Devrimci Genclik1

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 28

Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Dünden Bugüne Devrimci Gençlik

Dünden Bugüne Devrimci Gençlik


Devrimci Gençlik, kazanılmış hakların korunması ve ileriye taşınması mücadelesini,
geleceğin nüvelerini bugünden oluşturma bilinciyle yapar. Bu, anın sosyalizmidir. Hem
geliştirici hem öğreticidir. Değerlerin somutlanabildiğinin görülmesi, mevcut ilişki ağını
bir çeşit okula çevirir. Bu alanda oluşturulacak örgütlenmeler, en geniş kitle içinde en dar
kadro çalışması temelinde hayata geçirilirken, aynı zamanda gençliğin mümkün olan en
geniş kapsayıcılıkta kendini ifade edebilmesine imkan tanımalıdır.

T oplumsal bir kategori olarak


gençlik, bir yaş aralığı ile ta-
nımlanıp geçiştirilmemesi gereken
egemenler için özel bir öneme sa-
hip olmuştur. Bunun için baskı ve
zora da, fikri bütünlüğü parçalayı-
22 yaşında Genel İşçi Birliği’nin
genel sekreteridir. Castro, 25 ya-
şında mücadelenin önderi olarak
bir olgudur. Başlı başına bir sınıf cı atraksiyonlara da başvurulmuş; Moncado Kışlası baskınını ger-
değilse de sınıfsal tanımların bü- mücadelede ve örgütlenmede bü- çekleştirir. Mahir Çayan 1970’te
tünüyle dışında da değildir; “de- tünlüğün önüne geçmek için, kadın partiyi kurduğunda 24 yaşındadır.
likanlılık” gibi fiziki özelliklerden haklarından ezilen ulus haklarına, THKO’nun kuruluşunda ise, Hüse-
çok, toplumsal sorunları, hakları emek mücadelesinden akademik yin İnan 21, Deniz Gezmiş 23 ya-
ve talepleriyle, aynı davranışları demokratik mücadeleye kadar he- şındadır. Bu veriler, bugün müca-
gösterme potansiyeli taşıyan top- men her alan birbirinden koparıl- deleyi sınıfsal eksen dışına kaydı-
lumsal bir kesimdir. Kaldı ki, dina- maya, sorunlar kişisel bağlamlar rıp farklı/öznel ölçekler oluşturma
miklikten yaratıcılığa, atılganlıktan içinde hapsedilmeye çalışılmıştır. gayreti içinde olanlara belki yine
cesarete, çeşitli özellikleri ile de Gençliğin mücadeleye aktif ve açıklayıcı gelmeyecektir; ama ina-
anılabilecek gençliğin bu nitelikle- doğru katılımını önleyen olgular- nıyoruz ki, mücadelede isabet ve
ri, normal koşullarda güzel sonuç- dan biri de, Marksizm’in yanlış tutarlılığın, aynı zamanda birikim
lar doğurur. ve deneyim aktarımında tutarlılık
Ne var ki, gençliği kendi iste- gerektirdiğinin bilincinde olanlara
diği kaba döküp şekil vermek is-
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik, çok şey anlatacaktır.
teyen sistemin ideologlarınca bu Kızıldere’de Mahir,
toplumsal kesim, onlara bir arada Maltepe’de Dersimli Cevahir, DEVRİMCİ GENÇLİK MÜCADELESİ,
hareket ve ortak refleks imkanı ve- DEVRİM MÜCADELESİNİN
ren özellikleri ile değil, genellikle
Arnavutköy’de Ulaş olabilmektir; ÖZGÜN VE TAMAMLAYICI BİR
öznel yakıştırmalarla anılmakta- Emperyalizme karşı Denizleşmek, PARÇASIDIR
dır. Örneğin Devrimci Gençlik, İşkenceci zorbalara karşı Gençliğin, kendi sorunlarıy-
1960’lı yıllar dahil hemen her dö- la yetinmeyen bir mücadele hattı
nem, yüklendiği anlamlı ve onurlu İbrahimleşmektir. izlemesi ve emekçi kesimlerin he-
işlevleri gölgelemek amacıyla, “te- men her eyleminde, dayanışma
röristlik, anarşistlik, eşkıyalık, vb” yorumudur. “Tek devrimci sınıf bilinciyle yanında olması da, bu
ile suçlanmıştır. Bu yaklaşım aynı proletaryadır” denilerek gençliğin niteliği sebebiyle sıkça saldırılara
zamanda sistemin saldırganlığına rolünün yanlış okunması, gerçekte uğraması da yeni bir olgu değil-
gerekçe oluşturma amacı da taşı- pek çok ülkede, özellikle ilk aşa- dir. Örneğin 1965’te polisin Zon-
mıştır. malarda devrimci mücadeleye ön- guldak Kozlu kömür ocaklarındaki
Ülkemizde sınıfsal çelişmelerin derlik etmiş olan bu potansiyelin grevde 2 işçiyi katletmesi üzerine
niteliği, sistemin baskı ve zorunu değerlendirilememesini berabe- öğrenci gençlik bu saldırıyı yaptığı
arttırırken, mücadele grafiğini de rinde getirmektedir. Devrim ya sa- bir yürüyüşle protesto etti. Deva-
etkilemiş, çatışma yoğunluklu sü- dece işçi sınıfının meselesi olarak mında da özerk demokratik üni-
reçler her dönem ön planda olmuş- görülmekte, ya da gençlere bıra- versite mücadelesinden, anti-faşist
tur. İşçi sınıfının, bu mücadeleye kılamayacak “büyük adamlar”ın ve anti-emperyalist mücadeleye,
fiili önderlik edecek nicel ve nitel işi olarak değerlendirilmektedir. işçi sınıfının eylemlerinden toprak
birikime sahip olmaması, gençliğin Bu, hemen her açıdan sorunlu bir işgallerine ve köylü mitinglerine
rolünü arttırmış ve omuzlarındaki kadar hemen her alanda varlığı-
yaklaşımdır. Salt yaş açısından ya-
yükü büyütmüştür. nı hissettirdi. Bu ve benzeri tavır
pılacak bir taramada bile ortaya
Tam da bu nedenle, gençliğin alışlar, gençliğin siyasal duruşuna
çıkan veriler bu yaklaşımın yanlışlı-
sınıfla, toplumsal gerçeklerle ba- bütünlük ve stratejik bir perspek-
ğını ortaya koymaya yeter.
ğını koparmak, bu bağı görmeye tif kazandırırken, aynı zamanda
Kısaca anımsayalım: Dimitrov,
imkan tanıyan bilinci çelmelemek, faşizmin siyasal tavır alış içindeki

1
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Dünden Bugüne Devrimci Gençlik

gençliğe doğrudan saldırılarını sorunlarından kopuk ele almamış, özgürlükler ekseninde gelişen de-
beraberinde getirdi. O tarihlerde, özellikle anti-faşist mücadelede ön mokrasi mücadelesi oluşturmak-
fikir kulübü üyesi öğrenciler, ey- saflara şiarıyla hareket etmiştir. tadır. Bu gerçekte bir iktidar mü-
lem anlarında, dergi satışlarında, Üniversitelerdeki faşist kuşatmayı cadelesidir. Eğitim kurumlarında
bildiri dağıtırken veya okul içinde yarmada da, halka yönelik faşist demokratik bir eğitim düzeni oluş-
saldırıya uğruyor ve bir anlamda saldırıların püskürtülmesinde de turmak, genelde emperyalizmin
ayrışmaya zorlanıyordu. Söz ko- Devrimci Gençlik, temel önemde özelde oligarşinin tahakkümünden
nusu saldırılar, TİP’in uzlaşmacı ve bir rol oynamıştır. kurtulmayı gerektirir.
edilgen duruşunun teşhirini bera- Genelde ülkenin özelde mahal- Onlar, kişilik oluşumunun baş-
berinde getirirken, aynı zamanda lenin, okulun, vb. sorunları üzerin- ladığı yaştan itibaren insanlara
alternatif arayışlarını tetikliyordu. den görev tanımı yapan bu gençlik müdahale eder ve bir aparatı imal
Bu süreç, öğrenci gençliğin parçalı örgütlenmesi, o süreçte dünya öl- eder gibi insanları genelde serma-
konumunun aşılmaya başlandığı çeğinde solun önemli bir kesiminin yenin özelde rejimin ihtiyaçlarına
ve fakülteler arası merkezileşme- duruşunu belirleyen Çin-Sovyet ku- göre biçimlendirir. Bu biçimlendir-
nin geliştiği yıllardı. tuplaşmasında taraf olmamış, du- meye karşı direnmek, eğitimin müf-
1970 öncesinde Devrimci Genç- ruşunu somut durumun somut tahlili redata içkin boyutuna da, robot-
lik, bağrında farklı eğilimleri barın- üzerinden, Marksizm-Leninizm’in laştırma, bireycileştirme ve yalnız-
dıran bir gençlik örgütlenmesiydi. rehberliğinde yapmıştır. laştırma operasyonlarına da karşı
Anti-emperyalist temelde durmayı gerektirir.
de (6. filo eylemi, vb), Devrimci Gençlik bu
köylü mitingleri ve 15- boyutuyla, sistem karşıtı-
16 Haziran Direnişi’nde dır, sisteme alternatiftir;
de ön saflarda yer alan sisteme temel teşkil eden
gençliğin, devrimci ey- çelişmelerin çözümünde,
leminin birliği sağlana- yani devrim mücadelesin-
bildiği oranda, saflaşma de bir bileşendir. Gençli-
yaşandı ve Mahirleşme, ğin devrimci eyleminin
Denizleşme, İbrahimleş- birliği gerçekleştiği ve
me ekseninde farklı ör- ideolojik birlik ideolojik
gütlenmeler ortaya çıktı. netliğe dönüştüğü oran-
Buradaki dönüşüm doğru da örgütlenmede de bu
irdelendiğinde, Devrimci niteliğe uygun sıçrama-
Gençliğin bağımsız bir lar yaşanır. Öz örgütlen-
örgütlenme olmasından me ile gençlik örgütlen-
ne kastedildiğini anla- mesi arasında bu şekilde
mak da, daha bütünlük- giderek tamamlanan bir
lü bir öz örgütlenmeye geçiş ve karşılıklı bes-
evrilme sürecinin nasıl lenme hali vardır. Yani
gerçekleştiğini anlamak da daha GENÇLİĞİN AKTÜEL GÖREVLERİ BAŞ Devrimci Gençlik, ne bir kulüp gibi
kolay olur. ÇELİŞMEYE BAĞLI OLARAK TAYİN gevşek ve ilkesizdir, ne de bir par-
Bu süreçte Mahir’in önderliğin- EDİLİR ti organıdır; döneme göre değişse
de 1970 Aralık’ında partileşen 1960’lı yılların ikinci yarısında de özü itibariyle, gençliğin sorun-
hareket, ideolojik temel tezleri anti-emperyalist mücadele, 1970’li larını toplumsal tüm sorunlarla iliş-
itibariyle, Türkiye’nin Marksizm’i yılların ikinci yarısında ise anti-fa- kilendirerek, direnç göstermekle
olarak işlev görmüş, Kızıldere’de- şist mücadele, Devrimci Gençlik’in alternatif üretmeyi kimliğine yaz-
ki kesintiye rağmen, bugüne dek mücadelesinin ana eksenlerini dıran ve bunu stratejik hedeflerle
varlığını sürdüren bir harekete te- oluşturmaktaydı. 1980’li yıllarda ilişkilendiren bir örgütlenmedir.
mel teşkil etmiştir. bu durum daha da özgünleşmiş Devrimci Gençliğin mücadelesi-
1974 sonrasındaki süreç, kimi ve bir darbeyi kalıcılaştıran faşist nin, üniversite sınırları içinde kimi
ayrılıklar yaşanmış olsa da 1970 kurumlaşmaya karşı mücadele ön demokratik hakların izin verilen sı-
öncesi süreçten farklı olarak, daha plana çıkmıştır. nırlar içinde talep edilmesinden i-
homojen, ideolojik birliği olan ve Bugün de görev tayini, halkla baret olduğunu sananlara, 1968
hızla merkezi bir devrimci hareket oligarşi arasındaki baş çelişme- Temmuz’unda 6. Filoya karşı
olma yönünde gelişen bir süreçti. nin, dönemsel karşılığı üzerinden İTÜ’de gerçekleştirilen ve birkaç
Dönemin siyasal görevleri üze- tanımlanan alt çelişmelere bağlı güne sığdırılan eylemleri, çatış-
rinden kendine gündem oluşturan, olarak yapılmalıdır. Bunun en te- ma ve direnişi hafızalarında taze-
programlı hareket eden Devrimci mel halkasını, 12 Eylül tarafından lemelerini öneririz. Çatışmalar,
Gençlik, bu süreçte de toplumsal oluşturulan yasal ve kurumsal ab- İTÜ’nün etrafındaki ara sokaklar-
sorunların hiçbirini gençliğin kendi lukanın aşılması ve temel hak ve da (Gümüşsuyu’nda) iki gün sür-

2
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Dünden Bugüne Devrimci Gençlik

müş, inzibat çemberi içinde geçen Bu bütünlük aynı zamanda sahip DEVRİMCİ GENÇLİĞİN MÜCADELE
ABD’lilere (kadınlar, askerler, vb) olunması gereken meşruiyetin de ANLAYIŞI VE ÇALIŞMA TARZI
çember yarılarak saldırılmış ve çı- güvencesidir. Mücadele anlayışının ve çalış-
kan çatışmada, bir komiser rehin Sorunları tekil bağlamı içeri- ma tarzının nasıl olacağı, müca-
alınmıştır. Daha sonra bu komiser, sinde ele alan burjuva yaklaşımın delenin hangi zeminde, kimlere
gözaltına alınan bir öğrenci ile ta- aksine Devrimci Gençlik, kadın karşı, kimlerle ve nasıl yürütülmesi
kas edilmiştir. Devamında yurda sorunundan çevre sorununa, in- gerektiği ile doğrudan ilintilidir. Bu
yapılan saldırıda Vedat Demirci- san hakları mücadelesinden ezilen da nasıl bir ülkede yaşandığı, sınıf-
oğlu pencereden atılarak katle- ulus sorununa kadar her sorunu lar arası ilişki ve çelişmelerin niteli-
dilir. Onlarca öğrenci yaralanır. birbiri ile ilişkilendirir ve çözümün- ğinden dolayısıyla rejimin karakte-
Ama çatışmalar dışarıda da de- de görev üstlenir. Her sorunun rinden bağımsız düşünülemez.
vam eder. Deyim yerindeyse, bu devrim perspektifiyle nihai çözü- Ülkemizde faşizmin sürekliliği,
durumu duyan, İTÜ’ye akın eder münü gözetirken aynı zamanda yasakların, baskı ve zorun, rejimin
ve devamında Dolmabahçe’ye bugünden yarına atılması gereken temel niteliklerini oluşturması, okul-
gerçekleşen yürüyüşte, FKF içeri- adımları da önemser ve bu konu- da gençliğin karşısına, yönetmelik,
sindeki reformist kadroların tüm da sorumluluk üstlenir. özel güvenlik, polis, cop, okuldan
engelleme çabalarına rağmen ba- Devrimci Gençlik, dost-düşman uzaklaştırma, vb. olarak çıkmakta-
rikatlar aşılır ve ABD askerleri de- tanımını öznel ölçekler üzerinden dır. YÖK, bu alanın 12 Eylül’üdür,
nize dökülür. değil, programatik temelde itti- kurumsal ifadesidir. Ancak, köle-
Bugün farklı koşullardan geçili- faklar ekseninde ele alır. Bugün leştirerek biçimlendirme, okulun
yor olsa da bu örnekler, gençliğin özellikle sınıfsallık dışı duruşların tüm aşamalarında, girilen tüm
mücadeleyi ve dolayısıyla meşru- yaygınlaştığı koşullarda, böyle bir ilişkilere içerilmiş durumdadır. Bu
iyet sınırlarını nasıl algılaması ge- ölçeğe sahip olmak büyük önem nedenle, direniş ve alternatif için
rektiğine dair önemli veriler sun- taşımaktadır. Devrimci Gençlik kendi araçlarını
maktadır. yaratmalıdır. Geliştirilecek yöntem
Devrimci Gençliğin özerk de-
ve araçlarda ölçü, yasallık değil
mokratik üniversite mücadelesi,
DEVRİMCİ GENÇLİĞİN meşruiyet olmalıdır. Çünkü polis-
aynı zamanda yeni insan yarat-
PERSPEKTİFİYLE TOPLUMSAL idare işbirliği ile dayatılan sınırlar
ma mücadelesinin bir parçasıdır.
SORUNLAR içinde bırakalım mücadele etmeyi,
Eğitim meselesi, orta öğrenim de
Devrimci Gençlik, kendi sorun- varolmak bile olası değildir.
dahil, bu bağlam içinde ele alınır.
larını, yeni sömürge ülke olmaktan Yönlendirilmiş kimi kanaatlerin
kaynaklı sorunlardan bağımsız Devrimci Gençlik, temel bilimler
aksine, öğrenci gençlik, politik
ele almaz. Neden-sonuç ilişkisi, bağlamında alınması gereken eği-
meselelerden uzak durarak değil,
öğrencinin sorunlarının toplum- timi önemser, ancak verilenle ye-
politikleşerek haklarını arayabilir
sal diğer sorunlarla aynı nede- tinmez; bu temel bilgileri diyalek-
ve demokratik bir alternatif zemin
ne dayandığını ortaya koyar. Ve tik yöntem eşliğinde bakış açısına oluşturabilir. Bunun için bugüne
kaynağı aynı olan sorunların aynı taşır. Yolgösterici bilgiyi, ezberle- dek denenmiş yöntem ve araçlar-
programla çözülmesi gerektiğine, yerek değil, sorgulayıcı bir tarzda dan da öğrenilmeli, ama dönem
diyalektik bağlam içerisinde işaret ele alır. Ancak bu, sıfır noktasında ve alanın özgünlüğü dikkate alına-
eder. Dolayısıyla, emperyalizme olunduğu anlamına gelmemelidir. rak farklı araçlar da geliştirilebil-
ve faşizme karşı verilen mücadele- Aksine, Marksizm’in doğru yoru- melidir.
yi kendi mücadelesi olarak görür mu üzerinden devredilmiş tüm bi- Aslında FKF’nin 1965’teki ku-
ve genelde demokrasi mücadele- rikimler bu alanda bir önkabuldür. ruluşundan 1969’da Olağanüstü
sini, özelde Kürt halkının özgür- Devrimci Gençlik, kazanılmış 4. Kurultay’da Türkiye Devrimci
leşme mücadelesini destekler; tüm hakların korunması ve ileriye ta- Gençlik Federasyonu adını alması-
uluslardan emekçi halkların ortak şınması mücadelesini, geleceğin na kadar ki süreçte, TİP’in o günkü
mücadelesini savunur. nüvelerini bugünden oluşturma bi- ağırlığına ve MDD’ci cuntacıların
Toplumsal sorunların progra- linciyle yapar. Bu, anın sosyalizmi- çabasına rağmen, tüm bu sapma-
matik bir bütün içerisinde çözü- dir. Hem geliştirici hem öğreticidir. ların anti-tezini yaratarak ortaya
münü savunan Devrimci Gençlik, Değerlerin somutlanabildiğinin çıkan devrimci gelenek, bugün
Marksizm’in bilimsel yöntemini görülmesi, mevcut ilişki ağını bir için de Devrimci Gençliğin izleme-
pusula olarak kabul eder. Bu, sis- çeşit okula çevirir. Bu alanda oluş- si gereken yol haritası açısından
temden kaynaklanan tüm sorun- turulacak örgütlenmeler, en geniş son derece öğreticidir. Deyim ye-
ları aynı zamanda kendi sorunu kitle içinde en dar kadro çalışma- rindeyse 1970’i önceleyen yıllar,
olarak görmeyi, sorgulayıcı bir du- sı temelinde hayata geçirilirken, proletaryanın bağımsız siyasi ha-
ruşa sahip olmayı ve mücadelede aynı zamanda gençliğin mümkün reketinden söz edemeyeceğimiz
parça-bütün ilişkisi kurarak, birinin olan en geniş kapsayıcılıkta kendi- yıllardı. TİP’in ve YÖN hareketinin
diğerini yadsımadığı bütünlüklü bir ni ifade edebilmesine imkan tanı- ağırlıkta olduğu bu süreçte, sistem
yaklaşıma sahip olmayı gerektirir. malıdır. aşılamıyor, devrimci alternatifler

3
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Dünden Bugüne Devrimci Gençlik

geliştirilemiyor ve sistemin taklidi soyut bir tartışma konusuymuş gibi na dek devam etti. Ama 1990’dan
veya yedeklenme hali aşılamıyor- henüz kadro yeterliliği oluşmamış- sonra yani sosyalist sistemin genel
du. Gerçi bugün farklı eğilimler ken temel mücadele biçiminden olarak dağılmasıyla ve giderek
aynı örgütsel çatı altında değil, söz ediyor, Devrimci Gençlik ise yakın vadede siyasal bir alternatif
ama dün “Güleryüzlü sosyalizm” temel siyasi görev tanımı yaparak, olmaktan çıkmasıyla birlikte top-
diyerek, sistemle çelişmeleri uzla- örgütsel yeterliliğe ulaşma koşulu- lumsal dinamiklerde bir yavaşla-
şarak aşabileceğini sanan M.Ali nu öne çıkarıyordu. ma/gerileme görüldü. Toplumsal
Aybar’ın veya egemenlerin için- Devrimciler bugün de temel si- dinamiklerdeki bu gerilemeyle be-
deki çelişmeleri cuntacı bir hare- yasi görev doğrultusunda bir yan- raber sistem, 150 yıllık süreçte de-
ketle devrime tahvil edebileceğini dan öz örgütlenmenin eksiklerini neyimler eşliğinde yaratılmış olan
sanan kesimlerin muadilleri bugün gidermek üzere proleter ideoloji pek çok değeri, bilinçli bir şekilde
de yaygın biçimde varlığını sürdür- temelinde sistemli ve örgütlü bir yukarıdan aşağıya tasfiye etmeye
mektedir. Bu bağlamda dün, ide- mücadele sürdürürlerken; diğer yöneldi. Marksizm’in, aralarında
olojik mücadeleyle Marksizm’den yandan gençlik dahil devrimden uzlaşmaz çelişmeler bulunmayan
sapmaları aşan ve saydığımız tüm yana çıkarı olan sınıf ve tabaka- sınıf ve tabakalar arasında toplum-
bu olumsuzluklara rağmen devrim- ların demokratik mücadelede bir- sal bir şekilde hareket edebilme
ci alternatifi adım adım geliştiren liğini sağlamak için mücadele et- niteliğini geliştirme ve sınıf temelin-
kadroların bugüne dek uzanan melidirler. Bu ikili görev, diyalektik de ortaklaşmalar oluşturma ama-
temel önemdeki mirası özellikle bütünlük içinde ele alınmalı ve mü- cı boy hedefi yapıldı. Ve giderek
anımsanmalı- insanlar arasın-
dır. daki her türlü
“Şöyle olur- ortaklaşma ve
sa şu kadar dayanışma eği-
oy alır ve ikti- liminin tasfiyesi
dara geliriz” yönünde sistem-
biçimindeki, li bir tasfiye sü-
sınıf gerçekli- reci geliştirildi.
ğinden uzak To p l u m ,
parlamente- atomlarına dek
rist yaklaşım ayrıştırıldı, top-
gibi Doğan lumsal dokular
Avcıoğlu’nun parçalandı;
YÖN’de yer kardeşlik, arka-
alan “Sınıf daşlık gibi ilişki
önderliği da- bağlarının bile
vasının ön s ü rd ü r ü l e m e z
plana alınma- hale geldiği bir
sı memleketin bugünkü objektif cadelenin tüm kesitlerinde temel süreç yaşandı. Birey olmayı her
şartları gözönünde tutulursa kuv- görev, ideolojik ve siyasi birliğin şeyin üstünde gören, ortaklaşma-
vetleri dağıtmaktan başka bir işe sübjektif şartlarının sağlanması ol- nın hemen her biçimini çağın ge-
yaramaz”, “Komünizme elbette malıdır. risinde kalmış insanlara özgü bir
karşıyız. Anayasa’nın da yasak- davranışmış gibi sunan bir eğilim
MEVCUT TOPLUMSAL KOŞULLAR
ladığı komünizm, memleketimiz- toplumda yukarıdan aşağı yay-
İHTİYACA UYGUN YÖNTEM VE
de suçtur. Komünist faaliyetlerin gınlaştırıldı. Bireyi kutsayan bu
ARAÇLAR GEREKTİRİYOR
cezalandırılması yerindedir. Buna eğilim, toplumun en aydın halka-
bir itirazımız yoktur” biçiminde- Yukarıdaki çözümlemeler ışığın- larından birini oluşturan üniversite
ki değerlendirmeleri veya Mihri da bugünkü koşullara bakıldığın- kitlesinde önemli oranda karşılık
Belli’nin MDD stratejisine küçük da, örgütlenme açısından geçmiş buldu. Okuyan, araştıran bu top-
burjuva yorum getirerek “Mil- dönemden çok daha zor bir süreç lum kesiminde, söz konusu eğilimi
li burjuvazinin solundaki güçler yaşanmakta olduğu görülür. Feo- yönlendiren kaynaklara ilgi arttı.
devrimde öncü olabilir, işçi sınıfı- dalizmin tasfiyesi ve kapitalizmin Bu yönüyle, bugün Devrimci
nın öncülüğünü mutlak bir gerçek yukarıdan aşağıya inşası sürecin- Gençlik çalışması yürütmek, yıllar-
olarak görmek yanlıştır. İşçi sınıfı de, tekelleşmeyle beraber mülk- dır sistemin pompaladığı değerle-
olmadan da devrim olabilir.” de- süzleşme ve yoksullaşmanın art- rin etkisinde biçimlenen koşulları,
mesi, o süreçte nasıl bir ideolojik ması, sınıf çelişmelerini büyütmüş kültür ve alışkanlıkları tersine çevir-
savrulma içerisinde olunduğunu ve sınıfsal çatışmaları arttırmıştı. mek, 1970’li - 80’li yıllarla kıyasla-
gösteren örneklerdir. Dünya genelinde bu çerçevede bir namayacak güçlükler içeriyor. Bu
İdeolojik mücadele, 1974 son- tablo söz konusuydu. Bu durum be- güçlükleri aşmanın öncelikli koşu-
rasında da devam etti. Başkaları, lirli oranlarda ‘80’li yılların sonu- lu, geçmiş deneyimleri bugüne ez-

4
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Dünden Bugüne Devrimci Gençlik

bere aktarmak yerine, o birikimi duygusunun yaygın olması, sanal aşağı doğru inildiğinde demokra-
anda yeniden üretmek ve yaratıcı ortam üzerinden kurulmuş ilişki- tikleşmenin önünde ne kadar çok
bir okuma eşliğinde, mümkün olan lerle veya hemşerilik gibi feodal engelin bulunduğu, meselenin sis-
en geniş kitleyi sürecin içine kata- bağlarla yetinilmesi, egemenlerin temsel dolayısıyla sınıfsal olduğu
bilecek yöntem ve araçlar geliştir- tercih ettiği ve yönlendirdiği bir görülecek ve örneğin, Reyhanlı
mektir. durumdur. Geliştirilecek alternatif halkına yapılan bombalı saldırı ile
Bugün mevcut ataleti kırmanın ilişkiler bu gerçekliği de dikkate üniversitedeki anti-demokratik uy-
ve öğrenci kitlesini sürece katma- almalı, bir çeşit yoldaşlaşma ilişkisi gulamalar veya saldırılar arasında
nın yollarından biri de somut ta- yaygınlaştırılarak, insanların yal- bağ kurmakta güçlük çekilmeye-
lepler/hedefler etrafında ortak nız olmadığı hissettirilmelidir. cektir.
tavır alışlar örgütlemektir. Bunun Bilinir ki halk kesimleri arasın- Sonuç olarak diyebiliriz ki,
için öğrencileri direkt veya dolaylı daki hiçbir çelişki uzlaşmaz de- Devrimci Gençlik, Türkiye Devrim-
olarak ilgilendiren hemen her so- ğildir. Bu nedenle aradaki kimi ci Hareketi’nin tüm zamanlarının
run gündeme alınmalıdır. Bu bağ- farklı duruş ve yaklaşımlara rağ- ortaklaşmış değerlerinden biridir.
lamda geçmişten öğrenilmesi ge- men halk saflarında yer alan si- Yalnızca ‘68 veya yalnızca ‘78 de-
reken olgulardan biri de sorunları yasal eğilimlerle, kişi ve yapılarla ğildir. Bir yanıyla Turan Emeksiz’in
küçük-büyük diye ayırmak yerine, mümkün olan en geniş ortaklaşma ardından Enver Gökçe’nin “Bir
öğrenci kitlesi ile yaşanacak kader zorlanmalı, bunun için demokratik yürüyüş eylediler sabahtan Ilgıt
birliği ve bütünleşmede, birbirini bir işleyiş geliştirilmelidir. En geniş ılgıt kan gider loy loy!” diye ses-
sahiplenme bilincinin “hepimiz bi- kitlelerin katılımını sağlayıp mü- lenmesi, diğer yanıyla da bedelin
rimiz birimiz hepimiz içindir” te- cadelesini örgütlemek, gerçekte değerle, değerin gelecek düşüyle
melinde geliştirilmesidir. Öğrenci olaylara bakış, yorumlayış ve kav- örtüşmesi ve ânın sosyalizminin so-
kitlesi, kantin sorunundan sınav rayış açısından bile bir örgütlülüğü mutlanmasıdır.
sorununa, yurt ve barınma mese- gerektiriyor. Bu bağlamda hafife Türkiye halkları ânın sosyaliz-
lelerinden ulaşıma kadar, karşılaş- alınmamalıdır. Bu bilinç oluşturu- mini Devrimci Yol’da yaşadı. Dev-
tığı her sorunda Devrimci Gençliği labildiği oranda, öğrencinin somut rimciler büyük oranda “Çin-Sovyet
yanında gördüğü oranda, ortak sorunlarının, ülke genelindeki top- kutuplaşması”nın etkisinde hareket
hareket ve sahiplenme bilinçli bir lumsal sorunlardan ayrı/kopuk ol- ederken, ülkedeki sınıf çelişmeleri
reflekse dönüşecek, çapını da de- madığı farkındalığı gelişecek, fikri yerine dışsal dinamikleri temel alır-
rinliğini de büyütecektir. ve ruhsal bütünlük örgütsel bütün- ken, Devrimci Yol, sonradan reel
“Devrimci Gençlik varsa çare lüğü de beraberinde getirecektir. sosyalizme alternatif arayışları
de vardır” şiarıyla hareket edilme- Bu bağlamda Devrimci Genç- için de ipucu oluşturacak teorik ve
li, bir idarecinin tutumundan, bir lik, somut sorunlara, anlık mese- pratik üretimlerle sürece önderlik
kurumun anti-demokratik işleyişine, lelere çözüm geliştirirken stratejik ediyordu. Devrimci Yol’da hiçbir
yasadan yönetmeliğe kadar her perspektifle hareket eder, anı ge- şey ezber veya dogmatik değildi.
sorun, arka planı ile beraber deşif- leceğe veya geleceği ana feda Somuttan soyuta, soyuttan somu-
re edilebilmeli, en küçüğünden en etmez. Bu bağlam doğru kurula- ta akan diyalektik işleyiş, söz ile
büyüğüne kadar her eylem, neden madığında bugün çeşitli yapılarda fiil arasında bir açının oluşmasını
ve sonuçları ile öğrenci kitlesine rastlanan, mücadeleyi birimdeki/ önlüyor ve inandırıcılığı arttırıyor-
anlatılabilmelidir. Hatta diyebiliriz alandaki somut sorunlardan iba- du. Pratiğin ihtiyaçları temelinde
ki, olguların arka planını okumak, ret görüp kendiliğindenciliğe düş- bir araya gelen halkın mücadele
doğru değerlendirip tartışarak uy- me eğilimi hızla yaygınlaşır; daha deneyimleri Devrimci Hareket ta-
gun tavır alabilmeyi örgütlemek, kapsamlı bir mücadele ve örgüt- rafından değerlendiriliyor ve yön-
alternatif ilişkiler yaratmanın en lenme ihtiyaç olmaktan çıkar ve temleştirilerek pratiğin hizmetine
önemli basamaklarından biridir. ortaya amorf, her an dağılmaya sunuluyordu. Bu işleyiş, hem bü-
Eğer önümüzdeki dönemde fa- hazır ilişkiler çıkar. rokratikleşmeyi önlüyor, hem de
şizme karşı demokrasi mücadelesi Gerçekte ise, Devrimci Gençlik bugünden sisteme alternatif halk
öncelikli görev olacaksa, bunun bir kimliktir. Yarım asrı aşkın süre- örgütlülükleri için zemin hazırlıyor-
yaşamın her kesitine yansıması ol- dir ülkemizin mücadele geleneğin- du.
malı, birimlerde ve girilen her iliş- de ortaklaşmış onursal değerleri Bugün de bu perspektif ışığın-
kide insanlar arasında o yok olan sahiplenmenin ve mücadelede ıs- da değerlerini anda somutlamak,
dayanışma, paylaşım ve ortak rarın ifadesidir. Bu kimlik, bıraka- Marksizm’den sapmalara karşı
üretim eğilimleri canlandırılmalı, lım somut olayları hareket noktası ideolojik mücadele vermek ve te-
demokratik bir işleyiş hakim kılın- yapmakla yetinmeyi, yeri geldiğin- mel siyasi görev ışığında, müca-
malıdır. de gündem belirleyecek araştır- delenin tüm imkanlarını yeterliliğe
Sistemin gücü ve zorbalığı kar- malar da yapabilmeli ve sürecin ulaşmış örgütsel bir donanım için
şısında yılgınlığa kapılan, yalnız- devrimci iradenin müdahalesi yö- değerlendirmek, Devrimci Genç-
laştırılarak kendi içine kapanma- nünde gelişmesi sağlanabilmelidir. liğin program hedefleri arasında
ya zorlanan gençlik içinde hiçlik O noktada, YÖK’ten başlayarak yer alacaktır.

5
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Reyhanlı Saldırısı

Reyhanlı’da Patlayan
AKP’nin Ortadoğu’daki
Taşeronluk Politikasıdır!

E mperyalistlerin “Arap Baharı”


adını verdikleri, Ortadoğu’nun
yeniden şekillendirilmesi, kapita-
man Kardeşler iktidarını ve gerici
uygulamalarını, özellikle Mısır ve
Tunus’ta çıkarılan “ucuz iş gücü”
farklardan doğru, emperyalistler
en masum okumayla silahlı muha-
lifler yaratmışlardır. Kendi dinami-
list emperyalist kamp için sorun- yasalarını da ele almak mümkün- ğiyle gelişmeyen bu hareketlere
suz bir alan haline dönüştürülme- dür. Ayrıca bu bölgeden emper- elbette ki lojistik destek sağlan-
si projesi tam hız devam ediyor. yalistler Ortadoğu’da hamlelerini ması hatta sınıfsal kimliği belirsiz
Ortadoğu’da on yıllardır sömü- devam ettirebilmek için çeteciler seyyar mücahitler, paralı askerler
rülen halkın sömürenlere karşı bi- istihdam etmektedirler. İşte kısaca tutulması eylemliliklerinden de ka-
riktirdiği tepki, halkların demokra- ‘’Arap Baharı’’nın ilerleyişi bu hal- çınmamışlardır.
si, özgürlük talepleri ve muhalefet dedir. Bugün Suriye de tam da bu nok-
dinamikleri manipüle edilerek böl- Şimdi bölgenin farklı dinamik- tadan okunmalı ve devrimci pers-
genin şekillendirilmesi sürecine a- lerinde farklı hamleler olsa da pektiften incelenmelidir. Suriye’de
let edilmektedir. İlk bakışta, üstün- odak nokta Suriye olmuştur ve Esad’a karşı halk değil, manipü-
körü bir okumada ayaklanma ya Suriye’de süreç diğer ülkelerden le edilen kesimler ve sürece ön-
da popüler terminolojiyle bahar karmaşık işlemektedir. Çünkü Su- derlik etmesi için beslenen çeteci
tanımlamasının yapılabileceği sü- riye, Birleşik Arap Cumhuriyeti çevreler vardır. Suriye’deki mu-
rec, diyalektik bir biçimde, mark- deneyimi ile gelişen ve çeşitli ay- halefeti birkaç adımda hızlıca ta-
sizmin ustalarının öğrettikleri pers- rılıklarla kendine özgü son ha- nımak mümkündür. Her ne kadar
pektifle; yani devrimci perspektifle lini alan BAAS’ın politikalarıyla kitlelerin kafası karıştırılmak isten-
ele alındığında ise, bu süreci em- SSCB ile oldukça yakın ekonomik se de mevzu gün gibi ortadadır.
peryalizmin bölgedeki tıkanıklık- ilişkiler geliştirmiştir. Yıllar boyu Suriye’nin Dostları diye adlandırı-
larını aşma çabası olarak okumak Siyonizm’e karşı tavizsiz ve karar- lan grubun yalnızca toplandığı a-
mümkündür. lı bir duruş sergilemiş, SSCB’nin lanlar, teknik destekleri ve bu gru-
Tunus, Libya, Mısır örneklerin- dağılışının ardından da bölge- bun dostları incelendiğinde ABD,
den de artık tecrübe edindiğimiz de diğer ülkelere nazaran -çeliş- İsrail, İngiltere, Almanya, Türkiye
kadarıyla sürecin bahar tanımla- kilerinin de zorunlu sonucu ola- gibi ülkeler hemen dikkat çekmek-
masından uzak olduğu aşikârdır. rak- görece daha bağımsızlıkçı tedir. Ortadoğu halkları özünde
Aslına bakarsanız ortada halk- bir noktada durmaktadır. Özel- ABD’nin İsrail’in NATO’nun ‘dost-
lar nezdinde yarar sayılabilecek, likle son dönemde BRIC ülkele- luğunu’ en iyi bilendir. Irak’ta
önceki yönetimleri aşan bir ka- riyle olan yakınlığı ve bu ülke- Afganistan’da Filistin’de halkların
zanım da bulunmamaktadır. Esa- lerin politikaları doğrultusunda kanını dökenlerin dostluğundan
sında bu savı güçlendirmek için Suriye üzerindeki etkinlikleri, Rus- ne anlaşılması gerektiği bellidir.
bahar tanımlanmasının uğradığı ya Federasyonu’nun doğrudan ül- Suriye’de muhalefet diye nitelen-
alanlardaki üretim tarzı ve ilişkile- kede bulunan üsleri, Şii Hattı diye dirilen dinamiklerin emperyalist-
rinin gelişimine ve değişimine bak- tabir edilen alanın özellikle Batılı lerle ilişkileri gün gibi ortadadır.
mak faydalı olacaktır. Bu ülkeler, Emperyalist güçlerle olan çelişkisi Suriye içinde örgütledikleri silahlı
emekçi kitleler için iktisadi anlam- Suriye hattındaki gerilimi oldukça çeteler ise yıllardır Filistin’de uy-
da daha yaşanılası bir alana dö- arttırmaktadır. Tüm bunlar kaba- guladığı terörü bir yana bırakıp,
nüşmediği gibi devrimci okumayı ca ele alındığında Suriye’nin böl- kurtarıcıları ve dostları gördükleri
haklı çıkaracak şekilde emperya- genin bel kemiği sayılabilecek ö- İsrail’in Suriye’yi vurmasını sevinç
lizme göbekten bağlanmışlardır. neme sahip olduğu görülecektir. naralarıyla karşılamaktadırlar.
Kuzey Afrika’nın bakir alanları Bu genel bahislerden sonra rahat- Hemen her gün emperyalistler-
emperyalizmin önüne sunulmuş- ça diyebiliriz ki tüm bu krizlerini den silah, destek hatta doğrudan
tur. Bunun yanında halkların tüm aşmak adına emperyalistler, Su- Suriye’nin işgalini talep etmekte-
manipüle edilen motivasyonları- riye’deki çelişkilerini çözüp daha dirler. Hemen her gün medyaya
nın karşılığında makyaj niteliğinde rahat bir Ortadoğu için daha faz- lejyonerler, Hatay’a günü birlik
haklar dahi verilmemiştir. Bu bağ- la adım atmak istiyorlar. Suriye’de gelip gittiklerini, para aldıklarını
lamda Mısır’da kurulan Müslü- belli çelişkilerden ve mezhepsel ilan etmektedirler. Kullandıkları

6
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Reyhanlı Saldırısı

kimyasalları, Türkiye’de bulunan olduğu baskı ve manipülasyon le çelişen güzergâh açıklamaları


üsleri alenen uluslararası ajansla- hamleleri halkımızı bir savaşın eşi- bir bütün halinde incelendiğinde,
ra göstermektedirler. Bütün bu kir- ğine getirmiş ve bedeller ödenme- manipülasyonun ne kadar büyük
li ilişki yumağı halk düşmanlarının sine sebep olmuştur. Bu bağlamda boyutlarda olduğu anlaşılabilir.
işbirlikçi çeteleri emperyalistlerin yaşanan katliamın, yıkımın sorum- Medyanın Reyhanlı saldırısı ön-
genellikle tanıdık malzemelerin- lusu doğrudan işbirlikçilerdir, işbir- cesi nokta atışları yapması ve sal-
den olan mezhepsel dinamikleri/ likçi egemenlerin emperyalizme dırı anının birden fazla kameray-
hatları gerginleştirmesi hamlesi hizmet sevdasıdır. Gerçekleşen la çeteci silahlı gruplar tarafından
çerçevesinde defalarca Alevileri saldırının arkasından güçlü devlet kaydediliyor ama onlarca mobe-
tehdit etmişler, alenen hedef gös- imajının enkazında kalan devlet ti- seden kaydedilemiyor oluşu, aslın-
termişlerdir. yatrosunun günlük oyuncuları o- da bir ölçüde failleri ortaya koyu-
Ortadoğu’da yürüyen bu söz- lan bakanlar; teker teker “Aslında yor.
de devrimsel yürüyüş ama ger- biliyorduk, Esad yaptı, THKP/C Özellikle bu noktada med-
çekte halklara yönelik saldırıda Acilciler yaptı, gününü gösterece- yada bizzat egemen ağızlarca
Türkiye de emperyalist ilişkiler ğiz.” gibi açıklamalarla algı bu- yaratılan ‘Eski Bir Marksist Ör-
bağlamında kendi yerini bilmek- lanıklığı yaratma hamlelerinde güt’ iddiası ise çetecilerin “Ha-
te ve emperyalistlerin isteklerini bulundular. Bu devletin oluşacak tay Reyhanlı’da patlatılan bom-
derhal yerine getirmektedir. Söz- haklı ve meşru tepkileri dağıtmak baların arkasında Esad’a hizmet
de Suriye’nin Dostları’nı defalar- için kullandığı bildik bir tertiptir. eden, Hatay ve Lazkiye merkez-
ca ağırlayan Türkiye, halk düşma- Bu kısımda tartışmaya demagoji- li Alevi terör örgütü olan THKP-C
nı, katil, silahlı çetelere de eğitim, lerden doğru dahil olmamak da Acilciler’in lideri Miraç Ural’ın
lojistik destek ve üs temin etmek- devrimci çizgi açısından oldukça (aynı zamanda Esad’ın ordusun-
tedir. Haaretz Gazetesi’nin or- önemlidir. Bir bütün olarak işbir- da muvazzaf subay görevinde-
taya çıkardığı ‘’49 MİT ajanının likçi AKP hükümeti, meselenin tali dir) olduğu açık seçik ortada.
Suriye’ye girdiği ve çeşitli bomba- tartışmalara, ayrıntılara, magazi- (...)THKP-C terör örgütünün Ha-
lı eylemlere katıldıkları veya katıl- ne, boğulmasına çabalamaktadır. tay’daki gücünü kullanarak bu
mayı amaçladıkları’’ bilgisinden, Bu sığ tartışmalarla yaratılan algı patlatmayı gerçekleştirdiklerini
geçtiğimiz günlerde uluslarara- yönlendirmesinin karşısında, so- düşünüyoruz. (...) Bunların tek ga-
sı bir ajansa “Amerika Suriye’ye rumluların on yıllardır emperya- yesi kan akıtmak. Kızılbaşlara bu
karadan girseydi, biz en başın- listlere üsler verenlerin, bugün on- yakışır anca.” gibi Alevileri ve
dan beri evet derdik.” açıklama- ların bir dediğini iki etmeyenlerin sosyalistleri açıkça tehdit eden a-
sına kadar bu süreç zarfında a- olduğunu vurgulamakta ısrar et- çıklamalar devrimcileri itibarsız-
rada hemen herkesin aklına çok meliyiz. laştırmak, halka karşı suç işledikle-
da hafızaları zorlamadan gelen Bütün bunların yanı sıra Rey- ri imajını uyandırmak içindir.
benzeri birçok açıklama ve ham- hanlı olayından hemen önce- Ne bakanların açıklamaları ne
le muhakkak mevcuttur. Gelinen ki haftadan itibaren cemaate ve de katil çetecilerin gücü devrim-
süreç ayan beyan ortadır. Türkiye Amerika’ya yakınlığı bilinen med- cilerin on yıllardır yürütmüş oldu-
kirli bir savaş politikası izlemek- ya çevrelerinin sürekli olarak Mih- ğu halkın kurtuluşu, demokrasi ve
tedir. Şu haliyle en saf bakış ile raç Ural isminden, THKP-C Acilci- sosyalizm mücadelesini itibarsız-
bile savaşın bir tarafı haline gel- ler isminden bahsederek, Esad’ın laştırmaya yetmez. Toplumlar ta-
miştir. Ülkemiz egemenleri Irak’ı, Alevilik üzerinden çeşitli sol örgüt- rihi devrimcilerin halkın yanında,
Afganistan’ı, Mali’yi, Filistin’i ka- lerle işbirliği içinde olduğu şek- mücadele içinde olduğunu kanıt-
na bulayanların tarafında, halkla- linde haberler yapmaları, pat- layan binlerce tecrübeye sahiptir.
rı tehdit eden paralı katillerin ar- lamalar sırasında mobeselerin Devrimciler halka karşı böylesi ey-
kasında, Ortadoğu’nun mazlum neredeyse tamamının çalışmıyor lemliklere hiçbir zaman girişme-
halklarına karşı alenen bir savaş- durumda olması, yine patlamalar mişlerdir. İşbirlikçi AKP hüküme-
tadır. sırasında Suriyeli işbirlikçi silahlı ti, savaş politikalarının sonucunda
Son olarak geçtiğimiz günlerde çetelerin kameralarla çeşitli nok- halkın yaşadığı katliamlardaki so-
Reyhanlı’da yaşanan katliam da talardan görüntü alıyor olmaları, rumluluklarından çeşitli demago-
bütün bu veriler ışığında incelen- saldırıdan bir hafta önce BBC’de jilerle kurtulmaya çalışıyor. Ke-
melidir. Reyhanlı’da gerçekleştiri- bomba yapan silahlı çetecilerin sin bir şekilde ifade ediyoruz ki;
len saldırının kim veya kimler tara- Türkiye sınırı içinde çalışma yaptı- saldırının hangi odaktan geldi-
fından yapıldığı sorusu önemlidir ğının ayan beyan ortaya çıkması, ği işbirlikçileri kurtarmaz, kur-
ancak her kim tarafından yapılmış bombalarda kullanılan çeşitli ma- taramayacaktır. Emperyalizmin
olursa olsun temel, gerçek sorum- teryaller, bakanların açıklamala- taşeronluğu, Ortadoğu’daki jan-
lu gün gibi ortadadır; Türkiye’nin rı ve burjuva medyanın muhteşem darmalığı rolüne karşın halka ö-
emperyalizmle olan göbek bağı, hafiye rolü ile yaratmış olduğu detilen bedellerin hesabı mutlak
işbirlikçi AKP hükümetinin hizmet- hedefler, yayın yasakları, MİT’in suretle sorulacaktır. Reyhanlı’da,
karlık sevdası ve içerde yürütmüş ve İçişleri Bakanlığı’nın birbiriy- Gaziantep’te Cilvegözü’nde sa-

7
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Reyhanlı Saldırısı

vaş politikaları uğruna yitirilen ği şiarını bulunduğumuz her yerde halkları ucuz iş gücü olarak görü-
canlarımızın hesabını soracağız! yükselteceğiz! yorlar. Kapitalizmi tarihin çöplü-
Emperyalizme bağımlılıkları ve Egemenler her türden muhale- ğüne göndereceğiz!
hizmetkârlıkları halkımızı savaşın fete, gerçeklerin savunucusu olan Yaşasın Özgürlük, Demokrasi,
yıkımıyla karşı karşıya bırakıyor. devrimcilere alanlarda saldırıyor- Sosyalizm!
Emperyalizme karşı bağımsızlık lar, keyfi gözaltılar yapıp, tutuk- Yaşasın Halkların Kardeşliği,
savaşını büyüteceğiz! luyorlar. Faşizme karşı demokrasi Kahrolsun Emperyalizm ve İşbirlik-
Egemenler halkları birbirine dü- mücadelesini yükselteceğiz! çileri!
şürerek bölgede menfaat elde et- Emperyalistler sömürü için az-
mek istiyorlar. Halkların kardeşli- gınca Ortadoğu’ya saldırıyorlar, DEVRİMCİ GENÇLİK

Katil Polis Üniversiteden Defol!


Gençlik, Anti-Faşist Mücadelede Ön Saflara!
E mperyalistlerin ve yerli işbirlik-
çilerinin dönem sözcüsü, tem-
silcisi ve hizmetkarı AKP hüküme-
süreçte yaşanan saldırıları bu şe-
kilde okumakta yanlış olmaycak-
tır.
ca saldırılar (sivil faşist, ÖGB,
polis ve YÖK) nedeniyle bir çok
öğrencinin eğitim hakkının engel-
tinin başkanı Tayyip Erdoğan, tam Toplumun tüm kesimlerine yöne- lenmeye çalışıldığı bir süreçten ge-
da bu tanımlamanın gereklilikle- lik artan bu saldırılardan nasibini çiyoruz. Tüm saldırılar nedeniyle
rini yerine getirmek için ABD’de belli ölçeklerde üniversiteler de al- birçok öğrenci okul yönetimleri ta-
elçilik görevini icra ederken, ye- mıştır. Hükümetin yaptığı son açık- rafından uzaklaştırmalara ve okul-
ni dönemde üniversitelerde, lamalar da ele alındığında; yeni dan atılmalara maruz kalırken, bir
ÖGB’lerin yerine yeni kadroların dönemde, özellikle gençliğin di- çok öğrenci de gözaltılara, tutuk-
açılmasıyla birlikte istihdam edile- namik yapısı da ele alınarak, za- lamalarla karşı karşıya kalmıştır.
cek, koruma görevlisi tanımlı po- ten mevcut haliyle YÖK’ün, sivil Yüzlerce öğrencinin tutuklu oldu-
lislerin görev yapacağını açıkladı. faşist gerici güçlerin, ÖGB’lerin ğu böylesi bir dönemde egemen-
Oligarşinin ihtiyaçları çerçevesin- kıskacında olan üniversiteler, doğ- lerin yeni politikalarla eğitim a-
de hem ülkede hem de bölgede rudan faşizmin kolluk güçlerinin lanlarını zapt-u rapt altına alması
yeni adımlar atan AKP hükümeti, müdahalesiyle de egemenler açı- faşizmin üniversitelerdeki tezahü-
hizmetkarlık politikasına karşı ses sından sorun teşkil etmeyecek, us- rüdür.
çıkaran bütün kesimlere pervasız- lu, biat eden kimselerin yetiştiği, Esas itibariyle; eşit, parasız, bi-
ca saldırmaya devam ediyor. imal edildiği bir hale dönüştürül- limsel, demokratik, anadilde bir e-
Özellikle son dönemde toplum- mek istenmektedir. ğitim, bağımsız, demokratik, sos-
sal muhalefete yönelik baskı ve Mevcut düzenlemerle birlikte yalist yarınlar için mücadele eden
şiddet politikalarının artması tesa- (4+4+4, imam hatip ortaokulları, devrimcilerin militan mücadele yü-
düfi bir durum olarak değil, aksi- eğitimin tamamıyla piyasanın oli- rüttükleri üniversitelere yönelik bu
ne faşizmin dönemsel ihtiyaçları- garşinin ihtiyaçları doğrultusun- baskılar, faşizmi doğru okuyanla-
nın karşılığı olarak gelişmektedir. da dizayn edilmesi vb.) bilimsel rı pek de şaşırtmamıştır Bugün ü-
Devrimci demokrat çevrelere yö- ve demokratik eğitimin önüne bü- niversitelerde yürütülen mücadele
nelik gözaltı ve tutuklamaların yük engeller koyulmakta ve genç- polis zoruyla da teslim alınama-
her türden gerici baskıların yo- lik adeta kaderine razı edilmeye yacak denli nitelikli bir boyuttadır.
ğunlaştığı bir dönemden geçer- çalışılmaktadır. Bugün egemenler Bu yönüyle oligarşinin ve faşiz-
ken, 1 Mayıs kutlamalarına yapı- eliyle kurgulanarak hayata geçi- min üniversiteye bu saldırıda biz-
lan saldırılardan, çeşitli alanlarda rilen her hamle ülkenin içinde bu- leri bağımsızlık, demokrasi, sos-
yapılan eylemliliklere dönük sal- lunduğu ve bir yeni sömürge ger- yalizm şiarından, parasız, bilimsel
dırılara kadar halkın baskı altın- çekliği olan sömürünün yaşama ve anadilde eğitim mücadelesin-
da tutulmak istendiği gün gibi a- yansımasından başka bir anlama den alıkoyamaz. Yeni saldırılara
çıktır. Bunun faşizmin, oligarşinin gelmemektedir. Zaten 12 Eylül i- ve saldırı hazırlıklarına karşı da
dönemsel ihtiyaçları çerçevesinde le birlikte kışlaya dönüştürülen ü- bulunduğumuz her alanda daha
pek çok dinamikten doğru açık- niversitelerin (genel anlamda tüm çok örgütlenerek, mücadeleyi yük-
lanabilmesinin yanında özellikle eğitim alanının) giderek daha da selterek faşizme karşı tavizsiz du-
Ortadoğu’da yürütülen savaş po- reforme edilerek sermayenin poli- ruşumuzu göstereceğiz!
litikalarının içerde halklara yöne- tikalarıyla bağdaşık bir dönüşüme
lik baskı politikasının yoğunlaşma- uğradığı bilinmektedir. Yaşasın Demokratik, Özerk
sını getireceğini öngörmek ve son Bugün üniversitelerde azgın- Üniversite Mücadelemiz!

8
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Cevahir’i Yaşatmak

Hüseyin Cevahir’i Yaşatmak


Adalı Olmaktır

Ben Dersimiliyim. Fikri bulanıklık, Marksizm’den


Toprakta başak başak çoğalır, sapma ve perspektifsizliğin yay-
Önderleşirim. gınlığı, ideolojik mücadelenin gün-
Sırtımı, yoldaşlaşan dağlara, cel önemini arttırdı. Cevahir ve
dağ gibi yoldaşlara verir, yoldaşları, hem tartıştı hem de
geleceği örgütlerim. mücadele içinde saflaştı ve ortaya da
Ben 68’liyim. devrim perspektifli, disiplinli-örgüt- ve gelecekte
Bir ayağım Anadolu’da lü bir yapı çıkardı. mücadele sebebiydi.
bir ayağım Mezopotamya’da Kendisi de Kürt milliyetinden o- Kürt halkının haklarını savun-
Che’den esinlenirim. lan Hüseyin Cevahir, bu konuda mak için Kürt, kadın sorununun
Ben 71 sıcağının mavzeriyim. araştırmalar yaptı. Kürt sorununu, önemine işaret edip mücadele et-
Mahir’in adasında ölümsüzleşir, demokratik halk devriminin temel mek için kadın olmak şart değildi.
77’de yeniden dirilirim. meselelerinden biri olarak gördü. Marksizm, ezilenlerin hem feneri,
Ben Hüseyin Cevahir’im. “Doğu sorunu ancak devrimci yol- hem de tutkalıydı; THKP-C’de Ce-
Adalı olmaktır öncelikli kimliğim. dan çözüme bağlanabilir. Bu dev- vahir ve yoldaşları bu bilinçle ke-
Kardeşliği sınıf kavgasında rimci iktidar uğruna Türk ve Kürt netlendi.
omuzdaşlık olarak bilirim. devrimciler, bütün yurtseverler o- Kültür-sanat da, silah da onla-
muz omuza çalışmalıdırlar. Halk- rın enstrümanıydı; amfi de, şehir
Toprağa düşen doğada, kav-
ve kır da mücadele alanlarıydı.
gada düşen toplumsal yaşamda
Halkın tüm sorunları onların da
yeniden filizlenir. “Hiçbir şey var-
sorunlarıydı; yazdıkları şiirler, o-
dan yok olmaz.”denir; doğrudur,
ancak toplumsal meselelerin izahı kudukları marşlar hayatın içinde
bu denli basit değildir. Doğada el- mayalandı.
bette yaşam devam eder; toprak- Hüseyin Cevahir şiir gibi yaşa-
ta, bitkilerin özsuyunda veya bir dı. Maltepe’de Adalılar marşı-
başka ufukta. Asıl mesele kavga- nı mavzerle besteledi ve sonsuz-
da Cevahirleşen bir devrimcinin luğa yol aldı. Bu nedenle, bugün
ardında bıraktıklarını yaşatmak, Cevahir’i yaşatmak, emperyaliz-
uğrunda mücadele ettiği değerleri min bölgemize dönük tüm müda-
somutlayarak kalıcı kılmaktır. İsmi- halelerini reddetmek, direkt veya
ni bir sokağa veya bir kuruma ver- dolaylı işbirliğini teşhir etmek ve
mek değil kastettiğimiz. hem Suriye hem de Reyhanlı hal-
Bir devrimci, hem teorik hem kının yanında yer almaktır.
pratik bir varlıktır; bir dünya görü- Bugün Cevahir’i yaşatmak, ba-
şü, bir kimlik ve kavrayıştır; en ö- rışı da savaşı da sınıfsal perspek-
nemlisi de örgütlü bir duruştur.
tifle ele almak ve Kürt sorunu
Cevahir, özerk demokratik ların varolan gerçek kardeşliği
dahil, emekçi halkların tüm sorun-
üniversite mücadelesini, emperya- geliştirilmeli, baş düşman emper-
yalizme karşı mücadele edilmeli larını, o sorunlara sebep olanlara
lizme karşı bağımsızlık, faşizme
karşı demokrasi, kapitalizme karşı ve uyanık olunmalıdır.” değerlen- karşı mücadele içinde, kendi öz-
sosyalizm mücadelesi ile birleştirdi. dirmesini yaptı. Önce THKP-C’de gücüne dayanarak çözmektir.
Dünya ölçeğinde emperyalizmin sonra da Devrimci Yol’da progra- Bugün Cevahir olmak, Adalı
saldırıları ve ülkemizdeki matik ifadesini bulan bu perspekti- olmaktır; dünü de yarını da âna
emperyalist gizli işgal, anti- fe göre, sınıf kardeşliği temelinde izdüşürüp sosyalizmi ilişkilerin
emperyalist bilinci ve mücadelenin örgütlü bilince içerilen tüm sorun- bütününde somutlamaktır.
anda örgütlenmesini öne çıkardı. lar, hem yoldaşlaşma hem de an-

9
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Yaz Çalışmaları

Devrimci Gençlik ve Yaz Çalışmaları


Özgürlüğe açılan yelkenliye tuklama ve katletmeye kadar her türlü zoru denerler.
Rüzgar eyledik nefesimizi Gençlik alanına bakıldığında gençliğin apolitikleş-
Düşen karanfillerimizin kokusundan tirilmesinin, bireyci, bencil, sevgisiz ve tatminsiz hale
Bahar damıtmak andımız oldu yarınlarda getirilmesinin arkasında egemenlerin gelecek/kar kay-
Sesimiz halklaşsın diye gısı yatmaktadır. Haliyle sermayenin gelecek kaygısı
Gidenlerimizin ayak izlerinde emekliyoruz şimdi gençlik için geleceksizliktir.
Dünden yarına uzanan zamanın ufkuysak Özellikle 12 Eylül sonrası süreçte, toplum için bir lo-
Sarkacın ritmine yeni bir ezgi bulup komotif işlevi taşıyan gençlik üzerindeki baskılar kat
Birlikte söylemeli be kat arttı. YÖK kurularak üniversite üzerinde de-
Fabrikada, tarlada, mahallede… moklesin kılıcı sallandırıldı. Üniversite hocaları üniver-
Biz Dev-Gençliyiz halkın umudu sitelerden atıldı. Halkla gençliğin buluşmaması için
Baharın müjdecisiyiz. üniversiteler şehir dışlarına kurulur hale geldi. Hal-
Rengimizi katmak için doğaya kın yaşayışıyla gençliğin yaşantısı bağdaşmasın diye
Kavgada çelikleşirken suyumuzu halktan alacağız. gençlik üzerinde egemenler tarafından “özgürlük” a-
Çağlayan olup halkımızın bağrına dına yoz bir kültür inşa edildi. Git gide gençlik top-
Güzellikler katacağız. luma/halka/kendine yabancılaştırıldı. Uzun yıllardır
gençlik hareketinin düşük seviyede seyretmesinin arka-
Bilindiği gibi gençlik halkın en dinamik kesimidir. Bu sında yatan nedenlerden biri de bu gerçekliktir.
dinamizmi sistem kendi çıkarları doğrultusunda kullan- Ayrıca uygulanan neoliberal politikalarla eğitimin ti-
mak için ideolojik aygıtlarıyla daha çocukluktan baş- carileştirilmesi, halk çocuklarına üniversite kapılarının
layarak yaratıcı kişiliklerin oluşumunu engellemek için gün geçtikçe kapanmasına da sebep olmaktadır. An-
gençliği törpüleyip şekillendirir. Yeri geldiğinde ser- cak tüm bu olumsuz koşullara rağmen üniversite genç-
mayenin ihtiyaçları doğrultusunda sorgulamadan sa- liği sistemle bütünüyle bağımlılık ilişkileri içine girme-
vaşacak bir nesil yaratmak sistemin en büyük temen- miş olması dolayısıyla, gelecek beklentilerinin gittikçe
nilerinden biridir. Gençliğin emeğini, enerjisini adeta karşılanmıyor oluşu vesilesiyle özgürlüğünü eline al-
karın tokluğuna sermayeye vermesi sistem için arzu- mak için sisteme başkaldırı potansiyeli en güçlü ke-
lanan bir durumdur. Bugün bu durumun oluşabilme- simler arasındadır. Gençlik, üzerindeki kuşatmayı da-
si için başbakan durmadan “en az üç çocuk” narala- ğıtacak devrimci önderliğini de yaratacaktır. Parasız,
rı atarak memleketin meydanlarında dolaşmaktadır. bilimsel, özerk, demokratik üniversite mücadelesiyle
Genç nüfusun yoğun olduğu bizim gibi ülkelerde iş- özelde YÖK’ü genelde sistemi hedefine alan Devrimci
sizlik artacağından işçi ücretleri de düşecek, böylelik- Gençliğin başarı koşulu alanında örgütlenirken/geniş
le emperyalist tekeller yatırım için ülkeye gelecektir. kitle içinde kadro çalışması yaparken diğer halk kat-
Ayrıca gençlik tüketme potansiyelinin yüksekliği bakı- manlarıyla doğrudan bağlar kurmasıdır. Bu kurulama-
mından iç pazarın genişlemesine vesile olacağından dığı oranda başarı şansı olmayacaktır.
sistem için “derde deva” gibi görülmektedir. Ancak Dün olduğu gibi bugün de Devrimci Gençlik işçi di-
dananın kuyruğu burada kopmaktadır. Büyüyen işsiz- renişlerine destek verecek, mahallelerde yürüyen ça-
lik varolan tepki potansiyelini arttırmaktadır. lışmaların motor gücü olacak, köy çalışmalarına gide-
Sistemin tüm bu beklentilerinin gerçekleşebilme- rek köylünün yaşamına girecektir. Dün 15-16 Haziran
si için gençliğin edilgen bir nesne gibi hareket etme- İşçi Direnişi içinde boy gösteren, Köylü Mitingleri-
si gerekmektedir. Ancak gençlik kabına sığmayan bir ni, Devrimci Yol’u , Fatsa’yı , Tariş’i, Çeltek’i, Direniş
dinamizme sahiptir. Kendine gelecek vaad etmeyen Komiteleri’ni yaratan gelenek Devrimci Gençlik/Dev-
sistemin karşısına yaşadığı sorunlardan kaynaklı dün Genç geleneğidir. Bilgi kaynaklarına yakınlığı ve di-
olduğu gibi bugün de dikilecektir. namizmi ile avantajlı konumda olan Devrimci Gençlik
Egemenler bu nedenle gençliğin siyasal konular ü- halka bilinç taşınması noktasında, halkla birlikte iş ya-
zerine kafa yormasını istemezler. Sadece gençliğin de parak maya işlevi görmüştür. Ülke gerçekliğini ele alış
değil, tüm toplum katmanlarını mümkünse birbirinden tarzı da çalışma yapılan halkla birlikte olunan alan-
yalıtmak ve birbirine karşı duyarsızlaştırmak için elle- larda edinilen gözlem ve deneyimler ışığında olmuş-
rinden geleni yaparlar. İşçi sınıfıyla köylülüğün, kadın tur. Kadro yapısı buna göre şekillenmiştir. Bu nedenle
hareketiyle öğrenci hareketinin, kürt halkıyla ezilen i- Türkiye Devrimci Hareketi’nin ana gövdesinin Dev-
nanç gruplarının bir bağı olmasın, ezilen hiçbir kesim Genç’ten çıkması tesadüf değildir.
birbirinin sorunlarına değmesin isterler. Bu nedenle
toplumun yaşama müdahale kanalı olan demokratik ÜNİVERSİTELER TATİLDE
kitle alanının örgütsüzleşmesi için her türlü yöntemi de- DEVRİMCİ GENÇLİK YAZ ÇALIŞMALARINDA
nerler. İdeolojik saldırılardan soruşturma, gözaltı, tu- Üniversitelerin tatile girmesiyle hatta 1 Mayıs’ın

10
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Yaz Çalışmaları

geçmesiyle devrimcilerde hemen bir rehavet başlar ve lışmayla eline almış, Terzi Fikri’yi de belediye başka-
adeta okullar açılana kadar mücadele tatile giriyor- nı yapmıştı. Fatsa’da yapılan “Çamura son kampan-
muş gibi bir hava oluşur. Bu eğilim aslına bakılacak yası”, karaborsayla ve tefecilerle yürütülen mücadele
olursa devrimciliğin kavranışında bir soruna da işaret- devrimcileri çok güçlü bir hale getirmişti. Tabii bugü-
tir. Devrimciliğin emekliliği ve tatili olmaz. Devrimcilik ne baktığımızda o günlerden çok uzak bir noktada o-
bir yaşam biçimidir. İfade etneye çalıştığımız “devrim- lunduğu görülmekte, fakat biz gençler açısından geç-
ciler tatil yapmaz” şeklinde bir yargı değildir. Devrim- miş mücadele pratiklerinden öğrenilebilecek çok şey
cilerin her etkinliği sistemin bize dayattığı çerçevenin var. Halkla kurulan ilişkilerden bölgedeki askeri fa-
dışında alternatif yaşam biçiminin inşası şeklindedir. aliyete kadar, 12 Eylül sonrası yaşanan dağılmadan
Yaklaşık 3 yıldır Devrimci Gençlik olarak yazlarımı- kaynaklı aktarılamayan pek çok pratik mevcut.”(agy)
zı köy çalışmalarında değerlendirmeye çalışıyoruz. Yapılan çalışmalarda bugün bölge halkı için aciliye-
Gittiğimiz evlerde yaşamımızı onlarla birlikte kurma- ti olan sorunların tespitini yapma fırsatı da bulunabil-
ya, aynı sofrayı paylaşıp, aynı güneşin altında terimi- mektedir. 2010 Artvin yaz çalışması değerlendirmesin-
zi toprağa katmaya çalışıyoruz. Sistem bizi halktan den aktarıyoruz: “Amacı, çay üretimini tamamen özel
koparmak/yalıtmak için her türlü kirli yönteme başvu- sektöre ve onun insafına bırakmak olan devletin dü-
ruyor. Bizlerin de halkın bağrında umut gibi yeşere- şük fiyat ve düşük kota uygulamalarıyla emperyalist
bilmemiz için halkımızın ocağında sohbetimizle, her şirketlerle paralel hareket ettiği görülüyor. Bu kap-
sorununda yanında dayanışmamızla olmamız gerek- samda Çaykur’un giderek hantallaştırılıp, etkisiz ha-
mektedir. Çünkü halk, kendine üsten bakan ya da ken- le getirilmesi devreye sokuldu. Çay üreticisini sıkıntı-
di yaşamına dışsal kalan bir duruşu doğrulara işaret ya sokarak çay alım fiyatlarında istediği gibi oynama
etse dahi benimsemeyecektir. yapabilecek yetkiye sahip özel firmalar büyütülüyor.
...
2009 yılında Ordu köylerinde fındık toplayan Dev- Yani kazanan, üretmekte ve tüketmekte zorluk çe-
Gençlilerin değerlendirmelerinden aktarıyoruz: kenlerin aksine, üreticiden ucuza satın alıp tüketiciye
pahalıya satan sermaye oluyor.”
“Devrimcilik halkla bütünleşmektir. Emektir. Halkın ...
emeğini halka vermektir. Çalışmamızın amacı; bölgeyi “HES’lere karşı verilen mücadele büyük bir anlam
tanımak, halkımızın içinde yaşadığı sıkıntıları görmek, taşır. Ancak sistem anayasa değişikliği ve idari açı-
onların sorunlarını dinlemek ve elimizden geldiğince dan tıkanma yaşayan projeleri ‘yasal’ hale getirdi.
köylüye yardım etmekti. Uzun yıllardır bu bölgede Bizlerin burada esas almamız gereken ise kendi meş-
böyle bir çalışma yapılmıyordu. Hatta yardıma geldik ruluğumuzdur.
dediğimizde, “Kendinize mi yardım istiyorsunuz?” de- Fiili gücümüzdür. HES’lere karşı olan mücadeleyi
yip şaşıranlar oldu. Sonrasında ne için geldiğimizi an- hem kendi içinde hem de diğer alanlarda yaşanan
lattığımızda, birçoğu geçmiş günleri hatırlayıp duygu- sorunlarla birleştirmeliyiz. İşçi ve emekçilerin yaşadı-
landı. ğı sorunları, kürt sorununu, kadın sorununu, çevre so-
… rununu, emperyalizme karşı mücadele sorununu birbi-
Kaldığımız süre boyunca bir sürü ev gezdik. Kolek- ri ile karşı karşıya getirmeden, tüm güç ve imkanları
tif yaşamı örmek için kendi içimizde iş bölümleri yap- aynı potada toplayan bir program dahilinde hareket
tık. Yeri geldi fındık topladık, yeri geldi akşamları saz edilmelidir.”
çaldık, türkü söyledik. Film izledik, üzerine konuştuk.
İşçi, emekçi ve köylünün üretim koşullarından kaynaklı Böylelikle halkla yaptığımız sohbetlerde onların
doğalında planlı bir yaşamı mevcut. Ancak biz genç- sorunlarıyla diğer toplum kesimlerinin sorunlarının
lerin, halkın içinde çalışma yaparak kendi yaşamları- emperyalizmin uygulamaları olduğu gerçeğini an-
mızda devrimci kültürü inşa edebileceğimizi gördük. latmaya çalıştık. Birlikte ne yapılabileceği, nasıl yapı-
Yaz çalışmaları bizim için hem yöreyi ve köylüyü hem labileceği üzerine kafa yorduk.
de kendimizi tanımamız açısından çok verimli geçti.” Bu yılda yaz çalışmalarına aktif bir şekilde katılmak
Değerlendirmede halkın içinde yapılan çalışmada bizleri geliştirecek Devrimci Gençliğin yaşama değe-
devrimci kadroların hem halkı hem de kendilerini ta- bilme kanallarını büyütecektir. Emperyalizmin taşeron-
nımalarını sağladığı ifade edilmektedir. Böylelikle halk luğunu üstlenen ve gün geçtikçe halka azgınca saldı-
denizinde yüzmek için ne gibi donanımlara sahip ola- ran egemenlerin karşısında barikat oluşturabilmenin
cağımızı öğrenmiş oluyoruz. yolları medyatik eylem tarzlarına yönelmekten değil
Ayrıca yapılan çalışmalarda bölgenin dünden bu- halk için halkla birlikte emek vermekten geçmektedir.
güne uzanan devrimci değerlerine/mirasına da doku- Devrimci maya halkın yüreğine katılabildiğinde o ba-
nuluyor. Birebir yaşayanlardan deneyim elde ediliyor: rikatların nasıl ileriye taşınıp egemenlerin köşeye sıkış-
“Bahçelerde fındık toplarken bölgenin devrimci doku- tırılacağını halk bize daha önce defalarca olduğu gibi
suna ilişkin bir tarihsel yolculuğa çıktık. Fatsa ve Ünye gösterecektir.
Bölgesi geçmişte Mahirler’den bu yana Devrimci Ha-
reketin yoğun olduğu bölgeler arasındaydı. Fatsa’da ÜRETEN BİZİZ YÖNETEN DE
devrimcilerin örgütlü gücü yerel yönetimi, yaptığı ça- BİZ OLACAĞIZ!

11
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Faşizm Saldırıyor

Faşizm Her Alanda Azgınca Saldırıyor

F aşist baskı ve saldırılar ülke


genelinde, her alanda arttırı-
lıyor. Sivil ve resmi faşist güçler
dırganların olacağı bir dönem
başlıyor.
Evet, dediğimiz gibi artık dev-
ruz, bu sebeple saldırıyı kısaca
aktaralım:
23 Mayıs Çarşamba günü Tıp
gün geçtikce daha da saldırgan- letin sivil-resmi faşist çeteleri özel- Fakültesinde çoğu üniversite dı-
laşıyor. Artık faşizmin en ufak bir de üniversitelere genelde ise top- şından olan faşistler, birkaç yurt-
toplumsal kıpırdanışa tahammü- lumsal muhalefetin her alanına sever öğrenciye önce sözlü daha
lü yok. Taksim’deki tüm eylemlere saldırıyor. Dicle ve İstanbul Üni- sonra fiziki sataşmada bulunuyor.
müdahale şeklinde başlayan sal- versitesiyle başlayan bu süreç bu- Bunun üzerine yurtsever öğrenci-
dırı furyası artık bütün illerde uy- gün tüm üniversitelere sıçramış ler ı Tıp Fakültesi Dekanlığı’na gi-
gulanıyor. Reyhanlı katliamı pro- durumda. Üniversitedeki devrim- dip böyle bir durum yaşandığını,
testolarında neredeyse tüm illerde ci faliyetin sürekli karşısında olan olayın büyüyeceğini ve müdaha-
polis saldırısı geçekleşti, saldırıyı ÖGB’ler yeni süreçle birlikte ne- le edilmesi gerektiğini söylüyorlar.
kınayan yürüyüşlere de daha son- redeyse hiç gözükmemeye baş- Bu sırada aynı faşistler de dekan-
ra saldırılar gerçekleşti. Bu, faşiz- lamış, dinci-gerici-faşist çetelerin lığa geliyorlar ve dekanlık içerisin-
min artık ülke genelinde kendi önü açılarak, doğrudan devrimci- de yurtsever öğrencileri tehdit edi-
kokuşmuş sistemini teşhir eden hiç- lere saldırtılmıştır. yorlar. Dekanlık bunun önlemini
bir eyleme tahammülü olmadığını İzmir yerelindeki üniversite fa- alamayacağını söylüyor ve yurtse-
gösteriyor. aliyetleri de aynı sürecin içinden ver öğrencileri başından def edi-
Ayrıca toplumsal yor. (Sonradan dekan-
muhalefetteki kıpırda- lığın özel güvenliğe,
nışlar da başlamadan ya da polise herhan-
bitirilmek, baskı altı- gi bir haber vermedi-
na alınmak isteniyor. ği de ortaya çıkıyor).
Polis sadece eylemle- Dekanlık kapısından
re değil, muhalefet a- iki grup aynı anda çı-
dına yürütülen tüm ça- kıyor ve dışarıda pu-
lışmalara saldırıyor. su kuran faşistler satır
Geçtiğimiz günlerde ve bıçaklarını çekerek
Adana’da afiş yapan yurtsever arkadaşla-
devrimcilere dahi silah ra saldırıyor. İki arka-
çekilip, çalışmalarını daşın hafif yaralandığı
durdurmaları yönünde bu olay saatlerce, kü-
tehditte bulunulması, tüphane de dahil fa-
bu durumun somut ka- kültenin her yerinde
nıtlarından biridir. Ve içinden geç- geçmektedir. Özellikle Dokuz Ey- sürüyor. Ve hiçbir şekilde müda-
tiğimiz günlerde neredeyse dev- lül Üniversitesi’nde, faşizm dev- hale gerçekleşmiyor.
rimcilerin faaliyet gösterdikleri rimci faaliyeti bitirmek adına tüm Bu yaşanan durumdan en ba-
tüm üniversitelerde faşist saldırı ve araç ve yöntemlerini kullanmakta- sitinden şöyle bir sonuç çıkarmak
provakasyonların artması da ge- dır. Devrimci öğrencilerin faaliye- mümkün; artık faşizm kampüsler-
ne aynı sürecin başka parçaları- ti ÖGB tarafından engellenmekte de organize saldırılara, katliamla-
dır. buna karşılık faşistlerin örgütlen- ra başvuracaktır. ÖGB kampüsler-
Kampüslerde dinci-gerici örgüt- me alanı genişletilmektedir. Ayrı- den çıkarılarak daha profesyonel
lenmelerin ve faşist çetelerin önü ca devrimci öğrencilere, eli kanlı güvenlik elemanları getirtilecektir.
açılmaktadır. Polis-idare-çeteler iş- faşistlerce kampüs içerisinde sa- Buradaki profesyonel, devlet yön-
birliğiyle devrimci çalışmanın önü tır ve bıçaklarla saldırılmaktadır. temini bilmek anlamında okunma-
kesilmeye, devrimciler kampüsler- Devrimci öğrenciler faşistlerin kur- lıdır.
den yalıtılmaya çalışılıyor. Yeni dukları pusular sonucu yaralan-
süreçle birlikte polisle işbirliği ya- mışlardır. KAMPÜSLER FAŞİZME MEZAR
parak öğrenciye saldıran ÖGB i- 23.05.2013 tarihinde Ege OLACAK
majı değiştirilecek ve ÖGB’lerin Üniversitesi’nde yaşanan faşist İzmir yerelinde yaşanan tüm bu
bu misyonu işlevsiz hale getirile- saldırının yukarıda yaptığımız de- süreçler gençlik içerisinde bir an-
cek. Bu da demek oluyor ki üni- ğerlendirmeleri somutlamak için lamda karşılığını buldu. Ege Ü-
versitelerde artık profesyonel sal- iyi bir örnek olduğunu düşünüyo- niversitesi’ndeki faşist saldırının

12
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Faşizm Saldırıyor

hemen ertesi günü tüm devrimci-i- ğün içerisine alındı. Sonuç olarak DEVRİMCİ GENÇLİĞİN KİTLESEL
lerici-yurtsever öğrenciler yaşanan görüşmeler bittikten sonra eylem MİLİTAN EYLEMİNİN BİRLİĞİ İÇİN
faşist saldırıyı kitlesel biçimde pro- sonlandırıldı. İLERİ!
testo etti. Edebiyat Fakültesi’nde 24 Mayıs günü gerçekleştirilen Yeni süreçle birlikte Devrim-
toplanan öğrenciler, önce slogan- bu eylem de bizlere şunu göster- ci Gençlik olarak çalışma alanla-
larla Tıp Fakültesine yürüdüler ve mektedir. Birincisi, gençliğin yaşa- rımızda karşılaşacağımız her so-
burada toplanan devrimci öğ- nan tüm gelişmelere karşı birikmiş runu aşmanın yol ve yöntemlerini
rencilerle buluştular. Çeşitli sendi- bir öfkesinin olduğu. Bu öfke ey- geliştirmeliyiz. Gençlik içerisinde
ka ve sivil toplum örgütleri de Tıp lem günü dışarıya taşabildi ve E- kabaran anti-faşist mücadele ru-
Fakültesinde toplanan gruba des- ge Üniversitesi pratiğinde şimdi- hunu geliştirmeli, devrimci müca-
tek için oradaydı. Burdan kitlesel ye kadar gerçekleştirilen en geniş delemizi kitlelerle buluşturmalıyız.
şekilde Tıp Fakültesi dekanlığına kapsamlı, en militan eylem, bu sü- Önümüzdeki süreç her anlamda
geçen öğrenciler dekanlık önünde reçte ortaya kondu. İkincisi, bu sü- karmaşık ve çetrefilli geçeceğe
basın açıklaması gerçekleştirdiler reçte her olayda her yürüyüşe mü- benziyor. Artık devrimci gençlik
ve dekanlığa dilekçe verdiler. dahale eden polisin bu eylemde mücadelesi ve DEV-GENÇ yap-
Daha sonra kitle dağılmadı sessiz kalması, herhangi bir faşist ması gerekeni yapmalı, kitlelere
ve kampüs dışarısına çıkarak Bor- provakasyon tertip edilmemesi ve umut, düşmana ise korku salmalı-
nova anayolunu trafiğe kapatarak rektörlüğün tavrı dikkatle değer- dır. Mücadelenin yükseltilmesi için
rektörlük binasına yürüyüşe geç- lendirilmelidir. Yani artık kampüs- yapılması gereken görevler tartı-
tiler. Bornova’daki ana arterleri ler içerisinde devrimcilerin direkt şılmalı, pratik içerisinde somutlan-
trafiğe kapatan yürüyüş, rektör- karşı karşıya olduğu/bırakıldığı malı, geliştirilmeli ve yeniden üre-
lük binası önünde sona erdi. Rek- kesim dinci-gerici-faşist çetelerdir. tilmelidir.
törlükle görüşmek üzere sendika Bu çetelerin görevlerini yaptıkları YAŞASIN GENÇLİĞİN DEVRİMCİ
ve öğrenci temsilcileri , rektörlü- oranda polisin ya da rektörlüğün EYLEMİNİN BİRLİĞİ!
ğe alınırken kitle kapının önünde müdaheleye ihtiyacı kalmamış de-
bekledi. Daha sonra görüşmeye mektir. Artık, devrimciler üniversi- EMPERYALİZME VE FAŞİZME KARŞI
giden temsilcilerin talebi üzeri- telerde bu kesimlerle karşı karşı- MÜCADELEDE DEVRİMCİ GENÇLİK
ne kapıda bekleyen kitle rektörlü- yadır. ÖN SAFLARA!

Kaypakkaya, H. Karer, Dört’ler Unutulmadı!


D evrimci Demokrat Yurtsever
Öğrenciler bugün İstanbul
Üniversitesi’nde devrimci önderler
sında; “Komünist önder İbrahim
Kaypakkaya nerede direniş ve
mücadele varsa orada yaşıyor ve
ları, ardılları onun bayrağını dal-
galandırmaya devam ediyor” de-
nildi.
İbrahim Kaypakkaya, Haki Karer savaşıyor!(...) Ancak katledilişinin Eylem, sanatçı Pınar Aydınlar
ve Amed’de 12 Eylül karanlığına üzerinden yarım asra yakın bir ve konservatuar öğrencilerinin ez-
karşı bedenlerini tutuşturan Fer- zaman geçmesine karşın yoldaş- gilerinin ardından sona erdi.
hat Kurtay, Mahmut Zengin, Eşref
Anyık, Necmi Öner’i anmak için
bir basın açıklaması gerçekleştir-
di. Saat 13.00’te İÜ Fen-Edebiyat
Fakültesi’nde toplanan öğrenciler
anma programına İbrahim Kay-
pakkaya şahsında tüm devrim şe-
hitleri için yapılan saygı duruşuyla
başladı. Ardından burada şehitle-
rin hayatlarının anlatıldığı bir sine-
vizyon gösterimi gerçekleştirdi.
Saat 13.30’da ise Beyazıt
Meydanı’na bir yürüyüş gerçek-
leştirildi ve burada bir basın açık-
laması yapıldı. Yürüyüş sırasında
sık sık ‘Devrim Şehitleri Ölümsüz-
dür, Dörtlerin Ateşi Kürdistan’da
Yanıyor, İbrahim Kaypakkaya Ö-
lümsüzdür’ sloganları atan öğ-
rencilerin yaptığı basın açıklama-

13
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Rosenbergler

Rosenbergler İnsanlık Hafızasında


Hala Bir Çift Güvercin Olarak Yerini Koruyor
“Bir çift güvercin havalansa / Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil / Apansız geliyor aklıma”

C oğrafi bir bölgeden toplumsal


bir olguya, tarihi bir gelişme-
den kişisel bir niteliğe kadar, he-
deyim yerindeyse “sistemin sera-
larında” yetiştiriliyor olması; düşü-
nen, üreten, mutlu ve umutlu insan
yaşam yolunun kalitesi ölçü alın-
malıdır. Hatta kayıp veya kazanç
çoğu kez, sübjektif nedenlerle
men her olgu, değerlendirme sa- tipine giden yolu, bu yolun basa- yanlış ölçülmekte ve sonuçta yön-
hibinin niyetine bağlı olarak farklı maklarını, çok daha acil/yakıcı lendirmeler yanlış yapılmaktadır.
biçimde yansıtılabilir. Özellikle sı- bir ihtiyaç haline getirmiştir. Bugün hemen her şeyin alınıp
nıfsal olgularda, burjuva yalan Her türlü bedelden kaçarak ar- satıldığı sermaye düzeninde, sa-
makinesinin giderek arttırılan bir tıya geçtiğini sanan gençliğin, hiç- hip olunan değerlerin, onur ve ki-
kapasiteyle çalıştırılması sonucun- bir şey biriktirmeden sürekli tü- şiliğin de satın alınabileceği telkin
da, gerçekliği tersyüz eden se- keterek yaşamasının asıl kayıp edilmekte, paraya tahvil edilemez
naryoların üretildiği görülüyor. olduğunu fark etmesi, genellikle bir dünya, özgür bir gelecek ta-
İnsanların artık hemen her konu- geç kalınmış duraklarda olmak- sarlama kabiliyeti kötürüm düşü-
da, ısmarlanmış enformasyonla ta ve geriye dönüş olanaksız hale rülmek istenmektedir.
yönlendiriliyor olması, kulaklar ve gelmektedir. Bu nedenle, yaşamın İsteniyor ki sermaye düzeni dı-
gözler kadar beynin de uyanık tu- güçlüklerine ve tuzaklarına karşı şında bir düzen olmasın ve insan-
tulmasını zorunlu kılıyor. bir çeşit prova işlevi de görecek lar, hayvanlar gibi sadece zorun-
Tarihi çarpıtarak resmi tarih lu ihtiyaçlarını görerek yaşayan,
yazma ihtiyacı duymak, gerçek- iz bırakmadan yaşamını tüketen
lerle barışık olmayanların işidir. canlılar olarak kalsın. Böyle olsay-
Hafızasızlık da benzer biçimde, u- dı, örneğin 19 Haziran 1953’te i-
nutkanlıktan medet umanlarca ter- dam edilen Rosenbergleri bugün
cih edilen bir durumdur. kimse hatırlamıyor olacak ve onla-
Moral değer olarak emekçilerin rın boyun eğmeyen duruşlarını ör-
kavga hanesinde bir birikim oluş- nek alma olasılığı olmayacaktı.
turmasın diye, toplumların tarihin- 1950’de soğuk savaşın baş-
de yer alan önemli olay ve kişi- langıcı sayılabilecek bir dönem-
lerin unutturulmak istenmesi veya de, Julius Rosenberg ve eşi Ethel
sübjektif anlatımlarla çarpıtılma- Rosenberg, Amerika’da “Rus ca-
sı yeni bir durum değildir. Yeni o- susu” olma iddiasıyla tutuklanır.
lan, kendine ait tarih anlatımlarıy- Sonra da uydurma delillerle ölüm
la, bakış açısı, ölçek ve değerlerle cezasına çarptırılır. Dünya ölçe-
varlık gösteren devrimcilerin; yol- ğinde bu karara gelen yoğun tep-
gösterme, üretkenlik ve irade koy- ki üzerine ABD, Rosenberglere,
ma niteliklerindeki gerileme o- suçlamaları kabul etmeleri halinde
ranında, meydanın en pespaye yaşamlarını bağışlayacağını söy-
yalanlara göz yumarak yaşama- kimi hazırlıklar, bilgi ve deneyim- ler. Böylece hem “hukuksuz” gö-
yı yeni bir tarz olarak benimseyen ler önemsenmeli, yaşam yolunda rünümden kendini kurtarmış hem
“tükenmişler”e kalmış olmasıdır. tuzaklara karşı bir sigorta ve mut- de bağışlayıcı/adil bir görünüm
Bu durum, zaman aşımına uğra- luluk için bir rehber olarak görül- kazanmış olacaktır.
mayacak denli iz bırakmış da ol- melidir. Julius ve Ethel Rosenberg
sa, can bedeli tarihe yazdırılmış Bilinir ki düşmeden, bir yerleri- ABD Komünist Partisi üyesiydi-
değerlerin tekrar tekrar anılmasını ni kanatmadan, zorluklarla yüz- ler. Oynanmakta olan oyunun bi-
bir ihtiyaç haline getiriyor. leşmeden geçirilen çocukluk çağı lincindeydiler. ABD’nin “yalan
Bugün adeta “hızlı yiyecek” tü- sonrasında ortaya, yaşama kar- söyledik” diye ifade verin, idamı-
ketir gibi her şeyi tüketen, bu ne- şı hazırlıksız bir genç çıkmakta ve nızı hapis cezasına çevirelim tek-
denle sürekli bir sıkıntı ve doyum- sanıldığının aksine, bu “korunaklı lifini reddetmiş ve Melih Cevdet
suzluk hali yaşayan, kendine de çocukluk” bir dezavantaja dönüş- Anday’ın deyimiyle bir çift güver-
başkasına da kolaylıkla zarar ve- mektedir. Bu bağlamda, maddi ve cin misali sonsuzluğa havalanmış-
ren, mücadele yerine uyuşma ve- manevi kimi kayıplar, uğranan ki- tır.
ya kaçmayı seçen bir gençliğin, mi zararlar değil, tercih edilen

14
Devrimci Yolda Devrimci Gençlik Sedat Kesim’le Röportaj

Devrimci Gençlik Dernekleri Federasyonu


Kurucu Önderlerinden Sedat Kesim’le
Devrimci Gençlik Üzerine Konuştuk

Devrimci Gençlik: Özellikle ilk du. MTTB provokasyon ve benzeri benim ve benim gibi insanların bu-
sayımızda bizimle böyle bir rö- yöntemlerle hareket ediyordu. na tanık olması bizim mücadeleye
portaj yapmayı kabul ettiğiniz için Bu dönemde sol dinamikler için- sempati duymamızda etkili oldu.
teşekkür ederiz. de Türkiye Öğretmen Sendikası Aynı zamanda sağcıların tutarsız,
Sedat Kesim: Rica ederim. da vardı ve yine TÖS şubelerine istikrarsız ve kaypak tavırları da
D.G: Devrimci Gençlik dediği- saldırılar olmaktaydı. O yıllarda bu karar sürecinde etkili olmuştur,
miz zaman yaklaşık 40 küsur se- sağcı gençlik örgütlenmeleri için- genel öğrenci kitlesi üzerinde. Bu
nelik bir tarihe vurgu yapmış o- de tam bir saflaşma olmamıştı he- dönemden itibaren daha ziyade
luyoruz. Oldukça kapsamlı bir nüz. MHP, Akıncılar vb.ler henüz sol görüşlü öğrenciler ağırlık ka-
birikim bu elbette. Bize Devrimci netleşmiş değildi. Bu ayrışma bü- zanmaya başladı yönetimlerde.
Gençliği ortaya çıkartan toplum- yük oranda altmışlı yılların sonları- Bu dönemin özelliklerinden biri
sal şartları ve o dönemin koşulla- na doğru oldu. de bizlerin teorik anlamda henüz
rından bahseder misiniz? Benim birebir bir özne olarak yeterli düzeyde olmamamız idi.
S.K : 60’lı yılların sonu toplum- mücadelede yer almam/mücade- Bu bağlamda 78 kuşağı ve müca-
da çelişkilerin yoğunlaştığı bir dö- leye girişim 68 yılında, yüksek o- delesi daha şanslıdır.Bu dönemde
nem aslında. Ben o dönemlerde kula girişim ile Ankara’da oldu. boykot yaygınlıkla yapılan bir ey-
yaşananları hem içeriden hem de Benim kendi okulumda ‘Teknik lem biçimi idi. Ve gençlik hareke-
elimden geldiğince yakından an- Öğretmen’de henüz keskinleşmiş ti daha ziyade bu minvalde yürü-
lamaya çalıştım. 60’lı yılların so- bir hareket olmasa da tartışma yordu 70 öncesi.
nunda öğrenci gençliğinin temel vb. etkinlikler tabi ki vardı. Ama Bu sürece daha önce de de-
hareket noktası, anti- Ankara’da genel olarak FKF’nin diğim gibi Ameri-
amerikancılık ve anti- kan karşıtlığı ve an-
emperyalizmdi. Üni- ti-emperyalizm
versitelerde öğrenci damgasını vuruyordu.
dernekleri ve FKF var- ODTÜ’de Komer’in a-
dı. TİP’in ortaya çık- rabasının yakılması,
ması öğrenci hareke- Dolmabahçe’de ABD
tinin eylemlerini ve 6. Filosu’nun denize
varlığını daha görü- dökülmesi bu duruma
nür kıldı. Elbette ki ile- örnektir. Süreç ilerle-
ride değinmek üzere dikçe çelişkiler artıyor
söyleyebilirim ki TİP’in ve bu gençlik müca-
pasif çizgisi, onun i- delesine de yansıyor-
çindeki devrimcileri farklı arayış etkinliği vardı. Mitingler, yürüyüş- du. Sağcı/gericiler zaman içinde
ve alternatiflere de itti. Fakat bu ler yapılıyordu. Hemen her yük- silahlı saldırılara da başladılar.
dönemde sosyalist gençliğin kendi sek okulda öğrenci dernekleri Solcu öğrencilere yönelik baskılar
varlığını gösterdiğini söylerken di- vardı ve her öğrenci, bu dernek- artmaya başladı. Eylemler tırman-
ğer taraftan MTTB olarak bilinen lerin doğal bir üyesi gibiydi. Ben maya başladı.
sağcı-gerici örgütlenme de bire- kişisel anlamda, ilk başlarda da- D.G: FKF ile başlayan ve daha
bir iktidarlar eli ile desteklenerek ha çok algılamaya ve anlamaya kapsamlı bir boyut almaya başla-
büyütülüyor ve solcu öğrencilerin çalışan bir konumdaydım. Çeliş- yan mücadelede Devrimci Gençlik
karşısına çıkarılıyordu. MTTB ve ki ve görüşler arasındaki farkları ya da Dev-Genç’in kendi varlığını
Komünizmle Mücadele Derneği iç anlamam için doğal olarak biraz ilan etmesi nasıl oldu.
içe örgütlenmiş yapılar olarak var- zaman geçmesi gerekti. Öğrenci S.K: 69 yılında FKF, Dev-Genç’e
lık gösteriyordu ve saldırılar ör- derneği seçimlerinde bu çelişkile- dönüştü. Bu bir dönüm noktası o-
gütlüyorlardı. Devrimci öğrenciler ri daha iyi anlamaya çalıştım. Bu larak nitelendirilebilir. Aynı za-
ve gerici-faşist örgütlenmeler çeşit- noktada solcuların kişilik anlam- manda TİP’in sosyalist/devrimci
da daha tutarlı ve ciddi olmaları,
li biçimlerde karşı karşıya geliyor- gençler üzerindeki etkisinin kırıl-

15
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Sedat Kesim’le Röportaj

maya başladığı bir dönem bu. rı kurulurken üreticiler ile de bağ duyuruları ile beraber daha üst/
TİP’ten kopmaların, farklı arayış- kuruluyordu. İşçi kesimi ile de her ileri örgütlülüklerin olması gerekti-
ların yaşandığı bir dönem bu. Bu zaman iç içe olup, grevlerde yer ği vurgusu yapılıyordu. Bu durum
dönemde üniversiteler, gerçekten almaya çalışmıştır Dev-Genç. 15- tabi, Dev-Genç’in tüm (en geniş)
özerk ve demokratik bir yapıday- 16 Haziran Direnişi de aynı döne- kitlesinde bilinen, net olarak ka-
dı bugün ile kıyasladığında. Ör- me denk düşer. falarda oturmuş şeyler değil da-
neğin o zaman öğrencilerin kul- Bu süreçte sivil faşistleri örgüt- ha o dönemde. Yeni fikirler çünkü
landığı pasoları düşük bir ücret leyerek, onlara eğitim vererek, bunlar. Elbette Mahir’in fikriya-
karşılığında öğrenci derneği ve- devrimcilerin üstüne salmaya da- tı zaman içinde daha da karşılığı-
rirdi. O günlerde Ankara’da be- ha bir ağırlık vermeye başladı sis- nı buldu kitle ve gençlik içinde. 12
lediye bunu öğrenci derneğinin tem, devrimcilerin etkinliğini kır- Mart’ın gelişi birçok şeyi değiştir-
elinden almak için bir girişimde mak için. 1970 yılı Dev-Genç’in di. Hem Dev-Genç’in hem de çok
bulundu. Gençlik ise buna bele- ideolojik/politik hattının netleşme- sıradan öğrenci derneklerinin için-
diye otobüslerine el koyup okul sinde kesin bir yol ayrımına giril- de bulunmuş insanlar tutuklandılar
bahçesine çekerek cevap verdi. diği yıldır. MDD ve PDA çizgisi ile ve çeşitli cezalar aldılar.
Okulların önünden geçen otobüs- kesin ayrılığın yaşandığı bir süreç- D.G: 12 Mart ile birlikte sürece
ler durdurulup okulun, yükseko- tir. Dev-Genç’te Mahir ÇAYAN’ın sert bir şekilde saldırdı devlet ve
kulun bahçesine çekiliyordu. Bu görüşleri; yani devrimci çizginin sistem. Bildiğimiz gibi Kızıldere’de
dönemde tabi polisin de okullara hakim olması dönemidir. Bu nok- Mahir yoldaşları ile katledildi,
kolayca girme durumu yoktu. Bu- taya dek gençlik içerisinde teo- fakat mücadele durmadı. Zira
günkünden çok farklıydı. rik bir yetersizlikten daha önce 74’ten itibaren tekrardan bir top-
Bu dönemde pratiğin yoğunlaş- de söz etmiştim. Evet, birçok insa- lanma görüyoruz. Bu sürecin özel-
ması öğrenci kitlesinin Dev-Genç’i nın/kesimin derdi düzeni değiştir- likleri nelerdir?
daha yakından tanımasına vesile mekti. Ama bunun nasıl yapılaca- S.K: Tabi 12 Mart ile birlikte sol-
oldu. Dev-Genç’in Karadeniz, Ege ğına ilişkin net fikirler yok gibiydi. cular/devrimciler ciddi bir kıyım-
vb. bölgelere giderek çeşitli çalış- Mahir’in fikirleri bu anlamda ö- dan geçirilirken sağcı/gericiler i-
malar yürüttüğüne tanık oluyoruz nemliydi. se sistem eliyle güçlendiriliyordu.
tabi. Bu süreçte –ki 12 Mart öncesi- Bu, okullar ve benzeri yerlerde –
D.G: Tam da bu noktada şöyle dir- Denizler THKO’nun varlığını fırsattan da yararlanarak- onların
diyebilir miyiz; Dev-Genç sadece ilan ediyorlardı. Çeşitli hazırlıklar güç biriktirmesine vesile oldu. Fa-
gençlik mücadelesinde değil tarım yapıyorlardı Filistin’e gitmek gibi. kat gerek Kızıldere gerekse De-
üreticilerinin, işçilerin de yaşadı- İbrahim KAYPAKKAYA TKP/ML’yi, nizlerin, İbrahimlerin katledilmesi
ğı sıkıntıları gündeme getirme gibi Mahir ÇAYAN ise THKP-C’yi kuru- kitlede bir öfke/tepki de biriktirdi.
bir amaç içerisindeydi. yordu. Önemli noktalardan biri 74-77 süreci ise tabi ki yeni bir
S.K: Tabi ki. Elbette o dönemde de şuydu; THKP-C’nin eylemleri, süreç oldu. 74’te başlayan süreç
tarım kesimi çok daha yaygın bir
kesimdi. Tarımsal ekonominin da-
ha yaygın olduğu, kentleşme ve
göçün henüz hızlanmadığı bir dö-
nem. 70’lerden sonra kentleşme
daha fazla hızlandı.
Bir başka noktayı da burada ek-
lemek gerekir; 67 yılında DİSK’in
kuruluşu sonrası Dev-Genç’lilerin
DİSK ile ilişkileri olmaya başladı.
Bu dönem Dev-Genç’in içinde de
görüş ayrılıkları yaşanmaya baş-
ladı. TİP ile araya belirli bir mesa-
fe konulmuştu zaten. Daha önceki
yıllardan farklı olarak bu yıllarda
gençlik tepkisini daha doğrudan
bir biçimde siyasal iktidara yön-
lendirmeye başladı. Bu dönem,
aynı zamanda Dev-Genç’in ideo-
lojik/politik çizgisinin de netleşme-
ye başladığı dönemdir. Aynı za-
manda değişik toplum kesimleri
ile ilişkiler de gelişiyordu. Üzüm,
fındık, tütün üreticileri sendikala-

16
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Sedat Kesim’le Röportaj

zaten 77’de kendisini Devrimci eyleminin birliği adına çaba gös- iktidar mı, değil mi? Bunu ortaya
Yol olarak ortaya koydu. Bu aynı terildi. Bu süreç saflardaki düşün- koymalı ki ideolojik/politik çalış-
zamanda Mahir ÇAYAN’ın, THKP- sel netleşmenin yaşandığı süreçtir. masını ona göre yürütsün. İlişkile-
C’nin takipçisi/devamcısı bir çizgi- 1977 Şubat-Mart ayında Devrimci rini yaygınlaştırmalı ve sağlamlaş-
nin ifadesiydi. Bu dönemde faşist Yol Dergisi’nin çıkarılacağı netleş- tırmalı. Toplumsal mücadelelerde
saldırılar oldukça arttı. Bu zaten meye başladı. Ondan önce bildir- gençliğin inanılmaz bir etkisi var.
bu duruma uygun örgütlenmeler ge çıkmıştı. Gençlik olmadan olmaz diyebili-
geliştirme aciliyetini öne çıkardı. D.G: Son olarak size şunu sor- riz, önemli bir faktördür.
Bu tabi ideolojik/politik bir zemi- mak istiyoruz; Bugünkü Dev- D.G: Çok teşekkürler, ağzınıza
nin üzerinde yükseliyordu. rimci Gençlik öznelerine, Dev- sağlık.
Sözün özü, gençlik çalışması- Genç’lilere öneri ve tavsiyeleriniz S.K: Ben teşekkür ederim, beni
nın merkezileştiği bir süreç yaşan- nelerdir? dinlediğiniz için.
dı bu dönemde. Yaygın bir çalış- S.K: Neyin hedeflendiği net bir
ma yapıldı. Gençliğin devrimci şekilde ortaya konmalı. Siyasal

Sömürü, Zorbalık, Saldırı Varsa


Hayat Direniş Olacaktır
Tarihsel olarak 1 Mayıs’ın dırılarıyla da, özellikle katliamcı la beraber Kadıköy ve Taksim’de
öğreticiliği ve yol göstericiliği niteliğini bir kez daha göstermiş- eylem yapılmasının yasaklana-
aşikârdır. Özellikle bu yıl 1 Ma- tir. Çatışmalar sırasında kitleyi he- cağını söylemesi önümüzdeki sü-
yıs, faşist devletin niteliğini, ka- def alarak yeni katletme girişimle- recin en önemli ipuçlarındandır.
rakterini bir kez daha yansıtma- rinde bulunmuşlardır. Bu saldırılar Devrimcilere ve emekçilere kapatı-
sı bakımından oldukça önemlidir. onların çürümüş düzenlerinin so-
lan Taksim Meydanı’nda, 5 Mayıs
Haklılığını; işçilerin katledilmesine, nundan, işçi ve emekçi kitlelerin
gecesi bir futbol takımının oldukça
ağır ve güvencesiz çalışma şartla- yükselen mücadelesinden, örgüt-
rına, çocuk yaşta işçi ölümlerine, lü gücünden korkmalarındandır. kalabalık bir şekilde kutlama yap-
halkların bir bütün olarak sömü- 1 Mayıs salt alan tartışmalarını ması bile kent merkezlerinin sade-
rülmesine karşı çıkışından alan bu oldukça aşan bir politik muhteva- ce devrimciler ve emekçiler için
günde, on yıllardır canları pahası- ya sahiptir. Taksim katliamlar ve yasaklı olduğunun başlıca göster-
na emek ve demokrasi mücadelesi ödenen bedeller itibariyle müca- gesidir. Meselemiz alan tartışma-
veren halkımıza dayatılan yasak- dele tarihimizde önemli bir nokta- sı, 1 Mayıs kürsüsünde emekçile-
lar oligarşinin yaşadığı korkudan- da durmaktadır. Kaldı ki İstanbul rin ve devrimcilerin temsilinden
dır. 1 Mayıs’a hazırlandığımız Valisinin yapmış olduğu beylik a- daha acil bir noktadır; mesele e-
günlerde çıkardığımız bildiride; çıklamaların emekçi halklarımız mekçilerin ve devrimcilerin kent
halkımızın örgütlü güçlerine, mu- nezdinde bir kıymeti de yoktur. merkezlerinden sürülmesi mese-
halif kesimlere saldıran egemenle- Zira hiç bir zaman emekçiler oli-
lesidir. Devrimcilerin böyle bir sü-
rin başaramayacaklarını, onların garşiden icazet almamıştır. Emek-
reçte yapması gereken böyle bir
örgütlü bir halktan korktuklarını, çi halkların, demokrasi ve sosya-
korkularını 1 Mayıs’ta örgütlü gü- lizm mücadelesi, eşitlik, kardeşlik, dayatmayı kabul etmemek, sonu-
cümüzle alanlarda büyüteceğimi- insanca yaşam mücadelesi, özün- na kadar direnmektir.
zi ilan etmiştik. Faşizm hemen her de alanları oldukça aşan üç-beş Sürecin omuzlarımıza yüklediği
fırsatta emekçi halklarımıza sal- saldırıyla bertaraf edilemeyecek yükün farkındayız. Emperyalizmin
dırmakta ve uzun yıllardır emek- derece büyük bir mücadeledir ve halklara yönelik saldırılarına kar-
çilerin mücadele günü 1 Mayıs’ı tarihsel haklılığı itibariyle devletin şı, kapitalizmin derinleşen sömü-
her anlamda kuşatma altına alma- sözüm ona fermanıyla gerileme- rüsüne karşı, faşizmin insanlığa,
ya çalışmaktadır. Özellikle baskı yecek denli meşru ve güçlüdür! insan onuruna saldırılarına karşı,
ve sömürü yasalarıyla hemen her Devlet kentsel-rantsal dönüşüm gerici, piyasacı eğitime karşı mü-
gün emekçilere saldıranlar, bu yıl yalanlarıyla kent merkezlerini e- cadelemizi büyütmeye devam e-
çeşitli bahanelerle Taksim Meyda- mekçilere ve devrimcilere yasak-
deceğiz.
nı’ndaki eylemliliğe izin vermeye- lamak istiyor. Taksim’deki şantiye
Yaşasın Eşit, Parasız, Bilimsel,
ceklerini buyurmuşlardır. Hemen bahanesiyle yapılan 1 Mayıs sal-
arkasından da Taksim’de yapıla- dırısı, Dersim derneklerinin yaptı- Demokratik, Anadilde Eğitim
cak olan her türden eylemliliğin ğı yürüyüşe, Hey Tekstil işçilerine, Mücadelemiz!                                                                                                                                
kendilerince yasaklandığını ilan Deniz Gezmiş anmalarına yapılan Yaşasın Özgürlük, Demokrasi,
etmişlerdir. Devlet, her fırsatta e- saldırılar, başbakanın İstanbul’da Sosyalizm!
mekçilere saldırmış, son fiziki sal- yeni miting alanlarının yapılmasıy- DEVRİMCİ GENÇLİK

17
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Kültür-Sanat

Teknolojinin Toplumdaki Politik Konumu


Ayşe Deniz

G ünümüzde insanlar arasında-


ki iletişim yok denecek kadar
azalmış durumdadır. Buna sebep
kımların önünü açmaktadırlar. Bu
‘’popüler akımlar’’a örnek olarak
son günlerde sıkça gündemde yer
lerek halka ya yalan yanlış akta-
rılıyor ya da yayın yasaklarıyla
tamamen örtbas ediliyor. Toplumu
olan birçok etken mevcuttur. Tek- bulan futbol fanatikliği verilebilir. istedikleri yöne çekebilmek ya da
nolojik gelişmelerin insan hayatı- Bu durumu şimdiki süreçte ele alır- en azından tepkisizleşmesini sağ-
na yön verir bir hal alması bu se- sak eğer geçtiğimiz günlerde Ha- lamak amacıyla çeşitli diziler, te-
beplerin başında gelir. Her gün tay Reyhanlı’da gerçekleşen pat- levizyon programları, yarışmalar
biraz daha gelişen teknolojik alet- lamalara, medyada ne kadar yer vb. unsurları kullanılarak insan-
lerin sağladığı faydaların su gö- verildiğini ve paylaşılan bu bilgi- lar körleştiriliyor, az da olsa tepki
türmez bir gerçek olduğu kesindir, lerin ne derece doğru olduğunu göstermeye çalışan bireylerin he-
ancak bunun yanı sıra olumsuz konuşabiliriz. Aynı döneme denk defi ıskalamalarına yol açılıyor; o-
durumlara yol açtığı gerçeğini de gelen bir maç medyada Reyhan- dak noktası saptırılıyor.
ıskalamamak gerekir. Teknoloji, lı’daki patlamalardan daha fazla Daha önce de tarihte iktidara
günden güne insan hayatının içi- yer alıyorsa bunun altındaki se- gelmiş birçok egemen kendi çı-
ne daha fazla girmiş beraberinde bepleri irdelemek gerekir. karları doğrultusunda manipüla-
âdeta bir bağımlılık yaratmıştır. İn- Egemenler, üzerinde hâkimiyet törlük yapmıştır. Adolf Hitler’in
sanlar telefonları, müzik çalarla- kurduğu teknolojileri kullanarak Almanya’sında başkanlığını Jo-
rı, tabletleri olmadan sokağa bile ülke gündemine kendi çıkarları seph Goebbels’in yaptığı, ye-
çıkamaz duruma gelmiş, getirilmiş- doğrultusunda yön veriyor, uygu- ni bir devlet propaganda aygı-
lerdir. En basitinden toplu taşıma tı, Alman halkını ve dış dünyayı
araçlarında, kafe ve restoranlar- yönlendirip aldatmaya çalışmış-
da birbirleriyle konuşmak sohbet tır. Savaş propagandacıları ev-
etmek bir yana telefon tablet vb. rensel olarak askerî güç kullanı-
ile ilgilenmekten birbirlerini gö- mını, ahlakî olarak savunulabilir
remez hale gelmişlerdir. Duyar- ve gerekli bir eylem olarak res-
sızlaşmışlardır artık. Birbirleriyle medip haklı göstermeye çalışmış-
birebir iletişim kurmak yerine (bu- tır. Aksini yapmak halkın moralini
rada kast ettiğimiz iletişim, araya bozar, hükümete ve onun silah-
bir araç koyarak, telefon vs, de- lı kuvvetlerine inancını zayıflatır.
ğil ) sürekli ilgilendikleri aletler, II. Emperyalist Paylaşım Savaşı
hayatlarına yön verir olmuş, or- boyunca Nazi propagandacıları
da gördükleri okudukları dinle- bölge işgallerinde yapılan askerî
dikleri ne varsa sorgulamadan saldırganlığı haklı ve gerekli bir
kabul edebilecek bir hale gelmiş- “meşru müdafaa eylemi” olarak
lerdir. Teknolojinin doğurduğu o- göstermişlerdir. Almanya’yı ya-
lumsuzluklar derken bunu ifade bancı saldırganların kurbanı ya
etmeye çalışıyoruz. Şimdi bu o- ladığı açık faşizmi gizleyebilmek da potansiyel kurbanı, insanları-
lumsuzlukları biraz daha somut için yandaş medya ile insanların nın güvenliğini temin etmek ya da
örneklerle ele alalım. Günümüz algılarını manipüle etmeye çalı- Avrupa’yı komünizme karşı savun-
egemenleri, teknolojinin insanlar şıyor, işlediği insanlık dışı suçla- mak için silaha sarılmak zorunda
üzerindeki hâkimiyetini kendi çı- rı bu yöntemlerle makul ve olma- kalan barışçı bir ulus olarak gös-
karları doğrultusunda yönlendir- sı gerekenler zaten bunlarmış gibi terdiler. Savaşın her aşamasında
mekte ve teknolojiyi adeta bir ma- gösteriyor. Bu doğrultuda kendi- ilan edilen savaş hedefleri hemen
şa gibi kullanmaktadır. İnsanların ne tehdit olarak gördüğü ne var- hemen her zaman Nazilerin asıl
düşünme ve sorgulama yetilerini sa ortadan kaldırmak için elinden niyetlerini, bölgesel yayılma ve
körelterek algı bulanıklığı yarat- ne geliyorsa yapıyorlar. Üniversi- ırk savaşı emellerini gizledi. Bu,
mayı amaçlayan egemenler bu- telerde düşüncelerini savunan öğ- Almanya’daki, Almanların işgal
nu büyük ölçüde başarmış durum- renciler, gazeteciler, profesörler ettiği bölgelerdeki ve tarafsız ül-
dadır. Ellerindeki basın ve yayın alanlarından uzaklaştırılıyor, gö- kelerdeki halkları aldatmak ya da
organlarını kullanarak halkı oya- zaltı ve tutuklamalarla tepkileri yanlış yönlendirmek için tasarlan-
lama peşine düşmüşlerdir. Popü- bastırılmaya çalışılıyor. Bu olay- mış aldatma propagandasıydı.
lerlikten doğru gelişen çeşitli a- lar, çeşitli propagandalar yürütü- Propaganda çok sinsi yollarla

18
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Kültür-Sanat

uygulanabilir. Örneğin yabancı


ülkelerle ilgili yanlış enformasyon
eğitim sisteminde desteklenebilir.
Çok az insan okulda öğrendikleri-
ni kontrol etme ihtiyacı duyacağın-
dan bu yanlış enformasyon gaze-
teciler ve aileler tarafından tekrar
edilecek ve yanlış enformasyonun
herkes tarafından bilinen bir ger-
çek olduğu fikri medyaya direkt
bir müdahale olmadan kimse ger-
çeği veya kaynağı fark etmeden
yayılacaktır. Bu tip yayılan propa-
ganda politik amaçlar için kullanı-
labilir.
Vatandaşa ülkelerinin politika-
ları hakkında yanlış bir görüntü
verip aksi görüşleri reddetmeleri
veya görmezden gelmeleri sağla-
nabilir. Günümüz egemenlerinin ve emek sömürüsüyle ellerinden, kapı dolaşarak onlara ulaşmaya
yapmaya çalıştıkları şey de tam o- fark ettirmeden aldıkları haklarını, çalışmak, egemenler tarafından
larak budur. En başta da bahsetti- bu hakları aslında onlara devle- zorla takılan at gözlüklerini çıkar-
ğimiz gibi egemenler bu amacını tin sağladığı fikrini öne sürerek bu malarını sağlamak, onları örgütle-
büyük ölçüde sağlamıştır. doğrultuda bir de insanlardan oy yerek kurtuluşun sadece devrim i-
Bunu yaparken sadece propa- talep ederken utanmamışlardır. le mümkün olabileceğini anlatmak
gandayla yetinmemiş eşitlik, öz- Artık durum böylesi bir hal al- ve halkın içinde halkla beraber e-
gürlük, adalet gibi kavramların mışken biz devrimcilere düşen; zilen ve sömürülen bütün bireyler
da altını boşaltmışlardır. İnsan- halkı bilinçlendirmek, gerekirse olarak kendi gerçekliğimizi örerek
ların aslında zaten onların olan okul okul, mahalle mahalle, kapı sosyalizmi kurmaktır.

Elveda Lenin
Nevra Aydın

2 003 yılında vizyona giren,


yönetmenliğini Alman tarih-
çi Wolfgang Becker’ın üstlendi-
adım atan kapitalizmin taş üstün-
de taş bırakmaması kararı imza-
lanmıştır.
içinde yaşadığını sanacak, canlı-
cansız Christiane’nin etrafında o-
lan herşey bu planın kusursuz bi-
ği Elveda Lenin, konusu itibariyle Giyilen kıyafetlerden tutun da i- rer parçası olacaktı. Yani DDR,
Berlin Duvarı’nın yıkılışından son- çilen sigaralar bile bu çılgınca de- Kernerların evinde Moskova’da
ra Doğu Almanya’da yaşananla- ğişime tanıklık ederken, geride alınan birleşme kararıyla değil
rı ve yıkılan şeylerin sadece bir bıraktığı ülkesinde o günleri göre- ancak ve ancak Christiane’in ölü-
duvardan ibaret olmadığını göz- meyen tek kişi Christiane’dir.Gö- müyle sonlanacaktı. Bu plan so-
ler önüne seriyor. Alman Demok- remeyen ve zaten görmemesi ge- nucunda filmdeki dram ve kome-
ratik Cumhuriyeti’nin önde gelen reken kişidir de aynı zamanda. di ögelerinin iç içe geçmesinde
sosyalist aktivistlerinden Christi- Zira kriz sonrası yıpra-
ane Kerner 89’un sonlarında ge- nan kalbi bırakın tümüy-
çirdiği bir kalp krizi sonucu 8 ay le bağlı olduğu devlet i-
boyunca komada kalır. Bu 8 ay- deolojisinin değişmesini,
lık süreçte 41 yıllık ülkesinin gele- küçük bir şoku bile kal-
ceği sosyalizmin ilke ve ahlakını dıramayacak haldedir.
tam olarak benimseyememiş lider- Tüm bunlara rağmen u-
lerin eline bırakılmış ve Doğu’nun yanmayı seçerek koma-
Batı Almanya ile flörtü sonucu ve- dan çıkan annesi için ise
rilen tavizler sosyalist DDR’nin Alex’in bir planı vardır:
sonunu hazırlamıştır. 1 yıl son- Bu plana göre doktorun
ra Moskova’da imzalanan an- 6 haftalık ömür biçtiği
laşmada 2 ülke birleşmiş, Berlin anne, bundan 8 ay ön-
Duvarı’nın yıkılmasıyla Doğu’ya cesindeki gibi DDR’nin

19
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Kültür-Sanat

Batı Almanyalı nişanlısı sosyalist noktada sadece ‘ana-oğul ilişkisi’


bir aktivist oluverirken, oturduk- ya da ‘vefalı bir evladın annesi i-
ları dairenin tam karşısındaki şir- çin yapabileceklerinden çok daha
kette tüm ihtişamıyla (!) dalgala- öteye gider.Yönetmen sadece an-
nan Coca Cola bayrağı ise Alex nesini sağlığı için oynatmaz bu o-
tarafından annesine filmde geçen yunu Alex’e. Alex’in de bu oyun-
şu replikle açıklanır:- Coca Co- da bir şey fark edebilmesini ister.
la sosyalist bir içeçek miydi? -an- Ki farketmiştir de zaten. Batı’dan
lamıyor musun anne Batı bizi yıl- akan paranın insanı eski düzen-
larca kandırmış! Hatta tüm bunlar den ne daha özgür kıldığını ne
karşılana dursun, annesinin istek- de daha zenginleştirdiğini...Ab-
leri arasında en gerçekleştirile- lasının geçinebilmek için üniversi-
mez gibi duran televizyona bile te hayatını son sınıfta bırakıp Bur-
Alex’in bir çaresi vardır. Çalıştığı ger King’de çalışmasını...İşten eve
film atölyesindeki bir odayı Do- gelirken ilk defa kendini bu kadar
ğu Alman TV kanalına dönüştü- yorgun hissetmesini...Biricik anne-
rür, enkırmen koltuğuna ise Batı sinin kahramanı olan işçilerin na-
Almanyalı bir arkadaşını oturtur. sıl işsiz kaldığını...O günlerin bel-
Kuşkusuz filmin en vurucu sahne- ki de tek tarafı annesinin yaşanan
yegane sorumlu olan Alex, işe si ise evdekilerden habersiz dışa- bu kültür şokundan habersiz tam
ilk olarak evlerinden başlayacak- rı çıkan Christiane’in yolda Berlin da hayalindeki dünyada yaşama
tır. -Zira evleri de aynı ülkeleri gi- Meydanı’ndan sökülüp helikopter- gözlerini yummasıdır. O günlere
bi kapitalizmin boyunduruğu altı- le Sovyetlere gönderilmek üzere tanıklık etmemesinin sebebi, sonu-
na girmiştir-Yeni ülkeleriyle birlikte yola çıkmış Lenin heykeli ile burun cunun sadece ölümle sonuçlana-
değişen ev eşyalarına tümden bir buruna gelişidir. Fakat Christiane cağından değil, inanmış tüm diğer
çözüm bulamasa da annesinin o- için endişelenmemize gerek yok- sosyalistler gibi böyle bir dünya-
dasını aslına uygun şekliyle ye- tur, zira Yoldaş Lenin’in DDR hal- da yaşamayı hak etmemiş olma-
niden döşer ve böylece evlerine kına yaptığı bu son seslenişe film- sındandı. Christiane’in ve hatta
kadar sızmış bu düşman işgali kar- de gösterilmemiş olsa da Alex’in Alex’in de inandığı dünya . Planın
şısında Christiane’e kurtarılmış bir verdiği illaki mantıklı bir cevap(!) sonunda Eric Honecher’in koltu-
bölge armağan etmiş olur. Annesi- vardır. Fakat anne bir yana işin ğuna getirilen Sigmınd Jahn’in de
nin hayata tutunması için kurgula- bir de Alex tarafından bakıldığın- sözünü ettiği gibi “Biliyoruz ki ül-
dığı bu planda yaptığı fedakarlık- da en ironik tarafıysa annesinden kemiz mükemmel değil. Ama inan-
lar 1 odayla sınırlı kalmayacaktır sakladığı tüm bu gerçeklerin Do- dığımız şey bir çok insan için esin
Alex’in. Annesinin canının çekti- ğu Almanya’da yaşıyorken ulaş- kaynağı oldu .Belki zaman zaman
ği DDR marka turşu ve çikolatala- mak istediği en büyük hayaller ol- kendimizle çakışıyorduk.Ama ken-
rın “1 gecede küçük gri dükkanlar masıdır. Batı Almanya’ya duvarın dimizi toparladık.Sosyalizm bir
renkli bir ürün yelpazesine dönüş- ardından baktığı yıllarda gördüğü duvarı arkasında yaşamak değil-
müş” diye tabir ettiği süpermar- zenginlik, özgürlük ve gücü duva- dir. Diğerlerine ulaşabilmektir ve
ketlerde satılmaması dahi planını rı geçtikten sonra aynı şeffaflıkta diğerleriyle yaşayabilmektir. Sa-
sekteye uğratmaz. Çöplerden top- görememesi Doğu ve Batı kavra- dece daha iyi bir dünya hayali
ladığı Spreewald marka turşu kap- mını daha derinden sorgulamaya değil dünyayı daha iyi bir yer ha-
larını yüksek sıcaklıkta kaynatıp iter Alex’i. İşte film tam da bu line getirmek için çalışmaktır.”
dezanfekte ederek 8 ay öncesinin
aynısını annesinin önüne sunar.
(Her ne kadar kaplardaki turşular
düşman ülke Hollanda’nın ürünü
olsa da) Ana-oğul kahve keyfinin
sponsorluğunu ise ünlü DDR kah-
ve markası Mocca Fix Gold’un i-
çinde Alex’e tek kelime dahi etme-
yeceğine yeminli Jacops yapar.
Kapitalizmin kelime olarak dahi
giremediği o odaya kapitalist mal-
ların bağır çağır girmesi yakışık
almazdı zaten...Bu plan sadece
eskilere değil, Kernerların hayatı-
na yeni katılanlara da görev hak-
kı tanımıştır. Kız kardeş Arien’in

20
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Kültür-Sanat

Nazım Hikmet’i Ölümünün 50. Yılında


Saygıyla Anıyoruz!

Ayla Poyraz
Ben diyorum ki ona: kararı alır.
Kül olayım Kerem gibi yana yana.
Ben yanmasam, Nazım’ın devrimcilik hayatı da Moskova’da gördü-
sen yanmasan, ğü eğitimle hız kazanmaya başlar. Orada devrimin ilk
biz yanmasak, yıllarına tanık olur. Daha çok okur, daha çok yazar
nasıl çıkar karanlıklar Nazım. Artık düzeni ve onun sunduklarını reddeden
aydınlığa.. bir kararlılığı vardır. Bunun üzerine yazmaya başlar.
Nazım Hikmet Ran Sosyalizmi ve halkların kardeşliğini savunma iradesini
gösterir. Yazdıkları ve inancı yüzünden hayatının yak-
Bu dizelerini bilmeyen yoktur herhalde Nazım’ın. laşık 17 yılını hapishanelerde geçiren Nazım Hikmet,
Çoğumuz bu ve bunun gibi dizelerle başladık onu o- son zamanlarını da ülkeye giriş yasağı olduğu için
kumaya, anlamaya. Nazım Hikmet’i anlamak bir sa- yurtdışında, Moskova’da geçirmiştir. Yalnızdır o za-
natı anlamaktı çünkü, bir halkı anlamaktı. Hiç şiir oku- manlarda. Kendini şiirinde de anlattığı gibi kocalmış,
mayan birine bile kendini anlatmaktı Nazım Hikmet. işe yaramaz hisseder. Son yıllarında yazdığı şiirleri
O, bilginin değerini bilen biriydi çünkü. Bilgiyi iyi bi- ölümü beklediğini gösterir.
len ve bildiği için de iyi gören biriydi.
Kocalmağa alışıyorum dünyanın en zor zanaatına
Nazım Hikmet’in hayatını okumak onu anlamaya Kapıları çalmağa son kere
yetmez biliyoruz, anlamak için onu okumak lazım. Durup durmadan ayrılığa
Onu anlamak… Tüm yozlaşmışlığa, onu manipüle et- Saatler akarsınız, akarsınız, akarsınız...
meye çalışanlara, şiirlerinin altını boşaltmaya çalışan-
lara, onu o gün vatan haini ilan edip vatandaşlıktan O öldüğünde bir “vatan haini”ydi. Ülkeye girişi ya-
atanlara ve yine vatandaşlığa kabul edip ona “sahip saklanmış bir hain. Nasıl olduysa 5 Ocak 2009’da
çıkanlara” rağmen onu anlamak… Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden vatandaşlığa kabul
edildi.
Nazım Hikmet 15 Ocak 1902’de Selanik’te doğ- Nazım’ı milliyetçi olarak adlandırıp o yanını öne
du ve 3 Haziran 1963’te
Moskova’da öldü. Şiirle ta-
nışması da çok geç değildir.
İlk şiiri 16 yaşındayken ya-
yımlanır. 18 yaşındayken de
bir gazetenin düzenlediği şi-
ir yarışmasında birinci olur.
Çevresinde yetenekli bir şa-
ir olarak tanınan Nazım Hik-
met, 1921’de Anadolu’ya
gitme kararı alır, Kurtuluş
Savaşı mücadelesine katıl-
mak ister. Daha sonrala-
rı arkadaşı Vala Nurettin’le
Bursa’ya giderler. Orada ta-
nıştıkları bir grup gençten ta-
rihsel materyalizm hakkında
kabaca bilgi edinmişlerdir.
Daha sonra Sovyetler Birli-
ği hakkında öğrendikleriyle
aslında bilgilerinin ne kadar
yetersiz olduğunu düşünen
iki genç Moskova’ya gitme

21
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Kültür-Sanat

çıkarıp devrimci, sosyalist yanını her gün yeniden öl- onu suçlayanlar ve yine milliyetçiliğe sığınmışlardır o-
dürmeye çalışıyorlar. Onu sosyalizmden, enternasyo- na “sahip çıkanlar’’. O devrimcidir hep, o sosyalist.
nalizmden arındırıp, salt bir şair olarak anlatmaya Bir yanı da aşktır Nazım’ın. Piraye’sine aşk mektupları
çalışıyorlar. Bu girişimler yeni yapılmıyor tabii ki. Bir yazan “romantik devrimci’’dir o.
kitapta Faşist Türkeş, bir parti kurultayına şu dizelerle
giriyor: ‘ Dörtnala gelip uzak Asya’dan / Akdeniz’e Devrim inancıyla yola çıkmıştı ve ışığa gidecek o yo-
bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim… Ya- lu iyi biliyordu Nazım. İlk devrimini kendi şiirlerinde,
şamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kendi sanat çizgisinde yaptı. Zincirlerini ilk, şiirlerinde
kardeşçesine/ bu memleket bizim’.Bu durum bizlere kırdı. Ölçüyü attı ve serbest, özgür bir şiir anlayışı be-
Nazım Hikmet’in kimler tarafından propaganda aracı nimsedi. Toplumcu gerçekçi bir sanat anlayışı vardı ar-
olarak kullanıldığını anlatıyordu. tık. Bunları yaparken özü asla yadsımadı. Bu öz, onun
Nazım ki ülkesinden ayrılırken aklında sadece da- ideolojisine dayanmaktaydı çünkü.
vasına yararlı olmak düşüncesine sahip biri. Ülkesinde Nazım Hikmet denilince herkesin söyleyecek bir
kaldıkça önü kesilir, engel konulur önüne ve yazdıkla- şeyleri vardır ya da ona ait bir kaç dizesi. Cemal Sü-
rına. Ancak o son zamanlarına kadar diretir davasın- reya onu bir yazısında şöyle anlatır: “Nazım...’ diyor,
da. İşe yarayamadığını da düşünür bu zamanlarda. ‘Nazım şehirlerin şairidir’ ve sonra ekliyor, ‘Ovadan
‘’Bir şey yapmalı’’ der, kendi kendine. Altmış yaşına seslenir insanlara, büyük düzlüklerden, ovadan akan
geldiğinde dağlara çıkılmasını söyleten de ona bu bir ‘büyük ve bereketli bir ırmak’ gibidir, Uygardır.”
şey yapmalı dedirten düşüncedir. Korkmuyor ölmek- Sevgilim
ten, yalnızlıktan, şiirsizlikten. Bir şey yapmalı derken Başlar önde gözler alabildiğine açık
“safları sıklaştırmak” gerektiğini anlatıyor Nazım ve o- Yanan şehirlerin kızıltısı
nun yerine genç devrimciler hayata geçiriyor bu dü- Çiğnenen ekinler
şünceyi. “Ondaki sosyalizm inadı hiç bitmiyor” demiş Ve bitmez tükenmez ayak sesleri:
bir yazar. Evet, ondaki sosyalizm inadı hiç bitmiyor. Gidiliyor
Ve insanlar katlediliyor:
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne Ağaçlardan ve danalardan
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar Daha rahat
Oynasınlar türküler söyliyerek yıldızların arasında Daha kolay
Dünyayı çocuklara verelim Daha çok
Kocaman bir elma gibi verelim Sevgilim,
sıcacık bir ekmek somunu gibi Bu ayak sesleri bu katliamda
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar Hürriyetimi, ekmeğimi ve seni kaybettiğim oldu
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı Fakat açlığın, karanlığın ve çığlıkların içinden
Çocuklar dünyayı alacak elimizden Güneşli elleriyle kapımızı çalacak olan
Ölümsüz ağaçlar dikecekler… Gelecek günlere güvenimi kaybetmedim
hiçbir zaman.
En güzel umudu taşıyan ve en güzel hasret şiirlerini
yazandır Nazım. “Memleket”ini en güzel anlatandır. Nazım umut dolu dizelerle seslenmeye devam edi-
Hiç bitmemiştir onun sosyalizme olan inancı ve bitir- yor bizlere. Onun şiirleri kavgamızı ısıtmaya devam
meyecektir onun şiirleri var oldukça. Ülke, Amerikan ediyor…
emperyalizmine peşkeş çekilirken almıştır “vatan hai-
ni” adını ama yılmamıştır. Milliyetçiliğe sığınmışlardır

22
Devrimci Yol’da Devrimci Gençlik Devrimci Kişilik

Pratikten Süzülmüş Yöntemli Birikim


En Büyük Bilgedir
Örneğin propaganda, kimi gerçeklerin altını kalın çizer, kimi olguları öne çıkarır.
Soyutlama ise, genellemedir ve gerçeğin bir kısmını ihmal eder. Bunlar, normal koşullarda
sorun değildir. Ne var ki olgulara bütünlüklü bakabilme perspektifinin oluşmadığı kişi ve
zeminlerde, soyutlamanın ana izdüşürülememesi sebebiyle, mutlaklaştırma veya kaba
uygulama gündeme gelmekte ve gerçekte, özgürlük yürüyüşüyle hiçbir ilgisi olmayan
sonuçlar ortaya çıkabilmektedir.

M evlana’nın “Yola habersiz çıkan, iki günlük yo-


lu yüz yılda alır.”, sözündeki gibi habersizlik/
bilgisizlik nasıl ayakbağı ise, yanlış bilgi de en az o
ti yapmasının bu iletişimin doğal gereği olduğu aklına
bile gelmemektedir. Çünkü insanlarla iletişimi vermek
değil almak üzerine kurmuştur.
oranda, hatta bazen daha da fazla ayakbağıdır. Bu Şimdi, başa dönüp, birine “empati sorunu yaşıyor-
durum, özellikle insana dair çeşitli değerlendirmeler sun” demenin ne çok anlama gelebileceğini bir da-
yapmak durumunda olan örgütsel yapıların zeminin- ha düşünelim. Bu kapsamlı irdeleme kişide olgunlaştı-
de çok daha çarpıcı gelişmelere sebep olabiliyor. Ör- ğında, yargı geliştirirken de yargıyla muhataplıkta da
neğin propaganda, kimi gerçeklerin altını kalın çizer, yanlış anlama olasılığı en aza iner.
kimi olguları öne çıkarır. Soyutlama ise, genellemedir
ve gerçeğin bir kısmını ihmal eder. Bunlar, normal ko- Mesele ak veya kara meselesi değildir.
şullarda sorun değildir. Ne var ki olgulara bütünlük- Elbette aka ak karaya kara diyeceğiz.
lü bakabilme perspektifinin oluşmadığı kişi ve zemin- Bunun için grinin gönlünü almak da şart değildir.
lerde, soyutlamanın ana izdüşürülememesi sebebiyle, Ne var ki en ak yerde bir şeylerin kara gidebileceği
mutlaklaştırma veya kaba uygulama gündeme gel- bilinmelidir.
mekte ve gerçekte, özgürlük yürüyüşüyle hiçbir ilgisi Veya zaferin bile, yenilgisiz gerçekleşmeyeceği biline-
olmayan sonuçlar ortaya çıkabil- rek, başarılar öpülmelidir.
mektedir. Bu, kendimiz için olduğu gibi yar-
Aslında bu tür sonuçlarda, ör- Mevlana’nın “Yola habersiz gılarımız için de geçerlidir.
gütsel iradenin, eğitimi veya yön- çıkan, iki günlük yolu yüz yılda O halde, dilimizin acı yanına mu-
temin oluşum sürecini hafife al-
masının da payı vardır. Çeşitli
alır.”, sözündeki gibi habersizlik/ hatap edilenler de sırf acı tadı al-
mamalıdır.
farklılıklar gösterse de tüm yapı- bilgisizlik nasıl ayakbağı ise, yanlış
lar diyalektiği önemser; idealizm- bilgi de en az o oranda, hatta Bugün ortaya konan toplam ör-
den veya kaba materyalizmden neklerin ağırlıkla gösterdiği gibi
uzak durmaya çalışır. Ne var ki bazen daha da fazla ayakbağıdır. örgüt, bir yaşam rehberi olabile-
diyalektik, ne yalnızca 4 madde- cekken ve hatta uzak gelecekteki
dir, ne Mao’nun Teori Ve Pratik tasarıları beklemeden bugün sos-
kitabıdır, ne de enerjinin sakınımı prensibi veya ak ve yalizmin önbiçimlerini yaşamak mümkünken, birey-
kara dışında grinin de olduğunu bilmektir. Elbette bu lerin örgüt içindeki direnci ve örgütün giderek prag-
saydıklarımız, diyalektik bakış için gereklidir. Ama di- matizme veya öznellikler toplamı bir ilişki ağına teslim
yalektik yöntemin sürece içerilmesi, uzun ve zorlu bir olma eğilimi, potansiyel rehberlik özelliğini kötü bir
oluşum süreci gerektirir. Bu, öylesine bütünlüklü ve yolgöstericiye çevirebiliyor. Örgüt ve bağrındaki kişi-
çok boyutlu bir bakıştır ki, sürekli bir büyüme ve ge- ler, alternatif tercihleri sebebiyle çok daha derinlikli
lişmeyi gerektiren bir canlı gibidir. Tamamlanmış, bit- bir bakışa sahip olması gerekirken, bu niteliğini, kısa
miş hali yoktur. Bazen bağlamların bile vurguyu veya vadeli kazanımlara feda edebiliyor. Öyle ki bir yer-
vurgunun bağlamı değiştireceğini bilecek denli hassas den sonra, yaşanan daralma, algılama ve çözüm ge-
bir uygulama gerektirir. Örneğin, kişiye “empati ya- liştirme kapasitesini sistemin gerisine düşürebiliyor.
pamıyorsun” denebileceği gibi “empati yapmıyorsun” Her insanın yıldızlara uzanma ve parıldama potan-
da denebilir. Bir olasılığa göre, birinci ifade yetenek siyeli vardır. Ne var ki bu, sanıldığının aksine, kişisel
eksiğine, ikinci ifade niyet sorununa dikkat çeker. Bir duvarları büyüterek değil, insan insana geçişleri/do-
başka olasılıkta ise, kişi empatiyi başkalarının kendisi- kunuşları çok daha imkanlı hale getirerek alınabilecek
ni anlamasından ibaret görür. Yani empatiden haberli- bir yoldur. İnsanların bugün potansiyellerinin onda bi-
dir, başkalarının kendisiyle kurduğu bu türden bağlar rini bile yaşamadığı doğrudur. Ancak bunu aşmanın
nedeniyle de mutludur. Ne var ki kendisinin de empa- yolu, “cesur ol, ortaya çık, hiçbir engeli dinlemeden

23
Devrimci Yolda Devrimci Gençlik Devrimci Kişilik

hayatını/rüyalarını yaşa.” demekten geçmiyor. İnsan- olma ağırlığına ulaşmamış olmanın göstergesidir. Ge-
ların güzelleşme ufku bile, bireyselleştikçe daralır ve nelde bu öne çıkıyorsa, yaşam devrimcileştirilememiş,
“rüyalarını yaşamak”, zenginleşmeye değil, dağılıp olağanüstü fiillere/âna indirgenmiş demektir. Bakın
tükenmeye sebep olur. Tam da bu nedenle, anlamlı mesela, “Koza Kelebeği Bilmez” kitabının “Bilge”si,
yaşamaktan söz etmek, anlamlı yaşamak için yeterli insanın en derin benliğine ulaşması için rehberlik ya-
değildir. Örneğin, “Hayatta bir tek başarısızlık vardır, pıp öğretici dersler verdiği bir anda ne diyor:
o da denememektir.” ibaresi, kimilerinin elinde doğ- “Daha önce hiç yapmadığın bir şey yapmaya kalkı-
rulara ulaşmada cesaret verici bir araca dönüşürken, şıyor, bunun hayatını zenginleştireceğini, iyileştireceği-
kimilerini de bırakalım “rüyalarını yaşamayı” evdeki ni için için biliyor ve vazgeçmeden yapıyorsan, işte o
bulgurdan edebilir. dakika en canlı olduğun andır. Ünlü ip cambazı Papa
Kimi idealist yazarların teorize ettiği gibi ne “geç- Wallenda çok güzel bir gözlemde bulunmuş: ‘hayat
miş bir mezardır.” ne de gelecek, salt cesaret göste- ip üstündedir gerisi hep beklemektir.’”
rerek ulaşacağımız hazır bir cennettir. Geçmiş, öğre- Dikkat edilirse, yaşamda kendini canlı/moralli his-
nip sonuç çıkarmak ve daha doğru yol alabilmek için setmek, “daha önce hiç yapmadığın bir şeyi yapma-
önemlidir. Ama bir şoför sürekli dikiz aynasına baka- ya” indirgenmiş. İşte tam da burada devrimcilerin
rak yol alamaz. Doğru yol almak ise, bilgelik gerek- yolları, tarz ve yöntemleri ayrılıyor. Gerçekte hiç yap-
tirmez. İnsanlığın fikri üretkenliğine karşı öznel dav- madığın şeyden değil, her gün her an yaptığın şeyden
ranmayanlar için, bugüne kadarki birikim, en büyük tad alabilmektir önemli olan. Aynı şey ip cambazı için
bilgedir. İnsanlık bu birikimi zaten düşe-kalka, yanıla- de geçerlidir. Biz, insanların “beklemek” için tükettiği
öğrene uzun bir süreçte edindi. o asıl vakti değerli/anlamlı kılmanın yöntemine ulaş-
Richard Bach’ın “Martı Jonathan’ı” da mış özneleriz. Bunun için cambazlığa da, ipe de ihti-
Behrengi’nin “Küçük Kara Balık”ı yaç yoktur.
da güvenli limanlarda gün tüket- Tekrar yukarıdaki vurguyu a-
meyi bırakıp korkuları yenerek, Her insanın yıldızlara uzanma nımsarsak; yani ne “ilerlemeler
bilinmeyen ufukları zorladı. Ben- ve parıldama potansiyeli vardır. mantıksız adama bağlıdır” ne
zer şekilde Kristof Kolomb da
kendinden öncekilerin, karaya pa-
Ne var ki bu, sanıldığının aksine, de mutluluk için olağanüstülükler
beklenmelidir. Tabii mesele, ifade
ralel ve sahili görebilecekleri bir kişisel duvarları büyüterek değil, ettiğimiz denli basit değildir. Ha-
rotada ilerleme geleneğinin ak- insan insana geçişleri/dokunuşları pishaneler dahil, devrimci ortam-
sine, açık denizin içine kıyıya dik
biçimde ilerledi. Bilinmeyeni keş-
çok daha imkanlı hale getirerek ların hemen hepsinde kişisel mut-
lanma arayışlarının, can sıkıntısını
fetmek için riski göze aldı. Ancak alınabilecek bir yoldur. gidermek için “renklilik” zorlama-
bu, “herkes gibi düşünmeyi terk larının bu denli yaygın olması da
etmek” değil, insanlığın deneyim- kimliğin güçlüklerine işarettir. Bu
le oluşturduğu birikimler üzerine oturan bir felsefeyi durum, insanın doğru yerde durup doğru fikri gıdayı
rehber edinmektir. O da salt cesaretle veya topluma almasına rağmen bununla yetinmemesi gerektiğine i-
“dik gitmek”le sağlanacak bir nitelik değildir. şarettir. Doğru çizgi/program kendi kendine devrim
Alternatif yaşamın fikri boyutu hiçbir koşulda hafi- yapmaz. Bu bağlamda iradenin, uygulamada planlı
fe alınmamalıdır. Ve bu alan, sanıldığından da tuzaklı- ve bilinçli hareket etmenin büyük önemi vardır. Bunun
dır. Örneğin Bernard Shaw gibi “mantıklı adam kendi- da koşulu örgütlü yaşamdır.
ni dünyaya uydurur; mantıksız adam dünyayı kendine
uydurmaya çalışır. Bu nedenle tüm ilerlemeler man- Yaşamda bir öncelikler dizilimidir aynı zamanda dev-
tıksız adama bağlıdır.” dendiğinde, bu denli önemli/ rimcilik.
kapsamlı ve gerçekte mantıklılık gerektiren bir sorun, Ama bu dizilim, ne bir disiplin paketidir,
cesaretli/delice adım atmaya indirgenmiş olur. Elbet- ne de red-kabul
te ilerleme, risk almadan olmaz, ama sadece riskle de listesidir.
olmaz. Bir dalgıç, vurgun yeme olasılığını göze alma- Yani ne “elli soruda devrimcilik” kitabı hazırlamak o-
dan en dipteki güzelliklere ulaşamaz; ama bunu dal- lasıdır,
ma cesaretine indirgemenin içerdiği riskler, “vurgun Ne de hızlandırılmış dersliği vardır bu kimliği edinme-
yemek”ten de ötedir. nin.
Aslında yaşamda da böyledir, olgunluk ve kalitenin Ne denli hafife alınırsa teorik ve pratik eğitim,
yaşı küçüldükçe, biçim öne çıkar. Feda/cesaret, hatta O denli by-pas edilmiş olur sağlıklı gelişim.
kavga-gürültü örnekleri, devrimci kimliğin o kocaman Bilimsiz felsefe mümkün değildir.
içeriğinin üzerine çıkar. Bu belki, genç birinin ade- Bilim ise tek başına yeterli değildir.
ta değerlerini ergen teriyle ısıtarak sunması anlamın- Yani perhiz, bir amaç değil bir araçtır.
da normaldir. Ama bu iş, yapısal boyutlar alınca, sa- Üstelik sosyal perhiz gıda perhizine benzemez.
nıldığından da problemli sonuçlara gebedir. Marş ve Maddelense de sınırı belirlenemez.
sloganla yaşamak, olup-bitenin kronolojisini tekrar et- Nelerin yapılamayacağı,
mekle moral bulmak, gerçekte işin bilgisiyle donanmış geri kalanın yapılacağı anlamına gelmez.

24

You might also like