Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 668

I .

Diplornnsiye girl$ Aduy ~Memur


3 h cii Xfi tip
Z'nci KCtip
8. ~WcrkezdeEkonomik ve
Sos,vnl j,cl~rRnknn Ynrd~nicrsr

10. Budflpe$te'rl~n
- y n haddinrfpn
~ amekii
4. Buenns Alres'tfr W P P I E Mnsifrhfltgiiz~r - Istnobul trB~lfc,rmtrm
Sofin Biiyiikpl~iliii, l . l r l ~ t ~ y a r ~ Cnivrrsik?lrrinrl~
S i ~ r n s o l ~ i I g Fnkiii f ~ r it~rindt
Atntiirk IIkr VP fnkilriplar
Ensritiisiinde
(1'0Kj OGretirn flrpvlipi
- Snvrn Ali Go~kun'rrnricnsr r l z ~ r i n ~
OrInlnr Hirliginin
Tirnwt VP Iktiwit I;rrixfr?sind~
c f f ~ i l i ~ kkijSeynznn
il~r
- E r k i y r Gnzrlesindc yallrrdfln beri
~ ki i r r i ~ k&esf
" I I i ~ f t m lG " ...
y11zur11gr

'Dlplomasi" ad~ndakikitab~m~n iprifi, zorunlu ve anlqrlabilir nedenlerle klatll kalmq, buna karq~Iik
Bniirniizde fokur fokur kaynayan bfr kazan gibi Giincy D n w h a d o l u ile bugiinlni Kuzey Irak konusi
Czenne yabancl ksynaklara dayanarak yaprlan ve wktI ilc iizet olarak bir gazetede yaylnlanmlg olan
ara$tirma, kitapta yeralmigtlr. 1925 yllinda "CercleD'Orienth da bir bezik masaslnda baglayan bu
'kor gibi s~cakkonu"nun ozelllklt: ~ i m d l l e d ey a k w hlr @lncelHk ta$td~iikan~smdayrm,
Ba~larken
Camhbag
Masal fqinde Masal
Galatasaray Maceras~
Degirmenci Kiztn S a r k ~ s ~
Hariciyeye Girig
Sava~taDipIomasi
Turk Yunan fliqkilerl
Patrikane Konusu
Lebensraum
Rir t)miir Boyunca 2 Diinya Savay y a ~ a n d ~
Hitler Hurafeleri
1939-945S a v a ~Oncesi...
2. Diinya Savay
2.Diinya Sava~iKronolojisi
Punanlilar Aoadolu'yuTerkederken
Almanya'nln Savaq Oncesi ve Sonrasl Durumu
Savag Sonrasi 1ilmanya
Savaq Sonu Ekc>nomi
2.Diinya Savaynda Tiirk Diplomasisi
Tiirkiyedeki Durum
Diplomaside flk Adtm
Hariciye Ticaret ve lktisat Dairesindc fqe Raglryorum...
Cumhuriyet Balosu
Bulgaristan'da Muste~ar
Kral Faruk
DipIomaside Eknl
Paris
Paris'te Bizim Tak~m
Meslekte Ekol...
Damat OEayl
Diplomasi ve Gastronomi
Ne Yedigini Sijyle...
Ekose Etekli Levrek Ball21
ArfantlnVde Maslahatgilzarl~k
Evita'nm Son Yemegi
dlmanlarla 14ermes MuzakereIeri
Paraguay
B.Rahrni ve Baykam
Celal Bayar'ln Iran Ziyareti
Kahire
Kaplan Safarisi 27 May~s
KasltIi Bir Yalan Haber
Belgrad Biiyiikelqiligi
Egkiya, Havada BuIut
Ecevit - Karamanlis
Ecevltlerin Zivareti
E yva hI! Masada 13 Ki~iyiz
Peki iimdi Ne (3lacak
W.Rrandt fle...
Alamanya.. Alamanya!
Berlin'deki f lk Sefaretirniz
Almanya
Bonn Bijyiikelqilifil
Rriiksel-BonnHatt~
Gediz 0rnegi
AIlngan Bir Arkeolog {Bonn)
Allahaismarlad~kAEmanya!
Port re! / H, Kohl
a Olmatk fsterse.
B a ~ b kan
--
Tiirkiye ile Yunanistan hleredeyse...
. -
Cok Eski bir Avrupa masall,..
Petml Mu? Su ~ I u ?
Ayrupada Riiyiik Macera!
Tiirkiye ve AR 1
Tiirkiye ve AB 2
Tiirkiye ve AR 3
Turkiye'yi AB Diynda Tutanlar
ABWde Kayholar
Avrupa Entegrasvonu ve Tiirkiye
Avrupa Entegrasyonu ve Tiirkiye 2
Avrr~paEntegrasynnu ve Tiirkiye 3
fFelirn fqelim Mey fqelim ...
Acem A~iranFash,..
Hariciyede By-Pass
Mim Dosyasl
Lozan
Ticarette Vefa Olur mu?
frnre, Racoczy ...
Macaristan -Anit Tijrbe
Kanuni Sultan SijIeyman
Kanuni - Ko~avaRuzgarlari
Eski Dostlar
Devir - Tesjirn
Ba~kanl~kta
Hawn El Regit...
finciirnen-i Dani? Makalesi
Ra~kan'aMektup
Enciimen-i Dan&
O.Gokmen0inhas111kitaplar~- Eski resimler
Birgiin eski bir diplomat, yag haddinden emekli olup
yurt drglndaki gijrevinden iilkesine d~ndi@nde, evinde san
bir zarf iqinde resmi birmektup buldn. EmekEi Sand~giGene1
Miidiirii gayet nazik, saygrl~bir iislupla ona diplomaside 40
y 11, 1 I ay, 17 gun hizmeti karg~lrglnda,baremin 1 I+
kademesinden ternsil ve iggiiglu@ vs. tazminatlan da dahil,
ayda 32 bin kiisur lira ernekIi maay baglnnasak, bankaya
gondermi~oldugunu bildiriyor ve kendisine sayg~larsunarak
sagl~kltyagamlar diliyordu...
0 eski dipIornat bendim.. ! once iqimden s~cakbir
~eylerakar gibi oldu. Hatbuki, bilinrneyen bir pey degildi.
Kanun kanundur! Arna tuhaf oldurn. Benden bir iki yll evveI
ernekli olmug kary komgum, eski dostum, arkadaaym
BUylEkelqi Rahmetli Fuat Bayramoglu'na sordum: "Yahu !"
dedim, "Ben bu para ile geginebilir miyim? Ne dersin?"
Rahrnetl i Fuat Bayt-amoglu gun gdrmii8, eyyam g6mUp,
deneyimli, filozof bir adamd~.Vakti ile Bruksel Ye o Kral,
ben AB Temsilcili~imizdeBifytikeFqiIik yaprnrgtlk. Bana
~ o y l ededi: "Eh! Baglnz sokacak bir evin, bir de araban var.
K ~ z ~ evlendirdin.
nl 0 da zaten qal~giyor.Huriye ile beraber
gqinir gidersiniz igte...!"
Bu s6zlerIe bay@ rahatlamq, femhIarmgtlk.Allah'a
qok giikur hig kirnseye muhtag olmadan bugiinlere kadar
kazasiz belaslz geldik. h d a devlet daha mr daha cbmertle~ti?
Yoksa pararnlz bir yerlere tahla ~argrlaboy mu attt, pek
bilemiyorum... Bilmek de istemiyorutn! h a Allah devlete,
millete zeval vemesin diyerek halimize gltkiirler ediyomz...
Sm zarfli rnehbu ddlg~rndai ~ i myakan
i soruldan
ikincisi Galatasmy'l bitirene kadar hi$ m l m a bile gelmernig
bir meslekte, nasil olup da 40 y ~ l 1, 1 ay, 17 giin gibi hayli
uzun bir sore ~al~grmg olmamd~.0 @ne kadar y~lIan,giinleri
saymak akltma bile gelrnemig, bunu hi$ dugtinmemigtim.
Zaden o qallgrna siiresi ve temposu i ~ i n d eboyle geyleri
diigiinecek vakit mi vardi? Hariciyenin g e n i ~rnermer
rnerdivenlerinden "meslek memum" yani 'Yiplomat " olarak
iqeriye ayak attlglrnlzda ikinci Diinya Savagl, 2. ylllna
basrnakta idi. Bizim kugak a giinlere 1. Cihan Harbinin ve
onu izIeyen Kurtuluv Sava$lamnin izlerini tag~yarakanllar~
ile olgunlagarak gelrni$ik. Bir bak~rna"sava~qocuklany",
daha sonra da "savag diplomatlan" sayillrdlk. 1kinci Diinya
Savayn~ve onu izleyen soguk sava? diiinernlerinin tam
oztasrnda ve i ~ i n d ey agad~k.41 yllllk diplomasi hayatimda
gok Sey gbrdiim, qok gey Bgrendim. Para harig, qok qey
kazandlrn. Bu arada kafamda, hafizamdan tqacak, figkrracak
kadar qok an1 biriki ... Bnnlmn anlatllabilecek olanlanndan
bazllanm kalbusdan geqirerek sizlere & m a y a qaltgacaglrn.
Bu anilardaki olaylarl o1duii;u gibi ama hiq kirnseyi
ktzdirrnadan k~rmadan,hi$ kimseyi incitmeden bir "glijrev"
olarak iyi niyetle anlatmaya aktarmaya qallgacagim. Buna
ragmen yine de alinacak olanlar ~rkarsaonladan peginen
ijziir dilerim ! LUtfen iyi niyetirne bagiglasmlar.. !
Diplomasi hayatxmln yarls~ndanfazlasl yurtdlg~
gijrevlerde g e ~ t i Merkezdeki
. gijrevlerimin hepsi, en a1t
kademesinden en iistifne kadar hep ekonornik dairelerde
gallgarak geqti. Yurtdrg~hizmetlerim ise diplomasi ve
biiroksanin cilveleri aras~ndadegigik bir giizergah takip etti.
Hepsinden memnun ve rahat aynld~m.Slrasl iEe Paris
B i i y i i k e l ~ i l i g i ikinci ve Bagkatipligi, Arjantin
Maslahatgiizarl~a,Sofya Miiste~atligt,Buenos Aires,
Uruguay, Paraguay ve Bolivya Biiylikelqifigi, AB nezdinde
ilk Tiirkiye Biiyiikelgisi, Fedaral Almanya'da Bonn
Biiyiikelqisi, Belgrnd Biiy ukelqisi ve nihayet Budape~te
Biiyiikelqisi.. !
Merkezdeki hizrnetlerim sirasinda Ekonomik
Anlagmalar MIizakere Heyeti Bqkan~olamk pek qok anlqma
ve altrnlga yahn belgeyi T.C. Hiiklirneri adma imzalamak
gerefini kazandlm. Pek qok yabancr iilkeyi geqici gijrevle
ziyaret ettim. Tiirkiye'nin iiqiincii Cumhurbagkan~RahrnetIi
Celal Bayar'ln jran Sahi'na yaptlgl iinlii devlet ziyaretine,
Rahmetli Fahri Korutiirk'iin 1mn ve Pakistan's yapttklan
devlet ziyaretlerinde kendilerine heyet iiyesi olarak refakat
ettim. Cumhurba$kanzRahrnetli Cevdet Sunay'rn Federal
Almanya ziyaretlerinde Bonn Biiyiikelgisi olarak hazir
bulundum.
Bu uzun giizergah iizerinde sagdan soEdan
toplayabi1dii;;irn bazi anilan, diplomasinin tuzu biberi
niteligindeki bazi gevgetici olay ve anrlan da m y a stlo$t-rmak
suretiyle daha kolay okunabilir b k hale getirmege ~alrgt~m,
Ama once, "diplomasi"dedigimiz Sey nedir? Onu
anlatabilmek iqin 'bu meslegin qok lusa bir tarifini yapmaya
qaligallrn: Diplomasi bis bilim veya sanat dall mtdir? Yoksa
kimilerinin dedigi gibi firsatlardan faydalanma hiineri midi?
Bu konudaki diigiinceler ve tarifler degigiktir. Tarihin ahgi
iqinde daha da detipektir. Ancak degi~meyecek,hatta daha
da geli~ecekbir biinye ve baglantilara sahiptir. En stkl ve
vazgqilmez olanlmnt saymakla yetinelim. Bunlar sirasiyla,
ekonomi, politika ve kiiltiirdiir. Birincisine teknolojiyi,
ikincisine stmtejiyi, Qiinciiye deneyimi ekleyin, karginizda
hem bir bilim, hem bir sanat hem de zarif hiinerli bir
diplomasiyi bulacaks~nlz!Bu giysilerle onu daha da
seveceksiniz..!
Diplomasi dey imi ,dil irnizde oldlugu diinyanln hemen
her iilkesinde,~oguzarnan y an112 anlamlara y 01 aqabilecek
sir,esrar Kurnazlik ,pwzl ~kgibi k a m l m n birbirine krn~tlgl
bir tabidit-. Devlet slrn,devlet $an ..biz 1940 yilinda savapn
daha birinci donerninde Diplornasaiye ilk adim attigirnrzda
Katibi Urnurnfluman Menemencioglu bizleri perdeleri bile
kapal~$IFRE dairesinde toplarnlg ve bizlere meslegimizin
ijnemini anlatabilmek i ~ i an ~ l e r i n e"Beyler gu andan itaberen
Devletin Mahremi Esranna Vazliilyed bulunuy orsunuz.!"
demi5ti.B~slizleri bizler Diplomasinin milyhig ve iirkiitiicii
bir tarafi olarak degerPerdirmi$tik!
Bununla beraber Halk arasinda,konugmalarda bazen:
"Diplomatlilc ediyorsun.. !" denilir..bu belki de Dipf omasinin
heniiz bir bilim dalr,bir sanat veya Hiiner sayilmadigl ve
DevEet ba~kanlanad~naternsilciveya miizarekeci olarak
gijnderildigi dijnemlerden kafma bir adet veya alt~kanlikt1r.0
dijnemlerde Hiikiimdarlar taraf~ndanyabanc~iiIkelere belirli
rneselelerin "Pazaslik" yolu ile tartigllip haIli iqinde
gonderilenlere eskiden "Ntgociateury'denilirdi.Yapt~klani$
d e "Nkgociateur7'lar idi .Bunlafin higbir giivencesi
yoktu.AnIagrna olmazsa bunlar~nhepsi,hatta katli bile
miirniikiindU. Hele sonug bir savaga muncer olnrsa giirrderilen
temsilcinin akibeti en azindan bunlardan biri olurdu. B i d e
Osrnanli ~mparatorlu&usamanindabijylelerin "misafir"
dedikleri yer Yedi Kule zindar1an oyurdu .
XVII. asir sonlarrndan itaberen ""N6gociation-
Nigwiateur" tanimlarnasr Icalktl ,yerine "Diplomasi-Diplomat"
tabirleri kullanllmaya baglandl.Ternsilciler kar~lliklrolarak
gijnderen ve gonderilen iiykelerin giivencesi alhna ahnd~.HeFe
1815 Viyana Sijzle~mesindensonra dipfornatlann iligkileri
ikamet ettikleri Meskenler dokunulmazlik zlrh~nakavugtular.
"frnmunistees diplomatiqnes" ve Sefaxetler, "Haricez
Memleket" "Extdritorialit&'k a p s m ighe a1indrlar.Bununlada
yetinilrnedi Diplomasideki iinvan ve gijrev s~rasidatespit
edildi, 0 giin bu giindiir Diplomasi eger bir meslek sayllirsa
digerlerinden qok daha fazIa irntiyazl~bir u @ a ~sayilir oldu.
Mensuplarl da Hii kiimdara,Saraya veya i ktidara yakln
olanlardan seqilirdi .Bizde bile Harciye elini kolunu sallayan
giremez ancak rneslege intisab olunurdu. Cok 9iikiir
Cumhuriyetin kurulugunu izleyen bir kaq yil i ~ i n d e
"Diplomasiye intisab" bibir rniisabaka ve seciye ve k6ken
amjttmasi ile Se olsa bqlat~labildi.Diplomatlar da Biirakratlar
ve ya Teknotratlar gibi goriilrneye baglandl .Ancak vunu da
ilave etmek gerekir ki meslegin geregi yine de Biimkrasinin
Aristokrat bijliimli olarak bilinir. Diplomasi Politikadan
ayndtr.Uzun bir tahsil ve dil bilgisi ister. Politka ise Okumak
yazrnakcan b a ~ k ahiqbir tahsile,staja,q~raklrgai h t i y a ~
gostermeyen tek meslektir.! Simdi madem ki bagladrk
diplornas~nii le devam edelirn..
Diplar ~vrarnieski Yunanaca "Pl ier" katlamak
keIimesinden gelirjkiye katlanan Eelge anlammi tapr."Plier'*
fiilinin ~ e g i t l ib a ~ k auzant~lardan his biri ile ilgisi
yoktur.~stelikbu kelimenin kullan~lmasida pek eski
sayilrnaz.$imdiki anlam1 ile ilk defa Fransa da Cardinal
deRiehelieu donerninde baglamgtrr. Eslkiden diplomasi yetine
"Negotiation-n~gociateur"tabir1eri kullanilirdl . Anlam1 ve
kavrami zaman iqerisinde cok degi~iklikllereugrarnlstir..
Sonunda bir MesIeWCarriCre kazanrn~gt~r.
Diplornasi nedir? ne degildir. Bunu anlatmak ijmriiniin
42 y tl,E 1 ay,17 giiniinii bu u@avrn i ~ i n d gegiren,geri
e kalmni
da aynt konularda ~allgarakgegiren bu satlrlann yazan igin
bile ger~ektengok zor olacak Zira kim ne derse desin
dipIornasinin hem kelirne hemde kavram olarak her
rneslekteki insanlar iqin sevimli ve esnek bir qekiciligi war.
bu bir meslek midir? Yoksa ayrl bir ilim rnidir?Bilirn
midir? Yahut bir sanat rnldlr, hiiner rnidir?Bunlann hepsini
birden siSyleyen,yasanlarda vardir. Teker teker s~ralaytn
tarifqilerde vxd~r.Benkendi hesabrma diplomasinin bir bilim
Sanat oldugunun kan~smday ~ mBilimdir
, ~iinklihergeyden
dnce bilgi istes.Tarih cografya bifgisi Jkonomi ve askerlik
bilgisi ister bununla yetinmez bu bilgileri yerinden
kullanabilrnek ve muhatabln~inand~rabilecekbir miizakere
ve pazarllk kabiliyeti ister. Bu yiizden eskiden heniiz kaqrl~kl~
daimi el~iler,Ruyiikelqilerortaya c~kmadan6nce iilkelerin
Hukiimet veya Devlet Ba~kanlarin~n birbirlerine belirli
konularin gSriigulrnesi ve miimkun olutsa bir uzla~maya
var~labilmesiigin gijnderdikleri temsilcilere "Negociateir-
Miizakereci ,pazarl~kp"denilimi~.Diplomasideiisullerin
tanzimi ve ProtokoE kurallann bir belgeye haglanabilmesi
1815 Viyana Sozle~mesiortaya qlkanllr.

Diplomasi siizciiE eski Yunanca k~kenlidir."Duplier"


ikiye katfanmak anlammdadrr. ElgiFere verilen tanrtma
belgelerini ikiye katlanasak vetilmesi geleneginden
kaynaklanmq olabilir.
Diplomaside Pmtokol eski "A1 bbeni" ssinden qok Sey
kaybetti .Buna kargilik Toplzlmlar arasl yagantllarda giiniin
kogullamna uygun nezaket kuraIl an yerlqir oldu. Protokol
kelimesi de eski yunanca kakenlidir. " ~ n d giden"
e arrlarmnda
kullanllrrd~.Onun da qegitli tarifleri vardlr. Eskiden "Protokol
Kralanin NezaketiWLa politesse du R o i d i y e
tanirnlan~rd~,Giyim ,kuvam,zernin ve zamana gore degigen
M l a r i n ve uygulamalann tiirniinii kapsardl .Protokol tanfleri
aras~ndaen ~ o k benimsedigim Cinlilere ait olanld~r.Onlw
ProtokoEii: "Terbiye,nez&et ve zarafetin buharlagrnas~insan
yqamna sinrnesi ve ijylece uygulanmasi" olarak tarif derler.
GiinIimiizde Protokol eskiye oranla Diplomasiye olan
nisbetfnden qok gey kaybethgtir.Frak,SmokingJaquetteA
Taillehele kimi iilkelerde Misyon pflerinin giddikleti rnurassa
iiniforrnalar artik daha azgijriiliir olmugtur. Guniimiizde
yqam kogullan degigti,biiyiik ol~iidehazland~.Giinler$aatler
klsaEdl .Artlk olabilenle yetinir olduk.Ama yinede
Protokol ,Protokoldiir.DiplomasininArnentiisii ,Anayasasl
gibidir.Onun gekIe ait teferruatindan tasamf edebise de
asllndan esasindan vazgeqmek miirnkin de~ildir.Diplorna~inin
"Magna Charta" sx olrnakta devam eder.
ProtokoI uygulamalan gevgedikqe Protokol $efleride
daha giiler yiizlii oldular. 1955'de Dlgi~leriBakanl~g~ Ticaret
Dairesi Umum Miidiirii Rahmetli Cumhvr Ba~kaniCeIall
Bayann iinlu Tahran siyaretine katlldlg~rnzarnan iki iilke
arasinda nasll bir Protokol savagi ya~andl?qok k i ~ bilmezi
Bu ziyaret vakti Aratiirkii ziyaret etmig olan itan Sahr Rlza
Pahlevi'nin ziyasetini iade m a k s a d ~ ile
yaplllyordu.Atatiirk9densonra Iran ~ a h l d n5lmiig ,ogFu
Muhammed Rua Pahlevi babas~nintahdlna g e ~ i poturmu~tu.
Gengti ve gemginden fazla madurdu. Bizim heyetimizi Tahran
havaalan~ndasaat on birde kaqdayacak ve resmi heyetimizden
sadece dokuz kiginin elini s~kacakt~. 0 zamanlar gimdiki gibi
en modern ve Iuks cinsinden ~ i f t egifter
r devlet u ~ a k l m m z
yoktu. Askeriyeden ii$ adez Dakota uqaglna slgqtik.. Ertesi
@nil saat 11 'de Tahranda olabilmek iqin geceyi Diyarbakuda
gegirdik-Telefondiplomasisi bagan11 sonuq vermi~olsa idi
Bayar Ankaraya donmekte kararll idi. Ne ise ki durumu
vanametini Iran Saht g q de olsa d a d a . T h n a vard~g~mzda
$ah hazretleri beraberimizde gotiirdiigiimiiz aSq1 ve
yarnaklatln~nellerini dahi sakmak nezaketinde bulundu. Bu
ziyaret slrastnda Protokol gene1 Miidiiriirnuz $ernsettin Arif
Mardin idi. Sahm verecegi ziyafet lijncesinde biz Bayarin
rnaiyeterkinl $ah ve Sahbanu hazretlerine merasirnle takdir
edilecektik.Takdimden sonra bekleyecek,e&r el luzatalarsa
sihp geri adrmlazla salondan pkacaktl k Kraliqenin elini
dpmek yasaErt1.0yle yaphk. UzatiEan Ha~rnetlielleri sikarak
qktik a q ~ kal~nla ...Ama sonradan soyledilerki ben bir kag
adim geri geri gittikten sonra,d~nrniigdiiz adlm y iiriiyetek
tykrnig~m.!Ne ise ki $emsettin Arif yak~nmaktanileri bir
stiz s6ylemedi.Ama ben soyledim.Geri geri yiiriirneyi oBeten
olmadt dedim. Sbz 1ran komgumuza ve $aha gelince araya
s~kl~tlrmak istedigirn yeni bir protokol olayi ve ve yine h n l a
ilgili 1974 yilinda Digigleri B a k a n ~ m ~vez egi ile birlikte
davetli olarak frana gittigirnizde yine aynl gekilde kabul
ediIecektik.HanlmFar Kraliqenin huzumna qlktlklmnda diz
klrarak iince bir referans yapaclarrnrg .Tahran Sefirerniz bu
igleri gayet iyi biliyor,Kendisi, Osmanlr Hanedan~n~n son
uzantllarlndan hepimizin qok sevdigi va sayd~giNaciye
Sultan Hanrmefendinin kerirneleri olurdu.Bakan~m~z~n e~i
de benim kuzenirn oluyordu. Diz klrarak refaransi gabuk
Ggrenmig.Arna Kocas~miithi$ kizdi ,sinirlendi. "Eger bunu
y aparsan seni derhaI bogamrn !" tehditini savurdu .Butehdit
etkili olmug idi ki Turan GUneg;Nermini bogmaktan vazgqti.
"Diplornasi'%avram~ eger dedikleri gibi "ikiye kalanabilen"
bir narnenin bir katindan kaynaklaniyorsa biliniz ki ~ b i i r
kat~ndamutlaka Protokol yazlyordur.Biri olmadan oteki
yap~lmaz.Diplomasi~ayas~ itaban ile ijn sezi,dikkaE.nezaket
ve zarafet ister.Protoko1 bunlmn hepsini kapsayan bir kurallar
manzumesidir, Eski zamanlnrda Negociateur Pazarl~kqr
tanirnlarnasl ile gijnderilen Biiyiikelqilerin gittikleri lcotii
mumerelerle rnaruz kaldrklan hatta bazl iilkelerde ba8Tanm
kaybettiWeri bile tarihte giiriilrnii~tirr.0zellikle ba~ans~zl~klar
sonuqlanan rnUzarekelerin sonunda bir savag ykt121takdirde
o habercinin yahut rniizarekecinin sorgusuz sualsiz idam
edildiklesi Avmpa ulkelerinde qok g6riilrniiqtiir.Protokol
sonralar~bu gibi g6revlilere bir koruma giivencesi
getirmig . l 8 15 V i y a n a Kongsesi D i h l o m a l a r ~ n
dokunulmazlrklar~Sefarathanelerin WaricezMernleket"
"

tamrnlamasl ve daha tahm imtiyaz ve muafiyetleri de k q ~ l ~ k


olarak uyguIanmas~prensibi giiniirniize kadar gelebilmigtir.
VaktiyIe OsmanI~dasavag halinde oldn~umusiilkelerin
DiplomatIan $iiyUkeI "Yedi Kule" wndanlannda rnisafir
edilirdi .Yedi Kuleye gijnderilmek jgin rnutlaka savag halinde
olrnak gart degildi. Sarayapadi~ahasayg~slzl~k ayni sonucu
doguxabilirdi. Simdilerde Protokol bunlarin hepsini
0nledi.ikinci Diinya Savag~ndabirbirleri savag halinde olan
iilkeletinin diplomatik temsilcileri ast~kkendi evlerinde
"1n6mF edilmekle kurtuldular.Almaya'ya savag ilan etmek
durumunda kaldifpuz m a n oradaki konsolosluk mensupIan
kapal~kalrnqlar savav bi ttikten sonra aynlabilrniglerdi.
hotokol hatalan tarihe k m g t ~ama yine de insam qok miigklil
dururnda brrakanlara slk ak rastlan~yor.BunFardanbis kapna
bizzat hen rnaruz kaldrm. Fraklar iqinde katrld~grmizbir
Cumhuriyet balosunda Sefir heyin ikrarn edilen harcr alem
ucuz iqkiyi begenmeyerek: "Git arabamda bir gige viski
var...al onu getir !" demesine bir qiiziim bulrnuqtum.Pariste
Sefaret Bagkatibi iken Londro iizerinden Newyork'a gitmekte
olan Harciye Vekilimizin aniden Seferimizle birlikte Fransrz
Harciye Nazmm ziyaret etmesi gerekti. Ama Makam arabas~
yok..!han~rnlangaqlya gijtiinnUg..@a~D'Orsay deki Hariciye
Masiciyc Neezaretine de taksi ile gidilrnez ya..!f~gilzarl~k
edip kendi arabamla gijtiirrneye kalkt~m.Bakanarefakat
etmekte olan ~ o iinlii
k bir urnurn rniidiir de arkaya Bakan~n
yanrna binmeye kalkinca ne kadar iiiziilmii? pi~rnan
olmu@umArna bakan Rahmetli Necrnettin Sadak k d k t ~onde
benim yanlma oturdu .Cinlilerin Protofro1 tarifini
hatxladunBakanl~fiavardi@rmzdaBakan sadakYlnnezaketini
benim Biiyiikelqirn Rahrnetli Menemencioglu tam am lad^:
Bana "O@z sen de bizimle gel not tutarsin!" dernigti.Onlarla
F r a n s ~ zHarciye Nasm Georges bidaultnln odas~na
gitmigtim.Buprotokolle ilgili iki anektodu sanlnm anlatrmg
ve temize qkm~ghrn,.Ama bir tanesi onlan inand~nabilrnig
oyduiuma k a n ~degilim,Bir y ~ Bay
l daveti olay1.0zellikle
Protokol'iin Diplomaside ne kadar onemIi yer i8gal ettigini
bana uyguIamali 01 arak bir defa daha anlatmaya yetmigti.Tiirk
Sefatetinin devletleri yene yeni kendine gelen Pariste
gerlektcten gok ~nemlisayllrr olrnugtu. Fransa Hiikiirneti bizim
Ankarada kendilerine yaptigtmlz Sefarwethane ve "Paris
caddesi" jestini k a q ~ l ~ kb~rakmamiglar,Parisin
s~s er mutena
semti olan Passy de Seine nehrine bakan m u h t e ~ e m
demeyelim ama qok zarif bir malikaneyi Kral 16. his'nin
kuzeni Prenses de Lamballe5in evine I-iiikiimetimize tahsis
etmiqler rniizedeki orjinal tablolanna varincaya kadar en
zevkfi bir gekilde dijgerni~lerdi.Frnnsizihtilali strasrnda
fincesse de Larnballe in burada nasll alul almaz ivkencelerfe
Seine nehrine kadar qlnl pplak siiriiklendigini "La Nkvrose
rdvolutionnaise" adml ta~lyankitaptan ridden anlatm~gtmBu
sefarethatrede Numan bey gahane davetler verirdi.. 0 giizelim
~g~klar h lumm hvnm akan Seine nekne koynunda
~ e Paris
sanki uyur gibi idi. Simdilerde yeni yeni kendine
geliyordu ...Numan bey in davetleri iinlu idi Biiyiik DavetIerde
Fransiz Harciyesinden iki tane "Crieur" istenirdi.Bunlar
ellerinde tokmak uqlan san madeni ust tarafl beyaz giirniig
bastonlan iIe gelirler biiyiik salona a s ~ l a nkapln~nijniinde
yan yanadurarak gelen misafirleri daha usaktan tan~yarak
butun iinvanlan iIe birlikte yiiksek sesle bagirarak anons
ederlerdi .hiq hata etmezlerdi.Gelen misafirler asaIete mensup
iseler,yahut Hiikiirnet uyesi veya Kor diplomatikten BUyUkelqi
riitbesinde iselet bunyara salona giri? kapis~nlniki kana&
birden aplrr digerleri tek kapldan salona dm~rlardi.Ev sahibi
Seferimiz misafrlerini kqilamak igin salonda kapiya yakrn
bir yerde bekler bizler de arkaslnda siralanip beklerdik. EY
sahibi ,misafirleri ile miitenasip bir siire konugtuktan sonra
davetliler bizletden slra hangimizde ise onun refakat~nda
salona kadar giitiiriiliir,sonra tekrar yine yerlerirnize
dlinerdikBu protoliin geregi idi Bizlere de misafirleri tanrrna
fxrsatr verirdi. Bir defaslnda bu protokol yiizunden baym
hay1i derde giret gibi almugtu.San~nm1946 yll bag~nda
MenemencjogFu bir siipriz olarak ilk defa dansll bir resepsiyon
diizenlemigti.Dekor ayni dekor,yepil Jaguette'leri Crieur'lar
h a n d .GelenIeri yiiksek sesle bakuarak anons ediyorldi .Bir
ara keyifli keyifli bir takdirn duyu1du.B~sefer gelen "Son
Altesse Royale La princesse k n e de Gr6ce'"di .Biitiin gijzler
iki kana& irden aqlan kapiya yijneldi.Eski Yunan KraIt
Konsatinin halasl olurmu5;.Yani Kral Georges'un hernviresi
idi.Yagmin geqrnekte oIrnaslna ragmen ciisseli ve hasrnetli
bir endama sahipti.Onceden gelmi? rnisafir hamdadan genq
ve geqekten gi'lzel bir hanlm Prensese giiriinmek iqin olagan
iistii bir gayret sarfediyordu.fkiside ayni Moda evinden ~ikrmg
aynituvaleti giymiglerdi.Herkes bir skandaI g~kacaglndan
endige ediyordu-Bunu farkeden Numan bey bana "A1 bu
hamnu buradan usalda~tir!"dedi.Emir emirdir.Guze1 kadinin
koluna girip adeta siiriikler gibi salonun arka taraflarina
gijtiirdiirnJmnsada milli sanayi ~irketlerindenbirjnde BnemIi
mevkii olan bir zattn e8i imig.Kadm ayni zamanda p k iinlii
bir moda evinde mankenlik de yapryomug. 0 akgarn iqin
elbiseyi odiin~olarak alrnlg imi $... !Biiltiin bunlan anlatrrken
rniizik bag ladl .Csueyi dans etmekte buldurn .Kavalye bendim
ama beni bir istikamete dogru siiriikleyen o idi.Bir anda
baktlm kendimi Yunan Prensesi ile dans etmekte olan
Seferimizin yakrnlannda buldurn .Bana prensesin slrt~ndan
sarkan sag eli ile uzaklapmamn igaret ediyordu. "Gelin size
Ekselansin tablo kolleksiyonunu gdsteriyim diyerek hanlm
galeriye pkardim-cok gtizel oldugu kadar rnerakll bir
han~rndi.Tablolanseyrederek galerinin sonuna geldik .Orada
yukmda dzel ikamet bijlfumleri vardt .Ona ragmen muhtegem
ve geni? merdivenlerden yukan kata giktlk. Oradan agagl
galeriye t q a n misafirleri seyrediyorduk ki gdzlerim
Biiyiikelgirn ve hagrnetli misafirine tak~lda.Onlardaaynl
merdivenlerden pkmakta idiler.Kaqacak b a ~ k albir yer
yoktu .Sag tarafta szra sm kap~larvardl Bir tanesinin tokma&m
a q p i ~ e r i y edald~kaksilik buya Seferin yatak odasr
imig .Penceseleri bahgenin iizerinden Seine nehrine
bak~yordu .Bela11 rnisafiriminin g~zleridvardaki y agli boy a
bir potre'ye taklldl.Numan beyin dedesi Namik Kernal'in
siirgiinde qekilmi~bir fotografdan kogyalanmi$ti.Anlattlm
ama kadin tipik Fransiz ... "Iyi ama yatak odasinda ne
arryor?'tWinden sualler sorarken kapinm uniine ayak sesleri
yaklash . ~ n i i m eiIk gelen k a p l y ~ a ~ a r a k iqesden
siirgiiledim.Kadrn tam sikandal q k m a k ic;in yerini ve ve
zamanani bulrnug gibi idi.Ba&rmak iizere idi ki agzlni
avucumla kapadim.Ayak sesIeri uzaklagrp k a p ~kapandiktan
sonra kapiyi aqip tykt~k.Megergirdigirniz yer Ekselansin
banyo dairesi imig.! Ne ise kazasiz belas~zagag~dakisalna
girdik.Orad rnerakll bakiglarla karg~land~k.Giizel hanim~
kocas~nasag sag1irn teslirn ettirn.Pmtoko1 yiisiinden nerede
ise rneslegimden ve dahas~ndanolacakttm.!.Biiyiik bir varta
i kalabalik davetlerden sonra
ntlatmr ~tirn.Bijyle~ n e m l ve
kendi kendimize kaldrg-EmgizdaBiiylikey~imizsefaret halk~n~
bir miiddet daha a11koyar.Davetinbir Gzetini veya lciritigini
qe~itliag~zlardandinleyerek viskisini yudumlamaktan zevk
alrrdi.Ben gerqegi anlatarak hexkezin huzurunda temize
gikttm,Ama Sefirim : "Peki anlad~karna yatak odamda ne
myordun? diye sormaktan da geri kalrnadl ."Bende kendisine
aynr suali surabilseydim acaba ne derdi? Ama somlamazdiki
h t o k o l kurallan buna miisaade etmezdi .!.
Bugiinkii Turk toplumunu olzl~turan~egitlikugaklar,
yagarnlaranda kim bilis neles g~rdiiler,neler geqirdiler?..
Kimimiz Balkan savaglarln~,I. Dlinya Savay faciastni
biiyiiklerirnizden dinledik, kimimiz 19 19 maylslnda fngiliz
donanrnas~nlnfzmir'e dogm gevrilen toplmnln gijlgesinde
Yunanln y akarak y~karak,6ldiirerek Anadolu' ya q~ktl@n~
giirdiik. Ararmzda yaglm ilerlemig, 1stik1alSavag~nlyaSamr5;
olanIax biIe vm.. Du~manl"Vatanrn harimi ismetinde" ezerek
ijniimiize katrn~g,TTijrk topsaklmnda karaya qlkrmg olduldan
yerde, yine 1zmir'de denize dokmiigiiz.. Diigman Tiirkiye'de
girdigi gidebildigi
yerlerde, askaslnda facialar dolusu diipanlrk tohurnlartn~
ekerek peri5;an kaqrnlg, kaqarnayan da denize d8kBlmiig,.

Istiklal savaglann~nmuzaffer bagkomutani, bugiinkii Biiyiik


TUrkiye'nin egsiz miman Gazi Mustafa Kernal, iiq y11siiren
kanh savag
b~lgeferini gezerken. daglarda baglarda dolagankopeklerin,
"'PapuTas..Plastiras.. Kondilis.."diye $a&ldrklanm duymug,
lizulmiig,
~evresined8nerek: "Olmas biiyle Zey .. demig, diigmanda
olsa biz komguyuz.. blr giin gelir anlagtr, banginz.." lnsana
en sadlk bir y aratlk
olrnak iiniinii qaglar boyu karuyan kiipekler, yine eskisi gfbi
Gomar, Toraman, K a r a b a ~gibi sevgi dolu isimlerine
kavugurlar. Diigrnanrn
d i i p a n l l k tohumlarlnl b~rakttgtbu yerlerde, ilk dosluk
fidanlm biiyIece biiyiik Atatiirk taraflndandaha o zamanlarda
ekilmig olmug..

'"nsan lbugiin bile, hencztam anlamyla tan~rnlanamayanbir


yaratlk.. "Hafiza" deniIen bis acaip kara kutu. istesen de
isternesende,
ne gijriirsen, ne duyman, ne yagarsan hepsini qevrende biitlin
olup biteni bir yerlere yazlyor, kaydediyor.. Bir siire soma
hepsi unutuldu,
silindi sanlyorsunuz,bir giin bir bakiyorsunuz ki rnasallann,
ninnilerin, qocukluk hayallerinin iqinizde olugturdugu sis
perdesi
yavat yava? ardaniyor ve hi$ kWemedifjiniz bir anda eskileri
eski canli1ig1 i l e antmsarnaya bagliyorsunuz..

Manisa'ya yunanlrlar girdiginde iki bilemediniz iic; ya$rtnda


ya var ya yoktum. Bu: donemi hi$ anlmsamlyorum. Ama
dIigrnanrn
~ n ~ , kaqarken Manisa'y I yaki9lnl bugiinkii gibi
q i k ~ ~kapgmi,
hat~rl~yorurn.

Bu yaglma geldim, daha hala yan~kkokvsuna tahammtil


demem.. Nerede bir yan~kkokusu duysam burnumun diregi
sizlar,
bir acaip olururn; sanki b a ~ m diiner evlerin nasil yand~gmr,
ylklld~g~nl, insanlam nas~lyakilip kBmiirlegtigini yeniden
giizlerirnle
gfiriir gibi olururn.f ~ i m
yanarak ,s~zlayarakhu anilm iPmden
bellegimden kovrnaya, uzaklagtirrnaya q a l r ~ l r ~ r n . .

Manisa y a n d ~ .yikildi. Aradan nice nice y-illar geqti.


Gegen yilEmn a a tat11anilari bir merhem gibi eski yanrklmn
iizerine siiriildii.. Ssnralan bunun da ii zerine Tiirk-Yunan
dostlugu
masallannrn qirn gibi qimen yem y q i l Brtusii gerildi. Bw
renkli, verirnli: ijrtii iizerine igbirligi hayallerinin tohumlan
serpildi..
Art~kiki ulke, iki millet aras~ndageq&ge ylijnelik biitiin acl
hatlralar unutulacak, her gey yeniden barJayacakti..
0 tarihe kadar diinya tarihide gBriilen en biiyiik insan
toplumunu (Lozan Antla~masxndakiehali miibadelesi)
selllerine kapllip,
Tiirkiye'de Yunanistan'aa, Yunanistan'dan Tiirkiye'ye giiq
edenlerin Fraqlllkll ijzlernlerj, bu yeni olu~urna~ o katkida
k
bulundu.
Atina Pire rneyhanelerinde bu 6zlemle kafalar ~ekili yor, ud
ve laterna e~liginder a k ~iqilerek qark~larstiyleniyordu.
~stanbul'da
ti yatrolanmizda oynanan operetlerdeki garkllarin rurnca
nakarat~,sahnelerden Beyoglu sokaklanna tag~yor.K6ve
korpe ter kokan
Rum klzlart nln anlslna "Pedimu Pedaakimu, segapu poli
poli.." diye earkilar soyliiyordu.

Tlirk-Yunan dostlngu masall, uzun sure sanki bir hayal


aleminde irnigiz gibi bu mimva? iizere uzaylp gitti. Arada
kesintiler, karartilar
olmadi degil, ama bunlara pek ald~ngeden yoktu. Olur boyle
8eylerdiyorduk, biz ileriye gelecege bakalim ,. Aynl ittifak
i~indeydik,
pol itikalmm~zaynl yijnde ortak bigimde geli5iyordu. Milletler
m s i forurnda ayni topluluklar i~indeydik.Nerede ise a m z d a
giimrik sinirIannl kaldiracak bir diizeye kadar yaklagmrgtlk ..
Zira inanmr~trkbir defa bu Tiirk-Yunan dostluk rnasalma..
Sadece
kendimiz inanmakla kalrnarnav, ~ocuklmrnizr,yeni kupaklm
da bu yiinde yetirtimeye yonlendirmeye tiijzen gosterir
olmugtuk.

Tiirk-Yunan dostluk rnasalin~nk a q ~tarafa qok rnarifetli bir


ustasl vardi. K u ~ i i kve qelimsiz viicudu ile tam bir ~elipki
olugturan
panl panl pinldayan I kocaman bag1 qlplak, altln qergeveli,
yuvarlak glizliik camEannrn ardlndan tilki tilki bakan g6zleri
ile
o devri sirngeleyen bir poltikacidan qok iiniversite profesijriinii
andlnrdl.
Daha Lozan'dan itibaren bu masah akl~nakoy mugtu. Sank
o teamet dolu Sevres Antla~masinl,harabe haIindeki Osrnanli
Saraylna ve
saray damadma imzalatabilmek igin tiirlij entrikalar qeviren
o adam degildi ,sanki yvnan askerini izmir 'e qkartabilmek
iqin sahteligini
sonradan miittefiklerce de kabvI edilen uy duma belgeleri
diizenleyen kendisi degildi Elefteerios Venizoles,hem oydu
hem buydu..
ama btitiin bunlarin digmdaiIeriyi giiren, biikemedigi eli
..
Bpmesini bilen bir devlet adarm idi Zozan' da miizakerelerin
bunalimlt bir
doneminde, eski diigmanr ismet Paga'n~nyavavqa koluna
girerek, "'B~dallrnbu btiyiik devletleri biz kendi swunlmmzi
kendirniz
qozelim.." ddemesini de bilmigti. Aynl adam bir siire sonra
bagbakan olarak Tiirkiye'ye gelecek, Atatiirk'le konuvarak
her konuda anlagacakt~.
Elefterios Venizeelos 'tan sonra, Yunanistan 'da ig bagrna
kirnler geldi kimler geqti ..Askeri geIdi ,sivili geldi ,krah gitti
Ga~kanageldi ,Tiirk'ii
seveni geldi, sevrneyeni gitti arna biitiin bu gelenlerin
gidenlerin higbirisi ~irndikinebenzemedi...
Tarih bir tekeriirden i barettir derlet, eger tekran arzulanmayan
olaylar varsa o zaman tarihten rnutlaka ibret ahnanasl gerekis.
Tiirk-Yunan rneselesinin rnakaras~geriye, geqrni5e dogru
birlikte qevirelirn istersenis.. Bunlarda bahsedeeegim ...
Frans~zlar'Le Moi est haissahle..!" derier, kendisinden qok bahsedenlerden
pek hoqlanmazlar. Ben de 6yle yapacakhm. Eksik olrnasin arkadagim bu kitabln
sayfalanni siralamamda yardimci oldu. Rir yerde 'CarnI~bag'~nhemen Gnunden
rren geqerdi.." diye his ciirnle goziime takildi. Gozlerirnin tinunde birdenbire
qocuk3uk anilarlm can land^. Carnhbak gerqekten qok guzel bir yerdi.Manisa'da
gehire qok yakin, tren istasyonu ile Izrnir istikametindeki ilk istasyon Homz Kijy
aras~ndave demir yollannin tam slnmnda iki katli muhkem bir bag evi idi. Mutfag!,
sayasi, sarnanligi, at ve arabalann~nkapal~yerleri, ana hinanln hemen yanlndayd~.
Civit mavEsi rengindeki evin iki yanindaki $am agaqParinrn, muazzam bir vekilde
evi korurcas~nakaplarnas~mekina "Carnlrba~"ismini yakigtrnyordu. Asirl~k
a@qlann gijvdesinin kutru bir metre kadardi. VaMi ile bir "tat11 su Frengi"zengine
aiimig. Sonradan yerli bir Rum aiZesi alrni~,onlardan da biz...Eski sahibi Triandafila
ile b a i kom~usuidik. Hikiyesini onlardan dinlemi$tik. Annem ve babamla iyi
do st lard^. K~zlanAnna annemin yakin arkadlgiym~$.Yunan geldiginde bize qok
yardlmct olmug. Kurtulv~tahizimkilerinde onlara hayati yardrrn! olrnug... Neyse
bu konuya belki bir yerule, sanir~mTiirk-Yunan ili~kilerindebir kez daha deginmek
gerekebilir. Kirk yili avan uzun diplomasi hayat~mdaYunanistan'a qok s ~ gittirn.k
Ancak siirekli gorev i ~ i ngitmek lusmet olmad~.27 Mayis rn~aceraslndanaklan~p
tam Atina'ya biiyiikelqi atan~yordumki, birileri beni hirilerine gambazlam~g,"0
kavgaclnin biridir, Yunanfstan'la sava? mi ilan etmek istiyorsnnuz?..) diyerek
atarnayl durdumug!.. 0 diinemin iinlii ve yijnlendirici dergisi Akis'in 1962 tarihli
saysslnda konu anlat~lm~g, fototrafimm altlna da rahrnetli Metin Toker 'Segape"
diye ba~lrkatrny,tr. "Segapo" bcnim aymdan hi12 devam ediyor ama olrnad~igze!..
ArZik hepsi bir ani!..
'iavus Gijkmen orada do@u.r~, anaclhm doiarken orada kaybetmi5, sonra
da annem Melek hanirnl6z annesi sanarak yeti~rniqti.Annem ah111kadindi. Daha
sagliginda orayl miras~ndanaylrrnlg, hepimizin nzasl ile Yavuz'a hagiglarnlgt~.
Yavuz'da orayr ~ o severdi.
k Hiirriyet Gazetesi'ndeki qok sevilip oknnan yazllannda
"Melek Hanirn" ile beraber oray~daadeta meghur ettnigti. Guzel tasar~lariyard!.
Genqler iqin okuma evi yapacak, kitap ve dergilerle donatacak ve hem? yaninda
yine eski bagdan aynlan arazide yapilan okul ile irtibatlandincakt~.Ornrii vefa
etmedi. Bir ara Hurriyet Gazetesi Vakh yardirn edecek dendi@nde sevinmi~tikama
pmje gerqeklegmeyince egi ve qocuklan bag^ satmlglar. Klz kardegim Sevirn Tanor
ile bitiqikteki hisselerimizi satki~tanqekmi~tikama olmad~,olamad~...Carnllbag
satllmig, daE; gibi baglar gibi gijvdelerinin kutri bir metre iki qam a i a a y ~ k ~ l i p
kaybolrnugtu. Carnlann kalin kabuklanni oyarak kayk yapar hawzda yuzdfiriirdiik.
Dallarln arasinda k a r n ~ ~ t akargtdan
n k o ~ kgibi qardaklar kurar, iqinde yatardim.
Tren geqerken qoluk pcuk ko~ar,raylann iizerine metal koyardik. Sonra baygnca
bukulmii? paralari alrr oynard~k.Bu sahrlan yazdlk~msirada Sevim izrnir'den
telefon etti. Aglamaklt bir sesle "akabey hen artrk oralardan ge~emem"diyordu.
Benim sadece giizlerim sulandl. Art~koradan geqmek istesemde geqemezdim..?
Camlibat, Manisa'nln yangln liincesi ve sonrasl sadece bizler iqin defjil,
Sypil Da@ eteklerinden ovanm ye~ilineuzanan eski rnanisa'n~nsimgesi olmugtu.
Okuldan eve her geli~imdetrenden kolumu sark~ar,Camlibag'ln saklz kokulu
havas~nicigerlerime doldvrup taqirmak isterulirn.
Hi$ ak~ldayokken Manisalilar3~ndedigi gibi "Gavir izrnir" in yiizii suyu
h a t m a Manisahnm o hahar ye~iliovasl ve hailan, sanayinin di~lileriaras~nda
s1k17tikald~..!
Allah sag kalanlara saglik versin ...
YANIK KOKAN BIR COCUKLUK ANISI
Meslek hayatirnda sik s ~ incelernek
k ve ugragmak
dnrumunda kaliyorurn. Tiisk-Yunan ili~kileriiizerindeki ilk
an~larrm kan kokar, yanlk Icokar.. 0 giinleri hat~rlamaya
qaligtlg~rnzaman iyirni beffi belirsiz bir uziintii kaplar. Bu
diinyadan zamanla teker teker g%miig olan anamin babamm,
yaklnlarlmin 6zlemini duyanm. ManisaEiyim, Manisa'da
dogdum. f lk ~ocuklukanilanm Manisa yanginr ile baglar..
Yakin zamanlara kadar yagll Manisalrlar aralar~ndaki
konugmalara bir tarih koyarlar "yangndan evvel, yang~ndan
sonra,." dire sijlze baqlarlard~.Yanglndan iincesini pek kolay
hatirlamiyorum. Ama o zaman Manisa'da Rumlw, Yahudiler
de varmig, go@ ayri mahallelerde oturmakla beraber
Miisliirnan Turklerle iyi kornguluk, hazta dostluk ederlermig..
Bu dijneme ai t olarak y akinlarrmdan, yagll Manisalllardan
Rurnlar hakkinda pek kiitii laf edene rastlamadim ama ne
olmlzgsa 1919 Mayis'mda Yunan askerinin gelmesinden sonra
olrnug. Rurnlarin qogu, Yunanl oralarda siirekli kalacak
sanmig, bas~lann~n i~lerindesakli katii cibiliyetleri ortaya
q ~ k m r gama yine de aralannda iyi kalanlar dost kalanla- eski
kom~ulukhatirr nl sayanlar varmiv. .. Anamdan dinlerdim,
onun qocukluk ve rnahalle arkadap Anna diye bir Rum h z l
varmlg, Yunanlt bir asker doktorla evlenmigmig, onun bize
~ o yardlrm
k olrnug, Manisa'nin yaktlacagrnr, b i z ilk o haber
vetmi$. Erkekleri dagllmrg, bir tanesi Yunanistan'a siiriilrniig
ailemizin Caybay ve UIucarni semt'lerinden Manisa d a g ~ n ~ n
eteklerine daha sanra da Mevlevihanenin iizerindeki yaylaya
si~inabilmelerineo sebep olmug.. 0 daneme ait an~larrrnigte
buralarda $ekilleniyor.. Hat~rlryorum olaylar~..Sadece
kadmlardan, qocuklardan bir qok yagh ihtiyarlardan olugan
bir kafile ile Mevlihaneye dogm qikarken vzaktan yunan
askerlerine rastladlk, rast gele iizetirnize ateq aqtllar, wmlan
yaralananlar oldu, hemen yalundaki bir eve sigind~k,kapilar
iqeriden stirgulendi, eczacl oIan daylm~nkarist yengemin
her halide bir kolayl~gtve altgkanlrgl vardi ki, tentiirdiyotla,
sirkeye bastmlmr g pamuk ve kzlerle yaralananlam km1ann1
dindimeye qaligb durdu idi. Yunan askerferinjn sakland~g~m~z
evin etrafina gaz ya& dokerek evi atege vesdiklerini neden
sonra farkedebildik. Alevler arasinda evden gtkt~jjmrn~zda
sonuncu Yunan askerlerini kaqarken uzaktan giidiik, hem
ka~ryorlar,hem de rastladiklarr evleri a t e ~ evermeye
qali$ryortardr. Manisa da&n~neteklmi ise bir alemdi. Yayladaki
en giizel ve muhafazalr yerler, su kenarlarr daha once gelrnig
olan kadln11 erkekIi qoluk qocuk Yahudiler tarafindan
k a p ~ s ~ l m ~Bunlar
g t ~ . herhalde bizleden ~ o daha
k 6nce habetdm
olmug olrnall idiler ki, yataklan, yorganlan, kilimleri, kap
kaeaklan ile gelmigler, kahve bile pigirrneye ba~lamiglard~.
Dagda iki geceyi yanmakta olan Manisa"dan yiikselen
alevlerin q r g ~ n d abirbirimize sarrlarak ge~irdigimizi
hatlrlryorum. Giindiizleri ise yayladaki kiraz agaglanna
tlmanrr, hem kalan kirazlar~yemege qaligir, hem de uzaktan
~ e h r bakarak
e "sizin ev yanlyor, bizimkinden alev ~rkrntyor"
yolunda biiyiikler ams~nda'konu~anlangiiya kendi aklirnizca
izlemey e gal~g~rdlk, Yunan askerlerinin tamamen k a ~ t ~ g l
haberi gelince ~ e h r eilk inenler yine bizler olduk. Yunan
k a ~ m ~yanan
g , yanmlg, bu sefer 5ehirde "yagma" baglamr 8 tr .
Manisa, nereden q~kt~kIan belIi olmayan gijFebe qingenelerin
istiIas~nau&-am~gtr.1nerken baktlk, dedemin dayim~nevleri
hala yanmakta idi. Ovaya daha yakln olan bizim ev ise
duruyordu. Dogru oraya tndi k, e~yalarrnbir k~smiderlenmi~
Eoplanrnr$, biiyiik sofada denkler haline getirilrniy,, fakat
heniiz kaqmlamamlgh. DolapPar, gekmeceler kfnfm~p,qalrnan
qal~nmi$ti.Ama kirnsenin gam yedigi yoktu. Cok ~iikiir
canirnlz kurtulmu~tu.Tiirk askerinin ~ehreyaklagt~&haberi
geldi. Evirnii! lzmir yolunun uzerinde idi. (Tann'ya giikiirler
olsun gekil degigtirmi~,de oIsa hizlere bir ana baba yadigan
olarak hala oradad~r.)Baglanrniz aras~nda"yakm bag" yahuut
"cam11Bag" diye adlandird~gim~z, demis y olunun hemen
iitesindeki bagim~zdantek araba ile (iki tekerlekli, tek at
k o ~ u l m uarabaya
~ hala bu ad verilir oralarda) iki p a l : un,
pekmez gin-ball getirdiler, evin Gniinde bir ate$i yakzldl,
iizerine bir sac;.tandlr kondu, biiyiik bir qarnapr kazanrnln
iqinde boza kivaminda un, su ve tuz karlgimi bir SIVI
hazlrlandi, bundan bir kepqe, iistU yagl a n m q tandlra
z kabarnn ince yufka haIinde bazlamalar
dijkiilerek g ~ gijz
yapllmaya baglandl. ilk Turk siivarilerinin evimizin dniinden
geqi~lerinibugiin bile aynl canl111klahatrrlayabili yorum.
Sevin~ten,sevinmekten kimse ne yanglnl, ne yagrnayl
diigijlnmez oIrnu$tu ama nedense ylne herkes a g l ~or, y geqen
silvarilerin boynuna sanlarak yiiziinden, goziinden ijpmeye
~al~glyordu. Geqen askerlere giin bal~nabatmlrn~gbazlamalar
veriliyordu. Askerler ise daha ziyade suya ragbet ediyorlar,
Eas tas su iqiy orlar, bir tiirlii kanarnryorlard~.Hiqbirinin
d~~rduku duracafy yoktu, kagan Yunmt k o v a l ~ y o r l dHalbuki
~.
dediklerine gijre Yunan askerlerinin GO@ trenlerle kagrniglar,
berbarerlerinde bazr yerIi Rumlatl da kaq~mlglardl.Tiirk
askeri, Manisa'da Yiizbag~Osman Bey komutasmda kiiqwk
bir miifreze brrakasak Izmir istikametinde gitti. Ylizbap
Osrnan Bey meslekten bir asker mi id!, yoksa yijlzba~rllk
MiIli Miicadele kazanmig oldugu bir iinvan veya riitbe mi
idi? Bilemiyorum. Herhalde $mukluk arkadaglanm rahmetli
omer Karaosrnano~lu'nunbabas~Hamza Batukhn da dayis1
olurdu. (Cok daha sonralm Galatasaray'a g~nderilen"Manisalr
~ocuklar" kafilesinde beraberdik. Bu kafileden go@, okuldan
erken ayrlld~.Sonuna kadar gurbete dayanabilen Hamza
Batuk ile ben kafmt~tim.Aramizdan pek go&nun Tann'mn
rnhmetine kavugtugu bu kafileden Hamza ile hi6 olmazsa
Galatasaray5n Sali yerneklerinde ara slra bulugup yalniz
Galatasaray'l degil, biraz da Manisa'yl birlikte yadedip
yayyor, Tann'y a ~iikiirlerediyoruz...)
Yiizbag~Osman Bey'in kigiligi, Manisali olrnanm da
verdigi avantajla, hala iqin igin yanmakta devarn eden ~ehirde
diizeni ve giiveni sagladr ama, evlerin ve cesetlerin y a n k
kokusu uzun stire daha devam etti. Yunan ordusundan allnan
esirlerle birlikte b a z ~yerli Rurnlmn da sokaklarda kafilelerle
bir yerden bir yere nakledildigini gbriiyorduk. Kimse
savunmasls insanlara kary intikam peginde degildi. Bu
esirletin acaslna katrlrnig yerli Rumlardan tanrd~klanm~z,
Szell ikle bize iyilijii dokunmug olan ve anamln arkaday
Anna'nln akrabalan da varmlg. Bunlar~biz, o zamanlann
tabisiyle "angarya" galigtirrnak bahanesiyle kefaletirnizle
bu kafilelerden aylnp baga yollamrgt~k.Bag bozumu, iiziim
sergi zarnanl idi. ~ z i i m l e rasmalarin iizerinde kalmigtl.
Sayllara yedi yahut sekiz ki8i olan bu Rzlrnlar "Miibadele"
yolu ile Yunanistanb ggiinderilinceye kadar bizim hagda ve
hirnayemi zde kaldilar. Minnetlerini, yedikleri ekmegi
emekleriyle iidemege qa11gt1Far.Bugiin bile "Yalun Bagdaki"
demirden onlardan birinin elemegi hatlras~d~r. Bu insanlar
Sliinceye kadar bu duygularini muhafaza etmig, anarna hep
mektup yazrnaya devam etmj~lerdir.Cok daha sonraIar~
A T A ~ - V E N ~ E L O Sbqlathklan
'U~ k~saGrniirlii dostluk
dijneminde anam ve babam bir grup Manisall dostlarl ile
Atina' ya gidecekler, eski Rum kom~ulany la yeni kurulan
Nea Zmirna Kentinde hasret gidereceklerdi.
Bu aile $otogmfr Manisa 'dnki evimk i n iq avlusundfnqekilmi$tir. Yunan Ordusu
15 Muys 1PIP'da infl1i.z donanrnnsl himayesinde lzmir'e pkmrg, daha sonmla
do Manisa iizeii~denAnon, Eski~ehirhtikametinde yiiriEmcye ba$larnr$tlr. Fotogi
Dede Hocn Yusuf N e p t Sfendi,Mehiika Hunim (e$i), krtlun Melek Hanrrn (anne
Mahrnure Hanrm, iki ugh fhmhim, Hilmi ve Babam ismail Hakkt Bey, gelinled
torun larryla biramda... Yunan Ordusu askerinin Manisa )fa @mesinden sonm
foto&afr olu~tirmnlnrbiryerlert;.d~~~iucaklardr. Babarn , annem ve ben bu evde
yqarnaya devam ederken, biiyiik d n y m ibrahim lEey esarete gidecek, kiiqiik day
Hilmi Bey jzmir'in kii~ilkkasabusrnda eczahane a p p yerleqecekti.
Bn bum, Yunan nskeri makurnlan turnfindan tekfif edilrneye ba$!uyincn,bit-giin
'ben Sorna'ya gidiyomrn * diye aynlmtgti. Aylrrr sonm sokak foto@afqrsrnda nsk
kryafetle qektirdigifoCograft anneme yollarnayr ba$amr$tr. Bu fotogmfi hanrltyor
am0 bulnmtyorurn. Babum in boynund~zincirle tak!lmr$ hiIal geklinde piaka
bulunuy~rdu,~zerinde'Knnun'yazlyordu. Anlayrlan babam Kanun Subayl olmu
Yunan ' ~lrrnir
n "den denize
MASAL TC~NDE
MASALLAR
Tiirkiye ile Yunanistan aras~ndakidostane iligkiler,
"Frrtinadan sonra guneg..." deyimini do@ulayacak, gijrenlerin
gdzlerini ya~artacakbir sarnimiyet diizeyine ulagtl. Sanki
yrllar y ~ l abirbirimizin bogazrna sari]anlar, saldtranlar,
kendilerini savunanlar, birbirlerinin canrna klyanlar bizler
degildik ... Lozan'a kadar Tiirklerin can dii~manlolan
Venizelos 1930'da Ankara*ya, istanbul'a gelmi$, yakai
kokartl~,baglan kordelall okul qocuklam ile birlikte haIk ta,
'Tito Venizelos..!" diye hagtrarak sevgi giisterilerinde
bulunrnngtu. Ertesi yrl, Yunan'I "Vatanrn harimi ismetinde"
rnaglup eden in6nii sava8larln1n muzaffer komutant ismet
Paga, yantnda Tevfik RiQtii Bey Ye birl ikte Yunanistan'a
gitmig, Atina bagtan baga Tiirk bayraklari ile donanmag,
sokaklar, meydanlar "Cok y a p lsrnet P a p..." diye inirn inim
inle~mi$ti,
i ~ t ebu ortam iqerisinde o tarihlerde Galatasaray'i
ziyaret eden, -Atatiirk'iin igaret ve telkini ile olacak-
Galarasaray izci oyrnaglndan (iqlerinde bu satlrlann yazarl
da bulunan bir tahm kafile) Yunanistan'a ilk iiBenci ziyaretini
yapiyordu. Yirrni kivi kadar vard~k.Hepimize yeni izci
elbiseleri, truvakar paltolar yapttnld~.S a r ~klrrnlz111
fularEarirnisdan bagka, yakalanmrza ay ylldlzl~kokartlar
t a k ~ l d Oymak
~. Beyi Ahmet Kara Osman ile yard~rncis~
rahmetli Refet Oymak ytinetiminde bir l u tatilinde
~ Atina'ya
hareket ettik. Her birirnizin cebinde I5'er lira vardr. Benirn
gibi okuIda yat~lr,bekar dgrenci olanin "ne oIur ne olrnaz ..."
psilcolojisi ile yantnda ayrlca bir miktar "ihtiyat akqas~"
bulunduranlanm~zda vardl. Bu, o zamanlar j ~ i n-kimseler
~imdipek inanmaz m a ~ o biiyiikk para idi. Pire'de vapurdan
indigimiz andan itibaren "1skoq du~d'nunaaItina girmig gibi
bir s~cakbir soguk kaylama g~sterilerinetanlk olduk. Nee
Smirna diye adland~rdtklar~ semtten geqerken Tiirkiye'den
gijq etmig kimi insanlar, kadln11 erkekli bizlere gekerler,
tarynll baharatl~knrabiyeler, tatlilar ikram ederek sevgi
giisterilerinde hulundular, kendilerince hasret gidercliler.
Kirnileri ise qoluk ~ o c u karkarnizdan tag atarak, teneke
qalarak, kiifrederek akillarlnca fnonii'niin Sakarya'nln,
Dumluprnar'ln 6ciinti, intikam~n~ aldllar. Bu bir s ~ c a kbir
soguk kargllamanrn du~undanGI ktp, Atina' y a vardl&nizda
bizi daha biiyiik bir surprizin bekledigini gordiik. Bizi bir
yat111okulda misafir edeceklerdi. Okulun giriginde, duvarda
kocarnan bir renkli pano vardl. 1820'lerin Yunan ~stiklalini
canlanditlyordu. Elinde Turk Sancagi ile yere diigmiig fesli,
puskiiIlii bir Turk askerinin iizerine klsa etekli, Kondilis
b1y1k11bir Efiun askeri bir aya@ ile gijgsUne basarak,
siingiisiinii saplarnakta idi, S~nlflardaaynl g~riintiiler,
yemekhanede ve nihayet bize tahsis edilen yatakhanedc hep
ayni biqimde Tiirk'ii qa@layicitablolar bulunuyordu. Nihayet
iqimizden hiri dayanamadr. "biz hurada kalarnaytz" diyerek
hepimizin, iqten isyanlartrn~z~ dile getirdi.
Bu s ~ z u niqerigini olu~turanheyecan11 duygular
hepirnizi sardl. Artrk bu okulda kalrnayacak, uygun bir otele
gidecektik. Yan~m~zdaki paranln degeri ceplerimizi delecek
ag~rl~kta idi. O tarihlerde Atina Biiyiikelqirniz, sanlnrn Eriis
Akayger idi. Bize kizrnlg, birilerini gBndermigti. Sefaretten
gelen "nasihat" temsilcisinin tehditleri, Oyrnak beyimize
tazyikler, tehdider sonuq vermedi. Karanmnz karardi. Sehrin
o zamanlar en biiyiik otellerinden biri olan Aris oteline
yerlegtik. Saninm bu davranlpm~r,ev sahiplerimizi bile hir
Slqiide rahatlatti. Zira, 'Turk ogrencileri gelecek diye
okullmnln kumlu diizenini degigtirernez, duvarlardaki Tiirk
diigrnanliginl simgeleyen panolari da kaziyamazlardr ya. ..
Ne ise bu konu da sonunda tatl~yabag land^. 1960'lann Unlu
h n a n devlet adam, D ~ ~ i ~ Bakam
l e r i Avaros'un babasr yahut
dedesi olan ve Yunan donanmasma kendi a d m tayyan bir
srhli hediye ettigi siiylenen zengin bir zahn,bizi aynl oteIde
rnisafir edecegi anPa~ildi.Bu seyahatimizden Tiirk-Yunan
dostlugu ile iIgili acl-tat11 ve daha ~ o mayhog
k izlenimlerle
diindiik. ..
Tiirk-Yunandostlnk masali yrl1ar b o p bu minval iizere
~slndrkqa,yava? yavag qevresini de lsltrnaya baglad~.Bunca
rnaceradan sonra Tiirk-Yunan dost olabildikten sonra,
Balkan'ln, Balkanl~lannne s u y vardr sanki? Avrupa'da
d8nem, savag sonu slnlrEarlnln korunrnas~donemi idi.
Locarno sistemi, Briant-Kellog rnisakl duzeni idi. Eskilcrin
dedigi "her ikisinin de rnaksad~bir, ama rivayet muhtelifti ..."
Tki Dt~igleriBakanr, biri Fransls, ijteki Amerikali, Briand-
Kellog uzaktan umga da olsa kafa kafaya vermigler, bir daha
diinya ban81 bozulrnas~n(biri Almanya bir daha kendisine
saldirmasrn, oteki de yine Atlantik'i ayp Avrupa kavgas~na
kangrnak, kat~lmakzorunda kalrnas~ndiye...) diye qareler
ararnaya baglamiglar. Sonunda da arad~klalrtlTsim~bulrnug
alduklanna inanmlglard~.Gerqekte i ~ i ntils~rn~, 1. Diinya
Ssrvagi sonunda ortaya qikan yeni statiiko'nun korunmaslnda
gizleniyordu. Oturup aralannda "rnisak" yaptilar, adlna da
"Rriand-Kelllog misaki" dediler. Bu yerninin ad1 gibi,
uygulamasi da qabucak yayginlagt~.Zira fevkalade bulaglcl
bir kolaylrg~v d i . "Ben sen in t ~ p ~ ~ k saldtrmayacafi~m,
hna
sen de aramrzda anlagmazl~kykarsa barrqq~yollardan
gidecegiz... Benirn toprak bUtiinlii@me saygi gostereceksin...
Bir baqkasi ikimizden birine saldinrsa, en azrndan lliteki
tarafslz kalacak ..." diyerek 96yIe bir tokalagtlk mi bu ig
tamamlamyerdu. Hele, bu gibi @rkernli, gosteligli Anlagma
ve Antlagmalarln irnzasinda adet oldugu gibi bir de
~arnpanyalarpatlat~lip,ihtiy ar "TARiHi kt s kts giildiirecek
atehli, heyecan11nutuklar da qekildi mi, artlk taraflmn ke*ne
ve zevkine payan olmazdi.
"Briand-KelIog" Misalunin rnayasl kabardi. Avrupa'da
"Kii~ilkAntant" pastasmi olugturdu. ustii qe~;i tl i "Statuko"
qekerlemeleri ile siislenip piislenip siyaset f i r ~ n ~ n d a
pigirddikten sonra bayraml~kbir taarn o l d tepsisiyle beraber
devlet sofralarina siiriildii. Bu pastanrn bir iSrnegi bagka
bijlgelerde de, h e g i n Balkanlar'da da pek ala yapilabilisdi.
Tiirkiyekin bu konuda bir stklntrs~veya herhangi bir acelesi
yoktu. 1929 y~lrndaCemiyet-i Akvam'a dahil olrnayan
Sovyet Rusya ve baa Dogu Avrupa Ulkeleri, imzalad~giayn
bir protokol ife Rriand - Kellog pastasrna dolay11 oParak
pmaginr bat~rmipt~ .Asl~ndaTurkiye 1 9 12 Balkan savaglan
f 914- 1 9 18 Diinya savay sonunda, Balkan bijlgesinde ununu
elemig, elegini duvara asmlgtl. Artik bu bijlgede bagma yeni
dertler aqmak niyet ve tasavvurunda degildi. istiklal
s a v a ~ ~ n d asonra,
n Balkan iilkelerinden her biri ile dostluk
ve saldmnazlik a n l a p a l a n bile irnzalam~gtlk.AmavutEuk,
Bulgaristan ve Yugoslavya ile Curnhuriyetin ilk yiIlar~nda
ikiEi anlagrnalar yapllmi~ti.Simdi bunu blitiin Balkanlara
yay ginlagtiracak bir "Balkan Pakt~"kurulmas~haz~rl~klanna
uzun suredir baglanmlgtl. Bu konuda en ilgili ve aceleci
giiriinen u1ke Yunanistan idi. Zira Yunanistanh o siralarda
hemen hemen biitiin komqularl ile bag1 dertteydi.
Bulgaaistan'la anlayriazl~glvardr. 1925 ylli Ekim ayinda
Yunan-BuEgar smannda, gimdi bizimle olanl qok andiran bir
gatlgma qkrnlg, Yunan ordusu Bulgaristan'ln igine dogru
ilerlerneye ba~lam13t1.Bulgaristan, Cerniyeti Akvama
bagvumug, Konsey B a ~ k a nolan ~ Fransa HarEciye Naztrl
M. Aristid Briant, olaya siiratle miidahale ederek Konsey
karar~ile - ama daha gok kendi gayreti ile - Yunan askerini
kendi srnlnna qekebilmeyi b a g m ~ g tBu ~ . Cemiyet-i Akvam'rn
ilk bqans~olmugtu ma iki iilke aras~ndakigerginligi o d a n
kaldlramarmgu.Yunanistan'~n Arnavutluk'la da b q l dertteydi.
Rumlar 'ln qogunlukta oldugu Argyrocastra BGIgesini ele
geqimek istiyordu. Buna kaqllik Yunanistan'daki Amawtlar
da gtjrdiikleri k6tU munrnele yiiziinden Cemiyet-i Akvam
Konseyi'ne bagvumuglard~.Yugosllavya ile oIan iligkileri de
hi$ pxlak degildi. Hem toprak, hem a z ~ n l ~ihtilaflarr
k vardi.
Bliiyiik devletler ve iizellikle ingiltere bu bijlgede bir qegit
"Balkan Locarnosu olugruma hayallerini besliyordu. Zaten
Ingiltere, Yunanistan sijz konusu oldu mu dayanamaz, gSzU
giinlii bu iilke.ye dogru akrverirdi. Banu yaparken nedense
hep co@fi ve stmtejik mevki sebeplerini ileri siirerdi. Bunun
da as11astan yoktu. Asl~ndaIngiltere Lord Bayron'dan beri
"yetirn Yunan qocu@"nu evIat edinrnigti bir kere; art~konun
her tiirlii yarnmazl~glna,~ ~ r n a n k l i ~ tahammUl
ina edecek,
onu destekleyecekti.
Btiyle bir atmosfer iqerisinde YunanistanVa yomlmaya
baglayan "Balkan Antanti'nin" hamuru Tiirkiye'de pigti,
istanbul'da yap~lanikinci hazlrl~ktoplant~srndaeeer
Ataturk'iin destegi ve etkisi olmasa idi, bu beIgenin
imzalanmasl pek miimkiin olamazd~.Zira Balkmlar'da herkes
bizirn gibi "statiiko" ssevdal~s~ degildi. Hele Bulgaristan'm,
Tiikiye hmicinde, diger iiq slnu komgusu ile rnarazasl v d i .
Sonunda "'gelen gelir, gelmeyen kendi bilir.. ." denilerek
Balkan Antant] belgesi 9 Subat 1934 tarihinde, Atina'da
Tiirkiye, Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya tarafindan
irnzaland~.Dogurn giiq olrnugtu, qocuk giirbiiz dogrnugtu.
Dogarken nglaya c a g ~yerde sanki Bulgaristan' a bakarak
giililmser gibi bir haIi vard~.Bebegin kundagina vaktiyle
buralmn birer Osrnanll mfilkii olduwnu simgeleyen "statiiko"
tag;larmdan yapllmlg nazarl@, bir OsmanIl altln~naiDeleyetck
taktdar. Mrt devlet, Ralkanlardaki slnrrlann~kaqrlrkl~olarak
bliylece giivence altlna almq oldular.
XXX
Tiirkiye'nin, Balkanlar ySnunden art~kbir derdi, davasr
kalmamlgtl. O tarihlerde Yunanistan'ln biiylesine birden
canlanrp, celallenip, Ege Denizi'ni has bahcesinin yiizrne
havuzu haline getinnek isteyebilecegi akla hayalc bile
gelmiyordu. Tiirkiye'nin o giinlerdeki kugkusu, endigesi
italya'dan yana idi. Bir ayagml, sanki bir @me gibi Akdeniz'e
uzatmlg olan bu iilke, canibinden Napol iten makammdan
"Mare Nostrum" nakaratlr ~arkllarsijyleniyordu. TUrkiye
sakin, fakat kendinden ernin... Geligmeleri dikkatle izliyor
ve Balkan Antantr ile kiiqiik olan Antant arassnda acaba bir
baglanh lcumlabilir de btilgenin givenligi daha geni$letilebilir,
gii~lendirilebilirmi diye kafa yonryordu. Stressa toplant~sl
a giderek yaphgl
s~raslndaTevfik Rii~tiih s ' i n j t a l ~ a ' ~kadar
iistii kapall istirnzaca Mussolini, "Rornanya'yt Balkan
Antantlndan gkann, sonra diigiiniiriiz...'" eMinde acayip bir
cevap vesiyordu. Ne Romanya'nin qikar~lmasina,ne
Bulgaristan'rn girmesine vakit ve gerek kalmadi. Balkan
AntanQ11. Diinya savaglnrn girdabinda siyasi y q a m n l yitirdi.
II.Diinya Savagl'nm kasvgasr Balkan iilkelerini hallaq
parnugu gibi am. Limon gibi suyunu slktl, kabugunu bmktl.
Tiirkiye bu badirenin dlgtnda kalmak giiciinii ve
becerisini giisterdi fakat yine de yart yarlya savaga
gimigcesine y~prandi.Adeta soluksuz kald~.Eski dosta vefa...
Giiqsiiz, presiz kalana deva, Tiirk'e Atalardan mirastl. Sava~
slras~ndada, savag sonras~ndada Yunan'l yedegimize aldlk.
Zaman zaman s~rtimizdatayd~k ... S a v a ~somas1 iq savavta
bile vapurlar dolusu yiyecek, i~ecek,giyecek gbnderdik. Biz
yemedik onlara yedltdik ama hani ne derler?.. Sirndi aklirmza,
dilimizin ucuna da gelse biz civan mert bir milletin ahfadl
olarnk gimdilik bir Sey siiylemeyelirn... SBzil, "Tarih'in
pgmaz yarglslna b~ralulrn...
XXX
Aradan ne kadar zaman geqti? Gelen zarnan iqinde
...
neFer ve nasd geqti, bilmiyomm Simdilerde hesaplamak
da isterniyorum. insan ko~arkenterledigini hissetnezmig ...
Bu sat~rlnrjnyazarl o geqen zaman iqinde hep kovtu.
Dl~ivlerininen sorumlu g~revlerindeB akanla, B agbakanla,
Curnhzlrba~kanlile bir ziy aretten bir ziyarete gitti. Cogu
zaman da tek bagma, yahut Heyet ba~kanlolarak bir
toplantldan bir toplant~ya,bir rniizakereden ijtekine koyugturup
dururdu. Bu siire iqinde ne kadar qok tededigimizi gimdi
durdugurnuz saman daha iyi anl~yorurn.Bw dijnemde
Yunanl~larlailigkilerimizi ~ b y l e"or diigunUyoxum da,
g6zlerEmin tiniine yorgun ve hasta bir kalbin elektro-
kasdiyogam gibi gayri muntazarn zikzakl~bir ~eritgeiliyor.
Diyastol ve systol nokidan aras~ndakimesafelerbir srklaglyor
bir amlan~yor,sonra birden diizlegiveriyor... Belki bu kadar
hsa siirede kanh bir savagtan q~klpbirden bu kadar hararetli
sevdaya kaEp dayanamamrg, yomlmug...Eger k-11 tkl~tedbir
ahnmazsa, gerekli tedaviye siiratle ge$ilmezse, korkanrn
anlatmaya ba~Tadt&nrzbu eski dostluk masalrnln makarast
hi$ beklenmedik bir zarnanda ve ortamda bir yerden

Tiirk - Yunan rnasal~n~n ortalannda doIagan bag aktdrii,


I. Diinya Savq~'ninsonlmna d o e , kendi iiIkesinden ziyade
Avrupa'da daha st k gBriilen, Paris ile Londra araslnda rnekik
dokuyan, Loyd George'un kzlcag~ndanatlayip bir kedi
sokulganl~~~ ile Briaud'm, Clemencea-nuneteklerine smlan,
siirtiinen, ne diyorsa onu yapan, rnemleketinin politikaslni
ingiliz -Fransin kangllaryalanndan yanetrneye kalkan bir
Yunanll Devlet adamt idi. Ad1 Elefterios Venzelos idi.
I. Diinya Savag~'nda miittefik dcvletlerin yantnda ve
safrnda yer alrnigtl. Onlar ne derniglerse onu yapmlglardi.
Savag sonunda afclrncst elbette parsayr toplayacak, "Megalo
1dea"yi gerqeHe$timeyi deneyecekti. Sonralan karanlik ve
kasvetli bir sayfay1 anlmsatacak olan iinlii Sevres
Antlqmasr'nm hem hazlrlanrnasmda, hem de kag~ t iizerinde
kalmaya bag~ndanmahkum, bu belgenin Paris civannda
porselenleri yle tinlii bir fabrikanln top1ant1 salonunda
imzalanrnaslnda buyiik ernegi ge~ecekti.
Sevres belgesinin sadece enkaz halindeki bir Osmanli
saraylnln ve saray damad~nlnirnzas~ile uygulanabilmesi
~ g ~ bulunmayacab. Bunu hem dost, hem d@mm
o l a ~ l elbette
biliyordu. Anadolu'da bir milli muknvemet hareketi
orgirtlenme agamastndaydl. Bu 6rgiitlenmeyi gerqekleqzirecek
bir lider bekleniyordu. Bu bakirndan her iki tarafin da acelesi
vard~.Yunan ordusu Kavala'dan hareket ederek lngiliz
donanmast korumas~ndave desteginde 15 May is 19 1 9'da
fzmir'e megum ve kanll q~kartrnaslnlyaparken bundan tam
diirt giin sonra 19 Mayts 1919'da Mustafa Kemal'de
Samsun'da Anadolu'ya ayak basarak tiim diigmanlardan
arindlracak, MilIi Miicadele hareketinin b a p a geqecekti.
u~ buquk yil siiren bu Milli Miicadele, 9 Eyliil 1922'de
altln yaprakli bir zafer gelenginin sayfalm nice zaferlerle
dolu Turk tarihine konulmasa ile sona emigti. Bu tarih, hi$
olrnazsa benim i ~ i n~irndilerdezaman zaman, qe~idive qogu
zamm qeligkili duygularla tekrarladtg~rn~z "'eskibir Tiirk -
Yunan masa11"mn bagladrg~tarih olmugtu.
1922 y111Eyliil ayi bag~ndabeg alti yavlarinda bir
qocuktum. Henilz ohla bqTamanu~t~trm. Babam bir siire Bnce
Soma'ya, oradan Balikesir'e gitmig, heniiz dlSnmemi5ti. Iki
day~mdanbhi sczacl, Ejteki baytanit. Eczaci ohn~mYunanhlar
yakalmglar, sli@ne gondermiglerdi.Baytar olan ise Wmayl
bavarabilmigti. Yunan askerinin demir yolu ile katarlar dolusu
fsmir'e do@ gittigi giiriiliiyordu. Demiryolu hemen bisim
Carnli Bag'ln iiniinden g e ~ e s d i .(daha hAl5 iiyle geger)
Yabanc~bir kumpanyanin i~lettigive vagonlannda I.K.T.
fzmir - Kasaba (bugiinkli Turgutlu) temdidinin hsaltifrn~g~
yazan yiik vagonlarinda, Yunan askeri ile birlikte kadinll
erkekli sivil Rumlann da fzmir'e d o w k a ~ t ~ gijriiliiyordu.
gt
Yunanlllar~nManisa'yl yakacaklar~haberleri g ~ k aArt~k ~.
ovada, bagda, yo1 iizesinde dumamall; daga do&ruka~mall
idik. Dayimlasla birlikte oturan ihtiyar dedemin Muradiye
Camiinin iistlerinde, yamaGEa bir evi vardl. Bg, dost, akraba
eraya s~~mcfilr. Oraslnr yeteri kadar giivenceli bulrnamlg
olacaklar ki bitaz daha yukmda "Si~eciHalit Efendiler"
diye taninan egraftan bir dostun daha muhkem evinde
toplandik. Evde sadece kadmlar, ~ocuklarve bir iki yagh
erkek vardr. Sijylediklerine gijre etrafta at11 Yunan askerleri
giiriilmiig, onlann uzaklagmas~nlbekliyomuguz, onlar da
gidince biz de Mevle.vihane iizerinden Sultan yaylasina
q~kacakm~~iz ... Korktugurnuz bqimsa geldi. Yunan askerhi
kapirnlza dayand~lar,rneger zaten onlarin gijrevleri, erleri
ate^ v e r m e k g ... Kaply qamaylnca fada m a n kaybetmek
istemediler. Pencerelerden ve bulduklar~bo~lukIardan
silahlmm iizerirnize bqalmlar, gazh pa~avralantutu~turarak
evi atege verip uzaklagtllar. Korkudan uzun stire evden
qikamadik, sonunda tutugan tavan qtikecek haIe gelince
yaradana slgrn~pyaralr iki kadrn~da adeta siiriikleyerek daga
do@ kagtlk. Artlk selamene idik. Yunan daga gelmezdi.
Arkam~zaGakt@rmzda Manisa alev alev yanmaktaydr.
Manisa Dagi'nm unlii Sultan Yaylasl ise bir mesire yeri gibi
idi. Bizlerden daha aklll~ve tedbirIi olanlar, goluk p c u k
halllan, haslrlan hatta yarak yorganlan, kap kacaklan ile
iinceden gelmlgler, en kuytu ve rnuhafimllr yerleri kapm~lwdr
m a en tedbirlu ve en ileri gijriiglii olanlar her zaman olduga
gibi yine de Musevi herngehrilerimizdi. Yaylan~nen giizel
yerlerinde nerede ise piknik yapar gibi idiler. Bugiin biIe
gBzlerimin Onlinden gitmez, rnangallmmn SnIinde otumuglar,
kahvelerjni pigirip keyifli keyifli iqmekte idiler. Bizlerin
yanlrnlzda ise ne y iyecek ne giyecek vardt . Tanld~klardan
bize aaylp yardirn edenler oIdu. Annern yanlna iki arkadag~nl
da alarak bir cesaret vehre inip, evden bir torba un, yag ile
~rtiinecekbir ~eyleralip getinneye rnuvaffak oldu. Sehir yer
yer yanlyordu ama dediklerine g ~ r epek Yunan askeri
giSriinmuyomug orsalarda... Sadece g q kalan Rum ailelerinin
istasyona dogm kaqttklannl gfirmiigler. Hatta bizimkileri de
kendilerinden sanip son bir ltrenin daha Izmir'e kalkacagm~
h a k r vermi$er. Manisa'n~nyerli Rurnlannrn ~ogu, dogm
diirlist Rurnca bile konugamazlard~.
Manisa Dakl'nda Sultan Yaylasr'nda tam iki gece
gegirdik. Bu iki giin i ~ i n d eManisa yandr yand~kiil oldu.
Gece oldu@ zaman dagda lgik yakmaya hi$ gerek olmuyordu.
Yanginin alevleri yeri g@ii i91l 1911 aydinlatmakta idi.
Glindifzleli ise, gehre bak~p"bizim ev yanryor, sisinkini
heniiz ate$ sarmad~..." gibiletinden g~zlernlerve tahminler
yap~l~yordu. Nihayet ikinci gece bir haber geldi: "Tiirk
savarileri geliyor" dedilet: Ertesi sabah erkenden ~ehreinrnek
igin en aceleciler aras~ndaidik. Evimizin yanrnayan on beg
yirrni hane araslnda oldugunu giiriiyorduk. Gezqekten
yakllmak iqin her~eyhazlrlanmlg, fakat anla~rlantelagtan
vakit kalmmgb. Biti~ikevde tiitiin inhisar reji rniidurll olan
bir Emeni kiraci oturuyordu. Pornaklazade Regat Bey
Arncanln eviydi. Emeni reji miidiirii Yunanlllarla beraber
kqmtg, bir teneke gaz yagini ateglenmeye h a z ~ bir r vaziyette
kap~nrniinune blmkrn~gti.Bizim evden esmer gdgebcler
geqmi?,yiikte hafif parada aglr ne varsa hepsini gotiirmiigler,
diger egyalann bir k~srn~nl da bilahare gtitiif-iilrnek iizere
sofan~nortaslna istif etrniglerdi fakat o zaman as11 degerli
olan g ~ d amaddelerine, kilere hi$ dokunrnarnrglard~.Tiirk
siivarileri ogleye dam kan ter iqinde gehre girdiler...Evimis
izmir'e giden ana yolun iizerindeydi. Annern qarnaglr
kazanlanna varrncaya kadar evde ne kadar kap kacak vatsa
hepsini pkartti. 1~lerinesoguk su ve suland~r~lrnl~ pekrnez
$erbetPeri doldurdu. Kaptntn oniinde budanmr~asma
qubuklanndan (qirprsmdan) tandir ate~leriyaklldi. Nar gibi
hzaran sa~lmniizrine, boza hvam~ndasuland~nlmlgtuzlu
undan, bazlama hamurlan dokiildii. Yeleleri kmbeyaz kijpiik
iqinde kalmi~attannin iizerindeki "Fiirk siivarlerine iham
edildi. Herkes sarll~psarmalayip, askerleri kucaklaylp
Bpiiyordu. Siivari birliklerimiz Manisa'da durrnadilar.
Karaosmanoglu Osman Bey adlndaki bir yiizbag~
hempehrirniz, kiigiik bit ktta ile Manisa'da kaldr, Manisahnm
e~rafindanbizin? de yak~ndostumuz olan bu yiizbagl gehrin
temizlik ve giivenlik konulmn~iistlendi idi. Manisa'da Yunan
ordusu ile bklikte kaqamayan bit hayli Rum vardl. Bunlardan
bir k~srnriggalci YunanhlarIa zuliim ve fecaatte i~birlikgi
ku9kusu alt~ndaidiler, yahut Yunan zvlmiinden can1 yanrnig
oIanlar ac~lanndanonlm oyIe gBriiyorlardl. Yiizbag~Osrnan
Bey savunrnasiz insanlwdan intikama miisaade etmedi. Yerli
Rumlardan bag komgumuz b a h y a n TriandafiEa adlnda biri
vard~.Klzi Anna anamln qocukluk arkadagiydi. Sonradan
i~galkvvvetIerinden bir Yunanll askeri doktarla evlenmigti.
Bu kadlnrn bize Yunan iggali s~rasmdaqok y alrdlml olmu~
evirnizde silah aramak iqia yapllan baslunlan ijnlemig. Simdi
onun akrabalari kaqamamq yahut ka~makistememig,
Manisa'da kalmrgti. Ne olur ne olmaz diye onlan "bagda
~alqfimca&z"diye yiizbq~danmiisaade dip ehali miibadelesi
ile Yunanistan'a gidinceye kadar giivence a1 t ~ n d a
tutmugtuk.Ylllar sonra ben Galatasmy 'dan bir izci kafilesi
ile '"ski bir TOrk - Yunan masa11"nm somut bir uygularna
ijrnegi olarak Atina'ya gittigim zaman,. bu aile gelip beni
bulmug ve evlerine gijtiiriip ak~rlarnqlard~. Bu "eski masal"
benim iqin iiyle baglarnqtx. Sonralan meslek hayat~mda
benim de bu masa1a kannca karmnca kathlanm oldu. Firsat
dii5er veya slrasi gelirse onlan da yazanrn belki, ama ~ i m d i
akl~maGalatasasay'a ilk girdigimiz zaman bize Tiirkge
dersleri veren Mazhar Hoca geldi. Bir giin bir "serbest tahrir
vazifesi" vermig, bizlerden bu "Masal" konusu ile ilgili
anllas~rnlzryazmarnizi isternigti. Ben avag~yukam ~ i r n d i
yazdlklatlm~yazm~gtlm.Belki biraz daha heyecan11y azmrg
olabilirim. Hocam ~ o begenmig,
k sonradan beni bir tarafa
qekerek "bak evladlm," derni$ti, "bunlan sen unutabilirsin
soma yaz~kolur, ya bir tarafa yaa yahut da s ~ slk k tekrarfa
ki unutulup gitmesin. .," Aynl derste bir istanbullu s i n ~ f
arkadaim da yamma ~iiylebqlami~tl."Refet P a p mavuna
ile fstanbul'a gelmigti ... ~stikbalegitmigtik, diye devam
ediyordu ki Mazhar hoca dayanamad1..."Mavuna m dedin
Cocuk?.." diye Qyle bir hiddetle bagimi$tl ki, o giin bu giin
bu arkadag~rn~zinad^, lakab~"'mavuna" olmak kaldr. Daha
beg on giin evvel Galatasaray'da 50. mezuniyet y11im1z1
kutlad~k."Mavuna" ile birlikte Mazhar Hocayr rahmetle
andik...
Manisa'daki baba evirniz, Yunan'a da, yang~nada
cesaretle, megakatle dayandr. Hepimizi banndlrdi. Hayata
a$urdu arna babamdan sonra anarn da bu diinyadan giS@nce
zamanin tnhribatma daha fazla dayanamadi. Bir muteahhide
verip biz giirmeden yrktlrdik. Yerine yap~lanbinaya anamn
adtnl verdik. Eski demir kaplnin iki kanad~ndakidemirden
k a p ~tokmaklmndan biri bende; 6teki karde~iminoglunda
kald~.Similerde ne zarnan bir eski masal alemine dalmak
istesem, gimdiki evirnizde bir tablo gibi, bir biblo gibi
saklad~g~rn bu kapi tbkrnag~n~ kaldtrarak qocuklu~umdaki
gibi tak tak tak diyerek iiq defa qalrnak gelir i~imden.
~kGALATASARAY MACERASI
Anadolu'dan Galatasaray'a gelenler arasinda
GALATASA M Y ad~nrdaha ijnceden duymu~olanlanmiz
pek azd~r.Ben ve benimle Manisa'dan kalkip gelenler iqin
de durum bundan farklr degildi.
1920'li yillann ikinci yanwnda, biitlin Tiirkiye'de ve
GzelliHe Kurtulug Savaglan siirecinde diigman i~galve istilasi
allnda kalmig yarelerden kustulup aydml~ga,giine giinqe,
tizgIJrIiige kavu~manlnsevinci, diigmanin kagarken kallegce
yaktrBnm ternizlenrnesi ve onanmi gayredlerine ve telagllama
kanq~yordu.
1922 yilinln Eyliil ayl baglannda ~ % R KOrdusunun
dniinden kaprken, YUNAN'ln hunharca yaktrgi ylktigi Q
giizelim Manisa'nnm iizerinden aylarca duman eksilmemig,
k uzun stire insanlmn genizlerinden,
yank kokusu ise, ~ o daha
cigerlerinden pkmarn~gt~. 0 giinlerde heniiz beg yaglarlnda
kadar kii~iilcbir qocukturn, Aradan yetmig yildan fazla bir
zarnan gegri. Simdiferde bile daha hill; ne zaman bir yamk
kokusu duysam, burnumun diregi s~zlar..iFim ezilerek,
burkul arak nedense hep o giinleri an~rnsmm!..
8imdilerde anlmsamasl biIe insana hiiziin veren bu
donemi izleyen y~llardaManisa'yya ~nemlikipilerden gelen
@denqok oludu. 0 giinlerde ~ h i r d brralunrz
e oteli, lokantayl,
kahveyi; yangndan kurtulup ayakta kalabilmig evlerjn sayilan
bile qok azdi. cogumuz ovadaki bag evlerinde oturur
olmugtuk, Bizim ~ehirdekibUyiik evimiz yang~ndanson anda
kurtulabilmigti. Kaprsa klnlrnrg, iqine tutusturulrnaya haz~r
gaz tenekeleri konulmugtu. Egyalarrn bir smer tenli
gBqebeler tarafindan kaqnlrnaya haz~rd ~alindebir
tarafa konulrnugtu. Koskoca gehirde sadece "ALTT
LAMBAC1"diye maruf kocaman bir kahvehane-rneyhane-
k a h g t ~vimdilerd.de
. kovboy filimlerinde gSrmeye alqt@~rmz
genig "SALOON lara benzerdi, Buras1 yliksek tavanlarda
as~lrmgyan yana alh adet biiflk gaz lambas1 ile aydmlatlldi@
iqin ad1 "Alta Lamball" diyye bilinirdi. Elekttik heniiz
Manisa'ya giremerni gti.
Bu diinemde Ankara'dan kalkp da Manisa'ya gelen
dnetnli kiviler qok alurdu. Bunlar ~ehrine~rafi,taninmig
aile'lerbrafindan misafr edilir, ag~rlantrdi.Bu ag~rlamalann
onurundan bizim evimiz de slk slk yararlanlrdi. Evin buylik
giri2 kapisl ile i$ bah~eyekadar uzanan genig bir sofanln iki
yanrnda slra sara odalar srralandi. Bir tarafinda yatak ve
Kal aballk misafirIer
istirahat odalara, iibiir tarafinda uzan~rd~.
geldigi zaman salon veya yemek odas~yerine biiyiik genig
sofada masa kurulur, gazll 1Uks Tambalan igig~ndayenilir,
igilir ve sonra cla konugulurdu. Bizim sofadaki akgam soMan
hayli uzun siirer, yemegin sonlanna dogru sijlzferi daha iist
perdeden gkar olmugtu. Onemli bir kipi oldugu i ~ i n~ o k
ijnemli laflar ediyor olrnali idi ki herkes sesli sessiz
onayliyordu. Bakan "Olma efendim.. Boyle olmaz!.. diyordu.
(kcuklarrnlzr rnutlaka okutacaksrn~zI.. Yoksa qok geqmeden
yani bagmlzdaki Izrnir'in bir kazasi haline dilgersiniz!.." diye
giiz dagt veriyordu. Yani bugiinkii anlamr ile "1zmir'in bir
ilcesi durumuna dugersiniz.." demek istiyordu. Liiks
lambalarlnrn parlak 181g1 altlnda acaip gekiIler alugturan
sigara dumanlan aras~ndabu sazlerin tam anlarnln~o zaman
pek kavrayamammgt~m.Ama bizimkiler anlamig olmalilard~.
Sus pus olup derin diiguncelere dalm~glard~. '"Gawr1zmir'in
kazasl olrnak" hepsini iirkiitmiigtk..
Osrnanll Imparatorlu~u'nunkoskoca SARUHAN
vilayetinin merkezi, baglni bag1 karli, efksrli SIP^ Dagl'na
daym l g , Sehzadeler ~ehai,MuradiyeIi, HAFZA SLETANLI,
o giizelirn Manisa a gavur f ~ ~ f R hi$ ' e ha9 ml egerdi?
Masada hemen karar verildi. Cocuklar ~stanbul'aokumaya
giinderilecekti. Bakan Bey oh1 k a y l t l m bizmt yapracakh.
Gerqekten de 6yle yaprld~idi. Ertasi ders y ~ l Manisa'dan
i
~stanbul'aGalatasaray'a dogm yola gikarllan Manisall
qmuklar aras~ndalben de vatdrrn. Galatasaray'tn iinlu dernir
kaplsln~niki kanadr birden Bnilmuze a~tldi.BizIer zarnanln
M A A R I F V E K I L ~MUSTAFA NECATI Bey ve
Mebuslarirnaz~narkasinda dag~nlkdiizen SAATE dogru
yiiriimeye bapladk. Bir am Vekil Bey durdu. Hepimiz duduk.
Arkastnda bizlere donerek okulun rnermer levhasrn~igaret
etti. "Okuyun bakalim ne yaziyor?" diye sordu. Hepimiz
biqeyler s~yledik,yanlmdaki milletvekili bana kopya verdi.
"MEKTEB-I SULTANI!.." dedim. VekiE Bey dondii bana
ters ters bakti. Dogmsunu bizlerin velisi olacak olan EEVZI
~ijTFii Bey s8yledi. Galatasmy Lisesi'ne gelmigtik. Burasi
artik bizler iqin once bir GURBET, sonralarr ise evimiz ve
omiir boyu manen hi$ ayrrlamayacaj$m~z O C A ~ I M I Z
olacakti,
Annelerirniz okulun dlginda bizi dualarla ugurlarnig,
sessizce aglagryorlardi. Dogdu~urnuzyerlerden aynlmig,
sanki askere, gurbete g i h g gibi idik. K a y i t l m z yap~ldlktan
sonra hep beraber o zamanlar Beyoglu'nun iki biiyiik
magazaslna gittik. Bunlnr Galatasaray ile Tiinel araslnda
birbirferine gok yakln ve o zamana kadar hiq gBrmedigimis
kadar biiyiik rnagazalarda. Birinin ad1 MAYER, ijbifriiniin
ad1 KARCMAN idi. Mendil cebi sari klrxn~zlGS. armah
lacivert BLAZER ceketlerirnizi, gri pantolonlanrnlz~,pal to
pardesiilerimiz buralardan satln al~ndl.Biz beksr y a t ~ l l
o@nciIer iqin verilen listeye gijse ~ama81rlar ~oraplarahndr.
Hepimizin okul nurnaralartnin makine ile iglenmig oldugu
umn geritler annelerirniz taraf~ndankesilerek qamqrrlarimiza,
mendillerimize varinca ya kadar iglendi. Artlk y~kanirken
kariqrnayacak, kaybolmayacaktl. Hepimisin velisi olacak
olan Fevzi Lutfii Karaosmanoglu o zamanlar heniiz bekkdi.
Bab-1 glide bir matbaasi vardl. Orada miidiiri mesullii~iinii
babarnin iistlendigi bir gazete ykanyordu. Hafta sonlarl
okuIdan yiiriiyerek Yiiksek Kaldtr~miizerinden Galata
Kijpriisiine iner, kopriiden k ~ r kparal~kyani bir kurugluk
ge~igparasin1 vermemek iqin bir travmaya atlar, biletqi
gelmeden atlard~k.Coqukluk igte., GaIatasaray 'a yazllrn~g,
bir nevi RUTBE sahibi olrnuqtuk ama $ocukluktan
kurtularn~yorve ozellikle Manisa' y I unutam~yorduk!.. Ama
gurbet de olsa dayanacakt~k..Q giizelim Manisa atiin ekip
ipe dizmekle, iiziirn kesip topraga sermekle kalkinamaz,
tzrnir'in basklsrndan kurtulamazd~.0 zamanlat o yernye~il
ovada heniiz AK PAMUK bile beyaz yiiziinii gBsterebilmig
degildi. Sergi sarnani gijzler yagmur endivesinde, daha
iinceleri de qevit qegit gavur isimli bag hastal~klanndaidi.
Filoksera gelir yapraklan yer, PRONOS FOR0 derler
yapraklar kiiflenix, iixilmfer olmaya ba8laymca da salktmlara
BALIK rnusallat olurdu. Mepsinin ilac~Izmir yolundan
sanlnm, ftalya'dan gelirdi. Uziimler kesiIip sergilere
konulrnadan iince POTASA dn y~kanlrdl.Hepsinin ayrl
ustalm uzmanlm vardl. Bag hzumda dqandan gelen i~qiler
kad~nerkek sergi yerinde yatarlardi. Ben o yaz gecelerini
onlarIa birlikte geqirrneye baylllrd~rn.Yaltagrrnl oraya
tagtrlard~.Ba311ca iiq bag bozumu yapilan yerirniz varda.
Birincisi Cam11 Bag dedigimiz yazllarl iqinde kendirniz
oturdu@mus az~rl~k qmlm olan iki katll bir bag evi, hyusn,
artesiyeni, havuzu ile daha ziyade bir sayfiye yeri gibi idi.
Babam~nacaip iiziirn gegitleri yetigtirdigi bir fidanl~kgibi
(Yavuz Gokmen'in doEdu@ ev-Simdi ona aittir) diger bagfar
biri yaklnda ~ b i r i uzalcta
i Gedis kenannda idi. Oralara da
aynz bag bozurnu ekibi ile gidilirdi. Ben sonunda sivri
sineklerden s~tmalanir yatardlm Arna bu bag bozurnu
qal~gmalannakatilmaktan hi? geri kalrnazd~m.
Sultani kulw iiziimlerimiz iinlii idi. I I, numaradan
agag~diigrnezdi. ijziimler ya Manisa'da, yahut 1zmir
borsas~ndasirnsarlar vasiyetiyle satrl~rd~. Hangisinde
satllrn~~ olursa olsun, harman sonu Izmir'e kalabal~kailece
bir ziyaret yapilrrdi. Yolculuk daha ziyade trenle olurdu.
Ama arada yahudi N ~ S h l ' i n"Tomafili" ile de gittigirniz
olurdu. Bu uzun bir eski Amerikan otomobili idi. Nesim'den
bagka onu yiiriitebilecek hi9 giifijr bulunamazdl. Manisa'dan
Karakoy, Bozkijy Iizerinde Sabuncu beline klvnha ktvnla
brmanabiIdin mi arkasi kolaydi. Yokuv a ~ a gkoyvverdin
l mi
kendinizi "MANSA'nln ALSANCAK M A H A L L E S ~ " ~ ~ ~ ~
bulundunuz. Bums1 deniz kordonu olan ve daha ziyade g a p
muslim kefere ve Levantenlelin oturdugu bir semtti. Yol
agzlnda oldugu iqin Manasilllar burasinr ~ o seuerlerdi.
k
Akprnlan pkan fnbat riizgan hem s~caglhem efkar~d a a t d ~ .
EvEerin bniinden baIrk lzgara durnanlm ve anason kokulan
yayll~rd~. Kadinlan bize gore gok aqk segik giyinirlerdi. Bu
bize bir tuhaf gelidi. Hepsinin lizerinden bis denix kokusu
gelir gibi idi. Kordonda deniz banyolan vardr. Kadinlara
rnahsus olan~tahta perdelerle ayrllmqti. Biz yagtaki
qocuklann hangisine gidecegi tartigrna konusu olurdu...
Galatasaray'a girdikten sonla artik artlk b6yle bag
bozumu ve ailece 1zmir ziyaretleri de tarihe k a q t l . Art~k
1STANBUL"da okuyan bir DELIKANLTsayiliyorduk.
Bqlmtza sank smlrmq bir M0LI.A gibi A ~ I R olmak p @ n i
duyar gibi idik. Okulda 6grenci ziyaret giinleri o zammlan
Sall giinlerine m~tladi.'EVCf TALEBF'lerin aileleri, anneleri,
akrabalarl o giin ellerinde LEBON, Maskiz veya
PETNOGRAD pastahanelerinden allnrmg pasta ve kurabiye
kutulan ile gelirler, cocuklmnl ziyaret ederlerdi. GelenIer
ister abla, ister anne , isterse anneanne oIsun hepsi neden ise
gayet g ~ kgiysilerle gelirlerdi.Biiflk kap~apllr, bizler yaban
gibi ynarli girig yolunun iki tarafindaki demir korkuluklara
as~ralarakonlara seyrederdi k.
B i z i gelenirniz gidenimiz olmazdr. Bazen hiiziinlenh
bazen h~inlanirdi k. H~gmligirnlzrda arkada~lanmlzagelen
pasta paketferinden veya onlan getirenlerle ilgili latifetlerle
allrdik.. Zamanla biz TASRALI Bekar yatlll Bgrenciler
arasinda bir nevi d a y a m p a ve destekleme alrtkanl~gibqladl.
GURGETE aligtik.. Sonradan baz~lanm~zin akrabalan da
istanbul'a yerle~ipziyaret fasli bizlere de sirayet edince
iizerimize bayagr bir gekingenlik qoker gibi ofmugtu. Kendi
yanhzl~~~mrzdan ve GALATASARAY GURBET~nden daha
ha~Ianlrolmugtuk.
Galatasaray 500 kiisur y~ldan,G ~ BABA L
efsanesinden beri.hep gelenekler dizisi iizerinde geligerek,
giigIenerek bugiinlere kadar yiicelen bir bliiyEik kumlugtur.
Tekrarlanan ve yenilenen gelenekler iizerinde
GALATASARAY her zaman yiicelerek devam edecektir.
BisPerin on yll sure ile evirniz ocag~mizolmugtu. Bu
yaglanmza geldik hala EV~MIZ OCA~IMIZolrnakta devam
etrnektedir. 1936 ylllnda mezun oldugurnuzda bir heves ile
B R O S ~ Ryayimlamlgtlk. Bunda benim yazmlg oldugum
"OCA&MIZ"'bagllkll yaslyl sizlere sunuyorum.

OCAC~IZ
Galamaray, ba&nda banndird~@yavsulanna yalniz
ilim v e d e kalrmyor. Onlara a p c a ilirnden daha luymetli
irnan, teknikten daha iisMn bir heyecan veriyor:
~ l i mbilgi,
, teknik bunlar senelerle degigebiliyor.
Diinkii yeni, bugun eskidir, eskinin ilmi bagiin geqmiyor,
diiniin bilgisi bugiine yetmiyor, bugiiniin elektrik ve buhar
teknigi dliiniin kijhne qrknk teknigine baklp homurtulu bir
kahkaha ile giiliiyor..,
fStesenelerin sonunda, geqmeyen ilim, yetmeyen
bilgi, geride kalan teknikten b i d e ancak mektep s~ralmnda
iken aldtglm~zhiz ve heyecan kaliyor...
Bizdeki bbu hrz ve heyecam, Galatasaray kuruldu
kurulall, izinde okuyan, yiizletce ve binlerce Galatasarayhnln
ruhlanndan ve burada biraktlklaxl samirni havadan geldi,
onlmn birbirlerine sevgi ve saygllann~aan'anelemesinden
manevi bir v a r l ~ k , afaki bir ruh tegekkiil etti.
biz iqinde yaga$~@m~z bu l l ~ khavaya. i~imizde
taydlg~rmzbu rnanevf varlik ve heyecanla, bunlmn iistiinde
duran ve hepimizi saran bu afakf ruha tek kelime ile
Galatasaraylilik! diyomz.
Biz GalatasamyVa tenffiis ettigimiz bu i l ~ khava ile,
yine oradan aldig~rn~z kiilt& ve heyecanla Galatasaray11
olduk, Galatasaray'da biden aldlgl hararetle kendi srcakli@m
rnahafaza edebildi.
Galata~aray'dayetiten herkes hayatlnrn sonuna kacZar
Galatasarayl~dir,qiinkii mektep stralannda iken alinan bu
GalatasarayllF~kheyecanl mektepten sonra da nynl hizla
devam ediyor...
Valua Galatasaray tahsili, saylsi onlar evinde doIagan
senelerin sonunda bi tiyar, fakat bi tmeyen bir Sey var:
Galatasaraylilik!
O bfitUn bir ijrniir devarn ediyor, biith bis ijmiir bu
his kalplerde, rnasiye baglan~gla,ileriye atllrgln, geqmi9i
sevmekle gelecege inanrsin verdigi bir hix, bir hamle ollarak
yag~yor!..
Herhangi bir Galatasmyl~n~n fikrf veya faal hayatln
her sahaslndaki bir muvaffakryeti biitiin bir kutlenin sevin~
rnernba~,ijlgiinme vesilesi oluyor. ..
Sar~klrrnizr kii~iikbir rozet bir Galatasarayl~nin
kalbini heyecanl a arttlrabiliiyor, her sene bir Haziran'da
mektebin genig yernekhanelerinde verilen bir "Galatasaray
pilGw'"zlerce Galatasarayl~y~ samimi bir hava iginde t e h
tnplayrp onlan yrlIarca gen~legtirebiliyor.
Galatasmylihk uzun zaman iqirnizde ~Sziilemezbir
balrgm, karyllkll bir feragatin ifadesi olarak knldl. Bundan
sonra da kar~lliklisevgi ve saygmn sembolii ve koca bir
kiitlesinin afak? ruhu olmakta devam edecektir.
Galatasarayllhk, hepimizin iqinde Garpan asil bir
duygu, mIi~terekbir imam, engin bir heyecand~rl..
(Ruyazt Galutasaray Lisesf 1935-1936 mezunlart ytllc$imda yayrmlanart
rnetrrin yaz~sidrrj
Biz Galatasaray'da iiq yatun arkadagtrk. Haluk Knra,
Necdet Ozrnen ve ben... Beraber gezer, beraber dolagtrdak.
Eski fotograflara baktlrn. Hem Galatasaray, hem Miil ki ye
rnezuniyet foto2raflannda yap1g ~ kkardegler gibi, ii~iimiiz
hep yanyana gdriintlyoruz.
1~imizdemiizige, dansa, modaya en yatk~nolanrrniz
Haluk'tu. Sesi de giizeIdi. Biitiin moda garkllm bilir, hangi
dilden olsa soylerdi. Nereden agrenrnisse tigrenmis,
''De~irmenciklzin jartiyeri" diye fol klorik bir gakny i bize
de Ggretrnigti. Asllnda bu komik ama ritmik bir $ark1 idi.
Degirmenci luz, koyiin oglanlan ile dam ederken jartiyerini
dtigiirmog... "C'est la fille de la meunikre qui dansait avec
les gars... Elle a perdu sa jarretiire, sa jarretihe, qui tenait
pas ...!" ddi ye devam edes dururdu. $ark1 bize ugurlu geldi
idi. Ne zaman zora geIsek iiqiimiiz kollanmlz~birbifimizin
omuzuna atar, bu gark~ylbirl i kte s6y ler, zoru baganrdlk !
Taksirn meydanrndan Galatasasay-Fenerbahqe maqina
giderken stiyler, Fener'i mutlaka yenerdik. ~ m t i h a n ~ a r a
girerken soyler, s ~ n ~geqerdik,..
fi !
Bir defaslnda Hariciye'ye girerken Miilkiye'yi ya
kazanamassak diigiincesi iEe s~navslzHukuk FakU1tesi"ne
yazllmaya gittik. $ a r k ~ ysijylemeyi
~ unutmuguz, Rektijr Cemil
Rilsel iigiimitzii de odasindan kovdrn idi!
Miilkiye irntfhanlanna girerken iki defa stiyledik,
binlerce aday araslnda ilk on srrayi paylagt~k.Hariciye'deki
yapantrrnizda ne zaman bir araya gelsek, bv $arkryi birlikte
stiylerdik. En ~ok. emekliligimiz slmsrnda daha sik bulugrnak
irnkani oldu, uqiim6z evlenip p l u k qocuga kan~rnlgtrk.
Degirmenci kiz kaybolan jartiyerini buldu mu bilrnern,arna
biz onun melodsi ile hep mesut olduk. Necdet 0zmen'i geqen
yrl bagtnda Istanbul Gata'da tedavi olurken kaybettik. Haluk
da Ankara'dabnde yat~yordu. Kms~Lale, Necdet' in oliirniinii
stiylemig, Lale'nin bize anlattiglna @re, Haluk'un yiizunde
acr bir tebessiim belirmih. dudaklarindan belIi belirsiz
"Degimenci Kizin varkis~n~" minldanrnaya baglamr9.
Onu da tam bir hafta sonra kaybettik. Ruhlarl gad olsun...
H A R ~ C ~ Y E YGE ~ R ~ S
(SINAV)
Miilkiye'den som Hariciye'ye girebilmelc bize nispeten
daha kolay giiriiniiyordu. Biitiin mesele eleme sinav~ni
verebilmekti. Bu, Fransizca ve Tiirkge bir kompozisyondan
oluguyordu. Fransizca'dan qok bagant1 olmak k a p l u ile,
~ngilizceveya Almanca bildiklerini de ispatlayabilenler i ~ i n
durum daha da kolaylagmakta idi arna yine de Franslzca esas
yabanca lisan sayil~yordu.Miilkiyelileri eleme imtihan
kornisyonu iiyeligi ve bagkanl~glyapmq oldujjum i ~ i nbunu
,
bizzat denernigtim. Ancak kendi imtinantmda az kaIsin bu
genellemenin d~gtndakalan bir bagansizli~au@yacaktlm.
O tarihlerde Hariciye'nin en yiiksek ve en yetkili
makam~olan Gene1 Sekreterlikte (eski ad~yleKatibi
Umurnilik) makarmnda santnm curnhuiyet doneminin gelmi?
geqmlg en biiyiik diplomatlarindan Numan Menemencioglu
bulunuyordu,
Irntihan komisyonlanna n bagkanl~keder, aday~nsesi
kulakl~fynadaha yakin gelsin diye ve -kimbilir bellki de
miistakbel hariciye memumnu daha iyi tetkik edebilsin diye-
hemen yan~ndakibo? sandalyeye buyur ederdi. Bana da ijyle
yaptl. SGzlii sinavlara emedeki kazanrna slrstsina gijre
giriIiyordu. Ben ikinci girdim. Ogrenirnlerini yurt dr~tnda
yapmlg, Franslzca"y i kendi ana dillerinden daha iyi
oenebilrnig olanlann yan~nda20 iizerinden bir notun sadece
santimi olarak ikinci olrnak rnoralirni qok ygkseltmig, fakat
manevi sorumlulu@mu da ayni iilqiide arttmqtt. Elernedeki
bagart min bir tesadiif olmad~g~ni ispatlamam gerekiyordu.
Birinci sual devletler urnumi hukukundan idi. Art~k
hi$ endi2em kalrnarnt~t~ ama, o kadar heyecan11 idim ki,
hanqeremden @an seslerin, kelimeleri olugturacak hecelerle
denk gelip gelmediginden emin degildim. Kendi sesirn
kulaklanmda u~ulduyordu.Ne ise, konugmami beni
dinleyenlerin tasvipkar bahglari alt~ndabitirdim.
Sira DevIetler Hususi FTukuku somlmna gelince, lbqlar
bir ba~karnuhterem zata pvrildi. Celal Hazim Tepeyran Bey
oldu@nu sonradan o@endigm bu hukuk majBrii, h e igitme
aletini, soma da g6zliiklerini diizeltirken dudaklarindan o
ana kadar hiq duymadlgirn, i$itmedigirn bir sual yuvarland~:
"Commission rogatoire internationale nedir? Anlatlr rntsimz?"
diyordu. Beynim uguldadt, gijzlerim karardl, o anda tehlike
qnnlannin iqimde qafdrg~n~hissettim. Biitiin iimitlerirn bir
anda kaybolmak iizere iken, cesaretimi toplay~pson bir hamle
yapmak istedim, adeta yaIvarir gibi bir sesle "suali liitfen
biraz aqar mlslnrz efendim?'diyebildim. Bu gayretirn adami
beyhude yere kizdirmi~olmaktan bagka bir ige y ararnad~.
Artt k kalkmak, yariy terketrnek iizere iken sol omzumda
Menernencfoglu'nun elini hissetti. Beni yerime oturttuktan
sonra soruyu somut bir arnek haIine getirerek tekrarladl.
Artik kurtulmugturn, "beynelmilel istinabe varakas~"kim
bilmezdi? Numan Bey memnun, "'suali bijyle sorrnak Sazim"
dedi. Lakin C.H. Tepeymn bana takmlgt~." ~ ama ~ ianlagrlan
Fransizca'ya pek agah degil" deyiverdi,
0 tarihlerde Hariciye, Numan Bey'in yijnetimine
yeniden argiitlenmeye baglamign, Cumhwiyetin ilk y~lImnda
Tiirk diplornasisi oradan buradan. duyunu umumiyeden, reji
idaresinden, kibrit ~irketinden,bankalardan, iiniversitelerden
toplanrnq kiiqiik fakat guzide bir kadronun eline Idi. Bu
arada lisan bilen, eski ve koklii ailelere mensup, heniiz bir
ig tutamarnq bazi zevat da kadrolata allnm~gtr.Bunlmn c o b
diplomasdar s~mfndand~. Ho$ o giinlerde kimsenin diplomaya
bakacak hali de yoktu. Menemencioglu, Haiciye'ye gisi~te
"Coneours" miisabaka irntihan~usulunil koydu. Biz rneslege
girdigimizde artlk meslekte "umutlar-armutlar" aylrirnl
y apilmaya baglamsgtr . Bu asllnda mesleki bir nlikte olarak
ortaya ~ ~ k m l ama
g , pek qoldmn~da bog yere hmrg, rencide
e t m i ~talihsiz bir aymm idi.
Numan Bey kendi zarnanmda meslege ddlgi ve dogum
tarihleri bizimkilerden beg, altl hatta yedi, sekiz yi1 daha
erken ban gen~lerebiiyiik umut baglamrg ve onlara "Les
Espoirs" urnutlan s~fatrnitakrnqtt. Gergekten qok zeki,
kabiliyetli ve fevkalade iyi yetigrnig bu promotion ,zamanla
kendilerine gasterilen tevecciih ve iltifat~nverdigi bir cesaret
ve agin guvenle, kendilerinden daha eskilere bir hog bakma,
o n l m adeta kii~iirnserbir tavir almaya ba5ladllardl.
Kendi aralmnda onlardan bahsederken, " k s Poires"
-armutlar- dernekten zevk allr olrnuglard~.Umutlar, armutlar
daha sonralm HariciyeUe qegitli kliklerin omya qlkmas~na,
birbirine zit ve qeligkili fikir ve akimlann kerniklegmesine
yo1 agacaktt.
Euat KGpriilii'niin, Dlqigleri Bakan~,Fatin Riigtii
Zorlu'nun da Digiglerine sik sik mudahale irnkanlmni dine
tutan Devlet Bakanl bulundlugu s~ralarda,bakanl~kta
Fatinistler-Fuadistler ayltlrni yaprlird~.Tabi buna bir de, ne
Fatinist ne de Fuadist olmadan esen riizgara gare egilen
sazlar Grnegi oportunistler gtubunu da ilave etrnek
gerekecektir. Hariciyeye ilk girdigirniz yrllardaki baknnl ~gln
iist dUzey kadrolarinl hat~rl~yorurn. Herbiri bir bagka
kaynaktan, bir ba~kagiirevden gelmi8 ~ o degerlik ve segkin
kigilerden oluguyordu. Cevat Agrkalinlar, Feridun Cemal
Erkinler, Faik Zihni Akdurlar, Faik Hiiseyin Wozarlar, R ~ f k i
Refik Pasinler, Ali Tiirkgeldiler, Bedri Tahir Sarnanlar... hep
meslek balurnlndan gegitli kokenli renkli kigilerdi.
Sonuncusu benim ilk umum rniidusiim olrnu$tu.
Fevkalede zeki, aceleci, fakat o nisbette dalgln ve lcafasrndaki
linern ve Sncelikler slrasl aligllrn~~tan qok degi~ikpratik
diigiinceli bir a d m d ~Gijreve
. ilk bqPad~@maylarda rahmetli
babam bir igin Ankara' ya gelmi$,bu arada beni de Bakmblkta
gijrmek istemigti. Aslinda o giinlerde D~gigleriBakanlrg~'nda
insanin babasl da z i y m t ~kabuF
i etrnek mutad degildi. ~stelik
~aligtig~rn~z oda da misafix kabulune hi$ uygun degildi. Ne
ise, ~ u b emiidiirlim anlaylp gtisterdi. Babam bizim odaya
geldi. Amiclerimle tanivti, if tifat g~rdii,kahveler iqti. f gte
tarn bu slrada kapl birden aqrldi, i ~ r i y ok
e gibi bizim umum
rniidiir girdi. Biqeyler araniyordu, babami kendisine takdim
ettiler, igeride bir siire kaldktan sonra y ine hizli h u h odadan
pkti. bu arada babam nedense g~zlerinibizim umum
mudiirden hi$ ay~rmamigtr.Akgam, babamrn kaldlgl otelde
birlikte yernek yedik. Zibninde bir 8eyler aragtmr, bir ~eyler
hatrrlamaya ~ a h p gibir bir hali vardl. Nihayet dayanarnad~,
sordu:
-0Elurn o ye1 yepenek yelden kiirek odaya giren umum
rniidiiriiniiziin ad1 neydi?
- Bedri Tahir $aman, baba.
-Peki, ol sizler gibi, senin gibi hariciyeci mi?
-7'abii hariciyeci, Bakan1lgu-i listesinde riitbesi de orta
e l ~ diye
i yaziyor.
Babam bagmi salladi, bir gey siiylemedi, ama nedense bir
tiirlii sliylediklerirne inanamarna gibi bir hali vard~.Yernekte
iki kadeh rakis~niiqtikten soma cesaretlendi:
-Bak oglum, s a k ~ nyanlig anlama. Seni bugiin
B ~ n l r k t a k vazifenin
i bagrnda giirmek beni qok mernnun
ve mesut etti. Asllnda buraya gelmernin bir nedeni de seni
iginin baginda gbmekti. Amirlerini, arkadaglanni hepsini
qok sevdim. Allah hepinizi muvaffak etsin, m a son glirdiiwm
adarm ben tstnryomm. 0 hariciyeci masiciyeci degil!
- Nasd olur baba? 0 bizim Umum Mlidiiaiirniiz!
-Anlad~rnarna, yine sen beni dinle. Yang~ndan
(Manisa'n~nYunanlilar tarafrndan tamarnen yakllmasln~
kastediyor) sonra, Manisa'ya bir heyet gel& f ~ h d yabanalar
e
da vardl. Uluslararasl bir heyetmi?. Adma "tahkiki fecai
heyeti" deniliyordu. Civari birlikte gezdik, dola9tik. Sizin
Umum Miidor dediginiz zat qok igimize yaradl. Kendini
bizlere ~ehircilikuzrnam mimar diye takdirn etti. Sonra bizim
bagda bir akgam yemegi yendi, iqildi, eglenildi. Ama bu
arada senin urnurn mudiir kayboldu, bazl arkadaglar agka
gelip havaya silah atiyorIardi. bir sakatllk olrnasln dedik,
neden sonra sat1 masanin altlndan g~kardik!
Birlikte giiliigtiik. Babam Manisa' ya dondii. Ben de
olayxn izahinl yaprnakta giiqliik ~ekmedim:"Herhalde Bedri
Tahir Bey 'i o zarnanlar yabancl gehircilik heyetine terciiman
diye vermi~;lerdir.0 da ~ehircilikuzmm ve mimar oldu&nu
siiyleyip bisaz hava basmak isternigtir" diye diigiindiim.
Hikayeyi direkt amirim Settar lksel'e anlattlg~rndaqok giildii,
eglendi: "Dogrudur, bizim Umum Mudiir hem rnirnard~r,
hem uzmandls, hem iktisat doktomdur, ive ~imdide diplomat
oldu" dedi ve hikayeyi hepimizin yan~ndatezi tezine oldugu
gibi rahmetli Saman'a aktasdl. Bedri Tahir Bey o genqlik
giinlerini yaSar gibi duruldu, duyguland~:"Tarnamen
hatlrliyorum, kegki baban burada iken anlatsa idiniz. 0 gece
giizel giizel yernek yerken, birden rnasanln ucundan egkiya
gibi adamlar tabancalanm qikanp ateg etmeye ha~lad~lar. Ne
olut ne olrnaz dire hepimiz masaya egildik ama, masanin
alt~nagirdigirni hatirlam~yorum!'Vdedi.
AraIanndu
0.88 kmen 'in de
(iistte)
b u l u n d m bir

Mulkiye 'de Siyasi


Sube mezunlan
(altta). 6'sr
han-ciyeyegirebildi.
Galutaray'dun
rnezun 3
siluhgdrler; iist
soldan sa&
0-gokmen,
Huluk Kum ve
Necdet O m e n...
S a v a ~ylllarindaki dipIomasi yagamlmdan kesi tleri
daha onceki ki tab~mdaGzetlemi?tirn,Bu kitap, "Bis Zammlar
Hariciye ... Eski Bir Diplomatin Anilan" ad1 altinda
yaylmlandl. Yay~maveriIdigi ve dagitlld~grsiralarda yurt
dtgtnda ve bir aqtk kalp ameliyat~olmaktayd~rn.B a z ~
diizensizlikler olmasl rnukadderdi. Bununla beraber kitap
elde kalrnadl. Buna "Kitap 1" demigtim. 1kincisi gelecek
anlamrna idi. &tap 2, iqerigi baknrmndan hayli farkli olacak.
Konular kaqlnllmaz biqimde birbirine kangacak. Umazlm
bir diizene konulacnk, q~kacakt~r. D ~ r konu
t biiyuk bir
gazetemizde dizi ve 6zet halinde yaytmlandr. Cok da ragbet
gijrdii. fngallah ikinci kitap da ayni Sansa sahip olur. Tabii
Allah k~smetederse..!
Bizim kugaktan mesleklerinin en iist dazeyinde gorev
iistlenmig olanlarln qalqma hayatlartnda giirdiilerini,
ij&ndiklerin, deneyimlerini daha sonraki kupaklara aktarmak
gibi bir gijrevleri vardr. HHariyede benim de mensup oldufym
1940 kugagl koskoca bir diinya savaglnl ve onu izeleyen
1980'lerin sonuna kadar devam eden bir Soguk S a v a ~
dijneminin ic;inden ve mesleklerinin en iist diizey
gorevletinden can11ol& izleyebilmigleldir. 1982 sonlannda
ya8 haddinden emekli olduktan soma Istanbul ve Marmara
univeristeleri h d e ogretirn gijrevlisi olamk ders verdirn.
Cegitli gazetelerde ve son on yiIdan beri de Tiirkiye
Gazetesi 'nde "Gtirii$' ba$lt@alt~ndahaftall k ko3e yaz~lan
yazmakla hem avunuyor hem de sewerne faydali olmaya
qal~yyorum.
Bu ktabi yaytmlamak konusunda 9. Cumhurba~kanlmz
Sayln Siileyrnan Demirel'ia liitfen ama ~srarlayapt~klan
iltifatkar teIkinleri beni gok cesaretlendimigtir.Kendilerine
~iikranbor~Iuyum.,.
1kinci kitabtn iqerigi; Diplomaside Ekol: Numan
Menemencioglu ve Fatin Riigtii Zorlu. kisi de aynr, usluplan
farkl~diplornasi-ekonomi ve strateji, Yabanci wlkelerle
miizakere teknigi, ilk Dr? Gorev: S a v q iqinde Ankara'dan
Paris'e uqug, flk denemeler. Muzakereler tekniginden ilk
denerneler. Almanya'dan Hermes Kredisi ile 500 milyon
Markl~kanlagma miizakerelerinde Turk tarafina iba9kanlrk
ediyorurn. Bundan tam 20 yll sonra benzeri bir miizakere
Adnan Menderes ile Erhardt arasinda Savarona yatlnda
yapzliyor. O tarihte Bakanlikta Ekonomik Anla~malarGene1
Miidiiriiyurn. Erhardt "iki kere iki dort eder" diyor. Mendexes
ise her zamanki haliyle "canim dostlar araslnda bazen be?
de eder" diyor. Alman ans sol ye st espriyi anlamryor. "Nein
nein" diyerek masadan kalklyor. Mudanya'dan Bursa'ya
gidiliyor. Ama adam "Savarona ile d~nrnern"diyor. Bes'belli
rniizakereden kagyor.
27 May i s qalkant11mndan sonra Arjantin'e biiyiikel~i
olarak gidiyorum, Oradan Briikse'e AET nezdinde ilk
biiyiikelqi oluyorum. 1966'da Siileyrnan Demirel qaglnyor,
Almanya'ya naklimin yapllacag~n~ s~yliiyor.Almanyn'da
be? yildan fasla gorev yaplyorum. Ara hiikiimet dtineminde
merkeze geliyorum. Yine ekonornik ve sosyal i~lerinba~ina
getiriliyorum.
AIrnanya biiyiik deneyim. Tiirk igqilerinin sorunlan.
AImanya nereden nereye geldi. Savag~nba$lamasi, Hitler
avazI ~ i k t i g ikadar "Lehens Raum!" (Hayat Sahasi) diye
bag~riyor."Alrnanya'nin tabii sinirlari yok. Herkesin
sijmiirgesi var, bizim yok" diye baglriyor! Rhein nehri bir
Alman nehridir" diyor ve 1 Eyliil 1939'da tkinci Diinya
Savag~bagliyor, Sava~inseyrini soluk soluga izliyoruz. S a v a ~
i ~ i n d ebast gtda vs. maddelerinin vesikaya t3bi tutulmasrnl
incelemek iizere Avrupa'ya gijnderiliyorum. Btitiin Ampa' y~
AIman iggaIinde iken teker teker dolayyorum. BLId q gorevle
hatza d ~ galemle ilk ternaslm oluyor. fngiltere ve Fransa ile
savag ijncesi ittifakin anlami ne idi? Fransa 18 Haziran
1940'da teslirn oluyor. Vichy donemi bagliyor. De Gaulle'iin
ijnlIi 18 Haziran aq~klamasi.. . 'Transa savagl degil sadece
bir muhabereyi kaybeltti..!"
0~biiyiik muttefik, Roosewelt, Churchill ve Stalin
zarnan zaman bir yerIere gizlice konarak savasin seyrini ve
sonunu aralar~ndakonrmguyorlar. uqiiniin de kafaslnda
Tiirkiyenyibir an iince savaga sokmalc var. 1gin garibi en qok
w a r eden Stalin oluyor. 1943 sonu Tahran l a toplanryorlar.
ki @in sonra da Turkiye'yi KahireVe toplantiyn qafpnyorlar.
fsmet Pqa oyuna gelmek isterniyor. "Eger niyetiniz Tahran'da
alrnlg olabileceginiz bir karan bize bildirmek ise, bu igte
yokum" diyor. ABD Bagkanl bize giivence veri yor: "Egit
duzeyde paztijlnerler olarak aramrzda fikir teatisinde
ibulunacaii;~~"diyor. 1smet Paga yanlnda Dqi~leriBakanl ve
benim mllstakbel sefirim Numan Menemencioglu ile
Kahire'ye gidiyorlar. i r k~ i ~ konuguyorlar.
i Onlar "art~k
savagln sonu geldi, geq kalmayln savaga girin sonra ssavag
sonunda yaln~zkal~rs~niz" diyorlx ismet Paga "Bizde savag
ve bar19 k a r m n ~ancak TBMM alabilir" diyor, giilmeye
bagliyorlar. ismet P a ~ aChurchill'e cevaben "Siz Bagbakan
olarak on defa hata edersiniz 1ngiltere'ye bir $ey olmaz...F
Ben bis tek hata yaparsam Tiirkiye batabilir." diyor. Kahire
Konferansi mecIisin alacagl kaxar~bekleyecek. Tabii
lni~nii'niinverdigi izahat ittifakln tasvip gosiiyor.
Ankara'da savag s~raslndadiplomatik yavam ve
davrarrlglar:
Numan Bey 'in ad1 "Germanopyild'e gikryor. Montreux
S~zle~rnesi'ne giire sadece byanla yetinilrnesi gereken bazl
AIman gernilerinin silah t a y d ~ &anlaylinca hiikiimeti zor
dumrnda brrakmamak igin N. Menernencioglu gorevinden
istifa ederek, yeni aglacak Paris Biiyukel~isioluyor.Beni de
yantnda gotiiriiyor. S a v a ~iqinde 1ngiliz askeri nak1iye u~a$$
ile ~BTlerdeuyduma rneydanlara ine kalka gidiyoruz. S a v a ~
artik sona yaklagiyor. Yalta ve Potsdam Konferanlan'n~
Paris'te sefuet katibi iken izliyoruz. Yalta da Stalin siirpriz
yapryor. Giindemi degiqtirip ortaya Almanya pastasin1
gikmyor. Onu izleyen Potsdam Konferanw'nda ise Molotof
stlfraya Tiirkiye'yi getirmek istiyor. Molotov, Bakanlar
Hazlslik Toplant~sl'nda"lkrkey ... Turkey... !" diye konu~unca
~ngiltere'ninyeni Dlgi~lesiBakam Londra Doklan Harnallar
Sendikas~Bqkant Ernst Bevin qlhg~yor:"Noel degil, y~lbap
degil. Sana 'hindi'yi yedirmeyecegiz!" diyor.
Rene Massigli 'nin sefire biIdirmek Usere fevkalede
gizli k a y d ~ile verdigi bir haberi, - kendisi Paris dqinda
oldugu iqin- Ankara'ya onun irnzasi ile ve $ifre ile
bildiriyorurn. Cok gizli haber: ABD Bagkani'nin olrnek iizere
olduw ! Bqta 1smet Pa$a olrnak lizere, AnkatYa ayaga kalluyor.
iki giin, hemen her saat yildlnm telgraflar geliyor. Hakrin
kaynag~mve en sonunda "'haber" gergekle5tigi takdirde neler
olabilecegini soruyorlar. Telgraflarin ifadesi giderek
sertlegiyor. Adam da bir tiirlii tilrniiyor! Nihayet Numan
Bey'i Cote D' Azur'dan buluyoruz. Onunla beraber, ii~iincii
giin nihayet son nefesini veriyor. Numan Bey heqeye r a w e n
memnun, masamdan aldigl bir Gauloise sigarasini ttittiiriip,
"Tafassuhat~ni"dikte etrnege baglayor. Ankara'dan gelen
~ifredeaynl kelirne kullan~mrgti."$ifre aglmad~"diye vakit
kazanmaya qallgmigtirn. Paris'te sefaret katibi iken Sefir'in
gizli miismahas1 ile Sorbonne dn Master iijjrenimini
yapryomm. 1944'te b o ~ a z l d a ngizli geqen Alrnan gemileri
igime yariyor, "Application d e La Covention
deMontreuxpendant lagueme" konusundaki incelemem
"institut des Hautes Etudes Internationales" tarafindan
bast~nlryor.
Kitap 2'de Buyukelqi o l d gijrev yapta@rnArjantin,
Belqika, Yugoslavya, Macaristan hakk~ndakisa spotlar
ha1inde bahisler de olacak. Hiirriyet Gazetesi'nde dizi olarak
yaylrnlanan "Bir Zamanlar Hariciye" (8 gun) Sekldoryan
KuEiibii'nde bir bexik partisi sirasrndakaybettigimiz Kuzey
Irak'taki Musul wFayeZimizle ilgili 5 giinliik "Mim b s y a s ~...
Musul gibi Mim" dizisi, AB'ye girigimizin baglang~clni
yansitan "Kink Bir Agk Hikayesi" ve nihayet eski Giineg
Gazetesi'nde Alman Curnhurbagkani'nin ziyareti vesilesi
ile hazlrladim AIrnanya dizisi (9 gijn) dizi ve yam halinde
haz~rdururndadir. Bu bijliirn daha ziyade Almanya aglrl~klid~r.
Alman ordulmnln tesIim olrnasl, @galbtilgelerine aynlmasl,
Berlin 'in bijliigiilmesi, Almanya'nin Do&-Bat1 diye ikiye
a y r ~ l m a s i ,Biiyiik Koalisyon v e sonrasl.. . SosyaI
Demokratlarrn Weimar'dan sonraiktidarla tamgmasl, b a n
yabanc~devlet adamalann~nsiyasi portreleri vb. Kitalpta
ernekli olduktan sonsa iiyelige kabul edildigim ve bugiine
kadar muntazam toplant~larrnadevam ettigim iinlii
"Enciimeni Danig" konusunda da ayn bir biiliim yer alacak.
Tarih ve talih, Tiirkiye ile Yunanistan'~birbirleri ile
komgu olrnaya mahkurn etmigtir. Komgulnk fid5lbi bazen aile
hukzlkundan bile onde gelir. Birbirleri ile bir tiirlii
geginemeyen bir k m kwa nihayet sonunda hakimin, hekirnin
huzuruna ~rkar,gijyle veya biiyle birbirlerinden bogamrlar,
her ikisi yagamlanna ayn ayn devam ederler ama komgular
birbirlerinden hotlansalar da hoglanmasalar da kirnse kjrnseyi
yerinden yurdundan edemiyor. Bu bahmdan korngular hele
Tiirkiye ile Yunanistan gibi DIP KOMSULART aralar~nda
iyi ge~inmeyemecbur ve hatra mahkumdarlar. iki iilke
arasindaki iligkilere ance bu aqidan bakmakta fayda vardlr.
Bizde bir atas8zii vardlr. "Ev alrna, korngu al..!'' derler,
dogmdur.
TUrk-Yunan iligkilerinin macerasl gok eskilerden,
Malazgirt'dea baglar.. 107 1, de Alparslan Anadolu' y a ge'lip
Bizans ordulm ile Garplgmaya baglay~ncaBizans ordusundaki
baz~birliklerdeki askerlerin Tiirkqe k o n u pkl arl ve bunlann
hemen Alparslan ordusuna kahldrklm goriiliir. Bunlmn qok
daha oncelerden Orta Asya'dan gbq eden Tiirkler oIdugu
anlagrltr. BizansliTar bunlam kendi dinlerini kabul ettimigler,
fakat dillerini, giizef im Tiirk~lerinidegigtirememigler.. Daha
sonsalari Tiirk-Yunan macerasl, 1453 'de Fatih Sultan
Mehrned'in fstanbul'u fethederek $ark: Roma
~rnpamtorlu~u'nu, B i s a n s ' ~tarihten silmesi ve tarih
sayfalar~ndakiORTA CAG dsnemini kapatarak YENI
C A ~ L A Rdijnemini aGmasi ile devam eder. 1820'lerde Mora
isyan~nave Yunan istikfaline kadar Tiirklerle Rumlar her
yerde iq iqe yan yana bir arada yagam~glard~r. Osrnanl~
lrnparator~u~u'nun yiikselme dtineminde RumEar, diger bUSiin
Osmanll tebblan gibi Tiirk'iin biiyiikliigdnden $elkat ve
nluvvu cenabindan doya doya faydalanm~qldir.Ortdoksluk
dahi Osrnanl~n~n hqrneti ile birl ikte geli~rni~ yayg~nlqmqt~r.
Bu Tiirk'iin engin hoggoriisiiniin bir baqka ijrnejiini olu$turur.
Osmanli yBnetirnindeki Rumlar, sosyal ve ekonomik
y a ~ a n t ~ l m n oldugu
da gibi toplum ve devfer yonetiminde de
ayni ilicenap tesamiihten faydalanmlgtrr. Tiirkler tebalarl
araslnda bu y iindc hi$ bir fark gozetmemigler,ozdlikle
Rurnlan a l ~ pVezir viizera yapmrglar, padigah divanlannda
omrtmuglar, onlm Sefis SUfera tayid ederek yabanc~iilkelere
elqi temsilcisi olarak gandemiglerdir.
Bundan sonraslnl isterseniz htzlt qekilrnig bir sinema
filmi gibi gozlerimizin oniinden g q i e l i m . Balkan savqlmm,
Birinci Diinya Savaynl ve sonrasml birlikte an~msayallm.
Mondsos'u, Sevr'i qatlak bir Sevr vazosunun iqinden
hokkabaz feneri gibi pkan Venizelos'un hayalini atlayarak,
Tiirk'Lin Milli Mucadele dBnemine, Kurtulug savaglar~na
geqelim. Sakarya, Durnlnp~nar30 Agustos.. 9 Eyliil'den
soma Mudanya ve oradan da LOZAN'a uzanalim.. Orada
da karyrn~zaq~kiverenVenizeIos'un fil d i ~ miicella i
kafatas~niniqindeki k~vrakzekay a gapkarnlz~pkaral~m..
Tiirkler iqin 61iimlerden bir Mrlii dliim begenemeyen bu tilki
gibi kurnaz politikac~n~n f smet Paga' ya nasil yanaglp onu
kand lrmaya ~al~~t~grnrn an~rnsayallrn.."Pa~agel: bu biiyiik
devletleri bis tarafa b~rakahm..Qnlar bizirn halimizden
anlamazfar, biz kendi iglerimizi ararn~dahalfedelim. Bizdeki
TTiirkleri size gijnderelirn, sizdeki Rumlan biz alalrrn.. Yalniz
istanbul'dakilerin rahatlann~bozmayalrm orada kalslnlar..
Bat1 Ttakyadaki Tiirklerde evlerinde kalsinlar ama sakin
onlara Tiirk demeyelirn, kirnseler duymasm. Orada Tiirk'ten
bagka Bulgarlar da var.. Sonra enlar da aynl a s l n f ~ k
haklarlndan istifade etmeye kalkarlar.. ! Onun iqin B at1
Trakya'da kalacak Tiirklere sadece Miisliirnan diyelim.
OraIarda Tiirk'ten bagka musliiman yok, ayal k a p ya ~ $1kar..!"
diyerek tnilnii Savaglan'nrn muzaffer kornutan~fakat iyi
yiirekli, ismet Paga'nm iyi niyetini nasd kotiiye kullandlglni
unutrnayalim..!
Lozan sonrasl d6neminde 1930'larda aynl Venizelos' on
bir kedi yurnu~aW~@ ve sokulganllgi ile Atatiirk ve 1n.iin~'ye
nasil sokulup Tiirkiye ile Yunanistan arasrndaki iy i kom~vluk
dostluk ve i gbirli gi masallm anlatmaya bagladiglnx @yle bir
diigiinelirn ve biraz da du5iinelim acaba her sene 24
Temmuz'da bayram~niyaphbrnlz ve kendi kardl&mz heIvayl
komgulmmza dag~tt~gimiz QU h z a n Andla~mastgerqekten
Tltrk'l'rn o rnuhtegem rnilli rniicadelesinin tam karglll$jln~
verebilmigmidir?
Sirndilerde tabu olrnakta devam eden bu konu ileride
mutlaka bir giin tartagllacaktlr ama o zarnana kadar hi$
olmazsa $imdilerde Losan'in hrtarabildiklerinden dahi her
giin oldu bittiler ile kirlnt~krrlntl biqeyler kopanlmasrna
rniisaade etmeyelim diyorum. Zira bu hali ile dahi Lozan
Andlaynasi Tiirk-Yunan iligkilerinde bir "Arnentii"
olu~turmaktadrr.Bu Amentii'niin yanlq okunrnas~ileride
diizeltilmesi c;ok zor olabilecek hatalara yo1 agabilir.
Ben dogdu@rn, biiyiidugiim yijrelerin Yunanlllar tarafindan
nasil yalullp yiluldiglni g6mii5, y a p n q biriyirn.. Onlardan
da benirnkine y a h ac~larqekmig oIanlar bulunabilir.. isterim
ki artik kargilikli olarak ~ o c u k l a n r n ~buz acllardan uzak
kals~nllarve ayni bolgede yerneIeri, igrneleri, ijrf ve adetleri
zamanIa birbirine qok yaklnlagmtg bu iki millet, kendi
iilkelerinde kapl kom~usuiki dost olarak rahat ve huzur
isinde mesut yagayabilsinler.. !
TIlrk Yunan ili~kilerindediiriist bir igbirligine inanrnq
ve bunu ger~ekle~cirmeye gok emek vermit Tiirk ve Yunan
devlet adamlarln~saygi ile yadederek bir ktiqiik hattram
anlatmak istiyomm. 1959 y ~ l ~ n dParis'te
a Tiirkiye'nin d ~ g
ticari borqlannin konsolidasyonu muzakeresini Paris'te
OECD merkezinde yapyordum, Tarn o slsalarda Zurich'de
Tiirkiye ile Yunani stan araslnda KIb r ~ smiizakereleri
yaprlrnakta idi. Kararnanl is ve Averof bir tarafta, Adnan
Menderes ve Fatin Riiprii Zorlu tibiir tarafta ... YaplTan
mkakereler sirasrnda Fatin Bey beni telefonla arayarak
Ziirich'e gitmerni istedi. Konsodilasyoa muzakereleri ile
ilgili yeni talimat verecek sand~m.Zira alacakli devletler
zarnan sarnan Ankara'da Dlgigleri nezdinde gisigimlerde
bulunuyor, kendileri i ~ i uzel
n uygulamaIar talep ediyorlard~.
Davetin bununla iFgili olabilecegini dugiinii yosdnm.
Konferansa katllan heyetlerden hi$ birine ayncaPlklar yapmaya
imkan y o h . Konferansta bunu ijnceden belirterek toplantt lam
bir hafta sijre ile ara verilmesini rica ettirn. Hepsi
memnuniyetle kabuI ettiler.
K ~ b r ~rniizakereleri
s Ziirich'de iinlii Dolder Otel'.de
yapiliyordu. Ben avagida Bauraulac Oteli'ne indim. Fatin
Bey'in Paris'teki miizaEcereIerIe u3agacak v&ti yoktu. Kbns
mbakereleri zor ilerliyordu. Bizler toplantt salonunun dtynda
'"Arne An K~ovani"gibi ayn bir odada, diges Hariciyeci
arkadaglarla birlikte oturmaya bagladam. Arada
miisakerelerden Fatin Bey Yn kargac~kburgacrk el yazrsl ile
TUkqe doktor reqetesi gibi pusulalar geliyor, biz onlan iince
degifre etmeye ve soma da bir anlagma maddesi haline
gelebilecek ~ekildeFransizca' ya tescwme ederek igeriye
y olluyorduk. Pwsulalan getirip gStiirme gijrevi Hayrettin
Ozansoy'a aitti. Bu qaltgma bir siire bijyle d e v m etti. Nihayet
bir yerinde bir t~km~kllk oldu. Ba~bakanlx,bakanlar salondan
ykt~lar..Herkesin yiizQ anktl. Bize emir verildi. "Wiscount
uf;ag~hazirlans~n.Ankara'ya d~ijniiyomz!"Avag~yatalimat
verildi. Bizler oteIe dijniip egyalarirniz~toparIay abilmeyi
diigUniiyorduk ki Fatin Beyle Averof birlikte otelden dqan
plup o sun'i dalgal~iinlii havumn kenmndan otelin ormanma
daldilar. Bize "bekleyin" anlamrnda beFli belirsis bir i~aret
yapan Fatin Bey'i beklerneye bagladik. Iki Bakanin gezintisi
bize qok usun giiriindii. Atadan ne kadar gegti bilemiyorum
nihayet ikisi uzaktan gBriindiiler.. 1kisinin de as& yiizleri
ayd~nlanmrggibi idi sanki yahut bize oyle gelrnigti. Nihayet
yaklaginca Eatin Bey uqagrn beklernesini sijyIernememizi
istedi. 0 giin hareket etmeyecektik.. AnEag~Eanbir anlagrna
almugtu. Bizler sevindik.. "Yaq5aa..!" diye bagimaktan
kendimizi alrkoyamadik. Fatin Bey k~zdl:bisleri paylar gibi
ve arkadag~Averof anlasln diye olacak -Fransrzca olarak
'WE CRIEZ PAS VICTOIRE..! S'iL LA JAMATS
VICTOIRE, C'EST UNE V ~ C T O IRE TURCO-
GaECQUE,. !" ddei. Averof'un yiizune bir tekssurn yayild~.
Fatin Riigtu Zorlu bizim "Yap" diye bagirmamlza klzmig,
igerlemig," Oyle zafer pE;ll~klanatrnay~niz..!Eger bir zafer
varsa bu m K - Y U N A N ORTAK Z A F E R ~R.. ! ! diyordu.
Aradaki zerluk, bizim sevgili ZORLU ile ortadan kalkmlp,
K~bnskibulundumlacak askerler konusunda da mutabakata
vmlrn~gt~ ...
Gece sabaha kadar cpFqt&. Anlqma metinleri Franstzca
olarak hazlrland~.Ertesi giinli BagbakanZar tarafindan
imzalandl. Bidik-te bir ~iigleyemegi yedik. Bern BiIytikelqimiz
mhmetli Eahrettin Kerirn Gfikay'dan ald~glmornekle ben de
o tarihi giiniin mijnii kartrnl Bagbakanlata ve Bakanlara
irnzalatt~rn.krtlk benirn iqin aylllma vakti gelrnigti. Paris'te
miizakerelere donecektim. Heniiz Fatin Bey'le bu konvda
hig bir Sey konugma imkan~olmamgtz. Yaklqtp veda etrnek
istedim. Bir giizel payladl "Deli misin nereye gidiyorsun?
Bmber Ankara'ya gidiyomz,. Yapzlacak igler var. Mara'dm
Paris'e gidersin..! dedi. Yapilacak bagka bir it yoktu. Paris'e
telefon edip dummu anlatt~rn.Konsolidasyon miizakerelerine
verdigimiz arayl bir kaq glin daha uzamk. Hep beraber Askeri
upga bindik. Fatin Bey 'in beni Ankara'ya siidklemek
istemesindeki sebep anlayldl. Bagbakan Adnan Meaderes,
an~Iaman~n hemen Turkqebe terciirnesini istiyordu. Aynr
gece A b ' d a toplanacak Buyiik Millet Meclisi'nde okumak
istiyordu.
Uqakta anlqma rnetni paqalzsra ayrrld~.Melih Esenbel,
Zeki Kuneralp ve ben kendi paylanm~zadii~enpztr~alarr
ald~k.Onlm yazlsr okunaklr bir arkadaym~zakaba taslak
da olsa Tiirkqe'ye terciime ve dikte edecektfk. Benim yamma
sonradan Londra'ya giderken dii~enaynl u ~ a k t a~ e h i olan
t
rahmetli Ganer Tuskmen geldi. Benim payima hi$
anlarnadig~mkarma karlgllr "Kibns'ta Mahalli r'darelere
MUteallik Hiiklimler.."diigmiigtii. Tercfimesi degil ama bence
nygu~amasiuygulanmav qok zor olacak hiikurnlerdi. Arkadaki
slrada Melih Esenbel bir bagka boliimli terciime ediyordu.
Uqak h ~ sallanmaya
f bagladr. Sijyle yerimden kalktrm. En
ijn slrada Bqbakan otumyordu. Elinde bir bardak ralu Y ~ I .
Yanlnda arkada~lbir milletvekili Rifat Kad~zadevardl.
Menderes bu zatr hemen hi$ yan~ndanay~rmazdl.Keyifli
idi. Menderes rakislndan bir yudum igince yaninda oturan
Milletvekili Kad~zade,cebindeki iqinde siyah zeytin bulunan
bir mektup zarfini ~ikanyor,Menderes yedikten sonra
pekirdeBni nereye koyacagrm diigthiirken o hemen dammyor
qekirdegi de ijbiir cebine itina ile yerlegtiriyordu. Menderes
keyifli idi, bana iltifat etmek istedi," Oguz Bey nasll iyi
gidiyor mu?"iye sordu. Yalan soyledim "Cok iyi gidiyor
efendlm.." dedim. Yerime otumrken klzrnl~tirn.H ~ de G iyi
giden bir 2ey yoktw. Giiner'e 'TYiiriimez bu anlagma
kardegim.,!" diyecek olmugum. Melih Agabey, arkadaki
slradan duymut, luvrak kmak giildii. Sonra koskoca adam
iigenmedi, yerinden kalktl. Fatin Bey'in yan~nagitti. Beni
gamrnazladi; '"ak senin e2kiya ne diyor? Bu anla~ma
yiiriimes diyor.. !'"dedi. Fatin Bey% biitiin h~gmiFe yerinden
kalk~pbana dogru geldigini g8rdiim. Fistma, fn-tlna gibi
yaklagryerdu. Giiner 'ikaldinp yamma oturdu. Yine herkesin
iqinde bag~racak,qaglracak sandm. Ymlm~gim...En munis
ue inandrncl sesi ile bana "Bak egluya!" dedi, "Senin dediBn
do@ ...Bu u ygulamas~qok zor olacalc bir anla~maarna bunu
sakln bis daha hi$ kimseye sijylerne..! Bu anlagma zor arna
uygulanmasl da zoxunhu ... Bunun i ~ i nde Tiikiye ite
Yunanistan mutlaka i$iuligine rnecbur edecek..! Bunu biiyle
belle!" dedi. Firtinay1 ucuz atlatrnlgt~k.Bu arada havndaki
f ~ r t ~ nda
a sakinlegrnig oEmali idi. Uqak arttk eskisi gibi
saltanrn~yordu.Bagbakan~mrzbundan ml, yoksa devirdigi
ikinci kadehten mi cesaret a l d ~bilmiyorum. Pilotu gaBrmig,
ona iltifatlar yagdlrarak istanbul yerine dogmca
Ankara'ya sirnnesini adeta yalvanr gibi "~stirharnediyodu"
Pilot, y a k yaklt~ninkafi geleceginden gok h$uIu idi.
ibstelik bu kadar mesnfeyi 'Won- stop" hi^ y apmamlgtl.
Baglrnizda birgeyler dolag~yordu.Her~eyeragmen pilot
"lstirhama" day an am ad^. Rotay~Ankara'ya qevirdi. Alaca
karanllkta Ankara'ya indigimizde yaht deposunun tam taku
oldugunn miijdeler &en alnindan Eer taneleri d ~ k i i t i i y ~ r d ~ .
Gece, Btiytik Millet Meclisi knde Ba2bakan Anlagmay1
ayakta allu~lararaslnda okudu.Hepirniz sevinqli idik. Ugakta
bir badireden kurtulmuptu ama Liondra'ya giderken Geklenen
oldu. U ~ a klumen parqalandi. Sehitler verdik. Ben Paris'e
n gun bir bagka uqaga binmigtim.
gidecegim i ~ i aynl
Tiirk-Yunan dostlu(p, igbirliB derken nerelere ne kadar
eskilere gittik. Yunanistan'da hi$ siirekli gijlrevde bulunrnadlm
ama biitiin meslek hayatrmda konn ile uBagrnak dururnunda
kaldlrn. Bunun hem ne kadar zor, hem ne kadar kolay
oldugunu yakandan bifirim.
Avrupa blitiinlegmesi hareketi hareketlenince, 1957
Roma Andla5mas1 imzalanlnca Fatln Bey bizleri de
hareketlendirdi idi. 0 sarnanlar Avrupa biitiinlegrnesi
hareketleri iki ayn istikamette geli3iyordu. Birincisi Avrupa
Ekonornik "Foplulu~u,yani Ortak Pasar, ikincisi de
ingiltere'nin ipini ~ e k t i g iE R A yani Avrupa Serbest
Miibadele BijIgesi hareketi.. ikincisine kat~lrnakbizim iqin
hayaldi arna biz Yunanistan'm izini siiriiyorduk... 0 nereye
yonelirse biz de o yana koguyorduk...Artlk yorulrnu$tuk...
Bir giin dayanarnadlm Fatin Beye "Efendim dedim, rnecbur
rnuyuz biz gu Yunanlrlmn peginden kogmaya..? BlrakaIlrn
nereye giderse gitsin, biz kendi i~imizeyolurnuza bakallm!.."
Fatin Bey bijyle pkt~lara,'xeplique'lere kazmaz, tartiglrd~.
Bana "Bak, Egk~ya!"dedi "Mecburuz !.. YunanliIan yalntz
b~rakmaya gelmez ...PegIerinden ko~acagrz...Hatta .o kadar
ki o ka~tl,sen kovaladrn..0 bir havuza atladl.. Sen havlrzun
yanrna geldigin zaman i ~ i n i nbog oldugunu gGrdiin.. Buna
ragmen tereddiit etmeyecek, b o havuza
~ atlayacaksm!.."Bu
hatzray~bir giin SISAV Toplant~lmndanbirinde benirn iinlii
Fenikeli giizel Europa'nm macerasi ile birlikte anlatrn~gtlrn.
Hi$ kimse onaylamam~gtl.Hatta Oktay Ekgi iIe Hasan Pulux
benimle dalga geqrneye kalkqm I glardl. Fatin Bey bir ger~eii
"absiird" 01 anla giiqlendirmek istemigti. Pek ~ o alanda k
oldu@ gibi Fatin Riivtil Zorlu yine hakll idi. Yunanlalas'l
yalnrz blrakrnaya gelrnezdi..,
Patrikhane Konusunun bu kitapta daha fazla yer
almas~ndanben de rahats~zm.Yunanistan ile iligkiler iizerinde
de bn kadar durrnaya gerek yoktu ama olaylarin a k ~ pve
siy asi konjonktiir ijyle rastladi . 2. Diinya Savag~sonunda
ABD / Newyork, Ortodoks mefsofaliti, Athenagores'in ,
Fener'e Patrik olrnasln~dayattr. Pariste gisrevli iken
Biiyiikelsirnis direndi ama dayanamad1 ve kabul etti. Yeni
Patrikk Paris Biiyiikelqiligimizdebelgeleri Bii yiikelqi yerine
vennek bana diigtii. Olayin sonunu bir bagka yerde anlatmg
olmaliy~rn.
Emekli olduktan sonra hem iiniversitede ders veriyor
hem de Tiirkiye Gazetesinde haftalik k S ~ eyaziyordum. 0
slraIarda Patrikhane'nin yanmig hsirnlann~ntamirine izin
verilrnig, tamir diyerek adeta yeniden i n p edilrnigti. Agili@
rnerasimi yapilacakt~.Biitiin H~ristiyanllkalemi ayaga
kalkmq, devlet ve hiikiimet batkanlanna vanncaya kadar
heyetler yollanarak H~ristiyanl~k ve Ortodoksluk ad~nabir
gtivde giisterisi haline getirilmigti. Bu derece hakli o h a k
cevremizde bir reaksiyon yarattt . Kimi gazeteler "Aya
Sofya'ys ibadete aqallm"' kampanyasina baglad~lar.Bir
dergimizin bekir aydtn~evimize yolladl. Onunla yaptlglm
konugmayi da oldu@ gibi buraya koyrnak geregini duydum.
Sonunda ah111ve iyi bir Turk vatanday olan 8imdiki
Patrik Bartholomeos'u da tanlyacak ve ona da anlatacaktlm...
k i - Yunan iligkilerini, azellikle 1923 -
G e ~ m i ~ t e Tiirk
1926 donemini ele aldlg~rn~zda, zamanznda iizerinde pek qok
tartigllan ve hi$ ilgisi, ili~kisibulunrnad~gihalde Tiirk -
Yunan ehali mubadelesi konusuna bag1anan ve nihayet eninde
sonunda Huistiyanl~kba@azligin~,islam aleyhinde yeniden
hortlatt~giiqin, Batr alerninde pek gok konu~ulanmeseleye
"patrikhane meselesiWnede Pusaca deginmek gerekecektir.
Tiirk - Yunan iligkileri tarihinde "patrikhane rneselesi"
diye gqen btr konunun Fatih Sultan Mehrnet tarafindan
fstanbul'nn fethine kadar day anan bir geqmigi vardlr. Bir
taraftan Tiirk'iin civan mertligini v e vicdan ve din
Bzgiirliigiindeki engin hoggoriisiinii, 6te yandan da Rum'un
nankiisliik re ihanetini yansltan ihnekleri trka basa doldudu@
acikll bir konudur.
Tiirk Milli Kurtulug Savag~ndaMustafa Kemal ve
ordulannrn kazanrnlg oldugu biiyiik zaferler, fsa'n~nbiiytik
ve sevgili kilisesi diye adland~rllanOrtodoks kilisesini
kokiinden s m q t i . (La Grande Eglise Orthdox du Christ)
Ortodoks kilisesini simgeleyen Fener Patrikhanesi
Hrristiyan aIernindeki Papalrk, lslam diinyas~ndakiHalifelik
miiesseseleri ggibi onemli bir ml oynayabilrnig deEildi ama
yine de Hrristiyanl~&nbir GijlfimUnde ihmal edilmesi miimkiin
olrnayan ruhani bir e&iye sahip idi. Bu etki ve ijrremi Tiirk
Milli Kurtulu~Savaginln sonlanna kadar devarn etmigti.
TiirEder de zaten bu yiizden Bizans kaltntrsi bu rnuessesenin
devamtna gijz yummuglardi. Istanbul'un Tiirkler tarafindan
zaphndan sonra, Fatih Sultan h/lehmet ileride ahfadrmn bqma
tiirlii belalax qkarabilecek, ol~iisuzbir miisamaha ve civan
mertlik gosterdi. 0 s~ralardaPatrik, korkusundan olacak,
~liiverdi.Agla~anpapazlar, ne yapacaklmm bilemiyorTard1.
Fatih Sultan Mehmet kendilerini gag~rd~: "Patrik dediginis
de bir insan degil mi? Sirndiye kadar higbir Patrik oImedi
mi?oldii@ mman ne yaparcbnrz?". Papazlar cevap vermigti:
"Aramizda toplanrr, yeni bir patrik seqer ve irnparatora da
imzalatlrdlk". Fatih Sultan Mehmet, " A d imparator benirn,
gidin aran~zdabirini s e ~ i nbana getirin; ama salun k6tii bir
adam olmasm. Ciinkti 6en bu kadar M~ristiyanindo@mu ile
~liirniiile ugrasamam. Onunla da patrik uDagacakwdedi.
Fatih'in bu sezIeri ile Rurnlarln patrigi sadece ruhani bir
lider degil ayni zamanda sivil bir gijrevli oluyordu. ( E t d o s
Arhigos, Millerin Bay.)
f gte o giin bu giindiir, f sbanbul "daki Fener PatrManesi
~egitlivesilelerle qegitl i biqimde 6niirniize qkar durur..
Asadan be? yiiz kiisiir yil geqrnigtir. Fatih Sultan Mehmet
gibi bir Cihan hiikiirndar~nrn hakimiyet ve inayeti ile
c6bksini slrhnda muhafaza edebilmig, kara sakdll bir papmm
halefleri tarihin derinliklerinden gelen zaman tiinelinin i~inde
Rumlar ve Yzlnanlllar igin her zarnan dini kigiliainin qok
iizerinde, eski Bizans'in, Rum imparatorlugunun anlsini
simgeIeyen Panhelenizmin giiniillerdeki "Megalo 1dea"slm
tutugturmaya yarayan birer d a k otmakta devam etmiglerdir.
Rum Patrikhanesi, tarihin qeligkilerle dolu
ger~ekterindenbiri oIarak Osmanli i'mparatorlugunun
geligmesi ile birlikte geligmig, yayllrnlg, Tiirklerin giiqlenmesi
ile orantill bigisnde de giiqlenmigtir. Ortdsks kilisesi Futuhat
daneminde Osmanl~ile birlikte buttin Balkan ymmadasrna
yayilmlq, Karpatlara kadar dayanrnlg, Macaristan'a girmig,
Anadolu'yu avarak M~sis'akadar yayllrmgtrr.
Bu durum 28. aslr sonlanna kadar bijyle devam etmig,
bu tarihten soma OsmanFi ~rnparatorlu@nunhlz1a gerilemesi
ile baglantlli olarak, Fener Patrikhanesi'nin nUfus ve etki
alanlnda da bir h ~ z l lgerileme g~riilmeyebaglanrn~~tlr.
Diinyada rnilliyetqilik ak~mlann~n geligmesi, istiklallerine
kavugan milletlerin, dini aqidan dn bag~mslzllklaxlakrmlni
baglatrnlgtlr. Cegitli iilkelerdeki Ortodoks kiliseleri Fener
Patrikhanesinin otoritesine kwgi ba? kaldirmaya bavlad~lar.
BoyleliHe on beg kadar '"kendi bagma buyruk - Autwc6phde"
Ortodoks kilisesi o l m u ~oldu. Bunlztr bu giin dahi bu kendi
bapna buyruk, Fener Patlrikhanesinden ba~imsizOrtodoks
kiliseleri devam etrnektedir.
Fener Patrikhanesinin Ortodoks Hrristiyan alemindeki
giicii niifusu azaldrkqa sanki h~nciniba~kayerden alrnak
istercesine bu sefer zehrini Tiirkiye'ye ve Tiirklere aqik~a
d6kmeye bapladr. I. Diinya savagl ve onu izleyen Tiirk
Kurtulu9 Savqr strastnda bu durum daha da belirgin ha1 aldi.
Patrikhane biitiin zehrini dlijkmeye bagladl. Fener, artlk
Tiirkiye'nin sonu geldigine i ~ t e n l i k l e inanrnagtl.
Panhelenizmin biiyuk ideali kiliseyi yeni bagtan samrg,
Papazlar kiliselerde, gezdikleri dola~tiklanyerlerde Kral
Jorj'un oglu Konstantin'in artik vaktiyle Bizans 1mparatou
Konstantin XI. Paldolog'un bog blrakt~giBizans ltahtlna
oturacagmr miijdelemeye baglamiglard~.Artlk papazlarda
hi$ kosku, utanma ve h8y5 kalmarnrgti. Yunan ordularr
1922'de Trakya'da da iIerlemeye ba~ladiklarrzaman
kiliselerde hntta meydanlarda yapilan ayinlerde, Patrik
Meletios IV., Yunan ordulmnrn Papulas'm Hacx Anesti'nin
zaferi iqin dua ediyotlard~,Bu dualann sonunda, cemaat bir
aglzdan gunlan sbyler: "Zito Konstantinamu tekya vasila,
naparin stanbolisi Aya Sofiyav'(Yagasin Konstantin gibi bir
kral, istanbul'u alal~rn,Ayasofya'ya girelirn!) nakarat~
tekrarlaniyordu.
BIitliin bu oEnp bi tenlerden sonra, Yunan ordulann~n
~zrnir'dedenize dokiilmesinden ve Lozan Antlagmasl'ndan
sonra Fener Patrikhanesi'nin durumunun pek parlak olmas~
beklenemezdi. Oyle olrnaslnl papazlas bile hayra saymazlardl.
Ger~ektende Yeni Tiirk Devletinde din i~lerinidevlet
1gIerinden tarnamen ayimak fikri daha baglangytan beri
seziliyordu. h z a n Mlfzakereleri s m i n d a nirk heyeti, devlet
ve din i~lerininbirbirinden tarnarnen ayrllmasl prensibini
aqrklayarak, Patrikhanenin Turkiye dlgrna pkmlrnaani talep
etti. Yunanlilar, luyameti kopanp, yaygarayl bastllar ama
Tiirk heyeti bu konuda kararliydi, bunv Yunanl~larda
biliyordu. Bnnun iqin Aynaros'da yeni Patrikhane Jqin yer
hazidamaya bile baglanmigtl. Anlagman~nimzast slrasmda,
otururna bagkanl~ketmekte olan XngiIiz Haiciye nmln Lord
Omon Turk Heyeti Ba~kanrna hitaben: "Muzafferkurnandan
(GPorius Commander) diye hitap ederek, ehali miibadelesi
anlagrnaslndan sonra Tfirkiy e'de kaIacak Ortodoks
Hlristiyanlann, miinhasiran ibadetlerini sagFlyabflme1eri iqin
Fener Patrikhanesinin ~saanbul'dakalmas~namGsaade
edilmesini istirham ediyomm" dedi.
Tiirklerin Allah vergisi geleneksel ho~goriisiigalip
geldi, 1smet Paga Curson' a hitaben: "Bu ~Bzlerinizisenet
ittihaz derek Pabikhane haklundaki talebimizi geri al~yorum"
beyanlnda bulundu, Patrikhanenin Istanbull a mevcudiyeti,
bu 'beyandaki ~arta,yani miinhaslran TTiirkiyeYdeki Ortodoks
Huistiyanlmn ibadeti ile sinrrll otmasr kaydina dayanmaktadrr.
Bn susetle yeni Tiirk Devleti'nde, Patrikhanenin, Modern
Devlet Hakimiyeti kavramina ters diigecek her tiirlii siyasi,
sivil ve idari yetki ve irntiyazlardan artndlr~lmasakabuI
edilmi? oldu...Arhk bundan bByle Fener Patrikhanesi sadece
dini ve mhani fanhiyonlardan ba5lcaana sahip olarnaystcak~.
Bu dummda bi mat Fener Patrikhanesinin iqinde qetitli
anlagrnazliklar, tartagmalar qikmakta gecikmedi. Ortodoks
kilisesinde biinyesi, tiirlii entrikalar, dolaplar qevrilmeye
baglandl. 1923 Haziran'lnda Papa Eftirn etrafinda toplanan
yiizlerce Tiirk vatandqi Ortdoks, Tiirk hafiz Patrik Meletios
ve gevresini Tiirkiye'ye ihanetle suqlayarak giisteriler y apblar.
Patrigi ve bazl papazlan ayin slrasinda tartaklad~lar.Bu
gSsterilerin birkaq defa tekrarlanmas~ndansonra Pattik
Meletios, kqltlanni aforoz ederek, selameti kaqmakta buldu.
Fakat kasarken patrikli k makamrndan istifa etmeyi de
unwttu. Patrik aleyhindeki gtjsterileri organize eden Papa
Eftim adrna bir din adam Anadolu'da Rum degil fakat Tiirk
bir Ortdoks kilisesi kurdu. PatriWlane etrafindaki brhgmalar
yeniden tutugtu. Sensinod rneclisi toplanip yeni patrigi seqti.
Papa Eftirn, yeni seqiIen Patrik GrGgoire VIT.nin otoritesini
tanrmad~.1925 y~llndabu patrik de lSliince yerine Arapoglu
lakapll papaz, W.Monstantin unvam ile Fener'e yerfegti. Bu
patrigin segilmesi ve Fener'deki koItu@na otumasi Tiirkiye
ile Yunafiistan arasinda yeni bir anlagmazfigrn ve gerginligin
ortaya qtkrnaqma neden oldu. Zira yeni sqilen patrik Anadolu
dogumlu idi. Biiyle olunca Lozan Antlagmas1 hiikiimlerine
gijre "ipse - Facto" ehali rniibadelesi kapsamtna gi~iyordu.
Antlqrna, Feneri ve patrikhaneyi Ortdob lkilisesinin merkezi
olarak taniyor, fakat ehali rniibadelesi kapsamina giren
Anadolu dogurnlu Rumlar iqin higbir istisna tanlm~yordu.
Bu kogullar aEt~nda"Muhtelif MUbadele Kornisyona'"
yeni patrigin mii bade1eye tabi tutulmak iqi n gerekl i bii tun
gartlara sahip bulundu@nda ittifak ediyordu. 30 Ocak 1925
mhinde patrik VT.Konstantin ehali rniibadelesi qeqevesinde
sinir dl51 edildi. Tiixk hiikumeti patrigi Yunanistan'a
gljnderirken bunun sadece mijbadele ve tabi bir phis
uzerindeki bir uygularnadan ibaret kaldrgln~ve patrikhane
miiessesesi iiserinde herhangi bis tasarruf anlamtna
gelmedigini a~ikladi.
Turk hiikiimetinin bu aqiklamas~ve verdigi giivenceye
sagmen Bat1 Avxupa'da k~zllcaklyarnet koptu. Yunan
Hiikiimeti Milletler Cemiyetine bile mumcat etti. (Bu rnEracat
birkaq h a h soma geri dmdl) Yunan meclisinde bir milletvekili
Pangalos ad~ndakieski bir general Turkiyeye kargi yeniden
bir savag a ~ ~ l r n a sbile
m ~ finerdi.
Avmpa basmi Kemalist hiikiirnete karg~bir a21zdan
ate? piiskilrmeye ba~lamlgt~r. Fransiz basm hiikiimetlerin
derhal olaya miidahale etmesini ve araya girmesini istiyor,
Alman basm ise 7 Subat 1925 rarihli Vorvms'm ate@ b a ~
rnakalesinde oldu@ gibi "DoBda yeni bir savqln alvelerinin
yiizleri yalamaya bagladlglWndansiiz ediyordu. ingiltere
Parlarnentosuhdda rnebuslar Hariciye Nazln'ndan ingiltere
Hiikiimeti'nin tutumunun ne olcagml, ne zarnan mtidahale
edilrnesi diigiiniildugiinii soruyorlardl. Canterbury Ba$
Piskoposu ise, sintr dlgl edilen Patrik ile dayanrgmasml ilan
ediyordu.
Hiilasa, Awupa'da lconu iizerinde kopmlmak istenilen
biitiin bu yaygaralam dhnda yatan gerqek Mustafa Kemal 'in
kurdu@ yeni devlete kaql H~ris t iyanlr k bayragm~naylarak
yeni bir "Ehli salib" hareketinin baglat~lmakistenildigi idi,
Asllnda Avrupa biitiin zevahire ragmen Mustafa Kernal'in
"uyumsuz ve uyugrnaz'htummundm pek de memnun degildi.
Ona fazla giivenemiyorlardr.
Biitiin bunlar olup biterken, srnir dtgl ediImig olan
patrigin kasy qikrnasma ramen Fenere bag11 metropoltles
aralannda topland~lar.Ankara Hiiktimeti ile temas arayarak,
yeni segecekleri patrifiin de eskisi gibi srnlr d ~ edilmeyeceB
g ~
giivencesini aldrlar. Eski patrigi usuliince istifaya xorlayarak
yerine 111. Basile'yi paw& seqtiler. Ankara Hiikiimeti patrik
seqimi hakkindaki bn gvenceyi verirken bazi ~ n e m l $artlar
i
ko~mugtu;bunlara giire:
1. Patrik,Tiirk vatanday olanlar aras~ndasadece
Tiirkiye'deki rnetropolitlerin o y l m ile se~ilecekti.
2. MetropofitIer Patsiklik makam~iqin iiq aday
se~ecekler,bu iiq adaydan birini Patrik oIarak sesme h&~,
Turk Hiiklimetine ait olacakt~,
Her ne olursa olsun 1922'den bu yana artik Fener'in
feneri hayli kr sr lmig, dijier Ortodoks kiliseleri iizerindeki
manevi iistiinliigii b3ki kalmakla beraber, eskiden oldugu
gibi neredeyse Romaya bile kafa tutan Vatikan'la b y Blqii~en
g8riinthsii ile birlikte milyonlarca Hlristiyan iizerindeki
otoritesini ve panltis~n~ da kaybetrnigti.
Ehali rniibadelesinin ve bunu Patrikhaneye kadar olan
uzanzllarrn~niki hukijrnet araslnda bariggl yollarla
halledilmesinden soma, Tiirkiye ile Yunanistan arasinda
verimli bir dostluk ve igbirliginin kap~lanart& ardma kadar
aplrnlg oluyordu. Bu yoldan ilerlemesini bilen Atatark ve
Venizelos gibi liderler eski diigrnanl~klmniizesine kaqillkli
iyi niyet ve anlayrg iqerisinde nasil bir dostluk ve igbirligi
kurulabileceginin qegitli 6rneklerini verdiler.
Asllnda A m p a biitiin zevahire ragmen Mustafa Kemal'in
Z uyugrnaz" tuturnundan pek de rnemnun degildi.
" U ~ U ~ S Uve
Ona fazla giivenerniyorlardl.
Biitiin bunlar olup biterken, slnrr d ~ g edilrnia
l oIan
patrigin karp qlkrnasina ragmen Fenere bag11metmpolitler
aralatlnda toplandrlar. Ankara Hiikiimeti il e temas arayarak,
yeni s e ~ e k l e rpatriBn
i de eskisi gibi srm drgr edilmeysceB
giivencesini aldllar. Eski, patrigi usvlilnce istifaya zorlayarak
yerine 111. Basile'yi patrik seqtiler. Ankara Wiikiimeti patrik
sqirni hnkkfndalri bu giivenceyi verirken b a t anemli gartlar
kogrnugtu; bunlara gtire:
1. Patrik, Tiirk vatandag~olanlar arasinda sadece
Turkiye'deki rnetropoIitlerin oylan ile seqilecekti.
2. Metropolitler Patriklik makamr iqin iiq aday
se~ecelder,bu ti$ adaydan birini Pattik olarak s e p e haWu,
Tiirk Hiikumetine ait olacakt~.
Her ne olursa olsun 1922'den bu yana artik Fener'in
feneri hayli klsrlmig, diger Ortodoks kiliseleri iizerindelci
manevi wstiinlii~iiblki kalmakla beraber, eskiden oldugu
gibi neredeyse Roma'ya bile kafa mtan Vatikm'la boy o l q i i ~ n
g6riintiisi.i ile birlikte milyonlarea H~ristiyaniizerindeki
otoriasini ve panlhslnl da kaybetmi~ti.
Ehdi miibadelesinin ve bnnu Patrikhaneye kadar olan
uzant~larlniniki hiikiirnet araslnda b a r ~ g gyolIasla
halledilmesinden sonra, Ttirkiye ile Yunanistan arasinda
verimli bir dostluk ve i$birliginin kapllan art~kardma kadar
aplrnlg oluyordu. Bu yoldan ilerlemesini bilen Atattirk ve
Venizelos gibi liderler eslci diipanliklmn iizerine kaqtl~kl~
iyi niyet ve anlay18iqerisinde nasll bir dostluk ve igbirligi
kiurwlabileceginin qezitli omeklerini verdiler,
~stanbul'dakiRum - Ortodoks Patrikhanesi bugiinIerde
yine adlndan bir hayli s6z ettirecege benzemektedir. Bilindig
gibibzon Ban?Antla~rnasimiisarekeleri sirasrnda "OEU-
CUM~~~QU E"
cihan2iirnul kamkteri ile brlikte Fatih Sultan
MehmedYn tarihte ~ a aFrnlg
g olrnanm ihtigam ve c8rnertligi
iqinde bahseylernig oldu@ bilciimle irntiya;slardan tarnarmyla
arlndlr~larakTiirkiye'de kalrnas~narniisaade edilen
Patrikhanenin bir biSliimu 1941 ythnda yanrnqtl. Yunan
boliirnlerinin yeniden yap~labilmesii ~ i ngerekli rnusaade
ancak krrk y1E soma 1980'li ylllann bagmda verilebilrni$ti.
Gayeleri ve geqek kaynakleri pek bilinmeyen ve rnnazzam
meblaglara ula$tl sBylenen d r ~kaynakl~baglglar ile eskisi
ile kiyas edilmeyecek bir eb'ad da iki ibiiyuk binanrn
ylikseliverdigi sijylenmektedir.
Sahsma ve 1stanbul igin yaptlklmna say@ duydubmuz
eski belediye bagkanr Bedrettin DaIan bu konuda izahat
vermek geregini duyarken topu Ankata'ya at~verrnekle
yetinmigtir. Topun Ankara'da Emlerin kucaglnda kalacag~
belli degldir. Aslrnda bunun da pek fazla onemi yoktur.
i bu binalmn aqrl~g~
~ n e m lolan vesilesi ile fener patrikhanesi
~atafatlt,debdebeligok renkli ,etkili mmimlesin y apdacagldlr.
Bu gosterilere bagta ABD eski Bagkani Jimmy Carterden
tutunuzjinlii "Davos rnasall'mn rnueIlifi Yakovos cenapIm
ile diinyanln dijrt bir yanlnda gelecek Metropolitler,
Pi skoposlar,Papazl ar katl1acaktlr.Her renkten ,her dildin
rengarenk bir sanayro biitiin aynntiIar~ile hazrrdlr.Gaye
patrikhanede Lozan'da kaybettigi cihan~iirnulkarakterini
yeniden kazandlgr imajln herz dalgalan ozerinden "Multi-
Vision" kana1lndan bu tiin diinya kamuoyu ekranlar~na
yayabjlrnektir.Aslrnda Myle bir sanaryonun bir bagka benzeri
1950'Fi ytllatrn ikinci yarrs~ndaa oynanmak istemi~ti.0
tarihlerde Fener Partikhanesinin bag koltugunun Yanya
dogumlu ,uzun bo ylu ,Amerikan huylu heybet1 i ve
g~sterigti,fevkaladezeki bir din adarnl oturmakta idi.
Tiijskiye'ye ilk geligi araslnda Paris'te kendisiy le tegemiif
etrnig olmanin, Biiyiikel~iligimizdenedense o giin
bulunmayan Biiyiikelgim rahmetli Numan Menemeneioglu
adrna aglrlarmg olman~nemcian anlslnl en mutena bigiminde
saklanm.
Bisans donerninde PatrikhaneJyasofya ile Aya 1rini
araslnda kalan'her ikisinie de kol atan alttan geqit veren
yayvan bir binada rnekan tutmugtu.Bagta fanatik Rumlar
olrnak Usere diinyadaki biitiin Ortodokslarrn hayatnnda
buralann~Ortodoks aleminin bir "Vatikan"! olarak ihya
etmek yatard~,Patrik Atinagoras dunyan~nher yerinde lcendi
qizgisindeki papazl an ,din ulemaslni davet ettirdi ,buralar~ni
gesdi rdi. Bu senaryo bagan11 olmarm~t~ .
Eener Pntrikhanesinin yeni kompleksinin aqihgi vesilesi
ile bu sefer sahneye konulacak s e n q o hi^ kirnsenin ku3kusu
olmasln aynl maksatlara yBneliktir. Tiirkiye'deki Rum
Ortodoh Patrikhanesinin 1925'de yitirdig akiimenik karkeri
sessiz sadaslz oldu bittiler masumane uyglulamalar yolu ile
yeniden ihya edilmek istenilmektedir. Bunun i ~ i n d e
Tiirkiye'nin Tiirklerin darbimesel halint gelmig geleneksel
miisamaha ve alicenaph~mdanfaydalan~lacakt~r. Zira heqey
Turkiye Cumhuriyeti Hiikiimetinin bilgisi ve izni kamuoyu
Bnllnde sergDenecektiaka tiirlii olmasmada imkan yoktur.
Din ve vicden Hiiniyetini devletin bagma onurdan bir kalpak
gibi giydiren Tiiklerde ''Ho@rii" bir Adar yadigandrr.Rum
ortodoks Patrikilisinin h e r ~ e y eragmen kendi hasmet ve
satveti ile giiqlendirilerek bu giinlere kadar getiren Fatih
Sultan Mehmed'in o rnuhtegem tarihimizin bazl sayfalmnx
araIamak v e gerqekten geregine biitiin igtenlijjimizle
inandrg~m~z Tiirk Yunan birIijii ve igbirligine miitevaz~bir
katk~dabulunmak, gqrnitin analizi yamnda gelmegin bqatlsl
Uzecindeki tizerindeki eski bir dostluk masalr gibi,anlatmak
firsat~n~vermigtir.frnkan ve mekan bulabilirsek bu masah
genq kqaklara anlatacag~z.
GAZATES~EN BEURAYDIN
ILE YAPILAN SOHBET
Ostadokslann oyununa alet ~Irnamally~z
Fener Patrikhanesi 2. Vatikan olamaz
Efendim Patrikhanenin yeni i n ~ aedilen b610m bu kadar
debdebeli bir gekilde a~~lacaglm ben tahmin etmiyordum ve
beklemiyordum. Bunada bir gerek olmadigl kanismday~m.
Ama dinledim, okudum ve gazetenizde glis terdiginiz
hassasiyeti qok anlaylgla ve takdirle kaqilryorum. Konuyu
daha bir siyade bir Tiirk - Yunan dostlugu vaktiyle Atatiirk
ve Venezilos taraf~ndankuaulmug olan Tiirk - Yunan dostlu@
qedqevesinde ve perspektifi iqerisinde rniitaala etrnet
istiyomm, Bunun Tiirk - Yunan dostlufiuna bir katkida
bulunabilecegi kanis~ndadegilirn. Bu alelade bir aqtll?
olabilirdi .Yalnlz benim di kkatimi qeken gu var: Lozan
Konferansi 'Siirkiye ile Yunanistm aras~ndakiihtilaflara bir
ha1 qaresi bulan milletleraras~bir klgeydi. Bu belge Tiirkiye
tarafindan uzun zaman zannediyorurn ki gereginden fazla
degerlendirildi, adeti tapu haline getirildi. Halbuki Lozan
antla5masl iyi bir eser makernme1 bir eser olmakla
besaber,Tirk'iin o muhte$em milli miicadelesinin k q l b @ n ~
verebilmig degildir. Lozan Antlagmasinda halledilmeyen
birkac;mesele, Lozan3n arkasma sarkmqtrr.Lozan'ln Tiirkiye
bak~mndanacelesi v d i ,bk isticali vardl .0 da 8udur:Atatiirk
milFi miicadele dfineminden sonra kurulan tiirkiye
Cumhuriyetini diger yabancl, devletler ve ha'la Tiirkiye ile
muhasenre halinde bvlunan devletlerin dinde egit diizeyde
tanrnmasin~nsaglanmasina BnceIi k veriyordu . B izim
bakrmmzdan bzan'in birinci degeri,bu devletlerin bizimle
beraber egit diizeyde aynl milletleraras~ bir belge imza
koymug olma1md1r.B~ birincisi bii tiin meseleler halledilmiv
rnidir degil; ama hi$ oImazsa asgari diizeyde,asgari bir
mii~terektemutabakat hasrl ollmugtur. Lozan antlagmas1
rniizarekeleri slras~ndahalledilmeyen i ki rneseEe vard1r:Bir
tanesi patrikhanedir.kincisi ahali miibadelesi.tiirk ve Yunan
halbnln miidalesi meselesidir. Daha b a ~ k ahalledilmeyen
bir,iki mesele vardlr malesef onlmn halinden bir lusrm bizim
aleyhirnize tecelli ettiMusul'u kaybettik. 0 zamanki konjokttir
bnnnn lehimize halIediIrnesine imkan vermedi .Musul
halkin~n,Kerkiik ha1klntn istegine nygun referanduma
gidilrnesi taleblerine ~ngilizlerpkt~lar."Yijre halh boyle bir
refaranduma gidebilecek kifayette ve olgunlukta dgildir, bu
gqersizdir."Halbukimilletlerarasi bin komisyon vard~.Bunlar,
"Eger Musul bir devlete verflecek ise, bu mutluka Tiirkiye
01rnalidir"diyordu. Bir giivenlik meselesi ve o slralarda o
bdlgerniz gok kmg~kti,~ o anar~ik
k haraketler vardi. isyan
vardi. Bu isyanrn bagka kanallardan q~kart~ldig~ biliniyordu.
Bizim de ilk kayglmrz o bolgelerin giivefiligi idi . ingiltere
terninat ve buranin Trak'ta kalrnasini istedi. Biz o zarnan
1ngilizler"e "Manda miiddeniz 2-3 sene sonra
bitiyor"dedik.lngilizler Buna karg~"Bu siire 25 yll daha
siirerWkarqrll@ni verdiler.Boylece manda siiresini
uzatt~lat.Eskiden beri bir musul vilayetimiz,bir
mutasrnfli~imzgini.

Patrikhane Senaryosu
Senaryo gudur: Lozan miizarekelrine tiirkiye artik din igleri
ile Diinya itlerini aylrma avamslna geImig yeni bir devletin
temsilcilerini yollarmgh Bagmda da f smet Paga Patrikhanefiin
Turkiyede kalmasrna lilmm o l m d ~ g gisriigiinif
t samnuyordu.
"Patrikhane qksin Tiirkiye'den" dedi. Bu talebi y apt@
zaman yer yerinden oynadi ,sanki bir "Ehlisalib ordusu"
halinde muhattaplmmz bislegivesdi.Tek Miisliiman devlet
Tiirk ye idi Cozan'da ... Diger irnzacl miizarekeci devletler
militarist baysag] aqttlar, "Din elden gidiyorWdiyeyaygara
kopard11ar.
Hlristiyanltk bagnazltg~bisim partiinerilimizi birlegtirdi,
karg~mtzdabir saf haline getirdiEn yakrn~rn~zda olan,bize
yardlrn eden devletler dah i kargrmlza g e ~ t.FransaAlmmya
i
gazeteleri Tiirkiye'yi tutan aleyhirnize yazllar yazdr1ar.B~
gazateler daha anceleri Tiirkiye'nin milli miicadelesini
ijvmiiglerdi. 0 zaman kiipiirferi bende var.Patrikhane
konusunda aleyhmize donduler.
0 zarnan denildi ki Patrikhane artlk Fatih Sultan Mehmed'in
vakfettfgi o cismani ve idari yetkiler yalnlz dini iglerle megguI
olsnn.Mii7mkeler kopacak noktaya geliyor ki o m 1smet
Paga bunalimlr diinemler qok srIuntili anlar geqirdi. Bu m d a
bir ~rans~z,fsmet Pagak~nodaslna giriyor.Paga bir agagr bir
yukari yiiriiyor. Ona diyor ki: "Ekselans kendinizi
yrptrnaylnrz,konferansi yiprahmz." Orada tuttu Ancak 9artta
muallak olarak patrikhane, miinhasmn dini gijrevlerleJcimin
dini gijsevleri ile, Ttirkiye'de buIunan ortodokslann dini
ibadetleri ile ilgili meselelerde slnlrlr kalmak kayglyla
Tiirkiye'de kalabilir denilmedi.$ikanlsln teklifini yapan ismet
Pagahin neklifinin geri almasi o sartlar altrnda suretiyle bir
qijziirne baglanmq oldu .

Bir Vatikan HayalIi


Siyasete kan$rnayacak,Eskidennikah k ~ y a r d.Niifus
~ kayldan
ondayd~.Alacak verecek meselelerine Ibakard~.Bunfann
hiqbirine karigmayacak, sadace pazar
ayinleri-inde,cenazelerde,diniibadetleride vazife yapacak.As11
ijnemlisi guydu: Cihan$iirnuIbir niteligi,evrensel bir stafiisij
vard~.Butiin diinya ortodokslannrn bir bay sayrlird1,patrik.
Bir nevi Vatikan gibi olmaya kalk~glyordu.Bu Lozan'da
tamam~ylakald~nld~.Cumhuriyet hiikheti patriklerin bu
nevi qal~~rnalanna son verecek tedbirlerini ald~.bu tedbirlerdin
birisi $uydu:Ozamanlar Meletyos isimli bir patrik vard~.
Meletyos biitiin rnilli rniicadele s~raslndaTiirkiye miIli
miicadelesinin karyslnda alenen pozisyon almr gtl . Biitun
vaazl~nnve rneydanlardadini ayinlerde aynl te1kini yap~yordu.
Ayinlerinin sonu tek bir ciimle ile bitiyordu. 0 ciimle de
Ortodoks halk~tarafindan tekrar ediliyordu: Y a ~ a s l n
Konstantin gibi bit kralpnun sayesinde biz fstanbul'u
xaptedecegiz Ayasofya'ya girecegiz."
girndi Tiirk Hiikiirneti bu adam1 azletti.Tiirkiye'ni dlyna
~ikarttr.biiyiikskandal p k t i ,bilyiik yargara koptu .Evvela
Yunanistan'da grkt~.Tiirkiye*ye"anlagalim" onergesi verdi.
Gelecek ve giireceklerdi,alullanrmglar.OnlarMyle bir talebde
bulundular. Bat1 alemi sars11di.Meletyos en nihayet Tiirkye
dlpna kaqmak zorunda kaldr.
Seneryo gu:Patrikhane Lozan'dan sonra evrensel vasfini
kaybetmigtir.Yani Tiirkiye s~nrlandigma qrkan.Tiirkiye
s r n l r l a r l d i 2 l n d a hukiim f e r m a n olan
vasfinlkarakterini,ijzelliEini bizirn nazarrrntzda ve hukuken
kaybetrnigtir. Sirndi fiilen uygulamalar yolnyla ve bu
uygulamalar mahalli makamlara ve hiiklimetin hoggfiriisii
ve miisahamasmdan faydal anarak yerlegiyor. Zannediyorurn
bljyle 30 bin gibi drgardan ziyaretgi ve snisafirlerinin katlldrgl
bir ayinin amacl, yijnelik bulundugu nokta, Fener
Patrikhanesi'nin tekrar eski gunlerde oldugu gibi evrensel
vasfinin kasan~lmaktaoldugu imajini vermektir. Bu irnaji
veriyor1arm1,vermiyoIar mm bilemiyorum ama,biz buna alet
olrnamal~y~z.
Fener Patikhanesi 'nin belirli bir amacl vard~rBuradaoturdu@
yerden biitiin dunya Ortodokslanni idare edecek,onlara adeta
ikinci Vatiknn gibi hiikmedecek ozelligini tanlmarn Fener
Patrikhanesi Vatikan olamaz,iqiglerimize kimse kangamaz.
Simdi Bekir Bey bu JGlisedeki "Kin Kapisr'h~~hr m~,atylrnaz
m bir $ey diyemern. O kaplyl adam 1821 tarihinde Sultan
1I.Mahrnut'un emriyle idam edifen patrike k a r ~ t l ~bix k
"Husumet and^" Tiirk'e husumet and~.Tiirk'ekin ve nefret
and1 olarak kapatmq. Ve eger bu gun Tiirk Miikiimetinin
at~fetiile Tiirk hiikiimetinin hoggoriisii ile icrai faaliyet
g8steriyor,dini icaplarlnl yerine getiriliyotsa bu husurnet
and~nlnkaldrnlrnasi gerekirAma k a l d ~ mjllakia ibu kapiy~
aqacaks~n,diyernesele yapmakta bir yarax g6rrnliyorum.
H a y ~ ryaptiramazsiniz Efendim ben bu kapiyi iptal
ettimJci1isenin kapisl bumsid~r,diyorlar.
Yan~lm~yorsam Patrikhane 194 1'de yandr.Uzun zarnan
onarimina rniisaade edilmedi .Neden verilmedi ,onuda
bilrniyorum .Asllnda verilmesi gay et tabii idi .Kimverdi
bilemiyotum.Gazetelerde okudurn,Sayin Dalan topu
Ankara'ya atti. Top Ankara'n~nkucaginda,kim bask1 yapt~
bilemiyorum. Sonra deniliyor ki,bir bina yerine bavka bina
da yapilm~g.Bunun hukuki bir engeli oldugunu
zannetmiyorum. Ama siyasi bir konjoktiirel bak~rndan
miirnkiin miidiir?yahut da dogrumudur? bilemern.
RGpartaj yapan Bekir Aydin'in israrli somlmna karpllk
Oguz GGkrnen gu 2ekilde devam etmigtir:

- A m - Bu dumm digigilerini sllunhya sokabilir mi?

-AYDIN - Ne agdan efendirn?

-G~%MEN - Sokabilir tu balundan:Tiirkiye laik bir


memlekettir.~urasimabet olac&,busas~olmayacak; diye bir
devlet otoritesini kullanarnaz,kullanmamal~d~r.Ama
aleyhimize gok temirat yap~llr.EgerOrtdohlann Ayasofya' yl
kilise olarak istemeIeri sbz konusu olursaku konuyu ortaya
qtlcartlnz.

-AYDIN - Bir kiliseden ziyade Esan sesine hasret


m i n a r e l e r i ile cami o l d u g u n u i s p a t l a y a n
Ayasofya'yipatrilkhanenin aq~ldtg~ giin daBilan brogiirlerde
kilseyi q e v h e k istiyen Yunan papazlann~nhayallerini nas~l
yorurnluyorsunuz?

- G ~ K M E N- BEI haberi Tiirkiye gazetesinde


okudum.Brogiirdeki resimleri de g6rdiimBu kUqiIk bir
oyun Buna faul derler. Madem ki ararmzda giizel miinasektler
olmasin~istiyoruz.Tiirkiye ile Yunanistan aras~ndao zarnan
hakernin gdziinden kaqacak fauller yapmamally~z.Bunu
yapmamalilar,kanisrm t a ~ ~ n r n ,

-AYDIN - Ay asofya'n~n ibadete kapatilmaslnln Lozan


Antlagmaslhnr gisli hiikumunden kaynakland~giiddialan
yaygm.Gerc;ekten h z a n ' d a bijyle gizZi hUklirn1er vax rn~?

- G ~ K M E N- Lozan'nun bayle hiqbir gizli: hukrnli


yoktu~hzan'dan i bir ~ gizli hiikiirnii de yoktur. h z a n a p q k
ibir antlagmad~r.Miizakere zab~tlaslnavarlncaya kadar
agiklanrmgtrr.

-AYDIN - Bildigirniz kadanyla ayasofya Camii'nin


ibadete kapattlrnasl va miize haline getiailmisi ile ilgili kanuni
bir dayanak yok. Hatta Ayasofya Camii'ni kadmlu imami da
var ve devlet buna mas? ijdiiyoc.Biitiin bunlara ramen cami
neden ibadete ag~lmiyor?

- G ~ K M E N- Bu sualinizin muhatabi ben


olamam Bilemem ama,bunun cevab~nbilenler tarafindan da
kolay verilebilecegini de zannetrnern.

-AYDIN - Vatandag Ayasofya Camii'ni doldurup namaz


ba~lasakanunen sorumlulugu olur mu?

-GOKMEN - Devletin burasm ibadet yeri olmaktan


pkrmg,dedigi yeri zorlaylp girerse hukuki sorun akar. Zorla
girilirse elbette sorun olur. Tabii ki Tiir.kiye dev toritesi
ile otoriteye tabi olan yijnetilenler acasmda.. .' ~etenle
yhetilenler aras~ndasorun olur.
LEBENSRAW..!
(Lanetli Bir Kavram)
ikinci Diiny a Savagikdan bu y ana, Almanlar dahil,
biitiin AvmpaliTma "Tanetli" sayrlan savag Bncesi donemlere
gagnglmlar y apan bu netameli kelime, geqenlerdebir giin
Ba~bakanMesut Ytlrnaz'ln agz~ndanbis leblebi tanesi gibi
rnedyan~nkaygan diizeyine diigiiverdi. Bunda bize gore,
herhangi bir kas~t,bir art diigiince yoktu. Tiirkiye'nin
Liiksernburg Zhesi'nde AB adaylm araslndan &$mtnasmda
Almanyahnm biitiin vaatleri ve dolay~siylabeklentilerimizin
hilafina takindrgl olumsuz ue gagirt~citurnmu kaqlslndaki
hayal W i g 1 ve ifiali, 6nIU Financial Times muhabirlerine
f ngilizce olarak aq~klarkenfikrini daha da iyi anlatabilmek
igin olacak "Bensraurn" kelirnesi asllna uyguna biqimde
Almanca olarak dudakfmndan d6kiiliiverdi. Bunda gelenebel
dostluk icinde gelipen Tiirk-Alman iligkilerine bir zarar
vermek kasti m a k kanimzca gerqekten yanlq ve beyhude
olur,..Bu olsa olsa, eski dostlam yenilerini edinirken eskilerini
unzltrnarnalan ve rencide etmemeleri iqin bir sitern, serzenig,
haydi bilemediniz bir "'uym" oFarak alginabilmeli idi ...
Biiyle olmadi ... AvrupaVa iktidarda en uzun siire
kalabilen Almanya'nm giiqlii, cusseli ve heybetli pnsijliyesi
Helrnuth Kohl, birden hiddetlendi, giddetlendi. Sadece
kendisini hzdudigl anlag~lanTiirk meslektayna deB1, BlqUyii
kaprip biitiin Tiirkiye'ye ver yansin etmeye bagladt.
Simdilerde art~kkendi miinhaw yetkisinde ve hatta e h n d e
zannetmeye bavlad~glAvrupa Birligi'ne, Tiirkiye'nin neden
ahnmayacag~nlanlatabilrnek iqin pek qok geyler sByledi.
UsteIjk 'kcografya hocasinrn kendisine Turkiye'nin Awupa'da
oldugunu ijgretmedigini ..." de siiyleye'biIen S a y ~ n
?$ansijliye'nin tab'mi bilemem ama herhalde kaab'ina
yaklgmayacak bi~irndekonugmasinz ben gerqek bir Alrnan
dosh olarak yadirgadrgirm siiylemek zorunday~m.Ne yalan
stiylerneli, Dqigleri B a h l ve FDP partisi Tideri Klinkel 'in
arkadan gelen abuk sabuk sozlerini hi6 de ciddiye alrp
tinernsernedirn. oniimiizdeki Eyliil segimlerinde partisi ile
bember barajln ahna dugrnekten kurtulabilmek i ~ i n"'amok"'
gibi oraya buraya kogarken ~ n i i n egelene sald~rmas~,
anlayagiyIn degilse bile belki ho~goriiile karylanabilir diye
dii5;iindiim.
Devlet Bagkanlm, Ba~bakanlar,Bakanlar gelir gider
m a devletlere o d m olugturan milletler ve rnilletler arasmdaki
dostluklar devam eder... Biz gahsen Tiirk - Aiman dostlu@nu
tarihin deneyim ateginde pi~erek,perqinlegerek devam
edecegine inananlardanlz.. ! Bir samanlar Almanya ile silah
arkadql~$@m, hatta sok daha eskilerde co@fya yakmllj@uz
da olmugtu. 1500'lii yiHatda Tiirkiye ile Gemania srnlr
korn9usu idiler. Simdi bu satrrlm yazmakta oldu@m qal~grna
odarnda StinsiSliye Kohl'un qok stvdigim ve takdir ettigim
i'EnlEi Selef'inin hediye ettigi tag basmast eski bir harita
k q ~ m d a kdi u v d a asill duruyor. Orada iki iilke slnrr korngusu
olarak goriiniiyor. Bir yan~ndada Adriyatik denizi "GoFfo di
Venitia" diye yer allyor. Ozamanlar oras1 oy le anillrmtg
zahir..!
Neyse... Bu, iilkelerimix msmdaki dostluk ili$ilerinde
kiiqiik bir rneseledir. aniimiizdeki zarnan tiineli iginde
kendiliginden eriyecek, halledilecektir. Almanya'n~nda
Tiirkiye'nin de halledilecek ~ o daha k biiyiik meseleleri vardzt.
BUyUk meselelerin hdli iqin Buyiik k v l e t adarnlmna ihtiyaq
vardlr. ikinci Diinya Sava~rsonunda eger Fransa'da bir
General De Gaulle, Almanya'da da bir Conrad Adenauer
gibi biiyiik devlet adamlm bulnmasa idi, Rhein Nehrinin iki
kargil~klik ~ y ~ s ~ n d aikik imiIFet, Fransa ile Almanya as~rlar
b o p birbirlerine kaqr duyduklm kin, nefret ve diigrnanl~k
duygular~ndanar~ndtrilipbugiinku gi bi birlik ha1ine
d~rriigtiiriilrnekistenilen Avrupa'n~ningasinda bBylesine bir
i~ birligi iqinde olabilirler rniydi?
Eger Tiirkiye'de bir AtatUrk, Yunanistan "a da bir
Venizelos olmasa idi, iki millet arasindaki diigmanltk bir
barqa ve dostlvga d6niIgebilit miydi? Ama biiyiik devlet
adamlannin kuadugu, kolayla~tlrdlgidostluk ve igbirligi
iligkileri ya~ayabilrnekiqin siirekli bakim ister, dikkat ve
jtina ister ve en azlndan diiriistliik ister. Biz kendi hesablmlza
Atatiirk'iin yolunda ve izinde "Yurtta bang, dunyada bang"
aramaya devam etmeye galiyyoruz. Simdilik korn~u
Yunanistan'da yeni bir Venizelos'un ortaya ~~kmasina intixar
etmekten bagka yank ki, yapabilecegimiz fazla bir gey
yoktur..!
Bu yaziyl yazarken, 2. Diinya Savay'nin ~ncesini
sonrasanr a r a $ t m , ele$tirenqe9itIi q t u m a ve incelemeleri,
tarih kitaplmni 8iSyle bir kan~tlray~rn dedim. Yan Alman,
yan Frans~zSaw IJniversitesi Tmih Profeslirti J.B. Durossel,
bir kitap yazrnlg, 1 . Diinya Savagl'ndan bu giinlere vzanan
siyasi olaylan tarafsiz bir dil ile anlatm~g.Kitabmin, "2.
Diinya Savag~Bncesi ylllar" bSliirniine goyle bir gSz attim.
iki climleden birinde ya "lebensraum" yahut "Deustcher-
Raum"'ibmsi gqiyar. Birincisi, Sansoliye'yi k r z d m "Hayat
Sahasi" anlarmna; ikincisi de Almanlann yagadiklan biilgeler
"Almanlann ya~adiklansaha" anlamma geliyor. AdoIph
Hitler, 30 Ocak 1933'de iktidara gelmig, yardimc~s~, sonra
da Ankara'ya biiyiikelqi atanan Von Papen... Hariciye N a z ~ n
da Von Neurath... Hitler bunlara pek fazla alding etmiyor,
yafiut Nvenrniyor. Hemen yani baglnda d~gi~leri ile umacak
ijzel bir buro kuruyor. B qina da sonradan art~ksavag sonuna
kadar bu rnakaml asaleten &gal edecek Von Ribbentsopp*~
getiriyor. Kitapta bu donemin p k ilging bir anlahma var. Bir
qok geyleri ben yeni yeni BMndirn sayllir. Bunda hzllacak,
alinacak hi^ bir gey yok. Kendileri de yazlyor, giziyor ve
siiyliiyorlar. Her vesile ile tekrasl~yorlar.Krsa bir sure ijnce
Almanya'da idim. Eski tan~d~klanm dahif, herkes bir Neo-
Nazim alarmndan bahsediym m a kimse bunu 6nemsemiyor.
Gelip geqici bir heves olarak degerlendiriyor. Kirnse eskiye
~zenmiyor,eskiy i ararnlyor, "ileri9'ye baklyor ! Bir baqka
konu, Almanya, Avrupa Birligi'nin her alanda lokomotifi
durumunda arna bu giiciinii ve durumunu asla istismar
niyetinde ve egiliminde degil...
oniimiizdeki yll ba~indaAB'de tek para EURO
yiiriirliige gkecek. Sistemin "Agababasi" $GnsBliye Kohl'diir.
Yakin zamana kadar artlk yeniden a d a y l ~ g ~koymayacagl
n~
siiyleniyordu. Eger ~niimiizdekiey'liilde adayl~$m difrdiincii
defa kovarsa, bu bilinmelidir ki, Euro'nun xaylarlna
otu uau i~ baynda iken gijrebilmek arzusundan
ka~ naktadlr.
~ ~ m a n l a Awpa'ya,
nn Avrupa Birligi-ni bir "Afmanya
Avrupa's~"na~evimek,yahut burasmi bir "H~ristiyanlar
KuliibiiWnedtinli@irmek gibi bir niyetleri yoktur. Tam tersine
bis "Avrupa Alrnanya'sl" olmak yolunda biitiin gifqleri ile
~alrgiyorlarve ilesliyorlar. Bu yBnde devlet yfinetiminde
devamllllk ve hatta bagm aqrsrndan AdenauerY hatta, Von
Bismarck'l da gimdiden g e g m i ~olan Sanstiliye Helmuth
Kohl'iin bagarrlmm avgii ile anmak gerekir.
Luksemburg Zirvesi 'nde aday tilkeler listesinden
dqlanan Tlfrkiye iqin bir "teselli" oIarak diizenlenen
LondraVaki Avrupa Konferansx'na, Tiirkiye, katalmayi
reddetti. Mahze isabet etti. Konferans Wrkiye'siz toplandi.
Ama haras~ve giindemi Tiirkiye ile dolu idi.
Tilrkiye Avrupall mz , degil mi? Bagkalarr bizi nasll
gariiyor? Nas~ldegeslendiriyor? Bnnu yazacagzz... Ama
bugiinliik sadece De Gaulle%nAvrupa tarifini kendi dilinden
9uraclga aktarallm: '%irtardta Avrupa ile Asya armndaki
beazlann mutlak hnkimi, ltarihi ve tabiatl ile iiq katanln
temas noktas~ndasavagin da barrq~nda aynl kolayl~kla
gepbil- bu Mlgdeki biiyiik bir Tiirkiye; iibiir tarah
Atlantik ve Kuzey denizlerine, Akdeniz'e aplan ve Rhein
ve 'hna BIkeleri, Britanya Adalan, hmya ve italya yanm
adalarl iIe birlikte AvrupaSnln iiziinii olu~tucanbir
Fransa..!"
OMUR BOYUNCA
B~R
aDUNYA SAVASI YASANDI..!
1

oncesi ile sonrasl ile koskoca bir Diinya Savap'nl


yagadtk. Tarih ve insanlmn talihi, 1900'lii ylFlann ilk yanslna
iki diinya sava$lnl birden s ~ g d r dllcisini
~. birden yavayanlaran
nesli ttikendi. Bu savaglardan birincisi 1914-19 18, ikincisi
ise 1939-1 945 aras~ndaolugtu. Sirincisinde 5 mil yon,
ikincisinde 25 milyon insan dldu. B irincisine yetigemedim.
Bagladlglnda heniiz dogrnarnigtrm. Sona erdiginde ise
kundakta bebekmi~irn..!
Birinci Diinya Snvap'nda yenilenler araslnda idik.
Yanl~ghesap yapmlg, &ha do@su arkarmzdan itiIerek savqa
girmigtik. Bu sava? sonunda irnparatorluklar dagllmig,
cografyalar degi$mig, haaitalar y~rtilmig, O s m a n l ~
imparatorlugu'nun da sonu gelmigti . Bu imparatorlugun
enkaz~ndantam 35 yeni devlet ortaya gkmig, daha dogmsu
q ~ k a r ~ l r n q t ~Bunun
r. hesap ve planlar~zaten ~ o daha k
oncelerinden biiytik devTetIer tarafindan yap~lm~gtl.
Mustafa Kemal Atatiirk, Osrnanli'nln hmabelerinden
yepyeni bir vatan ve bu vatan iizerinde de bugiinkii Taik ve
demokratik bir cumhuriyetin temellerini attl. Ya~amindatek
bir hata yaptr: Vaktinden once Gldii! Yap~lacak daha gok
veyi vardr. Yapmadan bu fani dunyadan aynldi. Simdilerdeki
zorluklanrniz onun yaptiklanm karurnak, yaprnak isteyip de
yapamadiklarrnl tamamlarnaktaki slkrnt~ ve yorum
yanIqlanndan kaynaklanlyor!
Ben o gfinleri -bir lusrn~nlqocuk da olsam- yaklndan
gijrdiirn ve yagadrm. 0 giinlerde Manisa'daki evirnizin en
degerli ziyneti misafir odamlzdaki biiyuk ay nali konsolun
iizerinde dvran Mustafa Kernall Paga'nln kalpaklt bfc
fotograftydl..!
Sonralan Atatiirk'ii $ahsende gijsecek ve taniyacaktlm.
Galatasaray'da okurken bir giin kalabalik ~evresiile okula
gelivermigti. Sinavlar s~ras~ndaydt. Tarih ve Yurt Bilgisi
kitaplan ba~tanbaga degigmis, yenilenmigti. Ben Atatiirk
kqrsrnda imtihana girmekten qok qekiniyordum. H ~ G s~n~fki
kalmamq,t~rnama iyi bir 6Dnci oldugurn da s8ylenemezdi.
Tarih hcrcarnlz, "Zigoto Cernil Bey" diye qok sevimli ve
ah111bir adamdr. Bana, "Sen, Oguz Turkleri bahsini bir daha
oku, sonra da Atatl'rrk'iin arkaslnda ayakta duran sabitlerin
gijzlesine bak. Sana igaretle filan yardlmc~olurlar!" demigti.
Heniiz soyadlmmrz yoktu. Benle berakr slnlfim~zdanRum
aslllt Aleksandr Haqopulos ile Emeni MarseI Papazyanl
gaglrdrlar. Atatilrk, iiqiirnijzii de gijzleri ile siizerek neden bu
isirnleri tagidiamlz~sormu~tu.En kolay ben atlattim. Ogus
Tiirkleri'ni anlatmaya ba~lamrgtrmki, devarnini kendisi
arrlatmaya bagladi. Aleksndr'a Bfiflk fskenderi, Papazyan'a
Taiklik kavsamni tekrarlattl. Anitkabir'de nur iginde y ats~n,
Atatiwk'ten geqer not aldrktan sonra artrk hiqbir hoca da beni
s~nlftab~rakacakcesaret kalmamrgti. En zayrf oldujjum
matematik de bile hayli kayrlld~jirmihatlrlarlm ...!
Birinci Diinya Savay'nm sonlannda domupun. ikinci
Diinya Savagl'n~isncesi ile sonrasa ile iqinden i~indendolu
dolu yagadim. Alrnan ordulan 1 Eyltil 1939 sabah~~ a f a k
vakti HitlerYin 'Hayat saham...Hayat sahasi.. ! Lebensraum!"
diye hayhglan ile PoIonya stnlrlanm geqtiginde ben de bir
diplomat adayi olarak Siyasal Bilgiler'in son sinf Siyasi
pbesinde idirn. Daha Galatasaray'dan beri birka~yak~n
arkadag aklimlza koyrnug diplomat olacaktlk. Bunun pek
kolay olrnadlginr ise sonsadan anlayacak, yagayacaktrk.
Diplomat olrnanrn en lusa yolu Galatasaray ile Miilkiye'den
geqerdi. 0 bahmdan kendimizi daha a zarnandan Hariciye
imtihanlar~nlkazanmrg, gens birer diplomat olarak
gBriiyorduk. Daha d o w s u y aklnlartmlz bizi Byle gomek
istiyor olmalllar ki. bize baglayan savagtn seyri ve olasl
geli~melerihakklnda kolayca cevaplanamayacak sorular
saruyorlardl. Ne hocamlz Ehrnet Siikrii Esrner'in siyasi tarih
takrirleri, ne Anadolu Ajansl'nin dlg haberler biiltenleri genig
rnuhayyelerniz kadar bize yardrrncl olarniyorlardl. Dupeduz
hayal ediyot, at~yorduk..!
Alrnan ordulan Polanya sinlrinl geqmih, Dantzig'e
dogru ilerliyorlard~.Bu beklenrneyen bir gey degildi ama
kaq~danhiqbir rnukavemet gelmiyordu.kinci N n y a S a v q ~
bagladiBnda Alman toprakl mnln yLiz 6lqiimii sadece 729.000
kilometrekareydi. Bu kara, Avrupa topraklarrntn sadece
%7.4'iinii olugturuyordu. Savag~nilk 1 8. gllniinde ATmanya
145.000 km2'lik toprak kananrm$h*dlman ordularr ilerlemeye
devam ediyorlardl. Polonya'dan sonra Danimarka ve Norveq' i
isgal ettiler. Sonra da Hollanda, Belgika ve Fransa'ya d o w
yijneldiler. Ard~ndanslra Balkanlar'a geldi. Oradan da do@ya
dogm Leningrat, Moskova ve Stdingrat iizerine tarihte
giSriilmernig bir taarmz hareketini baglattitar.. .! Almanya
biitiin bu hareketlerinde rniittefikleri ltalya, Finlandiya,
Romanya, Macaristan, Slovakya'nin tam sadakatlerine ve
Bulgaristan ile jspanya'nln hoqgSriilii igbirligine giiven
g6steriyorlard~.
Bize gelince, Tiirkiye olatak daha savaSin
baglarnasindan Bnce tercihirnizi yaprmg, Fransa ve ingiltere
ile 1ttifakAnlapasl imzalamgtk. Miittefiklerirnizden Fransa
gatlak bir vazo gibi Alman ordularrn~nrlizganndan sarslldl,
yere d u ~ pqaland~.
k Hiikiirnet da&Ed~.Turkiye ittifaklmna
sonuna kadar sadlk kaldr. Biitiin bu savag dbnemini savaSa
gimeden ama girmig gibiden beter geqirdi. Bu dSnernin
devlet adamlanna, Tiirk diplornatlar~na~ a p k apkarmak
gerekir. ozellkle ismet i n ~ n i i asker-sivil
, biitiin hayat~nln
en bijyiik bagmsinl bu dijnemde gosterdi. DUnyantn takdirini,
sayglsinl topladi. S a v a ~kazanmak zordur. "Ban91kommak
ise ondm da zordur'Verler, dogrudur. Zor olant bagard~k..!
Fransa'nm dag~lmasrndanve Alrnanlar tarafindan
iggalinden sonra, Tiirkiye hemen hemen savayn sonlmna
kadar hem Vichy Hiikiimeti, hem de siirgiindeki ozgiir F m s a
orgiitii ile ili$kilerini rnuhafaza ederek sava? dqmda kalmak
herisini g~sterdi.Her iki taraf da bizi yanlannda tutabilmek
iqin ellerinden gelen gayreti giisteriyorlardl. Bir taraftan
ingiltere ve Amerika Birle~ikDevletleri, savqa katrlrnamlz
igin, ijbur taraftan da AEmanya ise tam tersine kat~lmamamz
iqin bast~nyorlasd~. Hitlex kendi yatd~rncls~ eski Alman
Ba~bakanlkurt diplomat ve devlet adamt Franz Von Papen'i
Ankara' ya biiyiikelqi olarak gondennigti. Bu ger~ektenqok
zor bir donemdi. Benim Dlgiqleri BakanPigi'nda genq bir
diplomat slarak, V i Papen'in gnhsi ve gifahi davetlisi el&
AIman Sefaretinde kattld@rn bir akgam yemegi, diplomatik
kariyerimin sonu olmak iizereydi. Bunu daha dnce anlattlBm
iqin tekrarlarnak istemiyorum.
General De Gaulle iinlu I 8 Haziran 1940 veda mesajlnr
okuyarak ~ngiltere'yeslgrnmak, savaga siirgiinde devarn
etmek zorunda kaldl. Fransaknln iggal dqr birakllan bir
klsmrnda 1. Diinya Savagi'ndan kaIrna y a ~ l bir i Maraga1
Devlet Ba~kanlgl'nagetirildi. Sava~mgeri kalan klsmln~,
Fmnsa iki ayagi pmtezli bir hayalet gibi geqirdi. Htikiimet
merkezi Vichy'ye tapmdl. Fransa Cumhuriyeti'nin ad1 "Etat
Fraqais" Fransa Devleti oldu. Baglna da "Chef DEtat"
Devlet Ba~kaniolarak yagl~Mera~alPetain getirildi. Savag
sonrasrnda De Gaulle'iin h n d r a l a n "muvaffak ve muzaffef*
Paris'e avdetinden sonra, Maregal Petain Yiiksek Adalet
Divanl'nada bir ac~khve hazin muhakemeden sonra vatana
.
ihanetten idama mahkum edilecek ve daha sonra da
afledilecehi. Hatirlarm, De Gaulle tmflndan cezaslnin affi,
ihtiyar Maregale idam cezasindan bile daha agrr gelmigti.
Paris sefaretirnizin anla van11 2. katibi olamk ben bu davayi
izlerneye memur edifecek ve biitiin safhalann~i ~ mEitmyerek,
i
isimden Petain tarafinr tutarak izleyecektirn .Adamrn bana
gore higbir sup yoktu. Emekl i emekli ktiygnde otururken,
Almanlar kargisrnda tutunamayan Franslz HilklIrneti ve
Parlamento toplanmg, adamcagiz~apar topar Paris'e getirip
devletin bagma ge~irmig,sonra da kendi baglmnln dedine
Genera1De Gaulle anilannin o k~smrndaMan;@
dii~;rnij$lerdi.
iqin "Chef de L'Etat Franqais" (Fransa Devlet Bagkan~)
iinvantna taluliyor ve "'Devletin bay olabilrnek i ~ i bagllca
n
iki eksigi vard~:Birincisi bir bagkan olabilmek iqin yetenegi,
ikincisi ise ortada bir devletin mevcut olrnarnas~,.T" (I1 lui
manquait deux choses.. Qu'il fut un Chef, et qu'iI y eut un
Etat...!) diyordu. De GauIIe iyiydi hogtu, vatanperverdi ama
ziyadesi ile magrur, hodbin bir adamd~.Sevimli bir
rnilliyetqiydi. Fransa'y~~ o biiyiik
k gordiigii iqin kendisini
daha biiyiik hissediyordu. ilk surekli d ~ ggijrevim, onun
kurdugu "Geqici Frans~sHiikiimeti'hezdindeki Tiirkiye
Riiyiikelqiligi'nde 2. KatipIikti. Sefirimiz Numan
Menernenciojilu'nun itimatnarne takdim nutkuna verdigi
cevaptan ben $ahsen hi$ hognut kalmarnq, bunu da Sefirirne
patavats~zcasijylemek cesaretinde bulunmugtam. Numan
Bey Onun miicadelesini AtatiirkYinku ile mukayese eden bir
iislub ile konugrnug, De Gaulle ise bunu sanki yeterli
bulmarnq gibi bir mukabelede bulunmugtu. Bunu
Menemencioglu gibi bir Biiyiikelgiye k a q ~sefmt mensuplm
Gniinde benim gibi soyleyebilmek cesareti her sefaretin 2.
katibine miiyesser olrnaz..!
Yagadif$rn~zsavaq1 anlatiyorduk, I3 ~raktt&nlz,yahut
sapt~&rn~z kij~edendevam edelim.
1942 y l l ~ n agelince, Almanlar elindeki topraklarr
6.000.000 km2'yi yani turn Avrupa'nin %62.3'ijnii kontrol
altanda tutar olmu~lardr.~ ~tam e donemde Bakanlllc beni
t bu
bu yukmda saydigtm iilkelere uydumk bir gijrevle "denerne
seyahativ'negijnderdi. &r~riirnde Tiirkiye s~nxrlannaheniis
pkabilmi~degildirn. h a olsundu. Kaybedecek, tpk sevdiDm
rneslegirnden b a ~ k abir geyirn yoktu. EFimde fiberden hafif
bir bavul, bir de kuxye Fantan Sirkeci Gan'ndan acemi bir
Evliya Celebi gibi Edirne iizerinden Sofya'ya vardlm.
Biiyiikelgi Vasfi Menteg Bey bombard~manlardankorunmak
veya istirahat arnacr ile diger meslektaglaran~nqogu gibi
Sayfiye rnahalli "Cam Komya9'daydl.1~tas~ondak.i bir Almm
subayl nezaket giisterdi. Bavulumu ta$ittiydi. Bilkreg'te
Hamdullah Suphi Tanridver, Budape~te'deRugen E2ref
unaydin, Berlin'de Hiisrev Gerede gib biiyiik biiyiik
Biiytikelqilerimiz vard~.Kopenhag'da babadan dededen
diplomat Sevket Fuat Keqeli vardi, Biitiin dola~tt@rn Avrupa
iilkelerindeki diplarnatImrntz~igleri bapnda tnntmak benirn
i ~ i nbulunmaz bir deneyim ve mazhariyet olrnugtu.
Bu arada, Almanya slnirlannln uzunlu@nu 3.400
km'den, 9720 km.'ye c;lkmgb. ispanya hududundan Pyrenes
Daglati'ndan Narvik'e kadar Gamalr Alman bayragn
dalgalanmakta idi. Almanya zafesin zirvesinde idi. Sirndi bu
satlrlast yasarken di&iiniiyorum da, milletler tarihinin
tezatlanna talulrnaktan kendimi alarniyorum. Almanya'n~n
elinde htrugu iilkeler ve t a p d m halen oldu oluyor, aman
treni kaqrrmadan biz de kat~laI~rn dedigimiz Avmga Birligi
alanikadar bir geydi. Almanya o zamanlar bu topraklar
iizerinde hakirniyet kurabilmek iqin 1 Eyiil 1939'dan,
8 Mayis 1945 yilina kadar sava~rnakzorunda ka1mlgt1.
Aradlgi, istediffiAvrupa ipte bu kadardi. Olaya bu yijnden
bak~ncatarihin talih ile istihzasinl goriir, hisseder gibi
oluyorsunuz. Her siryenin bir zevali, her pkrg~nbir inigi
vardlr. Stalingrnd Savap, Alrnan zevalinin baglanglcl oldu.
Almanlar 1939'da 728.709kmZ'lik bir iil kede otumyorlardi.
Bu I942'de 6.000.4300km2olrnugtu. Stalingrat'dan sonra
1944'de bu aIan 1.500.000krn2'ye indi.
Kim yazmlg veya kim s6ylemiv? Benim bellegime
has11yaplmlg bilemiyorum. "Herkesin gijnliinde vardir bir
KemaE endigesi... Mah'i nev (yeni ay) gayret eder de, bedr'i
kamil (dolunay) olmaya. Bedr'i tam'm (dolunay) da vardlr
bir hifa1 endigesi.. !"
Almany a i ~ i naynen b8yle olrnugtu. Biiyiimiig,
biiylmiig...Sonra birden duraklayamk kiiqiilmeye baglamqh..!
Almanlar 1 EyFul 1939'da Polonya s ~ n i r l m nagarken
~
ben, Miilkiye siyasi gube son srnif dencisiydim. Ertesi ytl
1 Eyliil 1940'da Hariciye irntihanlni kazanmq bir genq
diplomat oIarak gijreve bagl~yorum.1942 y~lindaAlmanya
biitun Avmpa'yr iggal altrnda tutarken bu iilkeleri telcer teker
dolagiyordum. Aradan uq yil daha geqti. Almanlar Paris'ten
de qekilmiglerdi. Normandiya Clkarhnasl yapllrmgtl. Nmanlar
qekiliywdu. Belgika yalunlmna geldiklerinde Alman Generali
Von Runsted'in kafasr MI. Ardennes'lerden geri danecekmig
gibi yaptr. Miithig bir savagti. Ben art~kParis'te Ttirkiye
Biiyiikelqiligimizin ikinci katibi idim. Kalbvr iistIi bazl
yabanci seferetIer gibi bizler de iinlii Bristol otelinde ikamet
ediyorduk. Ardennes'lerdeki savaS hz~gmcay abancl diplomat
ve aileleri yerli rnakamlartn yard~miile giineye dogru
nakletmeye bagladrlar Bizler, ozellikle BiiyiEkelqinaiz a&ldan
aldl. Daha bagajlanmtz~toplamaya vakit kalmadan Alrnan
ordusunun teslim 01duD haberi geldi. Tarih 8 May~s1945'di.
Ardennes savaglannda biz de bir qehit verdik. Paris
Anadolu Ajansl temsilcisi Lalu'nunu bu sava~lanizlemek
iizere gittigi savag alaninda bir ~arapnelisabet etrnesi sureti
ile ~ e h i oldugu
t haberi geldi. E5i ile beraber Pwis'e heniiz
yeni gelmiglerdi. Hepimiz ~ o iizuldiik.
k Huriye ile ben
sefaretin tek evli mensubu idik. Artlk Bristol Oteli'nden
aynImt5, Pierre Loti'nin "Desenchantees"1erine ilham veren
eski bir Osmanli dipomatlnln eski refikas~NazEi D'Hallais
Hanim~nDelalei 17. Arrondissement da Parc Monceau'da
dayali dligeli miikellef bir evi kiralmlgt~k.Sehit gazetecirniz
Lalu'nun e ~Tiraje
i Hanlrn'~evimizde misafir ve teselli etmek
bizlere diigrniigtii. Kocas~nrnkaybrndan sonra intihar edecek
diye herkes korkuyordu. Otelde b~rakarnazdik.Evimize
alm~gtik.Kahraman bir kad~ndi.Endi~emizianladi. Bize
guvence verdi. "Korkmaym, benim yap~lacakiidevlerim var.
Kocamr vatan~ndatopraga tevdi ettikten soma ne yaparrrn
onu bilernern" dernigti. I3 ilemedigini, sonradan yaptrglm
duyduk ...
Bu arada Reirns gehrinde Alrnan komutan k111c1n1
Arnerikan Kornutanl'na teslim etti Avrupa'daki kara
harekatinda miittefiklet arasinda SovyetlerYn Once1ik hakk~
vard~.Kara harekat~nrnbuyiik yiikii bag~ndanonlarln
iizerindeydi. Hal& olarak "Biz de teslirn rnerasimi isteris!"
diyerek direndilet. Alrnan komutan~da dayatlyodu: "Teslim
edilecek bir tek killclm vardl. Onu da verdim?"dedi pktl
i3in iqinden... Aslrnda muttefikler ile Almanya arasrnda
"silahkes" ve mmiitareke rniizakereleri daha evvel miittefik
ordulann~nRheSa nehrini gqerek Berlin'e dam yiiriimeleri
iizerine baglamqtr. Sovyetler rnernnun, bir an 6nce hedefe
varmak istiyorhardi.
I945 Subattnda Kinm'da Romanoff lann, Yalta'daki
malikanesinde toplanan konferansta, Stalin qok nezeli idi.
Roosewelt hasta idi. SaIona oglunun iterek yiMittiigii bir
tekerlekli sandalye ile gelebilrnigti. Stalin, ABD Bagkanl'na
$aka yollu seslendi: "Haydi sizinle bahse girelirn. Bakalim
siz mi Manilla "a daha evvel gireceksiniz, biz mi Berlin'i
daha once teslim alacaglz?" Roosewelt bByle 2akalara
taharnrniil edemeyecek kadar hasta idi. Bn laubalilige cevap
vemeden bagin1 ~evirdi.Zaten Alman ordulannin tesl im
olmasindan birsiire Snce Newyork'ta vefat ettigi haberi
gelecekai. Biz o tarihlerde olaylarl yerinden ve ynkrndan
izleyen bir dururndaydik. Numan Menemencioglu'nun
dostluklarl, 6zeIlikFe Fransaz Hariciye Nazirl ve savag
esnas~ndaFrans~zgizli mukavemet Grgiitleri (CHR)Conseil
National de Resistance Bqkani Georges Bidault ile yaklnl~gr
bize bu konuda qok kolay llklar saglrnaktaydi.
Roosewelt'in oImek iizere oldugunu gifre ile ilk ben
haber verdim, Fxansa'nin eski Ankara sefiri Rene Massigli
o giinlerde bndra'da 4% Konseyde iilkesini krnsil sdiyordu.
0 sabah gelmig, akgama d6necekti. BristoE Oteli'nin
Iokantas~ndamtlagtsk. Beni kolumdan tuhp bir kenam qekti,
Numan Bey'in Paris dig~ndaolduEunu dHrenince bana bir
n r tevdi eder gibi yavqqa "'Dtes a Numan, que Rooesewelt
est mourrant! I1 en saura deduir les condequences!Je voudrais
en parler avec lui !" dedi ve hizla uzaklagtr. Bu bir gaka
olarnazdi, Hiikfirnetine s l r f bu haberi vermek i ~ i nParis ' e
gelrnig, ~ i m d de
i bndra'ya diiniiyordu. Roosewelt'in hasta
oldugu biliniyordu. Yalta Konferansrhna bile tekerlik
sandalyesi ile katrlabilmi$ti ama bdyle birden bire
6liiverecegini kimse tahrnin etmiyordu,
Massigli'yi TUrkiye'den hatta daha Hariciye'ye
girmeden Gncelerinden tanlyordurn. MiiFkiye son slnifta iken
Atat6rk'ii.n Ankara'daki cenaze merasimine gelen Emil
Bertin zlrhIlw komratmmm mihrnandan olarak gijrev yapmlg,
o vesile ile sefarette yemege bile katllrmgtm. MiikelIef bir
dipolmatt~.Bu haberi Biiyiikelqim'e ulagtlrabilrnek i ~ i n~ o k
uata~t~rn ama pek bagarll~olamadim. Haberi telefonda
soyleyernezdirn, Caresiz onun imzasi ile Ankara'ya bir ~ i f r e
telgraf qektim. fnonii anlnda cevap verdi. Heyecanlryb~.
Telgaf, telgraf iistUne haberin kaynagi h W n d a israrla biIgi
istiyor ve olasi gelipeler hakklnda "tafassuhat~m~si'* talep
ediyordu. Bu bize ilci gun kazandzrdi. Telgraf~naqtlarnadigm~
stiyliiyor ve yine ayni cevab~al~yorduk.Sefarette bu kelimenin
anlarnlnl bilen yoktu! En son Fare olarak Sultan Vahdettin'in
mabeyin katibi Hiiseyin Nakib Bey 'den dolambaglr olarak
iigrendik ama sefirin gryabinda onun adina tafassuhat da
yaratamazd~kya... ~ s t e l i karadan iki giin g e ~ r nRoosewelt
i~
h518 liilmemigti! ismet Paga'dan gelen telgraf metinleri
azarlarna Blqulerine varmigti ki, ddrdiincii giin ABD
Bagkanl'nin ijldiigii haberi diinyada bomba gibi pat lad^.
Biiyiikelqimiz tesadiif aynl gun Paris'e dondii, biz rahat bir
nefes aldik. Sefirimiz de haberi ijnceden verebilrni~olrnanln
rahatl~gliqinde odaslnin bizim kanqrlaryaya aqiTan yan
kapisrndan girerek rnasamln iizerinde betahsis iqin
bulundurduffum "Gauloise" paketinden hir sigara alarak
bagladl tafasuharinl dikte ettimeye! Numan Bey telgraflatln~
bizim odada ve ayakta dola~arakdikte ederdi. Arada bizlere
bakar, izlenimlerimizi sezmeye q a l ~ g ~ nismet z. Paga'nln
benirn Menernencioglu imzas~ile gektigim telgrafa cevaben
~srarlaistedigi "tafassuhat" gike ile daha fasla gecikrneden
Cankaya'ya ulagt~nld~. Sefirimiz halinden rnernnudu. Ben
onun memnun olrnad~g~ zamanlardaki baklglanna bilirdim.
Bu sefer tam tersine bana "aferin" der gibi tat11 ve tasvipkar
bak~yordu.Yazd~klarrndanrnernnun, Massigli 'nin konuyu
kendisi ile konu~makistemig olmaslndan da bir nebze
bobiirlenir gibiydi...'Sorun bakalim Georges Bidault'un bu
akgam bir angajmani var mi? Yeksa ijzel kalem miidiiresi
Sefaret Miistegan Mlle bize bagbaga yernege gelebir mi?
Eger gelirlerse sen de Huriye'yi allr gelirsin" dedi. Sefarette
evli olan tek diplomafilm. Boyle SzeE yerneklerde adeti idi.
Cok sevdigi yegenleri Nevib ve Betrin ile bizleri yani e ~ i m
Huriye ile beni de q a g ~ n r dHem~ . nrada "Chaperon" oIur
hem de konu$ulanlan not a l ~gibi
r akl~mayazardrm. Gece
eve dlijniince unutrnamak iqin bir kag~dakaralar ertesi giinii
Biiyiikelqirn'e verirdim.Sonralan sefaretimiz genigledi,
'kalabaltklqtr.Ask& Atqe Emin Cobanoglu, %caret Miigaviri
Celal Yarnran, Basrn Miigavirleri Ali Naci Karacan,
Miikiye'den 1ngilizce Hocam H h e t Emil, Miistepr Settar
ksel, Pertev Levki Kantemjr... Bir aile gibiydik!
1980*liyillarda yaq haddinden emekliye aynldrg~m
zaman Bogazm Anadolzl yakasinda kiigtik bit apartmanin
daha da kliqlik ve dar bir dairesine egyalanmlz iizellikle de
kitaplmmla birlikte sl@p-namis bir mesele olmugtu. Her
qareyi denemig b q d olamamgttk.
~ Hariciyecileri tanryanlar,
ynhut bu rneslekten yahnlm bulunanlar iyi bilirler. Duygusal,
romantik insanlardlr onlar... Y~llarcauzak ve yabanci
diyarlarda beraber yqadklan egydan, kii@ik hatmlan, hele
kitaplarl ne kadar degersiz olurlarsa olsunlar kendi
canlmndan, yaprnlmndan bir paqa sayarlar. Onlardan ne
pahaslna olursa olsun asla aynlmak istemezler. Bizde de
oyle olduydu. Sonunda kendimixe gibe geqici de olsa bir
qoziim buldu~umuzusanmigtlk. Istanbul yaklnlarlnda
Tuzla'da kiiqiik bir yazl~glmizvard~.E~yalarimizmve
kitaplmmtn bir lusmni oraya yerlegtirdik. Nasrl oEsa gqici
bir yerlegimdi. Zamanla gerekli olanlarin yeslerini
degi~tirebilecegimizidtiqiiniiyorduk. Her zamanki gibi
yanild~~imrzl samanla anladik. Franstzlmn bir stizfi vardlr,
qok sever ve begenirim: "Rim ne dure pue le provisoir..!"
(Hayatta gqici olandan daha siirekli hi9 hir gey yoktur!) Bu
sijziln do&uluE;unu ahs sen p k denerni~imdir.Nitekim banda
da boyle oldu. Aradan y~llargeqti. KandilliYde olanlar
Kandilli'de, Tuzla'da olanlas Tuzla'da kaldi. Kim bilir,
boylesi klki daha da iyi oldu. Her yaz tatilinde Tuzla'daki
kiaplanrmn tozlmni aldinr, ben de onllan ellesimle okgar
gibi yeniden yerlerine yerle~tirkkenarah pkhmadan h a f m
da tazelerim. Bu sefer elime pkmdaki bagl$g tagryan biri
geldi. 1kinci Diinya Savay'm izleyen yillarda yurt d ~ g ~ n d a
sahn dmgtrm.Kimsenin tavsiye etmig oFdu@ bir v y degildi
ama ismi bir acayipdi !. h n c i Diinya Savagi'n~nbapndan
sonununa kadar iqinde yqamgtun. 1943 yllinda Almatll i~gali
allmdaki bIiFUn Avrupa iilkeIerini gBrev1e g e h p dolqmgnm.
Yani anlay acag~nazHitler Avrupa'slnl yerinde gijrmiig,
tanirmgtrm. "Hitler Hurafeleri-Les Meythes Hetlerien" ismi
bana cok qekici gelrnig, kitabt satln alrn~gtrm.GalFirnar
y ayinevi tarafindan yayimlanm~gt~. 0 sarnanki kitaplar
gimdikiler gibi ofsetle basrlrmg chnsten degildi. Forma halinde
basrlir, sonra sayfa aralm bir br~aklakesilip ijyle okunusdu.
Baktim, kitabm ymslndan bile az ksim~nlaqabilrnip, ban
yerlerini kurgun kalemle igaretlemig, bazl: notlar da alrmglm.
Sonlra nedense kapatrp b~rakrni~irn. Nedenlerini gimdi pek
hatirlam~yorum,Yazan eski bir diplomattl. Taninnu$ bisi
degildi. Uslubu da pek parlak sayilmazdi. Velhasil kitab~n
ipigi, bqli@ kadar ilginc;degildi. h a ne olursa olsun can
s~ksntismdmbu sefer t a m m n ~okudum, Aradan bunca ylllar
geqtikten soma tarnamlayabildigirn bu kitap bana nedense
daha qekici, iizelfikle ibret verici geldi. Hurafey i, masall,
menkrbeyi bir tarafa blralclp bizzat iqinde yqadl&m 2. Diinya
Savqt'n~nbilemediBmiz, yahut yalugtmmadtglrmz pek qok
vey o@tti.
Alrnanlar tarjhi boyunca kendilerini digerleinden astiin
bir irk veya millet saya saya gelmiglerdir. Bunda gag~lacak
bir eey yoktur. Hep liinde ve kogar adlm yiiriirler. h r m a m n ~
bilmezler. Zaten durduklm zaman da diigiiverirler. Hitler
iktidara geldiginde elinin altlnda olaganiistfi ijrgiitlenmig qok
kuwetli bir askeri g i i ~vardi. Yahudileri zaten sevrnezdi m a
Alman ijrgiitlenrnesinin ardanda geri planda da olsa
Yahudilerin bulundu~unudendiffindeadeta dehgete diigtii.
Anti-sernitisme as11 o giinden sonra kendisinde bir ~ l i i m
kalim dogmas1 haline geldi. Alrnanya'yl ve Avrupa'yi
Yahudilerden mdmnadan yqamanm miimkiin olamayaca@
kanislna Y ardl. "Zebensraurn ! Cebensraum!" diyerek
Yahudinin nefes alamayacafy bir yavarn sahas~ninpegine
.
diistii
2.Diinya Savag~i ~ t ebu ruh haleti i ~ i n d ebagladl.
Koskoca bir kitabl yanm siitunluk bir "GSriiiig" kijgesinde
ozetlemeye imkan yoktur. Ama kitah okuduktan soma ve
aradan bunca yil geqtikten soma bende b~raktlgisisli, bu&lu
izlenimi sizlere nakletmeye cesaret etmek istiyorum ama
~ i m d isanlrim p k slrasl degil. Sadece gurasinl belirteyirn:
Avmpa Birligi fikri Mythologie'den bu yana yiizyillardan
beri denenir. Araya papular, irnparatorlar, krallar kangtr ;
hi~bihisibqanla olamad~.Hepsi amaca giiq kullanarak varmak
istediler. Bir arpa b y u yo1 alarnad~lar.1kinci Diinya Savap
sonraslnda blr kaq akllli adam qtktl. Hiqbirinin akl~nda
buglnlcii AB yoktu ! Ekonornik yoldan gittiler, kendilefini
GugUnkii geni51etilmig ABVnine~igndebuldular. Bir hahrlatma
yapallrn: Genigletilrni~Avrupa'mn haritasina gijyle bir g6z
atmiz, bir de ikinci Diinya Savaq a m ~ n d Hitler'in
a Rusya'ya
saldirmasindan linceki iggal altlndaki Avrupa'mn haritasi ile
Fcargrlagtrrrn~z.Birini otekinden bir santim bile aylrmayl
bagaramayacaksrniz.. !
1919
Mussolini FagyoIan kuruyor. Versailles ve Sevres Anlagmalan irnzalaniyor.
Mustafa Kernal ve arkadaglan anlagmayt kabul etmiyor, Milli Miicadele bagl~yor.Hider
MUnihte AIman 17qi Partisi'ne giriyw.
Tiirkipe'de, tngilizler t~tanbul.Frans~zlarAntep. italyanlar ~ n t a l y aYunanlllar
.
Manlsa, Aydln'a asker ~lkardllar.Emeniler K m ' t ham. Muatafa Kernal Smsun'a
frmirrmir
pkt~Butiin gijrevlerinedefi aynld~.erzumurumve Sivw K o n p l e n t o p l d l . M~llimilcadelc
~ Mustafa Kemal, knkm'ya gel&.
b q l a b l m ~oldu.

1920
TBrRiyc'de, OsmanE~Mectisi son toplplant~s~n~ yaparak Milli Misak'~kabul erti.
fstanbul fngihz dcnctirmnc alindi.
23 Nism: Ilk Biiyiik Millet Meclisi Ankara'da toptandl Muqtafa Kemal Bagkan
sqildi. ilk Hlikiimet kuruldu, Fevzi Eakmak. f~kipi Moskova'ya bir hcyet g6ndermek
oldu, Bekir Samr heyeti. Sovyetlerte muzakereler bagl~yor,ard~ndanerteleniyor.
22 EyIdl: Kaztm Karabekir Hrmeniler'e k a r p mukabil taarusa gecti.
Ali Fuaa Paqa Moskova'da ilk TUik Sefiri. Araltkta ErmeniIerle GBmr(LAnla$rnas~

1921
Tffrkfye'de,
20 Dcak: TBMM ilk mymyl kabul ediyor. S e w Anlagrnaqin~gWden gqirmek
i ~ i nLondra'da bir konferans toplan~yor.Bizden iki heyet cagnllyor. Tevfrk Paza "502
Ankara'nindit" diyor. Afganistan'la Moskova'da Kalpakl~i k i yahanc~hcyet araqinda
dostbk anlqmaq~irnzalaniyor. (Yusuf Kcmal Bey)
13 Mart,italyanlar asktrlerini pkrney i kabul adi yw.
16 Mart: Turk-Sovyct anla~maslMoskva'da imzalan~yor.(Saffet Ankan'ln
1/SC!O.Oo mikyasll hariras~ndakislntr.) Lcnin "Alln bunu Mustafa Kcmal'c gilt(lr(ln.
Arami~dadmtluk sinln olrun" diyor. Bugilnkil rinln ciziyw. Batum onlarda, Kaff Ardahan
bizde. Yunanl~lruEskiphir'e kadar geliyor.
13 EylOl: Sakarya kazanlld~.
2 1 Ekim: Franridatla anlqma. (Franklin Bouitlon-Mustafa Kema!) Fnnntzlar
askcrini gcri qckiyor.
192 1. Fransa - Polonya anlagmas1 imzalan~yor.

1922
Torkiye'de, Fevzi Paga HUkUrneti yerine Rauf Orbay HlikIirneti.
XI Rgustw: I)lanlum 'Yhdular ilk htdcfiniA!&nk!" Yunanistan'da Konnamin
devriliyor. ismet P a p Disigleri Rakant oluynr.
20 E k ~ mLozan'a tkhi davet. Tek lcabet.

I Kas~m:Saltanatrn ilgas~.Hilafet devam ediyor. ismet %#a heyeti Lozan'a


y ~ AWillmscid TBMM tamfmdan halife itan cdiliyor.
harekct diym. Vshdettin k a ~ r Sultan
DiInyu& ise; Mussolini Rnma'ya yiirilyor, hukiimct h a ~ k a noluyor.
~ Hitlcr SS
hUcum katalarln~ kuruyor. Grl gi3ml~kliler ilc Alrnanya'ya h a h m oluyor.
1923
TUnMye'deR
4 Subat. Laan rnBzakereleri keziliyor.
23 N i w : Muzakereler yeniden bagltyor. ( T w i n Bouillon Ismet m y 1 "uxz
la Conference JZxcellence...!" digerek fl~klendiriyor.)
24 Ternmuz: h m n Imralaniyor. Orbay ! n h ~ ' ~k~zgm.
e fstifa cdiym, yerine
Fcthi Okyar gcl~yor.Mustafa Kemal Meclir Baqkanl~gl'nase~iliyor.flk gene1 af ilan
diliyor.

1924
TUnkiye'dc,
3 Mart: HiEafetin lagvt. 6 k % - I Harbiye-i Urnumiyc Vekaleti k a l d l n l d ~ .
20 NIW: Anayasa kabul edillii. Mustafa Kemal silgh a r h d q l a n n a "ya d u , ya
siyasct" dcdi. Fcthi Bey Ba$bakanl~ktanayndi, yerine ismet P q a geldi.

1925
TII~fi,w'dc,Seyh Sait isyam ba$ad~.Dinin s i y m t t e k u l l a n ~ l m a m ai ~ ~i nkanun
qtkanldr. Sapka kanunu ctkh. Tekke, t t i r k ve zrlviyeler kald~nld~.
17 Aral~k.Sovyetlerlc aald~mazltkanlagmarl imzaland~.tsa takvimi ve saati
kabul sdildi.
Dmmyada ire, Fransa, Cekoxlavakya ve Polonya ils birer karg~ltklly a r d ~ m
anlqmalan imzalryor.

1926
IKIrRiye'dc,
Tiirkiye, Ingiltere ve Irak arasanda anla~maiIe Irak smn citildi. Musul Kaf
D a g l ' n ~ n a r d ~ n d akat~yor.tzrnir Suikast girlgimi. Medeni nikah kabul edildi.

1927
ABD Senatosu, Ermenilerin etkisi ile Lozan'~onaylamah. Sonradan aym scnato
imza sahibi Mac.C r e w QzUrdilet gibi Ankara'ya sefir yollad~.

1928
TUnkfyc'de,Latin hwfleri kanunu cikmld~.

25 Byllll: Ismet Paga. gtirevden ayrlldl, yeni bir kabine kuruluyor.


TUrkiye 1. Balkan Konferansl'na kat~ld~. (Mustafa Kemal'c kalsayd~,Briand-
Kellog Pakn ile i l W k d ve yaygn hir kanaate ghR 2, M y a Saragi $ikmayabilecekb.)
30 Katrn: TIirkiye ilc Yunaniqtan m i d a Ankara Antlqmwb im7aladi. Menemen
vakasi y q a n d ~Kubilay
, r h i t edildi.

1931
Tiid+'de,
TBMM, 4. JMnem ~all$malmna bat lad^.
4 Mays: Mustafa Kemal Curnhurbagkanl&na q i l d i .
30 Eytill: Sovyet Anlagmasl 5 yll iqin daha kendiliginden yenilenmi$ oldu.
1933
T&Hyt%ie,
TUrk -Yunanh t l u k anlagmas1 iwAantyw. Mustafs Kemal Udli 1O.Yfl Nutku'nu
s&yl(lym (29 Ekim Btiflk w i t resm~.O@z Gtrkrnm, N d e t bmn ve &at Galatarmy
lzci Bayrak Tak~rmUqliislL)
D f f n p d uise; Hendenburg, Hitler'i Ba~bakanyaplym. 94 oya -1 411 oyloyla
g(ivcn oyu allyor. Nasyonal-Sosyaliat Parti dcvletfe Bzde$lc$iyor.Weimar Cumhuriyeti
sona eriyor.

1934
Tilrkiya'de,
9 @hat: Tfirkiye. finanistan, Yugoslavya vt Romanya araslnda Balkan Pakt1
idmyor.
26 Kas~m:TBMM taraf~ndan,Mustafrt Kemal'e A T A ~tsmet , Paga'ya da
myad1 veriliyor.
DZnyada; Alrnanya-Polonya saldlrma~llkan lag mas^. Avusturya'da Sanstiliye
Dolfuss (IldurUlhym.
1 Agusros: Hindenburg fillbyor. H i t l a hem $Bnsdliye hem d t "Almanga*n~n
Relchsfiihrerwid u p r .

1ms
TIIMpc8dc,
G e l Stqimler, TBMM 5. D h e m . AtatUrk Cumhurbagkanl. i n ~ n (Bqbakan.
i
DBn-; Fransa ttalya ile anlqma yq~yor.Saar BMgesi plebisit ile Almanya'ya
iade dillyor. Fransa rnccbun askerlik sisternine gqiyor. AErnanya'da ayni g y i yapiyw.
13 Nlsan: SiFahs~zlanmakonferans~toplamyor.
3 Ekim: ftalya, Etyopya'ya saldtnyor.

1936
Tffrkipb'dc,
hgiltm Kral~WJl. Edward AAtaMk'Un &el msaiY .ir (Madam Simpwn hikaymi).
AtarUrk, Bogazlar'm askerilegtirmesi konusunu ~ l defa
k Krala q g o r , destek vmdi allyor.

mah, leblebi hikayesi)


Diinpuh; 7 Mart: Almanya, Rhein nehrinin sol sahilini askcrilegtiriyor. Hitler
kendisi i p n halk oylarnas~nagidiyor. Oylann %9&.95'iniallyor.
4 M a y i ~ :Mussolini Adisababa'y~ d i p ltalyan tmparatorlugu'nu ilan ediyor.
18 Tcmmuz: fspanya'da sivil savq. Almanya ve Italy& Franco'nun yardsm~na
kguyorlar.
14 Kasrm: Almanya Versay Anlagmaslnin v l u s l ~ ~ mnehirltr
sl hakkindrki
hllkmlerini fesh ediyor.
25 Kaslm: Bielin'de Almanya Ele Japonya anti-komintcm a n l q m a s ~i m p l a r .

1937
TlTnLiyC",
AtatiIrk mallann~rnillete hg~gllyor.Hatay'hn bag~ms~zligl tanmiyor. Dersim
harekah. idamlar. fnbnli Mugla11 P q a ' y ~yalnu innthyor. BagMan f n h aynld~,
~ yerine
Celal Bayar atand]. Hatay ifin Suriye'nin itirazlar~Uzerine TOrkiye gerek~rstgag
kutlanabilecegini, 30 Mayls 1926 anlagrnasmln gqersiz oldugunu ilan ttd, Suriyt sustu.
Dffnyada;Twnrnuz: Cin-Japon savay bagE~yor.Sovyetter Japonya ile anla~rna
yapyor. italya anti-komintern anlagmas~nailtihak ediyor. ltalya Cemiyet-i Akvam'dan
qckiliyw.
1938
Tilrkiye'de,
Atarhrk'On hastali@ habdleri yaygnlqiyor. ttalya Mmtrii Anlagmastnl i d a d r .
3 TemmuznTurkiye ilc Fransa Hlttay korrusumlamlqhlar. Ba$msu Hatay Meclisi
t o p l d i . Tilrkiye'ye kat~lmakaran ddl.
18 Eylul : RtatOtk vaslyemamcsini yazd~rdl.
10 Kaslrn: Atat8i-k vefat etti. fnonu Curnhurhqkani sqildi.
Din@; Subat: Hitler Alman ordusunda ttrnlzllk yapryor
12 Mart: Almanya Avusturya'y~ - . istila ~ d i y o r ,"Anschlussn tarnamlanlyor.
IS EySiil: Chamberlain, Almanya'ya gidiyor. Bcrthesgarten m[llakat~.
24 Eyltll: Ruslar Franra ile birliklte Cekm1avakya'~lnyardamma gidebilecegini
SDN'e bildiiyor.
29 Eylill: Hitler Daladier ve Chamberlain'i bir toptanhya ~a&nyor.Sonunda
Munich Murrbakat~playor. SUdetler Italyanlar tamfindan isgal ediliyor.

1939
TllMye'de,
Bqbakanliga B~ayar'lnyerim Refik Saydam getiriliym. Fransa ile birsaldumazhk
anlagmast ~mtaliyoruz. Frarisa, Hatay'ln Tilrkiyc' yc katlmastn~kabul ediyor.
2 Hkim: Sovyetler Bopazlann kapanmar~n~ ve fngiltere ilc Fransa'ya k a q ~
~k(rmlOllikle*irniziterketmemiu istiyor. Moskoua'daki Tiirk -S- @$mleri keriliyor.
19 Ekim: fngiltere vc Pransa ile kargiltkl~yardim anla$malm irnzallyoruz.
Diinyurla; 3 Mart:fspanya anti-kominterne kaz~llyor.Slovakya ve Rutenya
b a ~ m ~ z l ~ k ilm
l m nediyorlar.
~ Cckwlovakya parfalmiyor. H~tlmBohemyave Moravya'yl
ilhak ediyw. Slovakya Almmya'nln himayesini ralep tdiyw. Mussdini bir nutukla Tunus,
Cibuti ve S ( l w e ~ ' talep
i ediyor.
3 1 Man:Chamberlain Avam kamarasmda hlonya' ya bu sald~nhalinde yardlmlna
gideockltrini ilm ediyor.
N l m : tspanya'da it saw sonaeriyor. ltalya Amavutluk'u ilhak ediym. Roofiewelt,
Hitler ve Mussolini'yc itidal uymrinda hir mesaj yolluyor. Almanya, Polonya ilc 1934
sald~mw.likanlagmas~ntfeshediyar.
23 Agustos: Almanya. Ruaya 11c saldlrmazllk antagmas] imsal~yor.
25 Agustos. fngilizler Polonya ile k a r $ i l ~ k lyardlrn
~ anla~masiimzal~gor.
31 Apusros: Almmya'ya bir tiltimatum gBnderiyor?Ertesi giln I EylOl'de sarq
ba$1yOr!
2. Wnya S a ~ g iMondroR.
. h s ve: Mustafa Kemal ve &ada$snn~n bqlattrklan
milli mll&lenin w l a n g t c ~... 19 Mays 1419 Mustafa Kemal'in Samsun'a ctkig8. Mudmya
rnfitarekesi. b r a n Antla~masi1923 TBMM hukirmetinin kurulu$u. Cumhuriyetin rlan~.
1919
ftalyaqdaMusmlini savab Faqyolannt kumyor. Hitler Alman t ~Partisine
i giriyw.
Vetsaillea anhgrnaqt imzalanlyor.

1921
Paria'h Fmnsa ile Polonya uraslnda anlagma im7alanlyor.

1922
Mussolini Fa~yolarlaRoma Uzerine flrhyor. Hltler gri g h t e k l i SS k ~ t a l a n n ~
kumyor.

1931
Rurya ile Polonya saldinnazltk anlagmasl imzalfyor. Japanya Man~urya'yli~gal
a d ~or.
y

1932
Tlirkiye BirIt~mi~
Milletlcre aye otuyor.

1933
30 Ocak: Hindenburg Hitler'i Bagbakanllga taycn ediyor.
22 Mart;Hitler94 muhalife kaql. 4 I 1 oyla tam yetkiyi aliyor. Almanya Milletler
Cemiyeti'nden ~ k i ym.
l i FJasyonal Soayalizm devletle dtlzdcvle~iyor.Weimar Curnhuriyeti
sona eriyor.
1934
Almanya-Polonya satdtmazllk anlagmast imzalan~yor.
Awr;hrrya'da $ansGliye Dolfurs dildildilfiym.
1 Agustos: Hlndenburg 8Iillryor. Hltler hem $fins&liychem d e "Almanya'nin
Reichsfdhrer"i otuyor.
TBt-kijw'de; Yunanistan.Yuposlavya vc Rornanya ile Balhn Paktinl i m z a h y m z
Briand-Kellog Misakc ilc iltisaki kurulabilse idi. 2. Dilnya Savavt belki ~~kmayabilirdi.
Kad~nlaras q m e q i l m e hakk~venliyor.

1935
7 Ocakn Roma'da Laval-Musaol~nibag~rnalzAvuaturya'n~n komnmas~i ~ i n
bulu~uyorlar.ftalya ile Eransa amsinda antalmalann irnm.1
13 Ocak: Yapilan bir plesehicit ire Sam hav7aqt klmanya'ya gqiym. Almanya
zorunlu askerlik ilan d i yar.
13 Nisan: Si3ahwzEanma konferansi yaprliyor.
3 Ekirn: ltalya Etyapya'ya sald~nyor.
TUrklp'da;
22 Haziran: Monrreux Bogazlar SSzle~mtsiimzaland~.1ngiltere Krat~VIII.
Edward Turkiye'ye geldi. pahrettin Altay Mihmandar hikayesi)
Iliimyda;
7 Man:Almanya Rhein nehrinin sol sahilini iggal tdiyor.
29 Mart. Hitler pebisitinde oylann %9&.95'inin ahym. fhlyanlar Adia Ababa'ya
giriyor.
9 Mayls: Habcqistan'in ilhakl ile fralya fmparatorlugu'nu ilan ediyor.
11 Ttmmuz: Almanya Avuaturya anlgamasr ile Avusturyal~fagistlerin hilkilmcte
girmeai saglanlyor.
I8 Temmuz: fspya'da ski1 savp b q l i y o r . Almanya ilt ftalya, Gmtrsl F d n u n
y d m m kquyor. Ademi mUdahele komitai b q m s ~kal1yor. z Almanya V m y anlqmaglntn
nehirlerin beyaelmilel statlI$U ale ilgili hiikmiinu fesh ediyw.
25 Kasim: Alrnanya ile Japonya aras~ndaantikomintem anla$mas~imzalm~yor.

Dan-; Temmuz: Gin-Japon savny ba$Ilyor. Sovyet-Jawn anlagmast. ftalya


SDN'den q~kiyor.Pacte anticomintern'e giriyor.
Tiirkip'du; SDN Hatay iqtn karar ald~.Hatay'tn b a g ~ m s ~ z ikl ~mk n t tantdlk.
Katmlma karannl da kahul eaik.
Hazim: Atatiirk tiim mallan1 mill& ba&$llyw.
R Temmuz: Torkiye. Irak. tran ve Afganistan aras~ndaSaadabat Pakt1 irnzal~yor.
Hatuy konusunda Suriye'ye ihzar reriyor. "1926 dostluk anla~mas~nt feshedebiliriz."
Sunye ausru.

1936
DBnya&; Alman ordulannda Hitler temizlij$.
Mart. Awshnya Anschluss'u, Chamberlain Almanya'ya gidiyor. Hider ile mItlakat
Hitler'in Cekoslovakya'ya Ultimatomu. SOdetIer, Ingiltere, Den~zKuwetlcrini; Fransa,
orduwnu sefmher hale gtiriyw. R u g a SDN'e Fransa ile hirlihe Gkoslavakya'yl k m m a
teklifinde bulunuyor.
Agustos: Hider, Mussolini. Daladiw ve Chamberlain'i bu roplannya qaDnyor.
Bu topanttdan Munich A n l q m a s ~~ ~ k ~ yArdlndan
or. SUdctlcr Almanya'ya ilhak cdiliyor.
T W y e ' d e ; Atatllrk'On hamti$ ile ~ l g lresmi
i hakr. Atatiirk mqiyttini ywximyor.
10 Kaslm: Atatl[rk"Un vcfatr. Inonti Cumburba$kanin, Bayar Bagbakan.

3 Mart: ispanya anti-kominkm'c kabhyor.


14 Mart: Hitler, pkoslavakya'y~p p h y o r . Bohcmya ve Moravya'y~ilhak ediyor.
Slovakya ve Rhutenia b a g ~ m s ~ z t i k milan
n ~ ediyorlar. Alrnanya'nln himayerini talep
ediyorlar.
26 Mart: Mussolini, Tunus, Jibouti ve SiIveyg'i talep ediyor.
31 Mart: Ingiltere Avnm Kamarast'nda Polonya'ntn iggaline k a t g ~qtkmak
taahlldilnde bu tunuyor.
Ispitnya'da is saw$ sona eriyor, ftalya Amawtluk'u ilhak ediyor. Roosewelt,
Hitlerve Mussdini'ye uyan m a j gh~deriyof.
~ Alrnanya 1934 tarihli Polonya iraldtrmazl~k
anlqmasin~fcsh edtyor.
23 Agustos: Almanya i l t Savyetler Ademi TecavILz anlagmast imzal~yorlar.
31 Agustos: Hitler, Polonya'ya son Oltimatumunu yulluyor?
TrirRiye'de; Fransa Hatay'ln Tilrkiye'ye katllmasini kabul &ti. fngiltm ilc
anlqmamazln csaslm @tan&. Almanya tatafslz11~firnru h z d u b m u z u ilan eni. Sevyetler
Bogazlan kapatrnamlz~ve ingiltere vc Fransa"a ttaahtitlerimizin kald~nlrnlrs~n~ istdi.
17 Ekim. MoskovaVaki Tilrk-Sovyet gb;riigmeleri kesildi.
19 Ekirn: Tihkiye-Ingiltere-Fmsa iiq10 k q ~ l t kyardtm
l~ anlqmalan i d a n d l .
2. Diinya Savagi sirasinda Almanya ve batilr
muteefiklerin, Sovyet Rusya'mn tutumlami ve savagin onemli
a~amalmnikronolojik bir sira i ~ i n d tizetlemeye
t qahgt~m.
Ayni siire iginde Tiirkiye'nfn dumrnunu ve tutumunu
6zetlemeye qaligacagaz.
Savag I Eyliil 1939Va bagladiglnda Miilkiye'nin son
s~nifve Siyasi gnbesindeydim. Sekiz-dokuz kiqiydik. Savqin
p k r n a s ~hexkes gibi bizleri de heyecanlandirmigtl.
mke olarak dertli ve deneyimliydik. 1. Diinyn Savqi'n~
en gok Tllirkiye ve biz Tiirkler yagamiptik. Mustafa Kemal
ve arfcadaglmmn baglattlkIat.1 Kurtulu~Savagl sureci hesaba
katilmal~yd~. Artlk Atatiirk yoktu. 1stanbulVa fani hayata
g~zleriniyummug, aziz naagi biitiin dirnyan~nihtirarn kollm
Uzerinde Ankara'da Amt Kabir ing aatlnin bitirilmesine kadar
muvakkazen Etnografya Miizesi'ne ernanet edilmigti. Pek
qok iilkeler bu merasirn iqin 6zel ve -kin heyetlerinin yani
slra, askeri birlikler de gondermiglerdi. Fransizlar unIii Emil
Bertin zirhl~srnlyollamiglardr. Denis piyaderinden olugan
askeri heyet konutan~na"Mihmandar" olarak atanrnigtirn.
Genci yaqllsi, yerlisi, yabanc~s~ herkes ag11yordu. Ki tlesel
bir aglama siireci i~indeydik.Benim refakat ettigirn Franstz
Komutan ve asketlerinin ihr@.mklarIa aglamalanm 8mrtim
boyunca unutarnayacag~rn!
Tiirkiye'deki Frans~zBuyiikelgisi Rene Massigli'yi de
igte bu vesile ile tammgtlm. Kornutan Fransrzca'mi ~ o k
rnethetmig, o da beni tamak istemig, sefmtte p y a $a@-mqb.
Cok zarif bir adamdi. Tiirk dostu idi. Lozan Konfmnst'nda
ulvsarEarasi g e e v yaprnlg, Tiirk heyetini fsmet Paga'yi ve
bizleri sevmi~ti.
Fransizlar ayrilirken Siyasal Bilgiler Konferans
salonunda bir veda ve te~ekkiirtoplantlsl diizenlendi.
Konugmay~k n i m yapmam kararlagt~trlrnrq,"rnetni hazlrla,
hep beraber gozden geqirelim" dediler. Bunu diyenlerden
okul miidiirii Ernin Eriglrgil'in Fransma bakrrmndm herhangi
bir iddiasi yoktu. Ama Doqenti Nihat Erim ve Suut Kemal
Yetkin konugrna metninde bir tek kelimeye itiraz ettilerdi.
0 zarnanlar ismet Pay'ya "Milli Sef" diyebilrnek icin olacak,
Atatiirk'den sSz edilirken "'Ebedi Sef' deyimi kvITanilmas~
adet olmug;tra.Ben de bu deyimi pek sevmiyor, Atatiirk iqin
yetersiz buluyordum . Onun i ~ i ngoz ya~lanmlayaptlglrn
konu~mamda"Le Chef eternel" gibi Ebedi Sef gibi harci
a1em bir tabir y erine "Ekdi yyen Bii yuk Atatiirk-Emellement
Grand AtaMrk" dedim. Bu tabiri en qok Frans~sSefiri ve
Frans~zlarbekenrniglerdi. Bizimkiler ise nerede ise "neden
6yle sbyledin?' diye bana plugmaya qalqlyorlard~.Giildiirn
gepirn. Ama ondan sonra rahmetli iEtirn'Ie pek y~ldrslanmlz
bang mad^. Son stnrfta Emin Erigirgil bize "Doctrines
Politiques et Ecomoiques" diye bir ders okuhlrdu, Bu isimde
bir kitabl bulmug ondan faydalanlrd~.Derslerde &in kolay~na
gider, kitaptan ban bijliideri yanmcisl Nihat Erim'e okutur,
sonra da terciirne ettirir, kendisi de ay 1 konuda ~ r h l eyap&
r
ahkam keserdi! Bir giin yine bijyle bir den esnasinda yiiksek
sesle okunan Fransizca metnin ile Tiirkge terciimesi bana
hafiften q q i k geldi. Srn~firn~zon bir ki2ilikti. Dayanarnad~m,
elimi kaldlrd~m:"Efendim adam bunu ~Sylemiyor!"
deyiverdim. Eri~irgil'ede bir tuhaf gelmi? olacak ki, metni
tekrarIatti. Kanaatim degigmemigti. Bunun iizerine metinler
kara tahtaya beyaz tebegirle yaz~ldr.Ben hakli qlktarn!
Rahmetli Erim bir daha derse gelrnedi. Aradan y~llargeqti.
Bis ara diinernde Erim Ba~bakanoldu. Aynr ara d6nemde
ben de Bonn Biiyukefqiliginde apar Eopar rnerkeze
nakledildim. Merkezde bir gorev verilrneyecegi belliydi.
Maag verilebilmesi i ~ i nmutlaka bir atama lazlm. Beni
"Bakanllk Yiiksek M@aviri'"yatilar. Evimle Bakanl~k
aras~ndagidip geliyordwm. Bagbakanin beni makaminda
kabul etrnek yerine bir sabah konutta sabah kahvaltis~na
qagiracagini sijylediler. Giinlerce silren kahvaltl saatinin
gelmesinden ljnce bir giin Bakanlik koridorunda k q l l a ~ t i k .
Benimle gakalaglr gibi "Ne o O@z, seni ~firayarm verdiler?'
diye sordu. $agrsd~m.27 May~s'tani~imir,yanrk bizler
dii7xyindeki memurlm, mahkemeye verebilmek iqin "Viirayr
Devlet" karar~gerekirdi. "Ne suqurn vard~ki benirn Siiraya
versinlerr' dedim. Birbirirnizin dedigini atdayamadan aynldik.
Aradan bir ya da iki hafta g e ~ t iErim
. kabinesi istifa etti.
Yerine Naim Talu hiikiimeti geldi, Beni Bakrtnl~ginekonornik
ve sosyal i~lerininbagina getirdiler. 0 glinlesde Cankaya'da
Cumhurbagkam Fahri KoruMrk'iin bir davetinde rastlagtrk.
Daya m, htncr ml aldrnI. "Sayrn Bqbakanimlz, $irndi
siz gi ;~niz?Vedim. HIelki ayip ettim. Ne de olsa ayn1
. -. < .

rnektepten yetigmigtik. Mrblrimizi severdik. ustelik Turan


Giine~baglantin ile aramizda bir s~hriyetbile olmuftu...
Konuya girig uzun oldu. Hat~ralarhep birbirini
kovalar...!
1. Diinya Savavi 1914-1918, ikincisinin ternellerini
atarak sona erdi say~ld~. Osmanli ~mraratorln~u'nun 1800'lii
ylllardan bqlayarak hlzla gerilemesi ve qijkiisiiniin nedenleri
bu kmnolojinin sonunda ayn bir biiliim halinde eklenmigtir.
f 800'1fi ylllarda baglayan Yeni Zarnanlarln batidaki
ilerlemelerine ayak uydurarnadik. fSstelik Osmanh'mn iyi
taraflannl ihmal ederek, yeni samanlmn yeniliklerine uzun
siire direndik, teknolojiye kapali kaldrk, Eski iistlinlii@miizii
kaybedip geri kalmq say~ldik.SistemIer degigikti.
Olaylatrn Geli~mesi:
Yunani stan'ln b a ~ i m s i z l i ~ 1i 82
, 1 Yeni~eriligin
kaldinlmasi, 1826 Tanzirnatrn ilani, 1856 Meqrutiyet ilani,
Osmanll Meclisi Mebusam kurzllmasi 1877, Abdlilharnit
meclisi kapam 1878, fkinci Meputiyetin ilanl, gene1 seqimler
yapildt yeni meclis agldi. 1908 Meclisi 11. Abdiilharnid'i
tahttan indirip yerine V-Mehmet (Sultan Regat'i) getirdi. 31
Mart vakasl... 1909 ftdya savq aqarak Tarblusgarb'a saldrrdl.
Balkan savasr bagladi, Meclis-i Mebusan dagildl. 1911,
~ u 1 ~ a r l a r ' ~ d i r n egirdi.
' ~ e 30 Mayis, Londra Anlaqmas~
imzalandi. Tiirk-Bulgar savagi bagladr, Edirne geri ahndl.
1912-1913Almanlar'ln GBben ve Breslav z~rhl~lan Osmanl~
bayrag vkerek Sivastopol'a saldlrdr. (1simleri deagti: Yavuz
ve Midilli oldu,) Ingiltere, Frnnsa ve Rusya ile arkamrzdan
itilerek savqa girmi~olduk. 12M r k Sankarmg harekahnda
buyiik zayiat verdik. 1914 Miittefik ordulan Canakkale"ye
saldirdi, ~ikartrnayapti. Mustafa Kemal Conk Bayrn ve
Anafartalar S a v a ~ l a r ~19. 15 Bulgaristan savqa katildl.
Rusya'da Ekim ihtilali bagltyor. BoF~evikleriktidan ele
ge~iriyor,Rusya savqtan qekiliyor. 1917 Temmuzda Sultan
Regat Sldii, yerine Vahdettin geqti. 30 Ekim Mondros
miimkesi imsalandl. ittihat ve Terakki yurt digina ka~tx.
Bu tarihten sonra 2. Diinya Savay ile ilgili PHAROS
Kronolojfsi bizimki iFe ortak devam edecek. Tiirkiye'de ayni
z m a n dilirnlerinde olan bitenler ~ R K ~ ba~ligi Y E altlnda
jlave edilecek.
I939
1 Eyllll: Almanya Polonya'yi istitiya ba$i~yor.
3 EylUI: Ingiltere ve Fransa Almanya'ya savag ilan edigorlar.
17 EylUl: Sovyet ordusu da Polonya'ya jgriyor.
27 Eyllll: Vargwa dUgUym.
28 Eylul: Almanye ilt Rusya Polonya'daki kzrqhkh sumIan U m i & mlarjlywlar.
8 Ekim: Sovyet Rurya, Estanga. Letonya ve Litvanya'nin srntrlann~garanti
sdiyw, k q l l ~ g i d abu Ulkeltrdtn askcri ilsler sagliyor..
30 Kastm: Rusya-Einlandiya savagl ba511yor.
14 Arallk: Sovyet Rusys, Cern~yet-iAkvam'dan ihraq ediliyor.

1940
Subat ve Man aylan: Roo$ewelt'in tizel temsilcisi Summer Wellts Avrupa
merkezlerini dola$~yor.
12 Mart: Rusya ile Finlandiyc bang anla~mas~
pap~yorlar.FransardaDaladcr
gidiyor, Paul Reynaud geliyor.
9 Niran: Almanya, Danimarka we Norve$'i iggd ediywr. Frans~zve fngilizler'de
Nwvq'e glkartma yap~yodar.
10 Mays: Almanya. HollandaBel~ikave Ulksembourg'u istila ediyor. Bu, Fransa
Savqmm 1 , agamamnr olu$umyor.
11 Mayls: t n g ~ ~ t t r e ' dChamberlain
e gidiyor, yerine Churchill atanbyor.
18 M a p : Fransr'da Martqal Pctain Dtvltt Bakanl vc Ba~bakanyardlrncls~
oluyor. General Weygand Ordu komutanltg~nagctiriliyor.
27 Mayis: BeI~lkateslim oluyor.
3 Haziran: ingiliz ve mtlnefik askerleri 337.000 kiqi D u M limanlndan slvlgmayl
bqmymlar.
5 Hazlran: Alrnan ordulan SOMME irtikametinde iletilyorlar. Fmsa savqlnm
ikinci aqamasl k y l e b a ~ l a m gnluyor. De Gaaulle Savonma Bakan yardlmc~s~ duyor.
6 Haziran: italya Franaa'ya ravag ilan ediyur.
14 Hazirm: Alman ordusu Par~s'cginyor. F m s a Balranlar Kurulu Tours'da
t o p l a n d I I muhalife kaqi. 13 oyla miitamrekt k m n allyor.~ M a i n b a ~ agqiyor,

17 Hazim: Fransa mutareke talebindc bulunuyor.


18 Haziran: De Gaulle ilnlii nutkunu sfiyleyerek hgilt~rc'~cg q i y w : "Ls France
a perdu une hataille mais e l k n'a pas perdu la g c m ! "
h s a Comp~egneMlitarekesln~rmzal~yor.A&& ltalya ile miitamkc gcliyor.
De GaauIle fngiltett'de "Milli komite" Cornitt nwional Fmqais'i kuruyor. ingiltere De
Gaulle'ii "hgiir Fransiz wdusu kornutani" olarak tantya.
Franslz Wrlarnentoau Petain'e tam yecki veiyw. Mare@ "Devlet B q h l " oluym
Petain bUkUmetini Vichy 'e taglyor, fngiltere kendisi ile siyasi iligkilerini keriyor.
30 Temmuz: Franna, K u ~ x yAfrika ve Suriye'deki askcrtcnn~terhts ed~yor.
8 Agustos: ingdtm Iizcnndc Alman hava kuwetlerinin biiyiik kmuzu. Dt Gaullt
ile ingiltere m s i d a askcri bir anlqrna ~rnzalan~yor.
3 Eyliil: ABD, Ingitttre'den aldig~ilsler kmys~nda50 savae gemisi veriyor.
I2 Eyllll: Italya, M r s ~ r iggal
' ~ ediyor.
22 Eylul: Vichy hilkilmcti Japonya ire anlagma imzalayarak, Hindi Cini terkediym
27 Eylllt: ~ l m a n y a - i t a l y ave Japonya tiqlil ittifak anlagmaaln~imxalayorlar.
7 Ek~m:Alrnanlar Romanya'ya ginyorlar. Peteain, Hirler ile gir(lpoyor. Lava1
Dtgigltri Bakanligl'na geririliyor.
28 Ekim: ftalya, Yunanstan't istila cdiyor.
5 Kas!m:ABD'de R m w e l t 3, kez Bqkan sqiliyor. Ingiltere upklan Akdcnjz'de
ftalyan donanmaslnl vuruyor. ABD Amirat Leahi'yi Vichy'ye BUyUkel~ighderiyor.
Almanlm Lorraine h a v w l n ~iggal ve i!hak sdiyor. Wavtl komums~ndakimilttefik orduEm
M~sirve lihya'da italyanlar'a a p ~ r7ayiar vdiriyor.
13 Araltk: Vlchy'dt bir hllkllmct darbcsi yapll~yorve Lava1 uzrkta$bnhyor.
TWye'&; Hiikumet olaffanustllyetkileri m l i s t e n allyor. fralya ile 'ticmi ili~kiler
keailiyor. Almanya i l e yen] ticaret a n l a ~ m a s l irnzalan~yor. (Krom yok.)

Alrnanya-Rusya saldirmazltk anlagmas yenileniyor. Bulpiistan ve Yugoslavya,


Almanya, ltalya ,Japonya'nun kurdugu Ii~lfl~ttifakakatrliyorlar
11 Mart: tear ve tare Kanunu k o n g d e kabul ediliyor.
5 Nisan: AdisAbaba IngilizSer rarafindan kunanllyor. Yugoslavyahnl iiggali.
27 Nisan: Atina dU~Uyor.Rudolph Hess iskqya'ya kqlyor. lnkta Rqit Ali isyan~.
Mays :Bertesgaden'de Hitlw-Darlem mulakat~.Almanlar Girit Adaa'na havadan
i n d i m ile isgal eiyorlar.
Haziran: ingilizler ve Franstz kuvvetlcri Suriye'yi ifgal ediyorlar. Frans~zlar
Sam'a ginyorlar.
18 Haziran: TUrkiye ila Alrnanya sald~rmazltkan lag mas^ imzal~yorlar.
22 Hazitan: Almanlar Sovyet!cr'c sald~rmayaba~ltyor.Dinyeper'i geqiyorlar,
19 Temmuz: Ingtltcrc, ard~ndandu ABD. Sovyet Rusye ile ittifak anlagmaai
id~yor.
14 Agustor: Churchill ve Roorewelt "Atlantik Pakri'* imzallyorlar.
17 Eyliil: Tahran fngitizler ve R u s l a r ~ iggal
~ n ediliyor.
~ Frans~zlarSuriye'nin
istiklali'ni ilan ediyor.
27 Eylitl: Londra'da "ozgur Fransa Komitesi-Comite National de la France
Libere" kumluyor ve Sovyetlcrlc bir anlagma irnmi~yw.
11 h l i k : Almanya ve tzalya ARD'ye s a v q ilan ediymlar
Alrnan ordulm Moakova Bnlerinde durdumluyor. Hitler, Von Braushitz'in yerim
bu cephedcki komutayr ele allyor. tngilizler Finlandiya, Macaristan ve Romanya'ya r a v q
ilan ediyor. Japonlar Hong-Kong'u al~yorlar.
TiinRiye'de;
17 Subat: A l m y a Bulgaristan'a girdi,Wrkiye ile Soryetler Birligi sald~rmazl~k
anlagmas1 imaalad~lar.
18 Wwiran: Ren~eribir anlagma Almanya ile imzalan~yor.
23 Hazlmn: AIrnanya Sovyetler'e saldirdi. 9 Ekim'dc yapllan ck antwrna ile
Turkiye Almanya'ya senede 40.000 ton krom verecek.
1942
@bat: Birlegmig Milletler dcklarasyonn, ABD. Rusya, ingiltere ve Cin ile baa
miittefikler tarafindan tmzalaniyor. Ruslllr Moskom cephesinde muahil taarmza pqiyorlar,
lC)(lkrn. ilerliyorlar. Japonlar, Siagapur ve Java'y~aliyorlar. ABD, Avustura1ya"a pkarma
yaplyor. Bulgar Kmli Boris, Rerlin'e gidiyor.
Maylr: Japonlar, Filipinler'e hakim oluyor. General Rommel. fngilizlerin 8.
orduauna k a q ~Blrhukim ve Gana'da t a a n u ~ agqiyor.
28 Mayis: ingiltere ile Rusya Londra'da ittifak anla~masrimxaliyor.
Haziran: ABD, Bulgaristan,Romanya vc Macrristan'a savag ilan edtyor
25 Haziran: General Eisenhower, AvmpaVdaki rnllttefik kuvvetlerin komutanl
oluyor.
1 Temmuz: Sivastopol Alrnanler0~n eline gqiyor. Atman ve ftalyanlar M~s~r'ln
istiklalini itm tdiyorlm. Rmtov Almanlann eline gqiyor.
26 Agustos: Staringrad savql bwliyor. Volga*ya rarlyorlar. Brezilya Mihver
nkclerine savaq ilan ediyor.
23 Ekim: General Montgomtry'nin Elalemein zaleri.
Kas~rn:Miitrefik kuvvetler, Kuzey Afrikaba q ~ h yap]yma Ce7ayir ve h n ' i
d~ywlar,AAB Dchy H U M d ile iligkilerini kesiyor. Daflan'in beyman:ABD ile birlikte
Kuzey Afrika'yt yi5nemxkrnig. Cezayir'de kaddiIiyor. Ruslar Don i s t i M n d e ilmliyorlar.
28 Aral~k:General De Gaullc "Gc~iciFrans~zHdkdrnetin~"sJan cdiyor. /La
Gouvcmement provisoir de la Republiqe France)
Turkiye'de; 24 Subat: Ankara'da Alrnan BoyUkel~iliVon Papen'e suikast
tcgebbllstl
I7 Haziran: Suikast E e ~ b ~ L i kanpn
ne Tiirk ve Ru4m a&r cezalara ippttnldilar.
Sovyetler pmtesto m a c l ile Boyukelqisini gen ~aplrdi.Refik S a y d m BldU. yerine SUkrll
S q o g l u Bqbakan otdu.

1943
18-24OcakhChurchill ve Roosewell Kazablanka'da buluguyur. General Leclerc
kuwetleri Afrika'daki 8. 1ngiliz Ordlusu'na kat~l~yor. Trsblu~aliniyor.
2 Subat: Almanlann V1. Drduso Stalingrat'ta teslirn oluyor. Komutan Gcncml
Von Paulus, 24 general, 91.000 asker Ruslara esir dilguyor. RvsIar ilerliyor.
13 Mayls: Alman ve !talran kuvvetleri Tunus'ta tcslim oluyor
16 MUYIS:Mmkma K m t e m ' i ilgaediyor. Cuhrchil! ve Rooxwclt Washingtm'da
buluguyorlrlar.
3 Haziran: "Comite Franqais de la liberation Nationale" kuruluyor, fngiliz. ABD
r e Rusya bu komireyi tamyorlar.
5 Ttmmuz:Almanlar Koursk savqlnl baqlatlyorlat.
28 Ternmuz: italya'da "Bliy~kFqist Konsey~"Mu~solini'yiazil ve tevkifcdiyor,
ycrim Marcgal Badaghlio gqiyor.
.
12-14A@1stvs Quebec Konferansi. Churchill-Rmsewelt.
3 Eyllll: Muttefikler Italya'ya qlkarma yaplyorlar. Teslim ve mlltareke irn~ast.
19 Ekim: Churchill ve Stalin a r a s l n d a Moskova giir0pmclcrl.
9 Kas~m:Washingtoa'da U.N.R.A. kurubuyor.
t Cahng-Kai-Chek araslnda Kahirr:K o n b ~ .
22.26 Ka~lm:Churchill, R a ~ t w e lve .

28 Kas~m:Churchill, Roosewelt ve Stalln araslnda Tahran Konferans~


4-6 Aralik Churchill, Roosewelt ve ismet fnBnii aras~ndaKahire Konferansl
24 Atallk: Eisenhower Avrupa MLlttefik Baskornutan$ atantyor.
TinRiyc'de; 20 Ocak: tnonu ve Churchill Adana'da bulugtu. flrende dus olayr.
Ethem Erdinq'in kovatar sistemi. Zeki Sirmen'in "ya six oleceksinir, ya hen, ama ben
Glmek istemiyorum..?")
4 Kaslm: Turk ve tngilix Digipleri B a k a n l a r ~ Kahire'de bulugtu.
4-6 Ataltk: Kahirr: Konfmnsr. Rmsewelt-Chuxhill-1niiniiCb;rU~mcleri,intinil
"Eger Tahmn Konfcrans~ndaallnmlq dahilecek bir karann bildirilmesi iqin yaplllyona.
k y l e bir toplantiya karrlmam miirnkbn degildir." "Haylr'" diyorlsr. MenemenciogEu ile
birlikte gidiyorlar. S a v a ~ akarllmayr bu hali ile kabul etmiywlar.

1944
Suriye ve LIlbnan htikiimetlerine yetkileri iadc ediliyor Amerikalltar MmhalF
adalanna qikarrna yaplyor. K m l Ordu Odesa'yt geri allyor.
9 M q ~ s Ruslar
: ffinm vc Sivastopol'u nl~yorlar.
4 Haziran: lngilia ve Amerikal~larEisenhower komutas~ndaRansa'da
Nonnandiya'ya qtlayorlar.
13 Hairan: tngiltere Uzerine ilk "uw bornhafar" ahl~yor.C h e e h r g Amerikal~lar
tmf~ndankurtanl~yor.Ru asamadan sonra Ingiliz-~rnerika-Rusyaarsrt~ndaAlmanlara
karg~miithi? bir yanf bqlryor. (Stalin'in Yalta'daki "Siz mi Maoilla'ya biz mi Bcrlin'e
daha Bnce girecegiz?')
20 Tcmmuz: Hitler'e suikast giri~imi.
Amerikan ordusu ilerlips. Bretgne elde ediliyor. MUnefiker hence sahillerine

22 Agustos: Roransa'ya griliyor Romanya tcslim otoyor.


24 - 25 Amstos: General h l e r c 2. ZIAI riimeni ile Paris'e giriyor Pans FPf'ler
mafindan kurtanlmigtl.
5 Eyriil: Rusya Bulgaristan'a sarrg ilan ediyor. 5 Saat aonra kom~ular'teslim
bayrmgtm pekiym.
6 E p l nAlmanlar Yunanistan'~tilhliye ediyorlar.
9 EylBI: Gesici Fransa Cumhuriyeti Hilkltrnet~ Ccneral De Gaulle'lln
bagbakan~gindakuruluyor. Gaweal De Latm de Tassipi ile k l m hwetlen irbb~tlmm
kuruyorlar. A m e r i k a l i v e KanadaEllar Alman twpraklarina giriyorlar.
16 Ekirn: Churchill ve Eden Moskova'ya ,
11 Kas~m:Parisk geliyorlar. (30 Kas~m:Turk S e f m t heycti ve O@z Girkmen
Paris'e te~rifediyorlar 1)
Fransa Londta'daki Avrupa fsti$ari Komiqyonu'na dahil aluyor "Comirsion
consultative Europmne"
2 Araltk: De Gaulle Moskova'ya gidiyor.
I R Aral~k:Almanlarin Bati Cephesine mukabil taarmzlan (Ardennea-General
V m Runsted)
20 Araltk: Alman tilarmzlann1n pIlskIlrtUlmesi [Anadolu Ajanst temsilcisi bu
savqlarda gehit dil$lyw.)
TtirRiye; 14 Ternrnuz:Turkiye Alrnan savq gernilerinin Karadeniz'e g q m l e r i n e

l9d5
1 Dcak: Franaa, Birle~rniaMilletltr dtldarasymunu Waqinghton'da irnzal~ywr.
Vargova Ruslar taraf~ndangeti al~niyor.
5-12 $ubat. Yalta Konferans~{RooseweEt, Statin ve Chumill-J.Byms Molotov, ...
Eden)
17 Subat: ABD Manilla'ya giciyor.
6 Man: General H d g e s komutasinda Remagen'den Rhein nehrim g c ~ i pKolrt'il
al~yorlar.Ruslar Joukov ite Ralttk Denizl'nc ~ t l n y o r . h i r a lMoscllc nehrini g q i p Koblenz'i
ahymlar.
24 Man: Mongommery kuvvetltri Rhein'i geqip Frankfurt Man't al~yorlar.
31 Mart:F m s l z l w da nehn geqiymlmtr. Karlsruhe'yi altyor.
Nisan. Macaristan tamamen kurtanl~yor.Ruslar Konigsbcrg? aaliyorlar.
9-12 Nisan: Amerikal~larHanover ve Elbe ve Magdcburg'u geliyorlar.
12Nisan: R m w e l t ' i n fiIil[Lrnfi.Yerine yardlmcw Tman'm g q m s i . (Ma5rigll'nln
Bristol Otel'de Numan Bey'i bulamayinca bana tevdi ettiei s ~hakr. r 4 gOn gecikme ile
dofftvlanm~qoluyor. )
Viyana Ruslar tarahndan kurtanl~yor.Ruslann Berlin'e dogm taarmz y m $ ~ .
fngilizler ve Amcrikalilar Dusseldorf'u altyolar. Ruhr havzas~nlkontrol allna altyorlar.
25 Nisan: Uluslararasi San Francisco konfcranstnln aqtl181. Amerikan ve Rus
ardulm Elbe nchri ifzerinde hutu$uyorlar.
28 Nisan: Himmler ABD ve Ingilizler'e iin $ansix Hslirn ofma teklifi yapryw.
Mussolini ttalyan rnukaremet$iler tamfindan tevkif ed~llyor.
Alman Radyosu, Hitler'in fild0gllnil ve yerint Amiral Daenitz'in gtqtigin~
T E S L OLMA
~
194s
2 May~s:Kuzey ftalya'daki vc Awsturya'daki Mihwr ordulannln teslim olmat~.
Berlin'in Rutlar tamfindan mptedilmesi.
4 Mays: Alman kuvveterinin Kuzey-Bata Hollanda'da ve Danimarka'da teulim
dmalan.
5 Mayls: Saat I7.0Wde Alman Dcniz Kuwctleri komutani B(lyllk Amiral Von
Friedeblng Reims'e geliyor. Hitter'in yerine gqmig olan Amiral m n i a adlna 111. Rcich"1n
teslirn olma teklifini iletiyor. Cevap Bnceden hw.~rlanmtg: "Kayits~zvc Sartslz teslim!'"
Mortef~kIerDhenitz HCkUmetrne hu konuda bir illt#matum vcriyorlar.
b May~s:~ekoslovakya'damukavemet hareketleri Prag'da ba~kaldlnyor.Ayni
giin, saat 17..201deAlmm d u l m Gene1 Kunnay Bagkmi General Gustav Sodle, yan~nda
bir heyetle Reims'e geliyor. MUttefiklerle teslirn olma rnozakerelerine haglanryor.
Tffrkiye'de;
3 OF&: Japonya ilt siyasi ili~kilerikestik.

ve Japonya'ya sava? ilan etti. Blcylelikle 24 Subatta BirFe$mi$ Milletler anla~masinr


i r n z a l a m ~olduk.
~ San Fransisco'ya gidchilmek hakklni ka~andrk.Hasan Saka heyeti.
Gbkmen'ln refakati.
T9 M a n - Sowetler Birligi o zamana hadar kendiliRinden uzattlao dostluk
mla$maslntmhk yenilemeyecefini teblig etti. Selim Sarper'in accmi ve kurkak d a m ~ g r :
"Hangi gartlarla yenilemeyi kahul edersiniz?" Tbrkiye an lag may^ ytniden miizekareye
h a m oldugunu bildirdi. Sovyetler BirIigi de Kars ve Ardahan vilayetleri re RofiazEann
savunma vc ybnetirne kattlmak g a n l i ~ n nileri ~ sirrdit. Tiirkiye'dc kornilnlsr olarak
ywlanmtlkta olan 135 klglnln davss~nlprotest0 em. Yalta ye Potsdam Konferanslanttda
Sovyetler bu taleplerinde direndilcr. Yalta, top Potsdam'a attl.
17 Temmuz-2 A h s t w : Bu dfinemde cereyan d e n Potsdam konfemslrun hgiglei
Rakanlan diizey~ndeklh u u l t k toplant~slndayeni fngiliz Hariciye Nazin Emst Bcvln,
Molotof'a sen ~ i k t"Nocldc
~: sana hind1 (Turkey) yedirmeyece~iz?"ded~.Molotof srlonu
terketmek irzere kapiya dogru gidcrken, ABD Hariclye Bakant Byrnq'Un hit latifesi ile
yenne oturdu.(SaffetAnkan ve Hacan Saka'nln anekdotu.)
Mendenr. KBpriilIl CHP'den a r l l d ~ Rayar aynldi. Korultan onlnra kat~ldr.
Dernoknrt Parti doguyor.
J Mays: Sabah erken saat 2.40'da Reims Teknik Okulu'nda Almanya'nin kayltslz
*artslz tedirn olrna klgeleri im7alaniyw. Haber saat 17.Wdt Churchill, Trurnuan ve De
Caulle'lln dyolwrla yapmklw birer kanu~m~yla diinyaya ynyll~yor.bzgtlr Bab Dcvlcfhnde
EVlnF gosterileri patl~yor.Ber1in.de Marezel Keitel teslim olrna bclgcsini nnayliym. Stalin
de bir radyo konu~maslile Almanya'n~nteslim oldupunu duyurr~yor.Almrnyr silah
b~rak~yor. Awrupa'da s a v q rona mig ve rnOttefikler sava$~ k m n r n ~ $ t uAma
. Japonlar'a
kaqi savaa hala devam etrnekted~r.Sona crmes~IFIR Hlmprna ve Nagazaki'ye Rmsewelt
ve Churchtll'ln slmgelerini tag~yaniki atom bombasinin dii$rnesi beklmcektir. (Baby
vc The Fat Man)
Momandia c~karmas~. Paris kumluyor. Gqlci Franslz HUkllmeti. 1944 ilk Tttrk
sefareti. (Nurnan Menemencio#lu, i k e l Kandemir, Oguz Gbkmen, tlaluk Kum.)
YUNANLELAR ANADOLU'YU
TERKEDERKEN..,
M&SA "1 KIMLER YAKTI?

Tiirk - Yunan masalimn orralamda dolqan b a aktorti,~


I, Diinya Sava21'mn sonlmna do@, kendi iilkesinden ziyade
AvrupaVa daha slk g~riilen,Paris ile ZondFa arasinda mekik
dokuyan, Loyd George'un kucagindan atlaylp bir kedi
sokulganli~iile Briaud'm, Clemencea'nun eteklerine smlan,
surtiinen, ne diyorsa onu yapan, memleketinin politikaslnl
fngiliz -Frans~zkanq~laryalanndanyonetmeye kalkan bir
Yunanli Devlet adarn~idi. Ad1 Elefterios Venzelos idi.
I, Diinya Sava~r'ndamuttefik devletlerin yanlnda ve
safinda yer almigtl. Onlar ne demiglerse onu yapmtglad~.
Savag sonunda aklinca elbette parsay1 toplayacak, "Megalo
Idea'" 1 ger~ekZe8tirmeyi deneyecekti. Sonralm karanlik ve
kasvetli bir sayfay1 animsatacak olan iinlii Sevres
Antlqmasl'nm hem haz~rlanmasinda,hem de kaii;~tiizerinde
kaImaya bagindan mahkum, bu belgenin Paris civannda
porselenleriyle iinlii bir fabrikanin toplant1 salonunda
imzalanmasinda biiyiik erne# geqecekti.
Sevres belgesinin sadece enkaz halindeki bir Osmanl~
saraylnln ve saray damadtnln irnzas~ile uygulanabilrnesi
olas111Belbette bulunrnayacakb. Bunu hem dost, hem d i i p a n
bili yordu. Anadolu'da bir milli mukavemet hareke ti
ijrgiitlenme a$amas~ndaydi, Brz ijrgiitlenmeyi g e r p k l e g t b k
bir lider kkleniyordu. Bu bdumdan her iki tarafin da acelesi
vardi. Yunan ordusu Kavala'dan hareket ederek fngiliz
donanmas1 korurnasinda ve desteginde 15 Mayts 1919'da
fzmir 'e megom ve kanl~e;lkartmaslm yaparken bundan tam
dBrt giin sonra 19 Mayls 19I9'da Mustafa Kernal'de
Samsun'da Anadolu'ya ayak basarak tiim dugmanlardan
armd~racak,MilIi Miicadele harekeainifi bnyna geqecekti.
uFbuquk yll siiren bu Milli Mucadele, 9 Eyliil 1922'de
altln yaprakl~bir zafer gelenginin sayfalan nice zaferlerle
dolu Tiirk tarihine konulmasi ile sona errnigti. Bu tarih, hig
olmazsa benim igin ~imdilerdezaman zaman, qegitli ve GO@
sarnan ~ e l i ~ k iduygularla
li tekrarladi@miz"eski bir "Fijrk -
Yunan rnasa11"ninbagladlgi tarih olrnugtu.
1922 yili Eyliil ayt baynda be? alti y a ~ l m n d abir
qocuktum. Heniiz okula bqlamarm$Qm.Babam bir siire iince
Soma'ya, oradan Bahkesir'e gitmig, henuz dijnrnernigti. lki
daymdan biri sczacr, 6teki baytsudr. ECm101rnn~Yunanlzlar
yMamr~lar,sIiigilne gondermiglerdi. Baytar olan ise kqmayr
bqarabilrni@. Yunan askerinin dernir yolu ile katarlar dolusu
izmir 'e d o w gittigi goriiliiyordu. Demiryolu hemen bizim
Camlr Bafi'ln oniinden gegerdi. (daha h 5 l i ijyle geqer)
Yalbancl bix kvmpanyantn iglettigi ve vagonlarlnda I.K.T:
fzmir - Kasaba (bugiinkii Turgutlu) terndidinin k~salt~lrnigr
yazan yiilc vagonlannda, Yunan askeri ile birlikte kadtnll
erkelkli sivil Rumlmn da izmir'e d o w kaqtlg~gorijliiyordu.
Yunanl~lannManisa' yl yakacaklar~haberleri pktl. Art~k
ovada, bagda, yo1 iizerinde dummah; daga dam ka~rnall
idik. Daylmlarla birlikte oturan ihtiyar dedemin Muradiye
Camiinin iistlerinde, yamaqta bir evi vardl. Es, dost, alcraba
oraya slgrndrk. Oraslnl yeteri kadar giivenceli b u l m a m ~ ~
olacaklar ki biraz daha yukanda "Sigeci Halit Efendiler"
diye tanman egraftan bir dostun $aha muhikern evinde
topland~k.Evde sadece kadlnlar, ~ocuklarve bir iki yagll
erkek vardl. Soylediklerine gSre etrafta at11 Yunan askerleri
goriilmii~,onlar~nuzakla~mas~nr bekliyormuguz, onlar da
gidince biz de Mevlevihane iizerinden Sultan yaylasrna
qkacakmlglz... Kerktu@mux bqimiza geldi. Yvnan askerleri
kapirn~zadayandllar, rneger zaten onlaan gorevleri, evleri
atep vermelonig...Kapiyi agamayrnca fazla m a n kaybetmek
istemediler. Pencerelerden ve bulduklan bogln klardan
silahlanni Ilzerimize bogalttrlar, gazli paqavralan tutqturarak
evi atege verip uzaklagtilar. Korkudan uzufi siire evden
qikamadlk, sonunda tutugan tavan qijkecek hale gelince
yaradana si@mpyam11iki kadrnl da adeta slirllkleyerek daga
do@ ka~tik.Art& selamene id&. Yunan daga gelmezdi.
Arkamtza bakt~Bmz$aManisa alev alev y m a k t a y h .
Manisa Dagl'nm iinlii Sultan Yaylasl ise bir mesire yeri gibi
idi. BizPerden daha akllll ve tedbirIi olanlar, qoluk qocuk
halilari, has~rIar~ hatta yatak yorganlar~,kap kacaklari ile
ijnceden gelmigler, en kuytu ve m u h a f d i yerleri kaprm~ladi
ama en tedbirlf ve en ileri gorkjlii olanlar her zarnan oldugu
gibi yine de Musevi herngehrilerirnizdi. Yaylanln en g3zeE
yerlerinde nerede ise piknik y apar gibi idiler. Bugiin bile
gdslerimin lijniinden gitmez, mangaHarlnln 6niinde
otunnuglar,kahvelerini pigirip keyifli keyifli iqmekte idiler.
Bizlerin yanimlzda ise n e yiyecek ne giyecek vasdl.
Tanldlklardan bize aclylp yardlm edenler oldu. Annem yanlna
iki arkadag~ntda alarak bir cesaret gehre inip, evden bir torba
un, yag ile Brtiinecek bir geyler ahp getirmeye rnuvaffak
oldu. Vehir yer yer yan~yorduama dediklerine gore pek
Yunan askeri gijriinmiiyomug ortalarda... Sadece geg: kalan
Rum ailelen'nin istasyona do@ kapklmm g6mugler. Hatta
bizimkileri de kendilerinden sanlp son bir trenin daha 1zmir'e
k a l k a c a g ~ nhaber
~ verrni$ler. Manisa'nin yerli Rumlmnln
GO@, dogru diirtist Rurnca bile konugamazlard~.
Manisa Dagl'nda Sultan Yaylasi'nda tam iki gece
geqirdik. Bu iki gun iqinde Manisa yandi yandi kiil oldu.
Gece oldu@ zaman dagda lglk yakmaya hi^ gerek olmuyodu.
Yanglnin alevleri yeri gtigii 1811 lgrl aydlnlatmakta idi.
Giindiizleti ise, ~ e h r ebak~p"bizirn ev yantyor, sizinkini
heniiz ate? samadi..."gibilerinden g6zlemles ve tahrninler
yapllryordu. Nihayet ikinci gece bir haber geldi: "Tiirk
siivarileri geliyor" dediler. Ertesi sabah erkenden gehre inmek
iqin en aceleciler araslnda idik. Evimizin yanmayan on be5
yirmi hane araslnda oldugunu g8riiyordnk. Gerqekten
yakalmak igin hergey hazlrlanrni5, fakat anlagilan telagtan
vakit kalmarmgtl. Biti~ikevde tiitiin inhisar reii rniidiErii olan
bis Ermeni kiract oturuyordu, Pomak t q a t Bey
Amcanln eviydi. Ermeni reji rniidiirii Yu .la beraber
kagrmg, bir teneke gaz y a g ~ nateglenmeye
~ haz~rbir vaziyette
kaplnln ijniine blrakmqtr. Bisim evden esmer gijqebeler
ge~rnig,yiikte hafif parada agia ne varsa hepsini gbtiirmiigler,
diger egyalann bir ktsmrnr da bilahare giitUriilmek l i m e
sofarun ortaslna istif etmigllerdi fakat o zarnan as11 degerli
olan glda rnaddelerine, kilere hi$ dokunmamiglardi. Tiirk
siivarileri iiigleye do@ kan ter iqinde phre girdiler.., Evirniz
tzmir'e giden ana yolun iizerindeydi. Annem qamagfr
kazanlamna vanncaya kadar evde ne kadar kap kacak varsa
hepsini qlkarttl. &fine soguk su ve sulandinlrnis pekmez
~erbetleridoldurdu. Kaptn~noniinde budanmi? asma
qubuklnnndan (qrrpismdan) tandir ategleri y ak~ldt.Nar gibi
h z m n saqlann iizerine, boza hvaminda suIandlnImlg tuzlu
undan, bazlama hamrIan diSkllldli, Yeileleri bemkyaz kopiik
i ~ i n d ekalmig atlannin iizerindeki Turk siivarlerine ikram
edildi. Werkes sarillp sarmalay~p,askerleri kucaklaylp
iipiiyordu. Siivari birliklerimiz Manisa'da durmadllar.
Karaosmanoglu Osrnan Bey ad~ndakibir yiizbagi
hemgehrirniz, lciiqiik bir klta ile Manisa'da kald~.Manisa'nin
egrafindan bizim de yakln dosturnuz olan bu yiisbag~~ehrin
temizlik ve giivenlik konulanm Ustlendi idi. Manisa'da Yunan
ordusu ile birlikte ka~amayanbir hayli Rum vardi. BunIardan
bir kismi iggalci Yunanl~larlasuliirn ve fecaatte igbirlikgi
kugkusu alt~ndaidiler, yahut Yunan zulmtinden can1 yanrnq
olanlar acllanndan onlan ljyle gtiriiyorlard~.Yiizbay Osman
Bey sawnrnas~zinsanladan intikama musaade etmedi. Yerli
Rumlardan bag kom?umuz bah~ivanTriandafila adinda biri
vard~.K i z ~Anna anamln pcuk1uk arkadag~ydi.Sonradan
iggal kuvvetlerinden bir Yunanli askeri doktorla evlenmieti.
Bu kadrnln bize Yunan iggali sisasinda qok yardmi o l m u ~
evimizde silah aramak iqin yapllan baslunlm 6nlemig. $Mi
onun akrabalari kaqarnarnq yahut kaqmak isternemig,
Manisa'da kalmlgtr. Ne olur ne olmaz diye onlan "bagda
qal~@.raca&z" diye ylizbqldan miisaade alrp ehaIi miibadelesi
ile Yunanlstan'a gidinceye kadar giivence altlnda
tutmugtuk.Yillar sonra ben Galatasaray'dan bir izci kafrIesi
ile "eski bir Tlirk - Yunan rnasa11"nln sornut bir uygularna
iSrnegi olarak Atina'ya gittigim zaman, bu aile gelip beni
bulrntl~ve evlerine g i j t i i ~ paglrlarnrglardl. Bu "eskj masal"
benim @in dyle baglamigtl.
Somlar~rneslek hayabmda benim de bu rnaqala kmnca
kararinca katkilanm oldu. Fmat diiger veya slrasl gelirse
onlan da yazanrn belki, ama gimdi akIlma Galatasaray'a ilk
girdigirniz zarnan bize Tiirk~edersleri veren Mazhar Hoca
geldi. Bir giin bir "serbest tahris vazifesi" vermig, bizlerden
bu "Masal" konusu ile ilgili anilanmzr yazmamlzl istemigti.
Ben agag~yukm gimdi yazd~klanrnlyazmigtlm. BeIki biraz
daha heyecan11 yazmq olabil irim. Hocam gok begenmi?,
sonradan beai bir tarafa ~ekerek"'bak evladlrn," dernigti,
"bunlan sen unutabilirsin soma yazik olur, ya bir tarafa yaz
yahut da slk slk tekrarla ki unutulup gitmesin..." Ayni derste
bir istanbnllu slnlf arkadag~mda yazlslna 90yIe ba$larnlgt~.
"Refet Paga mavuna ile 1stanbulYagelrnigti ... fstikbale
gitmigtik, diye devam ediyordu ki Mazhar hoca dayanmadl...
"Mawna rm dedin Cocuk?.,'Viye6yle bir hiddetle b a g m g h
ki, o giin bu gun bu arkadagrrnizrn adi, lakabl "rnavuna"
olarak kaldi. Daha beg on gun evvel Galatasaray 'da 50.
rnezuniyet ylTrrnlxl kutlad~k."Mavuna'Yle birlikte Mazhar
Hocayl rahmetle andik ...
Manisa'daki baba evimiz, Yunan'a da, yanglna da
cesaretle, rnegakatle dayandl. Hepirnizi banndirdi. Hayata
uqurdu ama babamdan soma anam da bu diinyadan goqiince
zamanln tahribatlna daha fazla dayanamadl. Bir miiteahhide
verip biz g m e d e n ylktirdk. Yerine yapllan binaya anamin
a d ~ nverdik.
~ Eski dernir kapmm iki kanadindaki demirden
k a p ~tokmaklanndan biri bende; Bteki kardegimin oglunda
kaldr. Sirnilerde ne zarnan bir eski masal alernine dalmak
istesem, gimdiki evimizde bir tablo gibi, bir biblo gibi
sakladi~~m bu k a p ~tokmaglm kaldlrarak qocuklu~umdaki
gibi tak tak tak diyerek iiq defa qalrnak gelit iqirnden.
ALMANYA'MN
I SONRASI DURUMU
SAVAS ~ N C E S ve
Yiizolqiisii 47.544 km2,niifirsu 68.074.000,toprawan
bizimlcinden pek az fazla, insanlan bizimki kadar. Bu verilere
Avusturya dahil degil. Nufusun %32.4'ii y i m i yaglndan
g e y , %33.9'u 20-40 yag arasr, %22'si 40-69 yag arasr,
% 1 1.6'st 60 yagln listiinde.
1 Eyliil 1939 Alman ordulan ylldmrn siirati ile hemen
bIlttin Ampa'yi Moskova'ya kadar i~galetmig dummdayd~lar.
1942 y d ~sodanna dam stalingrad'dan sonra geriye ~ekilmek
durumunda kaldllar. 1944 y 11indaellerinde sadece Norve~te
Eransa ve Belyika'da tutunmaya gallglr duruma gelmiglerdi.
Alman askeri komutanlarl gizlice ve Hitlet'den habersiz
Kizrlay Ba2kan1 1sveqli Kont Olaf araclllg~ile mutareke
ko~ullanniaragtlmaya bagladrlar, Alman ordulann~nteslirn
olma tijreni biri Reirns gehrinde, 7 Mays 1945Ve saat sa&n
02.41.'$e rniittefik askeri kuvvetleti bagkomutanli~i
karargahinda yap~ldi.Allman ordusu adina Amiral Carl
Doebitz'in, Kurmay Bagkanr General Jodl iPe Miittefikler
adma da Bagkornutan Dw D. Eisenjovver ile Rus TQPP
Komutanr General Suslaparuff imzaladrlar. Memsimde 1ngiliz
Generali Morgan, Prans~zGI. Sevez 'i Sovyet generali
Suslafarroff'iin terciimanr da h a m bulunrnaktaydl. Rus
komutm ikinci bir merasimin kendi Elgelerinde yaprlmasm~
istedi. Alman generali "teslirn edilecek bir tek h l ~ c ~vm
dt.
Onu da verdim" dedi. fkinci imzay~reddetti. Buna ragmen
ikinci de R u s l m i s m ile Alrnanya'da Katlhord'ta yaprldi.
Bu belgeyi de 8 May~s'tarani ertesi gCnfi Carlhorst'ta ayni
belgeyi bu sefer en sonuncu olarak Maregal Keitel saat
00.15Ye iimzalad~.Sc 'in de istedigi oldu.
Savag sonrasln an topraklan 4 iggal bbIgesine
boliindii. ABD'ye 86.142.000 km2 ve burada yagayan
16.248.000kgi, 1ngi1tere'~e82.352.000 km2 ve 22.691. lM
l
kigi, Sovyet Rusya'ya 142.210 km2 toprak ve 18.559.000
k i ~ diigtii.
i
Berlin, Quadntura ad1 dtmda dtirtlii bir yonetime tabi
tutuldu. General Eisenhower, Maregal Montgomery, Mare~al
Joukov ve General de Lattew de Tassigni 5 Hasiran 1945
tarihinde Berlin'de ortak bir deklarasy on y aparak iggal
btilgelerini tesbit ettiler, Avusturya'yi hariq tuttular. Buna
gore Alrnanya'n~nDogu boIgesi Sovyet Rusya'ya, kuzey
bat1 bijlgesi ~ n g i l t e r e ' ~be ,a ~ iGegici Fransaz, guney bat1
bijlgesi de ABD iggaline blrak~ldt.

Diinya Sava~mmQnemli OIayIan:


(Hat~rlatmaKabilinden...)
I . Diinya Savap I 9 1 8 Ye sona erdi sayildi. Halbuki
devam ediyordu. I . Diinya Savagl Avusturya veliahtln~n
Saray Bosna'da Gldii~iilrnesiile bag lad^. 17 Ekim 19 17'de
Rusya'da Korninist ~htilali'ninbaglamas1 ile hi6 olmassa
fiilen sona emig sayildi. Savag da devam ediyordu ama bir
anlam1 kalrnamltt~.Alman ordusu miitaseke talebinde
bulundugu slralarda Almanlar heniis kendi sinirlann~nqok
litesinde bulunu yorlardi. Alman askerleri ul kelerine
dondiiWerinde kirnse neden diindiiklerini adamyar, askalere
sevgi yerine neredeyse kiiskiinliikten oteye bir k~zglnlik
iqindeydi. Almanya'daki i~gilerile savag yorgunu askesler
araslnda meghur "Spartakiis Kavgalan" bijyle bag lad^. Bu
kavgalar giderek bir ~ehirden~biiriinesqradl. Fabrikalar, ig
yerleri kapandi. Kavga sivil sava8a danii~iirgibi oldu. Tiirkiye
Alrnanya'mn yan~ndasavaaa itildigi tarihlerde Enver Paga
ABmanlar'ln talebi ile imalati Harbiye'den 5000 vasifll i$qi
ghdermigti. Fabrikalar kapanlnca bunlar da sokaklara
dokiildii.
Sokaklarda savqtan dijnen askerler ile qo@ igqi sivilIer
kiran kirana kavga ediyorlard~.Hani Tiirkler de kavgayl
sevmez degillerdi. ~ s t e ~siviller
ik araslnda birlikte qdqhklan
Alman igqiler de vardl. Gittiler onlalrn safinda yer alip
kavgaya bagladilar. 0 kadar giizel dovii@yorlardl ki,
Spartakiistler onlan diger ey alletlere de gonderiyorlnrd~.
Nihayet Alrnan Hiikiimeti sicac~oldn. Bu i~ilerinTiirkiye'ye
qamlrnasm~,istedi. BunIardan toparlanabilenler bir vapurla
{Akdeniz Vapum) ~stanbul'ageldiler. AIqkanltk kiitii geydir.
~stanbul'dada rahat dumadllar. ilk komiinist eylemler,
trarnvay depo'lan baskini, trarnvaylann devrilrnesi sanlnm
onlann eseri idi.
Bir konuyu iyi nnlatabilmek @in 6nce onu iyi anlamak
gerekir. 1yi anlay lan konuyu anlatabilmek de kolay olur.
Kelimeler kendiliginden dilinizin, elinisin altina geliverir.
Eskilerin iinlii dirgiinurii Boileauhn rnantik dizisinden
hareket ederek 1, Dirnya Savagl'nin bitmeden bitirildigini
ifade etmek rniimkiindlir. Bliyle olunca da dogal olarak 2.
Diinya Savag~'nin tohumlam da erkenden dikildi, Bagka bir
ifade ile birincisi ikincisini do@mrken ijldii saylldi. Cenaze
merasimine ayrr bir ihtigam verilmek istendi. Parisyeki biiyiik
saraylar, ptolar 1. Diinya S a v a ~ rnagluplan
l Ele yapllacak
anlaprnalann dekoru olarak seqildi. Tarihte art~kburalmn
ad1 ile yeni bir diizene gireceklerdi.Almanlar iqin saraylardan
en biiyiim Versailles se~ildi.Macarlar iqin Trianon Satosu,
Avusturya iqin Saint Gerrnain, BulgarIar iqin Neilly gatolan
sqildi. Slra Osrnanll ~mparatorlu@'na gelifice Paris civannda
mtinasip bir Qatoa r a n d ~ ,bulunamadl. Halbuki Osmanll
impatatorlugu p a r ~ a l a n l y o rve 1. Diinya S a v a ~ i n i n
Koloniyalizrnin sonu o l d u b ilan ediliyordn. Paris'te Nelrilly
de Saint Germain'e giderken arada bir Sevres qatosu vard~.
Burada yapllan porselenler diinyanm en iinliileri sayllmakza
devam eder. Tiirklerle anlagman~nbu ~ a t o d ayapllmasl
kararlagtlnldi. Ama qato tamir alt~ndaidi. Caresiz 5;atonun
porselen imalathanesinin bir salonunda irnza rnerasirni
yap~liverdi.Zaten maksat anlagman~nQatonun ismi ile
an1lmasini saglarnaktr. ~ s t e lkiTiirklerin bu anlagmaya k a q ~
bir mukavernet ve kurh~lughareketi iqinde olduHm duyumlan
da geliyodu. M e y m tinlii anlagma igte bu gatda imzaland~.
Bu anlagmalar manzumesi tarihte "Versailles Sistemi" diye
anfl~soldu. Tarih ve talh bu sistemi ilk atl la tan da Tiirkler
ve Lozan Antlagmas1 oldu. Catlak Sevres vazosn lunldi !
2. Diinya Savagi'nda kazananlar yine mii ttefikler oldu.
Ama kazananlar savag sonrasi iki ayn ve k a r ~ kutuplara
~t
yerlegiler. Yanm asra yak~nbi siire devam eden "soguk
savag" dijnemi Sovyet Rusya'nm dag~lmasiile sona erdi.

gqeklegme yoluna girdi. Aslrlar boyu siiren Fmnsiz-Alman


dii~mantigtT 963'de General De Gaulle ile Conrad Adenauer
araslnda irnzalanan anla5;rna ile tam tersine dijndii. 0 kadar
ki,2003 yrl~baglmnda iki iilkenin hiikiimetleri bu anlagmanin
irnzalandlgl Elysee Suayl'nda ortak bir kabine toplantisr
ynpt~lar.Qaha dip inan~lmazolanl iki iilkenin parlamentolar~
vakti ile VersaiEles Anlagmasin~nimzalandigi rnuhtegern
salonlarda "ortak bir otumrn" yaptllar..!

Tarihte olrnayacak h i ~ b i ryjey yoktur. Biz yine de

1919
23 Mart 1919: ttalya'da Mussolini Faqyo sava? iirgiltunii kurdu.
2R Haziran 1919: Vemailles imzaland~.
18 Eyliil 1919: Hitler Mcnih'te "Alman lgqi PartisiWae kaydoldu.
Seri anla~rnalarlnher biri. tarihtc yer a l s ~ ndiye olacak ayn bir yerde yapildt.
Paris'te snlavrna yaptlab~leceksaray kalmamam~gt~.Ncllilly Trianon, Saint-Germrin..?
Slra Turkiye'ye glrncc aklr yo1 Ilzcrindcki Scvrc~gatnsu gcldi. Nadide p n ~ e l c n l e nile
ilnlii bu g a r d a tamirat v a d ~ Ald~madllar,
. nasd olsa porse1enin c i n s ~dcfiil, lazirn olan
gatonun ismi idi. $atonun porsclen imslthanesinde bir ~ a l o nvard~Osmanls ~mpmtorIu@
ilc adasma istc bu kahvehnne salonunda irnzaland~!Porselen zaten catlakri ... N a d o l ~
klnlacakti! ( ~ k l l r n ahep qok sevdigim b a z ~rn~sralargelir: "Le vase brise ou mew c c t ~
Verveine... Wn coupd'evantail fut fele...Aucun b d t ne I'a mvd~.!"($u verven ~iqeginin
...
almktcoldugu $u krnk vazo. bir yelpmenin darbesi 11ep t l a y l m i $ Hrc x s i gkmami$ti!)
Vemillex siqtemine k a q ~ilk bayrak scan Mustata Kemal ve arkadaglan oldu. Vnzo y e l p
dx*si ile de&l bUtiln bir milletin ayaklanmast ilc k l r i l r n ~v~t scsi bOWn dUnyaya dalga
dalga m m q . mazlurn milletlere ornek olrnt~$ tu...
1921
19 Subst :Franra ile PoIonya arasrnda gilvenik mlamas~i d a n d l . Polonya'n~n
toprak blitlinlllgii garanti edildi.
1922
28-29A@sms 1922: Muawlini Fqyolarla Roma'ya yIlr(idU ve hilkILmet bakani
ilan edildi. Hitler gri gljmlekli SS hilcum k ~ h l a n
kurdu.
1925
Fmnra. Cekmlavakya ve Fojonya m ~ n d kaq~ltkl~
a y d v n daprnalan imzalandt.
1931
pakt~irmalandl. 19 Eyltblde Japnya
Rusya ile Polonya a r m n d a sald~rmazl~k
M a n p t y a ' y ~isgal etti.
1933
Ocak ayl sonunda Hider. Cumhurbarjkanr Hindenburg tamfmdm Bagbakanatand.
22 Mart: Hitter. 94 kargi oya ragmen, 4i1 oyla tam yczki a l d ~ .
19 Ekirn: klmanya Cemiyet-l Akvam'dan ctklldi.
I Aralik: Alrnan Nasyonal Partisi devlct ile biitiinlevrek Weimar Cumhuriyeti
1934
24 Ocak: Almanya-Polonya S a l d ~ m a z l ~Pakt1
k imzaland~.
28 Temmuz: Avusturya Sansoliyes~Wlfusr irtdUriIldii.
1 Agustos: Hindenburg'un BlUmU Ozerine Hitler Sansllliyc ilan edildi vc
Atmanya'ntn "Reshstqfuhcr" (Devlet Bqkanl, bnder) ddu.
19.35
4 Ocak: Hitlcr Mussolini Roma'da bulugarak tia&mtz bir Awshuya kurulmastnda
mutab~kkaldllar
7 Ocak: ftalya ile Franra amqiada bir anlagma imzalandi.
13 Oixk Saar Mgcsi b ~ plcbls~t
r 11eAlmanya'ya kat~tdl.
18 Mart: Almanya da mecburi askerlik kabul tditdi.
13-14 Nisan: Skssa'da Fransa - fngiltm ve: ftalya aras~ndaILglil bi ~ilahs~zlanma
konferansl gqekle~tirildi.
3 Ekim: ftalya Etyopya'ya kargt saldrnya gqiyor.
1936
7 Mart: Alrnanya Rhein nehrinin sol sahilini isgal ediyor. "Rhein bit Alman
nehridir ama Almanya'nln slnan da degildir?"
Hitlcr yaptlan haal kylamas~ndaoylann %98.9S1ini alarak sefimi kazan~yor.
5 Mays: ltalyanlar Adis Ababa'ya giriyoriar.
9 May~s:Mussolini Wabe~istan'~ ilhak ve ftalyan Imparatorlugu'nu ilan ediyor.
11 Temmuz: Alrnanya Avustorya'n~nistiklallni tan~yarakNazilerin ktidara
gelmeletini kabul ediyor.
18 Tcmmuz: fspanya'da sivil savag bagl~yar.Alman ve ltalyanlar General
Fmnco'nun yardrrmna koguyorlar.
14 Kas~m:Almnlar Vcnay anlagmas~n~ f ~ r hediyorlar.
26 Kasrm: Almanya ile Japonya "anti komintern" paktinr irnzal~yorlar.
1937
Temmuz: on - Japon savagl patlryor. EylUlde Iaponlar Sovyetlcrlc anlag~yor.
ttalya. Alrnanya ~ l Japonya
e arailndakl "Antikomintem" pakt~nakat~llyor.
11 AraFtk, italya Ctmiyet-i kkvam'dan vkiliyur.
1936
$ubat:Hirler. Alrnan ordusu iqinde rernizlik ve ayiklamaya bagltyor.
12 gubat: Avusturya'da Nazilerin pfi, Hitler'in basles~ile Once 1qi8lcri Bakm.
hrmtn sonra da $ansHiye oluyor.
12 Man:Almanya. Awsntrya'y~iggal ediyor. "Anwhluss", ilhak geqeklegiyor.
IS Afiustos: Alrnan anluau hUyUk manevmlam bagliyor.
15-16 Eyllil: Chamberlam Almanya'ya gidiyor. Benchstergaden ve B a d - G d ~ b w
mUlakah. Ayn~gun Murmlini Trieae'de soyledigi bir nutukta Hitler'e ram dtstek vtriyor.
24 Eylul: Rusya, F m s a ile &like Cekoslavakya'yl desteklemeye ham oldugunu
bildiriyor.
Hitler, Sadetleri ilhak igin Cekorlavakga'ya Ultimatum veriyor. ingiltere
donanmasln~seferbcr adiyor.
Franaa ve Belqika seferherlik ilan ediyor. Hitter Chamberlain ilc Daladicr'yi
MUN~CHtopltmhslna sagmyor.Akabinde SUdetleri ilhak ediyor.
I939
Mart: Ispanya'ntn antikomintern a n t a p a s l n a kat~llm,cckoslavakya'n~n
par&tnrnasi. Hitler. Bohemya ve Moravya'y~ilhak cdiynr. Mussdini, Tunus, Djibouti
ve Suveyv'i talep ediyor. Ingiltere, Hitler'in PoIonya'ya saldirmar~hallnde modahale
edecegini iIan edryor.
N i w . iqpanya'da sivil swag sona myor. Franco kmantyor, ttalya, Arnavurluk'u
iggat ediyor. Roosewelt, Hitlw ve Mussolini'ye bir mcsaj yolluyof. Almanya, Polonya ilt
m s ~ n d a k 1934
i tarihli saldimazlik anla~rnaslniftsh ediyor.
A@stos: dlrnanya ile Sovyet Rusya mlannda bir dd~rrnazltkpakt1 imzal~ydar.
23 Agustos: Enesi gun de. Ingiltere Polonya ile kaq118kll yard~manlapask
id~yorlar.
31 Agustos: Almanya'nln Polonya'ya illtimatumu. Eflesi gun yani 1 EYLWDE
SAVA$ BASLIYOR...

1939
S a v q hag11yw.
1 EylOl: Almanya Polonya'y~ishliya bayl~yor.
3 Eylul: tngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaf ilan ediyorlae.
17 EyliiI: Sovyet ordusu da Polonya'ya giriyor.
27 Eyliil: Vaqova dirgbyor.
s~nlrlan&n&
28 EyIUl: Almanya ile Rusya Polonya'daki kaq~ltkl~ mlq~yorlar.
8 Ekim: Sovyel Ruaya. Estonya, Letonya ve Litvanya'n~nslnirlarint garanti
ediyor,karg~ltg~nda bu Ulkelerden asken Osler saglsyor..
30 Kastm: Rusya-Finlandiya savql bagl~yor.
14 A R A L I K : Sovyet Rusya Cemiyet-i Akvarn'dan ihraq ediliyor.

1440
Subat ve Man aylan: Roosewelt'in nzel temsilcisi Summer Weller Avmpa
metkezterini dola~lyor.
12 Mart: Rusya ile Finlandiye ban$ anla~masayap~yorlar.FransaUa Dalader
gidiyw, Paul Reynaud geliyor.
9 Nisan: Almanya. Danirnarka ve Nwvq'i ifgal ediyor. Fransiz ve ingilizler'de

1U Mays: Almanya, Hollm&Bel@a ve Liikmbourg'u istila ediyw. Bu, Fransa


Savq~ninbirincrsi aprnmlni olupruyor. tnglltcrc'dz Chamkrlahn g~d~yor.
yenne Churchdl
amnyor.
18 Mays: Fransa'da Maregal Petain Devltt Bakan~ve Bqbakan yard~mcms~
atanbyor. General Weygand Ordu kornutanltfina gctiriliyor.
27 Mayrs: Bclqika teslim oluyor.
3 Hazimn: Jngilix ve mattefik aqkerleri 3 3 7 . W kigi Dunkerk lirnantndan slv~ynayl
bapanyorlar.
S Haziran: Alman ordulm SOMME istikametinde ilertiyorlar. Fmasr savavlmn
ikinci qarnasi k y l e haglarnl$ oluyor. De Gaaultc Savunrna Bakan yardirnc~s~ oluyor.
10 Ha~ian:h l y a Pransa'ga s a v q ilan ediyw.
17 Flaziran. Fransa miilareke talebinde bulunuyor.
ZR Hamran: De Caulle flnll[ nutkuna dyleyerek 1ngi1tere'~egqiyor; "La France
a perdu unc 'bataille mais elIe n'a p s pcrdu la guerre!" Eransa Compiegne de mutarekeyi
~mzal~yor. Dc Garulle tngiltere'de "Milli komitc" Comitc narional Fran~ais'ikuruyor.
ingiltere De Gaulle'u " ~ z g i i rFranslz ordusu kornutrn~" olarak tanlyor.
10 Tcmmuz: Franslz Parlamentosu Petain't Earn yetki veriyw. Uare~al"Devlet
Bqkan~"oluyor. Fransa, Kuzey Afnka ve Suriye'deki askerlcrini seferi halden ~ ~ k a n y o r .
Agustos: Estnnya, Letonya ve Litvanya Sovyet Rusya3a katllrnlg oluyorlar.
Almanlar, Ingiltere ilzcrindc buyiik hrvr saldinlanna hasliyorlar.
3 Eyliil: ABD, tngiltere'den a l d ~ & Oslcr
~ k a ~ g ~ s ~ n50d asavaa gemisi vcriyor.
Italyt. M ~ s l r iqgal
' ~ Bdiyor.
22 Eylol: nchy h~iklimetiJapnya ile anlqma im?alayamk,Hindi Cini terkediyur.
27 Eylul: Almanya-ttalya ve Japonya UCIU ittifak anla~rnasln~ imzaliyorlar.
7 Ekim: Almanlar Romanyaba giriyorlxr. Petain ile IIitler aras~ndaMontoim
rnillakal~.
25 Ekim:Almanlar Yunanistan'~istila ediyorlar.
5 Kasrm: R o o s c w t l t Uquncil d t f a olacak b a ~ k a n l ~ gsae ~ i l i y o r .
fngiltere hava kuwetleri Akdeniz'deki ltalyan fitosuna aglr kay~ptarverdiriyor.
Romanya ve Macaristan, ~lmanya-ftalya-JapnYaararindakl 1[qlil ittifaka katillyorlar.
ABD Amiral Lahy'yi Vichy'ye sefir gnndwiyor.
30 K m m : klmanya Lominehiilhak ediyor. Misir da G1. Wave1 ordulan hlym
ve Almanlara kargi taaruza gefiyor. Jnponlar, Hong-Kong'u ele geriyot.

1442
1 Ocak: Birlegmig Milletlet deklarasyonu imralan~yor.fmzaluyannlar: ABD,
fngiltere, Sovyct Kusya, Avusimlya B e l q i h Kanada, Kwta Rita. Kiibw, Cekmlavakya,
Dominki Cumhuriyeti, Salvador, Yunanirtan, Guattmals. Haiti, Honduras, Hindistan.
Lilksemburg, Hollmda, Yeni Zclanda. Nikmgua, Norveq. Panama, Polanya, GUney Afrika
ve Yugoslavya.
6 Ocak. Avustralya da, Bulgatiswn'a savag ilan ediyor.
13 Ocuk: M~slr.V~chyhUmOmet~ile iligkilerin~kes~yor-
19 Ocak: laponlar, Bimanya'ya giriym. Souyetler Moskova cephesinde mukabil
.
t m z a geqiyorlar. Gliney Afrlka. Japonya'ya ve Bulgari~tan'a Macaristan'a, Romanya
ve Fidlandiya'ya s a w s ilan ediyor!
23-27 Peru, Uruguay. Bolivya, Bwzilya, mihver Ulkelwi ile siyasi irigkileri
kesiyor.
KJ S u b a t - A B D siirgiindeki K o r e Hilkiirnctini resmen tanlyor.
15 Subat. Singapur Japonlar t a d ~ n d a nzapt sdiliyw.
17 Subat: Japonlar Java'gi da altyorlar.
Ekvator. ADD'yc Uslarini veiyor. fngilitler Ranogoon'u tahliye ediyor.
18 Mart: General Mc.Arthur Guney Rat1 Paqifik Milttefik ba~komutanl~gina
atanryor. ARD kuvvetleri Awshlya'ya q ~ k yap~yorlar. m
27 M a n Bulgar Krali Ron3 Berlin'e pidiyor.
Vichy hukilrnetinin B p i p l e ~Bakart~Lava1 Pranslz-Alman igbirligine ~ a b d a
bulunuym. Hitler. Fransa'dan 150.M uzman talep ediyw.
27 Nlsan: Hitler, Rcichstag'dan tam yetkilerinin bir daha teyidini istiyor.
6 Mayis: Japonlar, Filipinler'e hakim aluyot.
13 Mayas: Kuslar Kharkov'a k q t taarruza gqiyorlar.
26 Mny~s:Londra'da, tngiltere Sovyet Rufya ittifaki imxalanlyor. Rommel
Afrika'da fnglllz kuwetlerine L a q faaruzs
~ ggiyor.
31 Maytr: 5200 tngiliz u<a& ilk defn o l d Almanya'da K6In'fl bombardaman
ediyor.
4 Haziran: Hitler, Finlandiya'da Mare$al Mannerheirn'i xiynret ediyor.
5 Haziran: ABD, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'a swag ilan ediyor.
10 Haziran: Alrnanlar Kbarkov'da k a taarmza ~ ~ peqiyrirlar.
11 Haziran: ABD ile Rusya ara..~nda bir "icar ve lare" h t ct bail" an lag mas^
imzalanlyor.
13 Aaziran: fngilziler Libya'da boxguna ugmyolar.
21 Haziran: Alrnanlar Tohruk'a giriyor, 30.000 esir allyorlar.
2d Hariran: Almanlar. M ~ wslnlnna r dayan~yorlar.
. 25 Haziran: General Eisenhower Arrupa'daki MIlttefik Ordularl
Ragkumandnn!tgt'na getinhyor.
Alrnanlar, Don nehtf istikametinde bILyUk taarm7a gciyorlrr. Beg gun icinde
SivastupolU i i p t ediyorlsr.
7 Tmrnuz: Alrnanlar ve ftalyanlar ortak hit a~iklamaile Mtslr'ln istiklallni iltn
cdiyorlar.
14 Ternrnuz: Savagm Fmnsa'nln anayasasl q~klan~yorlar.
20 Tcmmuz: A l m ric"atbalinde. Don nehrini tekrar gqiyor. Rostov A l m l a r l n
eline p ~ i y o r I. ~ p a n y ahariciyt naztn moral bakimlndan Mihver kwvvetlerine yakin
olduklann~a ~ ~ l yor.cli
19 Agurtoa: Dicppe ~ ~ k a r m a s Brezilya,
i. Mihvere savag ilan ediyor.
26 Apurtos: Almanlar. El alemcin s a v q ~ n d bozguna
a UgRIyOr. Stdingrat SaV&$k
ba$l1yar.
5 Eylill: Novwssisk dii~iiyor.
9 Eylol: Almanlar Volga nehrine vanyorlar. Alsace Lorraine de b k a t a bql~yor.
Japonlar Yeni Guine'de en son noktaya kadar ilerliyorlar.
17 Bylill: Amerikal~lar,Santa Elena'yi iggal ediyar. Bmzilya seferberlik ilan
ediyor. Amwikal13arLikrya'yt isgal ediyorlar.
26 E k ~ m :Genarul Montgommery kamutaaanda EI Alemein zaferi.
2 Kas~m:JaponEar, "BiiylLk Asya HUkIirnetini" kuruyorlar. ABD ve ingiltere
Kumy Afrika'ya v~k~yorlar. Cezayir ve Oran rnijttefiklcrin dine ge~iyor.ABD Vichy
hbklimeti ile siyasi miinasebetIsri kesiyor. Kanada ve Meksika da onu takip ediyortar.
Almanlar Fmsa'nln g r i kalan hsmm da isgal ediyorlar.
13 Kaslrn: Arnirat Uarlan Ku7xy ATrika'ya miiftefiklcr ilt onaklaaa YUksek
Komiser olarak yoneteaegini ilan ediyor Marcgal Petain, Dwlan'i azlediyor.Fransa'nin
eski rnlistemlekeleri birer birer savqan Fmnsa e d n e peqmeye bafl~yorlar.Bir Hakeim
vc Madagacar savagan Fransa'ya miyor.
20 Araltk: Hitler-Zaval-Cimo buluguywlaK
Sovyet ordulari Dnn ve Donttz arasinda muzaffer ilerlemeye geqiyor.
24 Arallk: A r n d Dwlan. Cemyir'de suikaqta mamx kalarak ddlirillilyor. General
Giraud yonerimi ele allyor.
26 Adlk: General De galle "Muvaltkat Franstz HBMmeti'hin kumlugunu wtkliyor.

i9a
14-24 Ocak: Churchill ile Roosewclt aras~ndaKazablanka b u l u ~ m a s General
~.
Liclere komutaaindak~0zgiIr F m s u Orduso golde 3OW km. yo1 kal ederck, lagilizlerin
eline geqiyor.
2 Subat: Almanya'ntn VI.ordusu Stalingrat'da slim oluyor. Marqal Von Paulus,
24 g e n m l ve 21.000 asker Rut;lar'~neline geqiyor. Komk, Krasndar. Rortov, Kharkov
Rustann tline gqiym.
17 Man: De Gaulle ile Giraud aras~ndagfirllgmeler bagllyor. lspanys'nm ara
huluculuk Gnnerisi her iki tarafca red cdiliyor.
29 Nisan: Hitler-Lava1 gKrUgmeai. Tunus da, Sfax muttefiklerin d i n t gqiyor.
7 May~s'taTunus ve Bizene miInefikler tarafindan iggal cdiliyor. Alman ve
ltalyanlar t e t l ~ mokyorlar.
15 May~s:Rusya Kominrern anlagmasln~fcsh ediyor, Churchill ve Rosewelt
WasinghtonVa buloguyorlar.
3 Hairan: lskenderiyeydeki Fransiz kuwetleri. F m s ~ Milti
z kurtulua hareketine
kanl~yor.
11 Haziran: M(lmfiWerPmtelleria"~ aljyorlar.
9 Temmuz: Mlltlefikler Sicilya'ya ~tkarmayapyotar. Ruslar Orel Wlgesinde de
mrmza g q i ywlar.
29 Ttrnrnuz: ftalya'da Fa~istKonseyi Mussolini'yi dIigUrUyor, yerine Maregal
Badoglio iktidan al~yw.
10 Apustotcls: Churchill ve ~ w IKanaMda
t Qoehec'h buluguyorlar. Kurtanlm
Italya.Almanya'ya s a v q adiyor.
27 Kas~rn:Chngksi- gck ile Roosewelt ve Church~ltbis araya geliyorlar.
28 Kastm: Tatmn Ronferansl, Stalin-Rwsewelt-Cu~hilFkonuquyorlar.Toplanh
sonunda ABD B a ~ k a nile i sonra Kahirc'de bulu~makiizerc
~ ingiltere Bagbakani ~ kgun
tnfinlI'@ davet d~yorlar.inonu cevap venyor: "Egcr bu davet Tahm'dr aim$ olacag$ntz
bir karann nitelik~nitasgona, k n yohrn'" Rmswelt p e n c e veriyor: "&it parWnerler
msinda konu$acak,fikir teatisinde bulunacag~z."
2-4 Aral~k:Ankara'ya iki utak gehyor. Birinde Rooswelt'in oBlu, nburllnde
Churcill'in d m d r var Kahire miilakat~ndsnvava zorlan~yomz,Ismet Inonfl "savasa
m a k TBMM kamr vercbilir, konuyu oraya gtitttrecegirn. Ancak. qok eksiklerimit var!"
divw.
Avrupa'da 1. fstigati Konsey toplanlyor. "Conscil consultatif Europcen"
28 Arahk: Almanlann Scharnhorst z~rhl~sl
lngiliz uqaklan taraflndan bat~nl~yor.

d e v d i y o r . Irondrakla Franra ile muvakkat Fransa hukllmeti araslnda mall anla~malar


imzalan~yor.
18 Mart: Amerikakrlar, Marshall a d a t a r ~ n a ~ l k a r m a y a p ~ y o r l a r .
16 Nisan: Ruslar Odtsa'yt geri al~yorlar.Sivastopol hariq Klnm kurtanl~yor.
6 Mayts: K i z ~Ordu,
l Sivastopol'e giriyor.
4 Waziran: Muttefikler Woma'ya giriyorlar.
6 Haziran: Normandiya ftkarzmasl ge~ckle$iyar.
13 Haziran: Lonra ilk defs olarak "ugan bombalar" taraflndan vunrluyor.
3-6 H a z i t a n : Chcrbourg A r n e r i k a I ~ l a r tarafrndan kurtartliyor.
1Tcmmuz. Hitler'e suikast diitcnreniyor.
9-10 Agustos. Ruslar, Minsk'den baglayad, Brtstimvsk'a kadar olan hdlgeyi
ylldinm hrzr ile 7aptediyor.
6-10 Temrnuz: General De Gaulle Wasingthon'u z~yaretediyor. Miitkfikler
Nomandiya'da hizla ilerliyolar.
20 Temrnuz: H~tler'esuikast diiztnltniyor.
9-10 Agustos: Amerikalilar ve MiIttefikler Nantes ve Angers'e giriyorlar.
15 Agustos: MUttefikler Provence sahillerine d e ftkartma yaplyorlar.
7 Ekim: Dumbenon Oaks Konfemsi toplm~yor.MUttefikler Floransa'ya giriyor,
~ n o b l e ' d ckurtanlryor.
24-25 Agustos: De GauEle'e bag11 General CeeEerc birlikleri Paris" d o w
ilcrlcmeye bagliyor. Pwis '~l'lerin d e yard~mlile kurtmliyw.
23 Agustos: Romanya testirn olayor. Marsilya kzlrtwl~yor.
29 Agustm: Alman ordusu Slovakya'y~iggal ediyor.
31 Agustas: Ruslar Bukre$'c giriyorlar.
2 Hyldl: Finlandiyal~lar,Almanya ile siyasi iliak~lmnikesiyor. Rus-Finfandiya
savatt da sona cmi$oluyor.
4 Eyfil: Rualar, Bulgarista'a savas ilan ediyor.
6 EyliIl: Almanlar, Yunaniiitan'~tahliye ediyorla
9 EylLI1: De Gaulle &kanl~Etda"MuvaW;at Frans~zHUkfimetiMmmen hmluyot.
12 &I: Amerikan ordusu Atman ropraklanna giriyor. General Laclerc ve Marewl
De Laftre de Tassigni birlikleri bulugup hlrlegiyorlar. k Havre Lirnan~Kanadalrlar tamhndan
kurtanliyor.
18 Efll: Finlandiya mtltarekeyi imzahyor. Alman kttnlan Litvanya'ya dal~ywlar.
Rulgaristan Romanya'ya kargi seferkrlik ilan ediyor. Churchill ve Eden Moskova'ya
gidiyorlar.
15-16 Ekim:Macaristan, miitarekt talebinde huluniiyw.
30 Ekirn: Belgrad ve Aix La Chapelle allnlyor
27 Ekim: Rulgristan teslirn duyor. Amenkalilar Filipinler'e q~katmappyorlar.
I I Kas~m:Churcill ve Eden Paris" iiyaret cdiyorlar, Muvakkat Frans~zHubmeti
Londra'daki " Ampa is ti^ Komisyonu" na katll~yorlar.La Commisrion Consultahvr
Eumpeennc"
20-24 K a s ~ m : Belfort, Metz, Mulhouse ve Strazburg kurtarilayer.
2 Aralrk : GenmI de Gaulle Mmkova'ya gidiyor. (Gbkmenler ve Tilrk sefareti
m i k Paris'td)
11 Aral~k.Moskova'da Sovyetlcrle Fmnsa araainda bir ittifak \re k q ~ l i k l l
yardimlqma anlavmast imlalan~yor.
16 Amltk: Almanlar bat] cephesinde kaqt taarmza geqiyorlar. Yab~ncisefaretler
@neye do@ yolculuga baztrlanryorlar. Rizler. Bristol Oteli'nin s ~ g ~ n a g ~ n bornbalm
dan
irliyoruz. A A muh~lbiriLalu savaqfa bir aarapnelin isahett ilc vcfat ediyor.)
25 KacrmnAlrnan t a m z u baaanstt kallyor.

2 Subat: Frans~zlxColrnar'~gen allyor.


4-12 Subat: Kcr~m'da Yalta Konferansr (Ronsewelt-Stalin-Churchill)
12 Subat: Macaristan'daki Alrnan mukavemeti sona myor.
17 Subat: Arnerikalllar Manilla'ya giriyorlar.
20 Man: Amerikal~larOkinawa'ya p k m a yap~yorlar.
5 NisannRuslar, Japonya ile aralanodaki tarafslzltk anlagmslnl fesh ediyorlar.
7 Nisan: J a p n sahillerinin 60 km.yakininda deniz savaql. (6 Japan gemisi, bu
arads Yamato z l r h l ~ da
s ~ bat~nl~yor,)
9 Nisan: J a p n Ra~bakanlSuzuki:"Askeri harekat~nseyri, bize hlqblr iyimserlik
olanagr b~rakm!yor"diyor.
10 Nisan: J a p n Haniciye Vekili Tojo'nun beymati: "Yalnlz Japonya'nln degil,
WrOn Rogu Asya'n~nmukeddarat~bu savaba bagla."
12 Nisan: Roosewelt olilyor. Yerine Truman gqiyor.
23 Niran: Japonya'daki Nazi Panisi kapanlyor.
4 Mayis: Mcttefikler Rnagoon'u zaptediyor. Eirrnanya Sava~ksona eriyor.
7 Mayls: Japonlar Almanlar'ln teslim olmalanni protest0 adiyor. O q l ~Pakt~n
ihlali sayil~yor.
1 Haziran: Truman, Japonya"n1n gelecefj hakkrnda bcyanatta bulunuyor.
1t Hariran: MUneliklcr Hroneo'yn qtkarma yapiyor.
14 Hnziran: Japonya'daki rek parti fesh ediliyor.
21 Haziran: Okinuva 61 gunliik savagtan mnra dlltilyor.
18 Temmuz: Tokya havadan bombalanlyor.
26 Tcrnrnuz: Potstm Dcklarasyonu: Japonya'nm kayitslz garts~zteslim o l m a s ~
isteniyw.
28 Temmuz: Japonlar bu illtimatomu wddediyorlar.
7 Agustos: Hirryirna iizerine amm bombasin~natilmasi. Sehrin 9660'1 mahvoluyor.

TESLIM OLMA OLAYI


10 Agustos: Japnya Impantot Mikado'nun ytrinde kalmasi garb ile ate~kesi
b b u l ediyor. Tcslim olrnay~kabut ediyor.
12 Aguslos: ABD'nin cevabi: "Mikado Mottcfiklerin emrine tabi olrnalel"
15 Aj2ustoa: General Mac Anhur Japonya'daki ivgal kuvvetleri Bagkomutan~.
19 Afiustos: Cin'deki muhasamat~naonn ermesi
22 Afustos: Japon kuvvetleri silahlann~terk ediyor.
31 AEu5tos: Gcnernl Mac Artttr, askerleri ile birlikte Japon topraklwna giriyoc.
I EyLll: Truman Japonya'nln teslim olduEunu aqikliyor.
2 Eylul: Japon te-lamt Amcrikan Missouri zthl~slndametasimle imzalan~yor.
Curnanesiyi pazara baglayan giinde Tokyo saats ile 10.30'da imza merasimi sona erdi.
Stalin KIZIIOrduya bir rnesaj yaylmlayarak bu hakri bildidl. (GdkmPn'm nnfu: Bu gemi
doha sonrahrr sofuk Suva$ dfineminin ba~langrcmdaTitrkiye 'ye kart1 Sotyet hasbsrna
bir kur$tI~kolmak iizere Vnpngtoa R&ytikel~imizMUnir Er:eg.Cn 'iin naapinl Tfirkivr'ye
getimcek~i.)
Japon frnpamtom Nikado MUttefiklerin 26 Temmuz 1945'de ileri sUrdOkleri
@Ian kabul ettigini aqiklad~.
J a p n kuvvetlerinin GUney Do@ Asya'da kalan kuvvetlerinin dc tcstim oIma
maasirni Amerikan u ~ a ptrniqi
k Glow'da im~alaniymJapnlar qanghay'~tahliye ediyorllar.
R Eyllrl: General Mc Arthur m~rastmleTokyn'ya glriyor.
9 Eylill: p n ' d c k ~J a p n aakerlerinin Nmkin'de tesIim olma memimi. Kore'deki
h p o n kuwetleri de ABD ve i n ~ i l t e r e ' ~teslim
e oluyor.
12 Eyllll: Singapur teslirn oluyor. Buradaki Japon kamrgsh~ABD'ye devir ediliyor.
16 Eyliil: Hong-Kong teslim belgsi irn~al~yor.
I X n y a bmgtnlnbirinci gunU yqnrnaya bryllyw. ..! h m ~ k a Genaral
n hlcA&ur,
imparator Mikado'nun da iisriinde bit Pm-Consul olarak turn Japnnya'da hllktirn ferman
otuyor.
1 EylUl 1939'da brm>layan2. Mlnya Savagi wna e m i ~ ...
say~hyw ?

Almanya Kronolojisi

savaS sonrasl dijnemde ABD ve baatlll miittefiklerin biitiin gayretleri


"NaiI yapsakta Aymanya b a ~ ~ r n bir ~ z adaha k y l e dealer aqmasa?"
noktas~ndatoplamyordu. Avrupa konseyi, bat1 Avrupa Birligi, Avrupa
ekonmi Toplutub hep aalrnanyay~kontroI altinda tutabilmek
gayretlerine ytineltti. Bugiinkii duruma b&Id@mda durumun tamamen
tersine dlindllgiinii kabul etrnek gerek. Alrnanya, Marshall
yard~mtndanen ~ o faydalanan
k lilke oldu. AET'nEn geligmesinde ve
AB'ye doniigrnesinde en btlyiik etken oldu,
So@k sava? sona erince GIasrnost ve Perestroyka'dan soma krIin
Alrnanya eski pamna ,Berlin'e
duvanda ylklld~.iki Almanya birle~ti.
yerlegti. Bugiin BM'nin 5 daimi ternsilcisi araslnda deglse bile onlann
her bahmdan yarnac~ndabeg art11 hir dirimna geldi.
MU1kiyedeki tarih hocmtz Ahmet Stilaii Esmer 'in ikide bide tekrarFad@l
bir tanlrnIarna vardi;
"Efendim" derdi, "Su Alrnanya heqeyi bilir, hergeyi yapar ama neFede
duracagin~bilernez" derdi.

Simdiki durumunda Federal Alrnanya yoneticilerinin gerektigindt


durmasin~da bildiklerine inantyorum. Bn bende Almanya'daki
be$ y11stiren Bijyiikelqilik dtineminde edindigim izlenim ve tesbitlerin
olugturdugu bir kanaattir.
SAVAV SONRASI ALMANYA

Bugiin, Dogu Avrupa iilkelerini dipten ve derinden sarsan


ve gfderek bagta F. Almanya olmak uzere turn Avmpa
Toplulugu tilkelerini hatta Tiirkiye de dahil olmak Uzere tiim
AtEantik cPmiastnr etkilerneye baglayan sarslntlnln sebep ve
detaylarrn~gergek~ibigimde izleyebilmek iqin rnutlaka 2.
Diinya Savagi ve savag sonu dliinemlerine kadar inmek ve
konulm Alrnanya meselesinin koyulagtiracaf$ bir Tefle de
Fond, table gerisi bir planda ele almamiz gerekecektir.
1966 y111ndaFederal Almanya'da Biiyukelqi olarak
gijfeve ba$lad@lrns~ralardaSansoliye Erhard'ln hiiktimeti
dligrnek uzere idi. Bu, savag sonu harabeleri araslndan
Almanya'yyl kalhndirmaya ve milletler camiaslna ~ a l q k a n
fakat uslu bir p c u k olarak kazand~rmayaqallgan Konrad
Adnauer'in , icadr CDUlCSUJFDP lterkipli pedergahi
hiikiimetlerinin sonuncusu idi. Adenauer, UnlS OST-Politik'i
baglatmig falcat omrii sonucunu gomeye yetmemiqti. Erhard
selefi kadar sabirli ve temkinli degildi. Kabinede dengeyi
olu~turankiiqiik FDP partisinin kaprisleri ve otuz kiisus ylldrr
iktidar h i r s ~ile yanan sosyalist SQP partisinin hiryn
muhalefeti ile bag edemedi. Yapilacak ~ o iv k vard~.En
iinernlisi Adenauer'in baglatc~fyOst Politik'in sonunu
getirmekti. Bunu Kiesinger ba~kanllg~nda kumlan ve iki
buyiik partinin CDUlCSU ile SPD Sosyalist Partisi
getqeklegtirecekti. Hiikiimet protokalii bir sahte evlilik
ciizdanl gibi idi. Bu mesele halledildikten sonra ortaklik sona
erecek ve herkes kendi derdine bakacakt~.Nitekim oyle oldu.
CDUlCSU lideri Kiesinger gitti, SPD lideri Brandt geldi.
Fakat dengeles degigmedi. Brandt da teraziyi diiz tutabilmek
i ~ i nkendi kefesine FDP Partisini koydu. Almanya'da
hiikiimetlesin biri gitti, ijbtirir geldi ama, hedef amaqlardan
hi^ biri degigmedi.
Simdi izin verirseniz, qizecegirniz,tablonun geri plawnr
bir kag f i r p ile aydinlatmaya gallgalim. Tablonvn teile de
Fond'u klasik savag sonu g6riintliiilerdir. Yanm~qy~krlmipbir
Avrupa ... Oldu bitti biqirninde iiIke ve arazi ilhaklan..,
Yerinden yurdundan kovulmug ahali tehcirleri.. . Yoksulluk,
aqlik, k1t11k ve qaresizlik i ~ i n d ebir Avrupa ... Bir kisgede
Kinm Yanmadasi'nda kii~iikbir kasabasi: Yalta. Bir masa
ezraf~adatoplanrn~gi i ~2jina adam: Roosewelt, Stalin ve
Churchill. Ellerinde makaslar Avrupa hasjtasin~orasrndan
buraslndan bijlmeye qal I gr yorlar,.. B iraz Btede Fransa'nin
Reims ;~ehrindekih e r i k a n askeri karargahl... Maglup Alman
osdusunun Komutanr Jodl kllic~niteslirn ediyor. TGrende
Rus komutan~iki giin sonra Alman topraklanndaki Karlhorst
kasabasrndaki karargahlnda bir bagka Alman generalinin
k~lrcrniallyor.
Daha otede Potsdam Konferansi,.. k i boliimde yapilan
bu toplanhnrn amaci ayn~ama a d d w ayn: Rmsewelt ~lrniig
yerine Tmman gelmig, segimleri kaybeden ChurchiEl'in yerine
de iitiisiiz elbiseleri ile Attlee oturmug... Tablonun geri
planinda gijriilen 'Yalta" ve "Potsdam" motiflerinin
detaylanna girmeye ne yezjmiz ne de vaktirnis pek mlisait
degil. Ama her zaman diigiinmiigiirndiir; acaba Potsdam
Konfems~da Yalta iiqltisli ile siirdiiriilebilmigolsa idi, smug
bir bqka olrnaz rmydl? Yalta'da Roosewelt ile CuhrchiIl bir
balurna StaIin'in oyununa gelrnigfer, hazlrllkll olmadiklan
hazrnl giiC bir menu ile sofraya omrmak zorunda kalnuglardl.
YaPta'nm giindeminde Dumbarten Oaks linerileri vardl. Savq
sonu dijnemde bmgi koruyacak, milletler mas1 bir orgiitiin
hmlmasl konrrgulacakt~.Ev sahibi Stalin dnce i ~ ~akaya i
getirdi: "Haydi bakal~m,sizinle bir bahse tutu~nl~m. Siz mi
Manilla'ya erken gireceksiniz, biz mi Berlin'i daha evvel
zaptedecegiz?' diyerek Roosewelt'e hk~ldi.Sonra da sofraya
oturulunca, "Evet beylex!" diye sdze bagladir "Virndi
Alrnanya'y~ne yapacaglz? once onu konugahrn ..."Misafir
umdu@nu degit, buldu@nu yerdi. caresiz Dumbarten Oaks
da itina ile hazlrlanrmg ordm tab@ k a l h , yerine Rus usulii
hazirlanrnig kocaman bir "Alman Pastas1'20nddu. 1leride
tarihqiler, siyaset bilimciler daha inceden inceye inceleyecekla
ve kendilerine gore bir sonuca varacaklardir. Ama benim
g&si kaatirne giire Potsdarn'ln kusum, Yalta'dakinden d h a
qoktur. Sebebini sadece Roosewelt'in beklenmedik BlUrnii
ve Churchill'in hiq beklenmedik bir biqimde segimleri
kaybedip, Potsdam'ln ikinci randevusiuna yetiqernernesi ile
isah etmek rniirnkiin degildir. Sovyetlerin savag slrasrnda
zaptettikleri bir h s ~ mPolonya ve Alman arazlsini diipe diiz
il hak etmeleri, Avrupa'nln Oder'den ba$layarak, Neisse' ye
kadar bir hat iizerinde ikiye Goliinmesi Potsdam
Konferansl'nda sineye qekilmigtir. Alrnanyahnln ikiye
bijliinmesinin tohumlan burada ekifmigtir.
XXX
Almanyahin kuqiik ad~mlarladoguya yaklagma
poIitikasin1 (Ost Politik), Sansijliye Adenauer'in Moskova'ya
yapt@ iinlii ziyaretle ba~;Iarnlg,Biiyiik Koalisyon (Kiesinger-
Brandt) dKneminde geligtirilmig, Brandt (SPD-FDAP)
hiikiimeti zarnaninda sonuqlmdmlrmgtrr. Moskova ve Vaqova
Anlagmalar~ imzalanrnq, Brandt, MitEer mezaliminde
yagamlanni yitiren Polonyal~lmnAniti Sniinde diz qtikiip,
Alman milleti adma ijziir dileyecek kadar ileri gitmigtir.
Brandt'ln bu jesti Almanya'da qok tartlg~lrnrg,ama Sosyal
Demokrat lidere Nobel miikafattn I kazandrrmgtir. Bu,
AIrnan'lann tesellisini olugturmugur. Alman milletinin
gururunu okqayan bir bagka husus da Moskova ve Vargova
Anlagrnalan vesilesi ile Almanya'nln Sovyet Rusya ie e ~ i t
diizeyde baga bag bis anlagma irnzalayabilrni~oImas~n~n
verdigi huzur olrnu~tur.Aslinda iktidarda bagka bir hiikiimet
de oIsa idi yapilabilecek ba$ka bir Sey yoktu, Alrnanya'daki
gijrevim slraslnda bu konuda konugtugum muhalefet liderleri
de ~tiylesijyliiyorlard~:"Ashnda biz de iktidarda olsak, beIki
ayni geyleri yapacaktir. Belki biraz daha geg olvrdu ama
daha miikemmelini yaprnq olurduk..."
Ost-Politik Alrnanya'ntn hiqbir sorununun siirekli ve
nihai bigimde halletrnig, hemen herpeyi ileriye blrakmig,
sadece @inan mii$lillerini, ihtiyaqlanni yine giiniin gerpeMeri
~ergevesindeqosmeye yanelik kalrnlhr. Oder-Neissehattln~n
atesini ATmanya s ~ n ~ r l a r r ndiglnda
~n brrakan Var~ova
Antlagmasi'n~nmiizakerelerini bizxat yiiriitmiig olan o
zamanki Hariciye Devlet Sekreteri Biiyiikelqi Frankz'a
sormuptum: "Bu anlapmadan mernnwn rnusuzun?" diye.
Verdigi cevap beni qok derinden etkilemi8ti: "Mernnun
olmaslna memnunuz... Ama bu memnunIuk neye benzer biIir
misiniz? Hani bir hasta vardir bir ayagr kangren olmugur,
doktorlar hastayi kustarrnak $in kangrenli bacagl kesip
atmrglard~tAmeliyat b a ~ a nolmug,
l~ hasta kurtulmu9, ama
bir bacag~ndanrnahrum kalrnigt~r.i ~ t eo hasta ne kadar
mernnun olabilirse biz de o kadar rnernnunuz..."
Alrnanlar Var~ovaAnlagmas~n~ irnzalamiglar, fakat
imza ile birlikte verdikleri rnektupta s~n~rlarhakhnda kat'i
karann ancak Bang AndEagmasa siras~ndaal~nabilecegini
bifdirmigledir,Bunun Devletler Hukukunda anlam1 ve degeri
tartrg~labilircinstendir. Bir bakima da "eger kesilen ayak bis
giin yeniden canlanir, viicudurna tak~lirsakangrnam..." der
gibi bis gey. Ama politikada olmayacak hig bir gey yoktur.
Ikinci Diinya Savagi'nda elli milyon insanln kan~ndanve
canlndan somnlu tutulan bir iilkenin aradan y i m i y ~ l
gecmeden Bah ittifakl ve butiinle~mesininen giiqlii ve saygn
bir iiyesi olabilecegi, Alman Vansoliy esi 'nin Nobel Bans
miilii kazanabilece@ni,Kulrn'da Yalta'da Brejnev ile birIikte
denize girebilecegini kim diigilnebilirdi?
XXX
QnceIeri bir meltem gibi yumugak ve gizEi umutlan
ok8ar gibi esen Glasnost ve Prestroyka, Polonya ve
Macaristan'dan baglayarak Vargova Pakt1 iiyesi iilkelerin
hernen tiirniinii etkisi aIttna aldi. Kaq~Fikl~savunma paktlan ,
Nato ve Vatgova ijrgiitIerinde beIirli Gl~iilerdegev$emeler
giiriildQ. Dogu Avrupa iilkelerinde komiinist rejirn ve
yihetimlerden yeni bir tip sosyal dernohasiye do@ kaymalar
gijriildii. Bu ulkelede uzun yillar siren ylinetim egemenIiginin
tavn iIe tabulapmg liderler teker teker saplr saplr dokiilmeye
bagladilar. Bunlar glasnost aydlnl~glndagerekIi reform
hareketlerine k q i durrnak isternelerinin cezalmnr qektiler.
Polonya'da Macaristan'da Dogu Almanya'da ve komgu
Bulgstristan'da hep boyle oIdu. Hallclann dzledigi azgElrliik
havaslna kaql gelmenin bedelini Medilm. Yalta'nin insafsizca
biras da akllslzca ikiye ayrrdigi Alrnanya'nm dogusundan
bat~y a dogru ilticalar giderek arttl. ~nceleriMacaristan yolu
fi7Rrinde1-1gidice ve izinsiz olarak yap11an bu gitivler, sonmlm
Do@ Berlin'in yeni yliineticileri taraf~ndansinlr kaptlarr
a ~ i l m a ksuretiyle adeta megrulagtinldi. Federal Almanya
sininnr gqen Do@ AlmanFann sayllan rnilyonlan bulunca
aslinda ac~kliolan iki Almanya'mn birlegtirilmesi konusu
ban qevrelerin alay konusu yaptlmaya baglandr . Denildi ki,
Do@ Almanya'da ya~ayanlanntiirnii 16 rnilyon kiisur)
Batiya gegince Alrnanya'n~nbirlegtirilrnesi meselesi de
kendiliginden ha1 e d i l m i ~okacak... Bu ciddiyetten uzak,
herhalde kotay bir espri olarak soylenmi? bir siSzden ileri
gidemezdi. Geqek olan bir siireden beri kg:uykusundaki iki
Alrnanya'nin birlegtirilmesi ve d o l a y ~ s lile "Alman
MeselesYnin tiimiiniin, tijm heybeti ile uluslamasl politika
masasi iizerine geErnig oIrnas~idi.

2. Diinya Savagr'ndan Almanya magfup ve perigan


qktr. Her tarafi miilttefikler tarafrrdan @gal edilmigti. Ne
iilkeyi ic;eride yonetebilcek bir milli otorite, ne yurt dipnda
kendisini ternsil edebilecek bir kudrete ve Milli Hakirniyete
sahipti. Lakin biittin bunlara ragmen bir tek iilke halinde
duruyordu. Galip DevletIer Almanya'mn bir daha benzeri
maceralara girigebilrnesini kesin kes linleyebilmek igin onu
dokuz ayn Kliime aymnak o kadar U k kumak istiyorlard~.
Bu yapiErnl~olsa idi, gimdilel.de Almanya'nm birlegmesi bir
bak~rnaya daha kolaylagm~g,yahut da hiq iqinden qrkrlarnaz
hale gelecekti. Ne ise ki bu yaprlmadi. Almanya iince i i ~
iggal Mlgesine, ciaha sonralm lngiliz,Arnerikan Wlgelerinden
miinasip bir parqanln ayrilrnasl suretiyle d6de b6Piinmiig
oldu. lggal biilgelerinin tesbiti iqin rniittefikler arasinda
yapllan anlagmada Almanya'mn ileride iki ayn devlet haline
ikiye bijliinecegini glisteren hi$ bir kayit ve igaret yoktu.
Tam tersine o zamanki ko~ullarve konjoktflr iqerisinde ne
zaman yap~labilecegibilinemeyen Bang Andlagmas~ndan
sonra i~galinsona erecegi ve iggal altlndaki Alrnanya'nrn
yine bir biitiin halinde terkedilecegi varsayrl~yordu.Ama bu
nasll bir Almanya olacaktr? Sinirlan ne olacakti? Bunlann
hiqbirj, belli degildi. Potsdam Konfemns~ndah s y a ' m n iinlii
Koeingsherg (simdiler Kaliningcad) ~ehrive havalisi Sovyet
Rusya'ya terkedilmigti. Bunun yanrnda Oder Neisse hattlnln
do@sunda kalan Alman toprakIm da Polonya'ya b&lm$h.
Aslinda Potsdam Konferanslnda yap~lanSovyetlerin ategkes
anlagmasindan ijnce bu konularda almq olduklan tek yanll
karam onayImmasindan ibaretti. h c a k Potsdam kararlannda
"Polonya'nin bat1 slnirlazlnin nihai olarak 'diizenlenmesi'
nin Bang Andlagmas1 siraslnda yaptlabilecea kaydedilmi~ti.
Sln~rlar~n tesbiti b a ~ k a"diizenlenmesi'3a~ka anlamda
anlag~labilirdi.Potsdam Konferansinda Polonya'da,
Cekoslovakya'da ve Macaristan'daki Almanlarin tehciri
ijngtirwlmmekte idi. $ark? Pmsya'dan, Silezya'dan ve
Pomemnya'dan Ruslar hraf111danyurt d i ~ edilenlerle
i bblikte
pes perigan Almanyn'ya ~Uriilenlerinsayllari on milyonu
agrnlgti ...
Bugiinkij Federal Alman Hiikiimetine gore,
Almanya'ntn bat1 s~ntrlanancak Bang Anlagmas1 ile tesbit
edilebilir. Ancak bu fikrin ifade tarzl biraz daha degi~ikve
yumugaktlr. Buna gbre: "Almanya hukuken 1957 slnrrlan
iFe var olmakta devarn etmektedir. Oder-Neisse s ~ n ~ n n i n
etesinde kalan topraklar Almanya meselesinin aynlrnaz bir
ciiziinii tegkil ederler. Hukuki, siyasi ve tarihi balurnindan
Almanya meselesi bir bang anlagmas1 imza'lanincaya kadar
var olmakta devam edecektir."
GZSriilecegi gibi Almanya'mn bugiiinkii btiliinmiiglil~ii
rnuttefiklerin serbest karar ve iradeleri iIe de@, bunun dlginda
adeta "evlilik digl*' ortaya kendiliginden g ~ k r mbir~ gerqektir,
Federal Almanya devletine viicut veren anayasaya
g h , bn devlet ATmanya'nln vahdetine kavquncaya kadar
siirecek geqici bir nitelik taglr. Aynl anayasaya g1Sre 111.
Reich'm 3 1 Aralik 1957 tarihindeki s ~ n ~ r l iqinde
an yagamit
olan Ahan kokenli herkes usulii i le h a n vatandq~saylular.
UlusIararasl Kizilhaq kaynaklanna bakrIrrsa bu kategoriye
giren insanlardan en az iiq mityonu Almanyn'ya gSq etmek
arzu ve iradeIerini aq~klamlglardlr.
Gorbaqav'un dogudan estirdigi i s g a r i n etkisi ile
Almanya meselesinin beklenrnedik bir anda gundeme
geBivemesi ortallg~bir hayli kangltirmrg, NATO ve AT' yi
de tedirgin etmigtir. Dururndan Almanlar da pek mernnun
gijziikmemektedirler. Konu kendilerinin pek hazirlikh
bulunmadlklatt bir zamana rastlam~gtis.Federal Alrnan
makamlannln resrni hukuki ve politik y on1erden tutumlan
ife kamuoyunun cfii~iinceleriaraslnda niians farklar~ndan
ijteye ayr~liklarvardlr. ZDF Radyo ve Televizyonu'nun
yaptirdlgt sondaj sonu~larlfevkalede i l g i n ~ t i r .Bat1
Alrnanya'daki insanlarln %49'u iki Almanya'nrn
birIe~tirilrnesindefiy a n a d ~ rv e bunvn getirebilecegi
sakmcdardan korkmamalaad~r.Buna mukabil yiiz Alman'dan
27'si, bunun 5u sirada gesqeklegrnesinin miirnkiin
olmayabilecegini diigiinmektedir. Digerleri, konlunun 9u
s~radaele al~nrnasinlnfaydalannin sakrncalarindan daha az
olacagina inanmaktad~rlar.iki Almanya'n~nzorla ve sicag~
sicaglna birlegtirilmesine kalk~gmak,Do& Alrnanya ile ipleri
koparmak anlamma gelscektir ki bu da Federa1 Alrnanya'nrn
iqine gelmez. Federal Alrnanya y6neticiIeri "Buyiik Alrnanya"
efsanesinin eninde sonunda kendiIerine zarar verebileceginin
idraki iqindedirler. Lakin gelin giiriin ki, birle~mekonusu
oflaya konrnug, hem Nato'da, hem Ayrupa TopluluHan'nda
Alrnanya " a kaqi bakqlarda kugku dozu nrtmtgtlr. Kimbilir,
belki Gorbaqov'un amaqlanndan biri de bunu sa~lamakidi ...
Alrnan kamuoyu yoklamalannda, bzellikle genq
kugaklar aras~ndaiiq egilim dikkate qarpmaktad~r:1945
yillndan beri diinya, Almanlar'~2. Diinya Savapl'nin
sommlusu olarak g6stermekte ve Almanlarr diinyaya k a q ~
borqlu olarak g6stemektedir. Almanya'daki genq ku3akEar
bunu asla kabul etrnemektedir. 1kinci egilim ~udvrrYeni
kugaklar, Alrnan meselesinin ~ 6 z i i mqareleri iizerinde ana
babalanndan farkl~birdii$uiinceyesahiptirler. iki Alrnanya'mn
birle~tirilmesii ~ i nkirk y~ldanberi izlenen politikalar bir
sonuq vememigtir. Dolaylsryle ~ i r n d yapllmasr
i gereken,
Do@ Almanya'ya Auto-Deteminasyon hakkinr kullanrna
olanagr saglamaktlr.
Ugiincii ve sonunco egilim ise, hergeyden ijnce yeni
bir "Alrnan kigiligiVnin tarifi iizerinde mutab~kkalmak
geregine dayanmaktadir. Yeni Alman hgaklan kim olduklm,
kimin iqin qaligtiklar~,Arnerikalllar iqin mi, Avrupa
biitiinIe~mesiiqin mi, yoksa sadece Alrnanya iqin mi
~ali$trklmsorulmna cevap aramaktadrrlar. Yahn zarnanlara
kadar verdikleri cevap, Avrupa iqin qal~gttklanyolunda idi.
S h d i iiyle dugiinrniiyorlar, Gorbapv riizgm bir mill iyetqil ik
akimi bagfatmigtlr. Bw iilkelerde milli kimlikler dn plana
qikrn~gtrr.Almanya ise heniiz kendi rnilli kimligiai elde
etrnekten mahrumdur. Alamany ahnr ggenq kugaklart bunu
elde etrnek iqin fedakarl~gahazlr g8rUniiyor. B a ~ k abir
deyimle eger Alrnan rnilli kimliginin elde edilmesi iqin Nota
ve A m p a Topluluklmhdan aynlmak gibi bir bedel Memek
gerekirse genq kugakIar bunu da odemey haz~rd~rlar.
Bu gozlern bizi, "Alman rneselesi"nin bir NATO ve
Ayrupa abpluluklan'na ba~lrnlrl~k a@mndan da inceIenmesi
geregine giSt0rfiyor.
ALMAN MESELES~ve NATO
Savag sonu dtinernde iki Alrnanya'n~n her ne bahaslna
olussa olsun mutlaka birlegtirilecegi ve bunu saglamak i ~ i n
gerekirse diinyayi bir iigiincii sava? felaketine giitiimekten
bile qekinilrneyecegi fikri, bavta Conrad Adenauer'in ipini
i toprak politikac~laraneseri idi. Doiu Almanya'yi
~ e k t i geski
tanlyan devletlerle siyasi iIi9kilerin kesilmesini 8n garen
iinlii Mallstein Dokttini bunun ilk ve UrkiitIicIi uygulamas~nr
olugtumuqtur. Batili miittefikler iqin hayli zor giinlerdi.
Sovyetler kurtanlmq Avrupa userinde basklsrnl giderek
a r t t ~ m a k t aidi. Sanki HitIer gitrnig, yerine Stalin gelrnigti.
Ote yandan Almanya'nin Adenauer yonetiminde yeni bir
Bismarck Devleti haline gImesinden ve intikarn alrnayn
kalhymasmdan da korkuluyordu. Bunu iinleyebilmek &in
qegitli onIemler allnmak istendi. Bunlardan birincisi,
Alrnanya'n~nniikleer silahlardan tamamen ve ebediyyen
arndlnlmasi, yasaklanrnasxidi. k n c i tedbir niikleer diynda
Almanya'nin kontml altrnda ve muttefikler safina yeniden
silahlandinlmast $in (C.E.D) Communaute Europeenne de
La Defense-Avrupa Savunrna Toplulu@ icad olundu. AsZinda
sun? iIkah yolu ile ym alii dogan bu topluluk hsa siire soma
yerini NATO'ya blrakacakt~.CED yerini NATO'ya btsakt~
ama yine de mhunu tamamen teslim etti say~lmaz.Bu giin
ban ban iilkelerinin savunma alanznda be~inciyedek tekerlea
gibidir. Ne zaman NATO'da bir s ~ k ~yksa, n t ~ bir kriz patlasa
hemen NATO eczanesinin raflarlndan C.E.D kavanazu
qrkanlip "Avrupa Savunma Top1ulugu"na dahil bulunmayan
Nato iilkelerine koklatllrr. Yaktn zamanlara kadar, Almanya
NATO'nun en uyurnlu ve uslu iiyesi idi. Niikleer silahtan
yoksun, fakat hA1i Bat1 Avrupa'mnm en giiqlii kara ordusuna
sahiptir. Buna ragmen, mesala kendine Szgii rnilli bir
"GeneIkumay Bqkanh@"yoktur. Ordusunun tiirnii Nato'nun
emrindedit. Ustel ik iilkesindeki 500.000'i agk~nAmerikan
askerlerinin rnasraflannl da yiiklenrnig dummdadts: Bir iki
y11Oncesine iin1i.i Reagan - Gorbaov zitveleri ve cilvelerine
gelinceye kadar Nato'da "agz~var, dili yok'' denilecek bir
dururnda idi. Nato'nun ban lfyelerine Nato adina silah ve
rnalzeme yardiminda da butunurdu. Sesi ilk defa iifkesindeki
niikleer bag11kll Pershing II fiizelerinin kaldmlrnasi srrasinda
duynlur gibi oldu. Bu ses giderek yiikselecek ve sonunda
Alrnan Meselesinin iSnemini belbbilmek iqin "bu meselenin
haIli igin eger bir bedel Bdenrnek gerekiyorsa ve bu bedel
de bizim Nate ve Avmpa topluluklarlndan aytllmamaz
olacaksa, bunu da Wemeye haz~nz"diyebilecek kadar blof
veya pntajl ileri gijtiirebilmektedit
Bu bizi Almanya - Awupa ToplduHan ilighsinl Alman
Meselesi aqis~ndank~sacaele alrnaya zorlayacaktrr.
SAVAS SONRASI D ~ N E M D E
EKONOM~O N C E L ~ ~ ~
2. Dilnya Savag~,1945 May~s'lndaiki provali teslim
merasimi ile sona erdi. Avrupa'da her maf yrkrlrm~yalulmg,
40 milyon insan olmugtii. aleni diriltmek miimkiin degil
ama yakllan yikilani yeniden yararnnk rniimkiindii. Bu
savagan ekonomik aq~danen giiqlii ABD olmugtu.
Ama savag bitince Amerikan ekonomisini ayakta tutmak
satrnakla ve iiretime devam etmekle milrnkiindii. Bu sat~n
alma giiciinii yaratrnak hem de liberal ekonomiye sahip
iilkelere yard~rnedebilmek amacl ile Marshall yard~mromya
at~ldz.ABD D~gigleriBakanlnrn ad1 ile aqrklanan bu yardlrn
savag dolayrsl ile zarar gBrmiig iilkelrin kendileri tarafindan
yapilacak kalklnma gayretlerine ek bir yardim olarak
tasarlanm~~tl.
Yardlmlar beIirli bir tevkilat ic;inde yapil acakl. Fransa
hemen ijne qikti. Dlpigleri Bakani Georges Bidault Avmpa
iilkeleri temsilcilerini Hariciye Wezaretinin iinlii "Saatli
Salonu5'nda Salon de llhorloge du Quai D'Orsay" de bir
toplantrya ~ a g i r d Sovyet
~. Rusya ve taraftarlan bu davete
iltifat etmediler. Bat1 ile d o h amanda yolIar ilk defa bvrada
aynld~.Diger iilkeler ise PBarislteki Btiyukelqilikler ile temsil
edildiler. Bizimki de dahil Biiyiikelqilerin pek gogu da iItifat
etmedi. Numan Bey bu toplantiya beni gijnderdi. OECD
klsaltmast ile an~lanOrganisation Europknne de Cmpkration
Economik yani, Avrupa Ekonomik fgbirligi Tegkilat~bu
isirnle kuruldu ve Paris'in mutena mahallesi Pnssy'deki
PaIais de Caillot'da qalqmalanna ba~ladl.Bu orgiit giiniin
gereksinirnlerine uyarak, k~saltmadakisonuncu harfi
hasfederek yoluna devam etmektedir. ye Ulkelerin orada
Biiyiikelgi payesinde bir temsilcileri ve kalabaIak ve etkin
bir heyetleri v d r r .
Mahshall yardtmlarindan TUrkiye dahil herkes
faydaland~.Ama bu yardlmdan en qok en ahlhca yamlanan
Almanya oldu. Halbuki savagtan en ~ o zarar
k gBren ATman
ekonomisi ve Gaellikle sanayii olmugtu. Miittefikler ve
Bzellikle Ruslar makine, techizat ve saire ayakta ne k a l r n y a
fabrikalardan soWp iilkelerine g6tliriiyorladi. Herkes yanar
yak~l~rken, Fedaral Almanya'nrn kumcusu, id kiyirn, ~ e k i k
gijzlii, mongo1 siluetli iiniversite profesarii Bundes Kanzler-
Bagbakan Conrad Adenauer sakin ve rniitebessim seyreder
gibi idi. Tekonofoji zaten eskirnigti. Sanayinin en yeni teknoloji
ile kudacagin~sijyliiyordu. Nitekim byle oldu. Alman
rnuctzesi S a n s ~i ye
l yasd~mclslErhard'ln ad1 ile anilan bir
dururna kavnptu.
XXX
Tiirkiye savaga girmedi arna savag iincesinde ve
sonrasmda miittefiklere ~ o yalun
k ve yardrmr oldu, 14 Mayls
1950 seqirnlerinin ardindan btiytik ekseriyetfe i~ bagma gelen
Demokrat Parti ile Alrnanya'daki CDUICSU arawnda sicak
i iilkelerinde tek bagma iktidar
bir yaklnllk vard~.~ k i s de
olacak qogunluga sahiptiler. Liderleri Adnan Menderes ile
Conrad Adenauer birbirlerine yahnddar. DP hiikiimeti iilkede
hlz11bir ekonomik kallunrna program^ ile ba8larnig m a satin
alacak davizi yoktu. Alman hiikiirnetinde sinai imalat
hlzlanrnlg arna geregi kadar a1tc1 bularn~yordu.Alman
fimalann~nTUrkiye'deki ternsilcileri de her iki iilkede etkili
~alrgiyorlardr.
1954 yilinda Adenauer, Mencleres'i Alrnanya'ya resmi
bir ziyarete davet etti. Menderes 2imdikiler gibi degil ama,
yine de kalaballk sayllacak bir heyetle Bonn'a gitti, Ekonomik
kalklnma alaninda icracr b a k a n l ~ kv e kuruluglarln
haz~rladiklmalas1 ihtiyaqlar listesi cebinde idi. Adnan Bey,
Almanya'da qok sic& k q ~ l a n dBir
~ . giin Rhein nehri iizerinde
bir gemi gezintisi s~ras~nda uzun yernek rnasas~ndak a r ~ ~ l ~ k l i
heyetler halinde otumldu. Adenauer' in sagrnda katl iktisaty
Erhard oturuyordu. Menderes, Almanya'dan kredi ile satin
almak istedisniz makine ve techizatin Iistesinin Almanca'ya
qevrilmig nushasini ev sahibine verdi. 0 da goyIe bir gbz
attiktan sonra Erhard'a verdi. Alman rnucizesinin mucidi
Ba~bakanYardimcisi katl bir iktisatp idi. Diplomasinin
nezaket ve incelignde hayh uzak bir tabiata sahipti. Kendiisine
verilen listeyi masaya atar gib b~raktl.Agz~ndanqkan tek
laf,"Weinaht wunsen list" idi. Terciimanl~kedtn Kernal K q ,
bunu "noel listesi" diye dilirnize qevirdi. Heyetimizde gayet
iyi Almanca bilen bir devlet memum, yavapga tam am lad^:
"Efendirn buralarda adettir, Noel yortusnnda hediyeler verilir.
Bunun i ~ i nde zengin sivil toplum orgiitleri o Elgede yardirna
rnuhta~insanlmn ihtiyaqlm iqin bir beklenti listesi v e d e r .
Erhard ' ~ nstiyledigi bu anlamdadir." dedi. Menderes'in o
mtitebessim simas~birden karrgh. Listeyi alarstk cebine koydu.
Toplant1 boyle sona erecekti ki, Adenauer, Menderes' i allp
yukarida aysl bir odaya ge~tiler.Ne oldu@nu kimseler
bilernedi. Ziyxet k y l e bir belirsizlik ama daha qok iltifakac
bir hava i~indesona ercli.
1939-1945 1kinci Diinya Savay dtinemi ve yakrn
sonrasinda Tiirk Hariciyesi meslek performans1 baklrnlndan
gepkten de zirvelerin zirvesinde idi. Mensuplannln hemen
hepsi Atatiirk'ii yqamnda gijrmilg, tanrmig, Onun giineginin
aydrnhklnda yetipi8 insanlanil. Meslek olarak her bdamdan
biisolcrasi sinifi iqinde "krernan~nksemasl" niteliginde idi.
0 dBnemin devlet adamlan, siyasetqilere gelince, pek qogu
yine Atatiirk d6nerninde yetigrnig, ba~ta~nbnii,Celal Bayar
olmak iizere bir klsrnr ise onunila birlikte qal~grnig,onunla
~aligrnaarkada~lrglyapmi? qok degerli insanlad. Abdiilhalik
Renda, Refik Saydam, Siikrii Saracaglu, Siikrii Kaya, Hasan
Saka, Saffet Ankan, $emsettin Giinaltay ve iJzellilde diplomasi
alan~ndaDr. Tevfik Riigtu Aras ~u anda aklirna ve dilimin
ucuna gelivermi~olanlardls. Sayamadiklar~mdanijziir
diliyonrrn,
Diinya Savagl ba~ladi~mda bizler heniiz Hariciye'ye
intisap edebilmig degildik. Siyasal Bilgiler'i bitirdikten birkaq
hafta soma aqilan sinava girmig, hayli macetall bir gekilde
kapagr hariciyeye atabilrnigtik.
Daha saw? riizgarlan esmege bqlarken, ne hikmet ise
alelacele ingiltere ve Fransa ile u ~ l i bir
i dostluk anlagmas1
irnzalarnqt~k.Buna bir fttifak Anlagmas1 da denilebilirdi.
" ~ c e l e y egerek var mrydr? Tarafs~zkalsak daha nml iyi
olutdu?" diyenler de bulunuyordu. Bunlar belki gelecekte
tart~g~lacakt~r. 'Bu anlagrnalarln imzasl stsasrnda b a z ~
tereddiitler kargisrnda ismet Paga'nm TBMMUe verdigi
cevap daha haziciyeye bile girmemig iken benirn bile tuhafima
gitrnigti. BizIer Siyasi Tarihi Ahrnet Siikrii Esmer'den
bmrnigt ik. Hocarn~zAFrnanlar'~hiq sevmezdi: "Alamanlar
her $eyi bilirler ama, bir tiirlii nerede nasrl duracaklanni
bilemezler!" derdi. ismet Paga "Tarihe baklmz, ne zarnan
ingiltere ve Fransa ile hareket etmi? isek, daima k8rl1
qrkmlg~zdtr!"diyordu. Fransa'nln daha savapn ba~lannda
rnaglup olrnas~iizerine daymigm baglanm~zsadece ingiltere
ile slnirll kalmigti. ABD ile ili~kilerimizsavas ilerledikqe
daha bir geligir olmuqu. Ama anlapma olmadan da iki Ulke
birbirirnizi tabii miittefik oIarak gBrmeye baglayacakt~k.
Sovyetlerle01x1ili~kilerirnizKurtulug Savay ve CurnhUrryetin
ilk ytllarrndan hayli farkli idi. Hele Almanlarla savqmay a
ba~larnalmndansonra bu iligkiler daha da so@mugtu.
Almanlar'a gelince, Avnrpa'da beklenmedik lbir siiratle
ilerledikleri bir slrada bizimEe flijrt etmeye baglamlglardt.
HitIer en giivenilir adamln~Bagbakan Yardimcis~Franz Von
Papen'i Ankara'ya Bilyljkelqi olarak gtindermigti. Onun da
yanlnda Orta Elgi payesinde birinci rniistegar Yenke
bulunuyordu. Adam meslekten diplornattl. ~ s t e l i kAlman
Di~igleriBakani Von Ribbertrof un enigtesi veya bunun tersi
bir akrabal~klvardl. Sava5 sonlar~nado&u, daha Ci~ero
vakasi ortaya qtkrnadan Yenke'nin cesedi Sarayburnu
a q ~ k l m d bulunmu~tu,
a Bu konuda sonradan wk gey anlatddl.
Hiqbirinden tam bilgimis olmad~.
Almanlar da bayadan beri bizimle bir ittifak anlagmas1
yahut en azrndan tarafs~sli~irnisi surdUrecek bir Modus-
Vivedi'ye gitrnek istiyorlardr. Von Papen ~ o nazik,
k sempatik,
gliven veren bir adamd~.Bu konudaki olasrllklardan birincisi
degil ama, kincisini yani tarafslz degilse bile, kendilerine
k q l bir savqa girrneyecemz hususunu sa&unayl b q m i ~ .
Asl~ndabu bizim iqin de bir bagan sayllabilirdi. Ozellikle
Stalingrad olayindan sonra savav sonn dijnemde Sovyet
endige ve tehlikesi zihinlerde daha belirli bigimde belirip
vekillenmeye baglamiqt~.Savaga girmemizi en p k da Rlzslar
istiyordu. Nruman Bey'e giise, Ismet Paqa'nzn var olm endivsi
Kahire Konferansl sxras~ndaRoosewelt ve ChurchilI ile
yaptigr gijriigmelerden soma biisbiftiin kuvvetlenmigti.
0 donemde d ~ gpolitikamizi bizzat jsmet Pqa yijtletirdi.
Yaninda her bak~mdanrnijkellef, muktedir ve diinya ppmda
bir diplomat olan Numan Menemencioglu uzun siire Hariciye
Katibi Urnurnisi, sonralar~da Di~igleriBakanl olarak
kendisinin en biiyak yardimcrs~ydi.Bu gijrevi savapn sona
ermesine bir kaq ay kal~ncayakadar devam etti. Sonra lngiliz
ve Amerikalilar onu Alman taraftan "Germanophile" olarak
tanrmlamaya qaE1$trlardl. Degildi... Paris'te maiyetinde
~ali$hglmbe? yil boyunca ondan duyduklanm, bu knnaatimi
biisbiitiin pekigtirmigtir. Von Papen ile yakrnlrBndan qekinen
bazt qevreler "dengeyi saglamak" amaci ile bu qqit rivayetlerj
ortaya atiyorllardr . Aslrnda Ankaa'da merkezde qaligtigirn
slralarda Nurnan Bey "in sava? halindeki iilkeler arasinda tam
ve egit bir denge sagladi~mmcan11qahidi olmugtum. Davetler
Ankara Palas'ta ve Ataturk Giftligi'ndeki 6zel "M~T"
kijgkfinde egit diizeyde miinavebe ile yapllir, tarafsiz iilkeler
temsilcileri renklerine, egiliderine "a1beni"lerjne giSre araya
srk~gtlrllaraktezzetli bir sandiviq yapilirdr, Yann y aprlan
clans11"doner partileri'hde hariciyenin gen$ memurlan olatak
bizler, yabancr sefirelere ve sefaret rnenwbu hanlmefendilere
gtirevli kavalyelik yapardik Bir yabancl sefaretin davetine
gitmesine miisaade edilen memurun denge geregi k a q ~ bir t
b a ~ k asefaretin davetinde de boy gostermesi bir ha1 ile
saglanlrdl. Bu konular, Pratokol Dairesinin rniinhaslr yetkisine
b~rahlrnaz,rnntlaka Bakan~nenayrna sunulurdu, BUtiin bu
dikkatli ve titiz uyplamalara @men, @intinbitInde Montreux
Anla~mas~nln uygulanmaslnln bizce dogru yomrnlanarak,
kereste yiiklii oldugu beyan edilen ve anlagma geregince
sadece beyan ile yetinilrnesi gereken bir kaq Alman gemisinin
Bo&izlardan kontrolsiiz geqrneleri dolaylslyle qikanlan bir
yaygarada hakiimeti mii$iil durumda b~rakrnamaki ~ i n
Numan Menemencioglu garevinden istifa ederek yeniden
aqilacak Paris Biiyiikelqiligi'ne atanacak ve bu sat~rlann
ywmni da sefaret ikinci kati bi olarak kraberinde gijtiirecekti.
(Bu konuda kitabln bir yerlerinde yazrnrgttm. Klsa bir siire
Gnce Von Papen'in bizzat ve gifahen y a p t ~ & bir~ yemek
davetine icabet etrnig oldukurn iqin beni bakanl~ktanatrnaya
.kalkan adam, aradan iki y11 geqrneden onu yanlna alarak
Paris k ggBtiiriiyordu.)
"Parisje t'5ime ... Je t'aime!" diye kendi kendimize o
danernin ~ a r k ~ l msbyleyerek,
n~ heniiz birkaq hafta hnceleri
evlendigirniz Huriye ile birlikte savag uqaklan ile gallere
kona kona hep birlikte kapag~Marsilya'ya, oradan da trenle
Baris'e atacaktik. Ne giizel, ne toz pembe giinledi! Alman
savag uqaklmnm taciz uquglan arasinda rnacerali bir balays
seyahati yapar gibiydik. Zaman olur ki,hayal i cihan deger.. !
0 zamanlar Tiirkiye'de dl* palitikayl bizzat 1smet P q a
yllinetirdi dernigtim. Dogrudur! Onun k~vrakama basiretli
ve tedbirli zeknsln~anlatabilmek igin kimiIeri "kafaslnda
dokuz tilkiyi birlikte dolqrrtrrrr, hiqbkhin kuyruwnu iibiflne
degdimez!'Yerlerdi ...Ne kadar dogrudur bilemem, ama
bildigimiz o tarihlerde savapanlar, savagrnayanlar, taraf
tutanlar, tutmayanlar... Hemen herkes Ulke olarak bizi yanrnda
veya yaktntnda gtjrmek istiyordlu ve i ~ i ngaribi Syle de
sanlyordu...Tiirkiye ile siyaset alanlnda flort edebilmek ve
bizi kendileri ile beraber bir ha1 ile savaga sokabilmek iqin
siirekli ~aliyyorlard~. Bu dumm Kahire toplantislna hatta
daha sonralan italyanlann adalan bo~altmakdurumunda
kalmalanna kadar biIe devam etti. Hepsini bir ha1 iEe idare
ediyorduk Nerede ise, siyasette "yedi kocali Hfirmik" gibi
olmugtuk! Ismet P a p herbirine aynl davramyor, kimseyi
krrmarnaya dikkat ve tizen giisteriyordu !
Birgiin Londra Biiyiikel~imizRauf Orbay, sefaret
erkanmr odasrna qaglrdi. Her zamankinden gok daha negeli
bir m d a "Beyler! Bu &$am srnokinlerinizi giyiniz. E~iniz
hanimefendiler de en g ~ ktuvalatlerini giysinler, bis giizel
tahp tafuvt~rs~nlar. Rezidansta birlikte qarnpanyali bir &$am
yemegi yiyecek ve bir kutlama yapncag~z."' dedi.
Biiyiikel~ieski bir denizci ve iinlii Yavuz z~rhlisinin
da komutanlig~nryapmq bir arniraldi. 'Sal-ih ve talih onu
Mondros Miitarekesi'ni imzalamak gibi k6tU rastlantl ile
kargt karqiya b~rakrnrgt~. Bunun ezikligini, aclslni hi$ bir
zaman yareginden atarnamqtt.h a igte gimdi daveti iizerine
gittigi ingiltere Bagbakani Churchill'in yaninda geliyordu.
Curchill ona Ttalydar'm 12 adalan terketmege bqladtklarm
sijylemiv, vakit geqirmeden adalarr iggal etrnemizi telkin ve
teklif etmigti. Zaten vaktiyle i2Sdlinq verdigirniz bu adalara
yeniden sahip oIabilmek fikri asl~ndabliyiik bir denizci olan
Btiyiikelqi Rauf Orbay 'I fevkalede sevindimig ve dururnu
derhal gifreli bi r ltelgrafla ismet P a ~ a y amujdelemigti.
Akgam yemeginde ivte bunu kutlayacaklard~.Ankara'dan
gece gelen zehir zemberek bir telgraf hergeyi ten yiiz etti,
degigtirdi. Yemek iptal edildi. Rauf Orbay bir defa daha
1smet Paga'ya kiistii. S a v a ~sona erince bu adalar hi^ bir
iligkileri olmamasina rafien, srrf snvaSa kiir topal katrlmig
olduklm iqin bir 6dUl olarak Yunanl~lar'aterk edildi. Oralan
vaktiyle ~talyanlar'abize iade edilrnek $art1 ile ve muvakkat
k a y d ~ile vermigtik Smdi strasl gelrnig, Bnumiize bir firsat
qikrnq, arna ondan da neden ise faydalanmak istememigtik.
Fransizlar "la raison, a ses raisons que la raison ne connait
ne connait pas" Qerler. 1smet Paga ziyadesiyle tedhirli ve
ternkinli bir devlet adam idi. Yavag ve umn diigiiniir, sonunda
d o w karan alitdl. Ald121karar da tag qatlasa degigrnesdi.
Bu k m n da elbet bizirn bilrnedigimiz sebepleri olmali idi.,!
0 tarihlerde uzak yakm, buyiik kiiqiik pek ~ o devlet,
k pervane
gibi pegimizde, etraf~m~zda dolagiyordu, Her birinin ayn bit
istegi, arnaci vardl. Nerede ise "yedi kocal~hiirmiiz" gibi bir
vy olmu~tuk.Uzaktan yalundan i d i ufdd~pek qok talibimiz
vard~.Hepsinde rivayet muhtelif arna, rnaksat ayni idi. Konu
savava girip gimerne konusunda toplamyordu. Hepsine ayn
ayn verecek cevabim~zve rnazeretimiz hazrrdi.
"Yedi kocah Hiirmiiz" faslin~gimidilik bir tarafa
blrakaltm, bir bagka bahse, 1n6nii, Churchill ve Roosewelt
aras~ndaKahi~Vdeyapilan yeni bir zoslama @$mine Kahire
Toplant~a'nagidelim...
Efendlrn, ben o giinlerde hariciyede "Ticaret ve ktisat
Dairesibde qallglyordum. Umum rniidiiriimuz Caniere'den
olmayan mimar, miihendis iktisat doktoru Bedri Tahis Sarnan
idi. Daha somaIan bu gtireve Fatin RugtiI Zorlu geldi. Urn?
alanl qok genig idi. Ingiltere ve Arnerika'dan bekledigirniz
ttskeri silah ve techizat yardim konulanndan tutunuz da
uluslararas~hayvan ve bitki hastaliklan bllltenlerine, topqu
katlrlarl, Kibrrs'tan damishik egek ithaline kadar akla
gelebilecek pek qok olacak olmayacak konu, bizim daireden
geqerdi. ABD'den fcar ve iace yolu ile gelen gelecek rnalzeme
bizirn sorudulu~mu7dayd~. fhtiyag listeleri diger bakanlrklar
temsilciliklerinin de katitimlyla bizde hazlrlanir, terciime
edilerek ABD ve lngiltere' e g8nderilirdi. Bunlardan pek
a z veya
~ bir ha1 ile yanli~gelenlerden bir Pusrnl, yine bir ha1
ile hemen her yerde ,tizellikle Ankara'nin iinIii Hergele
Meydam'ndaki eskicilerde veya mahalle aralamnda dolagan
seyyar sat~crlarda,igportacrlarda arz-I endam ederlerdi.
Oralarda askeri malzeme veya techizat degil ama, nasil
geldikleri belli olmayan Arnerikan giyim egy alan, gijrnlek
ve pantolonlar, postal jar, qamag~rlar,teneke ambalajlar iqinde
renk renk cins cins Amerikan krem peynirleri bol 601
bulunurda. ~ s t e l i kucuza da sattllrdi !
Birgiin alelacele yeni talep Eisteleri hazlrladlk. tn6nii
Kahire'de ABD 'Bagkan~Roosewelt ve ingiltere Ba$bakan~
ChurchiFI ile gBriigmeye gidecekmig. Hazrrladlglrnlz gerqek
ihtiyaq listeleri ile birlikte benim de gidebilecegim
sijyleniyordu. Numan Bey yanlna darnadlnl ald~g~tiirdii.
Biz de biliyorduk ki, bunlari o slrada verrne irnkanfan
olmayacakt~.Zaten anlagildlg~kadan ile amaq bizi heniiz
vakit geqirmeden derhal savaga sokmak isteyenleti yoknga
siirmekti. Bunda eIhak bagan11oluyorduk!

K A H k E KONJ?ERANSI
Ikinci Dnnya Savagl'nda Fransa savag bqlar baglamaz
ortasindan qatlay~pikiye bdlilndii. Alrnanlar kendileri ile
igbirli@degilse bile bir 7mn dokunmayacagini diigiindiikleri
I 870'lerin savag kahraman~M a r e ~ a lPhilph Betain
yBnetimindeki bir bdge hariq Fransa'yl bir kaq giin iqinde
iggal edivermiglerdi. Genq Tuggenerat olan Carles 13e Gaulle
iinlii 18 Haziran 1940 deklarasyonunu yaylnlayasak
miicadefesini hndra'daki siirgiinde yiinetmek k a m m ah@.
0 tarihte Siyasal Bilgileri bitirme sinavlarl ile birlikte
Hariciy eninkilere haz~rlantyorduk.Kulaklarirnlz yabancl
radyolarda idi. De Gaulle'iin I8 Haziran qagnenl defa defa
dinledim. Fransizlan bilmem ama, ben ~ o etkilenmigtirn,
k
Haln kulaklanrndadir: '"'est a'Cause, de Pa cause de La
France, que la France a perdu Lagueme!" diyor sonra da
ilave ediyordu: "Fransa, savapl degil, sadece bir rnuharebeyi
kaybetti !" Klsac~kbir ciirnle i ~ i n d e"La cause" kelirnesini
her iki anlarmnda kullanmasr nedense benim hogurna gitmi~ti.
Askerligini bilmem arna, adarnln talakat ve belagat1
rniikemmeldi !
Ne ise, &$$madan, dagrlrnadan konuya devam edelim...
Normandiya ~ i k m a s m d a ns o m Alrnanlar Paris'i b~alttrlar.
"Sevgilisi Seine nehrinin kucaginda uyumaya ali~rni~'" o
giizelirn Patis'i kimin veya kimlerin kurtardlgi h5lG
tartlgmal~dlr!
~q biiyiikler, ABD, ingiltere ve Sovyet R u s y a h n
liderleri biitiin sava2 siiresince zaman zaman bir yerlerde
bulugurlar. Savagln gidigatlnr kurmaylan ile gozden gegirip
koordinasyonu saglarlardl. 1943 y111ndasavagin seyri arhk
iyice y8n degigtirmig, ibreler tersine diinmiig, Staingrad
denemesinden sonra Almanlar gesilemeye baglamiglardi. ~q
bahh liderin Cnzablanca Konferansmda, Alrnanlmn "kayltslz
gartsrz" teslim allnrnalan karan Alrnanlafi kamqilamq da
olabilirdi, Bu balumdan tedbirli hareket etmek gerekiyordu.
1943 yili sonlannda Roosewelt, Churchill ve Stalin
Tahan'da bulu8tular. Tarih ih 1 1 1 kidi. Tahmn'dan Roosewelt
ismet 1 n ~ n i i ' ~Churchill
e ile iiqlu bir Kahire ttopIantisi
tekifinde bulundu. ismet P a ~ ahakll olarak igkillendi.
Tiirkiye'nin savaQa artik mutlaka katilrnasl konusunda
Bzellikle Rusya'nin fevkalede I star11 of dugu biliniyordu.
Tahran Konferansl'nda bu yolda alinrm!j olabilecek olasr bir
kararsn Kahire'de kendisine tebligi nitef iginde bir toplanta
dii~iiniiliiyorsa,fn6nii buna kahlrndda bir fayda gliremedigini
bilditdi. Roosewelt, ismet Paqa' ya kati givence verdi. "E$it
pratorer devletler arasinda tarnamyle egit diizeyde bir fikir
all9 verigi" o l a c a g ~ n ibildirdi. Ismet P a ~ a ,Nurnan
Menemencioglu ve heyet Kahire'ye hareket etti !
Nurnan Bey bizim Paris Biiyiikelqirniz iken,siyasetin
ne iqinden ne de d~glndanpek sijz etmez, ama arada akgamlan
bir bardak viskisini aramizda yudumlarken b a n zaarslz
tefmat anektodlan da anlatir, kendi egosunu hakIi olarak
bir olgiide tatmin ederdi.
Kahire Konferans~n~ anlatlrken, Stalin'in yoklugunda
daha rahat konugulmug. Adam orada y o h u g ama Amerikali
Bagkan ile ingiltere Bagbakam onun varligin~hissettirecek
bir eda ile konugmuglar. 0yle ya adamlar AImanIan Gnlerine
katm~glar,savagl siirtikleyip gidiyorf ar, Savagt 8irndiden
kazanrmg gibi konuguyorlar. 1 n G n ~ ' ~"haydi
e art~kdavranin,
bir an 6nce siz de katrlm. &ferin nirnetlerinden faydalanmaya
b h n , yoksa savag sonu duzende yalnlz kaltrs~mz!"diye g6z
dagi veriyorlar. Orada olrnayan Stalin'in giilgesi sanki
ortalarda dolag~yorgibi oluyor. Savaga girmemizi en p k o
istiyormvg gibi bis hava esiyor. Roosewelt, bu konuda
Churchill'den daha ~srarhkonuguyor. 1smet Baga, vaadedilen
silah ve techisatln gelrnedigini, hava kuvvetlerimizin yeterli
olmadi&u, yeni savag planlanndan haberdar edilrnediamizi,
Balkanlarda kisa siirede bir cephe aqmak niyetleri olup
olrnad~@w Swnmek istedigirnizi ifade ediyor. ABD Ba~kam
tehdit eder gibi, "savaga hemen girmesseniz savaq sonu
diSnernde bazl sorunIarla kqlla~abilirsiniz"diyor. Sovyetleri
ima ediyor. 1nijnii kumaz, firsati kac;lrrmyor. "Bu sorunlarla
karplagacag~rn~zl biliyor, her ha1 ve karda bunlara kargi
koyrnak karar ve azmindeyiz, Onun iqin mevcut askeri
giiciirniizii yipranmadan eIde tutrnak dururnundayiz" diyor.
Gidip Anakara'da hiikiiirnet parlamento ile giirii8mern
lazirn.Biz de demokrasi ile yiinetilen bir iilkeyiz." diyor. Bu
s~sleridinlerken bariz ve miistehzi bir tebessiim sergileyen
muhataplar~nada sert pktyor: "Sizde n a s ~ l d bilrniyorum
~t
ama, bizim anayasamza gijre savag veya ban5 karan alrnak
TBMM'nin miinhas~ryetkisindedir!" diyor. Churchill bu
sefer ciddi, Iafa kanyyor: "'Sizsavaqlar kazanrn~grnvzaffes
bir kumandan olarak parlamentodan istediginiz kararl
pkartmaya muktedirsiniz! Bu konuda tam bir inancim var!"
diyor. ismet Pap, Churchill'in gdslerinin iqine bakarak
"Bahmz" diyor, "siz ingiltere Bagbakan~olarak on tane hata
yapabiIirsiniz, fngi~tere'ye bir Hey olrnaz ama, ben bir tek
hata yapacak olursam benirn memleketirn batabilir,
dagllabilir ... Onnn iqin ben dogru kararr vermek
rnecbudyetindeyim !" diye cevap veri yor.
Kahire Toplantisi ortak dayanigmanrn giiqIendirilrnesi
ve geligmelere gore hareket edilrnesi anlaylgl iqinde sona
eriyor. Amerikal~da, fngiliz de, Tiirkiye de bazl qevrelerin
savaga katllrnak egilirninde bulunduklann~biliyor ve bu
y ijnde beklentilerini siirdiirdiiklerini teyid ederek toplantr
sona eriy or. Bizim bakanlmkta sabaht ara kadar qaIi~arak
hazrrIad~&rn~z listerin akibetinden haberimiz olmadi. Bu
atmosfer i ~ i n ehi$ verilmernig olmas~bile miimkiindu.
Kahire Toplantlsl konusu TBMM'nin gizli bir
otummunda giindeme geldi. Fakat endige ile beldenen kara~
bir dvrum ortaya ykmadl. Gene1 tasvip g~rdii.Kahite
Konferansi'ndan senra iiq biiyiikler yer yer toplandtlar.
Alrnanlarin kayits~zgartslz teslirn olmalar~ndanGnce
yap~lanlarmsonuncular~Yalta ve Potsdam Konferanslan
oldu. Birincisine Roosewelt oglunun yardiml i1e ancak
tekerlekli sandalye ile katlfabildi. Bu konferansln kaplslna
kadar gelen Fransrz Gqici Hiikiimetinin Bqbalcan Yardimc~sl
ve Korniinist Partisi B a ~ k a nMaurice
~ Thorez qok miyavladi
arna iqeri ahnrnadl. Churchill "Burasi kapalr bir kuliiptiir.
Duhuliyesi de 5 rnilyon qehittir! Siz Fransa olarak ne verdiniz
ki?' diye soracak, sonradan Almanya'daki iggal btilgelerinden
sadece hgiltere ve ABD'nin paylna diiqen Alrnan pasmindan
kiiqiik bir lokma ayrilarak Fransa'ya verilecektir. Bu
konferanslar Tiirkiye ac;~s~ndan p k ilgin~;olaylara sahne
olmu@r. Ayn bir bolumde anlatmaya q a l t ~ ~ n z .
1945 8ubat"nda Yalta'da Romanoff'lann eski bir
saray~ndabir araya gelen Gq bliytikler Stalin, Roosewelt ve
Churcill idiler. Yanlannda s~rastile Molotov, Bims ve Eden
Hariciye nazlrlan olarak yer aliyarlard~.Savag sona erdikten
sonra vefat d e n Rmsewelt'in yerini Potsdam Konferansi' nda
yard~mctsiTruman a h $ , k o n f m s l n tam ortasinda ingiltere
seqirnleri iqin hsa bir ara verilmig fakat, sonunda "The fat
man" (Sigko) lakabiyle tanarnlanan Churchill'in yerine yeni
Bagbakan f ~Partisi~ i lideri Clement Attlee, sandiktan yeni
qrkanlmi~oldugu halinden belli buruguk redingotu ile ve
ynntnda Hariciye Vekili olarak Londra Lirnan Hamallan
Sendiknsrnln Bqkanr iri yan Ernst Bevin ile birlikte geliyor,
seleflerinin bog biraktigi koltuklara oturuyorlar. Salonda
Tiirkiye yok ama bir Noel hindisi gibi taarna h a i r bekliyor...
Yukarldaki kronolojinin kapsadlgl d h e m d e k i
Tiirkiye'nin dnrum ve tutumunu Itjzetleyebilrnek bu Anilar
k i t a b ~iqin fazla iddial1 olur. Biz sadece o dtinernde
bellegimizde iz b~mkanolaylan rniirnkiln oldugv kadar ijzet
bir anlatlrnla aktamaya ~ a l ~ g a c a ~Bu i s konuda
. basrlrn~g
ban apklama ve belgelerden, i5zellikle D~iqlerininbu dijneme
ilivkin olarak yayimlad~g~ kitaptan ve Ankara ~niversitesi
Siyasal Bilgifer Fakllltesi'nin Tiirk Dl? Politikasr iizerindeki
yayrnlanndan da faydalanrnaya ~allgacagrs.
1930'1~ylllmn ilcinci yans~ndauluslararas~iligkilerde
bir harektlilik gijze ~arpmaktaidi. Dogudan, batldan ve
kuzeyden esen riizgarlar hafiften savag yaniklan kokmaya
baglamlgt~.1.Diinya Savagl'nln koskoca Osrnanli
~m~aratorlugu'nu sona erdiren ve Tiirkiye'yi Milli Misak
s i m l m i~indemiistevli devletlere kavga dliviig gikarabilmenin
ve yerine bat~yadeniik bir Tiirkiye Curnhuriyeti kurabilmenin
gururlu bir yorgun1uii;unm heniiz iizerimizden tam olarak
atabilmig deBldik. BiiyClk Atatiirk'iin deyimi ile "Yurtta sulh!
Cihanda sulh!" prensibinden hareketle, bang iqinde
kalk~nabilmeyi,"Muassrr medeniyet seviyesi"nin uzerine
pkabilmeyi istiyorduk. 2. Diinya Savap bir felaket olabilirdi.
Tiirkiye'nin ebediyen Gnderi Atatiirk'iin iIharnl ve r g @ ~ile
fiilen bu savapln dig~ndakalabilrneyi yine Atatiirk'iin sag
kalan nrkadaglarin~nbecerisi ile elde edebilmigtik. Ama
sava8a girmig~esineyorulrnug, halsiz dii~rniiqtiik.Bunun
hikayesini savag Icronolojisine rniimkiin oldtlgu kadar yakm
biqirnde yans~tabiljrsekmutlu olacaglrn...!
Rinci Diinya Savagr olasiIr~iniilk hisseden ve bunun
nedenlerini aqlkca ifade edebilen belki tek devlet adamt
Biiyiik Atatiirk olmugtu. 1914-1918 Birinei Diinya Savagl
sonraslnda imzalanan ve adma "Versaillcs Sisterni" denilen
rnahut ve meg'um Sevres Anlagmasimn da dahil bulundu@
soziim ona bu diizenin uzun siiremeyecegini, bunun er geq
yeni bir diinya savazrna yo1 agacaDna inanan Atatirk olmugtu.
"Versailles Sistemhi" ilk delen de Tiirkiyekin Milli Kurtulu~
hareketi olrnzlg, Sevres Antlagmasini y~rtarakyerine Lozan
Antlagmasrn~galip ve miistevli bat111 devletlere kabul
ettirebilrnigti.
A tatiirk, Lozan Antlagrnasrn~nda bazl hlikiimlerinden
yeterince tatmin olabilmi~degildi. Isak'la sin~rlmrmz,Musul
Mim dosyasi, Patrikhane'nin ismbul'da kalmasi ve dzelIikle
Bogazlar statfisiinnden (beynefmilel gayri askeri bir boSge
olarak Turk askerinin korurnasr dlqtnda b~rakilmas~nadan)
hi$ de rnemnun degildi.
Bu konuya ilk defa, kendisini ziyaret eden 1ngiltere
Kral~lVIII. Edward'a bzel olarak aGmrg, onun anlaylglnl
hatta miizaheret vaadini almlgtr. Atatlirk Montreux
rnukavelesinin aktini gijrdii ama 2. Diinya Savap'ni izlemeye
iimrii yetrnedi. Yagasayd~,pek ~ o ~eylerin
k degi~ebilecegine
sarnimiyetle inanlyomrn.
Yaszrnrn burasina geldigirnde, savagln bavlamasindan
sanlnm bir yil kadar ijnceleri Turkiye'yi zi ymte gelrnig olan
bir Amerikan komutanin Atatiirk'le yapmig oldugu uzun bir
konugrnayl hatlrlatmak isterIm. Eir Amerikan askeri strateji
dergisinde qrkrnq olan bu yazi, geqekten ilgin~ti.REi adam
iki saatten fazla kqrllkla diinya rnesefelerini konugmu~lardi.
General Mc Arthur sarnimi bir Atatiirk hayaranl idi. Onun
askeri dehasina ve ondan daha ileri buldujjw siyasi g6rfiglerine
iqtenlikIe inamyordu. ikisi de ikinci bir diinya sava81 qkacagl
endi~esita~tyorlard~. Mc Arthur: "Ben Avrupa konusunda
pek bilgi sahibi degilirn. Buralarda bir ~ e y l e roldugvnu
hissediyor ama do@ duriist bir degerlendme yapamlyorum.
Bana bu konu hakk~ndakidiigiincelerenizi liitfen anlatabilia
misiniz?" diyor. Atatiirk I . Diinya Savagi'ndan, 1930'111
yillmn ortalanna kadar olan diinemin bir analizini yaparak,
Avrupa'da yeni bir diinya savnpnin kat;~n~lrnaz oludugu
diigiincesini ileri siiriiyor. Sonra da misafirine dBnerek, "Ben
de Pasifik bijlgesi hakluna yeterli bilgiye sahip degilim. Siz
oralannr gayet iyi bilirsiniz. Bana oraIarda neler olabilecegi
hakk~ndakitahmin ve diipiincelesinizi anlatabilir misiniz?"
diyor. Mc Arthur Pasifik'teki dururn hakk~ndadaha da
k6tiimser bir tahminde bulunuyor. Sonunda ayr~llrken,
"diigiincelerimizi, tahrninlerirnizi birbirimize anlatt~k.Ayni
~ y l e rdwguniiyoruz.
i Bu balumdan g-kten mutluyum m a ,
gelin de gimdi birlikte iirnit ye dua edelim ki, ikirniz de bu
karamsar dligtincelerimizden, tahminlerimizde yanlIrn13
olallrn!" diyor. Altatiirk de cevaben "Ben ~imdiyekadar
diigiincelesirnde hi6 yan~lmadtmama sizin bn iqten
temennilerinize saygr duyarlm. Bunlara kat~linm!"diyor.
Oyle aynhyorl H...
Atatiirk'iEn fani .ijmrii 2. DDnya Savap'ni yaSarnasina
irnkan ve firsat vemedi. Misafiri Mc Arthur ise, Pasifik
sava~indaMiittefik ve Amerika ordulanna ba~komutanl~k
yaptl. Japonya ile rniitarekeyi iinlii Missouri Zlrhllslnda
bii ylk merasirnle irnzalad~.Japon fmparatonrnu da kapsayan
bir yetki ile adeta '%~~paratorlar iistii" bir gijreve getirildi.
ama sonunu getiremedi. Her komutan bir Ataturk olamiyor!
Askerlikle devlet iglerini birbiriyle aylrmayr beceremiyor,
Mc Arthur, art~kABD Bagkanl~gx'natek aday olacag~bir
sirada hiq bekIenmedeki bir anda ve bi~irndeBagkan
Turnan'rn bir emri ile gBrevinden almiyordu. Halbuki o
nralarda ABD kamuyundaki itibm kendisini ilk .er;imlerde
Trurnan'dan bogalacak Beyaz Saray'm tek aday~olarak
gijriiniiyordu. Bu olay, askerlik ile politikanln ne denli ayn
konular oldubnun a ~ t kifadesi idi.
Efendim, daha evvel de anlatmaya qali~tiESlrngibi,
savag 1 Hyliil 1939'da ba~ladlgtgiEn biz heniiz Siyasal
Eilgiler'in Siyas?bijliimiiniin son sm~findayd~k. 0 zamanki
atmosferi bugiinkii gibi hatrrliyorurn. Ankara diinyanln en
onemli siyasi merkezlernden biri haline gelmigti. En biiyiik
buyiikelgiler b i d e toplanmgti. Hitler?en yakln ve deneyimli
$ a h p a a r k a d q ~Bqbakan Yardimc~s~Von Papen'i, fngilizler
Knatchbull Hugessen'~,Eransizlar da bir zamanlar Lozan
Konferansl'nda Oenel Sekreterlik yapmlg olan Rene
Massigli'yi yollamiglard~.Savag slras~ndabu iki biiyiikqinin
Harici ye merdivenlerinde kazara ve qok kere isteyerek
kaq~lagtrklmndanastl diplornatik biqirnde selamlagtlklmna
ben hahsen *ahit olmugurndur. ikisi de ppkalannl sag elleri
ile skkarlar, gakt~rmadanbirbirlerini gijz ucuyla siizerlerdi.
Knatchull Hugessen dairna siyah, Von Papen ise gri renkte
ele eve" gapka giyerlerdi. Hariciye bu iki sefirin ayni saatlerde
bakanhga gelmelerine engeJ olmaya qal~glr,randew saarlerini
ona gdre ayarlar arna, pek bagan11 olamazd~,Ankara'da
sosyal yavarn birden canlanmig, yabanc~sefaretler sosyetenin
seqkin tabakasrnl sofral annda ve salonannda agulayabilmek
iqin birbirleri ile ymv ederlerdi. 0 zamanar virndiki gibi grk
lokantalar, gazinolar yoktu. Heckesin gidebilecegi iinlii iki
sinema haftada bir gun yeni filimler oynatrrlar, ilk giinii de
rahat koItukEu balkon yerleri, yerli yabanct sqkin lerin adeta
manken defilesi gibi oludu. Bir de at yanglm vardi. Orada
Gzellikle Gazi Kogusu ve diger tinemli kogulann yapild~gi
pazar giinleri yukanda saydlgirn yabanci sefir ve sefireleri
en pk kiyafetleri ile geref loscasinda veya kogu aralannda
padok etrafinda yarqacak atIan seyretmek bahanesi ile
dolaglrken gorebilirdik. Bu iki buyiik sefm bir iiqiinciisiinii
katrnak gerek. 0 da Sovyet Biiytikelqisi Vinogradof idi.
Dijrdiinciisii Rene Massigli de biiyiilc diplomattl. Bunlann
verdikleri davelere iist duzey blirokrasi ve askeri ricalin
katilrmr bir anlamda hariciyenin ilharn ve oluruna baglanmg
gibi idi. Bilmeden bu diiiseni aganlar, benim ewelce anlathg~rn
Von Papen'in yemek davetine kattlmam gibi sade suya
ha?lamrlardt. Yabanci sefaretlerin yanl slra, d~gi2leride arada
davetler verir, yaz mevsirnlerinde Gazi Oman Ciftligikdeki
Szel kligkiin bahqesinde rniizikli danslr partiler verilirdi.
Bunlam bu kitapta bir yerlerde anlatmq olrnaliyrm. Tehm
hog goriiye tabidir. Sak~ncaliise bu sat1rIar1 bir dtizene
koyacak arkadagim elbette geregini yapaeaktir.
Rene Massigli biiyiik diplomatti. Samimi bir Turk
dostzl idi, Ankara'daki gijrevi 19 Haziran 1940'da, Fransa'ntn
savagtan qekilmesi ve General De Gaulle'un yaptigi iinlii
agkJamasiyla sona erdi: "LaFmace n'a pas perdu la guem ...!
EIle a perdu seulement une Bataille...I" Fransa savqi degil,
sadece bir muhabereyi kaybetti!) diyen radyofonik sii.zleri
h8lB kulaklarimdad~r.Massigli Londra'da De Gaulle
bagkanllgindaki Geqici Frans~zHiikiirneti'nin Londra'daki
Dtirtlii KontroZ Kornisyonu'nda temsilciIik gijrevini yaptl.
Bu ciddi anlattmln ~u satinnda akl~magelen bir detay
olaylnr mijlsaade ederseniz anlatmak isterim. Anirnsadikqa
kendi kendime giildiigurn bir olaydlr. Savag takaddiim eden
ham ilk ayladan bqlayarak azalarak devam eden Ankm'daki
diplomatik propaganda ve daraftar toplama davetleri aralikslz
devam ediyordu. Bu dlirt sefaretin de davetleri ayrl ayn
kendi geleneklerine ve beIirli bir kitleye hitap ediyordu.
Alman Sefareti basin, yerli ve yabanci diplomatlara hitap
eden q i k biifeli yemek davetleri veriyor, ingiltere klasik
smokinli ve belirli devlet adamlanna sinlrli say111 "dinner"
ve bazen kokteyller diizenliyor, Sovyet Rusya ise ijniine
gelene bol votkal~ve havynrli davetler yaplyor, arada iqki
ve havyar servisini durdurarak, saIondaki biiyiik bir sinema
perdesinde A l r n a n y a h i n ya hudilere mezal imin i
"ho1locost"lar~n~seyrettiriyot, misafirlerin yavag yavag
aynlma egilirnleri hissedilince yine votka-havyar destegine
bagvumyordu.
Fransizlar ise kiiltiirlerinden rnedet umuyorlard~.
Ankara' ya 'Tomedie FrangaiseWi,en biiyiik artistlerin tam
katllim~i1e getirdiler. O zamanlar Ankara'da tek sahne
halkevinde idi. Orada oynayacaklardi. Frans~zcabilen ve
belirli anlarda senaryoya uygun hatelcet edebilecek figiiranlar
araniyordu. Galatasaray'ln ilk sinrflarrndan beri yakin
arkadaym Haluk Kura ile bana gijrev diigtii. 1kimize de
Kralllk rnvhafiz subaylarlnln iiniformalar~nrgiydirdiler.
Roliimiiz h 1 1 korumak ve "Mort aux assasin!" kornutaslnda
vurulup ~lrnekti!Roliimiizijl miikemmele yakln yaptlk. Zira
ikimize de cesaret gelsin diye birer bardak prap i~irmiglerdi,
Altglk degildik, ro1 geregi 6lup diigerken tesadufen suflijr
kabininin yanina diigmilgiiz. Midemizde qarap yer degigtirince
kipirdamaya batjlarnq~z!Souffleur bize haiiften sesleniyor,
"Dostlar~m,ljlii oldn~unuzuunutmayln. .. K~pirdamayin!"
(Ne bougez pas messieurs..! n'oubliez pas que vous etes
rnorts! bien rnorts!) diyordu. Piyes sona erdikten sonra Rene
Masigli dahi'l herkes bizi tebrik etti. 1kimizi de ertesi @nu
sefarette y apilacak slnirll bir "giir recitaline" davet ettiler.
Cok sevdi@m Fmsiz ~iirininbu kadar @zel okunabilecegini
orada gijrdiirn ve dinledim. Sonralan akl~mdakalan aynl
giirleri veya benzerlerini onlar gibi, anlar~nses tonu ve
iislubunda okumaya bagladrm. Kafamda anlarnlari bile sanki
degigmig gibi geliyordu. Resitalden sonra yanlrmza tek kollu
bir adam geldi. Comedie Frangaise grubundandi. Kendisini
tanltt~.Meger Haluk Kura ile bana artik ~ldtigiimiizii,
hmldamayaca@mrz~hamlatan "suoufler" imig. %f adamd~.
Konugtuk, giilii~tiikama, bir kolunu nerede nas~lkaybettigini
somaya dilimiz varmad~.Birinci Diinya Savqi'nda olmazdi.
0 kadar yagl~degildi. Dereden tepeden konugtuk...Kendisine
hocam~zCamille Bergeaud'da bahsettik. Frans~zedebiyatlnr
bize sevdiren o olmugtu, Tmlmyordu ama, telaff'uzumuzun
gok gUzel: olmasrndan degerli bir hma old@ belli diye iltifat
etti. Bir ciirnle, iki tarafa da kompliman yapmrg oldu...
2. Dunya Sava?~iIe ilgili olarak elimizin ve akllmzrn
erebildigi kadar olaylar~hayli diizensiz olarak da olsn
s~ralarnayaqall~tllc.Bu olaylar sirasinda veya agig~yukan
tatihlerde Tiirkiye'de dururn nasddl? Bunu yapabilmek
sanlnm ~ o dahak zor olacak. Hani derler ya, "Cihan~Araa
cihan iqredir Araa' yi bilmezler... 0 maahiler ki derya ip-edir,
dery ayl bilmezler.. !" Kogarken insan terledigini pek
hissetrnezrnig ... Biz de ~ i m doi halde ve balrklar gi bi iqinde
yqad~g~m ~ z atllamaya ve daha da zar olani, anlatmaya
deryayt
gayret ediyorus. Bu konuda Siyasnl Bilgiler'in bas1
yaylmlarrndan ve Dtgiglesi Bakanlrgmm Cumhuriyetin SO.
yrll miinasebeti ile hahrlathgl iki kitaptan da g m k l i kontrolleri
yapmaya qalighk ama zaten, bu kitap, iqine yagadrgirnlz bir
dijnemi hatirlatmak ve hat~rlatmaktanoteye bir amaq
ta8irnlyor...
Bu An~larkitabinda yazd~girngibi Hariciyelde 1 Eyliil
1940'da yani 2.DiEnya Savagl'nrn ba~lamasindantamam1
tarnamma bir y ~ sonra
l aday diplomat olarak ige bagladlk,
Ama iincesi ile sonrasi ile bu diinemin i ~ i n d ey q a d ~ ksayrlir.
Meslekteki iinvanlar~m~z, barem derecelerimiz, giirev
yexlerimiz degigti ama olaylar degigmedi. Onlan olabildigi
kadar domya yakln anlatmaya ve konu aralanna konu ile
ilgili ijzel an~lanrnizolursa bir ha1 ile araya stktgtlrrnaya
galigryoruz.

1939 Yilz
k n c i IDiinya Savay'nrn yaklqt~giniilk hisseden devlet
adamr Atatiirk'tiir! Balkan Antantr f i h i boyle bir lijnsezinin
Oilrllniidiir. Eger Balkan Antanti y lirtiyebilse ve ozeIlikle
Avmpa'daki kii~iik"Antantya Petite Entente" ile aralmnda
bir bag kurulabilmig olsa idi, difnya savaynln ykrnas~ve
yaygmlqmasl kolay 01amaz.d~dii~iincesibugiin hemen biittin
diinyadaki siyaset bilimciIer tarafindan paylagilmaktadlx.
Almanya'ntn Bolonya'ya 1 Eylulde saldmnas~,iinceleri Oder
Neisse bolgesinde yagayan biiyiik Alman toplumunun
kurtarllrnas~ile s l r ~ r lkalacak
~ sanildi. oyle olmadi. Hi$
alakasi yok iken Cekoslovakya'ya saldlrdr. ~ s e t i ksavaqln
bqlamasmdan birka~giin Bncesi 28 Agustos 1939'da Sovyet
Rusya ile bir saldlmasllk paktr imsalamigti. &u Almanya
iqin Avrupa'da bir '%aissez Passer" belgesi halinde
degerlendirildi. Almanya'nln bu kadar k ~ s aslirede butiin
Avmpa'yi i g a l edebilmesi bu sayede miirnkiin olmugtur.
~talyanlmnnisan ayinda Amavutlu k'u iggal edivemesi
ve sonradan da Yugoslavya'n~ntutumu Tiirkiye'yi hakli
olarak endi~elendirdi.A~-tlkBalkan Paktr bir ige yaramaz
hale gelmivti. Aynr tarihlerde Sovyetler Digigleri Yardirncls~
Potemkin Ankara'ya geldi. Ardindan, Hitler en y akin ve
giivendigi y ard;drmcisl Von Papen' i Ankara'ya Blliylfkelqi
g6nderdi. fngiliz Sefihi de Knatchbull Hugessen adsnda p k
dirayetli bir diplomatti. Ruslann sefiri de onlardan aga&
kalmayacak bir diplomat Vinogrado idi. Savag yillan bu i i ~
as diplomat~nTiirkiye hariciyesini kendi ~ ~ k a r l m etkileme
na
qabalan i ~ i n d egeqti. Turk diplomasisi ise, once Hariciye
Gene1 Sekreteri ve Saracoglu'ndan sonra Di~igleriBakan~
olarak hizrnelt veren diinya qaplnda bir diplomatrn, Numan
Menemencioglu'nun yiinetiminde bu i i ~ l urekabetten geregi
gibi faydalanabildi.
B a ~ t aCumhurba~kanafsmet fn8nii, Bagbakan Refik
Saydam, Viikrii Saracoglu, Hasan Saka ve digerleri Atatiirk'iin
riizgan iPe sicak sava? riizgarlarrna sonuna kadar dayandilar,
kar81 koyabildi ler. Hepsinin hatiralannl saygi ile anlyonrm.
12 May~s1939'da Tiirkiye, ingiltere ve Fransa ve
dolay11ol& Sovyet Rusya ile (Potemkin'in Ankara ziyareti)
yaptlg~miizakereler sonunda ~ $ 1 Bang 0 Cephesine (ABD-
Ingiltere-Fransa) katilm~goldu. Fransa ile anlagma Hatay
meselesindeki son kalan piiriizlerin giderilrnesi iqin bir kaq
hafta gecikti. Gerekli agiklama ancak 23 Haziran 1 939'da
yapllabildi. Rvsya Tiirk-tngiliz-Franwz anlagmasinl 6nce
anlayiqla k q l l a r gfbi davrandi. Hitler, "Atatiirk'kn dlumiinden
sonra akllslzlar tarafindan yanetili yor!" di yerek fazla
tlnemsemez giiriindii. Bu dururn Dogu Avrupa'da Alman-
Sovyet niifuz bolgelerinin tespiti iqin yap~Eanmiizakerelere
kadar boyle devam etti. 19te bu s~radaRuslar Tlixkiye ve
BogazIar uzerindeki hayallerini ilk defa net olarak ortaya
koydular. Bogazlann ortak savunulrnas~,Karadeniz'de sahili
almayan ulkelere kapal~tutulmasa ve nihayet Tiirkiye' nin
ileride bir Alman-Sovyet gat~gmasmayo1 a~mayacakbir
tarafsizl~kiqinde kalmasr istendi. Bu geligmeler Tiirkiye'yi
hakli oIarak endi$elendirdi. DlgigEeri Bakani Riistii Saracoglu
Moskova'ya gitti. Haftalarca bir turist gibi Rusya'yl
dolagtlrd~lar.Sonunda Molotoff 'la gWgebildi. Ayni teklifleri
onun afjzmdan dinledi. Digigleri Bakani Saracoglu b u n l m
tereddutsiiz reddetti. 0 giinleri geng bir diplomat ol& gayet
iyi har~rlryorum,
Art1k Rusya ile yollmms a p h g n . 1925 Magmasl'na
giivenmek de miimkiin degildi. Nitekim savag daha tam
olarak sona errneden, bu anlagrnmn kendiliginden uzamasini
engelleyen "Fesih fhbar" notasinr dayadrlar. Arkasmdan da
taleplerini slraladiIar! DoBdaki srnrrlann Sovyet Rusya'nm
en zay~foldugu bir dijnemde zorla qisildigini iddia edecek
kadas ileri gittiler. Aslinda Lenin, iki taraf heyetlerinin
taleplerine bir orta yo1 olarak bu giinkii slnlrl qizmig ve
11800.0001mikyasll haritaya imzaslnz da koymugtu. "GiStiiriiiin
bu haritayl Mustafa Kema19e,aramzda bang sinm olsun!"
demigti. Bu konuda ismet ~niiniiile San Fransisco Konferansi
srras~ndaFransa'da bulunan Hasan Saka ve Saffet h k a n
arasindaki kapali yazlqma Biiyiikelgirn tarafindan
g~revlendirilmigolarak tasafimdan saglanmlgtr . Bu olaya
ayn bir yerde tefermat~ile deginmigtim. Ama hangi Mliimde
gimdi yazabilecek durumda degilim.
2 Subat 1940"a Balkan Antanzr Konseyi Belgrat'ta
toplandr. Saracoglu'nun Balkan Antanti'nr canlandima
qabalan bir sonuq vemedi. 1talya yaz aylmnda savqa girince
Tiirk -hgiliz-Fransiz anlagmaslnin ivletiImesi giindeme geldi.
Fransa 22 Haziran'da Almanya ile mutareke imza edince
iiqlii sac ayagmin biri dii~miigoldu. Artk ingiltere ile ikili
bir ittifak i~indeydik.Sava~agirmemix bir felaket olurdu.
ittifak Anlagmasinin bir hiikmii Tiirkiye'nin Sovyet Rusya
ile bir silahll gatqmaya gimesini engelliyordu. Refik Saydam
hiikfimeti bu hiikmii ihtiva eden 2 no'lu protokolunii ileri
siirerek "savqmayan mu ttefik" statiisiinii benimsedi.
italya 28 Ekim'de Yunanistan'a saldirdi. Savag
Akdeniz'e intikal edince, Tiirk-~ranslz-fngilizittifaklnln
i~llernesigerekecekti. Tiirkiye'nin sava9 d1g1 kalrnaslnin
miittefiklere daha faydalr olabilecegi yolundaki siyasi gGriig
Numan Menemencioglu yiinetimindeki Tiirk Diplomasi
taraf~ndanbagmyla benimsetildi. Daha d o m s u inandmld~.
1940 Kasim aylnda Molotoff-Von Ribbentrop
@~gmesi.T Wye 'yi ingiltere ittifakrndan aymak gayretleri,
4 devlet, Almanya, Rusya, Japonya ve 1talya ortak hareket
etmeli goijrii~tineapklrk kazand~rdi.Rusya 25 Kas~m'da
Almanya'ya miimcaat ederek mihvere kat~lrnaki ~ i qartlar n
iferi suriiyor. Tiirkiye'yi jlgilendiren bu gartlar savag sonrasl
Sovyetler'in Tiirkiye' ye vedikleri 24 Eyliil 1946 tarihli nota
i~erigininaynl idi. Bu teklifler Hitler'de aksi tesir yapti.
Rusya ile kozlannr pay lagma zamanlnln geldigini anladi.
Alrnanlar Bulgaristan'a girdiler, falcat Von Papen'in telkini
ile Alman askerIeri Tiirk sinirlannm 60 mil uzagmda kald~.
Hitler bu hususta fn8n.ii9yeyaz~ltteminat verdi. buna ragmen
f smet Paga Kastm 1940 Ida ~ngilizlerieven bir beyanatta
bulundu. Kargiligl hemen ChurchiIl'den geldi: "Zor ve
felaketli donernlerde Turkler gibi dostlara malik olmak bir
rnaahariyettir...!" diyordu.
17 Subat 194 1 'de Tiirkiye ile Bulgaristan bir
saldirmasl~kpakti imzaladllar. Yugoslavya da Almanlar
tarafindan iggal ediliverince artik Balkan Antant1 fikri de
uzaklagmtg oldu. Churchill' in Balkanlarda bir cephe aqma
hayalleri suya diEqtii. 4 Mart 1940 Hitler 1nonii'ye bir rnektup
glinderiyor. Biraz ewe1 degndikimiz gibi A l m a askeslerinin
Tiirk sinirlanna BO rnilden fazla yaklagmayacagi giivencesini
veriyor. Buna ben gahsen gahit oldurn. 0 tarihletde trenle
h a n iggali alhndaki Avrmpa bqkentlerine bir giirev siyareti
yapmlgtim. Filibe'den Snce tek Alman askeri yoktu. Sofy a
istasyonununda ise bir Alrnan subayt elimdtlci diplomatik
pasaportu gBreniice qok miiltefit bir yard~mdabufvnrnug
bavulurnu bir Bulgar gorevliye tagitmigti.
5 Nisan'da Irak'da Alrnan tarafl~slRait Ali Ceylani
darbesi oldu. Alrnanya buna yardim i ~ i Tiirkiye
n iizel-inden
silah vc rnalzerne gondemek miisadesi istedi. Tiirkiye bu
giinlerde ABD'ye yaptigr gibi diretti. ~ngilizlermemnundu.
Zaten Ragit Ali Ceylani hareketi hemen bast~nlmigtr..
Turk dipIornasisi bu dijnernde olagan iistii bir qaligma
ternposu iqinde idi. Hem miittefilcleri hem Almanya'yl
kuyruklmni birbirine f d a degindirmeden idare edebiliyordu.
Tek aksayan iligki S~vyetltletleolanlar idi. Ruslar Bogazlar
Iizerindeki emellerini art& gizlemez olmuglar, 'Fiirkiye adtntn
geqtigi her toplantl ve konfemsta ileri siiriiyorlard~.Almanya
ile konugurken de ingilizlesle konugurken de aynl ~ eleri y
s~ylUyorlardi.Sinlr diizeltme Kars Adahan masall an heniiz
giindeme getirilmiyordu. Bunu savag sonraslna brraktiklan
anlag~l~yordu.
AlrnanIarla iligkilerimizde bir krom hikayesi vard~.
Turkiye diinya tekeline sahip oldugu krom ihracatin~1942
yrl~nakadar ~ngiltere'yebaglarn~gtl.Krom stratejik bir
rnadendi. Almanlar da istiyordu. Isrnarladnrnrz lokomotifler
vs. igin kroma ihtiyaqlan vardi. Belirli bir formiil i ~ i n d e
veriyorduk da ...Ancak bu sat~~lardan ingiltere endigendi.
~ q l i ittifak
i ~eqevesindekimutabakata geregi Tiirk krom
iiretiminin hemen tiimii ingiltere' ye satilmak durumunda idi.
(0tarihlerde krom meselesi hariciyenin Ticaret ve fktisat
Dairesienden yonetiliyordu. Gdrevli rnernur da Ticaret ve
&sat Dairesinden O@ZGokrnen idi. Von Papen ile tanqmasr
ve mabadi rnaceral~yemek daveti de bunula ilgili idi. Bu
konu "Von Papen'in yemek daveti mesIek hayat~minsonu
oluyordu."bOlumliinde anlatllrnrgt~.)
Almanya ile imzaIadigim~zbir ticaret anIagmas~
qerqevesinde Krupp fimaslna ismarladtgrmlz lokomotiflerde
kullantlan krom ihracati yapllabiliyordu.)
tngiltereye olan krom taahhiidiirniiz 1942 y~llndasona
eriyordu. AlmanlarIa y apllan anlagmaya giire 1943 y ~ l ~ n d a n
itibaren bu iilkeye senede 90.000ton maden satmayi kabul
etmigtik. 0 sarnanlar rniittefikler de buna fazla Snem
vermemi~lerdi.0 kndar ki Turk h m u n u AImanya'ya tagryan,
karglllglnda ~ e l i kve mamuIleri taglyan gerniler iqin gerekli
milsadeyi bizim daire allrd~.Adlna krsaca Navy-Celtificat
deniIen belgeler bu gemilerin dokunulrnazIig~n~ saglarlardl,
ABD bu formUIe k q yktr. ~ Tlirkiye'ye yaprnakta oldugu
1car ve fare yardtrnln~kesti. Sonralan o da dolayli olarak
ingiltere aracrlag~ile vermeye zosla mzi oldu. 1942 yilmdan
s o m Lend Lease-!car ve iare kanunvn ~ q e v e s i n dABD'den
e
gelen yardlm a r t ~ kbu yoldan gelmeye b q l a d ~ .
7 Aral rk 1941'de ABD resmen savaSa girdi. Dururn
artlk a q ~ k l ~kazanrnakla
k beraber miittefiklerin Tiirkiye
~ beIirgin ha1 aldl. AsElna baIulma biitiin
iizerine b a s k ~ sdaha
savag boyunca Tiirk - Rus il i5kileri devaml~blr kotiilepe
donemine girdi. fngilizlerin RusIarla anla~malar~ (Eden-
Molotov) rnutabakati Ruslar"1n Bogazlar uzerindeki
emeIlerinin yen iden hortlamasina neden oldu.
Ba$bakan Refik Saydam'm 1942 yaz aylannda vefab
iizerine yerine Siikrij SatacogFu geldi. Ayni y111nsonlartnda
Alrnanlann Drang Nach Osten macemsi Stalingrad duvmna
qarpt~.Bu savagin bir diiniim noktasl idi. Alman sefiri Von
Papen 'ehkara'da bir suikaqt te~bbiisiiyyaprld~.1 942 Subah...
Almanlann Moskova istikametindeki hizlari kesilince
muttefiklerin Turkiye'yi savaqa sokrnak gayretleri hizlandi.
Tiirkiye'nin Rusya karg~sindae n d i ~ e s i n istimiirmelk
istiyorlardi. 1943 Ocak ayl sonunda, Churchill ile fnanii
araslnda Adan Konferansl yapildr. Bu konferansa
Menernencioglu damad1 Zeki Sirrnen'i gdtiirdii idi.
Menernencioglu Bagdat dogurnlu olmakla beraber ailesi
Adanall idi, Zki,bir akraba evinde kalmg, kendisine yapdam
yernek ikramlanndan ve iisteIik "bu elcagizimla yaptlm,
yernezseniz bliiriim vallahi" nev'inden israrlar iizerine
rahmetli Zeki o yarirn yarnaIak Tiirkqesi ile "Bakin
hanimefendi, anliyorum ki bu evde iiniime konulanl
yemezsem siz Gleceksiniz, ama yersem de ben olecegim!"
diyerek evden kaqmlgtr.
Espri bir tarafa, Adana Konferansl'nda Churchill
kendisine tahsis edilen yatakli vagonda ka'lrn~gtl.Ama vagon
giivenlik agsmdan su ikmd istasyonunundan uzakta durdugu
iqin 1ngi2tere Bagbakananin d u y n u alabilmesi iqin ,Vali bir
$are bulmu~,Adana'daki kovalar askerler tarafrndan elden
ele geqirilerek su ikmali saglanabilrnigti.. !
Sadede gelelirn; 1 Subat 1943'te yaylmlanan tebligde,
Turk HHiikiimetinin ~irndiyekadar takjp ettigi siyaset gozden
geqirilmiv, buna giire bu siyaset miittefikler iqin de faydall
bulunmug ve Tiirkiye'nin sawnrna giiciiniin arttlnlrnasl i ~ i n
gerekli silah yardimrnin a r t t ~ n l m a skararla?tinlmiyt~r.
~ Bu
konferanstan sonra kendisini zi yaret eden Von Papen'e
Menemencio$jlu ozet olarak tunlan sgyliiyor: "Bu savag pek
~ o olasiliklan
k kapsamaktad~r.Bat111ittifaktan birinin Rusya
ile bir anlagma yapmasl, veya Alrnanya'n~nbir giin Rusya
ile birlikte hareket efmesi de rniirnMndiir. Onun iqin savunma
g6cUnii artt~raraksavag dig1 kalmak knrarlni korurnak
dururnandadir."
19 Ekim 1943'de ABD, 1ngiliz ve Sovyet Dqigleri
BakanEan Moskova'da toplandrlar. Rusya, Tiirkiye'nin bir
an evvel savqa sokulmasin~istiyordu. Bu yoldan irzerindeki
Alrnan ordusunun basklsinin azaltllaca&tn~iIeri siirdiiler.
Sonunda lngilisEer ijnce TiirkiyeVen hava usleri talep
edecekler, hava takviyesi geldikten sonra, Tiirkiye b i n savaqa
girmesi kolay lagtlnlrnlg olacakt~.Moskova d6nUgli Eden,
Kahire'de Numan Menernencioglu ile bu hususu gijriigtii.
Tiirkiye liglii ittifak tarafindan (ABD, f ngiltere vve Rusya)
taraftndan savaga girme Bnerisini kabul etrnedi. Vadedilen
silahlarrn hemen hiqbirisi gelrnemigti. Moskova
bulugrnasanldan sonra miittefik i i bagkan ~ Kahire'de
bulugtular. Akabinde Roosewelt ile Churchill, 1n6nii'~u
Kahire'de goriigrneye davet ediyorlar. Tkisi de uqak
ganderiyorlar. Bu konuda daha Gnce uzun bilgi verildigi iqin
tekrar etmeyecegim. Ancak ABD Bagkanlnln oglu Elliott
Roosewelt "Babam bana dedi ki ..." (Mon pere m'a dit...)
ad~ndakikitablnda Kahire toplantrs~s~ras~nda Ankara'daki
Sovyet Biiyiikelqisibni de i n ~ n i ile
i birlikte glitiiriildiigiinii
y asiyor.
Kahire Konferanst 'nda ingiltere'den bekledigimiz
askeri silah ve rnalzemenin listesi de verilmi~ti.Bu
rnalzemelerhcins ve rniktarlar~uzerinde 'Fiirkiyeile fngilltere
arasinda t h i k dlizeyde rniizakerelerin yapilrnasi mukatterdi.
Kahire bulugmasindan sonra Churchill, Tiirkiyehin bir an
evvel savag kat~lmasiiqin daha bir israrll dururn talundi.
1944 yilrna bu atmosfer iqinde girdik. Teknik
rnilzakereler bagansiz sonuqlandl. ingiltere, Tiirkiye'ye
vaadettigi silah yardim~nlkesti. Bununla da yetinrnedi.
ABD'nin Ingiltere iizerinden yaplrnakta oldugu icar ve iare-
Lend-Lease yardimini da kesti. Cruchill, Kahise
bulu~masindansonra Tiirklerjn savaga girecegine ziyadesiyle
inanmg ve giivenrni? olrnalt idi. ismet Pa$aymn"bizde savqa
ancak I B M M karar verebilir sBzlerineW"Canirn parlamento
olarak bu karan sanki pkaramaz m~stn~z?'Yemig,cevabinr
da alrnlgt~:"Siz fngiltere Bagbakani olarak on defa hata
yapabilirsiniz. Ingiltere'ye bir 8ey olrnaz! Ama k n bir defa
hata yapamam, Turkiye batar.. .!'Vernigti. inijnii'niin tek vsdi
konuyu MecTis'e gijtiirrnek idi. Bunu yaph da ... Msclis ismet
Paga'nin etrafmda kenetlenmig. Akdeniz'de savaga girilmesi
ha1inde miittefikler 12 aday~Tiirkiye' ye vereceklerini vaad
ediyordu, Bu hususu Londra Biiyiikelqimiz Rauf Orbay 'I
nexdine qag~raxakteyid etmigti. Ranf Bey'in bu sevinqle
Ankara'ya ~ e k t i g miijdeli
i (?!I telgraf sert ve olumsuz bir
muabele gomwg, Londra Biiyiikelqimizin o akgarn biitiitiin
sefaret halluna vetecegi ~ampanyalryemek de iptal sdilmiffi.
(Bapkatip fIhan Savut, rahmetIinin refikasi ve 3Ukrii Kaya
Bey'iin k t z ~Bisan Savut Han~mefendiVeebu olayln ilginq
detaylmnl da liBenmek firsatlrn oldu...)
Bu konuda pek bilinmeyen bir b a ~ k aepisode da $am
ve Beyrut temsilcilikleri arasindaki istihbarat qeIipesi ve
yetki gekigmesidir. Sam'da Ba~konsolosumuzAhmet Umar,
Beyaut'taki ise Fatin Riigtii zorludur. ingiltere, Akdeniz'de
yal nrz olsalar yine gireceklerini gijstermek bdurnmdan Suriye
sahillerde hazlrliklar ve tahgidat yaprnaya bqIarm9, civardaki
ekmek fmnlmna giinde P 500 somun yetigtirmeleri siparigini
de vermigtir. Cadrlar kumlmug, hazrrllklar yaprlmaktad~r.Bu
haber Beyrut Bagkonsolu&muza da intikal edince rahmetli
Fatin RDgtii ZorFu gahsi otomobilini bizzat hllanarak, 15Qkm.
mesafedeki bu qadlrlarln dururnunu mahallinde gijrmirg ve
bunun bir lngiliz bllijfii ve Tiirkiye'yi bir an Bnce savaga
sokmak iqin yaplld121kaatini Ankarn'ya bildirmfgtir. Sonunda
hakli pkan Fatin Rii2tii Zodu oldu ama iki diplomat yillar
boyu birbirlerinin yiiziine bakamadilar.
Tiirkiye iIe ingiltere asstndaki hava iyiden iyiye
sagumuatu. MUttefiWer AErnanya'ya yapdmakta olan krom
ihracat~n~n derhal durdlurulrnasrn~talep etriler. Krom
ihracatinin durdurulrnas~pek o kadar 6nernli degildi. Zira
bu konudaki anlapanm siiresi dolmak iizere idi ama tam o
slralarda Almanya'nin EMS tipi sekiz adet koqiik geminin
Bogazlarlan geqmesi konusu ortaya qiktr. Montreux
anlagmasrna gore bu tip gernilerin ihbar olrnadmkqa
geqebilrnesi mtimkfindii. Kaptanln beyan1 ile
Bakanr Numan Menemencioglu
yetinilebiliniyordu. D~gi~;leri
bu gernilerin swag gemisi oIrnad~klanve askeri rnalzeme
tayrnadrklari (kereste yiiklii olduklar~beyan edilmigti.)
Numan Bey kaptanln beyantndan bagka bunun Von Papen
tatafindan da teyidini isterni~tiki, gemilerde askeri
liiniformalann~sivil elbise ile degigtirmig Alrnan Subaylan,
hafif makineli silahlar ve radarlar bulundugu anlapldl. Olan
Divi~IeriBakan~Numan Bey'e oldu. Sava;~ilahlarl
Tiirkiye'den bir kurban istemiglerdi. 0 kurban
MenemenciogTu oldu. Hbikiimeti zor dummda birakrnarnak
i ~ i gijrevinen
n istifa etti. Fmasa'da Nomandiya tykarmasi
yaplllrken, Numan Bey yan~ndamiistegar Settar iksel ve 2.
Katip Oguz Gokmen Paris'e gitmek hazrrlr gr y apryorlard~.
Bu maceray1 bu kitapta yeterince tafsilatt ile anlattim.
Tekranna gerek g m i iyorum.
Kronolojinin bundan sonraki k~sminiart~kParis'ten
takip edecektik. Almanya ile siyasi ili~kilerikestik. Savag
bile ettik. Etmeseydik, San Fransisco Konferans~nn
kat~lamayacakt~ k. Almanya "a savq ilanlndan sonra oradaki
diplomatlmmrz enterne edildiler. Savapn hemen sonrasinda
serbest b~abldrlar.~stisnaslzhepsi Paris Uzerinden diinmeyi
tercih etmiglerdi. Onlan aglrlamak ve doyurmak Paris'teki
sefmtimize ve rnensuplmna diipen bir gliirev olrnugtu. Sahsen
bu konuda ben ziyadesiyle deneyim kazandim.
1930'1~ylllann ikinci ymslnda 2. Diinya Savag~artik
ilk igaretlerini vermeye baglamigtt. Bu savagln fngiltere,
Fransa ile Almanya araslnda baglayacagi, ABD'nin fngi~tere
zarafinda ve ft.alya'n1n da Almanya taraftnda yer alacagl pek
ala tahrnin edilebiliyordu. Hitler'in AlrnanyaVa hakirniyetini
tamamen kumasindan sonra artik savag gfiriinebilir hale
gelmigti. ingiltere ve Fransa, Hitler'i durdurabilecek azim
ve iradeyi g~stetemediler.Miinich mulakat~bagansizl~klla
sona erdi. Avusturya'da Anschkuss ger~eklegtirildi.ftalya,
beklendigi gibi Almanya'ya yanagti. Nihayet 1 Eyliil 1939'da
Alrnanlmn Polonya'ya saldtnsl ile savag bagladl.
Bu tarihte Tiirkiye art~kIngiltere ve Fransa ile ijqlii
ittifak halinde idi. Ancak askeri hakekata katdmasinm gartlm
vardi. ~ n c miittefikler,
e Tiirk ordusunun silah ve diger
ihtiyaqlanni tarnarnlayacakta. Sonra da savaga girmek kogulu
savagin Akdenis'e intikal etmesine baglanmigtl. Aynca
anla~mayaekli 2 numarall gizli bir protokol ile Tiirkiye
Sovyet Rusya'ya kargi bir savqa gimemek hakklnl sakl~
tutuyordu.
Tiirkiye bu konuda zor ama bagan11bir politika izledi.
Savag bagladiglnda Atatiirk ebediyete intikal etmiqti. Yerine
fsmet i n ~ n ise~ilmi9ti.
i Ba~bakanCelal Bayar da I939 ylllnda
gljrevinden istifa ederek yerini, Refik Saydam'a birakmqb.
Uzun stirela Wrkiye Di~i~lerinin bagrnda olan Dr. Tevfik
REigtii Aras Londra'ya Biiyiikelgi atanarak, yerini SiikrU
Saraco~lu'nab~rakm~gh. Bu tarihten soma lSiirk Diplomasisi
fnlijnii, Saydam, Saracoglu ve bir de Atatiirk dijneminden
beri Dqiglerini yine fiilen Katibi Ummumi Numan
Menemencioglu yuriitecekti.
0 giinleri sanki bugiin i m i ~gibi antmstyorurn.
Atatiirk'iin vefatr biitiin Tiirk Milletini yasa bogmugtu. Genq
yavli, kadln erkek hepimiz hlqlunklarla aj$yorduk, Wepimiz
bir anda Gksiiz kalrnlg gibiydik. Ne y a p a c a ~ ~ m i s i
bilemiyorduk. Derslere ne giren, ne de okutan yoktu.
Toplurnsal 6ir ~aresizlikiqinde idik. 0 giinleri yagamayanlar
bu a h haletini anlayarnazlar. Bir bo~lukve endige havas~
iqine diipmiigtiik. Ne yapacagrmizr hatta neye agladlg~rniz~
bile bilmiyoduk. 0 zamanlar, Miilkiye yahli idi. Miidiiriimiiz
Emin Erigirgil idi. A2in denecek kadar vesveseli, tedbirIi,
diigi,inceli muhterern bir hocamrzdi. once kirnseIerin sokaga
~ r k m a s l nyasaklamak
~ isredi. Bagaramayacaffln~anlayma
$artti rniisaade etti. Hiq bir $eye kangmayacak, hepimiz ayni
saatte mektebe d~nrniigolacaktrk. Bizzat kendisi yoklama
yapacakt~.Yaptr da ... Bir eksigirnis vard~..! ~qirnizde
a~lamayanaglayamayan tek k i ~de i o idi... &ten iiziintiisunu,
sevincini kimseIese belli etrnez, i ~ i n ekapa11,sessiz sedas~z
Fmnklerin dedigi gibi Misanthrope, kendi iqine kapalr tabiath
bir arkadag~mizd~. Girmeye hazlrlandigi diplomasi ile hiq
ilgisi olrnayan iqine kapall, yalnlzl~ktanho~lananbiri idi. En
biiyiik meraki yeni y ap~lmaktaolan resmi binalarla
ilgilenmekti. ~zmirli,iyi bir adarnd~.Yoklamada qrkrnaymca,
b a ~ t arniidiir, hepimiz telaglandrk. Arkada~im~z iiq giin
gelmeyince memleketine gittigini sand&. Ankara'mn Bagkent
01mas1konusunda degipik fikirleri vardl. Sehircilik hocam~z,
sonradan Berlin Belediye 'Ba~kanlolacak olan Prof. Ernst
Reutes ile bu konuda tartigtigi bile olurdu. Bu arkadaym~z
ne o giin, ne de onu izleyen giinlerde ortalarda gijriinmeyince,
Emin Erigirgil hepimizden daha gok endigeye kaplld~.PoIise
habet verildi. Nihayet, &an bir iis giin daha gqtikten sonra
ag ve perigan okula geldi. Yine konugmuyordu. Sonradan
Ggrendik ... O tarihlerde ~irndikiTRMM b i n a s ~ n ~temel n
kanallanndan atlaymk ingaatl seyretmig. Kawlan ternellexden
birinden birden beliriveren adamlar, arkadagrm~z~ karga
tulumba yakalayip sorguya gekmi~lerve sonunda karakola
g6Mrtip ilgililere teslim etmigler. Arkada~mzgiiniin o saatine
neclen oralarda dolqngi haklunda inandlnc~cevap verememig.
Ozellik hemen in$aat temellerinin yam baglndaki TBMM
Bagkani Abdiilhalik Renda'nm evinde Bagbakan ve Maregal
Qlcmak'm da kanlrrm ile yaptlmakta olan iist diizey toplant~y~
nasil ve kirnden ijgrendigi yolundaki suaIlere -bu konuda
hiqbir Qey bilmedigi iqin- makul cevaplar veremeyince
kendisini iiq giin allkayup iyice tartaklamiglar...!
(Bu olaym yazmakta oldu~umuzkonu ile hi$ bir ilgisi
yok, arna aklima gelince araya srkrgtlrverdim. Editor olacak
arkadagirnlz gerekirse bir yerlere siki$tinverir...!)
Savag 1 Eylul 1939'da ba~ladaarna bu kirnseler iqin
siirpriz olrnadr. Hitler'in ortaya pky, Zokarno Anlqmasmin
ortadan kalbirrlmas~,Miinich Mijlakat~,Anschluss vs. Heqey
savqln hizla gelrnekte oldugunun ipretleri idi. Almanya'nrn
etrafi kiigiik, giigsiiz ama qok zengin iilkeIetle gevrili idi.
Hepsinin mtistemlekeleri vardl. Hitler'in as11 kizdigt bu idi.
Bunlam hepsi Alamanya'nln yagarn sahas~i ~ i n d eidiher..!
Labensraum" havasizllktan bunalan bir devletin sIogani
haline gelrnigti.
Tiirkiye'de Atatiirk ebediyete intikal e t m i ~ yerine
,
ismet Pa~aoturtulmugltu. Bir balarna bags~zkdmq gibiydik.
Geqmi~egiiyle bir bahnrz: Tiirkiye Cumhuriyeti'nde biitiin
ilerleme, degi~kilerve inhlaplar 1923-1938 ylllan araslnda
yani Atatiirk'iin sagligl doneminde ger~eklegtirilmi~tir..!
Demokrasiye ge~igibile o denemig, en yahn arlcada~iFethi
Oky ar'a Serbest Barti 'yi kvrdurmak istemigti. Sartlar
olgunlagrnam~golrnal~idi ...Bagaral~olarnad~.Demokrasi,
sava$ sonraslnl bekIedi. 1946 seqimlerine kimilerine gore
hile k m ~ t arna
i 14 May~s1950'de herkes oyuna sahip qlkti.
Seke seke de olsa gok viikiir, bugiinlere kadar gelebildik... !
Savaya ani yakaland~kdiyemeyiz! Daha yedi sekiz ay
evvelinden qikacagi belli olan Ikinci Diinya Savagt'nda
yerirnizi mevkiimizi tayin etrnig durumda idik. 1934 Balkan
Antantr, 4 Temmuz 1938 Turk-Fransiz Anla~rnasi(Hatay),
12 Mayls 1939 Tiirkiye-1ngiltere-Fransa arns~ndakaqlllklr
yard~mlagmaanlagmasi, 12 May 1s 1939 T~rkiye-Ingiltere,
23 Haziran 1939'da da Fransa ile yardirnlqma ve dayanr~ma
anlagrnalan irnzaladlk. Bu anlagmalan imzalarken de, ah111
davranarak Sovyet Rusya'ya k q i gardim~zralmqbk. 1 EyEiil
sabahl savag patladl21zaman ingiltere ve Fransa'ya kary
yiikiimliiliiklerimizi bu anlagmalam kavram kapsamina
uydurabilme becerisini gostesdik. S a v a ~ba~Iarbaglamas
Dlgi~leriBakan~Saracoglu 23 EyliiZ'de Rusya'yi ziyaret &ti.
Uzun siiren bu ziyaretten smut bir sonuq,alinarnd~.Sovyet
Hiikiirneti 25 Mart 1941 tarihinde yayimlad~grbir
deklarasyonla 'Tiirkiye'nin savaga kablrnasi halinde Tiirkiye,
Rusya ile arnslnda rnevcut Ademi Tecaviiz anla9rnasl
geregince, Rusya'n~ntarafslz kalacaglndan emin olabiilir'"
denildi.
Bunun iizetine 18 Haziran 1941 tarihinde Turkiye ile
Almanya arasrnda benzesi bir anlagma imzalandi. Tiirkiye
Alrnanya'ya karpkorumasinl sagllyor, ayni zamanda
lngiltere'ye k q yiiktimliiIiiklerini
~ de sakll tutmak istiyordu.
(Nurnnn Menemencioglu Von Papen miizakereleri) Biitiin
bu giirii~meve geligmelerin ardlnda Tiirkiye'nin savqa fiilen
katilmayarak, s a v q sanrasz dijnemde askeri giiciinii
knllanabilmek fikri yatrnakta idi. Bu dusum, Ingiltere ve
Amerika tarafrndan da anlayigla kargrlanrnakta idi ama,
Sovyet Rusya' ya yapilan sald~ndansonra dumrn degigti.
5 Agustos 1942'de Refik Saydam TBMM'de bir
beyanda bulundu: "Turkiye ile Ingil tere arasindaki ittifak
geqerlidir. 2 numarall protokol Tiirkiye'yi Sovyetlere kaqr
savqa siiriikleyemez... !" Ruslar sava2a girinceye kadar,
Tiirkiye'nin en biiyiik endigesi, Almanya ve Mihver
Devleterinin Avrupa'ya, ~talya'nrnDo@ Akdeniz'e hakim
olmasi olasrl~giidi. Bu tarihten sonra Sovyet tehlikesi artik
bu endigenin yerini aldr. fngiltere ve ABD Tiirkiye'nin savqa
girrnesinde rsrarinz arttinyor, Ruslar da buna kat~liyar,
Bo~azlardantam anlami ile faydalanmak istiyordu. Tiirkiye
ise savap sonras~ndaSavyetlesden gelebilecek tehdit ve
tehl ikelere k q l askeri giiciinii &ha fazla y p m a d a n , aynen
rnuhafaza ctmek istiyordu. Turkiye birka~defa tekrarladigl
gibi Avmpa'da bangm bir tek devletin hakirniyeti altlnda
saglanmasrnln miimkiln olmadrgi kanaatini hem Bagbakan,
hem de Curnhurbagkan~diizeyinde aqiklikla ifade etrnigti.
30 Ocak 1943'de Churchill Adana'ya geldi. ismet Pqa
ve Tiirk Genelkurmay B a ~ k a nile~ gijriigmelerde bulundu.
Bn ziyareti gok iyi anlmstyorurn. Heniiz verilmeyen silah ve
malzemelerin listeleri ile birlikte gidecek heyette vardim.
Son anda Numan Bey bizirn d a M e $digan, benirn Promotion
arkadagrm ve Bakanln Darnad] Zeki Sirmen'i gotiirdii.
Avmpa'da yetigmig, Tiirk~e'yiFrans~zlargibi 'r'leri 'g' gibi
agzinda yuvarlayarak konugurdu ama, ~ o iyi k bir gocuktu.
0 tarihlerde Adana'da gimdiki gibi biiyiik oteller yoktu.
Churchill kendisine tahsis eilen Atatiirk'iin vagonunda
kalacakt~.Giivenlik miilahazalar~ile vagon, garin hayli
uzaglna qekilrniqti. Su deposu bogmug. Adam da sabahlan
dugunu dm& isteyecek.Akill~bir miihendis q~krmg,9ehirdeki
biitiin kovalara el koymug. Askeri birligin erlerini de hortum
gibi sralamrg, askercikles dolu kovalan birbirlerine uzatmk
vagonun su pedosunu sank aras su vamq gibi doldumuglar!
Churchill farklnda bile olmama~t!Genq rnijhendisin bu
bagms~onu lince KLitahya'dan mebus, sonra da Baylndirltk
Bakan~atanmastna kafi gelmig. Tuzla'daki yazllkta bir siire
kom~nlukve dostluk ettigirniz Ethern Erding Bey'i ~ i m d i
rahmetle anlyorum !
Adana rniilakat~ndanhi6 bir 9ey pkmadl.Yalmz bir an1
daha var,.. Menemenciolu beraberinde g8tOrdiigu damadi
Zeki Sirmen Adana'da akrabdanndan birinin evinde kalmq.
Numan Bey damadina s ~ k siki i tembih etrni?, "sakln ev
sahiplerini giicendirme ! fham ettiklerini begenrnezlik filan
gelmeye ve reddetmeye kalkma!'" demig. Bv hikayeyi
kendisinden bizsat dinledim. Misafir kaldlgi ev buyiik bir
konak giiriintiisiinde imi?, Ev sahipleri akrabalm D~gigleri
Bakanin~ndarnad~nlmisafir etmtkten rnemnun kalrnq,
onurlanmglnr. kramda sabah kahvatt~s~nda biitiin hane h a k
ayaklanmig, herkes kendi haz~rladiglb ~ r e k ~, B r e k ,rat11
nevinden ne varsa ondan yemesinde nsrar ederlemig. Israr
$dmk artmrg: "Elide hazuladun vallahi yemezsen 61Wirn!"
gibilerden aglrl konukseverlik gasterilerine kadar v a m q .
Nihayet zavalli Zeki dayanamam~g.. . "Bakin hammefendi ,
hepinize tegekkiic ediyorum. Kimsenin dlmesini istemiyorurn!
Ama biIiniz ki,ben de aImek isterniyorurn.Agwrna bk Eokma
daha atatsam ben olecegirn... Kusura bakmaymiz, Glrnek
isterniyorurn !" Bunu Zeki 'nin ajjzlndan dinlemek geqekten
qok hogh~!
1942 Eyliil'Bnde, 9iikrii Saracoglu'nnn Bagbakanl~ga
getirilrnesi ile Menernencioglu da Dtgigleri Bakanl olarak
gijrevine devam edecekti. Bu ekip, savayn Tiirkiye
balurnrndan en sor giinlerinde ig baginda kalacak ve nihayet
1944 y 111 sonunda hilkiimeti dzellikle Sovyetler k a q ~ s ~ n d a
zor dururnda birahamak iqin giirevinden isiifa edecek ve
yeni a~rlacakParis Biiyiikel~iligineatanacak ve bir bak~ma
hay~rhve ahlli bir i? olarak bu satulann yazanni da Sefaret
ikjnci katibi olaak beraberinde Pasis'e gatlirecekti.
Numan Bey asIen Adanall bir ailden, babas~Bagdat'da
giirevde iken orada dogmu? ama, niifusunda Adana yazar.
Diplomasiye Osmanli da girmig. Hikayesi var gerekirse
eklenir. S a v a ~iginde iki defa meclise girmig, pek bagan11
de~il..-0niinde niifuzlu bir bakan oldugu zarnan diplomasiyi
daha h a t yonetrnig. T.R.Aras ve Saraccsglu, Refik Saydam...
Savag sona erdignde Tiirkiye'de i~ bqlnda Dr$i$lerinde
Numan Bey "in yerine gelen Hasan Saka atanmig olarak ayni
ekip ig b a p d a idi. Bu tarihlerde so@ savag Sovyet Rusya
ile Tiirkiye araslnda fiilen ve notalar teatisi ile baglamlg
oluyordu. Agustos 1946'da kumlan ve bir yll siiren Recep
Peker baykanl~g~ndaki 15. hiiklimetinde D~gigIeiBakanllg~
Nscmettin Sadak'a tevdi edilmigti. Sadak bu gijrevini Hasan
Saka ve $emsettin Giinaltay kabineIerinde de devam ettirecek
ve 14 Mayis 1450 seqimlerinde Demokrat Parti hiikdrnetinin
i~ bayna gelmesinden sonra aynlacakta.
Nurnan Bey'in refakatinde Paris'e giderken, Nurnan
Bey "in biitiin ailesi ve eqimIe ben, Settar iksel koeaman bir
Xngiliz u~agrile Ankara'dan birlikte yola pkm~gt~k. Herhalde
askeri birliklerin seyahatlari i ~ i nkullaniItyer olrnall idi.
Uqagtn gtivde kenan madeni yumurta tavasinl andiran qukur
koltuk gorevini y a p ~ y d uWqagm
tek asker i ~ i n . ortasi bgtu.
Belki eIliden fazla battaniye istif edilmig duruy ordu. Her
halde iiguyen Uzerine alacakti. Bir de tek kigiIik oturacak
yerler ve baglanti kemerleri vardl. Birine alt~rnrzabirini
iistiimlize alarak yolculu@ bagladlk ama gok rahatsls bir
yolculuk yapiyorduk. Zeki ile beraber bir ara birkaq
battaniyeyi yere serip kendimize yatak bile yaprik! Kimse
sesini qrkarmadi. 1mrenen bile oldu. Ama cesaret eden
olmadi! !
Biiyiik bir sarsinti ile uyand~glm~zda, uqagrm~z
Filistin'de bir lngiliz askeri hava meydanlnda idi. Buradan
bineceWer oldu@nu siiylemiglerdi. Anlag~lanbizleri glijriince
vaz g q m i g olacaklar ki, ymm saat sonra hiq us& inmeden
Kahire'ye do,b yolumvza devarn ettik. Kahire'de bizim
iqin balayl gibi geqen zomnlu ikametten sonra Libya, $61,
Cezayir, Marsilya'dan sonra Paris'e getdigirnizde kendimizi
bir liiyada sandlk. Hergey arna heqey yerli yerinde idi. Paris
yine eski Paris'ti. Y~krlanyalcilan bir gey yoktu. Sadece
ortallkta ijrkiitiicii bir essizlik vard~.Ortal~kta~ngilizler'eait
askeri motorlu araqlar, kald~nmdaso1 kollmnda kocaman
bir M.P. Military Police igareti bulunan askerler bir a ~ a @ bir
yukm dolagiyorlardi. fngilizlerin yaninda Amerikall ve Rus
askerlerine de rastlmyordu, h a gijrliniisde awyig ~ngilizlerin
sommlulu&nda idi, Franslz rnukavemet hareketi rnensaplm
derme Gatma iiniforrnalara F.F.I. igareti takaxak boy
gostemeye ~aligiyordu."Forces Frangaises de L'1nterieurW
sonradan ijgrenecekrik ki, asay ig bakrmlndan en tehlikeli *

olanlar da bunlardl!
Paris'e yeni gelen yabancl sefaret heyetleri belli bag11
iiq bilflk otele yerlegtiriliyordu. Bizimki en giizeli, belki en
pahallst ama en rahati idi. EristoE Oteli bugiin de ayni $&reti
arttlrasak devam ettirmektedir. Tertemiz muhtegem salonlan,
yemek salonu ve odalannda yatak qaqaflan ve sofra ortiileri
her giin rnuntazarnan degigtirilirdi. Otelin rnudiisii Monsieur
Fbare ve refikasi odalanmiv her sabah ayni saatte bir mektep
rntidiirii gibi tefiig ederler, &sayan bir pey olup olrnadlfyna
bakarldi. Bider bayag~onlardan qekinir, h l ~ hyafetimize
k
dikkat eder, odarmz~daglmfc b~rakmaktanbayagi qekinirdik!
Yemek salonn ijzellikle akgam yemeklerinde tam bir Paris
salonu gibi giyirn kugam yesine diplomatlarla do lard^. Bazl
geceles alarm sirenleri Stmeye ba~ladrg~ zaman aynl hsanlm,
kadtnl~erkekli gecelik giysileri ile saq b a karma~ kangrk,
otelin en alt katrndaki siginakta rastlarnak miirnkiindii. Bu
insana korkudan qok, gIllme hissi veren bir goriintiE
olugtururdu. GUndiiz alarm verilirse herkes metro
istasyonlarina kogard~.Otelde o l a s ~bir dummda giineye
do@ nasil hareket edecegimiz bile belli idi. Herkesin
bineceg vasita iinceden bildirilirdi ! iki defa biiyle bir olasllrkla
kargr lagt~k.HeFe sonuncrrsu Ardennes dagIarlna gekiBrni5
olan Von Runsted komutasindaki Alrnan ordusunun kafast
krzarak geri dtinmek istemesi ile hepimizin nefesleri kesilmi$i.
Cok giikirr beklenen olmad~.Sadece Anadolu Ajansl'nin
Paris'e g6nderdigi muhabir arkadagimizi orada kaybettik.
Paris'te Amerikan askerleri negeli, gijriiftiilii ama
zararslz, Rus askerleri ise gelen geqenden Bzellikle
hanlmlardan saat sormakta osta idiler. Yalnlz, kijtu adetleri
begendikleri saatleri ineeledikten sonra iade etmerneleri
olurdu! lngiliz askerleri sikl disiplin altina idiler, ~ ~ f ' l e r d e n
herkes qok qekinir, korkard~.General Leclerc'in 2. Zirhli
Tiimeni paris'e geldikten sonra ortaEik daha bir diizeldi idi.
Paris'in iinlii Madeleine Kilisesi'nin genig rnerdivenleri
kilisenin hemen biitiin tin cephesini kaplar. Saat onbir
ayininden sonra buralarr bir stadyum tribiinii gibi rniittefik
askerleri ile dolardi. ABD'liler en qok sigara satarlardi.
Saninm sigara fabrikalan aI18kanllkyaratmak i ~ i nen vcuz
satq yolunu bliiyle bulmu~tu l Werkes elinde Alrnanya'dan
~uradanburadan topladlgr fotograf rnakineleri vs. ganimetleri
yok bahasina satar, yahut aralannda takas ederlerdi. Ben biIe
buradan bir Leica makinesi satm ald~grrn~ hatirlanm.. !
Galatasmy bitti. Miikye bitti. Hariciye sinavlarr bitti.
Giivenlik ilk ararna tararna sorugturmalari bitti. Sonunda
"aday rneslek memuru" yani "diplomat adayl" olarak ige
ba~lamakiqin eski Hariciye Vekaleti'nin rnerdivenlerini bir
sabah erkenden, aglr aglr ~rkaraki ~ e r i y egirdigim giinii
bugiinkii gibi hatlrl~yorum.1940 y111Eyliil aylnln birinci
giinii idi. Ayni giin, ikinci Diinya Savagl da ikinci yilina
giriyordu. Alman ordulm bir yll iqinde Avrupa'nln ymsindan
fazlaslna sanki hafta sonu tatiline gider gibi yayilm~g,
yerlegivemigti..!
'Fiirkiye ise - AlPah'm hikmeti- savagin baglamaandan
sadece birka~ay ijnce el qabuklugu ile ingiltere ve Fransa
ile birbiri adma iki ayn ittifak anlagrnas~n~ imzal~ylvemigti.
Lehine olan vard~,alcyhinde olan vard~.Ankara, iqin iqin
kayn~yordu.Her taraf yabancl casuslar ve gazeteciler ile
doluydu. Yahut bise Byle geliyordu. Nereye gitsek onlardan
biri ile kar~rla~iyor veya ByEe oldugunu zannediyorduk....
Heniiz bmnacagirn~zbir yerirniz bile yoktu. Miilkiye
o sarnanlar yattll idi. Miiduaiimiiz Rahmetli Emin Erigirgil
Hariciye smavlannda bizden bile daha heyecanla idi. Sonu~lar
bell i oluncaya kadar okulda yatip kalkrnam~zamiisaade
etmigti. Ama ~ i r n d ine yapacaktlk? ustelik oneeleri hiq
bilmedigimiz, gahsen benim hayalimde sudan, esardan olu~an
giysiler iqinde tasarIad~ii;~rn, herkesce pek bilinmeyen bir
meslege -dipFomasiye- adlm atm8 of uyordurn.. !
Bizi igeride oda oda gezdirip, bit baklma g8ficiiye
gkmr gibi yaptdar! Kimilerini s~navlardantanlyorduk. Bir
tanesi hariq, iibiirleri ile tat11 tatli bak~gtik.Hi% biri ile
konu~mayafirsat olmadr. Hariciye Umum Katibi Numan
Menemencio~lu'nunbizEeri $ifre Dairesinde giirecegi haberi
geldi. Gittigirniz, -kapis~ndaig i ~ girmi~
e i i hilal
~ bulunan
"girilmez" yazllr yer- Bakanl~g~n tam orta yerinde, i ~ bir
i
salon kadar genig bir oda idi. Yans~nakadar nefti bir yagh
boya ile boyanrmg, duvar kenarlanna klki yedi sekiz kii~iik
masa konmug, iki tarafinda birer memur otunnu;~,ortada
qegitli isirnlerle andan qegitli renklerde deri kaplr kitaplar
vard~.Bunlann adina "rniAah'Adeiyorddu. Masalarda
oturanlara bakt~m.Go@ rag11bagli, krdemli memurlardl.
Kimileri kollanna ikt taraft lastik biizmeli kolluklar
takmlg, kimi ise sicaktan mketini bile qdcarrmfu. $ifre miidiirii
-iyi hatrrlryomm- Cemal Bey isrninde, uzun boylu, beyaz
saqlr, itinall giyirnli, dimdik bir zat idi. Bizlere baganlar
diledi. Her sabah bu saatlerde Katibi Umumi geIirdi,
yurtdig~ndan,sefaretlerden gelen telgraflann hemen ilk
satlrlmna giiyle bir gBz atar, sonra da gider rnakaminda
qalrgirrnlg. Sifrelerin a~ilrnasmdaoncelik Numan Bey 'in
i~axetettiklerine verilinnig. Giden ~ifrelerile ilgiIenmeye
gerek gBrmezmig. Zira onlmn hepsi zaten onun onaylndan
gegrnig yazllar olurmug.. ! Sifre Mifdiirii bizlere bunlarl
anlat~rkenkapt apldr. Hariciye Katibi Urnurnisi Nurnan
Menernencioglu, arkas~ndaOzel Kalern Miidiirij Sadi Ravur
ile birlikte geldi, Bizler irkildik, Masalannda oturanlar ayaga
kalkh. $ifre MUdiirii zaten ayakta idi. Bir iki ciimlelik bigi
verdi. Numan Bey dinler gibi yaptl. Sonra bizlere dtindii.
hepirnisi g6zleri ile giSyIe bir siizdiikten sonra ~imdilerde
kelime kelime hat~rladlg~m, kulaklarlmda hblg ginlayan
davudl bir sesle 9unlan sijyledi: "Beyler! $u andan itibaren
devletin mahrem-i e s m n a vaniilyed bulunuyorsunus! Burada
goriip BendiMerinizi riiyanrzda bile giirmekten ~ekinecek,
hatirlamayacaks~n~z ! Devlet ve memleketin bekasl ile ilgili
olan bu s~rlarsizlerin milli $uur ve namusunuza ernanettir!
Hepiniz bu odada !ifre aqip kapamayl G@neceksinix: Bunun
gecesi giindiizii yoktur. Nesarnan qa@lmaniz aninda kogup
geleceksinis! Hi$ akl~nizdanq~karmayinki, devletin eli vc
gijzii iizerinizdedir.!"
Nurnan Bey, bu sijzlerden sonra bizlerden ayril~p
odasrna gitti. Ortada kaldrk. "Atamalmml Kardeks yapacak"
denildi. Bu kelimenin ne anlama geldtgini bilenimiz yoktu.
Benim payirna dolayli olarak dnce hisat ve Ticaret Dairesi
dii9tii. Orada qok gey figtendim. Ekonomi, diplornaqiye kinci
Diinya Savag~donemi siras~ndaiyiden iyiye takildr. Biri
olmassa, ijteki de olmas sayil~roldu. Urnurn Miidiiriimiiz
"Mimar, rniihendis, ekonomist" Bedri T&ir $aman'di. MesIek
hayatlm bayunea rnerkez hismetlerim ne hikrnetse hep
ekonomik ve sosyal dairelerde geqti. Bu beni diplomasinin,
ozellikle miizakereler alaninda daha da destekledi, giiqlendirdi,

Ben D~~igleri'nde aday meslek rnernuru olarak devlet


hizmetine bagladlgirn giin, devletin baglnda Tlirkiye
Cumhuriyeti'nin 1kinci Curnhurba2kanr fsmet 1nonii vardi.
Atatiirk'Un vefatrndan sonra g6revinden istifa eden Celal
Bayas'm yerine atanan Dr. Refik Saydam tarafindan kurulun
12. Cumhuriyet Hiikiimeti igbaglnda idi. Digigleri Bakan~
Rilgtii Sraraqoglu idi. Daha sonralan Dr. Refik Saydam' an
vefatl iizerine Saracoglu Hariciye'deki odasin~,Katibi
Umulnisi Numan Menemencioglu'na terkederek, 1942 y h d a
Cumhuriyetin'in 13. ve daha sonra da 14. HUkumetlerini
kuracak ve ikinci DUnya Savagl'nln sona emesine kadar
Bagbakan olarak kalacakti...!
Simdi bu sattrlm yazarken diigtinliyomrn da, Tiirkiye
Cumhuriyeti'nin kurulugundan bu yana 82 y ~ l d atam 59
hiikiimet gelmig geqmi?. Ben 32 hiikiimet dijnerninde ge~itli
iinvan ve riitbelerde iqeride ve diganda diplomat olarak gorev
yaprnlglm...
Refik Saydarn'm ikinci defa kurdugu 12. Cumhuriyet
Hiikiimeti dBneminde diplomat olarak i5e baglamigrm, 1 2
Eyliil'den sonra Biilent Ulusu'nun kurdugu 44, Htikiirnet
dijnerninde de kmuni y q haddini doldutarak emekli olmup~m.
Currhuriyet dBntminde gorev yapan Dqi2leri Bakanlannan
saylsi 49'dur. Meslekte bullundugvm siire iqinde bunlardan
21'i ile qahqrn191m.
Refik Saydam'm vefat~iizerine Hariciye Vekili SiiM
SaracogIu, Ba~bakanlrgagegti, Hariciye'deki koltugunu
Numan Menemencio$jlu'na brmkh. Onun y erine de Necmettin
Sadak gegti, oturdu idi. Numan Bey, 1944 sonbahannda,
Cumhurbqkmr ismet TnGnii'yir mii~kiildummda blraIanarnak
iqin gorevinden istifa ederek, Paris'e Biiyiikelqi atandl.
Giderken de -Alah'rn buyiik liim-beni de ikinci katip o l e
beraberinde goturdti. Menernencioglu dipolmaside bag11
bagrna bir ekoldii. Ona qok vey bor~luyum,DiJrt b y u k yll
maiyetinde Gnce ikinci katip, soma da Ba~katipolarak gijrev
y aprnigim. Sorbonne'da ~ n s t i t u tDes Hautes Etudes
Internationales 'e devam etmeme musaade etmig, sevgili
ham Giilperi8ninde isim babas~idi.
Tiirkiye Cumhuriyeti'nin kkumcusu Atatilrk'ii ayn bir
ihtiram meviinde tutarak hesapIad~@rnizda,~irndiyekadar
10 CurnhurGa$an~ devletin baynda gijrer yapmrg. Hepsini
ayn ayn tanlmig~rn.1smet fn8nli'niin sonuncu bagkanlign
donelninde dipfomasiye baglamg, Kenan Emn'in bqkanhg~
slraslnda siirem bitmig, ernkliye aynlmiglrn.
40 yd, 11 ay, 17 giin siiren diplornasi hayatrmxn
hikayesini dzetlemeye galiglrken goyle bir baktim da, biitiin
Cumhuriyet tarihini yapmrglrn gibi geldi bana.,. Ankam'da
~ g r e n c i l i kylllarlmda Halk Evinde yaprlan itigrenci
toplant~lmnaarada slsada Attiirk de gelirdi. Aynllrken slra
olup ellerini dperek onu ugurlardlk. Daha ijnceleri de 1930
y~lindaGalataway Lisesi'ni ziyaret ettikleri slrada huzumnda
k ~ r kdakikaya yakln kalarak bir Rum, bir Ermeni s m f
arkadagimla tarih, cografya ve yurt bilgisi slnavl ge~irmi5tim.
Diger Devlet Bagkanlan donerninde rnaiyetlerinde qallgrmg,
Ugiiniin yurt dl91 resmi ziyaret ve geziletinde kendilerine
heyet iiyesi olarak refdat etmi~tirn.Rahetli Cevdet Sunay 'an
Federal Alrnanya'ya yaptrklan lresrni ziyaret srraslnda da
Bonn Biiyiikelqisi idim.
Yabancilar, "Diplomatlarln hele Biiyilkelsilerin
emekliligi olrnaz!" derler. Bir baklma dogru say lhr. Onlar
i ~ i nbu zor ve stktc~bir dlijnemin ba~langlcisayllrr. Bat1
alerninde ernekli Biiyiikelqilerin al~cllanqoktur. ozellikle
bat111iilkelerde rnahalli hiikiimet, yabanc~sefirlere 6zeI olarak
bir liste sunarlar. fFinde iinlif ernekli BIiyUkelqiler, komutanlar
da bulunur. Bunlar hemen her sefaretin kokteylerinde itinalz
giyimleri ve tebessiimleri ile hazlr nazrrdirlar. Sorar
sorugtumrsunuz, herbisinin arkas~ndagok iinlii bir firma veya
kururnun isrnini bulursunuz. Bizde de yavag yavag baghyor
gibi sayil~r.
XXX
Hat~rlanm,emekli oldugum ilk giinlerde beni, hi^
pkhrmadan 07x1 sekt~rdepazarlarnak isteyen qok sevdigim,
saydrgrm siyaset ve devIet adamlarl aldu. Diplomasideki
merkez:hizmetimin ilk giiniinden sonuna kadas, hep ekonomik
i~lerinya i~indeya baynda oldum. Yabanci iilkelerle pek
~ o ticaret
k ve tediye anlagmalmn~nmiizakeresi ve hiikiimet
adma irnzasl yanlnda, dig ticari bor~lannOECD iqinde 16
alacakll devletle miizakese ve imza etmigtim. Rafinelerin
ve Szellikle Kerkiik Yumvrtallk Petrol Born hattrnrn yabancl
hiikiimetler ve girketlerfe rnUzakm ve paraf~& bana miiyesser
olmustu. Onun igin bana kolayllkla qok gelirli ve itibarli bir
ig bulunacaglndan herkes ernindi. Emekliligirne yakan, bir
kaq mektup bile almrgtim. Arna bana neden ise bix tuhaf
geliyordu. Bir qok yemeklere de biifik dostlanmla birlikte
beni de davet ettiler. Davet edildigm toplant~larda,yerneklerde
kaqlllkl~anIa3tlk ki ben, devlet iginden bayka bir yerde pek
iqe yaramayacajilm.,! Cok sevdigim ve agabeyim gibi
saydlrglm iinlil bir devlet adamrmlz bana qok zengin ve unlii
ig adarnlarmlzdan birinin hakklmdaki defierlendimesini
nakletti. Benim iqin demi~lerki: "Bu adam iyi. iyi de, kan~nda
h3M 'menfat-r hazine viriisii' vat! Onun iqin i~imizegelmez..!"
Bunu sliyleyen ve $imdilerde daha iyi tanldrglrn iinlii ig
adarn~mizaiqtenlikle tqekkiir h q l u y u m ! Benim ir;in bundan
daha biiy iik bir il ti fat olamazdl..!
0zel sektiir olmadl. "Politikaya alallm" dediler. Biiyiik
Tiirkiye Partisi'nin kuruculan arastna kangt~k.Parti kunrldu.
Yonetirne se~ildik.Onun da kaqisma Zincirhzan qlktr. Parti
i ki8i degildik. Bize dokunan olmadl.
kapattldl. ~ n e r n l bir
Odalar Bkligi'nin ard~ardlna iki gene1 bagkan~da dostlanmdm.
Birincisi Kandilli'deki evime kadar gelerek, ikincisi de sik
stk arayarak gijrev teklifinde bulundu. D E I K ' ~kuruFuvunda
~
yardllmcl oldum. Kardixginasllk ornegi olarak adlrnl h31b
D E yaylnlarinda
~ "onur iiyeleri" araslnda yazarlar, Birligin
Atina'da yapllan BaIkan Konferans~"a Heyet Bagkanl olarak
kat~ld~rn. Ankara'ya gidip gelmek zor. Sonunda Ali Cogkun
dostumun xicasl iizerine B irligin haftal~kgnsetesinde
"D~$li+kfler Penceresinden" kogeainde politik-ekonomik
yasllar yazrnaya baglad~m.Daha sonra giinliik b i gazetede
~
haftalik "Gijriig ko8esinde 50yIe biiyle 15 yrldir muntazam
yazarm. Bu bana iqi ve dl? siyasi ve ekonomik olaylari
yakrndan izlemek fusahnl ve giirevini de beraberinde getiriyor.
Daha sonralarl y a z h gorevIendirlimern suretiyle
f stanbul ve Marmara Universiteleri'nde D I iligkiler,
~ aynca
Atatiirk fIke ve ~nkllaplatlEnstitiisii'nde Atatiirk Diineminde
Tiirk D11;Politikasimn Bqlangq hmf Ian,Marmara nniversitesi
Jean Monnet Enstitiisii'nde Avrupa Birligi kenularinda
"iigretim gfirevlisi" olarak lisans iistii dersler vermekle
gurevlendirildim. Bn gSrevleri ylllarca seve seve yaptlrn.
Yaglm ve sagl~g~rn elverinceye kadar goreve devam ettirn.
Hafial~kyazllar~rnlgazetenin '"Gijriig" kijgesinde yazrnaya
ise hAI%devam ediyonrm! Sirndi de Allah k~srnetederse,
anllanrnln ikinci klsrnlnl sunmaya qal~giyorum.Bunlar lbeni
"ige yaramazl~kpsikozu"ndan kurtardrgr gibi, bir bakrmn
"var olrnanin sebebi veya mazeretini de" olughruyw! ingallah
sonunu getirebilmek n x i p olur...!
AIrnanya ile ilk tanqrnam 1942 ytlznda oldu. Hariciyede
"Ticaret ve Ticari Anlagmalar" dairesinde q n l ~ gordum. ~y
Umum MtidlIdirniiz Bedri Tahir @man Bey'di. Carriere'den
diplomat degildi. 1ktisat doktorasi yaptlgi isminin baginda
kullandlg~Dr. unvanindan kaynaklantrd~.15 bunnnla da
bitmezdi. Kendisi hem mimar, hem miihendisti. Ana dili gibi
bildigi sijylenen Amanca'mn yanlnda, iyi bir Fransizcas~da
vardl. 18lerini ko~aradlm ay akta qallgarak yapardi. Acul,
pratik ve pragrnatik bir adarndi. Buna ragmen hi$ birirnize
baglrrp q,a$jlrda@olrnazdi.
Bir gun rahrnetli babam bir itj i ~ i Ankara'ya,
n Splendit
Qteli'ne gelrnigti, As11 amact beni bir diplomat olarak
Hariciye'de ~ a l l $gESmekti.
~r ogle yemeginden soma kraber
Bakanllga gittik. 0 zamanlar Bakanl~k,Ulus'ta bulvar
iizerinden, Numune Hastanesi'ne aynlan ko~ede,sonradan
GilrnriGc Tekel Bakanllgl olan binada idi. Oda saylsl az,ama
ebad~genip, dolayisl ile isindefiler de hayli kalaballkti. Biz
bir odada Umum Miidiir Muavini, iki p b e miidiirii, birer de
meslek memuru birPikte qnhglrd~k.B a b m amirlerime takdirn
ettim. Hepsi kibar insanlardi. iltifatlannl esirgemediler. Bu
arada birden kapi apllp Umum Mtidiir girdi. Ona da takdim
ettiler, Babam B.T.Saman'an bir diplomat olabilecegine hi$
bir zaman inanrnadm. "Ben o adamr tanzyomm" diyordu.
Kurtulug Savap'ndan sonra, YunanFllarFa kargil~klisavag
suqlarm~ara~tmlrnaslkonusunda Cemiyet-i Akvam, tarafsiz
iilkelerden bir "Tahkiki Fecayi" heyeti giindermig. Bedri
Tahir Bey de o heyetin terciimani olarak Manisa'ya gelrnig.
Manisa'dan Kasaba'y a (Simdilerde Turgutlu'ya) giden yolun
sag tarafindan "'Kitik Desesi'Yiye bilinen bir kiiqiik vadi
vardlr. Yunanlllar kaqarken burada bizimkileri pusuya
dii~iirmekistemigler. Cata~maolmug. Sonunda burasr
kimlikleri belirsiz cesetlerle dolmug. ~ m l e z i n kirq
e atdmakla
yetinilmigti. Olenler arasinda sivil olanlmn giyim hgamlan
birbirinden aynt edilemeyecek kadar benze8iyormug. Bizirn
Tiirk dediklerimize kargi taraf, Yunanll, Rum diyomug ... Bir
ara tahkik heyeti iiyesi Isve~lirnerakl~bir subay, cesetlerden
birinin pantalonunun $~kartllrnasrnlistemig, 0 esnada bizim
heyette bulunan babam Bedri Tahir Bey3 uyamnq. Zaten bu
igi yapabilecek bir kimse de bulunamayinca, igi giiriiltiiye
getirip Ktzk deresindeki cesetlerden birini de ppl ak kalmaktan
kurtarmrS; !
Babarnln anlattrg~nagGre Bedri Tahir Bey k ~ s asure
sonra Manisa'ya ikinci defa bagka bir heyetle gelrniq. Bu
sefer gijrevleri Yunanlilar taraf~ndanyalulan Manisa'nm yeni
kurulug: planln~hazlrlamakrn~g,Adamlar, gehri ovanln
ortas~ndangeGen Gediz nehrinin kenarrna kurrnak
istiyorlarmrg. Manisa egrafi, adamIan bu fikirden caydmak
iqin &la karayl segmiqler..!
Babarn, evladrni bir diplomat olarak nasrf ve nerede
~ at~trgmi
l glirmiig olrnanln huzuru iqinde Manisa' y a diindii.
Ama I3.T $aman 'm diplomat olduguna katiyyen inanmad~.
Sonralardan Sube Miidiirii Settar ksel bu hikayeyi anlatlnca
Gene1 Mudiiriimuz p k haytfland~.Cin gibi bir adamd~.OIayl
hat~rllyordu.'We olur baban bir daha geIirse rnutlaka onunla
gijriigmek isterirn. Size Karfiq'te yemek de yediririm."dedi.
Almanya ile ilk tantgmam savag sirastnda oldu. Bu
ayni zarnanda yurt drgrna ilk qrlugfm idi. Cok gey giirdiirn.
Her qe~idiile ~ o insan
k giSrdiim, tanldlrn. Daha da Bnemlisi
yeni intisab eftigim diplornasi meseleginin veya meskenin
mirnarisi ve iq dekorasyonunu ve kiracllanni daha yalundan
ltanlrnak f~txatlnlbuldum. Eskiden adetmig, i~indeiyi ~allgan
gens diplomtalara bir rntikafat, aynt zamanda bir de ders
olsun diye Myle gorevler verilihg. 0 zamanlar, Hariciyenin
yam bir Diplomatik Kuriye servisi vard~.Kadrosu eski ve
deneyimli memurlardan o1ug;urdu. Bana verilen gorev ise
bagka idi. Savag halindeki illkelerde Gzellikle g ~ d ave sair
zamri egyalann tedarikine de uygulanan belge ve kupon
sisteminin inceIenmesi idi. Bir de belirli sefaretterimizdeki
gifre haberlegme sistemlerinde bundan sonra luygulanacak
"'parola"1arln yazrl~oldugu miihiirlii ince bir zarfl
g8tiiiirecektirn. 0 zamanlar dal gibi incecik y a k q ~ k lbir~
delikanli idim. Yelekli tdum elbise giyerdim. Yelegin sol iq
tarafinda, tarn kalbimin iizerinde bir cebi vardr. Zarfi oraya
yerlegtirip diki~leiyice kapttim, Geceleri bile pijarnarmn
altinda yelekle yattrrn, yelelde kalktzm.
istanbul'dan Berlin'e vangim Biiyiikel~irahmetli
Hiisrev Gerede'nin anlagmazligi ve ijzellikle hi~rnlndan
korunabilmek i ~ i nBudape~teduraglnda uzun zaman
al~konludum.Hepsine rninnettanm. Tuna wzerindeki
Marguerite arasrnda Biiyiikelqi Rugen @ref Unaydln ile on
kadar kaqlllklt TiirkpFrans~zcategaiir ettik. Aynca, ondan
Mustafa KemaF Atatiirk ve Ankara'mn ilk giinleri hakk~nda
higbir yerde okumad~&m,bilmedigim qak Sey ogrendim.
Alrnanlari ve Alrnanya'y~ sevdim. Hep onlatln
"mitteleuupa'"ren1eri ile seyahat ediyordurn. Yataklr
vagonlan, restaurantIan ger~ektensavag iqinde oldu~umuzu
unutturacak bir rniikemmellikte idi. Tiirk'e itibar, hrmizt
diplomatik pasaprtuma yurulmu$bir h g a gibi hep benimle
beraber seyahat etti! Berlin'de sefirifi yoklugunda
rnaslahatgiizar kalan 1. Miistegar Kernal Nejat Kavur -nur
i ~ i n d eyatsln- beaim merke7de umum rniidiir muavinirn idi.
Kendini begenrnig bir tabiati vardl. Ama elhak bilgili ve
karalcterli bir adamdl. Berlin Sefareti Miistegan oIman~n
koIayl@ ile kendisini "Avrupa Miistegan" ool& tanldarrmg.
Eh hani o kadar da olacakti artlk! 0 sarnan A1manya7nin
A~rupaVakidumm ve tutumunu anrrnsarsanla, bunda k l a
bir rniibalaga olmadrglnr da kabul edilebilir. beni evinde
ak~amyemegine qaglrdi. Aristokrasiye mensup iki hanim
arkadagi da gelecekmig. Karartrna bqlarnadan giindiiz gtizii
ile gittim. Biiyiik bir binada kligiik bir dairede oturuyordu.
Cok geqmeden misafirlerirniz iki asilzade han~mda geldiler.
Ortaligr agir bir ilaq kokusu sard~.Hernen banyoya gjdip
rnakyajlarln~tazelediler. Bu arada e v sahibi izah etmek
geregini duydu. Kiikleri Habusburg'lara kadar uzanan bu
askeri hastanede fahri hemtire olarak g6rev yapiyorlarmlg!
Bu asaletin de geregi idil
Cogu konsemeden olugan yemegimiz pihik teklinde
ve Almm $ampIan egliginde yedik. Sonra koltuklara giSrniiliip
e v sahibizirnizin yaptigi neskafeyi yudumlarken hafif bir
miizik sesi 0m11g1 sardr. Ben pek keyfine varamad~mama
herkes hayran haysan dinlerken, bir siire sonra dans miizigi
bagladl. K a r m a vardr. Tek ampulle aydrnlanryorduk Sanki
gamdanlar ~gtgtndayenilen miikellef bir yernekten yeni
kalkmr~t~k da, vimdi slra dans etmeye gelmig gibi bir havarmz
vardi. KernaP Bey dansa kalkarken bana da ivaret etrneyi
ihmal etmedi. Gijrevirni biliyordurn ama o her 8eyi sadece
kendisi biIir havalmnda bunu hep yapardl. 0 zamanlar heniiz
bekardl. Nahayet ben de ijbiir aristokrat hanimla dansa
kalktim. k i s i de iyi Frans~zcakonguyorlardi. SagIan hala
klor kokuyordu. Benim kafam ise qok kangrnigt~.Digansr
zifiri karanhktl. Ama tramvaylar yine de igliyordu. Otelirne
nasll donebilecegimi diigiiniiyordum. "fqim daha da
karanyordu Soiree" Sonunda ev sahibimiz rnisafir hanlmlara
evlerine kadar refakat etmemi hatlrltt~.Merdivenlerden
sokaga pkacak~mlzslaada cesaretimi toplayarak, en acikli
bir sesle "Bak~nhan~mefendiler ..." dedim. "Ben Berlin'e
daha diin geldim. Kaldlg~motelin isminden ve adresinden
bagka hiqbir gey bilmiyomm. Otele en yakrn yerde liitfen
inelim! isterseniz bu giizel yemekten sonra otelde bir konyak
da iqebiliriz!" dedim. Geqekten qok asil kadrnlmig. Beni
otelin kapislna kaplsina kadar getirdiler ama, konyak fasllni
bir ba~kagiine b~rakarakaynllp evlerine gittiler.
Bu ilk Awupa teferriicij, bana p k gey @-&ti. Bir defa
iqine girdigim meslegin eski rnensuplartndan pek ~ogunu
yalclndan tan~makfirsahm buldurn. Pek GO@ gijrmii~gqimi5,
yeni gelenlere yardlmcl olmaktan hoqlanan insanlartE1. Arada
bir meslek tesaniidiiniin v a r l ~ ghissedili
~ yordu ama gok da
ender olsa aralarinda sinsi bir rekabetin v a r l ~ gda ~
hissediliyordu. 0 tarihlerde ABD dolan gijklerde idi. Resmi
kumn beg alb misline kadar da o l u y d u . ilk mstlad~@rn
biri beni uy a m $ , orada sarfedebilecegim kadar paray1 yerl i
paraya ~evirmigti.Sonra tamdrg~mbir ba~kabirisi beni aynl
qekilde uyannca ona "Allah razr olsun filanca bey bana
yardrmc~oldu!" dedim. "Kaqtan bozdurdu?Viye iisteleyince
daha da fazIa bir rakam soyledim. Agzmdan bir diplornabn
sijyleyemeyecegini sandr&m bir kiiftirle kendi meslektaglnl
suclad~.Aldat~ldljjlm~ anladrm. Aldatanin kazanci ne kadardi?
Bilemiyorum, bilrnek de istemiyordurn! Benim tek kazancarn
ise bu konuda edindif$m deneyim olrnugtu! Deneyim paradan
daha degerlidir.. !
Savag halindeki iilkelerde baz~maddelerde uygulanan
kis~tlarnave vesika usulii hakklnda bilgi toplarnak ise
gorevirnin en kolay kisrn~n~ olugturdu. Sefaretlerden ve ban
ilgili makarnlardan biFgi almak, hatta iptal edilmig belge
toplamakta hiq zorlwk ~ekrnedirn.Gorevimi b a ~ a r ~
tamamlay ~ pAvrupa
, turunu bitirip Ankam'ya disndlim. Daha
sonmlm Mmanya'yl her hali ile qok daha yakrndan taniyacak,
en sonunda Federal Almanya'da 1966'dan 1972 ortalanna
kadar uIkemi Biiyiikel~is~fatrile ternsil edecektim.
Almanya'ya atmma haberinden soma k n i hafiften bir
telag ddi. Her baktrndan zor bir goreve gidiyordwrn. 2.Diinya
Savagi ve sonrasi dlinemdeki durumu oldukqa iyi biliyordurn.
Nihayet qogunun bizzat iqinde ya!jarni$trm .Tahran, Yalta ve
nihayet Almanlann teslim olmalanndan yapilan Petsdam
Konferanslan bizi yakindan ilgilendirdigi iqin, bizler de bu
konularda rniimkiin oldugu kadar awnmeye, bilgilenmeye
ve d6kiirnante olmaya qal~yyorduk.Yalta ve Potsdarn
konferasnlanm Paris Biiyiikel~imizgayet yak~ndanizliyordu,
Franstzlar Yalta Monferansi'na yanagrnaya qok uwgmglar,
iqeriye girernernigler ama i~galaltindaki Almanya'da iiq
biiyiik rnuttefikten arta kalan bir kiiqiik @gal bijlgesini
koparmayl bagarm~glard~. Potsdam'da daha rahatt~lar.
Sefirimiz Numan Bey'le Fransls haticire Naztn Georges
Bidault stras~ndasu s~zrn~yordu. Cok yalun dost olmuglard~.
Alrnan i~galisrrasrnda iilkesini terktemeyerek Milli Kurtulug
mukavemet hareketini iirgiitleyen bu harekete onciiliik ve
ba~kanllkeden Frans~sHariciye Nazrr~Bidault sefirirniz
Menemencioglu'na gok biiyiik giveni vardi, ona qok y A n l k
giisterir, fikrlerinden faydalandtgtn~hi$ bir kompleks
duyrnadan hepirnizin yanlnda aq~kqaifade ederdi. Numan
Bey de ondm istifade eder, ilk ag~zdanbilgiler al~rdr.Sava~
sonrasi miittefikler arasl iligkiler konusunda en dogm ve
detayli bilgiler ve mutalaaIar bizden giderdi. Ankara'ya
yollanan Menemencioglu imzall tergraflanbiz sefwet katipleri
sabahlara kadar qal~garakkapatt~g~rnrz iqin bvnu rahatllkla
soyleyebilirim. 0 zmanlar ne $ifre memurlan, ne de gimdiki
gibi kripto makineleri, telsiz istasyonlan filan yoktu. SifreEeri
kapattlktan sonra onu sabaha kargi merkez postanesine
g~tiinnekde p k defa bizlere diigerdi. BidauIt, savag s m m d a
kendisi gi bi Fransa 'da kalarak miicadele eden kad~ndip1omat
Madame Suzy Bore1'i yanina Gzel kalem rnudiirii ve rfamgman
olarak alrnigti. Onunla ilgisi, iligkisi oldugu siiylenirdi.
Eskilerin iinlii Avenue de Zamballe (pimdilide Rue &Ankara)
uzerindeki Prencesse de Larnballe Satosu Biiyiikel~ilik
rezidans~olarak bize verilince burada g~riinmekEransiz
Gothah ve sosyetenin ileri gelenleri iqin geqekten zevkli
bir irntayaz say~ljrolmugtu. BidauFt buraya yan~ndadostu
ve danqmanl Madame Bore1 ile sadece Szel yemeklere
gelirdi. Bunlar tamamen &el ve onun iqin tertiplenirdi.
Sefaret rnensuplarr, arasinda o zarnanlar evli olarak sadece
biz vardrk. Huriye ile ben bu davetlere ChapemnEuk yapmak
igin devamli davet edilirdik. Yemekten sonra, iinlii
misafrlerimiz gider, Numan Bey ya hemen orada bir~eyler
dikte eder, y ah~utbana konugulanlardan akllmda kalanlan
bir not haline haztrfay~pmesi giinii getirmemi isterdi. Bazen
de kimden geldigini bilrnediEirniz bir rnektup xarfi iqinde
mavi miirekkeple yaztlrnrg bir tomar not gelirdi.
mavi miirekkeple yazdmlg bir tomar not gelirdi.

1966'dan sonra, Briiksel'den sonra, Bonn'a nakil


haz~rl~klm yaparken Turk-Alman iligkilerinin son durumu
hakk~ndada qal~pmakgerekiyordu. Biz TGrkiye ve TSlrkler
olarak, Almanya ve Alrnanlatr daima en eski ve en iyi dost
olarak bilir ve heryerde, her zaman Syle tan~mlmz.Do@
olani da budur. Ge~rnigyiizyiIIar boyunca Almanyn bizim
iqin daima biiyiik ve fiiinernli bir illke ve devlet olrnugtur.
OsrnanIi 1mparatorlu@'nun zirve-i ikbal ini olugtumn 1500-
1600'1~ y~llardaGerman krallan ife slnv komguIu@ yapmglz,
Birbirimize kargllikli elqiler glindermigis. KralEarln
Kayzerlerin, imparator ve padigahlam heniiz birbilerini
ziyaret etmeleri akla bile gelmedigi dlijnernlerde kargrlikli
devlet ziyaretleti yaprnigrs. 1700'lii ylllardan baglyarak
kac~111kIr elqilerirniz teati etmigiz. Ahmet Rasirn Efendi'den
baglayan elqilerirnizin ikarnet siireleri giderek daha uzamlg,
bunlar arsinda Sarl Davut Efendi, Karabet Artin Efendi,
Aleksandr Karatodori Efendi gibi gayri muslim elqiler de
vardl. Daha sonralan 1876'da Edhern Paga ile Biiyiikelqiler
dSnemi bagllyor. Sadullah Pa~a,Sait P a ~ aTevfik , P a ~ agibi
unlii zevat ile devarn ediyor.
Curnhuriyet dijnemindeki sefirlerimix hakklnda bir
f~rsatm~ ve yerini bwlup aynca bilgi sunmaya qalqacagirn.
TUrkiye ile AImanya araslndaki eski ve geIenekse1 iliqkileri
anlat~yorduk.Bat1 iilkeleri ile ilivkilerimiz arasinda halka
kadar inebileni ve benirnsenmi~olani hiq kugkusuz Almanya
ile olan iligkilerirnizdir. imparator ve Padi~ahziyaretlerine
deginmigtik. Sultan Ahmet Parkl'nda iinlii Alman Ce~rnesi
Kayzer WiEhelm'in 1stanbul ziyarctinin hatrrasid~r.
Haydarpaga'daki gar binasi Almanlar tamfindan ingaa edilen
Anadolu-Bagdat demiryolunun ba9langq nektas~d~r.
1 9 14- 1 9 1 8 1. Diinya Savqinda silah arkadqI@ etmigiz,
birlikte savagrnqiz, kanlanrnlz birbirine k m ~ m qAnadolu
.
halkm~nkendi yiirenisnde giirdii@ ilk dost yabancl demiryolu
ingaati iqin gelmi2 Alamanlard~.Bu yiiizden Anadolu Turk'ii
miIliyeti ne olursa oIsun kendine dost saydig bath yabanciya
"Alarnan Karde?" diye hitap eder olmugtu,
2. Diinya Savag~Gncelerinde Hitler ve Nazi Rejiminden
kaqan Almanlann pek qogu Tiirkiye7ye s~ginmigtir.OnIara
kap~larimiziardrna kadar agrnlglz. Alman hocalannl,
bilginlerini iiniversitelerimiz geref kiirsiilerine korkusuzca
oturtrnuguz. Onlardan qok gey i j e n r n i g ama onlm da sanki
kendi evlerinde imigler gibi rahat ve huzur iqinde ya~atmlgiz!
2. Dunya Savaginda karp saflarda bulunmu~uzama, dostluk
iligkileri eskisi gibi devam etmig. Birbirimisi koltamplz. Ne
Alrnanlar Moskova yalunlanna kadar ilerledikIeri ve Adalara
indikleri zarnan bize yan bakmaya yeltenmemigler, biz de
Tiirkiye of arak belirli srn~rlariqinde Almanlara direkt zarar
verecek tumm ve davran~glardandaima kagmmlglzdir.
Savagtan s o m yine yenik $an Almanya'ya dost elini
uzatan yine Tiirkler olmugtur. Ne Bang Anlagmassn~
beklemi$iz, ne savag taxrnina0 anlqmalmnm saglayabileceB
gkarlara tenzzIil etmigiz. Savag slraslnda zomnlu olarak el
lconulmug olan Alman emlak, hak ve alacaklannin tiimiinu
hi$ bit karg~likbeklemeden onhara iade etrniqiz. BSylelikle
Tiirk'un blitiin tarihi boyunca diigenin, z a y ~ f ~yan~nda
n olmak
ve dolay~s~yla "karagifn dostu" olrnak karakterini dosta
diigmana giistermi~iz."Geleneksel dostluk" Kyle yegermig
ve ~irndilerderastgele a@ alrgkanhgr kul land an bu tabir as11
tarifini Tiirk-Alman ili5kiIerinde Ibulmugtur.
Benirn Almanya'da goreve ba8ladlgarn giinlerde
Tiirkiye'den Almanya'ya muntazam ve nizami yollardan
qaligmaya giden Tiirk vatandaglannin hukuki statiileri iki
hiikiimet aras~ndayaptlan anlqmalar ile yeni yeni bir diizene
baElaniyordu. BunPara "Gast-Arbeiter" (rnisafir i ~ q i )
deniliyordu.Belir1i bir siire sonra memleketlerine dunecekleri
ger~egibu yolla hatlrlatilrnak isteniyordu.
Insan Haklan kavram~heniiz bu giinku gibi moda
haline geIrni5 degildi, Bu konuda ileride gerqekten qok bilgi
kazanacak ve uzmanlagacakt~mama daha ige baglamadan,
Birinci Diiny a Savag~olaylanndan yeterli bilgim vard~,
B irinci DIsnya Savagi smmda Tiirklerin de savagaA1manlmn
yanlnda katilmalann~izleyen diinemde, Almanlar bizden
savag sanayiinde qal~~tinlmak iizere kalifiye i g ~ talebinde
i
bulunrnuglard~.Enver Paga, o zaman "irnalat~Harbiye" de
qall~maktaolan 5000 i8c;iyi vapuslara doldurarak Hamburg
iizerinden Alrnanya' y a sevk etmigti. Savag henliz Alman
topmklanna sirayet etrneden Almanlar ategkesi kabul ettiler.
Alrnan askeri ellerini kollartn~sallaya sallaya Almanya'ya
dtindiiklerinde, halk infr a giisterdi. Zaten Rusyn'da 1917
Korniinist ~ h t i l a l i h i nnuzgarr da esmeye baglamaqtr.
Almanya'da asker-sivil araslnda tarihte iinlu Spartakist
savaglm bagladi.
Berlin ve Hamburg'dn IbqIayan bu ig savqlxda ~malatf
Harbiye'de gallgan Tiirk igqileri ~aligt~klan fabrikalardaki
Alman igqilerin safinda o kadar giizel savagtilar ki, Saprakist
hareketini ba~latanve ylijneten Almanlw, onlara trenle bu
sefer giineye de nakletmeye ba2ladllar. Sonunda Alman
Wiikiimeti, bunlann iilkelerine aldirllmasin~rica etmek
durumda kald~.fzmir vapuru ile giden 5000 kigiden ancak
1000 kadarl geri dijnebildi. Onlar yine rahat durmadl.
TiirkiyeVde solcu ve eylemci korniinist hareketleri ilk biiyle
bagladl say~lrr.Krs~kll'dakitramvay deposu bas~ldr.Yoldaki
tramvaylar devrildi. Daha sonra da oIaylar bir ha1 ile
durulmaya bag lad^. Almanya'daki gorevim siras~nda
Sapartakist olaylanyla degil ama daha bagkalmyla meggtil
olmak zorunda kaldrm. S ~ r a sgeldiginde,
~ ktsrnet olursa
yasrnaya qali~acag~m.
CUMHUR~YETBALOSU'NDA
NUMAN BEY,
ARABADAN
"G~T GET~R!"
DEMEZ MI?!
Paris ve Huriye, qifte rnutluluhn adlmydl. Numan
Bey'in vercligi Paris mujdesinden klsa bir siire once, ismet
Pa3a Kiz Enstitiisii'niin genq bgretrnenlerinden Huriye
Han~m'TaManisaVa baba ocagmda evlenrnittik. Art~k
Gniimiizde Paris yollarr vardt.
Paris'te maiyetinde qallgacagrrn Numan Bey ve ailesi,
egimi tanrrnak istiyorlard~.Bekat olan Numan Bey, herngiresi
Nahide Hanrmefendi, yegenleri Nevin ve Berrinve
oturuyo~du.
Tampa Ankara Pdas ?a verilecek Cumhuriyet 'Bayram1
balosunda olacaktl. Tlirkiye'nin iinlii diplomati, yeni Paris
Biiyiikelqisi Numan Menemencioglu ile aynl masada
oturacaktilc. Az buz bir onur degildi bu.
Nihayet tarihi giin geldi. Ben, frak~mlgiydim, e$im
Huriye de ismet Paga Enstitiisii'ndeki arkadaglamnm giiz
nuru iQediktikleri gelinliginden bir qlrplda degi9tirilen
tuvaletini giydi.
Biz Ankara Palas'sn gtirkemli salonuna girdigimizde, ,
Numan Bey 6nU parmakllkli bir platfomda yerini alrmgtl.
Yanma kardegi, yegenleri, qadi Kawr ve Settar ~ l bvard~.
l
Bizlet de onlara kat~ldik.Nahide Hanlrn, klzlan Nevin ve
Berrin, Huriye ile birbitlerine qok ~ a b u kkayna5t1lar.
Az sonra, rnasaya o giinlerin moda iqkisi "Bol"ler, koca bir
kasede geldi. Ucuz zarif ve pratik bir iqkiydi. Beyaz garap,
gazoz, biras likor veya konyak kangirnl bir iqkiydi. 1qine
ince ince doli;ranmis elma, arrnut dilimlek konurdu. Ben
suyuau i ~ m k t e nqok, i ~ k i y l etatlanrn~grneyve dilimlerini
yemekten hoglan~rdlm.'Ben, Hariye ile dans iqin, uygun bir
zaman kollarken, birden Numan Bey'in davudi sesini
duydum, Waydi baldrm, kalk da sefmt katipligi gB~Wine
bqla bakahm. Arabarnda, 6ir qige viski Tar, pfdr Mehmet
Efendi'den a1 da onu icelim..."diy ordu.
Bag~makaynar sular dijkiilmiig gibi oldurn, Ankara
Palas'ln doner kapisini gegerken, dijnen kapi kanatlanyla,
benim de bag~mdoniiyordu. Nnman Bey'in, vaktiyle Hitler
taraf~ndanhediye sdildigi sliylenen apk devasa bir Mercedes'i
oldugunu biliyordum ama onca araba arasinda n a s l l
bulacaktlrn. Neyse kaptciya soyleyip, Mehmet Efendi'ye
viskiyi getirttim. h a 2irndi, iistiirnde frak, elde viski qigesi
koca salonu nasrl geqecektirn? Tarn o s~radaelinde bir tepsi
oniimden geqen bir garson gerdiim. Kafamda ziller @dl.
EIimi eebime atrp, garsonu durdurdum. Rir be? bir de iki
b u p k liralt&rn vard~.Beg lirayl elinde tutugturup, 4CNwman
Bey'i tanlyor musun?" dedim. Elbette tan~yordu.Viskiyi
rnasasina gBtUrmesini, ama ijnce benim masaya dijnrnemi
beklernesini siiyledim,
Garson rnemnun, - be? lira o zamanda qok iyi paraydl-
ben rahatlam~g,elirni kolumu sallaya sallaya masaya dijndiim
arna beni uzaktan g B m masa efrad~adeta pan@ kap~lmgti.
"Eyvah" der gibilerinden elleriyle ~ i i~areti
~ e yap~yorlardt.
Ben yerirne atururken, garson da viskiyle g8riindii. Numan
Bey'in o and& tat11bakt~im,b a g n sallayarak "Oldu bu i ~ "
deyiqini unutamam. 0 gece Numan Bey, kendisini kaplda
ugurlarken, y k bir jest y a p t ~ ,"Siz be? on dakika
oyalanm,pfer ggelip sizi evinize b~racak"dedi.
Kan kma Hitler'in hediyesi koca Mercedes'e kurulup
evirnize ddndiigiirniizde, cebimdeki son iki buquk lirayr da
Mehmet Efendihnin eline zorla silugtrrdim. Ay bagina kadar
kurugurnuz kalmam~gtl.
VON PAPEN'IN DAVET~M E S L E ~ ~ ~SONU IN
OLUYORDU.
Hariciye'ye girdigirniz 1940 y ~ lEyliil'iinde,
l 2. Diinya
Savapi tiim gevremizi smig, genigleyerek devam ediyotdu.
ingiltere ve Fransa ile yapilan ittifak anlagmalanna ragmen,
Hariciye, iilkemizi savav felaketinin dqlnda tutacak qareler
anyor, olaganIistIi bir qaba harclyordu.
0 tarihlerde, ingiltere, Fransa, Sovyetler Birligi ve
Almanya'n~nen gtisde ve seqkin diplomadan Ankara'da
toplanmiglard~.Ankara Palas, Karpiq gibi iinlii merkezlerde
casusluk hikayeleri anlatlyosdu. Pek qok iilkenin
bliylikelqiIigi, bfrbirlerini y a k ~ nmarkaja almiv, en ufak
olaylardan sonuqlar gkarabilme gabasmdaydi. Bagkentimiz,
uluslararasi iliekilerin, kolayllkla ve saglikl~bi~irnde
izlenebileceg bir gijzetlerne kulesiydi adeta. Bu garip amosfer
iginde, tarafsrz tuhrnumuza golge diigiirebilecek her tiirlii
davranlgtan dikkatIe ve 6zenle kaqmlhyordu.
Bakanllk v e ozellikle Genel Sekreter Numan
Menemenci@tu,Alrnanlar ve Miittefiklex onuruna ayn ayn
davetler diizenlerdi. Yaz aylarrnda davetler Ciftlik'teki
Marmara Ko~kii'ndeyapil~rdi.Konuklar, doner kebap
tezgahlanyla zenginlegtirilmig gekici biifelerde agirlan~r,
miizik egliginde danslar edilir, daha ~ o k da kiirne kiirne
grupIar halinde politika konu~ulupdedikodu aligverivi
yapiltrdr.
Davetlere qa@lanlar, biiyiik bir ijzenle sqilirdi. Savap
ginnemis iilkelerin tamfsiz diplomadan, slrasina ve geregine
giire Mh bir tarafa, kbh dteki tarafa davet olunurdu. Genel
miidilrle-z ile miidiirlerimizin yani slra, zman zaman biz
kiiqiik riitbelilerde, kendimizi bu davetlerde bulurduk. Benzeri
bir diizen iqinde, yabancl biiyiikelqilikler de, slk slk davetler
yaparlardi. Fakat bu partilere, 8imdi oldu&ugibi rastgele,
paldir kiildiir gidilernezdi. Bakanlann gidi~ibile, belirli
kuralIara baglanmlgtr. igin bir disiplini vardi. Yabancl
elgilercfen gellen davetiyelerin hepsi Bakanllk'ta toplamr,
~ e ~ i tde&rlendirmeler
li yaprlarak, uygun gliriiiildiigiinde
sahiplerine dagrtrl~rdi.Bu tiir davetlerin gedikli miigterileri
sayilan ve sefirden sefire devxedilen '*dostlar9'listesindeki
sosyete mensuplamm da bu vygularna kapsammda olduklan
sdylenirdi. Bu arada davete gideceklere, basr rica ve
telkinlerde de bulunurdu. Bu titiz tedbirler, savag gunkinin
kaqmilmaz kogullmndan doguyor ve yanliv anlnmlara yo1
aqacak, pireyi deve haline getirecek bo~bo~azlrklm odemeyi
amaqliyerdu.
Uygulamayi bozanlar iqin ne yapillrdl bilemiyorum,
ama o srralarda bag~rndangeqen bir olay, kendirne Ustiin
giiven duydugum bir sirada, az kalstn meslek hayattml sona
erdirecekti.
0 tarihlerde ingilix Biiyiik.el$isi Six Knetchbvll
Hugessen ile Alrnan Biiyiikelqisi Von Papen, Di~igleri
Bakanli@'na ziyaret etmek igin, hiqbir firsati kagmazlard~.
Hergiin Bakanl~gabiri gelir, digeti gider, gok defa Bakanllk
rnerdivenlerinde kq~lagtlklatrnda,kanll savaglann~unutup.
r ~ l e v eqapkalarinl qikarlrlar, biiy Uk bir nezaketle
selamla$lrlardt.
Diplomaside, bUyiikelqilerin bulunduklarr iilke
hnriciyesinde, ritbeye bakmakslz~nne kadar alagak giinullii
iligkiler kurarlarsa, o kadar qok sa~liklive zengin bilgi
topladlklan bir geqektir. Bu gerqegin gereginden mi, yoksa
o slralarda, her ftrsatta Tiirk hariciyesinde ispat-I viicut
etmenin fazihetine inand~klanndanmi bilemem, bu iki sefiri
qok s ~ kgijrilyorduk.
Von Papen, b i s h Biiyiik Millet Meclisi ingaahna merak
sarmivt~,Malzemenin pek sojiu Almanya'dan geliyordu.
Sava~aragmen Alrnanya, ingaat malzemesini dtixenli sevk
ediyotdu, Ancak Ametika savap girdikten sonra malzernenin
Tiirkiye'ye ula~rnaslndaaksakliklar ykmaya bag lad^. Bu
konuda Almanya'ya bir kusur yiiklemezdi. Ciinkii Tiirkiye'ye
yijnelen gemileri, Amerikan ve ingiliz savag gernilerinin ve
u~aklanninsaldinlanna ugurluyorlxd~.Cok geqrneden @in
bir kolay~nlbulduk. AlmanZar bize malzerneyi getirecek
geminin ismini, hareket tarjlhini ve mtasln~veriyorlardi. Biz
de bunu mijttefiklere biIdirip "Navy-Cert" dedigirniz bir
dokunulrnazlik "muskasi" ahyorduk.
Bir giin gene1 rniidiiriim beni dasmn ~aglrdi.Yanrnda
Von Papen' i gaiirunce hem $a_~irdim,hem de ~ o k
heyecanlandrm. Meclis ingaati ile ilgili konulart
konuquyorlardi. once rahmetli Saman'ln sorunlas~nr
cevapladim. Sonra n a s ~ loldu bilemiyorum, konu~rna
iiqiimiiziin araslnda Franstzca siirrneye bagladi. Hic
beklemedigirn bir anda, Avushryrr"~ Alrnanya topraklmna
katan Anschluss'un mimarl Hitler'in eski bagbakanl,
Almanya'n~niinlii diplomat1 Von Papen'le kanuguyordum.
Heyecanrmi kiillemeyi basardlgrrn anda da konugma sona
erdi. Van Papen, te~ekMirettikten sonra, gene1 mlidiiriime
diinerek, "Yannki davetime, genq mmlektaymln da davet
edebilir miyirn?" diye soma1 m ~Dogrusu ! i ~ i mbir gar@
oldu. Eh, kolay mi, koca Von Papen'den gahsi bir davet,
benim gibi ~iqegiburnunda bir diplomat i ~ i ngok anlarnl~ydl.
Genel rnlijdiklirn de, '"Elbet te tabi" deyince rahatladrm.
Toplantl, ertesi akgarn saat 20.W'de Avusturya Sefaretin'nde
olacakti. Smokin giyilecek ve yemek oturularalc yerrecekti.
Sevin~tenhavaIara uqacak gibiydim. Genel miidiiriirn
de iltifat ttmig davete birlikte gidecegimizi sbylemigti. Bu
da k n i m isin davetin daha rahat gepegi anlarmni tagiyosdu.
Bir ustanln rehberliginde, iinernli bir polenin maddi ve manevi
tadmi yag~yacaktrrn
0 tarihte, Selanik Caddesi'nin bqlmnda bir apartmanin
bodrum katinda, benim gibi bir hariciyeci arkadaglrnla
oturuyordurn. Arkadaglartn yard~rnlylaazene besene
hazlrland~m,flk defa srnokin giyiyordurn. Giyime kugama
benden rnerakl~olan Haluk Kusa son riitu~larlyapts,
papyonumu en yk biqimde duamledi. Sonra biraz da ~alirn
yapmak i ~ i n Galatasaray
, LokaEi'ne gittik. Avusturya
Biiyiikelqiligi, Tokalin iki adxm 8tesindeydi. Ama protokol
kitabl, bu tiir davetlere otomobille gitmek gerektigini
yazlyordu. Kitap bir Fey daha yazlyordu, tabaklar fazla
deldurulmayacakt~,yemeklere kary ilgisiz giiriinrnek daha
kibar d a m r g sayrl~yordu.Bana g~ptaile bakan arkadqlmn
telkini ile aqligirn~bastlmak iqin sahanda yurnurta yiyip,
qaglrdlglrn~ztaksiye binerek, davete yo1Iandrm.

'BEN BURADA NE ARWORSUN?"


iqimde hafi'if bir s ~ k ~ vardr.
n t ~ Ciinkii akgam iizeri
Bakanllk'tar aynlmadan, gene1 rniidiiriim beni gagirtrnig,
Rqbakan Refik Saydarn'm kendisini ~stanbul'aistendigini,
akgarn trenle hareket edeceginden, durumu Van Papen'e
aynen bildirmemi ve ijziir dilememi sbylemigti.
Kaplda eski mlIstegar Yenke taraf~ndankq~landlrn.
Alman l3gi~FeriBakam Von Ribkntropp'un eni~tesioldu@nu
bildiw bu zat~ncesedi, bir siire sonra Sarayburnu aq~Wannda
bulunacaftats. ollirn nedeni pek anEqilamad~.Salonda tan~d~k
bir yUz arad~m,yoktu. Neden sonra, merasim iinifomal~bir
Tiirk generali gordiim. Yanina giderek, bu kahredici
yanl~zllktankurtulmak igin kendimi tanrttlm. Tarn o srrada
Gene1 Sekreter yard~mcllar~mzdan Numan Tahir Seymen
Bey salona giriyordu, hemen k o ~ h mAncak . adnmtn gijzleri
f a l t a ~ lgibi ayldi, adeta "Sen burda ne arlyarsun?"
gibilerinden bir ifade ile yantrndan usaklagt~.Art~kkuqkum
kalrnamrgtl, bu igte bir terslik vardl arna neydi? Endige ile
onlm diigiiniirken,yammaiiniformall bir zat yaklagti, kendini
tanlttl, Finlandiya askeri ategesiyrnig. E8i de pek cici bir
hanlmdi. Birlilcte aynl rnasada yememizi bnerdiler. Adama
hafif bir minnet hissi duyarken, bir y andan da yanllzll@mr
gidermek arnaclyla, e v snhipleri t a r a f ~ n d a n
gtkevlendirildiklerini diigiiniiyordum. Daha Bnce yedigirn
yumurta da, bunca s l k ~ n tiqinde
~ mideme oturmugtu. Ceyrek
dolv ve pek kibar goriiniiglii bir tabakla masaya oturdum,
Havadan sudan konugtuk. Davetin sonunda otomobilleriyle
beni eve b~rakmakistediler, te~ekkiirederek, Galatasaray
Lokali'nin ijniinde kendilerinden aynld~m.
Merakla bekleyen arkadagtanma hava basmak kolay
oldu, arna iqirndeki s~klntlylatmak, batun gecc miimkiin
olamadl.
Silunti, sabah da devarn ediyordu. Cal~glrgGriiniiyor,
ama BnIimdeki yaz~lardanhiqbirgey anlamtyordum. Bir az
sonra, Numan Bey'in &el Kalem Miidiisii Sadi Karur
odaya geldi, Sube mudiidim Settar flksel'i arad~.Settar
Bey yoktu. Beni kolumdan tvtarak koridora qikardl. "Ne
yaptln Ognz, nawl yapt~nbunu?' diyordu, 0 strada Numan
Bey 'in beni $a&irdlEihaberi geldi.
gadi Bey, sllu s h tembih etti. '<Sabnyalan siiyleme,
ne derse desin, itiraz etme'wedi.
igles sandlglndan da kiitii gidiyordu. Neden biiyle
clldu@nu da anlamlyordum.
AD^ BEY ~m
~ K L I L I Kve MERTLIK G~STERDI.
Numan Bey'in huzurvna pkanld~m,h a f i f ~ eba~ini
kaldtracak, lijnce iyice siizdii, "sen misin o?" dedi. Sonra
pembe renkli, uzerinde mor miirekkepl i qift ay buIunan bir
k@dl bana dojjru uzatti. Kbgld~nrengi ve gift ay, yaslain
qok gizliligini vurguluyordu. Rir solukta okudum. Kiinyem,
kim oldu@m, ak$mln olaylan, bindigirn taksinin numarasma
kadar tiim aynntllmyla anlat~l~yordu.
Gelin bundan sonra, kale direginin doksamndan nasd
dondliifjiirnii birlikte izleyelirn...
- Dogru mu yanlanlar?
- Evet efendim,
- Dsavetsiz, hir sefarete nasd gidersin? Bu ne biqim ig,
utanmlyor musun?
- Davetsiz gitmia de#lim efendim.
- Davetli mi idin, kim davet ettigi seni?
- Alrnan Sefiri efendim.
- Alman Sefiri mi, hani nerede davetiyen?
- Davetfyel yok efendim, Sefir sBzlii olarak davet etti.
- Yani Von Papen cenaplar~sana geldi, bizim akgam
yemegne gelir misiniz dedi, sen de kahul ettin iiyle mi?
- Evet oyle oldu efendim.
Nurnan Bey, ige konu~man~n bvras~ndaadeta kihzdi,
bir kiivede sessizce, kayg~yIabizi izleyen Sadi Kavur'a
donerek, 'lvadi, al benim baymdan bm ad am^, deli midir,
nedir?" dedi
fgte Sadi Bey burada, biiyuk bis yiireklilik ve mertlik
g~stererek,"Reyefendi, lliitfen b~rakal~m anlatsm" diye
araya girdi.
Olanlan anlatt~m,Numan Menemencio~lurahatladl
ve klsa bir azarlamayla sljzlerini tarnamladl ...
-Sen biliyor musun, bizirn savahan devletlede
iligkilerimizi nasd kllpayi bir denge ilstiinde tuttugumuzu.
Makam~nonay~ndangeqrneyen hiqbir davet, bizirn igin
gegerli degildir. Sirndi AIrnanlann davetine gittin, bir de
Sovyetler'in davetine gideceksin...
Meslek hay atlanr n baglangrc~nda,koca bir badireden
lulpayl hrtulmu@m. Kefaretirni de, k ~ s asiire sonra, Sovyet
BiiyiikeIgiligi'nde verilen bir davette, Alman mezalirni
sergi'leyenbir film seyrederek odedim.
Aradan ylllar geqecek, bir gun ben, Almanya'ya
biiyiikelqi olacaktlm. Yon Papen'de, Nlirnberg
Mahkemesi'nde aklanmg, Bonn civannda hatmlanyla b a ~
baga yagamaya koyulacah~.Bu m d a bir iki defa Tiirkiye'nin
Rolandseck tepesinde beyaz bir ~atoyuandlran biiyiikel~ilik
ikametgshinda verilen davetlerde giSriilecekti. Cevresine pek
ilgi gostermeyecek, viskilere gampanyalara ald~rrnadan,pek
sevdigi ve iizledigi buzlu ralusln~yudurnlayacaktt.
Benim iinlii ByklimU, kendisine anlatmad~mama
anllanmr derleyen klzlma naklettim. Von Paper'e uPa9ti mi
bilernern...
Savagin son dijnemi gelmigi. Turkiye'de bir anlamda
sernbolik olarak, Almanya'ya savag ilan etmiqti. Bu arada
Numan Menernencioglu, Bakan olarak hariciyenin en iEst
rnakamina yiikselmigti . B fr giin Bakan'ln beni ~aarttrg~ni
siiylediler. Makamlnda degil, evinde kabul edecekti. Evini
biliyordurn. Kizllay'da Anadolu Kuliibii'niin yanlnda gene1
sekreterlik Tojrnan~olaralc kullanllan bir villa vardl. Numan
Beg bakan olduktan soma da, buraq~nilterk etmernigti.
Salonda pijamas~mniistiine giydig glk bir roMogambrla
oturuyordu. Ben kendisini rahatsiz sand~g~mdan, gihlar
dilerken, sijziimii kesti. "Haslta falan degilim, sen slr
tutmas~mbilir misin?" dedi ve cevap beklemeden devarn
etti. "Ben arhk bakan falam deglirn, hris'e biiyii-kelqi
gidiyorum. Seni de beraber giitiirecegm. Ben sana haber
verinceye kadar bundan kirnseye soz etmeyeceksin ...'"
Sevincimden havalara upyordum.. .
Pembe beyaz bir hatunla elqilikte dernlenirken
yakalad~&rnsefaret ~iiforiinii,bir bahane ile Edirne'ye
postalaclim. Edirne Valisi'ne elden rnektup giitiirecekti.
Mektupta, elinden pasaportunun alrnrnas~yazll~ydi,
S~caksavagt izleyen soguk savag yt llarlnda, Do@
B l o h Tillkelerindeki yabanci temsiIcil iklerde g6rev yapanlar,
c;ok dikkatli davranmak zorundaydilar. Ufak bir y a n l ~ ~ l ~ k ,
insanin basma asla tahmin edemeyecegi boyutlarda igler
aqabilirdi.
Bir ara, Sofya Btiyifkelgimize merkezden Tiirk p f o r
gonderilmesi vygun gBriiSildli. Ay n~ zamanda Biiyiikelqini n
koruma gijrevini de yapacak, geceleri de sefarette kalacakt~.
Yeni gofiiriimiiz igine p b u k ali~t~.Biiyiikelqimizin izinli
olarak, Bulgaristan d~gindabulundugu bir slrada, yabancl
rneslektaglasdan birinin, davetinden, geq vakit ozel
otomobilirnle d~niiyordurn.RIiyCikelqil igimizin Bniinden
gqerken, bizim yaz~~malar iqin kulland~@rn~z danln lpklann~
yanrk gordiim. Garibime gitti. Arabamr park ettim, e ~ i m i
arabada blraktim, anahtanmla bahp kapislni aqamk, rgiHann
yandigi pencereye yijneldim. Hava sicak oldu@ndan, pencere
aqtk, pancurlar aralikt~.Calr~mamasaslntn iizerine qilingir
sofras~kurulmug, bizim sempatik ~ofijr,yanina oldukqa
dekofte, pembe lbeyaz bir hatunla b a ~ b a ~demleniyordu.
a 0
anda yapacak bir qey yoktu. Eve daniip arkadaglmrm arad~rn.
Onemli bir $ifre haztrlayacag~m~zl, hemen elqilikte
bulugrnamlzr soyledirn. Bu arada telefonla gofliriirniizii
uyandirmalarlni da tembih ettirn. HayaIi bir de yazl
hazirlarnayl ihmal etmedirn. Biiyiikel~ilikte buIugtu@muzda
her $ey yoluna girmi9ti. Sofra kalkmxg, hatun gitmigti. Ertesi
giln bir bahane ile ~ofijriimiiziiEdirne'ye gonderdim Edirne
Vallisi'ne elden bir mektup g6tiirecekti. Mektupta elinden
pasaportunun a l ~ n r n a syazilrydi.
~ Soforiimiiz boylece
postalandr. Biz de bir sure gofiStsiiz kaldlk.
Bu ollaydan bir siire sonra, ben merkesdeki yeni
ghvime bqladrm. Yerime tayin edilen yeni mi3stew, 'benden
epey yagli bekar bir meslektagirnizdi. Bir gun kendisini
rnakarn otomobilinin iqinde, gatajdrr,egzoz gazrndan ijlmiig
buIdalar. Yaninda aynl Bulgar hatunu vardi. Bir farkla, o
Slmemiv, yanlizca bayllrnqt~.
Paris'ten soma ikinci g h v yerirn, bizim iqjn diinyan~n
bir b a ~ k aucu say~lacakArjantin oldu. Ancak Arjantin
anllanrm, yine bu iilkede gepn ilk biiyiikelgilik anilmrnla
'birlegtirecegim iqin bugiinliik erteliyomm.
Buenos Aires'ten Sofya Biiyiikelqiligirniz
rniistegarl~glnanakil lijnerisi almca, hi$ tereddiit etmeden
kabul ettirn, Sofya ~ o yak~ndr,
k gider geliriz. 'Wnkara'da
ald~grmizbah~elikiiqirk evi duzenleriz" diye diigiindfik.
Biiyiikelgimiz de Kemai Nejat Kavur'du. Kendisi
Hariciyebe girdigirnde ilk gene1 rnudiiziirn olmugtu. Cok
sevdigim, saydiglrn insandi.
once bir otele yerlegtik. Pek rahat degildik. 0 y11
Bulgaristan'da son eIli yllln en giddetli lug1 bqfamak. iizereydi.
Ev tahsisleri, yijnetim "Diplomatik biiro" adinr verdigi
Bizirn ig de uzadlkqa uzuyordu. Art&
makamca yap~l~yordu.
dtinmeye karar vermigtik ki, sefirimizinde gayretiyle ,
Biiyiikel~ilikyakinlannda bahqeli iki katli bir villaya
yerlegtirik. Evimiz krallik dBnemi bagbakanlarlndan
Geshof 'un yalunlmdan birine aitti. Aileden arta kalabilenler,
bahqede d u n degosu, tawk kiimesi aras~ndabir y ~ k ~ n t ~ d a
kaliyorlanh. Evin eski sahiksi Fransucn bilmecesifle ramen,
firsat buldukqa bizimle uzaktan igaretlegmeyi tercih sdiyordu.
Tek liiksiimiiz, kap~dadikilen siingiilil. ntibetgiydi.
U Z E R I M ~ Z D E K ~B A S K 1 A R T I Y O R
Evin iqi, duvarlan, cilal~maun agaqlmyla kaphydl.
Kaplamalann ardlnda didenme cihazIan bulunabileceginden
kugkuland~k.Fransizca bilen eski ev sahibesi de belki bn
nedenle bizimle konugmaktan qekiniyordu, Kugkulanrniz~
anlat~nca,AnkaraYan kurye kimligi ile bir uzman yollad~lar.
Acaba qantasrndan qikardlgi dedektijrii ayEe bir gezdirince,
hayretini gizleyemedi. '6Bu kadanni da hi$ giimemigtim,
bnrada adeta bir santral var..."dedi .
Biiyiikel~irnizinde iznini aldrktan som, bizim uzman,
Earnbri ve kaplamalann altina gizlenmig, dinleme cihazlannl
teker teker qikarmaya bag lad^.
Clkardikqa keyifleniyor, dinleme cihazlannl pek ilkel
ve demode buluyordu.
Bu olaydan sonra, iiserirnizdeki bash daha da arm.
Korkunq kqin baglang~c~nda, bu defa da kiirniiriirniizfi
vermiyorlar, bisi savsakliyorlardr. Biiyiikelqiligirnizin p ~ n l
pin1 iki bafkatibi vardr. Oktay fgcen ve Muammer Tuncer
gimdi ikisi de degerli birer biiyiikelqidir. Tuncer, Bulgarca
da biliyordn. Bu yetenegi ve ince zekas~,pek qok konuda
bizlere yardlrncr oIuyodu, Onlann bu lstnrna sorunu yoktu.
Kii~iikbir apmman dairesinde oturuyorlar, kal~riferferide
y an1yordu. B ilmiyorurn hangisi akil etti, "Efendim k6rniiri.i
Edirne'den getirelim" diye dneride bulandu. 0 zamanlar,
glda maddelerinin gogunu ~stanbul'dan Edirne'den
getiriyorduk. Ama kBrniir de getirtilebilir rniydi?
Edirne Valisi, otofiter arna aynt zamanda sevirnIi bir
kigi ydi. Ara sira kendisiyle telefonla g6riigiirdiik. Kendisine
telefon edip durumu anlatt~m,"Mfq merak etme miiste~ar
bey, ben yarrn size hir kamyon gijnderirim" dedi. Pek
inanmad~marna iki gun sonra koca bfr karnyon komiir, bizirn
haneye bogaltzldi. Once kijrniiriin, gerqekten Edirne'den
geldigini sandlk. Oysa diplomatik biirodan g8ndermigler,.
Hemen arkaslndan protoko1 gefi Aleksiev teIefon etti. Uzun
boylu, yak~g~kll, ~ o giizel
k Franstzca konugan bir zatti.
Uzaktan hissedilen sarm~sakkokusu olmasa, BuIgarEljiina
da inanmlyabilir diniz. Protokol gefi, 'Whsyi5 Giikmen ne
yaptrk size yahuf', diye sitem ediyor. "Bnndan sonra ne
i h t i y a c ~ n ~varsa
z liitfen dogrndan dogruya bana
siiyleyiniz" diyordu ve de ekliyordu:
- Gok rica ederim, ki5rniiriin geldigini Edirne
Valisi'ne siryleyiniz.
Biz de Vali Bey'e tegekkiir ettik, kendisinin bizim
diplomatik yollardan q~zernedigirnis,bir talc~rnkonularda
gok etkili yardlmlan oluyordu.
DERTLERIMJZT~KENECEK D E ~ ~ L D
0 tarihlerde Bnlgaristan, Potsdam Konferans~sonrasi,
Stetten'den Treyeste9e kkaar Avrupa'yi ikiye biilen bir
demirperdenin gerisinde kalmr$0.Uluslararas~Komiinizmi,
yani 6zgiin adryla K0rninteI-n yobazllgln en beliein ijrnegini
simgeliyordu. Yunanistan'la haEta aynr siyasi rejirn iqinde
bvlunduklar~Yvgoslavya ile ciddi sorunlarl vardi.
Eiinyesindeki Turk unsum nedeniyle,Tiirkiye iligkilehi ayn
bir ijzellik tqlyor, sadeee "komguluk"diizeyinde ve kaqi11M1
bir giivensizlik ortami i ~ i n d e siirdiiriilUyozdu.
Bu kogullar igerisinde baglmiza gelenlere pek
gagrnarnak gerekirdi. Ama olanlara katlanmak da dogmszi
giiqtii. Ev sahibimiz durumundaki diplomntik biironun
adamlan, biz evdeymigiz, degilmiis aldmnacEan, vakitli vakitsiz
gelirler, sBziirnona evi denetler, egya envanterini gBzden
gegiritlerdi. EPm ve rahmetli annesi, bu davetsiz rnisafirlerin,
geceleri biz uy urken de geldikler-ini s8ylerlerdi, Ama ben,
arttk bu kadmna ihtimal vermiyor, evham san~yord'durn.
Bir gwe egim yavasp uyandlrdi, clnanm~ymun ama
a ~ a g ~ dsalonda
a birileri dolaq~yor"dedi. Kornodinde,
elqilijiin demirbayna kayitli kiigiik bir tabanca vardi. Onn
aldtm, kan-koca, yavagqa salona indik, ~pklartaqlverdim.
Kar~inlzagarip tavrrl~,orta yagli bir adam qk~verdi.Bir
yerleri kmgtinyor, bir ~eyleranyordu. Ben adama Tiirk~e
baglnp qaglr~rkenpanige kap~lanadam, kmk d ~ k i i kbir
Franslzca's~yla, "Ben sigortac~yirn, evi ve e~yalart
sigortalamaya geldim, isterseniz sizi de ederim.." deyiverdi.
Ortada gok garip bir durvrn vardt. Kendisini
yakaladlgirnlzda, o giin Hariciye arac~l~gryla gelen mektubu
okurnaya qaflgtiglna gijre, degil Tiirkqe, eski yaxi da biliyor
olmalrydi. Adamdan kirnligini istedim. Kasketini qikardi,
Egine dikilmig, baklava bi~imindefotoBaflt bit kimlik vardl.
Bu arada gtiriiEtlilere uyanan kayinvdidem de, telqFa aga@ya
inmigti, Biz kimt igi incelemeye qall~lrken,adam yag~ndan
umulrnayan bir qeviklMe iinceden aqt1g.l pencereden atlayarak
siingiilii nobetqinin ijniinden kagp gitti.
Ertesi gun Biiyiikelqimizin biszat Dr~i$leriBakant 'nna
kadar qlkarak yaptlgl protestolar, sonuq vermedi. BuEgarlar
ivi anlamarnul~ktangeIdiler hepsi o kadar.
~ G I L ~ Z L E R IMN U Z ~ P L ~ ~ ~
fligh1erirnizserindi, giivensizliklervardl, ama bu kadan
da fazlayd~do@su. Bir y llltk Bulgaristan gBrevirniz, hep
bliyle kiiqiik olaylarla, maceralarla geqti. Sonunda
Bulgaristan'dan temelli aynl~rken,Protokol Sefi ancak
Balkanl~lardabulunabilecek bir safltkla bir agiklama
yapmasaydr, bize yapllanlan hiqbir zarnan anlamayacahlk.
Pmtokol Sefi, ' % a h ,Miisy5 G o h e n , biz yanddlk, yadq
haber aPdlk. Sizi gizli ateqemiliter (askeri a t a ~ e )
sanlyorduk." dedi. Bu izirafim, bizim Muammer Tuncer'e
de yaprnrg Ben de kendisine, "Eger blrnIar~gerqekfen
samimi olarak s8yliiyorsan1z, haber alma Ergiitiiniizii
..."
lslah etmeniz gerekecek dedirn.
0 tarihlerde, onlann bizde, bizim de onlarda askeri
ata~ernizyoktu. Sofya'da yalnrz 3 iilke askeri diizeyinde
temsil ediliyordu. Fransa, 1ta1ya ve ingiltere. Xngiliz
atagemiliteri ve egi gok hog insanlardl. Arkadagllklartndan
zevk al~yorduk.Kocasl gibi kadln da Ingiliz ordusu
rnensubuydu. SGylenenlere gore, riitbesi de kocaslndan
yiiksekti. Bat111diplomatlaq ozlellikle bu ingiliz cift, Rulgarlm
ku~kuEand~maya bay~l~rlard~. Sofy a dlglna qtkmak yasakt~.
Kentin hemen yaklnmdaki, say fiye yeri Cam koruya bile
gitrnek izne bagliydi. IngiIiz ~ i f tbiz
, birkaq Batalt arkada?
daha, bir amya gelir, s ~ skl k $am koruya piknik duzenlerdik.
Sofya pktg~ndaarabalmmtztn plakalan yazlbr, iqindekiler
sayrllrdl. Ancak doniigte, kesinlikle birkaq kigi eksik qikardi.
Nedeni qok basitti. Ciinkii dantigte baz~larrmrz,araba degi@irir
ya da giderken diklemesine yerlelgtirilmig qantalara oturtulan
fapkalar altnlr, bag1anan egarplar qiiziiliirdu. Btiylece insan
siisii verilmi5 egyalar, insan olmaktan ~lkardl.Bagrnt
hgilizlerin bu tiir muziplikler, BulgarIara kok sijktiiriir,
gizli semis hayali ajanlmn pegine dii~erdi.
~ z e t l Bulgarlann
e bir hastallk halini alm~ kugkulartnt
l u g h a k @in, Baa11dostlanrmz, AIlah iqin ellerinden geleni
yaparlard~.
KRAL FARUK, ' 6 ~~ $No1~ Z~I ~
KACIRACAKLAR" DEDI VE Y ~ ~ D U ...
AnkaraVdan Paris'e uzanan yolculu~urnuztam bir
seriivendi. Sivil uqak tren ve vaput seferleri diinyaya samig
bir sava? orEamlnda diigiiniilemeyecegi igin, 15 Kaslm sabah,
gdn agarirken, iki motorlu bir ingiliz askeri uqafy ile yola
diigtiik. ilk qugumuz Kahire'de noktaland~.U ~ a k temin
edilemediginden 10 gun bu kentte talu'llp kald~kama kimse
~ikayetqidegildi. Kiiqiik bir yakla tekrar yola koyulduk.
Cekirge gibi Afrika qiiflerindeine kalka, AEman uqaklanyla
koge kapmaca oynayarak Cezayir'e ulagtlk. Oradan
Marsilya'ya uqtuk ve soma ver eIini Paris. Askeri ugaklmda
koltuk bulunmadl&ndan, demir s ~ r a l a r ~ noturuyor,
a
battaniyelere smlarak ~srniyorduk.
Bizler igin yolculugun en guzel ve en eglenceli taraf~,
Kahire'de ge~irdigimiz 10 giinliik zoraki tatil oldu.
Kahixe'de glirevli arkada~lmrn~z Refet Oymak ve egi
MeRSre Hanrm ile her dem taze, her zamanki garnsaz
futursuz Enver Gzalp'a rastlamak bir Sansti. f skenderiye
Bagkonsolosurnuz Cevdet Diilge ve giizelligi dillere destan
olmug egi Xtlr Hanim da bislere katilinca, negeli bir grup
olugturduk...
Kahire'de o tarihlerde herkes igin rahat bir gehirdi.
~n~ilizlerin sorurnlu'tu@nda, fakat yedi duvelin easuslannm
cirit attlg~adeta biiyiilii bir kentti.
Bu zoraki tatili gerqekten tam anlamyla degerlendirdik.
Dur durak bilmiyorduk. Develerle geziyor, ijgle yemeklerini
en liiks lokantalarda, pirami tlerin yahnandaki Mena House'da
yiyor, 5 gaylarinl Djesirah Kuliip'te ~ngilir,subaylarl ve
fngiliz klrmasa bir qegit aristokrasinin yaglanmig fakat
uslanmam~gternsilcilefiyle birlikte iqiyorduk. Her gece,
r4Aubergesdes Pyrmides" gece hliibiine kosuyor, wyantal
banslann agrr b a s t ~ gprogram1
~ seyrediyor, dans pistinden
aynlarniyorduk. Buran~nen bnemli atraksiyonu da, Kral
Paruk'tu. Ili ve yuvarlak viicvduna ragmen, yiizii guzel ve
qocuksu knlabilmig olan geng: kral, bir tahti andran iizel
kijgesinde, her akgarn boy gtisteriyordu.
Kral Parak, taht gibi koltuguada iqkisini iqiyor,
yernegini yiyor, rnasaslna ~ a & r d i bkigilerle soylegiyor, bazen
de dans ettigi oluyordu.
Bizim rnasarntz da arttk beIli olmugtu. Piste yaktn,
giizel bir yerdeydi. Gazinoyu qevreleyen localara, maglahl~,
enrarili yerli zenginler geliyor, program1 garfp bir cinsel
aqllkla sey~diyorlard~.
Kral gelince, herkesin nyagn kalkmas~adettendi. Bize
selnmini esirgemiyardu. Birkac; defa da Numan Bey 'i
masasma davet edip stiyle~rni~, bir kez de saraylna kabul
ehnigti,
Kral Farukku '%ubesges des Pyramiesdes'" maceralm
iinlUydii. Bir el igareti ile hoguna giden hanlmIar1 dansa
kald~rd~gl sByleniyordu. Biiyiikel$imizin uymsl, benim gibi
iki aylik evli biri ipin adeta bir a l m d i . Kral bizden yana
bakarsa, kamml kapip dans pistine firlamaya kararl~yd~m.
Daha da litesi, bir kaq akgam, kralln her lupirdani~mda,ister
istemez kendimi dans pistinde buldurn.
Bir gun Kral Famk iqkiyi fazla kaprmig, rnasamrzin
yanlndan gqerek dumklad~.Bqkalarrnl bilmem ama benim
yiiregim agzlrna gelmirjti. Oysa G a l hiqbir hamma bakmadi.
lskenderiye Bagkonsolosurnuz rahmetli Cevdet Diilge'ye
yaklagarak, Fransrzca, ''Dikkat ediniz, giizel e~inizi
kaqlracaklar7'dedi ve uzaklaglp gitti.
M asamrzda adeta Blii top rag^ serpilrnigti.Hepimiz bir
tuhaf olmugtuk. Ttlr Hamm'a baktrm gerqekten giizel ve
altmllydl. E2i Cevdet Bey ise a?Jlamakl~ydl, "Adam apktan
apga karma giiz koydu, qirndi ben ne yapabilirim?"
diyordu.
Biiyiikel~imizkendisini teselli etti. "Hi$ merak &me
seni derhal bir Avmpa kentine naklettiririz" diye kendisini
sakinlegtixdi.
0 akgarn hepimiz, keyifsiz olrnaktan da ijte, endigeli
ve iizgUn otelimize dondiik.
Olay bilyiiklerimiz araslnda konuguldu, yorumIarl
yapildl. Cevdet Bey, kisa bir siire sonra Anvers
Bagkonsolosfu~u'naatandi. Anvers'e giderken yan~nda,iki
buquk yaglndaki hzl Fiisan vard~,
I t ~ rHanlm, bizim tahminlerimizin aksine Mlsrs'da
kalrmtt~.Kendisine goz koyan da Kral Faruk degil, Mrs~t\m
ileri gelenlerinden Yahya Paqa idi, KraE Faruk, o gece bize
kaba gelen siizleriyle, yanllzca bizi uyamak istemigti.
Bilmiyorurn aradan n e kadar zaman geqti, bir giin
artk Yahya Paga'mn refikasi olan I t ~ rHanlm Paris'e geldi.
Evtat hasretine dayanamarnlg, Numan Bey'in himayesine
slgmrnig, Fiisunb gijmek istiyordu.
Cevdet Bey, olaya viddetle kargiydl. O ve Fiisun iqin
ltlr Wanirn Ijlmli~tii.Ama Biiyukel~imizbir Fare buldu.
ltlr Hanim, filjmlerdeki gibi davranarak, Fiisun'a
gerqek duygular~ntbelli etrneyecekti.
Bulugma bizim Park Monceau'daki evimizde
gerge kIe2Ei.
Sefaretimizin hanirnlan qaylannt iqerken, Fiisun'la
Ibr Han~mbufugtular. Fiisun'un rniirebbiyesi, 1t1rHanlrn'a
bezerligi ile dikkat qekiyordu.
Ihr Hanlm, anlagma geregi, aclslni giinliine glimtiyor,
his renk vemiyordu ama nedendk bilinmez, kiiqiik ve girin
Fiisun. bir ara annesinin yanina yaklag~p,"Ne kadar
giizelsiniz madam, sizi qok sevdim'' dernez mi!..
Anne, verdigi sBz nedeniyle gltizyaplannl tutuyordu,
ancak bagta e ~ i mHuriye ve digerleri, iki gSz iki qeqrne
agliyorlardi...

FRANSA D E $~~L E R IBAKANINA CAPKTNLEK


T E K LFI~
Nihayet P aris'teydik. Riiydru ~ehriParis. Savag heniiz
bitmemlgti, ama agrrhgl Alrnanya sinirlartna ve i~lerine
kayrntgt~.Fransa ve onun kalbi Paris, bangrn mutluIugunu
y apyordu.
Bristol Oteli'ne yerlegtik. Biiyukelqimiz Numan Bey
ve ailesine otelin en iist kat~ndabe? d a I l bir &ire aymPmz$t~
Bizirn odarnlz, ikinci kattayd~.Cok giizeldi, yatak odasl,
oturma bdllimli, buyck, modern plrll plril banyodan
oluguyordu. Bristol oteli o glinlerde de bugiinkii gibi,
Fransa'nm en giizel otellerinden biriydi. Ama ~irndioldugu
gibi yanlna yaklagrlmaz ~lqiidepahall degildi. BagbnkanZi~m
bulundugu k ~ s aboylu Matignon Caddesi ile
Curnhurbagkanl~gi 'nln usun boylu: Fauborg Sanit-Honore
Caddesi'nin Kesi~tigik6ijgede bulunuyoadu.
G e ~ i c De
i Gaulle Hiikiimeti, Bristol ile Lancester
otellerini, kurtulmug Fransa'ya ahn eden yabanc~diplomatlam
Zahsis etmigti.
Bristol geqekten g6z kama~tlnclbir oteldi. Gijrkernli
girigi, dev rnerrner slitunlu holii, hele duvarlm kaplayan altin
varaklr kristal aynalan, her biri digerinden degerli tablolan,
insanl adeta biiyiiliiyordu.
Yemekler, tonlarca agirllkta Baccara kri stal avizelerle
aydinlanmlg salonda yeni liyordu. Yuvarlak masalar kolall
bernbeyaz ijrtiilerle kapl~ydl.Servis gumiig takxmlarla
yaprlryordu arna savqln getirdigi s~luntilarda yine en qok
bu salonda yagan~yordu.Et, yag, sebze, meyve yok denecek
kadar azdl. Olanlar da vesikaya bagliydl. Bazr et yernekIeri
iqin biz de vesika veriyorduk. Yernege misafit getirmek i ~ i n
otel mudiirihden qok bir banka miiduriinii andrran Masyo
Fabre'den izin almak zomnluydu ama garap kirrniz~ve
beyaz~yla boldu. Kri stal siirahilerle sunuluyom. Gelin gliriin
ki, o slralarda b i d e Sarap altgkanl~&ve kiiltiirii yoktu.
~zerimizdebas a b s l yaplyor, uyku veriyordu.

S ~ G SAYGT
E VIE YOS GOSTER~MEOLAYI
Bristol'un bir de kaptcts~vardl. Uzun, yaptlr, sakin bir
adamd~.Oldukqa ya$llydl. Geleni gideni gozleriyle izler,
inceden inceye tetkik ederdi. Miiste~at~mlz Settar jksel,
kendisi ile bayagt dost almugtu. Settar Bey'in bu tiir
garipliklerine biz de al~mrgtrk. Bristol'un kapic~si,yanm
ylizyll~aghn suredir nijbet tuttugu bu kapldan gelip geqen
ijnliiler konusunda, bir andas kitabi haz~rl~yordu. Kitab~nda
bizlerden de s6z etmeyi dii~;iiniiyordu,arna anlayamadlgi bir
yantrnsz vardr. Nedense kaplnin oniine kadar son derece
dostga, sakin sakin konugarak geliyor, sonra garip bir
tarttgrnaya girigiyorduk. Daha da garibi tartrgma bir sfire
sonra itigrne ve kakqmaya dlijnugiiyor ve sonunda gu ddner
kapldan teker teker ge~rnekvarken, birlikte a y n ~kanada
yiiklcniyorduk. Settar Bey, kendfsine, bunun bir biiyiige
saygl ve yo1 veme olayl o l d u ~ u n nanlat~ncaqolc rahatladr.
Bizlere gtisterdigi saygl ve itiban ~ n e m l bir
i dozda atttirdl.
Kitabl yayrnlad~ml bilemiyorum, ama okumayl p k isterdim.
Rristol Oteli'nden qok memnun, arna bir gikayetimiz
vardt. 0da oda k~mgulanm~zdand~. Geceleri p k g e saatlede
~
gelirler, avaz avaz tart~glrlar,qogu sarnan i ~ kavgaya i
vardlnrlardr. Bu da yetmezmig gibi, adam Atlantik iitesi
Ciiney Arnesjka iilkeleriyle, telefonla uzun uzun k o n u p a
deneyimlerine girerdi. "Hoollaaaa, Hooolllaaaa" sesleri
arasinda uykuyu tutturmaya ~abalardlk.Oda komgulmm~z,
Franszllann gozde film y l l d ~ zDanielIe
~ Darrieux ile iinlii
uluslararasi qapkln Porforio Rubirosa idi ...
Fransa'ya geleli bir ay kadar olmugtu. 1944 y l l ~ n ~son
n
giinlerindeydik. Ve sablrs~zIlkIabekledigimiz haber geldi.
Biiyukel~imizingiiven mektuplann~sunma tljreni, iki giin
sonra Elysee Sarayl'nda yapllacakti. Haberi ganlerdir
bekliyorduk arna bunun Gzellikle ben ve arkadag~mMaluk
Kura i ~ i nhayaI
, kmcr bir siirpriz getirecegini diigtinmemi5;tik.
Fransrz hariciyesinden gelen notada, tijren sirasinda kryafet
olarak "Jaketatay" giyilecegi belirtilmigti.
Frak ve srnokinimis vardl ama jaketatay hi$ akllmza
gelmemigti, kimse de bu konuda bixi uyarmarmgtr. Jaketatay,
almda soylu ki9ilerin ve ban bzentilerin nitan, nikah t6renPeri
diglnda, pek ilgi gijstexilen bir klyafet degildi. Bir qare
bulamazsak, nice hasretle beklediairniz t6rene kat~lrnaktan
m a h m kalacaktik.
~mdad~miza bir Ermeni arkadqimrz yeti@. 0 zarnmtntar,
Ermeniler aleyhimize k~$n-hlrnzgdegillerdi.Aksine, Turkiye
q1k1511 EmeniEer, nerede olzlrza olsun, gergek ve iqten bir
yak~nlrkgijsterirlerdi bizlere. Akadagrmiz da bizler gibi
Galatasaray'da okumngtu. Bizi d o m c a bir Emeni teniye
gijtiirdu. Terzi qok babacan, sevirnli bir adamd~.Ciraklm,
kansl ve birkaq ahbast ile biitiin bir gece ~aligarak,mucizeyi
ger~eklegtirdi.Ellerine sagl~k,tam "Damat11k'~irertdam
elbiseye sahip olmugtuk. Bu jaketatay, geGen ydlara ve
a1diglm kilolara kargrn, nfak tefek de&igikliklerebugiinlere
kadas dayandr ve meslekzen emekli oluncaya lcadar da
sadakatini siidiirdii.
Toren sabahr, p1r11plnl jaketataylarim~zlaBristol
Oteli'nin salonunda arzs endam etrnerniz, Biiyiikeliqimiz
iqin hog bir surpriz oldu.
Ne varki, o gun siirprizler giinii oldu. Bu kez h o ~
olrnayan bir siirpriz, yine bizi bekliyoru. Az sonra, on kadar
motosikletki polisin egliginde, Fransiz hmiciyesi protokol
gefi Mhya Loze ve yardrmas1 Jaquw Dumaine terif ettiler.
Kortejde iki kiigiik otomosbil vard~.Birincisine protokol ~ e f i
ve Numan Bey bindi, ikinciye de Mosyii Dumaine ve
Settar Bey binince, ben ve HaIuk arkada yaya kaldtk.
Aglamakl~,mahzun bakln~rken,sahmetli Menernencioglu
bizleri qaglrdl ve '&Cabukbenirn arabaya binfn, arkadan
yetipin" dedi.
~ocuklargibi sevinmigtik.
SURPRIZLERGUNU
Sefaretin lokomotif gibi, strapentenli, bilmern kaq
yag~ndabir Packard arabasi, bir de ondan biraz y a ~ l rbir
Fmnez ~ofdrFlivardl. Araba, gijnderinde Tiirk barn@,otelin
anllnde duruyordn da ~oflirMosy6 Paul ortalarda yoktu.
Bereket kendisinin, "sabah kadehi" Bdetini bilen otelin
mlistahdemi, onu k~~edeki Brjstro'dan apar topar getirdiler.
Mosyii Paul'e son siirat Elysee Sarayl'na gitrnemiz gecektigini
anlatt~k.Aslinda saray iki adlrnlik yerdeydi, ama protokol
hazretlesinin raconuna uyrnazd~,yijriiyerek gitmek!
Mosyii Paul, bizirn telagam~zdan,ger~ektenacelemiz
olduEunu anlamig, trafik kurallarln~bog verip, tek yiinlii
Faubourg Saint Honore'a tersten dalmrgt~.Haluk'la arka
koltukta zevkkn dort kage kasil~yorduk.
Arna dedigirn gibi, sUrpriz1e.r giiniiydil.
Mliisyii Paul, yavnglayarak, toren igin iki kanadr da
a~llrmgdev kapidan siiziililp, arabay~sarayln avlusuna s o h .
Ortada koca bir bando, bir tijren birliginden bagka gliriinen
yoktu. Otomobil durunca s~rmalikryafetiyle bir sasay
hademesi, arabaya koqup kaplyl aqti, Biz yeni bir aksiligin
sezgisi iqinde, hazan yapraldan gi bi d ~ ~ ad~kiiliirken..
rr Oda
nesi?! Bando tiim ha$metiyle, giirnbiir gumbur ~stiklal
Marqrnlz~~alrnayabaglamaz mr?
Caresiz "esas durugW'ageqerken Haluk, sinirden
titriyor, "Bittik, mahvolduk, bu ig burada biter" diyordu.
Bu arada bir tahm insanlar, elbiselerinin kuyruklarrni sallaya
sallaya saray merdiveninden iniyorladi. General de Gaulle
de, iist kattaki bir pencereden bu traji-komigi seyrediyordu.
Dudalclannda, pek seyrek gijriilen bir tebessiim vard~.
Emektar M6syB PauI'iin sayesinde, kartejden Snce
geldigimiz anlagil~yatdu.istiklal Mary sona erince, bir
protokol rnernuru, bizi diger bekleyenlerin yanina gotiirdii.
Onlar giilumsiiyor, bizlerin yiiziindense uziintii akiyordu,
Gtubun ortaslnda d u r n gent; ve sevirnli bir zat, fi6Ald~rmaym
heyler, sizin bir kusumnuz yok,hem bunlar u@r getisir,
ileride Biigiikelqi olacai~n~zm a'garetidir"dedi. Adam~n
gdnfiimuze su serpen sozlerine sevinrnigtik, bu arada da
muhabbeti koyulaytrrd~k.once bekar olup olrnad~glmlzl
ogrenmek istedi. Ilaiuk'un bekar o l d u ~ n n uduyunca
kendisinin de bekar oldu@nu ifade emi. Bundan cesarea aIan
Haluk, Lcinaa~lah arkadaq olumz, Paris'; kegfetmemize
yard~medersiniz, birlikte birkaq kadeh parlabr, eeniriz'"
gibi bir tiir giri$irnler yapiyordu ki, Numan Bey3n korteji
gijriindii. Nnman Bey, bizlerin kendinden ijnce saraya
varmarnlza ~agirdlmi bilmem ama biz gBrdii~urniizsahne
kargismda, bir lcez daha aparkiit yemi9gisine kroke olduk.
DE GAULZE ~ L E RASBAVA
Biiyiikelgimiz, az tince ymnlik ettigimiz ve muhabbeti.
nedereyse "Oortak ~apkrnllk"tasanlanna kadar ilerlettigimiz
zatrn oniinde sayglyla egiliyor, elini slkryordu,
Eh siirprizler giiniiydii, nereden bil irdik bu zatm, geqici
Fransiz Hilkiimeti'nin D~giqleriBakani Georges Bidault
oIabilecef$ni..
Aksilikler birbirini izliyor ve biz her defaslnda lul payr
kurtuluyorduk. Yeni siirprirzlere kargi qok ama qok dikkatli
olrnal~yd~k art~k...
Biiyiikelqimizin ardindan, mliste~artmtzlabirlikte
yerlerimizi ald~k.istiklal M a q ~ m l nikinci
, kez, ama rahak
rahae, i~irnizesindire sindire dinledik.
Giiven rnektuplanni sunma toreni ~ o gBrkernli
k oldu.
Daha soma General de Gaulle, BUyiikelqirnizle bag baqa
bir giSriigme yapti. Biz bu s~rada,aksilikler nedeniyle ategten
bir gCjmlegin sardgi kalbirnisi, buz gibi 5ampanya ile suladlk.
Bir siire daha geqti, bizler de buyur edildik.
Biiy iikelgirniz, General ' in gurumnu okgayacaEi inanc~yla,
Atatiirk'iin 19 Mayis'ta Samsun'a q ~ k ~ g ~ven ryam#@ milli
rniicadeleyi, de Gaulle'iin 18 Haziran 1940'ta Londra'dan
yaptrg~rniicadele ~ a m s m abenzetti.
Megalomanlig~ile iinlii General ise buna verdigi
cevapta, "Ahtiirk k m t q hmketini kendi topraklmnda
..."
ba~latmagibi bir avantaja sahipti diyordu. De Gaulle,
bir bak~makendisinin daha gii~liibir gijrevi bqardi&~nrima
ediyordu.
Meyecanlr ve yorucu bir toren rnaceraslnln son
a$arnasinda, bu imadan ben hi$ mi hi$ hoglanrnamrgtlm.
D~PLOMAS~DE EKOL,
D ~ P L Q M A SVE
~ EKONOM~

Menemencioglu'ndan sonra Fatin Bey Ekolii. kisi de


birbirinin ayni, Iislub farkl~.Fatin Bey de Numan Bey
ekoliinden idi. Ama konjonktiir geregi ekonomi a&r basti.
Dig ~olitika-i[gpolitika. Suriye ile ilk anlagma. 1ki iilke
msmdan kapl-qihgm men'ine dair biikiim koymak isitiyeruz.
Sluriyeli Bakan aglamakl~,K6priilu'ye ~ikayetediyor. Bakan
bana ~~k~pyor:''Hangi geytan koydu bunu senin kafana..?
Sanki bfzde dururn daha rnl degi~ik?"
Diplomaside iinemli olan protokol mii, ekonomi mi
hangisi? Numan Bey'in Fransizlar'a protokol yardlrn1-Duff
Cooper ve Jaffersen Caffery.., Biiytikelqi mi yoksa yiiksek
kornise~mi? 0 halde itimatname tarihine @re srralasrna
geqsinler...
-
Amp f srail wvay-Tiirkiye'nin tutumu. Paris Carnii'nde
Miisliiman sefirlere davet...Caminin imam1 Sefir payesinde.
Sefirimis katibinl yolluyor...Namm kiltnacak san~yorduk,
imamin lokantasinda kvskvs yedik. Yahudi zalim, Arabi
rnuzlirn sloganIan arasinda -Yahudiferi k~myacak,birlikte
namaz k~lacakti... Namaz uzaylnca anlagrnazhk qktr. islami
ibadet kurallanni en iyi bilen Liibnan sefiri de Hiristiyan
yktl. Sonunda irnamn ikram ettigi kuskus yenildikten soma
tijrene son veriIdi ...
Tiirkiye'de Demokrat Parti iktidarda. 14 Mayls bayram
oldu. Fuat Kijpriilii Digiglerinde. Tiirk askeri Kore'ye gidiyor.
Biz parall asker miyiz? Fatin Bey asked strateji iigrenmeye
qal~~ryor. Karaosmanoglu, ABD generalini tersliyor: "Sen
bizim askeri para11 asker mi sandin?'2, Diinya Savagl'ni
bitiren iki bornba: Biri "bebek"',obiirii "$i~ko."Bebek olan
Roosewelt,. Vigko Churchill ... fsrail'le ilk anlagma. ilging
bir diplomat tipi- B ir q a l l p a arkadag~mliiliinceye kadar hem
kelrdisinden hem arnirlerinden hem a r k a d q l m n h ~ikayetqi
oldu. Aslmda hmin bir rnacera..!
"Yugoslavya'da emIaki olanlar Hariciye'ye kogsun"
Bul yapi9tirma yarlgi. Sanuq iki arkadag acale Numune
Hastanesine g~nderitiyor. PulIar~nzamklari midelerinden
zor pkanliyor! Hariciye'nin 6nDnde olugan kuyruklar. Bir
~Gziirnaranlyot: Umut ne tat11 qeymig..? Sandlkta saklanan
eski tapulmni kapan Hariciyeye koguyor.
Tanldlglrnls D i ~ i ~ l eBakanlan.
ri $iikrii Saracoglu,
Hasan Saka, Necmettin Sad&, Selim Sarper, Feridnn Cemd
Erkin, Hasan I@, Turan GUneg, Giindilz OkqUn, Mikmet
Getin...vb.
Turan G i i n e ~boliirnii (Digigleri koltugunda bir
KANDIRALI, "Ayge tatile qlksin..!'K~lbnsolayi.

ikinci kitap, 01 aylar bakrmrndan daha ziyade AErnanya


aglrlik11olacak. Dolayns~yla1kinci Diinya Savagl'mn biitiin
geligmelerine zarnan zaman tarih slrasiyla deginmek
gerekecek. Almanyaya Briiksel'den karayolu ile gidiyomz.
Slnlrda kargilma. Bir otomobilden yiikselen yanik bir tiirkii:
"Alamanya.. .Alamanya.,. Benden aptal bulaman ya,.?" ogle
yernegini Kijln'de Rhein kenmnda birlikte yiyoruz. Bu arada
selefim trenle Bonn'dan Briiksel'e hareket ediyor...
Almanya-da Rolandseckt'de rezidansa yerlegiyoruz. F'r~tokol
Miidiirii hoggeldin'e geliyor. Burada adet ijyleymig, karadan
gelenler ~ y l ke q l l a n m q .
Almanya 2. Diinya Sava~l'ndannasd pktr? Eski bir
Alman Efsanesi: "Allah Almanya'yr yaratmak istiyormug,
yanl~gl~kla diinyayl yaratmig ... Bu yanllp~dtizeltmek de
Hitler'e kalmlg !" Mein Camf da siiyliiyor. Her iil kenin tabii
smirlan var, Almanya'nm sinlrlan yok. Cevresindekilerin
somiirgeleri var, Almanya'mn yok.! Sava~aKyle bqlamyor...
Yalta ve Potsdam Konferanslan, Alman pastaslnin
boliiglilmesi, Mays 1945 Almanya'n~nqifte kavrulmug
"teslim olrnas~"Reims ve Karlhorst merasimleri, Alman
Bagkornutanr "Benirn teslim edebilecegim bir tek Iul~cim
vard~.Onu da Reims de Arnerikal~Karnutana verdim ... !"
diyor. Ruslann diizenledigi Karlhorstydaki ikinci merasime
kendi yerine birini g~nderiyor.Potsdam Konferans~Dtgigleri
diizeyindeki hazirlik toplanhsr nda Molotoff bastmyor, Tiirkiye
iizesinde ayncaIrkTar istiyor... ingiliz Dr~i~leri Bakanl Bevin
"Senin canln hindi yemek istiyor galiba. ...Hindiyi
yiyemeyeceksin.. !'"
A l m a sanayii Ruslar taraf~ndansavag tazminati olmk
sijkiiliiyor.Almanya bir m m iiIkesi mi yapilmak isteniyordu?
Almanya'da dijrtlii yiinetiminde anlqmazliklar. Almanya'nm
bat111 ulkeler iggalindeki bolgesinden bir Federal Almanya
kumlrnasi Temel Kanun, BerlinYde ortak yanetim dohtlii
yBnetirn "Quadratura" sisterninin iflasn, Berlin Ablukasi,
Berlin'de bir " K O C A ~ 'W., Brandt'in Reuter sevgisi,
Berlin'in ikiye b8liinmesi. Federal Almanya ve Tiirk igqileri
kitablnln 1972'nin ve Almanya V.Raporunun sunug
Mliimiinde ktsa ama yeterli altnttlar yes altyor. Almanya'nin
Drg Politikasi, Adenauer diinenzi, "Hallestein Dokaoni"' Do@
Alrnanya'y~tanlyan iilkelex ile siyasi ili~kilerinkesilmesi,
Adenauer sonrasi, Kiiqijk adimlarla Dogu'ya tlp~gtrgq
y a k l a p a poli tikasi. Brandt 9n diz qtifclip aglarnasi, yeni
sinirlann tan~nmasr,kangrenli kotun kesiImesi ... Dogu
anla~malasrninanlam, sava~tankarlr qikan tek iilke ABD
Savav sonrasl doneme bakilinca iki rnaglup iilke, Almanya
ve Japonya ekonomik apdan galip iilkelerin bniine nas~l
gqtiler? Almanya'da Dr. Erhard rnucizesi ve kiAlmanya'nin
birlegtisilrnesi. fki Almanya'nln birle~mesindensonraki
dumm. Almanya her baPumdan el ve konml alhnda tutulac&
ne oldu, neden oldu? 1963'de FransaMa General I)eGaulle'dn
siyaset sahnesinden silinivermesi ile Almanya adeta bir fiili
vesayetten kurtulmug ve istiklaline bir daha kavugrnug oluyor.
De Gaulle misafiri Adenauer'e Devlet Bagkan~itibarl
gosteriyor. Rhein kenarlannda yan y m a yiiriirken Alman'a
hitaben "Sende bilek, bende yiirek var.. ! Birlikte Avrupayyl
ycnetitiz ...!" derken kafasrm degil kalbini ignret ediyor... De
Gaulle "Biiyiikliik Hasta11gl"ndan tililyor. Bir giin Andre
Malaux onunla birden kqllanrnca "Oh Mon Dieu.. .!" diyor.
Cevap: "Dans l'intimitc vous pouvez m'appeller Mon
General... !" cevab~nrallyor.
Kitabln bu boliirniinde, Kfirnilr Celik ve Atom Enerjisi
Toplullrklm AnlagmaIan ve Roma Andlagmasi BAB, AB,
Balkanlar, Yugoslavy a, Macaristan ayn ve krsa boliimler
halinde yer allyor. Alrnanya'da Biiyukelqi olarak ige baglama.
ititmatname merasirni. Sefaret binas1 ingaat~.Neden bu kadar
pahali ingaat? Mevzuat hazretlesi. RondseckVdei Von
Liitiishtav qatosu. Celal Bayar\n ziyareti dolay~s~yla iinlii
Mimar Jansen tarafindan en zarif ~ekildedekore edilmig...
Onu b~rakBunker gibi bir beton ylginina geq. Tan~d~glrn
cumhurbagkanlan Theodor Wens, Lubke, Heineman, Shell
portreleri. Ayrlca Bagbakan Yardimc~siMende ve yiiksek
kaldinm doBglu ABD'Ii Yahudi Cornfeld'in Tiirk ivqilerinin
paralarina gozdikmesi "'I.o,s" International Oversee
Investments girketinin i~~ilerimizden nkla gelmez metodla
toplad~gipmlar bu konv ile ilgili. Konsolosluklara yaptigirn
gizli bir tarnim dolaylsl ile yapllrnak isteniIen $antajm hi kayesi
de var...
Kitapta, Yugos'lavya'mn Tito sonrasl hali. Tito'nun
Terrekesi. Kosova'da O W ve AB Mandat yonetimi. Tiran
ile Prigtina birle~ecekmi? Makedonya... Oyuna gelrniyor
muyuz? Balkmlar'da oynanmak istenilen awn. Makedonya
V i d sti... Lozan'da Venizelos'un Bat1 Trakya'da azinl~klam
sayarken Tiirk dernek yerine Miisliirniin yutturmasl yeniden
tekradanacak mi?
Yaprak diikiimii: Bosna-Hersek faciasr.Kosova
kargagasi. Makedonya'nm durumu ... Balkan'lar'da kanser
var ve tedavisi ya ilaq, yahut negter.
Makendonya Tiirk mii, Yunan nu, Arnawt mu, yoksa
S ~ r pml? 4500 senelik tarihi var. Amavutlar'ln niyetlesi ne?
Kosova'yi ve Makedonya'nin bir k~srnlntKaFandelen5ide
katarak biiyiik bir Arnavutluk mu kurmak istiyorlar? Yunan
medeniyeti M a k e d o n y a ' d a bagladl. AnadoBu
rnedeniyetlerinden nasll esinlendi? Makedonya'daki EvlBd~
Osrnanl~ordm nasil yonetirdi?
Ecevit'in Yugoslavya ziyareti hatall bagladt, hatalr bitti.
Rahgan Hanirn, Hikmet Cetin ve Digigleri Bakan~Glindiiz
okqiin'le k m k r bir gazeteci ve solcu biimht toplulu@ ...!
Ecevit e ~ i n eo diyarda ne kadax linlii ve itibarll oldugunu
gostemek istiyordu. Senaryosunu oy le hanrlami2tl. EY
sahiplerininlcine uymadi. 3. Diinya alemine meftundu. Bunu
bilmeyen yoktu a m tutrnadi igte. "Oz Yijnetim Hayranh@"
gegmedi. Brioni adasinda bir gecelik mimisafirlik. Ev sahibimiz
Edward Cadeli'nin Bagbakanimlza hi tab^: "0kadar qok
heves etmeyin Bagbaknn! Benirn gizdi&im ve diktigim
~zyiinetimmodeli sisin ijlqiilerinize dar gelir..! Ben bile
zaman zarnan diki~lerinisijkiip yeniden dikiyomm." Brioni
adas~ndansoma Ohri Golii'nden hem dinlenme, hem de bilgi
gijrgii arttrrma molasi... Ba~bakarrrrmzoralarda "'OsrnanAga"
lakabi ile an~l~yor. (Parzrvantoglu Osrnan Aga isyanindan
kinaye) Ziy aretten tam iki giin sonra Belgrad Biiylikelgimiz
Meksiko'ya siirgiin edilmek isteniyor. Sebep masurn irnzaf~
ithafli bir eski ba~bakanfotografi ve belki de Ba~bakanin
Yugoslav Kominist Partisi fcra Sekreteri olan bir tank
binba~ininziyaretine y anahmamasl... Sefaretin salonunda
imzall ve ithafl~yabanci devlet ve hukIimet bqbakanlarmm
yaninda fsmet fniinil, Cevdet Sunay'm da yine imzalr
tasvirleri yer aliyordu. Biiyiikel~ikald~rmadr,bu sefer onu
kaldlmak istediler, kalkmadi. 1stifa ederek geri dijnmeyi
tercih etti. Merkezde sinrf arkadagi oEan bir yetkiIi telefonda
qrp~nlyordu:"Yapma, biz bu FBziimii y ani Meksika' ya
tayinini Hanrmefendi'ye kabul ettirebilmek iqin akla karay~
sqtik..!" Peki ne olaeakh yani? Sefiri i d m rm edeceklerdi?
Osmanll'ntn pembe giilii Macaristan. Mohaq Bayram
ilan edilmedi ama sonradan Kral, Kanuni'ye "babam'Yiye
hitap edecekti. (Muini devlet-i Ali Osmanin, itaat iizreyirn
emre, Kral-I orta Macmm, namlm Caroly 1rnre diyecekti.)
AB ile ili9kiler (Kmk Bir A8k HHikayesi, soma da U u s d
Belge'ye kadar oFan makaleler de bu boliirnde yer alacak.)
Kuzey Irak'taki dururn. Komtiirk'le birlikte bakgeyi
ziyaret "Tlirkmen1er"in anIamla hediyesi. "Ho~geldu,safa
geldi, sen kaftan kafa geldu, ne men oldiirn kurtuldum, ne
sen insstfa geldun."
"Politika, firsatlardan yararlanmasin~bilrne sanatld~r"
derler. Bu sanat bize baba-dede yadigandlr m a , unutmuguz...
(Eski bir diplomat~nemekli oldugu zamanki ruh hali,
kimi sevdigi biiyiikler, Cl)emirel ve Caglayangil) onu emeklilik
sonrastnda iltifat ederek, pazarlamak istediler. once 6zel
sektijre sonra da politikaya ...
Sonuq; bitinci denemede "bu adam gok Sey biliyor
ama bizim i~imizeyaramaz. Kendisi hala devlet memum
gibi, devlet $1 kanm diigiinii yor." Dogrudur, eski dipIomat
da dzel sektBre iltifat etmedi. Politikaya girmek istedi.
Zincirbozan yoIlarrndan geri dondii. Universitelerde ders
vermeye ve gazetelerde kliv yazllan yannaya ba~ladr.Sfmdi
de bu kitah yazdt. Ingallah baslllr,.!)
Kitapta Enciimen-i Danig 'e dair ufak bir bijliirn olacak.
Ge~migive bugiinkii iiyeferi yazilacak. Ermeni soykanrnl
iddialar~konusunda Bush'a yazilan "biz agagida imzalan
bulunanlar, biitiin orniir ve ihvallerini devlet hizrnetinde
yapanlar" diye baglayan rnektnbu ABD Ba~kanl'na
gonderecekler. Altindaki irnzalar eski bagbakan, meclis
bagkanr , bakanf ar, gene1kurmay baqkanlar~,kornutanlar,
biiyiikelqiler olacak. Bu mektubun cevabi kitap yazanna
Hariciye Nazm tarafindan ljzel kurye iPe gijnerilecek ve bu
mektubun kopyas1 da kitapta yer alacak. ABD Di~igleri
Bakan~Eaglburger'in yazara rnektubunun fotokopisi yer
aIacak. Kitapta igerigine @re olaylarln seyrine gore
gazetelerde qtkan bazl yazllmn ban iSzetleri de bulunacak.
Biitiin akar sular denizlere dam aka.. Her gqen giin
belkli bir yijne do@ aka.gider... Hedehe ilk v a m yqanrmg
giinahlmn sonuncusu olur. I? henUz oraya varmadan, bu
kitabr benden sonrakillere sunabilmeyi Cenab-Mak'dan niyaz
ediyorurn...
PARIS s i j y i j ~ ~ ~ ~ i ~ i ( 4 1
~K~NCKAI T I P L ~ ~ATANMA
~NE ve
B~R
DENEME
Digiglerinde i ~ bagladrktan
e ve rneslek memum olarak
asaletim tasdik olunduktan sonra askerligmi yedek subayin
17. devresinde yaptirn. Bu Cumhuriyet tarihinin en uzun
yedek subayllk dljnemi oldu. Savqin en ziyade h m t l e n d i g i
slralardi. Bizim askerlik uzadlkqa uzadi. Topp astegmen
olarak mezun olmu$um. MotorIu nakliye subayi olarak garev
y apmak getekti.
Diplomalatlm~zinverilecegi, hralanmizin qekilecegi
giin, okula zamanrnin Gene1 Kurmay Bagkanl'nln gelecegi
haberi yaylfdl. Cok sert karakterde bir komutan oldugu
s6yleniyordn. Motorlu vas~talannbizzat yeni yedek subaylar
taraf~ndankullanildigtn~gomek istiyomug. Ohlda otomobil
ve motorsiklet kullanrnaslni bilenfer aranmaya taranmaya
baglandl. Rahmetli Dogan Nadi ile benirn yakalatrmisdaki
koyu lacivert t o ~ igaretlerini
u pkardllar, yerine mot patllcan
renkli nakliye renklerini taktllar. ikimizi de Austin marka
hasta nakliye karnyonlar~nindireksiyonlarina oturttular.
Yanlmiza birer de yardlmc~qofot er koydular. Miikernmel
bir resrni geqit oldu. Komutanin BnIInden bagm ile geqtik.
Askerlilcte son anda sinlf deBgtirmek olur mu? Sonuqtan
biz kugkulu, Topgu Tabur Kornutan~mizBinbagi Hakk~
Koman ise iizgiin ve hzgmdi. Taburundan son anda iki yedek
subayln sijkiiliip allnrnaslnl hazmedemiyordu. Bize birer
itiraz dilekqesi hazirlarnq, imzalatmaya qallgiyordu. Adamin
rneslek aghna ve anlay~gtnahayrand~m.Dilekqeyi imwlamak
Iizere idim ki, Dogan Nadi kogarak geldi: "Deli olma, kuralar
gekildi bile. Ben ismirk sen 1zmit'e atandm" dedi. Zaten
motorlu nakliye o siralarda sadece bu iki yerde v a m q ...
Hem aglayan, hem giden gelinler gibi t o p y Tabur
Komutamrnizla kucaklagip aynldrk. Kiifirbaz, fakat qok tat11
bir adamdl. Dersim harekat~ndaesir diigmii~kendisini tabur
imam1 diye tanrtarak kurtulmu~tu.Saqlannin o yiizden bir
gecede bembeyaz oldugunu stjyler, bize o giinlere ait anilannl
anlatirdl.
-2 18-
Atanm~goldu@un rnotorln nakliye taburn, izmit'teki
6. Kolordu'ya bag11olarak Sapanca G8lii'niin kenanndaki
Kurtktiy'de, Tiirkiyt'nin en giizel ve yegi1 ~ e v r e s i n e
konugIanm18t1.Komutanimiz Fransa'da stajinl yapmlg, gok
zeki fakat fevkalede tiriz bir Kidemli Yiizbag~,Kazirn
K~nkkanatidi. Onceleri zor baglayan ast-iist, emir komuta
iligkilerirniz, birbirimizi tanid~kgabir dostluga doniigtii.
Karargah subayltgi yap~yordum.Sabah ve akgam @ride iki
defa gijl kenmnda ijrdek avlna qik~yor,hem egIeniyor, hem
de getirdigirn ijrdeklerle arkadaglari ve d o s t l a r ~
sevindiriyordurn. O zamanlar heqeyin lutl~givardl. Av five@
bulmak bir rnesele idi. Day~mrahmetli fbrahim Glikqe,
~nhisarlarGene1 MUdiSrii idi. Zor da olsa, onun isminden
yararlanarak bir kolayrnt buluyordum.
Ne yaz~kki, bu tat11 askerlik donerni alti aydan f a l a
siirmedi. Ankara'dan gelen bir ernirIe, MilIi Savunma
Bakanlia, Harbiye Dairesi'ne verilrnigtim. Bu daire, D~~iglmi
Bakanl~gifktisad ve Ticaret Dairesi Urnurn Miidiirliigii ile
kmrdinasyonlu o'larakyurt dipndan silah ve malzerne tedariki
ile de megguldu. Ben Hariciyeden askere zaten bu daireden
gitmigtim. Konulan da bilfyordum. iki Bakanlrk araslnda
lrtibat Subaylrgl yapacakt~rn.Harbiye Dairesi'nin bagkanl
Rasim Topsever adinda qok saygrn bir Ttimgeneraldi.
Sabahlatr Milli Miidaffa'da, @leden sonralan Hariciye'de
qalqacakt~rn.Paga, Hariciye'de qaglt~&rnsiirelerde sivil
elbise de giyebilecegimi soylemigti ama bunu o tal-ihlerde
Kiz~laybtilgesinde 1nzibat Subaylag~yapan klzil s a ~ l i
yfizbaglya anlatmak rnurnkijn olrnuyordu. Beni sivil elbise
ile gtirdiigii her yerde Posta ediyordu.
Sanunda igler qogallnca P a ~ aile Urnurn Miidlriim
araslnda bir formiil buluadu. Askerligim baki kalrnak iizere
siirekli Hariciyede qallgmama izin verildi. Kendi
Bakanllgrmda, kendi eski dairernde qal~~iyordum ma yedek
subaylik siirem uzat~ldikgauzatll~yordu.Promosyon
arkadaglarrmdan askerliklerini daha ijnce yapmq olanlmn
hemen hepsi dl$ gorevlere atanrniglardi.
1944 y111mnEyllil aylnln dokuzunda,fzmis'in diigman
iggalinden kurtuluqunun 22, y ~ dijntimiinde
l ben Manisa'da
e~im Huriye ile evleniyordum. Njganl lrn da Ankara'da 1smet
P a p Kiz Meslek 0 ~ t m e Okuluhdda
n moda ogretmenligi
yap~yordu.0, Manisa'ya daha ewe gitmi2ti. Askerde izinler
Mmunden kaldl~nlrnl~ti. Ben bir gun iince, yani Manisa'n~n
kurtulug @nlE olan 8 Eyliil'de Manisa'ya gidebildim. Diigihn
halkevinde yaptlrnqt~.Her iki taraftan da sijzlii izin alrn~git~m.
Birkaq giin dolagacak, sonra Ankara'ya donecektik. Nikahin
ertesi giinii Garnizon Kornutanl~gl'ndanbeni aEmaya
gelmigler... Bereket bag evinde idik. Dolagarak Ankara'ya
dBnduk. Neden bijyle oldugunu sonradan anlad~m,. . Paga
"Bana haber verdin. Ben de seni bir kaq gun aramayacagim~
sdyledim ama sen davul zurna ile askerden kaqtlglnl ilan
edersen ben ne yapayrm...?" diyordu. Ben b ~ y l ebir 8ey
yaprnadl~lmis6yleyince masasinin Ustiinden kendisine, Milli
Savunma Baknnr Ali Riza Artunkal" ve bir de Harbiye
Dairesi'ndeki Sube Miidiirii K u m a y Albay Nazmi Oktay'a
gijnderilmi~davetiyeleri gosterdi. Bunlarl Manisa'dan
kardeglerirn omrmuglar, yazmiglar, postalam~glar.Asllnda bu
bir "Faire part" hani h a k r veme niteliginde bir gcy idi ama
hem askerlikte hem de hariciyede bagima iv a~abilecekkadar
yaylldi. Bizim Bakan Numan Menemencioglu ile Genel
Sehter Cevat Apkalm o akpm srnokinglerini giyip bir jest
olsun diye Ankara Halkevi'ne gitmigler. B i z i d l e r Manisa'y~
yazmarn~glarmlq... Her iki tarafa da ijlziir diledik. Milli
Sayunma Bakani Artunkal Paga vaktiyle Manisa'da Turnen
Komutanllg~yapmlg. Ailece yakrnlzgimlz vardi. Ona da
gondermi$ler. Ne ise, askeriyden bir ihtar ile yakay~slylrdzk.
Hariciyede ise hafiften dalga geqilmesi ile yetinildi ...
Savag hala devam ediyordlu ama sonlan art~kgdzle
g6riilecek kadar yaklagmlgts. Sava~agirmeme8itik lakin
girmigqesine nefes nefese kalmi?, yorulmug y~pranmigtik.
Muhtemel Bm?Konferansi'na kahlablmek iqin, &ha domsu
qok ijncelerden metni haz~rlanmgAtlantik ;Sartilna imza
atabiImek isin AEmanya iPe Japonya'ya savag ilanint bile
kabul etmi8tik. Hariciyede qaltllglyordum arna askerli@mhala
devarn ediyordu. Maa~irn~ bile Hariciyeden allyorum. 0
zamanlar elime geqen para Sapanca'daki yazbagam~n
maag~ndaniiq yahut be? lira daha fazla idi. Ylllar y~llarsonra
Federal Almanya'ya Biiyiikelqi olarak atandigimda
maiyetimde dokuz askeri a t q e vard~.En kiiqiik riitbelisinin
aldlgr maag benimkinden qok daha fazla idi. Buna Almanlar
qok gagark, bir tijrlti izahin~bulamazlard~.Aralarinda bize
sormaya cesaret edenlerde olnrdu ama biz de bilrnedik ki ...
Rivayetler qegitli idi, kimi tayln bedeli farkl. kimi emir eri
tahsisat~filan gib geyler s8ylerdi. Biz de a h ~ r mazdtk.
Ne ise bu ayrl bir konudur. Simdikinin ta drvinda
h h r . Nas~levlendigimizi anlamadan, anlatamadan Ankara'ya
dondiik.
I944 ylEl Ekim ayl ortalar~idi. Bir giin "seni Bakan
Numan Menernencioglu anyor." dediler. Hemen ko~rum.
azel kalemden Vekil Bey'in beni mesai saatinden sonra
ikametgah~nabekledigini sbylediler. Ankara'da Klzllay'da
Anadolu Kuliibii'nan kaqlanda Hariciye Gene1 Sekreterinin
ikametlerine tahsis edilmig bir bina vardl. Numan Bey Balcan
olduktan sonra da aynl evde ikamete devam ediyordu. 0
zamanlar gimdiki gibi Bqbakanllk Konutu, Dr gigleri Konum...
gibi y k konudar ve kolayliklar yoktu. Hariciye Gene1
Sekreterine gerektigine yabanc~larlada rahat g6riigebilsin
diye olacak bbyle ayncal~kyapiliyordu.
Bu evi tanlyordum Bakan bazen Bakanl~j,agelmedigi
ve hafif rahats~zoldugu zamanlarda bazl ijnemli evrak~
imzalatabilmek iqin evine gittigimiz veya dosya
giStiirdiigiirniiz olurdu. Bu sefer benden bliyle hiqbir gey
istenrnerni~ti.Biraz merak, daha qok heyecan ile eve gittim.
Numan Bey salonda pijamalannm Dzerine yk bir Robe de
Charnbre giymig, genig koltugunda rahat otumyordu, Beni
gijrijnce yanindaki hane halkr qekildi. Hastalandl sand~rn:
"Geqmig o'lsun Beyfendi bir rahatsrzli~inizrnl var?" diye
sordurn. "Hay~r,hiq bir rahatsizl~&myok. Sen hele ~Ziylebir
omr bakalam." dedi. Sonra ,"sen evlenmi$sin, davetiyeni
aldlm. Tebrik ederim" dedi. ~ ~ i r on ean bir kurt diigtii. O
zarnanlar Hariciye memurlmn~nevlenmeleri de 2imdi'ki gibi
degildi. Ayn bir merasime tabi idi. Evlenecegin kizm soyu
sopu aragtrrtl~r,bayagr meslek mernurlarinda oldugu gibi
aragtlrrna soru9turma yapt~nlir,Bakanliktan resmen izin
alrnlrdr. Bunlar yaprlmi$~.Kanrmn referans klgesini Maan'f
Vekili Hasnn Ali Yiicel ile Falih R~fkiAtay imzalarniglard~.
Acaba usulde mi bir hata yapmigtak? diye dugiindiim.
Kendisine "Vekil Beyefedi biz rnuamefernizi zaten daha
ewe1 tamamlarmghk. Askerlian uzarnasl flziinden geciktim."
dedim. "Askerligin artlk bitiyor. Simdi sen slr tutmaslnl bilir
misin? Bana onzl sby le'vedi. El bette bilirdim arna neler
oluyordu? Onu bilrniyordum. Numan Bey devam etti: "Ben
artik velcil Elan degilim. Paris'e biiyiikel~igidiyomm. Seni
de beraber gotiirecegim. Yalnls ben sana haber vermeden
bunu hi$ kimseye hatta kanna bile stiylemeyeceksin." Ben
te~ekkiirettim. "Bu tevecciihiiniize rnutlaka layrk olmaya
qallgacag~marna ben ha1a silah altmda say111nm..." dedirn.
Amaclm ilk sByledigini bir daha teyid ettirebilmekti.
"Soyledim ya, askerlik bu hafta bitiyor." dedi, rahatlad~m.
Bu ahamada, bit= evvel bizi yalmz b~rakm~g oIan hem~iresi
rnuhterern Nahide Nan~rnefendiile yegenleri Nevin ve Berin
de geldiler, beni tebrik ettjler. Kmm da uzalctan taniyorlarrmg
arna yine de gBrrnek istediklerini siiylediles. Miisaade
ederseniz bir giin ziyaretinize geliriz efendim" dedim. Vekil
Bey veya kendi sliiyledigine gijre Sefir Bey burada miidahale
etti, daha pratik bir yo1 s6yledi: "ij.niimiizdeki hafta 29 Ekim
Cumhuriyet Balosuna beraber gelhiniz, hep beraber oluruz."
dedi. Curnhuriyet Bayraml'ndan iki giin ewe1 Paris'e atanma
amborgosu kalkt~.Kanmla sevi~tenuguyordak. Ankara
Palas'taki Cumhuriyet BaEosu'na Huriye ile birlikte
gidecektik. Daha aiIelerimize bile haber verememi$tik.Benim
giyecek fraklrn vardi. Huriye'nin enstitiideki arkadaglan ve
oencileri omrdular, gelinlik elbisesini rniikellef bir tuvalete
donii~tiirdiiler.Sonm bu sefer dumm Von Papen'in sBzlii
davetine de benzerniyordu. EIimde mmen davetiye de VMI.
Ayin sonunda idik. ikimizin de o ay qok masrafimz
olmugtu. Ankara Palas'a kadar taksi ile gidecek paramlz
vardl. ~ y l yaptlk.
e Numan Bey ailesi, efrad~,yegenleri, Sadi
Kavur, Settat 1ksel ile birlikte Ankara Palas'in Paviyon
Eusminda ijnii ahgap pmaklrk11 6x1platformda otumyordu.
Nahide Hanirnefendi ile k~zlan,Huri ye ile qabuk kay n a ~ t ~ .
Ortada heniiz bir kararname yoktu. Settar 1ksel Kahire'ye
tayin e d i l m i ~ k e ngdrevinin Paris" doniiiigecegini de
bimiy orduk ama han~mlarart~karalannda sessiz sessiz yo1
hu~rl~klanndan konugabilir olrnuglard~.Muhternelen kasm
aylnda veya arafik baynda Paris'e hareket edebilecektik.
Bunun nasll miimkijn olabilecegini kirnse kestirerniyordu.
Trenle veya vapurla seyahat etrnek irnkani yoktu. BEitlin
yollar Almanlar'm elinde ve kapal~idi. Sivil uqaklarla seyahet
hayal biIe edilemiyordu. Anladigzm kadarl ile
miittefiklerirnizin ve daha ziyade ArnerikaEilann safflayacag~
imkanlardan faydalan~lmasidiigiinfilrnijgtii ama bunun nasll,
ne zaman ve nereden mumkiin olabilecegi meghuller hanesine
kayt11idi. Yani i~imiz,tesadiiflm, daha qok Allah'a kalmgtr..
TabiatiyIe biitn bunlar benim alul ve idrak a l a n l n ~ ndlg~nda
kalryor ben sadece dinlernekle yetiniyordurn. Was11 olsa bir
yoIu bulunur, eger k~smettevarsa Paris'e kadar uzanabiliriz
diyordum. ..
Tarn bu slsada, garsonlar masarnlza siis ball@
akvaryumw gibi biiyiik karpuz cesametinde c m d a n yvvarlak
iki kase getirdiler. fqleri "bol" dedikleri bir acayip iqki ile
dolu idi. Kaselerin i ~ i n eqegitli meyveler kiiqiik kfiqlik
dogranrnlgtl. Yine camdan veya kristalden bir kewe hazlr
bekliyordu. Sampanya bardaklarr Sniimiizde s ~ r a l a n d ~ .
Garsonlar ilk senrisi yaparak uzaklagt~lar.Herkes denemek
igin birer yudum Paris rnisyonu ~erefineiqer gibi yapti.
Numan Menemencioglu daha ilk yudumda yiimnti buru~turup
bardagl yerine blraktl. Ben o "bol" denen acayip iqkiden
ziyade i~indekikii~iikmeyve kmntllmnl sevdgtim. Aslrna
bakassaniz bu o zamanIann hafif, zzarif, ucuz bir iqkisi idi.
Tam o s~radaBakanzm veya miistalcbe1 Biiyiikelqim (zira
hala Numan Beyin Bakanliktan istifa ettigine dair resrni bir
aq~klamayapilmg degildi.) dawdi sesi iFe bana seslendiBni
duydum. Bana "haydi, kalk! Sefaret katipligi vazifesine bqla
bakaIirn. Kapida benim ozel arabam var iginde bir gige viski
olacak. Onu a1 getir de hep beraber igelim ..." dedi.
Bir anda baqmdan agagrya kaynar sular dokiilmiig gibi
oldurn. Tarifi miimkiin oImayan karqik hisler iqindeydirn.
Herkesin acayip baglklan alt~ndacaresiz yerimden kalktirn.
Numan Bey Yn azeP arabam dedigi, Hitler'in hediye ettigi
rivayet edilen d~gtanrnadeni kornpresiirlii, dekapotabl
Mercedes otomobildi. Frak~mlnkvymklannl savura savura
pavi y on bijliimiinden sonra biitiin salonu, insanlm yara yara
geqtim. Receptionyunyanindaki otelin diSner kanatla kaplsina
vardrg~mdabenim b a ~ mdaha hr zl I diiniiyatdu. Soforii
~aglrtt~rn.Durumu anlattrm. Adam viski gi~esinialdl getirdi.
0 srrada giirniig tepsi i~erisindebov bardaklarla geqmekte
olan smokinli bir garsonu durdurdum. "Menemencio~lu'nu
tanir misin?" diye sordum. Tabii ki tan~yordu.Elimi
pantolonumun sag cebine attlm. Orada iki adet beg liral~k
kaldig~nlbiliyordurn. Birisini garsona verdim. Bu 8igeyi
Numan Bey'in masasina gotirreceksin dedim. Adam
ziyadesiyle memnun oldu. Beg lira o zaman buyiik para idi.
Sonra s ~ k sl ~ k tembih
l ettirn: "Bekleyeceksin, ben masaya
oturduktan sonra getireceksin" dedim. Ben yavav adlmlarla
masaya dBnliyordurn ki, elirni kolnmu sallayarak viskisiz
gelmemden gagtran masa halk~ndanbagta Sadi Kavur, Settar
fksel hatta sevgili Berin arkadan igaret ediyorlard~.Sigenin
araban~nkofrunda oldugunu anlatmak istiyorlardi. Hi$
ald~madangeqtirn, yerime oturdum. Merkes gBzleriyle bir
geyIer sorar gibi idiler ama kirnse agzin~agp heniiz bir gey
sijyleyemeden bisim garson tepsi iizerine Unlii viski $igesiyle
gBriindii. Giiriinmekle kalrnadi, berabetinde getirdigi
bardaklarla servis yapmaya bagladl. 0 saniyede
Menemencio~lu'nun yiiz ifadesini iimriim boyunca
wnutrnadirn. Bana degil ortaya hitap ederek, "~gte,oldu bu
i~!"dedi.
Gece aynllrken, daha dogrusu Menernencioglu ve
ailesini kap~daugurlarken Numan Bey bana ddndii, "sizles
nasll olsa biraz daha oyalanrrsrnlz. Bir yere kimildamay~n,
araba gelip ski alacak" dedi. Dedig gibi de oldu. Eve Numan
Bey'an UnlIi Mercedes'i ile diindiik. Cebitndeki ikinci ve .
sonuncu beg limlig~da adeta zorla pforiin cebine koydurn.
Eve girdigimizde Huriye ile birlikte kug gibi hafiftik.
Ay bayna kadar tek kuru8umuz kahamigtr. GBniiller Sen
olsun diyorduk. Artlk Paris BiiyUkelgiliBmizin ikinci katibi
olmu8tum !
Savag sonras~Pariste "bizirn talum", ba81angiqta sayca
azdi. Ama hani bir zamanlar "ARSLAN NIHAT'm kaptanl~k
ettigi GALATASARAY takiml gibi miithig bir ~eydi.Kablna
kadrosuna slgrnayan bir qalzgma temposn iqinde qahgiyoduk.
Paris Bqkonsolusurnuz Bnceleri Fikret Ozdogancl idi.
Refikaw Niizhet Manirn qok h o ve ~ al~mllbiz hanlrnefendi
idi. Maa~allahhCli da oyle olmakta devam eder. Kizlan
Mina, o zamanlar oniiq ond6rt yalannda kiiqiik ve giizel biri
kizdi. Cok daha sonralan h e r Tiirkmen ile evlenince onun
soyad~nraldi idi. Coluk qocuga kangti. Arna bizim Paris'te
canld~j$nizzamandaki o qocuksu halini hiq ama hi$
kaybetmedi. Kocas~ndanaynldtktan sonra yine eski soyadmi
ml aldl, bilemiyorum.. .
Paris'te bizirn taium sonralan agldlkqn aqildi, geni$edi.
Bizler yam? yavag Bristsl Oteli'nden ayrlllp evlerimize
yerle~tik.ilk baglarda vaMiyle ~sviqre'dekiimelegen Ali Naci
Karacan dahil bazl hatxrll isimler part-time olarak
Sefaretimizde toplanir oldular. Askeri A t a ~ eKurmay Yarbay
Emin Cobanoglu, daha soma Kurrnay Binbay KernaP Atnlay
tahma katlld~.Kansl, Huriye'nin okul arkaday idi. Ticaret
Mii~aviriCelal Yerman ve iki yardimcis~da kat~llncatalurn
giderek daha da geligmeye geniglemeye devam etti. Part-
time gelen gidenlerin yerlerine stbekli gijrev atamalan yapildi.
Eski Sefaretimiz terkedilrnig halde idi. Eski Osmanll
~m~aratorulu~u'na ait yegil Kavas elbiselerine sigrnaya
qalqan kocaman bir fil gibi, Karadagl~Filip Efendi savag
boyunca orada kkqilik etmigti. Bit de Monsieur Ernest diye
qok eski ve yqTi 1svigreli bir personel vardt. Sefaret Vichy'yye
intikaI edince onlar daimi sefarette kalmi$lar: Rahrnetli
Biiyiikelgi Refik ileri, Q tarihlerde naszlsa bir yolunu buIrnu?,
hem okuyor hem de Ba~konsolosluktamahalli katiplik
yapiyordu. Bizlere ~ o yardlmci
k olmagtu.
Paris'e vmp giireve bagladrg~mizdaetrafirmzi, baz~lm
gijz aginasi, go@ ise hemen hiq tan~rnadrgrm~z isirnler
sarlverdi. Kimin kim oldugunu pek bilemiyorduk. Arna
hemen hepsi yardlma hazirol durvrnunda ve tutumunda
gtiriiniiyotlardt. Bereket Bagkonsolosumuz orada eski ve
deneyimli idi. Bagkonsoloslukta mahalli katip olarak
qaligrnakta olan ve sonralm Hariciye'ye girip Biiyiikelqilge
kadaa ylikselecek olan rahrnetli Refik ileri diye p~rlantagibi
bir genq vard~.Bilmedigi, tanlrnad~g~ yoktu. Etraf~rmzlsaran
pirinq tanelelinden iyisini kotiisiinii ayimakta bizlere qok
y a r d ~ m coldu
~ idi, Daha ziyade iylerini giSsterirdi. Geri
kalanlann bir krsmrnrn bizden olup olmadlklan bePli bile
degildi. Pxis'teki dostlanm~zinbir ~ogunuonun sayesinde
tanlmtgtlk. Comtesse D'Halloy bile onlardan biri sayllrrdl.
Refik bir giin kanqilaryaya yaninda pejmiirde lul~klr
bir genq adamla geldi. Bize takdim etti. Sahici Tiirkmlig. 0
d~nemdeParis sanat diinynslnda yeni parlamaya ba~layan
bir Tiirk ressam irnig. Galatasmy 'da okurnug, iiniversiteye
gelmig, yolu Saint Michel'e tastlarn~g,bir daha da oradan
slkamami$.Memleket hasretini dindirsin diye getirmig ama
kendisi herhangi bir imada bulunmadan ben ve Halnk
koltugunun alt~ndakikartondan birer resim qektjk. Parasini
kabuI eztimekte qok gii~liikqektik. Kurnrzi garabm hasretiyle
kabul edebildiydi. Haluk ve ben ~ o gabuk
k dost olduk. Arada
gelirdi. Bizim "Fikret MualBa kolleksiyonu" da genigledi...
Cok rnagrurdu. Birgiin al~gverigegiderken Palce de
LWpkra'da iinlii magamlardan birine giderken Onu da
~ ~ ;Kendisine hedi ye etmek
y anlrnlza allp g ~ t i i r r ntiik.
istedigimiz hiqbir ~ e y kabul
i etmedi. Israrirniz iizerine
ayaldarma b a k , p-aplarr delikti. Cmplan tezgaha grkwtbk.
Uzun uzun inceledi, nihayet bir qiftini begendi. Satlci kadm
'%a$ ift ti smylm?'* diye somnca "Madam sin beni 3urk ayak
ml smyorusuns?' diye parlay lverdi ! Combin pm,sint cebine
koyuverdikdi. Cok da iyi yiirekli bir adamdi. Kendisine bir
kazans olsun diye evirnin bir portresini yaptrrmak istedirn.
Kabul etrnedi. "Portrait genri" degilmig. " h a Tiirkiye'den
yeni bir ressarn geldi. Cok begendim. Gek giisel portre
yapar." Giinderdi, ad1 Hulusi Mercan idi. Huriye'nin evde
qok giizel bir yatlrboya port lpt~idi. Sonalm ismini
kaybettik. Belki diindii, bell . ingallah ya~~yordur. ..
Bir sure Fikret Mualla'nrn yaninda barlndl idi.
Aralannda nereden pktiklarl pek bilinmeyealer de
vardl. Bunlmn iyisini k6tlisunti bize Refik ~lerihaber verirdi.
Bizim Sefaret Paris'in iinlii Bristo1 Oteli'ne yerle~miggibi
idi. Biz, egim Huriye ile beraber otelin 101 numarall
Suite'ninde kal~yorduk,Daha hdlA Paris'in en se~kinve
pahall otellerinden biridir. Zamanla otel yagarnl 8xeIlikle
Huriye iqin s ~ k l cgelmeye
~ bag lad^. Sonra dolar veya a l t ~ n
hesabl saltanat1 hep bijyle devam edebilir mi idi?
Bise her bakimdan ama uzaktan yardimc~olan,
pktlrrnadan yen wren bir Tiirk hanlmefendisi vard~Ad1
Nazll Hanirnefendi idi. Dediklerine gore Pierre Loti'nin
'"DCsenchant6e"'lerine ilharn kaynagr olan kiiltiirlii ve ~ o k
giizel ve zarif Tiirk hanlmlanndan biri imiv. Biz onu Madam
d'Halloy yahut Comtesse D'Halloy olarak tan~rnlgtlk.
Eski bir Tiirk Diplornat~nlne ~irnig.
i Aynlmlg, bir Franslz
asilzadesi ile evlenmig.. Giizel, iistelik melek gibi, melaike
gibi iyilik Brnegi ama biraz mesafeli bir han~rnefendiidi.
Neden aynlm~g,bir Franslzla evlenmif diye merak eder,
iiziiliirdtik ama pek daha derine gitmeye de gekinirdik. Bu
konu ararn~zdakonuaabileceklerden sayllrnazd~.Adam~n
yakinlarcfa bir qiftligi varmrg. Hiqbir hanimdan dolu dolu
koliler gelirdi.
Erans~zKontu dijnyanin en zarif ve iyi kalpli insan]
idi. Bize kan koca qok yardirnlan olmugtu. Otelden y k i p
1 7. Arrondissement da Rue de Courcellesdeki mijlkellef
apartman dairesini Nazli Hanirnefendi bulmugtu. Savagtn
bag~ndanitibaren Paris'i terkederek gi3neydeki Saint Jean de
luj'daki malikanesine qekilen Madame Gallibourg adlndaki
dostunvn evi idi. Epok tapisseries leri nadide mobilyalar~ile
tarnarnen dayali dij~eliidi. En glizel giinlerimiz omda geqti.
Orada qok rnisafirler ag~rladik.
Nazli Hanlmefendi'nin h z i Cenan Han~mda annesi
kadar giizel ve zarif bfrkadmdi. ~shnbul'daiinlii bir iiniversi~e
hocas~ile evli idi.Bir de ktigiik qocuklar~vard~.Giilperi
Paris'te dogmug, Nazl~Hanlrn doktor bulmakta, hastahane
seqmekte bize qok yardlmci olmuptu. Giilpri'nin do@munda
altln iizerine mine iglenrnig iri bir f ~ n d ~cesarnetinde,
k aqillr
kapanlr bir kolye saati hediye etmigti. Gulperim onu haIa
sakfar, ara slra kolyesini de takar. Cenan Sarg'ln da bir erkek
qocu&~vardi. 0 anneanesi ile kalird~.Ad1 Famk imip ama
bizler de herkes gibi onu "Yuki" diye gafynrd~k.Tiirk~e
olarak bildigi bir kelirne vardl. GiSkgWiltiisij oldu@ zaman
"Gur gur baba" geldi derdi. Yaramazl~kettigi zaman gijk
giiriiltiisii olduguna inan~mt9. ! Uslu durdugu zarnanlar gGk
gurleyince hakli olarak "Ama ben bir Sey yapmadm ki.."
diye itiraz edermig. Nazli Hanlrn aramizda esrarli, efsane bir
kadmdi. Uzun zaman higbirimiz onun hakk~ndafazla bir Sey
bilmedik. Ama diplomatik yagarn konulannda ondan qok gey
. e n onlara ijgle yemegine davetli idik. G q
~ M n d i k .Bir
k a l a c a ~ ~ n anlayInca
r~z~ telefon ederek aziir diledik. Cevab~
bit- ders gibi idi. Yabancr misafirleri de v m r g.."Siz bilirsiniz
Soufflet'nizi inmi? olarak yersinis!" dedi. Bir daha davetIerine
hi$ geq kalrnadik..!

Nazll Hanim, Tiirkiye'de Giizel Sanatlar Miizesini


kuran $u iinlii 'Kaplurnbaga Terbiyecisi" tablosunu yapan,
Osrnan Hamdi Bey'in klzt imig. Ytllar sonra Tiirkiye'de
Ekonomik Dairelerde yabanci heyetlerle rniizakereler
yaparken, Hamdi Bey diyebir zat ile tanlgrnrgtlk. Nazll
Hanrrn'dan konugurduk. Onun halas~olurmug..'Tante Nazlr'"
diye bahsedesdi... Aradan ylllar y~llarge~ti.Ernekli olduk,
fstanbul'a yerlegtik. Rahmedi Turgut 6za1 ernekli tanrd~g~
insanlan anlatlrken kendisine ad~alsodurn. "Faruk Saraq"
dedi. Kafamda qimgek ph."Hayr senin ad~nY U K ~ dedim ~'
ve onu ona anlattrm. he ye can land^, aglayacak gibi oldu.
El1erimiz.e sanldl. Annesi Cenan Wan~mAllah daha uzun
iimur versin yagiyomu?. Bir siire sonra Rahmetli Nevin
Menemencioglu 'nun Tegwikiye Camii'ndeki cenasesinde
Cenan ile kargilagtlk, kucaklagt~k..uc yaglt insan, b o bir ~
kanepede oturduk. Nevin vesilesi ile Nazll Han~m'~, Numan
Bey 'i, tiim ortak tanldlfr ve sevdiklerimizi, Paris giinllerini
andlk.
Paris 'te mzidans'ln bahqesinde "Bin'm Takim" soldan saga;
A li Naci Kamca, asked ateSe K.yarbay Emin Gobanog.lu, sefaret
miiste~an,Riiyiikel~iNslman Menemenciogh, ikinci kiitip Haluk
Kum veyeni bayktitip O@ Giikmen.
MESLEKTE EKOL:
NUMAN BEY'DEN SONRA, FAT~NBEY..!
DipIornaside ganslrn vard~,Girer girrnez, Nurettin
Vergin ve Settar lksel gibi genq gube miidiirleri Espois-
Umutlar s~rn~frn~n en seqkin ternsilcileri, onlann da iistiine
kendine ozgii bir kiviligi ve engin bilgisi ile Bedri Tahir
$aman, bilgisi, gfiiiriigii ve sanatkar ince mhlv ama allngan,
Feridun Cemal Etkin ve daha da iistiine Cevat A y k a l ~ nve
nihayet bu saydiklanm~nhepsinin de baglmnin ktiinde bis
r ~ Numan Menernencioglu'nun
gapka gibi t a g ~ d ~ k l abir
maiyetinde ~alqtlm.Ilk dxg glirevim oIan Paris, ikinci ve
sonralarr da bagkatipliginde ise miistegar Settar Iksel ve
Biiyiikelqi Nurnan Menemencioglu vard~.Hepsine gok gey
borqluyum. Werbirini gimdilerde rahmetle ve sayg~ile yad
ediyomm. Nur ic;ine yats~nlar...Bu iilkeye yapt~klanhimetler
daima hatirlanacak, hat~rlandlkqada degerleri daha iyi
anlag11acaktlr.
Bunlarin y anrnda dogrudan dogruya birlikte ve
maiyetine qaligrnamamrg olmakla birlikte o dBnernin en
degerli diplornatlanndan Muharrem Nuri Birgi 'yi zikrebmeden
gepzrsern haksrzhk &mi$ olurum. Fevkalede ktvrak bir zekas~
vardl, Dili her dilden keskin,qo@ kez iBeleyici idi. Hiq bir
~ e yfazla
i umursamaz, hatta a l d l n ~etmez gfiriiniirdii. Bilgi
bak~rnindanda biraz evvel sayd~klarlmlnyanrnda verici
olmaktan ziyade a l l c ~Ggrenici ve merakl~idi. Kendi
degerlerini bagkalm ile paylapak huy ve adeti yoklu. Giizel
sanatlann goze ve eskiye yijneIik olankanna rnerakli idi. Evi
bir miixe gibi idi. Bir de arkada~lanfiaraslnda hafif hskang
old@ soylenirdi. Kimin neyini kt skandtg~pek bilinmezdi.
0 zamanImn en gtSzde diplomat hanimr adaylm araslnda,
gen~ligi,giizelligi, zerafet'eti,bildigi yabanci dillere ilaveten
qok da niifuzlu bir devlet adamin~nklzl oIan bir genq
han~mefendibile, adayl~k~izgisindekibiitiin espoirs tak~rn~
aras~ndaonu se~rnig,herkesi $a$lmi$zi.Yank ki, bu evlilik
nedense pek uzun siirmemig, hsa siirede aynl~vermiglerdi.
Fatin Rii~tiiZorlu, bu saydlklarlm arastnda en parlak
olanlardan, m a kendine ijzgii ayn "sui-generis" bir karaktere
sahipti. Tiirkiye'nin en giizide ailelerinden birinin fevkalade
iyi yeti5;rnig bit. klzl ile evli idi. Ondan qok sevdigi bir ktzt
vard~ama qal~gmaktanoradan buraya kqrnaktan evine
barkma ayiracak pek az vakti kalird~.Bunu hep bilirdik.
Haydi bu hikayeyi burada keselim, bavka bir konuya gqelim.
YAHUDI ZALIM, ARAB^ MUZLIM..!
Protokolden yaklnlyorum ama bunun sebeplerini
aragt~nrkenacaba Paris'te bulundugumuz srralarda Numan
Bey'in beni bu iglerde de pek qok qal~gtlrd~& iqin mi yoksa
bu kurallann beni dogal oIarak slbglndan rnt kaynakland~j$n~
pek kestiremiyorurn. Paris'te bir cami v d ~Hala . da vardlr.
As11 ismi "Tnstitut Islamique idi. Baglnda bir imam vardi.
Gobekli toraman bir adamdr. Caminin yam baginda bir de
lokantasl vardl, Orada kuskus, kebap ve saire gibi alaturka
veya Arap yemekleri yenirdi. Hem caminin imamt, hem de
lokantanln sahibi olan zat Fanslz ProtokoI Listesinde "Ministm
Pltnipontentiaire" (Ortn elqi) olarak geqerdi. Arada sirada
camide toplantllar, tljrenler olur, bizler de sefaret olarak davet
edilirdik. Nurnan Bey oraslnl pek sevmez, gogu zaman beni
gbnderir, oraslnt Frans~zemperyalizminin bir araci olarak
degerlendirirdi. Zaten ijyle biiyiik bir sefarette kiiqiik rnernur
olmalc "orta hizrnet~isi"olmakla e? deger sayllard~.
1947-1948 senelerinde Paris Camii'nde yine bir tijrene
davetli idik. Davet bu sefer Arap sefirlerinden geliyordn.
Yahudilerin Filistin'de girigtikleri hareketler tel'in edilecek
narnaz Iulinacak, sonra cami loknataslnda kuzulw kuskus
yenilecekti. Davet sefirlerden gelince gitrnernek olmazdi.
Biiyiikelqim yine beni yolladi. Davetliler arasinda en genci
ve riitbe fakiri olan~bendim. Hepsi kerli ferli sefir siiferadan
ki gilerdi. once Yahudi Amp anlagrnazl~g~ konusunda camide
hutbe geklinde bir konferans dinlenecek, sonra da 6zel bir
vesile narnazl (gtyabi cenaze namaz~)kllrnacaktl . Ronugmac~
Mlslr'dan gelrnigti. Camiye girerken yanlrna 1rak"ln iSzel
ternsilcisi yaklagtr, "Namaz~beraber yan yana blallm" dedi.
Handan Bey asllnda Beylerbey i'nde dogmug bir Tiirk'tii.
Arapqa bifdiginden bile kugkuluyum. Ama qok aklll~bir
adam oldugu s~ylenemezdi.Nitekim bana "ben namazdan
film pek anlamam onun i ~ i nseninle yan yana olmak istedirn"
dedi. ~ q i m d e ngiildiim ama belli etrnedim. Namaz
beklendiginden uzun siirdii. Bizim Arap sefirler canibinden
fisrlt~,r n ~ n l tgeklinde
~ baglayan itirazIar yiikseldi. En ~ o k
itiraz eden Liibnan Sefiri Ahmet Bey Daouk namazln yanltq
kzldmldi~middia ediyordu. Arada imarmn igmti ile "'Yahudi
A i m , Arabi Muzlirn" diye cemaat da hep bir agizdan hutbeye
yahut konu~mayakatrliyordu. Ne ise verilen giirevi yerine
getirmig insanlarln huzuru iqinde kuzulu kuskus yerken
tarh~madevam ediyordu. Namazin yanli~hldinld~g~m iddia
d e n Ahmet Bey Dauk sonunda haMi ~rh. OIay Biiflkelqirn
'Numan Menemencioglu'na anlatt~rn.Giilmekten kmldl. Bana
"Allah iyiliginizi versin. Aran~zdabir tek dogruyu biEen
~~krn0 . rniisliiman degil!" dedi. Meger Liibnan sefiri
r ~da
Miisliiman degil, H~ristiyanrrml~!
1950 SEC~MLER~NDEN SONRA T U R K ~ Y DYENI
E B~R
DONEM BASLIYOR, DI$ POLfTfh2 HAREKETLENfvOR.
DEMOKRAT PART^ ~KT~DARA
GEL~NCE ...
Dernokrat Parti iktidara gelir gelmez uluslararasr alanda
yaptrgr ilk i$ israil Hiikiirnetini resmen tanrmak oldu. Aradan
bir ay bile g e p e d e n ~srail'denbir heyet geldi. Biiytikelqi
Eliahu Sasson'un ba9kanllk ettigi bu heyetle ticaret ve tediye
anlagmasr miizakerelerine Fatin Bey'in bagkanl~g~ndaki bir
heyetle baglad~k.Bakanl~ktakii2 btiliimiinde israil ile hangi
gubenin ilgilenecegi bile belli degildi. Ekonamik ifiskiler
benim gubeme verildi.
Fatin Bey ilk bir iki toplantiya geldi. Sonra bizi kendi
halimizle hag~rnegir almaya b~rakt~. Bu gibi rniizakererin
mutad ve kigileri belirli bir heyeti olurdu. Ticaret, Maliye
Bakanl~klanile Merkez Bankas1 ternsilcileri gelirdi. Bunlar
gele gide Hariciyeye ~smm~glar, allgmlglard~.Hepsi Fatin
Bey 'den qok gekinirlerdi. Biz kendi kendimize o ararn~zda
imig gibi devam ettik, Zaten yapaca@m~zo zamanlmn klasik
bir Clearing anla~mas~ olacaktl, Karglllkll merkez bankalan
birer hesap a$ac&, ithalat ve ihracat bedelferi be'lirli bir kredi
limiti iqinde bu hesaplardan, bu lirnitleri, aSan miktarlar ise
serbest dolarla ijdencekti. Miibadele edilecek rnallmn listesi
ve kontenjanlari zaten ijnceden haxlrlanmrgt~.Gerqek
uyplamada hi$ bir ticaret ve tdiye anla8masinda taraflardan
hiqbirinin iibur tarafa limit dig1 ithalat veya ihracat iqin
anlay-nada yazlli oldugu gibi bir diiviz ijdedigi olrnazdi.
Muhtelit komisy0Il toplanlr, ne yapar yapar ya kredi lirnitini
arttrnllr, yahvt kontenjanlarda bir degi~ikligegidilirdi.
israil'den gelen heyet ger~ekten~ o olurnlu
k ve 111rnl1idi. Ne
dersek hemen kabul ediyorlardt. Bes belli arnaqlan her ne
pahasma olursa oIsun bizimle bir anlqma imzalamq olmakh.
hj@su biz de bunu biliyor ve bundan katiyen faydalanrnaya,
sBmiirmeye gitmeye kalkigmiyorduk... Ekonornide hi6
kimsenin bir bagkas~n~ aldatmaslna imkan yoktur. Blunda
kimsenin bir katkisi da yoktur...
KORE'YE ASKER G~~NDER~YORUZ ...
Fatin Bey o slralarda srk srk dl? seyahatlere giderdi.
Bagbakan bizim Nato'ya gimemiz konusundaki ternas ve
goriigmelerde onu ~ahgmyosdu.Dolay~siile askerlige merak
salmqtl. 1yice bilrnedigi hi$ bir ige kan~makistemezdi.
Askeri sttatejiye dair binlerce sayfalrk kitaplar ve belgeler
ohyodu, Bize 6000 sayfallk bir dokiimani hatrnettigini ve
bir kumay snbaydan daha qok uzrnanlaqtlglnr sayler, tatll
tat11 hava basmaktan pcuksu bir zevk alirdl.
2. Dilnya Savag~Avrupa'da sona ermig, fakat uzak
garkta Pasifik'te haIa devam ediyordu. Bu savayn
dudurn1mas1 ve Japnlmn da Almanlar gibi teslim olabilmesi
iqin Amerikal~lannsonunda en zor karan almasr, Hirogirna
ve Nagazaki 'ye birer atom born bas^ atmasr gerekmigti. Bu
feci bir geydi. Ondan sonra dunya yanm asmrdan fazla bir
siire hala atom bornbas1 korkusu i ~ i n eyaSamaya devam
etrnektedir. Nirotimaya at~lanbomban~nadana "Bebek",
Nagazaki'ye attlan ikincinin adma ise "~igko'? denililmigti.
Birincisi yani bbbaby"
tekerlekli smda1ye.de yiiriimeye mahkum
olan E D . Roosewelt'in, ikincisi ise "The Fat Man"
ChurchilE'in askerler araslndaki simgesi, lakabl idi.
Sonunda Japonya da teslim olrnug, fakat bu sefer
rnIittefikler aras~nda,bir tarafta Sovyet Rusya ve onun
destekledig korniinistler arasinda acayip biz soguk savay,
p k m ~ g tKore
~ . her ne hikmetse 38. paralelin aIti iistii diye
ikiye aynlmigta. Yukandakini Sovyet Rusya ve bir Bl~Lide
Cinliler destekliyor, alttakini yani Giiney Kore'yi de
Amerikal~Iarvt rniittefikIer tutuyordu. BirIeganig MilIetlerin
Giivenlik Konseyi de alcf~@bir kararla Giiney Kore'nin
avunul maslnm ltalep ediyordu. Savag sonrasl donemde
SovyetIerin Tiirkiye ile aras~ndaki1925 tarihli iyi komgnluk
ve saldlrmazl~kan1agrnas~nldurup duxdugu yerde fesih
edivemesi, yerine bir yenisinin konulrnas~iqin acayip ve
kabul dilemez kopllar ileri siirmesi iizerine ABD, Tiirkiye'yi
desteklernig ve Wasinghton'da vefat eden Biiyiikelqimiz
Rahmetli Miinir Ertegiin'iin cenazesini o zamanlann en giiqlii
savag gemisi Missouri ile istanbul'a gondermesi, Potsdarn
Konferansinda ingiltere D~gigleriBakan~E.Bevin ile ABD
D~gigleriBakan~J. Byrns'irn Tiirkiye lehine aldlklarr sert
taw, Koreye'ye asker giinderilmesi konusunda bize yapilan
ricanln taraftmlzdan kabuliinli kolaylagtirmi$tl. ~ s t e l i k
Tiirkiye'nin Nata'ya allnmasz konusu da giindernde idi.
Kore' ye asker gondeme iginin koordinasyonu o zamanki
DevIet Bakanlrgl'na verilmigti. 0 zamanlar gimdi oldugu
gibi sekis on tane Devlet Bakanllgl yoktu. Bu tek Devlet
Bakanlgl da Galatasaray'da veIirn oIan Fevzi Liitfii
Karaosmanofilu'nun somrnlulu~undaidi. Bakm da bu igle
Fatin Bey'i gfirevlendirmigti, Amerikalrlar Yunanistan'la
Tiirkiye'yi Nate biinyesine afmayi prensip itibari ille kabul
etmi~ler,ancak iilkenin tamamni ittifdca alrnafcta tereddiitleri
vardi. Cintim ~ i n t i mgiderek nazlaniyorlardi. Onlar~
Tiirkiyekin tamam~ntgiivenceye alrnadan ittifaka girmenin
bir anlam tstgrrnayacagina ikna eden y ine Zorlu olrnugtu.
Askeri strateji uzrnanllgt i ve yararnlg, ArnerikaliEan sonunda
ikna edebilmigti. Tabii hemen sijyleyelim ki, Kore'deki
kahraman tugaylmlzan tarihi baganlari olrnasa idi, Albay
Dora'nm alay sancaglni beline dolayarak askerin ijniinde
komlinist qemberini yanp Amerikan tiimeninin yardlm~na
gidememig olsa idi, Nato'ya gkebilrnemiz hi^ bu kadar kalay
olrnazd~.
Kore'ye gidecek Tiirk askerini parall asker mi
samyoslar?
Kore' ye Tiirk askeri birl iginin sevkiyat~hazirFiklanmn
siirmekte oldugu bir srrada DevFet Bakanlmiz bir Amerikan
genexali ve ABD Sefareti rniiste$anni kabul ediyordu. Fatin
Bey bulunamayinca Fevzi agabey telefonla beni gag~rtti,
gittim. Amerikaltlar nerede ise geldiklesine geleceklerine
pigman olacaklard~.Yaptrklan ve ilk baklmda qogurnuza
makul gelebiIecek bir 6nesi Bakanr fevkalede k~zdirm~qt~
Bana di)nerek, "Oguz, ne diyor bu adamlar? Tiirk askerini
parall asker mi saniyorlar ne? SSyle onlara Tiirk askeri
silahr nr techizatini yerde bltakarak savaga gitmez!" dedi.
Amerikalt las yanlar~ndagetirdikleri terciimanin da
qevirdigi, Bakan~nadeta azarlar gib stiyledigi bu sBzler
iizezjne ger~ekten~ a ~ ~ r m i ~ lama
a r dbana
l oyle gelrni~tiki,
Amerikan miistegmmn tam tersine generalin bztya& rnemnun
bir hali vardr. Askerlik gururu okganrnlg, k a b m l g , Kore'de
nas~lbir miittefik askerle birlikte sava9acaWmn1da sanlnm
daha iyi anlaml8t1. Sayln Bakani gok iyi anladrgtni ve m u s u
istikarnetinde mutlaka bir g8ziim bulacalanna sijyleyerek
aynldlldl.
0 giin Fatin Bey yoktu. oijgsendiginde c;ok rnernnun
oldu. Ama hemen o gun Ankara'daki yabanci sefaretlerin
diger bakarhk ve rnakamlardan isteyebilecekleri randevulann
da mutlaka Hariciye kanal~ndangeqmesi geregi bir tarnim
nota ile yeniden hatrrlat~ldi.
Hiikiirnet Birlegmig MiIletler'in tavsiye karartna ve
Amerikalrlatr n ~srarlrricalarl iizerine Kore' ye 4500 kizilik
miisellah bir askeri birlik gonderme kasan almigti. Bunun
nygularna gekPi de iki hiikiirnct a r a s ~ n d a ayrlca
kararlagtmlacaktl, Konunun yiitlitSilrnesi ve koordinasyonu
Fevzi agabeyin sorurnlulu@ndaki Devlet Bakanllgi'na tevdi
edilmigti. Devlet Bakanllgi o zamanlar Evkaf Apartmamn
bir kat~ndayerlegmig idi. Bakan telefonla randevu verdigi
Amerikan Yardirn Heyeti Bagkani bir ABD Generali iEe
sefaret miiste~ar~ ile konu~makisin Eatin Bey'i aramtg,
bularnaymca da beni hatirlayarak qaglrtmigti, Gittim. Fevzi
Agabey Arnerikal~lar~nn zi yaretinden memnundu,ama ne
i ~ i geldiklerini
n o@nince yiizii h p l u r m z ~oldu. Misafirlerine
terslendi. Bana, bir az da y a h n ~olarak, etrafa hava basmak
istedi gibi geldi. General, Tiirk Hiikiirnetinin Kore'ye bir
tugay gonderme kamndan ABD hiikiimetinin bir miittefik
olarak duydugu memnuni yeti belirtiy or ve askerleimisin
iinceleri kararlagtlrrlmlg oldngu gibi deniz yolu ile degil
Amerika'dan gtinderilecek nakliye ugaklar~ile bir an iijnce
gijnderilrnesini &eriyor, bunun hem ~ o daha k rahat hem de
qok daha siiratli olacagln~belirtiyor, ama bunun igin de
kendince qok pratik, dolayis1 ile tmfmlzdan kolaylikla kabul
edileceBni sand~kIanbir oneriyle geldiler. Ameri kan Generali
2unl atr ~Byliiyordu:"Nasil olsa ayni silah ve techizat~
kullaniyoruz. Tiirk askerferi burada brrakacaklztn silah ve
techital Kore'de hava rneydaninda hazlr bulur, ku~anirlar,"
diyordu. Tlirk Devlet Bakanl patladl: "Tiirk askeri para11
asker degildir. Silahsiz savaga gitmes!" dedi ve ayaga kalkti.
Konugma bu gekilde bitecekken, Fevzi L u f i Karaosmanoglu
"Tiirk askerinin silahlnr burada brrakarak savqa gitmesi siiz
konusu olamaz !" dedi ve kesti atti. Aynlirken kendilerine
dtg kapiya kadar refakat ettirn. Amerikan sefareti miistegan
Turkiye'de oktlmu~bir dostumuzdu. Konugulanlan anlarmg
ve uzgiindii. Amerikan Generali ise tamamen askeri
diigiiniiyordu: "Biiyle bir askerle birlikte omuz arnuza
savavmak bizirn iqin onur vericidir. Gerekeni yapacag~rn.
Bakan~n~za stiyleyiniz," dedi. Kore'ye giden tugay~mzsilah
ve techizatlmyla birlikte seyahat ettiler...
"DAMAT" OMYI ve
ANkCARA'DAN GELEN MESAJ
TijRKfYE-SOVYET RUSYA SINIRI
1945'de Hasan Sdca ile birlikte geldiklerinde, Rahmetli
Saffet Ankan, Gnceleri benden hi$ hoglanmadi. Bunu da,
taktndigt bv~rlabelli etmekten kaqlnrn~yodu.Ankan'rn bana
niye kizdigin~,rnstlant~sonucu Muharrem Birgi'nden
iigrendirn...
Cnrnhnriyetimizin ilk yrllarrnda yeti8en devlet
adarnlanmiz, oldukqa kendine lijzgii, renkli kigilerdi. Saffet
Ankan da, kuqhsuz bunlardan biriydi. Frans~zhiikiimetinin,
geqekten balaylna p k m r ~prens ve prenseslerini hskandrracak
bir iizenle hazlrladtgi Rivyera gezisinin de tadlnt ~tkarano
oldu. Yerneyi v e ozellikle igmeyi qok seviyordu.
Fmnsa'nm giiney krylsln~olugSuran Cote d'Azur sahillerinde,
8irin kasabalara giiniibirlik geziler yaplyor, ziyaretlerde
bulunuyorduk.Yerneklerimizi de, haztrlanmlg pgrama gtire,
yokluklara ragmen, savas tincesi "gastronomik" iinlerini
koruyabilmig, "gourmet" 'lokantalmndayiyorduk. Bizlerden
ba~karniigtesisi olmayan, beki de bir giivenIik tedbiri oIarak
o giin yalnlz bize hizrnet veren bu lokantalarda, Franslz
mutfaglnln en ince, en lezzetli irrneklerini tatma ve tanima
olanaEinl buluyorduk.
Programzn keyfini qlkaran Saffet Bey'di. Hasan S M y i
da onaylamaya, konu~turrnayagallyyordu, ama bo~unaydl.
D~gigleriBakanlrn~z\n ne tab'^, ne kallbi, ne de resrni
gaileleri, bu gezintilerde Ankanva ayak uydurmasrna
elveriyardu.
Meyetin en kiigti@ ve e m verilmiq bir rnemur olarak,
bann bir hayli ig diigiiyordu. Elimden geleni yap~yordurnm a
her m a n herkesi memnun etmek miimkiin degildi. Rahmetli
h k a n , ijnceleri benden hiq hoglanmad~.Bunu da, talundig~
ha1 ve tavlrla belli etmekten kaqinrnlyordu. Basen yelek
cebinden p k w d ~ fbiri ~ alttnl, hemen orac~ktabozdumarni
istiyordu. Yapamay~ncada Frlzlyordu. Hemen ekleyelirn,
savag sonrasi Avrupa'sinda alhnla yagamak bir hayli karliydl.
Biz harjciyecilerin maa~lartda, ~svi~re'de altlna gevisilerek
tklenirdi. Savag sonraslnin ekonornik kogullan ve enflasyonist
baskllan, bizleri olumlu yKnde etkiliyordu. Her neyse, biz
y ine Gykiirniize donel im. Rahrnetli Ar~kan,iqkiyi seviy or,
ijzellikle Frans~zkonyakSmna hi^ dayanarmyordu.w a d a n
belki de biinyesinin dayanabilecegnden fazlaslnl i ~ i rahatsu
p
oluy ardu. Giiniin program1 bitip, oteldeki odas~nasallana
saIlana p k t l g l n ~gBrenler, artik onun ertesi gunkii geziye
katilamayacagin~diigiiniiyorlatdl. Ancak her defaslnda
yan~l~yorlard~. Arrkan, ertesi giin de, tam saatinde, itinall
giyim ku~amiylazinde ve taze, bizleri bekler oluyordu.
Ankan'in bana niye hzd@mi,bir glin rttstlantr sonucu
ogrendirn. Yine beni azarlarken, gozlerim biraz ilerideki
Muharrem Nuri Rirgi'ye taktldt. Allah nazardan saklas~n,
bugun de aynl canl~liklamuhafaza ettigi, muzip ve miistehzi
tebessiimii ile bizi g6zliiyordu.
Daha soma meselenin aslln~Mnharrem Nuri Bey'den
ij&ndirn. Saffet Ankan, beni Numan Menemenci@!u'nun
damadr sanlr ve ondan kizarmq. Aslinda beni Numan Bey'in
damad1 sanarak klzrnaslnl anlarnak da zordu. Ostelik bunda
benim i ~ i gocunulacak
n bir taraf da yoktu. Ama neden beni
bir bagkasi zannetsindi. Damat olrnadrg~maSaffet ~ e y ' 1
inandtrmak kolay olrnad~,arna bagardim. Sonralan ~ o iyi k
dost olduk. TiirkiyeVde defalarca mektupla5tllc.
DO~U SINIRTlMIZ ARASINDAKI GERCEK
Savag sona ermigti, arna TUrkiye iqin stklntllt ve zor
giinlerle dolu bir d ~ n e m$imdi ba~llyordu.Roosewelt,
Churchill ve Stalin, Karadeniz klylsnnda, Yalta Kenti 'nde,
nePer konugmu~lardi?Galiplerin bir araya gelip, diinyanln
yeni qehresini ~izecekleriPotsdam Konferansl'n~n
giindeminde hangi konular vard~?
Avrupa'nin kaderinin tartlgmlaca&~bu toplantllarda,
Avrupa'yi temsil edecek tek devlet, yan Avrupall Sovyet
Rusya idi. General de GauIle'iin gayret ve israrlmna ramen,
Fransa bu toplantilara davet edilmemigti.
Paris Biiyiikelqiligimizde,Fransa'nm, sonradan hakl111@
kabul edilen, Avmpa'nm giivenligine ve gelecegine ili~kin
endi~elerinikolayhkla izleyebiliyorduk. Bliyfikelqimiz
Nmman Menemencioglu, bu bilgileri kendi dii2iincelerini
de ekleyerek, diizenli olarak Ankara'ya iletiyordu.
GAR^ VE MEVSIMS~Z~kKARAYEL
Edinilen klenimlere giire, Sovyet Rusya'da yiizyillann
birikirni erneIler yeniden kabarrnaya baglamlgh. Yalta'da
kapali kap~larard~nda,Bogazlar'a iligkin beyanlanna,
Arnerikali ve lngiIiz rniittefiklerinden,pek olumsuz bk tepki.
gelmemi? olrnas~,kendilerini belki de gerektiginden fazla
yilrliklendirmigti.
Sovyet Rusya'da 19 Mart 1945'de TUrKye'ye masurn
goriiniiglii bir nota vererek, 1925 Dostluk ve Sald~mazlik
Antlagmasr'nin feshini ihbar etti.
Olay, TiixkiyeYe endige ve huzmuzluga yo1 a@. CT~k
~iikiirsavag bitti" derken, Kamdeniz'in kuzeyinden garip
ve mevsirnsiz bir karayel esiyordu.
Sovyetler'in bizimle, 1925'tekine benser yeni bir
antlapma imzalamak iqin istedikleri "bedel", Moskova
BiiyiikeEqimiz Selim Sarper?n, Rus Drgigleri Bakan~
Molotov nezdine yaptlgl sondajlar sonunda belli oldu.
Birincisi; Bogazlar'da Tiirkiye'nin egemenligini paylqrnak
arnaclyla iisler isityorlard~.ikincisi; Kars ve Asdahan geri
verilmeliydi.
Tiirkiye savav siiresince, etinden ekmeginden,
emeginden, gelirnesinden keserek, bit. milyon kigilik bis
orduyu ayakta tumugtu. Cok giikilr bu ordu, banpa ragmen,
savag diizenini siirdilfiiyoadu. Kirnseye bir kang toprak
vermerniz saz konusu olamazd~.Gerekirse gliziimiizii
klrpmadan savaga girebilecek durumdaydik.
iqte bu ortarn iqinde, diinyan~nyeni diizeni konusunda
gijriiglerin belislenecegi, San Francisco Konferansl'na gittik.
Dqigleri Bakan~Hasan Saka bagkanlrglndaki heyetimis,
birdenbire beliren Sovyet tehlike ve tehdiklerine karpl,
miittefwerden destek saglayacagrm ummuytu. Ancak bmgtn
tadtnt qtkaran pek qok iilkenin katlld~gikonferansta, bu gibi
ki~iseIkonulara aynlacak vakit olamadl. Biiyiik idealler ve
biiyiik laflarlla yetinildi.
Hasan Saka ve heyet iiyelerinden bir biiliirnu, diinii~te
Londra uzerinden Baris'e geldiler. D~gigleriBakanlmlz~n
sagl~kdururnu, yolculugun geri kalan beliimiinii, ugakla
yapmaya el vemiyordu. Casesiz, MarsilyaVdan Tiirkiye'ye
"Ankara" vapuru ile doneceklerdi. Gemi yeni gitmi~ti,gelecek
sefere 12 gun vafdi. ilk birkaq-giin Baris'te geqisilecek, daha
sonra Giiney Fransa sahillerine inilecekti.
Hasan Saka, Miilkiye'den iktisat hocamd~. urna an
Bey, beni hey etin refakatine verdi. Kendilerine Le Wavre
Zimana'nda karyilad~m.Hasan Saka'mn yaninda, Meclis
Dqigleri Komisyonu B n ~ k a nSafTet
~ Ankan, Muharrern Nuri
Birgi, Emin Ali Sipahi, Muharrem Nuri Birgi, Adil Derinsu
bulunuyordu.
Hasan Saka yorgun ve keyifsizdi. Tedirginligi yiiztinden
okunuyordu. San Francisco'dan memnun dijnmedigi belliydi.
Toplantlda Ttirkiye, bir bakrma yalnlz kalrnlgt~.Savagl
kazanman~nsevincini yagayanlar, bir savag "kodarnani"n1n
yonel ttigi tehditlerle ilgilenrnerniglerdi. Bunun ezi kligi
iqindeydik.
ANKARA'DAN GELEN MESM
Frans~zhukumeti, Menemencio~lu'nun k i ~ i s e l
gayretleriyle, Hasan Saka ve beraberindekiler i ~ i ngok gijzel
bir program haz~rlamlgtr.Marsilya'nln iinlii Splendide Oteli'ne
yerlegtik. Her gun rnotosikletli ekiplet e~tiginde,Fransa
Rivyencasl'ntn birbirinden ~irinkasabaIm geziyor, akqamlan
g e saatlerde
~ otelimize d~niiyorduk.
Gezinin son giinlerinde, akgam otele geldigimizde,
Marsilya Bagkonsoloslu@'muzdan Hikmet Bensan'i bizleri
kkler bulduk. Miilkiye'den simf arkadagimdl. Paris kanaliyla
Marsilya'ya ulagan bir rnesaj getimigti. Mesaj, Bagbakan
Siikrii Saracoglu'nun imzasini tag~yordu.1qerigi ijzetlh
96yleydi:
Sovyetlerin Do@ sinlnmiza iligkin iddialanria kargl;
gerekli cevaplar verilrnigti. Ama Cumhurbagkani fniinii,
vaktiyle Saffet Ankanlan duyduh bir aynntlyr hatlrl~yordu.
1921 ytlrnda Moskova' ya giden heyette bulunan Ankan, soz
konusu sininn taraflmizdan kabuliinde, bizzat Lenin'in etkili
oldugunu sliylemigti. Bu beyan neye dayaniyordu? ismet
Paga bunu Bwnrnek istiyordu.
Hasan Saka rnesaji ohduktan sonra, Ankanla baktl.
Saffet Bey, elinde, yiiklii bir konyak kadehi ile dolag~yordu.
0 giin de ziyadesiyle "doyurucu" bir "gastronomik gezi
y a p $ & . Dqigleri Bakan~m~z konuyu,ertesi giine blrakmak,
salirn bir kafayla gaijriigrnekten yana gliSfiiniiyordu. Ancak
M a n dummu sezinlemigti. Mesajl Bakan'dan alarak, orada
bir siitunu dayanip okudu, sclnra da beni elimden tutarak,
merdivenlere firtidii, Bakan'a eers bir davranqta bulunmaktan
gok endi peliyim. Ankan, odas~ndacevabl hazirladl. Cok
gtizel bir yazlsl varda. Yazdiklarina en ufak bir karalarna,
diizeltme yapma geregini duymadi. Kng~dibana vererek,
"Haydi bakaltrn, $ifre ile kapatln bunu da, hemen
gonderelirn" dedi.
Saffet Arrkan'in geqekten 01 aganfistii bir hafizasr v d ~ .
Cevabl rnesajtnda, Atatiirk'iin talimatmr, 192 1 miizakerelerini,
slnlrlann tespiti konusunda paftaIar iizerinde giinlerce siiren
qallqmslan ijzetledikten sonra, bir gece Lenin'in toplant1
salonuna girerek, iki taraft nasil uzlagtird~g~m anlatiyordu.
Lenin, eline bir lurrniz~kalem alrnrg, bugiinkii ortak slnm
igaretleyerek, altlna imzaslnl atmi?ve "Aim bunu Mushfa
Kemal'e gotiiriin; ba, ararn~zdadostluk srn~nolsun"
demig. SafPet Bey, telgrafrn hemen bu gece giinderilmesinden
yanaydi. Domsu bizler de onun gibi diigiiniiyorduk.Ancak,
Dqi~leriBdam Hasan Saka. aceleci giiriinrntiywdu. Arrkan'm
bizlesi ferahlatan anisrndan etkilenmige benzemiyordu.
Yiiziindeki asik ve indi~elliifadeyi koruyordu. Aqlkqa
soylemiyordn, ama Sovyet iddialarina karyi
koyamayaca@maza inanlyor olrnaliyd~.Ona gdre, rnesele
C6kurt-kuzu masah7'niandmyodu. S u p lcimin bulandlrdrgr
belliydi. Kesin tavrlrntzi ortaya koyrnak. gerekirse tek
bqlrmza da olsa, slnvlanrniz iqin sonuna kadar savqaca@mz~
belli etmeliydik. Nitekirn de 6yle oldu.
Karadeniz'in kuze.yindenesen frrtma, bir dalgaktrana
qarpllm~~casma, bir sure sonra hafifledi, duruldu,
ORTAK AMACLI B ~ R
BARAJ

Giivertesinde, Washington Biiytikelgimiz Miinir


Ertegiin'un Tuk 'bayragtna smli cenazesi ile iinlii Arnerikan
zrrhlis~Missouri'nin istanbul'a geligi, Tiirkiye'ye kanat
germeyi amaqlayan Truman Doktrini, Tiirk askerinin Kore'ye
gidigi, Turkiye'nin NATO' ya giri~ihep daha sonralan olugan
geligrnelerdir. Sovyet Rusya'da Stalin'i izleyen liderler,
Tiirkiye iizerinde estirilen savq riizgarlmn~nsorumldu@nu,
Stalink yiiklediler ve bunu her fmatta tekraalad~lar.2. Diinya
Savay'ndan bu yana tam 40 yll g e ~ t i .Karadenix'den,
Akdeniz'e; Akdeniz'den, Karadeniz'e; BogazEar'dan qok
sular akti. Tiirk-Sovyet iligkileri, ikitarafin da kargll~kl~ ve
iyi niyetli gayretleriyIe eski ve diiriist zerninine oturtuldu.
Degigik siyasi ideolojilere, sistemlere sahip ulkeler arasmda,
iyi iliqkiler kuruIrnas~naengel bir hal olmadrglnl uygularnalarla
da geriildii, kanltland~.
Kirk yrl iince iizerinde kaxayel f~rtinalanestisilrnis
Dogu sin~nmlzda,sininn bir btiliirniinii olu~turanArpa~ay
iizerinde, Turk-Sovyet i~birligiile ortak a m a ~ Fbir ~ baraj
kuruldu. Eu projenin giiriigmelerini yUriitmiig ve an lag may^
Tiirkiye adina irnmlam$ bir diplomat olarak, kirk y11Oncesini
de harltlayarak duydugum haz biiyiiktiir.
Evet, iilkemize y6nelen tehditleri, bunlara nas~lve
ancak tekba91rnlz.ag69iis gerdigimizi animsatmakta, gelecek
ku~aklarigin say~lamayacakkadar faydalar vard~r.
Diplomatie du Palais..!
D ~ P L O M A SVE
~ GASTWONC)M~..
"Ne yedigini sijrle sana kim oldu@nu soyliyeyirn..!"
"Damak diplomasisi.." Ekose etekli fevrek ball&.
Y~llary~llariincesi idi. Digigleri Bakantm~z,-bairn
d61-tyiI siire ile iktisat hocam -rahmetli HASAN SAKA,
yanlnda kalabalik bir heyetle Arnerika'dan iinlii SAN
FRANs~scoKonferansindan doniiyordu. Birlegmig Milletler
~rgiitiiniikuran San Fransisco SARTI'lnl Tiirkiye ad~na
"Kurucu iiye" slfat~yleimzalam~gt~. Kurucu iiyelerin saymi
sad- eIli idi. Sonradan Polonya'nm da ilavesi ile 51 olmugtu,
Bugtin Birlegrni~Milletler Brgiitiine dahiI iilkelerin saylsl
185 dir. Bunun igin neler yaprnarnqtlk ki? Savnpn sonIanna
dogru Almanya ile Japonya ya savag bile ilan etmek
dunrrnnnda blraktlmlgtlk !..
Dijnii? yolunda, San Fransisco'dan uqakSa Londra'ya
gelirken u~aj$nhava tazy ikini ayarlayan sistemi bozulmu~
veya belki de o zamanlar hi$ yokrnng HASAN SAKA'mn
kulaklan kanarn~~, qok rahatsiz olrnu2. Adam ne olsa
Karadenizli..Diinya y lkzlsa bir daha uqaga binmem demig.
E311mn heyeti ile lberaber bir Feribotla hgiltere'den Fransa'ya
geldiler. Paris'de heniiz ikinci katip olarak qalipryordum.
Btiyiikelgirn Numan Menemencioglu beni Bakan Fransiz
Hiikiirneti misafir edecekti. Gittim kaqrladrrn. 'Frenle Paris'e
geldik. Bakanln suratr ask fakat yanindakiler memnun ve
keyifli idiler. Ne de olsa Paris'de ve Fransa'da ANKARA
vapurunun hareketine kadar gezip dolagacaklard~.Frans~zlar
heyetirnizi Place Vendorne daki iinlii CRf LLON otef inde
misafir ettiler. Hala da resrni heyetleri aynl otelde aglrlarlar.
~ kdmd~.Ziyaretler yapldt. Ziyafetle~katilmdr.
ParisYe i i giin
Ama MmilyaVan Vapurun kalkrnas~nadaha bir hafta vardl
Hasan Saka'mn can1 slluldr. Biiyiikelqirnizintekini ve Fransls
Haticiyesinin yardlm~ile Paris'ten Marsilya'ya kadar zikzakll,
dolambaqll, Franslz muflak ve p q l a r m m iinlii Merkezlerini
ve iinlii L O ~ R ESatolanni da iqine alacak bir Program ve
yo1 giizergahi hazirlandr. Human Bey beni de Bakanln
refakahde verdi. Bu hayahmda unutamayaca@n hem eziyetli
hem zevkli ve ayni zamanda gok iigretici TOUR~ST~CO
-GASTRQNOMIQUE VE aynl zamanda P O L ~ T ~bir K
gezinti olmugtu. Bakanllk, Sefaret ve seferi durumdaki Bakan
aras~ndaolabilecek gisli haberleqrne iqin sol bilegime
baglanrni~iqinde gifre miftahi bulunan bir qanta ile
dolq~yosdum.(Bunun hikayesini ayn bir Wliirnde yazrmghm)
Gastronomide biIim ve sanatl veya hiineri derken
"GO- ile GOURMET "yani OBURLARLA A ~ I Z
TAD1 olanIar araslnda mutlaka bir aymrn yapmak, hatta
ikincisinin bagma bir eklerne yaparak "FIN GOURMET"
yani bizim dilirnizde DAMAK L E Z Z E ~ ~ NINCESI ~N ne
sahip olanlar arasinda farkll bir ayxrrn daha gozetmek gerekir.
Bakan Hasan Saka'mn heyeti, aralannda bir qok balumlannda
uyumlu sayiIamayacak bir olugumda idi. BagIarda en ~ o k
ten dii9tiij$rn, arna sonunda en qok y ~ q t l l ~ ~ rahmetli
rn~z
SAFFET ARXAN olmugtu. Geqekten ~ o zarif k bir adamdi.
Bilgisayar gibi bir hafizasi, rniikellef bir kafas~vardl. Cok
temiz ve titiz giyinir, programda fevkalade muntazam ve
dakik davran~rdl.
Bir giin mllc Marsilyaya qok yaklqttg~mzbir yerde
bizi eskilerde gok UnlU aldugu soylenen bir koy lokantastna
gotiirdiiler. Sahibesi Bnceden hakrli idi. Bu iki katli ve giil
bahqesi icinde zarif bir Villa g~riiniimiindekibir LOKAWA
"CHEZ LA MERE TERRAT" yazlyordu.
idi. Kap~s~nda
ANNE TERRAT'nln evi gerqekten eski mobilyalar
GOBLEN'lerle ve zevkle dozenmigti. Madam TERRAT
altmq yaglannda hafif topluca, ama itinall giyimi ve hafif
rnakyaj~ile "Mihabl yerinde" belli gtin giSmug, iyi yagarmg
tatli s8zlii bir han~mdl.Ziyaretimden ve tercihimizden qok
rnernnun ve onurlanmp gijriiniiyordu. Ylllar geqmi? bizim
gibi se~kinmisafrleri a~irlayamarm~ oldugunu ve o giin slrf
bizim iqin hazrrladigrnl sdyleyerek hem bizlere iltifat hem
de mazeret beyan eder gibi idi.. Daha konugacaktl arna bir
bacagindan ince bir zincirle baglanrn~g,nerede ise bir kaz
biiyiikliigiinde rengarenk bir papagan bagr bagu bagmyordu.
"C'EST ENCORE LA GUERRE.. C'EST ENCORE LA
GmRRE..!" r'Hala SAVAS VAR..! Hala SAVAS VAR!.."
diyerek sahibesini adeta tarnamlar gibi idi. Bu acaip mahluhn
yanina yaklagmamin tehlikeli olabilecegi bizlere sahibesi
Gnceden sbylemigti. Yedigi ay qiqegi qekirdeklerinin
kabuklmm yiiziimiize tiikiiriir gibi bize do@ piiskiistiiyordu.
Madam W,RRAT gapaganmr teskin etrneye $all yrken aynt
zamanda ona yeni bir ciimle dahha egretmeye gallyr gibi
idi: "C9ESTE N F ~ NLA PA~x..!"C'EST ENFIN LA
PAIX..!"Njhayet s a v q bitti art~kBarq var!.. diyordu.
Ama, giin gormti~deneyimli Papagan hi$ orall olrnuyor.
Yine eski bildigini okuyor, SAVAS diyor bagka bir gey
s6ylerniyordu. Sanki sona eren savagln yerine, bu sefer bir
'"oguk SnvagWlngelecegini iinceden sezrnig gibi idi.!

XXX
Madam TERRAT hepirnizirr ayn ayn ellerimisi
slkarak, aperatiflerimizi ikram ederken "Evimizde siparig
listesi y o h r . . ! Ne haz~rlarsamonIan yiyeceksiniz.. Onun
iqin a c e mutfahml giSrmenizi rica edecegirn Iiitfen beni
takip sdiniz!" d d i belki evinin ve kendisinin muhatap oldu@
begeni ve hayranllktan biraz Sirnarmtg gibi idi. Bakan Hasan
Saka bvndan pek hoglanrnamig gibi idi. Mutfnlc ziyaretini
laubalilik saynus olrnal~idi ki, hamurdandl. Gitrnek isternedi.
'CBuraya mutfak giirmeye mi geldik Allah a$hna?"
diyordu, Sonwnda Saffet Amkan koluna girdi. Adeta bir emri
vaki yapt~hepimiz EV SAHIBES~N~N pe~indenrnutfaga
indik. Mutfak alt katta idi. Ortada uzun yekpare k y a z
mermerden bir masa, iki tarafinda da bir &mek bey= giysiferi
ve ba31annda ayni beyazdan bag ortiileri iie iiqer genq kadln
dmyordu. Bizleri reveransla selarnlad~lar.Masanm bir
ucunda ~stakozlat,biicekler, karidesler, midyeler, istiridyeler,
qegitli deniz mahlukati ve iri ba1kIar vardl. bur ucunda ise
lcal rn kalln hazrrlanmig, Sarapta dinlendirilmiv Charolais
CHATEAU B ~ A N D lar dumyodu. Madam bize deniz
mahsiillerinden rniikernrnel bin T~BOURR~DE"
haz~rlayacagtni soy ledi. Chateau Brind'lmn ise pigirme
Bl~iisUniiistege gore ayarlayacak yanlnda "MeIek saq~"
Cheveux d'ange7' ~Seklindeluzarhlrm~patatesle ve mufaamn
ijzel salqasi ile i h m edecekti. Arkasindan e glin toplanmi?
Framboises Ian verecekti. Kadln midyelerimizi iSnceden
hazrrlamak ister gibi tat11 tat11 anlatryordu.
Mutfagln tavanlnda jarnbonlar, qegitli sucuk ve
salamlar asllrnqt~.GGziirniiz onlara taluld~.Kadln fark etti.
Musluman oldu@muzu bildigini anlamak istercesine "Metak
etmeyin size onlardan vermeyece~im!.." diye @hence verdi.
Heyette sahmetli Muhamern Nuri Bfrgi de vardl. Espri
yapmadan duramazdr: 'T9]EST DCblMMAGE MADAME..!"
Ne kadar yazlk! Madam deyiverdi kadini giildiirdu.
fsterseniz size gizliden k u ~ i i kbir paket hazirlanrn dedi.
Birginin kulaglna egilerek gizlice "Je vous fais un petit
poquet?" Size ufak bir paket hazlrlamam~ister misiniz?"
diye sordu.
Yemek gerqekten bit nefasetti. Hele ilk verilen
"BOURRIDE" bir hasika idi. Beyaz mermer masada
gfirdllgiimiiz o deniz mahlukatl sanki itina ile qrrll~~plak
soyunmug, dokiinmii?, domatesin smrnsak, beyaz garap ve
ge~it~egitkeskin pikant baharath bir salqa iqinde adeta yiizer
gibi idiler. Madam her tabag~niizerinde kendi eli ile birkaq
teF hakiki Safran konduruyordu. Herkes qok begendi ve
afiyetle yecli. Begenilmeyecek gibi degildi. Bu Fransis
rnutfawm geqek bir Dklieatesse'i idi. Yan~rndaohran Saffet
Ankan'm istegi ifzerine ile yediklerimizin bir medhiyesini
yaparak Ekselansa atfen (Ankan Meclis Dlgi$eri Komisyonu
Bqkan~)idi. Heyet listesinde de ad1 'CMonsiewr le M d e n t
de la cornrnissian des Affaires Etrangkres!" herkes onu
"Ba~kan'' lakabu~nabakarak Bakan dan bile listiin
algllryordu. Zarif adamd~.KaIktl Madam Terrathn elini
pamaklmnln ucundan ijptii tepekkiir etti. Ankan'm telkini
iizerinde ev sahiberniz Madam TERRAT! ya BOURRmE7in
tarifini bi7,e verip veremeyecegini sordum. Frans~zEarbbyle
dolay11iltifatlardnn hoglan~rlard~. Madame bana @yle bir
bakt~Tegekkiir ederim MasyB.. ama miimkiin degil!..
dedi." Sizlere biitiin sByIiyebilece~imTencerenin igine
neler konuldugunu slralamaktan ibaret olur.. Nasd
pi~irildiginigirndi ben bile bilemem.. Giizel yemek
pigrmek @k YAZMAK hi BIR S E Y D ~Ustal~ktan .
bilimden qok bir ILHAM-ISIP~RATION meselesidir!..
Y~llargqti bu er sizler gibi, iinlii ve iinernli kigleri misafir
etmek, aarlayabflmek irnkan~ndanonurundan mahrum
kaldr. Savag sonu ilk misafirlerim sizlcr oldunuz!.. Bana
hem qeref hem de ILHAM verdiniz!" dedi.

Aradan qeyrek asirdan fasIa bir zaman ge~ecekbu


hikayeyi a n l a t t i g ~ m sahmetl i I H S A N S A B R I
GAGLAYANGIL ile birlikte THERMAL otelin lbeyaz Rus
agcl baglsina taxifim tizerine "Marseillaise usulii bir
BOURRIDE" ynpt~racakve Frans~zBliyiikelqisine ithaf
edesek hep beraber Caglayangilin Yalovadaki k8vkiinde
..
yiyecektik. Herkes ama herkes qok be&nmigti. Franwz
Sefiri yemegin Iezzeti kadar ismindeki zerafete tegekktir
ediyordu. MarsiJya usulii sifati aynr zarnanda Frans~zMilli
Margina da qagnglrn yap~yordu.CagEayangil bir de lngiliz
Sefirine iltifat etmek istemi~ti.Adam iskoqyali ve Denizci
kakenli idi. Masan~niizerinde nerede ise bir metre boyunda
iki adet Levrek ball& dumy ordu. Levregin frenkge ad1
'&Loupde MeP9 idi. Iskoq kijkenli ingiliz Sefiri de heg
deniz menkibeleri anIat~rd~. Aklimda bir vim~ekgaktl bu
miibalagal~endan11Levrek b a l ~ k l m nda~ buguda pigirtelim
Adina da ' T ~ u p de mer en jupe Ficossaise!" diyelim dedirn.
Caglayangil hemen kabul ettti. Yalova'daki Otelin beyaz
Rus a g y e bana ddndii. lyi ama bu baliklara ekose etekligi
nasil giydirecegiz dedi? 0 da senin marifetin oIacak diye
cevap verdim! Bir tellcin olarak bah@n belden a~agrs~nr inci
ince kesilmig renkli sebzelerden Ekose profili yaparstn dedirn!
oyle oldu ve qok begenildi idi.! 0 giEn Yalova'da qiftlik
koyde verilen diplomatik davette yemeklerin lezzeti kadar
belki dnha da ~ o kisimleri ve etiketleri konuguldu.!
Kendi kendime diigiindiim bir vicdan muhasebesi
yapar gibi o eski ggiinleri anirnsadim. Hariciye de k~rkylldan
fazla hizmetim var. Cok qallthrn qok iltifat ve takdir gordiim.
Yimi yildan fazla yurt dqinda biffiil Bliiyiikelgilik yaptim.
f gimi DevIet adma yiize yak~nAnlagmaya imza koydurn.
fgimi gijrevimi sevdim ve sevildim, Ama higbir zaman gu
CagFayangil'in davetinde haz~rladigimM6nC kart1 dolay~si
ile sewenin bir lusm olumsuz da olsa bu kadar ilgiye rnuhatap
olmamgt~rn.
CaglayangEl'in ziyadesiyle @vend@ iki genq gazeteci
(Birisi bugiiniin iinlii bir gazeteci, yaxar ve yorurncu oldu)
bu ye& listesini ertesi giin gazetelerinde mangetten verdiler
Kiyamet koptu. Tam da segirn sirasi idi. S a y ~ nSiileyman
Demirel bana sersenigte bulundu: "Bana ne kadar oy
kaybettirdin farlunda mis~n?Diye sordu.. MGnii kartlmn~
B akan verdi diyemezdim ki.. katlandlm,!
Aslinda Diplclmasi ile Gastronorni arasinda iligki
sadece bir damak ve lezzet baglantisindan ibaret degildir.
Hangi iilkeye veya miIlete mensup olursa olsun yurtd~gi
gtireve atanan bir diplomatln veya e~ininyanlnda gijtiirecegi
lliimmlu egyalar arasrnda mutlaka bis yemek kitabl bulunur,
bulunmalld~r$a.
Diplornatlann giirevlerinden en onedilerinden biri
likesini milletini geregi gibi tanrtabilmektir. Bunun iqin iyi
kabul edeceksiniz, iyi ikram edeceksiniz. Tabii bu mutlaka
her yemekte kendi yemeklerinizi misafrlerinizeher seferinde
kendi rnutfag;lmza rnahkim etmek anlamini tagirnaz. Ev sahibi
rnisafirini, hoguna gidecek biqirnde ikramda bulunacak ama
onu asla sllcmayacaktlr. Misafir de ev sahibini
kiiqiimsemeyecek naz ve istisnaglardan kapnacakt~r.Yurt
dqindaki Sefatetlerin yetli veya yabanci konuklan k~sabir
siirede o Sefaretin kabul e d i ~ve yernekIeri hakkinda rnvtlaka
bir degerlendirme ve siralama yaparlar. Sizin iqin &'Oratla
iyi yenilir.." dej$erlendirilrnesi yapllmlgsa misafirlerinizin
seqimi fevkalade k o l a y l a p ~ golur.. Tabii bir Sefaret iqia
"OU L'ON MANGE B~EN!.."degerlendirrnesi belki bir
tefemattrr. Ama lijnemli bir teferruatt~r.
Benirn Sefaret katibi olarak galigtigim danemlerde
NUMAN M E N E M E N C ~ O G L U davetleri ' ~ ~ ~ yerli yabanci
misafirleri iqin kaqinlmas~diiqiiniilmeyecek olanlardan
saytl~rdl.Orada en list dilzey Devlet adamlm ve diplotnatlar
yaninda, yazarlar, ~izerler,iinlii sanatkarlara kadar dairna
yer verilidi. Numan Bey bijylesi kdabahk davetlerde mutlika
Eransrz Hariciyesinden iki L 4 ~ isterdi.
~ ~Bunlar
~ ~

unifomal~,ellerinde ucu san rnadeni tokmakh bastonlala


misafirleri daha uzaktan tan~rlar,bilMn unvan ve lakaplanyla
anons derlerdi. Misafirlerin riitbe ve 6nemlerine veya asalet
derecelerine gore kabul salonuna girig k a p ~ s ~ nya~ nbir kanad~
yahvt da iki kanadi birden apl~rdr.Biiyiikelqi ginig kaplslnln
Oniinde durur, arkasindan da bizler saralanirdik. UG beg
kelirnelik klsa bir sohbetten sonra Numan Beyin takdim ve
takdiri ile stradaki katip rnisafm salonun iqine kadar refaket
eder sonra gelit yine siradaki yerini yeniden aEirdi. Bu
gorevlerden birisinde biri Prenses, ijbiirii Christian Dior'un
eski mankenlerinden unlii bir sanayici iFe evli qok guzel bir
han~minayni "MODEL" bir elbise yUziinden bir skandal
q~krnaslnaengel olabiImek igin Buyiikelqimin talimatr ile
kendimi nerede ise atege atryordurn. Yer bulabilirsern bu
o l a y ~da anlatmak isterim ki herkes Diplomasinin s a n ~ l d ~ f f ~
kadar koEay bir rneslek olmad~&nranlasin!..
Paris'teki Sefaretimizin davetleri nas~lsailnceden duyumlur,
bazen biz Sefaret katiplerine telefonlar gelirdi. Ornegin;
'Vavetiyesini heniiz almadi~mibildirirlerdi" Blrnlar Numan
Beyi keyiflendirirdi. Cogu tamrnad~@nizisimles olurdu. 0
zaman "ALMANACIF GOTTA" da arar bularnazsak
Hariciye Protokoliine sorard~k.Dogmsunu sbylerdi. Ben
baba ogul F R A C O ~ SM A U R I A C ' ~ ~GEORGES ~.
DUHAMEL'leri, Ana ogul, ROSTAND'Ian ve Franqois
Manriac ve daha nicelerini bu davetlerde tan~m~gtlm.
Paris'te Kor diplomatik duayyeni VATIRAN
temsilcisi MONSE~GNEURRoncalli idi. Sonralarl PAP
XXIII.ncii JEAN unvanl ile Hiristiyan diinyaslnin bagina
geqecek olan bm zat Tiirkiye'de 11 sene Papalik temsilcisi
olarak kafmia fakat bir defa oIsun (Gene1 Sekreter
Menemencioglu tarafrndan kabul edilmemigti) -Lnik bir
Devlet olarak o zamanlar VATICAN ile diplomatik
jli$ilerirniz y o h . Papanln ternsilcisi Wnvansrz bir yabanci
din adarn~gibi bizim GaIatasaray'in yan~ndakiSAINT
ANTO~NEkilisesinde ikamet ederdi. -Buna rnukabil
A T A T ~ R K ba~ka' ~ ~ ~bir bijliirniinde anlatacagim dikkat
ve atifatma mazhar oh*. Cat pat Tiirkge de konuprdu.
Bir P a a r @nij ~ Y h ' d e nsonra Sefnretimize Bgle yemegine
gelrnek arzvsunu izhar etmiv. Sefirimiz serindi. Franslz
agqlya en iinlil ve en zor yemeklerden s a y ~ l a n
6 % ~ m ~ ~ ~ & ~ ~ f ' yaptrrdl. Ben en az yedi cins bal~ktan
yap~lrmq.AEI yedincisini en son gun bulmug.. mrk rahatt~k.
SEF~R,Mgr. RONCALLP'~~ mujdeyi verdi. Adam yiiziinu
bunr~tumrgibi yaptl. Ben buraya istanbu17dakigibi kuru
hsiilye re pilar yemegine gelrnigtim.."deyiverdi. Ortalik
kmgtr.
Bereket Sefarette gtifijr Tahir Efendinin karrst bunu gayet
gilzel y a p m g . . Kum Fasulye ile pilavl hep beraber afiyetle
yedik.. ama bu, Fransiz agpnin yedi cins bal~ktanyaptlgr boI
safranll ve sarrnlsakll iistii Peynirle G R A T ~ N E
BOU~LLA~SSEQ~~ "Onur konugurnuz"1a birlikte lezzetle
midelerimize indirmeye engel olugturmadl idi, Tatla ve
meyveden once de Franslz usulii Peynir Tepsisini didiklemeyi
de ihmal etrnedik. Peynirsiz bir yemek, cepsiz pantalona
benzer.. dire sByler Fransizlar..!
Franslz rnutfa&-nn ve damak Iezzetinin gelmi? g q m i g
en biiyiik iistadlartndan ANTHELM B R ~ L A T SAVAR~N,
tatlldan ljnce peyniri olrnayan sofra gijzii olmayan giizel bir
kadrna benzer diyor.. Giizel bir sofmda kimse s~hlmaimq!..
dogrulugunu dowlanrn! ..
Bu bahsi yine Savarin'in bir sijzii iEe kapatalim..
"KuzuEar otlar..fnsmlaryer m a sadece zeki ve ah111 insanlar
yemek yemesini bilirler !.."
Wiplomatlar hem zeki, hem de akllll insanlard~r!..
NE Y E D ~ C ~sM
~YLE,
SANA I ~ O
ML D U ~ U N USQYLER~M
-
(Brillat Savarin 1755-1826)

Bunna ba8ka deyirnleri de vardir: KiminIe ahbaplik


e oldu~unusliylerim.. derler. Arada pek
ettigini s ~ y l kim
biiyiik fark yoktur. Bu aslinda karg111kE1bir etkilegme
anlammdadir. Bizde ha1k deyimi "KKiEr yatan qag1 kalkmm ."
denilir. Bqlrga koydu@muz deyimin sabihi gibe1 bir yemegin
sonunda tat11 veya meyveden ijnce eger seqkin ve uyurnlu
peynirler ikram edilmipse, bu yemegi bir gijzii kijt giizel bis
kadina benzetir.
Diplornatik yemeklerde israr yoktur. Herkes
istediginden istedigi kadarlnl tabaglna al~ryer. Israr, Turk
etkisinden hala kurhrIamayan Balkanlardan baglar bizden
Dogu'ya kadar uzanlr. Bu gibi davetlerde mutfakta yemek
pigirdirken tencerenin, tavanm, iskmmn iizerine kendiniden
ve gBnliinilzden de bir ~eylerkatman~z,hem faydal~hemde
gereklidir. Lezzeti mutlaka arttlracaktlr.
Davet sahibi konuklarini mutlaka uyumlu dostlan
aras~ndan,uygun tarihlerde segrnek durumundadlr. h a bazi
ijylesine giizel kabul eden, ve yernekleri ijylesine lexzetIi
davetler olur ki ~ o defa
k diplornatlar arnslnda Gnceden
yap~llnqba3ka programlann bile degi~tirilmesinesebep
olabilir.. Hani otornobille bir seyehate qiktl&nrz zarnan
giizergahirnrz iizerinde konaklayabiIecegimiz otel veya
lolcantalar hakkinda ornegin "Gide Michelin, veya Guide
Bleu.." gibi refems kitaplmna bakarken b m n rastlarstmz,
yolumusdan pek uzak olrnayan yerlerin izasrnda bir i~aret
goriirsiiniiz.. bunda "Yolunuzu degi9timeye deger.." kaydl
g~rdiiniizmii, 15-20 Km.lik bir sapmayi gaze allrslnlz ve
oraya giderseniz. Diplomaside de boyledir.. Tyi kabuI ve
giizel Mdnii 8Bhreti olan davetler, defterinizdeki ijncelik
slmslna bozdurabilir.
Resmi Devleti ziyaretlerinde yemek rn~iinulerinin
hazirlanmasi 6zel bir tinem tayr. Misafirin 6rfii adeti ve ham
zevkleri gijz ijniinde tutulur. Miisliimsrn olanlara dornuz ve
benxeri yemekler ikrarnindan kaynillr. Bir tarihte Rahmetli
Adnan Menderes Fransaya resmi bir ziyaret yapacaktr.
Deneyimli Fransiz ProtokoIU akil etmig, birkag mbnii
hazrrlayarak bizim Protokole gijndermigti, Bu m~niiler
a m ~ n d onlarca
a "~nceyernek" saytlan, Kamplurnbaga qofiml,
kurbaga bacagi" gibi spesiyaliteler de vardi. Bizimkiler
bunlar aras~ndanbir ltercih veya telkin yapabilecek iken bu
listeleri oldu@ gibi Bagbakana sunrnuglard~tabii Adnan Bey
kiiplere binmi~ti.'Bans kaplumbaga qorbas~,kurbaga bacagt
yedimek istiyorlar!" demigti.
Rahmetli Fatin RQtii ZORLU'nun yernek iqmekle
pek fazla bir iligkisi yoktu. Yemek konusunda milgkiil - pesent
degildi. 1qkiden pek hoglanmaz zera gelip iqtigi zaman da
dayanamazd~,Bakanl ~ktauzun qall gma gecelerimizde zora
gelip igtigi zaman da dayanamadr, Bakanllkta uzun qall~rna
gecelerimizde karydan ' ' ~ N E G ~K Z ~ F T E S I "getirir
gakalagarak yesdik.. Bazen de simitle y etinir ve igirnize
devam ederdik. Hangirniz bir hata yapmg: veya g q kalrmgsak
cexa olarak pamsm~ona 6detirdi. Hasan Iyk, Semih Giinver,
Oguz Gijkmen ve bazen gerekzigi zaktirde Melih Esenbel bu
gece seansi ~al~grnalarina en sik kat~lanlarolurdv.
Eatin Bey'in, Devlet bakanlrgl diinerninde D~gigIeri
Bakanl bizlere yardim iqin Ba~bakaninda talimat ve
rniisadesiyle yapllan bu topIant11ardan pek hoglanmaz iglerine
miidahale sayardi. ZavalIr Fatin Bey'in, bazi geceler
Bakanl~g~n Servis kaplsindan gelip bizleri topladlm yUre&n
sizlayarak hatrrlanm.
~LMEKTENHiC KORKMADI&NI Yassl Ada da
ve MRALI da biitiin DUNYAYA ispatlamlgt~.AmaO L ~
den O D kopardl.
~ Birgiin Hasan Igik'la beraber Onunla
Paris'e gidiyorduk. UCAK bir L ~ B N A Nuqagl idi. Roma'dda
eskai yaparak gidecektik. Bindigimiz eski piiskii bir A k -
LIBAN uqagi idi. Ankara'ya geq geldi. Netede ise Romaya
bile inemeyecektik. Ugakta arap HOSTESLERIN ikram
ettikleri yernekleri ne kendisi yedi ne de bizim yememize
rniisaade etti. Belki hafiften uqak tutmug olabilirdi ama
geqekten mIithip aclkm~~t~rn. Biqeyler yiyebilrnek iqin izin
istedim "Olrnaz E~kiya..amk Paris'e geliyoruz. Orada yetsin
dedi.. "0hurda uqakf a Paris'e geldigirniz gelece$$;;imisyoMu.,
TuvaletEe gidiyormug gibi yerimden kalkbm.. s a f m bashrs~n
diye hostes kabinin iiniinde acele birkaq Fokrna birgeyler
yedim.. Zorlu 'nun sesini duydum ne yaply orsun oralarda
diye baginyordu. uzeri siyah bir Branda bezi ile ijrtilrniigtii.
Mazeret olarak onu stiyledim. "Uqakta bir de cenaze
giitiiriiyoruz galiba.." dedim. Patin Bey'in yiizii ijnce
bembeyaz oldu.. Soma lurmtz~yaboyandi.. Frmslzca olarak..
"Banakaptan Pilotu gag~nn~z.. bunu yapmaya hakhmz yok..
sizi ve qirketi 1~TA'ya~ikayetedecegim..'' diyordu. Kaptan
Pilot geldi. Ona da aynr geyIeri soyledi yolcu uqaginda
yolcular araslnda cenaze tagirnanln yasak ve suq. eldugunu
vurguluyordu. Kimse bir gey anlamamlgti. Sonradan anlag~ldi
ki o siyah Branda ile SrtUlii sandlkta uqa&n gegen sefer
bozulan motorlarrndan biri varrnig.. Londra'ya tamire
gijtiiflyorlarm~g..Bu izahattan sonra rahatlayan rahatlad~.
Ama bu sefer biz de kendi daha rniitevazz oteIimiz LA
TREMO~ALCE" iindik. Gece yansi olmug, karn~rnizqok
a c h g t i . Seneler var Paris'e gitmemigtik. ISKLAR $Em
PARIS bana ve Hasan I$IGA bir yabancilagmlg gibi geldi.
Lokantalar kapanrmptr. CHAMPS ELYEES de bir kahvede
bir sandvi~yiyelim dedik. Moralirnis bozuldu.. ikimiz de
arada y~llarcayagamlg, huyuna suyuna al~qmigizgibi
geliyordu.. Ymlrn~yzo giizelim Pais ve hami aglk oldu@muz
lisan~sanki Amerikan Maihuanas~ gibi bir acaip ha1
alrnigt~.Muhtemelen nBbet saati gelmig olabilecegini
diigiindii@imtizyagEr garson bize sandvi~ekmeginin beg altl
tiirlii ismini, i ~ i n d eneler istedigimizi, Biranin da sanpn mi
esmer mi gigeden mi frqtdan tazyikli mi olacaginr bir makara
gibi bir nefesre srralaylp soruyordu. Nihayet bir geyler yedik
hemen kdktrk. Hernen otele diSnsek uyuyarn~yacaktk.Biraz
aqrlmak iqin Metroya atlay~pMOW-PARNASSETAgidelim
dedik.. baprn~zaeskilerden kalma modasr gegmi~Rfileve
gapkalar vards. Bu sefer Paris'in o giize'lim kaldmm luzlarr
arkarn~zdan"Oooh Les beaux Capeaux.." diye laf atarak
pegimize takdddar. Sapka rnodasin~ndegigtiginin bile farfunda
degildik.
Hasan'la beraber Paris'e gittigirnize gidecegimize
pigman olduk. Bay a@ moralirniz bozulrnugtu. Aradan ne
kadar zaman gegti bilrniyomtn. Bu sefer yine Hasan'la
beraber Paris'te OECD tegkilahndaki bir toplantlya gitmigik.
Ba8bakanin btiytik oglu rahrnetli Yiiksel Menderes de bizimle
beraberdi, Yiiksel benim Gene1Mtidiirliigiimde qalr~tyorclu.
OECD'deki arkada$mmrz bize gereginden bile gazla itibar
gihteriyorlardl Giinlerden P azard~.Bizi Avennue du Marechal
Mac MAHON lEzerinde c;ok iinlii bir ballk lokantaslnda
gijtiirmek istiyorlard~ama oraya da, hele Pazar giinleri
Gnceden yet aylmadan gidilernezmig.. Nitekim telefon
etrnigler, hi$ yer yok cevabl alrniglar,."Hasan haydi oraya
gidelim.,"diye otoriter biqirnde israt etti. Bizi davet dcekler
hattrladigirn kadarr ile rahmetli Sabahattin Tanman, Targan
~ariklive Behzat Tanir ile beraber "EPU~SETTE"diye iinlii
lokantaya gittik. Lokanta antik balrk aglatlyla siislenmig,
uzerinde nefis istridyeler, deniz taraklarl, karidesler, deniz
kestaneleri sergilenen tezgah kaldirma taymlgti. Masan
kendine has en otoriter ve emin anmlasla dogrudan i~eriye
daldi. Metrdotelin: "Vous aviez rezerve?' yer ayirtmi? r n ~
idiniz sorusunu cevapslz biraktl. DoE;mcaBara gitti oturdu.
Bizler de ayni geyi yaptlk biitiin rnasalar dolu idi. Sadece bir
tesadiif tam bizirn saylmiza uygun sekiz kigilik bir masa bop
ve h a m duruyordu. Patron o masay1 ayiran zatln isrniyEe
hani sorar gibi konugtu. Hasan'da ona cevap vermedi.
Aperitiflerin en pahall olanlmndan her birimize ~srnarladr.
Saraplar igin S O M M E L ~ E RpglrcE1.
' ~ ~ Onunla da en nefis
ve pahall garaplar iizerinde mutab~kkaldi. sonra fazla vakit
ge~irmedenmasaya oturduk. Srra yemekleri ve ballklari
seqmeye geldi. K ~ m ~maviz i rniirekkeple gotik hadetle el
ile yazilm~rnuazzam bir mijnii vard~.Hepimiz yerneklerimizi
seqtik. Hasan SomrneEier'iin getirdigi $arapIardan bir yudum
tattl. Eis as daha so~utuErnas~n~ istedi. Sadece Yiiksel
Menderes yemegi se~mektezorlanlr gibi idi. Maitre D'hotel
ile nnlagamad~."MOTES MAC MAHON istemigti. Biiylesi
lokantalarda miigterilerinin istdigi yemek mutlaka icad edilir
sunulurdu. Adam MAC MAHON mid yelerinin nasil
hazlrlanmasin~istedigini saruyordu. Yilksel horazlandi:
"Madem hazlrlanrnasin~bilrniyorsunvz rnfinti listesine ne
diye koydunuz?' diyyordu.
Patron geldi. Yiiksel'in igaret ettigi satlra bakti. Gin
gibi ince zekall bir adamdr. Liste'de Gotik harflesle
"MOULES M A ~ E R E S "bu ~ e ~ i sebzeleatli beyaz prap
ve siitle kaynatllrnq midyelerdi. Midyeler eIIe yenildikten
sonra suyuda iqilirdi. Patron hiq renk vermedi. Ev
sahiplerimizin i~aretiiFe ona "Ekselans diye hitap edesek
anl~yorurnsizi MAC MAHON usulii haz~rlanrn~g Midye
emrediyorsunuz.. qok memnun kal acaks~n~z..bcn
haz~rlataca%~m..'Vedi. Arna bu sefer olanlar oldu. Bizim
masanln as11 sahipleri alie geldiler. Onlar da sekiz kigi idiler.
Patronun zekasi yetigti. MeseIeyi anlarnrgtl arna artlk qok
geqti. Bizim gibi anli, ~ a n l lhem
, de yagll rnii~terileribir
daha bulamazda. Yeni geIenleri Bann arkas~ndaoturtup onlan
keskin etti.
Hasan'la beraber ~ o kmemnun olmugtuk. Ev
sahiplerirniz arkada~larakaqa ma1 olduhnu bilemi yorum.
EPUISETTE lokantasinln zeki sahibi, "BRILLAT
S A V . Y i n "Neler yediginizi sbyleyin size kim olduffunuz
s6yliyeyirn" ssliizlerini dogrularcaslna "EKSELANS.."
unvanlna layik gor~niigtii.Biz dc Hasan 'la beraber Paris"e
daha evvelki geli~imizdekiezikligin aclslnr biraz da
arkadaglartm~z~n konukseverliginden q~kardlk?.
0 sekiz arkadagllk dost kupaslnda Tannn~nrahmetine
kavugan Sabahattin Tanman, Tarfan C a r ~ k lve~ Yiiksel
Menderes' in hatlsalanni saygi ile a n y omm..
"GUIEL YEMEK YEMEK GGZELSANATCARIMDA N SA YILIR.. "
EKOSE ETEKL~LEVREK B A L I ~ I ...
(Loup e mer en dupe Ecossaise..)

ki tane idiler. k s i de birbirlerinden biiyiik, @zeldiler.


Boylan birer metreye yakmd~.Denizden gimdi ~ i k m gibi ~g
gijzleri piril pir111parllyordu. Buz dolabma sigm~yorlar,
kuymklm konulduklan kocarnan sini tepsisinden tag~yordu.
Rahrnetli 1hsan Sabri Caglayangi13inYalova'da Ciftlik
Koyde deniz kenannda yeni yapt~rd~g~ evin bahgeden denize
uzman tmsmda idik. L e w k balifyln bu cesamette olanlnlilk
defa g6riiyordum. Fransizlar bunlardan normal biiyiikliikte
olanlanna "Bar" bundan Gtesine, hele Caglayangil'in evinde
gordiiklerimize benzeyenlere de "Loup De Mer" Deniz
Kurdu derler. dramtzda diisiindiik Ea~tnd~k nihayet onlan ne
yapacaglmlza karar verinceye kadar, bu iki alarneti
Yalova'daki Termal Otelin biiyiik buzhanesinde hsa bir sure
dinlenmeye b~raktik.Oranrn eski beyaz Ruslaran bir "Chef
Cuisfnier"si, Bag aggsl vardi. Garlllc Rusyaslnin asalet
kugag~n~n son ternsilcile~indenbiri gibi idi. Caglayangil'in
de dostu idi. Ona telefon ettik. Deniz canavarlarini hiq
bozmadan, pargalamadan sow kta saklamasin~istedik. Onlar,
heniiz dondurulmadan,o hafta sonunda Dtsi~leribakanmzln
yazllk yeni evinde Ankara'daki yabanci diplomatik misyon
~eflerineverecegi iigle yemeginin rneniisiine gireceklerdi.
Nasll ve hangi kllik k~yafetlegirecekleri konvsunda heniis
bir karar vermerni$tik. Onlan parqalayarak daha hareketli
hale getirmek belki dii~iiniilebilirdiama gerqekten yazrk
olardu. Biitiin ihtiyamlan kaybolurdu. Ertesi gun Termal'in
Boris Ustasi ev gelecek bit de ona soracak, yemek listesini
birlikte hazrrlayacaktl. Yemekletin bir lusmotelde, bir hsml
da evde hazlrlanacakti.
Sonradan bu ycmek, sadece herkesin "diplomatik
yernek'blmanin iitesinde Tiirkiye'nin siyasi rnagazin
edebiyatlnda, ozelliklee Adalet Partisi ~evrelerindebiiyiik
y anhlar uyandiran bir d a y haline gelecekti. Zira, ekose
etekli levreklerin Unii, $ohreti sofrodaki haymet v e
Tezzetlerden tagmig, iilkenin politika qevrelerinde Bnce bir
siyasi rnizah ve sonra da seqimlerde Adalet Partisi aleyhinde
kullanilmak istenilen bir koz haline getirilmek istenrnigti.
Olay, bu partinin srklnttlll, galkant~lt,garplnt11t gOnlerine
rastlamigti. Poli tiknda her 9ey vardlr, vefa yoktur derlel:
Saninrn dowdur. Caglayangill'e en yalun ve vefakar olarak
bildigirn arkada~lmninbile bu masum ziyafet sofraslnl nasll
onun aIeyhine istismar ettiklesini giimek beni hem vaglrtmq,
hem lizrnugtii. "Eski dostlar" diye bilinen, sonradan birden
bire yeni has~mlasoluvesmiglerdi. Yalovavda yabanc~
diplomatlara ve yahn dostlara verilen basit bir klr yemegini
-belki depek kiitii bir niyet beslemeksizin- man~ettenyans~tan
iki gazeteyi onbinlerce satm alarak seqik bBlgeIerinde
dagltmiglardl. PoIitika da biiylesi taktirler, tasvip edilmese
de, her zaman karmuoyunu olumsuz etkiler. Bu psikolojik
bir olayd~r.
Ru olay, neden ise, benim Galatasaray'a heniiz yeni
bagladlglrn ~ocuklukglinlerime acl bir qa#tn$~myaptl. 0
tarihlerde rahmetli babam ismail Hakkt Bey yalan arkadql
Fevzi ~iitfii'~araosrnano~1u 'nun Tstan bul'da pkardigl bir
gazetenin "Mesulii" idi. Kendisi Manisa'da otumr, gazeteyi
ancak iki giin sonra trenle geldikten sonra okuyabitirdi.
Neden bu somrnlulu@ kabul etmigti bilemiyorum. Herhalde
hi9 bix maddi pkan yoktu. Fevzi agabey Galatasaray'da
benim velim idi. Babamla y a k ~ narkadagtllar. Biz
~ z ~ caddesinin vilayete biti$ik kijgesinde
h ~ l i k l m m Bab~ali
bu gazetenin basildlgl matbaadan Manisall arkadaglanmla
birlikte allrd~k.Her ne ise bir gun bu gazete bir karikatljr
yayrmlamtg, Konya'da o sene k1~1lkvar, halk ot yerne&e
baglamq, ismet %$a da tam bu s~ralarda"At neslini islah
encijmenini" k u m u ~halk yerde ot yerken ismelt Paga'da
1ngi1tm9den,getirilmig cins bir at'a eliyle geker yedhektedir.
Karikattir bunu yansltiyor, alt~ndakiLejand da @yfe bir ibare
var: "Pagarn sen at neslini ihya etrneyi blrak da iSnce gel
ikli lew
32" A,,,h.'

I
m
MI-
*.
-
.B

,ha
D d R E I X Yhl

qu insan neslini inhrazdan knrtar." Sirndilerde bizlere ne


kadar masum ve tabii goriinen bu serzenig o zamanlariqin
rniithig bir suq say~lrnig.Babam palas pandlras Manisa'dan
polislerle almlp gazetenin yaylrnland~g~ tstanbul'a getirildi.
Nezarethaneye gitrneden 6nce beni gijrebilrnek igin yaptrg~
rica nasllsakabul edilmig, ben sabah miitaalas~ndaallnip
mlidiis maavini Mazhar Hoca'nln odas~ndaiki polis
refakatmda babamla aglagarak kucaklagabilmi~tim.Babam
zaten kendisi avu kattl. BBl ge barosunnn kvrulugundan
baglayarak vefatlna kadm bstglcanligln~yaprmgt~.Kendisini
pekala savunabilirdi. Ama maslekda~larxve Istanbul
Barosu'nun gorevlendirdigi beg iinlii avukat birakrnadilard~.
Sonunda biitiin savunrnalanna rawen babam alt~ay hapse
rnahkurn edilmekten kurtaramam~~tr. Mahkeme bagkam bir
giin babami odaslna @mi$, "Bak Hakkl Bey, demigti, bu
senin ~stanbullurneslektarglamn bu gidigle seni qok agtr bir
cezaya muhkum ettirecekler. Get ben seni a l t ~ay hapse
rnahkurn edeyim, sonrada cezanl tecil edeyim. Ne sen ternyiz
et, ne savcl temyiz etsin bn meseleyi kapatal~m."Ayzlkatlmn
biitiin yaygaralarlna ragmen hakimin dedigi oldu.
Almanya'daki ikinci geqici giirevim 1950% yrllann
baglnda oldu. Arjantin'de Peron-Evita Duettosu'nun saltmati
vardr. k i s i de p k tatl~,vatanperver ve becerikli insanlarch.
ama Amerika B i r l e ~ i kDevletleri'nin dikine dikine
gidiyorlardi. Amerikaltlar ise o r a l a r ~ n"has
~ bahqeleri"
samyorllardi. "Peron Cumple Evita Dignifa..." nakarat~biitiin
Latin Arnerika'da yayg~nlagtlkgakafalan k i z d ~ .Buenos
Aires'deki biiyiikelqilerini geri qekerek yerine mustegar
payesinde birini maslahatgiizar biraktllar. Bununla da
yetinmeyip, "dost ve rniittefik" ijlkeleri de kendileri izlemeye
davet ettiler. Biz Nam' ya giig bela girmeye qaltglyorduk. Bir
giin D~gigleriBalcanl rahrnetli Fuat Kllipriilii beni makam~na
qaglrdi. Miiliihye'de dort yil boyunca hocam olmu9tu. 'Tiirk
Medeniyet ve Tegkilat Tarihi" dersIerini verirdi. Beni de
severdi . Arjantin 'deki sefirimizi gerf c;agrmrglar. Oray a
"gegici maslahatgiizarl~k" gorevini yapacak genq bir
Biiyiikelqilik Bagkatibi atanmas1 kararlagt~nlmig.Akllll ve
"mazbut bir aile hayati" olan biri olarak beni diigiinmiigler.
Onurlandrm. Eskiden Hariciye'de atarnalar girndiki gibi dejiil,
bijyle dmrgmk konu~ularakyap111rd1.Akl~maRuenos Aires'in
haritadaki yeri geldi. Uzakllktan gBzUm karardl. Babam
ismail Haklu Bey heniiz yeni vefat etrnigti. Annem Mmisa'da
kii~iikqwuklm ile tek bqma ne yapacakn? Bunlan anlamm.
Ostelik Gene1 Mijduriim Rahmetli Fatin Rii~tiiZorlu beni
Viyana'ya giSndermeyi dii~uniiyorve fazla uzaklara gitmemi
istemiyordu. Sonunda kismet Arjantin'e imig. Owda iiq y11
sanki bir biiyukelqi irnigim gibi tek b a g m a yiiklendigim
giirev ve Canning-Santa Fe caddeIeri kavgagmda, portakal
ve mandalina bahqeleri iqinde ve yanlnda aynca kiigilk bir
'kanylarya binas1 da bulunan fevkalede giizel bir sefarethane
binastnda yagamak bizlere ailece gerqekten gok biiyiik bir
deneyim ve kigil ik kazand~rdl.
Arjantin'de eski Osmanl~kBkenli pek qok insan vardi.
Cogu igini Scunii kumug, oldukga rahat bir konumda idiler.
Orada Tiirk, Amp, Yahudi, Emeni olduklanna balulrndksiz~n
hepsine birden "Turco" denilirdi. H312 da SyEedis. Hatta
8irndiki Cumhurbagkan~Ekselans Menem de bu lakapla
a m l 1. ~ Dijnya S a v q ~oncelerinde ozellikle do@ ilIerimizden
pek gok insan kiiguklere ait niifus kagitlanni kullanarak
Amesiya'ya gidiyomz diye Marsilya iiserinden Giiney
Arnerika'ya tjzellikle Arjantine'e gelmig yerleynigler. 2.
Diinya Savagi kdda Avrupa'da yavamakta olan mu sevi
vatandaglarmiz da ellerindeki Tiirk pasaportlan sayesinde
c a n l a r ~ n maIlann~,
~, kurtarabiImigler, bir ha1 ile kapagi
Arjantin'e atabilmivlerdi. Bvnlar ve Mardin'li siiryaniler
Wrkiye'yye qok bag11 idiler. Bu baglan siirdiirmeye de qok
iizen gdsterirlerdi.
Birgiin Benos Aires'te Biiyiikelqilikte qaliglrken, ijniEme
vizesi verilmek iizere iki pasaport ggetirdiler. Bir musevi
hamma ve yetigkin ogluna ait pasaportlara baktlm.
Kad~ntnkindedogum yeri olarak Manisa yazlyordu. Merak
ettim, kendilerini odarna qaglrdi. Turkiye'den qkali gok
zarnan gegmig, kad~nTiirk~eyizarlanarak konuguyor, oglu
ise Aqantin'de dogmug, hi6 bilmiyor. Krtd~nlnkocas~iilrniig,
oglu bUyiiyiince onu mutlaka Manisa3a giitumesini ve
dogdugu beIdeyi ve evi gostemesini kmsma vasiyet etmig.
Yahudilerin GO@ vefdi olur. Bir tanesi Arnerfkalardan kalhp
Manisa'da adrna "Moris Sinasi" hastanesi y aptmnlgta. Ad1
ve yijnetim vasiyeti hala devarn eder.
Kadin Manisa'ya aileme bir Sey gijndermek istersern
.mernnuniyetlegi3Mrecegini s6yledi. Kanplaqa zaten sefaret
binas1 iqine idi. Onlam aldim, ikametgaha gijmrdiim. Giilperi
kiiqiiciihii. Hep beraber oturup Gay igtik. Huriye, annem i ~ i n
bir 8eyler hazlrladl. Ben, "'bak madam, eger Manisa'da anamr
ziyaret edersen, bizleri burada nasll giirdiigiinu anlat. jyi
~Idugurnuzuseyle, qok buyiik iyilik etrnig alulsun" dedim
Kad~nmutIaka ve memnuniyetlle yapacagm~sijyledi ve gi tti.
Manisa'da anaml iki defa ziyaret etrnig, g~rmiig,bizleri
anlatrn~g,anac~grrnlsevindirmi~.Ayrrltrken "qocuklara bir
Sey gBndemek istersen memnuniyetle gotiiriiriim" demi~.
Anam da "acaba ne gBndersem dah qok makbule ge~er?"
diye somug. Kad~n"patlican gonder, hanim patlican" derni~!
Annem "Arjantin'de hi$ patltcan yok mu?" diye sorunca
kad~n,"Var, var ama Manisa pathcan1 gibi degil!" demig.
Annem bu olayl rnekmbunda uzun uzun yazrnlg. once
misafiri kendisiyle alay ediyor sanmig. Ama ger~ekenByle
degil. Manisa'nin patlrcan~hafif mor renkli, beyaz qisgili
olur, iginde ise hi$ qekirdek bulunmaz. Ben Manisa' ya her
gittigirnde rnevsirninde araban~narkasina mutIaka bu
pathcanlardan miktan kafi doldumr, Ankara'ya gBtiisiirdlihn!

Arjnntin % ilk yolculuk ... (HurijfeHnnlrn 9n nnncsi,


kirlur! Giilperi, O#uz Gilkmen ve H1rri.v~hanrm)

Ruenos A ires We, gnzeteci Hikmet btyle birlikte...


a
I'vmn ve Evita 'nmdavetlisi olarak 'SanCarlos'da, Giineyrlm~rikcrnrn
en @neyinde grj;llcr biilgesinde...

,,. d * ,-

kc,. - - ' -
b;Gkwl'*el

1963 Biiyukel~iolurak Awnfin 'e giffigmde,


Ata tiirk pulu pkartmaya muafak oldurn. Bizde ernsali yokhrr.
EV~TA'NINSON YE ME^^
IZMIR INCIRLERI OLDU.
Arjantin'in benim meslek hayat~mdaijzet bir yeri
vardlr. Bisincisi 195 1 'de, ikincisi 1962'de olmak iizere,
diinyanln oteki ucundaki bu iilkede iki kez gijrev aldlm.
Ilkinde genq bir Biiyiikelqiydirn.
195 1 yilinda, Arjantin'in ba~kentiBuenos Aires'te
goreve bagladlg~mda,ilginq bir durumla kargi kaqlya kald~m.
Amerika Birlegik Devletleti, o giinlerde iktidan elinde tutan
Peron'a kaqi bir tuhm igindeydi. Hiikiimetimiz de, Arnerikan
dig plitikasina uyumunu ele gine g6stembilmek iqin olacak,
g h v i sona eren Biiyiikelgimizin yerine bir yenisini atamaktan
kaqinrmg, Ibu ternsilciligin maslahatguzarllkla yGnetilrnesini
uygun giirmii~tii.Bu gBreve de ben atanrnqtim. Ancak itirnf
etmek isterim ki, bu iiq yiTl~ksure, bize her geyden ijnce
rneslek hayat~mlzda,herkese kelay kolay nasip olmayacak
biiyiik bir deneyim ve kigilik kazandlrdl. Heniiz Biiyiikelqilik
bavkatibi iken, iiq y ~ fiiPen
l adeta biiyukelqilik yapt~m.
Gore-evebaglad~g~rnda,
Aqantin Pemnlann en giirkemli
donemini yagiyordu. Caddelerde, yuzbinlecin toplandigr
alanlarda Juan ve Eva Peron'un dev portreleri dalgalanir,
iilke siirekli ve cogkulu bir miting orhm~ndanyqwdi. ArJantin
Paalarnentosu'na ilk gidigimde, hayretten dona kalrnlgtim.
Sanki bir futbol mayndayd~k.Giir sesli bir amigonun
yonetiminde sloganlar at~l~yor, tempotat tutuluyordu. "Peron
Cumple.. Evita dignifica ..." (Peron gapar... Evita
ilahileytirir..I stizleri, rneclisi inletiyordu.
TANRIMN B ~ D ~ G M SAKLAMAKNWET
KULDAN
Arjantin'e ilk atandig~rnda,bu iilke ve Cunzhurba~kani
Juan Peron konusunda koMD bir bilgiye sahip degildim.?ek
gogumuz gibi ben de Albay Peron", arkadaglar? ile birlikte
silaha sanlip, yasal iktidan deviren bir cunta Tideri, bir difctator
san~yosdum.Hi$ degilse Amerika ve f ngilterekni ddnyya
kamuoyuna sunduklan Peron imajl, ancak bijyle qerqeveye
oturtulabilirdi.
ispanya9nlnBask btilgesinden g 6 etmig ~ bir ailenin
ikinci kvgag~ndanolan Peron, genG bir subayken politikaya,
sardlnnrgt~.Cok okuyordu. Mussolini danerninde italya'da
askeri atqelik gorevinde buf unmugtu. Hitler ve Mussolini 'ye
haymh&m saklamyordu. K ~ s asiZrede ordu saflmnda y ~ldrzi
.
parladt Asker agrrl~klrdevlet ytinetiminde, ijnce Galigma
Bakanr oldu. Cok geqmeden Savunma Bakanllgl gorevi de
ona verildi. Ordu igindeki cunta hareketlerinden qok,deride
"Los Dcscamisados9-" (gornleksizler) diye adlandlracagl,
i$qilerle tanm ~rgantlatrn~n sosyal durumlanyla ilgileniyorrlu.
Cal~grnabakanl~gis~raslndasosyal reformlan gerqeklegtirdi.
Ig~ilerjn,~rgatlartniicretlerini yiikseltiyor, erneklilik haklm,
iicretli hafta tatili, 13. maa8 gibi, Amerkka Birlegik Devletleri
diginda, yeni dunyanin higbir iilkesinde duyulmarnlp
yenilikleri yIirUrlilge koyuyordu. Toprak ve tanm reformu
gersekle~tiriyor,sendfkalar~nyasallay-~~asln~ sagliyordu.
Peron'un f a ~ i s tdevletIerfe sempatisini hazmedemeyen
liberaller, giri~imlerindenrahatslz bayilk qiftlik sahipleri ve
Amerika'nln kendisinden hopnutsuzlu~ubirlegince, Juan
Peron, gtjrevinden istifa etmek zorunda kaldl. Ancak gok
ge~meden,kimsenin itiraz ederneyecegi se~irnlerleve ezici
bir tpgunlukla Curnhurbagkanl~glnaoturdu.
"SAKIN HAAA... COCUKLUK YAPMA"
Ben gijreve ba~ladrg~rnda Peron, bagkanllgmln ikinci
dijnemini, birincisinden de parlak sonuglarla k a z a n r n ~ ~
bufunuyordu. Eva Duarte ad~nda,olaganiistii giizel bir
kadinla evlenmigti. Eva'nm bir zamnnlax, kahvelerde $ark1
sijyleyipldans etmig olmasr, Peron'n iktidara getirenleri hi$
gocundurmuy ordu. Aksine Eva' ya tap~yorlasd~. Daha
sonralan, adeta zorIa Cumhurba~kanl~~r yardlrncili~lna
getirilen Eva Peron. son nefesini verinceye kadar,
"gomIeksixler" diy I i ~ ve~ rrgatlarln
i daha iyi
ya~amafaniqin qallpt h.
Arjantin'de diplomatik hayat, ~ o hareketliydi.
k Dokuz
milyonluk, diinyan~nen giizel kentlerinden biri olan Buenos
Aires'te zenginler, biiyiik qiftlik sahipleri, kendi azalmnda
gijrkernli paritiler verirlerdi. Ancak halk, sosyete ve y abanci
diplomatlmn sosyal yagmlanm yakmdan izledi. Bu nedenle
gazeteler, desgiler bu gihi toplantdara g e n i ~yer verirlerdi.
Biiyiikel~iligimiz,o tarihte Canning Caddesi ile Sante
Fe bulvmri~nkesigtigi k~gedeydi.Limon, prtakal ngac;lannm,
ltropik bitki ve giqeklerin siisledigi geni? bir bahqede, iki
binadan oluguyordu. KUquk bina k a n p l a r y a olarak
kullanil~yor,iki katI1, genig salonlan bulunan ikincisi ise
ikametgah~olu~tumyordu.Sefareti kuran rahmctli Biiy iikelqi
Aptiilahat Ak~in,binay I qok giizel, zevkle ddgemigti. Uzun
sure kapall kalan biiyiikel~iligirnizde,dilzen1edigimiz a l ~ a k
gijniillii birkaq davetin iinlii gazete ve dergilere geni~biqimde
yanslmasl. bisIeri hayrete dugiirmiig, ancak giihtetimizi de
artlrrn~$tl.
Noel-yllba~iarasi bir giin, Cumhurbaqkan~Juan Peron
ile egi Eva Peron'un, bana ve egirne iyi dileklerini bildiren
bir kartlarini, fevlcalade giizel bir qicek sepetiyle birlikte
ald~k.Tabii gok sevindik. Ama bir de diiviincedir aldl ikirnizi.
N a s l~ tegekkiir edecektj k? ProtokoIiin k a t ~kurallar~nr
zedelemeyecek bk incelik bulmallyd~k.Eva Peron'un sadece
orkide sevdigi herkesqe biliniyordu. Acaba dayloglum rahmetli
Nevres Gokge'nin 1zmir'den trqakla gonderdigi nefis Tarig
incirlerinden bir kutuyu, orkidelexin yanlna katsak, ham etmi~
olur muyduk? Kordiplomatlgin krdernlisi duayene soracak
oldum. "Sakln ha, hBylle bir qocukluk yapma" dedi.
Anlattlgina gtire, Fransiz Biiyiikelqisi de, benzer bir iItifat
kasgisinda, saraya bir kasa prnpanya gondermi? aynl giin
~arnpanyalar~ sefaretin kaplslnda bulmu~tu.
Yagli diplomatln sozleri, cesaretimi bir hayli k ~ r d l .
Diigiindiirn tagindim, incirlerirniz Sampanya degil ki,
garnpanyayl istediginiz magazaya girip a l ~ r d l n ~ ama z,
incirlerirniz tjyle miydi? DegiI Buenos Aires'i, Giiney
Amerika'yl alt-iist etseniz, bisim incirleri bu1amazdinlz.
Sonunda incir kutusunu, orkidelerle siisleyip, gijrkemli bir
arnbalajla ve kganyolca ijzene bezene yazdiglrniz mektupla
gonderdik.
Aradan iki giin geq ti, Evita Peron 'dan, "Hayahrnda
bu kadar nefis bir gey yemedim. Tgekkiir ederirn'viyen
bir kart aldlk. Bu mutlu olay~niistiinden bir yrl geqti. Devlet
yiiksek tegrifat nazlrl Raul Margueicat telefondaydi.
"Biliyorsunuz, Senora Eva Pemn qok hash" diyor,
agladr aglayacak bir sesle sSzPerini stirdiifiyordu: "Yapacak
bir vey yok. Ancak kendisi o Tiirk incirlerinden olsa,
belki birkaq tane yiyebilirdim diyor, Simdi acaba miimkiin
olabilir miydi ..."
El bette rniimkiindti. qiinkii Nevres Agabey 'den beIki
de Tann'n~n bir Ititfu, daha o gun bis koli gelmigti.
Kutuylu bizzat goturdiirn. Beni Margueirat kargiladt.
Ardinda Curnhurbagkani Peron duruyordu. Arjantin usulii
kucakllayip tegekkiir etti.
Eva Peron iki gun sonra oldii. Diplornatlar kervanrna
katrlip egimle birlikte cenazenin oniinden gegerek, kendisini
son kez selamladik, Usun bir elbise giydirilmig, uzun san
saqIan her zamanki gibi diimdiiz taranmi$ti Orkidder odanln
her yanlnda, daglar olughmnugtu ve bagucunda az Btesinde,
a y k bir incir kutusu dusuyordu, iqinden iki iic; tanesi
eksilmigti...
~kTWRKTANGOCU
TANGO D~YARTNDA

..
~spanyollar,"Nunca dos, sin tres .'Vderler, bi zi rn "Allahl r n
hakkl iigtiir" gibilerinden bir deyim, "iki olrnadan iiq
olmaz'knlamrna geliyor. Bana sorarsanlz ne iki, ne de iiq...
fnsan gerqekten gok sevdigi, gok begendigi, tad1 darnaglnda
kalan bir yernegi, zinhar i kinci defa yemege kalkrnarnali...
Miimkiin degil, aynl tad1 bulamlyot,.
Y I ~1962 ve ben artrk Biiyiikel~iydirn.Dqigleri
Bakanlmlz Feridun Cemal Erkinyden, beni Arjantin'e
atanmasin1 rica ettirn. Oysa onun niyeti, beni Briiksel'e Ortak
Pazark gihdderrnekti. Ama kirrnadi, tayinimi yaptl.
Arjantin'den aynl~~imdan bu yana yaklayk 10 y 11 geqrnigti.
insanlar degigmig, kogullar d e g i g m i ~ ,Feure ve ortam
degi~mi7ti.
Bu kez gerqek Biiyiikelqi olarak qiktrgrm ikinci
Arjantin seferinden, pek tat almadlgirnr itiraf etmeliyim.
Zazen, bu gtirevirn uzun siirmedi, bir y ~ kadar l sonra,
Bakanlmin arzusuna uyarak, Briiksel'in yolunu tuttum.
Ancak, baz~isleninterirni de anlatmadan gegemeyecegirn.
Arjantin, iilkerni7de ne denli uzak olursa olsun, Tiirkiye
ile ban organik baglan olan bir iilkeydi. Baglaran baglnda,
Osmanla kijkenli Ermeniler vard~.Sayrlm 30 binin iistiindeki
bu insanlar, Yenidiinya'nzn tag1 toprag1 altlndlr diye yoIlua
diigmilgler, buralara kadar gelmiglerdi. Tiirkqe'den bavka
dil konuqmazlar, doEduklari yerlerin havasinl suyunu
bzlerlerdi, ilk gittigirndeki qok dostqa tav~rlannrn,ikinci
i gen~leraraslnda degigrnekte oldugunu
gidi?irnizde, ~ z e l lkle
iixiilerek glirdiirn. ikinci bir baglantl, Musevi
vatandaglanm~zdi.
2. Diinya Savap s~raslnda,Nazi ordulann~nTiirkiye'ye
de ulasabilecegi korkusuyla, solugu olabildigince uzakta
almlglardl. Hepsi TOrkiye' ye baglr, sayg111,gegu Tiirk
okullannda okumug aydt n kigilerdi.
Bir de Tiirkler vardi. Arjantin'de yer ve ig tutmug,
sigara, tekstil fabrikalan h u g birka~aile. Bugiin iilkemizde,
tekstil sanayiinin iinde gelen ailelerinden Bemenler bunlardan
birrydi. Sonradan iglerini tasfiye ederek iilkemize diinmiifilerdi.
Bunlann d~g~nda, qegitli gen~likhevesIerinin aklntis~na
kaprllp, oralara kadar gitmig, kendilerine yeni bir yagam
...
hazlrlamaya qallganlma sastlan~yorda Bazrlannl tan~dlrn.
Kimi Brezilya'mn balta girmemig ormanlannda yllan avlarmg,
kimi yerli kabileles arasinda dalip, kiirk ticareti yapmaya
qallgmigtl. Biri vardi ki, bugiin dahi iinlii bir tango bestecisi
olarak, orada qoluga gocuga kmgrmgtlr.
Tango besteci sini ,bir giin qok giizel kiiqiik bir qocu@n
el inden tutarak geldigi, biiyiikelqiligin bah~esindetamd~m.
Bir albayin oglu irnig, Almanya'da miihendislik tahsili
giimii~ve tahsilini tarnarnladlktan sonra, Alrnmya'da merak
sardigl gitarin~da boynuna asarak istanbulk gelrnig. Onu
Ibu haIiyle gijren hiddetli peder, tutulrnu~gitm nht~rnavura
vura pqalarmg ama genG miihendis, ilk flrsatta kendini yurt
dqlna atmlg, Arjantinlere karar gelrnig. Burada gitarln
rniihendislikten daha geqer nkqe oldu@nu goriince, kendini
. 1taFyan luzi ile evlenmig.
o yone b ~ r a h i gBir
Bir gun tekrar iilkesine dtinmeyi dii~lintiyormuydu?
Pek bilmiyordu. Ama c;ocu&nun Tiirkiye 'yi tanmasmi, Tiirk
Bayragl'ni sevmesini istiyotdu. Bu nedenle, sefaretin
bahgesine geliyor, ogldna Tiirkiye'yi anlatlyordu. Kendisini
srk s ~ k evimize de davet ertik. Fakat kansi hi$ gariinmedi.
Belki kocaslnin bir giin vatanina dijnmek isteyeceginden
korhyordu,. .
Arjantin'den avdetirnde yine Fatin Rii~tiiZorlu'nun
maiyetinde qaligacaktim ama bu sefer umum rniidiir vekili
ve hemen sonra barem derecem htzlandir~lincaekonomik
iglerde rahmetli Hasan Esat Iglk ve Sevgili Semih Giinver
ile umum miidfir olarak qallgacaktik. K ~ s bir a siire sonra da
Hasan I p k Genel Sekreter y a r d ~ m c ~ l ~ @getirilecekti.
na
iStetam bu donemde idi, Rahmetli Baqbakan Adnan
Menderes, Federal Almanya' ya resmi bir ziyarette bulunmug,
Konrad Adenauer'den 500 milyon rnarklik bir "'malzeme
kredisi" vaadi koparmqtl. Alrnan sanayii Amerikan y ard~mlan
ile hlzFa yeniIenmekte idi. Ruslar iggal e t m i ~olduklart
bolgelerde fabrika, makine cinsinden ne buldularsa savag
tanzimati veya ganimeti diye sokerek kendi iilkelerine
g~tiirmiiglerdi,Akllli Almanlar bir bak~rnamernnundular.
Eskiyen teknolojiyi gimdi bagkalarinln y ardimlarly la
yenilernekteydiler. Onlann satacak qok mallan vardr, miiqteri
bulmakta zorlnk qekiyorlardr. Rizim alacak qok geyimiz var
ama adeyecek dovizimiz yoktu. igte bu iki halin birbirine
uyvrnunu sagIamak iqin Adenauer ile Menderes Rhein nehri
iizerindeki bir vapur gezintisi strasinda ijzel bir salona
qekilmi$ler, Szellikle kamu sekteriimiiziin makine ve techizar
i h t a y a ~ l a i n i nHermes Garantisi yolu ile Almanya'da
saglanmasr Uzerine mutabik kalmlglardi. Kredi rniktan 500
milyon mark olarak s ~ n ~ r I a n d r n F mBu
~ ~mutabakat~n
t~. yazllr
rnetni yoktu. Heqey iki bqbakan m a n d a gegen konu8malara
dayanryordu. Batbakan yard~rncislErharcl'm bu rnutabakata
kargr $it121da siiylenmekte idi ima onemi yoktu.
Rizde, bagta makine, kimya, kara yollari ve diger
yatlnmcl bakanliklar seferber olmuglar, hard has11 satin
alacaklan malzeme listelerini cijmertqe haz~rl~yorlardi. Bu
Bakanlrklar ile Hariciye ve M a l i y e Bakanllklarl
ternsilciliHerinden olugacak bir mlCizakere heyeti kumlacakti.
Kara yollalnni ileride Tiirk ekonomisinin ylldis~olacak iki
geng ve parlak miihendis biri rahrnetli Fahir flkel, 6bUrii
Necatf Akqaglrlar temsil ediyorlard~.Maliyeden KernaI
Kurdag, ve Mahir AbIum giirevlendirilmipti.0 zmanlar, daha
domsu 2'7 Mayls darbesinin iinlii 13 say111kanundan Once
bu gibi rnlizakerelerin yijnetimi Hariciyenin uhdesinde idi.
Fatin Riiptii Zorlu bu miizakere heyetinin bagkanllg~nrbana
tevdi etti. Birden Orktum. Fatin Bey'in yijnettigi b a n
rniizakerereIerde bulunrnug, onun tarzinn, havaslnl yakmen
gomiig, hissetrni~tirnama tek bayma bijyle bir milzakereyi
yiiriitebilecegimden do@su pk kugkulu idirn. Heyettekilemn
en genci ve kldemsizi idirn. Haficiyede o zarnanlar eskiden
miidevver "kudemadan" yagli ve deneyimli rnemurlar vardl.
Bunlardan birisi rahmetli Fevzi Kortan Bey beni severdi.
Muhterern bir adamdr. Bana heg "Uguz Bey" diye hitap
ederdi.Fatin Riitjtii Bey'den de pek hoglanmazdl. Bir gun
Alman mgzakerelerinin hazuliklan ile rnetjgul oldugum bir
s~rada" U b z Bey kardegim, dikErat et bu Fatin seni 'rouler'
edecek, batmacak! Eger qakacak bir ig olsa idi sana ml birakrr
dl? Kendi akrabaslna vetirdi." dedi. Anlagildigr kadar~ile
Hasan Ipk'i kastehmek istiyordu. Halbuki mesele tamamen
bqka idi. Fatin Bey'i de Hasan'r da ondan iyi tanlyordum,
aldlmadlrn.
Tiirkiye'nin Almanya'dan satin alrnak istedigi yahnm
rnallannln dolgzln bir Iistesi hazirlanm~gtl.Bunun kqislnda
Almanlar da oncelikle satmak isteyecekleri rnallarin bir
listesini haz~slamlgolabifeceklerini tahmin etmek giiq $e@ldi.
Mesele ikisi aras~ndabir dengeyi bulabiImek ve gartlarda
uzlqabilmekti, Miizake~leringetin olacaB bqmdan belliydi,
Fatin Bey, heyetfmizindigmda bana aynca son talimahm
verirken iizerinde iinemle durdgu bir konu Bonn'daki
Biiyiikelqimiz rahmetli Suat Hayri ~@plti'nun saygin ki~iIigi
idi. "Boyle iglerle meggul olrnnk istemeyebil ir ama, qok
niifuzlu adamdu. Sen mutlaka rniisakerelerin gidiyi haklunda
her toplantrdan sonra, ona bilgi vereceksin, gerektiginde
yardrrmnl rica edeceksin." dernigti. Oyle de yapt~m.Kendisfni
Rolandsekt'cfeki ikametgahlnda ilk ziy aretimde musadeleri
ofursa her toplnntrdan sonra kendilerine bilgi sunarak,
emirlerini alrnak istedigirni soyledim. Memnun oldu. Oradn
Miilkiyeden sinif arkadapm Hikmet Bensan ikinci rnustegar,
Kamuran Giiriin Ba~katipve rahmetli Necdet Ilci de ikinci
katip olarak g ~ r e vyapiyorlardr. Ru i$ sevgili arkadag
Bonn'daki SIktcr miizakere ve kasvetli miizakere giinlerimin
giine~ini olu$hrdular.
Muzakereler zor bahladl. Arada kopacak noktalara
geldi ama sonucu iyi oldu, Suat Hayri Bey kredi
rniizakerelerini nedense pek umnrsarnaz gtiriiyordu. VerdiDm
izahah veresiye dinler gibi yaplyor, sonra da Galatasmy 'daki
okul hayatinan, futbol taktm~nanas~lsagaqik oynad~g~ndan
bqlayarak, Divan-1Ali'deki beraatine kadar devam ediyordu.
Kendisini her ziyaretimde aynl senaryonun tekrarlandlgin~
sijylerken bana gosterdigi sevgiye yaklnllga duydugum
minnet duyguIanmr $a belirtmeliyim.
0 tarihlerde Alrnan jktisad Bakanlig~Bonn'da
prefabrike ahgap binalarda galigiyorduk, Kalabal~kAlman
heyetinde Tiirkiye'ye ma1 satmak isteyen sanayici ve i g
adamlam da yet almgti. Onlann Turkiye'deki temsilci~ikleri
de qogu Alrnan olan refrkalan ile birlikte bizim kaldlg~rnlz
Rheinhalle Oteli'nde ailece karargah kurmug gibi idiler.
Hepsi hepimize k a r ziyadesiyle
~~ rniitefit ve gefkatli idiler.
0 kadar ki, sinlf arkadaym ~ i r n demekli
i biiyiikelgi Hilunet
Bensan, selameti beni evinde rnisafir etmekte buldu.
Alman heyetinde Xktisad Nezaretinden Umwm MifdUr
Dr, Kurt Daniel bavkanlik ediyor. Turk masasl gefi Dr.
Bmkmayer ile bir hariciye temsilcisi de ona rafakat ediyordu.
Bizim heyetimizde Ticaret Bakanli~irniziordaki Ticaret
Miigawirinin temsil etmesi kararlagtinlm~gt~ ama nedense
bijyle bir heyette gorev yapmak yerine, senelik iznini
kullanmay~tercih etrnigti. Yerine yard~rncilmndan,validesi
APman olan genqten bir zat geldi. Terciirnanllgl da o
yap~yordu.flk dikkatimi qeken ~ yrnuhataplazlmdaki
, kabalrk
oldu. Bizleri apgllar gibi bir halleri vardl. Ben de ayni tonda
konugrnaya bavlad~rnama, ylizlerinde hiq bir ifade degi~ikligi
gijremeyinece kugkuland~rn,terciirnan~mlza,"siz benirn
s~ylediklerimigaliba aynen terciirne etmiyorsunuz" dedim.
Adarncagiz ne olsa Alrnan terbiyesi g ~ r m i i ~yalan ,
s6yleyemiyor "Tabii ederniyorurn efendim. Siz o kadar sert
lconu~uyorsunuzki,,." Kendisine "peki onlmn konugma~mm
yumugak, kibar rm buluyorsunuz?'diye sorunca bana; "ama
efendim. Onlar Alman!" dedi. ipler o anda koptu. Alman
heyeti bagkanlndan liitfen Alrnanca-Frans~zcatercuman
bulmasln~rica ettim. K a y gibi iri klyim bir Fraulein geldi.
1yi Fransizca konupuyordu,Konuqmalar bbirden deEi3ti. lki
taraf da birbirini kollayarak ayni tarzda konugmaya bagIadi.
Sonunda anlagmaya varmak mtirnkiin oabildi. Miizake~eIer
simsinda Ankara31 kmgtlran ve dolaylsayla Fatin Bey 'i de
tela$landiran bir teferruat olaylnr da anlatarak bu bahsi
kapatalrm diyorum.
Efendirn, Alrnan heyetinde satlci ve sanayici
temsilcilerinin de haztr bulundugunu yazrnlgtlrn. Bunlardan
bazllan ya qok aceleci yahut da qok silug~kdurumda olmalx
idiler Ici,yerli yersiz e m a l l d m ne kadar alacaklmlz~~srarla
soruyorlardl. Bunlmn baainda da Hanommag traktlirlerinin
&man ve antipatik temsilcisi hi^ miinasebeti yokken yine
ayaga firladi: "Hanomag tratoren ..." diye yiiksek sesle
konugmaya baglcty~ncasonunda sinirlendirn. Daha terciirneyi
beklemeden, 'Tanornag traktiirlerini almayaca~iz!"
deyiverdirn. K ~tarafta I k~yametkoptu. Oturuma o gun iqin
ara verdik Gece Fatin Riigtii Zorlu otelirne telefon etti.
Kendisini teskin ettim. Bizirn almak istediklerirnizle, onlann
satrnakta acele eftikleri aras~ndabir denge kurmaya c;dqh&rm,
zaten AIman heyeti ba~kaniDr.Kurt Daaniel ile bu konuyu
tekrar koonugzu~umusay1edim. Rahatlar gibi oldu. Z ~ r a i
donatim~ntraktijrlere qok ihtiyac~oldugunu ve daha da
Ejnemlisi bu firmanrn Tiirkiye'deki ItemsiIcinin Maliye
Bakanlrnlzan qok yaklnl oldugunu da ilave etti. Bunu
bilmiyordum. Bilrnenin de bir faydasl olmadlg~nlsljyledim.
500 milyon markltk Hemes Kredi Anlagrnaslnl Gene1
hliidiir Dr. Kurt Daniel ile karglllkfl irnzaladik. Onunla
dliiiimiine kadar hep dost ve karg~ltkl~ giiven iqinde kald~k.
Toprag1 bol olsun.
PARAGUAY
1962-63 yillamda Aqantin'de Biiyiikelqi olarak gBrev
yaparken aynl zarnanda Uruguay, Paraguay ve Bolivya'da
da ayni sifatla akredite idim. Her birine gidip Devlet
BagkanFar~namerasimle giiven mektuplarlml verrnem
gerekiyordu, once en y a k ~ nolan Uruguay'dan, Monte
video'dan ba~lamakistiyordum. Olrnad~,Paraguay birden
Bncelik kazandl. Turkiyenin yar~s~ndan fazla topraklar
Uzerinde, iginde balta girrnemig, i ~vahgii hayvanlarla dolu
bakr ormanlar i ~ i n d ebir iilke idi. Koskoca bir s@n bir kaq
saat iqinde sadece kaburga halinde birakan kiiqiiciik Pysana
ballklarinln kayna~trgr akar sulari ile Paraguay 'da
qo~unlu~unu kadlnlann olugturdu~uiiq b u p k milyonluk
Negro-K~zilderilikmgiml bir niifus y agar... Yonetim yine
de Avrupa kijkenblerin elindedir. Aqantin ile Brezilya arasmda
sik~gmigkalm~gbu iilkeye iklimin nisbeten nefes almaya
elverdigi bir mevsimde gidebilmeyi tasarliyordnm.
Paraguay Cnrnhurba~kan~ hiq de bir Paraguayll' ya
benzemiyordu. ATman asil11, beyaz, hatta sarqin bile
denilebilirdi. Arka arkaya Wiincii defadlr bqkanllk s q d e r i n i
kazanrnigti. Beger yilllk siirelerin sonunda Bagkanllk devri
teslirni yaprhr. Bu Giiney ArneFika iilkelerinde qok Gnernli
bir olaydrr. BByiik rnerasim ve wnlikler yaprlir, yabancl dost
iilkelerin bagkanlarl davet edilir. YeniIir igilir, genlikler,
etkinlikler diizenlenir. Paraguay Cumhurbavkani General
Stroesner bSyle bir vesile ile Bakanlrk rniihriinii bir elinden
GbUl.iine verecektir. Bunvn i ~ i npek ~ o k Devlet Bagkan~na
davetiyeler gdnderilrnigti. 0 d6nemdeki Cumhurbqkanrm~z
Rahmetli Cernal Giirsel bu davetten duygulanmig, kendisini
bu merasimlerde 'Tevkalstde mumhhas" olarak benim temsil
etmemi ve girnderdig ri de kendisi adma tevdi etmerni
uygun garmiigtii.
,
Hergey iyi id1 de ben hala Biiyiikelqi olarak
itirnadnamemi takdim edebiImig degildim. once bunu
~abukla~tlrmak gerekiyordu. Hemen Buesnos Aires'teki
Paraguay sefareti kanallndan harekete geqtim. Giiven
rnektuplannln takdirni igin bir giin tesbit edildi. Benirn gibi
aynl durumda olan Isviqre ve Norveq sefirleri de ayni gun
aynz ~ e y yapacaklard~.
i Sefaretteki dosyalara baktim, ~ s k
eskilerde Paraguay 'a giden iki vatandaglmls vamlg. Biri
yllan Meki kaplan avlayacak derilerini satactcakmg.. Y~llar
geqmig ne birinden, ne litekinden ses seda qikmarnig.. Bir
zamanlar yerlilerden biri miiracaat etmig, fahri
Bagkonsolosumuz olmak isternig.. Yazrgrnalar olrnug ama
kogullar uyrnamlg, konn askida kalmig.. Bizde bagkaca hi$
bis bilgi yoktu.
Birgiin Buesnos Aires'teki ~sviqreSefiri telefon etti.
Paraguay rnacerarnlx konusunda beni uzun uzadiya sigaya
gekti. Kendisine bildiklerirni anlatt~m."0halde aziz
meslekda$im," dedi, "Miisade ederseniz bu igi ben organize
edeyim. Worveg sefiri de gelecek. Benirn orada bir fahri
konsolosurn vw..Heqeyi halleder. Assuncion I321 Paraguay'da
sadece iki otel v m g , biri Himall, Obiirii vantiIat0lii imifi,
Birinin fiyatl gu kadar, iibifrtinifnki 8u kadarmtg. ~ q i i m i i zde
eplerimizle birlikte ayni uqakla gidecektik, Eger istersek ve
bulunabilirse bizi hava rneydanindan otele gijtiirecek otomobil
de saglanacakmlg.. B ~ y l egiiven rnektubu tevdii
merasimlerinde adet oldugu vechile Protokol ve eskort, ~eref
Iutasi mensuplmna, sefarette kiiqifi bir kokteyl verilir. tsvipe
sefiri o meseleyi de halletmig. ~ ~ i i r n ialfabetik
iz sira ile
saraya gidip, gelecegimize gBre en son benim otele
avdetirnden sonra, davet ii~iimiizadma yap~lacak.1sviqre
sefiri daha ucuz olsun diye bir kasa Fransiz garnpanyaslnl
kraber getkcek, rnasraflar soma ararnlzda taksirn edilecekti,
Bundan al8s1 can sagl~gridi. 1sviqre sefirine aglz dalusu
tegekkiir ettim, Her isviqreli gibi h e s a b ~kitab~,fakat
ziyadesiyle ciddi, giilmekten hoglanrnayan rioter gibi
muhterem zat idi. Uqakta sorgu sual faslim tekrarladi.
6zellikle orada vatandagimz olup olrnad~@nibir daha teyid
ettirmek istiyordu. "Yok!" diye tekrarladim. Bu kati cevnp
daha sonra ~svicreliile aramr aqacaktl ama kabahat bende
degildi. Bereket adamin egi daha zarif bir yarad~I~gta idi.
Tiirkleri ~ o sevdiani
k s6yliiyordu. Sebebini de saklamryordu.
isvi~re'debeyin arneliyati olmu8. Arneliyati yapan da bir
Ttirk doktom iimig.. Medh ede ede bitiremiyordu. Bisfer a
zamanlar heniiz Gazi Yagargil adindaki unlii beyin cerrahini
pek tanlmtyorduk.. Saninrn bagkalan da pek tanxmazdi.
Benim uqakta derdim bagka idi. Tiirende qalmacak
1 s t i ~ aMaqi'mizm
l notalanni yanlrna alrn~$t~rn ama ne oluc
ne olrnaz, belki okumastni bilmezler diye bir de aliiminyum
plagini alrntgtirn. Slcaktan erimesin diye ne yapacagirn~
bilemiyordum. Bu ~stiklalM q l ' n a k n qok h e m veriycmrdurn.
Arjantin'de gayet gui5el qalmt~lardl."Acaba Paraguay'da da
liyle qalacaklas ml?" diye tasalaniyordum. i[svicre sefiri
emeklilige ~ o yakla~rnig;,
k biiyle ~ e y l e r ebo? veren bir
yaradlli~taidi. 0 cia kariyerini bSyle teferruatla tehlikeye
atm- yana degildi. Bu diigiinceler iqinde iken Assuncion
Hava Meydani'na indik. Ugagrn kapilan aplis a ~ i l m a zbizi
ilk kargilayan 45 derece slcakllkta bir havanln esintisi idi.
Meydan kadml~erlcekli, ellerinde siyah temsiyelerle birlikte
acaip Tiirk bayraklatln~salIayan kadlall erkekli bir insan
kalabalrgi idi. Hepsi bit bir aglzdan "Turco ...Turco ..."diye
bamyorlar, beni anyorlardi. Biraz arkada siyah bir Cadillac
arabay a Tiirk bayrag1 takmlglardi. K a d ~ nerkek Giiney
Arnerika usulii kucaklagarak selamlagt~k.Bir ara gozlerirn
bizim 1sviqre Sefirinin k~vilc~rnlar sagan g6zlerine t a k ~ l d ~ .
Genq meslektag~m"Bunu daha evvel ~Zlyliyebilirdiniz..! Ben
si7den p k daha yqhyirn..!" dedi. Benim hi$ mi hiq kabahatirn
yoktu.. Ama bunu anlatrnanin o s ~ r a d aimkani da yoktu.
Caresis miinasip firsatta anlatinm diye sustum.
Paraguay'daki kad~nlaregimi aralar~naalrn~glax,
~spanyolcaolarak sevgilerini anlatrnaya qal19tyorlard~.
Aralarinda b a z ~ l a r ibir iki kelirne Tiirkqe konugayor,
bilmeyenler veya unutmu~olanlar da hatrrlannda kalan eski
tekerlemeleri ve garlalardan bazi mlsralm tekratliyorlardt.
En qok s~ylediklerimazeret kabilinden "Tiirkce bilmez,
Allah'tan kormaz.. !" nevinden ~eylerdi.B izi karglIamaya
gelen Turco Cernaabinin Baskan1 ztyni zamanda Paraguay
Curnhurbqkantn da ~ o yalun k dostu olduiunu tekrarliyordu.
Eger sonaadan kendisini bayramlar srrasmda Ba~bakanln
yan~ndagtirmese idim, inanmayacaktrm. Kan koca ~spanyolca
bilmemiz onlarla k o n u p a r n l z , a n l a ~ m a m ~ sqok
i
kolaylagtinyordu. Bilindigi gi bi Giiney Amerika'da eski
Osmanli ~mparatorlugu'ndan kopup gelenlerin tiirniine
"Turco'' derler Paraguay'dakilerin bir kisrni Mardin
civanndan, digerlleri ise Suriye ve Lubnan'dan gelenlerdi.
Giiney Amerika'daki Turco cemaatinin Suriye ve Liibnan'dan
gelenleri bile oralann sefirlerini degil bizleri sayarlardi. Bu
anlqllmasl, anlat~lmas~ ve Szelliklebilmeyenle~inand~nlrnasi
fevkalade zor bir olgu idi. Ben kendi kendime bunun izahini
~ i i y l eyapiyordum. OnEar buraIara g 6 ettikleri
~ zaman ne
Suriye ne Liibnan mevcut degildi. Bildikleri ve saydlklatl
sadece Osrnanli idi. Dolay lsiyle biz Tiirklerdi.
Bizi karg~layaneski Osrnanlllar, oranln tantml ile
TurcoEar bizimle otele kndar geldiler ve biitiin ikametimiz
s~rasnndabizi hi$ yalniz birakmadrlar. Bizleri gezdirdiler,
alla- turca agrrlad~lar..Bizim Cernaatin bagkani itirnatnarne
memiminde benimle kraber gelecegini s~yliiyordu."Ojalla...
Ojalla ..." ingallah anlamina bis ~eylersoyledim. Bu olacak
bir qey degildi. Ona "sen bizim milli marglmzrn qallnmastna
mukayyet 01%"dedim. Zira Psotokol gefi 1rlanda PrOkenli
OTehari adlnda nevi vahsina rniinhasrr bir zatt~.Kendisine
1stiklal Margirmzm notasinz verdim. "Oltelde resepsiyonda
benirn bir yerim var, oraya koyun ben almm.." demigti. Ertesi
giin baktirn kimsenin bir qey a l ~ pverdigi yoktu. Notanln
yanina bisim plagi da koydum, bekledirn. Yine alan giden
y oktu. k i s i de orada duruyordu. Olehari iiqiinciI kugak bir
irlandali olrnasina ragmen bembeyazdi. AnlapIan hi$
kangmamigti. Dedesi 6nlii bir doktormuq, buralarda ilk
hastaneyi o kurmug.. Parklarda meydanlarda babas~nrnda
heykeli vardi. Bize onlan g6stetip ogiinrnekten ziyade bizim
somlmm~zisavugturur gibi bir hali vardl. Benirn uyanlmma
cevaben protokalii tarn anlamr ile noktasina virgiiliine kadar
uygulayacagin~siiyliiyordu arna bizim 1stiklal M a q ~ m ~ z i n
notasini veya plaginl neden almadlgmt sordu@rnda babasinin
y ahut dedesinin heykelini glistermekIe yetiniyordu.
itimatnameleri verecegimiz giinUn arefesinde bu rnektuplann
Franslzca bir terciimesini Dt~i$leriBakan~nasvnmarn~z
o n u n l a birax k o n u g m a r n ~ z g e r e k i y o r d u . B u n u
Cumhurbagkanl~&saray~ndayapacaktlk. Slsa ile bizleri alip
.....~...............~...
Paraguay Cumhurbagkanina giiven mektuplarlnl nasil
verecegimizin provasinl ayn ayn yapm~gtik.Bunda en qok
yorulan her seferinde b i z otelden saraya refakat eden sevimli
Protokal ~ e fhlandalr
i Olehari oluyotdu, Sonuncu sefere 6en
pkhgirn iqin dlinligte onu otelde 'biras serinletebilrnek iqin
altkoymak istedim. Cok igi vardr. Bagkanln "Transmision
del Mando" hazrrl~klarisilriiyordu. Duraklamadan
faydalanarak kendisine bir defa daJla hatlrlatt~m... "Bakm"
dedim "Merasirnde bu milli mar9 iizerlnde bu kadar israrl~
duruyorsam biliniz ki biz Tiirkler kendi mill i varltgtmlza
qok bag11 insanlanz.. Siz bizirn fstiklal Margirnlzi eger
~almayacakalursanls. gliven mektuplanml vermekten bile
vazgqebilirim.!" Olehari yiiziime acaip baktl. S o m "m1adlm
anladim.." diyerek uzakla~t~.
Sonradan kendi kendime diigiindiirn. Acaba bu konuda
fazla ml ileri gitrnigtim?.. Diinyanln ijbiir ucunda,bakir
orrnanlar i ~ i n d e acaip
, Pyrana balrklari dolagan nehirles
araslnda srkqrn~gkalmi~bu iilkede, hu kadar titizlik acaip
kagm~yormu? isviqre sefiriain dedigi gibi her iilkeyi kendi
eo&afyasl ve adetleri y q m iqinde degerlendirmek gerekmez
mi idi?
Arna bu iilkenin pmtokolii, o zmana kadar gOrdliklerim
arasinda en miikernmel igleyeni izlenimini veriyordu. As11
biiyiik rnerasim igin 6ze1 heyetler yavag yavag toparlanrn~g,
otelirniz tamamen dolmugtu. Ev sahibi hiikiimet, bizler igin
bir iki giinliik ozel bir gezinti progcam~hazirlanrn~~t~.
Protokol
gefi ve her heyete nyn ayn verilen mihmandarlar bize refakat
edeceklerdi. Benirn mihrnandanrn Paraguay Planlarna 9efi
olan zath. Kendisiyle qok tad] ve ilging bir diyalog kumu$tuk.
Diinyan~nen iinlii ve geqekten de m u h t e ~ r niguazu pelalerini
gijrebilmek iqin nehirden ufak bir gemi ile tehlikeli
say~labilecekbir yolculuga razi olduk. BGyle yolculuklar
birbirlerini hi$ tanimayan insanlarl da gok ~ a b u k
yakrnlagtlnyor.. f spanyolca konugmamrz egimle benim bu
dili konugan heyetIerle ahpapl~k,hatta dostluk kurmamda
$ok yararlt oldu. Suriye, Liibnan, Mlslr heyetleli de bize
inantlmaz bir yakinlik gosteriyotlardi, Sadece Mls~r'in
Brezilya'daki Biiyiikelqisi oldu@nu ve Nas~t'lnsrnrf arkadq~
oldugunu sonradan 6grenecegirniz zat, bize neden ise biras
ekgi bakar gibi geldi.
Her ne ise, h b m ekgisi ile tatlis~ile u@-qacakvalctimiz
y o h . Nehrin guras~ndanlburas~ndaGzellikle 1guazu Velaleleri
yakrnlannda irili ufaklr adacrklarda sespiIrni5 lark-elli bin
kadar K~z~ldesili yaq~yordu.Bunlar komrnaya almmiglar,
yabanc~larlakangrnalan hatta ternaslan bile kontrol alt~nda
tutuluyordu. Sadece y abancl misafirler ve turistler gelince
refakatle gezdiriliyorlarm~g.Bider bir kaq adaya pktrk.
Kizilderili Miz~lderiFidemeyin! Hepsi goriiniigte fiIirnlerde
g6rmeye al~gtig~rn~z yagamlannr siirdiiriir g~rkiniiyorlarama
aslrnda ~ l k a dihyasinm
r butiin ykar rnarifetlerini gayet iyi
Bgrenrnivler. Fotograflarinin qekilrnesi i ~ i nmutlaka dolar
cinsinden para istiyorlar... Her pozun ayrr bir fiyat~var..
Fotograf qekrneyenlere de kendi yapt~klanqerden gopten
h a t ~ r ae g y a l a r ~ nsatmakta
~ ~srarlldavraniyorlard~.Ben
~irndilerdeTuzla'daki evimin duvanna a s t ~ g ~kamqtanm bir
ok ve yay1 on dolara satin almakla yakayi s~ylrabildirn.
Iguazu vellaleri rniithig bir geydi. Qmriimde bundan
daha gijrkemli ve aynl zamanda iirkiitiicii bir rnanzaranan bu
kadar yaluninda bulundu&mu hat~rlam~yorurn. Assuncion'a
otelimize diindugiimiizde ertesi giiniin programin1 bulduk.
Alfabe siras1 ile iiq Biiyiikelqi, Cumhurbagkan~nagtiven
mektuplanmrz~sunacaktk, Drgi8leri Bakani merasimde hazlr
bulunacak ve bir terciiman konugmalmrnlza yard~rnaolacakh.
Bereket merasim gIinliik koyu renk elbiselerle olacaktl.
Pmtokol $efi6nce Norve~sefirini aldr.Eskortmotosikletlerinin
giirultiisii patittisl ile otornobil hareket etti. isvipe sefiri ile
ben, beklemede idik. Otelin rniizigi yine bemutad "Senor ...
Senor...'' nakarati ile biten en iinlii bir prklyl avaz avaz
siiyliiyordu. Orada kad~nlarerkeklerden ~ o k fazla imig..
Onun iqin bizde 2arkllar nasil kadin klz iizerinde diizuliir
dizelenirse, Paraguay'da da tersine erkek ternas1 iglenirmig.
Norveq Sefiri rnerasirnden savavtan ~ l k r n qgibi kan
ter iqinde diindii, Kendisine hemen milli rnaqlmnin qa11nrp
gallnrnadrglni sordum. once cevap vermek istemedi.
Usteleyince "cald~larigte bir geyler.."dedi. "Ne qald~las?"
diye tekrar sorunca "Can~mSiivarj, rnaqmi pldilar. !." deyince
"1Protesto etmedin mi?' diye soracak oldum. Yiiziime gdyle
bir bakt~... Bana akllni rnl k q ~ r d m ?der gibi idi. isviqre sefiri
sefere qikrnaya haz~rlanlrkenbana dijndii. "Cok rica ederim
aziz meslektagrm... Liitfen bir tatsislik qikaray~mderne..!"
dedi. Ger~ektenilk defa bu konuda biraz fazla ileri gittigim
hissi igime ~iiktii..Boyle memleketlerde her Fey h o ~
gsriilebilirdi.
Art~ksm bana gelmigti. Yan~mdaomran Protokol Sefi
Olehari 2eref kltasl komvtan~nelini s~kabileceginisoyledi.
Sarayln anone geldigimizde bir geref kitasi ile bando tam
t a k ~ mhalinde bekliyordu. Askerlerin boylari qok k ~ s a ,
bacaklan da 45 derece s~caktabeklemeden hafif qarp~lrnlg
gibi geldi bana.. Bando qalrnaya bag lad^. KuFaklar~m
ugulduyor, baym dijner gibi oluyordu. Paraguay bandosu
giimbiir giimbiir biitiin heybeti ve ha~metiile bizim f stiklal
Margimizi g a l i y o r d v . Sarayrn pencerelerinden
Curnhurbagkan~ninbizi seyretrnediginden emin olsam.
Olehari'nin ellerine sanlacakt~m.0 hrzla bando ~efininelini
hararetle siktlm, tegekktir ve tebrik ettim. Sonra da geref
lutasln~selamlayarak komutanln el ini stkt~m.Saraya girerken
Protokol gefini bildigim ispanyolcan~nbiitiin iltifatlar~na
garkettim. Adam ciddi hi$ ald~nnryordu bile ...
tim mat name merasimi tarn owtildigi gibi oldu. Sadece
Bagbakanla ispanyolca konugrnam ve B a ~ k a nGeneral
Stroesner Alman Harp Akademilerinde Canakkale savaslan
ve Atatiirk h ogrendiklerini anIatmaya bavl
beni c;ok onu I. Bagka ni bis Atatiirk h;
idi. Canakkale s a v a ~ l a n nve
~ Mustafa Kemal'i ona Alman
Harp Akademisinde tigretrni~lerdi.Sonradan Cumhuriyeti
nasil kurdugunu ve bir dizi inlc~lab~ nasll bagardlgini da
biliyordu. Sirndiki Curnhurbagkanlm~zincia bir General
oldugunu bildigini belirtmek amaciyla olacak "Simdiki
bagkanin~zda bir generalmi?..Nastl AtatCirk'e benziyor mu?"
diye sordu. Cemal GiirseI Pa5a'n~nkendisine selamlmni ve
iyi dileklerini ilettim.uquncii donem Curnhurbagkanllg~
tebriklerini sundugunu ve bu vesile ile kiigiik bir hediye de
g~nderdigini,bunu Transmission del Mando etkinlikleri
slrasinda kendisine siiyledim. Cok duygulandr. Belli ki
beklemiyordu. Paraguay'daki TurcoPardan bahsetti. Bizim
dostumuzun dedikleri ger~ektendoBu irnig.. Bagkan onun
iqin "Benim aziz dosmmdur.. qok iyi insnndtr.."dedi. Osrnanl~
~rnparatorlugu'nun daglllg~ndansonra Latin Amerika
iilkelerine dagrlan eski Osrnanl~Tardansijz ettirn. Arjantin'deki
Tiirkleti, Turcolari anlatt~m,qok ilgilendi arna bizim
sohbetimiz qok agti. 0 kadar ki oteIde bekleyen 1sviqseli ve
Norve~limeslektaglanm ile refikalan bayaD endi~lenmigler..
Protokol gefi ile avdet ederken bando hala orada idi.
Bir b a ~i~aretiile 1stiklal Marglmiz yine gumbiir giimbiir
qal~nmayabagladi. Bu sefer ardrndan Paraguay Milli Maqi
galmd~.kisini de esas vaziyetinde saygi ile dinledik.. Zahir
buralarda adet bGyle ykarken de mars ~ a l ~ n l y ozannettirn.
r
OtomobiEde adama sar~larak,tekrar tekrar te~ekklirettirn.
Olehary giilerek.. "Biz senin rnaqini sen gelmeden ijnce de
galdllc,.!" dedi. Sqlrdrrn, akredite oEdu@ Pmguay'a geldigi
zaman mahalli gazete "LLEGO EL EMBAJADOR
TURCO.." TURK S E F ~ RGELDI ~ diye yazmiglar.. Hep
anlathgirn gibi oralardaTiirk olmug, SutiyeIi, M~sxli,Liibnanlr
o2rnuv halk n m n d a hi$ farketmez.. Hepsine birden 'Turco"
derler.. btiyle olunca Bando, Misir Sefirine de bizim f stiklal
Marynr qalrnrg.. Sefir Cemal Aptiilnasir'~~ arkadagi bir
subayrn~g..itiraz edesi olmug.. "Bu bizim marglmiz degil"
demi~..Bando gefi israrli imig "Bu bisim bildigimiz TURCO
marg~dlr.."demiv. Sefir daha da w a r edip marglarin~n
degi~tiginisoyleyince de cevap vermig, "siz degigtirdiniz ise
onu bilmem demig.." Meseleyi daha da biiyiimeden
kapatmiglar..
Cok sevindirn ama belli etmek istemedim. Yank aynl
anda beynimde bir "eton diigtti" Miar sefiri hem otelde hem
fguazu seyahatinde bana ekgi ekgi bakiyordu. Normal
kaq~lad~rn o zarnmlar Mls~rSuriye ile giiya birlegrnig, Birletik
Arap Curnhuriyeti'ni kurmuglardi. ~li~kilerimiz daha onceden
de lirnoni idi. Bunu normal karglllyordurn. Otelin geni8
salonlartnda ikide bir yiiksek sesEe anons yaprllyor,
'Txcelenntissimo Senor Ebajador de la Republics
Arabundia...'* telefona qag~nl~yordu. M~strsefiri hsa boylu
uzun topuklu bir zatti. Hemen ay aga kalkarak, ~agrnlan~n
kendisi oldu@nu etrafa, ozellikle bana gostermek ister bir
tav~rlaasker adlrnlarl ile telefona gidiyordu. Ben kendi
kendime kss krs giiliiyordurn. Bijyle bir yerde ve ortamda
kirn kimi bliylesine be9 dakikada bir telefon qaglrabilirdi ki?
Ne ise sonradan yanrna gidecek, ahbapl~kedecektirn. Cemat
Aptiil Naslr ile nas11 konugzu~umuzuanlatacak yakinlik
saglayacaktlm. Meger onun eqi de bizim Beyleyin'den bis
Tiirk h a n ~ mimig..
~ Kornpleks kalkt~dost olmu~tuk.Tabii
fstiklal mar81 konusuna hi^ deginrnedi.
Otelde herkes bizi bekliyordu. Sampanyalar buz gibi
sogumug, bu arada diger misafirlerimis Paraguay Protokol
memurlan, Seref luta51komutan~ve Bando Sefi de gelmi~lerdi.
Ben e n p k Bando 2efine iltifat etmigirn.
Bu ziyaret sirasinda diger bir anektodu ve dzeIlikle
Arjnntin'de Atatiirk An~slnac;ikartt@~rnhat~rapulunun
pkmlmasmda Yunan Kaql Lobisinin rnelanetini ijnlemekte
bize qok yardlm~olan iinlii gazeteci ve TV yorumcusu
Uribari "i nasil kudardi&mi o bahisle anlatacag~m.
SEFARETLERDEMSAF~RLERF
I TURK SANATCISI IKisiNk DE AD1 BEDR~...
~ K&Lij
BAYKAM, ~ B U R UE Y ~ ~ B o ~ L u . . .
Diplomaside, BzellikIe yurt dqmda siirekli g6revle bir
yere atanmlg iseniz, hele hele Bagkonsolos veya Biiyiikel~i
olarak gorev yaplyorsanlz, resrni ziyaretlerin dlglnda gelen
gideniniz qok olur. Bu bizde diger iilkelere oranla daha srk
ve yaygin bir allgkanlik sayllir. Bizirn, uzun diplornatik
hayat~m~zda qok rnisafirimiz oldu. OnIan bilmem ama biz
hepsinden rnemnun kald~k.Bu ne de olsa bir saygl, yakanlik
ve itibar meselesi bile say~lsr.Ben kendi hesabrrna gelen
gidenden hi$ gikayetgi olmadlm. Paris'te Ba~katipiken
r&me tli anam Melek Han~m'I kucagmda Yavuz GBhen'le
misafir ettim. Sonra rahrnetli babarm, kardeglerimi lcuzen ve
kumlerirnizi rnisafir edebilmekten gerqekten qok mutIu
olmugtum. HeIe Almanya'da Biiyiikelqilikte anaml kanuk
ettigirn zaman onlann yiiziinden tagan sevinq i~aretlerini
glirmek, i n a m u ki beni onlardan bile daha p k mesut ederdi.
Ne ise, resmi ziyaretler kzsrm ayn bir biiliimde olacak.
OnIan mutlaka anlatmak gerekecek. h a burada bu ziyaretler
slrasinda tanrdig~rniki iinlii sanatg~mrztanlatacakt~m.ikisinin
de ad1 Bedri idi. jsimleri bir arna cisirnleri degigikti. Onlan
birkaq ylE ara ile tan~drg~m sarnan, aralarlnda sanlrim en
azlndan elli altrnlg yag kadar fark vardi. Kigiliklerinde belli
belirsiz bir benzerlik vardl. Birincisini 1964-65 y~llannda
Briiksel'de tanlmqtirn. AB nezdindeki ternsilcilgimisde ilk
Biiyiikelqi idim. Bois'de La Cambre ormanma biti~ikkiiqiik
ama gok girin bir Sefaretimiz vard~.0 tarihlerde en sevgili
arkadaglmmdan Hasan Esat I ~ i kBelqika'da Kral nezdinde
Sefirdi. Ben Arjantinde Biiyiikelqi jken AB nezdinde daimi
ternsilcilige nakledilmigtim. Kanplarya satln al~nrnig,
ikametgah~nsattn allnrnasi da bize birak~lmlgt~. Briiksel'de
gormedigimiz sat~hkIron& kalmadr.Haqan Iyk hakll olarak
AB ikametgahinln as11Sefaret binas~ndandaha gtirkemli ve
giSsteri~liolmamasrna ozen giisteriyordu. En bliyiik, yemyegg
bir park iginde giize'l bit kogk iizerinde rnutabik kalindl. 0
bina satln allndli idi. Giinler ve olaylar, olaylarln ijnern
s~ralamalanh~zlrdegigiyor ve geligiyor. Kim derdi 6 iiyeli
bir AET-Ampa Ekonomik toplulugunun bugiinkii 25 iiyesi
o l m bk Avrupa Birligine diiniiqebilecegini? oyle oldu. Eski
ikmetgaha rmzrak s i m a d ~vimdilerde
, sanlnrn en rnuhtegem
sefaret binalanmlzdan biri satln alrnd~.!1gte boyledir bu
diinya.. !
Giinlerden bir giin CHP Milletvekillednden Sayln
Suphi Baykam y a n ~ n d aoglu ile birlikte ziyaretimize geldi.
Kendisi Hasan Iglk'in yalun arkadap, ismet Paga'nin da ~ o k
yaklnr imig. Sanirrm SnemlE bir igi iqin bir glinlilgiine
Almanya'ya gidecekmig, "oglunu bir geceIik bize emanet
edebilir mi imig" diye soruyerdu. Can11 emanet almak zor
arna yap~lacakbagka bir ig de yok. Bedri p c u k da cin gibi
gijzlerle bak~yor.Resim yaparmrg.. Kendisine kag~tlar
aldrrdrEr.. Baba gitti. Bedri kald~.Orada tek bir misafir odamiz
vdt.k ikigilik muazzam bir yatak vardl. Nokta gibi, luvzr
krvlr siyah sag11g,oeu@ yatrdrk, odalmm~zaqekildik. Gece
yansmdan soma haber verdiler, rnisafis odas~ndanperde
perde artarak ~ o g a l a naglama sesleri geliyomug.. KaIktzk
hep beraber misafir odastna gittik Futbol sahasi gibi yatakta
nokta gibi bir p c u k agliyor. Korkudan oldugsrnu
sanmyodum. Cok duygusal bir p c u k oldu@ anlag~lryerdu.
h a s l m ve babastnl myordu. Garesiz egimle berakr n6betle~e
Bedri Baykam'a dadllik ve eglik ettik. Baba Baykam ne
ertesi gun, ne daha ertesi gun gijrlinmedi. Telefon taharrisine
geqtik, sonunda baba geldi. Oglunu ald~gicti. Arndan y~llar
geqti. Ailece Bedri Baykam'm kariyerini, geligmesini waktan
sanki bir evladmz gibi izledik. Bir gece bir davette rastladk.
Artlk ernekli olrnugtuk. Bedri Baykam geqekten sByledigi
gibi bisleri hatlrladl ml? Bilernern arna bizi unutmadi.
Resirnlerinden degil, yasdiklarindan birini adresimize
gdndermek nezaketinde bulundu. GGnderdigi kitaba bakhrn
kablnda kabartma yazl ile "ORDU SANTRANC
OYNARKEY diye yazi yordu. Ohrnaya all gi yorum ama
pek anlayabildikimi sijylersem yanli~olur.
Bedri Baykam bana resimlerinden birini yollamadl
ama ben ona bu sayfanln arkasinda onun bizdeki misafirligi
slrastnda qizerek bana hediye ettigi resmin bir kopyasini
sunuyorum. Bir pazar gun0 idi. &el bir av partisine davetli
idim. Dijniigiimde iki arada bir bir 5eyler karalarm~'QOguz
Arncaya" diye imzalayarak bana vermipti.
Bedrilerden ikincisini tanrmayan yoktur. Bizirnle
Bonn'daki Sefaret binasinin ingaatl srraslnda aylarca beraber
olrnu9, birlikte qali~mgtik.Onun hatlras~n~ kendi hatlralan
ile anabilmek iqin onun kendi yaptlg~ptresini ve bir ~iirini
yine bu biiliirnde sizlere sunuyorurn. 1ki Bedri'yi de qok
sevdik. Yaglis~bekn alemine g&tii. Eenci be1ki sanati kadar
siyasette parlayacak.!
Bedri Rahm f Eyii botlu 'nun A lmanyn 'cin O&LZGlikmen 'le hirlikte planladrfi ve
E#hoglun un biiyilk r@$lnr sonucu yuprp sergaledigi i n l i vitray ~ali,rmnsi ...
Su an Bonn 'daki sefarette bulunmaktud~r.

-29 1 -
D~YARBAKR CARSIS'INDA Fk
l AVUC PENGUEN
Diplomasi hayatmda, devlet ve hiikumet bakanlmnin,
kqllrkll ziyaretlerin, uluslararasi kurallara giire, bir protokolii,
bir rnetasimi, deyim hog giirilliirse, bir 'Cracod'u vardlr. Sijz
konusu ziyaretler, iki iilkenin yeEkileri araslnda. qok ijnceden
goru~iillr,tartigilrr, en ince ayrint~lannakadar, kaagil~kl~
rnutabakatla saptanlr. Oyle ince aynntilar Uzerinde durulur
ki, $aprsmz. Bu tiir ziyarelerde, yenilecek her bmn yemean
~egitleribile, aylar ancesinden belirlenir.
Zamanin Cumhurba~kan~ Cel a1 Bayar "rn maiyetinde,
resrni heyet iiyesi darak 1ran'a yaptlgim~zbir "Devlet
2iyareti"nden bir kaq an1 svnmak iqin, bunca sijze gerek var
mtydr, bilemiyorum. Ama bakan, miistegar, neredeyse genel
miidiir gezilerinin dahi, devlet ziyareti imig gibi g8sterildigi
giiniirniizde, faydadan yoksun degildir sanrnm.
$AH SADECE 9 K f ~ i N h E L ~ SIKACAKMIS
N~
Diinelim bizirn geziye... 1955 yllinda yapdan bu zi yaret,
$ah"n babasmin vaktiyle Atatiirk'e yapmrg old@, iinlii bir
siyaretin iadesi olacakti.
Cumhurbagkan~programla qok yakrndan ilgileniyor,
qe5itli konufarda bilgiler istiyordu. 0 tarihlerde 1ktisat
Dairesi'nde genel miidiir yardlmcrs~yd~m, Resrni heyete bu
sifatla almanlarla, neler yapllabilcegi konusunda, rahmetli
Fatin ROgtii ZorluWnunlsrarlarryla kafa yoruyor, Cankaya
igin notlar haz~liyodum.Fatin Bey, o zaman heniiz DrgigIeri
Bakanl deBldi. Devlet Bakani ve Bqbakan Yatd~mclsro l d ,
Bakanlrniz Fuat Kijpriilii'niin iistiinde bir sifat taglyor,
biinyesinde yetigtigi Hariciye'ye buy iik ilgi giisteriyordu.
BizIere ernirIer verir, biz de K~priilil'denqekinmeden
isteklerini yerine getirdik.
0 donemde, iran'm Kum bijlgesinde, biiyiik bir petrol
figkrrmasi olmugu. Bu kaynak iizerinde bizler de hayaller
kuruyor, petmlu iilkemiz iizerinden Akdeniz'e tagiyacak born
hatti projeleri yapiyorduk. Ancak bu arada g d p geli~rneler
oldu. han, petroltin bo2a akmaslni ijnlernek amaclyla, kuyulan
geqici oEarak kapatmak istedi. Bunu beceremeyince
AmerikaVan uzmanIar getirtti. Igte bu usmanlar, kuy ular~
ijyle bir kapattilar ki,bizim projelerin miirekkebi kurumadan,
kuyular kurudu. Kimseler bu ihin hikmetini anlayamadi.
Nihayet hareket giinii geldi. Heyetimizde, Fatin Ru~tii
Zorlu, Gene1 Kurmay 2. Bavkml Korgeneral RligCii Erdelhun,
Millebekli Fisuzan Te'kil, Dqi~leriGene1 Sekreteri Muharrem
Nwri Birgi, Siyasi I$ler Genel Miidiir Orhan EraPp, Pmtokol
Genel Miidiirii Hayrettin Omsoy, Bayar'ln doktom Profesor
Recai Ergiider ve ben bulunuyorduk. Heyetimizin gay+ resmi
kanadindti da dikkati qeken isirnler, $erif Arzrk, Agirlarna
Mudiirii 0.Seref Apak'tt.
BizEeri fran'a gotiirecek doktora uqaklann solugu, bir
defa da Tahran'a u l a ~ m a y ayetmiyordu. Bir gece
Diyarbak~r'da kalinacakti. Gece Ankara iizerinden
Diyarbaklr'a gelen bir haber, Orhan Eralp'le beni, bir hayli
iizdii. Curnhurba~kanrrn~zi da fevkalade liflcelendirdi. W aber
~uydu,$ah Hazretleri. Tahran Havaalani'ndaki tiirende, Celal
Bayar dahil, yalniz 9 kiginin elini sikabilecekrnig.
Eralp'le benim iiziintiim, ilk dokuzun iqinde yer
almayigrrnizdl. Ne dersiniz, g e n ~ l i kigte...
'Bu arada Bayar, Fatin Riigtii Bey'den bizirn heyettn
21 k i ~ i d e nolu$tugunu iigreniyox ve "0 halde bhldiriniz
Tahran'a, eger $ah Hmetleri heyetirnis azalann~ntamammn
ellerini s~kmayacaksa,buradan Ankara' ya dlijlnmerniz daha
munasip olur'' diyordu.
Aynl gece, Majeste'nin bizlerin de ellerini sikacagmi
Bgrenerek, Diyarbakrr'da rahat bir uyku ~ektik.
D~YARBAKIR'DA B& ~ L G ~ NMANZARA
C
Ertesi sabah valizlerimizi erkenden a l ~ puqaga
gijtUreceklerinden, Tahran Havaalam'ndaki tiiren iqin, anlam
daha ijnce de anlatt~gimgibi jaketatay tiirii gfysilerimisi,
sabah~nkor karanliklnda giyrnek zomnda kaldik. Uqagin
hareket saatine eyep zaman vard~.Muharrem Nuri ustadimz,
eskiye ve giizeIe meraklldlr. Diyarbakrr'ln iinlii sahaflax
qqismda gijyle bir dolanmamrzr istedi. Hep birl ikte, kuyruklu
ceketlerirnizle, penguenler misali, prgiya qikt~k.Sananm
Diyarbabr oldum olasr Kyle ilgin~bir manzara gijrmerni$tir,
Esnaf biiyiik ilgi g~sterdi.Diikkan Bnlerinde kii~iikhasir
iskemlelere buyur edip, qaylar kahveler sundular...
Nihayet Tahran'a vardik. $ah Hazretleri, saninm 21
kigiden fazlasinin da elini s~krti,
Resmi hey etimiz, Tahran' in 25 kilometre Btesinde,
"Sahip Karaniye" saraylnda rnisafir edifdi. Bayar ve Zorlu
sarayda, bizler de bahqedeki kiiciik villalarda kallyorduk.
Heyetimisin refakat~ileride, ~ehirdekiyeni bir otele
yerlegtjrilmiglerdi. Villmn kaplsrna iligtiFilmig kartta, "Cenah
Agay Oguz GGkmen Miidiri Kulli Bazergani" yazlyordu,
yani Tiirkqesi, Aga Hazretleri O@s Giikmen, Biisiin Ticaretin
Miidiirii, yaz~yodu.Bu bazergani lafi, gezi siiresince yakami
birakmadr, bexirgana dBniigiip, besirgan agagi, bezirgan
yukan bir latife olarak, siirdii, gitti.
"KRALTCE'N~N ELI~PULMEYECEK"
Devlet ziyaretlerinde, yliksek diizeydelci heyetin, biraz altta
kalan iiyesi olmak, zaman zaman sikrci bir alayd~r.Cok
dildcatli, hrallann cenderesinde yqmmlz. Canlnlztn qekigini
yapamazsinsz. 0 r n e ~ i nbiz yemegirnizi, Bayar'in Sahip
Karaniye Sarayi 'ndaki sofrasinda, kendisiyle birlikte yiyorduk.
Curnhnrbagkan~m~zin yap geregi, hafif yemekleri tercih
ediyordu. Bizler de bununla yetinmek zonzndaydtk. Oysa
otelde kalan arkadaglanmix, kagk kag~khavyarlan, cins
cins diinya iinliisii i~kileri,baIlandlra balland~raanlattyorlxd~.
Biz ise iistlerimizin gdzlerinin iqine balup, bize bir hizrnet
duger mi diye, " e m hazlr" durmaktan, iiniImDze konuIanlan
bile dogm diiriist yiyemiyorduk.
$ah HasretEeri'nin, Curnhurbagkanlmrz onuruna ilk
biiyiik daveti, Giilistan Sarayl'nda verildi. Bu davetin de
bizler iqin b a z ~siklnt~lanvard~.Protokol gefimiz $ernsettin
Arif Mardin, ne yapmamlz gerektigini, bizlere teker teker
ezberletti. Salonun ortasinda yiifinecek, durulacak, saygill
bir bag sef am1 verilecek, sonra da tegrifat mabeyincisinin
yan~ndailerleyip, tan~tdacak,$ah\ln uzatacagi eli srkacak,
krali~enineli de; "6pUlrneyecek. aman ha! Saray adab~na
ten diigiiyomug", o da sikilacak, sonm geri geri ylifinecek,
salondan q~kllacak.
Protokoliin kesin talimatinr son Elumiine kadw aynen
uyguladim. Ancak $ah ile egi Siireyya'n~nkonu~maya
daldiklannl g~riince,arkam dBniip kogarcastna salondan
qkt~rn.$emsettin Arif Agabey'in, iki elini bagina giitrirerek,
"Ne yaptin, mahvoldum!. .." dernesi gBriilecek gibiydi.
Sonradan kendisinden oziir diledim. Dolap beygiri degildim
ya, arkama bakmadan geri geri yuriimesini li@enememigtim.
Artlk Cumhurbagkan~Celal Bayar 'in, 1ran Ziy areti sona
ermekteydi. Kmpllkli hediyeler verilir, hediyeler al~nird~.
Bu gibf ziymtlerde adettendir. Benim pay ima her ne bikmetse,
kocarnan bir ceviz h t u s u iqinde, Iran yaplsl a&r bir piyade
tlifegi ile kasaturas~dii$mii$tti.Dip~iginegiirniig bir plaka
iizerine Sah'ln arma&m oldu@nu belirten bir yan kaztnrnqtl.
~yiydi,hogtu ama bu hediye, benim bezirganl~ks~fatlmlahi5
mi hiq bagdagrmyordu. Sonradan meselenin hikmeti anlqildi.
Bu iglerin yetkilisi, Aglrlarna Miidiiriirniiz rahmeili Orhan
$emf Apak, " A l d ~ m akardegim, hediy esini begenrnemip,
sana verilen seccade ile degigtiriverdik i$te. Uzun etme Fatin
Bey'in de haberi vat" deyip, meseleyi kapatti.
Evet, anllar, anllar...
AMA NE C ~ R ~ AMAN N , NE SAK~L!
Dig geziler, devlet ziyareti niteliginde de olsa, Far81
pasarslz, aliveri~sizolmaz, olarnaz. Aksini dtiglinrnek insan
tabiat~nabiraz aykin diiger.
Biz de gezinin son giinii, kisa bis zaman dilimini,
kendimize ayirrnak firsatini blalamadiysak da yaratt~k
diyebilirim. Otelde ikamet eden gayri resmi heyet iiyelerinin,
Tithran qargtlanndaki titiz incefemelerinden geriye birgeyler
kalmlgsa, biz de nasibirnizi alacaktik. Rahmetli Fatin Riiptii
Bey, Muhamrn Nuri Birgi, Hayrettin Osansoy ve ben, iiniinii
6nceden duyduhmus antikacllar prSislna gittik. Beykoz i ~ i
giilabdanllklar, ~ekerliklervasdi. Muharrern Nuri stat,
bunlmn hem ustasl, hem hastasi idi. Dikkat ettirn, Fatin Bey,
ne zaman dine bir parGa alsa, Muhamem Nuri atrllyor,
"Aman ne qirkin, ne sakil" diyerek, hevesimizi kr nyordu.
Elbette, bizleri "sakil" paqalar almaktan korumak g6reviydi.
Pek bir gey alamadan elirniz adeta b o ~sefarete d8ndiik...
Fatin Bey, hemen Hayrettin ile beni bir kenara gekip,
"Nurihnin, begenmedigi, sakil, qirk.kin dedigi giilabdanItklar
vardi ya, hemen gidip onlan benim @in alm, ben Nuri'yi
buraIarda oyalanm" dedi. F ~ r l a y ~Fatin
p Bey 'in istedigini
yerine getirdik, bu m d a birer ikiger kendimize de aldilc. Biz
dijndukten sonra, Sayin Birgi de firlayip @ti. Ama ~ o k
gecikti, dlikkanlann go@ kapanmlgtl.
KAHIRE ZfiARFTfMfZ, NAZIRLA GO R ~ $ M Eve
M M R TiCARET EAKANININ IADE-I ZmARETI
"BAYAR, MISIRLI BAKANI
~NSAFSIZCAHIR]PALAP)I...~
Nas~rsijziinde durdu. 1958 A@stos'unda, Mlsrr Ticaret
ve Sanayi Bakani, ]izmit Fuan'mn a~ilrpndabulunmak uzere,
egi ile Tiirkiyeye geldi. Davet, tarafimizdan, iizellikle "egi
ile birlikte" y apllrnigt~.Ciinkti, Dogulu, Ortadogulu
konuMmm~z~n e~leriile gelmeteri, a~~rlanrnalmnda rahatl~k,
kolayllk sagl~yor,Ustelik daha az masrafll oluyordu.
0 slrada yurt drynda gezide bulunan Patin Rii~tijBey 'in
talimatlanyla, yaz tatilimi yarida kesip, konuk Bakana
katlld~m.
Gezildi, goriildii, yendi iqildi. Srra gezinin ger~ek
agirl~grn~ olu~turacakresrni ziyaretlere ve g~rii~rnelere geldi.
Programa giire, konuk Bakan, once Dlgi8ler-i Bakam, soma
Bagbakan ve nihayet Cumhurbagkan~ile bulugacakt~.Ama
ne var ki aksilikler birbirini kovaladl. Fatin R i i ~ t iZorlu,
i dig
geziden zamant nda diSnernedi. Adnan Menderes' in giinii
saati uymadl. Cumhurha~kan~ ile randevuyu erteleme
giri5imIerimiz de kQk tarafindan sert tepki ile karvrland~.

BAYAR'IN ACE KONUSMASI


Caresiz. Bakani a l ~ pCurnhurbagkanl
, Celal Bayar\m
huzuruna pkarrnak zorunda kaldlk. Celal Bayar, konuk
Bakani, Florya Kogkiibde kabul etti. Florya gijriigmesinde,
tercUrnan11kgiirevi de bana diigmiigtii. &el kalem rniidiiri
hariciyeci arkadagirn Faruk Berkol, nedense bu konuda ~srarli
g~riiniiyordu.Terciimanllk gbrevinin b a z ~hallerde ne kadar
zorlu bir i~ oldu~unuo gun ijgrendim.
Celal Bayar, her haliyle, her soziiyle, konuk bakani
insafsizca ezdi, hirpalad~.Geqi Mlsrr'dan dowdan dogmya
siiz etmiyor ama, "Siz ArapIar" diyerek genellemelet
y aplyordu. Kaqlsindaki nihayet Misrrl~bir bakandr.
Terciimeyi y aparken, Cumhurba~kanlm~zin slizlerini,
elirnden geldigince, hafifletmeye, yorumlar katarak
sulandimaya $ah$lyordum. Bu slrada Sayin Bayar, bana
donerek sordu,
-O&z Bey, sizin giireviniz nedir?
- Efendim ben D~~iqleri Bakanllg~~nda, Ticaret ve Ticari
Anla~malarDairesi Gene1 Miiduriiyiim.
- Onu somuyorum, bugiin burada g6revinir:nedir, onur
soruyorum.
Ne demek istedigini pekala anl~yor,renk Yememeye
gali~iyordurn.Cumhurbagkaninin Frans~zca'bildigini ancak
o zarnan fark etmigtim.
"Konugmaya yardimcl olmaya qal~g~yorum, cfendim"
diye cevap vtrdim.
- Evet ama terciimanl~kyaplyorsunuz, benim siizierimi
aynen qevireceksiniz, bunu yapamayacaksanlz. Faruk
Bey" ia@rtaylm.
Farnk'un lsrasnnln kerameti anlag~lryordu,herhalde
Bayar'tn niyetinin farklndayd~ve giiq i ~ i kurnazca
, bana
ihale etrnivti.
Caresiz terciimeyi bis diplomat gibi degil, meslekten
bir terciirnan gibi siirdiirmeye bagladlm.
Celal Bayar kar~istndakinisanki tlim ArapIarrn
temsilcisi sayiyor, 6yle konu~uyodu,$SizAraplar" diyordu,
"NankBr bir milletsiniz. Tiirklerin 1sIam alemine bunca
hizmetine k q i , hep firsat gijzleyip, dairna ihanet etmiglerdir.
Zayif ve en me~gulanlmnda Tiirkleri hep arkadan vurmaya
galigmiglardlr. Sizler kim kuvvetli ise kimin elinde kirbaq
varsa onun ernrinde gi tmeye a l r g ~ k s ~ n." ~ sgibilerinden
..
gittikqe uzayan, u z a d ~ k ~sertle$en
a ve konuk lbakanln
~akaklarlndaninci gibi terler diSkiilmesine yo1 aqan bir
monologa girigmigti...
Sonunda bu Uziicii konugma, ba~kacabir olaya yo1
agmadan sona erdi. Floryaydan aynld~k.13akanln yanIlz
gomlegi degil, bembeyaz keten ceketi de terden s~nFsiklam
olmugtn. Mlsirll bakan, terini silrneye ~ a l t ~ ~ r kbtiyiik
e n , bir
incelikle, 66G6adiirnsiz de ~ o iiziildiiniiz"
k dedi. Karannl
vermigti, o akgam Kahire' ye donecekti. Stiylenecek biqey
yoktu, Onun yerinde kim oIsa aynl qeyi yapard~.Ama ben
yine de elimden geldigi kadar, kendisini kararlndan
vazgeqirmeye qal~gtirn.0 &$am Mlsn yijniine y a k yoktu.
Caresiz ertesi @nii hareket edecekti. Ama bu arada kendisini
misafir ettigirniz Hilton Oteli'nde kalmak istemiyordu.
Ba~konsolosluklanndakalacakti. Bu '<iiziintii vericli
misaflr1ik"ten bir an 6nce kurtulrnak amac~ndayd~.
Allah'tan otelin kapt stnda, gezisinden az lijnce diinen
Fatin Riigtii Bey'le kaqrlagt~k,olanlan hsaca anlatlp Bakanr
takdirn ettirn. Fatin Bey, konu@nuzu adeta kucaklar gibi
kapip odasina sikard~.Ne konugtular bilmiyorurn ama hiq
degilse misafir edildigi oteli terk etmekten vazgegmigti.
Ertesi gun, Bagbakan Adnan Bey, Fatilm Bey, konuk
Bakanla Csnar Otel'de bir ogle yernegi yediler. Tijrkiye
A n a y a s a s ~ n d a Cumhurbagkanlarinln yerini ve
sorumluluklarin~nslninni aqikladrlar. Eski ittihat~ilarda,
Araplann bazi davran~glanndan6tlI1-Ugelmig bir glfvensizlik
duygusunun varliglni anlattdar.
Rahrnetli Menderes'in konuya insancll ve duygusal
yaklagmi, konuk bakanin iizuntiilerini bir iil~iidehafifletti.
Ancak ne var ki, "Alem-i i s l a m ~ niki liderinin
kucaklagmas~" dilegi ve beklentisi hiqbir zarnan
gerqeklegemedi.
Daha sonraki yilIarda, S a y l n B a y a r ' l a
gijriigmelerhizde,davran~~tmn giiniin bazl politik geligrneleri
ile if i~kiliofdu&nu ogrendim.

NASLR: %AHYE BEKLERKEN TOKAT Y E D ~ "


Tiirkiye'nin NATO'ya girmesi, bunu izleyen yillarda,
bir Nqiide Amerikan dl? politikasi parelelinde gqeklegtirilen,
Bagdat Paktt, CENT0 ve RCD antlagmalan bir kls~rnArap
iilkelerinde, Szellikle Suriye ve Mrsir'da kugku ve endive ile
isleniyordu,
General Necip ve Albay Cemal Abdiilnaslr'ln, Kral
F a d ' u devirerek, iiIkeye egemen olmalamdan soma ge'li~en
bazi olaylar, T6tkiye ile Misw arasrndalci ili,ckileri buzla~tinp
adeta dondurdu.
Mislr Biiytikelqimiz Hulusi h a t Torsay'm egi Emine
Hammefendi, sanmm Rral Faruk'la karde~qocuklanydl.
~htilaldensonra HuIisi Fuat Bey, Rahire'den allnrnasrn~
isternig. Nedendir bilinmez, bu i~lerngeqikmigti. Sonra olanlar
oldu, biiyiikelqimiz M~slr'da"'persona non grata" yani
"istenmeyen adam" ilan edildi. Bu konuyu,oIaylmn iqinde
yagayan arkadagmlanmrs, kugkusuz p k daha bilgili aynnhh
biqimde yazdllar ve y azacaklardlr. Benim anlattlklanrn,
Mislr'n ili$kin antlartfna bir girig nitelitindedir.
1958 y i l ~baplar~nda,Kahire'de aq~lacakbir Fuar
vesilesiyle pek qok Arap ve islam tilkesi, M ~ s ~ rdavet 'a
edilmipti. Bu arada, belki de yanligl~klabize de bir qagn
notas1 geldi. Notanln "cari igf em" olarak nitelendirip, rafa
kaldtnlmas~beklenirken, Di~i~leri Bakam Fatin Rti~;tiiZorlu,
biiyiik Bnem verdi. Davete iist dfizeyde bir heyetle icabet
edecektik.
Ticaret Bakanr Abdullah Aker ba$kanl~gindaki
heyette, Dlg Ticaret Dairesi Ba;~kan~ Suleyman Ce~rnebap,
Ticaret ve Sanayi Odalan B a ~ k a n uzeyir
~, Avunduk ve
benim bulunmam kararlaptinldr. Direktiflerini almak iizere
Bagbakana i ~ l e r i aldugundan, y a da hazirllkli
bulunmadrgandan olacak, "Ben O@z Bey'e gemkli talimah
verdim" demig. Oysa kimsenin bana talimah falan olrnamr$h.
Ama nas~lsaverecektir deyip, konuyu askrda b h y o r , heyet
uyeIerinin mesa kin^ siirdiiriip, bundan kendime ijviinme pay1
s~kanyordurn.
Hareketirnizin bir gun Gncesine kadar bekledim, haFa
ses yoktu. Bu defa ben telagtandlrn. i[gler qatallavabilirdi.
Cok nazik ili~kileriqinde bulundu~umuzMislr'a, ne
siiyleyece~imizibilmeden gitrnek tehlikeli olabilirdi. Fatin
Bey'i yakalayrp, durumu anlattlm. Cok gqmeden, bqbakanrn
qaglrdlglm stiylediler. Fatin Bey 'de yan~ndaydi.
Adnaa Bey'in, M ~ s ~ r ' liligkilerinin
a diizelrnesinde,
bir iimit y aratabilecek tali mat^, lizetle @yleydi:
"Oguz Bey, bilirsiniz, eskiden adetlerimix b a ~ k a
imiq Aileler gok daha kalabal~km~t, so@ bir erde hir
arada yqarlam~g.Kardegler, kardeg qocuklan ayn~gab
altlnda dogar, aynl yerde biiyiirlermi~,Biz de Marr'la
aynr konakta yagnmlt bir ailenin iiyeleri saydlnz. Aynr
konakta dogmuguz, bir arada biiyiimiiqiiz, birbirirnizi
karde~bilmigiz. Sonralarl ergenlik, delikanl~lrkqagrna
gelince, b a ~ k arnahallelerde, b a ~ k aarkadaglar edinmigiz.
Onlarla hagln n e ~ i rolurken, kardeq oldu~urnlrzzu
unutmn~uz.~'
Adnan Bey, hir siire dald~,diigundijfjii belliydi, sonra
sozlerine daha somut bir iqerik katarak, gijyle devarn etti;
c4Biz Sovyet tehlikesine k a r ~ giivenligirnizin
~,
teminat~nlNATO'ya girmekte bulmuguz. Rat1 ile
biitiinlegmeye yiinelmi~iz.Mls~rise aksine, Sovyetler'le
dost olmug, SurEye ile birIikte bizim iizerimizden qelik
q~makoynamaya bqlamqlar. $imdl sanmm, ruhk zamam ,

gelrnigtir. Tiirkiye ile M~slr,sonradan edindikIeri


ahbapllkIan isterlerse komsnnlar, ama hi$ drnazsa aynl
biiyiik ailenin evlatlan olduklannr unutrnasmlar"
Menderes brr soslerinden sonm, D~pi$leriBakanlmtza
donerek, 4bNas~16yle dekil mi Fatin Bey?" dedi.
Fatin Bey de kendisini haaaretle onayladr.
Adnan Bey, yanlndan ayrilrnadan, '"igte boy le Oguz
Bey, zamanl zemini miisait giirheniz, bunlan sijyler, Naslr'a
benim selamlariml, hiirmetlerirni iletirseniz" diyerek
gijriigmeyi bitirdi.

'"E~S" B ~ EVTNDE I REKL~YOR


Bu hava iqinde Kahire'ye uqtuk, Tiirk as1111olduklanna
inandiglrn iki yijksek memum bize mihrnandar verdiler.
F u a r l a r ~ ngezdik,
~ izlenimlerirnizi, nazik bir iislupta,
defterlerine kaydettik. Giizel lokantalarda agirlandik. Savav
siraslnda, Paris'e giderken mini heyecanlar yagadrgimrs
Auberge des Pyramldes'e uBayip, an1 tazeledik.
Her neyse s6zU uzatmadan, i$in ozOne geleyim.
Arap dilnyasindaki adiyla Reis Abdiilnasir, konuk
heyetleri bir bir kabul ediyor, ama bize bir tiirlii slra
gelrniyordu. Ticaret Baknnlmlz Abdullah Bey'e, konuyu
app, bijyle oyalanrnakta bir anlarn olrnadiginl, ilk ugaga yer
ay~rtmamtz~ sijyledirn. Nasrr?n bizi kabul edecejii varsa,
gidecegirnizi hgrenince kabul ederdi.
Mihmandarlanrniza, ertesi giinii, Istanbul'a kalkacak
KLM uqagina rezervasyon yapmalanni s~yledim.
Uqag~rniz~n kalkmasina iki saat k a l r n ~ ~ tUmidi
i.
kesrnigtik. Abdullah Bey, hele uzeyi.r Avundok, lizgiin,
adeta aglamakl~ydl.Oysa ben vicdanen rahatt~m.Adnan
Rey'in rnesajln~iletecek zaman ve zernin has11 o l m a r n ~ ~ t ~ .
Kahire'de daha fazla kalmamis, devletimizin saygtnltgina
glilge dugiirebilirdi .
Havaalanina gitmek iqin otornobillere binecegirnis
srrada haber geldi. Reis, bizleri evinde bekliyordu.
Hepsi bisden yagll olan heyetimiz iiyeleri, sevinqlerini,
mihmandarlar~m~zln yanlnda, abartmasalardi, ben kendi
hesabima hiq renk vermeyecekdm.
Rezervasyonlanrn~zlnbir gun sonraya aktanlmasm~,
ev sahiplerirniz tistlendiler. Biz de Reis Abdiilnas~r'in,
Kahire yakrnlanndaki ikametgahrna hareket ettik. Aga~lar
iqinde kiiqiik bir villa idi. Mlslr Ticaret Bakan~ve yaverler
tarafindrtn karplandik. Birlikte Reis'in odasrna girdik. Ufafr
bir salondu, tiirn egyasr goblen bir kanepe, iki koltuk, biskaq
sandalyeden oluguyodu.
Naar 'I ilk defa g8riiyordum. Fotograflanndan daha
sempatikti. Ama sinirli bir insan oldugu, yuzundeki
gerilmelexden belli olmuyordu.
"Ehlen ve sehlen" tiitiirii selamlagrnalxdan sonra, "Kim
konuycakf' diye sordu. Ticaret Bakan~na~z Aker, beni igaret
edince, yamndaki yere buyur etti.
MENDERESIN REIESAJI NASIRY ITK~LEM@T~.
M ~ s ~ r ' ldavetine
n verdiEimiz bnem nedeniyle,
Kahire'ye Bakan diizeyinde bir heyetle geldigimizi ve
Bqbakanimism kendisine sayg~ve iyi dileMelini gijrderdiani
s~yledirn.Menderes'in direktifinin ikinci boliimiinii dile
getimek iqin ortarn pek eIverigle g6riinmiiyordu.
Reis gekingen bir tavir iqinde idi, birkaq nezaret sijzii
dlgtnda pek bir gey s6ylemiyordu. Bu arada sigara ilcram etti.
bin iqmiyordurn, onunkini yaktirn ve nasilsa cesaretlenip,
konaktan, aileden, karde~liktensoz etmeye bagladim.
Naslr'in yijz hatlarinln yumugadlgrnr, hatta
dudaklannda hafif bir guIiimserne ibelirdigini gdriiyordum.
Mendetes'in m e s a j ~ n ~Naslr"
n eetki ledigi belliydi.
Reis bir sigara daha yaktiktan soma konugrnaya bagladi:
"Say~nMenderes'e 'bu siizleri iqin ~ i i k r a n
bortjuyum. Biz Tiirklerle kardg oIdrr~umuzu,hele din
kardegi oldufiumuzu, lunutmug degiliz. Bizim nesiimiz
Atatiirk idealleri ile yetivmigtir. Atatiirk'iin hayat],
idealleri ve yapt~klan~bizim yastik alti kitaplanmizdi.
Atatiirk'iin yaptzklann~,hizler naml yapacafiz diye sorup
durduk. Nihayet bekledif$;imiz giin geldi. Necip'le birlikte,
Kral Faruk'u 1skenderiye'den yyolIadl ktan sonsa
Kahire'ye diiniiyorduk. Yorgunluktan iilii gibiydik. uq
giindiir upmuyorduk. Yemeyi iqmeyi bile unutmugtuk.
Evlerirnize gidip, birer duv almayr, birkaq mat k d r m e y i
dii~liiyordnk. Ama haydi, iince Tiirkiye RBy6kdqiliH7ne
gidelim, Atatiirk'iin ilhaml ile M ~ s l r ' d a
gerqekle~tirdiklerimizianlatahrn. Birer de yorgunluk
kahvesi iqelim dedik. Umdugumuz kahve yerine,
biiyiikelqiden adeta bir tokat yiyerek kendimize geldik.
Adam bizleri sanki birer qyaymqlz gibi kabul etti. Uzgiin
ve k ~ q y naynldtk. Sefirin kralla yakmlr@mn bize yaptl@
muameleye dayanak olabilecegini, dogrusu
diigiinmemigtik. BizIere hasmane t a v r ~ nsiirdiiren
~ bu
phsm alinmas~muzum siire bekledik. Aramlzda olanlar
hep bu yiizden oldu. Ama qimdi Sag~nMenderes, sizin
gibi giizide bir heyet yollamtg, "karde~oldu~urnuzu
hatlrlamanln zarnanldir," demig, Iiitfen kendisine
siiyleyiniz, dii~iinceleriniiqtenlikle paylag~yorum ..."
18te tam o s~rada,heyetirnizin en ya~11 uyesi rahmetli
uzeyir ~vunduk,ayaga firlayip, adeta tekbir getirir bir sesle,
"Alem-i fslarn'da iki biiyiik lider var, Cemal Abdiilnawr,
digeri Adnan Mendem, geliniz birhirinizle kucaklqrn~z~'
dedi.
Naslr, artik keyfi yerinde, g?nyllah o da olur, siz biri
heyet olarak gelmigsiniz, bir vesile biz de bir bakan
giindeririz, soma daha ilerilere de bakariz..." cevabmi
verdi. Biz de, frrsatl kagmriaytp, izmir Fuan'nin aqlllglna,
Mlsrx Ticaret Bakanl'n~hemen orac~ktadavetettik. N s l r 'da
bakanin~giinderecegini vaat etti.
Yemek saati bir hayli gqmigti. Sanlnrn buzlar oylesine
erirnigti ki, ttim protokol kurallanni agan bit davranigla,
n Reis'i bizleri yemege de dallkoydu. L ahmacuna
M i ~ r ' ~ifnla
benzer, etli pideler yiyip, ~erbetlesi~tik.
Ancak bu s~cakbulugrnanin Oyle iiziintii vexici bir
geligmesi oldu ki, o olayi da bu sayfada bulacaksm~z.

959% Mtnr'lP ilkkilerimk neredeyze kesilmQri. Tiirkiye Kahire'deki


ustarurasc bir fuar sebehiyle Gst duzey bit heyet yolladt. Nasrr'b g#riiqiip
ajybaga yemekfirsahrrc buldu, Ancak bufimat Mrstr Tic. Bakaslntn
urkiye 'ye yuphg't msrkabil ziyaret sr rastnda yauk ki, kogtnlmr~oldu
Celal Eayar MuIaJrrrh)
oldan saga; Tic. Bak.AbdulEoh Aker, Mascr Tk,Bak,
0.Giikmen ve gef ici mashhat~BmrHasan fstinyeli.
Mays 1960 olayl ve Avrupa'nm giibegnde
TURK D~LOMATLARININ
KAPLAN S A F A R ~ ~ ~
1kinci DUnya savagl sonrasl d6nernde Turkiye hayli
slkintlll, iiziintiilu donemler yagadz. Savag sirasjnda Sovyet
Rusya'da Stalin-Molotov ikilisinin Miittefikler arasi hemen
her toplan~dadile getirdikleri Bogazlar ve Tiirkiye iizerindeki
yersiz ve mesnetsiz iddialm 1945'den sonra aqik talepler ve
tehditlere dijniivtil. TUrkiye il; politakasrnda ~alkanhlardijnemi
bag lad^. Celal Bayar ve arkadaglm Menderes Koraltm ve
Kopriilii'niin verdikleri dortlii takrir Tiirkiye'de Tek Parti
sisteminin art~ksona ermek iizere oldugunun ilk igaretleri
saylldi. Nitekim yeni kurulvn Dernokrat Parti 14 Mayls
195OYdeyapilan gene! seqimlerde curnhuriyet tarihinde
g6riilmemi~bir $o@nlukta tek bqina iktidam geldi. Demoht
Parti 1ktidan tamam] tamamma on yll siirdii. Ordu i ~ i n d e
emir ve komuta zincirinirt d~gtndaetkin bir grup 26 May~s't
27'ye baglayan gece yans~ndaaskeri bir miidahale ile iilke
yiinetimine el koydular.! Yassiada muhakernelezi y apildi.
Kimileri astld~,geri kalan~KayseriUe bir hapse atlld~lar.
Darbeyi yapanlar aralanndn bijliindiiler.. Kimi kaldl, kimi
bagkalan yurt drgmdaki sefaretlerimisde nev icad giirevlere
atanarak iilkeden uzaklag.mld11ar.Aradan 50 ylldan fazla bir
zaman gqti. Bu day ii~xrindebizzat haztrlayanlarve ynpanlar
mafindan qesitb ve ~ l i $ k i lbeyanlar
i yaplldi ama bu diinemin
politics-militaire nedenleri Iizerinde heniiz ilrni, ve akademik
bir incelenmesi yapilabilmig degildir. Eger zamaninda do@
diiriist bit analizi yapilabilmig olsa idi, belki onu izleyen
ikinci, iicwncu denernelere gerek kalrnayacakt~.!0 dfinemi
yqayanlardaha bir m h a k a w w a k l d i . l: Bu anlEar dizisinde
bayle bir konuya efbette ki ele almak rnlimkiin degildir ama
o dfimemdeki belirsizlik, korku ve endigenin yani sun yeni
gelenlere yaranma iq gudiisiiniin bazan ne kadar traji-kornik
yo1 aqtrginl bilmeyenimiz yoktur.!
Bu 27 Mayls 1960 dlineminin gimdilel.de anlatilrnas;~
hog gelebilecek ve ayni zamanda o d~nemdekamuoyunun
her kesiminde, ozellikle biirohsi qemlerinde h&m olnn
"krku, end&, y a m m k " k m y r n ~~apnqlk
, bir ruh haletini
yansltan karakteristik gerqek bir hikayedir. Noktaslna
vkgiiliine kadar dowdur, olayr yapnmg olanlmn $ogu ~ o k
~iikiirhayattad~r.Gergi o donemlerde anlar~lmlmnhangisi
dogru, hangisi yanllg uydnrma veya yak~gtlrmaaldugunu
anlayabilmek kolay degildir. Kolay olmad~gin~n nedeni de
hala 27 Mayls 1960 darbesinin tarihsel, siyasi, ilmi, askeri
ve BzeIlikle n 3 P L W P S ~ K O L O ac~lanndan
~S~ geqek bir
analizinin yaprlamarmg olmaslnda yatar.
Bu yapilabilmig olsa idi, bu hareketin sonradan onar
y 11hk fas~lalarlaindifa eden yanar dagIar gibi uzant~larl
gelmeybilirdi.
Eger sonrasi dijnernde Szellikle simdilerde kimilerinin
temenni ettikleri gibi bir bavka deneme daha yapllarmyorsa
sebebi bu analizin bizzat srskerler tarafindan kendi
biinyelerinde yapilabihig oImasmdand~r.! Bunu en iist diizey
komutanlardan dinledik.! Bnna bir de bu darbe ve
patlamalam hepsini gomiig, gqirmig, iginde yqarmg, iktidar
ve ikbal merdivenlerinden a l t ~defa inmi?, yedincisinde
CANKAYA TEPELERbE bmmasm bilmig, kigiligi hem
i~eridehem dqatlda giderek gii~lenrnig,girndilerde de kendi
evine s~&tmayrp&9. Cumhurbqhm" sifatl ile bilgi, gorgil
ve deneyimlerini Batt Demohsilerinde goriip ozendigirniz
bir "DEVLET ADAMlf' olarak iilkesine ve milletine
sunmakta olan bir SULEYMAN D E M I R E L ' ~inkar ~
edilemeyecek kathslni da eklernek gerek...
XXX
Bu kanuda kamuoyunun, benim de atalarlnda
bulunduem, qok biiyiik bir gogunIugv samirni olarak 27
Mayis hareketini as1lnda 14 Mayls 1950 seqimleri
rnagluplmnan bir r6vangl olarak degerlendirmektedir.Ak~l
almaz yalanlarla, dolanlarln askexleri "dolduxuga"
getkniglerdir. Bu geqek, & giiniimiizde bizzat a dISnemin
hazirlay~c~larr ars~ndanpek qoklannln da kabul ve itiraf
ettikleri bir husustur.
Her ne ise, bu anilar dizisinde asttk tammyla geqmi~te
kalrnas~n~ diledigirnis bir aclkl~konuyu kayyarak yeniden
kanatmak degili, Sadece yaganmig, hog bir anektodu,
anlatacaglm. Fransrzca ile ATmanca'nin bir m d a ve iki dilin
kanyrnl bir PATOIS lehqesi de konugulan bir Avsupa
iilkesinde, diEi ile ve acaip bir fonotikle konugtuklar~ni
an~rnsayanlar,27 M a y ~ ssonsasi bir gece yams1 baglannda
Sayln Maslahatgiizanrniz, benlm krsa pantolonlu qocuklk
dijnemlerinden bugiinlere kadar en yakln akadaym olrnak
iizere, biitfin bis Sefaret erkanl diplornat~nsokaklarda telagla
"KAPLAN aramalmm, ve nihayet iinlerine @an orta yagli,
t i h a z fsviqreli Devriye h l i s i ile kaqllagtnca, aIannda geqen
Tragicomique tartqmanln keyfini daha kolaylikla
qikaracaklardir.
Efendirn, 27 Mayls'm on giin kadar ijncelerinde idi.
Bunyesinde o tarihlerde 70 kadar iilkeyi banndlran GATT
'Giirnriik Tarifelen ve Ticaret Genel Anlagmas1 ~r~iitiiniin'"
CenevreWdegene1 toplantisl yaplhyordu. Hariciyenin Ticaret
ve Ticari Anlagmalar Genel MiidSrii olarak kalabal~kbir
heyetle Isvigeye gitmigtim. Bern Biiyiikelqimiz -eskiden
tan12rrdlk- telefon edesek saygtlarlml sundurn. Kendisini
isviqre' ye " s ~ ~ R G ~ Ngijnderilrni~
E" gi bi hissediyordu.
israrla beni BERN'de hafta sonu geqirmeye davet etti.
Miistegan da benirn en eski bir arkadaymdi. Kalktlrn gittim.
Kendisine her gun ~stanbul'danposta ile quval dolusu
mektuplar geliyordu. Bu onu qok duygulandinyordn. ilk
giinii a mektuplardan pasajlar dinlemekle geqti. Sonra
arkadag~mlabiraz civm dolqt~k.E9iain ailesinin Eatin Riigtti
Zorlu rahrnetli iIe yalunligt ve sihnyeti vasdi. Hayatlndafi
mernnundu. Ben Cenevre'ye dijndiikten iki giin sonra Fatin
Bey telefon etti. Can1 s~Munve telagll bir hali vardl. Hemen
Ankara' ya diinmemi istiyordu. Konferansta ortak bir ZABZT
imzalanacaktl. imza yetkisi adma qtkanlmigt~.irnzayl
bekleyemeden Ankara'ya hareket ettim. 26 Mays gece
yanslna do@ uqag~rnizESENBOCAYAindi. Ortal~ktabir
acaip sessislik vardl. Snbaylar pasapommu muayene ettiler
ve ben diger bir zat ile birlikte Ankara'ya evime kadar
gondereceklerini sdylediler. Eve geldigirnde egim HUMYE
nefes alrnadan bir surii hikaye anlatiyordu. "Zahir sinirleri
bozulrnug" diy e diigfindiim. Cok yorgundum, uy urnugum,
Sabaha kargl bir telefon sesi ile uyandlk. "Radyonuzu a p n
diyot-lardr.."aqt~k,AlparsIan Tiirkq'in sltma gijmemi? sesi
HER2 dalgalarini titreterek Bangir b a n g ~ r"Ordunun
ydnetimine el koydugunu" iFan ediyordu. (Bundan sonrasr
W sim bakanl~laa"YASSI ODA" rnacemsl ayn bir WlUmdiir.)
Bern Biiyiikelqimiz Fahrett in Kerirn Gokay '1 rnerkeze
alip, YASS1ODA'ya g ~ n d e r m i g l e r d i , Askadagirn
"MASLAHATG~ZAR-CHARGE' AFFA~ WS"kalrnigti.
Staaf'i oIdukqa kalabal~kti.Galatasarayyan bizim sin~frn
"MUALLIM MUAVfNf" Sijleyman Cegrnebag~da Ticaret
mwgaviri olarak gijrev yap~yordu.27 M a y s ve benzeri
donemlerde mesafeler ne kadar uzak, ulaym ve uln~trma
mqlm ne kadar kas~tlrolursa olsun, kaqll~klihaberler $ayant
hayret bir siiratle, gelir gider. fsviqre'de de oyIe oldu.
Biiyiikelqi Mkay ile qegitli rivayetler yaninda Biiyiikelgili@.
yeni bir kiiltiir rniigavirinin (o zamanki deyimi ile 6grenci
MiifettigiSnin atand@, ve Gzellikle refikasrnln fevkalade
6nemIi bir k i ~ ioldugu haberi geldi, Maslahattgiizas
ziyadesiyle temkini, mtidebbir. bu gibi hallerde yo1 yordam
lbilir bir z a t t ~ . Hemen han~mlardahil: STAAF'ial top lad^.
Gerekli kararlar almd~.Yeni @-renci Miifetli~ive MiIli Birlik
Komitesi iinlii ve sayln iiyelerinden birinin hemgiresi ile evli
imig. Havaalantnda biittin halkl v e egleri tarafrndan
kqilanacak, rnasIahatguzann e ~bir i buket verecek ve sonra
da zaten akgam saatlerine rastIad~%~ iqin hep beraber Sefarete
gidilecek, yemek yendikten sonra Mlifetti~Bey selefinin
lojrnanma kadar ugurlanacaktr.
Herkes buna gore hazdandr, &ellik.le han~mlarrnutfak
ilmi iizerindeki biitiin hiinerlerini ortaya dijktiiler. YemeMer
Q kadar ~ o ve k qe~itliidi ki Sefaxetin kirk yillik Metrdoteli
. .
hangisi ne zarnan servis ede agrrdl. Selameti blitiin
yernekleri LLALLA 1'URKA rn Iizerine siralarnakta
buldu.
Havaalanrnda kaxg~lamaqok parlak olmugtu. &el
izinler allndl. Uqagrn merdivenleri yanlnda boy slrasl degil
ama PROTOKOL sirasma gllire slrarn siram s~ralandi.
Merdivenlerden ilk inen Hanlmefendi oldu. Eline kiiqirk bir
kapaklx sepelt vardi. fqinden acaip CANHTRAV sesler
geliyordu. Hanimefendi gok sevdi&ive yanlndan ayrramad~g~
kedisini '"akin oI KAPLAN art~kgeldik.. Bak gllireceksin
ne kadar rahat edeceksin.." diyerek yahgtmnaya ~alrglyordu.
Hanlrnlann sanki kirk y~llikahbaplm imig gibi, hararetle
iipiigmeleri ve beylerin de tokalagrnaIarrndan sonra hepsi
lcafile halinde Sefarete gittiler. Sefarette misafir hanlrn kedisi
M L A N ' r iftiharla giisterdi. Obayarak teskin etmeye qalqh.
Yemek vakti gelince kedi tekrar sepetine konuldu.
Mevsimlerden yazdi. Sefaretin kapilarl agikti. Yemekler
afiyetle yendi. Maslahatgiizmn egi gorgiilil, taninmi8 bir
ailenin luzi idi. Yemeklerle berakr hazirlayan hanmdm da
takdim etmeyi ihmal etrniyordu, "Aman efendirn pek nedis
oImug ellerinize sagl~k. ." "Esta~fumllahnfiyet olsun !.'"
gibilerinden konu~malararas~ndamisafir h a m yediklerinden
kedisi iqin de bir qeyler ayirmayl da ihmal etmiyordu.
Yemek bagan ile bitti. Kahveler dlgarlda, salonda
igilecekti. EYVAH! diye bir felaket qiE1191 koptu. Sepet
aplrnlp, kedi bahqe duvmndan atlayarak sokaga k a p ~ g t l .
rsviqreli yagl~metrdotel BERNOIS sivesiyle kendisini
savunmak geregi duydu. "'fl a tellernent crik que j'ai pens6
qu'il a un besoin urgent!..Alors je I'ai lais& p e !.."Hayvan
ijylesine baglrdi ki, herhalde acil bir ihtiyacr vardi dire
diigiindiim.. ben de biraktlm!.."
Beklenmeyen baga gelmi$, her Sey bir anda
rnahvolmugtu, Bqta Maslahatgiizargahlrmz,kadinlm erkekli
herkes gece ymsmda sokaklm dijkiildii. Sefaretin bulundu@
KA'LHEGWEG sokaginda agaglar vardi. Herkesin bay
havada "Kaplan.. pisi pisi kaplm,. y a m m kaplan" diyerek
kediyi anyorIard~.fsvi$re9~egitmi~olanlar bilirler, orada
heIe BERNYe gece saat dokuzdan sonra sokaklarda kug
uqmaz, tis ykrnaz. Birden uzaktan devriye polisi aci bir
diidiik plarak kafilenin yanina yaklagtl. Adam tam anlami
ile gagrxrmfn. Bir Patois vivesiyle: "Arr&ez messieurs dames"
diyerek kafileyi durdurdu. Aynl kaba ~iveylegecenin bu
saatinde BERN sokakIannda ne aradiklann~soru y ordu..
Bunca ylldlr mahallenin bek~isiidi. Bayna hig biiylesi
gelmemipti.
Maslahatgiizar yo1 yijntem bilir, idareci bir
arkadaglmizdi. En masum sesiyle cevap verdi: "Nous
cherchons un TIGRE.. ~ n e m l degil i kaplanr anyomz !..'*
Polis dehgete diigtii.. "'Nee ...! Bern sokaklar~ndasiz bir
KAPLAN mi myorsunuz?' dedi. Adamin kafasi kaplandan
yana kangrnrgtr. Bu kadlnli erkekli seqkin grup onca bir
kutlamadan pkan sarho~larda olabilf rdi." Petit ou grand..
un tigre est un Ti'igre.." 1ster biiyiik ister kiiqiik olsun bir
kaplan kaplandlr diyor ve kimlik, soruyordu. Maslahatgiizar
diplomat olduklanni, kendishin de Maslahatgiizar 'ICHARGE
D' AF'FA~RES" oldwwnu sByledi. Mahalle polisi bu lafi ilk
defa duywyordu. "Mais quelle affaire vous faites? Ne it
yapiyorsunuz?'~iyyesordu. "Ben ig filan yaprnam" dedi.
Maslahatgiizar!.. "Sefrr o l r n d ~ g ~
zamanlar onun yapacaklmnr
ben yapmrn." Adam kanrnadi "Peki Sefiriniz nerede?'diye
sordu. Maslahatgiizar sir saklamasinl qok sever ama yaEan
sijylemezdi: "Benirn S e f h bir adada Yassl bix adada.. Dms
une ile plate!. ." Polis yineledi. "Yasslada'da tatilini mi
geqiriyor?' AAstlk do&usunu soylemek zamanl gelmigti. Zira
polis hepsini birden karakola gotiirmeyi, orada bir zabit
tutzllrnas~nxistiyordu. Maslahatgiizar polisin k u l a b a egilerek,
bir sir tevdi ediyormug gibi: "Mon Amabassadeur est en
prison.. Benim Buylikelqim Hapiste !.." deyiverdi. Mahalle
polisi bunun iizerine patladi.. Sesini yiikselterek.. "yeter
artik.." dedi "Hepinizi karakola gijltiiriiyomm. Bern
SokaWmnda bir Kaplan.. Bir Biiyiikelqi hapishande. ." " U n
tip dams les ues de BERN,un Amabassdeur en Psison!..
Fa suffit!.. diyerek onlari karakola gotiirrnek istedi.
M a s l a h a t m r m z son qare olarak Sarkari bir kelarn riigvetine
bagvurdu. Adama "Monsieur le Commissaire.. Korniser
Bey.." diye hitap ederek gonliinii almak istedi. Adam biisbiitiin
luzdl.. "Ben komiser Momiser faIan degilim, rnahalle devriye
polisiyim !.. diyordu" ingallah oIacaks~n~z
komiser olacaksmz
soslefi iizerine de9'Bengelecek aya emekli, oluyorum.. yeter
arhk!.."dedi. Tam bu esnada bir agactan "MIYAVVV.."diye
aci bir ses geldi. Bu Kaplanm, sevgili ve IuymetIi KapIanin
sesi idi.. Herkes bir rahatIadi, Kediyi a~agayainmeye ram
etmek zor oldu. Sahibesi ornuzIar lizerinden yiikseIerek
KapIan~dallann araslndan aldl.
BERN sokaklannda bir gece yansi, bir KapIan avi
baylece son buldw.
27 May~s1960 masal~niburada kesiyomm. Bu an~lar
dizisinde sannrrm zaman zaman istemeyerek de olsa,
~urasindanburas~ndandeginebiliriz!
KASITZI B ~ R
YALAN HABER!
(HASANESIK, O ~ U Z
G~KMEN
ve SEMIH G ~ ED~LIYOR
E TRE v ~ F ...)
Bu haber o giin pkan bir istanbul gazetesinde Zeyyat
Ebuzziya'nin "Yeni Sabah"1nda manvetten veriliyordi..
Hepirniz kurgunla vurulrnu~adijnmiigtiik. Aslinda, iqinde
bulunduj$muz ortamda ve ruh haletinde hiq de olrnayacak,
beklemedigimfz bir vey degildi. Ne olur ne olmaz
dUqiincesiyle, ii~iimiizde zaten ~antalarrmizi ~ o k t a n
hazirlamigt~k.Benim $ocuklu~umdanberi burnumda
Deviation vardrz. Geceleri burun darnlasl veya spray
kullaomadan uyuyarnam. .Hep diigiiniiyordurn, acnba bBy1e
bir gey olursa, bvrun sprayi kullanmarna izin verirler mi
diye..
Her ne ise telag, ailelerimizi ve qevrernizi de alrnrg,
sarrm$t. Semih'in egi Azize'nin MBK'da uzaktan bir W b a s i
varrmg. Kogmu~,hemen ziyaretine gitmig, iiqiimiisUn de ne
kadar namuslu ve masurn oldu~umuzumiisellem ikna giicu
ile anlatmaya ~allgrnig.0 kadar gok ve Sylesine anlatmlg ki,
sonunda adam bir de Semih ile g8riigmek ve onu da dinlemek
istemig.. S o d a n Hasan'la beni de tanldi. heride Rep haylrla
anacaglm bu MBK iiyesi bizden daha genq olrnasma ra&nen
Sernih ve Azize ona "agabey" diye hitap ederlerdi. Adam,
gergekten ~ o k saglam karakterli, mert bir insandl. heride
idamlara kargi aldigi tavn ile onu daha ziyade sevecektik.
MBK'daki " ~ g a b e ~ i m i zbizlerin
" masurn ve namuslu
oldugumuza inandlktan soma iizerimizdeki tehlike biraz
uzaklagir, bizler de bit nebze ferahlar gibi olduk. Bu arada
mesele de agrkl~gakavugtu. 27 Mays ve benzeri ihtild, darbe
veya degigirnlerde diinyanin hemen her yerinde TOPLUM
qalkalanlr, herkesin birbirini karalarnaya veya birilerine
yaranmaya ydnelik davran~glas,ihbarlar, iftiralar ortaya
qrkar.. Bunu ben 1kinci Diinya Savagi sonlar~ndaSefaret
katibi olarak bulwndu@m Fransa'da bizzalt giirmii? ve
olaylann iginde y agamlgtlm. Yarrsrndan fazlnsi komiinist
egilimli pek qok gizli mukavemet hareketleri mensuplarr
Alman iggali smsmda Almanlarla iq birligi yaprm8 olduklm
iddiasl ile kendi siyasi veya @si karglklanna k q i rniithig
bir iftira, ihbar ve karalama karnpanyas~baglarniglar,
L~BERATION'U~ ilk aylarinda bagta Paris olmak Uzere
Fransa, bllflk bir kargaga, k m a g a iqine diigrnii@. T W a t
Komi syonlan, HALK MAHKEMELERI kumlmug, acaip
yarg~lamalarve ayak iistii infazlar baglam~gt~. AEmanlar'da
Paris'i terkederken GESTAPO ajanlari bir "Azislik"
yapmlglar, Alman iggali slras~ndaFransrzlarrn birbirlerini
ihbar eden rnektup ve belgelerini ~uvallari ~ i n d kasten
t
mahzende "unutuvermi~Terdi."Bereket versin kurtanlmq
Eransa'da gizli ijrgiitiin bagma getirilen ve emekli olup
aynl~ncayakadar qok nzun sure sadec "AVE M A R h " k d
ad1 ile tanimlanan C O M ' E de MARENCFES, Almanlann
bu oyununa gelmemi?, buttin israr ve tazyiklere ragmen bu
ihbar r n e b p l a m aqllmasrna mlisaade etmerni$ti.M e h p l a r
h212 aq~lrnad~. Ama gu sawlan yazmakta oldugum giinIerde
vaktiyle VICHYyiinetirninde iist diizel bir biirokrat o l m k
galrgmig, De EAULLE diineminde VaZi ve sonra da
RAYMOND BARRE kabinesinde bakan olarak giirev yapmg
oIan 82 yag~ndakiMAURICE PAPUN olay~Fsansa kamu
oyunu dipten ve derinden plkalanrnaktad~r.
Tarihin her doneminde iftira, ihbar ve karalama
akrrnlan bir nevi "~HTILALNEVROSEu oIarak gljriiniir.
Bunun omekleri qoktur.
Bizdeki 27 Mayrs 1960 donemiqninbuna bir istisna
tegkil etmesi beklenemezdi. Yapilan ihbar ve iftiralmn saylsr

Fatin Rii9tii Zorlu'nun en yakln qal~gmaarkadaglar~olan


bizler iqin, ihbarlann bulunmamasl dikkati qefunivti. 1dari
yargida vaktiyle basit bir raportEir iken, apk giizliik ederek
yerneWerini en ucuz tarifeden korngu Ordu Evinde yiyen ve
measi saatlerinden sonra da pencerenin kenanndaki bir
koltuktan devamli sokagr dikisleyen bir zat, MBK'nln ilk
"HiikUmetYne girebilmek bcerisinden soma, bir de kerarnet
gfistemig, haklumlzda kehanette bulunmu~:"Efendim, bu
liq kigi (bizlexden bahsediyor) her halde kendi qevrelerini
bylesine iirkiitrnUg, korkutrnug olrnalld~rlarki, kimse bir
ihbarda bulunamyor.. Bana miisaade buyurun, onlann tevkif
edilecekleri geklindeki bii haberi gazetelere srzdlraylm..
bakin seyredin o zaman gelecek ihbarlan !.." demig..
Gazetedeki manpt habefin kaynag~beIli olmug, kendi Gapina
gem, gbza ziyadesiylebiiyijk bu zat bizlerin de hakh olarak
"NEIFRET' kaynagrmlz haline gelmigti.
Uqtirnliziin de bu muhterem zat ile gBz agmaglrgmdan
oteye bir ilgimiz, i l i 8 M z olrnam~gtl.Bu flzden bu hareketi,
bize diigmanliktan ziyade, biriIerine yaranrnak gayretinden
ileri gelmig olabilirdi. Bir gun, Fransiz Sefaretinin bir yemek
davetinde k q ~ l a ~ t lHerhalde
k. kendisinin bekledigi ilgiyi
gijsterememi~daca- ki,8niirnU keser gibi kaqlma dikildi.
"Beni selamlamadm~z,Oguz bey, 3 ana saygr gostermeye
mecbursunuz," dedi. Bir olay ~dcrnamasiiqin Cstlin korii bir
eevap verip yiiriidiim. Ev sahibi Biiyijkelqi Hemi Spitzmiiller
ile konugrnaya ba~ladim.Bizlere bu arada pek birgey
siiylemiyorlardi ama Yabafici Sefaretlere bizleri davet
etmemeleri iqin sijzlli teIkinlerde bufunulmug. Yabanc~
Sefaretler ise tam tersine, biisbiitiin bizlere diigmiigler, daha
mk davet eder olmuglardi. Aktif garevde iken bu davetlerin
hepsine icabet etmeye vakit ve firsat ~Iamryordu.Adam
benden sonra e~irnlegijriimeye bag lad^. Herhalde benden
8ikayet ediyor olmali idi. Wuriye, evde bana "yapmamall
idin, kim bilir ~irndineler kangt~racak?Viyordu. "Ne
yapacaksa yapsin" diyecek halde idim.
Talihin tat11bir cilvesi, birkaq gun soma gazetelerden
Hiikiirnetteki degigikligi okuduk. Bizimki kabine d~glnda
kalrmgtl.. Kahraman~mlzbir k q giin sonra bisim eve telefon
etmig, egimle goriiviip, gefip bizlerle konugrnak "bir konuyu
tavziy etmek" istiyomug.. Benim evde olmadlgim cevablnl
almasma ragmen "ben gelecegirn" demig. Gelecegi saane
ben evde buIunmamayr tercih ettim, 1nsan her zaman
sinirlerine hakim olamiyor.. Hele o slralarda higbirirnizin
"'Cimle i asabiye si" nde saglam bir tel kaldl& 52 ssu gii~rlidii.
K ~ z ~ rokuldan
n doniince ben evden gktim. Cift1iij;e do@
yiirEimeye bqlad~m.Sag tarafta At11 S p r hliibunde kadlnlar
ata binmeyi iigreniyorlard~.Galatasaray 'da bizim slniftan
Osman Okyar 'ln o zamanki hgiliz egi o@etmenlik yapryordu.
Bicaz onlan seyrettim. Humeur'tim degiair gibi oldu. Bir
taraftan da evde eg;irni ve klzlrn~ diigiiniiyordum.
S~k~nltrlar~mizi ondan rniimkun mertebe gizlemeye
$all g~yordukama ba~anliolam~yorduk.
Eve donunce Huri ye anlattl. K y l e zarnanlarda bog
yere ~ecaatarzedenler asl~nda~ o da
k korkak olurlar!.. Bizim
"Zoraki misafir", eve gelir gelmez. "Han~mefendi,demig,
ben sarikll bir imam hocanln ogluyum. Dini inan~lanma
fevkalade hagllylm, ~Byleyeceklerirnesizlleri rnutIaka
inandirmak isterim.. Sizin evinisde KUR'ANI KERIM
buIunur mu? Kuran'a el basarak konugmak istiyosum..'"
Huriye "Elbette bulunur buras1 da rniisliiman evidir.."
diyerek yukm kamki odarmza uqlm oyali ~ o eski k bir antika
yemenine smli Kumm gethmig. Adam Gpiip bqma koyduktan
sonra bqlamq anlatmaya:
"Hanimefendi, demip, bu bana verilen bir glirevdi. Ben
Oguz Bey ve arkadaglannl yakindan tansyor ve takdir
ediyorurn. Haklar~ndaen do&u bilgiyi alabilmek i ~ i n
Bakanllg~rmz~n en Ust duzeydeki makam sahibi oIan Genel
Sekretere gittirn. Kendisine Hasan Iyk, Ognz Giikmen ve
Semih Giiver'in Fatin Rii~tiiZorIu ile ilgilerini, iIigkilerini
sordum. Genel S e h t e r iki koIunu birden havaya kald~rarak:
"Bakln, igte demig, buna hiq ah1 slr emezdi.. Bizler B&ma
bir yazi imdatabilrnek igin saatlerce ~ z ekalemde
l beklerlcen,
onIar kapryl qalmaya gerek bile dvymadnn igeri girerler,
bazan birlikte Gay icer, hatta sirnit bile yerlerdi,."diye cevap
vermis.." Adam, bir Genel Sekreter de kendi Pmrnosyon
hakklnda bundan iIeri bix Sey ~Bylemezdi.."
harekete geqtigini anlatmlg.. Giinah~sijyliyenin
boynuna!..
DoEm.uluFr derecesi ne olutsa olsun, adamin anlattlga
bu olay hepimisi derinden yaralamrg, tizellikle, beni
ziy adesiyle iizrniigtii. Zira bu arkada9Ia birlikte Bakanlaga
ilk girdiEimizde aynl dairede, aynl sdada q a l ~ ~ r n q t ~ k
Bakanlikta ~aligmaktaolan benim yahndan tanidlglrn, ~ o k
iy i bir aileye mensup Han~mefendibir sekreter arkadayrmzla
evlenrnesine ve onunla ~ o mesut k bir aile kumas~naben
kendi sapimda yardimc~olmug, katk~dabulunmugtum. Bvnu
lcendisi de bana srk slk s~ylerdi,Bu yiizden sab~kBakanin
evirnize kadar gellp egirne yapt~@inpaat ve siiylediklesi, biz
iiqiimtize ve ijseIlikIe bana mahut gazetenin hakkrmizda
maqetten verdigi "WZAK HABERden de qok daha agir
gelmipi. Adam daha qok kii~iiky q t a yetirn kalmlg, vaIidesi
onu yurd diqlnda biiyiik feragat ve fedakarlskla gal~garak
rnlikemmel ohtrnug, yetigtirmigti. Bu yiizden yetigme tarzl
belki bizimkilerden farkl~idi ama ne de olsa bu davranqmi
hiq mi, hiq beklemiyorduk.. Zira kendisi de pek ala bilirdi
ki, bizler, Fatin Beyin yanlna Fay i ~ m e ksimit
, yemek iqin .
degil, ig iqin qaligrnak igin giderdik. ~ali~rnalarrms mastace1
ekonornik i~leretaalluk ettigi iqin bazen gecelere kadar
uzanlr, yemek iqin evlerimize bile gitmeye vaktimiz kalmaz
"I'NEGOL ~ 0 i j ~ ~ ~ ~ i S i " n d esiparip
paket n edilirdi. Bunun
parasm da qok defa Bakan, gakadan bizi cezalandrrmak
bahanesi ile bizlere bdettirirdi. Ya " g e ~kaldin, yahut bu
yazd1k1a1-1iyi olmarmg" der Kylelikle bisleri kendince hatah
bulduw konularda cezalandtrd~gm~ zanneder, qocuklar gibi
sevinirdi.
Genel Sekreter yurtdtglna Biiyiikel~iatand~.Giderken
egirnle g6riigerek 'MMEA CLPA" yapar gibi nasll yanl~g
anlaglld~ginlanlatrnlg.. Ama gOnlil telleri incedir, narindir,
bir defa ktnlmaya gbrsiin.. Ne kadar tarnir etsen yama rutrnaz,
tutsa da asla eskisi gibi olrnaz.. Bizler, gimdilerde Erneklilik
yqam~rnlzdauzaklardan da olsun herkesin iyiligini, sagllgrnl
dileyen kigilerdeniz... oyle yapmaktay12..
Genel Sekreterden ard~ndan,27 Mayts sonras~nda,
hani gu Fatin beyin qamaprlann~H A R B ~ E taaiyan ' ~ ~ o
arslan yeleli, heybetli iri giSvdeli, kahraman yiirekli
Bakanimrzda saninrn bu sefer ismet Paganln ~ Z E deger L
ve cesmt terazisinde ag~rl~lc kaybetti, su koyuverdi we kabine
dlginda kaldl. Yerine Wagington Bijyiikelgirniz rahmetli
Feridun Cernal Bey geldi. Bazen kendi kendime diigiiniiriim
de, eger 27 Maylsataradyolardan ilk ilan edilmig oldu& gibi
d o m d a n dogmya AmiraE Fahri Korutiirk Dlgigleri Bakan~
atanmi? olsa idi, Digi~leriBakanllg~ve bizler bu kadar
hrrpalranlr mi idik? Bu soruya, heEe Rahmetli Korutiirk'ii
sonradan tanrdiktan ve maiyetinde drg devlet ziyaretlerine
kahldiktan soma vereceiirn cevap, hi$ tereddiitsiiz biiyiik
haflerle kocaman bir "ASLA olacaktr.
Feridun Cemal Erkin diinyanin en iyi yiirekli, ince
ve zarif adam idi. Dl5 goruniigii kimilerine ziyadesiyle kibirli,
nsbran izlenimi verirdi. Hasan'm tayininden soma Sernih
Giinveri Moskova'ya AmiraS Fahri Korutiirk'iin yanlna
'+EL~~-M~STESA R " tayin ettiler. Kabul etmemesi
olarak
n yalvardim. Biz liqtimiiz daha 27 MaylsVtan6nce bu
i ~ i qok
unvanl almigt~k.Feragai etmemiz bence mimkiin degildi.
Ancak, Sernih5n sinirleri hepimizden ~ o kyorulmugtrr.
"Dayanacak halim kalmadr.." diyordu, Zaten bunun muvakkat
bir zarnan iqin oldugu, en h s a siirede biz yerlere Biiytikel~i
atanacagl yolunda giivence vermi~ler.Azize'sini, Giil'ii,
Haydax'r allp gitti. Nitekim bir siire soma Cezayir
Biiyiikelqiligine at and^.
Feridun Cernal Bey, bir giin Geni odas~nagaglxdl.
Kendisi Cumhuriyei doneminde parlayan en biiyuk
Diplomalardan biri idi. Fatin Bey'le iligkileti ise hi^ bir
zarnan pek parlak olmamigtr. Bizlerin ise kendisiyle yakln
olabilecek bis durumda bulunrnamiz zaten r n i i d n dealdi.
Onun Gene1 MiidiirlUk ettigi dairelerde ~a11gmlg;tlk.Ama
Feridun Bey fevkalade duygusal, fakat ayni blqiide almgand~.
Bliitiin o magrur ve kibirri gijriintiisiiniin dtmda altin gibi bir
kalbi v d i . Bana "OD2 Bey, dedi, sizin Avrupa Biitiinlegmesi
ve Ortak P a m konusunda ne kadar emek vdiginiz yaklndan
biliyorum. Sizi Bziiksel'deki AET nezdine Daimi Delege-
Biiyiikelgi olarak tayin etmeye karar verdik. Brtiksel'de bis
Sefaret binasi satin allnincaya kadar en biiyiik bir otelde
ikamet edeceksiniz, arabanrx, ~Sforij!niizolacak ama Ankara
Anlavmasi heniiz Msclis'ten tastik dilrnedigi igin orada bir
TEMSTLC~ZTK apmlyor ve sizi de oraya domdan oraya
kararname ile Biiyiikelqe olarak tayin edemiyoruz. Bir fomiil
bulduk, Pariste'ki NATO TemsilcilijJimiz nezdinde ikinci
delege olarak tayin edecegiz, Anlagma Meclisten gqer
gegrnez Briiksel'e Biiyiik E1gi olarak tayininiz de derhal
qikacak ama sis gindiden orada i~inizebqlamrv olacahum...''
Bn sijzleri kemal-i nezaketle dinledirn. Ben de
biliyordum ki, Anlagma kanunla~madanorada bir Sefaret
aqilarnaz, bina satln alinamaz, resmen bir tahsisat verilemez
arna ne de olsa ilk giiriintii bir "Kazan~lm~~ haklardan geqici
de olsa bir feragat, bir nevi tenzili riitW gofintiisii veriyordu.
B akan ilk saze baglad~grzaman sevinmig, onurlanmigt~rn.
Sonunda geHi de olsa bn gijriiniig yiiziinden, bir balon glbi
birden sliniiverdim. Kararll idim, bu gekilde bir atamayi
kabul etmeyecektim. Kendisinden ~ o 6ziir k dileyerek ve
dlrrurnumu izah ettim. Beni mazur g6rmesini rica ettirn.
FeFidun Bey ince ve zarif adamdi. Durumumu hernen anladr.
"Peki dedi, nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu, Bunca
badireden ve kendisinin bana gijsterdigi nezaketten sonra
benim kalhp da Suraya buraya, gitmek istiyorum diye talepkar
olrnak bana yalupazdl. Kendisine "Biiyiikel~io l d neresini
verirseniz oraya giderirn, madem msrar ediyossunuz beni
BUENOS ARES 'e gBnderiniz" dedim.. . "Vaktiyle orada
MaslahatgIizarllik yaptlm ~spanyolca'yi da aiIece o&endik..
Kizlm ilkokula orada ba~ladl.." Feridun Bey @yle bir
durdadl, orada srnlf arkadag~Fehmi Nuza Biiyiikelgi irnig,
bilmiy ordum.. "Peki herhangi bagka bir yet de olabilir"
deyince. Fehmi Nuza'yt Dakar'a nakletti. Beni de Arjantine
tayin ettirdi. Yalniz "Bak,Anlagma Medis'ten qtkar pkrnaz
Briiksel'e nakledileceksin,O gartIa!" ddei. Dedigi gibi de
oldu. Tam onbi ay sonra Briiksel'deld Temsilcilige Biiyiikelqi
atandrglrn haberi geldi. BriikseI'e nakil konusunun pek de
kolay o l r n a d ~ b nsonradm
~ bizzat kendisinden Bgrenecektirn.
ismet P q a Avrupa Topluluklaq nezdinde Ticaret Bakanlig~
Miistegan Cahir Zarnangil5n atanmasrnr istemig. Feridun
Bey'in isran ve herhangi bir yalunllg~rnbulunrnayan Sayln
E h m Alican'm D~gigleriBBakanlni kuvvetle desteklemesi
iizerine BriEkseE'e nakil karwnamem ~ ~ k r m g . .
Arjantink ssevnirek glile oynaya ikinci ve bu sefer
BUYOKELCIoladc gidiyorduk, 1nsan qok sevdigi yemegi
doyduktan sonra yeniden yemege kalkrnamal~.Arjantin'i
gok seviyorduk, vaktiyle "Re'sen diplomatik temsilcilik"
stajini orada yapmrgt~k.~ s t e l i kgimdilerde BUybkelqi olarak
Uruguay, Paraguay ve Bolivya' da Akredite idik. Dillerini
bili yorduk. insanlarini tan]yorduk, eskiden do st la rim^ z
tanldrklanmiz vard~arna neden ise vaktiyle maslahatgiizar
olarak bulundu@rnuz bu yerlerde a p zevki, key4 bulamamq
gibi idik. Belki de bir bagka persfektifin, veya bekleyigin
bunda bir etkisi vard~.Bilemiyorum. Her halde Avrupa
Topluluklan nezdindeh Daimi Ternsilcilik giirevine gitrnekten
qok mutlu idik. Krz~mArjantinde, Arnerikan lcolejinde bir
slnif atlarnlg, Briiksel'dekinin bir smrf iistiine atlamigti.
Mevsim ve den yifi fark~yiiziinden hic; tatil yapamadan bir
slnlftan ijbiiriine ge~migti.
Ankara Anlagmaslnin TBBM onaylarnasindan hemen
soma Fetidun Bey'in dedigi gibi Briiksel'e atama ernrim
geldi. Aradan bir yrl bile geqmerni~ti.Buenos Aises'den
Belqikaya hweket etmeden c;ok k ~ s abir siire ljnce Dqigleri
B a k a n ~ m ~ zArjantindeki
, bir devIet merasiminde
Bagbakan~mlzRahmetli Genera1 Gilrsel'i ternsilen Buenos
Aks'e geldi. Barn haH~olaralc serzenige bulundu. "Briiksel'e
atanma karanna iki kelime bile tegekkiir etmediniz!.." dedi
ve ilave etti: "Vaktiyle Paris'e giderken de bana veda etmemig
idiniz! .." diyerek Protokol ve nezaket lcurallar~nariayette ne
kadar kaygis~zkalabildigimi hatirlatarak beni mahcup etti.
Allah gani gani rahrnet eylesin.. Merhume refikasl
Mukaddes Hanlmefendi'ye sonsuz baglillgi, onun vefat~ndan
sonra daha artm~qt~. Her gittigi yerden sefikasana sank hayam
imi5; gibi ufak bir hat~raegya al~rsaklard~.Bizdeki misafrligi
srraslnda 1Sgrendigirn bir bagka bzelligi de dini inan~latlna
ne kadar bag1 oldu@ idi. Her sabah erkenden kalkar dqunu
abdestini allr, namazini klydrktan sonra tekrar istirahatine
qekilirdi.
BELGRAT'TA B ~ ~ L C I L I K ...
BAS1 D A SONUDA MACERALI
BIR MISYON ...
kinci Diinya Savagl'nrn esrarengiz kahraminl Josip
Broz Tito..! Bir komiinist mi, yoksa bir komitac~mi idi? ne
olursa olsun Osman11'yahayrandt ! Belgrat Biiytikelgiligi'ne
atanmamaln politiko-santimantal nedenleri var! Bunlar
gisrevden aynIrnam da aynl Genzerlikte tekrarlanlyor..!&ce
atanmadan bqlayahm, atamam Roman'yadan sat~nalinmak
istenen eski bir petrol rafineresine k a q ~direetmem ile ilgili
idi. Aynlmam da dolayh olaak yine Sayrn DernireZ flslinden
oldu. Sefaret salonunda diger yabanc~devlet ve hiikiimet
ba~kanlarm~n bana hediy e ettikleri imzalr fotogsaflarln
yanrnda Onunkini kaldarmam istendi. Kaldmnadrrn. zamanrn
Ba~bakanive lijzeIliMe refikas~n~n Yugoslavya seyahtalerinin
son bulmasindan tam iig giin sonra telgrafla "Bilgi, giirgii
ve deneyiderirnden yararlanmak igin, bir sure de Meksiko
Biiyiikelqiligi'ne amd~garn"bildirildi. Tabii kendhe yalugan~
y aptrm, rnerkeze dijndiim!
Neden Roma degil de Belgat? Asl~nda1977 ylllnda
Belgrat Biiyiikelgiligi'ne kendim talip olrnugtum. Halbuki
o tahilede Demirel adtna bu gibi konulm Koalisyon Ortag1
Necrnettin Erbakan'la uzla~arakyariften Nahit Mente2e
Roma'ya 'Biiyiikelqi atanmalarim biraz nazlanarak, hatta
sorlanarak da olsa, nihayet imzalatabildigini rniijdelernigti.
OTaylax bqka tlfrlli geligti. Kendime gijre bazt hakll sebeplerim
vardl. Dijnemin Bagbakanl ~ o sevdigirn
k ve saydlglrn Sayln
Siileyman Demirel, Romen Curnhurbaghl Ceacesku p f i n e
verilen bir akgarn yemeginde Romenlerle yap~lacakbir
an lay nay^ iwalarnaya reddettigim iqin qok klzrm~ve bana
yemekte kullanllan m6n6 kartlnin arkasina "Quz Bey, biz
Devlet adamlan ve hiikiimet, bu milletin qkarlann~qar qur
ediyoruz, siz dlfrust, narnusln devlet memurlarl (bu
tanlmlaman~naltinda iist iiste iiq qixgi vardt) buna engel
olmak istiyormugsunuz gibi tavu ve tumulan terk ediniz ve
anlagmay1 hemen irn;salayrmz,, !" diyordu.
Demirel, diinyada Fatin Bey'den sonra en sevdigim,
saydlg~mdevlet adam idi. $&tan Steye bir ruh haIeti igine
girdirn...Yemek biter bitmez egide birlikte dam eve gittik.
Anlagma ertesi Genel Sekreter taraf~ndanimza edilmip.
1mzada iki Curnhurbagkan~da h a m bulunmup...!
Izin ahp, bir sore Istanbul's gittim. Orta Anadoln
rafinerisi denilen eski teknolojili ige yaramad~glhemen
anlayIan rafinerinin satln alinmasrnan asln dogru
olmayaca~mabenirn ba$an11g1mda kuruEan Bakanlararas~
Kurul da karar vermigti. Bu karm imzalayanlar arasnda bir
siire sonra Curnhurba5kani Siileyman Demirel'in Genel
Sekreteri olacak oIan Enejli B W r B MMtegm Necdet Bey
de vardl, Say~nSiileyman Demirel'in ~ o guvendigi
k yakn
arkadap~idi. Niteki 9. Cumhurbagkan~olarak sonradan
kendisini Cankaya'ya Genel sekreter yapacak kadar guven
g8stermigtir. Neden bijyle yapt~ginih313 tam olarak
anlayabilrni~degilirn...!
Enerji Bakant ise birkaq y11 tincesine kadar baqka bir
siyasi parti mensubu milletvekili olarak heyet halinde
Alrnanay 'ya ziyarete geldi. Bonn BiiyUkel~isiidim.
Politibc~lann,burolcratlara k a q 7 m a n m a n ka'bul sdilemez
davraniglari hep olagelmigtir, 0 tarihlerdeki muhaIefet
milletvekili, sefarette verdigim bir akj;am yerneginde
Ba~bakanirmz'ak q t a&zaalmrnayacak, iistelik yalan laflar
ediyordu. Qndisine snsrnasl iqin ricada bulundum Bagmlr
olamadirn. h d a r partisinden olan heyet bqkmmdan: y d l m
rica etmi9im. 0 da olrnad~,ymm yamalak, isteksiz bir ~ y l e r
sijylemekte yetindi. Sefaret sofrasrnda Hiikiimet B ~ a k a n ~
hakkinda bu gekilde lkonugnaslna rniisaade edemeyecegimi
soyledim! Ama palitikan~ncilvesine b h n r z , aradan bir kaq
ay gegti geqrnedi; aynl zamanda Meclis Bagkanz da olan
Heyet Bqkam iktidar partisinden istifa etti, muhalefete gegi,
S a y ~ nSiileyman Demirel'e hakaret ve hatta iftira etrneye
yeltenen muhalefet mebusu da iktidar partisine girdi.
"Tiirkiye'deki biitiin baraj projelerjni, Demirel'in degil,
kendisinin yaptiglnl en $irkin ifadelerle soyleyen bu
mil1etvekilintliz de lusa sure sonra ilgili Bakanlzk koltu@na
oturuverdi.! Bu, ii1ke gerqeklerinin politika ile alay etmesi
gibi biqeydi. Politikadan sogudum..,!
Miizakere Heyeti olarak o anlagmaya neden kargi
q h & m Saym Caglayangil'in h a p t dolu ararlama rawen
sebeplerini aqMamak istememigtirn. Hil; da tam teferruatr
ile anlamanin yeri ve slrasl geldigine pak k h i de@lim.Ama
madem ki, bir zamanlmn tarihini anlatlyomz, bu kadarclk
deginmeyi zomnlu gijrrfiirn...!
Rornanya Devlet B agkanr Ceavcesku'nun Tiirkiye'ye
yaptlgi resmi ziyaret szraslnda imzalanmas~dugunirlen
ekonomik nitelikteki bir acaip ve aynl zamanda ziyadesi ile
eski teknolojili bir petrol rafinerisinin tarafimizdan satln
altnmasin~da i~erenbu anlagma tasmsl dnce kargilikli iki
Bakan araanda onaylandrktan hatta paeafe edildikten sonra
son anda Hariciye'ye intikal etthilmig ve h e m n o giin imzaya
hazx hale getlrilmesi istenilmigti. Bu olacak i~degildi. nigili
bakanlflmn iist diizey ve yetkili temsilcilerlrin de katllrrm
ile benirn bagkanligrmrda bir degerlenirrne toplanttsi yaptlk.
Anla~rnane uslQbu,ne geMi ve ne de rnuhtevas~balurmndan
kabul edilebilir cinsden degildi. Konuyu vzun uzun armzda
tartqk. Bu giin biirokminin en Iist zirvesinde bulunan ilgili
bakanligln o zamanki rniiste~arlda dahil olmak iizere
anlagman~nbu hali ile imsasrnzn miimkiin o l r n a d ~ g ~ n ~
belgeleyen bir zabitnarneyi hepimiz teker teker imzaladik.
Bu belge resmi dosyalarda mevcuttur. Ama misafir heyetin
aglr baskis1 vard~.Bizde bu gibi hallerde tekonkratlann,
biirokratlann genellikle dm kafnl~ve siyasetia sebeplerini
anlarnadddan(?!) var sayirn~ndanhareket edilir. 0 gece iki
iilke Cumhurbagkanlmn~nda humru ile biisblitIin gereflenen
resmi ziyafet sofrasinda elime tutuprulan yiicelerden gelen
bir pusula beni fevkdade rencide etti. 0 kadar ki yernekte
kargimda oturan Say~nFahri 0zdilek bix felaket haberi
aldimdan emin, beni teselIiye bqladl. hsulay aldl. "Shdi
ne yapacaks~nrz?"'dire sordu sijyledirn. Siiyledigim gibi de
yaptian.
Cak iizgiindiirn. Diplomaside ve ekonomik
miizakererlde kirk ylEilik hayli b a ~ a r ~bir l l gegmigim ve
tecriibem vardi. Darbe bunu ve beni en iyi bilen ve takir
edenlerden birinden Sayln Demirel'den geliyotdu. Tecriibe
ile sabittir; boyle iist diizey devlet ziyaretleri s~rasinda
iilkemizde yapllan miizakerelerde taviz vermek ve clijmertlik
gijstermek maalesef daima ev sahibine diigerdi. Berbat ve
ziy adesiy le demode bir teknoloji satin aliyorduk. Nitekim
sijx konusu rafineriyi zaranna da oIsa i ~ l e rhale getirebilmek
iqin bir Amerikan firmasindan tesis bedeli kadar teknoloji
satin almak zorunda kaldrk.
Boyle bir emri kabul etmern miirnkiin degildi. Giiziimde
ne Sayin Erbakan'in bile onayladigi ifade edilen Roma, ne
de Paris kalrnqti. PzlsuIaya ragmen evirne ve birkag giin
sonra da Caglayangil'in izni ile iszanbul'a gittim. Anlagma
ertesi giin iki iilke Cumhurba~kanlarin~n da huzumnda
imzalamg. Ceacesku kendi iilkesinde nasl deEerlendirilirdi
bjlemem.. .Arna benim g6rdij@m en miiz'iq, en m u m rnisafr
Devlet Bqkani idi. Beni C u r n h u r b a ~ k m ' ave Ba~bakan'a
gikayet eden de o olmug, Arna ben kendisi tarafrndan $kayet
edilmi?o1rnaktat-r 9ikayetqi degildim. Ya lehimde konu?saydi..?
Sirndilerde bunun alitindan nasll knl kabil irdim?
Haklr oldugum hemen soma anlagilacak bir meselede
boyle bir hitaba matus kalmak beni siyadesiyle iizmugtii
arna hiq de pigman degildirn. Benim yerime benden qok
iiziilen, beni yalundan tanryan rahrnetli Caglayangil olmugtu.
Beni hergeye ragmen mutlaka qok iyi bir yere tayin ettimek
isiyordu. Koalisyon hiikiirneti vardl. bana Gnerilen qok cazip
ve rahat bir biiyiikelqilik yerine Belgrat't istedirn. Oraya
Asaf 1nhan'l kararlstgbnnr$i r... Turhan Feyzioglu da Krbrts'a
gittiginde bunu Asaf'a sijylemig bulunmq. Ne ise telefonIar
edi'lrnig, sonunda Asaf Viyana'ya, ben onun yetine Belgrat'a
atandlm. Kararnamern GI&. ~tirnatnamernjelime tutugturduEar.
Harclrahirn gktr. Hareket edeeeEirn. Fakat vedalanmr bit
tiirlii tamaml~yam~yorum.. ! Bagbakan randevv ricalmma
cevap verrniyordu. Sonunda giiven mektuplarirni
caglayangil'e jade ettirn ve fstanbul'a naklihane etmek
haz~tliklmnabagladrm. Nasil olsa bundan soma emeklilik
yagsm geliyordu. Ankara'daki evimizi satlp, ~stanbuh'a
yerlegmeyi diigiiniiyorduk. Caglayangil hemen hergiin
myordu. fstanbul'a hareket etmek tisere iken Bagbakanlik
02x1 Kalem Mildiirii Kernal Giiciiyener bir otomobilIe geIip
beni aldi. Meger kaq giinlerdirl?) beni anyorlarmig da
bularniyorlmig.. !
B k i dostlar dfigman olmazlar. Kqynl~klarqabuk geqer.
Bende de Byle oldu. Yanaklar~mdanBpiilerek sevgi ile
kaqrlandim. 1stanbul Valiligi'ne yeni atanan Sayln Nevzat
Ayaz ile beraber bis saatten fazla makarnda alikonulduk.
Yak~nlrkve itibar gbrdiik. Heyeltler geldi, heyetler gitti.
B irirniz sagda, birimiz sollda fofograflar ~ekildi. Mepsinde
mutebessirn rniitebessim yer aFdlk. Aynl~rkenbana "Oguz
Bey, sana sen hakli idin diyemem! Ama senin kargl qikt~gln
o analgmaya sahip qrkan da of madl ! Bu kadmm s~ylerim ...!"
dedi. Bu kadm benim iqin yeterli idi. Svgirn ve saygirn zaten
hiq bir xaman eksilmerni~ti.Onu o giin bu hali ile daha da
qok sevdim...
Belgrat Biiyiikelqili&i'ne igte bayle bir rnacera ile
bqlad~k...Maceran~nbir ayaip benzerini de Sayln Ba~bakan
Ecevitler'in ve kalaballk heyetinin Yugoslavya'ya yaptrklm
ziyaretin sonunda yagadlk...

KARAYORG~O I U V I A N L ~ ORTACAGDAKLERE
A
BENZER BIR AV P A R ~ ~ S I
Burada Maregal Josip Broz Tito' yu, Tiirk tarihinde
hazin ve mqum kara hatIra11 Kara Yorgi'nin ad~nitagiyan
ormanlardaki Kurunu Vustai av partisini anlatacahm. S1SzUn
seyri bizi nerelere kadar gotardii. Ama isabet de oldu. Hi$
olmassa anlatrnam gerekeni anlatabildigirn iqin krsmen
ferahladlm.
Aslina bakarsanls Belgsat'i isternemin santimantal ve
romantik bir yam da vardi. Dedemler vaktiyle '93 harbinde
Makedonya'dan Ustrumca'dan gelmi 9. Mani sa'da
yapatnaml~lar,geri d6nmilgler..,Babam qok kii~iikyagmda
mnesini kaybedinoe anall& ile k a l m m g , bir kolayrn~bulup
kapafg h.anbulk atm8. Hukuku bitirmig, izmir'de evlenmi?
ve sonra & haanisa'ya yer1egmig...Cok daha s o d m babasm
ve iivey annesini, kardeglerini Manisa'ya tekrar getirtmig.
Babam Ustmmca'mn "Memkaalaar" ailesinden imig. Bunun
"Memkalann Ali Aga" sijziiniin bir deforrnasyonu olduenu
babam anlatlrdi.
Babam fsmail HakZu Gakrnen, soyadini ~ o sevdigik
kms~ annern Melek Hmrn'a olan sevgi ve baghh@yiiziinden
dm?.0 s d a annem ince hastalrga tutulmug, v e m olmu$.
oldii olecek diye beklerken babam Melek ad~nlnOztUrkgesi
diye G o h e n soyadrni almg...Annemin tarafi, dayilmm da
"Gijkgeler" diye bilinhig. Onlar bu soyadini aEmglar, Ecel
babarnl anamdan tam yirmiiki y11 Bnce aldr. Allah ikisine de
gani gani mimet eylesin...! Babarmn 6ldU lilecek diye lizerne
titredigi ve Melek ad~nlsoyad1 yaparak bayna tac ettigi
annemi yagatan da ortanca kardegim Miifit'in, annesini
dogarken kaybeden oglu Yavuz Gokmen olmugtu. Annem
Yavuz'u yanlndan hi^ aylrmadl. Bakzmini ve yeti~mesini
kimselere b~rakmad~. Rendi dogurdugu evladlanndan h i ~
birine giistermedigi yakin ilgiyi ona gijsterdi. Belki
gostermesine de pek gerek yoktu. 0 zamanlar evimisde
y d r m a l m @ctu. Simdilerin iinlii gazeteci ve yazm Yavuz
GBkmen'i 82 evlad~gibi kendi yetigtirdi. Yavuz ondBrt
yagrnda bir oknl arkadaginin gevezilik edip sijylemesine
kadar babaannesini kendi 6z annesi biliyordu. Eger ergenIik
ve genqlik yqlannda mapuslara diismeseydi bizzat kendisinin
bizlere suyledigi gibi daha da uzun yagayacaktr. Ciinkii onu
ince hastaliktan kurtaran re yagatan yetim torunu Yavuz
olmugtu. Yavuz onun ya~amindaki"Leit-motif 'di. Yavuz
hapislere d8$Unce, annem de yataklara dii8tii. Sirndilerde her
sene Manisa'ya gidet, nnamm, babamm ve ynlrrnlanmizrn
kabirlerini siyaret eder, fatihalar okuruz..,
Rahmetfi babam qok kiiqiik yagta aytildigl
Ustummca'mn hasretini qeker, bize oralmm ve Ustmmca
deresini, baglan, bahqeleri anlatirdl. Evleri oaalarda imig.
YilEar soma egim Huriye ve k~z~rn Giilperi ile AImanya'dan
atornobilfe Tiirkiye'ye tatile gelirken yoIumuzu qevirdik,
ge~erkenUsmmca"a $a uwdlk. Dere iissiindeki kahvede
Tiirkler ile eskilerle konugtuk. Bizimkileri hatlrlayan
kalmamqtl. Konu~tuWmrniziny aglan rniisait degildi arna
oralardan qok daha sonralan q~krnitPakize Yengemin
ailesinden kalanlarla bulugabildik. Onlmn hlavuzlu@ iel
dere kenanna indik. Ustnlmca deresinin kenmndan ilu avuq
toprak aldam. Gijtiirdiim babamln Manisa'daki kabrine
serptim. Ummm ruhu sad olmugtur...
"00 souvenir... Souvenir... Que me veux-tu?" Evet...
Hatiralar bep biiyledir, Bilrnern ki ne isterler? Nedense hep
birbirini kovalarlar... Hafiza dedigimiz bir acdp kara kutu...
Ne gfiriiyor, ne duyuyorsa hepsini bir yerlere kaydediyor.
Soma birden k q m pkmveriyor. Liitfen beni baBglaylmz!
Zira biIirim ki bu ha1 sizlerde de zaman zarnan oluyordur...
So@k ve islak bk lug giinii, @am iizeri Belgral gamda
bekleyen Tito'nun ~ z e Itrenine bindik. On onbeg kadar
yabancl BiiyiikeE~iidik. Federal Yugoslavya Cumhuriyeti
Devlet Bagkani Maregal Josip Biroz Titohnun av davetine
gidiyorduk. Komijnist veya sosyalist bir iilkenin degil de
sanki bir imparatorlu@n hata kabul emez protokolii i~indeki
biz davete icabet eder gibi idik. Hergey inceden inceye
hazirlanmigti. Gardaki tren h8l8 Avusturya - Macaristan
~mparatorlugu'nunarmasml taglyordu. alt~yataklr, bis de
yemekli vapndan olugan bir katmh. Her birimiz isimlerimize
yazilr odalarlrn~za yerlegtik. Odalar diyorum, sira
kompartimanhar miibalagsrz bir yatak odasi genigliginde idi.
Dugu, tuvaleti aynca bis de koltugu vardi. Aksam yemegi
tren hmket edince yenilecekti. Yemek salonu da degigikti.
Ayn masalar yerine ortada etmndan szral~sandalyeleri ile
oval biiyiik bir yemek masasi vardl. Hergey eski hali ile
muhafaza edilmigti. Venilik olarak bir televizyon a l ~ c i s ~
konulrnugtu. Kirnse mevcudiyetinden yararlanrnak istemedi.
Daha ~ o ararnizda
k gevezelik ettik. Ertesi sabah erkenden
kahve alt~mazitrende yapacak ve av kllrklar~ve tiifek
techizatrm~zlaav rnahallinde inecektik,
Yolcnluk umdugurnuzdan h s a ve gabuk gesti. Yahut
bize ayle geldi, Yemeklerimizi heniiz bitirmigtik ki tren
yavqlad~ve kiiqiik bir istasyonda durdn. fnecegimiz sandik,
degilrnig. Katan ayn bir raya aldilar. Trende uyuyacakmq~z.
Sabah erkenden bizi uyand~racaklax,kahvattlm~ziyemek
salonunda av lulaUanrnizla yapacak ve sonra av mahaltine
hareket edecekmigiz. Yemek qok ne~eligeqmivti. Herkes bir
yll evvelki av partisinde Avusturya Sefirinin emekliligine
alti ay kalrnig, Fmns~zSefirini nas~lkaza iIe vurdugunu ve
adamcaglzm hastaneye kaldinlrrken kan kaybtndan nasil
ijldii@nii anlahyor veya diigiiniiyordu. Bu sefef Wbir almmg,
bir heIikopter her ihtimale kargl hazlr tutulacakmig. Pek
ferahlahcl bir konu degildi ama kebap ve erik A s i Slivoviqa
buharlm arasinda dagildi gitti. tgimiz.de en geveze olanlrniz
yeni Protekiz Biiyiikel~isidi.Kaba bir Portekiz aksani ile
miikemmel bir Fransizca konuguyordu. Konvgrnaktaki bi
kol a y l ~ gda~ gaIiba ne diplomat ne de avci olrnamaslndan
kaynaklanryordu. mkesinde sosyalistlerin ultra kanadindan
iinlii bir gair ve yazar imig. Seqimlerde sosyalistlere gok
ynrdim~olmuy, mfikafat ve cemile olsun diye Belgrat'a
atami$ 1 ~ .
Trende durdugurnuz yerde de olsa beni pek uyku
tutmamrgti ama hi$ olmassa uzanarak dinlenmigtik. Bizi
kald~rd~klan saatte ortaltk heniiz zifiri kanllktl. Kahvelerimizi
iqerken giin yeni yeni aganyordu. Trenden indigimizde
g~zlerimizeinanamad&. Her birinie qifter Eheylan kogulmug,
dBrder tekerlekli faytonlar kepenkleri aqk, koltuklannda
bacaklartmlia Brtrnek iqin kalln battaniyeler konulrnug
vaziy ette slram warn slra.alanm~glardl.Faytonlarln altln
yaldlzlan agmmfi, patine olrnu? ama eski Kraliyet armalarz
ha13 gGrillebiliyordu. Protokol miithigti. h i f o a m a h askerler,
subaylar ortalikta kol geziyordu. Her sefire bir araba tahsis
edilrni~ve mbdar iilkelerin alfebetik s d m a giire dizihigti.
Bana giisterilen arabaya bindim. Bndeki arabaya gaglun ve
acemi tnvlrla binmeye qalrgan Protekiz sefiri bana avaz avaz
bag~nyordn:"Monsieur L'ambassadeur C'est on Spectacle
Mkdieval,. ! ral..!" diyor, manzarantn ve iqinde
bulundugm~ )run hagrnerini ortaqag t ~ r e n l e r i n e
benzetiyordu, Ne de olsa qok iinlii bir gairdi. Muhayyelesi
hayli genip olmalt idi. Bir an heyecanlandi. Kogarak yanrrna
gefdi.Beni hsa yolcutu@muzdm sevmig olrnaIi idi. ~tiraflarda
bulundu. Korkuyordu. EIine ~irndiyekadar hi9 silah almarmpb.
Yine de hllanmayacakti. h a dekora uymak iqin gfistemelik
diye alrnlgt~.Bana "acaba sizin arabaniza gelebis miyim?
Korkuyorum..." dedi. Mernnuniyetle yanimda yer giisterdim
fakat bir subay miidahale etti. "Herkes kendi arabaslnda
gidecek" dedi. Boynunu biikerek gitti. "C'est Mbdieval..!''
diye stiylenmeye devam ederek, battaniyelerine sannmaya
qal~g~yordu. Zira bayagl siviI bir elbise ve eski bir pardesii
ile gelmigti.
Mare5al Tito ortalarda goriinmuyordu.Arabalar Ram
Yorgi ormanIan iqindeki dar yollardan bir siire gittikten soma
bir meydanda durdu. Arnbalardan indik. Portekiz'in ?air
sefiri h$l%~evresine"Ortaqag Sark~lan'hinldan~yordu. Av
diieninde ayrr diigtiik. Ama adarnln hakkl vard~.Kara Yorgi
Ormanlnda isminden tutunuz, avnlann namlulanndan tUten
b m t kokulmna kadar her gey ama heqye Osmanlr ve Balkan
tarihlerinin ortak diinernlerine kadar ~ a b p r n l a ryapan v a h ~ i
bir dekorwn iqinde idik. 0~ayn orman parselinde seyrek
diizen iig parti avlandik. Herbirimizin arkasinda asker
01 abileceklerini sandlglm "pointeur"ler vardl. Orman~n
gerisinde siirliciilerin bagngmalan duyulwyordu. Nihayet
agaqlatm meydana aglldlklan bulgelerde siiliinler wrulrnaya
hazlr havada qrrplnrnaya ba$lad~lar.Aslinda bunlarx
vurabilmek iqin avci olmaya bile genek yoktu. Tiifek sesini
duyan patir patlr dilguyordu. Ben Numan Menernencioglu
ve RmbouiIlet yadigan emektar Saint Etienne qifte tiifegini
bxrakmq, tek namludan etomatik be? figek atan Belqikaill
"Altm tetik" bir Browning tiifegi ile avlanryordurn.
ogle yemegi rnoIasi omanda axel olarak diizenlenmi?
bix mey danda verildi. Tahtadan masalarm illzerine bey az
irrtiiler konmug ve tabureler hazrrlanrnqt~.Orta yerde
muazzam bir av atqi alev alev yan~yordu.Beyaz onliikler
ve baglanna Balkan usulii yemniler takmlg key luzlan yemek
hizmetine bakiyorlardi. Ategin iizerinde demirden qatal bir
sehpaya as~lrnqkazan cesametinde biiyiik kulplu kalayl~
bak~rkaplarda rnuhtevas~ve cinsleri bilinmeyen av etleri,
sucuklarla kuru fasulyeli bol baharatll ve nerede ise p r b a
luvam~ndasalqali bic yemek hazrlaniyordu. Catal ile beraber
kayk da veriliyordu. Tiip gazlarla tazyiklenen bira f~qilanmn
yantnda erik rahlan konulmugtu. Ev sahiplerimiz bunlan
biralmna katarak iqi yorlardi.
Av ateginin biraz ilerisinde yilksekqe bir tiimsek
Uzerinde biiyiik qam kiiaklerinden taht gibi bir yer yapllrnq
iizerine bir glte onun da iizerine rnuazzarn iki ayl postu
konulrnugtn. Yugoslavyahin bu daglar ve ormanlarda
komitaci, partizan qeteler komutanliandan Maregal riitbesini
hzanmq slrtrnda igi kiirklfi parkasr, baginda ka~lannakadar
inen tilki postundan kalpagt ile BalkanIarin efsanevi
kahramanl Josip Bmz Tito orada oturuyordu. Hi$ kompleksi
y o h . Misafuler, bira ve SZivoviga iqerken o yillanrn~gChivas
Regal viskisini susuz ve katlks~syudurnlamakta idi. Protokol
srmsma giire kendisine takdirn edildik, sonra protokol bozuldu.
Maregal tekrar tahtrna oturdu. Ezrafindan halka olduk.
Aramizda terciiman aracllli ile koyu bir muhabbet bagladi.
Yugoslav Hariciyesi heqeyi milkemel a y x l m g t ~Tito . ile
konugrna kolagIagt~rilm~gti. Ben konugrnaya Frnas~zca
baglarn~gttrnki, araya Ttirkqe bir ses girdi. Kosovall bir
avukatl Tiirkqe terctirnanl diye getirrnigler. Bu Tito ile
muhabktirnizi daha da kalaylagtirdl. Keyifli haIe getirdi.
Av partisine bagkanllk eden Protokol Gene! Miidiirii
Biiyiikelqi Villius av tekmilini verdi. Her sefirin wrdugu av
rniktannl soyledi. Sira bana gelince Tito bana "Osrnanll"
diye hitap ederek, '"yi, iyi m a hi$ dornux vuran olmamig,
sen de vurarnamrgsin... ?" dedi. Kensinin vurdwgu iiq biiyiik
yaban dornuzu kags~nldayerde yatlyardu. Bana "Siz
Osmanlllar yernezseniz ama domuz ijldiinneyi seversiniz..!'*
dedi ve arkasmdan gevrek bir kahkaha ath. A l ~ n d akalmadrm,
cevap verdim: "BizEm iiniirniize awn btiylesi qlkanlmadl ki"
dedim. Giildii, "Sizlerigin Macaristan'dmije1 olarak b e s l e d *
sulilnler getirttik..!" dedi. Gersekten de oyPe imi9 ...
Kendilerinde pek kalmarnig, Macarlar y etigtiri y e m u g ,
kafeslerde getirip Kara Yorgi ormanlanna sa11vemigler.
Zavalli mahluklstr silah sesini duyar duymaz yaral~ve de&l
patlr patlr diigmeleri de anlayIan bu yuzden olma11 idi.
Baz~lariyere dii~tiiktensonra toparlan~yorlarkogmaya
bagliyorlardi.
Tito ~ o k keyifli idi. Bana "Bu siiliinler Mohag'tan
kaqrnlglar, Osrnanli'dan kaqmlglar.,." diyerek latife etrnek
istedi, Kendisine '"is art~kOsmanll degiliz. ..!'Ydiyecek
oldum. Daha terciimeyi beklemeden, 'Osrnanlrs~nrzBre...
Osmanlis~mz.. .! Ne ~ekiniyossunOsmanlly~ r ndemekten?
Biz bu memlekette a l milleti
~ bir arada yqtmayr y6netmeyi
Osrnanli'dan 6 e n d i k... !" ddedi.
Bu ilginq muhaverenin 'Fiirk~eterciiman araciligr ile
yapilmg olmasrnan iiziilmiigtiirn. bir yabanci dilden yapthug
olsa idi diger yabancl sefirler de duyabilirler faydaIanabilirles
diye diigiiniiydum. Hepsi merakla izliyordu. Bakmn, krelcet
versin Psotokol: Sefi Villius konu~marnizr yabancl
Biiyiikel~ilereyavq sesle 1ngilizce o l d 6zetliyordu. yemek
fasl~ndaMare~alistirahata qekildi. Aramizdan aynldi. 0
m a n diger meslekda~Tmrnsofrada et&m sardtlar, Benden
de bilgi istiyorlard~.
Av partisi kaxasiz belas~zbagladig1 gibi aynl diizen
iqinde sona erdi. Bizler geldijjimiz gibi geceyi ayni tsende
gegirerek, ertesi sabah Belgrat'a d6ndijk.
YugoslavyaVai macera11misyonumuzun bqlangcmndan
bqladik, bir kismini mlattrk. Bu misyonun sonu daha da
macerall g@. Oradan hi$ beklemedigim bi. mda Mebika4ya
nasd Biiyiikelqi atandlglrnl ve karamamemin bile qlktrgmr
anlatacak ve Maregal Tito'ya veda ederken dinledikl
ve sofiradan bi ara Amerika D~gigleriBakanl~gi$a yal
olan ABD Biiyilkelqisi Eagleburger7iin Belgrat'tan
aynlmamdan bir giin once ziyaretime gelerek anlattlklanni
~zetleyecektim.
Belgrat'tan Ankara' ya dijnmek i ~ i np b u k haz~rland~k.
E9yalanmlz1 hir nakliye girketine verip kan koca saten
Tiirkiye plakall olan arabam~zlakarayolundan fstanbul'a
dbnecektik. Belgrat'taki yabanc~sefirlere ayrl ayrl veda
edecek vaktim yoktu. B q t a Tito, Yugoslav makamIarlna
veda ettim. Meksika sefirini daha evvel ziyaret ederek
Meksiko3y.a nedcn gidemeyecegimi izah ederek ilzGr
dilemigtirn. Gerqekten bagka kogullar altt nda olmug olsa idi,
dilini be1 idigim o giizel Meksika' ya gi tmek hoguma bile
giderdi. Adam giin gormiig, mesIekten bir diplomatti. Anlayr?
g6sterdi. "Ben de hiikiirnetirne bu gekilde bildimigtim. Bu
gijriigmemizi de bildirecegim. Sefaretirnizi ziyaret etmig
o l m a n l z ~da iilkeme g i t m i ~o l u d u ~ u n u zanlam~nda
yorurnluyorum." dedi, bagmlar diledi.
XXX
Misyen ~eflerininduayyeni ziy aretime geldi. Orada
adetleri ayrlan Biiyiikelqi meslekdaganna qogunlukla ithafli
bir g h i i g tepsi hediye ederlemig. Aralannda konugmuglar,
bana aynl maddi degerde -hatta daha da fazla olabilecek
bagka bis hattra vemeyi diigiinmiigler ama bir de benim
tercihimi o@nmek istemigler. 0 dijlnemde Yugoslavya'da
diinyaca UnIii bis naif sessarn vardi. Yakin bis kdydeki evini
ve atlilyesini biitkin gelenIere gijzdirirlerdi.Eserleri Paris'teki
Louvre rniizesine kabul edilen tek naif ressammlg. Martin
Yonnag atijlyesini degil ama Yugoslavya Hiikiimetinin bir
miize haline getirip turistlere gezdirdigi kSy evini bizler de
bir defa ziyaret etmigtik. lspanya Sefirine tegekkuc erttim.
Veda kokteyline ressaml da davet etmivtirn. Geldi, o da
Biiyukelgiler gibi onlann araslnda ikinci i m z a s ~ na~t t ~idi.
Haztrlanan kamnl ar kamyona yiiklenirken merdivende
nezaret ediyordum. ABD Biiyiikelqisi pklp geliverdi. i ~ e r i
girmek istemedi. '3uras1 daha iyi'"dedi. Dl? merdivenin bir
alt basarnagr ndan bayni bana do@ kaldlrarak "Bir haber
aldlk" dedi. Bagbakanlnlz Maregal Tito ile konu~urken"Biz
Nato'dnn qlklp, sizin ba~lantisizlargurubuna gelmek
istiyoruz !?" demi? ! Besbelli bir yalandi. Kendisine bunun
tamen y aEan oldugunu, bijyle bir konugmanin katiyyen
yapllmad~gln~ s6yledirn. Adam inanrn~yordu.Yine sorgu.
sual dola gozlerle bana bakmakta devam ediyordu. Kendisine
dedim ki, "Sen bana inanmtyorsun. Sana kim siSyledi ise ona
daha gok itirnat ediyorsun!" Evet der gibi bir i~aretyapti.
Sonuna "Bak bana" dedi. "Turkiye'yi Nato'dan ayirip,
Baglant~s~zlara baglamay a kimsenin giicii yetmez!
Bqbakanirmz d bu konuda en ufak bir imada b~~lunmarmg~r!"
Bu siizlerim iizerine boynuma sarildi: "You are wonderfull
man!" diyerek aynldi.
XXX
Bii yiikelgi Eaglburger'in baba Bush dijneminde Digigleri
Bakanl~gl'nagetirildigini ama Senato kabul etrnedigi iqin
aynl konumda State secretary olarak qal~gtlginlmedyadan
iS@enmigtirn. Bayram, s e w , noel, ylfbqr diye m d a kartlarla
iligkimizi devam ettirdik. Bizim Enciimeni Danig'te Emeni
meseIesi konusunda B a ~ k a nBush'a hitaben yazlp, "Biz
agagida isim, ilnvan ve irnzas~ bulunanlar!" diye
g~nderdigimizmektubun bir kopyaslni -ne olur ne olrnaz
giiriii'ltiiye gitrnesin diye- kendisine 6zel bir rnektupla
gbndermig, cevabrni da hemen alm~pt~rn.
0 kadar ki, Ankara'daki sefaretten ltelefon ettiler.
"Mektubu nasrl gtinderelim?'' diye sordular. "Tuzla'daki
yazllk evimde idim. Oraya posta ile gljnderin, olsun" dedirn.
&el bir kurye ile glinderdiler. Tesadiifen o gun bizim
Enciimenin yaz mevsirni yemekli toplantrsr bide yapillyordu.
Knedisine mektupla te~ekkiirettim.
Belgrat'tan gabuk aynldik. Yerime Biiyiikelqi Hikmet
ozkan afanm~gti.Kendisi merkez gorevlerinde benim yardimcl
arkadqlmmdm bid idi. Gok da severdim. Onu bekletmeyelirn
diye diigiinmijgtiirn.Ankara'da Divigleri Bakanl'ntn ziyaret
ettim. Beni Icucaklamak ister gibi dawanma liirfunda bulundu.
Ankara'daki evirnizi satmigtak. Bakanllk Yiiksek Mii~aviri
olarak atanmam yaprldi. 0 giinlerde Curnhurbqkani Rahrnetli
KoruMrk'iin Cankaya'daki bir resepsiyonuna davetli idik.
Gittik. S a y ~ nBa~bakanve refikalan Rahgan Han~rn'la
k q ~ l q h kKalabal~kta
. birbirirnizi g6rrnernezlikten geldik.
k e v i t Hiikiimetinin aynlip, Dernirel Hiikiirneti gelir
gelmez, D~gigleriBakanlnrn telefon daveti uzerine
Ankara'ya geri geldik..!

Dfinemin bag hkanr 3.Ecevif ve Ttto Beigmd'da gurlqiirken ...

-334-
"ES-A, HAVADA BULUT,
SEN S E FR~ L ~ UNUT..!"
~ I
27 May~shareketine sadece birkag hafla kala Palcistan
Cumhurba~kaniEyiip Han $erefineAnkara Palasta verilen
msmi bir resepsiyondaismet Paga'ya aynlan kiSgede, yabancl
bir Biiiytlkel~iile birlikte Pagabin kaasglstnda oturup
konqmakta iken, elirne tutu~turulankiiiqiik bir pusulada
bijyle yax~yordu.Bulnda kullanilan "egkiya" tabiri Fatin
RtS~tiiZorlu'nun benim hakhmda kullandlD daha qok begeni
ve tegvik h a w tqlyan sempatik bir tabiadi. Bu tabiri ilk defa
Cumhurbagkan~Celal Bayar'xn 1955'de ~ahran'aIran $ahma
yaptigi ziyaret sonlar~ndahemen herkesin yanlnda
soyleyivermigti. Hatnrlmm, ben hi^ alrnrnamlgtlm. Hatta
sevinmigtim bile..
O zarnanlar -virndi de 1Syledir ya.. -bu gibi devlet
ziyaretlerinde hediyeIer al~nrpverilmesi adetten idi. Bizim
heyette bu gibi iglerle B&anligm "Aglrlama Miidiirii" Orham
Seref Apak, Biiyiikelgi Orgeneral Oksalur'un da huzurunda
Fatin Bey'e shnfislm anlatt~,Heyetimide kabzaslnda "Ma-
1 Sehnigahi" diye bir ~ e r e plakasi
f v m l g arna Pagamlzln
glinlil bazilmmiza hediye edilen "Nain" halilanndan yana
imig. Orhan Bey "gimdi ne yapallrn" diye Bakana somyordn.
Biiyiikel~ikendisi bir karar almak istememi?!.. Hediye olarak
hall verilenler aras~ndaOrhan Eralp ve ben vard~k.Rahrnetli
Zorlu hiq tereddiit etmeden "Tiifegi bizim ESKIYA ya verin,
Hallryi da Pagaya vetirseniz" d e m i !~.. h e anlamamqlar
soma Eghya'mn ben oldugu anlaylmca herkes rahatlamig!..
fIeride benim igin bir dert olan bu degig tokuvun hikayesi
belki bu anllar sirasinda bir defa hatrrlanabilecektir arna
~ i m d sirasl
i gelmig iken araya slklgtlrmak istedim. Zira bu
E ~ h y atanrmlarnas~Hariciye'de sanki o gun resmen sicilirne
kaydolmu~gibi idi. Izzet Aksalur Pava kendisini bu yiizden
belki biraz s~klntilrhissetmi? olmalt ki, benim sonradan
yaphgtm bir Tahran ziyaretinde beni diger heyetten ay~arak
Serfarette misafir etmig ve bana adeta sorla p k bliyiik bir
tenzilata aynl haliy~satin aldrrtm~gti.
Yukanda soz konusu pusula elime s ~ k l ~ t t n l d i ~ ~ n d
ben Paris'teki Konsolidasyon anlagrnasindan henilz
donrnU$tiim.Artik bir Biiyiikelgi olarak yufldlgr gdrev amma
zamanim gelig sayil~sdi.Ankara'daki ikarnetimiz, igler
dolaylsiyle geseginden fasla uzamigtl. Bah~elievler'deki
evimizin tamiri i ~ i Emlak
n Kredi Bankasl'na bor~lanrnlstlrn,
Taksitleri zarnaninda ijdeyemedigim iqinde bir de gecikme
faizi biniyordu. ~ s t e l i kbankaya ipotekli oldugu halde, her
taksit vadesinde ev sanki yeniden lil$iiliiyomug gibi yeniden
masraf yaziliyordu. Fatin Bey insafa geldi. B a ~ b a k a n
yard~rncisiMedeni Berk vasrtast ile temerriit faizlerini yurt
digtna atanacag~rntarihe kadar ashya ald~mgti.Kendisinden
rica ettim, dikkatine dokvnmug "Seni Lahey ' e Buy ukelqi
atacaglz!" dedi. Ben daha da ileri giderek bir ka@t uzatttm
ve yazmasinl sijyledirn, yaziverdi. 27 M a y s 1960 olayina
sanlrirn b i r k a ~ay gibi kisa sarnan k a l r n ~ ~ tBagbakan
i.
Menderes'in iilkemize resmi ziyarette bulunan Pakistan
~ Han gerefine Ankara Palas'da verdigi
Devlet B a ~ k a nEyiip
yernekli kabul resminde idik. Fatin Bey bu resepsiyonda ne
olur ne olrnaz diyerek ismet P a ~ a ' n ~yaninda
n yamaclnda
goriinmekten sak~nmamislkl s ~ k i y atembih etmigti ama
tesadiif bu yn AnkaraUyayeni atanan Tsviqre Biiyiikelgisi
yanima gelip kendisini fsrnet Paga'ya takdim etmemi rica
etti. Kesslez Paris'teki d ~ gborqlsann Konsoliasyonu
miizakerelerinde isviFre heyetinin bqkan vekili idi. Kendisini
Paga'ya takdim ettim. Aynllrken Inonii benim Se oturmaml
istedi. Tabii oturdum. K o n u p a d a Tiirkqe'yi tercih eden
~ n 6 n u "tercumanl~k
~e ediyorum. Tam o sirada birisi eEime
bir kagit tutugturdu.
Kargaclk burgac~kyaz~livemigbir pusulanln altlnda
Fatin Rii~tiiZosIu'nun irnzasi vardr .Tek bir cumleden ibaretti;
bCHavadabulut, sen sefirIigi unnt" di yordu. Okuyunca
ba~imdankaynar sular dokiilmiigtii gibi oldu ama xenk
vermedirn, Yapllacak bagka hiqbir gey yoktu. O gun Fatin
Bey, bana ayrlca slkl slkl tembih etmig, 1smet intinti'niin
masaslna pek yakla~mamamkonusunda beni u y m g t l ama
olaylar oyle geligmi~tiki Ankara'ya yeni atanan rsviqre
Buyiikelqisi fsmet Paga'ya takdim edilrnek istiyordu. Ben
de kendisini Ankara Palas'm yemek odaslna aglan duvann
kogesinde otnran fsmet Pava'ya takdim ederek hemen
aynlabilirim sanmrgtm. Yeni fsviqre sefiri bir iki ay 6nce
Paris'te yiiriittiigtim Ticari borglarin konsol idasyonu
miizakerelerinde i s ~ i ~Reyetinin
re ikinci adarn~idi. Aylarca
bir arada ve beraber olmugtuk. Ona "Ben in8nii'yii
hnimiyorum!.f'diyemexsiniz ya!.
Pagaya yeni Sefiri takdirn ettim. "Giiven rnektuplmru
yeni sunmug, Zatl Devletlerini de ziyaret edecek,. Ancak
gimdiden tanrgtrnlrnasin~istsdi, An ederimf" diyerek usulca
aynlmak istedim. fniinii yeni sefirin elini s~karakkaryena
oturturken, befiim de kolumdan tutarak yanina oturttu.
Cmsizdim, fsmet Pqa konu~mayibenim arac~hgpnzlayapmak
istiyordu, Yeni Sefiri yan glizle siizerek kendisinin olup
olrnadigln~soruyordu: Ben de gahit idim ki asker kSkenli
degildi. Diplornattr. Ama fsrnet Paga lsrarl~idi. "Ben sizi
asker el biseIeri i ~ i n d egoriiyorurn!.." gibilerinden bir
medyum gibi konupuyor ben de terciime etmekte bayagr
mluk @iyardum m a Pasanin dedigi do@ q x h . Buyukelqi
KessIer hayretler iqinde idi. Adeta kulaklmna inanarmyordu
Lozan Konferans~slraslnda meger askerlik hizmetini
yapiyorrnq ,ve Turk heyetini koruma ve P a ~ a ' y a
rnirnhandarl~ky aprnakla glirevlendirilrnig imig.. Bir gun
g0lde bir gezinti yap~lmasrplanlanmq iken fnonii "Sen gijEii
gezintiyi birak beni mensvp olduwn kiglaya gijtiir! demig.
Kessler P a p ' y I kl2Irrsma gatiirmiig. Talirn yerlerini, at19
poligonunu, yemekhaneyi, kafeteryayi gdstemip. Hepsi p~nl
pml terterniz!. Pa+abununla da yetinmemig "Bana yattlglntz
yatakhaneleri glisterin!" dernig. G~stemigler,askerler ikiciger
kigilik ranzalarda yatlyorlarrn~g..Yataklar ve qaqaflar
bembeyaz tertemizrnig.. ismet Paga bunwnla da yetinmemig,
yatak giltelerini eli ile yoklamig.. Soma da rehberine d~nerek
"'Btiyle yataklarda yatmaya a11gan asker savaga gitmez!"
deyivermig jsvigre sefiri bu krsml kendisi ilave etti, inonii
itimz etmedi. Kessler Ismet Paga'nm hafizasrna hay rand^.
Gerqekten de inan~lacakgibi degildi, Sefir benim
rniizakere1erdeki qdqrnam haWunda kelam riigveti lcabilinden
iltifatlar birka~sijz sijylernek istedi. Hig dinlemedi bile..
selamlagarak aynld~lc.
Giizlerirnle etmfta Fatin Bey'i aradlm ve buldum ma
hi^ yiiz vermedi. "Sen gijriixsiin" der gibi dargin ve hrgin
bir hali vardi. Beni dinlernek isternedi. Bu olayln ceryan
tarzinl ancak daha sonralan ba~kabir vesile Fatin Bey'e
anlatabildim. "Ver o k a g ~ dbana!"
~ dedi, vermedim, kaybettim
dedim. Aslinda kendi lcartvizitinin arkasina yazarak vesmig
oldugu kahey'e Biiyiikelqi atayacagini giisteren yazi ile
birlikte hala bir hatlra olarak muhafaza ediyorum.
Digigleri Bakan~mizvluslararasl saygmhgr olan bir
diplomat ve devlet adam idi. Yabancilarla kanu~malada
qetin bir miizakereci olarak hakll bir ~ijhretivardl. Ronusunu
en ince tefemtina kadar bilir, muhataplann~nkarakterine
gore mGsakereIeri yuriitiirdii. Sert bir rniizakereci idi ama
hiqbirinde ink~ta'ya,rupture' gittigi goriilmemigti. Nato giri~
miizakereleri sirasinda tam 6000 sayfa stmteji kitaplm ve
etiitleri okuduhnu s~yler,"Ben bir Kurmay'dan daha qok
strateji bilirirn, hepsini bu konuda okutusum!.."derdi. Bizlere
de hep bunu Setmeye qallgt~idi. "Yabancz muhataplmza
fikir ve diigiincelerinizde inang11, ama ifedelerirnizde ve
iislupta miimkiin oldu@ kadar yumu~akolacaksinlz !.." derdi.
Uluslararas~kurum ve kurulu~larbiinyesinde yapilacak
miizakerelerdc: bu kurulu$larmensuplmn~nqok defa sizin
kargrnizda yer alacaklannl dii5unerek onlara kaql bagka bir
iislup kullanabilece@miziham onlan txafgirlikle su~lamaya
kadar gidebilecegimizi de hatrrladl. Ben kendi adlma bu
metodu bagan ile uyguladig~maiqtenlikle inanmm. 0 kadar
ki Kuzey fibns'ta bilimsel bir toplantlya Kamuran inan ile
birlikte gittigirnizde sayin Denktq'a bu diigiinceleri anlabrug,
birlikte Fatin Rii~tiiZorlu'yu bir defa daha sevgi ile saygl
ile ve rahmetle anrnak firsatmi bulmugtuk.
Hi$ unutmuyorum. OECD mensubu yabancl devletlere
olan bisikmi~ticziti boqlmn Konsolidasyonw Konferans~na
giderken beni kargis~naalmq bu yoEda direktiften ~ o k
nasihatlar vermigti. Boqlu Devlet Heyetinin B q W olarak
katiyen borqlw o3mak lcornpleksi dnyrnayacaktirn. Biz
parasinr hemen iidemek dururnunda olmadi@m~zaragmen
o d d a n qok ma1 alrm~ltikama onlar bizden paraslnln hemen
transfer edilemiyecegttll bile bile ve ma1 bedelletinin ihmine
belirli bir faizi de yiikleyerek aynl SUFU iglernigler mi idi?
Eger varsa bu suqa bizi onlar itmemigler mi idi? 4 Akustos
1958 ekonomik istikrar programlndan sonra Tiirkiye'de
miikim e~hasmtransfer edi1emem.i~b o q l m Bvlet iizerinde
ahyor ,alacalclmmn yetine de k q i Devlet gqiyordu, Devlet
devlete yalm soylemez. SOylese de tutarli ve gqerli olmaz!
Ben Fatin Bey'in bu dediklerini belki biraz daha fazlas~
ile yaptlrn. Yabana muhataplanmdan hi$ birisi bana luzmadr.
blrnadi.
Paris KonswIidasyan rnlizakereleri yediay siirmiigtil.
Heyetimizde gok iinlii isider ve yetkili iist diizey biirokratlar
vardi. Merkez Bankasindan Fikri Diker, Naim Talu, E k r n
Sahenk, Maliyeden Kemal Cantihk, OECD Biiyiikel~imiz
Mehmet Ali Tiney, Maliye Miistegar yard~mc~s~ Sabahattin
Tmman ve DlgiglesinEn Kremanrn kremdm Tevftk Smco~lu,
Fahir Alapm, Oktay &$en, Ticaret Bakanligindan Behzat
Tanir, Muzaffer Erbng vs. benden gnyrisi miinavabe ile
merkeze diinliymlm yerlerine bavkdan geliyordu. 0 zamanki
rnevzuata gijre geqici g k v l e yurt drqma @an biimleratlmn
harclrahlan bir siire sonra bellrIi ve onemli Bfqiide kesintiye
ugruyordu, Benim igin goaevlendirme kararnamesi sanmm
l i defa
~ yenilendi idi.
1960 May~ss'nakadar ancak belki de sadece haftalar
kalrnigt~.Tam gifniinii ~ i m d ihatrtlam~yorum.Pakistan
Curnhurba~kaniTiirkiye'ye resrni bir ziyaret yapiyordu.
Kalabalrk rnaiyeti vardr. Curnhurbagkan~Celal Bayar"in
resmi yemeginden sonra Ba~bakanAdnan Menderes de
misafir Devlet Bakam ve refakatindekilere Ankara Palas
salonlannda yemekli bix resepsiyon veriyordu. Hepimiz
davetli idik. Ben Ekonomik f gler Dairesi G a e l MildIirii idirn.
Ekonomik miizekexelerin hemen hepsi bende toplaniyordu.
Fatin Bey usulii ve miizakereleri andan iigrendigim gibi ve
onun Qslubundayiiriitiiyor, buna da hayli basan11 ddufgrn
siiyleniyordu. En son Paris'te OECD tegkilat~nezdinde 16
alacakll Devtet ile Turkiye'nin ticari bor~larlnln
Konsolidasyonu, yahut daha kibarcasinm suyleyelim "zaman
iqine yayllmas~ni"saglayacak kalabaltk bir heyetin
bagkanl~gtnagetirilmigtirn.
Fatin Bey uluslar arasi miizakerelerde ~ o usta k bir
miizakereci idi. Bizleri de ijrle yetigirmek isin hiqbir gayreti
ve yardmi esirgernedi. once konuya tarn anlam1 ve ince
tefermatlna kadar hakim olacak, varmak istediginiz sonucu
tayin edecek ve hi6 komplekse kaptlmadan rniizakereleri
yiiriitecektiniz. Kavga yok ama tampma mutlaka olacaktl.
Hakl~oldugunuza iince kendinizi inandlrarak sonra da
bagkalannl aym noktaya ~ekmeye~al~gacaktlniz. Rupture,
rniizakereleri blrakma asla akla getirilmeyecekti. Tma ~eklinde
de olsa hiqbir suqlamayr kabul etmeyecek derhal karg~
taarruza geqecektiniz. Mllzakere rnasasrndaki Devlet
ternsilcilerini nezaketle muamele edecek, fakat ulusIararas~
kurum, kuml veya sekretarya mensuplanna hig miisamaha
giistemeyecektiniz. Bunlann hepsini Fatin Bey'in siiyledigi
gibi yaptrm. 11 M a y s 1959 tarihli a n l a p a , merasirnle
imzalandl. Tiiskiye Cumhuriyeti adlna benim irnzarn vardl.
Bu anla~maninadr "Tiirkiye de mukim e ~ h a s ~Ticari
n
boqlar~nmzaman iqinde yay~lmas~" idi. AnIagma'nm yam
s i n her irnzacm devlet, Tiirkiye'ye tesbit edilen miktarlarda
yeni krediler velilrnesini de gbriiyordu. Bu krediler, krediyi
veren irlkede degil biitiiiin OECD iilkelerinde hllan~labilecek
idi. h l q m a Parlamentolar tamfindan m2ik edilerek yiiriirliige
girdi ve borqlar son santirnine kadar iidendi. Bu bagany1
bqta galigrna arkadqlanm olmak Gzere Fatin Riilgtu Zorlu'ya
adam~gtim.Her dedigini yaptun. Bir tanesi rniistesna: Fatin
Bey biiyiik bir otelde biiro olarak da kuIEanabilecegirn bir
yer tutrnarnl istemigti. Tersini yapttrn. En biiyiik alacaklt
devletin heyeti hangi otelde kalayorsa orada kalacag~mtzi
sByledim. En buyiik alacakll Almanya idi. Etoile rneydan~na
aplan avenue'lerden Victor Hugo'nun kli~sindeHotel Du
Bois'da kaldrk,! Takdir eden oldu mu? Sanlrlm ki evet..!
Anlqman~nimzas~2erefli oldu. Ama alacald~devletler adina
qogunun Pariste'ki SefirEeri de imzaladilar. Cogu kaprlsli
davrand~.Kimine cevap verdik, kimine anIarnaz11ktangeldik
ama sonunda hep istedigirniz oldu.
Bakanllkta bir giin Evrak Gene1 Miidiirii, qok sevilen
ve sevecen Hamit Aral, odama gelerek resmi gazetenin bir
niishasin~hediye etti. Bakanlar Kurulu bu Anlalgmanrn
rniizakexe ve imzas~ndagosterdigirn fevkalade gayret
dolaylslyla takdirlerinf bil diriyordu. lnanln Fati n Bey bundan
bana katiyen bahis bile etmernigti. Belki kendisinin bile
haberi o l m a r n ~olabilirdi.
~ Kendisine tevkkiir ettirn. Merkezde
gijrevim artik ziyadesi iIe uzarnlgtl. Bir yere Biiyilkelgi
gondemesini rica ettirn. Zaten derecemi ewelden almigttm.
Bana giilerek "peki neresini isterdin?' diye sorunca Eevazuu
se~tirn"'Beni Hollanda'y ya gijnderin" dedim. GfiTdii "peki
gezir kaj$t'ldedi. GSrurdiim el yams1 ile "0guzu Lahey 'e
Biiyiikelqi atayacag~m"diye yazd~imzalayip hana verdi idi.
Sonradan beni 1smet Pa~a'nlnyan~ndagotiince gonderdigi
"Havada bulut sen onu unut..!" pusulayi igte b6yle bir tayinin
iptali anlamina geliyordu.
Fatin Bey Tsmet Paga'y~sever ve c;ok sayard~.Sovyet
Rusya Buytikel~isiRijov, iIi~kileridiizeltmek iqin 0nvnii ile
Fatin Bey'i bir 6zel a k ~ a myernegine qag~rdl.Daha qok
ekonomik ili~kilerkonugulaca~iqin olacak Rijov bu sekiz
k i ~ i l i kak~nrnyemegine egirnle beraber beni ve Rahmetli
Biiyiikelqi Semih Giinveri ile Azize'yi de davet emitti. Hayli
slk1nt111geqen bu yemegin ilginq hikayesini bir b a ~ k a
bijliimde anlatmaya gallgacaglrn... Yernekten sonra sohbet
bagladl. fsmet Paga sovyetlerle ekonomik iligkilerin
gei~tirilmesinekarp degildi ama fazla sicak da bakrn~yordu.
Bir asa sohbet k ~ g e s i n d e nkalkip, sefaretin bir
koridomndan gqmern icap etti. Hafif karanllk bir koridordan
geqmek gerekiyordu. fki yanda da kaprlar~kapali odaIar
vard~.Ayak seslerini duyan kaplnln Ustiindeki kuqiik bir
pencereyi aralaylp size bahyordu. f ~ i r n biri korku aldl. igirni
goremeden ters yiizu h~zlladlmlarla geriye dijndiim, Sovyet
BiiyiikeIqisi Rijov keyifli idi. Sesi daha negeli ve iist perdeden
phyordu. Bana "Gosbedin Glikmen... Ne var sanki Paris'te,
Briiksel'de? Gelin artik Moskova'ya ... Sisi kuq stitii ire
besleyecegiz! Cok ig var omda. Bolshoy var, bol havyar
var...!" diyordu!
Bu yerneBn elle tutulur bir sonucu olmad~.ismet Paga
savag smsmda ve sonras~ndaSovyeQerintummufiu,Stalin'in
argmh$$n~unutrnu? degildi, Sovyet Biiyiikelqi'nin Pa$n"i
yumugatrnak ve ekonomik iliqkilerin ilk donemlerdekinden
de daha fazla geni@etmek,geli~tirmekgayretleri b o ~ apkh.
Sonralan 27 Mays darbesi ortaya pkinca Rijov yeniden
umutland~.MBK Bagkanl ve iiyelerini, ijzellikle aralmnda
en giiqlii ve etkili olabileceklerini sandlg~iiyeleri teker teker
ziyaret edip, akla gelmedik onerileri ileri siinnii~aldugnu
yine basindan Bgreniyorduk. Ismet Paga'nin askerler
iizerindeki nfifusunu daha yak~ndangSrlince kirnilerine
"Siyasi Pmileri kapatbniz, qok iyi ettiniz ,sqimlere gitmekte
sakin pek acele etmeyin, Hem niye CHB'yi de
kapatrnlyorsunuz" ggiilerinden kiistahqa telkinlerde
bulundugu sonradan as11bu s~zlerinmuhataplm taraf~ndan
aqrklanacakti. Soguk savag iqindeki Avrupa'da Marshall
yardmu uygulamalan Ampa Ekononik Tqlulugu haz~lklan
Sovyetleri tedirgin ediyordu. Nihayet saninm 1964'di idi.
Podgomi Tiirkiye'ye resmi. bir ziyarete gelmigti, Hasan Esat
Iplc Bflksel'den Moskova'ya heniiz yeni tayin olunmu~tu.
0 tarihlerde Kremlin'de StaEin'in bog biraktlgl koltukta
Podgomi oturuyordu. Kalkti. Wrkiye'ye resmi bir ziyarette
bulundu. Kafasinda Sefir Rijovhn Tiirlciye ile Rusya
araslndaki iligkileri ekonomik alandan baglayarak eski
diizeyine getirmek ve savag sirasrnda ve hemen sonraslndaki
soguklugu hatta gecginligi unutturmak vardr. BoBazlar
hakIundaki tadsls Notalar diiellosunu unuttumak istiymdu.
Ankara'da 1srnet h n i i ile yaptr@ giiriigmede Hasan Igk da
vardi. Diplomasideki yagantrmiz hemen hemea hep beraber
geqrnigti. Sofiradan seqirnlere girerek politikaya atllmlgti.
Sqiderde de hemen herkesi gqlrtarak Addet Partisi'nden
degil, CHP listesinden girmig ve Bursa*dankazanrmgtl. Bit
yila y h n ngiglerj BakanliB yam. Sonradan Milli Savuma
Bakanr oldu. Hasan ve sevgili e ~ urnit
i birincisinin degil
ama en ~ o bu k ikinci Bakanlik diineminin tat11 anllannr
anlatlxd1.f smet Pata - Podgorni goriigmelerini anlatlrken
Podgorni "Batl'dan istediginis hergeyi ama heqeyi size
memnuniyetle verebiliriz.. !" deyince ismet Pa$a iki elini
havaya kald~rarak"Yok yok demip, ne sizden bize bir k m g
toprak.. ne bizden size bir kmg toprak..!" diye kestirip atmg,
Podgomi fntinli'nlin d w m ve ~~~u anlaygla kaqdayatak
adeta Szur dilemig:" Artrk onlar geride kaldl. 0 bir hata idi.
Sirndi rniistakbel iliqkiIerimize bakal~m..!" diye bir daha
iistelemi? m a a n l a g ki, Sava~ve so@k savq doneminin
oIurnsnz etki ve hatiralan hafizalardan silinmeden Tiirk-
Sovyet iligkilerini eski donemdeki diizeyine getirebilmek
rnlimkiin olmayacaktlr.. Sovyet BUyiikelqisE Rijov'un 27
Mayis dncesi y a k l q d m ve sonradan Milli Bdik Kmitesi
B a ~ k a nve~ General Madanoglubnu ziyaretlerinde iglerneye
qalqtlgl, "Aman se~irnlerihemen yapmaya kalkmayrnlz.. !
Siyasi Partileri kapattlniz iyi oldu m a nedan Cumhuriyet
Halk Partisini de kapatmyorsunuz?' TernaFan pimdilerde
artlk gizlisi kapal~sikalmayan bu olaylardan soma daha iyi
ve kolaycst degerlendimek miimkiin olabiliy or. !
Bu konuya havadan bulutdan baglayarak rastgele
girmi~tik.Amlann pevinden giderek aq~klrgaq ~ k m ~oldak. g
Bu kitaba baglarken de a l t m qizerek yazmr~tik.Bu anilar
frenklerin "A batons Rompus!" dedikleri hnk d~kiik,akla
geldik~eanlat~lanve hafiza da sakIanabilrniv olanlardan
roparlanmgtrr.
ECEV~T,KARAMANL~Sile
YUGOSLAVYA'DA BULUSAB~LMEYI
TASARLIYQR...
Belgrat'ta bir giin Bakanliktan "c;ok acele" kaydi bir
kripto ald~rn.Aldigirn rnesaj, mealen gayle idi. Sayin
Bagbakanrrniz Yunan Ba~bakanlKaramanlis ile tarafsiz bir
iilkede bulu~upKrbns dahil, iki iilke arasindalcj, meseleleri
~ konugup mak bir ~Sziimekavugturrnak konusunda
b a baya
giirii?birliglnde kalmi$lar. Saym Bqbakamm bu gliiriigmenin
Yugoslavya'nln miinasip bir yerinde yapilmas~natercih
e d i y o r l m g . Bu ijneriye Yunml~meslekdagrna gatlimeden
6nce Yugoslavya'mn bu konudaki "6n mutabakabn" ssonucunu
alrnak istiyorlarmlg. Key fiyeti en iist derecede konugarak
sonncunun bildirilmesi isteniyordu.
Digigleri Bakani'ndan gok acele randevi istedirn. Aynl
gun miimkiin olamayacag~,istersem Devlet Sekseteri ile
hemen gtiriigebilecegimi s~ylediler.Israr ettim. Konu zaten
birka~dakikdk bir zaman dabilhdi. Anlama&lar m a me&
da ettiler. Istedigirn randevuyu hemen verdiler. Gittim. Ufak
bir rnuhtlra da hazirlamrgt~m.Bakanrn yan~ndaDevlet
Sekreteri de vardl. Anlattlm. Anlatt~klanrn~n 6zetini yazili
olarak da verdirn. Yaziyl bir defa daha kelime kelime terciime
ettiler. Bakan bana bakn. "Bu mesele beni agar..! Liitfen bep
on d a k h bekleyebilir misinizy'diyerek dadan q ~ k tBesklli
~.
Merap1 Tito'ya telefon edecekti. Cok ge~medengesi geldi.
Anlagilan Maregal, dag evinden ava yahnt bir gezintiye
q h p . Beni en qok bir iki saat iqinde rnutlaka arayacaklanm
soylediler. Aynlarak Biiyiikelqilige dtindiim Dururnu am bir
telgrafla Ankara'ya bildizmek Uzereydim ki DevIet Sehteri
telefon etti. Mareval Tito Sayin Ecevit'in bu diiguncesinden
son derece miitehassis olrnug. Bu qok bnemli toplantlnin
Yugoslavya'da yaprlmasrdan qok memnun olmug. Bu
toplanhy~isterlerse biitiin diinya kamu o y n u ayslnlatabkek
kameralar, projektorler altmda, isterlerse havada uqan bir
sinegin bile goremeyecegi, duyamayacag~bir ortamda
diizenlemeyi ve iki dost B&mm rahat bir atrnosfer i~erisinde
bulugtumalctan ziyadesi ile memnun olacakrn~g.
Ancak Mare~alinbu konuda Sayln Ecevit'den bir ricasl
v a d . Bulu~rnatarihini rniimkiin olan kisa siirede bildirmesini
istiyordu. Bazt Dig ziyaret programlari varrnlg,
Yugoslavya'daki Tiirk-Yunan bulugmasr slrasinda kendisinin
Yugoslavya dlglnda bulliunmasl olanagini bertaraf etmek iqin
bu dl8 ziy met programin1 6yIe tanzim edecekmig..! Dummu
ay ni giin aninda Ankara'ya bildirdirn. Ankara'nmn cevabi
gecikti. Yugoslav Hariciyesinden @ride birkaq defa soruyorlar
ben de Ankara'ya telsizle soruyordum. Nihayet cevap geldi.
Yugoslavya'da bulugma teklifinin Sayin Kararnanlis
tarafzndan uygun gorii!lmdi@izlenimi verilmeden toplant~nln
bqka bk mahalde yaplhak zonmlulu@ kaqismda kallndlanr
Yugoslav dostlatrrn~z~ k ~ m a d a ngiicendirmeyecek ~ekilde
ozur ve tegekkiirlerirnizle bil dirilmesi talep ediliy ordu .
GereB igin randem talep ettim. Durumu bildirdiklerini, "ama
bir de sizden dinleyelim!"diye randevuyu hernen verdiler.
Devlet Sekreteri ile gijriigtiirn. Yugoslavya'da bulugma
teklifinin KararnanIis tarafindan red edilrnig olrnadig~nr
talimat gereg birkaq defa tekrarTadm m a ne kadar inandmcl
olabildigirni sijyleyecek dururnda degildirn.
Asllnda 1sviqre mif'lakatxndan da bir sonu$ almamad~.
Sadece Ecevit'in Yugoslavya'ya duydugu hayranl~g~n
bir teyidi olarak yorumlandi.
Sayrn Biilent Ecevit, Yugoslavya'y~qok lcalabal~kbir
heyetle ziyaret etti. Yanlnda Hikmet Cetin, Di~igleriBakani
Giinddiz okgiin, bqta Planlama Mlistegm olmak lime ijnemli
bakanllklann miistegarlarr, gene1 miidiirler ve ~ o kalaballk
k
bir gazeteci grubu vard~.6zel bir uqakla geliyorldi. Yugoslav
Hiikiirneti'nin resmi davetlisi olarak onlann misafiri oldu@
igin sefarette kalmayacaklardi. Sefarette ggerekli her tiirlii
hazlrllklan yapt~k.Simdi bu sat~rlanyazarken o gUnlerde
hazarladlg~mlresmi ziyaret programlnl yeniden okudum. ve
kendi kendimi kutladirn; emekliligine o kaar az kaIrnag bir
diplomatin baylesine rntikernmel ve tefematli bir program
hazirlayabilmig olmasn beni bile haysete diigiirdii. Sefarette
biiyiik bir gijrev tanzimi yapilrnig, her iinernli rnisafirin
muhattab1 olacak sefaret mensuplannin isimleri, telefon
nummlmnr bifdiren ayn ayn notlar hazirlanrnlgti. Herkes
gidecegirniz yerlerin ozelliklerini, konugaca@mzinsanlann
karakterlerini, bu notlara bakarak kolayca iigerenebilecekti.
He gey Bagbakan'in isteklerine giire ayarlanm~$ti.Akgam
yerneklerinde srnokin ve uzun etek giyilmeyecekti. 62
ytinetirn sisterninin kuruculari ve ydneticileri ile birlikte
nutlaka temas saglanacaktr. Aynca Komiinist Partisi'nin
ileri gelenleri ile de iIigki kumlacaktl, Ecevit, Yugoslavya'da
hiqbir bagka yabanc~memlekette olrnadlg~kadar tanman ve
poptiler bis siyaset adamlydi. Hemen biitiin yoneticileri
taniyor, onlar da Saysn Biilent Ecevit'i gayet yakindan
izliyorlard~.Belgratk aligrnlgtlrn. Camartesi, Pazar ve tatil
gilnleri egimle beraber ijzel arabamla grluyor, etrafi, ismini
gok duyup da gorernedigimis yerleri delaglyorduk. Orada
Tiirk qok, itiban ise daha qoktu. Bagbakan Ecevit'in resmi
ziyaret baberine ~ o k sevinmigtik. Birbirimizi tamrd~kama
ozel bir yalunllglrmz yoktu. Ankara'da iken hemen her pazar
Bgle yemeklerimizi dfgar~dayerdik. Cok zarnan Ciftlik
Lokan tasi'nda veya S akarya Cargisi hdaaki baI1k91
lokantalmnda kargilagir, sempatik sefamlag~r,arada dostga
ha1 hatir sordu~umuzolurdu.
Bagbakan bu sefer, ayagln~ntozu ile ve hem ~ o k
kalabal~lcbir heyetle geliyorlard~.Ba~bakanYard~mcis~
Hikmet Cetin, Dlgigleri Bakan~GUndiiz 6kFiin, Yiiksek
Planlama ve Bakanl~HarMiistegarlatr ile bas~nmiist diizey
temsilcileri Unlii gazeteciler de heyete dahildi.
Besbelli kapsamli ve qok alanli ternas ve miizakereler
diigiiniiliiyordu. Sefareti, seferber ettim. Hepsi qok degetli
qallgma arkadqlanmla birlikte bir kitap hacminde bir dosya
hazirladzk. $imdi bu saz~1arrynzarken o dosyaya ~ o y l bir e
g8z atilm. Kendime gtivenimle birlikte mora1irn de arttr.
Emekliligine bu kadar az zarnan kalmlg herhangi bir
bilyfikelqinin kolayllkla gaze alamayacag~kadar kapsstrnli
bir dosya idi. fginde yok yoktu. Yalnrz baglddann~yazsam,
kitapta yazacak bagka yes kalmaz! Sefaret mansuplmndan
her birinin misafir heyetten hangisine nasil muhatap ve
yardunci olaca&,isimleri, telefon numaralan ile bildirilmigti.
Ben ve egim Sayin Ba~bakanve Rahgan Han~mefendiile
bilikte olacakt~k.Sefaxette ?ifre vesair gorevIilerden bqka
bir diplomat nOk@ kalacak ve hepimizle irtibab saglayacaktr.
Program1 Yugoslav Hariciyesi ile birlikte hazlrlamrg ve
gerekli Yugoslav memurlarrmn isimleri ve telefon nurnmlm
da yaz~lmigti.Sayin Ecevit'ten gelen yazili talimatfa
YugosIavya rejimi "teorisyenleri" ile ternas arzusu da
belirtiliyordu. Hariciye Nezaretine ilettim, tagm gibi oldular,
Bana ozy~netimSisteminin mucidi say~lan,batiin diinyada
unlii siyaset adam Edward Kardelj'den bagkas~nrnismini
veremediler. 0 da knnserden muzdarip, Amerika'dan gelen
uzman hekimIer nezaretinde Brioni adas~ndatedavi
goriiyomug. Progmna bir geceyi Brioni adasinda g q h e y i
ve Kardelj ile akgarn yemegi koydular. Rejimin diger iist
diizey erkPn1 verilecek yemeklerde hazir bulnnacak ve
Bagbakanlrmz istedigi yekilde konugabilecekti.
Bu mIske11ef' bit prograrndi. Saym k e v i t'in yemeld&
smokin ve uzun etek giyilmemesi talimah da hafif ga$hnlik
y a n ~ n d apratik bis kolaylik saglamadl degil. Tamamryle
teferruata tallvk eden Snernsiz olay da olmasa, ziyaret
rnuhte~ernsaytlabilirdi.
Baglangiqta, sefaret ikametgah~n~ dolaglrken, otuma
salonurnuzda gdzii, yuvarlak bir rnasanln iizerinde ve
qergevelesin igindeki bazl foto$afIara qarprnlg. Sirndilerde
Biiyiikelqi olarak yllrtdiz =evy aprnakta olan o zamanki
ikinci katibe, "off! Bu rasl taaf 'iin etrnig..!K a l d ~ n nbunlan
bnradan!'" derni;~.Cocuk anlarnlnl bilrniyor. Bana bunu
anIat~rken"taaffiin ne demek beyefendi?" diye somyordu.
Cevap vermedim. Aralarinda Celal Bayar, 1smet ~ n ~ n i i ,
Siileyman Demirel'in imzali ve ithafll fotograflnln da
bulundugu o masada, nezdinde biiyiikelqiIik yapt~gimyabanc~
devlet ba~kanlatrve bagbakanlannm, drqigleri bakanlannin
resimlerini kaldlrrnak bana yalugrnazd~.Bunu dolay11olarak
duyurdum ve ilave ettirn: "Urnmm, Sayln Ba~bakanlmrzda
Belgrat'tan ayrilirken bana bir fotoBaflann1 hediye ederler
de, onu da iftiharla digerlerinin yanlna koyar~m.''dedirn.
(Fotograf yetine, bir ~ i i kirabi
r irnzalayarak hediye etmigti.)
Sayln Ecevit'in adeti imig, onernli bir ziyarete giderkea,
yahut giine baglarken, refikalan ile birlikte giiyle tenhalarda
beg on dakikalik bir gezinti yapxlarnq. Bu ziyaret slras~nda
kimselerin yanlnrlna gelmelerini ijnlernemi istedi. '"Biz
gelmeyiz. Yabancllarrn da sizi rahats~zetmelerine engel
olmalan iqin protokole ricada bulunurum." dedim. Sayrn
Bagbakan'rn bu talimatrna uymayan sadece, beraberinde
getirdigi medya rnensuplan oldu.
Sayin Ecevit, bir ara Yugoslav Korniinist Partisi'nin
fcra Sekreteri ile goriigmenin neden saglanamadigm~sordu.
Cevaben halen o gahsm rnuvazzaf bir tank Binbapsi oldu@nu,
ideoloji ile film hiqbir ilgisi bulunmad~~mi,gdrevinin sadece
parti isindeki Deviationistlerin imhasi oldu@nu, iig giin once
Belgrat'taki Osmanli'dan kalma "Teraziye" mmeydaninda
kendi tabancasl ile herkesin iginde wrdu@nu bijtiin ajanslann
yazdlgani silyledim. "Ama jsterseniz, $erefinize verilecek
yemeklerden birine davet etrnelerini protokolden rica
edebilirim" dedirn. Yiiziinii ash, memnun kalrnamlgt~.Sonra
yanima uzun boylu bir zat yaklagti. Tanldigim bir adam
degildi. Bana "Affedersiniz beyefendi, biraz ijnce Sayin
Bagbakan91akonvgmaniza isterneyerek gahit oldurn. Saym
Bqbakan mut1alra o zah ziyaret edecek olsa idi, siz Biiyiikelqi
olarak kendisine refakar etmeyecek mi idiniz?" dedi.
Kendisine bis som ile cevap vetdim: "Bunu siz mi a e n r n e k
istiyorsunuz, yoksa Bagbakan ml sordumyor?" dedim. Hafif
haddini agar tarazda "Nasxl alg~larsanrzijy ledir efendim !"
dedi. "Algrlamak" s~ziiniiyeni duyzlyordurn. Karine ile
pkart~pcevabrnl vedim: "Gitrneyecektim!" dedim. Sanirrrn,
Sayin Demirel'in fotografi hikayesinden sonra ipler ilcinci
defa orada koptu Hikayenin devamr var. Brioni Ada'slndan
Kardelj qifti ile uzun siiren bir BzyGnetim sohbeti, smokin
-uzun etek alerjisi var. Sonra Saray-Bosna ve Ohri ziyaretleri
ve ziyafetler var. Oralarda Sayln Ecevit bir rnasal kahramanl
gibi taniniyor ve seviliyor. Kendisine "Qsrnan Aga" dire
hitap ediliyor. Varlular sijyleniyor. Bvnlann hepsini yazrnaya
kalksak kimseye yer kalrnayacak!
Masalln Bzii: ziyaretten iic; giin sonra, "Bilgi giSrgii ve
deneyimlerinden bir sure de Meksika'da faydalanllmak iizere
Meksiko BOyiIkelgiligi'ne atandigirni" bildiren telgsafla son
buluyor. Kabul etmey ip merkeze naklirni talep ettigirnde,
merkezde bu iglerden sorumlu sevgili sinif arkadaglm
Btiyiikelgi $ahin Wzgiisen'in telefondaki sesi h i l i
kulaklarlrndad~r:"Yapma Oguz'cu~urn!Bu kndarlni
Wan~mefendi"ye kabul ettirene kadar helgk olduk !"' diyordu.
Merkeze d6nmeyi terci h ettim.
Ankara'ya geref-i ikbal ile d8ndUk. S a y ~ nSiileyman
Demirel beni tezelden Paris'e giindermek veya Gene1 S e h t e r
atamak isternig. Drgivleri bakan~Rahrnetli Hayrettin Erkmen
misafir oldugum eve kadar geldi. Emekliligime iki ylldan
bile az kalrn~gt~. Ben rica ettim. HA11 bog olan Budepegte
Biiytikel~iligi'neatanmam yaplld~. Orada Elqi MiEstegar
Galatasaray'dan sinif arkadagrm, hatta sira arkadayrn ilhan
Akant vazdi. Yine iizel nrabam~zaatlayarak kara yolundan
kan-koca Macaristan k vardrk.
Arjantin'de Sefaret binas1 degigrnigti. C A ~ N G -
SANTA FE kavgagtndaki eski bina blralulnug, diinyanln en
geni~ve buyiik caddesi oIarak bilinen A V E N ~ GENERAL
A
SAN MARTIN iizerindeki bir bagka binaya tapinmlgtl.
Sanlnm bu Biiyiikelgi Kenan Giikart zaman~ndayapllrnigtl.
Biz $ahsen eski binay~daha qok sevrnigtik. Ne ise, devlet
sefirlere sefaret binas1 begendinnek zomnda degil.. ~stelik
yeni bina semt olarak c;ok daha g&kemli bir y d e idi. Bereket
versin devlet sonradan BELGRANO semtinde yeni bir bina
satln alrmq, a r a s ~ ngijrmedik,
~
Arjantin'de PERON-EVITA dijnernini izleyen,
bizdekine benzer bir ara dijnem de son bulrnug,
Curnhurbaglcanllg~naARTHUR0 ILLfA adinda Cordoba11
bir kasaba doktoru seqilmigti. Adamln lakabi, trph gimdiki
CARLOS MENEM gibi, "EL 'IZlRCO" idi. Herhalde o da
eski OSMANLI diyarlarrndan go$ edenlerden olmall idi.
Kendisi pek bilmiyorda. Ama yiizli gBzii, hali tavn bunu
dogrular gibi idi. Oralarda adet, yeni seqilen
Cvmhurbagkanlann~nseqirnlerden iiq dort ay sonra belirli
tarihlerde ve belirli merasimlerle ig bagr edebilmeleri
yolundadu: m.h~wrnn "CASA ROSADA7'yagecpbilrnesi
iqin daha liq dBrt ay vaxdi. Buna ragmen kendisi
CORDOBA'dan kalkmq, BUENOS AFRES k ggelmi~ti.
Parlamentonun bir odasinda tebrikleri bile kabul ediyordu.
Benirn B e l ~ i k a 3 aAatanma telgrafr gelrnigti. Ama
ARJANTbT'de yap~lacak"TRANSMIS~ONDEL MANDO''
merasirni i ~ i pekn qok iilke bu arada W Y de E '~
davet
yapilm~gti.Bu rnerasirnde a * i j ~ ~ j ~Drgi~ileri
~ ' y i Bakanl
F E ~ D U CEMALN ERK~Nternsil edecek, Cumhurbavkan~
CEMAL GuRSEL'in bir Yaveri ve sevgili ERDEM
ERNER'de ona refakat edecekti.
Feridun Bey, Briiksel'e hareketimi bu rnesasimden
sonraya bnakmam~istedi, isyle yaptlrn. Bizde ATATURK
25. ijliirn yil dijnumli antsma bir "HAThRA PWLU" pkmhasr
kararlagt~rrlm~gt~. Yumnii resin Pagadan ijzel bir telgraf
aldtm, Arjantin'de de bir Atatiirk pulu pkanlmas~nagayret
etmemi istiyordu. Hemen te~ebblisegeqtim. Cok iyi kabul
g.iSrmtIg, hazirliklara baglanrnlgti. Fakat Yunanl~larin
lkl~klrtmasiile oradafci Emeni Cemaati kaqi qikmak isfedi.
Yeni ige ba~Iayacak Cumhurba~kanih a bunu da
hatirlatacakttm. Gittim, anlattim, qok sevindi. h l olaxak
basllacak A T A ~ R KfotoBafm~narkasina kendi el yazls~
ile "CON HONDO CAR~NIOPOR TURQUIE Y
ATATURK.." yazarak imzaladl. Yeni Cumhurbagkan~
"Tiirkiye'ye ve A T A ~ Kderirt ' ~ saygilann~"fotografrn
arkasma el yazlsi iIe teyid ediyordu. Pul b6yle q~kti.
Cumhurbqkmna ORTAK PAZ4R'a atandlBm da soylemig,
rnahctlp ve miitereddit, IhenUr, ige baglamadan ve ProZokol
araya g h e d e n onu "Tnformal"bir yernege davet ettirn. Hi$
beklemedigim bir biqimde kabul etti. " ~ R K yemekleri
yemek isterirn" dedi. Geldi de.. Tkkiye'den Bah~elievler'den
k a p ~komgum Nihat Bagartan uluslararas~nakliyat igleri
yapardl, Cok iyi dostumuzdu. Ondatr HAVYAR istedim.
Buzlu mbdaj iginde ve uqakta buz doIabmda seyahat edecek
gekilde 'NASIDIR.. BUZDA MUHAFAZASI" etiketi ile
' ~ ~ geqerek elirnize geldi. Yeni
HATTI ~ S T U V A salimen
Curnhurbagkanl pek rnernnun kaldl. Hayatinda ilk defa
yiyomug, bizim ralklnln yanlna da gok yaragmlgtl. Menii
kartlnda n k y a 'XECHE DE LEON"Arslan siitii demigtirn.
Pek de hogurna gitmi~ti.Feridun Cernal Bey geIdiginde
ziymt ve ziyafette Dr. ARTHUR0 k ~ bundan h bahsedecek
ve beni Gvecekti. Bakan vaktiyle Madrid'de Buyukel~ilik
yapmg, az qok Ispanyolca konuguyordu. Buenos Aires'de
bulundu@ s~radaAr~antinTelevizyonlmndaberaber miilakata
g h p fspanyolca da konugmqtuk. Cok mutlu olrnug, iltifatlar
yagdmgtl.
Feridun Bey 'in Arjantin ziyaretindeki ilginq olaylar
yazmakla bitmez.. Bunun keyfine ancak onu uzaktan yakrndan
taruyanlar daha koIay vmrlar. Bir &$am kendisini tipik bir
Arjantin Iolcantasina gijtiimerni istedi. Sehre gelen yabanc~
bcyetler dolayisiyIe ~ o kalabahk..Se~kin
k lokantalarda yer
bulmak qok zordu. En iinlii ve muzikli Lokanta "CABMA"
idi. Orada mihmandarlarlmlzla birlikte yer ayltttlk.
Bakanirn~za,Hariciye bir Biiyiikelqi rnihmandar vermig, bir
de giizel bir fngiliz hanimla evli ve deniz yarbayr terfik
edilrniqti. Sefarette benden bagka diplomat& memur olarak
tirndilerde Berlin Bagkonsolosurnuz olan a K u BASSOY
vard~.Miizikli "CR~LLOJO"bir ortarnda, TANGO'lar
cARNAvAL~TO'~~~ arasinda masamza oturduk. hkantan~n
sahibini eskiden taniyordum. Bizsat geldi hepimize boynuz
sapl~,i2lemeli et blpklatlnl hattra olarak hediye etti. Bagka
yabancl heyetler d e vardl. ~sternlerineragmen onlara
verilmernesi bizim itibanmiz~ye Bakanin keyfini daha da
am~dr.Hepimiz giiler konusurken birden FEFL~UNCEMAL
Bey'in tela~11sesi yiikseldi. K~zglnve biraz iisgiin bir ses
tonu ile "PEYAITMZ &UZ BEY? E ~ Y L E OLUR MU?'
diyordu. "Ne yaptim efendim" diyye soracak oldum, bana
'GG~~RM~SYOR
MUSUNUZ.. NOUS SOMMES TREIZE A
TABLE.," dedi, Saydzrn. Gerqekten masada on iig k i ~ i
olmuguz.. H1q farkinda degilim.. Yahut Feridun Bey'in Kyle
bat11inanqlar~oldugunu dil bilmiyordum. Masaya gByle bir
g6z attim, en azlndan nazim geqecek baqkatihirn vard~..Ona
"lutfen siz ayrl bir masada yer rnisiniz?Yiyecek oldum..
Bakan atladl "Ne yaplyorsunuz Oguz Bey? 0 bizim
meslekdag~rnis,"COLLEGUEirniz!"diyordu.. Nerede ise
"efendirn isterseniz ben kalkaylrn" diyecekrim ki, kar~ida
Kanada Sefareti rniiste~arrile egini gdsdiim. Bir masa
aramyorlar, bulam~yorlardr.Hemen haber yolladim, bizim
misafirimiz olrnasinl rica ettirn. Diplomatlar Myle davetlerden
pek hoglanirlar. Karl koca genq ve giizel bir ~ i f idiler.
t
Paris'ten gelmi? EXOT~UEbir kalern kagilt istedi alelacele
bir geyler karalayarak bana verdi. "Oguz Bey bunu hemen
Ankara' ya gekiniz" dedi. Bakan istifa ediyordu. Mesaj~aldrm,
agag~yainerek Erdem Erner ile lbir daha konugtum. "Ben
bunu bekletecegim" dedim. Bana "sakin ha" dedi, "bu igin
~akayagelir bir tarafi yok ben Feridun Bey 'i bilirirn.." dedi.
0 Feridun Bey'i biliyordu belki ama ben rneselenin aslrn~
bilmiyordurn. Ondan Ggrendim. Klsa bir sire ijnce
LONDRA'da NATO Bakanlas Konseyi yapllrnig. Bu
toplantrya mutad olduw siirece Di~iglerive Milli Savunma
Bakanlar~birlikte katrlmlglar. Londra'da Askeri Atege
Biiyiikelqiye gitrnig, ' N e olur efendim" demig, "Sefarete
getireyirn. Toplanh silresince de onunla 'ben rne~gulolay~m.."
Rahmetli KAVUR da "pekala" diyecek olrnug. Hava
meydanlnda Sefr Dlgi~leriBakmnr, Atage Milletler de Mlli
Savunma B&mm yanlmna almglar, gehre hareket etmigler..
Etmigler ama olan bundan sonra olrnug, CHP'nin en ilesi
gelen erkanindan Milli Savunma B&anl flhami Sancar Bey
fevkalade nllnmig , Sefarete gitmek isternem;?, Ankara'ya
avdetinde de Londra Btiyukelqimizin b a y n ~istemi?.. Bu
hikaye daha Ankara'da 'baglamq, Feridun Bey en sevdigi
arkadagin~nbdyle cezaland~nlmasxna8iddetle kar91 q~lunig,
Feridun Bey'in de o srralarda bir Arjantin seyahati de beIki
=man kazand~mduviincesiy'le hazlrlanm~;~. . Mesele tavazfllh
ediyordu, Bizim telgraflar ijnce "Amerikan tarifesinden"
Newyork'taki deIegasyonurnuza giSnderilir, oradan Ankara'ya
telsizle gekilirdi. Bu hesapla Bakan telmtan 6nce Ankara'&
olacaktl. Karar verdim telgraf~qekrneyecek, fakat Gene1
Sekreter Fuat Bayramoglu 'na yildirirn bir SVC ~ekerek
durumu anlatacahrn. Oyle de yaptrm, Ertesi sabah Bakammz
telgraf~nheniiz qekilmediBni:duyunca hnlca 'layamet koptu.
Bakan nerede ise Kernal Nejat Bey yerine beni Merkeze
alacakh. Erdern Huriye'ye somug, klasik plakIan kangtrrmg,
Giilperi iqin yeni getirttigimiz rniizik seti ile beraber
giinderilrnig plaklar aras~ndanBach, ml? Yoksa Wagner'in
mi girndi pek iyi hatulamyorum, Feridun Bey'in pek sevdigi
bir pargay1 ~alrnayabaglamq.. Feridun Cernal Bey, gbzle
gdrilliix 8ekiIde degitti. Yiiz hatlar~gevgedi. Hafiften
mmnldanmaya bagladi, Ama yine de bana telgrafr hemen
pAmerni sByEerneyi ihmal etmedi. "Gerekirse nasil oEsa
arkas~ndanqekerirn" dedirn. Cekrnedim. ~ g t etam bu strada
Bayramoglu'ndan Bakana bir mesaj geldi. Biiyiikelgi
Kavur'un Merkeze al~nmakyerine Isvi~re'de Bern
Bliyiikelqiligine nakli kararIagtitrllm~g..B&anteIgraftn gidip
gitmsdigini sordu, "Hatlarda bir mza v m g efendim, heniiz
g8nderemedim. ." dedim. Bana bir gey sby lemedi arna
bduglmndan rnemnuniyetini okudum.
Misafirlerimizi selametle Ankara'ya ugurladlktan
sonra, Huriye ve Giilpri ile biz1er de toparlanarak Briiksel 'e
hareket ettik. Hava rneydaninda urnit ve Hasan I81k bizleri
bekliyarlard~.Hasan a arada hem Kanplarya hem de
Rezidansrrn~zrsatln alm~g ti. Artlk Briiksel'de sevgi dalu
giinler bizi bekliyordu.
P E ~ , N'OLACAK?
Tabii dtjnlip dolagtp nynt konuya geliyomz. $u
giinIerde ne yazsak ne sijylesek Fuat'm Dicle'nin sulm gibi
bizi alip Irakk ggijtiiriiyor! Buralm eskkien bberi pek tekin
sayilrnazdi.. Osrnanli'nin bir vilayeti idi. BaEdat9apek vali
dayanrnazdi m a yine ytizyillar boyu bu ybreleri gill gibi
ybnetmesini bilrnigtik. $arkis1 bile vardrr:" $u gelen At11
mid~r?Sorun amp Bagdatl~m~d~r?"
Bagdat'a vali dayanrnazdl. Eski bir soz "Bagdat'ta
iki atla gidiIir" derdi. &sine birden binmek i ~ i deBl,
n ikincisi
dijnii~tekullanilmak iqin gStiirUliimii~ ! Konunun ge~migi,
geligmesi herkes tarafindan biliniyor. Tekm gerek yok !.. $u
iginde bulundugumuz giinlerde veya hatta saatlerde haIen
diinyan~nen biiyiik askeri ve ekonomik giiciine s h i p iilkesi,
Arnerika Birlegik Devletleri. Hem on yll Gncelerinde o l d u b
gibi giineyden Kuveyt iizerinden hem de bu sefer kuzeyden
Ttirkiye Uzerinden Irak'l ve lideri Saddam'r buttin gilcii ve
~iddetiile vurmak lizeredir. Bu satlrlarm yayrmlanacag~
saadede belki de XXI. asnn bu ilk buyiik macemi bqlamas
biIe olacaktir. Giinyedeki cephe goktan haznr da Tiirkiye
iizerinden agIrnas..?i AKP Hiikumeti sandiktan pkall dbrt
ay oldu olmadl. Ama tek bagrna Hiikiirnet kurabilecek kadar
giiqlii ve gansli qrkb. Gqen hafta yenilenen Siirt sqimlerinden
soma Sayrn Erdogm 58. Hiikiimet emanetini Giil'den allp
59,'ssunu kurduktan sonra igler daha kolay gidecek
san~l~yordu. Tarn tersi oldu. TBMM birincisi Hiikiirnet
tezkeresini red etti. Arada Ankara'da yapilan mlizakereler
uzad~kqauzadr .Kamuoyu zaten savaSa k q t idi. Arada nasil
oPsa ikinci tezkere bu sefer MecIisten qskar dfigiincesi ile,
veya mevcut Nato ve Stxatejik igbisligi anla~malifinatlka
basn s~$jdurlamk ABD ask& kuwetlerine -bizce verilmesinde
acele edilen -hava ilslerirniz de ve lirnanlmmrz da biiyuk
kolayMax ihsan edildi.Aslrnda =ye Kuzey Itakhadcatma
ABD iIe beraber veya hatta tek ba~rmtzada gimek, gliq
hareketini Irak'in toprak biitiinliigii iqinde onlara giivence
sagIamak ve sonra da olasi bir Kiirt Devleti'nin kurulmasin~
6nlemek gibi vaz gegilmesi miimkfin olmayan ghvlerirniz
vardl. ABD "Biiyiik Devlet" olrnan~ngeleneklerinde geri
kaldi. Tiirkiyc'yi 70 sente rnuhtaq sandt. AKP Devlet
yonetiminde deneyimsizdi. Bugiinkii diigiimun gijziirnii
vard~r.Olmalrdrr da! Yoksa bile bulmal~d~r.
Ama bunun iqin
Hiikiimet, Muhalefet, Kamuoyu bunun geregine inandmlrnali
ve temaslara hemen baglanmahd~r!.
WILLY BRANDT LE
MARMARA'DA KILIC BALIBIAVI
Federal Almanya'd "grosse koalition". yahut mecazi
anlami ile "Krrmizr-Siyah" BiiyUk Koalisyon Hiikiimeti
diineminde idi, Almanya artik iyiden iyiye giiqlenrni$,
ekonomik balrlrndan kocaman bir dev haline gelrnig, fakat
h2li do@ iFe iligkilerini bir tiirlu hale yola kaymarnqtl,
Bagkalmnm onu ekonomik bir dev olarak gtirmesine kaq111k
o kendisini politika baklmrndan bir eksikli bir ciice olarak
hissediyordu,
"Yavag adlmlarla doguya yaklagma" fikri, Unlii "Ost-
politik" konusunu giindeme getirmit ama kirnse bunzln
uygulanmasinin sorurnlulugunu tek bagina yiiklenrnek
istemiyordu. Tek bagina derken Almanya'daki iki biiyiik
siyasi partiden Htristiyan Sosyal Dernokratlar ile Sosyal
Demokratlm kastediyorurn. Bu iki partiden hi$ biti, anahtar
parti dururnunda olan Hiir Dernakrat Parti 'nin katllirn~
olmadan bir hiiktimet olu~turamazlardi,Hele Sosyal
Dernokratlat Weimar Cumhuriyeti'nden beridir iktidar yiizU
g8rmemi$erdi.
Almanya'nm do@ sindmmn, gqici nitelikte de olsa,
tesbiti v e Sovyet Rusya ile bir anla~mayavar~lmasr
gerekiyordu. jki bIiyiik parti, CDUICSU ife SPD biraraya
geldi. uqiincii kiiqiigii FDP'yi gimdilik kaydl ile bir tarafa
itti. Koalis yon protokoliine yazdtklar~sorunlan hallederek
sonunda seqimlere gitmey i karaslagt~rmiglatdr. CDUlCSU
lideri Georg Kiesinger, Bqbakan (Bundeskanzler); SPD
lideri WilEy Brandt ise Ba~bakanYardimcisi (Vice Kanzler)
olacak ve Digigleri Bakanllgl'n~ da iistlenecekti. Asl~na
bakarsan~spmtokol gtiriigmelerinde her ikisinin bizim Ecevit
icadr sorumI~lIuklmve yetkiIeri aynl olacak bir "eg-glidiim"'
ama Sosyal D e m o h t l m n yiinetimdeki
sistemi ling~riilrnii@ii
deneyimsizlikleri, 6tekiIer ise ziyadesiyle a p k gtizliiliiii;ii
durvrnu degigtimig, Brandt, ATman tarihindelci en bfIylEk
sorumluluklann altlna itilivermi$ti.
Brandt qok iyi yikkli ve duygusal bir adam&. Moskova
Anlqmasi'mn irnzasmdan ijce Polonya'da Nazizm kurbanlm
anlslna dikilen ahdenin ijniinde diz qokiip dua e t m i ~aglarmgn.
DuygusdhBnda lijzel kiailiginin de etkisi v d l . Babasinl hi$
tanimamigtl. Anasi da ona pek bir ~ e y l t rsijyleyebilmia
degiIdi. Savag dijneminde sig~nmqoldugu Notvq'te giizd
bir hz olan Norvqli Ruth ile e v l d g , bir pcuklan olrnugtu.
Savag sonrasinda Berlin'e dbndlftonde orada hiikiimran
Belediye Bagkani '"Regirender Burgermeister" Sosya1
Demokratlann bag1 Emst Reuter3in yanlna ve yardimina
gelmigti.
Emst Reuter Mlikiye'de bizim gehircilik hmam~zdl.
Tiirkiye'yi qak sevmig, miikemmel Tiirk~eiigrenrnigti.
Cemsinde ona "Koca Tiirk" (Gmsse mke) derlerdi. Brandt
ilk goriigmernizde bana ilk olarak "Siz de Grosse Tifrke'n
.ii@ncisi rnisinizr"'olmugtu. Miisbet cevablm iizerine biitiin
SPD'li kadrosunu q a g i m ~benimle
, tam$.hmugtl.Bu konuyu
bagka bir bijliimde aynca anlatabilrneyi diiqUlinUyorurn.
Onun nezdinde ilk resmi demargirn his de kolay bir
konu sayilmazd~.Londra ve Zurich anla~malannag6re
KlbnsYa hem iq hem dl9 gorevler iki toplum mensuplari
arasmda Gelirli bir denge esasrna @re ylfmmlmeh idi*Buna
gore Kibn s "n Federal Alrnanya daki B w yiikelgisi bir Tiirk
idi. Eski bir Kurmay Subay ve K ~ b n sklikenli Biiyiikel~i
Emin Dlrvana niqin oldugunu ~ i m d i l e r d e pek
hatrlayamad~~~m bir sebepten istafa etmig, yeri bir sure bog
kalrnrg sonradan bu goreve Makarios tamfindan bir Rum,
Cumhurbqkm Y h c a l ' m nzasi dmmadan amvermigi.
AnkamVa kzyamet koptu. Yildlnm ipretli gifre telgraflarla
"en yiiksek diizeyde" te~ebbiistebulunularak bu atammin
durdurulmasi isteniliyordu. Hariciye dilinde 'kenyilksek
diizey" bizzat ngigleri BakaTll'mn kendisi idi, Bamdt Bonn'da
degildi. Berlin'de oldugu s8y leniyordu. Aradan iki giin
gegince son bir telgraf daha geldi: "Gerekirse Bonn'daki
Buyiikel~irnisin(yani benim) geri qekilebilecegini de
~(Syleyebflirsiniz"deeniliyordu. Aslinda bu metodu biz de
Almanlardan ii@nmigtk Do@ Almanya' yl tanxyacak olan
iilkelerle diglomatik iligkilerin kesilmesini finlu Hallstein
Doktrhi ilk olarak 'r'ugoslavyaiizainde uygulanrmg, dlmanya
BeIgrat'daki Biiyiikelqisini geri c;ekerek ili$k.ileri kesnigti.
Berlin Duvan inmi~ti.Karadan Berlin'e gitmek inkam
yolau. Ancak ~ngiliz,Amerikan u~aklanyleve 8zel miisade
ile gidilebiliniyordu. Bmdt'm Berlin'de bulunan 6zel kalem
miidiirii Dr, Sonksen ile ttmasa ge~tirn.Bir fngiliz uqagl
gelmig, ona atlay~psolugu Willy Brandt'm ymlnda aldsrn.
Alman Hariciyesi de bu kadar mastace1 ve 6nemli bir
gijriiqmenin hangi konuya taalluk edebilecegini tahmine
tyhg~yorolmalr idi ki, Brandtk muhtemel konular iizerinde
bilgifer haz~rlanrn~g ve sunulrnu~tu.Ben konuyu Ziirich ve
Zondra Anlagmalannm teferruatl ve Hiikiimetimizin bu
konuy a atf ettiki .tinemi anlatmaya ba~layincaBavbakan
Yard~rnas~ ehdeki ndtara bir daha bakarak "Allah Kahretsin!
Aussvertesamt hmiciyedeki CDU'lu kadrolar beni sabote
.
ediyorlar." dedi (Onlardan "apazlar' diye bahsediyordu!)
Konuyu bir &a a n l a m . "'Bana bunladan bahseden o h a W
diyodu. Hmindan higmndan nerede ise kalernini kuacakt~
Caglaymgil b a a bizzat telefon etmig, talimatm tehrlayarak
Brandt'a gahsi ricasinln da iletilmesini isternigti. hsan Sabri
bey, telefonda "Olmassa gapkan~allr, pkar gelixsin" diye
ilave etmeyi de unutmuyordu. Talimat1 kmcl ve tehditkar
olrnadan aynen ve eksiksiz bix ~ekiIdeyerine getirdim.
Telefonla Bonn'daki ilgililere dan~ptl.Soma bana dliinerek
"Belki bir hata ama Agrernan verilmig...Bu durumda biz ne
yapabiliriz? Siz deneyimli bir diplomat olmak liltfen bana
sijyleyh." dedi. Kendisine "Agreman meselesinin uluslamasi
anlagmalar qegevesinde incelemeye allnmak dummu omya
grkt@ini ve bu inceleme sonuqlm kendilere bildirilinceye
kadar herhangi atzu edilmeyen bir dwmun arbya hasm mi
linlemek baIumndan Bonn'a bir ternsilci gandesilmemesini
isteyebilirsiniz" dedim. Willy Brandt9n bu fomiik akh yam.
Benim Biiyiikelgilik gtsrevim slrasrnda konu bir daha ortaya
q1kmadll.
Mmara'da lull%awn1 anlatacakken konu konuyu a@,
Kibns'a,Ziirich'e Londra'ya kadar usandr. Liitfen kusvrn
bakmayim. Sak bile hatsralanna gem m a r m g : . "Souvenir
souvenir que me venx-tu?" diyyo..
XXX
Efendim, rahrnetli fhsan Sabri Caj$layangilDqiglerj.
bakani olarak Federal Alrnanya'yl ziyaret etmig, herkesten
ve ijzellik Brandt'tan qok ilgi g8rmiigtii. Aynlrrken rnutad
oldu@ iizere Dqigleri Bakanini Tiirkiye'ye davet etti. Sanra
dastqa ve iqtenlikle "Sisi yorgun gbriiyorum, latfen
qocuklannrz~da getiriniz. Resmi ziyaretten sonra bir k a ~
@in Tlirkiye'de birlikte biraz din1enmig olussunuz. ~stediginiz
gibi istediginiz yerleri gezersiniz. SBz veriyorum, kimse sizi
rahatsrz etmeyecektir." diye ilave etmigti. Brandt bu klsma
apk bir cevap vermemigti ama ziyareti en k ~ s azamanda
yapacagnl vadetmi gti.
Ziyaret tarihi tesbit edilince Brandt beni davet etti,
CagPayangil5n igten y aklagirnmdan, candanligindan qok
etkilenmigti. "Bu ziyarete Ruth ( k m s ~ ile) beraber oglum
Peter'i de getirecegirn. Onun protokolde yeri yoktur. Asla
ortalarda gijriinmeyecek. Ziyaretin resmi bOllirniinden sonra
Tarabya'aki eski sefarethane binaslnda kalmak istiyorum.
Bir veya iki giin belki bahk avlanarak dinlenebilirim. Ama
siSz verin, ziyaretin bu hsmina hi$ kangmayacaks~n~z!" dedi.
1stedigi siizii koIayllkla verdim. HeIe bir Tiirlciye'ye gelsindi,
Caglayangil onun alt~ndangirer ustiinden ~rkardl.Nitekim
Byle oldu. Ziymtten bir iki giin ewe1 egitn Huriye ile bember
Ankara'ya gittik Gerekli hazirlrk toplantllama katildlrn.
Ziyaretin Ankara boliimii gerqekten ~ o kparlak
gqti,fstanbul'daki 6zel biiIiime gelince kendilerini s~kmamak
iqin fakat gerektiginde refakate de hazir olabilmek amaci ile
Humye ile birlikte biz de Tmbya Otelikne yerlegecektik.
Ankara'daki Almanya Biiyukelgi'sini bir t e l a ~almlgti.
Tarabya'daki eski sefaret binasmn bahqesi balumh idi, ama
iqi ikamet edilebilecek gibi degilmig. Orasmi ydlardan kri
sefaret rnernurlm ve aiIeleIeri yaz mevsiminde rniinavebe
ile bir kamping yeri gibi kullamrlamg. Bana gizli olarak,
"ne oIur onu da sisinle beraber Tarabya Oteli'nde kalmaya
razl edin. Size ~ o minnettar
k olaca@n." diyordu. Benjm i~in
camma minnetti. "Haydi siz de y a d m edin, bunu saglayallm"
dedirn. GagIayangil'in de a&lr&m koymas~ylebu i ~bqatdik. i
Brandt gerlek bir sosyalistti. Sefarethanenin bahqesini,
parlam dolagmi$ ~ o begenrnigti.
k "Bu kadar giizel bir park1
yalnlz kendimize saklamaya ve digerlerine hele Tiirklere
yasaklamaya haklurn~zyok" diyordu. Vazgqirtinceye kadar
hayli slkintl qelcilmizti.
1ki Bakan ve e~leriylebirlikte hep beraber Tarabya
Oteli'nde kalacaktik. Brandt, Marmara'da ballk avlamak
istiyordu. Bunun icin gerekli blitiin aletleri, oltalan, ka~lklan
getirmigti. Kendisi qok miitevasl bir adamdl ama ball k am
konwsunda pek 6yle sayllmazdl. Hayli iddiali idi, Marmara'da
k l l q balrgs avlandigln~duyrnugtu, onlardan avlanrnak
istiyordu.
Bunu Caglayangil'e anlatt~m."Sen hiq rnerak etme
b n bunu hallederim" dedi. h b y a ' ya gider gitrnez Ballkyla-r
Dernegi Baskan1 otele geldi. Ona durumu anlattt. Adam,
biitlin Kmdenizlil er gibi, kendisinden siyadesiyle em in f di.
"Sen hic tasa etme vekil bey! Ben ne yapar yapar ona k111q
ball& avlahnm ama sabah qok e~kendenheniiz @in domadan
Mmara' ya aqilrnamlz laz~m.K l i ballMan,
~ nasr 1 uyuyorlma
hep su yiiziinde uyurlarmrg. "Sabahm alaca karanllgtnda
yava2Fa yaklaglr zrplunlanz" diyordu. 0 giin pazard~.K I I I ~
avlna giin domadan ~~kacak, erken d~necektik.Zira Valinin
verccegi ve iinemli ki~ilerinde katllacag~8g1e yemegi
Biiyiikada'da yenecekti. Bizi Adaya gijturecek biiyllk yat
saat 12'den itibaren Tarabya Oteli'nin iSniinde olacaktr. Bu
sonradan pmgrama il ave eilmigti. 0 sabah yank ki p k erken
hareket edernedik. Ben sabahin kijrUade bahkp rnotomna
binrnigtim bile. Ballkplar Dernegi Baskan1 da bizimle
beraber geI iyordu, Caglayangil 'e verdigi gif vencey i bana
da tekrarlad~:'"en hi$ merak edrne bey" diyordu. "Ben
gerekli biitun tedbirleri aldarn," Bunu sijylerken de yiizijnde
qok bilir insanlann 9eytani tebessiimiinii sergiliyordu. once
beninde daga gqiyor sandrm: "Ne yani balrgm bizi IxHediB
yeri biliyor musunuz ki bu kadar emin konuguyorsunuz?'
dedim. Bana hmaz kurnaz bakarak motorun anbar kapagml
aqtl. iFindeboydan boya kocarnan bir hlq 'bahE1 yat~yordu.
Bana "'HiqbirgeyoIrnassa da Alamana qakt~rmadanball@
denize koyuverir, sonra da z~pkanlanzyahut ag iEe tekneye
~ekeriz."dedi. 0dum koptu. Blrakinls bal~gln 61u ve
buzhaneden yeni qilun15 oldu@nu, burnundaki kdiq $a testere
ile kesilrnigti. Hem koskoca alamet bahk teheye ~ekilirken
lupirdamaz ml,qrrpinmaz rm idi? "Aman Reis , sahn ola ki
btiyle bir qey yapmaya kalkmayln rezil omruz. Rast gele der
yola q~karrzin~allaha m m bol olur". Hi$ bir ~y avlayamasak
bile, Brandt gibi onurlu bir misafiri aldatmaya kalkrnamig
olurduk... Karadenisli Baltkplar Demegi Bqkanl'nln aklina
kazara uyacak olsaydlk, kag yapaylm derken goz pkarabilir,
bir diplomatik skandala yo1 agabilirdik. Ballkplar Dernegi
Bagkaninl bijyle bir davranqta bnlunmamasi iqin biraz da
sert bir dille uyardlm. "Eh sen bilirsin... Giinah benden gitti.
fhsan Sabri Bey'e hesabini verirsin." dedi.
Barndt ve oglu Peter nihayet giiriindiiler. Ellerinde
biitiin techizatlan vard~.Marmayara'ya apldik. Vakit hayli
ilerlernigti. Kaptan, elinde diirbiinii denizi tmyodu. Peter ve
babasi da arada diirbiinii aliyorlar, heyecanla uzakZarda lull$
bal~klmnig~ijriirgibi a l u y o r l d ~Ucunda
. zoka olan pad&
madeni kaglWan motomn arkasma bagladlk ,yolda ka~iklar
donerken belki bazi aptd baliklar ucuna ltakillr sandlk. Bizim
baliklar btiyle patlak kagtklara, zokalara il tifat etrnediler.
Bog yere Marmara k~yllarindola~tikSilivri onlerine
gedigimizde iskele meydanmda biiybk bir kalabd~kgiirdiik.
Birileri ayl oynatlyordu. Ayr Vice-Kanzler5in Belediye
Bagkanl121yapti@ Berlin'in simgesi idi. Hangi milletten
olursa olsun politikacilann bir saf zarafi da oluyor. Brandt
SiFivri iskelesindeki davullu, nunall kalabahk arasmda a y ~ y ~
gijriince bunun kendisi icin h l m bir kaqrlama
~ olduhna
iqtenlilde inan&. BIBiskeleye yanqrnak ve kalab&@n arasma
kan3mak ,o insanlam te@ddir etmek istiyordu. k n c i mesele
de burada pkabilitdi. Motorcuyu 6nceden karaya qikarddc.
Belediye B q h da orada imig. 0 giin EoutIanmakta oldu@nu
ijBndigimiz Silivri Yo@t Bayrarm"ndanhi$ bahsetmeyerek
halkan Alman Bakani karplamaya geldigini sfiylettik.
Barndt'ln agzi kulaklanna variyordu. Kilq avrndaki
ba~anslzltgm~ unuttnu~gibiydi. Aylwn yanina gitti. Cayadan
aldigi bir avuG gay gekerini eliyle yadirdi. Pek buyiik bir
diplomasi ile, fakat gii~lijkleBrandt ve ogluna birer kagik
da Silivri yohrdu yedirdikten sonra alklgllar arasinda tekm
rnotora binip Tarabya'ya d o m yollandik.
Reskes bizi Cumhurb*kmhf$ yatrnda ham bewiyordu.
Daha fazla g~ikmedenhareket ettik. Yam yernege katrlacak
bazi misafw1er de vardt. Caglayangil h@ beklernedigim k a h
hzrmgtl. Maceramizr anlattlm, rahatladi. Bogazdan g k ~ p ,
tam Kiz Kulesi onlerinden adalar istikametine daniiyorduk
ki yiizlerce sandalla kargrlagt~k.Hepsi ~apazflerleistavrit
avlryordu, Brandt bu sefer Caglayangil'e seslenerek yati
durdurdu, Her qapari atan, m n d a on oniki balrk ~kmyordu.
Bana sordu, oltanin ucuna hangi yernden konuluyordu?
Anlatt~m,yem filan konulduj$ y o h . istavritler kiiqiik bir
tiiy parFaslna koguyorlard~.Arzu iizesjne sandaldakilerden
birine siiyledim, '%ir qapari 50 bankonota qrbyor" dedi.
Cakt~rmadanbir yiizliik verdim. fki adet bulup verdiler.
Brandt ve oglu sandaldakilere bakarak ~aparileriniatt11ar.
Fakat heyecmdan gabuk qektiler. Babasrnda iig me, oglnnda
sadece bir tane tpktr. Baba o@lun sevincini giirrneli idiniz.
Ca$jlayangiZ bana siiyleniyordu. "Beyefendi bu sefer kabahat
bende degil ..." dedim. Nerede ise yarnm kova istavrit
avlam~glard~. Gozlerinde ne Biiyiikada ne de ziyafette
beklettiklerimisbir anlam tagirmyordu, Nihayet zarif Bayan
Ruth Brandt araya girdi. Ben de doniig yolunda daha rahat
avlanabileceklerinisiiyledim .istawitlerle alqam iimi tekrar
bulup& vaadiyle m d d a @ c W l e s i iinllnden ayrrldk.
Ada'daki yernek biitiin gecikmeye ramen hem lezzetli hem
de qok ne~eligeqti. Dtiniigte yine Kiz Kulesi dnlerine
geldi@niAe bir de baktrk ki omda tek sandal bile kalmarmg...
Bilenler anlamlar, meger istavritler ijyle zaman =man dalga
halinde gelir gqerlemig. Tmbya Oteli'ne rnhzun dlindlik.
Krlq bal~gldiye 'baglarnlg, Silivri'de iki kapk yogurt yernig,
ayrya geker yedirmig, Kiz Kulesi'nde yarim kova istavrit
avlamr5tik. Klsa giiniin kfin bu kadardi. Akgam bogazdaki
iinlii bir ballk lokantaslna sadece sekiz kiti kalmigt~k.Herkes
yorgundu. Yemekte Peter neredeyse uyuyacaktr. Peter
Alrnanyalda o zaman ad1 sik duyulan komunist gruplann
gijsterileri arasinda bile g8riilllyordu, Caglayangil yorgun
arna keyifli bir giiniin gecesinde Brandt'a sordu. "Oglunuzun
bu dummu sisi etkilemiyor rnu?'Brandt hemen cevap verdi:
"Oglum daha 15 yaglnda. Bu yaqta kendini komiinist
hissetmeyen blr qocuk, otuzuna geldigi zaman iyi bir sosyal
demokrat olamaz ki ..."
Brandt bu Istanbul tatilini hiq unutmad~.Her
rastlaqtlglmlzda kill$ av~ndanBzlernle bahsederdi. K~liq
avlayacagis diye yola q ~ k m i g , be8 tane istavrit
avlayabilmigtik..! Kime niyet kime kismet.,.
Cok daha sonraIan Brandt, o gii7xlim ve tat11 Norveqli
kar~stMadam Ruth'dan aynlacak, oglu o gencecik sosyal
demokrat aday~Peter" iendi haline terkedecek, ne hikrnetse
bilinmez k l k i kendinden bile ya2li ve hi$ de @zel olmayan
bir Alman kadlnla evlenecekti. S a v a ~sonrasi Alrnanya'nln
z parlayan o parlalc insan
politika sernalarinda bir y ~ l d ~gibi
bir mum gibi eriyeverecekti! Bir pazar giinii Bad
Godesberg'deki bungalowunuda ailece yedigirniz bir ijgle
yemeginden sonra, genig bahqede biz deretepe konugurken
Bayan Brandt iEe oglunun bisikletle etraf~rn~zda dolag~rken
fotograflar~nl qekmigtirn. 8irndilerde o fotogsafa her
baktlgtmda iqim sis'lar, hliziinlenirirn... BHyiik insanlann
sonu da biiyiik olmali diye dii9iiniiriim..! Belki fmla rornantik
bir dii8iince arna aynen iiyle oldu...!
Seqimlerde Sosyal Demokratlar kazand~.Brandt
Ba~bakanl~gl istemedi. Partisinin bapnda kald~.Onun yerine
Helmuth Schmidt Federal Almanya Sansijliyesi old u...
Sirndilerde o da aktif politikadan ~ e k i l d isayillr! Saylllr
diyorum, zira asl~ndapolitikan~nd a n i s k a s ~ nAlman ~
medyas~nlnen biiyiik ve yijnlendirici temsicisi iinlii Die elt
gazetesinin ve grubnnun baglndadir, Onun fazla rarnantik
bir tarafi yoktn. Tam tersine kati bir politikaci idi. MiIli
Savunma B a k a n ~iken Tiirkiye'ye yapmasi gereken bir
mukabele ziyaretini ertelemig, sebebini bir dost olarak bana
ijzel bir aile yemeginde siiyleyivermigti.: '"BakmBiiybkelqi,
sisi seviyomz arna $imdi diiriist olmak istiyor, size i ~ i n
domsunu k l k i de bilrnediginiz bir geyi stiylemek istiyorum.
Ben Sosyal Demokrat Parti Baqkanl~glna sonra da
Bagbakanl rga oynu yorum. Takdis edersiniz ki, boylesi
hedeflese n i ~ a nalrnl~lbir Alman politfkaclsl hiilen
srklyijnetimle yijnetilen bir Olkeye -bu sizinki de olsa-
gidernez.,!
Bu siSzleri o zaman aynen hiikifmetime bildirmekten
qekinmemi~,avakibtna da katlanrmgt~rn?
Bir ortak toplant1 ve askeri tatbikat E ~ i nAlmanya'ya
gelrnig olan Nato Gene1 Kurrnay Baqkanlanntn prograrmnda,
Federal Almanya Milli Savunma Bakant'nt ziyareti yer
alrnarnlg, bijyle bir gey diigiiniilmemigti arna rahmetli Cemal
Tural 6y lesine iizerine diigtii ki, Helrnuth Shrnidt nezdinde
~ a h s e nricada bulunrnugtum. Alman Hariciyesi buna kargi
c~kryor,"digeslerine kargl bir ayrlrnclllk olur"diyordu.
Nihayet bir ara forrniil bulundu. MilIi Savunma Bakani,
Gernal Tural Paga'yl tatbikat alanlndaki qadrnndda bzel
olarak kabul etmek nezaketini giisterdi...
ALMANYA... ALAMANYA..!
BENDEN APTdZ BULAMANYA,,!
Federal Alrnnnya'daki iktidar degigikligini, genelde
bunun Avrupa politikasina, lizelde ise Tilrkiye ile ili5;Erilere
olasl yansimalarini yazmak niyeti ile masamin bagma
o'hrrmugturn ki,birden kulaklanmda Almanya'mn Achen s m
kaplsi girmrii@nde bekleyen bir araban~nkasetinden figluran
arabesk bir garkinin arada sik sik tekrarlanan bu nakaratl
kulaklmmda qinlamaya bagtadr. Miizik ve tizellikle garkalar
belirli zaman kesitini, yazllnrdan hatta fotograflardan da
daha ~ a b u k~ a b g i panrmsatlyor. Simdi bende 6yle oldu. Bu
gurbetgi garlusm ga&grm~ ile kendimi 1966 y i l ~sonlannda
buldum. Belqika'daki gdrevim sona e r m i ~ ,Federal
Alrnanya'ya BUyiikelqi atanmigtim. Briiksel ile Bonn'un
arasl200 km.'den bile azdlr. Kolay olani zora, pratik olanl
pmtokole tercih ettik. Etim ve o yil Brliksel'de iiniversiteye
yeni baglam8 olan h i m l a birlikte ozeE otomobilimizle yola
qiktrk. Bir saat biIe doImadan Almanya slnlrrna geldik.
Brijksel'deki &$ma arkadqlmmin yansl bana srnm kadar
refakat ediyolardl. Diger y m s l da Briiksel'e Bonn'dan trenle
gelecek selefimi karg~layacaklardr.S a y ~ nZiya Miizzinoglu
ile halef-selef olmu$tuk. Alman protokoliine gtire, iilkeye
yeni gelen btiyiikel~ilerugakla geliyorsa hava meydanmda,
trenIe geliyorsa istasyonlarda resmen kargilanirlar, benim
gibi karayolu ile geliyorlarsa s~n~rlarda mahalri memurlar
tarafndan 6zel olarak kargilan~r.Bonn'a gelince, Pmtokol
Vefi, yeni gelen sefri Sefaret ikametgahinda ziyaret ederek
kendisine Alman HiikIirneti adma usulen "hoggeldiniz" derdi.
Bizirn Achen sinlr kaprsmda kqilanmnmaz, izzet ve ikram
faslm Briiksel'den ugurlarnaya, Bonn'dan da kargilamaya
gelen arhdaglarm lqrlrkli sohbetleri ylizIinden biraz wunca
siirdii.
f gte bu arada, biraz ilerideki otoparkda, motor kapagr
aqllrnig bix otomobilden arabesk bix tijrkiiniin ba8112a
koydugum nakarati ile irkildirn. Bu besbelli biz Tiirk iggisi
idi. Arkada~m~ beklerken arabanin teybini aqmlg, Tiirk
ig@sinin Almanya'daki rnBCeras1ni hilzilnlIi hicivli bir W d e n
dinliyordu. ~ziildiim.Hep beraber yanlna gittik, genq adarn
bizi kqllarnaya gelen Koln Baglconsolosumuzu tamyordu.
Biz de h u g t k . Adam, beni hiiziinlendiren bu arabesk ttixHyli
hafiften glxglra aalrr gibi idi. Arada bir kendisi de kasete
katll~yor,tlirkiiye eglik ediyordu. Aynllrken iqim burkuldu.
AlmanyaUdaki giirevirnin hi$ de EraFay olmayacaa geqegini
ilk defa oracikta id& ettim, Almanya ile geleneksel dostluk
iligkileri, Nato ~erqevesindekarg~l~klr yardimla~rnave
dayanigma, ekonornik iligkilerin geli9tirilrnesi ve benzeri
parlak ve kligele;~migsozler ve diigiinceler arka planda
kaliverdi. Almanya'daki as11konu insandi. Etten kemihen,
sagan tirnaktan bir beden ile ruhtan o l u ~ a ninasanimz ilk
pIanda ve en 6n sirada olacaktl ve 6yle de ofdu.
Aradan ylllar gegti. Almany ayaki Tiirk toplumu
ikibuquk milyonu agt~.Almanya yabmcr igqiye el emegine
doydu. Bizzat kendisinde i~sizlikbagladr. Bir zamanlmn
Alman Mucizesi'nin eli kolu say~lanyabancl el ernegine,
igilere ve bu m d a Tiirk igilerine igte o m a n hor bakhaya
bqland~,Almanlar tarih boyunca oldum olaslya diiriist fakat
k a t ~ve materyalist insanlar olarak bilinir. Ya~amlarlnda
mmantizmin, duygusalltgtn pek as yeri vard~r.'"ikikere iki
d6rt eder'yaerler, b a ~ k abir Sey sljylemezlex. Bunun eksigi
de, fazlasl da onlan rahatsiz eder. Almanlar~nlizel vasfr
bencilliktk Millet o l m k gii~liidiirler,caP1~kandlrlar.Sadece
durmas~geseken yerde durmasml bilrnezler. Geqmigte hep
bunun cezasinl g e h i ~ l e r d i f :
Almanya'da yabancl ig~iIerintoplumdan diglanrnasi,
onlara hor balulrnasm en qok Helrnuth Kohl'iin 1 yll siiren
Bagbakanl~gadiineminde yogunlagtl. Amacim kimseyi
y m e k , suqlamak degildir. Onun yerinde bir ba8kasr da olsa
dumm pek degigik olmayabilirdi ama slklntr en qok bu
diSnemde hissedilir oldu. Beveket versin bu arada Tiirk insanr
arabesk tiirkiide siiylendigi kadar pek aptal olrnad~&lm
ispatladi. Cevreye qabuk uyum sagladi. Paraslnl kazan~nca
akllna kat~ketti. Pek go@ "gastarbeiter" (rnisafir i ~ q i )
statiisiinden ig sahibi, igveren ve patron statiisiine gegti.
Digerleti de Alman i~ mevzuatlnin bilinci iqinde haklmnl
korurnasini ijandi. SimditerdeTiirklerin Almmyq'da biiyiik
i? yerleri, fabrikalan, diinyanlndm yerine kendi u~aklanile
yolcu tagryan, turlar diizenleyen seyahat ve turizm $irketleri,
yiizlerce dukkanlar~,lokantalan, at~lyeleri,konfeksiyon
imalathaneleri var. Bnndan dijrt beg ay ijnce e ~ i m l ebirlikte
bir ziyaret yaprnigtik. Her klijge bag~nda"d6nerTand" ad1 ile
iinlenen fast food loknntalarlnin sayllan, Mc Donalcls ve
KEK Kentucky Fried Kichen Tokantalanndan gok daha fazla..!
Ce~itligehirlerde lahmacun tuketimi giinde yiiz tonu
geqiyordu. Manav tezgahlmnda TOrk mall sebze, meyveler
tin s~ralardave qok revaqtadlr.Yedigirnizi iqtigimizi Ahanlam
da @retmesini bilmi~tik..! 1 ~ s i zkalanlar da mevzuatin
kendilere verdigi hakIar~sonuna kadar kullanmas~niartik
tiBenmi9 dummdad~rlar.Dertleri ~ i f t evatandaqltk konusuna
irdelenrnig durumda idi. Kohl ve koalisyon ortaklar~bu
konuda gok ama ~ o luskanq
k ve hasis davran~yorlard~. $imdi
artlk Gerhard Shrijder bagkanl~g~nda bir SPDIYESILLER
koalisyonunun ig bagina gelmesi hepsini bir ijl~iideferahlatti.
Hiikiimet programmn en ince tefarmatlna kadar tesbit edildigi
350 sayfalrk Koalisyon Protokoliinde yabancl igqilere, tabii
bu arada Tiisk igqilerine de qifte vatanda2ligin kan esasini
"Jus Sanguinis'-afifletip, aralanarak "Jus Soli" (dogum
yeri) esaslna dayandlrllrnasl gerqekle~tirecektir.Tabii bu
arada Tiirk vatandqllk kanunun ilgili rnaddelerinde de gerekli
degigikliklere gitmemiz gerekecektir.
Alrnanya'da yabanc~i ~ galrmrnin
i yasaklanmasl yalniz
Tiirkiye i ~ i ndegil pek qok bagka iilkeler i ~ i de
n problemler
yaratmig ve suni bir "siyasi rniilteci" olgusunu ortaya
q~kmigt~r.
Yabanci iilkelerdeki sefaretler, iilkelerinin her bahmdan
bims sirngesi sayllldar. Bu bakrmdan d q g6riinii$ olarak da
Gnem tagirlar. Bayragi, d ~ gmimarisi, iq atmosferi ve nihayet
iqind an,~al~pnEan, hasdl butiinii ile rnemleketlerinin
bir p ~ytllrlar.Zaten bu binalar, devletler hukukunda
da bulunduklan iilkenin d~grndasayihrlar. "Extemtorialite-
Haricez memleket" statiisiine tabidirler.
Almanya ile sok eskiye uzanan yakm iligkiIerimiz
olmugtur. Heniiz devlet ziyaretleri gimdiki kadar
yayginlagrnadigr dBnemIerde iki elkenin hiikiimdarlara
'birbirlerini evlerinde ziyaret etmeye baglarnqlardrr. Anadolu-
B agdat dernir yolunun in$aas~slrasinda yurdurnuza gel en
AZmanlar dolay~siile Anadolu Tiirkleri, her rastlad~klarr
yabanc~yaAlrnan gBzC ile bakmrq, onIara "Alaman kardeg"
diye hitap eder olmugtur. Birinci Diinya Savagl'nda birlikte
omuz omuza savaTmlyz. ikincisinde karg1.k cephelerde yer
alrmglz, ama yine de dost kalrnlgis. Bu bahmdan btiyle bir
iilkede yaklgikli bir sefaret binaslna sahin olmak dogaldr.
Simdi bu samIm bilgisayara tlk mallgrna odamm
duvmnda Almanya'd an aynlrrken Fec qbakan '~nbana
hediye etmek nezaketinde bulundugu qerqevelenrni~t a ~
basma eski bir harita as111duruyor. 1500 tarihleritnde basllrmg
bn haritada "Gemania ile Turchia" yan yana smir komgusu
goriiniiy or.
S a v a ~iincesi, daha d o m s u savag slrasrndaki Berlin
Sefaretimizi hatlrliyorum. Sehrin en rnutena semti Tiergarten
Strasse'deki yo1 aynmrnda devlet mall muhtevrn bir sefaret
binasi idi. Bir kisrni kanplarya, gerisi ikarnetgah olarnk
kullantl~yordu.jkisine de ayrr kapilardan girilirdi.
Biiyiikelqirniz o tarihte Rahmetli Hiisrev Gerede'ydi. Cok
~iikiir,o tarihlerde seyahatte imi?, Tiirkiye'ye gitmig ...
Sefarettekiler, "Burada olsa idi, rnut'laka seni dlivrneye
kalkardi.,!?'Ydediler. Nedenini ben tahrnin edebili yordurn.
Bu seyahata pkarken istanbul'da Bab-I Ali'deki
Hazine-i E W ' t a p k hagmetli bir zat etime bir kapaklt sepet
tlltu@urmakistedi it%. f qindekilerBerlin Biiyiikel~isidamadma
gijtiiriilecekmig. G8slerimin 6 n h e nedense rahrnetli
anneannem geliverdi. Gesmeyi gok severdi. Hayatta ikisi
erkek, bin luz iiq evladi vard~.Oqii de ayn ayn gehirlerde
yagardi. Hepsine sm ile gider, hiqbirinde bizdeki kadx uuzun
kalmazdr. igine ~ a m a g ~ r l a nkoydugu
n~ bir bavulu, bir de
g ~ sepeti vard~.Sepette tomnlm
kendi elinde t a g ~ d ~kapakli
i ~ i n~eker,pkulata, r e ~ e kavanozlan
l yerleqtirilir. Sepetin
tutacalc yerine de lcurnagtan bir torba baglanirdl. Torbanin
icinde lazimlrgr bulunurdu. Kendimi bir an igin anneannem
gibi gordiim. Omrlimde ilk defa yurt digina phyordurn. oziir
diledim, alrnad~m.Kendi bavulumda yer vermek istedirn,
kabul etmedi. Nerede ise seyahatten, gljrevden ve belki de
meslekeen vaz gqmek ilzm idim. Ankara'dan gelen tdimatla
yoluma sepetsiz bagladlm!
1942'de Hitler Alrnanyaksa Avmpa'nin hemen hemen
tammnl iggd etmigti. Ama Berlin geceleri karartma altlnda
idi. Katamna aItmda idi ma, buyiik otellerde siyah perdelerin
arkamdaki yagm beki eskisinden bile daha parlak, ayd~nllk
ve eglenceli idi. Hitler'in askerleri o tarihte Avrupa'da 6
mil yon krn2'lik bir nlana yayllmiglard~.Zafer ~arkllan
stjyleniyor, salonlaxla canh rniizik egliginde hareketli valsler
yapiliyordu.
Berlin'de Bliyiikel~i'yigdrernemigtim ama kendisini
sadece Berlin degil, tiim Avrupa*nmsefaret rniistegan sayan
birinci miistegar Kemal Nijat Kavur orada idi, Merkezde
k n i m qallstigirn daisenin umum mtidiir rnuaviniydi. Ben
onu gak sayar, o da beni qok severdi. Rahmetli Kavur
sayesinde Berlin'deki ikametim rahat ve faydalt geqmigti.
Aradan ylllar geqti. Almanya savagta maglup oldu.
ipgaZ ettigi iilekeler bir yana, kendi iilkesi Ruslar'ln,
Arnerikalllar'm, ~ngilizler'inve Yalta ile Potsdam'dan
Fransa'da eklenince 4 galip devletin askeri iggali a h a girdi.
Miittefikler Almanya' yi yolunmug bir t a n k gibi, neresinden
ve kaqa Mlelim diye d a n n d a tart~gtyorlnrdm.Sonunda iggaf
devletleri komutanlarrnrn izin ve icazeti ile 1949'da Federal
Altnanya diye bir gqici devlet kumldu. "GqiciIi@"Alrnanlar
istemiglerdi. Onlar i ~ i nAnayasal Devlet Meskezi has
Berlin'di. 0 bakimdan anayasa yedne, kabul ettikleri metne
"Temel Kanun" ad~mvenniglerdi. Nihd sinrrlar ancak Bang
Anlagrnasr'nda belli olacaktl. OyIe olunca Federal Almanya
Hiikiirneti'ni K d n gibi biiyiik merkezde degil de hemen
yakln~ndakikiiqak bir ilniversite kasabasl olan Bonn'a
yerle9tirmiglerdi. Devlet daireleri, hatta bakanllklrrr bile
qerden ~ljptenah~apprefabrik binalarda gali~~yordu.
Blliyle bir ortamda Sefaret Knaqlary as1 Bad
Godesberg'de iki katll kiiqiik bis binada, sefaret ikametgaht
ise,Rhein nehrini izleyerek Koblenz'e giden yoldan,
Rolandseck dirseHnden a p l a n yedi bin metmzlik 6x1 orman
i~indeiiq katlr muhtegern bir vato gliriintimiindeki binada
yerlepnigti.
1954'de ilk defa bk elconomik m W e m i ~ i ngitt@rnde,
orada Biiyiikel~iSuat Hayri urgiiplii ikamet etmekte idi.
Fatin Bey sllu slluya tembih etmi~ti.Her milzakereden ghgta
gidecek kendisine biEgi arz edecektim. RahrnetFi
sijyIediklerimIe pek ilgilenmes, bana Galatasaray'a nasil
girdiginden, sonralan birinci takimda sag a ~ i koynarken
Fenerbahqe'ye atti& gelleri anlatidi. Sefaret mensuplan
huzurdan qllciq~rntbeklerlerdi. 1kinci miiste~arrahmetli
Hikmet Bensan benirn MSlkiye'den ~ o sevdigim k bir
arkadq~rndl.Ba~katibiSevgili Kamuran GiirUn, ikinci katibi
de yine bizim daireden rahmetli Necdet ilci idi. ~ q i de i beni
qikiata beklerler, sefirle konugmamzda "Galatasaray
Tefxikasr"'n1nneresine geldigirnizi sorarlasdr. Siiylerdim.
OnIar, "moo daha p k var sonuna ..!" derlerdi. GUlifgiirdiik.
Anlagilan bu diziyi hepsi slra ile gorrniigler ire dinlemigterdi..!
1966 AraIik ayinda Bonn" BBiiylikelqi o1arak ayak
bashgirnda sefaretin lojistik durumu itte bu merkezde idi.
Sadece m d a Settar ksel Sefir olrnu?, egi Selma ile bidikte
sefareti Reisicurnhur Celal Bay ar'in ziyareti ljncelerinde
ljnlii Fransrz Dekoratijr Jansen marifetiyle fevkalede zevkli
olarak yeniden bagan agair;~d~ijgernivlerdi.Binaslnin arka
cephesi boy lv boyunca Rhein nehrine agllrrdl. Alttaki saIon
ve terastan bqka iistteki biitiin salon ve d a l m kadar Rhein
nehri kizrnadan, kdpiirrneden sanki bir go1 i m i ~gibi
giizlerirnizin iqine bakwdi. h d a gemiler, penipler ve iixllikle
gezinti gemileri ijniimuzden gqerken binanln iizerinde gece-
giindiiz dalgalanan ay y1ld1z11 bayraglm~z~ selarnlard~.Turist
rehbcrleri buran~nTurkiye Biiyiikel~iligioldugunu, eski
sahiplerini unutmadan anlatlrdi. Adam Almanyn'nm asil bir '
aiIesine mensuptu. Malikanesini Tiirkiye Devleti'ne nerede
ise hi^ pahasina satrnaya ran idi. Muazzam omaninda
geyikler, karacalar dolagir, bazlIan rnutfag~narkasina kadar
gelir, TlErk mutfagr artlklanndan nasiplerini ararlarbt. 0 kadar
istedim, ke~kesatin alabilse idik. Hem Mehlem de batakl~k
bir arsada milyonlarca mark vererek i n ~ ettirdigirniz
a ~imdiki
binadan kurtulmug olurduk. Artik Sefaret Betlin'e nakil
edildigine g6re y e n i d e n bir masrafa girmeden,
RoEandseck'deki malikaneyi satip yeni binayi yaptnrabilirdik
ama miimkiin olmad~.Araya qe~itliengeller girdi. Biz kan
koca GBkmenler once yeni binantn projesini yapan iki
rnimarln hqmina, sonra da kanunlarrm~zin getirdigi
k~rtasiyeciliginengeline taklldrk. Simdilerde o bina ne
haldedir? Bilemiyorum, Bilmek de isterniyorum. Klrtaqiyecilik
engeli ~u idi: O donernlerde T.C7ninbiitqesi mart aytnda
bavlar, ertesi y11 gubat aylnin sonuncu giinii biterdi. Devlet
daireleri kendilerine tahsis olunanan biitqeleri a tarihe kadas
mutlaka sarf etmek zorunda idiler. Yoksa o tahsisat ertesi
ylla aslak intikal edemez, biimkrat tabiri ile "yanrnt;;sayiltrdi."
1 ~ t eo tarihlerde Hariciye biit~esininilgili fnsltnda
500.0001 rnarkl~kbir bakiye kalrni~.Bununla bir sefaret binas1
satin almak miirnkiin degil, para yanrnastn diye tutmu?
Bonn'da Mehlem semtinde nehir kenannda 3000 metrekarelik
bir arsa satrn almmig. Semt olarak sefaret olacak bir yer
degil, jeofizik koluglar da buna uygun degil. Zaman zarnan
nehir t q a s oralar~nlsu basarmig. Bunu bizzat ya~ad~gimiz
iqin rahat rahat yaziyorum. Yeni binaya taginacagimrz giinler,
birakrn~zsefaretin balqesini, yollan bile su basmlgti. Caddeye
sandalla girilebiliyordu. Artlk olan olmugtu. Yaprlacak bir
Sey yoktu. Merkezden, fdari i ~ l eGene1
r Sekreter yardlrnc~si
BUyiikelgi Necdet Kent geldi. Bizde onbeg giin misafir kald~.
Ugenmedi, her giin Bonn Belediye Bagkanligi'na gidip
mahallenin su baskinlarl ~etelesinigkardi. Son yiiz yllln
yetrni2inde oralarini su basm~g.Yazd~,qizdi. "Aman
dokunmaym, alt~ndansatrn alanin somdulugu pkar." denildi.
15 orada kaldl.
Orada k a l d ~dedik arna pek kalmad~.Binan~nproje
mimarlan mesleklerinde fevkalede iddiali insanlardr. Yeni
binanin nehrin karp yakasindaki qok iinlii Dranesfeld'e bir
nazire olugturacaglna samimiyetle inanrnrglard~.Bu Alman
medyas~n~n da day mevzuu olrnug, unlii Der Spiegel dergisine
ge~rniqtiarna, rnirnarlarimizin da Tiirkiye'deki medyanin
sol cenahlnda giiglti destekqileri vardl. Bizi tutuculuk ve
neredeyse go@siizliikle su~lamayakadar vard~lardl.Binam
ing;aati rnuteber bir Alman miiteahhit firmasma (Am-BAU)
daha onceden verilmigti arna kontrol mimarlan da yine
kendileri idi. Miiteahhidin projeye nygun olarak yapt~klannl
sonradan begenmeyip, degi$iklik yaparak yeniden
yaptinyorl ardl. Alrnanlara gore hava ho~tu.Hem yaptlklmmn,
hem ylktlklannin hem de bir daha yaptiklannin paralatrn~
trkar t~klrnliyorlardi. Olacak i~ degildi. Federal Almanya
1mar iskan Bakanl huristen? iziyaret ettim, yard~mn~ istedim.
Adam Frankfurt ~ e h rimar
i miidiiriinii memur etti. Bir hafta
siire ile konuyu usaktan inceletti. Sonta bana "proje
rnimarlar~n~n telif iicretini odeytniz ve hemen o n l a t ~
uzaklagtmmz!" dedi. Bildigirn kadm ile proje bedeli qoktan
.(jdenmi?ti.Tam o smlarda Rqbakan Sayin Siilevrnan Demirel
J

Almanya'ya geliyordu. Beni sever ve giivenirdi. Bunu m~utlaka


yapacag~ndanemindirn. Kendisine durumu 1 ,bana
hi$ kldemedim bir cevap verdi: "Miimkiin degil O@z Bey !"
dedi. "Kanunlar biiyle... Bir projenin mimarlan aynl zamanda
o inpatin kontrol rnimari olurlar..!"Bir irac giin sonra da
binmm ilk giri;~kati qiiktii. Alrnmlar miidahale mi. Her biri
ymmgar metre kumndaki demir ~ e l i kpayandalarla bina
asluya almdl. Neden sonra ingaata yeniden devam izni d ~ n d ~ .
Halen bina bu payanddar iistiinde durmzibdrr Binanln bizirn
ilgi ve begenirnizi seken iki yahut bilernediniz iiq ijzelligi
vardt. Birincisi salonun -1 duvannda iki metre genivliginde
ve alQmetre yiiksekliandeki renkli camlardan Sevgili Bedri
Rahmi Eyiiboglu'nun nalag gibi i$ledi@vitray pano bir sanat
abidesidir. Diinyan~nen iinEii katedrallerinin hiq birininin
vitray~bence onunla boy iilqiigernez ama demir veya bagka
bir madeni Gerqeve iqinde degiI de domdan do$suya beton
bir qer~evedeoldugu iqin ne kadar dayan~kliolacagrnl
bileanern. Bu eserin Bedri Rahmi tarafindan yaratilmasmm
her an~ndaonun yanlnda oldugumuz iqin biz k m koca ~ o k
mutluyuz. Kendisinin bizzat yazdlgi ijykiiyii otopomsi ile
birlikte bu k6geye allyorum. Vitrayrn bir rninyatiiriinii eliyle
yaparak bize hediye etri. Evirnizde gece giindiiz Bogaz'm
aklyni seyreder durur.
Pasar giinleri ozel arabamla civarl gezerken bazen
Bedri Rahrni'yi de beraber allr, koy Eokantalannda birlikte
yemek yerdik. Kendisine sefarette bannacak bir lojrnan da
vennigtik. Bir pazar yine btiyle bir gezinti sonrasmda Bonn
civanndaki kiiylerden birinde evinin bahgesinde bir elektrik
kazan~ndarenkli camlan kmgt~ran,~arablniiqerken g s k l da
dyleyen, kanli cadi, babacan bbini godiik. Selarnlayarak
bahqeye daldik. Ne adam bir tek yabanc~dil biliyor, ne biz
onun dilini tam konu~abiliyorduk.. h a sanatln ayn bir dili
olmalx... Bedri Rahmi adamln kazanlna yandaki qanaktan
renkli boyalar abyor, hem de kepqe ile kmgtmyor, M a n n d a
MEY gib ortak bis dil vardi. Ikisi de aralar~ndao dili
konuguyorlard~.Bizirn vitray~ncarnlanmn hamurunu birlikte
yo&rdular. Bu vitrayln renkli bir foto@af~nlrnUmkiin olursa
bu kitaba koyrnaya ~aIqacaglrn.
1kinci ijzellik, binan~nbaklrdan mamul iki kanatl~
~ Admi unuttum. ~ n l i bir
k a p ~ sidi. i baklrcl imig, Kapilara
yer yiiziinde en eski barig anlagmasl sayllan Kades
Anlagmasa'nm metnini diivme usulii ile kazilmlgti. Aqll~g
merasirninde Bonn Universitesi Hititoloji profesofi stklla
siklla yanrma yakla~t~. once kapiyi ve yazrIan uzvn uzun
medh ettikten sonra, H i t i t ~ eyazllarln ters durdugunu,
okuyabilmek igin insantn elleri iizerinde amuda kalkmas~
gerekecegini stiyledi. Gayri ihtiyari gijlmeye bagladim. Fazla
beklemeden rahrnetli CagIayangil'e anlattlrn. Bonn'daki
ingaat hikayelerinden zaten bunalrnqtl: "Quz, Allahaghna,
bqima yeni bir dert qikarma, kimseye de sijyleme! Qiinyada
Hititge bilen k q insan varmig? OTanlar varsa onlar da amuda
kalksmlar..! Binlerce yll fince iki Hitit Krali bundan boyle
birbirlerinin karllanna sald~rmayacaklann~ sbz ve karar
vermigler. A r a l m d a yazili anlagma yapmlglar, tasasl bize
dligiiyor..!" dedi. K a p ~sanlrlm hBlB o durumdadir.
~qiinciisevdigim tizellik, asma katin tavanlan idi.
Selquk k~rmastolarak Adnan Turani Hoca tarafindan
yap~lmgt~.
Binanin Knoll International ad~ndabir Amerikan
fm iiminyurn ve plastik karr~lrmultra modern tefrigi,
Jan5 Easik dti~erneleriile bagira ~aglxa,itige kaki~a
-. .
geqinmeye kalmlar, olmadi. Eskiler, asilIer civar sefaretlere
dagltlld~.isabet de oldu.
Binan~niki m i m a r ~ nag111ga
~ davet ettik. ~ltifatlan
itibarlanna katt~k.Onlar bixi gazete ve rnedya gantaji ile
iirkiitmeye ~ o qalipllard~
k ama ben onlan kontrol miman
olarak devlet kesesinden mimari Fniimarese ve horda11Bndan
ancak garip ve p k kornik bir tesadiif sayesinde kurtulabi'ldirn.
Manih Ba~konsolosu,sonradan Buy iikelgi Sltk~Cogkun
arkadagtm bilerek veya bilrneyerek yaptrgt bir dalginlik
yiiziinden mesele kendiliginden ha2 oluvesdi.
ALMANYA'DA B ~ ~ ~ K E LOLMAK
CI ...
f 966 ylll sonlannda ATmanya'da gareve ba~ladlglrn
siralarda Erhard hukumeti bir mum gibi eriyip ~Bniivermigti.
RFA'nln kurucusu Adenauer'in yardimcisi olan ve AIman
ekonomik mucizesinin yaratlclsl Erhard siyasette aynl bqan yI
gijsteremedi. Kati ve inatp bir adarndi. Siyasetin maternatik
katiyet kurallan ile idare edilemeyecegini, 2x2=4'iin bazen,
5, bazen de 3 edebilecegini asla kabul edemiyordu. Oysa
Almanya'nin iiniinde haIli gereken qok linemli meseleler
vardr. Sava? sonrnsinda Almanya'nin slnirIarrnln ne olacagt
belEi degildi. Savq sonunda mtittefikler, daha do@su Sovyet
Rusya i~galidhnda bulunan topraklmn doesunda OderYen
Neisse'ye kadar bir qizgi ~ekmigler,bu qizginin dogusunda
kalan l u s m n ~kendilerine ayirarak bu ~ i z g i yAlmanya'nm
i
Polonya ile srnirlan olarak etmiglerdi. Almanlar ise bunu,
fiilen ama kerhen kabul etmi$ler, s~nirlarmeselesinin ancak
Bar12 A n I a ~ m a sile~ ha1 edilebilecegini ilet5 siirmiiglerdi.
Oder-Neisse onlar igin gegici bir s m ~ r dama ~ diinyada,
ozellikle politikada geqici olandan daha siirekli oIabilen hi$
bir Sey yoktur. Almanlar bqmdan h r i bu konuya ve Savyetler
ile olan ili3kilere bir isim takrnak istemigler, ad~nada "Ost-
politik" demiglerdir. Do@ Politikasa elbette bir giin ele
allnacakt~ama kimler ve nas~lalacaktl? Bu sorurnlulugu
yarlm ve kuqiik koalisyonlarln yiiklenrnesi rniirnkiin
giiriilmiiyordu. Mutlaka ik biiyiik partinin yahut, miimkiin
olursa, iiqiincii ve o xarnanlarda sonuncu olan FDP'nin de
katiliml ile bir buyiik koalisyon hiikiimetinin kurulmasl ve
s ~ n ~ r l aiizerifideki
r sorumlulu~unortaklasa yiiklenilmesi
gerekiyordu. Bijyle bir koalisyonu Erhard'ln yonetebilmesi
mumkiin degildi. Bir bagka CDU'lu arad~lar.1~1erindeen
uyumlu olanr Georg Kiesinger idi. ~ ~ i i n cparti i i ye gerek
kalrnadl zaten o da pek hevesli goriinrniiyordu. Hiikiirnet
veya Bllybk Koalisyon btjyle kuruldu. Hukiirnet protokoliin
en tSnernli maddesi Ost-politik ve slnlrlar iizerinde
toplan~yordu.Bu mesele halledilir edilmez, hii kijmet istifa
edecek ve yeni se~imleregidilecekti. Nitekim Byle oldu,
"Kiiqiik adlrnlarla doguya yahnlagma ve sinirlar rneselesi"
Brandt 'ln ba~kanllkettigi Sosya1 Demokratlara yiiklendi.
ireride s m geldiBnde
~ g6recegirniz gibi Brandt bu rneselenin
a&rlrgrnl biiyiik eesaret ve feragetle yuklendi. Gitti, Hollocast
Yahvdi katlinm merkezlerinde diz gokerek dualar etti, dilnya
kamuoyu Bniinde at;~lcgaBxUr diledi ve sonunda, iinceIeri
gegici olarak kerhen kabrrl edilen dogu slnlrl olarak Oder-
Neisse' y kabul eden anlvalan irnzaladt geldi.
Herkes Sosyal Demokratlarin bundan sonraki
seqirnlerde kazanma olstsrliklann~tamamen kaybettikleri
inancma varrm~ttki,Brandtk p d s i kiiqiik FDP'nin oddlgl
ile hiikiirneti kuracak ~ogunlugusagladl. 0 kadar umutlar
baglanmlg olan Bang Anla~masihila ertalarda yoktu, Zaten
hi^ bir zaman da ger~ekv e hukuki anlamda yapllamadl.
Bunda belki 1. Dunya Savagl sonunda ale1 aceIe yap~lanve
adma sonradan 'Versailles Sistemi" denikcek olan sagma
sapan anlagmalam sakmcalan da bir ijl~lideetlcili olrnugtur.
Bu sistemi ilk defa delen Skvres Anlqmasl'm daha miirekkebi
biIe kumrnadan ylrtlp atan Mustafa Kemal Atatiirk olmugtu.
Niirenberg savag suqlulan yarg~lamalanyap~ldl.Sonunda o
zamana kadar fiilen devam etmekte oPan "rniittefiklerin iggal
rejimi" bir deklarasyon ile son bulmug oldu ama Alrnanya
yine de ikiye b6lHnmiig olarak SovyeETet Birligi resmen
dagllana kadar bclunmiig kaldt. (Birlegrnenin hikayesi ayn
bir bolumde anlatilacakt~r.)
AEmanya ha5 4 rniittefik devletin i5gali altlnda sayilldi.
Olke dogu-bat1 diye ikiye aycrlmlgt~.Anayasada hala
Almanya'mn hiikiimet merkezi gosterilen Berlin, 4'lii yijnetim
dhnda idi. Doguya yavag yavat da olsa yalunlagmak mmani
gelinitti. Bunu o zarnana kadar geleneksel CDU/FDP kiigiik
koalisyonlar~ile halletmek miirnkiin giiriinrnliyordu.
Sorumlulugun yayg~nlagtinlrnas~ gerekiyordu. Mtittefiklerin
dzellikle Sovyet Rusya'mn istedigi bu idi. Biiyiik koalisyon,
yani Hlristiyan Demokratlarla, Sosynl Demokratlarln
kuracaklan g e n i ~tabanh bir kirmlzl-siyah koalisyon Georg
Kiesinger bagkanllgrnda Willy Brandt yard~rncrllg~nda
kurulmu~tu.Santrim bu hiikiimete ilk agrernantnln sunan
Biiyiikelgi ben olmu$tum.Biiriiksel'den Bonn'a karayolundan
geqivennigtirn. Btiylesi durumlarda yeni Biiyiikel~ilerin
kaqilanmast, slntrda ijzel bir selamlarnan~narclrndan bir kac;
giin sonra protokol gefi ikametgaha gelir, yeni Biiyiikelgiye,
hiiktimet adma "hogge1diniz'~derdi.Bende de oyle oldu.
Bonn'da Rolands Eck'deki ikametgahimisa geldigirnizin
ertesi gSinlI BSyiikelci Scharzmann ile Tiirkiye ile ilgili Daire
MiidUrii Dr. Munz geldiler. tkisi de qok yeker insanlardi.
Butiin gijrevim iprisinde en iyi ili~kileriqinde olmaya devam
ettik. Yeni Biiyiikel~ileringiiven rnektuplmnln Frans~zca
veya Ingilizce tasdikli ve Hariciye Vekili tarafindan
irnzalanmig bir Brnegini Digivleri Bakam'na sunmast ile i ~ e
fiilen ba$lanm~golur. Asil resrni tatih bu mektuplann Tiirkqe
asillannln Curnhurbagkanl'na merasimle tevdiinden soma
ba~lamlqoEur.
Sosyal Demokratlar savag ljncesi linlu Weimar
dijneminden beri ilk defn bir hiikumete kattlmrg oluyorTard~.
Bagkani Willy Barndt ise Sans~liyeYardimcisi ve Dlgigleri
Bakan~idi. Heyecanl ! giiriiniiyordu. Y illarca muhalefette
kalmanrn karmaglk ruh haleti iginde g8riiniiyordu. Daha
sonralm fmat diigttik~adatmak isteyeceBmiz gibi H~ristiyan
Demokratlar'a hiq gilveni yoktu. Zor ve tarihi sorudu i~lerde
kendisini ve partisini ileti sllrecekleri endigesisinde idi. Bu
pek de yabana at~lacakbir evham sayllamazdl arna bu evham
Brandt daha ilk giinden tagrrnakta idi. (Yeni K~bnssefiline
agreman meselesi) Hlristiyan Demokratlar Bzellikle
Ausswetiges Amt D~giglerinde iyice kadrolapmig
gdrllniiyorlard~,Bu bakmdan Brandt'ln i ~zordu.
i 0 da Berlin
Belediye Bqkkanlla sslras~ndaklen y h ~allgmaarkadaglmm
toplamig baqka bir gijrev veremeyecegi iqin olacak, rnakarn
odastnln arkaslndaki biiyiik bir odaya iizel kalem rnudurii,
danigman gibi iinvanlarla dolduruvermigti.
Bana rezidansta "ho$geldiniz"ziyaretine gelen h t o k o l
Sefi giiven rnehplamln ijmeklerhi IS1$i$eri B h Brandt'a
ne m an vemeyi dii~iindiiwmiisormak nezaketine butundu.
Her an haz~roldugu cevab~nlverdim. "0 halde y m n tegrif
edebilir misiniz? Gijriigme saatini size telefonla teyid
edecegimy7dedi. ~ y l ayrrld~k.
e Bu ilk g6rUqme benim @in
gok zevkli ve nostaljik bir hava iqinde g e ~ t iBrandt
. Berlin
Belediye Bagkanllgr 'ndan geliyordu. Bu makarm kendisi de
benim Mlikiye'deki hocam Reuter'den devralrntgtl. Ondan
"Gosse Tiirke'liye bahsediyor, kendisinin hmasr oFdu@nu
s6yltyordu, Bana da "Sayin Biiyiikelqi sizinle artlk okul
arkadagi saylllnz!" diyordu.

Dilnyan I n ilk yazrlr an rln3mosr (Hitit~e).O


m Rikrnen diincminrie
fionn'daki sefaretin knpm olcln hu nntla$rna $u andn
Bonn 'da bulunmaktadzr.
BONN B U Y U K E L C I L ~ ~ ~ATANMA...
NE
'73' harfi ile bqlayan bqkentlen: Bfiyiikelqi oIarak
atanmam silreci 1962'de Buenos Ayses ile ba$Earnqt~.27
Mayt s 1960 kabusu Tiirkiye'nin uzerinden heniiz tamam ile
kalkmamlgti. Etkileri uzun yrITar devam edecek bu darbey i
yapanlar, kendi bakrmlar~ndanhakli olarak kendilerini
giivence altina almadan yijnetimden tamamen ayr~lmak
istemiyorlardl. Bu giivenceyi, sanrnm kendif erini o darbeyi
yapmaya zorlayanlar degilse bile olaylan o istikamete dogru
yiinlendimsig, onu kolaylagtlrmtg olanlmn bir ha1 ile ylSnetimi
ele almlg olmalmnda buldular.
27 Mayls'ln Dqi~leriBakani Selim Rauf S a p r gitrnig,
inijnii hiikiimetinde Feridun Cernal Erkin onun yerine Dqigleri
koltuguna oturmugtu. Selefinden tamamen ayn bir yap1 ve
yarnd~llgtaidi. Selim Sarper daha cana y a k ~ nve sevecen
g8riiniirdii. Kallb~k~yafeti,daha gosteri3li ve heybetli idi.
27 Mayrs'tan iki giin sonra idi. Fatin Bey yakalanrn~gyaka
paqa Harbiye'ye gotiiriilmUgtii. Kimse kimsenin ne oEacag~ni
bilerniyordu. Onceleri Amiral Eahri Korutiirk'iin bize Bakan
olacagr haberi gkmi$l. Tanlrnad~g~m~z bir adarndl. Derken
durum degi3ti. Diget bazl Bakanliklarda oldugu gibi ikinci
adam, biz de Gene1 Sekreter yani Selim Sarper bu makarna
getiriIrnigri, sevinmfgtik. Nihayet aramizdan biri,
buyiigiimiizdii. Fatin Bey'le aralarr pek iyi sayllmazdr. Zorlu,
onun gijsteri~Iihaline k~zar,onun iqin "arslan yelesi takrnlg
bir fare...!" diyen tanxmlardl.
Heniiz kimin ne olacag~bilinmedigi ve Gzellikle Fatin
Bey'e en yakln bilinen ti$ arkadq, Hasan Iglk, Sernih Giiner
ve Oguz Gokmen'in ne olacagl belli olmadig~ilk giinlerde
bir giin Sarper bizirn iigiirniizii bir arada odasrna ~ a g ~ r d l .
Masasrnrn yanlnda yerde kiigiik bir ganta vardm. Harbiye'den
yeni gelmigti. Fatin Bey'i gormlig, gayet iyi ve sagl~kltimih,
bize selamlar soylemig, "sakin moralleri bozulmasin hi$ bir
8ey olrnarni$ gib iglerine gii~lesinedaha biiyiik bir gayretle
devam etsinles" demig.. ! Sarper yerdeki qantay I glisterip
"bunda Fatin'in c;amayrlan var... Evinden ald~rdrm,birazdan
gotlirece~irn" diyardu ... Aslan Fatin Bey, kendisi nerede ve
ne halde iken neler dug6nUyordu.. ! Sonras~malum ... Benirn
oturdujiurn odanrn adr "Yassioda" oldu ... Telefonlanmlz
kesilmig, iigiimiiz de orada ~alqrnayadegil, ikamete memur
edilmi8 gibi idik. Resmi s~fatlm gene1 sekreterlik refkatinde
memur miidiir idi. Daha soru~turrnakornisyonlan kurulup
Yass~ada'dakilereuyumlu tahkikat ve sorugturma fasli
baglamadan bizim odaya bagka misafirler gonderilrneye
bqlandl. Hele bizlerden daha y a ~ hbir arlcadag kap~ylyava8qa
iirkek ve kararslz bir tavirla aqlp iqeri girince iiqiimiis de
~agird~k. Terbiye'li, sakin bir adamdl. Bizi selamlarnaktan
bile gekiniyor gibi bir hali vardl, Hasan Iyk dayanamadl,
sordu: "Sizi de bu odaya rnl verdiles?" dedi. Biiyiik bir
rnerkezde BagkonsoIos iken acele rnerkeze allnan yeni oda
arkada~~miz srkllarak cevap verdi: "Evet m a , ben sizlerden
degilim..!" dedi. Bu iiqiimiizii de inciten aptalca bir siizdU...
Hasan dayanamad1... "Demek, siz bizler gibi hlss~zl~k fdlndan
degil, aptalllk fasllndan buraya gijnderildiniz...!"
Adam sahiden aklll~sayllrnazdi. Bir cevap verernedi
bir kaq saniye bir yerlere oturmak veya ayakta kalmak
arasinda bir tereddiit geqirdi. Sonradan g k ~ gitti.
p Gitti ama
bizler de adr Yass~odadahi olsa orada bannmaktan umudu
kestik. Evlerirnizde emir ve beklemek daha iyi olur
diye diigundiik ... A r t ~ kyasa gitrnig sayil~rdik.Bizim
Bah~elievlerVdekievimizin bah~esiqok biiyiiktii. Serin de
olurdu. Hasan ve Sernih her sabah i8e gider gibi bize gelirler,
ugiimiis birbisimizle baki~arakdururn degerlendirmesi
yaptlgsrniz olurdu, Hasan Iyk qok ince du~iincelibir adamdr.
Bu halirnizde iken bile ailesinin, 6zellikle egi urnit ve oglu
Yusuf'u iizrnemek igin onlara h i ~ b i 3ey
r soylemez, normal
i ~ i n edevam ettigini anlatirrnig. Bizim Bahqelievler'deki
korngulmmiz~nhepsi qok iyi ve candan insanlardl. bizlerin
halini ve ya~antimrzlbildikleri iqin iizerimize adeta manen
kanat germig dururnda idiler. Hepsini saygr ile sevgi ile yad
ediyoruz ...
idamlmn infaz edilecegi gece Bah~elievler'debizden
hernen elli metre kadar vzakllkta oturan Pakistan Btiyiikelgisi
Hassan geldi. Telag ve kozku igerisinde bu geametli haberi
verdi. "Ne duruyorsunuz, bir $eyle yapsanlz a.. !" B izleri ne
san~yorduki? Sonradan Fransiz Sefiri Henri Spitzmuller
anlam idi. 0 sabah, General De Gaulle "Askerden, askere"
tanrmlamasl ile Cemal Glirsel k iidamlmn ertelenmesini rica
eden bir mesaj yollamq. Fmnsrz Biiybkelqisi yanmda Askeri
Ata~esiile birlikte ikisi de iiniformalarrn~giyerek o zamanki
Hariciye Kagkii'ne nebet~ileriyanp iqeri girebilrnigler, tam
merdivenleri &arken kqrdan Selim Swper kogrnup, 'hmesajl
bana vesin.. !" deyip sefirin elleline savlet e2mig. Mesaj vardi,
yoktu tartngmalasl araslndaki itigip kakrgmalarda Sefir
sendelemig, merdivenlerden yuvarlanmak iizere iken Atage
Militer kolundan tutmu9 ve kendi dilinden kiifiirler savurarak
arabas~nagotiimiig. Fransiz Biiyiike~isidaha sonra Briiksel'e
tayin edilrnig, kmsl zaten Belqikall idi. Orada birlikte gijrev
yaparken ~ o yalun
k dostluk ettik.
Sarper'in Bakanllgi sirasrnda komiteden bir Kurmay
Albay 'm Digi~leriBakanliglnda gereMi tasfiyeleri yapmaya
memur edildigi haberi gktl. Adam Napolyon gibi kmidorlarda
dolapyomug... B izler ise zaten ortalarda giiriinmez olrnugtuk.
0 srralarda Paris'ten merkeze gelen Bagkonsolos bir zat,
zatigleri ile gijtevlendirilmig. Halim selirn, nezaketi iIe maruf
bu zattan bir kijtiiliik urnuImazd~.Meger tasfiye listesinin
ba~rndabiz uqiimiiziin de isrni konulmug.. ! Refikasi asiI bir
aileye mensuptu. 1syan etmig, k o ~ u pbizimkilere haber
...
verrni8 Tabii y apiIacak bir 8ey yoktu ... Nasil oIdu
bilemiyorum, tasviyeyi yapacak subay, kendisine bir
Biiyiikelgilik ayarlad~,savugtu. Diplornasiyi herkes yapanrn
sanir... Hariqten gaze1 okumak kolaydis denilirse de her
zaman 'bijyle olrnadrginln ornekleri saymakla bitmez..!
Bu baliimiin bagl~ginabagka bir konuyu igeren bir
ba~likkoymugtu k. Lafin ijniinii alamadrk.. . Nereden nerelere
kadar geldik. Liitfen kusura bakmayrnlz. Hatlmlar birbirlerini
davul surna ile degil ama gizli, hissi bir &mla gaginrlar.
Birinden Bblirijne atlarken mutlaka birilerinin iizerine
incitrneden basarak geqmek zorunda kallssm~z...!
u@.imtiz arasindan en erken kurtulup Briiksel
Biiyiikelqiligine atanan Hasan Iglk oldu. Ardmdan Semih,
Moskova Biiyiikelqiligi 'nde elqi mliste~artoFmay I biitiin
engelleme gayretlerime ragmen kabul etti ve gitti. Slra bana
gelmigti. Beni Avrupa Ekonomi TopluluEuklarl nezdine
g6ndemek istiyorlard~ama heniiz Ankara Anlagmas1
Meclis'ten onaylanrnad~g~ iqin orada bir temsilcilik
ag,armyoslardr. Fetidun Cemal Bey gerqekten qok ince ruhllu
bir adamd~.Diigiinmii~ler,taynmrglar beni gimdiden oraya
g~nderebilmekiqin hukuki bir forrniil ararmglar ve bulrnuglar
da ...0 zamanlar heniiz Paris'te olan Natu Daimi ternsilcili~e
Muhamem Nuri Birgin'in yanlna ikinci delege olarak
atanacagirn. Maagim oradan alacaBrn, Briiksel'de gimdiden
goreve ba$layacabm. Otel ve otomobil param Menecek aynl
zamanda bir sefaret binasi araylp, satin aIrnak iqin gerekli
vaktim de olacaktl. Tegekkiir edip, oziir diledim. Sonunda
Bakan benim al~nganltgtrnahak verdi. Ciinkii bizsat o da
qok almgan bir insandl. "Peki nereyi istersin?" diye sorunca
aci bir tebessiimle "Beyefendi, yer begeneeek halimiz mi
kaldl? Neresi olursa gidesirn. Yetex ki, Buyiikelqi olarak
attanmr? olaylm" dedim. Feridun Gernal Bey lsrar etti. Ben
de "o halde yerini havasrni suyunu bilirim. lspanyol'ca da
iigrendim. Beni Buenos Ayres'e veriniz." dedim. Meger
orada da s ~ n arkadagl
~f olan Apiilahad Birden Bey varmlg...
"Peki, bqka her hangi bir yer olsun" deyince bu sefec de o
kabul etmedi... "Zaten fazla kalmayacalcsin~z,Brii ksel aqilir
aylmaz oraya nakledileceksiniz. Bagka zorluk isternem"
diyerek kendi arkada~iniDakar'a nakletti ve beni de Euenos
Ayres'e tayin ettirdi.
Buenos Aires'e bijyle gittik. Diplomaside bilinen,
ali~ilmigbir haldir. Her diplomat, nerede olursa olsun bir
onceki Poste'in nostaljisini tapr bende de Byle oldu. Ama
bir bapka gerqek de gudur: insan qok sevdigi bir yemegi iist
iiste yememeIi derler. San~nrnbu da do@ bir sijzdiir. Yillarrca
ijnceleri heniiz otuz yaglannda iken Maslahatgiizar oIarak
gittigimiz Peron ve Eva Peron ile iqli dl811ahbapllk ettigimiz,
bir ucundan ijbiir ucuna kadar dolagt~~irniz, Pampalarn,
Patagonyalan agarak Ateg ilksine, Tierra del Fuego'ya, San
Carlos de Batiloche ve haritalarda g M p tiffrendigirnizGiiiney
Amerika kltaslnln rniintehasina kadar uzanlp oralaradan
korngu Sili'ye slzdigimrz gunlerdeki keyif ve zevki, an11 ganli
Biiyiikelqi olarak gittigim iknci seferinde bulamadim dersem
beni sakln elegtirip ay~plarnayrnlz... ! Halbuki RilyUkelqi
olarak gittigim son seferinde de qok iyi qallgm~g,Atatiirk
adrna ir onur-habra psta pulu pkartmay~bqam~g,Arjantin'in
en biiytik geref kordonlu murassa "Leertador General San
Martin"niganlnr boynumda taglmlgtlrrr. Ama bitincisinin tad1
yine hagka idi demekten kendimi alamryomm..!
Briiksel Y e Tiirkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa
Topluluklan nezdinede ilk Daimi TemsiIcisi ve Biiyiikelqisi
olarak rnacerami ayn bir biiliimde yazlyorurn. Biitiin bu slire
zarfinda hi$ tatile ~ ~ k a r n a m ~ ~Kirnseye
t i k . soyleyerniyorduk
ama Tiirkiye'de tatil yapmaktan heniiz qekinir gibi halimiz
vardl. Nihayet 1965 yazlnda Semih, Azize ile siijzlegtik.
Tatilimizi lstanbul'da gegirecektik.Nerede? Pek bilerniyduk.
Ama qolrrk qocuk pek paha11 olmayan bir yerler olsun
istiyorduk. Bul ups yeri olxak yeni yapilan Tarabya Oteli'ni
segmitik. Nas~lolsa bir kac giin fiyat~natahammiil eder,
oradan rahat rahat bir yer seqeriz diyorduk, oyle de yaptik!
Otomobil ile ayrr ayn yollardan gelerek Biiyiik Tarabya
Otelihdde bulugtuk. Biz o y11Avrupa Kolejini bitiren GHlperi
ile iig, Semihler ise Giil ve Haydar ile ddrt k i ~ idiler.
i Bize
Karadeniz ktigesinde suite bir biiyiik oda, Sernihlere ise biri
denize iib0rCi bahqeye bakan iki normal oda ve salon
aylrmrglardi. Gulperi salanda yatacak, ayni banyoyu
kullanaeakttk. Ak~lFlcabir 8ey yapmiglardl. YaZnlz oda
kaplslnin arka tarafindaki fiyata baktlkqa keyfimiz kaqyor
ve rakamIar bizleri de biran evveI ka~mayazorluyordu. Tatil
dedigin bijyle fiyatlmn baslusi altinda yap~lamasdl.Bizleri
mhat ve giizel bir motel paklardi. Maaile aragtumalar yaplyor,
fiyntIar ahyorduk. Otel Emekli Sandlglna aitti. fstesek belki
bize bir tenzilat bile yaparlardi ama boyle i~lerlekim
ugrapcaktl ... Hem deger mi idi? Otelin yijnetimi bir Italyan
~irketineverilrniqti. ftalyan rnildiir yan~ndanhi$ ayrrmadlg~
siyah renkIi bir ciice Caniche kopegi etrafta dolaglyor, her
rastladl~lmrzda"EkseIans...'"iyyc bizi selamllyerdu ...
Mernnun olaca~imizisaniyordu zahir ! Halbuki bizler
bu hitabrn a ~ ~ r h ~iideyebilccek
ini olanaklara sahip degildik!
Tabii bu kirnseye siiylenernezdi. Adam dikkatl i idi. Otelde
bir ortak t a n r d ~ wda v d l . Kendisi doktordu ama meslegini
icra etmez her telden galadl. Oteldeki ikametini Emek ingaat
Sirketi ile olan ili~kisiile izah ediyordu. Bisirn kendimize
gore bir motel mgimr zr ve ihtirnal o zamanlarr n Pendik'indeki
2 12 Motel'e taglnacaglmlzi gelen telefon mesajlanndan
G@nmi?ler. Miidiir adma sordular, bir ~ikaye~i mis mi vard~?
Yoktu yak olmaslna ama tatilde de sad edecegin her liranln
hesabm~tutamk rahat bir tatil de yapamazdik. italyan miidiir
ballklama konuya d a l d ~ .Deneyimli bir adamd~,"Ben
otelirnden diplomatIarln ayrllrnalann~iqime sindireanern.
SizIeri tarnamen anlryorum. Sizler i ~ i nyanm pansiyon tunistik
gsup tasifesini uygulayacaglm. Bagka higbir gey
diigitnmeyeceksiniz.Size herhangi bir motelden daha elveri5li
gelecek, Liiffen bizi terketerneyiniz" dedi. Fiyat siiylerniyordu
ama limit konulmugtu. Sabah kahvaltt sa ve yemeklerj.
dahildi. Ustelik adarn daha da ileci gitti. Turist gruplan
yemeklerini can11 miizikli terasta degil, kapa11 salonda
yerlermig. Bize ayrlcal~kyaptilar. MasaIartm~ziterasta en
guzel yerde aylrd~lar.Bunun da yetinilrnedi. Doktor
dostumuzun etkisi ve harnaratlrgl ile olacak oteIin ba? agqlsr
Cordon Bleu Necip Usta, mutlaka bizim rnasamlza gelir bize
neler yemek istedigirnizi bizzat sorar, sfiylemez isek kendisi
en giizel ve mBnUye dahil olmayan nadide bahk ve yemekleri
yaptmrdr. Tatil geqekten istedigimizden ve bekledigirnizden
de ~ o daha
k parlak gegiyordu. 0 zarnanlar Tarabya Oteli'nde
denize k q ~ d a keski
i Tarabya iskelesinden giril irdi. Sonralan
kaynaginca adet haline gelindi. Biz ogle yernegini bir sandviq
ve kola ile idare etmekte iken sihisPi eller oraya da uzand~.
Cok zarnan giimiig tepsiler iqinde hafif yemekler de
gonderiImeye bqland~.1talyanmildiir geqekten &Ill a d m d ~ .
Bizi reklarn diye kullan~yordu.Plajdaki qogu yabanc~olan
miivteriler b i z gelen yemeklerden ismini saylemeden ipretle
lsmarlar oldular. Hiq unutmuyorum, Huriye birgiln midesini
bozmug, sabahtan pirinq lapasi istemig. Kapakll bir sahan
iqerisirrde lapa geldi. Yanlrnlzdaki Alrnan H a n m tuthrdu
ben de ondan isterim diye mar ediyordu. ben o gane kadar
bilmiyordum, meger lapa deyip gegmeyelim, onu saatler
siiren bir haz~rlamas~ varrmg... Kadln inatp, laf anlarn~yordu.
Nihayet Huriye ayni tencereden Alrnan Hantm'a ikrarnda
bulundu. Kadln tapayi gok nefis buldu@nu siiyledi ve mesele
boylece tatliya bagland1 idi ...
Bazen giindiizleri asabaya dolup civara gezmeye de
gidiyorduk. Go@ zaman Kilyos'a gider, Galatasmy 'da iken
her sene askerlik kampt yapt@lrmz yerlerde hem denize girer
hem hasret tazelerdik. Birgiin b6yle gezintiden atele
diindiifirnlizde hemen herkes B q b h Siileymm Dernirel'in
beni arad~glnive gijriigmelc istedigini soyledi. Heniiz teresta
bazi parlementerler ile yemeiini bitirmek iizere imig.
Ayagtmda bir gort vard~.Hemen elbise degigtirip gidecegimi
soyledim. Ai-kamdan yetigtiler, vakti y o h u g , gideceklermi~.
Yine de odama pklp ayagima bir pantolon gesirdim.
Ba~bakan'mmasasina giftim. Suleyman Bey k n i herzamanki
sevecenligi ile yanaklarlmdan Bperek karg~lad~. Hig bir
rnukaddemeye gerek duymadan, "O@z Bey, h X i buralarda
ne anyorsun? Bir an evvel Alrnanya'ya giderek g~revine
ba$larnan lazam.. !" Herkes de dinliyar ve bana bahyordu.
Belki onlar konuyu biliyorlardl ama ben vallahi hiq bir Sey
bilmiyordum. Arasira Briiksel'e gelen muteber zevattan
benirn Bonn'a atanacaglrn haberleri geliyordu ama,bunlm
biz bilirdik. COBkelam riipeti kabilinden soylenilen s6zlerdi.
Aldmamlg, ciddiye almarmgtim. Bliiksel'de Tahat~myerine
idi. Klztrn Giilperi Briiksel Universitesi'nde okurnaya
baglayacakti... Sayrn Dernirel'e slkilarak "Efendim, ben
Almmca bilmiymm" diyecek oldum. Cevaben "Ankara'daki
Alrnan Biiyiikelqisi Tiirkqe biliyor mu?'deyiverdi! Snstum...
Kendisini atomobiline kadar ugurladim...
AR ile gliri~melcr...
I ve Gii kmen,
1)onemin Almanyn Cumhurbfl~kfln
A Imun Cumhurhugkanr ve Biiyiikel~ilerav partisinde. ..
N ~ P I mner nuwnnnm RUYma-
Uch mrmhmlpte Ankara .dtc Rmunx
der RnlvR~lr I l b r r de-n Bnrulll und
Xlnrlchlunu w l r nMtm s r * n Wll-rr.
well w l r t a m Pnvnt-BPuhelmn n ~ n d
1armrnRlu) In dle m o h . $ ~ n i m e t l f r t r r
FmfanUrhalLe wurdm nsdrtr(la!lh
s t i u l r n und SbhltrMpct rur A b t * i ~ u n ~
drr M C C8nk!-&cn. wnd dar .Farm-
d t n " . d : ~.hr(L&cndr n r l m l n l ~ r r h r
A n n ~ p l ~ E nl c' h o r l r a S e v l l n v l konn-
te nur rnUhrorn wl&erherpslrul
4-
Snvtsny [at d*r, d ~ l ldlc rm
Ihm k I h n b u l a u r m u c h b n Trp-
p l h c und dl? .nrcLltntc Mlsthuna"
rur aatl!sm t l l r k i r h c n undmrnlrrn~rn
rmcrtkanlhcn M n h l l ~ a rIrn Urh~dsr
R s n d c l a h r und Krunlmrhrrr [Whir
WnchnOdlcl mlt MndRrbln3man
Glllhb:meo. In C m r n a[& ( l ~ rLldrl-
qu.usur b-w- - K o % t m MC€d Morkl
Ml ecc Elnwdhunp am ?9 Okrl.hrr,
dflr t d r k l d ~ n N*tlowl!cl-rra-
I ~ l e r l l d xw l r l n o wrdm
d h l e n , r k wIr minu rn -4- AuI den rlrkunnlpm R.wha.
mi! v m h i & i d - ) , nrhm ara r a m . protan I M I n p w l r k t drc Rnzdcnr
rnl- X w r l b ~ R m l l Knoll-In- In Ellnntrunp r n I
umaumsl und dorrrr -r Hlth- gahnhWe unc~lcGdkmm u k
SMCly-InotnalChllektm Charlrr S1- nrJen W ~ h o r l i z .I& kornrnr rn
-
vlgny unbr V ~ n r n ~ und vcr- ule im (imrc de I q n "
hu-mnd 1R07 anDloa rd& Rohbuu-
A-lull n r m l o g l u .*Ln KmhM
m l t &m hUnlshrlum fur Mkntllchs GEWERK EN
Umulan Har a b w l ~ u ~ f - "
h a * wzter w e v e m # o d m 1 ~ MIIIESTIMMVNC
Ankars enwmtnc Baupr(l-om- In W U ~ r h a l tirrill.-h war d l # M U M
mbul-n dlr Fnlwbt r(cr Im Rnd Oo- dcr t U r W m und dw- mu- Mlese Dlalsktlk
d n r h ~ c rS P d t i r l l Mehltm vor Jah- Plrtncr mlt d m oh.nlaalnmllm Ar-
rtafrlgt r t n r a w i e u l e ~w ~ k w w nnl- chllckt~nam Tndr Dwedhlm& Wlrh+sm~drt
plorrratan-Burg Owr Glkmm tru P Dl@ n4mIniantk.n l a A n u n bldbl vnuctellt Obgldat die
dcut*& .dcr Himmli&c-1, RoM~? kIhlru. wil sidr Oms nlm an di* Mehrhelt dm Ron- ~ b ~ m ~ n c l c n
Eouckmn*r d.r TAndM ontcl drm h Hewhrll l o t u s l r l t s Rmrrrurnmc d l r r r ' c l d h d t l w Milhmrlmmunt
rr.81nmnn0 w i t 1 ~ dar! . I n wine nbua h l ~ h t m n r r n a n v z.a hl!tlllrno> Yon arlvlhrhmrm In mIlm A n . ~ ~ r h l .
Rerldenr cIm!~hm Mmrtl und rnenr+n Nlmbewllu- r l t m dm GmBlndurtrlc L l l r n s t l m
lhmit rndrl lllr a n Orkar-Dleb p n l l n M a .u ad11 Mlllloncn Mark h l l t . hl**M d m aomemmrfr I.,.
nawnagw e n Telluna lhwt M e h l vamtlrslr.'-
.
meten d n t leldvoll+ bumm*I-721t,
dcnn .das emk narh d m Krlrpr l m
Aunlar ~d a u f a r r l r h t ? i ~CroB-Bau-rk
audI In Zukunft cnD*rL
KQ~LIB-bdm und PlnM
d r r I r r k l v h r n A d r n i n l n n t l m " Imelsr
hnt %t!dmturnt Sshlr ATmmllbl) ~ e d der w twu r - ~ ~ r n r on- n,
durm dl. unwtlrun ru+praIUhn

.-.<
war dl~ P P .u n ~ k - h r r l m b m . n K ~ K o .
*.*
.u*> aa und rcnr.mmrtr -&nun- un4 .D.r A r c b l U r t Qls RrchnunPcn

--
~ r c*'Wl- n p r m r d m GdKrrnm. -t rpst b.zIl&
.TU7 m l m lrt olnrrt Bmu kMn Llebenl- eudan e n- dm 4Ir W M o l l n
M J M l l H ThLml- Ckvlnl worn ta3r-m Blumvlucc
Gnsrachmton far Bomu Warn- slum MA Godnbem Ka-
P m k o r ~ n llrfrrt d r r Wlrkmbnu r 1 l m 1 4 r c n r t e w t m#um Efkur rehr
mrhr 11s V l p r J 4 h m Im M t l n I p M Bald F r h l e r Ilt &I #tp.tI&m
h ~ u tsrch dcr annurlhm. AKnlUkt nunc dm RAidrnaeblLudm' me Ce-
VMmr Ormn mr dla V m W r t l - wb!bad&. d s mmthcrhlllt hlw
nr. L - L I I ~ F . In Wmtdcub&land rui rr& Qbcrrs&cmd um ier! zthn Zenl4-
t l n m G K 4 Qusdrntmctet amhn n~otmrumkl und a a r rimis B-or-
Gnlndscb& m l t BLrdr sul W:n und dcn. dlc Terra- dn Wohn-Olmu?-
Drscbentclr m'ienclllhe fiwiamts- &-r srwlca #I& a h n l a t a&-
Ilonsbxutcn l m r h r n i a e n tnhun S k acrid ~ r a b l l
~ l l l w n.dm Bnlthunym der M d m DA mu* rh dk ia+ dso
'Mircwndclcn S t a s t m ruo1nmd.r u n a P h m u d ( sm i m m t m MrktnPlu Ln
drr 7ntmarc REmnune trerm, da0 B r W l srmtttrllrh, mntnerdwe-
O b n 2 W J W tdrklarhr C s s t a r b r i u r mn PXerrrlt-RlumcnkObcI van dcr
,on dcr BnrdraA r u m u c n rlnd" Trmra vrtcdcr s b ~ e l e l l t u M mu!
(Ormnl e l n m %hullplala t r m s p r t l t n wmQm
In drr U r n p b w v m V i u m urd U'errn. k!U&tek EoldaiLcr W k -
Kmdart-Aluwm rum dn *n d-RT men w a l l a ~ . U l d o n n r i n h r ' und
Mlinchm aurgeblld~LB&umel.tcr dne arlacrtc El* ver c l n u & w t a b t l L l r -
CrvndaMnr fflr Kno7hlMbdudc und rune dla h u h mlt r D r n l r d l m T n u t r -
-
I t drr M l ~ m t l t l n k m & a
nsmlcurbdu-A<: r r m h u -
,amt YU-
rrplara und
I
Wlldr*R.' "leO AUIFnLM 5mr PU bt ilzbnder YlM.r
Rnrnan dahlhc I tTtV,,. r ror der 16,
C
rya z i y m

' ' 1
BRUXELLES-BONN HATTI OZER~DE..!
Tarabya Oteli rntilakatindan sonra yaz tatili hafi ften
tavsar gibi oldu. Pek fazla vaktimiz yok gibi geldi. Bursa
uzerinden Manisa' ya kadar giderek ailelerirnize, evlerirnize
fiiyle bir goriindiik. Sonra da ~ s t a n b u l l adaha fazla
oyalanrnayarak Osrnanli giizergahini takip ederek, Edime,
Sofya, B e l p d , Maribor yolundan Briiksel'e danmeye karar
verdik. Giilperi, Universitk Libre de Bruxelles'e devam
diyordu, Birinci sln~figayet kolay ge~irmigti.Almanya'daki
bir iiniversiteye nakli miirnkiindli ama kendisi istemiyordu.
Okulundan ~ o memnundu.
k Orada hoca-iigrenci iligkilerine
ben de hayran olmugtum. bmegin aynl zamanda Belqika
Maliye Bakan~,olan ekonomi hocas~na,ogrencisi bir tatil
giinii veya saatinde telefonu aqip, dersinde veya g~revinde
tak~ldiglbir noktaym rahatlikla sorabiliyor ve cevablnl da
aynr kolaylrkIa alabiliyordu. Bunu bizzat ana baba olarak
gahit ~ l d u ~ u m uvez hayret ile hayranlllc ve biraz da kiyas
y olu ile etkilenmig oldo~urnuziqin belirtiyorurn. GIElperi
okulunu birakmak isterniyordu. Cok giisel bir CitC
Universitaire'i vardr, ama orada yer bulrnak iqin gak
Bncelerden haber vermek ve harekete ge~rnekgerekiyordu.
Ne ise ki A.T'nin Drgiligkilerinden Sorumllr Bakani Jean
Rey ve hanlm~ile yak111 dostluk iIi~kilerirnizvardi,
Giversitede hem hocalrk yapiyur hem de miiteveIli heyetinin
bagkani idi. Onun fikrine ve yardimrna rniiracaat edecektik.
Bu diigiinceler ile yola pktik. ~niirniisdengegen yabancr
plakali ve gijforIli! bir arabadaki kadln ve erkegi tanir gibi
olmugtuk ama pek emin degildik. Yo1 boyu kfih onlar one
geqiyor, k$h biz biraz daha h~zhgidip onEm yakallyorduk.
Yugoiavya sininnda bulugtuk. Deve tijyii pardesiilii, soluk
yiizlii yalu~lkIzgenq adamda bir hasta hali vardr. Wanrm ise
qok genq ve ger~ektengok da giizeldi. Sinirda Yugoslavlar
gelen gegen arabalardan on yahlrt onbeg dolar ayak basti
paras1 altyorlard~.Yaklaynca ikisini de tanidik ama onlar
hizi tanlmay~ncasesimizi gikartmad~kkendimizi tanttmaya
da gerek duymdlk. Adam Franslzca ve ingi~izcegiimrlikqiiyle
kavga eder gibi bir giize1 tartg~yordu.Adam hakll idi. Yugoslav
ise kr mutad dornuzluk ediyordu. Adam verdijii 100 dolarltk
kupiirun iistiinii yine dolar olarak istiyor, arna ijbiirii bunu
dinar olarak verrnekte lsrar ediyordu. Gecikmemek iqin acaya
girdim. 15 dolan ben verdim "arna nastl olur? Sis kimsinis
ben sizi tanlmtyorum... Borcumu nasll verecegim" gibilerdcn
tatli bir yabanci 3ivei;i ile konugmaya bagladl. Hiq. ku~kum
kalrnamagti. Bu diipediiz Numan Bey 'in eski dam ad^, Nevin
Mcnernencio~lu'nuneski kocas~.Aygegiil'iin babasi Zeki
Sirmen'di. Kendisi ile Hariciyeye aynt gun girrnig, aynl
dairede aylarca bir odada q a l i ~ m ~ sonw
g, da aynl askeri
uqakla Ankara'dan kalkarak, rzzunca bir Kahire molas~ndan
sonra d i i ~ ekalka Marsilya'ya oradan da Paris'e birlikte
gitrnigtik. Beni ltan~rnad~Errna gijlre ya tan~makistemiyor,
yahut da ciddi bir mazereti, yahut hastal~kzolrnaIl diye
diigiindurn. "Yolda nasllsa birlikte gidiyoruz, ben bir yerde
sizi bulur pararm alanm. Hem alamasam da hiq ijnemi yok..!"
dedim. Yanindalu Wanlm Nitiifer Sultan irnig, Huriye'yi hafif
bir tekssiirnle selamlad~.Ben arabanin gas pedalma basarak
hizla aynldlm. Huriye ile birlikte Zeki'nin bu haline gok
iiziildiik.
Zeki S i m e n ve yeni e$i veya sevgilisi bilemiyorum
Niliifer SuEtan'a yolda bir daha rastlamad~karna sanlrlm
hayaIimizde uzun sure onlarla birlikte seyahat ettik. Tnsan~n
hafzlsl bozuk bir bilgisayar gibi, aradigrn zarnan
bulamryorsun, ama asarnadigin zarnan p e ~ i n ibisakmiyor,
eline ayaklanna daha da k~ttisiiakl~n~n bir yerlerine talul~yor,
Zeki'nin bizleri tanimam15 olrnas~nahir tiirlii anlam
veremiyordurn Nihayet ciddi surette rahats~zolabilecegi
diigiincesi ile haydimden uzakla~t~rmak istedim B a ~ a r i l ~
olamadirn y ine bizimle kraberdi. Hwiciye imtihanrna birlikte
girmigtik. Yazildarda yan yana oturuyorduk. Biz yasarken
o sigara iger, elineki bo? kagida resimler karalardr. Rir de
kendisine HaIk Pastanesi'nden geIdigi kutusundan belli olan
pasta ve biskfiiler gelirdi. Nasik qocuktu. Bizlere de ikram
ederdi. Sonra birileri gelit kendisine rulo 1-~alindeyazllmtg
kagttlar getirirdi. 0 da agar, dijzeltir, 5iiyle iqine bir goz atar
ve sonunda onlm vererek bizimle dqan pkardx. Bir defaslnda
iinlii bir bakanIik mensubunun getirdigi kagltlan merak
saikas~iIe kapvremigtirn. Cok korkmugu. Kendisine "sus"
igareti yaptlm, 9iSyle bir okumak istedirn. Saqma sapan bir
~eyleryazilmgn, onlan itiverdim. Kendisine "sen bu kagrtla
qafrmin!" deyiverdim.IClzd~.Bana o yanm yamalak Tiirkpi
ve 'r'leri 'g' gibi yuvarlayarak kayduan teIaffuzu ile cevap
verdi: "Ben ~akrn~yo@m sen kendine bakl'yedi. Sahiden
de qakmadi ama, ben qok onlerde kazanm~gtlm.Talih ve
tesadiifler ikirnizi de ayni dairede, Bedri Tahir S m a n ' i n
Gene1 MUdiirEii$$i'nde "Ticaret ve 1ktisad Dairesi'hdde
bulugturdu.
S a v q stralan idi. Savaga girmek igin zorlanryorduk.
0 siralarda Churchill Tiirkiye'ye gelecek ve 1n8ntI ile
Adana'da bulugacaklardl. 0 tarihlerde savaSa girmemek
konusunda Mland- en biiyuk kozumuz silah ve malzeme
noksanr idi. Belki de bu konu giindeme gelecekti. Bizim
dairsden birinin de bu yllzden heyete katdacaB soyleniyordu.
Biz acaba S e m ksel mi? Yoksa bagka bir gube miidiirii mii
gider diye diigiiniirken bir siirpriz olarak Zeki Sirmen heyete
konuldu. Hayretler iqinde idik. Onun bu konferansta bir ip
yarayabilecegini kirnseler diigiinmiiyordu. Ciinkii hi$ bir gey
bilmiyordu. Numan bey darnadma kanat al~gt~rmak istiyor
diye yommlandr. Giniler, geldiler. Churchill biiyiik bir askeri
u w a , oglu da ayn ve 8x1ugagr ile gelnigler. Adana simdiki
gibi degil, bu kadar iinEii misafisleri g i v e n iqine
banndrrabilecek bir yer yak, Akla Atatiirk'iin ozel treni
gelmig. Zaten goriipeler de orada yapilacakrmg. Tren Adana
istasyonunun miiselles tabir edilen uzalc ve tenha bir kijgesine
qekilmip, etraf~askerlerle muhafaza altlna almrnrg... Ama
Churchill sabahlan rnutlaka so@k bir dug dlr, uzun stire su
altinda kafasln~dinlendirirmig. Trende banyo var arna ijyle
uzun siire akacak yeterli su yok! Uzaklarda tek bir tulumba
var m a hortum yok. 01sa da kuyudan elle gekilecek suyun
hortumla Wne kadar pompalanmasr miimkiin degil. TGrk'iin
pratik zekasl irndacla yetigrnig. ArsTan demiryolculanmz
tulurnbadan Churchill'in vagonuna kadar birer metre ara ile
siraIanrnl$lar. ala vere sulm vagonun tepesine kadar hi^
aksatmadan bqaltm~glar!Dugun tmmland~@ h a h i geld@
zaman herkes rahat bir nefes alrmg!
Hikaye bununla bitmiyor. Bu sefer Zeki'nin Adana
rnacelasi ba@yor. B izim heyetin bazl iiyeleri Adana' da bazi
zengin egraf evlerinde misafir ediliyor. Numan Bey'in
Adana'da MyTe bir akrabasr var. Damat Zeki S h e n ' e oraa
diigiiyor. Kendfsine slkl ah tembih ediliyar. "Aman bizi
mahcup etme. Salun ziippelik yap~ponu yernem bunu yemem
dire insanlm hrmaya kalkma; bunlar giin g8rmi.i~zengin
insanlar... Onlmn adetlerine uymaya gdq!'' demipler. 0 da
s6z vemig. Kendisine ilk akgam kocaman bir oda vemigler,
i ~ i n d eoymalt nakrgl~yatak drtiileri iqinde kocaman bir
karycrla. Ama gece lambas1 koyrnayl unutmuglar. Sadece
rtuvaletin yerini glistemekle yeItinmi21er. Ertesi sabah kalkrmg,
kahvaltz masasinin etrafinda kadinli erkekli, lcii~iikbiiyiik
hanede kimler v m a hepsi misafiri beldiyor. M a m n &nde
ne buldularsa koymu~larmhk.,. Baklavalar, qqit gqit bijrekler,
tepsi tepsi konulrnu~.ustelik bazi yalun akraba ve komgular
da bir geyler yollamayr ihmal ermemigler, onlar da masanin
iizerinde yetlerini almiglar. Ba~larnakiqin rnisafirlerini
bekliyorlarm~g.Zeki: <'Bensabahlan bir cafk iqerim'' diyecek
olmug, "o sonra" anlarmnda i~aretetmigler. Zeki'nin aklina
kay~npederinin"ev sahibini giicendime. We ikram edilirse
yiyeceksin" tembihi gelmi$. Herkes kendi rnalmi siimek
istercesine "gu biiregi ben yaptlm yemezseniz giicenirim"
gibi laflar edince bizim damat yutkunarak, t~lunarakyemye
ve yutmaya qahgiyormug,., BEr yqlr hanim kendi sardi~ini
sijyledigi yalanc~dolmalarz da "diiriim vallahi bir tane
alrnazsaniz!" diye iisteleyince "Bakln~zhanirnefendi, Ne
isterseniz hepsini yapryorum amzt goriiyorurn ki, daha fazla
yemek yernezsern ya siz Oltiyotsunuz, yahut yersem ben
oliiyorurn m a ben ij?mekiskrniyom! Caf2de ipmiyorurn.
Gidiyomrn." demig. Kap~dabekleyen p l i s ambasma binerek
istasyona gitrnig. Bu hikayeyi bize o tat11 ~ivesiile yanm
yamalak anlatbglnda Ticaret Dairesinden tasrmg, Bakanllk
koridorlannda dolapnaya ba~larmgtl.
Peki ne olrnugtu da, Zeki, Nevin'den ve qok sevdigi o
tatlr Aygegiil'den aynlrn~g,Osmanlr hanedaninin krerna
bakiyeIerinden bir prensesl e yanyana bir arabada Avrupa' ya
d o m y d aliyordu? Evli idi veya degildi. Bu tm~gmalardan
hi$ hoglanmadrm. Ben kendi kendirne bir tiirlii cevabln~
bulamad~grmbis konuyu dii$ntiyordum. Nasll oldu da, bu
tatll, prnank ve iyi kalpli adam beni hig tanlmadl? Bunun
anahtanni p k sonralan aile yalunlan verdilerdi. 2 k i Sirmen
rahatszzlanmtg. Yanlrg bir tedavi uygulam~glar,"pek kimseleri
tanlrnlyor, bunallm gegiriyor" dedilerdi. 1nanmall mi idi?
Bilemiyorum...Bu anilar arasinda ansizln q~kanve araya
giren degiqik bir olaydt ...!
XXX
Brliksel'e vardi~im~zda AEmanya haberi bizden ewe1
gitmig, ham k q r l k h agrernanlar isltenmi$tti bile..! Komisyon
iiyeleri ve erkanrndan bqlayarak vedalanrmzl yildnrn h~zryla
yaprnaya bagladxk. Sefaretten sefarete gidece@-niziqin igirniz
pek zor say~lrnazd~. Komisyon D~gilitkilerSorumlu iiyesi
Prof*Jean Rey bize Bel~ikaHiikiimetinin AT emrine tahsis
ettigi UnlU Val Duchesse gatosunda rniikellef ve kalabalrk bi
veda yemegi verdi. Biz de veda kokteylimizi aynl yerde
yaptlk. Hiqbir mesEektaglrn~saveda edecek vaktimiz y o h .
Bizleri en ~ o sevindiren
k Jean Rey Yn tiniversite kampiisiinde
Giilperi i ~ i n
ayarladi& iqine leiigiik bir kichinek'i de bufunan
rniistakil bir oda temin etmesi oldu. ostelik kendisi velisi
olrnayl da kabul etti. ~Art~k gonliimiiz rahat, AImanya'ya
gidebilirdik, Zaten aradaki mesafe bilemediniz otomobille
iki, ikibuquk saat kadar 'bir~eydi.
Komisyon Bagkani WaIter Hallstein Federal
Almmya'mn hrucusu Konrad Adenauer' in en y&n arkam1
s ~ Avrupa Topluluklarrn~yaratan Roma
ve y a r d ~ m c ~idi.
Andlagmasnn~nda aga babas~saylllrdi. Uste~ikuluslararas~
ili$cilerde savag sonrasl dijnernde iinlii HaIlstein kktrini de
onun eseriydi. Almanya'nln boliinrnesini donduran ve
durduran adam say~ltyordu.AET'yi kuranlardan zaten
ortalarda kim kalmigtr ki? adenauer De Gaulle, Paul Henri
Spaak, De Gasperi, Joseph Luns, Christian Pineau, 1talyan
Bagbakani Antonio Segni ve daha niceleri birer birer bu
alernden gBqiip gittiler. Bagkan Hallstein uluslararasi
hihiyetine ramen Alman b l i g i n i heqeyin iistihde tumaya
~allganbir karaktere sahipti. Huy canin altrnda...Alman
dedigin her yerde her zaman Alman'dir! Olkesi her geyin
iistiindedir! Deutschland DeutschIand ijber ~ l l e sBu
! yiizden
olacak benim, A1manya"yabiiyukelqi olarak atanmamdan
fevkalede memun olmugm. Kitaplmn~imzaladr, tiikenrnez
kalemini de kitaplarla hediye etti. Almanlar nutuk ~ekmeye
bay~hrlar.Ba~ladlkonugmaya. Zevkle dinliyor, keyifle hayal
ederek diigiiniiyordum: Savag sonu Alrnanya'sinin degil,
Avsupa'n~nda en seqkin devlet adamlar~ndan biriyEe
konuquyordurn. Sonunda 'Sayln Biiyiikelgi, size gu a y n k
anrnda daha bliyiik giirevler, daha biiy iik Bijyiikelqilikler
temenni etrnek isterim ama Alrnanya' ya gidiyorsunuz! Daha
otesini, iistiinirnii gorerniyorurn!" diyerek sijzlerini bitirdi.
T m bir Almm'dl. Her Alrnan gibi megaloman gliriiniiyordu.
Almanlara bu s~fatgok yalug~r.Altlnda kalmak istemedim:
"Saym Bagkan,kwdu@nnz Avrupa KSrniir-@lift TopEulu@
CECA, Atom Enerji Toplulu@ CEE, Ortak Pazar bakmlniz
bir giin Avrupa Birligi haline dtiniigiir, o zaman benim de
wraya Biiyiikelqi olarak atanrnam~temenni edebilirsiniz?"
dedim. Guldii. Eli ile muphem bir ismet yaparak "tarihte bu
ne kadar denendi biliyor rnusunuz?" dedi. Muhterern
muhatabim bugiinkii Avmpa Birligi geligmelerini, 15 iiyeli
Avrupa Bitligi'ne katilmak iqin koridorlarda, Helsinki'nin
gecesi olmayan soguk ikliminde Tiirkiye dahil 28 iilkenin
slraya ginnek iqin birbirlesini nasil itip kaktrgini giirebilse
idi, iisteIik Avrupa biitiinlegmesine ilk talip olrnu~olan
Tiirkiye'nin h215 bekleme odaslnda uslu uslu ohrup buna
dahi giikiir dedigi, dawl zuma bayram ettigini glirebilse idi
acaba neler siijylerdi? Hele hele "Oui a 1'Europe des Patries...
Mds non a 1'Europ des Partis!" wkeler, vatanlar Ampa's~na
evet; siyasi partiler Avmpa'ana hayir!) diye avasl pktigi
kadar bagrran General k)e GauHe hala yagryor oEsa idi, 4 iizel
uqakla Helsinki Zirvesi'ne giden eski qiimezi, ~irndikihalefi
Jaques Chirac'i saga soIa hava basarken g6rse idi, acnba
neler diigiinfir, neler s~ylerdi?
Ben Almanya'da iken Hallstein AT'den ayrrldi.
Politikaya girdi. CDU'dan parlamento iiyesi oldu. Rivayet
onun Adenauer tamf~ndankendi yerine yetigtirilmek iskndiB
yolunda idi. Hdkes ondan qok gey bekliyordu arm parlamento
da pek.varU gijszeremedi. Yorgun bir savagq of&, Alrnanya
ve Avrupa biitunlepesi tarihin solgun sayfalan araslndaki
yerini aldl.
XXX
Briiksel'den Bonn'a hareket haz~rllklar~ pek fazla
slirmedi. Ama benim heyecan~mgiderek artiyordu. Dilini
bilrnedigim, o zamanln pek ileri say~lamayacakaudio
teknolojisi ile Bgrenmeye gallgtiglrn Alrnanca pek igime
yarayacak gibi g~rilnrniiyordu.Almanca'yr bilmiyordurn
m a Almanyayyr ve Almanlan iyi bildigimi hissediyordum.
Endigem de buodan kaynaklan~yordu.Avrupa Topluluklm
Bavkan~Walter Hallstein3n qok yiksek perdeleden yaphgr
veda konuynas~beni ziyadesi ile etkilernigti. Gider gitrnez
bir hoca bulur, hiq olmassa gazete rnangetlerini, ba~liklanm
anlayabilecek kadar bir geyler dgrenebilirim diyordum.
Alrnmlm ~ o yalundan
k tan~yanyabmc~bir diplomat dosturn

ve ezberlenmig bir ik AZmanca araya sdugtlrabilirsen


qok ho51atlna gider."c 3unu ben hep yapmaya galqntlm.
Yemeklexde sofra konugmalannda, Alrnanlar~nqok sik
dlizenledikleri iidii av partilerindeki toplanhlarda sekrekximin
terciime ettigi kiiquk ve niikteli ve esprili nutuklar pek hop
giderdi. BunIardan biri, iinlii Alman yaxannin "Jagdt ist
Jagdt, Schnapps ist Schnepps !" ad~ndakibir kitapta bana
atfen yer almlgtl. "Av avd~r.Schnapps da schnapps'drr"
diyordu kitabin isrni... Geqekten bu partilerde ikram edilen
iqkilerin baglnda Schnapps gelirdi.
Almanya'ya atanmig olmak bana biraz da gumrla
k m g ~ kbir hvang vermigti. Alrnanya savagtan galip de qksa,
rnaglup da olsa fazIa bir degigiklik olmazd~.Alrnanya yine
bildigimfz Almanya, Alrnanlar yine bildigirniz Almanlardi,
HitEer'in h~grnsndanlcorkarak rnemleketlerini terkederek
kendilere s~glnacakgiivenceli bir iilke arayan Yahudi assllr
bir gok bif im adarnl bir lusrn~Tiirkiye'ye geldiklerlnde ben
Galatasaray'da okvmakta idim. ~ n f i iktisatqllar,
i hekimler,
cerrahlar yanlnda felsefe ve psikoloji profosiirleri de vardl.
Bunlatln qogu iiniversitede ve bazen de ayn derneklerde,
kuliiplerde konferanslar verirlerdi. 11. ve 12. sln~flarda
psikolojiye merak sarmigtirn. Bunda ders nazln ve feIsefe
hocamiz Camille Bergeaud'un bijyiik etkisi vardl. Bu
konferanslara gidedirn. Prof. Reichenbach en qok dinlemeyi
sevdiklerim arasrnda idi, insan mhunu tarif ederken mistik
bir ha1 al~r,ruhumuzdaki ~ e ~ i tduygular
li aras~ndasevgi ve
nefreti ayni diizeyde birbirine taban tabana zlt duygular
arasinda tarif eder ama sonunda "bunlar birbirine ijylesine
ten duygulard~rki, hareket noktctalanndan uzaklaga uzaklaga
sonuna nihayet insan kafbinin karanlikIaslnda farkinda
olrnad~glrn~z bir zamanda buluguvetirlet" desdi. Bu ciimleyi
hi^ unutmadrm...H5l2 zaman zaman tekrarlanm. Bu Alman
hocalar Tiirkiye'de b~yllkbir nezaket ve itibarla k q ~ l q k l a n
iqin memnun mesuttullar... Ankara'da Mulkiye'de bir Alman
phircilik hocarniz vardl. Prof. Ernst Reuter. Bu fstanbul'da
konferanslama gitti@nk, yahut hastanelerde iltimasl~yollarla
konsiiltasyonuna b q m l m hekirnler Dr. Frank,Dr. Niessen
gibi isminden fazla soz edilen iinlii bir kigi degildi. As11iine
savq s o m iikesine
~ avdet ettiBndeAlman Sosyal Demokmt
Partishi yeniden organize ederek Eliinmiig Berlin'de belediye
Bagkanllgl'na seqildiginde kavugrnugtu. Prof. Reuter qok
mtitevazr bir adamd~,Tiirkqe'yi gok gabuk ijgrenmigti.
Takrirlerini Tiirkqe vesirdi. Evi Miilkiye 'den pek uzak
olmamal~idi. Ylpranrmg deri qantasml bisikletinin diimenine
asar, bagincia ibigi kopmng; veya kopmlmq eski bir Tacivert
bere ile Miilkiye'ye bisikletle gider gelirdi. Atatiirk olmiiv,
defnedilecegi yer heniiz kararlagt~rilmamigtr. Bugiinku
Anitkabir "in nereye yerle$irilecegi txhg~hyoldu.Hocarmza
g ~ r eAnkara, Anadolu 'daki stratejik rnerkesi dummuna
ragmen 1stanbu13unyanlnda ancak burokxatik bir payidaht
olabilirdi. Bir defa ~ m s ibanliy~sii
, yoktu. B m d a memurlar
oturacak, glirevlerinin sonunda yerlerini ve evlerini yeni
gelenlere blsakacaklar, gidip Bursa veya 1zmir civmnda
emekliliklerini geqimeklerdi. Ankaraya ma1 miilk edinrnek
alu1 'kh degildi! Ankara'ya kiiqiik bir hava meydanl yeterli
idi. Bunu da sinifta kendi gizdigi bir Ankara plsnmda $imdiki
Tandogan Meydani'na yerlegtiriyordu. Bu hali ile ona glire
devlet Ankara'da sosyal Iojmanlar yapacak, kuasrm iqinde
oturan memur ve hizmetlilerin maag ve iicretlerinden
kesecekti. Pek ileri giSrii~Iiibir hoca say~lmazdl.Ama kendi
iilkesinde geqekten fevkalade biiyiik bir itibara kavuam@nu '

ben bizzat mugahede etmek olanaglni buldum.


Tiirk - Alman ili~kilerinindurumu hakkrnda geni~bir
bilgiye sahip degildim. Bonn'a hareket edinceye kadar bu
konuda elime ne gqtiyse ohdum, hafisa tazeledirn. Ne olsa,
geleneksel bir dostlu@muz olan biiyiik bir iilkeye gidiyordum.
Biz, Almanlara tarih boyunca dostluk, onlar da bize ijzellikle
savag siiresince ve sonrasmda g.Eisterdi@timizy&nlsk dolayla
ile p k yakm hissediyorlard~.Benim Almanlarla 500 milyon
D. Markl~kbir Hermes Kredisi mtizakeresinin qetinligi, bir
kaq yll sonra SansiiEiye Ydimcrsi iinlii elconomist ve Alman
rnucizesinin babasi say~lanProf. Ehard'm TWye'yi resmen
ziyaretinde takrnch& hqin ve yuksekren a m tam ve Savorana
yati ile Mudanya iizerinde Bursa'ya giderken Atatiirk'iln
unlii yemek sofras~ninetrafinda ekonomik miisakereler
yaparken rahmetli Menderes'in latife tarzrnda "Camm dostlar
aras~ndaiki kere iki bazen beg de edebilir!" niiktesine
geqekten kaba, elini rnasaya wrarak "nein nein ! iki kere iki
dlirt eder !" demesini ve tutumu doIayisiyle Almanya'da
igirnin hig de kolay olmayacagl hissi ve izlenimi iqime
yerletmigti. istanbul'da diirt gun Huriye ile berakr Erhard
ve zevcesinin qok yakln~ndabulunmugtuk. l ~ i nkOtiisU,
Alrnanya atanma haberini aldlgimizda bu zat muavin degil,
bizzat Bqbakan oImugtu. Adenauer biraz dinlenmek ve Onu
da denemek $in bir tarafaqekilmi~ti.Cok giikiir Briiksel'den
Bonn'a hareket edecegirn giinlerde Almanya'da igler
Sovyetler'in baslusi ile ekonomik alandan siyasi alana do@
kayar gibi olmu~tu.Ost-Politik, do@ya yalunlqrnak poliikas~
zorunlv olarak giindernde idi. Doguda kerhen kabul ettikleri
Oder-Neisse sinin Almanlarca sadece bash ile kabul e m e r r
ve slnirlarin ancak Ban? AnIa~rnas~ ile belirlenebilecegi
yolundaki goriig ve tutumlm Sovyet baskis1 ile gevgemek
zomnda kalmlgtl. Kil~iilcadimIatla do@ya yalunlagmak tezi
revaqta idi. Soguk savav Dogu ile Batly~kijkllI biqimde
a y ~ m g hSirndi
. Hitler'in @nahlmmn kefaret prktini i p e k
o giinkii Alman HGkiimeti'ne dii~iiyordu.Bir biiyiik, bir
kiiqiik CDU-CSUmP partilerinden oIu2an ve 1949'dan beri
sllregelen, k i r ~ l ~dakiilebilen
p Federal Hiikiimetlerin
yliklenebilecegi bir sorumluluk degildi. fki btiyiik parti,
Nlsistiyan Demokratlar ile Sosyal Demokratlar sadece belirli
bir siire Ost Politik meselesi halledilenceye kadar iki yllhgma
"BGyiik Koalisyon yahut K~rmrzl- Siyah Koalisyon"~
kurdular, Sansiiliye Gerg Kiesinger ve $ansijliye Yardlmcrsi
ve Dqigleri Bakanl oIarak da WillyBrandt ig baglna geldilerdi.
Bu benim &in geqekten kolay ve zevkli bir ortam oluqturdu.
Tiirk -Alman iligkiIeri tarihini taferruatrna kadar okudum,
Kendime giivenirn gelmigti. Tam Briiksel'den Bann'a
karayalundan hareket edecegirn giin, sinirda Alman
rnakamlannln ilcrarn ettikleri beyaz Riesling ~ a r a b i nbeni
~
kargilamaya gelen meslektaglanmla yudurnlarken, kaputu
aqilm~gbir otomobilden avaz avaz yiikselen bir mbesk 2arh
rnoralimi bosdu. Araba bir Tiirk ipgisine aitti. Araban~n
tey binden pkan ~arkznlnsik slk tekrarlanan nakarati bagir
baglr bagrnyotdu: "Alamanya ...Alamanya...! Benden aptal
bulaman ya!" Bir ara diigiindiim, vu garip gurbetginin yanlna
gideyim, konu~aylmdedim, Bizi kqiamaya gelenler ataslnda
Kijln Bqkonsolosumuz ~ z e Tevsr vazgqiadi. "Size raprlar
hazlrladak. Hep beraber gijriigelim" dedi. Ozer Tevs
Galatasaray'dm arkadagimdl. Akl~ma1. Diinya S avay 'nda
Almanlmn talebi iizdne g~nderdigimiz5000 imalat harbiye
i~isininSpartakist savqlarmdaki m a c d a n geldi. V a z g q h ,
Daha heniiz giiven rnektuplanm bile vemeden bijyle bir
gijriigme yersiz oIabilircEi.
Bonn'da kendi arabam~kullanarak kafile halinde
Rolanseck'deki muhtegem rezidansa vardi$irnizda sefaret
halkrn~bizi bekler bulduk. Onlar da yorulmuglar, bir gunde
hem eski Biiyiikelgilerini ugurlarnak, hem de yenisini
kaq~lamakzahrnetine katIanm15lardl.Birlikte bir yorgunluk
kahvesi i ~ t i kTanqt~k,
. kaynagt~k,bulvgmak h e r e aynld~k.
Bu a~amadaHuriye bizimle beraber degildi. Gulperi ile
beraber herkes kendi aaabasinda seyahat ediyordu. Huriye
bir giin evvel annesinin hastallgi haberini al~ncabix kucak
i l a ~ l aBursa'ya uqrnugh. Cok ~iikiir,kay~nvaliderntehlikeyi
atlatlnca iic; giin sonra bize katllacakt~..,
Kliln Bqkonsolosumuz ozer Tevs vazgqirdi. "Size raporfar
hazirladik. Hep beraber gorli~elim"dedi. Qzer Tevs
Galatasmy 'dan arkadagimd~.Akl~ma1. Dunya Sava~i'nda
AEmanlann talebi iizerine giinderdigimiz 5000 imalat harbiye
ig~isininSpalakist savqlmnW mamralan geldi. Vazgqtirn.
Daha heniiz giiven mektuplarinl bile vemeden bByle bir
gijrii~rneyersiz olabilirdi.
Almanya'daki Tiirk vatandaqlm, yabanci bir irlkede,
yabanc~olduklan gevreler ve kogullar igerisinde birbirlerine
daha ziyade yaklagmakta ve sokulmakta, bisbirleri ile
dayanqrna hissi adeta yabanc~ve acemi olman~nkendilerine
ydneltebilecegi tehlilkeleri ve zarar1an kqllayabilmek iqin
zorunlu bir destek olarak ortaya q~kmaktadtr.Vatantndan,
evinden, yusdundan, golugundan ve pcugundan ayn ve
uzakta olmak milli hisleri daha ziyade kuvvetlendirmekte,
insanlan birbirine daha ziyade yaklqtzrmaktadr- Tiirkiye'nin
aynl bijlgesinden, ayni gehir, kasaba ve heIe aynl koyiinden
olanlarAlmanya'da birbklerini adeta ahbadan iistiin sayarlar,
birbirlerini ararlar, sorarlar, gerektiginde y ardima kovarlar.
Bu, genellikle blitlin yabancr igqiler iqin de var sayllabilecek
bir miigahade gi bi gBrIinIit ise de, Almanya'daki h i ~ b i r
yabana topluma bu dayan~grnahissi TUklerde olduw kadar
kuvvetli ve kijklii degildir. Almanya'da bir yllda ortalama
oIarak 700-800igqimiz vefat eder. 1971 yilinda vefat edenerin
sayisr 1096'dlr. Bunlardan iq kazalaranda hayatlarlnr
kaybedenlerin cenazelerinin Tiirkiye'ye nakil rnasraflan,
rnensup olduklan i gyerleri veya sigortalar taraf~ndanijdenir,
fakat digerlerinin, yani eceli ile vefat edenlerden rnuhta~
olanlann cenazelerinin Tilrkiyeyye nakli iqin her ne kadar
Cal~grnaBakanliB bii$esine bu maksatla bir tzhsisat konmug
ise de, bu yeterli degildir veya formaliteler yiiziinden
zaman~ndakullan~lamaz.Bununla beraber, hemen hemen
hi$ bir Turk'un cenazesi Almanya'da ortada kaIrm9 degildir.
Olenin ~evresindeveya yakinlannaki dayampma derhaE
kendiliginden hmkete gepr, h h y e t l i bir arkada~rigyerinde,
fgqinin kalmakta oldu@ Heim'da yahzlt bir mescitte ortaya
bir tabak veya 6rtii koyar ve birkag saat i ~ n d gerekli
e masraf
toplanmag alur. Artan para elursa, ijlenin ailesine ve
gmuklanna gijnderilir. Bu, Tiirk igqilerinin kendi d a n n d a
sosyaI yardimlagma konusundn her gun, herkesin gdzleri
ijnunde cereyan eden Grgiitlegmelerinin kiigiik fakat manall
bir Ornegidir. Bu aynr zamanda Almanya'daki igqilerimiz
@in,bqkalmm yaph& gibi, bizirn de devlet eli ve yardrrmyla
sosyal ijrgiitler kurrnamiz gereklerini gok daha aqkhkla ve
miistacel i yetle ortaya koymaktad~r.
Almanya'daki ig~ilerirnizaras~ndabu dayani~mave
yardimlagma omeklerini daha qogaltrnak ve anlatmak
mlimklindiir. Ancak benim Szelfikle iizerinde dumak ve
belirtmek istedigirn, Alrnanya'daki Tiirk igqilerinin gurbetk
olrnanan da etkisiyle, vatanlama gok daha bag11 ve ilgili
olduklandrr. Tiirkiye'deki her olay Alrnanya'daki her Tiirk'ii
yak~ndanilgilendiris, Diger pek ~ o yabanci k iqqi gibi qok
giilriir vatanlndan kopmarmgttr. Aksine, belki de Tiirkiye'de
aldugundan qok daha fazIa bag11 ve ilgilidir. fyi habere
sevinir, kiitii habere yerinir. Bijyle hallerde milli dayanlgma
hisleri derhal ve eornert bir $ekilde canlan~r.Bunun en
muhtepem ornegini ben Gedis deprem felaketi srraslnda
gordiim.
~ ~ ~ i l e r i m iTiirkiye'den
zin gelen haberletle ne kadar
yaklndan ilgili olduklmn~belirtmege qalqmi$tam.Gediz'de
buyiik bir deprern felaketinin oldu~unu-e&r her gece
radyodan ajans haberlerini dinleme allgkanllglrn o h a s a idi-
geceyar~sindansonra ba~layani~qilerimizintelefonla
miiracaatlarrndan, haber ve bilgi sorrnalar~ndaniigrenrni?
olacaktim. Ger~ektenvatandaglarlrnizln pek qoij;u daha
depremin vuku buldugu geceden itibaren Biiyiikel~ili~imize
bagvurmaya baglamaslardi. Kimi yeni haber soruyor. pek
go@ ise yardrm giindermek i ~ i nakil danrgiyordu. Ertesi
sabah Federal Almmya Hfikfimetinin Sayln Bqkanl SanslSlye
Brandt taziyetlerini ve iisiintiilerini bildirdi. Almanya'mn
Tiirkiye'ye yapacaii;~yardlrn iglerini bizzat ytinetmek Itlzere
Dahiliye Nazm dostumuz Genscher, paskalya tatilini yanda
keserek Bonn'a diindii, 1gqilerinaiz Gdiz'de felaket bijlgesine
gBnderilmek Uzere battaniye, elbise, gamaglr, yiyecek
nev3inden neleri varsa g~ndermektstiyorlard~.O giin ve onu
izleyen giinlerde Almanya'nrn Tiirkqe yayln yapan radyo ve
televizyonlannda ig~ilerirnizehitaben konupalar yaptlm.
Gediz deprern felaketi dolaylsiyla Almanya'daki
vatanda$lanm~z~n dayanqma duygularrn~herhangi bir
istismara meydan vemeden, diiriist ve oIumlu bir gekilde
yiSnlendirebilrnek amaciyla Almanya'da Tiirkqe yayln yapan
radyo ve televizyonlarda Tiirkiye Biiyiikelsisi olarak yapmg
oldugum konugmalardan bazl pasajlan buraya aktamak
istedirn. Maksadlm Alrnanya'daki vatnndaglarlmiz~n
dayanigma duygulmmn gerektigi zaman ne kadar hlz11ve
muhtegem bir ~ekildeve kendiliginden o l u ~ t w ~ u n u
gfisterebilmektir.
Gediz depreminin vuku bulduh glinfi izleyen 30 Mart
1970 gunii KGln radyosuna giderek bir konu~rnayaptim.
Gediz'e Almanya'dan yapilan yad~rnlarslixatle
yayg~nlqhve yo@nlqtr. Alman karnuoyu memleketimizdeki
deprem felaketi ve yap~lmaktaolan yard~mlarlaqok
ilgileni yordu. 2 Nisan 1970 giinii televizyonun Tiirkge
programlnda gu konugma yay~nlandi:
"Beklenrnedik bir felakes, rnisli gfiriilrnemig bir afet,
giizel Anadolu'muztsn en jirin bdlgellerinden birini be$-on
saniye iginde yerle bir eatti. Gediz kasabasr, civar k ~ y l e r ,
benim de dofdugum bByiidiifiim Gediz boylari bir hurabezara
ddndii. Depremden Olenleria, enkuz alfiadakalanlann saydun
maalesef gitcik~earmaktadtr.
Devlet, millet, hhktirner, insanlartn yapabilecefi her
pyi yapzyor, yaralara s a m y a ~allgzyorhr. Felaket insanlarr
birleytirmig. Yabancl memieketierden de yardlmlar
kendiligindepz gelmeye bagladt . Bu insanca dayanzgrnantn,
bu k u r d e ~ yardrrnla$manrn
~e en guzel ve en hqyecanll Gmefini
bugiin nezdinde rnisafir o l d ~ ~ u m Alrnanya
uz verdi, dost
Alman Milieti gtisterdi.
Depreme air ilk haberlerin alrndift gepn pazar gilnii
Pashlya tatili olmuslna rag'men Tiirkfye'nin biiyuk dostu
Federal Jansb'lye WZly Brandt, yardrm i#i ile bizzat meggul
oldu. Federal fgigleri Nazrrl Ekselans Genscher, satilini
yarida br ra ktl .
Almartya'daki biihi'n hayit cerniyetlerinden yardrmlar
ya.#mafa bagladl, Alrnan Kizilhagr, "Aksiyon Mediko ",
"Krifas" ve "Arbeiterwohvahrt" gihi tqekkiiller yardrm
igin derhal harekece gegtiler. Bu yardlrnlann Tiirkiye 'ye nakli
i ~ i nAlrnan ordusu hava kuvverleri haftada 400 ton acil
yardrm e8yasr ve malzemesi tqayabilecek kudrette bir hhava
Mpr2isa k u r d ~Kaln,. Frankfurt, Shittgarr, Miinih ddev mkliye
upklarr ile fimir 'e, Eski~ehir'e baflandt.
Buttin bu yardlrnlar igin Tilrkiye Cumhuriyeti
Biiyiikel~isiolarak Federa!Almnya Hiikiimetine ve butfin
yadzrn te~ekkiillterinebu ekrandan gukranlarrml sunqomrn.
Sizlere evvelki giin Kdln Radyosu 'ndan hirap atrikren
hemen sonra, bir gun i~iladeKzzzEay adma aqt~rdig'Emsz
hesaplard yatlrrlan bafrylar cidden ilmit ve iflihar verici
olmuptlcr. Gergi bu Aesaplarda toplanacak paralann yeklinfi
ne kadar biiyiik oEurm olsun, Bleni geri getirmek rniimkQn
olmayacaktrr, ama sag kalanrn, evsiz, barkszs, sakat kalanan
acrstnr, isrlrahtnt hir dereceye kadar hafiflermek miimkun
olahilir.
A ~ t l a nyardsrn kampanyaslna Almanya 'dan me kadas
~ o saylda
k vatandagtrntz katlbrsa, bunun manasr o kadar
buyiik okr.
Milletge, karde~ p dqanqmanan, yardzmla~man~n yar
ve a f y a a n da gLizSeri tirais'nde, giizel kir firneg'iai vermiy
oluruz.
Almanya'daki 300.000 isgirnizdept, doktor v e
muhendisimizden her birinin y a p m k isteyecekleri hafiylar
ne kadar miitevazi olursa olsun, bunlsn wade edecegi mam
mlchtepn olacakttr."

XXX
AlmanlarIa oldurn olasl dosttuk, rnilttefiktik. k~millet
birbirini tmrr, severdi. Bunu hepimiz bilirdik. Ama, Ttirk
igqilerinin Almanya' ya gelip ig tutmasmdan, diisiist, namuslu
ve haysiy etli bir ~ e k i l d e~aligmalanndan,qevreleriadeki
Alman toplumu ile kaynagmalarindan sonra iki millet
aaras~ndakibaglarrn ne derece saglam bir gekilde
per~inle~tigini pek qok BrneWeri ile g6miig olduk. Bunlar
bu kitapta an1atmakJ.a bitmez. Bu bahse Tiirk igqilesinin
dayan~gmahisleri aqislndan girmigtik. Yrne a p bahse donesek
bir bagka iirnek vemek istiyorum. Gediz felaketi dolaylsiyla
dayanqrna ve hamiyet hisleri ~ o heyecanli
k bir gekilde
harekekete gelmig oEan igqilerimizin, yapmak isteyecekleri
bagiglan herhangi araclya i h t a y a ~kalrnaksiz~nGediz
felaketzedeleri ywarina Tiirkiye K ~ z ~ l Dernegi
ay adrna iki
bankada aqtird~gim~z hesapara domdan dowya yatlrmalannl
istedik. Rayo ve televizyondan yaptlglrn bu qagrrma hemen
etkisini gijstermi? oldu ve 'bagqlar hesaplara gelrnege bqlad~.
Amda diger Nman haylr te3bbusleri de aynl maksatla hesapIar
a@lrdrlar.igqilerimizni yazr ve sijzle yaptfklm muracstatIardan
anla;~~hyordu ki, hernen herkes toplanan bu paralarla deprern
biilgesinde devarnl~bir eser yapilmaslnl istiyosdu. Kimi
hastane, kimi okul, lkirni de cami yap~lsindiyordu. Bankadaki
hesaplarda toplanan bag~5;Tardahissedilir bir yavaglama
sezinleyince hem kendim hem de qallgma arkadaglarxm
iggilerimizin toplu olarak bulunduklar~yerlere gittik,
vntandqlanmzzla konugtuk. Biitiin vatandqlanmizm s6yldigi
hemen hernen aynl rnealde idi: "Efendim," diyorlasdl; '%II
parafmn p q u r olmaslndan endi?e ediyoruz. Almanya'daki
Turk i~qilerive arkadaglar~adma -sira yapilan bag~glar
arasinda, aynr igyerinde qalqan ATmanlar ve di&r yabancl
igqiler de bulunuyordu- devadl bir eser, mesela Tiirk-Alman
dostlugunu, igbirligini hatlrlatacak bir hastane yahut okul
yaprllrsa berkes qok daha kolayllklla ve seve seve bagrgta
bulunur."
i$Gilerimizinqok makuI glirdii@m bu arzv ve tekliflerini
Hiikiimete bildirdim. Teklif hukumetge olumlu karplanmig
ve toplanacak parantn miktanna gbre Gediz'de modern bir
hastanenin invaasina ge~ilecegiresmen bildirilmigti.
Tooplanacak paralada Gediz'de bir hastane yaptrnlrnas~n~n
kararlagtrnldlgin~ve bankadaki KlzrIay Gediz hesab~nave
Pfennig bile bagi~tabulunanlmn isimlerinin yay~mlanacag~m
Koln Radyosu'nda 16 Nisan 1970 tarihinde yapt~grmgu
konugrna ile bildirdim:
"Sevgili vatandaqlarma,
Bugiin sizlere candart tqekkiir emek istiyorum. Gediz
a k p m ifehketi dolay~slyleyine bu radyudan yapmq oldufmu
gagrzya biimn vatandaqarrrnzz tehaliikle w devarnlz olarak
katzlmaktadzrlar.
18gi vatanda$larrmzzin y apma kta olduklari baf r y lac
Kdln'deki O ~Bankmr ~ 'nda ve
l Bad~Gosberg'deki Drsdner
BankVta dofrudan. dofruya Tiirkiye Klzilay Dernefi adma
a~tzrrn~s old~urnuzhesaplarda topEan~nakradzr.Arada hig
bir araclya luzum ve ihtiyag hissetmeden dofrudan dogruya
Kiz~layhsapEaurm balji~tab u l u m v a t a ~ l u n m r arasirtda
z
3-4 marktan tutunuz da, 10 Mark, 20 MTark, 50 Mark, I00
Mark Jaatta daha fazla yardzmda hulunanlar da vard~r.Bu
ifrihar veren, heyecan veren, gotiis kabartan bir milli
dayanqma c3;mefidir. Bunun yam nda daha unernli we bence
dab mmla obn, Almnya'duki vafandqla~rn~an bu yardzna
hnspanyaslna p k sayida katilmakra olmalandrr. Yardma
katrlanlur~nsayziarr ne kadar p k olursa yardman ifade
edeceg'i anlam o derecs biiyiik ve genis olur.
Krzilay hesaplanm battgta bulunan vatandaglarrmzza
posta idareleri ve bankalar tarfndan resrni makhlszlar
verilrnektedir. Yardirn kampanyasinln sonunda, hesaplar
kapatdmca, bu hesapuru giren battin paralann aysi ayrt
rniktarlarrn~kinaler farafzndan yatzrrlnsr~olduklarznr ve
rnW n olursa h l e r i n adzna yaanlmrq olduklannr giisterem
listeier BiiyUkel~iEi#imizrarafrndan bir Jeref ki'tabr halide
yayznlamcaktar. Yardtda b u l ~ w n her vatandu~nlfehe srrasl
ile ismini bu kitapta gci:rehilecek ve yardzrnrn Icon fruliinu
bizat kendisi yapa hileceksir.
Sevgili ve aziz vatanda~larrrn,
Yardlm kesaplarrnda toplanan paralar ile deprem
felaketine u f r ~ m r ghalen
, tag iistiinde t q kalrnarnzp olan
Gediz 'deAlmanya 'daki Tiirk i~gilerininbir a m f a n r olarak
haylrlr ve devamli bir eser naeydam getirilmesi, ve tercihan
Kinlay t a r a f i h n mudem bir knstane i q a edilmesi yoluradaki
arzu ve temennilerinizi HukiJmatirnize resrnen arz ve teklif
etbim. Bu telkin ve tekliJimiz Yardsrn K o o m ! i ~ Komitesine
~n
de gSrilfiiEerek olumlu hrplanrnl~ve kabul edilmi~tir.j m r
ve fskan Bakanlsftmlz Alrnanya'da toplanacak pararrzn
miharina giire Gediz'de modern bir hasranenin infasf icin
derhal faaliye fe gecekti~
G e p n gilder i~iPrdeFederal Almnya Bagbakanr S q r n
Willy Barndd ve Almalaya Hiikiimeti adrna yardcm iflerini
yiiriiren Federal ifle lei-i Bakanr Sayrn Genscher'i
makamlarrnda ziyaret ettim. Almanya'nzn devam eden
yardzmlar~ igin TZirkiye Cumhuriyeti hiikiirnetinin
tegekktirlerini hildirdim. Turk Milletinin bu yardzmlardan
dolayz ne dereca d ~ y g u l a n d t f manlatttm.
BU arada Almanya 'daki Turk ig-ilerinin yardlmlart ile
Gediz 'de inudem bir hastane iq-ast fasawumndc~nbahsem'm.
Federal f~i$eriNazlrr, hrijlle hir hnstane iqa edildigi fakdimle
bwnun tl bbi re~hizafln I n Almunya rarafrmian tammlanmass
hususunda bana samimi surette yasdm vaadinde bulundu,
B ~ l a l i k l eAlmanya'daki Tiirk i~gilerinilzyardlmiari ile
meydana gelecek olan bu hastane hem dofrudan dofruya
sizlerin eseriniz olacak, hem de Turk-Alman dostIu&nu ve
i~biriiginihatrrlatacak ve devarn ettirecektir.
Sevgili vatandaglar~m,
Bu 8-1 haylrlr eserin sizlere girndiden kurlu olrnastnl
candan ternemti edes, yard~mlarrnzz i ~ i nydirekten
tepkkiirlerimi, sevgilerirni ve saygtlarrrnr sunanm. "
XXX
Bu konu~mammxdmdan ancak birkaq giin geqrni~tiki,
'bagqlar ok gibi frrlay~pyiikselmege bag lad^. igGilerimizin
rnernlekete olan bu baglilrklan ve dayanigmalm ayn solcu
bazi qevreleri tedirgin etti ve derhal faaliyete geqirdi.
Beyannameler yaymladdar, gazete idarehane'lerinemektuplar
yazdrlar, "Anayasa gereBnce ohl, hastane y a p m a k devletin
gijrevidir. Beyhude yere para vemeyin, bu paralar yagrna
edilecek." vs. nev' inden iftira ve hezayanlar savurdular.
F.Almanya Sanstilyesi Sayin Brandt'~ziyaret ederek
Hiikiimetimin ve Tiirk Milletinin tegekkiirlerini resmen
ilettigim gun Almanya'daki Turk ig~ilerininGediz'de bir
modern hastane yaptmak tegebbaslerinden de bahsettim.
SansBlye cidden qok duygulandl. "Eger bu proje
ger~eklegebilirse,Federal Hiikiimet, yaprnakta oludgumuz
afet yardmindan ayn olarak hastanenin biitiin teqhizat ve
zesisatlnl hedi ye edecektir." vaadinde bulundu. Eerqekten
birkac giin sonra F*HUklimeth hastane tqhizah ve levaz~mah
maksadayla bir milyon DM tahsis ettigi B~yifkel~ili~imize
resrnen yazl ile teyid edildi. Diinya ~apindaiinlti bix sanayi
miiessesi, hastanenin ihtiyacr igin biiyiik bir elektrojen
grubunun hediye edilecegini bildirdi.
IDresdner ve Osmanlr Bankasl'nda a p r m g oldu@muz
Kizllay -Gediz &el hasaplmnda birikmiq olan 1.249.836
Mark,43 Pfenning mrkiye'ye havale edildi. &a& vadetmig

gasteren geref kitabmr da maqrafs~zoIarak bastmp dag~tmak


imkanl da has11 oldu. Gediz.de hastanenin temeli torenle
atildl. Bir grup Tiirk ve Alman igqisi tijrende hazir bulunarak
temele h a g koyduIar. Celik bir kutuya yerlegtirilen Veref
Kitabi hastanenin temeline, hrbanlar kesilerek konuldu.
XXX
Gediz felaketi ardlndan heniiz bir ay kadar bir zaman
getpigti ki,hiqbir araclya bqvurulmadan Almnnya'daki iggi
vatanda~lar~rnizin posta ile, banka havaIesiyle, ba&g
hesaplanna giinderdikleri paralar 1 milyon D. Mark'm iistiine
~lkmtg,bunu gijren F.Almanya Hilkiimeti, G d i z igin yapmu?
oldugu ydimdan ayn olarak igqilerirnizin baglglan ile inga
edilecek hastanenin tibbi ve fenni tqhizati iqin 1 mlyon D.
Markl~kek bir yardimda bulunrnay~kabvl etmigti.
Alrnan dostlanm~ssiiratli drgiitlenmek konusundaki
ezeli kabileyetlerini burada da g8sterdiler. Almanya ile
Tiirkiye arasinda dev nakliye uqaklan ile adeta bir hava
kliprtisii kurdular. Yard~rnekipleri ve malzemeyi taglyan
uqaklar Eskipehir hava alanrna iniyor, malzemeler oradan
kamy onlarla Gediz deprem btilgesine sevkediliyorlardt.
Yardirnla gijrevlendirilen Turk ve Alman askeri makamlm
araslnda miikemmel bir ipbirligi kurulmugtu. Hi6 unutmam,
depremin fasilalarla devam ettigi ve b6lge halkin~ngeqici
olarak ~adltlarayerle~tirilmigoldugu bir giin Ankara'dan
telsizle bir haber geldi. Deprem b~lgesindeyagan giddetli
yagrnurlardan ve ~amurdaniqecek su sakrntlsl ve hastal~k
teh'likesibqgostermig, hastalk endigesinden sulmn tasfiyesi
gerekiyorrnug. Acele tasfiy e cihazlanna ihtiy a~ varmig.
"AIman yardimmdan saglanamazsa, satin ahn, glinderin"
deniyordu. Alman yardlman~yiineten 1~igleriNezareti
Musteganna telefon ettim. As11gerekli olan iSyle kiiqlik taqfiye
cihazlan degilrnig. 4 tonluk kamyona monte edilrnig biiyiik
tasfiye motorlan imig. Miiste~arbirkag dakikada telefonla
cevap verdi: "DBrder tonluk karnyonlara monte edilmig iki
adet tasfiye motoru bitiin teknik personeli ve yedek
malzemeleri ile birlikte y a m Tiirkiye saati ile 12.0Q'de
Eski$ehir hava alamna indirilmig olacaktlr." dedi. Geqekten
ertesi giinii su tasfiye kamyonlann~nEski~ehir'denGediz'e
ve Emet'e hareket e f m i olduklm
~ haberi gelince, ne ben ne
de yan~mdakirnesai arkndqlmdan hiqbirimiz heyecanlmlzl
saptedemedik. Heyecan ne kelime? Gtizya?Ianm~zl
tutamadrk....
Alrnanya'da 5 y ~ l ,3 ay siisen gijrevim sona erdi.
Merkeze naklolunca Gediz'deki in~aatlndurumunu
sorugturdurn. fngaat sona e m e k iizere imig. Alrnanlarln
vaadettikleri s~hhimalzeme ve fenni aletler gelmeye ba~lamrg.
Heniiz gidip g6remedim. Ben Gediz nehrinin kryn tagarak,
y a m incelerek, yatagina qekilerek nazh nazll denize
diikllldiigii yerlerde dogdurn, bilyiidiim ama daha sok
Alrnanyn'daki cefakar ve vefakar Tiirk igqilerine verilen
soziin yerine getirilmig oldugunu yerine giirmek igin
gidecegim, yeni Gediz kasabastna...
olarak qad~rlarayerlegtirilmig oldugu bir giin Ankara'dan
telsizle bir haber geldi. Deprern bolgesinde yagan ~iddetli
yagmurlardan ve qamurdan iqecek srr srklntlsl ve hastalk
tehl ikesi baggostermig, hastal~kendigesinden sulmn tasfryesi
gerekiyormug. Acele tasfiye cihazlanna ihtiya~varmiq.
"Alman yardirnindan saglanamazsa, satln alrn, gijnderin"
deniyordu. Alrnan yard~mlnlybneten fgiglesi Nezareti
Mustepmna telefon ertirn. As11gerekli olan oyle kiiwk tasfiye
cihazlm degilmig. 4 tonluk kamyona monte edilmig biiyiik
tasfiye motorlatl imig. Miisagar birkaq dakikada telefonla
cevap verdi: "D6rder tonlnk kamyonlara monte edilmig iki
adet tasfiye rnotoru butiin teknik personeIi ve yedek
malzernelerl ile birlikte yann Tiirkiye saati ile 12.00'de
Eskigehir hava alanina indirilmig olacaktrr." d d i . Geqekten
ertesi giinii su tasfiye kamyonlmnm EskiphirVen Gediz'e
ve Emet'e hareket etmiv oldddan haberi gelince, ne ben ne
de ymrmdaki mesai arka~lanmdat~ h i ~ b i r h kheyecmmzr
zaptedemedik. Heyecan ne kelime? Gozyaglarirnizr
tubrnadrk....
Almanya'da 5 yll, 3 ay siiren gijrevirn sona erdi.
Merkeze naklolunca Gediz'deki in~aatlndurumunu
sorugturdurn. 1n$aat sona ermek iizere imig. Almanlann
vaadettikleri srhhi malzerne ve fenni aletler gelmeye bqlarmg.
Heniiz gidip g8~medim.Ben Gedis nehrinin h g ~ ntagarak,
y a m incelerek, yataglna ~ekilereknaslr nazll denize
diikiildiigii yerlerde dogdurn, biiyiidiirn ama daha qok
Alrnanya'daki cefakar ve vefakar Turk igqilerine verilen
slszfln yerine getirilmig oldugunu yerine g~rmekigin
gidecegim, yeni Gediz kasabaslna...
ALINGAN B~[RALMAN ARKEOLOG!..
Onu daha gBrmeden Biiyiikelgilikteki dosyalardan
tanrmrg, sevmigtim. 1966 sonlannda Briiksel'den Bonn
BByiikelqiligi'ne ataninca ilk igim arkadaglanmdan giincel
konular hddanda biIgi toplamak olmugtu. Caligrna Mii~aviri
Dr. Sedat Ban'yl eskiden tanrrd~m.Fevkalade insancll ve
iyi kalpli bir adarndi. Bana iq kazasinda hayahnr kaybeden
kagak bir Turk iqgisinin hazin oykiisiinii anlatt~.Uziildiirn,
duygulandim.Adam Almanya' ya kaqak gelmig, ~ a l q m izni a
olmadan bir i? yerinde kaqak o l m k ~alxg~rken yiiksek alum11
bir elektrik kablosuna kapilarak hayatin1 kaybetmi8. Kagak
olarak qaligirken yiiksek akimli bir igte qaligtigr iqin hiqbir
yerden tek bir fenik tazminat allnamamrg. Selefim
Biiyiikelginin bizzat yapti& bagvurular da sonuqsuz kalmig.
Adam Bergarnali imig. Akrabalm en sonunda yilladan beri
Bergama'daki arkeolojik k z i l a n yoneten Alman Arkeologa
bag vumuglar, y alvaryakar olmuglar. Adam da y azmig
qizmi~,sonuq alamayinca bizzat kalkm~gBonn'a gitmig..
Gidilebilecek en iist rnakarnlardan da bir ig ~~krnaymca,
mahkemeye rnliracaat etmig. Sonunda ilgili rnakamlar da
ka~aki ~ q hllanan,
i iqverene yiiklii bir ceza ile birlikte ~ l e n
ipginin ailesine yUkluce bir tazminat Wemigler. Konu boyle
kapanrmg. Bergma Wan, Alrnanya'daki Bergama Miizesi,
Alman arkeolog konulan yan yana gelince insanda ister
istemez garplk qa@vrmlar uyantyor. Bende de s a n m 6yle
oldu. Bergama'dalci A l m a arkeolog'a Calr~maMugavirimiz
kadar duygusal yak1a;~amadlm.Tam tersine nexede ise
kughlanir gibi oldurn.
1968 EyIiil 'iinde Alman Sansijriyesi, liinlii CDW/CSU-
SDP koalisyonun baqml~Bagbakan~Kurt Georg Kiesinger
kalabal~kbir heyetle Turkiye'ye Ba~bakanSuleyrnan
DemireI'in ziyaretini iadeye geliyordu. Program birlikte
hazirladik. Sayln Dernirel ziyaretin ozel botiimiinde
Alrnanlmn 1zmir ve Bergamga ve ii7xllikte arkeolojik h i
ziyaretlerine kigisel onem verdi. Her tiirlii tedbir al~ndt.
EylUlfin baglmnda idik ama oralm hllP cok sicak olurdu.
Klimali otomobillerle izmir, Efes, Meryem Ana derken bir
pazar sabah~erkendan Bergama'ya dogm yola pktik.
Kalabalik bir konvoy olugturuyorduk. ondeki arabada
SansBEiye ile ben ve Tarkiye'deki Alman Sefiri, wkadakinde
ise Bayan Kiesinger ile egim Huriye ve h z ~ m Giilperi vardi.
Heyet iiyeleri ve Turk gijrevliler bizleri takip ediyorlardr.
Yijre haIkl, -bilirim- bdyle ggrlinttilere pek meraklidrr. Yol
kenmndaki evlerden pkan kad~n,erkek, pluk qocuk Alman
Bn~bakanl'nl nlklglayarak selarnllyordu. Sansijliye
dayanamad1 bana "bu kijy evlerinden birini ziyaret
edebilimiyim?'diye sordu. "Tabii" diye cevap vexdim. Yol
kenmdaki beyaz badanah tek katll bir evi i ~etti. tDurduk.
SiSnsBliye ile beraber eve dogru yiiriirneye baqlay~ncau m n
boylu genq bir adamla evi bisi sevin~lekarg~lad~lar Tesadiif
bu ya adam ktiylin Bgretmeni irnig, eginin agabeyi de iki
ylldlr Almanya'da Koln'de qalig~yormu~. Evin iqi dlgindan
serin ve tertemizdi. Beyaz ijrtiilii bir sedirde diirt han~mla
oturdu. Bizler ayakta idik. EY sahibesi gay yapmaya galigt~.
Misaf~flerengel oldnlar Bahgedeki tulumbadan gelden taze
sulm i~rnekleyetindik. Heyete terctimanlrk eden Nfirnbesg
Ba~konsolosurnuzKemal Kaq Bey yetigti. Sansoliye ev
sahibesinin KGln'deki adresini aldl, oijgretmenin hantmr
qocuk1ar gibi seviniyordu. Fotograflar qtkildi. Ayntirken
kadin kucagrnda yeni dogmug, bembeyaz bir kusvyu
SansBliye'nin kucaima verdi. Misafir Bagbakan gerqekten
sarnimiyetle qok sevindi. Kuzuyu Izrnir Ba~konsolosu'na
emanet etti. "Bunu bana dijnerken uqakta verecekxiniz. 1yi
balun" dire tembih etrneyi unutrnadl. Sonra da "umam bu
kiiqiik kuzu, bizim evin bahpsinde de bwadaki kadar mudu
olacak.. ona iyi bakacaEiz" derken, ev sahibi nereden bnldu
ise kayrnbiraderinin getimig olacaglni tahmin ettigim alman
remi bir kordelayl da kuzunun boynuna bagladr. Ne de olsa
o bii B&retmendi, Bliyle incelikleri bilirdi. Hepimiz
duygufanrn~gtlk.Bisim Ttlrizm Bakanl~gtmilyarlar sarfetse
bijylesi miimkiin degil baparamazdi.. Sayin Siileyman
Demirel'e bu uoIayl anIatcl@nda qok memnun olmug, cebinden
pkardigl bir kii~iikkagida bir keEime yazarak "Ben o
tiwtrneni bulumm.!'* demigti.
Vakit ilerliyor, biz geq kallyorduk. Daha arkeolojik
kazllarr gezecek, sonra da deniz kenannda Bgle yernegi
yiyeeektik. Bergama'dn glineg nrt~ktam tepemizde idi.
Krzrmg, daha da Iuzarrmg gibi idi. Harumlm arabada blraktrk.
Biz Sansoliye ve Alman arkeolog ile beraber bit bay~rl
m a n m a y a bagIadlk. Siinsaliye adama "Herr BrofesiJr" diye
hitap ediyordu. Ben ise Atmanya'daki i? kasasrnda Glen
vatandqimzi diiguniiyodum. Ni hayet birkag plaj vernsiyesi
kurulmug bir yerde durduk. Bir tahta masada planlar, krokiler
vardi. ''Herr Psofesar" durmadan anlatiyordu, Bir ara
dayanamayacak hale geldigimi hissettim.Yiiksek tansironurn
vardr . Doktorlar giinegte fazla lcalmamami stiylemiglerdi.
Ayip olacak diye diigiindiim ama bir cesaret bunu stiyliyerek
!$dnsoliyden izin istedim,Ah anlq~lanbunu kkliyormug..
hemen davrandt: "Ben de size bunu sijyliyecektim.. NaslE
olsa geldik yerini gBrdiik.. Altmdakileri de Herr ProfesBt
Almanya'ya geldiginde bize anlat~rtmamlar.. Bungalow da
sijyledi. Adarn~nbana bis bahpi vard~ki $irndi bu satltlan
yazarken bile gijzlerimin Mine geliyor. Bakaglmnda kin ve
diigmanlik aluyordu. Elinden mamas1 alinrnq a$ pcuklar
gibi idi. Kim bilir ne kadar zamandlr bijrle bir firsat1 bekliyor
olrnali idi.
XXX
Bu olayin Userinden birkaq hafta geqti gecmedi.
Sanstiliye Kiesinger ve rekifasi beni e9im ve hzlrnla kraber
k69kte "informal"bir akgam yernegine davet etti. Yemeken
sonsa Bergamadaki Alman Arkeolog bize yarrm kalan
lconferansrn~bu sefer renkli slaytlar ile tarnamlayacaktl.
I w m Belqika'da universite okuyordu. 0 gun gagrrdlk o da
geldi. Hep beraber giizel bir yemek yedik. Sonra Terasta
hazlrlman koltuklara g e ~ i pBetgama k a h m m m dinlemeye
ve izlerneye bagladik. Almanyayya atancfl&n zaman qok
sevindigim ve saydiam o zamanki Bqbakan, ~imdilerdeise
9.ncu Cumhurbavkan~Siileyman Demirel'e tegekkiir ederken
Almanca bilmedigi sliylemi$im. B ana tartiylrnasi rniimkiin
ohnayan bir mantikla '"Ankara'dakiAlman Sefiri Tiixkqe
bilmiyor mu imig?" diye cevap vermi9ti. Bende aynl giin
Almanca ownimi iqin Linguaphon kasetlerini ezberlemeye
baglmgtim. Almanya' ya da gidince ilk igim hxzlr Almanca
iigreten bir hocadan ders almaya baglamak olrnugtu. Artlk
gazeteleri okuyabiliyor, konugulanlan da yafcEag~kdiizeyde
anlayabiliyardum. Firsat pkmca konugmalanni iSnceden
hazrrlatt~grmmetinler iizerinden Almanca olarak
yapabiliyordum. 0zellikle Av pmilerinde kldernli diplomat
oIarak yapbg~mkonugmalm hwam hanrlar bende ezberden
okurdum. Bn, iinlii bir Alman y-n "Jagdt ist jaht.,Shnapps
ist Shbapps... adlndaki kitablna bile geqmigti. Yazann ithafi
ile birlikte bu kitabr hala saklmm!..
Ne ise daha gazla dag~lmadankonuya avdet edelim.
Arkeolog izahlmnm zaman zaman bey= perdeye y a n s ~ t t ~ g ~
fotograflarla da tamamliyordu. Bk am beyaz perdede y a m
yumru, oras1 burnt y a ,a l h n h yapilrmg bir kase goriindii.
Hemen arkasindan restore edilmiv dummunu izledik. Adam
benim kendisini anFayarniyacag~rndanemin Sansoliyeye
donmii$ mlatiyordn. Bu kbenin tamiri Tiirkiye'de murnkiin
degilmig "'ge~ici" kayd~ile Alrnanya'ya gonderebiImek igin
ilgili Tiirk rnakamlanndan ~krnedigikalmamtg.. Anlatlrken
bizleden hi$ de sevimli bahsetmedigini anlayabilmek iqin
benimki kadar bile Almanca biImeye gerek yoktu,
dayanarnnd~rn.Alman Arkeolog'a bu sefer Tiirk~eolarak
bfesisr diye hitap ederek "Bu kadar zahmet pkip bu kaseyi
Almanya'ya pkarabildiginize gGre, acaba tekrar geri
getirmekte herhangi bir zorlugunuz oldu mu?' ddiye sordum.
Adam poposuna ~ i v bat~nlmlg
i gibi koltugundan f ~ r l a d ~ .
"Size bu kPsenin halen Tiirkiye'de nerede kag envanter
nurnarasinda kay itli oldugunu ispat edecegim..l'liyerek
gantaslnr aragt~mayabagfadi. Ben buna gerek olmadigini
bizzat kendim bulabilecegimi stiyleyerek adam teskin etmek
istedim. Sansaliye Kiesinger sanirrm durumu pek
kavtayamadi. Bana dijnerek bu sefet Franslzca olarak:
"Monsieur L' Ambassadeur! vous savez.. Tous Ees
Archgologues sont un peu Voleurs" dedi "Sayzn BUytikel~i
biitiin arkeologlar bisaz hlrslz olurlar. !" dedi. Ben bunu
bilmiyor, bilmek de isterniyordum. Kendisine profesiirle
aramlzda Tiirge o1arak gecen muhavereyi anlattim. ~ s t e l i k
profesijriin Almanya'da i~ kazaslna u@ym igqimix igin sarf
ettigi gayretleri de iEave ettim. 1968 yil~ninyazdan kaIma
bir ekim akvarmnda Bonn'da Bundeskmzles'e tahsis edilen
kagktin Rhein nehrine kadar uzanan bahqesinde aileqe
yedigirnis bu akgam yemegi bqladlg~gibi tat11 sona erdi.
Bergamalil~nfahri hem9ehn ilan ettikleri bu AIman
Arkeologunu bir daha gorebilmek nasip olmad~.
ALZAHAISMARLADXK ALMANYA!
(Almanya'n~nKBln Radyosu'ndan yaylnIanan veda rnesajl)
cok sevgili ve azis vatandaplarzm..!
Allah kasmet ederse, birka~hqfta sonra, ~ o sevmisk ve
cidden yZirekten bafflanmr~oldugurn sizlerden ve bu dust
iilkeleden ayrtlarak, Tiirkiye 'deki gtirevime ba8layacagirn.
Bundan beg ytl once, 1966 yllt sonlarinda Tiirkiye
Casrnhuyireti'nin Federal Almanya 'daki Riiyiikelgisi olarak
g8reve baplad~fzmdaburada sadece 130.000 Tiirk i y ~ i s i
vardi.AIman Wniversitelirinde okuyan ij#rencilerimizirt say zsr
ise 2.000'in biraz iisfunde idi. Bu gun dfrencilerimizin
saydm iki midi artmrj, ig~ilerimizinsayst ise yarlna milyona
yaklapntgtrr.
Almanya ' d ak i i ~ g i l e r i m i t i nmernleketirnizirt
kalklnmaslna olan katkzlari nerede ise riim ihsacad
gelirlerintizle boy ul~ii~ebilecek hir seviyeye u l a p rytrr.
Almanyu'daki i fgilerimiz amzg, Tiirkiye'nin ekorwmik
gelipnesine olan katkslan ~rtpnt?~ fakar i~@rimizinsorunlarz,
srkrntilan ve dertleri de aynt d @ d e gofalrnr~ttr.
Almanya'da bulundu~umgu son be8 yzl i~ersindebu
sornlarla gok y a k d u n , biitcn giiciimle ve bilhassa Biitiin
gonliirnii vererek ufraprm. 30 ktisur yllr aSan devlet
hizinetimin an olurnlu g~reviniburada verdim, en bityiik
huyat tecviibesini de yine bur& aranrzda, sizlerin gurherteki
hayat rnijcadelenizi izlerken kazandrm.
Yurt dzp i g g i sorunlarl iizerinde burada edinmif
oldUgum bilgi ve tecriibeleri, Tiirkiye'ye gim'gim zaman barn
veri Eecek g&revde, devlet h izmetinde ve sizlerin yarartna
kullanmk isterim!
Sevgili vntanda~larrm!Almanyo'dn ~ l i y f i k e iolarak
~i
iye Bayladtfzrn ilk gfln yine bu radyodan sizlere hiruben bir
kottu~mayapmrgttm. Aradan be8 ytldan fazla zaman gegrni~
olmaslna ragmen aranrzda beIki hunu karlrlayanlar
bulunacaktrs.
Sizlerden aynlmak iizere oldul)lurn gu giinde, kadtn,
erkek, i j ~ itifrenci,
, Alrmanya 'daki hid'tiin Tiirk vatanda$lannt
yiirekden galen sevgilerla, sayg~larlaselamlanm!
Sag11kla, saadetle hoggakalmtz! Allaha~smarladzk!
TURK-ALMAN iLisKi~~Ri DWARINDA
SIYAS~PURTE
ASILI B ~ R
(HELMUT KOHL)
Helmuth Kohl Federal Almanya'lmn kumlugundan bu
yana a d h a en uzun siine iktidarda kdabilmig tek B q b a k m
(Bundeskanzler) d i t F.Alrnanya7nln kurucusu Conrad
Adenauer'in rekomnu h r g 15 yl11qan bk samandan beri,
geleneksel ortagi Liberal Demokrat Parti'nin (FDP) lideri
Laus Kinkel'in tuz-biber gibi kaqintlmaz katkrsl ile ig
bagindadis. Simdilerde Almanya'da bu ortagln yedekleri
belimeye 'baglamqtlrm a kendisinin halefi heniiz ufuklarda
gorihmiiyor. Bu bakrmdan onifmiizdeki seqimlerde yine
aday olrnas~kimseyi $ag~rtrnamalrd~r. Kazan~r,kazanmaz...
Oras1 bilinrnez ama aday olacag~gimdiden belli gibidir.
Almanya eski esikligininin perdesini demir perde ile eg
zammda yrrtmay~bqatlnca Kohl, AImanya ile aynl zamanda
semirmig, her baklmdan go~lenrniy,iilkesinin diinya
siyasetindeki a g ~ r l ~ileg ~viicut a g ~ r l ~dag ~orant111olarak
artrnivf~ rMedya
. haberlerine bahl~rsa1 SO kiloyu a~migtir.
Zaten ne tasvirleri ne tasawrlan bunu gizlemiyor. Kendisini
seleflerinden sadece Otto Von Bismarck ile klyaslayabiliyor.

Siyasi biyografisine baklllrsa okulda pek parlak bir


iSgrenci degilrnig. (Buna inanmak bizim igin pelc zor olmasa
gerek; Tiirkiye'nin co@afya$aki yerini kestiremedigini bizzat
kendisi itiraf etmigti.) Okuldaki lnkabr -herhalde viicnt
yapisindan olsa gerek- "amut"mug. Renanya Palatinat
Eyaletinde Hiikfirnet Baakani olmas~naragmen orta karar
tagrall bir politikacr oIarak tan~mlaniyordu.CDUlCSU
Bartisinin B a $ M a n a adayligm koydu@ m a n , bu patinin
Bavyera kolu bagkanl Joseph Strauss onun i ~ i n"Bu adam
katiyen Sansijliye olamaz, cahil, beceriksiz, hi$ bir rneziyeti
yok!" diyordu. Dogrudur, yanl~gt~r. Biz ona kangrnaylz. Ama
Kohl 'iin fevkalede qah@an, inatql fakat aynl mmanda kindar
ve sok ~ansllbir siyaset ve devlet adam oldugu vimdiye
lcadar bagardlklarlndan bellidir.
XXX
Tiirk-AFrnan ilipkileri duvmna pomsini ast@imz ve
Avrupa Birligi'ne girebilmek iqin bunca ylldlr giizlerinin
igine baktig~mtsbu Sayln ve ziyadesiyle saygin devlet
adamma Tiirkiye'nin cografyadaki yen hakkinda virndi ~u
samlan yazmakta oludu@rn Frliqilk qahpna d a m n duvmnda
as111XV11. asir bagIarlnda Paris'te Devlet Cartografi
Enstitiisii'iiniin tagbaski iizetine tab ettirdigi bir Avrupa
haritasrn~hatirlatmak istiyorum. Sakin alinmasin, ben
Almanya'yi ve insanlarm qok ama gok sever ve takdir
ederim. Orada 6 yiI iilkemi BiiyUkel~ioIarak ~erefleiftiharla
temsil ettim. Bunva en giiml antlarlnl sevgiyle gBnliimden
taginrn. Duvardaki eski Avrupa haritasim bana kendisinin
~ o iinlii
k seleflerinden biri tarafindan hediye edilmigti. 0
hrllitada 'Turchia'3le "Gemania" smr komgusu olarak yer
al~rlar.
Bonn'daki gorevimin sonunda TUrkiye'ye geldigimde
"Federal Almanya ve Tiirk 1ggileri" ad~ndayazd~g~rn 350
sayfallk bir kitap hi313 Federal Almanya konusunda bir
referans kitabinr olugurmaktadrr. Onun "sunug" hsmindan
birkaq satlr &tam& istiyorum: "Almanya yiizylllar boyunca
Turkler @in her zaman biiyiik ve iinemli bir iilke olmugtur.
Osmanll imparatorlu@'nun smrrlmna dayanmtg, Alrnanlarla
iyi komguluk dostluk etmigiz. Birbirimize e l ~ yollay~p,
i
elqiler kabul etmigiz. Heniiz hiqbir tirnegi gtiriilmemi~oldu@
dijnemlerde irnparatorlar diizeyinde karsll~klizivaretler
5

YaPm adolu-Bagdat demiryolunun in: slnda


bisbir aha da yakinlapmi~iz.1. Diiny ,l'nda
omuz omuza birlikte savagmlqiz. Birlikte akan kanlammlz
birbirine kangmig. h b a olrnuguz. Tiirkiyeye "yabanc~"nm
iyisi, kokeni, milIiyeti ne olursa olsun hep "Alaman kardeg'
olarak anilir olrnugtur. ..
2. Dltnyn Savagl dncelerinde Htiles rejiminden kagan
Almanlara kapilarirnizr, kucaklanmrs~agrnlgiz. Alman
bilginlerini, hccalanm, iiniversitelerimizin geref kUrsilIerine
oturtrnu$uz. Ben dahil, onlardan gok peyler iigrenmigiz,
aydrnlamyz m a onlm da sanki kendi evlerinde, vatanlmda
imigler gibi rahat ettirmigiz. Bu savagta kqilikh karnplarda
yer almig~zama birbirimize zarar vermekten hep kaqmmtg~z.
Savav slrasinda Tiirkiye'deki t a p i r ta$rnmaz biitiin Alman
mallarlnl giivence altana alrn~gaz.Bar~gA n l a p a l a r ~ n i
beklerneden, "Turninat" taleplerine renezziil etmeden hepsini
oldugu gibi aynen iade etmigiz.
Bizim balurmmldan '"eleneksel dostlulr" tan~mlamas~
en gerqek ifadesini Tiirk -AFman ili~kilerindebulmugtur.
Savq sonrasi dijnemin ba~lmna@galaltlndaki Almanya'ya
ilk dostluk elini uzatan yine Tiirluye olmugtur."
XXX
Bugiinkii Avrupa BirEigi'nin qekirdegini olu~turan25
Mart 1957 Roma Andlagmas1 ile kullulan AET Avrupa
Ekonomik TopFulugu'na Tiirkiye'nin tarn iiyeligi iqeren bir
ortaklik "Ankara Anlagrnas~"mn imzasinda bize en zi yade
yardlmcl olmaya $allvan Federal Almanya ve onun s e ~ k i n
devlet adamlan idi ... Sirndilerde ne oldu da art~kboylesine
"gap~bakar"oldu? Bakrnakla da kalmadi, -bizce fazla degeri
olmayan Yunan veto rnaskaraliklanni bir tarafa birakirsak-
A mpa Birligi'ne kahlmarmza tek engel olarak Berlin h v m
gibi kaqimza dikilir oldu? Bvnun kaqifigmda Sayin Helmut
Kohl'iin Turk-Alman ilitkileri duvanna asug~rmzheybetli
portresine bakatak arastmaya kalkarsak, koskarrrn noksan
ve hatali sonuqlara varabiliris.
Almanya $ansiSliyesi Helmuth Kohl'iin portresini mrk-
Alman iligkilerinin en saglam duvanna ast~k.Sagtndan,
solundan baktik. Bize niye ayle vehla baktlginr bir tiirlii
anlayamadrk. Portrenin iizerine bir spot taktilc bu sefer
kargidan baktrk. Yine tam anlayamad~kAma bu sefer bir
geyler sezinler gibi olduk. Bagkalannln ona nasil bakt~gma
baktik, sonra tarihi aqtik. i ~ t o
e zaman gdrdiik anladlk ki,
savag Gnceleri ile girndiler araslnda d e g i ~ npek fazla bir gey
yoktur. Alem yine ol alem, devran yine aynr devram...
Anlayacag~ntzAlamanya yine o bildigirniz eski
Alamanya ... Sadece insanlar, meydanlar, sijzler, sesler
senfoniler, ~ a r k ~ l adegigmig.
r Eskilerin Alrnanya's~ndan,
Adolph Hitler'in yuzbinlere hitap edeneken iirkiitiiciijestlerini
gdriir, girtlag~nmbiitiin giich ile bogulurcasrna haykircf~g~
"Deutser Raum! Lebens Ranm!" feryatlannl duyar gibi
oluyorurn. 0 zamanlar heniiz iinivessite B&ncisi i d k Tarihin
g~zlerilimizinoniinde hlzla akrgznt izlesdik. Adam Almanca
konugulan heryerin AErnanya oldugunu savunuyor, kendine
bir "ya3arn sahast" igin g~rpmiyordu.Hakli veya hakslz ...
Akllli veya deli.. Bu hiikmii, ancak ~ o kdaha ilerilerde
yaqayacak insanlar ve tmih verecektir.
$imdilerde gtiliilebilen Itarihten khselerin den ve ibret
h a m q 01duE;udur.Heqey deBgik manlamla, ayn alanlarda
ve rnekanlarda da oba yine hi$ bir pey olmamag gibi tekerrtir
ediyor... Yukmdaki feryatlann yerini herkese gBre degi$en
qe~idianlam11,dcgigik yorurnlu yepyeni koskocaman bir
"Avrupa ve Avrupa Birligi" slogan1 a h $ giSriEniiyor.
Kim sijylemig? Simdi hatirlamiyorum. Herhalde iinlii,
ah111 uslu biri olrnall ki, sliyledigi aklimda kalrnig. Adam,
"Tarih, bir resirn galerine benzer. Orada pelc az orijinal tablo
bulunur. abiirleri hep s h t e ve kopyadir."
Avrupa Birligi'nin kurulugunda korkanm iinlii Alman
diigilrii ve yazan Thomas Mann'm sayledigi gibi bir "imalat
hataa" ile k q i k q ~ y kalacagiz.
a 2. Diinya Savagl harabeleri
arasrndan bis Avrupa Almanyasl yaratmak isterken eninde
sonunda bir Almanya Avmpasi ile kargllacagiz. Bliyle bir
olastltk hi^ kimsenin haynna degildir.
DevletIerin, iilkelerin birb irlerine tahalkkiim xaglarr,
silahlan araslnda en sessizi, ama en etkili ve tehlikelisi hi$
h ~ k u s u ekonomik
z olamdu: 2. Diinya Sava~is o m s ~kendi
,
~ a p m z d **giirevli"
a olarak yqadrk. 0 giinlerde "ssijylenmeyip
diigiiniilenleri'' ve pqitli belgelerde "yazilamayip Suur altlna
kazrlanlan" bid ikte hep berabea gordiik, izledik, hissettik,
Almanlar, buankii gijglii hale gelmelerinde, Sovyet
Rusya'ya ozellikle Stalin'e qok gey borqludurlar. Sovyetler
Almanlar~yenenlerin kendileri oldaguna iqtenlikle
inanlyorfardr. 0 bak~mdanAlmanya iizerinde en qok hak
iddia edenler onlardl. Almanya konusunda Bnceligi hi^
kimseye b h a k isterniyorlard~.5 May~s1945'de Fransa'nm
Reims phrine fngiliz Miittefik karargahmda, Alrnan ordulm
B a ~ k o r n u t a n l i ~adma
i Jodl, kllicin~miittefik ordularl
Bagkomutanr General W, Bed1 Smith'e, Sovyet
Bagkomutanligr temsilcisi General 1van Sus'loparoff'un
huzurunda teslirn ediyordu. Frans~zlaradlna da General
Savez "g8zlemci" stfatlyla merasimde hazlr bulunrnu~tu.
Sovyetler bunu yeterli sayrnarna$tlar.As11merasirnin kendi
i8galleri alhnda bulzlnan Karlhorst 'da y apilmasinda lslrarlt
olrnuglard~.Bu yiizden kirnse "ategkes"e uymuyordu. ATrnarr
Ba~komutanr"teslim edilecek bir tek kllici olludugunu
soyleyerek kendi yerine bir bagkasinr gbdermigti. Nihayet
8 Mayis tarihinde Karl Horst'da yeni bir belge imzalanarak
ig bitirildi.
Bundan sonrasr, Hitler'in National Sosyalist sisteminin,
bqka bir deyimle m.Reich9intasfiyesi, iinceden mifttefiklerce
kararIqtmlrmg olan program gerqevesinde devam etti. Ancak,
ortada heniiz kararla$~nlmtg bir Sey y okken, Sovyetlerin
'"avag tazrninatr" olarak Almanya'daki biitiin aglr sanayi
tesislerini zeker teker yerinden sokerek Rusy a' y a gotirrmelerne
Birlegik Devletler bile ses qikararniyordu. Federal
Alrnanya'mn kurucusu, ilk SansBIiyesi, bmguk yiizlfi, gekik
g6zfii, mongo1 surntl~Conrad Adenauer'e gelince, o sessiz
sessiz, ama tilkice iqin iqin giiliiyordu. Zira Alman sanayii
ve teknolojisi eskimig yaglanmig, y~pranrnlgtt.Bagta ABD
olmak iizere miittefilclerin konjonktdr geregi Almanya'yz
yalniz brsakamayacaklann~,ona yardlm etmek zomnda
kalacaklar~nlbiliyordu. 0 yardrml en i y i tekilde
kullanacaklarrn~ve yeni kuracaklasl sanayi tesisleri
teknolojisini en verimli b i ~ i m d ediizenleyebileceklerini
biliyordu. Nitekim, oyle oldu. Marshall yardimlmn~en iyi
kullanan Almanya oldu.
Cok eskilerde politika Eiteratiiriinde ym eiddi ym ?aka
bir tekecleme agixdan agiza dolagirdi: "1ngiftere bir
imparatorlulaur,Alrnmya bir millettir, Fransa bir devlettir."
derlerdi. Fransa oldurn olaslya Avrupa'da devleti ternsil
ederdi. 1789 Fmsiz ihtilalinden beri Rhein nehrinin kaqdtklt
iki sahilini paylagan bu iki devlet aras~ndazaman zaman
savqlara doniiven rekabetler, anlag~lmazllklarve ~eki~melet
daha h51B tam anlami ile son bulmug degildir. Sinsi sinsi
devam eder, durur. Simdilerde rekakt ,Avrup Birligi iqinde
su altindan devam etmektedir. Fransa Almanya'nin DO@-
Bab Almanya diye ifriye bijliiam0$lU@nden qok rnemmndu.
Bunu s6ylemiyordu ama birlepeyi onleyebilrnek i ~ i nen
iist diizeyde Cumhurbaskanl diizeyinde bile son giine kadar
phgrnaktarr da geri kalmayordu. Niikte yapadan duramayan
Franslzlar: "Biz Fransrzlar Almanya'yl a kaar qok severiz
ki, bir tek Alrnanya olacaglna iki me olrnastn~tercih ederis,"
diy orlaxd~.Bun Kohl de biliyordu. Franqouis Mitterrand'm
Moskova'daki gizli temaslarrnt y aklndan izliyordu. Sab~rh
bir adamdl, Bir yaz giinii Gorbacov, yainda kmsi Raissa ile
birlikte Alman Siinsiiliyesi Kohl'lEn Rheni nehri kenarndaki
bungolowunda bagbaga bir akgam yemeginden sonra iki
devlet adam nehir kenmndaki bir bankin iizerinde oturdulw~
Gorbaqov Do@ Almanya je &an Almmya'ntn birlevtirilmesini
zarnanslz ve erken buluyordu. Kohl, o koskoca k a l ~ p
kryafetinden hiq umulmayan bir rornantizmle konu~uyordu:
"'Bahn dostum" diyordu, "Berlin Duvan her iki taraftataki
sevgililerin 6lum tehlikesine ragmen birbirleriyle
tipiigebilmelerine engel olamlyor." Sonra, Rhein Nehri'ne
gostererek, "Balun bu nehrin suEan da biitiin nehirler gibi
denize d6gm akiyor. oniine istediginix kadar set ~ekmeye,
barajlar kumaya qalrgmlz, sular bir yerlerden yolunu bulacak
yine denize d o w akacaktit..'"
Bu tarihten tam bir hafta sonra, Kohl Norvq'te resmi
bir ziyarette ve akgam ziyafeti s~ras~nda Goba~ov'danacele
bir telefon mesajz alacak, Berlin Duvanhm yyrkllmakta
olduj$unu ondan ijgrenecek ve ricasr iiserine muhtemel
c;atrgrnalan iinleyebilmek iqin yemegi ymda brralup, Berlin'e
hareket edecekti. Berlin'e vard~gizaman art~khergey olup
bitmitti. Simdi ig, iki Alrnanya'nm birlegmesinden dogacak
hukuki, ilctidasdi ve ma1i i$lerin tarl~gilrnasmakalrnr~h.Kohl,
c6mert adamdi. Gerqekte 1 DM.'ln begte bir degerde oIan
DO@ A I m y a paras1 Ostmark'~,Alman Merkez Bankasi'nm
bUtiin feryatlanna ragmen baga bag dekigt-yi kabul etti.
Fransizlar iki Almanya'n~nbirlegtirilmesini hiq
istemiyorlardl. Batt Almanya -Do@ Almanya aymm kals~n
istiyorlard~ve bnnun niiktesini, esprisini yap~yorlardl."Biz
Almanlm qok severiz, bir Almanya olacagina iki ATmanya
olsun" diyorlmdi. Tarih de talih gibi qegitli cilvelerle doludur.
Sirndilerde d a y tersine diindii. Almanya artik Avrupa' ya
biitiin aii;ul~giile hakirn olduktan soma Fransa kenarda kddl.
Siyasi niikteler deggti. Fransa iqin baa dayci siyasi p w l e r d e
'Qras~ Almanya 'nm dogusu" tanlmIarnas~bile kullanllir
oldu ...
Almanya ile eski dostane iligkileri igtenlikle sakll
tutmaya, devam etmekle beraber, Avmpa Birligi'ne gimek
iqin qaldigarmz kap~lmn,denedigimiz yallmn, kulland~~rrmz
usvl ve stratejilerin yanllg ve hatall oldugunu sliiylersek
bundan alrnabilecek olanlar bizleri bagiglasln. PoIitika @in,
Gzel ij&nirni, qrrak11& olrnayan tek meslek veya sanat derler
ama her yeni hiikiimetler, her yeni bakanla bir iilkenin d ~ g
politikasl degigrnez. HiikiimetIer gelir geqer ama devlet
devam eder. Bir iilkenin, devletin d ~ gpolitikasin~belirleyen
ge$itli unsurlan v d i . BunEarst ayn bir b61iime deginecegiz.
Arna $irndiden, hemen $uracrktasisylemek istedigirniz vudur:
Bizim Avrupa'da tabii miittefdderimiz Fransa ile ingiltere'dir.
Arnerika Birlegik Devletleri daha sonra gelir. Avrupa'da
siyaset terazisinin bu kefesinde Tiirkiye'nin agdigl havada
kalacakt~r.fginde bulundugurnuz qok yiinlii, qaprag~kve
tehlikeli siyasi a~rsl~g~rmzrnokkaslni dishernini bilecegiz ve
yerine gisae, yerjnde kullanacagrz. Simdiye kadar, Atatiirk
d~nernihariq bunu yapabildigimizi siiylemek zordur.
Helmuth Kohl'iin portresinin a1tinda ATrnanya ile
ili~kilerimizibir hale yola koymaya qallprken, kendi
ag~rllj$imizlunutmayal~rn.Simdiki Sansijliye'nin bize pek
sempatik gelmeyen ve maalesef hi$ de fazla nazik olmayan
beyan, tavr ve tutumlanndan yalmayaltm. Tarih Galerisi'nde
bijylesi pek ~ o portre
k vard~r.Kimisi gerqek, kimi bagkalan
ise sadece kopyadrr! Sanlrim Nef'i'nin "Siham-1
Kaza"sindad1r. Yanlig ise dogmsunu bilenler diizeltirler:
"Cok da m a m r olma kim meyhhane-i ikbalde J biz h e m
mest-i mawrun hummn g8rmli~~z.. ."
Tiirk - Ahan ili~kilerid u v m a pomsini asip, saandan
solvndan kaqlsrnda baktigimlz Devlet Adamnl biitiin diinya
tanir. Onun hakkanl da Tarih Galerisinin hatlra defterine
yaz~lanlarve soylenilenlerden bir kaqrnr burada hatulatarak
portreyi tarnamlayahm: "Helmuth Kolh tarihe ikinci bir Otto
Von Bismarck olarak geqecektir. (Macaristan Bagbakani
Joseph Anatil.)"'
~spanya'mneski Bqbakam Felipe Gonzales, onun iqin
"0bir dosttur... Almanya'da b6ylesine bir degi$ikligi
geqekleqtimig olmaslna ragmen, karakteri ve dostluku hi$
degigrnedi." OnEii tarihqi ve Alrnan dif8tiniirii: Thomas
Mann'in oglu tarihqi Galo Mahh, ters y ~ n d edugiiniir ve o u n
igin, "hig bir etkileyici fikre sahip degil,.. Kohl'iin artrk
siyaset sahnesinden tamamen silinmesinin tam zaman~dw.
Diinya rneseleleri iizerinde ne fkri ne de herhangi bir etkisi
yok..."demektsdir. Alrnan CaI~gmaBakanl Norbext Bum "0
bir tnqs~zha1 gibi bir devlet adarmdu."
"Kohl'iin en biiyirik hatasi Alrnan rneselesini kendi
miilkii gibi gtirmesindedir." {Egon Bahr-Alman SPD
teorisyeni) ABD Bagkan~Clinton ise onu "Memleketini
Helrnuth Kohl kadar seven hi$ bir devlet adamlna
rastlamadim" diye avtiyor. Alrnanya'daki Yegiller Partisinin
Lideri Fisher onun yiiziine kaqx "Siz gelecegin degil,
geqmi~inadarn~slntz.Bir buquk kendal agirl~g~nda et ve
kemikten bavka bit a@rltgin~zyok" diyebilmigtir. Kohl de
buna sadece tebessiimle rnukabele etrnesini bilmigtir.
iyi, kotu bu degerlendirmeleri daha ~ogaltmave
pgitlendirmek rnumkiindiir m a sanmm, qimdilifr bizirn $in
bir faydas~yoktur. Adam, etiyle, kernigiyle, ijn yargill. on
yargrslz fEkir ve diipiiceleri ile, aqik gizli niyet ve tasawurlan
ile kaqlmizdadlr. 1982 yillnda kiigiik bir EyaIet Hiikiirnet
B a~kaniiken birden bire Federal Almanya'nln SansBl i yesi
ve hakimi oluverince kendi ijllkesindeki muhalifleti dahil
herkes, "felaket feryatlan" bbasrn15b.$imdilerde aynl v w l e r
onu yere gijge s~%dirarnryorlar. Diinyanln biftiin medya
araqlan onzl "Diinyanln en saygln devlet adami" olarak
degerlendiriyorlar. Onu II. Frederic Guillaurn'e benzetenler
ykiyor. (Focus) Neue Ziircher Zeitung Alrnanya'dan
bahsederken "Kohl'iin muhtegem Almanya'si" diyor...
Sonuq olarak duvar astsgimtz portre kqismda bizirn
sijyleyecegimiz pdur: 1982 ylltnda kii~iikbk eyaleth bqinda
deneyimsiz bir tagra politikac~sioEarak Federal Alrnanya'nm
b a ~ i n age~mesinibilen bu adarnln, tans1 ve dunya
konjokturiindeki beklenmeyen olaylann katkls~ile de olsa
AEmanya' ya bugiinkii durumuna getirebilmesi, iki Alrnanya'yr
birlegtirivemesi, Temel Kanunun ijnceIeri haydli goriinen
biitiin ama~lmnigerqekgthesi ve nihayet Berlin'i yeniden
Bagkent olarak ~rgiitlemeyibagamas] giiniizde slradan bir
devlet adaminin yapabilecegi iglerden degildir. Mesele
Almanlar'm tarihte tesciE edilmig lrsi egilirnlerine, yani
kendi gilqlerine belirli sinirlarda h a k i m olup
olamayacaklmnda yatmaktadrr. Siyasi Tarih hocam Rahmetli
Ahmet Siikrii Esmer'i hatlrltyomm. "Efendim, qu AlamanFar
alull~d~rlar,disiplinli ve sal~glcandular,diinyada bilmedikleri,
yapamayacaklar~ hi$ bir Qey yoktur. Yalnzz nerede
duracaklarmi bilemezler..."
Urnanz bu sefer tarih tekerrlir etmez. Almanya ile
ili~kilerimiz,flz yiize ve ozellikle dengine denk surdiirmekte
ve geligtirmekte her iki taraf iqin de sayilarnayacak kadar
qok faydalar vardir. Orada 2,5 milyon inasnirniz, canlmlz
kanlrn~syqar. Eskiden Alrnany a Tiirkler'in o d a fazla kalip
asimile olrnalarini istemezdi. Sirndilerde tersi oluyor.
Almanya'da Wrkp olarak yaylmlanan gazetelesirnizin buna
engel oluyor diigiincesiyle yasaklanmas~bile dii2uiiniiliir oldu.
Nereden nereye....
E ~ E ADAMIN
R CAN1
BASBAKAN OLMAK &TERSE ...
Bir samanlann Hariciyesini kiiqiik bir '"Anrlaf'
kitabinda anlatabilmek iqin Tuzla'daki evimde eski peri~an
evmkm bir hale yola koyrnaya ~alt~yordurn Bir ara gliderim
ktlpk bir ncrta t&ld~. Bu, diinemin Almanya Milli Savunma
Bakanl Helrnuth Schmidt ile ilgili idi. Birden hafizamda,
bilgisayar ekran~ndakigibi genig bit pencere aipld~.Bu
hatimyt yanp yazmamakta bir an iqin tefddiit ettim. Gelecek
ku9akla.r iqin belki faydah olabilir diye diigundlirn, adatmaya
karar verdirn.
Almanya'daki BIiyiikelgiligim siraslnda iktidarda
Biiyiik KoaIisyun varken, Saytn Milli Savunrna Bakan~mz,
yaninda refikasi ve bakanl~krniistegan Zeki 1lter P a ~ aile
beraber Almanya'ya resrni bir ziyarette bulundu. Kendisi
biiroht k6kenli ama eski ve saygn bir politikacl idi. Eskiden
tan~gdk. bimin ailesi ile Bursa'dan bir yahfiklan v m g .
Miistegan, dijnemin en zeki pagalanndan bir orgeneraldi.
Biz diplornatlara olan y a k ~ n l ~reg ~sevecenligi ile sevilir,
sayll~rd~.
MiEli Savunrna Bakanlrnlun Almanya ziyareti olduk~a
bagmlr g e ~ tKendisine
i gok itibar ertiler, Bizlere gijstemedik
gezdirmedik yer blrakmadtlar. Kendilerine r e f i b l a birlikte
refalcat ettik. Hele bir defaslnda askeri bir tesisi giiste~bilmek
iqin iistli apk, tabam olmaynn bir teleferikle 500 metre
deridikki Rhein Gau vndisinden ya geperken geqelcten
~ok korkmugtuk. Bellerimizden baglanmigtik ama agaglya
bakmaktan korkuyorduk, Ostelik ayaklarlrniz da ancak
dernirden bir lzgaraya dayanabiliyordu. Nihayet selametle
menzili maksuda vard~k.Bir espri olsun diye iqirnden geldi.
Sayin Bakan' a '"fendim, eger sikry~netirndlSnerninde
olmasaydlk ben bu teleferige zor binerdim.!" dedim. Say~n
Bakan hi$ hoglanmad~ama Miistegar Paga kahkahalarla
@ldii: "A1benden de o kadar 0 @ z Bey!" dedi. Neyse, dfintig
yoIunu nehirden yapt~k.
Milli Savunma Bakanirnlzln ziyareti bqan ile sona
erdi. Aynlnken mutad oldugu uzere rnisafir Bakan ev sahibi
Bakanl iilkesine davet etti. Bu davet bir sore sonra
Biiyiikelqilik tamfindan bir nota ile Hariciye Nezaretine de
teyid edildi. Milli Savunrna Bakanimiz, Alman meslektag~ni
bir an ijnce ag~rlayabilmek&in sabrrs~zlanlyordu.Davet
Ankara'dan, Alman sefareti nezdinde yinelendi, yine ses
seda yoktu. Ben her seferinde hem Hariciye N e m t i nezdinde
gerekli girigimleri israrla yapiyot, hem de Bakan Helmuth
S c b d t ' i her mstladi~mtoplant1 veya yemeklerde s h @ r ~ p
Tiirkiye'ye ziyaret iqin bir tarih soyletmeye qalrglyordurn.
Her seferinde: "i[npllah en klsa, en rntinasip zamanda,.."
gibilerden atlatmaca cevaplar aliyordum.
Amya yak~ndostumuz olan Genel Kurmay Bagkam
(onlarda bu rnakam yerine Ordu Genel Miifettiqligi vardlr.)
General De Maisiere ile Kara Kuwetleri Komutan~General
Shnez'i koydurn. ikisi de ailece gok sevdigirniz ve
sefaretimizin iinlii ve devamll konukl anndandi.
BirgIin General De Maiziere bana "Bakln Say~n
Biiyirkelgi, gu s~ralasdaBakanlmiz 5 kadar rneggul ki, gu
giinlerde bir dl2 seyahata ~kabileceginpek smmyorum ama
ben yine de iisteleyecegim.'" dedi.
Kara Kuvvetleri Kornutan~General Shnes,Bakan gibi
Hamburg Yu ve onun qocukluk arkadagr idi. Ostelik benirn
&el sekreterim, Frau Ehrnannh dayis1 oluyordu. (Bize sok
yakin ve bag11 olan bu AErnan hanirn, ilerlernig yagina ve
emeklilik hakklnt alrnasina ragmen uzun siire ayni glirevi
siirdiirdii.) General Shnez bir gun bana, "E~inizlebirlikte
sizi bir akgam yernegine davet etmek istiyorum. Bakan ve
egini de qag~racag~m. Bayan Helmuth Schidt arkeoloji
profesliriidiit. Tiirkiye'deki arkeolojik eserler haklundn bis
diikiimantasyonuz varsa onu da verirseniz qok makbule gqer.
Kocas~iizerinde etkiIi bir lcadmdlr." dedi.
Cok miitehassis olmu$tum,tevkkiir ettim. Almanya'ya
giden komutanlanrn~zbilirler; orada kuvvet kornntanlan
kendilerine tahsis edilen bir billgede kiiqiiciik bungalwlarda
ikamet ederler, Kara Kuwetleri Komutanl General Shnez'in
evi de onlardan biri idi. KiiqIicliktii. 6 kigi qok basit bir yemek
yedik. Egirn, Frau Schmidt'e arkeolojiye ait ne bulabildik
ise o kitaplm hediye etti. Cok m a ~ o makbule k geqti.
Biz Bakanla beraber 3 erkek salanun ayn bir kovsine
~ e k i l d i k .Bakan pipo iqiy ordu. Kony aklarlrnizr ve
kahvelerhbi i~erkenilk konugan Bakan oldu: "Bak~nSayln
Biiyiikelqi, burada qok seviliyorsnnuz. Size kargi diiriist
olmak zorundayirn. Ben sosyal d e m o h t bir politikaciyim."
Ben araya girdim: "Tabii ki biliyorum.." dedirn. Adam giildii:
"'Simdilik sizde kalrnas~kaydiyla bilmediginiz bir sey i de
sijyleyecegim, Ben Sosyal Dernokrat Parti Ba~kanl~gl'na
nigan aldrm. Ondan sonraki hedefim de Bagbakanlikt~r.
'Bundeskansler" olmak istiyorum." dedi ve durdu. GQZucu
ile beni siiziiyardu. Ne sijyliyece~imqqrrd~m.SPD Bagkani
Willy Brandt idi. ;Timdiki halde de Bqbakan Ydmclsiidi.
Yeni seqf mlerin tarihi henuz belirlenmerni$i. once SPD
Bapkanllgln~drnasi, soma da partisinin seeimleri k m a s l
gerekiyordn. Kafam kmgmlgtl. Bir am adamin iqkiyi fazla
kaq~npkaqrmadigm~diigilnmeye baglad~rn.Oyle bir hali
y oktu, "Hakklnlzda h a y ~ r loIrnasln~
~ ve bagarlll olrnan~s~
dilerim" gibi birpeyler minldandirn.
Bis sure piposunu tiittiirdiikten sonra, "Bakln Sayrn
Biiyiikelqi, size iqtenlikle konugtum. Bdyle hedeflere n i ~ a n
almi~,Parti B a ~ k a nve~ Bagbakan olmay~kafaslna koymu~
bir Sosyal Dernokrat politikaci ne olursa olsun, gn siralar
firf-i idare ile yBnetiIen bir iilkeye resmi ziyarette bulunursa
biitiin $anan1 kaybeder. Beni anlayi9la kargilayaca&mzl ve
bag~glayacaj$m~z~ ve muhterem Turk meslektag~rn~n da ayni
anlay181 gliisterecegini iirnid etmek istiyorum." diyerek
sozlerini noktalad~,
Diplomaside pek slk kullamfmayan bir kural vardir,
Derler ki: "jyi bir dipIomat nezdinde akredite bulundugu
iilkenin ho~unagitmeyecegi bis tegebbiiste bvlunurken o
iilkeyi kirmayacak, rencide etmeyecek yumngak bir uslup
kullanlr. Buna k q l l l k kendi hiikiimetini kizd~rabilecekbir
haberi veya yommu o n l m gijsterebilecegi hiddet ve gazaba
ragmen ragmen ve bUtiin a~ikligiile arzeder!" Ben, bu
olayda aynen dyle yaptrm. Federal Almanya Savunma
Bakani 'nin siizlerini noktaslna virgiiliine dokunmadan
Ankara'ya aktardim. Sonu ne oldu diye mi soruyorsunuz?
0 mmanlar ne olabilecekse a oldu..!
Biiyiik Koalisyonun Milli Savunma Bakanl Helrnuth
Schmidt geqekten keskin niganc~bir poliEikaci imig. Her iki
hedefi de tam isabet kaydetti. Yalnlz bir takdirn-tehir oldn.
h c e Bqbakan, soma da Sosyal Dernokrat Parti Bqkanhgr'ru
ylikfendi. Sirndilexde artrk aktif politikadan bir anlam ile
qekilmig saylllr, Hden Almanya'nm ve hatta Avsupabnm en
biiyiik ve etkili gazetesi olan Die Welt'in de mensubu
buIunduD biiyiik bir rnedya grubunun gene1 kmrdinatoriidiir.
Bu durumda benim iqin yap~lacakpek fazla bir gey
kalmarn~gti.Diplomasinin degi~rnez,fakat ne yank ki her
m a n herkes tamfindan kullan11mayan kaidesini vygulayarak
dururnu Ankara'ya ~ifrelitelgrafla arzettim. Bunun sonuqlannr
gimdilerde burada anlatmak kirnseye hi~bixfayda sa2larna.z.
Ben gissevizli geregi gibi yapan insanlam huzumnu duydum.
Cmq kupkIar bizden daha iyi yetigiyorlar. Erninim ki,benzeri
durumlarda onlann da geregi gibi davranacaklmndan hiq
kqkum yoktur. Diplomasi zor m a onurlu bir rneslektir...
T ~ K ~ ile
Y YUNAN~STAN
E
I
3k ZAMANLAR, NEREDEYSE,
ARALARINDA BIR
G ~ U BK~ R L KURUY
I ~ ~ ORLARDI!
k n c i Diinya savaglnin heniiz sona erdigi yiEIarda idi.
Yalta'da Avrupa Miittefikler aras~ndabiiliinmiig,biilii~iilmiig,
Potsdam'da bnnun gizgileri daha da belirlenrnigti, Fransa
eskinin iiq biiyiikleri ne yamanmrgh. Kendisini toparlamaya
ve savayn daha baglang~clndasaf dl51 kalrnig olman~n
ezikligini gidermeye ~ a l i ~ i y o r d Boyle
u. bir ortamda bat1
alemi, kendi aralannda hi$ olmassa ekonomik alanlarda bir
birlegme ve biitiinlegrne gabas1 i ~ i girmigti.
e Bu girigmeler
ijnce ikili, iiqlii bqliyor, sonra da bislegirilerek ortaya, ortak
bir tablo ykarllmak isteniyotdu ... "Avrupa BirIigi ve
bEltUnlegmesi i ~ i nen kolay yo1 bir Giimriik Birligi'nden
gap?' diye dii@niiliiyordu.Belpka, Hollanda ve Luxembourg
heniiz sava? devam etrnekte ve iilkeleri Alrnan iggali altlnda
bulunmakta iken Londra'daki "Siirgiindeki Hiikumetler"
ileride kuracaklam bit Giimriik Birliginin esaslann~tesbit
etrniglerdi. Savag sonrasi diinemde Fransa, yanina 1 t a 1 ~ a ' ~ i
da alarak bu iiglii kervana katilrnaya hazirlaniyordu. ilk i i ~
devletin daha 1943'1erde Londra'da hazlrlad~klarltasarr
kolstyllkda gekillenmeye bagIadi. jtalya'nm savag sonundab
&el dururnv yiizlinden bu be$ kurulu~unolu~urnubir siirece
gecikti. Kurulmas~diigiiniilen Avrupa Giimriik Birligi'nin
sadece bu beg devlete sinrrl~kalmasin~nsaluncalarr olabilirdi.
Bu baklmdan qerqeve gengiletildi. 1947 ylli sonralannda
Briiksel'de bir "Avrupa Giirnriik Birlgi Konferansi"
toplanmasl kmlqtmldi. Bu Konferansa Tiirkiye ile beraber
Yunanistan da davet edilmigti. Tiirkiye bu daveti ciddiye
ddi. Yunanistan o zamanki durumu itibariyle Kyle konularla
ugra8abilecek halde degildi. Tereddiitler i ~ i n d eidi.
Gergekten de Yunanistan, ikinci Diinya Savagr'n~n
wnunda savagtan da bter bir kaos, bir iq savas i ~ i n girrni~ti.
e
~ l k e l e r Alrnan
i iggali alt~ndaiken Muttefikler, ijzellikle
fngiltere tamfindan ~egitliyoFlarIa silah ve cephane yardrm
alarak giiqlenrnig olan rnnkavemet hareketleri, ozellikle
"ELLAS" bu silahlarr i~galcigti~lerek a r ~ kullanacaklan
i
yerde savag sonrasinda iktidarl ele ge~irebilrneki ~ i n
kullanmay I tercih etmigler, bu yiizden Yunanistanyln
komilnistlerin eIine ge~mesinelul pay1 kalrmgu, Yunanistan'~.
kisa siirede demir perdenin ardrna siiriikleyebilecek bayle
bir durumu dnleyebilmek iqin Tiirkiye, biiyiik fedakarl~klar
yaparak, feragatle Yunan milliyetqilerine biiyiik yardlrnlarda
bulundu, AgElkIa savagan Yunan milletini KiziTay aracil~gi
ile vapurlar dolusu yiyecek ve i~ecekledoyurdu, besledi.
Silah ve cephane yard~mlndabulundu. Bundan yazlk ki, ne
biz faydalanrnasini bildik, ne de nankor Uunmh en kiiquk
bir takdir ve minnet duygusu izhar edebildi ...Virndilerde
Yunan'm kijsteginden, diigmanligrndan yalunrnaya sanlnm
hiq gerek yok... Meghur Ata sbziidiir: Besle kargayi, oysun
g6ziinii !
Tiirkiye dahil, Muttefiklerin ve iSzelliHe Churchill'in
cesaretli gayretleri ve miidahaleIeri ile komiinistlerin eline
dugrnekten son anda kurtulabilmi~olan bu iilkenin, biraz
derlenip topxlaninca tavir ve tutzlrn degi$tirmeleri,Yunan'm
Bizans'dan miras kalan rnizac~geregidir... onceleri "Biz,
Miittefikler safinda savaga girdik ... Tiirkler yan gizdiler.. .
savq d~gmdakaldllar... Dolay~wile bizirn 6ncelimz Y&..'*
vklinde baglayan Tiirkiye aleyhindeki bu politikan~nbaganli
olrnadlglnl stiylemek maalesef miimkiin degildir. Bu politika
geligrnig, ikili ve u l u s l ~ a r a siligkilerde
~ ve her alanda tam
bir dilgnranhk niteligi kazanmlgtlr. Bunun goziim yolu
uIuslararasi kumm ve kuruluglardan degil, M i diyalog ve
kargiliWl bir rnuhasebeden geqer diye diigiiniiyomz...
Ne ise, biz yine hiqbir gey olmamig gibi konumuza
donelim. Donemin Tiirk D ~ ~ i ~ lBakanm
e r i Necmettin Sadak,
vapurla Mmilya'ya giderken Pire Liman~n'daYunanistan
Bagbakani ve Diaigleri Bakan~Galdaris, vapura geldi. fki
B akan uzun uzun iilkeleri arasindaki ig birligi olanaklmn~
deger1endirdiles. Necmddin Sadak, b a n i s t a n 'r n Briiksel 'de
toplanacak Avrupa G6mrUk Birligi Konferansl'na k a t ~ l ~ p
katiImayacak1mna sordugunda Caldatis'in bundan haberi
yoktu. "Siz kat~l~yorsaniz
biz de katd~nz.."dedi. Necmeddin
Sadak3m bu konferansda Tsiikye le Yunanistan'~n aralannda
bir "Giirnfik Birligi" kurrnak tasavvurlm konusunda ortak
bir beyanda bulunrnak Gnerisine ise Dqigleri Bakan~mrzr
hayrete dugltrecek bir Eehaliikle: "Ham Tiirkiye ile Yunanism
arastnda bir federasyona bile giltmeye vmz!.."diyecek kadar
ileri gitti. Yunanistan da hemen Briiksel'e bir heyet gijnderecek
ve bizim heyetimizle igbirligi iqinde olacakti,
Briiksel'deki Avrupa Giirnriik Birligi Konferansi'na
Tiirkiye ile Yunanistan birl ikte kahld~lar.Yukmda anlatrnaya
qalrgtiglrn~zgibi Konferans'ta Turk ve Yunan delegeleri, iki
ii'lke aaas~ndazemin ve zaman miisait oldugu takdirde bir
Giimriik Birligi kurmak tnsavvzlrvnda olduklarlni
aqlklayacaklardl.
Tiirkiye, bu Konferans'a Briiksel Biiyiikelgimiz Sevket
Fuat Kqeci'yi gijndemeyi k m l a ~ t i m ~Fakat h . gelin gliriin
ki,bizim bakim~mizdanbugun igin degil anlag~lrnas~, kabul
edilebilirligi bile bulunrnayan "TRAGi-COMIQUE" bir
dlurum ortaya q~kmigtr.Brijksel: Btiytikelqirniz, Bakanlrgln
giirevlendirme telgraflna: "Ben giimriikqii miiyiirn?'' ~eklinde
bir red telgrafi ile rnukabele etmigti. Sadak, bu konunun
hallini, Birleynip MiIletler toplantrslna giderken, yo1 iizerinde
Paris'te Numan Menernencioglu ile yapacagi g ~ f i g m e y e
b~rkmigti.Yeni Bakan, eski Bakan91nBiiyiikel~ilerinden
~ikayetediyor, "Bu xamanda Myle Biiyiikelqilik olur mu?"
diye serzeni~ te bulunuyordu. Rahmetli K e p i , konferansa
kendisi yefine Miistegmni bile gandermeyi," 0 bu iglerden
anlarnaz.." miilahazast ile kabul etmemigi.
Biiyiikelgirniz Numan MenemenciogIu, diplomasideki
uzun yillann tecriibesi ve diplomatlmmz iizerindeki otoritesi
ile rneseleye hernen gtiziim yolu buluverdi. Briiksel
Biiyiikel~irnizleglirUgtii. Babadan, dededen diplomat olan
rahmetli Sevket Fuat Keqece'yi zorla da oIsa ikna etti.
Konferansa yapilacak tebligatta Tiirk Heyeti Bagkanr o l d
Biiyiikel~igiizukecek, fakat kendisi kattlmayacak yerine
delege olarak Paris Btiyiikelqiligi Bagkatibi Oguz Gokmen
kahlacaktl. Benim o siralarda A m p a Giimriik BirliB iizerinde
Franslzca olarak bir $aF~gmamda vard~.Numan Bey bunu
diigiinmug olmall idi. Kim ne diiglfnmtig ise dii$linmlig, ama
ben Bakanlrnlzln huzurunda bana teblig edilen bu gijrevden
hem onurlanrn~g,hem de bir alqlide endi;~elenmigtim.Bn
benim tek bayma katllacag~milk ulusIararas~bir toplant1
olacaktl. Sevket h a t Bey, Konferansin ne a~iIiginane
kapamglna ne de verilecek davetlere katiyen kat~lmayacagr
hususunda ~srarli idi ama Numan Bey, bunu pek
onemserniyodu. Onun iqin as11 alan yapllacak tebligatta
Tiirk heyetine BUylikelqinin bagbakanhk edeceginin
kaydedilrnesi idi ...Geri kalan~"ROUThE" bir teferruatt~.
Avrupa Giimriik Birligi Konferansr ha, BriikseE'in o
zamanlarda en iinlii oteli Metropole'de toplanacakti. Biz de
eqimle beraber ayni otelde yer ayirtabilmigtik. K~zrmaz
Giilperi'nin dogumundan sonra ilk styahatimizdi.
Kaylnvalidern ve klsinrln baklclst vard~.Aytrca dil, yo1
yordam bilen kuzenim Neemettin Glikqe de b i d e misafrrdi.
Iqimiz rahat Briiksel'e gittik. Sefir ve Sefire Melek
Hanlmefendi harika insanldi... Eskiden de taniyorduk. Bize
qok y h n l i k gijsterdiler...Arna ben Giimriik Bkliginden sijz
aqmca Sefirin kqlan qat~hyor,1ah bqka konulara aklanyordu,
Kendisi ile bu konuda tek kelime konu~makirnkan~olmadl,
"Bana sadece qaltgmalar sonunda tanzim edeceginiz raprun
bir Grnegini b~~ahrszn~z, bu kadan k5fidir efendim5'diyordu,
Anladi~imkadan ile Briiksel Biiyiikelqimiz bu konudan hi$
hoglanrnryordu. Kendileri ile bundan sonraki bulugmamiz
sadece veda ziyareti vesilesi ile oldu. Halbuki savag iginde
Kopenhag Bijiyilkel~isibulunduklm sirada hem kendinden
hem de Refikalan Melek Hanlmefendi'den biiyUk yalunf~k
g~rmiigtiim.
Briacsel 'deki Ampa Giimriik BirliB Konferans~,benim
tek bqirna katlld~glrnilk milletlerarasi bir toplantr idi. Dogal
olaaak heyecan11 idim. Bu gibi toplantrlann kendine gijre
ozel bir havasi oluyor. Esasa taalluk etmeyen konularda
saatlerce hatta giinlerce konuguluyor. Talakat ve beIagat
Grnekleri verircesine uzun autuklar qekiliyor. ArElk rnesele
tam aydrnlandr sandiginrs anda aynI sonuya bir bagkas~,
ba$ka bir aqldan yine avdet ediyordu! Tabii bu gibi hallerde
toplmhyl yijneten Ba~kanlarabiiyiik ig diE@iyor,rniizakereler
uzadlkca uzuyordu. Halbuki konferans~nsona erecegi tarih
tinceden belirlenmig ve oteldeki salon da ma g W kimlanm~g
olrnd~idi. Bereket versin Bqkmllk smsi Fmsiz heyetinden
iinlii ekonomist ve y azar Pierre Drouin'e geldi. Adam~n
y a z a r 1 h , hmaliktan kalma ahgkanlrD var. ~ s t e l i kkenuya
da elhak tamarniyle hakim dummda. Bazen sert glkryor,
basen de konugrnacilar~namaci agan sert konugmalanni
Fmsrzlara lijzgii ince espirileri ile hemen yumugabveriyordu.
0 giin karar verifmigti. Konferans o gece yansrna kadar
mudaka bitirilecekti. Ciinkii ayni yerde bagka bir toplantrnrn
yapilmas~rnukarrerdi. Gerekirse akpam yernegi snlonda
kahve ve sandvi~lerleidare edilecek, o da olrnazsa salondaki
kocaman duvar saati ile biraz oynnnabilecekti. Aslina
b h a n r z pek krmu~ulacakbir mesefede kalmamlgQ.Herkes
bir Ampa Giimfiik Birligi kurulmasl fikri ve geregi iizerinde
mutablkt~.Tiirkiye ile Yunanistan'dan bagka diger
delegasyonlar konu iizerinde iilkelerinde baglattrklan
galigrnaZas hakkmda k ~ s abilgiler vererek igin iginden
s ~ p l d ~ l aZira
r . bqtan beri belli idi ki,Avxupa Gilmrlik BirIigi
bu fikri ilk baglatan Belgika, HolZanda ve Liiksemburg
CiqIiisiine Fransa ve Ita~ya'nmkatllmasr ile gerqeklegmi~
say~lacaktt.Simdilerde uzun u m n birli@;inadinin ne olacagi
tartlglllyordu. Bu gibi ulusEararasi kuruluglarda isim ve
iizellikle kisaItmasi qok onernli say~l~r. flk iiq Iilkenin ad1
a t e n konulmugtu. B E N E L ~ idi. S Bunun bagma Fmsanm
k~salzlfmasiFr. ve 1talya iqin de bir i~ koyarsaniz rnesele
hallolacak ve Avrupa Giimriik Birligi'nin ad1 " J ~ ~ ~ * A L u x "
olarak belirlenecekti. Bu arada merak edilen husvs
Almanya'mn ne zaman ve nerede yer dacagl konusu idi. Bu
konu u m n tartlgmalara neden oluyordu. V&t ilerliyor, saatler
gem yansina yaklag~ymdu.Bir ara bana ijyle geldi ki, B&an
Necmeddin Sadak ve Buyiikelgiligimden aldrglm talimatl
yerine getismeden toplantl sona erecek...Zira tartigmalar
bizimle hiq ilgili olmayan bir yone Almanya'nin iiyeligine
yijnelmigti. Bir cesaret elimi kaldirdim, s6z istedim. En qok
$apran Bqkan oldu aka herkes birden sustu. Biitiin sdonda
gtizler bana qevrilmigti. Zaten bir abmlik barutum vardl. Onu
yava? yavag, fakat en etkin biqimde kullandim.
"Ttirkiye,iltride kurulacak bir Avrupa Giimriik Birligi'ne
kat~lmakkaranndzdrr. Bu arnaqla Yunanistan'la bis Giimriik
Birligi kurulrnasi ~ a l i ~ m a l a r l nderhal
a bayJanacaktir.
Yunanistan'la bu hususta tam bir mutabakatirnlx vardlr!"
dedirn ve sustum. Salonda Bnce derin bir ~aghnlrk,sonra
onu izleyen bir sessizlik, ondan sonra da miithig bir alklg
tufani koptu. Herkes dumadan allugl~yor,arada bazl seslerde
yiikseliyordu... Bu esnada Yunan delegesi Gire, giimriikEeri
rniidiiriinii glizlerimle adeta iteleyerek, siiz almaiya h a ettim.
"Yunanistan da, Tiirkiye gibi di9gUnmektedir. Tiirk delegesini
destekliyomm.." gibilerinden yarlm yamalak bir 9eyler
sijyledi. Ba~kan'likkiirsiisiindeki Pierre Dronin flrsatl

yiiziine giilen gBzlezlinin alayc~ifadesiyle "Bayanlar, baylar!


Cok ijztir dilerim. Bir hayli yorulmug olmal~ylm,Hafiften
kestirir gibi bis uykuya dalrn18ttrn.Roya bile gorUyordum.
Bu harikuIade bir riiya idi. Sanki bir $ark masal~ndaoldu@
gibi rnuhtegem bir sarayda idirn. Gok susamigtim. Birden
genq ve zarif bir klz elinde alt~nbir tepsi iizerinde iqi nefis
rayihall gerktler sunuyordu.Tadma baktrm. Bu Tiirk-Yunan
Giimriik Birligi idi. Sizin alk~glarrnizlabirden uyanmak
zomnda kaldlm!"diye s6zlerini bitirdi.. . Salonda yine miithig
bir alkq koptu. Herkesten sempati gijsterileri ile
katgilagiyordum ama acaba ByEe mi idi? Yoksa benim
diigiindogflrn gibi benimle dalga mr geqiyorlard~?Galiba
GyPe idi. Hava srcaktl. Havalandma yoktu... Salonun "Place
de la Bourse meydan~nabakan pencereleri ardlna kadar
aqiFrm2t1. Tekrar s6z istedim... Ne kadar zarif oIursa oEsun
sayln Bagkan~nriiya espirisini begenrnedigimi Giiziir dileyerek
ifade ettim. "Bizim, Yunanistan'la kurmayi diigundiigiimiiz
Gfmriik BirFigi, sizin giinlerce tartlgtlgln~z5;u kaldlrimlarda
imdi buhar!agan " F R ~ T U R E S andiran" ~ ~ ~ ~FR~TALUX
&adarcldd~dlr ..." dedlrn.
Pierre Drouin hem rnah~upoldu hem de qok UzUldU,
Asadan ylllar gegti. OECD merkezi Cateau de Pa muette-de
Tiirkiye'nin d q ticari b o r ~ l m n mkonsolidasyonu
miizakerelerini yiiriitmekte iken orada
Monsieur Drounve rastladlm. Saygnyla selamladlm. Beni
once tanirnad~.Sonra kendisine yallarca 6nce BriikseI'de
g~iirdiigiiriiyayi hatirlatanca beni gerqekten mahcup edecek
nitelikte Senyor iltifatlarl ile mesut etti. Konsolidasyon
Hollandali Liefring ile Paris ?in en linlii lokantalarlndan
"Taille Vent'7lokantasrna gittik.
COK E S BIR
~ AVRWA MASALI
'UNAN ve C ~ Nkendi ba~larrnabir diinya
olugt ma inan~rlacKendilerinden bagkalannl yaban-
barbar sayarlardi ama ne "DELPHES DELPHTNA7'nln
muhtegem gBbe2i dunyanln rnerkeziydi ne de Cin
fmparatonrnun altln tekerlekli puspus arabasln~ntoprakta
b&gl izler diinyalmnm srnlnnl qiziyordu.... Kendi sistemi
iqinde bagka yagam ve devlet sistemlerini de karrgtrrabilen
ilk devlet ROMA olmugtur, Buna ragmen Avrupa'nin slnrn
Marathon ve Salamis'ten bavlar saylld~.Do@ osada durdu,
deniliyordu. Peki Tilrkler bu srn~lvnneresinde? 1qinde mi,
d q ~ n d ami belli olmuyor. Tiirkler 1300 lerden bu slnlnn
iqinde oturdular. 1600'lerin sonlarlna Osmanll
hparatorlugunun dagllmaslna kadar Avrupa' n ~ niqinde
gijbeginde iistiinde oturdular. Krallar, HiikiimdarIat
rniihiitlerine "Muini evler i A1 Osrnanrrn.., ftaat iizreyim
Emre..!" sadaka yerninleri ettiler..!
Hz isa'nm yer yiiziindeki vekili Papa Roma'da ikamete
bqladktan soma diinyanln birlig f i b Katoliklik ile iizde~leti.
Onlara gore diinyada sadece Hristiyanl~kvardl. Dikkata
gayan olan husus ~ u d u rki, fslam ile Hristiyanl~k ilk
kaqllagtiklannda bunlara kendi f simleri ile Arap, Tiirk vs.
diye bak~lrnad~. Tiimiine birden kafirlinfideles dediler. Sanki
diinyanin birligi (iinite) sadece Hristiyanl~ktarafindan ternsil
ediliyor gibi gor-niiyordu. Bum k a q ~grkanlar sadakatsizli k
yaprnlg sluyorlasd~. f f i d e l e s ~ k a f i r sayi21yorlard1.
A m p a Birligifldee Enropean artilc Roma ile Papa ile
ozdeglegmig oluyorlar. Krallann, imparatorlann bagl a m a
taqlm Papa giydiriyordu. Avrupa papaz elbiseleri iginde tek
rnedeniyet, tek inanq hayalini guderken Hristiyanllk birden
iqinden bbltinliverdi. Ayn mezhepler ortaya pktr. &in en
ilging tarafi da bu boliinme 1slam'rn ve Tiirk'iin Avrupa'ya
gkmaya baglad~grzamana rastlamasiydl.
Bohemiya'dan ingiltere'ye, ispanyaVan Hollanda'ya
kadar Avrupa qalkaland1. Krallar, papalar, ~airler,askerf er,
yazarlar qizerler, hepsi birden ayaga kalktllar. Hepsi
Avmpa'nin vahdetini (birlegrnesini) kurmak ve l c o m a k iqin
~areler,tedbirler Bnerdiler: "Avrupa, bagka bir deyigle
Hristiyanllk elden gidiyor" diye telaga kapildilar, yaygaraya
bagladllar. Biitiin bunlardan $&an sonuq bence gu oldu:
1- Herhangi bir uygarlik biqirnine kaql d~gardangelen
bir tehlike birfegmenin Blgiisiinii oIu$tumr.
2- Daha sonraki ddnernlerde ticari ve ekonornik
gikarlara ydnelen tehditIer ve tehlikeler de aynl bigimde
degerlendirilir oldu.
3- Vahdet (unite veya birlik) ya yukaridan
(supernationel) bir gtig veya Devletlerin varl~~mdan hareket
edilerek onlmn i~birli gi qeqevesinde arani1rr oldu.

Bngiinkii anlamda ilk A m p a plan1 1306 yrlinda Dante


Alighieri tarafindan ortaya atilrn~~ oluyordu, Dante ilahi
komedyas~nda"Comedie Divine'dde nadece cehennern,
Enfer b6lumiinii yazabilmigtir. Ona gore Roma ban81 ve
birligi ortadan kaybolduktan sonra Avmpa ~ o ba~11 k bir
ejderhaya doniigmii$iir. Mevcut hallarm bqina bir tek h l
veya imparator gegmelidir. O hakim ve hakern durumunda
olacak, diger devletlerin aralarlndaki anla~mazlrklasr
halledeeek. OnIarln halklarxnin ozelliklerine de saygl
glisterecektir. Bugiinkii anlami ile Dante bit federalist
sayrlabilir.
Hemen hemen ayni tarihlerde Fransa'da (1250-1320)
$airve ayni zamanda h u m p olan Pier Du Bois ortaya ~ i h .
Avrupa'da Hiristiyanligin ve barigin savunulrnas~iqin
Hiristiyan devletlerin birbirlerine yakla~maslg~rii9iinli
savunmaya bagladi. Devlederi bir realite, bir gerqek olarak
kabul eden Du Bois bugiinkii anlamda De Jaulle'c~say~labilir,
Hristiyanllk iqindeki bijliinrnelere ve ~alkantllarabir
son verebilmek iqin, onlan lslam'a kary ilk defa olarak bir
am& k q r koymaya ve bu m g l a "Bir Arupa Parlamentosu"
hmlmasz teklifi Bohemia Mi Bodiebrad'den geldi, (1420-
1471). Parlamento fsviqrekni, Bale gehrinde toplanacakti.
Kral Podiebrad daha da iEeri giderek boyle bir Avrupa
Birligi'nin, rnasraflarin~kargilayabilmek isin kiliseler
gelirinden % 10 pay ay nlarak Parlamento' ya verilmesini
istiyordu. Papa bunu ~iddetlereddetti. Aradan asirlar geqti,
kiitiiphaneler dolusu planlar, tasanlar yapiIdi. Yazarlar,
~izerler,papazlar, askerler, bilenler bilmeyenler Avrupa
BirliB'nin kurulmas~igin qegit2i yollar o&niy or, her kafadan,
her a&~zdan bir ses qluyor. BiiBn bunlar MUslUmanfara ve
iisellikle TiirkEere kargr korunabilme diirtiisiinden
kaynaklan~y ordu.
18. aura gelixrdiginde artik kimseler "Tiirk ve
Miisliiman" korkusuna aldlrmaz ve onunla ugragmaz oldu.
Fransa'da Abbe De St. Pier ad~ndabir papaz gtkt~.
HoIlanda Mey'de bir Avrupa Kongresi toplanmaslrn iinedi.
Talihin, kaderin igine bakln ki, bu kongrenin toplanmas1 tam
250 yll soma Il. Diinya Savatl'n~nardlndan aynz yijrelerde
gerqeMegebildi.
B ir bag ka tizellik, aynl tari hlerde Judeouded adinda
bir ig adam @t~. Osrnanl~imparatorlugrl iizerinde bir Avrupa
batlglnl kurabilmek iqin 0x1 bir Ampa ordusu kurulmasin~
onerdi.
Albepon ad~ndabir ftalyan Kardinali q~kti.Papayl
aradan qrkardr. "Avrupa Bixligi bir diinya igidir." dedi ve
Hristiyanl~k'laalakaslnl kesmek geregini savundu.
Polonya Krali Stanislas Leczinski ortaya atlld~."Bir
Avrupa Cumhnriyetleri Birligi kurallm," Union des
Repubbques Eurupeennes" bqma da Fransa kralln~getirelirn"
Gnerisinde bulundu. Sonunda Napolyon c;lktl. Avrupa'yi
kendi akl~nave Uslubuna gare birlegtinnek istedi. Muvaffak
olamadi. 100 ylldan fazla geqti. Bu sefer Almanya'da Hitler
yktl. Avrupa'yl Alrnanya biinyesinde toplamak istedi. k s i
de olrnadl.
11. Diinya Savagl sonraslnda askerler, komutanlar,
baghlar, diiquniirler diigijnemeyenler toplandi1a.r.Avrupa'da
bir daha swag qkmasrn, A m p a Birligi kurulsun, aralmndan
herhangi biri Almanya gibi ayranl kabank Ampa'ya hakirn
olmaya cesaret edemesin, diyerek bir $are aradrlar. Sugu
demir ve qelikte aradilar, onu kontrol altlna aldllar. Atomdan
korktular, yasakladrlar. 1957 yilinda 6 devFet aralmnda bir
A m p a Ekonomik Toplulu~unukurdular. Yillar geqti, AET
degigti, geligti ve bugiin Avmpa BirIigi fikrine dogm hizla
yo1 alrnaya ba~ladi.&in sonuna geldik gibi diigiinenler belki
de yine yanrlmig olacaklar. Fikir tuttu, qatr konuldu, ismi
konlrldu fakat iqerigine heniiz can suyu verilemedi. Avrupa
Birligi buglInkU Almanya tipinde bir federal Curnhuriyet mi
olacakt~r,ABD tipinde gdriinmsiinde ve giiciinde bir btiyiik
devlet mi olacakt~r,Tiirkiye bijyle bir birligin iqinde olacak
mldtr olrnayacak rnldrr?... BPIhala klirsizli kler iqinde kalan
konulan olughrmaya devam etmektedir.

XXX
Avrupa-Europa'n~n esatirden sarkan qok eski bir
hikayesi vard~r:Buna gore Avmpa "Europa" ismini bizirn
Fenike'de vaktiyle yagamig olan dinyalar giizeli 13-14
yagl,mnda ad1 Europa olan bir luzdan kaynaklan~r.Fenikeliler
o zamanlarda Akdeniz'in bu sakin balgesinde ticaretle
ugragan, Dogu'nun baharatln~Batt'ya, Batl'nm rnallmni da
Dogu'ya satan insanlann oturdugu sakin bir limal kasabasl
imig. Kavgadan, savagtan hazzetmez, kendi haIlerinde
insanlmrg.. .Arada smda Akdeniz'in iinlii korsanlan buraya
bask~nyapar. arnbarlar~nlerzak ve garapla doldurup
giderlermig.,. Bir gece yansi limandan yine bdyle sesler
giirtiltIller gelrnig, yine korsanlar geldi sanmiglar..
Kasabanm ludemli ve yavlilm on ayalc olmuglar, her evden
yiyscek i ~ c e toplamaya
k bqlamglar...Fakat bu sefer gelenler
her zamankilere benzemiyormug... Erzak, 9arap clan degil,
Fenike'nin en giizel EUROPA'yl istiyorlm~g.Yalvmak,
agIamak, s~zlarnak,kar etmeemig , adarnlar evinden nld~klatl
diinyalar giizeli EUROPA7yrkucaklajl~pgemilerine giitilriip
kaprmqlar,.. Fenikeliler halim selim insanla ama krzlmmn
bijyle hoyrat~akaqlrtlmaslna taharnmiil edememigler,
gemilerine atlaylp Korsanlmn pe~inediigmugler Korsanlar
~anakkalebogaz~navardiklmnda Geliblu civmnda karaya
qlkrnlglar arkada blraktlklan gernilerini de yakmglar...
Fenikeliler de karaya qrk& biitiin gece "Europa !.. Europa!..
diyerek k i z l a r ~ n aramaya baglamiglar. Kimseye
rastlayamamiglar ama kizlannln karaya qkanldrg~bolge
ijtesinin ad1 da EUROPA diye kalmg. Esatire gijre Europa'y
kapran korsanl ann bag1 ZEUS imi?. .

XXX

12 Eyliil 1980 doneminin heniiz baglannda idi, AB


iligkileri konusu yeniden bir moda oldu. Konuyla ilgili pek
qok dernekler kuruldu. IKV, SfSAV bunlarrn en
hamaratlanydl. Slk slk toplant~lar,sempozyumlar diizenlerdi.
Bunlmn ~ o g uyemekli veya ikramli olurdu. Hog bir hava
iqerisinde ge~erdi.SUrekli olarak davetli oldugum bu
toplant~larda bu Eski Avrupa Masalinr anlat~sd~m.
Dinleyenlerin go@ akademisyenler, medya rnensuplan ve
kijge yazarlanydi. Kage yazarlanndan sakznmak gerekir.
Yazacak konu bulamad~klmndabu gibi konugmalan prgwa
altrlar ve kbplerine yerlegtirilerdi. Bunfmn aras~ndanHasan
Pulur Eenikelilerin Tiirk olduklari yolundaki slizlerime
tahImg. "Ogux Bey Fenikeli Europe'y~Tiirk yaptl, Bir de
Fenikelilerin Tiirk olduklarrnl ispatlayabilirsek, Avrupa
BirIigine girdik sayllinz." diye yazlyordu.
Fenikelilerin Turk olup olmadlklarinl ispatlamaya
gerek kalrnadan ingallah Avrupa Birligine b.iitIin heyktimizle
katilmig olacagrz.
PETROLM~,su MU?RJZUL~G A Y R E T L ~LEsu ONE CIKTI+..?
ERMEN~ASILLI B ~ R A M E ~ ERENf ~ P
S ~ R K E T~ ~L EPIPELINE M ~ Z A R E K E L E ~
~erkiik-iskenderunYumurtallk petrol Born hathmn
iki miman vardir. Birincisi o dfinernin D ~ ~ i ~ lBakanreri
Haluk Bayiilken, ~ b i i f de i bu satlrlmn yazan idi. Irak ite
rniizakereleri bq~ndansonuna kadar miizakere eden heyetin
bagkant Biiyiikelqi O&x Gliikmen..! Bunu yazarken h i ~ b i r
biiyiikliik, tefahiir, kigisellik kompleksine asla kapllm~
yorurn. !
Aslinda bakarsanlz bu projenin fikir babasl Arnerika'da
yerlegmig Maksudyan ve ~lirekaslgirketin b a ~ k a nolan ~ bir
Ermeni idi. Miiracatln~60'11 ydlmn ijncesinde yaprmvb. Erak
yoneticileri ile ternaslmn~soma da bdge iilkelerinin siyasi
zaaflarlnin bilinci iginde Tiirkiye'ye miiracaat etmigti.
Referanslm iktidar partisinde siyasi bak~mdanhayli kuwetli
bir vahsiyet saylIatr donemin Biit~eEnciirneni Batjkanl Halil
1mre idi. Damadr o $irketlerleqal~giyomug.Ukala ve bana
gijre pek sevimli olmayan bir gengti. Hali tavxl bana
kayinpederinin vapkasi alt~ndakabadayil~kve fiyaka ile
dolqiyomug gibi gelmi9ti. Belki de Ermeni as1111pamnlanna
Byle gijriinmek istiyordu. Zamanln Petrol Dairesi B agkanr
Emin ~pfikgi,yard~mcisiSafi Tezi~, Maliyeden Hazine Genel
MiIdlir Muavini Kemal Siber, beni Genel Miidiirltigiimde
Petrol gubesi Miidiirii sirndi Ernekli Btiyiikelqi Oktay &sen
ve Semet Pasin vardr.
Boyle rniizakerelerde adet edinrni8tim. Ekonomik
rniizakerelerde yabanei muhataplmmm ekonornik ve mali
kiinyeIeri h&nda I$ Banlcasi Genel Miidiir muavini Biilent
OsrnaVan gizli bilgi rica ederdim. Biilent Bey Galatasarayll
idi. Benirn de mualZirn rnuavinirn olmugtu. Gay13resmi olarak
aragtrrrnas~n~ yapar, sonucunu siizlii olarak bildirirdi.
Maksudyanlar h w n d a da oyle yapmgtm. Sirketin bankada
4 haneli alacakli bir hesabr vardt. Ama bu bir hstas olarak
a1lnmamaIi idi. Sirket kendi mnli giiconden qok yiiksek
projeleri de pekala iistlenebilmigti. Meksika'da bis denair
yolu ingaatlni bagarabilrnigti. Asllna bakarsanlz bijyle
referanslam g e d bile yoktu. Halil hme bag11bapna yeterli
bir referansh. Bqbakan Adnan Mendems ve Dr~i~leri Bakan~
Fatin Riigtii Zorlu ile giixiigmiiq. ikisi de miizakereler i ~ i n
r heyet bagkanl~ginabeni atamlvlarrf~.
yepil ipik y a k m ~ l a ve
Muhataplmmn bir avankjl daha vard~.Irak Bqbakani Nuri
Sait Paganln icazetini cebinde sayar gibi bir hali tam vardi.
Miizakereleri Tiirkqe qevirileri ile hgilizce
yapxyorduk. EmeniEer yagli bag11terbiyeIi insanlardl. Ama
en qok ve abuk sabuk konuvan damat beydi. Bazen yetkisini
agtigl izlenimini de ediniyordum. k i s i de bir olur olrnaz
sebeplerle sijz isterneye gerek duymadan ortaya at~liyordu.
Heyet bagkanlna soxdum: '%u zatrn beyanlan sizi ilsarn
ediyor mu?' Aralmnda dakikalaca miivavere ettiler sonunda
"EVET' dediler. "0halde ~Byleyiniz,rniizakereleri ev sahibi
heyet bagkani olarak ben yonettigirne gore kimse benden
mlisaade drnadan ulu orta konugmayacak"dedirn. Peki tabii
olarak onaylahlar..l Aana Hal2 h n ' i n damad1 oralr deBldi.
Olur olrnaz q~kqlar,rniidahaleler yap~yordu.Birkaq defa
uyardirn. En sonunda Arnerikhlmn bir talebine Emin iplikFe
cevap veriyor, "Bu talebin isafi Petrol kanununa ayk~ndlr
olamaz" diyordu ki, adam elinde oynarnakta oldugu bir
kibrit kutusunu Petrol. Dacisi Bagkani Emin Bey'in tiijniine
fdabverdi. Bununla da yetinmsdi: 'a kmunu da de&tiririz!"
dedi. Emin Bey hepimisin en yaalisi ve kldemlisi idi.
Dayanamadim, yerimden kalkarak kendisini salondan
pkard~m.Sonra da Maksudyan'a donerek o giinkii
rniizakereleri bir bagka gone blraktrg~rn~ s6yledim.
Heyetimizin tiim iiyeleri ile benim odama qekildik. Dumm
muhasebesi yap~yorduk.Ne yapacaBrmzr konuguyoxduk ki,
AmerikaIilar da geldiler, gliriigmek istediler. Kendilerini
kabul ettik. Adamlar tiziir diliyorlar ve beni gayet iyi
anlad~klannisijyliiyorlard~.Cantas~ndanaile foto@aflmnl
~ ~ k a ng8steriyorlard1
p ki sekreterin odasindan damat beyin
girmek istedigini soylediler. 1p-ialmadlm Oktay 1 p n q k p
dqarida konugtu. Verdigi bir k a g ~ dda ~ Ermeni as1111
Amerikall'ya iletti. fgte o andan sonra misafirlerimizin haEi
tavrt degigiverdi. "Sizi qok takdir ediyaruz ama bizler de
buraya dolarlanm~zive teknoIojimizi getiriyoruz'"dediler
ve miisaade isteyerek aynldilar. Birkaq dakika 6ncelerine
kadar bizi yere gBge koyam~yorlnrdi.Merctk~mtzt,pusulayl
damad~nelinden allp getiren Oktay icen giderdi. Pusulayi
okumug, isinde ingilizce olarak "Babam ~imdiBa~bakanln
yanmda.. Ymrn saate kadar Tiirk heyeti bqkam degigecek..!
ona gljre davranm,.!"Viy yomug. Aramizdaki ilk sessizli$i
bazan en yaqlimiz ve k~demlimizPetrol Dairesi Bavkanr
Emin fplikgi oldi. Zaten olay da kendisine fulahlan bir kibrit
kutusu yuziinden qrkrnlgtl. "Bakrn arkadaglar" dedi, "eger
O@z G6kmen.i heyet ba~kanl~~indan veya giirevden dacak
olurlarsa ben derhal istifa edecegim.. !" dedi. KernaF Siber
ardlndan aynl geyleri s6yledi. Aradan ne kadar zarnan g e ~ t i
bilerniy orurn. B a~bakanlikBzel kaleminden telefon ettiler..
Bqbakan beni hemen yanlna ~a~nyormug.. ! Ne ya p a c a m n
dii5;iiniirken aklrma Genel Sekreter Melih Esenbel geldi.
Telefon ettim.Yanlnda Al3D Biiyukelqisi varmlg.. Ona ramen
telefonda buldum, anlatt~rn."Sen git ben bir bahane bulur
Bagbakanin yantna gelirim" dedi. Bu k o n u ~ m a yyaparken
~
Bagbakanin 8x1 kalern rniidurlii@nii yapan bir subay odama
giriyordu. Nerede ise kolumdan tutup g~tiirecekti.Ben
Menderes'in odaslna girerken HaIil ~ m r phyordu.
e Bqimla
selamlad~rn.Selaml aldl m ~Alrnad~
? ? anlayamadim.
r n ~ Pek
B a ~ b a k a n ~yanlnda
n Devlet Bakan~Samet Agaoglu
otumyordu. Anlqllan Halil Bey'le ikisi beraber gelmi? olmali
idiler. Ba~bakanbeni ga%~rd~@nda mvtlaka yer gOsterir,
oturttururdu. 0 giin ayakta kaldim. Ama Adnan Bey qok
zarif bir adamdi. 0 da rnasas~ndankalkti. Odada bir avagi
bir yukm dolagad beni sorgulamaya baflad~.HegDakrnle
ilgili igEeri somyor aldlgi cevaplardan memnun oldugunu
belli ederek masanin yan~ndakisanddyeye oturan Agaogluna
gijz ucu ile bak~yordu.Bir ara kapl aralandr iqeriye Melih
Esenbel siiziilerek girdi. Bagbakan memnun kalmadl. "'Bir
gey mi var MePih Bey?'dedi, Genel Sekreter "Efendirn
Oguz'u gagrrd~ginrzissylediler belki ben de yardlmc~
olabilirirn.. diye geldim..!" dedi. Plqbakan "geregi yok O@z
Beyden y eterli biIgi allyorurn. Gerekirse sizi de rica ederim"
dedi. En son sow bugday ithalatr ile ilgiFi idi. ABD'den
Surplus agricole iaslindan bugday itha1 ediyorduk. Ama bu
ithalat devam ederken biz de herhangi bir iilkeye bugday
ihraq etmernek taahlitiimiiz v d i . Amerikalilm da haberdar
ederek g q i c i bir siire iqin italya'ya sea bugday ihraq edecek
karg~l~g~nda daha bal rniktarda ekmeWik bugday alacaktik.
i ba~ardiglmixarnernnuniyetini izhar ederek elini
Bu i ~ ; de
uzatacagi slrada akllna yeni gelmi2 gibi, "$u Pipe-Line
rniizkereleri nasll gidiyor?" diyerek as11konuya gidi. Art~k
olan olmugtu. Futursuz bir tavda "0 miizakereler maalesef
pek iyi gitmiyor efendirn!" dedim ve olay~olugu gibi
annlattlm, Kjbrit htusunu fulatma ve "biz o petrol kanunuda
degi$tiririz!" noktasma gelince Mendres dayanamadl. "Nas~l
taharnmiil edebiIdiniz Oguz Bey? diye sordu" Tanarnrntil
edemedim efendim" diye cevap verdikten soma kendisini
yaka p q a saIondan ~ i l c a r c l ~ ~benirn
r n , odamda Amerikal~Iarla
konupurken H a l i l 1 m Beyin oldugunu, iqeriye gSnderdigi
pusuladan sonra adarnlarin degiqtigini anlatt~rn.Hafif
giiliimsedi ben konu~urkenadam~Halil Bey'in oglu diye
tarif ediyor, Ba~bakanher seferinde "Oglu degil damad17'
diye diizeltiyordu. Bana rnllzakerelerin devam etmesinin
miimkiin olup olmadrginl sordu. "Tabii devam eder bir
bqkasi rniizakerelere devam eder" dedim. "Ben sizin devam
etrnenizi rica edi yorum" deyince aynr zatin katllacagi bir
rniizakereden beni affetrnelerini rica ettim. Giildii "rahat
ediniz zaten o burada olmayacakmig" dedi. Bagbakanin
nezaketinde ve zerafetine bir defa daha hayran oluyordum.
Aslinda bir daha tam heyetler halinde bulu~rnaya
gerek de kalmach. Sayin Halil fmre Bakanlikta odama geldi.
Benirn yanaklar~mdanBptii. Lay ik olmad~g~rn blqiilerde
ijviicii laflar sijyledi. Sonra da itmalamami istedigi bir kagidi
uzattl. S~ylediginegdre Bakana da gostermi~o da
mutablkmig !? Ben imsalayacalc olsam Bakan adrfia
imzalayacaktim, "o halde kendisi imzalasin daha saglam
olur"dedim. Sonunda bizim heyetin de uygun gijrdii@ cevab~
bir metini i d a y a r a k Maksudym'a verdim. Mesele tamamen
Petrol kanunumuzun on gBrdii@ ~artlannizahi ile srnir11
kal dl. Fatin Bey seyehatten diindii. " Senin yiiziinden
Curnhuriyet tarihinde ilk defa biitqesi iig giinliik bir gecikme
ile pkabildi dedi. Daha da ileri gitmedi !.
Aradan k ~ s abir siire gesti. 27 Mayrs oPdu. Hasan
Igik, Sernih Gilnver ve ben gijrevlerirnizden uzalagt~nld~k.
Yassiada'ya degil ama benim genig odarnda soruaturma
kumllann~ndavetlerine intizar fasl~nabaglard~k.Sikmtih,
haks~z,izdnap verici bir donem gqirdik. Ql~miizde temize
pktik. Allaha qok giikiir goktanhr hak ettigirniz Biifikelqilik
gtirevlerimize bagladrk. Bu arada tank s~fahile bir mahkeme
celbi geldi. Hal i1 1mre ve damadlnl rnuhakeme ediyorlardl.
Amerikdilardan riigvet almkaktan sorgulantyorlardr. Savci
Bq tanik gastemig Petrol ivleri Umnm MIidiirli Emin ~ p l i k ~ i ,
Hazine Genel Miidiif Muavin ve bir de k n tanddlk edecektik.
ilk ikisi olay~dogrU1adxlar. Zira dosyasi ve belgeleri incelemek
irnkan~bulmuglar. Benim Oyle bir ijsellikten nasibim
olrnarnigt~.Olanlm ve bildiklelrimi anlatmakta yetindim.
Yargrg bana kanaatirni sordu. Herhangi bir kanaat izhar
edecek dururnda 01 rnadlgini s8yledim. Bana belgeleri
gijsterdiler. Yeni gliriiyordurn. Gnem vermtdim bile. Bir
tank o l d sadece g3irdiiWerimi sliyliyebilece@m sijyleyince
"kanaatiniznedir?" &ye Isteledi, Ona da bir cevap vemedim.
Dlgarrya ~r;ikt@irnlzdasan~klannawkatl Sahir Kurutluo~lu
yanlrna geldi. 'Sizi kutlmm Oguz Bey, bir ders verdiniz"
iltifabnda bulundu idi. Benim kimseye ders vmcek ne hdim
vardi. Ne de bijyle bir $eye ciiret edebilirdim.
Aradan ylllar geqti. Arjantin, Belqika ve Almanya'da
Bii yiikel~ilikya p h k h sonra Merkezde Ekondmik ve Sosyal
f gler Dairesi Gene1 Miidiirii olarak Irak hawmeti ile Kerkiik-
Yumurtalk petml born hatti rniizakerelerini hiikiimet adma
yiirirttlim. Parafe ettim. Turk ve Irak Di~ivEeribakanlmmn
imzdan ile tamadand. Anlqrnanm Parlamentolar tamfindan
da onaylanmas~gerekiyordu.Bu Onay miizakereleri smsinda
Bakani ve Hiikijrneti temsil etmek gorevi de bana verilmi$ti.
Saninrn Cumhuriyet tarindeilk defa olan bir uygulama ile
Senaro Kiirsiisiinden konu~mamamiisaade ettiler. Bu
konugrnan~nMeclis zabitalar~ndanq ~ k a r ~ l ametni
n bu
sayfalmrmn ardlnda izlenebilecektir. Zira Peml Boru hatlm
hakkinda Bzet bir bilgi sunrnak frrsatlni da yakalami~
oluyorurn.
AVRWA, asular, as~rlarb o p qe9itIi MACERkZARA
sahne oldu!.. Diinyan~nbu en y a ~ lhtasma
l qe~itliyollardan
hakim olrnak isteyen Krallar, Komutanlar, irnparatorlar,
qrkta... Bu hta da yagayan qegitli irklara, dinlere, mezheplere
mensup, degi~ikdiIleri konugan Milfetleribis araya getirerek,
biitiintegtirerek hepsinin iizerinde TAHT kurmak, soma da,
onun iiserinde otumak isteyenler oldu. Bunlardan hiq biri
uzun siireIi bqmh olamadl. Sebepleri hep bilinir, ama neden
ise kirnseler pek inanrnak isternez.. mKELER, Milletleri
olugturan insanlam ortak EVLERI gibidirler.. ! Bisde bir
AtasBzU: "EV EV U S T W OLMAZ.. !" diye stiyler... igte
onlar bunu bilmezler..! Birinin evini, liitekinin evi ifzerine
kumak isterler..!
Avrupa'da sonuncu MACERA, 1939-1945 ~ k i n c i
DEinya sava~rndansoma bagladr. A l t ~yil iqinde Ampa-da,
her yer yanmig ylkllrnq, on milyonlarca insanlar blmiig,
almeyen, sag kalanIar da yabanci iggalini gijrmii~,qagdamlg,
aql~k,sefalet qekmig, presiz kalmglardr. Ba sefer aralanndan
birinin ~ d u onlara
p bir bqka yoIdan hiikmetmek isteyebilecek
ne bir Komutan, ne de her hangi bir B a ~ k a n ~pkmasini
n
beklernediler, bunu isternediler de!. . Zira herkes kendi
baglmnm garesine bakmay~amk ijaenrnig gibi idi, Avrupa
da B U ~ E S M E ve , B~RLESMEhareketleri igte bijyle
kendiliginden baglam18 oldu ama bu ige baglayanlardan hi$
biri, ama hi$ biri bu maceranin $imdiki a5arnalara kadar
uzayabilecegini hayal edernemi$lerdi.Bu, W t e ne gtiriilmiig,
ne de 1950'li ylllarda yapilan bir dizi an'lagmalarda 6in
gijriilmiig bir Sey dejjildi ortada insanlar~bu yiinde
zorlayabilecek ne bir Kral veya Bqkan veya bqka her hangi
kuvvet de yoktu ama bu sefer insanlar, hig fark~ndabile
olrnadan, kendi yarattlklar~ ve adxna gimdilerde
EUROCRATES d e n i l e n b i r n e v i "AVRUPA
B~?I%N.+E$MES~ BUROKRATLART''~~ ytinlendirmesi,
ve hatta buyru@ dona, f h n d a bile olrnadan, girivermi81erdi.
Bunlar gimdiki AVRUPA B ~ R L ~hiyerargi G~
basamaklannda ikjnci slrada yer alan " K O ~ S Y O N "iqinde
kiirnelenmig, pek gogu e s k i m i ~politikacilar arasindan
derlenmig, bir "ATANMI3 BUROKRATLARDAN"
oluguyordu. A.B9deen iist diizey Karar Organ1 bilindigi gibi
'"KONSEY" dir. Norrnalde iiye iilkelerin D~gigleri
Bakanlarrndan ve zirvelerde Ba~kanvetveya Bagbakanlarm
tarafindan olu~tumlw.Kararlar Konseyden grkx ma, kararlan
haztrlayan da uygulayan da yine "KOl'dSYON"duu Konsey
mcak Komlsyonun tekl ifi uzerine karar alabil ir. Boyle olunca
ATANMI? biirokratlar, SECLMIS siyasetqilerin iizerinde
TAHT KURMUS bir dururna gelmiglerdir. Avrupa Birligi
Macerasinda ilk ~ a r p ~ Wvek sakatllk ipte burada g ~ z carpar...
e
213 Mayis 1998'de Konsey BriikseI 'de, hem diizeyde
hem Z ~ R V E toplandr.'~~ 15 iiyeIi AB'de 1 Ocak 1999
tarihinde uygulanacak lSEK PARA (EURO)sistemini kabul
edebilecek niteIikteki ilk 11 iilkeyi tesbit ederek, AB'nin ilk
Merkez Bankas1 B q k m m atadi, Bu qok zor, umn ve za;hmetli
bir MARATON toplantlsmln sonunda ve son anda, kaqillkll
tavizler ile, saalanabilen bir "UZLA$MAWile rniimkiin
olabildi. AB'nin ~ ~ ~ " D ~ N A Z O R U Bankasrnin sekiz
Merkez
yrIlik Ba5kanlrk siiresini aralannda paylagmlg oldular. Bu
MAASTRICHT anlagmasma ayk~riidi. .. Ama Anlaynay1
yapanlar da bozanlar da kendileri idi. Maksat bir engelin
daha agllabilmesi idi. 0 $a yap~ldi.
Virndiye kadar her iiye iilkenin ayrl parasr vardi.
~ n i i m ~ z d e yll
k i bagindan itibaren ingiltere, Danimarka,
1sveg ve Yunanistan hariq AB'nin I 1 iilkesi EURO
uygulamasrna baglayacaklar. 1 Ocak 2002 tarihinde de Avtupa
Birliginin tiimii Tek Para sisternine ge~eceklerdi."EZTRO"
artllc gGrlinrnlig, "EUROPA' ya tek ad~mltkyo1 kalm~gt~.
Aslina bakassaniz 1992'de kabul tdilen "TEK SENET-
S ~ G ACT"L ile kurulmak istenilen TEK ORTAK PAZAR,
tam olarak geqeklegtirilememi~ti.Avrupa'da as11 TEK Pazar
~imdilerde TEK para sisternine geqilrnesi ile saglanmlg
olacakttr. Bu konuda bile hala kugkulu olanlar vardrr, Her
geyden once AB iiyesi halklann, insanIar~nbu paray1
kabullenmeleri ve i~tenbenimserneleri gerekecektir. Bunun
kolay otabilecegini dijl~iinrnekziyadesi ile "KOLAYCILIK"
olur.
Tarihte, Federal biinyeli iilkelerde, dzellikle ABD'nin
kurulq danerninde TEK PARA ,uygulamast, Birligi
giiq'lendirici bir rol oynamigtir. DAHA COK YAKTN BIR
GECM~STEDogu Almanya'mn Bah ile birlegmesi olaymda
Sans~liyeKOHL uygulamada bir DM'm bege biri kadar bir
degeri ifade eden Dogu Almanya Mark~nlba5a ba9 sayarak
biiyiik kumar oynamq, fakat sonunda kazanmag, iki
Almanya'ntn sanclslz birle~rnesinisaglamigtir. Kohl'iin bu
hareketi iilkesinde, ve maIi ~evrelerdeqok tartig~lrnxg,ve
ljniimiizdeki Eyliil seqimlerinde. Partisine qok puan
kaybettimigtir. Tersine bir ijrnek ise, y ine ayni tarihlerde
TITO Yugoslavyasin~nda$$ilmasislraslnda TEK Para olan
D~NARile yaganrn~gt~r. Denilebilir ki bu Federasyonun bu
kadar hizl~dag~lrnasmdaDiNAR'ln g i i n h biiyiik olmugtur.
0 kadar ki Sovyetler dag~lrnasaidi bile Yugoslavya~a
SLOVEWA dm bqlayacak bk dizi aynl~klara@it o'lacakhr.
Tek Para EURO konusuna bu lirnekleri bilerek yaklaynakta
fayda vardrr. Bir bagka konu da AB.'deki para politikalm
ile ilgilidir.
Simdiye kadar, her iiIke oldua gibi, ijmegin Federal
Almanya da para politikalannl Alrnan Merlcez Bankas1
diizenlerdi. Faiz hadlerini o tesbit eder, diger bankalar, ve
ekonornik kuruluglar, Enstitiiler, igqi ve igveren sendikalarr
ile siirekli temas ve istigare iqinde Alman paraslnln degerini
HALK'in da destegini alarak bir denge iginde tutardi.
BiIinrnelidir ki bu DESTEK olmadan hiqbir paranrn
G E C E R LG ~ ~ N I saglamak mfimkun degildir.
Simdilerde Bniirniizdeki yll bag~ndanitibaren sadece
11 iilke igin de oEsa da yiiriirliige girecek o1an EURO,bu
Avrupa iilkeleri halklmmn destegni n a d sagl~yabilecektir?
AB. Merkez Bankas~nrn ilk Ba9kanz Hollandall
D~SEENBERG,ymya indirilrniv gorev siiresi i~indebunu
nasd bagaracakt~r?Mesele i ~ t eburadad~r.Halklarin bir
paradan bir bagkasina alrgmas~hi6 de kolay olmuyox. Snvq
sonrasl diinemde gijrevde bulundujijum s~ralardaiginde
yagadrm Fransa'da ortaya qikan (Eskifrank-Yeni frank)
tart~gmalarzhalkin kafasln~iyice kaxlgtlrmig, bi.IyUk
tarbpmalara sebep olmugtu. Aradan elli yll geqti. Eski frank
yeni frank hesaplan daha hala haIk arasrnda yaprlrnaktadir.
E K PARA sisteminin biitiin gerefcsinimlerini en ince
tefematrna kadar incelemig, hasaplam18olan OME-Tnstitut
Mondtaire Europden) gelecek yil bayndan itibaren yerini
artik Avrnpa Merkez Bankasrna b~akacaktrr.Her zey
diipiinfilmiig, diizenlenmf g, fakat AB. iiyesi ha1klar~n~n
desteginin nasil saglanabilecegi hakkinda hig bir i~aret
konulrnarnigtlr. Hersey AB. Merkez Bankasin~n
Bag~rns~zlagsndan kaynaklmacak O~OFtflI3fiIe AB. iiyesi
iilkelerdeki btittin ekonornik ve Mali konularda bir
D ~ ~ Z E N L -HAKEM
E ~ ~ C ~rolu op ayabileceB var saymna
dayandrnlm~qt~r. Insan ve TOPLUM Psychologie'sinin diger
unsurlan nerede ise yok farz edilmigtir.
Simdiye kadar diEnyan~nher yerinde Milli Paralar
M ~ L LHAKIMIYET
~ kavram~n~n en belirgin bir sirngesi
saylllrdi. Sirndi bu kalkacak yerine renksiz isirnsiz bir tek
para gelecektir. Bu uzun bir allgma RODAJ devresini
gerektirecektir, once Milli Hsrkimiyet kavrmlmnxn d u r n
u&ramasm~ve yerine AVRUPALI OLMAK Suurunun rnilli
Vicdanlara y erlegmesini beklemek gerekecektir. Bu, ne
zannedildigi kadar kolay, ne de beklendigi kadar klsa bir
siirede gergeklegebilecek bir Sey degildir. Fransa'da yanm
I fakat degerleri degigik Eski
asir geqti. ikisi de M ~ Lolan,
Frank,Yeni Frank tartr gmdm tammen sona errnedi. Hesaplar
hda layaslamah yaphyor. Gelecek yazlrmzdaTEK PARA'm
gegmigteki b a n denemelerinden v e eger varsa olasi
faydalanndan ve hasenat~ndansSz ttmeye qaligacag~z...
ORTAKLI~AB ~ Y U KB ~ R
AB ~ L E
HEVESLE BAVLADIK!
ASILA KASILA B U G U N K ~ADAYCTR
MWZAKERELER~MN E S I ~ ~ NKADAR
E
GELDIK..!
AB'ye nddirn gelince Feridun Cemal Bey'in knkara'ya
avdetinden soma Buenos Ayres den hemen aynlabilmek i ~ i n
vedalanma Cumhurbagkan~Dr. Aflhuro 1llia dan baglayarak
hlzla bizirdirn. Cumhurbaglcanini ziyaretimde bir siirprizle
kaql karpya kald~m.Kendiisini henuz rnakamtna ommadan
tanlmlg ve dostluk etmigtik. Asllnda Cordoba EyaIetinde
doktorIuk yap~yosdu.Kendisi "El "Furcon diye a n ~ l l r d ~ .
Nedenini o da bilmiyordu, ama bu tanlmlanan hi$ gikayeti
yoktu. Kendini Cumhurbakani seqilmezden Snce t a n ~ m q
Sefaret sofiam~zadavet etrnigtim. Soma dan bize qok y W l &
gijsterdi, kaldr ki Biiyuk Atatiirk'iin 25. nci ijliim yzl d6niimii
miinasebeti ile Arjantin Hiikiimetinin ~~lrarmak nezaketinde
bulundugu 12 Pezo'luk posta pulu konusvnda kimilerinin
ki$kirtrnas~ile Emeniler aleyhte gijsterilere baglayin~abize
destek olmug, Sefarette bisirnle birlikte yernek yemi? adrm
"leche de E o n " A d a n siltii diye terciime ettigim raklmisl
qok begenmigti. 0 akgam yemegi smsmda qkatllacak hat~ra
puluna konulaeak Atatiirk Fotografrn~narkasma ispanyolca
"Con hondo ca-inio Por Turquia y Atatiirk" (Tiirkiye'ye ve
Atatiirk'e derin saygl ile) ibaresini yazarak hana vermivti.
Veda s~rasindakaqrlqtlam ~iirprii qtu: Blliylesi
veda siyaretIeri protokol geregi qok 1 :rdi. Pembe
Sacaya gittigimde Cumhurbagkan~hlnyam kalabahkti.
Hiikiimetin hemen ymsi orada idi Arjantin usulii kucakladi.
Sonra arkada~lanile tanlgtirdr. Ticaret, tanm, ulaptirma
bakanlann~tanrdlm. Zaten hiikiimet yeni kurulrnugh. Bma
gayet samimi bir hitapla "iiyle ~abucakkaqrnak yok... Nereye
gittigini?, seni Hiikiimetinin neden oraya g6nderdiani, Ortak
Pazar dediklerinin ne oldugunv bizlere anlatmalinniz.. !"
dedi. Bir masanin etrafina oturduk'. Nerede ise Arjantin'de
Devlet Bagkanl Bagkanltg~'ndabir Kabine toplant~smdagibi
idik. Aqantin'e bu ikinci gidigim idi. Birincisinde bir hocadan
ders de alrn~gtirn.Dilirn yettigi kadar anlattirn sosulnn,
cevapladlm. Yine birbirimize sarilatak aynldl k. Ugakla
aktarrnali olarak kendimizi Belqika>a att~k.
Sevgili arkadagrm Rahrnetli Hasan Iyk BriikseJ'de
Bliyiikel~iidi. E9i Urnit ile birlikte bisi karplaylp do@
ikarnetgahlar~nagijtiirdiiler. Hiikiimetin taIirnati ille AB
Temsilciligine miinasip bir bina satlo alinrnasi talirnah gelince
Hasan Iyk, birkaq binayi gezrni~bazilmnr begenmi?, fakat
kati satin allnrnasl igin benirn gelmemi be'klemek nesaketini
g8stermig. Fazla tereddiit etrnedik. Han~mlarinbegendigi
hagmetli bir binayi Hasan Igik "Une Vieille femme bien
maqrrill&" "Giizel makya'jh yagh bir kadln..!" diyerek
takdim edince iizerinde hig durmadrk. Sehrin rnutena
semtlerinden Ucle de, Bois de La Cambre bitigiginde iki
katll kiigiik ama zarif ve gok genq bir bina idi. G e n i ~bir
bahgesi vardl. Ama b a z ~tadilata ve boyarnaya ihtiyacr vardi.
Bnkanlrktan geIenler de begendi bina satin alindi. Devlet
bize Palace Otelde rnunasip bir &ire kiraladr. Gerqi kkraslni
Devlet adiiyordu ama b~raktn~z yemekleri, kahvaltl paras1
dahi klimizi degilse bile maqimlzl biikuyordlu. Palace otelde
Biiyiikelqi sifati ile oturacak kQe bucakta bizirn kofteciler
misali lokantalarda yemek yiyeceksiniz., Bu hi$ de hog
olrnayan bir geydi. Binan~ntadilati heniiz tam bitmeden
kapagi yeni ikemetgaha attlk. Mobilyalar cia teker teker
se~iIereksatrn almd~.. ! Kanqilarya ic;in daha Gnce ~ehirde
ingaasi yeni biten genig bir daire zaten satmmi? imig. Hemen
kollarr s~vayarakige bagladlk.
Ampa Topluluklm Bqkanlmna giiven m e k t u p l m
sira ile ve merasimle sundum. BizFere, ortak iiye olarak
"Dairni Temsilci" yani "Representant Permanent" unvanl
veriliyordu. u y e 6 Devlet temsilcilerine ise "D616gu6
Permanent'' Daimi delege deniliyordu.. Yeni i ~ i gergekten
d
qok sevdim. Bunca emek vermig, qallgmtgtlm. Allah iqin
adamlar da qok candan karyladilar ve yabnllk gostesdiler.
Artik Pinikeli Dilber EUROPA ntn sataylnda say~lirdim.
Orada en p k i5irniz Komisyonun Drgi8ler-i bBTiimiinde idi
D~giglerimesabesinde olan bu makarnda Bel~ikal~ Jean Rey
vardi. Briiksel liniversitesinde Profdsijrdii. Kendisi ile ailece
gok yakin olduk. Sonradan Almanya'ya naklolunca
Oniversiteye giren h w m Giilpesi'nin velisi olmak nedetini
gosterdi. Komisyonun gene1 sekreteri de Fransiz Roger No21
idi. Babasinln gorevi s~rasindaTiirkiye'de dogmu~tu.
Diinyanin en nazik insanr denilebilirdi bize qok yadlrni
olmugtur. AET bize ve Yunanistan'a aynx egit muameleyi
gtistmeye biiyiik Bzen giisterirdi. Yumistan 'ln BUyiskelqisi
T m s admda evli ama yanllz yqayan bit diplomath. Kendisi
iFe Sofya'daki rniistegarl~kdijneminden tanlglrdlk. 1qine
kapali bit adamd~.Aramizda ig iqine kapanik bir adamdi.
firsati pek pkrnadi. Halbuki yapabilsek ne kadar iyi
I?birli~;i
olurdu. Kafasi Patrikhanenin CiirnIe kaplsi gibi hep kapall
idi. Evini his goren oZrnamr8tr.
AET'nin tutumu ise ibagka idi. Bir giin Romisyoa
Digigleri Baknn~Jean Rey'den bir mektup geldi. Zarfin
liserinde benim ismim yazl11 idi. Aqt~rn,iqindeki rnektup
Yunan Delegesi Tranos'a yazili pkh. Ortakl~kaanlagmasina
gore b a z ~tanmsal iiriinlerde Turkiye ile Yunanistan'a da
belirli kontenjanlar tanmm~gh.Tranos Tiittin kontenjmi iqin
ek bir miktar isternig olrnall idi ki,Komisy~nbu talebin
ilgililer tarafindan incelenerek cevablnln verilecegi
bildiriliyordu. Ankara'ya sorsam vakit gecikecekti. ~nisyatif
olarak ben de benzeri bir rniiracatl kaleme ald~rn.Jean
Rey'den mdevu alarak gittim. Giderken de bana yanl1~11kEa
glijnderilen Tranos'a ait mektubu sarfi ile birlikte ayn bir
sarfa koyarak gijtiirdiim. Orada adetti. Randevu vemeden
ziyaretin ne kadar siireceBni sorarlar randew ona giire tesbit
edilirdi. byle ki &el kalem daslnda g h n ile ggirecek olan
qok defa birbixlerini g6rmek selamlaynak firsatmi bile
bularnazlard~.Ciinkii sekreter hamm masanln iizerindeki
kum saatini ona gijre hasirlar giderdi. Kendisi de zamanr
kendi saatinden kontrol ederdi. Gittirn s e k t e r hanlrn bays$
sab~rsizlan~yordu. Iceride Avusturya sefiri v a m q siiresi
bittigi halde bir tiirltl Bakan odaslndan pkmam~g.Sekreter
igeri girdi. Konu~tu.Bagr ile iiziir dilerken adam pkti.
Selamlqt~kkn iqeriye girdigimde Jean Rey hala giiliiyodu.
Her halde adam eglenceli bir peyler anlatrnq elmall diye
diigiiniirken Jean Rey anlatmak geregini duydu. "Biliyor
musunuz BUyiikelgi Avusturya Sefiri ne s6yluyor du? Sizin
geldiginizi haber verdikleri zaman "1ge demiq biz ylllar
asrrlar b o p Avnrpa'yl Tiirklerdem kormduk. Vimdi onlan
Ortak u y e aldlnlz biz Avusturyalllar~ dlgarlda
brraluyorsunuz..!" diye sitem etmig.
Be1ki oyle soylemem gerekirdi ama A w sturya sef~nne
krzdirn. '"nlar once kendi baglanna buyruk olabilmeyi
O@nsinler. .. 1steseles de olmaz zira Bang Anlagmasma glire
herhangi bir Birlige veya ittifaka katilamaz2ar, AET'ye de
giremezler" dedim. ! Meger y amlm~gim.. . Soguk savapn
ayazi kallunca girdiler. T Ama yine de lafin 6nUnt.i alamadlm
soylemi~bulundurn. J. Rey fa1 bakmrg gibi, "arnan sakin
kendisine bunu anlatma..!" dedi siiz verdim. Anlatmad~m
anlatarnazd~mda. V&t gelrnigti. B&an Ajandasina bakarak
bqka randevusu oIrnadigi igin olacak beni biraz daha tutamk
"Siz Arjantin'den geliyorsunuz... Bir gey soracaBm, AET
olarak bazl iilkelerden Akreditation talepleri gelir, arna hi^
beklernedigimiz bir gey oldu. Arjantin-den biiyle bir talep
geldi. cok rnemnun olduk ama hayret etmedik de degil"
dedi. ozellikle tarlrn Itriinlesi baklrnlndan zazen sor
dummdayrz dedi. Ortak tanm Politikaslni pelcigtirrnek y~llar
siirdii hala da devarn eder durur Arjantinli Eerin ilgilerini
anlattrm. Bu esnada Bakan geytan gibi bakarak kum saatini
ters qevirdi. f ~ e r igelen sekreter anladl qlkti gitti. Ben
cesaretlenerek "Avusturya Seferine s6ylemernesi ricasi ile
Napoleon' izafe edilen bir anektodu anlatt~rn.Napolkon:
Allah Awsturyal~lamher savagta y enilsin diye y aratrnq,
onlati teselli etmek iqin de ftalyanlari y aratrn~g..!"
kahkalar aminda m h m odas~ndanpkarken kendisine hem
yanl~gllklabana glinderdigi YunanITh'ya ait rnektubu, hem
de bizirn ayni talebi ihiva eden rnektubu verdim. "Anladm
size de aynl rnebbu gijnderrnemi istiyorsunuz?" dedi "evet"
diye cevap verdim.
AET Ortalc Pazar nezdindeki ilk rnutlu olayl Ankara
An1qrnasmin irnzacl tilkeler Parlamentolannca onaylanmas~ni
belgeIeyen Tasdi knamelerjn yedi iilke temsilcileri arasrnda
kaqil~klrolarak teatisi tiireni ofdu. Tiiren biiyiik salonda yedi
Biiyiikelqi arasrnda yapildi. Tiirk Bayragmr ortalanna alan
altt AET iiyesi Ulkenin bayraklan bir m d a sallanryordu. Biz
n ayn olarak
Tiirkiye olarak irnzacl iilkelerden herbiri i ~ i ayn
altr tasdikname h a z ~ r l a m ~ ~ t rye
k . iilkelerden her biri de
Tiirkiye iqin hazlrladlklari deri ciltli tastiknameleri
getirmiglerdi. Konsey ve Komisyon bu i ~ l e mi ~ i nbir protokol
metni hazirlamigti. Hepimiz teker teker oturup belgeyi
imzaladik. Tasdiknameleri alb g l at. araqmda bifbirimize vedik.
Sonra da Sogutulrnu~Eranslz prnpanyasrnl birbirirnizin
degil, Dlkelerimiz ve jg birligi ve ortakl~g~rnlz ~erefineigtik.
Cerezlerin yanlnda Tiirk frndlk fisfiklan da t k n i ~nMendirdi.
Bu toren esnasinda bir ara Jean Rey yanlma yaklagarak
kutlad~."Biliyos rnusunuz BllyElkeIqi, Ortakliga tam
zaman~nda,hatta Trafik lambalar~ndakiPortakal rengi
yanarken kataldrnlz. Art~kbavka Ortaklrklar igin qok zor ve
hatta qok geg olacak..!" dedi.
fngiltere'nin durumunu bagka bit bijllirnde anlatfni$lm.
% b r a gerek yok ... Genera1De Gaulle'iin infiaIi fngiltere'yi
AET koridorlannda, kulislerinde iki yrldan fazla siiriindiirdii.
Ama yalnrz De Gaulle iin degil, digerlerinin de bunda dahli
vardi. Roma Antlagrnasa miizakerelerine asl~ndaingiltere'de
davet edildi. Ama o Floransa'ya sadece bir tek gBzlemci
giindermekle yetindi. Miisakereler slraslnda yap~lanbiitiin
qagn1ak.a ragmen agzlni a p p tek bir lakird~siiylemedi.
Miizakereler s o n u ~ l a n ~redaksiyon
p safhasl sonlarinda
oturuma Bagkanlik eden sanlyorum Paul Henri Spaak
kendisini bir defa daha uyard~.B i r ~ ysiSylemiyecek misiniz?
diye sorunca Gijzlemci fngiliz Diplomatt Bzell ikle diplomatik
nezaket kurallmnm da diglna gktl. Heniiz yanrnakta olan
piposunzl s6ndiimeye bile gerek glijrmeden '4izim bByle
saps sapan hayali tasanlarla ufpqacak, kaybedecek
vaktimiz yok. Hiikiimetimin beni buraya giindermekle
giri~tigimasrafa aciyorum.!" dedi ve aynld~idi ...
Ankara anlagmasinin resrnen yiiriirliige girmesi ile
birlikte Torkiye ile Avrupa iilkeleri araslndaki ili~kilere
bambagka bir canllllk gelmipi. AET iiyesi iilkeler Konsey,
Komisyon ve organlan ile Tiirkiye aras~ndaargaaik baglar
kumlrnaya baglarnqtr . Ankara Anla~masinagore en yetkili
organ Hiikiimetler arasi Konsey idi. Bu Digigleri Bakanlan
diizeyinde idi. Karar organ1 idi. Komisyon ise daha ziyade
Politika-Bijrokratlardan of ugan bir dayanigrna ve Konsey
kararlmnin nygulama organ1 Edi. Bu organ giderek giiciinii
ve yetkilerini uygulama y~niindenartt~rarakbugiinkii haline
geldi.
Briikseldeki daimi delegeligimizin faaliyete ge~rnesi
ile birlikte TOrkiye'de Ampa ile olan iligkilere buyilk.canlllrk
gelmigi. Tiirkiye-AET arastnda bir Ortaklik Konseyi vardl.
Bu Konsey Turkiye D~gipleriBakanr ile AET'nin ddnem
Ba~kanioPan Devletin Di~igleriBakanz, Komisyonun gorevli
ile olugnyordu. Yllda iki
liyesi ile yetkili heyetlerin katrl~m~
defa topIanan bu Ortakl~kKonseyi bir TiErkiye'de bir de
AET iiyesi iilkelerden birinde toplan~yordu.Bu Konsey arada
Daimi DelegeIer diizeyinde de toplanabiliyor, cari i ~ l e r i
yiirtituyordu. Bu toplantilmn zabitlan arasinda ~ S y l ebir
dolaprken ilging bir beyana rastladrm. Burada kaydetmeden
vazgepemeyecegim.Karma Parlamento Komisyonun 19M'da
Briiksel'de yaptlg~bir ortak toplanttda Alman k a d ~ n
Parlamenteri Frau Dr. Wolf, Almanyrt daki Turk iqgilerinin
tasarruflmn~hemen iiIkelerine giinderdiklerinden qikayetqi
idi. Buna cevap veren de bir kadm Tiirk Parlamenteri Behice
Boran olmu~tu.Behice Boran Ttirk Paxlamentosuna yeni
kattlan Sosyalist Muhdefet adina konugtu@nun alhm ~izerek
soze baglam~g,:"Sizler Ortakllk qerqevesinde verdisniz
Krediler yolu ile bizi vesayet alt~naalrnak ister gihi
darraniyorsunuz bana rniisaade etmeyiz.! Rig merak
etmeyiniz saym mslekbglm bu durum fazla uzun s h e z
Arrapa'da qallgabilrnek iqin bir Avrupall gibi yaqarnak
Iazimdir. Bunu kabul ediyorurn. Bn zaten fizyolojik
oldugu kadar sosyolojik r e Psikolojik bir olgudur da...
Dolay~srile burada qahgan vatandaqlalrmrz~nyakrnda
fazla bir harruf Imkanlan kaImayacak. Ama bu sefer
it sahibi olarak istihdam yaratacak dolayll olarak kim
bilir i* veren olacak belki sizleci de qa!lgtiracaklar.!"
Rahmetli Behice Boran iqin Solcu olmaktan titeye bir
komiinist oldugu da stjylenirdi. Oyle mi idi? degil mi idi?
Pek bilernem hex ne idi ise hela1 oIsun..! Bilinen tek ;Tey gok
ahlli bir kad~noldu@dur. Yukmda naklettigirn kehanet gibi
sozleri sijyIerken yaninda ve beraberdik. iFirnden Frau Dr.
Wolf 8 "Oh olsun"derni~tirn..
Sirndi bu satlrlan yazarken Behice Borank ddiigiindiim.
Bir az daha yagayabilse kehanetinin biiyiik Blqiide
gerqeklegtigini giirebilecekti.Helal olsun diyelim, ger~ekten
ileri gijriiglii kadinm~g..!
" S iz Tiirkler Avrupalisiniz Avrupal~..! Bizden de daha
Avrupal~smrz..!" Bu sBzIeri silyleyen ~ K T Y E - A E Ortak
T
Parlamento Komisyonun Bqkanr Belcikali DUV~~USSART
idi. Bu Komisyon Ankara Anlagnasm gerewce h m l a n ortak
organlardan biri idi.
Tiirkiye - AET Parlamenterlerinden evit saylda olugan
bu Komisyon Ortakl~gindemokratik Kontrol organ1
mesabesinde idi. Bu da ayni ~ekildeydda iki kez toplanlrd~.
Ortakligln geligrnesinde baglangqta fevkaIade etkili ve
olurnlu rolii olmugtu. o z e l ~ i k ~Karma
e Parlamento
Kornsiyonu 1963'den bu yana Tiirkiye'de znman zarnan
ortaya qkan siyasi bunaErrnlarda ve hatta Parlamento
ink~talarindabile Tiirkiye- AET Karma Parlamento
Kornisyonu faafiyetini devam ettirmek olanagrn~bulmu$ur.!
Karma Hiikiimetler sirasinda Hiikiirnetin sag kanad~ile
SoI'un AET konusunda fikir aynlrklm olumsuz sonuqlar
doguracak boyut ve Bl~lilerevarmamig; olmakla beraber
baziIannln fewi ve s&tacalaire oErnak hevesi ile Ortakllgrn
arada askiya ahndrgr ve bunun ceremesini de hala milletce
~ekmekteoldugumuzu kaydetmek isterim.
Karma Parlamento Kornisyonv Ortak iilkeles
ParlamenterFeAn hem meslelc@lmn~hem iilkeleri insanlannm
daha yaklndan tanrnmasina da yardirnci oluyordu. Bir olay
bu balumdan ilgingtir.Wrkiye'de yap~lanbijyle bir toplanndan
soma misafir heyeti hmirk eve Efes'e glijtiirmii$tUk.Bit hafta
sonu idi. Pazar gun0 23 Nism MiIli Hakimiyet Bayramrna
rastlamlgtr. 0 salbah erkenden otobiisle Efes'te Meryem
Ana'yi ziyaret edecektik. Hareket saatinde herkes hazrr m a
Ba~kanortallkta yoktu. Karma Parlamento Komisyonu.
~ zarnanda Belgika Parlamento Bagkanr Sayin
B a ~ k a nayni
DUV~USSARD idi. Hepimiz telqlandtk nerede ise Polise
haber verecektik. Ne ise adam kordon boylrndan sallanarak
ge1di. Bana hitakn ytksek sesle 'Tormidabla.! formidabla.
Miithig bir olay yaqad~m..!Aziz dostrrm sizler, siz Tiirkler
bislerden de daha Arrupahsm~z..!diyordu. Bana yarhm
etmelisiniz.. o giizel iki gocugu mutlaka bulabilmeliyim
ijdiillendirebheliyimr Onlarla bir f o t o w ~e ktirebilmeli
idiml'yiye ilave ediyordu.!" Bunu Raporumda mutlaka
belirtecegim..!" diyordu.,. Biz ne oldugunu tam
anlayamyorduk. Kaybedecek vaktimiz yoktu. Gq kahrmgtdc
adarm otobiise adeta zorla bindirdk Yolda yan y ma otwduk.
Adam. Sabah erkenden otelden ~ ~ k r mhareket
g, saatine kadar
kordon boyunda @yle bir flriirnek istemi?,..k k e n kqlsma
biri kzz dbW erkek iki kiipk p u k pkarak yolunu kesmigler.
k z boynunda asili sepetten sepetten hilalli kilqiik bir rozeti
boyunu uzatarak ayaklmn ucuna basarak b q k m yakasma
ignelemig, sonsa da arkadagl boynunda as111 Kumbarayi,
iqindeki madeni paralan gakrrdatarak sallamig, Adamcag~z
hig =bin& para tqlrnazrmq... mecburiyetinden ne yapmigin1
dligilnlirken qocuk durumu anlam~g.,.i~areltlebeklernesifii
stiylemig, cebinden ykardlgi madeni bir paray1 Bnce ona
g6sterjp onun yerine kutuya atmrg..!
Kendisine 23 Nisan' in Milli Hakimiyet bayrarni
olmanin yam sira bir de Atatiirk taraf~ndanayni zmanda
Cmuk bayram1 olmk tanimlandigln~anlatt~m.Bu vesile ile
cocuk Esirgeme Kummu tarafindan bijyle bir "Quete"
yapild~ginls6yledim. OIan biteni ben Tiirk Parlamenterlere
terciime ettim. Bqkan da kendisi arkadaglatlna heyecanla
bu olayi nakletti. Sonunda Cocuk Esirgeme Kururnuna bir
mektup y a z i l m a s ~kararl ile olay sona esdi. Ama
Duviensaard\n heyecani g~riilecekgeydi. Aslznda kim
idilerse bizlerden ~ o dualar
k aldilar. Belki Ibu satirlari bile
okumug veya duymvg olabilirler diye hayal ettim. Efes'den
r ve Tfirkiye'den Avrupalt parlamenterler bu guzel
~ z m i'den
anllar ve izlenimlerfe aynld~latdl.
Tiirkiye'nin Avrupa lutasinda olup o l m a d ~ g ~tart~gan
n~
k~strgoriiglti Politikacifar hala vardir. Ama Avrupa'nin nu
muazzarn Asya lutasamn Bahya do@ uzanrmg bijliimiinden
bagka bir gey olmadi~iniidrak edebildikleri iSl~lideonlar da
bizirn gibi Avrupali olacaklardls. Politikan, OzelliHe Devlet
adam1 ileriyi giirebilen bir V~ZYON sahibi olabilendir.! De
Gaulle iin hayalindeki Avrupa, gwtIagml ylmaslna soyldigi:
De L'Atlantique A L'Oural..! mesafesini kaplardl. Suleyman
Dernirel de Adriyatikten Cin Seddine kadar TUrkqe konuga
konu9a gfdilebilen bir giizergaht igaret ediyordu,!

Anlatmaya qallgttgtrn gibi AET ile Ortakllga biiyiik


Birinci mali Protokoliin saglad121ek
hevesle baglam~gt~k,
yard~mlarlaKeban, Gdkge Kaya, Seyit 0mer gibi projelerde
hllanlld~.
Karma Parlamento Toplantilari A v r u p a l ~
parlamenterlerin Tiirkiye yi, halkm~,yalundan tanimalmni
kolay1agtu-d~.Tiirlderi sevdiler. Bizleri kendilerinden saymay1
dwndiler. Bizim de kendi iilkemizde bir geyler yapabilrnemiz.
Odalar Birliginin te~vilciile bir takrm para11 ve pahall 6zel
Dernekler, vakiflar kuruldu. Faaliyetlerinin ~ o g uyank ki
Yoneticilerin dig gezintilerinde, panlt~lardakaldl. Bir ara
sanayici ve ig adamlanndan kumlu, ve b~$langi$ta40 kigi
olduklarr iqin adina "Kirklar Grubu" denilen bir topluluk
ili9kilerin canlandrr~lrnasindafaydali oldu. Sonralarr
'T~.&~AD''adrni alacak olan bu demegin Itye saylsr kaqtlr
~zrnir'denve Tiikiye'den Avrupall parlamenterler bu giizel
anilar ve izlenirnlerle apldllardl.
Tijrlciye'nin Avrupa lutasinda oIup olrnadlgln~tart~gan
klslr gijrii~liiPolitikac~larhala vardir. Ama Avrupa'nin gu
m u m Asya htaslm Batl'ya do@ uzanrm~Wliimlinden
bagka bir gey olmad~g~ni idrak edebifdikleri o l ~ a d eonlar da
bizim gibi Avrupal~olacaklardlr. Politikacl, ~zelliWek v l e t
adamt ileriyi glijrebilen bir V ~ Y O Nsahibi olabilendir.! De
Gaulle iin hayalindekiAwupa, @amyrstarcasrna dyledi9:
De L' Atlantique A L'Oural..! rnesafesini kaplard~.Siileyrnan
Demirel de Adriyatikten Gin Seddine kadar Tiirkqe konuga
konuta gidilebilen bir giizergahi igaret ediyordu.!

Anlatmaya qahgttg~rngibi AET ile Ortakllga biiyiik


hevesle baglamlgtik. Birinci mali Protokoliin sagladlgi ek
yardlmlarla Keban, Gi3kqe Kaya, Seyit Omer gibi projelerde
kullan~ldr.
Karma Parlamento ToplantiPari AvxupaIl
parlamenterlerin Tiirkiye yi, hallunr, yahndan tamrnalmn~
kolaylqbrdl. Tiideri sevdiler. Bizleri: kendiletinden saymayr
B@ndiler. Bizim de kendi U l k m i i d e bir vyler yapabilmemiz.
Odalar Birliginin te~vikiile bir takim parali ve pahali ijzel
Dernekler, vahflar kumldu. Faaliyetlerinin c;o& yank ki
Yijneticilerin dlg gezintilerinde, panltllarda kald~.Bir rtra
sanayici ve i~ adamlanndan kumlu, ve ba~langiqta40 k i ~ i
olduklm i ~ i nadma "IGrklar Grubu" denilen bir topluluk
ili~kilerin canIandlsllmas~ndafaydali oldu. Sonralari
~ ~ alacak olan bu demegin liye says1 kaqtlr
' T ~ S T A Dadm
bilemiyorum. Ama d q iilkelerde lizellikle BrtikselVe ijzel
biirolar ve temsilciIikler aqacak ve ekonornik alanlarda
yanetimi etkilebilecek durudarda oldugu glisiiliiyor. Daha
iince kurulan "~Kv" ~ktisadikalkinma Vakfi ile AB
konvsunda xekabetli bir igbirligi i~inde~a11ptrWanm duyuyor
ve memnun oluyorurn. Benzeri kumluglar dogal olaxak
kendilerinin ve IiyeIerinin glkarlmni savunmakla beraber
.Avrupa ile biiMnlepe yljnuiindeki faaliyetlerinde kidarlan
desteklemek konusunda da baganlt oldular. Biraz ekonomi,
azc~ksiyaset, biraz da sosyal ve ki9isel glkas11 'bahaatdan
olu~anbir salata veya Hors DToeuvretabaga gBriintiisiinii
sergilediler... Gelenlere ziyafet gidenlere habra hediyeler,
behiyeler, igin biraz da cabasr ve cakas~nlAllah @in iyi
yaptllar. Kendilen'nden beklenebilecek olanlm fazlas~ile
yefine getidriler diyebiliriz. Her halde halen de varliklan,
yokluklarlndan daha faydall bfr tuturn ve gariintii
sergilemektedirler.
~niversitelilerKonu iEe ilgilenmeye bag lad^. i'lk 6nce
Marmara ~niversitesine"Jen Monnet Enstitiisii" apldl.
Lisans iistii oBetirn veriyor Say~nProf. Dr. OOguz'un istemi
ile y~llarcaljaetim gorevlisi olarak gorev yaptlm. f stanbul
ijniversitesinde aynl hizmette bulunmak onurunu kazand~m.
Sonradan di@r ~niversitelerirnizdede benzeri enstitiiler
aq~larak@retime gegtiler. oyle ki a r t k AB'yi bilmeyen say1
ile g~sterilecek.Cikanlar olursa onlar da figleaecek..!

Ankara Anlqmasindaki ikinci denerne geqiyoruz.


AET nezdinde TUrkiye Dairni temsilcisi olarak gijrev
m iqerisinde iizerinde durn& istedigim en
y a p t ~ g ~ sfire
iinernli konn tam Uyelige yiSnelen hazlrlik siirelerini
qabuklaatimak, miirnkiin olursa bu siireyi kisaltarak tam
iiyelige daha siiratli yanagabilmek olmugtu. Niq olmazsa
topluluk iqinde kendimize daha rahat ve giivenceli bir yer
saglayabilmekti. Kanaatimce Ankara Anlaqmas~bizim
qmmdm fazla ihtiyatlr, ziyadesi ile iirkek, miskin, rehavetten
ziyade bir texeddiim dahi yansrtabilen bir Anlagma idi. I3u
ilk donernde tiitiin, iizurn, incir, f~nddcgibi 4 t m m maddesi
ihracatindan belirli bix kota ile Giirn~ktenzilatlndan
faydalanacaw, bizim higbir k a t h w olmayacakbl. Kendimize
mi yoksa ortaklarim~zaml giivenirniz yoktu? Anlamak
mUrnkiin degildi. Brliksel de ~aligt~gim silre zarf~ndahiqbir
gey yapmami* bile olsam OrtaH~gibu tembellik ve rehavet
dijneminden kurtarmayi baprdlrn. Bu agamayl saglayan
Ortakl~kKonseyi yaplltrken ben a r t k ALmanya'ya Biiyiikelqi
atanmigtirn. Drgi~PeriBakani Caglayangil 'in talirnatl ile
Konsey toplanttslna da katild~m.Caglayangil gibi bir adama
alulcr bir konuyu anlatabilmenin hiq zorlugu yoktu. 'QOguz
Bey, anladim miiteakip d ~ n e m egirndiden girrnek istiyorsun.
Konseyde yapacagim konugmayl o ~ekildehazrrla iki kopya
olarak g e W dedi. HazlrIad~mg8tifrdiirn. b e ~ o y l ebir giSz
gezdirdi. Sonra e l h e bis kalem alarak "haydi oku gu
yazd~klarmi'Vdedk n c i NIisha bende idi. Okudum bir daha
yavas okuttu. Yine okudum. Okurken goz ucu ile goyEe bir
b a h m benirn Ihazrslahhrn konugma rnetni Iizerinde kalemle
baz~tahsisler yapar gibi idi. Hayret etmedim degil... ama
haptirn fazla siimdi. 'SHaydi ijnce sen okuy'dedi, okudum.
Bir daha okuttu yine notlar aldi soma da "~imdisen benJ
dinle9' dedi. Ve yazdiklanmi hafif bir aruz makarnlnda
miikemmd okudu. B a h m yazdrklmm Uzerinde Kuran-1
Kerim ayetlerindeki gibi., 'l'lemze, iistiin" ler ile uzatma,
hsaltrna. duraklama igaretleri yapmzgtr. ikinci okuyurgunda
kendi sesimi tag plaktan dinliyomm, dinliymrn sand~m.!
Konsey toplantisi gersekten qok bagarili oldu.
Anla~rnadakibirinci dtinemi terk ederek ikincisine geqtik
Ben de Bonn'daki gijrevirne gittim. Avrupa ile biitijnlegme
de mutlu sona geqekten bugunkii kadar yaklagabilmek igin
yine de k~rkyll beklemek gerekti. Bunda kendimizden ve
tarihin aklgindan bagka kimseye kabahat bwlrnayalim. !
Bu yolda bir Snernli konu da giizel Avrupahnm panldlyan
takilarl yani mali yardimlardir. Bunlardan elbette
yararlanacag~zm a derim ki, bu taklfara fazla taktlmayalm.
Bizimle dost geqinmeye pllgtlglni s6ylemekten brkmayan
k o m y Yunanistan'ln yolumuza serptigi irili ufakll taglara,
engellere fazla 6nem vermeyelim. Zira inanmzz ki bu syunlar
kendisini destekleyen iilkeleri bile bikt~m~gt~r. Biz yollurnuza
devam edelim. Ederken de Suns buna degil, elimizdeki
haritaya pusula ile bulikte bakarak haIen yolun neresindeyiz?
onu gorelim. Bunun iqin pusula bile gerekmeyebilireger bu
satrrlar bir giin yayimlanabilirse artik yolun sonv gijriilmiig
olacaktir. Kimilerinin kaprisi bu haritayr defalarca rafa
kald~mgtl.Ankara AnIqmas~12 Eyliill 1963'de ~ m m r g ~
Talih ile istihzasl ml acaba? Aynl a n l a p a 12 EyIIjl 1980"de
yine ask~yaalrnd~.!

HEM AB, HEM ABD...


AMA HERSEYDEN ONCE T~R-E!

Tlirkiye'nin diinya haritas~ndakiyesini bilenlet, 6zellikle


politika ve strateji nzmanlan, ekonornistler toplum bilimciler
bu gCo-stsetegique konurndaki bir iilkenin tarih boy unca
dunya konjonktiirii iqinde pkabilecek anla8rnazllk veya
qat~gmalardatarafs~zkalabilmek gibi bir lukse sahip
olarnayacag~nrbiIirler ve s8ylerler. Cok kutupln, bir
konjonkMr iqinde bu g~ijriigge~erlisayilabilir. Geqtigimiz
yuzylldaki iki diinya savay bunu dogmluyacak Ijrneklerle
doludut. Birindsine Almanlar'dan y ana girdik kaybettik
Osrnanh frnparatorlu@ dijnemi kapandi. Dmlfflmg bir Milli
Misak sin~rlaniginde srk~gtlkkaldlk.. fkincisine ingiltere-
'F;ransa lttifakr ile bagladik. Kavga giifiltii '%avaqa@meyen
Miittefik" ststWs0 ile sava? sonuna 5 kalaya kadar dayandtk.
Galipler arasrnda kaldrk, m a gdibiyetin keyfini siiremedik..!
Slcak s8vq bitti, Bah ile D m aras~ndasu@k dam bqladr.
Bu d ~ n e m de i ayni Bat1 ittifaki iginde geqirdik. Kore'de
ARD askeri ile omuz omum savqhk, diigrnan muhasmlndla
~aresizkalan bir Amerikan Tiimenini efsane yaratan bir
yarma hareketi ile T k k tugayr kurtard~.O giinleri bugIinkii
gibi hatrrlanm. Albay Dora, Alay sancaginl beline sarml$
d i i ~ m a n l niqine d a l r n ~ $ t!~Amerikan
. askeri boy le
kurtarrlrntqtl. 0 s~salnrdaTurkiye'nin Nato'ya allnip
allnrnamasi tart~g~lryordu. Kore olay~ndansonra NATO
guvenliginin Tiirkiye'nin neresine kadar kapsayacagl gibi
tart~gmalarbir yana itildi ve Turkiye yanm as~rdanfazlad~r
Bat1 barqinl, komyan bu lisrgiitCln en kuvvetli ordusuna sahip
olarak kabul edilmigtir.
XX . yiizyll~nsonuncu on ylhk diineminde iki kutuplu
dengenin Dogudaki aniden gokiiverdi. Sovyetler da@ldr.
ABD tek bagrna k a l d ~bir nevi Talnmhk sesendrornuna" ve
'Wn Biiyiikliik" hastaligina tutuldu. Bu ha1 Uluslararasr
teroriin Newyork'taki ikiz kulelere, Washington'daki
Pentagon binalanna yaprlan intihar saldinlanndan sonsa
Beyar: Saraydan baglayarak sonuncu ABD vatandaglna
kadar bir hiddet ve piddet Nemzuna dijniigtii. U l u s l m m s ~
terijriin kaynaglnl bulup kurutrnak hevesl ile saga sola
saldrrmaya ba5lad1. Kabil, arkaslndan Babil, derken iran,
Suriye, Sudan, gibi islam iilkelerinden Kuzey Kore'ye
uzanan bir giizergah lizerinde bis m a tararna faaliyetine
girigti. Sirndilerde igte o dBnemdeyiz! Arada ABD'nin en
yak~ndostIan da Takere-Mezkere, Kerkiik Siileyrnaniye'de
askerlerimize yaprlmak istenen maskaral~kbu ijrneklerden
sadece bir baglangici olarak giiriiniiyor. Ummz "Akl~selirn"'
dediWeri $ey ABD gahinlerinin akillannl ba~Eannada getirir.!
ABD haIen diinyan~nen biiyiik ve giiqlii devletidir.
Ama en geaq ve en deneyirnsiz o l a n ~ d ~Fatih r. Sultan
Mehmet Istanbul'u feth d i p tarihte bir dijnemi kapatip Yeni
Caglar d o n e m i n i at;tlgi giinIerde Arnerika henuz
keqfedilmemiqti bile. ! Sonralarr fngiliz ve fspanyol
miisternlekesi olmaktan kvrtulmasl 1789 Frans~z1htilali
ile yagltt~r. 1787 Filadelfiya Konvansiyonu ile kurulan
ABD'nin o tarihlerde sadece iic; eyaleti vard~.Toplam nUfusu
ise bir buquk rnilyon insandr. ingilizIere k a q ~istiMal savagl
veren ve Frans~zLafayaette'in yardtmlyla kazanan ABD'li
GI. Washington da ilk Amerikan bqkanl oldu. BiitUn bunlan
tarihi hatlrlatmak iqin yazlyomm. Bu iilke ve milletin en zor
anlanmzda en iinlii Savag Gemisi Missouri zvhlis~Rahrnetli
Ruyiikelqimizin naagrnl bir ihtiram Jesti olarak ~stanbul'a
gondemiv olrnasm~bizler unutmayrz. Urnanan onlar da Tiirk
askerinin Kore'deki silah arkada?ll$m unutmazEar ve Tiirk'Cn
milli seref ve haysiyetine gerekli sayglyz g8stemekte kusur
etmezler.!.
Savag sonraslndan bu yana Avrupa'da baglayan
biitiinle~megabalmna ilk giinden beri katlldik. Kimseye
kabahat bulmadan, qogu kendi kusnrurnuzla bu yolda
.
bugiinlere arada tekleyerek geldik.. kalyan bqkanl~&~ndaki
"erleme rapom'' elumllu gikarsa gelecek yil rniizakerelere
baglanabilecektir,Tiirkiye'siz bir Avrupa gekersis bir kahve
gibidir. Acldlr iqilmez. AB. Tiirkiye'yi dxganda buakmak
gibi bir hata iglerse 16a)'lii yillann hristiyanllk taassubuna
ve sonunda Westephalia karanllglnda kalir... Ben eminirn
ki bugiinkii AB 'y i hazirlarnaya qallganlar onu sadece
Avrupa'da bir Hristiyanlar kuliibii halinde birakmak
gafletinden kaqmacaklardsr.
Tiirkiye'ye gelince her tiirlii zorluklara ragmen AB
ile ABD arasinda yoluna vakar ite devam edecektir. Ve
mutlaka amaclna ulagacakt~r.Bakmayiniz siz yolumuza
engeller koymaya kalkqan Suns buna, Kadavra kafal~
Verheugen gibilerine..! Tiirkiye'siz AB olrnaz..!
Ortn Asya'da Cin'in dogusunda yaSayan Tarkler
kuraklmn, hatta bir rivayete g6re b2ilgedeki iq denizlerin
kururnas~iizerine Batl'ya dogru daFga dalga g6q etmeye
'ba~Iami~lar, GijFler hep su kaynaklan istikametinde olmug.
Gelmigler bir Iusmr bir TUrkmen atin1 andiran Anadolu'ya
yerlegmi~ler.Atan bag1 hep Batiya uzanmlg. ilk alunlanmiz
hep Avrupa ylijniinde olmug... 1389 Kosova ...AvrupaYda
koskoca bir imparatorluk kurmuguz. hparotorIuk dag~lmq,
kal mtllm arasinda, 1923'den sonta Tiirkiye Cumhuriyeti,
kal~ntht-arasinda bqi Ban'ya dliniik domug ... h n c i diinya
savaglndan sonra dirnya do@-bat1 diye ikiye btillinmlig.
Hitler gitmi~,Stalin pkmig... Diinya politikasl bir h w e t l e r
dengesine dayan~roImug. ABD-Rusya.,. Biz birincisinde yer
almtg~z.1qinde bulundu@rnuz Gdopolitque ortarn, tarafsiz
kalrnarniza olanak vermiyor. Ortak g~karlasveya tehdit ve
tehlikeler insanlar arasinda ofdu@~gibi, milletler aras~nda
da bixlegmeleri, gmplagma'lm tegvik eder ve kolaylagt~nr.
Avrupa Konseyi, Nato, OECD, AET Batl'da igimize
yarayabilecek ne bulduksa hepsine teker teker yana$tik.
O zarnanlar AvrupaVa ekonomik alanda iki ayn akm
vasdl. Bkincisi Avrupa Ekonornik Toplulu@ (AET), ikincisi
de b a ~ i nf ngiltere
~ ve bazl Skandinav Ulkelerinin ~ e k t i g i
Avmpa Serbest Miibadale Balgesi ( E R A ) idi.. Biitiin bu
konularda Yunanistan iIe gizliden gizliye birbirimisi
giizleyerek, dikizleyerek,dogal olarak pardel hareket ederdik.
Ararmzda herhangi bir anlagma yoktu. BeIki xekabet degilse
bile bunda birbirimizden geri kalmamak diirtiisii, diiguncesi
hakim oEmuq oIabilirdi. Fatin RiigtU Zorlu bir giin Semih
Eiinveri EFTA, beni de AET rnuzakerelerini ve olasi
geligmeleri izlemek lizere Belqika ve Paris'e giindemeye
karar vedi. Yurtdrpnda gqici g~rev,her zaman diplomatlara
ho? gelir ama bisimkiler yild~nrnh ~ z rile yapllan bir iki
glinltik ziyaretler olduw i ~ i npek de cazip sayilrnazdr. Fatih
Bey, yalancil~ktanbaglnr qaglnr arna bizlere de konugrnak,
dii$iindu@miizii s~ylernekirnkan~niverirdi. ~ s t e l i kbizleri
gerqekten severdi. Dayanamad~rn"Efendim, biz mecbur
rnuyuz hep gu Yunanistan'rn pe$inden ko~maya?Blrakallm
nereye isterse oraya gitsin... h e r AET, ister EFTA hangisini
isterse m a gitsin biz de igimize gelenlere igbirligi yapalrm.. !"
Fatin Bey yine k~zacak,bagmp ~aguacaksandrk.. ! Yanlld~k.
Bana nedense belki tagralr oldugum, be1ki de cesaretli ve
biraz da patavats~zkonugtugurn iqin o'lacak "ESKIYA diye
hitap ederdi. Ben bunu hiq yadirgamaz, tersine kendime bir
tefahiir pay1 bile gikmrd~rn.0 giin de liyle oldu. Rahmetli
Zorlu en yvmugak ama inandlnci bir ses tonu ile: "Bak
E ~ h y abunu
, kafana iyice yerlegtirir. Ayni arabaya kogulmn~
iki at gibiyiz. Yunanistan' la birlikte hareket etmeye mecburuz,
0 nereye giderse pesinden gideceksin.. Onu hep kollayacak
kovalayacaksln..! Baktln ko~tukqtu kendisini bir havuza
attl. Sen de havuzun bagma @din baktin ki havuzda su yolc.!
Sen de kendini havllzda su almadigrnl bile bile onun yanlna
atlayacaksm..!"
Bu ilk baklgta, hi$ de diplomatik ve inandlncl bir
Aegument gibi gelmedi arna dedigi gibi y apt~k.AET'ye
hemen hemen ayni tarihlerde bagvurduk. Bizimki 27 Mayrs
felaketi y iiziinden bir, b i r b u p k yll gegi kti. Onlarl
yakalayabilirdikm a olrnadl. Fransizca bir s6s: "'Unmalheur
n'arrive jamais seul..!" der bir felaket tek ba~rnagelmezmig.
tiyle oldu. Sirndilerde onlar AB'nin donern batkani arna
sanlnm aklllarl yeni yeni ba~larlnageliyor. Tilrkiye'siz
Avrupa Birliginde rahat bar~namayacaklarlnianlarn~ga
benziyorlar. ingallah sarnirnidirler.
Savag sonraslnda ilk akla gelen ylk~lanve yakllani
o n m a k ve bir daha benzeri felaketleri onleyecek tedbirleri
almakti. Suuraltl dii~iinceATmanya'mn bir daha bijyIesi
maceralara girigrnesini iinlemek ve Almanya'yl kurulacak
yeni AVRUPA'nln diiriist bir iiyesi halinde kontrol aItlnda
tutabilmek idi. En qok aranilan da savag s u ~ l u l midi. Arandl
tarandi. Kirnseler bulunamadl. Jean Monnet nin ilhami ile
R. Shumann komiir ve qelikden bir suqlu yaratt~lar.Suqlu
odur dediler. kisini de zaptr, rapta almak iqin bir YUKSEK
O T O R kurdular.~ CECA "Cmrnunautk Europeenne du
Charbon etAcier'Wy1e dogdu. Paris 18 Nisan 195 1.Alhndaki
imsalar (Shumann, Adenauer, Van Zeeland, Bech, Sforza
Stiker) Bvnda 4 ana fikir hakgimdi: 1IDunya bang1 ancak
yarahcl giiglrin bir araya gelrneleri ile saglanabilidi. ZDiinya
banglnln silrlidiilebilrnesi i ~ i niyi Brgiitlenmi? ve giiglii bir
Avrupa lazimdlr. 31Bu da ancak kaqrlrkl~bir dayanigmadan
geqerdi. 4loncelik Ekonomik kalklnmada idi. Avrupayl
aslrlardir bdEen rekabetles yerine qikar ortakllklar~
~ . amaqlr bir TOPLULUK b m l m a s ~~artt1.
b l m a l ~ y dOrtak
CECA bunun ilk Brnegidir. CEE. yani AET 25 Mart 1957
Roma Antlatmac~ile diinyaya geldi.Altmda Spaak, Adenauer,
Christian, Pineaud, Segni, Bech, Luns' nrn imzalan vardi.
Bu miizakerelere ingiltere'de davet edilmi~ti.1ngiliz delegesi
sonuna kadar agsini a p p tek kelime sijylemedi. Slra imzaya
gelince Piposunu sijndiirmeden ceketinin cebine yerlegtirdi
ve "Benim hiikiimetimin Myle saqrna sapan islerle uwgacak
vakti yok" dedi ve aynld~.Sonralarr General De Gaulle
AET'ye katilmak isteyen Ingiltere Wiikiimeti'nin burnundan
fitil fitil getirdi. Bu sahrlmn ywm o s d a r d a AET nezdinde
Tiirkiye'nin ilk Bliytikelqisi olarak glirev yapiyordu. Fransa
Haaiciye N a z ~ rCouve ~ d e Murville Floransa
miizakerelerindeki fngiliz temsilcisinden yine de daha
nezaketli idi. Inglitere'nin adayltglnl veto etmekten ise
giindemin o slras~ndayerinden kalhp Konseydeki koltu@nu
b o b~rahyor
~ dollay~siylabir k m al~namiyordu.Buna AET
lugatinde '"og KoFtuk Politikas~"La politque de la chaisse
vide deniIir olrnugtu. San~nm~ngiltere'nunbumu Fransa
kaqislnda hi$ bu kadar sliirtrnemigtir.AET Awupa Ekonomik
Toplulugun amaqIan sun1a d :
1- Avmpa tilkeleri arasrnda srk~ve siirekli birlik saglamak.
2- Ya~arnve istihdan seviyelerini siirekli yiikseltmek.
3- Avrupa Ulkelerini aylran, bijlen tiim engelleri ortadan
kaldirmak, ekonomik ve sosyal geligmeyi ortaklaga saglamak.
4- Bijlgeler armndaki farklrllklan k t m f emek, az gelivmig
belgeleri geligtirmek, Avrupa olkeleri ekonornileri aras~nda
tam bir birlik ve dayan~~rnayr saglamak.
5- Ode bir ticaret politikas~uygulayarak Avrupa milletleri
nrasl ekonomik farkliliklm, s~n~rlanmalart bertaraf etmek.
6- Bu yoIdan Bang ve ijzgiirliij$ korurnak, ve bu idealleri
pay layan diger Avrupa Ulke~eriile igbirligi ve ortakl~gi
saglamak.
ingiltere rniizakerelere gazlernci olarak k a h l d ~ bhalde
Anlqmaya kablrnadl. De Gaulle Savq smsrnda Ingiltere"de
siirgiindeki agag~llayaci yagamlnln olanca intikamini
ingiltere'den Briiksel'deki Konsey kapilmnda insafslzca
aldl. Daha sonra da tarihteki iinEii ve geleneksel Franslz-
1ngiliz ittifak~"Entente Cordiale" yesine Fransrz Alman
Eksenini yerlevtirdi. Adetrauer ile knmpas.. "Sende bilek,
bende yiirek var,.!" zaten Frans~zlarbbyledir... Lahana gibi
kafalan kalplerinin yanmdadlr. General "Sende bilek, bende
yiirek var" derken eli ile kafas~nrEfaret ediyardu.
1. Diinya Savagr be* milyon insana ma1 oldu.
hcisinde 25 milyonu sivillerden olrnak iizm 40 milyondm
ABD birincisinde rnasraflann iiqte birini, ikincisinde 300
rnilyar dolxla 1/9 unu yiilclendi ama kendi ekonomik durumu
da h i ~ b i rzaman bu savag xlraslnda oldu@ kadar rnureffeh
olrnam~gt~. k pahalxya ma1 olacak bir
Girmeseydi ~ o daha
recession's girecekti.
Savag Avrupa'da 7-8 Mays 1945 de bitti, Yalta Subat
1945'de. Sonra Potsdam.. Roosewelt metresinin yatag~nda
~ l ibulundu.
l Yerine Truman geqti ... Potsdarn Konferansinln
orta yerinde fngiltere se~irnlerisonucunda Churcill ve Eden
gitti, yerine Attlee ve Londra liman i ~ i l e rS.
i Bqkan~E.Bevin
geldi. ! "Sana Hindiyi "Turkey" yedimeyeceEiz..!"dedi.
Molotof luzdi. Cam Hindi degil Tiirkiye'yi yemek istiyodu.
J. Bymes teselli etti. Konferans devarn etti. Savag~nsu~lusu
aranryoxdu. Yoktu. Suqlu Kiimiir ve Celik idi. Zincire
nruldular. 1957 de "hawr AET yi kurmug iken ATOM'u da
biz yijnetelim dediler." "EURATOM"iiyle meydana geldi.
Avrupa TopluluB sonradan bir kazanda kaynat~lrperitildi,
Ortaya Avrupa Topluluklar~ qlktl.. . Adlna CEE.
"Cornmunaut6es Euroflenrres" dediler... Daha sanra 1986
da TEK SENET-ACTE UNIQUE imzalandi. Avrupa
ToplulukIarr arasinda Siyasi Birligi yakinla~mayl
kolaylagtrrabilmek amaci ile bu iiq anlagmada uyum
saglayacak duzenlemeler yapildi. Omya tek biz Belge qlkti.
Adina "Acte unique -Tek senet" dediler. Avrupa'ntn siyasi
BirliB fikri, biraz da teknokratlann hamaratllgl ile i$te bijyle
ortaya ~rkrnlgoldu. Fikir giizel ve cazip geldi. Kimse
olabilirligi ile meggul olmadr. Tek senet tek istikarnetle
2000'li y~llaraigte bliiyle gelindi.

Tek Senet'in esaslar~,amnqlan:


1 - Avrupa TopIulvklar~ arasinda siyasi Birligin
pekigkilmesine somut biqimde qalig~lacak.Devlet ve hiikiimet
Bgk. Diizeyinde bir KONSEY kunrlacak. Senede iki defa
topfanacak.Digigleri Bakanlan ve KOM~SYONB$k. Dahil.
1983'deki "Declaration Solennelle'?istikametinde qal~gmalar
yapllacak. Akit taraflar ortak bir Avrupa d ~ gve giivenlik
politikasin~nesaslmnr formiile edeceklerdir, ye devletler
d ~ gpolitikdan iizerinde birbirleri ile isti~arelerdebulunacak.
Dig politikada ortak gijriiyler saglanmaya lal~gilacaktlr.Bu
Ortak Aksiyonlara yo1 aqacaktlr. Ulnslararasl kumfuglarda
ortak politikalar islenecek. Bunu saglamak igin Dr~igled
Bakanlm senede en az 4 defa bir araya geleceklerdir. Bir
Avrupa ertak kimligi '"dentiti Europ6enne7'olu~turmaya
qahpacaktir. Savunma konnsunda iiye iilkeler Nata veya
"BAB iginde igbirliD yapacaklardu. uye iilkeler milletlemi
kuruluglar da ayni politikayl izleyeceklerdir. fiye olmayan
iilkeler ile girigecekleri muzakereler ve temaslar haklunda
diger iiyeleri bilgilendireceklerdir.Bakanl~klmnsiyasi i~ler
gene1 miidiirleri siirekli olarak istigare haIinde oIacaklard~r.
AMAT TEK RELIME IZE TEK VE B ~ L U N M E ZB ~ R
AVRUPA YARATMAKTIR.. ! Bo? yere %rihte omek
aramaym, Sezar'daa, Napolyon'a, Hitlere kadar hisbir silahll
deneyim bqmli olamadi. 1787'de Kuzey Amerika, 1852'de
Zollverein, Mittelearnpa deneyimlerinde ko~ullarbatka idi.
Yine bagarll t olamadllar.
AB geni5;liyor... Aday saylsr ile 28 olacak. Tiirkiye,
yoku~asiiriiliiyor. Hi$ olrnayacak engeller konuluyor. ZorIuk
oldugu bir gerqek arna bunlann bir klsmm~iqeri girdikten
soma da tamamlamak miimkUn..Buna iltifat dilrniyor...hsan
haklan, A p , Kiirt lcimligi...AB 'nin yeni katrhmlar hddanda
resmi doktrini gudur: Adaylar Roma Andlagmasrndan dogan
biitiin yiikiimliiliikleri aynen kabul edecekler... Peki Roma
Anlagmasinda a q k seqik ifadesini bulan tek yiikiimliiliik
Giimrtik Birligi dir. E.. bunu kabul edeli be? sene oluyor...
Daha ne isteniyor? Andlagmanin agik hiikrnii: Tout Etat
Evropeen peut demander a devenir membre de la
comrnunautk... Yaptrk bunu ama kimseye anlatamlyoruz.!
Benim gahsi kanaatime glijre AB. gimdiki halde qok
hlzll giden bir trendir. Miitemadiyen geligiyor. Slrnarmtg
durumda... Hizli giden bir eksprese hmket halinde atlamaya
kalkmak tehlikelidir. En az~ndanzordur. Baprrsizli&i
rnahhmdvr ama tren rampaya gelince, yahslt bl anza olunca
yava~lasveya durur. f ~ t eo zaman atlamak daha kolay olur.
Bavta Yunanistan yapanlar bijyle yaph. AB ekonomik biiyiik
bir giiq oldu. Siyasi ve wzellikle savunma b a k ~ m ~ n d a n
noksanlidir. Bundan faydalanmaanl bilmi yoruz.. . BAB p k t ~ .
Ttiskiye dtgarida. Karar mekanizrnasrna alrn~yorlararna
NATO'yu kullanlyorlar. Ben Nato karar rnekanizrnasinda
sahibi oldu@m giicu, yetkileri kullanamiyoxum. KaGahat
Nato'ya konseye kat~lanHariciye ve Genel Kumay da...
Nato'da I3 AB iqin al~aacakangarya karatlarlar~n~ pek ala
bloke edebilirim. Belki bize biraz kizarlar.., Sonunda bizi
almaya rnecbur kalrrlx..Sirndiye kadar Yunanistan' a M11ar
da ne oldu? AT3 siyasi ve askeri 'bak~mdanABD ile ortak,
ekonomik bakimdan rakiptir. Akll sira bir Avrupa Birlegik
Devletleri olrnak hevesindedir. Gen. Be Gaulle tin toprag1
bol olsun, ruhu muazzeptir. "Oui a 1'Eumpe des Patries..Non
a..des Partis.. !" AB bir bakima Alrnaya' y I kontrol altlnda
tutahilmek arnactna yiinelikti. Giiqlenince ne yapacagl belli
olrnaz diye diigiintiliiyordu. "Avrupal~bir ATmanya'ya evet
arna bir Alrnanya Avrupasina asla..!"
Bir gergek: "'ce qui sessemble s'assernble..!"
@irbirlerine benzeyenler bir araya gelirler.)Bir amya gelenler
birbirlerine pek benzemiyorlard~.Birlegmek qoguldan tekile
gitmek dernek: Plluribus unum ... Birlegen dagllabilir de...
Birlegmey i tahrik eden ortak korku ve ortak tehdi tlerdir.
Daha sonralan ortak ~rkarlarda soz konusu oldu ama aynl
giiqte degiI... Ostak diiynanl~klaryerine pkar ortakl~klan
kavram~belirdi. Simdi ozellikle Sovyet ve korniinist
tehlikesinin uzaklagmasmdan soma bu istikamette gidilmeye
baglandi. AB' de iki bat11ylinetim devam ediyor. KONSEY-
KOMISYON..I Parlamento giderek gus kazaniyor. Bir de
Avrupa Konseyinin icadi Avrupa 1nsan Haklan Mahkemesi.

Helsinki Zirvesinden sonsaki durum:


Helsinki Zirvesi'nde macerali bir aday adayl~gina
kavugtuk.! AB ye girrnek ne anlarna gelir? Biitiin hak ve
vecibelerini iistlenmektir. "Acquis c o m u n a u ~ekonomik
'
olanlan zaten y iiklemiv dururndayiz. Bu konuda nedense
qok acele ettik. Verdif$niz her taviz onlar iqin bk '9azanzlmlg
hak" oldu, k q ~ r m z ~a r k t lGeriye
. Kopenhag TGiterIeri denilen
soyut bazi kavrarnlar kd~yor.Bunlan zaten AB ye girsek de
girmesek de kendimiz iqin yapmaya, uygulamaya rnecburuz.
insan haklan,hukukun iistiinliigd vs.
AB 'nin haklr olarak Bgrenmek ve emin olmak istedigi
bir husws da halkln ve karnu oyunun bu konuda ne kadar
istekli oldugudur. (Norveg i-rnegi)Tiirkiye Tanzinattan beri
Batrya, batllrlagrnaya yanelmigtir. 1 923'de Cumhuriyet
Batl'ya yhelik dogmugtur. (Ataturk oliim dopeginde Celal
Bayar'a: Araptan Coraptan Devlet olrnaz siz Bat~ylizlemeye
devam ediniz..!)
jkinci Diinya Savay'ndan sonra diinya ikiye aynldi.
Tiirkiye gerektigi tasafta k a l d ~ ,yani Bat] 'ya y8neldi.
Geopolitik ortada ve tarafsiz kalmaya rniisait degil. Batiin
Avrupa lkuruluglanna Avrupa Konseyi, OECD, Nato ve AET
hepsine gdyle veya bijyle katlldlfr. Kimseler pek iizerinde
durmuyor, yahut gbz nrdi etmeyi tercih ediyor ama, savag
sanrasi, Avrupa blitlinlegrne siirecinin en kldeml i olugumu
BAB yani bah Avrupa Birligi WESTU' dur. 1948 E. BEVm
Dunkerk de Bidault ile bir ittifak anla~rnaslimzaliyor. Meger
...
o zamana kadar yokrnug Bo~luktasavagrnlglar..! Savap
Gncesinde kurulrnug bir hayli BBNELUKS var, ona
yanqrmglar. 1talya diinden hazu; soma da Almanya'yl ell&
ksllan bag11 yanlatlna alrnlglar.. fgte bugiinkii BAB omya
pkmq ... Yunanistan BirIige katlldrktan sonra-Tiirkiye'yi
linlemek i ~ i nolacak-AB iiyesi olmayan BAB' a giremez
kaydrnl koydurmug...BJjyle dqanda kalm~glz.Ordusu yok
askeri yok ... ne yapacak? once hayali bir Fransrz -Alman
alayl kurulrnug... Sonradan Nizamiye askesi gibi NATO'dan
faydalanmak yoluna gidilmig...Nato'nun Avrupa'da geqekten
askeri olan iki iiFke Tiirkiye ve Norveq drganda ... Olur mu
bijyle $ey..?Oluyor igte...Briiksel'deki NATO toplmlmnda
(Bakanlanmiz~Dlgi$leri ve Savunma) ve Kornutanlanmlzl
(Gene1 Kumay Bagkanlna kadar) boy boy fotofgraflanm
seyrediyoruz. Tebligi okuyomz. Slfira slfir elde var sifir,.,
Hiqbit gey deBgmiyor. Halbuld om& dayatsak (Veto hddum~z
var) Natonan BAB ernrinde emir eri olarak kullarulmas~na
engel olabilecegiz ... Buna da neden ise ABD'nin gonlii
vanyor. .. Vakti ile Nato Gene1 Sekreterligi yapan LORD
ISMAY'in bir s~ziiniianlmslyorurn. Nato'nun amaclnl
anlat~yor.(ABDAvrupaVa, Sovyetler digar~da, Alrnanlar
konml altrnda..! oyle s.iizler vardlr ki tarihte iz biraklr izte
gimdi zarnani geldi. Biz hatirlatrmg olalrm.)
AB'ye girigte dini inanqlar ne kadar etkiIi? "Hi$ etkisi
yok" diyorIar... Yalan! 1lk biitunlegrne denemesi EHLf
SAL& savaglan ile bqladl. Tiirk korkusu Avrupa nkeletini
umn siire yalunlagtlrd~.Daha hala kiliselerde sira dig1 qanlar
$allyor. Buna "TUrk Canlan'Viyorl ar... Tiirklerin Avmpa'da
boy giistermesi Hristiyanlrk alemindeki biillinmelere rastlar.
Protestanlmn klimesi gibi...
Bundan beg altl yiZ ~nceleriAB Paris'te bir Forum
topladi. Tiirkler davet ediilmedi. Konusu: Avrupa'nm Orhk
Kiiltiir Mirasl idi. AradiEar taradfar, ortak nokta olarak sadece
Hristiyanllgi bulabilirler. ! rkinci Diinya Savay Batr
demokrasiEerinin zaferi ile sona erdi ama yenilenin yetine
bir b a ~ k a stam
~ zlddi Sovyet Rusya qkta. Tarihte Demir
Sansliliye Vm BISMARCK'IIYsijzleri (1 870) Askerlere hitap
ediyor. "Dii~rnanlsunglilerirnizin giicii ile ycndik..! Ama
siinglllerin ucu sivridir.. iszerinde bagdag h m p oturamaylz..!
Yeni bir savqa yo1 asmztyacak bir ekonomik ve sosyal d h n
kurabilmeliyis..!"
Avtupa Birligi ve Tiirkiye'nin katil~rnluzun bir
hikayedir. Akl~m~za gelenleri gala kalern yazdtk ...Simdilik
bir mola verelim.. Belki sonradan yine devam ederiz. Nasil
olsa ekran~nhafizaslna girdi. Simdi Tfirkiye'nin dururnvnu
ve tutumunu bir 6zetlemeye ~alrgahrn:
Tiirkiye Avrupa'nin bir p a r ~ a s ~ dve~ rSyle kalmaya
azimli ve mecburdur. (Avmpa ad1 bile Esatirde Fenike'de
yagnyan dunyalar giizeli EUROPA adindak~klzdan geIir..
Adamlar luzi kaq~-~~~rglar, sonm da ismini verdikleri biilgeye,
Birlige bizi almakta nazlan~yorlar..! oIacak Sey degil..!)
Tiirkiyenin Avrupa'dan koprnasl Avmpa'nin da gkanna
dealdir. $irndilerde bir hayli ilerIemi9 oIan Orglitlenmeye
TOrkiye'nin katllmastnda 2 onemli nokta vardrr. Tiirkiye
ekonomik balumdan daha da giiqlenecek diinya ile rekabet
edebi lir hale gelecektir.
ikincisi, Avrupa'mn uydusu degil, iiyesi olacaglz.
Peki bizdeki siyasi yelpaze ne diigiiniiyor? Eskiden AP -
CHP - MS vard~.Birincisi taraftar ikincisi ve ii~Qnciisli,
degEqik nedenIer ile k-I idi. Bu iki parti de kendi aralmnda
Mlundtiler...
Relfika krah Briiksal'deki hiiyiikel~ilerillyeni yd kstlamaltnnr kabul ediyor.

1959'da Paris 'te I d Avrup iilkesi ile Tiirkfye'nin hoqlan ve


mali yardrrn konferans~(I ay siirdii. Tiirk fieyet baqkanr U.Gokmen idi.
AB DISINDA TUTMAK ~STEYENLER
Tiirkiye'nin Atatiirk'ten hatta Tanzimattan bu yana
siyasi vizyon ve vokasyonu hep Bztti'ya yijnelik olmrugtur.
Bunun hem iqirnizde hem dlgr rnlzda karptlan qoktu, giderek
. azaldl. Dlgmdakiler zaylflayarak da olsa hala devam ediyor.
Bunlar 8niimUzdeki bir engeFi kaldttrp obiiriinii koymakta
war11 gijriiniiyorlar. En son ijniirniize q~kar dtklarr 1<lbrts
engelini AKP Hiikiimetinin karatliligi, yeni KX T C
huktimetinin uyumu ve Denktag'ln usta Devlet adami tutumu
sayesinde Newyork'da g e p n hafta mukernme1 bir
performansla qtrk sayrl lr. Bundan sonra art& Yunanistan ve
K~bnsRum tarafinin bu konuda yapabilecegi bir gey yoktur.
Eninde sonunda Kibns iki milletli, iki bolgeli, Tiirkiye ve
Yunanistan'ln garant6rliigii yaninda Birlegmi8 MilIetle~
6rgutiiniin de kefaleti altlnda bir Devlet olarak yagayacaktlr.!
Peki AB'ye hemen kat~labilecekrniyiz? Oras1 pek beIli
degildir...
Avrupa Birligi iginde Tiirkiye'nin katill mi konusunda
hala ayak direyenler vard~r.AlrnanyaQa Bniimiizdeki
se~imlerdeiktidar degi~ikligibekleniyor. Olasi CDUJCSU
ag~rlikltHiikiimet iiyeligimize s~cakbakm~yor.A$agilaylci
pafyatif ~oziimlerdnerisinde bulunabiliyor. $irndiyc kadnr,
bize hep tat11 bakan Fransa'da yeni bir geyler oluyor, kafasi
hayli karqrk. Eski bir Bagbakan A. Jupp2 vakriyle Paris
Belediye Bagkan~Japues Chirac'ln yardimc~sliken Partisi
yaranna b a z ~tasarmflan yiiziinden bir bupk yrl tecilli hapse
ve on yrl siire ile siyasi haklardan mahrumiyet cezastna
~arptlrllryor.As11 Belediye B a ~ k a n l olan girndiki
Cumhurbagh~hakkinda hiqbir takibat yaprlam~yor.Sadece
Siyasi rnasumiyeti oldugu isin degil, ama ayni zamanda
'Yiiksek Hakimler Kurulu Ba$kanl'>slfat~nlt q ~ d i gigin~ ona
dokunulam~yor.Eski Ba~bakanirnahkurn eden kadln hakim
bqta 01mak iizere butiln hakirnler de hlrpalan~r,suqlanir gihi
oluyor.
Montesquieu'niin vakti iEe yaqg#tr~ cpk hsd~ran!lin1i.l
s8sG aqkqa tekrarlan~yor.Karar ternyizden nasrl grkacak
belli degildir. Bu arada Fransa'da iki kugaktan beri Kuzey
Afrika ktikenli be? milyon miisliiman vardir. Hepsi Frans~z
vatandagi olmuplardir. Miisliirnanlm oradaki Tiirkleri de
katarsanlz alb milyona yaklaglr. Fransa 1789 ihtilalinden bu
yana bu unsurlarr bunyesine tam katabilmi~degildir.
Gqtigirniz hafta Eqerisinde q~lratllanbir kanunIa b q ijrtiisii
yasaklanm~gtir."Buna gore: Okullarda ve oniversitelerde
ogrencilerin dini inanqlanni yansitan Iuyafet ve igaretler
taglrnalm yasaktlr.!"
Bu konudaki tenkitler daha ziyade ikifiz y~ldanfazla
bir zamandan beri bu unsurlarln millet iqinde asimile
edilememig olrnas~nayonelmektedir. !
Fransa yeni Bqkanlrk segimlerine daha l i y11
~ vardlr.
Ama sirf bu yiizden iistelik Hiiklimet kanadlndan Chirac'a
yeni bir aday timididen belirlenmig gibidir. 1$i51eri Bakanl
Jdcorslcy'nin eski patronuna k q i pkacag anla~rlmaktad~!
Fransa ile Tiirkiye arasmdaki iligkiler simdiye kadar iyi bir
duteyde geligmi~tir.Kurtulug savqinda ilk anlagabildigimiz
Devlet Fransa olmugmr. fligkilerimin sliresi aslrlan agar...
ikinci Dlinya savagl sonrasrnda bu iligkilex daha ziyade
ekonornik sebepler yCizunden gtilgelenir oldu. Birincisinde
Nihat Exim dijneminde Fransa'dan EXOCET Wzeleri
alacakt~k,vazge~tik... fkincisi Blilent Ecevit'in y6nettigi
iiqlii koalisyon dlinerninde onlardan Helikopterler alacakt~k
tuttuk daha eski teknoloji ile yapilanlan bagkalmndan aldrk.!
9. Cumhurbagkan~Siileyrnan Dernirel'in Chirac'a yapt@l
Devlet ziyareti bugiinlere kadar cevapsls kaldi. Ba~bakan
Erdogan hemen her yere gitti. Fransa'nin ymndan geqrnedi.
Frans~zlarAlmanyadaki vatandaglanmizin hatmna ragmen
bu ziyaretin daha ijnce kendilerine yap~lmaslnlbekledigi
~irndilerdedaha a ~ l kbiqmde gfiriiliiyor.
Avrupa Birligi iqinde Tiirkiye'nin kat~llmmaen ydun
iike Fransa'dzr dedifc. Yine teharliyoruz. Ve ilave ediyoruz.
AB kin yelkenleri daha uzun bir siire onun elinde kalmaya
devam edecektir. Vaktiyle Nato Gene1 Sekreteri olan Lord
lsmay'in Avmpa konusunda bir degetlendirmesi vardi.
"ingiltereAvrupa'nin ic;inde, Rusya d~gmda,Almanya ise alt
katta olacaktlr.." Aradan qok zarnan geqrnedi. Avrupa
Birliginin slnirlan ~niirniizdekiMay~saylnda Almanya'nm
1942'deki sm1ama ulqrmg bulunacaktu. Ttirkiye de gixerse
AB bu sefer her baklmdan ABD'ye egit bir partliner haline
gelebilecektir.
AET ile b a ~ l a y a nAB ile bugiinlere kadar sijren
muagakamrzl, bende blraktlgi izler ve izlenimlet Glqasiinde
kink dBklik de olsa, bu An~lardizisinde yes yer anlatrnaya
~al~$timBw,. Tiirkiye Cumhuriyetinin iijzellikle qok partili
Demolamiye gqigirnizdenbu yana Bah Biinyasi ve uygarliB
istikametinde atilrnig oldugu en biiyuk rnacerasinm ozet bir
ijzetini olugturur. Biiyiik oE~iidegiirgiiye, bilgiye ve i~inde
yaganilan ortarnrn ve olaylarin kigisel bir anlatimi
niteligindedir. Bu bBliirnil tam kapatacagim ve yazdlklanrn~
bask~yaverecegim gunlerde Tiirkiye Artik A 8 ye katlllm
mlizakerelerine haz~rlanmaa~amaslndaidi. 3 Ekim 2005
tarihinde baglamas1 karaslagtirrlan miizakereler igin
Gazetelerde hayali miizakere heyetleri olugtumluyordu, 1gte
tam bu slrada aynl Gruba mensup iki buyiik gazetenin birinde
gok saygin bir gazeteci yazmn yukmdaki baglrkla baglayan
bir makalesi qrkt~.Konu diger gazetede de yine qok saygin
bir yazann siittinunda yer aldi. "Kayblan Yjllmn" sommlusu
aranzlir gibi bir dumm ortaya q~kti.Ozeti anlayabildigirn
kadarr QW ile ~u idi: "Eger zaman~ndaYunanistan gibi biz de
tam iiyelik rniiracat~ndabulunabilse idik, gimdilerde ya biz
de Yunanistan gibi AB nin tam iiyesi olacak yahut da
Yunanistanlnki bir lijlqiide ertelenrniq o l a c a k t ~ .
Bu asl~ndahi$ de yabana atllmayacak bir g8rii$tiir!Avrupa
Birlig veya o ~amankiadr ile AET ye ilk ortak uye Yunanistan
ile Tiirkiye idi. Bu ortakllga bizlerden bile daha qok sevinen
y ine AET olrnuqtu. Bizim ortakliga d i p olmarmz, jngilterenin
27 Mart 1957 Roma Andla~masiniimzalamayi red etmig
olmaslnin oluqmrdugu buruklugu biiyiik Gl~iidegidermigti.
Bunun iqindir ki AET illeFide Earn iiyelike kadar gidebilecek
Atina ve Ankara Anla~malarin~ imza ederken bu iki like
araslnda fark gijzetici bir ivlern yapmamaya adeta yemin
etrnig gibi idi. $ahsen ~ a h i d oldugum
i bu durumun gefitli
~meklerini-sabnmsvarsa-bu kitapta okuystcaksiniz. h l a y l s ~
ile bence "Kaybolan y lllar" yerine '%a$~rtlanFrans~zIar'"
denmig olsa idi daha dogm olurdu. Politika tarifi itiban ile
"'Frtsatlardan faydalanmak sanatidrr!"' Bunun olnrnlu -
olumsuz sorumluln~u elbette Politikac~lara,Y 6netenlere
d i i ~ rYunanistanf
. a birlikte, veya heniiz onun Uyeligi r n W e r e
edilrnekte iken biz de Tiirkiye olarak ayni miiracaab yapmg
olsa idik kugkusuz dururn bir bqka olabilirdi. Ya Tiirkiyenin
talebi de iglerne konulur, yahut ikisi de birden bir siire

XXX
Kaybolan y~llarb a ~ l ~ rnakalede
kl~ bijyle bis teklifin
1975 yllrnda AB nezdindeki Temsilcimiz Rahmetli Biiyiikel~i
Tevfk Smcoglu tarafindan resmen yaplldi@ fakat bu ijnerinin
neden ise i~lernekonulmadlgr iddia ediliyordu. Konu bir
biiyiik gazeteden 6btirline ve yine gok s e ~ k i nbir yazann
kiiesine atladl. 0 tarihlerde Ba~bakanolan 9. Cumhurbqkanl
bir yazl ile hLikiimete k y l e bir iinerinin gelmemi? oldugunu
bildirdi. Bir bagka Biiyukelci Fahir Alaqam gazeteye aynl
istikamette bir iiykii yolladl. 8 tarihlerde Bagbakan of an
5imdiki 9. Cumhurbaskan~Saym Siileyman Dernirel iist iiste
iki y az~liaqklama y apatak bByle bir finerinin Hiikiimete
intikaI etmedigini bildirdi. Konv b6ylece vzayip giderken
bizirn Enciimeni Danigin 27 Ocak 2005 tarihli toplant~slnda
oyelerden eski TBsMM B q k a n ~Sayln Nurettin Karadummln
bir somsu iizerine benzeri bir tartryma Enciimeni Dani3te
bagladl. Toplantlda bir eskj Ba$bakan, 3 eski Gene1 Kurmay
B a ~ k a nProfedrler
~, ve eski Bakanlar, Kuvvet Komutanlm
ile bezaber Hariciye ekibi de eksiksiz h a m bulunuyordu. 0
giin "Ev sahibi" o1arak ikram sirasi bende idi. Ayni giin
SiiIeyman Demirel'in ikinci aqrklamasl gazetede
yay~mlanmlgt~. Yine aynl beyanda bulunuyordu. BByle bir
konu Hiiklirnete gelmemigti. T oplantrda Fahir Ala~am'dan
batka, AB aezdinde Temsilcilik ynpmlg B. Elqi Yild~nrn
Keskin ile Rahmetli Tevfik Saracoglunun o danemde
yard~mc~siolan E. B.EBgi Temel fskit de haax bulunuyordu.
i biiyle bir teklifin yapllmadr~~nda
~ q i de israrl~idiler. Ev
sahibi dururnunda oldugnm igin ijnce sessiz kalmayl tercih
eltmigtim. Sonra daymamadm araya girmek gerew duydum.
O tarihlerde Dlgigleri B h l l @ - ~ dAB
a iglerinin de g6riildiiB
CCEkonomikve Sosyal iqler Genel Miidiirii" idirn. BiSyle
bir telgraf bakanlrga gelmtmi2ti. Gelse idi. rnutlaka ama
mutlaka haberim olurdu dedirn. Bunun iizerine Sayrn Temel
iskit iSyle bir rniiracatln telefonla Rahmetli Caglayangile
yapllmq olabilecegini ilave etti. Konu orada kesildi.
Eski AET, qimdilerdeki AB'nin BrlikseIdeki erkanr Tlirkiye
iFe Yunanistanin kendilerine yaklagrrni konusunda bu iki
korn~uarasrnda hiqbir fark gijzetici tutum ve davranqtan
titizlikle kaqnmiglardir. Bunu ilk bagindan beri bilrneyen
yoktu. Bunun ~egitli~nerilerinebizzat ~ o defa
k gahit olmug
bunlari bu Anilar denernesinde mutlaka yazm~glrndir.
Bu tolantldan "cay Molas~''igin pkarken Fnhir AIa~am
yanlrna yaklagarak Atina'da Biiyiikelqi olarak bulundugu
simda Karamanlis'in kendisine bir slr tevdi eder gibi: "Size
tegekkiir bofF1uyuz.. bunu tabii Hiikiimetinize sijyleyemem..
Ama size s~yliiyorum:"'Eger siz de tam iiyelik miiracaat~
yaprnq olsa idiniz bizim durumumuz ~ o zko r f a ~ molurdu..!"
i~
demig.
Buna ben de iqtenlikle katrhyorum.
Burada Rahmetli Fatin Riittu Zorlu'yu bir defa daha
rahmetle saygl ve sevgi ile amyorum. Hemen her firsatta
Yunanistan ile ortak veya aynl qekilde hareket etmernize son
derece rsrarli idi.
XXX
Madem bu konuya isterniyerek de girmi~olduk. Bir
bagka an1 ile tamamlaya11m: 1978 sonlmnda Yugoslavyadaki
gijrevirnden Sayln Ecevitler Meksika'ya gidecek iken
Merkeze gelmeyi tercih etmig, Merkezde yiiksek Mu~avir
olrnugtum. Aradan kaq hafta geqti hatirlam~yonrm.Sayln
Ecevit bemutad hiikiirnetten aynEdr .Yerine Siileyman
DemireF 7.nci defa yine Batbakan oldu. Bu sefet Digigleri
Bakan~Rahrnetli Hayrettin Erkmen'di, Beni Ankara'ya
qagird~.Belgrad dramin1 mutlaka tashih etmek ve beni ya
Merkezde yahut Paris gibi iistiin bir gijreve OECD temsilcisi
olarak Miillendirmek - rdi. Hayrettin Bey Ankm'da
rnisafir kalmakta oldu ;adag~minevine kadar gelmek
nezakerini gosterdi. Kt bu jestin as11kaynagtn~tahmin
ederek tevekkiir ettim, Kanuni yag slnrn dolayrsl ile ne
Merkezde ne de yurf diginda Bnemlli bir gbrev yerine bog
bulunan Budapegteyi tercih edecegimi soyledirn. Rahrnetli
E r h e n bu cevabtma qok sevindi kendisi OECD yi tercih
edecegini sanrnq orada da en yakin arkadag~Rahrnetli
Memduh Aytiir var.! Onun dunrmu da bfiylece halledilmi~
oldu.
D.lgiglai B a h Hayrettin Bey bu giirii~memizm m d a
anlattlgma gtire birkaq hafia evvel Nnto Bakanlar Konseyi
iqin BriikseEe gitmi8. Oraya kadar gitmigken AB yetkililetj.
ile d e temas imkani bilrnig, ama bizirn Anlagma bir
fincekiHMrnetin himmeti ile aslaya almmg;,'CBanabizden
biqeyler bekliyorlarmrg gi bi geldi. Ankara AnIa~rnas~nl
bir an iince yeniden iqletebilmenin yollarrni bir yokla..
orada eski dostlar~nvar.. 0 zamana kadar da senin
Budapegte kararname ham olur dedi.
Atladik Briiksele gittirn.. AB Kornisyonu Genel
Sekreteri Emile Noel ile iki defa uzun boylu goriigtiirn. AB
adetleri geregince tutuIan zapt~alarak Ankarnya d8ndiirn.
AB Komisyonu gene1 sekreteri Ankara Anlagmas~n~n ikide
bir nshya almnaslndan h g m olduklanni ve dolayla ile bu
sefer talebimizin bir anlamda "&ir dilemek" ~eklindekaleme
alinrnas~gerebilecegini ima der gibi konugtu.Bunu hemen
ve kati ol& red ettim. Sonunda ilivkilerin yeniden bqlamas~
i ~ i n'CSolenell'~~tsfatlt bir vesile yaratrlrnasl konusunda
mutablk kaldlk. "Resprise" artaklik konseyi s~raslnda
olabil klif ve lsrarrm iizerine bu iizel toplant~ntn,
"Oh nseyf' ijncesinde ABnin 9 Dlgigleri Bakanm
yans slra lmkiye Dlgigleri Bakanlnln da katllxrnl ile On
B a W sm dl91bir Konsey toplanhs~diizenlenmesi geklinde
'birmutabakat sagladk. Ankmya d6ndiiNmde Sayln B&ana
teferruatli bir servis notu ile 8 riikseIde Komisyon Genet
Sekreteri Emile Noel iIe yapt~glrngeriigmenin Komisyon
taraflndan mtulrnug zapt~nrda tevdi. ederek Budapegtedeki
yeni garevime hazlrlanmak iizere aynldim.
Bu iki Belgenin birelr ornegini irnkan bvlursarn 'bu kitabin
Ekler bal iirniine sik~gtirabilmeyidiigiiniiyorurn. BiImem
baprabilecek miy im?
Sayln Sedat Ergin'in kogesinde "Kaybolan Y~llar"gibi
Romantico Polikique ve hatta tragique bir ba~liklabaglatllan
bir tartigmayi o giinIerin p-tlarr iginde @yle bir hatlrlarsak
durum belki bagka bir manzara ile kargilagtirabilirdik.
1960'Imn 27 May ls'lndan sonra, en son 12 Eyliil'e gelinceye
kadar sanki kuruIu bir takvim gibi her on yilda bir kesinti
ve duraklama ile bu giinlere gelebildik.
Sirndi akllma geldigi iqin slrasl da gelmip farzederek
yazrnaya cesaret ediyorurn. Macaristana tayinim sirasinda
Rahrnetli ihsan Sabri Bey Senato Ba~kaniidi. Bu slfatla
Cumhurbagkanllana da vekalet ediyordu. Bana acele etmemi
sdyliiyordu. Bir ara sordu: Sen Gene1 Kurmay Baqkanlna
veda ziyaretinde bnlundlrn mu? Adet degildi. Zaten
Budapegte'dde Askeri atageligirnis de yoktu. Randevulan da
Protokol tanzim ediy ordu. Hemen kendisi telefon ederek
randevuyu a l d ~ .
Sayln Genel Kurmay Bagkani Orgeneral Kenan
Evren'in beni ertesi gun Makam~nda'biiyiik nezaketle kabul
efti. Kendisini besbelli Brief etmiglerdi. Macatistan haklunda
bilrnedigirn geyleri ondan ogrendirn
Sayin Genel Kurmay Ba~kanrCafilayangile bir jest
yapmlg olrnak i ~ i nolacak biitiin rica ve istirhamlmna ramen
arabaya kadar ugurlamak gibi bir ~erefbahgetti. Herkes
vqkmdr. Arabada ~ofdrdireksiyona bag~nrdayam~guyuyordu.
Utanclrndan yerin dibine girecektim. Beni teselli eden yine
Evren paga oldu "Aldirrna biz de de olur bijyle ~eyler.
Adamlara dinlenmek f ~ r s a verrniyoruz
t~ ondan. !" dedi.
Caglayangil'e en son veda ettigimde bana ciHaydiphuk 01
ilk misafirin ben olaca@rn..f9' Nasil olacaglnr bilemiyordurn
ama pekaIa geldi.. Yanl~zbu sefer Senato Bagkanl filan
deglidi. Kenan Paga'dan Doktoruna gitmek iqin ozel izin
alarak gelmi~ti.
Her zamanki Gaglayangil idi, Macaristan Meclis
Bagkanl dostu idi. Onu birlikte ziyaret ettik.
Tiirkiye ile Yunanistan AET ye ortddrk iqin hemen eg
zamanda rniiracaat ettikleri ve AET'in de bundan
onurland~klanve iki ortak iiye arasrnda iligkilerde hiq arna
hisbir aymm yapmama niyet ve gayretleri bu anilar dizisinde
Urnekleri ile ve tekrar tekrar yaz~lmigt~r.
Tiirkiye 1960'dan beri zorunlu koalisyonlnrla
yirnetilegelmigtir. iGindeAET ve sonralm AB taraftarlari
eFdu@ gibi olrnayanlar daha q o h . Ankara Anlqmasl ashya
a h a pkmla bugunlere kadar Mehter adlmi ile iki i l e i iki
bir geri iiye saylsi bugiinlerde 27'ye u l a ~ r n ~ g t i r .
Rize gelince - in?allah yanilrniy orumdur-3 Ekim 2005'de
miizarekelere ba~larnasevincinden sonra sanki yeniden bur
duraklama ve bekIeme Psikesuna girrni~gibi bir halirnis
var. !
Hiiklirnetin hihetinden sual olrnaz.. ! Elbee beklenilen
bir qeyler olrnali..!
Avrupa entegrasyonu qok eskilere kadar uxanir.
Diinyanzn bu yagli kltasl ismini bile bizim yiirelerimizden
Akdeniz sahillerindeki Fenike'den alrn~gtzr.Antikite
dijneminde bu betdede yagayan insanlar, balikqrl~kla,
a ticaretle u&-ag~rlam~g.
p m ~ l l l k l ve Kendi hallerinde hdim
selim insanlamg... Beldede 15 yaglannda genq ve dlinyalar
giizeli bir hz varmlg. Ad1 EUROPA'imig. Rivayete, esatire
ve efsaneye g6re f~rtmall,karanlrk bix geee de Eirnana bazl
gerniler gelmi?. Arada slrada bliyle siyaretIer olumug, kimi
korsanlar gelir haraq yolu ile yiyecek iqecek toplar sonra
giderlermig. Bu sefer Byle olmamig. Gelenler beldenin en
giizel h z l EUROPA'yl zorla alip g6tumiigler. BePde halk~
korsan diye tantrnlad~klangemilerin peglerine diigrniigler,.
Canakkale'den Getibolu'ya kadat. takip etmigler. Orada
korsanlann @ a h giire ZEUS'in ) glizeI xehineleriyle karaya
p h k l a r ~ mve gemilerini yaktiklmn~gijrmiigler. Eenikeliler
de petlerinden karaya qakarak gecenin karanl~glndabir
aglzdan EURQPA.. EUROPA.. diye baglrarak kizlarln~
aramaya ba$Tamlglar.. c e m n i n da@ t q i , omanlan bu sesle
inlemig d m u g . . Fenikeli giizel k m bulmak rniimkiln olrnarmg
ama o giinden bn yana Gelibolu'dan ba~layarak Batl'ya
d ow uzanan iilkelere EUROPA denilir olmu~. .Aradan ikibin
yildan fazla zaman gegti hala herkes, hepimiz bu sihirli,
efsanevi AVRUPA'yl arar d u m z . .
AVRVPA DEDIGMZ
NERE?
Antiki'te diSnerninde Eski C ~ N ve YUNAN, kendi
baglanna bir diinya olugturduklanna inanirlar, kendilerinden
ba~kalarrnabarbar gozii ile bakarlardl, Cinlilere giire
1mparator'un altln tekerlekli arabastnln toprak Iizerinde
b m h & izlerin d~gmdabqlca bir diinya y o h . Eski Yunan'da
ise DELPH befdesi diinyan~nrnerkezi sayllir, Avrupa'nin
sln~rlanSalamis'den baglwd~.Kendi sistemi iqinde baska
sistemleri de kangtirabilen ilk Devlet ROMA olrnugtur.
Hazreti 1SA'mn yer yiiziinde vekili PAPA, Roma'da ikamete
bagladtktan soma genelde diinyanin, Gzelde ise AVRUPA'nm
vahdeti fikri H~ristiyanllve katoliklikle 8zdeglegti.
Hiristiyanlar kendilerinden olmayanlarr digliyor, onlara
"
R
-
'
" sadakatqizler,"f nfid~les"diye hitap ediyorldt.
Mlristiyanlan bir araya toplamak bklegthek fikri emfiinda
~ahgrlryosdu.PAPA, h~ristiyanKrallarln baplmna taglarrn~
bizzat giydidyor, "COK dan TJ5K'e" E P C U R ~ ~ U S
UNUM
prensibini uyguluyordu.
Hlaistiyanl~k,islam ile ilk kaqrla~tiglndagag~rdi,
sendeledi. Musliirnanlan rnilliyetlerjne gBre, Tiirk, Amp vb
diye ayrrrnaya gerek duymadan hepsine birden
"KAEIRLER.." diye hitap etmeyi yegliyordu. Tiirlcler
Avrupa'ya ayak baslnca Roma'dan bir v2veyPadrr koptu.
hpaz giysileri ve dii5iinceFeri iqinde biitiinleqrig lbir AVRWA
hayaI ederken Tiirklerin, 1slamrn sancag~ile birden ortaya
pklverrneleri 1talyaUan Bohemya' ya, ingiltere' ye,
1spanya'ya, Hol1anda"a kkadar biitiin Avrupa qalkalandl.
Bagta PAPA olmak iizere, Krallw?papazlar, askerler, gairler,
yazarlar qizerler hep birden ayakIand~lar:"Avrupa, ve ev
anlamda Hristiymhk elden gidiyor... diye feryada bqladllar.
Bu feryad ile birbirlerine sokulup yalunlavt~lar.Kiliselerinde
" ~ R K L E RGELIY OR. TOPARLANIN..." anlamindaki
ibadet dig ~anlarqal~nmayabqland~.Bundan qikanlabilecek
sonu$ bizce gudux:
1- Bir yagam ve inanq biqimine kargi digarldan ve
ba~kalarrndan gelebilecek bir tehlike b i r l e ~ m eve
biitilnlegrnenin sebebi ve Sli$isiidiir.
2- Daha somaki dBnemlerde 'tehlike' kavrarmnrn kapsamj
genigletildi, Ekonomik ve ticari q~karlaray6nelen tehlikelet
nyni biqimde degerlendirilir oldu.
3- Bu tehdit ve tehlikeler karglslnda B ~ R L ~veya K
B ~ E $ M E ya, "Supranationti! Millefler iistii bir otorite,
yahut Devletlerjn varl~klatlndanhareket edilerek dilzenli bir
igbirliB mekanizmaslnda aranlllr oldu.
Diinyada Hristi yanl~ginsarsilmaa, iginden qdkalanip
gegitli rnehzeplere ayrllrnas~Tiirklerin Avrupa'da boy
gastennesi donernlerine rastlas.
BugiinM anlamda ilk Avrupa biitiinlegrne plan1 1306
y ilrnda D A M E ALTGH&R~tarafindan ortaya atilrnigtir.
"Ilahi Komedya" ad~ndakieserinde CEHENNEM'i tarif
ederken gok bag11 korkunq bir ejderhadan bahseder. Bu
Roma'nm sag la dig^ bang vahdeti ortadan kakt~ktansonraki
Avrupa'run durumudur. Dante' ye gijre Avmpadaki Hlristiyan
Krallarin bapna daha ylksek bir otorite, lbir impasatox
geqrnelidir. Bagtaki lrnparator hakim durumda olacak,
devletlerin anlapazl~klarrnaqareles bulacak, halklarin
iizelliklerine de saygl gdsterecektir. Bugiinkti anlamr ve
k a v r a m ~ ile DANTE bir federalistdir. Bu fikri
ger~eklegtirebilmek igin Dank "Cehennemden" ileriye
gidememig, ilahi Komedya orada son bulmu~tu.
Hemen hemen aynl tarihlerde 1320 de Fransaz papaz
ve ~airi,Piem du Bois, knzeri frkirlleri savunmug, Devletlerin
mevcudiyetinden hareketle ortak tehIikelere kargi onlarrn
birbirlerine yakrnlagmaslni ijnermigtir. Bu haliyle Du Bois
We Gaulle ile ayni diigiinceleri paylqrnakta idi: Devletler
Avrupaslna evet, ama Partiler Avrupas~nahay~r!
Daha sonralan, 1400 lii yrllmn ortalmnda Bohemya
Krali PODIEBRAD, bugiinkii ~ s v i ~ r e ' n BALE
in qehrinde
bir AVRWPA Parlementosu kurulrnasini ~ n e r d iMasraflar
.
iqin de kilise gelirlerinden %10ayr~lrnaslnlilerj siirdii. Bu
fikir PAPA tarafindan hemen reddedildi. Papaza ne istersen
siiyIe ama sak~npara isteme ... Aradan yrllar, as~rlarget;ti.
Kiitiiphaneler dolusu kitaplar yazildi. Papazlar, askerles,
yazarlar ~izerlerhepsi birgeyIer yazdilar s6ylediler. XVIII
aslr sonlar~nadogru a r t ~ kkimse Tiirk tehdidinden,
korkusundan bahsetmez olda. Abbe de Saint-Pierre isminde
bir papaz p k t ~Lahey tjehrinde bir "AVRUPA KONGRES~"
toplanmas1 fikrini omya attr. Talihin ve kaderin i$ine baktnrz
bu randevu tam 250 sene sonsa 1kinci Dunya Savag~nin
hemen akabinde ayni yerde, Laheyde gerqekle$ecekti.
Bugun sona bir hayli yaklagmig gijriinen AVRUPA
B ~ U N L E M E Sve~ Tiirkiye'nin
'~~~ bu Birlige olan yakin
ilgi ve iliqkisinin hikiyesine buradan baglayacag~z.Bu aynl
zamanda bngiinlere kadar siiren, ve korngu Yunanista'nln
VETO-ZITO hiklyelerine kadar dayanan eski bir sevda
masal~ninda baglanglcin~oluguracakttr.
Tiirklerin Avrupa sevdas~~stanbul'nnfethinden ljnce
bqlar.1389 Kosova'dan bqlayarak Hiikiimdan Cihan Kanuni
Sultan Siileyman ile evci b615sina kadar devam eder.Bu
masal gibi eski bir Osmanll dtjneminin hik5yesidir. Bugiinkii
konumuzun dxgmdadlr. Osmanlmrn, Tanzminat dijnerni B atr
hayranhg~nrnijzentisinin baglmgci saylllr.Tarurninat yenil@
getirdi. Yeniqeriyi yendi, fakat Medreseye yenik dtigtii.
Osrnanlanln asrl ~ijkiigilBirinci Diinya Sava~lnarastlar.
XX.nci aslrda insanl~kDlerni bliytik dIiny a savaglna tan~k
oldu. Birincisinde bet milyon, ikincisinde 25 milyonu sivil
halktan olrnalc iizere 40 milyon insantn BTtimli, sayisiz
iilkelerin harap elrnasi ile son buldu. Turkiye arada Osrnanl~
imparatorlragu'nun enkas~ndanbatili anlamda dernokratik
ve laik bir cumhuriyet ~ikarrlrnas~nr gergeklegtirmigti.
AtatiirkYin komuutas~ndafiq yll siiren muazzam bir milti
miicadele savagl vermig, Birinci Dfinya Sawagi iiriinii Sevr
AntIqmasin~ylrtmlg atmg, yerine Milli Misak'ln daralmlg
slnlrlar~iqinde bat111anlamda modem, dernokratik ve laik
devleti ~rgiitleyebilrnigti.
Tiirkiye bu haliyle ikinci diinya savag;lni Bat1 ittifalu
i~inde,fakat fiilen sava9a gimeden ge~imesinibilmigti.
Avrupa biitlinlegmesi guurunun tohumlm k n c i Diinya
Savagi i ~ i n d emageri vicdanln~nJengin ve zengin alanlna
dii~tii.Insanlar gilirdtiler ki olmuyordu, Avrupa bliliik plir~iik
d a m kaldklan siime, i~lerindenbirilerf pluyor litekilerine
topIa tiifekle, parayla pulla, kBmiirle ~ e l i k l emadde ile
hiikmetrneye kalklyordu. Olanlar da bu ytizden qikiyordu.
Savag boyunca Avrupalr insanlardaki ~ i l e lzdlrap
, birikirni
yeni ve birlegik bir Avrupa fikrinin filizlenmesine yo1 a ~ h .
Nedendir bilinrnez hallun ve kitlelerin ilk reaksiyonu giimriik
kaprlanna, srnlr taglas~nakary oldu. Ay n~ kltada yagayan
insanlar arasinda neden giirnriik kapllm, evlerinin bahqeleri
arasinda neden dikenli teller olsundu? Savag sonu ylllannin
bu heyecan1 hsa siirdii. Savq sona esmis fakat insanlrk alemi
yine iki buyirk mesele ile k q k q~ l y a idi:
1- Sava? srras~ndayakllan yikdanlan yeniden yaratrnak,
ekonomiyi kalkmd~mak iqin ne yap~lacak,nasil hareket
edilecekti?
2- InsanIik Hemi bir daha biiyIesine sava5 felakederi iEe
karg;~Fapmastndiyeni gibi tedbirler allnabilirdi?
Bunun ilacl merhemi birle~mekteve butunlegrnekte
bulundu. Bu, tarihte qegitli gekillerde gok denenmig Avrupa
butiinlegme birle~rnedenemelerinin sonuncusn, 1945'Terden
bugiinlere kadar tam 50 ylldlr devarn etmektedir. Heniiz
ramamlanabilmi~degildir. Bvnu bir balurna dogal saymak
gerekir. Zira tarihlteki birleame drnekleri, denerneleri hep
yukatrdrtn, yiicelerden gelmigti. Bu sefer ilk defa tabandan,
beg yll siiren Slam, azdlrap ve mahrumiyet s~k~ntrlarrnl tek
kazanda kaynatmq olan bir muazzam ate~inharareti iqinde
yap~lmayabaglanm~gti.Bunun gtinlirniize kadar sarkan
agimalanna sadece satrr ba8lan ile hatlrlatmaya qalaprak
Tiirkiye'nin Ampa birlegme ve biitiinlegmesine olan nisbetini
anlatmaya gayret edecegiz.
SAVAS SONUNDA 1Id SORUN
Bu iki soruna yukanda k~sacadeginmeye qaligrni~tr.
b c e savavrn yo1 aqtlg~yaralann sanlmasi, sonra da bir bagka
savagi ijnleyebilecek zedbirlerin al~nmasl.Asl~ndabu zomnlu
siireci ~ a b u k l a ~ t l r asebeplerden
n bir bagkasr daha sava?
sonunu ilan d e n ilk diidiikten sonra bat111kamuoyunun i ~ i n e
kor gibi dfigmugm. Bu ate? bablr rniittefiklerindogulu bliyiik-
rniitzefiki Sovyet Rusyaqdangelmigti. Hitlerin Alman ordulm
henijz kendi rnilli srnirlannin qok ilerilefinde iken teslim
bayragin1 qekmigti. Alman Ordulan Batkornutan~5 M a y ~ s
1945 de Fransa'mn kuzeyindeki Reims gehrinde Mtiztefik
Bagkomutanr Amerikal~generale kilicini teslim ederek
mutarekey1 imzaladr. Ruslar bunuda y etinmediler.AlrnanZann
Sovyetlere de benzeri bir merasimle ikinci defa teslim
olmalmnda diretti. Alman Bqkomutani iki giin sonra Ruslam
iggalinde bulunan KARLHORST'daki toplantlya Alman
Bagkomutani Maregal Keitel "Benim teslim edilecek bir tek
h11crrn vard~,Onu da teslim e t t h " dedi ve yerine bir Amirali
gondedi. Bu kii~iikolay Avrupa'nln do@ bat1 diye ikiye
aynlrnasrn~nbu giinlere kadar olan hikgyesi bByle bagladl.
Avrupa'mn kuzeyinde STETT~~ ' d TRIYESTE' e ye kadar
uzanan bir qizgi iinlii 'demir perde'yi olugturdu. Bu Avrupa
i ~ i nyeniden endigeli, tehlikeli, qekirneli bir dBnemin
baglangicr oldu. 1990 11 yillann baglmna kadar uzanan bir
siirecin baglang~croldu.
Sovyet Rasya'n~nq6kmesindtn ve komiinizmin
da#~lrnaslndansonra da Avrupaknl nkonornik, siyasi ve
askeri biitiinlegrne siireci hala devam ediyor. Aneak ban
niians farklll~klar~ gozden kaqm~yor.Korku ve tehdit
bidearnenin blithdegmesinin sebebi ve siirecidir. K o r h ve
tehdit zail olunca ba~larnr~ olan biiciinlegme bundan etkilenir
mi? NATO savav sonrasmda muhtemel bir Sovyet tehditine
kaqi kurulmugtu. Sirndi bu tehdit ortadan kallenca NATO'nun
dagilmasi ve Vargova Pakt1 ornegini izliyebilir mi? Bu
tart~gtlabilirbir konudur. NATO i~indekiiiye devletlerin
aralmndaki dayan~grnan~n eskiletde oldugu kadar silu ve
hayati oldugunv iddia etmek i m k h yoktur, Bu dxgtit
Birlegmig Milletlerin diinyanin ~uraslndaburastnda
gkabilecek y a n g n l m yaygmlagmasmi dnleyebilexek,yahut
Avrupa giivenlik ve igbirlgi tevkilahmn silahl~bek~isiolrnak,
Avrupa'nm guvenligini ise Avrupalrlam terk ederek bu gijrevi
B AB Batr Avrupa Birligine devretmek olasiliklan arasinda
bir tercih siirecine gimiv bulunmaktad~r.Bu tercih biiyiik
iSl@de ABD'nin tutum ve karmna baglrdir. Amerika ymrn
yiizyaldlr besleyip korudu@ Avrupa'nin biiMnlegme yolunda
ilerleyip gii~lendikqekendisinden d q h g ~kendisine
, rakip
bix glfq olugturma yoluna saprnas~ndaniizgiin ve adeta
pigmandrr. Allah Avrupa'yi bir iiqiincii diinyn savaglndan
komsun. Boyle bir olasil~ktaABD vatandaglannin yeniden
Avupa'nm imdadina ve yardlmlna koqmasi bkinci ve ikinci
diinya savaglannda old@ kadar kolay olmayacakt~r.Bu,
gimdiden Amerika kamuoyunda ve yonetiminde aykga
sezilmekte ve gariilmektedir.
1990'lardan sonra dunyada Savy etler Birli@-~inve
komiinizmin etkisinin ve ABD ilgisinin de doIayli Mqimde
azaImas~n~n Avrupa biitiin~e~mesi irzerindeki olumsuz yijnde
buyiik bir etkisi heniiz gfiriilmedi. Demir perde bask~srndan
kurtulan Dogu Avmpa iilkeleri iqin NATO'da B ~ O (Ban?
iqin ortakllk) kap~slaqild~.Sovyet Rusya'n~nbu kap~dan
nas11girebilecegi 2imdilerde pazarll k konusudur. Her halde
NATO'nun g a t l s ~da taban~da bir yerlerden delinmi?, her
yanindan gatdamaya baglmgtu, Avrupa BirIiginin kapislnda
da ayni kalabaltk var. Ancak onlar biraz daha temkinli
davrantyorlarama yine de eninde sonunda bazl Do@ Avrupa
iilkelerine kapiyl aralayacaklar~belli oluyor. Ne zaman?
Heniiz bilinmiyor. Simdilerde Avmpa Birligini olu~turan
MAASTRiCHT andlagmasrnin Gniimiizdeki yil yapilacak
"Revizyonu" bekleniyor.
Biiiinlgmede Kilometre Tqlan: Avrupa biitiinle~mesinde
ilk hareket btitiin savagIar~nbag oyunculan Fransa ile
Almanya'dan geldi, Rhein nehrinin iki yanlnda s~ralananbu
iki biiyiik Avrupa iiFkerii aralatlndaki sauaglmn sommlusunu
ararken kiimiit ve geligi buldular. De Gavlle ile Adenauer
bu ikisini sorgusuz sualsiz gijlz altlna aldllar, bunlarln
sommlulu~unumilli hakimiyetlerinin diglnda ve iistihde
yiiksek bir D T O nin ~ yetkisine tevdi ettiler. CECA mmuzu
ile tanlmlanan (COMMUNAUTE E U R O P ~ E N N EDE
CHARBON ETTACIER) AVRUPA KQMUR ~ E L I K
TOPLULU~Uoftaya qlktt.
195 1 Paris Anlqrnasl butiinlevmenin birinci basama@ni
olugturdu. Bundan cesaretlenen Franslz: Hariciye Nazm qifte
tabiiyetli Robert Shumann, Relqikalr Paul Henr Spaak, Jen
Monnet, Gaytano Martino gibi devlet adamIan Avrupal~lik
yuurunun giiqlendirilmesi isin qaba sarfediyorlardl.
Roransa'da yapilan uzun gdriigmelerinden sonra 1957 yilinin
25 Mart'inda ortaya iki anla~maqikiyor: Birincisi Avmpa
Atom Enerjisi Toplulugu, ikincisi ise Avrupa Ekonomik
Toplulu& y ani Omk Pazar AET. Bu miizakerelere f ngiltere
de davet edilrnig, fakat sadece bir gBzlemci gijndermekle
yetinmipti. 1ngiltere bunun gergeklegecegine inanrn~yordu.
Bunu romantik bir heves olmk giSrtiyordu. Nitekim 1ngi1iz
gozlernci uzun siiren rniizakerelerin sonunu beklerneden hi$
de Ingiliz nezaketine uymayan bit beyanla toplantiyl terketti:
"Bizim Myle sagma sapan i~lerleu@;sagacak vaktimiz yok.."
diyordu. Lakin AET kwmlduktan ve Briiksel'de rnektn
tuttuktan sonra ak11 bagma geldi. Ortak pazara yedinci iiye
olmak iqin baqvurduiunda bu sefer Fransa'nin muhalefeti,
bu@n moda olan bir deyimle VETOksu ile 'kqllqtt. Frans~z
Curnhurba~kanlhem Floransa gliriigmelerindeki 1ngiliz
gijzlerncisinin kiistahllginl, hem de sava8 y~llarrndasiirgiin
yagaml siraslndaki ingiltere'nin soguk ve nobran
davranqlar~ninintikamlnl aliyordu. Ancak bu bugiin
Yunanistan'ln bize kary uyguladlgl girretlik po'litikasi ile
degil, sadece konseydeki koltugslnu bo? b~mkmaksuretiyle
yaplyordu. lngileterelnin Ortak pazara kat~labilrnesiancak
General De Gaulle'tiiln iktidardan ayrrlmaslndan soma
miimktin olabildi. Bugiinleri ben, Tiirkiye'nin AET nezdinde
ilk Biiyiikelqisi olarak yagadlm.
Avrupa bii tiinlegmesinin kilometre taglanni s~ralarken
sadece Ortak Pazan olu~turanfloransa yollmndan degil,
bugiinkii EFTA'yl BAB'I Bat1 Avrupa olugurnlanna giden
ince, dar patikalar~ da ihmal etmemeye c;aligacaglz.
l/Bel~ika,hollanda ve LLksemburg aras~ndagiimriik birligi
kurulrnasi Peneliiks) den sonra 1946 EylUliinde W. Churchill
Ziirich iiniversitesinde yapt121bir konu~madailk defa olarak
"Avrupa Birlegik Devletleri" tan~rnlarnaslnlyaparak kamu
oyunun dikkatini bu konuya qekti. I951'de Avrupa Komiir-
Celik Toplulugu kuruldu. 27 Mart 1957'de iiq Beneliiks
devleti ile Fransa Almanya ve Ttalya, Avrupa ekonomik
toplulu&nu kuran RONA ANDLASMASI h nl imzalad~lar.
A y n ~tarihte irnsalanan Avrupa Atom Enerjisi Toplulugu da
CECA ile beraber Avnrpa Topluluklm otaya q h . Bqlangqta
i i ayri
~ topluluk (AET, CECA ve EURATOM) halinde
faaliyet g6steren bu topluluklar 1967 yi1mdan bir tek kazanda
kaynatilarak erftildiler, ortaya uzun stire CU rurnuzu ile
anilan Aynrpa topluluklan meydana qrkti.
Bu anla~mamanzumesi iiye iilkelerin arasrnda bir
giimriik birliginden hareketle, ekonomik, mali ve parasal
birlik yollaaindan SIYAS~bir birlige ulagacakti. OEaylar
taswlananlann liniine gqti, Andlqmalarda rnevcut olmayan
yeni bit iist diizey Organ (Devlet ve hiikiimet bagkanlanndan
olu8an) Zirve toplantllazl DE FACT0 ortaya qiktl. Daha
sonralarl 199 1 ylEinrn Aral~kay rnda M A A S T R ~ C H T ' ~ ~
imzalanan Birlik Anlaqrnasl ile Avrupa Topluluklannm ad1
degigti, AWUPA ~imiiSfoldu. Bu anlagrnanln yan urlinii
Bat1 Avrrupahnm sawnmasinda istepne olarak Inillmlabilecek
bir bngka 8rgiitii meydana g~kardi.1950'lerden beri CED
(Avrupa Savunma Toplulugu) bizzat ~nciisuolan Fransa
taraf~ndanuzwn bir kig uykusuna yahnlmgti. Kuk ylIa yahn
bir siire NATO'nun koyu gBlgesinde uyuyan bu tasarr
Maastricht'den sonra BAT1 AVRUPA BIRLIGI (BAB) adz
altlnda gijsIeri mahmvt uyandi. Buraya sadece Avrupa
Topluluklan (AB) uyeleri girebilecekti. Bu birlign bki Alman
Gbiirli Franslz tiimeninden olugan EURO-CORPS adryla
tanimlanan bir askeri giicii bile kag~tiizerinde ortaya pktr.
Guy8 Avrupa'nzn savunmaslnda Nato'nun yedegi gibi
gijriilmek isteniyordu. Tiirkiye her Avrupa biitiinlegme
hareketinde oldvgu gibi BAB'a da bag wrdu. Yunanistan'm
tam iiye olarak girdigi bu toplulu&aAB iiyesi olrnadrg~rniz
iqin bizi almadllar ama igin iqinde savunma ve asker olduD
iqin liitfen bize yarm bir iskemle verdiler ve Tiirkiye
lcararlar~naigtirak edemeyecegi bu BrgUte ortak iiye oldu.
Avrupa butiinle~mesiyollannda Kilometre taglanni
sayarak q r k t l g ~ m ~ uzun z yolculukta T ~ R K ~ Y E
CUMHUR~YETIbiitiinle~meninher a~arnas~nda Avrupa
Birligine dm, nistxtini,yalunhBnl belirterek onlara yanqarak
be1li emig, fakat AET'ye Yunanlilarla birlikte ilk miiracaat
ettigimizden bu yana (ilk birkag yll hariq) her seferinde
itilrnig, kakllmlg, hotlanm~$t~r. Bu durumu AB'nin sadece
bir Hlristiyanlar h l u b i i gijriintiisii ile izah etmek kolay fakat
aldatic~olabilir.
Avrupa butiinlegmesi kendi siireci iqinde gelipesini
surdiirrnektedir. u y e iilkeler arasrnda gifrnriik birligi
geqeklegmigtir. fnsan~mn,rnallmn, kmetlerin, sermayenin
his iiye iilkeden iibiiriine serbestge girip q h a s i n a engeller
otadan kaldinlm~gtlr.Ekonornik ve parasal politikalann
birlegtirilmesi sorunu Federal Almanya lokornotivine
baglanm~ggok vagonlu bir tren katar gibi amaca dogru
tehf ikeli bir siiratle ilerlernektedir. Avmpa gUvenEik ve dl?
politika konulartndaki biitiinIegrne gayretleri Maasticht'den
sonra hayIi hzlanm~trr.Bu konudaki blitiidegmenin iinemini
AB. ~rgiitlerive uye devletler Ktirfez savagrndan ve Bosna
Rersek olaylmndan soma daha yakmdan hissettiklerini ifade
ediyorlar. (PSE) Politique extkseur et oe s&curitCCommune
(Ortak dl8 politika ve Avrupa giivenligi) konulannda
biitiinlegrneye do@ bu mesafeyi alamarnxg olsa idik halimiz
nice olurdu? diyorlar. Avunma da sawnma da olsn,bu dii~iince
tarzlnda belirli bir gerqek pay1 bulundugundan $Upheedilmez.
Avrupa biitifnlegmesinin sona ~ o yakln,k ama heniiz
marnlmmarn~gbu agamaslnda Tifrrfciye'nin yeri nerededir?
Nerede olmal~idi? Olrnas~gereken yerde degiE isek nedederi
nelerdix? Biitiin bunlan bir tek yazlya s~gd~rmak iqin 6nce
yiirek ister. Sadece o da kfifi degil, hep Geraber oturup, ilgifi,
lcesimlerin tiim temsilcileri ile birlifrte on yarglslz salim kafa
ile diigiinrnek ister.
Once Tiirkiye nerededir? En kolayi haritay a bakmaktlr.
Tiirkiye Avrupa'n~n en dogusundaki bir Avmpa iilkesidir.
Yahut bir bagka deyimle Dogu'nun battya en yakln bir
iilkesidir. Her iki haliyle de Avrupa'nln periferisinde,
bahqesinde Banlieu'siindedk. Her haliyle A~rupalid~r. Uznn
bir Avrupall deneyimi vard~r,Aslrlar boyu Avrupa'ya
hiikmeitmi?, KraIZmn, prenslerin pmaklanndaki yiiziiklere
Osmanl~tu&asrnl kazdlrmlgtir.Macar M i Kasoly MRE'nin
miihniinii rnUze.de gomii~tiirn.~ z e r i n d Tiirkqe
e olarak pnlar
yaz111idi: " M U ~ N 'DEVLET'I
~ AL OSMANI ~TAAT
UZREY~MEMRE.. KRAL'I ORTA MACARTM NAMTM
KAROLY fMRE.."
Arttk zaman o zaman degl, E S ile~iimnerek m ' d e
avunmak miimkun degil. Tiirkiye lkinci Diinya Savag~nda
batdl miittefiklerin miittefiki idi. Savqa fiilen gimedik, ama
her alanda savqa girrni~esineyomlarstk dostlmmiza yararll
olduk. Savag sonu diSnemde Avrupa Ekonomik
igbirliligi (OECD) tetkilatmm, Birlegmig Milletler orgiitiiniin
kurucusuyuz. Avmpa Konseyinin yan kumcusu say1llr~z.
Yunanistan'i da kolumuza tak~pKonseyin ilk gene1 kuml
' toplantls~nakatlldik. Avrupa'daki BrUksel giimriik birligi
konferanslna Yunanistan '1 adeta sliriikleyerek gotiirdijk.
Hiksyesi i l g i n ~oldu@ kadar ho~tur.Paris Sefaretinde heniiz
Bagkitip iken tesadiiflerin akmtlsryla bu Konferansa ben
katllmak dururnunda kalmg, Atina ve Pire glimriikleri bag
miidiirii ile birlikte Tiirkiye ile Yunanistan~n'daaralannda
bir gELmrIik birligi kumak ve ileride Avrupa Giimriik birligine
bu halimizle kat~lmaktasavumnda oldugumuzu beyan
etmigtik. As11konuynayi ben yaprnlg, Yunanh arkadaglm da
bana resmen k a h l d ~ wbeyan etrnek ile yetinmigti. Nerelerden
bugiin nerelere geldik? AET'ye de yine 1959'da aynl
tarihlerde b a wrmu$tuk.
~ Orada da nereden nereye? demek
gerek.. Nedenlerine klsa da oIsa deginmekte fayda vardrr.

ORTAH PAZARA BA$WRU:


Avrupa OrZak Pazanm (Ampa Ekonomik Toplu1uE;u)nu
1958 ylltnda Briiksel'de faaliyete geqtiginde ona inanan,
yaklagan bagka hiqbir Avrupal~devlet yoktu. lngilizler daha
miizakerellerden itibaren bu Topluluga ' T J KAKA" demigler,
Ustelik alay da etmiglerdi. Br-liksel'deki ylldlz bi~imikristal
kljglce ilk yaklagan Tiikiye ile Yunanistan olmugtu. Biltiin
yiikiimliilukler hemen iistlenebilecek durumda degildik ama
araltklr ve hdernli olarak onlara yeti8tirebilirdik. Istedigimiz
basit bi ticaret anlqmas~degil, bizi terdici olarak tam Uyelige
gijtiirebilecek bir Ortakl~kanla~mas~ idi, Roma Andla~mas~
237 ve 238.nci rnaddeleri buna miisaitti. Miizakereler devarn
ederken biz siyaset bulvannda bir trafik kazaslna u$adik.
27 May~s1960 darbesi oldu. Yunanistan Atina anla~masin~
irnzalayarak yola q~ktl.Biz Ankara anla~rnasinlancak 1963
y lltnda imzalayabildik.Atina anlagmas1 da Ankara anEagmasi
cia Qpat ~ paynidrr. Eger Ankara anlagmasi do@ yijriingesinde
yiiriiyebilse idi bu y11 biz zaten AB ile Giimriik Birligini
bqlatmak suretiyle anlqmayl sonuglandmcak idik. Kabahati
sadece siyasi trafik kazalanna yiiklemeyelim. Yunanistan Wda
arada bdyle iki trafik kasasl geqirdi kavlrmasln~bildiler.
Bizde kazalan izleyen sivil ara donemlerde ~ o daha k biiyiik
hsurlar ettik. Ankara anlagmas~n~ asluya aldl&rntz zamanlar
Tiirkiye'de ihtilal darbe filan yoktu. ~ s t e ~ itiraf
i k etmeliyiz
ki,YunanliTar Avrupa'daki siyasi konionktiifin geligmelerini
bizden daha iyi ixledi. Puntuna getirdi, Avrupa Birligi'ne
kestirme yolundan kapagi atti. "Politika firsatlar~iyi ve
zarnaninda degerlendirmek sanatldir" derler. Dogrudur.
Rahrnetli Turgut &a1 ayru yoldan giderek tam uyelik talebinde
bulundu@ zman ig igten gegrnig, kogullar degiynigti. Ostelik
Roma Andlagmasmi dahi iyice ohmug ve fissat bulamamg,
bilenlerin sijslerine fikirlerinde kulak asmak geregi
dugliniilmerniqti. Miiracatimizin Konsey tarafindan resrnen
reddedilscegi diigiincesi hfkimdi. Hdbulci Roma Andla~mas~
hiikiimleri aynen @ye idi: "Avmpa iilkeyerinden her hangi
biri Topluluga iiye olrnak iqin KONSEYk muracat edebilir.
Konsey bu miisacat~Komisyonun incelenrnesinden soma
verecegi miitalaaya gbre kararlni veriz.." Sonunda bizim
rniiracatlrn~z~ da Komisyona havale ederek igi savsaEdad12ar.
Bizi yine Ankara anla~masmmyijriingesine otultarak, 1 995
ylllnda vadesi gelen Giimriik Birligi ile kaqi kqrya b d a r .
Ankara anla~rnas~ geregince TopluEu~unTiirkiye'ye kary
yirklenmig oldugu tnviz ve taahiitlerh heniiz higbiri yerine
getirilmemig iken, bizden sorgusuz sualsiz gIirnriik
srnlrlanrms~nardlna kadar aplmasrru istediler. Heniiz kaqi
tarafin taahiitleri yerine getirilmemi~ve Tiirkye, Birlige tam
iiye olamk atinmamrg iken sadece Gijmriik Birlia'ne girmek
olasihgimz dahi Yunanli kornguyu ziyadesiyle telagland~rdr.
Diinyanln giiriiltiisiinii ~amatlslnayaparak yan yoldan yan
kesicilikle eline gegirdigi VETO baytagrnl bize kargi
kaldirarak hem bizi ziyadesiy le kizdlrd~,hem de AB 'nin
diger iiyelerini brktirdi.
Tiirkiye'nin AB ile Giirnriik Birligine girrnesf
konustrndah txtqrnalar, anlagmazlikIar, kavgalar herkese
pek qok geyler 6gretmigtir. ~ n c AB e Komisyonu Konseyi
ve aye devletlerin bir eksigi iEe hepsi Yunanistan'ln tek
bagma, Tiirkiye oImaks~zinToplulu&i tam uye alarak
alrnrnasln~nbir hata oldugunu ayan beyan anlamrglardrr.
1960'lann Avrupa TopEuIuklan mescileri, otoriteleri biiy le
bir hataya diigrnekten titizlikle kaginmiglardi ama
deneyimlerden karylikll hatalar bu sonucu verdi. Simdi
bundan sonra yapilacak gey geqrni2 deneyimlerden ders
darak Avnzpa Birligine tam Uye olarak kapag~atabilrnektedir.
Kanlm~zcakogullar, Giimriik Birligi arifesindekinen gok
daha rniisaittir. AB, Yunanistan'~tek bagma denemig
yiiriimedigini tescil etmigtir. Yunanistan bir zehis idiyse
Tiirkiye onun panzehiri olarak gBriiniir olmugtur. Ku$kusuz
AT ve d a b sonra ABhin Ankara anlagrnasi qergevesinde
Tiirkiye'ye k a q ~gok hatalan ve haks~zI~klm olmu~mr.Bunu
hsmen, birdenbire boy azasak, kendisini dev aynasinda gisren
ve ekonomik alanda ABD ile bay giire~inesoyunan bir
Economico-Politik varligin hafif bag donrnesi ile izah etmek
miimkiindiir.Ama as11onemli ofan Tiirkiye'nin de iq poltika
iq Ndiisii iIe uygularnayl ikide bir de askiya drnak suretiyle
yaptigi hatalardan kargi taxafin ustaca faydalanmasanl
bilmesidir. Politikada gahsi ~ijhretsaglarnak igin popiilizrn
yoIlax~ndakahramanl~klar,en kolay fakat en az siirekli
olan~dir.

A m p a Birlignin Yap~sr:
Oyle gijriinuyor ki, Tlirkiye eninde sonunda, ~tiyle
veya biiyle Avrupa Birligine girecektir. Zaten 1963'den b e r i
bu hrulu$un " Ortak iiyesi" degilrniyiz? Buna ramen s~llrrl~
bir irudit, bilmigler grubunun drgrnda bu Top'Eulugui~feyivi
amaqlan, i~levibakumndan pek fazla bir biIgiye sahip degiliz.
Buna qogu zaman gerek de duyrnadan rnedya araqlanndan
gozlerimize ve hlaWanrmza aktanlan yalan yadq bilgileden
fazlasi ile pek rneggul oImay~z.Halbuki olrnal~y~z. Awupa
Birliginin iqinde de alsak, drginda da kalsak beraber
yagayacaglz. Medyadan, terciime haberler geliyor: Avrupa
Birligi Qunnyaplyor, Konsey 8u karari alm~g,Komisyon
filanca konuda bir m p r hazdarmg, Avrupa Parlamentosunun
aid@ kararda ~ o y deniyordu,
e Avmpa Adalet Divanma gu
bagvurular yapllmig.. vb. Bu haberlerin kimine sevinir,
lkirnilerine yerinis ama nedir bu organlar? Nasil, kimlerden
olugur? Pek oral? olmaylz. Bu bir hatadlr. Yabancl bir yere
gittikimizde ilk iigrenmek isteyecegirniz 2ey o m i n kirnler
tamfindan nasrl yijnetildigini 6Bnrnek olur. B u g i i d A m p a
Birlgini olugtvran ~egitlianlagma ve andlagmalari g6yle
siralamak rniimkiindiir.
P - 195 I tarihli Avmpa Korniir Celtik Toplulufp~
anlagmasl: C E C A
2- 1957 tarihli Avmpa atom enerjisi Toplvlugu
anlagmasi: C E A-
3- Avrupa Ekonomik TopluTu@ and lag mas^ : 27 Mart
1957 tarihli Roma andlagmasl.
Baglangtqta 'CE' rurnuzu ile anllan Roma Andlapas1
1967 ylllnda yukandaki uq Avrupa Taplulugu'nun bir arada
eritilmesi ile "Avrupa Topluluklan" COMMUNAUTEES
EUROPBNNES ad1 ile anllrnaya bqland~.Bugiinkll AB diye
tanirnlanan Avrupa Birliginin ana kaynatmi ve esaslnt

Roma Andlagmasi ortak pazann geliyme sureci ic;inde


iki defa degi8iklige ugram~gtir.1980'li y lllarrn ortalanna
gelindiginde Roma And1a~;maslnlntin gijrdiigii amaglann
hemen tamarni g e r ~ e k l e ~ m i ~ sayis! da altidan dokuza
uye
t ~ . pazar fiilen gerqeklepnig fakat bunun
q ~ k r n ~ gOrtak
Hiikiimetler arasinda ele alinarak tedvini kanunlagt~nlmasl

amaqlar pnlard~:Giimriik Birligi gergevesinde iiye olmayan


iilkelere uygulanacak bir Ortak Giirnriik Tarifesi (OGT)
Mallarm, insanlartn, hizmetlerin, sennayenin bir ortak
tiyeden digerine serbestqe dolag~mi,serbest rekabetin
kurulmas~,Mevzuatln ahenklegtirilmesi, vergilendimede
uyum saglanmas~...
Gijfilecegl gibi bu arnaqlar savag sonrasl donemdeki
giirnriik kapllarlni y ~ k a n sinir taglarini soken
"AVRUPALILIK" heyecan ve ihtirasrna oranla pek fazla
iddial1 sayilamazd~ama as11 ihtim siyaqi iradelerin u y u m l m
hatta birlegtirilmesinde idi. Bu husus Roma Andla~masina
getirilen ilk degiviklik 1 Ocak 1987 tarihli "TEK SENET"
SINGLE ACT" ile gerqekle9tirilrnigtir.B~daha onceleri AD-
HOC ba8latalan Hiikiimet ve Devlet bavkanlm diizeyindeki
bir resmiyet getirmig oEmakIa besaber siyasi olrnaktan qok
daha ziyade ekonomik konulm kapsayan yenilikler getirmigtir.
Roma Andlagmasma getirilen ilk degi~iklik"SINGLE
ACT" TEK SENET Avrupa birIiginin "Ekonornik bir
Zorunluluk" olugturdugu noktasrndan hareket ediyos.
Topfuluklarin qe~itliorganlarinln igleyigine bu aqrdan
yenilikler getiriyordu. Avrupa TopEuluklarlnin organlar~
nelerdir?
Bunlmn sayilm dorttiir:
1- ~ o r n i s ~ o n - u ~ e lHiikiimetler
eri tarafidan atama yolu ile
yapl~r.
2- Bakanlar Konseyi-Maactricht'kn sonra DevFet ve Hii'kiimet
Ba~kanlankonseyi de resmilegtitilrni$oldu.
3- Avmpa Parlamentosu
4- Avmpa Adalet Divanr
Bu don esasli orgaflln yanr srza b a z ~tAli kuruluglar $a vardtr.
Bunlar: Ekonomik ve Sosyal Kornite, Avrupa Yatlrimlar
Bankasa ve Divan1 Muhasebet.,
Bu yan kurulngIar yukarldaki diirt organ taraf~ndan
kendiIesine verilen @rev ve talimatlar ~eqeveshde~ahglrlar.
KOM~SYON:uyeleri hiikiirnetler tarafindan dfjrt,
yenilenebilir, sure ile atanlrlar. Fransa, ingiltere, I t a l p ,
Almanya ve ~spanyaikiger, digerleri ise hirer Komism a m &
dumrnundadlrlar. Komisyonun bir ba~karnve 7 'ba~kanvekili
vardlr. Her Komiserin, yiiklendigi islere giire d e g i ~ e nbir
biirokratik kadrosu vardlr. Kornisyon iiyeleri i5 baliimii
dipnda Komisyonun gene1 gijrevlerinden de sorumludurlar.
Komisyon, Topluluklann ve hatta ~imdikiBirlik'in en giiqlii
ve yetkil i organ1 oImakta devarn etmektedir. Bununla beraber,
bu konuda hafif bir erime, incelrne de goriiliiyor, sezilmiyor
degifdir.
Komisyon bir "Heyet" ola& Avavpa Parlamentosu'nun
tasvibine sunulurdu. Bu sefer Avrupa Parlamentosu bir
emrivaki yaparak, Komisyon Liyelerini teker teker dinleyerek
yeni Ba8kan Liiksemburg Bqbakan~Jacques Santerk onaylni
Gyle verdi. Eski Ba~kanDelors bunu anlernek istedi ise de
bqarrl~olmadl. Avnrpa Birligi' ni olu~turanorganlmn herbiri
kendi yetki ve imtiyazlanni her firsattan faydalanarak oldu
bittilerle arttirmak ve giiglendirmek egilirnini gijsteriyor.
Avmpa Birligikde Komisyona bag11 olarak qallgan
mernurlann saylsi 16000 *in iizerindedir. BunIardan 11.000'i
Briiksel"de,2350'si LUksembuxg'ta, digerleri de Kornisyonun
digez yerlerdeki temsil ve aragtirma rnerkeslerinde
qal~grnaktad~r.
Komisyon insiyatif, tegebbiis, icra ve teklif yetkilerini
elinde tutar. Her tiirlii ve mevzuat tekliflerini Komisyon
yapax, Konsey karar verir.
Sadece 1990 yilinda Komisyon 270 oneri, 726 tiiztik ve
talimat tasansi sunmugtur. Komisyon, TopfuIuk mevzuatrnin
bekqisi ve u y p l a y ~ c i durumundad~
s~ Uymayanlan uyarmak
ve Yiiksek AdaIet Divananda Takibata gegmek yetkisine
sahiptir. Komisyondan geGrneyen h i ~ b i tasan
r Konseyde
karara baglanarnaz.

KONSEY
Avrupa Birliginin dBrt organifidan en iSnernlisi, en
gliqliisii hi$ kqkusuz KONSEY'dir. uye tilkeledn Digi~leri
Bakanlmndan olugur. Giindemdeki konuya giire diger ilgili
Bakanlar cla katilabilir. Maastricht Birlik anlagmaslndan
sonra hiikiimetler arasi konseyde resrnile3tiriImi~tir.
KONSEY en 6nemli organd~r.Birligin hem yasama hem
karar merciidir. Bakanlar diizeyindeki Konsey normal olarak
ayda bir defa, Devlet velvey a Hiiktlmet bqkanlanndan olugan
ise prensip itibariyle 6 ayda bir defa toplanlr. Bu konseyler
gerektiginde olagan ostii olarak daha s ~ kda toplanabilirler.
Konsey Bagkanl~gx,6 ay siire ile bis Uye Ulkenin
bagkanhgindadlr. Konseye bag11 olarak Birligin biitfin diger
Komiteler batkaal~glda, o iilkenin uhdesine geqer.
Anlagmalarda yaz111olmamakla beraber, son iki yildan beri
Konsey Bagkani baa konularda bir liSnceki Konsey Ba~karv
ile bir sonsaki donemin bagkani olacak iilkenin Bakan~ile
istigare halinde olur. B8ylelikle qok ijnernli bir organ olan
Konsey yonetimjnde kendiliginden '7iqlii bir yanetim" ortaya
ykmak i stidadlndadrr. Konseyde altnacak kararlar Gnceden
iiye iilkelerin Briiksel'deki daimi temsilcilerfnden o l u p bit
komitede olugturulur. {COREPER)
0nemli kanularda Konsey kararlar~nlittifakla allr.
1987 den beri "Vaslfll ekseriyet" usulii daha s ~ k
uygulanmaktadlr. MAASTRTCHT bu usulli daha da
giislendirmi gtir. ACQUIS C ~ M M U N A U T A I R E diye
tanrmlman TOPLWLUK m T E S A B A T I , TopluEuga Roma
Andla~maslndansonra il ti hak eden her iiye tarafindan
taninmak ve uygulanmak zorundadlr. Vas~flroylamada her
Uyenin bir oy a g ~ r l ~vardir.
gl Fransa, Almanya, ~talya,ve
~ngilkre'ninoy a@li@ 10,fspanya'm 8, Belqika Yunanistm,
Hollanda ve Portekiz'in 5, Danimnrka ve ~rlanda'nin3,
Liiksemburg'un ise sadece 2 oy agrrllg~vard~r.Bu oylarln
n oy yeterlidir. Sirndiki halde 1
top lam^ 76, vaslfl~oy i ~ i 54
Ocak 1995 tarihinden itibaren Avusturya, 1sveq ve
Finlandiya'nm oylannin da hesaplanarak buna ilave edilmesi
gerekecektir.
Sekreterya: Konseyin bir gene1 sekreterligi vardlr.
1991 ylls itibariyle burada qali~anfmnsaylsl2aK)'i agmakta
idi.
Konseyin Yetkileri : Prensip itibariyle toplulugu
(Avrupa Birligini) ilgilendiren biitiin konularda yetkilidir.
Karar alma, giirevlendirme... vb. Bunuda beraber bu yetkileri
ti$ bisliime a y m a k da miimkiindiir:
Avrupa Toplulu@ konulmnda Maastricht anlqmas~nm
irnzas~nakadar konseyin mutlak bir yetkisi vardl. Sadece
butge konusunda Avrupa Parlamentosu ile bir danqrna
vecibesi vardl. Bu tarihten sonra Parlamento'nun yetkileri
arttmldl. Parlamento ijzellikle rniIli h8kimiyetleri ilgklendiren
hassas konularda Konsey ile birlikte km1ar aImak haklun~
aIdi. (CONJOINTE)Ortakla$a ve birl ikte
Konsey gerqekten qok g e n i ~olan yetkilerinden bir
h s m a Parlamentoyu da ortak etmekle beraber, Dig politika
ve ortak giivenlik konulanndaki yetkileri Konsey diizeyinin
Devlet ve Hiikiimet bagka.nlari diizeyine y k a r ~ l r n a s ~
'

dolaylslyla eskiye oranla q:okdah a artmi~trr.Konsey


yetkilerinin iiqUnc0 boyutu ~ V U I U Adalet ~ Divantn~n
yetklerine kadar $ayanmaktad :y, Diva 1mn1
etkilemek degil, onlann kusur mde uyz lam1
saglamak noktasinda toplanmaktadrr.
AVRUPA PARLAMENTOSU: AB iqinde son
zarnanlarda en biiyiik geli~meyive yetki geniglemesini
saglayabilen bir dernokratik organdlr. Roma Andlagrnasrndaki
adr "Assembl6e Parrlamentaire" Avrupa Parlarnentesler
Mecl isi idi . wye iilkelerin parlamentolarlndan se~ilerek
gijnderilrni? belirli ve niifus orantis1 ile degigen saydardaki
milletvekillerinden olupdu. Bu meclisin, domdan do@ya
"Avrupa Milletvekili" olarak halk tarafindan seqilmesi, ilk
defa 1979 ytl~ndager~ekleqmi5tir.ikinci gene1 seqim ise
geGen yrl, 1994 y iIinda yapilmlgt~r:Maastricht anlagmasi
Parlamentonun yethferini genigletrnek dusumunda kalrmgtr.
Asllnda Avrupa Parlamentosu boyle otmasa da yetkilerini
h e n fjilen arctlmakta idi. Avrupa Parlmetosu 5 18 iiyeden
oluguyor. Avusturya, i g v e ~ve Finlandiya'nln da Birlige
giwesinden sonra parlamento iiye sayisma en az 40-50 iiye
daha artacakt~r.
Avrupa Parlarnentosu'ndaki iiyeler kendi iilkelerini
degiI dogrudan dogmya Avrupa Birligini temsil ederler.
Parlamentodaki yerleri de siyasi yelpazeye giire slralanir.
570 kigilik Avrupa Parlarnentosu'nun bugiinkii mevcudu 5 18
dir. Alrnanya 8 1 arh 18 Do@ Nmanya'nin Sye saylsi 99'dur.
Fransa ile tngiltere'nin 87' ger, lspanya 64,Yunanistan ve
Portekiz 25' Ser, Danimnrka 16, TrIanda 15, Liiksemburg 6
iiyeye sahiptir. Parlamentonun kendi arafanndan ikiger yil
iqin segilmig bir Bagkan, 14 Bagkan vekili vardir.
Avmpa Parlarnentosu'nun siyasi egilimlerine gijre
dag11imi gtiyledir: 180 sosyalist, 162 Halkq~Avrupahlar, 45
Avrupa Demokratlar Toplulu~u,29 Yegiller ve digerleri..
Gor-lecegi gibi en kalabalrk boliiimii Sosyalistler ve Halkp
Avrupalllar (Hristiyan demokratlnr) olugturmaktad~r.
Parlamentonun siyasi gmplan kendi xdannda muntazaman
toplan~ptuturnlanni tesbit ederler. Avrupa Parl amentosu'nda
18 ayri p l l y n a grubu, komisyonu vard~r.Parlamento
$a1I ganlarrn~nsayisi iiqbinden fazladir. Bunun qogu
Liiksernburg'da bulunur. Briiksel'de ve Strazburg'ta
la1qanlmn sayilan daha azd~r.Parlamentonun I 8 devamli
siyasi komisyonu vardir. &el konular iqin iizel Ad-HOG
qalrgma gruplan $a kurulabilir.
Parlamentonun gijrevleri:
Yasama GSrevi: Parlamento Kornisyon tarafindan
sunulan tiisiik tasanlannt inceleyerek onayjar. Cogu defa
biraz da degigtirir. Parlamentodan qkan metinlerin KONSEY
tarafindan reddi ancak ittifakla al~nacakbir k m 1 a rniimktin
olabilir.(1992*denberi)
Onaylama Giirevi: 1987'den beri Parlamento
Topluluga a1inacak yeni Uyeler hakhnda VETO hakkina
sahiptir, Avrupa Parlamentosunun diger parlamentolarla
ilivkileri "Ortak Parlamento Komisyonlan" tarafindan
yiiriitiiliir. Vimdiki sayzsl 27'dir.
Biitqe Miizakereleri: Birligin biit~eyapma yetkisi
KONSEY ile Parlamento arasinda paylagllmigtlr. Bazl
konularda nihai yetki Konseydedir arna, Parlamento
masraflan arttlnp lusabiliyor.
Kontrol Yetkisi: Avrupa Komisyonu, iiyelerini
dii@me yetkisi sadece Parlarnentodad~r.Bunu giiven oyu
anergeleri, s6zlii ve yazili somlar

1 - AB. konusv ktnk bir agk hikayesi. Esas allnacak bugiinkii


adayl~gakadar getirilecek Birlik - Biitiinlegme - Dag~lma..
Pluribus-Unurn.. Coeldan tekile.. Unum-Pluribus.. Tekilden
biSFUnmeye... Sistem tarihte r;ok denendi ... hala deneniyor.
Ya ortak korkudan, yahut ortak qrkarlardan kaynaklanir.
Birincisi $aha giiqludtir arna ktsa silrelidir.
Korku geqince heves saylflar.
2- Eski Yunan ve Cin kendi b a ~ l a r i n a bir diinya
oIugturdu klarrna inanirlar kendilerinden olmayanlara
BARBAR derlerdi. Ama ne DELPHINA nln rnuhtqem
g6begi difnyanin merkezi, ne de Cin ~mparatoru'nunalt~n
tekerlekli pus-pus asabasinin toprakta biraktrgi izlerin
DCinyanrn slninni olugturmuyordu. Kendi yagamlan iqinde
bqka sistemfesi de k m ~ t m pkayna~trrabilenilk Devlet Roma
olmugtu, Yunan medeniyeti Avrupa s~nirlanninSaIamis ve
Maraton'da durdu@nu, DoBnun buradan lijteye g i d e r n e d i ~
siiylerdi. Peki ya TiErkler? Odarnda qaligma odamda
qerqevelenrnig bir 1600 tag basma bir Avrupa haritasi var.
Almanya'dan aynlirken Federal SansOliye hediye etrni9ti.
Osada Gerrnania ile Turchia srnlr k o m ~ u s uolarak
giiriiniiy orlar.. TiirkIer 1700 lii ylllara kadar Avmpa'nm
gBbeginde idiler.
Hazreti A'nm vekili Roma'da ikamete ba~ladlktan
soma diinyanrn vahdeti, biitunlegmesi fikri KATOLTKLTK
ile ozdegle~iroldu. Sanki dunyada sadece Hristiyanlar var
saniliyordu. Dikkat ~ e k e nbir husvs gu idi. Islam ile ilk
kaqilagt~klanndaonlara kendi lrklan veya k6kenleri ile Tiirk
yahut arap diye bak~lmadl.Onlar iqin sadece Hristiyanlar
vat oldugu iqin kendilerinden olrnayanlara ve bu arada
miisliimanlara toptan "~afirler-~nfideles" diye hitap eder
oldular. Sanki DDiyan~ntiimii, birligi vahdeti Hristiyanllk
taraflndan temsil ediliyorrnug gibi bir durum vardr.
Hristiyanliga sadakat gostermeyenlere, infideles deniliyordu.
Avrupa'nln vahdeti ise ~sa'nmyandaglarr tarafindan temsil
edilir gibi idi. Roma Devleti Papa ile azde~legti.Hristiyan
Krallann irnparatorlatrn t a c l m n ~Hazreti f ~ a ' niyabeten
~a
baglmna PAPA giydirir olmugtu. Avrupalllik fikri boylece
Hristiyanlikla ayni anlamda kullanrl~yordu.Avrupa artik
papaz elbiseleri isinde tek medeniyet, tek iman hayalleri ile
haglr negir iken Hristiyanl~kalemi i~indenEliiniiverdi. (1306
1znik konsili) ~e8itliinanq aynl~klan,ayn mezhepler ortaya
qlktr. igin en ilginq taraf~bu lbijliinmenin 1slarmn ve rniislurnan
Tiirklesin tam Avrupa'ya q ~ k r n oIdnklan
t~ tarihlere rastlamig
olmasi idi. Hristiyartl~@~ bijliinmesi yaygnlqh. Bohernya'dan
~ n ~ i l t e r e '~spanya'dan
~e, Hollanda' ya kadar AVRUPA mezhep
kavgalan ile galkaland~durdn.
Krallar, f mparatoflar, Papazlar, yazarlar, qizerler, gairler,
askerler, siviller ayaklandrIar hepsi birden Avnapan~nveya
aynr anlamda saydklm H~ristiyanhBnvahdetini biitiinlirgntt
koruyabilmek iqin qareles ararnay a bagladilar.. !
Ozetlemeye qali$t~g~rn~z biitiin bu olaylardan qkarabilecek
sonuq gu olabilirdi: I I Bir uygarlik biqimine kargl digandan
gelebilecek bir tehdit veya tehlike o uygarl~kdiizenini
korunmaya. bii tunlegmeye, zorlar. Ttirkiin, f slarn~nortaya
pkrnas~,Hristiyanlik iPe biitiinlegrniq, Ssdegle!jmi~bir
Awupada bu refleksi uyand~rd~.
21 Daha sonraki dijnemlerde ticari ve ekonomik q~karlara
yijnelik tehditler veya tehlikeler de ~iirk-fslam tehlikesi gibi
aynt degerde y orurnlanlr oldu. 31 Avrupa'n~n vahdeti Unit6
si iki tekilde tasarlamr oldu:
a) Ya yukanlardan geIecek supra national bir giig devletlerin
varllg~ndanhareket ederek onlarrn i~birfigi ve mutavaatl
sayesinde VAHDET saglanacak, yahut
b) Devletlerin yerine daha irstiin bir Devlet yijnetiminde
birleyilmi~olaeak..
Bugiinkti anlamda ilk Avrupa Birligi fikti 1306 y~l~nda
iinlii italym gairi Dante Alighieri taraf~ndanortaya atllmlghr.
Adam Cornkdie divine ihahi komedi ad1 ile Cennet ile
Cehennemi anlatan iinlii eserini yazarken dnce Cehennem
den bag lad^. Cehennemden ~ ~ k Cennete l p girmeye vakti
kalmadi o l d u a yerde kaldi. Tarih Hristiyanllgln zar ve c;evitli
mezheplere ayrild~glbir doneme rastlami$ti. ROMA bmgi
ve vahdeti kaybolmaya baglad~gibu dijnemde AVIRUPA, qok
ba~lilbir EJDERHA nm dolagtlgl bir Cehenneme ddnmiigtii.
Her yerde a d ~ mbaglna bir Kral vard~.Bunlar Avrupa
Ejderhasrntn b a ~ l a nidiler. Dante Alighieri ye giSre biiMn bu
bagIan kesip yerine tek ve Biiyiik bir BAS konulmal~idi. Bu
Tek bag butiin Krallann, krall~klmnbag1 olacak kliqliklerin
araIannda gikabilicek anlagmaz1~klanhalklmn ozelliklerine
ve egilimletine g 6 e bir diisene koyarak halledecektir. Bu
hali ile Dante bir FEDERALIST dir. Hemen hemen aynl
tarihlere rastlayan bir bqka Avrupal~$air, PERREDU BOIS
( 1 250-1 320) Avrupa'da Hristiyanf @in guqlenmesi ve
BPJtIS'm saglanabilmesi iqin mevcut Devletlerin birbirlerine
yaklapalan ve dayamgma i~indeolmalan gerektigi giirii$iinii
savunuyordu. BugiinM anlam ve kavrarni ile DU BO~S,bir
DE GAULLE gibi daha ziyade bir Konfederasyon tezini
savunuyordu. (De Gaulle-Oui a ]'Europe des Patries.. Mais
non a 1'Europe des Partis..!) Vatanlar Avmpasina EVET ama
bir siyasi Partiler Avrupas~naWAYR.. !
XVIII.nci asra gelindiginde OsmanF~Tiirkleri Kanuni
doneminde "Zhe-1 Ikbal'e ve ayni zamanda Mebde-i Zwal'e
indikleri i~in.."artik Avrupa'da TURK korkusu dagilrnrg,
hatta hi^ kalmamigtr. Abb6 de Saint-Pierre adlnda bir papaz
@ti. Avrupa'nm vahdetini saglay abilmek iqin LAHEY 'de
Avrupaltlar am^ bir Kongre toplanmastsmi 6nerdi. Rastlanhnm
veya Kehanetin boylesine az rastlanrr.. Bu ~ n e rtami 230 yll
sonra, ikinci diinya savagl sonsaslnda aynl yerde gerqeklegen
bir toplant1 ile gexc;eklegrnig oldu. Yine ayni tarihlerde
COUDET adrnda politika heveslisi bir iv adam ortaya ciktr.
Osrnanli ~mparatorlu@nundagilma siirecine girmi?olduguna
igaret ederek bu Kafir Devletin harakleri lizainde bir Birlegik
Avrupa'nin daha kolay kumlacaft~middia etti. Ve bu amaqla
ortak bir Avrupa ordusu tevkilini iinerdi. Bu susetle Avrupa'da
BARISI sagllarnak da miirnkiin olabilirdi. (Adam bugiinkii
BAB-y ahut Avrupa giivenlik vesavunma kirnligi arayqlna
o tarihlerden baglamlg sayilabilir.) Daha soma ALBERON
adinda bir ltalyan Kardinal p k t PAPA'yl
~ aradan qlkardl.
"Bu Diinya f gidir!.. dedi, PAPA'yl aradan q~kardl.Deken
POLONYA krali Stanislas LECZiNSKZ ortaya atlld~...dikkate
~ayandir."Avrupa Cumhuriyetleri Birligi-Union des
Rkpubliques Eqckennes.." kumltrn, b q n a da Fransa Kralrn~
N Kendi akll
getirelim dedi.. En sonunda N A P O L ~ ~ Ogktl.
ve iislubu dogrul tusnnda Avrupa' yt birIe~tirmekistedi
bagaramad~.
ikinci Diinya savagi sonrasinda ne yapalim da bir daha
Avmpa'da ve aram~zdasava8 pkmasm- diye diigiindiiler...
Savq suqlnlan amnilda taramldl... Kijmur ve @liken bqkas~
bulunamad~... Onlnn zaptl rapta alrn~rkenaralar~ndabir
ekonomik i2birligini aramaya koyuldular arasken ararken
nihayet bugiinlerdeki AVRUPA B ~ L Ttasarlsina ~ I kadar
gelebildiler. Kaderin bir garip tecellisi TURKLER de bu
Hiristiyan kijkenli kervana kat~labilmekiqin kirk yrlclan
fazladlr qrrpmlp dumr.. bu yolda kervan~bql ittanla W i n d a n
savsaklanip tartaklan~pdumruz.. Anlarnazl~ktangeliriz...
Nihayet ADAY olabildik diye firndilerde bayrarn eder
Not: Faydalanabilecek. Notlar... Peter ustinov I 92 1 ,
"Bu Unlerin diplomatlan arada sxrada sofraya otumalanna
da izin veriFen Maitre d'Hotel lere benzemege baqlad~...
Politika her ne vasita ile olursa olsun elde edilmeye, vanlrnaya
~ a l ~ g r nsanatldlr.
a Ancak qogu zaman elde edilen bu arnaq
insana pek onur ve hayir getimez. J. Rornain 1883-1942.
Siyasi partiIerdeki akilli insanlar partilerine en az bag11
olanlardie Stendhal 1 842 En politique seuls savent s'amtet
ceux qui ne seraient pas encore partis...A. Siegfried 1875-
1059...Politikada basit izahlarla yetinebilmek iqin p k kii1Wlii
olmaya gerek vardlr. Talleyrand'a bir sefir yantndaki genq
bir diplomat1 qok haylaz diye ~jkayetedecek olrnug. D q
igleri bakanrnin cevabr: Haylaz bir diplomat salgkan olandan
daha az zararlrdlr olmug...-Politika bir Ozgiirliik sanatldir.
Science de la libertd,..-Politikainsanlam kullanma onlardan
faydalanma sanatrd~r..,- H. de Montherland. Politikada heqey
mubahtr.. dalga geqmek, yakalanmak yasaktrs..-insan yaps1
itibariyle siyasi bir yaratikt~r... Ansto...-Eger bir siyasi rejirn
qiiriirneye kokugmaya ba~larsaona hizmet edenIerin go@
da kokugmaya bavlar. .. Charles Manrras 1868- 1952... Yeni
bir dunyada yep yeni bir politikaya ihtiyng vardrr. Politikada
en biiyiik rnarifet olaylarl bir BUTUN halinde miitalaa
edehilrnektir. Politikayi yapanlar ekes gerqekten bir deha
degiller ise aptallartn ~Zjylegilerfhaline gelir. Bu aslr suqlu
sandalyesindedix.. Ben de onun ~ a h i d i irn y ... V. Hugo.,.
devam... Rhein nehri mecrasi olmayan bir nehirdir.. Tayrnis
ise nehri olmayan bir Mecrad~r...-Miizik diivrnesini bilen bir
gtiriiltiidtir.. .-Biryanm dostun obiir ymsl bir dii~mans a y i l ~.-.
Yarglcl bir yerinden kagirnaya baglayin~zmutlaka bir yerde
Cellada rastlarslniz..- Ya~lrbir adarn giinegin batlglnl
seyrediyordu.,, Giine~ise Blmekte olan o yagll adama
bakmakta idi. -Les siecIes finissent par rnourir par avoir une
poche de fiel.. Cette poche cr6ve g'est Marat..!
-Quand la bouche dit oui,le regard dit peut etre.. (kadm-
diplomat benzetmesi.. une femme chaste ne dit jamais oui..)
-Nous sommes tous les deux voisns du cieI Madame.., puisque
vous etes belle et que je suis vieux ...
-Kadtnlar evet dedikleri zaman da hayir dedikIeri saman da
kendilerinden bir Sey istenmi~olmastndan rnennunluk
duyarlar... Paul Valery. -Yeni de glijzel olan, gqmige lijzlenmi~
olanin gergeklepesi urnududur..!-La politique G'est l'art
d'empecher les gens de se meler de ce qui les segarde..!
Victor Hugo; Bu y i z yrl sanrk sandalyesindedir.. ve ben onun
tanlkllgrn~yapiyorum..! Miizik diigunen bir guriiltidiir..! -
B ir dosturn yarlsr, bir diigmanln obiir yansldlr.. .-Yargict
kag~yinrz... altindan mutlaka bir cellat q~kacakt~r..! -Her yiiz
yllin bir karnburu vardlr? Ge~irdigirnizyiizyll~nkikimdir
dersiniz.
1kimiz de Allaha yakln sayillnz hantrnefendi... Zira siz qok
giizelsiniz..ben de gok y agl~y~m.. !
Bugtin artik bir Avmpa vatandagl~glolugrnugtur... T ~ p hbir
zarnanIar Eschyle, Sophocle, Euripide d6neminde bir Yunan
vatandagltg~oldugu gibi ..."
Avrupa'da bir sava8 bir siviI savag niteligindedir.. !
-Le grand Siecle... je veux dire le XVIIl.eme..!Ix 19. erne
siecle est grand... mais le 20.erne sera heureux..! Ce siecle
autlre en ses moeurs, demande un autre style..!
- Phillippe des portes: 1802-1885.'' Vrllaq yuvarlak bir qenber
gibi cidarlar~iizerlerinde d~nerler,yolun bittigi noktadan
yeniden donmeye ba~larlar..kaygan bir zeminde yiiriiyen
insanlar gibi... ancak dii8iklerinde durduklanni farkederler...
Amdre Malraux... Ben bu olugmakta oldugunu s8yledikIel.i
Avrupa'da ihtimamla diizenlenmig bir barbarlik g6riiyorum..!
Wygarllk kavram~ile d i k n kavrarm hemen her zaman birbiri
ile karqiyor..?
Montesquieu: Eger bir gey bana faydali arna ailerne zararlr
onu kafamdan atanm!.. Eger aileme faydal~,ama vatanrrna
faydali olmayan bir ey ise onu unutrnaya qa11gr~"rn.. eger
vatanuna faydala m a Avmpa'ya ve insanhj$a m I i olabilecek
bir fikir ise ona bir suq nazan ile bakmm..!
P.Valery: Acaba asllnda oldugu gerqek haline, yani Asya
k~tasinln bir pargasi, vzan tlsi haline gelebiIecek mi?
Gldstone Ampa toplulu@nun bir paqaslyrz... bunun geregi
olan $ekilde hareket etmeye mecburuz.
Verlaine; Souvenir souvenir que me veux-tu? L'automne
faisait voIer la g i v e n tracers Lair atone...
De la rnusique avant toute chose ... et pour cela prkfere
L'impair. .. plus vague et plus soluble dans l'air.. ! sans rien
en Iui qui Fse ou qui pose...AnatoIe France; L'Histoire nkest
pas une sciernce, ckst un art her sanat dallnda oldugu gibi
bir hayal giicii laz~rnd~r.
Vatan onu yaratmq ol anlar ile y agatmaya ~aliganlanndir..!
Geqek ilerici olanlar, gegmige g e q k sayg~danhareket etmig
olanlardlr.
Segimler 9arlatanligi tahrik eder giiqlendirir.
Macar Mliirnii; Bebe ktal Zipzlsmund, Anas1 Kraliqe nonabin
kucaglnda Kanuni Kral unvani veriyor. Buyiidugiinde bir
yiiziik kazd~rmlg:"Muin'i Devleti A1 Osrnanlm... ftaat
iizreyim emre.. !
Kral'r orta Macarsrn... Narnirn Karoly fmre..!'"
i ~ ~ ~
~ Ci EhL ~lMEY
M ICEL~
BIR KAZ AB ~CELIM

1975'de Paris'e BiiyUkelgi atanmak iizere idim ki,


Yahya Kernal'in bilmeden yaptlgl bir patavatsizlrk buna
engel oldu. Sonradan tam Roma'ya gitrnek iizereydim ki bu
turn, Bit siire daha beklemem
sefer de benim patavats~zl~gzrn
gerekti. Nahit Mentege benim kararnameme Necmettin
Erbakan'ln irnzaslnl alabimek iqin ne kadar ufg+agt~gini
anlatarak ~srarediyordu ama dinlemedin. Anlagilan ikisi de
bagka bagka nedenler ile k~smetdegilmig. Ben pitman
olmadrrn !..
XXX
TLzm Gtineg'in Dqi@eri BakanlrB diineminde knim
Almanya'dan sonra yeniden bir dl* gijreve tayinim slrasi
gelrnigti. Parisk tayinimden stiz ediliyordu. Geqekten de
bir giin evde Turan, herkesin iginde 'QOguz Agabey seni
Paris tayin edecegim!.."diye hava haslyor. "sonra bizler de
gelir sefasml siireris" diyordu. Ben bunu yapamlyacagin~
l . Dlgigleri Bakanr degil miy im?
siiyleyince k ~ z r n ~ g tBen
diyordu. Simdiye kadar bulundugurn gijrevleri, yaptigins
igleri bir az daha abartarak "bunu zaten arkada$larda uygun
gijriiyorlaf diyordu m a belki de en iinemli bir detayl ihmal
eder goriiniiyordu. Cumhuriyet Halk Partililer, beni DB -
AP'ye yalun olasak bellemi~lerdi.k v i t Hiikiirneti zamanrnda
qok iyi qaligmig, fakat onlann bu deruni kanaatini silmek
iqin 6zel hiqbir gayret sarf etmemigtim Ba~bakanlada o
zamadar aram qok iyi idi. Kbns harekat~ndaBzellikIe ikmal
iglerinde gok sikr temas halinde idik, Akar yaklt ikmali bir
mesele halini alrnlgti. Bir giin Bulgarlardan u ~ a kbenzini
saglnrnak i ~ i temasa
n ism
geqrnerni istemivti. qagtrrn~gt~rn.
edince Pam giinii olmasina ra@en Bulgar Sefirini gaBrdlm.
Ecevit'in 6x1ricas~oldu@nu sifyledim. Adam ~ n c inanmak e
istemedi. ~stelleyincefrrlay~pgitti. 0 gece evime telefon etti
ertesi giinii kiiqiik bir tanker gemisinin u ~ a kbenzini yiikIii
olarak Varna'dan ~stanbul'ahareket edecegini s ~ y l e d i .
"Nereye gijtUrelim?" diye sordu, siiyledik.
Mne aynl dbnemde LBYA lideri Kaddafi'nin iltirnas~
ile saglanan 300.000 tonluk bic biiyiik tankerin yolda
mzalanarak Malta l i m l n d a kklemeye ve tamire girecegini
haber aldlk. Libya Biiyiikelgisi, Kaddafi'nin qok yakm
arkadagi idi. Ba~bakan~n uygun giirmesi iizerine Biiyiikelci
ABOUSHWRBl'i qag~rd~rn. Benim odamdan Kaddafiyye
telefon etti. Gemi Panama Bandrrali arna sahibi bir Rum
h i t . . Kaddafi Malta limanrnl gerekirse bombardman
edecegini ve inat ederse gerniyi de mutlaka batmagi cevablni
verdi. Adam yapar mi yapardl. Ecevit'in o girnkii sevincini
geyekten nnutamam. Rahatlmpk.!. Ondan benim atanmama
kaqi hexhangi bir itiraz gelmesini s6z konusu olamazdi. Ama
sonradan olanlar oldu!..
Turan, bir giin Bakanlikta beni odaslna qagirdl.
Ba~bakanyard~mcislOrhan Eyiiboglu ile aramda herhangi
bic olay g e ~ i pgeqmedigini sordu. "Haylr" dedirn geqekten
de geqmemigti. Benim Galatasatay'dan srn~fa r k a d q r n
rahmetli 407 Orhan ile ozel bir sarnimiyetirn yoktn ama
herhand bk tarh~marmzda olrnmigh. nran beni aldi hemen
yandaki Ba~bakanyardlrnc~slninodasrna gatiitdii. Ikisi
kucaklagt~lar,Orhan benim elimi qoyle kerhen bir slktl.
Oturmarn iqin bana yer gijsteaen yine Dqigleri bakani oldu.
Benim me~guloldugurn bazi iglerden bahsdiyor, konugmaya.
izahat vermeme farsat yaratmak istiyordu. Ba~bakan
yardlmcisl orah degildi. B en sonunda izin isteyerek ~dchrn.
Akgarn evde buluvtuk. n r a n Giine~"Yahu Oguz Agabey
sen herkesin iqinde Yahya Kemal'e Orhan i ~ i n"KAZ
ORHAN" demiyiin!.." dedi, Bu katiyen dogru degiIdi.
Geqi Rahmetli Orhan'm neden ise rnektepte bijyle bir talana
ismi sijylenirdi m a Allah inandirs~nben katiyen Kyle biqey
~Oyleyesnemigtim.Soylemi? olsarn da olrnasamda arhk fark
etmezdi olan olmug, 81en Glmiigtii,. Aradan ~ o zaman k
gepigti. Ama hafizarmn kara kutusuna giiniin birinde bir
jeton d i i p gibi oEdu. ic;irndesanki bir ampul yand~,bir geyler
aydlnland~.Cok ylllar lijnce idi. Bir giin Bagbakan Adnan
Menderes ile birIikte uqakln Istanbul's gitmigik. Eflesi giinii
bir ticaret miizakeresi @in ben Madrit'e hareket edecektim.
Heyetimisde Yfiksel Menderes'de vardl Yegil kijy 'den
kalabal~kbir eskortla Park Otele geldik. Emaniyet gtjevliletinin
qEik ettigi konvoyu Istanbul emniyeti 6. gube miidiirii olatak
Orhan idare ediyordu. Ba$bakan benirn de aynl otelde
kalmarni istedi. oyle yaptim programlnr bilmedigim iqin
odama yerle5;tikten soma ben de otelin salonuna indim. Orada
benim eski dostum Dr. Raif Guriin ile Yahya Kemal bic
masada bember oturmuglar, viskilerini yudumlaywak sohbet
ediyorlard~.Beni u&n giiriince hemen qa!&dilar. Ytfnlmna
oturdum. 1nanilmaz beFki ama aralannda tartlgtlklarl konu
Tiirk Edebiyatinda Arapga'nm mi yoksa Fmqanin rm daha
etkili oldugunu konuguyorlardi. Yahya Kemal anlatiyordu,
vakti ile Paris'te Quartier Latin de bir kahve bazi Tiirk
ediplerinin (birka~isminden sadece Aptullah Cevdet'i
hatirliyoru) aralanndaki tart~gmalanna~ a h i olrnuq, t kirni
Arapqa, kimileri ise F a r s ~ ayanl~slimig.. Bu sonuncu tezi
savunanlardan biri, k~zmtg"bana Arapqa yazrnr g bir Divan
gaiti g~sterebilirmisin?" diye soracak olmug.. Cevap
~lkmayincatarfrgrnayl dinleyen genq Yahya Kemal ortaya
atrlmig, "Ben y azdirn efendim !.." dernig "Paris'e gelirken
Beyrut'ta bir CAFE CHANTANT da bir Arap rakkaseye a ~ i k
olmug, onun iqin h p ~ bira qiir yamughrn. Size de okuyayrm"
derni9 ve ba$amq.. "Huzniim, kederim degil mi belli.. Beni
mest etti bu @fietelli., Ya lelli yaleIli terelelli !." deyivermi$,ve
bir giizel de paylanrn~gadarnlar nerede ise Yahya Kernal'i
pataklayacaklmig arna tartigma da tat1111 sona baglanmrg..
$airin o gun keyfi, negesi yerinde idi. Park Otelin
salonunda Gay saati yavag yavag aperetif vaktine yaklqiyordu.
isltanbul sosyetesinin kimilerince ziyadesi ile maruf sirnalan
bir bir sokan ederek salonda g~riinrneyebagl~yordu.Ya~lan
biras gegkin de olsa giyim kugarnlar~ha1 ve etvan, hatta
baglanndaki gigekli gapkalan son moda sosyete han~rnlann
hi$ birini tanlmlyordum. Son gelen, yagi yanm asnn iistiinde
olanlardan birisi idi. Hali etvan, giyim kugarn~gergekten
zarifti , Paris parfumIerinin nostaljik rayihasln~bir kuyruk
ylldiz gibi peginden stirlikleyerek yanimizdan ge~erkenev
sahiplerimizi zarif bir bag hareketi ile selamladi. Belli ki bir
tam~~kl~Han vardl. Hepimiz hpdanamk, sandalyelerimizden
hafifqe kalkarak bu zarif selama mukabele ettik. Kadin
uzakla8t1ileride pencere kenanndaki masasma oturdu. Ama
yak~nirnizdange~erkenb i r a k t ~ grayiha
~ sanki nadide bir
Fransis parfiirn gigesi kazara yere diigmiig kirilrnig gibi
ray ihasi ~evremizdeuzun sure bisimle birlikte ikarnete
devam etti. Cok merak etrnig, kim oldugunu somugturn..
Dr. Raif Giiriin bu Gayi Miisrim Lady'yi anlatmaya bqlamigtr
ki, Yahya Kernal kisa kesti Davudi sesi ve Arzulr rnevzun
ahengi ile gelen kadlnin kirnligini agrklayiverdi: "oyle bir
agif e-i medeniyettirki iizerindeniiqdegi1,be~degil,ii~erbeger
beni beger geqti!.."dedi. Gayet ciddi idi. Kimseler giilrneye
cesaret edemedi.. "Asan Medeniyet" her zarnan oturdugu
anlagilan rnasada Gayrnl iqerken bizler de aram~zdasohbete
davam ettik..
Ben $airin hemen o anda irticalen slSyleyiverdigi bir
nefeslik satirlik dizeyi bellegime yerlegtkirken aklima geldi.
Miilkiyede iken vakt~ile Saman pazannda yo1 lizerinde
cilal~ahgaptan yapilmrg pk Sarap "Debit" leri vard~.Unlii
ve zevkli bir garap irnalatqr sr Cenap And Bey reklam iqin
olacak yoldan geqerken ayakta bir kadeh $amp iqecek
'"egustation" yerleri yaptlrrn~gti.0 zamanIar ~arabin
k i m i z i s ~iqilirdi. Kadehi, yaninda bir kiiqiik kofte veya
hemen oracikta krzartllmig kii~iikboy bis muska b h g i ile
sadece yedi buquk k u r q t u . Bunlardan her birinde Yahya
Kemal'in el yasizi ile bir missayi zevkli bir qeveve i~inde
duvarda asilr dururdu. "Biz Veda etrnek tizreyis kedere..
Getir Ahbaba bir Kavakl~dere.!'"a@glnu yolu ile o genglik
giinlerirni anlmsadlrn. ! "Sa~handakiyeni sinemadan ykar,
KaraogEan yolundan Cebeci qayirinl gegerek Miilkiyeye
dSnerken mutlaka bumya u ~ a r d i k igirnizde
. en thy& olan~
Bedri idi. Bu yiizden ad1 Kavakl~deneile birlikte an~lirdl..
Bir kisrnlmlz pyrrdaki Ali Dayrnln kahvesinde kallr, tavla
oynar kahve iqer, yeni garkilan dinlerdi. 0 giinlerde moda -
olan "Yanik h e r g 'ille "Bir Tag Attrm Pencereye t ~ dedi.."
k
diye bif gmk~vardr. M iilkiyedeki gmmofonda ise daha ziyade
dans plaklan en gok da Tino Rossi'nin "Marinel1a"sr qaltn~rdl..
Dr. Giirgtin Park Otel'de o giin ev sahibi pozunda
idi. Hep bir 2eyler ikram emek isti yordu. Bmene, garsonlam
isirnleri ile hitap edebiliyor, bizlere tabir caiz ise hava
baslyordu. Yahya Kernal'e gelince, o giin gerqekten keyfi
gok yerinde idi. Sohbet derinleqtikge gevrernis de
kalabal lklqtyordu. D e r k n Bagbakana refakat d e n konvoyun
mensupIari da sijkiin ettiler. Istanbul Emniyet M i i d i i ~
Muzaffer Caglar 'dan b a ~ k a s ~tantrn~yordum.
n~ Birlikte birer
bardak viski i ~ t i kBenden
. bagka herkes birbirini tanryordu.
Ben Yahya Kemal? yillar ijncesinden, Manisa'dan
tamyordurn. Fevsi Agabey 'in (KaraosrnanogEu) rnisafiri
olarak geldigi Manisa'da bixlikte bir giin bizim baga da
gelmiglerdi, 0 y ~ Galatasaray'da
l onbirinci slnlftan onikiye
ikmalsiz geqrnigtim. Annem babam ~ o kmutIu idiler. O
akaam ben de soframn bir kdgesine iligmig hem de Yahya
Kernal 'in ~iirleriniezberden okuyarak onunla adeta kar~111kl1
" T E $ A ~etmigtik!.,
' Benim edebiyat hocasl Ismail Habip
Seviik'iin Bencisi olduguma bir tiirlii inanmak isternemipti,
Ondan hi^ hoglanrn~yordu.Sonra $air rnisafirirnize daha
bilgislik taslayabilmek iqin, ona V E R L A I N E ' ~ ~
BAUDELAIREY~~ giirler okudum gok memnun olrnugtu..
"Verlaine7in De la musique avant toute chose!.. et pour cela
p&fkre I'impair!" msrasin~sanki ilk defa benden d u p y m u g
gibi kendi kendine tekrarladi durdu idi . Gen~lik qagl anrn~zda
sevdigirniz Tiirkqe ve Fransizca giirleri kiiguk bis deftere
yazar, zaman zaman defterden okur, sonra okuyn okuya
kendiliginden hafizamiza yerlegtigini fark edince noksan
kalan Fclsm~nlda bu sefer deftere baka baka ezberler, tamanurn
ezberden okurduk. 0 tarihlerde ManisaVa evlere elektrik
giinde ancak geceleri iki saat kadar verilirdi. Kiiqiik bis termik
motor bizim yaIun 'bag dediamiz Yavuz GohenYin dogdu@
iinlii bag evine p k y&ndl. Ona "Elektrik Fabrikast" denilirdi.
Miidiirii Hasan Bey bizim dosturnuzdu. Tiisk-Yunan ahali
miibadelesi yaprl~rkensevgilisi Yunan Fuzindan aynlamamq,
islami kabul eden Ferhan hanrmla evlenmigti. Miisliirnan
olrnasina ragmen komsulan neden ise Ferhan Hammla pek
ahpaplik etrnezlerdi. Annem 'Melek Han~rnbunlmn arasmda
bk istisna idi. Ferhan Hanirnl himaye eder, onunla arada bix
Rumca bile konugurdu. Bu yiizden olacak Hasan Bey bizim
baga kagamak bir tel uzatip elektrik biIe baglam~gitl.
0 zamanlar baglarda apk havalarda ya karpit larnbas~
yahut daha ~ o "Liiks
k lamb as^" denilen amyant gomlekli
gaz lambalan yakllrrd~.Elektrikli buzdolabl heniiz tegrif
etrnemigti. Yaz mevsiminde Manisa'nrn Sypile dagindaki
kar knyularlndalr q~kanlars i k ~ g m kar i ~ balyalan develer
sirt~ndagezdirilir evlere testere ile kesilerek parqa paqa
saht~rd~. Reyler heniiz Wisky ile tanlgrnamrglax, Bzel irnalat
rakl iqerlerdi. Samanllkta tam tegkilatl~bir imbik vardi.
Rahmetli babarn gegit qe~itiiziirnlerden rakl qepitleri imal
ve bunlan dostIan ile arkadqlan Uzerinde denemekten biiyiik
zevk alardl. Rakl yaprnak bir sanattl ama yasakti.. Ancak
bunun ticari bir yam y o b . . Bu yiizden ategi y a k d a r aras~nda
en ijnernli rnevkilerde buliunanlarin da var oldu@nu
gtizlerirnle gormiigiimdiir. Bunun as11ustasl rahrnetli Nadire
Hanlm ad~ndakisoylu bir yard~mciham~nd~. Raklnm cinsi
ve evsaflna gore yakln dostlara hediye edileceklerin
srralanmasl onun sorumluIw~undaidi. Ben havuzda
so@tulmug bira iqebiliyoadum, Yahya Kemal sohbetin iyice
koyulagtrgl bir anda bana bir kadeh mlu ikram etti. Babarnln
gijzlerine bakt~rn,pek tasvip eder hali yoktu ama olrnaz da
derniy ordu. Bir kadeh denernesi batan11 olamadi.. Daha
sonralan da rah yerine hey>mezeleri tercih eder oldurn.
Park Otelin salonunda biz ararnlzda sohbeti
koyulagt~nrkenuzaktan Orhan Eyiiboglu g6riindf. Bizim
yanlrniza gelmek istemez gibi sekingen bin haEi vardl. Z orla
getirdiler bir sandalyeye ilivti. Ne ikram edilmek istendi ise
hepsini reddetti. En sonunda bir su iqmeye ran oldu. Yahya
Kemal onu bir sure siizdiihen sonra iaticden iki mlsral~kbir
beyit okudu: "~qelim,i ~ e l i mmey iqelirn!.. Bir kas gibi Ab
iqmeyelirn!.."deyiverdi. Herkes giiliigiir gibi oIdu RahrnetIi
Orhan Eyuboglu usulca bana bakarak masayi terk etti,
Bir olasrlik oFarak bunu anlam@mTuran Giineg, bana "Daha
ne olsun Oguz agabey?'dedi. Ne ise ganslmiz varmig, Paris
hsmet degilrnig, hay~rlisiolsun dedik. Zaten Biilent Ecevit'in
validesi han~mefendide ige kangmr~oras] i ~ i bir n bagkas~ns
kay~rmlg.
Turan G i i n e ~beni TOKYO'ya gondermek istedi.
Kabul etmedim. Zaten onlaxln da iktidara sona ermigti.
Turan'la birTikte Tahrank resmi ziyarete gittik. franIrlar ilk
defa Sosyalist bir Tiirk Dlgivleri Bakan~nlagirliyacaklardl.
Dlgi21eri Bakan~KHALATBAR~benin yillar Gncesinden
dostumdu. Bana gizlice sordu. "Senin akraban imig, Eatfen
soylermisin biz kendisine mutad oldugu iizere bir hediye
vermek istiyoruz ama sosyalistIer-n hali bel'li olrnaz, beIki
kafamrza qalar, iade eder diye qekiniyoruz. Acaba ne hediye
verelirn?" dedi. Genelde gtimiig pargalar, Firuxe filan hediye
ederlerdi..Ben de cevakn "Hakluniz va, oyle giimiig Firuze
clan cinsinden degerli bir gey vermeyiniz, ne olur ne olrnaz..!
Kendisi Ney qalmaktan hoglanir.. ona bir kamlg Ney hediye
ediniz!.. KITAP VER~NIZDAHA M M U L E GECER..!'"
dsdim. oyle de yapt~lardi.Serefine verilen akgam yemeginde
Turan, kendisine verilen cicili bicili bir kutuyu hemen api.
Gerqekten gok sevindi. Kutunun iqinden qikardrgi Ney'i
agzlna gijtiiriip yemek rnasas~ndahemen iiflemeye ba~ladr...
H q kompIeksi yoktu, Orgeneral Necip Tommtay'm da hazw
bulundugu yernekte bu ney taksimi qok siikse yaprnlgtl.
Seyahatte egi, Kuzinim Nermin Giinq'de vardi. Bisleri
PessePolise kadar gijtiiriip orada agirlamrglard~.Yeni restore
edilen harabeleri Le LOUCHE'un diizenfedigi vahane bir
bir "Son et Lumiere.."ses ve i ~ i kziyafetinde izlemig idik.
Donii~te,Bakan adma uqaga be9 alti sandik yiiWedfler 1qinde
ne oldugu bilinmiyordu. Uqalrta Nermin qok meraklanrmgte.
Bana "Agabey acaba ne olabilir ki?" diye sordu. Ren
"~ranl~lann giimiiqleri iinliidiir belki i ~ i n d egiirniig takrmlar
oIabilir'Viye ceap verdim. Cok sevindi idi.
Ankaraya avdet ettigimizde Nermin'in telefonda hi^
sesini unutrnuyomm: "Agabey sandiklari Turan'la ikirniz
aqtik, hepsi kitap apkt~.!" dedi Ustelik hepsi de fngilizce
imig..! Bu bizim boga qikan PARIS atamasin~nbir bagka
versiyonw sayilabilirdi...!
Turan ile birlikre karayolundan otomobille 1zmir'e
gidscektik. kimizde aynl evde, luz kardegimin evinde rnisafir
kalacaktik erken giden en iyi odayi kapacaktik. Son gun
"ruran fikir degigtirdi. Ayn~giin isrnir'e Feribot vardi." Biz
onunla geliriz dedi. Huriye ve ben araba ile hareket ettik.
Bursa'ya va Manisa'y a uwyarak *am Kaqiyalra'ya vard~k.
Ertesi gin Turan ve Nermin'de gelecekti. Ama aci haber
daha iince geldi. Gece y ansina do* bir telefon geldi. Nermin
Turan'rn taIihsiz vefat~nialdtktan sonra Gemi Kaptan~nln
kendilerini (hakkale'ye indirmek teklifini kabul etmiyordu.
Biz de 6yle diigiinilyorduk. Turan'm cenazesini vapurdan
aldlk. Sonra $a kara yolundan 1stanbula hareket ettik. Cenaz
arabastn~izleyen araba konvoyu yollarda onu tan~yanve
sevenlerinin ve Partildefinin de k a d m ile Yalova'da bekleyen
arabali vapunrn alarnayacagi kadm bilyiimlii;, usamlgu.
ACEM AS~RANFASLI...ve...
BIR BASKADIR BE^ M E M L E K E T...
~

Sadabad dan sonra Bagdat Paktl, CENTRO, RCD ve


benserleri hep Tiirkiye'nin Orta Dogu bolgesinde ertak
giivenligin ve igbirliginin saglanmasx amaqlarma yijnelik
gayretlerinin eserleri idi. Faysal, Aptiililah re Nuri Sait
diJnemlerinde Irakla ararmzdan su s m a z d ~Bu . ijrgiitlenmenin
fikir babasi kimdi? Bu konuda rivayet muhtelif idi. Ama
miman hi$ kugkusuz ve tereddiitsiiz Fatin Rii~tiiZorlu idi.
Tilrkiye'nin NATO'ya giriginde en biiyuk pay da onundu,
Kuzeyden kendirnizi giivenceye almig, gimdi de benzeri bir
sistemi Giineyden ve Giiney do@ ijzerinden almak istiyorduk.
Bu gijriinugte kotay fakat gerqekte samld~gmdanqok zor ve
uzun vadeli bir ig idi. Zorlugu, uye iilkelerden her birinin
Qpahp aynl ~ ydii~iinrnemekte
i olm=indan kaynaklan~yordu.
~ n l i tekerlemenin
i tersine rivayet bir arna, arnaqlar, deruni
diigiinceler rnuhtelifli. Bunun zorlu@nu en ~olcbiz iist duzey
Biirokratlar cekerdik. Bu yaln~zbizim a~imlzdangecerli bir
gijzlem degildi. Yahanc~rneslektaglarrrn~z~n da ayni s~krntt
i ~ i n d eoIduklanni goriirduk. Alt komiteler, iist komiteler,
toplan~r,Bakanlar dllzeyinde hatta Devlet Ba~kanlaar
diiseyinde ZlRVE'ler bile yapillr arna s o n y degigmezdi.
1tici gucj, yahut hkomotif Tiirkiye idi. En aglrdan alan da
iran idi. Irak ile aralannda sinsi bir rekabetin var11Dg~riilmez
ama hissedilirdi. 1rao da Sah S ~ h r e~ltasinin
t yiiklendigini
gorayor ve bunun hakkln~vemeye qaligiyordu. Irak'ta da
HASIMETL~ bir sejim vardi. Kiiqiik bir kral Faysal, ymnda
amcasl Naip Aptiililah ve nihayet ikisinin de Gniinde ardmdan
kara gijlge gibi bir siyaset kurdu, Osmanl~danmiras, bir
Ba~bakanNuri Sait Paga, naml diger "Sir NURP vardl.
m a DoguVaki bu Imk iiqliisii ile siyasi ve ekonrnik
ve askeri alantarda akla hayale gelebilecek her tiiryii
ohasrlrklmn iizerinde fikir ve kafa yormak, proje ve planlar
iiretmek de ust diizey Biirokratlara, diplomatlara diigerdi.
Bagdamki iigliE feci bir &bee maruz kalarak ortadan kalkti.
Ondan sonra Thkiye ile 1ran benzeri tasanlan Amerika ve
Ingiltere'nin destegi ile siirdiirmeye devam ettiler. Artik
reYaqta olan CENTRO'dan qok RCD idi. B6lgesel kalhnma
ve geligme ihmal edilemezdi. Kurulmug bir mekanizma vardr.
Sekretary asi, ddner bagkanlrklan, ~ e g i t l ikomite v e
komisyonlan ve nihayet Konseyi vard~.Ham daha sonralan
Devlet ve Hiikiimet bagkanlarl diizeyinde olupn ve daha
seyrek yaprlan Zirve toplantdm bile vardi. Bunlmn topantrlan
munavebe ile iiye iilkelerinin birinde y a p ~ l ~ r d i .
I975 senesinde Zirve to plant is^ Tiirkiye.de ye f ~ ~ i ~ ' d e
yap~lacah.Tevkilatm Gene1 sekreterliginde sm 1ranlr Ahmet
Minai de idi. Hazirlik kornitesinin bagkanl da ben idim Sayln
Hikrnet Cetin, rahmetli Biiyukelqi Rahmi Giimriikqiio~lu,
Erdern Erner de Tirk heyetinin diger iiyeleri araslnda idiler.
Cumhurbagkanl rahrnetli Fahri Kosutiirk hepirnizden
heyecanli idi. Her~eyinmukernme1 ve kusursuz olmasl igin
hiiyiik titizlik gijsteriyordu, 1ran Vahm ilk defa aglrlayacaktl.
hsan Sabri Caglayangil'in sakin ve umursmaz gOriintiisiine
bile hafifren iqerliyor gibi idi. Halbuki biitiin hazirlrklar
tarnarnd~.EFES otelinde yerlerimiz hazlrdl. BizIer hazirllk
komitesi olarak iki giin iinceden gitmigtik. Haz~tliklarr
tarnamladm soma yabancl misafirlerimizi esleri ile beraber
bit otobiisle knim D o e m yerim olan m S ~ ' y glitiirdiim.
a
Vali Bey'e de haber vermigtik. Sehrin giiriilecek yerlerini
Mimar Sinan'm eseri Mvradiye Camii, geleneksel Mesis
macunun halka serpildigi ve Kanuni Sultan Siileyman validesi
W S A Sultan'm yaptlrdlgi Camii ve ozellikle konuklmmrz~
en gok oyalayan gaqlni gezdikten sonra ~zmir'edijnmedenn
yine gitmek istilyorlardl. Taklm giiglwkle toplayarak 1zmir'e
avdet ettik.
ilk akgam Sayin %n bbir yernegi olacakt~.Eqlerimiz
ile kahlacaktrk. 1zmir'de Tiirk sanat m6zigi ii:@etirn ve icmsi
ile iIgili bir resmi kurulug varrnig Eskilerin "Dariiltalimi
Musiki " benzeri bir kurulug olarak qok begenilirmig izrnir
valisi veya Belediye B a ~ k a n l mr hangisi pek iyi
hattrlayamlyomm o gece i ~ i bu n topluluk tarafrndan &el bir
Tiirk rniisigi ile bit konser verilmesini Caglayangil'e telkin
etmi8. Sofraya oturduktan bir siire sonra Orkestra gefi ve
icracllar srnokinler ve reveranslar i~indernasayl selamlayarak
yerlerini almqlatdt. Hepsi iizellike ytineticie ogretmenleri
alul almaz derecede heyecan11gijriinliyorlard~.ilk defa bdyle
bir ortamda Tiirk miizigi ile bir konser vereceklerdi. $ah
hazretleri gerefine ijzeI bir repertuvar hazirlamlglardr . $ah
hazretlerinin hoguna gidecegi dii~iiniilerekbir Cemille olarak
program bagan baga "ACEM ASIRAN"fasllindan seqilmigti.
Orada Hergeyi Caglayangil'in talimatt ile VaIi Bey
hazrrlamlg ... Yemekte bir de alaturka sanat rniizigi
dinleyecektik.
Akgam yernegi vakti gelince, Biiyiik salonda at nali
geklinde haztrlanan bir masaya Protokol slraslna gore
yiiziimiiz sahneye ve miizige dSniik yerlerimizi aldik. Heqey
yolunda gider gibi idi.. Alaturka sanat muzigi de hig fena
say~lmazdl.Fakat orkestra 5efi biraz f a1a konu~mayarnerakli
bir zat idi. Calrnacak paqalan uzun uzun, onceden takdim
etmeye ~aligayordu.Bereket terciirneye gerek duyulmuyordu,
SEHNkjAH ve hatta sonralan ARIAMEFIR de olacak olan
Muhammet Riza $ah biraz Tiirkge anliyordu. Takdim
konugrnalan uzad~kqasllcrl~yorve bunu belli etmekten de
gekiniyordu. Rahmetli Korutiirk bir~eyleriiy i gitrnedigini
hissediyor, fakat ne olugunu anlamiyor, Caglayaagil'e
soruvturan g6zlerle bak~yordu.Nihayet Caglayangil, bana
seslendi. "Oguz sen bu adam1 mlinasip bir gekilde divan
qkar yoksa bir skandal qlkacak!.." dedi. Dqari pkar dedigi,
Orkestra gefi idi. Adam qal~nacakparqalara bizzat kendisi
se~rnig,gahsln ho~unagitsin diye dilinde qatlata qatIata
"ACEM AS~RAN..fasllndan tunun bestesi.." ACEM
A$&AN MAKAMINDAN.. diye devarn ettikqe Sehni~ah
hazretleri nerede ise sofray] terkedecekti. Meger franlilar en
qok bu C'ACEM"laklrdlslna klzarlar bunu kendilerine bir
kiifiir sayarlarmig*..Bir ara soluklanma faslinda yerimden
kalk~pWASMETLJkonugumtlzun iltifatlmn~sunac&ml,srm
gibi bir eda ile orkestra 8efinin koluna girdim, kendisine
humayln niganl veya Sahln bir hediyesini verecekmigim
sandi. Birlikte salondan qiktlk. Kapinin ijniinde Emniyet
rniidiiri ve Efes otelidn miidiirii vardl. OnIara dummu k~saca
anlart~m,Otel rniidiirii @in giirmii~deneyirnli bir zattl. ismini
girndi hatrrlarn~yorum,ama benim axis dosturn rahmetli Dr.
Raif Gamn'iin arkadaqt idi. Vaziyeti derhal kawadt. ROOF'da
AYTEN ALPMAN vamlg, "Sirndi nerede ise qikar ben 5imdf
onu getiririm!.." dedi. Ben gittim sofrada yerime oturdum.
Saz heyeti da yavag yava? salonu terkederken beyaz hrvaleti
ve elinde a l t ~ nkap11rnikrofonu ile AYTEN ALPMAN salona
SAHANE bir g i r i ~yaptl.. Qaha girerken iist perdeden
garEusmm ilk rnisraslnl o h m a y a baglad~..'r~h BASFCADIR
BENIM MEMLEKETIM!.." Sonra durdu. SEHN~SAH
VE TURKIYE CUMHURBASKANE iiniinde hafif dis
krrarak zztrif bir reverans gaptlktan sonra qarkrsxna
devarn etti. Bagta rahmetli Korutiirk ve S a h l a r ~ n$ah1
anlamindaki Sehni Sahane misafiri,AyZen H a n ~ malluglamaya
~
doy amadilar. Caglayangil bana en sevirnIi edas~ile '.'Nas~l
becerdin ba igi? diye soruyordu. Bunu benim degil, zarif
arkada~~m Dr. Raif'in dostunun ak~lettigini hiq sijylemedirn.
Curnhurba~kanlda qek memnundu. Onunla birlikte daha
sonralan Tahran'a y a p t ~ g ~ mresmi ~ z bir Devlet ziyaretinde
benzer bir siirpris yaprnqtirn. 0nce~e1-i qok Fuzrn15,sonradan
~ocuklargibi sevinrnigti. S~rasrgelmi? &en, yahut unutmadan
hemen anIatrvereyirn:
Efendim 1976 y lllnda Triikiye Cumhurbagkani h n ' a
resrni bir IDevlet ziyareti yapacakt~.Bu benim h n ' a yapllan
Devlet ziyaretlerine ikinci katll~$~rn idi. Birincisi rahmetli
Celal Bayar'ln maiyetinde 1955 yrllnda idi. 20 yll ara ile
katild~g~m bu ikinci ziyarette riitbtbe qok daha biiyiirnug,
ama merkezde ugra~t~grnr igler degigmerni$ti.E-Fepekonomik
i~lerlegorevli idim. 0 srralarda giindemde Petrol Born
hattmdan sonra Transit otoyollannln in5as1vard~.Yabanci
Sermaye biiylik ilgi gijsteriyor ama, $ah NUM DIYOR
PEYGAMBER derniyordu. Zaten adeti idi, Bizim
q,~kanm~za olabileeek her projeye kaqi befli belirsiz bir Pasif
direni~egeqerdi. Sahln en ziyade ~lrnardlgls~ralardaidi.
K o R U T i j ~ K ' i i ngahsiyeti ve Efendiligi, Caglayangil'in
diismanlan gileden pkaracak tat11 ve yurnu~aky a k l a ~ i l n ~
sayesinde bu ZOR ZIYARET de bagan ile sonu~lanrn~gti.
Benim hazirladiglm fakat asla uygulamayacaglmdan emin
oldugum qegitli Anlagmalar irnzaland~.Ziyaretin ijzel
bijliimiinde ESFAFIAN ve S ~ R A Z ' Igezmek de vardr.
Hatirlanm Celal Bayar ile gittigimizde haftalarca ljncesinde
CANKAYA'da bizleri toplaylp en ince teferruatlna kadar
bilgi altrd~.Tahranda ziyaset ettigimiz eski eserler hakktnda
bile uzmanlanndan bilgiler edinmig, budan h ' d a kendisine
izahat vermeye kalkiganlar ustalikla satarak saygtnllgin~
giiqlendimigti. Korutiirk benzerini yap~yordu.Siraz da bisi
HAFIZ @RAZi'n in kabrine giitiirdiiler. Korutiirk rniiteasslp
bir LA^ idi. Mezar bay ziyaretten ve uzun izahlardan slluldi.
Tam bu esnada iltifatlndan ve hoggiirihiinden. faydalanarak,
"Miisaade edermisiniz Say~nCurnhurba~kanirn,guracrkta
Haftz~nmhuna bir Fatiha okumak istiyorum!.," dedim,
Komturk*iin kaglan qatt ldr , zaten y orulmug, can1 slkllmig
gibi idi bana. "Miinasebeti varml efendim? ~irndistrasr
mr?" derken ben yiiksek sesle baglad~mYAHYA KEMAS'in
ruhunu da pad etrnek istercesine ezberden bildigim rn~sraIm
ARUZ'un biitiin bestesi ile okumaya..

Haf~z'mkabri olan bahqede bir giil varmlg..


Yeniden kanayan mngi ile hergiin aqarml8..
Gece biilbiil agaran vakte kadar aglarm~g..
Eski $ham hayal ettiren ahengi ile..
oliim asudc bahar iilkeddir bir Rinde..
Giinlii buhurdan gihi ylllarca tiiter..
Ve serin Selviler alt~ndakalan kabrinde,
Her gece bir biilbiil oter, her %her bir giil aqar!..

Fatiha'yi Amin! diye bitirkken gijz ucu ile rahme~li


Korutiirk'e baktirn. Yiiziindeki o sert ifade gitmig yerine tat11
bir tebessiirn gelmigti. Elimi iki nvucu aras~ndauzun uzun
siktl.." Tqekkiir ederim qok teqekkiir ederim Oguz Bey
ne kadar giizel bir fatiha okudunuz!.. dedi.
Heyetimizde ki arkadaglar, cesaretim kadar YAHYA
KEMAL'i ezberden okurnaktaki ustali~imada ovgiiler
yagd~rdilardi.
-552-
HARIC~YEDEBY-PASS..
Bu as11nda tlbbi bir terirndir. KulFan~SrnasiTIP'dan
siyasete ve dolay~slley agarnln diger dallanna ve ozellikle
Blirohasiye sliratle simyet etmivtir. Tlkah biz yolu, yandan,
alttan, astten deneyerek s~radakilerino n h e gegrnek gibi bir
anlmda kullan~lar..Hariciyeye BABI ALI'den intikal ettigi
rivayet edilir.0 m a n k i eski dilden 'TAB ASSUS" yaranmak,
yaltanmak gibiIerinden bir veydi. Simdilerde durum
siradakileri a t l a y ~ p One geqmek a n l a r n t n d a d ~ r .
Bu olay Hariciyede onemli ve biraz da dogal
sayilmalidlr. Hedef alinan golev ve fitbeler sinirl~,adaylan
ise hemen hemen smirsrzdir. Snora merkezde gijrev yapanla
ile dl8 g~revlerdebulunanlar aras~ndasiirekli bir osenrne,
hased ve rekabet vardlr. Diiriist bir rekabet rnUkemrnelligin
karnqls~d~r.
Almanya'da Biiyiikel~iolarak goreve baglad~ktan
hemen beg altl ay sonra Federa1 Almarrya'nin KWRUCUSU
saydan CONRAD ADENAUER vefat etti. Almanlar babalann
kaybetmig gibi yasa, karalara bliriindiller. ADENAUER'i
Almanya'daki glirevimden Gnce BRmSEL de AET nezdinde
Daimi Delege iken tan~mrgt~m. Karqik yiizlii, elmacllc
kemikleri gikik, gekik gijzlii, dev gibi up uzun bir adamd~.
VAL DUCHESSE gatosunda 25 Mart 1957 Roma
Andlagmasinln y11 d6niitnii kutlaniyordu.. Andla~rnayl
imzalayanlarin henen hepsi bir kijgede toplanmigfar,
aralannda nepli bir sohbete dalrnqlardl. Bizler de qevrelerinde
toplanmlgtlk. Mernkla dinliyorduk. Adenauer Japonyaya
yaptrgl bir ziyareti anlatryordu. iglerinde en ne~eliHollanda
Dig igleri Bakani JOSEPP L W S idi. Adenauer Japanyada
bir GEISHA evindeki geIeneksel qay ziyafetini, Geigha'lmn
gelip ceketini nasil qkardiklanm, kravatin~nasrl ~ijzdiiklerini
anIattl& smda Joseph LUNS dayanamadl: "'HIM.. HIIIM.
HERR BUNDESKANZLER HIM.. HIIIM ! dey iverdi. "

Adenauer hi$ bekletrneden cevap verdi "LEIDR HERR


A U S S E W ~ S T E RLEIDR KEiN HIM HIM. !'" MaIesef
bay di~igleribakanl.. Malesef skin diiqiindiigiiniiz gibi hi$
bir HIM.. HIIIM.. olrnadl!.."
ROOSEWELT'iin BlUmiinden ve CHCTRCHbL'inden
iktidardan uzaklapastndan sonra iki Biiyiik adam General
DIE GAULLE ve Conrad Adenauer Avrupanin yeniden
yapilanmasrni ve ijzelIiklc as~rlarsiiren bir AFman-Fransiz
diigrnanl~gin~ bir CIKAR ORTAKLI~INAdijnu~riirmeyi
d ~ , gerqekten biiyuk bir tarihi olaydt . Boy1x1
b a ~ a m r ~ l a r Bu,
poslan kadar ki2ilikle1-ide biiyiik olan hu, biri asker, Gburii
sivil iki biiyiik adam bir giin RHEIN nehri kenannda yan
yana, arkalannda sadece bit hanim terciirnan, yiiriirnekte
iken ona ihtiyaq duymadan DE GAULLE'iin yanm yamalak
Almacasl ve i~aretleryardrmi ile anlagabilmiglerdi.
Adamlardan Franslz olani 'Tende bilek, bende yiirek var..
birlikte qok iyi i~leryapanz.. diyordu. Yalnrz "BiFek" derken
Almanin kolunu, pazusunu gosteriyor. "YUEK" desken de
kalbini ghterecegi yerde parmagr ile kendi kafasinl i~arct
ediyordu.
ADENAUER iqin K ~ L N Katedralinda biiyiik
DEVLET M E R A S I M ~yapr lacakti. Alman Protokol Sefi
Biiyiikelgisi S W A R Z M A N N ile sok p b u k dost olmugtuk.
Telefonla haber verdi. Cenaze merasimine katdacak Devlet
adamlann~niinceIik siralamas~davete cevap verildigi tarihe
glfce yapilacakrnig,. "Sizden kim gelir dersiniz?' dedj . Hi$
tereddiit etmeden BASBAKAN SULEYMAN DEMIREL..
dedim., ona mutlaka D~gigleriBakani CaElayangiE de refakat
eder diye ilave ettim. "Ama bana bunu hernen yazi ile teyit
et slraya koyalim dedi. BEr nota yazip Hariciyeye
SHWARZMANNqaelden yolladlm. Arkadan da hernen bir
ylld~r~rn telgraf qekerek dumrnu bildirdim. Asl~ndaham
Bakanllga biiyiik bir BY-PASS yapmlg, hem de Say~n
Bagbakan~bir emri vaki kargisinda birakmig oluyordum.
h a buna mecburdum. Ba~bakanmgerilesde kalabalik iqinde
kaynamasini isterniyordum. Eger gelrnek istemezse nihayet
bir mazeret mektubu yazar olur biter diyordum.
Gaglayangilden tegekkiir telgrafi aldrm ikisi de gelcekfesdi.
Ama bvndan alinan bizim Protokol olmugtu, BY-PASS'a
ay nen mukabele ekmek isti yordu. Bana haber vermeden,
sormadan sorugturmadan Mu teveffa ADENAUER' in
refikaslna Curnhurba~kan~ drna bir taziyet teIpfi qekiErni$i.
Kad~ncaglzkocastndan tam onyedi yrl once vefat etrnivti.
Alman Protokolii p$trrnl$, bana sosdu. Telgrafrn
ADENAUER'in geride kdan yakznlanna qeklrni9 saytlrnaqrnl
rica ettirn.
KQLN KatedraEindeki merasim mvhte~emoldu.
Gelenler araslnda Kilisenin d ~ y n d akalanlar bile vardi.
Katedralde en onde i i koltuk
~ konulmugtu. Birincisinde ABD
Curnhzlrbagkan~ JOHNSON, ikincisinde FRANSA
Cumhurbagkanr General DE GAULLE, ii$uncusiinde de T.C.
B a ~ b a k a n i Siileyman D E M ~ R E Loturuy ordu. Diger
Bagbakanlar davete icabet tarihi ve Dqi~leliBakanlm ayni
srtalama ile arkada ve oradaki Biiyiikel~ilerise lcldern
s~ralamnaglire oturtdrnuglard~.
Bizim BY-PASS'ln dozu biraz fazla ml k a ~ nedir?
t~
Ba8bakan haz~rAlrnanya' ya gitmi~iken oradaki ig~ilerimizle
de ternas edebilmeyi dii~iinmii~ olma11 ki Igigleri Bakani
Saytn Dr. Farulc Siikan ile Caligma Bakan~Sayrn Ali Naili
Erdern de beraber te~rifetmiglerdi. Otellerde hi$ yer yoktu.
Bereket heniiz ROLANDSECK' deki mvhtegem Rezidensda
iknrnet ediyorduk. Balon gibi genigleyerek slgrgt~k.Sefarete
sigl~abildikarna son iki bakanl Kiliseye sifidirabilmek qok
zor oldu. Gergekten qok ugrapnlptim. 1kisi de dost arna
al~nganinsanlanit. Sonsadan durumu kendi gozleriyle giiriince
rahatladrlar. Birileri Kilisede Bagkan JOHNSON'a Suikast
yap11acagl haberini getirdi. Heyetimizden herkes beni
gbzleriyle sorgular, suqlar gibi bak~yordu.'"sttersenix yerini
degiptirelim.."demeye mecbur kald~m.Herkes sustu. Heqey
yolunda ve miikemmel g e ~ thepirniz
i memnunduk..
iki gin sonra Ba~bakanKiSln'deki STAD-HALLE
de igqi vatandaglanrnizla bir toplanti yapacakt~.Hergey
ijnceden hazarlanrmgh. Bu sefer 1~i~1et-iBakanimz toplanhda
bir lus~msolcu gruplann aleyhte g6steri yapacaklan haberini
almig onu s8yledi. 0 zarnanlar Almanyaydagenqler araslnda
kmP, g6stericiIer qoktu. Bisim bazi agrenci ve ivqi
gevrelesimizde etkili olmalari pek ala rniirnkundii. Ama
bunlann saytlan qok azdt. Miinich'deki giirevlimiz rahmetli
Turgut Atakol miikemmel bir a d a m d ~ .Bu habet-i allnca
tedbirini de alrnlgt~.Hi$ bir olay pkrnaz diyorda. Ama S a y ~ n
Siileyrnan Demirel'in iqi pek rahat degildi. "Daha yeni
B a ~ b a k a nolmu~iken Alrnanya'da vatanda9lardan ters bir
giisteri ile k q t l a ~ m a kihtimali onu gok korkutuyordu. Sayin
Demirelin adetidir.. herkesi dinler m a kimseden ah1 somaz,
danigmaz.. Bunu en iyi bilen Rahmetli Caglayangil idi. Ona
a h a n tedbirleri anlatrm 8 t m . Bonn'dan ~ 0 ~ ~ ' dtop1
e kanhya
i
giderken otomobile iiy kigi idi k. Bagbakan, CaglayangiE ve
Ben. Yolda konuyu degigtirecek ~ e y l e anlatiyordurn.
r Yam
yolda AUTO-I3AHW muaszam bir LUPELEN rafinerisini
ortadan ikiy bijler. Hava kirlenmesi yiiziinden bundan herkes
gikayetqidir. Say~nDemirel "Aman Oguz Bey soyle bize
versinler.." dedi. Sonra yine dti$nceye daldl. Gaglay angil,
"Beyefendi, dedi ben olsaydrm s ~ z egijyle baglardrm.. Yeni
Ba~bakanoldum Hiikiimetirni kurdum.. ayagirnln tozu ile
sizlere kogtum geldim. SizIere ananizdan, babanlzdan,
esinizden, dostunuzdan, akrabalanmzdan kucaklar dolusu
selmlar getidim.. Yiice milletimizin hay~rdualann~getirdim,
Burada sislerle kucaklagmaya, halinizi h a t ~ n n i z varsa ~,
somnlannrz~sormaya geldim.." Siileyman Bey otornobilin
penceresinden bakarak ihsan Sabri Beyi dinliyor ama higbir
gey sfiylemiyordu. Kijln de Szad Malle' ye geldik. TMik hkllm
gok kalaballkti. Biiyiik alkrglar aras~ndabazi akortsuz sesler
duyulmadi degil ama arada kaynadi gitti. Bapbakan kiirsiiye
firladl. Soze bir az evvel otomobilde rahmetli Caglayangilin
sijzlerini sanki type a l ~ n r n qgibi tekrarlayarak bag lad^..
Solonda rnuazzam ama gerqekten rnuazzam bir alkq ve
tezahiirat koptu. Hemen herkes ayaga kalkmigtl. Bundan
sonrasl artik Demirel igin kolay dl.Vatandag1anmiza bijlge
bijlge, il11,ilge, kiiy biitiin Tiirkiye'yi anlatiyordu. Toplanti
biiyiik cotku ve sevgi ile sona erdh. AIeyte hazulrklmn hepsi
boga gitrni~ti.
Diplomaside BY-PASS konusnnu bn sefer bir bavka
8mekIe bitirelirn. 1975 ylllnda idi gal iba Caglayangille
Briiksele Ortakllk konseyine gitmigtik. Ankara'ya
dijndti@miiz giiniin ikinci giin sonrasl da Sayln Bagbakanla
birlikte SOFYKya gidecektik. Caglayangil Ankara'da
DemirelIerin evinde 6zel bit yemek vermek istiyordu.
Belqikadan ne alalim? Diye sordu. 0 giln ogle yemegini
Deniz Uriinlerj ile iinlii bir lokantada yemigtik. Fevkalade
giizeI ishidyeler vard~onlardan bir sepet, orta yerinden ikiye
yanlmig solgun qinge penbesi Fiimke SAUMON ball21 ve
saiae a l d ~ k .Siileyrnan Bey ve Refikasi hanimefendi
istiridyelere dokunmamlglar bile.. 0 giin hareket edecegiz.
Ama Beyefendi sepeti u p @ alallrn giinah olur blrakrrsak
dedim. &el uqakta Rahmetli SernihAkbil ve Necdet Tezel'de
vardt. Pilot kabini yan~ndakimseye gBstemeden bir kaq tane
yedik nefistjler.. Geri kalanlm bizlere tahsis edilen DEVZET
KONUK EVINDE afiyekle yiyecektik.
Sofyadaki Biiyiikelqimiz Galatasarayda bizden bir
sonmki slnlftan m A T D ~ T Cidi. Nihat, bilgisi, duriistlii#,
Efendiligi ile arkadaglarr aras~ndatemayuz etmig bir
arkadqirmzd~r.Pek qok okudu@nu bilirim, ama aynl hacimda
yazlyor mu? bilemiyorum. Resrni goriipelerde Devlet
Ba$anligi smy~ndayaptllyordu. BuIgarlarla m ~ diizelmig
z
benirn qeyrek aslr iinceleri bir y11 s6ne ile rniistegarlik ettiigirn
o Bulgaristan gitmig yerine bir medeni korn~ugelmi$. GiizeF
giizel qeyler konuguyorduk. Bagbakan Dernirel'in saglnda
Caglayangil, solunda da Buyiikelqimiz oturuyordu. Ben
Caglayangil'in saglnda idim. Hep iyi ili?kilerden, ekornik
igbirliginden ortak yattnrnlardan, iiqllncU iilkelerde rnuhtemel
olarak igbirliginden basediyorduk.. Biiyukelgi Nihat Dins
Caglayangili BY-PASS edercesine Bagbakanin Gniine bir
k a g ~ tkoyuverdi. Bu kagld~biiyiikelqi ya iince Bakana
vesmeliydi veya B a ~ b a k a nbunu Dmgigleri bakanana
gosterebilmeli idi. Ikisi de yapilrnadl. Ba~bakandogrudan
dogruya dogruya Tiirkiye'deki Bulgaristan ~ l k r g l l
soydaglar~rnizlnBulgaristanda kalrnig aile efrad~ife
birle~tirilrnesi ricaslnl ortaya at~verdi.Bu Bulgarlar
baklm~ndaneskiden beri iizerinde fevkalade hassasiyetle
durduklan bir konu idi. Cumhurbaakan~J ~ V K O Vbag~n~n
derisine kadar horoz ibijii gibi klzardl. San~rmsekeri vardl.
Sonra, brralun~zdiplomasiyle, en basit nezaket kurallanna
da ters diigecek hir tavlr ve iislub ile patladr "Burada k a ~
tane TurkUniiz var? yiizbin mi? u~yuzbinmi? ne kadar varsa
hepsini hepsini alin gijtiiriin hepsini size g6nderecegim!."
Sayin Demirel dahil hepirniz $agimigtlk. BuIgar
Hariciye Naz~nMLAVDENOV'da mahcup oniine bahyordu.
Ilk Toparlanan Caglayangil oldu. "Her halde terciimede bir
yanlligl~koldu. Rizim ricam~ztarnam~yla be@ ve insan
haklarl ile ilgilidir. Ayrl diigrniig k a r ~koca qocuklara ve
biiliinrnii~ailelerinin birlegtirilrnesi ile ilgilidir. Eger ailenin
bUyiik hsrninl burada ise bizdekileri buraya yollanz aileler
b i i t i i n l e ~ m olur.
i ~ Hem miisadenizle gurasinl da belirtmek
isterim ki bvradaki soyadaglanmrzin tumunii ne biz alrp
yerlegtirebiliriz, ne six onIan hepten iilke dlyna qkarabiliriz,
Ekonomik ~ijker.."Mesele baylece tatliy a baglandr.
Akgam yernegi bir veda yemeti niteliginde idi.
Jivkov'la beraber "en petit cornitey'yedik. Ben Hariciye
Nazin Mladenovun yanlnda otumyordurn. Bu Patiste tahsil
elmi? medeni bir adamdi. Gorbagov olaylannda Jivkovun
uzaklqtlnlmas~ile bir ara B v l e t Bagkanl~gmabile g e t i ~ t i .
Ona 25 yil ijnce benirn Sofya'da bir yll siire ile Sefaret
miistegarlrgr yapfigmu sijyleyiverdirn. Bu Jivkov'a nakledildi.
Jivlcov bana hitaben "siz bizirn i ~ i pn k enteresanstmz..lutfen
25 sene evvelki ile ~irnidikiaras~ndane fark goriiyorsunuz?
Sijylermisiniz?'dedi. Cevap ve~dim..soyliyecekIerim sizi
belki hayal klr~kllgina ugratabilir,. mesela ~ i m d i
bulundugumuz konuklar sarayl yoktu, o~obanlanrmzyoktu..
vb ~eylerbeklersiniz.. Halbuki benim i ~ i nen biiyiik degigiklik
p d u r : 25 sene evvel biz Tiirkiye ve Bulgaristan olarak
birbirirnize "KOMSU" diye bile hitab etmekten qenirdik.
Simdi Ba~kanlarbaybakanlar karylrkl~otumuglar uqiincii
iilkelerde bile igbirligi olanaklanna konu~abiliyorlar..Sinlr
valileri katyllk It birbirlerine kahve iqrneye kebap yemege
gidip ge1ebiyorlar.. Som 25 sene ewe1 siz VRVENKOV'un
yanlndabir Parti sekreteri idiniz. Simdi Devlet bqkanlsmlz.."
dedim JIVKOV yerinden k a l k t ~beni Kamiinist usuIii
agztmdan iiptii.. Sofya seyahitimiz tat11 bitti. Ag~zlrnliyice
ykayarak A f i m ' y a diindiik..
YAKlCI ~ fGUNCELLJC~
i OW ESHB ~ H
R ~ YEA
"MIM" Dosyasl MUSUL gibi M... Bsqlarken
&riiksellde klzlrn GiiIperi Gokkmen Briiksel
universitesi'nde lisansiistii qallpnasr olarak "Tiirkiye
~ ~ konusunu
Curnhuriyeti Dlg Politkasi'nln R a ~ l a n gYlllan"

bu konuya bir apkllk getirmigler, " y a b a n c ~basma


yansimayariyla" kaydrn~ koymuglar. kizlm KraI
Kutiiphanesi'ni haftalarca allak bullak etti. O tarihlerdeki
lngilizce, Frans~zca,Almanca biitiin gazete ve dergilerde
Turkiye'ye ait haber ve rnakaleleri topladl. Bu belgeler beni
qok etkiledi. Hepsini okudum. Gzellikle Musul dosyas~beni
qok ilgilendirdi. Ru konuya ait olan bilgileri "Mirn Dosyasr"
ad1 alr~ndatopladim. Konu, giiniirniizde yakrcl bir giincellige
sahip olmakla birlikte yapacak bir qey kalrnamigt~r.Buna
ragmen "Musul Dosyasl" bu kitapta yer akin diye diis-
iindiirn. Ve diigiindiim ki, benzeri ynnli~larlakary karg~ycak
almay~z ....'
XXX
Mirn Dosyasl, Musul gibi Mirn Dosyrrslnln konusu ve
iqerigi giiniimuzde bijtiin aqlkhgl ve olanca gUncelligi ile
gtizlenimizin liniindedir. Folitika iqin yap~lanpek qok tarifeler
araslnda tazeligini en gok koruy abileni "Politikanln
f~rsatlanndanistifade edebilmek sanati 01dugu"dur. 4000
ylla varan devlet tarihirnizde bu tm'fe pek uyum s a ~ l a d l ~ r m z ~
iddia etmek yazik ki miimkiin degildir. Cogu kez savag
rneydanlarlnda kazandlklarlrnlzr ya ban? masallar~nda
kaybetmigiz, y a h u ~da geleneksel ve toplumsal miisamaha
ve ho~gijriirniizve biraz da "Adam sen de.."
u m u r s a m a z l ~ g ~ m ~tozlari
z ~ n araslnda tarihin ters esen
riizgarlanntn esintilerine terk etmigiz. Bn bijliimdeki MIM
dosyasinln tefemati araslna srktgan tozlm bu allgkanli~in
halen en giincel Srneklerinden biridir. Bu konu iizetinde
BzellEkle emekli otduktan sonra qok yazdirn, c;egitli forumlarda
qok konugtum, OktlyanEar da dinleyenler de bana hak verdiler.
Ama kirnseden ne bir ses ne bir nefes ~lkmadi.Savaglarda
oldugu gibi pol itakada da "Flrsat beklernez !.." Kendimizi
en gii~liihissetmerniz gerektigi dijnemlerde bu f~rsatonar
ylll~kara ile iki defa bniimiise qrkti. kisi de diinyanln en
gtiqliisii say~landostamuz, rniittefikirniz, ABD'nin Baba-
Ogul BUSH siilalesinin Bagkanl~kdiinernine tesadEf etmigti.
Birincisi Baba BUSH'un bir Ehlibi Salip, seferini andiran
bir mil yon Fuk bir SWWARZCOMPF ordusu ile Irak iizesinde
estirdigi bir acaip " C ~ FIRTTNAST"
L idi. Amacl Kuveyt'i
I n k istilasrndan kurtarmak idi. 1kincisi de aynl babanin on
y 11 sonra tartlgmal~bir se~imleBey az Saray'da Bagkanllk
kolmguna yerlegmesi ile baglatttgt, hala iqinden qzkamadlgt
terij, ka& Bagdat seferi idi. Saddam Hiiseyin'i, -hakF~veya
haks~z-uluslararasl teror ile ~zdegle$timig,olabilen biitiin
glicii ile $of$ kez iizerimizden bile geqerek Irak'a yiiklenmiq
dururndad~r.Savag~nsona erdigi ilan edilip dumrken direni~
biitun giddeti ile devarn ediyor. Arada Knzey Irakta'ki veya
oradan geqen vatandaglmmz hatta guvenlik g6revlileri1niz
g6zler ijniinde pusuya diigiilerek feci gekilde igkence ile
Gldiiriiliiyor. Hatta gozetirn arnacl ile orada bulunan subay
ve erlerimizin baglarina quval geqirilerek tevkif ediliyor.
Bizler ise sinlr otesinden la1 v e epkem seyretrnekle
yetiniyoruz. Arada bir, ABD Dlgi~lerisijzciisuniin Rum
Ortodoks Pattigi'ne O ~ r n e n l i kunvanl iIe Ankara'daki ABD
Sefaretinde ~ e r e fmisafiri sifat~ylaverilen ve diplomatik
mii~adeleve terbiye kaidelerini taban tabana ters dkjen
davete Tiirk yetkililerinin katllrnarnlg oIrnalarinrn "Not
edildigi" gekIinde verdigi beyan iizerine bir kornutan~rniz~n
aynl deairnle temas etmesini yeterli bulmadr~irniziifade
etmek istiyomm. Hic; olmazsa ~ncirlik'teg6revli bir inzibat
snbay lmlz Adana civarl kabarelerirnizden tagan ABD
subaylanndan bir kaqinin yaka p a p toplanrp ba~lannaquval
gqirebilmi~oIsa idi. Hepimiz derin nefes alacaktlk!. Ne ise
biz dostluklar~mlzdabildiklerimizi, gijnliirniizde ve
hafizamtda biriktirebilcliklesimizi yeni mesillere ve biIemerni~
olanlara aktarabilmektir. San~nmbu, sadece benim degil
biitiin bu olaylan yagamig veya ilk agizdan dinleyebilmi~
olanlar i ~ i nde bir gBrevdir.
Hiirriyet ga&esinde wym Ecevit'in
bis beyanat] vardi. Bu konu ile fevkalade ilginq bilgiles
veriyor. RahrnetEi fsmet inijnii'niin konu ile ilgili vasiyetinden
bahsediyordu. Kendisi diiriistliigii ve dzellikle nezaketi ile
unZii giizide bir Devlet Adarmm~~dlr. Cumhuriyet dijneminde
yetigen devlet adarnlanmis arasinda nevi vahstna mahsus
bis karakteri ve cesur dnvranlglan oldu@na uzun meslek
hayat~rndaqok defa $ahit olmugumdur. Bunlan teker teker
yazrnak bu andann sinlnnl agabilir. Bu satirlmn yazan da
virndi bildiklerini ve biriktirebildigi anilannl yazarken - T m
Sahittir -hiqbir raman subjektif duygulann dtinda kdrnarnigt~r.
Bunu ijzellikle Rahmetli inijnii'niin Musul konusunda vasiyet
niteligindeki siizlerini apklamada neden bu kadar geG
kaldlgtnt anlamakta giiqluk ~ektigirnide itiraf etmeliyim.
Yukamda da yazd~m:Sayin Ecevit slradan bis Devlet Adam1
degildir.
Sayln Ecevit'e rniite$e&rim: Hic; olmazsa "Mim Dosyasl..
Musul gibi M." D o s y a s ~ nhatlrlarnaktn
~ ne kadar isabet
ettigimi bana anlatm~goldu.
ri geqvkfrn i@npti. Bun1
ntyc f i ~ l k ~ nTCI
IIISI,C~PF; l lih Ru$rb :17tn, l a ~ h
m
'1 Jrk. <8P~l4-~b
I r n r n n r ~ aacvtcracn
~ gri~Ii+uninrrm:elrdi$i r
mt mhrcin~n.PII
. J H ~ I Yre ~ Yvlriculrr~abavr, pp!eni hir drr kiin miIIi~rrgip
?!T:','ink qrr,:a
%

! , ~ r , > , ,Id x ~ h , s
S>~-\-t:mri q T<
rrdrl. ktimiro'~ km~frllnhlt ~c'cnphc~ccanlr ha1 >'JV~!~IT?~T
?ralirdr. h ' n n ~ rmj. h'rmalrcl TUI *'L,-, k , 1, ,1~<
*,,1,1ai, ,rr,.<r,,
o:hd
x L,r<,,!u>
iie:1wj, i 3 r n r
h l 1 1 1 1 ld ~ v
llrr ~ h m V!~I
rn! W \ I P ~ I I I
l~
wli %.nutla
I:k IF-5 I a r 1
P:YA~!III~A n!-~
nl~mrnisdfln b
Lozan'dan arta kalan eski bir dosya..
''M~M''ddosyas~..MUSUL gibi M..
"Hasta adamWtn~terekesi,bazl hassas burunlar
...
iqin petrol kokuyordu "M" DOSYASE,., MUSUL

G N Y D O G U simrlanrnlzda, komgulanm~zl1ran ve Trak


asasinda 7 yildrr siiregelen kanlr savagan sonra ABD ylllardlr
unutulmug, tarihin saflmna kalkmrg bir dosyay~,son ayEarda
giindeme getirdi. CCM"Dosyasi diye anllan bu konu, 1. Dilnya
savay sonunda ~n~iltere'nin yere elkoydu@, t&lU hile entrika
ile vzun ylllar iistiine oturdugu, Musul vilayeti kaps~yor.
Soguk k q giinlerinde, bolgernizi bisaz daha fazla sita an
Musul'un Gy kcsiinii, usta bir kalemden sunuy oruz.

ON DOKUZUNCU air, k ~ m i i ve
r buhann saltanatanr
gordii, Yirminci yiizyil ise ekonomiden sanayiye, sanayiden
siyasete kadar usanan bir petrol tistiinlugiiniin apk seqik
belirtileri ile bag1ad1...
BU asinn ilk yarrsinda qrkan, tIim diinya milletlerini
ilk kargit ve dligman karnpa aylran, rnilyonlarca insamn
yagamlann~yitirmesine yo1 asan her iki diinya savag~ndada,
petrolan kokusunu duymak, rengini gSmemek miimkiin
degildir. Bu rnucize sivinin kokusu her yerde ama en c;ok bir
yerde Ortadogu "a dduyuluyordw. Anadolu'nun
Giineydogusu'nda, bir koldan fran'a, bir koldan da giineyde
Mezopotamya'y a, Basra K8rfezi'ne uzanan, biihin bir bijlge
buram buram petrol kokuyordu.
Bu dijnemde biitun gazler Tiirkiye'ye qevrilmigti.
Bir zamanlar ordulmnln hagmet ve azarneti ile diinyanrn Gg
k~tasindahiikiim-ferma olan koca Osrnanll ~rn~aratorlugu,
tam biz ~Ukiintiihalinde idi. Bir zamanlar adrndan iirkiilen,
ZQr zarnanlarda hamiyetinden medet umulan, rnerharnet
dilenilen Osmanli Imparatorlugu'na, artlk “basta adam"
g6zii ile bak~l~r olmugtu.
PETROL KOKUSU ...
HASTA adamn terekesi kan kokuyordu. Bazt hassas
buriunlar iqin bunun da Gtesinde petrol kokuyordu.
Hastanin qevtesinde ~oreklenenlerpktu. Kimi dost
g e ~ i n i ponunla ortakl~k,ittifak anyor, Haydarpaga'dan
bavlayarak, biitiin Anadolu' yu geqecek sonra da Bagdat'tan
Bassa'ya uzanacak binlerce kilometrelik bir yo1a, demirde
qelikten raylar dogiiyor, k6priiler kuruyot, kimi ise daha hsa
yoldan giderek, hasta adamdan hasta dijgeginde kopardtgl
gaibeli ferman ve iradelerle, Ortadogu'daki petrol prnarlan
iizerinde ~imdidenkendi zevklerine gore ke~anelerkurmaya
qallg~yordu.
Rnar bqina giden yo1 tek olunca, bu yolnn yolculm
da ya birbitleriyle iti2ip kakqaqak, kavga edecek, yahut
aralannda a n l q ~ pbid ikte yiiyiiriirneyi deneyeceklerdi.Yolcular
ikinci yolu tercih ettiler: fnglisler, Hollandaltlar, Almanlar
aralannda birlegtiler. 191 2 yillnda Balkan savqlarr slmslnda
Hollandal~lar,Osmanlr saraytndan eIde ettikleri bir irade ile
Musul ve Kerkiik dolaylar~ndakipetrol ararna ve q~karma
imtiymrn~"Turkish Petroleum" adlna almiglardi. Bu acnip
isirnli 5irketin ard~nda,"Royal Dutch Shell" !ngilizlerin
h m u g oldulcran "Anglo-PersianOil" bulunuyordu. Anadolu-
Bagdat derniryolu irntiyazlnrn arkasrndaki "Deutsehe Bank"
da grubu karllmca, bu yolda yaya kalan Fransa olmugtu. Ama
onun da bag1 Almanlarla dertte idi. Sans Franstzlara sonmdan
giilmiig,Almanlar sava~tanyenik ~lluncalngiliz~ereverdigi
pahall bir odiin kargrlgl da olsa "'Tbrkish Petroleum" deki
A1 man hisselerinin uzerine Fransa oturuvermigti,

OSMANLI EELVASI
ASLlNDA Osmanli fmparatorlu~u'nun,Biriaci
Diinya Savagi'nda AlmanIar~nyanr slra kat~lrnr~ olrnasr
.
ingilislerin ve Fransizlann i$lerini bir hay li kolaylagt~m~gtt
ingiltere ile Fransa daha savaq aralannda sik srk bulugarak,
"hasta adamwin Osrnanl~ helvas~ni aralarinda nasil
bliiliigeceklerini kararlagt~rrnlglardr.1ngiliz ve Fransaz
temsilcilerinin isimleri ile anrlan iinlii Sykes-Picot
anlqmas~ndaOsrnanli terekesini, aralannda, niifuz bolgeleri
halinde kagit iizerinde paylagmiglardi. Bu matabakat
~erpvesindeMusul-Kerkiik ve havalisi Frans~zlmnpayina
diigiiyordu. Bitinci Diinya savagi beldenrnedik gekilde erken
ve siirprizlerIe sonuqlandi. 1917 ylllada Ekim i htilallerinin
patlayr vermesi ile Rusya savagtan gekilrniv, kendi kabugu
iqinde kendi i$ somnlan ile u@agmak durumunda kalmqtl.
Almanya'ya gelince, savag heniiz kendi s~nirlarinln~ o k
litelerinde iken ordu birden bire silahlanni bmkarak teslim
oluvermiqti.
Usmanlr ~mparatorlugu'nugereksiz yere bu savaSa
sokanlar, savqa son veren iinlii Mondros Miiterekenamesi'ni,
koskoca bir millet adina imzalamakta bir sakrnca
giirmemi~lerdi.Cok geqmeden Biiyiik Tiirk Milleti kendi
iradesini aaiklayacak, Milli Misak iqinde kalan anavatanIatrru,
sonuna kadar savumak i ~ i blesiye
n ijldiiresiye bir mUcadeleye
giripekti. Diinya savqinda Osmanli dulannda komutanlrk
eden Alman GeneraIi Liman von Sanders ile kendisinden
kumandayl devralan Mustafa Kemal. AtatEirk araslndaki
gdriigme qok ilging ve anlamhd~r.Liman von Sandres.
Mustafa Kemal Pqa'ya, "Arhk s a v q bitti. Biz askerlerin
i ~dei sona ern@ oldu. Bundan sunrasl arhk diplomaltlann
iqidir" diyordu .
Mustafa Kemal'in cevstbl ise qok anlamlr idi.
19 Mays 1919k m m n ve iradesinin o giinleden a~~klanrnasr
gibi keskin bir beyandrr.
- Evet sayln general, sava* sizin igin bitti. Fakat
bizirn iqin heniiz yeni bagl~gor.
BOZUKLUKLARI
S ~ N D W
BIRINCI Diinya Savag~sona ermig g~riiniiyordu.
Hig oImazsa maglup AImanlar ve galip rniittefiklertizellikle
1ngiIizlerle Fransr zlar, biiy le diigiiniiyorlard~.Ama erken
oturulan ganimet s o h i n d a n s o m bazi sindkirn bozukluklan
$1 kabilir, swag stras~nday aptIan gizI i bBlii~meve paylagma
rnutabakatlarinda b a z ~degerltndirrne hatalar~yapllmig
olabilirdi. Nitekim Sykes-Picot anlagmasinda , Musul ve
havalisi Frans~zlannniifuz ve i8gal bolgesine b~rakilm~gti
Lloyd George, ingliz irnparatorluguna Hindistan yolunu
karadan da a ~ l ktutabilrnek amacr ile Hayfa'dan ~ran'a,
Tran'dan da Hindistank kadar uzanan Musul dahil biitiin
Dicle vadisini, eIinde ve kontrolSnde tuzmak istiyordu. Buna
kaqdik Fransa'nm Rhein Vadisi'nde Rhenanya'da iddialan,
istekleri vardl. Franslz Bagbrikani Andre Thardieu ile 1ngiliz
Bagbakani Lloyd George arasinda uzun siiren pazarliklar
sonunda Sanremo'da ilu devletin q~karlanarasinda bir takas
gergeklegti. Rhenanya'dztki ingi~izdestegine kargilrk,
Frans~zFarda ingiliz de belirli bir sure igin emellerine
kavugtular, ama Tiirk rnilli miicadele tarihinin iinlii "M"
dosyasl 'CM", Musul gibi davasi, e tarihten itibaren a ~ ~ l r m
oldu. "M"dosyasl zamanla biiyudii, kabardl, ~ivti,Lozan'a
gitti. Lozan'da "bu i ~ iyi i pigrnemig$'... dediler. TiirklerIe
Ingilizler a r a l a r ~ n d agoriigmeye devarn etsinler,
anlagamazlarsa, a81 yine pi~iremezlerseBirlegrnig Milletler
firgiitiine, o zamanki ad1 ile 'Terniyeti AkvarnY7a gitsinler
dediler. Bunlarln hepsi oldu. Birinci Diinya Savap sonu
fwryas~nda.hir croldu-bitti"havas~nda.Mandater Devlet
~ngiletere'ninakrl alrnaz hile ve entrikalan ile Musul, ingiliz
mandas~alt~ndakurulrnasrna qalig~lanIrak'in sm~rlaniqinde
kaldr. Tiirkiye'ye sadece bu bolgedeki petrolii igleyecek,
iin1i.i m i h i i4'IFurkishPetroleumWunyirmi beg YIP siire ile
yiizde 104'liik bir gelis pay1 koqanlari kaldi. M dosyas~
derlendi toparlandt. lngilizlerin verdikleri 20 mil yon sterlin
tutanndaki bir k d i arnbalajina s m l ~ ptarihin
, tozlu raflmna
kaldimldr.
FAZLA SICAK
ATCADAN yanm aslrdan g a l a zarnan gegti. Firat ve
Dicle iizerindeki ktiprtilerin allt~ndan~ok.sular aktl. Sular M
dosyas~nibir ucundan hafiften lslatir gibi oPdu. M dosyas~
islandi, yosunlandl, arna yegillenmedi. Sadece kapanan ve
zamanin tezlan iginde unutulan bu eski dosyanm hernen yani
bapnda mantar gibi yeni bir dosyan~nbag verip bagak verip
filizlenmeye 'bagladig1 gijriildii. Bu dosyanin iizerinde belli
belirsiz kocarnan bir "S" igareti giizle giiriiliir, sezilir oldu.
Tilrkiye'den kaynakl anan sularl simgeleyen "S" igaretli
dosyanin iiykiisiinii de M konusunun bir u z a n t ~ solarak ~
ileride ele alacaglz. Kerbela KBpriisii iizerinde Kerkiiklii
Fuzulinin iinlu su kasidesini birlikte okuyacaglz. Bu yeni S
dosyasinln da dostluk karde~likgarktlmnln nakaratt arastnda
M'nin akibetine ugrarnasln~ijnlemek iqin aklimizl v e
giiciimusii suland~rmarnaya~ a f ~ g a c a g i Bu s . konuda
kamuopnun bilinqlenrnesi, meselenin hem Turkiye gikarlan
hem de milletlerarasihak ve hukuk kurallan iginde sUrekli
ve adaletli biqimde diizenlemesine y a r d ~ r n colmaya ~
qalrgacag~z.Zamanrn havasina zlyularak verilecek acele
tavizlerin Turkiye' y e ne denli zararlar verdijiini brrakin
y a k ~ ntarihirnizi yagamakta olan kugaklar dahi ~ o kiyi
bilmektedit. GlfnUnuzEin kogullm fevkalade nazik bir nokdada
dengelenmektedir.Bu dengeyi bzabilecek en ufak ve linemsiz
btr hareket bile, sadece bize degil, butiin Klgeye urnulmad~k
bir felaket getirebilir. BEIbak~rndanen yiiksek yonetiei ve
sorumlu kornutanlardan en sade vatandaga kadar dikkatli
ve miiteyakklz bulunmak hepimiz iqin bir vatanborcudur,
vatanda~l~ k borcudur. Turk-kiye cofpfyasmtn, halen yedi y ~ l a
yakrn bir zamandlr birbirleri ile saw? halinde bulunan iki
korn~u1mn ve Irak'ln sin~rlanile bulugtmgn noktadan esen
savag riizgarlan bu k19mevsirnfnde halk olmugtur. Usaktan
yak~ndan,qevreden bolgeden ge~itlisenaryolar, mizansenler
hazlrlaniyor, aPlanlp pullan~p,dallanmp budaklan~p
karnuoyunun begenisine sunuluyor, igtahlar bilinmek
isteniliyor. Dikkatli olma, basicetli diigiiniip oyle k m verrnek
bugiin be1ki her gUnkiinden daha zorunlu goriiniiyor geqm i i
bilmeden gelecege yonelmek, gok defa insani yanllg yiinlere
siiriikleyebilir.
Onun iqin @ndiIerde biqoklmnm qegitli nedenlesle
atege atmak istedikleri gu kullenmig tozlanmq "M" ipretli
Musul gibi M dosyasrnl g ~ y l ebir aralayip, satirbaglari ile
yapraklmn~yava5 yavah qevirelim.
ingiliz, petroliin gelecegini giirmii~,OrtadoB'ya
yerle8meyi akl~nakoymuqtu,..
Musul "Milli Misak'hslnlrIar~ iqindeydi.
M dosyaslnl @yle bir araladlglrmzda, g ~ z ~arpacak
e
ilk husus, Inglislerin kendilerine iszgii iqten pazarllklt,
onyarg~llileriye doniik, kaypak, amaca v m a k iqin her ~ C
mirbah sayan geleneksel poIitikalarrn~nsergilenmesi o l a c h .
fngilizlerin o tarihlerde b6lgede giittiigii dl2 poIitika qifte
l ~ Gdriiniirdeki ilk arnaF, Akdeniz kly~larindan
a m a ~ idi.
baglaymak karadan Hindistan'a giden ipek Yofu'nu giivence
altlnda tutmakti. ikinci ve as11 arnacinl Musul ve Kerkiik
balgesindeki qok zengin petrol kanaklarinin casibesi
olu~tumyordu.
Musul asIinda Osmanlr ~mparatorlu@'nunbir vilayeti
idi. Geni~ligibugiinkii Tiirkiye'nin sekizde birine ynklnd~
90.000 kilometrekareydi. Frat ve Dicle vadisini lusmen iqine
alan bu biilge, as~rlardanberi Tiirk-Osrnanlr hakimiyetinde
bulunuyordu. Kfih Bagdat ViEayetiynin bir sancagr, kah
dagrudan dogruya Musuf Vilayeti elarak rniiIki ve idari
taksimatln iqinde yer alryordu. Birinci Diinya Savqi sonunda,
ingilizler bu biilgeyi Mondros Miitaeekenamesi'nin T'nci
maddesine dayanarak i5;gal etrniglerdi. Oysa, ingiltere ile
Fmnsa asaslnda niifuz biilgelerini diizenleyen Sykes-Picot
anla9rnasrna gere, Musul Frans~zlar~n payma dii?iiyordu.
Ama Fransa'nm bu ivi yapacak hali yoktu.

PETROL CACI ...


ING~LIZLER~N burnu iyi kokn alirdi. ipek Yolu,
Hiadistan'a uzanan karadan baglantl, stratejik rniilahazalar
gibi safsatalar bir yana, ingilizler bu bijlgede tuprag~altindaki
petroliin kokusunu alrnlglardi. f h i yi giSren bir millettiler,
onceden uzwn diigiiniirler, zamanl gelince ise gabuk karar
verirlerdi, Petroliin gelecegini gordiiler, yirminci asnn bir
petrol danemi olacaBm sezdiler. Bu rnucize yalut balurmndan,
Amerika Birlepik Devletleri'ne siirekli bagrrnll kalmanln
saklncalarlni anladilar, ve... Diinya7nln en zengin petrol
kay nakl anna sahip olan Arabistan'a ve Mezopotamy a "a
yerlegrneyi akillmna koydular.
Osmanll'nln son dijneminde ihanetle, hiyanetle
beslenmig, semimi8 vyhleri, emirleri hile ile altmnla, giirnll8le
yogurup avuqlannda bebek kiralliklar meydana getirdiler.
Kijrfezdeki petrol kaynaklann~naytagi bir hilal$eklindedit.
HiEalin bir ucu kijrfezde Bbiir ucu Musul'da ve Kekiik'te
idi. Petrol hilalinin ucunun elinde tzltan XngiIizin hilalin ~ t e k i
ucunu bagkas~ndabirakrnak diigiiniilemezdi. Maglup
AEmanlara ait olan yiizde 25 paym da savag ganimeti olarak
Fransizlara bol keseden verince pazarl~kSan Remo'da
tamamlanmlg oldu.

BWRAYA kadar olanIatin tiirnii, Ririnci Dunya


Savagi'ndan maglup qrkan Osmanlrnin, "Miilk sahibi"
TiirkXn d~glnda,onun yoklugunda olugturulmugtu. Ona
kirnsenin bir Sey sordugu, soyledigi yoktu. Halbuki Musul
her ~eydenGnce, bir Osrnanli vilayeti Idi. 19 Mayls 19 19'da
Mustafa Kemal Atatiirk'iin Samsun'da karaya ~ i k m a ile s~
baglat~lanve lirgiitlenen Milli Miicadele dijneminde ise, bu
mucadelenin sinirlar~ntqizen ScMilliMisak7'm iginde idi.
Aslina baklllrsa "Milli Mkk"m topoefya Uzerinde qizilmig
kesin bir haritasr yoktu. Bu bir prensipler ve arna~lwblgesi
idi. Osrnanli ~mparawrlu@'nzmAmp viIayetlerinden gaynsl,
Tiirklerin oturmakta oIduklar~b~lgeler,Milli Misak'ln
kapsamina giriyordu. Musul vilayetinin lijsel durumu
dolayls~yle,konu daha baglangqta Erzumrn Kongresi'nde
giindeme gelmig. Buralarin Milli Misakh dahil bbulundu@
teyit edilrnigti.
Ayrlca Milli Miicadele'nin sonunda imzalanan
Mwdanya Miitarekesi hiikiimlerine gore imza a n ~ n d aher
tiirlii askeri harekat sona erdirilecekti. Bu biiyle olmadi,
lngilizler kaqilagt~klarrmaha1l i rnukavemete ragmen Musul
biilgesini iggal etmeye devam ettiler. Musul meselesinin
kozan'da rniizakeresi p k uzun siidii. ingilizler igal ettikleri
bu blijlgeyi Tiirkelere geri vermeyi akillarindan bile
gqhiyorlardi. Tiirkler bblgede bir hdkoylamasina gidilmesi
gibi fevkalade demokratik ve cesaretIi bir Gneride de
bulundular. Bu dahi kabul edilmedi. Yeni Tiirkiye Devleti
ve Tiirkiye Biiyiik Millet Meclisi Hiikurneti uygar milletler
toplulugu iqerisinde e$it bir diizeyde bir an ijnce yerini
alabilrnenin, yeni devleti bu srfat~yladiger devletlere
tan~tabilrnenina& baskis1 ve aceleciligi altinda idi.
Tiirkiye' yibu haliy le tanltabilecek ve belgeleyebilecek olan
da Lausanne Antlagmasl'nln bir an Snce irnzalanmas~idi.
Lausanne Antlapas1 Musul konusunda bir anla~rna
saglanarnadan ilmzalandi. Lausanne Konferansl'mn tiimiiyle
ykrnaza girmesini ijnlemek ancak konuyu ileriye atmak
sayesinde mumkiin elabildi. A n t l q a n ~ n3.ncii rnaddeinin
2.nci fikraslna giFre, Tiirkiye ile Zrak arasrndaki smrriar,
Lausanne Antla~rnaa'nmimzas~ndanitibaren dokuz ay
iqerisinde Tiirkiye ile Irak'a niyabeten mandates devlet
s~fat~yla ingiltere araslnda yap~lacakikiIi miizakereles
yolu ile tespit olunacakti. Bu gergekle5;inceye kadar da
taraflar h i ~ b i raskeri harekatta bulunrnamay~ve mevcut
durumu aynen rnuhafaza etmeyi taahhiit ediyorlardt.

DIREMYOR
MUSUL VE SULEYIMAN~T, ...
~ V G L ~ Z L EbuR taahhiitlerine de saygi gostermediler,
Lausanne rniizakeseleri s~ras~nda
Musul ve Kerkiik bijlgesinin
iggalini tamarnlayamamqlard~. Yer yer f ngilizlere rnukavemet
eden bolgeler v a r d ~ .Siileymaniye ~ e h r i n eise hi$
girememiglerdi. Lausanne ant fag mas^ imza edilir edilmez
sanki anlama bunun tam tersini angomemi$, her tiirl~aqkeri
harekat~yasaklamam~ggibi, F 923 ylli Agustos aylnda
jngilizler, Musul bolgesinde yogun bir askeri harekata
girigerek Siileymaniye ~ e h r i n ibornbard~manetmeye
baglamglard~,Buna ragmen bu Tiirk gehrinin fiilen ingilizter
taraftndan iggali ancak bir ylI sonra geqeklegebilmi$i. ~ ~ ~ a l
tamarnlanrnastna ingilizlerin sskeri giicii yanrnda
kl~klrt~lan yabanc~ve Hlristiyan unsurIarm ihanet ve
h~yanetleride etkili oldu.
Musul ve havalisindeki yabancl ve Hlristiy an
unsurIann ~n~ilizlerin tegvik ve yard~mile Iriirkiye'yi me@
ve taciz eden saldrrllan yiizUnden Tiirkiye iEe ingiltere
arasindaki ili~kilerinnorrnalle~irilmesidaha geciktirilrnig
oluy ordu. 0zeflikle bir siire sonra biiyiik giiqliikler iqinde
ba~layabilecekiki Musul miisakereleri s ~ r a s ~ n dbijlge a
yakinlarinda iinlii lngiliz Intelligence Service'in ba~latt~gi
Kiirt isy anlam 1923-1926 dheminin Tiirk-1ngiliz ili2kilerine
olumsuz darngasin1 vuran olnylarin bapnda geliyordu.
Lausanne Antlagmas~'n~n imzasindan hemen sonra,
fngilizler bir taraftan Musul bolgesinde askeri harekata
gegerken, iijte yandan da anlagmanln ijngordiigii ikili
miizakerelerin hemen baglatrlrnasm~oneriyorlardi. Mustafa
Kemal ve Tdrkiye BiiyUk Millet Meclisi ise, savngln ve
seferberligin sona erdigini artik bangin geldigini ilan
edebilmek iqin haul olarak Istanbul'daki igal kuwetlerinin
tamamen iilkeyi terk etrnelerini bekliyordu. Ankara, bununla
da yetinmeyip Lausanne Antlagmasi'nin hukuken yiiriirliige
girmesi i ~ i na n t l a p a hiikiirnlerine @re, Akit Devletler
zarafrndan resrnen onaylanrnas~n~ da istiyordu. Tiirkiye'nin
hu rnakul ve hakli talepleri ve gartlan, ingilizleri qileden
gikamaya yetiyordu.
~ N G ~ BASINININ
L~z YAYGA'RALARI...
O giinlerin fngiliz basmm~,iinlii Times Gazetesi'nin,
Observer'in bag makalelerini, Tiirkiye haberlerini okumak,
bugunkii Tiirk kugaklan i ~ i nfevkalade Ilging ve faydal~
olmaktan fiteye, tarih balurn~ndanda fevkalade ibret vericidir.
Mustafa Kemal'in ve Tiirkiye Biiyiik Millet Meclisf
hiikiimetinin yeniden ijrgiitfenme ve yeniFe~mekonulmnda
aldig~her karar, lngiliz gazeteletinin adeta sevinq kaynag~
oluyor, Mustafa Kernall ve arkadavlarinin girigtikleri bu
yenilik hareketlerinin ve iniklaplarin altlnda kalarak
ezileceklerini ve politika saknesinde, tamamen sifineceklerini,
halk~ntaassubu ve reaksiyonu flziinden, a n q i iqinde dagilip
kaybolacaklatini, adeta miijdeler gibi diinya kamuoyuna
yaymaya pl~yhyardu.jngilizler bijlgenin Irak i ~ i nstratejik
finemini vurgularken, sadme Musul ile de yetinmeyip, Hakkari
vilayetinin kuzey krs~mlmmda Irak'a katrnay~diigiiniiyorlar,
bu istikamette askeri denemelerde de butunuyorlar ve bijlge
halkinr Mustafa Kemal ve hiikiimeti aleyhinde
lu@xtiyorlard~.
hgilizlain ihli miizakereletin bir an ~ n c ba~lablmasl
e
konusundaki biitiin aceleciklerine kargin, Tiirkiye Biiyiik
Millet Meclisi Hiikiimetinin Londra'ya bir biiyiikelqi
gbnderebilmesi, ancak 1924 yrli ilkbaharlnda miirnkiin
olabildi. Eski Drgigleri Bakanl Yusuf Kemal Tengir~ekbu
s~fataf ngiltere' ye gitti. Tngiliz Sefirinin Turkiye'ye gelmesi
ise ayn bir mesele olugtumyordu. Bir defa f ngiltere heniiz
Lausanne Antla5;masr'm onaylarnad~gliqin bijyle bir atama
yapilarniyorda.
H I L A ~ OLAYI...
T
SONUNDA biitifn diinya ile beraber ingiltere
kamuoyu da 10 Mart 1924 tarihinde, Turkiye 'de hilafetin
kalddd~krrrave Osmanli Hanedanuun yurt &$ma pkanldlgrn~
ogrenecek. ga~klnllkla~ f k earasl bir kararsizlik iqinde,
ciirnlenin ayaklm suya erecekti.
Ingilizlerin Asya ve Afrika'daki ~Omiirgelerindeyiiz
milyonlam v m MUsliiman tebaas~vardl. 'FCirkiye'dehilafetin
kaldinlmasl, onlan ~ o k yakrndan ilgilendiriyordu. Buna
ragmen ~ngilizlerhilafet konusunda, d o w d a n dogruya bir
tavlr almaktan kayndrlar. Bagbakan McDonaId Avam
Karnaras~'nda bir a~tklarnayaptr: "Hilafet meselesi bixi
..."
ilgilendirmez dedi McDonald istedigi kadar LaBukonu
..."
bizi ilgilendirmez diye dursun, bu agklamalara ters dii~en
bir talurn tuturn ve c h m ~ ~ lizfenmeye,
ar gijriilmeye ba9landl.
onlii Aga Han ile yine 1ngiliz yanlls~olmakla iin yaprnig
Emir Ali, Mustafa Kemal'e hitaben yazddan me'khrplarda,
hilafetin kaldrnlmas~niprotesto eder bir tavls ve tutum igine
girdiler.
Bavbakan McDonald'~nihtiyatl~beyanlmna uygun
bir tutum iginde kalmaya Gzen gosteren 1ngiliz basininrn
tersine Franslz, Belqika ve Alrnan gazeteleri Turkiye'de
hilafetin ilgasi konusuna gok daha fazla Snem ve yer
veriyorlardi. $slam Blemi birden kangmq, gegitPi mezhep ve
tarikatlar harekete gegerek, yelyiiziinde Peygarnberin vekili
say~lanhalifelik makamr iqi kendi mezhep ve mepplerine
uygun diigecek adaylar ararnaya baglamqlardi. Ger~ekten
de yeni halife, lngilizler b m d a n , mutlaka kendi qrkarlanna
hizmet edebilecek birisi olmal~idi. Bu yiinden bahl~ncaen
uygzln aday Hicaz Emiri Serif Hiiseyin o l d gijriinijyordu.
M~srrlllarise 1ngi1is1erin bir kuklasl olarak gtirdiikleri
Hiiseyin'in arkasinda namaza durmayi ~ i d d e t l e
reddediyorlard~,Ozetle ingililerin de bay bu hilafet yiiziinden
derde g i r m i ~gibi idi. Bu yiizden bir yandan Musul
meselesinde uzlagmaz bir tuturn takmlrken, ote yandan da
hilafetin ilgasl konusundan faydalanarak, yeni Tiirk rejimini
kundaklarnak iqin ellerinden geleni esirgernediles.
SAVASIN ~ $ ~ f ~ N D E
Tnglizler Lausanne AntIagmasi "1 gecikme ile Nisan
1924'te onaylayabildiler. Antlagmanln ~ngordiigiiTiirk-
lngiliz ikili miizarekeleri de bundan sonra bagalayabildi.
~stanbul'dadazenlenen bu rniizakerelerde Tiirk heyetine
h t h i Okyar, lngiliz heyetine ise Sir Perey Cox bqkanl~k
ediyordn. Daha ilk ternaslardan anlagild1 ki, iki heyetin
kaqlikh giSrij81eri armnda uyqturulirnaq~uzlqhnlmasi
fevkalade zor biiyiik ayzlllklar vardir. Fethi Bey, Musul
vilayeti halk~nlnil~teikisiini esl4 Ommanli tebasi MuslfIman
Tiirk ve Kiirtlerin olu~tzlrdu@nuklirtiyor, bu yijnde bilgiler
, belgeler ve kanltlar ileri siiriiyor ve degerlendirmeler
yap1yordu.
fngiliz Heyeti Bagkan~Sir Perey Cox ise kendi
bahrmndan w ~ i t ltarihi,
i ekonomik ,askeri ve irki a@manlar
ifade ediyor ve "Musulu Tiirklere birakmak, onlara
Bagdat'a 60 mil lcadar yakla9tlrmak olur. Buna rniisaade
etmek ise deliliktir" diye dii~iiniiyordu.
Birbirine bu kadar zit fikir ve gdriigler iqinde
fstanbul'da bqlatdan Musul mii~akereleri,lusa stire i~erisinde
qrkmaza gidi. fki taraf da kendi goriiglerinde lsrar etti@ i ~ i n
1924 y111Mayis'inda rnlizakerelere bir siire ara verildi. B u m
arada kulislerde gijrii$lerin yaklagtsnlmaslna qalrglldl, bu da
olmayinca nihayet 11 Haziran 1924 tarihinde, Musul konusu
ile ilgili ikili konfetans~nakamete u@adigi apklandl. Artrk
fngiliz basmi Tiirklere ate?piiskiifiyor, Mustafa KemaI'e
ver yansin ediyordu. Dikkate gayan olan taraf, ge~migteki
qegitli iirnelclerini tessine, bu sefer Avrupa basin1 ingiltere
iSrnegini izlemiyor, Tiirkler ve yeni aejirn hakkinda daha
rlrmli bir dil kullaniyordu. Fransa'nin iinlii "Le Temps"
Gazetesi, eskiden beri Mustafa Kernal ve arkadaglarmm
aleyhinde, Htristiyan baaazllgi iqinde sert ve hagin makaIeIeri
ile tanrna "Le Journal des Debats'Wazetesi ve nihayet
Belqika'nrn ilirnll "L91ndependanceBelge" gazeteleri, bir
agtzdan ayn bir diE kullan~yorlar,'Tiirklere karp tehdit ve
zar kullanmanln art~kmodasa geqrnigtir. Simdilerde
Tiirkiye'de yeppeni bir devlet ve modern bir ySnetim
kuruIu9 halindedir. Her iki taraf iqin de faydalr olabilecek
hakkaniyete dayaman hir i$birli#ne gitmek, en dam yo1
olacaktrr" diyorlard~.
fstanbul'da MusuF meselesi, resrni tanlmr ile Tlirk-
Trak stmrlannm tespiti rniizakereleri kesilmig ve konferansm
dag~trlrnI 9 oldugu giinlerde, Lausanne Ban9 Antlaynas~da
resrnen yUriirliige gimiv oluyordu.
BbyIe olunca artik yapllacak tek ig, Lausenne
Antlagman'nda 6ng6irriilrnii~oEdugu bisirnde, konuyu
Cemiyet-i Akvam Konseyi lijniine g~turrnekti.Tiirkiye
Cemiyef-i Akvam'a dahil degildi. Miiracaat~ingiltere yapt~.
Konseyin 29 Agustos I924 tarihinde ynpacagr t e p l a n t ~
giindemine, bu konunun da konulrnasinl talep etti. Talep,
Lavsanne Antlagrnaa'n~n3.ncii rnaddesinin 2'nci fikras~
hiikiimlerine dayanr larak yap1lrnlgt~.
Buna gare Musul meselesi ilgili taraflarca
miizakereleryolu iEe halledilemedigi taktirde, mesele
Cemiyet-i Akvam Konseyi'ne getirilecektir. Tiirkiye,
beIirttiEirniz gibi, o tarihte Cemiyet-i Akvam iiyesf degildi.
Bu sakinca da Cemiyet-i Akvam'l olu~turanPaktln
17'ncu maddesinden faydalanllrnak suretiyle bertaraf edildi.
Bu maddeye g6re, Tiirkiye rneselenin Cemiyet-i Akvamfda
gtirii~iilrnesi s i r a s ~ n d a , K o n s e y ' d e b i r heyer
bulundurabiIeeekti.
Bu m d a TiirkiyeYde2ixIlikle 'basmdave kamuoyunda
heyecan son haddine varmlftl. Her kafadan ayr~bir ses
~ ~ k i y o r d uHerkes
. ingilizlerin Cerniyet-i Akrarn
Konseyi'nden, kendi istekleri dogrultnsunda bir karari
kolayltkla pkartabilecegini diigiinuyor, buna kargr Musul'a
asker sevk ederek konuyu hlrqla kestirip atmay1 iineriyodu.
Bu tartrgmalar yap~llrken,biilgede her gun yeni bir olay
q~h& hhaberleri ahmyordu. Eyliil 1924'te k lirl i kaynaklardan
yiireklendirilen Nasturi kGkenli egklya, HaWcari'ye ani bir
baskln yap~pKaymakarm kapmqlar, rehin tutmuglar, bunun
iiserine, Tiirk Hiikiimeti de biilgede kaxg~bir hareket
diizenlernigti Avrupa gazetelerine gare iizellikle Fmsiz ve
Befqika lbasln~nagijre egkiyan~nbu hareketi ~ngilizlerintelkin
tegvik y a r d ~ mile,
~ sirf heniiz kime ait olacag~tartlgllmakta
olan bir bolgenin ne kadat kanpk ve ltehlikeli durumda
oldwguntr dunya kamuoyuna gijsterrnek warn
Konseyi'ni etkilemek amacr ile yapllmtql denin
konseyde g6rii$iihesine, b6yFe bir hava iqerislnae ba~landl,
~ Z TU~ ~ RMUSUL
K
B U G U N K ~Birle~mig
~ Milletler (O.N.U.)iirgiitiiniin
o gunlerdeki bir egi olan Cemiyet-i Akvam Konseyi'nde,
Musul rneselesi brtrg~lrrken,Tiirk heyetine yine Fethi
Okyar ba~kanlllrediyordu.Konu iizerindeki Tiirk gijrii~ii
Bzetle ~ i j y l eaqiklanmlgti:
I - Tiirkiye Musul'un Tiirkiye'ye iadesini talep
ediyordu. Buras1 asirlardan beri TOrk'Undii ve azii Tiirk'tii.
fngilizler ise talepIerini fetih ve iggaE hakklna
dayand~nyorlarda.Bu asltnda asilsiz~ve ge~ersizbir iddia
idi. Her tiirlli Garpigmanin askeri harekatin durdumlmasin~
emreden miitarekenin irnzas~sirasmda, fngilizler heniiz
Musul'un tamamini i ~ g aedebilrnig
l degillerdi. Miitarekenin
irnmtndan s o m y apilan kallqqi iggalin ise hukuki ge~erlilig
oIamazd1.
2- ingiltere Turklerin Musul 'da kii~iikbir azinllk
olugtudu& iddias~ndaidiler. Bu iddialarm dogrulamak i ~ i n
konseye bir tahm gaikli istatibtikler sunmuglardi. ~ngilizler
taraf~ndansunulan belgelere giire, Musu1 bijlgesinde 450.000
Klirt, 180.000 Amp, 66.000 Tiirk, 65.000 Nasturi, 16.000'de
Yahudi yagarnakta idi .
i'ngilizlerin sunduklan bu belgeler ve iIeri sirdiikleri
argumanlar, Tiirk Heyeti Bavkanl Fetpi Bey, iqin tamamen
gec;ersizdi. Yeni Tiirkiye Cumhuriyeti'nde TiirklerIe KrCjtler
araslnda hiqbis fark, hiqbir aylnrn yoktu. Aslrlardan ben bir
arada birlkte ig iqe yag~yorlardi,Hak hukuk bakrmlndan tam
bir e ~ i t l i kiqinde idiler. Buna k a r g ~ l ~Irak
k miinhas~ran
Araplann yagad~gibir yerdi. Kiirtleri, hiqbir bak~rndanhiqbir
ili$kileri bulunmayan Amplam baglamak, biiyifk bir yanlqlik,
biiyiik bir hakslxllk olurdu. Bv aydan bak~llncaingilizlerin
Konsey 'e sundukfarl sulandrralrnlg istatistiki demografik
belgeler bile Tiirk tezini destekler, giiglendicir niteIikte
gBt-Ulmeli idi,
3- Musul ve havalisini Irak'a baglamak isteyen
1ngiIizlere kargr ileri siidiigiirniiz, uygarca ve fevkalade
dernokratik bir oneri, bolgede bir halkoylamastna gidilmesi,
ngilizler tarafindan ''BBIgedeki halkln, gaSarn ve kiiltiir
diizeylerinin, Kyle bir halk oylamas~n~ kaldtramayacag"
gibi saqma ve anti demakratik bir giirti2le her seferjnde
reddedilmigti.
4- Cemiyet-i Akvam Konseyi'nde fngilizler
ha1koylamasmi reddderken, bijlgede Tiirkiye ile lmk arasrnda
Nasturilerden olqan bir tampon devlet olugturulmasint,
sureti haktan gtiriinerek, ok~ayicibir usllip ile oneriyorlaxdi.
Buna kaqdik Tiirkiye, biltlin biilgeyi kapsayacak bir plebisit
Iizesinde duruyor ve bunun sonuqlar~nltartr gmasiz kabul
edecefjini, pe~inenbeyan ediyordu.
Tiirk He yeti Ragkani Fethi Bey, Konsey 'den
umudunu kesince, Cenevre'de bir bmn tnplanbs~yapnu%
Hiikiimetinin tutumunu ve 6nerilerini apklamlgh. Fethi
Olryar'ln bu konugmasr, Bat111 basrn ternsilcilerinde
fevkalade olurnlu etkiler yapmg, 1924 y l l ~Eyliil aymm ikinci
yarrsinda, hemen biitliiin Avrupa gazeteleri Tiirk iinetilerine
yer vermi$lerdi.Fransa'daki 'Ze Temps7', 'Ze Journas
Des Debats'" Aklmanya'daki "Vorwarts'" Frankfurter
Zeitung und HandelsbIatt" gibi gaseteler ba? yazt lannr
Musul meselesine ve Tiirk delegesinin beyanlarlna tahsis
etmi~lerdi.
SERT USLUPZU NOTALAR...
CENEVRE7deve Cemiyet-i Akvam'da bu olugumlar
geligirken, Musul dolaylannda da ingiliz1erin besledigi ve
kijrijkledigi olaylar birbirini IzBiyor, Ankara ile Londra
msmda Uslubu ve iqerigi giderek sertle~enbir dizi notanln
teatisine yo1 aqiyordu. Turk Hiikiimeti, slnlr olaylanmn
daha biiyiik boyutlara ula~masln~ ijnlemek amacl ile
b~lgedeaskeri ylglnak yapmaya baglaylnca, Akvam
Konseyi telatlandl. Cali~malannihizland~rd~. Tiirkiye ile
Irak araslndaki slnlrrn tespiti iqin iiq kividen olugacak
bir Kornitenin kurulrnasrn~kararlaftrrd~.Bu komitenin
phgmalar sonu$lanmcaya kadar, taraflarln b ~ l g e d eher
tiirlii askeri hareketten Iraqmmalan tztlebinde bulundu.
S ~ G MDENE iYfYJ3 ISINIYORDU
LE TEMPS Gazetesi'nin 15 Ekim P 924 tarihIi bag
makalesi, tarafsiz bir uslup ile Bzetle 8unlan yazlyordu:
'CMusu19nngelwe# konusundaki noktai nazarlannda ne
Tiirkler, ne de lngilizler bir degiqiklik yapacaga pek
benzerniyorlar. Bu bak~mdanTiirkiye ile ingiltere
araslnda silahl~bir qatqrna, biitiin Bat111 milletlerin
8nIemeye gahgmalan gemken bir felaket olugturacakt~r.
Bmca ylId~rqqitli bademlerden, Balkan Savqlan, B i h c i
Dunya Savaq ve onn izleyen dart yllllk bir milli KurtuIu$
Savay'ndan yorgun pkan Tiirlrjye'nin, gerqeklqtlrdigi
biiyiik reform ve ink~laplanyerleqtirmek ve giiqlendirip
gelittirmek iqin zamana gereksimesi vardlr. Benimsedi3
yeni siyasi rejim iyerisinde, ba@rns~zhkve 6zgiirliigiinii
pqinleyerek siirdii~bilmekiginde B a n p ihtiyaq vardlr.
hgilterqe gelince Wlgede TriiWer ile p;iriwbilece@silahll
bir Gatrgrna, bu iilkenin islam alemi ile siire gelen
anla~mazl~klarrna, bir yenisi ekletmekten b a ~ k abir Ice
yaramayacakhr. ..'"
Cemiyet-i Akvam Konseyi, 29 Ekim 1924 tarihinde
Bliiksel'de olaj$mUstii bit toplanti y a p . Bu toplantrda Musul
anlagmazl~&ndataraflmn uyrnalan gereken smr, bolgede
30 Eyliil 1924 tarihindeki fiili dururn olatak kararlagtrrrldi.
Sonralm tarihte ''Briiksel hattl" olarak an~lacakve "M"
dosyastna da bu 8ekil.de gegecek olan bu smr, Tiirklet- ile
fngilizlerin iki yil suren bir anla~mazlikve gerginlk sonunda
ve pek qok tehlikeli ~alkant~larin durulmas~ndansonra,
kargdlklr olarak kabullenmek durumunda kalacaklan bir
sinin olu~tumyordukonseyin bu karanndan soma geqektende
Tiirkiye i1e ingiltere araslndaki siyasi ili~kilerde, iki ytldtr
siiren bir gecginlikten 01~iili.i bir iyile~rneyege~iliyordu.
~ G ~ L ~ z 'OYUNU
IN TUTUYOR
UZLASMA yaniindeki oEumFu a k m ve geligmelere
kaqtn, ingiltere HUkiirneti ne eski emel ve tasavvurlmndan,
ne de bunlm geqeklegtirme rnetotlanndan, pek vazge~rnige
benzemiyordu. Ger~ektende tam bu saralarda Irak Krall
Fapsal'ln ingiltere'yi ziyareti, Musul meselesinin
yolunda 1ngiltere7nin k u l l a n d ~ g qegitli ~ bask]
metotlarrndan hir penisini olugturupordu. Rat1 Avmpa
bas~nlve kamuoyu bu ziyareti qok olurnsuz kar$~lamlg,
~zelliklezarnanlamas~bahmindan sert ve acl biqirnde tenkit
etrnigti. Hele Franslz basln~adeta ate? piiskiirtiyordu.
Alrnanyalya gelince; basln, rnilletleraras~iligkilerde yanlq
yorumlam yo1 aqabilir endigesiyle, net hir pozisyon almaktan
kapn~yordu.Ostelik eski rnuttefiki Tiirkiye'yi ilgilendiren
konularda, bir qegit komplekse diigerek, ~ o g u zaman qekirnser
kaIrnay~tercih ediyordu. Ama Musul rneselesinin halli
avamasina gelindigi bir slrada, alelacele duzenlenen bu kral
ziyareti, Alrnanya'nln da sabnnl tagird~.Almanya basln~da
Franslz gazetelerinin sert tenkitlerine kattldr. Alrnan gazeteleri
bu zamanslz ziyaretin, ne Irak Kral~Faysal'a bir onur, ne
ingiltere Hiikiiimetihn bir kazanl, ne de Musul rneselesinin
ha1line bir kath kazandll.aca@niyazmalcta ittifak halindeydiler.
Fransm, Belgika ve Alman gazeteIeri, Musul meselesinde
~ngilizlerinas11 amaqlannm, loolgdeki petroI kuyulannrn
lzerine oturmak oldugunu, a q k p yaz~yorlard~. Biitiin
bu tenkitler karglsmda, ingiltere Hiikurnetinin duyarlrli~rve
hatta infiali, fngiliz baslnr na y ansayordu. Tam bu siralarda,
Musul meselesinde yeni bir geligme rneydana geldi.Cemiyet-
i Akvam Konseyi, mahallinde bir ara~t~rrna yapmak
iisere, iiq kitiIik bir eksperler heyetini giirevlendirmigti,
Belqikali M. De Wirsen, Macar Kont Teleki ve isveqli
Alhay Paulis'ten olu8an bu heyetin raporu aqlklandl.
UAL BATAGI...
BAL TABAGI ...
RAPORDA, lrak iizerinde Cemiyet-i Akvam adlna
fngiltere taraf~ndanyiiriitiilmekte olan Mandat ybnetiminin,
1928 y llinda sona erecegi naktasi iizerinde cluruluyor, bu
Mandat yiSnetimi eger 25 yrlllk bir siire iqin yenilenemeyecek
olursa, btilgenin zaylf bir lrak Devleti'ne devredilmesinin
saklncal~olacagl vvrgulanlyor ve bu takdirde Musul'un,
Tiirkiye'ye iadcsi gerekecegi belirtiliyordu. Riiyle olunca,
Cemiyet-i Akvam taraflndan Hagrnetli ingiltere Kral~
hazretleri hiikiimetinin iiniine, biri yag tabagl, oburii bal
tabag~olmak iizere, iki selenek sunulmu? oluyordu. Ya
Mandat isadesini ydnetirnin yeniden yiiklenmekten
vatge~ecekferbu suretle giiya yanetim rnasraflanndan I!)
tasarmf edecekler, yahut Mandat 25 yrl usatmak suretiyle
masrafa katlanmay~p bolgede kalrnayt kabul edeceklerdi.
ingilizler bu sonucu seqenegi, yani bal tabagtn~tercih ettiler,
Irak Mandas~n~ 25 yrl sire ile uzatt~lar.Bijyle olunca
Lausanne Antlagmasi'nm unlii 16'na maddesi deweye girmig
oldu. Bu madde geregince de Tiirkiye, Lausanne
Antlagrnasr 'nda ijn gbriilmtip srn~rlardiglnda kalan turn
araziler iizehdeki her tiirlii haklmndan vazgeqmig oluyordu.
Konunun hukuki yiinii iizerinde yani Cemiyet-i
Akvam Konseyi karmnm ve MllPetlerarast Adalet Divanl'ntn
bu hususta verdigi istigari kararrn baglaytclT~kniteligi,
zamanlnda qok tartlg~lrn~gtar. Ve sanlnrn bu hukuki tartngma
daha h5lB tamamen kapanmtg da degildir.

PETROL FAKTOR u...


GENELDE ~&k-ingiliziligkilerini, Bzellikle 1 e de
Musul meselesini incelerken, petrol konusu iizerinde biraz
daha dikkatle durmakta fayda vardlr. Burada dikkati qeken
birinci nokta ~ u d u r :Musul rneseIesi tartig~lirken,
IngilizHiikiimeti gibi, baslnl da kamuoyu da, petrol konusunda
adeta agslna almaktan dikkatle kaqnrs dumrnda idi. Hep
politik, strarejik ve biraz da etnik nedenle iiserinde
duruluyordu, Buna kaqillk biitiin Arupa basm ve kamuoyu,
6zeIlikle Franslz, Belqika ve Alman gazeteleri, Musul
meselesinin her ~ e y d e nGnce bir petrol meselesi olarak
degerlendirmekte ittifak e t m i ~gibi idiler,
Aslrnda meselenin kijldi, kijkeni BiFinci Diinya Savqi
Sncelerine dayanirdi. Daha 1912 yllrnda William Knox
d'Arcy, Osmanl~sarayrndan elde ettigi bir irade-i Seniye-
ye dayanarak "Thrkish Petroleum Company" diye bir
~irketkurmugtu. Bu girket 80.0001ngi1izLiras~semaye ile
kumlmug bis 1ngiliz-Alman ~irketiidi. Sermayesi 1Deuhche
Bank, Royal Dutch Shell ve Osmanli Bankztsl katkrlanndan
ofu~uyordu.Tngiliz serrnayesi Shell'in pay1 iqerisinde
gBriiniiyordu, pfpnlugu olugturmaktan uzaku. 1914 y~lrnda
~irketinbiinyesi pkanldl. Sermayesi iki misline ykanlda,
0 dtinemlerde Tiirk rnilli bankasi glijrevini de yiiklenmig
bulunan Osmanl~Bankasi'nln hisselerinin y m s ~'%nglo- ,
Persian'% dine get$. ingilterekin ~irkettekipay1 giderek
buyudii. Birinci Diinya Savagl qikhgmda, ~ngilizlerinhisseleri
yiizde 7 5 5 bulunuyordu. Savag sonunda ise iinlii Rerno
uzlagmasi ile FransizEar da Alrnanlmn yerine virkete oldular.
Art~kL'TurkishPetrolewm Company" nin ylizde 75 hissesi
fngilislerde, geriye kalan yIizde 25'i de Fransrzlar da idi. Bu
dururn Standart Oil'in ve dolaylslyla ABD'nin haset ve
luskanql~~tnt qekti. Amerika BirQik Devletleri protestolarda
bulunuyordu. Tiirkiye kendi balum~ndanbu virkete vaktiyle
verilmig irntiyazln hukuki gegerliligini katiyen kabul etmiyor,
ayrica Musul vilayetinin tumii ile kendisine ait olldugunzl
iddia ederek iadesini talep ediyordu. Bu qifte reaksiyon
ABD'ye kaqi tutumlmn~yunugattrlar,
k q ~ a n d ~ngilisler,
a
Standard Oil ile pasnrliga girigerek hisselerin yeniden
paylagilmast yoluna gittiler. Yeni bijliipeye gore, ingilizler
hisselerin yansina sahip olacaklar, geri kalan da Frans~zlarla
Standard Oil araslnda yarl yarly a payla91l a c a k t ~ .
T U R ~ K Y E 'durumuna
~~~ gelince; bu haliyle
nedense hetrol konusu ile pek ilgilenmez giiriiniiyordu.
Tiirk Dlgigleri Bakanl TevFik RiQtii Bey, Frankfurter Zeitung
und Hanbelsblatta Gazetesi'ne verdigi bir rntilakatta ( I 0
Eyliil19253, TTikiye'nin Mum1 ile ilgisi ptral kaynaklm
yiiziinden degildir. Buralar~Tiirkiye'mindir ve ijyle
kalmalldrr."ddiyordu. Tiirkiye, buralarda belki de bin ylldan
k r i ilkel bir f e d d rejim ahna yqamata olan Kiirtleri kontrol
aIt~ndatutabilmek, onlm Tiirkiye'nin modern biinyesi i~inde
biitiinle5tirmeyi diigUniiyordu.
Tiirk-~ngilii!anlagmashg~ijzel komisyon sonu~lmyla
birlikte son olarak Cemiyet-i Akvam Konseyi oniine geldigi
zaman, kiirsiiye qlkarak belagat sanat~ninen miikemmel
limeklerini veren konutmac~diplomat ve devlet adamlmmn
hiqbiri meselenin halline fazIa yardimcr olamadrlar. HenEIz
30 yaglannda gSrijnen Tiirk D~gigleriBakani Tevfik Riiqtii
Bey, gen~ligi,diizgiin Frans~zcas~,heyecall el, kol hareketleri
ile dikkatleri iizerine qekmesini bildi. Eakat bu otumrnu
izlernig olan Ampall basln glizlemcilerine girre, sahip oldu@
biitiin avantajlara ramen, agm heyecan1 fiziinden pek fazla
etkili olamad~,Cemiyet-i Akvam Knoseyi kdekki delegeler,
bu derece q m heyecan11eksp~elerdenpek fazla holanmzlar,
dolaylslyla fazla etkilenmezlesdi. Aynl oltuturnda 1ngiliz
gijriiglerini apklayan Lord Amery, sahn tavlr ve konu~masr
ile daha etkili olrnugtu.

CEM~YET-IAkvam Konseyi'nin, MzlsuE meselesi


fizerinde yapt~jjrbu oturumu islernig olan bir Bata A m p a h
gazetecinin giizlem ve izlenimleri bizim iqin geqekten
ilginqtir. "L' independance Belge'5dlndaki gazetenin
muhabiri diyorki: "Tiirkiye Dlgitleri Bakani, diinyadaki
koloniyal devlerden en eskisinin re en giiqliisiiniin
simgelendigi emperyalim ve tatucuIu~akarq~yepyeni
bir devletin rnilliyetqi politikaslnl temsil ediyor ve
samuyordu. Tevfiik Riivtii Rey'i siikunetle dinleyen differ
devletlerin femsilcilerinin ise k~llarln~ k~plrdatrnadnn
hareketsiz kaldllrlar~izleniyordu. Hiqbirisi qaqkmbktan
ve rniskinlikten kurtularak kalklpda kiirsiide konugan
bu genq ve heyecanlr hatibi alkl~lamakve destelrIemek
cesaretini kendisinde bulam~yordu.Zira bunu yapmak,
iqlerinden gelse bile, diinyadaki giiqler dengesinin
bozabilir, kurulu, diizeni yeniden karlgtlr~bilirdi.BiiyZe
bir ortam ve hava Eqerisinde Cemiyet-i AkvamVda temsil
edilen devletlerden hiqbirisinin Kemalist Tiirkiyeye kary
hakqa hareket edebiImesi beWenernezdi."
Toplantlda biitiin garret ve qabalara ragmen, taraflar
aras~ndabir yakinlagma safjIamak miimkiin olamlyordu.
lngilizler Musul'u ellesinde tutabilmek $in, aragtirrna
komisyonunun ljnerdigi gibi Mandat idaresini 25 yll daha
usatmay1 kabul ettiklerini beyan ettiler. Tiirkler ise yine ayni
komi syonun raptuna dayanarak ileri siirdiikleri acgiimanlan
dinleterniyorlar, kabul ettiremiyorlardi. Sonunda konsey
biraz da vakit kazanabilmek i ~ i meseleyi
n MilletIernrasl
Adalet Divanl'na sunasak, mlitalaa almayl kararlagt~rdr.
Cemiyet-i Akvam Konseyi 'nin Lahey AdaIet Divan1'ndan
miitalaa talebi ~u noktalarda toplaniyordu:
Cemiyet-i Akvam 'rn, Musul iizerinde alacagr karmn
hukuki niteligi, ne olabilirdi?
* Al~nacakkarar bir hakem kararl mi? Yoksa bir
tavsiye veya arabuluculuk karan niteliginde mi olacakt~?
* Karann al~nrnas~nda oylar~nittifakl aranacak m~
idi? Tarflar oylamaya kattlabilecek mi idiler?

TURK basin~nlnve karnuoyunvn konseyin konuyu


Lahey Adalet Divan1 'na sevk karar~nakarp tepkisi, qok
biiyiik ve $iddetli oldu. 0 kadar ki, Konsey, Divan karannin
apklanmas~nrbix siire erteledi. Fakat bu arada Lahey Adalet
Divan1 aldlj$ katarr 25 Kasirn E925'de aqiklay~verince,
Gemiyet-i Akvam'a da yapacak bir gey kalrnadr.
Cemiyet-i Akvam Konseyi karannr apklayacag~
siralarda, Tirkiye Cumhuriy eti HUktimeti de Ankara'da
. Mustafa Kemal Altatiirk'iin bagkanlaginda toplanmq
bulunuyordu. Cemiyet-i Akvam Konseyi'nin 'Taraflarca
rryulmasr zorunlu" k a r ~ nreddedilmesi kararlagtirildr.
Cenevreleki Tevfik Riigtii Aras'a $a bu yijnde talimat
gijndeddi. Geqekte Tiirklere g6re, Lahey Adalet Divamkin
istigari Braran, Mzlsul meselesinin hallini kolayla~t~racag~
yerde biisbutiin iginden gikllrnaz hale getirmigti. Adalet
Divan~~ndan isti9a-i miitalaa talebine Turkiye bagindam beri
kargr sikrnig ve bu yiizden Lahey'e bir temsilci bile
g~nderrnemigti.Oysa bByle bis karann taraflan baglayici
nitelik kazanabilmesi iqin k m merciinin ~ncedentarafIarca
tayin ve kabul edilmi? olmasl gerekkdi. Bu b h d a n Wkiye
Lahey Adalet Divan~~nin bu istigari k a m m , hi$ allnmamzg
gibi ge~ersizsayayordu.
CemSyet-i Akvam Konseyi, konuyu bu bakimdan
Cenevre'de 9 Aralik 1925 tarihinde mlizakereye bag lad^.
mrkiye'den Hariciye Hukuk Mtigaviri Miinir R q (Ertegiin)
de Cenevre'ye gonderildi. Tiirk heyetinin gbriigleri, tahmin
edilebilecegi gibi, dimate aIinrnadi. Bunun iizerine Tiirk
heyeti, tiirnii ile ayaga kalkarak yetkilerinin sona e m i ~
oldu&nu beyan edip toplantiy~terk ettiler,
&G~L~Z" f s ~ ~ ~OLUYOR
ifii
-
E m bu gekilde Konseyi terk etmig olrnalm,
Avrupa basln ve kamuoyunun t e l a ~ adligiirdii. Ba@a i4Le
Temps" Gazetesi olmak iizere hemen biitiin gazeteler, Tiirk
osdusunun Irak sinlnna yiginak yapmakta oldugunu, biraz
da abattarak yazlyor ve Sovyetler'in Tikkleri bu yonde
yiireklendirdiklerini de i~aretederek, bolgede gkabilecek
bir savagln mevzii kalamayaca&n~vurguluyorlardl. Bu
yiizden Konsey, karanni aqrklamakta tereddut ediyodu. Turk
heyetini ikna etrnek iqin yapilan gayretlerjn hiqbirisi fayda
vermedi. Sonunda karar, 17 Arallk 1925 tarihinde Tiirklerin
giyab~ndaapklandl. ittifakla a11nrnq olan bu karar, pek az
degigikliklerle fngiliz tezini yansrtmakta idi. Briiksel Hatti
olarak tanimlanan hattln giiney indeki azazi Irak'a
blrakllayordu. Musul'un Irak'a birakllmas~tngiliz
Mandat'sln~n25 yll iqin yenilenmesi prrlna baglanm~gti.

BARISIN BEDEEI YE D E ~ E R ~
CEMIYET-TAkvam Konseyi tarafindan allnan
karann, Tilrkiye tarafrndan kabul edebilecegine Avmpa'da
kimse inanm~yordu.Tiirkiye'de bir defa kamuoy u
ayaklanmigt~.Agin milliyetqiler, Cemiyet-i Akvam'a ateg
piiskiiriiyorlardl. BEIkurulugun zaten ijteden beri, Birinci
Diinya Savagl galiplerinin, diger iilkelere tahakkiimiinii
kolaylagt~rmakiqin icat edildigine inaniyorlard~.Konsey
karannln Avmpa'da hatta ingiltere'de bile, rnemnunluk
uyandlrdtg~n~ sliyIemek rniirnkiin degildi. Observerfin
bagyazan L. Garvin, makalderinde ingiltere Hukiimeti'ne
ate? piiskiiriiyordta. Muhalefet, Irak'ta Mandat yiinetiminin
25 yil daha uzatilmasina kaqi idi. Bunun ingiliz hazinesine
agir bir yiik olu~lxraca~rni, buna karsililc pek fazla bir fayda
saglamayacagrnl savunnyordu. Irak'~ekonomik baklmdan
kalklndlrmak zordu. Dogu 'da Turkiye'yi dump durdugu
yerde ~ngiltere'yediiynan etmenin alemi yoktu. Musul'un
ileride Tiirklerle Iraktilar araslnda bir "Alsace-Lorraine"
olngtusacag~,buranin biiyiik devletler iqin de bir "fare
kapan~"olabilecegi, sonunda fngilizlerin ba~inay eni bir
"6anakkale9' badiresi aqabilecegi yasiliyordu.
Fransa, Alrnanya, Belqika ve diger Avrupa iikelerinde
kamuoyu ve basin, konu iizerinde ayni gijri~teidiler: 'qeride
tamir edilmesi miirnkiin olmayabilecek bir durumu"
ijnlemek igin taraflar asas~ndaikili goriigmelerle bir uzlqmaya
varilmasin~,hararetle temenni ve tavsiye ediyorlard~.
BOMBA R~R HABER
TSTE tam bu s~ralardaajanslann geqtigi 'flaq'' bir
haber, Avrupa basln~ndave kamuoyunda bis bornba gibi
patlada: Tiickiye, Sovyelt Rusya ile yeni bir dostluk ve
gavenlik anlavmasl irnzalarnrgt~
Bu haber biitiin diinyada biiyiik ~aqlunllkyaptl. (i$e
korktu+muz ba$~qrmrzageldi" diyenler, "Biz dememig mi
idik?" diyerek, kendiIeline bilgiqlik pay1 g~karanlar~oktu.
Fakat as11 gagiran ve lErkenIer Cemiyet-i Akvsm Konseyi
ve pvreleri ii$. Anlqmanm Paris'te biiyiik bir gizlilik iqinde
Tevfik Riiqtii Aras ile Ciqerin araslnda imzalan~vermi~
olrnasl olayi aynca bir esrar perdesine bijriirniig, merak ve
tecessusii daha ziyade artlrmi8ti.
Buttin bunlara karglllk, Almanya'nin "Frankfurter
Zeitung und Handelsblatt" gazetesi, o giinlede yaylmladla
'Tiirk-Rus Giivenlik Antlqmas~"bql I k11bir bagmakalede,
imalanan belgenin qok ijncelerden kararlqtinldig~ve Tiirk-
fngills anlagmazligi ile dogrudan dogruya bir i l i ~ k i s i
bulunmadr~lntyazlyordu. Diger bazl A m p a gazeteleri ise
bunun tam tersini savunuyor, anlagmanin gizli ve
qiklanrnayan maddoeleri bulundu@ ileri siirerek, endigelerini
dile getiriyorlardi. Ortadogu'da yeni bir savat tehlikesinden
sijz edili olmugtu.

ENX)~$ELER ARTIYOR
K E M A L ~ S Thiikiirnetin RusyaYda ve hatta
Avrupa'dan siah alrmlar~n~ hizlandrrmaya baglamasi,
hiikiirnetin wk sik komutanlarla toplantilar y aprnasl, bu
endi~eleridaha da arthnyordu.
Oysa, Tiirkiye'nin de bir giin iiye olrnayi diigiindiiD
Cemiyet-i Akvam gibi bir milletlerarasr kurulugun, usuIiine
uygun o l d da olsa, alms oldugu yanlig ve hatali bir karara
knrgt ho~nutsuzlukve hatta kizginlrk duymasi, bagka, bu
fizden derhal silaha smlrnas~,daha bavka bir olaydi. Bliiyle
bir davsan~g,Mustafa Kemal Atatiirk'iin ban? ve milletlerin
iqiglerine kangmamak prensiplerine dayandlrdigi yeni d ~ g
politikasina ters diigebilir, ayrica Tiirkiye'nin bunca
fedakarl~klarlaelde ettigi bagimsizl~kve ijzgiirlii@inii de
tehlikeye sokabilirdi.
ingiltere, bu siralarda b o ~ durmuyor, ftalya ve
Yunanistan'la mevcut ittifak baglannl giiqlendirecek yeni
anlqrnalar yapiyordu, Tiirkiye'nin sadece Sovyetlerle yaprmg
oldu@ anlqmalar yapyordu. Tiirkiye'nin sadece Sovyetlerle
yapmi? oldugu anlayna, eger varsa, Musul Bzerindeki
ernellerinin kolayllkla elde edebilrnesine yeterli olmayabilirdi.
Ote yandan, Tiitk basininda ingiltere aleyhindeki
gok giddetli bir kampanyaya ragmen, ~iirk-1ngiliz
anlagrnazllginrn ikili gijriigmelerle bir g8ziime
baglanabilecegini gosteren i~aretlerde g8mlrnUyor degildi,
Ni tekirn, 1926 ylllnm Ocak ayl baglar~nda,iki hiikiirnet
aras~ndaikil i miizakereler bag land^. Ancak ortada saglam bir
anlagma zemini buIunmamasi yGzUnden, gijriigmelerin
geli~rnesizorlag~yordu.Bunun beraber bu defa miizakereler
kalabal~kheyetler halinde degil, biiyukelqiler araclllg~ile
yapmakta idi. ilk konugrnalar Tiirkiye Dlgigleri Bakan~Teak
Riiftii (Aras)Bey'le, fngiliz Biiyiikelgisi Sir h d d Lindwy
arasinda bagladi. Basrna higbir haber sizmryordu.
Miizekerelerin akagi Sir Lindsay ile Tliirkiye'nin Londra
Byiikel~isiFerit Bey'in Zondra ile Ankara arastnda slk stk
gidig geli~lerindenizlenmey e ~ a l q ~ l ~ y o r Ocak
d u . 1926
bavlart nda baglayan miizakereler May is ortalanna kadar
siirdii. Buyiik bir gizlilik iqinde yiiriiaiilen bu miizakereler
sonunda bekIenen A n l a p a 5 Haziran 1926 tarihinde, T e a k
Riigtii Aras ile Sir Ronald Lindsay arasrnda irnzalandi.
Zevahiri kurtarmak ve ele giine kary adet yerini bulsun diye,
son dakika bir ZraPd~ternsilci de ozel bir 1ngiliz askeri ugagi
ile Ankara'ya getirilerek, imza merasirnine yetigtirildi.
EKONQM~KYAKINLASMA ...
IMZALANAN anlagma, Musul'un Irak'a terkini Sn
goriiyor ve Tiirkiye ile ingiltere arasrnda, GzelliWe ekonomik
alanda yeni 'bir yaklnlaqma daneminin ba~lang~canr
olugwuyordu.
Tiirkiye'de bas~nve kamuoyunun fevkalade duyarh
oldugu bir diinemde, Musul konusunda b6yle bir anlqrnamn
nasll irnsalanabilmig oldugu, hem Tiirkiye'de, hem de
Avrupa'da merakla tart~gihyordu.
Fransa'nin ' Z e Temps" gazetesinin aynl thhlerde
bu anla~rnatahsis etti$$bir bagmakalede 'TErkiyefde basln
ve kamuoyunun qln olqiilerde hassas ve heyecan11oldu@
bir diinemde, bIiyle bir anlagmaya varabilmek, ancak
Mustafa Kernal AtatiirkYin iierl giirii~iive rnnhalefetin
ileri siirdiigii engelleri a~rnaktagiisterdigi biiyiik irade
giicii sayesinde miirnkiin olabilrnigtir" deniliyordu.
lmzalanan anla~mayagbre, Tiirkiye, Irak ile o1an
slnlrinl, vaktiyle Cemiyet-i Akvam Aragt~rma
Komisyonu'nun gizdigi ve 'LBriiksel ham'?diye tanidanan
~ i z g iizerinde
i kendi lehinde bazl kiiqiik ve daha ziyade
stratejik amaqlr degi~ikliklerlekabul ediyor, bnna k q i I ~ k
~n~iltere'den bazi ekonomik tavizler ve avantajlar elde
ediyordu. &~tle,ingiltere, Tiirkiye'ye 20.000.000 sterlinlik
bir ihracat kredisi veriyor, Tiirkiye ayncx sadece Musul
petrollerinden degil, tCim hak petrol geliderinden, y i m i be?
yll sifre ile y i d e 10 bir pay alryordu.Anlqma ile Tfirkiye'nin
giiney stn~rlmher tiirlii saldmya k q l giivence altina allnrnrq
oluyordu. ingiltere, Tiirk lirnanlnnmn ingaaslnda da gerekli
ekonomik ve teknik yardmu vaat ediyordu.

WJZUNLUB ~ RF ~ N A L...
Yeni Tiirk DevIeti'ni, daha baglang~clndauzun sure
ve tehlikeli biqimde rneggul eden "M"igmtli kal~nbir dosya,
biraz da hiidnlii bir sessizIik iqinde yavq yavq kapan~yodu.
Trak petrollerinden yiizde 10 gelir pay, ger~ektebir
i8e yararnadi. Uzun sure Tlirkiye Cumhuriyeti biit~elerinin
gelir tahrnini siitunlan bog yere siisledi, sonra ondan da
vazgeqildi. Bii tun bunIara ragmen ortada ger~ek01 an
Tiirkiye'nin bulundugu bijlgede yeni bir diinemin a p l m ~ g
oldugu idi. Atatllrk'iln ger~ek~i vu uzak goriiglii politikas~,
Tiirkiye'yi MusuI yiiziinden yeniden sonu belli olmayacak
bir savaga gotiirmek yetine, ingiltere ile delayis~ylaBat1
alemi ile uzun siirecek ve sikl ittifaklara doniiqebilecek,
bir ban?ve igbirligi zerninine g6tiirmiigt-k
Kendi kamuoyunun iyice ve elurnsuz b i ~ i m d e
bilenmig oIdugu bir ortarn iqerisiade, Mustafa Kemal
Atatiirk'iin boyle bir sonucu eIde edebilmig olmasi, onun
Bata alemindeki itibar, prestij ve glivenirliligini fevkaIade
yiikseltmgti. Musul kaydedilmig, fakat buna kargrlik uzun
vadede qok gey kazan~lmigti.1926 Haziran'indan sonra
Tiirkiye'nin giiney ve giineydo@ smrxlmndan hiqbir e n d i ~ s i
kalmam~gt~. Art~kiilkenin kal krnmaslna bang ve giivenlik
iqinde rahatqa baglanabilirdi. Bunun igin de bir zamanlar
edebiyen kapandigt sanrlan Tiirk-hgli z dostluk ve igbirligi
yolunun aq~lmas~nda ve bunun Bat1 alemine yansirnaslndan
faldalanrlacakti.
SAVAS A L E V L E VE
~ M DOSYASI...
TURKIYE bugiin uygar Bat1 diinyasmm, giiqlu ve
glivenilir bir parqas~dir.Ortadogu'da bir ban* ve istikrar
unsurudur. Bijlgernizde sznlr kom$umuz ilci devlet, yedi ylla
yaknd~rneden qku$ belirsiz, kanh bir savagin iqindedirler.
Dilegirniz ve umudumuz; Ibu savag alevlerinin, Unlii "M''
dosyasm~tutu@,u-madmsona ermesidk Zira 6M dmyas~nlr~''
kapanmg oldugu yerde. atmg olduhmuz dostluk ve igbirligi
tohurnlarl yegermig, demirden, gelikten boru hatlari ile
iilkemize dogm uzanmlgt~r.Bunlar bir iilke ekonomisi &in
insan vucudundaki kan damarlm gibidir. Damar hashllklm,
giiniimiixde en GldUriicii olanlar~nbapnda gelmektedir.
insan~nsakllglna dikkat etmesi, damar tlkanikllklanna yo1
aqabilecek sebeplerden uzak kalmasi gereklidir. Bu insadax
iqin oldugu kadar, geneIde iilkeler ve milletler iqin de geqerh
v e son derece isabetl i bir tedbir sayllrnal~d~r.
Aradan tam 60 yil gegtikten sonra, tarih raflmndaki
tozlanmg, bumgmug bir desyay~,'CIMusul gibi hl" dosyasln~
indirip, sahifelerinin acele acele ~evirmemizinqu slralarda
bir nedeni olmalrdrr. Amaclrniz; kurumug, kabuk krtrnu? bir
~ tlrnaklayip kanatrnak degildir. Tam tersine
yarayl b o yere
bundan 60 yil ijnce ban? uwna, bijlgede dostluk, kardeglik
ve igbkligi uffruna yaprmq oldu&muz fedakikliBn azarnetini
bilene, bilmeyene, dmta veya diigmana bir daha hatdatmamak
suretiyle "ba~1q"lnbedelini ve degerini gfistermektedir.
BARIS VE lFMUTYOLU...
T u ~ K i Y E ' n i n vaktiyle yapmlg oldugu biiyiik
fedak2llk s w m yerini bulmug, 'W"igaretli kdm ve sanc~ll
dosyan~nkapandigr yerde, ban8 i ~ i n d edostp, kwdegqe bir
arada yasarnanln yollan ag~lmsg,verirnli bir igbirliginin
tohurnlan at11rmg;tlr.
Bu igbisligi Tiirkiye ile Irak'm ortak ve egit yarmna,
filizlenmi3, yegillenmig, kaqilrklt s~nirlanntizesinde de dal
budak salrmgtx Unlw '1M" dosyasma ismini veren Musul'un
petsolti, damar damar Tiirkiye'ye Tiirkiye iEzesinden de
Akdenis'e akmakta, Tiiskiye'nin Dicle'si, F~rat'ly ~ l d a50
milyar metreklipe yakrn Tann h k e t i n i , srnrrlmnm ijtesinden
Irak'a cBmert~etagimaktad~r,Bu olgu, bijlgede yemyegil bir
"ban$"'n yegerdigi bir umut yolunu sirngelemektedir. Ne
mutlu bu yemyqil yoIda yiiriimeye devam edecek kugaklara..
T~CARETTEVEFA OLUR MU?
Macaristan'da iilkernizi temsil ettigirn s~ralarda,bu
durumdan ~ikayetqiolmugtum. Yetkililere, dilimin diindli@
kadar, ali~verigleriniiiq beg igadam~nindar qerqevesinden
qlkanp, Tiirk piyasaslnda daha genig bit duseye yayrnanln
iki wlkeye de y a m saglayacagln~anlatmaya qal~grn~gtirn.
Nedendir bilemem, benim bu g8riigiirn bizim gijrevliler
de dahil, pek taraftar bulmam~gtl.Uzun yillar, Tiirkiye'dde
Macatistan9m ticaret miivavirilij'$ni yapmlg, virndi qok iist
duzeyde bir yetkili arkadagirn, iilkesinin iilkemizde ndam
kayrrmas~konusunda bana vunlan sijylemigti:
4'SaymBiiyiikelqi unutmaylnlz ki, ticamtte bir vefa
unsum vardlr. Zor ve mii~kiilzamanlanmlxda, bizlere
vefasln~ispatlamq dos tlarlmlzl ihmal edemeyiz"
Benim aslmda kirnsenin vefas~ndangikayetim yoktu.
Derdim, iki iilke arasindaki ticaretin dar bir qerqevede
triSstlegrnesi, tekellegmesiydi. Ni tekim son y~lIasda,bir kaqi
tedbir o l d , biz de Macaristan'Ia ticaretimizi bazr fmalarla
sinlrlamaya q a l t ~ t ~ama,
k bu igi pek yiiriimedi.
Benim sarnimi kanaatim odur ki, dlg ticaretin sistem
geregi tekellegtirmig bulunan do& bloku iilkelen' ile ticareti,
ali$veri~irnizi,eskiden oldugv gibi kliring anlagmalari
qerevesinde oturtmak en do@ yoldur. Bu qSziim Sovyetler
Bitligi ile uzun bir dijnemdir, verfmli biz b i ~ i m d e
yiiriimektedir.
Ekonomik iligklerimiz iizerine diiguncelerirnizi,biiylece
p e ~ i np e ~ i nkoyduk, Ama "pe5in hiikiimlii", "wnyarg~li"
olmadlgrm~zrkanttlarnak ic;in, izin verirseniz konuyu
rakamlarla biraz daha derin degelim. Son hiikmii de
okurlmrnlza birakallm.
Son ylllarda ekonornik miibadelelesimiz devarnlr
iilkerniz aleyhine iglemektedir. 1980 y111dahil 1986 bagrna
kadar y ap~lanithalatln toplam1 4 4 milyon 500 bin dolardir,
Buna k q ihmcat~mlz
~ 14 milyon 500 bin dolarda kalrnlq-hr.
Rakamlarl yiE yll aldiglmizda, dengesizlik kendisini daha
apk gijstemektedir. Ornegin, yil 1980, ithalat 59, ihracat 41
rnilyon dolac. Yil 1981 ithalat 52, ihracat 5,5 milyon dolar.
Sonraki yrllarda da ithalat hep 50 rnilyon, ihracatlm~zda
8-9 rnilyon dolar dolaylannda.
1985 yrlrna bakt~glrnlzda,manzxa daha da ac~klldir.
53.590.000 dolara kary 3.7 1 0.000 dolar. Dengenin bugtin
uygulanan serbest dovizle ticaret kurallan iginde kurulamadl&
ortadadlr. Bu nedenle bu sistemden vazgegmek, izlenecek
yolun en aklllis~degilse de en kestimesidir.
Ham madde ve enerji kaynaklanndan biiyiik iilqnde
rnahrum oIan Macaristan, ekonornik bagariy~dlg ticarette
aramaktadrr. Bagbakan y a t d ~ m e ~Marjaih
s~ y onetiminde
denenen 6itathsu1iheralizmi"nin bayanya ulagmasi, dSviz
girdilerinin zengiligiyle orantll~dir.Diinya pasarlannda
k~yaslyabir rniicadeIe veren Macaristan'ln kaspslnda,
ekonomirnizi yonetenlerin, "Sine-cua nod' kurallnl y ani,
"Riri olmazsa Steki 6e olmsz" kurallnl hatlrlamalannda
biiywk yarar vardlr.
Yillar 1600'Terin sonuna dayanrnigttr. 1699 Karlofp
Muahedesinden sonra, Macarlar Tiirklerin degerini,
biiyhklii@nii gok daha iyi anlamaya baglam~glardir.Ne $are
ki, artik Osrnanl~~m~aratorlugu'nun gerileme dlinerni
baglarnigt~x.fhanetler ve nankosliikler zincirine, Osmanll
yonetiminin aczi ve beceriksizlikleri de eklenince, '"EvZad~
Fatihan" In kanlanyla sulanmig topsaklar, AvusturyallEar ve
RusEar, dewin padi?ah~l.SultanAhmet'e elgiler gondererek,
Macarlam ulusal kahramanmin iadesini istediler. Sultan'in
cevab~p k sertti: "Bilmezler mi bu kafirIer ki, adaletimh
si@nm~gbir kimsenin iadesine ne ricdan~m~z, ne de
Kuran7lrntzmiisaittir. Biiyle bir talebi hbuE etmektense,
tahttrn~ve dahi Payi-Taht~mifedaya hannm."
Avusturya'nln saldinlan nedeniyle Tii-rkiye'ye sigman
tek Macar Rens Rakoczy degildir. TiikKli ~ m r eKossuth ,
Lay09 gibi asil miicahitler de giiven ve huzur ortarnin1
Tiirki y e'de bulmu$lardir. TBkiili h e , f zrnit'te "Ciqelk
Bahqesi" adlnl verdigi bir qiftlikte, kansi hona ile birlikte
mutlu bir hayat ge@mi$ti.tir.Layog'da 1848 ihtilalleri slrasmnda,
girigtigi kurtulug hareketinde bagarls~zlrgaugramig: ve
TiirkFerin konugu oIarak Kiitahya'da yagamqtir.

MACAR~STAN'LAEKONOM~KI LS~ K ~ L E R ~ Z
R ~ U DENGES~ZC~K
K ICINDE
Rngenin bugiin uygvlanan serbest devize dayall ticaret
kuralIan iqinde k u r u l m d i ~ortadad~r.
i Bu nedenle sistemden
vazgeqmek, klixing ortamina dijnrnek, izlenecek yollann en
akllllsi degilse de kugkusuz en kestirmesidir...
Biiyiikel~ i l i ky a$armmda,yaz tati llerimizi Tukiye'de
geqirmek ben ve egim i ~ i nadeta tutkuydu. Kariyerimi
noktalad~g~m, Macaristan'da bu gelenek degigmedi.
Tatillerimizde, ijzlemini qektigimiz yaklnlarlm~zlahasfet
giderir. TuzIaVaki yazl~kevimizde denizin tadini ~xkarrr,
yad ellerde yorgun diigen gtjniillerimizi dinlendirirdik.
Macaristan Tiirkiye'den sanlldlgl kadar uzak degildir. Bir
sabah, Budape~te'dekiBiiyiikel~ilikikametgahmdan kalktlk
mi, ertesi akgam fazIa yorulmadan, TuzlaVdai evirnize
vanrdlk. Alt~rn~zda diplomatik plakal~araba, elimizde
diplomatik pasaportlarla, Bulgaristan 'I geqerken bile fasla
sorlanmazdr k.

Bu git geller, Balkanlm boyunca siiren ganlr bir t d h i n


izinde bize ayn bir haz verirdi. Bu dizi boyunca sijziinu
ettigim Kanuni Sultan Siileyman'in turbesi, yolumuzun
iistiindeki M o h a ~yoresinde, Siileymankijy'deydi,
Buraya u&aylp takhimizin bir biiyligijnii anmak, ruhuna
fatiha okurnak, bizim igin vazge~ilmezbir a1igkanllktr.Hele,
btl duyguIu anlanmda kacaladi~unbir diirtlBb, "Muhtgem
Siileyman" In huzumnda okurnak benim iqin vazgeqilmez
bir tutku olrnugtu...

"Birfatiha sunmak i@n, devrin cihan hfikiirndarrna.


Zigentar b'nlerinde gitrik de bir gun Tlirhe rneydanznu,..
Kalkmzy ornfr Hiimayun, Tiirbe'den eser Icalmamrg.,.
Millerin ihmaiini "TarihH'in aklz, idrak~almarnrg ... (O.G.)
Evet i ~ t eb6yle. Siileyman Kfiy'e ve Tiirbe meydanina
her u@ayig, gijnliiniizde buruk duygular yaratir. Tarihinizin
anllmnr yiiceltmeye ~al~glrsmlz.
Bu makaleyi kitaba mutlaka koymam qok sevdigim bir
arkadq~masrarla istemi?titi,Game qivinden bulduq koydum.
Sonunda "Caglayangille ortak olarak p k a n l l m z var keqke
k~smetolsa da yazabilseydim" demigim. Dogru yazmakla
bitrnez. Ama 9irndi elimin altma geliveren ikisini sllagt~rmak
istedirn. Birisi Agka dair,ijbiiriiAtatiirk ile ilgili.:Caglayangil
Refikas~ile birIekte Norveqe resmi bir siyaret yapryor. Siyasi
igler Urnurn Mudurii Orhan Eralp,ekonomik igler Gene1
Miidihii Bendeniz ile bizim daireden genq bir han~rndiplomat
(Oya Hanrm,halen Harciyede Protokol Gene1 Miidiirii)
kendisioe refakat ediyomz.Macera11bir seyhath. Uqaf$maz
Oslada neredeyse omana dalacakti.Kargllamayagelen
Norveg Harciye Naz~rzmisafirlerini selamlamaya vakit
bularnadan Pilotu goziirnuziin oniinde bir giizel hagtadi.
Oslodoki Biiybkelqimiz rniizrnin bekklarclan Rahmetli Cahit
Hayda idi. Yemek cok ne~eligeqti. Bir ara Norve~liBakan
kendi yahni oldu* anlagtlan giizel bis hzla vzun siiredir flort
eder fakat Kanunlanrn~zevlenemeyeceklerini s8yledi.
Caglayangil hemen cevap verdi: "'Sayin Ba8kan 5irndi
Miisadenizle Stalin klllg~na girip sizinle onun gibi
konugacag~m..! dedi.Herkes ~a~;irdi Caglayangil anlatmaya
bagladrZannediyorum 1945 Yalta Konferans~ndaStalin $ok
negeli irni?.. Churchill arkasinda bir ingiliz deniz subayi olan
Yaveri ile Stalin yaklqrmg; Mare~alsiz Agka inan~rmstnzz?diye
sorrnug.Stalin,a@ndaki pipstl ile keyifle,"Bizitnde bq~mzdan
geqti.."der gibilerden giilmiig..daha soma da kahkayl basrnq..
Churchill firsat1 katprnam~?..I Madem ki iiiyle dernig Yaverini
gijstererek bu genq adam sizin refakatizdaki sekreterlerden
KATIANA ile sevi~iyorama bir tiirlu evlenemiyorlar.LUtfen
a&mz adrna miisaade edinizde evlensinler!diyor."EvleniyorIar
hsan Sabri Caglayangil bu anektodu anlattiktan soma NorveqIi
meslakda~madondii." Evet bizde bByle ytpranmq bir diizen
var, diizeltmeye cal~giyoruz,.Amaben Stalin'den q a g kalrnak
~
isternem gimdiden size resmen ifade ediyorurnki Oslo
Biiyiikel~irnizininN o q l i krz arkadqi ile evlenmesine miisaade
ediyoruz!" Sofradan kryamat bir alklg koptu.Evlenebildiler
mi? Pek hatlrlam~yorurn,
XXX
(hglayangil ile sohpetleside eski anllmna dinlemekten
qok zevk dirdrm.Genqli~imden,'Em~yet Gene1 MiidiirEii@nde
Genq bir ~ u b erniidiir iken bayndan geqenlerden,Karpiqile
dostlugundan, ondan kiraladrjil bir odadaki ya~arn~ndan ve
tan~dlklanndananlatdl.Bir gun Atatiirkii de tan~dlmzm?diye
sorrnugturn.Anlatmigt1. Bis gece sinernadan giktiktan soma
kalkrnig Cankayaya dogru tek bagina yiisiiyii5e qikrnlg..~
saatlerde Cankayadan agag~yad o w yiiriimekte olnn Hasan
Ali Yiicel ile Rlfk~Atay'a rastlamig Atatiirkiin sofsaslndan
geliyorlm~g..Onlaniyi taninnag Kendilerine sormug "Y&u
~uAtatiirk nasll bir adam?neler kanu~munuz?Bana anlatsam
yaMdernigbir siire cevap alamamq soma ikisinden biri "Senin
anlayaca&n demi8,Atatirk bir minare..bizlerMinarenin dibinde
ona yeti$meye gallgan Maydonozlanz !"
Her yil 5 Eyliil'ii takip eden ilk hafta sonu,
Macaristan'm Barany a Eyaletine bag11 ilgi ~ekicibir anma
t~renidiizenlenir. Kalenin etraf~ndakiparkta, Zigetvar'rn 16.
asir ortalanndaki unlu muhafizl Miklo~Zriny'nin bronzdan
bir at uzerindeki heykeli Sniinde, temsili gdsteriler yaplhs.
Bwndm 415 yll ijnce, Zigetvar kalesinin Kanuni Sultan
Siileyman Han'rn ordularina kargl nasll kahramanca
mukavemet etti@,sonunda presiz kalan Znny'nin cephaneliB
tsltu~turarakkafenin dlg~ndaTiirklerle vuru~maksuretiyle
nas~lGldiigiZ tasvir edilir, cnnlandinlir. Folklor ekipleri rnifli
ve rnahalli danslarr yaparlar, kurulan bir kermeste turistlere
ve yerli ziyaret~ilerecivann el iglemeleri, tahtan, seramikten
ve personelden gegitli hatlra e~yalansatll~r..
BiitOn bu gijsterilerde Turkleri veya yanm aslr buttin
Orta Avrupa'ya hiikmetmig olan Cihan Hiiktlmdan Kanvni
Sultan Siileyman'r incitebilecek en kiiciik bir imh dahi yoktur.
Zigetvar'daki biitiin bu anma tiirenleri ve gtisterileri
sxrasmda, giSniiller, diigilnceler ve hatiralar ister istemez
Tiirklere ve dewin biiyiik Hakant Kanuni Sultan Suleyman'a
yfine'lir, Tiirk'un hatlrasl, gSlgesi ehafa yaylllr, siner, giizler
"Zigetvar Kalesi'ne bir top aklrnr mesafede" ki Tiirkbek
mevkiine gevrilir. Orada bugun dahi "Suleymankijy" diye
andan mahallin hemen yanrnda "Muhte$em Sii1eyman"ln
anlt-tiirbesi bog yeae aranlr. Tiirbek rneydanlna kadar
gidebilenler, orada sndece Anrt-tiirbe'nin kal~ntrtaglarmdan
ve Hotasan tuglalar~ndaninga edildigi daha ilk baklgta
anlqilan kiiqiik bir kiiy kilisesi gijriirler. Kilisenh &llg kapisrnin
saglndaki duvarda eski harflerle yazrlmg beyaz memeden
bir kitabe vnrdir. Bunda "Siileyman Sutan'ln kalbinin,
mide ve bafyrsaklannm civarda giirniilii olduw' yazrl~dlr.
Merak edip kiliseye giren turistlere, k8y papazi Zriny 'nin
menk~besinianlatrr, Kanuni'nin ijldiigij rnahalli sanki eliyle
koyrnuv gibi g6sterir.
Ger~ekten,Kanuni, 1566 y111nln Ternrnvz ayi
sonlmnda, 46 y ~ l l ~saltanat
k dijneminin 13. seferinde Egri
Kalesi'ni zaptetmek smtiyle Macaristan ve Orta Aurupa'daki
Tiirk hakimiyetini daha ziyade emniyet albna almak istiyordu.
Bunun i ~ i nde kuzeydeki Egri, Raab ve Komorn kalelerini
elde etmek gerekiyordu. B a z ~tarihcilerin yazdtklan gibi
Viyana'yl kusatmak ve alrnak tasawumnda degildi. ~stedigi,
Avtupa'daki hakirniyetini Tnrna'n~ngerisinde rniimkiin
mertebe tabii ve emin slnlxlar iqinde b~rakrnakidi. Zaan
yap hayli ilerlemi~yetmi8i ngmgtl. Kalp kifayetsisliginden
gikiiye t ~ ihasta
, ve yorgundu. Macaristan iizerinden yapmakta
oldugu bu lbeginci seferine de ilk defa olarak at11 araba iIe
qlkrmgh. Yine de kByIerden ve meskQnyerlerden geqerken
gayret eder, atma biner oyle ge$erdi.BByle yaprnakla da
ceddinin ve milletinin itibarrnt korumak istedi. Zigetvar
iinIerine geliodiginde, ordunun sefer masraflanni kqrlayacak
parayi gtitiirmekte olan Mehmet Bey'in komvtas~ndaki
miifremisin bir baskma ugradiga haberi allnd~.Zigetvar
muhafin Z n v Tsrhala, Smcak beyini gafil awlarmg, hazineyi
gaspetmigti. Kanuni buna ~ o sinirlenmigti.
k Belki de hastalrB
ve yorgunlugu buna eklendi, hemen orada konaklamak ve
ibundan evvelki diirt seferinde de hiq 6nemsernedigi kalenin
ve Avusturalyalllardan yardlm ve destek gijrdiigii bilinen
Muhafizi M i k l o ~Zriny'nin i ~ i n ibitirmek istedi. Civarda
Elmalt Dere diye anilan AImas vadisinde biiyiik bir rhlamur
agacmln gijlgesinde Qtag-I, HOmaywn kuruldu. Kaleye ilk
hiicum emrini Kanuni bizzat verdi. Kale, Tiirklerin dljrt
hiicumuna merdhe mukavemet etti, m a kumlmama irnkh
yoktu, d ~ gkale altnmlg, iq kalede de gedikler a~rlrnlpr,
Sonnnda, kaledeki cephaneligin giizel Ilona tarafindan
ateglenmesini saglayan Miklag Zriny, bir kaq arkadagl ile
daldi, vurugarak 6tdii. (7 Eyliil 1566)
K m n i bu day1 gijremedi. Zira birgiin ewe1 6 Eyltil'de
sabaha k q Oh&-1 ~ Hiimayun'da hayata giizlerini kapamqb.
"Sultan Siileyman'ln cenazesini tathir ettiler, baharladrlar,
rnu~ambalarasardilar, kuru cesetten rnaadasln~altan taslar
iqine koyarak qadmn iqinde gizlice g8mdtifer..."
Sadrazam Sokulu Mehrnet Pa$a, Kanuni'nin vefat~ni
ordudan ve etmftm 45 giin saklamaya muvaffak oldu. Veliahd
11. Selim Manisa'dan gelerek tahta p k ~ n c ailk i$i babasmm
ijldiigii ~adznnbulundug mahalde bir Anrt-Tiirbe yaptmak
oldu. Asl~ndabu, geqek milnfida bir ziirbe degildi. Eski TUrk
geleneklerindegijriiEdU@ gibi bir "Bengii-ht" veya "Ben@-
Yaplt" idi. Zira Kanuni'nin aqtl cesedi istanbul'a gonderilrnig,
orada Siileymaniye Camii 'nin avlusundaki muhte~emtiirbeye
defnedilmigti.
Macar kaynaklanna @re, Budin Valis Mustafa Paga
nezaretinde y aptinlan Amt-Tiirbe, su kenarlnda altr kfigeli
bir parkrn o m ~ n dbeyaz
a mennerden i n ~ ediImi7ti.
a Kubbenin
iq tarafi alt~nvaraklardan yapjlrnig, duvarlarl Kanuni'nin
seferlerini anlatan tezhip yazllarla sihlenmivti. Park1
qerqeveleyen binalar ise, An1t'ln korunmaslna memur
askerlese, b h c ~ l a r ave Mevlevi Tarikatina mensup olduklm
sandan din adamlanna tahsis olunmugtu.
An~t-Tiirbetarihte iki defa saldwya ve Eahribata u e d i .
Birincisinde Tiirkler tarafrndan tamir edildi, ikincisi ve
sonuncu saldm 1693 y~lindaComte De Vecchia isimli Italyan
as1111 bir Avusturya generali tamfindan yaptldt, A n ~ Tiirbe
t
tamamen yak~larakyagma edildi. Kubbedeki altrn varaklar
Viyana' ya gijnderilerek sattlnldi. f ?lemeli mermerlerden bir
klsmr da Dev Vecchia taraftndan ~ t a l ~ a g6turiildii.
'~a
Bunlardan bir kasminin halen Bari ve Brindizi rniizelerinde
bulundugu sijylenir. (Macaslar ~talyanas1111bu Avusturya
genarilinin hareketini takbih etmigler, Budin'deki Macar
lternsilciler rneclisi kendisini sigaya qekerek hesap somak
istemig tir.)
Anrt-Tiirbeye ilk sald~riise 1664 tarihinde, yani
Kanuni'nin vefatindan bir aslz sonra Zigetvar muhaf~zliinlii
Miklog Zrrinyhnin torunlanndan birinin oglu olan cengaver
ve gair Zriny Miklog'un askerleri tarafindan yapildl. $air ve
hayalparest yapxlr Miklog, dedesinin kahrarnan gbhretini yok
etmek, lekelemek istememi~,Biiyiik iskender'e Gsenesek,
onun gibi: "Biz buraya oliilerle ubgmaya degil, dirilerle
savqmaya geldik." diyerek tiirbenin daha ziyade tahrip ve
~apulunuonlemek istemi~ti.
Zigetvar'daki An~t-Tiirbe'nin 1693 tarihinde
AwsturyallIar tamfindan tahip edilmesinden bu yana, tarnir
ve ihyasl iqin qegitli vesilclerle bir gok tegebbusler ve
denemeler yaplld~.Zaman, Ttirklerin biiyiiklii@inii, adaletini,
u l u w cenabln~Gevreye daha iyi hissettirdi. Geqekten Amt-
Tiirbenin Itahribinden sonra heniiz on yil ge~mernigtiki,
Habsbourg'lara kaqi Macar fstiklalini v e milliyetini
korurnaya $alltan F ~ n Rakoczi
q canlnl kurtarabitmek iqin
selameti Tiirkiye'ye iltica etmekte buldu. Tekirdag'da
kendisine tahsis edilen kovkte 15 yll huzur iqinde ya5adl.
Kendisinin Avustruya' ya iadesinf d e p etrnek iizere Avusturya
ve Rusya tnrafindan ozel olarak istanbul 'a g~nderileniki
Biiyiikelqiyi Padigah I. Ahmet, huzuruna dahi kabuI etmedi.
Bir vezir marifetiy le verdigi cevap ise, Macar literatiiriine
geqrnig, bugiin bile tarih kitaplmna gliriiIiir o h n u r olrnugtur:
C4BilmezZer mi bu kfifirler ki, adaletimize siginanq bir
kimsenin iadesine ne vicdanlmlz, ne de Kur'anamlx
miisaittir? Biiyle bir talebi kabuI etmekten ise, tac ve
tahtim~ve dahi pay-i t a h t ~ mfed$~ etmeye hannm.."
Rakoczi'nin Tekirdag'da bir sure ikarnet etmig oldu@
ev, Curnhuriyet Hiikiimetirniz tarafindan istimlik edilerek
mlize olarak kullanilnak iizexe, Macaristan hiikiimetine
verilmi$tir. Rakmzi 'nin Tiirkiye 'ye ilt icasindan hemen ymm
asr sonra Avrupa'daki 1848 ihtilalleri slrasinda Macaristan'da
benzeri bir kvrulug hareketine giri~ereksonunda bqmsrzltga
uBayan Kosstuh Laios da yine Tiirkiye'ye slgmrnlg, bir siire
de Kiitahya'da ikarnet etrnigtir. (Kiitahya'da oturdugu ev,
tarafimlzdan kamutagtlrarak muze yapllmak iizere Macar
hiikiimetine gu slralarda tahsis edilmi~veya edilmek iizeredix.)
Biitiin bunlan yazmakean kastlmrz ydur: Macaristan'da
siyasi ve sosyal rejim ne olursa olsun, haIk her zarnan oldu@
gibi kendi milli varllglna qok bag11 ve konuda son derece
hassast~r.Zarnanla kaybolmug eski tarihi eserlerin
aragt~nlrnasma,bulunmaslna ve resterasyonuna fevkalade
iinem verilmektedir. ozellikle E6.w 17. as~rlardakiTiirk-
Macar ortak tarihine ait mevcut eserler biiy iik bir titizlikle
korunmakta, zamanIa yrk~lmil;ve kaybolrnu? olanlar da,
biIgili bir bi~imdesiirdiiriilen arkeelojik kazilarla yeniden
ostaya q~karilmaktadlr.Ancak Kanuni Sultan Siileyman
Han'm Zigetvar'daki Anit-Tlirbesi ile ne Tilrkiye'de ve ne
de Macaristanlda geregi gibi ilgilenmemigtir..
Kunu ilk defa bundan onbir yll kadar ijnce, o zamanki
D~gi$eriBakanim~zSayln Caglayangil'in Macaristan'l resmi
ziyareti slrasrnda ortaya at~lmtg,Macar Dlgigleri Bakanlnln
derhal aqlkladigl miisbet tavir ve tutumu sonralari bazl
tereddut ve tartiqmalara yal aqrnlg, konu kiillendirilerek
ertelenmigti. Son iki y11i ~ i n dAnit-Tiirbe
e konusu taraf~rnizdan
yeniden canland~rilmigve Macar hiikiimeti 16. ve 17.
ylizy~llardakiortak tarihirnizi qok daha gerqekqi b i ~ i m d e
degerlendirmig ve gerekli resmi miisaadeyi en yiiksek seviyede
kati karara baglarni~tlr.Kanaatimce, Macar hiikiimetinin bu
kararini Biiyiik Atatiirk'iin 100. dogurn y llr kutlarnalarina
Macarlann rnbnL31ibir katkrsi oIarak yorumlama gerekir. Ru
sonugtan bir Tiirk olarak gurur duyrnamak miimkiln degildir.
urnid ediyomm ki, hiikiimetimiz bu firsati zarnaninda
geregi gibi, siiratle degerlendimesini bilecek ve iSniImiizdeki
y~llardaZigetvarda yap~lacakanma tiisenlerinde Kanuni
Sultan Siileyman Han'in Anit-Tiirbesi Macar ovalar~nda
dii~enbiitiin ~iihedamtziqin manevi ve muhtqem bir gehitlik
olarak yerini alacaktir. Bu husus, hiikiimetimiz tarafindan
belki de kamu yarar~nakurulmug dernek ve vakiflarinda
y a r d ~ mve destegi i1e gerqeklegtirildigi zaman hem Kanuni
Sultan Siileyman Han'~n,hem de Kanuni devrinin ozeIlikle
ilk y a m igin ovgii dolu dekerlendirmelerde bultlnmug oldu@
bilinen Biiyiik Atatiirk'iin ve b6tiin sehitlerimizin ruhlarr gid
01 acaktlr.
KANUN~SULTAN SULEYMAN HAN
Sezar'dan Napolyan'a Neron'dan DeIi Petro'ya kadar
Avmpa'da hiikiimran olmug biitiin imparatorlar, qarlar ve
padigahlar araslnda en uzun stire, botiin ha~metve ihtiqarmyla
hakqasma, hiikiimferma oImug olanl, hi? kugkusuz Kanuni
Sultan Siileyman Han'dlr.
Babasl Yavuz Sultan Selim'in vefatl iizerine 1520
ylllnda tahta $lkan Kanuni Sultan Siileyman, ecdad~niniiq
lutada baglattlgi hakimiyeti, derinligine giiglendirerek daha
qok Batl'ya, Avrupa'ya yijnelmig bir biiyiik hiikurndard~r.
flk sefer: Avrupa' ya olmu$,Avrupa'ya giden mayolun kapisi,
kilidi mesabesindeki Belgrad iizerine yiiriiiimiig, ecdad~nin
defaIarca aqmayl denedigi bu Midi bir krlq darbesiyle h a k
oradan Mohaq'a, Mahoq'tan Budin'e Orta Macara ve Orta
Avrupa'ya yerlegmigti. Saltanat doneminde yaptifg seferlerin
saylsl on iiqii bulrnaktadir. Bu seferlerin sonuncusunv da
selcsen yag~ndaiken Zigetvar iinEerinde Elmalr Dere kenannda
biiyok bir i h I a m r a & a c ~ n ~ n
altlnda kurulan Otafj'~
Wiimsyun'unda 7 Eyliil 1566'da vefat etti.
Avrupa'da kurdugu hakimiyeti, istilaci bir giiq olarak
deBl, hakqa heggoriilii, pederane bir ytjnetirn olarak tasarlayip
geqeklegtirdi. Mahalli krallara, prensipleri kendisine ve
devletine baglayarak hakimiyetini siirdiirdii. Engin bir
hoggljriisii vard~.Paras1 pegin tidenmeden yoIdaki agaqtan
bir tek elma kopanlmasini bile biiyiik s u sayarak
~ askerini
cezalancfird~g~, bu@n bile Macw illerinde bir efsane olarak
anlatlllr.
Kanuni, inanql~bir miisliiman olmakta beraber,
yBnetiminde dini w s u b u n UstGiine qikabilmig bir hiikimdardl.
Dijnerninde "Salib" ile "Hil51" yan yana dumu$, ezan sesleri
Can seslerine kangrnig, Tiirk-Osmanl~hakirniyeti alttndaki
topraklarda din bagnazligi yiiziinden surtiigme, qat~grna
olmamlgt~r.Kzallar, Kanuni'ye "babam" diye hitab eder,
Siileyman Han, kendilerine oglum diye karplik verirdi.
Devrinin Beginci $ad ve Birinci Fransua gibi biiyiik
hiikiimdarlan birbirlerine girip zorda kaldrlar ml,yahut biri
otekine esir diigtii mii Kanuni Sultan Siileyman'a rniiracat
ederler, onun hakimiyetine siginlp y a r d ~ m ~ n l
isterlerdi.
Zira Kanuni Sultan Siileyman Nar, Tiirk-Osrnanl~
tahtrnin sahibi olrnaktan p k liteye "HUkUmdar-r Cihan.."
olarak tanrn~rdi.
Kanuni Sultan Siileyman, Avrupa k~tasinakurrnak
istedigi Tiirk Devletini Tuna nehrinin gerisindeki bijlgede
tasarlardi. Zigetvar'da 1566 y ll~ndavefatr i1e sonu~lanan
sonuncu seferinin as11amaci da Tuna iizesineki iinlii Erlav
(Ern)kalesini zaptetmek idi. Avrupa'daki Tiirk hakimiyetini
glivence altlna alabilrnek i ~ i nRaab ve Komorn kalelei ile
birIikte burasini mutlaka ele geqirmek isti yordu. Ecel
elvemedi, burasrn~30 yil sonra zaptetmek 1596 y~Einda
Sultan ikinci hlehmet'e miiyesser oldu.
Kanuni, Zigetvar seferine gikarken seksen yaglni
qrmgh, hastaydr. Kalp yetmezlij$ v d i . Bu sefer, Kannni'nin
13. seferidir, Macaristan'a y a p t ~ gseferlerin
~ ise lbegincisini
olu~turuyordu.@aha genig bilgi iqh bkz. Wdhat Sertoglubun
dergimizin bu say~s~nda yer alan "Kanuni Sultan Siileyrnan
Han'in oliirnii"baglikl~.yazrsi)
Kqatma slrasinda en uzun siire mukavemet gijsteren
ve asrl kale denilen kaleyi Macar Kontu Miklog Zrinski
savunuyordu. Kale, Tiirklerin diirt hucurnuna da rnerdane
mukavemet erti. Zrinski cesur bir cengaverdi. Ama kurtulug
olanagi yoktu. Dig kale al~nmrg,iq kalede biiyiik gedikler
aplrnlgt~.Sonanda MiWog Zrinski birkaq. askeri ile birlikte
kaleden gikrp Tiirk askerlerinin igine daldr, guzelligi biitiin
qevrede iin salmig bulunan kmsi Ilona daykont ile ijnceden
kararlagt~rdiklan$ekilde aynr anda cephaneligi atege vedi.
Miklog Zrinski vurugarak lildii. Fakat Kanuni Sultan
Siileyrnan, kalenin alrnigrni gijremedi. Zira kendisi bir gece
evveP qadinnda kalp yetmediginden ruhunu Allah'a teslirn
etmigti.
Veziri Azam Sokulu Mehmet Pqa, padi$ahln 61diiDnii
orduya hi$ sexdirmezdi.
'"Hekimbayanagaf~rdzlar.Hukanm karnlnl yardtlar.
fcini pkanp, bedeni tethir ettiler (temizlediler).Miisk-amberle
baharlqzp mufamma 'lamsarddar. Kuru cesetten m&daslnr
aStm taslarrn i ~ i n ekoyarak, ~adrrlni ~ i n d ebir rnahalde
gijmdiiler...
"

Sokulv Mehmet Pagn, padigahin ijliimiinii 45 giin


saklamaya muvaffak oldu. Velihad 11. Selim Manisa'dan
kalhp gelince, ilk i ~ babaslmn
i vefat ettigi rnahalde bir anit-
tiirbe yapt~rmakoldu. Eski Turk geleneklerine gSre, bu
tiirbeden ziyade bir "Bengii-Anrt" idi. Direkleri yekpare
mermerden, tavan ve s a p k l m sorn altmdan idi.
Bu mt-tlirbe sonralm iki defa Avusturyalllar tardindm
tahribe ugradl. Memerleri ha1ya'da 3 at1 Miizesi'ne t a p d i .
Altln varak1an ise Viyana'da haraq rnezat sat~ldl.Dligrnanin
tahribatlna ugramaktan da daha aclsl, Avrupa'n~ntam
ortasmda, Tiirk'iin hagmet ve marnetini sinageleyen bu eser,
nesillerin ihmaline mgradl. SimdiIerde aynl yerde tiirbe
kaltntilanndan yapilrmg kiiqiik bir kilise ve kilisenin d u v m d a
mermerden bir levha, Kanuni'nin 46 ylll~ksaltanatmi
noktalad~g~ mahalli gosteren tek igaret olarak dumaktadir.
Burasi bugiin de Macaristanya a ~adlyla ~an~lw.Hemen
k
yalunlardaki k6yi.h ad1 da "Siileyman K0y"diir.
Bu satirlmn yazan diplornasi meslegindeki ksrk kiislir
yzllik hizmet siiresini Mactcaristan'da ecdat yadig3n anrlan
gezerek, g6rerek, yiirekten hissederek noktalam~gttr,
Tiirklerin bilinen ve belgelenen tarihleri d o t bin ylI~
avar. Bu sure iqerisinde Turkler nice nice devletler kurdu,
Tiirk milleti nice Cengizler, ceng3vcrler dogurdu...
Sadece bir Osrnanli kolunda bir Fatih Sultan Mehmed koskoca
Bizansr tarihe gijmmekle kalrnad~,insanl~kAlernindeki qag1m
ikiye biildii. Orta $a& kapatlp, yeni qaglann yolunu agti.
Kanuni Sultan Siileyman adlnda bir muhtegern hirkiirndar
~ l k t i hiikmii
, alrt~ndakiiilkelerde hak ve adaIet diizenini
kurdu. ~z~iirliiklerinin en yiicesi dii~iinceve vicdan
ozgiirlii~iiniikimselerden esirgemedi, kimsenin dinine
dokunmadl, kangrnadt. HiikUm alt~ndakis6miime yolunda
tenezziil ve iltifat etmedi. Bunun tam tersine, Macwistan'da
oldugu gibi, kendi hazinesinden camiler, kiilliyeler,
kervansaray, han ve hamam yaptlrdik ki, biitiin bu eserler
Tiirk'iin asalet ve eivanmertliBnin Wq~lrnaztaniklan o l d
halilf aya k t a d ~Macarlarda kugaktan kugaga tekrarlanan bir
inanq vard~r:
"Tiirkler almasaydt, bugiin bizler belki Macarca'yi
konugrnasln~bile vnutrnup olacaktik.." Dogmdur, Tiirkler
olmasaydi Macarlar bugtin sadece Almancn konugur
olacaklard~.
Kanuni Sultan Siileyman dijnemini bazi tarihqiler:
'Qsmanh@nzirve-i ikbali! ve rnebdei zevali.." diye tammlan~r.
Bir bakrma belki dofpdur, ZirYede durn&, oturmak zordur.
Osmant~tarihinde zeval danemi ikbal dijneminden
daha siiratli geligti ise, bunun sebeplerini aragt~rmakta,
tarihten ibret almakta ku~kusuzbliyiik faydalar vard~r.
Osmanl~tarihinden al~nabileceken muhtegem ijmek,
ise yine hig kugkusuz muhte~embir hiikiirndann, Kanuni
Sultan Siileyman7~nyarlm a s ~ r l ~saItanat
k daneminde
bulunabilir.
Macaristan'la ilgili aallarlrnl derleyip bir diizene
koymaya qal~~t~filrn $u giinlerde, Sayrn Curnhurbagkanlrmz,
Kenan Evren'in, Macaristan'a resrni bir "'Devlet ziyareti"
yapacaginl oncelikle ele alrnak istemigtirn.
Tiirkiye ile Macaristan araslndaki ilivkiler gok eski
tarihlere kadar uzanlr ve fevkalade iinemli ijzellikler ta51r.
BununIa beraber iki iilke arasinda bu diizeyde bir ziyaret
tarihte ilk defa gerqeklevmektedir. Cumhurbagkana Sayrn
Evren, Kanuni Sultan Siileyman'dan bu yana Macaristan'a
ayak basacak, Tuna Uzerindeki k5priilerden Buda'ya, Begte'ye
gegecek ilk Tiirk Devlet Bagkant alacaktir. Giiniimuztin
kogullan igerisinde, bunun gerqekten ~ e biiytik k bir iinemi
ve anlam1 vardrr.
ikinci Diinya Savay'ndan s o m Avrupa'nln coBafyas~
ile beraber siyasi ve ideoljik fizyonomisi de degigmivtir.
Stettin'den Tsiyeste'ye qekilen hayali hattln dogusunda
kalanlarla, batlslnda bulunanlar, karg~l~kl~ bir giivensizlik
ortamnrn a& baslusl altrnda kalrmglard~r.Bir yandan Sovyet
Rusyahnr, Bte yandan Amerjka Birle~ikDevletleri'nin bag~nl
qektijji, iki askeri ittifak sisteminde yer almak dururnunda
kalrnlqlasdir. Bu durum bu gunlere kadar degigmeden
gelrnigtir. Tfirkiye NATO ittifahnm, Macaristan da Vaqovn
Paktl drglitiiniin giivenilir birer iiyesidirler. Kar~rl r kl I askeri
paktlara dahil iilkelerin k q r t pakt isyesi iilkelerle olan siyasi
iligkilerinde, iizel'likle kriz ve gerginlik dhernlerinde bir
'
tereddiit ve qekingenlik goze Farpar. Hele bu devletler arasinda
politik karar alanlndaki ahenkIevme ve butiinlegrneler, milli
poIitika sinlrlar~iizerine inen bir sis perdesi etkisi yapar.
Kendi baglna hareket serbestisi kendilig inden lusitlanmq
olur.
Tiixkiye ile Macaristan arasindaki iliqkiler de uzvn
ylllar, stratejik rnaddeler d i ~ ~ n d a kticaret
i rnubadelelerle
srnlrl~kalrmgt~r.NATO ve Varpva Baktlan arastndaki detant
siirecinin bqlamaa ile bu paktlara mensup iilkelerin kag~l~kll
iligkilerinde de bir gevveme ve rahatIama gozlenir olrnugtur.
Bu diSnemde TUrkiye ile Macaristan detant i~erisindeen
mhat hareket edebilecek iki iiIke haIine gelmigtir. Aralmnda
h i ~ b i problem
r bulwnmamasl, tarihin de.rinIiklerjndegelen
ve alcrabalik wlgtilerine v m bir yalunItk ve nihayet ikiyiiz
yda y&n bir wtak yagam, bu olu$umungeligiminde ky~kusuz
en biiyiik bir etken olrnugtur.
Kanaatirnce, Do@-Bat1 ili~kilerinindetant i~erisinde
geligmesinden, Macaristan, Sovyet Rusya'nsn bahya aq~lan
bir penceresi, Batilllar baklmindan ise Sovyet Rusya' y a
verilecek mesajlar $in bir posta kutusu niteligindedir.
Macaristan\n7 hem Sovyet Rusya'n~n,hem Bat1 aleminin
bu denli giivenini kazanabilrnesi ic;in, kqkusuz uzun zaman
beklemesi ve qok ciddi tecrubelerden geqmesi gerekmigtir.
Bu tecriibelerin en aciklls~1956 maceraw olrnugtur. O
gtinlerin, adlndan dahi iirkiilen kahramanl Janog Kadar'm
iilkeyi r;ok daha biiyiik badirelerden kurtarm~~ oldugunu,
$mdi Macarlar cok dahn rahtlkla anlatmaktaddar. Geqekten
de o giinlerden bugiine kadar, Macaristan'm tek ve rnutlak
hakirni o l d kalabilen Parti Birinci Sekreteri Jano~Kadar:
-gbzlerimle glijmernig olsam, ben de inanrnazdim- biitiin
komiinist liderler arasnlda, pazar ve takil giinleri kamsini
koluna takarak prgl pazar dolagan, sokaklarda korumas~z
gezinebgen tek adamdx. 1956'dan bu yana Tuna'mn kiipriileri
altlndan qok sular akmg, olaylar lstiraplar kiiHenmig, Janog
Kadar, Macar halkmn guvendigi, Sovyetler'e de gilven veren
bir lider olrnak niteligini ve huviyetini giiqledirerek bu giine
kadar konryabilmi~tir.Komiinist aleminde benzeri bir Bmegi
bulunabilecegini zannetmiyorum.
Macarsitan'm millerarasr iligkiler bak~rmndanbir bqka
ozelligi de, ekonomik sistern alternatiflerinin degilse bile
niianslarrnln olugtumlrnas~ndabir deneme Taboratuvarx
g ~ r e v i n iyklenmig olmasidis. Mcaristan'la ekonornik
iligkilede, her alternatifi rahatllkla tartlgmak rniirnkiindiir.

SICAK DOSTLU~AATILAN ADIMLAR...


Do@ ile Bat1 aras~ndakigerginligin gevgemesi,
Ulkelerin siyasi ve ideolojik sisternIerjnin kar~rtsistemlere
sahip diger iilkeferle ekonomik ve kiiltUre1 ili~kilerin
geli3tirilrnesine engel olamayacagi fikri, 1960'lann ikinci
yanslndan sonra giiq kazandt. 1 968 yrlinda dewin Digigleri
Bakani CagIayangil,Macaristan Dgigleri Bakanl J a n q feter'i
Tiitkiye'ye resmi bir ziyaet yapmaya davet etti. Tiirkiye
detant alnlna en "rnuhatarasiz" biqimde Macaristan'la birlikte
giriyordu. Macar Dl$i$leribakanr, 1968 y111nddewin Dqi~leri
Bakanl Taglayanail, Macaristan D q i ~ l e r iBakanl belki
gen~ligindemutawssip bir din adarni olrnugtu ama kirnse
kendisinin rnutaasslp bir komiinist militan oldugunu iddia
edemezdi. Franslzca'yt rniikemmel konupn, enig bir diinya
giirii5ii ve kfiltiirii! olan, tarihe merakll tarihi gayet iyi bilen
bir adamdr. Cnglayangil'e gelince, onu pepimiz, Tiirkiye'de
olsun, ywt dlglnda olsun tanmz, tamrlar. ili~kilerindeinsanal,
siyasi giiriihleri-indek q r l i k l ~tesarnuhti, ho~gijriiyiion planda
tutan, rnuhataplanna giiven veren, onlarla gabuk dost olan
bir devlet adarnidlr. Bu yiizden, ilk defa k a q ~k a q ~ y agelen
bir Turk, oteki Macar iki devlet adarm pek ~abukdost oldular,
kaynagtllar, hatta sanlnm sonralan mektuplaglrbile oldular,
MacarIarla ilk adim bizden idi. jkinci adrrnl Macarlar daha
uzun att~las,Janog Peter, sadece Tiirk rneslektagln~degil,
Macar Ba~bakanradma Bagbakan Demirel'i de iilkesine
davet etti. Bm sonuncv diizeydeki davetia ger~ekle~mesi
ancak 12 Eyliil dSneminden sonra, Bagbakan Biilend
Uusu'nun Macaristarr'~resmen ziyareti ile rniimkin olabildi
m a Caglayangil, Macaristan meslektapnr pek faAa bekletmei.
1970 ylll sonralanna dogm, yanma bir knslm gazetecileri de
alarak, Macaristan'a gitti. Gittigi yerlerde, ziyaret ettigi
makam ve ~;ahsiyetlernezdinde biiyiik itibar gordii.
CANLANAN K ~ ~ T O R
Peter, Tiirkiye'ye geldiginde, Macarlann tarihi hatrra1an
iFe megg~lolmug, Kiitihya'ya, Tekirdagb giderek iinlii Macar
milliyetqisi Fereng Rakoczi'nin onbep y 11 ikamet ettigi ve
sonradan Tiirkiye tatafindan Macarlara hibe edilrnig olan
evin bir mike olarak agl11~1n1 yaprnlpl. Gerqekten iki like
arasindaki ili~kilerdeen kolay mesafe al~nabilecekzemin
kiiltiirel iIigkiFer alamydi. iki iilke ve iki millet arasinda o
kadar ~ o k an1 ve baglantl vatdl ki, bunlain yeniden
canland~tllrnas~ bak~rnlyegermesi her baklmdan kargrlikli
faydalar satlayabilirdi.
Tiirkiye Di~igleriBakani'nm Macaristan'daki gezi
program1 da bu anlayqla diizenlendi. ~ n l iEgri i Kalesi 'ne
gidildi. Hani Kazruni Sultan Siileyman'ln son seferinde
zaptetmek isteyip de yolda ecele rnafflupoldugu bu kale ve
gimdilerde bir Qarapbeldesi olan bu yer gezildikten sonra,
Tiirk amtlm, camilet, hamarnlann, kllliyenlerin bulundugu
Baranya Eyaleti'nin rnerkezi Pat; $ehri'ne gidildi, buradan
$a pek us& olmayan Zigetvar ve Kanuni'nin eski tiirbesinin
bulandugu Tiirbek rnevkii ziyaret edildi, Biitiin siyaretlerde
misafirini yalnlz buakmayan Macar HarEciye vekili ile Turk
mesIekQl bir am gijz giize geldiler. Ca$jlayangil,ev sahibine
hitaben yumu~akbir sesle: ''$uradan bize birkaq diiniim
a ~ a z verirseniz
i de, bnrada Kanuni Sultan Siileyman
Han 'm eski tiirbesini ihya etsek..." dedi. Orada bulunanlann
tiimii, duygulanmrglardi. Jan09 Peter, muhatabini hayal
ktnkllgina u&atmadi, hemen cevap verdi: 'Tamam'' dedi,
..."
'Tok iyi 01ur yapaE~rnbunu Caglayangil, derniri tavlnda
dijvrnek isteyen bir demirci ustal~giile "ister misiniz" dedi,
'%u giizel karanm~z~ girndi yan~mrzdabulunan Tiirk ve
Macar galr~tecilerebirlikte aq~kIayal~m."0 dn y apildi.
Ziyaretin sona ermesini rnijteakip Macar D~giglesi
Bakam'nmn, sosyalist bloka dahil iiI kelerde al~~~lmigin ~ok
ijtesinde bu kendi "bnyna buyruk'Vtnv~rve tutumu ban
gevrelerde tereddiit ve elegtirilere yo1 apigtl.
Macaristan'da biiyiikelgi olarak goreve bagladigim
giinIerde Sayrn Caglayangil, senato b a ~ k a nolarak ~
Cumhurbavkanl'na vekalet ediyordu. Bana bu yazd~klanrni
anlatmlg, sonra "Konuyn hele sen de bir kurcala...
Atatiirk'iin 1B07iincii dogum y l l r n ~ kutlamaya
...
haz~rIanlyoruz Umarlm bir jest yapmak isterler..."
demigti. Eski meslektagi Janoq Peter'e selam ve sevgilerini
iletmemi istemigti. "ski mmeslektagr" diyorum, zira bu m d a
TDrbek mevkiindeki iinlii ortak apklamadan sonra, Jan08
Peter'in Meclis Bagkan Vekilligine getirilmesi daha uygun
giiriilmiigtii.
Macaristan'daki gdrevirne giderken, o zarnanki
Genelkunnay Ba?kan~m~z S a y ~ nOrgeneral Kenan Emn'e
de bir nezaket ve saygr ziyaretinde bulunmugtum. Gene1
olarak Tiirk-Macar iligkilerinden, ekonomik ve kulturel
konulardan bahsettik. Sanlnrn bu arada, krsaca Anit-Tiirbe
konusuna da deginmigtirn.

S E V G ~VE c ; KOKAN
~ B ~ RULKE
Macaristan'da biiyiikelqi olarak gdreve batjfadi~rm
zaman, ilk nemket ve tamgm ziyasetlerinde, kademe kademe,
Bakana, Bagbakina ve ham Cumhurbagkan~'na,Kannni'nin
an~t-tiirbeprojesinden soz ettim. Camhurba8kan1 Pal
Losonczi, ~ o zarif,
k qok kiiltlirlii, kendinden emin bir devlet
adarnlydl.
Macnr Hiikiimeti ve bilim adamlarr, 16. ve 17.
yiizylllardaki ortak tarihimizi, eskisine oranla qok daha
gerqek~ibiqimde degerlendiriyorlard~.Haydi adint
vermeyeyirn, ma apklmadan gqemiyecegim bir gijriigrnem
sirasinda muhatabim, 'Siz ne diyorsunuz Sayln Biiyiikelqi.
Eger Tiirkler olmasaydr, bugiin bizler Macarca'y~biIe
konn~amazolrnu~tuk"demigti. Sanlr~rnbu soz oIdukqa
anlamlrd~r.
12 EyliiE'den sonra Dlgiglerinin kiikenlerini
Tiirklerinkinden apk s e ~ i kay~rtekmek miirnkun degildir.
Gin kaynaklarl gibi, guniimiizde Tiirkler ve Macarlar
tarafindan yapllan geqek ve ciddi aragtlrma ve incelemeler
de, bu gergegi sadece do~rwlarnaklayetinmeyip bilimsel
biqimde gii$lendirmektedir. Henuz bir iki yd ijnce Macxlar,
dunyada biitiin tarihgiler, Arpad'ln soyhu bir Tiirk Beyi
oldugundan ittifak ederler. Bunu herkes gibi Macarlar da
bilk, herhang bir komplekse kap~lmadanbu ger& Gviinerek
kabul ederler.
Macaristan'cla kald~g~mlz krsa sure icerisinde iilkeyi
adlm adim dolagt~k,gezdik, ikiyuz yill~kortak tarihimisi
s a k i y eniden yaglyormuvasma duyguland~k,heyecanlmdtk...
O k p r gihi gelerirnizle, eski bir ecdat yadigannt ...
D o l a ~ t l kbagran baje riim Engii'rus diyarznl. ,.
KOyEer, gehirlel; nehirler agina... isimler hep tunldsk..,
Kendirnizi tarih i ~ i n d eavare geziniy or sandik ..."
Macarfstan'l adlm adlm dolast& derken, hani pek fazla
oviinmeye, kendimizi Evliya Celebi'nin yerine koymaya da
kalkmayal~ mNi . hayet Tiirkiye'nin onda biri kadar, avug i ~ i
kadar bir yer (93.000 krn2). fnsanlarln saylsl da
lSiirkiyeydekilerinbegte b 5 n i bulur (1I milyon).,. Ama buna
kargilik adam bag~nda bir "aniWya,bis '"3ina"ya
rastl~yorsunuz.. . Duruyorsunus, somyorsunuz... Duvarlan
Worasan harclndan liriilrniig bir yap1 veya yapltr metak
ediyorsnnuz... Beyaz merrnerden y ontulmug kavuklu bir
mezar tqinln tozunw.ellerinizle silerek, okgayarak, kitabeden
kirn oldugunu ~ o g uzaman sijkemeden, ~Gzemeden
avuqlanniz~Tann 'y a kaldinp Fatiha'n~zrokuyorsunuz.,.
Etmfin~sabakryorsunuz, eski Tiirk sipahilerinin, dunalanrnn
at nallann~nizlerini goriir gibi geliyor. Macar dilinde her on
kelirneden biri Tiirk~eveya Tiirk~ekokenli.. Ama hani size
6TTikqekonu~uyorlarmi~ ..."
gibi gelrnesi bundan degil.
Girtlaktan, hanqereden qkan ses perdelerinin intonation'u,
inig-qtkiglan bizimkilerin hemen hemen t~pkrs~ da ondan
liyle geliyor insana.,.
KO$-OVA ADLI B& D E L ~RUZGAR
Buralarda esen rijlzgarin ad1 biIe hala Tiirkqe
slSyleniyor... Giineydogudan esen ve bizim lodosu andtran
deli bir riizggr vard~r.Biitiin Bafkanlar'da oldugu gibi
budarda da adma 'EKopovaZ'derler. Bir esmeye bqladi~lmi
ortalrg~kasip kavumr. Radyolar, televizyonlar halkl uyanr,
tedbirli olmalanni Bnerirler. Hastalar, ya~lilar"Kw-Ova"
eserken sokaga bile qtkarnazlar. Ben iinceleri bu ismin
"Kosova'' dan geldigini, Sultan Murat'in iinlii Kosova
savapndan esinlendigini san~rd~rn. Degilrnig. Ovada ko~an
anIamtna kullanilirmig belki de kimbilir? Eski Tiisk
sipahilerinden kalma bir deyimdir. Hawl~:Nereye baksana,
"Tiirk'iin sesi var... nefesi vas... efsanesi var, ha"!&
Macar ovalarmda...
Kog-Ova a d m Tiirk9tarz aEmq bir ridzgffr hir
be8 yiiz yrilannda...
Errafina baksan goreceksin pence pence :eat nallannin
.
izlerini..
Dilelesen duyacaksrra esen riizglidaki "Allah Allah"
seslerini.,. "
Macaristan'da ilk s a v q m z 1526'daki Mohaq Meydan
MuharebesiVir. Bu, Macaristan kapllanni Tiirklere ardlna
kadar aFan bir savag olmugtur.
Tarihqiler,Mohag Meydan Savagl pIanlar~ntnbizzat
Kanuni Sultan Siileyman tarafindan hazrrlandx@~~ ve bu@n
dahi uzmanlmnca bir strateji gaheseri olmk tan~mlananbu
plana gilre uyguland~giniyazarlar.
Bu yolu otomobille ~ o kyapt~gimiqin bilirim.
istanbul'dan kalkfims mr,birbuquk, nihayet iki giinde Mohaq
on1erine gelirsiniz. Osmanll ordusu top1art, tlifekleri,
miihimrnatlan, yiyecek ve iqecekleri ve ciimIe ajjlrllklan ile
1526 Mayls'lnda hareket ederek, Masiran'da Sofya'ya,
Temmuz'da Macaristan'a gelebilmisti. Zira Tiirk ordusunun
gelenelclerinde parasin1 pulunu vtrmeden, saticln~nrizasr
oImadan yo1 uzerinde gasp ve talan yoIuyla herhangi bir
tedardkte buIunmaya asla izin yoktu. Ozellikle Kanuni, bu
konuIarda fevkalade titiz ve hassas idi. Aksine hareket
edenlerin cezasl, mu tllak oliimdii.
Mohaq Kasabas~,Tunahnr kkenannda, kir~iikbirkaq
tepecikten sonra hemen diizlegerek uzayan bir ovanln
igindedir. Vaktiyle o v m n bbir hsm batakllk irnig. Simdilerde
kurutulmug, tanma a ~ i l m ~ gyemyegil
, bir diisliiktur.
Macaristan'daki g6revim sirasinda yolum, diigtukqe, hele
Baranya Eyaleti'win merkezi iinlii Peq Sehri'ne her
ziyaretimde, mutlaka Moha~'akadar uzanir, etrafi tavaf
ederdim. Macarlarrn Mohaq konusunda herhangi bir
kompteksleri yoktur. TiirMerin Mohaq y olu ile yiiz yetmig
yrl Macaristanya hijkiimn olduklanm sGylerler, ama hemen
ardindan, "ama", derler, "TiirkIer, Mohaq Meydan
Mnharebesi'ni kazand~klar~ tarihi, Macarlarln Milli
Bayrami olarak ilan etmediler. Bizleri Mahatfin yll
diiniirnlerini kutlamsya zorlamadllar. Tiirkqe'yi
oknllanrn~zdaresmi re mecburi dil olarak okultmad~lar,
zorlamad~lar'~ Bu sdzlerin tersine anlamm~,eskilerin dedigi
gibi, "'Mefhum-u muhafifini", k n c i Diinya Savagl sonlunda
Macarlarin Sovyet Rusy a taraf~ndan"kurtanlma"1ann1n
htlanrnas~ndaararnak gerekecektir.

SAYGT, S E V G ~ O
E R ~ ~UT S K ~ L E R
Macarlarla 1526 Mohaq seferinden baglayarak, 18.
yiizy~lbag;lanna kadar siiren ortak bir yagamirnlz olmugtur,
Ancak bu ortak yqam, tarihte pek qok Brneginde goriildiiffii
gibi, bir istila, rnutlak ve s~miiriieiibir hskirniyet bi~irninde
degil, adaletli, gefkatli ve diirlist bir yanetirn olarak geli8migtir.
Kanuni Sultan Siileyman kornutasandaki Tiirk-
Osmaoli ordulannin kanunsuz ve uygunsuz bir davranlglna
pek tanrk olunrnarn~gtir.Mahallinde tedariki geceken gida
ve ihtiya~rnaddeleri, saticilann nsasl ile pegin para ijdenerek
al~nmig,kurallara uymayanlar, Kanuni'nin bizzat tuttugu
sefer giinliigiinde beIirtildigi gibi, sert bigimde
cezalandrrrlmgtir.
Macar tarihqileri, bunIan yazm~glard~r.Bu gerqekler,
Macaristan'ln bugiinkii rejimi alt~ndadahi yaytrnlanm~g,
komuoynnun belleginde yer etmigtir.

...
MACAR GULASI KUL A81 ...
Elmadan ~izmeye,bdurdan bakraca, kazandan tepsiye
pek ~ o Tiirkqe
k kelime giiniimiiz Macar diIinde ya~amaktadlr.
Tiim diinyada oldugu gibi, iilkemiz lokantalann~nlistelerinde
de "Macar gurla~a"diye andan, qorba yahni nrasi et
yemeginin, gerqekre "Kt11 ay" oldugunu, Tiirk ordulmnm
konaklama yerlerinde, koca koca kazanlarda a~c;ibagilanm~z
taraf~ndanpigirilip, hatta askerle birlikte, rnahalli yoksul
halkina da da~it~Idi@ni hatirlatmaya gerek var m ~ ?
Tiirk ordulannln ~egitliihtiya~lannikargllarnak Czete,
verbet~i,helvac~,nalbant, demirci. kaIayc~gibi zanaat
erbabtnrn askerle birlikte geldigi ve bu y6relerde yerlt~ip,
sanatlarrnl qevreye yaydlklan, yine Macar tarihqilerin dile
getirdikleri bir gerqektir. Bugiin diinyada hakll bir iin yaprnlg
olan Macar Herrendi porselenlerinin. Kalotzai semmiklerinin
yine Tiirk p n a k ~ijmlekustalannrn miras~oldu@~Macarlar
tarafindan yazrllp ~Gylenrnektedir.
Budapegte yaklnlannda, Tuna'n~nk~yrs~nda sevimli
Tabak Kasabasl'nin ad1 da vaktiyle bu yerde i~ tutan Tiirk
deri ve Sara$ esnafinin, derilerini igledikIeri "Tabakhane7'
lerden gelmektedir.

S E V G ~VE SAYGIYLA Q R ~ U Y ~ N E T ~
Kanuni Sultan Siileyman'~nMaearistan'da kurdugu
yonetim, bir "Rudin Beylerbeylig" niteliginde olrnakla
birlikte, kendine Szgii, sevgiye ve saygrya dayali bir igerik
tag~yordu.Sevgi, saygl ve dayanlgmay~sergileyen pek qok
olay vard~r.iSte bunlardan biri, "Giizel izebella" n m
Bykiisiidiir.
Kanuni, kendisine "babarn" diye hitap eden
Zapolya'yi Orta Macaristan h l i tayin etmigzir. Lehistan
l a evli olan Zapolya'yr Kanuni de
Krall'nin k ~ s l ~ z e b d ile
takdir etmekte, kendisint ~*ogiurn9'dernektedir. Zapolya
genG yagta iSliir. Geriye 3-4 ayl ~kerkek bir evlat b~rakrn~gtir.
fzebella, qok degerli hediyelerle Istanbul ' a e l ~ i l e ryollar.
Kocasinin yerine oglunun kral atanmas~nlrica eder. Ancak
bu arada, tiim iilkede hem de giizel Izebella'da gijzii oldu&
bilinen Avusturya Diikasl Ferdinand, girkin dedikodular
yaymaktadar. fzsbells'nin bebegin as11 anasi olrnadlgl
siiylentileri q~kmaktadir. Aldahlmaktan hoglanrnayan Kanuni,
dedikodulara pek inanmamakla birlikte, konuyu tahkik iqin,
Rudin'e o @nler de Gnemfi bir fitbe sayllan, bir qavug yollar.
Cavug, konup olduw gibi hebella'ya apr. Ve 'CHiinkhmm
huzurunda hiyleye mesag (izin) yoktrrr" der
Izebella, fesadln kaynagln~bilmektedir. Siit annesinin
kucagrndan bebegini kapar, elbisesinin diigmelerini kopara
kopara agar ve gavugun deyigiyle, 9 e y a z mermerden
oy alrnu~siitun gibi memelerinden, bebeg emzirmeye
baglar." Mesele anlaylrnig, yalan iftira ertaya pkmlgtir.
Yenigeri Favugu, sag elini Sabi ad11 bebegin ttiysiiz bagina
koyar, &'Padi~ah-l Cihan Sultan Siileyrnan Man ad~naseni
Orta Macar" kral eyledim.'\siizleriyle, konuyu noktalar.
Macarlarla ortak yagarnirnlz bir bir elden ~rkmaktadir
ama tarihin ve talihin garjp bir cilvesi, Tiirk nereden q~krnr~sa,
en ~ o osada
k aranlr, anillr olrnugtur.
Kanuni 'nin tiirbesini, Xtalyan as1111Avusturya generali
Kont de Vecchia tarafindan Macarlara ragmen y~kllmaslndan
10 yll sonra, Macar mill iyetqileri, bag1mnda Ferenq Rakoczy
olldugm halde, Avusturyalilara we Habsburg hanedanina kargl
silaha sanlrnak zorunda kaldr. Ne yaz~ktlrki, artik ne
Macaristan'da padigaha c'baham"diyecek, ne de Tiirkiye'de
M m baglnl okgayarak ona c'o~lrrm" diyelbilecek bir padigah
kalmarm@. Rakoczyf Awshryalrlara kaqr fazla day an am ad^.
Camn~kurtarmak iqin selameti Tiirkiye' ye szglnmakta buldu.
Tekirdag'da emrine tahsis edilen kligkte, 15 y11 rahat, huzur
ve giiven iginde yagad~.(Daha lijnce de belirttigirn gibi,
Tiirkiye'nin Macaristan'a m a g a n ettigi 'buhina, miize oolarak
hizmetini siirdiirmekte.) Bu arada anllanrnrz, i ~ t ebByle
renkli, duygulu gergek oykiilerle Griiliidiir...
Ihrk yd on bir ay onyedi giin sihm diphnatik karilerim
Maceristan Biiy iik e l ~ i s iiken yag haddinden sona
erdi.Macaristan Qsman11'nln pembe Glilii kadar giizel ve
bize y a k ~ n d Sairligirn
~. yok,ama aynllrken duyguland~m;
"'Diplomatln Sarkr st" diye birkaq dize s~raladlm...

Yag a16mzg be$ oldu, zamanrdrr artrk toparlanmanrn.


Kaldrysa eger 6mrumiiz, bir bagka hayitto hazlrlanmnnzn...

Dumrak bir hhza brs sontlmcu yo1 kav~@n&


Rakhk nneler birikmig kark ytlltk hizmef &,farc~&+nda..
Hatrralar, hnyaller Jtep birbirina Eurnqrnrg..
Hasret ve Gurbet yine yan yam kah danlmq.. h h banpaw ...

Ankarada'ki evimizi iqimiz sizlayamk satrmg, 1stanbu17da


Bogaz~nAnadollu yakasinda Kandilli'de kug yuvasl gibi
kiiqiiciik bir apartman dairesini satin alarak hepsi yrllmn
hat~ralanile yiiklii egyalanm~zlaiqine yerlegivermi~tik.
Evimiz Wqiik m a manzarasi biiyiiktii. Evde duvardan duvara
pek qok pencere vardi. Bundan hiq te tikayetqi degiliz. Evde
pencefeler bir gift giiz gibidirler. Hangisine baksak Bogaz~n
ve giizelim ~stanbul'unmuhtegem bir rnanzatasl ile
kaqllaglyorsunuz.
Evimizde duvardan duvam pek p k pencere var . Duvarlarda
da sevdigim bazi tabfolann yerlerini zaman zaman
degigtiriyoruz. Kanuni 80 yaginda grktigl son Sefer-i
Humayunu s~raslnda1526 M o h a ~seferjnden beri T ~ ~ R K
hakimiyetinde idi. Ama oralarda Nicolas Zyrini adindaki bir
$Gvalye, gatosundan qikarak ordunun zahire ve m a k i h a l i
ile giirevli Osman P q a ile yantndaki kiiqiik bir birlige baslun
yaprnig, paralanm alarak gatosuna kapanrnrgti. Osrnan Paga
gafletini padigaha itiraf etti. Zatensaraya yakin bir paaa idi,
ama kalesini kurtararnadt, idam edildi, Kanvni asl~nda~ o k
yorgundu. Ordu,kasaba ve kijylerden, rneskun rnezradan
gqerken 80 yagm agrmg Kanuni Sultan Siileyman arabadan
inerek beyaz atina biniyor, ordunun baglnda iiyle gidiyordu.
NicoZas Zyrini'nin s@ndl/$ kaleye ilk savlet emrini bizzat
i Sultan Siileyman'rn kaybolan tiirbesini aradk. Avusturya
- Maceristan tarihinde kahraman $ehir diye adlandlrIan EGRI
(ERLAW) K A L E s I ' ~kadar ~ git~ik.CetudaCamii7ninoksiis
kalan minaresi ~ n i i n d eel baglad~k....

IjKSuz M ~ N REA
Yiiz siirebilmek ifin bir nsbze Tiirk'C~cski hhafmer ve azarnetine
H-n yollanndan girtik de birgin o kahraman gohretii E@-i KKasi'ne
Toplar,gil1lleIer yerlerde.. nuvarlurda aszlmq birka~krbg ve kaikan,
Sadece b~lniarrnl dedik Ya Rab II fanb tarihimiden arfa kalun?

R o h k ki kulenin ardtndun piikselmckte bir ince ve narin mittare.,!


Lakin biifiinefrafi demir pannakllkia qevrilmi+,tek h p n a kalmq-BQm.
Vuktiyle efrs' haglannda bir Kethiida Camii ve Kuiliymi vaml~..
Narnaz vakh"gelince Carni'nin iqi rnii'minlerle dolor dotar fa~asm~g,.!

Tri'sk'den sonra cami yikrlrnq.. Daflltnq o inanrnr~cemaat!


Dev~imeyivezir yapan kiilliyeden eser kalmamrq hey-hat,
dksiiz kuhnca rninare, camiden cemanttan fiim sevdiklennden
Karanltk ve tssrt gecelerde sessiz sessi,: ag'lamrg kederinden!

Kim el siirecek olso nnun giiqqlanndan tslanmi~tqkanna,


Mutlak bir jifa ve deva saglamig tiim dert ve hasfaltklitnna!
Zamanh bir Ziyaretgnh olmuy y8rc Jtalhna bizim ~ K S & M~NARE..!
Kimi mum diker, kimi hez bagiarmq y e ~ i boyalr
l kafes demirlerine..!

Ne mum dikebildjk biz, ne bez baglayabildik hlenin kaptwna...


Pah'hnlar okurnakla yetindek o iinlu Kethuda ve ciimk Siiheda anrnna..
Geriince bizlei, siidi giizya~Iannrsustu mag'nrr ve "ksiiz Minare'
Bu sefer de hizler afladtk, rnahcup ve mahsun e narin miriare yen'ne,,.
BiitBn balkanlardwn batlya dogru uzanan daglarda,
ovaIarda esen bir riizgar vardir: A d ~ n aKOSAVA derler.

Kofovn:derler derhr ona, bir deli rUzgar eser Macar ovalanda..


Adtnr belli ki,TURK'^^^ aImzg hu siigar bin he~yiizy lllannda. !
Dinlesen duyacnksm esen nUzgardaki 'ALIAH ALGAJ-J %esEerini
Topraga buksan g6receksin hula penqe p e n p nt nailnrrrrtrt izlerini
Serdera g e ~ tTurk
i aklncrlan, ~ o z ipek
i TiTrk sipahileri bunlar
Tann'nln rahmetini besbelli hu Murat Ye~ilitopraklurda
aram~~lar..

Kopyor dolu dizgi'n, afzztantadcn savng furkiileri, Gazo ve


Sehadet ilahileri
RiizgarIa beraber Giinegin Bath@ yerlere do@ g&ii pek
T17i.kSipahillmi.?

Kanuni Sultan Siileyman Han'ln ruhuna Fatiha.. !

Okfar gibi ~liizlerimizleeski bir Ecdat yadigannt..


Dolaqhk haqtan baga tiim Engiirri's diyannr.!

Krijller,~ehirler,neJairlar Jsimler hep tanrdtk.


a~ina,
Kendimizi to& iqinde avare ge2;niy or sand~k..!

Bir Fatiha sunabilrnek igin devrin cihun hakiimdanna!


Zigetvar iilllen'nrJen gittik de bir gum tiirbe meydanrna
Kulkmq Otag-t Hiimayun Tiirbeden zerre eser kalmamz$
Nesilierin ihmrrlini Tarih'in akli id& almamrq

d n ayak olmy tarih kainaf taliiath orfak


Reraberce ha~rlarnrg.larzaferllerden oIrcgan bir Tak
68k Kubbe'den Kanwni'ye yaragts bir Tiirse yaprlmrf
Kuranlrk gecelerde pldrz/ardarrKandiller astlmr~

Ciimle Siiheda i l birIibe


~ &vaf edermiq tiirbesini mmn zaman..
HiikDmdast Cihan, Kanuni Sultan Siileyman Hen..!

Bu kitapta yeralan 'Tiirbe' ve 'Oksiiz Minare' dizeleri bu


duygulatln iiriiniidiir. Miimkiin olsaydl amatGrce yazdrglrn
bu $iri kendi sesirnle duyurabilseydim.
Aklirnda lcaldlgi kadanyla yazrnaya qaligt~m.
1560-70 yt llart urasrnda yapclan bu ya f lt boya tablanun
imzaszal okuymadzk. Kanuni Swltan Siileymn 'ln J556'daki
Zigemar savaylnda muhafrz Nivolas Zirini 'nin karm
7ronah m , yenipriler girince cephaneligi ateye vemeye
p l ~ j m a s l n ltarif etmekrediv.

Kanuni Sultan. Silleyman ilk savler (hiicurn) emrini vermiq


ama hasrahg'l yiiziinden Elbakll Dere'si kenarrndaki Otaf-
I Hlinrayurwla sort nefesini vermi~tir. Sadrazarn Sokullu
Mehmet P a p OIayr or& bir siire i~ingizlemi8tir...
ESKI DOSTLAR
Rahmetli "TurnGiineg'i Gal atasarayda'ki 6Wncilik
yrllarindan beri tanrrlrn. Bizlerden iiq diirt sinif daha
kiiqiiktiiler. Day1 ogIum Necmettin Gijkge'nin en yakin
arkadaglar~ndanbiri idi. Onlan sik sik okulda ve day~rnln
evinde hep birlikte goriirdum. Ben Hariciyeye intisap edip
Paris Biiyiikelqiligi ikinci Katipligine atanlnca bir giin Turan
GlIneg yan~ndayine kendisi gibi okuldan slnif arkada~iHaluk
Renda ile birIikte Pasis'e qlka geldi. Elinde bir mektup,
Necmi, bana 'Xgabey diyordu.Turan'~tanlrsm, HaEuk Renda
ile birlikte Paris'e Sorbonne7adoktora yaprnaya gidiyorlar..
Lutfen yard~rnc~ 01, onlm okula yazdlr, miimkun ise miinasip
bir talebe yurduna veya pansiyona yerlegtir.."
Thran'm ailesini tanirnrgt~rn.Haluk Renda da tanidrk
g k k . kisi de ~ o sevimli
k ve alulli qocuklardl. O zarnanlar
talebe yurdu filan yok, ama liniversite civmnda 8teden beri
~niversiteogrecilerinin kaldiklara yan miistakil pansiyonlar
var. Onlardan birjne tavsiye ile yerle$tirdik. Sonra iiqiirniiz
birlikte Sorbonne Hukuk fakiiltesine gittik. 0 zamanlar
yabanci bis Sefaret mensubu hele Tiirk diplomatt olrnan~n
Paris'te bir sayginl~grvardi. Cocuktar~ndiplornalarinz
incelediler, Dok~oraslnlf~nakay~ti ~ i nFakiilte bagkanina
yolladilar. Ben MCilkiyeden mezun olmu~,H u h k muadeletini
kazanmi~t~rn. Rofesliriin yaninda Turan bana "Agabey sen
de yazilsana.. Her zaman gelmene gerek yok.Ben sana notIan
muntazaman getiririrn dedi. Turan'rn hi$ kornpleksi yoktu
bunlarl Franslzca olarak siiyleyince profesiir ilgilendi. Bir
diplomat talebesi alsun istiyor olmal~idi. Bana "'Pourquoi
pas Monsieur?" diyerek tegvikkar davrand~.Bir telkinde de
bulundu. Bizim fakiiltede Doktora sinlfrn~nyanlnda bir de
lisans iistii ogrenim veren iki ylll~kbir Enstitii de var dedi.
T m skin m e s l e m l e ilgili 8@nim veriyor, sizi ''~~sT~T'UT
DEES HAUTES ETUDES INTERNATIONALES'"
kaydettirelim dedi. Sorbonne'~nen gijzde profijsorleri, Marcel
SIBERT, Gidel, Donnedieu de Vabres gibi gok iinlii
profes~rlerinders verdikleri bir Enstitii imig . Bagkan~da
Marchel S~BERT'~~?, beni onunla da tanlgtirdl. Sonradan
belgelerlmle ona aynca giderek kaydlmr ben de yapt~rdirn.
Bu Turan Giine9'in pratik zekaslnrn iiriinii macerayl ben
bagan ile sonuglandrrdirn. Turan'dan ewe1 diplomanu nldm.
Biiyiikel~irnNuman Menemerrcio~Tu'nun da takdirini
kazanmig oldurn. OkuIa kaprnak gittigimi miisteganrn Settar
ksel bilirdi de Numan Bey bilmezdi. Birgiin Kanqllaryadaki
masanln iizerinde o zamanIann en ilkel biqirnde gapirografla
qogalt~lmigders not1arin1 goriince Settar'a sormug, o da
dogrusunu anlatrn~g,gok memnun oldngunu sliyleyince,
Settar da "efendim rnndem memnun oldunuz o halde
sijyliyelim de ivlerini aksatmadan o da rahat rahat gitsin..
her seferinde "'di~giyegidiyorurn, doktora gidecegfrn gibi
y alanlar stjylernek durumundan kurtulsun" diyecek olmug .
Numan Bey kabul etmemig.. "dmaz, qocuk bagaracagmdan
emin deal ki benden izin isterneye cesaret edemdi.. Kendisini
yiizlerneyelim bakalim" demig. Diplomarnl kendisine
gtit0rdtigiIrn zaman gtizlerindeki scvinei hi$ bir zarnan
urrutarnayacagrm.
Bana unutamay acaglrn ha1a saklad~glmdegerli bir
annagan da zamanlla Turan, aileden biri gibi olrnngtu. Slk
sik bize gelir, biz tatile gittigimizde bizde kalmaktan
hoglanirdi. Bir giin Huriye ile birlikte bir kaq giinliigune
Xsvi~re'yeotomobille gidecektik. "Ne olur agabey beni de
gtitttfln" diye asild~.Mirnkiin dekildi. 0 zamanlar Isviqre'ye
vizesiz gidilmez diplornatik pasoportlara bile adeta zorla
vize vesirlerdi. Israr ediyor, "ben almrn" . diyodu. "Alarnaqam
da civarda oyalanlnm, dlinii~tebeni al~rsrnlz"diyordu. Cmsiz
6yle yapt~k.Tabii ona vize vermediler. Onu sinira yakln
Pontarlier civannda bir kBy otelinde birakt~k,.Ama aksilik
bu ya, dijniigte o yeri bulamadtk. Sonunda nas~Iolsa Parisae
dunrnugtiir diye yolumuza devam ettik. Turan Paris'te yoktu.
Bilmem kaq giin sonra paraslz pulsuz, adeta a$ biilag grkti
geldi. Onu iyi niyetimize bir tiirlii inandlramad~k.Sa6 sakal
uzarm$ti. Bedri Rahmi Eyiibogh'nun onu mifine tam uygun
bir durumda idi. "Herifgioglu koyuemig Saint Michel sakalll
Naafsin bizirn kdyii, Mahmut Makal~..."
Aradan ylllar geqti. Turan bu olayt hi$ unutmadi
"Oi;;uz agabey ben bunvn aclslnr senden q~karacag~rn"
diyordu. Bir giin Arjantinde Maslahatgiizar olarak
bulundugum tarihlede kendisiden bir rnektup aldim "Oguz
@bey ,arhk senden i n t i k a m almak m a n 1 geldi. Kuzinin
Nemin ile niganlandlrn..Yalunda evlenecegim..Gerisini sen
anlarsm.." diyordu. Sahiden ayle oldu. Nermin'le evlendiler..
h c e Ayp s o m Huqid dogdu. k s i de $im$ilerde linlii birer
profesijr oldular. Tkinci yani Hurgit'in dogumunda Turan
sanlnm Strazburg'da idi. Nermin"in annesi yengern Zehra
G6kqe Ankara'ya gelmigti. Nermin? hastaneye gBtiimek
bizlere diigrniigtii. h @ m e v h h bqhekimi Ratip Tahir Burak
diye deli dolu bir doktor vardl. Biz uzun zamandir
beklenmekten klqlanrm~~k. Elinde bir kaBt "Kim bu kadmn
kocaqr? Sen misin diye? soruyordu. Ben agabeyisi oldu&mu
shyledim. Ne ise imzala $u kaDcE1.. ne vard~o kadar yiyecek?
Koskoca bir tosun var ic;erideWdiyordu. Sezaryan ameliyati
ile dacaklarmt~.,Ailenin irnzasi lazrmmrg.. Yengeme baktlm
aglarnakli idi. Huriye ise diipe diiz agl~yorduCaresiz kng~dl
irnzaladrk.. Bir az sonra Hurgit'in dogum rniijdesi geldi.
Meger bana kagidi irnzalatt~klanzaman ameliyatl saten
bitirmigler, dikiglerini kopart~yorlarm~g.. l m a yi ne olur ne
olmaz dire veya usul oyle oldugu i ~ i na l m ~ar~...l
Aradan y~Ilarylllar geqti, Turan Giineg palitikaya
girdi. Sagdan girip, Sola kaydl.. Ecevit ve Baykal'ln uzun
siire akll hocaligin~yapt~,Geqekten miikellef bir kafasr ve
tarhpllmaz bir fikir ve diigiincesi azgUrlii@ne sahipti. Ampa
Konse yi'nin S trasbourg toplant~larlndasiizii dinlenir,
diiviincesi m i r bir milletvekili idi.
Ben Almmya'daki gorevi bitirip Merkeze dhdlfwm
zaman ktisadi ve Sosyal iglerin bqina getirilrnigtirn. Benim
eski Umum MUdiirlii@m zaman~ndanberi i~leralabildigine
qogalrms, ~e~itlerimiz, Petrol ikmalinde baaka yurt d~gmdaki
i~iglerimizinsorunlan da bu Daireye baglanmlgt~.Krbn s
konusunun fevkaIade tehlikefi bir ha1 aldrgi diSnernlerde idi.
Sadi Ismak ve ardtndan Naim Tdu Hiikiimeti gekilmiy, yerine
Eeevit Bqkanllglnda bir Hiikiimetin kurulmas~hazrrliklmna
geqilrnigti. Petrol durumumuz fevkalade kritik bir safhaya
girmigti. Fiyatlar alabildigine yiikselrnig, Iralc bize petrol
vermez olrnugtu. Acilen B agdat 'a gitmemiz gerekiyordu.
Kebantn sulmnl kesmek fikrini Naim Talu'ya a p m . Cesaret
edemedi. "Hem artlk yeni atanmq bir Bagbakan var onunla
konug.." d d i . Bana yeni Bafbakanmdan randevuyu kendisi
ddr. IEcevit politikadaki iislubu itibm ile "0la~an"indi~inda
siirpriz ve gfisterigli, izlenmesi kamuoyununun dikkatini
qekecek "Spectaculaire"'kararlar alrnaktan hoglanirdi. Yine
de bu huyundan vaz geqmig giiriinmiiyor. Ilk Bagbakan
oldugunda ilk igi Yurt irji ve d191seyahatlerde Bagbakan ve
Bakanlardan gayrisinin birinci mevkide seyahat etmelerini
yasaklayan bir genelge yayrmlamak olmugtu. SimdiEerde de
Makam otomobili yerine t a s m f olsun diye binmiyor ama
biitiin bakalarla beraber rnunzzam bir KORUMA
G ~ R E V L ~ L ~ L E iRl eI dolagrnaktan qekinmiyor.
Millletvekilleri, list diizey biirokratlar, ernekIi bile olsalar
askeri rice1 refakat eden korumalamn saylslnt ve rnasrafin~
rnerak edenler olsa bile bunlm konugrnak TABU sayiliyor.
Ne ise bunlar konurnuzun dlynda biz b a ~ k aqeyler
anlatlyorduk ama Iafin oniinii alamiyonrz.
Say~n'Ecevit beni hemen Meclisteki odastnda kabul
etti. H e n h Hllkiimetini kurmamlgtl arna ziyaret sebebini ve
neler du$indii~tirnli Naim Talu'dan Ugrenmisti. Beni qok
kibar ve nazik bir tarzda kabuE etti. Zaten kendisi bu hasletleri
iEe de tanlntrdi. Yan~nda1hsan Topalo$jlu ile Cahit Kayra
vardl. Birincisi Galatasanrydan, ikincisi ise Miikiyeden san~f
arkadagmdrlar.Uzun uzun konugtuk. Petrol Ureticisi rtlkeler
g6riilmedik Blglilerde gimarmrglar, burunlarindan kll
ald~rmiyorlardl.Biz bulabiIdigimiz kadaxr ire denizlerde
serseri maymlar gibi dolagan Korsan sat~cllardan"SPOT"
ma1 alabiliyorduk. 0 M e r d e Keban Bmjmda tutabildi@miz
su rniktm ancak 5 mily ar metrekup kadard~.Halbuki bamj
tarifi itibm ile 30 milyarllk bir hacimde idi. Bu igleri en iyi
bilen MUHALEFET ise, gayet rniistehzi biqimde: "Suyu
tutacaklarmi? da nereye koyacaklarrmg?.."diyordu. Benirn
onerim heyetimisin Bagdat'a sulasln kesilrnesinden sonra
gitmesi ve eger gerekirse rnijl7~kerelerinbir ha1 ile Ankara'ya
intikalini saglamak yolunda idi. Tiirkiye Petrolleri Umum
Mudiir ile Su 1gleri Gene1 Miidilrii de hemen telefonIa
toplantlya qaglnldllar, Genelde 8ne siirdiigiirn miizakere
taktigi kabul gordii. Zira Tiirkiye Petrollerinin elinde daha
siiresi bitmemig bir mukavele vardl. Onun b a a diizeltmeler
ile devamlni saglamak hakk~rnizdi.Yalnrz Su Igleri Genel
Miidiirii, "Keban'm kapaklann~bugiin kapasak Irak'ta etkisi
ancak bir hafta on giinde belli olur." diyordu. "Ziyam yok
omlarda oyalanmz" dedim. Kararnarnemiz zaten i g bqndaki
Talu HUkiimetince hasirlanmr gtl. Sanayi BalcanElg~Petrol
Dairesi Bagkan~,TIP Genel miidiiriiniin de dahil oldugu bir
heyetle hareket ettik. BUylikelgi rahmetli Nazif Cuhruk idi.
Drumu biliyor, etliye siitliiye pek kangmak istemiyordu,
Miizakerelere PetroI BakanlrB Musteyn CELEB^'^^^ ziyareti
ile baglad~k.Adam eskiden de taniyordum. Araptan ziyade
bir Yahudiye benziyordu. Bilmiyorum belki de 6yle idi. Isl~k
sesi duyan bis Baba Hindi gihi kabmyordw. "VariEi 32 doIar,.
C'est a prendre oo a laiisser!.."Ya a l m n y a bmkmm.. dedi.
F~rsatlka~irrnadirn."B lrak~yomrn!.." diyerek yerimden
kalkt~m..Heyet nrkadaglanm pek bit gey anlarnadilar, arna
hep beraber qrktik,. Digigleri I3 akanliginda hala sevgili
arkadagim Haluk Bayiilgen vardm. TeEgrafirna yiirekli bir
destekle cevap verdi. Biz Petrol Bakani ile randevumuzu
beklerken Bagdat yak~nlanndaKerbela kasabasina gidip
Firat iizerindeki kahveden su terazisinin dururnunu
q&madan izliyordu. Saatin meret ibresi bir tiirlii laplrdamak
bilmiyordu. Petrol Bakani ondan sonra ziyaret ettigirniz en
sorumlu kigi o l d u ~ uolan Devlet Bakanlni da ziyaret ettik.
Bu sonuncusu beni yanaklarlmdan ~ p e r e kkargilad~.TV
kameralan hazirdl. Anlagma rnetni hazirlanmqtr. Fi yat 23
d o I m indirilmigti. Smmm bu esnada Kerbelada'ki su saatinin
ibcesi hafif de olsa klp1rdam15t1. Hiikiimetime arzedecegimi
s~yleyerekonu da irnzalamadrm. Dijnmek istiy orduk arna
"uqaklarda yer yok" diyorlar bir taraftan da otellerde
odalmm~zxne zarnan tahliye edeceiimizi sonnaktan da geri
kalmiyorlard~.Bagdat'ta tutuklanm~pgibi idik. Sefaretteki
ilgili rnemummuz da bir an evvel: buradan gitrnemizin
lizellikle benim i ~ i nhaylrli olacagin~soyliiyordu. Nihayet
K U V E W e gitmek istedigimi siiyledim. "Petrol satin almak
iqin mi?" diye sordular "wet" dedim. Zira bende
CLOSTR~FQBIhastall& var qok sllulrmgtm, Hem dimizde
8iiphelide olsa bir rnukavele var, ustelik Irak'ln Pakistan's
15 dolardan gizli petrol samg~rubeIirIeyen bir belge c e b W e
idi. Sonunda sadece benim i ~ i nbir bilet bulduilar, tam bu
stsada Hiikiimetin kurulduEu ve TURAN GlNE$'in Digi$leri
Bakanr oldugu telgrafi geldi. Ona hem tebrjk hem de artrk
bu muzakerelere Ankara'da devam etmenin daha hayirli
oIaca& hakkrndaki kanaatimi bildirdim. Uygufi gBriiyordu
ama bir de Dqigleri Bakan~niziyaret ederek gahsi ricasln~
sunmami istedi. Tam Kuveyt'e gidecek iken,birden Dl~igleri
Bakanlnl ziyaret arzurnusda bir anlam veremediler. Digigleri
bizdekinin aksine bu gibi igler ile hi^ mi hiq ilgili degilmi?,
"Bir de ondan boyumuzvn olqiisiinu alalim" diye olacak
hernen randevuyu verdiler. Bu sefer Biiyiikelci Nazif
Cuhruk'da bize refakat etti. Bu ziyaret bir f a dia ile
sonuqlanrnak iizere idi. Ben konuvurken Bakar lndan
bir kan bo~andi,uziilduk ama adamin tansiyonu vami?..
Kabahat bende degildi. Bundan bijyle enerji politikarnizi
degigtimek zorunda kalacaglm~zr,Hidmlik enejiye ~ n c e l i k
tnnlrnak zorunda olacn&mrzi siiylernekten oteye bir qey
yaprnamqtlm. Kuvveyt ve Liibnan iizerinden Ankara'ya
diindiik. Dedigirn ve bekledigim gibi oldu. haklilar hemen
arkaslndan Ust diizey bir heyet yolladtlar. Benim iki gun iqin
Briiksel'de uluslararasl bir toplantiya katllrnarn gerekiyordu.
Bahqelievler'deki evimize kadar ziyarete gelen Bakan.
Yard~mclsive ihtiIaE komitesi iiyesi IrakFa meslekda~~mdan
Bziir dileyerek ve hernen geleeegirni soyliy esek ay nldim.
Turan G c n e ~bu arada benim Bagdat'ta aldrgirndan b a ~ k a
bir istihbarat almlg, Bsiiksel'den dijnecegirn s ~ r a d aengel
oldu. Almanya'ya geqegrek bir BqkonsoIosun ad~ninkangt~b
bir anlagmazl~gitahkik ve halle rnernur edildim. Avdetimde
bizim i ~ i nde kabul ediIebilir bir fiyat Uzerinden anlagma
bizzat Bakan tarafindan irnsalanrn~qt~.
Cumhuriyet d6nerninde yetigen siyaset ve devlet
adamlari araslnda ~LYASSECK~N,ger~ektenismf ile
m i i s e m $ segkin bir siyaset ve Devlet adarm idi. Fevkalade
saglam bir karakteri, miikellef bir kafa yaps1 hazine gibi
bir hafizasl vardl. Do@ bildigini kirnseden qekimeden dos
dogru saylerdi. AyagI~idi. Dogdu&.~bifylidtigii yorelerin
zengin fakir biitiin insanlmm teker teker Szellikleri ile bilk
sayard~,Birgiin Aya7'm kijklii agaqlan gibi aniden ayakta
ijliiverdi.
***
Onunla arkadaglrBmz, dostlu&muz I d L a ~ E ' n i n
Ankara'da SIYASAL B fLGhERE d8nii~tifriildiigO1936
y ~ l ~ n dbaglamg
a bugiinlere kadar giiglenerek devam e t m i ~
idi. Miilkiye'nin 1940 rnezunlan harika bir h g a k t ~Hepsi,
.
ama istisnaslz hepsi, kendi dallannda fevkalade baganli,
himetlerinde fevkalade yam11 oldular. Simdilesi, zutlk sayllm
gidecek azalrnaktad~rhyas Sqkin onceki giin aram~zdanen
son aynlan oldu.
***
Bizler, Miilkiyenin 1940'hlan, her ayln ilk pazartesi gunii
bir yerIerde toplam, bklikte yernek yer, g-gi anar,gelecege
daha umutllr bakmaya qalqrr, bir m d a bulunmaktm gmuWar
gibi rnutlu olurduk. Bu toplant~lmnGnciisii, diizenleyicisi
ilyas'h. Ararmzda tek Parlamenter olanimizdl. Gaztepe'deki
Eski Parlamenterler Demegi'nun iinlil "Filisi Kti$"ilna de
o bvlmug ayarlamigti. Son toplantirntz~degi~ikbir yerde
'qdareciler Birlirnin Moda'daki lokalinde ilyas'ln davetlisi
o1arak yaprmgdc. Bum1 yemek senisi yapdar bir yes degildi,
Yemekleri flyas kendisi hazrlami~getirmigti. Uegil quhall
oy un masalarln~niizerine ka&t Grtiiler konrnugtu.
Yemeklerimizi Hlerek, gakala~arakyemi$, aynlacagimiz
zaman biraz hiiziinlenmivtik. flyas Seqkin, davudi sesi iler
"Beyler, demigti, gelecek yll da aynl yerde aynl kadro ile
buluquyomz, rnazeret kabul etmern.." Sonra bir an iqin
duraklamq gozlerini uzaklara ~ e v i r i piEave etmiati:
"~N$ALEAH!'*Bu bir veda t o p l a n t ~ selmugtu..
~
***
hyas Sqkin s o d a n POL-~I s@, 1957 sqimlerhde
Cumhuriyet HaZk Partisi'nden meclise girdi. Partisinden
ziyade Parti gene1 bavkanln~ntarihi kigiligine meftun idi.
Bunu kimseden de saklamazdi. Tiirkiye'nin hem iq hem de
dl? politikasr gilq bir d6nemden ge~iyordu,ilyas bu zor
dijnemde kjfiligini ve kabiliyetini kendi partisine olduiu
kadar iktidardnki Demoktat Parti'ye de kabul ve tescil
ettirmi~ti.1959 biitqe rniizakerelerinde Partisi adina yapti&
konugmada, Baqbakan Adnan Menderes'in de dikkatini ve
begenisini gekmig, kendisini hararetle tebrik etmigti.
***
ilyas 1968 hiikiimet dnrbeainden sonra h n e t in6nii
hiikiimetlerinde 1~iglerive Bayindrrlik Bakanllgi yapti. Bir
ara MaIiyeye de vekdet etti. Siyssi hayatmda katksiz, taviz
kabul etmez bir fsrnet Paga hayran1 idi. Pqa'nm vefabndan
sonra baliinen CHP'nin en soldakinden uzak, daha
ostalardakinden ise fazln sicak olrnayan bir konumda kald~.
Ama Paganin hatlrasina siki srklya smlip ona hep s a d ~ k
kaldi. Denilebilir ki, Ismet Pap'ya olan bagliligl ve vefas~
1Sz krz~sayln &den Tokes'in babasma olan Bvgli deger sayg
ve vefasindan hiq geri degildi.

On, onbe? ylldan hribizirn iinlii " E N C ~ N ~ANk$"de


~:
fiyasla heg yan yana otumrduk Siyasi ve Ekonmik konularda
Ilyas'ln qarplei ve ilginq hatira ve anekdotlarla siisledgi
konugmalaxl hep ilgi ile, zevkle dinlenirdi. Bu konu~mdmda
fiyas ne yapar yapar, s(Szlibk yanrndan ismet Pqa'ya getirir
onun "Apo1ogie"sini y a p d l , Ben de hemen ardmdan siiz
allr, kendi siyasi goriig ve inan~lmmistikametinde konugur,
Celal Bayar'dm, Mende~s'denZ o r l u ' h iirnekler vetirdim.
Ararnlzda tat11 ve hiqbir zaman ktncl olmayan entellektiiel
diizeyde bir tartrgma baglard~.EnciirneniDanipin muhterem
ve anlaylgl~iiyeleri buna aligrniglar, birimiz konuguktan
sonra iiburiimiiziin ne diyecegini adeta bekler olrnuglardl.
Rahmetli 11yasSe~kin'incenmsinin kaldmlacaa Peqembe
giinii Enciimeni Dani;~intoplant1 @nii idi. Arkadqlmn qogu
E ~ n k o 'deki
y Gnlip Paga carniinin avlnsunda toplanmigtik.
Encumenin gene1 selcreterligini yapan arkadqirnlz togfanhda
11yasSeqkin'in hahrasmm taziz edileceBni, kigiligi iizerinde
konugulacag~n~, mutlaka gelmemi soyledi. $ahsen halirn ve
manen rnecalirn yoktu ama dumm b ~ y l eolunca mutlaka
gitmem gerekirdi. oyleyaptrm.

Carniden toplanh yerine bir arkadapmla birlikte, onnn arabas~


ile gittik. ogle saatlerinde trafik yogun oluyor. 'dollar da,
acrkll, yazikll olunca aradaki hsack mesafe uzadi. Arkadqim
da qok iizgiindii, bana: "llyasldan soma bakallm kirninle
tarhgacak, ~akalagacaksm?'dedi. Kendisine, hem ismet P q a
hem CeIal Bayar ve arkada2larlnrn degerlendirilmesi
konusunda flyasla ararntzda btiyCik bir gijlriig ayrrllg~
olmadigml, sijyleyerek llyas'ln bana anlattlgi bir hatlras~n~
naklattirn.
ilyas Segkin 1959 biitqesinin rniizakerelerinde CHP
adma fevkalade giizeI ve bagmhbir konuvma yapmg. Adnan
Menderrs elini s~karakkendisini tebrik etmig. "Bizim Partiye
gel, seni rnaliye bakanl yapal~m.."demi?. fly as siizlerinin
buraanda gozlerini gozlerime dikerek, dudaklannda geytani,
fakat ac~rntlrakbir tebessiimle "Diigiinebiliyormusun? dedi.
Kabul etrnig olsayd~meger Hasan Polatkan yerine ben astlrn~g
olacaktirn.,"ilyas Seqkin bu sijlzleri ile btr donem siyasetinin
sim siyah mizahin~yaprmv oluyordu. Ben p k etkilenmi~tim.
Herkete aynr etkiyi yapmayabilirdi.
flyas'm cenazesinden hemen soma yap~lanEncUmeni Dan$
toplantlsinda otumrnu yijneten Bagkan~nlndavetiyle bir
dakikallk sayg durugu yaplldl, Bir bdama kaderin aci cilvesi,
bir ba~kabaktma vefas~zl~g~n aci ornegi, hemen giindemdeki
konuya geqildi, Giindemde diinyadaki seqim sistemleri
v m q . . Sanki yann seqimler olacakmg, bizler de seqimlere
hazdan~yormu~uz gibi en yatkili ve saygln agizlardan sqim
sisternleri Uzerinde hepimizin Eaten bilrnekte olduw ~eyleri
dinledik.
1lyas elrnlig, fakat yagam devam ediyordu. Ortaya
gikan tek ve aci gerqek bu idi. Sevgili arkadagimlz llyas
Seqkin'in rnuhterem refkanna, sevgili evladlanna, onu ~ o k
seven turn arkadaglanna taziyelerimi sunuyor, bagsagligl
diliyorum. Nur iqinde yatsrn, rnekanl cennet o'lsun...
Birzamanlar Tiirkiye NATO ile yam, NATO ile k a h .
Konsey toplantlsina katilan 41 iilkenin dlgigleri balcanlm ve
yardimc~lartninyani sira BAB, AGIK gibi kurum ve
kuruluglann temsilcileri, rniIletlerarasl bas~ninytizlerce
temsilcisi Istanbul "a eski Osrnanl~saraylannin ihtigamI1
hariminde veya lcendi ulkelerindekilere her bak~rndantaS
g~kartanbiiylik otellerin lobilerinde bir kag giin iqin de olsa
siiya gibi huzur ve keyif dolu bir yagamln tadinr pkardilar.
***

BUtiin bu NATO toplantr s m n kdaballk


kargagasl ve hengimesi araanda ~ o sevgili
k bir Biiyiikelqi
arkadaglmizln trajik iiliimii ile snrsildik. Emekli BUyiikelgi
Orhan Eralp ohii$tii.Sonu onceden belli, asnatls~zve i7dmpl1
bir haszal~gmsonunu beklemeye t a h m i i l edememigi. Ecel
ile yarlv edercesine edebi aleme gecivermig. Bebek
koyundakibblyiik camiin genig avlusundan onu son
yolculu@na ugurlarken hepimiz qok uzgundllk. SevgiIii egi
Jale, yeti~migiki oglu ile birlikte kendilerine bagsagli&
dileyen biz arkadaglar~n~ adeta teselli eder gibi idi.
***
Biiyiikel~ininerneklisi erneksizi ~ I m a z ,Emekli olan,
hizmetlerinin sonunda bilgisini gorgiisiinii, deneyimlerini,
miiktesabatmr, paltosunu vapkasin~vesti yere blraklr gibi
aynlrnaz. Wnyanm her yerinde oldu& gibi bunlm kazand~B
unvani ile birlikte biitiin bir yagam boyu iizerinde ta~lr.Her
ne 8ekilde olursa olsun gerektigi zarnan hizmete hazir
bulundurur. Ranrnetli Biiyiikelgi Orhan Eralp de b ~ y l e
yapmigtl. Glirevde iken kazandlgi saygin kigiligini emekli
olduktan sonra daha da olgunlagt~rarakmuhafaza etrnigti.
Cok saglam bir bat1 kiilturii ile yetigmigti. ingilizceyi,
~n~ilizleri irnrendisecek Blqifde bilk ve kullanlrh. Geniv bir
siyasi kiiltiire ve ekonomik bilgi ve deneyimlere sahipti.
Biitiin bunlaxln yani sira milli kiiltiiriinii, mesiyet ve
hasletlerini i i 9erefeli
~ bir minare gibi dirndik ayakta tutrnas~ni
bilirdi.
Hariciyelerde, meslegin yapisi icabt daima bir nebze
hased, gekememezlik ve kiskanqllk bulunur. Orhan Eralp
her zaman kendisini bunlann diginda ve iistijlnde tutmaslni
bilmi~ve bagannigh.
Biiyiikelqi Orhan EraIp bizlerden bir yll tinceki
jenerasyondandl. Bir rastlant~eseri, merkez qaligmdmnda
nyni dairelerin ~arhndangqmigtik. Numan Menemencioglu
ve sonralm Fatin Rii~tiiZorlu ekoliiniin yetigtirdigi giizide
bir diplomarti. Nereye koysanlz yaklgir, tevdi edilen her
gijrevi en mlikemmel gekilde baganrdi.
***
Avrupa GllvenEik ve fgbirligi Konferansi ( A ~ f ~ ) i n
Helsinki hazrrl~ktoplantrlarifida birlikte qal~gmi~tik. 0
tacihlerde Bakan bizden daha genF bir meslekdagimlz Sayin
urnit Haluk Bayiilgen'di. Orhan siyasi konularda, ben
ekonomik alanlarda Bakana y d ~ m olmnya a qallgiyorduk.
Niahi senet rnetninde uygulamada Tiirkiye iqin sahncal~
olabilecek bazi maddeleri kaldmak veya iizerlerinde rezerv
kuydurmak i ~ i nsayrn Bakana birlikte ywdlrncl olrnugtuk.
Daima ilerisini gfirmeye ~ a h g a ndilsendig bir diplomattl.
***
R h e t l i hsan Sabri Caglayangil'in digigleri bakani
olarak yapt~gmson gezilerden birinde idi. Kuzey Avmpa
iilkeledne resmi bir ziyaret yapillyordu. Orhan ve ben
kendisine r e f h t ediyorduk. Birinci iilke siyaretini bitirmig,
ikincisine g e p e k iizere otelden havarneydan~nahareket
ederken Bakan~negi Fiiriizende hanlmefendi ilaclnl igmek
iqin bir bardak su istedi. Gacson giiimlIg bir tepsi iqinde bir
bardak suyu faturas~ile birlikte getirdi. &el kalem miidilrii
imzalamak istedi. Kabul edilmedi. Resmi ziyaretimiz sona
e r m i ~bir bard& buyun bedelini cash istiyorlardi. G e n ~ &el
kalern miidiirii sinirlendi. Tartqrna @madan rahmetli Orhan
cebinden pasaslni ~ikarditepsinin uzerine koydu. " ~ s t i l
kdsin," anIamnda bir i~aretyaparak meseleyi kapattl. Bunu
gunun iqin yazlyomm. Son NATO konseyinde ikibuquk
a n d e ikibuquk milyon dolm devlet a&na gtiziinii kqrnadan
lidedigini sijyleyerek Bviinen genq meslektaglmmiza belki
bir q l k tutar diye diigiindiim.
***
Sevgili arkadagirniz Biiyukel~iOrhan Eialp'e
Allah'tan gani gani rahmet, sevgili Jale'ye, ogullarlna ve
yaklnlanna bagsagllg~diliyor, tiim hariciye c8rniaslna ve
ba~tacenazeye katilmak nezaket ve kadiqinaslr.@nagIjsteren
sayan Bakan Hikmet Cetin'e taziyelerimi sunuyorum.
Biiyiikel~iNureddin Vergin'i de kaybettik. Allah
rahmet eylesin. Vergin Curnhwriyet duneminin buyllk
diplomatlarlndan biri, ve duayeni idi. Modern Tiirk
diplomasisinin kurucnsu Numan ~enernencio~lu'nun
"UMUTLAR" diye tanlmladigi gen$ takimln ijnde
gelenlerinden idi. Diger talum arkadaglan gibi ayn ve hqm
gdsteriqli, qarpci bir kigiligi yoktu, BeIirgin vasfi, dogugtan
rnunis kibarligi ve tevazuu idi. Onu 1940 yi11 Eyliiiil'ilnde
Hariciye'ye meslek mernuru olarak girdigirn ilk giinlerde
tanirmtjtrm. ilk giirev olarak TI. siyasi dairenin kqinci gubesine
atanmigtlm. 0 zamanlar Hariciye qimdiki Giimriik
Bakanl~glnrnbulundugu tag binada idi. Daireler, yani umum
miidilrliikler, bir veya iki genig odaya slklgtlnlrnig durumda
galr~irlard~. Bizimki, Ankara'n~niinlii hetgele rneydanlna
bakan biiyuk kijge odalardan birinde idi. fFinde iiq gube
miidiirii, k8tipleri ile slglgrnaya qallg~rdrk.Bir de Umum
miidiir muavinimiz rahrnetli Siret Halulu, yaz kig sirtinda
ta?id@ paltosu ile pencerelerden birinin ijniindeki rnasas~nda
otururdu
Galatasaray'lr ve xamanlnln iinlii futbolculanndan
biri idi. Sube miidiirii Nureddin Vengin de Galatasamyl~idi.
Renden 10 yll ijnce mezzln olrnugtu. 0 koskoca so@k odada
bahgIanm~zdanaram~zda111kbir sempati ahmr geqti, Yaz~k
ki benim gube miidiiriim degildi. Yantnda R~dvanKmaoglu
ile hsan Tuna11 ad~ndaeskiden mudevver kendinden y a ~ l l
kalantor iki katibi vardr. Rlltbeleri ve tavirlari rneslekte
herhangi bir iddialan bulunmadlgml gijsteriyordu. Bir giin
gelirlerse iki giin gelmeyebiliyorlardr. Zavallr Nvreddin
Vergin beyin igi ise bagmdan a8klndl. AIrnanya miittefikleri
ve Sovyet Rusya ielerine bak~yordu.Benim gube miiduriim
de m u h t e m bir zam. Ama askeriyeden paragiitle diplom~iye
atladlgi igin degigik bir disiplin anlayqi vardi. Bana da pek
tatlr bakrniyordu. Sabahlan yabanci ajans biiltenleri gelir,
rniidiiriimiiz okur, bazilamnin altlnm gizer yanlna m) harfini
koyardr. Bu, Referans dosyaslna girecek demekti. Ben o
haberferi makasla keser, biz beyas kagida yapigtirarak
dosyasina koyardim. El igleri dersinde imigirn gibi bir haaim
varda. Bog kalan zamanImm igten bunalan, kitipleri cogu
kez gelmedigi iqin tek ba~lnaqdlgm Nurettin Vergin Beye
yardirn etrnekle geqirmeye bagladim. Diplomat olmanin
tadini onun ymlnda hissettiin. Yabanci Sefaretlerden gelen
notalan mealen Tllrk~eye~eviri-ir bir tahrirat ekinde ilgili
rnakarn ve mercilere gonderirdik. Miisvedde kagrdrn~n
iizerinde "MiSsewit", Milneyyiz, Muavin ve Umum rnildiir
yazlh bog haneIer vardl. Ben birincisine paraf eder, soma da
ka@& serencmni izlesdim.E& fads bir tashihe-U
qzkarsa qocuklar gibi sevinirdim. Nureddin Vergin'den de
Yazlk ki bu sevimli macera
yiirek.?endiriciiltifatlar al~rd~rn.
fazla uzun slirmedi. K a r ~ ~ l i kikil ~gube mildIirii benim
yiiziirnden diplomatqa kaprghlar. Nureddin Bey tab'an sakin
bir adamdi. Tartqrnayl uzatmadi. O akpm beni de yanlna
alarak h i l a y 'a do@ W k e n : Bak kardegim, dedi, istesem
ben stmi Numan Beye sbyler ymima alabilirdim. Goflyorurn
ki, $aliqmak, ogrenmek isti yorsun.. Ama bizim meslekte
rnucadele Bncrnlidir. Ben seni en qok sevdigim bir baaka
gube miidijrii iikadag~minyanina naklettirecegim, orada
doyaslya phgacak ve bana dua edeceksin. Ertesi giin 'Ticaret
ve ktisad" daiesinde gube mIidiirii Settar ksel'in yanlnda
qdlgrnaya bagladun. Meslek hayatlmln rengi, reviqi degigti.
Bu yiizden rahrnetli Vergin'e her zarnanderin bir saygi ve
minnet duymugumdur.
Rahrnetli Nureddin Vergin merkezden Berlin
Biiyilkelgiligi rniistegarlig~naatandl. Tiirk Alman ili$kilerini
her ybnii ile onun kadar dexinligine biEen bir bagka
diplomatirniz olabilecegini sanrniyorum. Savag sonrasi
diinemde diges "Umut" Talcimi arkada$langibi biiyiikel~i
olarak linemli rnerkezlerde g h v yaph. Hepsinde de bqanli
oPdu. Atina BiiyliikeBgisi oldu&u dBnemde Tilxk-Yunan
ilitkilerinin en derin ve tehlikeli bir bunalim dunerninden
qkmlrp bir dsstluk ve igbirligi s h c i n e diin~gtll~lmesinde
rahmetli Vergin'in qok biiytik emegi gqmigtir. Diplomaside
bilgi dagafcig~~ o zengin,
k m a an~lardanoluganl gok daha
zengindi. ~zellikleTiiik-Ahan iligkilerinin gqmigi gelecegi
azerinde onun kadar bilgili ve yetkili bir bqka diplornatunm
tammyoxurn Emekli olduktan soma evine, inzivasrna qekildi.
Onun deneyimlerinden faydalanmak kirnselerin akllna
gelmedi. Pin1 plnl bir zakssl, bilgisayar gibi bir hafizasi
vardl. Muhterern ve mUgfik refikast MUgerref hanmefendi
ile hn h E Dr.N w Vergin karde8ime kaq defa sijy'lemig,
rica etrnigirndir. Anllanni diiviincelelini topIasinlar, onu
k o m w d a r , bir yerlere gizli bir teyp yerlegtkip kaydetshler
diye telkinlerde bulunmugumdur, Simdi umuyorum ki, ig
luzr Prof, Dr, Nur Vergin'e diivmekdir. Babasrmn amlmm,
ondan duyduklarinl lbir yerde toplamak ve Kamunvn
istifadesine sunmak onun babasindan giirdBgCl btiyilk sevgi
ve gefkatinle ufak fakat sorunlu bir karglllgi olacakt~r,
MesEckte bir hoca ve agabey saydigrrn rahrnetli
Biiylikelgi Nureddin Vergin beyefendiye Allah'tan rahmet
dilyor, muhterem refikasl Miisemf hanlmefendi ve sevgili
Prof. Dr. Nur Vergin'e bag sagligr dileklerimi sunuyorum.
MEC~~EJ[ ESENBEL...

Bir zor dijnemin DlgigFeri Bakani, Btiyiikel~ilerin


biiyiigii Biiyiikelqi Melih Esenbel vefat etti. AIlah rahmet
eylesin, yuz yaginda dlseydi bile yine deWErkenGldii.."
denilecek Icigileden idi. Hmiciyede ona herkes yagi ne olursa
olsun, " A ~ A B E Y "dire hitap ederdi. Bu slfat onun yagindan
qok bayna, tavrina etvarina yakl;~lrdi.Cok diigiiniir, az
konugurdu. Kimsenin kotiiI@iinii istemez, ama qaktirmadan
herkesin iyiligine qal~girdi.igine lcapanlk goqlli bir sessizIigi
vard~.Bu yiizden qevresine hem giiven hem de saygl telkin
ederdi. TG Cleminin galkantilmn~iqinde hapsetmeye qaligtr,
diprtya asla sizdinnazdi.
***
Galatasaray'da bizden ijncelerde idi. ~ n i v e r s i t e
tahsilini yaparken de okulda MuaPlim Muavini statiisa ille
qalqlrd~.Digerleri gibi aQam miitalaalmna "Miibassrr" diye
gelis, Bag Muavin Sait I-Iocan~nodaslnda, onun i~lerine
yardlmcl olusdu. Cogurnuz onu ziyadesiyle kibirli bulur,
yanina pek yaklagrnasdik. Bizim Promosyon Hariciyeye
girdiginde o, Fransa'da g~revdeidi. 1 8 Haziran 1940'ta
Fransa savagta saf dl21 kalinca Sefaretirniz de Mare~aI
Petain'in izinden VTCHY'ye nakledilmigti. Esenbel orada
gorev yaph. 0merkeze diindiimnde bizler d ~ gomve
g atanrmq,
ben de K u m l m t Fransa
~ nezdinde yeniden kurulan Tiirkiye
Biiyiikel~iligi'nde ikinci katip olarak glireve ba?lamqt~rn.
***
Rahmetli MeIih Esenbel ile hem i g hem aile
yak~nl~girniz 1950'li ylllann ortalamnda ba?larni$t~.I954
se~imlerindensonra Demohat Parti amk iktidann tek ve
tarhplrnaz sahibi olarak g e n i ~ekonomik ahhmlara baglamigti.
Digigleri bakanirmz da bizlerden biri, Rahmetli Fatin Riigtii
Zorlu idi. Ekonorni ile Drgpolitikanln birbir'lnden aynlamaz
eg degerde iki kavram oldugunu qevresine ilk kabul ettiren
o olmugltu. Ekonomik i~Eerdefiliz gibi incecik, gencecik iiC
zorlama gene] rniidiirden sac ayagl gibi bir ekip kurmug,
bunun bagma da kolvyucu ve yonlendirici bir ~apkagibi
Ekonomik 1$ler Genel Sekreteri Melih Esenkl'i otudmugtu.
***
oqlii sac ayagmm birincisi rahmetli Hasan Esat Igik,
ihncisi Semih Giinver, iiqinciisii de ben O@z Gijkmen idik.
S o d a n Hasan Esat Iglk ekonomik gene1 sekreterlige, Melih
EsenbeiVde gimdilerde sevimsiz bir miigtegarl~kad1 ile
tanmlanan Dqigleri Genel Sekretligine getitildi. 1glerimiz
daha da yoenlagarak qo@Idl. Meli h Esenbel kaptanllbndaki
bu geminin yelkenleri takdir ve agvik riizgarlan ile gigti.
Gece giindiiz demeden qal~grnalar1960 Maylsina kadar siirdii,
1960 May~skas~rgaslndailk batmlmak istenen bizirn gemi
doIdu. Fatin Riigtii Zurlu h r a h Va yok yere as11d1.k irekat
namazinl kildiktan sonra "TALLAWUL AHAD-
ASSEREKALLAHU ALEYNA.." diyerek kendi ipini kendi
qekti. Fatin Riigtii Zorlu'nun ded@ ayfien ~ l k t tOnu
. asanlar
da hatalmni kabul etrnek zorunda kaldllar.. Ama ne $are?
***
Artlk anllrnasi bile insana hiiziin ve dehvet veren Yassr Ada
mahkerneleri s~rasindabagta Melih Agabey olrnak Uzere
bizler de sorugturrna kurulundan sorugturma kumIuna
sfiriiklendik durduk, Allah'a ~ o giikiir
k o giinlerin gartlan
i~indebile akland~kpalelandik, y11larca Once kazandlgimiz
u ~ u r i iiinvan~ ~ ~ile~atandig~m~z
~ f ~ iilkelere dagildik.
Herbirirniz diinyamn dort kogesinde qegitl i illkelerde
Buytikel~ilikyaptrk. Hizmete devam ettik. Melih Agabey,
zor bir ara d6nemde Parlamento d~g~ndan Drqigletj. BakanFig~
da yaptl. Hasan Esat I81kParllamentoya eirdi, Hem Dlgigleri
hem de Milli Savunma Bakanllg~ya 65'e gelince
"Emekli Harieiyesi'nin garkrsrm "sliiyle ~gladik. .'"A$
ALTMISBES O L D U , Z A M A N I J J I R ARTIK
TOPARLANMANIN.. KALDTYSA E ~ E R QMRUMUZ
BIR BAVKA HAYATA H A Z T R L M A N I N . . D U W K
BIR LAHZA BU SONUNCU YOL KAVSAGINDA,
BAKTIK NELER B ~ R ~ K MKIRK I S YILLIK H~ZMET
D A ~ A R C I ~ I N D A HATIRALAR,
.. HAYALLER,
SEV~NQER, KEDERLER HEP B k B W KARISMIS..
GURBET VE HASRET YINE YAN YANA, KAH
DARTLMIS, ~H B ARI$MIS.. HATTRALARI ALDZK,
HAYALLERE SARDIK. SEVINCLER~TUTTUR
K E D E ~ E R EKAIITIK..ANDKCA B~RL~KTE E S
GUNLERIN~, KAH G ~ ~ I 3 f KAH . k ~ AGLADIK ..."
***
1980'li ylllann baglannda Melih Agabey Ankara'da
kdrnay~tercih ediyordu. Biz ~stanbu19a nddetmigtik. Bir giin
Melih Agabeyle Ankara'da diyk olmad~&irn~z bir atmosferde
buluguverdik. 12 Eyliil hareketi hafif gevgeme alametleri
gijstermig ve yen. siyasi partilerin kurulrnasrna izin verrni$ti.
Bisler Dernoksat Parti iktidm zamanrnda politize olmadan
m a canla ba91a ~allgrm?o dijnernde kigiligimizi ispatlamrgtdc.
Adalet Partisi onun d e v m idi. 0 da kapahlmca yesine onun
devamr sayllabilecek bir yeni parti, " B W ~ TKl k K h T "
Partisi'nin kumlmas~na~al~pltyordu. YiiceIerden haber
gelmig, ikimizin de kurulacak bu yeni Partiye "Kufzlcu iiye"
olrnamu istenmiglti.Aktif politikaya fiilen girmek istemesek
de biiyle biz temenni ve telkine hay~rdiyebilecek dururnda
degildik. B irlikte kumcu olduk. Birlikte kurullara segildik.
Eski Adalet Partililerinin kitle halinde aynlan bizim Partiye
kaydolmalan dii~iincesinek n qikqa k q qikmak istemigtim.
Herkes politi kadah acemiligirne giildii. Millete bu partinin
Adalet Partisibin devaml oldu@ mesajlni vermek istiyoruz,
dsdiler. Miklmi gibi yapfilar. Ben ~stanbul'adiindlim Melih
Agabey ile Kalamlg'taki Galatasaray tesislerinde bulugtuk.
Bana Bemutad nasihat etti. 'Tolitikada oyle senin gibi uIu
o m konugulmaz.." ddedi. Peki ~ y l olsun
e dedim. Galatasaray
kuliibiinde iki haftada bir sah giinleri at nah biqimindeki
masada hep beraber yemek yerdik. Gmon isimlerimize de@l
okul namaralanrn~zag6re siparig aludl. Yemegin ortaslnda
arkadaglann bana ve Melih Agabeye bir garip baktlklanm
hissettim. Meger begi bir yerde Giivenlik Konseyi bizim
BUYUK TURK~YEPartisi'ni kapatrnq, bqta Siileyman
Demirel ve Cagllayangil olmak iisere biz klslm siyasileri
ZiNChBOZAN'daki siirgiine ghdermi$er, Melih Agabey 'in
yiiziinii sararmlg gibi g6rdlim. 0 benimkini daha sararmr?
gijrmug olmall ki teselliye k a l k t ~ .Ne ise k i bizi
zINcIRBOZAN'~ deger bulmadklan a n l q ~ l dhcirnizin
~. de
siyaset hevesi orac~ktasBniiverdi.
***
Melih Agabey de AnkaraVan f stanbul'a nakli hane
eyledi. Dragos'ta giizel bir evi vardr. Onu, yaz-lug otumlabilir
hale getirdi, fgine kalorifer koydurdu. SevgiIi h z l da burada
B o g a z i ~ iUniversitesi'nde ItSgretim iiyesi idi. EMfNE
ESENBEL ise zaten fstanbul'u daha ~ o seviyordu.
k Rahat
ve rnesut, sakin bix hayat~vardi. Melih Agabeyin herhangi
bagka bir i9e iltifat~olrnadig~nmzannediyontrn. Salr gtinleri
Kalarn~$?akikuliibe nasanln bas kdgesinde sessiz
yemegini yedikten so m siniftan 26 Fikret Arslan ve
644 Mamza Batuk ve brr dijrdIinclisii ile masanln bagrna
geqer oyuna bavlarlard~,..
***
Melih Esenbel anilmnl yazmak f~rsatlnlbulabildi
mi? Bilemiyorum. Yazmig olrnasin~rnernlektt iqin biiyiik
bir kazan~olarak degerlendiririm. Vefati hepimiz igin btiyiik
kaylp ve acI vesilesidk E8i sevgili Emine'ye ve hzr Selquk
ve biitiin sevenlerine ve Hariciye Camiasina taziyetlerimi
sunuyarum. Nuriqinde y atsm...
Bir giizel adamd~,BiiyiikeE~iSemih Gunver!.. Seueni
qok, sevmeyeni hernen hi$ yok gibi idi. Bir yere, bir meclise
gitti mi, stizii, sohbeti ile giindemdeki konular olaylar iizerinde
ilginq detaylara kadar uzanan, genig bilgisi ve renkli, biraz
da alayc~ve dairna espirili iislubu ile butiin dikkatleri, ilgileri
iizerine toplardl. Esprit, niikte yapmadan duramazdi, Zaten
rnuhatapIanndabekledigi ilgiyi bufamazsa kendisi de oralarda
pek durmaz, oyalanmaz, kii~iikfakat hlzlli adirnlarla basks
bir yerlere yijnelir sijylemek istediklerini rnutIaka bir
bagkalanna anlat~sd~,
Bagta rahrnetli Wasan I~rk,iiGilrniiz Fatin Rugtii Zorlu'nun
Favori tak~m~ndan sayil~yorduk.! 27 Mayls'ta bagimiza
gelenler de zaten bvndan kaynaklanryordu.. Fatin Bey hernen
hepimize kendine gijre bir isim takmigb, ban ESKIYA derdi.
Semihi gok sever ona "Alyanak" diye hitap ederdi. Kanl~
can11hareketli pcuktu semih. ! heIe kzd@ yahut sinirlendigi
zaman yanaklan biisbiiMn hanverirdi. Ne ben ne de Semih,
Fatin beyin bu sevgi doIu hitaplanndan hi$ de alinganl~k
gijstermez ~ikayetqiolrnazdrk, HatirIanmasi biIe ~imdilerde
insana Itrkiintii veren bir yanhyn kaynatl da zaten Fatin
Beyle olan bu yyaluli~lmrzdl..Ne ise bu kasvetli ve iiziintiilii
havada bir baqka kasvetli konuyu tazefemenin girndi Rig
siras1 degil. Zaten her 3ey artrk gegmigte k a l d ~ ! .
Semih Stmzburg da ben Briiksel'de &en b i r l h krarIqhrrmg,
yaz tatilimizi ilk defa ~ocuklanmrzlabirlikte ~stanbul'da
gegirmigtik. Ne kadar da @zel giinlerdi.. Soziim ona ilk giin
yeni Tarabya ote'linde bulupacak, sonra da rahatga
aragt~raca~irniz rniinasip bir rnotele yerlegecektik. Tarabya
otelini o zamanlar bir ftalyan ~irketiigletiyordu. Arkasinda
Tarabya otelini siyah bir ciice Kanig kopegi ife dolqan rtalyan
Miidiis bizleri her g8rdUgiinde "EXCELLECES !" diye
selaml~yor,bu ise Semih ile bizleri rnemnun etmekten ~ o k
endigelendiriyor, pkacak faturayl diigiinerck bir tatil g q i m e k
istemiyorduk. Sonunda cin gibi adam aklim~zdakinia n l m g
gibi gitmeyi tasarladlgzmrz Pendik'deki Motel'in tarifesini
wygvIayaca~inis.iiyledi ve dyle yaptl idi. Y~Ilardanberi ilk
defa rahaz bir tatil yaplyorduk.. Do~rusubunu qoktan hak
etmigtik..! Semih ile drg ve Merkez gijrevlerirniz tafih ve
sore itiban ile hemen aynr dijnemlere rastlad~.Bu
yiizden ailece mrz daha da pekigrni~,perqinlegmigti.
Birbitimisi hi$ k~rmarnigtik.Sernih'in kimse ile dargln
kalmaya zaten tabiatr rniisait degildi. Sana darlld~mderdi
dmlamazdi!.. Ama Allah kusurumu affetsin bundan bir k a ~
ay onceleri Amesika'da aglr bir kalp ameliyat~geqirmigtim..
Biitiin yakln dost ve arkada~lmrnaramlg, Semih'in haberi
olrnadlgi i ~ i nbeni arayamam~gti.Cok iiziilrnlig, darrlm~g,
klrllmtg, bir sure onunEa hiq konugmamrgtrm. Uzun siiren
narkozlu amel iyatlardan soma insanlar bir sure qok allngan
olurlarm~~.. Bende de 6yle oldu idi. Hastahaneden pkrp
IClzim Giilperi ve darnad~mVolkan Vura1'1nevine yerlegtikten
sonra Tiirkiye'den gelen mesajlar arasinda her gun Semih
ve Azize'nin isrnini bog yere m g dumugtum.! Tiirkiye'ye
dOndii@mde Semih bir iki defa telefon etsi. Ren konuvamadun
Huriye ile konuqtular.. Bayramda ben arayacaktlrn ilk iki
giia qok telagll g e ~ t i~. q i i n c i giinii
i artlk qok ge~ti!.Semih
ile konu~abilmekkr smet dekilmig. Ruhunu Cenab~Hakka
tesIirn etmesinden iki buqzlk saat sonra Azize ile telefonda
konugabildik. Periqandi. Bana ilk s0zU "Konugmad~n
konugmadin! ivte ~ i m diqeride
i yaiag~ndauyur gibi yatr yor !..
Amk istesen de konugamazsin!. ." demek 6ldii. Flak11 idi,
yapiIacak hi$ bir Sey yoktu, hep birlikte aglagt~k!
Akllrna giinlerdir unlii bir Frans~zsanatkar ve
edibi'nin, hastal rgl srrastnda kendisini aramamq olanlan
yeren bir ciimlesi takrlmigt~.Onu zihnimden bellegimden u
h~rslakovaladlm.. Bizimki tarnamen bagka idi...Semih beni
ararsa da aramasa da yine en sevgili, en ya kin dostum,
kardegim, arkad q ~ r n .d.!~Ona , kiisemez danlamazdim.. ! Gece
evde k m kwa bir saniye bile giizlerirnizi lurprnadan Semihleri
.. - -
diigiinduk.. Cogu beraber geqmi~uzun bir hayat hikayesinin
filrnini seyreder gibi idik. Azizenin anlattklan kuEaWarrrmzda
u~ulduyordu,Azize, Semihi yatagmda uyur gibi bzraktlgrni
siiyliiyordu. Cmuklanmn gelip onu giSrmelerini bekliyordu.
Giil, ghdi yolda geliyor diyordu.. Kocasr bter Than, Semih'in
en qok sevdigi tek tomnu Bellus" drnaya gitmip.. arhk onlar
gece gelirler.. diyordu. Haydar ise f skenderiye'deBqkmsolos
ona da Bakanlrk haber vermig o da yetigecek diye
avunu yordu.. ! Semih'in Ankara'da bugilnka Cenasesine
katdmama yazik ki sag11Brnnedeni i k hi^ m a hi$ i h r m z
yoktu. TV.de izledim, Bakanlik artlk gerqekten uyaniyor.. !
Tefermat gibi gariinse de, eski ve ernekli mensuplanna kaql
digex Bakanlrk ve kuruluglmn sosyal iligkiler danlannda
gBstere geldikleri ilgi ve sayginin nihayet bizde de
bqlabldrgml g6rmekten sevindim. Bu devlete hizmet e m ? ,
yine en azindan yirmi kiisur yl Tiirkiye'yi Biiyiikel~iolarak
onurla ternsil etrni~olan Semih Gtlnver'e bu Devlet'in
gijstermesi gereken bir ilgi ve nihayet bir vefa ve saygr borcu
vard~.Bunu Sayin Bakan fsrnail Cem yerine getirdi, Eski,
yeni blitfln Hariciyeciler kendisine tepekkiir borgfudur,
Semih Glinves'in ijlzlenilecek ve qimdilerde
anlatilmasi gereken pek qok Szellikleri daha vardi. Bunlarda
biri kirk iki yil siiren bir diplomatik kariyerin sonunda bir
kenaxa qekilrneyip bilgi, gijrgii ve deneyimlerini sonraki
kugaklara aktarabilmek kuvvet ve cesaretini gUsterebilrnig
olmasidrr.Ankara'& bir tiirlu kopamamf~t~. Slk skbakmhga
gider, Bakandan Aday memvra kadar herkesle senli benli
goriIgilr, Ggrenir 6gretirdi. Eski odac~laravmncaya kadar
kirnseden iltifatln~esirgemezdi. Hem sever hem scvilirdi.
Ufku, gom~ve vizyonu g.ok genigti. Her yere kopr*Giincel
olan~ngerisinde kalmak istemezdi.
Gazete ve dergilere stlrekli makaleler yazmr* ve en azindan
be? dolu doh kitap yazarak diplomatik kariyerinin ijzerine
bir de Carriere Utteraire, Mebi kimligini bina edebilmigti.
Semih y q m d a heqeyi giSnZiince ve istediB gibi ve Tahaxa
wk
yapti, U M ,hayali geqek (El~iilerin iizerinde idi. oliimii
bile istedigi gibi oldu. Meyveli bir kiraz agaci gibi evinde
ayakta iildu. Meveli agaqlar zaten ayakta 1Sllixlermi~. .!
Sevgili k d q i m Semih'e Tamdan rahmet diliymm,
bi sevgiIi, vefakar ve cefakar Azize'ye ve sevgili evlatlmna
ve kendimiz dahil biitiin sevenlerine bag; saglig~diliyorurn.
H A S A N ESAT IqIR
Uzun, izdlraplr ve amanslz bis hastallga kargl tiim
manevi giiqlerini t o p l a y a k iki ylldan f n l a bir siire inatla
direndi. Sonunda yagad~g~ alacal~bir diinerni bir kuyrukIu
yildlz gibi aydmlatarak, ardindan bol rglkll izSer buakasak
Bek3 alemine g@ etti. oliimiinden sonra hemen herkesten,
Devlet Bagkanlndan sokdctaki a d m a kadar onun haklclnda
fiviicli sBzler dinledik. Urnulduk vmulrnad~kkalemlerden
siitunlar dolusu medhiyeler okuduk. Simdi niyetimiz satularla
ona a@t yakmak, bir rnersiye yawn& degldir. Buna ihtiyaci
ve tenezziilii de yoktu. Hasan Igik yagadigl yillan 18111811
aydnhtan bir kigihige sahipti. Pek az insan yiiklendigi LkvIet
Hizmetini onun kadar ciddi, seviyeli; vekarli biqimde
yorumlayarak sonuna kadar yiiriitebilmigtir. Onun igindeki
ciddiyet ve vekmni kibirle km$~ranl;~t olurdu. Bu yiizden
aldanmlg olduklarinl mutlaka bir giin anlarlar mahcup
olurlard~.Hasan Esat Igik, hergeyden bnce Turk milletinin
biiyiikliigiine inanlr, ona geregi gibi temsil edebilmenin
hakklm da ana g6re verirdi. Onunla altmlg: y ~ l ayakln bir
arkadaglig~m~z var. Birlikte paylagtig~mizfikirlerimiz
sayrlmayacak kadaf ortak anilmmz var. Meslek h a y a m z m
pek uzun y~llari, diplornaside az rastlanabilir tesadiifler
xincirj, iqinde hep birlikte ve bir arada ge~ti.Hasan Esat I?&,
bizim ku~aktakilerinpek gogu gibi diplornaside Numan
Menemenciogluekoliinde yetigti, Fatin Rti~mZurlu uslubunda
pekigti. Kariyerirnizin en verirdi ve en parlak d6neminde,
1960 May~s~nda iilkeyi kavuran harman flzgarlinnnda iiq
arkadap birlikte savrulduk, Sicak harman riizgarlmnda bir
arada pi5tik fakat kavrulmdk. Sonun& h&irhiz bir yerlm
BUyiikelqi o l W atandlk. iiIkedeki siyasi dumm demohtik
ylSnde yavag da olsa belirgin biqimde normallegmeye
baglaytnca Suat Hayri ~ r g a p l i iBagkanllginda kurulan
Hiiklimetin D~giglerikoFtu@na Moskova Biiyiikel~isiHasan
Esat Ipk'dan daha uygun birisi dUgiiniilemedi. Onu getirdiler.
Hasan'm politik kariyeri de bu suletle baqlamg oluyordu.
Bu baglangq donemi ne onun i ~ i nne , de onu rica rninnet o
koltuga otutanlar igin pek r h a t ve kolay olmad~.0 diinemin
~zellikleriiqinde bir siyasi giiqler dengesi ni teligindeki
koalisyon kabinesinde Hasan Esat Iyk, fikirlerinden,
prensiplerinden adun vesrniyen israrll ve k a t ~ki~ilgiile
Hiiki'rmet iqindeki qalrgma arkada~lanniyordu. Hasan bu
9ahsiyetIi karakterini diplomatik kariyeri suresince de pek
qok 6mekleri ille ispatlamlg dumrnda idi. Biiyiik kiiqiik hangi
iilke ile olursa olsun karg~likl~ iligkilerde hep egitlikten ve
sayglnltktan yana idi. ~rgiipliikabinesindeki ilk bakanltk
denemesinden sonra kendisine teklif edilen gok daha cazip
atama tekliflerini tereddiftsiiz red etmig, tekrar eski postufia
Moskovaya donmekte lsrarll olmugtu. Daha sonralan Paris
Biiyiikel~isibulundugu srralarda biitiin gayretIerine ragmen
Marsilya'da bir Emeni an1tinin dikilmesi 6nlenemeyince,
Bakanligan geciken talirnatrn~beklemeden valizini toplaylp
Ankara'ya geliverdi. Bu yiizden Hasan'~sersenig yollu da
olsa tenkit edenler sonralan onu ne kadar isabetli hareket
e t m i ~oldugunu giirecek ve teslim edeceklerdi.Hasan Esat
Tg~k,ilk parlameno se~irnlerindepek ~oklarlmlzihayrete
dijl~iirenbir kararla CHP saflannda politikaya atild~,Ecevit
kabinesinde Milli savunma bakanl~g~na getirilmesini
yadtrgayanlar araslnda belki bizzat kendisi de vardi. Genel
beklenti ve yalugtmalar istikametinde Dt~i~Peti bakanl~&~i
dii~iinmiivolmasi normaldi. Bu Gapraz atamanin nedenlerini
saninm hi$ ara8tlrmaya gerek duy mad^. Herkesin bildigi ve
teslim etmesi gereken husun Hasan'm
"uzaktan kurnandall" bir misyandan hoglanrnayacagm idi.
MilIi Savunma Bakanltgtn~yiiklenmi olrnaktan gerqekten
biiyiik onur ve krvanq duydugunu qok yakrndan biliyomm.
Tek rahatsizl~g~ sosyal y ardlrnIagrna amacrna y onelik b a n
krrruluglann zarnanla ekonomi ve ticaret alanlmna t a p a s 1
endigesinden kaynaklan~yordu.Bunu da yak~ngevresine
apkca sijylemekten ~ekinrnezdi.
Hasan Esat I ~ r kijldii. Ardindan daima saygi iEe
an~lacakizler birakarak bu alernden goqtii. Dii~iincelerini,
deneyimlerini bir anilar dizisi haIinde olmasa bile kiiqtik
notlar bigiminde birakmr~olaca&nr tahrnin ediyorum. Bun1
an derleyip toplarnak samnm sevgili ve vefiikfir egi Urnit
Iglk'a, oglu Yusuf ve yegeni Zeynep Atikkan'a dii~rnektedir.
Sevenleri Hasan Esat Igrk'm anrsinl goniilletinde
ya~atacaklardrr.Tam rahrnetini llzerinden eksik eltmesin.
Meclisirnizdea bir y~ldlzdaha kaydi..! Bu siitunda
bir kaq defa &ha yazd@m hambyorurn. Ama dahn ne kadar
yazsam o "Meclis'i Dil Ara"y~tamolarak anlatabilecegirni
sanmam..! Bizim, Atamrk dijneminden beri devam eden ve
"Enciimeni Danig" diye tan~mlananbir ijzel Meclisimiz
vardr. Bu, saytlan stn~rl~, ama du5iince alanlan, bilgi, gijrgii
ve dencyimleri sinirsls, her meslekten her megrepten,
giirevlerinin en iist diizeyinden aynlarak emekli olmu~w k i n
kigilerden olugan bir giizide topluluktur. Son bir kag hafta
iqinde bu Mecfisten qok sevilen ve saygin iki arkadagrrnizl
ne yazk ki, lcaybettik. Ikisinin de hamsinr say@ ve rahmetle
anryomm. Birincisi eski 1qigleri Bakani E.HV. Orgeneral
hfan Ozaydml~,ikincisi hava hvvetlehin en genC kornutan~
olarak bilinen, gok bagan11ve dinamik bir Komutan, Muhsin
Batur Paga idi. fkisi de Mesleklerinin en list duzeylerinden
aynlarak siyasette gijrev alrnrglard~.Talih ikisini de aynl
siyasi qizgide, 1smet Paga'nm Partisinde bulu~turmugtu.
Birincisi bagmli bir Iqigleri bakanr olrnug, Tkincisi yani
Muhsin Batur Pa~a'ninCANKAYA kligkiine gikarnk
Cumhurba~kanli$~ makamrna oturabilmesi iqin son anda
sadece iki elin parmaklan lcadar bir oy sayw eksik kalrni~tl.
Bu,politikanln bir cilvesi, talihin Muhsin Pava bir azizligi
idi. Onun yerine Carkaya'ya Amekli Or Amiral rahrnetli
Fahri Korutiirk qlkaxlld~..Batur Pass iiziildii ama renk
vermedi. Sarsilmad~.
***
irfan Ozaydinll paga amansiz bir hastalrgln
izdlraplanna k q l uzun sure umut ve cesaretle mlicadele
etti. Bir tek bunda bagan11 olarnad;. Ecel aldi onu gntiirdii.
Vefatr s~raslndaTiirkiye'de degildirn. Columbia ~nivessitesi
Hastanesinde diinyaca iinlii genq bir Turk doktom, kalp ve
damar cerrahl MEYLANA a81g1Prof. Dr.Memet Oz'lin
negteri altinda idim.. Tlirkiye'yt avdetimde arkadaglmrn
haber verdiler.
1rfan paSa sessizce politikaya girmig, ama
"politkacrlrk"yaprnamlgtl. Enciimeni Danig de sessizligi ve
nezaketi ile iin yapmigt~.Bakanligi diinemine ait vakalarda
olaylan sanki bir dosyadan okurmu~gibi sakin ve hatasiz
anlatrr degerlendirirdi. Giiney DO@ olaylaflnln bqlang~cinr
en iyi o bilirdi.

Muhsin Paganln ikinci defa bir By-Pass ameliyati get;irdigi


ise YW Q~lndanavdetimide gazeteleden @endim. Telefonda
ancak glSrevli bir hemgire ile gbrligebildik. Cok iyi oldu@nu
sljylediler. Ertesi giinii pkmlacagi odasln~nnumansin1 bile
verdilerdi. Aradlm oda cevap vermiyordu. Zahir heniiz
t a g i n d ~ l a r ymn
, tefefon ederim diyordum. Ama artlk ~ o k
gqd.. Ttirkiye'nin en geng Hava Kuvvetleri KomutanIrginl
yapmzg olan, ve askerlike '"CAN PA$A'Viye tan~mlanan
Kornutan, yapm ugagln rotasin1 bu sefer MAVERA'nnln
"geriye diSniilrnezwderjnliklerine dogru klrmrg, arkasanda
sevgili egi, Leman Batur, qocuklan ve qok sevdigi torunlanna
bir veda opiiciigii bile birakamadan bu fani Diinyadan
uzakEapnqti. Cenabl Allah'dan her ikisine de rahrnet ve
bqta muhterern refikalan Hanimefendiler olmak fizere biitiin
aileleri mensuplmna ve dostlmna sabr ve rnetanet diliyorum.
***
Muhsin paga ile tanrgrrnis qok eskidir. Ama as11
dostln~umuzonun hava kuvvetleri Kornutani olarak
Almanya'ya resmi bir ziyarette bulnndugu gunletde peki$ti.
Almmya'ya Biiyiikelqi idim. Kan koca kendilerini Sefarette
a&lmak ben ve e ~ i m iqin geqekten bir zevk ve onur kaynagr
olrnufitu. Her baklrndan "Giisel ve zarif bir ~ i f '" t
olugturuyoflard~.Dikkat ettim, Resmi veya ozel bir davete
gittiklerinde kalabahk adeta kendiliginden yanlir anlar
kendilerinden emin t a n ~ d ~ k l mselamlayarak
n~ miitebessirn
geqerlerdi. K~zimGiilperi'nin vimdiki Biiyiikelqi Volkan
Vural ile evlenme toreninde, nikah ve diiP;uniinde ~ n d gelen
e
onur konuklmrn~zarasinda idiler.
Senatorliigii s~raslndaBatur paya ile daha bir
yahnlqmgtrk. f mzaladi~rmzUluslararas~Anlqrnalar usulen
Parlamentonun onayanda geqerdi. Bu, asllnda bir formalite
rneselesi idi. MiIIet Meclisinden qabuk geqer, Senato da ise
sorgu suale rnaruz kallrdlk. Bu ooplnnt~laraekseriyetle
Hiilciimet temsilcisi olarak ben giderdim. Kerkilk-Yumurtahk
Born hattt miizakerecisi olarak gittigirn Senatoda en qok soru
soran Muhsin Batur olmugtu. Belli ki anlagrnayi qok iyi
incelemigti. Ammizda y l l m n pekigtirdigi kq1llkI1bir giiven
vardi. Toplantidan sonra beni alnkoyarak bana, herkesin
iginde sormak isternedigi izlenimi aldlglm bazl konulan
derinligine anlatmak i d a n m ~vermi~ti,
***
EN CUM EN^ DANIS de masanin katgrllkll iki
yakas~ndaotumrduk. Birbirimizin siyasi egilimlerini bilir
ona giSre hoggorulii konugurduk, Sivil Yagam, ona ve
Refikas~naaskerlikteki kadar,belki daha da qok yakigmrgtl.
Nezaket ve zarafet ikisine de en gok yaklgan vasiflar,
tanimlamalar idi. Konu~urkengijzlerinizi kapayarak dinleseniz
gerqek bir liberal ve hog goriilii bir fikit adarnlnl
dinlediginizden hiq kugku duymazdlnrz. cok dinler, az
konugur ve daha p k sigara iqerdi. Kendisini uyarmak isteyen
yalun ve arkadqlmna ac1 bir nllkte ile cevap verir, kendiisinin
sigara iqebilmek i ~ i nBy-Pass arneliyatrna ram oldugunu
alayl~bir dil ile s6ylerdi... Yak~giklrve Giizel bir adarndi.
Arkaslnda kendi gibi giizeI bir isim blrakbl.
***
iki 'WWN PA$A" adeta UCARAK zrramizdan
uzaklagtilar... TANRI'nln rahmeti iizerIerinde olsun !..
Hahralmni saygl ile, sevgi ile muhafaza edecegiz!., Allah
ikisinden de rahmetini esirgemesin..! Kederli ailelerine tekrar
bagsagligi diliyomm.
Yiiregi vatan ve insan sevgisi ire dolu, segkin bir
diplomattrn~zd~. Biitiin yagamtnda, ne okul qaglannda ne de
Meslek hayatlnda Mrnseleri ne incitmig, ne dmltmqh. !nay11
bir insandl. Genq yagrnda Suudi Arabistan'da gBrevli
bulunduw s~radaHac farizas~ntifa etrneyi ihmal etrnemigti.
Dnha sonraIar1 aynl ulkede bu sefer Biiyiikelqi oIarak
bulnndu& dijnern i~indeDevlet ve Hiikiimet erkamna refakat
sureti ile bu giirevini birkaq defa daha tekrarlamig, Suudi
Ksali ve ailesi ile yahn iligkiler kurabilmigti. Bu dostluk
ili~kilerinison giinlerine kadar devam ettimesini bilrnigti.
B q m l i bir diplomat olarak iilkesini temsil giirevini 'Diinyanm
pek gok yerinde baqan ile yerine getirdi. Cok uxaklarda
Giiney Amerika'da Saniyago'de Chili'de Biiyiikel~ilikyapt~.
Bu iilkenin Curnhurbatkan~iinlii ALLENDA - General
Rnochet qekigrnesi ve onu isleyen iq savag dtinemlerinde
orada Tiirkiye Biiyiikelqisi idi.
Yap1 itibari ile de giiqlii kuvvetli bir adamd~.Bir sagllk te$hisi
igin asker dostlannin delaleti ile gidebiIdigi hastahane de,
yanlnda egi ile bernber Faylnl iqerken birden bag1 yana diiverek
bu fani hay ata veda edivermigti. Agaqlar ayakta Bliinnii~..
S& karaman yagll bir glnar gibi Necdet'de ayakta filrniigtii.
Daha birkaq dakika evvel telefonla knnugmug, Galatasaray'ln
Nmanya galibiyetinin sevincini paytylagm~gtzk.Kalbi giizelmig
busevgisini de beraber gijtiirdii..
***
Biiyiikelgi Merhum Necdet &men benim hayatta en
eski arkadag~m,dostumdu. Biz Hariciyede sevgili BiiyiikeI~i
Haluk Knra ile beraber iic; yak~narkadavtlk, Cralatasaray
lisesini ayni giin birlihe bitirmi2, aday saylsl binleri geqen
Miilkiye slnavIarlna umutsuz girmi?, ama iiqiimiiz de
kazananlar listesinin ilk on sirasina yerlegivermigik.
Miilkiyeden aynl giin mezun olduk. Hasiciye s~nav~ndan
sonra aynl giin 1 Eyliil 1940'da aday diplomat olarak g2ireve
bagladlk. Diplomasi her birimizi diinyanln bir kogesinden
Bburline fislattl.. Arna biz liqiimiiz bu iiqlii beraberligimizi
hep devarn ettirdik. Birbirimizden hiq kopmadlk. Emeklilik
giinleimizde beraber olduk. SevgiIi Haluk Kura Ankara'da
kalmay~tercih etti. Rahmetli Necdet ile ben ~stanbullun
Anadolu yakas~ndamekan tuttuk, Arna hep besaber olduk
Necdet ile Emeklilik giinlerimiz daha y&n gqti. Atatiirk
dfineminden beri var olm ve eski Ba~bakan,Bakan, Gene1
Kurmay Bagkanlarl, Kuvvet Kornutanlm, Biiyiikelqiler,
Akademisyenler ve fikir adamlarrnl iki haftada bir toplayan
iinlii "Enciimeni D a w d e beraberdik. Yine Sivil ve askeri
s q b kigilerin olugturdu@ '%ski Mar"f?& t o p l u l u ~ a
da birlikte devam ederdik!..
Rahmetli Necdet Gzmen'in vefatr kendisini tanryarrlmn
hepsini qok Uzdii. h a ailesinin kederi elbette ki daha batka
olrnal~idi.. Cok sevdigi oglu Siileyman &men AmerikaQa
UlusPararasl buyilk bir Petrol teknoIoji gixketinin gene1
miidiiriidiir. Babasinln vefatl g6revle gittiEi Cin'de ii@nmig.
Dlinyanln qegitli yerlerindeki ailesini toplayip babaslnln
cenazesine yetigebilmigti.
Sevgili Necdet'e Yuce Allah'& gani gani rahmet diliyorurn.
Mekani Cennet olsun!
Sevgili egine, ogIuna, torunlanna bag saghj$ diliyomm.
Dlgipleri B akanl l@na taxiyelerimi sunuyorum
Rahmetli hsm Sabri cnglayangil ile ilk tam~lklr@uz
1946 s o d m d a Paris Sefmtimiz KmqlIatyasmda bglarmgt~.
Egi Fiirlizende han~mlabirlikte gelmiglerdi, Hanlrnmm
kulaklarmdan rahatsizli@ vardr. KulakIan iyi i~itmiyorbir
qaresini anyordu. 0 zarnanlar vaktiyle ~srnetPaga'yi da
tedavi etmig Prof. Miiller adm& ilnlii bir kulak b g a z doktoru
v a d . Benim ~ocuklu&mdagegirdigim bir Tifo nedeniyle
sol kulaglmda hafif bir "asamiyet" mevcuttu. Ben de bu
vesileyle bu kadar iinlii bir doktora gider, bir baklnir~rn
diyordum. 0 tarihlerde Biiytikelqimizden baglayarak bana
kadar uzanan bir diplomatik h i y e r q i i ~ r i s i n d ebu konuda
gikayeti olmayana tastlarnak rniirnkiin degildi.
hsan Sabri Bey Emniyeti Umurniye'de qok sevilen
ve saydan bir adarnd~.0 tarihlerde Aziz Kaptanin Unlil
Ankara gemisi ~stanbul,Pire Napoli ye Marsilya arasinda
yeni yeni denerne seferlerine baglamigtl. Deneme, siimtle
D E N E Y ~ Id6nlEgtlL.
'~ Seferler muntazam hale geldi. Gemi
her seferinde dolu geliyor, dolu gidiyotdu. hsan Sabri Beye
"Bilgi ve g8rgii arttrrma" faslrndan bir gegici gijrev de
verilmigti. Fransix Ernniyetinde bir siire qahgabilrnesi iqin
Biiyukel~imizinemri ille Wariciyeye gerekli notayl ve zakdimi
yaprnlgfim.
Cnglayangille o giinlerden baglayan tan~g~ldig~maz
ylllar boyunca -Aradaki yag, rnevki ve riitbe farkl sakll
kalrnak iizere -kar~ilikl~ sevgi giiven ve saygya dijniigtrek
Cvrnhuriyet dfinerninin "VEZTR HAzRETLER~'*~~ ebedi
istiratgahrna avdi ettigimiz giine kadar devam etti. Neden
Vesir hazretleri dedigimi anlatabilmek iqin Tiirkiye
gazetesinde yazdlglrn "VEZIR HAZRETLERI VEFAT
ETTI." Bagliklt makalemi bvraya slkxgt~nveriyorum.
Farlizende Han~mefendiye,Biiyiik El~imizinkine
benzer pili cepte tagman kordonlu bir kulak aleti alrnda. ihsan
Sabri Bey de sonradan aynt geyi yapacakti. Bana gelince
profesijr kulak Tyrnpan'inda bir qokiintii dolaylsiyle bazi
seslere kaqr hassasiyet kaybolmug, "Simdi senfonik konserler
yeniden baglayacak, konseri notadan takip eder, i~itrnenin
kayboldugu yerleri igaret ederek getirirsin ben de a seslere
g6re bir ekzersiz tavsiye edebilirim.. onu beklerken iki .
parmagmla burun deliklerini t~karkulak zarrnin gerildigini
tiknr tikir hissedersen ijyle idare edessin.." dedi. Bir Turk
diplomatlnln degil bir senfonik konseri notadan takip
edebilmek okulda Solfeji bile ogrenemedigini elbetteki
siiyleyemexlim. Umn zaman Prof. Mullerin tavsiyesi vechile,
burun delikIerini tlkayatak, kulak sannl germeye gali~arak
emekli olana kadar idare ettim.
Numan bey bu konuda gok daha ho~g8riillive
umvrsamas goriiniirdu, "Cansm bu diinyada i5itilmesinde
hi$ fayda olrnayacak o kadar ~ o ses k var ki.." der geqerdi,
Bu konuda bizzat Menernencioglundan dinledigim gerqek
bir siyasi anektodu burada anlatmadan ge~emeyecegirn.
Efendim hepiniz daha Milli miicadele s~rasindaMoskova'da
bulundu@ s~radaFsanslz Parlamentosu Dipigleri Komisyonu:
bagkani FRANKLIN BOUILLON, otelde kalpaklt ama
kravatli ban adamlan merak etmig, sormug bunlarln
MUSTAFA KEMAL'in adamlan aldugunu ogrenince Turk
Heyeti Bazkanl Yusuf Kemal Tengirgek ile tan~gm~g.. 0
tarihlerde Fransa ile heniiz savag halindeyiz. Koskoca bis
Tiirk heyeti de Moskova' ya gelmi?, Komiinistlerle
rniizakereler yaplyor.. 1yi frans~zcakonugan Yusuf Kemal
Bey'e somug: "Kuzum gu MUSTAFA KEMAL NASIL B&
ADAM?'' dernig, Tengir~ekf~rsattkaqtmam~g:'Tanlmak
isternez rnisiniz?'diye bir bagka somyla karylik vermig.
F'RANKLh B O U ~ L O Ntehaliikle ' ~ ~ verdigi cevap iixrine
Yusuf Kemal Bey kendisini Karadeniz'den bir ballkg motom
ile ~NEBOLU iizerinclen Ankara'ya Atattirk'iin yanlna
gijtiirmiig. Fmsa ile Atatiirk' ii ziyarete gelmeye karar verrniq
semplonla gelirken yap~lan1921 Ankara Anlagrnas~bu
bulu~manmUrEinEidiir. Tefemah bu sayfalara sigdmlarnayacak
kadar nzundur. Zaten bu sat~rlar~ okumak lutfunda
bulunacaklann pek qagu bunIan bilirler, Bir tek 9eyin alt~ni
~izerelcbelirtmek istiyosum. Bu adam islunceye kadar
ATAmK'iin hayran1 ve Tiirkiye'nin dostu kaldl. b z a n 'da
pek gok yardirn ve uyarllan oldu. Hatirasini S a y g ~ile
aniyomrn.
Cumhuriyetin kumlmaslndan sonra E B O ~ L O N
Tiirkiye'ye qok gelip gitti. Fransrz Parlamentosu ba~kani,
eski Ba9bakan iinlii Devlet adarnl EDOUARD HERRIOT
onun tavsiyesi ife Atatijrk Hariciye Katibi Umurnisi Numan
Menernencio~lunuEdirne'ye g~ddermig.Edirne'den
1stanbulYakadar Iki devlet adam1 kargiIikl~konugmaya
qaligrnlglar.. Tabii ikisi de bir hayli yorulmuglar.. Sirkecide
kendilerini f stanbul valisi MUHITTIN U S T ~ N D A ~
k a q i l m g . Vali, Numan Bey'den de daha az duym g , Herriot
kendisine gosterilen ilgi ve itibardan ~ o rnernnun
k arna
yorgun diigmii? Ankara'ya geliglerinde garda kendisini
Risayeti Curnur Gene1 Sekreteri Hikmet Bayur kar$llarmg..
gok onurlanmg ama yine qok zorlanmig.
Ankara'da ilk ziymti Bagbakan ismet Pqa'ya olmug.
P a ~ aarada kendi de konu~rnayakanginca H E R R ~ O T ' ~ ~
kafasl iyice kmgrn~p..Atatfirk'iin huzuruna ~iktig~ndadaha
vzaktan avazl q l k t l g ~ kadar baalamlg bag~rmaya:
"EXCELLENCE. COMME JE SUIS WEUREUX ET
HONERE D'ETRE-EN VOTR PRESENCE.." Atatiirk cin
gibi zeki adam. Durumn hemen kavsamlg, kendisine
...
kulaklmmn iy i igittigini fis~ldamrg
Hersiot rahatlam~g,"yoksa Tiirkiye'de Devlet
hiyerargisinin saglrlik derecesine gare diizenfendigini
zannedecektim demig...
YAVUZ G ~ K M E N

YAVUZ'u yazmak istiyorum..Yazarmyomrnm. 1qimde


uqurum gibi korkun~bir bogluk vat.. Bagrm diinliyar..Hiqbir
gey diigiinerniyorum. Bir arkadapm telefon etti. Nasilsm?
diye sordu. Ben iyiyim sen nasllsin? diye cevap verdim.
Arkadaglm iisteledi, sorusunu tekrarlad~.Benden yine ayni
cevabl alrnca "o halde kfitii haberi benden duyman gerekecek,
Yavuz Blmii?.. W.yi aq." dedi.
inanmadim inanmak istemedirn. Ama do@ imig..
Daha iki gIin evvel teIefonla g6rii$mii$Mk.Her zamanki gibi
bir Galatasway maqmdan donerken ateglendigini ve uqaktan
inerken kendisine bir igne yaprldlfjani H U R R I Y E T ' ~
ko~esindeokumug, rneraklanmgtim.
TeIefonda hi$ de fazIa t e l a ~ l l v e endigeli
gijriinmilyerdu. "Bu sefer fazla iigliitmiig olacagim Arnca!. ."
dedi. Ertesi giinii her zaman oldugu gibi mangetlere qijyle
bir g6z a m b soma onun kijgesine yumuldum. "NE NASTA
BEKLER SABAHI.. !" ba~lrg~ni okuyunca birden irkildim.
~ ~ i r bir kapladr. Estesi giinii Pazar'di. Yavuz Pazar
n i s~krnt~
giinleri yasrnazdi. Makinemin baplna oturdum. Hi$ keyfirn
yoktu. Bnna kqillk bir acaip qarpmnrn v d r . Yawz benim
erkek kardeaimin ilk $mu@ idi. Anaclg~do@mdan iki saat
sonra kan kayblndan vefat etmigti. Bag evimizde yapilan bu
dogumda bir tedbirsizlik veya hata varmi idi? Bunu hala
diigiinmekte devarn ederim. $u sicalarda neden ise yine
diigiiniir oldum. GIinIerdefi Pazar'd~.&mi s~kintrbasti.
Oturdum YAWZ'a bir mektup yazdim. Hemen Sayln Sedat
ErginYin fakslna gonderdim. Eline geqti mi? Bilemiyorum.
Faks, vefatindan dakikasi dakikasina tam 24 saat evvel
c;efilmipi.Bu ona yazd~g~m son mekhiptu. Alrnanya'da iken
geqisdigim benzeri bis hastalxgln maceraslnr anlatrnigtlm.
Alman ~ n i v e r s i t ehastahanesi b a ~hekiminin bana
siiylediklerini Yavuz'a gtiz d a g ~verebilrnek arnaci ile
aktarmiqtlm. Senralar~qok dost oldugumuz PROF, DR.
DOHRMAN bana "Aglayan ~atiirree-PNEUMONIE
PLEUREUSE "'te~hisinikoymu? ve E ~ E R S~GARAUI
BIRAKMAMIS O L S A m m KURTARAB~P~Z
Mm~uijN~ ~ ~ ~ Y A ~ t m i ! . . ' V e e m i g t i .
Bana MEGACILLINE FORTE adindaki bir
antibiyotigi her zaman el dt~ndabulundurmam~ve herhangi
bir iltihaplanmave ate$ halinde hemen yaptrrmarm ij@tlemigti.
Biitiin bunlan Yavuz'a anlatmlg, doktoxuna sorrnaslnl ve
isterlerse bendeki bu i l a ~ l a rhemen
~ gtjnderebilecegimi
s6ylemigtim. Yawz'un adeti idi, krtlerinden shntdmndan
bahsetmekten hig hoglanmazdr. Melek Ham~ndansonra i~
alerninde "'CAVAL~ERSEUL" yaln~zgiivalye olarak
yaSamayl tercih ederdi, Faksl yolladlktan sonra Ankara'ya
telefon ettim. Kiiqiik oglu M m p k t ~"Babarn. annemle
beraber hastahaneye kontrole @;itti. Bu &?am gelrneyscekler
ama qok iyi hi^ me& etrne.." dedi.
Yavuz qok iyi okumug, aynca MELEK HANTM'm
~ o kiilriirlii,
k hiimanist RAHLEI TEDR~S~NDEN ge~rniati.
Fevkalade genig bir Wltiirii vardr. Franstzcn ve ingilizce'yi
edebiyatlna, $iirlerine vanncaya kadar bilir, ~arklla$mig
olanlan o giizelim sesi ile hissederek okurdu. Duygusd,
rornantik fakat inatp bir taibatl vardt. istemedigi bir geyi
ona yapttrabilrneniz iqin Melek Han~molmamz gerekirdi.
Bag~mazyaglrmaz, fakat daha kBFiisUnii yapar, kiiser bir
ara ortzhh gijriinmek isternezdi. Herkes onun yaramazllBna
rnemnuniyetle katlanlr, ama b ~ y l ekuserek uzaklagmasma
asla t a h m i i l edernezdi. Ergenlik gaginda h ~ SIP-SEVDT
f
bi tabiah oldu@nu annem MELEK HANlM stiylerdi. Cabuk
aglk olurrnug. Melek han~rnbunu da tabii bulur, hov
.
kq~larrm$.
Cok saglam bir kafasr ve kllrna dokunulamaz bit
kalemi ve tllsirnli, siiriikleyici bir iislubu vardr. Okumaya
baglad~nizm brrakamazsrn~z.As11siiylemek istedigini son
iki satrra sllugitmrdr. Ama sadece bu son iki satm okumakla
yetinirseniz higbir gey anlayabilrneniz rnUmkUn olrnazd~.
once diiguniir. diigiindfiriirdii sonra da sonucu patlatirdi.
MELEK HANIM'm kendisinin iiq evladr vard~.Ben onun
ilk qocugu idim. Yavuz diinyaya gelince Gncelikler sirasi
de@gti.Sevgi, vfkabn ve belli klirsiz bir sommluluk hissinin
siizgecinden geqti. Bizler hepimiz ilcinci plana itildik. Onun
i ~ i narttk varsa yoksa her pey YAVUZ'du. Yavuz MeIek
Hanlmi geqekten QZ ANNESI sanm~stx.Bu on yildan bile
fazla siirdii.Kii@ik &en elleri ile Melek Hanirn~nyiiziinde
erken beliren lunglklm diizeltmeye germeye ~ d r g ~'"rme ,
niye senin yuziln iibiir anneler gibi gergin degil?.." diye
sormlg. On bir on iki yaglannda bir arkadagndan onun
annesi degil babaannesi o;ldu@nu ii@mdi&~de gok iiziilmii~
arna bu bir 5ey degigtirmemigti. Meslegim yiizUnden benim
omriirn gurktIerde g q t i . Kavugtu@muzda ben annem Melek
Hanlrna istedigirn gibi sanlamaz, Anne diye hitap edemez
olmugtum. Yavuz derhal ok gibi frrlar araya girer, 'asenin
degil h i m annem!.." derdi. Art~kaligrnlghk. Annern Yavuz
iqin yagar olmugtu. Eger mahpuslara dii~rnernigolsa idi daha
vzun yagayabilirdi. Bizlere Yawz'un hapishaneden gijnderdig
mektuplarl okurdu. Melek hanirnr reselli etmeye qalqan
s a t ~ r l mokurken annem aglarnaz dii~iinurve kendine giire
yorumlasd~.Una olan glivenini hig kaybetmemigti. Eger
~imdilerdehda yq~yorolsa idi ve HfRR&ET'deki yaz~lmm
okuyabilse idi, okuyuculan tarafindan bu kadar sevildigini
g~rebilseidi. emiairn yiiz y11daha fazia yaqayabilirdi!..
Hiirriyeti eline a11pda YAVUZ'u okumayan yoktu.
Biitiin k a d ~ no k u y u c u l a r ~ n MELEK
~ HANIMLA
Gzdeglegtirmigti. 6lurnifnden sonra bana hiq tanlrnadlglrn
kimseler sag olsunlar, telefon ediyorlar bagsagllgl diliyorlar.
C~@nlugukadlnlar olugturuyor. Allah hepsinden mi olsun.
Kendilerine tegekkiir ettikten sonra merak edip basrlanna
somyorurn: "Hanlm efendi, Yavuz'u tanryor mu idiniz?"
qogu onu sadece yazilanndan tan~d~klaran~ ama evlerinin ve
ailelerinin bir ferdi olarak algrladlklanm, kendi diigiince ve
dwygularln~onun yazllarinda bvlduklarln~aglayarak
sijyluyorlar beni de aglat~yorlar,
Rahatsizl~glmbeni evden eve araba ile bile olsa
Ankara'ya gitmeme ve Yavuz'u son yolculvgunda
kucaklamama son anda engel oldu, Kat'i karar vermigtim.
Gidecektim. Kizimlz G ~ L P E RVURAL ~ uzaklardan
telefondan aynlmiyordu. Ankara'da bag tuttugu Dairesini
bizirn i ~ i hazlrlatrnqt~
n bile. Arna son dakikada vazgeqmek
gerekti. h i m iqime slgrniyordu. Sonradan diigundiirn. Belki
boy1esi daha uygun say~labilirdi.Kirnseye kiilfet hele ~u
s~radaayn bir dert olmak isternexdim. Y A K r i giin
b o p taziyete gelenler ile dolup tagacaktl. Nitel erden
izledik biitiin DEVLET ve S~YASETorada idi. c a v u L d sayfi
ziyaretinde bulunuyorlardr bu yanllz gider ayak, Yavuz iqin
de biiyiik bir onur idi. Ama bunda Bncelik, G ~ K M E N
ailesinin en yagl~latrolarak da olsa bizlere degil, Sevgili egi
FATMA ve ALTIN COCUKLARI ALTAN, YA&Z ve
M ~ Mait Tolmasi
' ~ gerekiyordu. Buna FWZULEN ORTAK
olmak belki de yakigik alrnazdi dedim. Bu: belki de sadece
bir kuruntu veya bir mazeret olarak da yommlanabilirdi,
ama gerqekti.. 0 bak~mdanda bu gBrevi Kardeglerim ve
yegenlerim yiiklenmig oldular.
Simdi gu satirlan karaladigirn dakikalarda TV.den
rnerasimi y q l i giiislerle izledirn. Tabutunu usaklardan
giizlerimle okgad~m.Cenaze namazina katilan a ~ i n adost
simal an saygl ve rninnetle selamladrm.
YAVUZ gu s~raIardaAnkara'da toprag~nave BEKA
A L E M ~ N D E K ~biitlin sevdiklerine kavugmu5 olmal~d~r.
Nerede defn edilmiv olursa olsun onu da bir defac~k
bile okqayarnamtg anaclgr Fiiriizan, b iifit Giikmen,
Torununa dayamadan olen Ismail Hakkl Gijkmen ve
ijlumunden sonra bile milyonlarca lcad~n~n kalplerindeki
TAHT'a oturttuD "MELEK HAMM"'n yan~ndaolacak. Bu
saydikIarlrn ve BEL4 alemine daha iince g6~rntigoIanlar
erninirn ki, YAWZ'u birden yanlannda giiriince sevinmekten
ZIYADE ~agiracaklarVE ONU BU KADAR ERKEN
B E K L E M E D ~ K L E R ~ NSI ~ Y L E Y E C E K L E R D I R ! . .
Bu giinkii HwRR~YET'~ bagtan sona sessiz sessiz
aglayarak okuduk. H ~ R R ~ Y E A TI L E s ~ Earkada$lmnln
hepsine ayn ayn glikran borcumuz var,. Ne yalan s~ylemelli
ERTUGRUL 0 Z ~ O ~ ' i iaSlrl n HAYRANLARINDAN
degilirn.. Ama okumadan da edernem. Buglinkti yazisxni
hi~hraraktekrar tekrar okudum, Kesitini saklayacagirn.
Kendisine ve SEDAT ERGIN" ayrlca yazacaglrn. Hele
kendirni bir as toparlayabileyim zira tegeWrllr bablnda da
olsa sijyleyecekIerirn de var..
CENABI ALLAHDAN S E V G ~ LYEGENIM ~ YAVUZ
GOKMENE RAHMET E$I FATMA YE S E V G I L ~
COWKbAIU ALTAN, YAGE, Gokmm'e ~m
A~FS$JEVEY.A-CAM~SINA,
TOM GALATASARAYLILARA VE COK S E V D ~ ~
OKWYUCULARENA BAS SAGLIGI DfLjYORUM.

"Ne hasta bekler sabahr, ne taze iiliiyii mesar..


Ne de Seytan bir giinah~,Seni bekledigirn kadar..
Gegti, islemeem gelmeni, YOKLU~UNDAbuldnm Seni..
Blrak vehmirnde g6lgeni.. Gdme artk neye yarar?..
Necip Fa11ksakiirek

Bu yaz YAWZ, biiyiik oglu ALTN ile o m c a oglu


YAGTZ'I a l m Kandilliye
~ bize geldiler. Ne iyi etrnig de bu
ziyareti foto&aflayabilmigiz !,. Vimdi onlara balup ge~mige
dBnllk hayal ediyomrn. ALTAN babasinln izinde gazeteci,
Y A ~ I ZBilgi fJnivetsitesinde en kiigiigii dedesinin isrnini
tagryan M W Fise ~ ANKARA Kolejinde. Bu yaz ManisaYa
yeniden bulugacak k l k i dde aynr yerde tati1 yapacaktik.
OIamadi. Annesi m~w'rn Manisa'daki mezm
, iiziilrnii~,planlni ve motiflerini kendisinin
q 6 h t i ~qok
qizdigi beyaz rnermer korkuluklan olan yeni bir kabir
y a p t m g *Yaz tatili d8niigiinde Manisa'ya giderek mutad
kabir ziyaretkrimisi yapt~k.Yawz'un annesi igin yaptrrdrgi
gerqekten gok giizel olmug. Bunu kendisine stiyledikimde
qocuMar gibi sevinmigti. En biiyuk armsu Manisa'da diinyaya
geldigi BaE evirnizde kendi adma bir kitqlik yapmak vc
haka a~abilmekti.Buras1 eskiden bir bag evi idi ama
~imdilerdeartlk ~ehriniginde kalmgtr. 1mar planma dahil
edilmig belediyece Parsellenrnivti. Babam vefat ettigi zaman
Yavuz dBrt veya beg yag~ndaidi ona miras diigmlyordu.
Annem MELEK HANIM iiq evladlni yani beni Kardegim
Rahmetli Miifit ve hemvirem SevirnYin muvafakatlmmzl
olarak o binayi Yavuz Giikmenk bag~plamigtl.BY tasari
gepklegmig olsaydi, hemgirem ve ben yamndaki m a l m w
da bu kiitiiphaneye katacahk. Yawz'un beklenmedik dliimii
bu tasmnln ger~eklegmesineirnkan ermedi. Hepimizin
qocukluk hatlrasl Carnl~bagMmlIyle tarihe km~tr ...
10. Curnhurbagkanlnrn Portresi art~ktarnamlandt
saylhr. 17 May~s'tarnUnasEp bir qevreye yerlegtirilerek
gereken yerlere konulacak. Benim gonliim Siileyman
Demirel'in yeni bir "1lk"e daha irnzasini atarak yedi y~ldrr
siirdiirdiigii g8revini halefine bir t ~ r e n l edevir ve teslim
etmesinden yanadir. Bat1 iillcelerinin hemen hepsinde
yerlegmi~olan bu gelenegin bizde de baglamasi ne kadar
giizel olurdu.. ~vren-ozal6rnegikendi Bzelligi iqinde kald~.
Ba$a bir Gmek bulamiyorsak bu daha ziyade konjonktUr ve
kapllar yiiziindendir. Sirndi art~kdurum degigti. Hem Say~n
Demirel daha geqen gun bir toplantlda karneralar oniinde
sayin halefini hazimna alkl~latrnad~ ml?
***
DipIomaside gorevli bulundugurn yahanc~iilkelerin
~o@ndak y l e tiirenlerde kvletimizi temsilen ham bulunmu?
ve bu gelenegin bizde de yerlegmesinin ijzlernini iqtenlikle
duymugurndur. Oralarcla sliresi sona eren 'Bagbakan~nyerine
geleeek olan iqin daha aylarca ijncesindea seqirn yap~lirve
yenisi "Seqilmig Ra~bakan"s ~ f a ve t hiiviyeti ile gerekli
hazirlikalannr, tabir caiz ise "Isinma hareketlerinii" rahat
rahat yaprnak irnkanlnl bulurdu. Bu tijrenlere ozellikle Latin
Arnerika iilkelerinde hala ~ o biiyiik
k tinem verilir. K o m y
ve dost iilkeler mutlaka davet edilir ve bu davetlere bazen
bizsat Devlet Baykanlmnin bile kat~ldigiolurdu. Arjantinde
Biiyiikel~ibulunduem wralarda Ba8kan ~ U b O ' n u nyerine
Turco lakab~ile tanlnan Doktor Arthuro ~ L L ~adlnda A bir
hekirn segilmigti. Adam seqimden hemen sonra yagamakta
oldugu CORDOBA eyaletinden kalkmq BUESNOS
AYRES'e gelerek yeni gbrevinin havaslna girivermigti.
Biiyiikelqiler onu bu sirada tanimak firsatin1 bnlmu~tuk.
Devir ve teslirn tiireni de qok parlak olmug, Dig i ~ l e r i
' b a k a n l m ~ r , Rahmetli Feridun C e m a l E r k i n ,
Cumhurbagkan~m~zin bir yaveri ile birlikte gelrnig, tijrene
birfikte katllmlgtl..
Bazen bu merasimler siiresi doIan ve yeniden seqilen
Ba~kanlaric;in de ynpillrdl. h e g i n , akredite oldugum
PARAGUAY Cumhurbavkanr Alman as1111 General
STROESNER'in iigiincii be? yrllrk s6resi iqin yapilan
merasimde bas1 Devlet Ba~kanlanbile vard~.Buna ben de
&el Ternsilci slfati ile katllmg, Rahmetli Cernal Giirsel'in
giinderdigi imzalt gijlmiig sigara kutusunu da takdim etmigth.
Bu ilgi ve dikkat pek makbule geqmigti.
Eskiden OSMANLI diineminde benzeri uygulamalar
bizde de yapllimlg, Padigahlann CWLUSmerasimlerine
yabanc~iilkeler Hiikiimdarlan da kdabdk heyetler, hediyeler
vebehiyeler ile katllulmg.. SimdilerdeCumhuhqkanlanmn
ige ba~ladrklar~ resmi bir notn ile bildifiliyor.
***
Fransa'da Curnhurba~kanlariELYSEE saraylnda
otururlar. Oraslnl bilmeyen yoktur. Ama yine de siiresi dolan
Ba~lcan,yeni sqileni daha devir ve teslim i~leminiyapmadan
egi ile birlikte sarayda kabul edir, sarayln yeni kiracdannl
gezdirir. Bizde de boyle oEsa diye dfi~iinsernpek mi acaip
olur?!
***
Siileyman Demirel'in Cankaya s o m r yagamutr meak
edenler qok oluyor. Ben etmiyorum. Ciinkii yakqtlrma
tiiriimden de olsa biqeyler biliyor ve tahmin edebiliyorurn.
DEMiREL, 1960 Mayls'rndan 17 Mayis 2000 tarihine kadar
geqen lurk yiE iqerisinde isrni etrafinda hem Tlfrkiye'de hem
yabanci dUnyada her bak~mdanbir "EPOPE" yaratllmlg bir
Devlet ve Siyaset adamidlr. Ke$ke miimlciin olabiIse de bu
EPOPE'nin hikiyesini kendi dilinden, kaleminden dinleyip
okuyabilse idik. Bisde qok dekerli genq yazarlar var. Ama
yazlk ki, bazi zenginlerin hay at hikayeleri hariq
"BlOGRAPHfE" tiiriinde kalem kullanabilen olmuyor. Bu
yapllabilse siyasi literatiiriirniiz ne kadar zenginlegir!..
diyomm..
Benim yanm asirdlr tanrdlg~mSuleyman Bey, bu
hali ile ne mi^ Sokaga nede yazilan korngu oldu~umuz
Tusla'daki minik evine slgmaz. Zira onun Tiirkiye'yi ~ o k
aSan bir VaYON'u, kendine bi~tigibir biiyiik MISYON'U
var!.. Ackiyatikten, Bakanlardan,~ v r a s ~ a ~ a . . ~yollanndan,
pek
CTN Seddine kadar uzanan giizergahta Tiirkiye ad~nave
Wrk~ekonuga konuga, yiiklendigi i2ler ve gijrevler var!.. Hig
kimse, hiqbir gey onu bu V ~ Z Y O Nve MISYON
i s t i k a m e t i n d e yiirlimekten alikoyrnayaeaktrr.
Siileyman Bey'e ve Nazmiye Han~mefendi'ye"CANKAYA
SONRASI" yagadannda sagltklar, mutluluklar ve esenlikler
diliyoruz!..
Abbasi halifeleri arasinda en unliisii H m n , Akdeniz'den
Horasan'a kadar uzanan muazzam imparatorIu@nu, etraftnda
topladig1 akilli, bilge ve narnuslu adamlann 01u~tFlrdugu
~egitliencihenlerin fikir ve tavsiyelerinden faydallanarak
yonetirmig. Onun iqindir ki, tarihte kendisine "El Re~id"
Unvan~verilmig. Bu encumenlerin qogu Bagdat'da toplanrr,
her biri ~egitlikonularda u z m w sahibi kigilerden olugwmu~.
Kimileri pk, kimileri daha az konugur, kimi bagkalan ise
his konu~madan~ o pk y anlatabilmek gibi bir 6zellige sahip
inisla. Bizim mihhizde de H m n El Regitler veya bewleri
p k gelmig gqmittir. Simdilerde yine var rm? Yahut ijzenenler
oluyor mu? Bilemem.. Ama bildigim,iikernizde benzeri ham
bir altyap~ninvar oldugudur. Cumhuriyetin 75. ylllnda, her
alanda damgilabilecek,gerektigine bedelsiz, killfetsiz istifade
edebilecek qok biiyiik bir beyin ve deneyim birikimi ve
potansiyelinin mevcudiyetini kimse tartigamaz. Bu iilkede
Cumhurbqkanli~i,Bqbafcmhk,Bakanlrk, Meclis Ba@kanh&,
Gene1 K u m a y Baakanligi, Kuvvet Komutanllgl y aprnig,
yabancr iiIkelerde Btiyiikelqilik gorevlerinde bulunrnug
diplomatlar, iiniversitelerde hocaldc yapmg akndemisyenler,
eski parlamenterler vardir. Bu rnuazzam bir beyin giicii ve
deneyim hazinesidir, faydalanrnalid~r.
Bu enciimen, iizerinde bir lconsensus saglanmig olan
bazr 6nemli konulardaki diigiincelerini, ilgili makamlara ve
kigilere de duyvrmak isteyebilir. Bu taktirde "Bizler, agaada
isim, unvan ve imzalan bulunmlar.. !" diye bqlayan bir Gelge
hazlrlaylp sunabiliyorlar. Bunlar sadece irnzalan bulunan
kisileri, ilzam eden fileir ve diigiinceler o l d alg~lanlr.h a
gerqekten faydalr ve etkili olmaktadlr. Bunun gegmigte p~egitli
ornekleri vardlr..Vakti ile ABD Bagkani'na bile sunulmug ve
olurnlu yanlt almmsgt~r.B Q yle bir imkandan hiikiimet ve
devlet mutlaka faydalanabilmelidir. "Enciimen-i Danig"
hazlsdlr. Ig ondan faydalanmasinl bilecek bir " H a r u n E l
Re@-'e kalrn~gtlr,.!
Diinyanln demokrasi ile yBneti1en biitun iilkelerinde
kamuoyu ile iligkiler, danrgmanllk, bilgi ve gar=$alig verigi
tarihte gosiilmerni$ bir tinem kazanmivt~r.Her yerde her
aIanda qegitli kururn ve kurulvglar mantar gibi figk~makta
devam ediyor. Tilrkiye bu konuda istisna tegkil edemez,
etmemelidir de.. !
Sirf lbir omek vermek igin yazlyorum: Simdilerde ismi
cismi pek duyulmasa da Cumhuriyet d~nemindebag1anglc1
Atatiirk'lii giinlere kadar uzanan ve her hangi bir atarna veya
telkin olmadan, "nev'i ~ahsinarniinhaslr" bir "Enciimen-i
Danig" b i d e kendiliginden olupvennigtir. !. Nedir,kimlerden
kuruludur, nasil baglamiq? Pek bileni, hele kayd~kuyudu
yoktur. Dostumuzun anlattlg~nagijre, hani ilkokul k~raat
kitaglatlnda okudu~umuziinIii "Siikutiler Enciimeni"nde
oldu@ gibi, sayilan smirli imig.. f ~ i n girebilmek
e i ~ i ndolu
bir su b a r d a g ~ ntag~rmadan
~ iizerine bir giil y apragi gibi
lconuvermek g e ~ k h i p .! .Kaq hqilemig bil inmiyor.. Zarnana
gijre degiqiyor. Sadece devletin yuksek yonetirninde, ternsil,
tedris ve kornuta mevkilerinde biiyiik likayat la gorev yaprmg,
soma da 2eref ve ikbal ile aktif g~revlerindenaynlmlg b a z ~
segkin ve bilgin kigiler, belirli giinlerde bir araya gelerek
aralannda sohbet niteliginde devlet ve mernleket meseleleri
iizerinde konugurlar, eski tabiri ile "miidavele-i efkar" da
bulunurlarmrg..! tlk toplant1 sanlrlm Eski Hatny
Cumhurbagkaru rahmetli Tayfur Sijkmen'in evinde yapilrmg..
Sonralan slra ile iiyelerin evlerinde yapilrr olmug.. Bu
topluluga "Enciimeni Danig" ad~nr da xahmetli
Cumhurbagkanlaamdan Fahri Komtiirk takmrg..! S ayiran
ijzel konulmn rahatga konugabileceB bir Ijl@ ile sm11imig.
Daha da bnemlisi, iiyeleri arasinda hemen her alanda bir
olurnlu denegenin olugrnas~naijzen gosterilirmig. Bu denge
hem asker-sivel, hem de diger rneslek mensuplm aras~nda
kendiliginden oFu~urmu~. i sahipligi yapan her
~ n c e l e r ev
iiye konuvulanlan da yonetirmig. En genG arkadav da ona
yardim eder, toplant~lannbir nev'i iSzetini bir vak'a nlivist
gibi t u t m i ~ .Hastalananlann,
. eksiklerin sicilini o tutann~g.
Rahmetli Fahrettin Altay, $ernsettin Giinaltay'dan ba~layarak
aralanndan ay tllanlann adlanm bir $eref defterinde tutar,
her yilln baginda bu ~;ereflistesi ohnur, aralmndan aynlmlg
olanlann hatiratan taziz edilirmig..Zira Enciimen-i Dani~lden
b a ~ k atiirlu ayrllmak akla getirilemezmi?.. hEii Fransis
Akademisinde oldutu gibi onlar da "diirnsiiz - 1mmortel"
sayil~rm~g. Aralannda ~ o konu~urlar
k ama diganya pek bir
gey s~sd~rrnazlami~.. Kendilerine danlgan olursa, yahut,
arnda bir gerekli gijrdiikleri konvlarda hiikiimetle yakin
ternasi ve iligkisi olan Iiyeler vas~tas~ile ilgililere "hatlrlatmak
kabilinden" bazl, zarif telkin ve uyarllarda bulzlnmakla
yetinirlermig . Ru, bazen y azrli bazen de sozlii olurmug.
BGyFesi yaklqimlar rnuhataplannca hov kaq~lanrrve mutlaka
dikkate alrn~rrnlg..! Ama Enciimen-i Danig'de as11 arnaq,
aralartnda bir goriiiig alig verigi yolu ile bir nevi "Fikir ve
zihin jimnastigi" yaparak, bir fikir etrafinda miimkiin oldua
kadar ortak bir anlay19 i ~ i n d ebir "Concensus" saglamak
olurmug. Bu,daha ziyade toplant~ylyoneten ev sahibi veya
diinern bagkanlna dii~enbir g6rev saytlirrn~g.
Belirli zamanlarda, klirli yerlerde bulugmak aIqkan11B
zamanla hir gelenek haline gelmi$ ve bugiinlere kadar
nzanabilmigtir. Bir iki a y l ~ kyai! tatili hariq, h212 iki
peqembeden birinde, birbirimizin ev sahipliffindebir yerlede
rnutIaka toplanlr, iilkernizi usaktan yakindan ilgilendiren
konularr tartqtnz. Enciimen-i D a n i ~herhangi bir seqirn veya
atama ile olugrnug bir topluluk degildir. Dernek degildir.
Kuliip degildir. Bagkam, Ba~kanYardtmctsi, Gene1 Sekreter
ve benzeri tabela unvanlar~yoktur. Orada herkes ne
yapllacagml, nasll konugulaca~imbilir. KonuguIanlarda bir
zorlama ve bask1 sSz konusu olarnaz. ili8kilerde tek slnlr,
iiyelerin bz vicdanlan ve iz'anlandir. Enciimen-i Danig ne
bir kahve veya luraathane, ne de bir dershanedir. Bir akd,
bilge adamIar toplulugndur. Bilgi, gijrgii ve deneyimlerinirt
dile getirilip kaq~likl~ tartrylarak rniimkiin oldugv kadar bir
"Concensus-Orsak dayig" ararlar. Concensus bu toplulu@n
amenttisii, Magna Charta'sl gibidir. 0 olrnazsa h i ~ b i gey
r
oImaz. Zorlama, zoraki disiplin veya benseri kay~tlar
kat~lanlanrencide eder. *ler nelerin dzga yansltabilecegini
kendiliginden Eakdir edebilecek bir olgunluktadrr. Herkes
nasd hareket edilecegini bilir, kimsenin emir ve talimat
vermesi asla sijz konusu olarnaz. Zaten buna cesaret de
edemez. Encumen-i Danig birbirinin dilinden anlayan ve
anla9abilenIerin toplalugudur. SSziinden, kendi fikir veya
gSrii~lerininbenzerini veya ydani, muhataplmnda 'bulmng
olanlarln bir araya gelmesinden ve geleneklerin
ibenirnsenmesirrden olugmugtur. Batka tlirlGsU akla, iz'ana
ve kanuna, ktuulu diizene aylun dii~er.TevekWl olugtunnak"
S U ~ Dozen
K ve diizenIeme eskinin ve emsalin birikiminden
dogar ve onunla sin~rhd~s. Kimsenin kimseye "bu bijyle
yapilacak!" diye dayatamaz. Herkes ne yapacagmi zaten
bilir. Toplantilann giindemi girndiye kadar oldugu gibi
aktiialiteye ve tinem szrasina gore aynl giin ztrnni mutabakat
ile tesbit olunur.. Toplant~nmsonunda Ba~kang~riigmeleri
ozetler ve gerekirse varilan Concensus'u ilgili makam ve
ki~ilereiletir. Bu so@ zaman yazlh olarak yapil~r.Yapilm~trr
da.. ! "Bizler, agaglda isirn, nnvan ve imzalm bulunanlar..!"
diye ba~layanbildiriler, sadece imzalm bulunanlan ilsam
eder,. ! Bunda kirnsenin ipotegi soz konusu olarnaz..
Peki Enciirnen-i Danig nasil bagladl? Korngum ve
dosturn Prof. Tahsin Banguoglu anlatmgt~.I950 seqirnlerinde
bir p k mebus Meclis'teki sandalyesini kaybetmig, bunlardan
istanbul'da mukirn olanlmndan bazllar, belirli giinlerde 4.
Vahf Han'mdaki bir h t h a n e d e bulugur, d a n n d a hasbhal
ederlermig.. Rahrnetli Tayfur SEikrnen bir giin '7311bByle
olrnaz, benim evim miisait, orada toplanal~m"dernig. Daha
sonra toplant~larevlerde yapillr olmug. Sonra da Uyelerin
iltimasi ile Snce belirli otel ve gimdiki gibi hliiplerin tahsis
ettigi salanlarda yaplllr olrnug. Her toplantida slrasl ile bir
iiye ev sahipligini iistlenir. Kuliip lokantasinin haz~rladigi
bir rnenii ile ara qayIm iqilimiq. Faturasi ev sahibi olan
iiyeye giderrnig. Bu gimdiye kadar kendiliginden olagelmig
bir veydir. Ba~kansadece hangi tiyenin hangi tarihte ev
sahipligini yiiklenecegini on mutabakatla tesbit eder.
Her toplant1 mahalli bu guzide toplulugu misafir
etmekten onur duyar olmug. Bu toplulvk bir demek veya
kuliip degil, hiqbir resrni niteligi yok. Her gey katalanlmn
kipiliklerinden tqan ve aktif ya~arnlanndanyiiksek hizrnet
ve sorumluluklann idrak~iqinde iilke ve devlet somnlmm
aralmnda Gzgiirce tart~g~rlarm~g . Gerekrnedikqe Karar yok
CONCENSUS var.. 0 da yoksa herkesin sozii, dti~iincesi
kendisinde kal~yor.Concensus beIirli konularda bir yerlere
bildirrnedik~edlgany a pek s~zdrnlmamas~ndadir. Bildiri
haline getirilmek gerekirsse, -ki bu bazen gerekiyor -bi3yle
bir bildiri altinda isim ve unvanlanyla imzalan bullunanlarr
kaps~yor.Bu c;ok tjnemlidir. Enclimen-i Danig'i olugturanlar
aras~ndayazall olmayan ama her zaman gdrlilebilen ve
hissedilen hassas bir denge vard~r.Asker - sivil dengesi,
siviller araslnda "flrniye - Miilkiye Dengesi" , siyaset
adamlam aras~nda~egitligdfiii$ve i~tihatdengesi.. Dahasl
da vardrr ama bunlardan hi$ biri yazslt degil, tabii geleneldefin
olugtutdugu kurallardir.. Gizliligin takdiri de iiyledir. Bir
zamanlar konu~malanngizli saylld~g~ da olmugm. 0 kadat
ki not tutrnak bile mifsaadeye tabii idi. Simdilerde
bagkalar~nmkinidegilse bile savundugu fikri diganda da
teharlayabilmek dogal s a y ~ l ~oldu.
r
Vimdilerde diinyanin neresinde olursa olsun, biitiin
demoksasilerde aktuel vc konjonkttirel konularda,
karnuoyunun tavrr, destegi veya direnci g ~ iiniinde z
tutulmadan, bagta devlet olmak iizere hi$ bir kurum veya
krvuluglan myonel biqirnde yijnetilebilmesi akla bile gelmiym,
Giiniirnlizde ge~itli"Sivil Toplum" 6rgiitIeri genelde
yijnetenler, Szelde hiikiimetler iqin fevkalade anem
kazanm@r.Mecliste ternsil edilsin edilmesin siyasi partiler,
sendikalar, resmi dernek, v&f, kurum ve kumluglmn y a m
slra medya araqlm yahzlt sondaj veya anketler ile vekillenen
kamuoyu yoklamalan fevkalade dnem kazanm~gtlr.Ama
daha evvel deyazd~girnizgibi bizirn Encumen-i Danig ne bir
dernektir*ne bir kuliiptiir, ne bir vakiftir, ne de benzeri bir
iddianln pegindedir. Resmi bir niteligi de yoktur. Sadece giin
gomiig, umur eyyam gtimiig, aktif @rev ve yagamlannda
meslek ve hizmet kademeIerinin en iist diizeyine ~lkrnlg,
emekli olduktan soma da bilgi, giirgii ve deneyirnlel-ini devlet
ve memleket haynna birlegtimeyi ve aralannda paylagrnay~
dUpiinmiig Bilge insanlarln AD - HOC bir toplulugudur.
Ornekleri hem geqmi~tehem ~irndilerdehem doguda hem
bat~dapek qoktur. Devlet ve millete karqtlt&rndahiqbir gey
beklemeksizin faydal I olabiImek arzvsu ve gayretinden
bavka hiqbir bencil dii~iinceleriyoktur.
oyeleri arastnda saygr, sevgi ve giivene dayanan bir
dayanlgmadan bagka higbir kural v t hiqhir hiyerar~iyoktur.
Uyelerden biri toplantlyr belirli bir siire iqin yonetir. Bir
digeri de kendisine idari konularda eger varsa yardimc~oltrr.
Bizim "Enciimen-i 1Danig"in bir nevi Vak'a niivistyivardlr.
Genelde en genq ve ~ahgkaniiyelerden biridir. Enciimenin
kirnyesini, adresleri ile birlikte tutar. Ebediyete intikal etmig
olanlarln listesi de peref listesi olarak unun tarafindan
haz~rlanrp,her dtinern b a p d a bir sayg ifadesi olarak okunur..
Bu bir vefa sayglsl sayillr.
Enciimenin toplant~lanhem katllanlar, hem de gegitli
konulardaki dtigiince ve telkinleri apslndan sanirim
hiikiimetlerin ~allgmalarlbak~m~ndan da geqrnigte sarnan
zarnan qok faydali olrnu~tur.Alt~ndaeski Ba~bakanlann,
Bakanlmn, Gene1 Kurmay Ba~kanlannln,Kuvvet ve Ordu
Komutanlanmn ve nihayet devleti uzua y illar dl? iif kelerde
temsil etrnig olan bii yiikelqilerin, akademisyenlerin imzalarr
olan fikir, diigijnce ve miilahazalara hi$ kimsenin ilgisiz
kaIabilecegi akla bile gelemez.. !
Bunun hem iqte hem dqta pek gok drnekleri vardir.
h e g i n bundan bir siire tinceleri ~ncliken-iD a n i ~iiyelerinin
kendi imzalan ile ABD CumhucbagkamYnagijnderdigi bir
mektup qok etkili olmug, muhatab1 tamf~ndanhemen olumlu
bir gekilde cevaplandmEmighr.Amactmz, sadece bu insanlmn
bilgi ve deneyim birikiderinden Welsiz, kaqslrks~z,~vazs~z,
kulfetsiz faydalanrnnn~n faydalarlnl, ilgililere
hatrrlatabilrnektir..!
1955 qimlerinden bu yana dernokratik ve parlamenter
rejimde bir istikrar saglayabildigimizi iddia edebilmek yank
ki rniirnkiin degildir. Aylarca siiren bir kararsizlrk sonvnda
oniimiizdeki 18 Nisan gene1 secirnlerinde bile Meclisteki
dijrdiincii s~radakibir siy asi partiye hrdurabildigirniz, drgtan
iki destekli, iki k6stekli bir azlnE~khukiirneti ile giriyowz.
Ba~~rnizda hB1G bir PKR ve APO rnuamrnasi ve macerasl
var. Yani b q m z d a bir kom~uUke ve diinyaya nizam vemek
iddiaslndaki en biiyuk bir devletin, ABD'nin bizirn
iizerimizden birbirleri ile slcak bir savava girmeleri an
rneselesidir.Komgu Urdiin ve Filistin beklenmdik geli2melere
gebe gijrtiniiyor. Ba~kanlik,ym ba~kanhkpartiler aras~nda
gizli se~irnittifaklan hazullklatr, altina hUcum edes gibi bir
adayl~kyarlgi, gazete mangetlerinden flgk~ranAPO
maskarall&, qeteler, mafyalar Tiirk insanlnln adeta bagm
diindiimiig dumrndad~r.1gportada hayal satlyoruz, adlna
"umut" diyoruz. Eger gergekten en ufak bir umut varsa o
da halk~n,secrnenin sandlk lincesinde g6sterecegini
umdugumuz "akl~selirn" de yatmaktad~r.
Bizim Enciimen-i Danig'te 200 1 yrl~ntnyaz dtiniigii
toplantllan yeni bag;larmgtl. h f . Hikmet Altug dostumuzun
hastaland~g~, toplantilara gelemeyecegini saylediler. Cok
iiziildiim, Onun ybnettigi toplantllar bir bagka olurdu,
Diinyanrn en iyi kamil insan1 idi. Akllli, zeki, ho9 gtiriilii,
gtirmiig gqirmig,deneyimlerini igine sindirebilmiv bir admdi.
Onu p k arayacaglz. Allah uzun omurler versin, saghgina
kavu~tursunda biz aramaya, hasrete razlytz..!Yaninda Semih
Yiiriik otumr, ona yard~mederdi. Cin gibi bir adam,.. Her
geyi bilir, notunu tutar, yardlmcl olusdu. Onu da kiistiirdiik
mii ne? Bir sore gelemeyecegini s8ylernig..! "Yerlerine kimleri
koyallrn?" diye diigiinmeye bile vakit bulamadan bir de
baktik ki, bizim y ~ l l m ntat11 ve akrB11 sohbetli Enciimen-i
Danig'imize bir h5l olmug.. Etraft nda toplandlglm~zuxun
masansn bag tarafindaki koltuklara koskocaman iig tabela
konulmu~. . Ortadakine kalrn yagli haderle "'BASKAN
sagdakine Bagkan Yardrrncisl, SoIdakine de Gene1 Sekreter
diye yazllmig.. Ne oldugnnu 6nce anlayamad~m.Yeni bir
kurul kuruyor, y ahut yeni bir biqim 6rgiitIeniyor gibi idik.
Sonmdan '"Em yyevmi" iislubunda bir tomar kaht verdiler..
"f qinden bir tanesini al, kalanim yamndakine ver..!" dediler.
Emir yiicelerden geliyordu. oyle yaptlm!. Ben de "kalana
9oyIe bic gijz gezdireyirn" dedim, baktrrn, gaprdlrn kaldlm.
Ve giirdiim ki bizim o giizclim, ozgiir ve ser-azad
toplulu~urnuzuniizerine alacali bulacali bir "QHAL"
diizeninin golgesi dii$rniQ. Kirnsefere bir $ey sijyleyerneden
sessizce ~ekildim,evime dhdiim. 1gimde qok sevilen bir
eski arkadagrn, dostun cenazesinden diinmiig gibi bir esiklik,
aeayip bir "bogluk hissi" vardi. oniinde "Bagkan" yaz111
koltuga oturtulan Prof. Fethi Celikbag'a telefonn aqtlm,
hissiyatirnl ifade ettim. Galatasarayldan beri uzayan bir
yak~nll%smz vardl. Bizlerden bir k a s~m i f Bnlerde idi. Ona
mektepte "Aine Fethi" derlerdi. Kii~tikboyna @I Burdurlu
p b u n en y q h olanl idi. "Aine - daha ya~h"lakabi da oradan
geliyor olrnalr idi. Akademi k kariyeri politik olanIa kesigti.
Ne ~igti,ne pigti. Ama Cumhurbagkani adayl ofacak kadax
siyaset rnerdivenlerini trrmand~.Her zaman sevilen aranan
adam oldu.
Encijmeni D a n i ~birbirini bilen, aynr iist dijzey
kategoriden "devletin aristokxasi kesiminden" gelen,
birbirlesinin dilinden anlayan, gljriigleri, olaylan, yorumlan
qatlqrnaktan ziyade, uyuSan se~kinkigilerin bir araya gddigi
bir topluluktur. Uyeleri aktif yagaml annda gijrevleri gesegi
iE1ke ve diinya konjonktiSriiniin en zor, heyecanll ve hatta
stresli doneminde somrnluluk yiiklenmig insanlard~r..
Simdilerde arbk olaylan daha mhat ve relax bir ortam&
sere serpe serbest~ekonu5abilecek bir kemale eriyniglerdi.
Asalarxnda kaqlhklr sevgi ve saygrdan ba~kaherhangi bir
kaylt ve silsile-i meratip veya emir komuta zinciri tiifinden
higbir stnrrlama yoktur. Olmamal~dtrda ...
Enciimen-i Danig'te ge~miguygulamalardan olu9rnug
asil ve gaze1 geIenekler vardrr. Geliniz bu giixelim gelenegi
atmosferi bozmayallm!.. lcendi kendirnizi yeni kurallara
kayltfayarak, sin~rland~rarak yeniden sllr~cibis ortarna
gitmeyelim.
Bu yakarrg olumlu kaq~land~. Tabelalar ortadan kaBktt.
Tine aym samimiyet ve giivenle toplantrlarmm devam ediyor.
Bu vesile ile Enciimen-i Danig iiyelerineden Bekf alemine
gij6rniig oIanlann aziz ruhlarrnl taziz emek iizere bu satulm
okuyacak olanlar~nbir lahza sukfit etmelerini istirham
ediyorum.
Bu hafta sizlere eskiden beri varolan bir topluluktan
siSz edecegim. Hemen hemen Cumhusiyetle yagrt brgiitim,
kimler tarafindan ve nasll ortay a qkanldi&nl kesin olarak
bilemi yorum. RahrnetIi dostum Tayfur Sdkmen, Rauf
Orbay'la kendisinin kurucular aras~ndaoldugunu sijylerdi.
Toplulu~unyonetim biqimi ve kurallar~titizIikle
uygulanlyor. Yalnrz yazi1i belgesi ve bas111iq tiizligii yok.
Her gey gelenege dayan~yor.
Gelmig ge~rnigiiyeler araslnda; Fahrettin Altay,
$ernsettin Gunaltay, Siikrii Kaya, Kazim Karabekir, Rauf
Qrbay, Tayfbr Sakmen, Cemal Hiisnii Taray,Hasan Ali Yticel
gibi tanmmq adlar var. Bu gerqegi elde bulunan "Merhumlar
Listesi" dogruluyor. Belgede yalun tarihimisi renklendiren,
yedi yll Curnhurbagkanltg~yaptlktan sanra kurulu~agiren
Fahri Korutiirk, Bakanllk ve Biiyiikel~ilikgijrevlerinde
yiiksek sorumlluluklu yiiklenmig Feridun Cemal Erkin gibi
isimler de bulunuyor. I3u zatPar~nhepsi, qegitli devIet
hizmetlerinde emek vemig, sozune inanilir kimseler.
Adaylar ~ o kfakat
, lurk kigiden fmla alrnlyorlar. Aq~k,
slnlr11 tercih yapmak da isterniyorlar. i ~ijylecei Azrail'e
blrakmlglar.
Her iiyenin misafir konu~rnacl~agirmayahakk~var.
Davetin kabulii iirgwtun katariyIa oluyor. Toplant~lara
katalmama h i ~ b i riiye ses qikarmtyos. Kirnisi eski aginalanm,
kirnileri dostlar~m.ilk kez Buyiikelqi Oguz Giijkrnen'in
Tuzla'daki evinde kat~ld~m. Ondan sonra adet oldu. Arada
sirnda ben de gidiyorurn. Bit tiir onur iiyesi igleri yaplyorlar.
Bu kez 23 Agustos 1990 giiniinde yaptlacak olana da, lusmet
olursa gideceeirn.
Bagkanlanni iki yll iqin kendi aralarinda se~iyorlar.
Simdiki bagkmn siiresi yakanda bitiyor. nyas Sqkin, adayl~gl
kabul etrnemiz. Bir siviE olsun istiyorlar. Bu kez Profesbr
Doktor Hikmet Altug'un baga geqecegi sijylent Kim
seqilirse o olur.
Eskiden ijsgiitiin belli ad1 yoktu. Rahmerll r'ahri
Korutiirk geldikten sonsa "Enciirnen-i Danig olsun" dedi.
Vaftis babas~odur.
Toplulugun amaa, iq ve d ~ politika
g konulatrn~,diinya
sorunlanni, iiyeler arasinda tartqrnaktlr. ~ y e l e r sirasi ,
geldi,&indediigiincelerini Gzgiirce dile getirirler. Konugulanlar
dalga dalga etrafa yayllir.
Bir arallk gijriigmeleri, iiyelerden biri giiniin hiikiimetine
aktamig. Soy'Ienenler olmuv. 0 zamandan beri kurul adma
resrni makamllarla terrlas edilmesi ve herhangi bir harekete
--
geqihnesi kurul karanyla oluyor.
Bu deneyimli ve mernleket konulatln~bilen ki~ilerden
o l u ~ a nmeclis, son toplantilanndan birini "Emeni sorunu"na
aylrdi. 0 zamanlar Amerikan Kongresi'nde bu konu
tartl~~ltyordu. Senator Byrd Tiirk tezini savunuyordu. Sonunda
h m l , ABD Ba~kaniBush'a mektup yazllmasina karar verdi.
Bundan iince "Encumen-i DanigWinniteligi anlatil~yor,sonra
~zetleByle deniyor:
'Whyan~nbu kasl81k diineminde Tliirkiye aleyhine
sun'i olarak yarattlrnak istenen Ermeni meseIesinde
ARD'nin tutumu ve iilkemizde yaprlmakta oldngunu
gordii@rniiz qe~itlidegerlendirmeler, hang istikamette
geligirse geligsin, bu hususta qok hassas olan Tiirk
kamuoyunu, konu gok ilgilendiriyor; olumsuz biqimde
etkiliyor.
EkselansIar~n~n son beyanlan bizi GzmQ ve hayal
klnkl~imaugratmlgtlr.
Kabul buyurursunuz ki, Ermeni konusu, yanIag
anlamlara ve hatali degerlendimelere fevkalade elverigli bir
iislup iqinde yiiksek katrnlza intikal ettirilrnigtir.
Ekselanslannin sijzleri Tiirk karnuoyunv incitmi5tir.
Biz a~afydairnzasi olanlar, Tiirk Amerikan -
dostluguna fok iinem veriyoruz. Ru rnektmhu hiqbir art
-
niyet giizetmeden yanyoruz. Tiirk Amerikan dostluwna
kigisel katk~lar~m~z oldu.
Gkselanslam bize yardmcr olacabnl iimit etmek isteriz"
Mektup 10 Mayrs 1990 tarihinde postaya veriliyor,
Biiyiikelqi Oguz Gokmen5in Belgrat 'ta beraber bulundugu
ve dost oldugu ABD btiyiikelqisi Lawrance S. Eagelburger
zarnanla rnern'leketindeHariciye Nazin yard~rnctstolmug,
Quz, bu zata, ABD Bagkani'na yap~lanrniiracaat~nbir
kopyaslnl gBnderiyor ve diyos ki:
"Bunca kargaqa arasrnda yazl belkj de Bagkanln eline
g e p e z , Liitfen konuyla ilgilenir rnisiniz?"
EageIburger bo? durmuyor. Kurye ile TuzIa'ya kadar
elden glinderdigi cevapta; tartlgmnnin ijziine girrnek
istemedigini belirttikten sonra ~tiylediyor:
Wush idaresinin Tiirk-Amet-ikam dostla@na kern
verdisni beIirtmek isterim. Kirk y ~ l apn l bir dostluk,
bu sorun dolayls~ yla hozulmamahdlr''
Enciimen-i Dani?, yurdunu seven, imanll bir avuq
insan~nkendi ve diinya karnuoyunu nasll etkiledigini
giisteriyor.
Bu ijrnekleri go~altmakrniimktindiir. ~yelesinisizlere
tanitrnak ve kendilerini bu vesile ile selamIamak istedim.
hsan Sabri Caglayangil

Oguz Gdknaert'in mom:


Enciimen-i Dani$in toplanrrlan Ekim ayr sontarrndart
Mayrsrn sanuna kadar ayah iki defa Moda Deniz Kuliihii'niSn
bite Itiven tahsis ettigi &el bir sabnda yuprlzr, toplann arum
ray rnolasrnda ikrarn ise srra ile her Gye taraftndnn iistbenir.
Bir zamanlar szra iiyelerinin hepsine yerignaedi. Maytstan
r q o n toplantzlar da yaprfmak zorunda kalzndr. Bu yaz
tplantrlarr yemekli olurdu. Bunlardan hirkap hizim Tsrzla
Mercan Yuvasr'ndaki evimizde yapilrnrgtr. Bir defasrnda
Sayrn CaiQlayangil de gelmek istedi. Rrkadaplnra ve Rakapba
haber verdim. Hepsi p k rnemnun oldular. Kendisini davet
earim. Bir yaktn a r k a d q ~ f ida
t alarak gelecegini s&yIedi.Onu
bis b a g b &ere brrakmasznr rica csrim. Nedenini pek anlamadz
ama tsrur etti. Yalnaz geldi. V I ~ o isabetli
k oldu. Yikarrdaki
makale bu toplurztzdan sonra GagIayangil imzasryla Gunaydtn
gazetesinde yaylmlunrnrytzr.
Saym Bagkan,
Bizler, agaglda irnzalan bulunanlar, TUrkiye'de ~egitli
devlet ve yanetim hizrnetleri ve sorumluluklar~rn~zdan
ayr~ld~ktan sonra ~ o eski
k gelenege uyarak her ay iki defa
toplmmakta, iq ve dl$ politika konulmi, diinya rneselelerini
yak~ndanizlerneye gallgarak aramrzda tartlgmaktaylz.
Ge~rnigte3cihizrnetlerimiz ve gorevferimiz dolayrsiyla
hem yiineticiler hem de Tiirk kamuoyunun yiinlendirilmesinde
hlq de azlmsanmayacak bir etki ve katklya sahip
bulundu~unuzherkesce bilinmektedir.
Diinyanln bu ~ o ilginq
k donerninde ozellikle Saytn
B a ~ k a nReagan tarafindan baglattlan ve Ekselanslar~
danerninde de bagaar ile yliriitiilmekte olan Dogu/Bat~
yakrnSa$rnasl we uzla~masikonugmalmmlzda devarnlr bir
giindem maddesi olasak yer almakta ve diinya bar151 ve
insanlann saadeti istikametindeki gayretleriniz tarafim~zdan
takdir ve sayglyla izlenrnektedir.
Sayrn Bagkan, dunyanln bu kanqlk donerninde Tiirkiye
aleyhinck sun'i olarak yarat~lrnakistenen Emeni meselesinde
ABD'nin tutumu ve iilkenjzde yaprlrnakta oldugunu
gijrdtigiimiiz qegitli degerlendirmeler hangi istikamette
geli$rse. geli9sin bu konu Tiirkiye'yi ve bu hususta qok hassas
olan Turk kamuoyunu fevkalade yakxndan ilgilendirmekte,
olumsuz biqirnde etkilenmektedia. KonuyIa ilgili olarak Saym
Senator Byrd?in, Kongre'deki geqekqi gdriig ve gayretleri
bizleri ne kadar duyplandlrmq ve miite$ekkirblraksnl? ise,
Ekselanslarlnrn konuyla iIgiIi son beyanlarl da bizleri a
derece ijsrniig ve hayal lunklt&na ugratmlgt~r.
Ekselanslmmn da kabul edecegi gibi, Ermeni konusu
yanl~ganlamlara ve hatah degerlendirmelere fevkalade rniisait
bir tarz ve iislub iqinde yiiksek kat~nizainrikal ettirilmi~ve
Ekselanslarlnln konu ile iIgili beyan1 Tiirk kamuoyunu
fevkalade oIurnsuz yiinde etkilernig ve Uzmiigtijr. Biz agailda
inzasl olanlar gibi TiirWAmerikan dostlugunu ve ittifak
iqinde igbirligini geligtinnek arnaclndaki ~evrelerini ~ i nde
i
gergekten qok zorlaptlrm~gtts.
Say~nBa$an, bildjginis gibi, Tiirkler dostluklmna ve
ittifaklanna geleneksel olarak duygusal biqimde p k bagh
olan bir millettir. Milletlerin tarihindeki geqrnig olaylarrn
iizellikle yanlq ve gergeklerin qarpttzlarak yans~t~lrnas~ndan
fevkalade rencide olurlar; bijyEe bir durumda Tiirk/Arnerikan
dostluk ve ittifak iligkileri de olvmsuz bi~imdeetkilenebilir.
Bu mektubu, hi$ bir ard niyet gozetmedtn,
Tiirk/Arnerikan dostlugunun iki taraf igin de inanrnq ve
geqmigte iist diizey gijtevlerde biiybk somrnluluklar almq,
bu dostlugun geligtirilmesine k a t k ~ s l bulunrnug,
peki~tirilmesineerne& geqrnig kigilerin dvygulnrln~size
iletmek iqin yazdlk. Yanllg ve hatali bilgilere dayslnarak
ytiksek kahntsa intikal cmig olacaglm tahmin ettigimiz bazl
kas~tllbilgiler yuziinden bu dostluk ve ittifak iiigkilerinin
zarar gijrmesinden e n d i ~ ediyoruz.
e B6yle bir dumma engel
olmak i ~ i nqaltgmalar~mlzr siirdihmekle beraber,
Ekselanslarrnln da bu gayretlerimize yardirnci olmak
isteyecegini iimit ediyoruz.
Derin sayg~lmmizla,

fsmail HaWn KARADAYI J E,Otg.Gen. Kut. Bag.


Netmettin KARADUMAN E E. Vali, TBMM Ba5kan1
Y~ldtnmKESK~NI E.B$iikelqi
$mer AKYOL I Rof. Dr. - E.Parlamenter Hiiseyin K I Y R I K ~ L U/ E Orgeneral Gn. Kur. Bag.
FahkAI,AChM I E. Biiyiikelqi Nahi ~ Z G U RI E. Hv. @enera1
Cahit AWL( Yuksek Muh. - San.velic. Eski Bak. Necdet OZTORUB I E.&general K.K.Komutan~
Atilla A T Q I E. Orgenera! K.K.Kamutan~ Safa RES~OGLUI Prof. Dr.- E. Bakan
Mushfa Al7SANI hf.Dr. Eski Bakan Hasan SACLAM I E Koq.M.E. Bakani
Fethi CELIKBA$ / Butdur MY.hf. E. Bakao ijzden SANERK I E.Biiyiikelqi
Ahmet @REKCI iE. Hv. Orgeneral HY,K. Kom Murat S~KMENN~LPI / Ekonomist fsanbul M.V.
M. Orhan DJK~RN J Plot. Dr. - E. Bakan ibrahim SEYOCAK I E.Org. - E.Kurucu Meclb oy.
$mer ERllYGUR I E. Oyeneral J.G. Kom. Necdet ARAL 1 E. Orgeneral
jlhm E Y L ~ A & L U I E.Bakan lrfan TINA2 IE. Oramiral D.K.Komutam
O@z I;~&WNS E,Bilylikel~i lfter T ~ ~ R K M EI Nb$i?leri E. Bakaru
Emre G ~ N S A I YProf. Dr. - E. Bakan Biilent ULeTSU I E,Oramiral - Gn.Kur. Bajkanr
Temel ISK~TI E. Buyiikelqi Necdet G I E. QrgeneralGn.Kur. Ba~kanr
Oktay ~SCENI E.Bia@kelqi Siireyya YUKSEL 1E. Or:. ve Bliyikelqi
~ N T ~ K AEDEN
L MUHTEREM OYELER~
Ad1 Soya& Kamu Giirevleri Vefat Tar,
I I

Refet BELE 1 umum ran. om.. ~ q i $ eve~ sav, Bran1 1 ~2.10.1963


Hasan Riza SOYAK
Prof. W h e t B A W
Curnhurba~kanE~g~
Gn.Sek. Burdur Mebusu
Cumhurtqkanlig~Gn.Sek. Burdur Mcbusu 16,fl3,1980
1
Hilrni URAN Naf~a.Adliye,f~iletiB.SeyhanMille~kili
21.10.1957
F

Semwhn G(J~JUTAY Btqbaknn. Sennto Oyesi 19.10.1961


Haqan SAKA Bqhakan. fzmir Mille~ekil 29.07.1960
HaIit ONARAN idareci, izmir Millervekili 10.03.1964
Ba4bakan Yard~mclsi,Trabza Milletvekili
pajk Ahme[B A R ~ W 14.03.1969
- --
Falih R I ATAY
~ Gazeteci-Y-, Ankara Millc~ekili
20.03.1971
Ahmet Emin YALMAN
- 1973

13,12.1974

Fazll G ~ E C tzmir Valisi, Bursa Milletvekili 16.03.1962

Ali KILIC Gaziantcp Kahrarnam. fstikld Mahkemesi 14+07. 97


uyesi, IV D6n. Gaziantop Mllletvekili

Fuat BULCA Ankara Komutan~.IF-V. W n . Mebusu

Sait SAKARYA Eczaci, Bolu Milletvekili Adayr 23.08.1965


De la recherche D'une Union Douaniere En Europe..
L'Applieation de La Convention de Montrew pendant la 2: erne Guem
Mondiale. (Sorbonne Piniversiresi "institut Des Hautes Etudes Internationales"
tarafindan 1947 y~lindabastlarak qokalt~lmigt~r,
"Gediz" Almanya'da Osmanll Bankas1 tarafrndan basttnlm~qr~r.
"Federal klmanya ve Tiirk ielesi'' 326 sayfa 1972 ankara Ay Ylldlz matbaasrnda
baslimlgtir.
'Tiirklye Seyahatnamesi'' 1790 ylIlatda TGrkiye ve Istanbul" 1977 y~llnda
Ankara Ay Ylltllz mnthaasrnda baalmrgttr.
Orjinal harita ve gravurlen ile 280 sayta.
"1790 L ylllarda Tiirkiye'de yaqam, tanm, ticaret ve sanayl'%u iki kita Unlii
"Olivier Seyahatnarnesi'nden Tiirkqeye:
aktarrlmq, Ay Y 11d1.zmatbaas1 1991 ylltnda bas~lmngur.
Bir zamanlar Hsn'ciye..
Wroi:rafl~.,5OI) sayfa Tilrkiye gazetesi tarafindan bas~lmignr.
Yazarln emekli olduktan sonra ijnce Odalar ifirliginin gwetesinde "Dl?ili~kiler
Penceresinden" kiigesinde ve sonra da diger
gazetelerde son I6ytldlr da Ttirkiye g~etesindeki"GORUS"ba5llji1altrndaki
haftal~kkijge yazllan mevcuttur..

Kitaplann mevcudu kalmarn~qtr~


-I - ------ k d u r hrr ~ ( i r e v r r drvrrrn
r~~ rttrrn.

You might also like