Professional Documents
Culture Documents
Mantık Ders Kitabı
Mantık Ders Kitabı
MANTIK
DERS KİTABI
YAZARLAR
Ebru AKDOĞAN
İbrah m HASGÜL
Taner KARAHAN
DEVLET KİTAPLARI
İKİNCİ BASKI
……………………., 2019
0ø//Ì(öø7ø0%$.$1/,ö,<$<,1/$5, 736
DERS .ø7$3/$5I'ø=ø6ø............................. 1777
Her hakkı saklıdır ve Millî Eğitim Bakanlığına aittir. Kitabın metin, soru ve şekilleri
kısmen de olsa hiçbir surette alınıp yayımlanamaz.
Ed tör
D l Uzmanı
Hasan KARAHAN
Rehberl k Uzmanı
İbrah m GÜNGÖR
Günay DURUCAN
Al DOĞAN
Em ne Demet DUMAN
ISBN 978-975-11-4618-2
Millî E÷itim BakanlÕ÷Õ, Talim ve Terbiye Kurulunun 28058 gün ve 78 sayÕlÕ kararı
ile ders kitabı olarak kabul edilmiú, Destek Hizmetleri Genel Müdürlü÷ünün 2859
gün ve 10443977sayÕlÕ yazÕsÕ ile ikLQFL defa 20.501 adet basÕlmÕútÕr.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın; Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet;
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
;
OKUMA
OKUMA METNİ
METNİ
Tutarsız Damat
Tutarsız Damat
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Doğru düşünme b ç m n konu alan d s pl n olarak mantık: Doğru düşünmen n lke ve
kurallarını nceleyen b r d s pl nd r. Mantık, düşünmen n oluşumu ve düşünceler n doğruluğuyla
değ l, doğru düşünmen n b ç m yle lg len r.
Bu b ç msel özell k mantığın b l m ve felsefen n bütün alanlarında kullanılab lecek ve doğru b lg ye
ulaştırab lecek b r araç olmasını sağlar. Çünkü doğru düşünme olmadan gerçekl ğ n b lg s ne ve doğru
b lg ye ulaşılamaz. Mantık doğru b lg ye ulaşmak ç n doğru düşünmen n b ç msel olarak zlemes
gereken lke ve kuralları bel rler.
Şüphes z mantık b l m kurulmadan önce de mantıklı yan doğru düşünme vardı. İnsan, gramer
b lmeden konuşab ld ğ g b , Mantık b l m n öğrenmeden de mantıklı düşüneb l r. Tüm nsanlarda
bulunan mantıksal düşünme doğru düşünme konusunda becer sağlar. Özell kle b l m nsanları ve
felsefe yapan k ş ler, mantıksal düşünme üzer ne sağlam b r b lg ye sah p olmak zorundadır.
İnsan var olduğu günden t baren düşüneb lme yeteneğ ne sah p olmuştur. Ancak, b l msel anlamda
mantık d s pl n n n kuralları ve ölçütler , Ar stoteles tarafından, s steml hâle get r lm şt r. Bundan dolayı
“Ar stoteles, mantığın bulucusu değ l, kurucusudur.” d yoruz.
Düşünceler arasındak l şk ler bel rleyen lkeler bel rlemek mantığın görev d r. Mantık, doğru
düşünmen n kural ve yasalarını ortaya koyan b r d s pl nd r. Mantıklı düşünme doğru düşünme
demekt r. Doğru düşünme se akıl lkeler ne uygun düşünmed r.
OKUMA METNİ
Tutarsız Damat
OKUMA METNİ
B r Mantık H kâyes
Öğrenc ler o yılın ders programında yen b r ders olduğunu fark ederler.
Ders n adı Mantıktır.
N hayet, lk Mantık ders başlar.
Öğrenc lerden b r söz steyerek:
– ‘’Öğretmen m, mantık ne öğret r, b ze. Bunu anlatır mısınız?’’ d ye sorar.
13
,
1.Mevlâna’nın aşağıda görsel üzer nde ver len sözüyle anlatılmak stenen düşüncey tartışınız
2.S zce k ş ler n düşünceler le davranışları arasında uygunluk söz konusu mudur? Bel rt n z.
3.Aşağıdak görsellerde görülen durumlara benzer durumlarla karşılaştınız mı? Sınıfta paylaşınız.
4
Sonucun öncüllerden zorunlu ve kes n olarak çıkarılması.
Aşağıdak fıkrayı okuyarak devamındak eşleşt rmeler yapınız.
Ked Nerede?
Hoca b r gün ev ne 2 okka et götürmüş. Hanımına et akşama p -
ş rmes n temb h etm ş. Hanımı da et p ş r p komşularıyla b r
güzel, afiyetle yem ş. Akşam et yeme üm d yle eve gelen
Hoca'ya da: Efend sorma et n başına gelenler . B z m ked
sen n get rd ğ n et kapıp kaçtı. Arkasından koştum ama
yet şemed m. Anlayacağın ha n ked sen n et yed .
Hoca hemen oracıkta duran cılız ked y tutmuş ve tartmış.
Ked k okka gelm ş. Hanımına:
_ Hatun, bu ked se ben m et nerede, bu et se b z m ked
nerede?
b. Doğru, Yanlış, Doğruluk Değer , B lg Doğrusu, Mantık Doğrusu
Örnek:
Bütün sanatçılar duyguludur.
Masa sanatçıdır.
O halde masa da duyguludur.
. Aşağıdak soruların cevaplarını kutucuklara yazınız. 5
7
13
11
3 9
2 8
10
12
21
2. Akıl İlkeler
Görsel: 1.8
Hayır
Görsel: 1.9
HATIRLAYALIM
EŞİTLİK BENZERLİK
İk ayrı şeydek Oysa özdeşl k, k ayrı şey arasındak b r l şk
İk ayrı şey n
tüm özell kler n değ l, kend s olmasıdır. Bu nedenle benzerler eş t ortak özell ğe
ortak olması olab l rler ama özdeş olamazlar. sah p olması.
durumu.
........................................... ............................
...........................................
...........................................
. Aşağıdaki ifadelerde belirtilen durumları üçüncü hâlin imkânsızlığı ilkesi açısından değerlendiriniz.
ü Atatürk'ün, “ Ya istiklâl, ya ölüm!” sözü,
ü Shakespeare 'in, “Olmak ya da olmamak” sözü,
ü Matematikçinin, “Sayı ya tektir ya çifttir.” sözü,
ü Bir işletmecinin, “Kazanmak ya da kaybetmek” düşüncesi,
ü Hakemin başlama düdüğünden önce attığı paranın, “yazı veya tura” gelme ihtimali.
l Aşağıdaki ifadelerden doğru olanların sonuna (D), yanlış olanların sonuna ise (Y) yazınız.
İfadeler D/Y
Bir şey kendisi dışındaki başka bir şeyle özdeştir. ............
Üçüncü hâlin imkânsızlığı ilkesinin yetersizliği çok değerli mantık sistemlerini ortaya
çıkarmıştır. ............
Çelişmezlik ilkesi iki çelişen yargıdan birinin zorunlu olarak yanlış olduğunu bildirir.
............
. Aşağıdaki tabloda boş bırakılan yerleri verilen örneğe uygun şekilde doldurunuz.
Akıl İlkeleri Tanımı Örnek
Tuncay hem çalışkan hem de tembel
Çelişmezlik
......................................................................................... değildir.
Özdeşlik Bir şey ne ise odur. Bir şey kendisinin aynısıdır. Çiçek çiçektir.
26
l Akıl ilkeleriyle ilgili aşağıda verilen ifadeleri tabloda uygun yerlere yazınız.
Görsel :1. 14
Çelişmezlik İlkesi Yeter - Sebep İlkesi Üçüncü Hâlin
Özdeşlik İlkesi
İmkânsızlığı İlkesi
l Aşağıdaki kutucuklarda verilen akıl ilkelerine uygun olan örnekleri belirleyip eşleştiriniz.
27
3.Akıl Yürütme Yöntemleri
HAZIRLANALIM
.....................................................................................................
.....................................................................................................
.....................................................................................................
.....................................................................................................
.....................................................................................................
.....................................................................................................
Görsel :1. 16
Görsel :1. 17
28
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Tümevarım (endüksiyon)
Özelden genele, parçadan bütüne ulaşma biçimindeki akıl yürütme yöntemi.
Örnek:
Taner dengeli beslenir ve sağlıklıdır.
Mehmet de dengeli beslenir ve sağlıklıdır.
O hâlde dengeli beslenenler sağlıklıdır.
Tümdengelim (dedüksiyon)
Genelden özele bütünden parçaya ulaşma biçimindeki akıl yürütme yöntemi.
Örnek:
Tüm gelişmiş toplumların eğitim düzeyi yüksektir.
Japonya gelişmiş bir toplumdur.
O hâlde Japonya’nın da eğitim düzeyi yüksektir.
Analoji (benzeşim)
Özelden özele ya da tekilden tekile ulaşma biçimindeki akıl yürütme yöntemi.
Analoji tümevarım ve tümdengelimin karışımı olan ve zorunlu sonuç vermeyen
bir akıl yürütme biçimidir. Bazen doğru bazen yanlış sonuç vermektedir.
Örnek1:
İtalya Akdeniz ülkesidir ve İtalya'da zeytin yetişir.
Türkiye de Akdeniz ülkesidir.
O hâlde Türkiye'de de zeytin yetişir.
Örnek2:
Çam, akasya ve meşe ağaçtır.
Akasya ağacı çiçek açar.
O hâlde çam çiçek açar.
Eksik tümevarım: Bir bütünü meydana getiren parçaların veya bir sınıfı
oluşturan bireylerin bütününe değil de bir kısmına dayanılarak o bütün
29
29
. 29. sayfadaki tanımlardan ve verilen örneklerden hareketle aşağıdaki noktalı yerleri uygun
şekilde doldurunuz.
Görsel :1. 19
İlkbahar yılın bir mevsimidir. Bir bütünü meydana getiren parçaların veya bir
Sonbahar yılın bir mevsimidir. sınıfı oluşturan bireylerin bütününün değil de bir
.................................................
……………………………..... kısmının dikkate alınarak, o bütün hakkında
O hâlde bir yılda ................................... vardır. hüküm verilen tümevarım çeşidi.
………………………………………..
30
B. MANTIĞIN UYGULAMA ALANLARI Mantık
1. Mantık ve Pratik Yaşam
HAZIRLANALIM
Eleştiri, toplumların değişim ve gelişimine zemin hazırlayan önemli unsurlardan biridir. Eleştirel
düşünme sonucunda geçmişte kesin doğru olarak kabul edilen birçok bilginin yanlışlandığı görülür.
Sorular
1. Bu açıklamaya göre eleştirel düşünme sonucunda yanlışlıkları ispatlanmış aşağıdaki ifadelerin
doğrularını boş bırakılan yerlere yazınız.
l Dünya merkezli evren anlayışı yerini …………………………….............. anlayışına bırakmıştır.
bırakmıştır.
l Enerji alanında petrol kullanımının yanında ………, ……………, …………, ............. enerjilerinin
kullanımı da yaygınlaşmıştır.
l Dünya’nın düz olduğu düşüncesi yerini …………………….................. düşüncesine bırakmıştır.
l “Üç beyaz (un, şeker, tuz) faydalıdır.” düşüncesi yerini ……………......... düşüncesine bırakmıştır.
Kişinin ateşi yükseldiğinde daha çok örtünmesi gerektiği anlayışı yerini ……………. anlayışına
bırakmıştır.
2. Siz de yukarıdaki örneklere benzer örnekler veriniz.
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
Atom Çekirdeği
Elektron
Görsel :1. 20
31
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Eleştirel düşünmede eleştiride bulunan kişi, kendisinin veya başkalarının ileri sürdüğü önermeleri kabul
etmeden önce bunların doğru olup olmadıklarını denetleyip yanlış olduğu kesinleşenleri reddeder.
Eleştirel düşünme, kişinin kendi düşüncesini eleştirmesi biçiminde gerçekleşebildiği gibi kişiler arası
tartışmalarda da ortaya çıkabilir. Eleştirel düşünmede ispatlar, duygulara ve ön yargılara değil akıl ilkelerine
ve bilimsel yöntemle elde edilmiş bilgilere dayanır. Eleştirel düşünce, güvenilir olmayan ve yeterince
belgelenmemiş bir iddiayı kabul etmez.
Tartışma ise iki veya daha fazla kişinin belli bir konuda farklı görüşlerini savunmasıdır. Bir tartışma,
genellikle belli bir konu ile ilgili bir soruyla başlar. Örneğin “Düzensiz beslenme ekonomik yetersizlikten mi
kaynaklanıyor?” sorusunu tartışan farklı kişilerin birbiri ile bağdaşmayan cevaplar vermeleri durumunda bu
soru ile ilgili bir tartışma çıkar. Savunma ve eleştirilerden oluşan tartışma, anlaşmazlık ya da görüş birliğine
varılmasıyla sonuçlanabilir.
Akılcı tartışma, tartışmanın akıl ilkelerine uygun olarak yürütüldüğü , tartışmacıların doğruya erişmeyi
ve yanlıştan kaçınmayı amaçladıkları tartışmadır. Bu tartışma türünde kendi görüşüne yapılan eleştirilerin
doğru olduğunu gören tartışmacı, görüşünden vazgeçer. Ayrıca tartışmacı, karşı görüşe yaptığı eleştirilerin
haksız olduğunu görürse o görüşe karşı çıkmaktan vazgeçer.
Mantığın eleştirel düşünme ve akılcı tartışma alanına uygulanması tartışma mantığını ortaya
çıkarmıştır. Tartışma mantığında sorular ve sorulara verilen bilgiye dayalı cevapları önemlidir.
Mantığın eleştirel düşünme ve akılcı tartışma İki veya daha fazla kişinin belli bir konuda
alanına uygulanması. farklı görüşleri savunması.
Bir konuyu birden çok yönü ile Tartışmacıların doğruya erişmeyi ve yanlıştan
ele alıp irdeleme. kaçınmayı amaçladıkları tartışma.
Eleştirel Düşünme
32
2. Mantık ve Teknik
HAZIRLANALIM
Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Mantığın bilim ve teknolojideki uygulamalarıyla ilgili yaptığınız araştırmayı sınıfta sununuz.
2. Arkadaşlarınıza sunumlarıyla ilgili sorular yöneltiniz.
Mantığın teknolojik hayata yansıması buluş mantığı (retrodüksiyon) ile ortaya çıkar.
........................................................................... ...........................................................................
........................................................................... ...........................................................................
33
3. Mantık ve Bilim
HAZIRLANALIM
~p qΛp
Sorular
1. Sembollerden hangileri matematiğe, hangileri mantığa aittir? Belirtiniz.
2. Matematik ve mantıktaki sembollerin ortak bir dil oluşturması nelere bağlıdır? Söyleyiniz.
3. Bilimsel bir ifadenin akıl ilkelerine uygun olmaması hangi sonuçları doğurur? Tartışınız.
4. “Bilimler, mantığı araç olarak kullanır.” sözünü açıklayınız.
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
34
Mantık ile matematik ilişkisine ait üç ortak özelliği aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.
Mantık, tüm bilimlerin kullandığı, doğru düşünmenin ilkelerini belirleyen bir düşünme sistemidir. Doğa
bilimlerinin amacı deney ve gözlem sonucu ispatlanabilir genellemelere ulaşmaktır. Bu amaca ulaşırken
olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkisinden hareket edilir. Çalışmalar sonucu elde edilen veriler gelişigüzel
değil, akıl yürütme yöntemleri ve akıl ilkeleri kullanılarak ifade edilir.
Hiçbir doğa bilimi, mantık ilkelerini temel almadan ve ona dayanmadan doğru bilgilere ulaşamaz. Bu
nedenle bilimler, mantığı bir araç olarak kullanırlar.
Bilim, mantığı bir araç olarak kullanırken, varsayımlı tümdengelim (dedüktif) yönteminden yararlanır.
Varsayımlı tümdengelim yöntemi: Doğa bilimlerinde ispatların deney ve gözleme dayanması
gerekmektedir. Bir akıl yürütme türü olan varsayımlı tümdengelimde varsayımlı genel önermelerden ve
gözleme dayalı özel önermelerden sonuç çıkarılır. Çıkan sonuçlar gözlem ve deneylerle denetlenir.
35
Varsayımlı Tümdengelimsel Çıkarım Örneği:
1. Öncül : A canlıdır.
2. Öncül : Bütün canlılar solunum yapar.
Sonuç : O hâlde A solunum yapar.
Gözlem koşullarından çıkan sonuç yanlışsa denetlenen tümel önermeler de yanlış olacaktır. Varsayımlı
dedüktif yöntemle çıkarımlar gözlem ve deneyle yanlışlanmış olur.
Buluş mantığı (retrodüksiyon): Gözlemlerimizi gözlem dışı kalan nesne, süreç veya kavramlar
tasarlayarak açıklamayı sağlayan bir çıkarım biçimidir.
Bilim insanı, retrodüksiyonda beklenmeyen, mevcut varsayım veya teorilere aykırı düşen bir olgu
karşısında; doğrudan gözlemden gelmeyen fakat gözlem verilerinde var olan tüm ilişkileri açıklama gücünde
görülen yeni, teorik bir kavram düşünerek bu ilişki tarzını kelimelerle veya sembollerle geneller.
Örnek: Mehmet Akif Ersoy'a ait çok sayıda belge ve eşyanın olduğunu görmekteyiz. Bu şairi şahsen
görmemiş olsak bile bir zamanlar onun gerçekten yaşamış olduğunu kabul etmeden ona ait olan bu belge veya
eşyaları başka türlü açıklayamayız.
4. Mantık ve Felsefe
Felsefe bir düşünme çabası olarak, mantık denilen araca yani “Organon”a muhtaçtır. Ama öbür
yandan, genellikle "her şey üzerine" bir düşünme çabası olması bakımından, felsefe, mantığı da kendi
konuları arasına katar. Örneğin, mantık ilkeleri nereden gelir? Mantık ilkelerinin kaynağı nedir? Bu ilkeler
gerçeklik üzerine gözlem ve deneylerimizden soyutlama yoluyla çıkardığımız şeyler midir? Yoksa aynı
ilkeler zihnimizde önceden hazır halde bulunan doğuştan sahip olduğumuz şeyler midir? Bu ilkeler yalnızca
birer düşünme ilkesi, birer düşünme yasası mıdır, yoksa aynı zamanda gerçeklik yasaları veya ontolojik
anlamda varlık yasaları mıdır? Bunlara ve benzeri temel sorulara felsefe içerisinde değişik görüşlerden
"izm"lerden hareketle değişik cevaplar da verilmiştir.
Bu belirtilenler, mantığın felsefi açıdan nasıl bir inceleme konusu olabileceğini yeterince
göstermektedir. Felsefe, mantığı inceleme ve hattâ sorgulama konusu yaparken yine aynı mantığın ilkelerini
ve düşünme formlarını kullanmadan hiçbir şey yapamaz. Mantık kendi ilkelerinin kaynağı, niteliği vb.
sorunlar üzerinde düşünmez.
l Yukarıdaki açıklamalardan hareketle mantık ile felsefe ilişkisine ait üç tane soru yazınız.
1. .................................................................................................................................................
2. .................................................................................................................................................
3. .................................................................................................................................................
36
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
A. Aşağıdaki tanımların altındaki boş bırakılan yerlere uygun olan kavramları yazınız.
1. "İki veya daha fazla kişinin belli bir konuda farklı görüşleri savunmasıdır. Genellikle belli bir konuyla
ilgili soruyla başlar. Örnek: İki kişiden biri; çok gezen bilir, diğeri ise çok okuyan bilir fikrini
savunmaktadır." Bu iki kişi arasında yaşanan duruma ne ad verilir?
A) Tartışma
B) Akıl yürütme
C) Genelleme
D) Deneyleme
E) İspatlama
2. "Özelden genele, parçadan bütüne ulaşma biçimindeki akıl yürütme yöntemidir." Aşağıdaki
ifadelerden hangisi bu yöntemle elde edilmiştir?
A) Bütün Erzurumlular misafirperverdir. Ahmet Erzurumlu ve misafirperverdir.
B) Bütün anneler çocuklarını sever. Ayşe annedir. O hâlde Ayşe de çocuklarını sever.
C) Bütün öğretmenler öğreticidir. Ertuğrul öğretmendir ve öğreticidir.
D) Kayseri pastırması lezzetlidir. Geçen gün yedim, gayet lezzetliydi.
E) Kedi, canlıdır beslenir. Papatya, canlıdır beslenir. O hâlde bütün canlılar beslenir.
37
3. "Bir düşünceyi ifade ederken bir terime belli bir anlam verilir. Akıl yürütme örneği içinde bulunan
kavram, akıl yürütme boyunca sürekli aynı anlamı taşımalıdır." Bu ifade aşağıdaki durumlardan
hangisine uyar?
A) Bir insanın aynadaki yansıması.
B) Gül yüzüne güldüm.
C) Levent’in tepsiyi direksiyon olarak kullanması.
D) Su hayattır.
E) Gözlük gözlüktür.
4. Atatürk'ün “Ya istiklâl, ya ölüm!” sözü hangi akıl ilkesini ifade etmektedir?
A) Çelişmezlik
B) Özdeşlik
C) Üçüncü hâlin imkânsızlığı
D) Yeter - sebep
E) Nesnellik
5. Tavşan kedidir.
Yukarıdaki örnek cümlelerde, “Bir şey kendisinin aynısıdır.” (A, A'dır) ifadesine ters
düşülmüştür. Bunun nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yeter - sebep ilkesinin kullanılmaması
B) Çelişmezlik ilkesine uyulması
C) Zıtlık ilkesine uyulmaması
D) Özdeşlik ilkesine uyulmaması
E) Bir üçüncü olasılığın bulunması
38
C. Aşağıdaki ifadelerin doğru olanlarının sonuna (D), yanlış olanlarının sonuna ise (Y) yazınız.
Yanlış olan ifadenin doğrusunu boş bırakılan yere yazınız.
İFADELER D Y
1. Bilimsel buluşların ortaya çıkmasında doğru düşünmenin (mantık) katkısı kaçınılmazdır.
.............................................................................................................................................. ...... ......
2. Bilgi doğruluğuna sahip akıl yürütmeler aynı zamanda mantık doğruluğuna da sahiptir.
........................................................................................................................................... ...... ......
3. Mantık bilimi doğruluk değerlerini sorgularken deney ve gözlem yöntemini kullanır.
....................................................................................................................... ...... ......
4. Mantık dersi okumadan mantıklı düşünülemez.
........................................................................... ...... ......
5. Akıl ilkeleri çelişmezlik ilkesinden çıkmıştır.
........................................................................... ...... ......
39
2. ÜNİTE
KLASİK MANTIK
A. ARİSTOTELES VE MANTIK
B. KAVRAM VE TERİM
1. Nelik, Gerçeklik, Kimlik
2. İçlem ve Kaplam
3. Kavram Çeşitleri
4. Beş Tümel
5. Kavramların Birbirleriyle Olan İlişkisi
C. TANIM
Ç. ÖNERME NEDİR?
1. Önerme Çeşitleri
D. ÇIKARIM NEDİR?
1. Doğrudan Çıkarım
a. Karşı Olum Çıkarımları
b. Döndürme
2. Dolaylı Çıkarım
a. Kıyas Nedir?
b. Kıyas Kuralları
c. Kıyasta Mantıksal Zorunluluk ve Olasılık
ç. Kıyas Çeşitleri
A. ARİSTOTELES VE MANTIK
HAZIRLANALIM
Tutarlılık
Cins Soyut
EşDeğerlik Kıyas
Tür Önerme Tümevarım
Görsel :2. 1
. Aşağıdaki açıklamaları okuyup sayfa 42'deki noktalı yerlere gerekli ifadeleri yazınız.
Aristoteles'in Mantığa Katkıları
Aristoteles, mantıkla ilgili kendisinden önceki dönemlerde yapılmış çalışmaları sistemleştirmiş ve
mantığı bir bilim dalı hâline getirmiştir.
Aristoteles’in mantıkla ilgili yazılarına kendisinden sonraki dönemlerde “Organon” adı verilmiştir.
Aristoteles; mantığı, “doğru bilgiyi elde etmenin bir aracı” olarak görmüştür. O, mantık ile ilgili
kitaplarında kavramlar, önermeler, akıl yürütmeler, ispat şekilleri üzerinde durmuştur. Aristoteles, akıl
yürütme biçimlerinden tümdengelime önem vererek onun da en mükemmel biçimi dediği kıyası esas
almıştır. Gerek İslam dünyasında gerekse Batı dünyasında Aristoteles, mantık konusunda yüzyıllarca tek
otorite olarak kabul edilmiştir.
OKUMA
.. METNİ
MANTIĞIN TARİHÇESİ
Mantık bilimi Aristoteles tarafından kurulmuştur. Ancak Elea okulu ve sofistler döneminde de
mantık çalışmaları yapılmıştır. Aristoteles ünlü eseri “Organon”da akıl yürütme yöntemlerinden ve çeşitli
ispat şekillerinden bahsetmiştir. Aristoteles, akıl yürütme yöntemlerinden özellikle kıyas üzerinde
durmuştur.
Aristoteles’in mantık anlayışı İslam dünyasında ve Avrupa’da yüzyıllar boyunca otorite olarak kabul
edilmiştir.
41
Stoacılar Aristoteles’ten sonra mantık konularıyla uğraşmışlardır. Stoacılara göre mantık, şekille ve
dille ilgili bir bilim olmalıdır.
İslam dünyasında mantık çalışmaları Aristoteles’in eserlerinin Arapçaya çevrilmesi ile başlamıştır.
Farabi, İbni Sinâ, Fahrettin Razî ve Seyit Şerif Cürcani ünlü İslam mantıkçıları arasında sayılabilir. Bir
filozof olarak, Platon ve Aristo felsefesini İslam felsefesi ile bağdaştırmaya çalışmıştır. Ayrıca Aristoteles’in
eserlerini daha açıklayıcı ve anlaşılır hale getirmiştir. Batı dünyası Aristoteles’i Farabi’nin eserlerinden
okumuştur. Farabi İslam dünyasındaki mantık çalışmalarından dolayı Mualim-i Sâni (ikinci öğretmen )
unvanını almıştır.
Aristoteles’in eserlerinin Latinceye çevrilmesiyle de Batıdaki mantık çalışmaları başlamıştır. Albertus
Magnus (Albırt Magnus), Thomas d’Aquino (Akinolu Tomas) Orta Çağ Avrupa’sındaki Aristoteles
mantığının ünlü temsilcileridir. Rönesans’a kadar Aristoteles mantığı Avrupa’da egemenliğini devam
ettirmiştir. Rönesans’tan sonra, doğa bilimlerinde görülen gelişmeler Aristoteles mantığının yöntem olarak
yetersizliğini ortaya çıkarmıştır. Bacon (Beykın) ve Descartes (Dekart) metot olarak Aristoteles mantığının
temeli olan kıyasın yetersizliğini ifade etmişlerdir. Metot olarak yeni yollar aranmış ve bilimlerde gerek
genel gerekse özel metotların saptanmasına yol açılmıştır. Mantığın metot olarak anlaşılması Yeni Çağ
Felsefesi’nde öğrenim amaçlı yazılan mantık kitaplarının asıl konularının ihmale uğraması ve metot
sorunlarının ön plana çıkması sonuçlarını doğurmuştur.
19. yüzyılın ikinci yarısında sembolik mantık alanında gelişmeler başlamıştır. De Morgan (Dö
Morgın) ve S. Jevons (Jevins) çalışmaları ile mantığı matematiğe dayandıran bir sistem alanı kurulmuştur.
Sonraki çalışmalarla mantık matematikten bağımsız olarak ele alınmış ve matematiği mantık alanına
değerlendirme çalışmaları yapılmıştır.
Sembolik mantık, G. Frege tarafından önermeler ve niceleme mantığından oluşan iki değerli mantık
olarak adlandırmıştır. 20. yy'da Russell (Rasıl) arkadaşı Whitehead (Vaythed) ile birlikte yayımladıkları
"Principia Mathematica (Matematiğin Prensipleri)" adlı eser ile lojistik de denilen sembolik mantığın
kurucusu kabul edilmiştir.
J. Lukasiewicz (Lukasiyeviç) ve E. L. Post tarafından çok değerli mantık sistemleri kurulmuştur. H.
Reichenbach (Rayhınbah) sonsuz sayıda doğruluk değeri olan “olasılık mantığı” sistemini kurmuştur. Daha
sonraları kiplik mantığı, özdeşlik mantığı, varlık mantığı adları altında çalışmalar yapılmıştır.
Sorular
1......................,mantığı bilim dalı hâline getirmiştir.
. 2. Aristoteles........................... doğru bilgiyi elde etmenin aracı olarak görmüştür.
3.Aristoteles akıl yürütme biçimlerinden ................................................. önem vermiştir.
42
Okuma metninden hareketle aşağıdaki ifadelerin doğru olanlarının sonuna (D), yanlış olanlarının sonuna
(Y) yazınız.
İFADELER
Mantık
D/Y
Stoacılara göre mantık şekille ve dille ilgili bir bilim olmalıdır. ..........
B. KAVRAM VE TERİM
HAZIRLANALIM
Görsel :2. 2
Sorular
1. Görsellerin tek bir isim altında toplanması mümkün müdür? Söyleyiniz.
2. Balık, kedi, gül aynı türe ait varlıkların ortak isimleridir. Sizde aynı türe ait varlıkların
ortak isimlerinden örnekler veriniz.
3. Aşağıdaki boş bırakılan yere balık resmi çiziniz. Çizdiğiniz resmi arkadaşlarınızın çizdiği
resimle karşılaştırınız.
43
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Görsel :2. 4
Sorular
1. Örneklerde geçen kahramanların ortak özelliği nedir?
2. Buna benzer varlıklara örnekler veriniz.
44
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Sorular
1. Dev, Süpermen, kedi, insan, ağaç, Van kedisi, Mehmet, çam ağacı kavramlarını aşağıdaki
tabloda boş bırakılan yerlere uygun şekilde yazınız.
45
2. İçlem ve Kaplam Mantık
HAZIRLANALIM
1. Fotoğraf
Görsel:2.6
Sorular
1. Fotoğraflardaki varlıkları varlık sayılarına göre değerlendiriniz.
2. Fotoğraflarda görülen hayvanlara ait ortak özellikler neler olabilir? Söyleyiniz.
3. Üçüncü fotoğrafta varlığa ait bütün özellikler birinci fotoğraftaki varlıklarda var mıdır? Tartışınız.
4. Varlığın çeşit sayısı arttıkça ortak özellikleri azalır mı? Değerlendiriniz.
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
İçlem ve kaplam ile ilgili açıklamalaran yararlanarak sayfa 47'deki ilgili şemayı uygun şekilde doldurunuz.
46
HATIRLAYALIM
İçlem ve kaplam ile ilgili açıklamalardan yararlanarak sayfa 47'deki ilgili şemayı uygun şekilde doldurunuz.
Varlık
............
Canlı
İÇLEM ARTAR
KAPLAM ARTAR
............
Bitki
.............
Çiçek
............
Menekşe
Van kedisi
Mor menekşe
3. Kavram Çeşitleri
HAZIRLANALIM
. Aşağıdaki tabloyu verilen örnekten hareketle uygun şekilde doldurunuz. Soruları cevaplayınız.
KAVRAM OLUMSUZU KARŞITI
Sıcak ............................................ ............................................
İyi İyi olmayan Kötü
Güzel ............................................ ............................................
Ağır ............................................ ............................................
Zayıf ............................................ ............................................
Sorular
1. Bir kavramın zıddı (karşıtı) ile olumsuzu aynı mıdır? Belirtiniz.
2. Aşağıdaki örnek önermelerde altı çizili kavramları, kapsadığı birey sayısı açısından değerlendiriniz.
-Bütün insanlar nefes alır.
-Bazı insanlar marangozdur.
-Ahmet marangozdur.
3. Ordu, meclis, asker, milletvekili kavramları bireyi mi, grubu mu yoksa hem bireyi hem grubu mu
ifade etmektedir? Belirtiniz.
4. “Şişman-şişmanlık” kavramları arasında anlam bakımından ne gibi farklılıklar vardır? Belirtiniz.
47
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
. Aşağıdaki açıklamalar ile sayfa 49'daki metni okuyarak soruları cevaplayınız ve 49.
sayfadaki tabloda boş bırakılan yerleri doldurunuz.
48
HATIRLAYALIM
Olumlu kavramlar genellikle yalın hâlde bulunur ya da “-lı”, “li”, “-lu”, “lü” gibi ekler alır.
Olumsuz kavramlar, olumlu kavramlara eklenen “-siz”, “-suz”, “-me”, “- ma” ekleri ile ya da
"değildir", "olmayan" gibi sözcüklerle kurulur.
Akdeniz'in Güzelliği
Akdenizin bu kasabası doğanın
güzelliklerini cömertçe sunduğu, bozkır
olmayan, çam ormanlarıyla kaplı, akarsuyun
serinliğinin hissedildiği bir yerdir. Kimi evler
ahşaptan kimi evler de kısmen betonarmeden
yapılmıştır. Her insan burada yaşamak için can
atar. İnsanı maddi yaşamın dışında düşünmeye
iter. Akdeniz'in bu şirin kasabasında yaşayan
hiçbir canlının buradan ayrılmayı düşünmesi
mümkün değildir.
(Komisyon)
Görsel:2.7
Sorular
1. Metinde geçen altı çizili kavramları aşağıdaki tabloya uygun şekilde yerleştiriniz.
2. Metinde birden fazla kavram çeşidine ait olan kavramları söyleyiniz.
49
4. Beş Tümel
HAZIRLANALIM
l “Bir kavramın altında türlerin sıralanıyor olması o kavramın cins olduğunu gösterir.”
ifadesinden hareketle aşağıdaki tabloyu uygun şekilde doldurunuz.
Sorular
Aşağıda çerçeve içinde verilen kavramları inceleyerek soruları cevaplayınız.
50
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
l Aşağıdaki beş tümel şemasını inceleyip açıklamaları okuyunuz. Açıklamalar içinde geçen
noktalı yerleri uygun şekilde doldurunuz ve 52. sayfadaki uygulamayı yönergesine göre yapınız.
Beş Tümel
1. Cins 2. Tür
Altında türlerin sıralandığı Kavram ya da cinsin altında
kavram. sıralanan şeylerdir.
3. Ayrım 4. Özgülük
Cinsleri ve türleri birbirinden Bir türe ait olan özelliklerdir.
ayıran özelliklerdir.
5. İlinti
Çeşitli türlere ait olan ortak
özelliklerdir.
Porphyrios (Porfiryos ) (MS 233-304) Aristoteles'in mantık kitaplarına giriş olarak İsagoji adı altında
bir kitap yazmış; burada, cins, tür (nevi), ayrım, özgülük (hassa) ve ilintiden (âraz) bahsetmiştir. Beş tümelin
kolayca anlaşılabilmesi için Porphyrios ağacı şekli göz önünde tutulmalıdır.
a. ......................: Altında türlerin sıralandığı kavramdır. Cins, gerçeklikleri çeşitli olan birçok şeye
“Bunlar nedir?” diye sorulunca verilen cevaptır. Örneğin, sayfa 52'deki Porphyrios ağacında, “canlı” bir
cinstir. Çünkü “Bitki, hayvan ve insan nedir?” sorusuna verilen cevaptır. Cins, iki genel kavramdan kaplamı
daha geniş olan kavrama denir.
b. .....................: Ortak özellikleri olan iki terimden içlemi daha fazla olan kavram ya da cinsin altında
sıralanan şeylerdir. Örneğin, ağaç cinsinin türü kayısı ağacı, söğüt ağacı olması gibi. Cinsin kaplamına giren
terimler onun türlerini oluşturur.
c. .....................: Cinsleri ve türleri birbirinden ayıran temel özelliklerdir. Her türün cinsten farklı
olarak kendine ait ayrımları vardır. Bir cins içindeki türler ayrı özellikler taşırlar. Türler de bu özelliklere
göre farklılaşırlar. Örneğin; insanın düşünen olması, arının bal yapması vb.
ç. ......................: Özgülük, bir türe ait olan özelliklerdir. Örneğin; konuşmak, kültürleşmek,
sosyalleşmek vb. insan kavramının özgülüğüdür.
d. ......................: Çeşitli türlere ait olan ortak özelliklerdir. Örneğin; uyumak, beslenmek, hareket
etmek vb.
51
Porphyrios Ağacı
Cins
VARLIK
Cansız Canlı
Duygusuz Duygulu
(Bitki) (Hayvan)
Akıllı
Akılsız (İnsan)
Tür
HATIRLAYALIM
Ayrım, türün olmazsa olmaz özelliğidir. Özgülük ise bir türe ait olan ve zorunlu olarak ayrıma bağlı
bulunan özelliktir.
Cins: Ayrım:
Örnek: ………………............ Örnek: ………………..........
................................................ .............................................
................................................ .............................................
Tür: Özgülük:
Örnek: ………………........ Örnek: ………………......
............................................ .........................................
............................................ İlinti: .........................................
Örnek: ............…..................
..............................................
...............................................
52
5. Kavramlar Arası İlişkiler
HAZIRLANALIM
. Aşağıdaki kavram çiftlerini inceleyerek soruları cevaplayınız.
Kedi-miyavlamak, düşünmek-insan, gülmek-insan, bilgisayar-koltuk, metal-kalem, erkek-işçi,
renk-kırmızı, bitki-ıspanak, ağaç-taş
Sorular
1. Yukarıdaki kavram çiftlerini birbirleri ile ilişkileri açısından değerlendiriniz.
2. Yukarıda verilen kavram çeşitlerini tabloda örnek olarak verilen kavramlar arasındaki ilişkiye
uygun olacak biçimde karşılarındaki boş bırakılan yerlere yazınız.
ÖRNEKLER
köpek-havlamak kedi-miyavlamak düşünmek-insan
sandalye-kapı ....................... .......................
kuş-serçe ....................... .......................
elma-ekşi ....................... .......................
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
. Aşağıdaki şema ve açıklamalardan hareketle noktalı yerleri uygun şekilde doldurarak
sayfa 55'teki alıştırmaları yapınız.
Herhangi iki kavram arasında eşitlik, ayrıklık, tam girişimlik, eksik girişimlik ilişkilerinden
bahsedebiliriz.
a. Eşitlik İlişkisi
İki kavramdan her biri diğerinin tüm elemanlarını (fertlerini) karşılıyorsa (içine alıyorsa) aralarında
....................... ilişkisi bulunur. Örneğin, "Konuşan kavramı ile düşünen kavramı arasında .......................
ilişkisi vardır." diyebiliriz.
53
b. Ayrıklık İlişkisi
İki kavramdan her biri diğerinin hiçbir elemanını (ferdini) karşılamıyorsa (içine almıyorsa)
aralarında ..................... ilişkisi bulunur. Örneğin, papağan kavramı ile balık kavramı arasında ....................
ilişkisi vardır.
ÖĞRETMEN ERKEK
54
.
. Aşağıdak soruları cevaplayınız.
Sorular
1. S zce "tanım" ne demekt r? Bel rt n z.
2. Doğuştan koku alma duyusu olmayan k ş ye gülün kokusunu tanımlayab l r m s n z?
Yorumlayınız.
3. Öğrenc öğretmen ne “Öğretmen m enflasyon ned r?” d ye sorar.
Öğretmen de “ Deflasyonun ters d r.” d ye cevap ver r.
Bu d yalogda olduğu g b b r şey kend s nden daha açık olmayan başka b r şeyle fade etmek
doğru mudur? Tartışınız.
4. Tanımını yapmakta zorlandığınız kavramlar var mıdır? Neden n söylemeye çalışınız.
5. “İnsan hareket eden canlıdır.” fades nsanı tanımlamak ç n yeterl m d r? Bel rt n z.
Renkler sana
nasıl
anlatab l r m?
ayrılır.
. Aşağıdak kavram har tasını nceley p bu sayfa ve devamındak açıklamalardan yararlanarak
sayfa 62'dek şemayı uygun şek lde doldurunuz.
. 60. sayfadak tanımlardan ve aşağıdak met nlerden yararlanarak 62. sayfada yer alan
şemadak boşlukları uygun şek lde doldurarak soruları cevaplayınız.
Önerme Çeş tler nden Bazılarını Tanıyalım
. Bas t önerme: Tek yargı b ld ren önermelerd r.
Örnek: Alper subaydır.
. B leş k önerme: B rden fazla yargı b ld ren önermelerd r. HATIRLAYALIM
Klas k mantıkta b leş k önermelerden en çok koşullu
B leş k önermelerde k ya da daha
önerme üzer nde durulmuştur. Bu tür önermelerde yargı b r
fazla yargı “ve”, “veya”, “ se”, “ancak
koşula (şarta) bağlıdır. Koşullu önermen n b t ş k ve ayrık
ve ancak” vb. bağlaçlarla b rleşt r l r.
koşullu olmak üzere k şekl vardır:
B t ş k koşullu önermeler, bağlaçtan önce gelen yargı le sonra gelen yargının olumluda b rleşmes
ve olumsuzda b rleşmemes le gerçekleş r. Önce gelen yargıya ön b leşen, sonra gelen yargıya art b leşen
den r.
Ayrık koşullu önerme se önce gelen yargı ve sonra gelen yargının b rb r n yok etmes esasına
dayanır. B leşenlerden b r kend varlığıyla d ğer n geçers z kılar. D ğer b r fadeyle ayrık koşullu
önermelerde yargılar olumsuzda b rleş r, olumluda b rleşmezler.
Sayı ya tekt r ya da ç ftt r.
Bu bardak ya cam olmayan ya plast k olmayan değ ld r.
Kom syon
Aşağıdak tabloda ver len önermeler nceley n z ve soruyu cevaplayınız.
Yoktur.
olmayan
2. Dolaylı Çıkarım
Kıyasta Ter mlere İl şk n Kurallar Kıyasta Önermelere İl şk n Kurallar
c. Kıyasta Mantıksal Zorunluluk ve Olasılık
Görsel: 2. 11
Görsel: 2. 12
ç. Kıyas Çeş tler
Görsel: 2. 13
1. B lg Aktarma ve D l
2. B lg Aktarmayı Aksatan Etkenler
a. Çok Anlamlılık
b. Bel rs zl k
c. Olgusal ve Sözel Tartışmalar
B. ANLAMA VE TANIMLAMA
A. DİLİN FARKLI GÖREVLERİ
HAZIRLANALIM
D l n Görevler
Herhang b r n yet n açığa vurulmasına, dolayısıyla b r z h nden başka b r z hne aktarılmasına yarayan
b r şaretler s stem d ye tanımlayab leceğ m z d l, h ç şüphes z pek çeş tl görevler olan son derece nce ve
karmaşık b r alet. Gerç genel olarak herhang b r n yet n açığa vurulması veya başkalarına let lmes söz
konusu ama açığa vurulması veya başkalarına let lmes stenen şeyler, yan n yetler pek çeş tl
olab leceğ nden, d l n kullanılma amaçları veya görevler de değ ş k olab l r.
Oysa her bağlamda bell b r d lsel dey m n hang n yet veya amaçla kullanılmış olab leceğ n b lmek
veya sezmek şarttır. Bazen aynı dey m b rden fazla amaçla da kullanılab lm ş olab l r ancak bunlar arasından
asıl amacın hang s olduğunu anlayıp çıkarab lmek gerek r. D l n tek amaçla kullanılmadığı; b r çok görev
yüklend ğ doğrudur.
D l yardımıyla nanç, düşünce, tasarı, d lek ve stekler m z başkalarına b ld rd ğ m z g b bazı duygu
veya tutumlarımızı açığa vurur, hatta bazı stekler m z n yer ne get r lmes n sağlarız. (D l n ne g b şlerde
kullanıldığını gel ş güzel, s stems z b r şek lde araştıracak olursak, lk akla gelen şler arasında şunları
sayab l r z: Em r vermek, herhang b r nesney veya durumu tasv r etmek, b r olayın nasıl olup b tt ğ n
anlatmak, ler de olab lecek şeyler üzer nde tahm nler yürütmek, b r varsayım ortaya atmak, herhang b r
sanat eser n , b r f kr veya görüşü eleşt rmek, tartışmak, övmek, yermek, hakaret etmek, b r ş r okumak,
h kâye anlatmak, b r p yes oynamak, b lmece çözmek, fıkra anlatmak, b r ar tmet k sorusunu çözmek, b r
d lden başka b r d le çev r yapmak, soru sormak, selam vermek, hatır sormak, yalvarmak, yakınmak, dua
etmek g b .)
D l n şu anda aklımıza gelmeyen daha b rçok şlerde kullanıldığı da göz önünde tutulacak olursa d l n
üzer ne aldığı görevler n lk bakışta sanıldığından da çok ve karmaşık olduğu anlaşılır.
84
d. D l n ............ görev : D l n söz vermek, yem n etmek, kabul etmek, onaylamak vb. sözler n
günlük d ldek karşılığıdır. Örneğ n, “Sen
s nemaya götüreceğ me söz ver yorum.”
d yen b r k mse, doğrudan doğruya “söz
verme” ded ğ m z d lsel eylemde bulunur.
Ay n ı ş e k l d e “ B u d a v r a n ı ş ı n ı z ı
onaylamıyorum.” d yen b r k mse de
“Onaylamıyorum.” sözünü kullanarak
d l s e l b r e y l e m d e b u l u n m u ş o l u r.
“G del m.”, “Görel m.”, “Yapalım.” vb. g b
sözler n kullanılmasıyla d l n eylemsel
görev gerçekleş r.
a. Çok Anlamlılık
Toplum hayatında b r nsanın en etk l dey ş b ç m n seçmes doğaldır. Ancak herhang b r k msen n
kend faydası ç n başvurduğu çareler bazen başkalarının zararına olab l r. Hayatın b rçok alanında yapılan
çalışmalarda d l n bu esnekl ğ nden yararlanılır. Bu alanlardak uzmanlar, d l oyunlarını kend menfaatler
doğrultusunda da kullanab lmekted rler. Örneğ n, ekonom , s yaset, sanat, reklam ve ahlak g b alanlarda
çalışma yapanlar kend görüşler n toplumlara aşılayab lmek ç n d l n bu sakıncalı özell ğ n araç olarak
kullanmaktadırlar.
1 ..................................................................... 1 ....................................................................
2 ..................................................................... 2 ....................................................................
3 3
..................................................................... ....................................................................
4 4
..................................................................... ....................................................................
5 5
..................................................................... ....................................................................
Her dilin terimleri -az ya da çok- bir dereceye kadar belirsizdir. Örneğin, siyah-çok siyah gibi. Fakat
formel bilimlerin dilleri (matematik, mantık), belirsizliği büyük ölçüde ortadan kaldırmıştır. Günlük dilde
ise pratik ve teorik ihtiyaçları karşılamak üzere çeşitli sözcükler kullanılmıştır. "Ne kadar soğuk!", "Ne kadar
sıcak!" ifadelerinde olduğu gibi.
Görsel :3. 12
Uygarlık seviyesi yükseldikçe pratik ve teorik ihtiyaçlar ölçüsünde, daha belirli terimler kullanmak
zorunda olduğumuzu gördük. Bazı alanlarda belirsizliği gidermenin en pratik yolu; metre, kilo, litre gibi ölçü
birimlerini kullanmak olmuştur. İnsanlık bu ölçü birimleri kullanımında uzlaşarak belirsizliği büyük ölçüde
ortadan kaldırmıştır.
95
Evrensel ölçütlerin bilinmediği dönemlerde insanlar, hayvanlarının sayılarını kontrol etmek için
ahırdan çıkan her hayvan için torbaya bir taş atıp, hayvanların ahıra geri dönüşünde ise giren her hayvan için
torbadan bir taş çıkarırlarmış. Torbada taşın kalması, hayvanların gelmemesi veya eksik gelmesi anlamına
gelirmiş.
Görsel :3. 13
Sorular
1. Evrensel ölçütlerin bilinmediği dönemlerde pratik hayatta hangi ölçme yöntemleri kullanılmıştır?
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
2. Evrensel ölçütlerin olmaması hangi problemleri ortaya çıkarır? Örnekler veriniz.
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
3. Hangi ihtiyaçlar evrensel ölçütleri ortaya çıkarmıştır?
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
..............................................................................................................................................................
96
. Aşağıdaki açıklamaları okuyup görseli inceleyerek sayfa 98'deki tabloyu uygun biçimde
doldurunuz. Ayrıca aynı sayfadaki görsellerden hareketle soruları cevaplayınız.
Belirsizliğin Dereceleri
Mantık ve matematik gibi formel bilimlerin dışındaki bilimlere ait dillerin sözcükleri az veya çok
belirsizdir. Bir sözcüğün başka bir sözcükten daha belirsiz olması ise o sözcüğün uygulanmasında
“duraksadığımız” sınır durumlarının, ötekine kıyasla daha sık ortaya çıkmasından başka bir şey
değildir. Örneğin, portakal sözcüğü çok az durumda belirsizleştiği hâlde “iyi”, “tembel”, “güzel” gibi
sözcükler daha sık belirsizleşir. Sözcüğün belirsizliği kullanana göre değişebileceği gibi, ait olduğu dil
alanına göre de değişebilir. Bilimler dillerindeki belirsizlik derecelerine göre (matematik, biyoloji ve
sosyoloji gibi) sıralanır.
Bir sözcüğün belirsizlik derecesi onu kullanan insanlara göre değişebileceği gibi sözcüğün ait
olduğu dil alanına göre de değişebilir. İnsanları dili kullanmadaki ustalık derecelerine göre iki gruba
ayırabiliriz:
1. Günlük dili kullanan insanlar
2. Bilim dilini kullanan insanlar
Günlük dili kullanan insanların kullandığı dile "günlük dil", bilim insanının kullandığı dile "bilim
dili" denir. Bu ayrıma göre bir kimyacının kullandığı "altın" sözcüğü günlük dilde kullanılan "altın"
sözcüğünden daha belirlidir.
Dildeki Anlam Belirsizliğinin Sakıncaları
Dildeki anlam belirsizlikleri daha çok doğal
dillerde görülmektedir. Bunun temel nedeni,
sözcük ve cümlelerde neyin kastedildiğinin ya da
amaçlandığının sınırlarının kesin olarak
Çok yoruldum.
bilinememesidir. Örneğin, yemek çok acı olmuş
ifadesindeki belirsizliğin nedeni “acı” nın
sınırlarıyla ilgili bir durumdur. Bu ifadede
kastedilen “acı” kavramının derecelerini tam 0
Görsel :3. 14
Sorular
1. Yukarıdaki görselleri, size göre en güzel olanından başlayarak sıralayınız.
2. Sıralamalardaki farklılık güzel kavramının sınırlarının belirsizliğinden mi kaynaklanmaktadır?
Tartışınız.
98
c. Olgusal ve Sözel Tartışmalar
HAZIRLANALIM
Sorular
1. Verilen ifadeler tartışıldığında hangisinde daha çabuk bir
uzlaşmaya varılır? Değerlendiriniz.
2. Örneklerdeki ifadelerde uzlaşılmasının ya da
uzlaşılamamasının nedenleri neler olabilir? Yorumlayınız. Görsel :3. 15
3. Çevrenizde yukarıdaki örneklere benzer tartışmalar yaşadınız mı? İfade ediniz.
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
. Aşağıdaki açıklamalar ile 100 ve 101. sayfalardaki metinleri okuyup sayfa 101'deki soruları
cevaplayınız.
Tartışma Türleri
İnsanlar arasında yaşanan anlaşmazlıkların ve tartışmaların büyük bir kısmının kaynağı, sözel
olmakla birlikte bir kısmının kaynağı da olgusaldır. (Olgu, bilimsel ve kanıtlanabilir bilgilerdir.)
Olgusal tartışma; içinde çok anlamlı sözcüğün geçmediği, tartışanlardan birinin olgularla ilgili
yanlış bir görüşünden kaynaklanan tartışmalardır.
Örneğin, iki kişi arasında;
– Nemrut Dağı Adıyaman'dadır.
– Nemrut Dağı Malatya'dadır, şeklinde bir tartışmanın
var olduğu düşünülürse; tartışmadaki kişilerin iddia
cümlelerinde herhangi bir, çok anlamlı sözcük
bulunmamaktadır. Tartışma, taraflardan birinin yanlış
olgusal bilgisinden kaynaklanmaktadır. Olgusal anlamda,
kimin yanıldığını tespit etmek için coğrafya ile ilgili
kaynakları incelemek yeterlidir. Böylece tartışma
sonuçlanmış olur.
Sözel tartışmalar ise sözcüklerin çok anlamlı
olmalarından kaynaklanan tartışmalardır. Görsel :3. 16
Örneğin, “Yelda çok konuşkandır.” cümlesi iki kişi arasında bir tartışmaya yol açacak olsa bu
cümleyi kullananın “konuşkanlık” sözcüğünü hangi anlamda kullandığını belirtmesi üzerine tartışma
sona erecektir. Ancak bazen yanlış anlamadan kaynaklanan sözel tartışmalar uzun sürebilir.
99
Aynı dili kullanmalarına rağmen iki kişinin anlaşamamasının nedenleri; dilsel alışkanlıklar, dilin
etkilemek amacıyla kullanılmak istenmesi ve anlam konusuna dair yaklaşım farklılıklarıdır.
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
İki arkadaş Ali ile Mehmet, sisli bir eylül sabahı erkenden kır gezisine çıkıyorlar. Yolda, bir aralık Ali
uzaktan bir hayvanın kendilerine doğru geldiğini görüyor ve gelen hayvanın bir kurt olduğunu sanarak
arkadaşına:
– Bir kurt bize doğru geliyor, deyip korkuyla tüfeğine
davranıyor. Bunun üzerine Mehmet, hayvanın bir kurt değil, sadece
bir köpek olduğunu söyleyerek telâşa yer olmadığını anlatmaya
çalışıyor. Ancak, hayvan koşarak üzerlerine doğru gelince Ali,
korkusundan, ateş edip hayvanı vuruyor. Ölen hayvanın gerçekten
de kurt olup olmadığını anlamak için yanına yaklaştıklarında Ali ile
Mehmet arasında şöyle bir konuşma geçtiğini düşünelim:
Ali – İyi ki atik davrandım. Gördün mü bak, gerçekten de
kurtmuş! Görsel :3. 17
Mehmet – Ne kurdu, birader, basbayağı köpek işte! Sen ömründe hiç kurt köpeği görmedin mi yoksa?
Böyle bir tartışmanın sözel olduğu apaçıktır çünkü Ali de Mehmet de önlerinde yatan hayvanın görünen
bütün niteliklerini aynı şekilde görmek imkânına sahipler; yani mesafenin uzaklığından ötürü, tartışanlardan
birinin olgusal bir yanılmaya düşmesi söz konusu değil. Ancak, bundan ötürü ilk tartışmanın sözel olması
gerekmez. Çünkü Ali, hayvanı uzaktan ilk gördüğü zaman; mesafenin büyük, havanın sisli veya kendisinin
gözlerinin zayıf olması gibi çeşitli nedenlerden ötürü, gördüğü hayvanın, gerçekte bir köpek olduğu hâlde,
kurt sanmış olabilirdi. Ancak öyle olsaydı, ölü hayvana yaklaştığında yanıldığını kabul etmesi gerekirdi. Oysa
Ali bunu kabul etmiyor; tam tersine, yani başlarında duran hayvanın kurt olduğu iddiasında ısrar ediyor.
– Şimdi, Ali ile Mehmet tartışadursun, o sırada bir üçüncü kişinin, Ahmet'in kendilerine uzaktan;
– Buralarda bir kurt köpeği gördünüz mü, diye seslendiğini düşünelim.
Bu durumda Mehmet’in tepkisinin ne olacağını önceden kestirmek kolay.
– Mehmet hiç şüphesiz Ali'ye,
Gördün mü bak? Boş yere köpeği öldürdün, diyecektir. Yalnız, bu yeni durumda bile Ali'nin tepkisinin ne
olacağını kestirmek o kadar kolay değil. Mehmet'in iddiasını destekleyen bu yeni belge karşısında Ali şunları
söyleyebilir:
O kadar kurda benziyordu ki gerçek bir kurt sandım. Keşke üzerimize gelirken havlasaydı. Ne bileyim
kurt olmadığını. Yoksa vurur muydum.
Bu durumda da Ali hayvanı havlamamış olmasından ötürü kurt sandığını itiraf ettiğine göre tartışmaya
olgusal bir yanılmanın yol açtığını söyleyebiliriz. Ancak Ali'nin böyle bir yanılmayı gene de kabul etmeyip ilk
iddiasında ısrar etmesi mümkündür. O zaman Ali, şuna benzer bir şeyler söyleyebilir:
– Kim ne derse desin, benim bildiğim bu bir kurttur! Bugünlerde aslanla, kaplanla, kurtla dolaşmak moda
oldu zaten!
İşte Ahmet’in ortaya koyduğu yeni belgeye rağmen Ali'nın kendi iddiasında ısrar etmesi hâlinde
sonuçlandırılamaz bir sözel tartışma karşısındayız demektir.
( H. Batuhan, T. Grünberg, S. Eyüboğlu, Modern Mantık, s. 75-76.düzenlenmiştir.)
100
. 100. sayfada geçen örnek metinde sözel tartışmanın sonuçlandırılamamasının sebepleri
nelerdir? Düşüncelerinizi noktalı yerlere yazınız.
................................................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
Ne Kadar Sıcak
Güneydoğu'nun sıcak şehri Şanlıurfa'dan Sivas'a üniversite eğitimi almaya gelen bir öğrenci ile
Sivaslı bir öğrenci arasında şu konuşma geçer:
Sivaslı: Bu yaz çok sıcak geçiyor. Bütün halk sıcaklardan şikayetçi.
Şanlıurfalı: Çok mu sıcak?
Sivaslı: Sıcak değil mi?
Şanlıurfalı: Bizim memlekette bu sıcaklık ılık olarak değerlendirilir.
Komisyon
Sorular
1. Yukarıdaki metinde geçen ifadelerden ortaya çıkan fikir ayrılığı hangi tartışma türünü doğurur?
2. Şanlıurfa ve Sivas'taki sıcaklık değerlerinin bilinmesi tartışmayı nasıl etkiler? Değerlendiriniz.
3. Tartışmada uzlaşmanın sağlanabilmesi için ne yapılmalıdır? Görüşlerinizi paylaşınız.
B. ANLAMA VE TANIMLAMA
HAZIRLANALIM
l Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
Sorular
1. Aşağıdaki ifadelerde geçen altı çizili sözcükler gerçek anlamlarında kullanılmış mıdır?
Söyleyiniz.
“Tepeme çıktı.”
“Çok oldu.”
“Sulu şakaları sevmiyorum.”
“Yüz vermedi.”
2. Bir sözcüğün anlamının kullanan tarafından bilinmemesi anlam karmaşasına neden olur mu?
3. Aşağıdaki soru cümlelerinde geçen sözcüklerden hangilerinin tanımlanamaz olduğunu
nedenleriyle birlikte belirtiniz.
“Müzik” nedir?
“İse” nedir?
“Spor” nedir?
“Ve” nedir?
4. Bir sözcüğün tanımının yapılamıyor olması o sözcüğün anlaşılmadığını mı gösterir?
Yorumlayınız.
101
“Gerçeği söylemek değil, anlatmak güçtür.”
Cenap Şahabettin
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
a. Anlama
Anlama, bir sözcüğü anlayan ve kullanan Hep onu düşünüyorum. Durumunu anladım fakat
Hiç aklımdan çıkmıyor. tanımlayamıyorum.
tarafından bir varlığa uygulanıp
uygulanmayacağını bilme yeteneğidir. Günlük
dilde, birçok anlamlı sözcük vardır. Bu
sözcüklerin anlamının bilinmesi anlamanın
gerçekleştiğini ifade eder.
Örneğin, “x yeşildir.” ifadesinde;
x yerine insan kavramını
kullandığımızda,
“İnsan yeşildir.” anlamı ortaya çıkar.
Yeşil kavramı burada uygun şekilde
kullanılmamıştır. Dolayısıyla “anlama” bu Görsel :3. 18
örnekte gerçekleşmemiştir.
Diğer taraftan x yerine çimen sözcüğü kullanıldığında;
“Çimen yeşildir.” ifadesine ulaşılır.
x yerine kullanılan çimen kavramı bu örnekte doğru kullanılmıştır. Bu örnekte “anlama”
gerçekleşmiştir.
Masa çalışkandır.
..................... x
Kar beyazdır.
..................... .....................
Ağaç beyazdır.
..................... .....................
Su sıvıdır.
..................... .....................
Çanta sıvıdır. ..................... .....................
102
HATIRLAYALIM
Sözcüklerin ya da cümlelerin sınırlarının belirsizliği ile anlama ters orantılıdır. Yani belirsizlik
arttıkça anlama azalır.
b. Tanımlama
Tanımlama, bir kavramı bütün unsurlarıyla anlatmak, bir kavramın özel ve genel niteliklerini saymak
demektir. Tanımlama sözcüğünün tanımı verilirken “Neyi tanımlarız?”, “Niçin tanımlarız?”, “Nasıl
tanımlarız?” sorularına cevap aranır. “Neyi tanımlarız?” sorusuna bir kısım filozoflar dil dışı nesneleri
(sözcüklerin varlıksal karşılıkları) bazıları ise dilsel nesneleri yani sözcükleri tanımlarız cevabını
vermişlerdir. "Niçin tanımlarız?" sorusuna sözcüklere anlam vermek, anlam belirtmek, anlamını
düzeltmek ve etkilemek için tanımlarız cevabını verirken "Nasıl tanımlarız?" sorusuna ise tanımın yarı
dilsel ve tam dilsel olmak üzere iki şekilde yapılacağı cevabını vermişlerdir. Yarı dilsel tanımlama herhangi
bir sözcüğün uygulandığı nesneyi veya nesne türünün bir örneğini göstererek o sözcüğü kullanmak suretiyle
gerçekleşir. Örneğin sokak adlarını tabelalara yazıp sokak başlarına koymak gibi. Göstererek bir kısım
sözcüğün anlamını öğrendikten sonra, sözcüğü bütün dilsel yöntemlerle zenginleştirmeye tam dilsel
tanımlama denir. Örneğin; "Dayı annenin erkek kardeşidir." tanımından hem anne ile dayının kardeş
olduğunun hem de dayının erkek olduğunun dilsel bağlamla çıkarılması gibi. Tanımda genellikle olayın
konusu, amacı ve yöntemiyle ilgili açıklama yapılır.
. Bir tanımlama yaparken size göre aşağıdaki sorulara hangi cevaplar verilmelidir? Düşünce-
lerinizi aşağıdaki noktalı yerlere yazınız.
* Neyi tanımlarız? ..................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
* Niçin tanımlarız? .................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
* Nasıl tanımlarız? ..................................................................................................................................
................................................................................................................................................................
Klasik mantığa göre birçok sözcüğü tanımlamak mümkün değildir. Örneğin; duyguların (sevgi, nefret,
aşk, kin vb), üstün cinslerin (zaman, mekân), duyumların (renk, koku, ses) tanımı yapılamaz. Yine aynı
şekilde mantıksal değişmezler dediğimiz (“değil”, “ve”, “veya”, “ise”, “ancak ve ancak” gibi) sözcüklerin
tanımı yapılamaz. Sembolik mantığa göre ise dilde belli görevleri olan önerme eklemlerinin “değil”, “ve”,
“veya”, “ise”, “ancak ve ancak” (~, L, V, Ş, Û) doğruluk çizelgesi yardımıyla tanımı yapılabilir. Önerme
ekleminin “anlamı”nı tespit etmek için;
1. Önerme ekleminin geçtiği bileşik önermenin bileşenleri belirlenir.
2. Bileşenlerin doğruluk değerleri bulunur.
3. Bileşenlerin aldıkları doğruluk değerlerinden hareketle bileşik önermenin doğruluk değerine
ulaşılır.
103
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME
2. "Semantik (anlam bilimi) sembollerle (dilsel işaret) dile getirdikleri nesneler arasındaki ilişkiyi
inceler. Semantik çok anlamlılık ya birden çok kavramı bir sözcükle dile getirme ya da bir kavramı
birden çok sözcükle dile getirme eğiliminden kaynaklanır." Bu açıklamaya göre aşağıdaki
cümlelerde geçen sözcüklerden hangisinde semantik çok anlamlılık vardır?
3. "Bütün insanlar tarafından ortak kabul edilen ölçütler belirsizliği ortadan kaldırır." ifadesinden
hareketle anlam belirsizliğinin ortaya çıkardığı çok anlamlılığın giderilmesinin yolu aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
4. "Sözel tartışma: Sözcüklerin çok anlamlılığından kaynaklanan tartışmalardır." Buna göre aşa-
ğıdakilerden hangisi sözel tartışmanın özelliklerinden değildir?
A) Tartışma sonuçlandırılamaz.
B) Tartışanlar ortak sonuca ulaşamaz.
C) Tartışma birden fazla sonuçla biter.
D) Tartışmada sonuca yönelik kanıtlamaya gidilmez.
E) Tartışma tartışanların uzlaşımıyla sonuçlanır.
104
5. "Pragmatik çok anlamlılık, kelimelerin veya deyimlerin farklı konuşma ve yazılarda farklı
anlamlarda kullanılma şekilleriyle ilgilenir. Görünüşte aynı dili kullanan kişilerin herhangi bir
terimin kullanılışını yöneten kurallar üzerinde anlaşmamış olmasından doğar."
l Yukarıdaki açıklamayı dikkate alarak aşağıdaki cümlelerin hangisinde “beyaz” sözcüğü
pragmatik çok anlamlılık içermektedir?
B. Aşağıdaki ifadelerin doğru olanlarının sonuna (D), yanlış olanlarının sonuna ise (Y) yazınız.
İFADE D/Y
105
Ç. Aşağıdaki soruları cevaplayınız.
1. Klasik mantık ile sembolik mantığın tanım konusuna yaklaşım farkını yazınız.
.............................................................................................................................................................
............................................................................................................................................................
............................................................................................................................................................
3. “Ne kadar çok sözcüğün anlamını biliyorsak düşünme sınırlarımız o kadar çok genişler.” sözünden
ne anladığınızı yazınız.
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
.............................................................................................................................................................
106
4. ÜNİTE
SEMBOLİK (MODERN) MANTIK
A. SEMBOLİK MANTIĞA GEÇİŞ
B. ÖNERMELER MANTIĞI
1. Önerme ve Yapısı
2. Basit ve Bileşik Önermeler
3. Önerme Eklemleri
4. Çıkarım
5. Sembolleştirme
6. Yorumlama
7. Doğruluk Çizelgesi
8. Çözümleyici Çizelge (Ağaç Yöntemi)
HAZIRLANALIM
. Yandaki sembolleri inceleyerek soruları cevaplayınız.
Sorular
1. Günlük dilin çok anlamlığı nasıl giderilebilir? Görsel :4. 1
2. Sözel ifade yerine sembol veya işaret kullanmak ne tür kolaylıklar sağlar? Açıklayınız.
3. Günlük yaşantınızda karşılaştığınız semboller nelerdir? Bunların davranışlarınızda sınırlayıcı etkisi
var mıdır? Düşününüz.
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Aşağıdaki açıklamalardan hareketle tabloda verilen ifadelerden doğru olanların sonuna (D),
yanlış olanların sonuna ise (Y) yazınız.
İfadeler D/Y
1 19. yy.ın ortalarına kadar doğa bilimlerinde ve matematikte büyük gelişmeler kaydedilmiştir. .....
2 Aristoteles mantığı, düşünmenin bir yönü olan sembolleştirmeyle ilgilenmiştir. .....
3 Klasik mantık, günlük dili kullanmasından dolayı tamamen içeriğin etkisindedir. .....
4 Klasik mantığın tekliğine karşılık, sembolik mantık birçok mantık sitemlerini içinde barındırmaktadır. .....
5 Sembolik mantık önermelerin anlamsal içeriklerini dikkate almaz. .....
108
B. ÖNERMELER MANTIĞI
HAZIRLANALIM
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
˜
Aşağıdaki açıklamalardan hareketle 110. sayfadaki tabloları yönergelerine uygun şekilde
doldurunuz.
1. Önerme ve Yapısı
Önerme doğruluk değeri olan bir cümledir. Doğruluk değeri olan bir cümle ya doğru ya yanlış olur.
Doğru ve yanlış değerlerini kendine doğruluk ölçütü olarak alan mantık sistemine iki değerli mantık denir.
İki değerli mantık iki bölümde incelenir. Bunlar, önermeler mantığı ve niceleme mantığıdır. Önermeler
mantığı, önerme eklemleriyle oluşmuş önermeleri ve çıkarımları ele alır.
En basit biçimiyle önerme; özne konumunda bir terim, yüklem konumunda bir başka terim ve özneyle
yüklemi birbirine bağlayan bağdan oluşur.
D
Özne + Yüklem+Bağ Doğruluk değeri
Y
Örnek: Telefon ileşim aracıdır. Doğru
Erciyes Dağı Ankara'dadır. Yanlış
9<5 Yanlış
C+O2 C O2 Doğru
109
Önerme Klasik Mantık Sembolik Mantık
Ahmet çalışkandır. Basit önerme Basit önerme
Ahmet çalışkan değildir. Basit önerme Bileşik önerme
“Ahmet çalışkan değildir." önerme eklemini almıştır. Sembolik mantıkta önermenin eklem taşıyor
olması yapısını değiştirir. Önerme bileşik önerme hâline dönüşmüştür.
Aşağıdaki tabloda D ve Y değerlere uygun önerme örnekleri yazınız.
Önerme Örnekleri D Y
................................................................................. D .....................................
................................................................................. ..................................... Y
................................................................................. D .....................................
................................................................................. ..................................... Y
. Önerme örneklerinin, klasik ve sembolik mantığa göre basit veya bileşik olduğunu karşılarına
yazınız.
3. Önerme Eklemleri
HAZIRLANALIM
Aşağıdaki metni okuyarak soruları cevaplayınız.
l
Arkadaşım ve ben turistik gezi yapmaktan hoşlanıyoruz. Bu yaz tatilinde Antalya’ya veya Muğla’ya
gideceğiz. Ancak ve ancak iş hayatımızdaki hedeflerimizi gerçekleştirebilirsek. Hedeflerimizi gerçekleştir-
memiz ise çalışmamıza bağlıdır. Hedefleri gerçekleştirmemiz de imkânsız değildir.
Sorular
1. Metinde geçen önerme eklemlerinin (bağlaçların) altını çiziniz.
2. Metinde geçen önerme eklemlerinin (bağlaçların) geçtiği önermeleri aşağıdaki tabloya uygun
şekilde yazınız.
İfade Önerme İfade
Eklemi
Arkadaşım ve Ben turistik gezi yapmaktan hoşlanıyoruz.
............................................... ............ ...............................................
110
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
lAşağıdaki açıklamaları ve tabloyu inceleyerek devamındaki tabloda boş bırakılan yerlere farklı
önerme örnekleri yazınız.
Önerme Eklemlerinin İşlevleri
Sembolik mantıkta önerme eklemlerinin iki temel işlevi vardır:
1. Önerme eklemleri, iki ya da daha fazla basit önermeyi birleştirmek suretiyle bileşik önerme elde
etmeye yarar.
2. Önermelerin tutarlılık, geçerlilik, eş değerliği ile çıkarımların geçerliliğini denetlemeyi sağlar.
Karşılıklı
Koşul
...................... .................................................... ....................................................
Eklemi
111
4. Çıkarım
HAZIRLANALIM
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Örnek 2: Çevre temiz olursa dünya güzel olur. Örnek 4: Kuşlar iki ayaklıdır.
Çevre temiz olmuştur. Ağaçlar yapraklıdır.
O hâlde dünya güzel olmuştur. O hâlde yarın kar yağacaktır.
. Yukarıdaki çıkarım örneklerinden hareketle siz de aşağıdaki noktalı yerlere uygun örnekler
yazınız.
HATIRLAYALIM
Çıkarım, bir veya birden çok önermeden yeni önerme ya da önermeler elde etmektir.
112
5. Sembolleştirme
Mantık Değişmezleri Önermeler ve Çıkarımın Sembolleştirilmesi
HAZIRLANALIM
. Aşağıdaki açıklamalardan hareketle siz de hem önermelerin hem de önerme içinde geçen
eklemlerin ve çıkarımların sembolik şekillerini noktalı yerlere yazınız.
· Her bir önerme ve önerme eklemine karşılık olabilecek semboller belirleyelim.
· Önermeler için belirlenen semboller: p, q, r, s, t, vb. harfleri kullanalım.
· Önerme eklemleri için belirlenen semboller: ( “ve” için “Λ”, “veya” için “V”, “ise” için “ ⇒ ”,
“ancak ve ancak” için “Û”, “değil” için “~”; “o halde” için “ ∴ ” ) gibi kullanalım ve noktalı yerleri
uygun şekilde dolduralım. ...
Çevreye duyarlı insan bilinçlidir.
..........
İletişim aracı hayatı kolaylaştırır.
..........
Ezber çalışmak hafıza için faydalıdır.
..........
Hasan, İstanbul' a arabayla veya uçakla gidecektir.
.......... ....... .........
Trafik kurallarına uyulursa can kaybı az olur.
.......... .... ..........
İbrahim Konyalı değildir.
.......... ..........
Erol iş adamı ve Kayserilidir.
.......... .... ..........
Melih sınıfını geçti ancak ve ancak derslerine çalıştı.
.......... .......... ..........
Çıkarım Örnekleri
Güvercin kuştur.
..........
Kuşlar hayvandır. Ali düşünendir.
.......... .........
O hâlde güvercin hayvandır. Düşünenler insandır.
....... .......... .........
O hâlde Ali insandır.
........ .........
113
ÖĞRENELİM - UYGULAYALIM
Örnekler
114
Önerme Günlük Dilde Sembolik Mantıkta Önermenin
Sembolü Örnek Önerme
Eklemi Kullanımı Kullanımı Tanımlanması
Değillleme Hava yağmurlu Değilleme
Eklemi ~ değil
değildir.
~p
Önermesi
Tümel Ahmet öğrenci ve Tümel Evetleme
Evetleme Λ ve pΛq Önermesi
sporcudur.
Eklemi
Tikel Ayşe kitap okuyacak
pVq Tikel Evetleme
Evetleme Λ veya veya yürüyüş
Önermesi
Eklemi yapacaktır.
Koşul Ağaç çiçek açar p⇒q Koşul
Eklemi ⇒ ise
ise meyve verir. Önermesi
Karşılıklı Kar yağmıştır ancak
ancak ve
Koşul Û ancak
ve ancak hava pÛq Karşılıklı Koşul
Eklemi soğumuştur. Önermesi
. Yukarıdaki tabloyu inceleyerek aşağıdaki tabloda boş bırakılan yerleri uygun şekilde doldurunuz.
Önerme Günlük Dilde Sembolik Mantıkta Önermenin
Sembolü Örnek Önerme
Eklemi Kullanımı Kullanımı Tanımlanması
Değillleme
Eklemi değil
......... ......... ......... .....................
Tümel
Tümel Evetleme
Evetleme
Önermesi
Eklemi ......... ......... ......... .........
Tikel
Evetleme veya .....................
Eklemi ......... ......... .........
Atık kâğıtlar
Koşul ⇒ ise toplanırsa daha az p⇒q Koşul önermesi
Eklemi ağaç kesilir.
Karşılıklı
Koşul
Eklemi ......... ......... ......... ......... .....................
.
! Aşağıda tabloda sembolik şekilleri verilmiş olan önermeleri günlük dildeki önermeler hâline
dönüştürünüz.
Sembolü Günlük Dildeki Önerme
p ................................................................................................................................
~p ................................................................................................................................
p⇒q ................................................................................................................................
pVq ................................................................................................................................
p Λ~q ................................................................................................................................
~p V q ................................................................................................................................
pΛq ................................................................................................................................
pÛq ................................................................................................................................
(p Λ q) ⇒r Zeynep ve Nimet Su iyi beslenirlerse sağlıklı olurlar.
115
, ;
ö
V
V
gereklidir.
pVq Û r
(pVq) Û
pV(q Û r)
p⇒q ⇒ p q
pVq
Λp
qΛ
~p
q ⇒p
Λ
_p q_
Ahmet
çalışmamıştır
..........
,
Mantık
Tümel Evetleme Eklemi “Λ” (ve)
Tümel evetleme ekleminin günlük dilde "ve" sözcüğü yanında "hem...hem", "da...da", "ile" gibi
sözcüklerle ifade edildiği bilinmelidir. Ayrıca tümel evetleme eklemi "(pΛq)Λr" örneğinde olduğu gibi
ikiden fazla önermeyi birleştirebilir. Tümel evetleme eklemi ile oluşturulmuş bir bileşik önermenin doğru
olması için bütün bileşenlerinin doğru olması gerekir.
D Λ Y Y
Ahmet çalışkan değildir. ve Ahmet başarılıdır. ............... p q pΛq
Y Λ D Y D ............... D
D Y Y
Ahmet çalışkan değildir. ve Ahmet başarılı değildir. ...............
............... D ...............
Y Λ Y Y Y ............... Y
121
Koşul Eklemi “⇒” (ise)
Koşul eklemi günlük dilde "ise" sözcüğü yanında "yeter ki", "için...gereklidir", "koşuldur" gibi
sözcüklerle de ifade edilir. Koşul eklemiyle yapılmış önermelerde; alttaki doğruluk tablosunda
görüldüğü gibi önermenin ön bileşeninin doğru art bileşeninin yanlış olduğu yorumda yanlış, diğer
bütün yorumlarda doğrudur.
Önerme Doğruluk
Önerme eklemi
Önerme değeri
D D D
Yağmur yağar. ise Yerler ıslanmaz.
D Y Y
Önerme Doğruluk
Önerme eklemi
Önerme değeri
Kar yağmıştır. ancak ve ancak Hava soğumuştur.
D Û D D
Kar yağmıştır. ancak ve ancak Hava soğumamıştır.
D Û Y Y
Kar yağmamıştır. ancak ve ancak Hava soğumuştur. p q pÛq
Y Û D Y D
Y
Kar yağmamıştır. ancak ve ancak Hava soğumamıştır.
Y Y
Y Û Y D Y D
122
V
öncüllerle sonucun değ llemes n n b r
arada tutarsız olmasına bağlıdır.
( )
l Çatalın sağ tarafındaki basit önermeler arasında ~p ve p önermesi birbirleriyle çelişmektedir. Çelişen
önermeler yolu kapatır, yolun kapalı olduğu da X sembolü ile belirtilir.
l Bu önermenin çözümleyici çizelge ile denetlenmesi sonucunda en az bir açık yol vardır. Açık yol
olması bu önermenin en az bir doğru yorumu olduğunu göstermektedir.
Önermelerin Çözümleyici Çizelge ile Denetlenmesi
. Konularda geçen örnek çözümlerden hareketle soru olarak verilen önermelerin çözümünde
geçen boşlukları doldurunuz.
1. Bir Önermenin Tutarlılığının Denetlenmesi
l Bir önermenin tutarlılığını çözümleyici çizelgede denetlemek için verilen önerme, başlangıç
önermesi olarak kabul edilir ve birinci satıra yazılır.
l Tüm bileşik önermeler bileşenleri olan basit önermelere ayrılıncaya kadar çözümleyici çizelge kural-
ları uygulanır.
l Çözümleme bittikten sonra yolda çelişiklik varsa yol kapatılır. Çelişiklik yok ise yol ok işaretiyle gös-
terilir.
l En az bir doğru yorumu olan önermeler tutarlı, hiç doğrulayıcı yorumu olmayan önermeler ise
tutarsızdır.
Örnek: (~pVq) Λ (pΛq) önermesinin tutarlılığını Soru: pΛ(p⇒~q) önermesinin tutarlılığını
çözümleyici çizelgeyle denetleyelim: çözümleyici çizelgeyle denetleyiniz.
1. (~pVq) Λ(pΛq) (Ö) 1. pΛ(p⇒~q) (Ö)
p
3. ~pVq
] ] (1)
2. pΛq
p
(1) ....
.... ]
q
] (2) .... ....
................
(3)
~p q
x
135
V
V V
V
V
C. NİCELEME MANTIĞI (YÜKLEMLER MANTIĞI)
E
pVq Fa V Ga
b ç m nde
b ç md r.
Zadeh’
V
V
V
V
- çok değerl mantık
den r.
Cevap Anahtarı
III. ÜNİTE
A. B. C.
1. C 1. D 1. törensel
2. A 2. Y 2. küçük akarsu ve çecek
3. A 3. D 3. bel rs zl ğ
4. E 4. Y 4. olgusal tartışma
5. D 5. D 5. uzlaşım
6. Y
7. D
IV. ÜNİTE
A. B. C. Ç.
1. E 1. Tutarsız 1. Y 1. p, q, r, s, t
2. A 2. Geçerl 2. D 2. tümel
3. D 3. Eş değer değ l 3. D 3. geçerl
4. B 4. Y 4. çok değerl mantık
5. E 5. D 5. ~pV~q
6. C 6. Y
7. Y
154
-A-
açık önerme: İç nde "x" g b b r değ şken olan önerme.
aks yom: Mantık ve matemat kte teorem spatında öncül şlev gören,
doğruluğu açık ve seç k olarak bel rl olan, bu nedenle
spatlanmasına gerek olmayan önermeler.
alt karşıt önermeler: Özne ve yüklemler aynı olan k t kel önermen n n tel kler n n
farklı olması.
-B-
bas t önerme: Tek b r yargı b ld ren önerme.
C-Ç
c ns: Genel n tel kler aynı olan nesneler n tümü.
çel ş k önerme: Özne ve yüklemler aynı olan k önermen n hem n cel k hem
n tel k yönünden farklı olması.
çel şmezl k lkes : B r önermen n aynı koşullar ve aynı zaman ç nde hem
doğru hem de yanlış olamayacağını bel rten mantık lkes .
-F-
form: B r önermen n ya da akıl yürütmen n kalıbı, şekl , b ç m .
-G-
geçerl çıkarım: Öncüller n doğru olması hâl nde sonucun zorunlu olarak
çıktığı çıkarım.
-İ-
çlem: B r kavramın ç ne aldığı b reyler n ortak özell kler n n tümü.
k değerl mantık: Doğru ve yanlış değerler nden başka doğruluk değer ne yer ver-
meyen mantık s stem .
mantık s stem .
k lem: İk öncülden de aynı sonuca ulaşılan çıkarım türü.
-K-
kapalı yol: Çözümley c ç zelgede aynı yol üzer nde önermen n kend s
ve değ l nden oluşan yol.
karşıt önerme: Özne ve yüklemler aynı olan k önermen n n cel kler n n aynı,
n tel kler n n farklı olması durumu.
-M-
mantık: Doğru düşünmen n kurallarını nceleyen d s pl n.
mantık doğrusu: Düşünme bakımından zorunlu olan, çel şmezl k lkes gereğ
çel ş ğ düşünülemeyen doğruluk.
-N-
önerme eklem : "ve", "veya", " se", "ancak ve ancak", "değ l" g b , b r ya da daha
çok sayıda önermeden yen b r önerme kurmaya yarayan bağ.
özdeşl k lkes : B r şey n kend kend s yle aynı olmasını fade eden mantık lkes .
S-T
sembol k mantık: Çıkarımların sembol k d le çevr lerek kes n olarak
denetlenmeler n sağlayan mantık.
-Ü-
üçüncü hâl n mkansızlığı: B r önermen n ya doğru ya da yanlış olduğunu, k s n n arasında
üçüncü b r durumun olamayacağını bel rten mantık lkes .
Y-Z
yeter-sebep lkes : Yeterl neden olmadıkça h çb r olgunun var olmadığını, h çb r
yargının da doğru olmadığını d le get ren mantık lkes .
yorumlama: Sembolleşt r lm ş önermelere bell b r doğruluk değer
kazandıran anlam bel rleme şlem .
zorunluluk: B r çıkarımda sonucun öncül veya öncüllerden kes nl kle
çıkması.
159
(2015)