Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 224

T.C.

ĠSTANBUL ÜNĠVERSĠTESĠ
EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ
SANAT TARĠHĠ ANABĠLĠM DALI

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

GÜNEY ĠTALYA (PUGLIA BÖLGESĠ)


IX-XI. YÜZYILLAR ARASI
BĠZANS KÜLTÜREL VARLIKLARI

HAZIRLAYAN
Burak SIDAR
2501120774

TEZ DANIġMANI
Prof.Dr. Asnu Bilban YALÇIN

HAZĠRAN 2016
i
TEZ ONAY SAYFASI

ii
ÖNSÖZ

„Güney Ġtalya (Puglia Bölgesi) IX-XI. Yüzyıllar Arası Bizans Kültürel


Varlıkları‟ baĢlıklı bu tezin amacı uzun süre Bizans egemenliği altında kalmıĢ, Roma
ile Konstantinopolis Kiliseleri arasındaki çekiĢmenin fiziki olarak gözlemlenebildiği
mücadele sahası olmuĢ ve Ortodoks Bizans kültürünün Batı-Latin topraklarındaki
son yönetim merkezi olan Puglia bölgesinin Bizans eserlerini incelemek ve Türk
araĢtırmacılara tanıtmaktır.

Maalesef ülkemizdeki araĢtırmalara pek konu olmamıĢ bölgede çok sayıda


Bizans dönemi kilisesi bulunmaktadır. Kaya kiliseleri ve kriptalarında yer alan duvar
resimleri en genel tabiriyle Bizans anıtsal resim sanatının dikkat çekici örneklerini
sunmaktadır. Türkiye‟de bu bölge ile ilgili çalıĢmalarda büyük bir boĢluk olduğunu
bana iĢaret eden ve tezimin her aĢamasında yardımcı olan ve beni yönlendiren
danıĢman hocam Prof. Dr. Asnu Bilban Yalçın‟a Ģükranlarımı sunarım.

Ayrıca saha araĢtırması amacıyla bölgeye yaptığım seyahatlerde bana evinin


kapılarını açan, desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Marina Falla Castelfranchi ve pek
çok yapıyı sayesinde ziyaret edebildiğim, ihtiyacım olan her kaynağı bana Ġtalya‟dan
temin eden Doç. Dr. Manuela De Giorgi‟ye çok teĢekkür ederim. Desteğini her
zaman arkamda hissettiğim aileme, özellikle benimle beraber yorulan anneme
minnettarım. Teknik konularda yardımını esirgemeyen arkadaĢlarım Gökhan
Telimen ve Sinem ġahin‟e ayrıca teĢekkür ederim. Son olarak beni hiçbir zaman
yalnız bırakmayan, her seyahatimde bana eĢlik edip benden çok yorulan değerli
dostum Hakan Çakmak‟a sonsuz teĢekkürlerimi sunarım.

iii
ÖZET
Ġkonoklazma dönemi sonrası Bizans anıtsal resim sanatı ve ikonografi
anlayıĢı imparatorluğun yayıldığı geniĢ coğrafyanın hemen her bölgesinde
gözlemlenebilmektedir. Makedonya, Komnenos ve Palaiologoslar hanedanlıkları
zamanında, baĢkent Konstantinopolis‟te doğan üsluplar, özellikle Anadolu ve
Balkanlar‟da parlak örnekler vermiĢtir. I. Basileios ve II. Basileios arası dönemde
güçlü bir askeri ve siyasi varlık sergileyen imparatorluk bu dönemden sonra
çözülmeye baĢlamıĢtır. Ancak sanatsal üretim, siyasi statünün aksine, kaybedilen
topraklarda dahi Bizans etkisi altında devam etmiĢtir.

I. Iustinianos döneminde, yaklaĢık yirmi yıl süren savaĢlar sonucunda ele


yeniden ele geçirilen Ġtalya, yüz yıllar boyunca Avrupa‟daki karıĢık siyasi ortamın
doğrudan sahnesi olmuĢtur. Keza Bizans egemenliği de bu duruma bağlı olarak
sürekli azalmıĢ ve nihayet 1071 yılında Bari‟nin Normanlar tarafından alınmasıyla
son bulmuĢtur. Bizans Ġmparatorluğu Ġtalya sahnesinden çekilmeden önceki yaklaĢık
iki yüz yılını güneyde, Puglia ve Calabria bölgesinde geçirmiĢtir. Sicilya adasının da
IX. yüzyılda Arapların eline geçmesiyle yalnızca Güney Ġtalya, özellikle Puglia,
imparatorluğun hakimiyeti altında kalmıĢtır. Bu süre zarfı içinde Puglia bölgesinde
bir Bizans kültürü oluĢmuĢtur.

Bu tezin amacı, ülkemizde Ravenna–Roma–Sicilya üçgeninde sıkıĢan Ġtalya


Bizans çalıĢmalarına yeni bir boyut kazandırmak ve Puglia bölgesinde Bizans
kültürel varlığını ve anıtsal resim geleneğinin yansımasını tanıtmaktır.

iv
ABSTRACT

Byzantine monumental painting art and the perception of iconography after


the iconoclastic period could be observed in almost every region of vast geography
where the empire had expanded. During the age of Macedonian, Komnenian and
Palaiologos dynasties new manners created in the capital Constantinapole gave the
brightest examples in Anatolia and Balkans. Between the periods of Basil I. and
Basil II. (867-1025) the empire had displayed a powerful military and political
existence, after that time started to fall. However, artistic productions, unlike the
political status, continued under the Byzantine influence even in the fallen lands.

During the age of Justinian, Italy, captured again at the end of the war lasting
approximately twenty years, had become the direct stage of complicated political
enviroment of Europe for centuries. Accordingly, Byzantine supremacy decreased
constantly because of this case, and finally in 1071 it had been ended by the capture
of Bari by Normans. Byzantine empire had passed almost two centuries in the south,
in Puglia and Calabria regions before going out of the Italian stage. With the capture
of Sicily island by Arabs in IX. century, only southern Italy, especially Puglia had
remained under the supremacy of Byzantine Empire. In that period of time, such
Byzantine culture had been formed in Puglia region.

The purpose of this thesis is to gain a new dimension to Italy-Byzantine


studies in our country, enclosed in Ravenna-Rome-Sicily triangle and to introduce
the reflections of Byzantine cultural existence and the monumental painting tradition
present here in Puglia region.

v
ĠÇĠNDEKĠLER

ÖNSÖZ ................................................................................................................. iii


ÖZET.................................................................................................................... iv
ABSTRACT ......................................................................................................... v
ĠÇĠNDEKĠLER ................................................................................................... vi
FOTOĞRAF LĠSTESĠ ....................................................................................... vii
PLAN LĠSTES ..................................................................................................... xiv
HARĠTA LĠSTESĠ .............................................................................................. xvi
KISALTMALAR LĠSTESĠ ................................................................................ xvii
GĠRĠġ ................................................................................................................... 1

BĠRĠNCĠ BÖLÜM: TARĠHĠ ÇERCEVE


1. IV. VE V.YY‟DA ROMA ĠMPARATORLUĞU ............................................ 3
1.2. Iustinianos Seferleri ve Ravenna Eksarhlığı .................................................. 14
1.3. Ravenna Eksarhlığı (584 – 751)..................................................................... 17
1.4. Güney Ġtalya: Araplar, Lombardlar ve Bizanslılar ......................................... 20

ĠKĠNCĠ BÖLÜM: VI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ


2. VI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ ............................................................................... 28
2.1. Casaranello ................................................................................................ 30
2.2. Torre Santa Susanna (Crepacore) .............................................................. 39
2.3. Specchia..................................................................................................... 50
2.4. Patú - San Giovanni Battista ..................................................................... 55
2.4.1 Centopietre ....................................................................................... 59

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: IX-XI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ


3. IX-XI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ ....................................................... 62
3.1. Carpignano Salentino ................................................................................ 63
3.2. Otranto ....................................................................................................... 76
3.3. Muro Leccese ............................................................................................ 88

vi
3.4. Vaste .......................................................................................................... 102
3.5. Giuliano Del Capo ..................................................................................... 108
3.6. Bari: Bizans‟ın Güney Ġtalya‟daki BaĢkenti .............................................. 112
3.6.1. Santa Maria Del Buon Consiglio .................................................... 116
3.6.2. Trulla Yakınlarındaki Kilise............................................................ 119
3.6.3. Strada Lamberti Kilisesi .................................................................. 121

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: XI. YÜZYIL SONRASI KĠLĠSELERĠ


4.1. Fasano ............................................................................................................ 123
4.1.1. San Lorenzo ......................................................................................... 126
4.1.2. Lama D‟Antico .................................................................................... 138
4.2. Squinzano ....................................................................................................... 144
4.3. San Vito Dei Normanni.................................................................................. 153
4.4. Gravina In Puglia ........................................................................................... 163
4.5. Mottola ........................................................................................................... 170
4.6. Massafra ......................................................................................................... 181

SONUÇ ................................................................................................................. 188


KAYNAKÇA ....................................................................................................... 194

vii
FOTOĞRAF LĠSTESĠ

Foto 1.1 Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi. Doğu Cephesi. Apsis

Foto 1.2 Casaranello. Batı Cephesi

Foto 1.3 Casaranello. Kubbe ve Bema Tonozu

Foto 1.4 Casaranello. Bema Tonozu

Foto 1.5 Casaranello. Zemin mozaiği parçası

Foto 1.6 Casaranello. Aziz Gregorios ve Aziz Demetrios. Kuzey Transept Kolu

Foto 1.7 Casaranello. Meryem ve Çocuk Ġsa. Kuzey Ġkinci Paye

Foto 1.8 Casaranello. Azize Barbara. Güney Ġkinci Paye

Foto 2.1 San Pietro a Crepacore Kilisesi. Doğudan Genel Görünüm

Foto 2.2 Crepacore. Batıdan Doğuya Doğru Genel Görünüm ve Apsis

Foto 2.3 Crepacore. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis

Foto 2.4 Crepacore. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi.Apsis. Detay

Foto 2.5 Crepacore. Aziz Petros ve Bani (Gaiderisi). Güneydoğu Kemeri Üstü

Foto 2.6 Crepacore. Batı Kubbesi

Foto 2.7 Crepacore. Batı Tarafındaki Mezarlar

Foto 3.1 Specchia Santa Eufemia Kililsesi. Doğu Cephesi. Apsis

Foto 3.2 Specchia. Güney Cephesi.

Foto 3.3 Specchia. Batı Cephesi

Foto 3.4 Specchia. Batıdan Doğuya Doğru Genel Görünüm

Foto 3.5 Specchia. Orta Neften Apsise Doğru BakıĢ

Foto 4.1.1 Patú San Giovanni Battista Kilisesi. Batı Cephesi

Foto 4.1.2 Patú San Giovanni Battista. DoğuCephesi

viii
Foto 4.1.3 Patú San Giovanni Battista. Batıdan Doğuya Doğru Orta Nefin Görünümü

Foto 4.1.4 Patú San Giovanni Battista. Aziz Piskoposlar. Apsis. Detay

Foto 4.2.1 Patú Centopietre. Doğudan Genel Görünüm.

Foto 4.2.2 Patú Centopietre. Güney GiriĢindenKuzeye Doğru BakıĢ.

Foto 4.2.3 Patú Centopietre. Aziz Iulianos. Detay. Batı Duvarı.

Foto 4.2.4 Patú Centopietre. Aziz Piskoposlar. Batı Duvarı.

Foto 4.2.5 Patú Centopietre. Çarmıha Gerilme. Detay. Kuzey Duvarı.

Foto 5.1 Carpignano Salentino. Sante Cristina e Marina Kriptası. Pantokrator Ġsa ve
Meryem'e Müjde. Güney Apsis

Foto 5.2 Carpignano Salentino. Güney Apsis Yazıtı. Detay

Foto 5.3 Carpignano Salentino. Pantokrator Ġsa, Kyriotissa Meryem, BaĢmelek


Mikhail ve Azizler. Kuzey Apsis ve Kuzey Duvar

Foto 5.4 Carpignano Salentino. Örtü Desenli Süsleme. Doğu Duvar

Foto 5.5 Carpignano Salentino. Azize Kristina. Kuzey Duvar

Foto 5.6 Carpignano Salentino. Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Yüzü

Foto 5.7 Carpignano Salentino. Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Yüzü

Foto 5.8 Carpignano Salentino. Arcosolium. Batı Tarafı

Foto 5.9 Carpignano Salentino. Güneybatıdan Naos‟a Genel BakıĢ

Foto 6.1 Otranto San Pietro Kilisesi. Güneybatıdan Genel Görünüm

Foto 6.2 Otranto. Güneydoğudan Genel Görünüm

Foto 6.3 Otranto. Ayak Yıkama ve Son AkĢam Yemeği. Kuzeydoğu Tonozu.

Foto 6.4 Otranto. Ayak Yıkama Sahnesi. Kuzeydoğu Tonozu Kuzey Kanadı

Foto 6.5 Otranto. Son AkĢam Yemeği.Kuzeydoğu Tonozu Güney Kanadı

Foto 6.6 Otranto. Pseudo Kufik Yazı KuĢağı. Apsis Kemeri

Foto 6.7 Otranto. Cennetten Kovulma. Kuzey Tonozu.

Foto 6.8 Otranto. Vaftiz. Güney Tonozu


ix
Foto 6.9 Otranto. Doğu Tonozu ve Apsis

Foto 6.10 Otranto. Aziz Ioannes. Kuzeydoğu Panditifi

Foto 6.11 Otranto. Aziz Matteos. Kuzeybatı Pandatifi

Foto 7.1 Muro Leccese Santa Marina Kilisesi. Güneybatıdan Genel Görünüm

Foto 7.2 Muro Leccese. Kuzeydoğudan Genel Görünüm

Foto 7.3 Muro Leccese. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Narteks Kemeri Doğu Yüzü

Foto 7.4 Muro Leccese. Aziz Onofrios. Kemer Altı. Güney

Foto 7.5 Muro Leccese. Aziz Makarios. Kemeraltı. Kuzey

Foto 7.6 Muro Leccese. Aziz Nikolaos'un Diyakoz Olarak Kutsanması. Orta Kemer
Kuzey Tarafı (Castelfranchi, 2004)

Foto 7.7 Muro Leccese. Aziz Piskoposlar. Detay. Apsis

Foto 7.8 Muro Leccese. Prokennessos Mermeri Stilizasyonu. Apsis Kemeri Kuzey
Tarafı

Foto 7.9 Muro Leccese. Ġsa ve Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Sahne. Güney
Duvarı

Foto 7.10 Ġstanbul Ayasofya. Ġmparatoriçe Zoe. Detay. Güney Galeri

Foto 7.11 Codex Sinait gr. 364 (Papamastorakis, 2007)

Foto 7.12 Muro Leccese. Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Figür. Detay. Güney
Duvarı

Foto 8.1 Vaste. Aziz Filipos. Kuzeydoğu Kemeri Doğu Yüzü

Foto 8.2 Vaste. Ġsa ve BaĢmelekler. Güney Apsis

Foto 8.3 Vaste. Meryem ve Ioannes. Orta Apsis

Foto 8.4 Vaste. Aziz Piskoposlar. Kuzey Apsis

Foto 9.1 Giuliano Del Capo San Pietro Kilisesi. Kuzeybatı Yönünden Genel
Görünüm

Foto 9.2 Giuliano Del Capo. Doğu Yönünden Genel Görünüm. Apsis

Foto 9.3 Giuliano Del Capo. DevĢirme Malzeme. Detay. Güney Duvarı

x
Foto 9.4 Giuliano Del Capo. Pantokrator Ġsa ve Aziz. Güney Duvarı

Foto 10.1.1 Bari San Nicola Müzesi. BasileiosMesardonites Yazıtı.

Foto 10.2.1 Bari Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Güneybatı Yönünden
Genel Görünüm

Foto 10.2.2 Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Zemin Mozaikleri. Orta Nef.
Detay

Foto 10.2.3 Santa Maria Del Buon Consiglio Kilisesi. Güney Nef Doğu Tarafından
Genel Görünüm

Foto 10.3.1 Bari Strada Lamberti Kilisesi. Apsise Doğru BakıĢ

Foto 10.3.2 Strada Lamberti Kilisesi. Apsis

Foto 11.1.1 Fasano San Lorenzo Kilisesi. Doğudan Genel Görünüm. GiriĢ

Foto 11.1.2 Fasano San Lorenzo. Güneybatı KöĢeden Ġkonastasis'e BakıĢ

Foto 11.1.3 Fasano San Lorenzo. Bema Alanının Doğudan Görünümü

Foto 11.1.4 Fasano San Lorenzo. BaĢmelek Mikhail. Batı Apsis

Foto 11.1.5 Fasano San Lorenzo. Deesis. Batı Apsis

Foto 11.1.6 Fasano San Lorenzo. Aziz Stefanos. Prothesis

Foto 11.1.7 Fasano San Lorenzo. Aziz Nikolaos. Bema Kuzey Duvarı

Foto 11.1.8 Fasano San Lorenzo. Aziz Pavlos ve Aziz Petros.Bema Kuzey Duvarı

Foto 11.1.9 Fasano San Lorenzo. Aziz Benediktos ve Aziz Basileios. Bema Batı
Duvarı

Foto 11.2.1 Fasano Lama D‟Antico Kilisesi. Güney Nef. Apsise Doğru BakıĢ.

Foto 11.2.2 Lama D‟Antico. Kuzey Nef

Foto 11.2.3 Lama D‟Antico. Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Batı Duvarı

Foto 11.2.4 Lama D‟Antico. Aziz Theodoros, Aziz Lorenzo, Hodegetria Meryem.
Doğu Kemer Sırası Üzeri

Foto 11.2.5 Lama D‟Antico. Deesis-Maiestas Domini. Güney Apsis Üzeri

Foto 11.2.6 Lama D‟Antico. Kubbe Alanı. Güney Nef

xi
Foto 11.2.7 Lama D‟Antico. Güney Nef. Doğudan Batı Yönüne BakıĢ

Foto 12.1 Squinzano Santa Maria dele Cerrate Kilisesi. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi
ve Aziz Piskoposlar. Apsis (De Giorgi, 2016)

Foto 12.2 Squinzano. Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis (De Giorgi, 2016)

Foto 12.3 Squinzano. Anna, Yoakim ve Çocuk Meryem. Kuzey Duvarı


Batı KöĢesi (De Giorgi, 2016)

Foto 12.4 Squinzano. Koimesis. Batı Duvarı (De Giorgi, 2016)

Foto 12.5 Squinzano. Koimesis. Müze Binası (De Giorgi, 2016)

Foto 13.1 San Vitodei Normanni San Biagio Kriptası. Kuzeydoğu Yönünden
Görünüm

Foto 13.2 San Biagio Kriptası. GiriĢ Kapısı Üzerindeki Yazıt

Foto 13.3 San Biagio Kriptası. Aziz Andreas, Aziz Ioannes ve Bani. Kuzey Duvarı
Batı KöĢesi

Foto 13.4 San Biagio Kriptası. Aziz Blasios Sahneleri ve Aziz Nikolaos. Batı Duvarı

Foto 13.5 San Biagio Kriptası. Aziz Georgios ve Aziz Demetrios. Batı Duvarı

Foto 13.6 San Biagio Kriptası. Ġsa'nın Doğumu ve Üç Kahin Kralın Yolculuğu.
Kuzey Duvarı

Foto 13.7 San Biagio Kriptası. Daniel ve Hezekiel‟in Görümleri. Tavan Doğu Tarafı

Foto 13.8 San Biagio Kriptası. Meryem'e Müjde. Tavan Güney Tarafı

Foto 13.9 San Biagio Kriptası. Mısır'a KaçıĢ. Tavan Güney Tarafı

Foto 13.10 San Biagio Kriptası. Tapınağa Takdim. Tavan Kuzey Tarafı

Foto 13.11 San Biagio Kriptası. Kudüs'e GiriĢ. Tavan Kuzey Tarafı

Foto 14.1 Gravina in Puglia San Vito Kriptası. Doğuya Doğru BakıĢ. Apsis

Foto 14.2 San Vito Kriptası. Ġsa'nın Mezarında Üç Meryem ve Azizler Grubu. Kuzey
Duvarı

Foto 14.3 San Vito Kriptası. Meryem ve Çocuk Ġsa ve Azizler Grubu. Güney Duvarı

Foto 14.4 Aziz Nikolaos. Aziz Katerina Manastırı Triptykonu (Weitzmann, 1966)

xii
Foto 14.5 San Vito Kriptası. Aziz Basileos. Gravina. Kuzey Duvarı (Weitzmann,
1966)

Foto 14.6 Meryem ve Çocuk Ġsa. Aziz Katerina Manastırı Triptykonu. (Weitzmann,
1966)

Foto 14.7 San Vito Kriptası. Meryem ve Çocuk Ġsa. Gravina. Güney Duvarı.
(Weitzmann, 1966)

Foto 15.1 Mottola San Nicola Kilisesi. Güneybatı Yönünden Genel Görünüm. GiriĢ

Foto 15.2 Mottola. Aziz Nikolaos, Meryem ve Çocuk Ġsa, Aziz Basileios. Kuzey
Duvarı

Foto 15.3 Mottola. Aziz Gregorios, Aziz Petros ve Papa Leon. Güney Duvarı

Foto 15.4 Mottola. Deesis. Apsis.

Foto 15.5 Mottola. Aziz Ioannes‟in Ölümü. Diakonikon

Foto 15.6 Mottola. Aziz Stefanos'un Ölümü. Prothesis

Foto 15.7 Mottola. BaĢmelek Mikhail. ProthesisKuzey Duvarı

Foto 15.8 Mottola. BaĢmelek Mikhail. Diakonikon Güney Duvarı.

Foto 15.9 Mottola. Aziz Nikolaos. Güneydoğu Kemeri

Foto 16.1 Massafra San Lorenzo Kriptası. Güneybatı KöĢeden Ġkonastasis‟e BakıĢ

Foto 16.2 Massafra. Deesis. Apsis.

Foto 16.3 Massafra. Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Ġkonastasis Güney Kemeri
Altı

Foto 16.4 Massafra. Aziz Antonios. Ġkonastasis Kuzey Kemeri Altı

Foto 16.5 Massafra. Aziz Petros ve Aziz Andreas. Ġkonastasis Kuzey KöĢesi

xiii
PLAN LĠSTESĠ
Plan 1. Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri
(Castelfranchi, 2004)

Plan 2. San Pietro a Crepacore Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

Plan 3. Specchia Santa Eufemia Kilisesi Planı (Palese, 1983)

Plan 4. Patu San Giovanni Battista Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Castelfranchi,


2004)

Plan 5. Carpignano Salentino Sante Cristina e Marina Kriptası-Plan ve Duvar


Resimleri (Castelfranchi, 2004)

Plan 6. Otranto San Pietro Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri(Castelfranchi, 2004)

Plan 7.1 Muro Leccese Santa Marina Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

Plan 7.2 Muro Leccese Santa Marina Kilisesi. Birinci ve Ġkinci Yapının Planları
(Castelfranchi, 2004)

Plan 8. Vaste Santi Stefani Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri (Dell‟Aquila, Messina,


1998)

Plan 9. Giuliano Del CapoSan Pietro Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

Plan 10.1 Bari-Santa Maria del Buon Consiglio Kilisesi Planı (Castelfranchi, 2004)

Plan 10.2 Bari-Trulla Yakınlarındaki Kilise (Ciminale, 2006)

Plan 11. Fasano San Lorenzo Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina, 1998)

Plan 11.2 Fasano Lama D'Antico Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina 1998)

Plan 12. Squinzano Santa Maria dele Cerrate Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri
(http://eng.fondoambiente.it/beni/abbazia-di-santa-maria-di-cerrate-fai-
properties.asp)

Plan 13. San Vito dei Normanni San Biagio Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri
(Dell'Aquila, Messina 1998)

xiv
Plan 14. Gravina in Puglia SanVito Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri (Lombardi,
2011)

Plan 15. Mottola San Nicola Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina, 1998)

Plan 16. Massafra San Leonardo Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina 1998)

xv
HARĠTA LĠSTESĠ
Harita 1. XI. Yüzyıl BaĢlarında Ġtalya Siyasi Haritası
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/f4/Italia_1000_v2.svg/20
00px-Italia_1000_v2.svg.png)

Harita 2. Günümüzde Puglia Bölgesi Ġdari Haritası


(www.bovesbrand.eu/wp-content/uploads/2014/01cartina-diocesi-piccola.jpg)

Harita 3. Günümüzde Puglia Bölgesi YerleĢim Merkezleri


(www.teatropubblicopugliese.it/img/mappa_puglia.gif

xvi
KISALTMALAR LĠSTESĠ
T.C. : Türkiye Cumhuriyeti
Yrd. : Yardımcı
Dr. : Doktor
s. : Sayfa
Vol. : Volüm/Cilt
M.Ö. : Milattan Önce
a.g.e : Adı Geçen Eser
a.g.m. : Adı Geçen Makale
DOP : Dumbarton Oaks Papers
y.y. : Basım Yeri Yok
Çev. : Çeviren
Ed. : Editör
Yay. Haz. : Yayına Hazırlayan
v.d. : Ve diğerleri
v.b. : Ve benzeri

xvii
GĠRĠġ

Bizans Ġmparatorluğu Ġtalya‟da siyasi varlığını yaklaĢık 520 yıl boyunca


sürdürmeyi baĢarmıĢtır. V. yüzyılda Gotlara kaybedilen ülke VI. yüzyılda
Iustinianos‟un dünya egemenliği anlayıĢı çerçevesinde gerçekleĢtirilen kararlı
seferler sonucunda yeniden ele geçirilmiĢ, ancak sonraki yüzyıldan itibaren
kuzeydeki Lombard akınları ile birlikte toprak kayıpları tekrar baĢlamıĢtır. Ravenna
Eksarlığının çökmesinden sonra Bizans hakimiyeti Güney Ġtalya‟da sıkıĢıp kalmıĢtır.
Bu sebepten dolayı IX. yüzyıldan sonra Puglia bölgedeki Bizans yönetiminin
merkezi haline gelmiĢtir.

Tarihi olaylara bağlı olarak geliĢen sanatsal üretim, Orta Bizans döneminde
Puglia‟da son derece çarpıcı örneklerle kendini göstermiĢtir. Roma ve
Konstantinopolis Kiliseleri arasındaki anlaĢmazlıkların mücadele sahası haline gelen
Güney Ġtalya‟da en kozmopolit bölge Puglia olmuĢtur. Bu nedenle Puglia bölgesi
Bizans kültürel varlığı ve anıtsal resim geleneğini takip edebilmek için öncelikle
tarihi çerçeveyi anlamak gereklidir.

Nitekim tezimizin ilk bölümünde geç antikçağdan Bizans hakimiyetinin son


bulduğu 1071 yılına kadar imparatorluğun içinde bulunduğu tarihi koĢulları
anlatmaya çalıĢtık. Dini ve politik çekiĢmelerin öne çıktığı tarih anlatımında daha
çok Ġtalya coğrafyasında kalmak için Ravenna Eksarhlığı ve Ġtalya Katepanlığına
ayrı bir yer verdik.

Ġkinci bölümde ise I. Iustinianos döneminde gerçekleĢen Roma–Got savaĢının


sivil hayattaki propagandist bir yansıması olarak yorumlanabilecek yapısal olarak VI.
yüzyıla ait kiliseleri iĢledik. Bunların arasında Casaranello Santa Maria della Croce,
San Pietro a Crepacore, Patú San Giovanni Battista Kiliseleri Orta Bizans döneminde
bir resim programına tabi olsalar da burada mimari ve tarihi konsepti temel alarak
VI. yüzyıl eserleri olarak anlatmayı doğru bulduk.

1
Üçüncü bölüm ise çalıĢmamızın odak noktasını oluĢturan IX-XI. yüzyıl
kiliselerine ayrılmıĢtır. Bu bölümde hem mimari hem figüratif anlamda bu döneme
ait eserler yer almaktadır. Bu kiliselerin pek çoğunda XIII-XVI. yüzyıllar arasında
eklenen Batı–Latin üslubunda sahneler de bulunmaktadır. Bunların arasından Bizans
tabakasının üstüne yapılanları ve kilise için ikonografik açıdan ayrı bir anlamı
olanlara kısaca değindik. Kapadokya ve Balkanlar‟da bulunan çağdaĢları ile
karĢılaĢtırmalardan faydalanıp, imparatorluğun en batısında, Latin dünyası ile komĢu
olan Puglia‟nın, sanatsal anlamda diğer Bizans eyaletleri gibi bir tutum sergilediğini
ve Doğu-Ortodoks kültürüne bağlı kaldığını, tarihi koĢullar çerçevesinde aktarmaya
çalıĢtık.

Son bölümde ise Bizans siyasi varlığı bittikten sonra yapılan ve hala Bizans
sanatı etkisini sürdüren yapılara yer verdik. Bölgede uzun bir süre daha Bizans
figüratif anlayıĢının ana eksen olarak kaldığına ve bunların yerel unsurlarla entegre
olduğuna iĢaret eden kiliseleri kronolojik olarak önceki iki bölümden ayrı olarak ele
aldık. Bu bölümdeki kronolojik ayrımı, ilk bölümdeki mimari tutumdan farklı olarak,
resim süslemesindeki stilistik ve ikonografik farklılığı temel alarak vermeyi uygun
bulduk. Zira resim süslemesinden daha erken bir devire ait olduğu kesin olsa da bazı
kiliselerin ilk yapım tarihileri hala bilinmemektedir.

Değerlendirme ve sonuç bölümleri ile sonlandırdığımız tezimizde mimari ve


resim süslemesi ekseninde bir yöntemle ayrıĢtırma yapmaya gayret ettik. Kiliselerin
anlatımında, yapı düzenli bir mimari plana sahip ise bunu belirtip sahnelerin yerini
plan üzerinde gösterip, içerikte ikonografik ve stilistik tanımlamasına yer verdik.
Düzensiz planlı yapılarda ise, duvar resimlerinin yerlerini yine plan üzerinde
gösterip, içerikte yönlerden faydalanarak anlatmaya çalıĢtık.

ÇalıĢmamızda kullandığımız fotoğrafların büyük çoğunluğu yazara ait olup,


saha araĢtırtması için bölgeye yapılan iki seyahat sırasında çekilmiĢlerdir. Yazara ait
olmayan fotoğraflar ise, parantez içinde alınan kaynağı ile belirtilmiĢtir. Santa Maria
delle Cerrate Kilisesi fotoğrafları daha önce yayınlanmamıĢ fotoğraflar olup, Doç.
Dr. Manuela De Giorgi‟nin 2016 yılında düzenlediği arĢivinden alınmıĢtır.
2
BĠRĠNCĠ BÖLÜM: TARĠHĠ ÇERCEVE

1. IV. VE V.YY’DA ROMA ĠMPARATORLUĞU

Roma Ġmparatorluğu, Diokletianus dönemi (284–305) ve sonrasında genel


olarak ikiye bölünmüĢ bir Ģekilde yönetilmiĢti. Ġmparator I. Konstantinos,
Diokletianus tarafından yaratılan tetrarkhi sistemini kaldırıp, mutlak iktidarı tek
baĢına eline geçirmiĢti. Ancak imparator kendisinden sonra kimin tahta çıkacağı
konusunda düzenlemeler yapmamıĢtı.

I. Konstantinos, yaĢamı süresince, oğulları ve yeğenlerini caesar olarak


atamakla yetinmiĢti. 317 yılında oğulları Crispus ve Konstantinos‟u, 324 yılında
üçüncü oğlu Konstantios‟u ve 333 yılında da en küçük oğlu Konstans‟ı caesar olarak
ilan etmiĢti. En büyük oğlu Crispus 326 yılında vicennalia için Roma‟ya yaptığı
yolculuk sırasında babasına eĢlik ettikten sonra Istria bölgesine sürgüne gönderilip,
orada öldürülmüĢtü1.

Ġmparator 335 yılında da yeğeni Dalmatius‟u Thrakia, Makedonya ve Dacia


caesarı olarak atadı. Bir yıl sonra, 336 senesinde de diğer yeğeni Hannibalianus‟u,
Ermenistan kralı olarak ilan etti. Batıda Gotlara karĢı Dalmatius, doğuda Sasanilere
karĢı Hannibalianus ile devletin sınırlarını en etkili biçimde savunulacaktı2.

I. Konstantinos‟un ölümünden sonra eski sisteme dönülerek, imparatorluk


yeniden bölünerek yönetildi. Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıĢ imparatorluğun bu
yönetim Ģekli, arada yalnızca Iulianos‟un hükümdarlığının son iki senesi ve halefi
Iovianos‟un sekiz aylık iktidarı döneminde sekteye uğrayarak I. Theodosios
dönemine dek devam etti.

I. Konstantinos‟in üç oğlu 9 Eylül 337 tarihinde augustus ilan edildiler. Daha


sonra imparatorluğun bölünmesi de üçü arasında yapıldı. Büyük oğlu II.

1
Jones, A.H.M., The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and
Administrative Survey, Vol. 1, 1964., s. 84
2
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey., s. 84-85
3
Konstantinos imparatorluğun Batı kısmını (Britanya, Galya, Ġspanya), küçük oğlu
Konstans Ġtalya, Afrika ve Ġllirya‟yı, II. Konstantios ise Doğu kısmını aldılar. II.
Konstantinos 340 yılında kardeĢi Konstans‟ın yönetim alanı olan Ġtalya‟yı iĢgal etti3.
Ġki kardeĢi karĢı karĢıya getiren savaĢtan galip çıkan Konstans oldu. Bu zaferle
birlikte ağabeyinin topraklarını alan Konstans artık imparatorluğun üçte ikilik bir
kısmına sahipti.

Bu arada Ġznik Konsilinin üzerinden henüz sadece on beĢ yıl geçmiĢ ve


imparatorluk içinde Hristiyanlık henüz kurumsallaĢmamıĢtı. Buna bağlı olarak
Konsil taraftarı Ortodoks görüĢe mensup olanlar ve Ariusçu görüĢe mensup olanlar
arasındaki anlaĢmazlıklarda imparatorların da rol alması bu kristolojik tartıĢmaları
daha büyük boyutlara taĢıyordu. Bu yüzyılın en önemli karakterlerinden biri olan
Ġskenderiye piskoposu Athanasios bu tartıĢmalardan dolayı beĢ kez sürgün
edilmiĢti.4.

Bu yüzyılın bir diğer çok önemli geliĢmesi de Gotların kabileler halinde


Hristiyanlığı kabul etmesiydi. Muhtemelen 311 yılında doğan ve muhtemelen kökeni
Kapadokya‟ya uzanan Ulfilas, ilk kez Ġncili Germen (Got) diline çevirdi5. Genç yaĢta
bir elçi ya da bir esir olarak baĢkent Konstantinopolis‟e gönderilmiĢ ve burada
kaldığı on sene süresince Hristiyanlığı kabul edip, Grekçe ve latince öğrenmiĢ ve 343
yılında Nikomedia‟nın (Ġzmit) Ariusçu piskoposu Eusebios tarafından takdis
edilmiĢti. Dolasıyla Germen kabileleri Hristiyanlığı Ariusçu doktrinle tanımıĢlar ve
uzun süre de buna bağlı kalmıĢlardı6.

Öte yandan Doğuda ve Batıda imparatorluk toplumsal ve askeri sorunlarla


karĢı karĢıyaydı. Konstans, Britanya ve Afrika‟da isyan hareketleri ile ilgilenirken,
ağabeyi II. Konstantios Mezopotamya‟da Sasanilerle savaĢmak zorundaydı.

3
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey., s. 112
4
Anatolios, Khaled, Athanasius, The Early Church Fathers, Londra ve New York,
Routledge, 2004, s. 10-11
5
Hodgkin, Thomas, Italy and Her Invaders, Vol.1., Oxford, Oxford Clarendon Press, 1892,
s.80
6
Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi., Çev. Prof. Dr. Fikret IĢıltan, Ankara, Türk
Tarih Kurumu, 2006, s.45
4
Afrika‟daki isyan yine Hristiyanlığın doktrinal bir sorunundan dolayı çıkmıĢ, bu kez
Donatusçular ayaklanmıĢlardı.

350 yılında batıda dengeler bir kez daha değiĢmekteydi. Konstans, bir saray
darbesi ile tahttan indirilip öldürülmüĢ ve Germen kökenli subay (laeti) Magnentius,
Galya‟da birlikleri tarafından augustus ilan edilmiĢti7. Hemen arkasından, 1 Mart‟ta,
magister militum Vetranio Illyricum bölgesinde ve 3 Haziran‟da da Nepotianus
Roma‟yı ele geçirip kendini imparator ilan ettirmiĢti8.

Sonrasında Vetranio iddiasından geri çekilmeye ikna oldu ve birliklerini II.


Konstantios‟nin hizmetine sundu. Ancak imparatorun onu tanımasını bekleyen
Magnentius, kardeĢi Decentius‟u caesar ilan ederek yokluğunda Galya‟nın
kontrolünü ona bıraktı. Buna karĢılık imparator II. Konstantios aynı Ģekilde kuzeni
Gallus‟u doğu eyaletinin caesarı yaparak Magnentius‟a karĢı savaĢ ilan etti. SavaĢ 28
Eylül 351‟de, bugün Hırvatistan sınırları içinde kalan Mursa‟da baĢladı ve 353
yazında, güney Fransa‟da Mons Seleucus muharebesinde II. Konstantios‟nin nihai
zaferi ile son buldu. Böylece imparatorluk bir kez daha tek bir imparatorun mutlak
iktidarı altında birleĢmiĢti9.

Bu zaferden bir sene sonra, 354 yılında, imparator II. Konstantios doğudaki
caesarı Gallus‟u da öldürttü. II. Konstantios 354 ve 355 yıllarında, iktidarı tek baĢına
kontrolü altına aldıktan sonra, Galya bölgesinde Alemannilere ve Franklara karĢı
seferler düzenledi. Kesin zaferle sonuçlanmasa da bu seferler imparatorun bölgenin
güvenliği konusunda ne kadar kararlı olduğunu göstermekteydi10.

Artık imparatorun devletin yönetimi için yönelebileceği tek bir hanedan üyesi
kalmıĢtı. 6 Kasım 355 yılında Iulianos caesar ilan edildi. Çocukluğunda yoğun bir
Hristiyanlık eğitimi almıĢ olmasına rağmen Pagan inancını tercih etmesi sebebiyle

7
Mitchell, Stephen, A History of Later Roman Empire (284 – 621), West Sussex, Wiley
Blackwell, 2015 ( Ġkinci Baskı ), s. 116
8
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey.,s. 113
9
Jones, a.g.e.,s.113
10
a.g.e, s.117
5
Hristiyanlar tarafından din değiĢtiren anlamında „Apostata‟ lakabı ile anılıyordu11.
Ġmparator II. Konstantios 357 yılında yirmi seneyi aĢkın hükümdarlığı boyunca ilk
ve son kez eski baĢkent Roma‟yı ziyaret etti. YaklaĢık bir ay süren Roma ziyareti
sırasında yaĢanan en önemli olay imparatorun senatodaki Zafer sunağını kaldırarak
eski bir pagan Roma geleneğine son vermiĢ olmasıydı12.

Bu arada caesar Iulianos 357 yılı itibariyle batıda önemli baĢarılar elde
etmeye baĢlamıĢtı13. Otuz bin kiĢilik bir Alemanni ordusunu mağlup edip, sınırların
güvenliğini sağlamıĢ ve barbarları Rhine nehrinin ötesine sürmüĢtü14. Doğuda ise
Sasaniler yeniden harekete geçmiĢ ve 359 yılında Amida‟yı (Diyarbakır) ele
geçirmiĢlerdi. Bunun üzerine imparator II. Konstantios birlikleri ile Antiokheia‟ya
(Antakya) gitti. Iulianos ġubat 360‟da ordu tarafından augustus ilan edildi. Kuzenini
imparator olarak tanımayı reddeden II. Konstantios ona karĢı savaĢ ilan etti ve ertesi
yıl Antiokheia‟dan (Antakya) harekete geçti. Ancak çok ilerleyemeden, 3 Kasım 361
günü Kilikya‟da bir hastalıktan öldü.

II. Konstantios döneminde devletin geleceği açısından son derece belirleyici


geliĢmeler olmuĢtu. Ġmparatorluğun Doğusunun, Batısı üzerindeki kalıcı üstünlüğünü
bu dönemde doğdu. Aynı zamanda, babasından kalan inĢa ve kurumsallaĢma
iĢlerinde de önemli bir aĢama kaydetmiĢti. Onun döneminde Konstantinopolis
senatosu Roma senatosu ile aynı seviyeye yükseltilmiĢ, hipodromun duvarları
tamamlanmıĢ, daha sonra Ayasofya adını alan büyük kilise inĢa edilmiĢti15.
Hristiyanlık Paganizmin önüne geçmiĢ ve hatta paganların, kamuya açık alanlarda ve
gece ayinlerinde tanrılarına kurbanlarda bulunmaları yasaklanmıĢtı.

11
Smith, Rowland, Julian’s Gods, Religion and Philosophy in the Thought and Action of
Julian the Apostate, Londra ve New York, Routledge, 1995, s. 179
12
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.45
13
Mango, Cyril, The Oxford History of Byzantium, Oxford, Oxford University Press, 2002,
s. 48
14
Cameron, Averil, The Later Roman Empire, Fontana Press, Illinois, 1993, Dijital Yayın;
William Collins, Londra, 2013, s. 108
15
Hunt, David, ‘The Successors of Constantine‟, The Cambridge Ancient History, Vol. 13,
Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s.38
6
II. Konstantios‟nin ölmesiyle artık Iulianos tahtın tek sahibi olmuĢtu.
Paganizmi yeniden canlandırdı. Selefi tarafından konulan tüm yasakları yavaĢ yavaĢ
kaldırdı. Zarar gören tapınakların onarılmasını sağladı. Her Ģehre bir rahip ve her
bölgeye daha üst seviyeden bir rahip atadı. Kendi çevresinde, saray ve ordu düzeni
içinde paganları etrafına topladı. En sıra dıĢı hamlelerinden biri Hristiyan
öğretmenlerin edebiyat dersi vermelerini yasaklaması oldu16.

363 yılında imparator Iulianos Roma‟nın ebedi düĢmanı Perslere (Sasani)


karĢı bir sefere çıkmaya karar verdi ve 65.000 kiĢilik bir ordu ile Pers topraklarına
girdi. BaĢkentleri Ctesiphon‟a (Tizpon) kadar gelip Ģehri kuĢatmaya almayı baĢardı.
Ancak 26 Haziran 363 günü nereden geldiği belli olmayan bir mızrak ile savaĢ
sırasında öldü. Iulianos‟un ölümü ile Konstantinos‟un soyu sona ermiĢti. Yeni
Flavius hanedanlığının ve Roma imparatorluğunun son pagan augustusu olmuĢtu.
Roma kültürünün temeli olarak gördüğü curialeslere yeniden eski gücünü vermiĢti17.

Ammianus Marcellinus onu Ģöyle tanımlar; „…kehanetlere ve alametlere


fazla kendini kaptırmıştı ve bu bakımdan imparator Hadrianus‟a benziyordu. Dindar
olmaktan ziyade batıl inançlı biriydi. Neye mal olduğuna bakmaksızın sayısız kişiyi
kurban etmişti, öyle ki Partlardan dönüşünün ülkede büyük bir insan kıtlığı
yaratacağına inanabilirdi‟18.

Iulianos‟un ölümü üzerine üst düzey askerler hemen bir konsey topladılar.
Domestici et protectores birliğinin baĢı Iovianos imparator seçildi. Yalnızca sekiz ay
süren hükümdarlığı süresince yaptığı tek Ģey Roma‟nın aleyhine bir anlaĢma ile
Sasanilerle olan savaĢı sonlandırmak olmuĢtu. Iovianos, baĢkent Konstantinopolis‟e
doğru gelirken 17 ġubat 364 günü Ankyra‟da (Ankara) öldü19.

Ordu komutanları Nikaia‟da (Ġznik) bir kez daha toplandılar. Çok kısa bir
süre içinde, 26 ġubat 364 günü, I. Valentinianus yeni imparator seçildi. Seçildikten

16
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.121
17
Mango, The Oxford History of Byzantium, s.50
18
Marcellinus, Res Gestae, Vol. 2, s.511.
19
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.47
7
bir ay sonra kendine bir eĢ imparator seçmesi gerektiği söylendiğinde tercihini
kardeĢi Valens‟ten yana kullandı ve onu 28 Mart 364‟te augustus ilan etti. Böylece
Roma imparatorluğu bir kez daha iki kardeĢin yönetimi altına girmiĢti. 366 yılı
ilkbaharında lejyonlar, kentler, praetorian prefectler resmi olarak bölündü. I.
Valentinianus devletin Batı kısmını (Illyricum, Ġtalya ve Galya), kardeĢi Valens de
aĢağı Tuna ovasından baĢlayarak Pers sınırına kadar olan Doğu kısmını aldı. Batının
baĢkenti Milano ve Doğunun baĢkenti de Konstantinopolis olarak kalmıĢtı20.

Bir kez daha devletin iki kardeĢ arasında pay edilmesinde, büyük olanın, yani
bir nevi meĢru imparator olarak seçilen augustusun imparatorluğun Batı kısmını
aldığı görülmektedir. Arkadios‟un büyük kardeĢ olarak imparatorluğun doğu Doğu
bölümünü alması eksenin doğuya kaydığının en açık ve nihai belirtisi oldu21.

Bu dönem, II. Konstantios ve Konstans gibi iki kardeĢ imparatorun


Hristiyanlığın farklı mezhephelerine mensup olduğu bir dönemdi. I. Valentinianus
Konsil yanlısı bir Ortodoks, Valens ise Ariusçuydu. Ġmparator Valens hem Perslere
hem de Gotlara karĢı savaĢmak zorunda kaldı. Avrupa coğrafyasında kavimler
göçünün de etkisiyle demografik değiĢimler Roma imparatorluğunu zor durumda
bırakıyordu. Sürekli kontrol altında tutulması gereken sınırlar sıklıkla savaĢçı halklar
tarafından iĢgal ediliyordu22.

Ocak 365‟te aynı gün içinde Hem Alemannilerin Ren nehrini geçip Galya
bölgesinde akınlar yaptığı, hem de doğuda Procopius‟un isyanı haberi gelmiĢti. Asi
Procopius‟u mağlup edip tahtını sağlamlaĢtıran imparator, Procopius‟a destek veren
Athanarich yönetimindeki Gotlara karĢı 366-369 yılları arasında seferler
düzenleyerek Thrakia‟da güvenliği sağladı ve yeniden doğuya yöneldi23.

20
Curran, John, „From Jovian to Thedosius‟, The Cambridge Ancient History, Vol. 13,
Cambridge, Cambridge University Press, 1998, s.82.
21
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.49
22
Curran, The Cambridge Ancient History, Vol.13, s.83
23
Jones, The Later Roman Empire (284–602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.139
8
375 yılında Illyricum bölgesi Brigetio Ģehrinde savaĢ sırasında bir Kuadi
heyetini kabul eden imparator Valentinianus küstahlıkları karĢısında sinirden felç
geçirerek öldü. Oğlu Gratianus, augutus olarak tanınmıĢ ancak askerlerin baskısı
sonucu henüz dört yaĢındaki ikinci oğlu II. Valentinianus de augutus ilan edildi24.

370 yılı itibariyle Avrupa kıtasında çok büyük bir sorun baĢ göstermeye
baĢlamıĢtı. Kavimler göçü kıtanın bütün halklarını tehdit etmekteydi. Asya
steplerinden çıkan Hunlar Avrupa‟nın içlerine kadar sokulmuĢtu. Ostrogot
(Greuthungi) kralları Ermanarich ve Withimir mağlup olmuĢlardı25. Vizigot
(Thervingi) kralı Athanarich karĢı koymaya karar vermiĢti ancak ordusunun büyük
kısmı onu terk edip Alavivus ve Fritigern‟e katıldı. Alavivus 376 yılında imparator
Valens‟ten Tuna nehrini geçip Roma topraklarında güvenli bir bölgede iskan
edilmeleri için izin istedi26. KarĢılığında Roma‟nın müttefiki olmayı vaat etmiĢti.
Valens Thrakia topraklarında tarımı canlandıracak ve ordusuna büyük güç katacak
bu teklifi kabul etti27.

Romalıların adaletsiz davranıĢları ve baskıları Gotların isyanına sebep oldu


ve nihayetinde bu isyan büyük bir savaĢa dönüĢtü. Ġmparator Valens, Hadrianopolis
yakınlarında gerçekleĢen meydan savaĢında bozguna uğradı ve ordunun içte ikisinin
yitirildiği bu savaĢta 9 Ağustos günü hayatını kaybetti28.

Amcasının ölüm haberini alan genç imparator Gratianus devletin doğu


yarısının yönetimi için 19 Ocak 379‟da magister equitum Theodosios‟u augustus ilan
etti. I. Theodosios, büyük imparatorlar Traianus ve Hadrianus gibi Ġspanyol
kökenliydi. On altı yıllık hükümdarlığı sırasında imparatorluğun iç sorunlarını belli
bir ölçüde çözüme kavuĢturmuĢ ve her ne kadar devleti birlikte yönettiği sembolik
augustuslar bulunsa da fiili anlamda tek baĢına bir yönetim sergilemiĢti. I.
Theodosios döneminde Gotlar kendi komutanlarının emri altında feoderati olarak
24
a.g.e., s.140
25
Bang, Martin, „Expansion of the Teutons‟, The Cambridge Medieval History, Vol. 1.,
New York, The Macmillan Company, 1911 s.215
26
Curran, The Cambridge Ancient History, s.95
27
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey., s.153
28
a.g.e., s.154
9
imparatorluğun hizmetine girmiĢti. Bu yenilik Roma ordusunda zamanla Got ve
Germen kökenli komutanların artmasının yolunu açmıĢtı29.

Theodosios döneminin en önemli olayı 381 yılında baĢkent


Konstantinopolis‟te toplanan Konsildi. Yüz elli piskoposun katılımı ile toplanan
Konsilde, Ġznik Konsili kararlarının kayıtsız onaylanması Ariusçu piskoposların
azledilmeleri kararları alındı. Konsilin aldığı bir diğer önemli karar ise
Kostantinopolis piskoposunun Roma piskoposundan sonra en yüksek mevki ile
onurlandırılması olmuĢtu. Çünkü Konstantinopolis „Yeni Roma‟ idi30.

Ġktidarının ilk on iki yılında Theodosios, paganizme karĢı çok sert olmayan
bir politika izlemiĢti31. Önce sadece tanrılara kurban sunusunu yasaklayan imparator
380‟li yıllarda tapınakların kapatılması ile ilgili bir emir yayınlamamıĢtı. Ancak
bütün pagan tapınakları Mısır Kilisesine bağlanmıĢ ve Pagan tapınaklarının
yıkılmasına, yakılmasına, tahrip edilmesine göz yumulmuĢtu. Nitekim 391 yılında,
Milano‟da iken, bütün Pagan tapınaklarının yıkılmasını emretmiĢti32.

I. Theodosios 395 yılında, Milano‟da öldü. Ġki oğlunu da yaĢarken augutus


ilan etmiĢti. Ancak öldüğünde büyük oğlu Arkadios henüz on yedi, küçük oğlu
Honorius ise sadece on yaĢındaydı. I. Theodosios‟in ölümünden sonra Gotlar,
liderleri Alarich‟in magister militum yapılmaması gerekçesi ile ayaklandılar. 400-403
yılları arasında Ġtalya‟yı iĢgal ettiler. Stilicho tarafından yenilse de, onun ölümünden
sonra Alarich, 410 yılında Roma‟yı ele geçirdi. 403 yılındaki savaĢtan sonra
imparator Honorius, Milano‟dan daha güvenli bir Ģehre geçme ihtiyacını gördü.
Böylece Ravenna Ģehrinin sonraki yüzyıllardaki baĢkentlik rolü doğmuĢ oluyordu.
Ġmparator 410 yılındaki Roma yağmasından önce Ravenna‟ya taĢındı33.

29
a.g.e., s.157
30
Von Hefele, Charles Joseph, A History of the Councils of the Church, Vol. 2.,
Edinbrugh, T&T Clark, 1896, s.357.
31
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.167
32
a.g.e., s.168
33
Bury, J.B., A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800),
Londra, The Macmillan Company, 1889 s.121.
10
Arkadios döneminde, V.yy‟ın ilk yıllarında kilise ve saray arasında büyük bir
gerilim yaĢandı. Nektarios‟un ölümü üzerine, Antiokheia (Antakya) Kilisesi
prosbyterosu Ioannes, gizlice baĢkente getirilip, Konstantinopolis patriği yapıldı.
Daha sonra Khrysostomos (altın ağızlı) olarak anılacak Patrik yüksek bir vaaz
yeteneğine sahipti34.

Ioannes Khrysostomos 398 yılında seçildiği Patriklik makamında kısa süre


içinde muhalif kimliği nedeniyle aristokrat çevreleri rahatsız eder duruma gelmiĢti.
Ġmparatoriçe Eudokia‟nın Büyük Kilisenin güneyine, senatonun önündeki meydana
kendi heykelini diktirmesi ve Pagan kültüre ait törenlerle bunun bir pazar günü
açılıĢının yapılması Ioannes Khrysostomos‟u yeniden sert eleĢtirilere yöneltmiĢti.
Ġmparatoriçeyi Herodias‟a benzeten Patrik 404 yılında Cucusus‟a (Göksun,
KahramanmaraĢ) sürgüne gönderildi. 407 yılında daha uzak bir yere, Pityus‟a
(Pitsunda, Gürcistan) sürülmesi istendi. Ancak yolculuk sırasında Komana‟da
(Gümenek, Tokat) öldü35.

Arkadios ve eĢi Eudokia 408 yılında, Honorius ise 423 yılında öldüler.
Arkadios varisi olarak yedi yaĢındaki oğlu II. Theodosios‟u bıraktı. Çocuk yaĢta
tahta çıkan imparatorun saltanatının ilk yıllarında praefect Anthemius devlet
yönetiminde etkindi. Ġmparatorun kendinden iki yaĢ büyük kız kardeĢi Pulkheria 414
yılında augusta ilan edildi. Bu tarihten sonra devletin yönetiminde Anthemius‟tan
çok Pulkheria‟nın hakimiyeti baĢladı36.

Ġmparatorluğun Doğu yarısında bu dönemde Perslerle yaĢanan savaĢ (422)


haricinde çok büyük askeri sorunlar yoktu. Amcası Honorius‟un 423 yılındaki
ölümünden sonra tahtı ele geçiren Ioannes‟i tanımayan II. Theodosios, altı yaĢındaki

34
Scholasticus, Socrates, The Ecclesiastical History of Socrates, Londra, Henry G. Bohn,
Ġng. Çev. Edward Walford, 1853, s.301-302
35
Scholasticus, Socrates, a.g.e., s.301-302.
36
Jones, The Later Roman Empire (284 – 602), A Social, Economic and Administrative
Survey, s.179
11
yeğeni III. Valentinianus‟ü 425 yılında tahta çıkardı. Çocuk imparatora 450 yılına
kadar annesi Galla Placidia vekalet etti37.

ġüphesiz II. Theodosios döneminin en önemli olayları Efes Konsili (431),


Konstantinopolis Üniversitesinin kurulması, baĢkent Konstantinopolis‟in surlarının
yeniden inĢa edilmesi ve Codex Theodosianus yayınlanmasıydı.

Konstantinopolis patriği Nestorios, Hz. Ġsa‟nın ilahi ve insani iki yönü


olduğunu ve onun insan olarak doğup daha sonra ilahi karaktere büründüğünü
düĢünüyor, bundan dolayı Hz. Meryem‟e Theotokos değil, Christotokos denilmesi
gerektiğini savunuyordu38. Ancak Ġskenderiyeli Kyrillos‟un baĢını çektiği muhalefet,
Nestorios‟u ve Nesturileri iki Ġsa‟dan söz ettiği ve bu iki özelliğini birbirinden
ayırıyor olmakla suçluyordu. Bunun üzerine 431 yılında imparator tarafından bir
konsil toplanması kararı alındı. Ġskenderiye piskoposu Kyrillos‟un baskınlığında
seyreden Efes Konsilinde Nestorios suçlu bulundu ve makamından azledildi39.
Ancak bu kristolojik tartıĢmalar ve kiliselerin çekiĢmesi Konsilden sonra da dinmedi
ve nihayetinde 451 yılındaki Khalkedon Konsilinin toplanmasına zemin hazırladı.

Ġmparator, kanuni geliĢim için 438 yılında, I. Konstantinos döneminden o


zamana kadar gelen hukuki, dini, mali vb. birçok alanda yapılan kanunları ve
uygulamaları Gregorianus ve Hermogenianus modelinde tematik olarak düzenleyip,
bir codex haline getirdi. Codex Theodosianus aynı yıl Aralık ayında Roma senatosu
tarafından da kabul edildi40.

Ġmparator II. Theodosios 450 yılında attan düĢerek yaralandı ve birkaç ay


sonra öldü. Erkek çocuğu olmadığı için magister militum Aspar‟ın yardımcısı
Markianos tahta çıktı. Pulkheria ile evlenerek, Büyük Theodosios hanedanlığı ile bağ
kurup saltanatını meĢrulaĢtırdı.

37
Gregory, Timothy E., Bizans Tarihi, Çev. Esra Ermert, Ġstanbul, Yapı Kredi Yayınları,
2011 (Ġkinci Baskı), s.108
38
Lee, A.D., The Cambridge Ancient History, Vol. 14, Cambridge, Cambridge University
Press, 2000, s. 37-38
39
Gardner, Alice, The Cambridge Medieval History, Vol. 1., New York, The Macmillan
Company, 1911, s.501
40
Cameron, The Later Roman Empire, s.44
12
V.yy‟ın ilk çeyreğinden beri imparatorluğun batı yarısı Gotlar, Hunlar,
Vandallar tarafından iĢgal ediliyordu. Afrika‟da Vandallar, Ġspanya‟da Vizigotlar ve
Ġtalya‟da Ostrogotlar durdurulamıyordu. Artık askeri olarak bu akınları
durduramayan Roma imparatorluğu, çoğu zaman ödenen tahsisatlar karĢılığında
huzuru sağlıyor ya da asilere askeri makamlar verip yanına çekmeye çalıĢıyordu41.

Yüzyılın ikinci yarısının hemen baĢında Efes Konsili ile dinmemiĢ dini
tartıĢmaları bir nihayete taĢımak amacıyla Kadıköy‟de yeni bir konsil toplandı (451).
Ġmparator Markianos‟un da katılımı ve etkisiyle monofizit görüĢ mahkum edildi.
Konsilin meĢhur 28. maddesi ise Roma ve Konstantinopolis Kiliselerini aynı
seviyeye taĢıdı42. Markianos, yedi yıllık kısa yönetiminde bir süredir Hunlara ödenen
haracı vermeyi reddetti. Devletin kasasını doldurmayı sağlayan bu giriĢim Attila‟yı
sinirlendirdi ve Ġtalya‟yı fethetmesine zemin hazırladı. Ancak, Papa I. Leo‟nun iknası
üzerine Attila Roma‟yı almadan geri döndü. Markianos‟un ölümü üzerine 457
yılında I. Leon tahta çıktı. I. Leon, Patrik tarafından taç giydirilen ilk imparator oldu.
Bu olay kendisinden sonraki bütün haleflerinin de dini bir taç giyme töreniyle tahta
çıkmaları ve Roma taçlandırma tarzını tamamen değiĢmesi bakımından son derece
önemli bir değiĢimdi43.

Isaurialı kabile reislerinden Tarasikodissa baĢkente gelerek Grekçe Zenon


adını aldı ve imparatorun büyük kızı Ariadne ile evlendi. I. Leon ‟in ölümünden
sonra veliahdı olmadığı için taht Zenon‟a geçti. Ġlk iki yılında taht mücadelesi veren
Zenon‟un gerçek anlamda fiili iktidarı 476 yılında baĢlamıĢtı. Aynı yıl içinde Ġtalya
Odovakar tarafından ele geçirildi. Batı Roma Ġmparatorluğu‟nun sonu olarak bilinen
bu geliĢme fiili olarak Batının yönetimininin „barbar‟ topluluklara kaybedilmesidir.
Teorik olarak ise, Odovakar imparatorun verdiği yetkiyle ve patrikios ünvanı ile

41
a.g.e., s. 205
42
The Acts of the Council of Chalcedon, Ġng. Çev. Richard Price–Michael Gaddis,
Liverpool, Liverpool University Press, 2005, Vol.3, s.75-76
43
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.56
13
Batıyı yönetmiĢtir. Ġmparator Zenon, 480 yılındaki ölümüne kadar Iulius Nepos‟u
augustus olarak tanımıĢtır44.

Ġmparator Zenon 488 yılında Ostrogotların kralı Theoderich ile anlaĢmıĢ,


Ġtalya‟ya gidip Odovakar‟ı devirmesi konusunda onu ikna etmiĢti45. KarĢılığında
Theoderich de patrikios olarak tanındı. Bir dizi savaĢtan sonra 493 yılında
Ravenna‟ya girip Odovakar‟ı öldüren Büyük Theoderich‟in uzun süren iktidarı
baĢladı. Ġtalya, 526 yılındaki ölümüne kadar Theoderich‟in yönetimi altında huzura
kavuĢtu; zirai ve iktisadi anlamda yeniden güçlendi46.

1.2. IUSTĠNĠANOS SEFERLERĠ VE RAVENNA


EKSARHLIĞI

Büyük Theoderich‟in 526 yılındaki ölümünden sonra Gotlar arasında yönetim


sorunları ortaya çıkmaya baĢladı. Annesi Amalasuntha‟nın himayesinde 534 yılına
kadar Athalaric tahtta kaldı. Theoderich‟in kızı Amalasuntha imparatorluk yanlısı bir
politikayı tercih ediyordu. Ancak daha sonra evlendiği kuzeni Theodahad onu
öldürttü. Bunun üzerine imparator I. Iustinianos savaĢ ilan etti47.

Magister militum Belisarios 535 yılında Sicilya‟ya çıkarma yaptı. Böylece


yaklaĢık yirmi yıl sürecek olan (535-554) Roma-Got savaĢ baĢladı. BaĢlangıçta
müzakerelerde anlaĢma yanlısı olan, imparatorun yüksek hakimiyetini tanıyan
Theodahad, Dalmaçya kıyılarındaki önemli liman kenti Salona‟da elde edilen küçük
bir askeri baĢarıdan cesaret alarak Bizans‟a meydan okudu. Bunun üzerine baĢkent
Konstantinopolis‟ten comes sacri stabuli Konstantianos kumandasında büyük bir
ordu Salona‟ya gönderildi.

Neapolis (Napoli) Ģehri Belisarios‟un kuĢatmasına yirmi gün direnmiĢ ve


Ģehrin savunmasında Gotların yanı sıra Yahudiler de aktif rol almıĢlardı. Deniz

44
Bury, A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800), s.278
45
Gregory, Bizans Tarihi, s. 115
46
Bury, A History of the Later Roman Empire From Arkadios to Irene (395-800), s. 282
47
Ravegnani, Giorgi, I Bizantini in Italia, Bologna, Mulino, 2000, s.12
14
tarafındaki kulenin savunması Yahudilerdeydi48. Hatta halkı direniĢe çağıran, Ģehrin
Belisarios‟a teslim edilmemesi gerektiğini vaaz eden Pastor ve Asklepiodotus Ģehrin
nüfuzlu kiĢilerinden olup, Romalı sınıfa mensuplardı49.

Neapolis‟in düĢmesi üzerine, Got liderleri bugünkü Terracina yakınlarında


toplanıp Witigis‟i yeni kralları seçtiler. Yirmi yıllık savaĢın ilk aĢamasında
Belisarios‟u en çok zorlayan olaylar Witigis‟in zamanında oldu.

Belisarios, Neapolis‟ten ilerleyerek Roma önlerine geldi. Çok zorlanmadan 9


Aralık 536‟da Ģehre girdi. Belisarios Got askerlerin Ravenna‟ya çekilmesine izin
verdi. Hatta onlar Flaminia kapısından (bugünkü Popolo Meydanı) çıkarken,
imparatorluk ordusu Asinaria kapısından (Lateran Bazilikası yakınında) giriyordu50.
ġehrin anahtarını sunmak üzere Got komutanı Leuderis baĢkente, imparatorun
huzuruna gönderildi51.

Nihayet 540 yılında Belisarios Ravenna‟ya girdi. Ġtalya‟da çok büyük bir
baĢarı ve ün kazanan Belisarios‟un Gotlar tarafından Batı Roma imparatoru olarak
taç giymesi bile istendi. Kendi evrensel hakimiyet görüĢüne karĢı bir harekatın
oluĢmasından çekinen imparator I. Iustinianos, strategos autokrator Belisarios‟u
acilen Pers sınırına, savaĢa yolladı52.

542 yılında yeni kralları Totila yönetiminde Gotlar, bir kez daha güçlerini
toplayarak kuzeyden iĢgale baĢladılar. Ġtalya‟da bulunan imparatorluk
komutanlarının kendi aralarındaki anlaĢmazlıklar, yetersiz asker sayısı ve düzensizlik
gidiĢatı daha kötü bir hale getiriyordu. 544 yılında, Belisarios komutayı ele almak ve

48
Prokopios, De Bello Gothico, History of the Wars, Books V and VI, Vol.3, Ġng. Çev. H.
B. Dewing, Londra, William Heinemann Ltd., 1919, s. 99
49
a.g.e.,s. 99
50
Prokopios, De Bello Gothico, History of the Wars, Books V and VI, s. 147
51
Hodgkin, Thomas, Italy and Her Invaders, Vol.4, Oxford, Oxford Clarendon Press, 1896,
s.84
52
Falkenhausen, Vera Von, I Bizantini in Italia, I Bizantini in Italia, s.6
15
düzeni sağlamak üzere yeniden Ġtalya‟ya gönderildi. Ancak Belisarios bu kez baĢarılı
olamadı53.

Roma ve yanı sıra pek çok Ģehir kaybedilmiĢti. 549 yılında Belisarios geri
çağırıldı. Iustinianos artık bu sorunu kökünden çözmek istiyordu. Narses praepositus
sacri cubiculi ve patrikios ünvanlarıyla tam yetki ile Ġtalya‟ya gönderildi54. Önce
Dalmaçya kıyılarında, Salona‟da büyük bir ordu toplayan Narses 552 yılında
Ġtalya‟ya girdi. Haziran ayında, bugünkü Perugia Ģehri yakınlarında, Busta Gallorum
denilen yerde yaĢanan meydan savaĢında Bizans ordusu büyük bir zafer kazandı.
Dört ay sonra, Ekim ayında, bugünkü Napoli‟nin güneyinde, Salerno yakınlarında,
Monti Lattari savaĢı ile Gotlara karĢı nihai zafer kazanıldı. Sonraki iki yıllık süreçte
Ġtalya içindeki Frank ve Alaman kuvvetleri de askeri harekatlarla ortadan kaldırıldı.

568 yılında Narses‟in baĢkente geri çağrıldığı zamana kadar Ġtalya‟da mutlak
Bizans üstünlüğü kurulmuĢtu. Bu süre zarfında, hatta Belisarios‟un tamamladığı
savaĢın ilk aĢamasının sonunda, Ġtalya‟da ekonomik koĢulların yeniden düzenlenmesi
için 541 yılında Aleksandros gönderilmiĢti55. 553 yılında savaĢın bitmesiyle birlikte
Ġtalya‟nın yönetimi Narses‟e emanet edilmiĢti. Yalnız Sicilya adası imparatorun özel
mülkiyeti olarak kabul edilmiĢti ve Narses‟e bağlı değildi. Daha 537 yılında ada sivil
ve mali yönetimde quaestor sacri palatii askeri yönetimde de magister militum per
Orientem‟e bağlanmıĢtı. Uzun süren savaĢlardan çok etkilenmediği için Sicilya, o
dönemde Ġtalya‟nın en zengin ve verimli bölgesiydi56.

Pragmatica Sanctio Iustinianos‟un savaĢ sonrasında gönderdiği, yeni sosyal


ve hukuki düzenlemeleri içeren fermanıydı. Burada Narses‟in ünvanında bir değiĢim
görülmezken, Antiokhos praefectus praetorio per Italiam olarak tanımlanıyordu.
Büyük Theoderich, Amalasuntha, Athalaric ve Theodahad zamanında yapılan
yasaları tanıyan, sonrasındaki hiçbir Got kralının icraatini tanımayan Pragmatica

53
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.32
54
a.g.e., s.7
55
Prokopios, Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru, Ġstanbul, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür
Yayınları, 2008,, s.130
56
Fakenhausen, I Bizantini in Italia, s.7
16
Sanctio, ana hatlarıyla aristokrasi sınıfının kaybettiklerini onlara geri veren, eski
Roma sistemine dönmeye çalıĢan bir düzenlemeydi57.

I. Iustinianos döneminde Ravenna Kilisesi baĢpiskoposluk seviyesine


yükseltmiĢ ve buraya da Istria‟dan Maksimianos atanmıĢtı. Zengin ve yetenekli biri
olan Maksimianos baĢkentteki yakın iliĢkilerini de kullanarak muhaliflere karĢı
baĢarılı olmuĢ ve kilisesini büyük zenginliklerle donatmıĢtı58. Ravenna S.Vitale
kilisesinin apsis duvarında, imparator Iustinianos ile birlikte tasvir edildiği mozaik
hala görülmektedir.

Narses‟in Konstantinopolis‟e geri dönmesiyle beraber, 1071 yılında Bari‟nin


kaybedilmesi ile sona erecek olan Ġtalya‟daki Bizans hakimiyetinin gerileyiĢi
baĢlamıĢtı. IX. yy ikinci yarısında imparator I. Basileios ile baĢarı ve yeniden toprak
kazanılan bir dönem haricinde imparatorluk sürekli toprak kaybetmiĢ ve Güney
Ġtalya‟da varlığını sürdürmek zorunda kalmıĢtı. Kötü gidiĢatı durdurmak için önce
eksarhlık, sonra thema, son olarak da katepanlık müesseselerini kurmuĢ ancak bu
çabalar imparatorluğun Ġtalya‟yı kaybetmesine engel olamamıĢtı.

1.3. Ravenna Eksarhlığı (584–751)

Ġlk kez Papa Pelagio‟nun 4 Ekim 584‟te yazdığı bir mektupta karĢımıza çıkan
exarchus (eksarkhos) ünvanı, Ravenna‟da ikamet eden ve patrikios derecesinde bir
yöneticiyi iĢaret eder. Ġmparator Mavrikios döneminde ortaya çıkan bu yeni oluĢum,
Ravenna ve Kartaca (591) bölgelerinde I. Iustinianos dönemindeki strategos
autokrator ünvanına eĢit sayılır59.

Ġmparator Mavrikios iktidarı boyunca yönetimsel anlamda bir istikrar


sağlamıĢtı. Ancak Iustinianos‟tan farklı olarak merkezileĢtirme politikasının aksine
yerel yöneticilerin askeri ve sivil güce ihtiyaçları olduğunu düĢünmekteydi. Bu
nedenle üstün yetkilerle donattığı Ravenna ve Kartaca Eksarhlıklarını kurmuĢtu. Bu

57
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.8
58
a.g.e., s.9
59
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.81
17
iki eksarhlık Bizans iktidarının batıdaki öncü karakolları oldular60. Özellikle de
Ravenna eksarkhos‟u tam anlamıyla imparatorun Ġtalya‟daki temsilcisiydi. Papa
seçimlerinde artık baĢkentten onay alınmıyor, bu onay doğrudan Ravenna
eksarkhos‟u tarafından veriliyordu61. Mavrikios eskiden olduğu gibi devletin
bölünerek yönetilmesi, eski baĢkent Roma‟da yine bir imparatorun bulunması
idealini taĢıyordu. 597 yılında yazdığı vasiyetnamesinde oğulları Theodosios ve
Tiberios‟u Konstantinopolis ve Roma‟nın imparatorları olarak tayin etmiĢti62.

Ravenna için bilinen ilk eksarkhos Smaragdus isimli, doğulu bir yöneticiydi.
Esasında Papa Pelagio‟nun mektubunda patrikios ünvanı ile anılan, ancak eksarkhos
olup olmadığı tam olarak anlaĢılamayan Decio‟yu saymazsak 751‟de Ravenna‟nın
iĢgaline kadar geçen sürede görev yapan bütün eksarkhoslar Doğulu yöneticilerdi. Bu
da Ġtalya‟nın imparatorluğa, baĢkent Konstantinopolis‟e bağlı olduğu gösteren
önemli bir göstergeydi63.

Eksarkhoslar Doğu kökenli, genellikle cubicularii ünvanı taĢıyan, Grekçe


konuĢan ve Latin topraklarında Latince konuĢanları yönetmeye çalıĢan kiĢilerdi. Bu
demografik koĢullar zaman zaman ordulara olan güven azaltıyordu. Ravenna ve
Roma ordusu olmak üzere Ġtalya içinde iki ordu bulunuyordu. Ravenna yönetimsel
baĢkent iken, Roma bir düklük olarak yönetiliyordu ve genellikle bu dük
eksarkhos‟un veya imparatorun güvendiği ve oralı olmayan kiĢiler arasından
seçiliyordu. Napoli ve Venedik dükleri ise yerel aristokrat sınıftan oluyordu. Sicilya
ise doğrudan baĢkent Konstantinopolis‟e bağlı bir praetor tarafından yönetiliyordu.
Sardunya ve Korsika adaları ise Afrika eksarhlığına tabiydi64.

666 yılında imparator Konstans II. tarafından Ravenna Kilisesine özerklik


verilmiĢti. Artık Ravenna piskoposları Papa tarafından kutsanmıyor, kendine bağlı üç
kilisenin papazları tarafından takdis ediliyordu. Roma kilisesinin üstünlüğünü

60
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.74
61
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.13
62
Simokattes, Theophilaktos, The History of Theophylact Simocatta, Çev. Michael and
Marc Whitby, Oxford, Oxford Clarendon Press, 1986, s. 262 - 263
63
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.82
64
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.32
18
yıkmaktan ziyade, bölgesel baĢkent olması sebebiyle Ravenna kilisesini Ģehrin siyasi
konumuna uygun seviyeye çekmek amacı taĢıyan bu uygulama uzun sürmemiĢ,
Konstantinos IV. zamanında kaldırılmıĢtı65. Ravenna S.Apollinare Kilisesinde bu
ayrıcalıkla ilgili, imparator ve oğullarının yer aldığı bir mozaik süsleme
bulunmaktadır.

III. Leon döneminde baĢkent Konstantinopolis ve Anadolu‟nun maruz kaldığı


Arap akınlarına karĢı koyabilmek ve bu savaĢı finanse edebilmek için vergiler
yükseltilmiĢti. Bu uygulamada Roma Kilisesi muaf tutulmamıĢtı. Papa II. Gregorius
emire karĢı çıktı ve bu vergiyi ödemeyeceklerini bildirdi. Papalığın bu tutumunda III.
Leon ‟un dillendirmeye baĢladığı tasvir kırıcı söylemlerinin de etkisi vardı. Tasvir
kırıcı süreç içinde Papalık ve ona bağlı kiliseler imparatora karĢı net bir tavır aldı.
Papa imparatora mektuplar yazarak onun dini doktrinal meselelere karıĢmamasını ve
bu konuda hükümler vermemesini söylüyordu. Ancak imparatorluktan kopmak gibi
bir amaç gütmüyordu66. Çünkü her ne kadar farklı bir görüĢte de olsa, Roma
imparatorunun yetkisi altında olmak „barbar‟ Lombardların krallığı altında olmakla
aynı Ģey değildi67.

731 yılında Ġtalyan piskoposların katılımıyla gerçekleĢen Konsilde tasvir


kırıcı ferman mahkum edildi Bunun üzerine III. Leon 732 ya da 733 yılında Roma
Kilisesinin Sicilya ve Calabria bölgesinde bulunan varlıklarının vergilerini ve doğu
Illyricum bölgesiyle beraber üç bölgenin kiliselerini de baĢkent Konstantinopolis‟e
bağladı. Böylece demografik olarak daha Grek olan bölgeler resmi olarak da
baĢkente bağlanmıĢ oldu68.

Bu arada Lombardların ilerleyiĢi sürüyordu. Artık Kuzey ve Orta Ġtalya‟nın


tamamını ele geçirmiĢlerdi. Papa III. Gregorius ve Zaccaria‟nın eksarhlığı
kurtarabilme çabaları da yeterli olmadı. Nihayet 751 yılında Ravenna Lombardların
kralı Haistulfus tarafından alındı. Böylece Ravenna Eksarhlığı sona erdi. Ancak
65
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.36
66
Hodgkin, Thomas, Italy and Her Invaders, Vol.6, Oxford, Oxford Clarendon Press, 1916,
s.446
67
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.38
68
Hodgkin, Italy and Her Invaders, s.462
19
Lombardlar daha önce Papa II. Stefanos ile yaptıkları anlaĢmaya uymadılar. Bunun
üzerine Frank kralı Pepin‟den yardım alan isteyen Papalık, 756 yılında Lombardların
mağlubiyeti üzerine Bizans‟tan kalan Ģehirlerin tamamına hakim oldu. Ancak
eksarhlığın sona ermesi Roma ve Bizans arasındaki iliĢkiyi hemen bitirmedi. Papalık
„datatio‟ belgelerinde 772 yılına kadar imparator V. Konstantinos‟un adı yazıldı69.

Bahsi geçen bu Bizans Ģehirleri Ravenna Eksarhlığının yönetiminde olan


Ģehirlerdi. Sicilya ve Calabria bölgesi ise hala Bizans Ġmparatorluğuna aitti. 758
yılında imparatorluk kuvvetleri Otranto Ģehrini de tekrar alarak bugünkü Sicilya,
Calabria ve Puglia bölgelerini hala elinde tutuyordu70.

1.4. Güney Ġtalya: Araplar, Lombardlar ve Bizanslılar

Daha VII. yy ikinci yarısında, II. Iustinianos zamanında Sicilya „thema‟


seviyesine yükseltilmiĢti71. Siracusa Ģehri Bizans‟ın adadaki baĢkentiydi.
Ġmparatorluğun anakaradaki, bugünkü Calabria ve Puglia bölgelerinde bulunan
toprakları ise Sicilya strategos‟una tabi Calabria dükü tarafından yönetiliyordu72.
„Calabria et Apulia (Regio II.)‟ bölgelerinin VIII. ve IX. yüzyıllardaki sınırları
bugünkü Ġtalya siyasi haritası ile uyuĢmaz. Bugün Puglia eyaletinin Ģehirleri olan
Brindisi, Taranto ve Lecce Ģehirleri o dönemde Calabria‟ya bağlıydı. Bugünkü
Calabria bölgesi ise o zamanlar Bruttii olarak anılıyordu. Apulia (Puglia) bölgesi ise,
„Salento‟ ve „Terra d‟Otranto‟ olarak bilinen çizmenin topuğuna denk gelen
bölgeydi73.

Uzun süredir Bizans Ġmparatorluğunu uğraĢtıran Arap istilaları IX. yy‟da


baĢka bir cepheye daha taĢındı. 827 yılında asi turmarkhos Euphemios, Araplarla
anlaĢıp, onları Sicilya‟ya çıkarma yapmaya ikna etti. Niyeti onların yardımı ile adayı

69
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.40
70
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.143
71
a.g.e., s.143
72
Bury, J.B., A History of the Eastern Roman Empire From the Fall of Irene to the
Accesion of Basil I. (802 – 867), Londra, The Macmillan Company, 1912, s.309
73
Falkenhausen, Vera Von, “Tra Occidente e Oriente, Otranto in Epoca Bizantina” Otranto
nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, ‘Galatina, Mario Congedo Editore, 2007, s.15
20
ele geçirmekti. Aynı yıl içinde Mazara, dört yıl sonra da (831) Palermo Arapların
eline geçti74.

Arapların anakaraya ayak basmaları da Sicilya‟daki gibi bir davetle oldu.


Napoli dükü, Lombard asıllı Benevento prensi Sicard‟ın kuĢatmasından dolayı
Araplardan yardım istedi. Arap yardımıyla kuĢatmanın kalkması Napoli ile
aralarında bir dostluğun baĢlangıcı oldu. Ancak Araplar kısa süre içinde yayılmacı
politikalarına geri dönerek 839 yılında Brundisium (Brindisi) Ģehrini fethettiler.
Sonraki sene Tarentum‟u (Taranto) ele geçirdiler (840). Güney Ġtalya‟daki toprakları
doğrudan Arap tehdidine açılan imparator Theophilos, Bizans yüksek hakimiyetini
tanıyan Venedik düklüğünden Araplara karĢı bir donanma göndermesini istedi.
Adriyatik denizinin Arap akınlarına açılması Dalmaçya kıyılarını tehlike altına
sokabilirdi. Fakat altmıĢ gemilik Venedik donanması ezici bir mağlubiyet yaĢadı 75.
841 yılında ise Bari Araplar tarafından fethedildi. Bu sırada Araplar da kendi
aralarında bir çekiĢme içindeydi. Ancak 847 yılında Khalfun, Bari‟nin kontrolünü ele
geçirdi ve 871 yılına kadar sürecek olan, bağımsız bir emirlik kurdu.

Bizans hakimiyetinin yeniden güçlenip, Güney Ġtalya‟nın büyük bir kısmını


yeniden ele geçirmesi ise I. Basileios döneminde meydana geldi. Bu dönemde kral II.
Ludwig ile Araplara karĢı savaĢta müttefik olunmuĢtu. 867 yılında Bizans donanması
Adriyatik denizine girdi. Ragusa‟yı (Dubrovnik) kurtardıktan sonra Ġtalya kıyılarına
geldi. 871 yılında II. Ludwig Bari‟yi aldı ve eski hakimi Benevento düküne geri
verdi. Gregorios kumandasındaki Bizans birliklerinin beklediği fırsat yeni bir Arap
akını tehlikesinden dolayı dükün imparatorluk kuvvetlerinden yardım istemesiyle
doğdu. Bizans ordusu 876‟da Bari‟yi aldı76. Ancak 878 yılında Siracusa‟nın da
düĢmesiyle Sicilya tamamen elden çıktı.

Güney Ġtalya‟da yeni Bizans hakimiyeti askeri, siyasi ve dini idare anlamında
yeniden düzenlenmekteydi: Basilikos protospatarios Gregorios 885 yılına kadar

74
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s. 147-148
75
Bury, A History of the Eastern Roman Empire From the Fall of Irene to the Accesion
of Basil I. (802 – 867), s.313
76
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.48
21
Lombard prensliklerini, politik yollarla yeniden imparatorluk tarafına çekmekle
uğraĢtı. Benevento prensi Adelgisi‟nin yeğeni Gaiderisi tarafından öldürülmesi
olayında da Bizans politikasının etkili olduğu tarihçiler tarafından öne sürülmektedir
77
. Gaiderisi tahta çıktıktan sonra Bizans hakimiyetini tanımıĢtır. Oria yakınlarında
bulunan San Pietro a Crepacore Kilisesinde bu prensin muhtemel bir banilik faaliyeti
tahmin edilmektedir78.

885-886 yıllarında Nikephoros Phokas‟ın baĢarılı askeri harekatı ile Calabria


bölgesi de Araplardan kurtarıldı. Bu seferler, Bizans Ġmparatorluğunun Güney
Ġtalya‟daki son büyük baĢarıları oldu. Bu noktadan sonra, 1071 yılında Bari‟nin
fethine kadar yalnızca küçük baĢarılar elde edilmiĢ, kaybedilen toprakların bir kısmı
geri alınıp, sonra tekrar kaybedilmiĢtir.

Ġmparatorluk, hakimiyetini sadece askeri ve politik yollarla değil, aynı


zamanda dini idare alanında düzenlemelerle de sağlamaya çalıĢıyordu. I. Basileios
zamanında Güney Ġtalya‟da yeni bir yapılanmaya gidildi. Bu çerçevede Otranto
Kilisesi baĢpiskoposluk makamına yükseltilip, Konstantinopolis‟e bağlandı79. 879
yılında baĢkent Konstantinopolis‟te Papalık delegelerinin de bulunduğu, 383
piskoposun katıldığı bir synod toplandı80. Patrik Photios‟un aforozunun geri alındığı
bu synoda Otranto piskoposu Markos da katıldı81.

Nikephoros Phokas‟ın seferlerinden sonra Calabria bölgesinde de yeni bir


dini idare oluĢumu düzenlemesi yapıldı. Reggio metropolitlik mertebesine
yükseltilirken, bölgenin kuzeyinde ikinci bir metropolitlik oluĢturuldu. S.Severina
metropolitliğine Umbriatico, Cerenzia, Gallipoli ve Isola Capo Rizzuto kiliseleri
bağlandı. Burada ilginç olan nokta, bir Puglia Ģehri olan Gallipoli‟nin Calabria
bölgesinin bir metropolitliğine bağlanmasıdır. Deniz yoluyla çok uzak olmamasından

77
a.g.e., s.49
78
Castelfranchi, Marina Falla, Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book, 2004, s.156
79
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.53
80
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi., s.222
81
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.53
22
ya da Konstantinopolis yetkililerinin Güney Ġtalya coğrafyasını bilmemelerinden
dolayı böyle bir düzenlemeye gidilmiĢ olduğu düĢünülmektedir82.

Ġmparator II. Nikephoros Phokas 968 yılında Patrik Polyeuktos‟u Güney


Ġtalya‟da yeni bir yapılanma için görevlendirdi. Otranto baĢpiskoposluğu
metropolitliğe yükseltildi. Acerenza, Tursi, Gravina, Matera ve Tricarico
piskoposlukları Otranto‟ya bağlandı83. Ġmparatorun böyle bir karar almasının
arkasındaki sebep o yıl içinde Konstantinopolis‟e gelen imparator I. Otto‟nun
elçisinin talebi ve daha sonra Papa II. Ioannes‟in mektubuydu. Roma‟da
imparatorluk tacını giymiĢ ve Ġtalya‟nın büyük bir kısmını hakimiyeti altına almıĢ
olan I. Otto, oğlu ile imparator II. Nikephoros Phokas‟ın kızlarından birini
evlendirerek Güney Ġtalya‟yı da prensesin çeyizi olarak kendine almak istiyordu.
Ancak „barbar‟ bir kralın oğlu ile Roma imparatorunun kızının evlenmesi II.
Nikephoros için mümkün değildi84.

Yine aynı yıl Ağustos ayında, Papa XIII. Ioannes‟in imparator II. Nikephoros
Phokas‟ı I. Otto ile barıĢ yapmaya davet eden ve Bizans imparatoruna „Yunanların
imparatoru Nikephoros‟ diye hitap eden mektubu imparatoru çok sinirlendirmiĢti. Bu
iki olay, Güney Ġtalya‟nın yeniden yapılandırılması sonucunu getiren geliĢmelerdi85.

IX. yy‟ın ikinci yarısında I. Basileios‟un baĢarılı operasyonlarından sonra,


oğlu VI. Leon döneminde Lombardia themasının oluĢturulmasıyla baĢlayan Güney
Ġtalya‟nın yönetimindeki değiĢimler, X.yy‟da Ġtalya katepanlığının (katepan ünvanı
taĢıyan bir idarecini yönettiği eyalet) oluĢturulumasıyla son halini aldı ve bölgedeki
Bizans varlığının son bulduğu 1071 yılına kadar böyle devam etti. 892 yılında
Benevento Lombard düklüğünün alınmasından sonra oluĢturulan Lombardia
themasının ilk baĢkenti Benevento Ģehri oldu. Ancak iki yıl sonra, 894‟te, yerel
halkın isyanı ve baĢkent Konstantinopolis ile daha sıkı iliĢkiler içinde olma

82
a.g.e., s.52
83
Corsi, Pasquale: “L‟Episcopato di Otranto nel corso del Medioevo”, L’Idomeneo,
Galatina, 2002, s.14
84
Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s.270
85
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.173
23
gerekliliği nedeniyle, yaklaĢık iki yüz yıl imparatorluğun bölgedeki baĢkenti olacak
Bari‟ye taĢınıldı86.

Ġmparator VII. Konstantinos Porphyrogennetos De administrando imperio


adlı eserinde „Περί τού δεματος Λαγοσβαρδίας ϰαί των έν αύτῇ πριγϰιάτων ϰαί
άρτοντιων‟ adlı bölümde Lombardia theması ve Güney Ġtalya‟nın yönetiminden
bahsederken Napoli, Salerno, Capua, Amalfi, Benevento Ģehirlerinin
Konstantinopolis‟e tabi olduğunu belirtse de esasında bunlar zaman zaman Bizans
hakimiyetini tanıyan Lombard düklükleriydi87.

Syrakusa (Siracusa)‟nın düĢmesiyle beraber (878) Sicilya adası kaybedilmiĢti.


Daha sonra 938-956 arası bir zamanda Sicilya theması ismi Calabria themasına
çevrilmiĢti88. Güney Ġtalya‟da Bizans yönetimi bu iki strategos tarafından
yürütülüyordu.

II. Nikephoros Phokas‟ın ölümünden hemen bir yıl sonra, 970 yılında,
Ġtalya‟da ilk kez katepanos ünvanı taĢıyan bir Bizans yöneticisi görüldü. Katepanos
bölgenin en üst düzeydeki yöneticisi olarak gönderilirdi. Calabria theması
kaldırılmamıĢ ancak buranın strategos‟u Ġtalya katepanosunun yetkisi altına girmiĢti.
Lombardia theması ise katepanlık olmuĢtu. Bu yönetim biçimi Mesopotamia bölgesi
için de kullanılmıĢtı89. 971-975 yılları arasında Konstantinopolis‟te hazırlanan
hiyerarĢik bir yöneticiler listesinde Ġtalya katepanosu yirmi dokuzuncu sıradayken,
Calabria strategosu altmıĢ ikinci sırada bulunuyordu90.

XI. yy baĢlarında yerel aristokrasinin Bizans yönetimi memnuniyetsizliğinden


kaynaklanan isyanlar da baĢ göstermekteydi. Bunlar arasında en önemlisi Ģüphesiz
Bari‟li bir asil olan Mele‟nin baĢlattığı isyandı. Puglia bölgesi için dönemin en
önemli iki tarihi kaynağı olan Annales Barenses ve Lupi Protospatharii‟de ismi Mele

86
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.57
87
Porphyrogenitus, Constantine, De Administrando Imperio, Yay. Haz. G.Y. Moravcsik,
Ġng. Çev. R. Jenkins, Washington D.C., DOCBS, 1967, s.112-118
88
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.162
89
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.63
90
Oikonomides, Nicolas, “Les Listes de Préséance Byzantines des IX. et X. Siecles”, Le
Monde Byzantine, Paris, 1972, s.263-265
24
olarak geçmekte, ancak Annales Barenses‟in 1011 yılını veren maddesinde ismi
Ismael olarak da anılmaktadır91. Bölgeye gönderilen Bizans askerlerinin ve
yöneticilerinin arasında çok sayıda Ermeni bulunuyordu. Mele isminin aslında
Ismael‟in kısaltması olduğu ve bu kiĢinin Ermeni asıllı olması ihtimali öne
sürülmektedir 92.

Mele on yıl süren isyan harekatı içinde Lombardlar, Normanlar ve Germenler


de dahil olmak üzere Ġtalya içindeki pek çok halktan destek almasına rağmen
imparatorluk kuvvetlerine üstünlük sağlayamamıĢtı. Son kez 1019 yılında katepanos
Basileios Boioannes tarafından mağlup edilen Mele, ertesi yıl Germen imparatoru II.
Heinrich‟nin desteğiyle yeniden Puglia‟ya doğru ilerlerken öldü (1020)93.

Normanlar XI. yy baĢlarından itibaren Ġtalya‟da paralı asker olarak ortaya


çıktılar. Bu kuzeyli ırkın savaĢçı özelliğinden faydalanmak isteyen ilk kuvvet Salerno
prensliği oldu. Daha sonra Mele ile müttefik olduğu görülen Normanlar, ilerleyen
yıllarda organize bir güç haline geldiler. 1045 yılında Taranto ve Lecce Ģehirlerini
alarak Puglia‟nın en önemli bölgelerini ele geçirdiler94.

Güney Ġtalya‟daki son önemli Bizans askeri hamlesi Georgios Maniakes‟in


Sicilya seferiydi. Maniakes Strategos autokrator olarak Ġtalya‟ya gönderildikten kısa
süre sonra Sicilya adasının fethine baĢladı. Ġmparator IV. Mikhail‟in eniĢtesi
Stephanos da donanmaya kumanda ediyordu. Maniakes iki sene içerisinde önemli
baĢarılar kazandı. Messina ve Siracusa gibi önemli Ģehirleri yeniden ele geçirdi.
Ancak daha sonra Stephanos ile yaĢadığı bir tartıĢmadan dolayı Konstantinopolis‟e
geri çağrıldı ve hapse atıldı.

91
Annales Barenses - Lupi Protospatarii Annales: Yay. haz. Georgius Heinricus Pertz,
Monumenta Germaniae Historica, Scriptores V., 1844, s.124-125, Churchill, W. J., The
Annales Barenses and the Annales Lupi Protospatharii Critical Edition and
Commentary, Toronto, University of Toronto, 1979, s.342-251
92
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, s.67
93
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s.183
94
a.g.e., s.194
25
Harita 1. XI. Yüzyıl BaĢında Ġtalya Siyasi Haritası
(https://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/f/f4/Italia_1000_v2.svg/20
00px-Italia_1000_v2.svg.png)

Fakat yeni imparator V. Mikhail tarafından yeniden Ġtalya‟ya gönderildi.


Maniakes Güney Ġtalya‟yı yeniden düzene soktu. Ancak bu kez de V. Mikhail‟den
sonra tahta çıkan IX. Konstantinos Monomakhos‟un sevgilisi Sklera‟nın kardeĢi

26
Romanos Skleros‟un kıskançlığı yüzünden gözden düĢtü95. 1042 yılında yerine
Pardos gönderildi. Bu geliĢmeler karĢısında Maniakes isyana karar verdi ve kendini
Otranto‟da imparator ilan etti. Böylece Otranto Ģehri 1042-1043 yılları arasında
birkaç aylığına asi bir basileusun baĢkenti oldu96.

1043 yılında ise büyük bir orduyla yeni katepanos Basileios


Theodorokanos‟un Bari‟ye gelmesi ve Güney Ġtalya‟daki Normanların kendisine
katılmak istememesi üzerine Maniakes birlikleriyle beraber Adriyatik denizini aĢıp
Dyrrhakhion yakınlarında karaya çıktı. Selanik‟e doğru yürüdü. Konstantinopolis‟ten
üzerine gönderilen ordu ile Ostrova‟da savaĢa baĢlamadan önce askerleri tarafından
imparator ilan edildi97. Ancak savaĢ sırasında sağ göğsüne bir mızrak darbesi alan
Maniakes orada öldü.

XI. yüzyılın ortasından sonra Bizans hakimiyeti Ġtalya‟da bir daha hiç
kurulamadı ve 1071 yılında Norman kralı Robert Guiskard tarafından Bari‟nin
alınmasıyla son buldu.

95
Psellos, Mikhail, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, Çev. Prof. Dr. IĢın Demirkent,
Ankara, Türk Tarih Kurumu, 2014, s.297
96
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.50
97
Psellos, Mikhail, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, s.135
27
ĠKĠNCĠ BÖLÜM: VI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ

2. VI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ


Ġmparator I. Iustinianos‟un 535 yılında baĢlattığı ve yaklaĢık yirmi yıl süren
Ġtalya seferleri, diğer ismiyle Roma-Got savaĢları, yalnızca askeri bir mücadeleye
sahne olmamıĢ, savaĢlar sırasında veya sonrasında Ariusçu Gotlara karĢı sivil-dini bir
mücadeleye giriĢilmiĢtir. Ortodoks Hristiyanlığın koruyucusu Bizans Ġmparatorluğu,
yeniden fethettiği topraklarda kendi evrensel anlayıĢını yaymayı da bir görev
bilmiĢtir. Bizans propagandist bir tutumla kendi kültürünü yaymaya çalıĢmıĢtır.

ġüphesiz bu dönemde Puglia‟da Bizans geleneğinde çok yaygın olan Doğulu


azizlere adanan ve mimari anlamda Konstantinopolis etkileri taĢıyan kiliselerin
ortaya çıkması rastlantı değildir. Specchia Santa Eufemia ve harabe halinde
günümüze ulaĢan Giurdignano Centoporte (Aziz Kosmas ve Aziz Damianos)
kiliseleri bunun en belirgin örnekleridir. Mimarideki Konstantinopolis etkisi özellikle
apsis yapısında görülür. Casaranello, Specchia ve Giurdignano kiliselerinde dıĢtan
poligonal apsisler gözlemlenir.

Casaranello Kutsal Meryem Kilisesi bema alanında görülen mozaik süslemesi


ile bu dönemin en özel yapısıdır. Mimari olarak VI. yüzyıla tarihlenen bu kiliselerde
IX.-XI. yüzyıllara ait freskler de görülmektedir. Yalnızca Specchia Santa Eufemia
Kilisesinde duvar resimleri günümüze ulaĢmamıĢtır.

28
Harita 2. Günümüzde Puglia Bölgesi Ġdari Haritası
(www.bovesbrand.eu/wp-content/uploads/2014/01cartina-diocesi-piccola.jpg)

Harita 3. Günümüzde Puglia Bölgesi YerleĢim Merkezleri


(www.teatropubblicopugliese.it/img/mappa_puglia.gif)

29
2.1. CASARANELLO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di Santa Maria della Croce (Kutsal Meryem


Kilisesi)

Yapım Tarihi: VI. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X–XI. Yüzyıllar

Mimari Planı: Kubbeli bazilika (transeptli)

Kaynakça: Trinci Cecchelli, Margherita Maria, 1974, s.168, 169, 171,177-


179, 185, Pace, Valentino, 1980, s.392, Prandi, Adriano, 1961, s.234, Castelfanchi,
Marina Falla, 2004, s.164, Castelfranchi, 1991, s.70, Spinosa, Giorgio, 2002, s.159,
Haseloff, Arthur, 1907, s.27, Bruno, Brunella, 2009, s.224-225, Jacob, André, 1988,
s.147–163, 157, Bartoccini, Renato, 1934, s.171

Plan 1. Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)
30
Ġyon denizi kıyısındaki liman kenti Gallipoli‟nin yirmi km.güneydoğusunda
bulunan Casarano beldesinin, Casaranello mahallesinde bulunan Santa Maria della
Croce Kilisesi, Bizans sanatının bölgedeki ilk örneklerinden biridir. Orta Bizans
döneminden az sayıda duvar resmi günümüze ulaĢabilmiĢken, kilisenin mozaik
süslemesi çalıĢmaların odak noktası olmuĢtur.

Üç nefli bazilikal plana sahip olan kilise 16,30 x 10,96 boyutlarındadır.


Transept kolları ve bema tonozunun birleĢtiği noktada 3.20 m. çapında, pandantiflere
oturmuĢ bir kubbe bulunur98. Bahsi geçen mozaiklerin günümüze ulaĢan kısmı bu
kubbede, pandantiflerin bir kısmında ve bema tonozunda bulunur. Poligonal
formdaki apsisin kuzey ve güney tarafındaki transept kollarının doğu cephelerinde,
orijinal yapıya ait, sonraki bir devirde kapatılmıĢ giriĢlerin izleri görülmektedir. Batı
cephesinde yer alan ana giriĢin üzerinde Gotik dönemde eklenmiĢ bir gül pencere
bulunmaktadır. Bu gül pencerenin üstünde, yapının önceki bir evresinden kalan
kemer hala görülebilmektedir.

Foto 1.1 Doğu Cephesi. Apsis

98
Trinci Cecchelli, Margherita Maria, “I Mosaici di Santa Maria della Croce a Casaranello”,
Vetera Christianorum, 11, y.y., 1974 , s.168
31
Kilisenin resim programının büyük bir kısmı XIII–XIV. yüzyıl fresklerinden
oluĢmaktadır. Orta nef tonozunun kuzey kanadında Azize Katerina, güney kanadında
ise Azize Margherita‟nın yaĢamından sahneler bulunmaktadır99. Bizans dönemi
freskleri ise yapının iki farklı kısmında görülebilmektedir. Kuzey transeptin doğu
tarafında Aziz Gregorios ve Aziz Demetrios betimlemeleri yer alırken (Planda No.1),
orta nefte, kuzey ikinci payesi üzerinde Meryem ve Çocuk Ġsa (Planda No.2), güney
ikinci payede ise Azize Barbara (Planda No.3) karĢılıklı olarak görülmektedirler.

Foto 1.2 Batı Cephesi

Ġlk olarak Haseloff tarafından 1907‟de yayımlanan kilise, daha sonra


Bartoccini, Prandi ve Cecchelli tarafından çalıĢılmıĢtır. Ancak kilisenin orijinal planı
ve sonradan geçirdiği değiĢiklikler konusunda farklı görüĢler ortaya çıkmıĢtır. Öte
yandan hepsi de ilk kilisenin V. yüzyılda inĢa edildiğini düĢünür. Prandi, kilisenin üç
aĢamalı bir inĢa sürecinden geçtiğini savunur. Ona göre, ilk olarak V. yüzyılda yunan
99
Pace, Valentino, “La Pittura delle Origini in Puglia”, La Puglia fra Bisanzio e
l’Occidente, Milano, Electa Editrice, 1980, s. 392
32
haç planlı olarak inĢa edilen kilisenin batı kolu XIII. yüzyılda uzatılarak plan latin
haç formuna devĢirilmiĢ, son olarak da XIV. yüzyılda yan nefler eklenmiĢ ve
bugünkü yapı ortaya çıkmıĢtır100. Fakat bu görüĢ 1970‟li yıllarda yürütülen
restorasyon çalıĢmaları ıĢığında çürütülmüĢtür.

ÇalıĢmalar sırasında orta nefin kuzey tarafındaki ikinci paye önünde bir
zemin mozaiği parçası bulunmuĢtur. Mozaik parçası, yunan haç planına göre
kilisenin batı kolunun bitmesi gereken bir noktada ortaya çıkmıĢtır. Bu arkeolojik
kanıt yunan haç planı tezini çürütmüĢtür. Esasında kilise, orijinal planında üç nefli
bir kubbeli bazilika olarak tasarlanmıĢ ve inĢa edilmiĢtir101.

Restorasyon çalıĢmalarında ortaya çıkan verilere dayanarak tezini oluĢturan


Cecchelli, yapının V. yüzyılda latin haç formunda inĢa edildiğini ve IX.-X.
yüzyıllarda yan neflerin eklendiğini savunmuĢtur102. Ancak yapının inĢasında
kullanılan malzemelerin analizi, kilisenin orjinalinde bir bütün olarak üç nefli
bazilikal planda inĢa edildiğini gösterir103. Apsis duvarı, kuzey ve güney transeptleri
ve pencereler, batı giriĢinin üzerinde bulunan kemer kalıntıları gibi mimari
elemanların aynı dönemde inĢa edildikleri ortaya çıkmıĢtır. Batı giriĢinde, gül
pencerenin üzerinde görülen eski kemer kalıntısının düzgün kesme taĢları ile batı
nefinin transept noktasındaki kemerinin kesme taĢları aynı özellikleri gösterir.
Sadece bunlar değil, kuzey ve güney transept kollarında izleri hala görülebilen
kapıların üzerindeki kemerler de aynıdır.

Cecchelli, tarihleme yaparken mimari verileri çok fazla dikkate almamıĢ,


daha çok mozaiklerin analizi ile ilgilenmiĢtir. Ravenna Santa Croce ve Milano S.
Simpliciano kiliselerini latin haç planlı erken dönem kiliseleri (V.yy) oldukları için
örnek olarak verir. Casaranello kilisesi mozaiklerinin iliĢkilendirmesi için ise

100
Prandi, Adriano, “Pitture Inedite di Casaranello”, Rivista dell’Istituto Nazionale
d’Archeologia e Storia dell’Arte, 10, Roma, 1961, s.234
101
Castelfranchi, Marina Falla, Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book, 2004, s. 164
102
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.169
103
Spinosa, Giorgio, “Santa Maria della Croce di Casaranello: Analisi delle Strutture
Architettoniche”, Arte Medievale, 1, Roma, Silvana Editoriale, 2002 , s.159
33
kaynağını Balkanlar‟da ve Ġtalya‟nın Liguria (Albenga Vaftizhanesi) bölgesinde
arar104.

Bema tonozunda, daha çok zemin mozaiklerinde görülen geometrik, bitkisel


ve zoolojik motifler yer alır. Tonozun ortası kırmızı, yeĢil ve açık mavi kullanılarak,
opus pavonaceum deseni ile süslenmiĢtir105. Bunun iki yanında ise bitkisel ve
zoolojik motiflerin yer aldığı çerçeveler görülür. En dıĢ hat beĢ sıra korniĢ ile
çevrilmiĢtir. Birinci ve beĢinci sıralar, dikdörtgen ve oval formlarda değerli taĢların
kırmızı bir zemin üzerine yerleĢtirilmesi ile oluĢturulmakla birlikte, birbirinin
aynıdır. Ġkinci sıra açık mavi, açık kırmızı ve yeĢil renklerden örülmüĢ bir zincir
motifidir. Üçüncü sırada ise, beyaz noktalarla hareketlendirilmiĢ lacivert bir zemin
üzerine, iki boyutlu, dikey, pembe, yeĢil ve açık mavi ile renklendirilmiĢ kolon
benzeri formlar yer alır. Dördüncü sıra ise kırmızı ve beyaz dalgalar kuĢağıdır.
Pandantifler üzerindeki bitkisel motiflerle kubbeye geçiĢ sağlanır.

Foto 1.3 Kubbe ve Bema Foto 1.4 Bema Tonozu


Tonozu.

104
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.177-179
105
Cecchelli, Vetera Christianorum, s.171
34
Bema tonozunun bitkisel ve zoolojik motifleri bir cennet atmosferi
oluĢturuyorsa, kubbedeki gökyüzü ve haç sembolik ve teolojik bir anlam taĢır. Erken
Hristiyan sanatı sembolizmi bağlamında tasvir edilen hayvanlar arasında balık Ġsa ile
tavus kuĢu da kurtuluĢ inancı ile iliĢkilendirilir106.

Kubbe, yıldızlı bir gökyüzünün ortasında altın renginde bir haç ile
süslenmiĢtir. Buradaki gökyüzü atmosferi mavinin üç tonundan oluĢturulmuĢtur.
DıĢtan içe doğru; laciverte yakın koyu bir ton, ortada soluk ve daha açık bir ton, son
olarak merkezde turkuaz bir gök mavisi bulunmaktadır. Bu turkuaz gök mavisi
üzerinde altın renginde haç bulunmaktadır.

Kubbede gördüğümüz mavinin üç tonda kullanılmasının Mısır, Yunanistan ve


Ġtalya‟da baĢka örnekleri vardır. Selanik Akheropoietos Kilisesi ve Aziz Georgios
Rotundası kemer altlarında, buradaki kubbe tasarımına yakın mozaik süslemeler
Cecchelli tarafından referans olarak alınmıĢ ve hatta Casaranello‟da çalıĢan ustaların
Selanik‟li olduğu savunulmuĢtur107. Haseloff ise Madaba piskoposluk haritası
mozaiğinden yola çıkarak, bunun Suriye-Filistin eksenli bir etki olduğunu
belirtmiĢtir108.

Ancak Castelfranchi bu görüĢlere karĢı çıkar. Selanik Rotundasının V.


yüzyıla tarihlendirilmesinin kesin olmadığını, VI. yüzyıla kaydırılması gerektiğini
düĢünür. En önemlisi, her ne kadar boyut olarak çok büyük farklar olsa da,
Ayasofya‟da olduğu gibi pandantifler üzerine oturan bir kubbe söz konusu olduğu
için en doğru yaklaĢımın VI. yüzyıl olduğunu öne sürer. Üç ton mavi kullanımlı
mozaik süslemenin örneği olarak da imparator Iustinianos döneminde inĢa edilen
Sina Dağı Azize Katerina Manastırının apsisindeki „Metamorphosis‟i örnek gösterir.

I. Iustinianos döneminde imparatorluk, Gotlara karĢı verilen uzun savaĢlardan


sonra Ġtalya‟nın kontrolünü yeniden ele geçirmiĢti. Iustinianos‟un evrensel devlet
anlayıĢı yalnızca askeri olarak değil sosyal ve dini olarak da uygulanmak isteniyordu.
106
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.164
107
Cecchelli, Vetera Christianorum, s. 185
108
Haseloff, Arthur: „I Musaici di Casaranello‟, in „Bollettino d‟Arte‟, 12, Roma, E.
Calzone Editore, 1907, s.27
35
Roma-Got savaĢı sivil statüde de kendini göstermekteydi. Bu dönemde, Puglia‟da,
Konstantinopolis apsis geleneğini takip eden kiliselerin inĢa edilmiĢtir. Otranto
yakınlarındaki Giurdignano kasabasında „Le Centoporte‟ olarak bilinen kilise,
kuruluĢunda, Iustinianos‟un koruyucu azizleri Kosmas ve Damianos‟a adanmıĢtı109.
Yine bu dönemde, Casarano yakınlarında, Specchia‟da Santa Eufemia Kilisesi inĢa
edilmiĢti. Bu üç kilisede de Konstantinopolis‟in dıĢtan poligonal apsis geleneğinin
uygulandığını görülmektedir..

Santa Maria della Croce Kilisesinde, Orta Bizans döneminden çok az sayıda
resim günümüze gelebilmiĢtir. Kuzey transeptin doğu duvarında, Aziz Gregorios ve
asker Aziz Demetrios‟un görüldüğü fresk, paleografik incelemeler ıĢığında X. yüzyıl
sonları XI. yüzyıl baĢlarına tarihlenir110. Banilerin azizlerle aynı isimleri taĢıması, bu
iki azizin yan yana tasvir edilme nedenini açıklar.

Foto 1.5 Zemin mozaiği parçası Foto 1.6 Aziz Gregorios ve Aziz
Demetrios. Kuzey Transept Kolu

109
Bruno, Brunella, Il Complesso Tardoantico ed Altomedievale dei Ss. Cosma e
Damiano detto Le Centoporte, Giurdignano(LE): Scavi, 1993-1996, Galatina, 2009,
s.224-225
110
Jacob, André, “La Consécration de l‟Èglise de Santa Maria della Croce a Casaranello et
l‟Ancien Diocése de Gallipoli”, Rivista di Studi Bizantini e Neoellenici, 24, Roma,
1978 – 1988, s.147-163
36
Ana nefte kuzey ve güney ikinci payeleri üstünde karĢılıklı olarak „Meryem
ve Çocuk Ġsa‟ ile „Azize Barbara‟ tasvirleri yer alır. Her ikisi de stilistik ve
paleografik incelemelerle XI. yüzyıl ilk yarısına tarihlenmiĢtir111. Cepheden tasvir
edilen resimlerde adak yazıtları ve bir takım grafiti yazılar görülür. „Meryem ve
Çocuk Ġsa‟ freskinin alt kısmında, grafiti bir yazıdan, adı okunamayan Gallipoli
piskoposunun katılımıyla gerçekleĢen „Theotokos‟ kilisesinin kutsanması törenine
Akhindinos isimli bir papazın katıldığını öğreniyoruz112.

Foto 1.7 Meryem ve Çocuk Ġsa. Foto 1.8 Azize Barbara.


Kuzey Ġkinci Paye Güney Ġkinci Paye

Bu önemli bilgi ıĢığında, kilisenin isminin zaman içinde değiĢmeden


günümüze kadar geldiğini anlaĢılmaktadır. Hatta Haseloff‟tan sonra burayla ilgili ilk

111
Castelfranchi, Marina Falla, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, Milano, Electa,
1991, s.70
112
Jacob, Rivista di Studi Bizantini e Neoellenici, s.157
37
yayını yapan Bartoccini, apsis duvarında Meryem‟e ait olduğunu düĢündüğü, „mavi
bir zemin üzerine koyu renk tesseralarla beneklendirilmiĢ, kenarı kırmızı ile iĢlenmiĢ
gök mavisi halenin üst kısmını‟ gördüğünü söyler113.

Efes Konsilinden sonra „Theotokos‟a adanan kiliseler inĢa edilmiĢtir. Konsil


sonrası, Capua ve Roma‟da (V.yy) yapılan Santa Maria Maggiore kiliseleri (Kutsal
Meryem) bunu kanıtlar. Sonraki asırda Puglia‟da rastlanan Konstantinopolis etkisini
de göz önünde bulundurarak, V. ve VI. yüzyıllarda Ġtalya‟da sergilenen bu tutumun
Ariusçu Gotlara karĢı Ortodoks imparatorluğun bir propagandası olduğunu
söyleyebiliriz. Santa Maria della Croce Kilisesi bu dönemin Puglia bölgesindeki en
gösteriĢli örneğidir.

113
Bartoccini, Renato, “Casaranello e I Suoi Mosaici”, Felix Ravenna, Ravenna, Edizioni del
Girasole, 1934, s.171
38
2.2. TORRE SANTA SUSANNA
Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Pietro a Crepacore (San Pietro a Crepacore
Kilisesi)

Yapım Tarihi: VI-IX/X. Yüzyıllar

Duvar Resimleri: IX-X. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Kubbeli bazilika

Kaynakça: Lepore, Giorgia, 2003, s.452, 454, Felle, AntonioEnrico, 2012,


s.617, Uggeri, Giovanni, 1990, s.486, Stranieri, Giovanni, 2000, s.350,Lanzoni,
Francesco, 1927, s.305, 277-306, Gianfreda, Grazio, 2010, s.7, Castelfranchi, Marina
Falla, 2004, s.147–149, 152, 153, Zah, Alexander, 2005, s.210, D‟Andria, Francesco,
1967, s.208, Bertelli, Gioia, 2004, s.137, Safran, Linda, 2000, s.268, Panayotidi,
Maria, 1989, s.289, Falkenhausen, Vera Von, 1982, s.49

Plan 2. San Pietro a Crepacore Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

39
San Pietro a Crepacore Kilisesi, Oria yakınlarındaki Torre Santa Susanna
kasabasında „Masseria Li Turri‟ adlı bir çiftliğin içinde yer alır. Oria, Puglia
bölgesinin neredeyse tam ortasında, Taranto ve Brindisi‟nin arasında yer alır. „Via
Appia‟ üzerinde bulunması tarihsel süreç içerisinde önemini artıran baĢlıca faktördür.
Bu güzergah üzerinde pek çok yerleĢim noktası bulunmaktadır. Roma imparatorluk
çağında tarımsal faaliyete yönelik Crepacore, Gallana, Alto gibi küçük köyler, orta
çağda bir kült alanı (kilise) ve mezarlık etrafında Ģekillenen, zirai, kırsal yerleĢim
alanlarına dönüĢmüĢlerdir114.

San Pietro a Crepacore Kilisesinin önünde düzgün bir yerleĢim Ģeklinde


bulunan mezarlar bunun önemli bir kanıtıdır. Özellikle de Lombardlar hakimiyetinin
Puglia‟da yayıldığı VII-VIII. yüzyıllar arasında bunun daha güçlü olduğu
gözlemlenir. Kilisenin önündeki mezarlardan ikisinin üzerindeki epigrafik izler
deĢifre edilebilmiĢtir. „Barbatus‟ ve „Anastasia‟ isimlerinin yazdığı mezarlar bu
döneme tarihlenir115.

Kilisenin bulunduğu mevki yerel gelenekte „Limitone dei Greci‟ olarak da


bilinir. „Yunanların sınırı‟ anlamına gelen bu tabir, buranın bir Bizans uç bölgesi
(limes) olmasından kaynaklanır. Hatta bazı çiftliklerde görülen duvar kalıntılarından
dolayı, Taranto‟dan Otranto‟ya kadar uzanan bir sur olduğu bile ileri sürülmüĢtür116.
Ancak bunlar Roma dönemi çiftlik yapılarının kalıntılarıdır117. Keza IX– X. yüzyıllar
arasında Lombardlar ve Bizanslılar arasında pek çok kez el değiĢtiren bölgeler
olmuĢtur. Oria da bunlardan biridir. 680 yılında Lombardlar burayı ele geçirdikten

114
Lepore, Giorgia, “Il Territorio di Oria dal Tardoantico all‟XI Secolo”, III. Congresso
Nazionale di Archeologia Medievale: Castello di Salerno, Complesso di Santa Sofia,
Salerno, 2 – 3 Ottobre 2003, Floransa, 2003, s. 454
115
Felle, Antonio Enrico: “La Documentazione Epigrafica Latina Nella Puglia
Altomedievale. Stato Dell‟Arte, Metodi e Prospettive”, Atti del XX. Congresso
Internazionale di Studio Sull’Alto Medioevo: Bizantini, Lombardi e Arabi in Puglia
Nell’Alto Medioevo, Savalletri di Fasano, 3 – 6 Novembre 2011’, Spoleto, Fondazione
Centro Italiano di Studi sull‟Alto Medievo, 2012, s. 617
116
Uggeri, Giovanni, „Il Confine Lombardo – Bizantino in Puglia ( Problemi Storico –
Geografici )‟, ‘L’Italia Meridionale Fra Goti e Lombardi, Ravenna‟, 1990 s. 486
117
Stranieri, Giovanni, “Un Limes Bizantino nel Salento ? La Frontiera Bizantino –
Lombarda Nella Puglia Meridionale. Realtà e Mito del „Limitone dei Greci‟”
Archeologia Meidevale, XXVII, Floransa, All‟Insegna del Giglio, 2000, s. 350
40
sonra bir piskoposluk merkezi haline gelmiĢtir. Sonraki dönemlerde de Roma
kilisesine bağlı kalmaya devam etmiĢtir118.

Yerel sözlü geleneğe göre havari Petros, Roma‟ya yolculuğu sırasında burada
konaklamıĢtır. Havarinin kültünün Puglia‟da çok yaygın olması bu yolculuk
anlatısından kaynaklanır. Brindisi, Otranto ve Taranto, Ġtalya yarım adasının doğu ile
bağlantısının kurulduğu en önemli liman kentleridir119. Anlatıya göre havari, Taranto
veya Gallipoli‟de karaya çıkmıĢ ve Roma yolculuğuna Puglia‟dan baĢlamıĢtır120.
Hatta Puglia‟da pek çok piskoposluk kuruluĢunu Aziz Petros‟a dayandırmaya çalıĢır.
Aziz Petros, Siponto‟ya Iustinus, Bari‟ye Maurus ve Brindisi‟ye Lucius‟u ilk
piskoposlar olarak tayin etmiĢtir121.

San Pietro a Crepacore Kilisesi günümüze ulaĢan iki duvar resminin yanı sıra,
mimarisi ve konumuyla bölgedeki Bizans varlığına ıĢık tutar. Mimari konjonktürde
Latin–Lombard geleneğini temsil ederken, duvar resimleri ile Bizans eksenine giren
bu kilisenin jeopolitik konumu VIII–X. yüzyıllar arası Güney Ġtalya‟nın siyasi
durumunu da özetler.

118
Lepore, III. Congresso Nazionale di Archeologia Medievale: Castello di Salerno,
Complesso di Santa Sofia, Salerno, 2 – 3 Ottobre 2003., s. 452
119
Lanzoni, Francesco, Le Diocesi D’Italia Dalle Origini Al Principio Del Secolo VII ( An.
604 ), Faenza, 1927, s. 305
120
Gianfreda, Grazio, Basilica Bizantina di S. Pietro in Otranto, Storia e Arte, Lecce,
Edizioni Grifo, 2010, s. 7
121
Lanzoni, Le Diocesi D’Italia Dalle Origini Al Principio Del Secolo VII ( An. 604 ), s.
277 - 306
41
Foto 2.1 Doğudan Yönünden Genel Görünüm

Kubbeli bazilika planında olan kilisenin yan nefleri beĢik tonoz, orta nefi ise
doğu ve batı tarafında olmak üzere iki kubbe ile örtülmüĢtür. Apsis önündeki doğu
kubbesi, ana giriĢ önündeki batı kubbesinden daha büyüktür. Kubbeler ile taĢıyıcı
sütunların oluĢturduğu kemerler arasında bir geçiĢ elemanı bulunmaz. Ancak, bu
kubbeli tasarım orijinal yapıya ait değildir. Kilise iki yapım evresi geçirmiĢtir. Ġkinci
evre özellikle yapının örtü birimlerinde değiĢiklikler meydana getirmiĢtir.

VI. yüzyıla tarihlenen ilk evrede üç nefli bazilikal plana sahip olan yapı, IX.
yy sonları X. yy baĢlarına tarihlenen ikinci evrede ise orta nefe eklenen iki kubbe ile
Lombard geleneği eksenine girmiĢtir122. Ancak ikinci inĢa evresinin daha erken bir
döneme (VII–VIII. yüzyıllar) ait olduğu da düĢünülür123. Yapının geçirdiği değiĢim,
dıĢarıdan ve içeriden, kullanılan malzemelerin farklılığı ve yan neflerin üst
yapısındaki oran uyumsuzluğundan rahatlıkla okunabilir. Orijinal yapı düzensiz
boyutlarda devĢirme malzeme kullanılarak inĢa edilmiĢtir. Sonraki dönemde
yenilenenüst kısımda ise düzgün kesme taĢkullanımı dikkat çeker. Ancak bu mimari
müdahele, anlaĢıldığı kadarıyla apsisin yapısını değiĢtirmemiĢtir. Basık ve iki

122
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 147 - 149
123
Zah, Alexander, “Un‟Eco Provinciale Italiana Della Tecnica Costruttiva Bizantina Del VI.
Sec. D.C. Esemplificata Dalla Chiesa Di San Pietro Di Crepacore (Puglia)”, Quaderni
Friulian idi Archeologia, XV, Trieste, Editreg Srl, 2005, s. 210
42
pencereli apsis orijinal yapıya ait olmalıdır. Kilisenin basık ve alçak apsisi yapı
bakımından Patú San Giovanni Battista Kilisesinin apsisi ile benzerlik taĢır124.

Foto 2.2 Batıdan Doğuya Doğru Genel Görünüm ve Apsis

Kilisenin batı, güney ve doğuda olmak üzere üç giriĢi bulunur. Güney giriĢi
kullanılmamaktadır. Doğu giriĢi ise apsisin güney tarafında yer alır ve önünde küçük
bir kubbe bulunur. Pastophorion ile iliĢkilendirilen bu küçük kubbe kuzey tarafta
görülmez. Ancak, bu noktadaki duvar örgüsünün daha düzensiz olması sonradan
kapatılmıĢ olması ihtimalini düĢündürür.

Ġlk yapının VI. yüzyıla tarihlenmesi hem arkeolojik verilerle 125 hem de bu
dönemde yaĢanan Roma-Got savaĢının dini propaganda mantığıyla
doğrulanmaktadır. Puglia‟nın özellikle güney kısmında görülen Bizans kiliseleriyle
(Specchia Santa Eufemia, Giurdignano Le Centoporte, Casaranello Kutsal Meryem)
kronolojik bir uyum içindedir.

124
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 147
125
D‟Andria, Francesco, “La Chiesa dell Masseria Li Turri (S. Pietro di Crepacore)”, Forme
Rustiche e Tradizione Colta in Due Chiese Altomedievali Pugliesi, Milano, 1967, s.
208
43
Öte yandan, VIII. yüzyılda bir Lombard mimari geleneği ortaya çıkar. Bu
gelenek özellikle VIII–X. yüzyıllarda kuzey ve orta Puglia‟da yayılım gösterir. Orta
nefi, kuzey - güney ekseninde bir kemerle ikiye bölüp, iki alanı da kubbe ile örten bu
plan tipinin ilk örneği Benevento Sant‟Ilario Kilisesidir (VIII. yy)126. Fasano
yakınlarındaki Il Tempietto di Sepannibale, Oria yakınlarındaki Santa Maria a
Gallana Kilisesi ve San Pietro a Crepacore Kilisesi bu tipolojinin en bilinen
örnekleridir. Ancak Sepannibale Kilisesi bir açıdan diğer ikisinden farklıdır.
Benevento Sant‟Ilario Kilisesi ile baĢlayan bu mimari gelenekte apsis önünde
bulunan doğu kubbesi büyük, giriĢ kapısı önünde batı bulunan kubbesi ise daha
küçüktür. Sepannibale kilisesinde ise aynı boyutlarda iki kubbe bulunur. Öte yandan
Crepacore ve Gallana kiliselerinde kubbeye geçiĢ elemanları bulunmazken,
Sepannibale‟de tromp kullanımı görülür. Bu yönüyle Crepacore, Benevento
Sant‟Ilario Kilisesine benzerlik gösterir.

Kilisenin içinde yalnızca üç noktada duvar resimleri görülebilir. Orta kuzey


paye üzerinde görülen freskler geç döneme, XIV. yüzyıla tarihlenirler. Diğer ikisi ise
Bizans dönemine resim süslemeleridir. Apsiste „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟
(Planda no.1) ve doğu kubbesinin alt seviyesinde, güney kemerinin üstünde Aziz
Petros ve yapının banisi olduğu düĢünülen kiĢinin görüldüğü sahne (Planda no.2) yer
alır. Apsiste görülen „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ sahnesinin Güney Ġtalya‟da
stilistik ve kompozisyonel açıdan hiçbir benzeri bulunmamaktadır127.

Çift pencerenin üstünde mandorla içinde tasvir edilen Ġsa‟nın etrafı on iki
havari tarafından çevrilmiĢtir. Havariler iki tarafta (kuzey ve güney) altı kiĢiden
oluĢan iki grup halinde, üç sıralı bir düzende betimlenmiĢlerdir. En alt sırada üç, orta
sırada iki ve en üstte bir havari ile piramidal bir düzlem oluĢturulur. Kuzey tarafta,
alt sırada Lukas, Matteos ve Markos, orta sırada Thaddeos ile Thomas ve üstte
Bartholomeos bulunur128. Havarilerin isimleri halelerinin içinde Grekçe harflerle

126
Bertelli, Gioia, “Il Tempietto di Sepannibale Presso Fasano”, Puglia Preromanica,
Milano, Jaca Book, 2004, s. 137
127
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 152
128
a.g.e., s. 152,
44
yazılmıĢtır. Güney tarafta ise alt sırada Petros129, Ioannes ve Andreas yer alırken, orta
sıradakilerin isimleri silinmiĢtir. Ancak sağdaki (güney) Aziz Filipos ve üst sıradaki
havari ise Simon veya Yakup‟lardan biri olmalıdır130. Güney alt sırada yer alan Aziz
Ioannes‟in elbisesi kuzey tarafta yer alan diğer üç Ġncil yazarından farklıdır. Kuzey
taraftakiler sade beyaz kıyafetler içinde tasvir edilirken, Ioannes parlak sarı okra
rengi bir pallium ve kahverengine kaçan, kıvrımları daha özenle iĢlenmiĢ ve çıkıntı
yapan sol diz kapağını belirten bir pelerinle resmedilmiĢtir131. Diğer üç Ġncil
yazarının kıyafetlerindeki renkler kaybolmuĢ olabilir.

Bu duvar resminin bir diğer sıra dıĢı özelliği ise baĢmeleklerle ilgilidir.
Burada, Ġsa‟nın içinde bulunduğu mandorlayı göğe taĢıyan, uçan pozda melekler
görülmez. Yalnızca Rafael ve Cebrail, Ġsa ile en alt sıradaki havarilerin arasında,
ayakta, cepheden tasvir edilmiĢlerdir. Öte yandan, bu sahnenin değiĢmez figürü olan,
orans pozisyonundaki Meryem‟in de yer almaması, bu apsis süslemesinin
„tamamlanmamıĢ‟ olduğu ya da gerçek bir „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟
kompozisyonu olmadığı düĢüncesini doğurur132.

129
Safran, Linda, “Byzantine South Italy: New Lights on the Oldest Wall Paintings”,
Bildprogramme, Ikonographie, Stil, Wiesbaden, 2000, s. 268
130
a.g.m., s. 268
131
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 152
132
a.g.e., s. 149
45
Foto 2.3 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis

Foto 2.4 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis. Detay

Apsis süslemesi, fiziki Ģartlardan dolayı Ģematik piramidal bir düzen oluĢtursa
da, havarilerin kiĢisel özellikleri yansıtılmıĢtır133. Kahverengi tonlama ve özenli bir
gölge–ıĢık dağılımı ile yüz hatları belirginleĢtirilmiĢtir. Resmin geneline bir hafiflik
hakimdir. Beyazın bilinçli kullanımı göksel bir izlenim oluĢturur. Havarilerin
ellerinde tuttukları haçlar, ağırlığı olmayan, soyut, transparan, kristal bir obje gibi

133
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil., s. 268
46
görünürler134. Vücutlar orantılı bir Ģekilde boyutlandırılmıĢ ve gözler parlak beyaz ile
ön plana çıkarılmıĢtır135. Resmin altında, siyah bir Ģerit üzerine beyaz renk ve büyük
harflerle yazılmıĢ bir yazı kuĢağı bulunur. Kuzey tarafta kalan kısmı okunamayan
metnin güney tarafında „CYNBIOY AOY(TOY) … TEKNON AOYTON AMHN‟
yazar136.

Daha önce de belirttiğimiz gibi bu sahnenin stilistik ve ikonografik olarak


Güney Ġtalya‟da bir benzeri bulunmamaktadır. Ancak havari figürlerinin stilistik
olarak en yakın örnekleri Naxos Kaloritsa‟da bulunan Kutsal Doğum Kilisesi‟nin
apsisinde görülen Meryem ve havari figürleridir137. M. Panayotidi tarafından X.
yüzyıl ikinci çeyreğine tarihlenen bu duvar resimleri ve San Pietro a Crepacore
Kilisesi duvar resimleri, erken Makedon dönemi özellikleri göstermektedirler138.

Ġkinci duvar resmi ise doğu kubbesinin güneybatı alt köĢesinde yer alır.
Ortada Aziz Petros ve doğu yanında kilisenin banisi olduğu düĢünülen bir erkek
figürü görünmektedir. Petros'un diğer tarafındaki figür ise çok yıprandığı için deĢifre
edilemeyecek durumda olsa da, baninin eĢi olduğu düĢünülür139. Apsis altında
olduğu gibi, burada da resmi çevreleyen siyah Ģerit üzerinde bir yazı kuĢağının
kalıntıları görülür. Fakat yazı okunamayaca durumdadır. Yine de belirtmek gerekir
ki; gerek yazı kuĢağı gerek resimler apsistekilerle aynı stilistik özellikleri sergilerler
ve aynı kiĢi veya kiĢilerin elinden çıkmıĢ olmalıdırlar.

Aziz Petros‟un sağ elini omzuna koyduğu ve bani olarak tasvir edilen kiĢi,
Bizans yönetici kıyafeti olan tablion iĢlemeli bir khlamys giymektedir. Bu kiĢinin
Gaiderisi olma ihtimali yüksektir. Bizans yanlısı Benevento prensi, 878 yılında
amcası Adelgisi‟yi bir suikastle ortadan kaldırıp, yerine geçmiĢtir. Ancak dört yıl

134
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 152
135
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil., s. 268
136
a.g.m., s. 268
137
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 152, Safran,. Bildprogramme, Ikonographie,
Stil, s. 268
138
Panayotidi, Maria, “The Character of Monumental Painting in The Tenth Century. The
Question of Patronage”, VII. Konstantinos Porpyrogenitus and His Age, Second
International Byzantine Conference, Delphi 22 – 26 July 1987, Atina, 1989, s. 289
139
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.153
47
sonra kuzenleri tarafından tahttan indirilmiĢtir. Kaçıp, Bari‟ye sığınmayı baĢaran
prens, kısa bir süre sonra Konstantinopolis‟e gelmiĢtir. BaĢkentte kendisine
protospatarios unvanı verilmiĢ ve Oria kenti yüksek Bizans hakimiyeti altında ona
hediye edilmiĢtir140. AnlaĢıldığı üzere 880‟li yılların ortalarında yeniden Güney
Ġtalya‟ya dönen Gaiderisi, Benevento tahtı için bir fırsat doğması ihtimaline karĢı
primikerios Gregorios‟un himayesinde uzun bir süre bir Bizans memuru olarak görev
yapmıĢtır141.

Foto 2.5 Aziz Petros ve Bani (Gaiderisi). Güneydoğu Kemeri Üstü

Bu ihtimali güçlendiren bir diğer unsur ise apsis için seçilen sahnenin „Ġsa‟nın
Gökyüzüne YükseliĢi‟ olmasıdır. IX. yüzyıl son çeyreğinde, VI. Leon döneminde bu
kompozisyona özel bir ilgi doğmuĢtur. Selanik Aziz Georgios Rotundası apsisinde ve
Selanik Ayasofya Kilisesinin kubbesinde de bu döneme ait „Ġsa‟nın Gökyüzüne
YükseliĢi‟ sahnesi bulunmaktadır. Gaiderisi gibi bizzat imparatorluğun baĢkentini
ziyaret etmiĢ bir prensin bu akımı buraya taĢımıĢ olması oldukça mümkün
görünmektedir142.

140
Falkenhausen, I Bizantini in Italia, 1982 s. 49
141
a.g.e., s.49
142
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 153
48
Apsisin altında bulunan yazının kuzey tarafı okunamaz. Ancak, güney
taraftaki ikinci kısmında, baninin eĢi ve çocukları için „Amin‟ denilmesi143, doğu
kubbesi altında yer alan Aziz Petros‟un sağında baninin eĢinin yer aldığı tahmini ile
uyumlu bir bütün ortaya çıkarır.

Sonuç olarak; San Pietro a Crepacore Kilisesi, Lombard mimari geleneği ile
Bizans anıtsal resim geleneğini birleĢtiren, iki kültürü kendi Ģahsında taĢıyan bir
baninin patronajı ile ĢekillenmiĢ olması muhtemel, stratejik konumu ile tarihi ve
siyasi geliĢmelere ıĢık tutan, Bizans kültürel varlığı açısındanPuglia bölgesinin en
önemli eserlerinden biridir.

Foto 2.6 Batı Kubbesi

Foto 2.7 Batı Tarafındaki Mezarlar

143
Safran, Bildprogramme, Ikonographie, Stil, s. 268
49
2.3. SPECCHIA

Yapının Ġsmi: La Chiesa di Santa Eufemia (Azize Eufemia Kilisesi)

Yapım Tarihi: VI. Yüzyıl

Duvar Resimleri: Yok

Mimari Planı: Üç nefli bazilika

Kaynakça: Huillard–Bréholles, J.L.A., 1852, Vol.1, s.641, Arditi Giacomo,


1879, s.532–566, De Giorgi, Cosimo, 1888, s.130, Jurlaro, Rosario, 1974, s.130,
Palese, Salvatore, 1983, s.215, Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s.277

Plan 3. Specchia Santa Eufemia Kilisesi Planı (Palese, 1983)

50
Khalkedon‟lu Azize Eufemia‟ya adanan kilise, Adriyatik ve Ġyon denizinin
birleĢtiği burun olan Leuca‟nın 22 km. kuzeyindeki Specchia kasabasında bulunur.
Duvar resimleri günümüze ulaĢamayan kilise ile ilgili çalıĢmalar mimari
incelemelerle kısıtlıdır.

Kilisenin ismine ilk kez 1219 yılında, Friedrich II. tarafından Otranto
piskoposu Tankred‟e bağıĢlandığını gösteren bir belgede rastlanmaktadır144. XIX.
yüzyılın ikinci yarısında yeniden hatırlanan yapı bazı korografik ve tarihi çalıĢmalara
konu olmuĢtur145. XX. yüzyılın ikinci yarısında, yetmiĢli yıllarda bir restorasyon
geçiren kilise, bu yüzyılda mimari açıdan incelenmiĢtir146.

Foto 3.1 Doğu Cephesi. Apsis

Üç nefli bazilikal bir plana sahip olan olan kilise, doğu batı ekseninde 15,30 x
8,55 m. boyutlarındadır. Doğu yönündeki apsisi dıĢarıdan poligonal, içeriden yarım

144
Huillard – Bréholles, J.L.A., Historia Diplomatica Frederici Secundi, Vol.1, Paris, 1852,
s. 641
145
Arditi, Giacomo, La Corografia Fisica e Storica Della Provincia di Terra d’Otranto,
Lecce, 1879, s. 532 - 566, De Giorgi, Cosimo, La Provincia di Lecce. Bozzetti di
Viaggio, II., Lecce, 1888, (Yeniden Basım: Galatina, Congedo Editore, 1975) s. 130
146
Jurlaro, Rosario, “Le Strutture Absidali delle Chiese Salentine e La Datazione dei
Monumenti”, Puglia Paleocristiana, Galatina, 1974, s.130
51
daire Ģeklindedir147. Bu yönüyle Konstantinopolis örneklerine benzerlik taĢır. Apsiste
ve batı yönündeki ana giriĢin üzerinde ikiĢer pencere bulunur. GiriĢ üzerindeki iki
pencerenin arasındaki sütunçe kabartmalı bir haç motifi taĢır. Kilisedeki taĢ
kullanımında, apsis ve diğer duvarlar arasında farklılıklar görülür. Apsis duvarı daha
büyük ve nispeten daha düzenli taĢlarla, diğer duvarlar ise daha küçük boyutlarda ve
moloz taĢlarla inĢa edilmiĢtir. En büyük taĢlar, statik dayanaklılık elde etmek için
yapının köĢelerinde kullanılmıĢtır.

Foto 3.2 Güney Cephesi

Kilisenin üç nefli bazilikal plana dönüĢtürülmesi muhtemelen ikinci bir


devrede gerçekleĢmiĢtir148. Kuzey ve güney duvarına yaslanan pilastırlar arasındaki
orantısız mesafeler ve doğu ile batı tarafı arasında görülen malzeme uyumsuzluğu,
IX. yüzyıl civarında bir mimari müdahale olduğunu düĢündürür149. Yapının dıĢında,

147
Palese, Salvatore, “Monumenti e Devozioni Meidevali Nel Basso Salento”, A Servizio del
Regno. Studi Per il 75° di fondazione del pontifico seminario regionale teologico
pugliese, , Molfetta, 1983, s. 215
148
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 277
149
Palese, A Servizio del Regno. Studi Per il 75° di fondazione del pontifico seminario
regionale teologico pugliese s. 221
52
güney tarafında keĢif kazıları sırasında beĢ adet mezar bulunmuĢtur. Bunlardan
üçünde erkek, ikisinde kadın gömüsü tespit edilmiĢtir150.

Foto 3.3 Batı Cephesi

Genel mimari hatlarıyla VI. yüzyıla tarihlenen bu kilisenin Khalkedon‟lu


Azize Eufemia‟ya adanmıĢ olması I. Iustinianos döneminde yaĢanan Roma–Got
savaĢı ve bunun yansımalarını akla getirir. YaklaĢık yirmi yıl süren (535–553) Ġtalya
seferleri, Ariusçu Gotlara karĢı dini ve emperyal bir propaganda olarak sivil boyuta
taĢınmıĢtı. Dördüncü Konsil‟in toplandığı Khalkedon Kilisenin adandığı Azize
Eufemia kültünün, Puglia‟nın en güneyinde oluĢturulması bu propagandist tutum
bakımından önemlidir. Ayrıca Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi,
Giurdignano Le Centoporte Kilisesi (orijinalinde Aziz Kosmas ve Aziz Damianos)
gibi diğer Salento yapıları hem mimari hem de dini konjonktürde, Santa Eufemia
Kilisesi ile kronolojik uyum içinde örnekler oluĢtururlar.

150
a.g.e., s. 223
53
Foto 3.4 Batıdan Doğuya Doğru Genel Görünüm

Foto 3.5 Orta Neften Apsise Doğru BakıĢ

54
2.4. PATÚ - SAN GIOVANNI BATTISTA

Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Giovani Battista (Vaftizci Yahya Kilisesi)

Yapım Tarihi: VI. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X-XII-XIV. Yüzyıllar

Mimari Planı: Üç nefli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s.269, 271, 274, Prandi,


Adriano, 1961, s.103–136,

Plan 4. Patú San Giovanni Battista Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

Patú, Puglia bölgesinin en güneyinde bulunur. Gallipoli ve Otranto‟ya aynı


mesafede (43 km.) olan kasaba, Ġyon ve Adriyatik denizlerinin kesiĢtiği nokta olan
Leuca‟ya 6 km. uzaklıktadır. San Giovanni Battista Kilisesi ve Centopietre adıyla
anılan iki yapı aynı kompleksin içinde yer alırlar.
55
San Giovanni Battista Kilisesi üç nefli bir bazilikadır. Doğu yönünde, yarım
daire biçiminde tek bir apsisi bulunur. BeĢik tonoz ile örtülen bazilikanın orta nefi,
yan neflerden daha yüksektir. Ancak, bu tonoz örtü birimi, ikinci bir mimari
müdahale esnasında gerçekleĢtirilmiĢ olmalıdır. Muhtemelen VI. yüzyılda inĢa edilen
orijinal yapı, ahĢap bir kırma çatı ile örtülüydü 151. Bu dönemde Puglia bölgesinde,
çoğu Roma–Got savaĢı sonucunda, propagandist bir Bizans uygulaması olarak inĢa
edilen Casaranello Santa Maria della Croce Kilisesi, Giurdignano Le Centoporte
Kilisesi (Kosmas ve Damianos), Campi Salentina Santa Maria dell‟Alto Kilisesi gibi
üç nefli bazilika örnekleri bulunmaktadır.

Foto 4.1.1 Patú San Giovanni Battista Kilisesi. Batı Cephesi.

Apsiste, sonraki bir devirde kapatıldığı anlaĢılan iki pencerenin izleri


görülebilmektedir. Batı cephesinde yer alan giriĢ kapısının üzerinde de iki pencere
bulunur. Bunlar kapatılmamıĢ, orijinal halleri ile günümüze gelebilmiĢlerdir. Yapı,

151
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 269
56
mimari planı ile Puglia bölgesindeki pek çok çağdaĢ Bizans örneği ile benzerlik
taĢırken, doğu ve batı cephesinde ikiĢer pencere kullanımı özellikle Specchia Santa
Eufemia Kilisesini örneğine yakındır. Ancak kilisenin çok daha geç bir döneme, XI–
XII. yüzyıllara tarihlendiği de öne sürülmüĢtür152.

Foto 4.1.2 Patu Vaftizci Yahya Kilisesi. Doğu Cephesi

Duvar örgüsünde de, kronolojik bir farkı iĢaret edebilecek farklı boyutlarda
taĢ kullanımı görülmektedir. Alt kısımlarda, muhtemelen yakınlardaki Vereto antik
yerleĢiminden alınmıĢ büyük boyutlu devĢirme taĢlar görülürken, orta seviyede
düzensiz boyutlarda taĢlar kullanılmıĢtır. Tonoz örtüde ve üst birimlerde ise düzgün
kesme taĢlar görülmektedir. Öte yandan, orta nef kemerlerinin üstünde bulunan
orijinal yapının pencereleri de, tonoz örtü ile beraber iĢlevini kaybetmiĢ ve içeride
kalmıĢtır.

Kilisenin duvar resimlerinden geriye, sadece apsiste görülen bazı fresk


parçaları kalmıĢtır. Burada üç farklı katman tespit edilebilmektedir. Ancak hangi
sahnelerin betimlendikleri anlaĢılamamaktadır. Apsisin alt seviyesinde, kuzey tarafta,
mavi bir arka fon üzerinde Grekçe birkaç harfin ve iki azizin yüzlerinin bir kısmı

152
Prandi, Rivista dell’Istituto Nazionale d’Archeologia e Storia dell’Arte, s. 103 - 136
57
görülebilen fresk (Planda no.1) ilk resim programı dönemine ait olup, X. yüzyıla
tarihlenir153. Sonraki iki evre ise, sırasıyla XII. ve XIV. yüzyıllarda
gerçekleĢtirilmiĢlerdir ve tamamen batılı Latin üslubun temsilcileridir.

Foto 4.1.3 Batıdan Doğuya Doğru Orta Nefin Görünümü

Foto 4.1.4 Aziz Piskoposlar. Apsis. Detay

153
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 271
58
2.4.1 CENTOPIETRE

Yapının Ġsmi: La Centopietre (YüztaĢ)

Yapım Tarihi: VII-IX. Yüzyıllar arası

Duvar Resimleri: XII. Yüzyıl

Mimari Planı: Ġki nefe ayrılmıĢ dikdörtgen yapı

Kaynakça: Antonucci, Giovanni, 1941, s.41, Arthur, Paul, 2003, s.443

San Giovanni Battista Kilisesinin batısında Centopietre olarak anılan mezar


Ģapeli bulunmaktadır. Puglia bölgesinin, M.Ö. VIII–III. yüzyıllar arasında yaĢamıĢ
antik medeniyetlerinden Messapilere ait yapılardan toplanan devĢirme taĢlarla,
muhtemelen VII. ila IX. yüzyılları arasında inĢa edilmiĢ Ģapel, iki nefe bölünmüĢ,
apsisi bulunmayan basit bir yapıdır154. Kuzey–Güney ekseninde dikdörtgen bir forma
sahip olan Ģapel 7,25 x 6,17 m. boyutlarındadır. Doğu ve güney yönlerinde iki giriĢi
bulunan yapı, yine devĢirme sütunlarla Doğu–Batı yönünde iki nefe bölünmüĢtür.
Sütunların üzerinde, örtü birimini desteklemek için konulmuĢ bir arĢitrav bulunur.

Foto 4.2.1 Patú Centopietre. Doğudan Genel Görünüm.

154
Antonucci, Giovanni, “La Centopietre di Patú”, Rinascenza Salentina, y.y., 1941, s. 41
59
Yapının tarihi IX. yüzyıldaki Arap akınlarıyla efsanevi bir boyuta taĢınır. Bu
bölgede Arap akınları baĢlayınca, Fransa ve Ġtalya kralı II. Karl buraya bir ordu
gönderir. Araplar, savaĢ baĢlamadan önce kendilerine gönderilen Geminiano ya da
Simighiano adlı elçiyi öldürürler. 877 yılında meydana gelen savaĢ Hristiyanların
zaferi ile sonuçlanmıĢtır. Daha sonra öldürülen elçinin naaĢı ve elbiseleri bulunup,
buraya, bugün Centopietre olarak bilinen Ģapele gömülmüĢtür155.

Foto 4.2.2 Güney GiriĢinden Foto 4.2.3 Aziz Iulianos. Detay. Batı Duvarı.
Kuzeye Doğru BakıĢ

Yapının içindeki duvar resimleri çok kötü durumdadır. Batı duvarı en fazla
sayıda figürün görülebildiği kısımdır. KarıĢık bir düzende, azizler ve azizeler,
kaligrafik motiflerle bezenmiĢ kemerlerin altında betimlenmiĢlerdir. Bu duvarın
güney ucunda Aziz Iulianos yer alır. Onu piskoposlar takip eder. Piskoposların
arasında Aziz Basileios seçilebilmektedir. Kuzey tarafta ise „Ġsa‟nın Çarmıh‟a
Gerilmesi‟ sahnesinin çok küçük bir parçası görülmektedir. Çivi sokulmuĢ el ve

155
Arthur, Paul, „Saraceni, Schiavi e il Salento‟, III. Consiglio di Archeologia Medievale,
Floransa, All‟Insegna del Giglio, 2003, s. 443
60
kolun bir parçası günümüze ulaĢabilmiĢtir. Çarmıh sahnesinin doğusunda ise asker
azizlerden biri, muhtemelen Aziz Georgios yer alır.

Foto 4.2.4 Aziz Piskoposlar. Batı Duvarı.

Centopietre olarak anılan mezar Ģapelinin duvar resimleri, kilisenin ikinci


resim programı tasvirleri ile birlikte XII. yüzyıla tarihlenir156. Yüz adet büyük blok
taĢla inĢa edildiği için bu isimle anılan Ģapel157 ve San Giovanni Battista Kilisesi,
bugün resim süsleme alanında pek bir Ģey sunmasa da mimari ve tarihsel bağlamda
Salento bölgesinde Bizans etkilerinin görülebildiği bir yapılardır.

Foto 4.2.5 Çarmıha Gerilme. Detay. Kuzey Duvarı.

156
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 274
157
Ġtalyanca „Cento pietre‟ kelimesi „Yüz taĢ‟ anlamına gelir. Demiryan, Raffi, Ġtalyanca-
Türkçe Sözlük, Ġstanbul, Ġnkilap Kitabevi, 1993, s.62, 250.
61
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

IX-XI. YÜZYIL KĠLĠSELERĠ

Bu dönemde sanatsal faaliyetin yeniden canlanması siyasi geliĢmelere bağlı


olarak meydana gelmiĢtir. ġüphesiz IX. yüzyılın en önemli geliĢmesi I. Basileios
döneminde gerçekleĢen ikinci fetih harekatı ve akabinde bölgenin yeniden
nüfuslandırılmasıdır. 876 yılında Bari alındıktan sonra imparator I. Basileios
yayılmacı bir politika izleyerek Calabria‟yı kontrol altına almıĢ ve buraya, Danielis
adlı Peloponnessos‟lu dul ve zengin bir kadının imparatora hediye ettiği özgür
bırakılmıĢ bin köle iskan ettirilmiĢtir. Aynı Ģekilde Puglia‟da, Herakleia Pontika‟dan
getirilen üç bin kölenin yerleĢtirilmesi I. Basileios ‟e atfedilir158. Bu iskan hareketleri
Puglia ve Calabria bölgelerindeki ikinci Grek kolonizasyonu niteliği taĢır. Bu
dönemde Otranto piskoposluğu, baĢpiskoposluk seviyesine yükseltilmiĢtir.

Diğer önemli geliĢme ise imparator II. Nikephoros Phokas döneminde, 969-
970 yıllarında, katepanlık kurumunun oluĢturulması ve hemen akabinde Otranto
baĢpiskoposluğunun metropolitlik seviyesine yükseltilmesidir. Otranto San Pietro
Kilisesinin inĢası ve ilk resim programı bu yeni düzenleme ile tam bir kronolojik
uyum içerisindedir. Bu döneme ait eserler özellikle Puglia‟nın güneyinde Salento
veya Terra d‟Otranto olarak anılan bölgede görülmektedir. Çünkü burası Grek–
Bizans kültürünün en yaygın olduğu, demografik açıdan Grek nüfusun en yoğun
olduğu bölgedir. Ayrıca Carpignano Salentino, Muro Leccese ve Vaste gibi bu
dönemin en önemli örnekleri Otranto metropolitliğine bağlı kiliselerdir.

158
Falkenhasuen, , I Bizantini in Italia, s. 53
62
3.1. CARPIGNANO SALENTINO

Yapının Ġsmi: La Cripta di Sante Cristina e Marina (Azize Kristina ve Azize


Marina Kriptası)

Yapım Tarihi: X. yüzyıl

Duvar Resimleri: X–XI. Yüzyıllar

Mimari Planı: Düzensiz

Kaynakça: Lavermicocca, Nino, 1973, s.318, Falla Castelfranchi, Marina,


1991,s.45, 61, 62, 66, Castelfranchi, 2004, s.210, 213, 216, 218, 219, Castelfranchi,
2009, s.227–228, Jacob, André, 1982, s.41–51, Jacob, 1983-84, s.108–110,Jolivet-
Levy, Catherine, 1991, s.45, Belting, Hans, 1974, s.13, 14, Lazarev, Viktor, 1967,
s.125, Safran, Linda, 2014, s.7, Arthur, Paul, 2006, s.390, Falkenhausen, Vera Von,
1978, s.26

Plan 5. Carpignano Salentino Sante Cristina e Marina Kriptası-Plan ve Duvar


Resimleri (Castelfranchi, 2004)
63
Carpignano Sante Cristina e Marina Kriptası, Bizans anıtsal resmi açısından,
Puglia bölgesinde en kesin bilgileri aktaran, dolayısıyla, tarihlendirme konusunda
referans noktası olan yapıdır159. Otranto‟nun 21 km. kuzeybatısında yer alan beldede
bulunan kripta, duvar resimleri ve yazıtları ile bölgedeki Bizans sanatı yörüngesinin
merkezini teĢkil etmektedir.

Düzensiz bir plana sahip olan yapı, doğu–batı ekseninde geniĢleyen


dikdörtgen bir formdadır. Naos alanı bir sütun vasıtasıyla ikiye bölünmüĢtür. Doğu
tarafında, kuzey ve güney köĢelerde olmak üzere iki adet apsis bulunmaktadır. Batı
tarafında ise, Barok döneme ait bir sunak ve arcosolium tipi bir mezar
bulunmaktadır. Yapının orijinal giriĢi güney cephesinde yer almaktadır. Barok
dönemde, mezar Ģapelinin sonuna, güneybatı noktasında bir giriĢ daha eklenmiĢtir.
Öte yandan kripta, bu geç dönemde ikinci bir azize kültüne açılmıĢtır. Yapı, Bizans
döneminde yalnızca Azize Kristina‟ya adanmıĢtır. Bu döneme ait (X–XI. yüzyıllar)
resim süslemesinde Azize Marina‟yı betimleyen bir duvar resmi görülmez. Azize
Marina‟nın tasvir edildiği, mezar Ģapelinde yer alan fresk ise Barok döneme aittir.

Her iki apsiste de „Pantokrator Ġsa‟ figürü yer alır. Yapının resim
süslemesinde Ġsa‟nın yaĢamına ait tek betimleme güney apsisin iki yanına
yerleĢtirilen „Meryem‟e Müjde‟ sahnesidir. Bunun dıĢında bütün sahneler azizlerin
ikona tarzı, statik tasvirlerinden oluĢur. Kuzey apsisin yanlarında ise yalnızca
Meryem ve BaĢmelek Mikhail‟in betimlemeleri bulunmaktadır. Kuzey ve batı
duvarları aziz figürleri ile süslenmiĢken, güney duvarında bir resim görülmez.

Güney apsiste Ġsa, lir Ģeklinde, değerli taĢlarla süslenmiĢ bir tahtta takdis
pozisyonunda oturur. Kuzeyinde Meryem ve güneyinde BaĢmelek Cebrail „Müjde‟
sahnesini oluĢturur (Planda no.1). Baldeken altında, yün eğirirken tasvir edilen
Meryem‟in kuzey tarafta ve ona müjdeyi taĢıyan BaĢmelek Cebrail‟in güney tarafta
yer alması doğu ikonografisi etkisi taĢımaktadır160. Mısır Vadi el Natrun Süryaniler

159
Lavermicocca, Nino, “Cultura Decorativa e Committenza Nella Decorazione Delle Chiese
- Grotte Pugliesi”, Nicolaus, Bari, 1973, s.318
160
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.45, Castelfranchi, Puglia
Preromanica, s.210
64
Manastırının batı apsis yarım dairesinde VII. ila XII. yüzyıllar arasında bir zaman
dilimine ait olduğu düĢünülen ve bu konumlandırmaya sahip bir Müjde sahnesi
bulunmaktadır161. Aynı yapı içinde XIII. yüzyıla ait bir diğer Müjde sahnesi de kuzey
apsis yarım dairesinde görülür ve yine izleyiciye göre solda Meryem sağda Cebrail
yer alır. Ġtalya yarımadasının kozmopolit Akdeniz kültürüne en yakın bölgesi olan
Puglia‟nın coğrafi konumu bu kültürel etkileĢimde belirleyici olmuĢ olabilir.

Ġsa‟nın tahtının kuzeyinde, dirsek hizasından baĢlayan yazıtta „Tanrım,


hizmetkarın Papaz Leon‟u ve eşi Krisolea‟yı ve onların bütün ailesini hatırla. Amen.
Ressam Theophilaktos tarafından yazıldı. 6467 yılı (959 M.S), ikinci indiksiyon,
Mayıs.‟ yazar162. Theophilaktos‟un elinden çıkan bu duvar resminde renklerin sert bir
Ģekilde birbirinden ayrıldığı gözlemlenmektedir. Ġsa‟nın kıyafetlerinde kırmızı ve
koyu sarı, hardal rengi görülürken, Meryem‟de mavi ve kahverengine yakın koyu bir
renk bulunur. BaĢmelek Cebrail ise daha açık, göksel tonlarda, gökyüzü yeĢili ve
pembe renk elbiselerle tasvir edilmiĢtir.

Foto 5.1 Pantokrator Ġsa ve Meryem'e Müjde. Güney Apsis

161
Innemée, Karel, „Keynote Address: Mural Painting in Egypt, Problems of Dating and
Coversation‟, Living For Eternity: The White Monastery and Its Neighborhood.
Proceedings of a Symposium at the University of Minnesota, Mineapolis, March 6-9,
2003, Minnesota, 2003
162
Jacob, André, “Inscription Byzantine Datées de la Province de Lecce (Carpignano,
Cavallino, San Cesario)”, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, Roma, 1982,
s.41-51
65
Bu iki resim (Pantokrator Ġsa ve Meryem‟e Müjde) tasvir kırıcı dönemin
ardından, Puglia bölgesinde kesin olarak tarihlendirilebilen ilk figüratif Bizans
eserleridir. Özellikle güney apsisteki Ġsa tasvirinin stilistik ve ikonografik açıdan
Ayasofya iç narteks mozaiğindeki Ġsa figürüne benzerliği belirgindir. Makedonya
hanedanı döneminde, baĢkentin sanat eğilimlerinin yayılmaya baĢladığı
görülmektedir. X. yüzyıl ilk yarısında Kapadokya‟da Güllüdere Ayvalı Kilise, Tokalı
Kilise I gibi örnekler karĢımıza çıkmaktadır163.

Foto 5.2 Güney Apsis Yazıtı. Detay

Kuzey apsiste yine „Pantokrator Ġsa betimlemesi görülür. Ġzleyiciye göre sol
tarafta (kuzey) „Kyriotissa Meryem‟ ve sağ tarafta (güney) ise BaĢmelek Mikhail
bulunur (Planda no.2). Apsiste, Ġsa‟nın kuzey tarafında „Tanrım, bu tapınağı yeniden
güzelleştiren ve onu ilahi ikonalarla donatan hizmetkarın Aprilios‟u ve onun eşini ve
Musopolos‟un (soyadı) çocuklarını hatırla. Ressam Eustathios tarafından yazıldı.
Amen. 6528 yılı (1020 M.S), üçüncü indiksiyon, Mayıs‟ yazar164.

163
Jolivet-Levy, Catherine, L’Arte della Cappadocia, Milano, Jaca Book, 2001, s.45
164
Jacob, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, s.41-51
66
Belting apsislerde görülen Ġsa figürlerinin birbirine çok benzediğini, hatta
yazıtlar olmasa aradaki zaman farkının anlaĢılamayacağını düĢünür165. Eustathios‟un
resmettiği kuzey apsiste Ġsa‟nın elbisesinin alt kısmındaki kıvrımlar çok daha
geometrik bir forma bürünmüĢ ve diyagonal bir çizgi halinde sağ ayağına doğru inen
elbise dökümü dikkatin bu noktaya odaklanmasını sağlamıĢtır. Ayrıca burada kırmızı
yerine mavi Ġsa‟nın üstündeki kıyafete ve resmin geneline hakim iki renkten biri
olmuĢtur. Diğer renk ise koyu sarı, hardal rengidir. Öte yandan göze çarpan bir diğer
farklılık ise ikinci apsisteki Ġsa figürünün birinciye kıyasla daha dikey bir hat
oluĢturmasıdır. Theophilaktos‟un resmettiği güney apsisteki Ġsa figürünün kolları ve
yüzü daha dolgun ve oval hatlara sahipken, Eustathios‟un resmettiği kuzey apsisteki
Ġsa figürü arkasındaki taht ile tam bir uyum içinde daha Ģematik ve dikey bir forma
sahiptir. Tabi ki burada apsis yarım daireleri arasındaki form farkı da önemlidir.
Güney apsis, kuzeydekine oranla daha yayvandır. Kyriotissa Meryem‟in yüzü tam
oval biçimdedir. Burun çizgisi ile kaĢlarının birleĢik olması büyük kahverengi
gözlerini daha net biçimde ortaya çıkarır. BaĢı maphorion ile örtülüdür. Kucağındaki
Ġsa‟nın bedeni fani bir sembol olduğu için bir çocuk bedeniyken, yüzü, Tanrı‟nın bir
parçası olduğu için ebediyeti simgeler ve yaĢlıdır166.

Foto 5.3 Pantokrator Ġsa, Kyriotissa Meryem, BaĢmelek Mikhail ve Azizler.


Kuzey Apsis

165
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, Dumbarton Oaks
Papers, 1974, s.14
166
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.213
67
Kuzey apsisteki Ġsa‟nın izleyiciye göre sağında (güney) bulunan BaĢmelek
Mikhail tasvirinin üst kısmı eksiktir ve boynundan yukarısı görülememektedir.
BaĢmeleğin üzerinde, imparatorların bazı törenlerde giydiği loros ve divitession
bulunmaktadır167. Kriptanın batı duvarında, ikonografik olarak buradakinin aynısı
olan ikinci bir Mikhail tasviri bulunmaktadır. Bu ikinci tasvir neredeyse karĢılıklı
durması bakımından bir bütünlük oluĢturur.

Ġki apsis arasında bulunan kısımda ise yapılan bir restorasyon çalıĢması
sırasında, sarı sıva tabakasının altında „Azize Anna ve Çocuk Meryem‟i betimleyen
bir duvar resmi parçası keĢfedilmiĢtir. Hemen yanında da prothesis olarak kullanılan
niĢin alt kısmında, beyaz zemin üzerine koyu renkte küçük haçlarla ve püskül
motifleriyle bezenmiĢ bir örtü desenli fresk ortaya çıkarılmıĢtır. Prothesis içerisinde
bir diyakoz ya da bir aziz tasviri olması çok güçlü bir ihtimaldir. Diyakozun kilise
içerisindeki görevlerinden biri olan, ökaristi ayini için ekmek ve Ģarabın hazırlanması
litürji ve ikonografiyi birleĢtiren bir unsurdur168. Yine Puglia bölgesinde, Fasano‟da
San Lorenzo Kilisesi ve Makedonya‟da Kurbinovo Aziz Georgios Kilisesi
prothesislerinde Aziz Stefanos görülür.

Foto 5.4 Örtü Desenli Süsleme. Doğu Duvarı


167
Castelfranchi, a.g.e., s.216
168
Castelfranchi, La Pittura Rupestre Bizantina in Terra D‟Otranto: Nuove Acquisizioni, Atti
del IV Convegno Internazionale sulla Civiltà Rupestre 26 – 28 Novembre 2009,
Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2011, s.227-228
68
Kuzey duvarının batı ucunda, Kyriotissa Meryem‟e bitiĢik, dörtlü bir grup
görünür. Batıdan doğuya doğru; Aziz Nikolaos, Aziz Vincenzo, Meryem ve Çocuk
Ġsa ile Aziz Ioannes‟in görüldüğü bu grup da ressam Eustathios‟a bağlanır.
Carpignano kriptasının çoğu duvar resmi gibi düz, grafik bir hat Ģeklinde
resmedilmiĢtir.

Kuzey duvarında, orijinal giriĢin (güney) karĢısında iki Azize Kristina tasviri
yan yana görülür (Planda no.4). Bunlardan doğu (sağ) tarafındakinde, azizenin sağ
omuz hizasından aĢağı doğru inen bir yazıt bulunmaktadır. Buna göre bani, kuzey
apsisteki ile aynı kiĢi, yani Aprilios‟dur169. Bu durumda ressamın da Eustathios olma
ihtimali çok yüksektir. Mavi ve sarı hatlardan oluĢan bir arka plana sahip olan bu
betimlemede, Kyriotissa Meryem‟in yüz hatları ile bir benzerlik görülmektedir170.
Büyük gözlerinin ovalliği beyaz renk ile belirginleĢmiĢtir. Azizenin baĢında bir taç
vardır ve elinde bir haç tutar. Hemen batı yanında ikinci Azize Kristina tasviri
bulunur. Ġki tasvir arasında stilistik farklar mevcuttur. Ġkinci resimde Casaranello
Santa Maria della Croce Kilisesindeki Azize Barbara tasvirine yakın bir üslup fark
edilmektedir. Bu benzerlikler özellikle yüz hatları, saçların toplanma Ģekli ve
elbiselerde görülür. Casaranello kilisesindeki duvar resminde, grafiti yazı
kalıntılarında 1047-48 tarihleri okunabilmektedir. Bundan dolayı, farklı bir ressam
tarafından olsa bile bu ikinci Azize Kristina tasvirinin XI. yüzyıl ortalarına
tarihlendiğini düĢünülmektedir171.

Kuzey duvarının batı köĢesinde, at üstünde Aziz Theodoros bulunur. Çok


yıpranmıĢ bir resim olmasına rağmen azizin atının ayakları altında ejderhanın bir
kısmı görülebilir. Kuzeybatı köĢesinde duvar bir çıkıntı yapacak biçimde
ĢekillendirilmiĢtir. Bu çıkıntının hem doğu hem de güney yüzünde bir takım aziz
tasvirleri bulunmaktadır (Planda no.5). Kuzey yüzeyinde bir aziz ve bir azize yer alır.
Azizenin baĢında iĢlemeli bir taç ve üzerinde de değerli taĢlarla süslenmiĢ bir elbise
vardır. Yüz hatları son derece katı bordürlerle tasvir edilmiĢtir. Yanaklarını ve

169
Jacob, Atti della Accademia Nazionale dei Lincei, s.41-51
170
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.61
171
Castelfranchi, a.g.e., s.62
69
saçlarını ayıran çizgi çok net ve neredeyse yuvarlaktır. Gözlerinin altındaki, iki sıra
yay Ģeklinde çizgi bakıĢlarının donukluğunu daha net ortaya çıkarır. Adını
okuyamadığımız azizenin dirseğinin altındaki yazıtta bu tasvirlerin ressam
Konstantinos tarafından 6252 (1054 M.S) yılında resmedildiği okunur172.

Foto 5.5 Azize Kristina. Kuzey Duvarı

Aynı duvarın kuzey yüzeyinde ise, izleyiciye göre sağ taraftan, muhtemelen
Azize Agatha ile baĢlayan ve dört figürün (aziz/azize) yer aldığı bir kompozisyon
bulunur. Çok zarar gördüğü için deĢifre edilemeyen bu freskler genel hatları
itibariyle XI. yüzyıla ait görünür (Planda no.6).

Batı duvarının Barok sunaktan önceki son parçası üzerinde ise beyaz sakallı
bir aziz, Meryem ve Çocuk Ġsa ve BaĢmelek Mikhail yer alır (Planda no.7). Buradaki
Mikhail yukarıda belirtildiği gibi ikonografik anlamda, kuzey apsisin güney tarafında
bulunan ressam Eustathios‟un resmettiği Mikhail‟in aynıdır. Aynı kıyafetlerle
resmedilmiĢtir.

172
Castelfranchi, Puglia Preromanica , s.217
70
Foto 5.6 Azize Agatha Grubu. Batı Duvarı Kuzey Cephesi

Kriptanın naos alanında bulunan tek orijinal sütünün batı yüzünde XI. yüzyıla
ait, Azize Kristina, Aziz Nikolaos ve Aziz Theodoros Studites‟i tasvir eden bir fresk
görülür (Planda no.3). Tasvir kırıcı hareketin en büyük düĢmanı Theodoros
Studites‟in burada betimlenmesi kültürlü ve bilinçli bir hamilik durumunu akla
getirir. Öte yandan Kristina‟nın saçlarının toplanma Ģekli, kuzey duvardaki XI.
yüzyıl ortalarına ait olduğu düĢünülen betimlemesine çok benzer173.

Foto 5.7 Aziz Theodoros Studites, Aziz Nikolaos, Azize Kristina.


Naos Ortası Sütun Batı Yüzü

173
a.g.e., s.218
71
Yapının batı tarafında bulunan mezar Ģapelinde arcosolium tipi bir mezar yer
alır(Planda no.8). Kriptanın en uzun yazıtı bu arcosolium‟un duvarında
bulunmaktadır. Yazıt, ortadaki Azize Kristina‟nın iki tarafına yerleĢtirilmiĢtir. Kemer
altında ise Aziz Nikolaos ile Meryem ve Çocuk Ġsa figürleri yer alır. Bu metin aynı
zamanda bölge ile ilgili tarihi bilgilere de önemli bir katkıda bulunur. Jacob
tarafından XI. yüzyıl ortalarına tarihlenen yazıt, Stratigoulés adlı bir gencin ölümü
üzerine, spatarios olan babası tarafından, mezarına nakĢettirilmiĢtir174.

„Burada, benim sevgili oğlum, babası, annesi, kardeşleri, kuzenleri,


arkadaşları tarafından sevilen, genç general, kölelerin cömert ve hayırsever efendisi,
Stratigoulés gömülüdür. Bir serçe gibi ellerimden kaçtı ve annesi ile babasının,
kardeşlerinin ve okul arkadaşlarının yüreğini hüzünle doldurdu. Ey ilahi kadın
Meryem, sen ki bütün lütufların kaynağısın, onu, bilge çoban Nikolaos ve muzaffer
martir Kristina ile birlikte büyük patrik İbrahim‟in göğsüne koy‟ yazar ve devam
eder; „Bu duvarları yeni resimlerde süsledim, benim topraktan biçimlendirilmiş
bedenimin gömülmesi için bir mezar kazdım. Bu adam kim, nerelidir? diyeceksin. …
spatarios, Carpignano‟da ikamet eden, Mesih‟in, Tanrı‟nın annesi temiz kraliçenin,
bu azizlerin ve Myra piskoposu Nikolaos‟ın hizmetkarı‟.

Ölen gencin babası olan spatarios‟un adı okunamaz. Ancak burada ilk kez
Carpignano kasabasının adı geçmektedir ve anlaĢıldığı kadarıyla orta sınıf bir Bizans
yöneticisi olan spatarios tarafından yönetilmektedir. Bizans Puglia‟sında çok sayıda
küçük yerleĢim yerleri bulunmaktaydı. II. Nikephoros Phokas döneminde
gerçekleĢtirilmeye baĢlanan yeni yapılanmada kastellia ve khoria sayılarının arttığı
gözlemlenir. Salento bölgesinde Ortaçağda üç yüz altmıĢ köy tespit edilmiĢtir175.
Carpignano Salentino da, Otranto gibi önemli bir merkeze yakın bir konumda, iskan
edilmiĢ küçük bir kasabadır. Aynı zamanda IX. ve X. Yüzyıllarda Puglia bölgesine
Herakleia Pontos ve Peleponnessos gibi yerlerden, yeniden iskan ve nüfuslandırma

174
Jacob, “Inscription Metrique de L‟Enfeu de Carpignano”, Rivista di Studi Bizantini e
Neoellenici, Roma, 1983 – 1984, s. 108 - 110
175
Safran, Linda, The Medieval Salento, Pennsylvania, University of Pennsylvania Press,
2014, s.7, Arthur, Paul, “Economic Expansion in Byzantine Apulia”, Histoire et Culture
dans l’Italie Byzantine: Acquis et Nouvelles Recerches, Roma, 2006, s.390
72
amaçlı kitleler getirilmiĢtir176.Öte yandan ölen genç için yas tutanlar arasında okul
arkadaĢları da bulunması, burada bir okul olduğunu da ortaya koyar. Bu açıdan
önemli bir yerleĢimdir.

Foto 5.8 Arcosolium

Carpignano kriptasında, çok büyük bir ustalıkla yapılmamıĢ olsa da


Makedonya hanedanı dönemi özelliklerinin gözlemlenebildiği duvar resimleri
mevcuttur. Bu dönemde Bizans sanatında empresyonist gözlemlerden uzaklaĢarak,
kompakt, hatsal ve kesin renk ayrımlarının gözlemlendiği, ruhaniliğe kanalize olan
bir eğilim vardır177. Bu kriptada figürlerin yüzlerindeki ve tasvirin genelindeki
Ģematik özellik dikkat çekicidir. Gözlerin, burunların ve kaĢların son derece sert ve
ayırt edici hatlarla ortaya konması, göz çukurunun daha yuvarlak çizgilerle
belirtilmesi, kıyafet kıvrımlarının keskinliği ve genellikle çift bordürle çizilmesi
dönemin sanat anlayıĢının takip edildiğini ve uygulandığını açıklar niteliktedir.

Bu akımın baĢkentten Güney Ġtalya‟ya nasıl ulaĢtığını sorgulayan Belting, IX.


yüzyıl ikinci yarısından itibaren nakĢedilmiĢ bir takım el yazmalarını konu almıĢtır.
Bunların arasında 880‟li yıllara tarihlenen, Vatikan kütüphanesinde bulunan, Cosmas
Indicopleustes‟i (gr.699) baĢkent sanatının stilistik yeniliğinin aktarılmasında en

176
Falkenhausen, La Dominazione Bizantina nell’Italia Meridionale dal IX al XI Secolo,
Bari, Ecumenica Editrice, 1978, s.26
177
Lazarev, Viktor, Storia della Pittura Bizantina, Torino, Einaudi, 1967, s. 125
73
önemli belgelerden biri olarak tanımlar178. Ancak, bu üslupsal aktarımın siyasi
geliĢmelerden bağımsız bir yol izlemesi mümkün değildir. Lombardia theması
yaklaĢık 892 yılında kurulmuĢtur179. Bu yönetimin baĢında bulunan strategosların
mahiyetinde Grek ressamların buraya gelmiĢ olması, üslupsal aktarım konusunda
daha ikna edici bir zemin oluĢturmaktadır180. Ayrıca gönderilen strategos ve
ressamların etnik kökenleri veya öncesinde görev aldıkları yerler farklı kültürlerin ve
figüraif geleneklerin taĢınmasına katkıda bulunmuĢ olabilir.

Puglia bölgesi kriptaları ve kaya kiliseleri, genellikle Calabria ve Sicilya‟da


daha yaygın olan, keĢiĢlik ve manastır faaliyetleriyle iliĢkilendirilir. Ancak
Carpignano‟da ve bazı diğer kaya kiliselerde de görüldüğü gibi Puglia bu özelliği ile
öne çıkan bir bölge değildir. Burada kriptalar ve kaya kiliseler genellikle seküler
karakterlidir. Carpignano kriptasında, kasabanın üst sınıf ailelerinin zaman içinde
kriptanın süslemesini üstlendiği, seküler bir banilik örneğinin görüldüğü ayrıcalıklı
bir yer olduğunu ve bu kriptanın manastır faaliyetlerinden ziyade özel bir gömü alanı
olduğunu söylemek mümkündür181.

Carpignano kriptası, IX–XI. yüzyıllar arası var olan Bizans siyasi varlığı ile
paralel bir kronolojik geliĢim içinde, X. ve XI. yüzyıllarda duvar resimleri ile
süslenmiĢtir. Ressam Theophilaktos tarafından 959 yılında çizilen fresklerin altında
tespit edilen sıva tabakası, bu yıldan önce, belki de IX. yüzyıl fetihlerine paralel
olarak buranın kullanılmaya ve resmedilmeye baĢlandığı görüĢünü oluĢturur.
Nitekim Stratigoulés‟in arcosolium‟u önünde toprak mezarlar da keĢfedilmiĢtir.
Kriptanın düzensiz planı içinde bu batı kısmı bir narteks olarak düĢünülürse, Bizans
kültüründe çok yaygın olan banilerin veya önemli kiĢilerin bu alana gömülme
geleneği ile örtüĢür182.

178
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 13
179
Ravegnani, Giorgio, I Bizantini in Italia, s. 162
180
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 56
181
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.219, Castelfranchi, a.g.e.,1991, s.66
182
Castelfranchi, a.g.e., 2004, s.218
74
Foto 5.9 Güneybatıdan Naos‟a Genel BakıĢ

75
3.2. OTRANTO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Pietro (San Pietro Kilisesi)

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X –XIII. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Yunan haç planı

Kaynakça: Falkenhausen, Vera Von, 2007, s.46, Falkenhausen, 1978, s.182,


Gigante, Marcello, 1982, s.631, 633, Caillet, Jean Pierre, 2005, s.93–106,
Castelfranchi, 1991, s.153–158, Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s.181, 184, 192,
Gianfreda, Grazio, 2010, s.33, Guillou, André, 1978, s.181, 182, Belting, Hans,
1973, s.13, 14, Safran, Linda, 1990, s.16–17, 323–326, Safran, 1992, s.156,
Castelfranchi, 2004, s.184, 185, Pedone, Silvia–Cantone, Valentina, 2013, s.120,
122, 124, 132, Fontana, Maria Vittoria, 1996, s.296, Pace, Valentino, 1982, s.475,
476

Plan 6. Otranto San Pietro Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Castelfranchi,


2004)
76
Ravenna Eksarhlığı yıkılıp, Bizans Ġmparatorluğu Ġtalya‟nın güneyinde
varlığı sürdürür hale geldikten sonra, Otranto bölgenin en önemli Ģehirlerinden biri
haline gelmiĢti. Bölgeye yapılacak her türlü ikmal için elveriĢli konumda bulunan bu
liman kenti, IX. yüzyıl ikinci yarısında, imparator II. Nikephoros Phokas tarafından
yapılan yeni dini idare düzenlemesi ile metropolitlik konumuna yükselmiĢti183.
Otranto ve yakın çevresindeki Ģehir ve kasabalar Bizans kültürünün en yoğun
yaĢandığı yerlerdi. Bu durum 1071 yılında resmi olarak Ġtalya‟daki Bizans varlığının
sona ermesinden sonra da böyle devam etti. Günümüze ulaĢamayan San Nicola di
Casole Manastırı bir Grek-Bizans manastırı olup, Grekçe ve Latince çevirilerin
yapıldığı, el yazması kopyaların üretildiği, zengin bir kütüphaneye sahip ve
Konstantinopolis ile sıkı iliĢkiler içinde olan bir kurumdu184.

Foto 6.1 Güneybatıdan Genel Görünüm

Otranto San Pietro Kilisesi, yalnızca resim programı olarak değil, mimari
anlamda da orta dönem Bizans sanatını yansıtır. Kilise yunan haç planlıdır. Calabria
bölgesinde, Rossano Aziz Markos, Stilo Katholikon, gibi örneklerine rastlanan

183
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.46
184
Gigante, Marcello, La Civiltà Letteraria, I Bizantini in Italia, Milano, Credito Italiano,
1982 s.631
77
planın Puglia bölgesinde kalan tek temsilcisi bu kilisedir185. Bölgenin bir diğer yunan
haç planlı ve muhtemelen San Pietro Kilisesinden önce inĢa edilmiĢ olan (IX. yy)
Castro Kilisesi günümüze ulaĢamamıĢtır. Ancak Ortaçağ katedralinin kuzey
kanadında kalıntıları görülmektedir186.

Kalker taĢlardan inĢa edilen kilisenin köĢelerinde, statik dayanıklılık


amaçlanarak daha büyük blok taĢlar kullanılmıĢtır. Üç apsisli kilisenin kubbesi dört
sütun üzerine oturur. Doğu-Batı ekseninin uzunluğu 8,38 m. iken, kuzey güney
ekseni 7,98 metredir187. Bugün yalnızca batı cephesinde giriĢ bulunmaktadır. Ancak
kilisenin iç yapısı ve dıĢ cephede görülen kör niĢler, kuzey ve güney cephelerinde de
birer giriĢ olduğunu düĢündürür188. Kuzey kanadına muhtemelen XI. yüzyılda bir
parekklesion eklenmiĢ ancak günümüze ulaĢmamıĢtır189.

Foto 6.2 Güneydoğudan Genel Görünüm

185
Caillet, Jean Pierre, “L‟Apulie et La Calabre Vers l‟An Mil: Une Réorientation Artistique
Vers Byzance”, Le Canal d’Otrante et Méditerranée et Médiévale: Colloque
Organisé à L’Université de Paris X, Nanterre 20 – 21 Novembre 2000, Bari, 2005 , s.
93 – 106
186
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.181
187
Gianfreda, Basilica Bizantina di S. Pietro in Otranto, Storia e Arte, s.33
188
Safran, Linda, “Redating Some South Italian Frescoes: The First Layer at S. Pietro,
Otranto and The Earliest Paintings at S. Maria della Croce, Casaranello”, Byzantion,
Vol.60, Bruxelles, 1990, s.16 - 17
189
Castelfranchi, Puglia Preromanica., s. 184
78
San Pietro Kilisesinde Bizans resim sanatı açısından çok önemli iki ayrı evre
mevcuttur. Ġkinci resim programı, siyasi varlığın son bulduğu bir döneme tekabül
etse de, kültürel geleneğin devam ettiğini göstermesi bakımından çok önemlidir. Ġlk
resim tezyinatından günümüze ulaĢan freskler, kuzeydoğu tonozunda bulunan „Son
AkĢam Yemeği‟ (Planda No.1) ve „Ayak Yıkama‟ (Planda No.2) sahneleridir.
Guillou, „Ayak Yıkama‟ sahnesinin metnini paleografik açıdan yorumlamıĢ, bunu
Kapadokya Ayvalı Kilise (913-920) ile karĢılaĢtırarak benzerlikler bulmuĢ ve bu
freskleri erken X. yüzyıla tarihlendirmiĢtir190. Belting ise Carpignano freskleri ve
Hosios Loukas mozaiklerini referans olarak aldığı çalıĢmasında X. yüzyıl ortasını
iĢaret eder191.

Linda Safran daha geniĢ kapsamlı bir paleografik ve stilistik araĢtırma ile bu
fresklerin X. yüzyıl sonu XI. yüzyıl baĢları, 1000 yılı civarına tarihlenmesi
gerektiğini ileri sürer192. Paleografik bakımdan Kapadokya Direkli Kilise‟yi (976-
1025), stilistik bakımdan Kastoria Aigoi Anargyroi Kilisesini (XI.yy baĢları)
Otranto‟ya en yakın örnekler olarak değerlendirir. Castelfranchi ise harf formların
pek çok faktöre bağlı olarak değiĢkenlik gösterebileceğini ve yakınlardaki Vaste
kasabasında bulunan Santi Stefani Kriptasının ilk devir resim süslemesinden kalan
(X.yy) Aziz Filipos ve Aziz Andreas figürlerinin buradaki „Son AkĢam Yemeği‟
sahnesindeki betimlemelerine benzerlik gösterdiğini ileri sürerek bu tarihlendirmenin
X. yüzyıl ikinci yarısı olması gerektiğini savunur. Castelfranchi‟nin gözettiği bir
diğer unsur, bu resimlerin, 968 yılında Ģehrin metropolitliğe yükseltilmesi olayıyla eĢ
zamanlı olabileceğidir. Aynı zamanda 969 yılında Taranto‟da imparatorluğun
buradaki yöneticileri tarafından yaptırılan, Aziz Petros‟a adanmıĢ bir manastırın
varlığı kaynaklarda tespit edilmiĢtir193.

190
Gouillou, André, “Italie Méridionale Byzantine ou Byzantins en Italie Méridionale”,
Culture et Sociéte en Italie Byzantine, Londra, 1978, s.181-182
191
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s.13-14
192
Safran, Byzantion, s.323-326
193
Falkenhausen, La Dominazione Bizantina nell’Italia Meridionale dal IX al XI Secolo
1978, s.182
79
Foto 6.3 Ayak Yıkama ve Son AkĢam Yemeği. Kuzeydoğu Tonozu

„Ayak Yıkama‟ sahnesinde anatomik hatları takip eden elbise kıvrımları,


gölgelendirmeden uzak çehreler, beyaz ve soluk eflatun rengin bilinçli kullanımı ile
Carpignano‟ya göre daha rafine bir sonuç elde edilmiĢtir. Ancak muhtemelen küçük
bir alana çizilmek zorunda olduğu için iki sahnede de iç-dıĢ mekan ayrımını
vurgulayacak mimari elemanlar kullanılmamıĢtır. Hatta iki sahneyi birbirinden
ayıran tek Ģey, bir nevi çerçeve iĢlevi gören asılı kumaĢ parçadır 194. Bu iki sahnenin
kuzeydoğu kemerinde, yani prothesis apsisinin üstünde bulunması da litürjik
fonksiyonu tamamlaması bakımından önemli bir kurgudur.

194
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.184
80
Foto 6.4 Ayak Yıkama. Kuzeydoğu Tonozu Kuzey Kanadı

Foto 6.5 Son AkĢam Yemeği. Kuzeydoğu Tonozu Güney Kanadı

Apsis yarım dairesinde 1540 yılına tarihlenen „Melekler arasında Meryem ve


Çocuk Ġsa‟ yer alır. XVI. yüzyıla ait bu resim, Orta Bizans dönemi kiliselerinde
görülen apsis süslemelerinden „BaĢmelekler Arasında Theotokos‟ tasvirinin

81
modernize edilmiĢ hali olabilir195. Yakınlardaki Poggiardo Santa Maria degli Angeli
Kriptası (XII-XIII. yy) ve Trieste San Giusto Katedrali (XII. yy) apsislerinde bu
sahne bulunmaktadır. Ayrıca Sicilya Monreale Kilisesi (1180-1194) apsisinde, yarım
kubbede yer alan „Pantokratror Ġsa‟ figürünün altında yine baĢmelekler arasında
Theotokos Meryem yer alır. Kilisenin kubbe süslemesi günümüze ulaĢamamıĢtır.
Ancak Yunan haç planlı bir kilisenin resim programında, kubbede „Pantokrator Ġsa‟
tasviri yer almalıdır196.

Apsis kemerinde pseudo kufik yazı kuĢağı seçilebilmektedir. Kültürler arası


etkileĢim bağlamında, X-XII. yüzyıllar arası, Ġslam sanatının Avrupa sanatına etkisi
hem taĢınabilir eserler hem de mimari süslemede görülmektedir197. X. ve XI.
yüzyıllarda Yunanistan ve Güney Ġtalya‟da kiliselerin süslemelerinde karĢımıza
çıkar. Ancak Yunanistan‟da çoğunlukla dıĢ cephe süslemelerinde (Hosios Lukas–
Panaghia, Atina–Kutsal Havariler) mermer ve tuğla kullanımı ile elde edilen
pseudokufik motifler, Güney Ġtalya‟da yapıların içinde (Otranto San Pietro, Patú
Centopietre, Squinzano Santa Maria delle Cerrate), resim programında kullanılmıĢtır.
Düzenli fakat monoton olmayan grafik elemanların köĢeli formu, tek bir unsurdan
ziyade bütünsel bir görselliğe sahip olduğu için geometrik temelli bu motif Bizans
sanatında tercih edilmiĢtir198.

Kilisenin ikinci süsleme evresinden kalan sahneler; Kuzey tonozunda


„Adem‟in Yaratılması‟, „Cennetten Kovulma‟, „Meleklerin Yaratılması‟ ve „Gündüz
ile Gecenin Yaratılması‟ (Planda No.3) gibi eski ahit sahnelerinden oluĢurken, güney
tonozda „Vaftiz‟ (Planda No.4) ve doğuda, bema tonozunda „Pentekoste‟, „Anastasis‟
ve „Ġsa‟nın Doğumu‟ (Planda No.5) gibi yeni ahit sahneleri bulunmaktadır.
Kuzeydoğu pandantifinde Ioannes, kuzeybatıda ise Matteos görülmektedir. Markos
ve Lukas betimlemeleri ise tamamen yok olmuĢlardır.
195
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.185
196
Castelfranchi, a.g.e., s.185
197
Pedone, Silvia–Cantone, Valentina, “The Pseudo Kufic Ornament and The Problem of
Cross–Cultural Relationships Between Byzantium and Islam”, Opuscula Historiae
Artium, Vol.62, Supplementum, Brno, Masarykova University Press, 2013, s. 120-132,
Fontana, Maria Vittoria, “The Influence of Islamic Art in Italy”, Islam and The Italian
Renaissance Conference, Londra, Warburg Institute, 1996, s.296
198
Pedone-Cantone, a.g.e., s.122-124
82
Foto 6.6 Pseudo Kufik Yazı KuĢağı. Apsis Kemeri

Bunların tarihlenmesi konusunda da yine farklı görüĢler mevcuttur.


Castelfranchi, Güney tonozundaki „Vaftiz‟ ile Doğu tonozundaki „Pentekoste‟
arasında stilistik bir fark olduğunu ileri sürerek, birinciyi geç Komnenos dönemi
özellikleri taĢıdığını düĢünüp XII. yüzyıl sonlarına, ikinciyi ise erken Paleologos
dönemi olarak tanımlayıp XIII. yüzyıl ikinci yarısına tarihler 199. Safran ise ikinci
aĢamanın bütün süslemelerini XIII. yüzyıl ikinci yarısına atfeder200. Pace, XIII.
yüzyıl sonları XIV. yüzyıl baĢlarını iĢaret eder ancak kesin yargılardan kaçınır201.

XIII. yüzyıl ilk yarısında yaĢamıĢ, San Nicola di Casole Manastırı


hegumenosu Nikolas Nektarios‟un öğrencisi olan Ioannes Grassos bir mektubunda
Otranto Ģehrinde yer alan kubbeli bir kilisenin resim programından söz eder.
Mektubunda bahsettiği „dört sütun üzerindeki pandantiflerinde Ġncil yazarları yer

199
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia s.153-158
200
Safran, Linda, S. Pietro at Otranto Byzantine Art in South Italy, Roma, Edizioni Rari
Nantes 1992, s. 156
201
Pace, I Bizantini in Italia, s.475-476
83
alır‟ diye tanımladığı kilisenin San Pietro Kilisesi olma ihtimali çok yüksektir202. San
Pietro Kilisesinin kubbe pandantiflerinde Ioannes ve Matteos hala görülebilmektedir.

Foto 6.7 Cennetten Kovulma. Kuzey Tonozu

Foto 6.8 Vaftiz. Güney Tonozu

202
Gigante, I Bizantini in Italia, s.633
84
Eğer bu doğru ise, geç Komnenos döneminde burada bir resim çalıĢması
yapıldığı doğrulanmıĢ olur. Bu sahneleri resmeden kiĢi de, XIII. yüzyılın hemen
baĢında (1200 yılı civarı) Konstantinopolis‟te Evergetis manastırı phialesini süslemiĢ
olan Otranto‟lu ressam Pavlos olabilir203. Nektarios‟un bu ressam hakkında yazdığı,
onu yücelttiği methiye, ressamın Otranto için ne kadar önemli kiĢilik ve Ģehrin gurur
kaynağı olduğunu ortaya koyar. Bizans Ġmparatorluğunun baĢkentinde çalıĢmıĢ olan
bir ressamın kendi Ģehrinin kilisesinde de çalıĢmıĢ olması son derece akla yatkındır.

Otranto San Pietro Kilisesi, gerek mimari gerek resim sanatı bakımından Orta
Bizans dönemi akımlarını temsil eden, Puglia bölgesinin en önemli yapılarından
biridir. Yapımı ve birinci resim programı evresiyle, imparatorluğun Puglia
bölgesindeki siyasi tutumuna somut bir örnek teĢkil ederken, ikinci resim programı
evresinde de Bizans geleneğinden kopmadığını, bilakis onu yakından takip ettiğini ve
Bizans anıtsal resim geleneğinin Salento bölgesinde, Puglia‟nın kuzeyine oranla,
daha kanonik haliyle yaĢamakta olduğunu gösterir.

203
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.192
85
Foto 6.9 Doğu Tonozu ve Apsis

Foto 6.10 Aziz Ioannes. Kuzeydoğu Panditifi

86
Foto 6.11 Aziz Matteos. Kuzeybatı Pandatifi

87
3.3. MURO LECCESE

Yapının Ġsmi: La Chiesa di Santa Marina (Santa Marina Kilisesi)

Yapım Tarihi: IX-XI. Yüzyıllar

Duvar Resimleri: X-XI. Yüzyıllar

Mimari Planı: Tek nefli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.102, Castelfranchi, 2004,


s.193, 194, 196, 198, 200, 202, 204, Ricci, Alessandra, 2012, s.204, Bevilacqua,
Livia, 2010, s.411, Falkenhausen, Vera Von, 2007, s.30, Pace, Valentino, 1980,
s.329, D‟Aurelio, Vincenzo, 2010, s.8-9, Demus, Otto, 1947, s.23, Ötüken, S. Yıldız,
2008, s.160, Safran, Linda, 2008, s.71

Plan 7.1 Santa Marina Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Castelfranchi,


2004)

88
Plan 7.2 Santa Marina Kilisesi. Birinci ve Ġkinci Yapının Planı (Castelfranchi, 2004)

Otranto‟nun 17 km. Doğusunda bulunan Muro Leccese, Puglia bölgesindeki


Bizans kültürel varlığını inceleme konusunda önemli bir esere sahiptir. Santa Marina
Kilisesi, zaman içinde değiĢimler geçiren mimarisi ve barındırdığı resim programı ile
farklı bir önem arz eder. 1980‟li yıllarda yürütülen restorasyon çalıĢmaları sırasında
pek çok toprak mezar ve yerel taĢ lahitler bulunmuĢ ancak stratigrafik kazı
gerçekleĢtirilmemiĢtir204.

Tek nefli basit bir planı olan kilise, beĢik tonoz örtü ile kapatılmıĢtır. Ġlk
olarak IX. yüzyılda inĢa edilen yapı, bu dönemde batı giriĢi dıĢında kuzey ve güney
cephelerde karĢılıklı ikiĢer giriĢe daha sahipti. Ayrıca kuzey duvarının doğu ucunda
bir giriĢ daha bulunmaktaydı. X. yüzyılda batı giriĢi hariç hepsi kapatılmadan önce
kilise toplam altı giriĢe sahipti (Plan 7.2). Bu kapatmanın izleri bugün de net biçimde
görülmektedir. IX. yüzyılın ikinci yarısında örneklerine rastladığımız haç planlı ve
yan giriĢli planların daha primitif bir örneği burada uygulanmıĢ olabilir. Keza,
Ġstanbul Küçükyalı‟da Ricci tarafından kazılan manastır kilisesinin banisi Patrik

204
Castelfranchi, a.g.e., s.193
89
Ignatios kadar yüksek seviyede bir patronajın burada söz konusu olmadığı
açıktır205.Aynı Ģekilde, Teselya Skripou‟da bulunan Panaghia kilisesinin banisi
protospatarios Leon gibi bir yönetici olmadığı da kesindir206. Kilisenin basit iĢçiliği
ve kullanılan devĢirme malzeme bunu net bir Ģekilde ortaya koyar.

Foto 7.1 Santa Marina Kilisesi. Güneybatıdan Görünüm

Foto 7.2 Kuzeydoğudan Görünüm

205
Ricci, Alessandra, Kent Arkeolojisi, Ġstanbul: Küçükyalı ArkeoPark‟ı, Türkiye ve Ġtalya
Arkeolojik Ufuklar, Arkeoloji ve Sanat 139, Ġstanbul, Arkeoloji ve Sanat Yayınları,
2012, s.204
206
Bevilacqua, Livia, Committenza Aristocratica Bizantina in Età Macedone: Leone
Protospatario e La Panagia di Skripou (873–874), Medioevo: I Committenti’, Atti de
Convegno Internazionale di Studi Parma 21 – 26 Settembre 2010, Milano, Mondadori
Electa, 2011, s.411
90
Kilisenin Bizans dönemindeki resim süslemesi, geçirdiği mimari değiĢiklere
paralel olarak en az iki evrede gerçekleĢmiĢtir. Yapıyı örten beĢik tonoz birimi
dıĢında pek çok noktada görülen duvar resimlerinin tarihleri konusunda X–XIV.
yüzyıllar arasına atfedilen farklı görüĢler bulunmaktadır. Ġsa‟nın yaĢamına ait bazı
sahnelerle birlikte azizlerin betimlemeleri resim programını oluĢturmaktadır. Apsis
duvarında izleri görülebilen „Meryem‟e Müjde‟ ve karĢısındaki batı duvarı doğu
yüzünde (narteks kemeri üstü) yer alan „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ (Planda No.1)
sahneleri Ġsa‟nın yaĢamına dair bir anlatımın bulunduğuna dair kanıtlar sunmaktadır.
Diğer taraftan, kemerler üzerinde Aziz Nikolaos‟un yaĢamından bazı sahneler
görülmektedir. Kemer altlarında ve yan duvarlarda ise aziz ve azize betimlemeleri
yer alır.

Yapının içinde, kuzey duvarının X. yüzyılda kapatılan giriĢlerinin arasındaki


kemerin üzerinde görülen haç motifi, kilisenin ilk inĢasının IX. yüzyılın ilk yarısına,
830‟lu yıllara, yani ikonoklast döneme tekabül ettiğini düĢündürür207. Bu yıllarda,
kilisenin bağlı olduğu Otranto piskoposluğunun baĢında ikonoklast bir piskopos
bulunur208. Ayrıca, Mottola bölgesinde bulunan San Nicola ve Santa Margherita
kiliselerinde de bu tarz ikonoklastik sembollere rastlanır. X. yüzyılda bahsi geçen
mimari değiĢim yaĢandıktan sonra, çevredeki diğer eserlerle kronolojik bir uyum
gösteren kilisenin ilk resim programı ortaya çıkar. Bu döneme ait tasvirler narteks ve
naos‟u ayıran kemerin doğu yüzündeki „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ (bu kemer X.
yüzyılda eklenmiĢtir), güney alt çaprazında Azize Barbara (Planda No.2), kuzey ve
güney duvarlarda seçilebilen bazı azizlerdir209. „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟
sahnesinin solunda Elçilerin ĠĢleri i.11 metni yer almaktadır. Burada Ġsa, gökkuĢağı
yerine süslü bir tahtta oturur. Bu yanıyla resim bir „Maiestas Domini‟ gibi
tasarlanmıĢtır. Kompozisyon yatay düzlemde resmedilmiĢ ve ilahi ve dünyevi olmak
üzere iki boyut oluĢturulmuĢtur. Göğe yükselen Ġsa, tahtın altında duran Meryem ve
iki yanındaki meleklerden, düz bir çizgiyle ayrılmıĢ izlenimi uyandırır. Buradan
hareketle Pace, ilahi ve dünyevi olanı ayıran bu renk hatlarının Fransa‟daki St. Savin

207
Castelfranchi, Puglia Preromanica , s.194
208
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s.30
209
Castelfranchi, Puglia Preromanica, ,s. 196
91
ve St. Aignan kiliselerindekilere benzediğini düĢünerek, bu resimleri XII. yüzyılın ilk
yarısına tarihler210.

Foto 7.3 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Batı Duvarı Doğu Yüzü (Narteks Kemeri
Üstü)

XI. yüzyılda ise kilisenin içinde bir mimari değiĢiklik daha yapılmıĢtır.
Tonozla ilgili sorunlardan (belki de çökmesi) kaynaklanmıĢ olabilecek bu aĢamada
içeriye karĢılıklı payeler ve bunların tavanı destekleyen kemerleri eklenmiĢtir.
Nitekim bu ekleme, önceki resim tezyinatının bir kısmının yok olmasına sebep
olmuĢtur. Kuzey ve güney duvarlarının doğu uçlarındaki kalıntılardan anlaĢıldığı
kadarıyla azizler ve piskoposlar nef boyunca sıralanmaktaydılar. Güney duvarının
apsise yakın payesinin altında kalan bir azizin vücudunun ve baĢının bir kısmı hala
seçilebilmektedir. Payelerin ve kemerlerin eklenmesiyle yeni bir resim programı
ortaya çıkar. Kemer altlarında keĢiĢler, payelerde ise piskoposlar yer alır. Batı–Doğu

210
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 329
92
yönünde (narteksten apsise doğru) birinci kemerin altında, güneyde Aziz Onofrios ve
kuzeyde Aziz Makarios görülür (Planda No.5). Uzun sakalları ve baĢlarının
yanlarında Grekçe yazılan isimlerinden tanınırlar. Ġkinci kemer altında, güneyde Aziz
Antonios ve kuzeyde tanımlanamayan baĢka bir aziz (Planda No.8), üçüncü kemerin
altında ise isimleri okunamayan iki keĢiĢ görülür (Planda No.10). Kuzey ve güney
tarafındaki duvar resimleri yenilenmiĢ olsalar da büyük çoğunluğu önceki dönemde
resmedilen aziz veya azizeye sadık kalınarak yeniden resmedilmiĢtir211. Ayrıca
narteks kuzey duvarında görülen at üzerindeki asker aziz (muhtemelen Aziz
Georgios-Planda No.12) ve küçük bir parçası günümüze gelen Vaftizci Yahya
(Planda No.13) tasvirleri yine ikinci süsleme evresinden günümüze gelmiĢtir212.

Foto 7.4 Aziz Onofrios. Kemer Altı. Foto 7.5 Aziz Makarios. Kemer Altı.
Güney Kuzey

211
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 198
212
a.g.e., s.198
93
XI. yüzyıl mimari müdahalesi ile ortaya çıkan en büyük figüratif yenilik,
bugün küçük parçaları görülebilen Aziz Nikolaos‟un yaĢamından sahneleridir. Yine
batı–doğu düzleminde (narteks kemerinden apsise doğru), birinci kemerin kuzey üst
köĢesinin batı yüzünde „Aziz Nikolaos‟ın Diyakoz Olarak Kutsanması‟ sahnesi
(Planda No.3) görülmektedir213. Kilise olarak yorumlanan mimari bir yapının hemen
sağ tarafında, genç ve sakalsız olarak betimlenen azizin üzerinde diyakoz kıyafetleri
görülmektedir. Muhtemelen aynı kemerin güney köĢesinde „Piskopos Olarak
Kutsanması‟ sahnesi (Planda No.4) bulunmaktaydı. Ancak bundan geriye bir iz
kalmamıĢtır214.

Ġkinci kemerin güney üst köĢesinin batı yüzünde ise bir gemi ile küreğinin bir
parçası ve azizin yüzü görünmektedir (Planda No.7). ġüphesiz burada, denizcilerin
koruyucu azizinin geminin omurgasında belirip onları fırtınadan kurtarması yer
almaktadır. Aynı kemerin kuzey üst köĢesinin batı yüzünde ise „Plakoma Ağacının
Kesilmesi‟ olarak yorumlanan sahnenin küçük bir kısmı (Planda No.6)
görünmektedir.

Foto 7.6 Aziz Nikolaos'un Diyakoz Olarak Kutsanması. Orta Kemer Kuzey Tarafı
(Castelfranchi, 2004)

213
Castelfranchi, a.g.e., s.202
214
a.g.e., s.202
94
Aziz Nikolaos‟un yaĢamına ait okunabilen sahneler bunlardır. Ancak
Ģüphesiz hikayeyi tamamlayan diğer sahneler de bu anlatım dahilinde yer
almaktaydı. Bir kilise içinde spesifik olarak bir azizin hayatına dair anlatımlar,
buranın anlatılan aziz veya azizeye adanmıĢ bir kilise olduğuna dair bir iĢarettir.
Santa Marina Kilisesinin önce Aziz Nikolaos‟a adanmıĢ bir kilise olduğu, isminin
XVI. yüzyılın ikinci yarısından sonra değiĢtirildiği ve hatta XVIII. yüzyılda bile
Nikolaos ve Marina isimlerinin birlikte kullanıldığı kaynaklarda tespit edilmiĢtir215.

Aziz Nikolaos kültü Puglia bölgesinin en yaygın aziz kültüdür. ġüphesiz bu


durum 1087 yılında Bari‟li denizcilerin azizin röliklerini buraya getirmesiyle
yakından ilgilidir. Ancak bahsettiğimiz duvar resimleri bu tarihten önceye aittir.
Stilistik ve ikonografik incelemeler neticesinde bu freskler XI. yüzyıl ortalarına
tarihlenir216. Bu durumda, bu resimler Ġtalya‟da ve belki de bütün Bizans
dünyasındaki en eski Aziz Nikolaos döngüsü olma özelliğini taĢır. Röliklerin
taĢınmasından önce Puglia‟da böyle bir anlatıma rastlanması, bölgede bu kültün 1087
yılından önce yayıldığını gösterir. Puglia bölgesinin bir yarım ada olması ve güçlü
denizcilik faaliyetleri bunun sebeplerinden biri olabilir. Öte yandan Patrik
Methodios‟un (843-847) Sicilya kökenlidir ve yazdığı hagiografik eserinde Aziz
Nikolaos‟a atfettiği mucizeler arasında Otranto açıklarında babasını fırtınadan
kurtarması da yer alır217. Yani, azizin mucizelerinden biri bu topraklara çok yakın bir
yerde gerçekleĢmiĢ ve kurtarılan kiĢi de Konsantinopolis‟in Sicilya kökenli patriğinin
babası olmuĢtur. Tüm bu bilgiler ıĢığında Puglia bölgesinde Aziz Nikolaos kültünün
nasıl doğduğu ve yayıldığına dair fikir sahibi olmak mümkündür.

Apsiste ise barok dönemden bir Azize Marina resmi görünmektedir. Bunun
altındaki yüzeyde hangi Bizans tasviri olduğu anlaĢılamamaktadır. Ancak „Melekler

215
D‟Aurelio, Vincenzo, “La Chiesa Bizantina di Santa Marina a Muro Leccese”, (Çevrimiçi)
https://culturasalentina.files.wordpress.com/2010/11/affreschi-nella-chiesa-di-santa-
marina-a-muro-leccese.pdf, 10 Nisan 2016, s.8-9
216
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.204
217
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s. 30
95
Arasında Meryem‟ ya da „Deesis‟ sahnelerinin olması mümkündür218. Fakat apsisin
alt seviyesinde XI. yüzyıla ait piskopos ve diyakoz figürlerini görmek mümkündür.
Muhtemelen Aziz Basileios, Aziz Ioannes Khrisostomos ve Aziz Gregorios
Nazienzanos, aralarında birer diyakoz ile betimlenmiĢtir (Planda No.11). Lütürjideki
rollerine istinaden diyakozların Orta Bizans döneminden itibaren bema alanında,
özellikle prothesis hücresinde yer aldıkları gözlemlenmektedir. Öte yandan apsis
kemeri, bitkisel bir sütun baĢlığından çıkan bir zikzak motifi ile süslenmiĢtir.
Sütunlar ise mavi damarlı yapılarıyla beyaz Prokonnessos mermerinin bir
stilizasyonu izlenimi uyandırır219.

Foto 7.7 Aziz Piskoposlar. Detay. Apsis

Apsis duvarında „Meryem‟e Müjde‟ sahnesinin izleri görülmektedir. Orta


Bizans dönemi ikonografi geleneğinde Müjde sahnesinin bema/apsis duvarında,
apsisin iki yanına yerleĢtirilmesi oldukça yaydın bir uygulamadır220. Kurbinovo Aziz
Georgios, Lagoudera Panaghia tou Arakos, Palermo Cappella Palatina kiliselerinde
bu anlayıĢ izlenebilmektedir. Ancak sahnenin yapı içindeki konumu itibariyle bu
resim programı geleneğine uyan Santa Marina Kilisesi, Carpignano kriptasında
olduğu gibi, Meryem ve BaĢmelek Cebrail‟in yerleĢtirildiği yönler bakımından
farklıdır. Diğer örneklerde baĢmelek kuzey tarafta Meryem ise güney tarafta yer

218
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.204
219
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s.200
220
Demus, Otto, Byzantine Mosaic Decoration: Aspects of Monumental Art in
Byzantium, Londra, Kegan Paul Trench Trubner & Co. Ltd., 1947 s. 23
96
alırken, bu iki Puglia yapısında figürlerin yerleĢtirilmesi tam tersi biçimde
yapılmıĢtır.

Foto 7.8 Prokennessos Mermeri Stilizasyonu ve Müjde Meryem‟i. Apsis Kemeri


Kuzey Tarafı

Güney duvarın ikinci ve üçüncü payesi arasında, çok küçük bir kısmı
günümüze ulaĢmıĢ, tartıĢmaya açık bir fresk yer alır. TaĢlarla süslenmiĢ bir tahtta
oturan (muhtemelen) Ġsa‟nın ayakları hizasında dua eden bir kadın figürü (Planda
No.9) görülmektedir. Castelfranchi, bu figürün yüz hatlarını, Ayasofya güney
97
galerideki mozaik ve Sina Dağı Azize Katerina Manastırı arĢivlerindeki „Codex
Sinait gr.364‟te bulunan tasvirleri ile karĢılaĢtırarak, figürü imparatoriçe Zoe olarak
yorumlamıĢtır.

Ġmparatoriçe Zoe ve Ġmparator Konstantinos IX. Monomakhos tarafından


1042 yılında Myra Aziz Nikolaos Kilisesinde bir restorasyon çalıĢılması
yürütülmüĢtür221. Ġmparatoriçenin Aziz Nikolaos‟a olan bağlılığı buradan da
anlaĢılmaktadır. Siyasi anlamda Santa Marina Kilisesindeki sahnenin açıklanmasına
katkıda bulunabilecek bir diğer olay da magistros Georgios Maniakes‟in isyanı ve
Otranto‟da birlikleri tarafından imparator ilan edilmesidir. Otranto birkaç aylığına bir
Basileus‟un baĢkenti olmuĢtur222. Bilindiği gibi sonraki yıl (1043) imparatorluk
kuvvetlerine karĢı verdiği savaĢta ölmüĢtür. Ġmparatoriçe Zoe ve eĢi Ġmparator
Konstantinos IX. Monomakhos döneminde, bu isyan bastırıldıktan sonra, doğrudan
isyanın çıktığı topraklarda imparatoriçenin bağlı olduğu Aziz Nikolaos‟a bu kilisenin
adanması tarihi bakımdan mümkün görünmektedir. Öte yandan Aziz Nikolaos
sahnelerinin tarihlendirmesi de bu durumla uyum içindedir.

Ancak Safran bu konuya ikonografik açıdan yaklaĢır ve Ġmparatoriçe Zoe


olarak yorumlanan figürün iki sebepten dolayı doğru olamayacağını düĢünür.
Birincisi betimlenen kadın figürünün bir imparatoriçe için çok basit kıyafetler
taĢıdığını, ikincisi de bu dua pozisyonunun Bizans kültüründe XIV. yüzyıla kadar
görülmediğini öne sürer223. Ona göre, kadın figürün kafasındaki aksesuar bir taç
değil, toplanmıĢ saçları tutan bir çeĢit saç filesidir. Ayrıca kıyafetin bel kısmında deri
bir kemer olduğunu belirtir. Bilindiği gibi, imparatoriçe kıyafetleri mücevherler ve
değerli taĢlarla süslenirdi. Elbisenin kol kısmında düğmeler olduğunu belirten Safran,
XI. yüzyıl sonuna kadar kadın kıyafetlerinde düğme olmadığını, erkek kıyafetlerinde
de sadece göğüs kısmında kullanıldığını belirtir. Dizlerin üzerine çöküp elleri havaya
doğru kaldırarak edilen dua pozisyonunun XIII. yüzyıl içinde batıda yayıldığını ve

221
Ötüken, S. Yıldız, “2007 Yılı Aziz Nikolaos Kilisesi Kazısı ve Duvar Resimlerini
Koruma–Onarım–Belgeleme ÇalıĢmaları”, 30. Kazı Sonuçları Toplantısı 4. Cilt,
Ankara, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, 2008, s.160
222
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente., s.50
223
Safran, “Scoperte Salentine”, Arte Medievale 7, Roma, Silvana Editoriale, 2008, s.71
98
XIV. yüzyılda Bizans kültürüne girdiğini savunur. Yakınlardaki Vaste Santi Stefani
Kriptasında 1379-80 yıllarına tarihlenen benzer bir sahneyi buradaki ile karĢılaĢtırıp,
Muro Leccese tasvirinin XI. yüzyıldan çok daha sonraki bir döneme, muhtemelen
XIV. yüzyıla ait olduğunu ileri sürer224.

Foto 7.9 Ġsa ve Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Sahne. Güney Duvarı

Safran‟ın belirttiği gibi bu dua pozisyonunun Bizans kültürüne geç dönemde


girmiĢ olması ve her ne kadar bu bölgede imparatoriçe Zoe‟yi ilgilendiren bir isyan
hareketi yaĢanmıĢ olsa da, Puglia hanedan üyelerinin özel ilgi göstereceği bir bölge
değildi. Ayrıca Ayasofya güney galeri ve Codex Sinait gr.364‟te görülen Zoe
tasvirleri cepheden verilmiĢ olup, imparatoriçenin yüz hatlarını ortaya koyan
betimlemelerdir. Ancak Santa Marina Kilisesi güney duvarındaki bu sahnede görülen
kadın figürü ise profilden betimlenmiĢtir ve çok yıprandığı için yüzü tam olarak
görülememektedir. Bu nedenle bu figürün imparatoriçe Zoe‟den ziyade, sonraki bir
dönemde kiliseye bağıĢta bulunan veya bu aĢamanın resim süslemesini maddi olarak
üstlenen bir kadın olması daha mümkün görünmektedir. Öte yandan yalnızca Vaste
Santi Stefani Kriptasında değil, Mottola San Nicola Kilisesinin güney duvarında da
bani oldukları düĢünülen iki kadın figürü bulunmaktadır. Duvar resminin çok büyük
bir kısmı günümüze ulaĢamadığı için, sahnenin doğu (sol) tarafında hangi figürlerin
224
a.g.m., s.71
99
yer aldığı bilinemektedir. Ancak, karı kocayı betimleyen bir bir tasvir olma ihtimali
de göz önünde bulundurulmalıdır.

Sonuç olarak, IX. ila XI. yüzyıllar arası mimari düzenlemelerle son Ģeklini
almıĢ Santa Marina Kilisesi, buna paralel olarak resim tezyinatında da değiĢiklikler
yaĢamıĢtır. Puglia bölgesinde görülen Bizans dönemi kiliselerinin resim süsleme
alanında aynı dönemin kriptalarından farklı olduğu, Otranto San Pietro Kilisesinde
olduğu gibi, bu kilisede de görülmektedir. Ġsa‟nın yaĢamından sahnelere yer
verilmesinin yanı sıra, muhtemelen Bizans dünyasının en eski Aziz Nikolaos‟un
hayatı ve mucizeleri sahneleri de burada bulunmaktadır. Mütevazı boyutlara ve basit
bir mimariye sahip bu eser bölgedeki Bizans araĢtırmalarının her zaman merkezinde
yer alacak ve yeni çalıĢmalarla çok önemli bilgiler sunacaktır.

Foto 7.10 Ġmparatoriçe Zoe. Detay. Foto 7.11 Codex Sinait gr. 364
Ayasofya Güney Galeri (Papamastorakis, 2007)

100
Foto 7.12 Ġmparatoriçe Zoe Olarak Yorumlanan Figür. Detay.
Santa Marina Kilisesi. Güney Duvarı

101
3.4. VASTE
Yapının Ġsmi: La Cripta dei Santi Stefani (Aziz Stefanos Kriptası)

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X-XIV. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Üç nefli bazilika

Kaynakça: Diehl, Charles, 1894, s.66, Castelfranchi, Marina Falla, 1991,


s.48, Safran, Linda, 2005, s.184, De Giorgi, Cosimo, 1888, s.20, 22, Jacob, André,
1997, s.258, Joliet-Levy, Catherine, 2001, s.139, Epstein, AnnWharton, 1980, s.201

Plan 8. Vaste Aziz Stefanos Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri (Dell‟Aquila,


Messina, 1998)

102
Aziz Stefanos Kriptası, Otranto yakınlarında bulunan Vaste kasabasının
hemen dıĢında, yerleĢim olmayan, kırsal bir alanda bulunmaktadır. Carpignano Azize
Kristina Kriptasında olduğu gibi, birden çok noktada Aziz Stefanos tasvirlerinin
bulunması yapının bu azize adandığını gösterir. Ancak, bunlar geç dönem
resimleridir. Bu nedenle, yapının ilk evrede baĢka bir isimle anıldığını düĢünmek
gerekmektedir.

Üç nefli bazilika plan tipinde olan yapı 11,40 x 10,20 m. ölçülerindedir225.


Kuzey ve güney taraflarında üçer adet olmak üzere toplam altı sütun bulunmaktadır.
Neflerin doğu ucunda yarım daire biçiminde apsis niĢleri yer alır. Yapının içinde X.
ila XIV. yüzyıllar arasında farklı evrelere tarihlenen duvar resimleri bulunmaktadır.
Bizans dönemine ait (X–XI. yy) duvar resimleri, kuzey ve güney apsisler, bu
apsislere bitiĢik duvarların doğu uçlarındaki niĢler ile kuzeydoğu ve güneydoğu
sütunlarının doğu yüzlerinde bulunur. Diğer freskler ise XIV. yüzyıla aittir.

Kuzeydoğu kemerinin doğu yüzünde Aziz Filipos (Planda No.1), güneydoğu


kemerinin aynı yüzünde ise Aziz Andreas (Planda No.2) yer alır. Bunlar, kriptada
görülen en eski duvar resimleridir. Havarilerin ikonografik özellikleri, Otranto San
Pietro Kilisesinde bulunan „Son AkĢam Yemeği‟ ve „Ayak Yıkama‟ sahnelerindeki
ile aynıdır. Bu stilistik benzerlik temelinde, resimler X. yy son çeyreğine
tarihlendirilir226. Aynı Ģekilde, kuzey ve güney duvarlarının doğu uçlarında görülen
BaĢmelekler Mikhail ve Cebrail tasvirleri de bu döneme bağlanır227.

225
Diehl, Charles, L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris, Librarie De L‟Art, 1894, s. 66
226
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 48
227
Safran, Linda, The Art Of Veneration: Saints and Villages in the Salento and the Mani,
Les Villages dans L’Empire Byzantin (IVe–Vıe siécle) ed. J. Lefort, C. Morrison and
J.-P. Sodini, Réalités Bynzantines, 11, Paris, 2005, s.184
103
Foto 8.1 Aziz Filipos. Kuzeydoğu Kemeri Doğu Yüzü

Güney apsiste, BaĢmelekler Mikhail ve Cebrail arasında Ġsa‟nın görüldüğü bir


duvar resmi bulunur (Planda No.3). Bu resmin üzerinde, XIX. yüzyıl sonlarında 1032
tarihi okunmuĢtur228. Artık görülemeyen bu yazının grafiti bir metin parçası olduğu
belirtilmiĢtir. Aynı durum kuzey apsisteki „Aziz Piskoposlar‟ tasviri (Planda No.4)
için de geçerlidir. Kuzey apsiste, Aziz Nikolaos (ortada), izleyiciye göre solda
(kuzey) Aziz Basileios ve sağda (güney) Aziz Ioannes Khrysostomos‟un yer aldığı
resimde 1093 tarihi okunmuĢtur229.

228
De Giorgi, La Provincia di Lecce. Bozzetti di Viaggio II, 1888, s. 22
229
a.g.e., s. 20
104
Foto 8.2 Ġsa ve BaĢmelekler. Güney Apsis

Orta apsiste ise apokaliptik bir tema ile iĢlenmiĢ „Meryem ve Ioannes‟ tasviri
(Planda No.5) görülmektedir. Bu sahnede Meryem‟in sol bacağı hizasında, dizlerinin
üstüne çökmüĢ, dua poziyonunda bani ve ailesi de yer almaktadır. Yazıtta1379/80
tarihi okunur230. ġüphesiz, burada Bizans döneminde baĢka bir duvar resmi
bulunmaktaydı. XIV. yüzyıla ait bu resmin Bizans ikonografisinden bir sahneyi
tekrarlamıĢ olması pek mümkün görünmemektedir.

Foto 8.3 Meryem ve Ioannes. Orta Apsis


230
Jacob, Andrè, Vaste en Terre d‟Otrante et Ses Inscriptions, Aevum, Anno 71, Fasc. 2,
Milano, Vita e Pensiero, Publicazioni dell‟Università Cattolica del Sacro Cuore, 1997, s.
258
105
Kuzey apsiste yer alan „Aziz Piskoposlar‟ tasviri iki kilise babasının arasına
Nikolaos‟u yerleĢtirmesi bakımından dikkat çeker. Apsislerde genellikle, ökaristi
litürjisi ile ilgili kuralları yazan Basileios ve Ioannes Khrysostomos tasvir edilirken,
baĢka bir azizin onların yanında yer alması, çoğunlukla yapının o azize adanması ya
da azizin kutsal emanetlerinin orada bulunması ile ilgilidir231. Kapadokya
kiliselerinde, en yaygın olarak Basileios, Ioannes Khrysostomos ve Gregorios
Nazienzanos kompozisyonu görülür232. Zira Gregorios da kilisenin kurallarını
oluĢturan piskoposlardan biridir.

Aziz Stefanos Kriptasında, kuzey apsisin (prothesis tarafı) ortasında


Nikolaos‟un yer alması hem kriptanın aslında ona adanmıĢ olması hem de azizin
rölikleri teziyle ilgili olabilir. Bilindiği gibi, 1087 yılında Nikolaos‟un rölikleri
Bari‟ye getirilmiĢtir. Bu tarihten sonra Puglia‟da azize adanan kiliselerin arttığı
görülür. Bu olayın öncesinde hali hazırda var olan kültü, röliklerinin taĢınmasıyla
daha da güçlenmiĢtir. Ayrıca, Basileios ve Ioannes Khrysostomos‟a göre daha büyük
resmedilmesi de kriptanın ona adanmıĢ olduğu ihtimalini kuvvetlendirir.

Güney apsiste yer alan „BaĢmelekler Arasında Ġsa‟ kompozisyonundaki Ġsa


figürü, Selanik Panagia ton Chalkeon Kilisesinde bulunan „MahĢer‟ sahnesindeki Ġsa
ile benzer yüz hatlarına sahiptir. 1028 yılında tamamlanan Selanik kilisesinin banisi
Ġtalya katepanos‟u Khristophoros‟tur233. ġüphesiz bu durum, aynı kiĢinin kendi görev
bölgesindeki bir kilisenin süslemesinde rol almıĢ olabileceği düĢüncesini akla getirir.
Ancak, kriptanın 1032 yılına tarihlenen duvar resmi Khristophoros‟un halefi Pothos
Argyros dönemine tekabül eder. Bu nedenle, burada doğrudan baninin kimliğini
tespit edebilmekten öte, genellikle katepanos ve strategosların mahiyetinde gelen
ressamların faaliyetinden bahsetmek daha olasıdır.

231
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s. 139
232
a.g.e., s. 139
233
Epstein, Middle Byzantine Churches of Kastoria, The Art Bulletin, Vol.62, New York,
College Art Association, 1980 s. 201
106
Foto 8.4 Aziz Piskoposlar. Kuzey Apsis

Planda görüldüğü gibi, günümüze ulaĢan Bizans duvar resimleri kriptanın


doğu tarafında yer alır. Orta apsis dıĢında hiçbiri sonradan kapatılmamıĢtır. Buna
dayanarak bemada Bizans geleneğinin korunduğunu düĢünmek mümkündür. Bu
durum bölgede Grek nüfusun yoğun olmasıyla bağlantılı olabilir. Ancak epigrafik
analizleri bugün doğrulayabilme imkanı bulunmamaktadır. Kilisenin kötü koruma
koĢulları nedeniyle freskler tahrip olmuĢtur. Öte yandan yerel halkın XX. yüzyılda
burayı bir depo olarak kullanması ve doğal faktörler duvar resimlerinin zarar
görmesinin baĢlıca sebepleri olmuĢtur. Oyulan kayanın kireç bazlı yapısı, duvar
resimlerinin olduklarından daha soluk görülmelerine de neden olmaktadır.

107
3.5. GIULIANO DEL CAPO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Pietro (San Pietro Kilisesi)

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X. Yüzyıl

Mimari Planı: Tek nefli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.53, Castelfranchi, 2004,


s.281, Palumbo, Giuseppe, 1959, s.231, Sammarco, Mariangela, 2012, s.819,

Plan 9. Giuliano Del Capo San Pietro Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(Castelfranchi, 2004)

Specchia gibi, Gallipoli, Otranto, Leuca üçgeni içinde kalan Giuliano del
Capo, Leuca‟nın 7 km. kuzeyinde yer alır. Bu üçgen Ġtalya çizmesinin topuğunun

108
tabanını oluĢturur. YerleĢimin resmi ismi Giuliano di Lecce olsa da, yerel halk
tarafından daha çok Giuliano del Capo adı tercih edilir234.

Özellikle X. yüzyılda, katepanlığın kurulması ve Otranto piskoposluğunun


metropolitlik seviyesine yükseltilmesinden sonra, Bizans Ġmparatorluğu bölgede
stratejik bir hamle olarak yerel halk geleneğinde özel bir yeri olan havari Petros‟a
adanan kilise ve manastırlar inĢa ettirmiĢtir235.

Otranto, Taranto ve Manduria San Pietro Kiliseleri gibi Giuliano del Capo
San Pietro Kilisesi de X. yüzyıla tarihlenir. Bundan dolayı, her ne kadar içerisinde
havarinin betimlendiği bir duvar resmi günümüze ulaĢmamıĢ olsa da, yapının orijinal
isminin bugünkü ile aynı olduğu düĢünülmektedir236.

Foto 9.1 Kuzeybatı Yönünden Genel Görünüm

Tek nefli, basit bir bazilikal plana sahip olan kilisenin örtü birimi tamamen
yıkılmıĢtır. Doğu tarafında yarım daire biçiminde bir apsisi olan yapı 11 x 4,70 m.

234
„Capo‟ kelimesi Ġtalyancada „baĢ, uç‟ anlamlarına gelmektedir.
235
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s.53
236
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 281
109
ölçülerindedir237. Günümüzde yağmur sularından etkilenmemesi için üzerini kapatan
bir iskele ile korunmaktadır. Kilise, büyük ölçüde boyutları birbirinden farklı
devĢirme taĢlarla inĢa edilmiĢtir. Güney duvarda, yakınlardaki Vereto antik
yerleĢiminden devĢirildiği düĢünülen triglifli bir metop parçası bulunur 238. Apsisin
üzerinde ise haç formunda bir açıklık görülür.

Foto 9.2 Doğu Yönünden Genel Görünüm. Apsis

Foto 9.3 DevĢirme Malzeme. Detay. Güney Duvarı

237
Palumbo, Giuseppe, Gli Avanzi dell‟Arcaico Tempietto di San Pietro Apostolo A Giuliano
Presso il Capo di Leuca‟, Studi Salentini, Vol.7, Lecce, 1959, s. 231
238
Sammarco, Mariangela, Vereto, Bibliografia Topografica della Colonizzazione Greca in
Italia, XX, Scuola Normale Superiore di Pisa, Pisa – Roma – Napoli, 2012s. 819
110
Resim programından geriye yalnızca güney duvarı üzerinde küçük bir parça
kalmıĢtır. Bu parçadan anlaĢılabildiği kadarıyla „Pantokrator Ġsa‟ ve batısında bir aziz
figürü yer almaktadır (Planda no. 1). Tahtı süsleyen değerli taĢlar ve Ġsa‟nın üzerine
oturduğu yastık seçilebilmektedir239. Kıvrımları belirten fırça darbeleri X. yüzyıl
ikinci yarısında gerçekleĢtirilen Carpignano ve Otranto freskleri ile benzerlik
gösterir.

Foto 9.4 Pantokrator Ġsa ve Aziz. Güney Duvarı.

Apsis içinde görülebilen renkli sıva kalıntıları, yapının bir resim tezyinatına
sahip olduğunu gösterir. Yakınlardaki Salve Aziz Blasios Kilisesinin apsisinde yer
alan „Melekler Arasında Meryem ve Çocuk Ġsa‟ betimlemesi burada da aynı sahnenin
bulunabileceği ihtimalini düĢündürür240.

239
Castelfranchi, a.g.e., s. 281
240
a.g.e., s. 281
111
3.6. BARI: BĠZANS’IN GÜNEY ĠTALYA’DAKĠ BAġKENTĠ

Kaynakça: Ravegnani, Giorgio, 2004, s.203, Falkenhausen, Vera Von 1982,


s.56, Nuzzo, Donatella, v.d., 2012, s.79, 81, Depalo, Maria Rosaria, 2012, s.87,
Panzarino, Ginevra, v.d., 2015, s.296, Belting, Hans, 1974, s.20, 24, Castelfranchi,
Marina Falla, 1991, s.53, Guillou, André, 1970, s.5, 11, Cheynet, Vannier, 2003,
s.63, 72, Demirkent, IĢın, 2014, s.35

Adriyatik denizi kıyısında önemli bir liman Ģehri olan Bari, imparator I.
Basileios döneminde gerçekleĢen ikinci fetih harekatından itibaren Lombardia
themasının ve akabinde Ġtalya katepanlığının baĢkenti olmuĢtur. Belgelerde ilk kez
891 yılında adı geçen Lombardia theması ile baĢlayan bu süreç, 1071 yılında son
katepanos Stefanos Pateranos ile son bulmuĢtur241.

Bari Ģehrinin merkezinde, bugün San Nicola bazilikasının olduğu alanda


önceden katepanosun sarayı bulunmaktaydı. 1087 yılında Bari‟li denizcilerin
Myra‟dan Aziz Nikolaos‟un röliklerini getirmesinden sonra yapılan bu kilisenin inĢa
edilebilmesi için burada bulunan saray yıkılmıĢtı. Bu saray kompleksine dahil Aziz
Eustrachios, Aziz Demetrios, Aziz Basileios ve Ayasofya Kiliseleri
242
bulunmaktaydı . Katepanoslar baĢkentten gönderilen, doğu kökenli yöneticiler
olduğu için kendi geleneklerini takip edip doğulu azizlere adanan kiliseler inĢa
ettirmiĢlerdi. Ancak, Bari piskoposluğu Konstantinopolis‟e değil Roma‟ya tabiydi.

1982 ve 1984 yıllarında, kilisenin batısında bulunan Aziz Nikolaos


meydanının kuzeyinde yapılan kazı çalıĢmalarında, seramik ve numizmatik
buluntular ıĢığında IX. yüzyıl sonları XI. yüzyıl baĢlarına tarihlenen Bizans

241
Ravegnani, I Bizantini in Italia, s. 203, Falkenhausen, I Bizantini in Italia,, s. 56
242
Nuzzo Donatella, Depalo Maria Rosaria, Airò Sara, “Archeologia Urbana nella Cittadella
Nicolaiana di Bari. Nuovi Dati dal Riesame dalle Indagini degli Anni Ottanta nell‟Area
del Pretorio Bizantino”, Temporis Signa, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi
sull‟Alto Medievo, 2012, s. 81
112
tabakalarına ulaĢılmıĢtır243. Bir kilise yapısı ve etrafında bir gömü alanı da tespit
edilmiĢtir. Ġki kazı döneminde toplam 11 adet mezar bulunmuĢtur244.

1987 yılında ise kazılar bazilikanın güney tarafındaki KeĢiĢ Elia meydanına
taĢınmıĢtır. Aziz Eustrachios Kilisesine ait olduğu düĢünülen bir kilise yapısı, sivil
yapılar ve imalathane olduğu düĢünülen yapılar tespit edilmiĢtir. Aynı zamanda bu
kazıda Teophilos (829–842), I. Basileios (867–886) ve IV. Mikhail (1043–1041)
dönemlerinden sikkeler bulunmuĢtur245.

Puglia bölgesinde katepanosların baniliğini üstlendiği yapıların sayısı çok


azdır. Bu durumun genellikle görev sürelerinin kısa (3–4 yıl kadar) dönemler
olmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir246. Ancak az sayıda belgenin ulaĢması ve
yapıların günümüze gelememiĢ olması da bu görüĢü doğuruyor olabilir. Katepanlık
kurumunun tesis edildiği yıllarla (969 – 970) eĢ zamanlı olarak belgelerde adı geçen,
imparatorluk güçleri tarafından yaptırıldığı düĢünülen Taranto Aziz Petros Manastırı
maalesef günümüze ulaĢamamıĢtır247. Günümüze gelemeyen bir diğer örnek de 1032
yılında katepanos Pothos Argyros tarafından yaptırılan Santa Maria Nea
Kilisesidir248.

ġüphesiz Basileios Mesardonites yazıtı, Bari‟deki Bizans kültürel


varlıklarının en önemlilerinden biridir. Bugün, bazilikanın kuzeydoğusunda bulunan
San Nicola müzesinde sergilenen bu yazıt, 1932 yılında kilisede yürütülen
restorasyon çalıĢmaları sırasında kuzey duvarı üzerinde bulunmuĢtur249. Mele/Melo
adında yerel bir soylunun baĢlattığı isyanı 1011 yılında bastırdıktan sonra katepanos
Basileios Mesardonites‟in üstlendiği bazı inĢaat faaliyetleri olmuĢtur. Katepanos‟un
bu alandaki icraatlarını konu alan yazıt, kireç bazlı yapıda ve iĢlemesi kolay olan

243
Depalo, a.g.m., s. 87
244
Panzarino Ginevra, Saponetti Sandro Sublimi, “Le Tombe della Cittadella Nicolaiana”,
Scavi e Ricerche, 23, Cittadella Nicolalaina – 1, Archelogia Urbana a di Colorno, 2011,
s. 296, (Ģekil. 2)
245
Depalo, Temporis Signa., s. 87
246
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 24
247
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 53
248
Belting, “Byzantine Art Among Greeks and Latins in Southern Italy”, s. 20
249
Nuzzo, Temporis Signa s. 79
113
Lecce taĢı üzerine oyma tekniğiyle yazılmıĢtır250. Boyu 68, 50 cm., eni 31 cm.,
kalınlığı ise 5 cm. olup, harfleri 3–3.5 cm. arasında bir yüksekliğe sahiptir.
Tercümesi Ģöyledir;

„Soylular arasında en soylu, hanedan soyundan gelen yüce Basileios


Mesardonites, büyük bir emek ve bilgelikle, ustaca bir zanaatla, bu sarayı (asty)
yaptırdı. Onun yapılarını kaya kadar sert tuğlalarla yeniledi. Askerlerin korkusunu
yok etmek ve saraya251prestij kazandırmak için yeni, destekli bir kemer ekledi ve
girişi merdivenlerle yükseltti. Burada yaşayanlar ve buraya gelenler için bir deniz
feneri gibi parlasın diye, muzaffer Demetrios‟a adadığı, taş bir kilise yaptırdı‟252.

Foto 10.1.1 Basileios Mesardonites Yazıtı. Bari San Nicola Müzesi.

250
I Bizantini in Italia, 1982, s. 679
251
Gouillou, André, Un Document sur le Gouvernement de la Province. L‟inscrition
historique en vers de Bari, Studies on Byzatine Italy, Londra, 1970
252
a.g.m., s. 5
114
Görüldüğü gibi katepanos, hem güvenlik amaçlı bir tedbir almıĢ hem de
askerlere moral kazandırmak için onların koruyucu azizlerinden olan Demetrios‟a
adanan bir kilise yaptırmıĢtır. Bu kilise askeri kıĢlaya bitiĢikti. Esasında bu
kompleks, katepanos‟un sarayı, askerlerin kıĢlası, dört kilise ve bir hapishaneden
oluĢan iĢlevsel bir yapılar bütünüydü253. 1087 yılında inĢa edilen San Nicola
bazilikasının olduğu yerde bu Bizans kompleksi bulunmaktaydı.

Bu metinde dikkat çeken bir diğer nokta katepanos‟un „hanedan soyundan


gelen‟ olarak tanımlanmasıdır. Basileios Mesardonites, Argyros ailesinin bir ferdiydi.
Bu aileden Romanos Argyros 920 yılında imparator Romanos Lekapenos‟un kızı
Agathe ile evlenerek hanedan ile kan bağı kurmuĢtu254.Yine bu aileden bir baĢka
Romanos (Basileios‟un kardeĢi), 1028 yılında imparatoriçe Zoe ile evlenerek
imparator olmuĢ ve Romanos III. olarak taç giymiĢtir255. Basileios Mesardonites
1017 yılında Ġtalya‟dan dönmüĢ ve Vaspurarakan Katepanlığına gönderilmiĢtir256.
Romanos III.‟ün oğlu Pothos Argyros da 1029 yılında Ġtalya Katepanlığına atanmıĢ
ve 1032 yılında Santa Maria Nea Kilisesini yaptırmıĢtı.

Ġtalya Katepanlığı‟nın baĢkenti Bari‟de iki önemli inĢa faaliyetinin baniliğinin


imparatorluğun en önemli ailelerinden birinin fertleri tarafından üstlenilmesi, aslında
patronaj konusunda ekonomik yeterliliğin en önemli koĢul olduğunu bir kez daha
ortaya koyar. Masrafların ne Ģekilde karĢılandığını bilmediğimiz bu iki projede aynı
ailenin fertlerine rastlamak, diğer katepanosların maddi açıdan bu kadar Ģanslı
olmadıkları düĢüncesini akla getirir.

Argyros‟ların yapıları günümüze ulaĢmasa da Bari‟de bazı Bizans dönemi


kiliselerinin kalıntıları hala görülebilmektedir.

253
a.g.m., s. 11
254
Cheynet, “Les Argroi”, Racueil des travaux de I’Institut d’etudes byzantines XL 2003,
s. 63
255
Demirkent, Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, s. 35
256
Cheynet, Racueil des travaux de I’Institut d’etudes byzantines XL., s. 72

115
3.6.1. SANTA MARIA DEL BUON CONSIGLIO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di Santa Maria del Buon Consiglio (Kutsal Meryem
Kilisesi)

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Mimari Planı: Üç nefli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s.108

Plan 10.1 Bari-Santa Maria del Buon Consiglio Kilisesi (Castelfranchi, 2004)

Adriyatik denizi üzerinde bir yarım ada Ģeklinde yer alan Bari Ģehrinin kuzey
tarafında, aynı isimli meydanda yer alan kilise 1939 yılında yıkılmıĢtır. Doğu-Batı
ekseninde geniĢleyen üç nefli bazilika planına sahip kilisenin apsis tarafı çok hasar
görmüĢtür. Orijinal apsis yapısının tamamı günümüze ulaĢamamıĢtır. Bugün yalnızca
kilisenin zemini ve sütunları görülebilmektedir.

Kuzey ve güney taraflarında beĢer sütun ile bölünen yapının güney nefinde X.
yüzyıla tarihlenen terrakotta ve renkli mermer parçalar ile yapılmıĢ bir opus sectile
116
mozaik bezemesi görülmektedir257. Orta nefte ise XI–XII. yüzyıla tarihlenen, daha
küçük parçalarla yapılan ve daha farklı motiflerin (altıgen, baklava dilimi, dama,)
ayrı panolara bölünerek iĢlendiği bir zemin mozaiği bulunur258.

Foto 10.2.1 Güneybatı Yönünden Genel Görünüm.

Sütun baĢlıkları ise farklı dönemlere aittir. Ġkisi Roma döneminden kalma
korint üslupta olup, diğerleri orta çağa ait sütun baĢlıklarıdır. Ortadaki (üçüncü sıra)
sütunlar ise, farklı yapılarından dolayı sütun baĢlığı taĢımıyorlardı. Bir payeye
yaslanmıĢ iki yalancı sütun gotik örnekleri çağrıĢtırmaktadır.

257
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 108
258
a.g.e., s. 108
117
Foto 10.2.2 Zemin Mozaikleri. Orta Nef. Detay

Foto 10.2.3 Güney Nef Doğu Tarafından Genel Görünüm

118
3.6.2. TRULLA YAKINLARINDAKĠ KĠLĠSE

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Mimari Planı: Tek nefli, üç apsisli

Kaynakça: Ciminale, Dario, 2006, s.118, 120–125, 135

Plan 10.2 Trulla Yakınlarındaki Kilise (Ciminale, 2006)

Rainaldo e Bisanzio meydanında, Ģehrin katedralinin kuzey tarafında, „Trulla‟


diye anılan yuvarlak yapının hemen önünde bugün ziyarete kapalı olan bir arkeolojik
alan bulunmaktadır. Bu alanda 1995–98 yılları arasında yapılan kazılar ve sonrasında

119
2000–2002 yıllarında yürütülen restorasyon çalıĢmaları sonucunda bulunan kilisenin
yapısal özellikleri ortaya konulabilmiĢtir259.

Kilise farklı mimari planı ile dikkat çekmektedir. Doğu batı yönünde uzayan
yapı 11,50 x 7 m. boyutlarındadır. Doğu tarafında üç apsis bulunmaktadır. Templon
duvarı, kilisenin boyutlarına oranla çok ileride (batı) yer almaktadır. Güney tarafta,
biri bemaya biri naos alanına açılan iki giriĢ vardır. Bir giriĢ de batı tarafında
bulunur. ÇalıĢmalar sırasında bulunan VII. Konstantinos Porphyrogenitos (913–959)
dönemine ait bir paranın bulunması ve birkaç yüz metre uzaklıktaki Strada Lamberti
Kilisesi ile bazı benzerlikleri temelinde X. yüzyıla tarihlenir260.

Kilisenin kuzeydoğu köĢesinde, daha eski ve tek apsisli bir yapının izlerine de
rastlanmıĢtır. Aynı bölgede mezarlar da bulunmuĢtur. Bu durum kilisenin iki farklı
evrede, iki farklı plan ile yapıldığını gösterir. Terkedildiği dönem ise, bugünkü
katedralin yenilendiği 1034 yılı ile paraleldir. Yeni katedralin ölçüleri bu kiliseyi
iĢlevsizleĢtirmiĢ olmalıdır261.

259
Ciminale, Dario, "L‟Edificio di Culto Scoperto nei pressi della Cattedrale di Bari”, Vetera
Christianorum, 43, y.y., 2006, s. 118
260
a.g.m., s. 120 - 125
261
a.g.m., s. 135
120
3.6.3. STRADA LAMBERTI KĠLĠSESĠ

Yapım Tarihi: X. Yüzyıl

Duvar Resimleri: X. Yüzyıl

Mimari Planı Tek nefli, üç apsisli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s. 104

Katedrale birkaç yüz metre mesafede, Palazzo Simi‟nin altında bulunan bu


kilise 1980‟li yıllarda yürütülen kazı çalıĢmaları ile ortaya çıkarılmıĢtır. Yapının
doğu tarafında yer alan üç apsisi günümüze ulaĢabilmiĢtir.

Foto 10.3.1 Strada Lamberti Kilisesi. Apsise Doğru BakıĢ

Orta apsisin kuzey tarafında, vücutlarının alt kısımları görülebilen iki figüre
ait duvar resmi görülmektedir. Bu figürlerin piskopos betimlemeleri olduğu ve apsis
süslemesinde dört kilise babasının (Basileios, Ioannes Khrysostomos, Athanasios,

121
Gregorios Nazienzanos) yer aldığı düĢünülmektedir262. Sağ taraftaki piskoposun
kıyafeti üzerinde pseudokufik bir bezeme görülmektedir. Mavi bir fon üzerinde
betimlenen bu aziz figürleri, stilistik bir değerlendirme ile X. yüzyıla tarihlenir263.
Orta apsis ile yan apsisler (prothesis–diakonikon) arasında kalan duvarlar üzerinde
kırmızı haç motifleri görülmektedir.

Foto 10.3.2 Apsis.

Katepanlık müessesi tesis edildikten sonra, Bari‟de Bizans kiliseleri inĢa


edilmeye baĢlanmıĢtır. Bizans kültürü, imparatorluğun Ġtalya‟daki baĢkentinde
yayılmak istenmiĢtir. Dolayısıyla kiliselerin genellikle X. yüzyıl sonlarında yapılmıĢ
olması bir tesadüf değildir. Hatta VI. yüzyılda Iustinianos‟un Ġtalya seferleri
sırasında veya sonrasında yürüttüğü propagandist politikanın bir tekrarı gibidir.

262
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 104
263
a.g.e., s. 104
122
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

XI. YÜZYIL SONRASI KĠLĠSELERĠ

4.1. FASANO

Kaynakça: Lazarev, Viktor, 1967, s.231, Falkenhausen, Vera Von, 1983,


s.132, 133, Semeraro, Raffaele, 2010, s.71, Maglio, Sergio Natale, 2011, s.63,
Belting, Hans, 1974, s.3-6

Viktor Lazarev, Bizans sanatının karakteristik özelliklerinin Ġtalya‟da görülen


eserlerle tanımlanmasının tehlikeli bir yaklaĢım olduğunu, çünkü bu eserlerin
genellikle batılı unsurlarla harmanlandığını öne sürmüĢtür. Bizans sanatı etkilerinin
XII. yüzyılda Ġtalya‟da yayılmasının dört kolundan biri olarak güneyde yaĢayan
„basilyen keĢiĢler‟i (monaci basiliani) iĢaret eder264.

Doğu‟da hiçbir zaman kullanılmayan „basilyen keĢiĢler‟ terimi, Papa III.


Innocentius zamanında (1198-1216), Latin manastırları ile Grek manastırlarını
ayrıĢtırmak için icat edilen, modern araĢtırmalara kadar batı kültüründe hatalı bir
Ģekilde telaffuz edilegelmiĢ bir terimdir265. Bilindiği gibi doğuda manastır tarikatları
görülmez. Bu olgu, (Benedikten, Fransisken, Domeniken vb.) batı Hristiyanlığına
aittir.

Lazarev‟in bu görüĢünün XII. yüzyıl sonrasında Kuzey Puglia için daha


geçerli bir düĢünce olduğu araĢtırmamız sırasında yaptığımız incelemelerle daha
geçerli görülmektedir. AraĢtırmacının bahsettiği bu batılı unsurlar Puglia bölgesinin
kuzeyinde daha çok görülür. Bu durum demografik sebeplerden kaynaklanır.
Salento‟da (Güney Puglia, Otranto-Gallipoli-Leuca üçgeni) Grek nüfus daha
yoğunken, Kuzey Puglia‟da Latin nüfus daha fazladır. Bizans döneminde Salento

264
Lazarev, Storia della Pittura Bizantina, s.231
265
Falkenhausen, “Il Monachesimo Italo – Greco e I Suoi Rapporti con il Monachesimo
Benedettino”, L’Esperienza Monastica Benedettina e La Puglia: Atti del Convegno di
Studio Organizzato in Occasione del XV Centenario della Nascita di San Benedetto, 6
– 10 Settembre 1980, Galatina, 1983, s.133
123
bölgesi kiliseleri (Otranto, Gallipoli) Konstantinopolis Kilisesine bağlıydı. Siyasi,
dini ve demografik faktörler Bizans kültürünün bu bölgeye hakim olmasını
sağlamıĢtı. Buna bağlı olarak, X-XI. yüzyıllarda, bir önceki bölümde de
değindiğimiz, Otranto San Pietro, Carpignano Sante Cristina e Marina, Vaste Santi
Stefani, Casaranello Santa Maria della Croce kiliseleri gibi, dönemin anıtsal Bizans
resim sanatının karakteristik özelliklerini yansıtan kripta ve kilise yapıları ortaya
çıkmıĢtı266.

Kuzey Puglia ise kültürel anlamda daha hızlı değiĢimler geçiriyordu. Ġki
farklı kültüre açık haldeydi. Bizans Ġmparatorluğunun Ġtalya‟daki baĢkenti Bari,
baĢından beri Roma Kilisesine bağlıydı. Bizans siyasi varlığı son bulduktan sonra da
(1071) Kuzey Puglia‟da hızlı bir LatinleĢme baĢlamıĢtı. Bu LatinleĢme baskı ve
iskan politikaları ile oluĢturulmamıĢ, aksine Grek nüfusa karĢı hoĢgörülü
davranılmıĢtı. Hatta San Nicola di Casole ve San Vito del Pizzo Grek manastırları
Normanların bölgeyi ele geçirmesinden sonra kurulmuĢtu. Papa IV. Innocentius ise
Casole manastırına on altı keĢiĢ hücresi bağıĢlamıĢ ve vergisini de hafifletmiĢti267.

Esasında Kuzey Puglia bölgesinde Latin kilisesinin yayılması 1054 yılında


kiliselerin ayrılmasından sonra hız kazanmıĢtı. Aynı yıllarda bölgenin büyük kısmı,
Roma kilisesine bağlı Normanların eline geçmiĢti. Bu geliĢmelere paralel olarak yeni
Benediktos tarikatı manastırları kurulmaktaydı. Yalnızca manastır yapıları değil,
Ģehirlerin katedralleri de yeniden yapılmaktaydı. Tüm bu yeni yapılar mimari olarak
Latin üsluplarda inĢa edilmekteydi268. Ancak resim süsleme alanında hala Bizans
etkileri görülmekteydi. Yalnızca Kuzey Puglia‟da değil, Ġtalya‟nın geneline yayılan
bir etki ve hayranlık söz konusuydu.

Bu yıllarda Benedikten tarikatının baĢında Desiderios (1058–1087)


bulunmaktaydı. Desiderios, Konstantinopolis ile sıkı iliĢkiler kurmuĢ, Montecassino
manastırının San Benedetto Kilisesi için Bizans baĢkentinden bronz kapılar, ustalar,
266
1970‟li yıllardan itibaren Lavermicocca, Castelfranchi, Pace, Safran, Bertelli gibi
araĢtırmacılar çalıĢmalarıyla bu konunun aydınlanmasını sağlamıĢlardır.
267
a.g.m., s. 132
268
Semeraro Raffaele, Herrman Marialuisa Semeraro., Arte Medievale Nelle Lame di
Fasano, Fasano, Schena Editore, 2010, s.71
124
mozaik sanatçıları, getirtmiĢti. Aynı zamanda Amalfi ve Salerno katedrallerinin
bronz kapıları da Konstantinopolis‟ten sipariĢ edilmiĢti269.

Fasano kiliseleri kaya kiliselerdir. Akdeniz havzasının pek çok bölgesinde


olduğu gibi, güney Ġtalya‟da da kaya habitatlar bulunur270. Massafra, Matera,
Gravina, Fasano, Ginosa, Puglia‟da kaya yerleĢimi kültürünün görüldüğü Ģehirlerden
bazılarıdır. Bu geniĢ tarihi çerçevede ortaya çıkan, kaçınılmaz bir kültürler arası
yakınlaĢma söz konusudur. Fasano‟nun tüf bazlı vadileri bu yakınlaĢma ve
entegrasyonun en iyi gözlemlendiği yerlerden biridir. Bu vadilerde yalnız kaya
kiliseler değil, sivil yaĢama dair izler de görülür. Ancak konumuzla ilgili olarak en
ilginç örneklerden birine San Lorenzo Kilisesinde rastlanır. Kilisenin resim
süslemesini oluĢturan fresklerden birinde Aziz Benediktos ve Aziz Basileios birlikte,
yan yana betimlenmiĢlerdir. Bunun dıĢında, Fasano bölgesinde incelenecek ikinci
yapı ise Lama d‟Antico Kilisesidir.

269
Belting, „Byzantine Art Among Greeks and Latins in Souther Italy‟, s. 3-6
270
Maglio, Sergio Natale, “Il Popolamento Ipogeo nei Bacini del Mediterraneo e del Mar
Nero: Le Fonti Storiche e La Documentazione Archeologica in Età Classica e
Medievale”, CRHIMA Cultural Rupestrian Heritage In The Circum –
Mediterranean Area, Rupestrian Settlements in The Mediterranean Region,
Massafra, 2011, s.63
125
4.1.1. SAN LORENZO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Lorenzo (San Lorenzo Kilisesi)

Yapım Tarihi: XIII. Yüzyıl

Duvar Resimleri: XIII. Yüzyıl

Mimari Planı: Düzensiz

Kaynakça: Herrman, Marialuisa Semeraro, 2010, s.144, 156, Bertelli, Gioia,


2007, s.101,104, Rizzi, Michela, 2009, s.254, 255, De Giorgi, Manuela, 2007, s.222–
223, 225, 227–229, 231, 236, 239, Castelfranchi, Marina Falla, 2004, s.109, 118,
119, 120, 122, 123, 126, Joliet-Levy, Catherine, 2001, s.75, 123, 125, Falkenhausen,
Vera Von, 1983, s.123, 125, Pricoco, Salvatore, 1995, s.271

Plan 11.1 Fasano San Lorenzo Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina 1998)

126
San Lorenzo Kilisesi, adını bulunduğu vadiden alır. Gerçek isminin bu
olmadığı düĢünülen kilisenin içinde Lorenzo‟yu tasvir eden bir duvar resmi
bulunmamaktadır. Kapadokya Bahattin Samanlığı Kilisesi gibi bu kilisenin de adı
bulunduğu yerle iliĢkilendirilmiĢtir.

Foto 11.1.1 Doğudan Genel Görünüm. GiriĢ

Düzensiz bir planı olan kaya kilise, naosun ortasında bulunan bir sütun ile
doğu–batı yönünde iki nefe ayrılmıĢtır. Kuzey tarafında iki kemerli bir ikonastasis ile
bema alanına geçiĢ sağlanır. Bu alanda, doğu ve batı ucunda olmak üzere iki apsis
yer alır. Doğu apsisi yarım daire biçiminde, batı apsisi ise poligonal yapıdadır. Batı
apsisinin batı tarafında prothesis, iki apsis arasında yer alan duvarda ise diakonikon
niĢleri görülmektedir. Güney duvarı ile ortadaki sütun arasında ise 3,70 m.
derinliğinde bir çukur bulunmaktadır.

Geç Ortaçağda vücudun tamamının suya girmesi geleneği bırakıldığı için,


güney taraftaki bu çukurun vaftiz amaçlı olmadığı düĢünülmektedir 271.BitirilmemiĢ
bir mezar veya kilise iĢlevini kaybettikten sonra yerel halk tarafından yapılmıĢ bir
depo olabileceği yönünde görüĢler mevcuttur. Ancak yapının etrafında ve bölgenin

271
Herrman, Marialuisa Semeraro, vd, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, 2010, s.144
127
diğer kiliselerinde de mezarlar bulunması, buranın gömü amaçlı bir kullanım için
kazılmıĢ olduğu görüĢüne ağırlık kazandırır272. Doğuda bulunan kapının solundan
baĢlayarak, kuzeybatı köĢesinde son bulan, kilisenin tamamını dolanan yontma bir
oturma sırası bulunur. Bunun da katakumenler için olduğu düĢünülür273.

Foto 11.1.2 Güneybatı KöĢeden Ġkonastasis'e BakıĢ

San Lorenzo Kilisesi, Puglia bölgesinde ikonastasis ve bema yapıları


günümüze en iyi durumda ulaĢan kaya kilisedir. Ġkonografik bir okumayı mümkün
kılan duvar resimleri yalnızca bema alanında ve batı apsisinde bulunur. Naos
kısmındaki ve doğu apsisindeki freskler deĢifre edilemeyecek haldedir. Dolayısıyla,
resim süslemesi bema alanı ve batı apsiste görülen betimlemelerle sınırlı bir
incelemeye tabidir.

San Lorenzo Kilisesi iki yapım evresinde bugünkü halini almıĢtır. Tarihi
bilinmeyen ilk yapının, bugünkü doğu nefi, templon ve yarım daire biçimindeki
apsisten oluĢtuğu, ikinci aĢamada ise ortada bir sütun ile batı yönünde geniĢletilip,

272
Rizzi, Michela, “La Cripta di San Lorenzo: Fasi Costruttive e Fasi Decorative”, Atti del
IV Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 26 – 28 Novembre 2009, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2011 s.255
273
Herrman, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, s.144
128
batı nefi, poligonal apsis ve ikinci templon eklendiği düĢünülmektedir274. Özetle, Ġlk
kilise, yapının bugünkü doğu tarafına tekabül eder. Batı tarafı ikinci evrede
gerçekleĢtirilmiĢtir. Duvar resimleri ise ortak bir görüĢle XIII. yy ikinci yarısına
tarihlenir275. Dolayısıyla kilise bugünkü halini XIII. yüzyılda almıĢtır. Özellikle
Bertelli‟nin, Brindisi Santa Lucia Kriptası ile karĢılaĢtırmalı olarak yürüttüğü stilistik
ve epigrafik incelemeler önemlidir276.

274
Rizzi, Atti del IV Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 26 – 28 Novembre
2009, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull’Alto Medioevo., 254
275
Castelfranchi, I Programmi Iconografici del Santuario Nelle Chiese Rupestri del Territorio
di Fasano‟, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2004,
s.118-119, De Giorgi, I Santi Pietro e Paolo Nella Cripta di S. Lorenzo: Immagini e Culto
Tra Roma e Bisanzio, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–
29 Novembre 2003, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi sull‟Alto Medievo
2004, s.222-223
276
Bertelli, Gioia, “Strutture e Morfologie Degli Insediamenti Rupestri. Alcune Riflessioni
su Lama D‟Antico, S. Lorenzo, S. Giovanni e La Lama di Sepannibale in Agro di
Fasano”, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2007,
s.101
129
Foto 11.1.3 Bema Alanının Doğudan Foto 11.1.4 BaĢmelek Mikhail.
Görünümü Batı Apsis.

Batı yönündeki dikdörtgen apsiste „Deesis‟ sahnesi (Planda No.1)


görülmektedir. Dikdörtgenin iç yüzlerinde, doğuda BaĢmelek Cebrail, batıda ise
Mikhail görülmektedir. Ġkisi de imparatorların tören kıyafeti olan loros
giymektedirler. Bu Ģekilde imparator ve baĢmelekler arasındaki bağ vurgulanır277.
Burada baĢmelekler koruyucu ve aracı rolünü üstlenirler. Yakınlardaki Carpignano
kriptasında gördüğümüz gibi, Kapadokya‟da KarabaĢ Kilisesinde de (Soğanlı)
BaĢmelek Mikhail, kilisenin ve banilerinin koruyucusu olarak imparator kıyafetleri

277
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.119
130
içinde tasvir edilmiĢtir. Maddi dünyada bu koruyuculuk rolü imparatora aittir278. San
Lorenzo Kilisesinde de bu anlayıĢın devam ettiği izlenir.

Bu sahnede uzatılmıĢ yüz hatları ve ince, uzun parmaklar gibi geç Komnenos
devri özellikleri hala görülebilmektedir. Ġsa ve Meryem‟in elbiselerinde birbirine
yakın renkler (mavi, kırmızı, koyu kırmızı) tercih edilirken, Yahya‟da pembe renk
bir elbise görülrür. Ayrıca Vaftizci Yahya‟nın elbisesinin dökümleri de farklı olup,
Santa Maria delle Cerrate Kilisesinde görülen, Palailogos dönemine ait (XIII. yy)
„Anna, Yoakim ve Meryem‟ sahnesindeki Yoakim‟in elbise dökümleri ile benzerlik
gösterir. Deesis sahnesin üç figürü arasında görülen bu farklılıklar, kilisesinin resim
süslemesi sırasında farklı modeller kullanılmıĢ olabileceği görüĢünü destekler279.

Ġsa‟nın tahtının süslemeleri çok sadedir. Süslemedeki bu sadelik ve tahtın


arkalığının asimetrik formu Bizans sanatında rastlanılmayan öğelerdir. Dolayısıyla
bu farklılıkları Batılı unsurlar olarak nitelemek mümkün görünmektedir.

Foto 11.1.5 Deesis. Batı Apsis.

278
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.75
279
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s. 223
131
Yine bir geç Komnenos dönemi eseri olan Kurbinovo Aziz Gregorios (1196)
kilisesinde olduğu gibi burada da prothesiste niĢinde Aziz Stefanos (Planda No.2),
diakonikonda ise Aziz Esplos (Planda No.5) yer alır280. Esplos‟un yüzü tahrip
olmuĢtur. Ancak baĢının hizasındaki harflerden adı okunabilmektedir. Prothesis
niĢindeki Aziz Stefanos ise iyi durumdadır. Geleneksel diyakoz kıyafeti orarion
giyen aziz, sol elindeökaristi ayininde mayasız ekmeğin saklandığı hostia, sağ elinde
ise beyaz bir haç tutmaktadır.

Foto 11.1.6 Aziz Stefanos. Prothesis

Ġki apsisin arasında kalan kuzey duvarında ise, Aziz Esplos dıĢında iki resim
daha bulunur. Diakonikon‟un solunda (batı) iĢlemeli cingulum‟u ve onu tamamlayan
omophorion‟u ile Aziz Nikolaos‟un tasviri (Planda No.3) yer alır. Geometrik ve
bitkisel motiflerle dekore edilmiĢ, incilerle süslenmiĢ bir tahtta oturan azizin,
kilisenin mimari planında litürjik açıdan ayrıcalıklı bir yerde bulunması kilisenin

280
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.120
132
esasında Nikolaos‟a adandığı görüĢünün kabulünü sağlamıĢtır281. X. yy baĢlarından
itibaren bazı Kapadokya kiliselerinde piskoposların havarilerle birlikte tasvir edildiği
veya onların yerini aldığı (Güllü Dere n°3) kompozisyonlar görülür 282. Ancak Puglia
kaya kiliselerinde piskoposlar apsis ve çevresinde çok nadir görülürler. San Lorenzo
Kilisesinde, iki apsis arasındaki duvarda Aziz Nikolaos, havariler Petros ve
Pavlos‟un yanında yer alır.

Foto 11.1.7 Aziz Nikolaos. Foto 11.1.8 Aziz Pavlos ve Aziz Petros.
Bema Kuzey Duvarı. Bema Kuzey Duvarı.

Havariler Petros ve Pavlos yan yana, dörtte üç profilden, dikey düzlemde,


vücutlarının tamamı görünecek bir Ģekilde betimlenmiĢlerdir (Planda No.4). Bu

281
Bertelli, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24–26 Novembre
2005, s.104, Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre
27–29 Novembre 2003 , s.122
282
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.139
133
tasvirin ikonografik analizi Manuela De Giorgi tarafından yapılmıĢtır. Havariler
Petros ve Pavlos‟a dair ilk ikonografik anlayıĢ erken Hristiyanlık dönemi lahitlerinde
(IV. yy) imago brevis Ģeklinde ortaya çıkmıĢ ve yine erken dönem Roma kiliselerinin
apsis süslemelerinde (S. Pudenziana–V. yy) geliĢerek tam boy bir forma bürünür283.
Orta Bizans döneminde ise, bu ikonografik anlayıĢın doğduğu yer Roma‟ya uzak bir
eyalet olan Kapadokya‟da, Bahattin Samanlığı Kilisesinin apsis süslemesinde
havariler, Ġsa ve baĢmeleklerin yanlarında, yarım büst ve madalyonlar içinde, erken
Hristiyan dönemi geleneği imago brevis tarzında görülür284. Direkli Kilise‟de ise
Joliet-Levy‟nin „Karma Deesis‟ diye tanımladığı apsis süslemesinde „Deesis‟
sahnesine eĢlik eden, yine madalyon içinde Petros ve Pavlos yer almaktadır285.
Gürcistan‟da, Tsalenjikha Katedrali‟nin (XIV. yy) apsisinde ise Theotokos
Meryem‟e, BaĢmelekler Mikhail ve Cebrail ile eĢlik eden havariler hafifçe ortadaki
Meryem‟e yönelmiĢ biçimde tam boy tasvir edilmiĢlerdir. ġüphesiz, havarilerin apsis
ve/veya yakınlarında yer aldıkları tasvirlerdeki bu ikonografik seçim onların „aracı‟
rolleri ile ilgilidir. Havariler ilahi ve fani olanın arasında köprü görevi
taĢımaktaydılar. Bu açıdan baĢmeleklerle aralarındaki fonksiyonel yakınlık dikkat
çeker. Hatta bir nevi „koruyucu‟ rolü de üstlenirler. Daha sonra Ġstanbul Kariye
Kilisesinde de görüleceği gibi naos giriĢinin iki yanında, duvar ikonaları olarak yer
alan tasvirleri „aracı‟ ve „koruyucu‟ özellikleri ile iliĢkilendirilir286.

Fakat Petros ve Pavlos‟un, aralarında baĢka bir figür bulunmadan birlikte yer
aldıkları tasvirleri ikona kökenli bir anlayıĢtır. Resim süslemede daha çok bema
kapısı kemer altlarında ve templon kanatlarında rastlanılan bu ikonografik
yerleĢtirme, San Lorenzo Kilisesinde farklı bir konumda yer alır. De Giorgi bunun
sebebini Roma‟da bulunan bir ikona ile iliĢkilendirir.

Yukarıdan aĢağı doğru üç bölüme ayrılmıĢ kompozisyonun en üst sırasında


yarım daire biçiminde bir dekorasyonun içinde „Pantokrator Ġsa‟, en alt sırada baniler

283
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s.227-229
284
a.g.m., s.231
285
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s.125
286
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s.239
134
ve Aziz Nikolaos ve orta sırada ise yarım büst Ģeklinde havariler Petros ve Pavlos yer
alır. Havarilerin bedensel hatları, yüz ifadelerinin sertliği ve elbiselerinin kıvrımları
stilistik olarak kilisedeki tasvirleri ile çok benzemektedir. Bahsi geçen ikona Sırp
kraliçesi Helena ve 1282 yılından sonra yönetime ortak olan oğulları Dragutin ve
Milutin‟in bağıĢıdır287. San Lorenzo Kilisesinin ressamı ikona geleneğine vakıf bir
sanatçı olup, bu ikonayı Aziz Nikolaos‟un kilisenin adandığı kiĢi olmasını göz
önünde bulundurarak duvar resmi olarak uygulamıĢ olabilir288. Kronolojik olarak
duvar resmi ve ikonanın uyumu bu ihtimali güçlendirir. Kilisenin fonksiyonu,
adandığı kiĢi, yeri ve ismi gibi pek çok faktöre göre değiĢim gösterebilen bu
ikonografik program anlayıĢını Castelfranchi „tasvir stratejisi‟ olarak tanımlar289.

Batı duvarının kuzey köĢesinde ise güney Ġtalya‟nın ilk ve tek örneği olan
Aziz Benediktos ve Aziz Basileios‟un aynı çerçeve içinde yer aldığı duvar resmi
(Planda No.6) bulunur. Bu resim, iki farklı Hristiyan kültürünün kesiĢmesinin ve
entegre olmasının görsel bir kanıtıdır. Benediktos keĢiĢ kıyafetleri ve elinde tuttuğu
„T‟ Ģeklinde baculus ile, Basileios ise koukollion‟u üzerinde dörtlü haç grupları
taĢıyan phelonion polystavrion ile kıyafetleri içinde görülür. Aziz Benediktos, kilise
babalarının, özellikle de Basileios‟un kurallarının takip edilmesi gerektiğini kendi
Regula‟sında belirtmiĢti290. Öte yandan, bu etkileĢim tek taraflı değildi. Aynaroz
Dağı‟ndaki Büyük Lavra manastırının hypotyposis‟inde görülen iki paragrafın
esasında Aziz Benediktos‟un eserinin 57. ve 66. maddelerinin yunanca tercümesi
olduğu anlaĢılmıĢtır291. Fasano San Lorenzo Kilisesinde böyle bir duvar resminin
bulunması, buranın manastır faaliyetleriyle iliĢkilendirilmesinin temeli olmuĢtur292.
Ayrıca Aziz Basileios‟un prothesis niĢindeki Aziz Stefanos ile bitiĢik konumu,

287
a.g.m., s. 225
288
a.g.m., s.236
289
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.109
290
Pricoco, Salvatore, La Regola di San Benedetto e Le Regole dei Padri, Milano,
Fondazione Lorenzo Valla, 1995, s.271
291
Falkenhausen, L’Esperienza Monastica Benedettina e La Puglia: Atti del Convegno di
Studio Organizzato in Occasione del XV Centenario della Nascita di San Benedetto,
6–10 Settembre 1980, s.125
292
Falkenhausen, a.g.m., s.133, Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla
Civiltà Rupestre 27–29 Novembre 2003, s.123
135
ökaristi ayininde kullanılagelen bazı geleneklerin ona atfedilmesinden dolayı
kuvvetli bir sembolik anlam taĢır.

Foto 11.1.9 Aziz Benediktos ve Aziz Basileios. Bema Batı Duvarı.

136
Kıyafetlerde hala görülebilen geç Komnenos dönemi etkileri, yüzlerin
hacimlerinde kaybolmaya baĢlamıĢtır293. Figürler uzun boyutlarla ve hatsal kıyafet
örgüleriyle tasarlanmıĢken, yüzler büyük kahverengi gözlerle, parıltısız, monoton bir
ifadeye sahiptirler. Figürler arasında görülen stilistik fark, farklı modeller kullanıldığı
izlenimini uyandırır294.

Bema alanının ikonografik program çerçevesinde Bizans litürjik


geleneklerine göre tasarlandığını söylemek mümkündür. Geç Komnenos dönemi
etkileri ve batılı unsurlar stilistik vurgulamalarda öne çıkar. Sonuç olarak; doğulu
Bizans ve batılı Latin etmenlerin bir sentezi olan San Lorenzo Kilisesi, Kuzey
Puglia‟nın kendine haslığı içinde bir unicum varlık teĢkil eder.

293
De Giorgi, Atti del I. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, 27–29
Novembre 2003, s. 223
294
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.126
137
4.1.2. LAMA D’ANTICO

Yapının Ġsmi: La Chiesa di Lama D‟Antico (Lama D‟Antico Kilisesi)

Yapım Tarihi: X-XIV. Yüzyıllar arası

Duvar Resimleri: XII-XIV. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Ġki nefli bazilika

Kaynakça: Herrmann, Marialuisa Semeraro, 2010, s.125, Bertelli, Gioia,


2007, s.103, Rotondo, Roberto–Soranna, Gabriele, 2004, s.295–323, Castelfranchi,
Marina Falla, 2004, s.115-116, 118, Dell‟Aquila, Franco, 2003, s.82-83

Plan 11.2 Fasano Lama D'Antico Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina 1998)

138
Lama D‟Antico Kilisesi, Fasano bölgesinin en büyük kaya kilisesidir. Doğu-
batı ekseninde dikdörtgen iki nefe ayrılmıĢ bazilikal bir plana sahiptir. Güney nefi
daha yüksek ve geniĢ, kuzey nefi ise daha dar ve alçaktır. Bu farklılık, bölgenin pek
çok kilisesinde olduğu gibi ikinci bir inĢa aĢamasında ortaya çıkmıĢtır. Ġki nef, orta
kısımda geniĢ bir açıklık kalacak Ģekilde altı sütun ile ayrılmıĢtır. Yapının mimari
elemanlarının düzeninden açıkça anlaĢıldığı gibi güney nefin ortasında bir kubbe
bulunmaktaydı295. Güney nefin doğu ucunda yarım daire biçiminde bir apsis ve
kuzeyin deprothesis niĢi bulunmaktadır. Sonradan eklenen kuzey nefinin doğu
ucunda ise yine küçük bir yarım daire apsis ve bir kathedra yer alır. Kathedra, ayin
sırasında litürjik görevi olan bir Papaz yardımcısının ya da un ziyaretleri sırasında
ayinleri takip ettiği alan olarak yapılmıĢtır.

Foto 11.2.1 Güney Nef. Foto 11.2.2 Kuzey Nef.


Apsise Doğru BakıĢ Apsise Doğru BakıĢ

295
Herrmann, Arte Medievale Nelle Lame di Fasano, s.125
139
Kilisenin orijinal planı muhtemelen tek nefli, düz bir tavanı olan, düzenli kare
parçalar Ģeklinde tasarlanmıĢ bir yapıydı296. Yapılan jeografik incelemeler sonucu
vadideki çoğu yapının ilk olarak IV–VI. yüzyıllar arası, ikinci aĢamanın ise X–XIV.
yüzyıllar arasında gerçekleĢtiği ortaya konulmuĢtur297. Bu erken dönem yapıları,
arkosolium tipinde mezar yapılarıdır. Ġkinci aĢamada geniĢletilen Lama d‟Antico
Kilisesi de yine bu amaca yönelik bir fonksiyonu olan, güneyden kuzeye doğru
uzanan yirmi üç kör niĢte resmedilen tasvirlerinden dolayı, yüksek ruhban sınıfından
biri veya birilerinin (Monopoli piskoposları) mozolesi olabileceği düĢünülen bir kaya
kilisedir298. Güney nefte, apsis önünde, yer altında tespit edilen bir mezar, kilisenin
dıĢında, doğu yönünde bulunan mezarlar ve apsis duvarı üzerindeki
„Deesis/MaiestasDomini‟ sahnesi (Planda No.1) bu görüĢü doğrular. Duvar resimleri
XII–XIV. yüzyıllar arasına tarihlenir. Ayrıca tüm bunlar, Lama D‟Antico kilisesinin
ilk kez 1037 tarihli bir belgede adının geçmesiyle de kronolojik uyum içindedir299.

Batı duvarı üst seviyesinde Aziz Kosmas ve Aziz Damianos (Planda No.3) ile
nefleri ayıran kemer dizisinin doğu kısmında, kemerlerin üst seviyesinde, Aziz
Theodoros, Aziz Lorenzo ve Hodegetria Meryem betimlemeleri (Planda No.2)
bulunmaktadır. Kuzey duvarında ise bahsi geçen kör niĢlerin yalnızca ikisinde hangi
azizlerin resmedildiği anlaĢılabilmektedir. Bunlar, giriĢin tam karĢısında yer alan
Papa Büyük Leon ve Aziz Martinus‟tur (Planda No.4)300. Naos alanında yer alan
diğer duvar resimlerinde hangi azizlerin tasvir edildiği anlaĢılamamaktadır.

Güneydoğu apsisinin içindeki resim çok zarar görmüĢtür. Yalnızca iki


kenardaki baĢmeleklerin izleri anlaĢılabilir. Ortada ise bir Ġsa tasviri olduğunu tahmin
etmek mümkündür. Bunun üzerinde ise, bahsi geçen „Deesis/MaiestasDomini‟ karma
kompozisyonu bulunmaktadır. Bazı Kapadokya kiliselerinde (Eski GümüĢ, Ürgüp

296
Bertelli, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005, s. 103
297
Rotondo Roberto, Soranna Gabriele, 2004, s.295 - 323
298
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.115-116
299
Dell‟Aquila, Franco, 2003, s.82-83
300
Castelfranchi, Atti del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 27–29
Novembre 2003, s.116
140
Akköy n°3) apsiste rastlanılan bu kompozisyon, Lama D‟Antico‟da apsis üzerindeki
duvarda görülür. Deesis‟in mahĢer/kurtuluĢ teması ile eskatolojik içerikli Maistes
Domini sahnelerinin birlikte iĢlendiği bir anlatımdır. San Lorenzo Kilisesinde de
belirttiğimiz gibi, Joliet-Levy‟nin „Karma Deesis‟ olarak tanımladığı kompozisyonun
temelini oluĢturan anlatılar Eski Ahit (Hezeikel, i. 4–11) ve Yeni Ahit‟in (Vahiy, iv.
6-11) bir sentezidir.

Foto 11.2.3 Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Batı Duvarı

Foto 11.2.4 Aziz Theodoros, Aziz Lorenzo, Hodegetria Meryem.


Doğu Kemer Sırası Üzeri.

141
Fakat Lama D‟Antico‟da serafin ve kerubinler görülmez. Bunların yerini
Meryem ve Vaftizci Yahya doldurur301. Tahtta oturan Ġsa‟nın içinde bulunduğu
mandorlanın kenarlarında Ġncil yazarlarının sembolleri yer alır. Ancak sahne
alıĢılanın aksine, mavi bir fon üzerine resmedilmiĢtir. Post-Bizans döneminde bu
sahnenin resmedildiği bir baĢka Puglia kilisesi olan San Biagio Kriptasında (San Vito
dei Normanni) böyle bir renk tercihi ile karĢılaĢılmaz. TaĢıdığı apokaliptik
sembolizme uygun olarak kırmızı ve koyu tonlarda tasvir edilmiĢtir. Lama D‟Antico
Kilisesindeki diğer bir enteresan unsur da Ġsa‟nın sağında yer alan Meryem
figürüdür.

Foto 11.2.5 Deesis-Maiestas Domini. Güney Apsis Üzeri

Meryem burada tek baĢına, insanların günahları için dua eder Ģekilde değil,
kucağında Çocuk Ġsa ile Kyriotissa pozisyonunda tasvir edilmiĢtir. Bu sıra dıĢı
durum, hikayeye tamamlayıcı bir boyut getirmek amacıyla Meryem‟i „enkarnasyon‟
temalı bir tasvir ile kompozisyona taĢımak amaçlı olabilir. Prothesis niĢinin kuzey
tarafı ile apsisin güney tarafında ise peygamberler Hezeikel ve YeĢaya ile sahne

301
a.g.m.,s.116-117
142
bütünlüğü sağlanıyor olmalıydı. Bu sebeple, prothesis niĢinin kuzeyinde kalan figürü
peygamberlerden biri olarak tanımlamak daha isabetli olacaktır302.

Lama D‟Antico Kilisesi, X. yy Kapadokya kiliselerinde görülebilen, menĢei


Bizans ikonografisi olan bir sahnenin biraz daha geç bir dönemde (XII–XIV. yy)
batılı bir yorumunu görmek ve Puglia kaya kiliselerinin resim programlarının
genelde gömü iĢlevini doğrulayan bir kaynak olması açısından kayda değer bir
öneme sahiptir. Mimarisi ve resim tezyinatı ile Monopoli piskoposluğu içinde
ayrıcalıklı bir konumu olduğu anlaĢılan yapı, aynı zamanda kaya kiliselerin anıtsal
boyutlarda bir örneğidir.

Foto 11.2.6 Kubbe Alanı. Güney Nef.

Foto 11.2.7 Güney Nef. Doğudan Batı Yönüne BakıĢ.

302
a.g.m., s.118
143
4.2. SQUINZANO
Yapının Ġsmi: L‟Abbazia di Santa Maria delle Cerrate (Kutsal Meryem
Manastırı)

Yapım Tarihi: XII. Yüzyıl

Duvar Resimleri: XII-XIV. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Üç nefli bazilika

Kaynakça: Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.123, 133, 135, Pace, 2008,
s.381, 382–383, 385, 388, 391–392, Kemper, Dorothee, 1992, s.309, 313, Safran,
Linda, 2012, s.488, De Giorgi, Manuela, 2007, s.193, 194–195, 199, 201, Mouriki,
Doula, 1980–1981, s.105

Plan 12. Santa Maria delle Cerrate Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri


(http://eng.fondoambiente.it/beni/abbazia-di-santa-maria-di-cerrate-fai-
properties.asp)

144
Bugün bir müze olan Santa Maria delle Cerrate Manastır Kilisesi, Lecce‟nin
18 km. kuzeydoğusundaki Squinzano Ģehrinde bulunur. Salento bölgesinin Grek
kimliğinin Bizans siyasi varlığı sona erdikten sonra da (1071) devam ettiğinin en
önemli kanıtı niteliğindedir.

1133 yılına ait bir belgede adının geçmesi bu tarihten önce inĢa edildiğine
iĢaret etmektedir. 1154 yılına ait baĢka bir belge (Vat.gr.1221), bir el yazmasının
burada notarios Symeone tarafından hegumenos Pavlos için kopyalandığını
bildirir303. Ancak kilise bugünkü yapısını bu tarihten sonraki bir devirde almıĢ
olmalıdır. 1990 yılında, kötü hava koĢullarından dolayı bazı kısımlarının sıva
tabakası dökülen batı cephesinin kuzey tarafındaki bir taĢın üzerinde Grekçe bir yazıt
tespit edilmiĢtir. Bu yazıtta 1188 tarihi okunmaktadır304. Bu mimari müdahalenin
Norman Krallığı döneminde yapıldığı anlaĢılmaktadır.

Üç nefli bazilikal bir plana sahip olan kilisenin doğu tarafında yarım daire
biçiminde üç apsis bulunmaktadır. Yapı, mimari konjonktürde batı üslübu özellikleri
taĢımaktadır. Muhtemelen XIV. yüzyılda kuzey tarafına bir portiko eklenmiĢtir. Batı
cephesinde bulunan giriĢ kapısı oyma taĢ iĢçiliği ile süslenmiĢtir. Bu tarz oyma taĢ
iĢçiliği XII. yüzyıl Bizans mimarisinde kullanılmayan bir plastik sanat örneğidir305.

Duvar resimleri iki devirde yapılmıĢtır. Birinci resim tezyinatının tarihi kesin
olarak bilinememektedir. Ancak Yunanistan ve Makedonya‟daki örneklerle
karĢılaĢtırılması ve San Nicola di Casole Manastırının hegumenos‟u Nikolaos

303
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 123, Pace, “La Chiesa di
Santa Maria Delle Cerrate e I Suoi Affreschi”, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’
O.S Popovoi, Moskova, 2008, s. 381
304
Kemper, Dorothee, “Una Iscrizione Inedita Greca a S. Maria di Cerrate”, Archivio Storico
Pugliese, Vol.45, Bari, 1992, s. 313
305
Safran, “Byzantine Art in Post–Byzantine South Italy? Notes on a Fuzzy Concept”,
Common Knowledge 18.3, Symposium: Fuzzy Studies, Part 3, North Carolina, Duke
University Press, 2012, s. 488
145
Nektarios‟a yazılan bir mektubun verdiği bilgiler ıĢığında bu evrenin XIII. yüzyıl
ikinci çeyreği olduğu düĢünülür306.

Kilisenin litürjik elemanlarından günümüze gelebilmiĢ kiborion‟un arĢitravı


üzerinde Symeon adlı bir keĢiĢin (muhtemelen bani) ve kiborion‟u yapan sanatçı
Taphouros‟un adı ile 1269 tarihi görülmektedir. Ġkinci resim tezyinatı da bu döneme
tarihlenmektedir307.

Apsiste „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ sahnesi (Planda No.1) görülmektedir.


Apsisin alt kısmında yer alan beĢ piskopostan yalnızca en sağdaki (güney) Aziz
Ioannes Khrysostomos seçilebilmektedir. Ancak soldaki (kuzey) iki piskoposun
fizyonomik özellikleri Aziz Basileios‟a benzemektedir308. Yan apsislerde hangi
piskoposların betimlendiği anlaĢılamamaktadır. Apsislerin arasında kalan duvarlarda
ise diyakozlar yer alır. Apsis kemerinde pseudo kufik bir yazı hattı görülür. Apsis ve
kemer altlarındaki freskler ilk resim tezyinatı dönemine ait olanlardır. Günümüze
ulaĢamayan „Meryem‟e Müjde‟ sahnesinin kalıntıları da yine doğu duvarı üzerinde
bulunur.

306
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 135, Pace, Obraz Vizantii.
Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 391-392
307
Kemper, Archivio Storico Pugliese., s. 309
308
Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 382 - 383
146
Foto 12.1 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi ve Aziz Piskoposlar. Apsis (De Giorgi, 2016)

Kuzey ve güney kemerlerinin altında keĢiĢ ve peygamber betimlemeleri yer


almaktadır. Her kemerin altında iki aziz figürü ve madalyonlar içinde peygamberler
betimlenmiĢtir309. Pek çoğunun isimleri okunamamaktadır. Kuzeybatı kemerinin
altında görülen Aziz Benediktos (Planda No.7) dıĢında hepsi Doğulu azizlerdir.

Kuzey duvarının ortasında dört azizin tasvir edildiğibir pano bulunmaktadır..


Bunların arasında Aziz Lukas‟ın adı okunabilmektedir. Piskopos figürü ise Aziz
Nikolaos‟a benzerlik göstermektedir. Ortadaki diğer iki figürden biri martir, diğeri
ise bir keĢiĢtir. Bu grubu Aziz Georgios ve Aziz Demetrios sahnesi (Planda No.5)
takip eder. Kuzey duvarının batı köĢesinde ise „Anna, Çocuk Meryem ve Yoakim‟
(Planda No.4) görülmektedir.

Güney duvarındaki resimler çok kötü durumdadır. Yalnızca kemerli revaklar


altında azizlerin betimlendiği anlaĢılabilmektedir. Bunların arasında bir Meryem
figürü ve duvarın güney apsisiyle birleĢtiği noktada görülebilen yazıttan anlaĢılan
309
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 135
147
Vaftizci Yahya figürü (Planda No.6) deĢifre edilebilir. Yazıt, „Tövbe edin! Göklerin
egemenliği yaklaşmıştır‟ metnini (Matteos, iii. 2) taĢımaktadır310.

Batı duvarının kuzey tarafında ise Koimesis sahnesi (Planda No.3) yer alır.
XIV. yüzyılda bu resmin bir kopyası yapılmıĢ ve ilk resmin üzerine yerleĢtirilmiĢtir.
Ancak 1970‟li yıllarda sökülüp, kilisenin hemen yanındaki müze binasına taĢınmıĢtır.
Bugün XII. yüzyıl sonları ya da XIII. yüzyıl ilk yarısına tarihlendiği düĢünülen ilk
Koimesis in situ vaziyette görülmektedir311. Öte yandan, Orta Bizans döneminde bu
sahnenin en çok resmedildiği bölge Puglia‟dır312.

Apsis yarım kubbesinde yer alan „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ sahnesi


Bizans ikonografik anlayıĢına göre betimlenmiĢtir313. Bu sahnenin kitabi anlatısı olan
metin de (Elçilerin ĠĢleri, i. 11) kompozisyona yerleĢtirilmiĢtir. Bu sahne, kubbeli
kiliselerde genellikle bema tonozunda (Episkopi–Peloponnessos, Lagoudera–Kıbrıs),
kubbesiz kiliselerde ise apsis duvarının en üstünde (Aziz Georgios-Kurbinovo)
görülür314. Ayrıca apsisin alt seviyesinde bulunan piskoposlar cepheden tasvir
edilmiĢlerdir. XII. yüzyıl ortalarından sonra piskoposların dörtte üç profilden,
merkeze doğru dönük olarak betimlenmeye baĢladıkları görülür (Nerezi Aziz
Panteleimon-1164)315.

Ġkonografik anlamda bu gibi unsurlar taĢıyan sahne, stilistik anlamda


Kurbinovo Aziz Georgios Kilisesindeki aynı sahne ile büyük bir benzerlik içindedir.
Bu benzerlik, özellikle Ġsa‟nın vücudundaki dinamizm ve vücudun hafifçe profilden,
baĢın ise cepheden betimlenmesinde gözlemlenir316. Havarilerin kompozisyonel
dağılımı ve stilistik özellikleri Kıbrıs Perachorio (1180) ve Lagoudera (1192)

310
Castelfranchi, a.g.e., s. 133
311
De Giorgi, “La Dormizione Della Vergine Nella Pittura Medievale di Puglia e Basilicata”,
Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26 Novembre 2005,
Spoleto, Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo 2007, s. 199
312
a.g.m., s. 193 (Santa Marina a Miggiano, San Matteo all‟Arena a Monopoli, Santa Maria
di Gallana, Santa Maria di Giano a Bisceglie, Santa Lucia a Brindisi)
313
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 123
314
a.g.e., s. 123, Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi, s. 385
315
Mouriki, Doula, “Stylistic Trends in Monumental Painting of Greece During the Eleventh
and the Twelfth Centuries”, DOP, Vol.34 / 35, Washington D.C., 1980 – 1981, s. 105
316
Pace, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi., s. 385
148
örneklerine yakındır. Bu bağlamda apsis süslemesinin genel hatlarıyla geç
Komnenos devri özellikleri gösterip, Makedonya modellerini örnek aldığını
söylemek mümkündür.

Foto 12.2 Ġsa'nın Gökyüzüne YükseliĢi. Apsis (De Giorgi, 2016)

Kuzey duvarının batı köĢesinde yer alan „Anna ve Yoakim‟ sahnesi, kilisenin
ilk resim süslemelerinin tarihlendirilebilmesi için önemli bir referans oluĢturur. Bu
sahnede bir hareket söz konusudur. Anna, Çocuk Meryem‟i babasına doğru
uzatmaktadır. Burada Yoakim‟in kolunun hareketi ile oluĢan kıyafetindeki kıvrımlar
ve açık koyu ıĢık tonlaması „Ġsa‟nın Gökyüzüne YükseliĢi‟ sahnesindeki havariler ve
göğe taĢıyan meleklerden güney tarafta olanın kıyafetleri ile benzerlik taĢır. Geç
Komnenos devrinin linearistik ve sert ıĢıkları artık yavaĢ yavaĢ çözülmeye
baĢlamıĢtır317.

317
a.g.m., s. 388
149
Foto 12.3 Anna, Yoakim ve Çocuk Meryem. Kuzey Duvarı Batı KöĢesi
(De Giorgi, 2016)

Kilisenin batı duvarında in situ vaziyette bulunan Koimesis sahnesi, figürlerin


uzun burunları, havarilerin alınlarını ve Ģakaklarını ortaya koyan net hatları, mimari
elemanlarda görülen Ģematik ve grafik çizgiler ile kemer altlarında yer alan aziz
figürleri ile renksel benzerlik çerçevesinde XII. yüzyıl sonları XIII. yüzyıl baĢları en
uygun tarihlendirme olarak görülmektedir318.

Müze binasında sergilenen ikinci Koimesis ise, birincisi model alınarak,


dönemin geliĢmiĢ ikonografik ve stilistik özellikleri ile yeniden resmedilmiĢ

318
De Giorgi, Atti del II. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 24 – 26
Novembre 2005., s. 201
150
versiyonudur. Ġkonografik anlamda, bu sahnedeki önemli rollerine uygun olarak
havariler daha görkemli bir figüratif anlayıĢla ve mekana daha dengeli bir Ģekilde
yayılmıĢ olarak tasvir edilmiĢlerdir. Yüz hatları kiĢisel fizyonomik özelliklerini öne
çıkaracak biçimde ve koyu kahverengi, esmer bir tonla bir betimlenmiĢtir. Kıyafetleri
ise ĢiĢkin, kabarmıĢ bir görünüme sahiptir. Açık ve hafif renkler güçlü bir
ıĢıklandırma ile dinamik bir hal almıĢtır319. Bu duvar resmi, gerek ikonografik gerek
stilistik anlamda Paleologos devri resminin karakteristik özelliklerine sahiptir ve
XIV. yüzyılın ilk yarısına tarihlenir320.

Kilisenin ilk resim tezyinatının tarihlendirilmesinde özellikle XIII. yüzyıl


ikinci çeyreğinin öne çıkmasını sağlayan faktör, Korfu piskoposu Georgios
Bardanes‟in, San Nicola di Casole Manastırı hegumenosu Nikolaos Nektarios‟a
yazdığı, 1220–1235 arası döneme ait olan bir mektuptur. Bu mektupta Casole‟ye bir
Grek ressam yolladığını yazmıĢtır321. Bu ressamın Santa Maria delle Cerrate
Manastırında da çalıĢmıĢ olması muhtemeldir. San Nicola di Casole Manastırı 1480
yılında, Osmanlıların Otranto seferi sırasında yıkıldığı için, bu ikisi arasında bir
karĢılaĢtırma yapabilme imkanı yoktur.

Santa Maria delle Cerrate Manastır Kilisesi, hem geç Komnenos dönemi
etkili hem de Palelogos dönemine ait duvar resimlerine sahiptir. Bu durum, siyasi
statüden bağımsız olarak, Bizans resim sanatındaki değiĢimlerin burada takip
edildiğini, hatta siyasi varlığı sona eren bir bölgede, Bizans anıtsal resim geleneğinin
hala ana eksenlerden biri olduğunu ortaya koyar.

319
a.g.m., s. 194 - 195
320
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 222, De Giorgi, a.g.m., s.
195
321
Pace , Obraz Vizantii. Sbornik Statei v Cest’ O.S Popovoi, s. 391
151
Foto 12.4 Koimesis. Batı Duvarı (De Giorgi, 2016)

Foto 12.5 Koimesis. Müze Binası (De Giorgi, 2016)

152
4.3. SAN VITO DEI NORMANNI

Yapının Ġsmi: La Cripta di San Biagio (Aziz Blasios Kriptası)

Yapım Tarihi: XII. Yüzyıl

Duvar Resimleri: XII. Yüzyıl

Mimari Planı: Düzensiz - Tek nef

Kaynakça: Pace, Valentino, 1982, s.335, 336, Bertaux, Emile, 1904, s.141,
Weitzmann, Kurt, 1966, s.70, 74, 75, 82, 83, Castelfranchi, Marina Falla, 1991,
s.121-122

Plan 13. San Vito dei Normanni San Biagio Kriptası-Plan ve Duvar
Resimleri (Dell'Aquila, Messina 1998)

San Biagio Kriptası, Brindisi‟nin 25 km. kuzeybatısında yer alan San Vitodei
Normanni kasabasının dıĢında, küçük bir tepenin üzerinde bulunur. Doğu batı
ekseninde uzanan tek nefli basit bir plana sahiptir. Ġkinci bir evrede doğu yönünde bir

153
geniĢletme çalıĢması yürütülmüĢ ve orijinal apsis kaldırılmıĢtır. Yapının giriĢi kuzey
taraftadır.

Foto 13.1 Kuzeydoğu Yönünden Görünüm

San Biagio Kriptası, Carpignano‟dan sonra (959 - 1020) banilerin adının ve


yapım tarihinin kesin olarak belirlenebildiği tek yapıdır. GiriĢ kapısının hemen
üstünde yer alan yunanca yazıtta hegumenos Benediktos, ressam Daniele, Matteo ve
Martino isimleri ile 1196 tarihi okunmaktadır. Matteo, yapının masraflarını
karĢılayan kiĢi olarak anılır322.

Foto 13.2 GiriĢ Kapısı Üzerindeki Yazıt


Kriptanın orijinal yapısını teĢkil eden bölümün tamamı duvar resimleri ile
bezenmiĢtir. Kuzey duvarının batı köĢesinde (giriĢ kapısının sağı) Aziz Andreas ve

322
Pace, I Bizantini in Italia, s. 336
154
Aziz Ioannes betimlemeleri bulunmaktadır. Ġki havarinin arasında, alt seviyede bani
olduğu düĢünülen erkek figürü görülmektedir.

Foto 13.3 Aziz Andreas, Aziz Ioannes ve Bani. Kuzey Duvarı Batı KöĢesi

Batı duvarında Aziz Blasios‟un yaĢam öyküsünden iki sahne (Planda No.1)
aynı pano içinde, birlikte yer alır. Tahtta oturan aziz, sağ eliyle altta tarafta bulunan
hayvanları kutsar. Bunun üstünde ise, vali Agrikolaos ve üç memur görülür. Sahne
ikiye bölünerek iki farklı hikaye aynı panoda betimlenmiĢtir. Bu sahneyi, kriptanın
tek latince yazıtlı resmi olan Aziz Nikolaos tasviri (Planda No.2) takip eder. Azizin
ismi latince yazılmıĢtır. Nikolaos‟un sağında (güney) Aziz Georgios ve Aziz
Demetrios bulunur (Planda No.3). At üzerinde, birbirilerine dönük bir Ģekilde tasvir
edilmiĢlerdir.
155
Foto 13.4 Aziz Blasios Sahneleri ve Aziz Nikolaos. Batı Duvarı

Foto 13.5 Aziz Georgios ve Aziz Demetrios. Batı Duvarı

Güney duvarında da, Aziz Blasios yaĢamından sahnelerde olduğu gibi aynı
panoda betimlenmiĢ iki sahne bulunmaktadır. Bunlar; „Ġsa‟nın Doğumu‟ ve „Üç
Kahin Kralın Yolculuğu‟ sahneleridir (Planda No.4). Ortadaki Meryem figürü
izleyiciye göre sol taraftaki (doğu) kahin krallar ile sağ taraftaki (batı) çobanlara
müjdeyi götüren melek kompozisyonlarını ayırır. Aynı duvarın doğu ucunda ise,
kemerli bir revak altında Aziz Stefanos ve Papa Silvestro görülür.
156
Güney duvarında „Doğum‟ ve „Kahin Krallar‟ın yolculuğu ile baĢlayan
Ġsa‟nın yaĢamı sahneleri tavan freskleri ile devam eder. Tavan bir dikdörtgen ve dört
kare panoya bölünmüĢtür. Dikdörtgen panoda Eski Ahit peygamberleri Daniel ve
Hezekiel‟in Ġsa ile birleĢtirilen görümleri yer alırken (Planda No.5), kare panolarda
Ġsa‟nın yaĢamından sahneler görülür.

Foto 13.6 Ġsa'nın Doğumu ve Üç Kahin Kralın Yolculuğu. Kuzey Duvarı

Peygamberlerin görümleri sahnesinde Ġsa, kırmızı fon üzerine beyaz


yıldızlarla bezenmiĢ yuvarlak bir madalyonun içinde yarım büst olarak
betimlenmiĢtir. Sol elinde tuttuğu kitapta „Ben gerçek asmayım ve Babam bağcıdır‟
(Ioannes, xv.1) yazar. Madalyonun etrafında dört Ġncil yazarının sembolleri ve iki
serafin görülür. Eski Ahit peygamberleri Daniel ve Hezekiel sahneye dahil
edilmiĢlerdir. Kuzey tarafta Daniel, güney tarafta ise Hezekiel ellerinde bu anlatının
temelini oluĢturan metinleri ile tasvir edilmiĢlerdir (Daniel, vii. 4–8, Hezekiel, i. 4–
11).

GiriĢ kapısı hizasında, güney duvarı önünde „Meryem‟e Müjde‟ (Planda


No.6) kuzey tarafta ise „Kudüs‟e GiriĢ‟ (Planda No.9), sahneleri yer almaktadır.

157
Bunlara bitiĢik olarak, kriptanın batı duvarı önünde, kuzey tarafta „Tapınağa Takdim‟
(Planda No.8) ve güney tarafta „Mısır‟a KaçıĢ‟ (Planda No.7) sahneleri bulunur.

Foto 13.7 Daniel ve Hezekiel‟in Görümleri. Tavan Doğu Tarafı

San Biagio Kriptası, Ġsa‟nın yaĢamından sahnelerin ikonografik bir program


Ģeklinde günümüze ulaĢan tek kripta olarak dikkat çekmektedir. Bu sahneler
güneyden kuzeye doğru belli bir düzenle okunmalıdır323. Ġlk sahne güney tarafta
bulunan „Meryem‟e Müjde‟ sahnesidir. Enkarnasyon‟un baĢlangıcı olan bu sahnede,
olayı Eski Ahit‟te müjdeleyen peygamber YeĢaya küçük bir madalyon içinde
görülür. Onu „Mısır‟a KaçıĢ‟ takip eder. Bu sahnede kaçıĢ teması ile bağlantı
vurgulanarak figürler kapıya doğru (kuzey) yönelmiĢ vaziyette betimlenmiĢlerdir.
Anlatım kuzey tarafta „Tapınağa Takdim‟ sahnesi ile devam eder ve „Kudüs‟e GiriĢ‟
ile tamamlanır. Bu son sahne ise „Mısır‟a KaçıĢ‟ sahnesi ile aynı mantıkta, fakat bu
sefer giriĢ temasını vurgulayarak, kapının hemen üzerinde içeriye doğru (güney)
betimlenmiĢtir.

Bu durumda anlatımın dıĢında kalan tek sahne güney duvardaki „Doğum‟


sahnesidir. Ancak bu sahne enkarnasyonu temsil ettiği için daha ayrıcalıklı bir

323
a.g.m., s. 336
158
Ģekilde resmedilmiĢ olmalıdır. GiriĢin karĢısında bulunması da bu düĢünceyi
destekler. Dolayısıyla tavandaki Ġsa‟nın yaĢamı sahneleri ile doğal bir birliktelik
içindedir.

XX. yüzyılın baĢlarında Bertaux, bu kriptanın kubbeli bir kilisenin resim


programını taklit ettiğini ileri sürer324. Ancak burada merkezi konumda bir Ġsa figürü
bulunmaz. „Görüm‟ sahnesi yapının doğu ucunda bulunur. Ayrıca „Doğum‟
sahnesinin yan duvarda yer alması ve „Vaftiz‟ sahnesinin bulunmaması bu ihtimali
azaltır325.

Foto 13.8 Meryem'e Müjde. Tavan Güney Tarafı

324
Bertaux, Emile, L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris, Albert Fontemoing Edituer,
1904, s. 141
325
Pace, I Bizantini in Italia, s. 336
159
Foto 13.9 Mısır'a KaçıĢ. Tavan Güney Tarafı

Foto 13.10 Tapınağa Takdim. Tavan Kuzey Tarafı.

Yazıtında bir hegumenos‟un adının geçmesi kriptanın bir manastır kilisesi


olabileceğini akla getirir. Ancak bahsi geçen isimlerin hepsi Latin isimleridir. Bu
nedenle buranın bir Grek–Bizans manastırı olmadığını söylemek mümkündür. Ayrıca
güney duvarda görülen Papa Silvestro, Bizans ikonografisinde rastlanılan bir aziz
değildir.

160
Ġkonografik ve stilistik açıdan anıtsal Bizans resim geleneği ekseninde kalan
süsleme, yerel bir ressamın elinde batılı unsurlarla bezenmiĢtir326. Duvar
resimlerinde yoğun bir kırmızı renk kullanımı gözlemlenir. Kırmızı fon batı sanatının
bir özelliğidir327. Öte yandan Aziz Demetrios‟un taĢıdığı kalkan da bu dönem Bizans
ikonografisinde pek görmeye alıĢık olmadığımız bir tarzdadır. Beyaz zemin üzerine
kırmızı üçgen motifler taĢıyan kalkanın kendisi de yine üçgen formdadır.

XII. yüzyıl sonları ve XIII. yüzyıl genelinde görülen Bizans sanatı ile batı
sanatı eklektisizmi Haçlı Seferleri sırasında yaĢanan kültürel etkileĢime bağlanır.
1291 yılında Akka‟nın düĢmesine kadar, batılı ressamların buralarda atölyeler kurup
Bizans ikonalarını kopyaladıkları düĢünülür328. Bu süre zarfı içinde ve Akka‟nın
kaybedilmesinden sonra bu ressamların ülkelerine dönmesiyle Avrupa‟da Bizans
sanatı etkisi yayılır329. Ancak yalnızca Konstantinopolis merkezli bir sanat akımını
değil, doğunun yerel geleneklerini de tanımıĢ olmaları son derece olasıdır. Genellikle
XIII. yüzyıl Kıbrıs kiliselerinin temel alındığı bu etkileĢim alanına Suriye‟de bulunan
Mar Musa al Habashi Manastırı da dahil edilmelidir330. Manastırın resim tezyinatı
1058 ve 1110 yılında olmak üzere iki evrede gerçekleĢtirilmiĢtir. Buradaki duvar
resimleri ile Latin Haçlı sanatının benzerlikleri dikkat çekicidir. Kemer altında
betimlenmiĢ azizelerin üzerinde görülen beyaz süslemeli kırmızı elbise ile San
Biagio Kriptasında, „Doğum‟ sahnesindeki Meryem‟in taĢıdığı kırmızı elbisenin
benzerliği bu unsurların batı sanatına nasıl girdiği sorusuna ıĢık tutar. San Biagio
Kriptası sağladığı kronolojik kesinlik ve Bizans sanatı ile Latin sanatı sentezini
Puglia–Kutsal Topraklar–Kıbrıs üçgeni çerçevesinde sunması ile bu geniĢ inceleme
sahasında çok önemli bir yer tutar. Ayrıca Puglia bölgesi Bizans ve Post Bizans
dönemi yapıları arasında Ġsa‟nın yaĢamından sahnelerin günümüze ulaĢtığı tek kripta
olması, ikonografik programda fazla çeĢitlilik sunmayan kaya kiliseler arasında onu
ayrıcalıklı bir noktaya koyar. Bu konuda en kapsamlı bilgileri sağlayan yapı olarak
öne çıkar.

326
a.g.m., s. 335 – 336
327
Weitzmann, Kurt, “Icon Painting in the Crusader Kingdom”, DOP, Vol.20, 1966, s. 70
328
a.g.m. s. 82-83
329
a.g.m. s. 74-75
330
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 121-122
161
Foto 13.11 Kudüs'e GiriĢ. Tavan Kuzey Tarafı

162
4.4. GRAVINA IN PUGLIA

Yapının Ġsmi: La Cripta di San Vito Vecchio (Aziz Vito Kriptası)

Yapım Tarihi: XIII. Yüzyıl

Duvar Resimleri: XIII. Yüzyıl

Mimari Planı: Tek nefli bazilika

Kaynakça: Lombardi, Ruggero G., 2011, s.315, Castelfranchi, Marina Falla,


1991, s.121, 199, Weitzmann, Kurt, 1966, s.69-70, Pace, Valentino, 1982, s.378,
379, Gaenakoplos, Deno John, 1953, s.103

Plan 14. Gravina in Puglia San Vito Kriptası-Duvar Resimleri (Lombardi, 2011)

163
Gravina in Puglia Ģehri, Puglia bölgesinin kuzeybatı sınırında bulunur.
Basilicata bölgesinde bulunan Matera‟ya 25, Puglia bölgesi baĢkenti olan Bari‟ye ise
65 km. uzaklıktadır. Güney Ġtalya‟nın önemli kaya yerleĢimlerinden biridir.

San Vito Kriptasının duvar resimleri, zaman içinde terkedilen kriptanın


çevresel ve doğal faktörlere bağlı olarak yaĢadığı tahribattan dolayı 1956 yılında,
bugün sergilendikleri Pomarici Müzesine taĢınmıĢlardır. Müzede duvar resimlerinin
sergilendiği alan, orijinal kriptanın mimari planına uygun olarak düzenlenmiĢtir.
Kripta adını orijinal yapının bulunduğu San Vito Vecchio Caddesi‟nden
almaktadır331. Tek nefli bir plana sahip olan kriptanın doğu tarafında yarım daire
biçiminde apsisi bulunmaktadır. Kuzey, güney ve doğu tarafta görülen duvar
resimleri XIII. yüzyıl sonlarına tarihlenir332.

Foto 14.1 Doğuya Doğru BakıĢ. Apsis

331
Lombardi, Ruggero G, “L‟Insediamento Rupestre di Gravina in Puglia: Lo Spazio
Funerario”, Atti del IV. Convegno Internazionale Sulla Civiltà Rupestre, Spoleto, 2011,
s. 315
332
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 199
164
Apsiste „Pantokrator Ġsa‟ figürünün (Planda No.1)etrafında dört melek yer
almaktadır. Yukarıdaki iki melek aĢağıdakilere göre daha büyük ölçülerde
betimlenmiĢlerdir. Kuzey duvarında „Üç Meryem‟ ve Ġsa‟nın mezarını gösteren bir
melek (Planda No.2) ile kemerli bir revak altında betimlenmiĢ azizler grubu yer alır.
Doğudan batıya doğru Aziz Basileios, Aziz Lazaros, Aziz Yakub ve Aziz Petros
olarak sıralanan bu grupta Lazaros ve Yakub‟un ayaklarının arasında yapının banisi
olan bir rahip figürü görülür (Planda No.3).

Güney duvarında ise, aralarında Meryem ve Çocuk Ġsa‟nın da bulunduğu


ikinci bir azizler grubu yer almaktadır (Planda No.4). Batıdan doğuya doğru Azize
Katerina, Meryem ve Çocuk Ġsa, Aziz Bartholomeos, Aziz Nikolaos, Azize
Margherita, Aziz Kosmas ve adı okunamayan bir aziz daha görülmektedir.

Foto 14.2 Ġsa'nın Mezarında Üç Meryem ve Azizler Grubu. Kuzey Duvarı

165
San Vito Kriptası XIII. yüzyılda Puglia‟da görülen, Akdeniz havzasının farklı
bölgelerinden beslenen resim anlayıĢını yansıtan en iyi örneklerden biridir. Bu
dönemde Puglia‟da anıtsal resim üretiminde bir artıĢ gözlemlenmektedir. Bu
geliĢmenin sebeplerinden biri, Avrupa‟nın genelinde olduğu gibi, Haçlı Krallığı‟nın
Kudüs‟ü kaybetmesinden sonra batılı ressamların ülkelerine dönmesi ile
iliĢkilendirilir333. San Vito Kriptası ile Sina Dağı manastırında muhafaza edilen bazı
ikona figürleri arasında benzerlikler olduğu da öne sürülmüĢtür. Kriptanın kuzey
duvarında görülen Aziz Basileios ile Sina Dağı Manastırında bulunan bir triptykonda
görülen Aziz Nikolaos arasında ve kriptanın güney duvarında yer alan „Meryem ve
Çocuk Ġsa‟ ile triptykonda görülen aynı sahne arasında benzerlikler olduğu
Weitzmann tarafından öne sürülmüĢtür334. Kuzey duvardaki Aziz Basileios, baĢında
mitra ve elinde Katolik litürjisine ait bir asa ile artık tamamen batılı bir formda
betimlenmiĢtir. Triptykonda görülen Aziz Nikolaos da aynı asa ve batılı tarzda tasvir
edilmiĢtir.

Foto 14.3 Meryem ve Çocuk Ġsa ve Azizler Grubu. Güney Duvarı.


333
Weitzmann, “Icon Painting in the Crusader Kingdom”, s. 75
334
a.g.m., s. 69-70
166
Ancak „Meryem ve Çocuk Ġsa‟ sahnelerinde görülen tahtların stilistik açıdan
benzerlik gösterdikleri düĢüncesi pek kabul görmez335. Weitzmann‟ın bu
benzetmesinin temelinde, tahtların süslemesinin üç sıra halinde düzenlenmesi ve
baklava motiflerinin kullanılması bulunmaktadır. Fakat gerek form, gerek oranlama
bakımından bir benzerlik taĢıdıklarını söylemek pek mümkün değildir. Puglia
freskinde görülen tahtın üst kısmı oval bir hatta sahipken, triptykonda köĢeli, düz bir
form görülür. Ayrıca Puglia örneğinde, üç sıra halinde düzenlenen süslemenin en üst
sırası bitkisel motiflerle bezenmiĢken, triptykonda bu görülmez.

335
Pace, I Bizantini in Italia, s. 379
167
Foto 14.4 Aziz Nikolaos. Aziz Katerina Foto 14.5 Aziz Basileios. Gravina.
Manastırı Triptykonu (Weitzmann, 1966) Kuzey Duvarı.(Weitzmann, 1966)

Öte yandan güney duvarındaki azizler grubunun üzerinde yer alan kemerler,
pseudo kufik motiflerle bezenmiĢtir. Bahsi geçen bu kemerler, Puglia anıtsal resmine
Sırbistan yoluyla girmiĢ olabilir336. Studenica Manastırında (1209) Vaftizci Yahya ve
Aziz Sabas bu tarz kemerler altında betimlenmiĢlerdir. 1259 yılında Friedrich II.‟nin
oğlu Manfred‟in Epiros despotu Mikhael II.‟nin kızı Helena evlenmesi güney Ġtalya -

336
a.g.m., s. 378
168
Sırbistan iliĢkilerini geliĢtirmiĢtir337. Bu dönemde güney Ġtalya‟da Sırp–Makedon
resminin modellerine rastlanması da tesadüfi değildir338. Aynı zamanda Helena,
çeyiz hediyesi olarak Korfu adasını Latin imparatorluğuna getirmiĢtir.

Foto 14.6 Meryem ve Çocuk Ġsa Foto 14.7 Meryem ve Çocuk Ġsa. Gravina.
Aziz Katerina Manastırı Triptykonu. Güney Duvarı. (Weitzmann, 1966)
(Weitzmann, 1966)

Böylece Puglia bölgesi, Adriyatik denizinin karĢı kıyılarından Bizans–Sırp


sanatı etkilerine (Kurbinovo 1191, Studenica 1209, Soponica 1260), diğer taraftan
Haçlı Seferleri ile de Kıbrıs–Kudüs–Bizans (Panaghia tou Arakou 1192, Panaghia
tou Moutoullas 1280) sentezine açık bir hale geliyordu. Ancak bu kültürel etkileĢim
alanında Puglia ithal eden taraf konumdaydı339.

Figürlerin frontal pozları ve yüz hatlarının betimlenmesinde Bizans


geleneğini sürdüren San Vito Kriptası duvar resimleri, artık iyiden iyiye kendine has
bir üslup geliĢtiren batılı/yerel ressamların eklektik bir yorumu niteliğindedir.

337
Gaenakoplos, Deno John, “Greco–Latin Relations on the Eve of the Byzantine
Restorarion: The Battle of Pelagonia–1259”, DOP, Washington D.C., Vol.7, 1953, s. 103
338
Pace, I Bizantini in Italia., s. 378
339
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia., s. 121
169
4.5. MOTTOLA

Yapının Ġsmi: La Chiesa di San Nicola (Aziz Nikolaos Kilisesi)

Yapım Tarihi: IX-XIII. Yüzyıllar arası

Duvar Resimleri: XI-XIII. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Latin haç planı - Üç nefli bazilika

Kaynakça: Milella, Nicola, v.d., 2011, s.1559, Pace, Valentino, 1980, s.341,
342, Castelfranchi, Marina Falla, 1991, s.74, Castelfranchi, 2004, s.261,
Falkenhausen, 2007, s.30, Caragnano, Domenico, 1997, s.176, 177, 179, 180, 181,
182,Lavermicocca, Nino, 1977, s.183, 325

Plan 15. Mottola San Nicola Kilisesi-Plan ve Duvar Resimleri (Dell'Aquila,


Messina, 1998)

170
Mottola, Ġyon denizinin önemli liman kentlerinden olan Taranto‟nun 30 km.
kuzeydoğusunda yer alır. ġehrin güney batısında, Ortaçağda kaya yerleĢimlerin
olduğu Petruscio, Gorgone ve Casalrotto vadileri bulunmaktadır. San Nicola Kilisesi,
Gorgone vadisi yakınlarındaki Lama d‟Erchia çiftiğinde bulunur.

Foto 15.1 Güneybatı Yönünden Görünüm. GiriĢ

Kilise üç nefli bazilika planı tipinde olup, naos alanı kare bir yapıya sahiptir.
Bu alan kuzey ve güney taraflarda birer sütun ile üç nefe bölünmüĢtür. Bema alanına
iki basamakla yükseltilmiĢ ikonastasis vasıtasıyla geçiĢ sağlanır. Ortada poligonal bir
apsis ve yanlarda pastophorion hücreleri bulunmaktadır. Ancak pastophorion
hücreleri bema alanının doğu duvarına iĢlenmiĢ kör niĢler ve önlerinde birer sunak
ile sınırlı kalmıĢlardır. Bu durum bir transept ve dolayısıyla bir Latin haçı planı
ortaya çıkmasını sağlar.

Yan nefler çok dardır. Bu nedenle naos alanına bir iĢlevsellik kattıkları
söylenemez. Bu neflerin ve pastophorion hücrelerinin daha sonra eklenmiĢ olması

171
muhtemeldir340. Zira pastophorion hücrelerinde görülen sahneler ikonografik
bütünlükten uzaktır.

Tarihlendirme konusunda yardımcı olacak hiçbir belge ele geçmemiĢtir341.


Kuzey duvardaki Aziz Nikolaos freskinde (Planda No.6), azizin ayakları hizasında
görülen yazıt bir tarih belirtmemektedir. Ancak kilisenin dıĢında, giriĢ kapısının
güneyinde yer alan niĢte görülen üç haç motifi, ikonoklast bir tutum olarak
yorumlanır ve buna bağlı olarak, ilk yapımın IX. yüzyılda gerçekleĢtiği düĢünülür342.
Bu dönemde güney Ġtalya‟da ikonoklast piskoposların varlığı saptanmıĢtır343. Ayrıca
kilisenin içinde, apsiste ve diakonikon hücresinin giriĢinde de bu tarz haç motifleri
bulunmaktadır.

Kilisenin kuzey ve güney duvarları ikona üslubunda aziz tasvirleri ile dekore
edilmiĢtir. Puglia bölgesi kaya kiliseleri ve kriptalarının çok büyük kısmında olduğu
gibi burada da Ġsa‟nın yaĢamından sahneler görülmez. Manastır kilisesi olduğunu
iĢaret edebilecek bir kompozisyon da bulunmaz. Kilisenin etrafındaki mezar
yapılarından, kuzey duvardaki bahsi geçen yazıttan ve güney duvarda görülen bani
tasvirlerinden buranın seküler bir kilise yapısı olduğu anlaĢılır. Aziz tasvirleri kuzey
ve güney duvarlarda kör niĢler içine yerleĢtirilmiĢ, cepheden verilen, statik, ikona
tarzı betimlemelerdir.

Duvar resimlerinin tarihlendirmesi konusunda farklı görüĢler mevcuttur.


Ġkonografik ve stilistik anlamda Latin üslubun etkisi altında bulunan resim
süslemelerinde yalnızca apsiste görülen Deesis sahnesi (Planda No.1) Bizans anıtsal
resim geleneğine bağlanır344. Caragnano, kilisenin resim süslemelerinin X–XIV.
yüzyıllar arasında farklı evrelerde gerçekleĢtirildiğini öne sürmektedir345. Ancak bu

340
Milella Nicola, Zonno Marina, Capotorto Salvatore, “Il Rilievo Medianete Scansione Laser
Degli Insediamenti Rupestri”, Atti 15ª Conferenza Nazionale, ASITA, 15 – 18 Novembre
2011, Reggia, s. 1559
341
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 341
342
Castelfranchi, Puglia Preromanica, s. 261
343
Falkenhausen, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio e l’Occidente, s. 30
344
Caragnano, Domenico, La Chiesa di San Nicola in Casalrotto in Territorio di Mottola‟,
Umanesimo Della Pietra, Martina Franca, 1997, s. 182
345
a.g.m., s. 179
172
konuda ortak bir kanı mevcut değildir. Resim süslemelerin Bizans üslubu ile
baĢlayıp, Latin etkisi altında geliĢtiğini ve en son evrede yeniden Bizans üslubuna
dönüldüğü de savunulan tezlerden biridir346.

Foto 15.2 Aziz Nikolaos, Meryem ve Çocuk Ġsa, Aziz Basileios. Kuzey Duvarı

Foto 15.3 Aziz Gregorios, Aziz Petros ve Papa Leon. Güney Duvarı

Apsiste görülen „Deesis‟ sahnesinin ilk resim süsleme döneminde ait olduğu
düĢünülmektedir347. Kilisedeki tek Grekçe yazılar burada görülür. Ġsa‟nın tuttuğu
346
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 342
173
kitapta görülen metin (Ioannes, viii.12) ve isimler Grekçe yazılmıĢtır. Mavi ve
sarıdan oluĢan iki renkli bir fon üzerine yerleĢtirilen sahne kırmızı bir bordür ile
çevrelenmiĢtir. Bu sahnedeki Ġsa figürü, Sicilya‟daki Cefalú (1148) ve Monreale
(1180-1194) katedrallerinin apsislerinde olduğu gibi yarım büst olarak
betimlenmiĢtir. Öte yandan Ġsa‟nın yüz hatları, özellikle saç ve sakal Ģekli, XI. yy
sonlarına tarihlenen Naxos Panaghia Protothrons Kilisesi kubbesinde görülen tasviri
(XI. yy sonları) ile benzerlikler taĢır348. Bu karĢılaĢtırmalar neticesinde, Pace‟ye göre
bu sahne yapının ilk resim süslemesi dönemine ait olup, XII. yüzyıl yarısına
tarihlenmelidir349. Lavermicocca ise XI. yüzyıl sonlarını iĢaret eder.

347
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 74, Lavermicocca, Nino, “Il
Programma Decorativo del Santurario Rupestre di San Nicola”, Atti del Convegno
Internazionale: Il Passaggio dal Dominio Bizantino allo Stato Normanno in Italia
Meridionale, Taranto – Mottola 1973, Taranto, 1977, s. 342
348
Caragnano, Domenico, Umanesimo Della Pietra, s. 180
349
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente, s. 342
174
Foto 15.4 Deesis. Apsis.

Pastophorion hücrelerinde ise Bizans ikonografik programına uymayan


sahneler görülür. Diakonikonda „Aziz Ioannes‟in Ölümü‟ (Planda No.2), prothesiste
ise „Ġsa ve Aziz Stefanos‟ (Planda No.3) yer almaktadır. Prothesis tarafında Aziz
Stefanos tasvirinin bulunması yaygın bir Bizans anıtsal resim geleneği olsa da,
burada aziz, tahtta oturan Ġsa‟nın önünde diz çökmüĢ Ģekilde görülmektedir. XII.
yüzyıl yarısına tarihlenen bu sahnede ilk martir Stefanos, Ģehit edildiği sırada,
kendisine Ġsa‟nın görüldüğü anda tasvir edilmiĢtir350.

350
Caragnano, Umanesimo Della Pietra, s. 180 - 181
175
Foto 15.5 Aziz Ioannes‟in Ölümü Diakonikon

Diakonikon‟da yer alan „Aziz Ioannes‟in Ölümü‟ sahnesi ise tamamıyla


Bizans dıĢı, batılı bir anlayıĢtır351. Ġsa tarafından yanına çağrılan havari, kilisedeki
son vaazından sonra kazdırdığı mezarının içine girmiĢ ve duasını bitirdikten sonra bir
ıĢık içinde göğe çıkarılmıĢtır. Ġsa burada bulutların arasından uzanan el Ģeklinde
betimlenmiĢtir352. Ġtalya‟da bu sahnenin bir diğer örneği Roma, San Giovanni in
Laterano kilisesinin San Sebastiano Ģapelinde görülmektedir. Roma‟da bulunan
sahne XII. yüzyıl baĢlarına ait olduğu için, Lavermicocca buradaki temsilini XII.
yüzyıl ortalarına tarihlemektedir353. Diakonikon hücresinin giriĢinde kırmızı Latince
bir yazıtın izleri görülmektedir. Kırmızı harflerle iĢlenmiĢ yazıtta sunağın Vaftizci

351
Castelfranchi, Pittura Monumentale Bizantina in Puglia, s. 74
352
Caragnano, Umanesimo Della Pietra, s. 181
353
Lavermicocca, Atti del Convegno Internazionale: Il Passaggio dal Dominio Bizantino
allo Stato Normanno in Italia Meridionale, Taranto – Mottola 1973., s. 183
176
Yahya‟ya adandığı anlaĢılmaktadır. Dolayısıyla „Aziz Ioannes‟in Ölümü‟ sahnesi
buraya daha sonra eklenmiĢ olduğu düĢünlmektedir354.

Foto 15.6 Aziz Stefanos'un Ölümü. Prothesis

Prothesis hücresinin kuzey tarafında ve diakonikon hücresinin güney


tarafında XIII. yüzyıl baĢlarına tarihlenen BaĢmelek Mikhail tasvirleri
bulunmaktadır. Mikhail, prothesis tarafındaki freskte (Planda No.5) imparator
kıyafeti olan loros içinde, sol elinde orbis ve sağ elinde ucunda haç bulunan mızrakla
cepheden betimlenmiĢtir. Diakonikon tarafındaki freskte (Planda No.4) ise sağ elinde
tuttuğu mızrakla yerdeki ejderi öldürürken profilden verilmiĢtir. BaĢmelek burada
bemanın koruyucusu rolünü üstlenmektedir355.

354
Caragnano, Umanesimo Della Pietra., s. 176 - 177
355
a.g.m., s. 181
177
Foto 15.7 BaĢmelek Mikhail. Foto 15.8 BaĢmelek Mikhail.
Prothesis Kuzey Duvarı Diakonikon Güney Duvarı.

Güneydoğu kemerinin altında, iki farklı devirde yapılmıĢ Aziz Nikolaos


freskleri (Planda No.14) görülmektedir. Alt tabakadaki resim, ilk evreye, üstünde
görülen ikinci resim ise son evreye aittir. Bu örnekte, ilk evreden sonra yerini batılı
anlayıĢa bırakan Bizans geleneğine tekrar dönüldüğü anlaĢılmaktadır. Bizans anıtsal
resim gelenekleri, uzun bir süre bölgenin bu alandaki eğilimlerinin referans noktası
olmaya devam etmiĢtir. Son evrede yeniden Bizans üslubuna dönülmesi, bu üslubun
tercih edilen, alıĢılmıĢ model olduğuna iĢaret eder356.

356
Pace, La Puglia fra Bisanzio e l’Occidente., s. 342
178
Foto 15.9 Aziz Nikolaos. Güneydoğu Kemeri

Deesis sahnesinde, Ġsa‟nın Cefalú (1148) ve Monreale (1180-1194)


kiliselerinin apsislerinde görülen „Pantokrator Ġsa‟ figürleri gibi yarım büst olarak
tasvir edilmesi, Sicilya ve Puglia arasında sanatsal bir etkileĢim olduğunu
düĢünmeyi gerektirir. Bu tasvir tarzının Sicilya yoluyla Puglia‟ya ulaĢmıĢ olması
mümkündür. Özellikle Cefalú apsis süslemesi, tarihsel olarak Pace‟nin Mottola için
yapmıĢ olduğu XII. yüzyıl ortaları tarihlendirmesi ile uyuĢmaktadır. Sicilya‟da
çalıĢan sanatçıların Puglia bölgesine gelmiĢ olmaları veya onların modellerinin
buraya ulaĢmıĢ olması mümkündür. Biri ada (Sicilya) diğeri yarımada (Puglia) olan
bu iki nokta arasında deniz ulaĢımı kolay ve hızlı bir seyahat sağlamaktaydı. Bu
nedenle böyle bir etkileĢimi olduğunu düĢünmek akla yatkın bir varsayımdır. Ayrıca
Mottola kilisesinde Ġsa‟nın Meryem ve Vaftizci Yahya‟dan kırmızı bordürlerle
ayrıldığı görülmektedir. Sanatçı bu ayırma yöntemi ile Sicilya kiliseleri (Cefalú,

179
Monreale) apsislerindeki „Pantokrator Ġsa‟ figürleri gibi bir etki yaratmaya çalıĢmıĢ
olabilir.

Kilisenin bema tarafında ölüm teması ile alakalı sahneler toplanmıĢtır. Kuzey
ve güney duvarlarda yalnızca azizlerin statik, cepheden, ikona tarzı betimlemeleri yer
alır. Deesis sahnesi yakarıĢ/kurtuluĢ ve mahĢer temalı olması bağlamında mezar
Ģapellerinde ve gömü yapılan kiliselerde tercih edilen bir kompozisyondur.
Pastophorion hücrelerindeki sahnelerin ikisi de konu aldıkları azizlerin ölüm anını
canlandıran tasvirlerdir. Nitekim bema alanında görülen bu ikonografik program,
kilisenin etrafında görülen mezar yapıları ile anlamsal bir uyum içindedir.
Dolayısıyla, kilisenin bu amaca yönelik bir kullanımı olduğu gerek arkeolojik gerek
ikonografik verilerle doğrulanmaktadır.

180
4.6. MASSAFRA

Yapının Ġsmi: La Cripta di San Leonardo (Aziz Leonardo Kriptası)

Yapım Tarihi: XII-XIII. Yüzyıllar arası

Duvar Resimleri: XII-XIII. Yüzyıllar arası

Mimari Planı: Düzensiz

Kaynakça: Crescenzi, Carmela, 2012, s.153, 155, Scalzo,Marcello, v.d.,


1998, s.91, Castelfranchi, Marina Falla, 2006, s.63, 76, 77, Joliet Leyv, Catherine,
2001, s.382, Diehl, Charles, 1894, s.122, Bruno, Brunella, 2009, s.224-225

Plan 16. Massafra San Leonardo Kriptası-Plan ve Duvar Resimleri


(Dell'Aquila,Messina 1998)

181
Taranto‟nun 20 km. kuzeydoğusunda bulunan Massafra, güney Ġtalya‟da kaya
yerleĢimi kültürünün en iyi görülebildiği yerlerden biridir. ġehrin doğusunda San
Marco, batısında ise Madonna della Scala vadileri bulunmaktadır. Bunlar tüf bazlı
vadilerdir. Yapılan arkeolojik çalıĢmalar sonucunda, Madonna della Scala vadisinde
yaĢamın Tunç Çağı‟nda baĢladığı tespit edilmiĢtir357. Bu vadilerde çok sayıda kaya
kilise bulunmaktadır. ġehir içinde ise, nerdeyse tamamı binaların altında kalmıĢ
kriptalar vardır.

San Leonardo Kriptası üzerinde bina bulunmayan tek Ģehir içi kriptadır.
Kareye yakın dikdörtgen bir plana sahip olan naos alanının doğusunda bulunan
bema, bir ikonastasis ile ayrılmıĢtır. Apsisin kuzeyinde ve güneyinde, bitirilmemiĢ
pastophorion niĢleri görülmektedir. Yapının Aziz Leonardo‟ya adanması
muhtemelen sonraki bir devirde olmuĢtur358.

Kriptanın günümüze ulaĢan duvar resimlerinin büyük çoğunluğu doğu


tarafında bulunur. Ġkonastasis duvarları, kemer altları ve apsiste yer alan bu resimler
XII. yüzyıl sonları XIII. yüzyıl baĢlarına aittir359. Bu resimlerin hepsinde Latince
yazılar görülür. Ancak bu kriptayı Bizans resim sanatı ekseninde tutan faktör
ikonografik programıdır.

Puglia bölgesinde çok yaygın Ģekilde görüldüğü gibi, burada da apsiste


Deesis sahnesi (Planda No.1) bulunmaktadır. Ġsa‟nın oturduğu tahtın arkalığı yoktur.
Halesindeki haçın her yönünde dört adet beyaz nokta ile düzenlenmiĢ bir bezeme
görülmektedir. Mavi ve sarı hatlardan oluĢan arka plan üzerinde betimlenen sahne
figürlerin kompozisyona yerleĢtirilme biçimiyle piramidal bir forma bürünmüĢtür.
Ġsa‟nın daha büyük boyutlarda verilmesi ile apsis yarım dairesinin kenarlarına

357
Crescenzi, Carmela, “Some Sites In The Tarantine Area”, CRHIMA Cultural Rupestrian
Heritage In The Circum – Mediterranean Area, Rupestrian Settlements in The
Mediterranean Region, Massafra, 2012, s. 153
358
Scalzo, Marcello – Caprara Roberto, La Chiesa Rupestre di San Leonardo a Massafra,
Massafra, Archeogruppo, 1998, s. 91
359
Castelfranchi, Marina Falla, “Culto e Immagini dei Santi Medici Nell‟Italia Meridionale
Bizantina e Normanna”, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale
Bizantina, Soveria Mannelli (Catanzaro), 2006 , s. 76
182
yerleĢtirilen Meryem ve Vaftizci Yahya figürlerinin, Ġsa‟nın halesi altında kalan
haleleri bu etkiyi yaratır.

Foto 16.1 Güneybatı KöĢeden Ġkonastasis‟e BakıĢ.

Apsise açılan ikonastasis kemerinin altında ise karĢılıklı olarak Aziz Kosmas
ve Aziz Damianos yer alır (Planda No.2). Burada Bizans ikonografik program
anlayıĢının doğrudan etkisi söz konusudur. Böyle ayrıcalıklı bir noktada
betimlenmeleri, aracı olarak dualarda çok önemli bir yer tutmaları ile ilgilidir360.
Puglia bölgesinde bu azizlerin kültü çok yaygın olmasa da, bazı kiliselerin resim
tezyinatında yer almıĢlardır. Poggiardo Santa Maria degli Angeli Kriptası, Massafra
San Marco Kriptası, Fasano Lama D‟Antico Kilisesi azizlerin betimlemelerinin
bulunduğu bazı kiliselerdir. Giurdignano Centoporte Kilisesinin orijinal adının Aziz

360
Joliet Leyv, L’Arte della Cappadocia, s. 382
183
Kosmas ve Aziz Damianos Kilisesi olduğu ortaya konulmuĢtur361. Ġkonografik
anlamda, San Leonardo Kriptası örneği doğrudan Bizans geleneğini takip eder.

Foto 16.2 Deesis. Apsis.

Kuzey tarafta, prothesis‟e açılan kemerin altında keĢiĢler Aziz Antonios ve


Aziz Pavlos (Planda No.3) görülmektedir. Bu ikili, gerek kıyafetleri gerek stilistik
özellikleri bakımından, diğer tasvirlere kıyasla daha batılı hatlarla betimlenmiĢlerdir.
Aziz Antonios‟un elinde tuttuğu kitapta „Aemulantes praecepta patrum‟, yani,
„Rahiplerin kurallarına uyun‟ yazmaktadır362.

Ġkonastasis duvarının kuzey ucunda Aziz Andreas ve Aziz Petros


betimlemeleri (Planda No.4) yer alır. Kemerler arasında bulunan direklerdeki

361
Castelfranchi, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale Bizantina, s. 63,
Bruno, Brunella, Il Complesso Tardoantico ed Altomedievale dei Ss. Cosma e
Damiano detto Le Centoporte, Giurdignano(LE): Scavi, 1993-1996, 2009, s.224-225
362
Crescenzi, CRHIMA Cultural Rupestrian Heritage In The Circum – Mediterranean
Area, Rupestrian Settlements in The Mediterranean Region., s. 155
184
tasvirler ise çok kötü durumdadırlar. Freskler neredeyse tamamen dökülmüĢtür.
Ġsimlerinin baĢ harfleri okunabilmesinden dolayı, kuzey direğinde Aziz Nikolaos
(Planda No.5), güney direğinde de Aziz Vito‟nun (Planda No.6) yer aldığı
düĢünülmektedir363.

Foto 16.3 Aziz Kosmas ve Aziz Damianos. Ġkonastasis Güney Kemeri Altı

Prothesis‟e açılan kuzeydoğu kemeri altındaki Antonios ve Pavlos tasvirleri


hariç, duvar resimlerinin hepsi stilistik açıdan geç Komnenos devri özellikleri
sunmaktadırlar364. Bu özellikler, Aziz Petros‟un kıyafetinin kıvrımlarında, Aziz
Kosmas ve Aziz Damianos figürlerinin yüz hatlarında, ellerinde ve kıyafetlerinin
kıvrımlarında, apsisteki Deesis sahnesinin Fasano San Lorenzo Kriptasındaki
örneğine benzerliğinde görülebilir. Özellikle Aziz Kosmas ve Aziz Damianos‟un
betimlendiği alan, ikonografik program kapsamında Bizans geleneğine uyulduğunu

363
Diehl, L’Art Dans L’Italie Méridionale, s. 122, Crescenzi, a.g.m., s. 155
364
Castelfranchi, La Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia Meridionale Bizantina, s. 77
185
göstermektedir. Kapadokya Saklı Kilise‟de Kosmas ve Damianos naos alanına geçiĢi
sağlayan kemerlerden kuzey taraftakinin altında, kutsal alana geçiĢi sağlayan aracılar
olarak betimlenmiĢlerdir. Ayrıca Karanlık Kilise‟de kuzey duvarının doğu köĢesinde
prothesis‟e yakın bir noktada yer almaları bu azizlerin Bizans kültüründeki önemi ve
Grek-Ortodoks dualarında Meryem, baĢmelekler ve Vaftizci Yahya‟dan sonra
geliyor olmalarıyla alakalıdır365. Geç bir dönemde, Bizans sanatının karakteristik
özelliklerinden birinin burada görülüyor olması kültürlü bir bani, bilinçli bir patronaj
hususuna iĢaret eder.

Öte yandan, ikonastasis duvarının merkezinde Aziz Petros ile birlikte Aziz
Pavlos‟un yerine, Aziz Nikolaos ve Aziz Vito‟nun tercih edilmesi yerel kültürle
ilgilidir. Nikolaos kültü azizin röliklerinin Bari‟ye taĢınmasından sonra Puglia‟da en
yaygın aziz kültü durumuna gelmiĢtir. Aziz Vito ise Sicilya kökenlidir. Diğer bir
deyiĢle, güney Ġtalya‟nın yerel azizlerinden biridir. Böylelikle, San Leonardo
Kriptasında yerel gelenek ile Bizans geleneğinin sentezi ikonografik bir uyum içinde
gerçekleĢmiĢtir.

365
Joliet-Levy, L’Arte della Cappadocia, s. 348
186
Foto 16.4 Aziz Antonios. Ġkonastasis Kuzey Kemeri Altı

Foto 16.5 Aziz Petros ve Aziz Andreas. Ġkonastasis Kuzey KöĢesi


187
SONUÇ

Ġmparator I. Iustinianos‟un 535 yılında baĢlattığı ve yaklaĢık yirmi yıl süren


Ġtalya seferleri, diğer ismiyle Roma-Got savaĢları, yalnızca askeri bir mücadeleye
sahne olmamıĢ, savaĢlar sırasında veya sonrasında Ariusçu Gotlara karĢı sivil-dini bir
mücadeleye giriĢilmiĢtir. Ortodoks Hristiyanlığın koruyucusu Bizans Ġmparatorluğu,
yeniden fethettiği topraklarda kendi evrensel anlayıĢını yaymayı da bir görev
bilmiĢtir. Bu dönemde Puglia‟da, Bizans geleneğinde çok yaygın olan Doğulu
azizlere adanan ve mimari anlamda Konstantinopolis etkileri taĢıyan kiliselerin
ortaya çıkması rastlantı değildir.

Bizans Ġmparatorluğunun kendi kültürünü bölgeye yayma niyetinin ilk


belirtileri bu dönemde ortaya çıkmıĢtır. Roma-Got savaĢı sonrasında, Casaranello
Santa Maria della Croce, Specchia Santa Eufemia, Giurdignano Le Centoporte (Aziz
Kosmas ve Aziz Damianos) gibi dıĢtan poligonal apsis yapılarına sahip kiliseler inĢa
edildiği gözlemlenmiĢtir.

Akdeniz havzasının pek çok ülkesinde olduğu gibi Ġtalya‟nın Güneyinde,


Puglia bölgesinde de bir kaya yerleĢim kültürüne rastlanmaktadır. Massafra, Mottola,
Ginosa, Laterza, Gravina in Puglia Ģehirlerinde özellikle Ortaçağda yoğun bir Ģekilde
iskan edilmiĢ tüf ve kireç bazlı vadiler bulunmaktadır. Bu vadilerde görülen, kaya
oyularak elde edilen birimler sivil yaĢamın idame ettirilmesi amaçlı hücrelerdir.
Kaya habitat kültürü bir mecburiyetten öte, tercihten kaynaklanan bir yaĢam tarzıdır.
Bulunan coğrafyadaki iĢlenmesi kolay toprağı bir yapı malzemesi olarak
değerlendirip, bununla bir inĢa faaliyeti yürütmek yerine, ülkemizde Kapadokya‟da
da görüldüğü gibi, kayayı oyarak yaĢam birimleri haline getirmek tercih edilmiĢtir.

Bu kaya yerleĢimlerde tabi ki kiliseler de bulunmaktaydı. Puglia bölgesi kaya


kiliseleri ve kriptaları XIX. yüzyıl sonlarından XX. yüzyılın ortalarına kadar Doğu
kökenli „monaci basiliani‟ (Basilyen keĢiĢler) olgusuna bağlanmıĢtır. Papa III.
Innocentius zamanında ortaya çıkan bu terim Grek ve Latin manastırlarını
ayrıĢtırmak için icat edilmiĢtir. Ancak modern terminolojide bir geçerliliği kalmamıĢ
188
ve hatalı bir kullanımdır. Bilindiği gibi, Ortodoks Bizans kültüründe manastır
geleneği ayrı tarikatlar halinde geliĢmemiĢtir. Her manastırda Aziz Basileios‟un
kuralları uygulanır, aynı zamanda yönetim ve ibadet programı ile alakalı kendi iç
tüzüğü olurdu. Basileios‟un Doğu manastır geleneğinin kurucusu olarak görülmesi
bu terimin kökeni olmuĢtur.

Bu terimin Güney Ġtalya için kullanımını doğuran faktör ise ikonoklazma


hareketinin sonuçları ile iliĢkilendirilir. Buna göre ikonoklazma hareketinin
baskılarından kurtulmak isteyen Doğulu keĢiĢler Ġtalya‟ya kaçmıĢlardır. Fransız
araĢtımacılar Diehl ve Bertaux‟nun XX. yüzyıl baĢlarında yayınlanan eserlerinde
Puglia kaya kiliseleri için „monaci basiliani‟ olgusuna vurgu yapılmaktadır. Ancak
bu görüĢ artık kabul görmemektedir.

Saha çalıĢması amacıyla Puglia bölgesine yaptığımız seyahat sırasında


görüĢtüğümüz Prof. Dr. Marina Falla Castelfranchi, sohbetimiz sırasında Doğulu
keĢiĢlerin göçü ve onlara atfedilen bu dini ve sanatsal faaliyetlerin bir „icat‟
olduğunu, döneme ait kaynaklarda doğudan Güney Ġtalya‟ya doğru bir göç dalgasına
dair hiçbir bilgi bulunmadığını ifade etmiĢtir. Kaynaklarda görülen tek nüfus
kaydırma bilgileri I. Basileios döneminde Puglia ve Calabria bölgelerinin
savaĢlardan sonra (876-877 civarı) yeniden nüfuslandırılmaları için Peloponnessos
ve Herakleia Pontika‟dan getirilen birkaç bin kölenin yerleĢtirilmesi olayına iĢaret
eder.

Öte yandan, bu kaya kiliselerin çoğunun, ikonografik ve arkeolojik veriler


ıĢığında, manastır kiliseleri olmadığı anlaĢılmıĢtır. Yalnızca San Vito dei Normanni
kasabasında bulunan San Biagio Kriptası ve Mottola Sant‟Angelo Kilisesi manastır
yapısı olduklarına dair bilgiler sunar. Kiliselerin çoğu yönetici, Papaz veya
bulunduğu bölgenin zenginlerinden olan bir bani tarafından yaptırılan, baninin ve
ailesinin gömü yeri olacak bir nevi mezar Ģapeli ve bölge halkına hizmet verecek
küçük bir tapınak olarak düzenlenmiĢtir. Ayrıca apsis süslemesinde genellikle
„Deesis‟ sahnesinin yer alması bu yapıların gömü iĢlevini doğrulayan sanatsal bir
veridir.
189
Aynı zamanda bu kaya kiliseler ve kriptalarda, eğer mevcutsa, Ġsa‟nın
yaĢamına ait tek sahne olarak genellikle „Meryem‟e Müjde‟ sahnesinin yer aldığı
tespit edilmiĢtir. Bu genellemenin dıĢında kalan iki örnek San Vito dei Normanni‟de
San Biagio Kriptası ve Gravina in Puglia‟da San Vito Kriptasıdır. San Biagio‟da
toplam altı sahne görülürken, San Vito Kriptasında yer alan tek sahne „Üç Meryem
ve Ġsa‟nın Mezarını Gösteren Melek‟ tasviridir. Ayrıca bu iki kriptada Haçlı
Seferlerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan, Bizans resim geleneğine Batı-Latin
unsurların karıĢtığı bir üslup da izlenmektedir.

Puglia bölgesinde en yaygın iki aziz kültü Aziz Petros ve Aziz Nikolaos
kültleridir. Aziz Petros‟un Roma‟ya seyahati sırasında Puglia‟da (Taranto veya
Gallipoli) karaya çıkması ve Aziz Nikolaos‟un röliklerinin 1087 yılında Bari‟ye
taĢınması bu iki azizin yerel kültürdeki ayrıcalıklı konumlarının sebepleridir. Ancak
Aziz Nikolaos kültünün bu tarihten daha önce bölgede yayılmaya baĢlamıĢ olması
muhtemeldir. Muro Leccese Santa Marina Kilisesinde görülen Aziz Nikolaos‟un
yaĢamından sahneler XI. yüzyıl ilk yarısına tarihlenir ve tarihi belgelerle birlikte
yapının bu dönemde Nikolaos‟a adanan bir kilise olduğunu kanıtlar. Ayrıca bu duvar
resimleri, Bizans dünyasının belki de en eski „Aziz Nikolaos‟un YaĢamı‟ sahneleri
olma özelliğini taĢır.

Roma Kilisesine bir tepki olarak X. yüzyıl ikinci yarısında Otranto


baĢpiskoposluğu, Konstantinopolis Patriği tarafından metropolitlik seviyesine
yükseltilmiĢtir. Orta Bizans dönemi kiliselerinin Salento/Terra d‟Otranto bölgesinde
yoğunlaĢması demografik yapıya bağlı olduğu kadar bu politik hamle ile de ilgilidir.
Carpigano Salentino Kriptası, Otranto San Pietro Kilisesi, Vaste Santi Stefani
Kriptası, bu dönemde ortaya çıkan ve resim süslemeleri ile dönemin üslubunu
yansıtan, Kapadokya‟da Direkli Kilise, Tokalı Kilise II, Güllüdere Vaftizci Yahya
Kilisesi ile karĢılaĢtırılan ve stilistik benzerlikleri tespit edilen yapılardır. Dolayısyla
bu dönemde Güney Puglia‟da, imparatorluğun diğer eyaletleriyle eĢ zamanlı olarak
geliĢen ve Batılı unsurların görülmediği, anıtsal Bizans resim geleneğinin
karakteristik özelliklerinin hakim olduğu gözlemlenmektedir.

190
Kuzey Puglia‟da ise daha çok Bizans siyasi varlığı sona erdikten sonra
yapılan ve/veya duvar resimleri ile süslenen yapılar bulunmaktadır. Bunlarda
ikonografik ve stilistik açıdan Batılı unsurlarla Doğulu geleneğin içi içe geçmesi
gözlemlenebilmektedir. Stilistik anlamda geç Komnenos devri etkileri özellikle
figürlerin yüz hatları ve ellerinde görülürken (figürlerin uzaması, yüzlerdeki sakin
„ruhani‟ ifade), tasvirlerin yapı içindeki konumlandırılmaları da dönemin Bizans
etkilerini taĢımaktadır. Bunlara örnekler arasında, Massafra San Leonardo Kriptası
ve Fasano San Lorenzo Kilisesinde olduğu gibi genellikle apsiste Deesis sahnesi yer
alırken, prothesiste Aziz Stefanos tasviri bulunmaktadır. San Lorenzo Kilisesi
prothesisinde yer alan Aziz Stefanos ile Nerezi St. Panteleimon Kilisesindeki Aziz
Panteleimon‟un yüz hatları arasındaki benzerlik, aynı zaman da geç Komnenos
dönemini üslubunun Puglia‟da devam ettiğine bir diğer göstergedir.

Massafra San Leonardo Kriptasında Aziz Kosmas ve Aziz Damianos‟a


ikonastasis kemerinde yer verilmesi, Bizans anlayıĢının XIII. Yüzyılda, bölgede hala
takip edildiğini ve bu azizlere Kapadokya Saklı Kilise ve Karanlık Kilise‟de olduğu
gibi ayrıcalıklı bir konumda yer verildiğini gösterir. Aziz Benediktos ve Aziz
Basileios‟un Fasano San Lorenzo Kilisesinde birlikte betimlenmeleri ise bir unicum
özellik teĢkil etmektedir.

Geç Komnenos devri etkileri Mottola San Nicola Kilisesinde de


görülmektedir. Apsiste bulunan Deesis sahnesinde Ġsa, Sicilya Cefalú (1148) ve
Monreale (1180-1198) kiliselerinde olduğu gibi yarım büst olarak tasvir edilmiĢtir.
Yarım büst Pantokratot Ġsa tasvirlerine apsiste yer verilmesi naos alanında kubbe
bulunmamasından kaynaklanmaktadır. Bu tasvir tarzının XII. yüzyıl ortalarında
Puglia‟da (Mottola-San Nicola) uygulanması, bu iki bölge arasında bir etkileĢim
veya doğrudan bir aktarım olduğunu düĢündürmektedir. Özellikle Cefalú (1148)
kilisesi, tarihi olarak daha yakın bir örnek oluĢturmaktadır. Sicilya‟da çalıĢan
sanatçıların Puglia‟ya gelmiĢ olması veya onların modellerinin buraya ulaĢması ve
dolayısıyla yarım büst Pantokrator Ġsa tasvirinin Sicilya yoluyla Puglia‟ya ulaĢmıĢ

191
olması mümkündür. Biri ada (Sicilya), diğeri yarımada (Puglia) olan, birbirine yakın
bu iki bölge arasında deniz yoluyla kolay ve hızlı ulaĢım sağlanmaktaydı.

Puglia, „Magna Graecia‟ döneminden beri (M.Ö VI-V. yy) Grek kültüre
sahip bir bölge olmuĢtur. Hatta I. Basileios döneminde Bizans Ġmparatorluğunun
bölgeye yeniden hakim olması ve impataroluğun farklı bölgelerinden buraya nüfus
kaydırması yapılması yabancı kaynaklarda „ikinci Grek kolonizasyonu‟ olarak
geçmektedir. Bu Grek kültürünün izlerini bugün hala görmek mümkündür. Calimera,
Castrignano dei Greci, Galatina, Gallipoli, Cursi, Castro, Zollino, Caprarica gibi,
Grek kökenli isimler taĢıyan pek çok yerleĢim merkezi bulunmaktadır. Bölgede 50-
60 yıl öncesine kadar „Griko‟ denilen, Grekçe kelimelerin kullanıldığı, ağır lehçeli
farklı bir Ġtalyanca konuĢulmaktaydı.

Puglia, Ġtalya‟nın Doğu ve Akdeniz dünyasına açılan en önemli bölgelerinden


biridir. Coğrafi konumuyla, tarih boyunca önemli askeri, ticari ve kültürel
geliĢmelere doğrudan sahne olmuĢtur. Akdeniz‟den Ġtalya‟nın iç bölgelerine açılan
yol burada baĢlar. Bizanslıların ve Osmanlıların askeri çıkartmalarını önce
Otranto‟ya yapması avantajlı coğrafi konumundan kaynaklanmaktadır. Ayrıca
tarımsal olarak verimli topraklara sahip olması, bölgeyi hep arzu edilen bir konuma
getirmiĢtir. Puglia bölgesi zeytinyağı ve Ģarapları, günümüzde de Ġtalya‟nın en iyileri
arasındadır.

Tüm bu özellikler, Puglia‟da kozmopolit bir kültür oluĢmasına katkıda


bulunmuĢtur. Grekler, Romalılar, Bizanslılar, Araplar, Normanlar tarih boyunca
bölgeyi ele geçiren kuvvetlerdir. Ancak bunların arasında özellikle Bizanslılar, uzun
yıllar bölgeye hakim olmuĢ, kendi kimliğini ve kültürünü buraya yerleĢtirmiĢtir.
Tezimiz içinde anlatmaya çalıĢtığımız konu yüzyıllara yayılan bu Bizans kültürü ve
özellikle en yoğun olarak gözlemlendiği IX-XI. yüxyıllar arası dönemdir.

Sonuç olarak Puglia bölgesinin IX-XI. yüzyıllar arasında kültürel ve sanatsal


anlamda herhangi bir Bizans eyaletinden farkı olmayan bir geleneğe sahip olduğu
ortaya çıkmaktadır. Kiliselerde görülen anıtsal resim örneklerinde Bizans figüratif

192
geleneğinin farklı hanedanlar döneminde değiĢen üsluplara göre takip edildiği ve
uygulandığı anlaĢılmaktadır. Bizans Ġmparatorluğu‟nun bölgedeki siyasi varlığı
bittikten sonra dahi kültürel varlığı uzun süre yaĢamıĢtır.

193
KAYNAKÇA

Annales Barenses-Lupi
Protospatarii Annales: ed. Georgius Heinricus Pertz, Monumenta
Germaniae Historica, Scriptores V., 1844

Anatolios Khaled: Athanasius, The Early Church Fathers,


Londra ve New York, Routledge, 2004

Antonucci, Giovanni: „La Centopietre di Patú‟, Rinascenza


Salentina, y.y., 1941

Arditi, Giacomo: ‘La Corografia Fisica e Storica Della


Provincia di Terra d’Otranto’, Lecce, 1879

Arthur, Paul: Saraceni, Schiavi e il Salento, III. Consiglio di


Archeologia Medievale, Floransa, All‟Insegna
del Giglio, 2003

Arthur, Paul: Economic Expansion in Byzantine Apulia,


Histoire et Culture dans l’Italie Byzantine:
Acquis et Nouvelles Recerches, Roma, 2006

Bang, Martin: Expansion of the Teutons, The Cambridge


Medieval History, Vol. 1., New York, The
Macmillan Company, 1911

Bartoccini, Renato: „Casaranello e I Suoi Mosaici‟, Felix Ravenna,


Ravenna, Edizioni del Girasole, 1934

Baynes, H. Norman: Constantine‟s Successors to Jovian: And The


Struggle With The Persia, The Cambridge
Medieval History, Vol. 1., New York, The
Macmillan Company, 1911

Belting, Hans: Byzantine Art Among Greeks and Latins in


Southern Italy, Dumbarton Oaks Papers,
Vol.28, Washington D.C.,1974

Bertaux, Èmile: L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris, Albert


Fontemoing Edituer, 1904

194
Bertelli, Gioia: Il Tempietto di Sepannibale Presso Fasano,
Puglia Preromanica, Milano, Jaca Book,
2004

Bertelli, Gioia: Strutture e Morfologie Degli Insediamenti


Rupestri. Alcune Riflessioni su Lama
D‟Antico, S. Lorenzo, S. Giovanni e La Lama
di Sepannibale in Agro di Fasano, Atti del II.
Convegno Internazionale Sulla Civiltà
Rupestre 24 – 26 Novembre 2005, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto
Medioevo, 2007

Bevilacqua, Livia: Committenza Aristocratica Bizantina in Età


Macedone: Leone Protospatario e La Panagia
di Skripou (873–874), Medioevo: I
Committenti’, Atti de Convegno
Internazionale di Studi Parma 21 – 26
Settembre 2010, Milano, Mondadori Electa,
2011

Bruno, Brunella: Il Complesso Tardoantico ed Altomedievale


dei Ss. Cosma e Damiano detto Le
Centoporte, Giurdignano(LE): Scavi, 1993-
1996, Galatina, 2009

Bury, J.B.: A History of the Later Roman Empire


From Arcadius to Irene (395–800), Londra,
The Macmillan Company, 1889

Bury, J.B.: A History of the Eastern Roman Empire


From the Fall of Irene to the Accesion of
Basil I. (802–867), Londra, The Macmillan
Company, 1912

Caillet, Jean Pierre: L‟Apulie et La Calabre Vers l‟An Mil: Une


Réorientation Artistique Vers Byzance, Le
Canal d’Otrante et Méditerranée et
Médiévale: Colloque Organisé à
L’Université de Paris X, Nanterre 20 – 21
Novembre 2000, Bari, 2005

Cameron, Avril: The Later Roman Empire, Ġlk Baskı;


Fontana Press, Illinois, 1993, Dijital Yayın;
William Collins, Londra, 2013
195
Caragnano, Domenico: La Chiesa di San Nicola in Casalrotto in
Territorio di Mottola, Umanesimo Della
Pietra, Martina Franca, 1997

Castelfranchi, Marina Falla: Pittura Monumentale Bizantina in Puglia,


Milano, Electa, 1991

Castelfranchi, Marina Falla: Puglia Preromanica a cura di Gioia Bertelli,


Milano, Jaca Book, 2004

Castelfranchi, Marina Falla: I Programmi Iconografici del Santuario Nelle


Chiese Rupestri del Territorio di Fasano, Atti
del I Convegno Internazionale Sulla Civiltà
Rupestre 27 – 29 Novembre 2003, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto
Medioevo, 2004

Castelfranchi, Marina Falla: Culto e Immagini dei Santi Medici Nell‟Italia


Meridionale Bizantina e Normanna, La
Cultura Scietifica e Tecnica Nell’Italia
Meridionale Bizantina, Soveria Mannelli
(Catanzaro), 2006

Castelfranchi, Marina Falla: La Pittura Rupestre Bizantina in Terra


D‟Otranto: Nuove Acquisizioni, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto
Medioevo, 2011

Ciminale, Dario: L‟Edificio di Culto Scoperto nei pressi della


Cattedrale di Bari, Vetera Christianorum, 43,
y.y., 2006

Corsi, Pasquale: L‟Episcopato di Otranto nel corso del


Medioevo, L’Idomeneo, Galatina, 2002

Crescenzi, Carmela: Some Sites In The Tarantine Area, CRHIMA


Cultural Rupestrian Heritage In The
Circum – Mediterranean Area, Rupestrian
Settlements in The Mediterranean Region,
Massafra, 2012

Curran, John: From Jovian to Thedosius, The Cambridge


Ancient History, Vol. 13, Cambridge,
Cambridge University Press, 1998

196
D’Andria, Francesco: La Chiesa dell Masseria Li Turri (S. Pietro di
Crepacore), Forme Rustiche e Tradizione
Colta in Due Chiese Altomedievali Pugliesi
Milano, 1967

D’Aurelio, Vincenzo: La Chiesa Bizantina di Santa Marina a Muro


Leccese, (Çevrimiçi)
https://culturasalentina.files.wordpress.com/201
0/11/affreschi-nella-chiesa-di-santa-marina-a-
muro-leccese.pdf, 10 Nisan 2016

D. Barnes, Timothy: Athanasius and Constantius, Theology and


Politics in the Constantinian Empire,
Cambridge, Harvard University Press, 1993

D. Ehrman, Bart
S. Jacobs, Andrew: Christianity in Late Antiquity (300–450)
New York, Oxford University Press, 2004

Dell’Aquila, Franco
Messina, Aldo: Le Chiese Rupestri di Puglia e Basilicata,
Bari, Mario Adda Editore, 1998

De Giorgi, Cosimo: La Provincia di Lecce. Bozzetti di Viaggio II.,


Lecce, 1888, (Yeniden Basım: Galatina,
Congedo Editore, 1975)

De Giorgi, Manuela: I Santi Pietro e Paolo Nella Cripta di S.


Lorenzo: Immagini e Culto Tra Roma e
Bisanzio, Atti del I. Convegno Internazionale
Sulla Civiltà Rupestre, 27 – 29 Novembre
2003, Spoleto, Fondazione Centro Italiano di
Studi sull‟Alto Medievo 2004

De Giorgi, Manuela: La Dormizione Della Vergine Nella Pittura


Medievale di Puglia e Basilicata, Atti del II.
Convegno Internazionale Sulla Civiltà
Rupestre 24 – 26 Novembre 2005, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi Sull‟Alto
Medioevo 2007

Demiryan, Raffi: Ġtalyanca-Türkçe Sözlük, Ġnkilap Yayınevi,


Ġstanbul, 1997

197
Demus, Otto: Byzantine Mosaic Decoration: Aspects of
Monumental Art in Byzantium, Londra,
Kegan Paul Trench Trubner & Co. Ltd., 1947

Diehl, Charles: L’Art Dans L’Italie Méridionale, Paris,


Librarie De L‟Art, 1894

Epstein, Ann Wharton: Middle Byzantine Churches of Kastoria, The


Art Bulletin, Vol.62, New York, College Art
Association, 1980

Falkenhausen, Vera Von: La Dominazione Bizantina nell’Italia


Meridionale dal IX al XI Secolo, Bari,
Ecumenica Editrice, 1978

Falkenhausen, Vera Von: I Bizantini in Italia, I Bizantini in Italia,


Milano, Credito Italiano, 1982

Falkenhause, Vera Von: Il Monachesimo Italo – Greco e I Suoi Rapporti


con il Monachesimo Benedettino, L’Esperienza
Monastica Benedettina e La Puglia: Atti del
Convegno di Studio Organizzato in
Occasione del XV Centenario della Nascita di
San Benedetto, 6 – 10 Settembre 1980,
Galatina, 1983

Falkenhausen, Vera Von: Tra Occidente e Oriente: Otranto in Epoca


Bizantina, Otranto nel Medioevo tra Bisanzio
e l’Occidente, Galatina, Mario Congedo
Editore, 2007

Felle, Antonio Enrico: La Documentazione Epigrafica Latina Nella


Puglia Altomedievale. Stato Dell‟Arte, Metodi e
Prospettive, Atti del XX. Congresso
Internazionale di Studio Sull’Alto Medioevo:
Bizantini, Longobardi e Arabi in Puglia
Nell’Alto Medioevo, Savalletri di Fasano, 3 –
6 Novembre 2011, Spoleto, Fondazione Centro
Italiano di Studi sull‟Alto Medievo, 2012,

Fontana, Maria Vittoria: The Influence of Islamic Art in Italy, Islam and
The Italian Renaissance Conference, Londra,
Warburg Institute, 1996

198
Gaenakoplos, Deno John: Greco–Latin Relations on the Eve of the
Byzantine Restorarion: The Battle of Pelagonia–
1259, Dumbarton Oaks Papers, Washington
D.C., Vol.7, 1953

Gardner, Alice: Religious Disunion in the Fifth Century, The


Cambridge Medieval History, Vol. 1., New
York, The Macmillan Company, 1911

Gianfreda, Grazio: Basilica Bizantina di S. Pietro in Otranto,


Storia e Arte, Lecce, Edizioni Grifo, 2010

Gigante, Marcello: La Civiltà Letteraria, I Bizantini in Italia,


Milano, Credito Italiano, 1982

Gouillou, André: Un Document sur le Gouvernement de la


Province. L‟inscrition historique en vers de
Bari, Studies on Byzatine Italy, Londra, 1970

Gouillou, André: Italie Méridionale Byzantine ou Byzantins en


Italie Méridionale, Culture et Sociéte en Italie
Byzantine, Londra, 1978

Gregory, E. Timothy: Bizans Tarihi, Ġstanbul, Yapı Kredi Yayınları,


Çev. Esra Ermert, 2005

Haseloff, Arthur: I Musaici di Casaranello, Bollettino d’Arte, 12,


Roma, E. Calzone Editore, 1907

Herrman, Marialuisa Semeraro


Semeraro, Raffaele: Arte Medievale Nelle Lame di Fasano,
Fasano, Schena Editore, 2010

Huillard – Bréholles, J.L.A.: Historia Diplomatica Frederici Secundi


Vol.1, Paris, 1852

Hunt, David: The Successors of Constantine, The


Cambridge Ancient History, Vol. 13,
Cambridge, Cambridge University Press, 1998

Hodgkin, Thomas: Italy and Her Invaders, Vol.1, Oxford, Oxford


Clarendon Press, 1892

Hodgkin, Thomas: Italy and Her Invaders, Vol.4, Oxford, Oxford


Clarendon Press, 1896
199
Hodgkin, Thomas: Italy and Her Invaders, Vol.6, Oxford, Oxford
Clarendon Press, 1916

Innemée, Karel: „Keynote Address: Mural Painting in Egypt,


Problems of Dating and Coversation‟, Living
For Eternity: The White Monastery and Its
Neighborhood. Proceedings of a Symposium
at the University of Minnesota, Mineapolis,
March 6-9, 2003, Minnesota, 2003

Jacob, André: Inscription Byzantine Datées de la Province de


Lecce (Carpignano, Cavallino, San Cesario),
Atti della Accademia Nazionale dei Lincei,
Roma, 1982

Jacob, André: Inscription Metrique de L‟Enfeu de Carpignano,


Rivista di Studi Bizantini e Neoellenici,
Roma, 1983 – 1984

Jacob, André: La Consécration de l‟Èglise de Santa Maria


della Croce a Casaranello et l‟Ancien Diocése
de Gallipoli, Rivista di Studi Bizantini e
Neoellenici, 24, Roma, 1978 – 1988

Jacob, André: Vaste en Terre d‟Otrante et Ses Inscriptions,


Aevum, Anno 71, Fasc. 2, Milano, Vita e
Pensiero – Publicazioni dell‟Università
Cattolica del Sacro Cuore, 1997

Jolivet-Levy, Catherine: L’Arte della Cappadocia, Milano, Jaca Book,


2001

Jones, A.H.M.: The Later Roman Empire (284 – 602), A


Social, Economic and Administrative Survey,
Vol. 1., Oxford, Basil Blackwell and Mott Ltd.,
1964

Jordanes: The Gothic History of Jodanes, Princeton,


Princeton University Press, Ġng. Çev. Charles
Christopher Mierow, 1915

Jurlaro, Rosario: „Le Strutture Absidali delle Chiese Salentine e


La Datazione dei Monumenti‟, Puglia
Paleocristiana, Galatina, 1974

200
Kemper, Dorothee: Una Iscrizione Inedita Greca a S. Maria di
Cerrate, Archivio Storico Pugliese, Vol.45,
Bari, 1992

King, C.W: Julian The Emperor’ contaning Gregory


Nazianzen’s Two Invectives and Libanius’
Monody, Londra, George Bell and Sons, 1888

Kutsal Kitap Ġstanbul, Kitabı Mukaddes ġirketi, 2009

Lanzoni, Francesco: Le Diocesi D’Italia Dalle Origini Al Principio


Del Secolo VII ( An. 604 ), Faenza, 1927

Lavermicocca, Nino: Il Programma Decorativo del Santurario


Rupestre di San Nicola, Atti del Convegno
Internazionale: Il Passaggio dal Dominio
Bizantino allo Stato Normanno in Italia
Meridionale, Taranto – Mottola 1973, Taranto,
1977

Lavermicocca, Nino: Cultura Decorativa e Committenza Nella


Decorazione Delle Chiese-Grotte Pugliesi,
Nicolaus, Bari, 1973

Lazarev, Viktor: Storia della Pittura Bizantina, Torino,


Einaudi, 1967

Lee, A.D.: The Eastern Empire: Thedosius to Anastasius,


The Cambridge Ancient History, Vol. 14,
Cambridge, Cambridge University Press, 2000

Lepore, Giorgia: Il Territorio di Oria dal Tardoantico all‟XI


Secolo, III. Congresso Nazionale di
Archeologia Medievale: Castello di Salerno,
Complesso di Santa Sofia, Salerno, 2–3
Ottobre 2003, Floransa, 2003

Lombardi, Ruggero G.: L‟Insediamento Rupestre di Gravina in Puglia:


Lo Spazio Funerario, Atti del IV. Convegno
Internazionale Sulla Civiltà Rupestre,
Spoleto, 2011

Maglio, Sergio Natale: Il Popolamento Ipogeo nei Bacini del


Mediterraneo e del Mar Nero: Le Fonti Storiche
e La Documentazione Archeologica in Età
Classica e Medievale, CRHIMACultural
201
Rupestrian Heritage In The Circum-
Mediterranean Area, Rupestrian Settlements
in The Mediterranean Region, Massafra, 2011

Mango, Cyril: The Oxford History of Byzantium, Oxford,


Oxford University Press, 2002

Marcellinus, Ammianus: Res Gestae, Londra – William Heinemann Ltd.,


Cambridge – Harvard University Press, Vol. 1.,
Ġng. Çev. John C. Rolfe, 1935

Marcellinus, Ammianus: Res Gestae, Londra – William Heinemann Ltd.,


Cambridge – Harvard University Press, Vol. 2.,
Ġng. Çev. John C. Rolfe, 1940

Milella, Nicola – Zonno, Marina –


Capotorto, Salvatore: Il Rilievo Medianete Scansione Laser Degli
Insediamenti Rupestri, Atti 15ª Conferenza
Nazionale, ASITA, 15–18 Novembre 2011,
Reggia

Mouriki, Doula: Stylistic Trends in Monumental Painting of


Greece During the Eleventh and the Twelfth
Centuries, Dumbarton Oaks Papers,
Vol.34/35, Washington D.C., 1980-1981

Nuzzo, Donatella – Depalo,


Maria Rosaria – Airò, Sara: Archeologia Urbana nella Cittadella Nicolaiana
di Bari. Nuovi Dati dal Riesame dalle Indagini
degli Anni Ottanta nell‟Area del Pretorio
Bizantino, Temporis Signa, Spoleto,
Fondazione Centro Italiano di Studi sull‟Alto
Medievo, 2012

Oikonomides, Nicolas: Les Listes de Préséance Byzantines des IX. et


X. siecles, Le Monde Byzantine, Paris, 1972

Ostrogorsky, Georg: Bizans Devleti Tarihi, Ankara, Türk Tarih


Kurumu, Çev. Prof. Dr. Fikret IĢıltan, 2006 ( 6.
Baskı )

Ötüken, S. Yıldız: 2007 Yılı Aziz Nikolaos Kilisesi Kazısı ve


Duvar Resimlerini Koruma–Onarım–Belgeleme
ÇalıĢmaları, 30. Kazı Sonuçları Toplantısı 4.
202
Cilt, Ankara, T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı
Yayınları, 2008

Prokopios: De Bello Gothico, History of the Wars, Books


V and VI, Vol.3, Ġng. Çev. H. B. Dewing,
Londra, William Heinemann Ltd., 1919

Pace, Valentino: La Pittura delle Origini in Puglia, La Puglia fra


Bisanzio e l’Occidente, Milano, Electa
Editrice, 1980

Pace, Valentino: Pittura Bizantina nell‟Italia Meridionale, I


Bizantini in Italia, Milano, Credito Italiano,
1982

Pace, Valentino: La Chiesa di Santa Maria Delle Cerrate e I Suoi


Affreschi, Obraz Vizantii. Sbornik Statei v
Cest’ O.S Popovoi, a cura di A.V. Zakharova,
Moskova, 2008

Palese, Salvatore: Monumenti e Devozioni Meidevali Nel Basso


Salento, A Servizio del Regno. Studi Per il 75°
di fondazione del pontifico seminario
regionale teologico pugliese, a cura di C.
Colafemmina, Molfetta, 1983

Palumbo, Giuseppe: Gli Avanzi dell‟Arcaico Tempietto di San Pietro


Apostolo A Giuliano Presso il Capo di Leuca,
Studi Salentini, Vol.7, Lecce, 1959

Panayotidi, Maria: The Character of Monumental Painting in The


Tenth Century. The Question of Patronage,
Constantinus VII. Porpyrogenitus and His
Age, Second International Byzantine
Conference, Delphi 22 – 26 July 1987, Atina,
1989

Panzarino, Ginevra
Saponetti, Sandro Sublimi: Le Tombe della Cittadella Nicolaiana, Scavi e
Ricerche, 23, Bari, 2015

Papamastorakis, Titos: Pictorial Lives. Narrattive in Thirteenth Century


Vita Icons, Mouseio Benaki, 7, Atina, 2007
Pedone, Silvia
Cantone, Valentina: The Pseudo Kufic Ornament and The Problem
of Cross – Cultural Relationships Between
203
Byzantium and Islam, Opuscula Historiae
Artium, Vol.62, Supplementum, Brno,
Masarykova University Press, 2013

Porphyrogenitus, Constantine, De Administrando Imperio, Greek text ed. By


G.Y. Moravcsik, English trans. R. Jenkins,
Washington D.C., DOCBS, 1967

Prandi, Adriano: Pitture Inedite di Casaranello, Rivista


dell’Istituto Nazionale d’Archeologia e Storia
dell’Arte, 10, Roma, 1961

Pricoco, Salvatore: La Regola di San Benedetto e Le Regole dei


Padri, Milano, Fondazione Lorenzo Valla, 1995

Prokopios: Bizans’ın Gizli Tarihi, Çev. Orhan Duru,


Ġstanbul, Türkiye ĠĢ Bankası Kültür Yayınları,
2008

Psellos, Mikhail: Mikhail Psellos’un Kronographia’sı, Çev.


Prof. Dr. IĢın Demirkent, Ankara, Türk Tarih
Kurumu, 2014

Ravegnani, Giorgio: I Bizantini in Italia, Bologna, Mulino, 2004

Ricci, Alessandra: Kent Arkeolojisi, Ġstanbul: Küçükyalı


ArkeoPark‟ı, Türkiye ve Ġtalya Arkeolojik
Ufuklar, Arkeoloji ve Sanat 139, Ġstanbul,
Arkeoloji ve Sanat Yayınları, 2012

Rizzi, Michela: La Cripta di San Lorenzo: Fasi Costruttive e


Fasi Decorative, Atti del IV Convegno
Internazionale Sulla Civiltà Rupestre 26 – 28
Novembre 2009, Spoleto, Fondazione Centro
Italiano di Studi Sull‟Alto Medioevo, 2011

Safran, Linda: Redating Some South Italian Frescoes: The First


Layer at S. Pietro, Otranto and The Earliest
Paintings at S. Maria della Croce, Casaranello,
Byzantion, Vol.60, Bruxelles, 1990

Safran, Linda: Byzantine South Italy: New Lights on the


Oldest Wall Paintings, Bildprogramme,
Ikonographie, Stil, Wiesbaden, 2000

204
Safran, Linda: The Art Of Veneration: Saints and Villages in
the Salento and the Mani, Les Villages dans
L‟Empire Byzantin (IVe–Vıe siécle) ed. J.
Lefort, C. Morrison and J.-P. Sodini, Réalités
Bynzantines, 11, Paris, 2005

Safran, Linda: Scoperte Salentine, Arte Medievale 7, Roma,


Silvana Editoriale, 2008

Safran, Linda: Byzantine Art in Post – Byzantine South Italy?


Notes on a Fuzzy Concept, Common
Knowledge 18.3, Symposium: Fuzzy Studies,
Part 3, North Carolina, Duke University Press,
2012

Safran, Linda: The Medieval Salento, Pennsylvania,


University of Pennsylvania Press, 2014

Sammarco, Mariangela: Vereto, Bibliografia Topografica della


Colonizzazione Greca in Italia, XX, Scuola
Normale Superiore di Pisa, Pisa – Roma –
Napoli, 2012

Scalzo, Marcello
Caprara, Roberto: La Chiesa Rupestre di San Leonardo a
Massafra, Massafra, Archeogruppo, 1998

Simokattes, Theophilaktos: The History of Theophylact Simocatta, Çev.


Michael and Marc Whitby, Oxford, Oxford
Clarendon Press, 1986

Smith, Rowland: Julian’s Gods, Religion and Philosophy in the


Thought and Action of Julian the Apostate,
Londra ve New York, Routledge, 1995

Socrates, Scholasticus: The Ecclesiastical History of Socrates,


Londra, Henry G. Bohn, Ġng. Çev. Edward
Walford, 1853

Sozomen: The Ecclesiastical History of Socrates and


Philostorgius, Londra, Henry G. Bohn, Ġng.
Çev. Edward Walford, 1855

205
Spinosa, Giorgio: Santa Maria della Croce di Casaranello: Analisi
delle Strutture Architettoniche, Arte
Medievale, 1, Roma, Silvana Editoriale, 2002

Stephen, Mitchell: A History of Later Roman Empire (284–621),


West Sussex, Wiley Blackwell, 2015 ( Ġkinci
Baskı )

Stranieri, Giovanni: Un Limes Bizantino nel Salento? La Frontiera


Bizantino–Longobarda Nella Puglia
Meridionale. Realtà e Mito del „Limitone dei
Greci, Archeologia Meidevale, XXVII,
Floransa, All‟Insegna del Giglio, 2000

The Acts of the Council of Chalcedon, Ġng.


Çev. Richard Price – Michael Gaddis,
Liverpool, Liverpool University Press, 2005

Trinci Cecchelli, Margherita


Maria: I Mosaici di Santa Maria della Croce a
Casaranello, Vetera Christianorum, 11, y.y.,
1974

Uggeri, Giovanni: Il Confine Longobardo–Bizantino in Puglia


(Problemi Storico–Geografici), L’Italia
Meridionale Fra Goti e Longobardi, Ravenna,
1990

Von Hefele, Charles Joseph: A History of the Councils of the Church, Vol.
2., Edinbrugh, T&T Clark, 1896

Zah, Alexander: Un‟Eco Provinciale Italiana Della Tecnica


Costruttiva Bizantina Del VI. Sec. D.C.
Esemplificata Dalla Chiesa Di San Pietro Di
Crepacore (Puglia), Quaderni Friuliani di
Archeologia, XV, Trieste, Editreg Srl, 2005

Weitzmann, Kurt: Icon Painting in the Crusader Kingdom,


Dumbarton Oaks Papers, Vol.20, Washington
D.C., 1966

Zosimus: New History, Londra, Green and Chaplin,


1814, (Çevrimiçi),
http://www.documentacatholicaomnia.eu/03d/0
206
490-
0510,_Zosimus,_Historia_Nova_(Green_and_C
haplin_AD_1814),_EN.pdf s. 1-77 )

207

You might also like