Professional Documents
Culture Documents
Abdullah Aymaz - Sünuhat Üzerine PDF
Abdullah Aymaz - Sünuhat Üzerine PDF
Abdullah Aymaz - Sünuhat Üzerine PDF
""' ""'
SUNUHAT
~~' cfr~"" c4~
BEDi0ZZAMAN
Said NURSf
Abdullah Aymaz
SUNUHAT
Copyright © ~ahdamar Yaymlart, 2006
811 kitaptaki metin ve resimlertn, tamamrnrn ya da bir k1smrnrn, kitabr yay1mlayan 1irketin
iinceden yaz1/1 izni olmakstzm elektronik, mekanik, fotokopi ya da herhangi bir kayrt
sistemi ile {Ogalt1/mas1, yayzmlanmast ve depolanmasr yasaktrr.
Editor
Seyit N. ERKAL
Kapak
ihsan DEMiRHAN
Mizanpaj
MehmetSiim
ISBN
975-9090-52-X
Yaym Numaras1
48
Bask1 Cilt: SiSTEM MATBAACILIK
Y1lanh Ayazma Sk. No:~
Davutpa~a - Zeytinburnu I IST.
Tel.: (0212) 482 11 01 (3 Hat)
istanbul 2006
Gene! Dagmm
Gokku§agt Pazarlama ve Dagmm
Alayko§kii Cad. No: 12 Cagaloglu/iSTANBUL
Tel: (0212) 519 39 33 Faks: (0212) 519 39 01
~ahdamar Yaymlan
Emniyet Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 Uskiidar/iSTANBUL
Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20
www.sahdamaryayinlari.com
. . .
I<;INDEKILER
Takdim 7
SiinUhat Uzerine 13
SiinUhat 15
ifade-i Meram 15
Bismillahirahmanirrahim 17
Kur':in'm Hllimiyet-i Mutlakas1 47
Riiyada Bir Hitabe 59
Riiyanm Zeyli 73
Birka~ Vecize 77
Deva-ill Ye's 83
TAKDIM
SUNUHAT UZERIN.E
ifade-i Meram
azi ayetleri d~iintirken, baz1 niikteler kalbime gelerek nota su-
Bismillahirrahmanirrahim
'~cak iman eden ve salih (makbul ve giizel) i§ler yapanlar miis-
tesna ... '' 1 ( Asr, 3)
-Kur'an "s:llihat''1 mutlak, miiphem (kapah) biraktyor. ~iinkii ah-
lak ve faziletler, hiisiin ve hayir s:ogu nisbidirler. Nev'den nev'e ges:tik-
s:e degi§ir. Sllliftan srmfa indiks:e aynhr. Mahalden mahalle tebdil-i
mekan ettiks:e ba§kala§tr. Cihet muhtelif olsa, muhtelif olur. Ferdden
cemaate, §ahtStan millete S:tknks:a maruyeti degi§ir.
Mesela, cesaret, sehavet, erkekte gayret, hamiyet ve muavenete se-
beptir. Kadmda, nii§ilza (iffetsizlige, itaatsizlige) vakahata (hayasizh-
ga), koca hakkma tecaviize sebep olabilir.
Mesela, zayifm kuvvetliye kar§t izzet-i nefsi, kuvvetli de tekebbiir
(kibirlenme) olur. Kavlnin zayifa kar§t tevazu zay1fta tezelliil (zillete
dii§me) olur.
Mesela, bir ulu'l-emr (idareci, :lmir), makammdaki ciddiyeti vakar,
mahviyeti zillettir. Hanesinde ciddiyeti kibir, mahviyeti tevazudur.
Mesela, tertib-i mukaddematta tefviz (i§in ba§mda yaptlmas1 gere-
kenleri yapmadan, sebepleri haz1rlamadan tevekkill etmek), tembellik-
tir. Terettiib-ii neticede (gerekenleri yapnktan sonra neticeyi Allah'tan
bekleyip raz1 olmak) tevekkiildiir. ~ah§manm semeresine, kismetine n-
1 Sfilihat kelimesinin mutlak b1raktlmasmm sadece bu yoniinii beyan eder.
18 Siinuhdt
Aynen oyle de, islam1 heyet-i ictimaiye biiyiik bir ordudur; kabile-
lere ve taifelere ayrtlmi§trr. Fakat binbir bir birler adedince birlik ci-
hetleri var; Hfiliklan bir, Raziklari bir, Peygamberleri bir, kibleleri
bir, kitaplar1 bir, vatanlar1 bir, bir, bir, bir, binler kadar bir, bir... i§-
te bu kadar bir bider karde§ligi, muhabbeti, birlik ve beraberligi ge-
rektiriyor. Demek kabilelere ve taifelere ayrtlmak, §U ayetin ilan et-
tigi gibi, taru§lp kayna§ma ve yardimla§ma is:indir; birbirine antipa-
ti duyma ve dii§manca davranma is:in degildir.
Milliyet fikri, §U as1rda s:ok ileri gitmi§. Bilhassa hilekar ve sinsi Av-
rupa zllimleri, bunu (1rkphg1) Miisliimanlar is:inde menfi bir §ekil-
de uyandmyorlar; ra ki pars:alay1p onlari yutsunlar. Onun is:in §U
zamanda ictimfil hayat ile me§gfil olanlara, 'Milliyet fikrini biraki-
ruz!' denilmez. Fakat milliyets:ilik iki kisundrr. Bir ktsm1 menfidir,
ugursuzdur, zararhdrr. Ba§kasrm yutmakla beslenir, digerlerine dii§-
manhkla devam eder, uyaruk. davrarur. ~u ise d~manliga ve ke§me-
ke§e sebeptir. Onun is:indir ki, hadis-i §erifte ferman etmi§: 'islami-
yet, clliiliyetten kalma irks:illg1 kaldirmt§tlr.' Kur'an da ferman et-
mi§: 'Kafirler, kalplerine cahiliyet taasubundan ibaret olan o gayre-
ti yerle§tirdiklerinde, Allah, Peygamberinin ve miiminlerin iizerine
siikUnet ve emniyeti indirdi ve onlara takvada ve sozlerine baghhk-
ta sebat verdi. Zaten onlar buna laytk ve ehil kimselerdi. Allah ise
her§eyi hakktyla bilir.' (Fetih, 26)
i§te §U hadis-i §erif, §U ayet-i kerime, kati bir Surette menfi bir mil-
liyeti ve unsuriyet (irks:illk) fikrini kabul etmiyorlar. <;tinki.i miisbet
ve mukaddes islamiyet milliyeti ona ihtiyas: biraknuyor.
22 Siinuhat
Evet, acaba hangi unsur var ki, ii<; yi.iz elli milyon (§imdi bir bu<;Uk
milyar) vardir? Ve islamiyet yerine o rrks:tltk fikri, fikir sarubine o
kadar karde§leri, hem ebedi karde§leri kazandrrsm!" (26. Mektup,
3. Mebhas)
''Arzda (hareket eden) hi~bir canh yoktur ki, onun nzla Allah'a
ait olmasm.:u (Hud, 6)
RlZlk, hayat kadar, kudret nazannda ehemmiyetlidir. Kudret <;tka-
nyor, kader giydiriyor, inayet besliyor. Allah'm ezeli kudreti deh§etli
bir faaliyetle, kesif (katt, karanhk) filemi, Iarlf fileme kalbediyor. Kama-
ttn zerrelerini hayattan hissedar etmek i<;in, edna (kii<;i.ik, basit) bir se-
bep ile, bir bahane ile <;ok biiyi.ik ehemmiyet vererek hayatt verdigi gi-
bi, aym derece ehemmiyetle dogm orantth olarak, nzlu da hazirhyor.
Hayat; muhassal-1 mazbuttur (belirli §ekilde, derli toplu vaziyet-
te meydana gelmi§tir), goriiniir. Riztk: ise gayr-1 muhassal (daha mey-
dana gelmemi§); tedrki (yava§ yava§, par<;a par<;a) miinte§irdir, dii§iin-
diirlir.
Bir nokta-i nazardan denilebilir ki, "A<;hktan olmek yoktur." Zira
i<; yag1 vesiir surette depolanan g1da bitmeden evvel oliiyor.
Demek (\Ok yeme, a§m beslenme) adetini terketmekten meydana
gelen hastaltk: oldiiriir. Riztk:sizhk degil.
Halbuki, yavrular anne karrunda a'cez (s:ok aciz) olduklari is:in du-
daklarlill bile kip1rtdatmalarma gerek kalmadan gobeklerinden bes-
lenirler. Dogunca a'cezlikten normal acizlige yi.ikselirler. Onun is:in
memeler musluguna sadece agizlarlill yap1§tlracak kadar bir i§ yap-
malar1 yeterlidir. Arna giis:lendiks:e, memelerden slit de kesilmeye
ba§lar. Biiyiidiiks:e rmk arnk ayagma gelmez, billlis, "Sen ey rizka
muhtas: adam, gel beni bul." der. Canltlarm giis:, kuvvet ve iktidar-
lan ile rmk arasmda ters orannh bir miinasebet vardir. En giis:siize
en biiyiik yardim yapilir. Meyve kurtlar1 gibi ...
Aynca, bile bile silah vesaire ile insanlarm oldiiriilmesi gibi, yer al-
ti ve yer iistii kaynaklar1Il1Il gasp edilmesi, yagmalanmas1, mazlum
ve magdur topluluklarm as:hga ve oliime mahkfun edilmeleri de her
halde boyle miitaala edilmelidir.
tlnln. bulundugunu soyliiyor. Oyle ki, "Evet, nastl ki, insarun unsur
ve elementleri kiinatm unsurlanndan; kernikleri ta§ ve kayalann-
dan; sas:lan nebatat ve agas:lanndan; bedeninde cereyan eden kan
ve goziinden; kulagmdan, burnundan ve agzmdan akan ayn ayn
sulan arzm s:e§melerinden ve madeni sularmdan haber veriyorlar,
delfilet edip onlara .i§aret ediyorlar. Aynen oyle de;, insarun ruhu
ruhlar fileminden; Mfizas1, levh-i Mahfuz'dan; hayal duygusu misfil
fileminden ... i§te bunlar gibi her bir cihaz1 bir filemden haber veri-
yor ve onlarm varhklarma kat'i §ehadet ediyor." diyor.
Birinci Ciimle
Adfilet-i mahzamn en biiyiik diisturunu koyuyor. Diyor ki: Bir
masumun hayati, kam, hatta biitiin insanlik ic;in bile olsa, heder edile-
mez. ikisi (yani terazinin bir kefesinde bir masum, obiir kefesinde bii-
tiin insanlar bulunsa) Allah'm kudretine gore bir oldugu gibi (yani bir
ol emriyle bir insam bir anda yarattig1 gibi biitiin insanlar1 da aym
emirle bir anda yaratir), bu ikisi Allah'm adfiletine gore de birdir. (Bii-
tiin insanhgm menfaati ic;in bile olsa, masum bir insanm kam akittla-
maz). Ciiz'iyatm killliye nisbeti bir oldugu gibi, hak ve hukukun dahi
adfilet terazisine kar§l nisbeti birdir. 0 nokta-i nazardan, hakkm kiic;ii-
gu biiyiigu olamaz.
Lakin, adfilet-i izafiye, parc;ay1 biitiine feda eder. Fakat irade sahi-
bi parc;amn, ac;1kc;a ve net bic;imde veya Zlffillen iradesiyle nza goster-
mesi §artiyle ... Eneler (benler) nahniiye (bize) inktlap edip mezd (bi-
le§im hale gelmi§), cemaat ruhu dogarak, biitiine feda olmak ic;in ferd
zlffillen raz1 olmu§ olabilir.
Bazen nur, nar (ate§) goriindiigu gibi belagatin §iddeti de miibfila-
ga goriiniir.
~u noktada belagat niiktesi iic; noktadan meydana geliyor:
Birincisi: insan faratlndaki isyan ve tehevviir istidaduun, Sllllrs1z
oldugunu gostermektir. Hayra oldugu gibi, §erre dahi insanm kabili-
yeti sonsuz gibidir. Bencillikle oyle insan olur ki, heves ve ihtirasma
mini her§eyi, hatta elinden gelirse, di.inyay1 harap ve insan nevini mah-
vetmek ister.
28 Sunuhat
Yirmi sene miiphem bir omiir, nihayeti muayyen bin seneye ter-
cih edilir. Zira vehim, ebediyete ihtimal verdiginden, miiphemde nef-
si kandmr. Muayyende ise, yans1 ge<rtikten sonra, daragacma yava§ ya-
Va§ yakla§ma gibidir.
Tenbih
Baz1 ayetler ve hadisler vardrr ki, mutlak:achr; killliye telak:ki edil-
mi§. Hem oyleler varchr ki, miinte§ire-i muvak:k:atedir, daime zannedil-
mi§. Hem mukayyed var, imm hesap edilmi§.
Mesela, demi§: "Bu §ey kiifurdiir." Yani, o s1fat imandan dogma-
ffil§, o sifat kafirdir. 0 haysiyetle, "O zat, kiifur etti" denilir. Fak:at mev-
sufu ise, (daha ba§ka) masum ve imandan dogduklar1 gibi, imarun s1-
zmttlarma da haiz olan ba§ka masum s1fatlara milik oldugundan, "o zat
kafirdir," denilmez. iIIa ki, o sifat kiifurden dogdugu yaklnen biline. Zi-
ra ba§ka sebepten de dogabilir. Sifatm delfiletinde "§iiphe" var; imarun
varhgmda da "yakln" var. ~iiphe ise yak:lnin hiikmiinii gidermez.
Tekfire ciiret edenler (ona buna kMir diyenler) dii§iinsiinler...
ikinci Ciimle
"Kim bir insam ihya ederse, biitiin insanlan ihya etmi§ olur."
(M:lide, 32)
ihya, zahiri mecazi mana itibariyle, hasenenin (yaptlan iyiligin) sa-
y1siz §ekilde katlanma diisrurunu gosterir. Asli mana itibariyle yaratma
ve icadda §irk ve i§tirlli, esas1 ile yikip atan bir biirhana (kesin delile)
Siinuhdt 31
Bu ayetin ikinci ciimlesi ise, "Kim bir ki§iyi ihya ederse biitiin in-
sanlan ihya etini§ gibidir." ifadesidir. Bu ciimle, mecaz!, zlliid
manas1 itibariyle, yaptlan hay1r, hasenat ve iyiliklerin sevabllllil kat
kat ve srmrs1z oldugunu gostermektedir. Evet, sevaplar en az on kat
verilmekte; bazen yiiz, bazen yedi yiize, bazen bin, bazen (Berit
Gecesinde oldugu gibi) yirmi bin; bazen da (Kadir Gecesindeki gi-
bi) otuz bin kat olabilmektedir.
Bir de, bir insarun elinden tutup onu <;amurdan <;ikararak manen,
ruhen ihya eden insarun, ashnda niyetiyle elinden gelse butiin in-
sanhg1 boyle ihya etme arzusunda oldugu ve ona g6re de ecir ve se-
vaplara mazhar olacag1 anlatilmaktadir.
Birinci temsil; ~effafiyet srrrrm anlanyor. Yani; deniz yi.izii §effaf ol-
dugu ic;in giine§in akseden I§tldarrm ahr, yedi rengiyle ve sicaklig1 ile
belki de mesafesi ile yans1t1r. Deniz yi.iziiniin biiyiik bir olc;iide gos-
terdigi bu tecellileri, denizin kiic;iiciik bir su damlas1 da yedi ren-
giyle, 1s1s1 ile ve mesafesiyle yansltlr. Aslmda kiic;iiciik bir cam par-
c;as1 da §effaf oldugu ic;in giine§in ziyasmdaki ozellikleri ayru §ekil-
de yans1tlr. Yani, deniz biiyiik oldugu ic;in giine§i kendisiyle me§glli
edip, bir damla su veya cam parc;asma giine§in tecelli etmesine en-
gel olamaz. Az-c;ok, biiyiik-kiic;iik fark etmez. <;iinkii giine§ nilrani-
dir ve kar§1smdakiler de §effafur.
Muk:abele s1rn: Biiyiik bir daire dii§iinelim. Tam orta yerdeki mer-
kezde, elinde I§Ik veren bir mum tutan birisi bulunsun. <;evresinde
de, tam dairenin iizerinde bulunan ve ellerinde birer ayna olan in-
sanlar olsun. ~ekil, iic;gen veya dortgen gibi olmay1p tam bir daire
oldugundan, ayna tutan ki§ilerin hepsinin de muma uzaklik ve ya-
kinhklar1 qit mesafededir. Yani birbirlerinin oniine gec;ip birbirleri-
nin I§Igma engel olacak bir durum yoktur.
Muvazene s1m: Bir terazi dli§i.inelim ki, hem s:ok hassas, yani en
kiis:filc bir agirhg1 bile fark edecek durumda, hem de giine§leri tar-
tacak kadar biiyilk olsun. iki goziine, ayru agirhkta olmak §artiyla
ister birer ceviz, ister birer yumurta, isterse birer giine§ koyahm.
Bunlar dengede iken, hepsinin de dengesini, bir gozlerine birer s:e-
kirdek ilave ederek bozabiliriz. Hatta bu kadarcik bir ilave ile, tera-
zinin bir gozlinti yere dli§lirebilir; obliri.inii gok:lere s:ikarabiliriz.
Yani muvizene (denge) halindeki gozlerden tercih ettigimizi, ayru
agirlik kuvvetiyle a§ag1 indirip yukan kaldirabiliriz ...
intizam s1rn: En biiyiik bir gerniyi bile, bir s:ocuk dahi dlimenin-
den tutup oyuncag1yla oynadig1 gibi kullanabilir. intizama sokulup,
kullantlrnaya hazir hale getirildigi ic;in bazen c;ok biiyiik §eyler daha
rahat idare edilebilir. Biz, kainatta atomdan ytldizlara ve samanyol-
lanna kadar miithi§ ve muntazam bir nizam ve intizam gortiyoruz.
intizam ic;inde olduklan ic;in atomlar nastl doniiyorsa, aktl almaz
biiytikliikteki sistemler de ayru §ekilde doniip durmaktadir.
Tecerrtid s1m: igne kadar bir bahkla, balina arasrnda balikhk rnahi-
yeti bakimrndan hic;bir fark yoktur. yi.inkii mticerred (soyut) mana-
da bir mahiyet, varhk:lann biiyiigune de kii<;iigi.ine de eksilmeden
Sunuhii.t 37
itaat srrn: Bir komutan "Mar§'' emriyle bir askeri harekete gec;irdi-
gi gibi, koca bir orduyu da ayru emir ve komuta ile harekete gec;i-
rir. Yani az-c;ok fark etmez. Burada, emrin gec;erli olmas1 ic;in emri
verenin durumu miihimdir. Bir orduya, ic;lerinden srradan bir nefer
emir verse diger erler dinlemez. En azmdan emir verenin onb~1 'ol-
mas1, hie; olmazsa kidemli bir er olmas1, yani digerlerinden farkh ve
iistiin bir tarafmm olmas1 gerekir. N astl ki, kubbeyi yapmak ic;in
ta§lar iizerinde hfilcim, onlardan farkh, yani ta§ cinsinden olmayan
bir usta gerekiyorsa, kiinattaki her §eyi yaratan Yaradan'm da mah-
lUkat cinsinden olmayan (muhalefetin lil havadis, yani sonradan ya-
rattlanlara muhalif bir miliiyeti bulunan Vacibii'l-Viicud) bir zat
olmas1 gerekir. i§te Cenab-1 Hak da boyledir. Onun ic;in onun emir-
leri kar§1smda mahlUkatm.az veya c;ok olmasmm, biiyi.ik veya kiic;Uk
olmasmm hie; onemi yoktur.
''islimiyet, §iar olarak 'Allah'tan ba§ka Yaranc1 yoktur.' esas1 ile vas1ta-
larm ve sebeplerin hakiki tesirini kabul etmez, tanimaz. islamiyet va-
s1taya harfi bir nazarla bakiyor. Tevhid alddesi ona oyle gostermi§.
Teslim vazifesi onu oyle sevk etmi§. Tevekkiil mertebesi o dersini
veriyor. ihlas, ubudiyet ona oyle nur vermi§. Hiristiyanhk ise vas1-
talara ve sebeplere hakiki bir tesir veriyor, hem ona ism-1 mana ile
bakiyor. Zatmda tesiri var zanneder de sap1yor. Velediyet mezhebi,
tevelliid alddesi (Hz. isa'yi Allah'm oglu ve tann g0rme anlayi§l)
oyle de gosteriyor. Ruhbanhk vazifesi, Ruhbanlyet meslegi onu oy-
le sevk etmi§. Tabiat felsefesi, o dini maglup etmi§, i§ine kan§1yor.
Ona oyle ders vermi§. Hiristiyanhk, isml bir mana ile kendi azizle-
rine bir lamba gibi bakip goriiyor. Bir fikre gore lamba, nuru gii-
ne§ten alm1§, fakat temelliik etmi§ (tamamen mllik olarak sahip
<;ikmi§). Demek, azizlerin her biri onlarm nazarmda feyiz kaynag1
. oluyor. Bizzat (her biri) birer nur madeni ... Bu baki§ as:1smdan bir
§irkin (Allah'a ortak ko§manm) sizmns1 a<;iknr. islam, velilerini bir
harf-i mana ile nazar edip goriiyor. Yani, miistazi (ba§kasmdan I§ik
alan) bilir, miistear (ariyeten, emaneten) aynaya benzer bir nesne
gibi tamr. Nurunun giine§ten geldigini, aslmda tabiatmda yok ol-
dugunu, Ezel Giine§inden ziyasrm ahp ne§rettigini kabul eder. De-
mek ki islimiyet, peygamberlere ve velilere, tecellinin birer akis
(yansrma) yeri olarak goriiniiyor; feyzin birer aynas1, §uhfrd (mii§a-
hede) bahnm arlSl nazariyla bakiyor. N ak§Ibendilerin rab1tas1 bu sir
tizerine kurulmU§tur. ~eyh'te te§ahhUS (§ahSllli one <;ikarma) yoksa,
zarar1 yoktur. Eger varsa da miirit onu farn bilmelidir. Bu sirdandir
ki, tarikann seyr-i sillUku, bizde tevazudan ba§hyor, mahviyetten
ge<;iyor. Gitgide, ta fenafilllli makamlill buluyor. Soma, nihayetsiz
mertebelere seyr-i sillfrk ba§hyor (devam ediyor). Bu sirdandir ki;
Siinuhdt 39
"ene" (benlik:, ego) hem de nefs-i emmare, kibri ile kmhyor, guru-
ru ile soniiyor. Hazir (§U andaki) Hiristiyanhk ise, "ene" biiti.in
levazllll ile kuvvetle§iyor, gururu da kmlrmyor. Enesi kuvvetli, §ah-
siyeti on plana s:tktru.§ bir adam Hiristiyanlardan olursa, k;:iti kat-
merli bir dindar sayiliyor. Fakat, eger Miisliimanlardan olursa, Ja-
kayt ve Iaiibali oluyor. Bu mdandir ki, Hiristiyanlarm aksine, ava-
mllllz havastan (iist tabakadan) ziyade dindardir, dine bagh kah-
yor."
"De ki: 'Ey ehl-i kitap (Yahudi ve Hiristiyanlar)! Bizimle sizin ara-
ruzda e§it olan bir kelimeye gelin! ~oyle ki: ~ah'tan ba§kasma iba-
det etmeyelim. O'na hi<_rbir §eyi ortak ko§mayahm ve Allah'i birakip
birbirimizi Rabler edinmeyelim!' Euna ragmen (onlar) yine de yiiz
s:evirirlerse artik: '~amt olun ki biz ger<_rekten Miisliimanlanz. 'De-
yin!' (Al-i imran, 64)
Bu ayette, ifade tam itibariyle en ba§ta ge<_ren "De ki: - Ey ehl-i kitap!"
hitab1, Miisliimanlara, diger din mensuplarma gidip boyle demelerine
<lair bir emirdir. Bu bakimdan Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.), hem
mii§rik Ebu Cehil'in ayagma pek s:ok defa gittigi hem de ehl-i kitap-
la pek s:ok gorii§meler yaptig1 gibi, bizim de onlarla gorii§memiz
emrediliyor. Yani, biz buradan din mensuplar1 arasmdaki diyaloga
<lair bir emir anhyoruz. <;iinkii, "Kul" yani "De ki" emri, bizedir.
Ba§kaslillil degil, bizirn bu emri yerine getirmek i<_rm gidip onlara,
"Bizimle sizin araruzda e§it olan bir kelimeye gelin! Allah'tan ba§ka-
sma ibadet etmeyelim. Ona his: bir §eyi ortak ko§mayahm ve Allah'!
birakip, birbirimizi rabler edinmeyelim." dememiz laznndir.
Yani, "Ey okuyup yazan ehl-i mektep! Bu kamat kitab1 i.izerine ya-
p1lan ara§tlrmalar, biiti.in ilimler ve fenler, tevhidi; yani Kur'an-1 Ke-
rim'in anlamg1 Allah'm varhgrm ve birligini gosteriyor. Gelin, i§te
40 Siinuhtit
Eksed diisrur olarak da, (yani yiizde yiiz degil, <_;:ogu kere ) ba§lan-
g1<_;:ta gev§ek bir tutum i<_;:inde bulunanlardan, daha sonra <_;:ok sag-
lam anlayi§ta bir toplulugu <_;:ikarabiliyor. Temelde; "Bir yanagma
vurana obiir yanagrm s:evir." diyen Hiristiyanlar, diinyay1 i§gal edip
biiyiik bir kiitle ve kitleyi somiirgeleri altlna aldtlar. Bazen halk de-
yi§i ile "llimden zllim, zllimden de llim" dogabiliyor. Yakm ge<_;:-
mi§imizde bile siyasi koalisyonlarda benzer §eyler goriilmii§tiir.
Bazen hayrr gibi goriinen §eyden §er; §er gibi goriinen §eyden de
hayrr <_;:ikabilir. Kur'an ayetleri bu hususlara i§aret eder. Kehf sure-
sinde ge<_;:en Hz. Musa ve Hizrr kissasmda da benzer durumlar mev-
cuttur...
Arna bugiin pek s:ok devlet, fer& sorumlulugu esas ahru§ olmasma
ragmen, maalesef baz1 irklara ve dinlere kar§I on yarg1 ile davrarul-
maktachr. Hatta her millet ve <linden teroristler s:ikmasma ragmen,
maalesef ''Miisltiman terorist" tabirini kullana kullana, terbr sus:u-
nu, his= . alak:as1 olmayan islamiyet'in s1rtma sarmaya. s=ah§makta;
bunda da olduks:a da ba§arili olmaktachrlar. Onun is=in, her zaman
terorii lanetleyen bizler, biitiin diinyada, bilhassa Ban. illkelerinde
ve hava alanlarmda bunun sikmusrm sanki potansiyel bir sus:lu gibi
hep s:ekmekteyiz.
ka bir sebebin neticesidir. 0 halde 0 (tek) s1fat cam degil, kifir de ol-
sa, 0 zat cam olmaz ....
Cemaat itibariyle goriiyoruz ki, ihtiras sarubi bir §allS, intikam
duygusuyla veya intikamc1 bir muhalefetle, arzuyu ihtiva eden bir fi-
kirle demi§ ki: "islam par~alanacak!" veyahut "Hilafet mahvolacak!"
S1rf o ugursuz sozi.inii dogru gostermek, gurur ve enamyetini tatmin
etmek i~in, islam'm peri§aniyetini -Allah'a s1gmmm ... Allah korusun. -
islami karde§ligin bogulmas1m arzu eder. Hasmm (dii§mamn) kafira-
ne zulmiinii, (akla) haya.le gelmez cerbezeli tevillerle adalet §eklinde
gostermek ister.,.
Medeniyet-i haztra (gi.iniimiiz medeniyeti) itibariyle goriiyoruz
ki, §U ugursuz medeniyet oyle gaddar bir zuliim diisturunu insanhgm
eline vermi§ ki, medeniyetin biiti.in giizelliklerini s1fira indiriyor.
Melaike-i kiramm, "(Ya Rabbi) orada fesat ~1karacak ve kanlar doke-
cek birisini mi yaratacaksm?" (Bakara, 30) ayetindeki endi§elerinin sir-
nm gosteriyor.
Bir koyde bir ham bulunsa, o koyii masumlan ile imha etmek ve-
ya bir cemaatte bir asi bulunsa, o koyii, cemaati ~oluk- ~ocugu ile yok
etmek veya Ayasofya gibi milyarlara deger mukaddes bir binay1, zalim
kanununa ba§ egmeyen birisi girip s1gmsa, o binay1 harap etmek gibi,
en deh§etli vah§etlere §U medeniyet fetva veriyor.
Acaba bir adam, karde§inin gi.inahtyla hak nazarmda mesul olma-
dtg1 halde, nastl oluyor ki, bir koyi.in veya bir cemaatin binlerle masum-
lar1, hi~bir zaman fena tabiatli ihtilalciden bo§ kalmayan bir §ehirde ve-
ya bir mahallede brilunan bir serke§ adamm isyamyla, hi~ mi.inasebet ol-
madtg1 halde, o masumlar mes'ul tutuluyor, belki yok ediliyor? ..
Mesela, insan, hirs ile, biittin diinya ona verilse, 'Daha var rm?' di-
yecek. Hem, hodgimhg1yla (kendini begenme ve bencilligiyle)
kendi menfaatine (kar§ilik) binlerce insanrn zarar1ru kabul eder. Ve
i§te bunun gibi, kotii ahlikta, hadsiz derece ileriye gitmesiyle Nem-
rudlar ve Firavunlar derecesine kadar inip <;ok zfilimle§tigi gibi, gii-
zel ahlllia darn hadsiz bir geli§me ve yiikselmeye mazhar olur, s1d-
dtklar derecesine terakki eder.
Hem insan, hayvanlarm aksine olarak, hayata lazrm her §eye kar§l
cihildir, her §eyi ogrenmeye mecburdur. Hadsiz e§yaya muhta<; ol-
dugu i<;in, miibfilaga sigas1 (kipi) ile cel-ifildiir (<;ok cihildir). Hay-
van ise, diinyaya geldigi vakit hem az §eye muhta<;tlr hem muhta<;
oldugu §eyleri bir-iki ayda, belki bir-ilci giinde, bazen bir-iki saatte
biittin hayat §artlarrni ogrenir. Giiya bir b~ka filemde miikemmel-
le§mi§, oyle gelmi§. insan isc bir-iki senede ancak ayaga kalkar, on-
be§ senede ancak menfaat ve zararrm fark eder." (26. Mektup, 3.
Mesele)
Yine Ustad, insanrn bir kotii vasfi yiiziinden diger iyi sifatlarrna dii§-
manhk yapilmamas1 gerektigini de §0yle izah eder: ''Nastl ki, sen bir
gemide veya bir hanede bulunsan, seninle beraber dokuz masum ile
bir cam var. 0 gemiyi batirmaya ve 0 haneyi yakmaya <;ah§an bir
adarmn, ne derece zulmettigini bilirsin. Ve onun zalimligini,
semavata i§ittirecek derecede bagiracaksrn. Hatta bir tek masum,
dokuz cam olsa, yine 0 gemi hi<;bir adaletin kanunu ile bat1rilmaz.
Sunuhtit 45
Aynen oyle de, sen, ilahl hane ve ilaru: gemi htikmiinde olan bir
miiminin vticudunda iman, islimiyet ve kom§ululc gibi dokuz de-
gil, belki yirmi tane masum st.fat varken, sana zararh olan ve ho§u-
na gitmeyen bir dill s1fat1 yiiziinden ona kin ve dii§manhk bagla-
makla, 0 manevi hane olan vticudun manen batmasma ve yaktlma-
sma ve tahribine te§ebbiis ve arzu etmen, onun gibi al<;ak ve gad-
dar bir zuliimdiir." (22. Mektup, Birinci Mebhas)
Sunuhiit 47
likten <;tkrm§, taklid ve ittiba gev§emi§ oldugu halde, bir §alns nastl ki-
fayet eder?
Zaman gosterdi ki, hilafeti temsil eden §U Me§ihat-1 islamiye, yal-
ruz istanbul ve OsmanWara mahsus degildir. Umum islam'a §:1mil yii-
ce bir miiessesedir. Bu soniik vaziyetiyle, degil koca Alem-i islanun,
belki, yalruz istanbul'un ir§adma da km gelmiyor. Oyle ise, bu mevki
oyle bir vaziyete getirilmelidir ki, Alem-i islam ona itimad edebilsin.
Hem menba, hem makes vaziyetini alsm. Alem-i islam'a kaq1 dini va-
zifesini hakkiyla lfa edebilsin.
Eski zamanda degiliz. Eskiden hakim tek bir §alns idi. 0 hllimin
miiftiisii de, onun gibi miinferid bir §alns olabilirdi. Onun fikrini tas-
hih ve tadil ederdi. ~imdi ise, zaman cemaat zamarudir. Hakim, cema-
atin ruhundan <;ikml§, az hassas, sagirca, metin bir §ahs-1 manevidir ki,
§Uralar o ruhu temsil eder.
~oyle bir hakimin miiftiisii de ona uygun cinsten olup, yiice ilmi
bir §Uradan meydana gelen bir §ahs-1 manevi olmak gerektir. Ta ki, so-
ziinii ona i§ittirebilsin. Dine taalluk eden noktalardan, sirat-1 miistakl-
me sevk edebilsin. Yoksa, ferd dam de olsa, cemaatin ferd-i manevisine
kar§l sivrisinek kadar kahr. ~u miihim mevki (~eyhiilislamhk), boyle so-
niik kalmakla, islam'm hayat diigiimiinii tehlikeye maruz b1rakiyor.
Hatta diyebiliriz ki, §imdiki zaaf-1 diyanet (dini ya§ay1§taki zay1f-
hk) ve §eiir-i isl:lmiyedeki lakaytlik ve i<;tihadlardaki karga§a ve anar§i,
Me§ihatm zaafmdan ve soniik olmasmdan meydan almi§tlr. <;iinkii,
hari<;te bir adam reyini (g6rii§ ve i<;tihadiru), ferdiyete dayanan Me§i-
hata kar§1 muhafaza edebilir. Fakat boyle bir §Uraya istinad eden bir
~eyhiilislam'm sozii, en biiyiik bir diliiyi de, ya i<;tihadmdan vazge<;i-
rir ya o i<;tihadi ona miinhasir birakir.
Her miistaid (i<;tihada kabiliyeti olan), ger<;i i<;tihad edebilir.
Lakin i<;tihadi o vakit amel diisturu olur ki, bir nevi icma veya cumhu-
run tasdikine iktiran ede (yakm ola).
Boyle bir ~eyhiilislam manen bu s1rra mazhar olur. $eriat-1 garra-
da daima icma ve cumhurun reyi fetvaya medar oldugu gibi, §imdi de
g6rii§lerin karga§asmdan kurtulmak i<;in, boyle bir faysala (dogruyu
yanh§tan aymc1ya) kat'i liizuin vardir.
54 Sunuhtit
"Bir vakit biri dedi: 'Medeniyet-i kiiffar, islam'a bela oldu. ~imdi
Sosyalistlik s:tkn. Diinyay1 kan§trrdi. Miifritleri deh§etli.' Ben de-
mi§tim: 'Hi<; korkma! medeniyet-i avam, sosyalistligin gayesidir.
Diisturlar1 bozmuyor islfunl esasan. Dii§iinsiin Avrupah... Fakat
havassa (ii.st tabakaya) mahsus medeniyet-i sefihe (Avrupa medeni-
yeti) bozmaya <;ah§rrdi. islam'a pek pahah dii§tii hem de belfili ...
Biiyiik rii§veti aldi. Zira ki, maddiyyunluk, hem engizisyonluk ma-
yas1 ile yogrulmll§ §U hazir medeniyet, cazibeli Ve cerbezeli, aldan-
Cl Ve te§Vik edici vas1talarla donanlmi§, hevesle cazibedar, 0 sehhar
ruhte ile kendini yek viicud olan Alem-i islama fedaya vazifedar ve
hilafete bayraktar gormii§ olan ·bu devlet-i islamiyenin felaketi, Alem-i
islfurun gelecekteki saadetiyle telili edilecektir.
Zira, §U musibet, hayat mayanuz ve ab-1 hayatmuz olan uhuvvet-i
islamiyenin inki§Miru ve ihtizazrm harikulade luzlandirdi. Biz incinirken
Afem-i islam aghyor. Avrupa ziyade incitse, bagiracaktir. ~ayet olsek,
yirmi (yirmi milyon) olecegiz, ii<;yiiz (ii<;yiiz milyon) dirilecegiz. Hari-
kalar asnndayiz. iki- ii<; sene oliimden sonra meydanda dirilenler var.
Biz bu maglubiyetle acil bir saadeti kaybettik. Fakat ileride gelecek
devamh bir saadet bizi bekliyor. Pek ciiz'i ve degi§ken ve mahdut olan
hlli (§u andaki durumu), geni§ istikbal ile miibadele eden kazarur...
Birden Meclis tarafmdan denildi:
-izah et!
Dedim:
-Devletler, milletler muharebesi, tabakat-1 be§er muharebesine
terk-i mevki ediyor. Zira be§er esir olmak istemedigi gibi, ecir (iicret-
le <;ah§an amele) olmak da istemez.
Gllip olsa idik, hasffilffilZ ve dii§manimlz elindeki miistebid cere-
yana belki daha §iddetli kaptlacaktlk. Halbuki o cereyan hem zllimane,
hem Alem-i islamm tabiatma miinm, hem ehl-i imanm ekseriyet-i
mutlakasmm menfaatine z1t, hem omrii kisa, par<;alanmaya namzettir.
Eger ona yapl§Sa idik, Afem-i islclmi fitratma, tabiatma muhllif bir yo-
la siiriikleyecektik.
~u habis medeniyet ki, biz ondan yalmz zarar g0rdiik. ~eriat na-
zannda merdut ve kotilliikleri iyiliklerine galebe ettiginden, maslahat-
1 be§er fetvas1yla mensuh (hiikmii kaldinlmi§) ve insanligm uyanmas1y-
la inkiraza (y1kilmaya) mahkllm, sefih, miitemerrid, gaddar, manen
vah§i bir medeniyetin himayesini Asya'da deruhte edecek idik.
Meclisten birisi dedi:
-Neden ~eriat §U medeniyeti 5 reddeder?
5 Bizim muradnruz, medeniyetin giizellikleri ve insanlara menfaati bulunan iyilikleridir.
Yoksa, medeniyetin giinahlar1, seyyiatlar1 degil ki, ahmaklar o seyyiatlar1, o seraletleri gii-
zellikler zannedip taklid ederek, mahrmz1 harap ettiler. Medeniyetin giinahlar1, iyilikle-
rine galebe edip, seyyiat:J. hasenat:J.na iistiin gelmekle, insanlik iki "Diinya Harbi" ile iki
deh§etli tokat yiyip, 0 giinahkar medeniyeti zir ii zeber edip oyle bir kustu ki, yeryiizii-
nii kanla bula§t:J.rdi. fu§aallah, istikbaldeki islfuniyetin kuvveti ile, medeniyetin giizellik-
leri galebe edecek yeryiiziinii pisliklerden temizleyecek, umum.l sulhii de temin edecek.
Siinuhiit 61
Dedim:
-<;iinkii, be§ menfi esas tizerine kurulmll§tur.
Nokta-i istinadi kuvvettir. 0 ise, §e'ni, (vaziyet ve potansiyeli)
ted.viizdtir.
Hedef-i kastl menfaattir. 0 ise, §e'ni, tez:lhiimdiir (birbirini SOO§-
tlrmaktir.)
Hayatta diisturu, cidildir (miid.deledir). 0 ise, §e'ni tenazudur
(kavga, c;eki§medir).
Kitleler arasmdaki d.b1tas1, b~kasrm yutmakla beslenen irkc;ihk ve
men:fi milliyetdir. 0 ise, §e'ni, boyle miithi§ tesadiimdiir (Villll§madir).
Cazibedar hizmeti, heva ve hevesi te§c;i (te§vik ve kamc;tlama) ve
arzularrm tatmin ve isteklerini kolayla§tlrmakttr. 0 heva ise, §eni
insamyeti, melek derecesinden kelp derekesine indirmektir. insanm
manen mesh olmasma sebep olmaktir. (Yani kotii arzularmm esiri olan
ki§i, artik slireten insan goriiniimiinde olsa bile, manen, ic; yap1s1 itiba-
riyle dort ayakltlar seviyesine dii§mii§ttir.)
Bu medenilerden c;ogunun, eger ic;i di§ma c;evrilse, kurt, ay1, ytlan,
hmz1r, maymun, postu gorillecek gibi hayile gelir.
i§te, onun ic;in bu medeniyet-i hazira, insanlarm yiizde seksenini
me§akkate, bedbahthga atml§; yiizde onunu haylli bir saadete c;ikar-
ffil§; diger yiizde onunu da ortada btrakmi§. Saadet odur ki, killle (her-
kese ), ya eksere (c;ogunluga) saadet ola. Bu ise, azmhgm da en azma-
dir ki, insanhga rahmet olan Kur'an, ancak umumun, en azmdan ekse-
riyetin saadetini ic;inde ta§iyan bir medeniyeti kabul eder.
Elcevap:
Birinci suale deriz ki: Hadisteki ihtilaf ise, miispet ihtilafur. Yani,
her biri kendi mesleginin tamir ve revac1 is:in ugra§rr. Ba§kasmm
tahrip ve iptlline degil, belki tekmil ve 1slahma s:ali§rr. Arna menfi
ihtilaf ise - ki garazkarane, di.i§mancasma birbirinin tahribine s:ali§-
maktrr. - hadisin nazarmda merduttur. yiinki.i birbiriyle bo~anlar,
miisbet hareket edemezler.
Siinuhdt 71
ikinci suale deriz ki: Tarafgirlik eger hak namma olsa, hakhlara s1-
gmak olabilir. Fakat §imdiki gibi garazkarane, nefis hesabma olan
tarafgirlik, haksizlara s1gmaktrr ki, onlara dayanma noktas1 te§kil
eder. yiinkii, garazk:1rane tarafgirlik eden bir adama §eytan gelse,
onun fikrine yardim edip taraftarhk gosterse, o adam o §eytana rah-
met okuyacak. Eger kar§1 tarafa melek gibi bir adam gelse, ona -h~a
lanet okuyacak derecede bir haksizhk gosterecek.
U<;tincii sufile deriz ki: Rak namma, hakikat hesabma olan fikirlerin
s:arp1§mas1 ise, maksatta ve esasta ittifak ile beraber, vesilelerde ihti-
laf eder. Rakikatin her k6§esini izhar edip, hakka ve hakikata hizmet
eder. Fakat tarafgirane ve garazkarane firavunla§rm§ nefs-i emmare
hesabma hodfuru§luk, §6hretperverane bir tarzdaki fikirlerin s:arp1§-
masmdan "b:1rika-i hakikat'' degil, belki fitne ate§leri s:wyor. yiin-
kii, maksatta ittifak lazrm gelirken, oylelerin fikirlerinin kiire-i arzda
dahi kaVU§ma noktas1 bulunmaz. Rak narmna olmadigi is:in, niha-
yetsiz miifritane gider. Uzla§mas1 ve iyile§mesi kabil olmayan ayn-
hklara sebebiyet verir. Rfil-i filem buna §ahittir...." (22. Mektup)
Riiyamn Zeyli
Riiya hacda si.ikllt etti. <;iinkii, haccm ve ondaki hikmetin ihmali,
musibeti degil, gazap ve kahn celbetti. Cezas1 da keffi.retii'z-ziinup de-
gil, kessaretii'z-ziinub oldu (giinahlan kat kat arttrdt). Haccm bilhassa
tam§ma ile, fikir birligini, yardtmla§ma ile te§rik-i mesfilyi tazammun.
eden i<;indeki islamm yiice siyasetinin ve geni§, i<;tima! faydalarm
ihmfilidir ki, dii§mana milyonlarla Miisliimaru, islam aleyhinde kullan-
ma zemini haz1rlamt§tlr.
i§te Hind, dii§man zannederek, halbuki pederini oldiirmii§, ba§m-
da oturmll§ bagmyor.
i§te Tatar, Kafkas, oldiiriilrnesine yardtm ettig~ §ahtS, bi<_rare·valide-
leri oldugunu "Ba'de harabi'l-Basra" (Basra harap olduktan, yani i§ i§""
ten ge<_rtikten sonra) anltyor. Ayak ucunda aghyorlar.
i§te Arap, yanlt§hkla kahraman karde§ini oldiiriip, hayretinden ag'";
lamayi da bilmiyor.
i§te Afrika, biraderini tarumayarak oldiirdii, §imdi vaveyla ediyor.
i§te Alem-i. islam, bayraktar oglunun gafletle bilmeyerek oldiiriil-
mesine yardtm etti, vllide gibi sa~lanm ~ekip'.fill u fizar ediyor.
Milyonlarla ehl-i islam, hayr-1 mahz (tamamen hayrr) olan hac se-
ferine yolculuga hazrrlanmak yerine, §err-i mahz olan dii§man bayragt
alttnda diinyada uzun seyahatler ettirildi. Biitiin bunlardan ibret ahruz...
74 Siinuhiit
Mesela deyim olarak "tavuk gibi korkak" deriz, ama civcivleri teh-
likeyle kar§ila§mca o korkak tavuk, mandalara diklenir, hatta arsla-
na saldmr. Kafasllli kapnrmak tehlikesini goze ahr, ama yavrularllli
vermek istemez.
"Alem-i islam cihachnm, zaman olarak iki yiiz senelik, melcln ola-
rak da iki yiiz giinliik miidafaa tarzmda bir harp ve darp cephesi za-
ten daima varch. En son siper ise, bu yeni senede hem Eski§ehir
idi ... Zalim kafirin en son taarruzu da, bu cephede hemen krrtlch.
Nastl ki, devletlerin haysiyet ve §evketi, kuvveti ile inach, bir terazi
ile tarnhr. Derfillim ve mark gibi iktisat ol~iiyle derecesi bilinir.
Oyle de, milletlerin izzetinin diregi, hem de hayat tarzlan bir mi-
zan ile tarttlrr.. Mizan, baki§ tarz1drr; bakmak ise barometredir. Ya-
rah mazlum adarmn (his:bir direni§ gostermeden) iimitsizce ferya-
ch, f'akirane baki§t, zilletine bir ols:fidiir. Fakat, limit is:inde intikam
duygusuyla baki§t, izzet ve onuruna bir mikyasnr. Ey islam filemi,
dinle ayet ne diyor, neye i§aret ediyor: 6liim korkusu, oliim getirir;
hayat hirsi da zilleti... ( ... ) ~ehit bir velidir. Cihachrmz eskiden farz-
1 kiraye idi. -5imdi farz-1 ayn olmll§, belki muzaaf (katmerli) bir farz ·
(efraz, farzlar iistii farz). Hae ve zekatta oldugu gibi, cihattaki ni-
yetin tasarrufu pek az. Hatta niyetin olmayt§l da niyet hiikmiinde
olur. Zira astl, h:1kimdir. Demek niyetin z1dch, katiyetle sabit degil-
se, cihach netice verir."
Sunuhat 77
Birka~ Vecize
Hevesat-1 nefsaruye ile erkeklerin kadmla§mas1, kadmlarm hayasiz-
ltlda erkekle§mesine sebep olur.
Yani, her §eyi ayru kabul edip, ayaklar1 kafaya, yiizii ellere denk sa-
yarak hareket edersek, kafanuz iizerinde yiirfunemiz, ellerimizin i§i-
ni yiizlimiize gordiirmemiz gerekir. Bu ise, insan is:in bir felakettir.
Kafa iizeri slirlinen ki§inin, ayak ve elleri de biri§e yaramaz. Bir za-
manlar baztlar1 e§itligi, mutlak e§itlik manasrnda almI§, i§<;:i ile or- .
ganizatorleri ayru seviyeye getirmek istemi§, maa§larrn da herkes
is:in ayru olmas1 gerektigini iddia etmi§ti. Hilbuki, beynin gorece-
gi i§ler var, ellerin gorecegi i§ler var. "Temasill," yani her §eyi ayru
misil, ayru seviye ve derecede kabul etmek ve boylece tezatlara dli§-
mek yerine, her §eyi mlinasibinde kullanarak, biiylik bir tesanlit ve
dayaru§may1 elde etmek gerekir. Beyin, beyinligini; el, elligini; ayak
da, ayakligllli yapsrn, yerlerinde kullarulsrnlar ve bu dayaru§madan
bizler biiylik neticeler, meyveler elde edelim ...
Acaba gormiiyor musun ki, bir adamm kii¢ctik bir §eyden dolay1
iimitsizlige kaptlmas1 ve vehm,i bir emel ve arzudan iimidi kesilme-
si ve ehemmiyetsiz bir i§ten hayfil kmkhgma ugramas1 sebebiyle,
tatli hayaller ona actla§iyor, §irin vaziyetler onu azap is:inde biraki-
yor, diinya ona dar geliyor, zindan oluyor. Hfilbuki, senin ugursuz-
lugunla kalbinin en derin k6§elerinde ve ruhunun ta esasmda
dalfilet darbesini yiyen ve o dalfilet cihetiyle biitiin emelleri kopup
Sunuhat 81
biiti.in elemleri de ondan meydana gelen bir b!pre insana hangi sa-
adeti temin ediyorsun? Acaba, ge<_;:ici, yalanc1 oir cennette cismi bu-
lunan ve kalbi, ruhu cehennemde azap <_;:eken bir insana mesut de-
nilebilir mi? i§te, sen b!s:are insanhg1 boyle ba§tan <_;:ikardm; yalanc1
bir cermet is:inde cehennem! bir azap s:ektiriyorsun.
Ey Miisliiman!
Aldanma! Ba§lill indirme! Paslannu§ e§siz bir elmas, daima
cilfilanm1§ camdan iisriindiir. islamiyetin zahiren · goriinen zaafi §U
hazir medeniyetin, ba§ka dinin hesabma hizmet etmesidir. Halbuki §U
medeniyetin sliretini degi§tirme zamaru gelmi§tir. Sliret degi§irse, hii-
kiim de aksiyle olur. N asil §imdiye kadar meselenin ba§mda denildigi
gibi ''Nerede Miisliiman varsa Hiristiyanlara nisbeten bedevi, medeni-
yete kar§l c;ekimser ve soguk davranmakta ve kabuliinde. sikmrr c;ek-
mektedir... " Arna suret degi§irse, hiikiimde ba§kala§ir. Her gelecek ya-
kmdir. "Muhakkak her zorluk ic;in .kolayhk vardir." (fu§irah, 6)