Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 36

104

TEMMUZ 2019
http://gazete.red
RedDergisi
gazetered

BİZ BU ÇARKI TÜRKÇE, KÜRTÇE, ARAPÇA, FARSÇA REDDEDİYORUZ VE KIZIL RENGİ ÇOK SEVİYORUZ!

SAÇM A L A Ş M A
Editörden

R
ED’in sitesinde, Bir Acayip Adam, Bir Acayip Adama Açık Mektup Sadece Oktay Erdikmen mi? Acayip adam, Süleyman Soylu’ya yazdığı
ve Bir Acayip Dernek başlıklı yazdığım yazıların kahramanı olan açık mektupta Avrupa’da yaşayan yurttaşlarımızı “terörün finans kaynağı”
yandaş-ı muhterem 21 Mayıstan bu yana İsviçre’de “dolandırıcılık” olarak göstermiş ve bu kaynağın kurutulması gerektiğini belirtmişti. Her ne
suçlamasıyla tutuklu. hikmetse bu açık mektuptan sonra Türkiye’ye giden onlarca gurbetçi “sırf
Sözünü ettiğimiz yazılarda ısrarla bu vatandaşın düzgün işlerinin Erdoğan’a muhalif oldukları için” sosyal medya paylaşımlarından dolayı
olmadığını, kirli işler çevirdiğini yazmış ve bu yazılardan mahkemelik gözaltına alınmış, tutuklanmış ya da pasaportları alınıp yurtdışına çıkışları
olmuştum. Telefonlarımız yandaş pokemon tarafından yasadışı bir şekilde engellenmişti!..
kayda alınmıştı. Konuyla ilgili Türk yargısı yaşananları görmezden gelirken Gurbetçilere yapılan bu baskıların en trajik olanı İsviçre Basel’de
İsviçre yargısı olayları ciddiye aldı ve neticede yandaş yazar hakkında yaşayan Hüseyin Kurt’un başına gelenlerdir. Sosyal medya hesabında
dolandırıcılık suçlamasıyla dava açıp cezaevine gönderdi. Erdoğan’a eleştiriler yapan Kurt’un, acayip adamın ihbarıyla eşi Türkiye’de
Olaylardan biri Kızılay dolandırıcılığı. Yandaş yazar, kurduğu bir dernek rehin alınıp hakkında dava açılıyor ve ailesinin yanına dönüşü yıllardır
aracılığıyla Kızılay adını kullanarak insanlardan para toplamıştı. Ulaştığımız engelleniyor. Yani, seni alamıyorsak ailenden birini alırız mantığıyla eziyet
bir Kızılay yetkilisi söz konusu derneği ve şahsı tanımadıklarını, para çektiriliyor. O sırada hamile olan Kurt’un eşi Türkiye’de doğum yapmak
toplama işinin bilgileri dışında olduğunu yazılı olarak bize bildirdiler. zorunda kalıyor. Çocuk büyüdü, yürümeye, konuşmaya başladı ama
Bu açık bir dolandırıcılık faaliyeti idi. Ortaokul, lise çağındaki gençleri Hüseyin Kurt hala çocuğuna kavuşamadı. Olay İsviçre medyasında geniş
“Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklayan yargı, Kızılaylı yer buldu. İsviçre Büyükelçisi İlhan Saygılı siyasi rehinelerin yurtdışına çıkış
dolandırıcılığı görmedi. Çünkü dolandıran yandaştı. yasaklarının kaldırılacağına dair İsviçre medyasına yaptığı açıklamanın
Sabah gazetesinin İsviçre temsilcisi olan yandaş yazar, Kızılay ardından bir buçuk yıl geçti ama büyükelçinin sözü siyasi şovdan öteye
skandalında yaptığı gibi İsviçre devletini de dolandırmaya kalkınca dananın gidemedi. Erdoğan’ın gönlünün olması bekleniyor.
kuyruğu koptu. Ve 21 Mayıs günü evinden gözaltına alınan acayip Esas konumuz olan yazının başlığına dönersek; sözünü ettiğimiz acayip
adam, çıkarıldığı mahkemece “sosyal yardım dolandırıcılığı” gerekçesiyle adam AKP’nin çok işine yarayan kraldan çok kralcı kesilen bir vatandaştı.
tutuklandı. Hem hedef gösteriyor, hem ihbar ediyor, Erdoğan için gözünü kırpmadan
İsviçre’de sosyal yardım alanlar, piramidin en alt kesimidir. kavgalara dalıyordu. Yaptıklarının ödülünü alıyordu o ayrı konu ya. Aynı
Çalışamayan, iş bulamayan kişilerin iş bulana kadar ev kirası, sağlık zamanda Sabah şeysinin İsviçre temsilciliğini de yapıyordu.
sigortası ve aylık mutfak giderleri devlet tarafından karşılanır. Sosyal Erdoğan’ın işine çok yarayan birinin hem de yerel seçim öncesi
yardım, İsviçre standartlarına göre çok cüzzi bir miktardır. Verilen para İsviçre’de tutuklanması AKP için çok iyi bir mağduriyet malzemesi
bellidir. Siz aldığınız bu parayla kaliteli eşyalar alamazsınız ya da bir olabilecekken Erdoğan’ın bu konuda tek kelime etmemesi, yandaş
uçak bileti alıp seyahatlere çıkamazsınız çünkü bütçeniz ortadadır. Bütçe, basında bu tutukluluk ile ilgili tek kelimenin bile yer almaması hatta
yemenize içmenize yetecek kadar yani sizi açlıktan öldürmeyecek kadar acayip adamın temsilcisi olduğu Sabah şeysinde bile olayın yer almaması
hesaplanmıştır. çok dikkat çekici.
İşte acayip adam, yalnızca yemesine içmesine yetecek kadar aldığı Normalde Erdoğan’ın “Eyyy İsviçre” şeklinde başlayan nutuklar atması
bu parayla bir bakıyorsunuz Türkiye’de, bir bakıyorsunuz Almanya’da gerekmezmiydi?
başka memleketlerde fink atıyor ve lüks bir yaşam sürüyor. Mecliste, Nutuk atmadı, fedaisine sahip çıkmadı.
bakanlıklarda, AKP toplantılarında arzı endam eyliyor. AKP kanadından ve yandaş medyadan acayip adamın İsviçre’deki
Bu orantısız harcamalar sonunda İsviçre devletinin radarına takılıyor tutukluluğuyla ilgili şimdiye kadar hiç bir açıklama, haber, yorum gelmedi.
ve yaptıkları takip sonucunda güçlü delillere dayanarak acayip adamı Nedenini bilmediğimiz bir acayip sessizlik sürüyor.
tutukluyorlar. Acayip adam İsviçre’den sosyal yardım alırken başka Bence bu, bütün yandaşlar için ibretlik bir olaydır. Uğrunda günahlar
kaynaklardan da kendisine gelen paralar varmış. Bu kaynaklar tek tek işlediğiniz, iftiralar attığınız, uğruna canlar yaktığınız efendiniz günü gelir
ortaya çıkacak ve biz yazacağız. sizi bozuk para gibi harcar.
Kısacası, Türk yargısı kendi kurumunun dolandırılmasına ses etmezken, Soğuk bir hücrede günahlarınızla başbaşa kalırsınız.
İsviçre devleti kul hakkını affetmiyor. Çok yazık!
Öte yandan acayip adam tutuklandıktan sonra ortaya daha enteresan ***
işler de çıkıyor. Bu sayıda, Türkiye’nin memleket sınırlarını aşan ve dünyaya artık
İsviçre’de Türkçe yayın yapan Post gazetesi, yazdıkları tercüme alenen ilan olunan “saçmalaşma” süreci ile ilgili geniş bir dosya hazırladık.
haberleri acayip adamın sürekli kendi imzasıyla ve izinsiz Sabah şeysine Dosyada büyük pay Seda Zobaroğlu’nun. Umuyoruz keyifle, tabii biraz da
geçtiğini açıklıyor. Yani acayip adam Post gazetesinden haber aşırıyormuş. sinirle okuyacaksınız.
Daha önce gazeteci Oktay Erdikmen’i “Halk Tv’li Provakatör” Ağustos sayısında buluşmak üzere...
manşetiyle hedef gösterdiğini sonradan ise öğreniyoruz. Özgür Topsakal

Editör: Özgür Topsakal Yazışma adresi: Müliwiesstrasse 57 8487/Zell/Zürih İsviçre red.site@tutanota.com

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

2
RED’in Sözü

Halka taarruz dönemi...


1.
İstanbul seçimlerinin ardından dönem yaşayacağız. İşsizlik, özellikle
yaşanan kısa süreli zafer genç işsizlik oranı daha da artacak.
sevinci fazla uzun sürmedi. Maaşlarda mutlak bir düşüş yaşanacak.
Hayatın gerçekleri kendini yeniden Yaşam seviyesi dibe vuracak. Yoksulluk
hatırlattı. Tayyip Erdoğan ve ortağı sınırında yaşayanlar açlık sınırına
Devlet Bahçeli, yenilenen seçimlerin doğru sürüklenecek. Açlık sınırında
ardından aldıkları seçim yenilgisinden yaşayanlar sınırın altında açlık
zerre etkilenmiş görünmüyor. Tersine çekmeye başlayacak.

4.
tehditlerine devam ediyorlar. “Size İçeride gerçek bir muhalefetle
yönettirmeyiz” mesajını açıkça karşı karşıya olmayan AKP,
“Ekonomideki veriyorlar. Tayyip Erdoğan kendisine bu ekonomik sorunların
felaket vahim biat edilmesini istiyor, CHP muhalefeti
cılız birkaç itiraz dışında hiçbir ciddi
kendiliğinden patlamalara yol
açabileceğinin farkında. En çok
boyutlarda. tutum almıyor. Sürreal bir “tarafsız korktukları kendiliğinden patlamadır.
cumhurbaşkanlığı” tartışması Bu nedenle daha fazla hapishane
Bankalar yüzde yürütüyorlar. Tayyip Erdoğan’dan bir yapıyor, daha fazla polis kadrosu
25 faiz oranları ile “tarafsız cumhurbaşkanı” yaratmayı açıyorlar. Öğretmenlerin, doktorların
düşünebiliyorlar! Havanda su değil polislerin sayısı artıyor. Orduyu
çalışırken Damat dövüyorlar. Bunu kendileri de biliyor. profesyonelleştirip MHP referanslı
Berat aracılığıyla Yeni rejime biat ediyorlar… faşist kadrolara rütbe dağıtıyorlar. Bir

2.
Yeni rejim, yani Tayyip yandan da ABD ile normalleşmenin
enflasyonu düşük Erdoğan Türkiyesi, içerideki bir karşılığı olarak Fethullahçı
açıklayıp emekli muhalefet tehdidini hiç
önemsemiyor. Rejim esas olarak ABD
örgütlenme ile yeniden barışmanın,
en azından bir ateşkesle idare etmenin
maaşlarına tehdidini atlatmak için uğraşıyor. Dış yollarını arıyorlar. Altan kardeşler ve
siyasette ABD ve Rusya arasında ip Nazlı Ilıcak’ın cezalarının Yargıtay
yüzde 5 reva cambazlığı yapıp Katar’dan harçlık tarafından bozulması bunun işaretidir.
görenler açık bir
5.
alarak idare eden Tayyip Erdoğan CHP’nin İstanbul’daki
iktidarı, son süreçte iktisadi olarak seçim başarısı, tüm iktidar
mesaj veriyor: çöken ülkeyi biraz daha idare imkanlarının kullanılmasına,
Emekçilerin ve etme, kaynak bulma kaygısıyla
emperyalizmin gönlünü hoş tutmak
yandaş medyada inanılmaz bir iftira
kampanyasının yürütülmesine
yoksulların kanını için çabalıyor. Katar’dan gelen rağmen AKP’nin halk nezdinde
daha fazla emerek harçlığı aşan bir çöküntüyle yüz
yüzeyiz. Durum çok ciddi. Dış borç
ciddi bir destek kaybına uğradığını
gösterdi. CHP halkın öfkesine,
idare etmeye ödemeleri sürdürülemez durumda. kitlelerin mücadelesine güvenen bir
Yeni borç yapılandırma arayışında bir parti olmadığı için, bu destek kaybını
çalışacaklar. Çok o yana bir bu yana koşturan iktidar iktidarın yıkılması için seferber
ağır bir dönem yaptırımların ekonomik çöküntüyü etmeyecek. Ekrem İmamoğlu yavaş
derinleştireceğinin farkında; iktidar yavaş burjuva siyasetinin yükselen
yaşayacağız...” çöken ekonominin altında kalır adayı olarak iktidara hazırlanacak.
endişesi hakim. Bu iktidarın en İmamoğlu için “proje aday” diyorlar.
ufak tökezlemeye tahammülü yok. Kişi kendinden biliyor işi. ABD
Tökezlerse yıkılır. ile uyum içinde, emperyalizmin

3.
Ekonomideki felaket vahim hizmetinde ve rotasında bir Türkiye
boyutlarda. Bankalar yüzde projesine tüm düzen partileri zaten
25 faiz oranları ile çalışırken teşnedir ve bu projenin liderlerini
Damat Berat aracılığıyla enflasyonu yaratmaya çalışırlar. Biz ise emekçi
düşük açıklayıp emekli maaşlarına kitlelerin seferberliğine inanırız ve
yüzde 5 reva görenler açık bir mesaj onun için işçi sınıfının öncülerini
veriyor: Emekçilerin ve yoksulların birleştirmeye, yoksul halkın liderliğini
kanını daha fazla emerek idare yürütmelerini sağlamaya çalışırız.
etmeye çalışacaklar. Çok ağır bir Konumuz budur.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

3
Dosya: Saçmalaşma

Yerli ve Milli Şuursuzluk!


Seda Zobaroğlu profesörlerimizden birinin 23 geldikleri günden bu yana bu

F
Haziran’dan birkaç gün önce iktidardan memleketin hayrına
ethullah Gülen çetesiyle verdiği tepkide saklıydı belki de. hiçbir cacık olamayacağını tespit
işbirliğiyle içinde halkın Daha geçtiğimiz Kasım ayında “bu etmiş, her tür riski ve bedel
“a… koyan” zihniyet ülkeye en büyük zararı yetmez ödemeyi göze alarak mücadelemizi
memleketin ırzına geçmeye çoktan ama evetçiler değil, kendisi gibi ortaya koymuştuk. 17 yıllık süreçte
başladığında RED, Ali Baba’nın olmayanı hakir gören, kibirli, de bu arkadaşların ilk yıllar
Çiftliği’ne döndürülen ülkeyi edepsiz, laik maskeli yobazlar patlama yapan, sonraki yıllarda
Tımarhane Cumhuriyeti olarak verdi” diyerek üstün zekâlı dinlene dinlene milletin baygınlık
tanımlamış, o günden bugüne saptamasını ortaya koyan bu güzide geçirmesine neden olan ve
yaşanan kepazeliği akıntıya karşı ‘prof’umuz, iktidarın giriştiği halihazırda farklı yorumlarıyla hâlâ
kürek çekerek cesurca ortaya mazbata rezilliği karşısında nihayet halkın önüne sunulmaya çalışılan
koymaktan çekinmemişti. Her “şaşırmayı” başarmış, şu ilginç “köprüler yaptırdım gelip geçmeye”
geçen yıl dozu artan bu kepazeliğin twit’i paylaşmıştı: “AKPartinin adlı single çalışmasından başka
baş mimarı ve saz arkadaşlarının seçim kazanma stratejisinin son bir “başarısına” denk gelemedik
ipliğinin tam olarak pazara çıkması hafta argümanları ‘Valiye hakaret maalesef. Akıl desen hiç göremedik
ise 31 Mart yerel seçimlerinde etmek’ ve ‘moderatör program hamdolsun. Ama “başarı” derken
ekonomik krizin de etkisiyle CHP öncesinde İmamoğlu ile buluştu’. takiye yapıp kendileri gibi kullanışlı
adayı Ekrem İmamoğlu karşısında Bunca senelik başarının ardında aptallar aracılığıyla cumhuriyetin
hezimete uğramasının ardından büyük bir akıl var falan diye getirdiği vatandaşlık hukukunu
tam kanunsuzluk marifetiyle düşünürdüm. Allah aşkına bunlar yıkmak, halkı kandırmak, parasını
İstanbul seçimlerini tekrarlatması, belediye seçim sonucuna etki eder çalmak, memlekete ait tüm mal
23 Haziran’da yenilenecek seçimde mi?” varlığını gasp etmek, satmak,
tekrar kaybetmemek için ne tür akıl Hani seçim sonuçlarına etki dağıtmak, halkı kin ve düşmanlığa
dışı iş varsa hepsine nasıl tevessül edecek olsa bunca rezilliğe belki teşvik etmek, ayrıştırmak, bölmek,
edebileceklerini göstermesiyle tam yine ses çıkarmayacak olması akla hayale gelmeyecek kötülükler
olarak netleşmişti, onları bugüne bir yana, esas sorun memleketin peşinde koştukları ve diplomasız
kadar sırtında taşıyan bazı kesimler Tımarhane Cumhuriyeti’ne oldukları halde en üst mevkilere
için. dönüşmesine neden olan bu gerici, kadar tırmanıp halkın sırtından
Buna en güzel örneklerden biri yobaz, yağmacı, iftiracı, kumpasçı inmemekte direnmek, ezcümle en
iktidara geldiklerinde hükümetin takımının “bunca senelik bir başta da belirttiğimiz gibi ama her
bayraktarlığını yapan, memleketin başarısının” olduğunun sanılması, anlamda “milletin a… koymak” ise
başına yılan gibi çöreklenmelerinde bundan da vahimi ise bu başarının evet, başarıdır. “Akıl” ise olsa olsa
kendilerine nefer olan, ancak ardında “büyük bir akıl” olduğunun memlekette kendisine profesör,
tam olarak hangi gerekçeyle bu düşünülmesi olsa gerek. Ancak akademisyen, yazar, aydın, gazeteci,
desteği verdiklerini anlamakta kimse kusura bakmasın, bu konuda köşeci gibi isimler takıp ekran
güçlük çektiğimiz (!) kadın fazla mütevazı olamayacağız; ekran dolaşan şaklabanları bunca

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

4
Dosya: Saçmalaşma

yıldır kendilerinin başarılı olduğuna okumaktan yargılanmamalıydı bazı abilerimiz bile tam bir sapma
ikna etmek, onlar aracılığıyla elbet ama Türkiye artık “Minareler içinde olmasalar da paranın ve
memleketi babalarının çiftliğine süngü, kubbeler miğfer/ Camiler kariyerde yükselmenin sarhoşluğu
dönüştürmek ve bu başarının Kışlamız / müminler asker/Bu içine düşerek mücadeleden
ardında bir de akıl olabileceğine ilahi ordu dinimi bekler/ Dillerde uzaklaştılar. Bazıları bizim gibi
inandırabilmektir ki bunun adına da tevhid Allahuekber”diyen birinin emek yanlısı çalışanlara “her
olsa olsa kurnazlık, halk deyimiyle memlekete demokrasi getirmeyi şeye muhalif” ismini takarak
de kısaca çakallık denir! bırakın sanmayı, emin olacak sermayenin ayak oyunlarına uyum
“Bunca yıllık başarı” efsanesinin kadar büyük bir akıl tutulmasına sağladılar. Bugün geleceğimiz
yanı sıra bir de bizi bizden alan “ilk uğrayacaktı. İlk olarak halkın noktayı öngöremediler. Görseler
yıllardaki başarılı gidişat” var ki, bu cebindeki her şeyi kendi ceplerine de ses etmediler. Biz ise gördük.
konuyu memleketin bazı kadınlarını transfer edebilmek için ellerini Çünkü biz o plazalarda çalışırken
bile “kıçının kılıyık” veya genç ovuşturan tüm medya patronları de halktık, kovulurken de halktık,
kızları fotoğrafındaki alnına Euro memleketin yakından tanımak mesleklerimizi paraya satmayıp
yapıştırırken bir yandan da “oğlum istediği bu İslamcı tüccarlara fakirlik içinde yaşamayı göze
ben senin daşşaa.. nı yiyeyim” deme ekranlarını, tüm yayın organlarını aldığımızda da halktık. Ve biz çok
noktasına getirerek, nur topu gibi sonuna kadar açtı. iyi biliyoruz ki bu halk ekonominin
bir “yerli ve milli şuursuzluğun” Önceleri kapalı kapılar ardında en yüksek irtifaya ulaştığı iddia
oluşmasına neden olması açısından halktan uzak yürütülen siyaset edilen günlerde bile gün yüzü
biraz açabiliriz: işlerinin artık konuşulabilir, görmedi. Her zaman “bu ekonomi
tartışılabilir olması iyi bir şeydi iyi gidiyorsa biz niye sürünüyoruz”
Fakir halkı nasıl delirttiler? ancak gözden kaçan, AKP’li sorusunun cevabını aradı.
Aslında her şey 2001 krizinden görgüsüzlerin birer pop star Sorguladı, isyan etti, en önemlisi de
sonraki seçimle iktidara gelip, havasıyla TV’lerde boy göstermeye bu yamyamlar sürüsüne inanmadı.
çöken ekonomiyi kurtarmak ve başlamasının “şeffaflık” olarak “Biz bu kafayla Afrika kabilelerine
hatta uçurmakla kalmayıp, Avrupa algılanmasıydı. Bu sayede bile giremeyiz” diye düşündü. Ta ki
Birliği’ne koşar adım ilerlediğimiz memlekette ne idüğü belirsiz, uyuşturulup etkisiz hale getirilene
hülyasına kapılarak –en kötüsü de adı sanı belli olmayan, kıçı kırık dek. Örnek mi istersiniz, belgesiyle
halkı buna inandırmaya verelim. Aksaray’dan
çalışarak- Tayyip Bey konfeksiyon işçisi
ve saz arkadaşlarını Ve biz çok iyi biliyoruz ki bu halk ekonominin Osman Öz. Tayyip
alkışlamaktan elleri en yüksek irtifaya ulaştığı iddia edilen günlerde ve saz arkadaşları
patlayan sermaye sınıfı ve ekonomiyi uçurur,
yardakçılarının halka ait bile gün yüzü görmedi. Her zaman “bu ekonomi Türkiye’yi koşar adım
olan her şeyi aralarında iyi gidiyorsa biz niye sürünüyoruz” sorusunun AB’ye “sokarken” bakın
nasıl dile getirmiş halkın
pay etmeye kalkışmasıyla
başlamıştı. “Demokrasi
cevabını aradı. durumunu: Ben 18 yıllık
bizim için amaç değil bir işçiyim. Son iki
araçtır” demiş olması, Fethullahçı ne kadar akademisyen, yazar yıldır çektiğim sıkıntıyı hayatımın
cemaat ve tarikatlarla yaptığı varsa hepsi hayatlarının sonuna hiçbir anında çekmedim. Ekonomik
işbirliği, İBB başkanlığı döneminde kadar göremeyecekleri paralar,
hakkında açılmış bir yığın şan şöhret ve itibar karşılığında
usulsüzlük dosyanın bulunması, TV’lerde boy göstermeye başladı.
ihaleleri bugün dahi başımıza bela Sermaye sınıfı için ekonomi çoktan
olan Albayrak gibi kankalarına uçuşa geçtiğinden artık tamamen
dağıtmış olması, içinden kopup kendilerinin dışında bir cisim
geldikleri “milli görüş” geleneğinin olarak görmeye başladıkları halk,
babası Erbakan ve sonrasında bu sermaye yardakçısı “bilirkişiler”
AKP’de kendisine yol arkadaşlığı ve iktidar yamyamları tarafından
yapacak; içişleri bakanlığı, ekonominin çok iyiye gittiğine
başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı inandırılmaya çalışıldı. Onlar AB’ye
makamına kadar yükselecek girince bazı işçi-emekçi kesiminin
tiplerin “kayıp trilyon” gibi nasıl yok olmak zorunda kalacağını
davalara karışmış olması hiç önemli “çaktırmadan” anlatırken, bu arada
değildi. Ne de olsa bir şiir yüzünden ne yazık ki sol gelenekten gelip bu
4 ay hapis yatıp mağdur rolünü devletin tüm kötü muamelesine
bir güzel oynayıp başbakanlık maruz kalmış, hapishanelerinde
koltuğuna oturmuştu. İnsan şiir yatıp işkence tedrisatından geçmiş

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

5
Dosya: Saçmalaşma

Yerli ve milli şuursuzluk


en alt katmandaki halkı
“kıçının kılıyık”, orta
seviyedekileri “ölümüne
Tayyip” bir üst sınıfı
da din bezirganlığıyla
bugünün muhaliflerini
bastırmaya çalışan troller
haline dönüştürüyordu.

olarak çökmüş durumdayız. Ama beslenmeye başlıyordu. Yerli ve


TV’ler, gazeteler her şeyi çok güzel milli şuursuzluk en alt katmandaki
gösteriyor. Etrafıma bakıyorum, halkı “kıçının kılıyık”, orta
memur aciz, işçi aciz, esnaf, çiftçi seviyedekileri “ölümüne Tayyip”
ağlıyor. Hayatından memnun olanı bir üst sınıfı da din bezirganlığıyla
göremiyorum. Nasıl oluyor da her bugünün muhaliflerini
şey güllük gülistanlık gösteriliyor bastırmaya çalışan troller haline
anlamıyorum. AB’ye girdiğimizde dönüştürüyordu. Bir de en çarpıcı
sanki para mı yağacak veya işsizlik olanlardan biri, sermayenin el
mi sona erecek? Zaten Avrupa değiştirmesi sayesinde oluşturulan”
Birliği ülkelerinde de ekonomik “İslamcı burjuva” tayfasıydı. Bunca
sıkıntı çok. Son iki yıldır millet yıllık dinci baskının yarattığı
olarak ekonomi yönünden çökmüş aşağılık kompleksi nedeniyle bir
durumdayız. Gerisi hayal.” anda hayal bile edemeyecekleri
İşte bu zamanlar farenin bir servete kavuşan bu kütle, Bu israf ve haramın pisliklerini
enselere yerleştirildiği, yavaş memleket tarihinde görülmemiş ise alt sınıfın fakirlerine sadaka
yavaş uyuşturularak kulaklardan bir görgüsüzlüğün sembolü dağıtarak ödediklerini söyleyerek
kemirilmeye başlandığı dönem haline gelmişti. Onlar gülsuyu açıklıyorlardı. Bu sırada bir
oldu. Sonrasında yırtık ayakkabıyla pompalayan klimaların, asansörlü zamanlar Atatürkçü geçinen
siyasete girenlerin belediye namaz odalarının olduğu lüks villa “cumhuriyetçi” burjuva ile işbirliği
başkanlığı döneminde şiar edindiği ve malikanelerde ikamet ediyor, yapmayı da ihmal etmiyor, mal
yolsuzluk ve halkın varlıklarını koruyup
malını yağmalama ihalelerden payı
dönemine memleket Mısır’dan özel olarak getirdikleri “kutsal plaj kapmak için elbirliğiyle
sathında direkt dalış
faaliyetleri hızlandırıldı.
kumlarıyla” döşeli tesettür tatil cennetlerinde Tayyip Bey’in ne kadar
karizmatik bir lider
Bu arada halkın sesini konaklayıp çok muhafazakâr popolarını bile olduğundan dem vurup,
kesme ve kendilerine Louis Vuitton, Chanel marka tuvalet kağıtlarıyla halkı ondan başka
bağımlı hale getirme
işlemi de bedava
temizliyorlardı artık. seçenek olmadığına
inandırıyorlardı. Aslında
dağıtılan kredi kartlarıyla bu bir anlamda doğruydu
sahte bir zenginlik yaratma en pahalı ciplere biniyor, cennette da.
hamlesiyle başarıldı. Millet artık bile vaat edilmeyen tasarım Çünkü dünya tarihinde böyle bir
ileriki dönemlerde bu çakalların ona kostümlerle en baba 5 yıldızlı talan düzeni eşine rastlanmayacak
bile göz dikeceği kıçındaki donunu otellerde arz-ı endam ediyor, çok cinstendi. Böyle bir işe kalkışacak
bile borçlanarak alıyordu ama dert namuslu oldukları için kendilerine cesarete sahip olabilecek başka
değildi. Memleketin ormanlarından has geliştirdikleri Mısır’dan özel bir lider bulmaları da neredeyse
fabrikalarına kadar tüm mal varlığı olarak getirdikleri “kutsal plaj imkansızdı! Peki bu “karizmatik”
satılıp yağmalanırken yandaşlara kumlarıyla” döşeli tesettür tatil lider bu işleri kimler yardımıyla
dağıtılan sermayelerle kurulan cennetlerinde konaklayıp çok ve nasıl yapmıştı? Tabii yüzsüzlük
şirketlerde bugün bunca rezilliğe muhafazakâr popolarını bile Louis müessesesini kusursuz bir
rağmen neden hâlâ AKP’ ye oy Vuitton, Chanel marka tuvalet performansla oluşturan “dava
verdiği çözülemeyen elemanları kağıtlarıyla temizliyorlardı artık. arkadaşlarıyla”.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

6
Dosya: Saçmalaşma

Parlamento Parlamento olalı böyle rezillik görmedi:

Meclis değil Flaş TV!..


B
unca yıldır kusurlarını bilip dedi. “Devlet TÜPRAŞ’ı KOÇ’dan insan bunların en efendi ve başarılı
düzeltmeye çalıştığımız daha iyi mi yönetecek” diyerek özel görünümlüsünün bile yüzsüzlüğüne
Cumhuriyet tarihinde sermayeye devretti. “Sümerbank’ı hayret etmeden duramıyor. Bu
Türkiye siyaseti hiç bu kadar bitirdik” diye gururla açıklama yaptı. arkadaş da Tayyip’in yaptığı
yüzsüz, cahil, ahlaksız, iftiracı, Ve ne hikmettir bilinmez, Rableri yanlışlıklara alternatif parti kuracak
yağmacı bir “devlet adamlığı” bunlara hep verdikçe verdi. Hatta güya ama daha AKP’den istifa
anlayışı görmemişti. Ancak iç ve hastalandığında eşi Ahsen Hanım, etmemiş. Hani yani yersek eskaza. Şu
dış politikadaki rezillik, halkın nerede tedavi olması gerektiğini sıralar bunlar FETÖ soruşturmasına
sırtından geçinen asalaklar Rabbine sorduğunda bu Rab bunlara falan uğruyorlar ama laf tabii. Onlar
sürüsünün kepazeliği günümüzde “Cleveland’da” diye cevap bile verdi. bu eski gönüldaşlarını yargılayamaz,
ayyuka çıkmışsa bu rezilliğin baş Aynı Rabbin fakir halka neden kendi pislikleri çıkar maazallah
mimarlarını her nedense “ilk “dandik SSK hastanelerine git” bilirsiniz. Ama biz halk olarak
kurulan ekip iyiydi” diyerek aklayan dediği ise hiçbir zaman anlaşılamadı. onların hepsinden yaptıklarının
“bilirkişilerin” de bunda payı oldu. Çocukları 2001’den sonra hesabını soracağız. Halkın yüce
90’lı yıllarda Meclis’te yaşanan ve servetlerine servet katmaya başladı, divanının yolları taştan, sonra
skandal olarak nitelendirdiğimiz rüşvetçi Unakıtan ailesi paraya para söylemedi demesin hacı amcalar!
“çiğköfte” partisinin ardından demedi. Müthiş icraatları saymakla
memleketi Tımarhane bitmez ama şimdi bu memlekete
Cumhuriyeti’ne taşıyan yerli ve milli sorun, “delirdin ama neden delirdin”
“devlet adamlığı” profiline birkaç diye; altından bu adamlar çıkar.
örnekle göz atalım:

Abdullah Gül:
Kayıp trilyon davasının “gülü”
aslında o. Dokunulmazlığı olduğu
için yargılanamayan, Tayyip’in noter
Ali Babacan: başkatibi, ortayolcu indiragandici
Kemal Unakıtan: Kolejli çokomelli hacı abi damat ilk cumhurbaşkanımız. Yahu bu
Ekonomiyi ilk uçuşa geçiren, Berat’ın bir alt ama daha kaliteli “devlet adamımızın” karısı, çok
memleketin tüm malvarlığını sürümü. Kemal Derviş’in hacı değerli hanımefendi Hayrünnisa,
veresiye değil, peşin de değil, versiyonu. Ekonomide onun Topkapı Sarayı’nın çok hoşuna giden
“babalar gibi” satacağını açıklayan programını uygulayıp ağır abi koltuklarını köşke taşımaya kalktı
uyanık “sinsi bakkal amca” kıvamlı, gibi ortalıkta süzülmekten başka hatırlatırız! Suudi Kralı’nın devlete
köylü kurnazı, sulu sepken Kemal bir işe yaradı mı pek bilmiyoruz. ait olması gereken hediyelerini iç etti.
Unakıtan. “TEKEL’i babalar gibi Şimdilerde vakti zamanında Tayyip Cumhurbaşkanlığı’ndan ayrıldıktan
satarım” dedi. SEKA stratejikmiş ile ayrılığa düştükleri için yeni sonra devlete ait Huber Köşkü’nü
ne stratejisi be, gece müşteri gelse parti kurma hazırlığındaymış. Ne tahliye etmesi için vatandaş köşkün
çıkar pijamayla çıkar satarım” dedi. diyelim, bu yobaz yiyicilerin “millete önünde eylem yaptı eylem! Şimdi
“Parayı veren düdüğü çalar” dedi. hizmet aşkı” bitmez. Ama şu fikir o da ağır devlet adamı ayaklarında
“Kâr edeni de satarız, zarar edeni de” ayrılığına bir bakacak olursak milletin paçalarına sürünerek tekrar

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

7
Dosya: Saçmalaşma

husule gelmeye çalışıyor. Ne diyelim; gün öngörememiştin diyelim. Yahu Bunların açtığı yolda ilerleyen
hadi oradan be, hadi oradan!... arkadaş, sen bunların Fethullah ve parlamentomuzun hali ise ortada:
Cemil Çiçek ve Atilla Koç: cemaatle oynaştıkları günleri de mi İşlevsiz, AKP’li yamyamların ezici
Biri geçmiş dönemde “feministlik bilemedin? Halkın malını babalar çoğunluk olduğu, ama buna rağmen
sapıklık, flört fahişeliktir” diyen gibi satarlarken de mi göremedin? Bu halk kan ağlarken kendilerine diş
adalet bakanı ve Meclis Başkanı, halk sana “ekonomik düzelme bize yaptırmak için tek vücut olabilen
diğeri gittiği her etkinlikte uyuyup niye yansımıyor” diye sorduğunda tiplemelerin uğrak yeri, ucuz
kalmasıyla meşhur eski kültür sen onlara “bu düzen böyle, sizin lokantası da olan bir nevi emekliler
bakanı. Fakat bunların devlet paranıza el koymak için varız” diye kahvesi diyebiliriz. Kimler mensup
adamlığı pozisyonunda olmadı ki bu Meclis’e;
itibar görmeleri kadar destekledikleri vakıflarda
hayret verici olan, AB
Yoksul halkın, emekçilerin menfaati bakımından çocukların tecavüze
ve bizim AB uzmanı hiç bir karşılığı bulunmayan bu üç parti, farklı uğramasına “bir kereden
yandaşların Tayyip’in bu sebeplerden ortak bir noktada buluştu. bir şey olmaz” diyen
ekibiyle Batı normlarına Nedir o nokta? kadın vekiller, birbirinin
uyum sağlayıp Avrupa saçını başını yolan
Birliği’ne girebileceğimizi Yola gelme, boyun eğme, karşılığını alma... acayipler, çıkan kavga
hayal edebilmeleridir sonrasında muhalif
herhalde. Ne nefis günlerdi vekil için “ayağımı
be, hey gidi hey demek ısırdı” diye çığıranlar,
istiyor insan… itirafta bulundun mu, bulunmadın. neler neler. İşe yaradığı tek konu
Abdüllatif Şener: Sen de kandırmaya devam ettin. En muhalif vekillerin soru önergeleri
Partinin ilk kurucularından. iyileri sendin belki ama sen bir “hadi sunarak bazı olaylardan haberdar
Güya o da AKP yoldan sapınca oradan”ı da hak ettin! olmamızı sağlamaları ama o kadar.
nedamet getirmiş. Onlar kadar yiyip Bunlardan sonrası Meclis’te tufan! Ancak şunu söylemek boynumuzun
içmişliği olmasa da şimdi CHP’de İşte bunlar hâlâ kimilerinin “eskiden borcudur ki egemenlik şu an kayıtsız
vekillik yapıp AKP’nin sonradan bu kadar kötü değillerdi” dediği, şartsız millete ait olmasa da elbet
değiştiğini savunan bu devlet Meclis’in çivisini ilk çıkaran, milli bir gün kayıtsız şartsız halka ait
büyüğümüze de sormak lazım: Hadi şuursuzluğun öncülüğüne mensup olacaktır. Bu da böyle biline!
bu kadar ileri gidebileceklerini o devlet adamlarının birkaç örneği. (Seda Zobaroğlu)

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

8
Dosya: Saçmalaşma

Medya: Manyaklar ordusu


İktidara geldiği günlerde sermaye gruplarının arasında çıkan yağmacılık kavgasından sonra gerçekler
medyasında boy gösterip yıkama yağlama işlerini ortaya çıkmış, bunların birer FETÖ kumpası olduğu
bitiren Tayyip iktidarı giriştiği kutlu yolda itiraf edilmiş, ancak suçsuz günahsız pek çok insan ya
“şeffaflığını ve sorgulanabilirliğini” elbette uzun hayatından ya da özgürlüğünden mahrum kaldığıyla
zaman sürdüremezdi. Nitekim kıçı kırık icraatlarının bırakılmıştı. Ne hazindir ki o gün bu davaların daha
acı sonuçları artık patlak vermeye başlamış, bunun ayrıntılı bir şekilde aydınlatılması için de “yetmez ama
ilk emaresi de pek çok kimse bugün bile bilmese de evet” çeken aydın kılıklı ne idüğü belirsizler, ortaklığın
Pamukova Yüksek hızlı tren faciasıyla ortaya çıkmıştı. bitmesiyle kullanıldıktan sonra suçladıkları kişilerle
41 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olan, aynı kaderi paylaşarak gerek FETÖ’cü, gerekse dış
hiçbir teknik ve bilimsel kaideye uymadan göz boyama mihraklara ajanlık yapmak suçlamalarıyla kodeslere
amaçlı yapılan uyduruk tren projesinin katliamla gönderilmişlerdi.
sonuçlanması medyanın belki de ilk sarı öküzünü Hiçbirini unutmayacağız!
vermesine neden olmuştu. Çünkü o gün sabahtan
yapılmaya başlanan haberler ve yapılacağı duyurulan “YERLİ VE MİLLİ KALEMŞORLUĞUN” SONU MU?
tüm programlar bir anda yayından kaldırılmış, kaza Taraf’ın da misyonunu tamamlamasıyla Tayyip
haber ve programlarının yerini “life stayl” vb. yayınları artık kendi medyasıyla yetinemez hale gelmiş,
almıştı. Sebebi ise Tayyip’in ilk kez çok fazla ekranlara saldığı tetikçileri aracılığıyla
sinirlenip tüm patronları savurduğu tehditler neticesinde en
bizzat arayarak programları sonunda yıllardır çekemediği Aydın
kaldırma talimatı vermesi olarak Doğan Medyası’nı da tıpkı diğer
açıklanmıştı kapalı kapılar gruplarda olduğu gibi halkın parasıyla
ardında. satın alarak yandaşlarına emanet
Evet, bu memlekette basın etmişti.
hiçbir zaman tam olarak özgür İşte bundan sonra Tımarhane
olamamıştı belki ama cumhuriyet Cumhuriyetimiz yine dünyada eşine
tarihinin hiç görmediği bu baskıyı rastlanmayan kara propaganda,
uygulamak da yine Tayyip ve iftira, yalan dolan, şuursuzluk
saz arkadaşlarına nasip olmuştu. makinesi haline gelen yandaş
Ne hazindir ki bu skandal olay medyasıyla dünyaya örnek
karşısında gazeteciler sessiz kalmayı olmuştu. Giderek yaldızları
tercih etmişti. Sonrasında birkaç dökülen ve son olarak İstanbul’un
yıl daha ite kaka idare edildi, çünkü yönetimini kaybeden iftira
iktidar-cemaat ortaklığıyla kurulan haberciliğinin örneklerini
ve tamamen laik cumhuriyeti ortadan saymakla bitiremeyiz. Ancak bu iktidara
kaldırmaya yönelik çıkarılan Ahmet yaranma sapkınlığını alışkanlık edinmenin artık
Altan ve Yasemin Çongar yönetimindeki TARAF işe yaramayacağını, bu arkadaşların Tayyipsiz bir
denen paçavra devreye sokulmuştu. Halkın çoğunluğu Türkiye’de meslekleri gazetecilik olmadığı için işsiz
ise darbe karşıtlığı sevdasıyla tarihin en acımasız, en kalacakları endişelerinin gerçek olacağını belirtmek
kolpa, en düzenbaz kumpas planlarıyla sol görünümlü zorundayız. Ama yanlış anlaşılmasın; bunu muhalifler
liboş tayfa aracılığıyla laikliğin köküne kibrit suyu yapmayacak.
ekilmesine resmen ikna edilmişti. Aralarında RED Nasıl ki yılların yalakası havalı Nagehan, Tayyip’in
hareketinin de bulunduğu bazı kesimler ise bunun bir kaybetmesinin ardından katıldığı TV programında
darbe karşıtlığı olmadığını öngörmüş, darbe yanlısı söyleyecek sözü, izin almadan yapacak yorumu
ve ulusalcı olarak fişlenmek pahasına Ergenekon, kalmadığı için ağlamaklı halde stüdyoyu terk
Balyoz ve askeri casusluk gibi davaların karşıdevrimci etmek zorunda kaldıysa, bu iktidar gittiğinde de bu
birer tertip operasyonu olduğunu söylemekten şarlatanların trollük yapmaktan başka şanslarının
çekinmemişti. kalmayacağını düşünmek mümkün. Hatta tıpkı
Hatta derginiz RED bu konudaki tavrını “HER Bahçeli’nin yaptığı gibi başarısızlıkların faturası bu
TARAF BOK KOKUYOR” sloganıyla ortaya koymuştu. asalaklara kesilir de belki daha erken kurtuluruz, belli
Aradan geçen zamanda Tayyipgiller ile Fetögiller mi olur…

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

9
Dosya: Saçmalaşma

İFTİRA VE KARA PROPAGANDA ŞUURSUZLUĞU! Fransız hükümetinin zulmü bazen “Batı bizi gerçekten
Dünyanın en ilkel kabile devletlerinin bile mazhar kıskanıyor galiba” dedirtiyorken, herkes biraz rezil ama
olamadığı bu acuze iktidar modeli estirdiği şuursuzluk “en rezil niye biziz” diye sormadan duramıyor insan. En
rüzgarıyla memleketi resmen serseme çevirdi. Dünyada rezil biziz, çünkü normalde otomobilimize süs olarak
hiçbir ülke vatandaşının belki yıllarca göremeyeceği bile asmayacağımız bir sersemin kölesi olduğumuz, en
tüm abuklukları her dakika bir öncekini geride son Japonya’daki Osaka Zirvesi’nde tam olarak ortaya
bırakacak şekilde idrak ettik. çıktı. Tayyip Bey ve saz arkadaşlarına “Hollywood
Sadece İstanbul seçimlerinde bile sabah “Pontus” figüranları bunlar, çok şeker insanlar” diyen moron
olarak başladığımız bir güne öğleden sonra “Yunan”, Trump tüm dünyanın önünde bizi rezil etti de bizim
akşamüstü “terörist”, gece “azgın azınlık”, kuşluk vakti “eyyy ABD” diye buralarda yandaşlara Iphone kırdıran
alakasız örgüt sempatizanı olarak devam ettik. Altı saz heyeti adamın karşısında “kehküdü keh keh”
üstü bir yerel seçim için koskoca adamlar tarafından diye sırıttı. Ancak bunlar o kadar şuursuz ki, onlar
“Binali’ye mi, yoksa darbeci Mısır CB’si Sisi’ye mi Trump’ın karşısında sırıtırken medyacı elemanları
oy vereceksiniz” diye azarlandık. Beka sorunu diye burada ABD’den, PKK destekçisi ABD diye söz eden
diye memleketin kendilerine oy vermeyen insanlarını twit sallıyordu; Allah halkımıza sabır versin gerçekten.
terörist ilan eden aklını yitirmişlerin seçim uğruna E ama işte İmam Hatip mezunu olup sahte diplomanla
“teröristbaşı Öcalan’ın” eşbaşkanlığına aday olduklarını “ekonomistim” diye hava atarsan, bunun yarattığı
deneyimledik. Süleyman Soylu’sundan Bahçelisi’ne, aşağılık kompleksiyle daha önce “monşerler” diye
Perinçek’ine kadar aşağılayıp sürdüğün o işi
bir zamanlar Tayyip’e bilen diplomatları böyle
etmedik küfür Bunların emperyalizmle mücadele denen ararsın hacı yapılacak
bir şey yok. Neticede
bırakmayan adamların şeyi kendi iktidarlarını korumak için “milli
neden ve nasıl bu kadar bizim değerlendirmemiz
hastalıklı hareketler
iradeyi” gaza getirmekten ibaret sandıklarını gereken şey bunların
içine girdiklerini “dış çoktan teşhis etmiş bulunuyoruz “azgın iktidarı kaybetmemek
güçlerin” gazozlarına azınlık” olarak hepimiz. için her tür cihatçı
ilaç karıştırmış çeteyle işbirliği yapıp
olmasından başka bir ülkemizi büyük
ihtimale bağlayamadık. Para dedik olmadı, güç dedik felaketlere sürükleyebileceği gerçeğidir. Bunun
dolmadı, yargılanma korkusu dedik kesmedi. İnsanın dışında bunların emperyalizmle mücadele denen
kendisini bu kadar sefil, bu kadar komik, bu kadar rezil şeyi kendi iktidarlarını korumak için “milli iradeyi”
bir duruma sokabilmesi için hiçbirini tek başına yeterli gaza getirmekten ibaret sandıklarını çoktan teşhis
göremedik. “Neden yapıyorsunuz bunları birader?” etmiş bulunuyoruz “azgın azınlık” olarak hepimiz.
demekten kendimizi alamadık halk olarak. Ama Ancak sabah akşam “dış güçler” diyerek artık
hepsini bir araya getirdiğimizde şunu görüyoruz ki boğulma noktasına geldiğimiz bu günlerde siyasi
bizden çaldıkları parayı da, at koşturdukları memleketi muhataplarından beklentimiz, her ülkenin kendi
de, ellerine geçirdikleri tüm güç ve kodeslere tıktıkları menfaatleri çerçevesinde hareket etmesinin normal
esir yurtseverleri de en kısa zamanda geri alacağız, olduğunu, önemli olanın bu hareketlere karşı nasıl bir
şimdiden haber verelim… tavır içinde olunması gerektiğini, en azından asgari
standartları anlatarak “milli şuursuzluğu” biraz olsun
DIŞ GÜÇLER MANYAKLIĞI! dağıtmaya çalışmalarıdır.
Aslında tüm dünyada bir delirme hali söz konusu (Seda Zobaroğlu)
ancak hiç kimse bizim kadar delirmedi. Dünya
halklarındaki sağ ve ırkçı politikalara verilen
sebebi belirsiz (?) destek bir yana, Tayyip kadar
“çılgın” olan bir Trump dünyanın başına bela olmuş
durumda mesela. Evet, karşımızda “Rusya, sana
füze yollayacağım” diye twit atan, gündelik hayatta
bizim kadar olmasa da halkı tarafından alay konusu
haline getirilen 6 yaş zekasına sahip bir morondan
söz ediyoruz. Ancak ne olursa olsun ülkelerinde
onu engelleyen yasalar, mahkemeler ve hâlâ canına
ot tıkamaktan çekinmeyen iyi kötü bir medya gücü
var. Avrupa’daki durum, Sarı Yelekliler’in direnişi ve

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

10
Dosya: Saçmalaşma

NEREYE
KADAR
DELİRECEĞİZ?
B
iz psikiyatri uzmanı değiliz. Ancak şu dönemde muhalefet partileri ve seçmenini birlik-beraberliğe
başımızdaki zerzevatın nasıl bir psikolojik yönlendirmesi ve kimi AKP’li yandaşı bile “yok artık”
rahatsızlık içinde olduğunu görebilmek deme pozisyonuna getirmesidir.
için uzman olmaya da gerek kalmıyor. Az buçuk 17 yıldır iktidarın bunca baskı ve zulmüne sessiz
araştırma yapan bir kişi bile teşhis yetkisi olmasa kalan AKP seçmeninin ekonomik çıkmaza girince
da bu arkadaşlarda paranoid şizofren, çoklu kişilik tepki göstermesi her ne kadar üzücü bir durum olsa da,
bozukluğu, mitomani, kleptomani gibi rahatsızlıkların 31 Mart’ta 13 bin oy farkı için kanunsuzca mazbatası
emarelerini rahatlıkla görebiliyor, insanın “Rabbim elinden alınan Ekrem İmamoğlu’nun 23 Haziran’da
verdikçe vermiş” diyesi geliyor. 800 binin üzerindeki bir farkla desteklenmesi, yapılan
Fakat işin ciddi olan kısmı bu dinci şebekenin haksızlığın görüldüğüne ve cezalandırıldığına bir
varlığını sürdürebilmesi için eğitim sistemini nasıl göstergedir.
çökertip çoluğu çocuğu dinci, sapık, cemaat ve Bu seçimle ayyuka çıkan delirmişlik, özellikle
tarikatların eline teslim ettiği ve daha da edeceğidir. AKP iktidarı tarafından düşmanlaştırılmaya çalışılan
Kadın ve çocuklar da bu ruh hastası sapıkların elinde Kürtlerle Türklerin kardeşleşmesi için önemli
en çok zarara uğrayan kesimler olduğundan yaratılan bir zemin oluşturmuştur. Selahattin Demirtaş ve
bu tahribatın boyutlarını ve varacağı noktayı tahmin İmamoğlu’nun birbirlerine verdiği destek mesajları
etmek çok zor. halklar arasında anlamaya, dinlemeye sorunlarımızı
Bu nedenle çıldırmış ittifak ortağı Bay Bahçeli birlikte halk olarak çözmemize yönelik bir adım
önce hepimizi delirtip Meclis’e sunduğu Ruh Sağlığı olarak değerlendirilmelidir. Kimsenin kimseye özür
Yasası’nı yürürlüğe sokarak tüm halkı tımarhaneye veya minnet borcu yoktur. Unutulmamalıdır ki her
yollamadan önce, toplumsal bir işbirliğiyle bu hastalıklı iki parti de geçmiş dönemlerde pek çok hata yapmış,
kafalarla nasıl mücadele edileceğinin de yollarına yapılan bu eleştirilerin de katkısıyla bazı yanlışlar
bakmaya başlamalıyız belki de. düzeltilmiş, bugünkü ortak zeminde buluşulabilmiştir.
Kemalist Türklerle Demirtaş’ı desteklediği halde bu
“DELİRE DELİRE” Mİ KAZANACAĞIZ?! seçimde İmamoğlu’na oy verip “ilk kez kendimi bu
Peki bunca çıldırmışlığa iyi yönden bakabilir miyiz, ülkeye ait hissediyorum” diyebilen Kürtler arasındaki
elbette evet. Sandıktan medet uman ve halkı sandığa bu uzlaşma, parti liderlerinin de serinkanlılığıyla üst
mahkum bırakan anlayışla yıldızımız barışmasa da seviyelere taşınmalıdır. Fakat kendilerini sol görüşlü
son seçim sonuçları en başta “yenilmez” sanılanın olarak tanıtıp 1908-1923 devrimlerini “soykırım” olarak
yenilebileceğini, “gitmez” denilenin gönderilebileceğini, yorumlayarak örneğin Pervin Buldan’ın “19 Mayıs
birlik olarak mücadele etmenin muktediri nasıl güçsüz kutlamalarına çağrılsaydık giderdik” şeklindeki ılımlı
bırakabileceğini göstermesi bakımından önemlidir. çıkışına etmedik küfür bırakmayan bir kütle de var.
31 Mart ve 23 Haziran’da cumhur ittifakının zirve Akılları sıra azınlıklara sahip çıktıklarını düşünen
noktasına gelen kudurukluğunun en önemli faydası, ama kraldan çok kralcı davranan bu kafanın bu

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

11
..
Dosya: Saçmalaşma

kardeşleşmeye ve barışa zerre kadar katkısı olmadığı bırakıldığı gün tahliye kararına isyan edip mahkeme
gibi bozacak, sürekli kavgaya teşvik edecek bir yapı heyetine çakmak fırlatan ağabeyinin hapse tıkıldığını
olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Ezcümle; “terörist” da unutmadık. Tecavüzcülerin mahkemeler
diye yaftalanan Kürtleri “Her şey çok güzel olacak” tarafından “barda içki içen kadının başına her şey
tişörtüyle görmek, Türklerin, Kürtlerin verdiği siyasi gelir” savunmasıyla serbest bırakılmasına seyirci
tavırdan öteye geçen kalbi desteği hissettiğini fark kalmaktan bıktık. Bu bakımdan içki içen insanlara
etmek önemlidir. Bu fırsat kaçırılmamalı… her tür kötülüğün yapılabilmesini reva gören
yobazlığın nefes almasına izin verilmeye devam
NE GÜNLERE KALDIK! edilip edilmeyeceği bizler için önemlidir. O nedenle
Tabii yaratılan yerli ve milli şuursuzluğun boyutları bu mesele, ille de belediye tesislerinde alkol alalım
o kadar üst seviyelere çıktı ki seçim sürecinde değil, bir normalleşme talebidir. Bu Tımarhane
sergilediği normal bir insanda zaten olması gereken Cumhuriyetinden çıkışın en önemli koşulu da
tavırlarıyla dikkat çeken Ekrem İmamoğlu adeta normalleşmedir!
kahramanlaştırıldı. Adam ailesiyle fotoğrafını paylaştı,
“wuaaaw özlediğimiz görüntüler” diye sarhoş olundu. SONUÇ: AZGIN AZINLIK SENSİN BİRADER!
Eşi Dilek Hanım, Binali’nin eşi Semiha Hanım ile 17 yıldır sen konuştun, şimdi de sen dinle bakalım
alay edilince “ablamdır, öğretmendir” dedi. Bir dakika biraz Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden unsur:
arkadaşlar; kılık kıyafet ayrı mesele, kadının fiziksel Dile kolay, 17 yıldır memleketin her yerini talan
görüntüsünden bize ne?! ettin, ele geçirdin, at koşturdun. Bu halkın kıymet
Fakat konumuz başka: Canlı yayın düellosuna verdiği ne kadar değer varsa hepsini yok ettin.
giderken kocasının iki metre arkasından gitmek İnsanları sırf sana itaat etmiyorlar diye senelerce
zorunda kalan, nasıl zenginleştiği belli olmayan hapisle cezalandırdın. Ömürlerini çürüttün, işlerini,
evlatlar yetiştiren bir kadın bizim nazarımızda yaşamlarını ellerinden aldın, insanları sevdiklerinden
öğretmen falan değildir. Komşunuzsa ablanız olabilir, ayırdın. Sen bütün yükünü bu halkın sırtına yükleyip
ancak eski bir başbakan, meclis başkanı eşinden söz saraylar yaptırdığın ailenle ejder meyveleri emerken
ediyorsak o kişi kimsenin “ablası” falan değildir. alenen dalga geçtin, hakaret ettin.
AKP seçmenini küstürmemek için gösterdiğiniz O dahi oğlun Bilal “çocuklarım daha iyi eğitim
uzlaşmacı tavrı anlıyoruz; fakat bu halkın bu iktidarla alsınlar diye İtalya’ya gidiyorum” derken fakir halkın
uzlaşmak değil, hesaplaşmak gibi önemli bir derdi çocuklarını tacizci tecavüzcü dinci sapık tarikat
vardır. 17 yılda işledikleri tüm suçların hesabını yuvalarına emanet ettin. Kadınlar sapıklar tarafından
sormak istemek gibi bir hakkı da vardır. O nedenle siz, her tür şiddet, taciz ve tecavüze maruz bırakılırken
bu şuursuz iktidar ve yandaşlarının partinizin liderini bizim paramızla maaşa bağladığın kızın Sümeyye’ye
linç ettiğini, faillerini ödüllendirdiğini unutmak “aile birliği” hakkında dersler verdirmeye kalkıştın.
isteyebilirsiniz. İl başkanınızın sırf kazandınız diye 17 Halka tasarruflu olma tavsiyelerinde bulunan eşin
yılla yargılanmasını, affedebilirsiniz. Emine Hanım 52 bin avroluk çantayla dolaştı bu
Ama biz affetmek zorunda değiliz, affetmeyeceğiz memlekette. Millet açlıktan ölürken beyaz çaylarla
de. Hak, hukuk, adalet diyorsanız, siz de Binali beylere keyfine baktın. Bizim paramızla kendine uçaklar
çay içmeye gidip hatıra fotoğrafı çektirmek yerine, jetler aldın. Her gece bir odasında kalsan 4 sene
size “hırsız” diyenlerle en azından aranızdaki mesafeyi sürecek 1200 odalı saray yaptırdın. Bu saraya
korumalısınız. harcanan para 2018 yılında rekor seviyeye çıktı. 30
Son olarak İmamoğlu’nun belediye mekanlarındaki dakikada 30 asgari ücreti çatır çatır yiyorsun şu an
alkol meselesine bakışına da iki laf etmek gerekirse; bile hâlâ.
bu kadar manyaklığın, sıkışmışlığın ortasında Bunlar da yetmedi, yazlık saray yaptırdın. Koskoca
böyle bir cevap verdi diye kendisine kızmayı körfezi sarayın için halkın kullanımına kapattın.
düşünmüyoruz. Bu mevsimde domatesin pazarda Yazlık sarayın için 50 bin, Kaçak Saray’ın için 10 bin
5 lira olduğu bu ülkede öncelikli meselemiz bu da ağacın, içindekilerle birlikte yüzbinlerce canlının
olmaz. Ancak belediye tesisinde alkol almak bu hayatına kıydın. Sonra beğenmediğin yerleri yeniden
iktidarın halkın elinden zorla aldığı bir haktır, bunu da yapılmak üzere yıktırdın. Yetmedi halka ait topraklar
hatırlatmak zorundayız. Ekonomideki bütün açıklarını üzerine Ahlat’ta bir saray daha yaptırdın. O da
alkol alan vatandaşa astronomik vergiler yükleyerek yetmedi, yanına bir de köşk inşa ettin...
çıkarmaya çalışan Tayyip iktidarının seçmeninin Daha çok sayarız da bu kadarı bile memleketteki o
millet bahçelerinde yuvarlanmak hakkı ise, en çok sözünü ettiğin azgın azınlığın kim olduğunu ortaya
vergiyi ödeyen alkolsever vatandaşın da belediye koymaya yetiyor da artıyor bile. Çünkü acı gerçek
tesisinde bu keyfini yaşamaya hakkı vardır. şu ki; bu memlekette ve belki de dünyada eşi benzeri
Ayrıca bundan daha önemlisi de şudur: Biz görülmemiş en azınlık, sensin birader, hiç kusura
Avcılar’daki bir parkta bira içtiği gerekçesiyle bakma.
26 yaşındaki iki çocuk babası konfeksiyon işçisi Ama şunu bil; bu halkı bu Tımarhane
Feyzullah Ete’nin göğsüne yediği polis tekmesiyle Cehenneminden kurtaracağız, sözümüz olsun!
öldürüldüğünü unutmadık. Katil polisin serbest (Seda Zobaroğlu)

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

12
Dosya: Saçmalaşma

Şeytan Abi’nin
‘gör’ dedikleri...
Cemal Tokmak işletmecisi oldu. Kendisine komünist diyen partinin

B
mekanında çay üç buçuk lira. Meyhane menüsünü
ir gün bir arkadaşım elinde bir bildiriyle bilemiyorum. Bizde o mekanlara gidip oturacak gibi
çıkageldi. Bildiride “Yumurta yemeyin, onlar bir para yok.
da birilerinin bebeği” yazıyordu. “Böyle Kadınsanız, “Karma örgütlerde çalışmayacağım,
bir bildiriyi kim dağıtır ki?” diye sordum, bir çeşit sadece kadın sosyalistliği yapmayı tercih ediyorum”
anarşist-vegan topluluk imiş. Tövbe estağfurullah diyerek örnek bir feminist olarak tamamen gündelik
dedim. ilişkilerinizi düzenlemeye ve “eril dil” avcılığıyla güzel
Benzer bir duyguyu, ODTÜ’deki solcu öğrencilerin Türkçemizi arındırmaya başlayabilirsiniz.
en azından bir kısmının “cinsiyetsiz tuvaletler” için
“kararlı bir mücadele” verdiğini duyduğum zaman da Mamam olmadan asla!
yaşamıştım. Protein ve tuvalet ihtiyaçları üzerinden Bununla beraber örnek bir hayvan hakları
bir felsefi beyin fırtınası yaşadım. Saçma sapan savunucusu olmanıza hiçbir engel yoktur. Buraya
sonuçlara ulaştım. özel olarak eğilmek
Düşündüm: İnsanlar istiyorum: Bir statü olarak
Bir statü olarak “hayvansever”lerimiz var. Bu “hayvansever”lerimiz var.
gerçek mücadeleler
vermek yerine böyle hayvanseverlerimiz periyodik olarak “mama” Bu hayvanseverlerimiz
saçma sapan işlerle kampanyaları yapıyor... periyodik olarak “mama”
uğraşmaya başlamışsa kampanyaları yapıyor:
bunda bizim solumuzun “Kedilerimizi mamasız
kabahati büyük değil mi? bırakmayalım.” “Köpeklerimize mama tedarik edelim.”
Sovyetler Birliği ve Doğu Bloğu çöküp, bizim sol Böyleler.
da çöküntünün altında kalmaktan memnun halde “Mama” ne peki? Mama, kapitalizm. Dahası da var.
yaşarken, “düzeni değiştirme” fikri yerini kendine Çorum’da bir mama fabrikası bulunuyor. Çorum
yaşam alanları yaratma ve buralarda mesut ve civarında eşek, at bırakmadılar. Medeniyetle beraber
bahtiyar bir halde yaşama fikrine bıraktı; “muhaliflik”, traktör denilen makine devreye girdiğine göre,
hatta “komünistlik” bir kıyafet haline geldi. O kıyafeti köylerde folklorik bir öğe haline gelen eşekleri, atları
beğenmediniz mi? Müşteri memnuniyeti esastır, toplamak ve öğütüp mama yapmak gayet doğal bir
müşteri velinimetimizdir. Üzerinize yakışan bir davranış. “Hayvanseverler”, öğütülen at ve eşekleri
başkasını hemen bulabiliriz. sokaktaki kedilere köpeklere dağıtıp başlarını
Böyle böyle bir sürü yaşam biçimi var. Anarşistler okşarken kendilerini iyi hissediyorlar ya, bundan daha
vegan-kafe işletmecisi, komünistler meyhane önemli ne olabilir ki? “Mama” dediğiniz şeyin neden

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

13
Dosya: Saçmalaşma

“Organik” ve pek pahalı köpek mamalarının


nelerden yapıldığını biliyor musunuz?
Bilmezsiniz çoğunuz. En revaçtakiler
kurutulmuş at, eşek, dana penisi; inek
memesi; at, eşek, inek kulağı!..
yapıldığı çok da önemli değil.
“Organik” ve pek pahalı köpek mamalarının nelerden
yapıldığını biliyor musunuz? Bilmezsiniz çoğunuz.
En revaçtakiler kurutulmuş at, eşek, dana penisi; inek
memesi; at, eşek, inek kulağı!.. Bunlar mezbahalardan
vatandaşa uzanan besin endüstrisinde kıyma niyetine için başına hiçbir şey gelmez. Cumhurbaşkanı’yla
kakalanmadığı takdirde, kurutularak ambalajlanıp oturup sohbet eder. Ekonomi ve “çalışma yaşamı”
zenginlerin “pet” hayvanlarına sunuluyor. konuşur. Ya da “Diva” denen Bülent Ersoy da
Başka şeyler de var. Hayvanları sevdiğini saraylarda ağırlanır. Öte taraftan, mesela adı Ramazan
zannedenler hayvanların kabusu oluyor. Evinde üç olan bir gencimiz ise, Kuran kursunda tacize ya da
tane kısırlaştırılmış kedi besleyip onlara talimatlar tecavüze uğrayarak hayata başlar, diyelim ki İstanbul
vererek, azarlayarak, cezalandırarak hayvanla bir tür Bağcılar’da yaşamaktadır, sonra Beyoğlu’ndaki
Nazi ilişkisi kuran kadın kendini böyle iyi hissediyor, saunalarda 70 avro karşılığı mesela Alman bir
yetmiyor, sokaktaki kedilerin de hamiliğine soyunuyor, misafirimizle birlikte olur, ufacık yaşta cinselliği böyle
onlara sürekli mama dağıtıyor, komşu kadının yemek şekillenir, bir süre geçtikten sonra kadın görünümüne
artıklarını vermesine kızıyor, çünkü kendi besleme girmenin daha kârlı olduğunu keşfeder, giderek kadın
disiplini ve otoritesi bozulmuş oluyor, düzenli besleme tipine bürünür. Holdingin başındaki kişi cinselliğini
ilişkisinden dolayı popülasyonu olağandışı artan gönlünce yaşayarak işçileri sömürürken, Ramazan
kediler bir sokakta 40 adet kadar üremiş oluyor, yavaş yavaş G’den T’ye doğru ilerler. Bu bir “yönelim”
sokaktan geçen otomobiller kedileri düzenli şekilde sorunu değil, düpedüz sınıfsal bir durumdur.
eziyor… Bu aynıyla vaki. Daha bir sürü şey söylenebilir.
Çağdaş kentli ve kendisini muhalif sanan orta sınıf
insanı, kente, hayata, kendine yabancılaştıkça bu tür Çok klasik bir son...
işlere sarıyor. Kedileri, köpekleri kendi yalnızlığının Kadının erkekle, cinsel yönelimi “farklı” olanın
ve anlamsızlığının çaresi haline getiriyor. Azınlıkları cinsel yönelimi “düz” olanla, insanın hayvanla,
“öteki” diye tarif ederek onlara da tam sevdiğini bütün mahlukatın doğayla barışık yaşayabileceği bir
sandığı hayvanlara muamele eder gibi “sevgi” düzeni kurmak için mücadele etmezseniz, yaptığınızı
gösteriyor. Onlara “mama” verir gibi destek veriyor. Bir zannettiğiniz bütün “mücadele”ler Çorum’daki mama
cümbüşün içine düşüyoruz. fabrikasının et kazanında öğütülür. Üç-beş de nohut
Arkadaşım, “cinsiyetsiz tuvalet için militan atarlar üzerine, soya fasulyesini basarlar, ellerinizle
mücadele” ney? Ney?! kedilere eşek yedirir ve kendinizi “hayvansever”
Madem bayramlık ağzımızı açtık, bir şeyler zannedersiniz. Hayvan sevmek de, insan sevmek de,
daha söyleyelim. Geçtiğimiz günlerde “Eşcinsel doğa sevmek de kapitalizme karşı mücadele etmekten
Onur Yürüyüşü” etrafında dönen ve sapık devletin geçer.
saldırılarıyla damgalanan süreci de hep beraber idrak Yumurta yemeyerek kendinizi iyi hissedebilirsiniz.
ettik. Bu eşcinsellik, travestilik, translık ve artık takip Eşekleri kedilere yedirerek “hayvansever”
etmekten yorulduğum yeni cinsel tanımlamalar için olabilirsiniz. “Cinsiyetsiz tuvalet mücadelesi” vererek
de benzer duygular besliyorum. Belki benim cinsel radikalleşebilirsiniz. Senede bir gün “Feminist Gece
ve fantezi dünyamın darlığındandır, bugüne kadar Yürüyüşü”nde “vajinal” pankart açıp tüm dünyaya
kiminle seviştiğim konusunu kamuya açık tartışmadım. posta koyabilirsiniz. Senede bir gün Mis Sokak’ta
Tartışmak isteyen tartışsın. Ama bir şey söylemek “Onur Yürüyüşü” birası içebilirsiniz… Ama bunların
istiyorum. Cinsel yöneliminden dolayı baskıya hiçbiri sizi hayvan, insan, kadın, eşcinsel düşmanı bu
uğrayanlar da ezici çoğunlukla fukaralardır. düzenden kurtarmaz.
Biliyorum, yazının başından beri bana kızan Kurtuluş için bir önkoşul var: Kapitalizmin yıkılması.
arkadaşlar var. Ama düşündüğümü söylemek için Onun için de bir işçi sınıfı partisine, işçilerin iktidara
buradayım. Farz edelim, en büyük holdinglerimizden gelmesine ihtiyaç var.
birinin en tepesindeki kişi eşcinseldir. Eşcinsel olduğu Ne o? Çok mu “klasik” geldi?

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

14
Dosya: Saçmalaşma

Seyrettikçe delirme,
okudukça üşütme…
Burak Sönmezer sürü lideri turna;
- “Kiyrim de kunut, uçak
düşünsün!” derse n’olacak?
1. Unutulan Bir Dil: Kuşdili Yani evet, kuşların nereden
Kuşdilini bilen bilir… Göç eden uçacaklarını öğrettin de, kuşun teki
turna sürüleri içerisinde şöyle buna direnirse sıkıntılı olmayacak
konuşmalar geçiyor bugünlerde: mı? Bire karşı 150 en nihayetinde,
- Hamdi Abii; Hamdi abi, sağlı mantıki olan kuşun değil uçağın
abi sağlı… Abiii… sağdan roteyt abi, yön değiştirmesi değil mi?
sağdan… Aşada uçak Evet doğaya bir
var abii… şey öğretmek zor,
2. Et Yiyen Bakteri
Eskiden komünizmin hayaleti
- Ne diyosuun? bunu biliyoruz.
dolaşırdı, şimdi et yiyen bakterinin
Bağır olum biraz Mesela Hakan Çelik
hayaleti dolaşıyor. Meydanı
duymuyorum lan. adlı medya üstadı,
boş bırakınca işte böyle oluyor.
- Abi sağlı diyorum, inanmazsınız, kerat
Çocukken su depolarının izbe
uçak var abi… cetvelini öğretmeye
mekanlarında oynardık ve
Miyami’de geçen çalışmış, 2’ler iyi
birbirimizi korkuturduk;
bizim Fatma Abla gitmiş 3’lerde sıkıntı
- Burada kanı kurumamış adamın
çarptı uçağa, feci yaşamış; öğretme
hayaleti dolaşıyoooor…
şekilde can verdi abi. konusunda… Ben
Şimdi kazık kadar olunca
- Uçaa nolmuş? kendisini canlı
medyada beliren bir surat:
- Düşmüş abi. yayında dinlemiş
- Et yiyen bakteri hızla
Bunlar bugün bir kimse olarak
yayılıyooooor…
şaşırtıcı şeyler değil; söylüyorum bunları.
Yayılıyor da ne oluyor kardeşim?
sıradan kuş konuşmaları. Yani “doğaya bir şey öğretmek
Üşenmedim baktım. Sağlıkla
Devletimiz dünyanın en büyük zor” diyorsa biri, ben bunu anlarım
ilgili web sitelerinde dolaştım ve
hava limanını yaptıktan sonra kardeşim: Sen demek ki bunu
gözlerime inanamadım: Bakteriye
kuşlar için de hazırladığı sertifika denedin. Baktın zor oluyor, bıraktın
paçanızı kaptırdınız mı, ilk 30 saat
programlarıyla hangi rotalardan mesleği, medyaya geçtin:
içinde ateşiniz 5 katına çıkıyor. Öyle
göç edeceklerini onlara öğretmiş - Gazeteci oldum abi… Kebap gibi
böyle değil yani, tam 5 kat…
vaziyette. Yanlız problem şu, bizim iş...

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

15
Dosya: Saçmalaşma

Hekimle hemşire arasında dingil olduğunu bilemeyecektik. okunsun diye koyan kişidir… Onun
konuşma şöyle tabii: Kim dediysek, Kim Jong-un’u kariyer planlanlamasında, misal
- Hemşiraanım hastanın ateşini kastediyoruz burada. Kuzey basınımızın amiral gemisi ya da
ölçtünüz mü? Kore’nin sözde lideri. Zebah gazetesi hatta geçelim onları
- Ölçtüm doktor bey; 180 derece… Bakın bu zat, Trump’la Takvim gazetesi var mıdır?
- NEEEY!.. askerden arındırılmış bölgelerde - Kesin!
Allahtan erken teşhis hayat istişare ediyor, kritik konuları - Yakışır mı?
kurtarıyor. Yani aslında her görüşüyor sonra asabı bozulup Valla yakışır. At yananı…
hastalıkta erken teşhis hayat evine döndüğünde bütün sinirini
kurtarıyor da “erken” kavramsal danışmanlarından çıkarıyormuş. 4. Fort Tvsi
olarak izafî tabi… 30 saatte ateş En son da bir generali kendisine Edi’yle Büdü var; Oris’le Vonti
180 dereceye çıkıyorsa, mesela terso yaptığı için öldürmüş. var; Çağrı’yla Cumali var; şimdi
hastalığın 7. saatinde ateş 62 Adamı pirana balıklarıyla dolu en yeni Fatih’le İsmail çıktı.
dereceye çıktığında yakalamak bir akvaryuma atmak suretiyle Bunlar Fort Tv’de kimi zaman
gerekiyor. öldürmüş hem de. Yanlız piranalar stendaplarıyla kimi zaman da
Bir de hastalığa tutulmamak Brezilya’dan getirtilmiş, özel ortaoyunlarıyla zaten çok anormal
esas… Önleyici tıp diye bir şey olarak… olan sağlık durumumuza katkıda
var. Peki ne yapmamız gerekiyor? Ben tabii haberi okurken şoka bulunuyorlar.
Bakınız; soğan ve sarımsak et yiyen girdim ama, işte takip edemiyoruz Çok zeki ve güzel olmaktan
bakteriden korunmanın biricik doğru dürüst; Britanyalı bıkarak Kültür ve Turizm Bakanı
aracıymış. Yemek mi gerekiyor istihbaratçılar bu duruma hiç olmak isteyen Banu Alkan’ın
yoksa vücudumuza sürmemiz şaşırmamış. Yani biri çıkıyor, başka adından söz ettirdiği bu toplumun
mi gerekiyor bilmiyorum ama bir kişiyi pirana dolu akvaryuma kanaat önderleri tam da böyle
bu aromatik sebzeler aynen Bor atarak balıklara yediriyor, olmak durumunda tabii. Daha
elementi gibi: Kafana sür saç çıksın, istihbaratçılar da duruma hiç aşağısını kaldıramayız biz.
arabana koy 5000 kilometre yol şaşırmıyorlar. Mesela bu ikilinin en çok takdir
yapsın. - Normal aabi… Şaşılacak bir ettiğim marifetleri son İstanbul
İlacı var yani… durum yok. Bu, Kim’in klasik adam seçimlerinde seyirciyi sayılara
öldürme yöntemi… Hep yapar… boğmamak için sadece ilçelerde
3. Dingil Kim (bunlar ingilizce). katılım oranını, sandığa gidenlerin
Kim dingildir arkadaşlar? Bakın Sanki adam her gece içip içip eve miktarını, açılan sandık sayılarını,
bunu kimse kimseye söylemez. geliyor sonra nara atıp komşuları sandıklarda oy kullananların
Açıkça, korkmadan, sıkılmadan rahatsız ediyor… (Yuh, Dingil!) sayılarını, adaylara verilen oyları,
söylüyorum; Dingil Kim diyorum Şimdi buna inanan çıkar mı oy oranlarını, ilçe bazındaki
ve ekliyorum; bağımsız deveye diyebilirsiniz. Çıkar… Ama önemli sayısal ve oransal durumu…
tiken medyamız olmasa biz Kim’in olan bu haberi yapan, oraya nihayet İstanbul çapındaki vaziyeti

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

16
Dosya: Saçmalaşma

vermeleri olmuştu. Gerçekten


takdire şayandır. Diğer kanallar
izleyicilere oyları direk saydırma
yoluna giderken bu ikili hiç bizi
sayılara boğmadan işi kotardı.
Hele meşhur açık oturum
sonunda İsmail’in tek kaşını
kaldırarak “Nasıldım?” sorusu
hem bir dehaya işaret etmesi
bakımından, hem televizyonculuğu
ve haberciliği içine nasıl
sindirdiğinin emaresi olması
bakımından fevkaledeliğin bir
nişanesiydi.
Ama durun; öküzün büyüğü
ahırda bağlı daha… “it” demişti. İmamoğlu ise ben it takılınca, “Herhalde” diyorum,
Neden bahsediyorum? Tabii demedim “basit” dedim diyordu. ben uyduruyorum bunları. Yani
ki Fatih’in “İt dedi, it demedi” Ama Fatih’ten kaçar mı? (Kaçmaz). bir düşünsenize; Banu Alkan “çok
oyunundaki güzel rolünden Atladı ortaya “it dedi, duydum ben, zeki ve çok güzel olmaktan” nasıl
bahsediyorum. Medya dünyasının it dedi; görüntüler elimde” diyerek sıkılabilir? Banu Hanım’ın güzel ve
abisi pozisyonuna yükselmiş Kısmet başladı velveleye… zeki doğasına bir şey öğretilebilir
abisinden de esinlenmiş olacak ki, Sonra bunun adı ne oldu: mi?
“İt dedi duydum, it dedi, it dedi” Gazetecilik; habercilik… Ya da doğaya kim bir şey
diye atıldı sahnenin en önüne. Yok ya; müzevirliğin adı ne öğretmek ister ki?
Herhalde hatırlarsınız, zamandan beri habercilik olmuşsa Et yiyen bakteri ne mesela?
İstanbul’un yeni belediye başkanı artık? Fatih ile İsmail’in, Cumali ile
İmamoğlu Ordu’da yaptığı miting Çağrı’nın misyonları ve vizyonları
sonrası, valilik emriyle, tayyareye 5. Bu meselelerden bir yerlerde yazılı mı?
VIP’den bindirilmemişti. Bunun nasıl haberim oldu? Sonra ittiret diyorum kendi
üzerine başladı bir tartışma. Valla ben de tam bilmiyorum. kendime. Biz tüzüklerle çarpışa
AKP’lilere göre İmamoğlu valiye Bazen bu yazdıklarım kafama çarpışa büyüdük zaten...

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

17
Seçim

23 Haziran:
‘Yerli ve Milli’ Devrim?!
Mustafa Sedat Kılıç muhalefet sesini yükseltmeye gibi insanlarda büyük bir coşku

A
başladı. Engellemek üzere açılan ilk yarattı. Gezi’den sonra insanların
KP’nin, ayak bastığı her soruşturma Babacan’a nasip oldu. tekrar bu özgüveni hissetmeye de
yeri kurutup ranta çevirme Oynuyorlar. Herkese seyir gerek! ihtiyacı vardı. Doğrudur. Biraz da
sevdasından siyaset alanı Seçimde CHP’yi destekleme kararı gerçekçi olunabilse, kazanılan bu
da payına düşeni alıyor. Uzunca alan HDP, Öcalan’ın mektubundaki zaferin tüketimi sırasında daha
zamandır, halk yararına hiçbir “tarafsızlık talimatı”na uymadığı için dengeli bir beslenme modelinden
çözüm üretmeksizin yarattığı rantla bir kez de bu yüzden vatan haini söz edilebilirdi. Yalnız, bu süreçte,
ayakta kalmaya çalışan AKP’nin ilan edilirken az kalsın Öcalan’dan hiç beklenmedik isimlerden çok
kara delikleri de büyüyor. “yerli ve milli” bir yavrukurt erken değerlendirmeler de geldi.
ABD ile Rusya arasında salınırken çıkartıyorlardı. Süre yetmedi. Hatta, kimi sosyalistlerimizin CHP
şişirdiği dış siyasetin en son Memlekette hukuk ayaklar altına ve müttefikleri ile tebrikleşirken
hangisine temas edip patlayacağını alınmış, darmadağın edilen yargıdan “kutlu İstanbul zaferi” coşkusunu
kestirmek güç. Şimdilik ibre kalan mahkeme salonları Saray’a ölümsüzleştirip gelecek nesillere
ABD’den yana. İç birer fotoğraf bırakmak
siyasetin son altı ayını için Osmanlı tuğrası
seçim adı altında kurulan AKP’nin durumu, aynı pazarda tezgah açıp siftahsız altında verdikleri pozlar
tezgahta zararına satış kapatan “sol”un durumu kadar düşündürücü. vb… Enteresandı.
yaparak geçiren AKP’nin Ekonomideki kara delikler, bugünlerde devam eden Yapılan
durumu, aynı pazarda zam furyasıyla kapanacak gibi değil. Sıkıntı büyük. değerlendirmelere
tezgah açıp siftahsız dışarıdan baktığınızda
kapatan “sol”un durumu kapıldığınız duygu ister
kadar düşündürücü. Ekonomideki bağlanmış ama daha önce CHP’nin istemez şu; İmamoğlu bir devrimci.
kara delikler ise, bugünlerde devam genel başkanlığına oynayan Türkiye Binali Yıldırım’ı bitirdi, Erdoğan’ı alt
eden zam furyasıyla kapanacak gibi Barolar Birliği Başkanı Av. Metin etti. CHP ve müttefikleri, İmamoğlu
değil. Sıkıntı daha büyük. Durum Feyzioğlu işi gücü bırakmış S-400 önderliğinde İstanbul’da devrim
ürkütücü. övüyor. Manzara bu. yaptı.
AKP’nin, tükettiği siyaset alanında, Bu koşullarda yenilenen seçimde, Oysa gerçekte olan şudur: Egemen
vitrini canlı tutma girişimleri de İmamoğlu kazandığı için AKP’nin sınıfın, bir sonraki başkanlık
boşa çıkıyor; MHP ile Cumhur iktidardan düştüğünü zannedenler seçimleri için Erdoğan’a alternatif
İttifakı ağır gelmeye başladı. oldu. Öyle bir şey yok arkadaşlar. olarak görmekten memnuniyet
Götürüsü getirisinden çok. Beka Daha sakin lütfen. Hem, tıpkı duyduğu bir neo-liberal muhafazakar
meselesi elinde patladı. Seçimlerde cumhurbaşkanlığı seçimlerinde olan İmamoğlu henüz belediyeyi
muhataplarını terörist suçlamasıyla Muharrem İnce’nin dediği gibi “devri değil, şu an için sadece mazbatayı
etkisizleştirmeye çalıştıkça halkın sabık yaratmak peşinde değiliz” kazanmıştır. Belediyeyi de kazanmak
“teröristlere” ilgisi artarak devam etti. diyen bir belediye başkanı için bu için önünde çetin yollar, pazarlıklar,
Türkiye İttifakı, gerektiğinde tekrar kadarı biraz fazla şey olmadı mı sizce yetki kavgaları var.
ısıtılmak üzere buzdolabına kaldırıldı. de? Bu, işin bir yönü. Bir diğer yönü
ABD’nin askeri ve ekonomik Evet, başlıyoruz. de şu; Her şey çok güzel olacak mı?
yaptırımlarını tetikleyecek olan S-400 Yanıtlayalım: Olmayacak.
teslimatı yapılmak üzere. G-20’deki İmamoğlu ne kazandı? Peki, seçim akşamından itibaren
görüşmede, Trump’ın “Hollywood YSK’nın da açıkladığı üzere, başlayan o şaşırtıcı değerlendirmeler
seti” benzetmesinin içinde sırıtarak 23 Haziran seçim sonuçları neydi, 23 Haziran ne kazandırıp ne
kaybolan AKP heyeti ve Erdoğan, itibarıyla Ekrem İmamoğlu kaybettirdi ve seçim sonuçlarını
S-400 konusunda Trump’ın kıyak İstanbul Büyükşehir Belediye nasıl değerlendirmeliyiz?
geçeceğine inanıyor. Bizim bakkal Başkanlığı’nı kazandı. Bu sonuç, AKP’nin, İstanbul başta
Burhan aga inanmıyor. Parti içi sebepleri çok iyi anlaşılabileceği olmak üzere kaybettiği diğer

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

18
Seçim
büyükşehirlerdeki etkinliğini tekrar
kazanmak üzere giriştiği yetki
operasyonları sonrası durumun
ne olacağı kestirilememektedir.
Bununla yetinilmeyeceği, Erdoğan’ın
hukuk tanımaz yönelimleri ve yargı
eldiveniyle sürecin AKP lehine
büküleceği açıktır.
Erdoğan, zamana ve zemine
göre şekil değiştiren yerli ve milli
faşizmin incelikleri üzerine kafa
yorup buna rağmen kafa göz
yaran “titiz” uygulamalara imza
atarken, kurduğu sisteme “tek adam
rejimi” deyip durmayı bir anda
bırakıp “diktatör” demek zorunda
kalabileceğimiz ani gelişmelere açık kazanmaz veya kaybetmez. Ancak, heyecan da yine CHP’nin AKP ile
hale geldi memleket, hamdolsun! kazanılır veya kaybedilir. Demokrasi, yürüttüğü göstermelik koalisyon
Belki, S-400’lerin bu topraklara Kılıçdaroğlu’nun halen devam eden görüşmeleriyle boğulmuş, 1 Kasım
inişiyle beraber başımızda konfeti ana muhalefet liderliği döneminde seçimleriyle de gömülmüştür.
gibi patlayacağı hissi uyandıracak kaybedilmişti. Kazanılması henüz söz Unutmayalım.
kadar anlamı yumuşatılmış ABD konusu değil. Zira, Kılıçdaroğlu’nun İlle de seçim güncelliği
yaptırımları memleketteki genel ana muhalefet lideri olduğu içinden bakmak gerekecekse,
uyku halinin orta yerinde ayı dönem boyunca, kendisinin de İstanbul’da İmamoğlu ile kazanan
böğürtüsü gibi patladığında… katkılarıyla demokrasi taksit taksit o demokrasinin, mazbatası gasp
Şu sıralar İmamoğlu, alt ettiği harcanmış, karşılığında muhalefet edilen onca belediyede nasıl olup
söylenen bu Erdoğan’dan randevu ettiğini sandığı AKP tarafından da kazanamadığını düşünmek
almak, kendisini bitirmeden önce cumhuriyetin üzerine yeni bir rejim gerekir. Demokrasi parça başımı
çay içmek için sözleştiği Binali inşaa edilmiştir; Saray rejimi. çalışıyor? Yurdun farklı bölgelerinde,
Yıldırım’la bir yemek randevusu Saray rejimi yıkılmadan, bütün hakim iklim koşulları nedeniyle
ayarlamakla meşgul. Mansur koşullarını Saray’ın belirlediği metrekare başına düşen demokrasi
Yavaş da, AKP’nin girişimiyle seçimlerden demokrasi çıkarmak, miktarı değişkenlik mi gösteriyor?
atama yetkisini belediye meclisine şapkadan tavşan çıkarmaktan Saçmalamayalım.
devreden kararın Danıştay’dan farksızdır. Kendimizi kandırmayalım. Halkın kaynaklarını, kendisini
dönmesi sonrası aynı ısrarın devam Kılıçdaroğlu elinde sağa evrilen destekleyecek yeni bir sermaye
etmesi halinde Erdoğan’a çıkacağını CHP’nin gösterdiği sağcı adayın fraksiyonu yaratmak üzere devasa
beyan ediyor. Kimsenin aklına “halka AKP karşısında seçim kazanması projeler üretmek için kullanan
çıkmak” gelmiyor. Arada mütevazi seçimlerin demokrasiye katkısına, AKP halen iktidarda. Her biri
görünmek gerektiğinde, halk ancak demokrasinin kazanmasına veya halka eziyet ve maliyete dönüşen
“inilebilen” bir tabaka, malum! kazanılmasına değil, ancak bugüne bu projeleri yine “halka hizmet”
kadar rakipsiz görülen Erdoğan’ın adı altında kendi reklamında
Demokrasi kazandı mı? egemen güçlerle ilişkilerinde bazı kullanan AKP. Bu projelerden
Bu bahiste ilk olarak sözü, pürüzler yaşayacağına işaret eder. şirketlere kaynak transferini on
başarının mimarı olduğu söylenen Bir yerde, kendi iç meseleleridir, yıllar boyunca otomatiğe bağlarken
Kılıçdaroğlu’na bırakalım. diyebiliriz. halkın önündeki on yılları ipotek
Seçim değerlendirmesi sorulan Oysa asıl pürüz, mevcut siyasi ve altına alan AKP. Ve şimdi, egemen
Kılıçdaroğlu, hissiyatını iki ekonomik krizi yönetme şeklinin, sınıfa dönük bir “albeni” yaratmak
kelimeyle özetledi; Demokrasi yani Saray rejiminin kendisinin için AKP karşısında bu değil de şu
kazanmış. Söylediği bu. Arkadaşlar, başlı başına bir kriz kaynağı olduğu sermaye bloğuna kaynak aktaracak
kendisinden üçüncü tekil şahıs gerçeğidir. Bu gerçek, 23 Haziran’da işler üretip rüştünü ispat etmek
olarak bahsedilmesi son derece İmamoğlu’nun kazanmasıyla değil, durumunda olan İmamoğlu var.
sakıncalı olan “demokrasi”nin Gezi olaylarıyla fiili olarak ortaya Yani, rekabet var. Ancak, onları
kendi kendine kazanmak veya çıkmış, 7 Haziran 2015 seçimleri oturdukları koltuklara taşımak üzere
kaybetmek gibi bir yeteneği, özelliği, itibarıyla da resmiyet kazanmıştır. sandığa gidene kadar var olan halk,
geleneği yoktur. Gram altınla AKP’nin iktidarı kaybettiği sandıktan sonra yok. Ama demokrasi
karıştırmamak lazım. Demokrasi, o seçimde yaşanan sevinç ve kazandı! Güldürmeyin.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

19
Seçim

Yerli ve milli devrim!


Ekonomiyi sıcak para politikasının
gittiği yere kadar götüren, sonrasında
elde avuçta ne varsa satarak yoluna
devam eden, “yüzyılın projeleri”yle
kendisini ve yandaş şirketleri ayakta
tutan AKP iktidarına karşı oluşan
uçucu “anti-AKP” gazı üzerinden
muhalefet yapmak oldukça eksik ve
yeni hatalara açık bir perspektiftir.
Bu ülke adına hiçbir ilerici projesi
olmayan AKP iktidarına karşı
mücadele verirken, uyguladığı neo
liberal politikaların tümden reddi
yerine anti-AKP / anti-Erdoğan “Millet iradesi” diyerek kutsadıkları üreteceği ve uygulamaya koyacağı
çizgisinden ibaret bir tepkiyle sandık sonucunu tanımıyorlar ve projelerin halkın beklentileriyle
hareket ederek sandığa gidilmişse iktidarı bırakmıyorlar. Ardından, arasındaki mesafe belirleyici
ve bu tepkinin bir sonucu olarak bütün bir ülke tekraren sandık olacaktır ancak, mevcut dengeler
bir diğer muhafazakar neo liberal peşinde dolanıp duruyor. Kaybedilen açısından bakıldığında, egemen
desteklenmişse, burada bir sıkıntı zamana, harcanan ülke kaynaklarına, sermayenin taleplerine göstereceği
vardır. AKP iktidarı boyunca bu zaman boyunca hiçbir çözüm duyarlılık da “içerik devrimi”
muhalefet adına CHP’nin de farklı üretilmeksizin ertelenerek büyütülen hesabına dahil edilecekse, gerisini
bir proje sunduğunu, muhafazakar sorunlara kimsenin dönüp baktığı konuşmayalım. Göreceğiz.
ve neo liberal politikalara karşı bir bile yok ancak enkazın altında İkinci görüş, ilk anda daha dikkate
tutum takındığını görmedik. Tersine, kalacak olan biziz. Örgütlü bir değer gibi görünüyor; İmamoğlu’nu
CHP giderek dozunu artırdığı neo mücadele geliştirilemediği sürece, bir lider olarak yaratmış ve
liberal muhafazakar söylemi altı hiçbir koşulda durum bundan farklı benimsemiş olan dalga ile liderin
okun ucuna asıp seçim meydanlarına olmayacaktır. kimliği arasındaki uyumsuzluğu
çıktı. Halen, ucundan muhafazakarlık kabul ediyor. Bununla beraber laik-
sarkan altı oku sallayarak dolaşıyor. İmamoğlu’ndan medet ummak halkçı muhalefeti ortaya koyduğu
Sakınmak ve sorgulamak lazım. Cumhuriyet Gazetesi’nden taleplere sadık kalmaya, Kürt siyasal
Demek ki, sandıktan İmamoğlu’nun birkaç isim başta olmak üzere, hareketinin dışlanmasına karşı
çıkması da pek öyle devrim CHP etrafında konuşlanan yazar, durmaya, siyasal İslam’la uzlaşma
niteliğinde bir sonuç değil. teorisyen, akademisyen arkadaşların girişimlerine karşı duyarlı olmaya
Alternatif sunamadığınızda, ağırlıklı olarak etrafında kümelendiği çağırıyor. Sosyalistleri de, krizin
bunun bir sonucu olarak toplum, iki görüş var. Birincisi, 23 Haziran’da yükünün emekçilere yüklenmesi
kaynağını biriken öfkesinden iktidarın toplumu kutuplaştıran konusunda direniş göstermesi, bunun
alan “kendiliğinden” tepkisini bir söylem ve taktiklerine karşı için muhalefet güçleri arasında
izdihamla sandığa yansıtır ve önünde İmamoğlu’nun kucaklayıcı bir eşgüdüm sağlaması konusunda
duramazsınız. Daha ötesi, sizin de dil kullanarak “yöntem devrimi” uyarıyor. Muazzam iş bölümü, değil
bu akıma kapılmanız ve ortaya çıkan yaptığı ve bundan sonra uzun vadeli mi? Ancak, bu görüş de İmamoğlu’nu
sonuçtan kendi lehinize paye biçme düşünerek “içerik devrimi” ile yola bir belediye başkanı olmaktan ziyade
alışkanlığı geliştirmeniz düşünce devam etmesi gerektiği… orta uzun vadede bir cumhurbaşkanı
tembelliğinin fotoğrafını ortaya Cumhur İttifakı’na karşı sağda adayı olarak görüp kabul eden bir
koyan bir işgüzarlıktır. Yansıması da solda irili ufaklı ne kadar muhalif çizgiden esiyor. Mevcut şartlarda,
dalkavukluktur. güç kalmış ise hepsini etrafında İstanbul Belediye Başkanlığı da
Önceki yazımda belirtmiştim. konsolide etme zorunluluğu bir herhalde cumhurbaşkanlığı için
Meclis muhalefetinin, 7 Haziran “yöntem devrimi” ise, herhalde bir staj alanı ve beklenti, ne zaman
2015’den beri iktidarı yenecek devrimin komutanı İmamoğlu değil, olacağı hatta olup olmayacağı
çoğunlukta oy kazanamamak Selahattin Demirtaş’tır. Geçelim. şimdiden kestirilemeyecek bir
gibi bir sorunu yoktur. Seçimleri Koltuğa oturur oturmaz, imamla dua cumhurbaşkanlığı seçimine endeksli.
kazandıktan sonra, iktidarı siyasal ederek işe başlayan İmamoğlu’nun İmamoğlu’nu şimdiden muhalefetin
İslamcılardan devralmakta sorunu yapacağı atamalar, belediye işçileri doğal cumhurbaşkanı adayı olarak
vardır. Çünkü basit; Çalıyorlar. ve kadrolar konusundaki tasarrufları, kabul edip benimsemek de bonus!

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

20
Seçim

Lider yaratan dalga ile lider uygulamalara kalkışıp çalışıyor indirmiş arkadaşlar için diplomayı
kimliğinin uyumsuzluğunu atlayıp görünmek için elinden geleni Erdoğan’a kiraya vermektir. Şu
önümüzdeki sürecin belirsizliğine, yapacak, kendisini mümkün satırları yazdığım an itibarıyla tabi
nasıl bir profil ortaya koyacağı olduğunca görünür kılma gayretinde olmak zorunda bulunduğum bazı
konusundaki belirsizliği ekledikten olacaktır. Hem kendisine oy ilkeler nedeniyle onlara tam olarak
sonra görünen tablo şu ki, bu görüş verenleri konsolide edebilmek hem hak ettikleri tonda şey edemiyorum!
de amacını aşan öngörüleriyle taca de böylelikle egemen sınıfa gerçek Sorun, İstanbul’un bir siyasal
çıkmış durumda. bir alternatif olduğu iddiasını İslamcıdan alınıp, egemen sınıfa
Taca çıkarken teyit ettiği gerçek işlemeye devam edebilmek için rüştünü ispat derdindeki bir diğer
ise şu; Bu tip düşünce egzersizlerinin buna mecburdur. Artık, önemli muhafazakar sağcıya kazandırmak
varlığı ve bir bakıma zorunlu olan yapılacak işler değil, verilecek idiyse, boykotçulara karşı atıp
olduğu algısı, solun yokluğunun bir görüntüdür. Bu oyunun kazananı tutan bu “akademik kabile” başarılı
tezahürüdür ve aslolan bu eksiğin halk değildir. olmuştur. 23 Haziran’da yarattıkları
giderilmesidir. Bu konuya döneceğiz. Bu arada, halen cinayetten “yerli ve milli devrim” kutlu olsun.
sabıkalı kaçak mafya artığı Galip İmamoğlu ile kazandıkları kutlu
Boykotçular yenildi mi? Öztürk’ün kızı tarafından işletilmeye zaferden ötürü kendilerini tebrik
Daha seçim akşamı, işi gücü devam ettiği söylenen Esenler ederiz.
bırakıp yine boykot yanlılarını Otogarı’na alternatifin ne olacağı Bize göre sorun, İstanbul’un iki
“yenilenler” safında ilan eden da, bu alternatifi kimin işleteceği sağcı arasında el değiştirmesine
“akademik” aymazlık dikkatlerden de konuşulmamaktadır. Kimlerin aracılık etmek değil, kökten bir
kaçmadı. Bunu yapan akıl, kimlerle iş tutacağı ise önemli bir rejim meselesidir. Bunun, hele de bir
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden mevzu. yerel seçimde sandığa giderek tayin
önce boykotun ilericiler için bir Başkanlık sistemi, Türkiye İttifakı, edilemeyecek denli kapsamlı bir iş
seçenek olamayacağını, hatta gerici Erdoğan’sız AKP tartışmaları olduğunu bilerek başlamak lazım.
bir politika olacağını söyleyenler ısıtıladursun, seçimden iki gün Boykot, işte bu iki sağcı seçenekle
kadar düşüktür. Çünkü, bugün sonra verdiği tam sayfa ilanlarda aramıza net bir çizgi çekmekti.
İmamoğlu’nun bile fark ettiği gerçeği Erdoğan da, “Ekrem’siz İstanbul” İmamoğlu, belediyedeki açılış
fark edebilmiş değiller. Tekrar vaat etmiş, Cumhurbaşkanlığı adına merasimini makamında bir imam
edelim; İmamoğlu’nun, yaklaşık on İstanbul’da yatırımların devam eşliğinde dua ile yapmış olmasının
puanlık farka rağmen kazandığı şey edeceğini halka (esasen egemen laikliğe aykırı olmadığını ve
İstanbul değil, sadece mazbatadır. sınıfa ve işbirliği içinde olduğu makamının kişisel alanı olduğunu
Sonrasında bütçe, proje onayları, şirketlere) ilan etmiştir. Bütün bu iddia ederek bu konudaki
imar planları vb gibi konularda yetki saydıklarımızın pekala “hukuk” eli eleştirilerden sıyrılmaya çalışıyor.
gaspı ve benzeri usulsüzlüklerle ile yapılacağı bellidir. Dolayısıyla Arkadaşlar, yapmayın. Kendinizi de
İmamoğlu’nun çalıştırılmayacağı, bir yandan “yargı altın çağını bizi de yormayın. İmamoğlu’ndan
dahası hakkında açılacak davalarla yaşarken” bir yandan da “yok canım ve bu CHP kafasından mevcut
indirilmeye çalışılacağı açıktır. ne diktatörlüğü” algısının tozunun rejime alternatif çıkarma gayretiniz
Bu süreç zarfında, İmamoğlu da, alınacağını öngöremeden, kazanılan de, onları kendi ideallerinizle
kah Esenler Otogarı’nı teknoloji üssü şeyin AKP iktidarı ve Erdoğan’a uyumlulaştırma çabanız da
yapmak, kah Taksim Meydanı’nı karşı bir zafer olduğu yanılsamasına boştur. Bomboştur. Verdiğiniz oya
herkesin keyif alacağı bir yer yaslanarak boykotçulara parmak yüklediğiniz beklenti ölçeğinde
haline dönüştürmek türünden sallamak, bunu yapmaya gönül kaybettiniz ve kasa kazandı. Budur.

Sol için! izah için eğip bükmek bir yere kadar. korumak ve sürdürmek istediği
Bir devrim programı ve devrimi düzen ve bu düzenin dönem

K
kazanacağımız bir yol haritasından başkanlığını yürüten mevcut AKP
urulması gereken bir şey başka kurtarır tarafımız yoktur. Bunun iktidarı, yani Saray rejimi.
var: Kendisini egemen sınıfa ilk adımı, programı ve kadrolarıyla Solda, günümüz itibarıyla
rüştünü ispatla yükümlü gören solda bu işi üstlenebilecek nitelikte bir bomboş kalan bu alanda devrimci
bir muhafazakar kafadan devrimci parti inşasıdır. sol bir parti inşası, tuttuğunu
çıkarmaya çalışmak, bunu teorize Yıkılması gereken bir şey var; koparan bir dalgayla buluştuğunda
etmeye kalkmak, devlete ve iktidara İmamoğlu’nun da kendisini kabul çok başka şeyler konuşuyor
dair bütün kuramları mevcut durumu ettirmeye çalıştığı egemen sınıfın olacağız...

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

21
İslam ve Ekonomi

‘İslami Finans’
İslami midir?
Sabri Öncü

B
u makale, 16 Eylül 2017’de şeytanın çarptığı kimsenin kalktığı başkaları size haksızlık etmiş olur.
Hindistan dergisi Economic gibi kalkarlar. Bu, onların, “Alışveriş 280. Ayet: Eğer borçlu darlık
and Polical Weekly’de de riba gibidir” demelerinden içindeyse, ona eli genişleyinceye
yayımlanmış Is ‘Islamic Finance’ dolayıdır. Oysa Allah, alışverişi kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz,
Islamic? başlıklı makalemin helâl, ribayı haram kılmıştır. borcu sadaka olarak bağışlamanız,
çevirisidir. Bundan böyle kime Rabbinden bir sizin için daha hayırlıdır.
Özet: Riba, tefecilik, faiz, öğüt gelir de ribadan vazgeçerse, Bu alıntılar tek çeviriler
ekonomik kira ve hatta (Marxçı artık önceden aldığı onun olur. değiller. Ve Kuran’ın başka dillere
anlamda) artık değeri içeren bir Durumu da Allah’a kalmıştır. doğru çevirilip çevirilemeyeceği
kategoridir. Riba “gayr-ı İslami”dir. Kim tekrar dönerse, işte onlar tartışmaları yüzyıllardır sürüyor. Bu
Riba olmadan sermaye birikimi ve cehennemliklerdir. Orada ebedî çeviriIeri bir sürü aday arasından
dolayısıyla kapitalizmin kendisi kalacaklardır. seçtim ve biraz düzelltim.
mümkün değildir. Böyle olduğu 276. Ayet: Allah ribayı mahveder Riba kelimesi İngilizceye bazen
halde İslam dünyasındaki sermaye ve sadakaları artırır. Ve Allah “tefecilik”, bazen “faiz”, bazen de
sahipleri neyin İslami olup neyin günahkar kafirlerin hiçbirini “tefecilik/faiz” olarak çeviriliyor.
olmadığını tanımlama yönetimini sevmez. Ancak, eğer ribayı faiz olarak
ele geçirdiler. Sonuç? Tıpkı gayr-ı 278. Ayet: Ey iman edenler! görürseniz, yukarıdaki ayetlerin
İslami karşılıkları gibi yalnızca Allah’a karşı gelmekten sakının geniş tanımlı bir borç yapılandırma
kendilerine fayda sağlayan ve eğer gerçekten iman etmiş programından başka bir şey
modlarda sermayelerini katlamanın kimselerseniz, ribadan geriye kalanı olmadığı açıktır. Ve 275. Ayet
yollarını buluyorlar. bırakın. yapılardırma sonrasında faizi
Soruyu tartışabilmek için 279. Ayet: Eğer böyle sonsuza dek yasaklıyor.
önce Kuran’ın Bakara Suresi’nde yapmazsanız, Allah ve Resûlüyle Ve tefecilik kelimesi bu borç
riba(‫)ابر‬yı yasaklayan beş ayeti savaşa girdiğinizi bilin. Eğer tövbe yapılandırma programına
alıntılayayım, ribayı sonra edecek olursanız, sermayeniz uymadığından ribanın uygun bir
açıklarım: sizindir. Böylece siz ne başkalarına çevirisi olamaz.
275. Ayet: Riba yiyenler, ancak haksızlık etmiş olursunuz, ne de Bu programdaki anahtar

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

22
İslam ve Ekonomi

kelimelerden biri 279. Ayet’te Riba terimi yalnızca paraya araçlarını sağladı. Üretimin gerekli
sözü geçen sermaye kelimesidir. eklenen yük miktarıyla sınırlı maliyetlerini—değer—bu üretim
Sermaye, Arapça res’ül mal (‫سأر‬ değildir, herhangi bir mal ya da maliyetlerinin ötesindeki gereksiz
‫ )لاملا‬kelimesinin çoğulu olan ürün üzerinde verilen her tür fazla (ve dolayısıyla asalaklık olan) fazla
ruüs-ü emval (‫ )لاَوْمأَ ُسوُءُر‬kelimesinin anlamına da gelir. Öyle ki söz fiyattan ayrıştırmak amacındaydı.
çevirisidir. Ancak sermaye gelimi bir buğday borçulusunun Toprak kirası veya içsel değer
İngilizcede sayılamaz olduğundan kreditörüne geri ödeme yaparken üzerinde krediyle birlikte bu tekelci
hem tekili hem de çoğulu sermaye verdiği fazla buğday da riba ima kiraya ekonomik kira denilmeye
olarak çevirilmek zorundadır. eder. (Najeeb 2012) başlandı ki bunlar rantiye gelirinin
Ribayı yalnızca faiz olarak İlerlemeden, İslam uleması kaynaklarıdır.
gören çevirmenler kelimeyi bir arasında Kuran bağlamında ribanın Hudson (2016) sürdürüyor:
borcun anaparası anlamında ne anlama geldiği tartışmalarının Toprak kirası toprak sahiplerinin
“anapara” olarak da çeviriyorlar. hiç bitmediğini ve yakın zamanda birilerinin atalarının fethetmiş
Ancak anapara kelimesi olduğu yerler için aldığı
sermayenin yalnızca ücrettir. Tekelci kira,
para formuna işaret ettiği Riba kelimesi İngilizceye bazen “tefecilik”, bazen özel hakları ya da piyasa
halde sermayenin birçok “faiz”, bazen de “tefecilik/faiz” olarak çeviriliyor. gücü olan işletmelerin
formu vardır.
Örneğin Piketty (2014)
Ancak, eğer ribayı faiz olarak görürseniz, Kuran’daki yüksek fiyatlarla para
sızdırmalarıdır. Bu özel
sermayeyi, kullanılıp ayetlerin geniş tanımlı bir borç yapılandırma haklara patentler denir:
kullanılmamasından programından başka bir şey olmadığı açıktır. bu haklar işi yapmanın
bağımsız olarak özel gerçek maliyetine
bireylerin, şirketlerin bakılmasızın piyasanın
ve hükümetlerin piyasada ticareti bitecek gibi durmadığını da kaldırabileceği fiyat neyse onu
yapılabilecek tüm varlıklarının belirtmeme izin verin. Bu da birçok yüklemenin haklarıdır. Örneğin
stoğu olarak tanımlıyor. Tabii ki İslam aliminin bana şiddetle karşı bankerler sundukları servis için
Marxçı ekonomistler bu tanıma çıkarken birçok başkasının da gerçekten gerekli olandan çok daha
şiddetle karşı çıkıyorlar ve gönülden katılacağı anlamına gelir. fazla ücret alırlar.
sermayenin bir şey değil bir süreç Adam Smith ve çağdaşlarından Bu bölümü bitirmeden
olduğuna işaret ediyorlar (Marx başlayarak klasik ekonomistler söyleyeyim ki sermaye sahipliği
1992). Sermayenin tanımları sadece “kazanılmamış gelir”i “ekonomik yoluyla çıkartıldığından Marx’ın
bunlar değil ve sözünü etmeliyim kira” olarak tanımladılar ve (Marx 1990) “artık değer” (işçilerin
ki Hazreti Muhammed zamanında— şüphesiz ki kazanılmamış gelir bir yabancı bir girişimciye çalışırken
antik çağdan beri—var olan bir haksız fayda formudur. Dolayısıyla, girişimciye bıraktıkları emeklerinin
başka sermaye formu da ticari ribanın haksız fayda olduğu ve ürünü olan parça) dediği şeyin
sermayeydi. klasik ekonomistlerin kazanılmamış de bir haksız fayda formu olduğu
Her halükârda, Arapça res’ül gelir tanımı kabul edildiğinde riba sorgulanamaz. Dolayısıyla, artık
mal kelimesi yalnızca sermayenin faizin ötesine geçip ekonomik değer bir ekonomik kira bileşenine
para formuna—yani faiz getiren kirayı da kapsar. ayrıştırılır da ayrıştırılmaz da
ya da tefeci sermayeye— işaret Arsadan ya da gayrımenkulden olabildiğinden tam olarak bir
etmediğinden, riba yalnızca faiz toplanılan kira bir ekonomik ekonomik kira olmasa da (Marx
olarak görülemez. kira formudur ve faiz de paranın 2000) riba olarak düşünülmelidir.
Şüphe yok ki faiz de bir riba kirasından başka bir şey değilidir Diğer nedenler bir yana, ribanın
formudur ama riba yalnızca faizden ama, Hudson’ın da tarif ettiği gibi, yasaklanmış olması basit nedeniyle
çok daha fazladır. ekonomik kira daha fazla bir şeydir İslam and kapitalizm uyumlu
(Hudson 2016): olamazlar.
‘Haksız fayda’ olarak riba [H]erkes emeğinin meyvelerini Çeviriye Not (1): Diğer
Arapçada riba “artık” ya da “ek” toplamayı hak eder ama nedenlerin başında kenz ayetleri
anlamına gelen bir isimdir ve başkalarınınkini değil. Klasik değer olarak da bilinen Tevbe 34 ve 35
Kuran bağlamında “haksız fazla” ve fiyat teorisi kazanılmamış geliri ayetleri gelir. Bu ayetlerde geçen
ya da, denk olarak, “haksız fayda” toprağa, madenlere veya diğer Arapça kenz kelimesi biriktirmek,
anlamına gelir. Bir İslam alimi doğal kaynaklara, banka kredilerine infâk kelimesi de paylaşmak
ribayı şöyle tarif ediyor: veya tekelleştirilmiş diğer anlamındadır.
Ancak riba kavramı çoğunlukla ihtiyaçlara erişimin ek-yük ücreti 34. Ayet: Ey iman edenler!
anlaşıldığından çok daha geniştir. olarak tanımlama ve ölçme analitik Ahbarlardan ve ruhbanlardan

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

23
İslam ve Ekonomi

birçoğu, insanların mallarını haksız olası sonuçlar bilinse bile bu ikna edemiyorsanız, borç yükünü
yollarla yiyorlar ve onları Allah’ın sonuçlarla ilişkilendirilebilecek İslam ülkelerinde kamudan özele
yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve olasılıklar pek öyle nesnel nasıl kaydıracaksınız?
gümüşü kenz eden ve bunları Allah değillerdir. Finans ve ekonomi
yolunda infâk etmeyen kimseleri durumunda bilinen olası sonuçlarla İslami finans
elem dolu bir azapla müjdele. ilişkilendirilebilecek çoğu olasılık Hem İslam Dünyası Birliği (İDB)
35. Ayet: O gün bunlar cehennem tartışmasız özneldir. hem de İslam İşbirliği Teşkilatı
ateşinde kızdırılacak da onların (İİT), Birleşik Devletler’in (BD)
alınları, böğürleri ve sırtları İslami bankacılığın kökeni Birleşik Krallık’tan (BK) 1944’teki
bunlarla dağlanacak ve, “İşte bu, Kuran’ın (2004) belirttiği gibi, Bretton Woods Konferansı’nda
kendiniz için kenz edip sakladığınız 19. yüzyıldan önce Müslüman “dünya liderliğini devralışıyla”
şeylerdir. Haydi tadın bakalım, kenz dünyasında banka olarak başlayan dönemin görece
edip sakladıklarınızı!” denilecek. görülebilecek kalıcı finansal başlarında ortaya çıktılar. Bu
Ribayı yasakla, sermaye birikimi kurumlar yoktu. Her ne kadar kurumların her ikisi de BD’den
ve dolayısıyla kapitalizm olamaz. birçok Müslüman ülkede bankalar icazetli ve Suudi Arabistan’ın
Çeviriye Not (2): Zaten Tevbe (çoğunlukla İslami olmayan veya ve Körfez’in petrodollarıyla
34 ve 35 ayetleri sermaye birikimini geleneksel) 19. ve 20. yüzyılın destekliydi. Şu anda dünyaca ünlü
doğrudan yasaklıyorlar. başlarında ortaya çıkmış olsalar da, Müslüman Kardeşler ile birlikte,
ilk “modern” ticari “İslam” bankası Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler
Şeriat ve İslami finans olan Dubai İslam Bankası 1979’da Birliği (SSCB)’nin güneyinde
Çok iyi bilindiği üzere şeriat İslam kurulmuştur. SSCB’ye bir engel inşası için
hukukudur. Ve İslam ulemasına Tesadüf o ki 1979, İslamcıları ilk gerçekleştirilen BD’nin meşhur
göre şeriatla uyumlu “İslami finans” kez modern bir devlette iktidara yeşil kuşak projesinin önemli
sözleşmeleri (ulema sözleşmelerin getiren İran devriminin yılıdır ve araçları arasında oldular.
başlangıcının Hazreti İDB (Müslüman
Mumammed zamanına dünyasında Rabitat
götürlebileceğini iddia Çok iyi bilindiği üzere şeriat İslam hukukudur. Ve el-Alam el İslami veya
ediyor) sözleşenler İslam ulemasına göre şeriatla uyumlu “İslami finans” Rabita olarak bilinir),
arasında risk sözleşmeleri (ulema sözleşmelerin başlangıcının Suudi Arabistan’da
paylaşımına dayanmak Mekke merkezli
zorundadırlar. Hazreti Mumammed zamanına götürlebileceğini bir “sivil toplum”
Ayrıca, İslam iddia ediyor) sözleşenler arasında risk paylaşımına kuruluşudur. Suudi
uleması İslami finans dayanmak zorundadır. Arabistan Hükümeti
sözleşleşmelerinde tarafından 1962 yılında
İngilizcede kelimenin kuruldu ve bugüne dek
tam anlamıyla belirsizlik demek İran devriminin Asya’da, Afrika’da finanse edildi. Rabita’nın Hukuk
olan garar (‫ررغ‬‎) olamaz diyor. Bunu ve dünyanın başka yerlerinde Komitesi üyelerinden birçoğu,
demelerinin nedeni de gararın İslam’ın geniş bir dirilişine yol “İslami Finans” dünyasında bu
(kelime Kuran’da geçmiyor ama açtığını savunanlar var (Hefner. konuda hükümetlerin yanı sıra
Bakara 188 ve Nisa 29 ayetlerinin 2010). bankalara danışmanlık yapanların
garardan söz ettiğine inanılıyor) Ancak bu tek ilginç tesadüf değil. önde gelen isimleridir.
Kuran’da yasakalanmış olması. 1979 aynı zamanda 1978–80 İİT, 1969 yılında Kudüs El Aksa
Ama bu bir çelişki. Deng-Volcker–Thatcher- Camii’nin kundaklanmasının
Çok iyi bilindiği gibi iki tür Reagan devriminin (neo-liberal ardından Müslüman ülkelerin
belirsizlik var: (i) olabilecek olayları restorasyon programı olarak da Fas’ın Rabat kentinde yaptıkları bir
ve ne olasılıkla olabileceklerini bilinir) başlangıcıyla da çakışır. zirvede alınan karar ile ortaya çıktı.
biliriz, (ii) bırakın olasılıklarını, Bu devrimle birlikte, ekonomiler İlk dışişleri bakanları konferansı
neler olabileceğini bile bilemeyiz. alacaklılar ve borçlular arasında 1970 yılında Suudi Arabistan’ın
Risk bu belirsizliklerin ilkiyle kutuplaşmaya başladı ve borçlanma Cidde şehrinde yapıldı ve İİT’nin
ilişkilidir ama garar olmadığında yükü kamu sektöründen özel bir genel sekreter başkanlığında
paylaşılacak risk de yoktur.. sektöre kaydırılmaya başladı (bkz. Cidde’de kalıcı bir sekreterlik
Dahası, özellikle finans ve Örneğin, Öncü 2016). olarak devamına karar verildi.
ekonomi söz konusu olduğunda Müslümanları finansal sisteme Uluslararası Para Fonu ve Dünya
ilk belirsizlik türü neredeyse hiç katılmaya (bugünlerde buna Bankası ile birlikte−Wall Street’i
yoktur. Çünkü bazı durumlarda “finansal içerme” demiyorlar mı?) anmadım bile− İİT, yıllardır İslami

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

24
İslam ve Ekonomi

finansın ana destekçilerinden alıntı ile bitirmeme izin verin (2013: çalışanı olmayan, önemli ekonomik
biriydi. Zaten, yatırım ve finans, ve 843): kararlar vermeyen, fiziksel bir yeri
dolayısıyla İslami finans, İİT’nin şu İslami finans uzmanları olmayan ve iflas edemeyen robot
anki öncelikleri arasındadır. uzun zamandır İslami finans firmalardır.
eğitimi almış potansiyel Riba hakkında dediklerim
Wall Street’ten Helal Street’e çalışanların saygınlığını ve bu sonrasında Allah’ın bunların
Malezya’yı benden çok daha tür profesyonellerin eğitildiği herhangi birini kabul edeceği
iyi tanıyan bir araştırmacının eğitim programlarının eksikliğini konusunda şüphelerim var.
konuşmasına izin vereyim ortaya koymuşlardı… Örneğin, İslami bankacılık hakkında son
(Rudnyckyj 2013: 833–35): Merkez Bankası’nın eski başkan bir şey diyeyim. İslami bankacılığın
İslam, devletin kalkınma yardımcılarından, Bankanın İslami olduğu bütün ükelerde “İslami”
stratejisinde, devlet giderek daha finans portföyünden sorumlu, bankalar ve geleneksel bankalar
eğitimli ve yetenekli bir emekçi Muhammed Razif “Malezya’da bile birlikte varlar. Ve İslami ya da
nüfusa uygun görülen sanayi ve eleştirel bir inceleme yaparsanız, değil bütün bankalar rezerv
hizmetler geliştirmeye çalıştığı [İslami finans] inovasyondan zorunluluğuna tabiler.
için önemli bir rol oynamıştır. ziyade taklite dayanıyor… Başlangıç Herhangi bir bankanın üzerine
Araştırmacılar, devletin nüfusu noktamız uyumluluk, şeriat faiz ödemeden rezerv borç
disiplin altına almak ve ekonomik üzerinde temellendirilmiş değil. alabileceğini düşünüyor musunuz?
büyümeye elverişli bir ortam Şu an bankacılar döneklerdir; Şimdi izin verin başladığım gibi
yaratmak için İslam’ı stratejik geleneksel bankacılar İslami bitireyim:
olarak nasıl kullandığını bankacılar oldular. Tabii ki zihinleri ‘İslami Finans’ İslami midir?
anlatıyorlar. gelenekseldir… Benim önerim,
bankaların şeriat ulemasını bankacı Kaynaklar:
...
olarak kullanmaları.” Gorton, G B and N S Souleles
Kalkınmacı devletin aktif (2007): “Special Purpose Vehicles and
teşvikiyle, Japon, Amerikan ve Securitization,” The Risks of Financial
Avrupalı firmalar geniş sanayi İnovasyon ya da taklit Institutions, M Carey and
bölgelerinde dükkan açtılar ve İslami finans ürünlerinin çoğu R M Slutz R M (eds), National Bureau of
ihracata yönelik büyüme amacıyla özel amaç araçlarının (ÖAA’ların) Economic Research, pp 549–602.
Hefner, R (2010): “Religious Resurgence
emek sağlamak için çok sayıda yeni bir formudur. Ve ÖAA’lar ABD’de in Contemporary Asia: Southeast Asian
işçi istihdam ettiler. İslam, şirketler Hükümet Milli Morgıç Derneği Perspectives on Capitalism, the State, and
ve devlet tarafından özellikle bir morgıç kredileri portföyüne the New Piety,” Journal of Asian Studies,
yüksek teknoloji montajında dayalı menkul kıymetler satmak Vol 69, No 4, pp 1031–47.
çalışan genç ve kadın emekçi istediğinde Wall Street’te, 1970’lerin Hudson, Michael (2016): Killing the Host:
How Financial Parasites and Debt Bondage
nüfusu disiplin altına almak için başında icat edildiler.
Destroy the Global Economy, California:
konuşlandırıldı. Şimdi Gorton and Souleles (2007: CounterPunch Books.
... 550) konuşsun izninizle: Kuran, T (2004): Islam and Mammon:
Bu nedenle, “devlet politikaları”, Bir ÖAA veya özel amaçlı The Economic Predicaments of Islamism,
devletin kalkınma hedefleriyle varlık (ÖAV), belirli bir amaç veya Princeton University Press.
tam olarak uyumlu bir İslam şekli sınırlandırılmış bir faliyet ya da Marx, K (1990): Capital, Volume I,
Penguin Books.
geliştirerek, “ İslam’ı kapitalizmle bir dizi bu tür işlem yürütmek — (1992): Capital, Volume II, Penguin
aynı çizgiye getirmeye çalışıyor”. üzere varlıkların ÖAA’ya Books.
... devredilmesiyle bir firma tarafından — (2000): Theories of Surplus Value,
Malezya’nın İslami finans için (sponsor veya kurucu olarak Prometheus Books and Humanity Books.
küresel bir merkez olarak öne bilinir) kurulan bir tüzel kişiliktir. Najeeb (2012): “What Is ‫( ابر‬Riba)
according to the Quran?” Stackexchange,
çıkarılması, 1970’lerin başından ÖAA’ların yürütsünler diye
https://islam.stackexchange.
bu yana ülkenin göz kamaştırıcı kuruldukları işlem(ler)den başka com/questions/5620/what-is-
ekonomik kalkınma kaydını bir amacı yoktur ve önemli kararlar %D8%B1%D8%A8%D8%A....
sürdürmek için kullanılan devlet veremezler; onları düzenleyen Öncü, T S (2016): “TINA, India and
stratejilerinin bir parçasıdır. İslami kurallar önceden belirlenir ve Economic Liberalisation,” Economic &
finansın büyümesini teşvik etme faaliyetlerini dikkatlice sınırlar. Political Weekly, Vol 51, No 29, pp 67–71.
Piketty, T (2014): Capital in the Twenty-
çabaları da Malezya’da din ve Gerçekten, bir ÖAA’nın ne bir first Century, Belknap Press.
etnisitenin ... “sonra-kalkınmacılık” çalışanı ve ne de fiziksel bir yeri Rudnyckyj, D (2013): “From Wall
ile bütünleştirilmesinin bir vardır. Street to Halal Street: Malaysia and the
sonucudur. Ayrıca şöyle diyorlar: Globalization of Islamic Finance,” Journal of
Bu bölümü Rudnyckyj’den son bir Kısacası, ÖAA’lar esas olarak Asian Studies, Vol 72, No 4, pp 831–48.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

25
Kent, İnsan, Hayvan

Adalar, atlar, insanlar...


Didem Berkes

İ
stanbul Prens Adalarında ilişkilerle alınan bu faytonlarda çok öldürülen atlardan oluşmaktadır.
hizmet veren faytonlarla ilgili düşük ücretlerle, eğitim ve destek Atların diğer ölüm nedenleri aşırı
tartışmaları duymuşsunuzdur. hizmeti alamayan fayton sürücüleri çalışma ya da sakatlanmadır.
Adalar Kent Savunması çalıştırılmakta ya da faytonlar Dünyanın büyük bölümünde kökü
faytonlarla ilgili problemleri kiralanmaktadır. kazınan, insanlara da bulaşabilen
inceledi ve detaylı notlarını Büyükada’da birden fazla ölümcül Ruam hastalığı, yeterli
yayınladı. Bu notlardan bir alıntı faytonu olanlar, faytonların idari ve tıbbi hizmetler bulunmadığı
konuyu açıklaması bakımından işletmesini sezonluk olarak atlar için Adalar’da hüküm sürmekte ve
önemli: dahil 30-50 bin TL arası fiyatlarla yayılmaktadır.
“Resmi kayıtlarda ruhsatlı ve kiralamakta, ortalama 150 bin Adalar’da her sene yaklaşık
plakalı fayton sayısı 226 olarak TL’ye ruhsatlar devredilmektedir. olarak 400’e yakın atın öldüğü
görülmesine rağmen, kaçak Kiracı faytoncular ve ruhsat satın tahmin edilmektedir.
ve ruhsatsız olarak çalıştırılan alanlar bu bedelleri ödeyebilmek Normalde 20 yıl yaşayan atlar,
faytonlarla birlikte toplam sayı ve geçimlerini sağlayabilmek için faytona koşulduklarında 2 yıl
300’ü aşabilmektedir. Çok yüksek atlarını ve faytonlarını zorlamakta, yaşamaktadırlar.”
bedellerle ve özel ilişkilerle satın atların aşırı çalıştırılması standart Adalar ahalisinden biri olarak ben
alınabilen fayton ruhsatları, bu uygulama haline gelmektedir. de bir ekleme yapmak istiyorum.
alana yatırım yapan kişiler için Adalar’da her sene 250-300 Büyükada Saat Kulesi’nin
özellikle yaz aylarında büyük gelir civarında at, fayton sürücüleri arkasındaki fayton sırasının olduğu
getiren bir iş kolu haline gelmeye başta olmak üzere insanlar için de durak, Ada’nın tek çarşısına
başlamıştır. Hazırlanan çeşitli büyük bir tehlike arz eden Ruam paralel yerleşimdedir ve çarşıya
talimatnamelerde bir kişinin sadece hastalığına yakalanmakta ve bu inen çok kısa sokaklarla çarşıya
bir faytonu olabilir notlarına karşın, nedenle öldürülmektedir. Her bağlanır. Atlar burada müşteri
5 ila 30 civarında fayton sahibi olan sene toplam at ölümlerinin üçte beklerken yere idrarlarını bırakıyor,
faytoncular bulunmakta, çeşitli ikisi Ruam taramaları sonucunda dışkıları ise toplanıp, oradaki çöp

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

26
Kent, İnsan, Hayvan

konteynerlerine konuyor. Yerde


ızgara ya da başka herhangi bir
sistem yok, yıllarca yaz, kış atların
idrarları bu alana, oradan da çarşıya
akıyor. Bu çarşıda satılan her
açık gıdanın hijyenik olmadığını
anlamak için uzman olmaya gerek
yok.
Medeni bir ülkede ya bu çarşı
başka yere taşınır ya da bu durak
taşınır, durak alanına da bir
kanalizasyon düzeni yapılır. Biz
ise bir sağlık problemi yokmuş
gibi yaşayıp gidiyoruz. Bütün
adalılar, turistler, esnafın kendisi,
faytoncular çarşıdan alışveriş
ediyor.
Şimdi yine yaz geldi, sıcakla
birlikte pis kokular Ada’yı
sardı, ormanlarda terk edilmiş
atlar görülmeye başladı, atlar
çalışmaktan çatlayarak gözümüzün
önünde ölüyor. Ruam hastalığında Türkiye’nin öbür ucundan yaşamaya devam etmelerine
son durum nedir bilmiyorum ve gelmişler. Onlar, “Verilen hak rağmen çevrelerindeki diğer
kime sorsam öyle bir hastalık alınmaz, bu bizim mesleğimiz,” kültürlerle barışıklar. Ben şahsen
yokmuş gibi davranıyor. diye düşünüyor. Son iki yıldır kışın onları çok seviyorum. Onların
Bütün bu rezaletin, hayvan da turist geliyor ama işler yavaş çocukları artık Adalı, köyde kalsalar
katliamının, sağlık felaketinin oluyor, bazı faytoncular Adalar’daki okulu bırakmak, evlenmek zorunda
sebebi, Adalar’a turist getiren ufak tefek inşaat işlerinde kalacak kız çocuklarını okutmak
firmaların, esnafın ve faytoncuların çalışmak zorunda kalıyor. Başta isteyen anneler, köylerine dönmek
para kazanması. Bu kişiler Suriyeli sığınmacılar olmak üzere istemiyor. Zaten köyde iş yok.
faytonlar yasaklanırsa, Adalar’a Ortadoğu ve Orta Asya’dan gelen 266 ruhsatlı fayton demek kaba
turist gelmeyeceğine inanıyor. göçmenler, ucuz iş gücü olarak bir hesapla en az 500 çocuk demek.
Adalar ise, alabileceğinden fazla inşaat, garsonluk gibi işlere alındı, Yüzlerce çocuğun geleceğinden
yerli ve yabancı turist ağırlıyor. Adalar’a yerleşmeye başladılar, söz ettiğimizi unutmayalım.
Turistlerden geriye denizde, artık faytoncular bu alanlarda iş Adalar’daki fayton problemini
ormanlarda ve tepelerde çöp bulamıyor. çözerken, faytoncuların ve
dağları kalıyor, sadece sokaklar Faytonculardan özellikle yaz ailelerinin de durumunu göz
temizlenebiliyor. için geçici gelenlerin çoğu atlara önüne alarak çözüm yoluna
ve turistlere çok kötü davranıyor. gidilmeli, ‘Hümanist’ çözümler
Faytoncular ne diyor? Ama Adalar’da sürekli kalan bulunmalı.
Faytoncularla konuştuğumda,, faytoncular ve aileleri Adalılar Türkiye’nin artan işsizlik sorunu
“Ekmek parası, evde dört çocuğum tarafından sevilen insanlar. Çok göze alınarak, bu emekçilerin
var, bu araba 2 aileye bakıyor,” iyi komşular, komşuluğu unutmuş çıkarlarını da gözetecek bir çözüm
gibisinden cevaplar alıyorum. olan bizler, onlardan çok şey bulunması için devletin yetkili
İçlerinde şoför olan var. Tek arabası öğreniyoruz. Kapıları, sofraları kurumlarıyla görüşecek aracılara
olan, iki ortak çalışan da var. daima açık; sabahın köründe, ihtiyaçları var. Şu an her kafadan
Faytoncuların çoğu akraba, aynı gecenin yarısında kapılarını bir ses çıkıyor ama bir çözüm
köylerden gelmişler. Örneğin, çalabilirsiniz, size yardımcı olmak bulunamıyor. Bütün bu aileler işsiz
Van’ın bir köyü neredeyse komple için çırpınırlar, hasta ve yaşlı kalma endişesi ile yaşıyor.
buraya gelmiş, yıllar önce direk komşularına gösterdikleri sevgi, Türkiye’nin çocuklarını,
faytonculuk için gelmişler. Ne saygı, ilgiyi görseniz, “Demek ormanlarını, hayvanlarını vahşi
zaman bu toplu göç başlamış insan her gün komşusunu kapitalizmden korumak için
öğrenemedim ama onlara bu iş düşünebilirmiş,” dersiniz. sorunları sevgi ve şefkatle çözmeli
verilmiş, ekmek parası uğruna Köylerindeki adetleriyle ve mutlaka örgütlenmeliyiz.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

27
Ekoloji

Küresel ısınma:
Gezegenimiz tehdit altında!
Dünya dört buçuk milyar yıllık tarihinde beş büyük yok oluş yaşadı ve birçok canlı türü
tükendi. Şimdi altıncı büyük yok oluş kapıda...

Canan Sağar

Ç
ocuklar bir süredir başladıklarından bu yana tehlikenin şöyle diyordu:
yetişkinlere önemli bir tahmin edilemeyecek ölçüde “Politikacılar yıllardır iklim
şeyler anlatmaya çalışıyor. yükseldiğini açıklıyor. değişikliğini biliyorlar. Bizlerin
Bunun için eylem yapıyorlar, Peki, biz ne yapıyoruz? Bu büyük geleceği için duymaları gereken
sosyal medya üzerinden yazıyorlar, sorunun ne kadar farkındayız? sorumluluğu, hızlı para arayışı
okula gitmiyorlar; yaptıkları çağrı: Günlük bireysel hayatımızdan olan vurguncuların eline isteyerek
“Olmayan bir gelecek için neden toplumsal hayatımıza kadar bu geleceğimizi yok etme pahasına
hazırlanalım?” soruna çözüm getirmek için teslim ettiler.”
Çocuklar haklı. Her yanından uğraşıyor muyuz? Tüm bunların sebebi insanlar
çökmüş ve artık nefes aldırmayan Muhtemelen bu büyük tehlikeden ve sınırsız tüketim. Sabahtan
sistemlerin içinde, günbegün etkilenen ve artık yok olmaya akşama kadar kullandığımız
siyasetle uğraşırken asıl başlayan yerlerden bile bihaberiz. telefonlardan ışığa kadar fosil
yaklaşan tehlikeyi görmezden Bu bilinç toplum içerisinde yakıt tüketiyoruz, bu yakıtların
geliyoruz. İşimize böyle geliyor. henüz edinilemedi. Öyle ki küçük yarattığı karbondioksit atmosferde
Alışkanlıklarımızdan vazgeçmek hareketlerde bulunulsa da büyük yorgan misali toplanıyor ve
zor lakin, “Doğurmaktan ziyade eylemlere henüz geçmediğimiz acı dünyayı hızlıca ısıtıyor. Deniz
yaşatmak önemli” diyerek bir gerçek. seviyesi yükseliyor ve okyanus
değişime başlamalı, çocuklara Mayıs ayında, büyük bir gençlik ısınıyor. Kuraklık; bitkileri, vahşi
yaşayabilecekleri bir dünya hareketi önderliğinde 130 ülkede yaşamı ve tatlı su kaynaklarını
bırakmalı. protestolar oldu. Bu protestolar tehdit ediyor. Bilim insanları, iklim
Dünya ısınıyor ve iklimler geçen sene Greta Thunberg’in değişikliği ve beraberinde getirdiği
değişiyor. Aslında bu sözler okula gitmeyip İsveç parlamentosu büyük sorunları artık görmezden
uzun zamandır kimi kurum ve önünde, sera gazı salınımlarını gelemiyor. Böyle giderse, yakın
insanların dilinde. Uzmanlar iklim azaltmak için daha sert yaptırımlar zamanda dünya büyük felaketler
değişikliği ile ilgili araştırmalara talep etmesiyle başladı. Thurnberg yaşayacak ki bu felaketler dünyanın

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

28
Ekoloji

çeşitli bölgelerinde halihazırda kaynak “ihtiyaçları” dünyayı beslenemediği için açlıktan ölüyor.
yaşanan büyük fırtına, sel ve ısı ısıttıkça başka canlılar yok oluyor Açlıktan ölen ve etkilenen ülkelerin
dalgalarıyla kendini göstermeye ve olacak; diğer tür canlılar yok başında Haiti, Zambiya, Yemen,
başladı. oldukça denge bozulacak ve Etiyopya, Çad Cumhuriyeti, Sudan
Sir David Attenborough’ın sonunda büyük felaketler insanları geliyor.
BBC’de yayınlanan Climate da vuracak. Bilim insanları, altıncı kitlesel yok
Change–The Facts belgeseli büyük Buzullar eriyor. Grönland ve oluşun yolda olduğunu ve harekete
yankı yarattı. Lakin, ertesi gün Antarktika buz tabakaları kütle geçecek bir yılımız olduğunu
büyük çoğunluk hayatlarında hiçbir olarak azaldı. Buzullar; Alpler, söylüyor. Ayrıca BM, feci iklim
değişiklik yapmadan yaşamaya Himalayalar, And Dağları, değişikliğinden kaçınmak için
devam etti. En büyük sorun da Rockies, Alaska ve Afrika dahil sadece 12 yılımız kaldığı konusunda
bu, hiçbir şeyden vazgeçmeden dünyanın hemen her yerinde geri da uyardı. Bu sayılar bazı haber
dönüşüm olsun istiyoruz, yapılması çekiliyor. Küresel deniz seviyesi, kaynaklarında farklı olsa da netice
gereken ise küçük hareketlerle geçen yüzyılda yaklaşık 8 inç olarak hepsi aynı yere çıkıyor:
başlayıp bu köklü sorunu büyük yükseldi. Arktik deniz buzunun Tehlike artık kapıda.
eylemlere dönüştürmek. Aksi hem kapsamı hem de kalınlığı Dünya dört buçuk milyar yıllık
takdirde, dünyanın sonunu kendi son on yılda hızla azaldı. Sanayi tarihinde beş büyük yok oluş yaşadı
ellerimizle hazırlıyoruz… Devrimi’nin başlangıcından bu ve birçok canlı türü tükendi. Bu
Devam edelim, belgeselde; yana, yüzey okyanus sularının durumun bir daha yaşanmaması
kömür, gaz ve yağ yakıldığında asitliği yaklaşık yüzde 30 arttı. Bu için birlikte çalışmalıyız ve eko-
–ki bunları evimizde ve her artış da insanların atmosfere daha toplulukları inşa etmeliyiz. Bu,
yerde enerji kullanımında fazla karbondioksit yaymasından yeni eko-toplulukları insanlık
tüketiyoruz- karbondioksit açığa kaynaklı. Okyanusların üst tabakası ve medeniyet için ikinci bir plan
çıktığını ve özellikle kömür yakıt tarafından emilen karbondioksit oluşturarak, sürdürülebilen yeni bir
kullanımından evvel, havaküredeki miktarı, yılda yaklaşık 2 milyar ton yaşam tarzı ve geçim kaynaklarını
karbon dioksitin milyonda 280 artıyor. belirleyecek. Alıştığımız yaşam
parça olduğu, şimdilerde ise tarzlarından vazgeçmek zor ama
milyonda 400 parçaya çıktığı Açlar ordusu... daha büyük felaketleri yaşamamak
gerçeği açıklanıyor. Bu artış Afrika en çok etkilenecek ve yaşatmamak adına hep birlikte
korkunç bir rakam. Bu şekilde bölgelerden biri. Küresel ısınma değişmek zorundayız. Kurtuluş
yaşamaya devam edersek gelecek Afrika’da büyük kuraklık yaratacak yok tek başına! Ya hep beraber! Ya
nesillere yaşanabilecek bir dünya ve büyük sel felaketleri artacak. hiçbirimiz!
bırakmayacağımız kesin. Yaşam yok olacak. Bu tahrip sel Memleketin 17 yılını çalan AKP
Yok etmenin dönüşümü yok. ve fırtına, aynı zamanda çiftçiliğin iktidarına ve onun zihniyetine
İklim değişikliğinin yarattığı zarar görmesi demek. Araştırmalar dur dememiz şart. Her alanda
tehlikeden kaynaklı, insanlar sağanak yağmurların bugünün cinsiyet ayrımcılığı yapan,
ve vahşi hayvanlar hayatta oranıyla yüzde yedi-sekiz artacağını kadını artık ikinci sınıf vatandaş
kalmak için yeni zorluklarla söylüyor. 2018’de Kenya Tana olarak bile görmeyen, hayattan,
karşı karşıya. Bilim insanları nehri bölgesinde yaşanan sel 60 bin toplumdan soyutlayan, dışlayan
iklim değişikliğinin başka canlı insanın evinden taşınmasına sebep ‘erkek’ gücüne muhtaç bırakan
türlerinin yüzde 8 oranında yok olmuştu. bu iktidar durdurulmalı ve onun
olması tehlikesi ile karşı karşıya BM Tarım ve Gıda Örgütünün zihniyetiyle yetişen nesillere bir
olduğumuzu söylüyor. Dünya yayınladığı bilgiye göre 815 milyon tür ‘rehabilitasyon’ uygulanmalı.
ısındıkça; sıcak hava dalgaları, insan açlık sınırında yaşıyor. Evde, sokakta, devletin bütün
çölleşme ve kuraklık olacak. Bu İnsan ırkının 2050 yılına kadar kurumlarında, tarlada, okullarda,
ısınma dünyayı paylaştığımız diğer on milyara yükseleceği tahmin en üst yönetimlerde üretime katkı
canlı türlerini yok etmeye başladı. ediliyor, iki milyarı doyurabilmek sağlayan kadınların özgür ve
Örneğin, 2018’de Avustralya’da için dünyadaki gıda üretiminin eşit olmaya doğru ilerlediği bir
yaşanan hava sıcaklığı 11 bin uçan yüzde 50 artması şart. Ama nasıl? toplumsal yapı, bütün bir ülkenin,
tilkiyi ölümüne yol açtı, yetkililer Yoksulluğun ve açlığın artarak bütün bir dünyanın kurtuluşu
sadece 350’sini kurtarabildi. Bu dünyayı sardığı, bilinçsiz tüketimin demektir.
tür neredeyse yok olacaktı, ki bir hızla çoğaldığı bu zamanda bu Bunun karşısında ise, insanlığın
kaç sıcak hava dalgası daha olursa üretimin mümkün olmayacağı barbarlık içinde yok oluşa doğru
yok olacaktır. Hayatın hemen besbelli ortada duruyor. Her sürüklenmesi alternatifi vardır.
her alanında kullandığımız enerji yıl ortalama üç milyon çocuk Üçüncü bir yol yoktur.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

29
Tarih

Karanfil Devrimi 45 yaşında...


Sadece halktan emir alırız!*
Bundan 45 sene önce, 1974’te Portekiz’de askerlerin başlattığı ayaklanma Salazar’ın kurduğu
diktatörlüğü tarihin çöplüğüne gönderen bir devrimle taçlandı.
Karanfil Devrimi aynı zamanda Batı Avrupa’nın gördüğü son devrim oldu.

A
skeri ayaklanma Portekiz yasaklı şarkının radyodan almaktı. Devrimin ateşi altında,
ordusunun yürüttüğü yayınlanmasıyla başladı. Halkın Salazar rejiminin acımasız siyasi
sömürgeci savaşa karşı öfkesi sokaklara dökülmüştü. polis örgütü (PIDE) lağvedilmiş,
çıkan bir grup asker tarafından Ordu, sokaklara çıkan halka muazzam demokratik kazanımlar
ateşlendi. Portekiz o dönemde sakin olup evlerine dönme elde edilmiş, devrimci ve sol
Angola ve Mozambik başta olmak çağrısı yaptıysa da kitleler örgütlerin önüne yasal siyaset
üzere Afrika ve Uzak Asya’daki sokaklardan çekilmediler. 48 yıllık olanakları açılmış ve daha pek
sömürgelerini elde tutmak için bu diktatörlüğüne artık yeter diyerek çok hak kazanılmıştı. İşçi ve kitle
ülkelerdeki bağımsızlıkçı güçlere sokakları zapt eden yüzbinlerce seferberlikleri ve örgütlenmeleri
karşı sonu gelmez bir savaş insana askerler de katıldı. Halk toplumun her alanına sirayet
yürütüyordu. Bu sömürge savaşı askerleri karanfillerle karşıladı. etmişti. Mahalle meclislerinde
ülkeye hem ağır bir ekonomik kriz Devrim başlamıştı. mahallenin sorunları tartışılıyor,
hem de ağır askeri kayıplar olarak tarım işçileri büyük çiftlikleri
yansıyordu. Savaşın getirdiği Devrimci süreç gelişiyor işgal ederek kontrolü ele geçirmiş,
yoksulluk, binlerce askerin Diktatörlüğün devrilmesinden fabrikalarda ve iş yerlerinde
ölümü, yaralanması, sakat kalması sonra Movimento das Forças işçi komiteleri kurulmuştu.
muazzam bir öfke biriktirmişti. Armadas (MFA), Türkçesiyle Ordudaki askerler bile demokratik
Ayaklanma sonradan devrimin Silahlı Kuvvetler Hareketi adıyla meclislerde örgütlenmişlerdi.
simgesi haline gelecek olan bir askeri hükümet kuruldu. Elbette askeri hükümet bu
“Grândola, vila morena” Bu hükümetin temel görevi, demokratik hareketlere şüpheyle
(Grândola, esmer şehir) adlı kuşkusuz, devrimi kontrol altına yaklaşıyor, vaziyeti bir tehdit

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

30
Tarih

olarak görüyordu. Ordunun asıl


amacı artık sürdürülemez hale
gelen sömürge savaşını bitirerek
bu ülkelere “bağımsızlıklarını”
vermek ve ekonomik olarak
yeniden sömürgeleştirilmesinin
yolunu açmaktı. Fakat bunu
yaparken pandoranın kutusunu
da açıvermişlerdi. Kutudan çıkan
devrim yalnızca askeri iktidarı
değil kapitalizmin kendisini de
tehdit ediyordu. Ayaklanmanın
başladığı 25 Nisan1974’ten 25
Kasım 1976’ya kadar 6 farklı
geçici hükümetin kurulmuş
olması, devrimin yarattığı siyasi
destek olmak üzerine kuruluydu. anlamakta zorlanmadılar.
istikrarsızlık ve yönetememe
Tek istedikleri yeni düzende Dolayısıyla, muhtemel bir devrimi
krizini tüm açıklığıyla ortaya
koltukların paylaşımına önlemek için kendi kontrollerinde,
koyuyor. Dahası, o dönemde bu
katılabilmekti. PS, Avrupa yukarıdan, yumuşak bir geçiş
sürecin “sosyalizme geçiş süreci”
kapitalizminin vazgeçilmez süreci başlattılar. Burada, İspanya
olduğu resmi ağızlardan ilan
koltuk değneği Alman sosyal Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ile
ediliyor, bankalar ve stratejik
demokrasisine göbekten bağlıydı. İspanya Komünist Partisinin (PCE)
sanayi tesisleri kamulaştırılıyordu
PC ise artık sosyal bir kast haline bu geçiş sürecinde oynadıkları
(Ekonominin yüzde 70’i kamunun
gelmiş Kremlin bürokrasisinin işbirlikçi rolü de anmadan geçmek
eline geçmişti).
kontrolündeydi. PS ve CP liderleri olmaz. Sürecin burjuvazinin
Ordunun sonunda durumu
devrimden, ordudan ve Portekiz kontrolünden çıkmaması, işçilerin
kontrol altına alarak devrimi
burjuvazisinden ölümüne ve ezilenlerin kırıntılara ikna
sonlandırmasında özellikle
korkuyorlardı. edilmesi için var güçleriyle
Sosyalist Parti (PS) ve Komünist
25 Kasım 1975’te, MFA içindeki çalıştılar.
Parti’nin (PC) ihanetinin büyük
bazı kesimler PS ve PC’nin de *Karanfil Devriminin simgesi
payı oldu. Ocak 1975’te ülkede 4.
desteğiyle, ordu içindeki ikili “Grândola, vila morena”
Enternasyonal’e bağlı Devrimci
iktidar durumuna son verecek bir (Grândola, esmer şehir) şarkısının
İşçi Partisi (PRT) kurulmuştu.
askeri operasyona girişti. Devrime her dörtlüğünde tekrarlanan bir
Bu genç parti işyerlerindeki işçi
karşı girişilen bu ilk fiili saldırının dize.
komiteleri, mahalle komiteleri ve
başarıya ulaşması burjuvazinin (Juan P. / Çeviri: Ümit Dertli)
ordu içindeki asker komitelerinin
elini daha da güçlendirecek, görece
ülke çapında bir kongrede bir
bir istikrar yaratacak ve nihayet
araya getirilmesini önerdi. Bu
devrimi tümüyle sönümlendirecek
kongre işçi sınıfı ve ezilenlerin
olan bir demokratik gericilik
iktidarının somutlaşmış hali
dönemini başlatacaktı.
olarak yönetimi ele almalı, yeni
bir devrimci hükümet kurmalı,
devrimle kazanılan ama artık Karanfil Devrimi’nin
kaybedilme tehlikesiyle karşı İspanya’ya yansıması
karşıya olan ekonomik ve devrimci Portekiz Devriminin
hakları güvenceye almalı ve İspanya’daki geçiş süreci üzerinde
nihayet devrimi sürdürmeliydi. esaslı bir etkisi oldu. Franco’nun
Gerçek bir “sosyalizme geçiş ölümü tam da devrimin en
hükümeti” ancak böyle olabilirdi. sıcak günlerine denk gelmişti.
 Ne var ki, PS ve PC Dahası, İspanya’da da işçi ve
devrimcilerin bu önerisine kitle hareketleri alttan alta
bütünüyle karşı çıktılar. Onların kabarmaktaydı. Franco’nun
programı askeri hükümetin ve mirasçıları bazı tavizler
burjuvazinin konsolide olarak vermezlerse İspanya’da da bir
iktidarı tümüyle ele geçirmelerine devrimin patlak vereceğini

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

31
Dünya

NAZİ ZAMANI...
Serdar Kazak

Y
aşamımın 32 senesini bulunduğu göreve Hristiyan çekmişti.
Kassel kentinde geçirdim. Demokrat Parti’den seçilip gelmiş Sonraları yeraltında faaliyet
Severim bu kenti. Sevmek bir politikacıydı. (Almanya’da gösteren Nazi terör örgütleri
için de çok fazla nedenim var. valiler de partilidir.) Hristiyanlık Lübcke’yi ölüm listesine almış.
Küçük bir kent olsa da devlet dinini ciddiye alan, inançlı bir Bununla da kalmamış, bu listeyi
operası, devlet tiyatrosu ve devlet bireydi. Özellikle de hristiyanlık internette yayınlamışlar. Biz
balesi olan bir kent. Dünyanın en dininin aydınlanma dönemi duymadık bile. Basının ilgisini
büyük sanatsal etkinliği bu kentte sonrasında üstlenmiş olduğu çeken bir konu değildi bu. Bizim
ve Almanya’nın kişi başına düşen hümanist felsefeyi fazlasıyla de faşistlerin internet sayfalarını
en büyük müze metrekaresi bu önemserdi. 2015 senesinde izleyip asabımızı bozmak gibi bir
kentte. Ayrıca Kassel’in doğası da halkın şikayetlerini dinlemek alışkanlığımız yok. Dolayısıyla
gayetle güzeldir. Benim evimin amacıyla katıldığı bir toplantı bizim bireyler olarak bütün
de bulunduğu tepeliklerde kurulu sırasında buraya kurulacak bunlardan haberimiz dahi
park Unesco tarafından kültür mülteci kampından şikayet olmaması normal bir durumdu.
mirası olarak tanınmıştır. Bu edenlere kelimesi kelimesine Peki polis ya da iç istihbarat
tepeliklerin üst noktalarından mültecilere sahip çıkmanın birimleri neden duymadı?
birisine çıkıp kenti seyretmek hristiyanlık dininin bir gereği İnternette herkesin ulaşılabileceği
bana çok özel bir keyif verir. olduğunu, hristiyanlık dininin bir sayfada yayınlanan bir ölüm
Ve bu kent 2 Haziran günü bu temel ilkesine karşı listesini devlet neden görmedi
yakın tarihinin belki de en çok olanların bir başka ülkeye ya da görmezden geldi? Bir terör
dikkat çekecek olan cinayetine göç edebileceklerini son örgütü ülkenin pek de önemsiz
tanık oldu. derece net, biraz da radikal bir sayılamayacak bir kentinin valisini
Kentin valisi Walter Lübcke şekilde söylemiş ve gerek kendi ölüm listesinin en üstlerinde bir
Naziler tarafından evinin partisindeki sağ kanadın, gerekse yere yazacak; o kentte yaşayan,
bahçesinde kafasından de yelpazenin daha da sağında üstelik de sabıkalı bir Neo-Nazi
vurularak öldürüldü. Kendisi yer alan ırkçıların tepkisini “kendi olanaklarıyla” bir silah satın

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

32
Dünya

alacak; koca valiyi günlerce belki


aylarca izleyip sonunda da evinin
bahçesinde sıkıştırıp tek kurşunla
öldürecek ve bütün bunları polis
de bizimle birlikte televizyon
haberlerinden öğrenecek... Ortada
çok büyük olasılıkla “ihmal”
sözcüğüyle hafife alınamayacak bir
durum var. Yakın zamanda Türk
kökenli bir avutkata gönderilen
tehdit mektuplarının Frankfurt
kentinde bir polis karakolunun
bilgisayarında yazılmış olduğu
ortaya çıkmış ve birkaç polise
işten el çektirilmişti. Fıtratında
kendisinden yukardakilerden
korkmak, aşağıdakilere baskı
uygulamak olan birkaç polis Naziler bu cinayetle birlikte hedef büyütmüştür. Siyasi
memuru karakolun bilgisayarında amaçları artık göçmenleri korkutmak değildir. Öldürülen kişi
bir avukata tehdit mektubu
yazacak kadar cesaretlenmişse,
Türk kökenli, gariban bir çiçekçi, dönerci ya da internet cafe
sorunun bi kaç polisi emekli işletmecisi değil; orta büyüklükte bir kentin valisidir.
ederek çözülemeyecek kadar
derin olduğunu düşünebiliriz.
Evet kanıtlayamayız ama cinayete barındırmayacaklarını göstermiştir. burjuva politikacıları korku
devlet görevlilerinden ihmalin Terörize ettikleri kesim göçmenler belasına birer ikişer susmuş
ötesinde bir pasif, hatta aktif değil, burjuva politikacılarıdır. ya da Hitler’in arkasında saf
destek geldiğini tahmin edebiliriz. tutmuşsa, şimdi de can derdine
Biraz da olayın politik boyutuna Örgüt yokmuş! düşen burjuva politikacıları
bakalım… Bu taktiksel değişiklik ses çıkartmaya cesaret
Bu cinayetle faşistlerin yıllardır sayesinde başarılı da olmuşlardır. edememektedir. Bu korkunun
sürdürmekte olduğu silahlı Lübcke’nin kendi partisi Hristiyan bir sonraki aşaması dolaylı
propaganda faaliyeti bir üst Demokratlar kekeleyerek cümlelerle katillerin mazur
aşamaya taşınmıştır. Naziler verdikleri mesajların ve dini gösterilmesidir. Buna hazır
bu cinayetle birlikte hedef ayinlerin ötesinde hiçbir şey olmamız gerekmektedir.
büyütmüştür. Siyasi amaçları yapmamış, yapamamıştır. Söylemeye dilim varmasa
artık göçmenleri korkutmak Kurbanın parti arkadaşlarının da söylemek zorundayım ki,
değildir. Önlerine koydukları hedef arasından gür bir sesle olayı Almanya’da politik açıdan aktif
küçük dükkan sahibi bir göçmeni mahkum edebilecek bir babayiğit bireylerin artık her an herşeye
öldürmekle uğraşmayacak kadar (Merkel’in kendisi de dahil hazır yaşaması zorunludur.
önemlidir. Bu son cinayette olmak üzere) çıkmamış, Oturduğum semtin yakınındaki
öldürülen kişi Türk kökenli, çıkamamıştır. Olayın zanlısı tepeliklere çıkıp da kenti
gariban bir çiçekçi, dönerci olarak tutuklanmış olan şahıs seyredip keyif alırken o zamanlar
ya da internet cafe işletmecisi muhtemelen kendisini sorguya kentin Belediye Başkanı Philip
değil; orta büyüklükte bir kentin çeken polislerin yönlendirmesiyle Scheidemann’ın bu tepeliklerde
valisidir. Üstelik bu kişi sol bir cinayeti “münferiden uğradığı bir suikastten kıl payı
partinin taraftarı ya da üyesi işlediğini” itiraf etmiştir. Olayın kurtulduğunu asla unutmamak
değildir. Yaygın tabirle söylersek arkasında “örgüt olmadığı gerekiyor
“merkez sağ” ama hümanist bir anlaşıldığından” güvenlik Scheidemann Weimar
politikacıdır. Cinayetin mesajı birimleri bu yönde ciddi bir Cumhuriyeti’ni ilan eden
kapalı gözle görülebilecek, tıkalı araştırma yapmamakta, katil kişiydi, Naziler onun adını ölüm
kulakla duyulabilecek kadar zanlısının silahı nereden satın listesinin çok yukarlarında bir
açıktır. Naziler siyasi yelpazenin aldığıyla uğraşmaktadır. yere yazmıştı ve o zamanlar da
sağ tarafında öyle hümanizm Mesaj alınmıştır. Nasıl ki bir suikastı düzenleyen Nazi “her şeyi
falan gibi laflar eden bir kimseyi zamanlar Nazilerden nefret eden münferiden yapmıştı”.

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

33
Tarih

Alman Devriminin 100. yılı: Parti doğaçlama yapmaz!


Nasıl ki başarılı bir devrim modeli dendiğinde Rus Devrimi akla geliyorsa başarısız devrim örneği
olarak da Alman devrimi akla gelmelidir.

B
irinci Dünya Savaşının diktatörlük mevcut haliyle Bağımsız Sosyal Demokrat
yarattığı toplumsal kriz ayaklanmanın üstesinden Partisinin (USDP) içinde
tıpkı Rus İmparatorluğunda gelemeyeceğini anlayarak sol kanat olarak varlıklarını
olduğu gibi Almanya’da da yönetimi “ehlileşmiş” sol bir sürdürüyorlardı. Alman Komünist
devrimci bir durum ortaya iktidara, Alman Sosyal Demokrat Partisi (KPD) ancak 30 Aralık
çıkarmıştı. 1918 senesinin Partisi (SPD) hükümetine 1918’de kurulabilmişti. Bir an
Kasım ayında Kiel’deki Alman bıraktı zira ülkeyi felakete için Rusya’da Bolşeviklerin
donanmasına bağlı denizciler sürükleyen savaşın başlamasında Şubat Devriminin iki ay
komutanlarının intihar anlamına da doğrudan dahli olan SPD sonrasında hâlâ Menşevik Partisi
gelen harekât emrini yerine liderliği Alman burjuvazisince içinde kaldıklarını düşünelim,
getirmeyi reddederek baş artık “Sorumlu Devlet Adamları” Almanya’da vaziyet aynen
kaldırdılar. Zira herkes savaşın olarak görülüyordu. Askeri böyleydi. Ne var ki, Bolşevikler
kaybedildiğinin farkındaydı. diktatörlüğün çekilmesinin Şubat Devrimi gerçekleştiğinde
Kiel denizcilerinin isyanı ardından Cumhuriyet ilan edildi 14 yıllık bağımsız bir parti olarak
kısa bir sürede ülke çapında ve işçi sınıfının büyük bir kesimi, örgütlüydü. Devrim başladığında
bir ayaklanmaya dönüştü. devrimci durumun yarattığı hâlâ azınlıktılar ama berrak bir
Almanya’nın dört yanında heyecana rağmen geleneksel SPD siyasi hatları ve işçiler arasına
milyonlarca işçi ve askerin liderliğine güvenini maalesef hâlâ kök salmış sağlam bir örgütleri
katıldığı konseyler (Sovyetler) korumaktaydı. vardı. Heyhat, Almanya’da vaziyet
ortaya çıktı. Sınıfsal ve demokratik Alman devrimcilerin böyle değildi, KPD yeni kurulmuş,
haklar için verilen bu mücadele deneyimsiz ve kitle bağları zayıf
‘doğaçlama’sı
yıllar süren savaştan ve sefaletten bir partiydi.
bıkmış olan çok geniş kitleleri de Ülkede bunlar olup biterken Şubat’tan Ekim’e giden süreçte
saflarına topladı. Alman devrimcilerin hâlâ bir Bolşevik Partisi Lenin’in muazzam
Almanya’yı idare eden askeri partisi yoktu. Merkezci Alman öngörüsü ve liderliği altında

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

34
Tarih

strateji ve taktiklerini olayların


gelişimine göre uyarlamayı
becerebilmişti. İşçi sınıfının içine
kök salmış sağlam örgütsel yapısı
sayesinde, azınlıkta oldukları
dönemde siyasetlerini işçilere
sabırla anlatmış, kitlelerin henüz
şartlar olgunlaşmadan taarruza
geçmek istedikleri Temmuz
günlerinde durumu işçiler lehine
çevirebilmiş ve nihayet vakit
geldiğinde, Ekim’de, milimetrik
bir nokta atışıyla iktidarı
alabilmişti.
Alman komünistlerinin işçi
sınıfı ile bağları zayıftı. Yüzde
83 gibi muazzam bir katılımın
olduğu seçimleri boykot etme
Ölü bedeni bir kanala atılan ve beş ay sonra
hatasına düşmüşlerdi. Sendikal bulunabilen Rosa Luxemburg yalnızca
mücadelelere katılma konusunda Alman komünist hareketinin bir lideri değil çok
son derece sekter bir tutumları
büyük bir Marksist teorisyen, Lenin’in sözleriyle
vardı. 1919’un Ocak ayında
devrimci kitleler hükümetin “devrimin kartalı” idi.
provokasyonu ile erken bir
maceraya giriştiklerinde Alman
komünistleri de kendilerini bir taarruza geçerek Berlin başta teorisyen, Lenin’in sözleriyle
bunun içinde buldular. Fakat olmak üzere Almanya’nın pek çok “devrimin kartalı” idi.
o halde bile kitlelere liderlik şehrini kan gölüne çevirdiler. Rus ve Alman devrimleri
edebilmekten uzaktılar. Bu Komünistlerin en önemli arasındaki karşıtlık, yani yıllar
süreçte KPD, USPD ve bir iki lideri Karl Liebknecht ve süren bir mücadele ile kurulmuş
grup devrimci sendikalist ile Rosa Luxemburg Berlin’den ve kitleler içine kök salmış bir
beraber bir Devrimci Komite ayrılmayarak dövüşmeyi tercih devrimci partinin varlığı ve yokluğu
oluşturduysa da Berlin’i zapt ettiler. Her ikisi de hükümetin arasındaki karşıtlık muazzam bir
etmiş bulunan yüzbinlerce silahlı birliklerince ele geçirildikten ders veriyor bize: Devrimci partinin
işçiye açık ve net bir siyasi sonra işkence edilip öldüresiye inşası yarına ertelenecek veya
perspektif sunamadı. Devrimci dövüldükten sonra kurşunlandılar. devrim patlak verdiğinde girişilecek
liderlikten yoksun kitle hareketi Ölü bedeni bir kanala atılan ve beş bir iş değil aksine ufukta devrim
tedricen duruldu ve sokaklardaki ay sonra bulunabilen Rosa yalnızca falan gözükmese de bugünün en
işçiler yavaş yavaş evlerine Alman komünist hareketinin bir acil görevidir.
döndüler. lideri değil çok büyük bir Marksist (Juan P. / Çeviri: Ümit Dertli)

Karşıdevrimin taarruzu
Emperyalist askeri oligarşinin
nezaretinde, SPD hükümeti
hiç vakit geçirmeden kendi
silahlı gücünü oluşturmuştu:
Savaşın ardından ordudan terhis
edilen askerler ve aşırı sağcı
gönüllülerden oluşan Freikorps
adındaki bu paramiliter milis
gücü sonradan Nazilerin SA ve
SS birliklerine de örnek teşkil
edecekti. Devrimin zayıflamasını
fırsat bilen hükümet ve ona
bağlı silahlı güçler canavarca

RED Dergisi/Haziran 2019/ Sayı 103

35
“Kompile Saçmalıyoruz”
Kanvas üzerine yağlı boya
Haziran 2019

You might also like