Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 336

AİLEMİN ASTROLOJİSİ

Annem, Babam ve Ben

Michael Lutin

TürkçeJi: Güne[ Yamanlıca. Sevgi Demiray


Barış ilhan Yayınevi
Astroloji/Psikoloji: 26

AiLEMiN ASTROLOJiSi
Annem, Babam ve Ben
Michael Lutin

lngilizce'den Çeviren
Güneş Yamanlıca, Sevgi Demiray

Yayına Hazırlayan
Barış ilhan

CHILDHOOD RISING
The Astrology of Your Mother, Your Father and You
© 1991, Michael Lutin
© 2009 T ürkçe yayın hakları Barış ilhan Yayınevi'ne aittir.

Kapak Düzenleme
Barış ilhan-Yeşim Karakoç

Kapak Resmi
Ayşem Aksoy

Ofset Hazırlık
Vildan Bizer

Baskı
Mart Matbaacılık Sanatları
Tel: (0212) 321 23 00 pbx
Faks: (0212) 295 11 07

ISBN 978-975-7029-29-8
Yayıncı Sertifika No 10727

Barış ilhan Yayınevi & Danışmanlık


BARIŞ iLHAN
Av. Süreyya Ağaoğlu Sok. Ceren Apt. Eski No: 12 Yeni No:20 D.5
Teşvikiye 34365 - ISTANBUL
Tel: (0212) 247 31 77 Faks: (0212) 231 55 17
E-posta: barisilhan@superonline. com
www barısilhanyayinevi. com
.

www astrolojidergisi. com


.
AİLEMİN ASTROLOJİSİ
Annem, Babam ve Ben

Michael Lutin

Türkçesi: Güneş Yamanlıca, Sevgi Demiray


İÇİNDEKİ LER

Giriş: Açılış Egzersizleri . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7


1 Astroloji ve Çocukluk . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 11
2 Anneler Günü Her Gündür . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 20
3 Baba ile Yaşam . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 76
4 Ve Bebek Üç Eder . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 134
5 Aile Burcunuz . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 218
6 Anne Babanızı Siz mi Seçiyorsunuz? . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 240
7 Çıkış Buradan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 247
.

Ek A. Yalnızca Astroloji Canavarları İçin Egzersizler . . . . . . 327


Ek B. Erken Yaşlardaki Etkileri ve Yeniden
Ortaya Çıkışlarını Ölçmek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 335
GİRİŞ:
AÇILIŞ EGZERSİZLERİ
•••••••••••••••••••••••••••••

Güzel günlerde çocukluğunuz pek aklınıza gelmez. Gerek yoktur. Ha­


valarda uçarsınız, meşgulsünüzdür, sağlığınız yerindedir, ya aşkla ya
parayla ya da her ikisiyle de meşgulsünüzdür. Geriye dönüp bakmazsı­
nız bile. Neden bakasınız ki?
Ama kötü günlerde içinizde bir yerlerde bir volkan fokurdar ve fış­
kırttığı toz duman tüm ruhunuzu kaplar. Ve o da ne! Sanki bir anda
onuncu kattaki bir pencereden aşağıya düşmeye başladığınızı hisseder
ve düşerken de zalim, çok zalim bir kahkaha duyarsınız. Kimin sesidir
o? Eğer elinizde bunun kime ait olduğu konusunda bir ipucu yoksa, o
zaman gözünüzde, sizi bu hisler penceresinden aşağıya düşmeye sü­
rüklemiş olması muhtemel, anaokulu yıllarınızda geçen, anne babanız
ve kardeşlerinizle olan ilişkilerinizle ilgili birkaç olay canlanmaya baş­
layabilir.
Ooo, öyle olmaz mı diyorsunuz? Anne babanız mükemmel insan­
lardı, çocukluğunuz mutlu geçti ve siz son derece uyumlu ve kendine
hakim bir insansınız. Pekiii. Bakın, bana her şeyi itiraf edebilirsiniz. Bu
sayfalar eski yaralarını iyileştirmek, eski hesaplarını kapatmak, kendile­
rine zarar veren davranış modellerine bir dur demek ve yeni bir yaşama
doğmak için mücaladele eden insanlar için yazılmıştır. Eğer siz bu satır­
ları kendi yaşamızın gizemine bir ifade bulmak, on bin gri yapboz par­
çasının önyüzünü döndürüp yaşamınızın net ve güzel bir resmini
oluşturmak için okuyorsanız, o zaman doğru yere geldiniz demektir.

7
Çocukluğunuz kanalıyla astrolojik bir yolculuğa çıkmak üzeresiniz.
Aile yaşamı soruhlar, tuzaklar ve tehlikeli duygusal oyunlar ile doludur.
Eğer uyanık olur bu oyunların oynandığı gerçeğini idrak ederseniz, belki
zaman zaman bunların birkaçını kazanabilirsiniz. Ben pek ince değilim­
dir, her zaman kibar da davranmam ve burada kendinize, annenize ve
babanıza ilişkin okuyacağınız yorumlar, benim zaman içinde gelişen, as­
troloji ile davranışlar arasındaki ilişkiye dair kavrayışlanmın enstanta­
neleridir. Ama doğruyu söyleme çabam ve aile bireyleri arasında kalıcı
bir iyileşme sağlamak yolunda sarfettiğim gayret içtendir.
Yola koyulmadan önce yapmanız gerektiğini düşündüğüm birkaç
şey var.
Besleyici bir şeyler yiyin. Bu yolculuğa çıkarken aç olmamalısınız.
Ama bitki çaycı tiplerden değilseniz bile, gene de abur cubur veya fast
food yememeye çalışın. Yanınızda atıştırmalık bir şeyler de bulundurun
ki, eski beslenme (ya da açlık, kimbilir) hatıralarınız canlanmaya başla­
dığında size destek olacak bir ısırık alabilin. Ôzel not: Eğer zaten 5 kg üzeri
fazlanız varsa bunun tam tersi geçerlidir. YEMEK YOK. Çünkü bu, yiye­
ceklerin, duygusal yoksunluğunuzu gidermek için almayı seçtiğiniz bir
tür uyuşturucu ilaç haline geldiğini gösterir ve burada yazanların tedavi
edici olabilmesi için bir kola bile içmemelisiniz. Bu kitabı ayık okuyun.

Biraz gözlerinizi kapatın.


Derin nefes alın.
Zihninizde Aç kelimesini duyun.
Tekrar nefes alın.
Aç kelimesini duyun.
Bir kere daha nefes alın.
Aç kelimesini yüksek sesle söyleyin.
Şimdi önünüzdeki açılış için gevşeyin.

Evinizi düşünün, şu anda yaşamakta olduğunuz yeri - caddeyi, so­


kağı, tüm ortamı, evde olduğunuzda zamanınızın çoğunu geçirdiğiniz

8
odayı, sizinle yaşayanları düşünün. Bu ortam, çocukluğunuzun geçtiği
ev ve ailenize dair en erken deneyimlerinizin doğrudan bir uzanhsı ola­
rak geliştirdiğiniz güvenlik duygusunu sembolize eder.
Anne babanızın bir gençlik fotoğrafını bulun, tercihen birlikte çekil­
miş, daha da iyisi siz doğmadan çekilmiş olsun. Eğer bir düğün fotoğrafı
ya da birlikte çekilmiş başka fotoğraf bulamıyorsanız, o zaman iki ayrı
fotoğraf kullanın. Bu fotoğraflar 20'li yaşlarına ait, mükemmel görün­
dükleri zamandan olsun. Şimdilik fotoğrafı ya da fotoğrafları kitabın ar­
kasına yapışhrın.
Yolculuğun keyfini çıkartın.
1
ASTROLOJİ VE
ÇOCUKLUK
•••••••••••••••••••••••••••••

Aileler televizyon reklamlarındaki aileler gibi olabilselerdi ne harika


olurdu. Sevimli genç kız trenden inerken babası tarafından kucaklanır.
Sonra ikisi birlikte atlı kızağa binerek, büyükannenin, büyükbaba ona
aşk dolu gözlerle bakarken, süslü rostoyu servis etmekte olduğu karla
kaplı kulübeye doğru yola koyulurlar.
Tüm bunları seyretmek çikolatalı pastada boğulmak gibi, çünkü ta­
tillerin üstesinden gelmeyi başarmak sizin için yedi yıllık bir terapi sü­
recine mal olmuştur ve şimdi bile Noel ya da bayram, sizin için,
öncesinde hazırlanması alb hafta, sonrasında kendinize gelmesi bir ay
süren bir tatildir.
Gene de aile bizim yakınlık ve içtenlik modelimizi oluşturur ve anne
babanız tarafından kurulmuş olan karmaşık ilişki kalıplarına nasıl uyum
sağladığınız (ya da sağlayamadığınız) bugüne kadar kurmuş olduğunuz
tüm ilişkilerinizi etkilemiş olabilir. Bir aşk meyvesi miydiniz? İlk çocuk
muydunuz? Aileyi bir arada tutan evlilik danışmam olarak mı dünyaya
geldiniz? Bir kaza eseri mi doğdunuz?
Elbette eğer anne babanız birbirini seven ve birbirine ilgi gösteren,
sıcak, hayata bağlı kişilerdiyse, o zaman yaşama harika bir başlangıç
yapmış ve cömert, kendine güvenen bir insan olarak büyüme şansını
elde etmişsinizdir. Ama aktif bir mayın tarlasına doğduysanız sıcaklık,
emniyet ve güven duygusu geliştirmeniz kolay olmamıştır.
Kaderiniz büyük oranda dan! diye hangi klanın toprağına düştüğü-

11
nüze bağlıdır. Ailenizin nasıl olup da, yaşamınızın geri kalanında, her
doğum gününde hediye alıp vermek zorunda olduğunuz bir ev dolusu
yabancıya dönüştüğünü kavramak zordur. Bir düşünün. Buraya geldi­
niz ve ne konuşulan dili biliyordunuz, ne de adetleri tanıyordunuz.
Hatta yürüyemiyor ve kendinizi doyuramıyordunuz. Tümüyle onların
insafına kalmış haldeydiniz. Sonra üç yaş civarında dil işinde ustalaşınca
işi çözdünüz- sevgiyi nereden alacağınızı, öldürülmemeyi nasıl başaraca­
ğınızı.
Çoğu yuva mutludur, uyumludur ve sevgiyle, anlayışla ve çocuk di­
siplini metotlarıyla dolar taşar. Anne babaların binde dokuz yüz doksan
dokuzu çocuklarının iyiliğini dilerler. Ama eve yeni bir bebek geldiğinde
birkaç karışık duygunun ortaya çıkması kaçınılmazdır. Genç ve dene­
yimsiz olan anne baba doğal olarak, bir başka kişiye bakmak, ona yol
göstermek ve onu şekilllendinnek konusunda dehşete düşer. Bunun so­
rumluluğu korkutucudur. Bunun yanı sıra çoğunlukla ekonomik so­
runlar, kendi anne babalarının yaptığı hataların aynılarını yapmanın
korkusu ve küçük geveze yabancıyı evlerine alıyor olmanın tedirginli­
ğini haklı kılan bir sürü belirsizlik vardır. Tüm bunlara rağmen duyulan
sevgi ve bebeği koruma arzusu genellikle olumsuzlukların çoğunu alt
eder. Eğer kendi anne babamızın karışık duygularını çözebilirsek, in­
sanların bize karışık duygular besleyebileceklerini, ama gene de bizi se­
veceklerini öğrenebiliriz.
Kafamızı karıştıran o mesajları anlamak ve kendi içimizde büyük de­
ğişiklikler yaratmak istiyorsak, bizimle anne babamız arasında sürekli
oynanmakta olan ve zihnimizin alt bodrumunun derinliklerinde duran
o bilinçdışı dramları ne olursa olsun görmezlikten gelemeyiz. Onlara da
bakmak zorundayız, çünkü kalıcı iyileşme ve dönüşüm ancak derinle­
mesine iletişim ve etkileşim seviyesinde mümkündür.
Bizi ilk olarak tümüyle anne babamız etkiler. Daha anaokulunun ilk
gününe bile başlamadan beynimizin büyükçe bir kısmı aile öğütücüsü
tarafından çoktan işleme tabi tutulmuştur. Ve ailenin kutsallığına itiraz
etmek evrensel olmadığı için de onların o kadar da eğlenceli olmadığını
itiraf etmek yerine, çocukluğumuzun tüm dilimlerini unutmuşuz gibi

12
davranırız. Ne yazık ki sonunda bu sahte hafıza kayıplannın zulmüne
uğrarız, çünkü içlerinde çok fazla dile getirilmemiş, açıklığa kavuştu­
rulmamış ve çözülmemiş şey barındırırlar.
Elbette her anne baba orada elinde tokmakla oturup çocuklarının
kendisini ifade etmesini beklemez. Bazı anne babalar çocukları kanalıyla
büyümeye açıktırlar. Kendileriyle uğraşmışlar, bu yoldaki görevlerini
başarıyla tamamlamışlardır ve çocuklarına kendi sorunları ile yüzleşe­
bilmeleri, onların üstesinden gelebilmeleri ve tüm insanların paylaştığı
karşılıklı bağımlılıkları kabul edebilmeleri için ihtiyaçları olan becerileri
aktarabilirler.
Sonuçta en iyi aile yuvasında bile bir nokta gelir ki çocuğun kişilik
yönleri en aydın anne babayı bile rahatsız eder ve onlar için bir tehdit
oluşturur. Anne babalar kendi yaptıkları hataların tekrarlanmakta ol­
duğunu görmekten çok korkarlar ve anne babanız onların gizli korku­
larını, kırgınlıklarını veya kıskançlıklarını tetikleyecek biçimde davran­
dığınızı gördüklerinde bazen üzerinize gelmişlerdir -onların çocuğu
olduğunuz halde. Sizi sevmelerine rağmen. Bunu yaphklarının farkında
bile olmadan.
Size kendi istediklerini yaphrmaya veya sizde kendilerinin kaldıra­
mayacakları bir şeyi önlemeye çalışmışlardır. Kes sesini, iyi çocuk ol,
karşı gelme, ortalığı bulandırma, lütfen, Tanrı aşkına kaldır şunu orta­
dan, aşağıya, ruhunun sintinesine koy. İyi çocuk ol, iyi çocuk ol, kes se­
sini, kes sesini.
Sonunda teslim olmuşsunuzdur. Denemeyi bırakmışsınızdır. Şükran
günü veya bayram yemeğini tek bir yalın gerçeği bile olsun dile getir­
meden nasıl tamamlayacağınızı öğrenmişsinizdir. Spontanlığa, yeniliğe
ve dürüst iletişime nasıl güvenrneyeceğinizi öğrenmişsinizdir. Arhk so­
runların gerçekten hiç çözülemeyeceğine gizlice inanarak vazgeçmişsi­
nizdir. Eğer evlenir veya başka bir şehire taşınırsanız sorunlarınızın sona
erebileceğini düşünmüşsünüzdür. Ama gittiğiniz her yerde sizi takip
eder. Patronunuzdadır, komşunuzdadır, yatağınızı paylaşhğınız kişide­
dir. Erken yaşlarda öğrendiğiniz ve unuttuğunuzu düşündüğünüz ka­
lıplar -eğer sizin için iyi olanın ne olduğunu bilebilseniz daha iyisini

13
yapabileceğinizi, muhtemelen nerede başarısızlığa uğrayacağınızı, ne­
rede onay göreceğinizi, sevgiyi nerede bulacağınızı, öldürülmemeyi nasıl
başaracağınızı söyleyen küçük mesajlar- en derinlerinizde gömülüdür.
Bu mesajların farkında olmadığınız sürece program otomatiğe bağlan­
mıştır. Sizi kontrol eder. Siz onun kurbanısınızdır. Onun öğle yemeğisi­
nizdir. Bagajda bağlı ve ağzınız bantlısıruzdır. Ve o da ne!, arabayı o
kullanıyordur.
En ilginci ise bütün bunların rastlantısallığıdır. Elli zilyonda bir şans­
la o annenin, o babanın ve akraba denen o uğursuz peri takımının bu­
lunduğu eve düşmüş olmanız ne gariptir. Siz, yalnızca iki azgın ve çıl­
gın bir gece çok fazla şampanya içti diye karıştırılmış olan kırk altı kartlık
bir kromozom destesinden mi ibaretsiniz?
Daha da garibi ise bunun hiç de rastlantısal olmadığıdır. Aslında ola­
yın bütününde çılgın mı çılgın bir simetri vardır. Nasıl ve neden, kimse
gerçekte bilmez. Onu yalnızca adlandırabiliriz. Bu simetrinin adı 'astro­
loji'dir.
Astrolojinin temeli, doğduğunuz anda gezegenlerin ve yıldızların
bulundukları konumları gösteren bir resim olan doğum haritasıdır.
Henüz bütünüyle açıklayamadığımız nedenlerle, erken yaşlarda karşı­
laşmış olduğunuz etkileri ve zihninizde büyük yer etmiş olan insan fi­
gürlerini tasvir ederler. Güneş, Ay, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn,
Uranüs, Neptün ve Pluton'un yer aldığı pozisyonlar oluşturdukları
düzen ile birlikte, hem size ilave kurabiye veren ve geç uyumanıza göz
yuman tüm sevgili ninelerinizi, hem de ayıcığınızı elinizden alan, kah­
valtılık yulaf lapanıza fare daldıran, ruhunuzu parçalayan tüm kötü
adamları tasvir ederler.
Gezegenler gökyüzünde sonsuz biçimlerde konumlanabilirler. Ge­
zegenlerin dizilimi ne kadar karmaşıksa babaevindeki durum o kadar
karmaşık demektir ve dolayısıyla siz muhtemelen o kadar karmaşık bir
insan olarak ortaya çıkmışsınızdır.
Gene de her zaman mucizeler olur ve birçok insan bununla gayet iyi
başa çıkar. Üstesinden geldikleri korkunç şeyler, her şeyle başa çıkmak
için kullandıkları yaratıcı yöntemler şaşırtıcı ve muhteşemdir. Herkes

14
Waltonlar ya da Cosby Ailesi ile yaşamaz. Bazı horoskoplar daha birinci
gününden çahşma ve kavgayla doludur. Bazıları duygusal savaşların
karmaşık sahnelerine dalarlar. En iyi, en normal yuvalar bile bazen Bi­
zans oyunlarına sahne olur - ve bunların çoğu horoskoba yansımışhr.
Gezegenlerin etkileri sizi bu kadar çabuk -doğduğunuz anda- vur­
duğu için bilinçdışınızın en derinlerine yerleşmişler, siz büyürken ikinci
bir doğanız haline gelmişlerdir. Hatta bunlara birçok şekilde ihtiyacınız
da olmuştur. Babaevinden aynldıktan uzun zaman sonra, aile bireyleri
gökyüzündeki o büyük şükran günü yemeğine katılmak üzere veda et­
tikten uzun zaman sonra onun yerine geçebilecek bir aile yaratmış, aynı
kalıplan sürdürmenizi sağlayan insanlar bulmuşsunuzdur -çoğu zaman
bunu yapmakta olduğunuzu bilmeden.
Bu kitapta bu etkilerin bir kısmını inceleyeceğiz. Ama sanmayın ki
çolak kolunuzla hemen Chopin çalmaya başlayacaksınız. Babanızla bam!
diye yüzleşmeyecek ve arkasına saklanmakta olduğunuz elli kiloyu ver­
meyeceksiniz. Bu kitabın amacı o sahip olamadığınız bisiklet için hemen
feryat etmeye başlamanız değildir. Yalnızca birkaç gezegen ve sembolü
sihirli bir şekilde kavrayıp, yaşamınızın tüm gizemini çözmenizin, aile
sorunlarınızı halletmenizin ve gökyüzünüzü aydınlatmamızın imkanı
yoktur. Başka insanlarla aynı evi paylaşıyor olmaktan kaynaklanan ça­
tışmaların çözümlenmesi birer yetişkin olarak başarılı ilişkiler geliştire­
bilmemizin özünde yatar ve sadece bir kitap okuyarak akrabalarınızla
baş etme yolunu bulmanızı, ırksal bağlannızı, etnik geçmişinizi ve gel­
diğiniz tüm kökeni aşıp ötesine gitmenizi sağlayacak bir düzeye sıçra­
yacağınızı iddia etmek abartılı olur.
Mesleğimi geliştirdiğim ve yüzlerce kişinin doğum haritası üzerinde
çalıştığım bunca yıl sonra aşağıdaki üç şey beni hala etkilemektedir:

• iyi ve normal ailelerin elindeki çocukların maruz kaldıkları tümüyle


korkunç, acımasız ve zalimce eziyetler,
• insan ruhunun şaşırtıcı esnekliği, yaratıcılığı, dayanıklılığı ve iyileşme
gücü,
• astrolojinin doğruluğu.

15
Ben astrolojiyi insanlarla yaptığım birebir çalışmalarda ve bir dere­
ceye kadar da kendi yaşamımda kullanırım. öyle seyahat etmek, saa­
timi kurmak veya duş almak için iyi bir gün müdür, tarzındaki soruların
yanıtlarını bulmak için daima kendi haritama bakmam. Elbette geze­
genlerin şu anda ne konumda olduklarına ilişkin genel bir fikrim vardır
(bu arada belirtmem gerekir ki doğum haritaları sabit değillerdir, iler­
lerler), ama tek tek olaylan öngörmeye ve gelecekte olacakları önceden
hesap etmeye çalışmanın insanlara yararı olacağına inanmam.
Astrolojinin gücü, karakter ve kişiliği -s<tbaha karşı saat dörtte ta­
vanı seyretmemize neden olan tüm o endişelerimizi, kavgalarımızı ve
çatışmalarımızı- saptama konusundaki o esrarengiz becerisinde yatar.
Ve bu küçük boğucu düğümlerin bir kısmını çözdüğünüz zaman kendi
geleceğinizi daha iyi inşa etmeye başlarsınız. Yaşamın kendisine güven­
meniz için çok daha fazla neden vardır ve öngörülere ihtiyacınız yoktur.
Aramızdaki en çılgın insan -antika, eksantrik, çatlak dediğimiz kişi
ya da akşam haberlerinde gördüğünüz veya masada karşınızda buldu­
ğunuz psikopat- gerçekliği astrolojik bağlamda çok daha iyi anlayabile­
ceğimiz bir düzeyde deneyimliyor olabilir. Doğru ve olgun bir biçimde
uygulandığında astroloji, olumsuz kalıplan anlamamıza, azaltmamıza
ve sonunda ortadan kaldırmamıza yardımcı olur, çünkü onların farkına
varırsak onlardan özgürleşmeye başlayabiliriz. Astrolojik içgörü, yete­
neklerimizi görmemizi ve hepimizin bir yerlerde rafa kaldırmış oldu­
ğumuz canlılık ve yaratıcılık ile temas kurmamızı sağlar -en katı
Oğlakların bile.
Çocukluğunuz ve astroloji haritanız birbirlerinden ayrılmaz parça­
lardır. Çocukluğunuzda size olanlar burçlarınızda, evlerinizde ve geze­
genlerinizde gizlidir. Bir Koç olduğunuz için mi, yoksa annenize rol
yaptığınız için mi, eşinizin arkasından gizlice dolanıyorsunuz? Bir Akrep
çocuğu olduğunuz için mi, yoksa bir çocuk olarak güvenlik duygusu ge­
liştiremediğiniz için mi, vefalı, düşünceli ve doğru bir insan olduğunuz
halde zaman zaman insanları etkilemeye ve onları zehirlemeye çalışı­
yorsunuz?
Horoskop erken yaşlarda yaşananların ve onların sizi sanki ılık bir al-

16
çıymışsınız gibi nasıl kalıba soktuklarının ve sonunda sizin kendi ger­
çekliğiniz haline gelen belli bir gerçeklik vizyonu ile sizi nasıl donathk­
larının derin ve ürkütücü bir tanımlamasıdır. İşlerin olduğunu düşün­
düğümüz biçim sonunda bizim onları öyle yapmamızla sonuçlandığı
için, eğer yeterince erken bir zamanda başınıza bir şey geldiyse, bu şey
gerçeklik de olabilir.
Eğer horoskop onu öngörürse, o zaman o daha en baştan oradadır
ve olması kaderde var demektir.
Neden?
Bu nasıl olabilir?
Birkaç metafiziksel soruyu bu kitabın ilerleyen bölümlerinde cevap­
landırmaya çalışacağız. Şimdilik, çahşmaların şiddetli kasırgalar olduk­
larını ve yegane sığınağın da gerçeğin kendisi olduğunu aklınızda tutun.
Biraz eğleneceğiz elbette, çünkü ben canlı sinirleri oyarken bile aynı za­
manda dirseğinizi gıdıklamaktan kendimi alıkoyamam. Anne babanız
tarafından sahnelenmiş olan bazı gezegen etkilerini inceleyeceğiz ve
sizin bugün kontrolcü bir Boğa'ya veya kızgın bir Terazi'ye dönüşmüş
olmanıza nasıl yardımcı olduklarını göreceğiz.
En çok Güneş Burcunuz ile ilgileneceğiz, çünkü astroloji konusunu
inceleyen herkes Güneş'in haritanın bütünü üzerindeki etkisinin bü­
yüklüğünü bilir. Güneş olmaksızın Florida portakalları, güneş gözlükleri
ve hatta Club Med bile olamaz. Astrolojik olarak Güneş' in karakter üze­
rindeki etkisi muazzamdır. Zodyak 360 derecelik dairesel bir çemberdir,
her biri 30 derecelik olan on iki burca bölünmüştür ve bir yıl boyunca
dünyanın katettiği gerçek yol, ve Güneş'in katettiği zahiri yol ile he­
saplanır.
Zodyak üzerinde yapılan hesaplamalar baharın ilk gününde, ilkburç
olan Koç'la başlar. Koç ve onu takip eden diğer on bir burç genel insan
arketiplerini tanımlarlar. Astrolojik bilginin nereden geldiğini bilmiyo­
ruz. Bildiğimiz şey, astrolojide bir karakter ve davranış resmimizin var
olduğudur. Güneş'in her ayki pozisyonuna dayanarak kesin genel var­
sayımlarda bulunabiliriz. On iki temel astrolojik ailenin her birinin al­
tında alt-aileler, alt-alt-aileler, alt-alt-alt-aileler yer alır. Ne kadar çok

17
faktör eklersek o kadar kesin olur.
Ailenin geri kalanından ya da doğum sırasında nereye denk geldiği­
nizden şimdilik bahsetmeyeceğiz bile. Bu kitabın özü annenizin, baba­
nızın ve sizin oluşturduğunuz ilksel üçgendir. Eğer sosyopat bir erkek
kardeşiniz veya narsistik bir kız kardeşiniz veya size zulmetmiş sarhoş
bir halanız varsa ya da siz kendiniz kardeşlerinize acımasızca davran­
dıysanız, bize göre metafiziksel açıdan bu işin geçici sorumluları anne­
niz ve babanızdır ve şu anda olduğunuz yere sizi getiren şey de onlarla
olan ilişkinizdir. Ailenin tüm bireyleri sizin anne ve babanızla olan temel
ilişkinizi simgelerler.
Önce annenizin Güneş Burcu'nu inceleyeceğiz, sonra da babanızın­
kini. O noktada, onların astrolojilerini bir araya getireceğiz ve ne çeşit
bir uyum paylaşmışlar ve ilişkileri sizde nasıl ortaya çıkmış, göreceğiz.
Sonra annenizin size hamile kaldığı aya bakacağız ve buradan size yep­
yeni bir Aile Burcu oluşturacağız. En son olarak size geleceğiz ve her iki­
sinden de bağımsız olarak, tüm bireysel ve yaratıcı potansiyellerinizle
sizin ne olduğunuza bakacağız. Astrolojiye düşkün olup da diğer geze­
genlerin ve konfigürasyonların daha teknik yönlerini keşfetmek iste­
yenler için kitabın arkasına iki ek bölüm koyduk. Astrolojik haritanın
sade zarafeti ile o eski günleri, haftaları, ayları ve yılları nasıl yeniden
inşa ettiğini göreceğiz.
Astrolojinin sembolik dili görünürde rastlantısal olan enerjileri, ka­
lıplan ve çatışmaları açıkça tanımlayarak onları yerli yerine koyar. Erken
yaşlara ilişkin astrolojik bir bakış, deneyiminizin hemen hemen sizin tas­
vir etmiş olduğunuz gibi meydana geldiğini tasdikler, kaçık olmadığınızı
-evet, yaşasın!- öğrenmenizi sağlar. Algılarınızın çoğu, bunca yıl gö­
mülü kalmış olsalar da tam isabetlidirler.
Ve sonra aydınlık ışımaya başlar. Gerçeklik yeni bir biçim ve daha
büyük bir boyut kazanır. Patronlardan neden korkup işten işe gezip dur­
duğunuz ya da bir sadistin kollarından bir diğerine koştuğunuz, neden
insanlara bağırdığınız ve onları yolunuzdan ittiğiniz artık bir sır değil­
dir. Gerçek bağlantılar kurarsınız. Büyüyü bozarsınız. Pamuk Prenses
uyanır. Çocuk sonunda bir yetişkin olur, geçmişte yaşamayı bırakır, bu-

18
rada ve şimdi gerçekte ne olageldiğini, kör ve ilkel bir zevk ya da acı ara­
yışının tekrarından ayırt etmeyi öğrenir. Ve işte! yeniden yaşıyorsunuz.
Hedefimiz, bir yükseliş ve çıkış yolu, yanlışları aşmanın, doğrulan ku­
caklamanın ve denge ile canlılığı yeniden kazanmanın yolunu bulmak­
tır. İyileşmenin mümkün olduğuna inanıyorsanız, o zaman iyi gidiyor­
sunuz demektir ve bu kitap kalıcı dönüşüm için bir katalizör olacaktır.
Çocukluğunuz, bugünkü tüm ilişkilerinizi şekillendirmenizde yardımcı
olan malzemelerle doludur. Unutmayın ki, sorunlar halledilebilir, yara­
lar iyileşir, çatışmalar çözülür ve bakış açıları daha kapsamlı bir erişime
ve canlılığa doğru kaydırılabilir.
Onun için haydi şimdi geri gidelim ve pencereden içeri bir bakalım.
Her şeyi hatırlayacaksınız. Çok çok daha geri gidiyorsunuz ve geçmiş
şimdi oluyor. Takvim hızla geri gidiyor. Tüm yolu geri katediyoruz.

19
2
ANNELER GÜNÜ
HER GÜNDÜR
•••••••••••••••••••••••••••••

Anne. İşte o söz. Kelimeyi bir dile getirin, Hallmark'tan homoseksüelliğe


tam bir duygular ve teoriler seline uğrarsınız. O kadar çok soru çıkar or­
taya. Bir annenin nasıl olması gerekir? Bir anneyi iyi ve ideal yapan şey
nedir? Size zencefilli gazoz ve tost getirmesi ve sınavınıza çalışmadığı­
nızı bildiği halde hastaymış gibi davranmanıza izin vermesi gerekmez
mi? Yoksa bu göz yummak mı olur? Gözlerini kapatıp küçük bir cina­
yetten paçayı kurtarmanıza izin vermesi gerekmez mi, yoksa her verdiği
borca karşılık faiz mi almalı? Çağlar boyunca Meryem Ana' dan Florence
Henderson'a hep anneler olmuştur ve anneler olmuştur, fakat Anne ko­
nusunu tartışmanın şu anda bu kitabı elinizden bırakmak dürtüsü ve ... yap­
. ..

makla ne ilgisi var? Boşluğu, bu noktada gerçeklerden kaçmak için


aklınıza gelebilecek herhangi bir hoşgörü gerekçesiyle siz doldurun. Bu
son sorunun cevabı 'pek çok' tur.
Anne konusu ortaya atıldığı anda hissedilen ilk dürtü duygulan ko­
rumaya almaktır, inkar etmek, kaçmak, kaçınmak ve biraz daha inkar
etmektir, çünkü Anne kutsaldır ve onu yermek günaha girmektir. Öte
yandan, onun tümüyle paçayı sıyırmasına göz yummalı ve "Yapabile­
ceğinin en iyisini yaptı," diye usulca sızlanrnalı mıyız ve hepsi bu kadar
mı?
Çocukluğunuzun astrolojik incelemesine annenizle başlıyoruz çünkü
o fiziksel temasta bulunduğunuz ilk insandır; tohumlanruzın ekildiği ve
serpildiği en temel zemindir. Dürüstlük arayışına başlamak için yakın-

20
lıktan daha iyi bir yer olamaz. Şimdi kitabın arkasındaki o fotoğrafı çı­
kartma ve annenizin imajına konsantre olma zamanı. Güzelmiş değil mi?
Hayatın şu insanlara yapbkları ne tuhaf, değil mi?
O gerçekten kurabiyelerini pişirmeyi siz okuldan eve geldiğinizde
fırından çıkacak şekilde zamanlayan birtaneniz miydi? Sabırla zorluk­
lara katlanarak daima sizinle kuzey rüzgarı arasında duran kişi miydi?
Baştan başa hrmandığınız ve üstünde süründüğünüz o psişik tırmanma
oyuncağınız mıydı? Evden ayrılmak istemenize rağmen, o gene de sizin
için orada mıydı - toplanmanıza yardım ediyor, siz uçağa binerken el
sallıyor ve gülümsüyor, sonra da havaalanından eve dönerken tüm yol
boyunca ağlıyor muydu?
Anneler bu değil mi? Anneler Günü kartlarının söylediği budur. Ve
tüm işi çığınndan çıkartan da budur. Nasıl hissediyor olursanız olun, hu­
zuru korumak ve aileyi birarada tutmak için bir Hallmark atmosferi ya­
ratmanız gerektiğini düşünürsünüz. Anne Gizemi'nin sahteliği aileyle
olan tüm ilişkiyi kuru, boş ve kasvetli yapar. Bu sahte yakınlık sahip ol­
duğunuz tüm ilişkilere yayılır ve birisi ile içten ve hassas olmanızı im­
kansız kılar. Onunla dürüstçe iletişim kurmak konusunda bunlardan
hangisini söylemişsinizdir kendinize? "Anlamaz ki." "Niye rahatsız ede­
yim?" "Beni duyamaz." "Şimdi çok yaşlı. Onu kırmak istemem."
Annenizi korumak, sağlığınız için günde üç paket sigara içmek kadar
tehlikelidir. Elbette, bunun karşıb aşırılık da aynı derecede anlamsız ve
dürüst bir ilişki kurmak için etkisizdir. Tatil için eve gitmişsiniz, anneniz
yürütecinden destek alırken yağlamak zorunda olduğu hindiyi size ve­
riyor ve siz o sırada onun siz on yaşındayken düşünmeden yaphğı bir
yorumla ilgili ona bağırıyorsunuz. Maalesef bu da bir çözüm değildir.
İşin sırrı bugünde yaşamayı becerebilmek ve geçmişin sizi tüketmesine
izin vermemektir. Dolayısıyla yapacağınız ilk şey geçmişle yüzleşmek,
ne olduğunu kavramak, tüm dinamiklere karşı uyanık olmakhr.
İster yaşıyor ya da ölmüş, ister yan odada ya da komşu kasabada
olsun, eğer astrolojiyi, çocukluğunuzu ve bugünkü ilişkilerinizi bir araya
getirecekseniz, annenize karşı olan duygularınızdan başlamanız gerekir.
Astroloji konusuna girerken, şimdi ona karşı olan bazı duygularınıza ve

21
onun size karşı olan duygularına ilişkin algılannıza bakmanızın faydası
var. Anneniz sizi sever miydi? Annenize, "Anne, seni seviyorum," diyebi­
lir misiniz? Hayır, son anneler günündeki hac görevinizden bahsetmi­
yorum. Soru, annenize onu sevdiğinizi söyleyebilir ve sakin kalabilir misiniz?
Annenizin çocukluğunuzda oldukça bakıp büyüten ve koruyan bir
figür olduğunu söyleyebilir misiniz? Sizi şımarttı mı? Size kardeşleri­
nizden daha ayrıcalıklı davrandı mı ya da tam tersi miydi? Geri dönüp
çocukluğunuza baktığınızda annenizin en belirgin özelliği nedir? Sizin
bazı zayıf ya da güçlü taraflarınızın oluşmasına katkısı nedir? Belli bir
dönemde, diğer dönemlere kıyasla daha iyi bir anne miydi? Annenizin
sizin üzerinizdeki etkisini düşündüğünüzde sizi en öfkelendiren şey
nedir?
Sizin anneniz, benim annem - bütün anneler bizim tüm hüsranları­
mız için mükemmel birer hedef tahtasıdırlar. Haydi, o kremalı pastayı
suratına fırlatın. O bunu bekliyor. Fotoğrafla dart oynayın. Ona tükü­
rün. Sizi yıldırım çarpmaz. Çarpılmazsınız ve anneniz bir yerlerde ani­
den acıyla iki büklüm olmaz. Haydi, kızgın olun ya da olmayın,
parmağınızla suratını ezin.
Bunu bir terapi farzedin. Yapın ki, devam edebilelim.
Eğer bunu yapmak konusunda kendinizi kötü hissediyorsanız, ta­
mamen normalsiniz demektir. Bunu yapmak size çok iyi gelecek diyor­
sanız, o zaman problemleriniz vardır.
Annenizle olan ilişkinizin sizin sandığınızdan bin tane daha fazla
yönü vardır. Yaşamınızda kurduğunuz ilk yakın ve samimi ilişkidir. Do­
layısıyla sizin üzerinizde kesinlikle devasa bir etki yaratmıştır ve ardın­
dan gelen tüm ilişkilerinizin sahnesini kurmuştur.
Elbette, sorular sormaya ve geçmişi kurcalamaya başladığınız dakika
her taraftaki anneler sıvışır. Zavallı anneler. Suçluluk, Annelik Oku­
lu'nda hepsinin başa çıkması gereken bir şeydir. Dolayısıyla hiçbir şey ve
her şey için suçlanmaya daima hazırdırlar. Bu nedenle tüm savunmala­
rını hazırda tutarlar -üzerlerine kaçınılmaz olarak yağacak olan suçlama
yağmuru için hazırlıklıdırlar.
Tüm annelerin yüzde doksan-dokuz-nokta-dokuz-dokuz-dokuzu si-

22
gara, içki içmelerine ve aşın yemelerine rağmen, annelik konusunda
muhtemelen hissettikleri karışık duyguları gizlemek konusunda inanıl­
maz bir iş başarırlar. Çocuklarım yıkar ve giydirirler, ellerinden geldi­
ğince onları severler, daha sonra onlara doğruyu ve adaleti öğretirler ve
gerektiğinde de onları polisten korurlar. Ama aslında kendi duyguları­
nın gerçekliğini gizleyemezler. Böylesi yakın bir ilişkide sırlar yoktur.
Çocuk aynı dalga boyundadır. Tüm hikayeyi bilir. Annenin ona karşı
hissettiği her duyguyu anlar, kafasıyla değil ama tüm varlığıyla anlar.
Hiçbir şey gizli değildir, yalnızca inkar edilir. Sizin anne-çocuk ilişkiniz
malzemece muazzam zengindir ve bu malzemeler sahip olduğunuz ve
olacağınız tüm ilişkiler için birer şablon vazifesi görürler. O zaman se­
vildiğinizi hissettiyseniz, şimdi de kendinizi sevilebilir hissedersiniz.
Eğer değilse .....
Kuşkusuz, eğer bir anne iseniz, annelik hakkında söylediklerimi oku­
yunca ben, yani yazar, muhtemelen annemden nefret ediyorum ve bu
yüzden bu kadar acımasızım diyerek kendinizi rahatlatabilirsiniz.
Aslında gerçek bu değil. Annemle açık bir iletişimim olduğu için, bir­
kaç karanlık düşünceden dolayı Tanrı'nın ya da Gloria Steinem'ın gaza­
bına uğrayacağım diye korkmuyorum. Şu muhakkak ki, anne-çocuk
ilişkisini anlamak bir süreçtir ve annemin hiç bilmeden yapmış olduğu
karanlık şeyler bugün bile, belirli bir süre içerisinde onlarla yüzleşmeye
ne kadar katlanabileceğime bağlı bir oranda yavaş yavaş kendilerini gös­
termeye devam etmektedirler.
On iki astrolojik arketipsel anneden nasıl bir Lizzie Borden* çıkarttı­
ğımı gördüklerinde birçok kişi "Gaddarlık!" diye bağıracaktır, ama
benim tüm yaptığım hepimizin Norman Bates'in annesi** ile birlikte
meyve kilerimize gömmüş olduğumuz bazı duyguları ortaya çıkart­
makhr. İçimde kötü bir yan olduğunu da itiraf edeyim, ama sizi temin
ederim ki hatırlayacağınız en aşın tablolar bile gelecek otuz yıl boyunca

* 4 Ağustos 1892' de, Massachusetts eyaletinde üvey annesini ve babasını bal­


tayla öldüren, çocuk tekerlemelerine konu olmuş kadın.
**Sapık filminin baş karakterinin öldürdüğü annesi

23
geçireceğiniz tüm tatillerin mahvolmasına neden olmayacak, aksine an­
nenizle aranızda gerçekten bir iyileşme, mümkün olan ve vakaların
yüzde doksan dokuzu tarafından arzulanan bir iyileşme kaydetmenize
yardımcı olacaktır.
Bu bölümde yapacağımız şey, annenizin Güneş Burcu'nu incelemek
ve astrolojinin, onun siz gelmeden önce nasıl olduğuna, sizi nerede ve
nasıl altüst ettiğine ve sizin üzerinizdeki en olumlu etkisinin ne oldu­
ğuna ilişkin ileri süreceklerini görmektir. Eğer evlat edinildiyseniz veya
bir ya da iki üvey anneniz olduysa, sizin üzerinizde en çok etkisi oldu­
ğunu düşündüğünüz kadın figürünü seçin ve onun Güneş Burcu'nu
okuyun.
Annenizin Güneş Burcu'nu aşağıdaki tabloda doğum gününü seçe­
rek bulun. (Burçların tarihleri yıldan yıla değişebilir. Eğer bir şüpheniz
varsa, bir astroloğa kontrol ettirebilirsiniz.)

24
*

Annenizin Annenizin
Doğum Günü Güneş Buraı

21 Mart - 1 9 N i san Koç

20 N isan - 20 Mayıs Boğa

21 Mayıs - 2 1 Haziran İkizler

22 Haziran - 23 Temmuz Yengeç

24 Temmuz - 23 Ağustos Aslan

24 Ağustos - 22 Eylül Başak

23 Eylül - 22 Ekim Terazi

23 Ekim - 2 1 Kasım Akrep

22 Kasım - 2 1 Aral ık Yay

22 Aral ık - 1 9 Ocak Oğlak

20 Ocak - 1 8 Şubat Kova

1 9 Şubat - 20 Mart Balık

------- *

Şimdi annenizin Güneş Burcu kısmını okuyun.

25
KOÇ BURCU ANNE

Koç burcu anne tüm ailenin bavullarını taşırken muhtemelen en so­


nunda babanızı da yolun dışına atacaktır. O çalışırken en iyi haldedir,
çünkü sırtına ne kadar çok yük bindirirseniz o o kadar mutlu olur. Ses­
sizlik ve dinginlik için yanıp tutuşsa da, nefes nefese kaldığı ve yorgun­
luktan bitap düştüğü zamanlar en mutlu olduğu anlardır. Yeterince yar­
dım almadığı için bağırıp durur, ama patatesleri soymaya başladığınızda
da sizi hemen oradan kovalar. Ve Allah muhafaza elmalı turtayı süsle­
meye teşebbüs bile etmeyin! Kimse bu işi onun kadar güzel yapamaz!
Bu, onun aşırı eleştirel olmasından değil, sadece her konuda senden
daha iyi olmasındandır. Bu da seni, o öte beriyi taşırken, susup üzüm
yiyerek gezintinin tadını çıkartmaya teşvik ederse de, kişisel saygınlığın
veya özgürlük anlayışın için her zaman iyi olmayabilir. Zira yol boyunca
her beş dakkada bir sana, kendine ait yükleri taşımadığını, kendisinin
aşırı gerildiğini ve muhtemelen çok kısa bir süre sonra tüm bu stresten
dolayı kalp krizi geçirerek ölebileceğini, o zaman senin de ne halt ede­
ceğini hatırlatıp duracaktır.
Ama o sadece buhar püskürten bir Dizel motoru da değildir. Çoğu
zaman supermarket arabasıyla insanları ezmemeye çalışır ve oldukça
tatlı nazik biri olup, içten sıcak bir sevgiyle size sımsıkı sarılır ve şef­
katle kucaklar. Özde bağıran bir kişi olduğunu düşünecek olursanız, aca­
yip şekilde yumuşak olabilir. Aynı zamanda tüm yara-berelerinizin
iyileşmesi için onların üstüne gider. Hastanede tüm doktorlara, hemşi­
relere ve yaşlılara karşı sizin için savaş verir. Ama siz yine de çok uzun
süre hasta kalmayın. Zira başkalarının zayıflıkları onu boğar, o başka­
ları kendi çocukları olsa bile.

26
Her zaman en yatıştırıcı unsur değildir ve sükunet telkin etmez. O
daha çok histerik bir tiptir. Bir yerde bir göktedir, Tüm evin içinde du­
varlara çarpa çarpa uçar. "Ateş!" diye haykırıp bağırmadığı zamanlarda
ise kahkaha ve neş'e doludur. Ona başınıza gelen veya yapmış olduğu­
nuz hemen her şeyi söyleyebilirsiniz, mamafih, onun olayları narsist bi­
çimde tamamiyle kendi tarafına çekmesini, insana saç-baş yolduran ve
ısrarcı yöntemlerinin darbelerine göğüs germeyi göze aldığınız müd­
detçe, o, sonuç olarak mahkeme ile sizin aranızda da durup size tahliye
olmanız için yardım edecektir.
Sizi müthiş cesaretlendirir, sonra da tek bir kelimeyle alaşağı eder;
sizi hayatın ortasına iter, ardından kendi başınıza hiçbir şey yapamaya­
cağınızı düşünmenize sebep olur. Oğullan ile savaşmayı sever, çünkü
baskın karakter olmaktan gizli bir haz duyar. Kızlarının da hem zihinsel,
hem de fiziksel olarak canlarını çıkartır. Çünkü korkulacak derecede re­
kabetçidir ve özellikle etrafta bir erkeğin olduğu durumlarda onları aptal
veya zayıf konuma sokar. Ama ana-kız yalnız kaldıklarında araların­
dan su sızmaz. Çoğu zaman kendinizi bir arabuluculuk veya evlilik da­
nışmanlığı rolü oynarken bulursunuz. Hatta babanızın ortalarda
olamadığı zamanlarda onun yerine bir "eş" rolü oynama dürtüsünü his­
sedersiniz, zira bağımsızlığına ilişkin tüm haykırmalarına rağmen an­
neniz yirmi dakikadan biraz fazla yalnız kaldığında eli ayağı birbirine
dolaşır.
Babanıza iyi bir eş olmak için paralanır ve çoklukla kadınların er­
keklerden daha üstün olduklarını ispat etme mücadelesi verir. Gerçekte,
hem Erkek hem Kadın rollerinin her ikisini de oynadığı zamanlar en tat­
min olduğu zamanlardır. Her şey onun öfkesi ile kendi kişisel maskü­
lenliği üzerindeki hassasiyetinin etrafında döner. Eğer bir Koç burcu
anneye sahipseniz, dünya da erkek ya da kadın olarak kendi pozisyo­
nunuz için savaş veriyorsunuz demektir. Bu, Koç kadınının gey veya
lezbiyen hareketlerinin arkasındaki yegane güç olmasından ötürü ol­
mayıp, onun sadece bir kadın, veya daha çok kadın ya da daha az kadın
olabilme üzerine kendisiyle güreşiyor olmasındandır. O, sosyal ve cinsel
riyakarlık için savaş verir; bu nedenle, bir yandan erkeklik hormonu tes-

27
tosteronunun kokusunu almayasınız diye tüm vücudunu Chanel 5' e bu­
larken öte yandan kadınların nasıl olması gerektiğine dair ahmakça ön­
yargılar, töreler ve nosyonlara karşı çarpışmaktadır. Sadece, kendi
çocukluğunda, erkeklere kuyruk sallayan ve sırf zayıf erkek egosunu ko­
rumak adına beş boğanın işini yapan güçlü kadınlara neler olduğunu
çok açık olarak görmüş olabilir.
Hemen her şey için öfkelenmesi aslında sağlıklı olabilir, çünkü en
azından hiçbir şeyi içine atmaz. Yine de çoğu zaman herkesi diken üs­
tünde tutar ve aklından geçenleri okuyamayıp istediğini hemen yerine
getirmediğiniz için size bağırarak sizi de asabi, işe yaramaz bir enkaz
haline dönüştürebilir. Bir kez ona karşı durduğunuzda, cevap verdiği­
nizde ya da daha iyisi, çekip gittiğinizde hemen geri adım atar ve uslu
bir köpek yavrusu gibi mızıldanmaya başlar. Çok erkeksi bulunmaktan
korktuğunu unutmayın; bu durum onu çok süslü püslü ve feminen ol­
maya itecektir, bu da çok sıkıcı olacakbr. Bununla ilgili bir ipucu ister­
seniz, eski Doris Day filimlerinden birine bir göz atıverin.
Onun aşırı ve pervasız iniş-çıkışları muhtemelen sizi, hayatınızda,
çok daha yalın, kontrollü ve akılcı bir konuma gelmek için teşvik etmiş­
tir. Onun gibi inatçı birisi olarak anılmayı istememişsinizdir. Şayet din­
ginlik istiyorsanız, bunu kendiniz sağlamalısınız, zira o bunu size
veremeyecek kadar çok histeriktir. Eğer kendinizi bulmak istiyorsanız,
kendi içinizi kendiniz görmeye çalışın. Bunu sizin için hiç kimse yap­
mayacakbr. Eğer sorunlarınızı paylaşmak istiyorsanız, bunu kimin üst­
leneceğini bilin bakalım. Şimdilerde biraz bencil olabiliyorsanız, demek
ki çok iyi bir öğretmene sahip olmuşsunuz.
Ama onun, tüm saldırganlık ve kendi bildiğinde ısrar etme ile me­
deni olabilme çabası arasındaki çelişkilerine karşın, moralinizin bozuk
veya bezgin olduğunuz durumlarda sizin için yapamayacağı yoktur.
Doğrudan ya da dolaylı olarak sizi bağımsızlığınız için kamçılayacak,
patronlara duyduğunuz nefret ve tek başına mücadele etme arzunuz ko­
nularında kışkırtacakbr. Koç burcu anneniz bunu muhtemelen sizi çoğu
zaman birilerine karşı öfkeden köpürmüş ve "hayır" diyenlerin gözü­
nün ortasına tükürmeye, engellerin hakkından gelmeye, rekabette üstün

28
çıkmaya ve hayatta şansınızı denemeye hazır olduğunuzu düşünerek
yapmaktadır. Tabii ki onu bilek güreşinde yenmenizden sonra . . . Aksi
halde, tüm hayatinızı ah ile vah ile çöpünüzü dışarı çıkarması için biri­
sini bekleyerek geçirirsiniz.
O hiç bir şeyin imkansız olmadığı, asla asla dememeniz, asla ölmeyi
istememeniz, yaşam için sonuna kadar, hatta daha da ötesinde müca­
dele etmeniz olgularını size geçirmiştir. Onun hayatı kabulleniş tarzının
gücü o kadar büyüktür ki size de mücadele etme ve başka birisinin ha­
yatim sonsuza dek değiştirebilme yetisini vermiştir, özellikle o kişi siz­
den daha zayıf ise . . .
O size daima cesaret, kararlılık ve kendine güven duygularını aşıla­
yacaktir, bu sırf onu kendi rekabet oyununda yenmeniz için olsa bile . . .
Her şeyden öte, onun hayati size ispat edecektir ki eğer herhangi bir şey,
ama her ne olursa olsun, yapmak isterseniz, onu mutlaka başarırsınız.

29
BOGA BURCU ANNE

Boğa burcu anne şişmanlamamak için iştahı ile mücadele eder, ama çok
sevecendir. Jabba the Hut*'a benzer: çocukları dışarı çıkıp sokak işlerini
onun için yaparken, o baştan aşağı kılıksız bir halde suşileri midesine
(terazi merazi düşünmeden) yuvarlar. Çocukları altı yaşında zorla ga­
zete dağıtıma işine gönderdiğinde, kendi kendine karakterlerini geliş­
tirmeleri için onlara yardım ettiğini söyler; aslında bu onların Boğa Burcu
Otelinde bir yatak istiyorlarsa ne yapmaları gerektiğini öğrenmeleri
içindir.
Daima kendisini cezbeden aşırılıklardan kaçınmak için çok gayret
eder, bu nedenle inanılmaz derecede kontrollü olur. Ama bunu aile ge­
misinin yüzer halde kalmasını sağlamak için yapar. On Emir -ki buna
kendisi beş-altı tane daha eklemiştir- den fazla uzaklaşmadığınız tak­
dirde, aşırı derecede destekçidir ve bu emirler konusunda fevkalade tu­
tucu olabilir. Kan davaları, kavgalar, hukuk savaşları, hiddet, suçlayıcı
konuşmalar, ve inatla göğüs üzerinde kavuşturulan kollar, hepsi Boğa
burcu annesi davranışlarıdır, çünkü onun basit bir felsefesi vardır; O
daima haklıdır. Bunun dışında bir görüşü bir saldırı, bir tehdit, kozmik
kanunların ihlali sayacaktır ve tavrınız değişmedikçe sizi evden kovup
harçlığınızı kesmekle tehdit edebilir.
Biliyor musunuz, ikiyüz kiloluk bir meşe şifoniyeri çekerek ülkeyi
yaya olarak dolaşmaya çıkmanız, onu herhangi bir konuda harekete ge­
çirmeye çabalamanızdan daha kolaydır. Yine de mor renkli, karanlık
öfke bulutlan yüzünden dağılıp Boğa tarlalarını terk edince, onu sakin

* Yıldız Savaşları (Star Wars) serisinde geçen hayali karakterlerden biri

30
bir halde gümüşleri parlahrken, kremalı çörek yerken ve süpermarket
kuponlarını düzenlerken görebilirsiniz.
Onun bir taş gibi sağlam duruşuna ve bu kadar şeyi -hatta babanızla
olan ilişkisinde yaşadıklarını bile- atlatmayı başarmasına saygı duyma­
nız gerekir. Düşürdüğünüzde tuhaf bir şekilde kırılmayan narin bir Çin
biblosu gibi o da çok kırılgan, ama inanılmayacak kadar dayanıklıdır.
Boğa anneler genelde " sinir krizleri" geçirmezler. Kıllan kıpırdamadan,
gözleri önündeki boş denize kilitlenmiş, elleri aile gemisinin dümenine
kenetlenmiş olarak kalmayı yeğlerler. Her şeyi içlerine atarlar, sonra da
çatlayıncaya kadar yerler, ya da bir tür fiziki çöküş şeklinde bir çıkış yolu
bulurlar. Mamafih, çoğunlukla bir buzdağına çarpabilirler veya yüzbin
galon sintine suyunu içeri doldururlar ve yine de gemiyi, arada sırada
demir atsa ya da yan yatsa da, sonsuza dek daima suyun üstünde götü­
rebilirler.
Kalbi testere ile parça parça olurken, sımsıkı sıktığı dişlerinin ve
yumruğunun arasından ninniler söyleyebilir ve bu nedenle siz ondan
bencillik ile soğukkanlılığın matrak bir karışımını öğrenirsiniz. Boğa
burcu anne kendisini kişisel ihtiyaçlarının görülmesine adamış olabilir,
ancak tufan koptuğunda da çocuklarını bacaklarına bağlayıp bir palmi­
yeye sımsıkı sarılarak onları hayatta tutar. Bundan dolayı size ondan bir
parça açgözlülük ile bu değişken dünyaya karşı Buda'ninkine benzer
olumlu bir direnme gücü miras kalmışhr. Siz ona tam olarak müteşekkir
olmayı unutmadığınız müddetçe çok eli açıkhr, çünkü zengin ya da fakir
olsun, ondan almış olduğunuz her kuruş veya incik boncuk onun ru­
hundan çıkmışhr. Bu, malı mülkü çocuklarından daha çok sevdiğinden
dolayı olmayıp, kendi çocukluğunun ona sahip olmanın kıymetini öğ­
retmiş olmasındandır. Mal mülk sevgisi, meyva suyunu kanapenin üs­
tüne dökmeniz endişesi kaybolana kadar kanapenin üzerine plastik örtü
örtmesinin ötesinde değildir. Anneniz bir zamanlar Komünist olmuş olsa
bile, ergeç ülkenin para birimi ile aşk yaşayacakhr.
Size olan sevgisinin mal varlığından sonra ikinci sırada geldiğine dair
şüpheye düşebilirsiniz. Bu durumda sadece onun sevgisini, değerlerini
ve önceliklerini kabul edin, ama ondan asla başınız, giyotin ve babanızın

31
vasiyeti arasında bir seçim yapmasını istemeyin.
Tuhaf bir şekilde sizden çok fazla bir şey beklemez. Belki sizden sa­
dece mükemmelliyetin bazı standartlarını, ahlak ve davranış düsturlarını,
belirli düzeyde başarıyı umabilir, ama zorluklarla kazandığınız biri­
kimlerinizi kendisine vermenizi asla beklemez. Yetişmiş çocuklarına
yük olmayı hiç istemez, hatta çoğunlukla, yastık altında sakladığı, yaş­
lılar evinde geçireceği altın çağında onu rahat ettirecek kadar parası var­
dır. Eğer Boğa burcu bir anneniz varsa ve ciddi para sorunları yaşıyor­
sanız, bu, zamanında paraya aşırı önem verilmiş olmasına karşı bir
reaksiyon olarak oluşmuş olabilir. Eğer durumunuz devamlı olarak sal­
lantıdaysa ve sırhnızdaki gömleği bile başkalarına vermiş olmanızdan
dolayı sık sık gelecek endişesi taşıyorsanız, kendinize sadece neden zen­
ginliği şiddetle reddettiğinizi, veya Boğa burcu annenize ait ilk izlenim­
lerinizin sizin bugün kendi değeriniz hakkındaki duygularınızı nasıl et­
kilemiş olduğunu sormanız gerekir.
Zaman zaman Boğa burcu anne ailenin içindeki konumuna itiraz
eder ve istikrara karşı savaş verir. Ummadık bir şekilde çingene gibi dav­
ranabilir ve bir yere bağlı kalamaz, fırhnada birbirine çarpan kepenkler
misali yerinde duramaz, ve bunun sonucunda da çocuklarına ekonomik
ve duygusal tutarlılık konusunda korkunç bir tezat olgusu aşılar.
Boğa burcu anne en ideal, harika kayınvalide değildir, zira çoğu
zaman eşiniz bir kolunuzdan çekerken o da diğer kolunuza asılıp çekiş­
tirir, bu yüzden evlilik için çok hediye vermeye başladığında dikkatli
olun. Çünkü ne kendisine, ne de başkasına verilen bedava yemeklere
inancı yoktur. Tahta atın içinde kesinlikle bir ordu asker vardır. O he­
sabı öderken onu zaman zaman şımartın aksi halde Yunan şairlerinin
bile düşleyemeyeceği bir hale bürünebilir.
Kendi baştan çıkartıcı babası yüzünden o da herkese -kocası, çocuk­
ları, postacı- cinsellikle bağlanmışhr ve kendi baştan çıkartıcılığı da sı­
nırsız olabilir. Sonuç olarak, çocukları girdikleri her ilişkide onun cinsel
travmalarının bedelini öderler.
Ama en sonunda onun hediyeleri de parıldıyarak ortaya çıkar. Bu
hediyelerden biri, bir kişinin bir başka kişinin ihtiyaçlarını duygusal ol-

32
duğu kadar parasal yollarla da karşılamayı istemesini hissetmenizdir.
Boğa burcu annenizin üstün doğasından size miras kalan dingin bir
ebediyet arzusudur. Bazen onu bir kenara atamadığınız için ona çok kı­
zarsınız. Onu dövün, yumruk atın, devirin, o sonunda yine gülerek ha­
cıyatmaz gibi ayağa kalkacaktır. Bir Boğa burcu anne size zorlukların
üstesinden gelmeyi öğretecek, facia ve darbelere karşı durma yeteneğini
verecek ve size tamamen dinsel bir ebediyet inancı ihsan edecektir -ki
bu asla dindar bir anlamda değildir, çünkü Boğa'larıR çoğu (Papa hariç)
kalben Filistinlidirler, bir pagan gibi -siz ilkbaharın mutlaka geleceğine
inanırsınız.
Bu yüzden, bir şekilde tüm Boğalar sükunet ve dinginliğin hüküm
sürdüğü bir denge unsurudurlar. Siz bu evrenin sonsuza kadar sürmek
üzere yarahldığını bilirsiniz, bu sebeple değer yargılarınız daha derin ve
daha olgundur. Hediyenin herkesle beraber ve kişilere karşı kabaha11e­
rinizi örtmek için verilmemesini, hediyenizin kaliteli olmasını ve alan
kişi için bir anlam ifade etmesini, ve her şeyden öte sizin kendinizin bi­
risinin hayatı için hediye olarak düşünülmenizin önemli olduğunu öğ­
renmiş bulunuyorsunuz. Anneniz, kendi sağlıklı bencilliği vasıtasıyla
size dolaylı olarak sahip olduğunuz her şeyin size ait olduğunu öğretti.
Her insanın mülk ve zenginlik edinmek için hiç kimsenin veya hiçbir
şeyin inkar edemeyeceği vazgeçilmez bazı hakları vardır.

33
İ Kİ ZLER BURCU ANNE

ikizler burcunun annesi neşeli, sevecen iletişimin kıymetini bilir, bu se­


beple ondan duygu dolu mısralar damlayan doğum günü ya da mezu­
niyet kartları aldığınız zaman size abarhlı gelmesin. Zira asıl değerli
olan, söylediği her tatlı sözcüğü içten gelerek söylemesidir ve gerçekten
en iyisini göndermek için özen gösterir. Bazı zamanlar, acaba Rushmore
dağından* mı düştü, diye onu merak edip artık onun sesini bir daha du­
yamayacağınızı düşünürken bilin bakalım ne oluyor; o ortaya çıkıveri­
yor. O, sadece sizin kendi hayatınızı yaşamanıza izin vermesi gerektiği­
nin bilincinde olduğu için sık sık ortadan kaybolur. Kıymetli fikirlerini
söylemek için tekrar ortaya çıkacaktır ve en sonunda sizin seçimlerinizi
kabul edecektir. Mesela bir İranlı ile ya da transeksüel ile evlendiği­
nizde, belki önceleri feveran edecek, ama çok geçmeden İran usulü ek­
mekler pişirmeye başlayacak veya akşam haberlerinde transeksüel hak­
ları için konuşmalar yapacaktır.
İkizler burcundaki anneler için yazılmış bu bölümün başlığı şöyle de
olabilirdi; "Bunu hak etmek için ne yaptım?", zira o sizin bildiğiniz ma­
nada anne figürlerinden değildir. Bir tarafı analarımızın yaptığı gibi un­
su-maya ile ekmek yapmaktan hoşlanabilecekken, siz üç yaşına
gelinceye kadar mikrodalga fırında pizzanızı ısıtmayı öğrenmiş olma­
nızdan gurur duymaya hazırdır.
Çocukluğunuz araba koltuğunda, ya da daha konuşmayı öğrenme­
den bırakıldığınız kreşte babanız, nineniz, bakıcınız ya da komşunuzun

*Amerika'nın güneyinde 4 ABD eski Başkanının taştan yapılmış büstlerinin ol­


duğu dağ ve milli park.

34
yanında geçmiş olabilir. Böyle davranarak ihtiyaçlarınıza karşı kayıtsız
veya duyarsız olmak istememiştir ve sizi kaç yüz defa terk ettiyse bile
daima geri dönmüştür. Size bakmasına engel olarak söylediği işi ya da
eczaneye gitmesi gerektiği gibi daima iyi bir mazereti vardır. Dışarı çı­
karken sizi dolaba kilitleyecek ya da uyuşturucu ilaç verecek İkizler an­
nesi çok nadirdir. O, sizi çoğunlukla emin ellere emanet etmiştir. Ama
bazen gerçekten evden dışarı çıkması gerekiyorsa, güvenliğiniz ile ilgili
standartların biraz dışına çıkmıştır. Dolayısıyla yirmili yaşlara geldiği­
nizde esrarengiz bakıcı aileler ve acayip bebek bakıcılarına ilişkin anla­
tabildiğiniz, tüyleri diken diken eden birkaç hikayeniz olmuştur.
Size karşı çok sevecen ve ilgili olabilmiştir, kelimeleri doğru söyle­
menize yardımcı olmuş, tv dizilerini seyrederken ona havluları katla­
mada yardımcı olmanıza izin vermiştir -gerçek bir arkadaştır. Ama
birlikte ne yapıyor olursanız olun, telefon çalar çalmaz füitt! bir bakmış­
sınız ki ortadan kaybolmuş. Ancak, hakkını da vermek lazım ki geri dön­
düğünde (on dakika ya da iki gün sonra) Scrabble oynarken sıranın
kimde olduğunu tam olarak hahrlamışhr. İster parmakla boyama isterse
Fransızca öğrenmek olsun, sizin öğrenmeye olan kabiliyetinizi cesaret­
lendirmek için elinden gelen her şeyi yapan teşvikçi bir arkadaş olmuş­
tur; dışarıya karşı ilginiz ne kadar çoksa, size olan ilgisi de o kadar
artmıştır. Ama onun için zengin bir haber ya da bilgi kaynağı olama­
dıysanız, sizi kendi üzerinden sıyırıp diğer insanların üzerine atmaya
başlamıştır.
Bu tamamen kendi kabahati değildir. Zaman zaman, çalışması ge­
rektiğini ve bu nedenle arzu ettiği gibi iyi bir anne olamadığını kendi
kendine söylemiştir. Elbette her şey onun kafasının içinden kaynaklan­
maktaydı, o sadece, bowling takımı için gömlek dikmek ya da bir hayır
kurumunda pulların arkasını yalamak gibi işler olmaksızın evde kalmak
için zihinsel olarak donatılmamıştı.
Yirmidört saat onunla olmak zor olduğundan, yarı zamanlı beraber
olmanız daha iyidir. Kendini kıstırılmış ya da kapana sıkışmış gibi his­
setmiyorsa, yumuşak, neşeli ve çok canlandırıcıdır. Ama aksine bir
durum varsa dikkatli olun, yoksa kafanıza bir süpürge yersiniz. Gerçekte

35
onu kendi haline bırakarak en iyisini yaparsınız.
İkizler burcundan biri olarak o, pek tabii ki çok değişkendir, ama
muhtemelen kendisini çok ilgili, hep orada olan bir anne olarak görmüş­
tür. İşi olmadığı zamanlarda veya arabasıyla fink atarken ve sizden
başka herkesi düşünürken, sizin kendinizi nasıl terkedilmiş hissettiğinizi
gerçekten kavrayamamışhr. Ve pat diye kapıyı açıp içeri girince sizden
sevinrnenizi beklemiştir. Sizin öfkenizi ya da terkedilmişlik duygularınızı
anlayamaz. Suçlanmaktan nefret eder, ve eğer siz de onunla daha çok be­
raber olmak için peşinden koşmaya başladıysanız, sizden daha da uzak­
laşmışbr.
Ama bu pek tabii çok uzun sürmemiştir, çünkü o ebeveynlerle ev­
latlar arasında kin ya da düşmanlık olmasını istemez. Elbette, en kötü
durum senaryosu ise bir stereotip İkizler burcu annedir; gerçekten çılgın
bir şizofren, peşpeşe sigara içen tiryaki, hiçbir şeyle beraber olamayan,
asabi bir ahmak, hiçbir şeye bağlı kalmayan, her yıl yeni bir adres, yeni
bir iş veya yeni bir adam ya da her üçünü birden değiştiren, bir otobüs
durağında sigara külleri çocuğunun üstüne düşerken eski bir mecmua
okuyan bir transit yolcudur o. Sizi bir koltuk değneği olarak kullanmış­
tır -siz onun istikrarı, aklını koruyabilme nedeni, "yaşama sebebi"ydi­
niz ve üzerinizdeki bu yük eziciydi; ama aklı başında biri olmaktan en
ufak ödün vermeye ve sapma göstermeye yeltenmediniz, aksi takdirde
çocukluk anılarınızın en yıkıcısı olan annenizin dengesiz davranışlarını
tekrarlamış olacaktınız.
O, çocuklarını kendi huzursuzluklarından korumaya çalışmıştır.
Bunların dışında o akıllı birisidir ve ebeveyn-çocuk ilişkisinin karanlık
yüzünün tahrip edici etkilerini çok iyi bilir. Çocuk ve ebeveyn arasın­
daki bir miktar özgürlük ve mesafenin sağlıklı olduğunu, taze bir ileti­
şim bağı için hayati önem taşıdığını bilir, ama sizin bunu anlamanız
yıllarınızı alacaktır.
İkizler Burcu anneniz sizin kişisel ansiklopediniz, dünyaya açılan
pencereniz, yeni başhaberciniz, trafik haberciniz, dedikodu yazarınız,
astroloğunuz olacak, sizi gittiği her yerden arayarak "merhaba" diye­
cek, "seni seviyorum" diyecek, size üstünde uzak bir yerde bir yemekte

36
çekilmiş resimlerinden karelerin basılmış olduğu tişörtler gönderecek­
tir. Sonsuza kadar otoyoldan size en iyi dilekleri ile öpücükler göndere­
cektir. Çok mutludur, çünkü bir yerden yola çıkıp başka bir yere gidiyor
olmak onun için en önemli mutluluk kaynağıdır. Ona göre bu istikrar­
sızlık değil- ara vererek her şeyi silip yeniden başlamaktır.
O size esnek olmayı, içinde bulunduğunuz ana şükretmeyi ve o ana
bağlı kalmamayı öğretir. Her şey -kısa bir an için bile olsa- çok güzeldir.
Bir anda film yıldızlarının özel hayatına girer, sonra aşağıda hükümetin
üzerine konar, ve Marilyn Monroe'dan Barbara Bush'a kadar herkese
benzeyebilir, sonra da kendi haline döner.
İkizler burcu anne cıvıl cıvıl, sıcak ve sevecen biridir. Sizinle bera­
berken bisiklete binmenize izin verdiğinde dizinizi berelediyseniz, bunu
da onun sizi sevmediği şeklinde algılıyorsanız, bu sizin sorununuz.
Unutmayın ki kanındaki serserilik onun da çocukken ortalıklarda do­
lanmak üzere bırakılmış olmasındandır. Ondan hayatın güzel anlarına
şükretmeyi ve anı yakalamayı, olan bitenlerden zevk almayı, durumdan
fayda çıkartmayı, dürtülerinizle hareket etmeyi ve kendinizi hayatın akı­
şına bırakma yollarını öğrendiniz.

37
YENGEÇ BURCU ANNE

Yengeç burcu anne ailenin ruhu ve mutfağın bekçisidir. O gerçek bir te­
reyağ, tam yağlı süt (yağ ne kadar çoksa: o kadar iyi), çift sanlı yumurta
ve en soslu tarafından çikolatalı bir kektir. O, kadın yumurtalarının
mutlu mutlu fallop borusuna sıçramasını sağlayan kozmik güçtür. O,
hepimizin annesidir.
Evet, kesinlikle öyle.
İşte, Meryem Ana' dan daha fazla ızdırap çekerken, arkadaşları gel­
diğinde Mama Leone* gibi hareket edebilecek şekilde programlanmış
bir kadın. Ona nasıl olduğunu sorun, size çoğunlukla, "Hiç sorma!" diye
cevap verecektir. Oysa kadınlığına ait vücuduna nakşedilmiş tek belirti
muhtemelen her ay dört gün kadar samimi bir şekilde hissettiklerinden
ibarettir. Ama işte o, seçme yaşları geçmiş çocuklarını hala emziriyor­
dur. Kendini bildiğinden beri kişisel bağımsızlığı için boğuşacak, ama
yapayalnız kalma korkusunu da sonsuza kadar bir tehdit olarak içinde
taşıyacaktır. Gayet tabii, bütün Yengeç anneleri mazoşist bir şekilde ago­
rafobik olmayıp, bu derinlerde yatan annelik bağının da mütemadiyen
çekiştirilip yolunması, itiştirilip kakıştınlması ve tekrar tamir edilmesi
de gerekmez.
Özellikle tatil zamanlarında, uzaklarda yaşayan aile fertlerinin hepsi
ziyarete gelip hep beraber yemek yedikten sonra onu rahat bırakmak
için tekrar ayrıldıklarında, o gerçekten kadınlık rolüne bürünür. Zira ay­
rılıktan dolayı yaşadığı tüm üzüntülerine rağmen çocukları Boston' a ya
da Gaziantep'e taşındığında ya da gerçekten dul kaldığında (veya haklı

* ABD'de ev tipi yemekler yapan lokantalar zinciri sahibi İtalyan asıllı hanım

38
adam öldürmek suçundan tahliye olduğunda) gerçekten huzur bulur.
Sonunda beklediği olmuş ve artık herkesin ölmesini dilemesine ya da
yalnız kalması konusunda endişe etmesine gerek kalmamıştır. Bu yüz­
den, artık buzdolabına zincirlenmediğinde, dondurmasının üstüne taze
çilekleri dikkatle yerleştirerek kendisini şımartabilir.
Yıllar boyu süren çarpıntıları ve kalp krizleri genelde bir şekilde
onun ya terk edilme korkusuna, ya da kocasına ve ailesine olan vazife­
leri ile kendisini umarsız bir şekilde kapana kıstırılmış hissederek nefes
alabilmek için ancak ölmesi gerektiği şeklindeki düşüncelerine bağlıdır.
Buna rağmen Yengeç burcu anneniz için Haçlılar kadar cesur ve Plymo­
uth Kayası kadar sağlam görünmek önemlidir. Mamafih, bunun altında
toprakları başkalarının sürekli talep ve ihtiyaçları ile istila edilmiş Apa­
çiler kadar kızgın bir kadın vardır.
Şefkat timsali gibi görünmesine karşın, kendisine herkese acıdığın­
dan daha çok acır ve o henüz ütülenmiş gibi bembeyaz dış görünüşü­
nün altında birisinin karısı olma tuzağına henüz düşme bahtsızlığına
uğramış, fokurdayan, kaynayan kıpkırmızı, sıcak bir protoplazma yer
almaktadır.
Bu ruhsal gelgitler muhtemelen size de bir şekilde geçmiş olabilir, ve
kendi ilişkilerinizde kendinizi duygusal bağın her iki ucundan birinde ya
da her iki ucun arasında gidip gelirken bulursunuz. Zira bazı Yengeç
burcu anneleri kendilerini kocalan, çocukları ve herkes tarafından (belki
bir tek kendi anneleri hariç) fevkalade "yanlış anlaşılmış" olarak görür­
ler, bazen çocuklarına evlilikle ilgili çok karışık mesajlar gönderirler: Ev­
lenmeniz gerekir, çünkü bu çok normaldir, ama Allah aşkına "onun"
düştüğü tuzağa düşmeyin.
Eğer kendi çocukluk çağlarında egosu ebeveynlerinin sağlıklı evli­
liklerini gözlemleyerek güçlenmişse, büyüten bir dişillik ile sessiz güç
arasında mükemmel bir denge bulur. Ancak hüsrana uğradığı zaman­
larda bir Yengeç anne çocuklarına sımsıkı sarılır, bu onları korumaktan
ziyade, kendi varoluş sebebine dair ufak bir ipucu bulmak içindir. Böyle
durumlarda, hayal kırıklıklarınızdan yeterince sıyırılıp bir an evvel
başka flörtler arayıp nihayetinde evlenirseniz, Yengeç burcu anneniz us-

39
taca, özde Ku Klux'lara benzeyen, ama olumlu anlamda ayrımcılık ser­
gileyen bir klanın parçasıymış gibi hareket ederek dünyanın en tatlı, en
yardımcı, en fedakar kayınvalidesi haline döner.
Buna rağmen, onun kendilerini güçlü ve yarış atları kadar sağlıklı
hisseden, ama aslında zayıf, hastalıklı veya deliliğin ya da ölümün eşi­
ğine gelmiş olmalarına rağmen sadece baskıcı kocalarından çok yaşayan
Rose Kennedy stili bir anaerkillik mensubu bir dizi kadından gelmiş ol­
duğunu anlamanız lazımdır. O, profesyonel sperm vericileri (kocalar)
yardımı ile kan bağlarını sürdüren kadınların oluşturduğu upuzun kuy­
ruğun sonudur. Büyük-büyük-büyük büyükannenizin eski bir odun so­
basının yanında, etrafını yaşları üç yaşla kırk arasında değişen otuz veya
kırk çocuğun sarmış olduğu köşesi yırblmış eski siyah beyaz bir fotoğ­
rafını annenizin çatı arasında bulabileceğinizden emin olabilirsiniz. Ve
bu yaşlı kadının kucağında çocuklardan üç yaşında olanı oturmaktadır.
Yüzünde dişlerini sımsıkı sıkmış bir gülümseme vardır. Nerdeyse onu
kucağındaki veleti çimdiklerken ve vantrilog gibi şöyle söylediğini
görüp işitebilirsiniz; "Kıpırdama Bradley! Cici amca bizim resmimizi
çekmeye çalışıyor" .
Yengeç anne fotoğrafın ortasında bulunmak, aileyi sağlam tutmak, er­
keklerin de kendilerini ailenin akıllı, yapısal belkemiğini temin eden
patronlar olarak düşünmelerini sağlamak için şartlandırılmıştır. Yengeç
burcu anneniz bunun yalan olduğunu gayet iyi bilir, ama ona, kişisel ha­
yatında o egoyu baştan sülfrik asitle yıkama dürtüsüne karşı koyamasa
bile, toplum içinde aptal erkek egosunu desteklemesi öğretilmiştir. O çe­
kirdek ailenin resmi sosyal kurallarına itaat etmek için programlanmış­
tır, ki böylelikle nükleer bir savaş sırasında bile hindi doldurmaya devam
edebilir. Böylece yemek masasına kişisel kimliği mutfak önlüğünün ar­
kasına tıkıştırılmış bir şekilde gelir. Bu nedenle ailenin kutsallığına iliş­
kin size peşpeşe çelişkili mesajlar gönderiyorsa, buna katlanmak duru­
mundasınız.
Yengeç burcu annenizden komik bir çeşit mızmızlanan, hassas, ama
güçlü bir dayanıklılık alırsınız.
Scarlett O'hara'nın bahçede bir daha asla açlık hissetmeyeceği için

40
yemin etmesi gibi, Cebel-i Tarık Kayası'nı bile aşındırabilecek tuhaf bir
sabırlılıktır bu. Hastalık sınırındaki davranışlanna rağmen size sorun­
ları çözme yeteneğini vermiştir. Böylece, belki de ondan aldığınız bu
özelliğinizle, başkalarının üç metrelik sopayla bile dokunamayacağı iş­
leri (veya ilişkileri) üstlenmeye can atarsınız. Yengeç burcu anneniz Cen­
giz Han'ınk.ine benzer bir ihtirasla cehennemi insan ırkının başına yıkma
arzusu ile akıldışı bir şekilde telefona cevap verme korkusu arasında
gidip geldiği gibi, siz de içinizde, dönem dönem kendi kabuğunuza çe­
kilip saklanma ihtiyacıyla kesintiye uğrasa da, dünyaya damganızı vur­
mak için şiddetli bir arzu duyduğunuzun farkına varacaksınız. Bu arzu,
işkoliklikten agorafobiye kadar giden dengesiz bir tereddüte işaret
etmez; bu iş hayatına ilişkin ihtiraslarla mahremiyete sağlıklı bir şekilde
saygıyı uyumlu hale getiren tam dengeli bir hayatın temelini oluştura­
bilir.
Toplum şimdilerde ne derse desin, Yengeç burcu annenizden, bir
çeşit kişisel tatmin ve kalıcı duygusal bağ oluşturma ihtiyacını alırsınız.
Tüm bunlar, gayet tabii, annenizde mevcuttur, ama sizin bunları başka
birileriyle elde etmek için küçük bir savaş vermeniz gerekecektir. Yengeç
burcu anneniz size gözünüzü yoldan ayırmadan, çılgın bir yolcunun
arka koltuktan sıçrayıp direksiyonu kavramaya çalıştığı zaman bile kont­
rolünüzü nasıl kaybetmeyeceğinizi öğretti. O size, başkalarının size ih­
tiyacı olduğunda, kendi çılgınlıklarıyla uğraşırken aynı şekilde size
destek olmamış olsalar bile, onlann yanında olmayı öğretti.
Size ev yapımı bir pizza yapamadıysa da, o size, kendi tuhaf ve deli
işi yöntemleri ile, beslenme ile ilgili her şeyi öğretti. Kendisi Tabiat Ana
olmasa bile . . .

41
ASLAN BURCU ANNE

Aslan burcu anne The Brady Bunch dizisindeki gibi mükenunel -düzenli,
neş'eli ve kadınsı- bir anne olmak için kahramanca çabalar. Ama çocuk­
lar büyüdükçe, onu çoğunlukla pantalonla dolaşırken görmelerinin se­
bebinin evde sadece onun pantalon giymesi olduğunu anlarlar. O, bütün
ev ahalisinin ruhunu canlı tutmuştur, gayet tabii bunun asıl sebebi, ko­
casının çok çıtkırıldım olmasıdır -ilginç bir durum, yeni halının üzerinde
gezinen yavru köpeğe ne kadar dikkat edilmesi gerekiyorsa o çıtkırıl­
dıma da hala o kadar dikkat etmek gereklidir. Küçük altın küpeleri ile
ona sadece Bayan Yetenekli deyin. Genelde evin istikrar modeli olan ki­
şisi Aslan burcu annedir. Babanın yaphğı hiçbir şey artık onu şaşırtmaz
ya da ona tuhaf gelmez. O tüm bunların olacağını evliliklerinin daha ilk
yıllarında gördüğü için, artık katı, sarsılmaz, esnek olmayan ve kont­
rolcü birisi gibi görünmektedir. Babanıza hiçbir şekilde ve asla güvene­
meyeceğinin farkına vardığı o ilk yıllarda onları izleyebilseydiniz, size
hem anne hem de baba olmaya neden karar verdiğini daha açık anlaya­
bilirdiniz.
Ama erkekler bir Aslan burcu kadını için hala çok önemlidir. Kendi­
sinin gizli bir lezbiyen olmadığını, çekici olduğunu ve erkekleri de çe­
kici bulduğunu bilmek onu rahatlatır. Tam anlamıyla bir kadın olmak
onun için önemlidir, ve müzik setini tamir ettirmek ya da çatıyı onar­
mak için her ne kadar mavi yakalı işçileri tutsa da, tüm bunları kendisi­
nin de yapabileceğini bilmenizi ister. Aslan burcu anneniz güçlü bir
kadın rol modeli için güzel bir örnektir. Eğer onun kızıysanız, erkeklerin
kendilerine olan güvenlerini sarsmaya çalışan o kadınlardan olmadığı­
nızı ispatlamak adına her türlü aşırılığı yaparsınız; oysa siz sadece erkek

42
hormonlarından modern bir biçimde payını almış, kendine güvenen, be­
cerikli, modern bir kadınsınız. Eğer onun erkek çocuğu iseniz, er ya da
geç, kendi ihtiyaçlarınızla yüz yüze gelecek ve o göz kamaştıran bayan
egemeni arayıp bulacaksınız. Aslan burcu anne oldukça sevecen ve sı­
caktır. O güçlü ve dirençlidir. Çiftliği ve şirketi kolaylıkla idare ederken
saçını en düzgün bir şekilde ayırabilir. Ağladığını pek görmezsiniz,
çünkü yaşama karşı olumlu bir tutumu vardır. Hayata "haydi kalkıp işe
koyulalım" tavrı ile yaklaşır. Bazen saltanattan düşmüş görünümü olur
ve zaten bir şekilde, devrimden sonra sığınmak için kendine yer arayan
bir asil gibidir. Bu sebeple bazen onda hüzünlü bir ihtişamın dokunu­
şunu görürsünüz. O, artık Hollywood hayalleri gerçekleşmeyince ev­
lenmeye karar vermiş bir eştir, dükalığı olmayan bir düşes, genç yaşta
tanınmış ve ümit veren bir kişiyken şimdi hala güçlü bir asalet ve krali­
yet vakurluğuna sahip biri. Size kendi yerinizi nasıl elinizde tutabilece­
ğinizi ve kendi alanınızı nasıl sürdüreceğinizi öğretir. Bunu, size
tamamen teslim olmadan yapar.
Yaşınız büyüyüp kendinizi besleyebilmeye başladığınızda o annele­
rin en sükselisi ve mahalledeki tüm çocukların imrendiği biri olur. Muh­
temelen sadece kek pişirme rutininden dolayı değil, arkadaşlarınıza
onları büyük insanlar yerine koyarak sıcak ve dostça yaklaşmasındandır.
Lise çağlarınızda sizinle ve flörtlerinizle yarışmaya başladığı za­
manlarda bu size fazla gelmiştir, ama o size içinizdeki gururu ve ego­
nuzun gücünü gösterdi. Ah, onun kendisi ile meşguliyetindeki kararlı­
lığından ve ne kadar özveride bulunursa bulunsun göğsünü kabartarak
kendisini ön plana çıkarmasından nefret etme dönemi geçirdiniz, ama
onun kendisine olan saygısının yüksekliğinden dolayı onu takdir etme­
lisiniz.
O, büyük olasılıkla, kadınların ailenin sabit merkezini teşkil ettiği,
baba figürünün kesinlikle belirgin olmadığı anaerkil bir soydan gel­
mektedir. İster bir hayal olsun, ister olmasın, Aslan burcu anneniz sizde
kadınların güçlü, sadık, istikrarlı ve akılı başında oldukları ve erkeklerin
de heyecan verici, çocuksu, asla tümüyle güvenilmez, ama eğitilebilir ol­
dukları ve az çok kontrol altında tutulmaları gerektiği şeklinde bir kav-

43
ram oluşması için ilk temeli attı.
Pısırık, bağımlı bir kadın olmamak veya sürekli sorumlulukların­
dan kaçan adamların eteğini yakalamaya çalışırken tepesinden bebelerin
sallandığı pasaklı, şirret bir kadın olmamak ona aşılanmıştır. Sizin As­
lan burcu anneniz yüksek konumlarda oılacak şekilde yetiştirilmiştir;
onun çocuklarına bakacak dadıları olacak, çocukları ile biraz mesafeli ola­
cak, kendisine ait birkaç şeyi kendisine saklayacaktır. Kendi isteğine bı­
rakıldığında o, sevecen ve destekleyicidir ve sizle yarışmayacak veya size
karşı acımasız olmayacak, yaratıcılığınız ve aşk ilişkilerinizde sizi cesa­
retlendirecektir. Elbette o sert Aslan burcu tiplerine de sahip olabilirsiniz.
Onlar ailenin dışında herhangi bir şey başarmak için kendilerine ait bir
hevesleri olmaksızın, çocuklarının canını çıkartır, onları dans okulla­
rında, Fransızca derslerinde, buz pateninde ve keman derslerinde bitap
düşürür ve buna rağmen kendileri olmaksızın bir şeyler yapamamaları
veya başaramamaları için onları engellerler. Sizin anneniz katı ve talep­
kar, manasız bir şekilde egoist, korumacı ve yaşından şikayetçi, sizi zor­
layan ve tüm acımasızlığını, başarısızlık korkularını sizin üstünüze yan­
sıtanlardan olabilir.
Bu nedenle, hiçbir şart altında Aslan burcu annenizin tek ilgi odağı
olmayı kesinlikle istemezsiniz. Sizi en önemli odağı yaptığında aman
dikkatli olun. Zira o zaman, farkında olmadan sizi, ille de sizin olmanızı
istediği değilde kendisinin olmak istediği her şeyin görüntüsüne klon­
lama girişiminde bulunmuştur. En sonunda kendinizi büyük bir ruh çö­
küntüsüyle psikiyatriste doğru sürünürken bulduğunuzda tek fark
ettiğiniz şey, asla var olmadığınızdır.
Dolayısıyla, annenizin kendi anne imajına saplantısı olmaması sizin
için bin kere daha iyidir.
Kendi istediklerine sahip olduğunda siz de ondan, kısmen onun sizin
için sağlıklı ve güçlü bir rol modeli olmasından, kısmen de onun elinde
olmadan herkese uyguladığı güç ve kontrole karşı kendinizi savunma­
nızdan ötürü, kim olduğunuzu, kendi yolunuz ve kendi kişisel yönü­
nüzün ne olduğunu öğrenirsiniz.
Ama kişisel gururunuzun olması gerektiğini de anlayacaksınız.

44
Bunun egosantrik yönünü tamamen onaylamayabilir ve kendi bencil ih­
tiyaçlarınızı kabul etmek durumunda kalmaktan nefret edebilirsiniz, zira
baskın bir cadı olarak görünmek istemezsiniz. Hatta tüm kadınların bas­
kın tarafından nefret ettiğinizi düşünebilirsiniz. Ama annenizden size
kalan miras, ondan ayrı bir fert olarak kendi amacı ve doğrultusu olan
kendiniz olma duygusudur.
BAŞAK BURCU ANNE

Başak burcu anne bir yeri ağrıdığında hemen bir aspirin alıp, sonra mut­
fağa girip veya sahneye çıkıp harikalar yaratabilir. İlaç? Başak burcu için
ilaç?? Hiç böyle bir şey duyan olmuş mudur? Başaklar hap içmezler!
İlaca dokunmazlar. Bedenleri Colorado' da bir yerlerden akan billur dere
kadar katıksızdır. Ama hayır -Başaklar, hepimizin sevdiği gibi-sanki
uyuşturucu açlığı çekermişçesine çikolata yerler, sigara içerler ve kah­
veleri mideye indirirler, şayet bir Başak burcu anneniz varsa, bir Aziz' in
küçük perilerinden birinin soyundan gelmiş olduğunuza inandırılmış­
sınızdır. Şafakla birlikte kalkıp kahvaltı hazırlayan, işleri gören mutlu
küçük bir karınca. Pek tabii ki o asla boş durmaz, zira genelde kötülük­
leri getiren şey meşguliyetin olmamasıdır. O, sahip olabileceğiniz mü­
kemmele en yakın annedir, sadece Meryem Ana' nın kendisi değildir.
O, rolünü çok ciddiye almıştır ve pencereye yapışmış vaziyette dür­
bünüyle sizin refahınızı kollamaktadır. Çoğu zaman sizin için neyin iyi
olduğunu sizden daha doğru bilmiştir ve dedikleri de çoğunlukla onun
dediği şekilde olmuştur. Bu zamanla oldukça sinir bozucu olabilir, zira
sanki beyninize giden bir yol açmış da orada olan bitenleri sizden daha
net görebiliyormuş gibidir. Bir zaman sonra artık bu karmaşayı bile te­
mizlemek istemezsiniz, nasılsa o er ya da geç kuyruğuna bir süpürge
bağlamış şekilde gelip tüm çöpünüzü atmanıza yardım edecektir.
Yardım. Annenizin tüm yapmaya çalıştığı bundan ibarettir. Onun
içinde kötülük yoktur. Eğer Profesyonel Hemşire değilse bile öyle yara­
tılmıştır, zira günde yirmi dört saat göreve hazırdır - ve bir anda mut­
fak bir acil servise, yemek odası da ameliyathaneye dönüşür. Küçük
yara-berelerden en büyük ameliyatlara kadar Hemşire Anne oradadır.

46
Kuşkusuz bu küçük bir sakınca olabilir. Bir yerinize kıymık battı­
ğında bile kopardığı kıyamet kendisine ihtiyaç duyulduğunu hissetme­
sini ve ona ihtiyaç duyduğunuzu size bildirmesini sağlamıştır, ama bu
size o Küçük Civciv* bilincini verir, ve siz artık, sadece her şeyin düzgün
gittiği zamanlarda kendinizi istikrarlı hissedersiniz. Ama küçük bir en­
gelle her şey tekrar tersine dönebilir. Bu yüzden o, aynı zamanda leb-i
derya bir mülk sahibi olma hissi veren bir istikrar duygusunu size geçi­
rebilir. Bu çok rahatlatıcı bir istikrar duygusu değildir; her zaman tetik­
tesinizdir, deniz fenerinde yaşayan insanlar gibi . . .
Başak burcu anneniz çok az rol yapan veya kibirlenen küçük çalışkan
bir bal arısıdır. O sizin süssüz annenizdir. Parfüm ve pudradan oldukça
arınmış, Sophia Loren stili içten bir köylü güzeli gibidir o. Bezelye çor­
bası kadar hakikidir ve çok nadiren kontrolünü kaybedip aşırı sinirle­
nir; erkekler konusu hariç . . .
Bu noktada ona güvenemezsiniz. Aklı başında değildir. Söz konusu
onu zehirleyen babanız veya güncel aşkı olduğunda değişir, sizi fela­
ketlerden koruyan o kişi değildir artık. Onu dengeli, aklı başında gör­
meniz, onun için önemlidir. O haklı olarak, insanlara elini uzatmaktan ve
savunmasız kalmaktan korkar, bir de acıklı hikayeleri olan erkekleri ken­
dine çekmekte ustadır. İki yudum biradan sonra hamile kalan tipler­
dendir. Bu nedenle hepimizden daha fazla korunması gerekir. Sizi hayal
kırıklığına uğratmak ve tiryaki olduğu şeyleri açık etmek istemez.
Pek tabii, çok özenlidir, sizi lifle kulaklarınızın arkasına kadar yıka­
mak için elinden geleni yapar ve sebzelerinizi yemeniz için size şarkılar
söyler. Ve birilerini memnun etmek için deli gibi ortalarda helak olma­
yıp sallanan sandalyesinde oturduğu zamanlar, ayaklı bir kütüphane,
sözlük veya ansiklopedi gibidir. Net ve öz, canlandırıcı ve gerçek, açık
sözlü ve çoğunlukla başkalarına aktarmak için dağarcığınıza koyabile­
ceğiniz özlü tavsiyelerle doludur. Ama işte sorun yine buradadır. Siz
asla onun kadar haklı olamazsınız.
Her zaman ağırbaşlı, şakadan anlamaz değildir, aslında inanılmaz

• Cesareti öğütleyen bir çocuk hikayesi

47
tatlı ve naziktir. Size kurbağa yavrunuzu ayakkabı kutusuna yerleştir­
mekte ve ona krallara yakışır bir cenaze töreni yapmakta yardım eder
ve siz kurbağayı arka bahçede gömerken döktüğü gözyaşları gerçektir.
O naziktir. Ondaki kırılgan tarafı da görürsünüz. Ortada hiçbir şey yok­
ken ağız dalaşına girmiş, aşırı öfkelenmiştir ve eğer kendini kaphrdıysa,
insanların (ve dolaylı olarak tabii ki sizin) niçin onun çizgisinden git­
mediğini inceden inceye araştırır.
O bu kafadayken onu hiçbir şey tatmin etmez ya da rahatlatmaz. Ba­
şınız dertteyken sizi kurtarmak için akıl vermiş, çıkmazdan kurtulma­
nız için yardım etmiş ve gerçekte ne çok seçenek olduğunu göstermiş
olabilir, ama bir kabahatiniz olduğunda hiç ondan yardım alabildiniz
mi? Nazik ve hoşgörülü olabilmiştir, başarısızlıklarınızı en aza indirge­
yebilmek için pratik tavsiyeler vermiştir, ama vay be!, kabahatlerinizi
nasıl da çarpıtarak olduğundan büyük gösterebiliyor ve kendinizi bir
sürahi erik şurubunu kaldırıma dökmeden taşıyamıyacağınızı hissede­
cek hale getirebiliyor. Bu yolla yetenekleriniz ve akıl sağlığınız hep sor­
gulanmışhr.
Onun herkesi sorunlu hale getirme eğilimi mi var, yoksa o kalıtımsal
olarak tembel kişileri mi cezbediyor? Sonuçta onun her işi yapmaya gö­
nüllü olduğunu gördüklerinde, sadece yatmaya gidip onun çöpleri at­
masını ve hasta odasına çay getirmesini bekliyorlar.
O başka türlüsünü bilmez. Her zaman yaralıları tedavi etmiştir ve
gerçekten de iyi, sağlıklı, güçlü ve aklıbaşında olduğunuz takdirde ne
yapacağını bilemez. Ama o kendine saygısı aşırı olmayan, samimi ve
mütevazı biridir. O insanlara sevgi duyar ve arkalarından çok kötü ko­
nuşsa bile onlara karşı ilgili davrandığı için arkadaşlarınız tarafından
çok sevilir. Bundan önceki hayatlarından birinde bir ortaçağ manastı­
rında tövbekar bir rahibe olarak yaşamış olması çok muhtemeldir, zira
suçunun bedelini ödeyip azizler listesine girebilmek için bu hayatta geç­
mişteki reenkamasyonlarından daha çok gayret ettiğini herkese ispatla­
maya çabalar gibidir. Ve pek tabii, siz de öyle yapmalısınız. O ne kadar
kutsal hale dönüşürse, sizin de filtresiz Camel sigarası içme isteğiniz o
kadar çok artacaktır.

48
Ondan ne alırsınız? Bir kere, hata yapma korkunuz ondan geçmiş­
tir. Güçlü bir netlik duygusu da -konunun en can alıcı noktasına parmak
basma beceriniz de- kalıtımsal olarak annenizden geçmiştir. öyle ki, evi­
nizi Sağlık Bakanlığı yetkilileri el koyuncaya dek pis ve bakımsız bıra­
kabilir, sonra da beş vitesli nükleer bir elektrik süpürgesi haline gelir,
evinizi Papa'nın bile gelip yerleri yalayacağı kadar temiz bir saray haline
dönüştürürsünüz -bu özel bir niteliğiniz, çünkü Başak burcu bir anneye
sahipsiniz.
Onun en büyük korkularından biri sizin aylak bir insan haline gel­
meniz, dolayısıyla periyodik olarak çalışıyor rolü yapmanız, bu arada
kendinizi şekerle beslemeniz ve bilgisayar oyunları oynamanızdır. Oysa,
onun iş ahlakı çok güçlüdür. Ondan bir köylü sadeliğini, disiplini ve in­
sanların tüm hayatları boyunca çalışmaları gerektiği inancını ve başka­
larının sizin yerinizi almasını istemiyorsanız, daima kendinize düşen
işleri yapmanız gerektiği bilincini alırsınız.
Ondan apaçık gerçeği, dosdoğru, laf olsun diye olmayan bir biçimde
sevmeyi alırsınız. Ondan tüm tuğlalar ortaya çıkıncaya kadar badanayı
kahve molası bile vermeden kazımak gibi tuhaf bir kabiliyet alırsınız.
TERAZİ BURCU ANNE

Terazi anne yetmiş sekiz yaşında bile hoş olacaktır, muhtemelen güzel­
liği konusunda hala kompliman yapılması için fırsat arayacaktır. Oku­
lunuzun ya da işyerinizin faaliyetlerine katıldığı zamanlardaki o çekici,
nazik tavrı her zaman var olacaktır. Onu Saddam Hüseyin'le aynı odaya
koyun; on dakika sonra Saddam'ı onun kolası için buz bulmak üzere ko­
şuştururken bulursunuz. Cinsiyetleri ne olursa olsun flörtlerinizi baştan
çıkartacağını zannederken, onun bir noktada onları kendi şirin yöntem­
leri ile yönlendirmeye veya idare etmeye çalıştığını görürsünüz. Sıcak
ve renkli bir kişi olarak daima sizin sosyal hayatınızın gelişmesinin ar­
kasında olmuştur.
Sizin ve diğerlerinin dengeyi bozmasını önlemek için elinden gelen
her şeyi yapmıştır, bu davranışı her ne kadar baskıcı veya kısıtlayıcı gibi
görünse de, gerçekte ailenin olabildiğince birbirine tutunmasının sebebi
budur. O, kendisini kişiler arasında paralasa da, daima insanları birbir­
lerinin yüzüne bakabilecekleri şekilde tutan bir tutkal gibidir.
Astroloji kitapları onun uyumun fotoğrafı olduğunu söylerler. O
bütün komşularınıza şerbet dağıtan, tatlı, candan bir insandır. Onun gö­
zünde siz hiç hata yapmazsınız. Siz onun buzlu gözlerinin ışıltılı gözbe­
beğisiniz. Tatil için geldiğinizde yanaklarınızı mıncıklar, bir şeyler
mırıldanır, sonra da işinin başına döner. Sizin gelişiniz onun işini tam
olarak aksatmaz. Size en sevdiğiniz yemek olan rostoyu hazırlamakla
meşguldür. Ama tatil bittiğinde ve onun evinden ayrılıp dönüş yoluna
koyulduğunuzda, her ikinizine de biraz burukluk hissettiren, onun gü­
lümser yüzünün altında, bir mesafe, bir boşluk hissedersiniz. Onun hoş
gizeminin altında belirgin bir huzursuzluk hali vardır, hani doktorun

50
kötü bir haber vermesi ve hiç kimsenin bunu hastaya söylemek isteme­
mesi gibi. Sanki hep iki kişinin birbiri ile çarpışmasını bekliyor gibidir.
Babanızın kızmasını önlemek için insanoğlunun yapabileceği her şey
yerine getirilir. "Şşşt-çocuklar babanız uyuyor. Sessiz olun! Bakın o çok
yorgun. Tanrı aşkına sesinizi kısın -babanız telefonda." O karışıklıkları
çözmüş ve kendisine bütün üçgenlerin tepe noktası olmak gibi bir po­
zisyon yaratmıştır. Herşey papatyalar ve mutlu yüzler ve şirinliklerle
doludur. Bütün ev ahalisi bekli de toz yuvası içinde perişan olurken, an­
neniz orada bir yandan hediyeleri paketlemekte, bir yandan da neşeli
bir şekilde "Deck the Halis" (salonları süsle) şarkısını söylemektedir.
Onun sakarin kullanmayı reddetmesinin kaynağı ne ola ki?
Sürekli başkalarının gazabından kaçtığı için sinsi ve manipülatiftir.
Ve ona alenen karşı koymaya cesaret ederseniz, daha da tatlılaşır, daha
da ölümcül bir masumiyet sergiler ve sonunda siz de ona katılırsınız. Al­
tınızı oymak için "tamamen unutkanlıkla" yapacağı çocuksu, tehlikesiz
küçük şeylere, orada burada "unuttuğu" öte beriye tahammül etmeniz
gerekecektir, zira her türlü ufak tefek hileye başvuracaktır.
Anne katilleri söz konusu olduğunda, Terazi anneleri diğer burçlarda
olanlardan daha fazla cinayet işlememişlerdir, ama onlar kendi çocuk­
larını ana katili olma raddesine getirirler. Şayet Terazi bir anneniz varsa,
özellikle ikiniz hayatınızın en kötü kavgasını yaparken size ev yapımı
fındık ezmesi kavanozunu uzattığında, sizi ne kadar öfkelendirebile­
ceklerini bilirsiniz. Bu tür uzlaşma rüşvetlerine dikkat edin. İçinden canlı
bir yılanın atlayabileceği korkusu ile kavanozu açmaya tam cesaret ede­
mezsiniz. Böyle bir şey sizi ferahlatırdı. Ama Terazi burcu annenizle bu
böyle olmaz. Size sürekli süslü kartlar, Afgan işi danteller göndermeye
devam eder, oysa siz o sırada bilirsiniz ki aşağılarda, derinlerde bir yerde
o homurdanmaktadır.
Onun sorunu, davranışları dolayısıyla sizden, babanızdan ve diğer
herkesten nasıl bir tepki alacağının onun için çok önemli olmasıdır. Bu
manada, hassasiyetinde geleneksel bir biçimde kadınsıdır. Yoksa sizi
hasta edecek kadar bencil olamamasından değil. Gerçi bir çok Terazi an­
nesi böyledir. Başkalarına hizmet vermek zorunda kalmış olmak onları

51
öylesine kızdırır ki bu işi kakalıyacak bir enayi bulduklarında hemen
kendilerine çeki düzen verip zevzekliğe başlarlar ve noktasız bir şekilde
kendilerini anlatmaya başlarlar; zira hayatlarının yansından çoğunu baş­
kalarını dinleyerek geçirmek durumunda kalmışlardır.
Terazi anneniz öğle yemeğinizi paketlemiş, arabasıyla sizi okula gö­
türmüş, sonra okuldan almış, babanızın gömleklerini temizleyiciye gö­
türmüş, getirmiş ve akşamüstü saat alhya kadar, kendisi dahil, her şey
mis gibi olmuştur. Ve eğer tüm bu yaptıklarından dolayı sizden bir de­
receye kadar nefret etmediğini düşünüyorsanız, siz delisiniz. Sizi kafa­
sından atıp bütün gün evde yalnız kalmaktan mutlu olur. Ama bir
yandan da evde yalnız olmaya dayanamaz, bu yüzden ya ıvır zıvır işler
yapar ya da birilerine ulaşabilmek için sürekli telefonla konuşur.
Kendisini başkalarına hizmete adamış olma fikri ona korkutucu gel­
mektedir. Bu duruma hem içerler, hem de bunu yapmayı sever. Ama
reddedilmekten her şeyden çok korktuğu için size küfrederek bağırmaya
cesaret edemez. Çareyi sizi çileden çıkartacak kurnazca saldırılarda bul­
mak zorundadır. Ve sessiz Soğuk Savaşı gözardı edip tatillerde birbiri­
nizi yanaklarınızdan öpmeniz aranızdaki sözsüz anlaşmadır. Tabii ki
bunu size aktarır ve siz ondan samimiyetsizliğin katı kurallarını öğre­
nirsiniz.
Bir de saçını başını yolup size emirler yağdıran çığırtkan tarzlı Tera­
ziler vardır, ama bu daha ziyade siz bayağı küçükken olur. Ona tavır
koyup kendi yolunuza gıdebılecek yaşa geldiğinizde, size karşı çok daha
iyi olacaktır. Açık savaşta onlar daha korkak olurlar.
Terazi Burcu size dürüst iletişimden korkmayı öğreterek gerçekten
de sizin başkaları ile ilişkilerinize zarar verebilir. Ve babanızla aranızda
çok sık yaşanan sorunlar ise onun "yardım" amacı ile araya girmesinin
doğrudan sonucudur. Onun nereden geldiğini sürekli kollamanız gere­
kir.
Terazi anne aile içindeki egemen yerini elde tutmaya çalışır. Sorun
onun çok saldırgan ve baskın erkeklerin içinde olmasıdır. Sıklıkla ha­
yalkınklığı hisseder ve bunu fark edilmeden çocukların üzerine taşır. Te­
razi burcu anneleri çocuklarını, kız ya da erkek olsun, evlendirme taraf-

52
tandır ve onları erkeklerin ortalarda olmadığı zamanlarda koca olacak şe­
kilde yetiştirir. Bir Terazi anne en kibar, en uysal erkeği bile hizmet et­
mek zorunda olduğu en mantıksız bir tiran haline dönüştürebilir. O za­
man, o bir Bayan İşkolik olsa bile, hayatının erkeği gözlerinin içine bakıp,
"Tamam bebeğim.. İşinden ayrıl ve bana bak", diyecektir. Bir erkeğin ve
sizin dışınızda, kendisine ait bir benliğe sahip olması çok zordur. Ve ha­
yatı boyunca kontrolü sizden zorla alma teşebbüsü (ki siz kontrol ettiği­
nizi bilmezsiniz, zira bu onun kafasında yarattığı bir şeydir) ile başkası
tarafından hükmedilerek hizmet eden konumuna geçme ihitiyacı ara­
sında zıplar durur.
Bir kez erkekler üzerindeki güçsüzlük duyguları nedeniyle birçok
Terazi kadınının içinde debelendiği ebedi pasif saldırganlığın ilkel ba­
samaklarının ötesine geçebilirse, size diğer insanlara saygı duyma duy­
gusu, kişisel bencil ihtiyaçlarınızın ötesine geçebilme ve tüm duyarlı
varlıkların refah ihtiyaçlarına cevap verme becerilerini geçirecektir. Te­
razi annenizin size aktardığı şey, sosyal, medeni ve mantıklı ilişkiler
kurma yeteneği olacaktır.
Eğer bir Terazi anneye sahipseniz, sizin için hizmet sektörü veya
hukuk işleri uygundur. O takdirde hayatınız diğer insanlarla ilişkileri­
nizle belirlenecek, en azından bir parçanız dünyaya ait olacaktır. İnsan­
larla ilişkilerin mayın tarlasında nasıl davranacağınızı size öğretmekle
büyük bir iş yapmıştır. Sivriliklerinizi törpülemiş, iyi terbiye almış ol­
manın avantajlarını göstermiş ve size ilişkilerdeki konumunuz için, sa­
çınızı başınızı yolmadan, nasıl başarılı bir şekilde mücadele edeceğinizi
öğretmiştir.

53
AKREP BURCU ANNE

Akrep anne bonkördür. O size sırhndaki gömleğine kadar verir ve bunu


yaparken daima gizli bir amacı olmaz. Onun alanına girdiğiniz zaman
arhk onun koruması altında olursunuz, onun her hücresi hiç şüphesiz
annelik içgüdüsü ile doludur. Bu ona kendisinin dişi olduğunu bilen ve
üremenin nelerden ibaret olduğunu çözen ilk dişi protozondan geçmiş­
tir. Bu nedenle, eğer içinde siz varsanız, yanan bir bina bile onun için
hiçbir şeydir.
Size hiç kimse gerçekten zarar vermek için yaklaşamaz -tabii kendisi
haricinde. Akrep annesinin kötü tarafı, eğer söyleneni yapmazsa Pinok­
yo'yu tekrar kukla haline dönüştürebilecek olmasıdır.
Çamaşırları katlarken bir yandan da komşuları gözetler ya da bun­
dan sonra yapacağı ikinci gizli hamlenin senaryosunu hazırlar. Cinsel
hayahnda takınhlıdır, ya kendini suistimale maruz bırakıyordur ya da
kendine zarar verecek maddeler kullanıyordur, ama gerektiğinde ol­
dukça kibar da olabilir. Erkeklerle ilişkisine gelince, bazen bir penis ma­
kinesi haline gelebilir; bunu ya çok sever ya da nefret eder. Gayet tabii,
erkeğe olan ihtiyacının esiri olmak istemez, ama o temelde derin bir in­
sandır ve hayattan vibratörün ona verdiği onbeş dakikalık zevkten daha
fazlasını ister.
Biraz şehvet düşkünüdür -siz dahil, herkesin pantalonunun ağ kıs­
mına bakar-, bu yüzden sıksık kendisini kör etmeyi düşünür ve oral, ana)
veya seksüel olarak tanımlanabilecek her konu üzerine odaklanır. Ger­
çekte, Akrep annesinin hüsrana uğramış olanı, Freud'un, ne kadar haklı
olduğu bir kez daha ispatlandığı için, mezarında sık sık gülümsemesine
sebep olur. Sizin kirli bezleriniz onu rahatsız etmemiş, hatta altınızla

54
daha çok ilgilenmiştir ve böyle durumlarda yetkili kişilerin devreye gir­
mesi gerekir. Cezalandırıcı mıdır? Daha sizin kızarmış poponuzu görür
görmez uyarılan dayakçı tipleri vardır, ama Akrep annesinin cezalan­
dırma şekli çoğunlukla kızmış gibi yaparak belli belirsiz gülümsemek,
ama aynı anda tek bir söz söylemeksizin desteğini tamamen sizden çek­
mek şeklindedir. Sanki ekvator güneşinde kalsa bile hiç erimeyecekmiş
gibi aniden beliriveren buzdan bir heykelle yer değiştirmiş şekilde tam
karşınızda durur.
Buna neden olan suçlar nelerdir? İhanetten Anneler Günü'nde ona
kart göndenneyişinize kadar değişebilir. Kısasa Kısas Kraliçesi Unvanını
elde etmek için fazla bir şey yapmasına gerek yoktur. Yaptığı işlerin lis­
tesi, ne tür bir hamilelik geçirdiğinden itibaren, hepsi ezberlenmiştir.
Onun hislerinin yoğunluğu sinir bozucu olabilir ve artık Sovyetler Bir­
liği de dağıldığına göre, casusluk tekniklerinde onunla yarışacak başka
birisi dünya üzerinde zor bulunur. O sizin ne zaman sigara içtiğinizi
veya ödevinizi yapmadığınızı, ya da hatta kız arkadaşınızla seks yapıp
yapmadığınızı, kapınıza veya yatak örtünüze işaret için bant yapıştır­
madan öylesine bilir. Onun düşündüğünden başkaları eve gelmişse veya
siz onun talimat listesinde veya izin verdiği işler arasında olmayan bir
şeylerle meşgul olduysanız kokusunu hemen almıştır.
Böylelikle odanızın tepesinde o süper marketlerde bulunan TV ka­
merasıyla yaşamaya alışmışsınızdır ve kırk yılda bir elektrik kesildi­
ğinde, yaptığınız her hareketin, her düşüncenin ve davranışın o teybin
üzerine kaydolup Akrep annenizin zihnine doğrudan ve otomatik olarak
iletilemeyişinden büyük bir rahatlama duyarsınız.
Ondan aldıklarınızla artık kendi içgüdülerinize güvenmezsiniz. Kor­
kak ve savunmacı, sinsi ve çıkarcı birisi olmuşsunuzdur. Ya da çıkarcı­
lıktan çok nefret ettiğiniz için, diğer uca gidip herkesin üzerine bastığı ve
sizden faydalandığı idealist bir pısırık haine dönmüşsünüzdür. Bu aşırı
uçlar arasında bocalayıp durursunuz. Baştan çıkartıcı, manipülatif in­
sanlar sizi cezbeder ve öyle ki, yanlış renkte bir kilot alabileceğiniz kor­
kusuyla alışveriş yapamama durumuna düşünceye kadar kişisel karar
verme mekanizmanızı ve zevkinizi kaybedersiniz. Kendinizi Biri Bizi

55
Gözetliyor Evi'ndeymiş gibi hissedersiniz ve o kahrolası kameranın gö­
rüntü alanından beş dakikalığına bile çıkmış olmak hoşunuza gitse de,
etrafınızda sürekli olarak sizi anneniz gibi gözetleyen birilerini ararsı­
nız. Asıl gülünç olan ise, özelinizi korumak için tüm bu haykınşlarınız,
sizi her şeye bumunu sokan fevkalade meraklı birisi haline getirebilir.
O, yatağa atılmak isteyen ve karşılığında kadınlara karşı pek verici ol­
mayan erkeklerle dolu bir dünya da yaşayan bir dişidir. Gördüğü işler
için ödeme yapılması talebinde bulunma hususunda kendi kendisini
eğitmesi gerekmiştir. Elbette bütün hayatı boyunca uygun olmayan ta­
leplerden kaçabilmiş değildir. Cinsellik onun hayatında ilişki kurma tar­
zının önemli bir parçası olmuştur. Çok küçük yaşlardan beri cinselliği­
nin farkındadır. Ve büyükanne ve büyükbabalarınız onun bu dürtüsel
eğilimlerine katkıda bulunmuşlardır. Cinsellik açısından tatminkar, den­
geli ve çok sadomazoşist olmayan bir evliliğin ürünü olma şansına sa­
hipseniz, o zaman Akrep anneniz evin içinde sonsuza dek süpürgesinin
üzerinde uçuyor olmaz. Akrep anneniz ne kadar çok takıntılıysa, cinsel­
lik açısından tatmin olmamış olduğu konusunda o kadar çok emin ola­
bilirsiniz. Bu babanızın kabahati olabildiği gibi, onun cinselliğe ilişkin
duygu karmaşası ve/veya cinsi tatmin konusunda babanıza bağımlı ol­
masından ötürü de olabilir. Cinsellik alanındaki sağlığına ya da hastalı­
ğına neyin etki ettiğini tam olarak anlayabilmek için onun anne-babası­
nın cinselliğe yaklaşımlannı, onun dinini, buluğ çağında egemen olan
toplumsal töreleri de hesaba katmanız gerekir.
Tüm bunlardan ne çıkardınız? Yoğunluk, yaratıcılık ve disiplin.
Hayat oyununun nasıl oynandığını öğrendiniz. Mermilerden nasıl ka­
çacağınızı, olası bir deprem için yedek su ve yiyeceği nasıl depolayaca­
ğınızı, her şeyi alın terinizle nasıl kazanacağınızı öğrendiniz. Kendi
çıkarlarınız için insanlan kullanmayı, daha sonra da soğukkanlılıkla on­
lara sırtınızı dönmeyi öğrendiniz. İnsanlara heyecan duyarsınız; kulla­
nabileceğiniz kişilere karşı baştan çıkartıcı olursunuz.
Akrep annenizin tavırlan, bir doktorun ölümcül tahmininde olduğu
gibi, en karanlık şeylerden, Scarlett O'Hara'nın o kahrolası atı ağzından
köpükler gelip yerlere yuvarlanıncaya kadar kamçılaması, eve -Allah'ın

56
belası- Tara'ya dönmesi ve tekrar toprakta pamuk yetiştirilmesini sağ­
lamasında gösterdiği kesin kararlılığa kadar değişen geniş bir yelpaze
içindedir.
Bu nedenle, eğer kendinizi tehlikeli bir durumdan bir diğerine so­
kuyorsanız, muhtemelen annenizin bebekliğinizdeki ruh halini yeniden
sahneliyorsunuz demektir. Bunun kötü tarafı, sizin güvenlik konusun­
daki görüşünüzün kasvetli olmasından, bir uçak evinizi bombalamadığı
halde ruhsal durumunuzun bozulmasındandır. Tabii tüm bunlar tedavi
öncesindedir. Zira bir kez annenizin hediyesini kabul etmeyi becerebi­
lirseniz, kendinize zarar verme alışkanlığınız yarahcılığa dönüşür ki o
zaman tüm gece uykusuz kalır şiirler yazarsınız. İmkansıza olan aşkı­
nızı bu kadından alırsınız ve bu size kırkbeş kiloluk zayıf bir yaratıktan
yaman bir denizciye veya dört-göz, yassı memeli, ezik bir kütüphaneci­
den Mama Italiana'ya dönüşme dürtüsünü verir.
Bu demek değildir ki tüm Akrep anneleri çocuklarını yer. Sizinki
köpek balığı durumunu size geçirmemek için çok gayret etmiştir, ama
Bir Nisan' da size öldüğünü söyleyen sahte telgraflar göndermek gibi
eşek şakaları yapmaktan da kendini alakoyamaz. Siz sürekli olarak 5 da­
kika daha yaşamanız lütfedilmiş gibi bir ürperme hissedersiniz. Eğer bir
Akrep anneniz varsa, siz küçük bir tırhlsınızdır ve bir kez kendinizi
kahvaltıda yenmiş olmaktan kurtarabilirseniz, şehrin en güzel kelebeği
olacağınızdan şüpheniz yoktur.

57
YAY BURCU ANNE

Şimdilerde fast-food zincirleri popüler olduğundan beri Yay Anne ni­


hayet kendine gelebildi. Onun çok güzel, güçlü analık içgüdüleri vardır,
ama körükörüne de itaatkar bir eş değildir. Bebeğini beş kat battaniyeye
sarıp fırtınada yola koyulur, mama saatinde de bebeğin biberonunu ara­
banın çakmak gözünde ısıtır. Adet dönemi dahil. yerinde duramaz. Size
hamile kalabilecek kadar yatağın içinde nasıl durabildiği merak konu­
sudur. Elbette kalmıştır, ama bahse girerim ki, anneniz hamile olduğunu
anlar anlamaz, daha siz ana rahmindeyken, kapalı bir jiple ya da bir taşra
otobüsünde dağ, tepe oradan oraya hoplayıp zıplamışsınızdır. Kesin­
likle o şehirden bu şehre zıplarken altınız tuhaf yataklarda değiştirilmiş
ve daha küçücük yaşlardan itibaren yeni ufuklar keşfetmişsinizdir.
O ancak Noel Anne' de olabileceğini düşlediğiniz özelliklere sahiptir;
vurdumduymaz, erkeğine yardımcı, küçük cücelerin hepsine Kuzey
Kutbunun altını üstüne getirmelerine izin veren ve buna rağmen -belki
de biraz alkolün veya Tanrı'nın ya da her ikisinin birden etkisiyle- hala
neşeli tavırlarını sürdürebilen bir kadındır o; felsefesi "kimseyi takma­
yın, hayat bir oyundur, içinizden ne geliyorsa onu yapın, hayatı zorlaş­
tırmayın ve daima en iyisini umut edin" dir. Okul Aile Birliği'nin
hararetli konuşmacısı olabilir ya da matematik hocanıza pis herif diye­
rek sizi utancınızdan yerin dibine batırabilir. Arkadaşlarınız onlara ku­
zenlerinizmiş gibi yakın davranıyor olmasından ötürü annenize
hayranlık duyarken, onun en yakın arkadaşınıza annesinin kasapla iliş­
kisi olduğunu duyduğunu söylemeye çekineceğini de düşünmeyin. Her
şeyi önceden düşünmüş, görebileceğiniz en iyi huylu düşmanlık ve sal­
dırganlıkların bir kısmını sergilemiştir. Onun bu uçuk kaçık davranış de-

58
ğişikliklerini bir kez affederseniz, harika arkadaş olabilirisiniz.
O kainattaki en şahane ev kadını mıdır? Temizlik açısından karar ve­
recekseniz, hayır. Bazı Yay anneler Omo hastası gibi görünseler de, kim­
senin çok yakından bakmadığı zamanlarda, evde sanki evden kaçıyor­
muş ya da taşınıyormuş veya Komançilerin saldırısına uğrayan bir kamp
alanına gelinmiş gibi bir durum söz konusudur. Ortalıkta yıkanması ge­
reken bulaşıklar, orasından burasından şişler fırlamış, yarısı örülmüş bir
süveter, kitaplıktan alınmış ya da konulmak üzere bekleyen kitaplar ve
bunun gibi tam bir işi yaparken yarım bırakıp bir başka işe başladığına
dair size fikir verecek milyonlarca ipucu vardır.
Buna rağmen eğlenceli birisidir ve kahkahalar attığı zaman rol yap­
madığını bilirsiniz. O hayat doludur ve insanların incelenmeye değer
tüm çelişkilerini, uyumsuzluklarını ve iki yüzlülüklerini sergiler. Daha
da beteri, ahlaksız ikiyüzlü biri rolünü oynayarak onu taklit edebilirsi­
niz. İster ciddi bir Doktor veya kaçak bir akıl hastası olsun, ister kafa­
sında bigudileri, ağzı tıka basa Duncan's Donut dolu olarak konuşmaya
çalışan pasaklı bir tatlı kaçık olsun, o bilge bir ihtiyar kurttur. Şimdi siz
hemen, konuşurken kardeşi için bile gavur ve çingene kelimelerini bol
bol kullanan dar görüşlü bir Yay kadını hayal edeceksiniz. Ama onun
en son görünümü bir Floş Ruayeldir*. Doğru, biraz erkeksidir, dolayı­
sıyla sizin kadın rol modeliniz biraz bıyıklıca kadın jimnastik hocası ti­
pinde olacaktır, ama bu eğiliminden ziyade onun geçmişinden dolayıdır.
Başınız sıkışınca hep yanınızda mıdır? Eh, elbette -kendi tarzında.
Morale ihtiyacınız olduğunda sizi kahkahalara boğar. Neşelenmek iste­
diğiniz zaman aslında komik olan, ama anlatmayı beceremediği muhte­
melen yeni duyduğu bir fıkrayı size nakletmeye çalışır. Şiddettle bir
süvariye ihtiyacınız varsa, dizginleri dağlara doğru yöneltir ve işte o
zaman sizi tehdit eden o kafirin vay haline! Ama hayır, ne akan burnu­
nuzu temizlemek için elinde kağıt mendil peşinizden koşturmuş, ne de
hayatının uyumadığı her dakikasını size sevdiğiniz hangi kurabiyeyi pi­
şireceğini düşünerek geçirmiştir. Bazı yağmurlu günlerde arkadaşları-

* Pokerde en büyük el

59
nızın anneleri okul kapısı önünde ellerinde galoşlarla beklerken siz an"
nesizdiniz.
Bisikletinizle bahçede tur atmış, hamsterinizin üstüne basmış veya
üzerinize kahvesini dökmüş olsa bile, onun "bırakınız yapsınlar" tarzı sa,
dece şefkat göstermeme değildir. O sizin hafif bir soğuk algınlığından ya
da dizinizin çizilmesinden ötürü ölebileceğinizi bir saniye bile aklına ge,
tirmemiştir. Onun hayata bunlardan daha fazla inancı vardır. Doğrudur,
hayatın daha korkunç acımasız gerçeklerine gelince, bu kadarına göğüs
geremediği için, bu durumlarda size inkar edip sıvışma yolunda yardıma
olmuştur. Ama aynı zamanda uzaklara giden bir trene ya da gemiye bin,
meniz ya da okula gitmek veya yeni iş kurmak için iki bin mil öteye ta,
şınmanız için sizi kışkırtır. Sizi "merak ettiği"ni söy]erken tuhaf sesler çı,
karhr, ama aslında merak falan etmez. Bir Yay anneyle en sonunda şuna
inanınnız ki, gökyüzünde ayarlanmış ne kozmik bir uyuma zamanı, ne
kesin öğle yemeği vakti, ne de herhangi bir bitiş zamanı vardır.
Size doğru olana saygı göstermeniz, ama onu bulandırmayacak
kadar da çok korkmamanız öğretilmiştir. Başınız polis veya vergi me,
muru ile belaya girme noktasına gelinceye kadar kurallan biraz esnet,
menize yardımcı olur. Sizi içine düştüğünüz kötü durumdan kurtarması,
olgunlaşmamış davranışlannızı ve disiplinsizliklerinizi mantığa uydur,
ması için her zaman birilerini arar durursunuz. Bir erkek olarak, hatalı
olduğunuz zamanlarda bile sizi destekleyecek bir kadın figürü ararsı,
nız. Sınavlara çalışmanız için yakanıza yapışmış, ama sonra arkasını
dönüp hocanıza midenizin ağrıdığına dair yalan bir not yazmıştır. Böy,
lece siz eğitime teşvik eden, ama bir yanda da otorite figürlerinin nasıl
kandınlabilineceğini öğreten mesajı almış olursunuz . . .
O hayatı, insanlan sever, ama içinden tüm erkeklerin deli olduğuna
inanır. İlişkide bağlanmaktan kaçınan, ama kendilerine bağlanılmasını
isteyen erkekleri bulup onlarla ilişkiye girebilme yöntemlerini kendisine
çok güzel uydurmuştur. Pek çok hayalperest davranışa yol açsa bile,
büyük düşünmeyi ve geniş bir görüş açısı sahibi olmayı öğrenmiştir. Bu
sizin insanlan daha sağlıklı, daha felsefi bir ışık alhnda görmenize yar,
dımcı olur.

60
Onun, sadece zekası ile, espri kabiliyetini yitirmeden, kendini yılan
deliğinde hissetmek yerine gelincik tarlasında farzederek, hmarhaneden
oldukça akıllı bir şekilde çıkmayı başardığını idrak etmelisiniz. Şayet ta­
mamen kendi isteklerine dönük ve kendi yargılannda fevkalade ısrarcı
ise, o zaman her şeyin mübah görüldüğü, maymunların avizelerde sal­
landığı, kanunların ihlal edilmek için yapıldığı ve en berbat davranışla­
rın bile matrağa alındığı, terk edilmekten ölüme kadar her şeye gülünen
uzun bir deliler kuşağından gelmektedir .
Okulu terk eden, atlardan nefret eden, mutfağını tertemiz tutan ve
genelde hiç de Yay gibi olmayan bir davranış içinde olan bazı Yay an­
neler vardır, ama onlar bile sizde aklınızı uyaranlara açmak ve kendi fi­
kirlerinizi oluşturmak için bir arzu uyandırırlar. İleri yaşlarda aşırı
dindarlaşıp, sizin kafirce liberal düşünce tarzınıza beddua etseler bile,
bağımsız düşünce tarzınızı onlardan alırsınız.
Ağzından alevler saçan bir bağnaz haline gelmiş olsa bile, Yay anne­
nizden size yeni deneyimlere açık olmak miras kalır. O size her insanın
sevgiye ve desteğe gereksinimi olduğunu ve herkesin anlaşılabileceğini
gösterecektir. Ondan, konserve açacağını elinize alıp, kapalı olan beyni­
nizi açıp, başınız dik ve neş'e içinde, daha önce yürünmemiş kendinizi
keşfetme yollanna sapma becerisini alırsınızdır.

61
OGLAK BURCU ANNE

Oğlak anne hiç saçmalamayan, katı, kontrollü, buz gibi bir cadaloz
mudur? Yanlış. Oğlak anne çoğu zaman tezgah üzerinde unutulmuş bir
Dove sabunu kadar yumuşaktır.
Elbette Temmuz sonlarında camlarınızı buz tutturacak kadar keskin
bir tarafı da vardır. Ama onun için söylenecekler bu kadarla kalmaz. O,
Yılın Annesi seçilebilmek için her yerde tüm kadınlarla yarışır. Anneliği
hakkında milyonlarca korkusu vardır, bu nedenle onun annelik içgü­
dülerine ilişkin bir espri yapın, bakın ondan sonra nasıl bir hafta boyunca
köpek mamasına talim edersiniz . . . Ve annelik içgüdülerine ilişkin olarak
size ıslak, yağlı bir öpücük kondururken ellerindeki yağı eteği ile te­
mizleyen gürültücü bir köylü kadını olmayı her şeyden çok arzu ederse
de, bunu asla yapamaz. Daha ilk zamanlarda, siz yatağınızda boğulur­
casına ağlarken o bunun normal olup olmadığına bakmak için Doktor
Spock'un yazdığı " Annenin Kitabı"nı karıştırır.
O zaman bile sizin boğularak ölebileceğinize yarı yarıya ihtimal
verir. Oğlak anneniz düşük yapmadan sizi doğurabildiği için çok mut­
ludur ve doğuncaya kadar yaşayabilmiş olmanızı her zaman hoş bir
sürpriz olarak addeder. Pek çok Oğlak annenin öncelikle bir bebeğe ha­
mile kalabileceklerine dair şüpheleri vardır. Ah, elbette "Benim yoktu.
Hamileliğimin her anının keyfini çıkardım" diyenler de vardır, ama pek
tabii ki bunlar yalan söylemektedirler.
Buna rağmen, özellikle siz biraz büyüyüp artık mantıkdışı çocukça
ihtiyaçlarınızın ve kendi ihtiyaçlarının onlara yük olmadığı yaşlarda ol­
dukça iyi birer anne olurlar. Ama o her şeyin yumuşacık, agucuk-gugu­
cuk ve katışıksız olduğu bebeklik döneminde değil. Oğlak anneniz o

62
zamanlar kendi gereksinimleri ile sizin gereksinimleriniz arasında par­
çalanır. Bu onun mücadelesidir. Sadece memeleri süt dolu bir buzdolabı
olmak hususunda isteksiz olmuştur. Kadın olarak bundan daha fazla bir
rolü olmasını arzu ehniştir. Pek tabii, Toprak Ana ya da Bayan Sufle ola­
rak tanınmayı istemiştir, ama çocukları daha pek küçükken, onların sü­
rekli istekleri ve ona düşkünlükleri ile Anne rolünden ayn olarak kendi
kişisel ihtiyaçları için mücadelesi arasında parçalandığını hissehniştir.
Ölmeyerek onu şaşırttığınızı düşünebilirsiniz. Bu size Hayat Gücü
hakkında güçlü bir inanç sunmaz. Aynı zamanda herhangi bir şeye ihti­
yaç duymuş olmaktan dolayı utanç hissedersiniz, çünkü ona olan şükran
borcunuz altında ezilmemeniz için büyük bir savaş verirken, o sizin ya­
şınızda sahip olduklarından çok daha fazlasına sahip olduğunuz için
hiçbir şeyden şikayet etmemeniz gerektiğine inanır. Her ne kadar alkollü
araç kullanmaktan dolayı tutuklandığıruzda kefaletinizi ödeyip sizi ha­
pisten kurtarsa ya da kürtaj için gereken parayı ödese de, sizin bu çok
spontane faaliyetlerinizi hoşgörüyle karşılamaz ve sizi kurtarır kurtar­
maz uzun bir nutuk çeker. O nazik, kendisini başkasının yerine koyabi­
len ve anlayışlı birisi olmak ister ve soğuk ya da duygusuz biri olarak
düşünülmektense sıcak bir ekmek üzerine sürülen tereyağ gibi erimeyi
tercih eder. Birçok Oğlak anne süper sıcak, süper empatik ve süper an­
layışlı olabilmek için üstün bir gayret sarfeder.
Onların içinde bir yer ölüdür, çok uzun bir zaman önce ölmüştür.
Doğal enerjilerinin ve varoluşa olan inançlarının bir bölümü yürümeye
ve konuşmaya başlamadan önce yok olmuştur. Oğlak anneler artık
geçmişlerini cesurca arkada bırakma gayretiyle dimdik yürümeye, er­
keklerle ilişki kurmaya ve okulunuzda anneler için tertip edilen ev ya­
pımı kek yarışmasını kazanmaya çalışırlar.
Hayatınıza katılmak ve böylece ebeveynlerinizin sizin eğitim ve ge­
lişmenizle ilgili olduklarını bilmenizi istemiştir. Böylece o sizin otel uşa­
ğınız, alarmlı saatiniz, dönem ödevi editörünüz, sevgiliniz tarafından
terk edildiğinizde Güzin Abla'nız ve nihayet rehabilitasyonunuzu göz­
lemlemekle yükümlü şartlı tahliye görevlisi ile sizi mıhlayan Bölge Sav­
cısı olur. Eğer onu tek bır sıfatla anlatmak gerekirse ağırbaşlıdır ve

63
böylece hayat beceriniz yıllar içinde yavaş yavaş düşer, ta ki sürpriz bir
şekilde sihirli bir değişime uğrayıncaya kadar. Siz dört yaşındayken o
sizin kırk yaşınızda olmanızı ister, ama kırklı yaşlara vardığınız da dört
yaşına dönmekte olduğunuzu görürsünüz.
Aslında onun sizin bağımsız ve başarılı olmanız için sarf ettiği gay­
retler ters etki yapmışhr. Rol yapmış, isyan etmiş, sınavlarda uyuklamış,
üniversite mezuniyeti balosuna giderken doğum kontrolü aletini "unut­
muş", tıp fakültesine girebilmek için mutlaka geçmeniz gereken kimya
sınavında "başarısız" olmuşsunuzdur. Zoraki başarıya karşı direnç gös­
tennenizdeki asıl neden, ironik olarak annenizin size yardım etmek ve
desteklemek için yapbğı kendine özgü davranışlarıdır.
Onun hiçbir zaman "sadece bir anne" olmadığından şikayetçi misi­
niz? Ama asıl önemli olan bu. O daima dünyadaki en iyi anne olmak is­
temiştir. En anne, dört-dörtlük bir anne, kendisinin hiç sahip olmadığını
düşündüğü aklı başında bir anne.
Her zaman aşka inanan ve şarkılar söyleyen kırılgan bir bülbül olma
arzusu ile varlığının özü olan kah eleştirel bakış açısını kabullenme ar­
zusu arasında mücadele eder. Bu nedenle, annenizi söz gelimi, erkekler
konusunda tamamen olumlu fikirlerde göremezsiniz. Anne figürüne ge­
reksinimi olan küçük çocukları tercih etme eğilimi vardır. Aşk ve hayat
hakkında karanlık uyarılar ve olumsuz hisler en nihayetinde onun son­
suza dek boyamakta olduğu rengarenk mutluluk tablosunun yaldızlı
çerçevesinden sızmaya başlar ve o zaman siz kendinizi kendi sorunları­
nızla birlikte onun sorunlarının da üstesinden gelmek için mücadele
ederken bulursunuz.
Oğlak anne çocuk yetiştirme konusunu asla hafife almaz, buna rağ­
men bazılarının fazla eleyip sık dokumadan bebeklerini, kendilerine dı­
şarıya çıkma şansı veren, çocuk bakıcılarına rastgele teslim edebildikleri
bilinir. Sizinle ilgili olarak ölüm, gereksinimleriniz ve onları nasıl karşı­
layabileceğine dair kendi becerilerine ait korkularının bir kez üstesinden
gelebilirse, hayahruzdaki her türlü lekeyi çıkarmak için daima yanınızda
olacaktır.
O, miskinlik hayaleti ile delilik korkusu tarafından güdülmüştür. Her

64
zaman mantıklı, duyarlı ve akılcı olmaya gayret etmiş ve ilkel dürtüle­
rinin tümünün kabarıp onu yutmasına izin vermemiştir. O pek çok in­
sanın bunlarda boğulduğunu görmüş, bu yüzden bir yandan
yaratıcılığınızı teşvik ederken, öte yandan pek çok spontane isteğinizi
de zapt-ı rapta almıştır. Bu sizin sonucunda öldürebilecek veya hapse
gönderecek ölümcül bir hata yapmamanız hususunda duyduğu gerçek
bir arzudan gelir. Onun tüm dengeli davranışlarına karşın olabilecekleri
olağanüstü uç noktalarda görür ve çoğu zaman içine doğan bir kuruntu
dalgasından sizi korumak için gayret sarfeder. Zira o hayatı tehlikeli bir
yer olarak görür ve size de bu mesajı her fırsatta vermeye çalışır. Bir Noel
Şarkısı'ndaki* Geleceğin Hayaleti tarafından takip edildiğini sanır, tabii
siz orada Çelimsiz Tim' sinizdir, bu nedenle aşırı bonkörlük ile hayatı­
nızı kolaylaştırmanın sizi çok dayanıksız hale getirebileceği korkusuyla
inatçı bir isteksizlik arasında dalgalanıp durmuştur.
Size yerinize oturup sıkıntıdan patlasanız veya moraliniz bozulsa
bile, ödevinizi bitirinceye kadar dünya ile irtibatınızı kesmenizi ve ha­
yatta kendiniz için bir şeyler yapabilmeyi istiyorsanız, o işe kendinizi
adamanız gerektiğini öğretmiştir. Yolunuza çıkan küçük bir engelin sizi
yatağa düşürmeyeceğini size bildirmiştir. Sorunlar çözülebilir. Olaylar
tartışılabilir. İnsanlar yönlendirilebir.
Ondan aldıklarınızın sonucunda, toplantılara zamanında gider, fa­
turalarınızı ayın onbeşine kadar öder, yeni bir iş anlaşmasına kadar ya­
şantınızı sıkılmadan sürdürebilirsiniz. Ondan Yunanlı Zorba'nın sıcak­
lığını almazsınız, ama ondan sahicilik, teşekkür notları, salata çatallan ve
toplumun önemli saydığı tüm incelikleri alırsınız. Bazı zamanlar iki yüz­
lülük sizi olumlu yönde katleder, ama zaman geçtikçe bu inceliğin kar­
şılığını görürsünüz. Onu tam bir salak, kaçık ve beceriksiz olarak görse-

* Charles Dickens'ın romanı. Geleceğin Hayaleti; aynı romanda romanın baş ka­
rakterinin, şayet kötü alışkanlıklarından kurtulmazsa, yalnızlık ve sefalet içinde
öleceğini gösteren hayalet. Çelimsiz Tim (finy Tim); Aynı romanda ölmek üzere
olan sakat ve hasta, ama ailesi ve kardeşleri tarafından çok sevilen karakter. Ka­
lıcı özürlere sahip karakterin temel rolü diğer bireylere örnek olmaktır.

65
niz bile, gerçekte o öyle birisi değildir.
Bir erkek olarak kadın rol modeliniz yüksek motivasyonlu bir kari­
yer kadınıdır -biraz ısmarlama, biraz soğuk, akşamüstü altıdan sonra
daha fazla Anne-; yalnız onu işyerinde veya çalışma odasındayken ra­
hatsız etmeyin. Eğer siz bir kadınsanız, kendinizi erkeklerin dünyasında
ispatlama gereksinimini alırsınız. Eğer bir erkekseniz, kadınlara onların
uşağı olmadığınızı göstermeniz gerekir. Annenizle ya yarış halindesi­
nizdir ya da iş hayatınızı sürdürürken onun standartlarını bir itici güç
olarak özümsüyorsunuzdur.
Daha genç yıllarınızda, muhtemelen ortalarda oyun oynuyorken, ka­
fanızın içinde bir ampul yanar ve hangi maksada hizmet ettiğinizi kabul
edersiniz -hiç sızlanmadan yelkenleri suya indirir ve için için köpürüp
taşsanız bile uygun şekilde davranırsınız, çünkü anlamışsınızdır ki so­
ğukkanlılığı koruyabilmek size daima kazandıracaktır.

66
KOVA BURCU ANNE

Kova anne pek çok astroloji kitabının sizi inandırmak istediği kadar sos­
yal değildir. Kova annelerinin hepsi Gardenya Derneği'nin ya da Bow­
ling Grubu'nun aktif başkanları olmazlar ve hepsi bir grupta bir iş
yapıyormuş gibi görünüp öylesine oturamazlar. Olaylarla ilgilenirler,
ama hangi tarafı tutacaklarını pek kestiremezsiniz -kürtaja taraf mı yoksa
karşı mı? Sadece gruplara girmemekle kalmazlar, bu burçtakilerin ol­
ması gerektiği gibi daima bağımsız ve kendini geliştiren kişiler de de­
ğillerdir.
Kesinlikle dışarıya dönük ilgileri ve ilişkileri vardır, Minneapolis ya
da Filipinlerden gelen kişileri içeri alırlar, bu kişiler daha sonra ailenin ·

birer parçası olurlar. Bu nedenle siz asla birbirine kaynaşmış bir çekirdek
aileye sahip olmamışsınızdır. Çiftliklerden kaçan köpekler sizin evini­
zin yolunu bulur, tıpkı barınaklardan kaçanların buldukları gibi; çünkü
o yabancılara, kendi akrabalarına yaptığı kadar olmasa bile, aşırı ilgi gös­
teren bir manevi annedir. Kova'ların genellikle soğuk oldukları zanne­
dilse de çoğu sıcak, sevecen ve çocukları ile haşır neşir olan İtalyanlar
gibidir. Çok küçük bebeklerle araları her zaman iyi değildir, zira bazen
bebeklerin dikkat çekme becerilerini kıskanırlar.
Kova anneniz belirli aralıklarla yavrularının hepsinin orada olup ol­
madığına, tüylerinin düzgün durup durmadığına bakan, ama onları her
beş dakikada bir kontrol etmeyen bir Vakvak Anne'ydi. Kendi kuralla­
rını kıracak olmasına rağmen gösteriyi o yönetmiş ve sizin de ona uy­
manızı istemiştir. Hoşgörü almışsınızdır -ama sadece bunu yapması
kendi durumuna uygun olursa.
Onunla hayat, özellikle gece yarısı arabaya doluşarak Alplerin tepe-

67
sine çıkıp "aşağıda görüşürüz" lafına aldırmamışsanız, fıçı dolusu kah­
kaha olmuştur. Binbir tane çılgın fikri vardır ve ara sıra anneniz şiyatsu
astroloğu ile birlikteyken mikrodalga fırında akşam yemeğinizi ısıtmak
zorunda kalmışsınızdır.
Ne kadar normal birisi gibi görünmeyi arzulasa da normal değildir
ve çıktığınız sevgililerinize kendisinin de aynı gruptan birisi olduğunu
ispatlamak için şaşırtıcı davranışlarda bulunmaktan kendini alıkoya­
mamıştır. Gayet tabii, çok başarıyla yaptığı bu davranışları insanları ra­
hatlatır. Bir UFO'nun içine girebilmiş ve yarım saat sonra da uzaylıya
ıspanak yedirmeyi başarmıştır. Ama herkes onun bu çılgınlıklarından
hoşlanırken, siz kendi halinize bırakılmış olmaktan ötürü kızgınlık duy­
muşsunuzdur. O daima, erkeklerin oynamakta olduğu roller olarak gör­
düğü, ya debdebeli bir şovenisti ya da şişko bir haydutu mat etmeye
çalışmıştır. Sizden, annenizin her zaman önüne geçmeyi arzu ettiği ba­
banızın yerine, onu dengede tutmanız beklenmiştir. Hayatına hükme­
den adamın disiplin ve katılığını çökertmek için sizi de sık sık suçuna
ortak etmiştir.
Bu şekilde elbette ki siz kendinize zarar vermiş olursunuz, çünkü ya
çocuksu ve güven vermeyen biri olarak kalırsınız ya da diğer uca gidip
aşırı sert ve kişiliğinizden taviz vermeyen birisi haline gelirsiniz.
Size karşı ilgisiz ve düşüncesiz gibi görünüyor olabilir ve siz saç ku­
rutucusunun hırıltıları arasından bağıra çağıra ona sesinizi duyurmaya
çalışmışsınızdır. Tam kendinizi terk edilmiş zannetmişken, bir de ba­
karsınız ki siz tam öğrenci arkadaşlarınıza konuşma yapacağınız sırada
anfinin en arka sırasına süzülmüş ve size şirin bir şekilde el sallamıştır.
Pusetinizi devirmiş, üstünüze kahve dökmüş ve müthiş bir haberi
vincin gelip geçenlerin üzerine çelik kirişi düşürmesi gibi dan! diye ver­
miştir. Sizi asabi yapmıştır, çünkü her an aniden onu kaybetme korkusu
ile yaşamışsınızdır. Zira normal olabilmek için harcadığı onca çabaya
karşın, onun nasıl davranacağını asla bilemezsiniz. Kendisi saplantı de­
recesinde kah ve düzenli olabilir ve sizden de öyle olmanızı ister, ama
bunun kurallarını asla öğretmez.
Fakat Kova kadınlan, kötü bir şeye damgalarını vuracak raddeye ge-

68
tirilmedikleri müddetçe, genelde iyi huylu ve naziktirler. Onun olayla­
rın normal gidişah olarak addettiği şeyler pek çok insan için Hiroşima
gibi bir şeydir. Bu nedenle, onun tavırlan, hareketleri ve davranışları sizi
mutlaka biraz korkutacaktır. Her şey biraz karmakarışıktır. Karmaşanın
içinden geçen canlı elektrik telleri açıkta kalmışhr -tavandan sızan sula­
rın toplanması için yerlerde tavalar, tencereler dizilmiş olan bir yerde
bile. Devamlılık olmuştur, ama bu her zaman daha önceden bildirilme­
yen paydoslarla kesintiye uğramışhr. Yani o sizi emzirirken göğsüne sıkı
sıkıya bastırmış, ama kapı zili çaldığında yere düşürmüş, sonra da bir
yandan Avon satıcısı kadınla laflarken bir yandan da sizi yerden kaldı­
rarak emzirmeye devam etmiştir. Bu nedenle, sonraları yakın ilişkide ol­
duğunuz kişiler sizi düzenli aralıklarla kendi başınıza bırakmazlarsa,
sorun yaşarsınız. Keza, siz de onlara aynı şeyi yaparsanız. öyle veya
böyle ilişkiniz kesintiye uğrayacakhr.
O üç yaşından beri kendisini yıldırımlardan kurtarmayı becermiştir.
Hayatında ilk önce büyükanne ve büyükbabalar olmuş ve onlardan bir
tanesi annenizi mutlaka iki numara küçük ayakkabı giymeye zorlamış­
tır. Daha sonra babanız (ya da üvey babanız) devreye girmiştir. Onun
erkeklere ilişkin zevki cafcaflı, göğsü açık gömlek giyen Vegas stilinden
Napolyon-Mussolini tarzına kadar değişen geniş bir yelpazede seyre­
der. Çocukken yaşadığı iniş-çıkışlı hayatı yeniden yaşamamayı çok iste­
miş ve kendisine dengeli bir hayat sağlayacak erkekleri seçmiş, ama
heyhat! hareket halindeki arabadan kendisini dışanya atıp onları yüz­
üstü bırakmıştır.
O demode, eski moda veya geri kalmış bulduğu bir dünyaya kendi­
sini uydurmaya çalışmaktadır. Tamamından biraz uzak durmaya gayret
eder. Kanunların ve kuralların neden sıklıkla onlara uymak zorunda
olan insanların ihtiyaçlarını alenen hiçe sayarak yapıldığını gerçekten
hiç kavrayamaz. Toplumun ikiyüzlülüğüyle barışını sessizce yapar ve
kendi gönlünün çektiği gibi davranır. Bir yandan doğum kontrolü uy­
gular, öte yandan da nasılsa papazın kendisinin bakir olmadığını bil­
mediği için bir rahatsızlık hissetmeyeceğini düşünerek kutsama törenine
kahlır.

69
Sonuç olarak, seçeceğiniz meslek insanların bir şekilde yeni düşünme
yollarına dikkatlerini çekmekle bağlantılı bir iş olacak ve ilişkileriniz
mahremiyet ile özgürlük, aşk ile arkadaşlık arasında zıtlıklarla renkle­
necektir.
Kova anneniz kendisini bir geçiş figürü, kozmik görevi 'Kuralları İcat
Eden Şahsiyet'i Korku tmak' olan bir kişi olarak görür ve bu yüzden size
peşpeşe tüylerinizi dikecek olaylar yaşatmıştır. Havalara hoplatıldığı­
nızda kahkahalarla güler, ama size adeta peşpeşe arkası yarın seyretti­
rildiğinde de dehşete kapılıp çığlıklar atarsınız. Bunun için ondan nefret
eder veya onu çok sevebilirsiniz ve bu işinizde dokuz-beş mesaisine uy­
manızı güçleştirir. Eğer bir erkekseniz, kadınları çok kaypak olarak gö­
recek, bu yüzden hayatınızdaki kalıcı kadını yaratabilmek için bir uçtan
diğer bir uca gideceksiniz.
Ama gerçekte anneniz size sadece bir Kova dükkanında bulabilece­
ğiniz esneklik ve açıklığı, tarafsız bir iyi huyluluğu, bazen ilgisizlik gibi
görünen "bekle ve gör" felsefesini vermiştir.
Beslenmek için değişik yollar arayacak, yiyecekleri deneyecek, acayip
yerlere sığınacak ve evinizi çoğunlukla geçici bir mekan haline getire­
cek, güvenliğinizi arka arkaya gelen belirsiz olasılıklara dayandıracak­
sınız. Şimşeklerin her yönden çakabileceğine olan inancınız size
annenizden geçmiştir. Keza, sahibi olduğunuz kozmik bilinç pırıltıları
da ondan geçmiştir. Kendinizi diğer insanların bağımsızlığı için (bazen
kolayca) cesaretlendirirken, orijinalliği ve gerçekliği desteklerken bulur,
gösterideki tüm çılgın insanlara hayatınızda yer açarsınız. Kova anne­
niz yüzünden masanızda yabancılar için daima bir yer vardır.

70
BALI K BURCU ANNE

Balık anne çeşitlemelerden oluşan bir karışımdır. O, hepsi Balık Bur­


cunda biraraya yoğrulmuş tombul bir Elma Çiftliği Annesi, bir Kilise
Kursu Sınıf Annesi ve Aktris-Alkolik Annedir. Mamafih, inanılmaz de­
recede, ancak İsa'nın olabileceği kadar naziktir -öyle ki dünya nüfusunu
2000 yıllık suçluluk hissiyle doldurabilir. Balık anne her nedense dal­
gındır, en sevgi dolu hallerinde bile sanki bir şeyleri bir yerlere koymuş
da bunun ne olduğunu habrlayamamış gibidir. Onun için o sizi her bes­
leyişinde, sizi öpüp kokladığında ve giydirdiğinde hep, "Ah, senin
benim çocukluğumda sahip olamadığım güzel giysilere sahip olmandan
dolayı çok mutluyum" ya da "kuralcı bir annenin yerine benim gibi nor­
mal, sevecen bir annen olduğu için şanslı değil misin? -benden daha şan­
slısın, ama bu harika değil mi?" dermişçesine uzaklardan gelen bir
hüzün taşır. Böylece siz, annenizin her kayan yıldızdan gerçekleşmesini
dilediği, ama asla sahip olamadığı şeyler için daima biraz üzüntü duya­
rak büyürsünüz. Her ne kadar kader ona dil çıkarhnış ve "gerçek" alarmı
onun bir çok rüyasında çalmış olsa da, içkinin etkisiyle annenizin yüzü
pespembe olmuş olsa da, gülümsemelerinde idealizmin ve masumiyetin
izleri hala vardır.
Pek çok Balık anne Anonim Alkolikler, Anonim Obezler, Anonim
Narkotikler gibi içinde tüm " Anonim" geçen diğer milyonlarca derneğe
üyedirler, çünkü hayatin acılarından ve anlamsızlıklarından kaçmanın
başka yolları olduğuna inanırlar. Balık anneniz belki periyodik olarak
havuzun en dibine kadar dalmış, normal bir insanın ciğerlerinin patla­
yacağı bir zaman süresince orada kalmış, daha sonra da tamamiyle ye­
nilenmiş, tazelenmiş, gülümseyerek ve kendi ruhunun derinliklerindeki

71
zehirli yılan balıkları ile boğuştuktan sonra yıkanmış olarak bir mantar
gibi su yüzüne çıkmıştır.
Balık annenin dört bir tarafı hazır yemek kutulan ile çevrilmiş geği­
ren bir pasaklı olduğu fikrinde doğruluk payı olsa da gerçekte hayatının
büyük bir kısmı kah bir kuralcılığa, nefsine hakim olma çabasına ve le­
kesiz bir mutfak lavabosu peşinde koşmaya adanmıştır. Balık anneniz
kendisinin zannettiği gibi geçimli, yumuşak bir insan olmak yerine kor­
kunç şekilde eleştirici birisi olabilir, ama bu sadece sizin oturaklı bir ha­
yatınız olmasını istediği içindir. Odanı toplaman ya da ev ödevini
yapman için peşinden koşturmuş olsa da, onun bilinçaltından verdiği
mesaj kendi kişisel tatmini üzerinedir -kendi görüntünü, gerçek kişili­
ğini kaybedecek kadar başkaları tarafından yönetilmene izin verme!
(kendisinin yaptığı gibi).
Şayet çok katı ve inatçı görünüyorsa, bu her şeyden vazgeçmek, de­
liler gibi koşarak kendini çevre yolunun ortasına atmak ve tüm araçların
üstünden geçerek onun pestilini çıkartmak arzusu ile mücadele ettiği za­
manlardır. Evet, kurallara karşı duyarsızlık ve pasiflik vardır ve bunda
feci halde tutarsızdır. Kuralların iyi ve doğru olduğunu bilir, ama aynı
zamanda kuralların yaratıcılığı yok ettiğini de bilir. Bu nedenle, hayatı­
nın bir döneminde size karşı katı olmuş -ya da çocuklarının bazısına di­
ğerlerine nazaran daha katı ve haşin davranmıştır.
Birçok Balık anne temiz, titiz ve açık olmak için gayret sarfeder, ama
şunu bilin ki öyle değildirler. İyi olmaya çalışarak iyi bir iş yaparlar, ama
en azından gençlik yıllarında ruhları köpüren bir şampanya, aspirin ve
sigara külü karışımı gibidir. Bazıları yaşlandıkça daha istikrarlı olurlar,
ama ellili yaşlarında başka bir adamla kaçarak babanızı on yıl daha kah­
valtı bulaşığını yıkamaya mahkum edenler de vardır. Bu yüzden içten
içe hep bir huzursuzluğu, bu dinginliğe bu kez ne kadar daha dayana­
bileceğine dair bir belirsizlik durumu vardır (hatta "şerif"Ie kaçıp gitse
bile .. ).
O tanıdığınız herkesten daha yüksek idealleri olan sevgi dolu bir in­
sandır. O insanların dayakla terbiye edilerek şekillendirilemeyeceğine
inanır (her ne kadar kendisi sizi kendi yöntemleri ile terbiye etmeye ça-

72
lışsa da). Çocuk terbiyesinde teorik olarak "Tropik Ada Yaklaşımı"na
inanır -bırakın çocuklar yağmur ormanlarında hep beraber koşuştur­
sunlar, böğürtlen toplasınlar ve birbirlerinin cinsel organlarını keşfet­
sinler ve ruhları hayat ağacının etrafına yabani otlar gibi vahşi bir şekilde
sarılsın. En ufak bir olaydan kıyamet kopsun istemez, çünkü ondan kötü
şeylerin olduğunu bilir. Müthiş kapsamlı bir vizyonu vardır. Onu asla al­
datmaya kalkmayın. Eğer vazoyu kırarsanız, eğer reşit olmaksızın bir
hamilelik olayına karışırsanız ya da kanunlarla başınız belaya girerse
derhal ona bildirin, çünkü onun bu tarz konuları "bilme" yöntemleri var­
dır. O akıllı bir kadındır ve tüm ızdıraplan gerçekten anlayacak yetiye sa­
hiptir. Pek tabii, bazen kendisini bunların sahibi olarak görür ve sizi
affettiği zaman kendinizi azad edilmiş köle gibi hissetmenize yol açar.
Bütün önemli işlerde ona güvenebilirsiniz, çünkü büyük işlerle uğraş­
mak onun özelliğidir. Belki de bu nedenle sizin durumunuzda, aptalca
ve belirsiz detaylar için habire sizi eleştirir.
Tahrik edici birisidir ve ondan stratejiler geliştirerek kurtulmak im­
kansızdır, çünkü o gerçekten insan kılığına girmiş dev bir ahtapottur.
Sizi içine çekmiş ve sarmalamışbr. Hiçbir şeyin dibine kadar inemezsi­
niz. Her hikayenin iki yüz yönü vardır. Suç ibresi her zaman tersine dö­
nebilir. Yaptığı her şeyde kendisini cezalandırmanıza izin verir, ve bu
da sizin kendinizi daha çok suçlu hissetmenize sebep olur ve böylece o
da cinayetten yırtar.
Beyin hücreleri yıllar içinde Smithson Enstitüsüne* araşbrma malze­
mesi olacak kadar değişime uğramış bir bilinçle uğraşmak durumunda­
sınız. O kesinlikle kaynak suyu temizliğinden kirlilik açısından New
Jersey' deki Hoboken'la** yarışır hale gelecek kadar değişime uğramıştır.
Bu nedenle, bu asla adil bir mücadele değildir -daima sonsuza kadar sü­
recek bir engel olacakbr. Böylesine muazzam bir kırılganlık, alınganlık
ve masumiyet ile savaşamayacağınızı bilirken, en üst derecede gelişmiş

• ABD' de edebiyattan fene, uzaydan dünyanın merkezine kadar çok çeşitli ko­
nularda araştırmalar yapan bir kuruluş
•• New York, New Jersey'de Hudson nehri kenarında bir semt

73
bir oyuncuyla karşı karşıya olduğunuza dikkat edin.
İlişkilerinizde her zaman kurbanı oynama dürtüsü içindesinizdir, ne
zaman kendinizi aptal yerine koydurduğunuzun farkında olmazsınız ve
genelde başkalarının sizi kullandığı işe yaramaz birisi olabilirsiniz. Ya
fevkalade hassas, terbiyeli ve kapana kıstırılmış gibisinizdir ya da ta­
mamen isyankar ve bağımsız hareket etmek isteyen, güçlü ve dominant
birisinizdir. Sürekli olarak "Bunun senin başına gelmesine izin verme!"
diyen bir sesin kulaklarında çınladığı kendi hayal dünyanızda yaşama
eğiliminiz olabilir. Davranışları her ne kadar çılgınca olursa olsun, bu
tür davranışlarının pek çoğunu bir başkasının daha önceki davranışla­
rına tepki olarak akıllıca kamufle edilerek yaptığı davranışlar olduğunu
unutmayın. Onun alenen mantıkdışı olan tüm davranışlarına karşın,
şayet onun bu tutumunu çözebilirseniz, kendince adalet dağıtıyor oldu­
ğunu görürsünüz, ki bu oldukça mantıklıdır da. O, zulmün ne olduğunu,
çifte standartlı, dürtülerini frenlemeyen ikiyüzlü bir amir tarafından ye­
tiştirilmiş olmanın nasıl olduğunu çok iyi bilir. Çok yumuşak ve çok katı
olmak arasında sürekli kendisiyle savaş halindedir. Özde, parmaklarını
elinde tuttuğu sigaranın yakacağı kadar kendinden geçerek hayal dün­
yasında yaşayan biridir o.
Şayet kötü muamele sorunu var ise, bu hiç yoktan olmamıştır. Daha
ilk yaşlarından itibaren zorla maruz bırakıldığı kötü muamelenin ya­
nında onun kötü addedilen davranışları çok makul kalır. Onun yüzün­
den kadınları çok çekici ve güzel, ama hiç anlaşılamayan varlıklar olarak
görürsünüz, ve eğer siz erkekseniz hayatınızda bunun tam aksi -fısıl­
dayarak konuşan, yirmi yıllık çalışma hayatında sadece iki gün hastalık
izini almış bir okul kütüphanecisi gibi bir tip yaratma mücadelesi içinde
olabilirsiniz.
Sizi rahatsız eden başkalarının tutarsız davranışlarıdır -İncil üzerine
edilmiş boş yeminler, size can sıkıntısını aratacak yenilikler, öngörüle­
bilir bir oturaklılık . . .
Balık arıneniz birliğin olduğu, günahların affolduğu, Aşkın gerçekten
var olduğu çok yüksekten uçan bir uçağın içinde yaşar. Ondan sonsuza
kadar giden bir görüş açısı alırsınız. Öyle ki, perdelerin arkasındakileri

74
görme, gel-gitleri ve dalgalan hissetme ve olaylan kendi karmaşıklıkları
ve bütünlükleri içinde anlayabilme yeteneğiniz Balık annenizden gel­
mektedir. Pratik bir gerçekçi olmayı ne kadar istemiş olursa olsun,
zaman zaman beslenme çantanıza biraz sihir tozu serpmiş olduğu için,
siz de Paskalya Tavşanı'na, müziğin iyileştirici gücüne ve -ifademi
mazur görün- Tanrı'nın Sevgisine inanmayı hala sürdürürsünüz.
Balık annenizin size sunduğu, gerçeğin karmaşık özellikleridir. Her
şeyi ispatlamanın mümkün olmadığı, hikayelerin hep en mükemmel ve
düzgün bir şekilde bitmeleri gerekmediğUnancını vermiştir. Eğer bir şey
bugün meydana gelmezse, yarın olur: "yarın" sözcüğü bunun için oluş­
turulmuştur.
3
BABA iLE YAŞAM
•••••••••••••••••••••••••••••

Baba. Hmmmm -o büyük, iri yan, King Kong'un başının yüzlerce metre
üstüne tırmanan dev. Ve, bu koku da ne? Traş losyonu? Yoksa katışık­
sız gücün kokusu mu? O, yapabilirliğin ne görkemli bir canlı sembolü­
dür. Babadan bir dokunuş, ve işte! kırık oyuncak tamir edildi. Her şeyin
içine hayat üfler. Onun sesindeki gürleme, tüm varlığınızı temelinden oy­
natır. Sağ gözünden çıkan ışık ruhunuzun her köşesini aydınlatır. Baba.
Kelimenin kendisi ilkseldir, sanki onu ilk dile getiren kişi yaşamın kö­
kenini anlatıyormuş gibidir.
Yine fotoğrafa dalma zamanı. Bu sefer babanızın gençlik haline odak­
lanın. Çünkü biraz önce okuduğunuz tanımlama muhtemelen sizin ba­
banızı hatırladığınız şekle pek uymuyordur. Hayır, siz onu sarhoş veya
zayıf veya ortalığı ahmakçasına kırıp geçirirken görmüşsünüzdür. Ya­
şamında sendelerken ve başarısızlıklarının acısını karısından, çocukla­
rından ya da kendisinden çıkartırken görmüşsünüzdür. Siz babanızı
gerçekte olduğu kişi olarak görmüşsünüzdür ve bu bazen acıtır. Ama
şöyle bir geriye gidin ve babanızın saçlı ve kaslı olduğu, derisi buruş­
madan ve gözleri donuklaşmadan önceki o fotoğrafına bakın. Bakın ona.
Seksi değil mi? Sizce o resimde ne düşünüyordu? Annenize mi bakıyor?
Onu öpüyor mu? Neredeler? Sizce ilişkilerinin hangi noktasındaydılar?
Elbette tüm babalar yenilgiyle kamburlaşmazlar, ama bir erkekte
otuz yaş öncesi ile sonrası arasında ölçülebilir, görülebilir ve fazlasıyla
acı dolu net bir fark vardır. Eğer panlhsını ve canlılığını bugün bile hala

76
muhafaza eden bir babaya sahip olacak kadar şanslıysanız, o zaman
muhtemelen sağlık, mutluluk ve yaşam gücü konusunda oldukça iyim­
ser bir görüşe sahip olacaksınız demektir. Çünkü babamızdan almamız
gereken şey, dirilik ve canlılık şırıngası, ruhu suların üzerinden uçuran
o büyülü, gizemli tanımlanamaz niteliktir.
Bütün babalar süpermen değildir, ama buna rağmen siz sizinkinin
öyle olduğunu düşünüyorsanız, o zaman bir doktora görünün, çünkü
kendinizi kandırıyorsunuz. Aslında o küçük spermi annenize "şırınga"
eden ve sizin olmanıza yardım eden herif, o günden sonra yaptığını te­
mizlemiş olsa bile, muhtemelen feci bir enerji içkisi, nikotin, kafein ve al­
kol karışımı bir Yaşam Gücüdür.
Eğer ona karşı sert davranmış olduğunuz için üzülüyorsanız, bilin ki
ona kızgın olmak gibi ufak bir suçu işlemek son derece doğaldır. Gene
de devam etmenizin ve benlik duygunuzu (ya da onun eksikliğini) şe­
killendirmenize yardım etmiş ve sizin kesinlikle ve bütünüyle bağlı ol­
duğunuz erkek rol modelini oluşturmuş olan adamı astrolojik olarak in­
celemenizin size faydası olacaktır.
Fotoğrafa tekrar bir bakın. Modası geçmiş kıyafetleri dikkate almaz­
sanız, babanızın bu genç versiyonu ile aklınıza gelen başka herhangi bi­
risi arasından fiziksel bir benzerlik var mı? Komik, değil mi? Bu kuşku­
suz temel psikolojidir, ama orada astroloji de yer alır. Bu, yaşamınızdaki
her erkek babanızla aynı ayda doğmuştur anlamında değildir. Çünkü as­
troloji bundan çok daha komplike ve inceliklidir. Fakat büyük olasılıkla,
derin ve içten bir bağ kurduğunuz her erkeğin horoskobu ile babanızın
horoskobu arasında güçlü astrolojik paralelikler olacaktır ve tabii yalnızca
Güneş Burcu bağlamında değil. Geleneksel astroloji Güneş'in babayı
temsil ettiğini söyler. Bir kadının haritasında ise onun yaşamındaki er­
keğin simgesidir. Erkekler için Güneş, onların kimliklerinin kaynağı ola­
rak kabul edilir. Bu kavramlarda elbette bazı gerçeklik payı vardır, ama
babayı astrolojik olarak gösteren tek kaynak Güneş değildir. Babanız tüm
haritanızda yer alır. Konumlanmış gezegenlerinizin herhangi birinde
ya da çoğunda -Jüpiter veya Satürn veya Neptün, ya da diğer yüzlerce
astrolojik unsur ve konfigürasyonlardan herhangi birinde yer alabilir. Ba-

77
banızın sizin yaşamınıza yapmış olduğu karmaşık ve ağır etkiyi eleşti­
rebilmek için horoskobunuzdaki her bir ögeyi incelememiz gerekir,
çünkü temelde her vaka değişik bir baba-çocuk ilişkisini temsil eder.
Astrolojik açıdan değerlendirildiğinde, onunla olan bağınız, bağım­
sız hareket edebilirliğinizi, kendinize ve diğerlerine destek olabilirliği­
nizi, tutarlılık ve uyum yaratabilirliğinizi ve tüm hayatınız boyunca
bakmanız gerekenlere kaynak ve tazelik sağlamaya devam etmenizi sağ­
lama kapasitenizi etkiler.
İ deal durum babanın bir örnek olmasıdır. Rehberlik etmek, doğru
yoldan şaşmamak, istikrarlı ve güçlü olmak, bir karakter ve potansiyel
geliştirmek onun sorumluluklarıdır. Ama gerçekte, o kimdi? Hatırlayın,
babanızın kendi horoskobu ve 'En İyisini Baba Bilir'i öğretme gayretiyle
size bilinçli ya da bilinçsiz olarak empoze etmiş olduğu kendi gerçekleri
vardı.
Devam eden kısımlarda babanızın sizin üzerinizde bıraktığı etkileri
okuyacaksınız. Eğer evlat edinildiyseniz ya da bir üvey babanız olduysa,
bir önceki bölümde yaptığınız gibi baba olarak kabul ettiğiniz figürün
ya da figürlerin Güneş Burcu'nu okuyun. Eğer bir ya da iki ebeveyne
sahip normal bir kişiyseniz, o fotoğrafın gözlerine bakıp öncelikle "Baba,
seni seviyorum," diyebilir olmanız gerekir. Sonra tekrar edin, "Baba, seni
seviyorum ama, sen neden ......" Burası boşlukları dolduracağınız ve ba-
banıza hep söylemek isteyip de, o ya da bu nedenle bir türlü cesaret ede­
mediğiniz her bir şeyi söyleyeceğiniz kısımdır. Ondan ayrıldığınızda
kendisini hatırlayamayacak kadar küçüktüyseniz bile, bir şeyler uydu­
run. Eğer kendinizi bırakırsanız muhtemelen ortaya gerçek olan bir şey­
ler çıkacaktır.
Amaç ne? Huzursuzluğa ne gerek var? Hepsi çok zaman önceydi.
Niye konunun peşini bırakmıyoruz? Ne yaptıysa yaptı. O da kendi mü­
cadelesini veriyordu. O şartlar altında yapabileceğinin en iyisini yaptı.
Onun da bir annesi vardı.
Gerçek şu ki, hiçbir zaman bırak gitsin yapamazsınız. Sanki, gene bir
başka Şükran Günü ile başa çıkmaya çalışan bir hindiymişsiniz gibi yal­
nızca içinizi doldurursunuz. Gerçekte unutmazsınız. Alışır, kabullenir,

78
hissettiğiniz her şeyi inkar edersiniz, öyle ki bugünkü yaşamınız hiç so­
nuca varmayan, son sahnesi olmayan bir oyunun üzücü bir şekilde ha­
bire yeniden sahnelenişi haline gelir. Yaşamınızdaki her erkek odur. Ta­
mamen aynı tarzda uğraşırsınız, eril yönünüzün bütünlüğü için
verdiğiniz o ayru savaşa tüm boynuzlannızla girişirsiniz. Unutmayın, er­
kek ya da kadın, hepimizin bir eril yönü vardır. Baba bunun için şablon
olmak durumundadır. Eğer o kendi erkekliği ile çatışma yaşıyorsa, so­
nuçta bu çatışma size de geçecektir. Babanızın gezegenleri arasındaki açı­
lar ve konumlar ne kadar kompleks ise, muhtemelen o kendisinden o ka­
dar rahatsız olmuş ve bunu sizin üzerinize silkelemiştir. Annenizinki gibi
babanızın horoskobunun da derinlemesine incelenmesi zihninizi sani­
yesinde harekete geçirebilir. Orada önünüzde galaktik bir askıda geril­
miş, neden olduğunu bile bilmeden uyuşmazları bir araya getirmeye ça­
lışan başka bir insan belirir. Amacımızın sizde kalıcı bir iyileşmeyi ve
dönüşümü harekete geçirmek olduğunu aklınızdan çıkartmayın. Baba­
nıza ilişkin net ve çarpıtılmamış bir görüş edinmek de buna dahildir.
Şimdi, muhtemelen neye benzediğini, sizi nasıl yüzüne gözüne bu­
laştırdığını, nereden geldiğini düşündüğünü ve size bundan ne kaldı­
ğını görmek için babanızın Güneş Burcu'na bakın.
Babanızın Güneş Burcu'nu aşağıdaki tabloda doğum gününü seçerek
bulun. (Burçların tarihleri yıldan yıla değişebilir. Eğer bir şüpheniz varsa,
bir astroloğa kontrol ettirebilirsiniz.)

79
*

Babanızın Babanızın
Doğum Günü Güneş Buraı

21 Mart - 1 9 N i san Koç

20 N i san - 20 Mayıs Boğa

21 Mayıs - 21 Haziran İkizler

22 Haziran - 23 Temmuz Yengeç

24 Temmuz - 23 Ağustos Aslan

24 Ağustos - 22 Eylül Başak

23 Eylül - 22 Ekim Terazi

23 Ekim - 21 Kasım Akrep

22 Kasım - 21 Aralık Yay

22 Aralık - 1 9 Ocak Oğlak

20 Ocak - 1 8 Şubat Kova

1 9 Şubat - 20 Mart Balık

Şimdi babanızın Güneş Burcu kısmını okuyun.

80
KOÇ BURCU BABA

Koç babanız annenizden ölümüne korkuyor olabilir, ama bu onun keli­


menin tam anlamıyla gerçek bir erkek olmadığı anlamına gelmez. Siz
oraya varıncaya kadar anneniz ona ne kadar hissiz bir hödük olduğunu
göstermiştir bile, bu yüzden annenizi kızdırmamak için genellikle onun
isteklerine boyun eğer. Böylece evin hakimi annenizmiş gibi görünür,
ama gizli dinamikleri göz önünde bulundurarak bu konuda asla iddiaya
girmeyin. Onu uykusundan uyandırmamak için parmak uçlarında yü­
rüyebilir, fısıltı halinde konuşabilir, ama o bir erkektir ve bir erkeğin ya­
pılabilecek en kötü ve en iyi davranışlardan nasibini alır.
Her şeye rağmen Koç Baba en güçlü erkek modellerinden birisini
oluşturur. O Şubat ayında bile rüzgar sörfü yapan bir Bay Testosteron
olabilir, ya da, çok sportmen değilse, her iki yılda bir işi bırakarak sü­
rekli olarak ona kimsenin karışamayacağını ispat etmeye çalışabilir. Bu
demektir ki siz yuvaya ülkenin kuzeyinde bir yerde başlamış, liseyi de
en güneyde bir yerlerdeki bir okulda okuyor olabilirsiniz.
O sadece kendisinin önemsenmesini ister. Bazıları kesinlikle Gary
Carter* tipindedir; erkek ya da kız olduğunuza bakmaksızın en zor beyz­
bol vuruşlarını öğrenmeniz için ısrar eder. Koç babalarının pek çoğu
daha naziktir, hatta bazıları oldukça kadınsıdır, ama hepsi erkekliklerini
çok ciddiye alırlar. Zor zamanınızda Koç babanız sizin kurtarıcı erkeği­
nizdir. Erkek! Kadın kelimesinin karşıtı olarak değil, Farelere karşı Er­
kekler anlamındadır. Ne kadar çatlak ve şımarık olursa olsun, trenin
raydan çıkmış hızla üzerinize geldiği anda aklına gelen ilk iş sizi rayla-

• Amerikalı ünlü bir beyzbol oyuncusu

81
rın dışına fırlatmak olur. Ve işte o an Koç babanızın hiç sorgu sual et­
meksizin sizin yanınızda olduğu andır. Veliler gecesinde ortalarda gö­
zükmeyebilir ya da onunla konuşma ihtiyacı hissettiğinizde sizi
dinlemez (pek tabii tartışma konusunu kendisine döndürmek istediği
zamanlar hariç), ama başarı kutlamalarınızın son anına kadar hala yanı­
nızdadır.
Sağlıklı bir Koç baba size her zaman nerede durduğunuzu söyleye­
cektir. Sizinle birlikte olduğu zamanlarda sizi neşelendirecek, moralinin
bozuk olduğu zamanlarda ise bağıracaktır. Ama tüm bunların ötesinde
o çok istikrarsız biridir, bu nedenle ayağınız burkulduğu zamanlarda ne
zaman acınızı hafifletmek için telaşla içeri dalacağını ya da ne zaman spor
hocasının bağırdığı gibi size bağıracağını hiç kestiremezsiniz. O acıma
duygusundan nefret eder, onun için şayet topallamış ve acıyla inlemiş­
seniz, sizden de nefret etmiştir. Halbuki bacağınız kırıldığında buna al­
dırmayıp oyuna devam ettiyseniz, ondan daha şefkatli bir yaklaşım gör­
müşsünüzdür.
Koç babanız çoğunlukla kendi bencilliğini sahte bir ilgi ve yumuşak
bir ses tonu ile saklamaya çalışır. Bu onun sevmediği veya ilgilenmediği
anlamına gelmez. Sizinle ilgilenme vaktinde yüzde yüz sizinle ilgilenir,
aksi takdirde sizi sadece arılık anımsar ve piknik yaptığı sırada üzerinde
yürüyen bir karıncayı kovalar gibi sizi de bertaraf eder. Nazik olmaya ça­
balar, çünkü kaç kişiyi kendinden uzaklaştırdığını bilir, ama armonika­
sını çalmaya çalışırken araya girdiğinizde size duyduğu gerginlik ve
öfkeyi hissedersiniz.
Ama onun sevgisi için kardeşlerinizle kavga etmeniz için de çabala­
mıyordur. Koçlar için eskiden beri söylenegelen, başlangıçta tam gaz gi­
derken poff! birden bire tükenir olma klişesi elbette size kadar
uzanmıştır. O, doğum odasında hemşirelere sigara ikram eden Bay Gü­
lümseyen Baba olabilirken, çocukların büyümesi sırasında her Allah'ın
günü karşılaşılan sorunları yüklenmeye gelince, tüm bunlar için orada
olacak bir annenizin olması için dua edin.
Onun pişmanlık ve ciddiyet dönemlerinin takip ettiği çılgınca dü­
şüncesiz hareketleri, şüphesiz size de osmoz yolu ile geçmiştir, ama bu

82
sizin klinik manik depresif olarak tanınabileceğiniz anlamına gelmez. O,
kendisine patlama hakkını hep vermişse de aynı hakkı siz kendinize ta­
nıdığınızda kendisine hakaret ettiğinizi düşünüp öfkelenmiştir. Çünkü
temel olarak her şey onun etrafında döner ve doğal olarak her şey onu
yansıhr. Bu nedenle yaptığınız ve söylediğiniz her şeyi üstüne alınır.
Bunun çeşitli sonuçları vardır. Siz insanları paramparça eden, her­
kesi ayağa kaldıran, sadece tüm dünya ile bilek güreşi yapmaya kilitle­
nen, zor durumları şiddet gibi kolay yöntemlerle çözmeye çalışan, en
küçük ümitsizliklerin acısını insanlardan çıkartmaya çalışan kendinizi
beğenmişliğinizin, bir nebze de olsa var olan, tarafsızlığınızı yok ettiği
öfke dolu bir insan olabilirsiniz.
Ya da zayıf bir hal alır, herkeste parıldayan zırhları içinde bir şö­
valyeyi ararsınız -güçlü bir erkek ya da kadın tarafından kurtarılmayı
bekleyen çaresiz, hala babanızın öfkesinin gölgesinde korkuyla yaşayan
zavallı bir kurban haline dönebilirsiniz. Bu lise çağları romantizmi için
harika bir durum olabilir, ama otuz beşinizden sonra hiç çekilmez bir hal
alır. Onun bu rekabetçilik hali kontrol dışı kalırsa, erkek çocukların er­
kekliğini zayıflatır, kız çocukları da erkeklerden nefret eden feministler
haline dönüştürebilir. Aydınlanmamış Koç babası sizin için hedefler ko­
yar, sonra onlara ulaşıncaya kadar canınızı çıkartır, erkeklerin ve kızla­
rın neler yapmaları gerektiğine dair çeşit çeşit kurallar oluşturur ve çıtayı
hep yükselterek sizi sıçratır da sıçratır, ama kemiği yakalamanıza asla izin
vermez. Siz bunu daha sonra kendinizi hep meşgul göstererek ya da
başka meşgul kişileri kovalayarak kendi yaşamınızda tekrar edersiniz.
Veya öylesine yenilgiye uğrarsınız ki her şeyden vazgeçer televizyonla
evlenmek istersiniz. Kendinizle ilgili olarak ümitsizliğe kapılmadığınız
zamanlar dünyanın size bir yaşam borçlu olduğunu düşünürsünüz. İliş­
kileriniz caka satma ve rol kesme ile doludur ve güçlü, rekabetçi, karşı
cinse ilgi duyan atletik bir imaj ile Oscar Wilde'ın çizdiği kadınsı bir ne­
zaket arasında gidip gelebilirsiniz. Kendinizi yöneticilerle kavga ederken,
Fransızca fiilleri çalışmak için yerinizde oturamazken ve her iki yılda bir
iş ve/veya evinizi değiştirirken bulursanız, bütün bunlar için Koç baba­
nıza teşekkür edebilirsiniz!

83
Mensup olduğu aile içindeki konumu, onun dürtülerini ve gereksi­
nimlerini nasıl karşıladığını ve bir birey olarak kendisini ne kadar serbest
veya engellenmiş hissettiğini saptamakta önemlidir. Eğer ailenin ilk
erkek çocuğu ise, kişiliği oldukça nettir ve kendine güveni aşikardır. Eğer
ortanca çocuk ise, kesinlikle size de geçebilecek bazı karmaşık kişilik so­
runları olabilir.
Her günün sonunda dayanmak zorunda olduğu ttim aşağalanmalar,
nezaket kurallarının bozulması ve duyarsızlıklar için mutsuzluk içinde
feryat eder, çünkü hiç kimse kendisini takdir etmemiştir. Feryat ettiği za­
manlarda mutlu olur. Onun gürültülü öfkelenmelere olan eğilimi, doğ­
rudan ailede uzun bir kuyruk oluşturabilecek felaket tellallarının bağı­
rışmalarından miras kalmış ya da, daha da büyük bir olasılıkla,
büyüdüğü evin içindeki samimiyetsiz, aşırı nazik hane halkına karşı
tepki olarak gelişmiş olabilir. Sessiz, hiç öfkelenmeyen bir Koç baba teh­
likelidir. O, olması beklenen bir damar tıkanıklığı gibidir. Ama bağınp
çağıran bir Koç mutlu bir Koç' tur. Kendi annesi ve babası onda, başka­
ları için değil, sadece kendisi için bir kirpi hassasiyeti yaratmışlardır. Sırf
hiç kimseye ihtiyacı olmadığım ispatlayabilmek için kendini sonsuza dek
satabilir. Size ve tüm aile fertlerine yönelik davranışları bunu yansıtmışhr
ve sonuç olarak siz bile daima böyle bir sorununuzun olmadığını ispat­
lamaya çalışhğınız, birisine tabi/bağlı olma konularıyla mücadele ede­
bilirsiniz.
Ama ondan dünyanın en ürkütücü tepesinde kaymak ya da kalaba­
lığa dönüp "Evet! Ben bir ibneyim. Eee, ne olacak yani?" demek gibi çıl­
gınca bir cesaret alırsınız. Koç babanızdan kendinizle gurur duymayı ve
sizi değişik bir ritimde uygun adım yürümeye teşvik eden davul vuru­
şuna benzer bir dürtüyü edinirsiniz. Sizin cesur olması gerektiğini dü­
şündüğünüz durumlarda babanız korkaklık göstermiş, otoritelerle olan
problemleri onun bazı başarılan kaçırmasına neden olmuş olabilir, ama
insanların kendilerini köpek ısırdığı ya da arı soktuğu zamanlarda sizi
güvenebilecekleri bir kahraman ve korkusuz biri olarak görmelerinin al­
tındaki gerçek, Koç babanızdan gelmektedir.

84
Hayahnızdaki bazı aptalca aynnhlar üzerinde bıkhnncaya kadar ko­
nuşmanız ve insanların buna hayranlık duymalarını istemeniz Koç burcu
özelliğinden kaynaklanır, ama sürekli olarak kendinizi acındırmaruz her
saniyeyi yaşadığınızı gösterir. Hepsinden de öte, babanız sizi doğduğu­
nuz andan itibaren zihinsel bir rakettopu oyununa maruz bıraknuş ol­
duğu için, hayahnız asla sıkıcı, durağan ya da kayıtsız olmaz. Sport­
menliğiniz ilişkilerinizde her şeydir, zira muhtemelen siz de onun olduğu
gibi talepkar, huzursuz ve aksi birisi olacak ve hemen hemen herkesle -
sırf eğlence için bile olsa- sadece ölümüne güreşme konusuna ilgi duya­
caksınız.
BOGA BURCU BABA

Boğa baba, etrafında yedi çocuğu, Tanrı'nın -tabii ki onun için- yarattığı
şeyleri incelemekle meşgul Virginia' da* bir toprak ağasıdır. Hayatınız
boyunca sahip olacağınız güvenlik duygusu için bir rol modeli olur.
Şayet maun ağacı gibi sağlam bir babaya sahip olma şansına erişmişse­
niz, bugün kesinlikle iş dünyasının içindesiniz demektir. Ama şayet o
sadece aşırı hoşgörülü bir kartanesi ise, o zaman aşağıda yazanları okur­
ken göz bebekleriniz yuvalarından fırlayacaktır.
Ama asıl şans, her ikisinin karışımı bir Boğa babaya sahip olmaktır,
ki o bazen gerçekten Cebelitarık Kayası gibidir. Başka bir ışık altında in­
celendiğinizde sadece onun karbon kopyası olduğunu görürsünüz. En iyi
durumda, sizin geçmişinizin anahtarı -mirasınız, ailenize, etrafınızdaki
kişilere olan sorumluluğunuz ve emanet kasanızdır. Kendisini çok verici
ve bonkör bir adam olarak görür, bu yüzden kazanç peşinden koşması
asla bencilce kazanım sağlamak amacıyla değildir. Doğrudur, bereket
boynuzunu tutan kişinin kendisi olmasını ister, ama portakal bahçesinin
tümüne sahip olmak için sarf ettiği gayretin sadece size taze meyve
suyu sağlamak için olduğuna samimiyetle inanır. Evet, en sulu olanlarını
kendi sırt çantasında saklar, ama sevdiklerinin rahatını sağlamak için de
gerçekten daima gayret sarf etmektedir. Parası olduğu zamanlar sizi ta­
til için Güney Amerika'ya bile gönderebilir. Zor zamanlarında bu gü­
nübirlik bir göl gezisi olabilir, ama sürdürdüğünüz hayatın lüks seviye­
sini arttırabilmek için elinden gelenin en iyisini yapacaktır. Yılbaşı
arifesinde duvarlar boydan boya oyuncakla doludur, ama aniden arka-

• ABD'de geniş ve verimli tarım alanlarına sahip zengin bir eyalet

86
sını dönmüş ve size sanki odanızdaki ışığı kasıtlı olarak açık bırakarak
onun tansiyonunu fırlatmaya çalışhğınızı düşündürtmüştür.
Bir şeye çok uzun süre bağlı kalmak ya da çok çabuk vazgeçmek şek­
linde sorunlarınız oluyorsa, bunlar için Boğa babanızıa teşekkür edebi­
lirsiniz. Onda ham bir açgözlülüğün dokunuşları vardır, ama parayı
kendisi için sevdiğini inkar etmek için bir volkanın içine atlayabilir.
Onun peşinde koştuğu şey paranın kendisine sağladığı bağımsızlıkhr.
Gerçekte, başkalarını sahn alabilecek kadar bağımsız olmaya eğilimlidir
ve bu sizin bağımsızlık duygunuz için kesinlikle iyi değildir.
Buna rağmen, etrafta dolaşan espriler öyle olsa da, o sadece paranın
peşinde değildir. O ihtiyaçlarınızı karşılama kaynağınız olma peşindedir
ve bu nedenle bakıma yönelik becerileri konusunda oldukça beceriklidir.
Gerçi, geleneklerine bağlıdır ve yemekten sonra hanımlar sofrayı top­
larken, o beylerle salona çekilmekten hoşlanır gibidir. Bu modern za­
manlarda Boğa babanızın annenizin zalimliği ile kadın hareketlerine
göğüs germesi gerekmektedir ve feminizme sahte bağlılık gösterebilir­
ken her şeyin yahşıp normal hale geleceği ve kadınların masa temizle­
meye devam edeceği MS 4500 yılına kadar sabırla beklemektedir.
Siyasi görüşü (çok nadiren) liberal olsa da madalyonun arka tarafını
her zaman net olarak göremez. İncil'i birlikte yazan kişilerden en az bir
tanesi kesinlikle Boğa burcundan olmalıdır. Yoksa "var, vardı ve var ola­
cak" mefhumunu başka kim düşleyebilirdi? Ve netice olarak siz muhte­
melen kendinizde ya da başkalarında var olan inatçılıkla mücadele
ediyor olacaksınız. Siz bununla, tüm düşüncelere, gerçeklere ve olası­
lıklara açık sonsuz akıl ve merhametin Dalai Lama' sı haline gelerek baş
etmeye çalışacak ve çatı arasında açlık çeken sanatçıyı oynayacak ve
süslü arabalara ya da London School of Economics'e (Londra Ekonomi
Okulu) en ufak ilgi duymayacaksınız.
Eğer bir bayansanız, şehvetli, baştan çıkartıcı, seksi -göbek atarken
sütyeninin içine paraların doldurulmasını umut eden dansöz gibi- bir
tip olmaya yatkın olabilirsiniz. Çılgın sanatsal dehalara ilgi duyabilirsi­
niz, ama sonunda sizi zapt-ı rapta alacak, ayaklarınızın yere basmasını
sağlayacak ve bankadaki hesabınızı düzene sokacak bir adama olan ih-

87
tiyacınızdan dolayı aklınız başınıza gelecektir.
İster kız, ister erkek evlat olun, tutumlu olmaya isyan edebilirsiniz,
ama sonuçta mal sahibi olmak ve bunları idare etmek konusunda daha
sağlıklı bir bakış açısı oluşturabilirsiniz. Gösteriş ve abartıya eğiliminizi
de dikkatle gözlemeniz gerekebilir. Boğa erkekleri, çoğu zaman utanç
verici derecede kötü olan zevkleri konusunda böbürlenirler. Çünkü pa­
ranın her şeyi satın alabileceğini zannederler, onlara göre bir şeyde ne
kadar çok altın parçası varsa, o kadar iyidir. Boğa babalar kendini be­
ğenmiş ve fazla şişirilmiş olabilirler ve kendi değerlerini öylesine abar­
tırlar ki siz de hayat tarafından söndürülünceye kadar kendi değerinizi
şişiriyor olursunuz.
Bunun yanı sıra, yoksulluktan ya da annenizin gazabından çok kor­
kan ve tombala oyununda bir kuruşa dahi şansını denemeye cesaret ede­
meyen dar kafalı Boğa babalar da vardır. Bu nedenle bu rol modeliyle
mücadele etmek ve daima birkaç sihirli fasülye* karşılığında bir inek sat­
mak zorunda kalırsınız.
Boğa baba daima onu akıl dolu birisi olduğunu düşünmenizi iste­
mesine rağmen, değerlerinizi öyle şiddetli bir şekilde çarpıtır ki, kendi
kıymetiniz hakkında gerçek bir fikriniz olamaz. Değer sisteminizi bir
bira tenekesi gibi ezebilir veya sizi kendiniz hakkında sahte fikirlerle dol­
durur ve siz de en sonunda pohpohlanmış, şımartılmış ve o acayip şe­
kilde züppe müzayedelerden birinde en fazla arttıracak teklif sahibine
yeşil kadife üstünde satılmayı bekleyen sedeften yapılmış kremalı pasta
biblosuna benzer bir hale dönüşebilirsiniz.
Boğa babanız kendi anne babasından daha zengin olmak ister. Bu
onun kendisini baştan çıkartıcı annesine ispat etmek ve babasını yenmek
için uyguladığı bir yöntemdir. Daima gücünü ispatlama derdindedir ve
bazen cinsel yetersizliklerini insanlar üzerinde parasal güç kullanarak
gidermek ister. Belki de ataları Sicilya'nın dağlık bölgesinde bulunan
fakir bir köyden gelmiştir. Belki de bu sabit bir gelir ile gerçekleştirilmesi

• Jack ve Sihirli Fasulye adlı masal. Masalda Jack parasızlıktan bunalan annesi­
nin satması için verdiği ineği bir avuç sihirli fasülye karşılığında satar.

88
gereken disiplinli bir yaşam tarzıdır. Sosyetenin içinden, Zelda ve Scott*
çiftinden geliyor olsa bile zengin, meşhur, toprak sahibi, ayrıcalıklı kibar
tabakanın hayat stilini taklit etmek için gayret eder. Ve tüm bunları para
harcamadan yapmak ister. Her ne kadar etikete bakmadan kredi karhnı
makineden geçirmekten hoşlanırsa da, aldığı malın üstündeki ufacık bir
çiziği göstererek fiyatta indirim istemekten de kendini alamaz. Tabii ki
görgüsüzlük, ama önemli olan daima paradır.
Ondan, her ne kadar gülünç sahte bir kibarlıkla perdelenmiş olsa da,
müstehcen, kaba bir dayanıklılık alırsınız. Her ne kadar parmağı yedi
göbekten asil doğmuş gibi kibar bir şekilde kıvrılmışsa da, başkalarının
kıçına bakar. İpek giysilere bürünmüş ya da zümrütlerle bezenmiş olsa
da, o ilginç bir şekilde basit bir insandır ve onun sürekli ve aşın hoşgö­
rüsü Tom Jones** filmindeki erotik yemek sahnelerinden birini habrla­
tır. Gerçek hayatınız nasıl olursa olsun, siz ondan etrafınızda bir
saygınlık çemberi yaratma gereksinimini miras olarak alırsınız. Tutul­
mak, dokunulmak, sarılmak, cilveleşmek, gıdıklanmak için duyduğu­
nuz arzu ve ağızla ilgili konularla tatmin edilmekten hoşlanmanız Boğa
burcu babanızdan geçen diğer miraslardır.
Doğru, muhtemelen para ve aşk arasında her zaman biraz bocalaya­
caksınız, ve normal davranarak bu durumu ne kadar gizlemeye çalışır­
sanız çalışın, fahişeliğe olan gizli çekiminiz girişeceğiniz her ilişkiyi
renklendirecektir. Para için rol yap sendromu sadece eskort hizmeti
veren veya gece yansı saat ikide taksilerle tuhaf yerlere giden kişilerle sı­
nırlı değildir. Yerine getirilen görevlerin parasal olarak ödüllendirilmesi
mevhumu, burçları ne olursa olsun, her çeşit insan arasındaki tüm iliş­
kilerde geçerlidir. Kutsal evlilik bağı içinde daima, kanuna uygunluk zır­
hına bürünmüş olarak, seksüel üstünlük veya ensest ilişkiler gibi
karanlık güçlerin izlerine rastlamak mümkündür.

* Zelda ve F.Scott Fitzgerald, ABD'de yüksek tabakaya mensup karı-koca tanın­


mış iki yazar.
** 1963 yılında Henry Fielding'in romanından sinemaya uyarlanmış, çapkın bir
erkeğin yataktan yatağa koştuğu sahnelerin yer aldığı film.

89
Baştan çıkartıcı babanın sizi aktardığı sağlıklı sonuç, duygusal açı­
dan acı veren manipülasyon ve cinsel arzunun ima ettiği şeylere zıt ola­
rak sadakat ve güvene dayanan ilişkilere yol açar. Bu, gençlikte bir
hediye gibi görünmeyebilir, ama Boğa babanız ile olan kan bağınızdan
alabileceğiniz şey, iki insan arasındaki herhangi bir ilişkide veya tüm
ilişkilerinizde işe dair hususları gerçekçi olarak algılama yeteneğidir. Ba­
şarılı bir şekilde algılandığı zaman, elde edeceğiniz şey, kendiniz de
dahil olmak üzere maddesel bağlamda her şeyin değerini anlayabilecek
büyük bir beyindir.
İster acı biber yerken, ateşli seks yaparken döktüğünüz, isterse An­
talya kıyılarında güneş altında döktüğünüz ter olsun, duyusal dene­
yimlere istekliliğiniz, en büyük servetinizdir ve bu da babanızdan
gelmektedir. O kendisini tam olarak eğlendirmeyi ve rahatlatmayı ba­
şaramamış olsa da, sizin dokularınız votkalı krema sosunda egzotik
mantardan sadece basit vanilyaya kadar değişen her türlü kışkırtıcı tat
için iştah ile kıvranır. Yeryüzünde hayatın tüm zevklerinden tat alma
aşkınız için Boğa babanıza ne kadar teşekkür etseniz azdır.

90
İ Kİ ZLER BURCU BABA

ikizler baba diğer herhangi bir babadan daha fazla klinik bir vaka de­
ğildir. Hatta bir dahi bile olabilir. Olamayacağı tek şey sıradan olmakhr.
Hokey oynadığınızda ya da gizli bilgileri satarken yakalandığınızda hiç
heyecanlanmaz, çünkü hayatın yüzde ellisi bilgi-beceri ise yüzde ellisi­
nin de iş bitirmek olduğunu çok iyi bilir. Kendisi de muhtemelen lisede
. tutuklanmıştır, bu yüzden suçlarınız ve kabahatleriniz için ona yalan
söylemeniz gerekmez. Bazıları onun gelişiminin de lise çağlarında dur­
duğunu söyler. Her ne kadar bunda bir parça doğruluk payı olsa da sizin
dört, ondört ve kırk dört yaşındaki yaramazlık ihtiyaçlarınız için empati
duyabilmesi onun sonsuz gençlik hislerine bağlıdır. Yaşlı İkizler burcu
babanız doksan üçünde bile hala hastabakıcılara çimdik atacaktır. Pek
çok İkizler baba ciddi, sorumlu vatandaşlardır; bazen çok ciddi ve so­
rumluluk isteyen konumlara kadar gelebilirler ve ilişkilerini, işlerini ve
evlilikdışı ilişkilerini çok iyi idare ederler.
Bu arada, arkasından ne yaparsa yapsın, annenize çok saygı gösterir.
Onun için annenizle asla abuk sabuk konuşmayın, yoksa babanız buna
gelemez. Onu çifte standartlıkla istediğiniz kadar suçlayabilirsiniz. O
tüm yaptıklarının, davranışlarının ve küçük numaralarının annenizle
olan ilişkisinden oldukça ayrı olduğunu düşünür. Gayet tabii İkizler ba­
banın yaptığı gerçek taciz hareketleri de vardır, ama o annenizi dövdü­
ğünü gerçekten hatırlamaz ve gözünüzün içine baka baka öyle bir şey
yapmadığını söyler. Ve buna kendi de inanır. İkizler burcu olan eski bir
Nazi yeni bir kasabaya yerleşebilir. Çim biçer ve komşularına yardım
eder ve gaz odası işini yapan birisi olarak damgalanmış olduğuna ger­
çekten şaşırır ve incinir.

91
Ama onun olumlu tarafını söylemek istersek, onun kadar iletişime
açık ve tuhaf şakalarla dolu bir başkası var mıdır? Belki bağıra çağıra an­
lathğı yöresel şakalarda biraz fazla ileri gidiyor olabilir, ama bu onun o
şakaların altında yatan etnik farklılıklara ilişkin gerçekleri görüyor ol­
masındandır. O hala insanların hür ve eşit olma haklarını savunur ve
herhangi bir türün üstünlüğünden samimiyetle nefret eder. Eğer ona
kalsa, tüm insan ırkı Vegas'a, dağlara ya da sahile doğru giden çift yönlü
bir otoyolda çılgınca koşturuyor olurdu.
O kesinlikle herkesin hayahnı istediği gibi yaşaması gerektiği görü­
şündedir ve alacağı herhangi bir kesin tavrı fazla ciddiye almamalısınız.
O bir yaşam hakkı destekçisi olabilir, ama kürtajınızın parasını öder.
Seçme hakkını savunur, ama siz bu hakkı kullanırsanız sizi evlatlıktan
reddeder. Yine de bir sonraki Şükran Günü geldiğinde sizi arayıp akşam
yemeği için ne zaman eve geleceğinizi soracaktır. O sizin şahane tele­
foncunuz, taksi şoförünüz, haber muhabirinizdir. Okuma fişlerinize yar­
dım edecek kadar Fransızca bilir ve günlük ajandasını kontrol ederken
ya da içki barının taburesini cilalarken, size hikayenizi basına nasıl çıt­
latabileceğiniz ya da çenenizi ne zaman kapahp avukatınızı çağırmaniz
gerektiği üzerine tavsiyelerde bulunacak sağduyuya sahiptir.
Bölünmeyen dikkat? Doğal olarak bunu talep edebilirsiniz. Israrcı
olursanız gözünüzün içine bakar, ama kafasının yüzde ellisini dışarıya
ayarladığından emin olabilirsiniz, çünkü o aklı başka yerlerde dolaş­
maksızın kendisini hiçbir kimseye ya da hiçbir şeye yüzde yüz veremez.
Annenizden boşandığı ya da sık sık iş gezisine çıktığı zamanlar en iyi
olduğu durumlardır. Parkometredeki paranın iki saat sonra biterek kalk­
manız gerekeceğinden emin olduğu zamanlarda, onu ziyaret etmeniz­
den daha çok memnuniyet duyacakhr.
O bir sahtekardır. O bir yalancıdır. Verdiği sözleri tutmaz. Deli gibi
dalavere yapar, bahis oynar, sizi telefonda beklemeye alır, asla yerinde
duramaz ve hiçbir şeye odaklanamaz. Kafanızı karışhnr. Gerçekten ka­
lıcı hiçbir değere sahip değildir. Asabi, dağınık ve tamamen yüzeysel­
dir. Peki, ya arkadaşlarınızı Shakespeare bildiğini düşündürecek şekilde
cezbederse? Tabii siz bunun sadece onun banyoda bulundurduğu ve

92
ünlülerden sözler içeren bir kitaptan alındığını bilirsiniz. Onun ucuz,
sahtekarca çevirdiği dolapları görürsünüz. Okumuş olduğu okul ne
olursa olsun, ona "polyester bir gömlek yakasındaki plastik bir karanfil"
için hissedeceğiniz o duyguyu hissedersiniz. Doktora ünvanli birisi ya da
bir rıhbm işçisi, gerçekten de iki hayat yaşar -ama bunlar her zaman cin­
sel ölçüsüzlüklerle dolu hayatlar değildir.
Kendi aşk hayabnız da berbat olabilir, çünkü sizinle ilgilenir, ilgi­
lenmez, oradadır, yoktur, sizi sever, asla umurunda olmazsınız, orada,
yerde oturmuş sizinle oyun oynuyordur, doğum günü partinizde tuttu­
ğunuz palyaço gibi gidivermiştir. İster erkek, isterse kadın olun, tek ya­
pacağınız psikiyatrist olmak veya ruhban sınıfına kablmakbr. Zira ben­
liğinizden kopan bir parça sürekli olarak tasmasından kurtulup postacıyı
ısırmak isteyen köpek gibi zincirlerini çekistirmektedir. Kişiliğinizin bu
parçasının benliğinizi kontrol albna alıp sizi öfkeden çıldırtmasından ya
da bir çılgınlığa sürüklemesinden korkarsınız. Gerçekten de, bu parçanız
tepinmeye, kıvırmaya ve çılgınlıklara devam eder. Ama bunu basbrır,
uyuşturur, Frankeştayn canavarı gibi kulede zincirlere vurursanız, kendi
yaratıcılığınızı da hapsetmiş olursunuz.
Aldatma olaylarının ya suçlusu ya da kurbanı olacağınız bazı ilişki­
ler yaşayarak büyümeniz gerekecektir. İkinizden biri periyodik olarak
dışarıda olacağı için, çoğunlukla muhtemelen telefonda geçecek, ileti­
şime açık, az soru sorulan, bağımsızlığın olduğu bir ilişkiyi aramayı öğ­
renmeniz gerekecektir. Büyük olasılıkla çok daha az bulanık, daha az
karşıt, daha az tutarsız olabilmek veya bir şeylere bağlı kalabilmek için
çok uğraşmanız gerekecek ve İkizler'le uzaktan dahi olsa ilintili olan her­
kese sık sık musallat olan cinsel kararsızlığa karşı koyacaksınız. Gerçek
bir mahremiyet duygusu yaratmanız gerekecektir, ama öyle sadece İkiz­
ler burcuna pek uyan ve motel kayıt defterlerine kurşun kalemle yazılan
sahte "Bay-Bayan" şeklinde değil. Aldablmak konusunun sizi delirtti­
ğini insanların bilmemesi için adınızın vefasız olarak anılmasına karşı
direnmeniz gerekecektir.
Eğer İkizler burcu babanız yerinde duramaz, orasını burasını oyna­
tır ve kibrit kutularını küçük toplar haline sokarsa, ona karşı anlayışlı

93
olun. Ona saçma gelen şartlara daha ilk günden kendisini uydurması ge­
rekmiştir. Müstakbel bir "kurban"ı yağlamak üzereyken onun tam bir
şarlatan olduğunu düşünebilirsiniz, ama bu sorgulanabilir becerinin ger­
çek bir kökeni olduğunu bilmeniz gerekir. Babanız Sammy Davis Jr.'un*
çocukluğundan daha tuhaf ve karmaşik bir çocukluktan ve dinsel geç­
mişten gelmektedir. Ahlaki, felsefi ya da eğitimsel bakış açısı acayip şe­
kilde çarpıktır. Bu yüzden bazen Nietzche' den mısralar okuyan bir
liseden terk olurken, bazen de "S ..tir" diyen bir papaz olur. Çocuklu­
ğunda ortaya çıkan ahlaki karşıtlıklar onun davranışlarına yansımıştır.
Dini ritüellerdeki yenilikleri sevdiği kadar dinsel ikiyüzlülüklerden de o
kadar nefret eder -işte onun delirten istikrarsızlıklarından biri daha.
Hayatının ilk dönemlerinde trenlere bindirilmiş, otobüslerle kampa
postalanmış, uçaklarda refakatçilerle oturtulmuş, oradan oraya taşın­
mıştır. Bir ailesinin olmasını istemesi gerçeği onun hareket ve değişime
dayalı özünü değiştirememiştir ve bu da size bir gösterinin tam orta ye­
rinde kanal değiştirme arzusu gibi zorlayıcı bir dürtüye sahip olma şek­
linde yansımıştır.
Annelerini, babalarını, üvey anne-babalarını, üvey nine ve dedele­
rini ve yan üvey kız kardeşlerini çok güzel idare etmiştir. Bu haliyle bir
sirkte akrobatların yaptığı ters piramitin alt noktasında yer alabilir. O,
ikiliğin hakim olduğu bir evde yetişmiştir, bu nedenle doğrulan saptı­
rarak söyleme ve bir yerlere detay eklerken diğer taraftan işine gelme­
yenleri kırpma konusundaki becerisi, yıllar boyu herkesi mutlu etmeye
çalışmasından, yüzleşmelerden sıvışmasından, soruları soru ile cevap­
lamasından, kokteyl partilerde, düğünlerde, savaşlarda ve hayatta yo­
lunu ustaca dans ederek, yani suyuna giderek bulmasından ötürüdür.
O serinkanlı cazibeli bir hayatta kalma ustasıdır. Nazik, zeki, iyimser ve
şen -ancak özünde sığdır, ama bu onun için bir kabahat değil, bir artı de­
ğerdir.
Evet, artı bir değerdir, çünkü siz ondan derin, sizi acıtan hislerinizi
bastırıp her türlü krizden çıkma becerisini elde edersiniz. Ondan büyük

* Amerikalı zenci müzisyen. Daha sonra Yahudiliği kabul etmiştir.

94
bir casus olma becerisini alırsınız. Size eziyet verenleri savuşturabilir,
onların sizi dövmek için kullanacakları kamçılarını size köpüklü bir
muzlu süt yapmaları için bambu çubuklara dönüştürebilirsiniz. Rusların
verdiği bir partiye dalıp kolejli Rus sevgilinizden öğrendiginiz üç cüm­
leyi söyler, onları tamamen etkiniz altına alabilirsiniz. İnsanları ferah­
latma konusundaki beceriniz doğrudan doğruya İkizler babanızdan
gelmektedir.
Hiper davranış olarak görünen şeyler gerçekte babanızın size aktar­
dığı, hayata, deneyime ve insanlarla zihinsel bağ kurmaya karşı azgın
bir arzudur. Eğer maymun iştahlı, dağınık, havai veya sözünde dura­
mayan birisi gibi görünüyorsanız, bu insanlara güvensizliğin sağlıklı ve
neşeli bir dışavurumudur. Becerikliliğiniz, pratik zekanız, espri anlayı­
şınız ve çabucak bağlanb kurmanız hep İkizler burcu babanızdan geç­
miştir. Gazetelere şöyle bir göz atıp tüm haberleri alma, odaya girip bir
bakışta kimin ilgili kimin uyuşuk olduğunu bilme beceriniz -bunlar el
albnda bulundurup günün birinde şiddetle ihtiyaç duyabileceğiniz ye­
tiler olup, İkizler burcuna has özelliklerdir.

95
YENGEÇ BURCU BABA

Gözyaşlarınızi kurutmak ve sizi yağmurdan korumak üzere Yengeç ba­


banız daima yanınızdadır. O sizin sanki kremalı pastadan yapılnuş kişi­
sel palyaçonuzdur. O size Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler'i, oradaki her
rolü, özellikle de Kötü Ruhlu Cadı ile karşılaşma anını çok iyi oynar. Per­
delerin üzerinde oynaşan gölgeler korkunç bir hal aldığında sizinle uyur
ve anneniz akşam yemeğinde iştahınızı kapatacağını söylese de külahın
etrafından damlayan dondurmadan size bir kerecik yalatır. Gerçekte
Yengeç babanız sizin anneniz olmuştur. Muhtemelen süpermaço bir
erkek olarak başlamış, ama genellikle ayağında terlikleri, krep yapan bir
erkek olarak bitirmiştir. Aslında bu ona daha uygundur. İster inşaat iş­
çisi, isterse film artisti olsun, bazen lndiana Jones oranlarında abartılı,
kırılgan erkekliğini korumak için annenize güvenir. O sevecen, şefkatli
ve sıcaktır, yani asosyalleştirilmediği, uzaklara dalmadığı ve uygun ol­
duğu zamanlarda. Yengeç erkeği annenize ve annenizin ortalığa çıkma­
sından çok önce evli olduğu kadına -yani kendi annesine- yönelik
tavırlarına bağlı olarak çok değişken bir davranış sergiler. Aslında an­
neniz babanıza sahip olmak için babaanneniz ile bir çamur güreşi yap­
mak zorunda kalmıştır ve bu güreş muhtemelen bugün de devam
etmektedir.
Birçok yüz, bir çok şapka -o inanılmaz bir aktördür. Öyle de olmak
zorundadır, tıpkı annenizle çatışmaya girmemek için hep gayret ettiği
gibi. Bazı günler çok zordur, bazı günler de yumuşacık ve bu annenizin
kafasını karıştırarak onu kızdırır. Böyle durumlar onun bir buzdağına
dönmesi, babanızın da zavallı, sevilmeyen, klasik deyimle anlaşılama­
mış bir koca olması ile sonuçlanır. Bu noktada kız evlatlar metres konu-

96
muna girer, erkek çocuklar da altüst olarak ipleri bir kadının ellerine bu
kadar vermenin doğru olup olmadığı konusunda endişe duymaya baş­
larlar. Böylece 'hetero-homo' konusu muhtemelen bir jenerasyondan di­
ğerine geçer.
Yengeç babalar her zaman -sizinle, patronuyla ve işyerindeki kişi­
lerle, ya da yatakta annenizle- bir "baba-çocuk" ilişkisi içindedirler. Ev­
lerini ve kalplerini korumak için her ne kadar mağara adamı dürtülerine
sahip olsalar da, bazen bu dürtüler üç metre kalınlığında yünden bir keçe
haline gelerek onları, aileleri de dahil olmak üzere, herkesten soyutlar.
Her şeyin suçlusu o olduğundan, her Yengeç baba çoğu zaman ra­
hatsız ve sömürülmüş gibi görünür, bu yüzden hep yüzünde "kafasına
vur, ekmeğini elinden al" gibi zavallı bir ifadeyle hayali bir izleyici kit­
lesine bakar. Bir-iki kadeh şarap içip doyduktan, hindinin sadece iskeleti
kalıp masadaki herkesin tatlı kornasına girip bir çeşit aile sarhoşluğu du­
rumuna gelmesinden sonraki zaman onun en keyif aldığı zamandır. Ni­
hayet sürekli dırdırlanan hanımdan, bağırışan veletlerden ve daima
tehdit altında olduğu bir işten uzaklaşıp kısa bir zaman için de olsa din­
lenebilecektir.
Sağlam ve sağlıklı mıdır? Bu, babaannenizin onu ne kadar idare ede­
bileceğine dair annenize verdiği izine, kendisini çekip çevirecek bir ka­
dına ihtiyaç duyduğunu nasıl kabul edeceğine, taşımakta olduğu
östrojen düşünülürse, erkekliğine ne kadar güvendiğine bağlıdır. Gizli
gizli hamile kalabilmeyi arzu eder, ancak bu mümkün olamayacağın­
dan, gömleğini pantolonunun dışına çıkartıp evin içinde dolaşmakla ye­
tinmek durumundadır. Babanızda erkeklerin "adet öncesi sendromu"
baş gösterdiği zamanlarda onu sessizce yemeğini yiyip televizyon kar­
şısında uyuması için rahat bırakın, zira kesinlikle kesilen parmağınızı
öpecek durumda değildir.
Çoğu zaman neşeli ve uysal, çalışkan ve üreticidir. Kütükten bir ev
yapıp kahvaltı için ayı vuran bir tip olabilir, ama kulübeyi tuttuğu mi­
mara yaptırıp kahvaltıda da pizza ısmarlayan tipte olması daha olasıdır.
Buna rağmen, öğleden sonra bile üstünde pijamaları, ayağında terlikleri
ile ortalarda dolaşan pısırık birisi de değildir. Dış dünyada çok saldır-

97
gan ve başarılı olabilir. Yaşadığı bölgeyi aşırı sahiplenmesi, onu iyi bir
baba yapar. Aşırı etnik ayırımcı rolünü sapına kadar oynayabilir; "Şayet
o ne idüğü belirsiz bi boka yaramayan kavimden birisini torun diye eve
getirirsen, eve ayak basma!". Ama normalde onun nazik ve sevecen sa­
hiplenme duygusu sizi, babaannenizin el örgüsü yün battaniyesinin bir
kış günü öğleden sonrası sarması gibi sarmalar.
Felaket hayallerinde sizi bir kamyonun tekerlekleri arasında eğilip bü­
külmüş bisikletinizin enkazı albnda ezik-büzük, birbirine geçmiş bir va­
ziyette görmüştür, bu nedenle korkularınızı yabşbrmadığı zamanlarda
sizi parmağını sallayarak uyarır. Sizi usta bir şekilde annenize karşı yön­
lendirebilir. Ama o kadar tatlı ve sevilesi görünür, o kadar yumuşak hal­
lidir ki annenizi kızdırmak için ne gibi bir günah işlemiş olabileceğini bir
türlü kestiremezsiniz. Sonra araya siz girer, annenizde bulamadığı sev­
ginin kaynağı olursunuz. Bir kadın olarak, annenize benzememek için eli­
nizden geleni yapar, sonuçta bir adamın kaprislerinin esiri olursunuz. Ve
eğer Yengeç bir babanın oğluysanız, istikrarlı ama soğuk mu soğuk ka­
dınlara hayran olduğunuzu fark edebilirsiniz. Yolunuzun babanıza ol­
duğu gibi bkanmasını istemediğiniz için kendi cazibenizle dövüşür hale
gelirsiniz.
Fakat ister işsiz, ister çalışıyor olsun, sizi asıl zora koşan şey onun de­
ğişken ruh hali olmuştur. Kucağına atlayıp ona dertlerini unutturmaya
çalışmanın mı yoksa yoluna hiç çıkmamanın mı daha iyi olacağını hiç
bilememişsinizdir. Pek tabii, bütün Yengeç erkekleri böyle ağlama du­
varı aramaz. Şayet sizinki mutlu olanlardansa çok şanslısınız, zira dü­
ğününüzde sizinle dans eder ve düğün yemeğinden hemen önce kalp
krizi geçirmez.
Onun muhtemelen sadece kadınların hüküm sürüdüğü, erkeklerin
de sperm vericiler olmaktan fazla bir anlam taşımadıkları, bunalımlı
Amazonların üstün anaerkil düzeninden gelmiş olduğunu anlamanız
gerekir. Yengeç babanız yoğun bir şekilde kadınlarla özdeşleşir, onlara
hem duygusal hem de ruhsal bakımdan bağlıdır, ama yine de eleştirel bir
kadın tarafından iğdiş edilmekten korkar. Bu nedenle koruması gereken
çok erkeksi bir yönü vardır. Sezgileri kesinlikle kadınsıdır ve ailesine

98
olan sevgisi gerçektir. Hayat sırayla bir bertaraf ettiği bir baş etmeye
çalıştığı bir sorunlar kümesidir -en büyük sorun da annenizle olan iliş­
kisidir. O babanızın çıpasıdır, albatros kuşudur ve böylelikle bir şekilde
size hem bir eşte ihtiyaç duyulan sabır ve sadakati, hem de ciddi, uzun
süreli bir ilişkiye bağlı klostorofobik sınırları gösterir. Onun tatlı, küçük,
yuvarlak yüzü birçok bunalımlı kadını güldürebilmiştir. Bu nedenle,
gözyaşlarını dindirmek ve öcüleri kovalamak için birilerinin ona ihtiyaç
duymasını bekler.
Yengeç babanızdan tatlılıkla teması, geçmişinize saygıyı ve kökleri­
nizle gurur duymayı miras olarak alırsınız, zira o aslında aileyi bir arada
tutan yapışkandır. Her ne kadar sarhoş ya da aile sorumluluğunu gö­
zardı etmiş olsa da, samimiyetten hoşlanır ve size de kanbağını geçirir.
Hayata karşı beceriksiz yaklaşımı mide bulandırıcı olabilirse de, o bir
dayanıklılık abidesi, zaman içinde yıpranmış ama Tanrı'nın afetleri kar­
şısında asla köklerinden ayrılmamış bir çeşit hüzünlü söğüt ağacı gibi­
dir. Ayaklı bir sinir düğümü kütlesi olarak babanız çoğu kez çocukça ve
ilkel reaksiyon gösterir, ama içgüdüleri çok isabetlidir. Onun size hedi­
yesi kendi yoğun seziş gücüdür; uykulu gözleri ile bile anı çok iyi okur
ve o konuya kendini açar ya da tehlikenin derecesine göre geri çekilir ve
sıvışır. Onun davranılarında (veya kendi davranışlarınızda) gördüğü­
nüz her türlü tutarsızlık, soğuk ve duygusuz bir dünyanın katılığına
karşı bir kaçış girişimi olabilir.
Ondan olağanüstü bir hassasiyet alırsınız, ama bu birisi göğüs uçla­
rınıza dokunduğundaki ya da Müslüm Gürses'i dinlediğinizdeki gibi
değildir. Kırlangıçların göç mevsimlerini bilmelerini ya da kedilerin dep­
rem öncesinde evlerden kaçmalarını sağlayan ilkel bir çeşit bilgeliktir.
Bunu pek isimlendiremezsiniz, ama her zaman geçerli olduğunu bilirsi­
niz.
ASLAN BURCU BABA

Aslan baba şefkatli, koruyucu ve güçlüdür. Ata binmeniz için size yar­
dım elini uzatır, gece korkutucu bir çığlık olduğunda, Arnold Schwar­
zenegger'ın yapacağı gibi, elinde dolu tüfeği, üstünde şort pijaması ile
aşağıya inecektir. Sizinle veya bazı arkadaşlarınızla kol güreşi yapacak
ve tabii ki yenecektir. Kendisinin ne kadar ilerici birisi olduğunu gös­
termek için arkadaşlarınızla, araba kullanmama şartı ile, bira bardağı to­
kuşturacaktır. Plaj havlusuna sere serpe yayılmış, yüzen çocukları,
gezinen kızları seyreden neş'eli bir adamdır. Sevgi ve destek yansıtan
birisidir. Okulda baraj altına düştüğünüzde ya da okul takımında iyi oy­
nayamadığınızda size espri yapmaya ya da çenenize şakadan bir yum­
ruk atmaya hazırdır.
O sadece sevilmek isteyen birisi midir? Çocuk olmayın. Bu onun sa­
dece bir kısmıdır. Bu, Aslan babanızın kabul edilmesi güç olabilecek ce­
zalandırıcı yönüdür, çünkü tüm o plaj-havlu kombinasyonu içinde o
neş' eli gülüşü ile bir Jerry Falwell* olabilir.
Annenizin zayıflıklarına ne kadar katkıda bulunduğunu, böylece onu
kendisine bağımlı kılarak evin içinde daima bir annenin olmasını sağla­
dığını kimselerin bilmesini istemez. Sert, çığırtkan, manyak bir kadının
karşısında kahraman olarak bilinmeyi daha fazla tercih eder. Babanız
annenizin kendisine ulaşmakta, onunla beraber olmakta, onun tarafın­
dan onaylanmakta ya da onun kendine dönük yaşamının akıl almaz ka­
lınlıktaki katmanını delmekte gösterdiği beceriksizlik karşısındaki
umutsuzluğunu görmenizi de asla istemez.

* Amerikalı Hıristiyan tutucu din adamı ve misyoner

100
En sonunda -gerçekten sevdiği- eşi ve çocukları kendilerini kıllı bir
göğüste altın kaplama bir mücevher gibi hissetmeye başlasalar bile, o
dayanılmaz, dopingli tavus kuşu kabarmasını engelleyemez. İçindeki
sevgi ve şefkati açığa çıkarttığında çok çekici ve gerçekten oldukça te­
davi edicidir. Altmışıncı yaş gününde aynaya baktığında, genç kızların
hayranlıkla etrafını sardığı on dokuz yaşinda bir delikanlı görür. Bu ne­
denle, siz kırkınıza geldiğinizde onun gözlerini ameliyat ettirmesi sizin
için utanılacak bir şey olabilir. Onda nefret ettiğiniz her hangi bir kibir ve
kendine hayranlık, belki de onun çocukluğunda adam yerine konmamış
olmasına karşı bir savunmadır ve kaynağı ne olursa olsun, onun bu ken­
disiyle aşırı ilgili hali sizi de etkilemiştir. Başkalarının gözünde iyi gö­
rünmek için neler yapabileceğinizi hiç küçümsemeyin.
Trampet çalarken ya da hokey oynarken annenizi kesinlikle mest et­
miştir, çünkü o zamanlar dayanılmaz -iri, güçlü, sağlam- ve dünyadaki
her şeyi vaat eden birisidir. Ne adam ama! Ateşli, bir kadının parmakla­
rını saçlarının arasında gezdirmekten hoşlanacağı bir erkek. Mamafih,
hepiniz bir normalleşme tablosunun parçalansınızdır. Biraz hile ve şid­
det dokunuşuyla renklendirilmiş Babalar En İyisini Bilir tablosu! Size
okyanusa bakan bir ev vermek için çok çalışmış olduğuna inanır. Bunun
altında asıl yatan, sizi kuruyup arzu edilmeyen bir şekil almadan önce
yoğurulması gereken yaş kum gibi görmesidir.
Sizin mutluluğunuzu ve başarınızı, sadece kendisine bundan pay çı­
kartmak için değil, kişisel tatmine inandığı için gerçekten ister. Yıldızı­
nızın peşinden gitmeniz gerektiğine inanır ve işyerine girerken kart
basmak ya da patronlarınızın kıçını öpmek zorunda kalmamanızı, sa­
bahlan kalkabilmenizi, aynaya bakıp görüntünüzden memnuniyet duy­
manızı ister.
Sizin kişiliğinizin tahrip olmasında bu nedenle sık sık rol oynaması
çok kötü bir durumdur. Bireyliği öğütler, ama sizin onun kucağında otu­
ran şirin bir salak olmanızı bekler. Kendisinin yaptığı hataları sizin de
yapmanızı istemez, onun için siz ne zaman onun yolundan sapsanız ya
da isyan etseniz, sizdeki bu tuhaflıkların patalojik olduğunu düşündü­
recek şekilde size yol göstermek ya da gaz lambası tutmak gibi babacan

101
bir tavır takınır ve tavsiyelerini tutmazsanız başarısız olacağınızı düşü­
nür. Onun onayı, sonunda altında ezileceğiniz koskoca bir yük haline
gelir.
Gözünden düşmemeye söz verdiğiniz müddetçe onun göz bebeği
olabilirsiniz. Eğer babanızın küçük kızıysanız, hep öyle kalın. Annenizi
çatlak ve mantıksız biri olarak göstererek sizi ondan soğutma eğilimi
vardır. Hayatınızda en azından bir aşkınızı onaylamayacakhr. Uzun dö­
nemde haklı olduğu ortaya çıkabilir veya sadece sizin üzerinizdeki gü­
cünü kullanarak sizi kendisine teslim olmaya zorluyordur. Erkekler
arasındaki seçiminiz, orada burada çalan uyuşturucu müptelası klar­
netçiden arabasının kapısını sizin için açık tutan genç profesyonel bir
borsacıya kadar geniş bir yelpaze içindedir. Size ne yapmanız gerektiği­
nin söylenmesinden nefret eder ve size fazla yaklaştığını hissettiğiniz bir
adamı sinirlendirmek ve bıktırmak için garip hareketler yapmaya baş­
larsınız. Aslan babanızın tahrik ediciliği onun hükmediciliğini sımsıkı
sarar ve bu ileride olgunluk çağınızda erkeklere olan ilginizi etkiler.
Aslan burcu bir babanın oğluysanız, onun evdeki tüm kadınların "Bir
Numaralı Adamı" olmak isteyen rekabetçi bir adam olduğunu hatırla­
manız gerekir. Eğer açık fikirli birisi ise, bir Küçükler Turnuvası yap­
manıza ve arada bir kendisini bilardoda veya pinponda yenmenize izin
verir. Aksi takdirde, siz ülkenin ta öbür ucuna taşınıncaya kadar sizi aşa­
ğılayıp tepeden bakar ve daha sonra ailenizi terk ettiğiniz için size öfke­
sinden kudurur. O, yalanlar ve övünmekle geçen bir hayat yaşayabilir ve
ruhunuzu öylesine ezer ki alay edilme korkusu ile artık bir daha okulda
şiir okuma yanşmasında lider olmayı bile istemez hale gelirsiniz. Ya asla
gerçek anlamda kadınlar için müsait olmaz ya da altınızdan halıyı çeke­
cek kadınlarla haşır neşir olursunuz. Eğer sevecen bir örnek oluşturabi­
lirse, o zaman iş hayatınızda onun ayak izlerini takip etmekten gurur
duyar ve aşkta şansınızı denersiniz.
Eğer aile fertleri rapor etmeye cesareti edebilse, evde yaptıklanndan
dolayı yasal olarak yargılanabilecek pek çok Aslan olsa da, genelde her
zaman kendisini öven, karısını tokatlayan dalgalı saçlı bir mutaassıp de­
ğildirler. Babaanneniz muhtemelen biraz çatlakmış. Bu nedenle, baba-

102
nız annenizi çığırtkan biri olduğu için seçmişken, onun lobotomisine*
izin vermiş olmasını ona duyduğu sevgisinden ötürü olduğunu düşü­
nür. Kadınların akıl sağlığı olmadığını düşünür. Unutmayın: Bu heyecan
için kıvranan, ama kendisini istikrar yaratmaya adamış birisidir. Ev sabn
almak için çek yazmakla Rus ruleti oynamak arasında gidip gelir. Sizin
anormalliklerinizi kişisel alır, ama ışıktan daha hızlı giden bir zımbırtı
icat ettiğiniz için Time dergisinin kapağında yer aldığınızda her şeyi af­
feder.
Yine de, başkalarının hayran oldukları sıcaklık ve nüktedanlığınız
size Aslan babanızdan geçmiştir. Sevilmenizin sebeplerinden birisi de
neşeli oluşunuzdur. Sizde başkalarının hoşuna giden iyimser bir iyi huy­
luluk hali vardır. Terbiye sınırlarını aşmadan güzel fıkralar anlatırsınız.
Bu Aslanın bir armağanıdır. Doğuştan espri ve insanların gıdıklanma
noktalarını bulma yeteneğinizi kullanırken şakalarınızın alaycı mizah­
tan eşek şakasına doğru gitmemesi için daima dikkat etmeniz gereke­
cektir.
Burcunuz veya mesleğiniz ne olursa olsun, bir kez babanızın güçlü
yönlendiriciliğinden kurtulduğunuzda, onun size bıraktığı en büyük
miras olan kişisel gururu da kabul edebilirsiniz. Bazıları sizin vitamin­
lerle, halterlerle veya saç spreyleri ile durumu abarttığınızı zannederler,
oysa ki siz -evlilik veya evlilikdışı hayatınızda- romantik rolünüzün far­
kındasınızdır. Ve -bazen hani şu altlı üstlü birbirine uydurulan takımlar
gibi . . . hafif utandırıcı noktada da olsa- sizi stilinize ve giydiklerinize
karşı aşırı hassas yapan, o bir parça sağlıklı narsist halinizdir.
Her ne kadar bunu bir eliyle verip diğer eliyle ezdiği için şaşırtıcı olsa
da, Aslan babadan muhtemelen alacağınız en yaşamsal şey güçlü bir
kimlik duygusu olacaktır. Daima asil ve kahramanca görünen bir duru­
şunuz, tavır ve davranışınız vardır. Bu çok tuhaftır, çünkü siz herkesin
düzenli olarak aşk yaptıkları bir savaş alanında ana rahmine düşmüş­
sünüzdür. Bu nedenle daima havada patlayan bombalar olacaktır. Oyun-

* Bir akıl hastalığının tedavisi amacıyla beynin bir lobunun ameliyatla çıkartıl­
ması.

103
lan nasıl oynayacağınızı ve kazanacağınızı bilirsiniz. İnsanları dövmek­
ten hoşlandığınızı düşünmek tüylerinizi ürpertebilir, onun için sadizm
ile sportmenlik arasındaki farkı ayırt etmeyi öğrenmeniz gerekir. Oyna­
mayı, ama adil oynamayı ve nasıl yeneceğinizi öğrenmeniz gerekir.
Aslan babanız için duyduğunuz tutku hayatınızın sıkıcı olmasına asla
izin vermeyecektir, çünkü sizi hayata bağlayan şey sev/ ölünceye-kadar­
savaş duygusu olacaktır.

104
BAŞAK BURCU BABA

Başak baba olabildiğince yardımcıdır. Hemen her şeyi bilir -bilemedi­


ğini de uydurur. Sorun istemeyen nazik bir ruha sahiptir. Aslında hiç­
bir şeyin kötü gitmesine dayanamaz. Bu nedenle kuralları biraz
çiğnediğinizde sanki teröristlere atom sırlarını vermişsiniz gibi size sal­
dırır. Başkalarının özerk hareketlerine hangi gözle bakıyorsa sizin itaat­
sizliklerinize de o gözle bakmıştır -ihanet. Yine de iyi bir adamdır. Ve
sokağınızdaki tüm komşularınız onu azizleştirmek için muhtemelen hep
kulis yapıyorlardır. Babanız onların çimini sadece bu işin yapılması ge­
rektiği için keser; o tüm çocukların Amcasıdır. Ama yapma cesareti gös­
teremeyeceğiniz bir "hoş görülemeyecek hareketler listesi" evde daima
bulunmuştur. Kendine göre o pek temizdir, ama sakın ola aldanmayın;
deodoranh icat eden kişi büyük olasılıkla bir Başak'la evliydi. Onu en
ufak bir şey için eleştirdiğinizde kendisini savunmak için sizi öylesine
laf yağmuruna tutmuştur ki sonunda böyle çarpık ve günahkar bir dü­
şünceye kapıldığınız için delirmiş olduğunuzu düşünmüşsünüzdür.
Küçükken büyük olasılıkla onu pek görmemişsinizdir. Bu onun ça­
lışmakla, bodrum katında tamirat işleri ile uğraşmakla, tekneyi boya­
makla, profesyonel okuma yarışı yapmakla meşgul olmasından
dolayıdır. İnzivaya çekilmeye gereksinim duymuştur. Patronvari ol­
duğu kadar, herkese hizmet etmek için dünyaya geldiğine gerçekten ina­
nır. Kendisine şık havalar verir ve çok önemli birisiymiş gibi hava atar,
ama çevreye faydası çalışma yeteneği ile sınırlıdır. Emeklilik gerçekten
de bu kişiler için değildir. 38 derece ateşi olduğu halde yataktan kalka­
rak kar fırbnası alhnda işe gitmek gibi şaşılacak bir güce sahiptir. O sizin
Spartalı savaşçınız, elinde çapasıyla yüzü güneşten kavrulmuş çiftçiniz-

105
dir. Her ne kadar küçük hatalar onu kızdırıyor olsa da, o ayakları yere
basan bir adamdır. Her ne kadar bunu görkemli ve kolay gibi gösteri­
yor olsa da, öküzü ve arabayı sadece kendi irade gücüyle çamurdan
çekip çıkartır. İpekten ziyade ekose pazenden yapılmıştır. Etrafında in­
sanlar varken çok neşeli ve konuşkan olabilir ve daima konuya hakim­
dir, ama yalnız kaldığı bir sırada onu yakalayabilirseniz, onu karanlıkta
tek başına oturmuş ayaklarına bakarken görebilirsiniz.
Yeterliliğinizden kuşkulanır, kötüler, zira Başak baba çocuklarını
kendisi şekillendirmek konusunda kendinden geçer. Her ne kadar et­
raftakilere kişisel tercihlerinize hiç karışmadığını açık açık söylerse de,
gerçekte sizi kendisinin uygun olarak düşlediği alanlara çekmek için
ikna etmeye ve yönlendirmeye hep gayret etmiştir. Ve önünüze sık sık
imkansız standartlar koyduğu için, siz ne yaparsanız yapın, her zaman
sizin düşünemediğiniz bir şeyi düşünüp önünüze getirecektir -sıkmayı
unuttuğunuz küçük bir cıvata, fıstık ezmesi kavanozunun açık bıraktı­
ğınız kapağı, "e"leri ezerek söylediğiniz aksanınız. Hazırlayıp pişirmek
için üç gününüzü harcadığınız kuzu dolması sofraya geldiğinde söyle­
diği ilk şey muhtemelen "tuzu az olmuş" olacaktır.
Bir zaman sonra ayağınızın tökezlediğini, nasıl çizginin ötesine geç­
tiğinizi, kurallara uymamış olduğunuzu, her nasılsa Vatikan'ı rahatsız
ettiğinizin söylenmesini bekleyerek hep tedirgin halde olursunuz. Onun
son sözü söyleme ısrarı sonuçta ilişkileri kontrolcü bir beyin tarafından
yönetilen oyunlar haline sokar. Birileri hep tedirgin, alay konusu olmayı
ya da eleştirilmeyi bekler. Erkek ya da kadın olmanız fark etmez. Sizi bir
arada tutacak, hayatınızı akılcı yolda düzenleyecek, gurunuz, rehberi­
niz ve doktorunuz olacak birisini arayacaksınız. Kendinizi kadınsı, sa­
vunmasız, hatta hatları biraz belirsiz herhangi bir durumda göstermeye
cesaret edemezsiniz. Ya akılcılığı tamamen reddedip en nihayetinde tem­
bel bir şırfıntı, dağınık veya kendinde olmayan ahlaki değerler üzerine
konuşmalar yapan bir esrarkeş haline dönüşebilir ya da bunun tam tersi
kendi arkanızdan mutfak temizleyicisiyle ortalığı kazıyan titiz birisi olur­
sunuz. İster kendinizin, isterse başkalarının olsun, duygulara güven­
mezsiniz ve size yapılan her öneriyi ifşa edilmesi gereken hainlik olarak

106
yorumlayarak acayip duygusal paranoya gösterebilirsiniz. Bu tavır ka­
rakök alırken çok iyidir, ama yatakta kötüdür.
Kendinize de pek güvenmezsiniz. Bir yerlerde (örneğin babanızın
üst çekmecesinde) bir doğru cevaplar listesi olduğu yolunda beyniniz
yıkanmış olduğundan kendi kişisel içgüdüleriniz ve kainatın gücü gibi
ikincil faktörlere pek az inanırsınız. Ya her şeyden vazgeçip elinizde beş
yüz kiloluk mısır cipsi, diğerinde bir şişe bira ile kanepeye uzanır ve ba­
şarısızlığınızı kabul edersiniz, ya da insani etkileşim gerekmeyen elektrik
mühendisliğine veya bir başka alana girersiniz. Öylesine saçma bir şe­
kilde savunmacı, kendi kendine ceza veren ve eleştiriye kapalı hale ge­
lirsiniz ki birisi hatanızdan dolayı yüzünüzün kızardığını söylese
kendinizi ve başkalarını öldürebilirsiniz.
Belki de babanız bebekken gerektiği kadar kucaklanmamış, yeterince
meme emmemiş ya da tuvalet eğitimine çok erken başlanmıştır -sanki
duygusal olarak sadece ekmek ve suyla beslenmiştir. Duygu denizinde
oynanan savaş oyunlarında o kendi sahasının dışındadır ve bu onu müt­
hiş derecede korkutur, böylece en önemli silahı zekası olur. Bu nedenle
kısıtlayıcı ve eleştirel gibi durur, ki elbette öyledir. Skorunu dar bir man­
tıkla elde eder. Çocukken profesyonel kurbanların ellerinde maruz kal­
dığı haince duygusal manipülasyonlara karşı kendisini savunmak için
yapacağı bundan fazla pek bir şeyi yoktur.
Sizi doğru yola yöneltme arzusu gerçektir ve çoğu zaman sonucu siz­
den daha önce görür ve gerçekten istediğinizin onun istemenizi istediği
şeyin tamamen aynısı olduğunu gördüğünüzde de böbürlenmekten ken­
dini alıkoyamaz. Buna rağmen samimidir ve kendisinin içtenlikle yaptığı
rehberliğin aslında işe burnunu sokmak ve kontrolcü olmaktan öte bir
şey olmadığını öğrenmekten çok korkar.
Şayet üzüntü ve sevinç duygularıyla bağlantısız görünüyorsa, muh­
temelen öyledir. Başak baba postallarını ve tüfeğini parlatıp etrafta yağ­
mur, çamur demeden askeri adımlarla ileri geri uygun adım yürümek
için eğitilmiş bir asker gibidir. Cenazeden çıkıp doğrudan işyerine, se­
viştiği yataktan hemen telefona gider, çünkü kalbinden akan her türlü
duygudan sonra kendini toparlayıp kontrolü tekrar sağlamak ve ayağını

107
yere yeniden sağlam basmak ihtiyacını hisseder. Aslında o, dünyaya
gönderilen en tatlı, en nazik, en kibar ruha sahip insandır. Kendisine bir
sorun. Kendisini otoriter, tutucu veya çıkarcı olarak düşünmez -tam
tersi. Özdenetim (tabii ki sizinki) konusunda kesin fikirleri vardır elbette
ve bazı gut hastalığı üreten işlere dalmamışsa, kendini yadsıma ve kişi­
sel disiplinin çeşitli şekillerini uygular.
Başak babanızdan sanatkarlığın gururunu alırsınız. O çok gürültü
patırtı yapmadan ya da fazla gösterişe kaçmadan hayatınızı işleme ye­
teneğinizin astrolojik kaynağıdır. Size alçak gönüllülüğün basit, ilkel ale­
tini vermiştir. Babanızın hayatınıza katkısı büyük kişilik ödünleri
vermeden mücadele edebilme kapasitesidir -bir şeyi yapılması gerektiği
için yaparsınız, gömleğinizin kollarını sıvayıp yabancı birisinin araba­
sını çamurdan çıkartırsınız, çünkü yağmur yağmaktadır ve siz oradası­
nızdır. Bu yeteneğin kötü tarafı kendinizi hizmetçiler bölümünde görüp
servis için yukarıya çağrılmak üzere zilin çalmasını beklemeniz ya da
gerçek bir yükselme veya terfi gibi bir şey söz konusu olmadığı için
türkü söyleyerek saman balyalarından birini daha sırtlamanızdır. Bu mi­
rasın daha üst düzeyli işlevi, sizi tartışmasız en iyinin de iyisi bir asker
yapan bir sadakattir. Yaptığınız işten gurur duyarsınız. Benliğiniz ucuz
bir imajın etrafına sarılmamıştır; ürettiginiz her şeyde bir kalite vardır.
Bir kez babanızla kavga etmekten vazgeçerseniz, şişirilmiş görkemli ha­
yalleriniz azalır ve gerçek, pratik bir düzeyde bir şeyler yapmayı bece­
rebilirsiniz. Babanız ister sarhoş bir hayalperest, isterse de her koşulda
çalışan bir işçi olsun, ondan alabileceğiniz en fazla şey budur. Olgunluk
kazandıkça büyük konser piyanistlerinin kendi gamlarını kendilerinin
yaptığını öğrenirsiniz.

108
TERAZİ BURCU BABA

Terazi baba sizi gezdirmekten hoşlanır ve onu aradığınız zaman hep


mutlu olur. Anneniz telefonun yanında durup ona iğneler babnyor olsa
bile her zaman size şen şakrak anlatacağı havayla ilgili hikayeleri ya da
çizgi film kahramanı Snoopy'nin yeni bir macerası vardır. Alttan alta öl­
dürücü öfke dip akınhsı olmasına rağmen, Jaws'ın başlangıcında köpek
balıklarının şarkısı çalmaya başlamadan önceki nefis Pasifik okyanusu
manzarası gibi durur.
Terazi erkekleri çoğunlukla baskın, saldırgan kadınlar tarafından bü­
yütülmüşlerdir; eşlerinde -yani annenizde- aradıkları özellikler de bun­
lardır. Terazi babalar kesinlikle nefret ettikleri halde, sık sık otoriter Fatoş
tarafından ezilen Basri rolünü oynarlar. Dengeli oldukları ve kendilerini
güvende hissettiklerinde, sevişirken altta olmayı dert etmezler. Fakat Te­
razi babaların büyük kısmı çoğu kez pantalonu bir kadın tarafından yön­
lendirmenin bilinçsiz ihtiyacı ile yönetimi ele alıp evin gerçek reisi olma
dürtüsü arasında paralanıp dururlar.
Aslında Terazi babanız sizinle annenizin süpürge sapı arasında tam­
pon vazifesi görmüştür, böylece onunla siz suç ortağı olmuş ve itaatsiz­
lik ve yaramazlıktan dolayı cezalandırılmaktan kaçmışsınızdır. Şayet
disiplin yanlısı birisinin rolünü oynamışsa, bu onun için onursal bir
ünvan olur, çünkü size fiziki bir taciz olsa bile, bunu onun yapmış ol­
duğu şüphelidir. O kendisini insanları değil, sistemi dövmeye adamışhr.
Annenizin görünmeye çalıştığı kadar özgür bir insan olmadığı gerçeğini
anlaması için her türlü gerilla taktiğini uygulamıştır. Annenizin bastırıl­
mış saldırganlığını ailenin üzerinde gösterme özgürlüğünü ona tanı­
mışhr. Neticede sizi annenize karşı koruyamamasının sebebinin gerçekte

109
kendisinin pasif-agresif taktikleri ile annenizi çocuklarına karşı tahrik et­
mesine bağlı olup olmadığını merak edip duracaksınız.
Evden ayrıldığınızda ve bir konuyu değerlendirmek için dengeli, öl­
çülü bir bakışa ihtiyaç duyduğunuzda her zaman Terazi babanızı ara­
yabilirsiniz. Sizin ihtiyaçlarınızı patates çuvalı tartar gibi tartacak ve size
bedelini söyleyecektir. Sonuçlarını size gösterecek ve ihtimalleri size ben­
zinlikteki pompacı çocuğun sahile ulaşmanın üç ayn yolunu açık bir şe­
kilde tarif ettiği kadar net ortaya koyacakhr. Buna rağmen, her zaman
göründüğü gibi serinkanlı ve tarafsız olmamıştır, çünkü onu terk ede­
bilme potansiyelinizin daima farkındadır. Bu olasılığı düşünmekten bile
nefret eder ve bu onun tüm tepkilerini renklendirir. Bunun ötesinde, çok
sağlam ve dürüst bir insandır.
Terazi babanız çok romantik biridir, ya da öyleydi. O şimdi size çok
ölçülü ve soğuk görünebilir, ama bir zamanlar annenizle yanak yanağa
dans ederken onun adamıydı. Babanız her erkeğin arkasında bir kadına
ihtiyaç duyduğunu bilir ve ilişkileri ne kadar kıyma makinesinden geçi­
rilmiş gibi lime lime olursa olsun, onun erkeklere ve kadınlara olan
inancı sarsılmazdır. İşin garibi, bununla savaşır ve ta Vietnam savaşı
günlerinden beri uygulanmayan taktiklerle annenizi çıldırtır. Sonuçta,
kadınına olan arzusu sağlıklı ve uzun solukludur.
Terazi baba diğer heteroseksüel erkekler gibi, bununla ilgili konular­
daki çatışmalar da dahil olmak üzere, kadınına bütünüyle boyun eğer.
Eğer bir bayansanız, erkeklerdeki bu özellik size önce ilginç, ama daha
sonra da iğrenç gelir. Eğer erkekseniz, tatminkar bir kişiliğe ulaşmak için
muhtemelen bununla mücadele etmek zorunda kalacaksınız. Onun aleni
zayıflığı sizi hasta edecektir. Babanızın düşmanlıklarını iyi huylu görü­
nerek saklamasından olduğu kadar, ev halkının sahte davranışlarından
da nefret edeceksiniz. Şayet bir kadınsanız, birkaç bardak biradan sonra
sizi ortalarda şapur şupur öpen eski bir futbolcuya hayran olmak ile tarih
ödevinize yardım eden önce sevimli bulduğunuz ama sonra küçümsedi­
ğiniz gözlüklü tatlı çocuğa olan hayranlığınız arasında pek erken yaşlarda
bocalamaya başlayacaksınız. Ve sizi dinleyen her çocuğun nonoş olduğu
sonucuna hemen varmamanız için terapiye ihtiyaç duyabilirsiniz.

110
Eğer bir erkekseniz, ne kadar katı, ne kadar direkt olduğunuz ve nasıl
ne istediğinizi hemen görüp onu elde ettiğiniz konusunda çok tantana
yaparsınız -ruhunuzda hiç nonoşluk yoktur. Ve en iyisi kadınların
hemen diz çöküp teslim olmalandır, yoksa ... Oysa benliğinizin merke­
zinde bir kavgacı tarafından parmaklanmayı bekleyen bir kremalı pasta
vardır. İşte orada erkekliğinizin nihai kırılganlığı yatmaktadır. Lider ol­
maya mecbur kalırsınız, çünkü kısmen bir takipçinin kaderini tekrarla­
maktan korkarsınız.
Erkek ya da kadın, Terazi babanızı bazen zorba, bencil ve duyarsız
olarak, bazen de peşinden koştuğu o evliliği tarafından zayıflatılmış ve
sakatlanmış bir halde görürsünüz. Sizin onu bu konuda harekete geç­
mesi için sıkıştırma çabanız, onun için çok üzülmenizden olduğu kadar
onun korkaklığından tiksinmeniz ve her zaman onunla annenizin orta­
sında bir yerlerde sıkışıp kalmanızdandır. İşyerinde zorlu, net bir işa­
damı ve hakim olabilir, ancak evde sonunda tutamayacağı sözler
vermeye eğilimlidir -ama bunları sizi zora koşmadan, işlerinize mani ol­
madan, sizi beklemede bırakmadan ve ip üstünde sallandırmadan yap­
maz.
Siz de kendinizi başkalanna aynı şeyleri yaparken bulacaksınız. Baş­
kalarının duygularını "incitmemek" adına istemediğiniz şeyleri kabul
edebilir, sonra da o kişi elinde bıçakla üzerinize yürüyünceye kadar o
işlere el sürmeyebilirsiniz. Ama insanları hayal kırıklığına uğratmak is­
tememe gerçeği neticede yine onları hayal kırıklığına uğratmayacak mı?
Yoksa babanızın misilleme, yenilgi ve yalnız kalma korkularını miras
olarak mı aldınız? Sizin diplomasi olarak algıladıklarınızı başkaları kor­
kaklık olarak görebilirler, tıpkı sizin babanıza yaptığınız gibi.
Terazi babanız güzel ve ahlaki değerleri olan iyi ve terbiyeli bir
adamdır. Pahalı losyonlar kullanır ve göğüs kaslarını geliştirebilir, ama
o bira içip saldıran tiplerden değildir. Azınlığa mensup ateşli, şehvetli
biri veya sıkı popolu bir beyaz olabilir, ama özünde doğal bir incelik var­
dır. Olayları hemen siyah kemerine davranıp sizi döverek (muhtemelen
kendisine öyle yapılmıştır) değil, akılcı yollarla çözmeyi tercih eder.
Sebep ne olursa olsun bir centilmen olarak kalmayı yeğler. Kendisini sa-

111
vaşların alt-üst ettiği bu dünyaya gökten düşmüş bir bilge zanneder. Ka­
dınsı değildir. Sadece bazı insanların (anneniz gibi) kabalıkları karşısında
siner. Bu yüzden bir noktada saldırgan bir kadına biraz incelik öğret­
meye çalısmak onun yegane görevi haline gelmiştir. Kendi annesine çok
kızdığı ama bunu göstermeye asla cesaret edemediğinden, aslında kendi
hayal kırıklıkları yüzünden patlamamak ve acısını başkalarından çı­
kartmamak için kendisini eğitmektedir.
Terazi babanız insanları yıldırma gücünü size geçirmiştir. Ondan ge­
minizi mayınlı sulardan salimen geçirebilme becerisini alırsınız. Sizi
zayıf konuma getirecek hamlelerin hangileri olduğunu ve bundan sonra
yapacağınız üç hamleden sonra karşınızdakinin Şah'ını nasıl alacağınızı
planlamayı öğrenirsiniz.
Evet, kolay yoldan çıkıp avunabilirsiniz. İnsanlara olan bağımlılığı­
nız sizi hasta etse de, insanlarla irtibata geçme isteğiniz sağlıklıdır. Bu
nedenle, telefonu açtığınızda karşınıza çıkan en kötü düşmanınız bile
olsa samimi bir şekilde mutlu olabilirsiniz. Neşeli cevaplarınız gerçekten
de yapmacık değildir, çünkü insanlara olan sevginiz, en az herhangi bir
kişiden herkese dek ilişki içinde olmanızdan ötürü duyduğunuz büyük
baskı kadar güçlüdür. Terazi babanızdan incelik, oyunu kurallarına göre
oynayıp yine de olaylan akıllıca istediğiniz noktaya getirmeyi, kurnaz
idare usullerini ve herkesin derin bir şekilde güç ve teslim alma oyunla­
rına dalmış olduğu bu zamanda hala erkek ve kadının bu dünya da bir­
birini tamamladığına ilişkin güçlü bir heteroseksüellik inancını alırsınız.

112
AKREP BURCU BABA

Akrep Baba sizin sessiz savaşçınızdır, ormanın içinde yalınayak dolaşıp


müridlerini sessizce cinayet için harekete geçiren cinsten. Zulalanmış
marihuana ve bin dolarlık banknotların kokusunu alan bir buruna sa­
hiptir. Bu onun için çok kolaydır, hpkı timsahın bataklığın üzerinde sü­
zülmesi ya da horul horul uyuması gibi. Sizi hiç fark etmiyor ya da
umursamıyor zannedersiniz. Sonra bir bakmışsınız, Vraak!, kafasının üs­
tünde gezinen kurbağayı yutmuş! Asla hafife alınacak ya da yok farz
edilecek birisi değildir. O her zaman etrafı kolaçan ehnektedir. Soruları
ile sizi takip altına alır, küçük kural ihlallerini büyük suç haline sokar ve
bir dişçiden on kat daha sadist hale gelir. Lambayı suratınıza tuttuğunda
sadece yüzünüzdeki tüm sivilceleri saymakla kalmaz, o güne kadar
yemiş olduğunuz o tüm yağlı, berbat pizzaların gün ve sayısını size teker
teker hahrlatır. O zaman bile kolayca bir çırpıda çark eder ve ne kadar
kozmik, yaratıcı bir varlık olduğunuzu size göstermeye çalışır. Bazan
size aşm sevgi gösterisiyle böbreklerinizi patlatacak kadar sımsıkı sarı­
lıp sıksa da, genelde öyle duygusal, yufka yürekli, pamuk helva gibi yu­
muşak birisi değildir. Çoğu zaman yatağınızın dibinde tek gözü açık
horul dayan köpeğiniz gibi, sizi çakhnnadan seven bir babadır. Şayet ca­
navarın biri size sataşmaya kalkışırsa, vay haline! Zavallı anne babası
tez zamanda onsuz kalabilir.
O sizin hakkınızda her şeyi bilirken siz onunla ilgili hiç bir şey bil­
mezsiniz. İş hayatında insanları testereyle ikiye böler, bebeklerin ve ya­
tırımcı bankerlerin kulaklarından paralar çıkartır ve birkaç göz hilesi
vardır ki David Copperfield'e bile taş çıkarhr. Çok iyi saklanmış bir sır
küpüdür, ama gerçekten kirli bir geçmişi olduğundan değil. Üzerine sarı,

113
gülen bir yüzün çizilmis olduğu simsiyah kocaman bir mermer gibidir.
Asla mektubunu ya da çamaşır dolabını açtığınızı düşünmesine bile
sebep olmayınız. Aslında Akrep babanızla yaşamış olduğunuzu ger­
çekten söyleyemezsiniz, çünkü ne kadar sizi desteklemiş ve size mate­
matik öğretmiş olsa da, o her zaman yalnız yaşar.
Onda yüz adama yetecek kadar coşku vardır. Ama yine de halinden
hoşnut değildir. Hiçbir zaman olmamıştır ve huzur bulduğu orgazm ha­
lini takip eden birkaç dakika haricinde de asla olmayacaktır. Seks man­
yağı olduğundan değil, hatta bu alanda bile pirelerinden dolayı kaşınan
bir köpek gibidir: ilaçlamadan sonra biraz rahatlar, ama kısa bir süre
sonra yine huzursuz olur, yüzlerce görünmez arzu ile kıvranan yüreği
güm güm güm tekrar hızlı hızlı çarpmaya başlar. Arkadaşlarınızı, her
zaman cinsel manada olmasa da, baştan çıkartabilir, bu yüzden onları
hafta sonlarında babanızla bir arada bırakmanız akıllıca olmaz. Pek tabii
bu arzusunu her zaman dışarı vurmaz. Ama lisedeyken çıktığınız ço­
cuklarla neler yaptıysanız hepsini yapmayı hayal ettiğine dair iddiaya
girebilirsiniz.
Gerçi yetiştirilişinizde uyguladığı çifte standarta rağmen, babanızın
seks ve cinselliğe dair bazı sağlıklı tavırları vardır. Çoğunlukla hükümet
ve dinle ilgili ufak can sıkıntılarından dolayı ve günümüz standartlarına
göre antisosyaldir. Dikkat etmeniz gerekenler bastırılmış Akrep'lerdir,
onlar bir yandan kutsal kitaptan alıntı yapıp, bir yandan size şort giydi­
ğiniz veya evin önünde öpüştüğünüz için bağıranlardır. Onlar, daha siz
konuşmaya başlamadan önce size acayip davranışlarda bulunmamış­
larsa bile, kendi vücutları, babaannenizin vücudu, annenizin vücudu ve
sizin vücudunuz hakkında dehşetli çelişkileri barındırmaktadırlar. Bu,
erkek ya da kadın, hangi cinsten olursanız olun, yakın ilişkilerinizde sizi
gerçekten zor duruma sokacaktır.
Azgın iştahı onu dikiz şovundan ruhsal yeniden doğuşa götürmüş­
tür ve kendi arzularından bir anda kurtulmak ya da kendisini bir yer­
lerden atmak dürtüsüne karşı verdiği mücadele kadar onu mutlu eden
başka bir şey olmamıştır. Hepimizi yöneten kara güçlerin ne olduğunu
bilir ve şiddete sadece kötü ruh halinde veya suçun çok büyük olduğu

114
durumlarda başvurur. Toplumun içinde elinde şarap ve puroları ile ha­
yırsever prens rolünü oynamayı sever, ama bundan sonra, ardından ih­
tiraslı birleşmelerin meydana geldiği özel kırbaçlama durumları
olacaktır. Akrep'le hayat mafia babası tarzıdır. Pipo-hırka-süeter tarzı
tipler bile terliklerinin içinde kaynayan bir magma gibidirler. Tüm dün­
yadaki pamukları toplasanız bile bu adamın sahip olduğu sayıdaki gözü
kapatamazsınız.
Elini içinize sokmuş, size kuklaya çevirmiş, oraya buraya döndürüp
duruyordur da sizin ruhunuz bile duymaz. Bu çesit muamele sizde ses­
siz bir öfke yaratır. Sonuçta kendinizi hem kendinizi hem başkalarını
kontrol etme arzusu hissederken bulursunuz. Şayet başkalarını yönetme
yoluna gitmezseniz, sizi hipnotize veya manipüle edecek birine aşık ol­
maya yönelirsiniz. Güç sizin başınızı döndürür ve sizin için en iyisini -
tabii sizden daha iyi- bilen en üst düzeyde bir bilge ya da zorba arayışına
girersiniz.
Keza, tehlikeden zevk duymaya başlar ve maddi güvencelerinizi sü­
rekli olarak çöpe atarsınız. Bu tuhaf bir şeydir, çünkü babanızın size
nezih değerleri, sosyalleşmenizi sağlamak ve onu utançtan öldürmeye­
cek şekilde hayatın zevkini çıkartmanızı öğretmek için uğraştığını gö­
rürsünüz. Sizse bir nükleer mantar bulutunun içine dalıp ortasının
gerçekte ne kadar sıcak olabileceğini görmek için dayanılmaz bir istek
duyabilirsiniz.
Muhtemelen kendisi de bunun kurbanı olduğu için, kontrol edil­
mekten ve yönetilmekten nefret eder. O, ona eğitimin ve hadım edilme
korkusunun sağlayabileceği tüm avantajları veren mükemmel derecede
güzel bir evin perdelediği kendi kişisel terör ve zorbalık hükümranlı­
ğında varolma savaşı vernıiştir. Bir zamanlar istila edildiği için mahre­
miyetini büyük bir titizlikle kvr:.ır ve yine bir zamanlar kısıtlanmış
olduğu için özgürlüğüne çok değer ve:rir. Her zaman başarılı olamasa
da kendi koruması altında ob!lların işleriı1� bumunu pek sokmamaya
gayret eder, zira birilerinin kikıt1..ınuzu eline almış sa�iarken ''Bu nedir
l:ıu?" diye söylenmesinin ve bu gösteriden de keyif duymasının ne kadar
utanç verici ve aşağılay!:ı b!r şey olduğunu çuk iyi b;Jir.

115
Var Olmanın Gücü'nü yöneten o şey her ne ise, onu Akrep babanız­
dan alırsınız. Size bakışlarınızı tavşanın üzerine odaklayabilme ve onu
deliğine kadar takip edebilme gücünü verir. Size posta arabalarının tüm
atlarının sarsılmaz yüreğini ve onları gecenin karanlığında ıssız dağlara
doğru süren, sonra da bir kahvehanede oturup bir bira açarak en son
ölümle burun buruna geldiği anı aklından geçiren sürücünün cesaretini
verir.
Sizin sürekli üstüne bastığınız zorlayıcı dürüstlük içgüdünüz ondan
geçmiştir -tam ve bütün olma takıntısı, sahte ile gerçeği ayırabilme ar­
zusu, gerekli tedaviyi uygulamak için gerektiğinde acı verme. . .
Ondan büyünün gerçeği olan doğaya saygı duyma yetisini almışsı­
nızdır. Bunda insanların sizin görmek istediğiniz filmi görmelerini dü­
şündürmeye yöneltmek için uyguladığınız numaralardan daha çok
gerçek güç vardır; bu insanların kendilerini tamamen doğaya uydur­
dukları zaman aldıkları güçtür. Anneniz muhtemelen daha pratik olup
kurabiye kavanozunu ondan saklamak zorunda kalmış olsa bile, baba­
nız size iş konusunda iyi koku alan burnunu miras bırakmıştır. Hangi
şeylerin iyi satılabileceğini ve insanların neler alabileceğinin kokusunu
iyi duyarsınız. İçinize ürpertici şeylerle ilgilenirken büyülenme duygu­
sunu enjekte eden babanızdır; öyle ki bir kaza sahnesini merakla seyre­
debilir ve siğilinize çengelli iğne geçirmelerine karşı duramayabilirsiniz.
İ nsanlar hakkındaki altıncı, yedinci ve sekizinci hisleriniz ve yaşama ar­
zunuz ondan size hediyedir. Size el bombası dolu bir kuşak, paketlerce
içme suyu ve kurutulmuş et ve bir İsviçre Çakısı, yani komando eğiti­
minde istenen her malzemeyi, hatta daha fazlasını vermiştir.
Muhtemelen Akrep babanızdan almış olduğunuz en değerli hediye,
onun hayvani kökenlerini asla unutmamış olduğu gerçeğidir. Ne mil­
yon yıllık sosyal organizasyonlar, ne dans okulları onun sayısız ilkel iç­
güdülerini silememiştir. Bu yüzden belirli aralıklarla ayak tırnaklarınızı
yemek gibi garip huylarınızı terk etmek zorunda kalsanız da, hayatı di­
bine kadar yaşamak gibi Akrep burcuna has bir özelliğiniz vardır -her ne
kadar toplum bunları sansürlemeyi becerse de, bunlar asla tamamen
söndürülemez.

116
YAY BURCU BABA

Baba Yay kahkahalar atan, şakacı, sırhnızı şöyle bir sıvazlayan, tatlı bir
adamdır. Noel baba gibi yarahlmıştır. Çalışırken bile tatilde gibidir,
çünkü her şeyle dalga geçmeyi bilir. Dağlara çıkmak ya da nehirde
yüzmek için olmasa bile sadece pencereden bakıp hayalleri içinde kay­
bolmak için paydoslara ihtiyaç duyar. Bir insanın hayallerinin sahip
olduğu tek şey olduğuna inanır. İster donanmaya katılmak için onuncu
sınıftan ayrılmış, isterse de bütün eğitim sürecini tamamlayıp mezun ol­
muş olsun, o düşünen bir adamdır, MIT'li çalışkan inekler gibi değil, bir
açık hava kahvesinde espressosunu içen sandaletli bir Yunan düşünürü,
Tanrıdan, işlerden, ekolojiden konuşan biri. O görmüş geçirmişlikle
ayaküstü pazar sohbeti felsefesinin eklektik bir karışımıdır ve sadece bir
haftasonunda en üst düzey yöneticilikten kamp danışmanlığına kadar
gidip gelebilir. Bir ırkçı züppe de olabilir ve azınlık grupları hakkındaki
görüşleri sizi kesinlikle gidip onların içinden en kötüsünden birini bulup
evlenmek istemeye zorlar.
Ama bu kalp yirmi dört ayar alhn gibidir, her ne kadar size verdiği
altınların bir kısmı kalitesiz olup ellerinizi boyasa bile. O kadar iyi bir
adamdır ki hayatına ait sırlar ortaya yayıldığında komşuları şoka girer
ve asla inanmak istemez.
Yay babanızın cinsel hayatında gizli fantazileri vardır. Onun için yıl­
başı armağanınızın ne olduğunu merak edip onun giyinme odasına asla
gizliden girmeyin. Onu yüzünde gülümsemesi, sıcaklığı ve gerçek kibar-

* MIT-Massachusetts Institute of Technology-ABD' de Türkiye' deki Teknik Üni­


versite ayarında eğitim veren ünlü Fakülte

117
lığı ile kabul etmeniz gerekir. Biraz gösterişe düşkündür -söz gelimi,
bermuda şortu ile bağcıklı ayakkabılarını giyer. Her ne kadar salyan­
gozu doğru çatalla yemeyi öğrenebilirse de, salyangoz karşı masaya
sıçrayıp da düşesin bluzunun üzerine konduğunda kendini suçlu
hisseder.
Yay babanız imalar ve zıtlıklar kitlesidir. O yedi kilometre yüzüp geri
gelen ve insülin aldıktan beş dakika sonra tepeleme şeker yiyen, şekere
övgüler yağdıran hakim ve becerikli biridir. İncil'inin/ Kuran'ının ke­
narında kendisine muafiyet sağlayacak ve kendisini kuralların dışında
bırakacak her çesit kişisel not yazılıdır. Günahları ne olursa olsun, onun
kameraya gülümseyen, belki de kısık gözlerle güneşe bakan, kravatsız,
el sallayan resmi orada durmaktadır. Akapulko ya da hapishane, her iki­
sine de gülerek gidebilir, zira acısını asla göstermek istemez.
Çoğu zaman insanları onlar için neyin doğru ya da iyi olduğuna ikna
etmeye çalışmakla meşguldür. Ona ayakkabılarının bağcıklarının
çözülmüş olduğunu söyleyin, aşağıya bakacak ve kafasını masaya vu­
racaktır. Şakayla söylediğiniz her şeye inanacaktır. Zaten en sonunda
onu yanıltan da bu herkese kanma konusundaki becerisidir. Bazı du­
rumlarda öylesine ileri gider ki ev ve müştemilatı teminat olarak gös­
terir. Onu zirveye oturtacak en büyük ve nihai sıçramayı yaparak yakayı
kurtarabileceğine inanmak gibi ölümcül bir inancı vardır. Elbette bunu
yapabilir, ama hesaba katmadığı şey, öteki tarafta adaletin kucağının or­
tasına düşeceğidir.
Ama göründüğü kadar aptal da değildir, çünkü kovboyların hala at
üstünde kement attıklarının canlı bir örneğidir o. Boğalar tarafından
boynuzlanmış, ayılardan pençe yemiş, yolunda ilerlerken yerlere
yayılmış muz kabuklarına basarak düşüp belini kırmış bir haldeyken
ayağa kalkar, alnına eli ile vurup kendine gelir, üstündeki başındaki toz­
ları silkeler, renkli bandanasını başına dolar -ve siz çok, çok yaşlanın­
caya kadar hep göreceğiniz o gülümsemesi ile tezahürat yapan kala­
balığa el sallar.
Dünyanın sizin istiridyeniz olduğuna inanmanız sizi şaşırtır mı? Yay
babaya sahip bazı çocuklar en sonunda refaha erişirler. Ama bunların

118
hepsi sirkte ateş yeme gösterisi yapanların arkada çalan müzikle gülüm­
seyerek yanan kılıçları tutmayı öğrendikleri şekilde sorunlarla baş et­
meyi öğrenirler.
Bir kaçakçı ya da herhangi bir suça karışmış birisi olmayabilirsiniz,
yine de bir polis sizi öylesine durdurduğunda heyecanlanmadan ede­
mezsiniz. Ama toplum kurallarına direnmek sizin hareket tarzınız ola­
caktır. Kanunlar sizi öyle ya da böyle korkutacaktır. Hukukçulardan ya
nefret edecek ya da kendiniz bir hukukçu olacaksınız. İşleri bitirme
konusuna gelince, şayet bodrumda cilalanmayı bekleyen bir sehpa, bo­
yanması gereken üç duvar daha varsa ve romanınızın ilk iki bölümü
daktilo etmeniz için yerde yayılmış duruyorsa, DNA'nızda bir Yay'ın
genleri yüzmektedir. Ne kadar akıllı olursanız olun, sadece sınıf geçmek
için iyi not almanız gerektiğini düşünen aptal hocalar için zeki olmanız
yetmeyecektir.
Gerçekten de kaderiniz hakkında hüküm verenlerden daha zeki olup
olmadığınızı ya da kendinizi Büyük İskender ve Abraham Lincoln' un
yeniden dünyaya gelmiş hali olduğunuza inandırmış olmanın verdiği
manyakça bir büyüklük kompleksinin içinde tamamen kaybolup kay­
bolmadığınızı tam olarak kestirmek her zaman kolay olmaz. Zira krizin
tam ortasına bakıp da asla kriz olmadığı üzerine yemin edebilmek gibi
acayip bir beceriye sahipsinizdir, ki bunun iyimserliğinizden mi, salak­
lığınızdan mı olduğuna tam olarak karar veremezsiniz. Yay babanızın
ilişkiler konusunda biraz çarpıtılmış olan görüşlerini alırsınız. Bu ne­
denle Motorlu Taşıtlar Bölümü, Devlet Gelirler Dairesi, Zorunlu Asker­
lik Kurulu ve telefon şirketinin duvarlarında resminiz asılıdır, ya Yılın
Vatandaşı ya da Acil Arananlar listesinde. . .
O eğitimin önemli olduğu bir konumdan gelir, bazen haddinden
fazla eğitim verilmiştir, bazen de eğitimden muaf tutulmuştur. Onun
teşvik edilmiş ya da kısıtlanmış olan huzursuzluk hali ya onun yaratıcı
bir kaşif olmasına yardımcı olmuş ya da gelişimi yarım kalmış, mahmur
bakışlı, sadece kendini düşünen şişko bir odun haline dönüşmesine yol
açmıştır.
Karanlık bir şehvet düşkünlüğü tarafı da vardır, onun için biraz fazla

119
içtiği zamanlarda yeğenlerinin kucağında biraz daha uzun oturmalarını
ister, ama buna rağmen neşeli ve iyi niyetli birisidir. Tüm saçma sapan
küçük nefretleri ve riyakarca doğrulukları ile o 'yaşa ve yaşat' felsefesini
seven bir anarşisttir. Size kesinlikle kendisinde olmayan değerleri em­
poze etmek isteyecektir, çünkü kalbinin derinliklerinde neyin doğru
neyin yanlış olduğu bilgisi yatar. Bütun filozoflarda olduğu gibi, onun
gerçeklik paydasına ulaşabilmeniz için inançları ile davranışlarını böl­
meniz gerekir.
Onun bu saf tarafı acaba zekice iyimserliğinin dokunaklı bir şekli
midir? Ya da tamamen bir şarlatan mıdır? Size genel davranış biçim­
lerinin ve kurallarının tutarsızlığı üzerine hiçbir zaman çözülemeyecek
karmaşık mesajlar verecektir.
Siz küçükken babanız peşpeşe sorduğunuz sorularınıza cevap ver­
mek için hep yanınızdadır. Birlikte yaşadığınız kişileri ve arkadaşlarınızı
elli yıl boyunca delirtebilecek her türlü "Baba bu ne??" sorularınıza hep
tatminkar cevaplar vermiştir. Ama bunun karşılığında pek çok soruyla
da haşhaşa bırakılmışsınızdır, çünkü sadece soruların içinde doğru ve
bağımsız keşif vardır. Ondan, ister doğru ister yanlış olsun, insanların
istedikleri, yapmaktan hoşlandıkları şeyleri yaparak hayatın ufkuna
doğru yelken açmaları, ister şarap tanrısı kostümleri ile dans ederek, is­
terlerse de tropikal bir adada etrafı yerliler tarafından çevrilmiş bir halde
ahtapot gözü yiyerek hayatı sadece gözlemci olarak değil katılımcı
olarak yaşamaları gerektiği inancını alırsınız. Her ne kadar bu duruma
karşı direnecek olsanız da, ondan miras olarak size geçen bu güçlü iştah
sayesinde, kırk sekiz saat içinde kamyonunuza eşyalarınızı doldurur,
komşularınızla vedalaşir ve kuzeye ya da güneye, yolunuza çıkan ilk şe­
hirlerarası yolun sizi yönlendirdiği yöne saparak gideceğiniz size ev ve
iş sağlayabiİecek ilk yerde yerleşebilirsiniz. Havaalanlarına olan tutkun­
luğunuz size Yay babanızdan geçmiştir. TV' deki en son film bitinceye
kadar karşısında oturup fıstık ezmeli ve reçelli sandviçinizi yiyeceğinizi
düşünseniz bile, bu asla gerçekleşemez. Yay burcunun etkisi olmasaydı,
ne Homer* Ulysses'te konuşmaya değer bir davranışta bulunabilir,ne de
Dorothy** bir Munchkin'e rastlayabilirdi.

120
Bu nedenle içinizdeki eski çingene ruhu zaman zaman tekrar kök
salacakhr. Kendi dininizden olmayan biriyle evlenebilir ya da bir Pigme
köyüne paraşütle iniş yapabilirisiniz, ama yaşayacağınız kültür şoku
bütünüyle tedavi edici ve gelişiminiz için gerekli olacaktrr .

.. Homer:James Joyce'un Ulysses adlı eserinin kahramanı


•• Dorothy: "Oz Cadısı" adlı eserin Kahramanı, Munchkin: Dorothy'nin karşi­
laştığı cüce

121
OGLAK BURCU BABA

Oğlak baba ne Jerry Lewis ne de Mel Brooks' dur. Daha çok askere ben­
zeyen bir babaya sahipsiniz -sabah saat altıda ayağa dikilen, mekiğini
çeken, tavada ekmekler kızartan sonra da onları pazaryerindeki itiş kakış
ve düzenlemelerle geçecek bir gün boyunca yiyen bir baba. O, pili asla
bitmiyormuş gibi görünen akılcı düşünce ve verimliliğin otomatiğe
bağlanmış şeklidir. Kolestrolü ikiyüzün üstüne çıkmaya cesaret bile ede­
mez. Veliler gecesine her zaman gitmez, ama karnenizi kesinlikle inceler.
Yatma zamanı ya da yat borusu konusunda çok hassas davranmış,
yalınlık ve disiplin değerlerinin içinize işlemesini kendine görev bilmiştir.
Karamsar sessizliği yüzünden Oğlak babanız onu toprağa gömünceye
kadar size heybetli gelecektir. Çünkü hangi dinle büyütülmüş olursanız
olun, o kanunları Devlet Gelirleri Dairesi de dahil olmak üzere herkese
en anlaşılır bir şekilde tefsir eden haham başınızdır.
Kendisini ailesine o kadar adamıştır ki çoğu zaman onu hiç görmeye­
bilirsiniz, çünkü sizi en iyi şekilde yaşatmak için hep dışarılardadır.
Yemek masasında ailesi ile pek bir arada oturmamış olsa da, Tanrı gibi
her yerde vardır. Babanızın kanunları da en az Tanrı'nınkiler kadar katı
ve gazabı da en az o kadar şiddetlidir. Bazı Oğlaklar şirret olurlar, ama
memnuniyetsizliklerini çoğunlukla sizi tamamen güvensiz kılabilecek
şekilde desteklerini çekmek şeklinde gösterirler. Evin patronu odur,
siparişleri o verir, genelde en son sözü o söyler, her zaman akılcıdır ve
eve geldiğinde ceketini çıkartmasına rağmen, herhangi bir davete hazır­
lıklı olmak için kravatını çözmez.
Rolünü fevkalade ciddiye alır. Boşanıp başkaları ile de evlenmiş ya
da annenizin ölümü üzerinden yirmi yıl bile geçmiş olsa, beyninde

122
onunla hala evlidir, onu söküp atamaz. O hem bir koca hem de bir
babadır ve topluma yaphğı hizmetlerden dolayı Rotaryenlerden, demek
ve topluluklardan plaket alacakhr. O dünyadaki burjuva sınıfının sınır
çitinin bir parçasıdır, ama yine de onda kendisini insan kılan pervasız
ve muzip bir taraf vardır. Her ne kadar insani zaaflarını ve acizliklerini
tıpkı kasaba meydanına dikilen heykelinin etrafında uçuşan sivrisinek­
leri kovalar gibi kovmaya çalışırsa da bunu başaramaz ve en nihayetinde
hepimizin yaptığı gibi bu doymak bilmez insani arzular ile uzlaşmaya
çalışmak zorunda kalır.
Dans etmesini engelleyen bir aksaklığı vardır. Otuz yaşlarındayken
bir köprüden ya da ona benzer bir yerler.den düşmüş olmak onu ağrılar
içinde, dünyadaki çok çesitli yaşam tarzına karşı mesafeli ve bilge bir
halde bırakh. Bu onun için, sizin için, tüm aileniz için çok bunalhcı ola­
bilir, zira evin misafirlerle ve çiçeklerle dolu olduğu en neş'eli anlarda
bile gözlerinde "Tüm bunların parası benim cebimden çıkacak" ya da
"Toplama kampında çiçek yoktu" dercesine boş bakışlarla etrafı süzer.
Kesinlikle bilgi elmasını yemiştir ve çıplaklıkla kovulmanın hangi ne­
denlere bağlı olduğunu bilir. Böylece dünyadaki en histerik komedyen
olabilir, ama mizahının ardında daima hiciv olacaktır, çünkü sanal bir
köpek onun pantolonunun arkasını sürekli ısırıyor olacaktır. Kahka­
halarla güler ve gerçek gözyaşı dökerek ağlar, ama bunlar anlıktır. So­
nunda daima kendi gözlem ve endişe dolu sessiz dünyasına döner.
Bütünüyle müstehzidir. Noel Baba'ya onu dışarı kovabildiği takdirde
inanır ve Onun hakkında anlatılan tüm acıklı hikayeleri en az yüz kere
dinlemiştir. Bu nedenle ondaki şefkat ve insani empati eksikliğinin yerini
mutlaka doldurmaya çalışacaksınız ve ya varoşların kurtarılmış böl­
gelerinde gönüllü olarak çalışarak ya da dünyadaki kader kurbanı tüm
kayınbiraderlere kapınızı açarak baş kaldıracaksınız. Ama şayet bir Oğlak
babanız varsa alaycılık sizin için kaçınılmazdır. Patlamamış bir mayına
basmadan ya da AIDS olmadan eve geldiğiniz günler şanslı günlerinizdir
ve daima herkese karşı dikkatli olmanızı gerektiren on dokuz sebebiniz
vardır. Hayatın kendisi kaçışın mümkün olmadığı ironik düğümler ağı,
Franz Kafka'nın koreografisini yaptığı bir düş kırıklığı balesidir.

123
Eğer siz bir kadınsanız, size sürekli çocuk muamelesi yapan, sizi sı­
nayan ve toz olup olmadığını görmek için parmağını şöminenin üzerine
süren ana! temizlik hastası birisine tutulabilirsiniz. Bir Oğlak'ın oğlu is­
eniz, saplantı halinde kontrollü olma gibi baskın olumsuz bir özellik
geliştirebilirsiniz. Her şeyi hesap ederek hiçbir şeyi şansa bırakmamanız
gerektiğine gerçekten inanabilirsiniz. Gayet tabii tüm negatif düşünceleri
inkar edebilir, elinizde düğün çiçekleri ile etrafta fır fır dönerken "Neş'eli
Günler"i söyleyebilirsiniz. Ama ondan sonra da TV karşısında baba
koltuğuna oturup ölüm ilanlarını okuyan bir adam formunda bir kara
bulutu kendi hayatına çekersiniz.
Oğlak babaruz büyütülürken kendisinden hep koşuşturması, bebek
olmayı bırakması, ağlamayı kesmesi, bir şeyler istememesi, saçmalama­
ması tembihleri ile büyütülmüştür. Hayal kurması ve aptal ve hayalperest
ve başkalarına muhtaç olması gerektiği zamanlarda, yani çocukluğunda
Oğlak babanıza büyümesi söylenmiştir. Bu yüzden sizin onun sahip
olduğundan çok daha fazlasına daha kolay sahip olmanızı ve daha rahat
bir yaşam sürmenizi şiddetle arzu etmesine şaşırmamak gerekir. Keza,
sizin rahat yaşamınızı neden kıskandığının ve küçük yollarla sizi ceza­
landırmaya çalışmasının sebepleri de anlaşılabilir. Sizin hayatınızı ken­
disininkinden çok daha toz pembe gördüğü için kendisinden bir şey iste­
diğinizde kendinizi suçlu hissetmenize sebep olabilir ve en sonunda siz
de hayallerinizi ve umutlarınızı ve arzularınızı kötü önsezilerinize ve ken­
dinizden nefret edecek kadar pişmanlıklara doğru çark ettirebilirsiniz.
Yaratıcılığınızı bastırmak ya da büyüklük vizyonunuzu engellemek
istemez. Tam tersine, potansiyelinizi bilir ve göreve başlarken yemin
töreninizde veya Nobel ödülü aldığınızda hep yanınızdadır. Ancak,
hayal aleminde yaşayanların enerjileri ziyan ettiğini gördüğünden daha
iyi bir oyuncu olabilmeniz için topu filenin arkasından olanca kuvveti ile
size doğru atar. Sizin için o kadar çok şey isteyebilir ki çok kritik bir za­
manda bir fırsatı geri çevirmeye mecbur kalabilir, onu mezarında bile
hayal kırıklığına uğratmış olursunuz, ama böylece hayatınızı, mükemmel
olmasa bile, gerçek bir hayat gibi, insanca bir şekilde yaşayabilirsiniz.
Neticede en büyük başarılarınız babanızın Oğlak olması sebebiyle

124
gelecektir. Size biraz tuhaf gelecektir, ama bu haşan, onun size yaphk­
lanndan ya da onun ne olduğundan veya onun sizin nasıl birisi olmanızı,
ne türfü hareket etmenizi istediğinden dolayı olmayacakhr. Tüm bunlar
sizin kendi hatalarınızdan ve başansızlıklannızdan ortaya çıkacak, sınır­
larınızla yüz yüze gelmenizden ve hayahnızı binbir zahmetle gerçekçi
ve mutluluk ve başarı yönünden tatmin edici şekilde yeniden yapı­
landırmanızdan kaynaklanacaktır. Sınavlardan önce ineklemek, yük­
selmek için 'kendi altındakinin kafasını ez' şeklindeki terfiler sizi ya
kırkınızdan önce öldürür ya da yaşlandıkça verdiğiniz büyük davetlere
katılanların sayılarının azalmasına sebep olur. Ve insanlık üstü güç­
lerinizin olmadığını idrak ettiğiniz gün geldiğinde Oğlak babanızın sem­
bolize ettiği her şey çok daha yararlı olacaktır. Bu size tuhaf gelebilir,
zira gençliğinizde hep mükemmel olmaya çalışmışhnız. Onun sizin
başarılı biri olmanız için duyduğu arzu, çoğunlukla gerçekten sizin mo­
tivasyonunuzu, rekabet duygunuzu ve yetişkinler dünyasına adım atma
yetinizi baltalayacak şekilde araya girer.
Ama uyanıp da onun sizi zorluklardan kurtarmak için duyduğu
samimi arzunun sürekli olarak sizin aklınızla oynadığı bir oyundan öte
bir şey olduğunu anladığınızda, Oğlak bir babaya sahip olduğunuz için
yıldızlarınıza teşekkür edebilirsiniz. Onun sayesinde bulmacayı
herkesten çabuk çözer, sözleşmenin minicik harflerle yazılmış en kritik
bölümlerini nasıl inceleyeceğinizi bilir ve çöle giderken mataranızı, or­
mana giderken böcek ilacınızı yanıza almayı hatırlarsınız.
Oğlak babanız sizi dünyadaki en büyük şeytanın avukatlarından biri
yapmıştır. Olayların derinine inebilme, etraflıca görebilme ve sorunları
çözmedeki becerileriniz Marie Curie' ninkiler kadar değerlidir. Ondan
bir kenarda oturup bir taşı pürüzsüz bir parlaklığa erişinceye kadar tör­
pülemek gibi hayret verici bir beceriyi almışsınızdır ki, bu da yapmak
istedikleri işte gerçekten başarılı olanların geliştirmesi gereken bir özel­
liktir. Bu fevkalade sıkıcı karakteristiğe karşı çıkabilirsiniz, ama bu sizi
sonunda özgürlüğe götürecek anahtarınızdır.

125
KOVA BURCU BABA

Kova baba normalliğin ardından yürüyen yanlışlıktır. Bu tipler saçları


örülü olarak işe koyulsalar da, normal olmak özlemi ile kıvranırlar. An­
nenizi boşayabilir ve arabanın arka koltuğunda yaşamaya devam ede­
bilir, ama dışarıdan bunu anlamazsınız, baştan aşağı düzgün bir şekilde
tıraş olmuş ve yıkanmış olarak orada durmaktadır, gözlerinize inana­
mazsınız! Kova babanız, sadece fosforlu yeşil renkte bir çit biçme ma­
kası aldığı için kendisinin hafif çatlak olduğunu düşünmekten hoşlanır.
O dünyanın en düzgün görünen avukatı olabilir, ama seçeneklerini
çok güzel bir şekilde oynar, bu yüzden tam olarak yakalanamaz ve hapse
düşmez. Sistemi yere çalmaktan gizli bir haz alır ve size her daim neyin
"doğru" olduğunu öğretirken kendisi yine kendi yöntemleri ile hukukla
dalga geçer. Kibar ve usturupludur ve arkadaşlarınızın kendi hayatına
girmelerinden - görgü kurallarını aşmama veya kendi özel yasaklar ki­
tabında özetlenen hususları çiğnememe şartı ile - gerçekten memnun
olur. Ona yarı-Marslı bir torun vermenizden memnun olacağım düşün­
mek hoşuna gider, ama açığa çıkartmak istemediği kesin önyargıları da
vardır. Onun en büyük meziyeti, ne kadar şikayet ederse etsin, ne kadar
inlerse inlesin herhangi bir durumda heybetli bir şekilde durumu ku­
caklamasıdır. En nihayetinde yarı-Marslı torununu tepesindeki sevimli
antenlerle oynayarak komşularına gösterecektir.
O, böyle bir babaya sahip olduğunuz için arkadaşlarınızın gıpta et­
tiği gerçekten hoş bir tiptir. Rahat kıyafetler giyen, kravat takarken bile
kravatsızmış gibi görünen, biraz duygusal olduğunda komik duran, ar­
kadaşlarınız bir bardak bira içtiğinde onların kimliklerini kontrol etme­
yen birisidir o. 1888 yılında doğan her erkek gibi kadınların sadece

126
mutfakta kalmaları gerektiği benzeri birçok konusu vardır. Evet, onlarla
mücadele eder. Genellikle arzusu sadece zamanı yakalamak değil, onu
geçmektir.
Eğer onu memnun etmek istiyorsanız ona bir fıkra anlatın, mutlu
olur. Babalar gününde gururunu okşayın. O günde orada olmaya bakın.
Ama karanlık tarafını pek kaşımayın, çünkü gerçekten bunu kaldıramaz.
Yüzeyselliği tüm kalbiyle destekler. Bir sakinlik, istikrar ve samimiyet
ilüzyonu yaratır ve kayığı sallamanızı her zaman yasaklar. Ancak aile­
nin filikası alabora olduğunda, genelde ilk ayağa kalkabilen Kova baba
olur. Patron olmayı ister, ama patronluk taslayan kadınları da sever, bu
nedenle çoğunlukla kılıbık bir faşisttir.
Kendi ilişkilerinizde ya çılgın, vahşi, kontrol edilemeyen bir deli ya
da tam tersi, sıcak dengeli, gülümseyen, kamçısını şaklatana kadar yol
alınmasına müsaade eden tatlı sert bir kişi olursunuz. Kişisel ilişkileri­
nizde kalıcı sınırlar çizmeniz çok güçtür, çünkü babanızın arzularını
nasıl okuyacağınızdan ya da onun dengesiz davranışlarını nasıl kontrol
edebileceğinizden asla tam olarak emin olamazsınız. Gidip hazır bir el­
bise alıp bilgisayarda işlemleri yapıp bir Nikah Memuru'nun önünde mi
evlenmelisiniz? Ya da daha ileri gidip Washington'a yürüyüşleri sıra­
sında önderlik ettiğiniz homoseksüel ve lezbiyen eylemcilerin şereflen­
dirdiği bir düğün yemeğine babanızı da davet mi etmelisiniz?
Acaba bütün hayatı boyunca kaçtığı gizli lezbiyen bir annesi mi
vardı? Böyle olması gerekmez. Birçok Kova erkeğinin şuh saçlı, inci kü­
peli, yaptığı kekleri daima kabaran ve babayı her zaman hoş tutan an­
neleri vardır. Diğer Kova erkekleri de kimsesiz ve öksüzdürler ve on
yaşından itibaren sokaklarda kibrit satmaya başlamışlardır. Her iki du­
rumda da Canavar Anne'ye karşı sizinle uzlaşmaya çalışırlar, dolayı­
sıyla bu tuzağa düşmemeye bakın. Bu sizi tüm kadınların kah ve otoriter
olmalarından ötürü tüm akıllı erkekler tarafından karşı konmaları ge­
rektiğini düşünmeye zorlar.
Aslında Kova babanız herhangi bir kimse onu kontrol etmeye kal­
kıştığında şiddetle tepki verir. Bütün ailenin mutluluk kaynağı olmak
ister, ama siz dahil hiç kimseyle fazla yakın olmaya gelemez. Unutmayın,

127
o sapına kadar siyasi bir hayvandır ve kendin pişir, kendin ye bölü­
münden doktora derecesine sahiptir! Muhtemelen Erkek İ zci kampın­
dan kalan çocuksu bir masumiyete rağmen o baş yönlendiricidir. Kendi
özgürlüğü için mücadele etmek zorunda kalmış olduğu için gayriihti­
yari herkesten kendisi gibi davranmasını ister, oysa bu başkalarında en
nefret ettiği şeydir. Onun özgürlük anlayışı kendisine kayıtsız şartsız
bağlı olmaktır.
O, bu çılgın dünyada yaşamaya çalışan bir tiptir işte - kimilerinin di­
ğerlerine ne yapmaları gerektiğini söyleyen, şekil ve davranışa çok ama
çok önem verilen bir dünya. İnsanları sever ve "selam, komşu" diye el
salladığında bunda samimidir. Yorgun ve yıkanmayan kişilerle kaşığını
paylaşmaktan her zaman hoşlanmasa bile baskıdan ve baskı uygulayan
insanlardan nefret ettiği için onlara daima sempati duyar. Kendi zalimce
taktikleri üzerine söylenen fıkraları da tam olarak anlamamıştır. Başka­
larını kontrol edemeyeceğine veya etmek istemediğine -ve etrafının ona
hiç aldırmayan insanlarla dolu olduğuna samimiyetle inanır.
Sizi güm! diye tepe üstü düşürdüğünde gerçekten canınız yanar.
Uyandığınızda bir bakarsınız ki size bir sürü üvey anne, üvey kardeşler,
üvey dede ve nineler getirmiştir. Her zaman biraz da olsa evi terk etme­
sini - yok olmasını, bir şekilde ölmesini, böylece aileyi şaşırtmasını bek­
lersiniz. Kova erkekleri tüm hayatları boyunca tek kadınla -özgürlükle­
rini yaşayıp rahatlayacakları bir erkek sevgilileri ya da bowling takımı
olmadıkça- evli olarak kalamaz, kalmamalıdır.
Babanızı daima dünya ile paylaşıyor olacaksınız. Bu sizi ilişkileri­
nizde açgözlü ya da kontrolcü yapar, birilerinin sadakatinin sizinle bir
ordu dolusu istilacı partici arasında bölünmemesine çabalarsınız. Kadın
olarak ise ya kendine güvensizlikten gelen taleplerinizle erkekleri ken­
dinizden uzaklaştırabilir ya da daha uç noktalara giderek hep sadece kıs­
men uygun ve tam bağlılık istemeyen erkekleri bulursunuz. Asker
kaçağı bir eri tüm müfrezenin içinde teşhis edebilecek kadar güçlü koku
alırsınız.
Eğer bir erkekseniz, örnek bir Cumhuriyetçi' den hızlı bir Demokrat'a
zıplayabilir, sonra geri dönersiniz. Fazla felaket odaklı olabilir, etrafta

128
bombalar uçuşurken nelerin olup bittiğini merak edip bir binanın içine
girebilirsiniz. Özellikle çocuksu Kova baba öz çocuklarını bile kendisini
kontrol etmeye çalışan dış güçler olarak görür. Bu nedenle kendi özgür­
lüğünü daima sizden önde tutar ve bilinçli olarak olmasa da, araya me­
safe koyar ve bunu iş sebepleri ile örtmeye çalışır. İş hayatında da aynı
eğilimleri vardır. Bu yüzden başarılı olmakta sorunlar yaşar ki bunları
size de geçirebilir.
Ondan hayata karşı tuhaf bir inanç duymayı öğrenirsiniz. Eğer onun
bir yerde bulunmasuu beklerseniz, orada bulunmayacaktır. Dolayısıyla
ondan doğanın ayağımızın altına muz kabukları koyup bize kötü oyun­
lar oynadığı zamanlarda saçmalıklara izin verip tuhaflıklara açık olursak
daha mutlu hayatlarımızın olabileceğini öğrenirsiniz. Her ne kadar onun
size açık mesajı borsadan daha dengeli olmanız ise de daima yaklaş­
makta olan bir afeti, siklonu, evlatlıktan reddi ya da UFO'lar tarafından
kaçırılma olasılığını ima ediyormuş hissini taşır. Tüm suskun ciddiye­
tine rağmen hem müthiş şekilde çekici, ama aynı derecede de ürkütücü
olan davranışlarında bir önceden bilinmezlik durumu vardır.
Doğal olarak şu çok romantiktir. Sabahın beşinde gelip sizi battani­
yeye sarmalar ve tepenin üstüne çıkartır -tabii ki bu sizi oradan aşağıya
yuvarlamak için değil, güneşin doğuşunu seyretmek içindir. Onun çıl­
gınca dürtüleri ailenin tüm fertlerinin kendilerini ondan paçayı kurtar­
maya adamalarına sebep olabilir. Onun en rezil bozgunlara rağmen na­
sıl hayatta kaldığım ve belalan nasıl alt ettiğini gördükçe, denizde kasırga
sırasında dalgaların arasından bata çıka gitmeye çalışan, ama çarkın ku­
mandasını asla ellerinden bırakmayan balıkçı teknesi kaptanlarına daha
çok saygı duymaya başlarsınız. Böylece Kova babanız size içtenliği, üze­
rinize dökülen pasta kremasını silerken gülmeyi sürdürebilecek kadar iyi
huylu olma becerisini ve istatistiksel ve matematiksel olasılıklara istisna
oluşturacak bir x-faktör kuvvetinin daima var olduğu bilgisini geçir­
miştir. Ondan almış olduğunuz kumarbazlık izlerinden ötürü kendiniz­
den nefret edebilirsiniz, ama bu sizin hayatınızı çok "normal" olmaktan
daima uzak tutacaktır.

129
BALI K BURCU BABA

Balık baba kesinlikle sevgi doludur. Balık baba sizi bir kucaklasın, ken­
dinizi beyaz bulutlardan yapılmış pofuduk bir Panda'nın kollarında his­
sedersiniz. Acı çekmenizi önlemeye yetecek kadar anesteziyi üzerinize
sıkacaktır. Onun sevgisi sınırsız, zamansız ve zahmetsizdir. Onun gö­
zünde siz her zaman hem yetişkin hem de çocuksunuzdur; iki yaşınız­
dayken sizi küçümsemez, otuz yaşınızdayken de -eğer hak etmişseniz­
sizi azarlayabilir. Bu sadece herkesin onun isteklerine uymalarını iste­
mesinden değildir, kendisi de sizin isteklerinizi yerine getirecektir. Diş­
leriniz çıkmaya başladığında damağınızı viskiyle ovalayacak, ama
ayaklanıp yürümeye başladığınızda da sizden ölçülü ve çalışkan olma­
nızı isteyecektir. Kendisi ne kadar başarılı olursa olsun, muhtemelen
sizin onun yolunda yürümenizi istemeyecektir.
Şayet siz bir kadınsanız, size o gözleriyle bakıp çenenizi okşadığın­
dan beri aşık olduğunuz bu adamdan kendinizi koparmaya çalışmak
sizin için çok zor olacaktır. Sizin üzerinizde anlatılamayan, bütünüyle
inkar ettiğiniz bir hakimiyeti vardır ve olasıdır ki bir zaman başka bir
doğrultuya doğru yönelecek, onun tam tersi olan güçlü, kuvvetli polis
memurları ya da asosyale dönüşmüş bilgisayar çılgınları gibi erkeklerin
peşinden gideceksiniz. Ama sonunda baştan çıkartıcı, kumarbaz, so­
rumsuz, bazen sarhoş, ama her zaman aşk dolu sevgilinize döneceksiniz.
Erkeklerin de Balık babaları ile aynı derecede karmaşık ilişkileri var­
dır. Siz onun istediğinden de çok şey istersiniz. Ya dışarıya karşı daha ag­
resif ya da sürekli olarak motive halde olmak istersiniz. Alışıldık erkek
imajı, Balık babanızın çizmeye çalıştığı erkek örneği değildir. O daha çok
rahat erkek tipini simgeler. Çok yapılı bir vücuda sahip olup dünyanın

130
gözünde gerçek bir dövüşçü olabilir, ama özel hayatında kadınlar tara­
fından şiddetle eleştirilir ve siz de böyle bir örneği rahatlıkla tekrar ede­
bilirsiniz. Sinirlidir ve kesinlikle kadınlara bir iki tokat atmıştır. Ama
çoğunlukla iyidir. Sizi en çok etkileyen şeyler onun yapmadıkları ve söy­
lemedikleridir. En büyük başarılan dolaylı yollarla elde edersiniz.
Balık babanız hem çok yumuşak hem de başkalarını yönlendiricidir,
bu nedenle o sessiz, huzurun ızdırap çeken kahramanı, kanındaki alkol
ve uyuşturucudan dolayı karşı durmaya cesaret edemeyeceğiniz bece­
riksizin birisidir. Sizin için büyük hayalleri vardır: sizin bir film artisti
ya da astronot olmak istemenizin çok fazla bir şey olmadığını düşünür,
böylece sizin hayallerinizi besler. İsteklerinizin gerçekleşmesi için ge­
reksinim duyduğunuz her türlü pratik yöntemi ortaya koymak için elin­
den gelen gayreti gösterecektir, ama sizin çabalarınızı da kendi
yöntemleri ile aşağılamaktan geri kalmayacaktır. Tabii ki bilinçli olarak
değil. Asla bilinçli yapmayacaktır.
Kendi karmaşaları onun özelliğidir ve kendinizi takılıp kaldığı utanç
verici durumlardan onu kurtarırken bulabilirsiniz. Sonunda onun psi­
koloğu haline geleceksiniz. Onu sabah yedide kaldırıp koyu kahvesini
getiren siz olursunuz. Onun itiraflarının dinleyicisi, yürekten sevdiği
azarlayan öğretmeni olabilirsiniz. Aman dikkat edin! Birde bakmışsınız ki
Balık babanız sizi içeri çekmiş, masumiyetinizin bozulmasuu ustaca, azar
azar ve kalıcı bir şekilde sağlamış; en az yüz enayiyi kandırdığı gibi sizi
de kandırmıştır. Onda varolan gerçeklik yorumunun yanında Spiel­
berg'in filmleri gerçekçi sinemaymış gibi kalır.
O cennetten sürgün edilmiş bir aziz, kutsanmış bir günahkardır. O
sizi bu kadar çok severken onun sadece bir sarhoş ya da bir hödük veya
bir kadın avcısı olmasına nasıl kızabilirsiniz ki?
Balık babanız geleneksel limitleri bilmez ya da ciddiye almaz, bun­
dan dolayı kendinizi Rolex saat kadar dakik, banka memuru kadar dik­
katli olmaya çaba gösterirken bulursunuz, ama biraz Balık sızıntısı
kaçınılmazdır. Bu da sizde kaypak bir taraf oluşturur, ev ödevinizi yap­
mayıp öğretmeninizi baştan çıkartmaya çalışmak gibi. Bu, ister kendi­
nize ister eş seçiminize ilişkin olsun, hem iğrendiğiniz hem de içine

131
çekildiğiniz bir kaosdur. Babanız sizin tembelliğinizden nefret edecek
ve yeterince motivasyonunuz ve hırsınız olmamasına köpürecektir, ama
kendisi başarıyı hayatında bir kereden ve bir alandan fazla kaçırmak zo­
runda kalmışhr. Kendine dürüstlük inancından feragat ehneyeceğini bir­
den fazla kişiye "ispat" ehniştir, ama gerçekte bu onun sorumluluktan
kaçışa uydurduğu bir sebeptir. Sizin de aynı şeyi yaphğınızı gördüğünde
çılgına dönecektir, oysa ki bu, davranışları ile hep öğretmeye çalıştığı
dersten farklı bir şey değildir.
Onun neden herkesin babası gibi normal bir baba olup sadece anne­
nizle mutlu olmaya çalışmadığına hayıflanmışsınızdır. Neden annenizi
hep kızdırmış, onun daima sinirli, kah ve aptal görünmesine sebep ol­
muştur? Bazen harika şeyler de yapmıştır; mesela on alhncı katın pen­
ceresinden aşağıya sarkarak bir kediyi kurtarmak istemesi veya oyuncak
bebeğinizi çıkartmak için ellerini sobaya sokması gibi. Ve sonra kendi­
sine gelen telefonlara bakıp onun evde olmadığını söylemenizi istedi­
ğinde ya da insanlarla doğrudan görüştüğü takdirde çözülebilecek
sorunlarda bunu sizin çözmenizi isteyerek sizi sadece annenizle değil
okul müdürü, ev sahibi -hatta kendi eşinizle arada bırakacak şekilde so­
nuçlanan kötü taktiklere başvurduğunda sizi hasta eder. Böylece kendi­
nizi bir aksesuar gibi görmeye başlar ve bir şekilde birden fazla kere
kendinizi Balık babanız için kek yapıp içine de demir parmaklık.lan tör­
pülemesi için eğe koyarken bulabilirsiniz. Nihayet yine kendinizi o uzun
hikayeleri -tam olarak yalan olmayan ama hpkı ışığın prizmadan yansı­
ması gibi çesitli doğrultulara üflenen ve dağılan gerçekleri ortaya saçar­
ken bulabilirsiniz.
Babanızın geldiği gezegen, yunus balıklarının konuştuğu dilin ko­
nuşulduğu ve üz Cadısı'nın yaşadığı yerle dini mabet arasındaki yolun
tam ortasında yaşanılan bir yerdir. Onun gerçekliği bilgisayar dükka­
nına bir gezi yapmaktan ve hafta sonlarında Selma Teyze'nin midye haş­
lamalanndan yemek ve ev yapımı limonatasını içmekten daha fazlasını
kapsamak zorundadır. Onu isterseniz bağlayın, sizi ve annenizi dışla­
yacak şekilde farklı bir ruh duruma geçmiş olarak inzivaya çekilir. An­
nenize (muhtemelen kendi annesine de) bu erkeğin buraya sadece

132
ayakkabı satmak için değil, şiir için geldiğini ispatlamak onun için hayati
bir önem taşır. Hassas bir erkeğin (babasının) aşın pratik bir kadın tara­
fından nasıl tuzağa düşürüldüğüne şahit olmuştur. Kendisini de daima
insanların kafese konamayacağını ispat etme yollarını arayan kapana
kıstırılmış birisi olarak görmüştür.
O olmasaydı Noel Baba da olmazdı. Her ne kadar onun sığ, trajik fan­
tezilerini görmenin kalp kırıklığını yaşamak zorunda kalacak olsanız
da, gerçeğin derin anlamını ironik olarak onun sayesinde kavrarsınız.
Onun kim ya da nasıl biri olduğunu tam olarak kestirmeniz asla müm­
kün olamayacağı için insanlar hakkında sağlıklı bir görüş açısına sahip
olacaksınız. Onun mikrodalga fırınlar ve golf klüpleri gibi toplumsal çıl­
gınlıklar hakkında biraz hüzünlü, sararmış görüşleri kadar tuhaf fikirleri
de sizi etkileyecektir. Bu nedenle, süpermarkette kasafarda beklerken El­
vis Presley'nin Marilyn Monroe kendisine UFO'larla ilgili bir sırrı söy­
lediği için CIA tarafından öldürüldüğünü iddia eden bir makaleye gü­
zünüzü dikerseniz, o zaman bir adım geri çekilin ve Balık babanızı
düşünün. O size miras ol:ırak büyük bir a:-.ıl bırakacaktır ve siz de ger­
çekten saman yığınına iğneden daha çok ilgi duyacaksınız.
O söz dinlemeyen ya da işleri tamamlamadan bırakan yoldan sapmış
bir aptal olabilir, ama size yakalarını-kaldır-ve-dolunun-altında­
kahramanca-yürü tarzı cesaretlendirici ve teşvik edici bir nitelik ver­
miştir. Siz hem bütünüyle sahip olduğunuz hem de hiç olamadığınız bir
adamdan her şeyin geçici olduğunu, bu yüzden her şeyden olabildiğince
zevk almaya çalışmanın aciliyetini öğrenirsiniz. Dinlenmekten zevk alı­
yor olmanız Balık babanızdan gelir. Ve o tamamen aptalca, saçma, man­
tıksız olan "aşık olma" alışkanlığını nereden aldınız dersiniz?

133
4
VE BEBEK ÜÇ EDER
•••••••••••••••••••••••••••••

Annenizi ve babanızı astrolojik olarak incelediniz, ama unutmayın ki


Güneş Burcu bir horoskobu oluşturan unsurlardan yalnızca birisidir. Ha­
ritaların, tabloların, bilgisayarın ve gerçek, canlı bir astroloğun yardı­
mıyla anne babanız hakkında çok daha fazlasını ortaya koyacak olan
komple bir yıldız haritası çıkartmanız mümkün.
Sizin siz olmanızla sonuçlanan şey onların gezegen enerjilerinin be­
lirli biçimlerde birleşmesidir. Onların astrolojik haritalarının arasındaki,
birbirlerine karşı davranışları ve tepkileri olarak ortaya çıkan etkileşim
sizin üzerinizde çok büyük bir etki yapmıştır. Bunun yanı sıra size ha­
mile kalındığı ve doğduğunuz zamandaki gezegenlerin konumları on­
ların ilişkilerine kendine özgü bir anlam verir ve bu da sizin onlara
ilişkin, olası kardeşlerinizinkinden farklı ve benzersiz bir algıya sahip
olmanıza neden olur. Boşanmış ya da siz doğduğunuz gün bu dünyadan
ayrılmış olsalar bile onlar bir ekiptir ve bu birlikteliklerinin etkisi bu­
güne kadar devam etmiştir.
Annenizin cesur ve özverili bir ruh olduğunu ya da babanızın sessiz
ve tanınmamış bir kahraman olduğunu düşünebilirsiniz. Biri sorumsuz
serseri, diğeri bakan, büyüten ve tutarlı olan olabilir. Fakat onlar gene­
tik ve astrolojik bir yorgan olan sizin atkı ve çözgülerinize örülmüş, bir­
birinden ayrılmaz bir kanşımdırlar. Güçlü yönlerinizi yakından bilirler;
zayıflıklarınızda ürperirler, çünkü onların tümüne nasıl ortak ve sebep
olduklarını bilirler. Sizin kendi horoskobunuzda onların size bir şekilde

134
aktarmış oldukları bir sürü gezegen, açı ve sembol - çatışmalar vardır.
Örneğin, bir Boğa ile bir Aslan'ın ürünüyseniz astrolojik haritanızda
daima derinlerde bir yerlere gömülmüş Boğa ve Aslan buluruz ve aşk ve
para konuları mutlaka ilişkilerinizde ön plana çıkacaktır. Eğer anne ba­
banız arasında Mars ve Satürn gerilimli durumdaysa, bu gezegenlerin
sizin horoskobunuza bir şekilde girmeleri olasılığı yüksektir ve işiniz
saldırganlık konusunda sağlıklı bir çıkış yolu bulmak olacaktır. Anne
babanız aile lanetinin size de geçmesini engellemek için ne yaparlarsa
yapsınlar, o tüm inayeti ile oradadır.
İdeal olanı iki kişinin birbirlerine çılgınca aşık olmaları ve bir bebek
yapmalarıdır. Sorumlulukları paylaşırlar ve bir çocuk yetiştirmenin
doğru yöntemi üzerinde sükunetle anlaşırlar. İdeal anne baba önce kendi
ilişkilerini oturturlar ve aralarındaki farklılıkları çocuğun önceliklerini
zedelemeden ortaya koyacak kadar olgundurlar ve çocuğa sağlıklı ça­
tışmaların sevgi dolu ilişkinin bir parçası olduğunu öğretirler. Çocukları
samimi bir uyum ve neşe ortamında büyür. Bu, genellikle Neptün' de
böyledir. Ama burada, Dünya' da bu çoğunlukla bir körebe oyunudur;
anne babanız sırayla birbirlerinin gözlerini bağlarlar ve bu oyunda en
çok kim yanar tahmin edin.
Görevlerinin büyüklüğünü göz önüne alacak olursak, aslında birçok
anne baba büyük bir iş başarır. Çok azı sizi kandırıp kollarına alan, sonra
da bir sigara ile yakan cinstendir. Anne babaların büyük çoğunluğunun
bütün iyi niyetlerine rağmen yaptıkları tahribatın kaynağı bilinçdışıdır.
Yapılan zulümlerin ve haksızlıkların başlıca sorumlusu kötü niyet değil,
cehalettir.
Niye geri dönüp tüm bunlara bakıyoruz? Çocukluk deneyimlerimizin
tekrar ve tekrar ve tekrar lapasını yapıp lime lime etmemizin ve onları iş­
leme tabi tutmamızın amacı ne? Cevap basit, geçmişi ne kadar fazla an­
layabilirsek aile dinamiğine yaklaşımımız da bir o kadar doğru bir pers­
pektiften, yıldırıcı suçlamalardan uzak, daha sağlıklı ve daha özgür olur.
Anne baba ile çocuk arasında daha açık bir ilişkiye giden yollardan birisi,
içine düştüğünüz o ilk pembe dizi üçgeninin -anneniz, babanız ve siz- içe­
risinde yapılanmış olan astrolojik örüntüleri detaylarıyla anlayabilmektir.

135
Bu üçgenden bahsetmek oyun gibi gelir, çünkü onun varlığını inkar
etmek çoğu insanın hoşuna gider. Anne babanızdan birisini belki de
daha fazla sevdiğinizi ya da birisinin başına kötü bir şey gelmesini giz­
lice dilediğinizi itiraf etmek ürkütücüdür. Şimdi dürüst olun. Tatiller ya
da doğum günleri söz konusu olduğunda çoğunlukla içlerinden birisi
için daha fazla mı para ve zaman harcadınız? Diğerine karşı ise daha
pintice ve hızlıca mı davrandınız - birazcık olsun?
Bazı ailelerde üçgen dengelenmiştir. Bir tarafa ya da tüm taraflara
olan düşkünlük söze gerek olmaksızın tavırlarla gösterilmiştir, ama
başka bir yerde reddedilmenin olası yıkıcı etkilerini ve göz ardı edilme­
nin acısını telafi edecek kadar destek vardır. Bazı aileler ise acayip psi­
kolojik savaş alanları olmuştur. Anne babalar çocuklarını kendilerine ta­
raftar kılmak için birbirleriyle savaşmışlar, onların önceliklerini bölmüşler
ve 1930'lardan kalma siyah beyaz bir korku filminde bulunabilecekler­
den çok daha fazla entrikayla çocuklarını eşlerine karşı kullanmışlardır.
Astrolojinin anne babanızın evliliğine ve onun sizi nasıl etkilediğine
ilişkin ne söyleyeceğine bakmadan önce onların birbirleriyle ve sizinle
olan ilişkileri ile ilgili bazı sorular üzerinde durup düşünmek faydalı ola­
caktır. Bu soruların cevapları onların ilişkilerinin astrolojik düzeyini yo­
rumlamanızda size kolaylık sağlayacaktır.

1. Siz dünyaya geldiğinizde anne babanız ne kadar süredir beraber-


diler?
2. Doğduğunuzda ilişkileri nasıldı?
3. Cinsiyetiniz onların istediği miydi?
4. İkisi de aynı oranda sizi istiyorlar mıydı?
5. Değilse, hangisi daha çok istiyordu?
6. Eğer ikisi de istemiyorduysa, hangisinden sevildiğiniz duygusunu
aldınız?
7. Evliliklerine etkinizi nasıl tanımlarsınız?
8. Birisi diğerinin ilgisini kıskanıyor muydu?
9. Doğduğunuzda sosyal koşullar nasıldı - hangi devirdi - ve bu ko-

136
şullar anne babanızın size sahip oluşlarına karşı tavırlarını nasıl et­
kiledi?
10. İlişkilerinin hangi yönünü tacizkar olarak görüyorsunuz?
11. Sizin fikrinize göre niye bir bebek yaphlar?
12. Anne babanızı hiç çıplak gördünüz mü, ve eğer gördüyseniz tep­
kiniz neydi?

Bunların astroloji ile ne ilgisi var?


Anne babanızın horoskoplarındaki gezegenlerin ve yıldızların, özel­
likle sizin doğduğunuz zamandaki konumları ve etkileşimleri onların
sizinle ilişkilerini doğrudan etkileyen olayları, düşünceleri ve duyguları
temsil ederler. Tüm o düşünceler, duygular, ihtiyaçlar, arzular, tepkiler
ve dilekler çok erken bir yaşta size yerleştirilmişlerdir ve anne babanız
bunu hep bilirler.
Yaşanunız boyunca anne babanız ne zaman dikkatle size baksalar,
doğduğunuz zaman hissettikleri dürtüleri aynen yeniden -hatta bazen
bilinçli olarak- deneyimlerler.
İki kişinin ilişkisine bir üçüncü kişinin dahil olmasının ne kadar garip
bir duygu olabileceği her zaman aklımıza gelmez. İlişki birçok yönden
sarsılır ve geri dönüşü olmayacak biçimde değişir. İttifaklar yer değişti­
rir, dengeler bozulur, kontrol pozisyonları değişir, güvensizlikler gün
yüzüne çıkmaya başlar. Terk etme konuları yeniden gündeme gelir. Bas­
tırılmış rekabet ve öfke tekrar ortaya çıkar. Eski güç oyunları ve kıs­
kançlıklar yeniden sahnelenir. Diğer ikisi değişen baskınlık ve güvenlik
konumları için kapışırken üçüncü kişi piyon olarak kullanılır.
Her yeni bir bebek doğduğunda, ilişkinin tekrar yeniden yapılanması
gerekir ve insanların her zaman kontrol edemedikleri duygular ortaya çı­
kar. Aslında, doğan her bebek anne ile babasının ilişkisinin o noktadaki
eksiksiz ve mükemmel bir tezahürüdür ve astroloji haritalarını bu kadar
gerekli kılan da odur. Siz onların bu küçük mağarasına birlikte oynan­
mak, üzerinize oynanmak ve size karşı oynanmak üzere getirildiniz.
Ve artık onların evliliğine ve bu evliliğin üçgen üzerindeki etkisine
bakmaya hazırız. Ancak bunu yapmadan önce Liste A'ya, zodyaktaki

137
burçların listesine bir göz atın. Sizinle aynı cinsiyetten olan ebeveynini­
zin Güneş Burcu ile başlayın. Onu bir numara olarak sayın. Listeyi aşa­
ğıya doğru takip ederek karşı cinsten olan ebeveyninizi arayın. Eğer onu
bulamadan liste sona eriyorsa, başa dönün ve saymaya devam edin.
Durduğunuz numarayı not edin. Sonra Liste B'ye bakın ve o numa­
ralı konuyu bulun. Bunun karşı cinsle ilişkilerinizin çoğunun yürüme­
mesine neden olan bir konuyu temsil ettiğini keşfedebilirsiniz. Böylelikle
burada, hangi konuda bütünlük kazanmanız gerektiğine ve anne baba­
nızın ilişkisinin en büyük etkisinin ne konuda olduğuna dair en hızlı ipu­
cunu elde etmiş olursunuz.

LİSTE A
Koç
Boğa
İkizler
Yengeç
Aslan
Başak
Terazi
Akrep
Yay
Oğlak
Kova
Balık

LİSTE B
1. Kimlik ve Özgüven
2. Para ve Mülk
3. İ letişim
4. Ev ve Aile
5. Sevgi, Yarabcılık ve Kendini İ fade
6. İ ş, Sağlık ve Hizmet
7. Evlilik ve İlişkiler

138
8. Cinsellik, Mali İşler ve Sanat
9. Eğitim, Seyahat, Felsefe ve Din
10. Statü, Kariyer, Sosyal Uygunluk ve Otorite
11. Arkadaşlıklar ve Sosyal Bilinç
12. Spiritüellik ve İçsel Akıl, Hayalcilikle gerçeklerden kaçış, İmge­
lem, Sınırsızlık

Özel Not: Eğer anne babanızın burçları aynı ise, genellikle içlerinden biri tam
karşıtını ya da "yedinci ev" rolünü üstlenir, bu nedenle hem bir numarayı, hem
de yedi numarayı okuyun.

Devam eden kısımlarda her bir astrolojik çiftin anlatımlarının so­


nunda üç küçük armağan bulacaksınız. "Armağan" diyoruz çünkü onlar
size kalan astrolojik miras, doğuştan kazandığınız hakkınızın bir parça­
sıdırlar. Başlangıçta aptal ya da tuhaf görünseler de, onlarla biraz vakit
geçirin. Sonunda ışık belirecektir.

ÜÇ ARMAGAN

1. Miras Kalan Bir Görev - anne babanızdan size geçmiş olan bir
takım özel durumlar, çatışmalar ya da sorunlar
2. Bir Genetik Fıkra - bir fıkranın çözmeniz gereken can alıcı cüm­
lesi, anne babanızın bilinçsizce sizin üzerinizde sahneledikleri bir
fıkra
3. Bir Kozmik Düğün Fotoğrafı - anne babanızın evlendikleri za­
manki resimleri, dışarıdan nasıl göründükleri olması gerekmez, bu
daha ziyade sizin zihninizin gözünde muhafaza ettiğiniz ve giz­
lice üzerinde düşünmeniz gereken içsel benliklerinin karikatürü

Devam eden bölümdeki astrolojik çiftlerin arasında


anne babanızın kısmını bulun:

139
KOÇ - KOÇ
İçlerinden birinin "kadın"ı oynaması gerekir - ve eğer evli kalırlarsa bu
her zaman illa ki anneniz olmayacakhr. Anne babanızdan birinin daha
sakin, yahşhran ve nazik Koç'u oynaması gerekir ki diğeri atılgan ve vu­
rucu lider rolünü üstlenebilsin. Hakimiyet ve boyun eğme arasında
uygun bir denge kurulmadığı takdirde bu ikisi düğün yemeğinde tavuk
mu, yoksa rosto mu olsun diye ölümüne kavga edebilirler.
Hiçbirisi de sizin düşündüğünüz kadar bencil ve sinir değildir. Ge­
nellikle bir tanesi teslim olur, diğerine taviz verir ve onun için feragatte
bulunur; daha uysaldır, yumuşaktır, sakindir ve daha baskın olan part­
nere göre yaşamaya yönelir. Bu ikisi ile birlikteyken periyodik olarak
patlama çığlıklarının eşlik ettiği sinir krizlerine şahit olabilirsiniz. İkisi de
birbirlerini o kadar özdeş görürler ki çoğu durumda ayrılmak düşünü­
lemez bile, çünkü birleşimleri o kadar bütündür. Yakın olma kavgasının
ve kimin daha fazla verdiği yarışının mükemmel bir yakın çekim tablo­
sunu ortaya koyarak, sizi güçleriyle desteklerler ve zayıflıklarıyla sınır­
larlar. Onların verdiği bu kişilik kavgası sizde bir insandan ötekine giden
çılgın ve olağanüstü bir kendini arayış sürecini üretir. Karşınızdaki insan
sizi ne kadar çabuk yutuyor olursa olsun, sizin gene de o herhangi bir
ilişkiden ayn olarak kendinizi tanımlamaya olan azgın ihtiyacınız devam
eder. Hakimiyet pozisyonunu ele geçirme ve içinizdeki erkek yönü
özgür bırakma mücadeleniz sonsuza kadar sürer.

MİRAS KALAN GÖREV: Başkasıyla ilişkinizden bağımsız olarak


kim olduğunuzu ve ne istediğinizi bul­
mak.
GENETİK FIKRA: Erkek şovenist domuz eşitliği dener
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kucaklaşan televizyon pehlivanları

140
KOÇ - BOGA

Bu evdeki yaşam ayağınızı yere basma kursudur, çünkü bu anne baba­


nın arasındaki yola koyulmak.la yerleşmek, güvenliği bir kenara bırak­
makla yeniden devreye sokmak gibi sürekli ve dinamik çekişmeler size
istediğini elde etmeyi, sonra da ona sahip çıkmayı öğretir. Bu kesinlikle
vahşi serüven ile alışılmış lüks arasındaki evliliktir, dolayısıyla her ne
kadar size bir öncünün ruhu miras kalmış olsa da, gideceğiniz yere var­
dığınızda otelin oda servisi olsa iyi olur.
Kişinin kendisine ilişkin sahip olduğu tantanalı fikirlerin onu nereye
götürdüğünü ilk elden görmüşsünüzdür. Ama gene de, sonunda hüs­
ranla gerçeğin tokadını yiyecek olsanız bile kendinizi büyük umutlarla
ileriye atılmaktan alıkoyamazsınız. Anne babanızdan sürekli bir yandan
insanların şanslanru denemeleri gerektiğini öğrenirken, diğer yandan da
hayal kurmaktan vazgeçmeniz gerektiğini öğrenirsiniz. Kurduğunuz
ilişkiler durağan olmak isterken yerinizde de duramaz olduğunuzu yan­
sıtacaktır. Ya özgürlüğünüzü kısıtlayacak birini bulacak ya da sizi ter­
ketmek isteyen kişinin ayaklarından çekiştireceksiniz.
Koç - Boğa evliliği içinizde yaratıcı özgürlük peşinde koşmak ile ki­
rayı ödemek arasında bir çekişmeye neden olur. İçinizde güvenceye karşı
ne kadar direnç varsa, bir o kadar da herhangi bir değişikliğin açlıktan
ölmenize neden olması fobisi vardır. Bu anne baba sizin sürekli olarak
kendinizin ya da başkasının kredi kartı limitlerini zorlama ihtiyacı duy­
manızın kaynağıdır. Unutmayın, eşinin bunun zaman kaybından başka
bir şey olmadığını iddia etmesine rağmen bir mağara adamı gidip te­
kerleği icat etmiştir.

MİRAS KALAN GÖREV : Vizyonu pratik ile birleitirmek.


GEN ETİ K FIKRA: Ve sonra kodaman gidip karısından
ödünç para almak zorunda kaldı.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Servi ağacına toslayan Road Runner*

* Çok hızlı koşması ve bir türlü yakalanamaması ile ünlü bir çizgi film kahra­
manı kuş.

141
KOÇ - İKİZLER

Gerçekten bir karavan parkında yer almasa bile bu operet kesinlikle aynı
anda birden çok şehirde oynanıyor olacakhr, dolayısıyla siz bir okulda
başlayıp başka bir okuldan mezun olacaksınızdır. Ve nasıl yeni arka­
daşlıklar kuracağınızı ve aynı şekilde onları nasıl kolay bırakacağınızı
öğrenmeniz gerekir. Her ikisi de deneyim için can atarlar ve tekrar yola
koyulmak için mikrodalgadaki sosisli sandviçi zor beklerler. Kendi canı
tez atikliklerini, havada mermiler uçarken dans edebilme becerilerini ve
kelebek ağına yakalanmama yetilerini size bulaşhracaklardır.
Çok iyi dost olabilirler, ama bu evlilikte kesinlikle ağız dalaşı
ve/veya aldatma eksik olmaz - hem de yenilir yutulur cinsten değil. Her
ikisi de istikrar için bir diğerine bel bağlar, ama sonuç bir lavabo dolusu
kirli bulaşık ve yerlerde boş pizza kutulan olabilir. Bunun verebileceği
zarar ortadadır: "istikrarlı olan" siz olmak zorunda kalmışsınızdır, en
azından çocukken. İşleri yetersiz ve yarım yamalak bir biçimde yapan
insanlardan tiksinecek ve muhtemelen -düşünmeden aceleyle büyütül­
müş olmanızı dengelemek için- temkinli ve düşünceli olmaya çabalaya­
caksınızdır.
Eğer bu ilişki sürecini yakalamak istiyorsanız, televizyonda bir
pembe dizi bulun, seyretmeye başlayın, sonra birkaç ay seyretmeyi bı­
rakın ve ardından geri dönün, göreceksiniz ki herkes başkalarıyla ev­
lenmiş.

MİRAS KALAN GÖREV : Çok çabuk sıkılmamak.


GEN ETİK FIKRA: Yollardaki pazarlamacı erken boşalma­
nın utancını yaşadı.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Birbirlerinin yanağını çabucak ve ha­
fifçe öpen ilk göbek kuzenler

142
KOÇ - YENGEÇ

Bir kere, eğer anne babanızın her ikisi de "bağımlılığa karşılık özerklik"
konusuna kafayı takmamış olsalardı, birbirleriyle karşılaşmaları müm­
kün olamazdı. Onların birliği vahşi çocuk ve onun anne veya babaya
aşın bağlılığı üzerine kuruludur. Bu onların oyunudur ve bu oyunu ger­
çekten severler. Dolayısıyla, "Madem durup oturmak ve bir aile sahibi
olmak istemiyordun, o zaman niye evlendin?" veya "Eğer bütün istedi­
ğin önündeki elli yıl boyunca annenin dizinin dibinde yaşamaktıysa be­
nimle niye beraber oldun?" tarzında acı dolu haykırışlar duyduğunuzda
fazla umursamamalısınız.
Bu kombinasyon gün batımında atına binip yola koyulmayan, onun
yerine güzel öğretmenle çiftlik işleten, ardından bir sonraki en büyük
macerasının çatı onarmak olduğunu farkeden kovboyun hikayesinin
sahnelenişidir. Biyolojik saati çocuk sahibi olma zamanının geldiğini söy­
lediği için çocuk yapan, ondan sonra da saygınlığını nasıl geri kazana­
cağını ve aklını yitirmemek için evden kendisini nasıl dışarı atacağını
çözmeye çalışan iş odaklı zorlu kadının hikayesinin sahnelenişidir. Bu
en vahşi hayvanı bile uysallaştıran ve evcilleştiren bir kombinasyondur,
bu nedenle kendi ilişkilerinizin güvende ve emin olma gereksiniminiz
üzerine kurulacağını ve bunun aile tarafından yutulmaya karşı inatçı bir
karşı çıkış ile renkleneceğini tahmin edebilirsiniz. Kısaca, ürkek agora­
fobikin profesyonel boksörün karşısına çıktığı durumu ...

Mİ RAS KALAN GÖREV : Yalnız yaşamak isteyip istemediğinizi


bulmak.
GENETİK F IKRA: Kumarbaz pokerde çiftliği geri kazan­
maya çalışır.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Kesedeki kangurular

143
KOÇ - ASLAN

Kesinlikle, sizin gözlerinizin önünde büyüyen ya da büyüyemeyen iki


çocuğun evliliğine şahit olmuşsunuzdur.-Daima tutkulu, dram dolu olan
bu ilişkiye siz pek dahil olmamışsınızdır. Anne babanızın her ikisi de
daima birbirlerini büyülemişlerdir, daha da ötesi kendi kendilerinden
büyülenmişlerdir ve tamamen kendilerine ne olduğu ve kendilerinin ne
hissettikleri ile ilgilenmişler, kendilerini nasıl bir anne baba olarak gös­
terdiği kısmından öte sizin ne yaptığınız ile pek ilgilenmemişlerdir. Ve
gene de birbirlerine ve çocuklarına karşı canıgönülden sevecen olabilir­
ler. İş kendilerini dışarıya çıkabilecek kadar güzelleştirmeye gelince ikisi
de banyoyu sonuna kadar işgal eden insanlar olsalar da, kendilerine olan
bu güçlü ilgileri sizin için güçlü bir rol modelidir. Altmış beş yaşında
bile olsalar düğünlerde ve cenazelerde muhteşem görünen büyüleyici
bir çifttirler.
Siz kendi dış imajını aşın önemseyen, jöle düşkünü ve kasları ya da
göğüs ölçüsü konusunda aşırı saplantılı bir insan haline gelebilirsiniz. İliş­
kilerinize zenginlik ve derinlik katmak için aşırı bilinçli bir gayret gös­
termeyecek olursanız, sığ dış güzelliklere ve boş sosyalleşmelere yöne­
lirsiniz. Romantik aşk maceralarının bağımlısı olur ve belki de sevmekten
daha ziyade aşık olmakla ilgilenebilirsiniz. Siz anne babanızın size yete­
rince bir şeyler vermemiş olduklarını düşünseniz de, dikkatleri yalnızca
kendilerine yönelmiş olmasına rağmen onlar size özgün bir yaratıcılık ve
coşku aktarmışlardır. Mutlu bir hayatınız olsun isterler. Onları memnun
etmek istiyorsanız tüm yapmanız gereken onlar gibi olmaktır. Yapmak
isteyeceğiniz son şey.

MİRAS KALAN GÖREV : İsteseniz de istemeseniz de perfor­


mansa devam etmek.
GENETİK FIKRA: Kazanova kendisinin de bir beyni ol­
duğunu fark eder.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Çocuk gelin

144
KOÇ - BAŞAK

Koç olan taraf Başak olanı biraz küçümser ve zamanla bu Kızıldeniz'in


kendisi için ortadan yarılmayacağına inanamayan Koç için sorun olur.
Koç annenizin ya da babanızın kendisi için Başak bir eş seçmenin başka
hiçbir şey olmaksızın düzenli, sürekli çalışma - ve çok az tatil demek ol­
duğunun farkına varması gerekir. Bir Başak'a yönelmek şaşadan bir
adım uzaklaşmak demektir. Başak Koç' un gösterişli halini devre dışı bı­
rakır ve ona hep sadeliği ve tevazuyu öğretir ki Koç' un her ikisiyle de hiç
işi yoktur.
Koç daima Başak'ı bozar, masumiyetini elinden alır, onun durgun­
luğuna canlılık şırınga eder ve onun küçük düşünme batağından çık­
masına yardım eder. Dolayısıyla bir insanın diğer insana hizmet eder
hale getirilişine ve masumiyetin yitirilişi için diğerini suçlamakta olan
hüsrana uğramış partner tarafından geri püskürtülen sıcak tutkulara
şahit olursunuz.
Bu ikisi tüm yaşamı uyumsuzluk üzerine inşa edebilir ve sizin ya­
kınlık konusunda şüphe duymanıza ve hoş uyumlu ilişkilere karşı ge­
nelde kuşkucu yaklaşmanıza neden olabilirler. Bağlarınızı doyumsuz­
lukla ve mücadeleyle kuracaksınızdır.
Bu anne baba olsa olsa size orijinal olma, kendinizi yaratma ve fikir­
lerinizi maddesel düzeyde ortaya koyana kadar peşini bırakmama gü­
cünü aktarmışlardır. Dünyanın en büyük paylaşımcısı olmayacaksınız,
birçok durumda kontrolü ele almaya meyledeceksiniz ve bu arada ke­
sinlikle başkası için çalışmaktan nefret edeceksinizdir.

Mİ RAS KALAN GÖREV


Başkalarına hizmet etmekte onur ve
:

özgürlük bulmak.
GENETİK FIKRA: Sürekli yeniden oluşan kızlık zarı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Lady Chatterley'in Sevgilisi*

* D.H.Lawrence'in sinema, tiyatro ve edebiyatta bir çok kez işlenmiş zenginle


fakir arasındaki aşk ilişkisinin sadece saf yanlarıyla değil şehvet tarafıyla da ele
alındığı romanı

145
KOÇ - TERAZİ
İşte, tüm hayatlarını diz boyu düğün pastası içerisinde yaşayan, mü­
kemmel sosyal bir çift. Bu, kahinlerce anlahldığı gibi bir heteroseksüel­
lik hikayesidir. Her ikisi de ince bir normallik görüntüsü sergiledikleri
halde sizin bunun alhnda bulacağınız şey, bir penisi olmasını dileyen bir
kadın ve göğüsleri olduğu fantezisini kuran bir erkek olabilir. Bu
LSD'den, insanlar seksüel olarak rol yapmakta oldukları gerçeğine uyan­
madan önce çekilmiş bir Doris Day filmidir. Hele babanız Koç ve anne­
niz Terazi ise bu hiç de kolay değildir, çünkü onların bir araya gelişi
karmaşık bir eril-dişil etkileşimi dansı ortaya koyar. Banyodaki rafta bir
jilet ve bir pudra vardır, ama kapalı kapılar ardında kimin hangisini kul­
lanmakta olduğuna dair sakın maaş çekiniz üzerine bahse girmeyin.
Birbirlerini çekmeleri kaçınılmazdır ve birbirlerine direnmeleri kadar
güçlüdür. Aynı Kruşçev'le Kennedy'de olduğu gibi birbirlerini bütün­
lerler. Birçok kavgaya, birçok barışmaya şahit olursunuz. Bu, en ufak du­
rumu aşın dramatize etmekle huzuru bozan herhangi bir şeyi reddetmek
arasındaki diyalogdur. Burada öğrenmeniz gereken püf noktası diğer
insana, ilişkiye zarar vermeden nasıl yumuşak ve etkin bir yöntemle yak­
laşılacağıdır.
Siz bir dokunuşla nasıl duracağını bilecek beceriyle örülü bir part­
ner, dobra bir dürüstlük ve onu yutacak şurup karışımı arıyorsunuz.
Sizin meydan okuma dolu dinamik bir ilişkiye ihtiyacınız var, çünkü
diğer kişi tatlı, fedakar bir şaşkın olursa onu bir kiraz çekirdeği gibi fır­
lahp atarsınız.

MİRAS KALAN GÖREV : İçinizdeki erkek ve kadının arasındaki


uyumu aramak.
GENETİK FIKRA: Fiziksel cinsiyet
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Birbirlerinin giysilerini giymiş gelin ve
damat

146
KOÇ - AKREP

Bu buharı tüten çift sizi kriz dolu bir serada yetiştirmiştir. Belki olaylar
bir süreliğine halı altına süpürülmüş olabilir, ama önünde sonunda mut­
laka birisi bu karışıklığa takılır ve bacağını kırar. Bu ailenin yaşamında
hiçbir şey gömülü ve gizli kalmaz. En kötü senaryo, iki ilkel hayvanın
kendi bölgelerini savunurken tutuştukları kavga benzeri bir ev içi şid­
dettir. Belli aralıklarla bu sahnelere şahit olmak sizin yakınlaşmak ve ev­
lilik konularına kendinizi kapatmanıza neden olabilir, çünkü yakınlık
için rol modeliniz nükleer savaş olunca, "Buna ne gerek var?" diye dü­
şünebilirsiniz.
öyle ortaya çıkıp bu ikisinin birbirleriyle tamamen uyumsuz olduk­
larını söylemek de mümkün değildir; kimse onları bir araya getiren güç­
lerin ya da bundan almaları gereken derslerin ne olduğunu bilemez.
Hakkını vermemiz gereken şey, her ikisinin de birbirlerine karanlıkla
yüzleşmeyi ve ortalık gerçekten yıkılma noktasına gelmedikçe yadsı­
mamayı ve kaçmaya çalışmamayı öğretrneleridir. Gene de, bir sonraki
bombanın yemek masasına ne zaman düşeceğinin beklendiği pek de hu­
zurlu olmayan bir yaşamdır.
Aşın açık sözlülük ile bunalbcı bir manipülasyon arasında gidip gel­
mişsinizdir. Hem işinizde hem de özel hayabnızda sadakatle bağlı ol­
duklarınız ciddiye alınmamış, sorgulanmıştır ve siz tehlikenin yarattığı
telaşla bombardımandan korunacak bir sığınak bulmak zorunda kal­
mışsınızdır. Bu evde büyümenizin sonucu olarak imkansız olana ulaş­
makta ve her şeyi açıklığa kavuşturmakta eşşiz bir beceri sahibi
olursunuz. Aslında, en mutlu olduğunuz zaman düşman hatlarının ge­
risinde olduğunuz ya da cüzzamlılar kolonisine Pazar gazetesi götür­
düğünüz zamanlardır.

MİRAS KALAN GÖREV : Saldırganlıkla başa çıkmak.


GENETİK FIKRA: Ne bekliyordunuz ki? O bir savaştı!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Asker ve fahişe

147
KOÇ - YAY

Anne babanızı kolaylıkla ilgisiz ve düşüncesiz olarak yorumlayabilirsi­


niz, çünkü birçok yönden hakikaten de öyledirler. Siz büyürken çok aya­
ğınıza basmışlar, yemek yerken üzerinize kül dökmüşler ve arabayla geri
çıkarken köpeğinizi ezmişlerdir -hem de bir kereden fazla. Ama her ikisi
de onları affetmenizi, önemsiz şeylere takılmamanızı ve olmuş bitmiş
şeyleri düşünmemenizi istemişlerdir, hele ki karşılığını size cömert jest­
lerle verdiklerinde. Size verdikleri en büyük armağanlardan biri geniş
bir ruh, at üzerinde beş yüz kilometre yapıp kimseye kayan diskinizden
bahsetmeme becerisidir.
Geleneksel sıradan tutarlılık olmayan bu ilişkide hareket ve büyüme
olmuştur; daha ziyade Batı'yı tırnaklarıyla kazıyan öncüler gibidirler.
Temaları güç, cesaret ve yaşamın keyfini çıkarma becerisidir - tamam,
evet her ikisi de çizgi romanlara düşkündür, evet size bazen yük vago­
nuymuşsunuz gibi davranmışlar ve sizi sigaraları bittiği için ya da araba
anahtarlarını getirmeniz için koşturmuşlardır.
Sizin, geleneksel yaşam tarzına takılmayan, telefon şirketini alt etmek
ya da ışınlama cihazını icat etmek için kuracağınız tertiplerde size cesa­
ret verecek olan bağımsız bir insanla ilişkiye girme ihtiyacınız vardır.
Yaşamın bir eğlence ve tüm kestirme yolların da mübah olduğuna ina­
nan bir başka hız delisi ve bağımlısı ile takılmak sizi çok mutlu edecek­
tir. Her ne kadar maceraya olan tutkunuzu cesaretlendirecek birisine
ihtiyaç duysanız da, kesinlikle biraz ayağınızı yere basmanızda fayda
vardır. Sonunda çapanızı bulduğunuzda, onu kabul mü edeceksiniz,
yoksa reddedip alarga mı edeceksiniz?

MİRAS KALAN GÖREV: Okulu bitirip bitirmeyeceğinize karar


vermek.
GENETİK FIKRA: Papaz, rahip ve haham
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Futbol oyuncusu ve lider ponpon kız

148
KOÇ - OGLAK
İşte size, kömürün elmasa dönüşürken neler hissettiğini ilk elden öğre­
tecek olan evlilik. Bazen buna baskı alhndaki zarafet de denir. Eğer bu ev­
den geliyorsanız, Yfl yenilme endişesinin mengenesi altında rüyalarınız
uçup gitmiştir ya da bütünüyle güçlenmişsinizdir. Doğal olarak bir Oğ­
lak'la yaşamak ömür boyu uğraşılması gereken bir iştir (ya da çiledir) ve
bu evde "fıshk ezmesi hangi rafa konmalı" dan "bu evde erkek kim ola­
cak" a kadar giden konularda verilen benim dediğim olsun kavgaları hiç
eksik olmaz. Daima, kimin daha bağımlı olduğuna, ekmeği kimin ka­
zandığına ve onu kimin pişireceğine dair ve anı yaşayıp zamanın kendi
doğallığı ile ne getireceğine bakmakla doğum kontrol ekipmanları yerine
yerleştirilinceye kadar kendini tutmak üzerine çekişmeler vardır.
Bağlılığınız tutku ile pratiklik, kişisel onurla sosyal uyum arasında
hep bölünmüştür. Tüm ilişkilerinizde, bireysel bütünlüğünüzün tekrar
tekrar soğuk ve acımasız sistemle çahşmasına karşı durmak durumunda
kalmışsınızdır .Anne babanızdan size gerektiğinde bir arabayı çekebile­
cek kadar büyük bir güç ve kriz anlarında insanüstü bir enerjiyi ve di­
siplini deneyimleme becerisi geçmiştir.
Koç olan anne ya da baba sizinle ittifak yapıp disiplinli Oğlak'a nanik
yapmanız için sizi cesaretlendirebilir. Ama her ikisinin de sizin kontro­
lünüzü ele geçirmek için yarıştığından emin olabilirsiniz. Oğlak siz
henüz çocukken bile, Koç olandan daha az çocukça davranmanızı sağ­
lamaya çalışmışhr.
Genellikle nükleer savaşın tek alternatifi ödün vermektir. Palanızla
keşfedilmemiş ormanları mı yaracaksınız, yoksa mantıklı olup şemsiye­
nizle işe mi gideceksiniz, karar vermelisiniz.

MİRAS KALAN GÖREV : Otorite figürleriyle başa çıkmak.


GEN ETİK FIKRA: Stalin'in kadın hareketi hakkında dü­
şündüğü şey de oydu!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Tar Baby ve Brer Rabbit *
* Meşhur bir halk hikayesidir. Tavşanın zekiliği ile tilkiyi alt etmesini anlatır.

149
KOÇ - KOVA

Bunlar skandal gazetelerde patlayana kadar çılgın yaşam tarzlarını nor­


mallik perdesi ardına gizleyen antika bir çift mi yalnızca? Bu anne ba­
bayla, komşuların sofralarında neler fısıldadıklarına aldırmamayı
öğrenmek zorunda kalırsınız. Aslında eğer siz de bu üçgenin üçüncü açı­
sıysanız, insanların temelde kaçık olduklarını ve yaşamın ardı ardına
gelen rastgele çarpışmalardan ibaret olduğunu kabul etmeniz gerekir.
Sizin tam bir uyum göstermenizi isteseler ve sanki çok çalışkan, önemli,
ıvır zıvır ile ilgilenmeyen, düzenli insanlarmış gibi davransalar bile, her
ikisi de aptal toplum kurallarına karşı isyan ve öfke doludurlar. Sonra -
kaput! Raydan çıkmış tren gibi patlarlar. Dolasıyla tutarlılık, huzur ve
güvenlik olan çocukluk hayallerinizin içerisine bolca şiddet dolu patla­
malar ve/veya aniden ortadan kayboluşlar enjekte edilmiştir. Onların
davranışını anormallik olarak yargılamamaya çalışın. İşin tuhafı şu ki,
her ikisi de dengeye ve uyum göstermeye karşı delicesine direnmelerine
rağmen, bir yandan da bunun hasretini çeker ve birbirlerinde bulmaya
çalışırlar. Her ne kadar kalıtımsal olarak uçuk şeylere takılmak için kuv­
vetli bir dürtüye sahipseniz de, "normal" bir yaşam muhtemelen size
çok çekici gelir. Yaşam sizin normallik çabalarınızı ters yüz ve altüst etse
de, siz soğukkanlı olun.
Evet, bu evde ani şiddet çıkışları olur. Bu kombinasyonun uçuklu­
ğuna rağmen, size parlak bir zeka ve bir elinizle ağırlık kaldırırken di­
ğeriyle pinpon oynayabilmenizi ya da başkalarını manipüle etmenizi
sağlayan eşşiz ve şahbaz bir beceri aktarırlar.

MİRAS KALAN GÖREV: Patlamalardan sonra kaldığı yerden


devam etmek ve hiçbir şey olmamış
gibi davranmak.
GENETİK FIKRA: Güvenliği sayının çokluğunda aramak.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: O işi uzayda yapan ilk çift

150
KOÇ - BALIK

Başlangıçta, Koç ile Balık'ın birleşimi üzerine düşünmek bile tamamen


saçma gelir. Bu ikisinin birbirlerini delirteceklerini düşünürsünüz. öyle
de yaparlar. Ve her birinden tamamıyla farklı mesaj alırsınız. Biri açık,
etkin, üretken, ilerlemeci ve doğrudandır. Diğeri ise karışık, korku dolu,
tembel ve motivasyonsuzdur. Ama sakın bu ikisini eylemlerine ve dü­
şüncelerine göre yargılama ve hangi mesajın kimden geldiğini kolayca
çözebileceğinizi düşünme yanılgısına düşmeyin. Üretkenlikle miskinlik
arasında değiş tokuş yaparak daima sıra devrederler. Diğerinin yoklu­
ğunda ev işleri, çamaşır ve yaşam destek sistemi ile ilgilenen her sefe­
rinde aynı anne ya da baba olmaz. Ağırbaşlı, yetenekli, etkili olan veya
beceriksiz hantal da hep aynı kişi değildir.
Sürekli olarak bir şeyleri bırakma ve yeniden başlama davranışına
şahit olmuşsunuzdur - iki bin yeni başlangıç, kendine güvensizliği pa­
ramparça etmek üzere sürekli bir çaba ve özgüvene yönelik atılan cesur
adımlar. En kötü durumda, bu ikisi birbirlerinin gizli düşmanlarıdırlar
ve diğerinin kendine güvenini ve bağımsızlığını baltalamak için pasif
agresif çabalarda bulunurlar ve bu da sizin, eğer birisi ile yakınlaşacak
ve ona güvenecek olursanız başınıza uğursuz bir şey geleceğini düşü­
nerek korkmanıza neden olur. Yanılsama ve ihanet her ilişkide bir dere­
ceye kadar var olan unsurlardır, fakat bu ikisi iyi durumda birbirlerine
olabildiğince yakındırlar ve birbirlerini dünyaya açılıp kendi şanslarını
-ve sizinkini- bulmak ve yaratmak konusunda cesaretlendirirler. Size
etkin olduğu kadar üzerinde düşüneceğiniz bir yaşam bırakır ve birisine
ya da bir şeye fazla bağlanmanın yalnızca anlamsız değil, aynı zamanda
da aptalca olduğu bilgisini aktanrlar.

Mİ RAS KALAN GÖREV : Kimin özverili, kimin bencil olduğunu


doğru belirlemek.
GENETİK FIKRA: Bir serveti bağışlama konusunda suçlu­
luk hissetmek.
KOZMİK DÜGÜN. FOTOGRAFI: Hıristiyanlar ve aslanlar

151
BOGA - BOGA

Tencere ve kapaktan bahsedelim! Size karşı ne kadar baştan çıkarıcı dav­


ranırlarsa davransınlar, eğer aklınız varsa bu ikisini birbirine bağlayan
yapışkanın yakınında bir yere parmağınızı dokundurmamalısınız. Dav­
ranışlarıyla kesinlikle hoş, fokur fokur bir ödipal yemek kaynatabilirler.
Japon yapışbncıdan yüz kere daha güçlü bir çimento ile birbirlerine ya­
pışmışlardır ve her ikisi de pizzacı gariban çocuğa kadar herkesle flört
ederlerken birbirlerine olan sadakatleri aralarına bir sineğin bile girme­
sine izin vermez. Bu, Papa'nın görmekten mutlu olacağı bir ilişkidir.
Genellikle iki Boğa, içlerinden birinin sırtında fonkiyonel bir hırka,
ayağında düzgün bir ayakkabı ile gazeteyi içeri alan, çöpü çıkaran ve
ineğin samanlıkta sıkıca bağlı olduğundan emin olan, sadık, bağlı, se­
batkar, ılımlı eşi oynaması konusunda gizlice anlaşırlar. Bu diğerine ya­
ramaz seks avcısı olma özgürlüğünü verir. Ama zamanla rolleri
birbirlerine devrederler. Birbirlerinin tüm ilişkilerini bilirler. Aslında
onlar birbirlerinin yaşamlarının ortak malikleridirler.
Büyüdüğünüzde bağlılığa ve gerçek yakınlığa ilişkin her şeyi öğren­
miş olursunuz. Bu, yıllar geçtikçe derinleşen, güçlenen, bir elma ağacının
meyva bahçesine dönüşmesi gibi yayılan bir bağdır. Bu ikisi her ay bo­
şanma tehdidiyle ortaya çıkabilirler, ama genellikle arkasını getirmez­
ler. Çok pahalı gelir.

MİRAS KALAN GÖREVAlan kavgası vermenin sizi heyecana


:

boğacağı gerçeği ile yüzleşmek.


GENETİK FIKRA: Monogami, olay bu!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: İki küçük pembe domuz bir mısır ko­
çanını paylaşıyorlar

152
BOGA - İ KİZLER

Bu anne babanın her ikisi de finansal durumlarının sağlam olmasını ve


geleneksel güvenliği garantiye almanın keyfine sahip olmayı çok arzu­
larlar, ama aynı zamanda da buna direnirler, muhtemelen bunun sebebi
beyanlar ve tablolar altında ezilmeleri, kendilerini ipoteklere tutsak his­
setmeleri ve ekonomiye ilişkin her şeyden sıkıimalarıdır. Çok erken yaş­
larda hayatınızı kazanmak için çalışmakla kumar oynamak arasındaki
bir çekişmeyle karşılaşmışsınızdır.
Bu çeşit bir kombinasyon bazen kazanma hırsı ile macera tutkusu
arasında sağlıklı bir denge sağlar. Sermaye oluşturmak ve alışverişe git­
mek için güçlü bir motivasyon vardır, ama ardından kapıdaki anahtarı
çevirip her şeyi bırakmak ve yeniden başlamak için tazeleyici bir arzu
duyulur.
Gold kredi kartı ile kullanılmış araba tiplerinin tuhaf bir karışımını
temsil ederler. Hem anneniz, hem babanız orta sınıf değerlerine razı ol­
maya direndikleri için kendi yaşamınızda hareketlilik ile durağanlık ara­
sındaki çatışmayla başa çıkmak durumunda kalırsınız. İlişkileriniz,
kendinizi tümüyle sağlam taahhütlere bağlayışınızdan kaynaklanan du­
rağanlık sınırı ile size hareket özgürlüğü sağlayan riskli tablolar arasında
bir uçtan bir uca gitmeye yatkındır. Boğa ve İkizler çocuğu olduğunuz
için, akvaryumdaki balığın torununu görecek kadar uzun yaşaması gibi
uzun değişmezlik ve durağanlık dönemlerinden keyif alırsınız. Fakat bir
süre sonra bir iş değişikliği ya da başka bir nedenle sirk taşınır ve bir za­
manların sevgilisi olan o akvaryum kendisini boşalmış ve bit pazarında
tozlanırken bulur. Kesinlikle bir karavanla yola koyulmak durumunda
kalabilecek olsanız da, güzel tabaklarınızı beraberinizde götüreceksiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Hareket ve atalet kanununa itaat


etmek.
GENETİK FIKRA: Ne, kağıt tabaklar yeterli değil mi?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Oturan eşeğin yularını çeken Meksika
şapkalı genç

153
BOGA - YENGEÇ

Bu tümüyle aile ve para ile ilgilidir ve onları renksiz, isteksiz, başkalarını


dışlayan kişiler olarak algılayabilirsiniz, ama sonunda kendilerini içten­
likle, eski değerleri korumaya ve size kendi sahip olduklarından daha
güvenli bir hayat sunmaya adamış oldukları gerçeğini takdir edersiniz
- en azından onların yaptıklarını düşündükleri şey budur. Onların bu
güvenlik saplantısının sizi boğabileceği nadiren akıllarına gelir. O ve­
randada saatlerce oturabilirler, ama bu ikisi birbirlerine kuzen gibi ya­
pışıktırlar. Babanızın erkekliğine dil uzatmak için değil, ama her ikisi de
sağlıklı yüzleşmeler için gereken agresiflikten yoksun olabilirler. Onlar
dayanıklılık yönünden güçlüdürler. Her ikisi de ev yemeği tipleridir -
özellikle yemek eylemine geçildiğinde, bu onların ortak eğlencesidir.
Oturma odasını yeniden boyamak, çimleri biçmek ve komşulannın kim­
ler olduklarını bildiklerinden emin olmak onların iyi ve doğru olduğuna
inandıkları şeylerdir. Onlarınki korkunç derecede iç bayıltıcı olabilecek
bir lise aşkı, küçük kasaba sosyalliğidir. Yemeklerini tam dakikası daki­
kasına saat altıda yemenin ötesinde en büyük keyifleri bir külah don­
durma için dondurmacıya yürümektir. Onların hoş görünüşleri, hoşnut
oluşları ve dar görüşlü dünyaları anneler günü kartları ve 4 Temmuz
piknikleri için mükemmel olabilir, ama sizde bu kalıtımsal kaderden kaç­
mak için eve bir yaratık getirme arzusu doğurur. Onlarınki ile değil, ama
kendi içinizdeki muhafazakarlık ve geleneksellik ile uzlaşmak duru­
mundasınız, çünkü kendi ilişkilerinizde sosyal kabul görmüş guru ve
rehber arayışındasınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV: Muhafazakar ya�am tarzını kabul et­


mek .
GEN ETİK FIKRA: Sen ona kilo sorunu mu diyorsun?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: İki ka�ıklı büyük boy banana split

154
BOGA - ASLAN

Anne babanız yıllarını hayatlarının kumarını oynamak ile "makul" şeyi


yapmak arasında karar vermek için harcamışlardır. Birbirlerine çahşık
değerler sisteminin geçerliliğini öğreten dinamik ve inatçı insanlar ola­
rak yaşam boyu bir savaş sürdürebilirler. Her zaman yakın, her zaman
kavgalı ve her zaman kendi pozisyonlarını korumaya almış durumda­
dırlar -yeni perdeler isteyen süslü bayanla evlenmiş müşterek bahisçi.
Unutmayın ki Aslan, evde bir anne ya da babaya ihtiyacı olan koca bir
bebek olduğunu nadiren itiraf eder. Gene de bu aile odaklı bir kombi­
nasyondur ve Boğa daima tasmanın öbür ucundadır. Bu, özellikle her­
kesin ailenin gerçek belkemiğinin kim olduğunu bilmesini isteyen Aslan
için kariyer yapma ve para kazanma konusudur. Duygulan samimidir,
her ikisi de mangalda pirzoladan vücut masajına kadar her şeyden keyif
alan sıcak ve hassas insanlardır. Bu size de geçmiştir.
İlişkileri her şeye rağmen sürmeye devam ettiği için, kalıcılığa, ya­
kınlığa ve istediğiniz şey için inat etmenin faydasına inanırsınız. İlişki­
lerinizde tutku, didişme ve gerilim ararsınız. Aslında, kimsenin kazana­
mayacağı çatışmalara girişmek sizin uyum anlayışınız olabilir.
Partnerinizle para ve tatil için, ailece Disneyland'e mi gitmeli, yoksa pa­
rayı oturma odasına mı yatırmalı diye, kavga edeceksinizdir. Daima ya­
şamınızı ve yaşam standardınızı yükseltmek için çabalayacaksınızdır. Pa­
raya ilişkin en büyük sorunuz, parayı bir yüzüğe mi, yoksa vadeli altına
mı yatıracağınızı düşünmek olacaktır.

MİRAS KALAN GÖREVAşkla para arasında bir seçim yapmak


:

zorunda kalmak.
GENETİK FIKRA: Bebeğin yeni bir çift ayakkabıya ihti­
yacı var.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Las Vegas lı balayı çifti.
'

155
BOGA - BAŞAK

Bu iki sadık muhabbet kuşu siz gelmeden çok önce kolestrol oyunu oy­
nuyorlardı. Her ikisi de sürekli diyete girer ve çıkarlar, kepek ekmeği
üzerine sebze ezmesiyle bir filin damarlarını tıkayacak kadar kremalı şe­
kerlemeler arasında gider gelirler. Duygusal bağlamda pasaklı bir raha­
tına düşkünlükten Spartalı tarzı bir nefsini kontrol etmeye geçiş miras
kalmıştır size; romantizm için kendinizi okyanusa atar, ondan sonra da
su çok soğuk diye ya da vıcık bir şeye bastığınız için hemen çıkarsınız.
Sadelik ve lüks arasındaki bir evliliğe şahit olmuşsunuzdur ve anne ba­
banız sizi birbirlerinin değer sistemlerine karşı kullanmışlardır. Siz ken­
diniz, kot pantolonlu mütevazı milyonerden dört yıldızlı restoranda
gösterişli havalara giren taşralı çiftçiye kadar çeşitli rollere bürüneceksi­
niz. Hem annenizi, hem babanızı memnun etme arayışınızda davranışı­
nız savurganlık ile tutumluluk arasında dalgalanır, fakat tüm bunlardan
sonra, yaşamınızı iyileştirme yolunun eğitim ve tutumluluktan geçtiğini
kabul edersiniz.
Bu ikili çoğu zaman hoş bir uyum içerisindedir. Onların maddi un­
surları aşın vurguladıklarını düşünebilirsiniz, ama bu bakış açınız za­
manla değişecektir. Kesinlikle bir çift odun kafalı olabilirler ve siz hem
zevksiz şişko hem de obsesif bir koşucu ile bir birlikteliği deneyimlemek
durumunda kalabilirsiniz. Ama sanmayın ki onlar yalnızca iki alıktır.
Size pratik bir akıl aktarmışlardır, siz de bu sayede Buddha kadar bilge
ve Cher kadar uyanık, zengin ve avam olabilirsiniz.

MİRAS KALAN GÖREV : Orta sınıf değerleri ile yafamak.


GEN ETİK FIKRA: Tek altın küpü maai günü mü?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Vizon giymii çiftçiler.

156
BOGA - TERAZİ

Her ikisi de ateşteki odunları, pencerelerdeki izolasyon bantlarını ve çi­


çek desenli kanepeleri severler. İlişkilerinin ilk zamanlarında, muhte­
melen siz henüz yokken günlerini hasır sepet ve manzara resmi almak
için alışverişle geçirdikleri bir 'yuva kurma' çılgınlığı yaşanmış olmalı­
dır. Havlu askıları ve tereyağ kaseleri muhteşem olsa gerektir, ama sonra
bu sıcak birlikteliğin dozunu kaçıracakları gün gelir. Terazi Boğa'nın ka­
balığını inceltir ve hemşire gibi davranırken Boğa da Terazi'ye ham,
sulu ve yontulmamış bir şey sunar. Bu -en azından başlangıçta mü­
kemmel bir seksüel kombinasyon olabilir, çünkü her ikisi de yakınlığın
sıcaklığının keyfine varmak isterler ve kalp-şeklindeki-küvette-köpük­
banyosu-ve-şampanya tipleridirler. Yüzeyde ne kadar didişmeci olur­
larsa olsunlar, cinsel olarak ikisi de tamamen pasif olabilirler; her ikisi­
nin de ilk hareketi yapacak daha agresif bir partnere ihtiyaa vardır.
İkisi de birçok şeyi örtbas ederler ve eğer para üzerine yapılan çığlık çığ­
lığa bir maça şahit olursanız, yatakta bir sorun olduğu üzerine bahse gi­
rebilirsiniz.
Ortak noktaları güzelliğe olan sevgileri olduğu ve karanlık yönlerle
uğraşmak yerine hoş bir yemeği tercih ettikleri için kendi ilişkilerinizde
kesinlikle uyum arayacaksınız. Dinamik ve etkin olmak için savaş ver­
mek zorunda kalabilirsiniz ve sorunları ortaya koymak, görünüşü kur­
tarma uğruna onları örtbas etmemek veya kim olursa olsun herkesle
uyumlu olabileceğinizi sanmamak yaşam boyu göreviniz olacaktır.

MİRAS KALAN GÖREV : Desteklemek konusunda tartışmaktan


kaçınmak.
GENETİK FIKRA: Pırlantalar!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Bir el yemek masasına uzanırken ha­
fifçe tokatlanıyor

157
BOGA - AKREP

Bu evlilik tekeşli sadakat ile aleni cinsellik arasındaki yüzleşmeyi tasvir


eder. Muhtemelen bu ikisi birlikte, kesinlikle size de geçirmiş oldukları
bazı hoş ve pahalı alışkanlıklar geliştirmişlerdir ve yaşamınızda domuz
gibi tüketmek ile katı, hiç dokunmamacasına kendini tutmak arasında
gidip geleceksinizdir.
Burada aşk ve iş konularından da bahsetmek gerekir, çünkü ne kadar
duyarlı ve sevecen olursanız olun, bu evden çıkmış olmanız nedeniyle
anne babanız arasındaki finansal bir konudan kaynaklanan buz gibi so­
ğukluğu ilk elden deneyimlemişsinizdir. Birinin diğerine " Ü zgünüm
dostum. Bu tekerler elli papelden aşağıya dönmez," dediğini kendi ku­
laklarınızla duymuşsunuzdur.
En kötüsü anne babanızın açgözlülük ve ihtirasla birbirlerinin de­
ğerlerini bozma konusundaki inatçı kararlılığına şahit olmuşsunuzdur.
Bazı durumlarda taraflardan biri pratik olmaya karşı direnç sergilemiş­
tir ve şimdi siz de soylu bir zihniyetle olaylara bakmak ile materyalist
olmak arasında kalıyorsunuzdur. Boğa-Akrep olan anne babaların zod­
yak burçları karşıt oldukları için, tam anlamıyla birbirlerinin aynasıdır­
lar. Siz de aynısını kendi ilişkilerinizde yapmaya meyledeceksiniz, yani
diğer insanla çok yakın olmak isteyecek, ama kesinlikle kendiniz için bir
alana da ihtiyaç duyacaksınızdır.
Anne babanız en iyi durumda size tam bir canlılık, her şeye karşı
mutlak bir sevgi ve sürekli yaratıcı, üretken ve verimli olma arzusu ak­
tarmışlardır. İlişkileriniz en iyi, kendinize ait bir şeyler olduğunda, kendi
yükünüzü çektiğinizde ve mekanınızı Drakula' dan farksız bir biçimde
gerçekten diş geçirebileceğiniz birisi ile paylaştığınızda yürür.

MİRAS KALAN GÖREV : Direnilemeyecek bir güce ya da yerin­


den oynatılamayacak bir nesneye tes­
lim olmak.
GENETİK FIKRA: Banliyöde seks ve para!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : Pluton ve Persephone

158
BOGA - YAY

Belki pahalı hediyelerle dolu, hiçbir şeyin esirgenmediği bir düğün bir
araya getirmiştir bu ikisini. Ya da hamilelik nedeniyle bir ilişki olabilir,
çünkü tutku ve coşku - doğum kontrolüne ilişkin oldukça üretken ama
pek de sağduyulu, isabetli ve de akıllıca olmayan boş-ver-gitsin tavrı,
evlilikten önceki seksin sonuçlarını düşünmeye gelince bu ikisini para­
lar. Burada genellikle büyük-penis-ve-büyük-göğüs sorunu vardır,
çünkü bu ikili için her şey olağanüstü büyük ve güzel olmalıdır. Cinsel
özgürlük ilişkilerinin kalıcılığı için yıkıcı olmaya başlayabilir ve bir süre
sonra monogaminin erdemleri konusunda söylenmeye başlarlar.
Siz bizzat onların kaya gibi durağanlık ile ardı kesilmeyen heyecanlı
macera arasındaki büyüleyici diyaloglarının canlı simgesi olacaksınızdır.
Birisi hemen kalkıp yola koyulmak isterken, diğeri iki yıl önceden ha­
zırlanmaya başlamadığı ve tüm gümüşleri paketlemek için yeterince za­
man olmadığı için bir yere gidemez. Geldiğiniz insanlar, ortak hedefleri
hayatın keyfini çıkarmak olan iyi huylu insanlardır. Aslında, başkala­
rından gelen eleştirilere ya da kendinizin direnmesine rağmen varlığınız,
günbegün sorunlarınızı eski bir kutunun içine istifleyip akşam karanlığı
ile keyfi ikiye katlama arzusuyla sarılmıştır. İster uçakla Nepal'e gitmek
üzere olan varlıklı bir hayırsever, isterse de bu paragrafı bir hapishanede
okuyor olun, siz onların insanların zevklerinin ve/veya aydınlanmanın
peşinde tam olarak nereye kadar ve hangi yöne gitmeleri gerektiğine iliş­
kin felsefelerinin farklılığının bugün yaşayan kanıhsınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV : Aşırı harcamak.


GENETİK FIKRA: Göğüsler ve kalça ortada.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI : King Kong ve Dolly Parton

159
BOGA - OGLAK

Bazı astrologlar bu evlilikten ortaya geleneksel ve pinti kapitalistler çı­


kacağını düşünebilirler, ama anne babanız yalnızca eski moda yöntem­
lerle zengin olmanız gerektiğine inanan eski ekolün temsilcileridir. Sizi
pazar günleri kilise okuluna gitmeye zorlayan, sonra da sigorta şirketle­
rini gözü kapalı kandıran tipler olabilirler. Her şeye rağmen, kabul gör­
müş sosyal adetlere bağlı kalmaya çalışırlar. Bu ikisi birlikte bağlılığa ve
sorumluluğa dayalı güdümlü bir mutluluk tablosu oluştururlar. Konu,
ister ipotek isterse nafaka ödemeleri olsun dünya işleri düzleminde bir­
liktedirler.
Romantik? Kendilerince, olabilir. Çılgın da, aynı zamanda. Çocukla­
rın anne babalarını çılgın insanlar olarak görmeleri gibi çılgındırlar,
çünkü küçük uğraşlara kendilerini çok fazla kaptırırlar ve iyi vakit ge­
çirmenin tehlikeleri konusunda çok endişelenirler.
İçlerinden birisi diğerinin sürekli dizginlemek zorunda kaldığı kont­
rolden çıkmış, kendisini dürtülere bırakmış, vahşi bir at olabilir. Birisi
depresif olabilir ve daha mutlu olan tarafın ruhunun cömertliği ve taş­
kınlığı onu kurtarır. Benzer ilgi alanlarına ve aynı arzulara sahip bir part­
ner seçmenin hikmetini sergilerler.
Gerçekçidirler ve siz kendinize içinde tiyatro olan bir yaşam kovala­
manız gerektiğine inansanız bile, size işletmede yüksek lisans yapma­
nın değerini aşılarlar. İdaho patatesleri kadar katıdırlar. Elbette siz
onların yanında acayip ve imkansız bir vaka gibi kalırsınız - en azından
otuzunuzda bununla savaşmayı bırakıp sermaye piyasası bilincine tes­
lim oluncaya kadar.

MİRAS KALAN GÖREV : Birinci sınıf parası ödemek.


GEN ETİK FIKRA: Etiketler!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Ağırdan alan Tutucu Beyaz Protestan
Amerikalılar

160
BOGA - KOVA

Ilımlı muhafazakar yabani çatlakla ekip mi kurdu? Hangisinin ılımlı mu­


hafazakar hangisinin tescilli çatlak olduğundan o kadar emin olmayın.
Onlar birbirlerinin gölgesi rolünü fazlasıyla ve defalarca oynamışlardır.
Bu ikisinin, ilişkilerin ne olduğuna dair garip bir görüşleri vardır ve bu
kalıtımsal olarak kesinlikle size de geçmiştir. Sürekli kalıbı kırma gayre­
tine düşeceksiniz ve ilişkilerinizin bir çoğunda düzen ile anarşi arasında
dinamik bir gerilim hissedeceksinizdir. Daima biraz ayrı kalmaya ihti­
yacınız olacaktır.
Anne babanızın evliliği, içinde tümüyle gelişigüzel ama muhteşem
anların yaşandığı ve rahat bir birbirine karşı açıklık olan komik bir karı­
şımdır. Ama Boğa ne kadar biçimci ve kontrolcü olursa, Kova da izma­
ritleri ve pizza kutularını yatak odasında yerde bırakmaya o kadar
meyleder. Ve Kova böyle davrandıkça, Boğa daha da zorlayıcı olur. Bu
oyun ne kadar saçma görünürse görünsün, onlar birbirleri olmaksızın
yaşayamazlar.
Kova anne ya da babanız kontrolcü olana kendisini kaptırır ve Boğa
olan da baştan çıkartıcı ve zorlu partnerlerden hoşlanır. En yıkıcı eği­
limleri ise birbirlerini kıyasıya eleştirerek sizin değer sisteminizi ikiye
ayırmak, sonra da bunun için sizi eleştirmektir.
Huzurlu olduklarında yaratıcı ve cömerttirler ve tüm Üçüncü Dünya
ülkelerini sosis ve fasulye yemeleri için sofralarına davet edebilirler. Tat­
sız günlerde ise durum Zsa Zsa Gabor için Stalin yönetiminde yaşamak
ne kadar olursa o kadar kötüdür. Buna rağmen en önemlisi: evlilik bağ­
lamında size çılgın romantizmin ve evlilik dışı girilen ilişkilerin değerini
öğretmiş olmalarıdır.

MİRAS KALAN GÖREV : Güvenlikle rus ruleti oynamak.


GENETİK FIKRA: Uçuş korkusunu yenmek.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Fakir baba ile zengin hippi

161
BOGA - BALIK

Siz, sizi çok istemiş olan iki romantiğin çocuğusunuz. İkisi de olabildi­
ğince direkt olmasını istemişlerdir, ama ilişkilerinde içine bir yudum Rus
votkası Stolichnaya katılmış saf, taze sıkılmış portakal suyundaki gibi
hafif tuhaf bir burukluk vardır. Muhtemelen fiziksel olarak güzel ve gös­
terişli insanlar olmaları sebebiyle, özellikle gençliklerinde çarpıcı bir çift
oluşturmuşlardır. İçeriye girdiklerinde aklınızı başınızdan alır ve küçük
kafanızı büyülü gösteriş ve aşk rüyalarıyla doldururlar -kaçmaya çalı­
şacağınız, ama sonunda yeniden göreceğiniz rüyalar.
En kötüsü, onlar birbirlerinin kusurları ve zayıflıklarına oynayan Bay
ve Bayan Mümkün Kılıcı' dırlar. Bu kötü oldukları için değil, ama genel­
likle partnerlerinin başının etini yemek ve onları rahatsız etmek isteme­
yen cömert ruhlar oldukları içindir. Eğer ikisinden biri frene basmamışsa
bolca şekerle süslenmiş, milyonlarca küçük kandırma dolu kaotik bir
umumi kavga içerisinde kalmışsınızdır. Bu, kendinizi tekrarlarken bu­
lacağınız ve ne zaman duracağınızı ya da ne zaman yeter artık diyece­
ğinizi bilemediğiniz bir davranış modelidir. İkisi de sırayla önce özensiz
ve rahatına düşkün, sonra da zorlayıcı ve müşkülpesent olabilirler.
Kendi aşınlıklannın sınırsızlığını bildikleri için genellikle her ikisi de bir­
birlerinin ayaklarını yere bastırtmak için cesurane bir çaba gösterirler -
gerçeklere daha rahat ayak uydurabilen Boğa olduğu için genelde bunu
o yapar. Onlarınki mükemmel bir dünyevilik, spiritüellik ve müzik den­
gesidir, dolayısıyla en azından babaeviniz güçlü bir stereo ile donan­
mıştır.

MİRAS KALAN GÖREV : Gözü kör olan aşkın gerçekte nasıl ol­
ması gerektiğini öğrenmek.
GEN ETİK FIKRA: Yeni Karamürsel'den alınmış yüzük
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Days of Wine and Roses filmindeki Lee
Remick ve Jack Lemmon

162
İKİZLER - İKİZLER

Bu ikisinin çocuk yapmak için yeterince beklemiş olduklarına inanmak


mümkün değildir. Üreme dürtüle�i çok güçlüdür, ve eğer evin dışında
çokça vakit geçirebilirlerse ilişkileri sürebilir. Bu birliktelikte bol canlılık,
bir sürü insan ve pek çok kültürel açılım yer almış olması gerekir. Yaşa­
mınızın uzunca bir süresini yerde bağdaş kurmuş televizyon seyreder­
ken sushi yiyerek ya da bir Kızılderili çadırında onların dualarını
· okuyarak geçirmiş olabilirsiniz. Anne babanız konuşur, kahkaha atar,
birbirlerinin kulaklarına fısıldarlar ve sonra güüm! Anlaşamıyorlar ve
birbirleriyle konuşmuyorlar. İlişkilerinin başarısının başlıca unsuru zi­
hinsel iletişimdir, sizin için de öyle olacaktır.
Allah korkusu olan milliyetçi bir çift olabilirler, ama gene de siz bir
gün kendinizi dolandırıcılıktan sorgulanırken bulabilirsiniz, çünkü bir
İkizler evinde ikiyüzlülük ve hilekarlık er geç su yüzüne çıkar. Her gece
yatakta en az dört kişi beraber olduğu için, boşanmış olsalar bile sizin
en az iki takım anneniz ve babanız vardır.
Huzur, sükunet ve yerleşecek bir yer ararsınız, ama genlerinizde size
yola devam etmenizi ve hayatın sizi yolunuzdan almasına izin verme­
menizi hatırlatan bir şey vardır. Kediniz ölürse yeni bir kedi alırsınız. Bu
soğuk bir inkar mı, yoksa kendini kolay toparlama mıdır? Bu, olaya nasıl
baktığınıza bağlıdır. Onlardan benzersiz bağlantılar kurma, akıl almaz
çatışmaları sonuca bağlama ve telefonda Merkez Bankası ile konuşur­
ken aynı anda başkasıyla işaretle haberleşme becerisini almışsınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV : Yaptıklarınızın sorumluğunu almak.


GENETİK FIKRA: Atış poligonları ve hareketli hedefler
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Heckel ve Jeckel*

• İkiz çizgi kargalar

163
İ KİZLER - YENGEÇ

Sakın kanmayın. İkizler olan hangisi olursa olsun, onlar gizli bir ittifakla
birbirlerinin rollerini oynarlar. Anne babanızdan birisi sakin, taham­
müllü, yuvayı cesurca sıcak tutmaya çalışandır. Diğeri ise Ay ile köşe­
deki bar arasında bir yerlerde yalpalar ve dolanır. Fakat ikisi birbirlerini
ayakkabı ve çorap gibi mükemmel bir şekilde tamamlarlar ve birbirleri­
nin karşılıklı konumlarını çok önceden tartışmış ve kabul etmişlerdir.
Birbirlerine ihtiyaç duyarlar ve ikisi de sırbnı bir diğerine dayar. Bu, bi­
rinin kök salmak istemesi, diğerinin de özgür ruhlu olması olgusundan
çok daha karmaşık bir durumdur. Ömürlerini birbirlerine direnmekle
geçirseler de, genellikle öyle yakındırlar ki araya elinizi sokmaya kalka­
cak olursanız bir parmağınızdan olursunuz.
Onlardan iki ders alırsınız. Birincisi, tüm mesele mali güvence ve bir
ev, bir mülk ve bir araziye sahip olmanın ne kadar önemli olduğudur -
güvenilir ve geri dönebileceğiniz bir şey. Ve ikincisi puuf! normal du­
yumlarımızın ötesinde gerçeklik olarak kabul etmemiz gereken şeyler
vardır ve bu nedenle herhangi bir şeye ya da kişiye takılıp kalmak ap­
talcadır. İster genç, güzel ve zengin, ister yaşlı, şişman ve fakir olun, bu
kombinasyondan geliyor olmanızdan dolayı kafanızda ufak bir yarık
vardır ve siz bunun genişleyeceğinden ve gerçekten bir çatlak olacağı­
nızdan korkarsınız. Bu kırılganlık sizi birisinin size yakınlaşmasına ve
derinize nüfuz etmesine izin vermek konusunda ürkek yapar. İsterik
asabi olurken aynı zamanda tümüyle huzur dolu olmanın mükemmel
bir karışımısınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV : Yerle�mek.


GENETİK FIKRA: Belli aralıklarla keçileri kaçırmak.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Posta güvercinleri

164
İKİZLER - ASLAN

Onlar bunun çukur, tuzak ve can yakan eşek şakası dolu olduğunu söy­
leseler de aslında bu çok güzel bir kombinasyondur. Bu anne babayı ob­
jektif olarak görebilmek için yeterince geri durabilirseniz, onların bir aklı
başındalık ile delilik karışımı olduğunu görürsünüz. Birbirlerinin, ya­
şamlarının bir faşist tarafından kontrol edilmesi ve bir asi tarafından alt
üst edilmesi gereksinimlerini mükemmel bir şekilde karşılarlar. Aslan
dünya daki en iyi psikiyatriste bile havlu attıracak kadar gerçeklikten
uzak bir partnere Stoacılıkla katlanır gibi görünür. Ve her ne kadar İkiz­
ler elinde sürekli bir gerçeklik kontrol cetveli bulundursa da, bir Aslan
eşin savunmacı üstünlüğüne ve dayanılmaz kibirine katlanmak duru­
mundadır. Genellikle birlikte keyifli vakit geçiren müthiş bir çifttirler,
ama onlara bu keyfi veren o dayanılmaz meydan okumalarının heyeca­
nını bir kovboyla vahşi atı bile fazla ürkütücü bulur. İlişkileri, içinde şa­
kalaşma, kardeş rekabeti ve birbirini çok sıkı kollama güdüsü barındıran
bir erkek-kız-kardeş oyununa dönüşmüştür. Her zaman onlara kahları
başka insanlar olmuştur, kimi zaman dostça bir misafirperverlikle, kimi
zaman da karmaşık, manipülatif üçlüler oluşturmak üzere.
Kendinizi ilişkilerinizde "Ben İyiyim, Senin Kafadan Zorun Var" tar­
zında atlıkarınca oyunları oynarken bulacaksınızdır. Ve bu oyunda siz ya
da diğer kişi içten, güvenilir, yakın ve bağlı olduğunuz anda diğer taraf
pencereden hemen bir eşya kamyonuna atlar ve çabucak bir kaçış yapar.
Akıl sağlığınızın anahtarı dostluğa ve sevdiğinizin sizi anlamadığından
şikayet etmekte kendinizi özgür hissedeceğiniz kadar açık bir iletişime
dayalı evliliği başarmakta yatar.

MİRAS KALAN GÖREV : Kalmayacak ya da gitmeyecek olan so­


runlu insanlara kapılmamak.
GENETİK FIKRA: Mükemmel iliiki
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Archie ve Edith*

* "Alt in the Family" isimli Amerikan durum komedisi dizisinin baş karakterleri.

165
İKİZLER - BAŞAK

Pasta tarifinden uçuş korkusuna kadar her şeyin konuşulduğuna şahit


olursunuz. Bu ikisi usanmadan her şeyi konuşabilirler. Sizin de mümkün
olduğunca çabuk konuşmaya başlamanızı mutlak surette istedikleri için
muhtemelen beşiğinize alfabe süsü asmışlardır, çünkü böyle bir du­
rumda becerikli zekanız, söz dizimini kavrayışınız ve patalojik davranışı
teşhis etme yeteneğiniz için ikisi de kendilerine pay çıkartabileceklerdir.
Birlikte alışveriş merkezine giderek, dedikodu yaparak, spiritüel
dünyadan gelen psişik mesajları tartışarak saatlerce vakit geçirirler ve
çılgın koşuşturmalarını evde birbirlerinden uzaklaşıp köşelerine çekile­
rek televizyon seyrettikleri sessiz bir akşamla noktalarlar. Hem histerik
biçimde değişken, hem de kayıtsızca tutkusuz olan bu sistemde oldukça
iyi gelişmişsinizdir. Aslında İkizler Başak' a kıyasla çok daha esnek ol­
masına rağmen her ikisi de çok eksantriktir ve milyonlarca küçük tu­
haflıkları vardır. Ve bunu size cömertçe sunmuşlardır.
Nasıl oluyorsa daima bir şekilde farklı dalga boylanndadırlar ve bir­
birlerini sıklıkla fazlaca sinir ederler. Başak ahmak ve tuhaf İkizler'i sakin
bir durağanlığa davet eder, İkizler de onu içine yuvarlanmaktan hoş­
landığı ruhsuz sıkıcılık batağından çıkaran vinç rolünü üstlenir.
Bu ikisi, yaşadıkları yer ayrı değilse bile arkadaşları tümüyle ayrı ol­
duğunda seksi bir çift olabilir. Gene de en iyi az tutku ve çok iletişim ol­
duğunda yürüyen bir evliliktir.
Yaşamınızda kendinizi, kürsüde vaaz vermediğiniz ve herkese nasıl
yaşamaları gerektiğini söylemediğiniz zamanlarda muhtemelen gizlice
korkunç bir şeytanlık yapıyor olduğunuz bir durumda bulacaksınızdır.

MİRAS KALAN GÖ REV: Sürekli düşüncelerinizde yaşamamak.


GENETİK FIKRA: Kelimeler, kelimeler, kelimeler
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Farklı yaşam tarzlarına sahip Siyam
ikizleri

166
İKİZLER - TERAZİ

Mutlaka onların partilerinden bazılarında yer almış ve o parlak, cıvıl cıvıl


anlara şahit olmuşsunuzdur. Hepsi de sizden önce verilmiş olamaz, siz
doğduktan sonra da parti vermişlerdir. Anne babanız birbirlerini tiyat­
roda ya da bir tren istasyonunda rastlaştıklarındaki gibi karşılayarak ro­
mantizmlerini gerçekten sonuna kadar yaşamışlar ve muhtemelen de
hikayelerini tüm aileye anlatmışlardır: nasıl birlikte uçtuklarını ve nasıl
birlikte yere konduklarını. Tabii ki tüm tatsız ayrıntıları atlamışlardır.
Yalnızca birbirleriyle temasta kalmak için telefonda birbirlerini kontrol
edip çene çalarak yıllar boyu yakınlıklarını koruyabilirler. İş samimi ve
hakiki olmaya gelince ikisi de sınıfta kalırlar. Bu her ikisini de çok kor­
kutur. Dolayısıyla latifeler dokundurmalara dönüşebilir -bu beceri size
de geçmiştir. Hakiki şok edici bir deneyim yaşamak için yanıp tutuşacak,
ama büyük olasılıkla uyum arzunuza yenileceksinizdir.
Anne babanızın hoş, -azıcık tatsız da olsa- mutlu gezintiler ve ser­
pintiler dolu bir yaşam tarzı olmuştur. Onların sözde boş bahane ve ört­
baslarından nefret etmiş ve ilişkilerinde gerçekten açık fikirli olan,
olanlara ayak uydurabilen, krizleri aşan ve keyifle yoluna devam eden
insanları ise takdir etmiş olabilirsiniz. Dul kaldığınızda cenaze levazı­
matçısına bir fincan kahve ikram edebilecek kadar hoş bir incelik geç­
miştir size miras olarak, ama bu miras kapsamında yaşam dolu ve
iyimser bir romantiklik de vardır. Unutmayın, zodyakta acıdan kaçın­
mayı en iyi beceren ikili yumurtlamıştır sizi.

MİRAS KALAN GÖ REV: Yüzeysellik ve blöfün öt�sine geçmek.


GENETİK FIKRA: "Sonsuza kadar, Sevgilim!"
OG
KOZMİK O ÜN FOTOGRAFI: Judy Garland Tom Drake'e "The Trol­
ley Song"u söylüyor

167
İKİZLER - AKREP

Ortak hiçbir şeyleri olmasa bile bu tutkulu bir seksüel kombinasyondur.


Ama ortak şeyleri de vardır: Her ikisi de meraklı bilgi avcılandırlar ve
burunlarını her şeye sokarlar. Aynca o kadar değişkendirler ki köpeği ne
zaman sevecekler, ne zaman tekmeleyecekler bilemezsiniz. Her ikisi de
normal davranırken birden çan eğrisinin öbür ucuna giderler. İkizler
anne ya da babanız, Akrep olana her kural ihlalinden federal bir dava çı­
kartmamayı ve de her bir düşünceyi, hareketi ya da eylemi analiz etıne­
meyi öğretir. İkizler de Akrep'ten yapacaklarını belirlemeyi, onlara bağlı
kalmayı ve bir iş bitene kadar ona asılmayı öğrenir. Onların bu birlikte­
liğinden size eşsiz bir gözlem yeteneği, teknik beceri, derinlik algısı, bir
fikri çabucak taslağa dökme ve içini doldurma gücü geçer.
En kötüsü, sizi ve sizin ilişkilerinizi karşılıklı güvensizlik aurası ile
çevrelerler ve bu da onların kendi felsefelerinin temelde birbirleriyle bağ­
daşmamasından kaynaklanır. Sonunda her yakınlık kurma çabasını içi­
nize gizlice nüfuz etme gayreti ve casusluk olarak görmeye başlarsınız.
Hangisinin aydınlık ve neşeli, hangisinin ise karanlık ve düşünceli ol­
duğu konusunda karar vermekte aceleci olmayın. Çünkü bu ikisinin bir­
birlerinden ne öğrenmeleri gerektiğini kimse bilemez -kendileri bile.
Özellikle bu ikisi, sanki onlardan daha garip bir çift hiç olmamış gibi­
dirler.
Dolayısıyla, "Hiç evlenmemeleri gerekirdi," demeyin. Büyüdüğü­
nüzde ve kendi ilişkilerinizi biçimlendirdiğinizde kendinizi hem hercai,
özgür ruhu hem de zindan bekçisini oynarken bulabilirsiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Biseksüellik oyunları oynamak.


GENETİK FIKRA: Arıların çiftle�me adetleri
K OZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Freud'un en çılgın fantezisi

168
İKİZLER - YAY

Sizi yol tutmasa iyi olur, çünkü bebekliğinizden itibaren uyumanız için
sizi bir uçak, tren veya araba koltuğuna ya da kapalı bir vagona koy­
muşlardır. Aslında muhtemelen orası sizin yaratıldığınız yerdir. Bilinci­
nizi hangisinin daha fazla geliştirdiği yazı turalık bir durumdur ve
dinozorları gerçekte neyin öldürdüğünün tartışılması ile başlayıp kimin
arabayı kimin karavanı alacağına dair şiddetli bir kavga ile sona eren
durumlara kulak misafiri olmuşsunuzdur.
Onları bir arada tutan şey aralarındaki mesafedir. Sonunda kendi ya­
şamınızda insanların bir ilişkisi olması için her dakika birbirlerinin te­
pesinde olmaları gerekmediğine inanır hale gelirsiniz. Tabii ancak
mesafe çok fazlaysa, örneğin Sokrates bir muslukçu ile evlendiyse uzak
durabilirler. En kötüsü büyük ahlaki, dinsel, etnik ve etik sorunlarla kar­
şılaşacaksınızdır. Hasta-psikiyatrist olayına ya da sizde bazı pazar sa­
bahları cemaate ateş açma arzusu doğuracak kadar aşırı dozda bir
olumlu düşünceye şahit olabilirsiniz. Evinizde başlanıp da bitirilmemiş
otuz sekiz bin tane şey sizi çileden çıkarabilir, dolayısıyla sallanan kab­
lolar, yarım boyanmış odalar, noksan şeyler olmaması konusunda ta­
kıntılı hale gelebilirsiniz.
Yüksek umutlan olan bir çiftten geliyorsunuz ve bunun anlamı da
yirmi-dört-saatlik bir günün size evet diyen herkesle randevulaşmanıza
yetmeyeceği gerçeği ile yüzleşmeniz gerektiğidir. Gene de, beyaz giysili
küçük adamlar sizi götürmeye gelinceye kadar siz hala uyanık olduğu­
nuz her ana bir ömürlük yaşamı sığdırmaya çalışacaksınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV: Farklılıkları etraflıca konuşmak.


GEN ETİK FIKRA: Bir ateist cennet gider.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: lrklararası çift

169
İKİZLER - OGLAK

Onlarınki garip bir kombinasyondur ve büyük olasılıkla, monogami eşit­


tir monotoni (monotonluk) midir diye karar vermek için, ilk ve son kez
bir araya getirilmişlerdir. Oğlakların daima hazırda, sabah koşusunu ya­
parken kalp krizi geçiren birisini ya da başka bir şekilde yerini bulan
kozmik adaletin ironik örgüsünü anlatan hikayeleri vardır. Dolayısıyla
Yunan trajedisi bilincinin dışına çıkartılmaları gerekir. İkizler'i bulma­
larının nedeni de kesinlikle budur. İkizler on tonluk bir fil olan Oğlak'ı
yerinden kaldırıp, ona tüm hafta sonunun ev temizleyerek ve suçluluk
duyarak geçirilmesi gerekmediğini öğretebilecek az sayıdaki insanlar­
dan biridir. Anne babanız hicivli, alaylı espri sevgisini paylaşırlar, dola­
yısıyla bir araya geldiklerinde illa ki uyuşturucu etkisi altında değillerdi.
Bunun yanı sıra İkizler olanlar Oğlakları seksi bulurlar. Oğlak İkizler'in
ayaklarını yere indirir ve bu kombinasyon oldukça garip olabilir, ama
flüt ile bas davul arasında iyi dengelenmiş bir düettir. Kendi yaşamı­
nızda şakacı, havai, oyunbaz ergen ile depresif, eziyetli anne baba ara­
sındaki çapraz ateşe yakalanmış olabilirsiniz.
Oğlak anne ya da babanızdan derin düşünceye dalmayı öğrenmişsi­
nizdir veya depresyonlarınız size miras kalmıştır ya da yalanlarınız, ufak
hırsızlıklarınız veya uyanıklığınız otomatikman İkizler' den gelir demek
onları fazlaca basitleştirmek olur. Sonuçta ve birlikte, onlar aşırı faal bir
'id'in ve hiç uyumayan bir 'süper ego'nun evliliğini temsil ederler. Do­
layısıyla siz sonsuza kadar kendinize cinayetin kimsenin yanına kalma­
yacağını söylerken, diğer omzunuzda oturan küçük bir ses kulağınıza
"Neden olmasın?" diye fısıldıyor olacaktır.

MİRAS KALAN GÖREV: Ciddileşmek.


GENETİK FIKRA: Mayıs-Aralık aşkı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: İki balon - biri helyum, biri kurşun

170
İKİZLER - KOVA

Tele-konferans sizin anne babanız gibi insanlar için icat edilmiştir. Böy­
lelikle bir seferde tüm çocukları ile eşit oranda konuşabilirler ve kardeş
rekabetinin etkisini azaltabilirler. Kesinlikle hem annenizin, hem de ba­
banızın davranışlarında ani dalgalanmalar hissetmiş olmalısınız ve hiç­
birisi çirkin ve melodramatik tartışmalara girmezken size nasıl
ulaşacaklarını hep bilmişlerdir: sadece diğer insanlara sizden daha fazla
ilgi göstererek. Bu komiktir, çünkü açıkça bir üçgen oluşturmak ya da
kıskançlıklara sebebiyet vermekle suçlanmayı hiç sevmezler.
Ancak unutmamalısınız ki her ikisi de sayıca çoklukta güven bulur­
lar. Birebir ilişkinin baskısını ve monotonluğunu sahneye başka vücut­
lar ekleyerek silmeye çalışırlar. Bu durum ikisine de ulaşamadığınız için
bazen sinirlendirecek de olsa, sizi oldukça geniş bir ilişkiler biçimi yel­
pazesi ile tanıştırır. Bu, şu anda yalnızca Hollywood evlerinde yer ala­
bilecek bazı hoş "modern" sahneler için söylenmiş bir örtmece gibi
gelebilir, ama bu süreç sonrasında havaya ve mekana ve aydınlığa ve çe­
şitliliğe ve canlandırıcı bir fikir alışverişine olan gereksinim kendi ilişki­
lerinize yansır.

MİRAS KALAN GÖREV: Seçenekleri ve fikirleri hayata geçir­


mek.
GENETİK FIKRA: Mile-High Club* da nedir?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kavanozdaki beyinler

* Mile High Club havadaki bir uçakta cinsel ilişkiye giren iki kişiyi anlatmak için
kullanılır.

171
İKİZLER - BALIK

Eğer bugün ayaklarınız yere basıyorsa bu, şansınıza çocukken duyarlı


bir büyükanneniz ya da bakıanız olduğundandır. Anne babanız her ne
kadar iyi huylu ve sevgi dolu insanlarsa da bir çocuk olarak bu evdeki
yaşamınız bir hıçkırık kadar öngörülemez olmuştur. Ruh halleri esin­
tiyle değişmiştir ve hayatınız derin, azgın bir okyanusta yükselen, sü­
rüklenen, sallanan ve sonunda dibe vuran küçük bir yelkenli gibi
geçmiştir. Birisinin elinde ayakkabılar sıvışırken "Suss! Bu bizim küçük
sırrımız olsun," dediği tarzda yüzlerce ufak suçun, kabahatin ve aldat­
macanın içerisinde siz bir aksesuar olmuşsunuzdur.
Değişen davranışlara ve yeni başlangıçlara ilişkin sayısız yeminler,
sözler ve bildirimler vardır ve aslında gerçekten değişmeyen yegane şey
değişimdir. Ah!, güçlü, sade kimliklere sahip normal bir anne baba öz­
lemi çekeceksiniz -yalnızca bir çift tuzluk-ve-biberlik-, diğer evlerdeki
çocukların sahip oldukları fantezisini kurduğunuz tutarlı, alışıldık anne
baba, ama sonuçta onlar sadece sizin fantezilerinizdir. Kendinizin ve di­
ğerlerinin içindeki hilekarlıkla güreşme ve dans etme günleriniz geldi­
ğinde tüm o çocukluk karmaşanız size paha biçilmez bir kapsamlılık
sunabilir - üstelik bahis konusu karmaşanın kendisine rağmen değil, bu
bilakis siz binlerce değişimden geçmiş, birbirleriyle oyunlar oynamış ve
gerçeği hamur gibi yoğurmuş bir çiftten gelmekte olduğunuz içindir.

MİRAS KALAN GÖREV: Tümüyle tükenmiş olmak, ama gene


de devam etmek.
GENETİK FI KRA: Kafası dumanlı araba kullanmak.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Tek bir motel odasında iki eşliler, Mor­
monlar ve bekar rahibeler

172
YENGEÇ - YENGEÇ

Torunların sosisli için yaygara kopardığı, Fatma Teyze'nin yürüteci ile


tepeye hnnanmaya çalışhğı ve Ayşe'nin köpeğinin göle atladığı bir bay­
ram pikniğini düşünün, anne babanızın ne yapmaktan hoşlandığını an­
layacaksınız. Akrabalar tarafından hahrlannın sayılmadığına ilişkin tüm
o yakınmalara rağmen, içten öpüşmeler de, ömür boyu süren kavgalar
da onların geleneklerinin bir parçasıdır.
Ve iki Yengeç söz konusu olunca anahtar kelime 'kan' dır ve o, kre­
malı sebzeli yahniden bile daha kalındır. Onlar birbirlerinin kürkünün
içerisine bir çift kene gibi gömülmüşlerdir. Siyam ikizleri ya da evlenen
ilk göbek kuzenler gibi olabilirler. Her ikisi de gürültüden nefret eder ve
yaşamlarını mükemmel bir kuluçka makinesi yaratmaya adarlar.
Dolayısıyla siz anne-boğmacasına değil, baba-boğmacasına da kapı­
lacaksınızdır. İki Yengeç yumurtaya sırayla otururlar, ama elbette zavallı
yumurtanın bütünüyle çatlamasına hiçbir zaman izin vermezler. Büyük
olasılıkla hiçbir zaman yeniden başka hindi görmek istemeyecek ve ken­
dinizi güçlü, Stoacı, yapabilir ve sorumlu, kültürlü bir şehir adamı ol­
duğunuzu, yani sizde taşralılıktan eser olmadığını kanıtlamaya adaya­
caksınızdır. Kesinlikle sosyal ve dinsel geleneklere karşı çıkmak isteyecek
ve köylü büyüklerinizin sizin için eş seçmelerine izin vermeyeceksiniz­
dir. Genlerinizle kavga edecek, ama sonunda, eğer iki Yengeç'ten geli­
yorsanız her ikisinin ailesindeki herkesin sizin yaptığınız her şeyle ilgili
söylecek bir şeyleri olacağı gerçeğini kabul etmek zorunda kalacaksı­
nızdır. Eğer büyük kan davalarının bir tekrarı olmak istemiyorsanız,
kayın-peder-ve-anne ile başa çıkmayı öğrenirseniz iyi edersiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Sessizliği kırmak.


GEN ETİK FIKRA: On bin emzik
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Penguenler

173
YENGEÇ - ASLAN

Bu ikisi sıcak ve sevecen insanlardır ve gerçekte Bizimkiler dizisindeki­


ler gibi davranabilirler. Eğer anneniz Yengeç olsa daha iyi olur, çünkü
büyük, güçlü Aslan babanız dışan gider, geyiği avlar, anneniz de onu
ateşte pişirir diye düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Kimse tasmanın
ucunda olmak istemez, cinsiyeti ne olursa olsun. Aslan finansal istikrarı
getirir, Yengeç de Aslan'a hem suçluluğu hem de içsel gıdayı temin eder.
Doğru, parayı kim kontrol ediyorsa denetimi ele o alır, ama bu ilişkide
iki tarafı birbirine bağlayan görünmez bir göbek bağı vardır. Her ikisi
de ev-ve-aile işleri ile ilgilenirler ve zamanla otuzlu ya da kırklı yaşlara
gelince siz de büyük olasılıkla yaz pikniklerinde ve aile toplantılarında
boy göstereceksinizdir. Eğer bu günlerde kendinizi dışarıya yemeğe mi
gitmeli, yoksa evde kalıp yemek mi pişirmelisiniz diye tartışırken bula­
cak olursanız, bunun sebebi anne baba olarak bir Yengeç-Aslan kombi­
nasyonuna sahip olmanın tortusal etkileridir. Kendi yolunuzda hala
anne babanızı en başta birbirlerine çeken dışa dönük-alan korkusu ko­
nusunu çözmeye çalışıyorsunuzdur.
Bu çift, kan koca tarafından paylaşılan tüm özel anlar da dahil, gele­
neksel aile değerleri ile tek başına takılabilen bekar bir ebeveynin öz­
gürlüğünün emin teyidinin bir kanşımıdır. Kendi ilişkilerinizde cinsiyet
farketmeksizin, aile geçindirmek ve çocuk büyütmek sorumluluklarını
paylaşan erkekle kadmın mükemmel bir birlikteliği için daima çabalama
ihtiyacı duyarsınız. Heteroseksüel bağın ideal bir temsilcisi olmak için
mücadele etmeniz gerekir. Burada anahtar 'birlikte çalışmak'tır.

MİRAS KALAN GÖREV: Bağımsızlığı desteklemek/altını oymak.


GEN ETİK FIKRA: Hangi göbek bağı?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kral (Ana Kraliçe ile birlikte)

174
YENGEÇ - BAŞAK

Anne babanızın iyi insanlar olduğu açıktır. Onların ne kadar yardımse­


ver, yetiştiren ve destekleyen -ve bazen miyop derecesine varan bir çe­
kingenlik kadar ince- insanlar oldukları Tanrı'run küçük kitabında bile
yazılıdır. Parka yürüyüşe gittiklerinde karşılaşmış veya arkadaşları ya
da akrabaları tarafından birilerinin salonunda uygun biçimde tanışbrıl­
mış olabilirler, ama anında rahat bir uyum yakaladıkları ve birbirlerinin
kollarında hemen huzur buldukları üzerine bahse girebilirsiniz. Onla­
rınki gerçek bir sevgi, güven telkin eden bir dostluk ve büyük-kardeşin­
küçüğe-akıl-vermesi olayıdır ve en azından birinin olayı gerçekleştirecek
kadar girişken olduğu durumda da oldukça seksi olabilir.
İkisi de kendilerini acılı kurbanlar olarak görür ve usulca yapbkları
özverili fedakarlıkların pek takdir edilmediğini düşünürler. İkisi de
açıkça savaşmayı sevmez ve şikayetlerini diğerinin arkasından söyler­
ler, dolayısıyla " Annen hayabmı mahvetmeden önce gayet iyiydim," ya
da "Keşke babanla baş etmek zorunda kalmasaydım," tarzı sözlerin çe­
şitli versiyonlarını duyabilirsiniz.
Birlikte tuzsuz çorba kadar dinamik olabilirler ve yaşamlarına süt
için markete gidip eve gelmek, sonra ekmek için tekrar gitmek ve gene
eve dönerek televizyonu açmak veya çitleri budamaktan daha fazlasını
katmak için gayret sarfetmek zorundadırlar. Onların bu ilişkileri aşçılık
veya çifçilik konusunda kariyer yap �aruza kapı açar ve ileriki yaşları­
nızda her şeyden fazla sessizlik ihtiyacı duymanıza neden olacak bir
uyum tablosu sergiler!

MİRAS KALAN GÖREV: İ�le ev arası yolu tepmek.


GEN ETİK FI KRA: Evde bakım mıydı, yoksa bakımevi
miydi?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Guguklu saatteki ufak ya�lı çift

175
YENGEÇ - TERAZİ

Ah, ev sıcaklığı, kuşkusuz. Ev gibisi yok. Televizyon koltuğunda kıvrı­


lışlan, birbirlerine annecik ve babacık diye hitap edişleri, sanki halıdaki
iki böcek gibi sıcacık yumuluşlan, kayınvalide, kayınbirader veya biri­
sinin kardeşinin kansının ikinci kocası hakkındaki melodramları temcit
pilavı gibi dönüp dönüp konuşmaları -bir fınn dolusu kurabiye pişirip
ardından çığlıklar atarak saçınızı yolmak istemenize yeter. Tabaktaki ça­
talların sesinin etrafındaki o sessizlik gerçekten sigortalarınızı athrabi­
lir.
Yengeç Terazi'yi koruma alhna alır, yoksa Yengeç'i koruyan Terazi
midir? Aslında, dışarıda rüzgar uğuldarken, ayılar homurdanırken ve
borsa dalgalanırken onlar birbirlerine kilitlenirler. İkisi de ortak bir düş­
mana -gerçekliğe- karşı birleşirler ve sıklıkla, hangisinin daha fazla yük
üstlendiği, kullanıldığı ve yararlanıldığı, kadirbilmez dünya tarafından
hangisinin daha fazla tacize uğradığı konularında rekabet içerisindedir­
ler.
Garip olan bunların yalnızca bir çift yapışık, sandviç gibi destekçiler
olmadığıdır. Her zaman değil. Çelişik bir biçimde, bu kombinasyon
bazen küçük kasaba zihniyetini kırıp, büyük şirketler dünyasına doğru
yola çıkan ya da zayıf bir ulusu istila eden -yerleşip hoş birisi ile evlen­
mek ve kanepeye el işi bir örtü yaymak dışında her şeyi yapmaya- ka­
rarlı, kendini ortaya koyan, azimli çocuklar doğurur. Irkınızın bağlan,
köklerinizin gücü ve kendi insanlarınızın gelenekleri ağırlık kazanacak
ve siz sonunda iyi bir yuva kurmanın gerçek bir evlilik yapmaktan geç­
tiğini kabul etmeyi seçeceksinizdir.

MİRAS KALAN GÖREV: Evde oturmak ya da işe girmek.


GEN ETİK FIKRA: Haraç çetesi
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Televizyonkolikler

176
YENGEÇ - AKREP

Bu ikisi size Amazon'daki yağmur ormanları kadar buğulu bir tablo


oluşturabilirler. Fazlasıyla anaç olmuş olabilir -üretken, doğurgan ve be­
reketli. Daima çocuklarla ilgili, çoğu zaman obsesif kontrol konusunda
ve olduğundan fazla büyütülen konularda aşırı dramatik sahneler ya­
şanmışhr.
Bu, birden fazla yönden kara kara düşündürür, çünkü aile bireylerini
dolambaçlı yollarla bir araya getirmek, tüm o kadere bağlı doğum ve
ölüm sarmallarıyla tam bir Faulkner tarzı pembe dizidir. Bir yerlerde
İtalyan yemeği pişirme becerisine sahip ve öç alma konusunda Arap gibi
bir kalbi olan kontrolcü bir ana vardır. Her öpücük sizde boğucu bir
sevgi tadı ve tam bir zulüm ve acı hissi bırakır. Fakat ne gariptir ki, siz
romantiksinizdir ve konu aşk ve ilişkilere gelince büyük kadere inanır­
sınız. Aksi takdirde, hiç doğmamış olabilirdiniz.
Anne babanızın ilişkilerinde, son derece yoğun bir yakınlık ile uzak­
laşhnlması imkansız bir ulaşılmazlık arasında gidip gelen çılgın ve duy­
gusal dalgalanmalar olduğu için, diğer insanlara olan ya da olmayan
yaklaşımlarınızı etkileyecek olan kendi ruh halinizin gel-gitlerine dikkat
etmeniz gerekir. Kendinizi birisinin kucağına oturmuş ve kolunun al­
tındaki kıllara sığınmışken de, odanızda yalnız başınıza oturmuş dünya
üzerindeki hiçbir kimse ile konuşmazken de gözleyin. Genleriniz ve ho­
roskobunuz size, insanlara umutsuzca ihtiyaç duyma, onları itme, ama
gitmelerine izin vermeme mirasını aktarmışlardır.

MİRAS KALAN GÖREV: Obsesif bağlantılarınızı sevmek.


GENETİK FIKRA: Kuluçkaya yatmak ya da yatmamak.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Timsahlar ve yumurtaları

177
YENGEÇ - YAY

Bu insanlar tabağınıza bir kaşık patates püresi daha konduran ya da koca


bir kızarmış tavuk kovasını arabanın ön koltuğuna devirirken sessizce
gülen cömert ve açık insanlar olabilirler. Hem anneniz, hem de babanız
kalıcı bağlılık konusundaki kararsız duygularını çözmeye çalıştıkları
için, sonunda yerleşmeye, karavanı kiralamaya değil de satın almaya
karar vermeden önce dışarıda sık sık kamp yapmış olabilirler.
Neden beraberler? Biri can sıkıntısından kurtarılmak istemiştir. Diğeri
ise yaşamda amaçsızca sürüklenmemenin yolunu aramıştır. Biri şapka­
sını asacak bir yer ve yemek yiyecek bir masa istemiştir. Diğeri Tanzan­
ya' daki Zanzibar'ın hayalini kurmuş, ama oraya gidecek cesareti bula­
mamıştır. Ancak hiçbirisini terkedilmiş kurban ya da trajik biçimde
yıkılmış hayalperest rolüne indirgemek için aceleci davranmayın.
En kötüsü, bu evlilik sizin bağlılıklannızı parçalar ve zihninizi şu so­
rularla ikiye böler: Doğduğunuz kasabada yaşamaya devam edip yerel
sigorta şirketinde sigortalı bir işe mi girmelisiniz? Yoksa bu yalnızca bey­
ninizi mi küflendirir? Günbatımında yola koyulup, geleceğe bir şans ta­
nımalı, farklı soyları harmanlamalı, dünyayı mı görmelisiniz? Yoksa bu
yalnızca gerçeklerden kaçışın çocukça ve sorumsuzca bir biçimi midir?
En iyi ihtimalle bu bir sürüyle gezinen avare çingene müzisyenler
kumpanyasıdır, annecik tubada, babacık davulda. Çok kültürlü, ırklar
üstü öğrenme deneyimi -Japon şehriyesi üstüne servis edilen ev yapımı
İtalyan domates sosu.

MİRAS KALAN GÖREV: Menüden seçmek.


GENETİK FIKRA: Ciğer ve �arap
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Bay ve Bayan Good Humor Man*

• Kuruluşu 1929 yılına kadar giden, önceleri arabada satışa başlayan dondurma
markası. Satış elemanlarının il. Dünya Savaşı da dahil bir sürü hikayesi ve
1950'de çevrilmiş bir filmi var.

178
YENGEÇ - OGLAK

Ellinci evlilik yıldönümlerinde akrabalarının onlara hayranlıkla ve gıp­


tayla bakakalacakları bir şey vardır onlarda. Böyle bir başarıya ulaşma­
nın arkasında yatan diş gıcırdatıcı tahammülü ancak siz ve birkaç kişi
daha bilebilirsiniz. Tanrı'nın, belediyenin ve büyükannelerinin huzu­
runda birbirlerine çimentolanmışlardır. Hemen her konuda birbirlerine
muhalif olmalarına rağmen bir dakika ayrı kalamazlar. "Destekleyen"
ve " disipline eden" anne babanın ışıldayan birer örneğidirler. Biri kar­
nenizi inceler ve sizi işlediğiniz kabahatler için cezalandırır; diğeri eve
girme zamanını geçirdiğinizde gizlice içeriye alır. Biri suç ortağınızdır;
diğeri şartlı tahliye memurunuzdur. Bu modeli kendi ilişkilerinizde de
tekrarlayacaksınızdır.
Her ne kadar roller özel alanda tersine dönebilirse de dışarıya karşı
anneniz gülümseyen, babanızın partronuna ordövr servisi yapan ba­
ğımlı figürdür. Bu ilişkide kesin olarak kimin "patron" olduğunu belir­
lemeye gelince, zamanınızı kum saatindeki tanecikleri saymaya
harcamak sizin için çok daha verimli olacaktır.
En kötüsü, bu antisosyal ürkeklik ile duygusuz sadizm arasındaki
bir soğuk savaş, kaya gibi bir bağlılık ile katı geleneksellik arasındaki bir
birliktir. En iyi durumda ise sizin için sorumlulukların tanımlanmış pay­
laşımını içeren yaşam boyu sürecek bir bağı ve kalp ile kafa birbirlerini
karşılıklı beslediklerinde ulaşılan başarıyı temsil eden bir örnektir.

MİRAS KALAN GÖREV: Sıcak kalbi veya soğukkanlı kafayı ara­


yıp bulmak.
GEN ETİK FI KRA: Saygınlık
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: American Gothic*

• Grand Wood tarafından 1930 yılında yapılmış bir tablo. Bu resimde taşra kül­
türünü, aydınlanmadan uzak, gelenekçi ve bağnaz toplum insanlarım hicvet­
mektedir.

179
YENGEÇ - KOVA

Bu aile bir anormallik abidesidir ve başarısı, vasiyetnameye dahil edile­


meyecek kadar tuhaf olan egzantrik üyesini çok tuhaf diye reddetme­
den kucaklama becerisine dayanır. Eğer gerçekten garip gelen bir şeyler
dönüyorsa, bu tüm sahneyi havaya uçmaktan korumak için yıllar boyu
sürdürülmüş olan baskının büyüklüğünden olabilir. Geleneksel bir ev
tablosudur, aynı Çakmaktaşlann olduğu tarzda geleneksel. Tüm dram
biraz çılgınca bir arka perdede oynanmaktadır.
Güvenliği sağlamak için nafile bir çare olan, günlük yaşam rutinine
bunaltıcı derecede takılıp kalma olayı bolca şahit ve dahil olacağınız bir
şeydir. Sevgililer gününde o alışıldık kalp şeklindeki çikolata kutusu yer
alabilir, ama bu normal bir aile değildir - belki de bu, böyle bir şey zaten
hiç olmadığı içindir.
Anne babanızın her ikisinde de sıcak yakınlığın ve soğuk uzaklığın
tuhaf bir karışımı vardır -huzur dolu, ama gene de eriyen donmuş bir
göl gibi değişken, birden donan ve sonra gene eriyen. Dolayısıyla ço­
cukluğunuzda kendinizi huzurlu ve güvende hissettiğiniz dönemler ani
fiskeler ve dirsek darbeleri ile noktalanmışbr. Bu da sizin heyecanlara,
inişli çıkışlı ilişkilere ve metabolizma dengesi bozuk, seksüel ve duygu­
sal olarak fazlasıyla isyankar insanlara takılmanıza neden olmuş olabi­
lir.
Sonuçta tüm ailenin, büyük gerçeklik şemasında hiçbir şeyin değiş­
tirilemez biçimde taş üzerine yazılmadığı gerçeğini kabul etmesi gerekir.
On Emir'in bile bazı kapsamlı revizyonlara ihtiyacı olabilir.

MİRAS KALAN GÖREV: Fay hattı üzerinde yaşamak.


GENETİK FIKRA: Misyoner pozisyonu
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFl: Edsel'leri* ile gezintiye çıkmış Jetgiller

• Araba modeli

180
YENGEÇ - BALIK

Onları anlamayan bir sistemin soğukluğundan kaçmak için anne baba­


nız muhtemelen sizi medeniyetin korkunç gürültüsünden mümkün ol­
duğunca uzaklaştırmaya çalışmışlardır. Onlar şehrin içindeki bir evde
bile, yağmacılardan uzak bir yer yaratabilmek için bitkileriyle ilgilenir­
ler ve etraflarını deniz manzarası resimleri ile donatırlar. Çok fazla kahve
içtikleri ya da etrafta bolca konuşup koşuşturarak fonksiyonel ve de ye­
terli olduklarını kanıtlamalarını sağlayan başka uyarıcılar almak zo­
runda kaldıkları zamanların dışında, birlikte bir şezlong ya da bir
hamakta ahenkle sallanmayı tercih ederler. Öylesine banşseverdirler ki,
sivrisinekler onları ne kadar sokarsa soksun, haşere ilacı kullanmaktan
nefret ederler.
Dünya onların yaptıkları fedakarlıkların ve çektikleri çilelerin değe­
rini bilemedi diye aşırı eleştirel ve hayal kırıklığı dolu olsalar da, birlikte
gerçekten mutludurlar ve bir çift sessiz dayanıklılık örneği oluştururlar.
Fazla konuşmaya pek ihtiyaç duymazlar, çünkü birbirlerinin ne his­
settiklerini ve neyin peşinde olduklarını "bilirler" -sizin ne hissettiğiniz
ve neyin peşinde olduğunuzu da bildiklerini söylemeye gerek yoktur­
ve tüm bunlar için savunma ihtiyacı ve suçluluk duyarlar.
Akşam yemeği sonrası içilen şaraba batmış iki dondurulmuş koles­
trol damlası gibi olabilirler -Tahiti'nin hayalini kuran, ama oraya gitmeye
cesaret edemeyen. En iyi durumda da dışarıya doğa ve müzik ile do­
nanmış sükunet dolu bir parlaklık saçarlar. Dış dünyadan kendi sığınma
limanlarına çekilebilirler, ama bir kovan dolusu gayretli, hedef odaklı
işçi arı doğururlar ve siz onlardan biri olacaksınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV: Gizli motivasyonları ortaya çıkarmak.


GENETİK FIKRA: Birlikte dua eden aile.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Çizgi romandaki akvaryum balığı öpü­
cüğü

181
ASLAN - ASLAN

Eğer ev iki devasa aynalı iki dev banyo ile donahlmamışsa bu evlilik hiç
yürümez diye düşünülebilir. Ama anne babanız sohbet programında
mikrofon kapmaya çalışan iki abarhlı aktörden daha fazlası olabilirler.
Aslında Aslan'lardan biri daha gösterişli olan diğeri için basın sözcüsü
rolünü üstlenerek genellikle daha utangaç ve daha korumacı davranır.
Ve Yaşam Yarışı'ndaki birincilik ödülü için rekabet etmedikleri zaman­
larda, partilerde birbirlerinin arkasında durarak şöyle fısıldarlar, "Haydi
hayatım. Issız adadaki adamla ilgili olanı anlat." Boşansalar bile, bu
dostça olur.
Kendi üstlerine başlarına dikkat ederler ve buna rağmen size imaj
konusunda öyle bir bilinçlilik verirler ki, tırnaklarınızı otuz santim uza­
tıp saçlarınızı da yeşile boyayacaksınızdır. Gene de kendinizi hortumla
yıkayacağınız gün gelecek, tırnaklarınızı kesecek, saçınızı düzelttirecek
ve kabullenmek üzere doğduğunuz asil aile konumunuzu üstleneceksi­
nizdir. Bununla savaşabilirsiniz, ama sonunda çekici bulacağınız, ku­
sursuz biçimde normal, flört edilebilir, topluma uygun, evlenilebilir,
topluma hizmet odaklı, bakımlı bir erkek veya kadın karşınıza çıkacak­
tır.
Öyle olmadığınız halde biraz spontan ve mütevazı görünme konu­
sunda saplantılı olmakla birlikte nüktedan ve sıcaksınızdır; ilgi çekmek
isterken istemezmiş gibi davranacaksınızdır; ve vaktiyle hiç etkilenme­
diğinize dair yemin edebileceğiniz bir takım rol modellerini taklit ede­
ceksinizdir. Savunmacı, şişinmiş kibir ve diğer insanlara karşı ilgisizlik
Aslan'ı kendini geliştirmekten alıkoymasına rağmen, anne babanızdan
size miras olarak çok yüksek düzeyde bir kişisel gurur kalmıştır.

Mİ RAS KALAN GÖREV: Şansınızı denemek.


GENETİK FIKRA: Çok sayıda �ef
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Barbie ve Ken Miami'de

182
ASLAN - BAŞAK

Üst tabaka ile alt tabaka arasındaki evlilikten konuşalım! Aslan olan
bunu, Başak yemek masasına kirli tırnaklarıyla veya kot ve tişörtle otur­
duğundaki utanç verici anlarda sahneleyebilir. Veya Başak anne ya da
babanız pırıl pırıl tertemiz olabilir. Konu başka bir biçim alabilir, ama
Küçük Düşürme mutlaka vuku bulacaktır ve kaçınılmazdır. Pırıl pırıl,
tertemiz Başak Aslan olan anne ya da babanızın ayaklarını yere bastıra­
bilir. Gerçekte Aslan sağlam bir temele Başak sayesinde ulaşır, hayatını
nasıl kazanacağını öğrenir ve sonunda sarfettiği çabalan gösterecek bir
şeyler ortaya koyabilir. Buna belli bir konuda yelkenleri suya indirmek
ve bir çift dans ayakkabısı ile çamura dalmak da dahildir. Başak gizlice
göz alıcı ve çekici olmayı, Aşk'a kapılmayı ve bir film yıldızına tapmayı
diler. Bu da Başak'ın yıkıldığı noktadır. Küçük düşürüldüğünde Başak'ın
içgüdüsü cezalandırmaktır. Aslan sayesinde Başak bağışlamayı öğrenir.
Birbirlerine yakın oldukları kadar da direnirler ve bu sizin için zorlu
bir lunapark treni gezintisi olabilir. Tüm bunların sayesinde onlardan
size bir eğlence arzusu artı kişisel çabaya olan inanç geçmiştir. Onurlan­
dırılmak istersiniz, ama aynı zamanda kendinizi faydalı hissetmeye de
ihtiyaç duyarsınız. Dolayısıyla muhtemelen konfetilerin fırlatıldığı bir
geçit töreni umut edecek, sonra da ardından sokağı temizleme arzusu
duyacaksınızdır. Kendi onaylanma ve mükemmellik arayışlarında size,
olumlu anlamda bir on-dördüncü-Louis-tarzı heybetlilik ile kesinlikle
Sparta'dan geliyor olması gereken bir kendinden feragat arasındaki ev­
liliği sunarlar.

MİRAS KALAN GÖREV: Heybetlilik ya da hizmetçilik konu­


munu üstlenmek.
GENETİK FI KRA: Ev yapımı günlük takım elbise
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kra l arkasından gelen u�ağı ile

183
ASLAN - TERAZİ

Ne hoş iç içe geçmişlerdir, hele o liseli gençler gibi flört ederken elele tu­
tuşup karşıdan karşıya geçişleri.., ve onlar seksen iki yaşında da gene
böyle şirindirler. Ne kadar güzel bir evlilik modeli -güçlü, bağımsız olan
figür, bağımlı değilse bile daha düşünceli, anlayışlı, paylaşımcı, özenli
olan eşine kararlı ve yol gösteren bir ışık tutar. Teraziler etraflarında hep
ne yapacaklarını söyleyecekleri birilerini ararlar, dolayısıyla Aslan'a rast­
layınca Tanrı'yı bulmuş gibi olurlar. Eğer babanız June rolünü tercih
ederse bu sizin için biraz kuşkulu bir durum yaratabilecek olsa da, her
şey Ward ve June Cleaver* çifti kadar mükemmeldir.
Bu ikisi insana doymayan kişilerdir ve kesinlikle dünyadan el ayak
çekmeyeceklerdir. Yemek davetleri ve partiler ve akrabalar ve dostlar,
sevgililer, metresler ve hatta eski eşler olacaktır, öyle ki sosyallik sizin
kendi günlük hayahnızın bir parçası haline gelecektir. Genellikle kesin
olarak sizin üzerinize de silkeleyecekleri klişelere kapılırlar -güçlü adam,
zayıf kadın ya da güçlü kadın, zayıf erkek. Ayrıca her ikisi de ateşli üç­
genlemecilerdir, dolayısıyla kapalı kapılar ardında cinslerin en tatlı bi­
çimlerdeki savaşına şahit olacaksınızdır. Öğretileri çok güçlü olduğu
için, oyun ister Scrabble, ister tenis, isterse de aşk olsun, siz sportif ve
hırslı bir oyuncu olacaksınızdır. Çözüm daima fiziksel cinsiyet ve sos­
yal rol arasındaki hassas dengededir. Büyüdüğünüz zaman en tepede
olmak için nasıl sıra alacağınızı öğrenmiş olacaksınız.

MİRAS KALAN GÖREV: Gerçek ile sahte samimiyet arasındaki


farkı ayırt etmeyi öğrenmek.
GEN ETİK FIKRA: Eski modeli yenisi ile deği�tirmek.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Mickey Rooney'nin karıları; Zsa Zsa
Gabor'un kocaları

• Star TV'de de gösterilmiş olan Leave it to Beaver (Bırak Beaver Yapsın) adlı di­
zinin kahramanları.

184
ASLAN - AKREP

Kontrolcü ve inatçıdırlar ve her ikisi de muzır dokundurmalarla şehvetli


bir tango yaparlar. Siz güç savaşlarının ne olduğunu iyi bilen iradeli iki
orman yarahğından geliyorsunuz. Dolayısıyla büyüdüğünüzde ya da
polis geldiğinde siz de biliyor olacaksınız, hangisi önce olursa. Sizi iki
karşıt gücü memnun kılmaya çalışma üçgenine dahil ederek, her ikisi de
işleri onların yöntemiyle yapmanızı isterler. Sahneledikleri ilkel dramlan
severler ve ilişki için duydukları yoğun cinsel dürtü sonunda genç olanı
korumaya yönelik bunalhcı bir arzuya dönüşür. Sizinle ve çıkhğmız in­
sanlarla ilgili ajanlıkları başlayıncaya kadar bu sizin için iyi bir şeydir.
Hiçbir ilişkiniz sıradan olmayacakhr, çünkü siz iki çok zorlu baştan çı­
kartıcırun böğründen çıkmışsınızdır,
Cezbedici, çekici, alımlı ve baştan çıkartıcıdırlar ve babaeviniz bir­
çok dramatik Yaşam ve Ölüm durumları ile dolup taşmıştır -kansere ya­
kalanan, sonra ölmeyen insanlar; tam düğün günü ortaya çıkan aile
sırlan. Biri neşeli, açık ve yaşam doludur, diğeri ise manipülatif, obsesif
arpacı kumrusudur. Rollerini açıkça tanımlamak için gerçek bir çaba sar­
federler, çünkü içtenlikle sizin motivasyonu yüksek, yaratıcı ve yetenekli
olmanızı amaçlarlar. Siz aktörlerin ve diktatörlerin hammaddesinden
üretilmişsinizdir. Bir parçanız bir mağazanın vitrininde soyunabilecek
kadar dışa dönük davranırken, karanlık yönünüz Batman' den daha yük­
sek bir akşam performansı sergileyecektir.

Mİ RAS KALAN GÖREV: Obsesif tutkularla ya�amak.


GENETİK FI KRA: Ahlaksızlık iyidir.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Tarzan bir kobrayı öpüyor

185
ASLAN - YAY

İşte size sevgi dolu uyumluluğun içtenlikle renklendirilmiş bir enstan­


tanesi. Anne babanız gösterilerde gördüğümüz, birbirinin suratına mu­
zipçe pastalar fırlatan o eğlenceli çifttir. Gerçekten iyi geçinirler ve ileriki
yaşlarda bu sizin için teminat demektir. En idareli çift bile zaman zaman
Vegas kumar makinalarını ziyaret eder ve salon eğlencelerine katılır. Ve
böylece size refahın yalnızca olası olmadığını, sizin doğuştan gelen hak­
kınız olduğunu öğretirler. Kişisel özgürlük bayraklarını dalgalandırarak
sizi de kendini ifade konusunda -dans okulundan at sürmeye kadar- ce­
saretlendirirler. Eğitim önemlidir, dolayısıyla onları memnun etmek için
liseden ötesine gitmeniz gerekir. Yaşam bir eğlence, yaşam bir kumsal­
dır, ama orada birçok gerçek de inkar edilebilir. Gene de, içlerinden biri
bastırılmış hüsranla kafasını kaldırımlara vurmadığı zamanlarda, her
ikisi de neşeli ve coşkuludurlar ve yaşamın keyfini sonuna kadar çıkar­
tırlar. Unutmayın ki Yay'ın Aslan'ın sunduğu istikrara ihtiyacı vardır ve
Yay ise Aslan'ı arada bir evden çıkıp dünyayı görmesi için cesaretlendi­
rir.
Bazıları anne babanızın sizden çok kendilerini düşündüklerini ve
kendi yaşamlarını kolaylaştırırlarken sizi her şey için çalışmaya zorla­
dıklarını söyleyebilir. Başkaları size bakıp sizin şımartılmış olduğunuzu
düşünebilir. Siz kendiniz asil bir kandan geldiğinize gerçekten inanabi­
lir ve bu nedenle tüm dünyanın size bir yaşam borçlu olduğunu düşü­
nebilirsiniz. Anne babanız kontrolcü ve diktatör gibi ya da güleryüzlü ve
gerçeklerden uzak olmalarına bağlı olarak, sizin sahnenizi ya gerçek ya­
şama göre ya da bir pikniğe göre dekore etmişlerdir. En mutsuz kinik
bile bu takımı takdir etmeli ve bu takımdan gelen kişinin şevkine saygı
duymalıdır.

MİRAS KALAN GÖREV: Eğitime karşı sanat.


GENETİK FIKRA: Çocukları cesaretlendiren anne baba,
anne babayı cesaretlendiren çocuklar
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: İki 32 diş gülüşü

186
ASLAN - OGLAK

Yaşam sevgisinin sağlıklısını alıp içine çalışma ahlakını eklerseniz, evli­


liğin ekşi-ve-tatlı Oğlak-Aslan tarifini elde edersiniz: disiplinle katmer­
lenmiş oyunbazlık. Karşılıklı etkileri yarahcılık açısından ve maddeten
üretkendir, gayret verimlilik ile harmanlanmıştır ve birlikte dünyanın
malıru yapabilirler.
Bu ikisi birbirlerine bir ders vermenin vazifeleri olduğunu düşün­
meye başladıklarında sorun baş gösterir. Ondan sonra, "Bu-gece-olmaz­
hayatım-başım-ağrıyor,"ve" Nerede-kaldın-on-birde-evde-olman
-gerekiyordu," ile başlarlar. Oğlaklar Aslanların onları seks bombasına
çevireceklerini düşünürler, fakat bir süre sonra raconu kaparlar ve et­
raftaki herkesi baştan çıkarılmanın tehlikelerine karşı uyarmaya başlar­
lar. O noktada ilişkideki güven yitirilir ve Yaramaz Liseli'ye kıyafet
yönetmeliğini zorla uygulatan Okul Müdürü' ne dönerler. Sıcak ile soğuk
arasındaki dalgalanmalarından dolayı kendinizi tüm buzları eriten bir
Ocak sıcağında ince bir buz üzerinde paten yaparken veya mecazi an­
lamda, tüm mahsulü harap eden erken bir Ağustos donu ortasında bu­
labilirsiniz. En şaşılacak zamanlarda uyarılabilir ve en yanlış zamanda
birini yakalayabilirsiniz. Yaşam üzerine kumar oynama sevdasından, hiç
harekete geçememe korkusuna sıçrayabilirsiniz.
Kendi sağlıklı ve ilkel hayvani içgüdüleri ile toplumun sağlıklı dav­
ranış olarak kabul ettiği standartları bütünleştirmeyi öğrenmek için bir
araya gelmişlerdir. Ne kadar başarılı oldukları ise sizin bugünkü kişisel
yaşamınıza yansımıştır.

MİRAS KALAN GÖREV: Seks mi, yoksa iş mi olacak?


GEN ETİK FIKRA: Ateşli sahneler
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: The Graduate (Mrs. Robinson ve me­
zun)

187
ASLAN - KOVA

Bu ikisi birbirlerini delicesine çekerler -her ikisi de dost canlısı ve gir­


gin, çetin, bildiğinden şaşmaz ve kontolcüdür. Aslında, yaşam boyu sü­
recek muhteşem bir arkadaşlık kurabilirler, özellikle de biri ya da diğeri
evden ayrıldıktan sonra. Eğer evli kalmışlarsa ve aynı çah alhnda yaşı­
yorlarsa, Kova olanın nasıl tümüyle Aslan'ın bir başka çocuğu haline
geldiğini ve istediğini elde etmek için nasıl gerilla taktikleri uyguladı­
ğını bilirsiniz. İkisinin de iki tarafı birden tutma eğilimleri vardır, yoksa
bir araya gelmeleri asla mümkün değildir. Ancak Cumhuriyetçilerle De­
mokratlar, liberal ve muhafazar arasında keskin bir kutuplaşma hisse­
deceksinizdir. Birbirlerine kurallar ve kısıtlar olmayan bir yaşamın
kaotik ve yıkıcı olduğunu, ama kah ve taşlaşmış bir yapının da gelişme
umudunu yok ettiğini öğretirler. Çapraz ateşe yakalanmış olabilirsiniz.
En kötüsü, Senato'nun kanunun çıkmasını engelleme çabalarının boşa
çıkmasında olduğu gibi, birine suç ortağı, diğerine ise muhbir gibi dav­
ranarak işlevsiz bir duruma gelmişsinizdir. Kendi evinizde iki taraflı ça­
lışan bir casus.
Kişisel yaşamınızda durmadan, "Send in the Clowns*" şarkısının
kendinize ilişkin versiyonunu söylüyor olabilirsiniz. Eğer barış yapmış­
larsa, ilişkilerinizde politik bir savaş vermeyi ve disiplinli sert anne ya da
babayı veya isyankar çocuğu oynamayı sürdürmeniz gerekmeyecektir.
Toplumun yeni değerler edinme gereksiniminin bilincinde özgür bir ruh
olacaksınızdır. Kendine hakimliğin ve spontanlığın, kararlılığın, ve çıl­
gınlığın mükemmel bir karışımının canlı simgesi olabilirsiniz.

Mİ RAS KALAN GÖREV: Ortak hiçbir şeyiniz olmayan insanları


kendinize çekmek.
GEN ETİK FIKRA: Politiklerden ilginç yatak arkadaşı olur.
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: The Lion in Winter filmindeki Katha­
rine Hepburn ve Peter O'Toole

* Uzun süredir beraber olan bir çiftin aynlmasmı anlatan bir şarkı

188
ASLAN - BALIK

Onları bir araya seks getmiştir, sonra da ne tuhaftır ki o ayırmıştır. Bir­


birlerini Mantovani ile ikinci martini arasında bir yerlerde bulan, bir
Güney Denizi adasındaki Club Med otel odasının yerlerine saçılmış giy­
sileriyle romantik ve ateşli bir çift. Her zaman olduğu gibi Balık sıcak ve
aşk doludur -biraz kaybolmuş, biraz titrek, uysal, narin ve itaatkar.
Aslan güçlü, açık, güya kendine hakim, ne istediğinden emin. Birinin be­
lirgin bir yönü; diğerinin vizyonu vardır. Cinsel roller sanki mükemmel
bir fantezi için cennette dağıtılmış gibidir.
Kendisini bırakmak Aslan için bir sorundur, Balık'ın ise kendisini
bulabildiği nadirdir. Aslan'ın işi fantezilere direnmek, Balık'ın misyonu
ise onları yaratmaktır. Onlar yüzünden aldatmacalardan payınızı ala­
caksınız. Bağımsızlığın ve güvenin ustalıkla aşındırıldığı, bağımlılıkların
beslendiği ve zayıflıkların istismar edildiği ilişkiler kurma eğiliminize
karşı çalışmanız gerekecektir. Anne babanız aldatmaları ve düşüncesiz
davranışları takiben hissedilen karşıdakini suçlama ve dile getirilmeyen
garez ile sarmalanmış olabilirler, ve onlarınki sonunda kendisine yapı­
şabileceği bir Yang Köpek bulan Yin Kene'nin acıklı hikayesi olabilir. En
iyi durumda size kendiniz olma arzusunu, aşık olma aşkını ve güçlü bir
irade, sağlıklı bir kendini düşünme ile tam bir esneklik karışımını aktar­
mışlardır. Sizin için sanat yaşamdır ve yaşam da daima sanattır. Anne
babanız gerçekte, 1930'ların romantizm ve sosyal taşlama dolu bir me­
lodram filmini sergilerler. Asıl soru şudur: Bir ilişki delik egzoz boru­
ları, ipotekler ve gürültücü çocuklar dolu tek eşli bir ortamda kendi
gizemini yitirmeden durabilir mi?

MİRAS KALAN GÖREV: Baştan çıkartmak. baştan çıkartmak.


baştan çıkartmak.
GEN ETİK FIKRA: Düğmeleri açık. fermuarı inik. kopça­
ları çözük. bağları gevşek. sökük
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Fil m yıldızları

189
BAŞAK - BAŞAK

Nasıl oldu da her ikisi de evlenebilecek ve çocuk yapabilecek kadar bir


süre duştan uzak durabildi diye düşünebilirsiniz, ama ilişkileri sizin san­
dığınız kadar yavan ve monoton değildir. Her ne kadar ikisi de tüm dün­
yanın üzerindeki giysinin tüylerini temizlese de, kendi ilişkilerinde
içlerinden biri kesinlikle ilişkiye ışıltı ve sağlıklı bir kaos havası getirir.
Yeni kanepeye üzerinizde radyasyon giysiniz olmaksızın oturmaya yel­
tendiğiniz için çılgına dönmelerinden dolayı onların aşın müşkülpesent,
şekilci, titiz ve takıntılı olduklarını düşünebilirsiniz. Gene de her şeyi
görmezsiniz, çünkü Başaklar yatakta, özellikle ikisi de çok pasif değil­
lerse, epey insafsızlardır ve sabahleyin hala birbirlerine saygı duyuyor
olmaları bir mucizedir. Ve karşılıklı saygı başarılı bir ilişki için önemli bir
unsurdur. Bu, bu ikiliden öğreneceğiniz bir derstir.
Onların ardı kesilmeyen nazik eleştirileri ile bağlantılı olarak, hor
görme yoluyla kimsenin sizin standartlarınıza ulaşmasını mümkün kıl­
mayıp, herkes için çok büyük bir eziyet haline gelmiş olabilirsiniz. Ya da
eğer kendinizi sırf isyan olsun diye bir bağımlıya dönüştürmediyseniz,
artıklarla beslemek durumunda kalacağınız tembel bir hödüğü kendi­
nize çekmiş olabilirsiniz. Anne babanız size beyazları apartmandaki her­
kesten daha beyaz ve renklileri daha parlak nasıl yapacağınızı öğreterek
asil bir yardımseverlik ve basit bir işçi sınıfı değerleri örneği sergilemiş­
lerdir. Sonuçta, heybeti bir kenara bırakıp hepsini harmanlar, iki Ba­
şak'tan gelmekte olduğunuz gerçeğine ayak uydurur, yaşamdaki
rolünüzü kabul eder ve bir hizmet işine girersiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Küçük bir hata yapmak.


GENETİK FIKRA: Düpedüz kaos
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Birbirlerini tarayan orangutanlar

190
BAŞAK - TERAZİ

Bu ilişkide Terazi BMW'yi temin eder, Başak da onun yıkanmasını ga­


ranti eder. Başak genelde yıldız değildir, ama üreten olmayı tercih eder.
Başak sıklıkla biraz sahne arkasında kalır ve tüm evliliğin orkestrasyo­
nunu yapar -ya da en azından, aslında Terazi tüm üretimi dolaylı olarak
manipüle ederken o yapıyormuş gibi davranu. Burada cinsiyet pek bir
fark yaratmaz, çünkü her ikisi de evde spor pantalon giymekten çok hoş­
lanırlar. Esas can alıcı soru, içlerinden birinin diğerine tümüyle bağlı
kalıp kalamayacağıdır. Her ne kadar Başak ilişkiyi korumaya almaya
meyletse de, her ikisi de sadede gelemez, kolayca açılamaz ve sorunlarla
doğrudan yüzleşemezler -ta ki korkunç bir patlama meydana gelene
kadar. Gene de tatlı insanlardır ve biraz sönük olsa da güvenli ve huzur
dolu bir ortam yaratırlar.
Eğer evli olmaya ilişkin çelişik duygular yaşadıysanız -özellikle de
kendinizi, uzak dururken, bir parçanızı ayrı ve bağımsız tutarken, her­
hangi bir kişiye taahhütte bulunmaktan kaçınırken, işinizle bir evlilik
sürdürürken ve bir restoranda oturup peçeteleri kıvırarak diğeri gelene
kadar sabırla bekleyen bağımlı partner olmaya direnirken bulduysanız­
bu aıme babanızın ilişkisinin köklerinden gelmektedir. Gerçekten kendi
başınıza olabilmek için evli bir kişiyle ilişkiye girmeyi tercih edebilirsi­
niz.

MİRAS KALAN GÖREV: İlişkilerde kısmen müsait olma duru­


munu kavramak.
GENETİK FIKRA: Evlilik i�i
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Nedimeler ve teşrifatçılar

191
BAŞAK - AKREP

Anne babanız, her ikisi de kusursuz biçimde normal görünürler ve kuş­


kusuz üretken ve verimli oldukları dönemler vardır. Ancak her ikisi de eşit
oranda eksantriktirler ve muhtemelen onları kuzen gibi birbirlerine ben­
zer yapan şey, önceden kestirilebilir olmakla garip olmanın paradoksal ka­
rışımıdır. Her ikisi de berbat ve obsesif bir biçimde başkalarının işlerine
burunlarını sokarlar, ama gene de birbirlerinin özeline saygı gösterirler.
Onlarınki tüm o enerji ile anlamlı bir şey yapma ve o enerjiyi gerek­
siz şeylere harcamama sağduyusuna sahip obsesif, harekete geçiren bir ya­
ratıcılık birleşimidir. Her ikisi de sevecen ve destekleyici olmakla birlik­
te, sizin gelişiminiz için duydukları gayretkeş telaş onları bunaltır ve iki­
si de bir çift karga gibi size dırdır ederler. Bundan kendilerini alıkoyamazlar
-beyin kontrolüne bir çift dindar Evangelistten daha fazla eğilimlidirler.
Başaklar bir köle-efendi ilişkisine duydukları ihtiyacı doyurmak is­
terler, Akrepler'in ise onların arkalarında durup onları kolon kanseri ko­
nusunda korkutacak birisine ihtiyaçları vardır, dolayısıyla bu ömür boyu
sürecek bir bağ olabilir. Bu kombinasyon sizi bir sinir küpü, gergin ve
kompulsif yapabilir ve eleştiriye karşı bir oklu kirpi hassasiyeti edinebi­
lirsiniz. Anne babanızın her şeyden korkması onların size miraslarının
yalnızca bir parçasıdır. Aynı zamanda anlamlı bir şey yapmak için daimi
bir itici dürtüleri de vardır.
Fazla eleştirel ve huysuz davranışları sizi korku dolu bir hastalık has­
tasına dönüştürebilir, ya da tam aksine yeni geliştirilmekte olan bir aşı
için gönüllü bir denek olabilirsiniz. Onlardan size miras olarak aşın rahat
ve tiryakilik yaratan tembelliğe karşı savaşma ruhu, bir işin bittiğini gör­
meden bırakmayan fantastik bir dayanma gücü artı dürüst bir iletişim
kurmak için bitmez tükenmez bir dürtü kalacaktır.

MİRAS KALAN GÖREV: Başkalarının işine iyi niyetle yaptığınız


burun sokmalarınızla yüzleşmek.
GENETİK FIKRA: Mançuryalı Aday
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Muhabbetli sivrisinekler

192
BAŞAK - YAY

Anne babanız gerçekten, Batı'nın ilk günlerindeki öncülerin olması ge­


rektiği gibi, oldukça evcimen, el yapımı ve sıcak olabilirler. Kimse onla­
rın öyle evcimen olabileceğini düşünmez, çünkü Yay bazen ne kadar
dağınık, huzursuz ve çılgınsa, Başak da o kadar soğuktur. Ancak bir
araya geldikleri zaman birbirlerine demir attınrlar ve minik bir aile iş­
letmesi olayına girip yoğun çalışma tempoları kanalıyla size hayatta eği­
timin ne kadar önemli olduğunu öğretirler.
Aralarındaki gerilime birçok kere şahit olmuşsunuzdur. Yay anne ya
da babanız zaman zaman flört eder ve düğünlerde, restoranlarda ya da
barlarda boy gösterir ve sonra buz gibi bir bakış ve paylamayla okul ba­
losundaki bir rahibe gibi Başak içeri girer. Kendi yaşamızda yaramaz­
çocuk-ve-kızgın-ebeveyn sendromu sergileyen ilişkilere yakalanmamaya
dikkat edin.
Önemsedikleriniz sıkça iki ayrı yöne çekiştirilecektir. Tek bir işe ve
tek bir eve sahip olmak size emniyette olduğunuz duygusunu yaşata­
caktır. Ama aynı zamanda insanı mesleğini değiştirmeye, yeni bir şehre
taşınmaya, huzursuzluğunu dışa vurmaya iten bir şeyler de olacaktır.
Sosyal anlamda kabul görmek ve çok çalışmak sizin için büyük bir güven
kaynağı olacaktır. Ama hiç kimse her daim en iyi biçimde davranamaz
ve geğirmeniz gerektiğinde geğirmelisiniz, bu bir kraliçe huzurunda bile
olsa. Anne babanızın size nihai mesajı, partiye gitmeniz, içkileri yeni
ayakkabılarınızın üzerine dökmeniz ve hoşça vakit geçirmenizdir. Sa­
dece, eve araba kullanarak dönebilmeniz için yeterince önceden acı
kahve içmeye başlayın.

MİRAS KALAN GÖREV : İş değişikliklerine uyum sağlamak.


GENETİK FIKRA: Büyük deliklerde küçük tıpalar ve tersi
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Jolly Green Giant and Keebler Elf*

• Jolly Green Giant, Amerika'da Green Giant gıda firmasırun maskotu olan, gülen
yeşil bir devdir. Keebler Elf ise Amerikan Keebler kurabiye firmasırun, reklam­
larında kurabiyelerini yapan ağaç oyuklarında bulunan elflerdir.

193
BAŞAK - OGLAK

Anne babanızın evliliğinde çok büyük bir sınıf farkı olabileceği gerçeğine
karşın, onlarınki uyumlarının diskodaki ateşli zamanlara değil derinlik
ve sadakat anlayışına dayandığı, hemfikir ruhlar arasındaki başarılı bir
ilişkidir. Hayatları iş ve kariyer, kendine hakim olma ve disiplin etrafında
döner ve siz umutsuzca kendinizi daha gösterişli görmek isteyebilirsiniz.
Sizin bakış açınızdan sıkıcı veya ruhsuz görünebilirler -yirmi beş yıllık
evlilikten sonra iki sıkılgan yabancı. Bazı yönlerden öyledirler de. Ara­
larındaki mesafeye daima saygı göstermişlerdir ve onların aşk versi­
yonu daha serinkanlı bir öpücüktür; çiftleşme döneminde olan bir çift or­
man yarahğı değillerdir. Saygılıdırlar ve her ikisi de son derece tutkulu
olmalarına rağmen acı verecek kadar utangaçhrlar. Parktaki bir bankta
ağızları sulanıp sarmaş dolaş öpüşmezler -en azından birbirleri ile yap­
mazlar. İkisi de yüksek sesli müzikten nefret ederler ve birlikte ev ödev­
lerini yapmaktan büyük keyif alırlar. Omuz omuza yaşamlarını inşa
ederler, birbirlerini desteklerler, acılarını paylaşırlar ve keskin acı eleşti­
rilerle hayatın onlara -ve size- ilişkin acı ve tatlı cilvelerinden şikayet
ederler.
Ense hraşınız kesinlikle onların eleştirisine uğrayacakhr ve kan ba­
sıncınız onların aşırı motivasyonlarından dolayı öyle bir yükselecektir
ki tek istediğiniz yatakta yatmak ve birisinin size tost getirmesi olacak­
tır. Hiç de bir bitki olmadığınızı, içinde hem köylü aşireti hem de aris­
tokrasi değerlerini barındıran azimli ve çalışkan bir kişi olduğunuzu
kavrayacağınız güne kadar kendinizi yetersiz ve özürlü hissetmeye mey­
ledeceksinizdir.

MİRAS KALAN GÖREV: Sınıf farklarını a�mak.


GENETİK FIKRA: Şirket adamı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kül Kedisi ve Prens, önce ve sonra

194
BAŞAK - KOVA

Kovaların damak zevki öyle tuhaftır ki Başakları bile seksi bulurlar. Bu


garip özellik Başak'ın öz imgesini ölçüsüzce büyütür. Anne babanız öyle
yalnızca aynı prize takılmış ekmek kızartma makineleri değillerdir ve
basma kalıp "Yalnızca Beyin, Vücut Yok" örneğini sergilemezler. As­
lında aralarındaki cinsel çekim yüksek voltajdır ve ikisi de kendisini on
üç set üçüzle sonuçlanacak süper doğurgan bir yaşama adamamış ol­
masına rağmen, aynı anda altı çeşit doğum kontrol yöntemi uygulamayı
terk ettikleri zaman olay büyükçe bir aile ile sonuçlanabilir.
Genellikle oldukça üretken de bir ilişkileri vardır, çünkü aralarındaki
zihin bağı Mr. Spock ile Atılgan'ın bilgisayarı arasındaki kadar güçlü­
dür. İlişkilerinin bir sonucu olarak zihinsel alanlar en rahat olduğunuz
sahalar olacaktır. Aynı filmlerde ağlarlar, hayvan haklarım desteklerler
ve aydınlanmış anarşinin en saf prensiplerine inanırlar. Dost canlısı kom­
şular, ilgili yurttaşlar ve herhangi bir grubun aklı başında üyeleridirler.
İkisi de her zaman haklı olduklarını düşünürler ve bir hiç üzerine çeki­
şirler, sonra vızıltı!. Şarkının orta yerinde kesilen ne yaratıcı bir düettir
o. İkisi de buzdolabınızdan daha hızlı buz üretebilirler, o nedenle onları
sarmaş dolaş göreceksinizdir ve ardından çırpılan bir elin ya da ormanda
düşen bir ağacın çıkardığı sesten daha yüksek bir sessizlik meydana ge­
lecektir aralarında. Allahtan anne babanız sizi iletişimde meydana gelen
ani kesilmelerin standart bir uygulama olarak kabul edildiği çağrı bek­
letme çağında üretmişlerdir.

MİRAS KALAN GÖREV: Aniden soğuk algınlığı kapmak.


GENETİK FIKRA: Bekarlık? Şaka yapıyor olmalısın!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Blade Runner filmindeki Harrison Ford
ve onun en gözde androidi

195
BAŞAK - BALI K

Başak bir kaktüs, Balık da onu besleyen ya da boğan sudur. Başak'ın umut­
suzca gıdıklarunaya ve baştan çıkarblmaya ihtiyacı vardır, ama eğlenceyi
de çok çekemez. Balıkların, erkek ya da kadın olsun, duşun alhna sokul­
maları ve tüm beyinlerine acı kahve dökülmesi gerekir, dolayısıyla bu anne
babadan özellikle ufak dozlarda kazanılacak kesinlikle çok şey vardır.
Balık herhangi birisine kendisini arzulanır hissettirebilir, dolayısıyla
en yavan Başak bile bu sihirli değneğin dokunuşuna kapılabilir. Aynı za­
manda Balık anne ya da babanız nazik bir insanın kullanımına verilmiş
olmakla kutsarunış olduğunu düşünür. Gene de birinin ihanet edildiğini
ve diğerinin de değersiz görüldüğünü ve takdir edilmediğini düşündüğü
kaçınılmaz bir an gelir. O zaman eski, aziz ve günahkar, polis ve suçlu
rutinine girerler, birileri yanlış yapmıştır, birileri hep haklıdır ve bu si­
zin kendinizi de içine düşürebileceğiniz bir tuzaktır.
Eğer tuhaf bir öz yıkıcılık ve hastalık hastalığı birleşimini paylaşmış
olmasalar, birbirlerini bulmaları mümkün olamazdı. Sizi vücuda getiren
şey onların bu ayık ve sarhoşluktan oluşan birliğidir. Bu, bağımlı bir uy­
gulayıcı ile sofistike bir bağımlı arasındaki hastalıklı bir bağ da olabilir;
böylece kendinizi profesyonel bir danışman olarak bulursunuz. En iyi du­
rumda da, psişik akıl ve fiziksel disiplinin sağlıklı bir karışımıdırlar ve
hiçbir şey onları ayıramaz. Onlar kendilerini başkalarına hizmet etmeye
adayışları kadar, kendi bakış açılarının saçmalığını karşılıklı olarak an­
layabilmeleriyle de bir araya gelmişlerdir. Pasaklı ve sağlık düşkününü
sırasıyla oynarlar. Size samimi bir hizmet aşkı aktarmışlardır. Siz buna
karşı çıksanız da, komşunuza yardım etmek size zevk verir. Yardımse­
ver dürtüleriniz iş konularına duygusuz yaklaşımınızla çahşır, ama ne­
ticede hoş bir insan, her zaman o kadar güdülü değil, ama iyi bir insan
olduğunuz gerçeği ile yaşamak durumundasınız.

MİRAS KALAN GÖREV: Çalışmak ve başından atmak.


GENETİK FIKRA: Esmer pirincin içinde sigara külleri
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Rahibe Teresa ve onun ateşli İtalyan
erkek arkadaşı
196
TERAZİ - TERAZİ
İçlerinden birisinin daha gürültücü ve ısrarcı bir dırdırcı ve Terazi'nin
daha agresif ve dolaysız bir versiyonu olması gerekmiştir, aksi takdirde
her şeyden önce sizin var olabilmeniz mümkün olamazdı. Anneniz de
babanız da hala yataklarında yahyor ve ilk hareketi diğerinin yapmasını
bekliyor olurlardı. Gene de bu kombinasyon epeyce tatlı olmaya müsa­
ittir, dolayısıyla şeker hastası olarak doğmamış olmanız bir mucizedir.
Burada kibarlığa tam bir aşırı vurgu yapılabilir ve ne çeşit bir tacize
maruz kalmakta olursanız olun gene de bıyığınızdaki beyaz sütü peçe­
teyle hafifçe temizlemek ve masadan kalkmak için izin istemek duru­
mundasınızdır. Sonuç olarak yaşamınızdaki herkesle ilişkinizde bir
kızgın boğaya dönüşebilirsiniz -kırk yaşınıza geldiğinizde bile hiilii se­
sinizi alçaltmanızı söyleyen anne babanız hariç.
Muhtemelen direkt, dobra, çatışmacı olabilmek ve olaylarla yüzleşe­
bilmek için büyük bir abarhlı çaba gösterirsiniz, ancak gene de DNA'nı­
zın her tarafına sendeleme, saklanma, örtbas etme, erteleme ve inkar
etme genleri dağılmıştır. Onlar gerçekten birlikte sükunetle çay içen has­
sas bir çift midirler? Yoksa bu, Kraliçe Victoria devri tarzında bezenmiş
Who is afraid of Virgina Woo/f* mudur?
Yaşamdaki rafine şeylerin somut örnekleridirler -sanat, müzik, pa­
patya desenli duvar kağıdı. Ama size gerçekte miras olarak bıraktıkları
şey cinslerin gizemli dansıdır. Büyük olasılıkla Savaş Sanatı kitabının de­
vamını yazabilirsiniz.

Mİ RAS KALAN GÖREV: Dürüst iletişim kurmak.


GENETİK FIKRA: Kim kimi talaş makinesine koydu?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Melan.ie ve Ashley**

* Yaşlı bir çiftin, genç bir çifti kullanarak birbirlerine acı ve ızdırap verme oyu­
nunu anlatan film tiyatro oyunu.
** Melanie ve Ashley The Saddle Club adlı TV dizisinde esas karakter Kristi Ca­
vanaugh'ya rakip iki yan karakterdir.

197
TERAZİ - AKREP

Bu, kesinlikle tahtın arkasındaki gücün mükemmel bir örneğidir. Sizi bi­
çimlendiren iki usta manipülatör ile siz de yaşamınızda sıkça baştan çı­
karma, tuzağa düşürme, kaçma oyunlarıyla insanlarla oynayan bir kişi
olmaya yönelirsiniz. İmkansızı yapmak ve finansal olarak ne kadar par­
lak olduğunuzu kanıtlamak isteyeceksiniz ve bunun için -sınırlarda ya­
şama sevdasına kapılabileceğiniz olgusu hariç- şükredilecek kişi Akrep
anne ya da babanızdır. Bu ilişkinin kalbi daha haşin olan Akrep' in sert,
kuşkucu ruhunu yumuşahnak için çalışması gereken Terazi' dedir. Bu
ilişki kendilerine kurmuş oldukları hassas bir tuzaktır, çünkü dünyaya
ne kadar agresif ve direkt görünürlerse görünsünler ya da ne kadar har­
moni içerisinde hareket ederlerse etsinler, ikisi de açık dövüşçü değil­
lerdir. Yakındırlar ve hep öyle kalırlar. Onlarınki çok azımızın gördüğü
bir yakın dövüştür.
Çok seksi bir çiftleşme dansı icra edebilirler ve siz tekrar tekrar on­
ların girift, kıpır kıpır tutkularını, kıskançlıklarını ve açgözlülüklerini tak­
lit edeceksinizdir. İçeriye güven bağını zedeleyecek duygusal ve/veya fi­
nansal bir şantaj süzüldüğünde ya da ortada arsız bir üçgenleme
olduğunda ilişkileri Stephen King'i sanki Steven Spielberg'miş gibi gös­
terebilir.
Tutku ile sadakati bir araya getirmek konusundaki obsesif kararlılı­
ğınız için anne babanıza teşekkür edebilirsiniz. Eğer onlardan geldiyse­
niz kesinlikle bir ödlek değilsinizdir, çünkü ayrılık rüzgarları esmeye
başladığında tüm ilişkilerinizin otuz beşinci katında tek elle aşağıya sal­
lanıp orada umutsuzca asılıp kalabilirsiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Evliliğin, seksin ve kıskançlığın keyfini


çıkartmak.
GEN ETİK FIKRA: Sava� ve barı�
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Terminator'ün elinde beyaz eldiven

198
TERAZİ - YAY

Anne babanız kendi düğünlerinde muhtemelen, anneniz yedi aylık ha­


mile bile olsa, el ele tutuşmuşlar, saçları gözlerinde, bir kahkaha boğaz­
larında öylece objektife gülümsemişlerdir. İkisi birlikte cüretkar bir çift,
suç ortakları, Bonnie ve Clyde' dırlar -dünyanın bütün nimetleri ayakla­
rının altındadır ve hiçbir şey onları bu nimetlerden alıkoyamaz. Vay ca­
nına, bilim adamları evrenin hala genişlediğini söylediklerine göre,
neden ızgaraya bir tane daha koyup şöyle kalın ve sulu yapmayalım?
Tedbiri ve ölçüyü umursamaksızın bir akşam yemeğine ve dansa çık­
mış, ideal bir çift tablosudurlar.
Elbette çiçekler solduğunda ve şampanyanın köpükleri gittiğinde on­
ların bu neşesini naif, çocukça bir gösteriş olarak görmüş olabilirsiniz.
Onların cana yakın girginliği size yapmacık ve yüzeysel gelmiş olabilir
ve bir günahı daha yeni bir ordövrle örtbas etmek size zor gelecektir.
Onların iyi yaşamak için harcadıkları çabayı inkar, aşırılık ve abartı ola­
rak yorumlamış olabilirsiniz.
Büyük olasılıkla tedbirli ve dikkatli ve her şeyden öte ideal arkadaş
arayışınızda içtensinizdir ve sırf hiddet olgunlaşmak için bir olanak sağ­
lar diye, sırf bir hatayı itiraf etmek istemiyorsunuz diye herhangi biri­
sine takılıp kalmazsınız. Ancak ilişkileriniz derinleştikçe, sadece huzuru
korumak adına sorunları örtbas etmenin ne kadar kolay olduğunu gö­
receksiniz.
Onların sorumsuz olduklarını düşünseniz de, anne babanız saye­
sinde yaşamınızda bolluğu daima kendinize çekeceksiniz.

MİRAS KALAN GÖREV: Aynı anda hem rafine hem de savruk


davranmak.
GEN ETİK FIKRA: Açık evlilik
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Zoraki düğün

199
TERAZİ - OGLAK

Anne babanız mükemmel, mükemmel bir çift olmuşlardır, özellikle de iş


on dört yıllık emeklerini bir yapı temeli oluşturmak için harcamaya ge­
lince. Her ne kadar Koruyucu Baba Sendromu'nu beyin öğüten sınırlara
vardırsalar ve aile değerleri deyimine tam bir gotik hava katsalar da,
gayrimenkul, kökleşme ve aile arazisi işini kimse onlar gibi yapamaz.
Muhtemelen bugün bile o sessiz sofraları hahrladığınızda ürperiyorsu­
nuzdur, ama bunun o zaman için tam bir sonuna kadar bağlılık demek
olduğunu kabul etmek zorunda kalacaksınız.
İlişkilerinde öyle güçlü bir ebeveyn-çocuk salınımı vardır ki, siz ilk
çocuk olsanız bile kendinizi ortanca çocuk gibi hissetmiş olabilirsiniz.
Erken yaşlarınızdaki anılarınızda, katı anne ya da babanın üstesinden
gelmeye çalışan manipülatif çocuk gözlemleri yer alır. Zamanla büyü­
dükçe, hem cıvıltılı, neşeli minik hemşire, hem de son derece kederli
hasta rolünü oynama konusunda uzmanlaşmışsınızdır. İçlerinden biri
size reddedildiğinizde bile nasıl gülümseyeceğinizi, diğeri ise bir duy­
guya kapılmanız tehlikesi belirdiğinde tüm duygusal tepkilerinizi nasıl
kapatacağınızı öğretmiştir. Evlilik onlar için haketmiş oldukları bir ceza
diye düşünebilirsiniz, ama aynı zamanda onların kurtarıcısıdır da. Ge­
leneksel aile yapısına ölümüne karşı çıksanız da, yapısında hem iyi hem
de kötü unsurları barındıran evlilik müessesesinde güvence aramaya us­
taca şartlandınlmışsınızdır.
Anne babanız aralarındaki farklılıkları çözümledikleri takdirde, sizin
önünüzde derinden bir bağlılığın kusursuz bir örneği olurlar, dolayı­
sıyla bu Ölüm Bizi Ayırana Kadar-arh iki bin ilave yıl olmak zorunda­
dır.

MİRAS KALAN GÖREV: Evliliği yük ile eş tutmamak.


GENETİK FIKRA: Kayınvalide
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Yaşlı, para babası zampara ile tavşan
kız; dul ile damızlık

200
TERAZİ - KOVA

Tempolu yürüyüşleri için parkın etrafında dolanırlar, alışveriş merke­


zine hızlı bir gidiş dönüş için arabayla vınlarlar ya da beş günde Paris ve
Londra yaparlar ve onlar gerçekten kendi küçük dünyalarında sıkıl­
mazlar. Hem anneniz hem de babanız, her ikisi de insanların ne düşün­
dükleri ile fazlasıyla ilgilendikleri için bildiğiniz, sıradan çift olduklannı
kanıtlamak için aşırı çaba sarfederler. Teraziler kendilerine bağırılma­
sından hoşlanırlar, Kovalarda ise insanlar onlara hükmetmeye kalkb­
ğında şafak atar. Dolayısıyla bir hiç için topu birbirlerine atarak tartışıp
çok eğlenirler. Özellikle Kova fincanları rafta baş aşağı koyduğunda de­
liye dönen Terazi delibozuk Kova'nın kaçmaya yönelik hilelerini boz­
mak için çok büyük bir enerji sarfeder.
Elbette bütün mesele ev düzeninin alt üst edilmesidir ve Kova da
bunun için buradadır -Terazi'nin elindeki bir şeyi ters yüz etmek Dis­
neyland'in karanlık zindanına gitmek demektir. Birlikte çitleri biçer veya
pencere bantlarını yapıştırırlar, ama oturup çimlerin büyümesini sey­
retmeyecekler ya da kışın gelişini beklemeyeceklerdir. Onların ortak
amacı 'evden dışan çıkmak'br ve onların etkisiyle kendinizi Monaco'nun
kumar masalarında ya da Aruba'run beyaz kumlarında bulacaksınızdır.
Kendi istedikleri olmadığı zaman her ikisi de iki yaşındalarmış gibi
davranırlar, dolayısıyla sizi arada bırakan bir öncelikler bölünmesi ce­
hennemine düşmüşsünüzdür. Üçgenlemeler bu ilişkinin gerçekten onu
besleyen kalbi olabilir, çünkü burada konu, hepsi bayram yemeği için
bir araya gelmiş üvey anneler babalar ve üvey çocuklar, Filistinli asiler
ya da militan lezbiyenlerdir.

MİRAS KALAN GÖREV: Aşikar olanı görmezlikten gelmek.


GENETİK FIKRA: Kapıyı açık bırakırsan olacak odur!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Açık havada ve güneş ışığında uçan
Peter Pan ve Wendy

201
TERAZİ - BALIK

Anne babanız şirin, küçük mahalle evlerinde sanki hiç karanlık ya da


ters bir şey olmayacakmış gibi yaşamaya devam edebilirler. Eğer olursa
da zorluklara göğüs gerer ve ağlarken gülümserler. Tam bir çift iyi huylu
bukalemundurlar; kimseyi çok sert yargılamazlar, ortalığı bulandır­
mazlar ve Cumartesi akşamı yemekte bir Nazi'yi ağırlayıp pazar sabahı
da tüm B'nai B'rith* ile kahvaltı edebilirler.
Siz onların küçük sığınağına bacadan aşağı bir bomba gibi düşmüş ol­
malısınız ve sizinle başa çıkmak aslında onlara güç gelmiş olabilir. On­
ları sinir etmek için korkunç davranışlara baş vurmak zorunda kalabi­
lirsiniz. Onlar dillerini tutarken, öfkelerini zaptederken, içkiyi fazla
kaçırırken, birbirlerine olanak sağlarken, her şeyi mantığa vurma ya da
dua etme yoluyla bertaraf ederken şüphesiz hep içten davranmaktadır­
lar. Size sanki inkar içerisindelermiş ve bir hayal dünyasında yaşıyor­
larmış gibi görünse de, onlar size anlayışı, şefkati ve bağışlamayı aşıla­
maya çalışmaktadırlar. Unutmayın ki şiddet genelde bir nesil atlar ve
tahmin edin, bu sefer sizin sıranız olabilir.
Dinamik bir yüzleşme olmadığı takdirde anne babanızın ilişkisi ses­
sizce ufalıp bir fiskeyle çözümsüz ve iletişimsiz bir biçimde bitebilir.
Kendinizi duyurmak ve duygularınızı teyit ettirmek için savaşmak zo­
runda kalırsınız, ama sonunda yatışmak ve bir kabullenme felsefesini
kabul etmek durumunda kalacaksınızdır. Sıcak, iyi ve cömert, incelik­
ten nasibini almış sevimli insanlardır. Kısaca, ortalıkta gerçek bir şeyler
olması için insana çığlık attırabilirler.

MİRAS KALAN GÖREV: Parmak ucunda dolanmak.


GENETİK FIKRA: Zencefilli çöreğin streç filmini nasıl çı­
karırsınız?
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Rahip ve onun tatlı karısı

* Uluslararası Yahudi organizasyonu

202
AKREP - AKREP

Bu, kendinize örnek alacağınız, aklınıza gelebilecek her yönden zengin


bir ilişki cevheri olabilir. Hiç kimse birbirine bu ikisinden daha yakın
olamaz. Birbirlerinin sahibidirler, birbirlerini korurlar ve gizli ve sessiz
bir şifreli dille iletişim kurarlar. Birbirlerinin hamlelerini "bilirler", işa­
retlerini okurlar. Ne kadar üçgenleme yapsalar, fısıldasalar ve sizi kendi
entrikalarına ve 1930 melodramlarına karıştırsalar da, eğer yaşamınızı
bir tekerlekli sandalyede geçirmek istemiyorsanız, hiçbir koşulda evli­
liklerini çalıştıran yağlı makineye yaklaşmayın.
Eğer kavgaya tutuşurlarsa bu, çiftleşirken Pompei'nin lavlarının ta­
cizine uğrayan iki köpekten daha edepsiz, Öldüren Cazibe gibi bir yatak
hikayesi olur. Kendi cinsellikleri akıllarını başlarından alabilir ve bu da
iletişim kopukluğuna, çarpık hayallere, karanlık ruh hallerine ve gücün
kötü kullanılmasına neden olur -bunlar evden ayrılırken bavulunuza
koyup beraberinizde götürmek isteyeceğiniz başlıca şeyler değillerdir.
İçlerinden biri muhtemelen, bir yandan ilişkinin daha vahşi, daha
buğu! u, daha seksi olan "deha" sının oyunlarına cesaretle dayanırken,
bir yandan da çekler yazılmadan önce karşılıklarının kenara ayrılmasını
sağlayan ayakları yere basan, pratik taraf olacaktır. Üzerinizde KGB
oyunları oynamadıkları zamanlarda, sizin kendinizi ifade etmenizi ve
yaratıcı bir yaşam sürmenizi tüm kalpleri ile desteklerler. Akrep anne
babanız size, "Neden hayattayız?" ve "'Gerçek bir sanatçı' telefon fatu­
rasından sorumlu tutulmalı mıdır?" gibi bazı derin filozofik sorular ak­
tarmışlardır.

MİRAS KALAN GÖREV: İlişkilerde nükleer yoğunluk aramak.


GEN ETİK FIKRA: Yemin ederim, seks yapmıyoruz!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Çiftleşen iki bok böceği motifl i yakut
yaka iğnesi

203
AKREP - YAY

Onlarınki ikisi de tehlikeli durumları sevdiği için bir araya gelmiş olan
zorlayıcı bir ikilidir. Akrepler dünyanın ahlaksızlığını kendilerine bir
saplanh haline getirip tüm aileye yüksek sesle ve neşeyle dünyanın ka­
ranlık köşelerinde sürmekte olan acımasız terörizmin son faaliyetlerini
okuyabilirler ve genelde Cadılar Bayramı'nda birazcık fazla coşarlar.
Neyseki, o büyük, hantal, gülümseyen hacıyatmaz, Yay burcu palyaço
bebek tarafından aile sahnesine birazcık Şükran Günü getirilir.
Akrep size sürekli doyuma ulaşmamış özlemlerinizin olduğu duru­
munu aşılamaya yönelirken, Yay size keyfini çıkartmanızı hahrlatmak
için oradadır. Sizi boğan ikiliğiniz buradadrr: hassaslığa karşı durmadan
ilan ettiğiniz savaş ile zorlayıcı, gizli tarafla yaphğınız barış.
Sevinin, çünkü anne babanızdan nasıl para kazanacağınızı öğren­
mişsinizdir. İlk elden, şairle bir yayıncının ilişkisine, sonunda eserini sat­
mayı başaran mücadele içerisindeki sanatçıya, bataklıktan kurtulmayı
başarıp kendileri için düşünmeye başlayan yarahkların dönen talihine
şahit olacaksınızdır. Annenizle babanızın birleşimi size vücudun salgı
bezlerinin, beynin fonksiyonunu nasıl geliştirdiğini ya da engellediğini
öğretecektir. En azından yaşamınızın yarısı süresince, bir tarafınız cinsel
Karanlık Gölgeler'de olsa bile olayların iyi tarafını görerek yaşamayı öğ­
renmişsinizdir. Acınızı öyle iyi saklarsınız ki, neşeli gülüşünüzün arka­
sında dünyanın en beter kramp olayı meydana gelmekte olabilir.

MİRAS KALAN GÖREV: Ruh ve bedeni birleştirmek.


GENETİK FIKRA: Rahibin arka cebindeki tirbüşon
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Oyun oynamakta olan endokrinolog­
lar

204
AKREP - OGLAK

Sizi duygulu bir etnik ve kolalı bir aristokrat olan bu Normanlar ve Sak­
sonlar evinde dünyaya getiren şey kader mi, yoksa düpedüz manipü­
lasyon muydu? Bir kere alanlarını tanımladıktan sonra çok iyi arkadaş
olabilirler -Sovyet-Amerikan tarzı. Aksi takdirde madde ve antimadde
gibi bir araya gelir ve imha olurlar -ki bu meydana gelirken orada dur­
muş bir külah dondurma yiyorsanız hiç de iyi değildir.
Hem sevgi yokluğu, hem de güvensizlik dürtüsüyle karanlık ve kinik
dünyalarda yaşayabilirler. Dolayısıyla siz reşit anne babasıyla uğraşması
gereken çok ağırbaşlı ufak bir çocuktunuz -eski Hollywood müzikalle­
rini unutun. Bu ortamda ayakta kalabilmek için buyurgan davranmak
gerekir. Size ne kadar sevgi, ilgi ve şefkat göstermiş olurlarsa olsunlar,
sizi kendi isteklerine yöneltmekten kendilerini alamamışlardır. Kendi­
lerini ne kadar suçlu hissederlerse hissetsinler, suçu üzerlerine almak is­
temeyeceklerdir. Suçu size atacak ve size aynı kendileri gibi sizin de
kendi seçimlerinizin kurbanı olduğunuzu hatırlatacaklardır. Cömertlik
gösterip size bir araba alabilirler, ama muhtemelen sigortayı sizin. öde­
meniz gerekecektir.
Siz onların umudu, parlayan yıldızısınız ve bu hep bir yüktür. Bu,
şirketleri ve ülkeleri devralmak için mükemmel bir şeydir, ama porselen
bebekleri elinize almak için hiç iyi değildir. Eğer sağ kalmak istiyorsanız,
büyüyün - ne kadar çabuk olursa o kadar iyi.

MİRAS KALAN GÖREV: Kuralları esnetmeye cesaret etmek.


GENETİK FIKRA: Güdümlü!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Mafya üyeleri

205
AKREP - KOVA

Bu ikisi o kadar farklıdırlar ki kaderin hangi hayal gücünü zorlamasıyla


ikisinin arabası da aynı anda kavşağa girdi - ve neden diye düşünürsü­
nüz. Çoğu kimse en yarahcı ve en üretken ilişkilerin iki kişinin birbirleri
üzerinde uyguladıkları tuhaf (sıklıkla ima edilen ve dile getirilmeyen)
baskılardan ileri geldiğini söyler. Asırlardır bütün aileler kiniklerin tü­
müyle baskı olarak kabul ettikleri bu çeşitten bir saygı ve özen sayesinde
bir arada kalmaktadırlar.
Birbirlerini aynı karanlık, kontrolcü, kötü kalpli bir üvey anne ya da
babanın zaten sinir küpü olan dahi bir çocuğu sindirebileceği ve korku­
tabileceği biçimde sinirlendirirler. Buna karşı korunmak için kendinizi,
olacağı içinize doğan kötü bir şeyden size özgü saklanma yolunuz olan
cıvıltılı ve histerik bir şekilde kırkırdarken d uyabilirsiniz. Yolunuzu,
uyuyan devi uyandırmayacak biçimde dikkatle biçimlendirilmiş ve or­
kestrasyonu sizin, anne babanızın garip, uyumsuz iletişim tarzlarının
mayın tarlasından başarıyla çıkmanız için yapılmış, diken üstündeki tö­
rensel bir parmak ucu dansıyla bulacaksınız.
Garip olan şudur ki, senkronizedirler ve birbirlerinde teselli bulurlar.
Bunun sebebi belki de her ikisinin de dünyanın geri kalanına ayak uy­
duramaması ya da her ikisinin de yanlış zamanda doğmuş olmasıdır. En
iyi durumda, kurnazlığın ve spontanlığın tehlikeli biçimde zeki ve açık­
göz bir karışımıdırlar ki aslında oldukça bereketli bir sürü yetiştirebilir
ve yüksek düzeyde yaratıcı beceriler ortaya çıkarabilirler.

MİRAS KALAN GÖREV: Gergin ve endişe verici durumlara ya­


kalanmak.
GENETİK F IKRA: Japon yapıştırıcı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: 191 7'de Ruslar

206
AKREP - BALIK

Bu eşleşme her zaman uyarıcıların ve zihni bulandıran gıda maddeleri­


nin sindirilmesi ile ilgili değildir, ama olma ihtimali de çok yüksektir.
Bu insanların arasındaki çekim kesinlikle efsanevi boyutlardadır. Kala­
balık bir odadan birlikte, kendilerine yer bulabilecekleri bir yerleri ko­
valayan cennet bahçesindeki iki yabancı gibi sürüklenmişlerdir ve araba
yıkanmış yıkanmamış, sebzeler ocakta yanmış, "onu yaparken" onları
kim görüyormuş ya da tanışhklarında hangisi bir başkasıyla evliymiş,
pek de farketmez. Bu insanlar Talih Tankı tarafından çiğnenmişlerdir,
dolayısıyla yaşamdaki ufak detaylarla niye canlarını sıksınlar ki?
Gösteriş faktörü çok yüksektir ve sizin gidip bir otomobil fabrika­
sında çalışmak istemenize neden olabilir. Sonunda, kalan diğer her şeyi
bir kenara atarak aklınızı başınızdan alan ultraromantik bir deneyim ya­
şama dürtüsüne kapıldığınızda, sizin de hastalığa yakalanmış olduğu­
nuzu anlayacaksınız. İkisi de öyle baştan çıkarıcıdırlar ki hangisi ile aşk
yaşamak istediğinize karar vermekte zorlanacaksıruzdır. Ve ikisi de si­
zinle aşk yaşarlar.
Akrep Balık'ı ıslah etmeye ve eğitmeye çalışır (göründüğü kadar im­
kansız değildir) ve Balık da Akrep' in kalbini açar. İkisi de birbirilerini
yüceltir ve aşağıya çekerler, ve daima sosyal kabul edilebilirlik dünya­
sının biraz dışında yaşarlar. Arada mesafe olmazsa birbirlerini yutarlar.
Bu kesinlikle, içine biraz akıl serpiştirilmiş bir parti zamaru olacaktır. Ne
kadar pratiklik ve sadelik arayışında olursanız olun, çok erken yaşlar­
dan itibaren seksi oyunlar oynamaya başlamışsınızdır.

MİRAS KALAN GÖREV: İlişkilerin çetelesini tutmak.


GENETİK FIKRA: Seks. uyuşturucu ve rock 'n' roll
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Antonius ve Kleopatra

207
YAY - YAY

Eğer ana rahmine otobanın kenarında bir yerdeki karavanda düşme­


diyseniz, o zaman bu, çıktıkları tatillerden birinde -muhtemelen bala­
yında, ama çok daha büyük olasılıkla ondan aylarca önce- bir şişe
şampanyanın sonrasında olmuştur. Genellikle eğlence için önce tüm for­
malitelerin tamamlanmasını beklemezler.
Ama bu anne babanın öyle düşüncesiz, ertelenmiş haz terimini hiç
duymamış iki çocuk olduğunu düşünmeyin. Yayların bir sürü dereceleri
vardır ve bir çoğu doğruluk ve dürüstlüğün sağduyulu ve ölçülü öğ­
rencileridirler. İlk çıkmaya başladıkları günden beri sırasıyla doktorcu­
luk oynamalarına rağmen, bunun çoğunlukla psikiyatrist-hasta oyunu
olduğundan emin olabilirsiniz. İkisi de luau*' da yerliler onlara pişmiş
göz yuvarları ikram ettiğinde denemeye sportmence bir gönüllülük gös­
termenin yanı sıra bir ilişkide her şeyden çok iletişime gereksinim du­
yarlar. Irk, kültür ve din yönünden karma bir evlilik ürünü olmasanız
bile etnik geçişim/ değişim muhtemelen ilk mezuniyet balonuzdan iti­
baren sosyal yaşamınızın büyük bir parçası olacaktır. İki Yay arasındaki
ilişkide felsefi konular daima nesilden nesile geçer.
Her ikisinin bumu da yalan yüzünden uzayabilir ve rahatına düş­
künlük ve inkar nedeniyle pempeye dönebilir olsa da atabileceğiniz her
palavrayı yutabilirler. Tüm ön yargılılıklanna rağmen iki iyi huylu ser­
semdirler. Size, yaşamın siz ne inşa ederseniz o olacağı, gülerseniz dün­
yanın da sizinle güleceği, keyfini çıkarmanız gerektiği, çünkü vaktin
sandığınızdan daha geç olduğu inancını aktarırlar.

MİRAS KALAN GÖREV: İzin günleri için yaşamak.


GENETİK FIKRA: Musa'nın yasası
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Noel Baba'nın evinde parti

* Bir Hawaii ziyafeti

208
YAY - OGLAK

Bir işe giren ve çalışan Zelda ile Scott Fitzgerald'ı düşünün, o zaman bu
gösterişli çiftin nasıl bir ilişki biçimlendirdiği gözünüzde canlanır. Ge­
nellikle içinde 'Şımarık Çocuk Parası İçin Ağırbaşlı Yetişkinle Evlenmiş
ve Şimdi Bunun Bedelini Ödemesi Gerekiyor' un olduğu bir oyun oy­
narlar. Ya da, 'Basbrılmış Muhafazakar Çıplak Ayakla Tarlada Koşmayı
ve Yeniden Bir Çocuk Olmayı Öğrenmeli'yi. Anne babanız size macera
coşkusunu gösterirler ve başka bir ölçüsüz alışveriş yapmadan önce
kredi karh borcunu temizleyecek aklı verirler.
Yay olmazsa, Oğlak dolarları ve kırışıklıkları sayarak yok olup git­
meye meyleder. Yay, o olmaksızın sıradan ve siyah beyaz olacak olan
hayata renk katan spiritüel unsurdur. Oğlak'ın vicdanı olmadan da Yay
sınavlardan bir hafta önce okulu bırakan umursamaz, serseri bir öğrenci
misali tutuklu gibi saplanır kalır. İkisi birlikte mükemmel bir -ziyaret­
lerden sonraki- Scrooge* resmi verirler.
Biri çok açık, çok cömert ve çok adil görünebilir, diğeri ise çok pinti
ve kinik. Birbirlerine nasıl oynadıklarını hiçbir zaman bilemeyeceğinizi
sakın aklınızdan çıkarmayın, hangisi cimri, hangisi müsrif ya da siz gel­
meden çok önce -özellikle para konusunda- ne çeşit çarpıtmalara kat­
lanmak zorunda kalmışlar.
İlişkilerinizde neşeye olan lezzetli diyet hapı gibi bağımlılığınızı
üzüntüye ilişkin sıkıntı verici beklentinizle dengelemek zorunda kala­
caksınızdır. Eğer masayı cilalamaya giriştiyseniz, onu bitirmek zorun­
dasınızdır. Rüya görebilirsiniz, ama ancak saat çaldığında kalkacak
olursanız. Tüm bunların ötesinde şaka kaldırabilir olmanız gerekir.

MİRAS KALAN GÖREV: Para ile ahlaki değerleri uzlaştırmak.


GENETİK FIKRA: Noel çılgınlığı ve ardından gelen irtifa
kaybı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Banka memuru ve banka soyguncusu

• Charles Dickens'ın yazdığı Noel Şarkısı isimli hikayede üç ruh tarafından zi­
yaret edilen Ebenezer Scrooge.

209
YAY - KOVA

Eğer bu karışımdan dünyaya geldiyseniz sağlıklı ve entelektüel merak


dolu olmanız gerekir. Onlar apartmanınızda sushi'yi ilk önce deneyen,
bir UFO tarafından kaçırıldıklarını ya da Reagan' a filmlerini daima be­
ğendikleri için oy verdiklerini itiraf eden ilerici düşünceli bir çifttirler.
Okuldaki belli 'öğretmen'lerinizle ilgili kesin size sorun olmuşlardır, ama
belki de bu konuyu geçsek iyi olur. Çünkü kimya laboratuarını havaya
uçurduğunuz ya da hocanın ayakkabısını asitle yakhğınızda bile anne
babanız, sizin öğrenme ve deneme aşkınızın o saçma test geçme ve not­
ları yükseltme standartlarının önüne geçtiğini anlamışlardır.
Eğer anne babanız doktorlardan nefret eden, avukatlara güvenme­
yen ve tüm politikacıların düzenbaz olduklarına inanan kontrolü im­
kansız anarşistlerse, siz her önemli bir şey yapmaya kalkışhğınızda bu
durum çirkin biçimde ortaya çıkıp otorite figürleriyle okkalı bir prob­
lem yaşamanıza neden olacaktır. Radikal olan tüm sosyal, politik ve fi­
lozofik ideolojiler hep bu ev halkından kaynaklanmaktadır ve düpedüz
bir isyan içerisinde kendinizi savaşa ve kürtaja karşı ya da tam tersi için
Washington'a yürürken bulacaksınızdır.
Onların çocukları olduğunuz için omzunuzda iyi huylu bir çip ola­
cak, özgürlüğünüz için ölesiye savaşacak, akşam yemeğine kotla gidecek
ve kağıt tabakla yemek servisi ağaçlar için kötü olduğundan dolayı özür
dileyeceksinizdir. Mahallenize taşınan herkesi hoş karşılayacaksınız,
çünkü kahrolası, nasıl olsa muhtemelen yakında siz taşınıyor olacaksı­
nızdu.

MİRAS KALAN GÖREV: Sakin oturmak.


GEN ETİK FIKRA: Dahinin karnesi
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAF: Genç Defargelar*

• Charles Dickens'ın yazdığı İki Şehrin Hikayesi isimli romanın kahramanların­


dan Emest ve Madame Therese Defarge.

210
YAY - BALIK

Nihayet arkanıza dayanıp anne babanıza otuz yıl ve üç bin mil gibi sağ­
lıklı bir mesafeden baktığınızda, onların filozofça kokteylinden açıkça
gelen "umut" mesajını kavrayabilirsiniz. Elbette bunlar tümüyle boş ha­
yaller, basmakalıp sözler ve ucuz kazanımlar olabilirler. Neredeyse en
apaçık gerçekliği bile göremeyebilirler. İşaretlere, alametlere ve bahl
inançlara öylesine inanrrlar ki, tek umudunuz üniversitede matematik
lisansı yapmak olur.
Sonunda, yeterince -yani, zihninizin en uzak noktalarına- yükseldi­
ğinizde, büyüye ve mistisizme olan kendi derin özleminizin içine dala­
bilirsiniz. Bu noktada numeroloji için cebiri rahatlıkla bırakabilirsiniz.
Gene de anne babanız tatlı ve cömerttirler. Sizi bir aylığına cezalan­
drracak, ama bir gün sonra bırakacaklardır. Geçen haftanın bulaşıkları la­
vaboda yığılı olsa bile, aile ocağındaki ateş sıcacık yanar. Birçok gaf dolu
abartıların, çıldırhcı kaçış hilelerinin ve Watergate boyutlarındaki ört­
basların üstesinden gelmeniz gerekir, çünkü öylece oturup aslında hiç
gerçekleşmemiş olan eski güzel günleri yeniden yaşama konusunda çok
ileri gidebilirler.
En katı gerçekçiliğin peşine koyulacaksınızdır, ama sonuçta bu kut­
sanmış birlik size her lanette bir lütuf bulmanız, kalbiniz kırılırken gü­
lümsemeniz, şakalara gözlerinizden yaşlar gelinceye kadar histerikçe
kahkahalar atmanız için yardımcı olacaklardır. Bu şakaların en büyükleri
ise her ailenin başına gelen ve bitmek bilmeyen ironik trajedilerdir. Din
kelimesini duyduğunuz zaman çığlık atmamaya çalışın.

MİRAS KALAN GÖREV: Kaderi ve/veya kendi isteklerinizi seç­


mek.
GENETİK FIKRA: Tanrı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Kumsalda piknik yapan ve "binlik
banknot''u kızartan kandırılmış iki ap­
tal

211
OGLAK - OGLAK

Onlar size siz elli yaşındaymışsınız gibi davranmaya çalışmış olsalar da,
çocukluğunuza ilişkin hatırlayabileceğinizin aksine, siz doğduğunuzda
anneniz de babanız da elli yaşın üzerinde değildiler. Başa çıkabilen, an­
layan ve ikna edilebilen, ağlamayan ufak bir yetişkin olabilme yeteneği­
nizle gurur duymuşlardır. Sizden çocukluğunuzu çalıyor olabilecekleri
hiç akıllarına gelmemiştir. Ebeveyn olmayı kimse onlar kadar ciddiye
alamaz. İkisi de " Aile Olmak 101" dersinden A almak istemiş ve siz de
dahil kimseye bu oyuna girip de bozma zevkini tattırmamışlardır.
Aynı Güneş Burcu'nda doğmuş iki kişi evlendiğinde ortak çok şey­
leri olur. Ama genellikle içlerinden biri karşıt burcun birçok özelliğini
sergiler -bu durumda bu Yengeç'tir. Dolayısıyla muhtemelen iş ve so­
rumluluklar konusunda keskin bir aynın olacaktır. Biri tipik, kaya gibi
Oğlak olacak, diğeri de ya dış dünya da, ya da evdeki çamaşır odasında
"sallayan ve yuvarlayan", ele avuca sığmaz bir coşkun olacaktır.
İki Oğlak daima Disiplin Lordu'nun gölgesinde yaşarlar ve nitekim
herkesin iyi olduğundan emin olmak için sürekli birbirlerinin -ve sizin­
ateşinizi ölçeceklerdir. Rejimi devirmek için muhtemelen çare olarak
Apaçi gibi giyinecek, punkçı olacak ve çılgın gençlik şarabını fondip ya­
pacaksınızdır. Birkaç türbülanslı, fırtınalı La Boheme versiyonundan ve
psikoterapiden sonra, anne babanızın hiç de sizin için yaşam ışığını ka­
rartmadığını, aksine size piramit tamamlanana kadar o taşları çöl bo­
yunca nasıl sürükleyeceğinizi öğrettiklerini kavrayacaksıruzdır.

MİRAS KALAN GÖREV: Hiç izin günü olmamasına alışmak.


GEN ETİK FIKRA: Dondurulmuş ruh gıdası
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Seksenlik doktorlar

212
OGLAK - KOVA

Eğer salt panik anlan yaşıyorsanız, sistemin sizi boğazınızdan yakaladı­


ğını hissediyorsanız veya insafsızca İdeal Finansal Özgürlük peşinde ko­
şuyorsanız, bunlar için anne babanızın Oğlak-Kova evliliğine teşekkür
edebilirsiniz. Fakirler için satınalınabilir nitelikteki konutlar olmasına
ilişkin içten yaklaşımları ile bunun çevredeki gayrimenkul değerleri için
oluşturacağı tehdit arasındaki uzun vadeli ideolojik uyuşmazlıklarını çö­
zümleme çabalarında ikisi de size, tüzel ve kapitalist zümrelerce kabul
görme gereksinimi kadar, yeterince zengin olduktan sonra fakirlere yar­
dım edebileceğiniz ve dünyanın geri kalanına cehennem olmalarını söy­
leyebileceğiniz inancını da aktarmışlardır. Bu safsatadır, çünkü bir kere
sisteme bağlıysanız, bağlısınızdır. Onların evliliğinden hiçbir yere uy­
mayan radikal fikirler edinirsiniz.
Anne babanızın ayarları bozulduğunda ortaya çıkan, katı bir kinik
ile asi, manik, kredi kartı elinde, dağılmış bir çocuk arasındaki bir sa­
vaştır. Size otorite figürlerine karşı dikkafalı davranışları bulaştırmışlar
ve sonunda sizi kabul eden her sistemi reddetmenize varan kendinizi
baltalama oyunları oynamayı öğretmişlerdir.
Fakat Oğlak ve Kova anne babalar, birbirlerinde kendileriyle yüz­
leştiklerinde ve birbirlerinde kendilerini kavradıklarında, size oldukça
iyi bir -tümüyle bir sosyal uyumsuz olmaksızın- kalıbı kırma yeteneği
ve bazı alışılmadık fikirlerinizin peşinde, tüm hayatınızı riske atmadan
koşmanıza yarayacak doğru donanım aktarırlar. Orada, bazılarının sa­
hibi olduğunuz uygun otellerin olması koşuluyla yapılan o ay seyahatine
sizi çıkartan Oğlak-Kova' dır.

MİRAS KALAN GÖREV: İilerden ayrılmak.


GEN ETİK FIKRA: Çıkıntı
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Öfkeli ebeveyn tarafından kefaletle çı­
kartılan çocuk suçlu

213
OGLAK - BALIK

Onlar birbirlerinin hayatlarına, birbirlerine ve size nasıl mükemmel bir


fikir geliştirileceğini, sonra da nasıl peşinin bırakılmayacağını -ya da
daha basitçe, büyük bir kendine güvenle nasıl manipüle ve kontrol edi­
leceğini, nasıl alt oyma ve ayartma yapılacağını öğretmek için girmiş­
lerdir. Oğlaklar sanki büyülü ufak cazibeli bir dokunuşun onları
sıkıntılarından kurtarmaya yardım edecekmiş gibi davranmayı severler.
Balıklar onlara başarı sağlayacak ve sonunda onları oyunda bir yarış­
macı haline gelecekleri bir noktaya götürecek bir aylak yerine 'Birileri'ne
dönüşmelerine yardımcı olacak işlere girmek için dua ederler, çünkü
kendileri daima farkındadırlar ki aylak olmak onlar için bir an mesele­
sidir.
Sonunda, ikisi de kendi kendilerinden kaçmak için birbirlerini kul­
lanamayacaklarını anladıklarında oldukça kırıcı ve alıngan olurlar. Ne
yazık ki, acının en ağır kısmından siz nasiplenebilir, kendi ilişkilerinizde
içten bir bağlılıkla savunmacı bir gönül eğlendirme, takımın destek veren
pratik bir üyesi olmakla başaramayan " artist" olmak arasında bocalaya­
bilirsiniz. Ya uyumlu bir ortamda yehştirilmişsinizdir, ya da birbirbiri
ardına gelen gergin ve sessiz ızdırap sahnelerinin şahidi olmuşsunuz­
dur.
Anne babanız sonunda ateşkes imzalayıp, öpüşüp barıştığında ve de
kendi katkıları üzerinde özgürce anlaştıklarında, yalnızca fiziksel bir tu­
tarlılığa değil, aynı zamanda iç huzuruna da kavuşursunuz. Bu yalnızca
kilise ile devlet arasındaki sonu gelmeyen bir savaş değil, muhteşem bir
stereo müzik düetidir de. Oğlak ağır bas sesini verir ve titreşimi düşürür,
melodi de Balık'tan gelir. Birlikte ne kadar güzel bir müzik yaparlar -
tabii, ayrı tonlarda söylemeye direnebildikleri takdirde.

MİRAS KALAN GÖREV: Çok yumuşak ya da çok katı olmak.


GENETİK FIKRA: Vazelinin içlndeki kum
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: "Sanatçı" gedikli müşteri" ile
"

214
KOVA - KOVA

Kimi zaman iki Kova aynı çatı altında, görünürde çocuklardan başka
ortak bir şeyleri olmaksızın tüm bir yaşamı birlikte geçirebilirler -buz­
dolabına birbirlerine notlar bırakırlar, hiçbiri bir diğerinin bovling takı­
mını görmez. Ayrı durmak ve mesafe her ikisi için de çok önemlidir.
Ancak evin dışındaki ilgi alanları arasında çok büyük farklılıklar varsa,
siz kendi kendinizi yetiştirmek zorunda kalmış olabilirsiniz. Bu du­
rumda aile bağına ilişkin uygun bir resim oluşturamazsınız, bunun baş­
lıca nedeni de sizin birliktelik için televizyonda gördüklerinizden başka
gerçek bir rol modeliniz olmamasıdır ve bu daima tehlikelidir.
İ lişkileri ya sevmeyi ya da terketmeyi öğrenmişsinizdir. Bu soğuk­
luk değildir, gerçekten -sadece bağlanıp kalmamak konusunda almış ol­
duğunuz derstir. En kötü durumda, uzun vadeli bağlılık konusunda
mutlak bir fobiniz olur. En iyi durumda ise arkadaş kalmanızı sağlayan,
sevdiklerinizi kavga gürültü olmaksızın özgür bırakan ve ayrıldıktan
sonra belli bir iletişimin sürdürülmesini mümkün kılan bir açık kapı po­
litikası geliştirirsiniz.
Ancak genellikle anne babanızın her ikisi de Kova olduğu için içle­
rinden biri biraz daha utangaçtır ve kendisini diğerinin daha sosyal,
daha girişken olan gösterişli tarafına bırakır. Bu durumda biri aile-odaklı
evde-oturan, çocukları için yaşayan, merkezi, güvenilir ve en azından
diğeri kapı kapı kozmetik ya da dergi satarken, fiziksel olarak daha fazla
ortalıkta olan taraftır.

MİRAS KALAN GÖREV: Anarşiye ayak uydurmak.


GENETİK FIKRA: Ve adam bağırır, "Herkes kendisi için!"
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Sivri Kafalar*

* Sivri Kafalar (Coneheads) başrollerinde Dan Aykroyd ve Jane Curtin'in oyna­


dığı 1993 yapımı bir komedi filmi.

215
KOVA - BALIK

Bu ikisinin bir araya gelişi kozmik bir yazgıdır ve kesinlikle daha önce­
den geçmiş hayatlarında, muhtemelen Atlantis'te, ikisinin de kraliyet ai­
lesinden geldiklerine inandıkları yerde tanışmışlardır. Uyumlu bir
takımdırlar; ikisinin de sanki onun dışındalarmış gibi gördükleri bir dün­
yada bir şekilde birbirlerini bulan yenilikçi, sevimli uyumsuzlardır. İkisi
de kültürel değerlerin anlamsızlığını ve riyakarlığını çok açık görürler,
dolayısıyla kendilerine bir yuva, tüm yasadışı yabancıların tatillerde ra­
hatlıkla gelebilecekleri bir mülteci sığınağı yaratırlar. Kova Balık'ı çıl­
gına çevirir, ama çekici olan budur. Balık olan anne ya da babanız daima
spiritüel merkezinde, dünyadaki diğer insanlarla temasından kaynakla­
nan tahribatı minimuma indirme arayışında olmasına rağmen, Balık'ın
en taptığı şey gönül rahatlığının ve sevgi bağının sarsılması, altüst edil­
mesidir.
Ellerinde çim makası, başlarında hasır şapkaları ile dışarıdayken bile
ikisi de tam birer antikadırlar. İkisinin birlikte yürükenki ritmleri kesin­
likle tek kollu bir davulcunun vuruşudur.
Bu sizi hiçbir şeye güvenemediğiniz bir karmaşa içerisine saplayabi­
lir ya da yalnızca Noel arifesinde pencereye bir balkabağı koymak gibi
tuhaf bir dürtüye kapılabilirsiniz. Muhafazakar bir IBM şaşmazlığı dö­
neminden geçeceksiniz, ama evden bangır bangır yayılırken duyduğu­
nuz o tuhaf müziğin geri döneceği o kaçınılmaz an gelecek. Ancak bu
perili bir ziyaret gibi değil de, daha ziyade sizin toplumu bozmaya yö­
nelik o özel ve öncel katkınızın ve zorunluluğunuzun nostaljik bir hatır­
latması gibi olacak.

MİRAS KALAN GÖREV: Sıra dışı günlük bir hayat yaşamaya ça­
lı�mak.
GEN ETİK FI KRA: Kitleler ayaklanıyor!
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Üçüncü Tür ile yakın temas

216
BALIK - BALI K

Onlar tümüyle uyum içerisinde, Steve ve Eydie* gibi yaparak ya da yal­


nızca sessizce oturup, başka bir yerdeymiş gibi davranarak binlerce yıl
boyunca birlikte yaşayabilirler. Onlar dar görüşlü insanlar değillerdir.
Birbirlerinin sıkınhlannı anlarlar, ailelerden kaynaklanan sorunları nasıl
yahştıracaklanru bilirler. Onlarla yüzleşmesi güç ve onları yenmek zor­
dur. Yalan söylemenize izin verecekler, ama yalan söylediğinizi bildik­
lerini de size hissetireceklerdir. İşlediğiniz suçlar için sizi öylesine içten
affederler ki, o suçluluk duygusuyla kendinizi öldürmek istersiniz. On­
ları bir huzur evine koyuverseniz bile kızmayacaklardır. Aslında, muh­
temelen rahatlayacaklardır, çünkü ne kadar tembel olurlarsa olsunlar,
hiçbir şekilde çocuklarına ayak bağı olmak istemezler.
Berbat bir pasaklı çift olabilirler ve sonları AA (Adsız Alkolikler) ya
da Betty Ford Merkezi olabilir. Ama genellikle sigara külü ve içki arhk­
lan denizinde boğulmazlar. En azından içlerinden biri Başak rolü oyna­
yacak ve evin dönem dönem pislikten ve miskinlikten arındırılmasını
isteyecektir.
Muhtemelen çalışma ve kendini düşünmeksizin hizmet etme konu­
larıyla uğraşmaya hazırlıklı olmanız gerekir. Birçok yetişkin ilişkiniz
kaosa karşı düzen konularını içereceği için, doğrudan yükünüzü üstle­
nip bakıcılık yapmaya girişebilirsiniz.
Balık anne babalar en üst seviyelerinde hareket ettiklerinde, size en
büyük armağanları spiritüel bir mesaj vermek olur ve bu da "SEVGİ" dir
- büyük harflerle, tırnak işaretleriyle ve italik, aynı eski ve modem Yu­
nanlılarca tanımlandığı gibi.

MİRAS KALAN GÖREV: Kabul etmeye karşı eleftirme.


GENETİK FIKRA: Gerçeklik
KOZMİK DÜGÜN FOTOGRAFI: Yunus olduklarına yemin edebileceği­
niz gibi şekil almış bulutlar

* Steve ve Eydie Amerikan pop düetleri yapan ses sanatçılarıdır. 1950'lerde karı
koca olarak şarkı söylemişlerdir.

217
5
AİLE BURCUNUZ
•••••••••••••••••••••••••••••

Önce anne babanız geldi. Annenizi teşhir ettik, onu çamurlarda sürük­
ledik ve babanızla devam ettik. Sonra onları bir araya koyduk ve onla­
rın astrolojik ilişkilerini ve sizin astrolojik mirasınızı gösteren bir resim
sunduk size.
Fakat siz resme hangi noktada dahil oldunuz? İlk gerçek anınız
nedir? Bazı durumlarda, anne babalar siz ana rahmine düştüğünüz anda
tam olarak nerede ve ne yapmakta olduklarını hatırlarlar. Gerçi çoğu
zaman bu çok puslu bir alanda meydana gelir. Elbette ana rahmine düş­
tüğünüz anı bilmemiz mümkün değildir. Bir bebeğin "ne zaman" ola­
geldiğini kimse kesin olarak bilmez. Dini, filozofik ve politik düşünürler
bunu gizeme yüklemişlerdir ve bizim bu kitapla niyetimiz hiçbir şekilde
toplumun yıllardır sormakta olduğu soruları astroloji çözebilir demek
değildir. Gene de metafiziksel konuşacak olursak, anne babanızı arala­
rında aşk yapma seansına götüren ve onu takip eden süreç belki de sizi
buraya getirendir.
Ebeveynlerinizi cinsel ilişki sırasında düşünün. Eğer bir tüp bebek
değilseniz, elbette yatağa gitmiş ve ilişkiye girmişlerdir. Eğer bir tüp be­
bekseniz de, o gerçek üzerine, açılan bu konu çerçevesinde düşünün.
Ancak yalnızca sıradan eski kafalı bir yirminci yüzyıl insanıysanız, gö­
zünüzde yalnızca anne babanızı n sevişirken ki sarılışlarını canlandır­
maya çalışın. Bu sizin onlarla ilk karşılaşışınızı hatırlamanın bilinçli bir
yoludur -elbette metafiziksel anlamda. Varoluşunuzun kilit taşının cin-

218
sel ilişkiye girme arzusuna, spermin hareketliliğine, belirli bir yaşamın
oluşmasının 300-milyonda-bir şansa bağlı olduğuna inanmak zordur. Bu
yönden baktığınızda bu bir mucizedir, tümüyle bir mucize ve koşullar ne
olursa olsun yaşama ve varoluşa inanılmaz bir tanıklık ediştir. Yaşam
hemen oracıkta oluşmuştur. O meydana gelmiştir. Siz meydana gelmiş­
sinizdir, siz serpilmişsinizdir, siz canlısınızdır. Bu ilk karşılaşma belki
de yeryüzü üzerindeki yaşamınız ile var olan en derin bağınızdır. Ru­
hunuzu, yakınlık konusuna yaklaşımınızı ve bu evrendeki yerinizi sezi­
şiniz varlık kazanır.
Ancak eğer tam anı tespit etmek mümkün değilse, o zaman ona iliş­
kin bir fikri nasıl edinebiliriz? Evlat edinilmemiş insanların bile kaçı
kendi kökenlerinin gerçek hikayesini bilirler?
Hepimiz bize defalarca anlatılmış aile efsanelerine sahibiz. Bu ço­
ğunlukla bir peri masalıdır, ama eğer dinleyecek olursak peri masalları
içlerinde birçok gerçek barındırırlar. Şüphesiz annenizin size tropik bir
adada ya da üstü açılabilen bir Chevrolet' de nasıl hamile kaldığını anla­
tan eğlenceli bir hikaye dinlemişsinizdir. Ya da annenizin babanıza, baba
olacağı haberini nasıl verdiğini ve bir bebekleri olacağı için ne hissettik­
lerini anlatan. Bu kadar zaman boyunca kendileri için bile sansürlemiş
oldukları ve şimdi kendilerinin de inandıkları bir aile versiyonu hikaye
dinlediğinizi aklınızdan çıkarmayın. Bu yalan söyledikleri için değildir,
daha ziyade size hamile kalınmasının ve onu takip eden hamileliğin sizin
güvenlik duygunuzu ve emniyette olmaya olan inancınızı etkileyen, an­
lamı zengin alt hikayeleri vardır. O sırada birbirlerine delice aşıklar
mıydı? Kızdıkları bir hataydı da, sonra kızdıkları için suçluluk mu duy­
dular? Siz bir ensest ilişki ya da tecavüz ürünü müydünüz? Siz anneni­
zin karnına süzülürken, o sırada aile yuvanızda neler olup bitiyordu?
Anneniz mutlu muydu? Güvende miydiler? Eli kulağında gelişinize he­
yecanlanan ya da homurdanan başka kardeşleriniz var mıydı? Evde kim­
ler yaşıyordu? Anne babanızın yaşamı oturmuş muydu? Bir savaş mı
sürmekteydi, yoksa bir bolluk dönemi miydi?
Bütün bu unsurlar tüm o yıl boyunca meydana gelen astrolojik ya­
pılanmalardan görülebilirler. Sizin ana rahmine düşüşünüzü çevreleyen

219
koşullar, anne babanız arasındaki, sizin varlığınızın özel habercisi olan
ilişkiyi tanımladığı için varlığınızın onların yaşamındaki anlamı sizin bu
koşulları yorumlayışınızda yatar. Dolayısıyla şnorkelle oraya inmek ya­
rarlıdır. Gezegenlerin size hamile kalınışından doğumunuza kadar giden
yolunu takip etmek, gerçekte ne olup bittiğini ve yeryüzünündeki ya­
şamı daha baştan - anneniz aracılığıyla filtrelenmiş olarak - nasıl dene­
yimlediğinizi anlatır size. Annenizin size hamile kaldığındaki ve onu
takip eden aylardaki horoskobunun üzerinde yapılacak detaylı bir ça­
lışma yeryüzündeki ilk yılınız -yani rahimde geçirdiğiniz dokuz ay- hak­
kında oldukça fazla bilgi verir size. Babanızın horoskobunda yapılacak
çalışma da önemlidir, ama annenizde olan bitenler sizin dünyaya açılan
pencerenizdir. Babanızın sevgi dolu ve destekleyici oluşu ya da büyü­
memiş bir moron gibi davranışı, annenizin kendi hamileliğine ve size
karşı olan duyguları ile yansıtılır, dolayısıyla gerçekte tüm ihtiyacınız
olan şey annenizin astrolojik haritasını incelemektir.
Aynı annenin farklı kardeşlere olan hamileliği de farklı olacaktır,
bunun kısmen nedeni gezegenlerin sürekli hareket halinde oluşları ve
pozisyonlarının anne için farklı zamanlarda olumlu veya olumsuz ola­
bilmesidir. Bu göksel konfigürasyonların yansıttığı şey ise annenizin ba­
banızla olan ilişkisinin bu farklı hamilelikler esnasındaki durumudur.
Bu nedenle siz ve kardeşleriniz anne babanıza ilişkin tümüyle farklı, ama
gene de doğru olan görüşlere sahip olabilirsiniz. Siz, onların ilişkilerinin
size hamile kalındığı ve doğduğunuz zamandaki durumunun ürünüsü­
nüzdür. Anne babanın bir çocuğa her bakışında, uzun zaman öncesine
ait onlarla ilgili anıları anlık olarak gözlerinde canlanır. O dönemdeki
ilişkilerinin onların peşini ömür boyu bırakmamasına neden olursunuz.
Gizemli bir biçimde yaşamınızın süregiden teması o en baştaki duru­
mun ustaca maskelenerek yeniden biçimlendirilişidir. Doğumunuza
kadar olan dokuz ay boyuncaki gezegen konumları üzerinde yapılacak
bir inceleme, tüm yaşamınızın onlardan nasıl etkilenmiş olduğunu gör-

* Appalachia Amerika'nın batısında bulunan ve eski inanışlara göre ya­


şayan insanların bulunduğu bölgedir.

220
düğünüzde şaşırtıcı bir keşif olacaktır.
Arıne babanızın ilişkisinin belli bir döneminde meydana gelen trilyon
tane olası gezegen konumlanış kombinasyonunu analiz etme gayreti el­
betteki bu kitabın amacının ötesindedir. Bizim gerçekçi olarak bu sayfa­
larda gösterebileceğimiz çaba, sizi buraya getirmiş gibi oynanan aşk
sahnesinin bazı varsayımsal kulis arkası sahnelerini size göstermektir.
Çatışmaların, çelişkilerin, uyumsuzlukların ve paradoksların çoğu as­
trolojik olarak kendilerini gösterir. Annenizin size hamile kaldığı aya ba­
kacağız ve size yeni bir burç vereceğiz -Aile Burcunuz. Bu, Koç veya
Terazi veya Yay gibi geleneksel bir zodyak burcundan ziyade yeni bir
sembolik imge olacaktır. Her ne kadar ana rahmine düşmüş olduğunuz
ayı kuşatan astrolojik etkilerden türetilse de, göreceksiniz ki bu imge as­
trolojik değildir. Bunun amacı basitçe onunla daha özgür bir bağlantı
kurabilmeniz ve belirli bir geleneksel zodyak burcuna ilişkin fikirlere ve
önyargılara kapılmaksızın, sizinle nasıl doğrudan bağdaştığı konusunda
düşünmenizdir. Astroloji hakkında bir şey bilmek zorunda bile değilsi­
niz. Yıllar boyunca birçok müşterimin doğum haritası üzerinde çalıştım
ve şimdi artık astrolojik etkileri insanların üzerinde düşünebilecekleri
ve kendi yaşamları ile bağdaştırabilecekleri berrak tablolara dönüştüre­
biliyorum. Sizin Aile Burcunuz bir Kaktüs veya bir Orman Bataklığı veya
bir Elmalı Pay olabilir. Yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı, Aile Bur­
cunuz kardeşlerinizinkinden faklı olabilir. Bu burç size hamile kalındığı
aya bağlı olacak ve sizin yakınlığa ve güvende olmaya ilişkin en derin ve
en bilinçdışı algılarınızı tasvir edecektir.
Her sene Aile Burcunuz'un bulunduğu ayın zamanı geldiğinde, annenizin
rahminde yaşamış olduğunuz ilk deneyimlerinizi bilinçdışı ve otomatik olarak
yeniden yaşarsınız.
Astrolojinin muhalifleri gezegenlerin insan üzerindeki etkilerini he­
sapladığımız anın doğum anı değil de, hamile kalındığı an olması ge­
rektiğinde sıkça ısrar ederler. Birçok yönden haklıdırlar. Gezinen
spermin yumurta ile birleştiği ve yirmi dörder kromozomdan oluşan iki
takımın birleşerek kırk sekizden tek bir birime dönüşmesini tetiklediği o
ilk çarpışma anı sizin Varoluş'la çarpışmaruzdır. Bu, sizin gelecek haya-

221
hnızdaki her şeyi belirlemez, ama size hamile kalındığı andaki gezegen
konumlarının anne babanızın ilişkisini etkileyişinin sizin bugünkü ha­
yatınız üzerinde çok derin bir önemi vardır.
Genel temalar açıkça görülebilir. Konuyu ciddiye alan astroloji tale­
beleri ise tümüyle annenin astrolojik haritası bağlamında doğumdan ön­
ceki tüm dokuz ay için gezegen konumlanışları için detaylı tablolar
çıkarırlar, Ay'ı ve Açıları ve Tutulmaları gözlemlerler. Fakat elinizin al­
tında gezegen hareketlerine ait tüm o süslü tablolar yoksa, daha basit
araçlara başvurmak zorundasınızdır ve işte Aile Burcunuz da bununla il­
gilidir. Biraz karışık bir çalışma yaptım ve ortaya üzerinde düşünmeniz
için derlenmiş kullanışlı bir sembol çıkardım.
Aile Burcunuz sizin kaynadığı.ruz kuyu, gen havuzu, köken, başlan­
gıç, tohum ve köklerinizi tanımlamak için kullanacağınız her şeydir. O
sizin sonsuzlukla olan bağınız, genetik geçmişiniz ve hatta muhtemelen
Atlantis'teki son hayatınızdır. Ne gariptir ki, aynı zamanda da gittiğiniz
yer -elmanın düştüğü ağaçla olan mesafenizdir. Yazılmış belli bir kaderi
kapsadığı için bu bağlamda da kehanetseldir. Beyaz Anglosakson Pro­
testan ailelerin en katısından gelmiş, on sekizinde evden kaçmış, cinsiyet
değiştirmiş ve varoşlara taşınmış olabilirsiniz, ama sonunda ortaya be­
yaz eldivenler ve martini bardağı ile çıkarsınız. Eğer kökleriniz Appa­
lachia*' da ise, sosyetede en yükseklere tırmanabilir ve yemekte bir dük
ile düşesin yanına oturtulabilirsiniz, ama gene de masanın altında gizlice
ayakkabılarınızı çıkartıyor olacaksınızdır. Dolayısıyla Aile Burcumuz, o
ilk temasımız, bilinçdışı bir geri dönme arzusuyla ondan kaçtığımız yer­
dir.
Biz astrolojide deriz ki, ilk önce meydana gelen olaylar bilinç zemi­
ninin en derinine gömülenlerdir. Hiçbirisinin tam olarak ölçülemeyeceğini
bir kere daha tekrarlamak gerekir. Sadece söylemek istediğimiz, döllen­
menin meydana geldiği o ilk ay içerisinde bir şeyler olduğudur. Bir
tohum kök salar. Sağlıklı bir bebek olarak ortaya çıkacak olanın varo­
luşa doğru yaptığı yolculuk burada başlar. Aile Burcunuz' dan gelen me­
sajlar bilinçdışı ile algılanan, dolaylı, incelikli ve çok üstü kapalıdırlar.
Dolayısıyla paradoksal olarak Aile Burcunuz, kimlik ve kişisel bütünlük

222
arayışınızda kendinizden uzak tutmaya çalıştığınız her şeydir. Ancak
çok derinde olduğu, varlığınızın kumaşına sıkı sıkıya dokunduğu için
ondan kaçmak mümkün değildir ve önünde sonunda hepimizin içine
düşmemiz gereken kucak, eğer güvenlik bulmak istiyorsak ona teslim
olmamız gereken yerdir.
Bu bağlamdaki güvenlik yüklü bir kelimedir, çünkü sevgi ve öpü­
cükler, anne sütü ve sebzeli makarna ile donannuş ideal bir güvenlik de­
ğildir. Waltonlar ya da Cosby Ailesi de değildir, ama otomatikman ve
bilinçdışı bir yolla tohumun ekildiği zamanki koşullan yeniden yaratma
çabamızdır. Aile Burcunuz annenizle babanızı birlikte sizin biçimlendi­
ğiniz ana sürükleyen gücü temsil eder ve bundan dolayı sizin dramınız
sahnelenmeden önceki sahne arkasıdır. Sizin yuva ve aile kavramlarına
bakışınızı temsil eder ve özel hayatınızı yaşayış tarzınızla, evde olduğu­
nuz zaman nasıl davrandığınızla, gereksinim duyduğunuz koşulların -
garip de olsalar- neler olduğuyla son derece bağlantılıdır ve böylece
gayretlerinizde sürekli olarak alışık olduğunuz bağlantıları kurmaya ve
güvenlik bulmaya çalışırsınız.
Aile Burcunuz ile ilintili olan, ana rahmine düşmüş olduğunuz ay
içerisinde sizi dünyaya getirmiş oldukları için anne babanıza saygı ve
bağlılığınızı göstermeli, aileyi onurlandırmalı ve spiritüel kaynağınızla
yeniden bağ kurabilmek için özel çaba göstermelisiniz. O ay tohumu­
nuzun atılışını bilinçdışı olarak yeniden yaşama ve en baştaki kökleri­
nize geri dönme zamanıdır. Eğer size hamile kalınan yeri, doğduğunuz
yeri ya da her şeyin olup bittiği o mekanı ziyaret edebiliyorsanız, edin.
Bu size bereketli bir yıl için sahne hazırlayacaktır.
Yılın bu dönemi kendinizi bağlantıda hissehneniz gereken zamandır.
Ait olma duygusu için özlem duyar ve kendinizi aile fertleri ile bir araya
gelmiş ya da en azından onları arıyorken bulursunuz. Kan bağı olan ak­
rabaların yokluğunda ise sıcak bir birliktelik duygusu yaratır ve o ay bo­
yunca evcil bir ruh haline girer, duvar kağıtlarını söker ya da kileri
doldurursunuz. Çoğu durumda muhtemelen yılın çok özel bir zamanı­
dır. Ve öyle de olmalıdır, çünkü supermarkete ya da nalbura yapılan bu
yüzeysel ziyaretlerin altında, güvenli bir yuva yarahnanın ve bilincinde

223
olmaksızın o ilk yuvayı, ilk evi, ilk barınağı, yaşamınızın yeryüzündeki
ilk tezahürünü yeniden yaşatmanın o ilksel arzusu yatmaktadır. Dola­
yısıyla Aile Burcunuz' un ayı yaşadığınız yere etraflıca bakmak ve bu­
günkü yaşam koşullarınızın kendi masumane isteğiniz doğrultusunda
annenizin karnındaki o ilk yuvanızın kozmik koşullannı yansıthğının
farkına varmak için mükemmel bir aydır. Güvende misiniz? Ev sizin mi,
yoksa kiraladınız mı? Aydınlık ve ferah mı, yoksa rutubetli ve klostro­
fobik mi?
Ana rahmine düşüşünüzü kuşatan ay büyülüdür; bu zamanda en
içselkaynaklannıza başvurabilir, yaşamı olumlamanızı yeniden canlan­
dırabilir ve bir neşe ve yaratıcılık döngüsü başlatabilirsiniz. Yaşama
doğru bilinçdışı bir çağrının, yeni başlangıç potansiyellerinin kımıltıları
ve bu nedenle gerçekten keyfi çıkartılacak ve üzerinde durup düşünü­
lecek özel bir aydır. Kendinizi güvende hissettiğiniz ya da en azından
biraz güven bulacağınızı düşündüğünüz yere gitmelisiniz. Aile Burcu­
nuz' un ayı boyunca, bu nedenle ne çahşmalar çıkacak olursa olsun, iç­
güdüsel olarak sizin için alışıldık olan şeye yönelirsiniz.
Aile Burcunuz'la ilintili olan ay yaşamınızın baştan başa en neşeli,
heyecanlı, mutlu ayı olmayabilir, çünkü bu ay genellikle karmaşık me­
seleleri ortaya çıkarhr. Ama gözlerinizin önüne, sizin kendinize ve kendi
değerinize dair en temel duygulannızı serebilir. Sakın havai fişekleri ya
da mistik olaylar beklemeyin. Böyle bir şey değildir. Bu daha ziyade önü­
nüzdeki yılda gerçekleştirmek istediğiniz şeylerin tohumlarını atma za­
manıdır. Yiyecek açısından kendinizi nasıl şımarttığınıza bakın ve
gözleyin, ne ve ne zaman yiyorsunuz, çünkü burada da tüm güvende
olma, bakılıyor ve besleniyor olma duygularının kökleri yatmaktadır.
Aile Burcunuz' un ayında lüm koşullar sizi sahneye çıkıp dünyanın gözü
önünde step dansı yapmaya itelese de, sizin terliklerinizle kalmanız iyi
olur.
Sıkça sizin ana rahmine düştüğünüz aya karşılık gelen geleneksel zod­
yak burcunda doğmuş olan insanlardan size ebeveynlik yapmalarını,
bakmalannı ve sizi korumalannı isteyeceksiniz ve onlarla olan çahşma­
lara ve onlara direnmenize rağmen, güvenlik talep etmenin ve emniyet

224
bulmanın bir yolu olarak tekrar tekrar onlara geri dönmeyi sürdürecek­
sinizdir.
Aile Burcunuz aynı zamanda ruh dürtülerinizin kaynağı, sizinle anne
babanız arasındaki çarpışmanın gizli noktalandır ki bunlar genelde bi­
linçdışı davranışlarınızın çoğunun nedenidirler. Bu ruh dürtüleri, bir ba­
sılacak olursa sizin aşırı yemenize ya da içmenize ve tekrar tekrar ilişki
üçgenleri oluşturmanıza sebep olacak olan düğmeleri temsil ederler. Si­
zinle anne babanız arasındaki spiritüel temas noktaları, sorunların üçü­
nüzün bir olmasını sağlayan mistik çözümlemeleri olabilirler. Bu ruh
dürtülerinin bazıları rezil ve ürkütücüdürler. Marifet bunları en üst dü­
zeylerine yükseltebilmektir. Aile Burcunuz'a atfedilmiş olan ruh dürtü­
lerinin listesinin içerisinden sizi rahatsız ettiği için kurtulmak ve sizi
güçlendireceğine inandığınız için geliştirmek istediklerinizi seçmek akıl­
lıcadır.
Aile Burcunuz'un geleneksel anlamda bir zodyak burcu olmayacağını
aklınızdan çıkartmayın. O daha ziyade, onunla bağlanh kurmanız ve üze­
rinde düşünmeniz için verilen bir resimsel veya imgesel bir sembol, size
yüklenilmiş olan tüm ruh dürtülerinden oluşan bir tablodur. Eğer Aile
Burcunuz ile ilgili bir sorunuz olursa, ruh dürtüleri listesine geri dönün
ve üzerinden geçin. Kaşlarınızı çahnanıza, burun kıvırmanıza, anlama­
yıp omuz silkmenize neden olabilir, ama o sembol er geç bir noktada sizi
kökeninizle temasa geçirecek ve kaynağınıza sizi geri bağlayacakhr.
Tam tamına ne anlama geldiğini kavramak için kendinizi fazla zor­
lamayın. Bu sefer akılcı entelektüel analizi bir kenara bırakmalısınız. Bı­
rakın ne olup bittiğini size duygularınız söylesin. Duygularınız size
rehberlik etsin. Keşfedeceğiniz şeye çok şaşırabilirsiniz.
Ana rahmine düşmüş olduğunuz ay içerisinde bir gün, tüm bir
akşam boyunca, gün bahmıyla uyumaya gittiğiniz saat aralığında hiçbir
telefon görüşmesi yapmayın, televizyon seyretmeyin ve radyo dinleme­
yin. Birlikte yaşadığınız insanlarla ilgilenin. Eğer yalnız yaşıyorsanız,
yalnız kalmalısınız. Nasıl olursanız olun, aklınızdan ne geçerse geçsin
veya etrafınızda ne olursa olsun, içsel gözünüzü sizi buraya getiren güç
olan o küçük pilot ışığından ayırmayın. İşte size küçük bir yardımcı:

225
•••••••••••••••••••••••••••••

Aile Burcunuz ile İlintili Olan,


Ana Rahmine Düştüğünüz Ay için Meditasyon:

Yaşam süreci içimde devam etsin. Her yerdeki tüm varlıklarla bağ­
lanhm yeniden olumlansın. Doğanın gücüyle birlik duygum açığa
çıksın. Annemin bilgeliği içimde aksın. Tüm anılarım beni geçmiş­
ten özgürleştirmek için hizmet etsin. Üzerime bilgelik doğsun. Bil­
menin, görmenin ve anlamanın sınırsız huzurunu tanıyayım.
İçimdeki kadın ve erkek birlikte serpilsin .

•••••••••••••••••••••••••••••

226
AİLE BURCUNUZU
BELİRLEME
•••••••••••••••••••••••••••••

Aşağıdaki tablodan doğum gününüzü seçin.

Doğum Gününüz

2 1 Mart 1 9 Nisan
20 N i san 20 Mayıs
21 Mayıs 21 Haziran
22 Haziran 23 Temmuz
24 Temmuz 23 Ağustos
24 Ağustos 22 Eylül
23 Eylül 22 Ekim
2 3 Ekim 21 Kasım
22 Kası m 2 1 Aralık
22 Aralık 19 Ocak
20 Ocak 1 8 Şubat
1 9 Şubat 20 Mart
*

Yukarıda verilen tarih aralıklarının başında ya da sonunda doğduysanız,


size verilen Aile Burcunuz'un öncesindekini ya da sonrasındakini de okumak
ısteyebilirsiniz.
Doğumunuz prematüre ya da sezaryen ise veya bir tüp bebek iseniz, size
verilen Aile Burcunuz' un öncesindekini ve sonrasındakini de okuyun.
Şimdi doğum gününüzün bulunduğu kısmı okuyun.

227
Eğer 21 Mart ile 19 Nisan arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Temmuz
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Yengeç
Ruh Dürtüleriniz:
* En yakınınızdaki canlı varlığa saplanhyla yapışıp kalmak
* İstediğiniz olmayınca sızlanmak
* Etrafınızı rahahnızı kaçırmayacak insanlarla çevrelemek
* Kırk yaşınızda bile annenizle kaynaşmak
* Kendinizi tüm tehlikelere karşı korumaya almak
* Sonsuza kadar baskıdan hakikaten kaçabileceğinizi düşünmek
* Barış için savaşmak
* ASLA aç olmamak
* Her yaz uzaklara gitmek
* Herkes' in Koruyucusu olmak
* Ailenin neslini ve adını devam ettirmek
* Doğaya dönmek
* TÜMÜYLE NORMAL BİR AİLE sahibi olmaya karşı direncinizi kır­
mak

Aile Burcunuz:
-eı El ma h Pay -eı

228
Eğer 20 Nisan ile 20 Mayıs arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Ağustos
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Aslan
Ruh DOrtüleriniz:

* Etrafınızdaki herkese mutlaka patronluk taslamak


* Eski eşya sahşında Büyülü Ayna'yı bulmak
* Her fırsatta sahneyi ele geçirmek
* Pohpohlanmak ve şımartılmak
* Ailenin yıldızı olmak
* Güvenilmek, saygı duyulmak, tapılmak, hayranlık duyulmak
* Bayramın sizin evinizde kutlanmasında ısrar etmek
* Tüm aileye kılavuz ışığı ve sıcaklık kaynağı olmak

Aile Burcunuz:
* Ya n a n Şömi n e *

229
Eğer 21 Mayıs ile 21 Haziran arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Eylül
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Başak
Ruh Dürtüleriniz:
* Tümüyle hizmet eden olmak
* Gazdan, kabızlıktan ve başka şikayetlerden muzdarip olmak
* Sağlığı bir mazeret olarak kullanmak
* Yakınlık kurma işine gelince fazla meşgulmüş gibi davranmak
* Saplantılı bir şekilde lavabonuzu ovmak
* Beşten-dokuza bir iş uğruna gizli arzunuzdan vazgeçmek
* Ego meselesi yapmadan yardım teklif etmek
* Gereksiz orgazmlardan kaçınmak
* Daima masayı toplamaya yardım etmek ve faydalı olmak
* Daha çok sebze ve daha az et yemek
* Az ya da dengesiz beslenmeyle serpilmek

Aile Burcunuz:
* Ç iç e k Aça n Kaktü s *

230
Eğer 22 Haziran ile 23 Temmuz arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Ekim
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Terazi
Ruh Dürtüleriniz:
* Dolaylı taktiklerle en yakınınızdakileri çılgına çevirmek
* Evden dışarıya çıkmakta hep sorun yaşamak
* Randevulara kaçınılmaz biçimde geç kalmak
* Tüm gerçek duyguların yerine tatlandırıcı koymak
* Aile içi saldırganlıkları dengelemek
* Yemek masasında tartışmalarından kaçınmak
* Anne babanızla tümüyle kaynaşmak
* "My Blue Heaven*" (Mavi Cennetim) şarkısının sözlerini kişiselleş­
tirmek
* Evde kadın-erkek eşitliğini gerçekleştirmek

Aile Burcunuz:
fl' Ç i ft Ki ş i l i k Yatak*

• Bir Frank Sinatra Şarkısı

231
Eğer 24 Temmuz ile 23 Ağustos arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Kasım
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Akrep
Ruh Dürtüleriniz:
* Baştan çıkartıcı olmak ve üçgenleme yapmak
* Lolita romanını sahnelemek
* Anne baba ve çocuk arasındaki karanlık fantezileri takıntı yapmak
* Özellikle yemek masasında aile sırlarını ortaya dökmek
* Tüm aileden daha uzun yaşamak
* Gülümserken kan ağlamak
* İlkel üreme içgüdülerine boyun eğmek
* Etrafınızdakileri bir pit bull gibi korumak
* Daima yaratıcılığınızı kullanmak
* Etrafınızı güzellik ve tehlike ile kuşatmak

Aile Burcunuz:
ı:r O rman Batakhğı ı:r

232
Eğer 24 Ağustos ile 22 Eylül arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Aralık
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Yay
Ruh Dürtüleriniz:
* Her şeyin cevabını bilen çok bilmiş olmak
* Kira pazarlığında mal sahibini mat etmek
* İpotek parası ile kumar oynamak
* Aileyi terk etmek
* Yaşamak için Avrupa'ya gitmek
* Her yerde yaşamak istemek
* Damarlarınızdaki Çingene kanını onurlandırmak
* Tıka basa Çin yemeği ve pizza yemek
* Şükran Günü'nde veya bayramda hiçbir sorun yokmuş gibi davran­
mak
* Açık pencereyle uyumak
* Tüm aile dinamikleri için bir bakış, anlayış ve perspektif ortaya koy­
mak

Aile Burcunuz:
* Ç atı Pencer e s i *

233
Eğer 23 Eylül ile 22 Ekim arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Ocak
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Oğlak
Ruh Dürtüleriniz:
* Dönüp dönüp soğuklukta güvenlik aramak
* Sönmüş ateşin yanında uyumak
* Sürekli eleştirilmek
* Kendine ait yaşamı olmamak
* Yatağın kenarında anne ya da babanın elinden tutup oturmak
* Her şey için ailenin onayına ihtiyaç duymak
* Mutlaka reddedilmeyi ve terkedilmeyi beklemek
* İstendiğinden emin olmamak
* Duyguların kontrolünü kazanmak ve güvende hissetmek
* Derin güven bağları geliştirmek
* Her koşulda sıcaklığı muhafaza etmek

Aile Burcunuz:

234
Eğer 23 Ekim ile 21 Kasım arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Şubat
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Kova
Ruh Dürtüleriniz:
* Felaket beklemek
* İnsanlara sıkı sıkı yapışmak sonra da onları bırakmak
* Çok kaprisli olmak
* Neredeyse başarısızlığa uğramak ve o deneyimi tekrarlamak
* Çılgın insanlara güvenmek
* Tüm insanlık ailesine açık olmak
* Tuhaf bir belirsizliğe rağmen üstün gelmek
* Gelenekle ilgiyi kesmek
* Görünmek ve ortadan kaybolmak
* Kendi içinden gelen özgürlüğe kavuşmak
* Dahice sezgi geliştirmek

Aile Burcunuz:
tı- Tü t e n Ya n a rd a ğ tr

235
Eğer 22 Kasım ile 21 Aralık arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Mart
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Balık
Ruh Dürtüleriniz:
* Her yerde kendini yabancı hissetmek
* Sarhoş olmak, uyuşturucu almak ya da başka bir şekilde yatakta sız-
mak
* Fikrini belirtmeye müsait olmamak
* Duygusal anlamda tümüyle kafası karışmış olmak
* Alkoliklerin Yetişkin Çocukları'na katılmak
* Öylece vazgeçmek ve bakımevine kaydını yaptırmak
* Kumdan kaleler inşa etmek ve deniz kenarında yaşamak
* Dininizin kökleriyle derinden bir bağ kurmak
* Anne babanızı tümüyle affetmek
* Eğer bir kasırga evinizi alıp götürecek olursa gülüp geçmek
* Her yerde kendini evinde hissetmek

Aile Burcunuz:
* G ecel ey i n O kya nus *

236
Eğer 22 Aralık ile 19 Ocak arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Nisan
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Koç
Ruh Dürtüleriniz:
* Babanızı yenmek
* Annenize her şeyin bedelini ödetmek
* Aileye hükmetmek
* Yalnız yaşamak
* Binlerce kez yeniden başlamak
* Burjuva görüşlerin üstesinden gelmek
* Bütünüyle spontan olmak
* Geçmişi silmek
* Engellere rağmen işi bitirmek

Aile Burcunuz:
* İ ş i B it i r e n S p e r m *

237
Eğer 20 Ocak ile 18 Şubat arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Mayıs
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
Boğa
Ruh Dürtüleriniz:
* Asla bildiğinden şaşmamak
* Dünya üzerindeki en güvenli mahallede oturmak
* Mobilyaları yere çivilemek
* Anne babanızın malı olmak
* Nasıl olursa olsun kendinizi oral olarak memnun etmek
* "Our Love is Here to Stay*" (Sevgimiz Yerleşmek için Burada) şarkı-
sını kişiselleştirmek
* Arazi sahibi olmak
* Bilfiil Cebelitarık Kayası' na dönüşmek
* Kaçmamak
* Güvenlik ile düzenli geliri eş tuhnak
* Daha güvenli ve güvenilir biçimde sürekli büyümek

Aile Burcunuz:
i'l" Oo m uz Kum ba r a *

* George and Ira Gershwin tarafından yazılmış şarkı

238
Eğer 19 Şubat ile 20 Mart arasında doğduysanız
Ana Rahmine Düştüğünüz Ay Haziran
Size "anne babalık" yapmasını isteyeceğiniz kişilerin Güneş Burcu:
İkizler
Ruh Dürtüleriniz:
* Çift cinsiyetliliğe ya da biseksüelliğe erişmek
* Tüm duygusal seçenekleri kullanmak
* Yatakta çok yönlü olmak
* Hile yapmak
* Duygulara derinden kapılmak
* Beş saniye içerisinde duygulardan kurtulmak
* Çelişkilerden keyif almak
* Tümüyle dahil olmak ve gene de çekip gidebilmek
* Aynı anda herkese sadık kalmak
* Yeterli bilgi edinmeden karar vermekten daha iyisini yapmak
* Her şeyin geçiciliğinin farkında olmak

Aile Burcunuz:

239
6
ANNE BABANIZI
SİZ Mİ
SEÇİYORSUNUZ?
•••••••••••••••••••••••••••••

İster Peoria' da veya Pago Pago' da yaşayalım, isterse Victoria dantelleri


ile süslenip püslenelim veya berduş deri paçavralar giyinip kuşanalım,
ailemizin hikayesini oynamak durumundayız. Bunalmış ve kafası ka­
rışmış olarak, amacı ve kökeni çok yıllar önce aile ağacının dibine gö­
mülmüş, eskiden kalma gizemli bir oyunu oynamaya devam ederiz.
Bunu yapmamız gerektiğini biliriz, ama nedenini bilmeyiz. Hepimiz,
sanki sahnede repliklerimizden bihaber, çıplak bir vaziyette duruyor­
muş gibi hissederek baskın olmaya, boyun eğmeye, paraya, sekse, sev­
giye ya da erdeme olan gereksinimimizle boğuşuruz. Gerçek şudur ki
biz eski bir hikayenin parçasıyızdır ve bu hikaye ilk olarak büyük-büyük­
büyük-büyük anne babalarımızın horoskoplarıyla yazılmış, sonra büyük
anne babalarımızın horoskoplarına geçmiş ve sonunda anne babamız
kanalıyla bizimkine aktanlmışhr.
Niye göbeklerimiz üzerinde bu kadar çok düşünüyor, çoktan son­
suza kadar püf! gitmiş olan bir geçmişe kafa patlahyoruz? Var olan iliş­
kilerimizin bilinmeyenleri bizi onları çözmeye zorlar. Yaşamda doyuma
ulaşmak için diğer insanlarla sağlam ilişkilerimiz ve sağlıklı bir öz im­
gemiz olması gerektiğini biliriz.
Bugün nerede yaşadığınız, kiminle birlikte yaşadığınız, hayatınızı
kazanmak için ne yaptığınız -bunların hepsi sizin kendinize ve ilişki­
nizdeki yerinize bakışınızı yansıhrlar. Hiçbiri rastlanhsal da değildir. Bir
erkeğin durup dururken öyle muazzam bir işe girmesi, zilyon dolarlar

240
kazanması ve yalnızca diğer adamdan daha şanslı olduğu için mutlu ve
sağlıklı olması mümkün değildir. Bir kadın yaşamında durup dururken
tam bir doyuma kavuşamaz. Yaşamımızda her ne yapıyorsak bu, dün­
yanın geri kalanının karşısında kendimizi nasıl görmekte olduğumuzun
ürünüdür. Pek çok sayıda deneme ve jilyon tane hata yaptıktan sonra,
sonunda iki devin, anne ve babamızın bugünkü yaşamımız üzerindeki
büyük etkisinin farkına varırız.
Bunu onlar mı yapmışlardır? Kaderin hangi kaprisli cilvesi sizi Flo­
rida, İzlanda ya da İstanbul'a indirmiştir? Cennet aşkına, nasıl oldu da
kendinizi, adı sizin beyniniz olan o yumuşak, ılık, küçük hamur parça­
sını sırasıyla kendilerine oyuncak eden o Bay ve Bayan'ın yanında bul­
dunuz?
Bazıları bunun hiç de rastlantı olmadığını söyler.
Bazıları bunun tam olarak kader olmadığını söyler.
Bazıları onları seçenin siz olduğunuzu söyler.
O anne babayı siz seçersiniz -astrolojinin gerçekliğinin arkasında
bunun yattığını söyler birçokları. Çoğu astrolog bu fikri Doğu felsefesi­
nin belli bir dalından ödünç alır. Hikaye aşağı yukarı şöyledir:
Görünen o ki siz daha önce yaşamışsınızdır. Hatta bir kereden de
fazla. Mezopotamya' da, Atlantis'te, Cleveland'da, herhangi bir yer ve
herhangi bir zamanda. Son yaşamınız sona erdiğinde, elbette herkesin
hep yaptığını siz de yapmışsınızdır. Ölmüş, serbest kalmış, fiziksel bir
bedenin sınır ve sınırlamaları ile mekan ve zamandan özgürleşmişsiniz­
dir. Şimdi geçmiş hayahruzı nasıl yaşamış olduğunuza bağlı olarak ya bir
sürü hoş, yeni yaşam içerisinden seçim yaparsınız ya da fıçının dibinde
kalanlardan almak zorunda kalırsınız. Aslında bu inanışlara göre, insa­
noğlunun dünyasına hiç gelmemiş olmanız sizin için çok daha hayırlıdır.
Eğer yeterince aydınlandıysanız, tüm Evren'le Bir olmuşsunuzdur.
Ama hayır. Görünüşe göre geçmişteki bütün davranışlarımız ve ey­
lemlerimiz, bütün ilişkilerimizin mazisi, bütün ne var ne yoksa, bize par­
mak sallayıp "Yaramaz! Yaramaz!" diyen Birisi'nin büyük defter-i
kebirinde listelenmiş değil, kendi kafamızdadır. Yapmış olduğumuz her
şey bizim zihnimizdedir, dolayısıyla bize bir sonraki dünyada eşlik eden

241
şey kendi düşüncelerimizdir. Merdivenden aşağıya ittiğiniz ne kadar
çok insan varsa, ödemediğiniz ne kadar fazla kredi kartı borcunuz varsa,
ne kadar fazla kendiniz de dahil suistimal ettiğiniz varsa -o kadar çok
geri gelmek ve bunları sonradan temizlemek zorundasınızdır. Belli ki bu
bir cezalandırma olarak değil, yalnızca evrendeki her aksiyona karşı bir
reaksiyon olduğu içindir.
Gene de yeryüzündeki hayat sadece ceza ödemeye odaklanmamıştır.
Güzel şeylerin keyfini çıkartmanız da gereken bir yerdir. Eğer iyi küçük
bir kampçı olmuşsanız, ıspanağınızı yemişseniz, onu yoksullarla pay­
laşmışsanız, tüm hissedebilen varlıkların iyiliği için yaşamışsanız ve
orman yangınları başlatmamışsanız, ruhunuz saf demektir. Bu durumda
bilinciniz açıktır. Ne yaptığınız biliyorsunuzdur, dolayısıyla eğlenceli bir
hayat seçme olanağınız olur. Ya da belki de onu çok yaptınız, ne oldu­
ğunu gördünüz, keyfini çıkardınız, dolayısıyla şimdi artık hiçbir özle­
miniz ve hasretiniz kalmadı. Disney World'e gitmek ya da büyük bir
şirketi hileyle ele geçirmek gibi Yeni ve Heyecanlı Deneyimler için arzu
ile dolup taşınıyorsunuz. Siz tam bir kozmik hiçliksinizdir. Öldüğü­
nüzde, sonunda bu yaşam denen zevk ve acı çarkından özgürleştiğiniz
için memnun olursunuz. Özgürlüğünüzün farkına varırsınız; Olmayan
Denizdeki Olmayan bir İstiridye kadar mutlusunuzdur ve geri kalanımız
yalnızca süreci tekrarlamak ve tekrar tekrar tekrar ölmek için savaşır, se­
vişir, dondurma tıkınır, takdir alma uğruna birbirinin tepesine basar, ve
hastalanır, yaşlanır ve fakirleşirken siz sonsuza kadar Varolmamaya
doğru gidebilirsiniz.
Ama hayır.
İstirahate çekilemeyecek kadar durmak bilmez özlemlerle doluyuz­
dur. Tenin isteklerini, insan dünyasında varolmanın keyfini ve hazzını
özleriz. Tatlı-ve-ekşi insanlık diyarının tamamen müptelası olmuşuzdur.
Dolayısıyla tüm derdi ve acıyı unuturuz. Ta ki biz dünya da başka bir ya­
şama doğru sürükleninceye kadar, dünyasal zevklere olan özlemimiz
hoşgörülemez hale gelir.
Şimdi hikayenin zenginleştiği yer ve önceki sayfalarda anne baba­
nızı sevişirken hayal etmenizin istenmesinin nedeni buradadır. Bu nok-

242
tadaki ölüm-sonrası durumumuzda, zihnimiz öyle uyuşuk ve biz öyle
arzu doluyuzdur ki kozmik bahtiyarlık halini bir kenara bırakırız. Psişik
ru'1lanmız müstakbel anne babalanmızın cinsel cazibelerine kapılırlar, tam da
onlar sevişme anındayken.
Ve burada onlar yalnız olduklannı zannederler.
Sonunda siz haline gelecek o bedensiz varlık, zamanın ve mekanın
belirli bir noktasında sevişen bütün o çiftlerin içerisinde o erkeğe ve o
kadına nasıl ve neden kapılmıştır? Bu ölüm ve yeniden doğma inanışla­
rına göre bu bedensiz konumda tümüyle açık, bilge ve her şeyi bilensi­
nizdir. Sizin için doğru olanın ne olduğunu, ne yapmanız gerektiğini,
aydınlanmaya ve sonunda özgürleşmeye giden yolunuzda size hız ver­
meleri için rehber ve guru olarak kimleri seçmeniz gerektiğini tam ola­
rak "bilirsiniz." Ve bu anne baba da onlardır -kesinlikle öğrenmeniz
gereken derslerin öğretmenleri, rehberleri ve guruları. Ailenizi seçerken,
aynı zamanda ana rahmine düşeceğiniz ve sonunda doğacağınız anı da
seçersiniz. Sahip olduğunuz horoskop hiç de rastlantısal değildir. Sizin
kendi çekimlerinizin ve seçimlerinizin bir sonucudur. Anne babanız yal­
nızca sizin dürtülerinize ve arzularına alet olmuşlardır.
Elbette eğer son yaşamınızda ahlaksız, bencil ve aptaldıysanız, muh­
temelen seçimin dipte kalanlarına çekilirsiniz; tüm müstakbel aydınlan­
mışlar kendilerine anne baba olarak dengeli ve mutlu çiftleri seçecek
kadar akıllıdırlar. Belki de kişi bir yaşamda ne kadar fazla bilinçlenirse,
bir sonrakindeki farkındalığı o kadar fazla olur ve önünde o kadar fazla
seçenek bulur.
Hikayeden alınacak ders şudur: Akıllı olun, uyanın, bilinçlenin ki iş
yeni anne baba seçmeye geldiğinde sersemce hayallere daldığınız, yanı­
nızdaki ile muhabbet ettiğiniz ya da sadece saçmaladığınız için bir çift
budalaya kalmayasınız. Geçmiş meselelerinizi halletmeye, aynı ahmakça
davranış kalıplannı tekrar tekrar yinelemeyi sürdürmemeye ve insan ır­
kına yaratıcı bir katkıda bulunmaya bilinçli bir şekilde ne kadar çabuk gi­
rişirseniz, sizin için o kadar iyi olur.
Bu doktrin, felsefe ya da peri masalı -siz her nasıl görüyorsanız­
anne babayı çok güzel bir şekilde oltadan kurtarmaktadır. Onları seçtiy-

243
seniz o zaman hey, bebek, kendi halhnızı yersiniz. Ve gene de ortada bir
halt yoktur. Eğer onları seçtiyseniz gidilecek yol ortadadır. Onunla ya­
şayın. Seçiminize ve sözünüze katlanın, zorlukları aşın. Neyi değiştire­
biliyorsanız değiştirin, gerisini kabullenin, size verdikleri güzel şeylere
minnettar olun ve başarınızın tüm payesini psikiyatristinize vermeyin.
Ve hayahnızı elinizden gelen en iyi şekilde yaşayın.
Kesinlikle.
Muazzam teori.
Başka birisinin hikayesini dinlerken Anne babanı kabullen. Anne ba­
/1

banı affet," demesi kolaydır. Ancak anne babanızın yaptıklarından ya


da yapmadıklarından ciddi biçimde yaralanan siz olduğunuzda, siz kal­
binizde öyle hissetmedikçe affetme üzerine metafiziksel ve dinsel ne
kadar konuşma yapılsa faydası yoktur. Kadere-karşı-özgür-irade mese­
lesinin yukarıdaki yorumunu hazmedebilseniz de edemeseniz de, ha­
yahnıza devam etmek istiyorsanız, sizi buraya kadar getiren her şeyin
tahninkar bir çözümlemesine ulaşmanız gerektiği konusunda içinizde
hiç şüphe olmayabilir. Ve yalnızca birileri öyle düşünmeniz gerektiğini
söylüyor diye, size affettiğinizi ve unuttuğunuzu düşündürtemeyebilir­
ler. Ve eğer eski yaraları onaramadığınızı düşünüyor, kendinizi sevgi
dolu ve affetmiş gibi hissetmiyorsanız bundan dolayı suçluluk hisset­
menizin hiçbir anlamı yoktur. Acı ve kırgınlığın alhnda, öfke ve hayal kı­
rıklığı düzeyinin derinliklerinde sevgi yatmaktadır. Eğer yeterince derin
kazarsanız, onu bulabilirsiniz.
Bu noktaya kadar bakış açımız, astrolojik söylemle size varlık ka­
zandıran şeyin anne babanız arasındaki etkileşim ve onların ilişkilerinin
durumu olduğuydu. Kendi yaratılışınızdaki suç ortaklığınıza ilişkin
doktrini ister kabul edin ister etmeyin, gene de tüm çatışmalarınızı ve
meselelerinizi uzlaşhrmaya gereksiniminiz vardır. Anne babanıza sora­
cak olursanız, onlar size olanların büyük bir kısmının sorumlusunun
kendileri olduklarını bilirler. Aslında, anne babaların çocukları için ya­
şamlarının ileriki yıllarında yaphkları iyi şeylerin alhnda suçluluk duy­
gusu yatar. Siz de verdikleri acıları onlarla çözümlemeksizin, onları
işledikleri suçlar için affetmişsiniz gibi davranıp, sadece onların sizin

244
için birbiri üstüne iyi şeyler yapmalarına izin veriyorsanız bu şantajdır.
Bununla birlikte, çocuklara anne babalarım olduk.lan gibi kabul etmek ne
kadar acı verirse, yaphklan şeylerle yüzleşmek de anne babalara o kadar
acı verir. Onlan seçmiş olduğumuz fikri bunu pek hafifleten bir şey de­
ğildir.
Sizi bacadan aşağıya hangi güç düşürmüş olursa olsun, her zaman
çatışmaları çözmek ve doyuma ulaşmak için uğraşacaksınızdır. Çektiği­
niz acının çoğu geçmişte olanlardan kaynaklandığından dolayı bunu
dindirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey yoktur ya da çok azdır. Eğer is­
tediğiniz oyuncağı veya sevgiyi almadıysanız ya da aldığınız tür fazla­
sıyla uygunsuzduysa, kendinizi düş kırıklığından kurtarmak için
yapabileceğiniz bir şey var mıdır ki?
İnsanlar bana, "Mike, senin neyin var? Anne olmaya ya da başka bir
şeye mi karşısın? Ailenin kafasına bir balta mı saplıyorsun ya da ne?"
diye sorarlar. Ben de onlara öf, öf be öf derim. Tamam, o konuda, Jerry
Falwell* - ya da Jerry Lewis değilim. İnsan ırkına dahil tüm insanlar gibi
ben de aile fertlerimin bazıları severim, bazılarını düşündüğümde ise
içimden kusmak gelir. Astrolojinin benim ve yıllar boyunca birlikte ça­
lışhğım insanlar için yapabildiği şey ise, ailelerimizin karanlık yönleriyle
yüzleşmemize, çığlıkları duymamıza, başımızın üstünden yarasalar
uçarken çömelmemize, hepsine karşı durmamıza ve diğer taraftan güle­
rek çıkmamıza yardımcı olmak olmuştur.
Örneğin Pamuk Prenses'i ele alın.
Üvey annesi ondan nefret eder. (Elbette, o gerçekte üvey anne değil­
dir, üvey anne tasviri annenin karanlık yönüne işaret etmek için kula­
nılmıştır.) Neden Pamuk Prenses'ten nefret eder? Çünkü kendi
kırışıklıklarını gören herkes küplere biner ve sonra da güzel ve olgun­
laşmakta olan bir çocuğa bakar. Bu konuda kendinizi berbat hissetmeniz
i�in kötü kalpli bir üvey anne olmanız gerekmez. Ama kendisinden nef-

* Amerikan dinci sağının en görünür figurlerinden. Kurduğu kilise, yardım ku­


ruluşları, televizyon vaazları ile ciddi bir din imparatorluğu kurmuş insan. Li­
berallerin, geylerin, lezbiyenlerin düşmanı.

245
ret edildiğini hissetmek katlanılamaz olduğu için, çoğu insan Pamuk
Prenses'in yaptığı yapar -evden ve "üvey anne" ile başa çıkmaktan
kaçar. Etrafını güvenli ilişkilerle -birer yetişkin olarak hala ufak olan ve
durdurulmuş gelişmeyi temsil eden cücelerle- donatır. Modem ifadeyle,
hikayenin adı muhtemelen Pamuk Prenses ve Yedi Meydan Veren
olurdu. Onlar kendi ihtiyaçlarını doyurmak için onu cinsiyetsiz bir hiz­
metkar rolünü üstlenmesi ve çözümlenmemiş genç kızlığın belirsizlik
durumunu sürdürmesi için cesaretlendirirler.
Ancak çocukluğun hep peşimizden gelme konusunda garip yön­
temleri vardır. Bir gün, bir şekilde, o veya bu kılıkta, çocukluk çatışma­
ları ortaya çıkar -bu durumda, kapıda beliren cadı biçimindedir. Pamuk
Prenses o elmayı yiyerek üvey annesinin zehirini kabul etmiştir; kötüyü
içine almış, annesinin göğsünden kötücüllük emmiş ve kendisinin red­
dettiği, nefret ettiği ve korktuğu her şey olmasına izin vermiştir. Ancak
o zaman çocukluğu ölmüş ve Pamuk Prenses bir kadın olarak uyanmış­
tır.
Muhtemelen hikayenin Disney versiyonundan bir daha aynı keyfi
almayacaksınız ve Prens'le olan evliliğinin nasıl gittiğini öğrenmek için
devamını beklemek zorunda kalacağız. Fakat Pamuk Prenses üvey an­
nesiyle (ve dolaylı olarak babasıyla) yüzleştiği için artık bir yetişkindir,
bütündür ve gerçek anlamda iyileşmiştir.
Astrolojik olarak da, ancak horoskobumuza onu bizim olarak kabul
ederek, miras almış olduğumuz tüm iyi ve kötüyle birlikte baktığımızda
çocukluğumuz ölür ve olgun, doyuma ulaşmış yetişkinler olarak uyanı­
rız.

246
7
ÇIKIŞ BURADAN
•••••••••••••••••••••••••••••

Şimdi arhk kim olduklarını, size ne yaphklarını ve sizin için ne yaphkla­


rını biliyorsunuz. Ama onlar bir yana, siz kimsiniz? Bu noktada, anne
babanızın onlar gençken çekilmiş o fotoğrafını alın ve güvenli bir yere
kaldırın. Siz ona bir dahaki sefere bakıncaya kadar, okumuş ve oku­
makta olduğunuz malzemenin pişmek için vakti olacak ve onlara bakı­
şınız büyük oranda değişecek.
Şimdi sıra eğlenceli kısımda, çünkü ağı çözmeye ve herkesin doku­
naçlarını herkesinkinden ayırmaya, beyninizi o aile salamurasında ne
dereceye kadar turşuya çevirdiklerine ve sizin kurtuluş ve özgürlük yo­
lunda başarınızı garantileyebilmeniz için tam olarak ne yapabileceğinize
karar vermeye başlıyoruz. İlk dokuz ayda üzerinizde en büyük etkiyi
annenizin horoskobunun yapmış olduğu aşikar. Sizin henüz bir horos­
kobunuz yoktu. Dolayısıyla siz orada annenizle başbaşaydınız. Onun
başına gelen her şey sizin de başınıza geldi. Minik varlığınızı gümbür­
detmiş olan her ufak dalga, düşünce ve duygu annenizden gelen yansı­
maydı, dolayısıyla onun güzel bir horoskoba sahip olmasını ummuş
olmalısınız. Her gezegen dalgalanması onun kanalıyla sizi etkilemiştir.
Ancak tüm hayatınızın sizin anne babanızı seçişinize ve o ilk dokuz
aya bağlı olduğunu düşünmek kaygı verir. Ve zaten yalnızca onlara bağlı
da değildir. Siz sadece onlar değilsinizdir. Siz onların klonu, onların çıl­
gınca çiftleşmelerinin rastlantısal bir sonucu olmaktan çok daha fazlası­
sınızdır. Sizi birbirlerine olan cinsel arzulan kanalıyla yaratmış, hatta sizi

247
planlamış olsalar da, onlardan bağımsız, ayn, bireysel, yalnız, farklı, sıkı
sıkıya bir siz olduğunuz an gelmiştir.
Ah, taze havanın o canlandırıcı ilk soluğu! Orası ne kadar sıcacık gel­
miş olursa olsun, artık biraz boğucu ve fazla sıkıcı olmaya başladığı an
gelmişti, hele ki o dışarıda bekleyen tüm varoluşun karşısında. Bu ne­
denle orada patlıyor, dalaşıyor, tepiniyordunuz ve büyük macera -
doğum- için hazırdınız. Çıkmanız gerektiğinde çıkmalıydınız.
Ve sonunda oldu. Oldu? Hiçbir şey öylece olmaz. Herhangi bir as­
troloğa sorun. Hepsi size bunun bir plan, kozmik bir plan olduğunu söy­
leyeceklerdir. Sezaryen doğumlar, prematüre doğumlar, ilaçla başlatılmış
doğumlar bile -hepsi olması gerektiği gibidir.
Bir bebeğin doğumun ne zaman olması gerektiğini bildiğine içten­
likle inananlar yalnızca astrologlar değillerdir. Yeri gelmişken, doğumun
ne zaman olacağına karar verenin bebeğin kendisi olduğu fikrini des­
tekleyen bazı bilimsel kanıtlar gerçekten vardır. Çoğu doğal ayarlama­
larda, gezegenlerin uygun konumlan almasıyla bebek "Hoşçakal Anne!"
der ve çekip gider. Suni sancıyla doğmuş ya da operasyonla çıkartılmış
bebekler bir pasiflik duygusu mu hissedeler? Onların özgür iradesi biraz
daha mı zayıftır? Belki de, fakat öyleyse, astrologlar size onların horos­
koplarının da öyle olması gerektiğini söylediğini anlatacaklardır.
Onların astrolojik kusursuzluk görüşünü kabul edebilir ya da etme­
yebilirsiniz, ama bir büyük gerçeği kabul etmek durumundasınız.
Doğum anınız sizin ilk bağımsız anınızdır. Ve eğer astrolojik olarak
bakma yanlısıysanız, gezegenlerin ve yıldızların o andaki pozisyonları­
nın sizin ilk izleniminizi, dünyayı ilk bağımsız algılayışınızı yansıttığı
önermesini kabul edersiniz. Dolayısıyla astrolojik harita annenizden aynl­
dığınız ve onunla yeniden -bu sefer bağımsız ve ayn bir insan olarak- karşı­
laştığınız anın kozmik bir enstantanesini temsil eder. Böylece sizin aynlma ve
bağ kunna konusundaki o ilk deneyiminize dayanan davranış kalıbınızı resme­
der.
Tüm gezegenlerin ve yıldızların o andaki konumlarını bilmezken bile
gizlice kulak misafiri olarak ve ortalığı kolaçan ederek, Necmiye Hala
ile çay içerek ve ağzından laf alarak da birçok şey keşfedebilirsiniz. Do-

248
ğumdan önce neler oldu? Hastanede mi doğdunuz? Evde mi? Babanız
annenizin elini tutuyor, onun alnını öpüyor ve "You Are So Beautiful*" u
(Çok Güzelsin) söylüyor muydu? Yoksa onu iki at arasına bağlayıp elin­
den geleni yapmasını mı söylediler?
Doğum kanalından o geçiş, taze ve nefis dünya havasının ilk leziz
dalgası eşliğinde onunla siz, kendiniz, kendi başınıza olarak yeniden kar­
şılaşmadan önce annenizle olan son temasınızdı. Ve o anın astrolojik
resmi başka hiç kimsenin değil, yalnızca sizin doğum anınızın, doğu­
munuzun, sizin horoskobunuzdur.
Dolayısıyla o noktadan itibaren artık yalnızca onlar değilsinizdir. Sırf
onların kopyası, saplantılarının soluk bir kalıbı, iniş ve çıkışları değilsi­
nizdir. Sizin bu oyuna kattığınız belli bir şey vardır: o büyülü, gizemli
canlandırıcı, o tanımlanamayan, ama Napolyon'u Napolyon ve Bette
Midler'i Bette Midler yapan şey. Astroloji bütün sorunları çözmez veya
tüm çatışmaları çözümlemez, fakat kesinlikle bize güçlü yanlarımızın,
dürtülerimizin, hedeflerimizin ve yaşamdayken anlamlı ve kalıcı bir şey
yapmaya ilişkin arzularımızın şaşırtıcı derecede net, tanısal bir resmini
sunar.
Güneş Burcunuz yalnızca sizindir. Diğer gezegenlerle kuşatılmış ve
onlar tarafından üzerinde değişiklik yapılmış çekirdeğinizdir. O size ait­
tir. Yaşamınıza dahil ettiğiniz yaratıcı fırıldak, çocukluğunuz nedeniyle
yaptığınız adaptasyonlar, sizin kendinize özgü sarmalınızdır. Şu ana
kadar annenizin Güneş Burcu'nu, babanızın Güneş Burcu'nu ve onların
ilişkilerinin sizi nasıl yarattığını okumak sizi tamanuyla çıldırtmış, utan­
dırmış, çileden çıkartmış, depresyona sokmuş ve muhtemelen astroloji­
nin doğruluğu sizi savurmuştur. Mutlaka açılmanıza neden olmuştur ve
kursağınızda ne var ne yoksa masaya çıkartmışsınızdır.
Hatıralar hep canlanırlar. Bir tarçın veya Chanel 5 kokusu, puro du­
manı veya traş losyonu bir duygular ordusunu tetikleyebilir. Gezegen­
lerin belli bir noktaya, doğduğunuz zaman bulundukları yere açı
yapacak biçimde hareket ettikleri her seferde, bir çocuk olarak dene-

* Bir Joe Cocker şarkısı

249
yimlediğiniz sevecenlik ya da zalimlik kendisini gösterir. Bu çoğu zaman
siz onun farkında olmadan, günlük durumların arkasına gizlenmiş ola­
rak meydana gelir.
Ve bağlanhları kurabildiğiniz zaman bile onlarla ilgili tam olarak ne
yapabilirsiniz ki? Geçmişteki her şey su yüzüne çıkhğında onlara bakar,
onları görürsünüz, ama gözleriniz dalıp boş boş bakarak onları iyileşti­
remezsiniz.
Şimdi ateşli çekirdeğinize başvurmamız ve erken yaşlarıruzdaki as­
trolojik etkileri bir avantaja nasıl dönüştürebileceğimizi görmemiz gere­
kir. Kendi hayatınız için faydalanmak ve başkalarının hayahnı zengin­
leştirmek için yapabileceğiniz yaratıcı bir şeyler vardır.
Nasıl ve neden hissettiğinizi, düşündüğünüzü ve karşılık verdiğinizi
bilmek ilk adımdır. Ama işin anahtarı burada ve şimdi harekete geçe­
bilmek, yarayı iyileştirebilmek, üstesinden gelebilmek ve sizi bugünkü
siz yapmış olan her şeye bir öpücük gönderebilmektir. Aynı annenizi ilk
terkettiğinizde almış olduğunuz gibi derin bir nefes almalısınız. Bilinçle
kuşanmalı, geleceğe yönelmelisiniz.
Geçmişi bırakmak -muhakkak. Söylemesi yapmaktan kolay, özel­
likle de o şey ısrarla yakanızı bırakmadığı için. Dönem dönem, durup
dururken birisi masumane bir yorumda bulunur. Hırrr! Kocaman dişli
canavar ayı ortaya çıkar, ya da küüüt! hayali bir balyoz kafanıza iner. Ve
işte arhk bu var olmayan geçmişin içerisine geri sürüklenmemek için var
gücünüzle savaşmanız gereken zamandır. Yolunuza geri dönmek ve iler­
lemeye devam etmek için gereken ışık ve güç için başvuracağınız yer
Güneş Burcunuzdur. Bir sürü göksel etki olaya dahil olurken (bz. Ek A
ve B) Güneş'in olduğu pozisyon sizin seçilmiş yolunuz, her türlü aç­
mazdan çıkış yolunuzdur. O karanlıktaki fener, yaşam gücü ile dolu ol­
duğumuz için hepimizde var olan güçtür. Çatıştığınız ya da kuşkuya
düştüğünüz zaman güveneceğiniz şey Güneş'inizin pozisyonudur. Ne
zaman tercihte bulunmak, seçim yapmak durumunda kalsanız ve öz­
gürlüğe ihtiyacınız olsa o hep oradadır.
Anneniz, babanız ve onların ilişkileri hakkında buraya kadar oku­
muş olduğunuz her şeyi öyle kolayca kafanızdan silmenizin bir yolu

250
yok. Hayata başladığınızda elbette boş bir ekran değildiniz. Muhakkak
ki siz gelmeden önce olanlar onu renklendirmişti. Her ne kadar anne ba­
banız bir orada bir burada ortaya çıkacak da olsa, bu nokta kendinizi ço­
cukluğunuzun tüm etkilerinden ayrı tutmanız gereken noktadır.
Bir kitabı bitirmek için ne garip yol. Bu kitabın son sayfaları Güneş
Burcunuzun astrolojisinin ve -öncesinde ne olmuş olursa olsun- kim ol­
duğunuzu anlatan lezzetli bir metin yığını ile onu takiben basit, basma­
kalıp cevaplardan ziyade üzerinde kafa yoracağınız daha da lezzetli bir
soru listesi ile dolu olacak. Nasıl Yapmalı'lar ve Mutlak Başarı Reçeteleri
nerede? Bundan-İki-Tane-Alın-Ve-Sabah-Beni-Arayın'lar nerede? Onları
burada bulamayacaksınız. Bir kere, tümünün içerisinden biz burada tek
bir faktörü inceledik -bu da Güneş. Astrolojiye yabancı olmayan herkes
bizim körcesine, filin yalnızca bir parçasına dokunmuş olduğumuzu
bilir. Konuya ciddi takılan astroloji canavarları Ek A ve B' de verdiğimiz
daha komplike olan teknik ve tanısal malzemeleri kullanarak daha de­
taylı bir tablo elde edebilirler. Bir de bundan sonraki kısımlarda burcu­
nuzla özel olarak ilişkisi olan bazı diğer gezegenlere de değineceğiz.
Kendi Güneş'inizi, kendi kişiliğinizi, kendi seçeneklerinizi okumak
üzeresiniz. Her bir kısmın sonunda bulacağınız " Üzerinde Düşünülecek
Sorular" sizi keyiflendirecek, güldürecek, ürpertecek ve sonunda sizi
yeni bir kavrayış düzeyine yükseltecektir. Bu sorular kendinize ilişkin
kısımda bulacağınız her şey ile anne babanız ve onların ilişkileri hak­
kında okuduklarınızın çoğunun bağlantısını kurmanıza yardımcı ola­
caktır. Gene de bu kısım yönetimi sizin devraldığınız kısım olmalıdır.
Artık daha fazla birlikte devam edemeyiz. Aksi takdirde, neyin nerede
olduğunu ve ne yapmanız gerektiğini size söyleyen kişi ben olurum ki
-bu da sizi ve sizinle aynı Güneş Burcunda doğmuş olan herkesi aynı
kefeye koyarak kaderinizi belirlemeye kalkan ilave bir kişi daha de­
mektir ve çok saçma olur. Astroloji projeyi tasarlayabilir, ama evi inşa
eden ve döşeyen sizsiniz. Dolayısıyla bu noktada birbirimize hoşçakal
öpücüğü vermek durumundayız. Buradan itibaren arabayı sizin çekme­
niz gerekiyor. İleriye atılın, zincirleri kırın, kanatlarınızı açın ve uçun
- kendi hayatınıza kendi damganızı vurun. Sonraki kısım size ait.

251
Güneş Burcunuz'u aşağıdaki tabloda doğum gününüzü seçerek
bulun. (Burçlann tarihleri yıldan yıla değişebilir. Eğer bir şüpheniz varsa,
bir astroloğa kontrol ettirebilirsiniz.)

Doğum Gününüz Güneş Burcunuz

2 1 Mart - 1 9 N isan Koç

20 N i san - 20 Mayıs Boğa

21 Mayıs - 2 1 Haziran İkizler

22 Haziran - 2 3 Temmuz Yengeç

24 Temmuz - 23 Ağustos Aslan

24 Ağustos - 22 Eylül Başak

23 Eylül - 22 Ekim Terazi

23 Ekim - 2 1 Kasım Akrep

22 Kasım - 2 1 Aralık Yay

22 Aralık - 1 9 Ocak Oğlak

20 Ocak - 1 8 Şubat Kova

1 9 Şubat - 20 Mart Balık

Şimdi Güneş Burcunuz kısmını okuyun.

252
KOÇ
21 Mart - 19 Nisan

Sizin cesur birisi olmanız gerekir -öyleyse neden bazı insanlardan o


kadar korkuyorsunuz? Çok çabuk saldırganlık gösteriyor ve son derece
sevimsiz bir tavıra bürünerek insanlara sanki onlar küçük kardeşleri­
nizmiş gibi davranıyor ve onları hırpalıyorsunuz. Ö te yandan size yakın
olan birisinin tüylerini kabartabileceği düşüncesi bile sizi korkudan tit­
retebiliyor. Sizi kızdıran herkes, sizin neden bu kadar aşırı hareketli ve
öfkeli olduğunuzu bulma konusuna gerçekten kafa yormaya kalksalardı,
muhtemelen büyük bir fincan koyu kahve ile başlayıp içine ellidört
kesme şeker ile üç gram saf kokain ekler ve sokağın etrafında on kez dö­
nerken bunu içerlerdi. Zira siz dünyaya içinizde bu tür bir metabolizma
ile gelmişsinizdir. Aklınızdan yapabileceğiniz ya da yapıyor olmanız ge­
reken kırkiki bin çeşit iş geçmeden orada öylece hareketsiz oturup bir
filmi başından sonuna kadar izleyemezsiniz.
Ufacık şeylere gelince bir fare görecek olsanız sandalye tepesine zıp­
layarak "Aaay!" diye çığlık atarsınız. Ama binanın etrafını alevler sa­
rarsa da hiç düşünmeden ahlır ve komşunuzun kedisini kurtarmak için
alevlere dalarsınız. Siz bir seçerek ayırıcısınız ve herhangi bir hayati du­
rumda kedinin yatağının nerede olabileceğini daima tahmin edebilirsi­
niz. İ mkansız problemleri çözerken canlısınızdır, bir, iki, üç der ve
bulaşıkları bitirirsiniz ki san ışıkları ayarlayıp filme zamanında yetişe­
bilesiniz. Gerçek cesaret isteyen durumlarda sizde gerekli donanım var­
dır -bu ölüm-hücresinde-uzun-uzun-oturup-hayahnızı-gözden-geçirme
cesareti değil, daha ziyade küt! dürüstlüğünüzden şüphe duyma cüretini
gösteren polis memuruna avaz avaz bağırma içgüdüsüdür.
Başkaları ile sürdürdiığünüz savaş içinizde de devam eder. Büyük
ve güçlü, rüzgar kadar özgür, kendi kendini yöneten ve tüm bekarların
en şahanesi olarak mı kalmalısınız? Yoksa birisine yamanıp bağımlı,
bağlı, evli ve evinde güvenli mi olmalısınız? Birisine bağımlı olmama ko­
nusunda ölümüne savaş verebilirsiniz, ama gerçekte yalnızca ağın ar­
kasında topu size geri atacak birisi olduğu zaman mutlu olursunuz.

253
Şehirde rastgele yolunuzu bulmaya çalışmanıza gerek kalmaksızın size
dünyayı gezmenizde yardımcı olacak birisine ihtiyaç duyarsınız. Bu ne­
denle, bir ilişkiye girmek sizi zevkten dört köşe etse de, bir başkasının
hangi filmden hoşlanacağını tahmin etmeye çalışmak size zor gelir, zira
her taviz bağımsızlığını tehlikeye sokar ve sizi yavaş yavaş zayıflatır. Bu­
nunla birlikte, eğer dalaşacağınız bir ilişkiniz, herhangi bir engel veya
sorun yoksa o zaman da inanılmaz derecede uyuşuk olabilirsiniz. Tuhaf
ama, tamamen birisine bağımlı olabileceğiniz gibi gerektiği takdirde yo­
lunuza tek başınıza da devam edebilirsiniz.
Koçların birçoğu bir ilişkinin peşinden koşmakta onu sürdürmekten
daha başarılıdır -bu yüzden bazen elinizdeki malları sizin satmanız ve
bakımını başkasına bırakmanız daha akıllıca olur. Aynı şekilde, bin tane
çocuk doğurabilir ve o hayat kaynağını pompalamaya devam edebilir­
siniz, ama onlara bakmak, altlarını değiştirmek ve büyütmek için bir hiz­
metçi taburuna sahip olmanız gerekir. Günlük hayat sizi öğütüp nohut
kadar bırakır, bu nedenle akıl sağlığınız şöyle dursun, ilginizi ve varlı­
ğınızı koruyabilmeniz için bile gün aşırı limitinizin zorlanması gerekir.
Eğer hayatınız, olması için haykırdığınız gibi sakin ve huzurlu olacak
olursa, o zaman size korkunç bir hayalet gibi gelen rahatlık ortamınızı
bozmak için gürültü patırtı çıkarmaktan geri durmazsınız.
Kendinizi güvende ve rahat içinde hissetmek için tüm hayatınız bo­
yunca çaba sarf edebilirsiniz, ama bunu sağlayınca da depresyona gi­
rersiniz, çünkü artık hayatınız yeterince hareketli değildir. Sizin dinamik,
havai halinizden bazıları çekinerek ayaklarını denk almak isterlerse de
bu sizi sadece sinir eder, çünkü sizi başkalarının sizinle uğraşmasından
daha çok onların önünüzde el pençe divan durması çileden çıkartır. Sizin
gerçekten hoşlandığınız kişiler size karşılık veren ve en azından sizin
kadar huysuz, aksi ve kontrolcü olanlardır. Şimdi "Ben mi?" diye bağı­
racaksınız. "Ben biraz alıngan olabilirim. Ama gerçekte harika bir insa­
nımdır. Hiç kimse bana benim onlara yaptıklarımı yapamaz!"
Cyrano kadar gayretli, Jeanne d'Arc kadar ateşli ve Robin Williams
kadar delisinizdir, size eziyet etmek ve sizinle dalga geçmek oldukça eğ­
lendiricidir, zira birisi size sizin herkese yaptığınız kadar bir kabalık

254
yapma cüretini gösterecek olursa ateşiniz 60 dereceye fırlar. Yine de
tatlı, kibar, son derece medeni ve hassas olabilirsiniz. Genel inanışın ak­
sine, duvar gibi sağır birisi değilsinizdir ve başkalarının yardımına ko­
şabilirsiniz. Kötü bir gününüzdeyseniz, siz çimleri biçerken oraya yatıp
uzanmak isteyenler için bu pek akıllıca olmayacaktır. İnsanlar hemen yo­
lunuzdan çekilecek olursa moraliniz düzelir. Ama tam gaza köküne ka­
dar basmışken, yolunuza daima hızınızı kesecek birisi ya da bir şey çıkar.
Eğer bu trafik polisi ya da eski karınız değilse, tüm lanet olası hayatınızı
onun için yavaşlatmanızı gerektirecek birisidir. İnsanların sizi terbiye
edip ayaklarınızı yere bastırtmalarıru istersiniz, ama restoranda sizi sü­
rekli olarak dürtüp, "Bu kadar yüksek sesle konuşma şekerim," dedik­
lerinde daha çok bağırasınız geiir.
Başkalarına karşı hassas davranmaya gelince, bazen saçınızı tara­
makla öylesine meşgulsünüzdür ki birileri kolunu hızar makinesine kap­
tırmış feryat ederken siz onları duymazsınız bile. Ama bazen de o kadar
dikkatli, o kadar özen gösterir olursunuz ki birisinin omzuna konan za­
vallı arının vay haline! Sonuç olarak, sevdiğiniz kişiler ne zaman şımar­
tılıp gururlarının okşanacağını, ne zaman aptal ve ilkokul çocugu
muamelesi göreceklerini, hatta ne zaman hareket halindeki arabadan atı­
lıp büyümeleri gerektiğinin söyleneceğini asla kestiremezler. Tabii ki tor­
tilla yerken dilinizi ısıracak olursanız restoranda bulunan herkes bundan
haberdar olacaktır.
Eğer beş dakika durup davranışlarınızı gözden geçirebilseydiniz -ki
bir şeyleri analiz etmeye çalışmanın vakit kaybı olduğuna inandığınız için
bunu asla yapmazsınız- hem kendinizle hem de herkesle sonsuz rekabet
içinde olmanızdan ötürü gerçekten de çılgın bir Hun'a ne kadar benze­
diğinizi görebilirdiniz. Sizin en son olarak bir şeytan tırnağı üzerinde ka­
zandığınız zaferin insanların umurunda olduğuna gerçekten ve samimi
olarak inanırsınız. Hareketlerinizin başarmanız gereken şeylerle değer­
lendirileceğini zannedersiniz. Yaptığınız her şeyde rekabet en önemli et­
kendir; bazı Koçlara rekabet sözcüğünü söylemeniz bile onların bilekle­
rini bükmeye kafi gelir. Yalnız kalmaktan öylesine korkarlar ki kavga
pozisyonu almamak veya açık bir meydan okumayla karşı karşıya kal-

255
mamak için ellerinden ne gelirse yaparlar. Bu anlamda, eğer kafanızda
canlandırabilirseniz, Terazilerden bile beter olabilirler. Ama, teniste ga­
lip gelme veya eşinize yemeğin berbat olduğunu söyleme cesaretini gös­
teremeseniz de sporda, sevişmede veya yemek pişirmede gerçekte kimin
daha iyi ya da en iyi olduğunu bildiğinizi kendi kendinize fısıldarsınız.
Baskınlık pozisyonu için yarışmak, ilk olarak bir maymunun arka­
daşlarının kafalarına dinazor kemiği ile vurup lider olmasından beri bir
Koç özelliği olmuştur. Belki de bu baskın olma gereksinimi sizin dehşe­
tengiz otorite probleminizin kaynağını teşkil etmektedir. Koç kadınları­
nın Yeni Çağ'da bile işleri zordur, çünkü erkekler iğrenç şekilde
saldırgan olan hemcinslerine hayranmış gibi görünürlerken, bir kadın
davranışlarında bir damla bile testosteron sergileyecek olsa onu nasıl ad­
landırdıklarını bilirsiniz.
Bu cinsiyet mücadelesi sizin için bir numaralı temadır: erkeğe karşı ka­
dınlar. Bir Koç kadını olarak, saçlarınızı her kısa kestirişinizde militan bir
lezbiyen olarak etiketlenmek istememenize rağmen, kesinlikle çok fe­
minen de görünmemeye gayret edersiniz. Siz Ormanlar-Kraliçesi-Sheena
tipi bir dişisiniz. Hayatta kendi yolunuzu çizmek, kendi yükünüzü taşı­
mak, az da olsa kendi kazancınızı sağlamak, kimseye ayak bağı olma­
mak istersiniz ve sırf kadın olduğunuz için size zayıf ve ikinci sınıf bir
yarahkmışsınız gibi davranılmasını istemezsiniz. Bir Koç erkeği olarak
giydiğiniz renklerden çok eminsinizdir. Koç kadınları gibi, siz de çok fe­
minen olarak düşünülmeyi istemezsiniz ama elbette farklı nedenlerle.
Çoğu zaman maço taktikleri uygularsınız, ama sonra da tatlı sevgilinizi
uyandırmamak ya da kızdırmamak için parmaklarınızın ucunda yürür­
sünüz.
Astrolojide Güneş' in Koç burcunda yükseldiği söylenir. Bu da sizin
güçlü bir direnciniz, canlılığınız, hayata ve yaşamaya karşı saygınızın
olduğu anlamına gelir -bir cenaze levazımatçısı olmaktansa bir doğum
uzmanı olursanız çok daha iyi işler başarabilirsiniz. Buradaki püf nok­
tası, herkese tümüyle yabancılaşmadan kendi yolunuzu çizebilmeniz­
dir. Bu destekçi birisi olmadığınızdan değildir, zira Tanrı biliyor ya, çoğu
zaman fiziksel olmasa da parasal ve duygusal anlamda paylaşımcı ol-

256
manın ceremesini çekmişsinizdir. Olay sadece kendilerine bakabilen in­
sanlara saygı duymanızdır. Sizin savaşınız kendinizi hoşnut etmek ile
başkalarına karşı olan görevlerinizi yerine getirmek arasındadır, yani
kendinden fazla emin "erkek"liğiniz ile başkalarına karşı olan duyarlı­
ğınız -ki bu da bizim geleneksel olarak "kadınsı" olarak adlandırdığımız
bir özellik- arasındaki bir çatışmadır.
Evet, biraz bencil olabilirsiniz, ama sadece kendi ihtiyaçlarınıza önem
vermeniz anlamında. Bu da büyük bir başarıdır, çünkü siz hep başka­
ları için fedakarlıkta bulunursunuz ve şayet kendinize sahip çıkma ko­
nusunda bilinçli olarak gayret göstermezseniz insanlar sizi kullanırlar.
Tamam, kendinize anlamsız yere pahalı olan iki kazak almış olabilirsiniz,
ama eşinize de kayak için bir alın bandı alırsınız. Pastadaki payınız için
hayatınızda ne savaşlar vermek durumunda kaldığınızı pek az kişi bile­
bilir. Ama sevdiğiniz kişilere gelince, her zaman iyi bir savaşçı olama­
mışsınızdır, onun için bunu ögrenmeniz gerekir. Diğer yöne doğru,
insanların taleplerini karşıiamak adına ölçüyü kaçırmış, ama karşilığında
ne almışsınızdır? Kafanızdaki o yara izleri hep aldığınız darbelerin so­
nucudur. Saygın olmayan onca insana kapılar açmışsınızdır, ama tam
olarak kaç tanesi size şans tanımıştır? Yoksa bunu sorma cüretini gös­
termememiz mi gerekir? Gene de, acımasız değilsinizdir. Başkaları için
bir şeyler yapmaktan hoşlanırsınız. Sizi şaşırtan şey ne zaman kendiniz
için bir şey yapsanız, kendinizi suçlu hissettirecek birisinin hemen orada
bitmesidir. Ve size kendinizi suçlu hissettirmek çok kolaydır. Ama ken­
diniz için birkaç güzel iş yapmayı da hak ediyorsunuz doğrusu. Ediyor­
sunuz! Ediyorsunuz! Ediyorsunuz!

'257
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Somlar

• Ailenizin ya da ailede kendi cinsinizin doğan ilk bebeği siz miydiniz?


Şayet değildiyseniz başkalannın adımlannı takip ettiğiniz için okulda
ortaya çıkan sorunlarınız oldu mu ve kendi kendinize kişisel olarak
bir konum kazanmakta zorluk çektiniz mi? Dünyaya geliş sıranız sizi
nasıl etkiledi?
• İnsanları sırf pislik olsun diye mi yenersiniz?
• İlk sattığınız şey neydi ve bunu yaptığınızda kaç yaşındaydınız?
• Kimin yalandan iyi tavırları sizi hasta etmiş olacak ki şimdi her akşam
yemeği sofrasında en az bir kere gaz çıkartma gereksinimi duymak­
tasınız?
• Hiç kimseye ihtiyaç duymayan maço bir kişi olmak için çok mu gay­
ret sarf etmektesiniz?
• Ona benzememek için her şeyi, ama her şeyi yapabileceğiniz birisi
var mı?
• Size "Tatlım, akıllı ol - evlenmeye falan kalkışma!" diyen, fikirlerine
saygı duyduğunuz birisi hiç olmuş mudur?
• Patronunuza neden nanik yapmak istersiniz?
• Ebeveyninizden birine diğerinden daha çok benzediğinizi söylemeniz
gerektiğinde, sizinle aynı cinsiyetten olanı mı yoksa karşı cinsiyette­
kini mi kastedersiniz? Bunu iyice düşünün, zira erkek ya da kadın
olarak kendinize bakışınız bu cevapta yatar.
• Ebeveyninizden hangisi daha erkekti? Hangisi daha kadındı?
• Hangi ebeveyninize daha çok saygı duyarsınız?
• İnandığınız bir şey için sımsıkı durmak ile ruhunuzu sisteme satmak
arasındaki çatışmayı hiç yaşadınız mı? Eğer yaşadıysanız bu durum
çocukluğunuzdaki otoriter bir kişiye karşı duyduğunuz öfke ile ne
kadar ilintilidir?
• Şu sıralar neyin mücadelesini vermektesiniz?
• Kendinizi bağımsız kılmak için bugün ne önlem alabilirsiniz?
• Annenizle olan ilişkinizin bugünkü durumu nasıl?

258
BOGA
20 Nisan - 20 Mayıs

Nereden gelirse gelsin -bebekken ister elle ister gümüş kaşıkla beslen­
miş olun, siz maddi dünya ile ilgilisinizdir, öyle yarın ya da bir hafta
içinde değil, hemen burada, hemen şimdi. Maddiyatçı olmak istemese­
niz de, öylesinizdir. Tek başına para değildir ilgilendiğiniz. Bununla bir­
likte, istediğiniz bir şeyi gördüğünüzde, ona sahip olma imkanınınızın
olmasına mutlaka gereksinim duyarsınız. Unutmayın ki Buda da bir
Boğa idi ve fenafillah/ aydınlanma mertebesine erişmeden önce ve sonra
alışveriş yapma konusunda nasibini almış olması gerekir. Açgözlü ya da
bencil olmanız da gerekmez. Sadece, bir şey� gereksiniminiz olduğunda,
maddi olanaksızlıklardan ötürü bunu yerine getirememe duygusundan
hoşlanmazsınız. Eh, kar fırtınasına yakalandığınızda açlıktan ölmeyece­
ğinizi bilirsiniz. Oldukça iyi bir para karmanız vardır ve bir şeye gerek­
siniminiz olduğunda, buna sahip olabileceğinizden eminsinizdir ve bu
nedenle parasal konular görüşüldüğünde genelde paniklemez ya da
kendinizi sıkıya sokmazsınız. Döviz bozdurma ve vergiler ve benzeri
şeyler çıktıktan sonra elinizde ne kadar para kalacağını hesaplama ko­
nusunda iyi bir kafaya sahipsinizdir, ama gerçek anlamda para tutkunu
değilsinizdir. Kavun ve tuvalet kağıdının o hafta nerelerde indirimli sa­
tılacağını bilir, karides yemek için "her zaman yiyebileceğin kadar ye"
büfesi bulabilirsiniz, ama siz ucuz değilsinizdir. Toptancıdan almış veya
kendiniz yapmış bile yapmış olsanız, harika hediyeler verirsiniz. Kali­
teli oluşunuzla tanınırsınız ve asla ucuzcu biri gibi görünmek istemezsi­
niz. En fakir zamanlarınızda bile üzerinize bir şeyler takıp takıştırır ve
sanki şehir kulübü üyesiymişsiniz gibi ortaya çıkarsiniz.
Gerçekte tam olarak klas sayılmazsınız, çünkü gerçeği söylemek ge­
rekirse, oldukça kaba -hadi kaba demeyelim de- sadece çiğ ve incelikten
yoksun olabilirsiniz. İstakozlu tereyağlarına, çiğ istiridyelere ve kremalı
pastalara (ve bulabilirseniz Dom Perignon'lara) bulanmaktan gerçekten
zevk alırsınız. Dolayısıyla durum gerektirdiğinde klas olabilirsiniz, ama
siz pahalı yünler, ham ipeklerle klas olmaktan ziyade klasiksinizdir.

259
Altın kaplamalı ve sahte şeylerden nefret edersiniz.
Gerçek -işte sizin sevdiğiniz şey. Hava atan ve süslü püslü veya ki­
birli ve başkalarına tepeden bakan kişilerden nefret edersiniz, her ne
kadar kendiniz öyle olsanız da. Paranın her kapıyı açtığı konusunda
hemfikir olsanız da, burada söz konusu olan para değildir.
Pek çok varlıklı insan sade, pratik tiplerdir ve çoğu Boğa burcudur.
Varlıklı olma konusunda, size göre bir insan temel şeylere sahip ise -ya­
şayacak güzel bir evi, kaliteli yiyecekleri, yaraşır giysileri varsa, arada
sırada dışarıda yemek yiyebilir veya seyahate çikabilirse, o insan varlık­
lıdır. Malcolm Forbes olmanız gerekmez. Yine de bir şeyler sahn alma ar­
zunuzu ona gerçekten sahip olmak suretiyle karşılamak çok enfes bir
duygudur.
Sahiplenmek -bu her Boğa'nın doğuştan hakkıdır. "Bunu alacağım,"
diye mınldanmaktan, paraları sökülüp sonra da yeni bir şeye sahip ola­
rak dükkandan çıkmaktan müthiş gurur duyarsınız. Hatta yeni alışveriş
torbasının kokusu bile sizin için coşku vericidir. Ve elinizde kredi talebi
müracaat formu ile dans ederek bankaya girmek ne şahanedir ve banka
müdürü şahane hesabınıza bir göz attıktan sonra size bir torba dolusu
servet teslim eder. Ödeme gücüne sahip olmak harikulade bir şeydir
-ama paranın hatırı için değil. Güvenilir olma duygusu Boğa için en bü­
yük mutluluktur; insanların size güvenebileceklerini bildikleri, geçen
sene nasıl burada idiyseniz seneye de burada olacağınızdan emin ol­
dukları duygusu. İstikrarlı Boğalar için bir daimilik vardır. İnsanlar ba­
zen bu özelliğe gülerler ve bir Boğa'nın bir gelgit dalgasında bile şez­
longda kıpırdamadan oturabileceğini söylerler. Eh, herkesin ufak tefek
acayiplikleri vardır. Hoş, dünya üzerindeki tüm İkizler burcu olanlar ge­
lip gittikten sonra bile Boğa hala oradadır ve arka bahçedeki ızgarada
burger kızartıyordur. Doğru, öyle kolay kolay değişiklik yapmazsınız ve
evet, oraya yedi sene önce taşınmış olsalar bile sokağın aşağısındaki in­
sanları yeni gelenler olarak addedersiniz. Siz bir alışkanlık insarusınızdır
ve bir penguen gibi yaşam için çiftleşirsiniz. Birisi telefon numaranızı kay­
dedecek olursa, bu sabit mürekkeple olabilir.
Batıdaki en hızlı zeka olmadığınız kesindir ve muhtemelen ksilofon

260
kelimesini tek tek harfleri düşünmeden heceleyemezsiniz. Ama eşiniz
daima nerede olduğunuzu bilir, ama siz birlikte olduğunuz insanlar için
bunu söyleyemezsiniz. Bir cismin olabileceği kadar ortada belirgin ol­
duğunuzu düşünmek hoşunuza gidiyor -o zaman niye manipülatörleri
birbiri ardına kendinize çekmekte ısrar ediyorsunuz? Şaşırtıcı bir şey
ama onbin kişilik bir kalabalığın içerisinde size yalnızca gizemli bir ka­
rizmayla sonrasında hatırlamayacağınız her şeyi yaptırabilecek olan o
hipnotik gözlü kişiyi bulursunuz.
Kendinizi çok dürüst ve çok sadık birisi olarak gösterirsiniz, çünkü
bu olmak istediğiniz partner tipidir -her şeyi dışa vuran ve her şeyi söy­
leyen biri. Ama aslında, sizin için esrarengizlik ve/veya gizlilik olmak­
sızın bir birliktelik kesinlikle var olamaz. Eğer kendinize güvenilebileceği
oranda siz de diğer kişiye güvenmek istiyorsanız, niye hep ahırın arka­
sında parmak uçlarıyla sessizce yürüyen insanları seçiyorsunuz? Diğe­
rinin yastık altında neler sakladığı konusunda endişelenerek geceleri
uyanık yatan taraf neden siz olmak zorundasınız? Bu birlikte olmak
değil ki. Neden böyle karanlık, tutkulu, kıllı, terli, artistik Akdenizlilere
kapılıyorsunuz? Seks canavarlarından nefret ediyor olabilirsiniz, ama
kesinlikle onları kendinize nasıl çekeceğinizi iyi biliyorsunuz. Boğaların
karanlık yönü olmadığını hepimiz elbet bilmemize rağmen, bu şüphesiz
sizin karaklık yönlerinizden biridir. Birçok Boğa aylak bir koca ile başa
çıkmak durumunda kalmıştır ve kasabada boynuzlanan birden fazla
Boğa koca olmuştur. Boğa demek büyük İ harfi ile bir İlişki , ev destek
sistemi, okyanus kenarındaki evi taşıyan kirişler demektir. İster orada
Anneler Günü'nde nöbet tutuyor ister üçbin mil ötede olun, bir yerlerde
kararlı biçimde sadık olduğunuzu düşündüğünüz birisi vardır.
Cher ne kadar saçma sapan giyinirse giyinsin (o da bir Boğa' dır) siz
tuhaf ve üşütük değilsinizdir. Bazı Boğalar egzotik bir imaj sergilemek­
ten hoşlansa da siz en çok mutfakta havuç doğrarken, kendi düzenledi­
ğiniz bahçenizde dolanırken veya havuzda sere serpe uzanmışken rahat
edersiniz. Aydınlıkta yaşamak hoşunuza gider, ama böyle söylemenize
rağmen, lanet olsun, bazı ilişkileriniz sayesinde birçok kez gece yansında
kendinizi otobüsün bulunmamanız gereken bir mahalledeki son dura-

261
ğında bulduğunuz olmuştur. Neyse ki daima güvenliği ön planda tutan
birisi olarak, mutlaka köşeden dönmenin bir yolunu bulmuşsunuzdur.
Konfor-odaklı? Şey, evet. Kendiniz ne kadar dayanıklı olursanız
olun, yastık olarak kayaları kullanmaya inanmazsınız. Ama şımarık de­
ğilsinizdir. Kışın sıcak ve yazın serin olmak gerektiğine inanırsınız. Bu
sizi kapitalist bir domuz yapmaz. Kuşkusuz, Tiffany kataloğunun say­
falarını karıştırmaya başladığınızda, istediğinizi unutmuş olduğunuz
tüm o şeyler aklınıza gelir ve bir Boğa'nın açma düğmesine basmak ger­
çekten tehlikelidir, çünkü kapama düğmesi yoktur. Patlayana kadar yiyen
o minik japon balıkları gibi Boğa da zevk olayı bir kere başladı mı onu
sürekli aramaya devam eder. Vücuduzdaki her bir hücre kelle şekeri ya­
layan minik mutlu bir surat gibidir. Bu sizin yalnızca vücuttan ibaret
olup da beyin yoksunu olduğunuz anlamına gelmez. Tenin duyuları si­
zinle yüksek sesle konuşuyor olabilirler, ama onun kendi "bildiği" var­
mış gibi görünmesine karşın siz vücudunuza daima sizin istediğiniz şeyi
yaptırmaya çalışırsınız. Bu ister en son model spor aleti ister diyet içecek
veya meditasyon olsun, çok inatçı bir metabolizma ile daha iyi bir ileti­
şime girmek için çaba harcıyorsunuzdur.
Ve inatçılıktan laf açılmışken, insanlara ne kadar esnek olduğunuzu
umutsuzca göstermeye çalıştığınız durumlar dışında Washington Anıtı
bile sizden daha fazla esneklik sergiler. Boğa'nın inatçı, değişmez, taşın
yüzeyinden altı mil aşağısına çakılmış çelik kazık gibi olduğu düşünü­
lür. Bu sizin işleviniz ve amacınızdır. Siz her şeylerin çadırlarda ve kar­
tonlarda durduğu gece yolcusu bir sirk değilsinizdir. Hayır, kağıt
tabakta ton balığı konservesi yemekten hoşlanmazsınız. Hayır, siz Bay
Yatağa-Dal-ve-Adını-Hatırlayamadığın-ile-Alem-Yap değilsinizdir. Bu
nedenle, içeri dalmak sizin için doğal olarak birazcık daha fazla vakit
alır. Siz hoop! altı uçağına binecek ve orada olacak tiplerden değilsiniz.
(Aceleye getirilmekten daha fazla nefret ettiğiniz bir şey varsa o da açıl­
mış bir davadır. Dolayısıyla düşüncesizce maceralara atılmaktan veya
sevgilinizi vurmaktan veya sağduyulu, temkinli ve mantıklı olmayan
seyler yapmaktan kaçınmalısınız.) Ve evet, inatçısınız. Kullanılmak ya
da dolandırılmak hoşunuza gitmez. Ve etrafta hem sadık hem de finan-

262
sal olarak sağlam bir etli böreği kapmayı arzulayan bir sürü insan var.
Maldan anlayan birden çok minik parazite ev sahipliği yaptığınız ol­
muştur.
Fakat astrolojik olarak Boğa, adeta artık üretimi yapılmayan o güzel
ve dayanıklı mobilyadır -gerçek tuğladan yapılmış ev ve tamamen ev
yapımı malzemeden üretilmiş beyaz pasta-sizinle ilgili şipşak, seri ya da
yapay hiçbir şey yoktur. Dünkü şekli neyse -her birkaç milyon yılda bir
meydana gelen birkaç esaslı kayma dışında- bugün de hemen hemen
aynı şeklini muhafaza eden Kuzey Amerika kıtası gibi sabitsinizdir.
Gene de değişiklik yaparsınız, ama bu değişiklikler hiçbir zaman ufak
değildir ve gelmeleri uzun sürer. Ve geldiklerinde, bazen insanlar pen­
cerelerden aşağıya düşerler ya da ezilirler. Ha, yerinde duramayan Bo­
ğalar da vardır. Hepiniz yüz-yıllık tipler değilsinizdir. Ama korsanlar
ve çingeneler bile iç çamaşırlarını bavula koyarken düzgünce katlamış­
lardır.
Boğa'nın hikayesinde her zaman tecavüz, baştan çıkarma, adam ka­
çırma ve alıp götürülme vardır -bunlar çoğu zaman tatsız ve korkutucu
biçimleriyle değildir. Erkek ya da kadın, Boğalar anne-odaklıdırlar ve
genellikle eski Persephone-Pluton mitini şimdi anlatacağımız güncel­
lenmiş şekliyle tekrardan sahnelemek isterler.
Persephone ve annesi hasat tanrıçası Demeter, Pluton gelip Persep­
hone'yi güneye götürünceye kadar tüm alışverişlerini birlikte yapmak­
tadırlar. Demeter çılgına döner ve greve giderek dünyanın ilk nükleer
kışına* neden olur. Nihayet, bazı tanrısal müdahaleler sonucu Pluton
Persephone'yi bırakır. Fakat yeraltı dünyasının bazı teknik ayrıntıların­
dan dolayı gerçek dünyada bir seferde ancak altı ay kalabilmektedir. Za­
manın geri kalanında ise aşağıda erkek arkadaşıyla kalmak zorundadır.
Bir Boğa olarak, muhtelemelen bu hikayedeki bazı temel parallellik­
lerle çarpılmışsınızdır ve onunla güçlü bağlantılar kurabilir olmanız ge-

* Nükleer silahlara sahip devletler arasında yapılacak bir savaşta bütün nükleer
silahların karşılıklı kullanılmasıyla dünya ve insan üzerinde oluşturacağı etki ve
yeni oluşacak olan yaşam ortamı.

263
rekir. Belki de halletmeniz gereken büyük meselelerinizin olmasının bir
sebebi de budur.
Astrolojide Ay'ın yüceliğini Boğa burcunda bulduğunu söyleriz.
Bunun anlamı Boğa'da özel bir gücü olduğudur ve bir aileye olan büyük
gereksiniminizi -en azından astrolojik olarak- simgeler. Bunun bir açık­
laması gerilere, Yaratılış'ın ilk ateşleri sonrasındaki bir zamana, dünya
olması gereken döner topun soğuduğu ve sabit yörüngesini bulduğu,
lavların kuruduğu ve her şeyin katılaştığı, ardından kayaların ve dağla­
rın oluştuğu zamana uzanır. Siz onu, en yakın komşumuzu (yaklaşık üç
milyar yıl sonra) tanımadan önce, Ay yeni okyanusların dalgalarına hük­
mediyordu. O okyanuslarda önce yaşam yumurtlandı, ardından muha­
faza edildi. Yaşam Tanrıçası devreye sahne kurulduktan sonra girdi,
çünkü o ortaya ancak canlı varlıkları yaşatacak olan koşullar yeterince
tutarlı olduğunda çıkar. İşte, bu B�ğa' dır, bir bitkinin kök salabileceği
zengin toprak, yaşamın içinde tecelli edebileceği ve büyüyebileceği yer
olan rahmin güvenli ortamı. O doğurganlık gücü ve bereketli olabilme­
nin mutlak gücüdür.
Her şeyi elde etmeye gelince, gerçekte kim her şeyi elde edebilir?
Muhteşem vücutları ve yirmidört yaşındaki "dostları" ile gördüğümüz
film yıldızlan mı? İnanılmaz ücretleri ve onlara taparak çığlıklar atan elli
bin tane hayranları ile top oyuncuları mı? Hepsi de hukuk, tıp, işletme
okullarına dizlerini bile çizdirmeden giren beş tane pırlanta gibi çocuk­
larıyla sokağın aşağısında yaşayan Jones'lar mı? Muhtemelen hiç kimse
her şeyi elde etmiş değil, ama elde etmeye çalışacak biri varsa, o sizsiniz.
Bu suç değil. Sonuçta Boğa refahın burcudur. Dolayısıyla belki her şeyi
hak ediyorsunuzdur. Belki nasibinizdir.

264
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Büyüdüğünüz evdeki ve yetişkin ilişkilerinizdeki Pluton-Persephone


mitinin kaynağı nedir?
• Onun izinden yürüdüğünüz Cebelitarık Kayası kimdi?
• Maddiyatçı, paragöz, iş bitirici ve hiç Boğa değilmiş gibi davranmak
yoluyla onu redddettiğiniz işçi sınıfından ya da kapitalist birisi var
mı?
• Yaşamınızda kapı ağzında elli yıl boyunca duran, gülümseyen, acı­
sını gizleyen, herkes için orada olan, köpeği besleyen, oyuncakları
onaran ve faturaları ödeyen bir cefakar ve sadık insan var mıydı?
• Daha serkeş, daha zor erişilebilir, daha az güvenilir, ama çok daha il­
ginç olan bal-tutan-parmak-yalar tipli bir figür de var mıydı?
• Ebeveyniniz tek eşlilik ve önüne gelenle yatma konularının gündeme
geldiği her noktada zıtlaşıyorlar mıydı?
• Çok baştan çıkartıcı bir ebeveyniniz var mıydı?
• Paranın gücünü size ne öğretti?
• Finansal olarak istikrarlı olmak neden sizin için bu kadar önemli?
• Ailenizde ondan daha zengin olmayı istediğiniz birisi var mı?
• Hiç işle sanat arasında bir çahşma yaşadınız mı?
• Hiç tam hepsini elde edecekken elinden kaçırma deneyimi yaşadınız
mı?
• Kendi gerçek değerinizi keşfederken aldığınız en büyük yardım
neydi?
• Kendinize ve etrafınızdakilere daha fazla refah oluşturmak için şimdi
ne yapıyorsunuz?
• Kendi vücudunuzu yaşanacak daha eğlenceli bir yer haline getirmek
için bugün ne yapabilirsiniz?

265
İKİZLER
21 Mayıs - 2 1 Haziran

Belki de her şey taksinin arka koltuğunda üç ay erkenden prematüre ola­


rak doğmanız ve hemen telefon rehberini okumaya başlamanızla başla­
mıştır. Her nerede başlamış olursa olsun, her temaya doğaçlama tarzı
çeşitleme yapmak mutluluğunuz için hayati bir önem taşır gibidir. Siz bu
noktadan yaşamınızın sonuna kadar hiçbir yan tur yapmadan dümdüz
gidecek bir monoray treni değilsinizdir. İkizler nehrinin en az yüz bin
tane kolu ve bu kolların da her birinin yüz biner tane başka kolları var­
dır. Bir yere gitmek için bir rota belirleyip yalnızca oraya gidebilseniz
harika olur, ama siz bu değilsinizdir. Çok çılgın olabilir, hatta bir cena­
zeye giderken yanınıza walkman'inizi bile alabilirsiniz. Ve eğer öylece
bir verandada oturuyorsanız dahi sallanıyor, parmaklarınızı tıkırdatıyor
ya da yoldan kaç tane kırmızı Toyota geçtiğini sayıyor olmanız gerekir.
Bu asabiyet değil, yalnızca sizin sanki yirmi-dört-saat-açık benzin isyas­
yonu gibi çalışan aktif, aktif beyninizdir. İnişleriniz, çıkışlarınız vardır
ve hareket olduğu müddetçe kimyasal uyarıcıya ihtiyacınız yoktur.
İkizler'in ikiz kardeşlerin burcu olduğu varsayılır. Sizin ikiziniz ne­
rede -muhtemelen doğumda mı öldü? Yoksa siz ötekisi misiniz? Siz han­
gisisiniz? İyi olan mı yoksa kötü olan mısınız? Hem, iyiye ve kötüye dair
bu kuralları kafasından uyduran kim? İyi olan parlak, nükteli, sıcak ve
alımlı olur, fevkalade vals yapar, sevgililerinin anneleriyle Fransızca ko­
nuşur, okula gitmeyi sever ve kimin kiminle ve niçin birlikte olduğuna
ilişkin ilginç bir dedikodu ya da yalnızca postacı hakkında minik bir fıkra
ile oradadır -herkes için bir parmak balı vardır. Oysa kötü olan altı ya­
şındayken kediyi camdan dışarıya fırlatmıştır ve kedi oradan baş aşağı
gitmiştir. Tek mesele ortada bir ikiz olmamasıdır. Yalnızca siz ve Gro­
ucho* gözlükleri ile görünmez olan vardır. Herkesin karanlık bir yönü

* Altında takma burun ve bıyık olan gözlük. Bu isim ünlü Amerikalı komed­
yenler Marx kardeşlerden biri olan Groucho Marx'ın tipine olan benzerlik nede­
niyle verilmiştir.

266
vardır ve sizinki de aslında bir başkasınınkinden daha karanlık değildir.
Siz kendinizinkini parlak yönünüzü dünyaya doğru tutarak gizlemeye
çalışır, o esnada da karanlık yönünüzü ayakkabınızdan paspasla temiz­
lersiniz, çünkü onu sevmezsiniz. Ha, o yönünüzü kullanır ve tuhaf dav­
ranırken kuşkusuz onu seversiniz, ama sonra zehrin etkisi geçip aklınız
başına geldiğinde söylediğiniz ve yaphğınız şeylere inanamazsınız. Bu
gerçekten kötü şeyler yaptığınız anlamına gelmez. Ama soğuk, kırıcı ve
mesafeli olabilirsiniz. Hatta daha olay gerçekleşirken kendi sesinizi
duyar ve sanki sağ elinizle ağzınızı tokatlayıp kendinizi susturmak is­
tersiniz. Ama bunu yapmaya çalışhğınızda sol eliniz sağ elinizi iter ve
"Hayır, hayır, devam et. Bırak konuşsun," der.
Karanlık yönünüz ne erkek ne de kadındır -ya da belki her ikisidir.
öyle soğuktur ki, kurbanları acı ile bağırırken o People dergisinin say­
falarını karışhrıp "Kes sesini, okuyorum," diye homurdanabilir. Eğer bir
savaş manzarasının veya korkunç bir kazanın haberini yapan bir gaze­
teci iseniz ve serinkanlı olmanız gerekiyor ise bu çeşit mesafelilik iyi ola­
bilir. Ve bunu yapabilirsiniz. Olağanüstü koşullar alhnda sakin ve sıkı du­
rabilir, tipi varken arabayla dağa çıkabilir, yelkenlinizi boyası tek bir çizik
almadan sarp kayaların arasından geçirebilirsiniz.
Size bozuk bir alet verilsin, daha parmaklar Sarı Sayfalar' a varmadan
siz onu çalışhrmış olursunuz -ya da eğer yapamıyorsanız yapacak biri­
sini biliyorsunuzdur. Birisinin bir tesisatçıya ihtiyacı olduğunda, siz bir
gün önce otobüste bir tanesine rastlamış ve tesadüfen telefon numarasını
not etmişsinizdir. Ve sizin o katıksız beceriniz. Hünerli bir İkizler ağzına
yüz tane çivi doldurabilir, kollarının altında da yirmi tane kereste taşı­
yabilir ve yalnızca tek bir çekiç ile sol gözünün kılavuzluğunda kendisine
spiral bir merdiven inşa edip her yeni basamağa basarak yukarıya iler­
leyebilir.
Gergin, yüzeysel, tuhaf, ahmak, ahlakla ilgisi olmayan -bunlar sık­
lıkla burcunuzla ilişkilendirilen acımasız ve kaba kelimelerin yalnızca
bazılarıdır. Burcunuzun bazı üyeleri anlamsız sayıda yüz estetiği yap­
tırmış, bazıları ise hapse girmiştir, ama bu ille de İkizler oldukları için ol­
mamıştır. İkizler burcu insanları birkaç özel yetenekleri ve acayiplikleri

267
olan normal insanlardır, yoksa kesinlikle hepsi de seri katil değillerdir.
İnanılmaz derecede tatlı ve diplomatik olabilir, etrafınızdaki herkesi is­
tediklerini yapmaları, kendilerini ifade etmeleri, kendileri gibi olmaları
için canlılıkla cesaretlendirirsiniz.
Bu noktada zihniniz çoktan gezinmeye ve muhtemelen siz de genel
tabloyu kavrayabilmek için bu sayfayı taramaya başlamışsınızdır, ama
bunun sebebi zayıf konsantrasyon değildir. Yalnızca burcunuz hakkında
kötü şeyler duymaktan usanmış olmanızdandır. Ve ayrıca konuyu uzat­
madan ve her noktaya değinmeden sadede gelmek için ne mümkünse
yaparsınız. Televizyon seyrederken Noel listenizi yapabilir ve Nazi İm­
paratorluğu 'nun Doğuşu, Yükselişi ve Çöküşü' nü okuyabilirsiniz, ama bu
yanlış bir şey değildir. Mesela işle ilgili ya da romantik bir temas söz ko­
nusu olduğunda eğer lafı dolandırmak ya da zaman kaybetmek istemi­
yorsanız bu önemli bir niteliktir. Bir Japon iş adamları sürüsünü akıcı
Japonca'nızla etkileyebilirsiniz. Onu topu topu yedi günde öğrendiği­
nizi ve kelime haznenizde yalnızca 107 kelime olduğunu bilmeleri ge­
rekmez.
İster bir fincan kahve ister tuvalet isterse de bir sigara (bugünün sağ­
lık düşkünü dünyasında sigara içmek pek moda olmasa da, İkizler ara­
sında yaygındır) için dışarı çıkmak şeklinde olsun, bir yerde fazla uzun
kalmanın yarathğı gerilimi kırmanın bir yolunu bulmak durumundası­
nızdır. Bunu telefonda konuşurken bile otomatikman ve bilinçsizce ya­
parsınız. Son günlerdeki en yakın arkadaşınızla konuşuyorsunuzdur ve
aniden döner çocuklara bir şeyler söylersiniz veya akşam yemeğini ha­
zırlamaya başlarsınız veya kısık seste uzaktan kumanda ile kanal tara­
maya başlarsınız ki haberleri yakalayabilesiniz - ve bir yandan bovling
takımına ilişkin son havadisleri kendinizi vermiş şekilde dinlemeye hala
devam etmektesinizdir. Otobanda Los Angeles'a doğru hız yaparken,
New York'a yapacağınız sonraki seyahati planlıyorsunuzdur. Çoğun­
lukla cebinizde iki yerin anahtarı vardır ve bu yerlerin sakinleri birbir­
lerinin varlıklarını olsa olsa belli belirsizce sezerler.
Fakat ilişkilerde genellikle yaphğıruz gibi, insanları aşağılayıp onları
öylece yaşamınızdan çıkardıktan sonra geri dönüp onlann gönlünü al-

268
maya çalışmanın her zaman işe yaramadığını bilirsiniz. İnsanların sizi ra­
hatsız etmesine katlanamazsınız. Sizden bir heykel ya da konu mankeni
olmanızı -hiç değişmemenizi, tüm yaşamınız boyunca yalnızca tek bir
rolü muhafaza etmenizi- beklerler, ama bu imkansızdır. Şizofren olarak
yaftalarunaksızın fikrinizi değiştirebilmek istersiniz ve deli doktoru ne
düşünürse düşünsün bu mantıksız bir talep değildir. Dolayısıyla insan­
lar sizinle uğraştığında, siz koparsınız. Ve o anda size sanki bu sonsuza
kadar böyle gidecekmiş gibi gelir, çünkü delirdiğinizde öyle delirirsiniz
ki onları bir daha görmek istemediğinizden eminsinizdir. Ama geçer.
Hava yumuşar ve siz genellikle bunu atlatırsınız. Ve dönüp yeniden te­
masa geçmeye kalktığınızda hala öfkeli olduklarını görüp şaşırırsınız.
Çünkü kin gütmeyi sevmezsiniz. Aslında sevmediğiniz şey her şeyin or­
taya döküldüğü ve tartışıldığı sarsıcı yüzleşmelerdir. Ve onun egemen ol­
duğu anlar dışında tümüyle cana yakın bir arkadaşsınızdır. Ne olursa ol­
sun ortada hiçbir zaman gerçek anlamda bir kötü niyet yoktur.
Gidebileceğiniz bir yer, bir blok aşağıda ya da Diyarbakır'da, sizi birlikte
yaşadığınız insanlardan daha iyi "anlayan" Birisirıin bulunduğu herhangi
bir yer var olduğu sürece huzurla, sevgiyle, uyumla ve inançla yaşaya­
bilirsiniz. Dolayısıyla cinsel anlamda önüne gelenle yatan birisi olduğu­
nuz söylenemez. Ancak zihinsel olarak iletişiminiz ne kadar harika
olursa olsun sonsuza kadar tek eşli kalmanızın imkanı yoktur.
Tüm bu bahsi geçenler Güneş Burcunuza olan sadakatinizi gösterir,
çünkü astrolojide İkizler'i yöneten gezegenin Merkür olduğunu söyle­
riz. Merkür Güneş'e en yakın gezegendir ve Güneş'in güçlü çekimi ta­
rafından yutulmamak için hızlı hareket etmek zorundadır. Daima bir
yüzünü gösterir, öbür yüzünün arkası hep dönüktür. Ve onun bütün yılı
yalnızca seksensekiz gündür. Belki de sürekli meşgul olmanızın, hep çıl­
gınca etrafta koşturmanızın, yakın olmayı sevdiğiniz insanların etkile­
rine direnmenizin, karanlık yönünüzü saklamanızın ve deneyimleri
diğer herkese kıyasla en az dört kat daha hızlı yaşamanızın nedeni
budur.
Günü gününe yaşamalısınız, çünkü herkes ancak bunu yapabilir. Ya­
şamda önünüze fırlamak üzere bekleyen çok fazla sürpriz vardır. İnsan

269
değişikliklerle karşılaşmaya hazır ve esnek olmalıdır. Siz hiç uçan/may­
mun iştahlı ya da acayip değilsinizdir. Aslında çocukluğunuzun bir at­
lıkarınca olduğu gözönüne alınacak olursa dikkat çekecek derecede
istikrarlısınızdır. Tüm bu çift kişilikli ve iki-yüzlü, iki-sözlü olma zırva­
ları doğrudur, ama yalnızca konuya eleştirel bakılacak olursa. Şayet sizin
gibi insanların sayısı daha fazla olsaydı, muhtemelen daha mutlu ve
daha aydınlanmış bir dünyamız olurdu. Bir partide rahatlıkla Zsa Zsa
ile birlikte gülebilir ve sonra ardından ona gülebilirsiniz ve bu vefasız, sa­
mimiyetsiz ve aşağılık olduğunuz için değildir. Sadece içinde bulundu­
ğunuz ana ve konuştuğunuz insana kendinizi fazlasıyla kaptırırsınız.
Ama karanlık anlarınızda -her şeyi yapabileceğinizin de farkındasınız­
dır. Sonra da başka bir şehre taşınmaya ve adınızı değiştirmeye mecbur
kalırsınız -ki bu çok da kötü olmaz, çünkü değişikliği sever ve geçmişe
büyülü bir sünger çekip yeniden başlamanın tazeleyiciliğine yürekten
inanırsınız. Evet, eğer dul kalırsanız yeniden evlenmeye bakarsınız ve
bu genelde oldukça çabuk olur, hatta bazen müstakbel eşinize tam me­
zarlıktan çıkarken rastlarsınız. Ama eşinizden de aynı şeyi yapmasını,
yoluna devam etmesini, birisini bulmasını ve mutlu olmasını istersiniz.
Eğer bu bir delilik emaresi ise, varsın olsun.

Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Kaç tane anneniz vardı?


• İlk anınız nedir?
• Araba kullanmayı size kim öğretti?
• Çift kültürlü yaşamaya olan ilginizi nereden aldınız?
• Yaşamınızın ilk beş yılı içerisinde herhangi bir nedenden dolayı ba­
baevinden ayrıldınız mı?
• Büyüdüğünüz ikinci bir ev daha var mıydı? Eğer öyle ise bu kalıbı
şimdi nasıl tekrarlıyorsunuz?
• Onlarla birlikteyken kendinizi aile bireylerinizle olduğundan çok

270
daha rahat hissettiğiniz kişiler var mı şu anda?
• Huzuru korumak adına, bazen sizden minik beyaz yalanlar söyle­
meniz istendiği oluyor mu?
• İnsanların duymak istediklerini düşündüğünüz şeyleri söylemek ko­
nusunda kendinizi engellemek zorunda kalıyor musunuz?
• "Ciddi konuşmalar" siz için hoş olmayan bir zilin çalmasına neden
oluyor mu?
• Kendinizi rahahna düşkün davranmaya kaphrmış buluyor musunuz?
• Çılgın terimi kelime haznenize neden bu kadar sık giriyor?
• Psikolojiye olan yaklaşımınızı bu kadar güçlü etkileyen şey nedir?
• Dini riyakarlık olarak görmenize sebep olacak çifte standartlı bir ah­
laki deneyim yaşadınız mı?
• Şu anda sizi sinirli ve huzursuz kılan bir şey var mı? Eğer varsa, ar­
kasında yatan şey nedir?
• Birden fazla seçeneğe sahip olmak neden size bu kadar önemli geli­
yor?
• Zekanızın keskinliğini neye dayandırıyorsunuz?
• Eğer bir konuşma güçlüğü, işitme bozukluğu veya bir çeşit dil özür­
lülüğü yaşadıysanız - sizce bu nereden ileri geldi ve şimdi üstesinden
nasıl geliyorsunuz?
• Etrafınızdakiler tarafından daha net anlaşılmak ve onlarla daha an­
lamlı bir bağ kurmak için halihazırda ne yapıyorsunuz?
• Bu kitabı okurken bir yandan ne yapıyorsunuz?

271
YENGEÇ
22 Haziran - 23 Temmuz

Bir şeyler sizin göldeki ayı, geceyarısı tek bir sesin, tek bir kıpırtının ol­
madığı, balıkların bile uyuduğu o yeri özlemenize sebep olmuş. Ne bir
ses, ne bir hareket -yalnızca çamların arasından esen rüzgarın çıhrtısı.
Ne huzur! Böyle yaşamak kesinlikle harika olurdu, değil mi? Ve bazen
bu duyguyu neredeyse yakalayabiliyorsunuz, dışarıda yağmur yağar­
ken ve hatta hava durumu sunucusu dışarıya çıkmamanızı söylediğinde
bile. Dünya üzerinde anahtarı deliğe sokma, ön kapıyı açma ve eve gel­
miş olma duygusu kadar güvenli ve sıcacık olan bir şey daha yoktur.
İçeri girdiğiniz anda bütün ev aydınlanır. Hatta sanki çiçekler bile yap­
raklarını çırparlar. Otobanda marizlenmemişsinizidr. Dolular arabanı­
zın tavanından içeriye girmemiştir. Sokak arasında silahlı birisi yolunuza
çıkmamıştır. Eve varmayı başarmışsınızdır. Bu varışın görkemli olması
da şart değildir. Kapıyı açhğınızda fon müziği olarak Yeni Dünya Sen­
fonisi'nin bangır bangır çalması gerekmez.
Ve bu sıkılgan bir münzevi olduğunuz anlamında değildir. Aslında,
çoğu zamanınızda dışarıda kayda değer bir şeyler başarmak için eşini­
yor ve kapışıyorsunuzdur. Siz öyle başkasının alın teri ile geçinen tem­
bel bir beleşçi değilsinizdir. Yalnızca sürekli bir motive durumunuz
yoktur. Bazen içinizden hiçbir şey yapmak gelmez. Sabah kalkarsınız ve
gürleyen bir ayı mı yoksa Tinker Beli' in* bir hindibanın altında gizlenen
üvey kız kardeşi mi olacaksınız hiç bilemezsiniz. İlle de depresyonda ol­
manız gerekmez. Sadece canınız sıcak bir çay ve güzel bir film eşliğinde
evde kalmak ister. Yorganın altında saklanıyormuşsunuz gibi göründü­
ğünüz anlarda aslında yeni fikirlere gebesinizdir ve onlar yumurtadan
çıkana kadar öylece birlikte yatıyorsunuzdur. Birçok Yengeç, anneleri
tarafından nakliyeye hazır paketlerde yumurtlanmış minik yumurtalar
gibidirler, ama henüz varoluş hamlesine pek hazır değillerdir. Bazı Yen­
geçler daha yumurta aşamasında yakalanırlar ve kendilerini evden yola

* Peter Pan'ın arkadaşı olan peri.

'272
kadar gidip postayı almak zorunda olma düşüncesi ile ürperirken bu­
lurlar. Yarından ödleri kopar ve dün için yaşarlar, ama yarın bir sonraki
gün için yaşayacak ve bugün için yas tutacaklardır.
Bazı zamanlar gerçeklerden de elinizi ayağınızı çekersiniz. Ve neden
olmasın? Yaşam çok acımasız ve bazı insanlar çok soğuk ve duygusuz.
Sizin ihtiyaçlarınızı hiç dikkate almıyorlar. Siz öyle bir düğmeye bas­
makla çalışmaya başlayan ve maksimum işlevini yerine getiren bir ma­
kina değilsiniz. Siz insansınız. İçinde bulunduğunuz anın atmosferine
karşılık verirsiniz -iklim, hava durumu, ışık durumu, ısı. Siz yaşayan bir
varlıksınız. Evdeki bir çiçekten pek farklı değilsiniz. Sessizliğe ve huzura
ve sürekli sulanmaya ihtiyacınız var. Ev bunun için icat edilmiştir. Kuş­
ların yuvalan var; tavşanların oyukları var. Ve bir Yengeç olarak gürültü
tolerans seviyeniz doğal olarak oldukça düşüktür. Ondan tümüyle kur­
tulmak için, eğer içi fazla ıssız ve karanlık olmasaydı duyusal yoksunluk
tanklarından* bir tane edinmeyi düşünebilirdiniz.
Birilerinin başının etini yemediğiniz zamanlarda kendi işine bakan,
manyakların yıldırım gibi geçtiği kalabalık bir otoyolun kenarında otu­
rurken fındığın içinden yiyeceğini çıkartmaya çalışan huzur dolu, minik
bir sincapsınızdır. Bir kişinin canı ne zaman isterse yaşam pınarından
huzurla ve doya doya içmesine izin verilmesi gerektiğine ilişkin felsefe­
nizi anlayan çok az kişi vardır. Kaynaklarından istifade edebilmeleri, va­
roluşun koruyucu gücü, yani daima orada olan, bize göz kulak olan,
acıkhğımızda karnımızı doyuran ve istediğimizde bize kucak ve öpü­
cük veren o Varlık ile spiritüel temas kurabilmeleri gerekir. Tüm insan­
ların ihtiyacı olanı alması ve bunun için sizin rahahnızı kaçırmamaları
gerekir.
Buraya dünya üzerine ihtiyacınız olanı almaya geldiğinizi mi sanı­
yorsunuz? Eğer bu doğru olsaydı o zaman her daim sizden yararlanan

* Duyusal yoksunluk tankı insanı o.rtam güıii ltüsü, ışık, insan ilişkileri, vb. gibi
duyu uyarıcılarından soyutlamak amacıyla ve meditasyon, rahatlama ya da al­
ternatif tedavi için kullanılmak üzere ilk olarak 1954 yılında John C. Lilly tara­
fından test amaçlı olarak geliştirilmiştir.

273
akbabalar tarafından iliğiniz kemirilmez, siz de buna delicesine içerle­
mezdiniz. Sizin bencil olduğunuzu söyleyenler de vardır -yalnız kal­
maktan korktuğunuz için insanlara verdiklerinizi öyle ayarlasınız ki size
bağımlı kalsınlar ve sizi hiç terketmesinler. İronik olan Yengeçlerin otuz
kişilik bir akşam yemeği masasında dahi yalnız olmalarıdır. Kimse sizi
gerçek anlamda tanımaz. Gelirler ve kendileri doluncaya kadar sizi tü­
ketirler, ardından hoşçakal. İçten içe yaşadığınız değişimleri kimse far­
ketmez ve siz buna rağmen sakin, sessiz, soğukkanlı durmak ve gülüm­
semek durumundasınızdır. Ne hissediyor olursanız olun, orada umumi
bir çeşme gibi varlık göstermeniz gerekir. Ve bir şey istemek için ağzınızı
açtığınız dakika, sızlanmakla suçlanırsınız. İnsanlar sizden onlann ruh
hallerine göre karşılık vermenizi bekler, ama en ufak bir gereksinimiz ol­
ması durumunda size içerlerler. Dolayısıyla kenara çekilmek ve parma­
ğınızı emmek istersiniz. İstiminiz tükenir. Kimin tükenmez ki. Yeniden
toparlanmanız, kendinizi yeniden onarmanız ve pilinizi yeniden şarj et­
meniz gerekir ki, sonraki elli üç kişi fişini size takabilsin.
Yengeç her zaman ya ihtiyaçlı bir çocuğa bakan ebeveyndir ya da an­
nesinin yaşam sistemine bağlı bir fetüstür. Rahmin sessizliğini ve emni­
yetini ve anne ile çocuk arasında süren sözsüz iletişimi düşünecek
olursanız -Yengeçlerin akıbetinin medyum olmakla sonuçlanmasına şa­
şırmamak gerekir. Minik bir fetüsün Anne'nin küresel kalkanı ile sarıl­
dığında, tümüyle çevrelendiğinde, tehlikeye karşı izole edildiğinde nasıl
hissettiğini (ya da hissetmesi gerektiğini) bir düşünün. Elbette tüm Yen­
geçler çılgıncasına ana rahmine geri dönmeye çabalamazlar -sığabilseler
bunu muhtemelen yapacak olmalarına rağmen. Belki de Yengeç Burcu
kendisine annelik edilmesini istediği kadar annelik etmeyi istemiyordur.
Yerinizden alınıp kucaklanana kadar ağlamak. Yeter ki etrafınızdaki in­
sanlar ağlamanıza izin versinler. Yeter ki siz kendine bunun için izin
verin. Gerçi yapamazsınız. Herkesle ilgileniyormuş gibi davranmakla
çok meşgulsünüz.
Bir Yengeç olarak insanlara sahte anlayış gösterdiğinizin farkındası­
nız -sahte çünkü tüm bu özen gösterme gerçekte içine fazlasıyla sapla­
nıp kalmış olduğunuz alışılagelmiş bir rol. Arenada aslanlarla dövüş-

274
tükten sonra sizin onu elinizde merhem, şifa yağı, çay, bisküvi ve anla­
yış ile hazır vaziyette karşılayacağınızdan otomatikman emin olan glad­
yatörün ayaklarını yağ ile törensel bir biçimde ovmak daima yapmak du­
rumunda kaldığınız bir şeydir. Bazı Yengeçler bu rolü düpedüz fahişelik
olarak tanımlarlar. Dolayısıyla zamanın yansında otomatiğe bağlanmış
gibisinizdir. Hiçbir şey hissetmezsiniz. Özellikle de sizden en fazla şeyi
bekleyen kişi, ihtiyacınız olduğunda size en az veren kişi olduğu için. Ge­
nellikle hayatından bezmiş bir depresif için dengeleyici bir etki rolü oy­
narsınız.
Yalnız yaşamak bir çözüm değildir, çünkü Barbra Streisand şarkı­
sında söylediğinde haklıdır. İnsanın insana ihtiyacı vardır ve bir aile
oluşturmanın amacı etrafınızda sizi tanıyan insanlar olması ve kültürel
ve etnik özellikleri -sosa konan baharatlara kadar- ortak olan nesillerden
doğan bir yakınlık geliştirmektir. Kuşkusuz, aşağılama genellikle aşina­
lıkla beslenen bir şeydir, ama bu hususta her Yengeç'in aşmışlığı bulu­
nabilir: aşağılanmayı yaşamak, zalimin elinden sağ çıkmak, bağlı kalmak
ve aşırı hüsran davranışlarında bulunmamak. Yengeçlerin bayramlar
için yaşadığı düşünülür, herkes masada bir araya geldiğinde, şükür ki yıl
boyunca kimsede bir tümör çıkmamıştır ve tüm erkekler maç seyrehnek
üzere televizyon başına çökünceye, kadınlar da bulaşıkları yıkamak, ku­
rulamak ve kimin hamile olduğunu konuşmak için mutfağa gidinceye
kadar tıka basa yemek yenir.
Elbette ki sizi gökyüzündeki cisimlerin en hızlı hareket edeni ve en
değişkeni olan Ay yönetir. Bu hemen hemen, ister erkek olun ister kadın
sürekli bir adet öncesi sendromu yaşamak demektir. Sonuç olarak, bir
tas çorbadaki erişte kadar çok çeşit Yengeç vardır. Linda Ronstadt'ları­
nız ve Tom Cruise'leriniz olduğu kadar Mike Tyson'larıruz ve Lizzie Bor­
den'larınız da vardır. 28 gün boyunca Ay tüm çeşit duyguların, anıların,
düşüncelerin, arzuların, umutların ve korkuların içerisinden geçer.
Burcunuzda Jüpiter gezegeninin yüceldiği söylenir, bunun anlamı
büyüme ve genişleme gezengeninin orada özel bir gücünün olmasıdır.
Jüpiter'in Yengeç'te yükselmesi demek, büyüme/büyühne becerisi, ya­
ratma/ doğurma/ yavrulama gücü, üreme arzusu, bereketli dünya ile öz-

275
deşleşme, döllenme süreci ve onu takip eden gelişme demektir. Jüpi­
ter'in etkisiyle siz tüm Yengeçler içsel huzur arayışında birleşirsiniz. Ru­
hunuzda bir yerlerde palmiye ağaçlarıyla çevrelenmiş bir nokta, ideal
bir emeklilik ortamı, anların vızıldadığı ama sokmadığı ve tüm doğanın
bir ateşkes anlaşması yaptığı o nadir günlerde içinize dolan zippadee­
doodah* duygusu vardır. Romeo ve Juliet'in bazı versiyonlarında rahi­
bin işleri karıştırmadığına, onların da evliliklerini yaşabildiklerine ve
sürüsüyle çocukları olduğuna; herkesin önünde sonunda Noel Baba'nın
iyilik listesinde yer aldığına; ve bir Büyük Beyaz Balina'nın bile yüzge­
ciyle hafifçe dokunarak yüzüp gideceği anlar olduğuna inanırsınız. Ve
insanları birbirlerinde sebep olacakları kızgınlıklara ve savaş, salgın has­
talık, kıtlık ve kuralık tehlikelerine rağmen bir araya getiren ve onlara
bebekler yaptırtan da budur. En önemli şey yaşamın sürekliliğidir; o hep
sudan çok daha kalın olduğunu söyledikleri kan, Yaratıcı-Evrenimizle
yapmış olduğumuz anlaşmadır ve biz kapıdan içeri çizmelerimizdeki
kan silkeleyerek girerken ocakta ev yapımı bir çorba, şöminede de ateş
bizi bekler.

* Zip-a-Dee-Doo-Dah, Walt Disney'in 1 946 yılına ait "Song of the South" adlı
animasyon filminin şarkısıdır. Daha sonra birçok ünlü sanatçı tarafından da al­
bümlerine eklenmiş ve neşenin sembolü haline gelmiştir.

276
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Hayata bakışınızın bu kadar katı olmasına hangi olaylar neden oldu


da, en akıllıca şeyin hiç büyümemek olduğuna karar verdiniz?
• Evdeki eski sallanan koltuktan ara sıra tüyen/kayıp düşen bir insan
var mı?
• Sizi kim besledi? Sizin farkınızda bile olmayan katı ve duygusuz bi-
risi var mıydı?
• Emzirildiniz mi?
• Yemek yaparken ne hissediyorsunuz?
• Hiper-duygusallık ile süper-donukluk arasındaki kutuplaşmayı bu­
günkü yaşamınızda kim sergiliyor ve bu ikisi arasında bir denge kur­
mak için ne yapabilirsiniz?
• İşin gerçeği, istikrar sağlamak için insanlara güvendiğiniz, ama bunun
sıkça size karşı kullanıldığı mıdır?
• İçerisinde kendinizi gerçekten özgür hissedeceğiniz koşullar neler ola­
bilir?
• Niye sizi hiçbir zaman dinlemeyecek olan bazı koca mızmızlar için
hep orada olmak durumundasınız?
• Ailedeki kadın-erkek rollerine ilişkin sahip olduğunuz görüş karşı
cinsle olan ilişkinizi derinden etkiliyor. Bu cinsiyet tanımlamalarının
kökleri kültürel ve etnik kökeninize mi dayanıyor?
• Şu anda yaşadığınız şehir doğduğunuz veya büyüdüğünüz yer mi?
Eğer değilse orada ne kadar yaşadınız ve orayı neden terkettiniz?
• Çocukluğunuzda çok yer dolaştınız mı?
• Size göre aileyi kim bir arada tutuyor?
• Annenizden miras aldığınız en güçlü özelliği tanımlayabilir misiniz?
• Huzurlu bir sokakta mı oturuyorsunuz? Yoksa matkaplar şakakları­
nızı mı oyuyor? Evinizi yaşanacak çok daha keyifli bir yer haline ge­
tirmek için ne yapabilirsiniz?
• İnsanlara karşı sorumlulukların yarattığı baskıdan dolayı onlara yakın
olduğunuza ilişkin çelişik duygularınız varsa onları yok etmek için
ne yapıyorsunuz?

277
ASLAN
24 Temmuz - 23 Ağustos

Aslan'ı düşündüğümüz zaman aklımıza genellikle sıcak, sosyal zarafet


-kürk şapkasıyla taksiden inen ve kalabalığa el sallayan göz alıcı kadın­
gelir. Aslan, kendi modasını üzerindeki kazak ve streç pantolon ile ser­
gileyen kayak hocasıdır. Çok beğenilmek, puan almak, ilgi toplamak,
farkedilmek ve tabii sonra da alçakgönüllü olmak kesinlikle her Aslan'ın
doğuştan kazandığı bir hakhr.
Gaye sevgi dolu özen, ilgi görmektir. Sevilmeyi sever ve sevmeyi se­
versiniz. Tuhaf olan şu ki, herkesin önünde büyük öpüşme sahneleri ser­
gileseler de çoğu Aslan duygusal yakınlık ile başa çıkamaz. Birçok Aslan
ne kadar ateşli aşık olduğunu, anne babasına nasıl cömertçe ve şükranla
baktığını ya da çocukları için nasıl Paskalya Tavşanı gibi giyindiğini ser­
gilemek için büyük şovlar yapar. Aslan'ın bir başka yönü daha vardır,
daha karanlık bir yön. Doğal olarak, bir Aslan erkeği dünyanın onu ka­
palı kapılar ardında eşinin gözünü morartırken görmesindense, ona
vizon kürkünü giymesi için yardım ederken görmesini tercih eder. Genç
Aslan erkeği evliliğe ayak uydurmakta biraz problem yaşar ve yaşı iler­
ledikçe kendisini liseli kızlara daha yakın hisseder. Aslan kadınları ba­
balarını biraz fazla uzun süre kucaklamışlardır. Ama genelde, erkek ya
da kadın olsun Aslanlar sağlıklı, içten bir sıcaklık göstermek için çaba
harcarlar -sinema önünde birbirlerini sevgiyle öpen bir çift kuzenden
bir kızın omzunda ona sahip çıkan ve diğer adamlara çayırdan uzak durun
mesajı veren kola kadar.
Kendilerinin en azından ebeveynlerinden birinin favori çocuğu ol­
duklarını düşünmek Aslanların hoşuna gider -birisinin göz bebeği, özel
sevgi ve ilgi ile yıkanmış özel kişi. Bir restorana girdiğinizde İsa-Galler­
Prensi-Prenses-Di muamelesi görmek için hepiniz can atarsınız. Başgar­
sonun size masa ayarlamaya çalışırken sendelemesinden keyif alırsınız.
Size en has filetoyu hazırlarken kasabın parmağım doğraması umuru­
nuzda değildir. Nereye giderseniz gidin, dünya bunu bilsin ya da bil­
mesin, siz bir yıldızsınızdır. Ve haddinizi aşıyor veya yüzsüzlük yapıyor

278
veya şişiniyor veya başka bir şey değilsinizdir. Bir Aslan iseniz zaten bir
yıldız olduğunuz doğrudur. Bunu siz bilirsiniz. Geriye kalan tek şey di­
ğerlerinin bunu keşfetmesidir.
Dengeniz yerinde olduğu zaman, etrafa güç ve ahenk yayarsınız. Siz
gemi arkadaşlarınca çok sevilen amiral, etrafı ona tapan çocukları, to­
runları ve torunlarının çocukları ile kuşatılmış aile reisi kadınsınız. Yaş­
lanmaz sadece daha güzelleşirsiniz -ve ne yüz gerdirmeye ne de kel
peruğu takmaya ihtiyaç duymazsınız. Evet, kasık kıllarını boyayıp yir­
misekiz olduklarına yemin eden o boş Aslanlar da vardır. Ama merke­
zinizi bulduğunuzda daha sıcak ve daha akıllı olursunuz, ve yıllar
geçtikçe başkalarına karşı daha nazik ve duyarlı davranmaya başlarsınız.
Cinsel olarak geçerliliğinizi ve arzu edilirliğinizi onaylama ihtiyacı­
nız geçtiğinde, genellikle farkedersiniz ki bir insana kendinizi çok daha
cömertçe verebiliyorsunuz. Çoğunun inkar edecek olmasına rağmen As­
lanlar, kapıdan içeri girdiklerinde onlar için bağıran ve bayılan gençle­
rin var olmasının kendilerine hissettirdikleri duyguyu severler. Bu kişisel
olarak doğrulanma ihtiyacı hem kadında hem de erkekte benzer şekilde
hastalıklı olabilir ve o zaman yaşam bir kazalar/ aksilikler/ talihsizlikler
sirki olur. Bir keresinde bilge bir kişi insanın bir Aslan'la seviştiğinde
bunu her zaman farkedeceğini, çünkü orgazm anında Aslanların kendi
adlarını haykırdıklarını söylemiştir.
Aslanlar toplumdaki cinsiyet rolleri konusunda çok bilinçli ve çok
duyarlıdırlar, dolayısıyla herifler gerçek heriflerdir, o bira reklamlarında
gördüğünüz cinsten. Ve kadınlar çoğunlukla öyle " feminen" dirler ki ban
terkettiklerinde arkalarından mekanı gül, papatya ve östrojen kokusun­
dan arındırmak için buharla tütsülemeniz gerekir. Erkekler zayıflık gös­
termekten korkarlar ve kadınların da fazla güçlü olmaya karşı önlem
almaları gerekir, çünkü bunlardan birisi olarak etiketlenirler. Kazak er­
keklik konusu Aslan kişiliği için hayati önem taşır.
Onur bir başka devasa konudur sizin için. Sözünde duran bir insan
olarak bilinmek istersiniz ki aynı şekilde çocuklar ve bankalar da size
güvenebilsin. Sağlam kişi imajı oluşturabilmek ve kendinizin som alhn­
dan bir heykeline dönüşebilmek için çok zaman harcarsınız. Elbette alhn

279
kaplı Aslanlar da vardır. Onlan her zaman saptamak mümkün değildir,
çünkü sahte Rolex'leri gerçek gibi durur ve genellikle oldukça iyi aktör
ya da aktrislerdir, ama onlar sahş konuşmalarını yedeklemezler ve mal­
lan yüklemezler. Aslanlar kendilerini bir şeyler satmaya adamışlardır,
ama eğer siz ziyadesiyle evrimleşmiş bir Aslan iseniz, bunun herkes için
daima bir kazan-kazan durumu olmasını sağlarsınız.
Sporculuk sıralamasında üstünlüğünüz olmadığında, gerçekten ber­
bat bir kaybedensinizdir ve istediğinizi elde etmek için Mussolini tak­
tiklerine başvurursunuz. Bazı Aslanlar Monopoly' de hile yapmaları,
itirazla karşılaşınca da oyunu terk etmeleri ile tanınırlar. Ama basketbol
sahasında veya yatakta yaşam rekabetçi ve eğlenceli olmalıdır.
Kuşkusuz ilgi odağınız kendinizsinizdir. Daima kendinize, kendinizi
memnun etmeye ve insanları memnun edecek olursanız onların sizin
hakkınızda ne düşüneceğine dikkat edersiniz. Her ilişkide Baş Sevişen
pozisyonunuzu korumakla fazla meşgulsünüzdür. Daima Bir Numara
olmak istersiniz ve seçim z.amanı o oyları toplamak için gereken ne varsa
yaparsınız. Baskın ve acımasız olabileceğinizi biliyorsunuz -ama genel­
likle sadece acılı bir zevk noktasına kadar.
Başlangıçta ne kadar geri planda ve hizmet eden olursanız olun, so­
nunda adi ve fuzuli işleri bir diğer kişiye yaptırmaya başlayacaksınız­
dır. Siz doğuştan bir lidersinizdir. Dolayısıyla eğer sevdiğinizden size
bir bardak limonata getirmesini kibarca isterseniz, bunun bir emir ol­
duğu belli olmaz. Bir kişi Aslan'ı ilişki içerisine odaklanmaya, rotaya ve
güce ihtiyacı olduğu zaman çeker. Siz bir kılavuz ışığı sağlarsınız. İşler
kontrolden fazla çıktığında, kaotik, taşkın ya da çılgınca bir hale geldi­
ğinde bir Aslan'la ilişkiye girme zamanı gelmiştir. Birisinin bir hocaya,
guruya, patrona ya da Führer' e gereksinimi olduğunda Aslanlar orta­
lıktaki-büyük-danışmanlardır. Sağlıklı bir ego modeli, bir takım pren­
sipler, çalışacak bir zemin, sağlam bir temel ve tutarlı bir duygusal yaşam
sunabilirsiniz. Dayanıklılık ve güç verebilir ve her ilişkinin bel kemiğini
oluşturabilirsiniz.
Hoşunuza gider, kuşkusuz. Turşu kavanozunu açabilen ve arabayı
çalıştırabilen kişi olmak hoşunuz.a gider. Ve eğer bazı kişiler sizin kont-

280
rolcü, katı ve diktatörce olduğunuzu düşünüyorlarsa, bu onlann prob­
lemidir. Siz kendi yaşamınızda öyle olmak durumundasınız. Başlangıçta
tümüyle sorunsuz ve mükemmel gibi görünen durumlann içerisine doğ­
ruca daldığınız mutlaka olmuştur. Sonra, hoop! halılar ayağınızın altın­
dan birden çekilir. Bunun sizin hatanız olduğunu söyleyebiliriz ve bir
dereceye kadar da öyledir, ama gerçekten çılgın insanlarla çılgın dene­
yimler yaşamışsınızdır, dolayısıyla yolunuza yeni bir garip olayın ya da
kişinin her çıkışında kendinizi kontrol etmelisiniz.
öyle her zaman insanlara güvenemezsiniz. Onlardan beklenmeye­
nin dışında hiçbir şey beklememeyi öğrenmişsinizdir. Ve ironi her şeyi
normal tutmaya çalışmanızdır. Ama dışarıdaki çim ne kadar hoş görü­
nürse görünsün, evin içerisinde bir hayvanat bahçesi vardır. Beklenme­
dik saçmalıkları ve bütünüyle ihtimal dışı olan talihsizlikleri önceden
tahmin etmeyi ve tehlikeli kasırgalarda yolunuzu bulmayı, korkulu an­
larda sımsıkı kendinize tutunmayı, bir çizgiyi gelişigüzel aşmamak ve
bir uçuruma düşmemek için adımlannıza dikkat etmeyi ve kayalık, sığ,
imkansız boğazlarda geminize manevra yaptırmayı öğrenmek duru­
munda kalmışsınızdır. Tamamen akılsızca olan durumlarda soğukkan­
lığınızı yitirmemeniz gerekir, çünkü suratınıza ne zaman bir pizza
yiyeceğinizi bilemezsiniz.
Dolayısıyla eğer manipülatif ve kendini düşünen biri iseniz bunun
iyi bir sebebi vardır. Evet, antika ve ve kopuk tiplerle olan ilişkilerden na­
sibinizi almışsınızdır. Ve sanki onlar sizi bulurlar, çünkü bir tür nor­
malleşmeye ihtiyaçları vardır, öte yandan tutarlılığa kavuşabilmek için
yapmalan gerektiğini bildiğiniz tüm o değişiklikler zorlarına gider. So­
nunda sırf sizin dediğinizi yapmak zorunda olmadıklarını kanıtlamak
için sizi perişan etmeye çalışırlar. Ve bu saçmadır, çünkü siz onlann ya­
ranna olacak şeyin en doğrusunu bilirsiniz. Ve o asil bağlılık anlayışı­
nızla, başkalarında bulmayı umduğunuz güvenliği sonunda siz onlara
sağlarsınız.
Öte yandan, kendinizi bilmenizden kaynaklanan kısıtlamalardan sizi
çekip almaları için başka insanları kullanmaya meyillisinizdir, çünkü
sizin düz ve kare/ ciddi ve katı olduğunuzu düşünenleri şok etmek ho-

281
şunuza gider. Dolayısıyla temelde terbiyeli ve biraz çekingen olmanıza
rağmen, dünya dışı bir canlı ile ilk evlenen Dünyalı olursunuz. Ve anı­
larınız yayınlandığında, toplumun direği olmaktan skandal objesi ol­
maya geçmek ve ardından gene geri dönmek şeklindeki dalgalanmaları
ortaya dökeceklerdir.
Unutmayın ki siz Güneş tarafından yönetiliyorsunuz, o nedenle sizin
kozmik göreviniz herkese sürekli sıcaklık ve ışık sağlamak ve onlara
hayat verecek olan besini temin etmektir. Aynca bunun sevgi dolu ku­
cağınız tarafından sarmalanabilecekleri kadar yakın ve kişiliğinizin gücü
ile ölümcül bir biçimde ezilmeyecekleri kadar uzak olması gerekir.
Bir bayan ya da bir bay için deri ceketinizi çamur gölünün üzerine se­
recek, (kazanın ya da kaybedin) rakibinizin elini sıkmak için ağın üze­
rinden atlayacak ve kredi kartınızın limite dayanması riskine rağmen he­
sabı ödeyeceksinizdir. Kendinizi tümüyle siz mi yarattınız, hiç yoktan?
Belki de kendinizi yeni baştan kendi imgenize göre biçimlendirmişsi­
nizdir ve Tanrı olduğunuzu düşünmenizin nedeni de budur. İ majınıza
fazla mı düşkünsünüz? Bazıları öyle düşünüyor. Gene de sevginizi biri­
sine yönelttiğinizde bir galon taze-sıkılmış-portakal-suyundan daha bes­
leyicisinizdir. Herkesin sizi sevmesi bu yüzdendir, bunu kendiniz öyle
zannediyor olsanız bile. Doğru, bu sizin minik hatalarınızdan biridir.
Herkes tarafından sevilmek istersiniz. Diğer taraftan hatalarınız da bü­
yüktür..

282
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Tek çocuk muydunuz yoksa yalnızca öyle olmasını mı dilediniz?


• Şu anda birisinin aşkının değişmez objesi misiniz ya da çare olarak
daima yıkıcı öfke nöbetlerine ve olumsuz davranışlara mı başvuru­
yorsunuz?
• "Normallik" istek uyandırıcı gibi görünürken neden aynı zamanda
da boğucu ve atıl geliyor, aklınıza gelen bir sebep var rru?
• Bütün büyük ilişkilerinize istikrar ile isyan arasındaki çabşmalar girer
mi?
• Hiç baştan çıkarıcı, delibozuk insanlarla ilginiz oldu mu?
• Ensest ve çocuk tacizi hiç ilginizi çekti mi?
• Patlamaya hazır, zapt edilemez bir ego ile başa çıkmak zorunda kal­
dınız mı?
• İlginç fakat güvenilmez insanları çekici buluyor musunuz?
• İlişiklerinizde bir taraf değişmez, diğer tarafın ise ne yapacağı belli
olmaz mı?
• Güç savaşlarına girer misiniz?
• Herhangi bir ilişkide ikide bir "evlenilme" ve "bırakılma" duygula­
nımını hiç yaşadığınız oldu mu?
• Güce ve zayıflığa ilişkin erkek-kadın meseleleri sizin için neden bu
kadar önemli? Bunları en iyi nasıl çözümlüyorsunuz?
• Dün kendinizi bir kontrol savaşına soktunuz mu?
• Tüm ilişkilerinizin daha kalıcı ve sevgi dolu olmasını sağlamak için
bugünden tezi yok ne yapabilirsiniz?

283
BAŞAK
24 Ağustos - 22 Eylül

Etrafınıza bakın veya çocukluk evinizi düşünün. Yaşamınız bir piknik


gibi olmadığı için suçlayabileceğiniz bir yığın insan bulursunuz. Ama
boşa vakit harcamayın. Üstünüze kir göstermeyen bir şey giydiğinizden
emin olun ve sorumluluğunuzu yerine getirmeye hazırlanın. Geç yatma
konusuna gelince unuhın gitsin. Kendiniz için üzülmeyin, çünkü siz Jac­
kie Onasis ya da Mick Jagger değilsiniz. Bir Başaksanız hayat sadedir.
Hasat toplar, karnınızı doyurursunuz. Nokta.
Vazife başında olmanız, daima düşünmeniz, daima daha iyi bir fi­
kirle ortaya çıkmanız gerekir. Belki de içinizde derinlerde bir yerlerde
margaritayla sızmış ve ağacın alhnda uyuyakalmış bir aylak olduğunu
bildiğiniz için bu kadar çok çalışıyorsunuzdur. Güzelce ve yüksek sesle
terlersiniz ki dünya sizin pek eğlenmediğinizi bilsin.
Bütün Başaklar muazzam bir özdisiplin potansiyeline sahiptirler. Ba­
şakların hepsi de son ev yapımı kız izci kurabiyeleri değillerdir. Hepiniz
beyaz sabun kadar saf ve doğal değilsiniz. Burcunuzun birçok üyesi si­
gara, içki içer ve parmaklarını sokmamaları gereken yerlere sokarlar. Ha,
hepinizin yulaf ezmesi ve şafakta bisiklet sürme dönemleri vardır, ama
belli koşullar altında diğer herkes kadar tembel ve rahatınıza düşkün
olabilirsiniz. Eğer uyuşturucu, alkol ya da şeker bağımlılığınız ile ken­
dinizi dağıthysanız, geçiminizi sosyal yardım geliri ya da başkalarının
parası ile sağlıyorsanız, o zaman Başak kartınızı geri verin.
Tüm hayatları boyunca kendi ağırlıklarının dört yüz misli bayat ek­
meği yanlarında taşımaktan başka hiçbir şey yapmayan o karıncaların
hepsi birer Başak'tır. Dostlarınızın taşınırken yardıma ihtiyacı varsa, ku­
tuları merdiven basamaklarından indirmeye oradasınızdır. Eğer ara­
bayla bir yere bırakılmaları gerekiyorsa, sileceklerin ardından pürdikkat
yola bakıyor, sağanak alhnda yavaş yavaş yol alıyorsunuzdur. İnsanlar
sizi kullanıyorlar demek hafif kalır. Bir Başak doğur, o zaman çocuk üni­
versiteye gidene kadar bir özel hizmetçiye ihtiyacın olmaz. Eğer mavi
yakalı (işçi) geni diye bir gen varsa, bu Başak' ta bulunur.

284
İnsanlara yaşamlarını kolaylaştırmak ve iyileştirmek için etkili öne­
rilerle yardımcı olmayı seversiniz. Tavsiyenize uymazlarsa Tanrı yar­
dımcıları olsun. Sizinle teması olan herkes eti taze tutan o dondurucu
havayı kesinlikle deneyimlemiştir. Vatikan'ın dünyaya saldığı en sevgi
dolu, en yumuşak günah çıkarma papazı olabilirsiniz. Sonra aniden şef­
kat pınarı kuruyup bir anahtar bükümü ile kapanabilir ve tısss! aforoz!.
Günahkarları bir bakışla bitirir ve birkaç lafla tabladaki küle çevirirsi­
niz. Onları tövbe ederlerken seyretmek hoşunuza gider. Öylece oturur
kızgınlıkla örgü örer ve nakış işler ve nefesinizi tutarsınız, ta kisonunda
dudaklarınızdan ben-sana-söylemiştim patlaması fırlayıncaya kadar.
Hayatlarına asla bir erkek girmediğinden emin olabileceğiniz, en ufak
suçta avucunuza cetvelle vuran, evde kalmış bir ilkokul öğretmeni gibi­
sinizdir. Başkaları yeri geldiğinde eğlenirken hemen cezai önlemlere baş­
vurmazsınız, ama mekana girişinizi zamanlamayı öyle iyi bilirsiniz ki
tüm ışıkları aydınlatır ve tutkulu bir öpüşmeyi yanda bıraktırırsınız.
Sizinki insanların kişiliklerini değiştirmeleri, patolojilerinin dışına
çıkmaları ve bütün, mutlu ve normal olmaları için ne yapmaları gerek­
tiğini anında görebilme becerisidir. Elbette bu yolu siz çoktan katetmiş­
sinizdir. Siz genelevde kokain çekerken yakalanmazsınız. Eğlence
anlayışınızın makul bir sınırı vardır. Kendinizi asla tümüyle ve bütü­
nüyle rezil etmezsiniz ve hatta elleriniz havada bisiklet kullanmazsınız.
Evet, doğru. Kesin. Bütün sisteminiz sade bir yaşam, iri bir dilim köy ek­
meği, ardından tarla sürmeye devam için tasarlanmıştır. Sizin çok pra­
tik, çok düzenli, çok ihtiyatlı olmanız gerekir.
Evet, kesin. Doğru. Herkes gibi siz de, bir Büyülü Kişi'nin terleyen al­
nınıza bir havlu koyacağı ve elinizden tutup plaja götüreceği fantezisine
direnemezsiniz. Kendinizi sıkıcı bir insan müsveddesi, bir klon, bir vı­
zıltı, çarkta dönen bir kemirgen gibi görürsünüz. Küçük gergin dünya­
nıza parmağını uzatacak olanları korkutan, bütün düğmelerinize basılı
şekilde yola koyulursunuz, ancak vazgeçmek ve bırakmak için gizliden
gizliye ölüp bittiğiniz için çok geçmeden herhangi birisinin mest olmuş
oyuncağı oluverirsiniz.
Cinsel açıdan Başaklar eğlenceli olabilirler, özellikle de diğer kişinin

285
o gece daha sonraya bir başka randevusu daha varsa. Oldukça çabuk tü­
kenirsiniz ve fazlasıyla tutkulu olmanıza rağmen, beyninizi boşaltıp se­
vişme sahnesine bütünüyle çıkamazsınız. Genellikle diğer kişinin
girişken taraf olması gerekir ki siz de sanki bu ilk seferinizmiş gibi davra­
nabilesiniz. Sevgililerinizin kollarına atılır, onlara taparsınız, fakat bir
süre sonra kendinizi tutamazsınız. Onların perfomansını değerlendir­
meye başlarsınız ve tam o esnada zihninizde açılış sahnesi bu olan kendi
aşk romanınızı yazıyorsunuzdur.
Şüphesiz rahat olmayı ve keyfine bakmayı bilen birçok Başak da var­
dır. Saman arabasında daima sürücüyü lafa tutmak için önde oturup
sonra da iyi vakit geçirdiğinizi iddia etmezsiniz. Ama bir kadehten sonra
hamile kalma korkusu sizi hep tetikte tutar. Boş eğlence gerçekten size
göre değildir ve önünde sonunda bununla yüzleşirsiniz.
Gene de yaşam sizin için sadedir. Bir şey vardır ya da yoktur ve ör­
tülü olanı, kurnazlığı, inceliği pek kavrayamazsınız -işlerin kesinlikle
vıcık vıcık ve bulanık olduğu ve açık olmayan her şeyin orada bulun­
duğu o duygu havuzunun derinliklerinde sık sık boğulmanız da bu yüz­
dendir. Hepsinden önemlisi üretken olmak zorundasınızdır. Siz hasat
zamanı tarlanın kenarında öylece oturup açıkta içmeyi başaramayan çift­
çisinizdir. Aklınızdaki yegane şey daha ne kadar toplama ve kutulama
işi kaldığıdır.
Ne olursa olsun işlevselliğe kendinizi adamışlığınız bazen kendisini
soğukluk ve duygusuzluk olarak gösterir. Bir sevdiğinizi yitirdiğinizde
mezarlıktan doğruca ofisinize gidebilirsiniz. Acınız sonradan çıkar. Fe­
laketten bir ya da iki yıl sonra iri kurdeşen dökersiniz. Ve işte stresle başa
çıkma yolunuz -her şeyi somatize etmek*. Vücudunuz tüm psikodra­
malarınızın sahne arkasıdır.
Damarlarınızda akan o sağlıklılık duygusu hoşunuza gider ve bu
duyguya sahip olmayı sihire bırakmazsınız. Başakların saplantı düzey­
leri farklılık gösterir ve bazı Başaklar bir parça kırmızı etle aynı odada
kaldıklarında bile tıbbi maske takarlar. Çoğu Başak genelde sağlıklıdır ve

• Stresi fiziksel belirtilere dönüştürmek

286
kemik kanserini, cüzzamı fazla aklına getirmez. Asıl sorun herhangi bir
şey, en ufacık bir şey ters gittiği takdirde başlar. Yanıp sönerek aksaklık
işaret veren bir sarı ışık, bir şeytan hmağı ve tüm gece Loui�e Hay'i oku­
yup tekrarlayarak ayaktasınız.
İnsanları kendinize çekersiniz, çünkü onlara kendilerini geliştirmeleri
için 203 tane yapılacaklar ve yapılmayacaklarla şekil ve yapı kazandı­
rırsınız. Bazıları da size kapılırlar, çünkü kabahatleri için kırbaçlanma­
ları, kendilerini zayıf, bayağı ve yetersiz hissetmelerinin sağlanması
gerekir. Onlara aklı selimliklerini geri kazandırırsınız, ama bedeli ağır­
dır. İnsanlar alkollü araba kullanırken yakalandıklarında ya da başla­
rından kaotik bir ilk evlilik geçtikten sonra size gelirler. "Ben kayıp
vakanın küpüyüm ve vahim bir biçimde bir özel gardiyana ihtiyacım
var. Ne yaphğımı bildiğime güvenmiyorum!" diye haykıranlar genel­
likle kendilerine rehberlik edecek bir Başak bulurlar. Ve güm! sanki büyü
yapılmış gibi oradasınızdır, cetveli sessizce avucunuzda şaplatıyorsu­
nuzdur.
Affetme departmanında pek iyi değilsinizdir, ama inanılmaz dere­
cede içten ve alçak gönüllüsünüzdür ve tanıklık ederken ya da bir mü­
kemmellik ödülü almaya kalkhğınızda utanarak kızarırsınız.
Dünyanın dingilinin dönmesini sağlayanlar Başaklardır, çünkü di­
ğerleri uyuyup kalırken ya da uykuyla geçiştirirlerken Başak kuşları
uyandırıyor, kahveyi pişiriyor ve ateşe kömür atıyordur. Becerikliliği­
niz, duygusal bir karmaşa atmosferinde etkin bir hayat kurtarma mal­
zemesi olabilir. Sizi kırılan bir şeyi onarmanız, aksak bir durumu
düzeltmeniz, birisini ayıltmanız ve korkunç bir laneti temizlemeniz için
tutarlar. İnsanlar duygusal bakımdan çöktükleri ve arhk ayakkabılarını
bile bağlayamaz olduklarında sizi getirirler. O noktada yardımseverli­
ğin Kutsal Ruhu' na dönüşürsünüz.
Yaşamınızda her zaman külleri üzerinize döken birileri olacakhr. Ve
bu belki de sizin yaşamdaki görevinizdir: ayık ve temiz olmak ve yanı­
nızda yatan pasaklının öğlene kadar uyumasına izin vermek. Duygusal
kaosu etkisiz hale getirmek ve zihninizi kırmızı alarmda tutmak. Ken­
dinizi kaostan uzak tutmaya çabaladıkça dünya üzerindeki bütün mari-

287
huana satıcılarını kendinize çekeceksinizdir. İnsanlar önemli kararları­
nızın hepsinin ayıkken alınmayacağını size kanıtlamak isteyeceklerdir.
Sağduyu ile romantizm arasında sağlıklı bir denge, mucizelere -bir
güven değil ama- bir inanç geliştirdiyseniz, bir ilişki içerisine inanarak
dalabileceksiniz. Yaşamın bize daima sunduğu, ama broşüre koymadığı
bir milyon bir adet hayal kırıklığını kabullenecek donanıma sahip ola­
caksınız. Trende birisinin yanına oturunca AIDS kapmaktan korkmaya­
cak ya da başınızı sokmuş olduğunuz belalar için katiyen herkesi
suçlamayacak ve sizin o çalışkan hayatınız olan belgesele bir film müziği
ekleyebileceksiniz.
Astrolojide bazıları Merkür gezegeninin yüceliğini Başak burcunda
bulduğuna inanır. Bu gezegen ile burcunuzun akrabalığı size yaşamı en
sade özüne kadar damıtma gücünü verir; iki saniye içerisinde sistem­
deki her işlevi ve işlevsizliği farkeden müthiş bir teşhis uzmanısıruzdır.
Dünya sizi çekici bulur ve bu gülünçtür. Çünkü sizinki Garbo'nunki gibi
bir çekiciliktir. Çünkü bataklığın en dost canlısı, en yardımsever minik
kunduzu olsanız da, sizde bir tek başınalık vardır. Bu aile sevgisinden,
eşinizden ya da köpeğiniz Frisky' den tat alamadığınız için değildir, ama
sizin yaşamdaki yolunuz anlayış, idrak ve zekanızdır. Siz kaşkolunu çe­
peçevre sarıp dansa ve şömineye hoşçakal diyen ve seferi için karlı yol­
lara yeniden koyulan ziyaretçi papazsınızdır.
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Kendinizi çılgınlığa, sarhoşluğa ya da sendeleten bir kaosa karşı ya­


nşa koşulmuş buluyor musunuz?
• Pratik vızıltı, her iki günde bir dünyanın sonunun gelmesini bekle­
yen histerik ile mi evli?
• Başkalarını en yakın duvara toslamaktan alıkoymanın sizin vazifeniz
olduğunu niye düşünüyorsunuz?
• Standartlarınızı çok yüksek tutuyor ve sizi hayal kırıklığına uğrat­
maya mahkum kişileri kendinize çekiyor musunuz?
• Altı aylık olduğunuzdan itibaren okula gitmeye mi başladınız?
• Çocukken karnınız her acıktığında yiyebiliyor muydunuz, yoksa sıkı
bir düzen mi vardı?
• Size sorulan her sorunun doğru cevabını bilmek zorunda olduğunuz
düşüncesini nereden edindiniz?
• Hizmet etmeye yatkınlığınız nereden geliyor?
• Hep ailenin terapisti miydiniz?
• Derin sudan korkar mısınız?
• Ebeveyninizden hangisi akılcı olandı ve hangisi acayipti?
• Kırılmaktan ve ihanete uğramaktan, baştan çıkartılarak bir durumun
içerisine çekilmekten, sonra da terkedilmekten neden korkuyorsu­
nuz? Böyle bir deneyim gerçekten başınızdan geçti mi?
• İş başkalarını yargılamaya gelince zihninize karşı onu bir kitap gibi
küt diye kapatarak savaşmak zorunda mısınız?
• Fazla trajik durumdaki tatlı, nazik, kayıp ruhlara karşı savunmasız
mısınız, her seferinde hassas duygularınız mı sarsılıyor?
• Ne olursa olsun yataktan kalkıp işlev görmenize yardım eden şey
nedir?
• Dünya üzerindeki en becerikli ve en yardımsever kişi olmakla neyi
telafi ediyor olabilirsiniz?
• Yolunuzun hizmet etmek olduğu mesajını size ne verdi?
• Bugün, yalnızca size değil aynı zamanda başkalarına da faydası ola­
cak hangi verimli işleri tamamlayabilirsiniz?

289
TERAZİ
23 Eylül - 2 2 Ekim

Ellilerin o fazla şirin komedi dizilerini bir hatırlayın, kadınlar daima


şöyle derdi, "Babana sor tatlım," ve çiftler çocuklarını hiç sidik yarışına
sokmazlardı. Bu senaryoların birçoğunun düşünceli Teraziler tarafından
yazılmış olması gerekir, çünkü Terazi Burcu mutlu evlilik, mutlu yuva
demektir -mutlu, mutlu, mutlu, hoş, hoş, hoş. İnsan bazen, o tatlı krema
tabakasının altında çok acı bir beze olduğu hissine kapılıyor.
Kitabın bu noktasında bazı Teraziler nöbet geçirecek, hazımsızlık ve
mide bulantısı çekeceklerdir, çünkü aşırı uçlara gözatmak üzereyiz ve
aşırı uçlar Terazileri rahatsız eder. Çoğu zaman Julio Iglesias'tan daha
efendisinizdir. Kimse o gülüşün ardında netameli bir şey olabileceğini
aklına getirmez.
Bazı anlar vardır ki en evrim geçirmiş Teraziler bile aşırı uçlara sü­
rüklenirler -takip etmek ve gözetlemek, cepleri karıştırmak, telefonları
dinlemek, adres defterlerini kontrol etmek. Ama hepsi nafiledir. Ne
kadar çabalarsanız çabalayın diğer insanı içinize alamazsınız; insanları
burun damlası gibi içinize çekemezsiniz. Kendinizi güvensiz hissettiği­
nizde yapmaya çalıştığınız da tam olarak budur.
Dengeli ve tutarlı olduğunuzda, insanlara nefes alacak yığınla alan
bırakırsınız. Ve bu tutarlılığa ulaşabilmek için bir başkasının buharlı yol
silindirine özel araba yolu olmak ile o kişiyi süpermarkete giderken takip
etmesi için CIA'yi tutmak arasındaki mutlu ortayı bulmanız gerekir.
İlişkiden ilişkiye evrim geçirdikçe, bazı şeyler değişir. Bazıları ise
aynı kalır. Elbette değişmek için ne kadar çok çaba harcarsanız o kadar
çok değişirsiniz. Ve bu herkes için kendi yaşam durumuna bağlı olarak
değişir. Hayat ilişkilerle doludur. Siz ve ben şu anda bir ilişki içerisin­
deyiz.
Ben bu kitap vasıtasıyla içgörü vermeye çalışıyorum. Yine de bir
engel var, çünkü siz yazdıklarımı karşılık verme şansınız olmaksızın
okumak durumundasınız. Bu kötü, çünkü Terazilerin ihtiyacı olmayan
bir şey varsa o da onların ne söylediğini dinlemeksizin onlara konuşan

290
birisidir. Allah bilir yaşamınızda narsistik gramofonlardan nasibinize
düşeni almışsınızdır. Ancak size karşı adil olmaya kalksam, o zaman size
gözlemlerimi zorla kabul ettirmeye çalışmamam ve dünya üzerindeki
her bir Terazi ile tek tek konuşmam gerekirdi. Doğal olarak bunun da
imkanı yok, dolayısıyla fiziksel mevcudiyet ve kişisel diyalog beklemek
durumunda.
Teraziler gerçek bir kişinin varlığı ile motive olurlar. Bir sevgi obje­
sinin yeniden ortaya çıkışını görmekten kimse onlar kadar memnun ola­
maz. Buradaki tehlike, başka birisine öylesine kapılır ve dolanırsınız ki
sevgiliniz eve gelinceye kadar öylece oturur, hiçbir şey yapmadan par­
maklarınızı şıklatırsınız.
Ve ne kadar bağımsızmışsınız gibi görünmeye çalışırsanız çalışın,
mutlaka birisi ile olmak istersiniz. Analiz etmenin bir anlamı yok -ve
neden edesiniz ki? Bildik birinin sizi bekleyen kollarına atılmayı ve sizin
için orada olduğunu bildiğiniz birinin güçlü kalp atışlarıyla rahatlamayı
istemenin doğal bir şey olmadığını düşünmek çok çılgınca. İnsan teması
istiyorsanız, temas istiyorsunuzdur, ne dua, ne meditasyon, ne mantık,
ne de de şişme bebek işinizi görmez. Kim ne derse desin, bu sağlıklıdır.
İnsanların arasında olduğunuz zaman, kendiniz ve başınız dik du­
rursunuz; alımlı, hoş ve enerjik olursunuz; kraliçeyi mütevazı evinizde
ağırlayabilecek kadar zarif ve kendinizden eminsinizdir. Ama bağlantı­
nız kesilip hattınız koptuğunda ki bu olur, kabul edelim ki -o kanapeye
yığılır, uzaktan kumandayı öfkeyle televizyona doğrultur ve "Lanet
olsun, hiçbir şey yok," diye homurdanırsınız.
Terazi zarafet ile ilgilidir. O havada süzülen Barışnikov veya kusur­
suzca doğranmış salyangozların yeşilliklerin mükemmel topoğrafyası
üzerine serpildiği bir salatadır. Klas bir parti varsa Terazi yakınındadır.
Kadife boyalı olanları da yok değildir, çünkü Terazi'nin gezegenlerle
başı belada olduğunda rol yapmak devreye girer ve tabii zevksizlik de.
Fakat bütün Teraziler şirinlik eğilimindedir, o nedenle tost makinası ör­
tülerine ve papatya kaplı tuvalet kağıdı askılarına karşı hep tetikte ol­
manız gerekir.
Yine de genel olarak Terazi katıksız nezaketin burcudur ve daima

291
lütfen ve teşekkür ederim ile noktalanan kibar, kültürlü bir sestir. Terazi­
ler plajda yememeleri veya ağızları doluyken konuşmamaları gerekti­
ğini otomatikman ve yeterince bilen insanlardır. Klasmış gibi gösteriş
yapan, üzerine ceviz boya ahlmış kontrplak kadar sahte, serçe-parmağı­
havada-çay-içen tipler de vardır. Ama genelde arsızlık, çiğlik, gürültülü
geğirme, kaba ağız veya hmakları kir dolu insanlar tarafından sergilenen
herhangi bir yapmacık tavır sizi rahatsız eder. Siz tam bir hoş davranış
örneğisinizdir.
İnsanlar biraz daha medenileşmelerinin, ayakkabı giymenin, çatalla
yemek yemenin ve homudanrna yerine konuşmanın zamanı geldiğinde
bir Terazi ile arkadaşlık ederler. Bir Terazi olarak sizin fonksiyonunuz in­
sanların karar verirlerken sizi dikkate almaları ve size danışmaları ge­
rektiğini bilmelerini sağlamaktır. Ne yazık ki, sizin örtülü taktikleriniz
sevdiklerinizde cinayet fantezileri uyandırır. Çıldırtırcasına maskelen­
miş savaş konumu almış halinize rağmen gene de mükemmel bir dinle­
yicisinizdir. Karşı tarafta bir duyarsızlık sezdiğiniz anda, orada oturup
gülümsemeye devam ederken bir yandan da hemen karşınızdakini bal­
talayacak bir ana planı harekete geçirirsiniz. Gayeniz insanların gözünü
korkutmak ve onlara medeni dünyada insanların patatesin kendilerine
uzatılmasını istediklerini, öyle pat diye kapmadıklarını hahrlatmaktır.
O noktada hepsinden daha bencil, rekabetçi, sıkıcı bir biçimde benmer­
kezci ve kendi dünyanıza yönelik olabilirsiniz.
Bu arada, bazı insanlardan ne haber? Size büyü yaparlar. Sizi kolay
bir lokma diye gözlerine kestirirler ve bagajlarını taşıtıncaya, ayaklarını
yıkahncaya ve bakkal faturalarını ödetinceye kadar ağzınızdan girer bur­
nunuzdan çıkarlar. Ve üstüne üstlük vakit ayırıp da sizin için mahzuru
olup olmadığını sorduklarında telaşla, "Hayır, hiç yok -gerçekten yok.
Gerçekten - yok! Ben mutluyum, mutluyum, mutluyum!" dersiniz.
Kendi kızgınlığınızı inkar edersiniz çünkü (a) kendi öfkenizden kor­
karsınız ve (b) kabul görmek sizi çılgınca mutlu eder. Dünya üzerinde bir
Terazi yoktur ki ısrarcı, agresif, bencil bir yaratık tarafından külliyen ka­
feslenme konusunda başkalarına ve kendisine yalan söylememiş olsun.
Uymacılığın, rıza göstermenin ve boyun eğmenin canlı simgesi haline

292
gelirsiniz ve her ne ile uğraşıyorsanız o önemli olmaktan çıkar. Kayıplara
karışır, pof! aniden yok olur. İlgilendiğiniz şey neydi, onu bile hahrla­
yamazsınız. Önemli olan tek şey onun çekip gitmemesidir.
Bu durum sizi deli eder, hüsrana uğrahr, mutlaka öfkelendirir ve siz
bunu bir şekilde inkar edersiniz. Ve o muazzam kişi ilgisini size yönelt­
tiğinde gücü öyle büyüktür ki siz muhtemelen kendinizi kurtarıp, as­
lında yalnızca dilsiz bir avuntu, kabul edilmenin ve ilişkiye girmenin
büyük heyecanını beklerken zamanı geçirmeye yarayan laf ola bir iş ol­
duğunun farkına vardığınız o saçma, aptal, abes uğraşınıza (ki bu sizin
kendi hayatınızdır) geri dönemezsiniz.
O özel kişinin söylediği her şeye doğru olmadıkları halde nasıl olup
da inanabildiğiniz kesinlikle hayret vericidir. Belki de kalbinizin derin­
liklerinde gerçeğin farkındaydınız, ama ilişkiden dolayı öyle mest ol­
muştunuz ki, kendinize yalan söyleyebildiniz ve yalnızca bağlı olmak
ve yalnız kalmamak adına kendinizi dünyanın en kıvrık örgü simidine
çevirebildiniz. Yalnızca o gücün bitişiğinde olmanın hazzı uğruna tüm
hayatınızı silmek istediğiniz anlar da olmuştur: Ulu Kişi'yi rahatsız et­
memek adına sefil bir pısırık-solucan durumuna düşmek, parmak
ucunda dolanmak, klozet kenarına ilişerek sessizce işemek gibi. Bencil
insanları bu kadar çekici kılan ne? Her ilişkide içinizden birinin tam bir
narsistik olmasına mı ihtiyaç var?
Wall Street'in en korku salan borsa kurdu, pazar meydanında bir ak­
baba olabilirsiniz, ama iş kişisel yaşamınıza gelince dostum, ıslak çimen
bile sizden daha güçlüdür. Birisi sizi sinirlendirir, görmezden gelerek
reddeder ve siz buna rağmen daha fazlası için ağzınızı höpürdetir ve
yalvarırsınız, "Arz ederim, emredersin! Al beni - yeter ki terketme!"
Ta ki zaten yalnız olduğunuzu ve güçlü, duyarlı ve bütün bir insan
olmayı bırakmış olduğunuzu kavrayıncaya kadar. Sizinkinden daha
büyük ve güçlü egosu olan birisi gelmiş ve sanki keçiboynuzunun üze­
rindeki bir sinekmişsiniz gibi sizi bir fiskeyle yaşamınızın dışına savur­
muştur. Sonunda bencil züppe yanınızda horlar ve minik kuzular
çitlerden atlarken siz tavana bakakalmışsınızdır.
Sizi ilişkiye bağlayanın sizden sevgi esirgeyen bir kişi olduğu ger-

293
çeği temel noktayken, siz onun neyi neden yaptığını, neyi neden söyle­
diğini, eğer siz neyi söylemiş olsaydınız neyin nasıl değişebilecek oldu­
ğunu analiz ederek 243 yıl harcayabilirsiniz.
İyi evlilikler yapan, hoş hayatları olan ve seksen üç yıl çiftleşip to­
runları ve torunlarının çocukları olan birçok Terazi de vardır. Daima ve
sonsuza kadar sürecek sağlıklı ve mutlu ilişkilerle çevrelenmişlerdir.
Ama defalarca darmadağın olmuş ve hatalarını tekrarlamamaya ha!a
mahkum ve kararlı olan 383 jilyon Terazi'nin yanında bunlardan yakla­
şık on dört tane vardır.
Astrolojide Terazi Burcu'nu Venüs' ün yönettiğine inanılır ve Satürn
gezegeni yüceliğini ya da özel güçlerini tümüyle orada bulur. Bu geze­
genler size sağduyuyu, sadakati ve eşitliği geliştirecek sabn verirler. Eğer
bir ilişkide mutluysanız, her ikiniz de güçlüsünüz ve her ikiniz de veri­
yorsunuz demektir. Her ikiniz de dinlersiniz. Her ikinizin de oy hakkı
vardır. Tam olarak eşit değildir, çünkü en iyi ilişkilerde aranan tam eşit­
lik değildir. Anlaşmaktır. Eğer bir ilişkide mutlu olmak istiyorsanız,
hangi konularda kimin daha baskın, kimin daha uysal taraf rolünü üst­
leneceği konusunda anlaşmanız gerekir. Kadın ya da erkek, zayıflık ve
güçlülük arasındaki çatışmaların çözümlenmesi ve bu çözümlemenin
sizin kişisel özsaygı ve güveninizi nasıl etkileyeceği, hem profesyonel
hem de kişisel yaşamınızdaki her başarılı etkileşimin anahtarı olacaktır.

Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Size hiç kendinizi ikinci sınıf bir vatandaşmışsınız gibi hissettirdiler


mi?
• Eğer öyle ise, bu sizin başkalarını memnun etme ihtiyacınızı ve öfke
kapasitenizi nasıl etkiledi?
• Size hiç, sizi ayakta tutan şeyin yalnızca kendisi olduğu izlenimi veren
birisi oldu mu?

294
• Belirli bazı kişilerin kendilerini tam istedikleri gibi ifade edebilecek­
leri, sizinse bunu kabullenmeniz gerektiği - yoksa..., düşüncesini ne­
reden edindiniz?
• Kendisi için üzüldüğünüz ama saygı duymadığınız birisi oldu mu?
• Çok sevdiğiniz ama başka birisine sadakatsizlik etmiş olmaktan kork­
tuğunuz için bunu göstermekten çekindiğiniz birisi oldu mu?
• Asla ve kesinlikle kendi başınıza yapamayacağınız inancını nereden
edindiniz?
• Geçmişinizde ya da bugünde asla rekabet edemeyeceğiniz ve kesin­
likle yenmeye cüret edemeyeceğiniz birisi var mı?
• Eğer kendisine gerçeği söylemeye cesaret edecek olsanız birileri kır­
mızı düğmeye basabileceği için en yakınınızdaki insanla yüzleşmek­
ten korktuğunuz hiç oldu mu?
• Lafı dokundurma huyunuzdan vazgeçmek ve daha dinamik ve doğ­
rudan olabilmek için ne yapabilirsiniz?
• Kendi hakkınızda niye bu kadar çok konuşuyorsunuz?
• Öfke-kendinizinki ve başkalarınınki- ile başetme becerisini nasıl ge­
liştirdiniz?
• Zayıflık göstermekten nefret etme, ama güç göstermekten de korkma
çelişkisini hangi yollarla yendiniz?
• Son dönemde içten ve empatik özen gösterme kapasitenizi göstermek
için ne yapıyordunuz?
• Eşitlik anlayışınızı/ Adalet duygunuzu, doğruluk ve dürüstlük aşkı­
nızı, sakin cesaretinizi hangi kaynaktan türettiniz?
• Tüm önemli ilişkilerinizi bir hatırlayın, ister ellinci yıl pastasını ke­
serken ister nafaka davasında öfkeden kendinizi kaybederken. İlişki­
lerinizin başarısız olmasına etken olan şeyler nelerdi ve neler başarılı
olmasını sağladı?

295
AKREP
23 Ekim - 21 Kasım

Bunu her seferinde yapıyorsunuz. Tren düdüğünü duyduğunuz ve koca


canavar lokomotif gözünüze iliştiği dakika yere yahyor ve kendinizi o
kahrolası tren raylarına bağlıyorsunuz. Niye daima Ölüm Kuşu ile yanak
yanağa dans etmek zorundasınız? Ne demeye hep birbiri üstüne keskin,
gerilimli, korku filmi dehşetinde durumlar yaratıyorsunuz? Yeni para
kazanmadan son kuruşunuza kadar harcarsınız. Sigarayı bırakıp koşuya
başlamak için doktorun ciddi bir tavırla başını sallayarak kalan ömrü­
nüzü söylemesini beklersiniz. Yarahcı salgılarınızın dolaşımının başla­
ması için önce saatin 11 :59'u vurması gerekir. Sınırlarda yaşamak başlı
başına bir bağımlılıktır.
İnfaz memuru tam şalteri indirecekken, tabii ki siz dönüşen bir ya­
ratık olursunuz. Finans danışmanısınızdır. Sağlık kulübüne günde iki
kere gidersiniz. Tanrının şimdiye kadar bahşettiği en faal, en çalışkan
minik buğday bitisinizdir. Bir-daha-uygunsuz-davranmayacağım ifa­
deli, hararetli alnınızdan fışkıran terle o çivileri çakar ve durmaksızın
klavyeyi tuşlarsınız. Ama siz yaramaz, gerçekten yaramaz birisiniz. Ve
iyi davranıp tavrınızı adam etmeye kaç kere söz vermiş olursanız olun,
bunu ne zaman (deveyi) iğne deliğinden geçirir gibi başarsanız düzelir­
siniz, ama ta ki yaşam sizin için gene rahatlayıncaya kadar. Tanrı size
güvende olmayı yasaklamış olduğu için zehir gene kaba damlamaya baş­
lar ve siz yeniden yaparsınız. Katil arıların iç çamaşırınızın içine salıve­
rildiği bir sahne oluşturursunuz. İ mkansızı başarmanız gerektiğinde,
heyecanlanırsınız, adrenalin seviyeniz birkaç çeyrek yükselir ve gene
Akrep vitesine geri dönersiniz.
Tehlike! işareti görürsünüz ve bilirsiniz ki ihlal etmeniz gerekir. Kuş­
kusuz, hayatta kalma güdüsünün yanı sıra sizi motive eden başka şey­
ler de olması gerekir. Siz yemek ve üremekten çok daha karmaşıksınız­
dır. Ne de olsa yalnızca bir köpekbalığı değilsiniz. Sizin kendi haz alma
ihtiyacınızı karşılayabilmeniz için diğer insanların kafasındaki gizli ka­
paklı, manipülatif mahluk yetiştirme düşüncelerinden çok daha fazlasına

296
ihtiyacınız vardır. Etrafınıza sarmalanmış o kırmızı, kıskançlık ve sa­
hiplenme bulutlan gerçekte sizin kırılganlığınızı, güvensizliğinizi ve aç­
lıktan ölmeye bırakılma, hayatta kalmayı başaramama korkunuzu sak­
layan duman perdeleridir.
Doğru, eğer orgazmınızı olur veya çikolata ya da tekila dozunuzu
alırsanız, bir süreliğine gevşemiş olursunuz. Ama orada tek gözü açık
uyurken bir yandan da yenecek eti gözleyen bir şey vardır. Bir süre sonra
Akrep ruhunun bodrumunda o bildik gümbürdeme başlar. Ve her ne­
dense, yaratıcılığınız için elzem olan da o tekinsiz davul sesidir. Merdi­
venleri ağır ağır çıkmakta olan ölümün tahta bacağı mıdır? Yoksa
yalnızca tüm Akreplerin derinden bağlı olduğu ve Büyük Patlama' dan
kalan bazılarının kulağınızda vururken size yaratılıştan önceki o kor­
kunç boşluğu hatırlattığı normal yaşam ritminin sesi midir? Kozmik ol­
mayı öyle seviyorsunuz ki, evren varolmaya doğru patlarken siz bilfiil
oradaydınız. Kim bilir? Belki de evreni varoluşa fırlatan bir Akrep'ti.
Çok mu şiddetli ve yoğunsunuz? Pek değil. Hatta sıcak, sadık ve ko­
ruyucusunuz. Olacak bir katakulinin kokusunu almadığınız takdirde
sevgi dolusunuzdur bile. Acımasızlığı kullanmayı bilirsiniz ve iyi de kul­
lanırsınız, ama kendinizi daima iyi bir insan gibi görürsünüz. Doğuştan
baştan çıkartıcı ve dolaylı bir yapınız vardır; insanlara bir şeyler aldırt­
mayı ya da düşüncelerini değiştirtmeyi seversiniz ve saplantılarınızın
bu kadar göz önünde olmalarına karşın kendiniz oldukça renk vermez
olabilirsiniz. Yapabilseniz bile, hipnoz ve zihin kontrolünü yalnızca keyif
olsun diye yapmazsınız. Eğer insanların düşünce kalıplarını kanırtacak
olursanız, onlar bunu her zaman bilmese bile bu genellikle onların kendi
iyiliği içindir.
Hayat ve tutku dolusunuz ve her şeyi diğer insanların hissettiğinden
yüz kat daha keskin hissedersiniz. Onların değişimi için daima bir kata­
lizörsünüzdür. Aslında, insanlar Akrep'i kendilerine yaşamları dura­
ğanlaştığında, büyük bir dönüşüme ve geçmiş yaşamlarından kopmaya
can attıklarında çekerler. Hayatları çok basmakalıp, çok cici, çok tahmin
edilebilir olduğunda, kendilerine yutacak bir çift Akrep göz bulacaklar­
dır. Sizin fonksiyonunuz şudur: temasa geçtiğiniz her kişi üzerinde

297
büyük bir ameliyat gerçekleştirmek. Sağ kalmayı başarmış bir kişi oldu­
ğunuz için, ironik bir biçimde, sağ kalmayı başarmaları gereken -konu si­
zinle olan ilişkileri olsa bile- insanlara nasıl sağ kalacaklarını öğretirsiniz.
Kesinlikle öyle herkesin Akrep için söylediği gibi yalnızca açgözlü,
salyaları akan seks canavarı değilsinizdir. Akrepler seks olmadan uzun
süreler geçirebilirler. Sahra' da sürünebilir ve bunu bekar olarak yapabi­
lirsiniz, ama birader, vahaya vardığınızda herkes sakınsın. Bu Akrep iliş­
kilerinde sık rastlanan bir problemdir. Ayrılık, yabancılaşma, geri
durma, düşmanlık ve savaş dönemlerini öyle bir birliktelik uzlaşıları
takip eder ki ayıcığın tüm pamukları dışarı fırlar. Giriştiğiniz saçma
sapan şeyleri bir düşünün -karşılaşmanızın tesadüf gibi görünmesi için
adımlarınızı birisinin evden çıkacağı zamana denk gelecek biçimde ayar­
layarak yürümeniz mesela. Eğer birisi sizi görmezden gelecek ya da red­
dedecek olursa, hemen XYZ Planı uygulamaya sokulur, kurbanınız
direnemeyecek kadar zayıf düşünceye dek yük treninin üzerindeki bir
şahin gibi daireler çizersiniz.
Komik olan, " tutku" objenizi ele geçirmeyi ne kadar haykırmış ve
planlamış ve tezgahlamış olursanız olun, enayi tuzağınıza adımını attığı
anda arkanızdan kapının kapanmasıdır. Kapalı yerden korkma hali baş­
lar ve paniklersiniz; nefesiniz daralır. Avcı kafesin içinde aslanla birlik­
tedir. Bir gerçek-yaşam partnerine sahip olmanın ve beraberindeki
finansal istikrarın neden bu kadar önemli olduğunun tüm gerekçelerini
unutmaya yatkınsınızdır. İstikrar demek çekip gidemezsiniz demektir.
İhtiyacınızı kabul etmek durumundasınız. Sanki kesenin ağız bağını
tutan birisinin pençelerindeymişsiniz gibi bir hisse kapılırsınız. Duygu­
sal bağlamda sizi tutan birisi. Testislerinizi budayacak ya da size ereksi­
yon kremi ile işkence edecek birisi. Terlemeye başlar, otuz üçüncü katta
olduğunuzu unutarak en yakın pencereye koşarsınız. Ve bir bayrak di­
reğinin sizi pantolonunuzun poposundan yakalamasını umurak atlarsı­
nız. Bir başka hapsedici ilişki formundaki ölüm tehlikesinden daha bu
sefer de kurtulmuşsunuzdur.
Hayatta kalmak için savaş vermek sizin ulvi yükümlülüğünüzdür.
Amazon ormanları, Sibirya gulagları, New York şehri -zorlukların kar-

298
şınıza dizildiği, üzerinize binen ruhsuz, geçirimsiz, durağan bir güce
karşı yaşama arzunuzu dövüş meydanına çıkardığınız herhangi bir
yerde mutlu olabilirsiniz. Eğer o güç orada değilse bile siz getirir koyar­
sınız. Bir ilişki sakin ve güvenli ise çoğu zaman kendinizi kapana kısıl­
mış hissedersiniz, ama eğer kötü bir lanetin etkisinde olduğunuzu
düşünüyorsanız bu size kendinizi biraz daha iyi hissettirir. En azından
ona karşı savaşacağınız bir şey vardır.
İçinizden bir ses size durmamanız için bağırır. "Kalk! Kalk! Kendini
bataklıktan çıkar ve ilerlemeye devam et. Ateş kanncalanru ve ağır si­
lahları püskürt! Lazer ışınlarından ve düşen enkazdan kaç. Vücuduna
giren son üç nefesle ölümü kahrolası, bir kere daha kandır!"
Kafanızda şaklayıp sizi ileriye doğru iten kamçıyı ancak bir başka
Akrep anlayabilir. Nazik ve çekici ve gerçekten oldukça sosyal olabilir­
siniz, ama topluma ait değilsinizdir -hatta aslına bakacak olursanız dün­
yaya ait değilsinizdir. Akrepler kelimenin tam anlamıyla uzaylılardır.
UFO bağlamında değil, ama fazlasıyla kelime anlamında uzaylı -yabancı
ve mesafeli. Arkadaşça ve cana yakın olabilirsiniz, ama temel olarak siz
bir kanun kaçağısınızdır ve en kötü senaryoda da bu Charles Manson*
Şehri olabilir. İlgi alanlarınız yelpazenin en acayip uçlarına gidebilir ve
mutlu ve eğlenceli olabildiğiniz bir anda, en neşeli kahvalb toplanbsında
bile konu çocuk pomosuna, dövülen kadınlara ya da Güney Afrika' daki
son sakatlamalara gelebilir.
Akrep' in aklı, kuasarlara ve kuarklara çıkan, köpek balıklarına ve ba­
rakudalara inen yollarda ve gizli ve gözden uzak olan her şeydedir. Ka­
ranlık bir espri anlayışınız vardır ve siz de bunun farkındasınız. Sevdi­
ğiniz birisi elinde bir fincan sıcak kahve taşırken kapının arkasından
"Bööö!" diye fırlamak sizi gerçekten çok heyecanlandırır.
Sizi yöneten gezegen, saplantıyı, baskıyı ve diktatörlerle olan aşk­
nefret ilişkisini yöneten Pluton'dur. Pluton'un Akreplerle özel bir akra-

* Charles Manson, aralarında yönetmen Roman Polanski'nin hamile eşi Sharon


Tate'in de bulundugu 9 kişiyi öldürmekten hüküm giymiş olan Amerikan po­
püler kültürünün en karanlık simalarından biridir. Doğum Tarihi 12 Kasım 1934.

299
balığı olduğu için, sizi her an bir fiske ile yeryüzünden atabilecek olan
karanlık, güçlü ve ölümcül bir duruşun daima bilincindesinizdir. Bu far­
kındalık kendi ölümsüzlüğünüzü beyan etme ihtiyacınıza hükmeder ve
bu yüzden sekse ve/veya yaratıcılığınızı ifade etmeye olan o hiç bitmek
bilmez gereksiniminizin astrolojik kaynağıdır. Aynı zamanda da sıklıkla
bu burçla ilişkilendirilen örtülü agresifliğin kozmik bir açıklamasıdır.
Pluton'un dile getirilmeyen tehdidi öyle büyüktür ki Akrepler kendile­
rini daima her şeyi gören bir gözün gözetimi altındalarmış gibi hisse­
derler. Sizi mahremiyet aramaya ve kimsenin göremeyeceği ya da
dokunamayacağı bir çöp yığını biriktirmeye teşvik eden de belki bu duy­
gudur. İnsanoğlu sıklıkla kendisinin en çok nefret ettiği şeye dönüştüğü
için, tabii ki Akrep de burçlann içerisinde en meraklı ve burnu uzun ola­
nıdır.
Pluton güneş sisteminin sımnna yakın bir yerde durur, dolayısıyla siz
ipuçlarını boğum boğum olan bir ayağım bildiğimiz sistemde diğer aya­
ğım ise ötedeki karanlıkta tutan uzak bir kaynaktan alırsınız. Otobüsün
arkasında oturup etrafı seyretmeyi sevmenizin nedeni de bu olabilir. Top­
lum içerisine girdiğinizde beraberinizde ilk anda garip, ürkütücü görü­
nen ve mevcut görenekler ile standartlar ışığında kabul etmesi zor gelen,
ama er geç olacak olan şeylere işaret eden bir mesaj götürürsünüz. Belki
de insan ruhuna bu kadar derinden bakmayı bu yüzden seviyorsunuz.

300
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Yoğunluğunuzun, şiddetinizin sebebini açıklamak için bir olay ya da


olaylar dizisi bulacak olsanız, bu hangisi olurdu?
• Neden birisinin ya üzerine fazla düşüyor ya da görmezlikten geli­
yorsunuz?
• Doğduğunuz sırada bir ölüm ya da ölümden dönme olayı yaşanmış
mıydı? Eğer öyle ise sizce bunu kendinizle nasıl özdeşleştiriyor ve ye­
niden canlandırmak için yaşam-ölüm senaryosu arıyorsunuz?
• Yalnızca garaj yolundaki sizin bisikletiniz mi diye sormakla bile tit­
remenize neden olabilecek fevkalade-korkunç şahsiyet kimdi?
• Ön kapının açıldığını duyduğunuz dakika ruhunuza korku salan
kimdi?
• Tasmanın ucundan ayrılmadığınız sürece şimdi sizi kim koruyor?
• Bugünkü ilişkilerinizde paranın kontrolü kimin elinde? Niçin?
• İlk cinsel deneyiminiz neydi?
• Evde size verilen cinsel eğitim nasıldı?
• Son cinsel deneyiminiz neydi? Baştan aşağı bir gözden geçirin ve bu­
günkü cinsel tavrınızın çocukluğunuzla olan ilintisini belirlemeye ça­
lışın.
• En güncel olan cinsel deneyiminiz ilk deneyimizle benzer miydi?
• Tüm tabuları yıkmasına izin verilen ve böylece ahlaki bir eşitsizlik
durumu yaratan kimdi?
• Erken dönemde despotluk ne kadar rol oynadı?
• Davranışınızla bağlantılı olan yaşama arzunuz aile ağacınızdaki hangi
ateşli etnik kökene dayanıyor?
• Çare olarak ağ örmeye ve tuzak kurmaya neden ihtiyaç duyuyorsu-
nuz?
• Tuzağa düşmekten neden korkuyorsunuz?
• Yoğun yaratıcı yeteneğinizin kaynağı nedir?
• Kan davası davranış kalıbınızın aile kökeni nedir?
• Beklenmeyenin meydana gelebileceğini sezinleyerek ona göre dav­
ranma kalıbı çocukluk yaşamınıza nasıl yerleşti?

301
YAY
22 Kasım - 21 Aralık ·

Hepimiz bu güzel hayat için yaratıldık, değil mi? Denizden esen meltemi
içine çekmek, ormanda nemfler ve satirler gibi gezinmek. Şehirleri kim
icat etti? Her neyse. Bir Oğlak ya da dışarıda yıldızların altında uyu­
maktan korkan, birkaç kertenkeleden ürken birileri yapmış olmalı. Ya
ancak acı çekerek büyüyebilirsiniz diyen o düşünce okuluna ne demeli?
Bir Oğlak tarafından değilse o zaman Kilise ya da her ikisi tarafından
başlatılan bir diğer söylenti -elbette bu her ikisine de saygısızlık etmek
anlamında değil. Bu at sezgisi gibi sağduyu meselesi, siz-anlarsınız-ne­
olduğunu. Ve atlardan laf açılmışken, işte siz o'sunuz -ya da öyle olma­
lısınız- sıralamanın mutlaka böyle olması gerekmese de düzlükte
dörtnala koşturmak, otlanmak ve damızlık olmak için bu dünyaya kon­
muş vahşi, güzel bir at. Evet, siz insansınız. Evet, bir beyniniz var. Ama
çimento yığını şehir hayatının o kadar da zor olmadığı konusunda ken­
dinizi ne zaman kandırmaya kalksanız, dengenizi kaybeder ve nevrotik
olursunuz. İşte o zaman gerçekten bir deli doktoruna ihtiyacınız olur.
Yüzleşin: Siz bir Yay'sınız.
Eğer canınız bisikletinizle dolaşmak istiyorsa, bisikletinizle dolaşa­
bilmelisiniz. Belki yürüyüşe gitmek veya sabahleyin hava sisli ise öylece
yatakta kalmak. Kendi arzularınızdan başka hiçbir şey sizin eylemleri­
nize yön vermemelidir. Sizinle uğraşan herkes damarlarınızda Marco
Polo'nun kanının aktığını bilmelidir. Bu dünyanın Macellan'ları, Daniel
Boone'ları, Neil Armstrong'ları ve Sally Ride'ları -belki hepsi Yay de­
ğillerdi, ama onlar sizin hayranı olduğunuz insanlardır. Yaşamın ken­
disi -çocuklar, krediler, iş- hepimizi yere oturtur, ama siz ruhunuzda
Peru ormanında kendinize yol açıyor, palanızla yılanlara darbeler indi­
riyor, vudu büyülerini kıkır kıkır gülerek savuşturuyorsunuzdur.
Astroloji kitapları Yay'ı hep aynı biçimde tarif ederler -yabancı ül­
kelere yolculuk, yüksek bilinç, din, felsefe, insan zihnine yeni ufuklar
açan her şey. Evet, bu sizsiniz, tamam. Asil ruhlu ve grup nefretinden,
önyargıdan, aptalca ve acımasızca genelleştirmeden ve dar kafalılıktan

302
uzak. Dudaklarınızda küçümsemeyle asla Zenci veya Yahudi bile de­
memişsinizdir. Doğruluk için yaşarsınız. Tamam, oradan odanın duva­
rını aşağıya indirerek Pinokyo'nun burnu geliyor. Eğer beyniniz aile
salamurasına yatırılmamış olsaydı, tüm bu harika Yay özellikleri doğru
olabilirdi.
Birçok kişi dikkatinizin kolayca dağıldığını düşünür. Gerçek şu ki
zihniniz patlamış mısır gibidir. Yeni düşünceler, yeni fikirler ve yeni ilgi
alanları habire zihninizde patlıyorlardır ve siz onları yere düşmeden
önce yakalamaya çalışıyorsunuzdur. Ne var, aynı anda birden fazla şey
yapıyorsanız? Ne var, bazen dönüp başladığınız bir şeyi bitirmiyorsa­
nız? Başka bir şeye geçmişken nasıl yapacaksınız ki zaten?
Alaska üzerine çekilmiş güzel bir belgesel seyretmekten daha fazla
keyif alacağınız bir şey yoktur -tabii kendiniz oraya gidemiyorsanız. Bir
konu adı söyleyin. Herhangi bir konu. Ve işte! Yay ertesi gün kütüpha­
nededir, hem de en az bir haftalığına oraya gömülmüş olarak. Yeni şey­
ler öğrenmeye bayılırsınız. Bir bitki için su neyse, sizin için de bu odur.
Bütün yapraklarınız teşekkür eder. Ama ah, yaşam monotonlaştığında,
beyninizde üzerine kafa yoracak yeni gıda kalmadığında Yay'ın karan­
lık yönünü görürüz. Ve sizde de bir tane vardır. Erkek ya da kadın onu
nadiren görürler, ama zavallıcığı masanın altından tekmelediğinizde kö­
peğiniz görmüştür.
Ö te yandan dünya sizi ağzınız kulaklarınızda, sanki bir mısır yeme­
ğini ve patates püresini henüz midenize indirmiş gibi gösteren o yeni
doyurulmuş gibi bakışınızla, parlak, canlı bir üniversite sporcusu veya
ponponlarıyla amigo kızların lideri olarak görür. Kendinizi gülümse­
meye ve her şeyde iyiyi görmeye adamışsınızdır. İnsanlara güvenir, on­
ların para konusunda bir sıkıntınız olmadığını bilmelerini -daha
doğrusu para sıkıntınız olmadığını düşünmelerini sağlarsınız. Her yağ­
murdan sonra gökkuşağını ve her işte bir hayır bulmak kozmik görevi­
nizdir. Birisi size işini yeni kaybettiğini anlatır ve siz ona ne kadar şanslı
olduğunu söylersiniz. Eşinizin kız kardeşi histerektomi geçirir ve siz ona
zaten hiç çocuk istememiş olduğunu hatırlatırsınız.
Ancak o karanlık yönünüz azgın, şehvetli, röntgenci ve cinsel olarak

303
aşın korunmasızdır. Soyunma odasında birbirlerine çıplakken bakmaya
cesaret edemeyen iki futbol oyuncusu, seksi öğrencisi dersten sonra özel
bir şey danışmak için içeriye dalan lise matematik hocasının gizli uyarı­
lışı -enfes bir barmen içkinizi verirken parmaklarınız birbirine kazara
dokunduğunda beyninizde uçuşan tüm o yasak fantezilerdir.
Yay'ın aydınlık yönü ise glayöller ve minik koro melekleri ile dona­
tılmış vaiz kürsüsünden verilen ilham dolu pazar sabahı mesajlarıdır.
Yay oldukça ahlaklı ve aynı zamanda bir o kadar da kuralsızdır. Bu bir
çeşit dönme ahlaktır -cömertlik ve şeref yüklü üstün kurallar, bir iyilik
bahşeden Don Corleone. Siz kırmızı ışıkları sevmezsiniz ve o hevesi ya
da kaprisi yerine getirmek, şafak vakti bir kup veya gece yarısı çerezi
olarak kahvaltılık gevrek yemek, opsiyonu her çağrıya cevap verebilecek
biçimde tutmak için her türlü kuralın altından girer üstünden çıkarsınız.
Yay o limitsiz-kredi-kartı duygusudur.
Belki de yaşamınızdaki bütün o tamamlanmamış projelerin nedeni
bu her türlü sınırlamadan özgür olma arzunuzdur. Arabayı tamir ediyor
ya da bir gümüş parçası parlatıyor ve kendinizi tümüyle o işe veriyor
olabilirsiniz. Fakat aniden, pat! bir şey işin başından uzaklaşmanıza
neden olur. Görünürde bu, tuvalete gitmek ya da içecek bir şey almak
gibi bir dakikalık bir şey içindir. Ama asla geri dönmezsiniz. Araba kriko
üzerinde kalır ve ağzı açık parlatıcı kavanozu rüzgarda kururken gümüş
kararmaya yatar. Eğer sizi daha fazla gayret göstermekten alıkoyan o
engelin ne olduğunu belirleyebilseydiniz, kimbilir kaç senfoni tamam­
layabilirdiniz, bir düşünün. Sisteminizdeki o minik arıza -sevdiğiniz bir
hobiyi bunaltıcı bir işe çeviren o ufak düğme- devre dışı bırakılabilseydi,
ah ruhunuz ne derinliklere, ne yüksekliklere ve ne genişliklere kavu­
şurdu! Oysa içinizde bir şey, beyninizin merkezinde gitme vaktinin gel­
diğini bildiren bir anahtar var. O nokta geldiğinde zincirleri Boris
Karloff'un Frankeştayn' da yaptığından çok daha kolay kırabilirsiniz.
Fakat nedir o minik anahtar? Atınızı şahlandırarak şimşek gibi koş­
masına sebep olan şey ne? Niye ki, dağlarda güzel bir gezinti, okyanus
kenarında bir yürüyüş -bu bir oyalanma değil ki, Allah aşkına. Yaşam
için bu gerekli. Kimse gün boyunca bir çalışma ya da ütü masasının ar-

304
dına yapışıp kalamaz. İnsanlar arada bir başlarını alıp gitmeye ihtiyaç
duyarlar. Nasıl görünürse görünsün, bu kaçmak ya da sorumsuzluk
değil ki.
Farklılık diye sahip olduğunuz bu şey acaba kaçınmanın kurnaz bir
biçimi mi? Yay'ın soylu zihniyeti yönettiğinin söylenmesinin sebebi tam
da bu değil mi? Çünkü insanlar özgürce ve yaratıcılıkla düşünmeye bı­
rakıldıklarında, hayal güçlerinin ne kadar öteye gideceklerinin aslında
hiç sının yoktur. Çünkü yapmakta olduğunuz işe zorla geri dönmek zo­
runda kaldığınızda artık ona hiç ilgi bile duymuyorsunuzdur ve iş ara­
bayı tamir edecek veya gümüşleri halledecek birisini tutmanızla
sonuçlanır.
Yayların hepsi de plaj manyağı ve bar kuşu değillerdir elbette. Ancak
bazı insanlar sürekli işten kaçındıklarında ne olur, en iyi siz bilirsiniz.
Hiçbir zaman bir işe girişemez ve ortaya bir şey koyamazlar. Kendile­
rine, bir şeye bağlanmak için bir anlam bulamayacak derecede müsa­
maha gösterip sırf heyecan olsun diye Arizona, Chicago, Boston' da
yaşayan o başansızlann ne hale düştüklerini görmüşsünüzdür. Evet, bü­
yümek ve gelişmek için havaya ve mekana ve boşluğa ihtiyacınız vardır.
Tepenizde suratsız bir öğretmen dikilirken bir şey öğrenmenizi sizden
nasıl bekleyebilirler? Düşüncelerin akabilmesi için insanın kendi ken­
dine kalması gerekir. Baskı kafa ve kalp için kötüdür. Bu Yay andıdır -
her ne pahasına olursa olsun baskıyı engellemek. Ancak çoğu zaman
amaçsızca bocalamaktan veya daha da kötüsü, parasız kalmaktan kork­
tuğunuz için genellikle sonunda ruhunuzu satar ve oyuna katılırsınız.
Jüpiter sizi yöneten gezegendir. Bu, daima bir opsiyonu açık tutun
demektir ve eğer şanslı olduğunuzu düşüyorsanız, öylesinizdir. İster
para dolandırıyor ister eli sıkı olun, her hareketi rasyonelleştiren öyle bir
gücünüz vardır ki dürüst ve yüce gönüllü olduğunuza gerçekten ina­
nırsınız. Jüpiter çoğu zaman bazı astrologlar tarafından "iyi" bir gezegen
olarak değerlendirilir, çünkü içinizden ne geliyorsa onun daha da fazla­
sını yapmanız için sizi cesaretlendirir. Jüpiter der ki tüm varlıkların
içinde bir tanrısallık vardır, dolayısıyla canınız istiyorsa Tann'yı oyna­
yın. Evren sonsuzdur ve o sonsuz olasılıkların her biri her insanoğlunun

305
her hücresinde mevcuttur. Dolayısıyla üniversiteyi bırakmak istiyorsa­
nız, bırakın. İstiyorsanız liseden ayrılın, ya da ortaokuldan, anaokulun­
dan, her ne ise.
Yay'ın astrolojik sembolü yayın üzerinde yoluna doğrulmuş bir
oktur. Yoluna doğrulmuş -yola koyulmak, gitmek ve evrenin engin uç­
larında gezinmek ve hepimizin nereden geldiğine, buraya nasıl vardığı­
mıza, bizi buraya kimin ve neden getirdiğine kafa yormak demektir. Yay
insanların işlevini sağlayan zihinle, onun yapısı ve işleyişi ile ilgilidir. O
zorluğu avantaja çeviren, bir zamanlar tüm dünyanız olan enkazın or­
tasında dururken bile müteşekkir olabilmeyi sağlayan güçtür. O kalbiniz
acırkenki gülümsemedir. Yay sorunlarınızı eşikte bıraktıktan sonra aya­
ğınızı oraya doğru yöneltmeniz gereken, sokağın güneşli tarafıdır.
Yaşamda umut bulmak, karanlığı inkar etmek ve ona sırt çevirmek
ve aydınlığa bir methiye düzmek insanın doğal eğilimidir. Hiç şüphe
yok ki siz iyi huylu, neşeli, coşkulu gülen budalasınız. Akıl her şeydir.
Bozuk da olsa, Hitler' de bile bir tane vardı. Ve herkesin kafasını düzelt­
meye hakkı vardır. Marx din hakkında veya devlet uçan daireler hak­
kında ne söylemiş olurlarsa olsunlar, Yaylar orada bir yerde bir şeyler
olduğuna inanırlar.

306
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Geçmişinizde ıspanağmızı yeseniz de yemeseniz de size kurabiye


veren inanılmayacak derecede iyi ve toleranslı bir kişi var mıydı?
• Sizi İsa Bebek gibi gören birisi var mıydı?
• Gelişiniz büyük -belki insanların olduğunu hissettiğinden bile daha
büyük- bir olay müjdeledi ve yarattı mı?
• Geçmişinizde şimdi onun bağnaz etkilerinden kurtulmaya çılgınca­
sına çabaladığınız dindar bir garabet, fanatik bir milliyetçi, bir yobaz
ya da bir her-şeyi-ben-bilirim var mıydı?
• Sanrılara neden olan zihin açıcıları kullanmanız için sizi teşvik etmiş
olan birisi var mı?
• Geçmişinizde olgunlaşmamanızı körüklemiş, gösterişliliğinizi besle­
miş ve/veya varoluşunuza ilişkin asla otuzuna varmak istemeyece­
ğiniz kadar umutsuz bir tablo çizerek gelişiminizi engellemiş olan
birisi var mı?
• Yaşamınızda çılgın birisi var mı? Eğer öyleyse, bu bugüne kadar bir
ilişiğiniz olan ilk çılgın kişi mi?
• Geceleri uyurken, "Rüyalar her şeydir, hayatım," diye kulağınıza kim
fısıldıyor?
• Şimdi bu kadar övünçle sahip olduğunuz zekaya ve bilgiye olan say­
gınızı nereden edindiniz?
• Mevcut önyargılarınız neler ve onları nereden alıyorsunuz? Onlarla il­
gili ne yapabilirsiniz?
• Düşünce özgürlüğüne olan o sağlam inancınızı neye borçlusunuz?
• Bu kitabı okumak bilincinizi ne kadar açtı?

307
OGLAK
22 Aralık 22 - 19 Ocak

Parktaki tüm o minik sincapları görmüşsünüzdür, Ocak'taki kar fırtınası


için Temmuz' da fındık toplarlar, işte onların hepsi Oğlaklardır. Plaja git­
mek güzeldir, gerçekten harikadır, ama sizi oraya götürecek olan araba­
nın benzin masrafı gibi ufak bir konu vardır. Devasa bir oyunbozan olma
riski pahasına, mesele şudur: Bunu kim ödeyecek? Kalabalıktaki Oğlak, bu
odur. Yaşam, yiyecek ve içecekleri Sabancıların tedarik ettiği bir parti
olabilseydi çok güzel olurdu. Ama değil. Ve öyle olduğunda ısrar edi­
yorsanız, o zaman Oğlak olmadığınızı biliyorsunuzdur. Çünkü olsanız
bilirsiniz ki bir bakım evine ihtiyacınızın olacağı ve ucuz sağlık sigorta­
nızın olmadığı bir an gelecektir. Oğlak kafası tedbirli bir şekilde sorun­
lara bekçilik etmek üzere -üremesinler diye mevsimin ilk iki sivrisineğini
öldürmeye- programlanmışbr. Basri'yi tam rahatça gevşerken keyifsiz
bir iş için küvetten çıkaran Fatoş tüm Oğlakların kraliçesiydi. Oğlaklar
çok fazla aylaklıktan dolayı parçalanmakta olan bir dünyayı yeniden dü­
zene ve amaca kavuşturmayı kendileri için kutsal bir iş haline getirirler.
Konuyu büyütme, tasalanma, asabiyet, evham, endişe, depresyon -bunların
hepsi yalnızca birer kelime. Fakat bir Oğlak için bunlar birer iş anlamına
gelir. Gece yarısı yasbğınıza sıkıca sarılmış olarak uyanırsınız ve üzeri­
nizdeki bütün baskılar aklınıza gelir. Müteahhit ortalıkta yok ve siz kul­
lanmadığınız bir yere para ödüyorsunuz. Acaba ipotek ödemesi
bankanın eline vaktinde geçti mi? Çocuğunuz sinemadan niye dönmedi?
Öldü de yol kenarında mı yatıyor, yoksa yalnızca dışarıda arkadaşla­
rıyla mı eğleniyor?
Ve Patron'a olan o ezeli saplantı. Patron, belirli bir andaki davranışı­
nızı yargılayan o Büyük Güç' ün sembolü olarak o kadar gerçek ve canlı
bir insan bile değildir. Yaptığınız her şey Patron'a karşı politik bir hamle
haline gelir, Patron'u memnun etmenin, Patron'u sakinleştirmenin, Pat­
ron'u etkilemenin ve Patron tarafından azarlanmamanın yolu.
Ve bu kalıp kişisel yaşamınızda da tekrarlanır. Genellikle Oğlak iliş­
kilerinde biraz mesafeli, erişilemeyen ve iletişim kurulamayan güçlü bir

308
insan vardır, diğeri ise karşısındakine ulaşabilmek çabasıyla delicesine
dırdır eder. Aralannda dile getirilmemiş bir reddetme tehdidi vardır. Ve
hep bir ebeveyn-çocuk teması mevcuttur. Bir taraf güçlüdür ve madde­
sel başanyı kontrol eder, diğeri iki şeyi bir araya getiremeyen çocuktur.
Biri dünya ile uğraşan omuzlarına yük binmiş profesyonel, diğeri ürkek
ev kuşu -agorafobik çaresizdir.
İster erkek olun ister kadın, her ilişkinizde geleneksel anne ve baba
rolleri baş gösterir. Biriniz daha ziyade yemek yaparken, diğeriniz fatu­
ralar ile ilgilenir. Bir Oğlak olarak, kendinizi her iki rolü de üstlenirken
bulursunuz. Gene de çok çalışırsınız, çünkü Oğlaklar evlilikten bile A
almak isterler. Eleştirilmekten ve/veya kınanmaktan korktuğunuz için
ve bu korkuya rağmen daha iyi partner, daha iyi öğrenci, daha iyi pro­
fesyonel, her şeyin daha iyisisinizdir. Sizi piyanoda tek parmakla "Daha
Dün Annemizin"i çalmaktan konser piyanistliğine götüren gayreti veren
de belki budur.
Eğer dansa gitmekle ev ödevi yapmak arasında bir seçim yapmak
gerekirse, tahmin edin -çoğu Oğlak dansa gider. Bütün Oğlaklar, bazen
otuzlu yaşlara kadar ertelenebilen fanatik bir isyankar dönemden geç­
mek zorundadırlar. Siz gerçek ergenliğe otuzunuza kadar girmediğiniz
için bu şaşırtıcı değildir. Ve o noktadan itibaren de kendinize durmadan
terminler veriyorsunuzdur -evlenmek, çocuk sahibi olmak için bir beş
yıl, başarı elde etmek için de bir on yıl, beş yıl da yüzün çökmeye başla­
ması için. Bu kadar çok hedefe ulaşmanızın nedeni de bu olabilir -za­
manın daralmakta olduğu korkusu.
Oğlaklar gerçekte herkesin onlar hakkında düşündüğü kadar kötü
değillerdir. Oldukça spiritüel olabilir ve dini akımlara öncülük edebilir­
ler. Eğer Joseph Smith* bu günahkar dünyayı adam etmeye niyetlenmiş
olmasaydı, Mormonlar kapınıza gelip sizi rahatsız etmek şöyle dursun
var bile olamazlardı. Rahip Moon** hapis cezasına çarptınlmış olmasına
rağmen bir parmak şıklatmasıyla binlerce insanı harekete geçirebilir.

* Mormonluğun kurucusu. Doğum tarihi 23 Aralık 1805.


•• Moon tarikatının kurucusu. Doğum tarihi 6 Ocak 1920.

309
Meşhur Evangelist Jim Bakker* kendisine ait birçok vahiyi ile bir kariyer
yapmıştır.
Felsefeniz soğuk ve duygusuz görünebilir, ancak maddesel dünya
düzeni ile çok samimi bir bağınız vardır. Makinaya bozuklukları atar,
'donut'ı alırsınız. Çok ağır da olsa bozulmaması gereken ve yaşamı ba­
sitleştiren kesin fizik kuralları vardır. Hızlı olun, bir bilet alırsınız. Na­
faka ödemelerinizi yapın, mahkeme sizi kendi halinize bırakır. Basit.
Bu kozmik gerçekleri apaçık gördüğünüz için iş genellikle organi­
zasyonları yürütme işinin üzerinize kalması ile sonuçlanır. Varoluşun
pratik ve sıkıcı kurallarına karşı bir saygı beslersiniz; tüm gece boyunca
ne yapmış olursanız olun daha gazete gelmeden kalkmış ve duşunuzu
almış olursunuz. Evet bunun bedeli uyanık kalmaktır, ama lise zamanı
yatakhanede geçirdiğiniz o bir dolu yalnız geceye ve işin cilvelerine ger­
çek anlamda daha yeni hükmediyor olmanıza rağmen borç alınması ge­
rektiğinde başvurulan kişi siz olursunuz.
Fakat Oğlak ruhunda sizi donduran, hapseden ve size san dişlerle
sırıtarak kendi sözünüze göre yaşamanızı sağlayan bir şey vardır. Ve
rahip "Söylecek bir şeyi olan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza
kadar sussun," dediğinde kilisenin arkasında .duran ve bağıran genel­
likle bir Oğlak' tır, çünkü insanlar yapmamaları gereken bir şeyi yapar­
larken onları yakalamak da hoşunuza gider. Doksan bin kölenin taşları
Mısır çölü boyunca taşımalarını ve piramitler tamamlanana kadar da bı­
rakmamalarını sağlayan Oğlak'ın gücüdür. Michelangelo bu yüzden kör
olmuştur. Birşeyler eğlenceyi mahveder, coşkunuzun suyunu çıkarır ta
ki tek yapmak istediğiniz pes edip kaçmak haline gelinceye kadar. Ama
Hawaii' de uçaktan indiğinizde, oradadır, diğer bagajlarınızla birlikte
bantta yuvarlanmaktadır.
İlk Yunan trajedisini yazan kişi bir Oğlak olmalıdır, çünkü ancak siz
bir duruma ustaca mükemmelliğiyle insanın nefesini kesen şiirsel/ ilahi
adalet dokusu kazandırabilirsiniz. Çitleri budamadığınız için suçluluk
duymadan öylece oturup gazete okuyamamanızın veya biraz televizyon

* Televizyon sayesinde meşhur olan bir televangelist. Doğum tarihi 2 Ocak 1940.

310
seyredememenizin sebebi de budur. Tatilde sanki güneşleniyor ve şez­
longda uzanmış, " İşte hayat budur," diye mırıldanıyormuş gibi görün­
seniz de güneş gözlüklerinizin ardında, " Eğer o herif cumaya kadar
anlaşmayı imzalamazsa, tüm iş yatar," diye düşünüyorsunuzdur.
Her şey bir öncelikler listesine göre yapılır. Oğlaklar verimlilik, üret­
kenlik, onay ve uygunluğun canlı simgesidirler. Çiçekleri koklamaya
zaman ayırmayı kesinlikle ekonomik özgürlüğe kavuştuktan sonra yap­
mak isteyeceksiniz -o her ne zamansa.
Beş parasız olarak doğmuş olsanız da daima yükselir ve sonunda sal­
yangoz bıçağını nasıl kullanacağınızı öğrenmiş olursunuz. Finansal ola­
rak güvencesiz kalma korkusu sizin hep kapalı bir kapıyı zorlamanıza
neden olur.
Elbette tüm bunların sebebi Satürn' ün yönetimi albnda doğmuş ol­
manızdır -size her yirmisekiz yılda bir beş dakika kahve molası hakkı ta­
nıyan dost gezegen. Sefil ve zavallı bir aciz değil, beraberinde birçok
kişininkiyle birlikte kendi yükünü çeken büyük bir haşan olduğunuzu
kanıtlamanız gerekir.
Zodyakta paydosu sona erdiren bir burç varsa o da Oğlak'tır. Doğum
kontrolünü icat eden kişinin bir Oğlak olduğunu bilirsiniz; aptalca hata
yapanlardan nefret edersiniz. Şüphesiz tüm bu kaygının yan ürününün
haşan, statü, VIP muamelesi, imza vermek, çek yazmak -kısaca fiziksel
dünya üzerinde hakimiyet kurmak- olduğunu ileri sürenler vardır. Bir
Oğlak beyin ameliyatını ya da klasik gitarı çok kolay bir şeymiş gibi gös­
terebilir. Tabii biz dökülen teri ve saatlerce tavana dikilen gözleri gör­
meyiz.
Bir Oğlak olarak, kesinlikle başarıdan ne anladığınızı tanımlamanız
gerekir. Aksi takdirde, gözünün önündeki ipin ucunda sallanan havuca
erişme umuduyla habire dağa tırmanan bahtsız eşeğe dönersiniz.
Çoğu kimse Oğlakların ancak yarış bittikten ve sonuçlar açıklandık­
tan sonra para yatıran pinti Cesur Cicivler olduklarını düşünür. Yanlış.
Oğlaklar daima en büyüğe oynarlar. Ama Loto' da değil. Bir dolarlık ya­
tırımın büyülü bir şekilde geri döneceğine inanmazlar. Onlar sistemi sis­
teme göre oynayarak yenerler ve öyle iyi oynarlar ki sistem onların

311
üzerine para koyar.
Dolayısıyla motivasyonu korku da olsa, mesele el çabukluğu ile değil
girilen taahhüdün derinliği ile kazanılan üstünlüktür. Ve eğer hırslı ol­
madığınızı ve sistemin oyununa dahil olmanız gerekmediğini düşünü­
yorsanız, sadece liseden bir arkadaşınıza rastladığınızda ve şu anda ne
yapmakta olduğunuzu söylemek zorunda kaldığınızda ne kadar asabı­
nızın bozulduğunu farkedinceye kadar bekleyin.
Oğlak demek söylediklerini lafta bırakmamak demektir. Elverişli ve
ekonomik mal ve hizmetlere sahipseniz iş hayahna atıldınız demektir.
Durgunluk, kriz ve borsanın çöküşü gibi beş paralık laflarla sinmeye hiç
gerek yoktur.
Biz astrolojide Oğlak burcunu Satürn gezegeninin yönettiğini söyle­
riz, dolayısıyla zayıf doğanızın sizdeki en iyiyi ele geçirmemesi için faz­
ladan tedbir almalısınız. Eğer buna izin verirseniz, otomobil taksit
ödemelerinde çok gecikmiş bir kendini beğenmiş olur çıkarsınız, onun
için dikkat edin. Böylesi bir şey Karanlık Emir'e körü körüne itaat eden
aptal Nazi' dir. Luke' a rastlamadan önceki Darth Vader' dır. Ruhların zi­
yaretinden önceki Scrooge' dur. Sürekli olarak burada, dünya üzerinde
küçük bir imparatorluk yaratmaya çalışırsınız ve daima her şeyin tartış­
masız başı olmanız gerekir. Yerel, eyalet, federal veya kozmik düzey­
deki kuralları manipüle ederek yasaların sınırlarını zorlayıp onları
aşabilir ve genellikle de aşarsınız, bunların sebebi hep açgözlü işleriniz­
dir. Tehdit, mengene ve şantaj taktiklerini kullanır ve golf kursunda bun­
lardan bahsedip övünürsünüz. Zenginliğiniz ve gücünüz daima
'Kötücül Eylemleriniz'le orantılıdır. Pazar günleri kilisenin müdavimi
olabilirsiniz ama sonunuz Al Capone'unki gibi frengiden ölmek olabilir.
Ancak Satürn çöküşilnüz kadar gelişiminiz için de kılavuz güç ola­
bilir. Eğer evrim geçirmiş bir Oğlak iseniz insanoğlunu bağrınıza basar
ve herkes için baba-anne figürü olabilirsiniz. Işık ve sıcaklık saçar, kay­
mak gibi tepeye yükselirsiniz. İnsanlar size saygı duyarlar, çünkü etike­
tiniz daima kalite demektir. Ve hiçbir zaman ucuz değildir, ama kimse
de asla kazıklanmaz. Sanki kendinizi aile geleneklerini sürdürmeye vak­
fetmişsiniz gibi aile işini devralabilirsiniz. Gerçek tutkunuza otuzunuzda

312
uyanabilir, topu yakalayıp kucağınızda onunla tüm sahayı katedebilir,
Las Vegas'taki tüm ayartmalara direnebilir, eğer yolunuzdan şaşmama­
nız gerekiyorsa tüm kişisel mutluluklannızı feda edebilirsiniz. Günün
birinde arkanızda miras olarak parasal bir güç bırakabilirsiniz, ama bu
yalnızca kusursuz, pırıl pırıl bir disiplin, erdem ve üstün basiret örneği
olan yaşamınızın doğal sonucu olacakhr. Belki sıkta, ama bununla bir­
likte mükemmel.
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• İstenen bir çocuk muydunuz?


• Ağlamanıza ve sadece bir çocuk olmanıza izin verildi mi?
• İlkokuldayken bile üzerinizde fazladan sorumluluk hissettiniz mi?
• Hangi ebeveyniniz daha agresifti?
• Hahrlayabildiğiniz ilk gerçek korkunuz neydi?
• Bugün kim ya da ne sizin ödünüzü koparhr?
• İçinizdeki güvensizlik duygularına halen sebep olan şey nedir?
• Zulüm duygunuzun etnik bir kaynağı var mı?
• Şu eski fıkra hakkında ne düşünüyorsunuz, "Benim paranoyak
olmam onların gerçekten benim peşimde olmadıkları anlamına gel­
miyor"?
• Çocukluğunuzda size bakıp da şöyle söyleyen birisi var mıydı, "Bir
zamanlar bir aylak. .. "?
• Şu anda uğraştığınız bağnaz bir kafa var mı?
• Sizi sınayan, sinirlerinizi bozan, ortalıkta olduğunuz için size kendi­
nizi suçlu hissettiren bunalımlı bir baba veya kötü kalpli bir üvey anne
veya başka önemli bir figür var mıydı?
• Şu anki maddesel güvence ve sosyal olarak kabul görme endişeleri­
nizin ardında yatan şey nedir?
• Sevdiğiniz ama kendinizi katılaştırmazsanız ona benzeyeceğinizden
korktuğunuz çekingen ve hassas bir insan var mıydı?
• Eğer her şeyi kontrolünüz altına almazsanız dünyanızın yıkılacağını
düşünmenize sebep olan şey nedir?
• Hareketlilik ve değişiklik sizi korkutuycır mu? Eğer öyleyse, niye?
• Büyüyünceye kadar sahip olduğunun bile bilmediğiniz o güçlü ki­
şisel kimlik duygunuzu size kim verdi?
• Hemen şimdi sizi işle meşgul edecek ve kendinizi daha güvende his­
settirecek ne yapabilirsiniz?
• Rekabetçiliğiniz nereden kaynaklanıyor?

314
KOVA
20 Ocak - 1 8 Şubat

Onbinbeşyüz metre yükseklikte uçakta otururken o anda acil çıkış kapı­


sını açacak olsanız neler olabileceğini düşünüp kık.ırdadığınız olur mu
bazen? Elbette bu, tüm o insanlara zarar vermek istiyorsunuz demek de­
ğildir ve bazıları böylesi bir düşünceyi tuhaf olarak tanımlasalar da siz
bunu sağlıklı bir merak olarak görürsünüz. Bu tümüyle karşınızdaki ki­
şinin sizi nasıl gördüğüne bağlıdır. Bir aloe bitkisinin hassas iyileştirme
özelliklerine sahip olduğunuzu söyleyenler vardır. Başkaları ise sizin
Hitler'in sağ hayasından alınmış olan bir hücreden klonlanmış olduğu­
nuza yemin ederler. Otobiyografinizdeki o şok edici bölümle şehir ku­
lübünün en katı üyelerini hayrete düşürmek hoşunuza gider ve günah
çıkartırken rahibe masaj "terapistiniz" ile olan seansınızı anlatmaktan
zevk alırsınız. İnsanları basit ve sıradan olduğunuza inandırmak, sonra
da onların şapkalarını -hava kabininden dışarıya olmasa da- uçurmak
size keyif verir.
Ama aslında kafası karışık birisi değilsinizdir. Genelde mutlu bir ruh
ve hem-yaşayan-hem de-insanları-yaşamaya-bırakan çeşit bir yaratıksı­
nızdır. İnsanlardan ve insan sürüsünün kolektif beyninin yaratmış ol­
duğu her çılgın şeyden büyülenirsiniz. Kendiniz takip etmemekle
birlikte en yeni diyet ikramlar, etek boyları ve kravat genişlikleri gibi
modalar gerçekten ilginizi cezbeder. Tuhaftır ki, siz bunların hepsini
çoğu kez beş yıl öncesinden düşünmüşsünüzdür zaten.
Ama size gelince, siz hiçbir kategoriye uymazsınız. Muhtemelen
Kova olmanın ne demek olduğuna ilişkin en ufak bir fikriniz bile yoktur;
muhtemelen astrolojiye de hiç inanmazsınız. Kova olmak demek sizin
hiçbir kategorik tanımlamanız yok demektir, çünkü Kova tanımdan nef­
ret eder ve ona karşı koyar. Kimse Kova'nın ne olduğunu bilmez. Biraz
ondan, biraz bundan al, hepsini Bay Patates Kafa gibi top yap ve sahte
kürke sar. Bu her şeyin hiçbir yere uymayan ıvır zıvır bir karışımıdır.
Kendinizi asla acayip bulmazsınız. Dünyanın geri kalanıyla kendinizi
gönyesiz bir açıda tutarsınız, ama yalnızca kendi doğanızın peşinden gi-

315
diyorsunuzdur ve bu sizi sıklıkla ekoseli garabet tulumlara (paraşütçü
tulumlarına) doğru götürür. Açıkça isyankar görünmezsiniz, çünkü top­
lumun sizi kabul etmesi hoşunuza gider, dolayısıyla bazı Kovalar kulüp
kravatları ve minik alhn küpeler takarken, altlarında göğüs uçlan ve ağ­
lan kesilmiş kırmızi iç çamaşırları vardır.
Muhtemelen gene de bir insanoğlunun bulabileceği en iyi arkadaş­
sınızdır. Fazla bıktırmaz veya sıkmaz veya asılmazsınız. Bir arkadaşı­
nıza eşyalarını taşımakta yardım eder, bir komşunuza golf oynamayı
öğretir ve onlarla muzır kazaları hakkında -en azından yüzlerine karşı­
hiç yargılamadan konuşup gülebilirsiniz. Sızlananları sevmezsiniz. Biri­
lerinin enetjinizi tüketmeye başlayacağını anladığınızda onlara küvetin
taşhğını ve kendilerini daha sonra arayacağınızı söylersiniz ki genellikle
bu süre onlara ne için sızlandıklarını unutturacak kadar uzun olur.
Kova, bir Mormon Tapınak Korosu'ndan bir sokak çetesine kadar
tüm grup oluşumlarını yönettiği kabul edilen burçtur. Ne zaman bir
grup arkadaş, bir şişe şarabı devirmek, bir yorgan dikmek veya erkek ve
kadınların istediklerini yapmakta özgür olma hakları için savaşmak için
bir araya gelse Kova oluşur. Kova paylaşılan deneyimler, ortak hedef­
ler, hepimiz birimiz birimiz hepimiz içindir. O, kız izci kampı veya deniz
piyade bölüğü, yani başka koşullar altında ortak hiçbir şeyleri olmaya­
bileceği halde ortak bir nedenle birleşmiş insanların bulunduğu her yer­
dir. UFO ya da AA toplantılarına kendiniz gitmek zorunda olmadığınız
sürece hepsine hoşgörü gösterebilirsiniz.
Kova hem bir son-dakika kurtarıcısı, tepede beliren süvari, hem de
Maskeli Süvari'yi Tonto'ya bağlayan güçtür. Siz tüm bağlantılar arasında
kanbağı olmayan akrabalık konusu olsanız gerek. Kova'nın ruhu bir sü­
rücüyü durdurur ve ona bir yabancının patlayan lastiğini değiştirmesine
yardım ettirir veya bir yayaya başka bir yayayı ani sağanakta şemsiye­
sini paylaşmak üzere davet ettirir. Barbra Streisand "People" adlı şarkı­
sında bunun hakkında ciyaklar.
Elbette, biri diğerine ne yapması gerektiğini söylemeye başladığında
daima sorunlar baş gösterir. Komik olan şu ki, sürekli sakınmaya çalış­
tığınız zorbalığın idmanını yapma riskine sıklıkla atılırsınız. Bu belki de,

316
belirsizlikleri hep savuşturmanızdandır. Yaşamınız alışılmadık bir olay­
dan bir diğerine dokunmuştur. Nişantaşı'nda bir kuaförsünüz ve sonra
kendinizi Bali' de sepetler örerken buluyorsunuz. Eleman ilanlarını oku­
yor ve fasulye yiyorsunuz ve aniden, zap! şık bir ofisteniz ve cılız işçi sı­
nıfını görmezden geliyorsunuz. Görünmeyen, beklenmeyen ani bir
kuvvet sizi kendi bulut hortumuna çeker ve başka bir boyuta ışınlar.
Bu başınıza birçok kez gelmiştir ve ilişki geçmişinize bakacak olur­
sanız bu sihri başkaları üzerinde uygulamışsınızdır. Ahırın üstündeki
horozun nasıl hızla ve beklenmedik bir biçimde dönebildiğini siz her­
kesten çok daha fazla bilirsiniz. Burnunuzu rüzgara ve kulağınızı top­
rağa vermenizin nedeni budur ve yaklaşan toynak seslerini ve değişen
eğilimleri hepimizden çok daha önce sezersiniz. Kendi zemininize bu
kadar zorbaca tutunmanızın nedeni de belki budur.
Yaşamınızdaki tek gerçek son-dakika arızasıdır. İnsanlar size rahat­
lamanızı ve kendinizi akışa bırakmanızı söyleyeceklerdir. Ama nafile,
çünkü ortada -en azından sizin hayatınızda- akan bir şey yoktur. Başı­
nıza gelen akla sığmadık olaylar tuhaftır: Patron akşam yemeğine gel­
meden on dakika önce elektrik süpürgesi yanar. Sevişirken camdan
içeriye bir kuş girer. Halanız marketten eve gelirken kaçınlır ve olay ha­
lanızın kendisini kaçıranları yemeğe davet etmesiyle sonuçlanır, çünkü
anlaşılmıştır ki onu kaçıranlar sizin lise arkadaşlarınızdır. Gene de tüm
terslikler kötü değildir. Tam ihtiyacınız olduğunda yüz liralık bir bank­
not havaya uçup suratınıza yapışabilir. Hamile kalmaya çalışmayı bıra­
kırsınız, o da ne! hamilesinizdir. Buradaki nokta, bunların hep bir kesinti
olmasıdır, dolayısıyla bir süre sonra kesintiden kesintiye yaşamayı öğ­
renirsiniz. Ya hiçbir şey planlamaya cesaret edemez hale gelirsiniz ya da
bir kontrol hastası olur çıkarsınız. Ayakları halıda delik açmış olan o
rahat minik koltuğu çok seversiniz. Sürpriz partilerden ve fıstık gevre­
ğinden fırlayan oyuncak yılanlardan hiç hoşlanmazsınız, ama ne yapar­
sanız yapın, tataam! iki saniye içerisinde tümüyle yeni bir durum vardır
ortada.
Kalıptan kaçıp kurtulmaya, yeni bir şehre taşınmaya ya da yeni bir
işe girmeye (ki zaten yapmışsınızdır) çalıştığınızda bile, tahmin edin! O

317
gene olur. Ya çalışmıyor ve güvenceniz olmadığı için diken üstünde otu­
ruyorsunuzdur, ya da zamanınızın yüzde yüzünde sizi gerginlik içeri­
sinde bırakan bir işiniz vardır. Nereye giderseniz gidin hep aynı şeydir.
Aynı dünya üzerindeki diğer insanlar gibi bir düzen oturtmaya çalışır­
sınız. Kraliçenin önünde osurmaya çalışmazsınız. Çoğunlukla normal
-o her ne demekse- davranmaya çalışırsıruz. Yalnızca adınız patikanın
yansında kramponlu ayakkabı filizlendiren bir bowling topu benzeri bir
kaç sürprizle anılır.
İnsanları seversiniz, özellikle aynada kendilerine bakıp duran tipleri.
Sizi korkutan şey insanların size sahip çıkmaya kalkmaları, her hareke­
tinizin hesabını sormaları, sözleşmeye birebir sadık kalmaya zorlamaları
veya beyninize bir kelepçe vurmaya kalkışıp size nasıl düşüneceğinizi ve
davranacağınızı söylemeleridir. Yaşamınızda çabuk reaksiyon göster­
meye fazlasıyla zorlanmışsınızdır. Dolayısıyla şimdi apayrı unsurların
orijinal bir yığınısınızdır.
İnsanlar size işlerin öyle ya da böyle olması gerektiğini söyledikle­
rinde olumsuz tepki vermenizin nedeni de belki budur. Anında gerçek
duygularınızı gösterdiğiniz nadirdir, ancak ense kökünüzde beş tüy di­
kilir ve çok geçmeden, o noktadasınızdır. Bu bir yandan da gariptir,
çünkü siz genellikle oldukça sevecensinizdir. Ama birisi size melisin, ma­
lısın derse açıkça yapamazsınız. Ve eğer size yapmamanızı söylerlerse
de, adeta yapmanız gerekir. Üzerinize gölge gibi bir şey iner. Bu belki
kimyasal bir şeydir, ama o anda sanki büyük bir miti yaşar gibisinizdir
ve o insana kontrolün saçmalığını, kuralın ardındaki manbksızlığı gös­
termeniz gerekir. Kanatları sırtına yapıştırmakta kullandığı balmumu
Güneş'e çok yaklaşbğı için eriyen Ikarus belki de sizin büyük-büyük­
büyük babanızdı ve siz bu olayı hiç aşamadınız. Bugüne kadar -hiçbir
şeye kesin gözüyle güvenmemeyi unutmadığınız sürece- mutlu ve ol­
dukça şanslı birisi olarak yaşamanızın nedeni de budur. Daima hoş bir
şekilde şaşırtılacaksınız. Ve tabii ki, insanlara çok yaklaşmayın.
Şahsen -kuşkusuz, kişisel yaşamınızdan bahsetmemeyi tercih eder­
siniz. Çoklukta güven bulursunuz ve bunun ekip şarkı söyleyerek şişe­
leri hava kaldırırken olması hoşunuza gider. Bu masa başında oturup

318
gözleri karşılıklı birbirine dikerek bitip tükeruneksizin İlişki! hakkında
konuşmak durumunda olmaktan çok daha eğlencelidir. Hele ki ilişki dı­
şında başka ilişkiye girecek insan yoksa bu daha da sıkıcı hale gelir. Oysa
diğerleri de kendilerine özgürlük talep etmeye kalkarlarsa bu sizi çileden
çıkarhr, itiraf edin. En basit ifadeyle, bu biraz uçuk bir davranıştır. Belki
de sebep hormonlannızdır, ama siz değişik dalga boylarında işlev gö­
rürsünüz -ya iki milyon megahertz ya da eksi üç. Dolayısıyla ya şarj
olmuş ve vınlıyorsunuzdur, ya da esniyor ve sevişmenin yalnızca fik­
rini bile mide bulandırıcı buluyorsunuzdur. Bu durum İ talyanlar ve
diğer duygusal tipler gibi yaptığınız her şeyi kişisel olarak alan insanlar
için çok zor bir durumdur ki -laf aramızda hep de onlara kapılırsınız. Ve
eğer İtalyansanız bu durumu daha da zorlaştırır, çünkü muhtemelen
kendi kaynayan kanınızı inkar etmeye çalışıyorsunuzdur.
Biz astrolojide Kova burcunu Uranüs gezegeninin yönettiğini söyle­
riz. Bir horoskopta Uranüs ön plana çıkhğında yaşamdaki en belirgin
kalıp rastgele çarpışma kalıbıdır. Uranüs'ün kendi ekserunde seksen dört
derece yatık duruşu sizin her şeyinizi baş aşağı eder ve bu nedenle Ko­
vaları kozmik Avustralyalılara çevirir. Bu sizi her deneye fazladan bir
beşinci damla kimsayal koyacak kadar aksi yapar ve o damla ya kansere
tedavi olur ya da tüm kasabayı havaya uçurur. İnsanlar, daha fazla kay­
bedecek bir şeyleri olmadığında, dehşetli bir riske girme veya aptalca bir
adım atma ve ihtimalleri zorlama zamanı geldiğinde sizi kendi hayatla­
rının içerisine çekerler.

319
Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Hiç doğmamış olmanız mı gerekiyordu?


• Doğduğunuzda ebeveyninizden birisi veya her ikisi de otuz dokuz
yaş civarında mıydılar?
• Kim hemen ayrıldı?
• Doğumunuz esnasında doğumunuzu The New England Journal of
Medicine'e veya Guiness Dünya Rekorlar Kitabı'na girmeye aday
yapan garip bir olay yaşandı mı?
• Doğum ve bebeklik geçmişinizde her yedi yılda bir meydana gelen
büyük değişimler farkettiniz mi?
• Ebeveyninizden biri diğerine hep isyan ediyor muydu, kim kontrolcü
ve hükmediciydi?
• Şu anda birisi sizin kişisel özelliklerinizi yok edip size şekil vermeye
mi çalışıyor?
• Davranış tarzını kabullenmeniz gereken birisi var mı yaşamınızda?
• Yaşamınızda kontrolü albnda olduğunuz birisi var mı?
• Size yapıldığında sinir olmanıza rağmen, kendinizi bir başkasının
davranışını kategorize eder ya da yaftalarken, anormal olarak dam­
galarken bulur musunuz?
• Maceradan korkar mısınız?
• Kumar bağımlısı mısınız? Macera?
• Mevcut politik görüşünüz nedir ve bu sizin ilişkilerinize olan yakla­
şımınızı nasıl etkiliyor?

320
BALI K
1 9 Şubat - 20 Mart

Hiç şüphe yok ki siz altın gibi kalbiniz ve sulu gözlerinizle tüm sirkin en
tatlı, en kibar palyaçosusunuz. Lotoyu kazananların açıklandığı andaki
gibi birkaç dakikalığına olsa bile, farklılıklar bir kenara bırakılıp insan­
lar bir olduklarında kelimelerle anlatılamayacak kadar duygulanma­
nıza rağmen basmakalıplıktan ve aşın duygusallıktan tiksinirsiniz. Ve
Fonda'nın Gazap Üzümleri'ndeki son konuşması esnasında tıkarursıruz.
Yaşlı bir ruh olarak Amerikalı zencilere, Kızılderililere, soykırıma uğra­
mış Yahudilere -aslında zulmün üzerlerinde bir anlığına hüküm sürdüğü
tüm insanlara- karşı sonsuz bir empatik bağlılığınız vardır. Ne gariptir
ki insanlığa olan tüm sevginize rağmen, kaynayan kitlelerle kaynaş­
maktan hoşlanmazsınız. Buna rağmen Raisa Gorbaçov'dan çeçe sineğine
kadar tüm yaratıklara olan koşulsuz sevginiz o hayalperest derinliği­
nizde, o kabarık balık gözlerinizdedir.
öyleyse niye o kadar çok kişiden garip reaksiyonlar alıyorsunuz?
Tüm yapmanız gereken birisine Balık olduğunuz söylemek ve o birisinin
gözlerinin yuvalarından çıkışını izlemektir. Ve bilirsiniz ki "Eyvah,"
diye düşünürler. Neyin gelmekte olduğunun farkındadular. Evet, etki­
lenmişlerdir. Sorun da budur. Başlarının etrafında mavi kuşlar ötmeye
başlar ve siz o esnada onların cüzdanına ulaşabilir ve onlar daha ayıl­
madan Atjantin'e varabilirsiniz. Ancak eğer sizi kendi yaşamlarının içe­
risine alacak olurlarsa, bu iyi bir sebeptendir. Katılaşmış bazı önyargılan
yumuşatma ve iki boyutlu düşünmenin sığlığından kurtulma zamanının
geldiğini bilmektedirler. Elbette sizi, daima beraberinizde getireceğiniz
abartılı farkındalık ve/veya uyuşturucular için severler. Bir Balık her za­
man yeni bir yaşam tarzı getirecek, yaşamın daha fazla yönünü göstere­
cek ve her bir tablo fazlasıyla karmaşık olacaktır. Bu oldukça yıldıncıdır,
çünkü bir Balık'la haşır neşir olunduğunda, kişinin sonra tamamiyle
kuruması hiçbir zaman mümkün değildir. Sizden alıkoydukları yalnızca
stereo ve müzik koleksiyonunuz da olsa, bunların bile sularının süzül­
mesi yıllar alır.

321
Bazıları bir Balık çocuğa sahip olmanın bir nimet olduğunu, çünkü
ilk onbeş yılın bir çocuk oyuncağı . olduğunu söylerler. Bir Balık çocuk
olarak "Ya, niye yalan söylesinler?" diye düşünerek size söylenen her
şeye inanırsınız. Bunun yanı sıra birisi size bir şeyi yapmanızı söyledi­
ğinde de kahrolası şeyi layıkıyla yaparsınız. Güvenmek doğanızın bir
parçasıdır.
Ama ardından ergenlik ve beraberinde Dragnet* teması gelir. Bir şey­
ler olur. Durum Balık' tan Balık'a değişir, ama bir nokta gelir ki nasıl ka­
takuliye getirilmiş olduğunuzun farkına varırsınız. O noktada, lanet
olsun! çılgınca çarpışan sigara izmaritlerine ve sönmüş ateşlere dönersi­
niz.
Sahnelenen her komedide ahmağı oynamaktan yorgun düşmüyor
musunuz? Siz aptal, ulu orta saçmalamak dışında başka hiçbir şey yap­
mayan sorumsuz bir salaksınız. Kaçmanızla, sorunlarınızla yüzleşme­
menizle ve üzüntülerinizi Cola'ya ve kremaya boğmanızla ün kazandı­
nız. Ancak onlar hakkında söylenenleri işitmek hoşunuza gidiyor olsa da
yaphğınız şeytanca hatalar arhk yeter.
Gelin diğer göbek adınız olan affetmekten bahsedelim. Nedir affet­
mek? Kalbin dışarıya açılması ve tüm varlıklara karşı sonsuz şefkat du­
yulabilmesi. Bir Balık olarak sonsuz şefkate sahipsinizdir, ama ne yazık
ki bunun çoğu kendinize karşıdır. Sizden başka uyuyan, tit tir titreyen
hangi kaytarıcı olursa olsun üzerinden yorganını alır, onu yataktan atar
ve iş kıyafetlerini kuşandırırsınız. Ama size gelince, evden çıkmamanız
için en hafif sis bile yeter. Siz onun asit yağmuru olduğunu iddia eder­
siniz.
Girdiğiniz hangi ilişkide olursa olsun bugüne kadar mezada çıkar­
tılmış en iyi kölesinizdir. Gafların gafını yaptığınız, parmaklıkları tes­
tere ile kestiğiniz, duvarları düğümlü çarşaflarla aştığınız, kaçhğınız, bir

* Los Angeles'lı bir dedektifin başından geçen maceraları anlatan uzun soluklu
bir radyo ve televizyon draması . Adını gerçek bir polis terimi olan "dragnet"den
almıştır. Dragnet, suçluyu ya da şüpheliyi yakalamak için kurulan koordineli bir
tedbirler sistemi için kullanılan terimdir.

322
günah işlediğiniz, yakalandığınız ya da kendinizi ele verdiğiniz o kaçı­
nılmaz an gelinceye kadar itaat eder ve saygı gösterirsiniz. Yirmi üçü­
nüzdeyken bu belki eğlenceli, heyecanlı ve büyüleyici gelebilir, ama kırk
ve sonrasında biraz yakışıksızdır. Model aşikardır. Doğru yolda gider,
ıslah olur, kilise korosuna ya da IBM emeklilik planına katılır ve duyarlı
bir tavır sergilersiniz. Ama sonunda vahşi doğa çağırır ve aynı bir kele­
beğin kozasını terkederken ona karşı hissettiğinin benzeri bir duyguyla
mevcut yaşamınızı terkeder, ormana dalarsınız. Bu esnada bir başka en­
kamasyon, bir başka kimlik olmuşsunuzdur. Bazılarına göre bu bir
başka sahte kimliktir.
Sahtedir, çünkü gerçekte sizin kimliğiniz yoktur. Siz, kim ne oldu­
ğunuzu düşünür ya da ne olmanızı dilerse gerçekte o hale dönüşen bir
kozmik protoplazma damlasısınızdır. Yapmaları gereken tek şey sizin
üzerinize bir fantezi yansıtmaktır ve pof! ekranınız Scarlett O' Hara, Stan­
ley Kowalski, Yahuda veya Bambi'yi geri yansıtır.
Bir süreliğine herkes çok mutludur. Dilekler yerine gelmiştir ve siz
günde üç öğün yemek yiyorsunuzdur. Dürüst vatandaşlar, sadık koca­
lar ve sevgi dolu eşler, erkek ve kadın papaz yardımcısı olan Balıklar
vardır. Ben size "Eğer bir Balıksanız mevcut kimliğiniz düzmecedir ve
bunu kabul ettiğiniz andan itibaren iyileşme yoluna girmişsinizdir,"
derim. Bu sizin güzelliğinizdir. Burcunuz tüm insanlığın o büyük so­
ruyu sorması için bütün varlığı ile ortadır: Bu canlı mı, yoksa Memorex*
mi? Bu, terkettiğiniz ya da hayal kırıklığına uğrattığınız insanlar için hiç
de komik değildir ve verdiğiniz ders bu dünyada hiçbir şeye ya da hiç­
bir kimseye takılıp kalmamaktır -yoksa üzüntü kapıdadır. Bu aynı za­
manda ironiktir de, çünkü daima beraberinizde karşı konulamaz sonsuz
aşk sözü, doğa tarafından kutsanmış, hiç ölmeyecek, ölümsüz bir birlik­
telik sözü getirirsiniz. Bu söz, başka bir şehirde üç çocuğunuz olduğunu
ve onlara 1972 yılından beri hiçbir katkıda bulunmadığınızı ya da sizi

* Memorex firması ürettiği kaset, cd, dvd, disk gibi üzerine kayıt yapılan malze­
meler ile tanınmaktadır ve "Bu canlı mı, yoksa Memorex mi?" firmanın kendi
reklam sloganıdır.

323
on yıl önce ilaçlarım almanız için eczaneye göndermiş ve o andan beri de
sizden hiçbir haber almamış, hasta ve yoksulluk yardımı almakta olan
bir anneniz olduğunu keşfeden kişi için durumu daha da zor hale sokar.
Sonra, akla gelmedik düşüncelerin sırıtan bir köpek balığı gibi yü­
zeye çıktığı o akla gelmedik an gelir. Kişi nefesi kesilmiş bir vaziyette
soluyarak "Yoo, olamaz!" der. "Başından beri bana yalan söylüyordun!
Hiçbirisi doğru değildi! Tüm o söylediklerin, ettiğin o yeminler - hepsi
yalandı. Yalan! Yalan! Yalan!"
Sahra'nın ortasına nakledilme ve orada bütün erzakları taşıyan kişi
tarafından terkedilme deneyimi hoş bir deneyim değildir. Bu noktada
yıllar boyunca külah giydirmiş olduğunuz her bir enayi için suçluluk
duyabilirsiniz. Ama şimdilik o rahat suçluluk duygularınıza sığınma­
maya çalışın. Bir anlığına ihanete mola veren, o kendini adamaktan ke­
farete giden diziyi takip edin.
Yanılsamadan siz de payınızı almamış değilsiniz. Sepetlerine tüm
sermayenizi yüklemiş olduğunuz kişiler tarafından kaç kere aldatıldı­
nız? Ve belki de aldatmış olduğunuz o kişiler kendilerine bir de yakın­
dan bakmalılar. Belki sizin o sorumsuzca, gizlice ve sinsice kaçışınız
onların dile getirilmemiş olan bazı ihanetlerine karşılık verme şeklinizdi.
Sizin insanı çileden çıkartan bir başka özelliğiniz de dolaylılığınız­
dır. Flaşör yakıp ambulans sireni öttürmezsiniz. Dramatik jestinizi ya­
parsınız, ama bu herhangi bir şeyle hiç bağlantısı yokmuş gibi görünen
bir davranış, yalnızca bir Balık, bir acayip tip, bir pislik, gene kontrol­
den çıkmış ve ya ilaçsız kalmış ya da fazla ilaç almış olmanızdan başka
bir sebebi veya dayanağı olmayan tümüyle dolaylı bir bildirimdir. Daha
yakından incelenecek olursa genellikle davranışınız ikiye dört bir kalas
darbesi kadar incelikli bir ipucudur -ama genel anestezi altında uygu­
landığı için zavallı aptal ne zaman, nerede, nasıl ve niçin olduğunu bil­
mez.
Tek bildiği birinci günden beri orgazm taklidi yapmış olduğunuzdur
ve bu da acıtır. Dolayısıyla müziğiniz, tatlılığıruz, tüm o "Beni Zanzibar'a
götür, ben seninim," diyen rutininiz, yalnızca o kadar -bir rutindi. Ah,
hile, dalavere ve düzenle sebeple olduğunuz acı, ve kurbanınızın tek is-

324
tediği sizin canınızı yakmak ve size ödetmek. Ve işte bu an sizin çiçek gibi
açıldığınız andır. "Evet, eğer yapman gerekiyorsa beni cezalandır. Her ne
günah işlediysem (ki ben masum olduğumu düşünüyorum) sen bu ka­
dar alçakça bulduğuna göre çok büyük bir şey olmalı, ama sen öyle söy­
lüyorsan öyle düşünmememe rağmen eminim hakediyorumdur, ama
durma. Ne yapman gerekiyorsa yap. Popom saç fırçana amade," diye mı­
rıldanırsınız. İşte bu kesinkes kabullenişiniz sizi kırbaçlamanın tüm key­
fini kaçırır. Siz kendini adama, ihanet ve affetme -üçünün harmanısı­
nızdır. Diğer ikisi olmadan biri olamazsınız.
Burcunuzun yöneticisi, astrolojide okyanusları ve -en şirin minik ba­
lıktan zehirli kirpi balığına kadar- içlerindeki her şeyi yöneten Neptün
gezegenidir. Bu öyle aranan bir lezzettir ki yanlış tarafından yedin mi -

kaput! Bu, Balık'la da öyledir. Neptün aynı zamanda evrenin enginli­


ğini, her yerdeki tüm varlıklan birleştiren çeşitliliği ve aynılığı yönetir.
O, sonunda hepimizin içine atılmamız ve böylelikle bir olmamız gere­
ken nihai havuzdur.
Hiç şüphe yok ki her daim her yerde, herkes olmak istiyorsunuz. Size
daha yüksek bir gerçeklik rehberlik ediyor ve bu nedenle de günlük ya­
şamdaki varoluşunuzda mutsuzsunuz. Bir işte uzun süre tutunamama­
nız hiç de şaşırtıcı değildir. Paris' e tatile gitme hayali kurar, sonra da
Eyfel Kulesi'nin yalnızca koca bir metalden ibaret olduğunu gördüğü­
nüz için homurdanırsınız. Genellikle kahve molasından kahve molasına
varlık gösterirsiniz, çünkü gerçek yaşamınızın dünyasal sorumlulukla­
rınızın bittiği noktada başladığını varsayarsınız. Her Balık kendi açma­
zını kendi yöntemiyle çözer ve bu da her zaman sarhoş olmak ve ev işi
yaparken çıplak dansetmek değildir.
Gerçek kimliğiniz daima bir sır olarak saklıdır -dolayısıyla yalnızca
kendilerine ait olduğunuzu düşünen kişiler aynı yanılgıyı kendileriyle
paylaşan daha birçok kişi olduğunu bilmezler. Gerçek efendinizin bu­
rada, bu evde veya bu kasabada veya bu ülkede olmadığını hiçbir zaman
anlayamazlar. Sizin kendinize özel bağlılığınız başka yerdedir. Üçüncü
açısı alçak bulutların ve gökkuşağırun ötesindeki sisin ortasında gizli kal­
mış olan bir üçgen gerçekten iletişim kurabildiğiniz bir "arkadaş" olabi-

325
lir, haplar ya da Tanrı. O her ne ise, yaşamınızı gölgede bir umut, sizi ise
biraz ulaşılamaz kılan bir şeydir.

Üzerine Kafa Yorulması Gereken Sorular

• Ardından güçlü bir Fransız İhtilali gelen aşın pasif tutumunuzu neye
borçlusunuz?
• Bir manashrın duvarları ardında korunup dünyadan soyutlandınız
mı?
• Birisi size hanım evladıymışsınız gibi mi davrandı?
• Hükümetin içme suyunun içerisine beyin kontrol hapları koyduğunu
mu düşünüyorsunuz? Eğer öyle ise, niçin böyle düşünüyorsunuz?
• Buuuu kadar karmaşık olduğunuzu düşünmenizde size kim yardımcı
oldu?
• Özel bir yeteneğe sahip ya da özürlü olduğunuza ve bundan dolayı
da size ayrıcalık tanınması gerektiğine inandığınız için normal yapı­
lara ve kurallara bağlı kalmakta güçlük çekiyor musunuz?
• İnsanları gerçeklerden korumak için hileye başvurmak durumunda
kalmanızı gerektirecek kadar çelişki içerisine düşmenize kim ya da
ne sebep oluyor?
• Neden hiçbir şeyin sonu olmadığını düşünüyorsunuz?
• Kim tarafından eleştirilmek için kaşınıyorsunuz ama bundan ödünüz
kopuyor?
• Günah çıkarma sevdanızı nereden aldınız?
• Başarının her şey demek olmadığını kanıtlamak neden sizin için bu
kadar önemli?
• Tam kanatlarınızı kuşanmak üzere iken sizi fırsah kaçırmaya iten şey
nedir?
• Aforoz, sürgün, kölelik ya da uzaklaşhrılmaya ilişkin kişisel bir de­
neyiminiz oldu mu?
• Din öğretileri ile olan bağınız nasıldır?
• Sizden manhğı bir kenara bırakmanızı ve gene yalnızca evrene gü­
venmenizi talep eden o askıda kalmış olan büyük konu nedir?

326
EK A
Yalnızca Astroloji Canavarları İçin Egzersizler
•••••••••••••••••••••••••••••

Aşağıdaki egzersizler, sadece gezegensel kalıtımın psikolojik etkilerine daha de­


rinlemesine bakmak isteyen ciddi astroloji öğrencilerine saatler boyu büyüleyici
bir eğlence, mide krampları ve en sonunda da astro-aile dinamiklerine ilişkin
büyük bir içgörü kazandıracaktır.

Egzersiz Bir

Astrolojide, bir kişinin diğer bir kişi üzerindeki etkisi konusunda yapılan çalış­
maya sinastri denir. Bu çalışma bir horoskobu diğerinin üzerine yerleştirip ge­
zegenlerin ve yıldızların konumlarını karşılaştırarak yapılır. Çocukla anne babası
arasında sinastri yapmak demek ikisinin arasındaki kozmik bağı tanımlamak ve
anne babanın çocuğa hangi yetenekleri nerede, nasıl ve neden kazandırdığını
görmektir.
Güneş Burcunuz bir çok unsurdan yalnızca bir tanesi olduğu için, Şekil 1
anne babanızın sizin üzerinizde nerelerde ilave etkisi olduğunu göstermek için
kısaltılmış bir tablodur. Önce Liste 1' den kendi Güneş Burcunuzu bulun. Sonra
Liste 2'nin ilk satırındaki boş yere Güneş Burcunuzu yazın. Aşağıya doğru
devam edin ve sizinkini takip eden burçtan başlayarak boş yerlere burçları sıra­
larına göre yazın. Liste 2' deki tüm boş satırları doldurmadan önce Güneş Burcu
listesinin sonuna ulaşacak olursanız Liste l'in en başındaki Güneş Burcu ile
devam edin ve Liste 2'yi son satırına kadar doldurun.
Bunu yaptıktan sonra Liste l'de hem annenizin hem de babanızın Güneş
Burcunu daire içerisine alın ve Liste 2' de onlara karşılık gelen ifadeleri not edin.
Bunlar bugünkü yaşamınızda özel bir önemi ve gücü olan iki alandır. (Özel not:
Eğer anne ya da babanız 7. satıra denk gelecek olursa onun sizin gizli karınız ya
da kocanız olduğunuza bahse girerim.)
Bu yöntemi, anne ya da babanızın Güneş Burcu'nu Liste 2'nin en başına
koyup kendi Güneş Burcunuzun nereye denk geldiğini ve sizin onları nasıl et­
kilediğinizi görmek suretiyle tersine de uygulayabilirsiniz.

327
ŞEKil l
Liste 1 :
Koç
Boğa
İkizler
Yengeç
Aslan
Baıak
Terazi
Akrep
Yay
Oğlak
Kova
Balık
Liste 2:
Kiıisel Konular
1. güçlü özimge
2. paraya karıı iyi tutum
3. esneklik ve zeka
4. aile ve güvence için gereksinimler
5. kendini ifade için güçlü dürtüler
6. olağanüstü iı ahlakı
7. evlenme dürtüsü
8. cinselliğe önem vermek
9. öğrenme aıkı
10. ijte baıarıya ulaıma dürtüsü
11. insanlara açık olmak
12. utangaçlık, spiritüelliğe ilgi duymak

İleri düzeydeki öğrenciler için özel nol: Anne babanızla ilişkinize daha derinlemesine bakmak için sinastri yön·
temini tersine uygulayın. Onlar üzerindeki etkinizi, onlan nerelerde yaraladığınızı ve onlara ne verdiğinizi gör·
mek için kendi doğum haritanızdaki gezegenleri onların horoskoplarının dışına etraflanna yerleştirin.

Egzersiz İki

Astrolojik mirasınızın sadece bir faktörüne yoğun bir bakış attınız. Üzerinde tar­
tışabileceğimiz ve inceleyebileceğimiz 242 bajilyon tane daha var. Gezegensel
karakteristiklerin aktarılışları inanılmaz biçimde incelikli olabilirler ve Zodyak
burçları, evler, gezegenler, elementler ve nitelikler arasındaki bağlantılara ve
benzeşmelere kafa yormanız gerekir. En güçlü karakteristiklerinizin çoğunu
karşı cinsteki ebeveyninizden miras almış olabilirsiniz, çünkü cinsiyet astrolojik

328
miras kurallannın umurunda değildir. Aslında cinsiyet tanunlamasının "cinsiyet
belirsizliği" olarak adlandırılması gerekir. Annenizden kocaman, katı bir Mars,
babanızdan da güzel, yumuşak bir Venüs almış olabilirsiniz. Dolayısıyla astro­
lojik miras faktörlerine bakarken hem annenize hem de babanıza bakın. Astro­
lojide genellikle dördüncü ve onuncu evlerin anne babayı yönettiği ve ifade ettiği
düşünülür. Bunu unutun. Anne babanız haritanızın her yerindedir. Onlar bir
çift, bir takım, bir gizli ittifaktırlar ve etkilerini birbirlerinden ayırmak imkan­
sızdır.
Eğer Güneş Burcunuz Balık ise, anne ya da babanızın Güneş Burcu da Balık
olabilir veya Güneş'i Neptün ile özel bir açı yapıyor olabilir. On ikinci eve yer­
leşmiş olabilir, çünkü Balık, Neptün ve on ikinci evin birbirleriyle özel bağlantı­
ları vardır.
Anne babanızın Güneş Burçlarına ilişkin bu kitaptaki açıklamalar sizi zıp­
latmış olabilirler. Belki bazıları bam telinize basmış, bazıları da sadece hedefe
isabet edememiş görünmüşlerdir. Bunun sebebi anne babanızın Güneş Burçla­
rının etkilerini değiştiren diğer gezegensel faktörlerdir. 2., 3. ve 4. bölümler ar­
ketipleri anlatmaktadırlar ve babanız gerçekte Boğa olmasına rağmen arketipsel
Boğa'nın açıklaması babanıza uymuyor görünürken Balık babanın açıklaması
çok uygun görünmüş olabilir. Bu, babanızın horoskobunda Neptün' ün çok etkili
olmasından kaynaklanabilir. Bu durumda haritasının üzerinde kapsamlı bir ça­
lışma yapmak yerinde olacaktır.
Annenizin ve babanızın ve sizin gezegenlerin izi yerleştirebilmek için yeterli
harita ve tablo oluşturmak oldukça karmaşık ve anlaşılması zor olacağı için bazı
komplike kalıpların izini sürebilmeniz için işte size kısa bir yol.
Şekil 2' de çocukluk anılarından, manzaralarından, senaryolarından, izlerin­
den ve hayallerinden oluşan bir liste var. Eğer içlerinden özellikle size doğru ba­
ğıranlar olursa, bu anılarla ilişkili olan gezegen ve burçların kesinlikle sizin kendi
astrolojik haritanızda özel bir önemi var demektir.
Kesin olan bir diğer şey de, bu anılann ya da özelliklerin astrolojik haritanız
kanalıyla doğrudan genlere geçtiği ve en azından ya annenizin ya da babanızın
bazı aynı karakteristikleri sizinle paylaşmakta olduğudur. 2. ve 3. bölümlere geri
dönüp belirtilen Güneş Burcu kısunlarını okumak da isteyebilirsiniz. Anne ba­
banız vurgulanan Güneş Burcu'nda doğmamış bile olsalar, orada yukarıda an­
latılan etkiler nedeniyle doğruyu göreceksinizdir. Karışık işin çoğunu zaten ben
yaptım. Sizin tek yapmanız gereken biraz daha fazla anınızı hatırlamaya başla­
mak.

329
$EKIL 2
"

ÇOCUKLUK İLGİLİ OKUNACAK


ANiSi GEZEGEN DİGER
B U RÇLAR
"

bağırılan kavgalar Mars Koç. Akrep


yemek zamanı kavgaları
zorlu kardeıler
ıiddete eğilimi anne baba
tehlike aıkı
cüret ve cesaret gösterileri
askeri yaıam
dövüı sanatları
agresif sporlar
itfaiyeciler
"

sürekli taıınma Jüpiter Yay


berduı sarhoılar
pasaklı insanlar
dağınık mutfaklar
kapıları yumruklayan ıerif
evdeki aktörler
yatma zamanı olmayan yaıam
sınırsızlık
oburlar
ırksal. dinsel önyargı
aıırı tepkiler
inkar ve yalan
kahkaha, neıe ve ıarkı
olumlu düıünmek
"

disiplin seansları Satürn Oğlak


iı zekası
uzun süreli depresyon
yenilgiyi kabullenmek
konformizm
ağır çalııma temposu
Protestan suçluluk duygusu
Musevi suçluluk duygusu
Katolik suçluluk duygusu

330
baıarı notuna önem vermek
okul sonrası çalıımak
erken yaıta ağır sorumluluk
neıelendirmeniz gereken anne baba
sizi değersiz kılan insanlar
istenmiyor hissetmek
hakimler ve doktorlar
hedefe yönelmek
*

yatakta aniden uyandırılmak Uranüs Kova


anlamsız ruh durumu salınımları
ne umacağını hiç bilmemek
yerden kaldırılmak ve yere düıürülmek
aniden gelen ve aniden giden insanlar
yıldırıma çarpılmak
evin üstüne düıen ağaçlar
kumar borçları
radikal deneyler
*

lavaboda şişeler Neptün Balık


her yerde ilaç
Kuran/İncil toplantıları
sarhoş geçirilen tatiller
tedavi merkezlerine yapılan ziyaretler
paralize olmuş aile fertleri
ortadan kayboluşlar
iç çekmeler ve acı çekmeler
filmler
deniz kenarında yaıam
aşırı kibarlık
*

diktatörlük rejimleri Pluton Akrep


cinsel baştan çıkarma
uzun süren kinler
kan davaları
transseksüel operasyon
siyah kuşak ritüelleri
zihin kontrolü
her şeye burnunu sokan anne babalar
dedektifler ve psikiyatristler
'/r

331
Egzersiz Üç

Tüm aile boyunca, nesilden nesile kendisini tekrarlayan başka birçok astrolojik
unsurlar da bulmak mümkündür. Ciddi astroloji öğrencileri anne baba ile çocuk
arasında var olan tüm karşılaştırmaları ve zıtlıkları inceleyerek yaşamdan uzak­
laşıp keyifli sonsuz saatler geçirebilirler. İnsanların birçoğunun astrolojik ben­
zerlikleri olduğu için evlilik yoluyla o aileye girdiklerini ve bir anlamda zaten
astrolojik ailenin bir parçası olduklarını görebilirsiniz. Horoskoplar arasındaki
bağlantılar üzerinde çalışan astroloji dalı sinastrinin insanların birbirleri ile olan
uyumlarını doğrudan ve açık bir biçimde incelemesine rağmen, bazı metafizik­
sel sorular da akla gelebilir. Tümüyle birbirlerine yabancı olan insanların ortak
güçlü gezegensel konfigürasyonları varsa ve bu nedenle birbirlerini çektilerse,
onların bir araya gelmeleri kaderlerinde mi vardır?
Eğer anne babanız ve diğer aile fertleri ile aranızdaki bağlantıları daha kap­
samlı olarak incelemek istiyorsanız Şekil 3' teki tablonun bir astrolog yardımı ile
doldurulması gerekir.

ŞEKiL 3

BURADA BULUNAN SİZİN ANNENİZİN BABAN IZIN DİGER


GEZEGEN LER

Toprak Burçları
Ateş Burçları
Hava Burçları
Su Burçları
Öncü Burçlar
Sabit Burçlar
Değişken Burçlar
Yöneticiler
Zararlılar
Yücelenler
Düşükler
Güneı'in üstünde yükselenler
Düzenleyici Pozisyonları
Özel Gezegen modelleri
Birinci Ev
İ kinci Ev
Üçüncü Ev
Dördüncü Ev

332
Beıinci Ev
Altıncı Ev
Yedinci Ev
Sekizinci Ev
Dokuzuncu Ev
Onuncu Ev
On birinci Ev
On ikinci Ev

Egzersiz Dört

Bazı belli gezegen kombinasyonları nesilden nesile kendilerini tekrarlamaya me­


yillidirler ve beraberlerinde davranış kalıplarının tekrarını da getirirler. Şekil
4' de ciddi öğrencilerin incelemesi tavsiye edilen bazı gezegen kombinasyonları
listelenmiştir.

ŞEKiL 4

Venüs. Mars. Jüpiter. Satürn, Neptün ya da Pluto Güneı ve Ay ile


Jüpiter Satürn ile
Jüpiter Neptün ile
Jüpiter Pluton ile
Satürn Neptün ile
Satürn Pluto ile
Satürn Uranüs ile
Satürn Uranüs ve Pluto ile
Uranüs Neptün ile
Uranüs Pluto ile

Egzersiz Beş

Belli bazı zodyak dereceleri de nesiller arasında tekrarlanırlar. Şekil S'te bazı
büyük yıldız pozisyonları, zodyak dereceleri ve yaklaşık olarak ilintili oldukları
doğum tarihleri ile birlikte listelenmiştir. En yakınız olan kişilerin haritalarına
baktığınızda bu derecelerin bazıları muhtemelen görüleceklerdir.

333
ŞEKiL 5
"

YILDIZ DERECE İLİNTİLİ DOGUM TARİHİ


Diphda 1 Koç Mart 20-22
Algenib 8 Koç Mart 27-30
Alpheratz 1 3 Koç Nisan 1-5
Mirach 2 9 Koç Nisan 18-21
Sheratan 3 Boğa Nisan 22-25
Hamal 6 Boğa Nisan 26-28
Menkar-Almach 1 3 Boğa Mayıs l-4
Algol 26 Boğa Mayıs 14-18
Alcyone 29 Boğa Mayıs 19-22
Al Debaran 8 İkizler Mayıs 25-30
Rigel 1 6 İkizler Haziran 1-8
Bellatrix 20 İkizler Haziran 8-12
Capella 2 1 İkizler Haziran 8-12
Alnath-Mintaka 21 İkizler Haziran 8-12
Alnilam 22 İkizler Haziran 8-12
Betelgeuse 2 7 İkizler Haziran 16-20
Sirius 1 3 Yengeç Temmuz 3-7
Castor 1 9 Yengeç Temmuz 10-13
Pollux 22 Yengeç Temmuz 14-17
Procyon 24 Yengeç Haziran 16-19
Alphard 26 Aslan Ağustos 1 7-21
Regulus 29 Aslan Ağustos 20-24
Zosma 1 0 Baıak Ağustos 31 -Eylül 3
Denebola 20 Baıak Eylül 1 9-22
Vindemiatrix 8 Terazi Eylül 28-Ekim 1
Algorab 1 2 Terazi Ekim 2-4
Arcturus-Spica 2 3 Terazi Ekim 12-15
Khambalia 5 Akrep Ekim 27-29
Alpha Centauri 2 1 Akrep Kasım 10-14
Antares 8 Yay Kasım 28-Aralık 4
Rasalhague 21 Yay Aralık 10-13
Vega 1 3 Oğlak Ocak 2-8
Deneb 19 Oğlak Ocak 8-1 1
Altair o Kova Ocak 1 7-23
Sadalsuud 22 Kova Şubat 10-12
Skat 8 Balık Şubat 25-27
Markab 22 Balık Mart 12-15
Scheat 2 B Balık Mart 17-20
"

334
EK 8
Erken Yaşlardaki Etkileri ve

Yeniden Ortaya Çıkışlarını Ölçmek


•••••••••••••••••••••••••••••

Erken Kalıplar

Horoskoplar statik haritalar değillerdir. Gezegenler hep hareket ederler. Geze­


genlerin ve yıldızların sizin doğum anınızdaki resmi olan horoskobunuz tüm
yaşamınız boyunca sizinle birlikte olacak olan derin ve bilinçdışı bir mührü tem­
sil eder. Gezegenler hareket edip pozisyonlarını kaydırdıkça orijinal harita ile
değişik açılar ve kalıplar oluştururlar. Astrologlar bu değişen hareketler nede­
niyle doğum haritanızda oluşan gerilimli ya da destekleyici açılan gözlemlerler.
Değişen bu pozisyonlar yaşamınıza, sizin kendinize özgü gerçeklik tablonuzu
destekleyen ya da ona meydan okuyan durumları ve insanları getirirler.
Bir astrolojik kalıp doğum haritanızı ne kadar erken yaşta biçimlenmişse, bi­
linçdışınızda o kadar derine yerleşmiş demektir. Dolayısıyla o astrolojik olay­
dan kaynaklanan davranış kalıbı çok daha otomatiktir. Bir davranış kalıbı ne
kadar derine yerleşmiş ve otomatikse, sizin onun farkına varmanız için o kadar
fazla çaba sarfetmeniz gerekir.
Buna ilaveten, bazı astrolojik konfigürasyonlar diğerlerine kıyasla daha uzun
sürerler. Belli bir konfigürasyon ne kadar uzun sürerse, kendisi ve sebep olduğu
davranış kalıbı o kadar derine yerleşir. Yaşamın ilk beş yılı içerisinde lıem yoğun­
lukla, hem de sıklıkla meydana gelen bir kalıp temel davranış karakteristiklerini ve kişi­
sel özellikleri üretir.
Yaşamın ilk beş yılında meydana gelen konfigürasyonlar üzerinde kapsamlı bir ça­
lışma yapmak, gömülü olan otomatik davranış kalıplannı tespit edebilmek açısından çok
yaşamsaldır.

Tekrarlama

Yıllar içerisinde, bazı göksel konfigürasyonlar kendilerini tekrar ederler ve bu


döngüler meydana geldiği zaman çocukluğun erken yaşlara ilişkin anıları tetik­
lenir. Bunlar genelde "modern giysiler" altına gizlenmiş olarak ortaya çıkarlar.

335
Örneğin, eğer çocukluğunuzda ciddi biçimde kötü davranışa maruz kaldıysa­
nız, gezegen döngüleri esnasında da bir patronun acımasızlığına, bir sevgilinin
tacizine, ya da çocukluğunuzun erken yaşlannda deneyimlemiş olduğunuz, ama
şimdi bilinçdışında gömülü olan herhangi bir olayın hafifçe üstü kapalı bir bi­
çimde yeniden sahnelenişine maruz kalabilirsiniz.
Erken yaşlarda oluşan bu kalıplaşma üzerinde yapılan çalışmanın adı "tran­
sitler ve progresyonlar'1 dır ve tekerrürler esnasında bu çalışma daima kalıpların
ne zaman tekrar edeceğine ve bunları nasıl farketmek gerektiğine ilişkin oldukça
fazla bilgi ortaya koyar -ve bunlar bu kitabın kapsamının ötesindedir.
Basit bir örnek Satürn' ün orijinal pozisyonuna geri dönüşüdür. Bu olay yirmi
sekiz buçuk ile otuz yaş arasındayken meydana gelir. Bu zamanda, anne baba­
nızdan size aktarılmış olan erken çocukluk dönemi problemleri su yüzüne çı­
karlar ve siz bu problemleri çözmek için yaşamınızda bilinçli bir şekilde belli
bazı rotalar seçersiniz.
Tüm döngüler içerisinde en çarpıcı olanı Ay Döngüsü' dür. Tüm ciddi as­
troloji öğrencileri onun üzerinde çalışmak için mutlaka zaman ayırmalıdırlar.
Ay her ay, doğum anında bulunduğu yere geri gelir. Bu Ay Döngüsü -ki bu
olay böyle de adlandınlır- bugün piyasada bulunan bir çok yazılım programıyla
kolayca hesaplanabilir, dolayısıyla karışık matematik hesaplarıyla ter dökmeye
hiç gerek yoktur.
Ay Döngüsü gerçekte annenizin doğurma sürecini ve doğumunuz da dahil
olmak üzere hemen onun akabinde meydana gelen olayları tasvir eder. Eğer
Ay' ın hemen doğumunuz öncesi yaptığı başlıca gezegensel temasları tespit eder
ve doğumunuzun hemen akabinde izlediği yolu takip edip oradaki başlıca te­
masları da bulursanız, annenizin rahmini terkedip doğum kanalına girdiğiniz
ve ardından onunla ayrı bir insan olarak karşılaştığınız süreçte ikinizin arasında
neler olup bittiğine ilişkin oldukça mükemmel bir tabloya sahip olabilirsiniz. Bu
gezegensel örüntü çok erken ve derindir ve her daim insanlarla ayrılış ve bir
araya geliş modelinizi temsil eder.
Her ay tüm yapmanız gereken Ay'ın bu yoldan tekrar ne zaman geçeceğini
bulmak ve sadece bekleyip ne yaptığınızı, nasıl hissettiğinizi, ayrılma ve birleş­
meleri tam olarak nasıl yaşadığınızı görmektir.

336

You might also like