Professional Documents
Culture Documents
Burak Sidar-Güney Italya'da (Puglia) Ix.-Xi. Yüzyillar Arasi Bizans Kulturel Varliklari
Burak Sidar-Güney Italya'da (Puglia) Ix.-Xi. Yüzyillar Arasi Bizans Kulturel Varliklari
ĠSTANBUL ÜNĠVERSĠTESĠ
EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ
SANAT TARĠHĠ ANABĠLĠM DALI
HAZIRLAYAN
Burak SIDAR
2501120774
TEZ DANIġMANI
Prof.Dr. Asnu Bilban YALÇIN
HAZĠRAN 2016
i
TEZ ONAY SAYFASI
ii
ÖNSÖZ
iii
ÖZET
Ġkonoklazma dönemi sonrası Bizans anıtsal resim sanatı ve ikonografi
anlayıĢı imparatorluğun yayıldığı geniĢ coğrafyanın hemen her bölgesinde
gözlemlenebilmektedir. Makedonya, Komnenos ve Palaiologoslar hanedanlıkları
zamanında, baĢkent Konstantinopolis‟te doğan üsluplar, özellikle Anadolu ve
Balkanlar‟da parlak örnekler vermiĢtir. I. Basileios ve II. Basileios arası dönemde
güçlü bir askeri ve siyasi varlık sergileyen imparatorluk bu dönemden sonra
çözülmeye baĢlamıĢtır. Ancak sanatsal üretim, siyasi statünün aksine, kaybedilen
topraklarda dahi Bizans etkisi altında devam etmiĢtir.
iv
ABSTRACT
During the age of Justinian, Italy, captured again at the end of the war lasting
approximately twenty years, had become the direct stage of complicated political
enviroment of Europe for centuries. Accordingly, Byzantine supremacy decreased
constantly because of this case, and finally in 1071 it had been ended by the capture
of Bari by Normans. Byzantine empire had passed almost two centuries in the south,
in Puglia and Calabria regions before going out of the Italian stage. With the capture
of Sicily island by Arabs in IX. century, only southern Italy, especially Puglia had
remained under the supremacy of Byzantine Empire. In that period of time, such
Byzantine culture had been formed in Puglia region.
v
ĠÇĠNDEKĠLER
vi
3.4. Vaste .......................................................................................................... 102
3.5. Giuliano Del Capo ..................................................................................... 108
3.6. Bari: Bizans‟ın Güney Ġtalya‟daki BaĢkenti .............................................. 112
3.6.1. Santa Maria Del Buon Consiglio .................................................... 116
3.6.2. Trulla Yakınlarındaki Kilise............................................................ 119
3.6.3. Strada Lamberti Kilisesi .................................................................. 121
vii
FOTOĞRAF LĠSTESĠ
Foto 1.1 Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi. Doğu Cephesi. Apsis
Foto 1.6 Casaranello. Aziz Gregorios ve Aziz Demetrios. Kuzey Transept Kolu
Foto 2.5 Crepacore. Aziz Petros ve Bani (Gaiderisi). Güneydoğu Kemeri Üstü
viii
Foto 4.1.3 Patú San Giovanni Battista. Batıdan Doğuya Doğru Orta Nefin Görünümü
Foto 4.1.4 Patú San Giovanni Battista. Aziz Piskoposlar. Apsis. Detay
Foto 5.1 Carpignano Salentino. Sante Cristina e Marina Kriptası. Pantokrator Ġsa ve
Meryem'e Müjde. Güney Apsis
Foto 5.6 Carpignano Salentino. Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Yüzü
Foto 5.7 Carpignano Salentino. Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Yüzü
Foto 6.3 Otranto. Ayak Yıkama ve Son AkĢam Yemeği. Kuzeydoğu Tonozu.
Foto 6.4 Otranto. Ayak Yıkama Sahnesi. Kuzeydoğu Tonozu Kuzey Kanadı
Foto 7.1 Muro Leccese Santa Marina Kilisesi. Güneybatıdan Genel Görünüm
Foto 7.3 Muro Leccese. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Narteks Kemeri Doğu Yüzü
Foto 7.6 Muro Leccese. Aziz Nikolaos'un Diyakoz Olarak Kutsanması. Orta Kemer
Kuzey Tarafı (Castelfranchi, 2004)
Foto 7.8 Muro Leccese. Prokennessos Mermeri Stilizasyonu. Apsis Kemeri Kuzey
Tarafı
Foto 7.9 Muro Leccese. Ġsa ve Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Sahne. Güney
Duvarı
Foto 7.12 Muro Leccese. Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Figür. Detay. Güney
Duvarı
Foto 9.1 Giuliano Del Capo San Pietro Kilisesi. Kuzeybatı Yönünden Genel
Görünüm
Foto 9.2 Giuliano Del Capo. Doğu Yönünden Genel Görünüm. Apsis
Foto 9.3 Giuliano Del Capo. DevĢirme Malzeme. Detay. Güney Duvarı
x
Foto 9.4 Giuliano Del Capo. Pantokrator Ġsa ve Aziz. Güney Duvarı
Foto 10.2.1 Bari Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Güneybatı Yönünden
Genel Görünüm
Foto 10.2.2 Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Zemin Mozaikleri. Orta Nef.
Detay
Foto 10.2.3 Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Güney Nef Doğu Tarafından
Genel Görünüm
Foto 11.1.1 Fasano San Lorenzo Kilisesi. Doğudan Genel Görünüm. GiriĢ
Foto 11.1.7 Fasano San Lorenzo. Aziz Nikolaos. Bema Kuzey Duvarı
Foto 11.1.8 Fasano San Lorenzo. Aziz Pavlos ve Aziz Petros.Bema Kuzey Duvarı
Foto 11.1.9 Fasano San Lorenzo. Aziz Benediktos ve Aziz Basileios. Bema Batı
Duvarı
Foto 11.2.1 Fasano Lama D‟Antico Kilisesi. Güney Nef. Apsise Doğru BakıĢ.
Foto 11.2.3 Lama D‟Antico. Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Batı Duvarı
Foto 11.2.4 Lama D‟Antico. Aziz Theodoros, Aziz Lorenzo, Hodegetria Meryem.
Doğu Kemer Sırası Üzeri
xi
Foto 11.2.7 Lama D‟Antico. Güney Nef. Doğudan Batı Yönüne BakıĢ
Foto 12.1 Squinzano Santa Maria dele Cerrate Kilisesi. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi
ve Aziz Piskoposlar. Apsis (De Giorgi, 2016)
Foto 12.2 Squinzano. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis (De Giorgi, 2016)
Foto 13.1 San Vitodei Normanni San Biagio Kriptası. Kuzeydoğu Yönünden
Görünüm
Foto 13.3 San Biagio Kriptası. Aziz Andreas, Aziz Ioannes ve Bani. Kuzey Duvarı
Batı KöĢesi
Foto 13.4 San Biagio Kriptası. Aziz Blasios Sahneleri ve Aziz Nikolaos. Batı Duvarı
Foto 13.5 San Biagio Kriptası. Aziz Georgios ve Aziz Demetrios. Batı Duvarı
Foto 13.6 San Biagio Kriptası. Ġsa'nın Doğumu ve Üç Kahin Kralın Yolculuğu.
Kuzey Duvarı
Foto 13.7 San Biagio Kriptası. Daniel ve Hezekiel‟in Görümleri. Tavan Doğu Tarafı
Foto 13.8 San Biagio Kriptası. Meryem'e Müjde. Tavan Güney Tarafı
Foto 13.9 San Biagio Kriptası. Mısır'a KaçıĢ. Tavan Güney Tarafı
Foto 13.10 San Biagio Kriptası. Tapınağa Takdim. Tavan Kuzey Tarafı
Foto 13.11 San Biagio Kriptası. Kudüs'e GiriĢ. Tavan Kuzey Tarafı
Foto 14.1 Gravina in Puglia San Vito Kriptası. Doğuya Doğru BakıĢ. Apsis
Foto 14.2 San Vito Kriptası. Ġsa'nın Mezarında Üç Meryem ve Azizler Grubu. Kuzey
Duvarı
Foto 14.3 San Vito Kriptası. Meryem ve Çocuk Ġsa ve Azizler Grubu. Güney Duvarı
Foto 14.4 Aziz Nikolaos. Aziz Katerina Manastırı Triptykonu (Weitzmann, 1966)
xii
Foto 14.5 San Vito Kriptası. Aziz Basileos. Gravina. Kuzey Duvarı (Weitzmann,
1966)
Foto 14.6 Meryem ve Çocuk Ġsa. Aziz Katerina Manastırı Triptykonu. (Weitzmann,
1966)
Foto 14.7 San Vito Kriptası. Meryem ve Çocuk Ġsa. Gravina. Güney Duvarı.
(Weitzmann, 1966)
Foto 15.1 Mottola San Nicola Kilisesi. Güneybatı Yönünden Genel Görünüm. GiriĢ
Foto 15.2 Mottola. Aziz Nikolaos, Meryem ve Çocuk Ġsa, Aziz Basileios. Kuzey
Duvarı
Foto 15.3 Mottola. Aziz Gregorios, Aziz Petros ve Papa Leon. Güney Duvarı
Foto 16.1 Massafra San Lorenzo Kriptası. Güneybatı KöĢeden Ġkonastasis‟e BakıĢ
Foto 16.3 Massafra. Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Ġkonastasis Güney Kemeri
Altı
Foto 16.5 Massafra. Aziz Petros ve Aziz Andreas. Ġkonastasis Kuzey KöĢesi
xiii
PLAN LĠSTESĠ
Plan 1. Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri
(Castelfranchi, 2004)
Plan 7.2 Muro Leccese Santa Marina Kilisesi. Birinci ve Ġkinci Yapının Planları
(Castelfranchi, 2004)
Plan 10.1 Bari-Santa Maria del Buon Consiglio Kilisesi Planı (Castelfranchi, 2004)
Plan 12. Squinzano Santa Maria dele Cerrate Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri
(http://eng.fondoambiente.it/beni/abbazia-di-santa-maria-di-cerrate-fai-
properties.asp)
Plan 13. San Vito dei Normanni San Biagio Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri
(Dell'Aquila, Messina 1998)
xiv
Plan 14. Gravina in Puglia SanVito Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri (Lombardi,
2011)
xv
HARĠTA LĠSTESĠ
Harita 1. XI. Yüzyıl BaĢlarında Ġtalya Siyasi Haritası
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/f4/Italia_1000_v2.svg/20
00px-Italia_1000_v2.svg.png)
xvi
KISALTMALAR LĠSTESĠ
T.C. : Türkiye Cumhuriyeti
Yrd. : Yardımcı
Dr. : Doktor
s. : Sayfa
Vol. : Volüm/Cilt
M.Ö. : Milattan Önce
a.g.e : Adı Geçen Eser
a.g.m. : Adı Geçen Makale
DOP : Dumbarton Oaks Papers
y.y. : Basım Yeri Yok
Çev. : Çeviren
Ed. : Editör
Yay. Haz. : Yayına Hazırlayan
v.d. : Ve diğerleri
v.b. : Ve benzeri
xvii
GĠRĠġ
Tarihi olaylara bağlı olarak geliĢen sanatsal üretim, Orta Bizans döneminde
Puglia‟da son derece çarpıcı örneklerle kendini göstermiĢtir. Roma ve
Konstantinopolis Kiliseleri arasındaki anlaĢmazlıkların mücadele sahası haline gelen
Güney Ġtalya‟da en kozmopolit bölge Puglia olmuĢtur. Bu nedenle Puglia bölgesi
Bizans kültürel varlığı ve anıtsal resim geleneğini takip edebilmek için öncelikle
tarihi çerçeveyi anlamak gereklidir.
1
Üçüncü bölüm ise çalıĢmamızın odak noktasını oluĢturan IX-XI. yüzyıl
kiliselerine ayrılmıĢtır. Bu bölümde hem mimari hem figüratif anlamda bu döneme
ait eserler yer almaktadır. Bu kiliselerin pek çoğunda XIII-XVI. yüzyıllar arasında
eklenen Batı–Latin üslubunda sahneler de bulunmaktadır. Bunların arasından Bizans
tabakasının üstüne yapılanları ve kilise için ikonografik açıdan ayrı bir anlamı
olanlara kısaca değindik. Kapadokya ve Balkanlar‟da bulunan çağdaĢları ile
karĢılaĢtırmalardan faydalanıp, imparatorluğun en batısında, Latin dünyası ile komĢu
olan Puglia‟nın, sanatsal anlamda diğer Bizans eyaletleri gibi bir tutum sergilediğini
ve Doğu-Ortodoks kültürüne bağlı kaldığını, tarihi koĢullar çerçevesinde aktarmaya
çalıĢtık.
Son bölümde ise Bizans siyasi varlığı bittikten sonra yapılan ve hala Bizans
sanatı etkisini sürdüren yapılara yer verdik. Bölgede uzun bir süre daha Bizans
figüratif anlayıĢının ana eksen olarak kaldığına ve bunların yerel unsurlarla entegre
olduğuna iĢaret eden kiliseleri kronolojik olarak önceki iki bölümden ayrı olarak ele
aldık. Bu bölümdeki kronolojik ayrımı, ilk bölümdeki mimari tutumdan farklı olarak,
resim süslemesindeki stilistik ve ikonografik farklılığı temel alarak vermeyi uygun
bulduk. Zira resim süslemesinden daha erken bir devire ait olduğu kesin olsa da bazı
kiliselerin ilk yapım tarihileri hala bilinmemektedir.
1
Jones, A.H.M., The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and
Administrative Survey, Vol. 1, 1964., s. 84
2
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey., s. 84-85
3
Konstantinos imparatorluğun Batı kısmını (Britanya, Galya, Ġspanya), küçük oğlu
Konstans Ġtalya, Afrika ve Ġllirya‟yı, II. Konstantios ise Doğu kısmını aldılar. II.
Konstantinos 340 yılında kardeĢi Konstans‟ın yönetim alanı olan Ġtalya‟yı iĢgal etti3.
Ġki kardeĢi karĢı karĢıya getiren savaĢtan galip çıkan Konstans oldu. Bu zaferle
birlikte ağabeyinin topraklarını alan Konstans artık imparatorluğun üçte ikilik bir
kısmına sahipti.
3
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey., s. 112
4
Anatolios, Khaled, Athanasius, The Early Church Fathers, Londra ve New York,
Routledge, 2004, s. 10-11
5
Hodgkin, Thomas, Italy and Her Invaders, Vol.1., Oxford, Oxford Clarendon Press, 1892,
s.80
6
Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi., Çev. Prof. Dr. Fikret IĢıltan, Ankara, Türk
Tarih Kurumu, 2006, s.45
4
Afrika‟daki isyan yine Hristiyanlığın doktrinal bir sorunundan dolayı çıkmıĢ, bu kez
Donatusçular ayaklanmıĢlardı.
350 yılında batıda dengeler bir kez daha değiĢmekteydi. Konstans, bir saray
darbesi ile tahttan indirilip öldürülmüĢ ve Germen kökenli subay (laeti) Magnentius,
Galya‟da birlikleri tarafından augustus ilan edilmiĢti7. Hemen arkasından, 1 Mart‟ta,
magister militum Vetranio Illyricum bölgesinde ve 3 Haziran‟da da Nepotianus
Roma‟yı ele geçirip kendini imparator ilan ettirmiĢti8.
Bu zaferden bir sene sonra, 354 yılında, imparator II. Konstantios doğudaki
caesarı Gallus‟u da öldürttü. II. Konstantios 354 ve 355 yıllarında, iktidarı tek baĢına
kontrolü altına aldıktan sonra, Galya bölgesinde Alemannilere ve Franklara karĢı
seferler düzenledi. Kesin zaferle sonuçlanmasa da bu seferler imparatorun bölgenin
güvenliği konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermekteydi10.
Artık imparatorun devletin yönetimi için yönelebileceği tek bir hanedan üyesi
kalmıĢtı. 6 Kasım 355 yılında Iulianos caesar ilan edildi. Çocukluğunda yoğun bir
Hristiyanlık eğitimi almıĢ olmasına rağmen Pagan inancını tercih etmesi sebebiyle
7
Mitchell, Stephen, A History of Later Roman Empire (284 – 621), West Sussex, Wiley
Blackwell, 2015 ( Ġkinci Baskı ), s. 116
8
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey.,s. 113
9
Jones, a.g.e.,s.113
10
a.g.e, s.117
5
Hristiyanlar tarafından din değiĢtiren anlamında „Apostata‟ lakabı ile anılıyordu11.
Ġmparator II. Konstantios 357 yılında yirmi seneyi aĢkın hükümdarlığı boyunca ilk
ve son kez eski baĢkent Roma‟yı ziyaret etti. YaklaĢık bir ay süren Roma ziyareti
sırasında yaĢanan en önemli olay imparatorun senatodaki Zafer sunağını kaldırarak
eski bir pagan Roma geleneğine son vermiĢ olmasıydı12.
Bu arada caesar Iulianos 357 yılı itibariyle batıda önemli baĢarılar elde
etmeye baĢlamıĢtı13. Otuz bin kiĢilik bir Alemanni ordusunu mağlup edip, sınırların
güvenliğini sağlamıĢ ve barbarları Rhine nehrinin ötesine sürmüĢtü14. Doğuda ise
Sasaniler yeniden harekete geçmiĢ ve 359 yılında Amida‟yı (Diyarbakır) ele
geçirmiĢlerdi. Bunun üzerine imparator II. Konstantios birlikleri ile Antiokheia‟ya
(Antakya) gitti. Iulianos ġubat 360‟da ordu tarafından augustus ilan edildi. Kuzenini
imparator olarak tanımayı reddeden II. Konstantios ona karĢı savaĢ ilan etti ve ertesi
yıl Antiokheia‟dan (Antakya) harekete geçti. Ancak çok ilerleyemeden, 3 Kasım 361
günü Kilikya‟da bir hastalıktan öldü.
11
Smith, Rowland, Julian’s Gods, Religion and Philosophy in the Thought and Action of
Julian the Apostate, Londra ve New York, Routledge, 1995, s. 179
12
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.45
13
Mango, Cyril, The Oxford History of Byzantium, Oxford, Oxford University Press, 2002,
s. 48
14
Cameron, Averil, The Later Roman Empire, Fontana Press, Illinois, 1993, Dijital Yayın;
William Collins, Londra, 2013, s. 108
15
Hunt, David, ‘The Successors of Constantine‟, The Cambridge Ancient History, Vol. 13,
Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s.38
6
II. Konstantios‟nin ölmesiyle artık Iulianos tahtın tek sahibi olmuĢtu.
Paganizmi yeniden canlandırdı. Selefi tarafından konulan tüm yasakları yavaĢ yavaĢ
kaldırdı. Zarar gören tapınakların onarılmasını sağladı. Her Ģehre bir rahip ve her
bölgeye daha üst seviyeden bir rahip atadı. Kendi çevresinde, saray ve ordu düzeni
içinde paganları etrafına topladı. En sıra dıĢı hamlelerinden biri Hristiyan
öğretmenlerin edebiyat dersi vermelerini yasaklaması oldu16.
Iulianos‟un ölümü üzerine üst düzey askerler hemen bir konsey topladılar.
Domestici et protectores birliğinin baĢı Iovianos imparator seçildi. Yalnızca sekiz ay
süren hükümdarlığı süresince yaptığı tek Ģey Roma‟nın aleyhine bir anlaĢma ile
Sasanilerle olan savaĢı sonlandırmak olmuĢtu. Iovianos, baĢkent Konstantinopolis‟e
doğru gelirken 17 ġubat 364 günü Ankyra‟da (Ankara) öldü19.
Ordu komutanları Nikaia‟da (Ġznik) bir kez daha toplandılar. Çok kısa bir
süre içinde, 26 ġubat 364 günü, I. Valentinianus yeni imparator seçildi. Seçildikten
16
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.121
17
Mango, The Oxford History of Byzantium, s.50
18
Marcellinus, Res Gestae, Vol. 2, s.511.
19
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.47
7
bir ay sonra kendine bir eĢ imparator seçmesi gerektiği söylendiğinde tercihini
kardeĢi Valens‟ten yana kullandı ve onu 28 Mart 364‟te augustus ilan etti. Böylece
Roma imparatorluğu bir kez daha iki kardeĢin yönetimi altına girmiĢti. 366 yılı
ilkbaharında lejyonlar, kentler, praetorian prefectler resmi olarak bölündü. I.
Valentinianus devletin Batı kısmını (Illyricum, Ġtalya ve Galya), kardeĢi Valens de
aĢağı Tuna ovasından baĢlayarak Pers sınırına kadar olan Doğu kısmını aldı. Batının
baĢkenti Milano ve Doğunun baĢkenti de Konstantinopolis olarak kalmıĢtı20.
Bir kez daha devletin iki kardeĢ arasında pay edilmesinde, büyük olanın, yani
bir nevi meĢru imparator olarak seçilen augustusun imparatorluğun Batı kısmını
aldığı görülmektedir. Arkadios‟un büyük kardeĢ olarak imparatorluğun doğu Doğu
bölümünü alması eksenin doğuya kaydığının en açık ve nihai belirtisi oldu21.
Ocak 365‟te aynı gün içinde Hem Alemannilerin Ren nehrini geçip Galya
bölgesinde akınlar yaptığı, hem de doğuda Procopius‟un isyanı haberi gelmiĢti. Asi
Procopius‟u mağlup edip tahtını sağlamlaĢtıran imparator, Procopius‟a destek veren
Athanarich yönetimindeki Gotlara karĢı 366-369 yılları arasında seferler
düzenleyerek Thrakia‟da güvenliği sağladı ve yeniden doğuya yöneldi23.
20
Curran, John, „From Jovian to Thedosius‟, The Cambridge Ancient History, Vol. 13,
Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s.82.
21
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.49
22
Curran, The Cambridge Ancient History, Vol.13, s.83
23
Jones, The Later Roman Empire (284–602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.139
8
375 yılında Illyricum bölgesi Brigetio Ģehrinde savaĢ sırasında bir Kuadi
heyetini kabul eden imparator Valentinianus küstahlıkları karĢısında sinirden felç
geçirerek öldü. Oğlu Gratianus, augutus olarak tanınmıĢ ancak askerlerin baskısı
sonucu henüz dört yaĢındaki ikinci oğlu II. Valentinianus de augutus ilan edildi24.
370 yılı itibariyle Avrupa kıtasında çok büyük bir sorun baĢ göstermeye
baĢlamıĢtı. Kavimler göçü kıtanın bütün halklarını tehdit etmekteydi. Asya
steplerinden çıkan Hunlar Avrupa‟nın içlerine kadar sokulmuĢtu. Ostrogot
(Greuthungi) kralları Ermanarich ve Withimir mağlup olmuĢlardı25. Vizigot
(Thervingi) kralı Athanarich karĢı koymaya karar vermiĢti ancak ordusunun büyük
kısmı onu terk edip Alavivus ve Fritigern‟e katıldı. Alavivus 376 yılında imparator
Valens‟ten Tuna nehrini geçip Roma topraklarında güvenli bir bölgede iskan
edilmeleri için izin istedi26. KarĢılığında Roma‟nın müttefiki olmayı vaat etmiĢti.
Valens Thrakia topraklarında tarımı canlandıracak ve ordusuna büyük güç katacak
bu teklifi kabul etti27.
Ġktidarının ilk on iki yılında Theodosios, paganizme karĢı çok sert olmayan
bir politika izlemiĢti31. Önce sadece tanrılara kurban sunusunu yasaklayan imparator
380‟li yıllarda tapınakların kapatılması ile ilgili bir emir yayınlamamıĢtı. Ancak
bütün pagan tapınakları Mısır Kilisesine bağlanmıĢ ve Pagan tapınaklarının
yıkılmasına, yakılmasına, tahrip edilmesine göz yumulmuĢtu. Nitekim 391 yılında,
Milano‟da iken, bütün Pagan tapınaklarının yıkılmasını emretmiĢti32.
29
a.g.e., s.157
30
Von Hefele, Charles Joseph, A History of the Councils of the Church, Vol. 2.,
Edinbrugh, T&T Clark, 1896, s.357.
31
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.167
32
a.g.e., s.168
33
Bury, J.B., A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800),
Londra, The Macmillan Company, 1889 s.121.
10
Arkadios döneminde, V.yy‟ın ilk yıllarında kilise ve saray arasında büyük bir
gerilim yaĢandı. Nektarios‟un ölümü üzerine, Antiokheia (Antakya) Kilisesi
prosbyterosu Ioannes, gizlice baĢkente getirilip, Konstantinopolis patriği yapıldı.
Daha sonra Khrysostomos (altın ağızlı) olarak anılacak Patrik yüksek bir vaaz
yeteneğine sahipti34.
Arkadios ve eĢi Eudokia 408 yılında, Honorius ise 423 yılında öldüler.
Arkadios varisi olarak yedi yaĢındaki oğlu II. Theodosios‟u bıraktı. Çocuk yaĢta
tahta çıkan imparatorun saltanatının ilk yıllarında praefect Anthemius devlet
yönetiminde etkindi. Ġmparatorun kendinden iki yaĢ büyük kız kardeĢi Pulkheria 414
yılında augusta ilan edildi. Bu tarihten sonra devletin yönetiminde Anthemius‟tan
çok Pulkheria‟nın hakimiyeti baĢladı36.
34
Scholasticus, Socrates, The Ecclesiastical History of Socrates, Londra, Henry G. Bohn,
Ġng. Çev. Edward Walford, 1853, s.301-302
35
Scholasticus, Socrates, a.g.e., s.301-302.
36
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.179
11
yeğeni III. Valentinianus‟ü 425 yılında tahta çıkardı. Çocuk imparatora 450 yılına
kadar annesi Galla Placidia vekalet etti37.
37
Gregory, Timothy E., Bizans Tarihi, Çev. Esra Ermert, Ġstanbul, Yapı Kredi Yayınları,
2011 (Ġkinci Baskı), s.108
38
Lee, A.D., The Cambridge Ancient History, Vol. 14, Cambridge, Cambridge University
Press, 2000, s. 37-38
39
Gardner, Alice, The Cambridge Medieval History, Vol. 1., New York, The Macmillan
Company, 1911, s.501
40
Cameron, The Later Roman Empire, s.44
12
V.yy‟ın ilk çeyreğinden beri imparatorluğun batı yarısı Gotlar, Hunlar,
Vandallar tarafından iĢgal ediliyordu. Afrika‟da Vandallar, Ġspanya‟da Vizigotlar ve
Ġtalya‟da Ostrogotlar durdurulamıyordu. Artık askeri olarak bu akınları
durduramayan Roma imparatorluğu, çoğu zaman ödenen tahsisatlar karĢılığında
huzuru sağlıyor ya da asilere askeri makamlar verip yanına çekmeye çalıĢıyordu41.
Yüzyılın ikinci yarısının hemen baĢında Efes Konsili ile dinmemiĢ dini
tartıĢmaları bir nihayete taĢımak amacıyla Kadıköy‟de yeni bir konsil toplandı (451).
Ġmparator Markianos‟un da katılımı ve etkisiyle monofizit görüĢ mahkum edildi.
Konsilin meĢhur 28. maddesi ise Roma ve Konstantinopolis Kiliselerini aynı
seviyeye taĢıdı42. Markianos, yedi yıllık kısa yönetiminde bir süredir Hunlara ödenen
haracı vermeyi reddetti. Devletin kasasını doldurmayı sağlayan bu giriĢim Attila‟yı
sinirlendirdi ve Ġtalya‟yı fethetmesine zemin hazırladı. Ancak, Papa I. Leo‟nun iknası
üzerine Attila Roma‟yı almadan geri döndü. Markianos‟un ölümü üzerine 457
yılında I. Leon tahta çıktı. I. Leon, Patrik tarafından taç giydirilen ilk imparator oldu.
Bu olay kendisinden sonraki bütün haleflerinin de dini bir taç giyme töreniyle tahta
çıkmaları ve Roma taçlandırma tarzını tamamen değiĢmesi bakımından son derece
önemli bir değiĢimdi43.
41
a.g.e., s. 205
42
The Acts of the Council of Chalcedon, Ġng. Çev. Richard Price–Michael Gaddis,
Liverpool, Liverpool University Press, 2005, Vol.3, s.75-76
43
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.56
13
Batıyı yönetmiĢtir. Ġmparator Zenon, 480 yılındaki ölümüne kadar Iulius Nepos‟u
augustus olarak tanımıĢtır44.
44
Bury, A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800), s.278
45
Gregory, Bizans Tarihi, s. 115
46
Bury, A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800), s. 282
47
Ravegnani, Giorgi, I Bizantini in Italia, Bologna, Mulino, 2000, s.12
14
tarafındaki kulenin savunması Yahudilerdeydi48. Hatta halkı direniĢe çağıran, Ģehrin
Belisarios‟a teslim edilmemesi gerektiğini vaaz eden Pastor ve Asklepiodotus Ģehrin
nüfuzlu kiĢilerinden olup, Romalı sınıfa mensuplardı49.
Nihayet 540 yılında Belisarios Ravenna‟ya girdi. Ġtalya‟da çok büyük bir
baĢarı ve ün kazanan Belisarios‟un Gotlar tarafından Batı Roma imparatoru olarak
taç giymesi bile istendi. Kendi evrensel hakimiyet görüĢüne karĢı bir harekatın
oluĢmasından çekinen imparator I. Iustinianos, strategos autokrator Belisarios‟u
acilen Pers sınırına, savaĢa yolladı52.
542 yılında yeni kralları Totila yönetiminde Gotlar, bir kez daha güçlerini
toplayarak kuzeyden iĢgale baĢladılar. Ġtalya‟da bulunan imparatorluk
komutanlarının kendi aralarındaki anlaĢmazlıklar, yetersiz asker sayısı ve düzensizlik
gidiĢatı daha kötü bir hale getiriyordu. 544 yılında, Belisarios komutayı ele almak ve
48
Prokopios, De Bello Gothico, History of the Wars, Books V and VI, Vol.3, Ġng. Çev. H.
B. Dewing, Londra, William Heinemann Ltd., 1919, s. 99
49
a.g.e.,s. 99
50
Prokopios, De Bello Gothico, History of the Wars, Books V and VI, s. 147
51
Hodgkin, Thomas, Italy and Her Invaders, Vol.4, Oxford, Oxford Clarendon Press, 1896,
s.84
52
Falkenhausen, Vera Von, I Bizantini in Italia, I Bizantini in Italia, s.6
15
düzeni sağlamak üzere yeniden Ġtalya‟ya gönderildi. Ancak Belisarios bu kez baĢarılı
olamadı53.
Roma ve yanı sıra pek çok Ģehir kaybedilmiĢti. 549 yılında Belisarios geri
çağırıldı. Iustinianos artık bu sorunu kökünden çözmek istiyordu. Narses praepositus
sacri cubiculi ve patrikios ünvanlarıyla tam yetki ile Ġtalya‟ya gönderildi54. Önce
Dalmaçya kıyılarında, Salona‟da büyük bir ordu toplayan Narses 552 yılında
Ġtalya‟ya girdi. Haziran ayında, bugünkü Perugia Ģehri yakınlarında, Busta Gallorum
denilen yerde yaĢanan meydan savaĢında Bizans ordusu büyük bir zafer kazandı.
Dört ay sonra, Ekim ayında, bugünkü Napoli‟nin güneyinde, Salerno yakınlarında,
Monti Lattari savaĢı ile Gotlara karĢı nihai zafer kazanıldı. Sonraki iki yıllık süreçte
Ġtalya içindeki Frank ve Alaman kuvvetleri de askeri harekatlarla ortadan kaldırıldı.
568 yılında Narses‟in baĢkente geri çağrıldığı zamana kadar Ġtalya‟da mutlak
Bizans üstünlüğü kurulmuĢtu. Bu süre zarfında, hatta Belisarios‟un tamamladığı
savaĢın ilk aĢamasının sonunda, Ġtalya‟da ekonomik koĢulların yeniden düzenlenmesi
için 541 yılında Aleksandros gönderilmiĢti55. 553 yılında savaĢın bitmesiyle birlikte
Ġtalya‟nın yönetimi Narses‟e emanet edilmiĢti. Yalnız Sicilya adası imparatorun özel
mülkiyeti olarak kabul edilmiĢti ve Narses‟e bağlı değildi. Daha 537 yılında ada sivil
ve mali yönetimde quaestor sacri palatii askeri yönetimde de magister militum per
Orientem‟e bağlanmıĢtı. Uzun süren savaĢlardan çok etkilenmediği için Sicilya, o
dönemde Ġtalya‟nın en zengin ve verimli bölgesiydi56.
53
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.32
54
a.g.e., s.7
55
Prokopios, Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru, Ġstanbul, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür
Yayınları, 2008,, s.130
56
Fakenhausen, I Bizantini in Italia, s.7
16
Sanctio, ana hatlarıyla aristokrasi sınıfının kaybettiklerini onlara geri veren, eski
Roma sistemine dönmeye çalıĢan bir düzenlemeydi57.
Ġlk kez Papa Pelagio‟nun 4 Ekim 584‟te yazdığı bir mektupta karĢımıza çıkan
exarchus (eksarkhos) ünvanı, Ravenna‟da ikamet eden ve patrikios derecesinde bir
yöneticiyi iĢaret eder. Ġmparator Mavrikios döneminde ortaya çıkan bu yeni oluĢum,
Ravenna ve Kartaca (591) bölgelerinde I. Iustinianos dönemindeki strategos
autokrator ünvanına eĢit sayılır59.
57
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.8
58
a.g.e., s.9
59
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.81
17
iki eksarhlık Bizans iktidarının batıdaki öncü karakolları oldular60. Özellikle de
Ravenna eksarkhos‟u tam anlamıyla imparatorun Ġtalya‟daki temsilcisiydi. Papa
seçimlerinde artık baĢkentten onay alınmıyor, bu onay doğrudan Ravenna
eksarkhos‟u tarafından veriliyordu61. Mavrikios eskiden olduğu gibi devletin
bölünerek yönetilmesi, eski baĢkent Roma‟da yine bir imparatorun bulunması
idealini taĢıyordu. 597 yılında yazdığı vasiyetnamesinde oğulları Theodosios ve
Tiberios‟u Konstantinopolis ve Roma‟nın imparatorları olarak tayin etmiĢti62.
Ravenna için bilinen ilk eksarkhos Smaragdus isimli, doğulu bir yöneticiydi.
Esasında Papa Pelagio‟nun mektubunda patrikios ünvanı ile anılan, ancak eksarkhos
olup olmadığı tam olarak anlaĢılamayan Decio‟yu saymazsak 751‟de Ravenna‟nın
iĢgaline kadar geçen sürede görev yapan bütün eksarkhoslar Doğulu yöneticilerdi. Bu
da Ġtalya‟nın imparatorluğa, baĢkent Konstantinopolis‟e bağlı olduğu gösteren
önemli bir göstergeydi63.
60
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.74
61
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.13
62
Simokattes, Theophilaktos, The History of Theophylact Simocatta, Çev. Michael and
Marc Whitby, Oxford, Oxford Clarendon Press, 1986, s. 262 - 263
63
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.82
64
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.32
18
yıkmaktan ziyade, bölgesel baĢkent olması sebebiyle Ravenna kilisesini Ģehrin siyasi
konumuna uygun seviyeye çekmek amacı taĢıyan bu uygulama uzun sürmemiĢ,
Konstantinos IV. zamanında kaldırılmıĢtı65. Ravenna S.Apollinare Kilisesinde bu
ayrıcalıkla ilgili, imparator ve oğullarının yer aldığı bir mozaik süsleme
bulunmaktadır.
69
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.40
70
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.143
71
a.g.e., s.143
72
Bury, J.B., A History of the Eastern Roman Empire From the Fall of Irene to the
Accesion of Basil I. (802 – 867), Londra, The Macmillan Company, 1912, s.309
73
Falkenhausen, Vera Von, “Tra Occidente e Oriente, Otranto in Epoca Bizantina” Otranto
nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, ‘Galatina, Mario Congedo Editore, 2007, s.15
20
ele geçirmekti. Aynı yıl içinde Mazara, dört yıl sonra da (831) Palermo Arapların
eline geçti74.
Güney Ġtalya‟da yeni Bizans hakimiyeti askeri, siyasi ve dini idare anlamında
yeniden düzenlenmekteydi: Basilikos protospatarios Gregorios 885 yılına kadar
74
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s. 147-148
75
Bury, A History of the Eastern Roman Empire From the Fall of Irene to the Accesion
of Basil I. (802 – 867), s.313
76
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.48
21
Lombard prensliklerini, politik yollarla yeniden imparatorluk tarafına çekmekle
uğraĢtı. Benevento prensi Adelgisi‟nin yeğeni Gaiderisi tarafından öldürülmesi
olayında da Bizans politikasının etkili olduğu tarihçiler tarafından öne sürülmektedir
77
. Gaiderisi tahta çıktıktan sonra Bizans hakimiyetini tanımıĢtır. Oria yakınlarında
bulunan San Pietro a Crepacore Kilisesinde bu prensin muhtemel bir banilik faaliyeti
tahmin edilmektedir78.
77
a.g.e., s.49
78
Castelfranchi, Marina Falla, Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book, 2004, s.156
79
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.53
80
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.222
81
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.53
22
ya da Konstantinopolis yetkililerinin Güney Ġtalya coğrafyasını bilmemelerinden
dolayı böyle bir düzenlemeye gidilmiĢ olduğu düĢünülmektedir82.
Yine aynı yıl Ağustos ayında, Papa XIII. Ioannes‟in imparator II. Nikephoros
Phokas‟ı I. Otto ile barıĢ yapmaya davet eden ve Bizans imparatoruna „Yunanların
imparatoru Nikephoros‟ diye hitap eden mektubu imparatoru çok sinirlendirmiĢti. Bu
iki olay, Güney Ġtalya‟nın yeniden yapılandırılması sonucunu getiren geliĢmelerdi85.
82
a.g.e., s.52
83
Corsi, Pasquale: “L‟Episcopato di Otranto nel corso del Medioevo”, L’Idomeneo,
Galatina, 2002, s.14
84
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.270
85
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.173
23
gerekliliği nedeniyle, yaklaĢık iki yüz yıl imparatorluğun bölgedeki baĢkenti olacak
Bari‟ye taĢınıldı86.
II. Nikephoros Phokas‟ın ölümünden hemen bir yıl sonra, 970 yılında,
Ġtalya‟da ilk kez katepanos ünvanı taĢıyan bir Bizans yöneticisi görüldü. Katepanos
bölgenin en üst düzeydeki yöneticisi olarak gönderilirdi. Calabria theması
kaldırılmamıĢ ancak buranın strategos‟u Ġtalya katepanosunun yetkisi altına girmiĢti.
Lombardia theması ise katepanlık olmuĢtu. Bu yönetim biçimi Mesopotamia bölgesi
için de kullanılmıĢtı89. 971-975 yılları arasında Konstantinopolis‟te hazırlanan
hiyerarĢik bir yöneticiler listesinde Ġtalya katepanosu yirmi dokuzuncu sıradayken,
Calabria strategosu altmıĢ ikinci sırada bulunuyordu90.
86
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.57
87
Porphyrogenitus, Constantine, De Administrando Imperio, Yay. Haz. G.Y. Moravcsik,
Ġng. Çev. R. Jenkins, Washington D.C., DOCBS, 1967, s.112-118
88
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.162
89
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.63
90
Oikonomides, Nicolas, “Les Listes de Préséance Byzantines des IX. et X. Siecles”, Le
Monde Byzantine, Paris, 1972, s.263-265
24
olarak geçmekte, ancak Annales Barenses‟in 1011 yılını veren maddesinde ismi
Ismael olarak da anılmaktadır91. Bölgeye gönderilen Bizans askerlerinin ve
yöneticilerinin arasında çok sayıda Ermeni bulunuyordu. Mele isminin aslında
Ismael‟in kısaltması olduğu ve bu kiĢinin Ermeni asıllı olması ihtimali öne
sürülmektedir 92.
91
Annales Barenses - Lupi Protospatarii Annales: Yay. haz. Georgius Heinricus Pertz,
Monumenta Germaniae Historica, Scriptores V., 1844, s.124-125, Churchill, W. J., The
Annales Barenses and the Annales Lupi Protospatharii Critical Edition and
Commentary, Toronto, University of Toronto, 1979, s.342-251
92
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.67
93
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.183
94
a.g.e., s.194
25
Harita 1. XI. Yüzyıl BaĢında Ġtalya Siyasi Haritası
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/f4/Italia_1000_v2.svg/20
00px-Italia_1000_v2.svg.png)
26
Romanos Skleros‟un kıskançlığı yüzünden gözden düĢtü95. 1042 yılında yerine
Pardos gönderildi. Bu geliĢmeler karĢısında Maniakes isyana karar verdi ve kendini
Otranto‟da imparator ilan etti. Böylece Otranto Ģehri 1042-1043 yılları arasında
birkaç aylığına asi bir basileusun baĢkenti oldu96.
XI. yüzyılın ortasından sonra Bizans hakimiyeti Ġtalya‟da bir daha hiç
kurulamadı ve 1071 yılında Norman kralı Robert Guiskard tarafından Bari‟nin
alınmasıyla son buldu.
95
Psellos, Mikhail, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, Çev. Prof. Dr. IĢın Demirkent,
Ankara, Türk Tarih Kurumu, 2014, s.297
96
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.50
97
Psellos, Mikhail, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, s.135
27
ĠKĠNCĠ BÖLÜM: VI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ
28
Harita 2. Günümüzde Puglia Bölgesi Ġdari Haritası
(www.bovesbrand.eu/wp-content/uploads/2014/01cartina-diocesi-piccola.jpg)
29
2.1. CASARANELLO
98
Trinci Cecchelli, Margherita Maria, “I Mosaici di Santa Maria della Croce a Casaranello”,
Vetera Christianorum, 11, y.y., 1974 , s.168
31
Kilisenin resim programının büyük bir kısmı XIII–XIV. yüzyıl fresklerinden
oluĢmaktadır. Orta nef tonozunun kuzey kanadında Azize Katerina, güney kanadında
ise Azize Margherita‟nın yaĢamından sahneler bulunmaktadır99. Bizans dönemi
freskleri ise yapının iki farklı kısmında görülebilmektedir. Kuzey transeptin doğu
tarafında Aziz Gregorios ve Aziz Demetrios betimlemeleri yer alırken (Planda No.1),
orta nefte, kuzey ikinci payesi üzerinde Meryem ve Çocuk Ġsa (Planda No.2), güney
ikinci payede ise Azize Barbara (Planda No.3) karĢılıklı olarak görülmektedirler.
ÇalıĢmalar sırasında orta nefin kuzey tarafındaki ikinci paye önünde bir
zemin mozaiği parçası bulunmuĢtur. Mozaik parçası, yunan haç planına göre
kilisenin batı kolunun bitmesi gereken bir noktada ortaya çıkmıĢtır. Bu arkeolojik
kanıt yunan haç planı tezini çürütmüĢtür. Esasında kilise, orijinal planında üç nefli
bir kubbeli bazilika olarak tasarlanmıĢ ve inĢa edilmiĢtir101.
100
Prandi, Adriano, “Pitture Inedite di Casaranello”, Rivista dell’Istituto Nazionale
d’Archeologia e Storia dell’Arte, 10, Roma, 1961, s.234
101
Castelfranchi, Marina Falla, Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book, 2004, s. 164
102
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.169
103
Spinosa, Giorgio, “Santa Maria della Croce di Casaranello: Analisi delle Strutture
Architettoniche”, Arte Medievale, 1, Roma, Silvana Editoriale, 2002 , s.159
33
kaynağını Balkanlar‟da ve Ġtalya‟nın Liguria (Albenga Vaftizhanesi) bölgesinde
arar104.
104
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.177-179
105
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.171
34
Bema tonozunun bitkisel ve zoolojik motifleri bir cennet atmosferi
oluĢturuyorsa, kubbedeki gökyüzü ve haç sembolik ve teolojik bir anlam taĢır. Erken
Hristiyan sanatı sembolizmi bağlamında tasvir edilen hayvanlar arasında balık Ġsa ile
tavus kuĢu da kurtuluĢ inancı ile iliĢkilendirilir106.
Kubbe, yıldızlı bir gökyüzünün ortasında altın renginde bir haç ile
süslenmiĢtir. Buradaki gökyüzü atmosferi mavinin üç tonundan oluĢturulmuĢtur.
DıĢtan içe doğru; laciverte yakın koyu bir ton, ortada soluk ve daha açık bir ton, son
olarak merkezde turkuaz bir gök mavisi bulunmaktadır. Bu turkuaz gök mavisi
üzerinde altın renginde haç bulunmaktadır.
Santa Maria della Croce Kilisesinde, Orta Bizans döneminden çok az sayıda
resim günümüze gelebilmiĢtir. Kuzey transeptin doğu duvarında, Aziz Gregorios ve
asker Aziz Demetrios‟un görüldüğü fresk, paleografik incelemeler ıĢığında X. yüzyıl
sonları XI. yüzyıl baĢlarına tarihlenir110. Banilerin azizlerle aynı isimleri taĢıması, bu
iki azizin yan yana tasvir edilme nedenini açıklar.
Foto 1.5 Zemin mozaiği parçası Foto 1.6 Aziz Gregorios ve Aziz
Demetrios. Kuzey Transept Kolu
109
Bruno, Brunella, Il Complesso Tardoantico ed Altomedievale dei Ss. Cosma e
Damiano detto Le Centoporte, Giurdignano(LE): Scavi, 1993-1996, Galatina, 2009,
s.224-225
110
Jacob, André, “La Consécration de l‟Èglise de Santa Maria della Croce a Casaranello et
l‟Ancien Diocése de Gallipoli”, Rivista di Studi Bizantini e Neoellenici, 24, Roma,
1978 – 1988, s.147-163
36
Ana nefte kuzey ve güney ikinci payeleri üstünde karĢılıklı olarak „Meryem
ve Çocuk Ġsa‟ ile „Azize Barbara‟ tasvirleri yer alır. Her ikisi de stilistik ve
paleografik incelemelerle XI. yüzyıl ilk yarısına tarihlenmiĢtir111. Cepheden tasvir
edilen resimlerde adak yazıtları ve bir takım grafiti yazılar görülür. „Meryem ve
Çocuk Ġsa‟ freskinin alt kısmında, grafiti bir yazıdan, adı okunamayan Gallipoli
piskoposunun katılımıyla gerçekleĢen „Theotokos‟ kilisesinin kutsanması törenine
Akhindinos isimli bir papazın katıldığını öğreniyoruz112.
111
Castelfranchi, Marina Falla, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, Milano, Electa,
1991, s.70
112
Jacob, Rivista di Studi Bizantini e Neoellenici, s.157
37
yayını yapan Bartoccini, apsis duvarında Meryem‟e ait olduğunu düĢündüğü, „mavi
bir zemin üzerine koyu renk tesseralarla beneklendirilmiĢ, kenarı kırmızı ile iĢlenmiĢ
gök mavisi halenin üst kısmını‟ gördüğünü söyler113.
113
Bartoccini, Renato, “Casaranello e I Suoi Mosaici”, Felix Ravenna, Ravenna, Edizioni del
Girasole, 1934, s.171
38
2.2. TORRE SANTA SUSANNA
Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Pietro a Crepacore (San Pietro a Crepacore
Kilisesi)
39
San Pietro a Crepacore Kilisesi, Oria yakınlarındaki Torre Santa Susanna
kasabasında „Masseria Li Turri‟ adlı bir çiftliğin içinde yer alır. Oria, Puglia
bölgesinin neredeyse tam ortasında, Taranto ve Brindisi‟nin arasında yer alır. „Via
Appia‟ üzerinde bulunması tarihsel süreç içerisinde önemini artıran baĢlıca faktördür.
Bu güzergah üzerinde pek çok yerleĢim noktası bulunmaktadır. Roma imparatorluk
çağında tarımsal faaliyete yönelik Crepacore, Gallana, Alto gibi küçük köyler, orta
çağda bir kült alanı (kilise) ve mezarlık etrafında Ģekillenen, zirai, kırsal yerleĢim
alanlarına dönüĢmüĢlerdir114.
114
Lepore, Giorgia, “Il Territorio di Oria dal Tardoantico all‟XI Secolo”, III. Congresso
Nazionale di Archeologia Medievale: Castello di Salerno, Complesso di Santa Sofia,
Salerno, 2 – 3 Ottobre 2003, Floransa, 2003, s. 454
115
Felle, Antonio Enrico: “La Documentazione Epigrafica Latina Nella Puglia
Altomedievale. Stato Dell‟Arte, Metodi e Prospettive”, Atti del XX. Congresso
Internazionale di Studio Sull’Alto Medioevo: Bizantini, Lombardi e Arabi in Puglia
Nell’Alto Medioevo, Savalletri di Fasano, 3 – 6 Novembre 2011’, Spoleto, Fondazione
Centro Italiano di Studi sull‟Alto Medievo, 2012, s. 617
116
Uggeri, Giovanni, „Il Confine Lombardo – Bizantino in Puglia ( Problemi Storico –
Geografici )‟, ‘L’Italia Meridionale Fra Goti e Lombardi, Ravenna‟, 1990 s. 486
117
Stranieri, Giovanni, “Un Limes Bizantino nel Salento ? La Frontiera Bizantino –
Lombarda Nella Puglia Meridionale. Realtà e Mito del „Limitone dei Greci‟”
Archeologia Meidevale, XXVII, Floransa, All‟Insegna del Giglio, 2000, s. 350
40
sonra bir piskoposluk merkezi haline gelmiĢtir. Sonraki dönemlerde de Roma
kilisesine bağlı kalmaya devam etmiĢtir118.
Yerel sözlü geleneğe göre havari Petros, Roma‟ya yolculuğu sırasında burada
konaklamıĢtır. Havarinin kültünün Puglia‟da çok yaygın olması bu yolculuk
anlatısından kaynaklanır. Brindisi, Otranto ve Taranto, Ġtalya yarım adasının doğu ile
bağlantısının kurulduğu en önemli liman kentleridir119. Anlatıya göre havari, Taranto
veya Gallipoli‟de karaya çıkmıĢ ve Roma yolculuğuna Puglia‟dan baĢlamıĢtır120.
Hatta Puglia‟da pek çok piskoposluk kuruluĢunu Aziz Petros‟a dayandırmaya çalıĢır.
Aziz Petros, Siponto‟ya Iustinus, Bari‟ye Maurus ve Brindisi‟ye Lucius‟u ilk
piskoposlar olarak tayin etmiĢtir121.
San Pietro a Crepacore Kilisesi günümüze ulaĢan iki duvar resminin yanı sıra,
mimarisi ve konumuyla bölgedeki Bizans varlığına ıĢık tutar. Mimari konjonktürde
Latin–Lombard geleneğini temsil ederken, duvar resimleri ile Bizans eksenine giren
bu kilisenin jeopolitik konumu VIII–X. yüzyıllar arası Güney Ġtalya‟nın siyasi
durumunu da özetler.
118
Lepore, III. Congresso Nazionale di Archeologia Medievale: Castello di Salerno,
Complesso di Santa Sofia, Salerno, 2 – 3 Ottobre 2003., s. 452
119
Lanzoni, Francesco, Le Diocesi D’Italia Dalle Origini Al Principio Del Secolo VII ( An.
604 ), Faenza, 1927, s. 305
120
Gianfreda, Grazio, Basilica Bizantina di S. Pietro in Otranto, Storia e Arte, Lecce,
Edizioni Grifo, 2010, s. 7
121
Lanzoni, Le Diocesi D’Italia Dalle Origini Al Principio Del Secolo VII ( An. 604 ), s.
277 - 306
41
Foto 2.1 Doğudan Yönünden Genel Görünüm
Kubbeli bazilika planında olan kilisenin yan nefleri beĢik tonoz, orta nefi ise
doğu ve batı tarafında olmak üzere iki kubbe ile örtülmüĢtür. Apsis önündeki doğu
kubbesi, ana giriĢ önündeki batı kubbesinden daha büyüktür. Kubbeler ile taĢıyıcı
sütunların oluĢturduğu kemerler arasında bir geçiĢ elemanı bulunmaz. Ancak, bu
kubbeli tasarım orijinal yapıya ait değildir. Kilise iki yapım evresi geçirmiĢtir. Ġkinci
evre özellikle yapının örtü birimlerinde değiĢiklikler meydana getirmiĢtir.
VI. yüzyıla tarihlenen ilk evrede üç nefli bazilikal plana sahip olan yapı, IX.
yy sonları X. yy baĢlarına tarihlenen ikinci evrede ise orta nefe eklenen iki kubbe ile
Lombard geleneği eksenine girmiĢtir122. Ancak ikinci inĢa evresinin daha erken bir
döneme (VII–VIII. yüzyıllar) ait olduğu da düĢünülür123. Yapının geçirdiği değiĢim,
dıĢarıdan ve içeriden, kullanılan malzemelerin farklılığı ve yan neflerin üst
yapısındaki oran uyumsuzluğundan rahatlıkla okunabilir. Orijinal yapı düzensiz
boyutlarda devĢirme malzeme kullanılarak inĢa edilmiĢtir. Sonraki dönemde
yenilenenüst kısımda ise düzgün kesme taĢkullanımı dikkat çeker. Ancak bu mimari
müdahele, anlaĢıldığı kadarıyla apsisin yapısını değiĢtirmemiĢtir. Basık ve iki
122
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 147 - 149
123
Zah, Alexander, “Un‟Eco Provinciale Italiana Della Tecnica Costruttiva Bizantina Del VI.
Sec. D.C. Esemplificata Dalla Chiesa Di San Pietro Di Crepacore (Puglia)”, Quaderni
Friulian idi Archeologia, XV, Trieste, Editreg Srl, 2005, s. 210
42
pencereli apsis orijinal yapıya ait olmalıdır. Kilisenin basık ve alçak apsisi yapı
bakımından Patú San Giovanni Battista Kilisesinin apsisi ile benzerlik taĢır124.
Kilisenin batı, güney ve doğuda olmak üzere üç giriĢi bulunur. Güney giriĢi
kullanılmamaktadır. Doğu giriĢi ise apsisin güney tarafında yer alır ve önünde küçük
bir kubbe bulunur. Pastophorion ile iliĢkilendirilen bu küçük kubbe kuzey tarafta
görülmez. Ancak, bu noktadaki duvar örgüsünün daha düzensiz olması sonradan
kapatılmıĢ olması ihtimalini düĢündürür.
Ġlk yapının VI. yüzyıla tarihlenmesi hem arkeolojik verilerle 125 hem de bu
dönemde yaĢanan Roma-Got savaĢının dini propaganda mantığıyla
doğrulanmaktadır. Puglia‟nın özellikle güney kısmında görülen Bizans kiliseleriyle
(Specchia Santa Eufemia, Giurdignano Le Centoporte, Casaranello Kutsal Meryem)
kronolojik bir uyum içindedir.
124
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 147
125
D‟Andria, Francesco, “La Chiesa dell Masseria Li Turri (S. Pietro di Crepacore)”, Forme
Rustiche e Tradizione Colta in Due Chiese Altomedievali Pugliesi, Milano, 1967, s.
208
43
Öte yandan, VIII. yüzyılda bir Lombard mimari geleneği ortaya çıkar. Bu
gelenek özellikle VIII–X. yüzyıllarda kuzey ve orta Puglia‟da yayılım gösterir. Orta
nefi, kuzey - güney ekseninde bir kemerle ikiye bölüp, iki alanı da kubbe ile örten bu
plan tipinin ilk örneği Benevento Sant‟Ilario Kilisesidir (VIII. yy)126. Fasano
yakınlarındaki Il Tempietto di Sepannibale, Oria yakınlarındaki Santa Maria a
Gallana Kilisesi ve San Pietro a Crepacore Kilisesi bu tipolojinin en bilinen
örnekleridir. Ancak Sepannibale Kilisesi bir açıdan diğer ikisinden farklıdır.
Benevento Sant‟Ilario Kilisesi ile baĢlayan bu mimari gelenekte apsis önünde
bulunan doğu kubbesi büyük, giriĢ kapısı önünde batı bulunan kubbesi ise daha
küçüktür. Sepannibale kilisesinde ise aynı boyutlarda iki kubbe bulunur. Öte yandan
Crepacore ve Gallana kiliselerinde kubbeye geçiĢ elemanları bulunmazken,
Sepannibale‟de tromp kullanımı görülür. Bu yönüyle Crepacore, Benevento
Sant‟Ilario Kilisesine benzerlik gösterir.
Çift pencerenin üstünde mandorla içinde tasvir edilen Ġsa‟nın etrafı on iki
havari tarafından çevrilmiĢtir. Havariler iki tarafta (kuzey ve güney) altı kiĢiden
oluĢan iki grup halinde, üç sıralı bir düzende betimlenmiĢlerdir. En alt sırada üç, orta
sırada iki ve en üstte bir havari ile piramidal bir düzlem oluĢturulur. Kuzey tarafta,
alt sırada Lukas, Matteos ve Markos, orta sırada Thaddeos ile Thomas ve üstte
Bartholomeos bulunur128. Havarilerin isimleri halelerinin içinde Grekçe harflerle
126
Bertelli, Gioia, “Il Tempietto di Sepannibale Presso Fasano”, Puglia Preromanica,
Milano, Jaca Book, 2004, s. 137
127
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 152
128
a.g.e., s. 152,
44
yazılmıĢtır. Güney tarafta ise alt sırada Petros129, Ioannes ve Andreas yer alırken, orta
sıradakilerin isimleri silinmiĢtir. Ancak sağdaki (güney) Aziz Filipos ve üst sıradaki
havari ise Simon veya Yakup‟lardan biri olmalıdır130. Güney alt sırada yer alan Aziz
Ioannes‟in elbisesi kuzey tarafta yer alan diğer üç Ġncil yazarından farklıdır. Kuzey
taraftakiler sade beyaz kıyafetler içinde tasvir edilirken, Ioannes parlak sarı okra
rengi bir pallium ve kahverengine kaçan, kıvrımları daha özenle iĢlenmiĢ ve çıkıntı
yapan sol diz kapağını belirten bir pelerinle resmedilmiĢtir131. Diğer üç Ġncil
yazarının kıyafetlerindeki renkler kaybolmuĢ olabilir.
Bu duvar resminin bir diğer sıra dıĢı özelliği ise baĢmeleklerle ilgilidir.
Burada, Ġsa‟nın içinde bulunduğu mandorlayı göğe taĢıyan, uçan pozda melekler
görülmez. Yalnızca Rafael ve Cebrail, Ġsa ile en alt sıradaki havarilerin arasında,
ayakta, cepheden tasvir edilmiĢlerdir. Öte yandan, bu sahnenin değiĢmez figürü olan,
orans pozisyonundaki Meryem‟in de yer almaması, bu apsis süslemesinin
„tamamlanmamıĢ‟ olduğu ya da gerçek bir „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟
kompozisyonu olmadığı düĢüncesini doğurur132.
129
Safran, Linda, “Byzantine South Italy: New Lights on the Oldest Wall Paintings”,
Bildprogramme, Ikonographie, Stil, Wiesbaden, 2000, s. 268
130
a.g.m., s. 268
131
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 152
132
a.g.e., s. 149
45
Foto 2.3 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis
Apsis süslemesi, fiziki Ģartlardan dolayı Ģematik piramidal bir düzen oluĢtursa
da, havarilerin kiĢisel özellikleri yansıtılmıĢtır133. Kahverengi tonlama ve özenli bir
gölge–ıĢık dağılımı ile yüz hatları belirginleĢtirilmiĢtir. Resmin geneline bir hafiflik
hakimdir. Beyazın bilinçli kullanımı göksel bir izlenim oluĢturur. Havarilerin
ellerinde tuttukları haçlar, ağırlığı olmayan, soyut, transparan, kristal bir obje gibi
133
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil., s. 268
46
görünürler134. Vücutlar orantılı bir Ģekilde boyutlandırılmıĢ ve gözler parlak beyaz ile
ön plana çıkarılmıĢtır135. Resmin altında, siyah bir Ģerit üzerine beyaz renk ve büyük
harflerle yazılmıĢ bir yazı kuĢağı bulunur. Kuzey tarafta kalan kısmı okunamayan
metnin güney tarafında „CYNBIOY AOY(TOY) … TEKNON AOYTON AMHN‟
yazar136.
Ġkinci duvar resmi ise doğu kubbesinin güneybatı alt köĢesinde yer alır.
Ortada Aziz Petros ve doğu yanında kilisenin banisi olduğu düĢünülen bir erkek
figürü görünmektedir. Petros'un diğer tarafındaki figür ise çok yıprandığı için deĢifre
edilemeyecek durumda olsa da, baninin eĢi olduğu düĢünülür139. Apsis altında
olduğu gibi, burada da resmi çevreleyen siyah Ģerit üzerinde bir yazı kuĢağının
kalıntıları görülür. Fakat yazı okunamayaca durumdadır. Yine de belirtmek gerekir
ki; gerek yazı kuĢağı gerek resimler apsistekilerle aynı stilistik özellikleri sergilerler
ve aynı kiĢi veya kiĢilerin elinden çıkmıĢ olmalıdırlar.
Aziz Petros‟un sağ elini omzuna koyduğu ve bani olarak tasvir edilen kiĢi,
Bizans yönetici kıyafeti olan tablion iĢlemeli bir khlamys giymektedir. Bu kiĢinin
Gaiderisi olma ihtimali yüksektir. Bizans yanlısı Benevento prensi, 878 yılında
amcası Adelgisi‟yi bir suikastle ortadan kaldırıp, yerine geçmiĢtir. Ancak dört yıl
134
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 152
135
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil., s. 268
136
a.g.m., s. 268
137
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 152, Safran,. Bildprogramme, Ikonographie,
Stil, s. 268
138
Panayotidi, Maria, “The Character of Monumental Painting in The Tenth Century. The
Question of Patronage”, VII. Konstantinos Porpyrogenitus and His Age, Second
International Byzantine Conference, Delphi 22 – 26 July 1987, Atina, 1989, s. 289
139
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.153
47
sonra kuzenleri tarafından tahttan indirilmiĢtir. Kaçıp, Bari‟ye sığınmayı baĢaran
prens, kısa bir süre sonra Konstantinopolis‟e gelmiĢtir. BaĢkentte kendisine
protospatarios unvanı verilmiĢ ve Oria kenti yüksek Bizans hakimiyeti altında ona
hediye edilmiĢtir140. AnlaĢıldığı üzere 880‟li yılların ortalarında yeniden Güney
Ġtalya‟ya dönen Gaiderisi, Benevento tahtı için bir fırsat doğması ihtimaline karĢı
primikerios Gregorios‟un himayesinde uzun bir süre bir Bizans memuru olarak görev
yapmıĢtır141.
Bu ihtimali güçlendiren bir diğer unsur ise apsis için seçilen sahnenin „Ġsa‟nın
Gökyüzüne YükseliĢi‟ olmasıdır. IX. yüzyıl son çeyreğinde, VI. Leon döneminde bu
kompozisyona özel bir ilgi doğmuĢtur. Selanik Aziz Georgios Rotundası apsisinde ve
Selanik Ayasofya Kilisesinin kubbesinde de bu döneme ait „Ġsa‟nın Gökyüzüne
YükseliĢi‟ sahnesi bulunmaktadır. Gaiderisi gibi bizzat imparatorluğun baĢkentini
ziyaret etmiĢ bir prensin bu akımı buraya taĢımıĢ olması oldukça mümkün
görünmektedir142.
140
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, 1982 s. 49
141
a.g.e., s.49
142
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 153
48
Apsisin altında bulunan yazının kuzey tarafı okunamaz. Ancak, güney
taraftaki ikinci kısmında, baninin eĢi ve çocukları için „Amin‟ denilmesi143, doğu
kubbesi altında yer alan Aziz Petros‟un sağında baninin eĢinin yer aldığı tahmini ile
uyumlu bir bütün ortaya çıkarır.
Sonuç olarak; San Pietro a Crepacore Kilisesi, Lombard mimari geleneği ile
Bizans anıtsal resim geleneğini birleĢtiren, iki kültürü kendi Ģahsında taĢıyan bir
baninin patronajı ile ĢekillenmiĢ olması muhtemel, stratejik konumu ile tarihi ve
siyasi geliĢmelere ıĢık tutan, Bizans kültürel varlığı açısındanPuglia bölgesinin en
önemli eserlerinden biridir.
143
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil, s. 268
49
2.3. SPECCHIA
50
Khalkedon‟lu Azize Eufemia‟ya adanan kilise, Adriyatik ve Ġyon denizinin
birleĢtiği burun olan Leuca‟nın 22 km. kuzeyindeki Specchia kasabasında bulunur.
Duvar resimleri günümüze ulaĢamayan kilise ile ilgili çalıĢmalar mimari
incelemelerle kısıtlıdır.
Kilisenin ismine ilk kez 1219 yılında, Friedrich II. tarafından Otranto
piskoposu Tankred‟e bağıĢlandığını gösteren bir belgede rastlanmaktadır144. XIX.
yüzyılın ikinci yarısında yeniden hatırlanan yapı bazı korografik ve tarihi çalıĢmalara
konu olmuĢtur145. XX. yüzyılın ikinci yarısında, yetmiĢli yıllarda bir restorasyon
geçiren kilise, bu yüzyılda mimari açıdan incelenmiĢtir146.
Üç nefli bazilikal bir plana sahip olan olan kilise, doğu batı ekseninde 15,30 x
8,55 m. boyutlarındadır. Doğu yönündeki apsisi dıĢarıdan poligonal, içeriden yarım
144
Huillard – Bréholles, J.L.A., Historia Diplomatica Frederici Secundi, Vol.1, Paris, 1852,
s. 641
145
Arditi, Giacomo, La Corografia Fisica e Storica Della Provincia di Terra d’Otranto,
Lecce, 1879, s. 532 - 566, De Giorgi, Cosimo, La Provincia di Lecce. Bozzetti di
Viaggio, II., Lecce, 1888, (Yeniden Basım: Galatina, Congedo Editore, 1975) s. 130
146
Jurlaro, Rosario, “Le Strutture Absidali delle Chiese Salentine e La Datazione dei
Monumenti”, Puglia Paleocristiana, Galatina, 1974, s.130
51
daire Ģeklindedir147. Bu yönüyle Konstantinopolis örneklerine benzerlik taĢır. Apsiste
ve batı yönündeki ana giriĢin üzerinde ikiĢer pencere bulunur. GiriĢ üzerindeki iki
pencerenin arasındaki sütunçe kabartmalı bir haç motifi taĢır. Kilisedeki taĢ
kullanımında, apsis ve diğer duvarlar arasında farklılıklar görülür. Apsis duvarı daha
büyük ve nispeten daha düzenli taĢlarla, diğer duvarlar ise daha küçük boyutlarda ve
moloz taĢlarla inĢa edilmiĢtir. En büyük taĢlar, statik dayanaklılık elde etmek için
yapının köĢelerinde kullanılmıĢtır.
147
Palese, Salvatore, “Monumenti e Devozioni Meidevali Nel Basso Salento”, A Servizio del
Regno. Studi Per il 75° di fondazione del pontifico seminario regionale teologico
pugliese, , Molfetta, 1983, s. 215
148
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 277
149
Palese, A Servizio del Regno. Studi Per il 75° di fondazione del pontifico seminario
regionale teologico pugliese s. 221
52
güney tarafında keĢif kazıları sırasında beĢ adet mezar bulunmuĢtur. Bunlardan
üçünde erkek, ikisinde kadın gömüsü tespit edilmiĢtir150.
150
a.g.e., s. 223
53
Foto 3.4 Batıdan Doğuya Doğru Genel Görünüm
54
2.4. PATÚ - SAN GIOVANNI BATTISTA
151
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 269
56
mimari planı ile Puglia bölgesindeki pek çok çağdaĢ Bizans örneği ile benzerlik
taĢırken, doğu ve batı cephesinde ikiĢer pencere kullanımı özellikle Specchia Santa
Eufemia Kilisesini örneğine yakındır. Ancak kilisenin çok daha geç bir döneme, XI–
XII. yüzyıllara tarihlendiği de öne sürülmüĢtür152.
Duvar örgüsünde de, kronolojik bir farkı iĢaret edebilecek farklı boyutlarda
taĢ kullanımı görülmektedir. Alt kısımlarda, muhtemelen yakınlardaki Vereto antik
yerleĢiminden alınmıĢ büyük boyutlu devĢirme taĢlar görülürken, orta seviyede
düzensiz boyutlarda taĢlar kullanılmıĢtır. Tonoz örtüde ve üst birimlerde ise düzgün
kesme taĢlar görülmektedir. Öte yandan, orta nef kemerlerinin üstünde bulunan
orijinal yapının pencereleri de, tonoz örtü ile beraber iĢlevini kaybetmiĢ ve içeride
kalmıĢtır.
152
Prandi, Rivista dell’Istituto Nazionale d’Archeologia e Storia dell’Arte, s. 103 - 136
57
görülebilen fresk (Planda no.1) ilk resim programı dönemine ait olup, X. yüzyıla
tarihlenir153. Sonraki iki evre ise, sırasıyla XII. ve XIV. yüzyıllarda
gerçekleĢtirilmiĢlerdir ve tamamen batılı Latin üslubun temsilcileridir.
153
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 271
58
2.4.1 CENTOPIETRE
154
Antonucci, Giovanni, “La Centopietre di Patú”, Rinascenza Salentina, y.y., 1941, s. 41
59
Yapının tarihi IX. yüzyıldaki Arap akınlarıyla efsanevi bir boyuta taĢınır. Bu
bölgede Arap akınları baĢlayınca, Fransa ve Ġtalya kralı II. Karl buraya bir ordu
gönderir. Araplar, savaĢ baĢlamadan önce kendilerine gönderilen Geminiano ya da
Simighiano adlı elçiyi öldürürler. 877 yılında meydana gelen savaĢ Hristiyanların
zaferi ile sonuçlanmıĢtır. Daha sonra öldürülen elçinin naaĢı ve elbiseleri bulunup,
buraya, bugün Centopietre olarak bilinen Ģapele gömülmüĢtür155.
Foto 4.2.2 Güney GiriĢinden Foto 4.2.3 Aziz Iulianos. Detay. Batı Duvarı.
Kuzeye Doğru BakıĢ
Yapının içindeki duvar resimleri çok kötü durumdadır. Batı duvarı en fazla
sayıda figürün görülebildiği kısımdır. KarıĢık bir düzende, azizler ve azizeler,
kaligrafik motiflerle bezenmiĢ kemerlerin altında betimlenmiĢlerdir. Bu duvarın
güney ucunda Aziz Iulianos yer alır. Onu piskoposlar takip eder. Piskoposların
arasında Aziz Basileios seçilebilmektedir. Kuzey tarafta ise „Ġsa‟nın Çarmıh‟a
Gerilmesi‟ sahnesinin çok küçük bir parçası görülmektedir. Çivi sokulmuĢ el ve
155
Arthur, Paul, „Saraceni, Schiavi e il Salento‟, III. Consiglio di Archeologia Medievale,
Floransa, All‟Insegna del Giglio, 2003, s. 443
60
kolun bir parçası günümüze ulaĢabilmiĢtir. Çarmıh sahnesinin doğusunda ise asker
azizlerden biri, muhtemelen Aziz Georgios yer alır.
156
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 274
157
Ġtalyanca „Cento pietre‟ kelimesi „Yüz taĢ‟ anlamına gelir. Demiryan, Raffi, Ġtalyanca-
Türkçe Sözlük, Ġstanbul, Ġnkilap Kitabevi, 1993, s.62, 250.
61
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Diğer önemli geliĢme ise imparator II. Nikephoros Phokas döneminde, 969-
970 yıllarında, katepanlık kurumunun oluĢturulması ve hemen akabinde Otranto
baĢpiskoposluğunun metropolitlik seviyesine yükseltilmesidir. Otranto San Pietro
Kilisesinin inĢası ve ilk resim programı bu yeni düzenleme ile tam bir kronolojik
uyum içerisindedir. Bu döneme ait eserler özellikle Puglia‟nın güneyinde Salento
veya Terra d‟Otranto olarak anılan bölgede görülmektedir. Çünkü burası Grek–
Bizans kültürünün en yaygın olduğu, demografik açıdan Grek nüfusun en yoğun
olduğu bölgedir. Ayrıca Carpignano Salentino, Muro Leccese ve Vaste gibi bu
dönemin en önemli örnekleri Otranto metropolitliğine bağlı kiliselerdir.
158
Falkenhasuen, , I Bizantini in Italia, s. 53
62
3.1. CARPIGNANO SALENTINO
Her iki apsiste de „Pantokrator Ġsa‟ figürü yer alır. Yapının resim
süslemesinde Ġsa‟nın yaĢamına ait tek betimleme güney apsisin iki yanına
yerleĢtirilen „Meryem‟e Müjde‟ sahnesidir. Bunun dıĢında bütün sahneler azizlerin
ikona tarzı, statik tasvirlerinden oluĢur. Kuzey apsisin yanlarında ise yalnızca
Meryem ve BaĢmelek Mikhail‟in betimlemeleri bulunmaktadır. Kuzey ve batı
duvarları aziz figürleri ile süslenmiĢken, güney duvarında bir resim görülmez.
Güney apsiste Ġsa, lir Ģeklinde, değerli taĢlarla süslenmiĢ bir tahtta takdis
pozisyonunda oturur. Kuzeyinde Meryem ve güneyinde BaĢmelek Cebrail „Müjde‟
sahnesini oluĢturur (Planda no.1). Baldeken altında, yün eğirirken tasvir edilen
Meryem‟in kuzey tarafta ve ona müjdeyi taĢıyan BaĢmelek Cebrail‟in güney tarafta
yer alması doğu ikonografisi etkisi taĢımaktadır160. Mısır Vadi el Natrun Süryaniler
159
Lavermicocca, Nino, “Cultura Decorativa e Committenza Nella Decorazione Delle Chiese
- Grotte Pugliesi”, Nicolaus, Bari, 1973, s.318
160
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.45, Castelfranchi, Puglia
Preromanica, s.210
64
Manastırının batı apsis yarım dairesinde VII. ila XII. yüzyıllar arasında bir zaman
dilimine ait olduğu düĢünülen ve bu konumlandırmaya sahip bir Müjde sahnesi
bulunmaktadır161. Aynı yapı içinde XIII. yüzyıla ait bir diğer Müjde sahnesi de kuzey
apsis yarım dairesinde görülür ve yine izleyiciye göre solda Meryem sağda Cebrail
yer alır. Ġtalya yarımadasının kozmopolit Akdeniz kültürüne en yakın bölgesi olan
Puglia‟nın coğrafi konumu bu kültürel etkileĢimde belirleyici olmuĢ olabilir.
161
Innemée, Karel, „Keynote Address: Mural Painting in Egypt, Problems of Dating and
Coversation‟, Living For Eternity: The White Monastery and Its Neighborhood.
Proceedings of a Symposium at the University of Minnesota, Mineapolis, March 6-9,
2003, Minnesota, 2003
162
Jacob, André, “Inscription Byzantine Datées de la Province de Lecce (Carpignano,
Cavallino, San Cesario)”, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, Roma, 1982,
s.41-51
65
Bu iki resim (Pantokrator Ġsa ve Meryem‟e Müjde) tasvir kırıcı dönemin
ardından, Puglia bölgesinde kesin olarak tarihlendirilebilen ilk figüratif Bizans
eserleridir. Özellikle güney apsisteki Ġsa tasvirinin stilistik ve ikonografik açıdan
Ayasofya iç narteks mozaiğindeki Ġsa figürüne benzerliği belirgindir. Makedonya
hanedanı döneminde, baĢkentin sanat eğilimlerinin yayılmaya baĢladığı
görülmektedir. X. yüzyıl ilk yarısında Kapadokya‟da Güllüdere Ayvalı Kilise, Tokalı
Kilise I gibi örnekler karĢımıza çıkmaktadır163.
Kuzey apsiste yine „Pantokrator Ġsa betimlemesi görülür. Ġzleyiciye göre sol
tarafta (kuzey) „Kyriotissa Meryem‟ ve sağ tarafta (güney) ise BaĢmelek Mikhail
bulunur (Planda no.2). Apsiste, Ġsa‟nın kuzey tarafında „Tanrım, bu tapınağı yeniden
güzelleştiren ve onu ilahi ikonalarla donatan hizmetkarın Aprilios‟u ve onun eşini ve
Musopolos‟un (soyadı) çocuklarını hatırla. Ressam Eustathios tarafından yazıldı.
Amen. 6528 yılı (1020 M.S), üçüncü indiksiyon, Mayıs‟ yazar164.
163
Jolivet-Levy, Catherine, L’Arte della Cappadocia, Milano, Jaca Book, 2001, s.45
164
Jacob, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, s.41-51
66
Belting apsislerde görülen Ġsa figürlerinin birbirine çok benzediğini, hatta
yazıtlar olmasa aradaki zaman farkının anlaĢılamayacağını düĢünür165. Eustathios‟un
resmettiği kuzey apsiste Ġsa‟nın elbisesinin alt kısmındaki kıvrımlar çok daha
geometrik bir forma bürünmüĢ ve diyagonal bir çizgi halinde sağ ayağına doğru inen
elbise dökümü dikkatin bu noktaya odaklanmasını sağlamıĢtır. Ayrıca burada kırmızı
yerine mavi Ġsa‟nın üstündeki kıyafete ve resmin geneline hakim iki renkten biri
olmuĢtur. Diğer renk ise koyu sarı, hardal rengidir. Öte yandan göze çarpan bir diğer
farklılık ise ikinci apsisteki Ġsa figürünün birinciye kıyasla daha dikey bir hat
oluĢturmasıdır. Theophilaktos‟un resmettiği güney apsisteki Ġsa figürünün kolları ve
yüzü daha dolgun ve oval hatlara sahipken, Eustathios‟un resmettiği kuzey apsisteki
Ġsa figürü arkasındaki taht ile tam bir uyum içinde daha Ģematik ve dikey bir forma
sahiptir. Tabi ki burada apsis yarım daireleri arasındaki form farkı da önemlidir.
Güney apsis, kuzeydekine oranla daha yayvandır. Kyriotissa Meryem‟in yüzü tam
oval biçimdedir. Burun çizgisi ile kaĢlarının birleĢik olması büyük kahverengi
gözlerini daha net biçimde ortaya çıkarır. BaĢı maphorion ile örtülüdür. Kucağındaki
Ġsa‟nın bedeni fani bir sembol olduğu için bir çocuk bedeniyken, yüzü, Tanrı‟nın bir
parçası olduğu için ebediyeti simgeler ve yaĢlıdır166.
165
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, Dumbarton Oaks
Papers, 1974, s.14
166
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.213
67
Kuzey apsisteki Ġsa‟nın izleyiciye göre sağında (güney) bulunan BaĢmelek
Mikhail tasvirinin üst kısmı eksiktir ve boynundan yukarısı görülememektedir.
BaĢmeleğin üzerinde, imparatorların bazı törenlerde giydiği loros ve divitession
bulunmaktadır167. Kriptanın batı duvarında, ikonografik olarak buradakinin aynısı
olan ikinci bir Mikhail tasviri bulunmaktadır. Bu ikinci tasvir neredeyse karĢılıklı
durması bakımından bir bütünlük oluĢturur.
Ġki apsis arasında bulunan kısımda ise yapılan bir restorasyon çalıĢması
sırasında, sarı sıva tabakasının altında „Azize Anna ve Çocuk Meryem‟i betimleyen
bir duvar resmi parçası keĢfedilmiĢtir. Hemen yanında da prothesis olarak kullanılan
niĢin alt kısmında, beyaz zemin üzerine koyu renkte küçük haçlarla ve püskül
motifleriyle bezenmiĢ bir örtü desenli fresk ortaya çıkarılmıĢtır. Prothesis içerisinde
bir diyakoz ya da bir aziz tasviri olması çok güçlü bir ihtimaldir. Diyakozun kilise
içerisindeki görevlerinden biri olan, ökaristi ayini için ekmek ve Ģarabın hazırlanması
litürji ve ikonografiyi birleĢtiren bir unsurdur168. Yine Puglia bölgesinde, Fasano‟da
San Lorenzo Kilisesi ve Makedonya‟da Kurbinovo Aziz Georgios Kilisesi
prothesislerinde Aziz Stefanos görülür.
Kuzey duvarında, orijinal giriĢin (güney) karĢısında iki Azize Kristina tasviri
yan yana görülür (Planda no.4). Bunlardan doğu (sağ) tarafındakinde, azizenin sağ
omuz hizasından aĢağı doğru inen bir yazıt bulunmaktadır. Buna göre bani, kuzey
apsisteki ile aynı kiĢi, yani Aprilios‟dur169. Bu durumda ressamın da Eustathios olma
ihtimali çok yüksektir. Mavi ve sarı hatlardan oluĢan bir arka plana sahip olan bu
betimlemede, Kyriotissa Meryem‟in yüz hatları ile bir benzerlik görülmektedir170.
Büyük gözlerinin ovalliği beyaz renk ile belirginleĢmiĢtir. Azizenin baĢında bir taç
vardır ve elinde bir haç tutar. Hemen batı yanında ikinci Azize Kristina tasviri
bulunur. Ġki tasvir arasında stilistik farklar mevcuttur. Ġkinci resimde Casaranello
Santa Maria della Croce Kilisesindeki Azize Barbara tasvirine yakın bir üslup fark
edilmektedir. Bu benzerlikler özellikle yüz hatları, saçların toplanma Ģekli ve
elbiselerde görülür. Casaranello kilisesindeki duvar resminde, grafiti yazı
kalıntılarında 1047-48 tarihleri okunabilmektedir. Bundan dolayı, farklı bir ressam
tarafından olsa bile bu ikinci Azize Kristina tasvirinin XI. yüzyıl ortalarına
tarihlendiğini düĢünülmektedir171.
169
Jacob, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, s.41-51
170
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.61
171
Castelfranchi, a.g.e., s.62
69
saçlarını ayıran çizgi çok net ve neredeyse yuvarlaktır. Gözlerinin altındaki, iki sıra
yay Ģeklinde çizgi bakıĢlarının donukluğunu daha net ortaya çıkarır. Adını
okuyamadığımız azizenin dirseğinin altındaki yazıtta bu tasvirlerin ressam
Konstantinos tarafından 6252 (1054 M.S) yılında resmedildiği okunur172.
Aynı duvarın kuzey yüzeyinde ise, izleyiciye göre sağ taraftan, muhtemelen
Azize Agatha ile baĢlayan ve dört figürün (aziz/azize) yer aldığı bir kompozisyon
bulunur. Çok zarar gördüğü için deĢifre edilemeyen bu freskler genel hatları
itibariyle XI. yüzyıla ait görünür (Planda no.6).
Batı duvarının Barok sunaktan önceki son parçası üzerinde ise beyaz sakallı
bir aziz, Meryem ve Çocuk Ġsa ve BaĢmelek Mikhail yer alır (Planda no.7). Buradaki
Mikhail yukarıda belirtildiği gibi ikonografik anlamda, kuzey apsisin güney tarafında
bulunan ressam Eustathios‟un resmettiği Mikhail‟in aynıdır. Aynı kıyafetlerle
resmedilmiĢtir.
172
Castelfranchi, Puglia Preromanica , s.217
70
Foto 5.6 Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Cephesi
Kriptanın naos alanında bulunan tek orijinal sütünün batı yüzünde XI. yüzyıla
ait, Azize Kristina, Aziz Nikolaos ve Aziz Theodoros Studites‟i tasvir eden bir fresk
görülür (Planda no.3). Tasvir kırıcı hareketin en büyük düĢmanı Theodoros
Studites‟in burada betimlenmesi kültürlü ve bilinçli bir hamilik durumunu akla
getirir. Öte yandan Kristina‟nın saçlarının toplanma Ģekli, kuzey duvardaki XI.
yüzyıl ortalarına ait olduğu düĢünülen betimlemesine çok benzer173.
173
a.g.e., s.218
71
Yapının batı tarafında bulunan mezar Ģapelinde arcosolium tipi bir mezar yer
alır(Planda no.8). Kriptanın en uzun yazıtı bu arcosolium‟un duvarında
bulunmaktadır. Yazıt, ortadaki Azize Kristina‟nın iki tarafına yerleĢtirilmiĢtir. Kemer
altında ise Aziz Nikolaos ile Meryem ve Çocuk Ġsa figürleri yer alır. Bu metin aynı
zamanda bölge ile ilgili tarihi bilgilere de önemli bir katkıda bulunur. Jacob
tarafından XI. yüzyıl ortalarına tarihlenen yazıt, Stratigoulés adlı bir gencin ölümü
üzerine, spatarios olan babası tarafından, mezarına nakĢettirilmiĢtir174.
Ölen gencin babası olan spatarios‟un adı okunamaz. Ancak burada ilk kez
Carpignano kasabasının adı geçmektedir ve anlaĢıldığı kadarıyla orta sınıf bir Bizans
yöneticisi olan spatarios tarafından yönetilmektedir. Bizans Puglia‟sında çok sayıda
küçük yerleĢim yerleri bulunmaktaydı. II. Nikephoros Phokas döneminde
gerçekleĢtirilmeye baĢlanan yeni yapılanmada kastellia ve khoria sayılarının arttığı
gözlemlenir. Salento bölgesinde Ortaçağda üç yüz altmıĢ köy tespit edilmiĢtir175.
Carpignano Salentino da, Otranto gibi önemli bir merkeze yakın bir konumda, iskan
edilmiĢ küçük bir kasabadır. Aynı zamanda IX. ve X. Yüzyıllarda Puglia bölgesine
Herakleia Pontos ve Peleponnessos gibi yerlerden, yeniden iskan ve nüfuslandırma
174
Jacob, “Inscription Metrique de L‟Enfeu de Carpignano”, Rivista di Studi Bizantini e
Neoellenici, Roma, 1983 – 1984, s. 108 - 110
175
Safran, Linda, The Medieval Salento, Pennsylvania, University of Pennsylvania Press,
2014, s.7, Arthur, Paul, “Economic Expansion in Byzantine Apulia”, Histoire et Culture
dans l’Italie Byzantine: Acquis et Nouvelles Recerches, Roma, 2006, s.390
72
amaçlı kitleler getirilmiĢtir176.Öte yandan ölen genç için yas tutanlar arasında okul
arkadaĢları da bulunması, burada bir okul olduğunu da ortaya koyar. Bu açıdan
önemli bir yerleĢimdir.
176
Falkenhausen, La Dominazione Bizantina nell’Italia Meridionale dal IX al XI Secolo,
Bari, Ecumenica Editrice, 1978, s.26
177
Lazarev, Viktor, Storia della Pittura Bizantina, Torino, Einaudi, 1967, s. 125
73
önemli belgelerden biri olarak tanımlar178. Ancak, bu üslupsal aktarımın siyasi
geliĢmelerden bağımsız bir yol izlemesi mümkün değildir. Lombardia theması
yaklaĢık 892 yılında kurulmuĢtur179. Bu yönetimin baĢında bulunan strategosların
mahiyetinde Grek ressamların buraya gelmiĢ olması, üslupsal aktarım konusunda
daha ikna edici bir zemin oluĢturmaktadır180. Ayrıca gönderilen strategos ve
ressamların etnik kökenleri veya öncesinde görev aldıkları yerler farklı kültürlerin ve
figüraif geleneklerin taĢınmasına katkıda bulunmuĢ olabilir.
Carpignano kriptası, IX–XI. yüzyıllar arası var olan Bizans siyasi varlığı ile
paralel bir kronolojik geliĢim içinde, X. ve XI. yüzyıllarda duvar resimleri ile
süslenmiĢtir. Ressam Theophilaktos tarafından 959 yılında çizilen fresklerin altında
tespit edilen sıva tabakası, bu yıldan önce, belki de IX. yüzyıl fetihlerine paralel
olarak buranın kullanılmaya ve resmedilmeye baĢlandığı görüĢünü oluĢturur.
Nitekim Stratigoulés‟in arcosolium‟u önünde toprak mezarlar da keĢfedilmiĢtir.
Kriptanın düzensiz planı içinde bu batı kısmı bir narteks olarak düĢünülürse, Bizans
kültüründe çok yaygın olan banilerin veya önemli kiĢilerin bu alana gömülme
geleneği ile örtüĢür182.
178
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 13
179
Ravegnani, Giorgio, I Bizantini in Italia, s. 162
180
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 56
181
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.219, Castelfranchi, a.g.e.,1991, s.66
182
Castelfranchi, a.g.e., 2004, s.218
74
Foto 5.9 Güneybatıdan Naos‟a Genel BakıĢ
75
3.2. OTRANTO
Otranto San Pietro Kilisesi, yalnızca resim programı olarak değil, mimari
anlamda da orta dönem Bizans sanatını yansıtır. Kilise yunan haç planlıdır. Calabria
bölgesinde, Rossano Aziz Markos, Stilo Katholikon, gibi örneklerine rastlanan
183
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.46
184
Gigante, Marcello, La Civiltà Letteraria, I Bizantini in Italia, Milano, Credito Italiano,
1982 s.631
77
planın Puglia bölgesinde kalan tek temsilcisi bu kilisedir185. Bölgenin bir diğer yunan
haç planlı ve muhtemelen San Pietro Kilisesinden önce inĢa edilmiĢ olan (IX. yy)
Castro Kilisesi günümüze ulaĢamamıĢtır. Ancak Ortaçağ katedralinin kuzey
kanadında kalıntıları görülmektedir186.
185
Caillet, Jean Pierre, “L‟Apulie et La Calabre Vers l‟An Mil: Une Réorientation Artistique
Vers Byzance”, Le Canal d’Otrante et Méditerranée et Médiévale: Colloque
Organisé à L’Université de Paris X, Nanterre 20 – 21 Novembre 2000, Bari, 2005 , s.
93 – 106
186
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.181
187
Gianfreda, Basilica Bizantina di S. Pietro in Otranto, Storia e Arte, s.33
188
Safran, Linda, “Redating Some South Italian Frescoes: The First Layer at S. Pietro,
Otranto and The Earliest Paintings at S. Maria della Croce, Casaranello”, Byzantion,
Vol.60, Bruxelles, 1990, s.16 - 17
189
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 184
78
San Pietro Kilisesinde Bizans resim sanatı açısından çok önemli iki ayrı evre
mevcuttur. Ġkinci resim programı, siyasi varlığın son bulduğu bir döneme tekabül
etse de, kültürel geleneğin devam ettiğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Ġlk
resim tezyinatından günümüze ulaĢan freskler, kuzeydoğu tonozunda bulunan „Son
AkĢam Yemeği‟ (Planda No.1) ve „Ayak Yıkama‟ (Planda No.2) sahneleridir.
Guillou, „Ayak Yıkama‟ sahnesinin metnini paleografik açıdan yorumlamıĢ, bunu
Kapadokya Ayvalı Kilise (913-920) ile karĢılaĢtırarak benzerlikler bulmuĢ ve bu
freskleri erken X. yüzyıla tarihlendirmiĢtir190. Belting ise Carpignano freskleri ve
Hosios Loukas mozaiklerini referans olarak aldığı çalıĢmasında X. yüzyıl ortasını
iĢaret eder191.
Linda Safran daha geniĢ kapsamlı bir paleografik ve stilistik araĢtırma ile bu
fresklerin X. yüzyıl sonu XI. yüzyıl baĢları, 1000 yılı civarına tarihlenmesi
gerektiğini ileri sürer192. Paleografik bakımdan Kapadokya Direkli Kilise‟yi (976-
1025), stilistik bakımdan Kastoria Aigoi Anargyroi Kilisesini (XI.yy baĢları)
Otranto‟ya en yakın örnekler olarak değerlendirir. Castelfranchi ise harf formların
pek çok faktöre bağlı olarak değiĢkenlik gösterebileceğini ve yakınlardaki Vaste
kasabasında bulunan Santi Stefani Kriptasının ilk devir resim süslemesinden kalan
(X.yy) Aziz Filipos ve Aziz Andreas figürlerinin buradaki „Son AkĢam Yemeği‟
sahnesindeki betimlemelerine benzerlik gösterdiğini ileri sürerek bu tarihlendirmenin
X. yüzyıl ikinci yarısı olması gerektiğini savunur. Castelfranchi‟nin gözettiği bir
diğer unsur, bu resimlerin, 968 yılında Ģehrin metropolitliğe yükseltilmesi olayıyla eĢ
zamanlı olabileceğidir. Aynı zamanda 969 yılında Taranto‟da imparatorluğun
buradaki yöneticileri tarafından yaptırılan, Aziz Petros‟a adanmıĢ bir manastırın
varlığı kaynaklarda tespit edilmiĢtir193.
190
Gouillou, André, “Italie Méridionale Byzantine ou Byzantins en Italie Méridionale”,
Culture et Sociéte en Italie Byzantine, Londra, 1978, s.181-182
191
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s.13-14
192
Safran, Byzantion, s.323-326
193
Falkenhausen, La Dominazione Bizantina nell’Italia Meridionale dal IX al XI Secolo
1978, s.182
79
Foto 6.3 Ayak Yıkama ve Son AkĢam Yemeği. Kuzeydoğu Tonozu
194
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.184
80
Foto 6.4 Ayak Yıkama. Kuzeydoğu Tonozu Kuzey Kanadı
81
modernize edilmiĢ hali olabilir195. Yakınlardaki Poggiardo Santa Maria degli Angeli
Kriptası (XII-XIII. yy) ve Trieste San Giusto Katedrali (XII. yy) apsislerinde bu
sahne bulunmaktadır. Ayrıca Sicilya Monreale Kilisesi (1180-1194) apsisinde, yarım
kubbede yer alan „Pantokratror Ġsa‟ figürünün altında yine baĢmelekler arasında
Theotokos Meryem yer alır. Kilisenin kubbe süslemesi günümüze ulaĢamamıĢtır.
Ancak Yunan haç planlı bir kilisenin resim programında, kubbede „Pantokrator Ġsa‟
tasviri yer almalıdır196.
199
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia s.153-158
200
Safran, Linda, S. Pietro at Otranto Byzantine Art in South Italy, Roma, Edizioni Rari
Nantes 1992, s. 156
201
Pace, I Bizantini in Italia, s.475-476
83
alır‟ diye tanımladığı kilisenin San Pietro Kilisesi olma ihtimali çok yüksektir202. San
Pietro Kilisesinin kubbe pandantiflerinde Ioannes ve Matteos hala görülebilmektedir.
202
Gigante, I Bizantini in Italia, s.633
84
Eğer bu doğru ise, geç Komnenos döneminde burada bir resim çalıĢması
yapıldığı doğrulanmıĢ olur. Bu sahneleri resmeden kiĢi de, XIII. yüzyılın hemen
baĢında (1200 yılı civarı) Konstantinopolis‟te Evergetis manastırı phialesini süslemiĢ
olan Otranto‟lu ressam Pavlos olabilir203. Nektarios‟un bu ressam hakkında yazdığı,
onu yücelttiği methiye, ressamın Otranto için ne kadar önemli kiĢilik ve Ģehrin gurur
kaynağı olduğunu ortaya koyar. Bizans Ġmparatorluğunun baĢkentinde çalıĢmıĢ olan
bir ressamın kendi Ģehrinin kilisesinde de çalıĢmıĢ olması son derece akla yatkındır.
Otranto San Pietro Kilisesi, gerek mimari gerek resim sanatı bakımından Orta
Bizans dönemi akımlarını temsil eden, Puglia bölgesinin en önemli yapılarından
biridir. Yapımı ve birinci resim programı evresiyle, imparatorluğun Puglia
bölgesindeki siyasi tutumuna somut bir örnek teĢkil ederken, ikinci resim programı
evresinde de Bizans geleneğinden kopmadığını, bilakis onu yakından takip ettiğini ve
Bizans anıtsal resim geleneğinin Salento bölgesinde, Puglia‟nın kuzeyine oranla,
daha kanonik haliyle yaĢamakta olduğunu gösterir.
203
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.192
85
Foto 6.9 Doğu Tonozu ve Apsis
86
Foto 6.11 Aziz Matteos. Kuzeybatı Pandatifi
87
3.3. MURO LECCESE
88
Plan 7.2 Santa Marina Kilisesi. Birinci ve Ġkinci Yapının Planı (Castelfranchi, 2004)
Tek nefli basit bir planı olan kilise, beĢik tonoz örtü ile kapatılmıĢtır. Ġlk
olarak IX. yüzyılda inĢa edilen yapı, bu dönemde batı giriĢi dıĢında kuzey ve güney
cephelerde karĢılıklı ikiĢer giriĢe daha sahipti. Ayrıca kuzey duvarının doğu ucunda
bir giriĢ daha bulunmaktaydı. X. yüzyılda batı giriĢi hariç hepsi kapatılmadan önce
kilise toplam altı giriĢe sahipti (Plan 7.2). Bu kapatmanın izleri bugün de net biçimde
görülmektedir. IX. yüzyılın ikinci yarısında örneklerine rastladığımız haç planlı ve
yan giriĢli planların daha primitif bir örneği burada uygulanmıĢ olabilir. Keza,
Ġstanbul Küçükyalı‟da Ricci tarafından kazılan manastır kilisesinin banisi Patrik
204
Castelfranchi, a.g.e., s.193
89
Ignatios kadar yüksek seviyede bir patronajın burada söz konusu olmadığı
açıktır205.Aynı Ģekilde, Teselya Skripou‟da bulunan Panaghia kilisesinin banisi
protospatarios Leon gibi bir yönetici olmadığı da kesindir206. Kilisenin basit iĢçiliği
ve kullanılan devĢirme malzeme bunu net bir Ģekilde ortaya koyar.
205
Ricci, Alessandra, Kent Arkeolojisi, Ġstanbul: Küçükyalı ArkeoPark‟ı, Türkiye ve Ġtalya
Arkeolojik Ufuklar, Arkeoloji ve Sanat 139, Ġstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları,
2012, s.204
206
Bevilacqua, Livia, Committenza Aristocratica Bizantina in Età Macedone: Leone
Protospatario e La Panagia di Skripou (873–874), Medioevo: I Committenti’, Atti de
Convegno Internazionale di Studi Parma 21 – 26 Settembre 2010, Milano, Mondadori
Electa, 2011, s.411
90
Kilisenin Bizans dönemindeki resim süslemesi, geçirdiği mimari değiĢiklere
paralel olarak en az iki evrede gerçekleĢmiĢtir. Yapıyı örten beĢik tonoz birimi
dıĢında pek çok noktada görülen duvar resimlerinin tarihleri konusunda X–XIV.
yüzyıllar arasına atfedilen farklı görüĢler bulunmaktadır. Ġsa‟nın yaĢamına ait bazı
sahnelerle birlikte azizlerin betimlemeleri resim programını oluĢturmaktadır. Apsis
duvarında izleri görülebilen „Meryem‟e Müjde‟ ve karĢısındaki batı duvarı doğu
yüzünde (narteks kemeri üstü) yer alan „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ (Planda No.1)
sahneleri Ġsa‟nın yaĢamına dair bir anlatımın bulunduğuna dair kanıtlar sunmaktadır.
Diğer taraftan, kemerler üzerinde Aziz Nikolaos‟un yaĢamından bazı sahneler
görülmektedir. Kemer altlarında ve yan duvarlarda ise aziz ve azize betimlemeleri
yer alır.
207
Castelfranchi, Puglia Preromanica , s.194
208
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.30
209
Castelfranchi, Puglia Preromanica, ,s. 196
91
ve St. Aignan kiliselerindekilere benzediğini düĢünerek, bu resimleri XII. yüzyılın ilk
yarısına tarihler210.
Foto 7.3 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Batı Duvarı Doğu Yüzü (Narteks Kemeri
Üstü)
XI. yüzyılda ise kilisenin içinde bir mimari değiĢiklik daha yapılmıĢtır.
Tonozla ilgili sorunlardan (belki de çökmesi) kaynaklanmıĢ olabilecek bu aĢamada
içeriye karĢılıklı payeler ve bunların tavanı destekleyen kemerleri eklenmiĢtir.
Nitekim bu ekleme, önceki resim tezyinatının bir kısmının yok olmasına sebep
olmuĢtur. Kuzey ve güney duvarlarının doğu uçlarındaki kalıntılardan anlaĢıldığı
kadarıyla azizler ve piskoposlar nef boyunca sıralanmaktaydılar. Güney duvarının
apsise yakın payesinin altında kalan bir azizin vücudunun ve baĢının bir kısmı hala
seçilebilmektedir. Payelerin ve kemerlerin eklenmesiyle yeni bir resim programı
ortaya çıkar. Kemer altlarında keĢiĢler, payelerde ise piskoposlar yer alır. Batı–Doğu
210
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 329
92
yönünde (narteksten apsise doğru) birinci kemerin altında, güneyde Aziz Onofrios ve
kuzeyde Aziz Makarios görülür (Planda No.5). Uzun sakalları ve baĢlarının
yanlarında Grekçe yazılan isimlerinden tanınırlar. Ġkinci kemer altında, güneyde Aziz
Antonios ve kuzeyde tanımlanamayan baĢka bir aziz (Planda No.8), üçüncü kemerin
altında ise isimleri okunamayan iki keĢiĢ görülür (Planda No.10). Kuzey ve güney
tarafındaki duvar resimleri yenilenmiĢ olsalar da büyük çoğunluğu önceki dönemde
resmedilen aziz veya azizeye sadık kalınarak yeniden resmedilmiĢtir211. Ayrıca
narteks kuzey duvarında görülen at üzerindeki asker aziz (muhtemelen Aziz
Georgios-Planda No.12) ve küçük bir parçası günümüze gelen Vaftizci Yahya
(Planda No.13) tasvirleri yine ikinci süsleme evresinden günümüze gelmiĢtir212.
Foto 7.4 Aziz Onofrios. Kemer Altı. Foto 7.5 Aziz Makarios. Kemer Altı.
Güney Kuzey
211
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 198
212
a.g.e., s.198
93
XI. yüzyıl mimari müdahalesi ile ortaya çıkan en büyük figüratif yenilik,
bugün küçük parçaları görülebilen Aziz Nikolaos‟un yaĢamından sahneleridir. Yine
batı–doğu düzleminde (narteks kemerinden apsise doğru), birinci kemerin kuzey üst
köĢesinin batı yüzünde „Aziz Nikolaos‟ın Diyakoz Olarak Kutsanması‟ sahnesi
(Planda No.3) görülmektedir213. Kilise olarak yorumlanan mimari bir yapının hemen
sağ tarafında, genç ve sakalsız olarak betimlenen azizin üzerinde diyakoz kıyafetleri
görülmektedir. Muhtemelen aynı kemerin güney köĢesinde „Piskopos Olarak
Kutsanması‟ sahnesi (Planda No.4) bulunmaktaydı. Ancak bundan geriye bir iz
kalmamıĢtır214.
Ġkinci kemerin güney üst köĢesinin batı yüzünde ise bir gemi ile küreğinin bir
parçası ve azizin yüzü görünmektedir (Planda No.7). ġüphesiz burada, denizcilerin
koruyucu azizinin geminin omurgasında belirip onları fırtınadan kurtarması yer
almaktadır. Aynı kemerin kuzey üst köĢesinin batı yüzünde ise „Plakoma Ağacının
Kesilmesi‟ olarak yorumlanan sahnenin küçük bir kısmı (Planda No.6)
görünmektedir.
Foto 7.6 Aziz Nikolaos'un Diyakoz Olarak Kutsanması. Orta Kemer Kuzey Tarafı
(Castelfranchi, 2004)
213
Castelfranchi, a.g.e., s.202
214
a.g.e., s.202
94
Aziz Nikolaos‟un yaĢamına ait okunabilen sahneler bunlardır. Ancak
Ģüphesiz hikayeyi tamamlayan diğer sahneler de bu anlatım dahilinde yer
almaktaydı. Bir kilise içinde spesifik olarak bir azizin hayatına dair anlatımlar,
buranın anlatılan aziz veya azizeye adanmıĢ bir kilise olduğuna dair bir iĢarettir.
Santa Marina Kilisesinin önce Aziz Nikolaos‟a adanmıĢ bir kilise olduğu, isminin
XVI. yüzyılın ikinci yarısından sonra değiĢtirildiği ve hatta XVIII. yüzyılda bile
Nikolaos ve Marina isimlerinin birlikte kullanıldığı kaynaklarda tespit edilmiĢtir215.
Apsiste ise barok dönemden bir Azize Marina resmi görünmektedir. Bunun
altındaki yüzeyde hangi Bizans tasviri olduğu anlaĢılamamaktadır. Ancak „Melekler
215
D‟Aurelio, Vincenzo, “La Chiesa Bizantina di Santa Marina a Muro Leccese”, (Çevrimiçi)
https://culturasalentina.files.wordpress.com/2010/11/affreschi-nella-chiesa-di-santa-
marina-a-muro-leccese.pdf, 10 Nisan 2016, s.8-9
216
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.204
217
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s. 30
95
Arasında Meryem‟ ya da „Deesis‟ sahnelerinin olması mümkündür218. Fakat apsisin
alt seviyesinde XI. yüzyıla ait piskopos ve diyakoz figürlerini görmek mümkündür.
Muhtemelen Aziz Basileios, Aziz Ioannes Khrisostomos ve Aziz Gregorios
Nazienzanos, aralarında birer diyakoz ile betimlenmiĢtir (Planda No.11). Lütürjideki
rollerine istinaden diyakozların Orta Bizans döneminden itibaren bema alanında,
özellikle prothesis hücresinde yer aldıkları gözlemlenmektedir. Öte yandan apsis
kemeri, bitkisel bir sütun baĢlığından çıkan bir zikzak motifi ile süslenmiĢtir.
Sütunlar ise mavi damarlı yapılarıyla beyaz Prokonnessos mermerinin bir
stilizasyonu izlenimi uyandırır219.
218
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.204
219
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.200
220
Demus, Otto, Byzantine Mosaic Decoration: Aspects of Monumental Art in
Byzantium, Londra, Kegan Paul Trench Trubner & Co. Ltd., 1947 s. 23
96
alırken, bu iki Puglia yapısında figürlerin yerleĢtirilmesi tam tersi biçimde
yapılmıĢtır.
Güney duvarın ikinci ve üçüncü payesi arasında, çok küçük bir kısmı
günümüze ulaĢmıĢ, tartıĢmaya açık bir fresk yer alır. TaĢlarla süslenmiĢ bir tahtta
oturan (muhtemelen) Ġsa‟nın ayakları hizasında dua eden bir kadın figürü (Planda
No.9) görülmektedir. Castelfranchi, bu figürün yüz hatlarını, Ayasofya güney
97
galerideki mozaik ve Sina Dağı Azize Katerina Manastırı arĢivlerindeki „Codex
Sinait gr.364‟te bulunan tasvirleri ile karĢılaĢtırarak, figürü imparatoriçe Zoe olarak
yorumlamıĢtır.
221
Ötüken, S. Yıldız, “2007 Yılı Aziz Nikolaos Kilisesi Kazısı ve Duvar Resimlerini
Koruma–Onarım–Belgeleme ÇalıĢmaları”, 30. Kazı Sonuçları Toplantısı 4. Cilt,
Ankara, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2008, s.160
222
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente., s.50
223
Safran, “Scoperte Salentine”, Arte Medievale 7, Roma, Silvana Editoriale, 2008, s.71
98
XIV. yüzyılda Bizans kültürüne girdiğini savunur. Yakınlardaki Vaste Santi Stefani
Kriptasında 1379-80 yıllarına tarihlenen benzer bir sahneyi buradaki ile karĢılaĢtırıp,
Muro Leccese tasvirinin XI. yüzyıldan çok daha sonraki bir döneme, muhtemelen
XIV. yüzyıla ait olduğunu ileri sürer224.
Foto 7.9 Ġsa ve Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Sahne. Güney Duvarı
Sonuç olarak, IX. ila XI. yüzyıllar arası mimari düzenlemelerle son Ģeklini
almıĢ Santa Marina Kilisesi, buna paralel olarak resim tezyinatında da değiĢiklikler
yaĢamıĢtır. Puglia bölgesinde görülen Bizans dönemi kiliselerinin resim süsleme
alanında aynı dönemin kriptalarından farklı olduğu, Otranto San Pietro Kilisesinde
olduğu gibi, bu kilisede de görülmektedir. Ġsa‟nın yaĢamından sahnelere yer
verilmesinin yanı sıra, muhtemelen Bizans dünyasının en eski Aziz Nikolaos‟un
hayatı ve mucizeleri sahneleri de burada bulunmaktadır. Mütevazı boyutlara ve basit
bir mimariye sahip bu eser bölgedeki Bizans araĢtırmalarının her zaman merkezinde
yer alacak ve yeni çalıĢmalarla çok önemli bilgiler sunacaktır.
Foto 7.10 Ġmparatoriçe Zoe. Detay. Foto 7.11 Codex Sinait gr. 364
Ayasofya Güney Galeri (Papamastorakis, 2007)
100
Foto 7.12 Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Figür. Detay.
Santa Marina Kilisesi. Güney Duvarı
101
3.4. VASTE
Yapının Ġsmi: La Cripta dei Santi Stefani (Aziz Stefanos Kriptası)
102
Aziz Stefanos Kriptası, Otranto yakınlarında bulunan Vaste kasabasının
hemen dıĢında, yerleĢim olmayan, kırsal bir alanda bulunmaktadır. Carpignano Azize
Kristina Kriptasında olduğu gibi, birden çok noktada Aziz Stefanos tasvirlerinin
bulunması yapının bu azize adandığını gösterir. Ancak, bunlar geç dönem
resimleridir. Bu nedenle, yapının ilk evrede baĢka bir isimle anıldığını düĢünmek
gerekmektedir.
225
Diehl, Charles, L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris, Librarie De L‟Art, 1894, s. 66
226
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 48
227
Safran, Linda, The Art Of Veneration: Saints and Villages in the Salento and the Mani,
Les Villages dans L’Empire Byzantin (IVe–Vıe siécle) ed. J. Lefort, C. Morrison and
J.-P. Sodini, Réalités Bynzantines, 11, Paris, 2005, s.184
103
Foto 8.1 Aziz Filipos. Kuzeydoğu Kemeri Doğu Yüzü
228
De Giorgi, La Provincia di Lecce. Bozzetti di Viaggio II, 1888, s. 22
229
a.g.e., s. 20
104
Foto 8.2 Ġsa ve BaĢmelekler. Güney Apsis
Orta apsiste ise apokaliptik bir tema ile iĢlenmiĢ „Meryem ve Ioannes‟ tasviri
(Planda No.5) görülmektedir. Bu sahnede Meryem‟in sol bacağı hizasında, dizlerinin
üstüne çökmüĢ, dua poziyonunda bani ve ailesi de yer almaktadır. Yazıtta1379/80
tarihi okunur230. ġüphesiz, burada Bizans döneminde baĢka bir duvar resmi
bulunmaktaydı. XIV. yüzyıla ait bu resmin Bizans ikonografisinden bir sahneyi
tekrarlamıĢ olması pek mümkün görünmemektedir.
231
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s. 139
232
a.g.e., s. 139
233
Epstein, Middle Byzantine Churches of Kastoria, The Art Bulletin, Vol.62, New York,
College Art Association, 1980 s. 201
106
Foto 8.4 Aziz Piskoposlar. Kuzey Apsis
107
3.5. GIULIANO DEL CAPO
Specchia gibi, Gallipoli, Otranto, Leuca üçgeni içinde kalan Giuliano del
Capo, Leuca‟nın 7 km. kuzeyinde yer alır. Bu üçgen Ġtalya çizmesinin topuğunun
108
tabanını oluĢturur. YerleĢimin resmi ismi Giuliano di Lecce olsa da, yerel halk
tarafından daha çok Giuliano del Capo adı tercih edilir234.
Otranto, Taranto ve Manduria San Pietro Kiliseleri gibi Giuliano del Capo
San Pietro Kilisesi de X. yüzyıla tarihlenir. Bundan dolayı, her ne kadar içerisinde
havarinin betimlendiği bir duvar resmi günümüze ulaĢmamıĢ olsa da, yapının orijinal
isminin bugünkü ile aynı olduğu düĢünülmektedir236.
Tek nefli, basit bir bazilikal plana sahip olan kilisenin örtü birimi tamamen
yıkılmıĢtır. Doğu tarafında yarım daire biçiminde bir apsisi olan yapı 11 x 4,70 m.
234
„Capo‟ kelimesi Ġtalyancada „baĢ, uç‟ anlamlarına gelmektedir.
235
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.53
236
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 281
109
ölçülerindedir237. Günümüzde yağmur sularından etkilenmemesi için üzerini kapatan
bir iskele ile korunmaktadır. Kilise, büyük ölçüde boyutları birbirinden farklı
devĢirme taĢlarla inĢa edilmiĢtir. Güney duvarda, yakınlardaki Vereto antik
yerleĢiminden devĢirildiği düĢünülen triglifli bir metop parçası bulunur 238. Apsisin
üzerinde ise haç formunda bir açıklık görülür.
237
Palumbo, Giuseppe, Gli Avanzi dell‟Arcaico Tempietto di San Pietro Apostolo A Giuliano
Presso il Capo di Leuca‟, Studi Salentini, Vol.7, Lecce, 1959, s. 231
238
Sammarco, Mariangela, Vereto, Bibliografia Topografica della Colonizzazione Greca in
Italia, XX, Scuola Normale Superiore di Pisa, Pisa – Roma – Napoli, 2012s. 819
110
Resim programından geriye yalnızca güney duvarı üzerinde küçük bir parça
kalmıĢtır. Bu parçadan anlaĢılabildiği kadarıyla „Pantokrator Ġsa‟ ve batısında bir aziz
figürü yer almaktadır (Planda no. 1). Tahtı süsleyen değerli taĢlar ve Ġsa‟nın üzerine
oturduğu yastık seçilebilmektedir239. Kıvrımları belirten fırça darbeleri X. yüzyıl
ikinci yarısında gerçekleĢtirilen Carpignano ve Otranto freskleri ile benzerlik
gösterir.
Apsis içinde görülebilen renkli sıva kalıntıları, yapının bir resim tezyinatına
sahip olduğunu gösterir. Yakınlardaki Salve Aziz Blasios Kilisesinin apsisinde yer
alan „Melekler Arasında Meryem ve Çocuk Ġsa‟ betimlemesi burada da aynı sahnenin
bulunabileceği ihtimalini düĢündürür240.
239
Castelfranchi, a.g.e., s. 281
240
a.g.e., s. 281
111
3.6. BARI: BĠZANS’IN GÜNEY ĠTALYA’DAKĠ BAġKENTĠ
Adriyatik denizi kıyısında önemli bir liman Ģehri olan Bari, imparator I.
Basileios döneminde gerçekleĢen ikinci fetih harekatından itibaren Lombardia
themasının ve akabinde Ġtalya katepanlığının baĢkenti olmuĢtur. Belgelerde ilk kez
891 yılında adı geçen Lombardia theması ile baĢlayan bu süreç, 1071 yılında son
katepanos Stefanos Pateranos ile son bulmuĢtur241.
241
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s. 203, Falkenhausen, I Bizantini in Italia,, s. 56
242
Nuzzo Donatella, Depalo Maria Rosaria, Airò Sara, “Archeologia Urbana nella Cittadella
Nicolaiana di Bari. Nuovi Dati dal Riesame dalle Indagini degli Anni Ottanta nell‟Area
del Pretorio Bizantino”, Temporis Signa, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi
sull‟Alto Medievo, 2012, s. 81
112
tabakalarına ulaĢılmıĢtır243. Bir kilise yapısı ve etrafında bir gömü alanı da tespit
edilmiĢtir. Ġki kazı döneminde toplam 11 adet mezar bulunmuĢtur244.
1987 yılında ise kazılar bazilikanın güney tarafındaki KeĢiĢ Elia meydanına
taĢınmıĢtır. Aziz Eustrachios Kilisesine ait olduğu düĢünülen bir kilise yapısı, sivil
yapılar ve imalathane olduğu düĢünülen yapılar tespit edilmiĢtir. Aynı zamanda bu
kazıda Teophilos (829–842), I. Basileios (867–886) ve IV. Mikhail (1043–1041)
dönemlerinden sikkeler bulunmuĢtur245.
243
Depalo, a.g.m., s. 87
244
Panzarino Ginevra, Saponetti Sandro Sublimi, “Le Tombe della Cittadella Nicolaiana”,
Scavi e Ricerche, 23, Cittadella Nicolalaina – 1, Archelogia Urbana a di Colorno, 2011,
s. 296, (Ģekil. 2)
245
Depalo, Temporis Signa., s. 87
246
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 24
247
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 53
248
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 20
249
Nuzzo, Temporis Signa s. 79
113
Lecce taĢı üzerine oyma tekniğiyle yazılmıĢtır250. Boyu 68, 50 cm., eni 31 cm.,
kalınlığı ise 5 cm. olup, harfleri 3–3.5 cm. arasında bir yüksekliğe sahiptir.
Tercümesi Ģöyledir;
250
I Bizantini in Italia, 1982, s. 679
251
Gouillou, André, Un Document sur le Gouvernement de la Province. L‟inscrition
historique en vers de Bari, Studies on Byzatine Italy, Londra, 1970
252
a.g.m., s. 5
114
Görüldüğü gibi katepanos, hem güvenlik amaçlı bir tedbir almıĢ hem de
askerlere moral kazandırmak için onların koruyucu azizlerinden olan Demetrios‟a
adanan bir kilise yaptırmıĢtır. Bu kilise askeri kıĢlaya bitiĢikti. Esasında bu
kompleks, katepanos‟un sarayı, askerlerin kıĢlası, dört kilise ve bir hapishaneden
oluĢan iĢlevsel bir yapılar bütünüydü253. 1087 yılında inĢa edilen San Nicola
bazilikasının olduğu yerde bu Bizans kompleksi bulunmaktaydı.
253
a.g.m., s. 11
254
Cheynet, “Les Argroi”, Racueil des travaux de I’Institut d’etudes byzantines XL 2003,
s. 63
255
Demirkent, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, s. 35
256
Cheynet, Racueil des travaux de I’Institut d’etudes byzantines XL., s. 72
115
3.6.1. SANTA MARIA DEL BUON CONSIGLIO
Yapının Ġsmi: La Chiesa di Santa Maria del Buon Consiglio (Kutsal Meryem
Kilisesi)
Plan 10.1 Bari-Santa Maria del Buon Consiglio Kilisesi (Castelfranchi, 2004)
Adriyatik denizi üzerinde bir yarım ada Ģeklinde yer alan Bari Ģehrinin kuzey
tarafında, aynı isimli meydanda yer alan kilise 1939 yılında yıkılmıĢtır. Doğu-Batı
ekseninde geniĢleyen üç nefli bazilika planına sahip kilisenin apsis tarafı çok hasar
görmüĢtür. Orijinal apsis yapısının tamamı günümüze ulaĢamamıĢtır. Bugün yalnızca
kilisenin zemini ve sütunları görülebilmektedir.
Kuzey ve güney taraflarında beĢer sütun ile bölünen yapının güney nefinde X.
yüzyıla tarihlenen terrakotta ve renkli mermer parçalar ile yapılmıĢ bir opus sectile
116
mozaik bezemesi görülmektedir257. Orta nefte ise XI–XII. yüzyıla tarihlenen, daha
küçük parçalarla yapılan ve daha farklı motiflerin (altıgen, baklava dilimi, dama,)
ayrı panolara bölünerek iĢlendiği bir zemin mozaiği bulunur258.
Sütun baĢlıkları ise farklı dönemlere aittir. Ġkisi Roma döneminden kalma
korint üslupta olup, diğerleri orta çağa ait sütun baĢlıklarıdır. Ortadaki (üçüncü sıra)
sütunlar ise, farklı yapılarından dolayı sütun baĢlığı taĢımıyorlardı. Bir payeye
yaslanmıĢ iki yalancı sütun gotik örnekleri çağrıĢtırmaktadır.
257
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 108
258
a.g.e., s. 108
117
Foto 10.2.2 Zemin Mozaikleri. Orta Nef. Detay
118
3.6.2. TRULLA YAKINLARINDAKĠ KĠLĠSE
119
2000–2002 yıllarında yürütülen restorasyon çalıĢmaları sonucunda bulunan kilisenin
yapısal özellikleri ortaya konulabilmiĢtir259.
Kilise farklı mimari planı ile dikkat çekmektedir. Doğu batı yönünde uzayan
yapı 11,50 x 7 m. boyutlarındadır. Doğu tarafında üç apsis bulunmaktadır. Templon
duvarı, kilisenin boyutlarına oranla çok ileride (batı) yer almaktadır. Güney tarafta,
biri bemaya biri naos alanına açılan iki giriĢ vardır. Bir giriĢ de batı tarafında
bulunur. ÇalıĢmalar sırasında bulunan VII. Konstantinos Porphyrogenitos (913–959)
dönemine ait bir paranın bulunması ve birkaç yüz metre uzaklıktaki Strada Lamberti
Kilisesi ile bazı benzerlikleri temelinde X. yüzyıla tarihlenir260.
Kilisenin kuzeydoğu köĢesinde, daha eski ve tek apsisli bir yapının izlerine de
rastlanmıĢtır. Aynı bölgede mezarlar da bulunmuĢtur. Bu durum kilisenin iki farklı
evrede, iki farklı plan ile yapıldığını gösterir. Terkedildiği dönem ise, bugünkü
katedralin yenilendiği 1034 yılı ile paraleldir. Yeni katedralin ölçüleri bu kiliseyi
iĢlevsizleĢtirmiĢ olmalıdır261.
259
Ciminale, Dario, "L‟Edificio di Culto Scoperto nei pressi della Cattedrale di Bari”, Vetera
Christianorum, 43, y.y., 2006, s. 118
260
a.g.m., s. 120 - 125
261
a.g.m., s. 135
120
3.6.3. STRADA LAMBERTI KĠLĠSESĠ
Orta apsisin kuzey tarafında, vücutlarının alt kısımları görülebilen iki figüre
ait duvar resmi görülmektedir. Bu figürlerin piskopos betimlemeleri olduğu ve apsis
süslemesinde dört kilise babasının (Basileios, Ioannes Khrysostomos, Athanasios,
121
Gregorios Nazienzanos) yer aldığı düĢünülmektedir262. Sağ taraftaki piskoposun
kıyafeti üzerinde pseudokufik bir bezeme görülmektedir. Mavi bir fon üzerinde
betimlenen bu aziz figürleri, stilistik bir değerlendirme ile X. yüzyıla tarihlenir263.
Orta apsis ile yan apsisler (prothesis–diakonikon) arasında kalan duvarlar üzerinde
kırmızı haç motifleri görülmektedir.
262
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 104
263
a.g.e., s. 104
122
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
4.1. FASANO
264
Lazarev, Storia della Pittura Bizantina, s.231
265
Falkenhausen, “Il Monachesimo Italo – Greco e I Suoi Rapporti con il Monachesimo
Benedettino”, L’Esperienza Monastica Benedettina e La Puglia: Atti del Convegno di
Studio Organizzato in Occasione del XV Centenario della Nascita di San Benedetto, 6
– 10 Settembre 1980, Galatina, 1983, s.133
123
bölgesi kiliseleri (Otranto, Gallipoli) Konstantinopolis Kilisesine bağlıydı. Siyasi,
dini ve demografik faktörler Bizans kültürünün bu bölgeye hakim olmasını
sağlamıĢtı. Buna bağlı olarak, X-XI. yüzyıllarda, bir önceki bölümde de
değindiğimiz, Otranto San Pietro, Carpignano Sante Cristina e Marina, Vaste Santi
Stefani, Casaranello Santa Maria della Croce kiliseleri gibi, dönemin anıtsal Bizans
resim sanatının karakteristik özelliklerini yansıtan kripta ve kilise yapıları ortaya
çıkmıĢtı266.
Kuzey Puglia ise kültürel anlamda daha hızlı değiĢimler geçiriyordu. Ġki
farklı kültüre açık haldeydi. Bizans Ġmparatorluğunun Ġtalya‟daki baĢkenti Bari,
baĢından beri Roma Kilisesine bağlıydı. Bizans siyasi varlığı son bulduktan sonra da
(1071) Kuzey Puglia‟da hızlı bir LatinleĢme baĢlamıĢtı. Bu LatinleĢme baskı ve
iskan politikaları ile oluĢturulmamıĢ, aksine Grek nüfusa karĢı hoĢgörülü
davranılmıĢtı. Hatta San Nicola di Casole ve San Vito del Pizzo Grek manastırları
Normanların bölgeyi ele geçirmesinden sonra kurulmuĢtu. Papa IV. Innocentius ise
Casole manastırına on altı keĢiĢ hücresi bağıĢlamıĢ ve vergisini de hafifletmiĢti267.
269
Belting, „Byzantine Art Among Greeks and Latins in Souther Italy‟, s. 3-6
270
Maglio, Sergio Natale, “Il Popolamento Ipogeo nei Bacini del Mediterraneo e del Mar
Nero: Le Fonti Storiche e La Documentazione Archeologica in Età Classica e
Medievale”, CRHIMA Cultural Rupestrian Heritage In The Circum –
Mediterranean Area, Rupestrian Settlements in The Mediterranean Region,
Massafra, 2011, s.63
125
4.1.1. SAN LORENZO
126
San Lorenzo Kilisesi, adını bulunduğu vadiden alır. Gerçek isminin bu
olmadığı düĢünülen kilisenin içinde Lorenzo‟yu tasvir eden bir duvar resmi
bulunmamaktadır. Kapadokya Bahattin Samanlığı Kilisesi gibi bu kilisenin de adı
bulunduğu yerle iliĢkilendirilmiĢtir.
Düzensiz bir planı olan kaya kilise, naosun ortasında bulunan bir sütun ile
doğu–batı yönünde iki nefe ayrılmıĢtır. Kuzey tarafında iki kemerli bir ikonastasis ile
bema alanına geçiĢ sağlanır. Bu alanda, doğu ve batı ucunda olmak üzere iki apsis
yer alır. Doğu apsisi yarım daire biçiminde, batı apsisi ise poligonal yapıdadır. Batı
apsisinin batı tarafında prothesis, iki apsis arasında yer alan duvarda ise diakonikon
niĢleri görülmektedir. Güney duvarı ile ortadaki sütun arasında ise 3,70 m.
derinliğinde bir çukur bulunmaktadır.
271
Herrman, Marialuisa Semeraro, vd, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, 2010, s.144
127
diğer kiliselerinde de mezarlar bulunması, buranın gömü amaçlı bir kullanım için
kazılmıĢ olduğu görüĢüne ağırlık kazandırır272. Doğuda bulunan kapının solundan
baĢlayarak, kuzeybatı köĢesinde son bulan, kilisenin tamamını dolanan yontma bir
oturma sırası bulunur. Bunun da katakumenler için olduğu düĢünülür273.
San Lorenzo Kilisesi iki yapım evresinde bugünkü halini almıĢtır. Tarihi
bilinmeyen ilk yapının, bugünkü doğu nefi, templon ve yarım daire biçimindeki
apsisten oluĢtuğu, ikinci aĢamada ise ortada bir sütun ile batı yönünde geniĢletilip,
272
Rizzi, Michela, “La Cripta di San Lorenzo: Fasi Costruttive e Fasi Decorative”, Atti del
IV Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 26 – 28 Novembre 2009, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2011 s.255
273
Herrman, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, s.144
128
batı nefi, poligonal apsis ve ikinci templon eklendiği düĢünülmektedir274. Özetle, Ġlk
kilise, yapının bugünkü doğu tarafına tekabül eder. Batı tarafı ikinci evrede
gerçekleĢtirilmiĢtir. Duvar resimleri ise ortak bir görüĢle XIII. yy ikinci yarısına
tarihlenir275. Dolayısıyla kilise bugünkü halini XIII. yüzyılda almıĢtır. Özellikle
Bertelli‟nin, Brindisi Santa Lucia Kriptası ile karĢılaĢtırmalı olarak yürüttüğü stilistik
ve epigrafik incelemeler önemlidir276.
274
Rizzi, Atti del IV Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 26 – 28 Novembre
2009, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull’Alto Medioevo., 254
275
Castelfranchi, I Programmi Iconografici del Santuario Nelle Chiese Rupestri del Territorio
di Fasano‟, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2004,
s.118-119, De Giorgi, I Santi Pietro e Paolo Nella Cripta di S. Lorenzo: Immagini e Culto
Tra Roma e Bisanzio, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–
29 Novembre 2003, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi sull‟Alto Medievo
2004, s.222-223
276
Bertelli, Gioia, “Strutture e Morfologie Degli Insediamenti Rupestri. Alcune Riflessioni
su Lama D‟Antico, S. Lorenzo, S. Giovanni e La Lama di Sepannibale in Agro di
Fasano”, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2007,
s.101
129
Foto 11.1.3 Bema Alanının Doğudan Foto 11.1.4 BaĢmelek Mikhail.
Görünümü Batı Apsis.
277
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.119
130
içinde tasvir edilmiĢtir. Maddi dünyada bu koruyuculuk rolü imparatora aittir278. San
Lorenzo Kilisesinde de bu anlayıĢın devam ettiği izlenir.
Bu sahnede uzatılmıĢ yüz hatları ve ince, uzun parmaklar gibi geç Komnenos
devri özellikleri hala görülebilmektedir. Ġsa ve Meryem‟in elbiselerinde birbirine
yakın renkler (mavi, kırmızı, koyu kırmızı) tercih edilirken, Yahya‟da pembe renk
bir elbise görülrür. Ayrıca Vaftizci Yahya‟nın elbisesinin dökümleri de farklı olup,
Santa Maria delle Cerrate Kilisesinde görülen, Palailogos dönemine ait (XIII. yy)
„Anna, Yoakim ve Meryem‟ sahnesindeki Yoakim‟in elbise dökümleri ile benzerlik
gösterir. Deesis sahnesin üç figürü arasında görülen bu farklılıklar, kilisesinin resim
süslemesi sırasında farklı modeller kullanılmıĢ olabileceği görüĢünü destekler279.
278
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.75
279
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s. 223
131
Yine bir geç Komnenos dönemi eseri olan Kurbinovo Aziz Gregorios (1196)
kilisesinde olduğu gibi burada da prothesiste niĢinde Aziz Stefanos (Planda No.2),
diakonikonda ise Aziz Esplos (Planda No.5) yer alır280. Esplos‟un yüzü tahrip
olmuĢtur. Ancak baĢının hizasındaki harflerden adı okunabilmektedir. Prothesis
niĢindeki Aziz Stefanos ise iyi durumdadır. Geleneksel diyakoz kıyafeti orarion
giyen aziz, sol elindeökaristi ayininde mayasız ekmeğin saklandığı hostia, sağ elinde
ise beyaz bir haç tutmaktadır.
Ġki apsisin arasında kalan kuzey duvarında ise, Aziz Esplos dıĢında iki resim
daha bulunur. Diakonikon‟un solunda (batı) iĢlemeli cingulum‟u ve onu tamamlayan
omophorion‟u ile Aziz Nikolaos‟un tasviri (Planda No.3) yer alır. Geometrik ve
bitkisel motiflerle dekore edilmiĢ, incilerle süslenmiĢ bir tahtta oturan azizin,
kilisenin mimari planında litürjik açıdan ayrıcalıklı bir yerde bulunması kilisenin
280
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.120
132
esasında Nikolaos‟a adandığı görüĢünün kabulünü sağlamıĢtır281. X. yy baĢlarından
itibaren bazı Kapadokya kiliselerinde piskoposların havarilerle birlikte tasvir edildiği
veya onların yerini aldığı (Güllü Dere n°3) kompozisyonlar görülür 282. Ancak Puglia
kaya kiliselerinde piskoposlar apsis ve çevresinde çok nadir görülürler. San Lorenzo
Kilisesinde, iki apsis arasındaki duvarda Aziz Nikolaos, havariler Petros ve
Pavlos‟un yanında yer alır.
Foto 11.1.7 Aziz Nikolaos. Foto 11.1.8 Aziz Pavlos ve Aziz Petros.
Bema Kuzey Duvarı. Bema Kuzey Duvarı.
281
Bertelli, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24–26 Novembre
2005, s.104, Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre
27–29 Novembre 2003 , s.122
282
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.139
133
tasvirin ikonografik analizi Manuela De Giorgi tarafından yapılmıĢtır. Havariler
Petros ve Pavlos‟a dair ilk ikonografik anlayıĢ erken Hristiyanlık dönemi lahitlerinde
(IV. yy) imago brevis Ģeklinde ortaya çıkmıĢ ve yine erken dönem Roma kiliselerinin
apsis süslemelerinde (S. Pudenziana–V. yy) geliĢerek tam boy bir forma bürünür283.
Orta Bizans döneminde ise, bu ikonografik anlayıĢın doğduğu yer Roma‟ya uzak bir
eyalet olan Kapadokya‟da, Bahattin Samanlığı Kilisesinin apsis süslemesinde
havariler, Ġsa ve baĢmeleklerin yanlarında, yarım büst ve madalyonlar içinde, erken
Hristiyan dönemi geleneği imago brevis tarzında görülür284. Direkli Kilise‟de ise
Joliet-Levy‟nin „Karma Deesis‟ diye tanımladığı apsis süslemesinde „Deesis‟
sahnesine eĢlik eden, yine madalyon içinde Petros ve Pavlos yer almaktadır285.
Gürcistan‟da, Tsalenjikha Katedrali‟nin (XIV. yy) apsisinde ise Theotokos
Meryem‟e, BaĢmelekler Mikhail ve Cebrail ile eĢlik eden havariler hafifçe ortadaki
Meryem‟e yönelmiĢ biçimde tam boy tasvir edilmiĢlerdir. ġüphesiz, havarilerin apsis
ve/veya yakınlarında yer aldıkları tasvirlerdeki bu ikonografik seçim onların „aracı‟
rolleri ile ilgilidir. Havariler ilahi ve fani olanın arasında köprü görevi
taĢımaktaydılar. Bu açıdan baĢmeleklerle aralarındaki fonksiyonel yakınlık dikkat
çeker. Hatta bir nevi „koruyucu‟ rolü de üstlenirler. Daha sonra Ġstanbul Kariye
Kilisesinde de görüleceği gibi naos giriĢinin iki yanında, duvar ikonaları olarak yer
alan tasvirleri „aracı‟ ve „koruyucu‟ özellikleri ile iliĢkilendirilir286.
Fakat Petros ve Pavlos‟un, aralarında baĢka bir figür bulunmadan birlikte yer
aldıkları tasvirleri ikona kökenli bir anlayıĢtır. Resim süslemede daha çok bema
kapısı kemer altlarında ve templon kanatlarında rastlanılan bu ikonografik
yerleĢtirme, San Lorenzo Kilisesinde farklı bir konumda yer alır. De Giorgi bunun
sebebini Roma‟da bulunan bir ikona ile iliĢkilendirir.
283
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s.227-229
284
a.g.m., s.231
285
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.125
286
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s.239
134
ve Aziz Nikolaos ve orta sırada ise yarım büst Ģeklinde havariler Petros ve Pavlos yer
alır. Havarilerin bedensel hatları, yüz ifadelerinin sertliği ve elbiselerinin kıvrımları
stilistik olarak kilisedeki tasvirleri ile çok benzemektedir. Bahsi geçen ikona Sırp
kraliçesi Helena ve 1282 yılından sonra yönetime ortak olan oğulları Dragutin ve
Milutin‟in bağıĢıdır287. San Lorenzo Kilisesinin ressamı ikona geleneğine vakıf bir
sanatçı olup, bu ikonayı Aziz Nikolaos‟un kilisenin adandığı kiĢi olmasını göz
önünde bulundurarak duvar resmi olarak uygulamıĢ olabilir288. Kronolojik olarak
duvar resmi ve ikonanın uyumu bu ihtimali güçlendirir. Kilisenin fonksiyonu,
adandığı kiĢi, yeri ve ismi gibi pek çok faktöre göre değiĢim gösterebilen bu
ikonografik program anlayıĢını Castelfranchi „tasvir stratejisi‟ olarak tanımlar289.
Batı duvarının kuzey köĢesinde ise güney Ġtalya‟nın ilk ve tek örneği olan
Aziz Benediktos ve Aziz Basileios‟un aynı çerçeve içinde yer aldığı duvar resmi
(Planda No.6) bulunur. Bu resim, iki farklı Hristiyan kültürünün kesiĢmesinin ve
entegre olmasının görsel bir kanıtıdır. Benediktos keĢiĢ kıyafetleri ve elinde tuttuğu
„T‟ Ģeklinde baculus ile, Basileios ise koukollion‟u üzerinde dörtlü haç grupları
taĢıyan phelonion polystavrion ile kıyafetleri içinde görülür. Aziz Benediktos, kilise
babalarının, özellikle de Basileios‟un kurallarının takip edilmesi gerektiğini kendi
Regula‟sında belirtmiĢti290. Öte yandan, bu etkileĢim tek taraflı değildi. Aynaroz
Dağı‟ndaki Büyük Lavra manastırının hypotyposis‟inde görülen iki paragrafın
esasında Aziz Benediktos‟un eserinin 57. ve 66. maddelerinin yunanca tercümesi
olduğu anlaĢılmıĢtır291. Fasano San Lorenzo Kilisesinde böyle bir duvar resminin
bulunması, buranın manastır faaliyetleriyle iliĢkilendirilmesinin temeli olmuĢtur292.
Ayrıca Aziz Basileios‟un prothesis niĢindeki Aziz Stefanos ile bitiĢik konumu,
287
a.g.m., s. 225
288
a.g.m., s.236
289
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.109
290
Pricoco, Salvatore, La Regola di San Benedetto e Le Regole dei Padri, Milano,
Fondazione Lorenzo Valla, 1995, s.271
291
Falkenhausen, L’Esperienza Monastica Benedettina e La Puglia: Atti del Convegno di
Studio Organizzato in Occasione del XV Centenario della Nascita di San Benedetto,
6–10 Settembre 1980, s.125
292
Falkenhausen, a.g.m., s.133, Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla
Civiltà Rupestre 27–29 Novembre 2003, s.123
135
ökaristi ayininde kullanılagelen bazı geleneklerin ona atfedilmesinden dolayı
kuvvetli bir sembolik anlam taĢır.
136
Kıyafetlerde hala görülebilen geç Komnenos dönemi etkileri, yüzlerin
hacimlerinde kaybolmaya baĢlamıĢtır293. Figürler uzun boyutlarla ve hatsal kıyafet
örgüleriyle tasarlanmıĢken, yüzler büyük kahverengi gözlerle, parıltısız, monoton bir
ifadeye sahiptirler. Figürler arasında görülen stilistik fark, farklı modeller kullanıldığı
izlenimini uyandırır294.
293
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s. 223
294
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.126
137
4.1.2. LAMA D’ANTICO
138
Lama D‟Antico Kilisesi, Fasano bölgesinin en büyük kaya kilisesidir. Doğu-
batı ekseninde dikdörtgen iki nefe ayrılmıĢ bazilikal bir plana sahiptir. Güney nefi
daha yüksek ve geniĢ, kuzey nefi ise daha dar ve alçaktır. Bu farklılık, bölgenin pek
çok kilisesinde olduğu gibi ikinci bir inĢa aĢamasında ortaya çıkmıĢtır. Ġki nef, orta
kısımda geniĢ bir açıklık kalacak Ģekilde altı sütun ile ayrılmıĢtır. Yapının mimari
elemanlarının düzeninden açıkça anlaĢıldığı gibi güney nefin ortasında bir kubbe
bulunmaktaydı295. Güney nefin doğu ucunda yarım daire biçiminde bir apsis ve
kuzeyin deprothesis niĢi bulunmaktadır. Sonradan eklenen kuzey nefinin doğu
ucunda ise yine küçük bir yarım daire apsis ve bir kathedra yer alır. Kathedra, ayin
sırasında litürjik görevi olan bir Papaz yardımcısının ya da un ziyaretleri sırasında
ayinleri takip ettiği alan olarak yapılmıĢtır.
295
Herrmann, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, s.125
139
Kilisenin orijinal planı muhtemelen tek nefli, düz bir tavanı olan, düzenli kare
parçalar Ģeklinde tasarlanmıĢ bir yapıydı296. Yapılan jeografik incelemeler sonucu
vadideki çoğu yapının ilk olarak IV–VI. yüzyıllar arası, ikinci aĢamanın ise X–XIV.
yüzyıllar arasında gerçekleĢtiği ortaya konulmuĢtur297. Bu erken dönem yapıları,
arkosolium tipinde mezar yapılarıdır. Ġkinci aĢamada geniĢletilen Lama d‟Antico
Kilisesi de yine bu amaca yönelik bir fonksiyonu olan, güneyden kuzeye doğru
uzanan yirmi üç kör niĢte resmedilen tasvirlerinden dolayı, yüksek ruhban sınıfından
biri veya birilerinin (Monopoli piskoposları) mozolesi olabileceği düĢünülen bir kaya
kilisedir298. Güney nefte, apsis önünde, yer altında tespit edilen bir mezar, kilisenin
dıĢında, doğu yönünde bulunan mezarlar ve apsis duvarı üzerindeki
„Deesis/MaiestasDomini‟ sahnesi (Planda No.1) bu görüĢü doğrular. Duvar resimleri
XII–XIV. yüzyıllar arasına tarihlenir. Ayrıca tüm bunlar, Lama D‟Antico kilisesinin
ilk kez 1037 tarihli bir belgede adının geçmesiyle de kronolojik uyum içindedir299.
Batı duvarı üst seviyesinde Aziz Kosmas ve Aziz Damianos (Planda No.3) ile
nefleri ayıran kemer dizisinin doğu kısmında, kemerlerin üst seviyesinde, Aziz
Theodoros, Aziz Lorenzo ve Hodegetria Meryem betimlemeleri (Planda No.2)
bulunmaktadır. Kuzey duvarında ise bahsi geçen kör niĢlerin yalnızca ikisinde hangi
azizlerin resmedildiği anlaĢılabilmektedir. Bunlar, giriĢin tam karĢısında yer alan
Papa Büyük Leon ve Aziz Martinus‟tur (Planda No.4)300. Naos alanında yer alan
diğer duvar resimlerinde hangi azizlerin tasvir edildiği anlaĢılamamaktadır.
296
Bertelli, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005, s. 103
297
Rotondo Roberto, Soranna Gabriele, 2004, s.295 - 323
298
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.115-116
299
Dell‟Aquila, Franco, 2003, s.82-83
300
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.116
140
Akköy n°3) apsiste rastlanılan bu kompozisyon, Lama D‟Antico‟da apsis üzerindeki
duvarda görülür. Deesis‟in mahĢer/kurtuluĢ teması ile eskatolojik içerikli Maistes
Domini sahnelerinin birlikte iĢlendiği bir anlatımdır. San Lorenzo Kilisesinde de
belirttiğimiz gibi, Joliet-Levy‟nin „Karma Deesis‟ olarak tanımladığı kompozisyonun
temelini oluĢturan anlatılar Eski Ahit (Hezeikel, i. 4–11) ve Yeni Ahit‟in (Vahiy, iv.
6-11) bir sentezidir.
141
Fakat Lama D‟Antico‟da serafin ve kerubinler görülmez. Bunların yerini
Meryem ve Vaftizci Yahya doldurur301. Tahtta oturan Ġsa‟nın içinde bulunduğu
mandorlanın kenarlarında Ġncil yazarlarının sembolleri yer alır. Ancak sahne
alıĢılanın aksine, mavi bir fon üzerine resmedilmiĢtir. Post-Bizans döneminde bu
sahnenin resmedildiği bir baĢka Puglia kilisesi olan San Biagio Kriptasında (San Vito
dei Normanni) böyle bir renk tercihi ile karĢılaĢılmaz. TaĢıdığı apokaliptik
sembolizme uygun olarak kırmızı ve koyu tonlarda tasvir edilmiĢtir. Lama D‟Antico
Kilisesindeki diğer bir enteresan unsur da Ġsa‟nın sağında yer alan Meryem
figürüdür.
Meryem burada tek baĢına, insanların günahları için dua eder Ģekilde değil,
kucağında Çocuk Ġsa ile Kyriotissa pozisyonunda tasvir edilmiĢtir. Bu sıra dıĢı
durum, hikayeye tamamlayıcı bir boyut getirmek amacıyla Meryem‟i „enkarnasyon‟
temalı bir tasvir ile kompozisyona taĢımak amaçlı olabilir. Prothesis niĢinin kuzey
tarafı ile apsisin güney tarafında ise peygamberler Hezeikel ve YeĢaya ile sahne
301
a.g.m.,s.116-117
142
bütünlüğü sağlanıyor olmalıydı. Bu sebeple, prothesis niĢinin kuzeyinde kalan figürü
peygamberlerden biri olarak tanımlamak daha isabetli olacaktır302.
302
a.g.m., s.118
143
4.2. SQUINZANO
Yapının Ġsmi: L‟Abbazia di Santa Maria delle Cerrate (Kutsal Meryem
Manastırı)
Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.123, 133, 135, Pace, 2008,
s.381, 382–383, 385, 388, 391–392, Kemper, Dorothee, 1992, s.309, 313, Safran,
Linda, 2012, s.488, De Giorgi, Manuela, 2007, s.193, 194–195, 199, 201, Mouriki,
Doula, 1980–1981, s.105
144
Bugün bir müze olan Santa Maria delle Cerrate Manastır Kilisesi, Lecce‟nin
18 km. kuzeydoğusundaki Squinzano Ģehrinde bulunur. Salento bölgesinin Grek
kimliğinin Bizans siyasi varlığı sona erdikten sonra da (1071) devam ettiğinin en
önemli kanıtı niteliğindedir.
1133 yılına ait bir belgede adının geçmesi bu tarihten önce inĢa edildiğine
iĢaret etmektedir. 1154 yılına ait baĢka bir belge (Vat.gr.1221), bir el yazmasının
burada notarios Symeone tarafından hegumenos Pavlos için kopyalandığını
bildirir303. Ancak kilise bugünkü yapısını bu tarihten sonraki bir devirde almıĢ
olmalıdır. 1990 yılında, kötü hava koĢullarından dolayı bazı kısımlarının sıva
tabakası dökülen batı cephesinin kuzey tarafındaki bir taĢın üzerinde Grekçe bir yazıt
tespit edilmiĢtir. Bu yazıtta 1188 tarihi okunmaktadır304. Bu mimari müdahalenin
Norman Krallığı döneminde yapıldığı anlaĢılmaktadır.
Üç nefli bazilikal bir plana sahip olan kilisenin doğu tarafında yarım daire
biçiminde üç apsis bulunmaktadır. Yapı, mimari konjonktürde batı üslübu özellikleri
taĢımaktadır. Muhtemelen XIV. yüzyılda kuzey tarafına bir portiko eklenmiĢtir. Batı
cephesinde bulunan giriĢ kapısı oyma taĢ iĢçiliği ile süslenmiĢtir. Bu tarz oyma taĢ
iĢçiliği XII. yüzyıl Bizans mimarisinde kullanılmayan bir plastik sanat örneğidir305.
Duvar resimleri iki devirde yapılmıĢtır. Birinci resim tezyinatının tarihi kesin
olarak bilinememektedir. Ancak Yunanistan ve Makedonya‟daki örneklerle
karĢılaĢtırılması ve San Nicola di Casole Manastırının hegumenos‟u Nikolaos
303
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 123, Pace, “La Chiesa di
Santa Maria Delle Cerrate e I Suoi Affreschi”, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’
O.S Popovoi, Moskova, 2008, s. 381
304
Kemper, Dorothee, “Una Iscrizione Inedita Greca a S. Maria di Cerrate”, Archivio Storico
Pugliese, Vol.45, Bari, 1992, s. 313
305
Safran, “Byzantine Art in Post–Byzantine South Italy? Notes on a Fuzzy Concept”,
Common Knowledge 18.3, Symposium: Fuzzy Studies, Part 3, North Carolina, Duke
University Press, 2012, s. 488
145
Nektarios‟a yazılan bir mektubun verdiği bilgiler ıĢığında bu evrenin XIII. yüzyıl
ikinci çeyreği olduğu düĢünülür306.
306
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 135, Pace, Obraz Vizantii.
Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 391-392
307
Kemper, Archivio Storico Pugliese., s. 309
308
Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 382 - 383
146
Foto 12.1 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi ve Aziz Piskoposlar. Apsis (De Giorgi, 2016)
Batı duvarının kuzey tarafında ise Koimesis sahnesi (Planda No.3) yer alır.
XIV. yüzyılda bu resmin bir kopyası yapılmıĢ ve ilk resmin üzerine yerleĢtirilmiĢtir.
Ancak 1970‟li yıllarda sökülüp, kilisenin hemen yanındaki müze binasına taĢınmıĢtır.
Bugün XII. yüzyıl sonları ya da XIII. yüzyıl ilk yarısına tarihlendiği düĢünülen ilk
Koimesis in situ vaziyette görülmektedir311. Öte yandan, Orta Bizans döneminde bu
sahnenin en çok resmedildiği bölge Puglia‟dır312.
310
Castelfranchi, a.g.e., s. 133
311
De Giorgi, “La Dormizione Della Vergine Nella Pittura Medievale di Puglia e Basilicata”,
Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26 Novembre 2005,
Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo 2007, s. 199
312
a.g.m., s. 193 (Santa Marina a Miggiano, San Matteo all‟Arena a Monopoli, Santa Maria
di Gallana, Santa Maria di Giano a Bisceglie, Santa Lucia a Brindisi)
313
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 123
314
a.g.e., s. 123, Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi, s. 385
315
Mouriki, Doula, “Stylistic Trends in Monumental Painting of Greece During the Eleventh
and the Twelfth Centuries”, DOP, Vol.34 / 35, Washington D.C., 1980 – 1981, s. 105
316
Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 385
148
örneklerine yakındır. Bu bağlamda apsis süslemesinin genel hatlarıyla geç
Komnenos devri özellikleri gösterip, Makedonya modellerini örnek aldığını
söylemek mümkündür.
Kuzey duvarının batı köĢesinde yer alan „Anna ve Yoakim‟ sahnesi, kilisenin
ilk resim süslemelerinin tarihlendirilebilmesi için önemli bir referans oluĢturur. Bu
sahnede bir hareket söz konusudur. Anna, Çocuk Meryem‟i babasına doğru
uzatmaktadır. Burada Yoakim‟in kolunun hareketi ile oluĢan kıyafetindeki kıvrımlar
ve açık koyu ıĢık tonlaması „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ sahnesindeki havariler ve
göğe taĢıyan meleklerden güney tarafta olanın kıyafetleri ile benzerlik taĢır. Geç
Komnenos devrinin linearistik ve sert ıĢıkları artık yavaĢ yavaĢ çözülmeye
baĢlamıĢtır317.
317
a.g.m., s. 388
149
Foto 12.3 Anna, Yoakim ve Çocuk Meryem. Kuzey Duvarı Batı KöĢesi
(De Giorgi, 2016)
318
De Giorgi, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005., s. 201
150
versiyonudur. Ġkonografik anlamda, bu sahnedeki önemli rollerine uygun olarak
havariler daha görkemli bir figüratif anlayıĢla ve mekana daha dengeli bir Ģekilde
yayılmıĢ olarak tasvir edilmiĢlerdir. Yüz hatları kiĢisel fizyonomik özelliklerini öne
çıkaracak biçimde ve koyu kahverengi, esmer bir tonla bir betimlenmiĢtir. Kıyafetleri
ise ĢiĢkin, kabarmıĢ bir görünüme sahiptir. Açık ve hafif renkler güçlü bir
ıĢıklandırma ile dinamik bir hal almıĢtır319. Bu duvar resmi, gerek ikonografik gerek
stilistik anlamda Paleologos devri resminin karakteristik özelliklerine sahiptir ve
XIV. yüzyılın ilk yarısına tarihlenir320.
Santa Maria delle Cerrate Manastır Kilisesi, hem geç Komnenos dönemi
etkili hem de Palelogos dönemine ait duvar resimlerine sahiptir. Bu durum, siyasi
statüden bağımsız olarak, Bizans resim sanatındaki değiĢimlerin burada takip
edildiğini, hatta siyasi varlığı sona eren bir bölgede, Bizans anıtsal resim geleneğinin
hala ana eksenlerden biri olduğunu ortaya koyar.
319
a.g.m., s. 194 - 195
320
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 222, De Giorgi, a.g.m., s.
195
321
Pace , Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi, s. 391
151
Foto 12.4 Koimesis. Batı Duvarı (De Giorgi, 2016)
152
4.3. SAN VITO DEI NORMANNI
Kaynakça: Pace, Valentino, 1982, s.335, 336, Bertaux, Emile, 1904, s.141,
Weitzmann, Kurt, 1966, s.70, 74, 75, 82, 83, Castelfranchi, Marina Falla, 1991,
s.121-122
Plan 13. San Vito dei Normanni San Biagio Kriptası-Plan ve Duvar
Resimleri (Dell'Aquila, Messina 1998)
San Biagio Kriptası, Brindisi‟nin 25 km. kuzeybatısında yer alan San Vitodei
Normanni kasabasının dıĢında, küçük bir tepenin üzerinde bulunur. Doğu batı
ekseninde uzanan tek nefli basit bir plana sahiptir. Ġkinci bir evrede doğu yönünde bir
153
geniĢletme çalıĢması yürütülmüĢ ve orijinal apsis kaldırılmıĢtır. Yapının giriĢi kuzey
taraftadır.
322
Pace, I Bizantini in Italia, s. 336
154
Aziz Ioannes betimlemeleri bulunmaktadır. Ġki havarinin arasında, alt seviyede bani
olduğu düĢünülen erkek figürü görülmektedir.
Foto 13.3 Aziz Andreas, Aziz Ioannes ve Bani. Kuzey Duvarı Batı KöĢesi
Batı duvarında Aziz Blasios‟un yaĢam öyküsünden iki sahne (Planda No.1)
aynı pano içinde, birlikte yer alır. Tahtta oturan aziz, sağ eliyle altta tarafta bulunan
hayvanları kutsar. Bunun üstünde ise, vali Agrikolaos ve üç memur görülür. Sahne
ikiye bölünerek iki farklı hikaye aynı panoda betimlenmiĢtir. Bu sahneyi, kriptanın
tek latince yazıtlı resmi olan Aziz Nikolaos tasviri (Planda No.2) takip eder. Azizin
ismi latince yazılmıĢtır. Nikolaos‟un sağında (güney) Aziz Georgios ve Aziz
Demetrios bulunur (Planda No.3). At üzerinde, birbirilerine dönük bir Ģekilde tasvir
edilmiĢlerdir.
155
Foto 13.4 Aziz Blasios Sahneleri ve Aziz Nikolaos. Batı Duvarı
Güney duvarında da, Aziz Blasios yaĢamından sahnelerde olduğu gibi aynı
panoda betimlenmiĢ iki sahne bulunmaktadır. Bunlar; „Ġsa‟nın Doğumu‟ ve „Üç
Kahin Kralın Yolculuğu‟ sahneleridir (Planda No.4). Ortadaki Meryem figürü
izleyiciye göre sol taraftaki (doğu) kahin krallar ile sağ taraftaki (batı) çobanlara
müjdeyi götüren melek kompozisyonlarını ayırır. Aynı duvarın doğu ucunda ise,
kemerli bir revak altında Aziz Stefanos ve Papa Silvestro görülür.
156
Güney duvarında „Doğum‟ ve „Kahin Krallar‟ın yolculuğu ile baĢlayan
Ġsa‟nın yaĢamı sahneleri tavan freskleri ile devam eder. Tavan bir dikdörtgen ve dört
kare panoya bölünmüĢtür. Dikdörtgen panoda Eski Ahit peygamberleri Daniel ve
Hezekiel‟in Ġsa ile birleĢtirilen görümleri yer alırken (Planda No.5), kare panolarda
Ġsa‟nın yaĢamından sahneler görülür.
157
Bunlara bitiĢik olarak, kriptanın batı duvarı önünde, kuzey tarafta „Tapınağa Takdim‟
(Planda No.8) ve güney tarafta „Mısır‟a KaçıĢ‟ (Planda No.7) sahneleri bulunur.
323
a.g.m., s. 336
158
Ģekilde resmedilmiĢ olmalıdır. GiriĢin karĢısında bulunması da bu düĢünceyi
destekler. Dolayısıyla tavandaki Ġsa‟nın yaĢamı sahneleri ile doğal bir birliktelik
içindedir.
324
Bertaux, Emile, L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris, Albert Fontemoing Edituer,
1904, s. 141
325
Pace, I Bizantini in Italia, s. 336
159
Foto 13.9 Mısır'a KaçıĢ. Tavan Güney Tarafı
160
Ġkonografik ve stilistik açıdan anıtsal Bizans resim geleneği ekseninde kalan
süsleme, yerel bir ressamın elinde batılı unsurlarla bezenmiĢtir326. Duvar
resimlerinde yoğun bir kırmızı renk kullanımı gözlemlenir. Kırmızı fon batı sanatının
bir özelliğidir327. Öte yandan Aziz Demetrios‟un taĢıdığı kalkan da bu dönem Bizans
ikonografisinde pek görmeye alıĢık olmadığımız bir tarzdadır. Beyaz zemin üzerine
kırmızı üçgen motifler taĢıyan kalkanın kendisi de yine üçgen formdadır.
XII. yüzyıl sonları ve XIII. yüzyıl genelinde görülen Bizans sanatı ile batı
sanatı eklektisizmi Haçlı Seferleri sırasında yaĢanan kültürel etkileĢime bağlanır.
1291 yılında Akka‟nın düĢmesine kadar, batılı ressamların buralarda atölyeler kurup
Bizans ikonalarını kopyaladıkları düĢünülür328. Bu süre zarfı içinde ve Akka‟nın
kaybedilmesinden sonra bu ressamların ülkelerine dönmesiyle Avrupa‟da Bizans
sanatı etkisi yayılır329. Ancak yalnızca Konstantinopolis merkezli bir sanat akımını
değil, doğunun yerel geleneklerini de tanımıĢ olmaları son derece olasıdır. Genellikle
XIII. yüzyıl Kıbrıs kiliselerinin temel alındığı bu etkileĢim alanına Suriye‟de bulunan
Mar Musa al Habashi Manastırı da dahil edilmelidir330. Manastırın resim tezyinatı
1058 ve 1110 yılında olmak üzere iki evrede gerçekleĢtirilmiĢtir. Buradaki duvar
resimleri ile Latin Haçlı sanatının benzerlikleri dikkat çekicidir. Kemer altında
betimlenmiĢ azizelerin üzerinde görülen beyaz süslemeli kırmızı elbise ile San
Biagio Kriptasında, „Doğum‟ sahnesindeki Meryem‟in taĢıdığı kırmızı elbisenin
benzerliği bu unsurların batı sanatına nasıl girdiği sorusuna ıĢık tutar. San Biagio
Kriptası sağladığı kronolojik kesinlik ve Bizans sanatı ile Latin sanatı sentezini
Puglia–Kutsal Topraklar–Kıbrıs üçgeni çerçevesinde sunması ile bu geniĢ inceleme
sahasında çok önemli bir yer tutar. Ayrıca Puglia bölgesi Bizans ve Post Bizans
dönemi yapıları arasında Ġsa‟nın yaĢamından sahnelerin günümüze ulaĢtığı tek kripta
olması, ikonografik programda fazla çeĢitlilik sunmayan kaya kiliseler arasında onu
ayrıcalıklı bir noktaya koyar. Bu konuda en kapsamlı bilgileri sağlayan yapı olarak
öne çıkar.
326
a.g.m., s. 335 – 336
327
Weitzmann, Kurt, “Icon Painting in the Crusader Kingdom”, DOP, Vol.20, 1966, s. 70
328
a.g.m. s. 82-83
329
a.g.m. s. 74-75
330
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 121-122
161
Foto 13.11 Kudüs'e GiriĢ. Tavan Kuzey Tarafı
162
4.4. GRAVINA IN PUGLIA
Plan 14. Gravina in Puglia San Vito Kriptası-Duvar Resimleri (Lombardi, 2011)
163
Gravina in Puglia Ģehri, Puglia bölgesinin kuzeybatı sınırında bulunur.
Basilicata bölgesinde bulunan Matera‟ya 25, Puglia bölgesi baĢkenti olan Bari‟ye ise
65 km. uzaklıktadır. Güney Ġtalya‟nın önemli kaya yerleĢimlerinden biridir.
331
Lombardi, Ruggero G, “L‟Insediamento Rupestre di Gravina in Puglia: Lo Spazio
Funerario”, Atti del IV. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, Spoleto, 2011,
s. 315
332
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 199
164
Apsiste „Pantokrator Ġsa‟ figürünün (Planda No.1)etrafında dört melek yer
almaktadır. Yukarıdaki iki melek aĢağıdakilere göre daha büyük ölçülerde
betimlenmiĢlerdir. Kuzey duvarında „Üç Meryem‟ ve Ġsa‟nın mezarını gösteren bir
melek (Planda No.2) ile kemerli bir revak altında betimlenmiĢ azizler grubu yer alır.
Doğudan batıya doğru Aziz Basileios, Aziz Lazaros, Aziz Yakub ve Aziz Petros
olarak sıralanan bu grupta Lazaros ve Yakub‟un ayaklarının arasında yapının banisi
olan bir rahip figürü görülür (Planda No.3).
165
San Vito Kriptası XIII. yüzyılda Puglia‟da görülen, Akdeniz havzasının farklı
bölgelerinden beslenen resim anlayıĢını yansıtan en iyi örneklerden biridir. Bu
dönemde Puglia‟da anıtsal resim üretiminde bir artıĢ gözlemlenmektedir. Bu
geliĢmenin sebeplerinden biri, Avrupa‟nın genelinde olduğu gibi, Haçlı Krallığı‟nın
Kudüs‟ü kaybetmesinden sonra batılı ressamların ülkelerine dönmesi ile
iliĢkilendirilir333. San Vito Kriptası ile Sina Dağı manastırında muhafaza edilen bazı
ikona figürleri arasında benzerlikler olduğu da öne sürülmüĢtür. Kriptanın kuzey
duvarında görülen Aziz Basileios ile Sina Dağı Manastırında bulunan bir triptykonda
görülen Aziz Nikolaos arasında ve kriptanın güney duvarında yer alan „Meryem ve
Çocuk Ġsa‟ ile triptykonda görülen aynı sahne arasında benzerlikler olduğu
Weitzmann tarafından öne sürülmüĢtür334. Kuzey duvardaki Aziz Basileios, baĢında
mitra ve elinde Katolik litürjisine ait bir asa ile artık tamamen batılı bir formda
betimlenmiĢtir. Triptykonda görülen Aziz Nikolaos da aynı asa ve batılı tarzda tasvir
edilmiĢtir.
335
Pace, I Bizantini in Italia, s. 379
167
Foto 14.4 Aziz Nikolaos. Aziz Katerina Foto 14.5 Aziz Basileios. Gravina.
Manastırı Triptykonu (Weitzmann, 1966) Kuzey Duvarı.(Weitzmann, 1966)
Öte yandan güney duvarındaki azizler grubunun üzerinde yer alan kemerler,
pseudo kufik motiflerle bezenmiĢtir. Bahsi geçen bu kemerler, Puglia anıtsal resmine
Sırbistan yoluyla girmiĢ olabilir336. Studenica Manastırında (1209) Vaftizci Yahya ve
Aziz Sabas bu tarz kemerler altında betimlenmiĢlerdir. 1259 yılında Friedrich II.‟nin
oğlu Manfred‟in Epiros despotu Mikhael II.‟nin kızı Helena evlenmesi güney Ġtalya -
336
a.g.m., s. 378
168
Sırbistan iliĢkilerini geliĢtirmiĢtir337. Bu dönemde güney Ġtalya‟da Sırp–Makedon
resminin modellerine rastlanması da tesadüfi değildir338. Aynı zamanda Helena,
çeyiz hediyesi olarak Korfu adasını Latin imparatorluğuna getirmiĢtir.
Foto 14.6 Meryem ve Çocuk Ġsa Foto 14.7 Meryem ve Çocuk Ġsa. Gravina.
Aziz Katerina Manastırı Triptykonu. Güney Duvarı. (Weitzmann, 1966)
(Weitzmann, 1966)
337
Gaenakoplos, Deno John, “Greco–Latin Relations on the Eve of the Byzantine
Restorarion: The Battle of Pelagonia–1259”, DOP, Washington D.C., Vol.7, 1953, s. 103
338
Pace, I Bizantini in Italia., s. 378
339
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 121
169
4.5. MOTTOLA
Kaynakça: Milella, Nicola, v.d., 2011, s.1559, Pace, Valentino, 1980, s.341,
342, Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.74, Castelfranchi, 2004, s.261,
Falkenhausen, 2007, s.30, Caragnano, Domenico, 1997, s.176, 177, 179, 180, 181,
182,Lavermicocca, Nino, 1977, s.183, 325
170
Mottola, Ġyon denizinin önemli liman kentlerinden olan Taranto‟nun 30 km.
kuzeydoğusunda yer alır. ġehrin güney batısında, Ortaçağda kaya yerleĢimlerin
olduğu Petruscio, Gorgone ve Casalrotto vadileri bulunmaktadır. San Nicola Kilisesi,
Gorgone vadisi yakınlarındaki Lama d‟Erchia çiftiğinde bulunur.
Kilise üç nefli bazilika planı tipinde olup, naos alanı kare bir yapıya sahiptir.
Bu alan kuzey ve güney taraflarda birer sütun ile üç nefe bölünmüĢtür. Bema alanına
iki basamakla yükseltilmiĢ ikonastasis vasıtasıyla geçiĢ sağlanır. Ortada poligonal bir
apsis ve yanlarda pastophorion hücreleri bulunmaktadır. Ancak pastophorion
hücreleri bema alanının doğu duvarına iĢlenmiĢ kör niĢler ve önlerinde birer sunak
ile sınırlı kalmıĢlardır. Bu durum bir transept ve dolayısıyla bir Latin haçı planı
ortaya çıkmasını sağlar.
Yan nefler çok dardır. Bu nedenle naos alanına bir iĢlevsellik kattıkları
söylenemez. Bu neflerin ve pastophorion hücrelerinin daha sonra eklenmiĢ olması
171
muhtemeldir340. Zira pastophorion hücrelerinde görülen sahneler ikonografik
bütünlükten uzaktır.
Kilisenin kuzey ve güney duvarları ikona üslubunda aziz tasvirleri ile dekore
edilmiĢtir. Puglia bölgesi kaya kiliseleri ve kriptalarının çok büyük kısmında olduğu
gibi burada da Ġsa‟nın yaĢamından sahneler görülmez. Manastır kilisesi olduğunu
iĢaret edebilecek bir kompozisyon da bulunmaz. Kilisenin etrafındaki mezar
yapılarından, kuzey duvardaki bahsi geçen yazıttan ve güney duvarda görülen bani
tasvirlerinden buranın seküler bir kilise yapısı olduğu anlaĢılır. Aziz tasvirleri kuzey
ve güney duvarlarda kör niĢler içine yerleĢtirilmiĢ, cepheden verilen, statik, ikona
tarzı betimlemelerdir.
340
Milella Nicola, Zonno Marina, Capotorto Salvatore, “Il Rilievo Medianete Scansione Laser
Degli Insediamenti Rupestri”, Atti 15ª Conferenza Nazionale, ASITA, 15 – 18 Novembre
2011, Reggia, s. 1559
341
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 341
342
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 261
343
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s. 30
344
Caragnano, Domenico, La Chiesa di San Nicola in Casalrotto in Territorio di Mottola‟,
Umanesimo Della Pietra, Martina Franca, 1997, s. 182
345
a.g.m., s. 179
172
konuda ortak bir kanı mevcut değildir. Resim süslemelerin Bizans üslubu ile
baĢlayıp, Latin etkisi altında geliĢtiğini ve en son evrede yeniden Bizans üslubuna
dönüldüğü de savunulan tezlerden biridir346.
Foto 15.2 Aziz Nikolaos, Meryem ve Çocuk Ġsa, Aziz Basileios. Kuzey Duvarı
Foto 15.3 Aziz Gregorios, Aziz Petros ve Papa Leon. Güney Duvarı
Apsiste görülen „Deesis‟ sahnesinin ilk resim süsleme döneminde ait olduğu
düĢünülmektedir347. Kilisedeki tek Grekçe yazılar burada görülür. Ġsa‟nın tuttuğu
346
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 342
173
kitapta görülen metin (Ioannes, viii.12) ve isimler Grekçe yazılmıĢtır. Mavi ve
sarıdan oluĢan iki renkli bir fon üzerine yerleĢtirilen sahne kırmızı bir bordür ile
çevrelenmiĢtir. Bu sahnedeki Ġsa figürü, Sicilya‟daki Cefalú (1148) ve Monreale
(1180-1194) katedrallerinin apsislerinde olduğu gibi yarım büst olarak
betimlenmiĢtir. Öte yandan Ġsa‟nın yüz hatları, özellikle saç ve sakal Ģekli, XI. yy
sonlarına tarihlenen Naxos Panaghia Protothrons Kilisesi kubbesinde görülen tasviri
(XI. yy sonları) ile benzerlikler taĢır348. Bu karĢılaĢtırmalar neticesinde, Pace‟ye göre
bu sahne yapının ilk resim süslemesi dönemine ait olup, XII. yüzyıl yarısına
tarihlenmelidir349. Lavermicocca ise XI. yüzyıl sonlarını iĢaret eder.
347
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 74, Lavermicocca, Nino, “Il
Programma Decorativo del Santurario Rupestre di San Nicola”, Atti del Convegno
Internazionale: Il Passaggio dal Dominio Bizantino allo Stato Normanno in Italia
Meridionale, Taranto – Mottola 1973, Taranto, 1977, s. 342
348
Caragnano, Domenico, Umanesimo Della Pietra, s. 180
349
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 342
174
Foto 15.4 Deesis. Apsis.
350
Caragnano, Umanesimo Della Pietra, s. 180 - 181
175
Foto 15.5 Aziz Ioannes‟in Ölümü Diakonikon
351
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 74
352
Caragnano, Umanesimo Della Pietra, s. 181
353
Lavermicocca, Atti del Convegno Internazionale: Il Passaggio dal Dominio Bizantino
allo Stato Normanno in Italia Meridionale, Taranto – Mottola 1973., s. 183
176
Yahya‟ya adandığı anlaĢılmaktadır. Dolayısıyla „Aziz Ioannes‟in Ölümü‟ sahnesi
buraya daha sonra eklenmiĢ olduğu düĢünlmektedir354.
354
Caragnano, Umanesimo Della Pietra., s. 176 - 177
355
a.g.m., s. 181
177
Foto 15.7 BaĢmelek Mikhail. Foto 15.8 BaĢmelek Mikhail.
Prothesis Kuzey Duvarı Diakonikon Güney Duvarı.
356
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente., s. 342
178
Foto 15.9 Aziz Nikolaos. Güneydoğu Kemeri
179
Monreale) apsislerindeki „Pantokrator Ġsa‟ figürleri gibi bir etki yaratmaya çalıĢmıĢ
olabilir.
Kilisenin bema tarafında ölüm teması ile alakalı sahneler toplanmıĢtır. Kuzey
ve güney duvarlarda yalnızca azizlerin statik, cepheden, ikona tarzı betimlemeleri yer
alır. Deesis sahnesi yakarıĢ/kurtuluĢ ve mahĢer temalı olması bağlamında mezar
Ģapellerinde ve gömü yapılan kiliselerde tercih edilen bir kompozisyondur.
Pastophorion hücrelerindeki sahnelerin ikisi de konu aldıkları azizlerin ölüm anını
canlandıran tasvirlerdir. Nitekim bema alanında görülen bu ikonografik program,
kilisenin etrafında görülen mezar yapıları ile anlamsal bir uyum içindedir.
Dolayısıyla, kilisenin bu amaca yönelik bir kullanımı olduğu gerek arkeolojik gerek
ikonografik verilerle doğrulanmaktadır.
180
4.6. MASSAFRA
181
Taranto‟nun 20 km. kuzeydoğusunda bulunan Massafra, güney Ġtalya‟da kaya
yerleĢimi kültürünün en iyi görülebildiği yerlerden biridir. ġehrin doğusunda San
Marco, batısında ise Madonna della Scala vadileri bulunmaktadır. Bunlar tüf bazlı
vadilerdir. Yapılan arkeolojik çalıĢmalar sonucunda, Madonna della Scala vadisinde
yaĢamın Tunç Çağı‟nda baĢladığı tespit edilmiĢtir357. Bu vadilerde çok sayıda kaya
kilise bulunmaktadır. ġehir içinde ise, nerdeyse tamamı binaların altında kalmıĢ
kriptalar vardır.
San Leonardo Kriptası üzerinde bina bulunmayan tek Ģehir içi kriptadır.
Kareye yakın dikdörtgen bir plana sahip olan naos alanının doğusunda bulunan
bema, bir ikonastasis ile ayrılmıĢtır. Apsisin kuzeyinde ve güneyinde, bitirilmemiĢ
pastophorion niĢleri görülmektedir. Yapının Aziz Leonardo‟ya adanması
muhtemelen sonraki bir devirde olmuĢtur358.
357
Crescenzi, Carmela, “Some Sites In The Tarantine Area”, CRHIMA Cultural Rupestrian
Heritage In The Circum – Mediterranean Area, Rupestrian Settlements in The
Mediterranean Region, Massafra, 2012, s. 153
358
Scalzo, Marcello – Caprara Roberto, La Chiesa Rupestre di San Leonardo a Massafra,
Massafra, Archeogruppo, 1998, s. 91
359
Castelfranchi, Marina Falla, “Culto e Immagini dei Santi Medici Nell‟Italia Meridionale
Bizantina e Normanna”, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale
Bizantina, Soveria Mannelli (Catanzaro), 2006 , s. 76
182
yerleĢtirilen Meryem ve Vaftizci Yahya figürlerinin, Ġsa‟nın halesi altında kalan
haleleri bu etkiyi yaratır.
Apsise açılan ikonastasis kemerinin altında ise karĢılıklı olarak Aziz Kosmas
ve Aziz Damianos yer alır (Planda No.2). Burada Bizans ikonografik program
anlayıĢının doğrudan etkisi söz konusudur. Böyle ayrıcalıklı bir noktada
betimlenmeleri, aracı olarak dualarda çok önemli bir yer tutmaları ile ilgilidir360.
Puglia bölgesinde bu azizlerin kültü çok yaygın olmasa da, bazı kiliselerin resim
tezyinatında yer almıĢlardır. Poggiardo Santa Maria degli Angeli Kriptası, Massafra
San Marco Kriptası, Fasano Lama D‟Antico Kilisesi azizlerin betimlemelerinin
bulunduğu bazı kiliselerdir. Giurdignano Centoporte Kilisesinin orijinal adının Aziz
360
Joliet Leyv, L’Arte della Cappadocia, s. 382
183
Kosmas ve Aziz Damianos Kilisesi olduğu ortaya konulmuĢtur361. Ġkonografik
anlamda, San Leonardo Kriptası örneği doğrudan Bizans geleneğini takip eder.
361
Castelfranchi, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale Bizantina, s. 63,
Bruno, Brunella, Il Complesso Tardoantico ed Altomedievale dei Ss. Cosma e
Damiano detto Le Centoporte, Giurdignano(LE): Scavi, 1993-1996, 2009, s.224-225
362
Crescenzi, CRHIMA Cultural Rupestrian Heritage In The Circum – Mediterranean
Area, Rupestrian Settlements in The Mediterranean Region., s. 155
184
tasvirler ise çok kötü durumdadırlar. Freskler neredeyse tamamen dökülmüĢtür.
Ġsimlerinin baĢ harfleri okunabilmesinden dolayı, kuzey direğinde Aziz Nikolaos
(Planda No.5), güney direğinde de Aziz Vito‟nun (Planda No.6) yer aldığı
düĢünülmektedir363.
Foto 16.3 Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Ġkonastasis Güney Kemeri Altı
363
Diehl, L’Art Dans L’Italie Méridionale, s. 122, Crescenzi, a.g.m., s. 155
364
Castelfranchi, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale Bizantina, s. 77
185
göstermektedir. Kapadokya Saklı Kilise‟de Kosmas ve Damianos naos alanına geçiĢi
sağlayan kemerlerden kuzey taraftakinin altında, kutsal alana geçiĢi sağlayan aracılar
olarak betimlenmiĢlerdir. Ayrıca Karanlık Kilise‟de kuzey duvarının doğu köĢesinde
prothesis‟e yakın bir noktada yer almaları bu azizlerin Bizans kültüründeki önemi ve
Grek-Ortodoks dualarında Meryem, baĢmelekler ve Vaftizci Yahya‟dan sonra
geliyor olmalarıyla alakalıdır365. Geç bir dönemde, Bizans sanatının karakteristik
özelliklerinden birinin burada görülüyor olması kültürlü bir bani, bilinçli bir patronaj
hususuna iĢaret eder.
Öte yandan, ikonastasis duvarının merkezinde Aziz Petros ile birlikte Aziz
Pavlos‟un yerine, Aziz Nikolaos ve Aziz Vito‟nun tercih edilmesi yerel kültürle
ilgilidir. Nikolaos kültü azizin röliklerinin Bari‟ye taĢınmasından sonra Puglia‟da en
yaygın aziz kültü durumuna gelmiĢtir. Aziz Vito ise Sicilya kökenlidir. Diğer bir
deyiĢle, güney Ġtalya‟nın yerel azizlerinden biridir. Böylelikle, San Leonardo
Kriptasında yerel gelenek ile Bizans geleneğinin sentezi ikonografik bir uyum içinde
gerçekleĢmiĢtir.
365
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s. 348
186
Foto 16.4 Aziz Antonios. Ġkonastasis Kuzey Kemeri Altı
Puglia bölgesinde en yaygın iki aziz kültü Aziz Petros ve Aziz Nikolaos
kültleridir. Aziz Petros‟un Roma‟ya seyahati sırasında Puglia‟da (Taranto veya
Gallipoli) karaya çıkması ve Aziz Nikolaos‟un röliklerinin 1087 yılında Bari‟ye
taĢınması bu iki azizin yerel kültürdeki ayrıcalıklı konumlarının sebepleridir. Ancak
Aziz Nikolaos kültünün bu tarihten daha önce bölgede yayılmaya baĢlamıĢ olması
muhtemeldir. Muro Leccese Santa Marina Kilisesinde görülen Aziz Nikolaos‟un
yaĢamından sahneler XI. yüzyıl ilk yarısına tarihlenir ve tarihi belgelerle birlikte
yapının bu dönemde Nikolaos‟a adanan bir kilise olduğunu kanıtlar. Ayrıca bu duvar
resimleri, Bizans dünyasının belki de en eski „Aziz Nikolaos‟un YaĢamı‟ sahneleri
olma özelliğini taĢır.
190
Kuzey Puglia‟da ise daha çok Bizans siyasi varlığı sona erdikten sonra
yapılan ve/veya duvar resimleri ile süslenen yapılar bulunmaktadır. Bunlarda
ikonografik ve stilistik açıdan Batılı unsurlarla Doğulu geleneğin içi içe geçmesi
gözlemlenebilmektedir. Stilistik anlamda geç Komnenos devri etkileri özellikle
figürlerin yüz hatları ve ellerinde görülürken (figürlerin uzaması, yüzlerdeki sakin
„ruhani‟ ifade), tasvirlerin yapı içindeki konumlandırılmaları da dönemin Bizans
etkilerini taĢımaktadır. Bunlara örnekler arasında, Massafra San Leonardo Kriptası
ve Fasano San Lorenzo Kilisesinde olduğu gibi genellikle apsiste Deesis sahnesi yer
alırken, prothesiste Aziz Stefanos tasviri bulunmaktadır. San Lorenzo Kilisesi
prothesisinde yer alan Aziz Stefanos ile Nerezi St. Panteleimon Kilisesindeki Aziz
Panteleimon‟un yüz hatları arasındaki benzerlik, aynı zaman da geç Komnenos
dönemini üslubunun Puglia‟da devam ettiğine bir diğer göstergedir.
191
olması mümkündür. Biri ada (Sicilya), diğeri yarımada (Puglia) olan, birbirine yakın
bu iki bölge arasında deniz yoluyla kolay ve hızlı ulaĢım sağlanmaktaydı.
Puglia, „Magna Graecia‟ döneminden beri (M.Ö VI-V. yy) Grek kültüre
sahip bir bölge olmuĢtur. Hatta I. Basileios döneminde Bizans Ġmparatorluğunun
bölgeye yeniden hakim olması ve impataroluğun farklı bölgelerinden buraya nüfus
kaydırması yapılması yabancı kaynaklarda „ikinci Grek kolonizasyonu‟ olarak
geçmektedir. Bu Grek kültürünün izlerini bugün hala görmek mümkündür. Calimera,
Castrignano dei Greci, Galatina, Gallipoli, Cursi, Castro, Zollino, Caprarica gibi,
Grek kökenli isimler taĢıyan pek çok yerleĢim merkezi bulunmaktadır. Bölgede 50-
60 yıl öncesine kadar „Griko‟ denilen, Grekçe kelimelerin kullanıldığı, ağır lehçeli
farklı bir Ġtalyanca konuĢulmaktaydı.
192
geleneğinin farklı hanedanlar döneminde değiĢen üsluplara göre takip edildiği ve
uygulandığı anlaĢılmaktadır. Bizans Ġmparatorluğu‟nun bölgedeki siyasi varlığı
bittikten sonra dahi kültürel varlığı uzun süre yaĢamıĢtır.
193
KAYNAKÇA
Annales Barenses-Lupi
Protospatarii Annales: ed. Georgius Heinricus Pertz, Monumenta
Germaniae Historica, Scriptores V., 1844
194
Bertelli, Gioia: Il Tempietto di Sepannibale Presso Fasano,
Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book,
2004
196
D’Andria, Francesco: La Chiesa dell Masseria Li Turri (S. Pietro di
Crepacore), Forme Rustiche e Tradizione
Colta in Due Chiese Altomedievali Pugliesi
Milano, 1967
D. Ehrman, Bart
S. Jacobs, Andrew: Christianity in Late Antiquity (300–450)
New York, Oxford University Press, 2004
Dell’Aquila, Franco
Messina, Aldo: Le Chiese Rupestri di Puglia e Basilicata,
Bari, Mario Adda Editore, 1998
197
Demus, Otto: Byzantine Mosaic Decoration: Aspects of
Monumental Art in Byzantium, Londra,
Kegan Paul Trench Trubner & Co. Ltd., 1947
Fontana, Maria Vittoria: The Influence of Islamic Art in Italy, Islam and
The Italian Renaissance Conference, Londra,
Warburg Institute, 1996
198
Gaenakoplos, Deno John: Greco–Latin Relations on the Eve of the
Byzantine Restorarion: The Battle of Pelagonia–
1259, Dumbarton Oaks Papers, Washington
D.C., Vol.7, 1953
200
Kemper, Dorothee: Una Iscrizione Inedita Greca a S. Maria di
Cerrate, Archivio Storico Pugliese, Vol.45,
Bari, 1992
Panzarino, Ginevra
Saponetti, Sandro Sublimi: Le Tombe della Cittadella Nicolaiana, Scavi e
Ricerche, 23, Bari, 2015
204
Safran, Linda: The Art Of Veneration: Saints and Villages in
the Salento and the Mani, Les Villages dans
L‟Empire Byzantin (IVe–Vıe siécle) ed. J.
Lefort, C. Morrison and J.-P. Sodini, Réalités
Bynzantines, 11, Paris, 2005
Scalzo, Marcello
Caprara, Roberto: La Chiesa Rupestre di San Leonardo a
Massafra, Massafra, Archeogruppo, 1998
205
Spinosa, Giorgio: Santa Maria della Croce di Casaranello: Analisi
delle Strutture Architettoniche, Arte
Medievale, 1, Roma, Silvana Editoriale, 2002
Von Hefele, Charles Joseph: A History of the Councils of the Church, Vol.
2., Edinbrugh, T&T Clark, 1896
207