Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 18

4.

Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı


11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

DOLGU DUVARLARIN YAPI DEPREM PERFORMANSINA ETKISININ


MEVCUT BIR YAPI ÜZERINDE ARAŞTIRILMASI
1 2
Osman Fatih BAYRAK ve Murat BİKÇE
1
Lisans Öğrencisi, İnşaat Müh. Bölümü, İskenderun Teknik Üniversitesi, Hatay
2
Doç. Dr., İnşaat Müh. Bölümü, İskenderun Teknik Üniversitesi, Hatay
Email: osmanfatihbayrak@gmail.com

ÖZET:

Dolgu duvarlar, betonarme çerçeve arası boşlukların, yaygın bir şekilde taşıyıcı özelliği olmadığı kabul edilen
dolgu malzemeleriyle örülüp, cephelerinin sıvanmasıyla imal edilmektedir. Düşey ve özellikle yatay yükler
altındaki dolgu duvarların, yapının davranışını, rijitliğini, periyot ve sönüm gibi dinamik özelliklerini etkilediği
çeşitli deneysel ve teorik çalışmalarda vurgulanmaktadır. Ancak dolgu duvarların, genellikle yapıya ağırlık dışında
bir tesirinin olmayacağı varsayılarak tasarlanmaktadır. Bu çalışmada, dolgu duvarın yapıya etkisi, İskenderun kent
merkezinde seçilen mevcut bir yapı üzerinde araştırılmıştır. Yapının dolgu duvarlı ve duvarsız modelleri Sap2000
programında modellenmiş ve statik itme (pushover) analizleri uygulanarak performansları karşılaştırılmıştır.
Dolgu duvarlar çekme tesirleri olmayan eşdeğer basınç çubukları olarak modellenmiştir. Yapılan analizler
sonucunda, dolgu duvarlı modelde, yapının taban kesme kuvvetini arttırdığı ve duvarsız hale göre performans
noktasını yükselttiği görülmüştür.

ANAHTAR KELİMELER : Dolgu duvar etkisi, Pushover analizi, Performans noktası, Taban kesme kuvveti

İNVESTIGATE OF INFLUENCE OF İNFİLL WALLS ON STRUCTURAL


EARTHQUAKE PERFORMANCE ON AN EXİSTİNG STRUCTURE
1
Undergraduate Student, Civil Eng. Department, İskenderun Technical University, Hatay
2
Assoc. Prof., Civil Eng. Department, İskenderun Technical University, Hatay
Email: osmanfatihbayrak@gmail.com
1 2
Osman Fatih BAYRAK ve Murat BİKÇE

ABSTRACT:

Filler walls are manufactured by coating the facades with the filling material that is considered to be a common
feature of the gaps between the reinforced concrete frames. It is emphasized in various experimental and theoretical
studies that the infill walls under vertical and especially horizontal loads influence the behavior of the structure,
its stiffness, its dynamic properties such as period and damping. Ancak dolgu duvarların, genellikle yapıya ağırlık
dışında bir tesirinin olmayacağı varsayılarak tasarlanmaktadır. In this study, the structural effect of the filler wall
was investigated on an existing structure selected in the city center of Iskenderun. Structures without infill walls
and without walls were modeled in Sap2000 program and static pushover analyzes were applied and their
performances were compared. Infill walls are modeled as equivalent pressure bars without tensile forces. As a
result of the analyzes made, it was seen that in the infill wall model, the structure increased the base shear force
and increased the performance point compared to the wall unaided.

KEYWORDS: Infill wall effect, Pushover analysis, Performance point, Base shear force
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

1. GİRİŞ

Betonarme çerçeveli yapıların dolgu duvar imalatında genellikle taşıyıcı özellikleri ihmal edilen tuğla, briket vb
malzemeler kullanılmaktadır. Ceplerinin sıva ile kaplanmasıyla tamamlanan dolgu duvarların sınırlıda olsa yatay
yük taşıma güçlerinin olduğu, yapının yatay yük taşıma kapasitesini, rijitliğini, periyodunu, sönüm oranı gibi
dinamik özelliklerini etkilediği çeşitli deneysel ve teorik çalışmalarda vurgulanmaktadır (Baran, 2012, Beklen ve
Çagatay, 2009, Bayülke, 2003, Korkmaz ve Uçar, 2006, Kaplan, 2008). Deprem etkisine maruz kalan yapılar
üzerindeki incelemelerde de bu durum teyit edilmektedir. Oysa ki, dolgu duvarın yapının dinamik özelliklerine ve
rijitliğine etkisinin tasarımda ihmal edilmesi ve sadece ölü yük olarak dikkate alınması yaygın olarak
uygulanmaktadır. Bu katkının dikkate alınmama nedenlerinden biri, dolgu duvarı oluşturan malzeme özellikleri
için beton dayanımları gibi standart bir değerden söz edilemiyor olmasıdır (Bayülke, 2003). Tablo.1’de (Beklen,
2009), görüldüğü gibi yapılan çok sayıdaki çalışmada, çerçeveyi oluşturan aynı değerdeki betonun elastisite
modülü (Ec) için, dolgu duvar elastiside modülü (Ed) değişken değerler almaktadır.

Tablo 1. Çeşitli çalışmalarda elde edilen dolgu duvar elastisite modülleri


Çalışmayı Ed Ec Çalışmayı Ed Ec Çalışmayı Ed Ec
Yapan ve Yılı Yapan ve Yılı Yapan ve Yılı
Aydoğdu,1995 5200 30000 Öktem,2003 6000 12000 Budak,2006 17000 28500

Erkaya,1996 6000 28500 Erçetin,2004 15200 29600 Çağlayan,2006 714 29600

Yalçın,1999 1240 30000 Karslıoğlu,2005 1393 28500 Tarakçı,2006 1000 28000

Tüzün,1999 5000 28500 Dündar,2006 700 25310 Dönmez,2006 3000 32000

Çağatay,2002 2850 28500 Özdoğu,2006 1650 25000 DBYBHY 1000 -

Diğer bir neden ise; dolgu duvarın aslına uygun şekilde modele yansıtılarak tasarımda dikkate alınmasındaki
güçlüktür. Zira dolgu duvarlardaki rijitlik; içindeki tuğla, briket vb. malzeme özelliklerine, kullanılan harca,
duvarın örülmesine, sıva kalınlığına ve hatta ustadan ustaya farklılık arz etmesi nedenleriyle değişiklik
göstermektedir. Ayrıca, dolgu duvarın standart bir dayanımı olmadığından denetimi güçleşmekte , homojen ve
izotrop bir malzeme olmamaları nedeniyle de gerçeğe uygun olarak modelle yansıtılması zorlaşmaktadır.
Dolayısıyla dolgu duvarlar, belli bir yaklaşım tercih edilerek modellenmektedir. Dolgu duvarların yapının dinamik
parametrelere olan etkisi, seçilen yaklaşımın doğruluğu ile orantılıdır. Dolgu duvarların, kabuk eleman şeklinde
veya oturduğu çerçevenin dayanımlarını arttırma yoluyla dikkate alındığı yaklaşımlara gidilebildiği gibi, en yaygın
olarak kabul gören yaklaşım; eşdeğer basınç çubuğu olarak modele yansıtılmasıdır(Beklen ve Çağatay, 2009).
Eşdeğer basınç çubuğunun elastisite modülü ve kalınlığı fiktif olarak dolgu duvarı temsil etmektedir. Boşluklu
eşdeğer basınç çubuğunun kalınlığı (rinf), aşağıdaki ifadeler yardımıyla elde edilmektedir (Öztürkoğlu ve ark.,
2015).

4 Eme∗tinf∗Sin(2θ)
ʎ = (� ) (1)
4∗Efe∗Icol×hinf
R

rinf = √Linf + hinf (2)

a = ʎgrafik ∗ 0,175 ∗ (ʎ ∗ hcol)−0,4 ∗ rinf (3)

Burada; Eme, dolgu duvarın elastisite modülünü, Efe, çerçevenin elastisite modülünü, rinf, boşluksuz dolgu
duvarın ve eşdeğer basınç çubuğunun kalınlığını, θ, eşdeğer basınç çubuğunun yatay ile yaptığı açıyı, Icol,
kolonların atalet momentlerini, hinf, dolgu duvarın yüksekliğini, Linf, dolgu duvarın uzunluğunu, , hcol, kirişin
orta eksenleri arasında kalan kolon yüksekliğini, ʎgrafik, duvarda boşluk yoksa değeri 1 olan rijitlik azaltma
faktörünü ifade etmektedir (Şekil 1a,b). Öte yandan modellemedeki başka bir güçlük ise; dolgu duvarlarda kapı
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

ve pencere gibi mimari gerekçelerle bırakılan boşlukların dayanımı ne ölçüde düşüreceğinin belirlenmesidir.
Asteris (2003), konu ile ilgili yaptığı çalışmada, dolgu duvar rijitliğinde yapılacak azaltmayı, doldu duvarda
bırakılan boşluğun açıklıktaki oranına bağlı olarak bir katsayıyla hesaba dahil edecek şekilde, Rijitlik Azaltma
Faktörü (λgrafik) olarak önermiştir (Şekil 2).

(a) (b)
Şekil 1. (a) Eksenel basınç oluşacak noktalar, (b) dolgu duvar kalınlığı

Şekil 2. Açıklık oranı ile rijitlik azaltma faktörü arasındaki ilişki

Yukarıda sıralanan rijitlik ve dayanımın belirlenmesi ve modele yansıtılmasındaki güçlükler ne olursa olsun, dolgu
duvarın yapıya etkisi yadsınamayacak bir gerçektir. Dolgu duvarlar, taşıma güçleri daha düşük olsa da genellikle
yapıda ki perde duvara benzer bir davranış sergilemektedirler. Bundan dolayı, sınırlıda olsa yatay yönde tepe
yerdeğiştirmelerini azaltmakta ve kesme kuvvetlerini alarak yapıya katkı sağlamaktadır. Ancak, dolgu duvarın
yapının üzerinde perde duvara benzer davranışıyla olumlu katkı sağlamasının yanı sıra, planda asimetrik yerleşime
bağlı olarak yapıda burulma düzensizliği oluşumuna (A1), giriş katında olmayıp sonraki katlarda yapılarak zayıf
kat düzensizliği oluşumuna (B1), kolonlarda kısa kolon oluşumuna sebep olması gibi olumsuz etkilerin
oluşabileceği de göz ardı edilmemelidir (Doğan ve Bakırcı Er, 2011, Çağatay, 2007 ). Bundan dolayı, betonarme
yapıda dolgu duvarın yapının davranışına olumlu katkı yapacak özelliklerini tanımak ve bundan olabildiğince
yararlanmak ya da en azından olumsuz etkilerini belirleyerek korunabilmek için dolgu duvarların yapıda
oluşturacağı etkiyi aktarabilecek şekilde tasarımda dikkate alınması önerilmektedir (Bayülke, 2003). Çok sayıda
ülke standardında bu etkinin dikkate alınması gerektiği görülmektedir (Kaplan, 2005). Dolgu duvarların
oluşturabileceği olumsuz etkinin önüne geçebilmek için, 2016 Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2016 TBDY)
taslağında Türk Deprem Yönetmeliklerinde şimdiye kadar yer almayan, dolgu duvar ile çerçeve arasındaki
bağlantının derzli olarak tasarımına izin verildiği anlaşılmaktadır. Dolgu duvar – çerçeve bağlantısının derzli
olarak tasarlandığı yapılarda, yapısal olmayan dolgu duvarların hasar almaması yönünde bir düzenleme
getirilmekte (TBDY, 2016) ve dolgu duvarın yapıya etkisi ortadan kaldırılarak derzsiz olan yapılara göre iki kat
daha fazla ötelemeye müsaade edilmektedir (Erdem ve Bikçe, 2017).

Dolgulu çerçevenin yatay yük taşımaya katkısı, dolgu duvarsız çerçeveye göre en fazla %40 kadar olmaktadır
[Vintzeleou-1989]. Ancak, dolgu duvar dayanımlarının hesaba dahil edilmemesi gibi gerçekçi bir şekilde modelle
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

katılmaması da yapılan analizlerin gerçek dışı sonuçlara götüreceği yapılan deneysel çalışmalardan
anlaşılmaktadır (Baran, 2012). Yapılan çalışmalarda araştırmacıların oluşturduğu model üzerinde bu etki
incelenmiştir. Bu çalışmada, dolgu duvarın etkisi seçilen gerçek uygulanmış bir yapı üzerinde, dolgu duvarların
sadece ağırlık olarak ve eşdeğer basınç çubuğu olarak tanımlandığı duvarlı ve duvarsız model olarak tasarlanarak
statik itme (pushover) analizleri yapılmış ve taban kesme kuvvetleri ve performans noktaları karşılaştırılmıştır.
2. İNCELENEN YAPI

2.1. Özellikleri
İskenderun merkezinde uygulanmış, Bodrum + Zemin + 4 Normal kat + Çatı katından oluşan yapı bu çalışmada
seçilmiştir (Şekil 3a,b). Yapının arka cephesi bitişik nizamdır ve bu aksın bodrum katı perde diğer katları dolgu
duvar olarak tasarlanmıştır. Zemin katta bulunan dükkanın ön ve sağ yan cepheleri camekandır. Asmolen döşeme
olarak tasarlanan yapının (Şekil 4a,b) beton ve donatı sınıfları sırasıyla C30 S420a olarak projelendirilmiştir.
Yapıya ait sismik bilgiler Tablo 2’de sunulmuştur.

(a) (b)
Şekil 2. (a) Sağ ön cephe, (b) sol ön cephe

(a) (b)
Şekil 4. Mevcut yapı (a) normal kat planı, (b) Sap2000 modeli

Tablo 2.Sismik bilgiler


Yükleme Yön Eksantrsite ZCode Sismik Zone Zemin Sınıfı A0 I R
EXQ X 0,05 0,36 Zone 1 Z2 0,4 1 8
EYQ Y 0,05 0,36 Zone 1 Z2 0,4 1 8

2.2. Modellenme ve Analiz


Seçilen yapının duvarları, sadece ölü yük olarak dikkate alındığı ve eşdeğer basınç çubuğu olarak tasarlandığı iki
ayrı model Sap2000 (Sap2000, 1999) yapı analiz programında aslına uygun olarak oluşturulmuştur (Şekil 4 a,b).
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

Tasarımda dolgu duvar elastisite modülü 2007 DBYBHY Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında
Yönetmelik’te (DBYBHY)’te de yer alan şekliyle 1000Mpa alınmıştır (Tablo 1). Duvar boşlukları için Asteris’de
(2003) önerilen boşluklara bağlı azaltma faktörü uygulanmıştır (Şekil 2). Düşey yüklere göre yapılan analiz sonucu
kiriş ve kolonların rijitlikleri 2007 DBYBHY-7.4.13’e göre rijitlikler düşürülmüştür. Eşdeğer basınç çubukları
sadece eksenel basınç olarak, kirişler eğilme, kolonlar eğilme ve eksenel basınç oluşacak şekilde mafsallar
tanımlanmıştır (Şekil 5a,b). Dolgu duvar modeli olan eşdeğer basınç çubuğuda dahil olmak üzere kiriş ve kolonlara
FEMA 356’ya göre mafsallar tanımlanmıştır (FEMA, 2000). Yatay deprem yükleri altında çerçeve içindeki
duvarlarda oluşacak eksenel çekme kuvvetleri aslına uygun olarak hesaplarda elimine edilmiş, sadece basınç
kuvvetlerinin alması sağlanmıştır. Analiz özelliklerinde Sap2000’de yer alan malzeme etkileşimleri kullanılarak
statik itme (pushover) için nonlineer analiz gerçekleştirilmiştir.

(a) (b)
Şekil 4. Modellemeler (a) duvarsız, (b) duvarlı

(a) (b)
Şekil 5.Mafsal atanan modelin üç boyutlu görüntüsü (a) duvarlı modelde (b) duvarsız model

3. BULGULAR

Yapılan statik itme analizleri sonucunda duvarlı ve duvarsız modellerin yapacağı yer değiştirmelere göre
elemanlarda oluşan maksimum plastik mafsallar ve performans kayıpları elde edilmiştir (Şekil 6). Yapıların taban
kesme kuvveti ve tepe yerdeğiştirmelerine dair grafik Şekil 7’de, spektral deplasmanlarına dair grafik şekil 8a,b’de
sunulmuştur. Spektral ivme ve spektral deplasman grafiklerine göre elde edilen performans noktalarına dair veriler
Tablo 3’de gösterilmiştir.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

(a) (b)
Şekil 6. Meydana gelen mafsallar (a) duvarsız model, (b) duvarlı model

6000
Taban Kesme Kuvveti (kN)

5000

4000

3000

2000
Dolgu Duvarlı Model
1000 Dolgu Duvarsız Model
0
10 20 0 30 40 50
Tepe Yer Değiştirmesi (cm)
Şekil 7. Dolgu duvarlı ve duvarsız modellerin taban kesme kuvveti-tepe yer değiştirmesi grafikleri

(a) (b)
Şekil 8. Spektral ivme-spektral deplasman grafikleri (a) duvarsız model, (b) duvarlı model
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

Tablo 3. Yapıya gelen taban kesme kuvvetleri ve performans noktaları


Duvarsız Model Duvarlı Model
Step Deplasman (cm) Taban Kesme Kuvveti (kN) Sd (cm) Sa Step Deplasman (cm) Taban Kesme Kuvveti (kN) Sd (cm) Sa
0 0,001758 0 0 0 0 0,001268 0 0 0
1 1,133666 867,308 4,2822 0,239076 1 0,002753 1,505 0,0049 0,000367
2 1,646377 1156,313 5,9165 0,306876 2 1,613746 1174,556 5,8647 0,313862
3 1,926997 1238,408 6,6435 0,321598 3 1,952589 1286,111 6,7724 0,335651
4 4,585452 1581,383 11,7259 0,367377 4 10,116537 2310,689 22,8969 0,522727
5 7,321079 1830,9 17,0563 0,413843 5 10,429037 2393,957 23,6996 0,54237
6 10,926901 2132,349 23,9851 0,475047 6 12,929037 2632,85 28,1619 0,591584
7 14,099895 2417,812 30,0356 0,536498 7 13,866537 2802,95 30,3 0,629353
8 17,288626 2624,007 35,6881 0,578903 8 23,866537 3788,902 49,6807 0,840946
9 20,120271 2789,086 40,6681 0,612059 9 36,054037 4648,313 71,0902 1,011446
10 22,83905 2927,172 45,3701 0,641521 10 39,179037 4834,661 76,3059 1,047365
Performans Noktası : Sa: 0,333 Sd: 7,738 Performans Noktası : Sa: 0,35 Sd: 7,971

4. SONUÇLAR

İskenderun merkezinde bulunan yapı üzerinde Sap2000 programı ile yapılan analizler sonucunda ve Şekil 7’de
görüldüğü gibi dolgu duvarların, taban kesme kuvvetine %40’lara varan etkisinin olduğu belirlenmektedir. Dolgu
duvarların, yapı performansını arttırdığı yapılan nonlineer statik itme analizleri sonucunda görülmektedir (Şekil
8). Duvar modelli yapıda mafsal oluşması, yapıya gelen yatay deprem enerjisinin sönümlenmesinde dolgu
duvarların etkili olduğunu açıkça göstermektedir. Buna göre, uygulanmış gerçek yapılarda da yapı performansını
etkilediği belirlenmektedir. Ticari programlar ile yapılan hesaplarda duvarların rijitliği ve dayanımı gözardı
edilmesi yerine analizlerde dikkate alınması ve yapının depremde davranışı ile ilgili değerlendirilmesi, deprem
açısından oldukça önemli bölgede yer alan ülkemiz için son derece önemlidir. Bu konuda mimarla mühendisin
işbirliği içinde çalışması, ticari amaçla yapılan dükkanlar için ekonomi ve güvenliğin optimum düzeyde tutularak
tasarıma gidilmesi önemlidir. Zira, duvarın ağırlık olarak dikkate alındığı ticari program tasarımlarında,
modellenen yapı ile mevcut yapının gelen deprem kuvveti altında aynı şekilde davranmayabileceği bilinmelidir.

KAYNAKLAR

Baran, M. (2012). Dolgu duvarların betonarme çerçeveli yapıların davranışı üzerindeki etkilerinin incelenmesi.
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi 27:2, 275-284.

Beklen, C. ve Çagatay, İ.H. (2009). Çerçevelerde dolgu duvar modellerinin incelenmesi. Çukurova Üniversitesi
Mimarlık Mühendislik Fakültesi Dergisi 24:1-2, 1019-1011.

Kaplan, S.A. (2008), Dolgu duvarların betonarme taşıyıcı sistem performansına etkisi. Türkiye Mühendislik
Haberleri 452, 49-62.

Bayülke, N. (2003), Betonarme yapının dolgu duvarı. Türkiye Mühendislik Haberleri 426, 85-98

Erdem M.M. ve Bikçe M. (2017), Maksimum azaltılmış göreli kat ötelemelerinin güncel (2007 DBYBHY) ve
yeni yönetmelik taslağına (2016 TBDY) göre mukayesesi. Çukurova Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesi
Dergisi 32:2.

Çağatay İ.H. (2007), Binalarda kısa kolona etki eden paremetrelerin incelenmesi. Altıncı Ulusal Deprem
Muhendisliği Konferansı 229-236

Doğan O. ve Bakırcı Er Ş. (2011), Hareketli yük ve dolgu duvar dağılımının burulma düzensizliğine etkisi.
International Journal of Engineering Research and Development 3:2, 2-5.

Asteris P.G. (2003). Lateral stiffness of brick masonry infılled plane frames. Journal of Structural Engineering
129:8, 1071-1079.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

Öztürkoğlu, O., Uçar, T. ve Yeşilce, Y (2015). Betonarme yapılarda dolguduvar-çerçeve etkileşiminin


incelenmesi. Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fen ve Mühendislik Dergisi 17:3, 109-121

Sap2000 (1999)., Structural Analysis Programs, Computers & Structures, Inc. University Avenue, Berkeley,
California, USA.

Karslıoğlu, Ö. (2005). Çok Katlı Binalarda Bulunan Tuğla Dolgu Duvarların Yapı Davranışına Etkileri. Yüksek
Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, Kahramanmaraş.

Çağlayan, E. (2006). Betonarme Çerçevelerin Yatay Yüklere Göre Analizinde Dolgu Duvar Etkisinin İncelenmesi.
Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Entitüsü, Celal Bayar Üniversitesi, Manisa.

Tarakçı, U. (2006). Mevcut Yapıların İncelenmesi Ve Dolgu Duvar Takviyesi İle Güçlendirilmesi. Yüksek Lisans
Tezi, Fen Bilimleri Entitüsü, Pamukkale Üniversitesi, Denizli.

Öktem, O. (2003). Betonarme Çerçeve Sistemlerinin Lineer Olmayan Hesabı ve Dolgu Duvarların Modellenmesi,
Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Entitüsü , İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.

Özdoğu, O. Z. (2006). Deprem Etkisi Altındaki Binaların Davranışına Dolgu Duvarların Etkisi. Yüksek Lisans
Tezi, Fen Bilimleri Entitüsü ,Sakarya Üniversitesi, Sakarya.

Tüzün, C. (1999). Dolgu Duvarlı Betonarme Çerçeve Sistemlerin Dinamik Analizi. Yüksek Lisans Tezi, Fen
Bilimleri Enstitüsü , Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul.

Erkaya T. A. (1999). Betonarme Çerçeve Yapılarda Dolgu Duvarların Deprem Davranışına Etkisi. Yüksek Lisans
Tezi, Fen Bilimleri Entitüsü , İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.

Erçetin, İ. (2004). Düzensiz Betonarme Yapılarda Dolgu Duvar Etkisinin İncelenmesi, Yüksek Lisans Tezi, Fen
Bilimleri Entitüsü, Celal Bayar Üniversitesi, Manisa.

Dönmez, S. ve Hasgür Z. (2006). Deprem Etkisinde Betonarme Binalarda Hasarın Oluşmasında Dolgu Duvarların
Modellenmesi Ve Taşıyıcı Sisteme Katkısı, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Teknik
Üniversitesi, İstanbul.

Budak, A. (1997). Dolgu Duvarlı Çerçevelerin Sonlu Elemanlar Yöntemi İle Malzeme Bakımından Doğrusal
Olmayan Hesabı. Doktora Tezi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Trabzon.

Yalçın, E. (1999), Dolgu Duvarların ve Konumlarının Çok Katlı Betonarme Yapıların Deprem Kuvvetleri
Altındaki Davranışına Etkileri, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul Teknik Üniversitesi,
İstanbul.

Dündar, E. (2007). Çok Katlı Betonarme Yapılarda Bölme Duvarlarının Deprem Davranışına Etkisi. Yüksek Lisan
Tezi, Çukurova Üniversitesi, Adana.

Aydoğdu, İ. (1995), Dolgu Duvarlı Çerçevelerin Davranışı, Yüksek Lisans Tezi, Fen Bilimleri Enstitüsü, YTÜ,
İstanbul.

TBDY, (2016). Türkiye Bina Ve Deprem Yönetmeliği, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Ankara.

DBYBHY, (2007). Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, Bayındırlık ve İskan
Bakanlığı, Ankara.

FEMA-178, (1989). A Handbook for Seismic Evaluation of Existing Buiidings (Preliminary). Earthquake Hazards
Reduction Series 47.
4. Uluslararası Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı
11-13 Ekim 2017 – ANADOLU ÜNİVERSİTESİ – ESKİŞEHİR

You might also like