B ir i ta tlı bir filim ,
b u n u n k a çın ılm a zlığ ı iç in d e d e h şe t v eric i h a le
ö b ü r ü ise açık ça yam a lı b ir b ohça: La Ilu sió n
V iaja en T ranvía, E l R io y la M uerte. La gelir. K an d a v a sı h e rşe y d e n ç o k ö fk e siz c e y ü
Ilu sió n V iaja en T ranvía, S u b id a el C ielo ’nun r ü tü len b ir d in sel tö ren d ir.
k aygısız sev in cin e bir d ö n ü ştü r . B ir v atm an M istik o la n ın o rta sın d a k ara b ir ırm a k akar,
bir de b iletçi şirk etin o g ü n lerd e ısk a rta y a ç ı b ir k ıy ıd a k öy, öb ü r k ıy ıd a y sa k u rb a n la rın ç i
25
ç e k li kayık larla g ö m ü lm ey e g ö tü rü ld ü k leri m e
za rlık vardır. V e k a tiller vu ru lm a d a n y ü zü p ır
m a ğ ı g eçeb ilirlerse b u m eza rlık o n la ra k u tsa l
b ir sığ ın a k olur. Y arın ö b ü rg ü n y a k ın ların d an
b irin in ö cü n ü a lm a k iç in b irin i ö ld ü r m e si g e
rek eceğ in i b ile n b ir k a sa b a lı, a v ım b ek lem ek
ü zere h em en eşy a la rın ı to p la y ıp m ez a rlık k ıy ı L U IS
sın a geçer. Ö ldürülen a d a m ın d o stla r ı eğer
k a tilin cin a y eti ta m b ir in a n çla iş le d iğ i k an ı
BUNUEL
sın d a y sa la r o ırm a ğ a a tla d ığ ı sır a d a sila h la r ı
n ı za ra rsızca h avaya b o şa ltırla r . Ö len adam ın
•
cen aze a la y ı k a tilin ev in e so n b ir p r o te s to z i baykan
y a reti yap m ak için so k a k la rd a d o la n ıp durur.
E l rio y la M u erte’n in b ü tü n h a v a sı, ik i k a sezer
tilin k ısa b ir d o stlu ğ a k a p ıld ık la rı sa h n ed e tü
m ü y le belirir. S ev ilen b ir k ö y ih tiy a r ın ın cen a
ze tö ren in d e, sa y g ı d u ru şu sıra sın d a , k a rşı c e p
h elerd en ik i k a til b irb irlerin i ö ld ü rm e işin i
k ıs a b ir sü re iç in b ir ta rafa b ırak ırlar. Ama
so n u n d a «kurallar» ga lip gelec ek , h er ik isi de
taze d o stlu k la rın ı u n u tu p iste m e d ik le r i oyuna L uis Bunuel 22 Şubat 1900’da Ç alanda (A ra g o n )d a
d ö n m ek zoru n d a k alacak lard ır. H ik a y e yazık doğdu. B ir burjuva ailesin in çocuğudur, ö n c e p a
k i b ir geriy e d ö n ü ş b iç im in d e a n la tılır. D o k to r pazların yanında, sonra da Madrid Ü n iv ersitesin
o lm a k iç in k öyü n ü terk ed ip M e x ic o ’y a giden de okudu. B oks yapıyordu ve o günlerden böcek
zek i b a k ışlı gen ç b ir k a h ra m a n d ır o la y ı h a tır lerin y a şa y ışın a bir ilg i b aşlam ıştı kendisinde (bir
layan . Ş im d i iy ice p a la zla n m ış b ir id ea list'tir. böcek k oleksiyonu var o s ır a la r ). O kuldayken r es
Can k u rtarm an ın ca n alm a d a n d ah a ço k y ü rek mi, erkek gü zelliğin e örnek diye basılıyor.
lilik iste d iğ in i k a n ıtla m a k için k ö y ü n e dön er.
H en ü z g eçird iğ i u fa k b ir fe lç y ü zü n d en has- H em en b aştan bir ilg i unsuru olarak yüzyılım ızda
ta h a n ed ed ir ve o la y ı p a tla k g ö zlü bir h e m şir e en çok n efret e ttiğ i üç k işiy i de sayalım : B aşk an
ye a n latm ak tad ır. E n k o y u n e o -r e a list’leri b i Trum an, Kardinal Spellm an ve A denauer (en sa y
le ü rk ü tecek ağız d o lu su p alavra sa v u ra n bu dığı üç k işi ise Lenin, F reud ve E in stein ).
tip ’ten ö tü rü film in b a şla n g ıç v e k a p a n ış sa h B unuel 1925’de F ran sa'ya g e ç ti ve sü rrealistlerle
n eleri b erb a t olur. bağlandı. 1928’de U n Chien A ndalou’yu çevirdi,
B u n u el e lb e tte E l rio y la M u erte’de yen id en gerisin d en de L’A g e d’or ve L es Hurdes'i. O
günden bu yana bütün sinem am n b elki en ilgin ç,
b ir a çık la m a gerek tiren e n te lle k tü e l ta r tışm a
en k işilik sahibi y a p ıtı zen gin leşm ek ten kesilm edi.
v e fik irlerle ta m iste d iğ in e e r iş m iş d eğild ir.
B ir yanda eğer B unuel ulu slararası bir boyut ka-
(Irm a ğ ın m istik liğ i v e m eza rlığ ın k u tsa l bir
zanabildiyse öte yanda da bütünüyle Ispanyol k a l
y er o lu şu y o ru m la m a y ı zo ru n lu k ıla r.) G ene bu
m ıştır. Y apıtı Isp an ya an ılarıyla izlenm iştir. (A n
n ed en d en d o la y ı so n ra k i p o litik filim le r ü ç le
cak burada sözünü ettiğ im iz iz gü n eş altında dans
m e si sen a ry o y la sın ırla n m ış gib i görü n ü r. Ö zel
eden çingene kızlarından, boğalarla gü reşen d e
lik le La m o rt en ce J a rd in ’de a sıl k o n u y a g eç
likanlılardan ve Goya'dan öteye bir iz d ir ). Bu ne
m ed en , k işileri b elirle m ed en ö n ce bir yığın
denle B unuel’in y a p ıtın ı tartışm ad an önce Isp an
gerek siz g ö rü n tü ler verir. B u n la rla k a r şıla ştı
y a ’nın, B unuel terk ederkenki durumundan söz
rıld ığın d a A b ism os de P a sio n , S u sa n a v e E l
açm ak gerek.
d oğru d an d o ğru ya k o n u n u n ö zü n d en b aşlarlar.
Ö yle sa n ıy o ru m k i B u n u el gib i ç ılg ın lık n ö Y akın kom şularıyla k arşılaştırılırsa Isp an ya g eri
b etlerin i işle y e n b iri için b u tek çık a r yold u r. k alm ış bir ülkedir. T oplum sal ve ekonom ik ala n
larda büyük bir gecik m esi vardır. S iy a sa l alanda
C asino (1946) B u n u el’in o n u «Ş a rk ılı bir filim .
ise en k ö tü d iktatörlükler biribirilerini izlem ek te
T angolar ve n e b iley im d ah a n e le r sö y lü y o rla r
dirler. Genç bir k ap italizm doğm uştu. Büyük em el
h er h ald e b ir sü rü şey» d iy e a çık la d ığ ın a b a k ı
ler taşıyordu. A ncak g elişm esi için g erek li k oşu l
lırsa h o ş b ir a ca y ip lik te o lm alı; E l G ran Cala-
ları y a ratacak g ü çte değildi. E sk i düzen — m onar
vera (1949) v e U n e M u jer S in A m or (1951)
şi ve din — toplum daki güçlü yerine rağm en ar
h ak k ın d a P a ris’ten b ü y ü ley ici o ld u k la rı rap oru tık halk h oşnutsuzluklarını bastıram ıyordu. ö n
geliyor; ve La H ija del E n g a n o (1951). B elk i celik le dışarıdan gelen etk ilerle proletarya, bü
bir gün yard ım a k o şa rla r d a o n d a n so n ra tam yük bir hızla, gücünün bilincine varm ıştı. A ncak
b ir B u n u el y a zısı yazılab ilir. o da bölünm üş, kendi hüküm etini kuram az durum
Ç eviren: SEZER TANSUĞ daydı. G eriye ordu kalıyordu. Ordu Ispanya'da en
26
iy i örgütlen m iş siy a sa l gü çtü . A n cak ik tid ar k a v ken gösteriyor. Bu insanı vuran, ted irgin eden bir
gasın d a ordu da ik tidarsız k alm ış, C um huriyetçi görüntüdür. V e böyle olm ası da isten m işti. B unuel
m u h alefeti ezebilm ek için H itler’in, M u ssolini’nin skandal çıkarm ak için skandal arıyordu. A ncak
suç ortak lığın a ihtiyacı olm uştu. K ısacası Isp an bu skandal için skandal yaln ızca kendisini g ö s
y a ’da durum hiç de parlak değildi, in s a fsız v e term ek, kendisini bilm ezden g elen toplum a k en
sert k av g a la ra gebeydi. K ahram anlar ise h a y a l disini kabul ettirm ek iste ğ in i doyurabilirdi.. Ç ev
lerle doluydu, ancak hepsi de Isp an ya’da bir çıkar resiyle u y u şm azlığı göze çarpıyordu. A n cak bu
yol b ulm ak ta iktidarsızdı. u yu şm azlık bütün Ispanyol aydınlarının ortak y a
nıydı. Ç oğunlukla burjuvaziden g elen bu aydınlar
B unuel’in bütün yap ıtı boyunca bu h ayal ve ik ti yabancı kü ltü rle eğitilm işlerd i. F a k a t Ispanyol
darsızlık İkilisi görülür. Bu h ayaller ve ik tid ar burjuvazisi, örneğin F ran sız burjuvazisi için çok
sızlık; rüyalarında daha iy i bir dünya peşinde k o değerli olan aydın yardım ına pek k u lak asm ıyor
şan k â ğ ıt üstü ih tilâlcileri sü rrealistlere y a k ın la ş du. Y abancı bir kü ltü rle tarih sel bir ödeve hazır
m asını, öte yanda, bir etken rol oyn am aktan aciz lanm aları ve Ispanyol toplum undaki görevlerinin
siy a sa l partilere neden yazılm ad ığın ı bize a çık h içliğ i aydınların içine düştükleri dram ın nede
layabilir. H ayallerden, ik tid arsızlık tan söz eder
niydi. Gerçeklerden kopm uş Bunuel, aydınların h a
ken, bize bu konuda ışık tu ta ca k bir ik i n o k ta y a
yald ek i çıkışlarını film e a lm ıştı. A n cak bunun b oş
değinm ek gerek. B unuel bu h ayalciliği, y e te r siz
luğunu sezecek , aslında öldürm eyi um utsuz, tu t
liğ i kendi yaşayışın d a da tanım ış, bu h ayalciliği,
kulu bir çağrıyı g ü zel ve şiirli bulan budalalardan
yetersizliğ i aşm a sorusunu ya şa y ışın d a kendi k a r
yak ın acak tı.
şısın a da dikm iştir. B irinci örnek B unuel’in
okulda başından geçen bir olay. H a fta sonların Y alnız, B unuel bu çelişm e y i çabuk atla ta ca k , da
da okuldan çıkm adan önce dışarıda uslu durm a ha üçüncü film iy le olum lu bir tutum k azan acak
ları için papazlar B unuel ve arkadaşlarını M er tır. O günden bu ya n a B unuel’in Isp an yol g erçek
yem A n a heykelinin önüne götürür, onları M er leri y a da k ısa ca g erçek ler k a rşısın d ak i görüşü
yem A n aya bakarak kendi kendilerine cin sel is hayallerden, ik tid arsızlık kom plekslerinden s ıy
tek lerin i doyurm aya zorlarlarm ıç. İk in cisi Bu- rılm ış bir kişinin görüşüdür.
nuel’in gençliğin de boks yapm ası. B ugün Bunuel,
Isp a n y a ’da iç sa v a ş henüz bitm edi. F ranko hükü
filim lerinde sporu k işilerin doğal yollarda harcan
m eti ancak bu sa v a şın bir an ıd ır... B unuel’in bü
m ayan erkeklik güçlerinin b oşaltılm ası için bu
tün y ap ıtı bu uzun, aralık sız sa v a şı canlandırıyor.
lunm uş yapm a bir yol olarak tanım lıyor. S u san a’
Bu, bir adam ın dikatörlüğe, insanların söm ürül
da ihtiyar baba a v a gidiyor. K işi bir de genç
m esine, yoksulluğa, b ilg isizliğ e savaşıdır. Y apıtı
olursa av yetersiz kalıyor. L e journal d’une
söm ürm enin, dik tatörlü ğü n her biçim ine (din, or
F em m e de Cham bre’ın kahram anı bir de odun
du, polis, vb.) karşı derin bir n efretle doludur. S i
kırıyor (bizdeki futbol h asta lığ ı, özellikle stadlar-
nem ada E isen stein 'ın film leri bir yan a böylesine
da ses soluk k esilin cey e kadar bağırıp tepinm eler
ih tilâ lle bir olm uş b aşk a bir y a p ıt bulam azsınız.
biraz da olsa aydınlan ıyor).
Bunuel, Charlie Chaplin’le üzerine en çok y a z ıl
B unuel’in sinem ada ilk çek tiğ i sahne bize k en d i m ış sinem acı. E leştirm ecilerin bu ik i sinem acının
sini elinde bir ustu ra bir gen ç kızın gözünü k eser film leri k a rşısın d ak i tutum larında birden çok or
27
tak yön var. B ütün eleştirm eciler, B unuel ve Chap- şında bir etik etten gelm esi ilerideki çık m azları
lin ’i bütün zam anların en büyük iki sin em acısı o la nın tohum unu taşıyor. İlerde de g erçeğ e her han
rak tan ıtm ak ta sözbirliğindedirler. İsim leri g ö k gi bir etkiden yoksun olacak, etik etleri içinde
lere çıkarılıyor. A n cak bu, yapıtlarının özünü d a kendi k endisini hayran lık la seyretm ek zorunlu-
ha iy i gizleyebilm ek, anlam larından soyabilm ek ğu n a d üşecektir. D aha o günden annesinin elbi
için. B aş vurdukları yol da artık b a y a tla m ış bir selerini giyerek cinsel ilişk ileri de toplum sal iliş
yol: G eçm işleri üzerine büyük sa y g ı g ö ste r ile k ilerin bir devam ı olarak değil kendi billûr k ö ş
rinde bulunurken son filim lerinin önem ini k üçüm künde sürdürm ek istey ecek tir. D ışarıda ih tilâl
sem ek. L e Journal d’une F eu ım e de Cham bre da vardır, am a A rchibaldo’nun evinde h a yat normal
bu kuraldan kaçam adı. Bu, boşuna onları m üzelik a k ışıy la devam etm ektedir. Archibaldo toplum sal
eşy a yapm a çabalarına rağm en onlar en iy i k a v g a g erçek ten kopm uştur. H a y a tta ilk iste ğ i de bil
araçları olarak kalıyorlar. lûr köşkün sorum lusu öğretm eninin ölüm ü o lacak
tır.
B unuel’in yap ıtım savunan, ona b ağlı k alan bir de
sü rrealistler var. A ncak B unuel’le sürrealistlerin Archibaldo büyüyünce bir ik tid arsız olacaktır.
kopuşu çok eskidir ve köklüdür. Bugün de B unuel’i H ayalleriyle yaşam ak tad ır. B irçok kadınla k a r
çılgın aşk la açıklam aya k a lk ışm a k ek sik ve ya n şıla şır v e o n la n öldürm ek ister: ö n c e K en
lış olur. B ugüne kadar çılgın aşkın övgüsü olarak disine ik tid arsızlığın ı h atırlattık ları ve sonra sa
görülen L ’A g e D ’or g erçek te çılgın aşkın y ık ıl m im î olm adıkları için. A rchibaldo kadınların y a
m ası v e d em istifikasyonudur. E l’in m esajı a çık nında özgürlüğü yerine kendisini ik tid arsız yapan
tı. Bugün ise, L e Journal d ’une F em m e de şeyleri bulm aktadır. Örneğin rahibe inancında sa
Cham bre’den sonra kim B unuel üzerine çılgın m im î değildir. A rchibaldo kendisine biran önce
a şk tan söz etm eye yeltenebilir. B unuel hiç şü p T anrısına k avu ştu rm ayı te k lif edince korkuya k a
h esiz a şk tan yana. B ütün insan g elişm esin i en gel pılıyor. Y ine düğün sahnesinde, kadınların k ızlığ ı
leyen h erşeye karşı olduğu gibi. A n cak am açları üzerlerinde taşıd ık ları bir etik et, bir elbisedir.
daha yukarısını gözlüyor. Bu nedenle de eleştir m e E tik etler g erçek leri hapsedebildikleri sürece a s
leri tehlikeli sayılıyor. ker, polis ve papaz hayatlarından mem nundurlar.
A rchibaldo da görüntünün tam am lan m ası için ö l
B unuel’in T ürkiye’deki kaderi ise daha da garip: dürm eden önce gelin e S te-V ierg e’in önünde dua
B ilinm em ezlikten, tam m am azlık tan geliniyor. okutturuyor.
H albuki Bunuel, seyircilerim izin yap ıtım ta n ıy a
bilm ek fırsa tım bulduğu ender kalbur ü stü sin e B öylece filim de kadınları öldürm ek aşk yapm anın
m acılardan b ilisi. E n azından dört film i sin em a ve davranm anın anlam ım taşıyor. Çünkü bir k a
larım ızda oynatıldı (S u san a, E l Bruto, Robinson dını öldürm ek som ut bir olaydır. A ncak A rchibal
Crusoe, E l). T ek film iy le B ergm an üzerine öv g ü do bir iktidarsızdır. Toplum sal olarak da ik ti
ler düzülürken B unuel’i unutm anın te k anlam ı a n . darsızdır.
cak yapıtının g etird iğ i sorunları ta rtışm a y a pek
Bu, m üzik kutusunu (toplum daki aile b ağı) ve
gönüllü olm adığım ızdır.
bir kadının om uzuna dayanm ak için bastonunu
(artık kendi kendisine yetm iyor) a tm ca y a kadar
İK İ D E V FİLÎM : E N S A Y O D E U N sürecektir. A ncak hikâyenin burada bitm ediğini,
CRIM EN ve EL. E l'i hatırlam akla, anlam ak müm kün. A rchibal
do’nun serüveni F ran cisco ile sürüyor.
B ununel’in yapıtındaki ilk M eksika dönem inde
(1947-1955) iki büyük filim öncelikle g ö ze çarpı
yor. E n sayo D e U n Crim en ve E l. H iç çekinm e
den bu ik i filim sinem anın şah eserleri olarak g ö s
terilebilir. İk i filim biribirini tam am lam aktadır.
D aha doğrusu E nsayo D e U n Crimen, E l’in açık
lam ası, yan lış anlaşılm aların ortadan silin m esi
dir. İk i filim arasındaki y ak ın lık öncelikle filim -
lerin baş k işileri arasındaki ak rab alık tan g elm ek
tedir. F rancisco, m üzik kutusunu a tam am ış Ar-
chibaldo’dur. Bu yüzden, E l daha önce çevrilm iş
olm asına rağm en söze E n sayo D e U n Crim en’le
b aşlayacağım .
28
E l’deki F ran cisco m üzik kutusunu a ta m a m ış Ar-
chibaldo’dur. Y aşı kırkı geçkindir. P ap azın a ğ zın
dan öğrendiğim ize göre henüz hiç bir kadınla iliş
k isi olm am ıştır. K ısacası o güne kadar h ayal ku r
muş, hayalleriyle doym uştur.
F rancisco toplum ca görevin i yitirm iş bir sın ıfın
kalıntısıdır. T oplum sal g erçek le ilin tisi anılarını
hatırlam akla, hayal yolu yla oluyor. T ek işi filim
boyunca, yüzyılları aşan esk i bir b elgeyle k en d isi
n i toplum a kabul ettirm ek. F ild işi k ulesine çek il
m iş, kendi hayalin i yaşam ıştır. Çan kulesinde Glo-
ria ile geçen konuşm alarından öbür insanlara k a r
şı tutum u açıklanıyor, ö n c e toplum sal ik tid arsız
lığı kendisini başkalarının yap tık ların ı seyreder
durum a itm iş. H em gün d elik y a şa y ışa k atılam a-
m aktan doğan k ısk an çlık (a t yarışları d olayısıyla
halkın m utluluğunun kendisini rah atsız e ttiğ in i
söylüyor) hem de hayale k u v v et y ü k selttiğ i fild işi
k ulesin e inancı (yü ce kişilerin egoizm inden söz
ediyor) kendisini, başkalarının y aşayışların ı k ü
çüm seyerek durumunu doğrulam aya götürüyor. A R C H IB A LD O DELLA CRUZ'UN SUÇLU H A Y A T I/E N S A Y O
F ild işi kulesinde bir de ideal bir kadın var. Onun DE UN C R IM EN ( 1 9 5 5 ) /L U IS BUNUEL
etrafında «çılgın aşk efsan esi»n i kurarak boş g e
celerini değerlendiriyor. T oplantıda a şk konusun dan geçen aşk serüvenlerini an latm asın ı âdeta
da söylediklerinin sürrealistlerin söylediklerinin yalvarıyor. Öte yanda ek sik siz bütün kadınları
tıpa tıp eşi olm ası da bize B unuel’in bu akım ü ze h ayalinde büyük bir k o la y lık la elde edebildiği
rine, çılgın aşk üzerine neler düşündüğünü g ö ste için aynı işlem şim di kendisine k arşı dönüyor.
riyor. K arısının da ayn ı u cuzlukla başka erkeklerle dü
F ilm in başlarında geçen bir olay bize F ra n cisco ’ şüp k alk m ası gerekir. A yrıca Gloria g erçek te ne
nun kadınlara olan tutum unu açıklıyor. F ra n cisco ’ yap arsa yap sın F ran cisco’nun k a fa sın d a ken d isi
nun dünyası hayaller, düşünceler, kalıplar dün ne tak ılan davranışlardan sorum lu değildir. S o
yasıdır. için d e bulunduğu toplum un kalıplarını da n u çta F ran cisco için k arısın ın cinsel uzuvlarını
birer gerçek olarak kabullenm iştir. K ısa ca sı dün d ikm ekten başk a çık ar yol kalm ıyor.
y a sı burjuva ve hıristiyan ah lâk ın a kapanm ıştır. F ran cisco’nun h a y a lciliğ i karısını öldürm e oyu
B u yüzden F ran cisco’nun bir kadına dokunabil nunda da devam ediyor. K afasın d a kurulu sah n e
m esi için önce o kadına âşık olm ası, sonra da o lerin, bir ih tira s cinayetiriin, u şa ğ ı tarafın d an
kadınla evlen m esi gerekm ektedir. A n cak kendi k a onaylanm am ası da kendisini üzüyor.
fasından taşan gerçek k arşısın d ak i ik tid arsızlığı
F ilm in sonunda F ra n cisco ’yu gerek en yerinde, h a
bu gerçeğ i su çlam aya götürüyor. K afasın d a ona
y a lci ve iktid arsızların toplandığı yerde, m an as
verdiği yere uym ayan kadın orospudur. U şa ğ ı hiz
tırda buluyoruz. P ap azın F ran cisco için iy ile şti
m etçiye saldırınca u şağ ı yerine h izm etçiy i k ovu
ğ in i söylem esi ancak bize din kurum unu ay d ın la t
yor (biz de «dişi köpek k u yruk sallam ad ık ça...»
m aya yarar. Y oksa m erdivenlerdeki yürüyüşünü
diye atasözleriyle işin kolayın ı b u lm u şu z).
tek rarlam asıyla, çocuğunun R aoul’dan olduğuna
B irgün idealindeki kadını bulduğunu sanıyor, am a inancındaki in a tla F ra n cisco ’da bir d eğişik lik yo k
yanılıyor. İdealindeki kadın bir hayal, bir düştür. tur.
Y aln ızca F ran cisco’nun k afasın d a ve onun için El d olayısıyla S ad e’den çok söz edildi. A n cak E l
yaşam aktadır. M utluluğu için k afasın d ak i bu k a bütünüyle bir an ti-S a d e’dir. M utlak bir isim den
lıbı karısın a uygulam aya çalışıyor. A n cak k arısı söz edilm ek isten iliyorsa bu DostoyevskT (B a şk a
y aşayan bir canlıdır ve bir düşe hapsolm uyor. sının K arısı, Ebedî K oca - bu arada B unuel’in bir
Bundan sonra herşey F ran cisco için bir k ısk a n ç sıralar «Ebedî K oca»yı çevirm eyi tasarlad ığın ı h a
lık konusudur. K arşılaşm alarından önce kadının tırlatalım ) olabilir.
bir y a şa n tısı var, bunu k ıskanıyor; birlikte olm a Y alanlarla g er iy e atılm a k isten ilen gerçeğ in k en
dıkları anlar karısı ya şa m a y a devam ediyor, bu di ak ışın ı bulm ak çabasıdır. K arşılığın ı da ancak
nu k ıskanıyor. D o sto y ev sk i’nin rom anlarındaki kriz bölüm lerin
D aha ilk geceden başlıyor hikâye. Ortada iki şey de bulabiliriz.
var. F ran cisco’nun hayal dünyasının yık ılm am ası A rchiba’do ve F ran cisco ik i canavardır. E n sayo
için karısının aşağılan m ası gerek. B öylece bunca D e Un Crimen ve E l h a sta bir toplum un ürünü
yıllık yaşayışı, hayal dünyasının k uralları doğru (buna sürrealizm ve çılgın a şk da dahil) kişilere
lanm ış olacak. Gücünü kazanabilm ek için karısm - B unuel’in am ansız saldırısı ve g erçeğ e dönüştür.
29
F ran sız S in em a tek ’i «hâzinelerini» 1949’dan bu
yan a iş te bu beton sığ ın a k ta saklar. B eton sığ ın a k
ta k i «hâzinelerin» sırları ise P a ris’in «Courcelles»
sok ağın d a bulunan S in em atek ’in m erkez binasın-
dadır. Zemin k a tta telefon lar aralık sız işlem ek te
dir. Tokyo, B uenos A ires, L ondra aram aktadır.
M ary M eerson on diliyle cevap verir telefonlara
M ary, A lexandre Korda, K in g Vidor, R ené Clair,
Jacq u es F eyd er gib i ünlü u sta la rla çalışm ış bü
yük sin em a dekorcusu L azare M eerson'un k a r ı
sıdır. T ah ta korkuluklu m erdivenleri, sinem a m ü
zesin in ilk hâzineleri olan afişler süsler. Birinci
k a tta dekor değişir. S inem a tarihinin paha b içil
m ez belgeleri buradadır. V itrinlerin ardında Mur-
nau'nun, Ophuls'ün yazdıkları orijinal «Scripts»
1er var. Bunu M etropolis’in, N ieb elu n gen ’in ve Ca-
lig a ri’nin esk izleri izliyor. A z ötede bir k ayık de
seni: «Yer sarsılıyor» için V iscon ti çizm iş. Bu
k at, biraz da, L otte E isn er’in dünyası. A rkeolog,
sa n ’a t tarih çisi, sinem a yazarı, ayn ı zam anda da
ünlü bir A lm an exp resyon izm i uzm am olan B a .
yan E isn er S in em atek ’in g ezg in ci elçisidir. M üze
y i zen gin leştirm ek için dünyayı dolaşır yorulm a
dan. B ir bakarsınız R om a’dan dönm üştür: D a ğ a r
cığın d a G iu letta M assin a’nın elbiseleri vardır. B ir
bakarsınız Stockholm dönüşü çantasından B erg-
m an’ın, S jöb erg’in el yazm aları çıkm ıştır.
HENRI LANG LO IS
SE SSİZ b i r d ü n y a
M üze binasının sonuncu k a tı S in em atek ’in beyni
dir. K itaplık, fo to tek , program asyon, doküm an
tasyon , güm rük, m uhasebe, tarih sel araştırm a bö
lüm leri bu k a tta toplanm ışlardır. K apılardan bi
rinin ardında Jean E p stein ’in k ızk a rd eşl ve «La
M aternelle» adlı film in ortak yön etm en i M arie
E p stein vardır. F o to te k ’i yön eten ise sinem a y ö
n etm en i J. B. B runius’ün k ızk ard eşi Sim one C ot-
ta n ce’tır. B itişik te, ç ift k a n a tlı kocam an kapım n
ardında da, Jean C octeau’nun «hâzinelerim iz ko
ruyan yedi başlı efsa n e canavarı» diyerek y ü celt
yeryüzünün tiğ i F ra n sız S in em atek ’inin kurucusu ve gen el
sek reteri H enri Longlois'in odası bulunm aktadır.
en büyük «CERCLE D U C tN E M A »D A N SİN E M A T E K ’E
30
bire ıssız bir Çölün ortasın d a buldular... E p stein n ega tiflerin in yokedilm esi için yap ım cı
— O tarihte ne yapıyordunuz? lara y etk i verdikleri halde, bizim varlığım ızı ö ğ
— Hiç. renince düşüncelerini d eğiştirerek n egatiflerin i b i
— Sinem ayı seviyor m uydunuz? ze verdiler. F ilim leri nerede saklıyabilirdik, çö
— E vet seviyordum . H epsi bu. Sadece seviyordum . züm ü zor bir m eseleyd i bu. A m a son derece bü
— T ahsilin iz? yü k olan (1 0 x 6 ) banyo dairem h atırım a geldi. S i
nem ateklerin çoğu, İta ly a ’da y a da L a tin A m eri-
— Y ok ... K ötü bir öğrenciydim . En gerisindeydim
k a ’dakiler olsun, böyle apartm an dairelerinde işe
sınıfın. B itirm e im tihanlarının hiç birini de b aşa
koyulm uşlardı hep. S in em a tek ’ler bir bakım a,
ram adım . A m a aldırm ıyordum buna, vız g eliy o r
sessiz san atın içinden geçip «Öncü Sanatı» y a r a
du. Sadece sin em ayla ilgileniyordum . 1935’te Geor
tan bir büyük dalganın son sıçram aları olm uşlar
g es Franju ile Cercle du C iném a’y i kurduk.
dır. S esli sinem a çölü önüne geldiğim izde, sonra
— Bu bir Ciné-Club m üydü?
dan bulup çıkarm ak için heyk ellerin i göm en P u t-
— E vet, M arignan yakınında 150 k işilik bir sa
londu. H aftad a bir sessiz filim gösteriyorduk. Bu
san atı özleyen sinem aseverlerin hem en hepsi g e l
diler. ilk sean sa katıla n la r arasında E lie Faure, 5 0 BİN FİLİM
André Gide, Sim one S ignoret, Jacques B ecker,
1936 yılında H enri L anglois, G eorges F ran
Y ves A llégret, P révert k ard eşler vardı. Sonra
ju ve P. H. H arlé tarafın d an kurulan F ra n
gen çler... S inem a her zam an gençleri ilgilendir
sız S in em atek i d evletten yardım gören, onun
m iştir.
kontrolü altın d a bulunan ve 1901 kanunu
Program da, sanıyorum , bir kom ik filim ler seçm e
çerçevesinde çaü şan özel bir dernektir. Léon
siy le «Sept ans de M alheue» y er a lm ıştı. B azı
M athot başk an lığın d ak i F ran sız S in em ate
seanslar 5 sa a t sürüyordu. B ir a k şa m h atırlıy o
ki, üyelerinin y a rısıy la veznedar ü y ey i dev
rum, biri M au d it/L a n etli olm ak üzere F ritz
letin tâ y in e ttiğ i bir yön etim kuruluyla ida
L an g’ın üç film iyle, A y d a Kadın’dan bir parça
re edilm ektedir. K ültür B akanını tem silcisi
gösterm iştik . L an etli’nin g ö sterilm esi b aşlad ığın
olan bir hü k ü m et kom iseri yön etim kuru
da sa a t sabahın l ’iydi. Ü ç seyirci g it ti sadece.
lunda veto hak k ın a sahiptir. F ilim leri top
Ö tekiler kaldılar. G erçek bir ayindi bu.
lam ak ve m u h afaza etm ek le görevli olan
— G österilerden önce a çık ta rtışm a yapılıyor sin em atek ayrıca bir de sinem a m üzesi m ey
muydu ? dana getirm ek le yüküm lüdür.
— H ayır, hiç bir zam an yapılm adı. B ir prensip F ran sız S in em atek i elli bini a şk ın filim (kop
m eselesi yap m ıştım bunu. P aram ız azdı ve ben y a ve n e g a tif), beş bin ciltlik bir kitaplık,
filim leri kendim takdim etm ek zorundaydım . K e yüzbin fo to ğ ra flık bir fo to te k bir b a sk ı ve
lim eleri birbirine karıştırıp duruyordum. A m a a l developm an laboratuvarı, a fiş, el yazm ası,
dırm adım ... D oğru dürüst konuşm ayı hiç bir z a m aket, dekor eskizlerine sahip bulunm akta
m an b ecerem em iştim z a te n ... İşte a şa ğ ı yukarı dır. S in em atek a y rıca sin em a kültürünün
bu sıralardaydı. F ransız sinem ası m eslek g a z e te ya y ılm a sı için ta rih sel araştırm a, F ra n sa ’
sinde çalışıyordum . G azetenin direktörü Harlé, da v e F ra n sa dışında sergiler düzenlem e,
sessiz filim lerin korunm ası ve bir sin em a tek ’in u lu slararası festiv a lle r e k atılm a, sinem a
kurulm asının gerek li olduğu hakkındaki düşünce tarihi dersleri gib i çalışm alar da y a p m ak ta
lerim le ilgilendi. Bana, bazı kopyaları satınalm a- ve sürekli filim gö sterileri düzen lem ek te
m a yardım eden 5000 fran k lık bir kredi te k lif e t dir. Sinem atek, ulu slararası ik ili a n laşm a
ti. S in em atek ’in edindiği ilk film i, D oktor Cali- larla, dış ülkelerden serb estçe «filim » k a
g a ri’nin M uayenehanesi'nin bugüne k adar gelen bul etm ek ve d eğ iş-to k u ş yap m ak y e tk isi
harikulâde bir kop yası oldu. B öylece, H arlé’nin ne de sahiptir.
yardım ıyla, 1936 da F ran sız sin em a tek ’i kuruldu.
B ugün dünyada otu z kadar sin em a tek bu
— B azı sessiz filim leri bitpazarından sa tın ald ı
lunm aktadır. Ü nlü sin em atek ler arasında
ğınız söyleniyor?
Londra’da B ritish F ilm In stitu te, N ew
— E vet, am a bitpazarından değil. Oralarda ancak
Y ork’ta G eorge E a stm a n H ouse v e F ilm
şim di bulunabiliyor. O tarihlerde ellerinde sessiz
L ibary o f M useum of M adern A rt Torino
filim bulunan bazı k im seler onlardan kurtulm ak
m üzesi, MUano C inem ateca Ita lia n a , Kus,
istiyorlardı. Ticari n iteliğ i olm ıyan filim lerin p i
Ç ek oslovakya, D anim arka Sinem atek leri
yasası da yoktu, iflâ s halinde olan şirk etler elle
yer alm aktadır.
rindeki k op yalan , aralarında benim de bulundu
ğum , birtakım kaçıklara satıyorlardı. F ra n sız S in em atek i P a r is’te C ourcelles so-
kağm dadır. F ilim gö sterileri ise U lm sok a
B A N Y O D A SA K L A N A N H A Z İN E
ğındaki P ed agojik m üze ve C haillot S arayı
— F ilim leri banyoda depoladığınız doğru m u? salonlarında yapılm aktadır.
— E vet, doğru. Örneğin, Germ aine D ullac, Jean
31
perestler gib i yaptık. İşte uluslararası d eğiş to- ruz. F ilm i ç a lış tır m a k g e re k ir. F ilim g ö s te rilm e k
kuşlar problem i o zam an kendisini gösterd i. Bu için y a p ılm ış tır . G ü n ü m ü z d e f ilim le r in k o r u n m a s ı ,
m eseleyi, 1938 de P a ris’te, Londra’nın B ritish Film o n la r ın yeni, ö zellik le y an m az» tü rd e k i p elik ü l
In stitu te, N ew Y ork’un M useum of M odem lere g e ç ir ilm e s iy le y a k ı n d a n ilg ilid ir B u ise k r e
A rt ve B erlin’in R eich film archiv’i tem silcilerinin d i y e o l d u ğ u g i b i i ş i n önemi ni a n l a m ı ş o l m a y a d a
de katıldıkları uluslararası bir toplantı düzenliye- bağlıdır.
rek çözüm lem eye k arar verdik. — F i l i m l e r s i n e m a t e k ' e o t o m a t i k o l ar a k mı b ı r a
İşgalde, S inem atek zor durumda kaldı: F ilim lere k ılırlar ?
el kondu. B azılarını F ran ju ’nun apartm anında ve — Hayır, her şey dostluk çerçevesi içinde ya p ı
hele gü n ey bölgesinde F ig e a c şatosu n d a sak lam ak lan anlaşm alara bağlıdır. A m a si ne ma endüst risi
m üm kün oldu. B unlar k u rtu lu şa kadar kaldılar her zam an bize yardım cı oldu. B u g ü n en çok fil
orda. N e yazık k i A lm anların alıp götürdükleri me F ran sız sin em atek i sahip b u l u n ma k t a d ı ı B u
filim lerin bir kısm ı bulunam adı. B unlar arasında na rağm en sin em atek filim toplam a işine bütün
önem li 20 kadar p ozitif k op yayla E clair şirketinin h ızıyla devam etm ektedir. D epolarım ızda 50 bin
sessiz n egatiflerin in bir k ısm ı yer alm aktaydı. filim var. A yrıca 25 bin filim de depolanm ak için
K urtuluştan sonra M essine A venüsündeki binaya sıra beklem ektedir.
yerleştik. Sin em atek sonunda bu yere k a v u şm u ş
tu. D evlet bize yardım olarak ilk d efa 100.000 FİL İM SEÇİM LER İ VE M EDY UM ’LUK
frank verdi. Bu rakam g ittik ç e artarak 1946 da 8 D E N İL E N B İR M ESLEK
m ilyon fra n g a yükseldi. O tarihlerde personel bul — F ilim lerin hepsini görm eniz elb ette k i m üm kün
mak, sin em atek ’in servislerin i organize etm ek g e olm uyor ?
rekiyordu. T ek k elim eyle her şey i yeniden yapm ak — Olm uyor tabiî. B ir bakım a «m edyum » rolü o y
gerekiyordu. Gençtim , istersen iz sa ftım diyelim nuyorum . F ilim lerin listeleri var. A m a listelerde
buna, tehlikelere, zorluklara, engellere, hele iftir a bazen yön eticilerin adı geçm iyor. O zam an filim
ların yol a çacağı k ötü lü k lere aldırm ıyor, bunla lerin adına bakıyorsunuz. Ö rneğin bir gü n Le
rın yaratabilecekleri teh lik eleri düşünem iyordum . R etapeur de C ervelle isim li bir film e rastladım .
B ir dostum şö y le diyordu: «Seni anlam ıyorum . İçim den bir ses, «bu film i çekip çıkarm ak gerek»
U çurum un ü stüne gerili bir ip te yürüyorsun ve diyordu. 1909 sıralarında yapılm ış trükajlı bir k o
yürüm ekte devam ediyorsun.» E v e t işte, sin em a m ik tir herhalde d iye düşünüyorduk. O ysa çok
tek yürüdü. B öyle yürüdü. Y ıllarca bir uyur g e geçm eden film in E m il Cohl’un şah eseri olduğu an
zer gibi yürüdü ve kam u oyuna neler b aşarabile laşıldı. B unun yan ısıra elim izdeki filim lerin n e
ceğin i gösterd i.
g atiflerin d en çok sayıd a fo to ğ ra fla r da çekiyoruz.
KORUM AK SA K LAM A K E S A S F otoğraflard an film in önem i hakkında bir şeyler
— Bu başarılar nelerdir? öğrenm ek m üm kün olabiliyor.
— Sin em atek düşüncesi, hiçbir çağd aşın d eğeri — P rogram larınızı n a sıl hazırlıyorsunuz ?
ni şim diden k estirem iy eceğ i bu ele avu ca sığm az — B ir yandan k lâ sik bir sıralam aya d ik k at edi
«maddeyi», sin em atogra fik sa n a tı korum ayı, m u yorum . ö b ü r yandan da bunun tam tersini ya p ı
hafaza etm eyi içerir. S a n a tta sadece zam an seçer. yorum . M etropolisi g österirk en bilinm eyen «şa
B öylece her şey i m u hafaza etm ek esastır. A yrıca, heseri» de ihm al etm iyorum . M u m au ’nun dört
elde hâlâ k im lik leri tesb it edilm em iş filim ler v a r önem li film in i g ö sterm ek ten çok onun eserinin tü
dır. B u ise filim arşivleri' yan ısıra filim dışında münü ta n ıtm a y ı y e ğ görüyorum . S in em atek bir
kalan b elgeleri de top lam ayı g erek tirir (dergi, bel b akım a L ouvre’la «Modern sa n atlar m üzesi» k a
ge, fo to ğ ra f v.b.) rışım ıdır.
Sinem atekin tem el m eselesi filim lerin m u h afaza — B azı yön eticileri sizin o rtaya çıkardığınız sö y
sı olduğuna göre bu işe u ygu n beton sığınakların leniyor.
yapım ı im kânları araştırılm alıdır. — Y öneticilerin y eten eğ in i y a da film in i ortaya
— Sizin sığın ağın ız y eterli m i? çıkaran daha çok S in em atek ’in seyircileri olm uş
— B izim beton sığın ağ ım ız harikulâde d eğil am a tur. B ergm an y a da A ntonioni’y i o rta y a çıkaran
«koleksiyon» işin i g eri bırak m ayacak k adar g e ben değilim , gen çlik tir. A ntenlerim iz bütün dün
niş. Şim dilik önem li olan da budur. E n iy i m u h afa y a y a gerilidir. H iç bir m odaya da kurban etm eyiz
za şek li için tezim şu: B ir so y u tla m a v a r ... Yani k endim izi. İş te bu yüzden değerli sa n a t eserlerini
k u ram ... B ir de gerçek v a r ... Y ani deney. İdeal bulup çıkarabiliyoruz. B enim d iktatörlüğüm , ça
beton m uhafaza sığm ak ları yapım ı için g erek li lışm a arkadaşlarım ın çoğunda olduğu gibi, h oşu
her şeyden yararlanan k im yacılar bir şey ler unu m a g itm ey en filim lerin gö sterilm esin i en gellem ek
tuyor olm alılar. Zira filim lerin, bozuldukları olu ten çok p rogram lara zam an zam an «sevdiğim »
yor. Bu g erçek ... N için ? B ilm iyorum . B an a öyle bazı filim leri dahil etm ek ten ibarettir.
geliyor ki, filim lere u ygu n olm ayan bir ortam da — B ir örnek verebilir m isin iz?
sönüp gidecek canlılar gibi davranm ayı u n u tu yo — André A n toin e’nin «Suçlu»su, başk a yerlerde
32
gösterilm esind en utanılan S troh eim ’in «Queen diyordu. T ıklım tıklım dedikleri 50-60 kişiden ib a
Kelly»i, değeri uzun süre teslim edilm eyen İta l ret. O ysa önem li olan da bu 50-60 k işi. îlerd e m u
yan sessiz sinem ası, bazı w estern ’ler, C avalcan ti’ hasebeci, m ü fettiş olduktan sonra, içlerinde h ari
nin «Sim on le Borne»u. kulade hatıralar ta şıy a ca k seyirciler yerine, s a
A m a asıl önem li olan sürekli bir biçim de ilg ili k a londa g eleceğ in T ruff a u t’sunun Chabrol’ünün,
labilm ek, sin em ayı aram ak, bıkm adan arayab il Torre N ilsson , N ich olas R a y ’ınm bulunm ası y eğ
m ektir. ö rn eğ in Oxbow incident (1943) gib i ü n değil m idir? Öyle sanıyorum ki F ran sız sinem a-
lü filim leri olan büyük A m erikan yön eticisi W il te k ’i özellikle bu alanda başarılı oldu.
liam W ellm an’i ele alalım . İş te k im secik ler çıkıp
da bu W ellm an’in eserinin tüm ünü ta n ıtm a y ı akıl B İR S İN E M A M Ü ZESİ
etm edi. Bu n ok talara beni m erak çılgın lığıyla — S in em atek ayn ı zam anda bir sinem a m ü zesi
suçlayanlarla, ince eleyip sık dokum adan filim dir. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir? Sinem a
gösteriyor diye yerenleri cevaplam ak için d eğ i m üzesini tan ım lar m ısınız?
niyorum . K rauss’un «Le Chemineau», D en ola’mn
«Rocambole», Leonce P erret’nin «L 'E nfant de Pa- —■ Sinem a m üzesi bir girişim gibidir. Şunu demek
ris»ini sadece isim lerine gü ven d iğim için «çekip» istiyoru m . İşe başladıktan sonra birtakım evreler
çıkardım . Şim di kim se bu eserlerin değerini ya d den g eçilir. Son evre ise g ö steri salonudur. îlk si
sım ıyor... A caba bu «ince eleyip sık dokum adan nem a m üzeleri tek n ik h ü v iy et taşırlardı. Ç eşitli
film gösterm ek» m idir? araçların top lan m asıyla yetin ilird i. B enim için
sinem a m üzesi tam am en başk a bir şeydir. B en
GELECEĞ İN T R U F F A U T L A R I ce, sin em a m üzesi tek n ik le onun dışında kalan
— Seyircilerinizin bütün bu filim lere sizin duy her şe y i içeren bir bütünün tem sil e ttiğ i sin em a
duğunuz ilg iy i gösterd ik lerin i sanıyor m usunuz? to g ra fik san atın m üzesidir. S in em atografik sa n a
— S in em atek ’e her h an gi bir g ö steriye, eğ len ce tı kendine özgü bir hava, «am biance,» içinde y e
ye gidilir gibi gidilm ez. S in em atek ’e g itm ek sine- niden o rta y a k oym ak hiç bir zam an düşünülm e
m a’yı sevm ek, bazı riskleri, örneğin, bir Japon m işti. F ran sız sin em a tek ’i 1945 te bunu denedi.
film ini, ya zısız bir R us film ini, Çek dili k op yasın V e öyle sanıyorum k i F ran sız sin em a tek i’nin sin e
dan seyretm eyi göze alm ak dem ektir. m a san atın a en orijinal k a tk ısı da budur. M esele
A yrıca önem li olan seyircilerin sa y ısı da değildir. nin bu yönü ilk başlarda pek iy i anlaşılm adı. B i
B ugün herkesin teslim e ttiğ i bir şey vardır. S i rini hatırlıyorum . «Bütün bunlar iyi hoş, titiz ve
nem atek gen ç F ran sız okuluyla ö tek i sinem a ok u l z e v k li... A m a P a ris’li b a sit bir kız ne anlar, bun
larının form asyonunda son derece büyük roller lardan,» diyordu. S an k i P a ris’li b a sit k ız bir Re-
oynam ıştır. N için ? G ayet b asit. Zira biz sey irci noir’ı duyam azm ış gib i. T am tersine, sa n a ta an
nin sayısından çok k alitesin e önem verdik. D aha la tım la varılm az; sa n a ta duyu ile varılır. Sine-
çok sayıda seyirci elde etm ek için değil, eserlere m a tek ’te hep bunu yap m ak istedim . S eyirciyi her
seyirci bulm ak için gösterd ik bu filim leri. zam an, şu y a da bu film i küçük şem alardan ya-
rarlanm aksızın ve hele ilk g ö sterild iğ i ta rih te k a
N itek im sin em atek seyircisinden sin em a y ö n eti
lem e alınm ış bir analizini de verm eksizin, yalın bir
cileri son derece mem nun. Ç eşitli ülkelerden en
an layış h avası içinde, filim le yalnız başına bırak
azından on kadarı bana şöyle dediler: Bu sey irci
m ak istedim .
nin dünyada eşi benzeri yok. B enim için sinem a-
te k ’in gerçek rolü laboratuvar çalışm asındadır. S in em atek B erlin’de, M ünih'te, C harleroi’da se r
Geçen gün ku lağım a şö y le bir şey çalındı. Biri g iler açtı. Bu sergilerde halk salondan salona g e
«Sinem atek program ları öylesin e ilg i çek ici oldu çerek sinem a tarihini izliyordu. Sin em atografik
k i herkes gelecek . Salon tık lım tık lım dolacak.» san atın büyülü dünyasıydı bu. E şyalar, dekor ve
A llegret, A ntonioni, A u tan t-L ara, B ecker, B ergm an, Brown, Bunuel, Capra, Carné,
C avalcanti, Chaplin, Clair, C lém ent, C louzot, Cocteau, Cohl, C ousteau, D elluc, D isn ey,
D onen, D ovjenko, D ulac, D reyer, E isen stein , E p stein , F eyder, F la h erty , F ranju, Gan
ce, G aum ont, Grémillon, G riffith, H itchckock, îv en s, K eaton, K elly, Korda, K urosaw a,
L ang, L osey, Lum ière, M éliès, M elville, M izoguchi, P ath é, Pudovkin, P . P revert, N .
Ray, S. R ay, R enoir, R ossellin i, de San tis, S en n ett, de Sica, Sjöström , Sternberg, Von
Stroheim , T edesco, Ç ukray, Tourneur, V isconti, Y u tk eviç, Zeman, Zinnemann.
Sin em atek ay rıca şu ak törler için de özel program lar düzenlem iştir:
33
renk bu harikulade dünyanın yaratılışın d a k en B İR A N K E T
dilerine düşen ödevleri en iyi bir biçim de yerine A n k eti cevaplıyanların ortalam a y a şı 24’tü. Ü çte
getirm işlerdi. Örneğin 1955 P a r is’te açılan se rg i ik isi edebiyat y a da bilim dallarında öğren ciyd i
de İsveç okulu gri-m avi renkle an latılm ak iste n ler. G eriye k alan lar ise çeşitli m eslek sah ip leriy
m işti. diler. Y abancı uyruklular da a n k eti cevap lıyan la-
Bu bir raslantı değildi. R enklerin esrarlı sim yası rın b eşte birini teşk il ediyorlardı. T unus’lu bir ö ğ
içinde m avi-gri, benim için, o tarihlerde İsv eç si renciye göre sin em asever «R usça y azılı bir Çin
nem asının ta kendisiydi. film ini, hiç bir k elim e an lam ak sızın seyreden ve
— Sin em a m üzesinin ulu slararası bir h ü v iy eti o l bundan zevk alan» insandır. Ondokuz yaşın d ak i
m asına ta ra fta r m ısınız ? bir F ran sız öğrencisine göre ise, sin em asever «sev
d iği y a da tanım ak iste d iğ i bir eseri görm ek için
—■ E vet. Onun sadece F ran sız san atın ın m üzesi
yağm u r altın d a bir sa a tlik bir yürüyüşü göze alan»
değil, sinem anın ta k aynaklarından b aşlıyarak
kim sedir. B a şk a bir öğren ci sin em aseverleri iki
bütün dünyadaki g elişm esin i adım adım izliyen
k a teg o riy e ayırıyor: B irinci k ısım d a bütün filim
uluslararası n itelik te bir m üze olm asını istiyoruz.
leri yiy ip -y u tm a k istiy en , tarih m eraklısı barbar
E Ş StZ B İR SE Y İR C İ TOPLULUĞ U lar var. İkinci kısım da ise yedinci san atı ciddiye
S in em atek gösterilerin i P anthéon yakınında, U lm alan, ince ruhlu, u y g a r düşünceli seyirciler yer
sokağında bulunan ulusal pedagoji m üzesinin a lt a lm ak ta. Seyircilerin U lm so k a ğ ın a g ö sterd iğ i il
salonunda yapm aktadır. (Ş im d i P a la is de Chaillot' g i daim a şa şırtıcı olm uştur. S in em atek seyircisi
da da bir salonu var.) ortalam a h aftad a 2 ilâ 5 d efa U lm so k a ğ ın a g it
m ektedir.
P ed agoji m üzesinin sakin havası ak şam a doğru
H aftan ın a ltı günü gidenler de yok değil. Bunun
birdenbire değişir. Sin em atek seyircileri gruplar
n edenlerini de iki k ategorid e top lam ak müm kün.
halinde U lm sok ağının yolunu tutm uşlardır. M er
B ir yön eticin in eserinin tüm ünü tan ım ak y a da
divenlerde kuyruk olanlar bir süre sonra gösteri
k lâsik leri yeniden görm ek. A n k eti cevaplıyan s i
salonunun iki sadık ve d eğişm eyen yü zü yle k a r şı
nem atek sey icileri şim d iye kadar gördükleri
laşırlar. B iletlerin k esilm esi sona erince kapılar
program lardan en çok etkilendiklerini şöylece sı
kapanır. B ay Gion m akina dairesindeki görevine
ralıyor: E isen tsein , F ritz L ang, A k ira K urosaw a,
koşar. G österi başlam ıştır.
Gene K elly, H itchcock, M izoguchi, B ergm an, D o
Gion, sin em atek seyircilerin i h erk esten çok ta n ı nen, W ells, Renoir, Stroheim , N . R ay, R ossellini,
yan adam dır. B urada her şe y i çekip çeviren odur. Capra, Bunuel, M elville, B u ster K eaton. E n çok
A nıları m ı dediniz? E lb ette v a r... K orkunç İvan ’ anılan filim ler arasında ise B unuel’in «A ltın çağ»ı
ın renkli olan üçüncü kısm ın ın F ra n sa ’da ilk g ö s S troheim ’in eserleri var. B ununla birlikte ce
terilişi nasıl u n u tu lu r? ... vaplar oldukça çeşitli, A lb ert Lewiin’in L ivin g
P an th eon ’un önünden başlıyordu k u y ru k ... 5 bin İdol’ünden M urnau’nun Ş a fa k ’ına, D. W . G riffith ’
k işi 18,30 sean sı için sa a t 16’dan itibaren k u yru in Bir U lusun D oğu şu ’n a kadar gidiyor.
ğ a girm işlerdi. Gion, polis çağırm ak zorunda k a l Sinem atek'in genç seyircileri arasında eski ve y e
dı. İk i sa a t süren bir sa v a ş sonunda Korkunç İvan ni d algaların tem silcileri filim yön eticilerin e ras-
gösterilebildi. K alabalık gö sterileri g eceyarısın a lam ak ta m üm kün: R ené Clair, A bel Gance, Jean
kadar aralık sız devam ed ileceği vaadiyle y a tıştı- R enoir, G eorges Franju, F ran çois T ruffaut. Bu
rab ilm işti... A m a hepsi bu d eğ il... E isen stein ’den ünlü sin em a adam larının hepsi de «Sinem atek p a
başkaları da bu şerefe nail olm uşlardı. F ritz Lang, ram ızı ebediyen yatırd ığım ız bir bankadır» diyor.
S ta n ley D onen, A lfred H itchcock, M ack Sennet Jean R enoir’a göre L anglois ve arkadaşlarının bü
ve son B u ster K eaton ... Gion 270 k işilik küçücük yük lü ğü ticari filim lerle ticari olm ıyan filim lere
salonun hem en bütün k oltuklarını tek er tek er ta eşit bir yer verm eyi b aşarm ış olm alarındadır.
nırdı. V e kim ler geçm em işti k i bu sa lon d an ... Gion F ranju ise b aşarıyı L a n g lo is’nın m an yak lık dere
h a tırlıyor... A laycı bıyıkları ardından... A lain cesindeki k olek siyon tutkusunda buluyor. B ir çok
R esnais, T ruffaut, R iv ette d iyor... A struc, K ast, arkadaşı gib i kendisi de sin em a tek ’te y etişen T ruf
V ard a... d iyor... fa u t «Sinem atek sey retm ey i ö ğretiyor onun sa
Seyircilerin büyük çoğunluğu öğrenci. Y aşları on- yesinde büyükleri tanıdık. U sta la rın düzeyine eriş
dokuzla yirm i arasında. A m a «eskiler» de var se m eye sa v a ştık . B ir filim ne kadar çok görülürse
yirciler arasında. L um iere’i M elies’i, M ax Linder nasıl yap ıld ığı o k adar iy i anlaşılır» diyor.
y a da Chaplin’i h atırlıy a m a r... Y abancılar da ek
sik değil ta b iî... Geçen yıllarda V a tica n ’dan gelen
bir sosyolog altı a y süreyle gö sterileri izlem işti.
Ona göre S in em atek ’e devam etm ek bir çok se Y azının k a y n a ğ ı Y V O N N E B A B Y ve E LV İR E DE
yah atin yerine geçm işti: D ünya avucunun için B R İS S A C ’ın 1962 yılında L e Monde gazetesin d e
deydi orda. U lm sokağın d a aradığını fa zla sıy la yayın lad ık ları «SİN E M A N O T ER İ F R A N S IZ S İ
bulm uştu. N E M A T E K ’!» adındaki röportaj dizisidir.
34
d eğ in oy n a d ı, s e s li filim ç ı L U M İE R E ’L E R ÎN
k ın ca b azı s e s li k ısa filim ler C IN E M A T O G R A P H E !
B U S T E R KEATO N ÖLDÜ
S e ss iz filim ça ğ ın ın ü n lü
« m ek a n ik gag» o y u n cu su
B u ste r K ea to n O cak için d e
öld ü . 1895 d o ğ u m lu K ea to n ,
F a tty A rb u ck le’la, M ack Sen-
n e t’le ç a lıştık ta n so n r a «Ma-
lec» se r isiy le M etro'n u n en
ön em li, en ç o k k azan a n o y u n
cu ların d an o lm u ştu , 1935’e BUSTER KEATO N, B E C K E TT/S C H N E ID E R 'İN F İL M 'İN D E .
35
m an P o la n sk i, İn g ilte r e ’de
çev ird iğ i R ep u lsio n ad lı y e n i
film in d e, so n u n d a ç ıld ıra n
ya ln ız b ir k ızın y a şa n tıla rın ı
g ö rü n tü lem işti. F ilm in b a zı
b ö lü m leri F ran sız san sü rü n-
c e ço k sert, sin ir b o zu cu b u
lu n d u ğu n d an F ra n sa d a g ö ste
r ilm e si g ü çleşti. Y a p ım cın ın
bu sa h n elerin m a k a sla n m a sı
n a razı olu p o lm a y a ca ğ ı b ilin
m iyor.
36
sinematek derneği
filim gösterileri
mart 1966
programı
FED E R İC O P E L L IN I
aylaklar
i vitelloni
3, 4, 5 M art
R O B ER T O R O S S E L L IN I
İtalya’da yolculuk
viaggio in italia
10, 11, 12 M art
JE A N R E N O IR
toni
14, 15, 16 M art
R O B ER T O R O S S E L L IN I
hemşeri
paisa
17, 18, 19 M art
R O BER TO R O S S E L L IN I
Hindistan
india
21, 22, 23 M art
F E D E R İC O R O S S E L IN I
6 7.
24, 25, 26 M art
R O BER TO R O S S E L IN I
37
AYLAKLAR ve sa tm a ğ a çalışır, satam az, heyk el bulu
I V IT EL L O N I y ö n e tm e n / FED E R IC O nur ve olay büyür.
F E L L IN I senaryo / F E L L IN I, E N N IO U zun k ış aylarında aylâk lar çetesi değiş-
F L A IA N O , TULLIO P IN E L L I g örü n tü m iyen y a şa n tısın a devam ediyor; hiç eski-
ler / LUCIANA TRASATTI OTELLO m iyen şakalar, boş caddelerde, ıssız plâjlar-
M ARTELLI, CARLO CAR LINI m ü zik / da gezin tiler, kahvelerde geçen saatler, k u
N IN O ROTA d ek o r / M ARIO CHIARI rulan plânlar, düşler. A lberto annesinin, kız
oyu n cu lar / FRANCO IN T E R L E N G H I, kardeşinin sırtından geçinir, kom şuların
ALBERTO SO R D I, FRANCO FA B R IZ I, h izm etçisin e âşık olan Leopoldo bir tra
LEOPOLDO T R IE S T E , RICCARDO F E L jed i yazar, M oraldo boyuna kasabadan u zak
L IN I, LEONORA R UFFO y a p ım / PEG laşa ca ğ ım söyler, R iccardo sürünür, F a u sto
FILM -CITE FIL M S 1953. da eşini, çocuğunu, m esu liyetlerin i unutup
onlara k atılır.
F ÎL M ÎN K O N U SU K asab aya g elen bir sey y a r tiy a tro k u m
İta ly a ’nın bir k ı y ı kasab asın d a yaz m ev si p an yası aylâk lar için u m u t dolu bir olay
mi, anîden kopan fırtınanın a lt ü st ettiğ i, olur; Leopoldo y a şlı bir oyuncunun peşine
bir balo ile kapanır. Gerçi baloyu a lt ü st takılıp yazd ığı eserden söz açar, o ysa son
eden sadece fırtın a değü, F a u sto ’nun se v dakikada adam ın cin si sapık olduğunu an-
lıyarak zor kaçar; A lberto ve F a u sto kum
g ilisi Sandra’nın bayılm asıdır. Kızı m uayene
eden doktor Sandra’nın hâm ile olduğunu panyanın dansözlerine asılırlar, bu yüzden
açık layın ca F au sto artık esk i özgü r g ü n le F a u sto evine g eç döner, üstünde dudak bo
rin tarihe k a rıştığ ın ı anlar. E vlenm ek, bir yası bulan eşi ile m ü n ak aşa eder.
yu va kurm ak, bir iş sahibi olm ak, düzgün Günün birinde F a u sto ’nun hareketlerinden
bir h ayat sürm ek zorundadır artık ve ev i usanan Sandra çocuğunu alıp evi terkeder.
ne dönünce babası bütün bunları kendisine D eh şete düşen F a u sto n ih a y et onu bulur,
oldukça sert bir şekilde anlatır. barışırlar.
F a u sto ’yu en çok üzen şe y yakm ark ad aşla Bu olaydan sonra M oraldo n ih ayet karar v e
rı Moraldo, A lberto, Leopoldo ve R iccardo’ rip k a sab ayı şa fa k ta terkeder ve R om a’ya
dan ayrılm ak, a ylak lık günlerine bir son doğru yol alır, arkadaşlarını, sürdükleri boş,
verm ektir. an lam sız yaşa n tıy ı arkasında b ırak ır... Bir
V e F au sto evlenir, balayı seyah atin e ç ı. bakım a Moraldo, onaltı yaşın d a iken R im i-
kar, bir süre sonra döner. D öner am a k a n i’den k açan F ellin i’nin kendisi, y a da b aş
yınpederinin ilk işi onu sa tıcı olarak dinî k a bir yorum la «Tatlı H ayat»ın g en çliğin i
eşyalar satan bir dükkâna y erle ştirm ek bir ta şra kasabasında geçiren g a z e te c isi
d ir...
tir. A rtık F au sto sabahleyin erkenden k a l
kıyor, dükkânı açıyor ve ak şam üstü, dük
k ân ı kapadıktan sonra, eşi ile b irlikte eve FİL İM H A K K IN D A
dönüyor. O ysa F a u sto ’nun bu ilk m eşg u li «Burjuvazinin çöküşü v e a y lâ k olm aktan
y e ti fa zla sürm ez; kendini kadın avcısı sa çok g eri k a lm ış olan, bu tiplerin toplum sal
nan genç çok geçm eden dükkân sahibinin bir v e sik a sı olan bu filim belki de Y eni-G er
orta yaşlı, g ü zel eşine asılır ve işinden olur, çek çiliğ in şaheseridir. B ir h ayli b a şk a fUmin,
ö cü n ü alm ak için de, arkadaşları ile an la sık ıcı olm ak p ah asın a bile, ifa d e ed em edikle
şarak, dükkândan d eğerli bir heykel çalar ri boşluğun, usanm anm anlam ım A ylâklar,
38
bu işsiz , güçsüz tak ım ın ın davranışlarım A çık Şehir» v e «P aisa»nın senaryolarına
tu tk u ile açık lam ak su retile veriyor.» katıldı. L attu ad a ile b irlikte y ö n ettiğ i «Var
J E A N M ITRY y e te İ ş ık la r ın d a n sonra F ellin i özellik le
«A ylaklar» da kendini ta n ıttı, on yıl içinde
«A ylaklar çene çalarak, çocu k su şak aları dünya sinem asının sa y ılı k işileri arasında
tekrarlıyarak otuzuna m erdiven d a y a tm ış önem li y er k azan m asın ı bildi.
lar. Y az aylarınd a parlıyor, y ıl boyunca o F ellini, yen i-gerçek çi y ö n eticiler arasında,
a y la n bekliyorlar. B urjuvazinin iş siz ta k ı gerçek bir ortam ın içinde şiirsel bir h a
mı, annelerinin k u zu la n bunlar. A yn ı z a vayı arayıp bulan te k sanatçıdır. D e S ica ’
m anda sevd iğim arkadaşlardır. F laian o, nın şiirsel gerçek çiliğin e k a rşıt olarak F e l
P in elli v e ben bunlardan b a h setm eğ e b a ş lini tüm dünyasını, kahram anlarının d avra
ladık, üçüm üz de e sk i aylak lard an olduğu nışlarım , estetik denem elerini sadece açık,
m uzdan an latılacak bir sürü şe y bulduk. sam im î, iy im ser bir lirizm e dayatm aktadır.
B ir h ayli eğlen celi hikâyelerden sonra, derin «V aryete I ş ık la r ın d a n «Cabiria’nın G ece
bir h a sret h avasın a kapılıp bunlardan bir le r i n e k adar F ellin i kahram anlarını olum
filim çıkardık.» suz tiplerden çıkarm akta, en suçlan ılacak
F ED E R IC O F E L L IN I davranışlarda bile bir kurtuluş p ayı bul
m aktadır. A slında zam anla, şair ve m ora-
Y Ö N ET M E N list bir k işilik kazan m ak ta, insan olm anın
F ederico F ellin i 20 Ocak 1920 de R im in i’de gü çlüğünü anlayıp daha fa zla insanlara
doğdu. Onaltı yaşın d a iken o ta şra k a sa b a ya k laşm ak ta, duygu ile onları izlem ektedir.
sından kaçıp R om a’y a y erleşti, lo k a n ta la r G erçekçilikten şiire, şiirden m oralist bir tu
da, kahvelerde k arik atü r çizip geçin m eye tum a ve n ih ayet k işise l sorunlarına eğilip
başladı. B ir süre A ldo F a b rizi’nin y ö n ettiğ i gen el bir sonuca u laşm ak g a y esi: F ellin i’nin
tiyatro topluluğuna k atıld ı. «M arc’A urelio» yolu bu dört safh ad an geçm iştir. Oysa
dergisine girdi, radyo için sk eçler yazdı, n i aslında, san atçın ın her denem esi aynı nok
h ay et sin em aya geçip F ab rizi için filim h i ta y a u la şm a k ta — ve b öylece m ensup oldu
k âyeleri, senaryolar hazırladı. Senaryocu ve ğu akım a b a ğ la n m a k ta d ır— : insanı izle
yön etici yardım cısı olarak R ossellini, Ger mek, tanım ak, derinleştirm ek, in san a in an
mi, L attuada ile çalıştı, bu arada «Roma, mak, güvenm ek.
HİNDİSTAN/1NDIA
roberto rossellini
39
ALTI YÖNETMEN GÖZÜYLE PARİS/PARİS VU PAR...
îlk defa 1965 C annes F estiv a lin d e özel ola ve canlı köşesinin, m a sk esi kaldırılınca,
rak gösterilen, daha sonra B erlin F e stiv a gündüzleri n asıl göründüğünü o rta y a k o y
linin ilk gecesin d e yarışm a dışı program a m ak istiyor. C ahiers du C iném a’nm eleştir
konan «P aris Vu P a r ...» 16 mm. lik n e g a ti m ecilerinden Jean L ouis Comolli için «Dou-
fe çekilm iş, renkli a ltı k ısa filim den m ey c h et’nin bu film i, k işilerin in d avranışların
dana gelm ekted ir. K ısa filim lerin yapım daki tab iiliğ e sa y g ısı ve titizliğ i, y a rı-alay-
koşullarına u ygu n bir çalışm a düzeni içinde lı ve y a rı-a teşli tonu, fa y d a lı v e g ü zeli bir
çevrilen bu skeçlerin her biri ayrı bir «Y e leştir m e si...» açısından ilg i çekici.
n i D alga» sinem acısın a a ittir. H er skeç P a
M O N T PA R N A SSE LEV A LLIO S
ris’in bir yerinde g eçm ek te ve orada r a stla
nabilecek günlük bir olayı konu olarak a l Y önetm en: Jean-L uc Godard. Senaryo: Jean
m aktadır. Bu sebepten skeçlere o yerlerin Luc Godard. Oyuncular: Johanna Shim kus
adı verilm iştir. (M on ik a), P hilippe H iquilly (Iv a n ), S erge
D avri (R o g e r ). G örüntü yönetm eni: A lbert
LA M U ETTE M aysles.
Y önetm en: Claude Chabrol. Senaryo: C lau.
tle Chabrol. O yuncular: Step hane A udrane P a risli bir g en ç k ızın ik i â şığ ı v a r ... Günün
birinde, gen ç kız çok ciddî bir h a ta y ap tığı
(K ad ın ), Claude Chabrol (K o ca ), G ilíes
C husseau (ço cu k ), D inah Saril (h izm etçi). k u şk u su n a kapılır. B irine y azd ığı m ektubu
Görüntü yön etm en i: Jean R abier. yan lışlık la ötekinin zarfına, ötek in e yazd ığı
m ektubu da y a n lışlık la birincisinin zarfına
P ara ve h izm etçi yüzünden sürekli bir k a v koyup gönderdiğini sa n ır... H atasım ö rt
g a içinde bulunan bir burjuva ailesinin g ü n m ek için iki erk eği de görm ek ister. F a k a t
lük y a şa n tısı... A ilenin her k işisi kendi ba sonunda böyle bir h a ta olm adığı o rta y a çı
şına yaşıyor. «Cinéma 65’»in eleştirm eci k acak tır. Godard’ın bu sk eci «Ciném a 65’in
lerinden G ilíes Jacob ’a göre film in en ilgi eleştirm ecisi G illes Jacob ’a göre ‘P ierrot Le
çekici skeçlerin d en ... F ou ’yu çeviren Godard’a yak ışır bir anı bı
rakab ilecek n itelik te değildir. Jacob aynı
S A İN T -G E R M A IN -D E S -P R E S
h ikâyenin Godard’ın ikinci uzun film i ‘U ne
Y önetm en: Jean D ouchet. Senaryo: Jean
F em m e E st U n e F em m e’de çok daha iy i
D ouchet ve G eorges K eller. Oyuncular: B a r
an latıld ığın ı belirtm ektedir. P o sitif dergi
bara W ilkind (K a th erin e), Jean -F ran çois
sinin eleştirm ecilerinden R obert B enayoun
Chappey (J ea n ), Jean -P ierre A ndréani
da Godard’ın sk ecin i yerenlerdendir. B izce
(R aym on d ). G örüntü yönetm eni: N ésto r
film in ilg i çek ici yanı çevirim düzeninden
A lm endros.
gelm ek ted ir. Godard, C ahiers du Ciném a’da
A m erikalı gen ç bir kızla, Saint-G erm ain- bu film i nasıl m eydana getird iğ in i şöyle
d es-P rés’nin tip ik delikanlılarından birinin açık lam ıştır: ‘A k lım da k urgu yapm ak dü
a şk ı... Jean kendini M eksika elçisinin oğlu şü n cesi y o k tu ... O rtada bir olay vardı, der
olarak tanıtıyor, fa k a t çok geçm eden A m e leyip toparlayıp bir h ik â y e biçim ine so k
rikalı K atherine, sevgilisin in , resim a tö ly e tum . Sonra oyuncuları v e kam eracım ı y a
lerinde çıplak m odelik yapan, kendi halin nım a çağırdım ‘iş t e h ik âye ş u ... Olanların
de, m eteliksiz biri olduğunu anlıyor. «Saint- da anlam ı ş u ...’ d ed im ... O yuncular bunu
G erm ain-des-P rés’de ak şam ları görd ü ğü isted ik leri gib i yaşatacak lard ı. Onlar dekor
m üz insan lar günlerini n asıl geçirirler, olarak seçtiğ im iz bir yerde oyunlarına b a ş
gündüzleri neler yaparlar, bunu g österm ek layınca, A lb ert M aysles de bir ak tü a lite
istedim » diyor D ouchet. P a ris’in bu renkli filim leri k am eracısı gib i çalışm a y a başladı.
B ir m izansene başvurm adık. M aysles ile g a P a ris’in E to ile m eydanı özellikle iş sa a tle
yet iyi anlaştım . Onda g erçek ten bir ressam rinde herkesin te lâ şla k oşu ştu ğu , h arek etli
gözü vardı. K am erayı nerede harek et e ttir bir y erd ir... Jean Marc adlı bir genç adam,
m ek içim den g eçiyorsa, o da orada k am era işine y etişm ek isterk en birine çarp ar... İk i
sını harek et ettiriyordu. K am eranın yerin si arasında bir k a v g a çıkar, Jean-M arc k a v
den oynam ası im k ân sız olunca oyuncular g a e ttiğ i adam ı öldürdüğünü sanarak, ora
kam eranın önünde harek et ediyorlardı... dan sıvışır, işinin başın a döner. Korku için
Onunla aynı düzende bir filim daha çevir de yaşarken, günün birinde m etroda aynı
m ek istiyoru m ...» adam a rastlar. Bu d efa b aşk alarıyla ta r tış
m akta, k a v g a etm ektedir. G illes Jacob’un
R U E S A IN T -D E N IS pek önem sem em esine rağm en, P a r is’li s i
Y önetm en: Jean -D an iel P o llet. Senaryo nem a eleştirm ecileri gen ellik le R ohm er’in
Jean-D aniel P ollet. Oyuncular: M icheline sk ecin i beğenm işlerdir.
D ax (fa h işe ), Claude M elki (L éo n ). Görün
tü yönetm en i: A lain L event. GARE D U NORD
Y önetm en: Jean R ouch. Senaryo: Jean
P a ris’li kaldırım fah işelerin in barındığı
R ouch. O yuncular: N ad in e B a llo t (O dile),
S ain t-D en is sokağın d ak i lokantalardan bi
B arb et Schroeder (J ea n -P ierre), G illes
rinde çalışan bir gen cin h ik â y e si... D elikanlı
Q uéant (bir ad am ). Görüntü yönetm eni:
bir akşam çevresin d ek i fah işelerd en birini
E tien n e B ecker.
odasına götürür ve beklenm edik olaylarla
Odile evlenm ek üzereyken, bir yolunu bu
k a rşıla şır... C iném a 65’in eleştirm ecisi Gil
lup evini terkeder, ne yap acağın ı bilem ez
íes Jacob bu skeci film in en iy i sk eci olarak
bir durumda kendini P aris'in K uzey Garı’n-
gösterm ektedir. Jacob’a göre iy i a n lat lm ış,
da (G are du N ord) bu lu r... B urada intihar
iyi oynanm ış, rahat, canlı v e y er y er alaycı
etm eye karar verm iş bir gen ç adam la k a r
bir anlatım ı olan bir film dir b u ... O ysa Ca-
şılaşacak tır. Genç adam Odile’e her is te
hiers du Ciném a’dan Jacques Bontem ps,
diğini v ereceğin i vaad eder. T ek iste ğ i Odi-
Com bat gazetesin d en H enri Chapier, A rts
le ’in ona elini uzatabilm esidir. Odile bunu
dergisinden Jean-L ouis B ory film i b a şa rısız
kabul etm ez, erkek de kendini tren yoluna
lık la n itelem ekted irler...
atar. G illes Jacob’a göre «Gare du Nord»
P L A C E D E L ’ETO ILE «Cinéma V érité»nin öncülüğünü yapan Jean
Y önetm en: E ric R ohm er. Senaryo: E ric Roh- R ouch’a yak ıştırıla m a y a ca k bir b a şa rısız
mer. Oyuncular: Jean-M ichel R ouziére lıktadır. R obert B enayoun da film i ilgi çek i
(Jean-M arc) M arcel Galon (ö tek i a d am ). ci bulm am ıştır. F a k a t Cahiers du C iném a’
K am eracılar: A la in L even t v e N ésto r A l nm yazarları R ouch’un çalışm asın ı kusursuz
mendros. bir y a p ıt olarak alk ışlam ak tad ırlar...
•
JEAN D OÜCH ET ŞE H R İM İZ D E T u n can O kan (S in e m a y a za rı), G iovan n i
S c o g n a m illo (S in e m a y a z a r ı), R ek in Tek-
Al:: Y ö n etm en G özü yle P a r is’in y ö n e t
so y (S in e m a y a za r ı). D u ygu S a ğ ıro ğ lu
m en lerin d en ve C ahiers D u C in ém a y a
(Y ö n e tm e n ), H a şa n A k b elen (R o b ert K o
zarların d an Jean D o u ch et, film im Sine-
lej S in em a K ulübü B a şk a m ), O nat K u t
m a:ek D ern eği ü y elerin e su n m a k ü zere
lar (S in e m a te k y ö n e tm e n i) k atıld ılar.
Is ıa n a u la üç gü n lü k b ir z iy a ret yap tı. İs-
F ra n sız ca y a p ıla n b u ta rtışm a n ın ta m
rar.buldaki k on u k lu ğ u sıra sın d a D ou ch et,
m e tn i g elec ek sa y ım ızd a yay ın la n a ca k tır.
S m em a tek 'ıe h em k en d i film in i h em d e
Sacha G u itry’n in «Les P erles d e la
Courcrm e T acın İn cileri» ad lı film le r i
ni soru la n so ru la rı cevap lan d ırd ı.
Obür yand an 8 M art salı günü S in em a tek
D em eği'n ir. F ran sız K ü ltü r M erk ezi s a
lon u n d a d ü zen led iğ i ö zel bir otu ru m d a
da Jean D ou ch et hazır b u lu n d u . Ö zel o tu
ru m da «sin em a sa n a tı b a k ım ın d a n g e liş
m iş ü lk elerd ek i ilerlem eler ve az g e lişm iş
ü lk elerd ek i d u ra k la m a ’m n n ed en leri» F ra n sız K ü ltü r M e rk e z in d e 8 M a rt günü
ta rtışıld ı. T a rtışm a y a Jean D ou ch et, D o u c h e t’ n in y ö n e ttiğ i o tu ru m .
İTALYADA YOLCULUK cerasından söz eder, kendisine â şık olan,
VIAGGIO IN ITALIA y ö n e tm en / onun için şiirler yazan arkadaşı C harles’
R O B ER T O R O S S E L L IN I se n a ry o / R O S ten bahseder. Bu esk i olay anîden A le x ’in
S E L L IN I, VITALIA NO BRANCATI g ö k ısk an çlığın ı uyandırır. Bu A lex için yen i
rü n tü ler / EN Z O S E R A F IN m ü zik ve şa şırtıcı bir duygudur.
R EN Z O R O S S E L L IN I d ek o r / P IE R O A lex villâd a iken îsa b e lla yakın bir m üzeyi
F IL IP P O N E oyu n cu la r / IN G R ID gezer, dönüşünde önem siz bir neden y ü zü n
BER G M A N , G EO RG E SA N D E R S , TONY den yeniden m ünakaşa ederler. A ralarında
LA R E N N A , N ATALI E RAY, ANNA k i gergin liği, g ittik ç e sık laşan gerilim i g i
PRO CLEM ER, PAUL M ULLER, FR A N derm ek g a y e sile bir b aloya k a tılm a y ı kabul
Ç O ISE ARNOUL y a p ım / ITALAI ederler. O ysa A lex, eşin e yapılan iltifa tla ra
P R O D U Z IO N E - JU N IO R FILM - SV EV A şa h it olunca daha da kıskanır, n ih a y et tek
F IL M SOC. G EN . C IN E M A T O G R A P H I başına Capri’ye g itm e ğ e k arar verir.
Q U E 1953. Capri’de A lex, M aria ile tanışır, bir m acera
y a atılm a y ı tasarlar, M arla’nın ev li ve k o
F İL M İN K O N U SU casın a bağlı olduğunu an layın ca bozulur,
geri döner.
Sekiz yıldan beri evli, bu süre zarfında eşi
ile bir tek defa sey a h a te çıkm ıyan, duygu A lex ’i, nedenini henüz bulam adığı bir h a s
suz gib i görünen, işin e fa zla sile bağlı, latin - retle bekliyen îsa b e lla kocasın ın ayrılm ak
lerden hoşlanm ıyan, zen gin İn giliz arm atö isted iğ in i duyunca şaşırır, am a hiç itiraz e t
rü A lex, am casından k alan ve N a p o li’nin m ez A le x ’in kararını m akul karşılar.
yakınlarında bulunan bir villâ ile bir arazi Pompei'den dönerken A lex v e îsa b e lla dinî
y i satm ak g a y esile eşi îsa b e lla ile Londra’ bir törene katılırlar, m ucizeye y ak ın bir
da İta ly a ’ya gelir. olaya şa h it olurlar. Coşan k alab alığın ara
A lex bir an önce villâ y ı satıp g eri dönmek, sında k alan ç ift anîden günlerce devam eden,
Îsab ella ise bu beklenilm iyen fırsa tta n y a onları iten huzursuzluğun g erçek nedenini
rarlanarak not d efterin e k a y d e ttiğ i bazı il keşfeder, belki de ilk d efa olarak a şk
ginç yerleri z iy a re t etm ek niyetindedir. larını itir a f ederler.
Y ol boyunca, bu sey a h a tta n fa zla sile ra h a t
sızlık duyan A lex yerli yersiz şik â y e t eder FİL İM H A K K IN D A
ken, Îsab ella düşüncelerine dalıp, m utsu z g e «Çok sevd iğim bir filim dir. İta ly a ’yı, N ap o
çen evlilik yıllarının m uhasebesini yap m ak li’yi gösterm ek , dünyam ızda a rtık tüm ü İle
tadır. Otelde geçirdik leri ilk g ece m ü n ak aşa kaybolan, çok gerçek, araçsız, çok derin bir
ya başlarlar, beraber geçirdik leri yılların duygu olan «sonsuz y aşan tı» duygusunun
boşluğu, an lam sızlığı bir k ez daha o rta y a çı k a rıştığ ı o h avayı canlandırm ak benim İçin
kar. Birbirlerini tanım ıyorlar, birbirlerini önem li bir şey idi.»
anlıyam ıyorlar.
ROBERTO R O SSE L L IN I
E rtesi sabah am calarının yak ın bir arkada
şı olan B artolo ile villâ y ı z iy a re t etm eğe g i « İtalya’da S ey a h a t’ın o rta y a çık m a sı ile
derler. îsa b ella vilâdan çok hoşlanır, A lex tüm filim ler aniden on y ıl yaşlandılar: g en ç
ise her şeyden, h erk esten bir a la y konusu lik kadar, çağd aş sinem anın bu k esin ara
çıkarır. B ir ara yalnız kaldıklarında Isa- y a g ir işi kadar in sa fsız şey yok tu r; bir
bella evlenm eden önce y aşad ığı bir aşk m a k a rışık lığ ın içinde b ek lem ek te olduğum uz
42
olayla n ih ayet karşılaşıyoru z... F ilim ç e FÎL ÎM L ER İ:
virm eyi öğrenen bizlerin sin em ası iş te bu-
1936 — F A N T A S IA SOTTOM ARINA / D e
dur.»
niza ltı fa n tezisi — B elg e film i.
JA C Q U ES R IV E T T E
1937 — P R E L Ü D E A L ’A P R E S -M İD t D ’U N
«Bu ruh hareketlerinin içten gelen , oldukça
F A U N E — B elg e film i.
h asret dolu an alizi ça ğ d a ş sinem anın en in
ce tahlillerinden biridir. E ntrikalardan ve 1940 — IL r u s c e l l o d i r i p a s ö t t i l e /
rom aneskten sıyrılıp, olayların şartlan d ığı R ip a so ttile D eresi — B e lg e film i.
bir «iç» serüveni izleyip, «davram ş»ın g e r
1941 — L A N A V E B IA N C A / B ey a z Gemi
çek bir tah lilin e g ittik ç e yönelen ruhbilim sel
Y önetici: R oberto R o ssellin i — K o
sinem anın yeni şek lin i ilân ediyor.»
nu: F ran cesco D e R ob ertis — S e
J E A N M ITRY naryo: F ran cesco D e R obertis, R o
«İta ly a ’nın, ‘tu rist’ görüşünün k olayca d e berto R ossellin i — Görüntü Y ön et
form e e ttiğ i bir İtalya'nın, N ap oli’nin y a k ın m eni: E m an u ella Caracciolo — M ü.
larında kayn aşan, k alab alık sokakları, içli zik: R enzo R o ssellin i — K urgu:
insanları, Capri’nin den izi ile y a şıy a n bu Eraldo D a R om a — Oyuncular:
İta ly a ’nın k eşfi, m anzaralara h a y a t ve ölüm A m atörler — Y apım : Scalera.
k ok an bir hava verm esin i bilen R ossellin i’
1942 — U N PILO TA R IT O R N A / B ir pilot
nin en şiirsel keşfidir.»
dönüyor — Y önetici: R oberto R o s
EDO ARDO BRU NO sellin i — Konu: T ito Silvio M ursino
— Senaryo: M ichelangelo A ntonio-
Y Ö N ET M E N ni, R osario Leone, M assim o Mida,
R oberto R ossellini 8 M ayıs 1906 da R om a’ M argherita M aglione, R oberto R o s
da doğm uştur. L ise öğrenim ini tam am lad ık sellin i — Görüntü Y önetm eni: Vln-
tan ve çeşitli işlerde çalıştık tan , sonra si cenzo Sera trice — M üzik: Renzo
n em aya tek n ik dekoratör ve kurgucu ola R ossellin i — O yuncular: M assim o
rak girdi. D uce E n stitü sü için dört belge G irotti, M ichela B elm onte, G aetano
film i yön ettik ten sonra 1941'de, F rances- M asier, P iero Lulli — Y apım : A.C.I.
co D e R ob ertis’in yardım ı ile, ilk konulu fil 1943 — L ’UOMO D E L L A CROCE / H açlı
m i olan «B eyaz G em i»yi çekti. 1945’te «Ro A dam — Y önetici: R oberto R o sseli
m a, A çık Şehir» ile yen i-gerçek çilik a k ım ı ni — Konu: A svero G ravelli — S e
nın örnek yapıtını verdi. O tarih ten bugü naryo ve konuşm alar: A svero Gra
ne değin ç e şitli türlerdeki denem elerinde velli, A lberto C onsiglio, G. D ’A li-
k işiliğ in i ve dünya görüşünü açıklıyan R o s candro, R oberto R ossellin i — D ekor:
sellin i savaş sonrası yıllarında y ö n e ttiğ i y a G astone M edin — Görüntü Y ön et
p ıtlarla yeni bir akım ın tarihçesinde ön m eni: G uglielm o Lom bardi — M ü
plânda kalan, sa y ısız genç sin em a sa n a tçı zik: R enzo R o ssellin i — Oyuncular:
sını etk iliyen bir k işi olm uştur. A lberto T a vazzi (R h osw ita Sch-
G enellikle R osselini p olem ikçi bir yönetm en m idt, A lberto Capozzi, Zoia W ene-
sayılm aktad ır; senaryoya, film in hazırlam - da, D oris Hild, A n ton io M arietti,
sm a teknik im kân lara fa zla önem v er P iero P a sto re — Y apım : Continen-
m ez, özellikle insanlarla ilgilenir, onları g e r talcine.
çek bir şekilde canlandırm ağa, y a şa tm a y a
bakar. G ayesi insanları retorikten kurtarıp, 1944/45 — ROMA, Ç IT TA ’ A P E R T A / R o
kendilerinde, davranışlarında, tecrübelerin ma, A çık Şehir — Y önetici: R ober
de .şiirsel bir gerçek çilik k eşfetm ek tir. Bu to R ossellin i — Konu v e Senaryo:
yüzden eleştirm en leri şa şırta n denem elere Sergio A m idei, F ederico F ellin i —
girişm iştir. B una rağm en R o ssellin i’nin her Görüntü Y önetim i: U baldo A rata —
yap ıtı ayrı bir ilgin çlik taşım ak tad ır. D e M üzik: Renzo R ossellin i — O yuncu
nem elerin her biri, her yönden v e her şe lar: A ldo F abrizi, A nna M agnani,
kilde, çağın ı anlam ıya, k e şfe tm e ğ e çalışan M arcello P agliero, M aria Michi,
bir sanatçının endişesinden doğm aktadır. H arry F eist, F ran cesco Grandjac-
Y er yer bu endişe sa n a tçıy ı u çlara itiyorsa quet, G iovanna G alletti, V ito A nni-
dahi bugüne değin y ö n e ttiğ i filim lerden ç a ğ chiarico, Carla R overe — Y apım :
daş toplum um uzda insanların evrim ini iz le E x c elsa F ilm .
m ek müm kündür. 1946 — P A IS A ’ / H em şeri — Y önetici: Ro-
berto R ossellin i — Konu: Sergio lini — Senaryo: R. R ossellini, Carlo
A m idei, F ederico F ellin i, R oberto L izzani, M ax K olpet — Görüntü Y ö
R ossellin i — Senaryo: S. Am idei, n etm eni: R obert Juillard — M üzik:
F. F ellini, R . R ossellini, A lfred H a R enzo R ossellin i — K urgu: Finden-
yes, K laussm ann, M arcello P a g lie- sein — O yuncular: Edmund M es-
ro — Görüntü Y önetim i: Otello chke, F ranz Cruger, B arbara H int-
M artelli — M üzik: R enzo R o sselli ze, In gestrau d F in ze — Y apım : Te-
ni — Y ön etici yardım cısı: Federico v er F ilm -S ad fi.
F ellini, M assim o M ida — O yuncu 1949 — FRA N C ESC O , G IULLAR E DI
lar: M aria Michi, Gar Moore, M ar DIO / Tanrının Ozanı F ra n cesco —
cello P agliero, D ots M. Johnson, Y önetici: R oberto R ossellin i — K o
H arriet W hite, R enzi A vanzo, W il nu: A ziz F ran cesco’nun dualarından
liam Tubbs, D ale E dm onds — Y a — Senaryo: F . F ellini, R . R o sselli
pım: O FÎ — R ossellini, R ogers. ni —■ Görüntü Y önetm eni: Otello
1944/46 — D E SID E R IO / A rzu — Y önetici: M artelli — M üzik: R enzo R o sselli
M arcello P a g liero ve R oberto R o s ni — Dekor: V irgilio M archi — Y ö
sellin i — Konu: A .I. B en ven u ti — n etici yardım cısı: F. F ellin i —
Senaryo: S an tan gelo, M. P agliero, Oyuncular: A ldo F abrizi, A rabella
M ario M onicelli, G iuseppe D e S an L em aitre ve am atör oyuncular —
tis — G örüntü Y önetm eni: R odol Y apım : A m ato — R izzoli.
fo ve G uglielm o Lom bardi — Oyun 1950 — STROM BOLI, T E R R A D I DIO /
cular: E lli P arvo, M assim o Girotti, Strom boli, T anrının T oprağı — Y ö
Carlo N inchi, R. S m ith — Yapım : netici: R oherto R o ssellin i — Konu:
SA F İR . R. R ossellin i — Senaryo: R. R o ssel
1947/48 — L’AM ORE / A ŞK . (I-L A VOCE lin i ve A rt Kohn — Görüntü Y ön et
U M A N A : 2 — IL MIRACOLO / meni: O tello M artelli — M üzik:
1 — in sa n Sesi; 2 ■— M ucize) — Y ö R enzo R ossellin i — K urgu: R oland
netici: R oberto R ossellin i — 1) in Gross — Oyuncular: Ingrid B erg
san Sesi: Konu: Jean C octeau’nun man, Mario V itale, Renzo Cesana,
bir perdelik sahne oyunundan — Gö M ario Sponza — Yapım : B e-R o
rüntü Y önetm eni: R obert Juillard F ilm — R.K.O.
— D ekor: C hristian Bérard — Oyun 1952 — L ’IN V ID IA / îs te k (L E S SE PT
cu: A nna M agnani — 2) M ucize: P E C H E S C A P IT A U X / Y edi Gü-
Konu: F ederico F ellin i — Senaryo: nah ’ın bir bölüm ü) — Y önetici: R o
F ederico F ellini, T ullio P in elli — berto R ossellin i —• Konu: C olette’in
Görüntü Y önetm eni: A ldo T onti —• «Kedi» hikâyesinden — Oyuncular:
Y önetici Y ardım cısı: F . F ellin i — A ndrée Debar, Orfeo Tam buri —
O yuncular: A nna M agnani, F. F e l Y apım : F ilm costellazion e— Franco
lini — Y apım : R ossellini. London F ilm .
1948 — LA M A CC H IN A AM M AZZACAT- 1952 — E U R O P A 51 / 1951 A vrupasi — Y ö
T IV I / K ötüleri öld ü ren M akine — netici: R oberto R o ssellin i — Konu:
Y önetici: R oberto R ossellin i — K o R. R ossellin i — Senaryo: Sandro
nu: Eduardo De Filippo, F abrizio Sa- D e Feo, D iego Fabbri, M ario Pan-
razani — Senaryo: Sergio Am idei, nunzio, Ivo P erilli, R. R o ssellin i —
G iancarlo V igorelli, B rusati, Ferri Görüntü Y önetm eni: Aldo Tonti.
— M üzik: R enzo R o ssellin i — Gö
1952 — DOV’E L A L IB E R T A / Özgürlük
rüntü Y önetm eni: Pino Santoni, E n
N ered e? — Yön: R oberto R o sselli
rico B etti B eru tto — Oyuncular:
ni.
G iovanni A m ato, M arilyn Buferd,
P ietro Carloni, John F a lletta , Gen- 1952 — SIAM O D O N N E / B iz Kadınlar —
naro P isano, H elen Tubbs, B ill Yön.: R. R ossellini.
Tubbs — Y apım : R o ssellin i — F in ci- 1953 — VIAGGIO IN IT A L IA / İta ly a ’da
ne. S eya h a t — Y önetici: R oberto R o s
1948 — G E R M A N IA A N N O ZERO / A l- sellin i — Senaryo: R. R ossellini, Vi-
m anyam n Sıfır Y ılı — Y önetici : R o taliano B ran cati — Görüntü Y ön et
berto R o ssellin i — Konu: R. R o ssel m eni: E nzo S erafin — Oyuncular:
Ingrid B ergm an, G eorge Sanders, Fabbri — Görüntü Y önetm eni: Car
M arie Mauban, P aul M uller, F ra n lo Carlini — M üzik: R enzo R ossel-
çoise A rnoul — Y apım : İta lia Pro- lini — Oyuncular: G iovanna R alli,
duzione — Junior F ilm ■ — S veva R en ato S alvatori, L eo Genn, Sergei
F ilm — Soc. Gen. C iném atographi Bondarchuk, P e te r Baldw in, P aolo
que. Stoppa, E nrico M aria Salerno, H an-
n ess M essem er, Sergio F a n to n i —
1954 — J E A N N E A U B U C H E R / Y aküan
Y apım : Intern ation al G oldenstar —
Jeanne D ’A rc — Y önetici: R oberto
F ilm s D ism ages.
R ossellin i — Konu: P au l Claudel'in
sahne oyunundan ve A rthur H oneg- 1960 — V IV A L’IT A L IA / Y a şa sın İta ly a —
g e r ’in oratoryosundan — O yuncu Y önetici: R oberto R o ssellin i — S e
lar: Ingrid B ergm an, Tulio Carmi- naryo: Sergio A m idei, P etrucchi,
nati, M iriam P ierazzini, M ario Pran- P isa n i — Görüntü Y önetm eni: Lu-
delli, Saturno M eletti — Yapım : ciano T ra sa tti (E astm an color) —
Produz. Ciném a A ssociata. M üzik: R enzo R ossellin i — O yuncu
1954 — A N G ST / K orku — Y önetici: R ober lar: R enzo R icci, P aolo Stoppa, Ti-
to R ossellin i — Konu: S tefan n a Louise, G iovanna R alli .F ranco
Z w eig’ in h ikâyesinden — Senaryo: in terlen g h i — Y apım : C ineriz-Tem -
Sergio A m idei, F ranz T reuberg — po F ilm -G alatea-F ran cin ex.
Görüntü Y önetm eni: Carlo Carlini
1961 — A N IM A N E R A / K ara R uh — Y ö
— Oyuncular: Ingrid B ergm an, Ma-
netici: R oberto R ossellin i — Konu:
thias W iem an, R en ate M annhardt,
Giuseppe P atron i G riffi’nin h ik â y e
K urt K reuger — Y apım : A niene
sinden — Senaryo: R. R ossellin i, G.
F ilm — A riston Film .
P atron i G riffi — Görüntü Y ön etm e
1954 — AM ORI D I MEZZO SECOLO / Y a ni: Luciano T ra sa tti — Oyuncular:
rım Y üzyıl A şk la rı — B ir bölüm — V ittorio G assm an, A n n ette Stroy-
Y önetici: R oberto R ossellin i — berg, N ad ia Tiller, Yvonne Sanson,
O yuncular: A ntonella Lualdi, F ran E leonora R o ssi D rago — Y apım :
co İnterlen gh i — Y apım : E xcelsa- D ocum ento F ilm .
R om a F ilm .
1961 — V A N IN A V A N IN I — Y önetici: R o
1958 — IN D IA / H indistan — B elg e film i berto R ossellin i — Konu: S ten d h al’
— Y önetici: R oberto R o ssellin i — ın hikâyesinden — Senaryo: R o ssel
Senaryo: R. R ossellini, Sonali Sen- lini, Solinas, Trombadori, Gruault
roy D as Gupta, Fereydoun H oveyda — Görüntü Y önetm eni: Luciano
— Görüntü Yön.: A ldo T onti — T ra sa tti (T echnicolor) — M üzik:
M üzik: A lain D aniélou — Y apım : R enzo R o ssellin i — Oyuncular: S an
A niene F ilm — U nion Générale Ci dra Milo, L aurent T erzieff, M artine
ném atographique. Carol, P aolo Stoppa, İsabetle Corey
1959 — IL G E N E R A L E D E L L A RO V ER E — Yapım : Zebra F ilm - Orsay iF lm .
/ General D ella R overe — Y ön eti
ci: R oberto R ossellin i — Konu: în - 1962 — B E N IT O M U SSO L IN I — B elg e fil
dro M ontanelli’nin bir hikâyesinden m i — Y önetici: P asq u ale P ru n as ve
— Senaryo: Sergio Abim di, D iego R oberto R ossellin i — K urgu: M ario
Fabbri, îndro M ontanelli — Görün Serandrei, R om eo C iatti — M üzik:
tü Y önetm eni: Carlo Carlini — D e R oberto N ico losi — A çık lam a: En-
kor: Piero Z uffi — M üzik: Renzo zo B iagi, S ergio Z avoli — Yapım :
G alatea.
R ossellin i — Oyuncular: V ittorio D e
Sica, H annes M essem er, Sandra Mi- 1932 — ROGOPAG / B ir bölüm — Y ön eti
lo, G iovanna R alli, A nne Vernon, ci: R oberto R ossellin i — Senaryo:
V ittorio Caprioli, L ucia M odugno — R oberto R ossellin i — Görüntü Y ö
Y apım : Zebra Film , Gaum ont. netm eni: L uciano T ra sa tti — D ekor:
1960 — E R A NOTTE A ROM A / R om a’da F lavio M ogherini — M üzik: Carlo
G ece — Y önetici: R oberto R o sselli R u stich elli — Oyuncular: R osanna
ni Senaryo: S ergio A m idei, R. Sch iaffin o — B ruce B alaban — Y a
R ossellin i, B runello Rondi, D iego pım : Arco F ilm - Cineriz - Lyre.
TONÎ F ra n sız sinem asında k ötü bir a n latım g e le
T O N I y ö n etm e n / JE A N R E N O IR se n a r neğin i tem sil eden P a g n o l g en e de R enoir’
yo / CARL E IN S T E IN , JACQUES ın niyetlerin i an lam ış v e ilk dört film i ba
L E B E R T görü n tü ler / CLAUDE R E N O IR şarılı olm ayan bu yön etm en e yen i bir şan s
m ü zik / BOZZI d ek o r / BO U RELLY verm işti. F ilim bütünüyle g erçeğ e dayan
oy u n cu la r / C A T H E R IN E BLA V ETTE, m aktadır. G örüntüleri v e o laylarıyla ilk a n
EDOUARD DELM ONT, M AX DALBAN, da d ik k ati çek m eyen bu alçak gönüllü f i
lim den bazı sahneler b elleğim ize k azılm ış
JE N N Y H E L IA , A N D R E X , CELIA MON-
olarak çıkarız. D urm adan h atırlarız bu sah
TALVAN, K O V E C H E V ITC H , BOZZI y a
neleri. Toni’de her şe y günlük y a şa n tım ız
p ım / MARCEL PAGNOL 1934.
daki gibidir. A m a aym zam anda şiirle yü k
F İL M İN K O N U SU lüdür. Z am anla esk iyen b azı yan ların a k a r
M artigues yakınlarındaki Crau tepelerinden şın filim , İta ly a n yen ig erçek çilik akım ının
biri üstünde, B erre gölü k ıyısın d a parlak ve çağd aş sinem anın an ah tar film idir. T o
güneşi, sert sıca k ik lim i ile in san a gözü- ni’nin yen igerçek çilik v e çağd aş sin em ayla
peklik ve bezginlik, onurluluk ve zayıflık olan parelelliğini, gerçek bir olayı an la tm a
gibi ters özellikleri aynı zam anda veren bir sına, adsız oyuncular ku llan m asın a b a ğ la
doğanın ortasında İta ly a n ve Ispanyol a sıl m ak biraz ek sik bir y a rg ı olur. B öyle bir
lı küçük bir topluluk yaşar. E rk ek ler de y a rg ı Toni’nin bir an ek d ot v e bir oyuncu
m iryolunda, ta ş ocaklarında y a da küçük kullanm a yöntem inden ib aret olduğu san ı
tarlalarında çalışırlar. K adınlar onlara y a r sını uyandırır. O ysa gerçek olaylar Toni’
dım eder, evlerini pansiyon haline g e tir e nin en güçlü yanı değildir. B u olaylar k a
rek bir k aç kuruş kazanırlar. ra k teristik olm aktan çok a n ek d o t olarak
T aş ocaklarında çalışan Toni, aynı zam an kalıyorlar. F ilim d e gerçek çi v e güçlü olan
da oturduğu evin sahibi M arie'nin de se v yan top lu m sal ortam ’ın ayd ın lığa çık arılı
gilisidir. Toni bir süre sonra Josepha adlı şıdır. İta ly a ’da yen ig erçek çiliğ in yen i ba
genç bir Ispanyol kadınına delice tutulur. şarıy a u la ştığ ı yıllard a R ossellin i, D e Sica
Josepha k olay elde edilen bir kadındır. Tam ve Z avattin i’y e ilk sorum şu y d u : Toni’y i gör
bir yosm adır, ö n ü n e gelen le düşüp k alk ab il dünüz m ü ? Ü çü de adım bile duym am ışlar
m ek için taş ocağının patronu A lb ert’i çe dı. R enoir Ita ly a n y en ig erçek çiliğ i ü zerin
şitli olaylardan sonra öldüren Josepha, To deki etk ilerin i daha son rak i filim leriy le de
ni ile ilişk isin i sürdürür. Toni, J osep h a’yı g ö sterecek ti. A m a L a p a rtie de cam p agn e’
çok sevm ektedir. Bu yüzden kadının suçu da R enoir’ın yardım cılığım yapan büyük y ö
nu üstüne alır. V e hayatım fed a eder. Jo n etm en V isconti, Toniklen habersiz d eğ il
sepha da bir süre sonra suçunu itira f eder di. Gerek O ssessione, g erek se L a Terra Tre-
ve hapsedilir. m a, Toni’y le akraba füim lerdir. A n a h ta r-fi-
lim Toni ile Ita ly a n y en igerçek çiliğin d en de
Jean R enoir burada k ısa ca ve k ab aca ö zet
önce, F ra n sız gerçek çiliğin e giden yo l a ç ıl
lenen konuyu binlerce psikolojik ayrın tıy la
m ıştır. 1934-39 arasın d a san atın ın en yü ce
zen gin leştirm iştir.
n ok tasın d a bulunan R enoir, 1939’dan bu y a
FİLİM H A K K IN D A n a Toni’y le k ıyaslan ab ilecek bir eser v ere
«Toni oyuncu yön etim i bakım ından biraz m edi daha.»
esk im iştir. A m a oyuncular g en e de çok ba GEORGES SA DO UL
şarılı. Toni’nin y ap ım cısı M arcel P a g n o l’du. (L ettres F ra n ça ises 21.6.1956)
46
O ysa bizim hikâyem izd e bir cin a y et söz «Toni bazı bölüm lerinin a k ışın ın a ğ ır oluşu
konusuydu, k an da akıyordu. C eset ç a bir yan a bırakılırsa ender raslanan n itelik
m aşırların arasında gizleniyordu. B ütün tek i bir sinem a eseridir. R enoir’ın sessiz f i
bunları filim den çık arm ak g erek ti. V e y a lim ler evresinde eld e e ttiğ i u sta lık , T oni’de
zık oldu. İyi bir sahneydi çünkü. daha da g elişm iş olarak o rta y a çıkar. H iç
bir n o k ta y ı unutm az R enoir, hiç bir önem li
H ik âye konusunu şöyle buldum. O yıllarda ayrın tıy ı da dışarda bırakm az. Görüntüler
M artigues’de kom iserlik yapan Jacques deki iç hareketin büyük bir gü çle verild iği
M ortier adında bir dostum vardı. Çok iy i ve p lâ stik h arek etle se s hareketinin o la
yazılar yazıyordu. Y eşil M aym un adlı bir ğan ü stü bir uyuşum içinde b irleştiğ i böyle-
polis rom anı da y a z m ıştı h a ttâ . M ortier sine bir filim k arşısın d a duygulanm adan du
M artigues’de L atin a sıllı a zın lık arasında rulam az.
geçen ve cin ay etle sona eren bir k ısk an çlık
olayıyla ilg ili her ç e şit b elgeyi topladı. İk i Renoir, dolaysız, yalın, arınm ış ve h eyecan
m iz de bu olaylar birbirine bağlan ın ca de lı bir a n latım la bütün bu kadınların v e er
yim yerindeyse, dram atik olm ayan bir dra keklerin psikolojisini yan sıtır. K im ileri onur
mın, günlük olayların ak ışı ve d oğallığı için lu davram larıyla, k im ileri ilk el hayvan sı-
de gelişm esin den ilg in ç bir filim çık ab ilece lık la n y la k im ileri de burjuvazi v e onun g e
ğin e inanıyorduk. Konu üzerinde uzun uzun tird iği düzenin hem sinik, hem de şiddetli
düşündük. G erçek olayın kahram anlarının b askılarının kurbanı olm aya k adar götüren
h a y a tta k alan yak ın ları tan ım asın lar falan gözü p ek lik leriyle k arşım ızd a y a şa m a y a
diye bazı d eğişik lik ler yap tık . A m a olayın b aşlıyorlar. B u te p e g erçek ten inanılm az
özüne, çevreye, in san lara dokunm adık. H alk derecede y a şa y a n bir y er oluyor: bu tep e
film i görünce görünm eyen bir alıcının g er nin alın yazısm ı avucum uzun iç i gib i bili
çek olaylar m eyd an a geld iğ i sırada gizlice yoruz: hem top ografyasın ı, hem de izlen im
oralarda dolaştığım v e her şe y i olduğu gib i lerini. K okularım biliyoruz, titreyişlerin i,
saptadığım sansın istiyorduk. B u türden bir zengin ışık değişim lerini biliyoruz. B u sad e
is te ğ i duyan yönetm enlerin ne ilk iyd im ne lik çabası v e d olaysız a n latm a gü cü (sin e
sonuncusu. A m a bu filim d e yap m ak isted ik m acıların belge-fU im d ü rü stlü ğü dedikleri
lerim i bir süre sonra İta ly a n yen igerçek çi- şey) rol k esm eyen oyuncuların da yard ım ıy
lerinin m ükem m elliğe ulaştırd ık ların a tan ık la büyük bir d eğer kazanıyor.»
oldum.»
LEO N M O U SSIN AC
JE A N R EN O IR 1935
47
HEMŞERİ/PAISA
r o b e r to r o ss e lin i
48
S E K İZ BUÇ UK büyük bir günah olduğu kendisine u n u tam a
8 1 /2 (OTTO E M EZZO) y ö n e tm e n / y a ca ğ ı bir y ılg ıy la anlatılır. Guido artık y e
FED E R IC O F E L L IN I sen a ry o / FEL- tişk in bir erkektir. A m a içm elerde bir k a r
L IN I, E N N IO FLAIANO, TULLIO dinale m utluluğu nasıl bulabilirim diye sor
duğu zam an, K ardinal g erçeğ e yalnız k ili
P IN E L L I, B R U N E L L O R O N D I g ö rü n tü
se yolu yla varılacağım söyleyin ce iste r is
ler / G IA N N I D I V EN A N Z O m ü zik /
tem ez ürperir Guido. K ilise u zlaşm asız iki
N IN O ROTA d ek or, g iy siler / P IE R O
yol gösterir: Tanrının yolu, Ş eytan ın yolu.
G H E R A R D I k u rg u / LEO CATOZZO
F ellin i’nin görüntülerle çağrışım tek n iğ i
oyu n cu lar / MARCELLO M A STR O IA N N I,
burada en b aşarılı örneklerinden birini v e
CLAUDIA CARDINALE, ANO UK A IM E E,
rir: C aesar’ın adının an ılm a sıy la ham am
SA ND RA MILO y a p ım / C LEM ENTE
bölüm üne geçilir, havludan togaların a sarın
FRA CA SSI 1963.
m ış R om alıların buharlar içindeki yüzleri
F İL M İN K O N U SU görünür. Bu görüntü M ichelangelo’nun «Ce
F ilim yön etm eni Guido’yu hekim ler bir k a p h en n em im i an ıştırarak sey irciy i kardinal’le
lıcaya gönderm işlerdir. B üyük bir k aram k arşılaşm a sah n esin e hazırlar. Ş eytan ın y o
sarlık içinde olan Guido son film i üzerinde lu ise içm elerdeki şık kadınların ve m odayı
çalışam am aktadır. Ü stelik çevresin i saran y a n sıta n sokakların p a rıltısıy la verilir.
yakınları — karısı, m etresi, filim y ap ım cı Guido şey ta n ın yolunu seçm iştir, çünkü
sı, senaryocusu — da an layışlı davranm a m utluluğu genç .lekesiz bir kızın g ü zelliğ in
m aktadırlar. ö n celer i bu insanların d avra de bulur.
nışları Guido’yu uzun boylu ted irgin etm ez. P ro u st’un «Y itirilm iş zam anı ararken»inde
Çünkü bulunduğu yer onu durm adan b irta küçük bir «M adeleine» bisk ü itin in kendini
kım anılara, görüntülere, düşlere, y a n g er neden onca m u tlu lu ğa boğduğunu a çık la y a
çek leşm iş güzellik lere doğru itm ektedir. m am ası gib i Guido da m utlu oluşunu ancak
Bu görüntüler daha çok y aşlı ve g en ç k a «herşey eskiden olduğu g ib i... Kendim de
dınların görüntüleridir. Bunların g erisin olm ak isted iğ im gib i d eğil de olduğum g ib i
d eyse bir ana ve k ilise sap lan tısı Guido’nun yim » diyerek açıklayabilir. F ilm in sonunda
hayal gücünü etkiler. D üşlerinde an asıyla Guido’nun h ayatın a k arışm ış olan bütün in
karısı birbirlerinin yerini tutar, harem de sanlar bir sirk şen liği içinde el ele tu tu şa
halayıklar Guido’yu çocukluğunda yık an d ı rak bir h alk a yaparlar. Guido ancak kendisi
ğ ı bir teknede yıkarlar, içm elerde ise k a . de bu h alk aya bugünkü ve çocukluğundaki
dınlar aşırı derecede sü slü şapkalarıyla, g örü şü yle k atılarak kendisini yıkım dan kur
unutulm uş bir çağın soluk g iy sileriy le k u t tarabilir. Onun y a p acağı filim kendisini, y a
sal sudan içerek dolaşırlar. lanları, korkuları, sa p la n tıla rıy la — olduğu
K iliseye gelin ce — bu san atçın ın p ortresin gib i — g ö steren bir filim olm alıdır.
de de, Jam es Joy ce’un S tep h en ’inde olduğu M antık dışı ö ğeler girm elidir k i uydurm a
gibi, genç adam a kadınlardan k orkm ası ö ğ bir sim gecilik ağı, zorlam a anlam lar o rta
retilm iştir. Guido çocukluğunda papazların dan kalksın, yala n sız ve içten görüntüler
yönetim indeki bir okulda okurken arada bir belirsin. K arısının «Yalan da doğru da aynı
ark adaşlarıyla kaçıp deniz k ıyısın d a L a Sa- şe y m i senin için» sorusuna Guido y a la n la
raghina adlı dev anası gib i bir yosm ayı o y rın v e k açışların da bütünün bir parçası,
natırlar. Guido bu k açam aklarından birin g erçeğ i aram anın bir p arçası olduğu k a rşı
de p apazlara yakalan ır ve y a p tığ ı işin ne lığın ı verebilir.
49
j ALMANYA SIFIR Y IL I/GERM ANIA ANNO ZERO
roberto rossellini
A L M A N Y A S IF IR Y ILI F İL İM H A K K IN D A
GER M AN IA A NN O ZERO y ö n e tm en / «A lm an ya’nın S ıfır Y ıh belirli bir yen ilik
R O B ER T O R O S S E L L IN I k o n u / R O S taşım ayıp , anlam lı bir g elişim çizgisin in en
S E L L IN I se n a ry o / R O S S E L L IN I, u ygu n n ok tasın d a y er alıyor. B undan önce
CARLO LIZZANI, M AX KO LPET gö rü n k i ik i film in d e olduğu gibi, R ossellin i A l
tü ler / R O B E R T JUILLARD m ü zik / ınanlara k arşı duyduğu derin ilg iy i belirtip,
R EN Z O R O SS E L L IN I k u rgu / F IN D E N - onlara işg a l altın d ak i İta ly a ’da, olayların
S E IN o yu n cu la r / E D M U N D M E SC H K E , kenarında duran, otoriter nazilerin u şa k la
FRANZ CRUGER, BARBARA H IN T Z E , rı pozunda fa ş is t k u vvetlerinden çok daha
IN G E ST R A U D F IN Z E , SA NR A M A NY S, önem li v e fa a l bir rol veriyor. Bununla R os
E R IC G U H N E , E R N S T PITTSC H A U , sellin i g erçek olaylara k arşı hürm etini bir
H E D Y B L A N K N E R y a p ım / T E V E R kez daha belirtiyor.
FILM SA D FI 1948. S a n a tçı d âvayı derinleştirm ek, konuyu g e
liştirm ek ih tiyacım duyup A lm an ya’y a g ö ç
F İL M İN K O N U SU ediyor.
K oehler ailesi, Berlin'in harabelerinde güç, B u k arşılaşm ad an g ü z e lliğ i zam an la an la
sefil bir ya şa n tı sürdürüyor. B ab a K oehler şılacak , bugüne d eğin çoğu eleştirm en ler
usandırıcı, oy sa k u şa ğ ın ın sorum luluğunu tarafından tu tu lm ıyan , olağan ü stü bir y a p ıt
ta şıy a n («B iz A lm anlar servetim izi en flâ s doğuyor.»
yona, oğullarım ızı da H itler’e verdik») bir G IU S E P P E F E R R A R A
kim sedir. B üyük oğlu Kari, cepheden dönen, (Y eni Ita ly a n Sin em ası F irenze, Le
tev k if edilm ek korkusu içinde saklanan, işi M onnier 1957)
gücü olm ıyan esk i bir N azi; k ızı E v a ise
A lm anya'nın S ıfır Y ıh k arşısın d a duyduğum
gündüzün ev işlerile m eşgu l olan, geceleri
hayal k ırık lığın ın nedenini k e şfe ttiğ im i sa
eğ len ce yerlerinde k endisini satan, güçlü
oysa uçurum a sürüklenm iş bir kadındır. nıyorum : bu bir filim değil, R osselin i’nin
K oehler’lerin bir de küçük oğulları var: on- b ize verm ek iste d iğ i ya p ıtın eskizidir. H a k
lı olarak denilebilir k i çok k ısa olan bu f i
ik i yaşınd aki Edmund. Günlerini B erlin so
lim , ayn ı zam anda fa z la uzundur. B u şekli
kaklarında, harabelerde geçiren, çeşitli iş
lerle, karaborsacılık la a ilesin e yardım etm e ile, v e P a isa ’y a y a k ışır bir tarzda, bir sin e
ğ e çalışan Edmund. m a h ik â y esi için y eterli m alzem e taşıyor.
B u yönden filim bir y oğu şu m ek sik liğ in e
Edm und’un güç, sefil, anlam sız, dengesiz
kurban gidiyor.»
yaşan tısın ı daha da k arıştıran bir kim se
A N D R E B A Z IN
var: esk i öğretm eni.
(L ’E cran F ra n ça is N o. 189, 1949)
N azi, cinsi sapık öğretm enin sözlerine k a
nan Edm und günün birinde öz babasını öl R ossellin i y a şa ttığ ı dünyadan daha a cı ve
dürecektir. ö ld ü recek tir çünkü, öğretm enin g erek li bir şekilde kopuyor; gördüklerini,
d eğim i ile, baba K oehler gerek siz, hiç bir gördüğü gib i anî v e em p rovize bir şek ild e
işe, hiç k im sey e yaram ıyan, ailesin e yük an latıyor; k işiler yaratm ıyor, insanları g e ç
olan bir yaratık tır. m işleri v e a n la m la n ile kabul ediyor. R os
C inayetten sonra Edmund, yararlı bir iş sellin i g en ç çocuğun cesedini kucak layıp
yapm ış olm anın heyecan ı içinde, ö ğ retm e A vrupa’y a gösteriyor; R om a’lı papaz, S icil-
n i ile karşılaşıyor; o y sa k en d isin i teşv ik y a ’lı kız, F iren ze’li p artizan gib i za v a llı A l
eden, cin ayetin nedenlerini a çık lıyan ö ğ ret m an çocu ğu da bir kurbandır, ayn ı d üşm a
m en ondan kaçıyor, onu suçluyor. Y ap tığı nın kurbanı. Y ıl sıfırla kapam yor.»
hareketin anlam sızlığını, kötülüğünü anlı- G IA N LUIG I R O N D I
yan Edm und harabelerde in tih ar ediyor so (İtaly a n S in em ası B ugün - Roma,
nunda. B e r te tti 1953)
50
nijat özön • İtalyan yeni gerçekçilik
akımının sanaryocuları
51
ALVARO, Corrado re P a rig i — P a ris hep P a ris’tir (Y : Em m er, S:
O rtak laşa), 1952: L a ra g a zze di p iazza di S p ag-
Yazar, gazeteci, sinem a eleştiricisi, 15-4-1895’te na — Ispanyol alanındaki kız (Y: Em m er, S: E m
San L uca’da doğdu, 11-6-1956’da R om a’da öldü.
m er), 1953: A nni fa c ili — K olay y ılla r (Y: Zam
1915’ten b aşlıyarak şiir ve hik âye kitapları, ro
pa, S: B rancati, Talarico, Z am pa), C ronache di
m anlar yayım ladı. Ç eşitli yazıların d a sinem a ve
poveri a m an ti — F a k ir âşık ların h ik âyesi (Y : L iz
tiyatro konularım ele aldı. 1938’den sonra doğru
zani, S: D agnino, Mida, L izza n i), 1954: T erza li-
dan doğruya hem sinem ada, hem de tiyatrod a ça
ceo — L isenin üçüncü sın ıfı (Y: Em m er, S: B er-
lışm a ğ a başladı.
nari, P ratolini, E m m e r ), L a p a u r a /D ie a n g st —
FİLİM LER İ: 1938: T erra di nessunu - Issız top K orku (Y: R ossellini, S: T reu b erg), 1955: R ac-
rak (Y: B a ffico ), 1947: C accia tra g ica - F eci av con ti rom ani — R om a hik âyeleri (Y : Franciolini,
(Y: De Santis, S: A ntonioni, Lizzani, Z avattini, S: M oravia, A ge, Scarpelli, R o si), II bigam o —
Barbaro, Pinelli, De S a n tis), 1950: P a tto col diavo- ik i karılı (Y : Em m er, S: A ge, S carp elli), 1957:
lo — Ş ey ta n la a n tlaşm a (Y : Chiarini, S: A m idei, II m om ento piu bello — E n gü zel an (Y: Em m er,
Cecchi d’A m ico, Serandrei, C hiarini), 1952: R o S: G. Am idei, P ra to lin i), 1959: II gen eral della R o-
m a ore 11 — A cı lokm a (Y: D e Santis, S: Sonego, vere — General della R overe (Y : R ossellini, S:
Franchina, P uccini, P etri, Z a v a ttin i). M ontanelli, Fabri, R o ssellin i); 1960: E ra n o tte a
A lvaro’nun im zası yen i gerçek çiliğ in yalnız iki f il R om a — R om a’da geceyd i (Y: R ossellini, S: Fab-
minde (F e c i av, A cı lokm a) yer alm ak ta, ü stelik bri, Rondi, R o sse llin i), 1961: F a n ta sm i a R om a —
A ntonioni, Z avattini, C ecchi d’A m ico, P in elli... g i R om a’da h a yaletler (Y : P ietran geli, S: O rtakla
bi u sta senaryocuların adıyla birleşm ektedir. Bu şa) , 1962: II p rocesso di V erona — V erona duruş
bakım dan A lvaro’nun bu çalışm alard ak i payını m ası (Y : Lizzani, S: P irro ), A nni ru g g en ti —
değerlendirm eğe çalışm anın rem il a tm ak tan fa r Cüm büşlü yıllar (Y: Zampa, S: O rtak laşa), 1963:
kı olam az. D oğrudan doğruya A lvaro’nun bir k o L iolâ (Y: B la setti, S: O rtak laşa), 1964: L a v ita
nusundan geliştirilen Ş ey ta n la a n tla şm a ’nm sı a g ra — A cı h a y a t (Y : Lizzani, S: L. B ianciardi’
radan bir filim olm ası bu değerlendirm eyi g ü çleş nin romanından, V in cen zon i), L a fu g a — Kaçrş
tirm ektedir. (Y: Spinola, S: O rtak laşa).
A m id ei’nin önem li çağı, R om a nazilerin elindey-
A M ID E I, Sergio ken R ossellin i ve F ellin i’yle g izlilik içinde h azır
lad ığı R om a açık şeh ir’le başlar, yin e R ossellin i
Y apım cı. 30-10-1904’te T rieste’de doğdu. 1924’te
ve L izzan i’nin filim leriyle devam eder. A ncak A m i
sinem anın çeşitli kollarında çıraklık dönem inden
dei bu dönem de de ilk senaryoculuk çağın ın b a ş
geçm eğe başladı. B ir yandan da ik tisa t ve ticaret
lıca ö zelliği olan özü zayıf, biçim ve ritm i güçlü
öğrenim i yapıyordu. 1938’de senaryoculuğa b a şla
senaryolarının biraz daha iyicelerin i Zam pa ve
dı; M argadonna, Gambino, M alasom m a, Campo- özellik le E m m er’in filim lerinde sürdürür. B ö y le
gallini, Gallone, B ra g a g lia ... gib i yönetm enlerin lik le A m idei çalışm asın ı bir a y a ğ ı yeni g erçek çi
önem siz filim lerinde senaryo çalışm a la rıy la bu
lik te öbür a y a ğ ı «senaryocu film i» denebilecek ve
alandaki tecrübesini artırdı. E m m er’in filim lerin-
senaryocu ustalık ların ın yer aldığı filim ierde g ü
den bazılarının ayrıca yap ım cılığın ı üstlendi.
nüm üze kadar sürdürm üştür.
B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1938: P ietr o M icca (Y:
Vergano, S: O rtaklaşa), 1940: Cuori n ella torm en- A N T O N İO N İ, M ichelangelo
ta — F ırtın alı gönüller (Y : C am p ogallin i), 1942:
G elosia — K ıskançlık (Y : P oggioli, S: o r ta k la şa ), Y önetm en. 29-9-1912’de F errara’da doğdu. İk tisa t
1943: T risti am ori — K ederli aşk lar (Y : G allone), ve tica ret öğrenim inden g eçti. F errara’da g a zete-
T ’am ero sempı-e — Seni hep sev eceğ im (Y: Ca- ciilk yaptı, sonra R om a’y a g itti. Sin em ayla g a z e
m erini, S: o rta k la şa ), 1945: R om a c ittâ ap erta — te c i ve eleştirici olarak ilgilendi. Ö zellikle «Bian-
R om a açık şehir (Y : R ossellini, S: F ellini, R os- co e Nero» ve «Cinema» gibi sin em a dergilerinde
sellin i), 1946: Sciu sciâ — K aldırım çocukları (Y: yazıları çıktı. R o ssellin i’nin U n p ilo ta ritorna’sıy-
De Sica, S: Franci, V iola, Z avattini, De S ica ), P a - la sen aryocu lu ğa başladı. Fulcignorû'nln I due
isâ (Y: R ossellini, S: F ellini, H aines, R o ssellin i), fo sca ri’sinde yönetm en yard ım cılığı yap tı. 1943'
1948: A nni d ifficili — Güç y ıllar (Y: Zampa, S: te başlad ığı G ente del P o adlı b elge film i ancak
B rancati, F ulcignoni, E v a n g e listi), L a m acchina 1947’de tam am lıyabildi. 1950’de C ronaca d i un
am m azzaccattivi — Y aram azları öldüren m akina am ore ile ilk uzun film in i verdi.
(Y: R ossellini, S: V igorelli, B rusati, F erri), S o t. FİL İM L ER İ: 1942: U n p ilo ta ritorno — B ir pilot
to il sole di R om a — R om a gü n eşi a ltın d a (Y : Cas- dönüyor (Y : R ossellini, S: Leone, B etti, Mida, Ghe-
tellani, S: E. Cecchi, M argadonna, T o zzi), 1950: rard i), I due F o sca ri (Y : F ulcignoni, S: O rtakla
D om enica d’a g o sto — A ğ u sto sta bir pazar (Y: şa ), 1947: C accia tra g ic a — F e c i a v (Y: D e S an
Em m er, S: B rusati, M acchi, Z avattin i, E m m er), tis, S: O rtak laşa), 1952: Lo sceicco bianco — B e
Strom boli, terra di D io — Strom boli (Y: R o sselli y a z şeyh (Y : F ellini, S: P inelli, F ellin i).
ni, S: R ossellini, A rt K ohn), 1951: P a r ig i e sem p- 1950’den sonra dünya sin em asın ın en önem li sa-
52
natçılarm dan biri olarak o rtaya çıkan A ntonioni’ tin i), V ulcano — K ahpenin in tik am ı (Y : D ieter-
nin yeni gerçek çilik le ilk ilişk isi «Biaco e Nero» le ), 1951: Guardie e ladri — Jandarm alar v e hır
ve «Cinema» dergilerindeki eleştirm e ve k u ram sızlar (Y: Steno ve M onicelli, S: F laiano, M acca-
sal yazılarıyla olm uştur. 1943’ten sonraki b elge ri, Fabrizi, Steno, M onicelli), Signori, in carroz-
filim lerinde bu görüşleri u ygu la m a y a geçirm iştir, za! — B aylar, arabalara! (Y : Zampa, S: O rtak
ö z e llik le F e c i a v ’a bu iki d eğişik tecrübesinin a ğ ır la şa ), 1952: T re storie proibite — Ü ç y a sa k hikâ
lığın ı k a ttığ ı söylenebilir. ye (Y: Genina, S: 1. ve 2. bölüm lerin konusu, P a t-
ti, M accari, D e Feo, P erilli, G enina), A ltri tem pi
B A R B A R A , U m berto — Geçm iş zam an (Y: B la se tti), 1953: A nni fa ci-
li — K olay y ıllar (Y: Zampa, S: o rta k la şa ), 1954:
Y azar, sinem a kuram cısı, yönetm en. 3-1-1902’de D o v ’è la lib ertâ — T oto kaldırım yo sm a sı (Y:
A cireale’de doğdu. 19-3-1959’da R om a’da öldü. R ossellini, S: P ietran geli, R o ssellin i), V ia g g io in
Genç y a şta tiy atro çalışm aların a başladı, oyun, Ita lia — İta ly a ’da gezi (Y : R ossellini, S: R o ssel
lar yazdı, gazetecilik yap tı. 1933’te b elge filim - lini) , L’a rte d’arrangiarsi — Z am ana u ym ak san a
lerle sinem aya g eçti. 1937’de ilk uzun film i L’ul- tı (Y : Zampa, S: Z am pa).
tim a n em ica’yı çevirdi. A yn ı yıl «Centro Sperim en-
Y eni g erçek çiliğ in gid işi üzerinde B rancati, sa
ta le di C inem atografia» adındaki Ita ly a n Sinem a
n a t yönünden çok getird iğ i ahlâk an la y ışıy la e tk i
E n stitü sü ’nde öğretm en liğe başladı, ça lışm aları
de bulundu. Ç ağdaş Ita ly a n edebiyatının en önem
nın çoğunu sinem a eğitim in e ve kuram larına ayır
li kişilerinden olan B rancati, yerg ici tutum unu
dı. R oberto L onghi ile sa n a t üzerine filim ler çe
sin em aya da y a n sıttı; alışılm adık durum ları, k i.
virdi.
şileri rom anlarından perdeye aktardı. B undan do
F lL lM L E R l: 1940: L a p eccatrice — G ünahkâr la y ı B ra n ca ti’nin en b aşarılı senaryoları, yen i
(Y: P alerm i), 1941: P au re d’am are — Sevm ek gerçek çilik akım ının yergi ve m izahla karışım ını
korkusu (Y: A m leto), 1942: V ia delle cinque lu- veren Zam pa’nın filim leri için hazırladıklarıdır.
ne — B eş ay sok ağı (Y : C hiarini), 1948: C accia
tra g ica — F eci av (Y : D e Santis, S: O rtak laşa). CECCHİ D ’AMICO, S u so (G iovanna)
Barbaro, senaryolarından ve filim lerinden çok si
nem a konusundaki kuram sal çalışm aları, eleştir i 21-7-1914’te R om a’da doğdu. T anınm ış edebiyatçı,
leri ve öğretm en liğiyle yen i gerçek çilik üzerinde senaryocu ve yapım cı E m ilio C ecchi’nin k ızı. Ro-
etkide bulunm uştur, h a ttâ bu akım ın isim baba m a ’daki Chateaubriand F ran sız lisesin d e okudu,
sı da B arbaro’dur. E isen stein , Pudovkin, B alazs C am bridge’te In giliz edebiyatı öğrenim i yaptı. D ış
gib i ünlü sinem a kuram cılarının eserlerini Ita l- T icaret D airesi’nde çalışırken İn g ilizce ve Fran-
yan caya kazandırdığı gib i ken d isi de sinem a ü ze sızcadan çeviriler yap tı. S avaşın bitim inde V iscon-
rine bir çok kitap yazm ıştır. B unlardan biri de t i’nin sah n eye koyduğu yabancı oyunları (H e-
senaryoculuk üzerine yazılm ış «Film : so g e tto e m ingw ay'den «B eşinci kol», C aldw ell’den «Tütün
scen eggiatu ra»d ır ve konunun tem el k itap ların y o lu » ...) çevirdi. F la ia n o ’nun yardım iyle g a z e te
dan sayılm aktad ır. A ncak çok kez rastlan d ığı g i ciliğe başladı. Y ine F laiano ve M oravio ile Théop
bi, Barbaro da sağlam k u ram sal görüşlerini aynı hile G autier’nin «A vatar»ını senaryo biçim ine g e
gü çle u ygu layam am ıştı. F eci a v ’ın yarım düzüne tirdi, 1946’da C astellan i’nin M io fig lio professore
senaryocusu arasından B arbaro’nun payını a y ır film inin sen aryosu yla sin em aya g eçti.
m ak im kânsızdır. Y ine ken d isi kadar güçlü bir B A ŞL IC A F lL lM L E R l: 1946: Mio figUo p ro fes
kuram cı olan Chiarini'nin filim lerindekl senaryo sore — P rofesör oğlum (Y: C asteilani, S: orta k
çalışm aları ise pek parlak sayılam az. laşa) , V ivere in pace — Y aşam ak arzusu ( Y: Zam
pa, S: T ellini, Fabrizi, Z am pa), R om a c ittà lib é
B R A N Ç ATI, V italiano ra — R om a özgür şehir (Y : P agliero, S: Flaiano,
M ercanti, P a g liero ), II d elitto di Giovanni E p is-
R om ancı, oyun yazarı. 24-7-1907’de P a ch in o ’da copo — G. E .’nun suçu (Y: L attuada, S: Fabrizi,
doğdu. 25-9-1954’te T orinc’da öldü. 1928’de ede Fellini, Telli, L attu a d a ), L ’onorevole A n gelin a —
b iyat h ayatın a atıldı, fa k a t en önem li ça lışm a , S a ygıd eğer A n gelin a (Y : Zampa, S: Tellini, M ag-
la n 1941’den sonraki dönemdir. 1942’de F red a’nın nani, Z am pa), 1948: Ladri di b iciclette — B isik let
D on C esare di B azan film inde sen aryocu lu ğa b a ş hırsızı (Y: D e Sica, S: B iancoli, Franci, Gherar-
ladı. di, Guerrieri, Z a v a ttin i), 1950: E ’ P rim avera —
B A ŞL IC A F lL lM L E R l: 1942: L a bella addorm en- iş t e ilkbahar (Y: C asteilani, S: o rta k la şa ), 1951:
ta ta — U yu yan gü zel (Y : Chiarini, S: O rtak laşa), M iracolo a M ilano — M ilano’da m u cize ( Y : De
1943: E nrico IV — Dördüncü H anri (Y: P astin a, Sica, S: Chiari, Franci, Z avattini, D e S ica ), 1952:
O rtaklaşa), 1944: Silenzio, si gira — Susun fi B uongiorno, e lefa n te — Günaydın fil (Y: Francio-
lim ç e\T iliy o r ÎY: C am p ogallin i), 1948: A nni dif- lini, S: Z a v a ttin i), B ellissim a — E n gü zel (Y: V is-
ficili — Güç yıllar (Y: Zampa, S: Kendi h ik â y e conti, S: R osi, V isco n ti), A ltri tem pi — Geçm iş
sin ¿in. crtaklaşE i, 1950: E ’prim avera — İş te ilk zam an (Y: B la setti, S: o rta k la şa ), P ro cesso alla
bahar Y C asteilani, S: Cecchi d’A m lco, Z avat- c ittà — Şehre açılan dâva (Y : Zampa, S: Gianni-
53
ni, Fabbri, V asile, Z am pa), 1953: Siam o donne — kitap ların ı yayım ladı (1935-1957). 1937 de İta ly a ’
B iz kadınlar (Y: V isco n ti), I v ln ti — Y enilm işler nın en önem li sinem a dergisi olan «Bianco v e N e-
(Y: A ntonioni, S: Fabbri, V asile, A n ton ion i), L a ro»yu kurdu, 1951 e kadar yön etti. 1940 ta senar-
signora sen za cam elie — K am elyasız kadın ( Y : yoculuğa, 1942 de yön etm en liğe başladı. Son üç
A ntonioni, S: M aselli, P.M . P a sin etti, A n ton ion i), yıldır U lu slarası V enedik F ilm F e stiv a li’nl y ö n e t
1954: T em pi n ostri — Zam anım ız (Y : B la se tti), m ektedir.
Senso — Günahkâr gönüller (Y: V isconti, S: C. B A ŞL IC A FİLİM LER : 1940: L a p eccatrice — Gü
B oito’dan, V iscon ti), 1955: L e am iche — K adınlar nahkâr (Y: Palerm i, S: o rta k la şa ), 1952: S tazio-
arasında (Y: A ntonioni, S: P a v e se ’den, D e C és ne term in i — Son ista sy o n (Y: D e Sica, S: Z avat-
pedes, A n to n io n i), 1957: Le n o tti bianche — B eyaz tini, P rosp eri), 1953: A m ore in c ittâ — Şehirde
geceler (Y: V isconti, S: D o sto y ev sk i’den, V iscon a şk (Y: A ntonioni, Lizzani, R isi, F ellini, L attu a-
ti), 1958: L a sfida — M eydan okum a (Y: Rosi, da, M aselli, Z avattini, S: Z avattini, Ghione, F er-
S: Provenzale, R o si), 1959: E sta te vio len ta — reri, C orsi), Siam o donne — B iz kadınlar (Y: V is
Şiddetli ya z (Y: Zurlini, S: P rosperi, Z urlini), conti, Guarini, F ranciolini, Zampa, R ossellini, S:
I m agliari (Y: R osi, S: Griffi, R o si), 1960: R occo Z avattini, Cecchi d’A m ico ), L a fia m m a ta — A te ş
e suoi fratelli — D üşm an kardeşler (Y : V isconti, (Y: B la setti, S: K istem a ek er’in oyunundan, Ben-
S: P ratolini, Campanile, F ranciosa, Medioli, V is venuti, B rancati, M ercati, P in elli), T em pi nostri
con ti), R isa te di gioia — N eşeli kah k ah a (Y: Mo- — Z am anım ız (Y : B la setti, S: o rta k la şa ).
nicelli, S: M oravia’dan Incorcci, Scarpelli, M oni- Chiarini de tıpkı çalışm a arkadaşı Barbaro gib i
celli), 1951: Salvatore Giuliano (Y: R osi, S: P ro İtalyan sinem asının en önem li kuram cılarından ve
venzale, Solinas, R o si), 1962: B occacio ‘70 (II la- eğitim cilerindendir, bundan dolayı da sa v a ş ön
voro — Ç alışm a bölümü, Y: V isco n ti), 1963: Gli cesinden sonrasına kadar bir çok sinem acının y e
indifferenti — K ayıtsızla r (Y: M aselli, S: M ora tişm esinde doğrudan doğruya y a da d olayısıyla e t
v ia ’dan), II gattopardo — Leopar Y: V isconti, S: kili olm uştur. G örüşleri bakım ından Z avattin i'yle
T om asi L am pedusa’dan, C am panile, F ranciosa, aynı şey leri savunan (bk. Z avattin i) Chiarini de
Medioli, V iscon ti), 1964: C asanova ‘70 (Y: Moni- çok v a k it Barbaro gib i kendi filim lerinde bunla
celli, S: A ge, Scarpelli, Guerra, Salvioni, Moni- rı aynı gü çle uygu layam am ıştır.
ceili), 1965: V aghe stelle d ell’Orso — B üyük A y ı’
m n soluk yıldızları (Y: V isconti, S: Medioli, V is
con ti), G iulietta d egli sp iriti — R uhların G iuliet- D E CONCINI, E nnio
ta ’si (Y: F ellini, S: Rondi, Flaiano, P inelli, F el-
9-12-1923 te R om a’da doğdu. F e lse fe öğrenim i
lin i).
yaptı. 1941.42 yıllarında üç güldürüsünü sah n eye
Cecchi d’A m ico senaryolarıyla gerek nicelik g e
koydu. S a v a şta n sonra g a ze te c iliğ e başladı. 1945
rek n itelik yönünden İta ly a n sinem dasm da ve te S ciu sciâ’da D e S ica ’nın y a rd ım cılığıyla sin em a
yeni gerçek çilik akım ında Z avattin i’y e eş bir yer y a g eçti. C accia tra g ic a ’mn sen aryosu n a katıldı.
tu tm ak tadır. F ilm ografisi, sa v a ş sonrası İta ly a n B ir süre sinem adan uzak kald ık tan sonra 1950 de
sinem asının en önem li yönetm enlerinin ve filim - yeniden sen aryocu lu ğa döndü.
lerinin çoğunu içine alır. Ö zellikle V iscon ti’nin
1951’den sonraki bütün filim lerinin senaryosunda B A ŞL IC A F İL İM L ER !: 1947: C accia tra g ica —
Cecchi d’A m ico’nun im zası vardır. Bununla b irlik F e c i a v (Y: De San tis, S: o rta k la şa ), 1950: II
te C ecchi d’A m ico aynı k ola y lık la örneğin B la b rigan te M usolino — H ancının k ızı (Y : Camerini,
setti, Camerinl, M onicelli, Z am pa... ile de çalışab il S: P erilli, S ten o ), 1951: S en su a litâ — Ş eh v et (Y:
m ektedir. Zaten ilk ününü Zam pa’nın Y aşam ak F racassi, S: o rta k la şa ), 1952: I se tte dell’Orsa
arzusu ile yapm ış ve bir «nastro d’argen to — Gü M aggiore — B üyük A y ı’m n y ed isi (Y: C oletti, S:
müş kuşak» k azan m ıştır. D üzenli çalışm ası, k a o rta k la şa ), 1953: A ttila (Y: F rancisi, S: ortak
dınca inceliği, zek âsı ve zev k iy le İta ly a n sin em a la şa ), U lisse (Y: Camerini, S: o rta k la şa ), 1954:
sının en çok aranılan senaryocusudur. M ambo (Y: R ossen, S: o rta k la şa ), 1955: L a ri-
saia — K anlı pirinç (Y : M atarazzo, S: o rta k la şa ),
L a bella m u gn aia — D eğirm enci g ü zeli (Y : C a
C H IA R IN I, L uigi
m erini, S: o rta k la şa ), 1956: Suor L etlzia — H em
Sinem a eleştiricisi, kuram cı ve yönetm eni. R om a’ şire L etizia (Y: Camerini, S: o rta k la şa ), 1957:
da 20.6-1900 de doğdu. H ukuk öğrenim i yaptı; II grido — Ç ığlık (Y : A ntonioni, S: B artolini,
edebiyat h ayatına atıldı, «Quadrivio» d ergisini ç ı A n to n io n i). De Concini, F e c i a v ile H ancım n k ı-
kardı, edebiyat eleştirileri yazdı. 1935'te «Centro zı’ndan sonra 1957 deki Ç ığlık’a kadar P o n ti —
Sperim entale»yi kurdu, bunun b aşına g eçti. 1935’ Le L au ren tiis yapım ı olan bir çok sıra film inin
te «C inem atógrafo» adlı ilk k ita b ıy la önem li k u senaryosuna katıldı. Bu dönem deki en önem li ça
ram sal çalışm alara başladı, birbiri ardından «Chi lışm aları yeni gerçek çilik dışında k alan ve üstün
que cap itoli sul film », «La regio», «II film nei yapım n iteliğ i ta şıy a n M ambo, U lisse, Guerra e
problem i dell’arte», «II film n ella b a tta g lia delle p ace gib i filim lerdir. D e Concini yeni g erçek çi
idee», «Panoram a del cinem a contem poráneo»... liğin ikinci derecede senaryocularındandır.
54
D E SA N T IS, Giuseppe m a’da geceyd i (Y: R ossellini, S: o rta k la şa ), 1965:
II m agn ifico cornuto — M uhteşem boynuzlu (Y:
Y önetm en. 11-2-1917 de F on d i’de doğdu. H ukuk P ietran geli, S: M accari, Scola, S tru cch i). U g o B et-
öğrenim i yaptı. Centro S p erim en tale’nin y ö n e t t i’den sonra çağd aş tiyatrod ak i k a to lik y a za rla
m enlik bölüm ünü bitirdi. G azetecilik yap tı. «Ci rın en önem lisi sayılan Fabbri, bir yandan da tam
néma» dergisinde eleştiriler yayım ladı. 1940 ta an lam ıyla k a to lik bir yazar değildir. Çünkü g e
M astrocinque’nin D on P asq u a le (Y : M astrocin- n ellik le k a to lik liğ in k a tı kalıplarından sıy rılm ış
que), 1942: O ssessione — T utku Y: V isconti, S: tır. Bunu yalnız yazılarında değil, davranışlarında
J. M. C ain’in rom anından, A licata, P ietrangeli, da gösterm iş, bu arada fa şizm e k arşı koym uş,
Puccini, V isco n ti), 1943-46: D esiderio — İste k h ristiyan lık ile m arxism arasında bir «ortak z e
Y: R ossellin i), 1946: II sole sorge ancora — Gü min» aram ağa koyulm uş, h a ttâ zam an zam an «ko
neş yine doğar (Y: V ergano, S: Lizzani, V ergan o), m ünist katolikler» denilen topluluğa y ak ın lık g ö s
U ltim o anıore — Son a şk (Y: Chiarini, S: o rta k term iştir. Senaryo çalışm aların d a da arada bir bu
la şa ), 1951: II C apitano di V en ezia — V enedik’li eğilim in etkilerine rastlan m ak tad ır. Örneğin da
yüzbaşı (Y: Puccini, S: o rta k la şa ). nışm anı bulunduğu yapım evinin, senaryocusu da
D e Santis, «Cinema» «Bianco e Nero» d ergilerin olduğu Şehre açılan dâva ve Y enilm işler gibi filim -
de küm elenen P uccini, P ietran geli, A ntonioni, L iz lerde.
zani, V iscon ti... gib i gen çlerin arasında Ita ly a n
sinem asında gerçek dışı tu tu m lara k arşı en sert F E L L IN I, F ederico
hücum larda bulunan bir eleştiriciyd i. Bu yönden
yeni gerçek çiliğin doğm asında büyük payı vardır. Y önetm en, oyuncu. 20-1-1920 de R im in i’de doğ
C accia tragica, N on c’è pace tra g li u livi gib i fi- du. D üzenli bir öğrenim yapam adı. B ir ara evin
lim leriyle de bu akım ın en iy i eserlerinden bir den k açarak a t cam bazhanesinde çalıştı. Sonra
kaçını verm iştir. Y eni gerçek çiliğin ilk örneği olan g azetelerd e resim li rom anlar yaptı; R om a’ya g i
O ssessione’nin senaryosundaki payı büyüktür; derek h afta lık bir m izah dergisinde çalıştı. 1939-
aynı şey Güneş yine doğar için de söylenebilir. A n 40 arasında M acario'nun oynadığı filim lerde «gü-
cak De S an tis daha sonraki filim lerinde, en çok da lütçülük» (g a g m an) yaptı. 1941 de senaryoculu-
dış b askılar yüzünden, aynı n iteliğ i sürdürem em iş ğ a başladı, 1950 de L a ttu a d a ’yla (L uci del varie-
tir. tâ ’yı çevirerek yön etm en liğe g eçti.
B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1941: D ocum ento Z 3 —
F A B B R Ï, D iego B elg e Z 3 (Y: Guarini, S: o rta k la şa ), 1942: Quar
ta p agin a — D ördüncü sa y fa (Y: M anzari, Gam-
Oyun yazarı, gazeteci. 2-7-1911 de F o rli’de doğdu. bino, S: o rta k la şa ), 1943: Campo de’ fiori — Çiçek
1928-37 arasında bir çok güldürü yazdı ve doğdu ta rla sı (Y : Bonard, S: o rta k la şa ), 1945: B om a
ğu şehirde sahneye koydu. Sonra R om a'ya y er c ittâ a p erta — B om a açık şehir (Y: R ossellini,
leşti, tiyatro eleştiricilerinin d ik k atin i çeken oyun S: o rta k la şa ), 1946: P a isä (Y : R ossellini, S: or
lar yazdı. 1940 ta K atolik Sinem a M erkezi’nin G e ta k la şa ), 1947: II d elitto di Giovanni E piscopo —
nel S ek reterliği’ne atan arak sin em ayla m eşgu l ol G. E .’nun suçu (Y: L attuada, S: o rta k la şa ), 1948:
m a ğ a başladı. S avaşta n sonra sin em a ve tiyatro Senza p ietâ — M erham etsiz dünya (Y: L a ttu a
çalışm aları daha yoğu n lştı. 1945-48 rasında «Or- da, S: P inelli, L attu a d a ), In nom e della Iegge —
bis F ilm »in san at d anışm anlığını yaptı. Kanun nam ına (Y: Germi, S: P inelli, G erm i), II
B A ŞL IC A FÎLİM LER İ: 1945 L a p orta del cielo .— m ulino del P o — Po değirm eni (Y: L attuada, S:
Göğün k ap ısı (Y: D e Sica, S: Franci, Z avattini, B ach elli’nin romanından, P inelli, L a ttu a d a ), L’
M usso, D e S ica ), 1946: U n giorno n ella v ita — am ore (II m iracolo bölümü, Y: R ossellini, S: P i
H a y a tta bir gün (Y: B la setti, S: Chiari, Majano, nelli, R ossellini, ayrıca oyuncu), 1949: F rancesco,
B la setti, Z a v a ttin i), 1949: F ab iola (Y: B la setti, giu llare di D io — F ran cesco, T anrı’mn soytarısı
S: o rta k la şa ), 1950) : L a beau té du diable — Ş ey (Y: R ossellini, S: R o ssellin i), 1950: II cam m ino
tan ın gü zelliği (Y: Clair, S: Salacrou, C lair), 1952: della speranza — U m u t yolu (Y: Germi, S: P in el
V erginità — B akirelik (Y: De M itri, S: orta k la li, G erm i), 1951: La c ittâ si difende — Suçlu g en ç
şa ), P rocesso a la c ittà — Şehre açılan dâva (Y: lik (Y: Germi, S: Comencini, P ineli, M angione,
Zampa, S: o rta k la şa ), E uropa ‘51 — 1951 A vrupa’ G erm i), 1952: E uropa ‘51 — 1951 A vrupa’sı (Y:
si (Y: R ossellini, S: D e Feo, Pannunzio, Perilli, R ossellini, S: o rta k la şa ), II b rigan te di Tacca del
R o ssellin i), I v in ti — Y enilm işler (Y: A ntonioni, Lupo — T acca del Lupo haydutu (Y: Germi, S:
S: o rta k la şa ), 1954: Il sed u ttore — B a şta n çıkarıcı B a cch elli’nin hikâyesinden, P inelli, Tozzi, G erm i),
(Y : R ossi, S: Kendi güldürüsünden, B envenuti, 1958: F ortu n ella (Y : D e Filippo, S: Flaiano, P i
Guerra, Leoni, Prosperi, R adice, Sonego, R o ssi), nelli) .
1957: L a diga sul P a sifico — O kyanus’a k arşı (Y: 1950 den sonraki sinem a san atçıların ın en önem
Clém ent, S: P erilli, C lém en t). 1959: Il general lilerinden sayılan F ellin i 1941 den sa v a şın sonu
délia B overe — General délia B overe (Y : R o ssel na kadar sek iz senaryo yazdı, bunlardan bazıla
lini, S: o rta k la şa ), 1960: E ra n o tte a Borna — B o- rında Z a v a ttin i’yle de ça lıştı. Bununla birlikte bu
55
yıllarda yeşerm eğe b aşlıyan yen i gerçek çilik a k ı R om a'da doğdu. «Cinema» ve «Bianco e Nero»
m ına yabancı kaldı; ancak 1944-45 te R o ssellin i’ dergilerinde sinem a eleştirileri yazdı. S avaştan
nin R om a açık şehir’iyle bu akım ına katıldı, fa k a t sonra V ergan o’nun II sole sorge ancora’sm da y ö
gerek bunda g erek se P a isâ ’da R ossellin i ağır b a netm en yardım cısı, senaryocu ve oyuncu olarak
sıyordu, L ’am ore’den sonra ise F ellin i a ğ ır b a s sin em aya g eçti. 1950 de belge filim ciliğin e başla-
m ağa başladı. N itek im L ’A m ore, A uropa ‘51 ve ladı, ertesi yıl A ch tu n g! B an d iti! ile uzun film e
F ran cesco’da daha sonra F ellin i’nin filim lerinde g eçti.
rastlanılan dinsel, ahlâki ve m istik öğeler y a vaş FİLİM LER İ: 1946: II sole sorge ancora — Güneş
yavaş beliriyordu. F a k a t bu arada F ellin i’nin g e yin e doğar (Y : V ergano, S: o rta k la şa ), 1947:
rek senaryolarında gerek se L a strad a’y a (1954) C accia tra g ic a — F eci a v (Y: D e San tis, S: or
kadarki filim lerinde çok kez tam bir yen i gerçek çi ta k la şa ), 1948: G erm ania anno zero — A lm anya
olarak çalıştığın ı belirtm ek gerekir. sıfır y ılı (Y: R ossellini, S: o rta k la şa ), R iso am a-
ro — A cı pirinç (Y: D e San tis, S: o rta k la şa ), 1949:
FL A IA N O , Ennio N on c’e p ace tra g li ulivi — Z eytinliklerin altında
sükûn yok (Y : De Santis, S: P uccini, D e Libero,
G azeteci, yazar. 5-3-1910 da P e sca ra ’da doğdu.
D e S a n tis), 1961: Orazi e C uriazi — H oras’lar ile
M im arlık öğrenim i y ap tık ta n sonra çeşitli dergi
C urias’Iar (Y: Baldi, S: o rta k la şa ).
ve gazetelerd e sinem a ve tiy a tro eleştiriciliğin e
başladı. 1942 de senaryolar yazarak sin em aya g e ç Lizzani, «Cinema» ile «Bianco e Nero» d ergilerin
ti. de kalem sa v a şla rıy la yeni g erçek çiliğ e yol açan
B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1942: L a d anza del fuo- genç eleştiricilerdendir. B ir sin em a koop eratifi
co — A teş dansı (Y : Sim onelli S: o r ta k la şa ), 1946: kurarak m eydana g etird iğ i A ch tu n g! B anditi! ve
R om a c ittâ libera / L a n o tte p orta con siglio — P ra to lin i’nin rom anından ak tard ığı C ronache di
R om a özgür şehir (Y : P agliero, S: o rta k la şa ), poveri am an ti akım ın en önem li filim lerinden sa
1948: F uga in F ran cia — F ra n sa ’y a k a ç ış (Y: Sol- yılır. L izzani m ücadeleci ve b ağım lı tutum unu
dati, S: M usso, S old a ti), 1950: Luci del v a rietâ filim lerinde olduğu kadar k atıld ığ ı senaryo ça lış
— V aryete ış ık la n (Y: L attuada, F ellini, S: P i- m alarında da gösterdi. İta ly a n sinem asını özel
nelli, F ellini, L a ttu ad a ), 1951: P a rig i e sem pre lik le gerçek çe açıdan ele alan önem li bir sinem a
P a rig i — P aris hep P a r is’tir (Y: Em m er, S: or tarihi («II cinem a italiani», 1953, 1961) k alem e
ta k la şa ), Lo sceicco bianco — B ey a z şeyh (Y: aldı.
F ellini, S: F ellini, P in elli) 1953: I V itelloni
—■ A ylak lar (Y : F ellini, S: F ellini, P inelli, M A RG AD O N NA , E tto re M aria
B arjavel, M orise) 1954: L a strad a — Son
30-11-1893 te P a len a ’da doğdu. İk tisa t öğrenim i
suz sokaklar (Y öneten: F ellini, Senaryo: P i
yaptı. G azeteciliğe başladı, sonra sin em aya g eçti.
nelli, F ellin i), L a donna del fiu m e — N ehir kızı
1932 de «Cinema ieri e oggi» adında bir kitap
(Y: Soldati, S: o rta k la şa ), C am illa (Y: Em m er, S:
yayım ladı. A ynı yıl A lm a n y a ’y a gid erek sinem a
Sonego, E m m er), P ecca to che sia una can a g lia —
incelem elerinde bulundu. 1935’te İta ly a ’y a döne
Y an sokaklar kraliçesi (Y: B la setti, S: o rta k la şa ),
rek senaryoculuğa başladı.
L a rom ana — R om a’lı dilber (Y : Zampa, S: Mo-
B A ŞL IC A FİLİM LER İ: 1937: Gli uom ini non so-
ravia’m n romanından, M oravia, Z am pa), 1955: II
no in g ra ti — İnsanlar nankör değildir (Y: B r ig .
bidone — K alpazanlar çetesi (Y: F ellini, S: P i
none, S: o rta k la şa ), 1942: M alom bra (Y : Soldati,
nelli, F ellin i), 1957: Le n o tti di Cabiria — C.nın
S: o rta k la şa ), 1946: L ’u ltim o anıore — Son aşk
geceleri (Y : F ellini, S: P inelli, F ellin i), 1958 F o r .
(Y: Chiarini, S: o rta k la şa ), II bandito — H ayd u t
tunella (Y: D e Filippo, S: o rta k la şa ), 1960: La
ıstırab ı (Y: L attuada, S: B iancoli, P inelli, T elli
dölce v ita — T atlı h a y a t (Y: F ellini, S: Pinelli,
ni, L attu a d a ), 1947: S otto ile sole di R om a — R o
F ellin i), 1961: L a n o tte — Gece (Y: A ntonioni,
m a gü n eşi altında (Y: C astellani, S: orta k la şa ),
S: Guerra, A nton ioni), 1962: B occacio ‘70 (L e ten-
Sonza p ietâ — M erham etsiz dünya (Y: L attuada,
tazioni del dottor A n ton io bölümü, Y: F ellini, S:
S: Kendi konusundan, o rtak la şa), 1951: D ue sol-
P inelli, F ellin i), 1963: 8 1 /2 (Y: F ellini, S: P in el
di di speranza — İk i paralık u m ut (Y: C astelani,
li, Rondi, F ellin i), 1965: G iu lietta degli sp iriti —
S: T. D e Filippo, C a stellan i), 1953: P ane, am ore
R uhların G iu lietta’sı (Y : F ellin i, S: o rta k la şa ).
e fa n ta sia — A şk ve hayal (Y: C om encini), 1954:
Y önetm en-senaryocu F ellin i ile senaryocu F laino
Scuola elem entare — İlk okul (Y: L attuada, S:
ve P in elli’nin m eydana g etird iğ i üçlü, İta ly a n s i
o r ta k la şa ).
nem asının en d ikkate değer senaryocu-yönetm en
Otuz yıldan beri senaryoculuk yapan M argadon-
takım ıdır. F laian o’nun kendine özgü nitelik leri en
na yen i gerçek çilik akım ına 1946 da II bandito’y la
çok P agliero’nun R om a özgür şeh ir’inde görü le
başladı ,altı yıl bu akım a yardım cı olduktan son
bilir.
ra P ane, am ore e ... serisiy le sulandırılm ış, pem be
LIZZANI, Carlo leştirilm iş, vod villeştirilm iş bir ç e şit popüler y e
ni gerçek çilik çığırın a yol açtı, ondan sonra da
Y önetm en, eleştirici, sinem a tarih çisi. 3-4-1922 de d ik k ate değer her h an gi bir senaryo verm edi. M er
56
h am etsiz dünya ile İki paralık u m u t’un doğrudan Y an sok ak lar k raliçesi (Y : B la setti, S: Kendi h i
doğruya M arğadonna’nm tasarlad ığı bir konuya kâyesinden, o rta k la şa ), R accon ti rom ani — R om a
dayandığını belirtm ek yerinde olur. hikâyeleri (Y: Franciolini, S: Kendi derlem ele
rinden), 1958: R accon ti d’e sta te — Y az hikâyeleri
M IDA, M assim o (Y: F ran ciolin i), 1960: I delfin i — Y unus balık
la n (Y: M aselli, S: o rta k la şa ), L a g iorn ata ba
A sıl adı M assim o P uccini. Y azar M ario P u ccin i’
lo n la — A p talca gün (Y: Bolognini, S: K endi h i
nin oğlu, senaryocu ve yön etm en Gianni P u ccin i’
kâyesinden, P asolini, M arco V isconti, B ologn in i),
nin kardeşi. 5-5-1917 de F alcon ara M arittim a’da
La ciociara — K ızım ve ben (Y : De Sica, S: K en
doğdu. H ukuk öğrenim i yap tı. Cento Sperim en-
di romanından, Z av a ttin i), R isa te di g io ia — N e
ta le ’nin yönetm enlik bölüm ünü bitirdi. «Cinema»
şeli kah k ah a (Y: Comencini, S: o rta k la şa ), 1963:
ve «Bianco e N ero»da sin em a üzerine yazılar y a
Gli ind ifferen ti — K ayıtsızlar (Y: M aselli, S: K en
yım ladı. 1942 de sen aryocu lu ğa başladı. S avaş sı
di romanından, o rta k la şa ), U n a dom enica d’e s ta
rasında H avacılık B ak a n lığ ı’nın sin em a bölüm ün
te — B ir y a z pazarı (Y : P etroni, S: Pirro, B aratti,
de çalıştı. S avaştan sonra g a zetecilik ile senar-
M agn an i), Ieri, oggi e dom ani — Dün, bugün ve
yoculuğu b irlikte yürüttü. 1951 de Cam pione del
yarın (Y: D e Sica, S: Z avattini, D e Filippo, Zanu.
m onde ile belge filim lere başladı. Son zam anlarda
so ), 1964: L e ore nüde — Çıplak saa tler (Y: V i-
k ısa belge filim ler çevirm ektedir.
cario, S: Kendi hikâyesinden, Guerra, V icario).
B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1952: U n p ilo ta ritorno
M oravia, çağd aş İta ly a n yazarları içinde sin em ay
— B ir pilot dönüyor (Y: R ossellini, S: o rta k la şa ),
la en içli dışlı olanı, İta ly a n sinem asını en çok et-
1946: P a isâ (Y : R ossellini, S: o rta k la şa ), 1950:
kiliyenidir. ö n c e sinem a eleştiricisi olarak, sonra
P ersian e chiuse — K apalı pancurlar (Y: Comen- senaryocu, bazan oyuncu olarak, bir ara yö n et
cini, S: o rta k la şa ), 1951: A ch tu n g! B anditi! —
men olarak sin em ayla u ğ ra ştı. F a k a t M oravia’mn
D ik k at! H aydutlar! (Y: Lizzani, S: Sonego, D ag-
rom anlarının e tk isi daha büyüktür. R a şist reji
nino, Giuliani, L izzani), 1952: A i m argini della
m indeki R om a’nın y a şa y ışın ı büyük bir açıklık ve
m etropoli — B aşkentin kıyısında (Y: Lizzani, S:
çıplaklıkla an latan eserleri ed eb iyattak i yeni ber-
D ’A lessandro, Ferrau, L izzan i), 1953: Cronache
çek çiliğin örnekleri olarak birbiri ardından sin e
di poveri am an ti — F ak ir âşık ların h ik âyesi (Y:
m aya aktarıldı. B ir yandan Ita ly a n b urjuvazisi
Lizzani, S: o rtak laşa), 1955: Lo sv ita to — K açık
nin boşluğunu veren, bir yandan da cinsel sorun
lar (Y: Lizzani, S: Fo, L izzan i), 1956: Londra
ları, özellikle yeni yetm elerin ve gençlerin cinsel
chiam a P olo N ordo — C asuslar çarpışıyor (Y:
sorunlarını açık yüreklilikle o rtaya koym ası, 1960
C oletti, S: o rta k la şa ).
dan sonraki yeni k uşak yönetm enlerini de etkiledi.
Mida, yalnız senaryoculukla kalm adı gerek P a isâ ’
da, g erek se L izzan i’nin filim lerinde yönetm en y a r
dım cılığı da yaparak bu çalışm alara doğrudan P A SO L IN I, P ier P aolo
doğruya katıldı. «Cinema» ve «Bianco e Nero»
Yazar, şair, eleştirici, yönetm en, oyuncu. 1922 de
daki yazılarıyla olduğu k adar R ossellin i üzerine
B ologna’da doğdu. B abasının sürekli olarak yer
yazd ığı bir k itap ve G. V aldarno’y la İta ly a n di
d eğiştirm esi d olayısiyle İta ly a ’nın bir çok yerini
renm e hareketin in sinem ada işlen işin i inceleyen
dolaştı. Sonra B ologna U n iv ersitesi’ne devam e t
«La resisten za nel cinem a italiano» (1958) k ita .
ti. 1943 te sav aş d olayısiyle annesinin m em lek eti
bıyla da yeni gerçek çiliğ i destekledi.
olan C asarsa’ya gidip 1949 a kadar burada kaldı.
A ynı yıllarda edebiyat h ayatın a atıldı. R om a’ya
M ORAVİA, A lberto
g itti, «F.agazzi di vita», «U na v ita violenta» gibi
R om ancı, sinem a eleştiricisi, oyuncu, yönetm en. yankılar uyandıran rom anlarım verdi. 1954 te se
A sıl adı A. P incherle’dir. 22-11-1907 de R om a’da naryocu lu ğa başladı. 1960 ta L izzan i’nin II gobbo’
doğdu. G ençliğini İta ly a v e İsviçre’deki san ator sunda oyunculuk da yap tı. 1961 de ilk film in i (A c-
yum larda geçiren M oravia kendi kendine ok u ya ca tto n e) çevirdi.
rak y etişti. 1929 da «Gli indifferen ti»yle edebiyat B A ŞL I F İL İM L ER !: 1954: La donna del fiu m e —
h ayatın a yankılar uyandırarak başladı. 1943 ten N eh ir k ızı (Y : Soldati, S: o rta k la şa ), 1956: Le
sonra sinem ada da çalışm a ğ a başladı. n o tti di C abiria — C.nın geceleri (Y : F ellini, S:
FlL İM L E R İ: 1943-45: La freccia nel fianco — B ö ğ o rta k la şa ), 1957: G iovani m ariti — Genç kocalar
re saplanan ok (Y : L attuada, S: o rta k la şa ), 1951: (Y: B olognini, S: F ranciosa, C am panile), 1959:
U ltim o incontro — Son raslaşm a (Y : Franciolini, L a n o tte brava — İy i g e c e ( Y : Bolognini, S : or
S: o rtak laşa), 1952: L a provinciale — A şk ım sa ta k la şa ), M orte di un am ico — B ir arkadaşın ölü
tılm az (Y: Soldati, S: K endi h ik âyesin d en ), 1953: m ü (Y : R ossi, S: o rta k la şa ), II bell’A ntonio —
Tempi nostri — Zam anım ız (Y: B la setti, S: orta k Y ak ışık lı A ntonio (Y: B olognini, S: o rta k laşa ),
laşa) , 1954: L a rom ana — R om a’lı dilber ( Y: Zam- 1960: L a giorn ata balorda — A p ta lca gün (Y: Bo-
pa, S: Kendi romanından, Flaiano, Z am pa), L a lognini, S: o rta k la şa ), L a viaccia — T oy bir de
donna del fium e — N eh ir k ızı (Y: Soldati, S: or lik an lı (Y: B olognini, S: P ratolin i, F ran ciosa,
ta k la şa ), 1955: P ecca to che sia una can aglia — C am panile), 1961: L a ra g a zza in vetrin a — Cam
57
daki kız (Y: Em m er, S: Sonego, M artino, M ari- eleştiriciliğin e başladı. 1952 de D e S a n tis’in A cı
nucci, E m m e r ). lok m a’sında senaryoculuk ve yönetm en yardım
Senaryolarından başk a «La sfida» rom anı F . R osi, cılığı yap tı. B elg e filim leri çevirdi. 1961 de A ssa s-
«U na v ita violenta» rom anı H eusch ve R ondi ta sino ile yön etm en liğe başladı.
rafından perdeye ak tarıla n P asolin i, M oravia ile
B A ŞL IC A F İL lM L E R l: 1952: R om a ore 11 —
birlikte sin em ayla ilişk isi en sıkı olan bir yazardır.
A cı lokm a (Y: D e San tis, S: o r ta k la şa ), 1956:
Z aten M oravia ile birlikte çağd aş R om a’lı y a za r
Uom?ni e lupi — İnsanlar v e k u rtlar ( Y : De S an
ların en büyüğü sayılır. 1957 Cannes F ilm F e s ti
tis, S: o r ta k la şa ), 1953: U n m arito per A nna Z ac.
v a lin d e Genç k ocalar’ın senaryosu için en iy i s e .
cheo — A. Z.’ya bir k oca (Y: D e S an tis, S: Za-
naryo ödülünü ark adaşlarıyla p aylaşan P a so lin i
vattin i, Puccini, D e S a n tis), 1954: G io m i d’am o-
özellikle B olognini ile çalışm alarında başarı k a
re — A şk günahları (Y: D e S an tis: D e Libero,
zanm ış, şiir dolu dünyasını L a n o tte b rava'ya da
Puccini, De S a n tis), 1958: L a strad a lu n ga d’un
verm iştir. P asolin i ayn ı zam anda g en ç k u şak y ö
a n n o /C esta duga godinu dana — B ir y ıllık yol
netm enlerinin üzerinde en çok tartışılanıdır.
(Y: D e Santis, S: o rta k la şa ), 1960: H gobbo —
K am bur (Y: Lizzani, S: V incenzoni, Pirro, L izza-
PER IL L I, Ivo n i), L a garçonnière — G arsonyer (Y : D e Santis,
D ekorcu, yönetm en. 10-4-1902 de R om a’da doğdu. S: Guerra, Pirro, Giraldi, D e S a n tis), 1963: I
M im arlık öğrenim i yap tı. P od recca tiyatrosunda m ostri — C anavarlar (Y : R isi, S: A ge, Scarpelli,
dekorcu ve k ostüm cü olarak çalıştı. 1931 de sin e Scola, M accari, R isi).
m aya dekorcu olarak girdi, 1933 te senaryoculuk
1960 tan sonraki yen i k u şak yönetm enlerin en
ve yönetm enlik yap m a ğ a başladı. S av aşta n önce
önem lilerinden biri sayılan P etri, tıpkı D e Santis,
C am erini’nin filim lerinden çoğunda dekorcu, y ö
L izzani gib i «bağım lı» sanatçılardandır. B u y ö
netm en yardım ıcı, senaryocu olarak çalıştı.
n etm enler için y a p tığ ı senaryo çalışm aların d a da
B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1933:T’am ero sem pre —
aynı ö zelliğ i gösterir.
Seni hep seveceğim (Y: Camerini, S: o rta k la şa ),
1934: D aro un m ilione — B ir m ilyon vereceğim
(Y: Camerini, S: o rta k la şa ), 1938: B atticu ore —
P IE T R A N G E L I, A ntonio
Y ürek çarp ıntısı (Y : C am erini, S: o r ta k la şa ),
1948: R iso am aro — A cı pirinç (Y: De Santis, S: Y önetm en, eleştirici. 19-1-1919 da R om a’da d o ğ
orta k la şa ), 1950: II brigan te M usolino — H an cı du. Tıp öğrenim i yaptı, fa k a t edebiyat v e sinem a
nın k ızı (Y: Camerini, S: o rta k la şa ), 1951: E uro- eleştiriciliğin d e k arar kıldı. 1942 de V iscon ti’nin
pa ‘51 — 1951 A vrupa’sı (Y: R ossellini, S: orta k yanında sen aryocu lu ğa başladı. 1953 te II sole
la şa ), 1953: U lisse (Y : Camerini, S: o rta k la şa ), n eg li occhi film iy le yön etm en liğe g eçti.
1954: Mambo (Y: R ossen, S: o rta k la şa ), I cava-
lieri della regina — K raliçenin atlıları (Y: B o lo g BAŞLICA F İL İM L ER İ: 1942: O sse ssio n e — T u t
nini, S : o r ta k la şa ), 1955 : L a bella m u gn aia — D e ku (Y: V isconti, S: o rta k la şa ), 1947: G ioventu
ğirm enci gü zeli (Y: Camerini, S: o rta k la şa ), 1956: p erduta — K aybolan gen çlik (Y : Germi, S: or
Guerra e p ace — Harp v e sulh (Y: K. Vidor, S: ta k la şa ), 1948: F ab iola (Y : B la setti, S: ortak la
o rta k la şa ), U om ini e lupi — İnsanlar v e kurtlar şa ), 1950: D ue m ogli sono troppe — İk i k a n fa z
(Y: De Santis, S: Guerra, Le S a n tis), 1957: La ladır (Y : Camerini, S: o rta k la şa ), 1951: E uropa
d iga sui P acifico — O kyanus’a k arşı (Y : Clément, ‘51 — 1951 A vrupa’sı (Y : R ossellini, S: ortak la
S: o rtak laşa), 1958 T em p este — B üyük isyan (Y: şa ), 1952: D ov’è la lib ertâ? — T oto kaldırım y o s
L attuada, S: o rta k la şa ), 1960: Jovaııka e le altre m ası (Y : R osselini, S: R ossellin i, S: R o ssellin i),
— Jovanke ve öbürü (Y: M. R itt, S: orta k la şa ), 1953: L a lupa — D işi k u rt (Y: L attuada, S: Ver-
1961: I briganti italian i — Ita ly a n haydutları (Y: g a ’dan, M alerba, L a ttu a d a ), 1961 : Il carabiniere a
Camerini, S: o rta k la şa ). cavallo — A tlı jandarm a (Y: Lizzani, S: o rta k
1931 den beri sinem anın çeşitli kollarında çalışan laşa) .
Perilli, senaryoculuk alanında çok büyük bir ba
P ietr a n g e li «Cinema», «Bianco e Nero» d ergilerin
şarı gösterm iş say ılm a zsa da yine de dik k ati çe
de yeni g erçek çilik ak ım ın a yol açm ak için m ü
ken çalışm alar yapm ıştır. Son yıllarda iş filim leri-
cadele eden genç eleştirici k u şa ğ ın en önem lilerin-
ne yönelm eden önce A cı pirinç, H ancının kızı, 1951
dendir. Bu akım ın ilk film i T u tk u ’nun sen aryosu
A vrupa’sı, İnsanlar ve kurtlar, senaryo tecrübe
n a k a tıla n P ietra n g eli bunu ne kadar bilinçli ya p
lerini C am erini’nin başarılı güldürülerinde edinen
tığın ı 1948 de İta ly a n sin em asın ın toplu bir g ö rü ,
P erilli’nin isted iğ i v a k it y en i g erçek çiliğ e ayak
nüşünü veren gü zel bir y a zısıy la o rta y a k o y m u ş
uydurabileceğini gösterm ek ted ir.
tur. A n cak R o ssellin i ile L attu ad a için y a p tığ ı bir
iki senaryo çalışm ası bir ya n a bırakılırsa P ietr a n
P E T R I, Elio
g eli bu bilinci daha sonra ne senaryolarında ne
Y önetm en. 1929 da R om a’da doğdu. T eknik öğre de yönetm enliğinde göstereb ilm iş, g ittik ç e daha
nim yaparken p olitik aya atıldı. 1949 da sinem a çok iş filim lerine yönelm iştir.
58
P IN E L L I, T ullio B A ŞL IC A F İL İM L E R !: 1953: T erza liceo — L i
senin üçüncü sın ıfı (Y : Em m er, S: o rta k la şa ),
24-6-1908 de T orino’da doğdu. H ukuk öğreninıi Tem pi n ostri — Z am anım ız (Y : B la setti, S: B ö
yaptı. B ir yandan avu k a tlık yaparken bir yandan lüm lerden biri kendi hikâyesinden, o r ta k la şa ),
da oyunlar yazdı, özelik le güldürüleriyle d ikkati 1953: L a dom eııica della buona g e ııta — S o sy e te
çekti. A yrıca radyo oyunları, opera m etinleri h a nin pazarı (Y: M ajano, S: G iagni’y le y azd ığı rad
zırladı. S avaştan sonra sen aryocu lu ğa başladı. yo oyunundan), 1954: Cronache di poveri am an-
B A ŞL IC A FÎLİM LER Î: 1945: L ’adultera — Zina ti — F a k ir âşıkların h ik âyesi (Y: Lizzani, S: K en
(Y: C oletti, S: Kendi güldürüsünden, o rta k la şa ), di rom anından, o rta k la şa ), 1955: L a ra g a zze di
1946: II bandito — H ay d u t ıstırab ı (Y: L attuada, San Frediano — S. F . lu k ız (Y: Zurlini, S: K endi
S: o rtak laşa), 1948: Senza p ietâ — M erham etsiz rom anından), 1956: Ii m om ento piu bello — E n
dünya (Y: L attuada, S: o rta k la şa ), A m ore (II m i- gü zel an (Y: Em m er, S: o rta k la şa ), 1959: U n eroe
racolo bölümü, Y: R ossellini, S: F e llin i), 1949: del nostro tem po — Z am aıum ızın bir kahram anı
II m ulino del Po — P o değirm eni (Y: L attuada, (Y: Capogna, S: K endi rom anından) 1960: R occo
S: o rta k la şa ), In nom e della le g g e — K anun n a e suoi fra telli — D üşm an k ard eşler (Y : V isconti,
m ına (Y : Germi, S: o rta k la şa ), 1950: II cam m ino S: o rta k la şa ), 1961: L a v ia ccia — T oy bir d eli
della speranza — U m u t yolu (Y: C astellani, S: k anlı (Y: Bolognini, S: o rta k la şa ), 1962: C ronaca
o rtak laşa), Luci del v a rietâ — V a ry ete ış ık la n fa m iliare — A ile h ik â y esi (Y : Zurlini, S: K endi
(Y: L attuada, F ellini, S: o rta k la şa ), P ersian e romanından, Zurlini, M issir o li). E d eb iy a tta yen i
chiuse — K apalı pancurlar (Y : Comencini, S: or gerçek çiliğin en büyük tem silcilerinden olan P ra-
ta k la şa ), 1951: E uropa ‘51 — 1951 A vrupa’sı (Y: tolini gerek rom anlarından çoğunun perdeye a k
R ossellini, S: o rta k la şa ), II b rigan te di T acca del tarılm asından g erek se senaryo çalışm alarından
Lupo — T acca del Lupo haydutu (Y: Germi, S: dolayı edebiyat ile sinem adaki y en i gerçek çiliğ i
o rtak laşa), Lo sceicco bianco — B ey a z şeyh (Y: birleştirenlerin başında gelm ektedir.
F ellini, S: o rta k la şa ), 1953: I vitello n i — A ylak lar
(Y: F ellini, S: o rta k la şa ), 1954: La strad a — Son
PR O SPE R I, Giorgio
suz sokaklar (Y: F ellini, S: o rta k la şa ), 1955: II
bidone — K alpazanlar çe te si (Y: F ellini, S: o rta k P azar. 1-1-1911 de R om a’da doğdu. E d eb iyat ve
la ş a ), 1957: Le n o tti di Cabiria — C.mn geceleri felse fe öğrenim i yaptı. Ç eşitli dergilerde sa n a t ve
(Y: F ellini, S: o rtak laşa ), L ’am ore in c ittâ — Ş e m üzik eleştirileri yayım ladı. 1946 da sin em a ele ş
hirde aşk (U n ’agen zia m atri — m on iale bölümü, tiriciliğin e de başladı. Oyunlar yazıp sahneye k o y
Y: F ellini, S: o rta k la şa ), 1958: F ortu n ella (Y: De du. 1947 de sen aryocu lu ğa başladı.
Filippo, S: o rtak laşa), 1960: L a dölce v ita — T a tlı B A ŞL IC A FÎL ÎM L ER İ: 1947: L ’ebreo erran te —
h a y a t (Y: F ellini, S: o rta k la şa ), A dua e le com - Serseri yahudi (Y: A lessandrini, S: o rta k la şa ),
pagne — A dua ile arkadaşları (Y: P ietrangeli, 1950: D om ani e un altro giorno — Y arın b aşk a
S: M accari, Scola, P ie tr a n g e li), 1962: B occacio bir gündür (Y : M oguy, S: o rta k la şa ), 1951: V er-
‘70 (L e tentazioni del dottor A ntonio bölüm, Y : g in itâ — B ak irelik (Y : D e M itri, S: o rta k la şa ),
F ellini, S: o rta k la şa ), 1963: V iolenza seg r e ta — 1952: II cappotto — P a lto (Y : L atuada, S: Go-
Gizli şid d et (Y: M oser, S: o rta k la şa ), 8 1 /2 (Y: g o l’dan, Z avattini, D alerba, L a tta u d a ), 1953: M ad-
F ellini, S: o rtak laşa), 1964: II gaucho — Goşo dalena (Y: Genina, S: o rta k la şa ), L a p a sse g g ia ta
(Y: R isi, S: o rta k la şa ), 1965: G iu lietta degli spi- — G ezinti (Y : R ascel, S: G ogol’dan, o rta k la şa ),
riti — R uhların G iu lietta’sı (Y: F ellini, S: o rta k S tazion e term ini — Son ista sy o n (Y : D e Sica, S:
la şa ), L e bam bole — B ebekler (II tr a tta to di eu ge- o rta k la şa ), 1954: Senso — G ünahkâr gönüller (Y:
n etica bölümü, Y : C om en cin i). V isconti, S: o rta k la şa ), II seduttore — B a şta n ç ı.
F ellin i - F laiano - P in elli saca y a ğ ın ın F ellin i’nin k arıcı (Y: R ossi, S: o rta k la şa ), Scu ola elem en ta-
filim lerind eki ahlâkçı, m istik yönü daha da b as re — İlk okul (Y: L attuada, S: o rta k la şa ), 1957:
tıranı P in elli’dir. S avaş sonrası Ita ly a n sin em a sı A m ore a prim a v ista — Y ıldırım a şk (Y: R ossi,
na oldukça k a tı bir ahlâk anlayışı getirdi. S: O rtak laşa), 1958: L a m aja desııuda — Çıplak
M aja (Y : H. K oster, S: N . C orw in), 1959: E sta te
PR A T O L IN I, V asco violen ta — Şiddetli y a z (Y: Zurlini, E: o rta k la şa ).
R om ancı. 19-10-1913 te F iren ze’de doğdu. Ç ağdaş Centro S p erim en tale’de senaryoculuk öğretm en li
Italyan edebiyatının en büyük tem silcilerinden ğ i de yap an P rosperi özellikle uyarlam alarda ba
biri olara k ortaya çıktı. «II tappeto verde» (1941), şarı gösterm ek ted ir. Bunun en iy i örnekleri P a lto
ile Günahkâr gönüller’dir.
«Via de’ m agazzini» (1941), «Le am iche» (1943),
«II quartiere» (1945), «Cronache di poveri am an-
ti» (1947), «Cronaca fam iliare» (1947), «II m es- PU C C IN I, Gianni
tiere da vagabondo» (1947), «Un eroe del nostro Y önetm en, eleştirici. 9-11-1914 te M ilano’da doğ
tem po» (1949) en tan ın m ış eserleridir. 1946 da du. E d eb iyat ve fe lse fe öğrenim i yap tı. Centro
R ossellin i’nin P a isâ ’sında «gayrı resm î» olarak ça S p erim en tale’nin yön etm en lik bölüm ünü bitirdi.
lıştık ta n sonra 1953 te sen aryocu lu ğa başladı. G azeteciliğe başladı. Sinem a e leştir iciliğ i yaptı,
59
«Cinema» dergisini yön etti. 1940 ta senaryoculıı- gü zel (Y: V isconti, S: o rta k la şa ), 1952: P rocesso
ğ a başladı. 1951 de II capitano (li V enezia ile y ö alla c ittâ — Şehre açılan d âva (Y : Zampa, S: Or
netm enliğe g eçti. ta k la şa ), 1955: R accon ti rom ani — R om a h ik â
yeleri (Y : Franciolini, S: o r ta k la şa ).
B A ŞL IC A F lL İM L E R l: 1940: Don P asgu ale (Y:
L a sfid a (1957) ile d ik k ati çeken, S a lvatore Giu-
M astrocinque, S: o rta k la şa ), 1942: O ssession e —
liano (1961) ile yeni g erçek çiliğ e yen i bir yön v e
T utku (Y . V isconti, S: o rta k la şa ), 1947: C accia
ren R osi sen aryocu lu ğu yla bu akım ı etk ilem ekten
tra g ica — F e c i a v (Y: De Santis, S: orta k la şa ),
çok, b irlik te çalışm ak fırsa tın ı bulduğu V isconti,
1949: R iso am aro — A cı pirinç (Y : D e San tis, S:
A ntonioni'den kendi filim leri için etkilendi.
o rta k la şa ), 1950: N on c ’e p ace tra g li ullvi — Zey
tinliklerin altın da sükûn y ok (Y: De San tis, S:
T EL L İN İ, Piero
o rta k la şa ), 1953: Giorni d’am ore — A şk günleri
(Y: D e Santis, S: o rta k la şa ), U n m arito per A nna Y önetm en. 16.1.1917 de Firenze'de doğdu. 1935 te
Zaccheo — A.Z.’y a bir k oca (Y: D e San tis, S: or dar filim lerle sin em aya başladı, 1937 de belge fi-
ta k la şa ), D onne proibite — Y asak kadınlar (Y: lim lere g eçti. 1940 ta sen aryocu lu ğa başladı. 1953
A m ato, S: o rta k la şa ), 1958: L a strad a lu n ga d’un te P rim a de sera ile yön etm en oldu.
anno — B ir yrllık yol ( Y : De Santis, S: o r ta k la şa ). BA ŞL IC A FİL İM L ER İ: 1943: Q uattro p assi fra
P ietran geli, Lizzani, A ntonioni, V isco n ti... gibi le nuvole — B ulutlarda dört adım (Y : B la setti,
yeni gerçek çiliğin doğum unu hazırlıyan genç k u S: Z avatini, De B eneditti, A m ato, B la se tti), 1946:
şak tan olan P u ccini özellikle «Cinema» dergisini II bandito — H ayd u t ıstırab ı (Y: L attuada, S: or
bu «dâva»nın bir organı olarak y ön etti. A kım ın ta k la şa ), 1947: II d elitto di G iovanni E piscopo —
ilk eseri T utku ’nun senaryosuna katıldı, A cı pi- G. E .’nin suçu (Y: L attuada, S: o rta k la şa ), V i-
rinç’te yönetm en yardım cılığında da bulundu. Her vere in pace — Y a şa m a k arzusu (Y : Zampa, S:
ne kadar senaryo çalışm aları P ie tr a n g e li’ninkin- o rta k la şa ), L’onorevole A n g elin a — S aygıd eğer
den daha «kaliteli» filim lerde olm uşsa da, yö n et A. (Y: Zampa, S: o rta k la şa ), 1948: M olti sogni per
m en liği onunkinden daha şan ssız oldu. le strad e — Y ollar boyu düşler (Y : C am erini),
1951: Guardie e ladri — Jandarm alar ile hırsızlar
(Y : Steno, M onicelli, S: o rta k la şa ), 1950: Crona-
RO N DI, B runello ca di un am ore — B ir aşk ın h ik â y esi (Y : A n to
nioni, S: D ’A nza, G iovaninetti, M aselli, A ntonio
Y önetm en. 26-11-1924 te T irano’da doğdu. 1946 da n i), 1955: D on atella (Y : M onicelli, S: o rta k la şa ).
senaryocu luğa başladı. Bir çok belge-filim çevir Tellini, yen i gerçek çiliğ in ilk dönem inde çalışan
di. 1962 de U na v ita v io len ta ’yı Paolo H eusch’le ikinci derecede senaryoculardan biridir.
çevirerek uzun film e g eçti.
F İL İM L E R !: 1946: U ltim o am ore — Son aşk (Y: ZAV ATTIN I, C esare
Chiarini, S: o rta k la şa ), 1950: F rancesco, giullare Y azar, rom ancı, sin em a kuram cısı. 20-9-1902 de
di D io — F rancesco, T anrı’nın so y ta rısı (Y: R os- L uzzara’da doğdu. 1927 de küçük bir ta şra g a
sellini, S: o rta k la şa ), 1952: E uropa ‘51 — 1951
zetesin d e ça lışm a ğ a başladı. 1931-40 arasında çe
A vrupa’sı (Y: R ossellini, S: o rta k la şa ), 1959: La
şitli dergiler yayım ladı. «Bompiani» edebiyat y ıl
dölce v ita — T atlı h a y a t (Y: F ellini, S: ortak
lığın ı y ön etti. R om anlar yazdı. Çocuk v e m izah
la ş a ), 1965: G iulietta d egli sp iriti — R uhların Giu-
dergilerinde çalıştı. 1935 te sen aryocu lu ğa b a şla ,
lie tta ’sı (Y: F ellini, S: o rta k la şa ).
dı. 1953 te A m ore in c ittâ ’mn bir bölüm ünü y ö
R ossellin i’nin F ran cesco ’sunda ayrıca yönetm en n etti, 1962 de I m isteri di R om a adlı bir belge f i
yardım cılığı da yapan Rondi, F ellini'nin yukarıda lim çevirdi.
sayılan filim lerinin yanı sıra La strada, II bidone, B A ŞL IC A FİL İM L ER İ: 1935: D aro un m ilione —
L e n otti di Cabiria’nm sa n a t danışm anı olarak da Bir m ilyon vereceğim (Y : Camerini, S: o rta k la şa ),
yeni gerçek çiliğe önem li k atk ıd a bulundu. 1941: Scuola dei tim id i — M ahçuplar okulu (Y:
B ragaglia, S: o rta k la şa ), 1942: Q uattro p assi fra
le nuvole — B ulutlarda dört adım (Y : B la setti,
ROSI, F rancesco S : o r ta k la şa ), I bam bini ci guardano — E vlâdım a
kıym ayın (Y: D e Sica, S: V iola’nın romanından,
Y önetm en. 15-11-1922 de N a p o li’de doğdu. H ukuk o rta k la şa ), 1944: L a p orta del cielo — G öğün k a
F a k ü ltesi’nden ayrılarak sin em aya g eçti. A yrıca pısı (Y: De Sica: S: o rta k la şa ), 1946; U n giorna
radyoda, tiyatrod a çalıştı. V isco n ti’nin L a terra n ella v ita — H a y a tta bir g ü n (Y : B la setti, S: or
trem a’sm da yönetm en yardım cılığında bulundu; ta k la şa ), S ciu sciâ — K aldırım çocukları (Y: De
A ntonioni, Em m er, M onicelli’nin yardım cılığını Sica, S: o rta k la şa ), 1947: C accia tra g ica — F eci
yap tı. 1950 de C am îcie rosse ile yön etm en liğe g e ç av (Y : D e Santis, S: o rta k la şa ), 1948: L adri di
ti, fa k a t B ellissim a ’da başlad ığı senaryoculuğu da b iciclette — B isik let hırsızı (Y : D e Sica, S: ortak
devam ettirdi. laşa) , S otto il sole di R om a — R om a güneşi a ltın
BA ŞL IC A F lL İM L E R l: 1951: B ellissim a — E n da (Y : C astellani, S: o rta k la şa ), 1949: E ’ pri-
60
m avera — İş te ilkbahar (Y : C astellani, S: ortak sorunu Z a va ttin i’yi, sa v a ş öncesinde Chiarini’nin
la ş a ), 1950: M iracolo a M ilano — M ilano’da m u o rtaya a ttığ ı sin em ayı «tem aşa» olm ak tan k ur
cize (Y: D e Sica, S: o rta k la şa ), D om enica d’agos- tarm ak, yabancı öğelerden ayıklam ak, sa lt belge
to — A ğ u sto sta bir pazar (Y: Em m er, S: o rta k n iteliğin e eriştirm ek düşüncesine kadar götürdü
la şa ), 1951: U m berto D . (Y : D e Sica, S: De S ica), ve 1920’lerde V ertov’un o rtaya a ttığ ı «sinem a-göz»
1952: R om a ore 11 — A cı lokm a ( Y : D e San tis, S: kuram ı bir k ez daha ele alındı. «Çağdaş insanı,
o rta k la şa ), 1953: U n m arito per A n n a Zaccheo — günüm üz toplum undaki insanın hayatın ı çözüm
A .Z.’ya bir k oca (Y : D e Santis, S: o rta k la şa ), lem eğ i derinleştirm ek zorunda olduğum u an lıyo
Stazion e term in i — Son ista sy o n (Y: De Sica, rum: B enim dışım da, duygu sal bakım dan bana hoş
S: o rta k la şa ), L ’oro di N ap oli — N ap oli m ace gelen y a da görünen y ah u t p ratik bakım dan g e
raları (Y: D e Sica, S: M arotta, D e S ic a ), Siam o rekli gözü k en in dışında, beni kendine çeken, h a t
donne — B iz kadınlar (Y : F ranciolini, R ossellini, tâ oyalandıranm dışında başkaları da var. B a ş
V isconti, Zampa, S: o rta k la şa ), 1956: II te tto — k a la rı... B aşk aları önem lidir, en önem li şeydir.
Y uvasızlar (Y : De S ica ), L a donna del giorno — Ç evrem izde y a şıy a n insanlar ne yaparlar, nasıl
Günün kadım (Y :'M aselli, S: Bemporad, Savioli, yaşarlar, iy i midirler, acı m ı çekiyorlar, neden
M aselli), 1960: L a ciociara — K ızım v e ben (Y: iy i değildirler, niçin acı çe k iy o r la r? ... Ç evrem iz
D e Sica, S : o r ta k la şa ), 1961: II giudizio universale de m eydana g elen her şey, uzak olsun yakın ol
— Son y argı (Y : De S ica ), 1962: B occacio ‘70 (Y: sun en önem li olayların yanı sıra so k a k ta r a st
D e Sica, F ellini, M onicelli, V isconti, S: orta k la lanan en b a sit şeyin bile insancıl, toplum sal, dra
ş a ), 1963: II boom (Y : D e S ica ), I seq u estrati di m atik bir anlam ı vardır ve o rtaya büyük sorunlar
A lton a — A lton a m ahpusları (Y: De Sica, S: çıkarır. Bu sorunlar kendi sorunlarım ızdır aynı
Sartre’dan, A. M ann), 1964: Ieri, o g g i e dom ani — zam anda, çünkü insan olduğum uz, in san lığın bir
Dün, bugün ve yarın (Y: D e Sica, S: orta k la şa ), p arçası olduğum uz ölçüde, çevrem izde olup b iten
1965: C ontrosesso — K arşı cins (Y: R ossi, Fer- lerin hiç biri bize yabancı değildir, iş te benim bü
reri, C astelani, S: Leonardi, B envenuti, Ferreri, yü leyici, tükenm ez, tem el kaynaklarım ; ilham ,
A zcona, Guerra, S a lv io n i). düşünce, yaratıcı çalışm a k aynaklarım ; bunlar s i.
Z avattin i’nin adı bir yandan yen i g erçek çiliğe, nem ada çalışan herkesin de k a y n a ğ ı olm alıdır...»
bir yandan da bu akım ın en büyük yönetm en lerin diye yola çıkan Z avattini, «Benim saplantım , s i
den De S ica’ya ayrılm az şekilde bağlanm ıştır. B i nem ayı h ik âyeleşm ek ten k u rtarm ak tır. H ik âye
sik let hırsızı, M ilano’da m ucize, U m berto D. gibi y i m a şayla tutup pencereden atm ak gerek», «B i
akım ın «doruk»ları say ıla n filim lerde De Sica k a sik let hırsızı senaryosunun onda biri, yüzde b i
dar Z avattin i’nin de pa y ı vardır. Z avattin i ayrıca riyle bir filim yap m ağı kuruyorum . Y olda yürü
yeni gerçek çiliğin kuram sal yönden g elişm esi ve yen ve başına hiç bir şey gelm iyen bir insanı iz
bu gelişm en in u ygu lam a y a dökülm esi için de y o lem ekle yetin m ek istiyoru m . F ilm in doksan da
rulm ak bilm ez bir şek ild e çalışm ıştır. Bu yönden k ik asın d a da adam ın başın a bir şey gelm esin, do-
onu yeni gerçek çiliğin «fikrî babası» saym ak ya n la y ısiy le film in sonunun ne olacağın ı kendim bile
lış olm az. A ncak bütün bu çalışm alarda Z avatti- bilm iyeceğim ,» «Yeni gerçek çilik terim i en gen iş
n i’nin gösterd iği çelişm eleri, akım ı bazan çıkm aza anlam ında, senaryocununki de dahil olm ak üzere
saplam ak teh lik esi ta şıy a n teşebbüsleri belirtm ek her çeşit tek n ik -p rofesyon el birlik çalışm anın da
de gerekir: Z avattini, yen i gerçek çilik belirtileri ortadan k alk m asın ı gerek tirir. E l kitaplarının, dil
ta şıy a n B u lu tlara dört adım , E vlâd ım a kıym ayın' bilgisinin, cüm le dizisinin artık hiç bir anlam ı
da çalışm akla birlikte o v a k it bu akım ın bilincine kalm ayacak, artık tek n ik terim lere y er kalm aya
erdiği söylenem ez. D enebilir ki yen i gerçek çilik cağı gibi. İçim izden her biri kendi k işisel sen ar
onsuz ortaya çıktı. A kım ın en önem li yılları sa y ı, yosunu h azırlıyacak. Y eni gerçek çilik bütün k a
lan 1945-47 arasında ancak K aldırım çocukları ile lıpları kırar, her ç e şit dogm a’yı reddeder. Y eni
F e c i a v ’la u fak bir çalışm ası oldu. B una karşılık gerçek çilik te önceden tasarlan m ış büyük çekim
aynı yıllarda Canto, m a sotto v o ce (Y: Brignone, ya da sırt çekim i olam az. Konu, uyarlam a, yöne
1945), II m arito povere (Y: A m ata, 1945), L ’an- tim tek bir çalışm anın ayrı ayrı üç aşa m a sı olm a
gelo ed il diavolo (Y: Camerini, 1946), Cronaca m alıdır. Bu bugün böyledir am a, norm al bir şey
nera (Y : B ianchi, 1946), Guerra a lla guerra (Y: değildir bu. Senaryocu ile u yarlam acı ortadan
M arcellini, 1946), II p a ssa to re (Y: C oîetti, 19 4 6 )... kalkm alıdır: T ek bir y aratıcıya, yön etm en e eriş
gib i sulu güldürülerden ağd alı m elodram lara k a m em iz gerekiyor: böylelik le yönetm enin de tiy a t
dar bir sürü değersiz film in senaryosunu hazırla ro yön etm en iyle artık hiç bir ortak yönü kalm ı-
dı. A ncak B isik let h ırsızı’yladır k i Z avattin i yeni y acak tır»a varıyordu.
gerçek çiliği bilinçli olarak benim sedi ve g erçeği Z avattin i b ü yü k Ita lia m ia ta sa r ısın ı gerçek-
sinem ada verm ek sorunu onu bütün va rlığ ıy la u ğ le ştir e m e d iy se d e b u g ü n d e I m iste r i d i Ro-
raştırm ağa başladı: «Bugün bir insanın en önem m a ’y la ay n ı g ö r ü şler i sin em a d a u y g u la m a k ta
li görevi, gerçeğ i anlam ak sorununu en iy i nasıl d evam ed iyor, an cak b u ça lışm a la r ın sin em a n ın
çözebileceğini araştırm ak, daha iy isi bu sorunu bir b ö lü m ü o lm a k ta n ile r i g id em iy eceğ in i a n
çözebilm ektir» (1952). Bu, «gerçeği anlam ak» la m ışs a b en zem ek ted ir.
61
BAŞARILI OYUNCU M IC H A E L CAINE F U R IE 'N IN IPCRESS F ILE 'IN D A
62
R ichard L ester de B ea tle s’lar- n ileriy le d eğil, y a ra ttığ ı h a rü ltü sü zce o rtaya koyduğu a la
la çevirdiği «A Hard D a y ’s vayla, u y a n d ırd ığ ı h a y ra n lık b ildiğine k işisel, özgün bir K il-
N igh t»d a buna yak m bir aşırı la, b ıra k tığ ı izle n im ler le d e ler’s K iss ile bir P a th s of Glory
biçim ciliği sürdürüyordu. A klı ğ erlend iririm . ile, körpe bir dünya görüşünü
fik ri bundaydı. B ea tle s’lar ol- Y a ra ttığ ı hava, d ed im . H itc h k ıvrak tek n ik u sta lığ ıy la k a y
m asaydılar «A Hard D a y ’s c o c k ’un tek n iğ i, h av a sıd ır. n aştırarak yan sıtan , Sparta-
N igh t» kolay çekilir bir filim cus, L olita gib i an tik ve ç a ğ
B a şa rılı film ler in d e o ld u ğ u g i
olm azdı. daş üstün yap ım larla tecim sel
bi, «M arnie» n in h a v a sı da
P u rie’de her plân büyük bir k a y g ıla ra yuvarlanm azdan ön
in c e bir d o k u y la örü lm ü ş,
özenin, büyük bir çabanın ürü c esiy le en parlak k işilerinden
h iç b o zu lm a d a n sü rü yor. Ak
nü. Ü stelik açı tekrarlam aları sayılan Stan K ubrick’in sö y le
lın y a ra ttığ ı d eğil, d u ygu n u n
da yoktur. N e Otto H eller, ne m ek isted iğ i d eğil de pek, çar
y a ra ttığ ı bir hava bu, se y ir c i
F u rie bir bölüm de aynı a çıya pıntılı, k a y g a n sin em alık bir
y i gerçek lerin , d o ğ a llığ ın d ış ı
yeni baştan dönme zorunluğunıı dil kullanıp, b elgeci bir tu tu m
n a itiyor.
duym uyorlar. la gö sterm ek isted ik leri — söy-
«M arnie» n in u zu n uzun a n lem ek ’le g österm ek çokluk bir
«The Ipcress File», Bond türü la tıla b ile ce k ü stü n lü k leri, b ir leşen k avram lar sinem ada am a
filim lerde öne sürülen üstünin- k aç ta n e de a k sa k lığ ı vardır. bir ince ayrım duyuluyor gene
sanlı, gerçek dışı olaylar d izi Ü stü n lü k lerin d en b iri «Tippi» de— a ğ ır b asm ak ta, ilk uzun
sine karşı, alelâd e’yi, ola ğ a n ’ı H ed re n ’in b a şa r ılı oyu n u y sa y a p ıtı K iller’s K iss’te olduğu
ve gerçeğ i çıkarıyor. F a k a t su ak sa k lık la rd a n en ö n e m lisi benzeri açık ça sa v a ş son rası
yun altında gezinen In giliz u y S ea n C on n ery’n in ya p m a o y u nın k ara filim lerin i a n sıta n the
ruklu «espri», çoğu seyirciy i y a nudur. H itc h c o c k ’un ö tek i K illin g’de.
n ıltıyor. Sinem ada g erçeğ e film le r in d ek i erk ek k a h ra
alışm am ışlar için, «The Ip cress L o sey ’in the C rim inal’de başka
m an lar, a d ım la rın ı sa ğ la m a-
açılardan aldığı bir hipodrom
File» y an ıltıcı, şaşırtan , soğuk tan , ne y a p tık la rın ı b ile n k iş i
bir serüven film idir. soygununu gö sterir sa lt bütün
ler d eğild ir ç o ğ u kere. «M ar
a yrın tılarıyla Kubrick, k işileri
t a n k k a k ın ç nie» de M ark, k en d in e so n su z ça lm aya götü ren nedenleri, so
gü ven i olan, ü ste lik b a şk a ruları falan deşm eden, sa lt so y
b irini k u rtarm ak iste y e n bir gunu önem ser, önceden hazırla-
FREUD'A ÖVGÜ erk ek tir. S ea n C onnery b u işi nışı, düzenlenjşl, u ygu lan ışı ve
sa d e c e k aş k ald ıra ra k b e c e sonrasıyla; film i A m erikan s i
H IR S IZ K IZ / M A R N IE - AL
receğ in i sa n m ış. K im b ilir, n em asın a özgü polis filim leri-
F R E D HITCHCOCK y ö n e ti
b elk i de H itc h c o c k y u k a rıd a nin o bildik, ağır, sta n d a rtla ş
m in d e ç ev rilm iş b ir İn g iliz -
a n la tıla n k işiy i S ea n Con- m ış kalıp ların a ayrık sı bir ç e ş.
A m erikan (U n iv ersa l In ter
n e r v ’e d eğil de Jam es B o n d ’a n iyle y erleştirm ey i becererek,
n a tio n a l) yap ım ı 1964 S e n a r
o y n a tm ıştır ilerde k işiliğ in i olu ştu racak yer
yo / W in ston G rah am ’m ro
m a n ın d an Jay P r e sso n Ailen ü lkü ta m er yer alaycı, iğneleyen, soğuk,
-G örüntüler / R ob ert B u rk s coşk u n lu k tan kaçınan, y etk in
M üzik / B ern ard H erm a n n bir an latıyla. A car ve gözüpek
SOYGUNUN ÖTESİNDE U S IS ’in tabusuna u ğrayarak
K u rgu / G eorge T o m a sin i
T ü rk iye’de g ö sterilm esi en g el
O yuncular / «Tippi» H erd en , SON D A R B E / TH E KILLING
lenen filim lerden biri olan th e
S ea n C onnery, D ian e B ak er, — ST A N L E Y K UBRICK yön e
K illin g’in kuruluşu y eterin ce
M artin G abel, L ou ise L atham , tim inde çevrilm iş bir A m erikan
sağlam , tu tarlı oturm uş, bir y a
B ob S w een ey , A lan N ap ier. (U nited A rtists, H arris-K ub-
pı. K ısası içeriğiyle, tek n iğiyle,
B ilm iy o ru m , b azı H itch co ck rick F ilm C orporation) ya p ı
a k ışıy la yürekli, sa y g ın bir f i
h ayran ları gib i b en d e ö k ü zü n m ı 1956 — Senaryo / Jim
lim n iteliğin d ek i the K illin g’de
altın d a b u zağı m ı a rıy o ru m ... T hom pson’dan S tan ley K ub
K ubrick’In d evin gen a n la tısı
B u y ö n eticin in film le r in e se v rick — Görüntüler / Lucien
nın aralarında gidip geld iğ i s ı
giyle eğ ild iğ im d en olacak. B allard — M üzik / Gerald F ri
nırlar: pürüzsüz kaydırılar, so
Ç ünkü H itch co ck , eserlerin e ed — Kurgu / A lexandre K luge
luklandıran bir akıcılık, y e ğ in
sev g iy le eğ ilin m e si gerek en — O yuncular / S terlin g H a y
lik tutkusu, fotoğrafçılığın d an
bir sa n a tçı, h aylaz, m u zip bir den, Coleen Gray, V ince E d
gelen görüntü b eğen isi vb. İ lg i
sa n a tçı old u ğu k a n ısın ı u y a n w ards, M arie W indsor, J a y O.
siz denebilecek çevrelerde y a
Flippen, E lish a Cook Jr.
d ırm ıştır bende. O nun için, şa y a n çeşitli k işilerin olayla
H itc h c o c k ’un film ler in i, onu B aşk asın ı dürtükleyip bir şey ilin tili yaşan tıların ın bir an la
bir b aşk a açıd an y ü celten göstereb ilm ek öyle derin bir tıcı aracıyla kopuk kopuk su
e leştir m ecilerin ö lçü lü y a rg ı avunm adır ki. H ollyw ood’da n ulm asına d ayanan konuda
larıyla, k urallara b a ğ lı b e ğ e 1950’lerin yeni kuşağının, g ü a yrın tılar doyurucu, her şey öy-
63
leşin e hesaplı, gird isi çık tısı bir u sta lık la g ö sterm ek te, k atı paralar g ece karanlığında tr a
yerli yerince ki, bir yan ıltı, bir bir biçim de serm ekte. jik bir biçim de alan a savrulur,
ek sik lik bulam ıyorsunuz k o Ç ıkm azlarının sınırlarını ta n ı C lay’le sevd iği de yırtınm adan
layca. ( iy i a tıcı N ich i’nin g ü n yan, onları aşm ak gerek tiğin d e gözlerler bu görünüyü k a sk a tı.
düz ortasında yarış atını v u r en azından ölüm ü kabullenen Ve sonra son. «A daletin pen çe
m ası falan dışında) bu kişiler, hazırlıkları film in sinden k im se kurtulam az!»
A m ansız A m erikan toplum dü yarısın ı kapsayan, dönen, yer John C lay’in g a n g stercilik oyu
zeninin sürekli baskısı altında değiştiren, durm adan devinen nu tükenm iştir. K ovalan m ak ta,
ezik, bilinçsiz, derinlere inem e bir alıcının sap tad ığı bu so y g u dır. Om uzları göçük, y ık ılm ış
yen, m utlu olm ak için iy i y a nu başarırlar am a K ubrick’in tır. ö y lec e n e k a la k a lır kım ıl-
şam anın iyi yaşam ak için de ek len tisi bir ard öyküyle baş tısız, ya n i yöresi sarılı. «Koş-
yığın larla paraya sahip olm a, kişi sona tek kalır, öbürleri sam neye yarar?» A cılı bir bo
nın g erek tiğ in i sanan — pek s a ölürler. yun eğ işle bekler, tab an caları
nan d eğil— um duğunu bulam a Baş k işi John C lay’de S terlin g nı sıyırarak ona yan aşan sa k ın
m ış, büyülü bir düzm eceliğin H ayden, bu iri k ıyım İrlandalI gan polislere döner. Bu son ’da
için için kem irdiği küçük in sa n elverişli yap ısı ve film in özü. kendiliğinden T ru ffau t’nun k ü
lar, büyük kentlerde sürdür ne yatkm , yaşam ın ı soyguna çük kahram anını ça ğ rıştırırsı
dükleri kuru yaşam aların ın k o yatırm ış dolgun oyunuyla du. nız. Y eni yaşam ı yitm iştir. Ve
şullandırdığı kişiler. Iç y ık ın tı ru görüntüler, çarpıcı a t y a r ı her şey i y itm iştir. Oysa insan
nın nedenleri. N edenler yü zeye şı çekim leriyle uyuşan Gerald yenilgiden yılm ayan, k aram
çık tık ta onları k o la y ’a iter, ko- F ried ’in a k ıllıca m üziğinin ya- sarlığa kap ılm ayan varlıktır
la y ’a zorlar: çalm ak. Ç alm ak n ısıra başarılı bütünlüğü sa ğ la derler
bir um ut, çalm ak yeniden b a ş yan olum lu öğelerden. U çak a la su n g u çapan
lam ak herşeye, çalm ak yeni bir nı a rtık serüvenin son ev resi
yaşam , bir anda kazanm ak. Oy dir, k açm ak . John C lay’in o
sa çalm ak sa lt bir aşam adır, denli uğraşıp didinip de herşe- İSTANBUL MASALI
ö lçü lü biçili, oynak, yoğun bir y i yitirm esin e seyircinin y a
T O P K A P I — JU L E S D A S S IN
gerilim duyusuyla dallanıp g e zık lan ası g elir bu sonda, yaşlı
yönetim inde çevrilm iş bir A m e
nişleyen th e K illin g’de görü kadının fino köp eğin e sövüldü-
rikan (U n ited A rtists) yapım ı
nürde bir soygun tem asından ğünü bile işitebilirsiniz. H ipod
1964 — S enaryo / M onja Da-
çıkarak arkada bu insansı g e rom k asasından çalm an p arala
n isch ew sk y — G örüntüler /
rekçeleri yüküm lenen, bu de rın tık ıld ığı çan ta orta m alı bir
H enri A lek an — Oyuncular /
rinlikleri, bu yalın durumları bulguyla, ( ‘56’dan yıllar sonra
M elina M ercouri, P eter U sti-
b elgesel bir gerçek çilik le bir V erneuil gib i bir yeten ek sizin
nov, M axim ilien Schell, R obert
çırpıda biraz yü zeysel de olsa M élodie en so u s-so l’da y a p tığ ı
verm eye çalışan Kubrick, bun M orley, A kim T am iroff, J ess
örneğin) am a gene de d eğ işk in
Hahn, E g e E m a rt.
ları yalnızca gösterm ek te, y o ce olduğu ileri sürülebilir bir
rum lam adan, eleştirm eden, bir bu lgu yla açılır, aslında ağzın a ik i yıl önce bir yaz günü H ilton
k atk ıd a bulunm aksızın; giderek değin doldurulduğundan k op ça otelinin önüden geçenler, bir
diyeceğim azıcık duygusuzca ları kopm uştur (doyum suzluk) Türk polisinin iriyarı bir y a
bancıya uzun açıklam alarda
bulunm asını ulusum uza özgü
bir konukseverlik olayı olarak
n itelendirm işler, üzerinde dur
m am ışlardır bile. O ysa polisin
Türk olm ayıp, çok uzak ü lk eler
den g elen bir «m asalcı» olduğu
nu, hele a n la ttığ ı «m asal»m y ıl
lar sonra İstanbul sin em aların
da yığın yığın sey irciy e a k ta rı
lacağın ı bilselerdi, herhalde o la .
ya çok b aşk a bir gözle bakm a
yoluna gid erlerd i... «M asalcı»
nın adı, Jules D a ssin idi. A m e
rik a’dan k alk m ış gelm iş, A vru
p a ’y a yerleşm işti. O zam anlar
k endisi için «m asalcı» falan da
denilem ezdi. A dı sanı yerinde,
bir sinem a yönetm eniydi, ö n
THE K IL L IN G 'İN SOYGUN SAHNESİNDE STERLING HAYDEN celeri toplum sal gerçek lere fa z
64
la düşkünlük gösterm iş, bu y ü z
den de ünlü A m erikan A le y h ta
rı F a a liy etler k om itesi ile ç a tı
şarak Hollyvvood’u terk etm ek
zorunda k alm ıştı. E n sevd iği
şe y filim lerinde heyecanlı, u s
ta ca plânlanm ış soygun h ik â
yeleri anlatm aktı. Bu işi öylesine
ileri götü rm ü ştü ki, bazı gü n
delik gazetelerd e resm i basılıp,
altın a soyguncuların «akıl ho
cası» diye yakınm alar y a zılm a
ya b a şla n m ıştı... E ric A m bler’
in T opkapı Sarayındaki bir so y
gunu anlatan «Gün Işığı» adlı
rom anı eline geçtiğin d e, dep-
d eğişik bir «mekân» da olu şa
cak bir soygunun özgünlüğü
hem en sarıverm iş olm alıydı
kendisini. Bunda belki kapı-
kom şum uz Y unanistan ’da filim T O P K A P I’DA M . MERCOURI VE MAX. SCHELL
çevirm enin, T ü rk iye’ye bir y a k
laşm a olan ağı doğurm asının da
payı vardı. En önem lisi, İsta n
dım cılarm dan biri, B a tı’nın yordu. D assin, bundan sonra
bul’u sevm iş, iyiden iy iy e be
k ayn ağın ı bilim den alan so ğ u k m asalın a iy i başlam anın, İ s
n im sem işti. B a tılı gözlükler
k anlı a k ılcılığın ı tem sil ediyor tanbul’a yerleşm enin verdiği
ardında İstanbul, ik i k ıtan ın or
du. B ir diğeri, gelişm iş tekniğin rah atlık la olayları m ekik do
tasın da bir m asal k en tiyd i. B a .
k arik atü rize edilm esine araç kur gib i işleyecek , ik ili.ü çlü g e
tılı m a sallaştırm ıştı İstan b u l’u.
oluyordu, ö t e k i ik isi ise y a l. lişim lerin altından u sta ca k a l
İstan b u l’u anlatm ak, m asal a n m zca fizik yeteneklerinden y a k a ca k tı. D assin, anlatım ındaki
latm ak d em ek ti... D assin , k â ğ ıt rarlanılan birer robottan fa r k çabukluğu, İsta n b u l’u iy i k u l
kalem yerine k am erasıyla g id e sızdı. P lân yapılm ış, yola çık ıl lan m ak la yu m u şatm ış, m asal
rek sinem a sanatının ara cılığ ıy m ıştı. A kdeniz rüzgârlarının s ı havasın a zarar getirm em işti.
la bir m asal söyleyecek ti. D as- cak lığın d a rastlayıp aralarına P lân ın u ygu lam a safh asın a g ir
sin ’in m asalın a işin başında ayrı k a ttık la rı — son günlerin m o dikten sonra D assin, m asalını
bir değer kazandıran nokta, İ s da d eyim iyle — bir «üç k âğıtçı» gerilim dozu g ittik ç e artan bir
tanbul’u her türlü önyargıdan tip, yaln ızca T ürkiye insanının, coşkunlukla a n la tm a ğ a b a şlı
kurtulup, kendi özü içinde k a v tam k a rşıtı toksözlü, m ert h a yordu. K ahram anlarını Topka-
ram ak istem esiyd i. T ıpkı «evvel vasın ın hem en beliriverm esine pı S arayının dam larında d olaş
zam an içinde, kalbur sam an 'yaram akla kalm ıyor; m asalı, tıran D assin, çok kere kendini
içinde» der gibilerden a n la tm a b irtakım güldürü buluşlarıyla alam ıyor, k am era sıy la kubbe
y a başlıyordu D assin, m a sa lı y an gelişm elere götürerek g r a leri ok şa m a ğ a değin gidiyordu.
n ı... D oğu m asalların a özgü fiğ in e iniş çıkış sağlıyor, tek-
m istik unsurları yazıdan sö z P lânın u ygulanışını, sonuçlanı
d üzenlilikten k u rtarıyordu...
den daha etk ileyici biçimde, s i şını D assin, u sta m asalcılara
nem a yoluyla derleyip top arla D assin, artık m asalının en g ü y ak ışırcasm a an latm ıştı. D a s
m ış, film e öyle girm işti. K ahra vendiği yanına, «mekân» ola sin, olayı en coşkun yerinde
m anlarını, B a tı’nın en karak- rak se ç tiğ i İstan b u l’a gelm işti. «Tam bu sıra d a ...» diyip k e si
terize tiplerinden seçm iş, fa rk K am eracı H enri A lek a n ’ın fo yor, başk a bir şe y anlatıyor,
lılaşm ayı daha belirgin bir y o toğrafların a bakılırsa, İsta n sonra tekrar olaya dönüyor ve
la sokm ak istem işti. Topkapı bul, renk olarak en güçlü ifa bütün bu işleri yaparken sin e
Sarayındaki paha biçilm ez ta ş d esini tü k etim m addelerindeki m anın m ontaj tek n iğ i ile âdeta
larla süslü bir hançere gözdiken canlı, yırtık tonlarda buluyor k öşe k ap m aca oynuyordu. S o y
soygun plânını u ygu lam ak için du. B a tı’lı İstan b u l’u altında gun, B a tı düşünce v e tek n iğ i
gerekli k işileri çevresine top la otom obil n asıl tararsa, D assin nin yanılm az hesaplarına u ygun
yan çeteb aşı bir kadındı. B a tı de öyle tarıyordu, ilk k ez A sya biçim de sonuçlanacak, ancak
toplum düzeninin yaşa m a tu t ile A vrupa'ya bakan köprü, ah m asal gelen eğin in uçan y a ra tı
kusunu yaln ızca para ve sek s şap evler, sonra h am allar m e ğı, bu k ez küçük bir kuş her şe
üzerine kurm uş eylem ci kadın rakın verdiği h ızla birbiri ardı yi a ltü st ed ecek ti...
örneğini veriyordu D assin. Yar- na soluk alm azcasın a sıralan ı ta n ju a k erso n
65
®® SO N D A R B E /T H E K ILL IN G . S ta n le y K u b rick düz, y a lın b ir so y g u n h ik â y esin i
tek n ik u sta lığ ın ın d e steğ iy le , b e lg e se l bir g erçek ç ilik le veriy o r. P a rla k görü n tü ler,
iyi oyun, sa ğ la m filim . (S te r lin g H ayd en , C oleen G ray)
TOPKAPI. Ju les D a ssin ’in İs ta n b u l’u n m a sa l ren k leri için d e g eçen e ğ len d irici am a
çab u k u n u tu la b ilir se rü v en film i. İsta n b u lu ö z liy en lerle a m a tö r so y g u n cu la ra it
h a f olunur. (M elin a M ercou ri, P eter U stin o v , M ax. S ch ell)
• H IR S IZ K IZ /M A R N IE . T he B ir d s/K u ş la r h a y a l k ırık lığ ın d a n so n r a H itch co ck
sev erler M arnie'yle avu n u yorlar. F ilim b ü tü n ü y le H itc h c o c k ’a özgü in celik lerle
örü lü . T ip p i H ed ren sev im li, S ea n C onnery iğ reti. (T. H ed ren , S. C onnery)
• • A N İ T E H L İK E /T H E IP C R E S S F İL E. F le m in g ’d en ço k d ah a b a şa r ılı bir Len
D eig h to n ’u n Ip c r e ss F ile ’ı S id n ey F u rie eliy le, B o n d tü rü filim le r in in ü stü n in san -
lı, gerçek d ışı o la y la r d izisin e k a rşı, a le lâ d e ’yi, o la ğ a n ’ı v e g erçeğ i ö n e sü rü yor.
R engi, p erd ey i b u k adar u sta lık lı k u lla n a n bir O tto H eller, sin e m a d a d ek o ru n o la
n ak ların ı zo rla y a n b ir K en A dam ve p a ta v a tsız, g ö zlü k lü b ir M ich ael C aine. F i l
m in y a p ım cısı H arry S a ltz m a n ’dır. (M ich ael Caine, S u e L loyd, N ig el G reen, Guy
D olem an )
• KA H R A M AN IN S O N U /T H E MAN W HO SH O T L IB E R T Y VALANCE. J oh n F ord
gen e en sev d iğ i tü re el a tıyor. W estern. K la sik b içim d e b a şla y a n , yü rü y en film in
k la sik gen ellem esi: iy iler k azan ır. (J a m es S tew a rt, J oh n W ayne)
• MACERA K A D IN I / LADY L. P a ris’li b ir ça m a şırc ıy k e n a risto k r a t ve a n a rşist
b ir d ü şes ola n L o u ise'in y a şa m ın d a k i erk ek ler le geçen serü v en leri. R o m a in G ary’-
d en u y a rla d ığ ı k o n u y u U stin o v , d ağın ık bir sen a ry o ve o yu n y ö n e tim iy le v erm ey e
çab alıyor. U stin o v ’u n ta şla m a la r ın ı se v en ler iç in g ö rü leb ilir b ir filim . (S o p h ia
L oren, P au l N ew m a n , P eter U stin o v , D avid N iv en .)
ELMACI K A D IN / A POCKETFUL OF M IRACLES. 1930-40 y ılla rın ın ü n lü g ü ld ü
rü y ö n etm e n i F ran k C apra’n ın iy im ser, p e m b e gözlü k lü , a şın m ış a n la tım lı za
y ıf g ü ld ü rü sü . İy i g a n g sterler, k ızın ı İsp a n y a d a o k u tm a k için şeh rin d ile n c ile rin
d en haraç k e se n y a şlı elm a c ı kadın, d ilen ciler, p o lisler vb.. E sk i o y u n cu la rın
sa ğ la d ığ ı sıc a k h a v a d ışın d a bir şey yok . (G len n Ford, H o p e Lange, B e tte D a v is)
MATA-HARİ / MATA H A R I A GENT H . 31. Y ö n etm en Jean-L ouis R ich ard se n a r
y o cu F ra n ç o is T r u ffa u t’y la b ir lik te M ata-H ari’n in esra rlı c a su slu k serü v e n le r in
d en çok , bir k ad ın o la ra k y a şa y ışın a eğ iliy o r. Jean n e M orea u ’n u n o y u n u ilgi çe
k ici. (Jean n e M oreau, Jean-L ouis T rin tig n a n t, C laude R ich .)
• ACEMİ BALIK ÇI / M AN’S FAV O R ITE SPORT. Y orgu n ve tü k en ik H a w k s g ü l
d ürüyü d en iy o r. B a lık ç ılık ta u zm a n geçin en , am a elin e o lta a lm a m ış b iri, bir
b alık tu tm a y a r ışm a sın a k a tılm a k zoru n d a k a lırsa n e olur? Ç arp ışan tren ler b ö
lü m ü n ü n d ışın d a ta tsız , yavan , zo rla m a la rla d olu b ir filim . (R o ck H u d so n , P au la
P ren tiss, M aria P ersch y .)
T E H L İK E L İ F IS IL T I / T H E LOU DEST W H ÎSPE R . W illiam W yler, L ilian
H e llm a n ’ın o tu z y ıl ö n c e ya zd ığ ı ve k ü çü k bir A m erik an k a sa b a sın d a ik i ö ğ r e t
m en gen ç k ızın dar ve b ağn az çev ren in a sılsız d e d ik o d u la rı y ü zü n d en b a şla rın a
g elen leri a n la ta n oyu n u n u b a şa r ısız b ir o y u n cu y ö n e tim iy le g ö rü n tü lü y o r. (A udrey
H ep b u rn , S h irley M ac L aine, J a m es G arner, K aren B a lk in .)
D E N İZ D E İSY A N / M U T IN Y ON T H E BO U N TY . Z alim k ap ta n la in sa n c ıl ik in ci
k ap tan ın bir u zak d en iz se fe r i sır a sın d a b a şg ö ste r e n ça tışm a la r ın ı, ta y fa la rın ayak
la n m a sın ı ü stü n y a p ım o la n a k la rı için d e a n latan , ç e k ici sa y ıla b ile ce k b ir filim .
L ew is M ilesto n e, F ran k L lo y d ’u n 1935’te ç ev ird iğ i v e o y ılın O scar'ın ı k a za n a ıi
D en izd e İsy a n ’ın ı y e n id e n yap a rk en d ah a b a şa rılı d eğil. (M arlon B ra n d o , T revor
H o w a rd , R ich ard H a rris.)
SO N K U ŞLAR / E rd o ğ a n T o k a tlı, z e v k li b ir g ö rü n tü d ü zen iy le a n la y ışlı b ir
k a m era ç a lışm a sın ı y a n sıta n film in d e y e rli filim c ile r in p ek ö zen d ik leri b e y lik bir
a şk h ik â y esin i ele a lm a sın a k a rşın , b u h ik a y ed e g erç eğ e u ygu n k a tı a lışk a n lık la
rın d an sıy r ılm ış tip ler çiziy o r. H ik â y en in b a şa r ısı g e n ellen m iş b ir şe m a tiz m için d e
k ısıtla n m ış o ld u ğ u n d a n y ö n e tm e n in tek n ik ç a lışm a sın a b ü tü n ü y le u y m u y o r. E r
d o ğan T o k a tlı b u ilk film iy le ile r isi iç in u m u t verici. (S e lm a G üneri, E d iz H u n .)
YASAK SOKAKLAR / A şka S u sa y a n la r ’la ilg i u y a n d ıra n F ey zi T una, b u k ez ç a
lım lı bir k am era ç a lışm a sı d ışın d a yen i bir d eğer g etirm iy o r. (S . G üneri, S. G üney)
Uğrak Kitabevi Yayınları
MARGUERITE DURAS
Hİ ROŞ İ MA SEVGİLİM
Çeviren Cevat Çapan
Sezer Tansuğ
4 lira
ORSON WELLES
YURTTAŞ KANE
Çeviren N ijat Ozön
.ta ş K ant ile ou sım sıkı kapalı kapıyı aralayan, bir top-
yüzünü dünyaya gösteren adamdır. A zcık m azcık. Ol-
e
LO DUCA - FELLINI
TATLI HAYAT
C e. ■-en Sabiha Serim
Tarık Kakınç
Habora Yayınevi. 5 lira