Professional Documents
Culture Documents
Oğuz Gökmen - Diplomasi
Oğuz Gökmen - Diplomasi
10. Budflpe$te'rl~n
- y n haddinrfpn
~ amekii
4. Buenns Alres'tfr W P P I E Mnsifrhfltgiiz~r - Istnobul trB~lfc,rmtrm
Sofin Biiyiikpl~iliii, l . l r l ~ t ~ y a r ~ Cnivrrsik?lrrinrl~
S i ~ r n s o l ~ i I g Fnkiii f ~ r it~rindt
Atntiirk IIkr VP fnkilriplar
Ensritiisiinde
(1'0Kj OGretirn flrpvlipi
- Snvrn Ali Go~kun'rrnricnsr r l z ~ r i n ~
OrInlnr Hirliginin
Tirnwt VP Iktiwit I;rrixfr?sind~
c f f ~ i l i ~ kkijSeynznn
il~r
- E r k i y r Gnzrlesindc yallrrdfln beri
~ ki i r r i ~ k&esf
" I I i ~ f t m lG " ...
y11zur11gr
'Dlplomasi" ad~ndakikitab~m~n iprifi, zorunlu ve anlqrlabilir nedenlerle klatll kalmq, buna karq~Iik
Bniirniizde fokur fokur kaynayan bfr kazan gibi Giincy D n w h a d o l u ile bugiinlni Kuzey Irak konusi
Czenne yabancl ksynaklara dayanarak yaprlan ve wktI ilc iizet olarak bir gazetede yaylnlanmlg olan
ara$tirma, kitapta yeralmigtlr. 1925 yllinda "CercleD'Orienth da bir bezik masaslnda baglayan bu
'kor gibi s~cakkonu"nun ozelllklt: ~ i m d l l e d ey a k w hlr @lncelHk ta$td~iikan~smdayrm,
Ba~larken
Camhbag
Masal fqinde Masal
Galatasaray Maceras~
Degirmenci Kiztn S a r k ~ s ~
Hariciyeye Girig
Sava~taDipIomasi
Turk Yunan fliqkilerl
Patrikane Konusu
Lebensraum
Rir t)miir Boyunca 2 Diinya Savay y a ~ a n d ~
Hitler Hurafeleri
1939-945S a v a ~Oncesi...
2. Diinya Savay
2.Diinya Sava~iKronolojisi
Punanlilar Aoadolu'yuTerkederken
Almanya'nln Savaq Oncesi ve Sonrasl Durumu
Savag Sonrasi 1ilmanya
Savaq Sonu Ekc>nomi
2.Diinya Savaynda Tiirk Diplomasisi
Tiirkiyedeki Durum
Diplomaside flk Adtm
Hariciye Ticaret ve lktisat Dairesindc fqe Raglryorum...
Cumhuriyet Balosu
Bulgaristan'da Muste~ar
Kral Faruk
DipIomaside Eknl
Paris
Paris'te Bizim Tak~m
Meslekte Ekol...
Damat OEayl
Diplomasi ve Gastronomi
Ne Yedigini Sijyle...
Ekose Etekli Levrek Ball21
ArfantlnVde Maslahatgilzarl~k
Evita'nm Son Yemegi
dlmanlarla 14ermes MuzakereIeri
Paraguay
B.Rahrni ve Baykam
Celal Bayar'ln Iran Ziyareti
Kahire
Kaplan Safarisi 27 May~s
KasltIi Bir Yalan Haber
Belgrad Biiyiikelqiligi
Egkiya, Havada BuIut
Ecevit - Karamanlis
Ecevltlerin Zivareti
E yva hI! Masada 13 Ki~iyiz
Peki iimdi Ne (3lacak
W.Rrandt fle...
Alamanya.. Alamanya!
Berlin'deki f lk Sefaretirniz
Almanya
Bonn Bijyiikelqilifil
Rriiksel-BonnHatt~
Gediz 0rnegi
AIlngan Bir Arkeolog {Bonn)
Allahaismarlad~kAEmanya!
Port re! / H, Kohl
a Olmatk fsterse.
B a ~ b kan
--
Tiirkiye ile Yunanistan hleredeyse...
. -
Cok Eski bir Avrupa masall,..
Petml Mu? Su ~ I u ?
Ayrupada Riiyiik Macera!
Tiirkiye ve AR 1
Tiirkiye ve AB 2
Tiirkiye ve AR 3
Turkiye'yi AB Diynda Tutanlar
ABWde Kayholar
Avrupa Entegrasvonu ve Tiirkiye
Avrupa Entegrasyonu ve Tiirkiye 2
Avrr~paEntegrasynnu ve Tiirkiye 3
fFelirn fqelim Mey fqelim ...
Acem A~iranFash,..
Hariciyede By-Pass
Mim Dosyasl
Lozan
Ticarette Vefa Olur mu?
frnre, Racoczy ...
Macaristan -Anit Tijrbe
Kanuni Sultan SijIeyman
Kanuni - Ko~avaRuzgarlari
Eski Dostlar
Devir - Tesjirn
Ba~kanl~kta
Hawn El Regit...
finciirnen-i Dani? Makalesi
Ra~kan'aMektup
Enciimen-i Dan&
O.Gokmen0inhas111kitaplar~- Eski resimler
Birgiin eski bir diplomat, yag haddinden emekli olup
yurt drglndaki gijrevinden iilkesine d~ndi@nde, evinde san
bir zarf iqinde resmi birmektup buldn. EmekEi Sand~giGene1
Miidiirii gayet nazik, saygrl~bir iislupla ona diplomaside 40
y 11, 1 I ay, 17 gun hizmeti karg~lrglnda,baremin 1 I+
kademesinden ternsil ve iggiiglu@ vs. tazminatlan da dahil,
ayda 32 bin kiisur lira ernekIi maay baglnnasak, bankaya
gondermi~oldugunu bildiriyor ve kendisine sayg~larsunarak
sagl~kltyagamlar diliyordu...
0 eski dipIornat bendim.. ! once iqimden s~cakbir
~eylerakar gibi oldu. Hatbuki, bilinrneyen bir pey degildi.
Kanun kanundur! Arna tuhaf oldurn. Benden bir iki yll evveI
ernekli olmug kary komgum, eski dostum, arkadaaym
BUylEkelqi Rahmetli Fuat Bayramoglu'na sordum: "Yahu !"
dedim, "Ben bu para ile geginebilir miyim? Ne dersin?"
Rahrnetl i Fuat Bayt-amoglu gun gdrmii8, eyyam g6mUp,
deneyimli, filozof bir adamd~.Vakti ile Bruksel Ye o Kral,
ben AB Temsilcili~imizdeBifytikeFqiIik yaprnrgtlk. Bana
~ o y l ededi: "Eh! Baglnz sokacak bir evin, bir de araban var.
K ~ z ~ evlendirdin.
nl 0 da zaten qal~giyor.Huriye ile beraber
gqinir gidersiniz igte...!"
Bu s6zlerIe bay@ rahatlamq, femhIarmgtlk.Allah'a
qok giikur hig kirnseye muhtag olmadan bugiinlere kadar
kazasiz belaslz geldik. h d a devlet daha mr daha cbmertle~ti?
Yoksa pararnlz bir yerlere tahla ~argrlaboy mu attt, pek
bilemiyorum... Bilmek de istemiyorutn! h a Allah devlete,
millete zeval vemesin diyerek halimize gltkiirler ediyomz...
Sm zarfli rnehbu ddlg~rndai ~ i myakan
i soruldan
ikincisi Galatasmy'l bitirene kadar hi$ m l m a bile gelmernig
bir meslekte, nasil olup da 40 y ~ l 1, 1 ay, 17 giin gibi hayli
uzun bir sore ~al~grmg olmamd~.0 @ne kadar y~lIan,giinleri
saymak akltma bile gelrnemig, bunu hi$ dugtinmemigtim.
Zaden o qallgrna siiresi ve temposu i ~ i n d eboyle geyleri
diigiinecek vakit mi vardi? Hariciyenin g e n i ~rnermer
rnerdivenlerinden "meslek memum" yani 'Yiplomat " olarak
iqeriye ayak attlglrnlzda ikinci Diinya Savagl, 2. ylllna
basrnakta idi. Bizim kugak a giinlere 1. Cihan Harbinin ve
onu izIeyen Kurtuluv Sava$lamnin izlerini tag~yarakanllar~
ile olgunlagarak gelrni$ik. Bir bak~rna"sava~qocuklany",
daha sonra da "savag diplomatlan" sayillrdlk. 1kinci Diinya
Savayn~ve onu izleyen soguk sava? diiinernlerinin tam
oztasrnda ve i ~ i n d ey agad~k.41 yllllk diplomasi hayatimda
gok Sey gbrdiim, qok gey Bgrendim. Para harig, qok qey
kazandlrn. Bu arada kafamda, hafizamdan tqacak, figkrracak
kadar qok an1 biriki ... Bnnlmn anlatllabilecek olanlanndan
bazllanm kalbusdan geqirerek sizlere & m a y a qaltgacaglrn.
Bu anilardaki olaylarl o1duii;u gibi ama hiq kirnseyi
ktzdirrnadan k~rmadan,hi$ kimseyi incitmeden bir "glijrev"
olarak iyi niyetle anlatmaya aktarmaya qallgacagim. Buna
ragmen yine de alinacak olanlar ~rkarsaonladan peginen
ijziir dilerim ! LUtfen iyi niyetirne bagiglasmlar.. !
Diplomasi hayatxmln yarls~ndanfazlasl yurtdlg~
gijrevlerde g e ~ t i Merkezdeki
. gijrevlerimin hepsi, en a1t
kademesinden en iistifne kadar hep ekonornik dairelerde
gallgarak geqti. Yurtdrg~hizmetlerim ise diplomasi ve
biiroksanin cilveleri aras~ndadegigik bir giizergah takip etti.
Hepsinden memnun ve rahat aynld~m.Slrasl iEe Paris
B i i y i i k e l ~ i l i g i ikinci ve Bagkatipligi, Arjantin
Maslahatgiizarl~a,Sofya Miiste~atligt,Buenos Aires,
Uruguay, Paraguay ve Bolivya Biiylikelqifigi, AB nezdinde
ilk Tiirkiye Biiyiikelgisi, Fedaral Almanya'da Bonn
Biiyiikelqisi, Belgrnd Biiy ukelqisi ve nihayet Budape~te
Biiyiikelqisi.. !
Merkezdeki hizrnetlerim sirasinda Ekonomik
Anlagmalar MIizakere Heyeti Bqkan~olamk pek qok anlqma
ve altrnlga yahn belgeyi T.C. Hiiklirneri adma imzalamak
gerefini kazandlm. Pek qok yabancr iilkeyi geqici gijrevle
ziyaret ettim. Tiirkiye'nin iiqiincii Cumhurbagkan~RahrnetIi
Celal Bayar'ln jran Sahi'na yaptlgl iinlii devlet ziyaretine,
Rahmetli Fahri Korutiirk'iin 1mn ve Pakistan's yapttklan
devlet ziyaretlerinde kendilerine heyet iiyesi olarak refakat
ettim. Cumhurba$kanzRahrnetli Cevdet Sunay'rn Federal
Almanya ziyaretlerinde Bonn Biiyiikelgisi olarak hazir
bulundum.
Bu uzun giizergah iizerinde sagdan soEdan
toplayabi1dii;;irn bazi anilan, diplomasinin tuzu biberi
niteligindeki bazi gevgetici olay ve anrlan da m y a stlo$t-rmak
suretiyle daha kolay okunabilir b k hale getirmege ~alrgt~m,
Ama once, "diplomasi"dedigimiz Sey nedir? Onu
anlatabilmek iqin 'bu meslegin qok lusa bir tarifini yapmaya
qaligallrn: Diplomasi bis bilim veya sanat dall mtdir? Yoksa
kimilerinin dedigi gibi firsatlardan faydalanma hiineri midi?
Bu konudaki diigiinceler ve tarifler degigiktir. Tarihin ahgi
iqinde daha da detipektir. Ancak degi~meyecek,hatta daha
da geli~ecekbir biinye ve baglantilara sahiptir. En stkl ve
vazgqilmez olanlmnt saymakla yetinelim. Bunlar sirasiyla,
ekonomi, politika ve kiiltiirdiir. Birincisine teknolojiyi,
ikincisine stmtejiyi, Qiinciiye deneyimi ekleyin, karginizda
hem bir bilim, hem bir sanat hem de zarif hiinerli bir
diplomasiyi bulacaks~nlz!Bu giysilerle onu daha da
seveceksiniz..!
Diplomasi dey imi ,dil irnizde oldlugu diinyanln hemen
her iilkesinde,~oguzarnan y an112 anlamlara y 01 aqabilecek
sir,esrar Kurnazlik ,pwzl ~kgibi k a m l m n birbirine krn~tlgl
bir tabidit-. Devlet slrn,devlet $an ..biz 1940 yilinda savapn
daha birinci donerninde Diplornasaiye ilk adim attigirnrzda
Katibi Urnurnfluman Menemencioglu bizleri perdeleri bile
kapal~$IFRE dairesinde toplarnlg ve bizlere meslegimizin
ijnemini anlatabilmek i ~ i an ~ l e r i n e"Beyler gu andan itaberen
Devletin Mahremi Esranna Vazliilyed bulunuy orsunuz.!"
demi5ti.B~slizleri bizler Diplomasinin milyhig ve iirkiitiicii
bir tarafi olarak degerPerdirmi$tik!
Bununla beraber Halk arasinda,konugmalarda bazen:
"Diplomatlilc ediyorsun.. !" denilir..bu belki de Dipf omasinin
heniiz bir bilim dalr,bir sanat veya Hiiner sayilmadigl ve
DevEet ba~kanlanad~naternsilciveya miizarekeci olarak
gijnderildigi dijnemlerden kafma bir adet veya alt~kanlikt1r.0
dijnemlerde Hiikiimdarlar taraf~ndanyabanc~iiIkelere belirli
rneselelerin "Pazaslik" yolu ile tartigllip haIli iqinde
gonderilenlere eskiden "Ntgociateury'denilirdi.Yapt~klani$
d e "Nkgociateur7'lar idi .Bunlafin higbir giivencesi
yoktu.AnIagrna olmazsa bunlar~nhepsi,hatta katli bile
miirniikiindU. Hele sonug bir savaga muncer olnrsa giirrderilen
temsilcinin akibeti en azindan bunlardan biri olurdu. B i d e
Osrnanli ~mparatorlu&usamanindabijylelerin "misafir"
dedikleri yer Yedi Kule zindar1an oyurdu .
XVII. asir sonlarrndan itaberen ""N6gociation-
Nigwiateur" tanimlarnasr Icalktl ,yerine "Diplomasi-Diplomat"
tabirleri kullanllmaya baglandl.Ternsilciler kar~lliklrolarak
gijnderen ve gonderilen iiykelerin giivencesi alhna ahnd~.HeFe
1815 Viyana Sijzle~mesindensonra dipfornatlann iligkileri
ikamet ettikleri Meskenler dokunulmazlik zlrh~nakavugtular.
"frnmunistees diplomatiqnes" ve Sefaxetler, "Haricez
Memleket" "Extdritorialit&'k a p s m ighe a1indrlar.Bununlada
yetinilrnedi Diplomasideki iinvan ve gijrev s~rasidatespit
edildi, 0 giin bu giindiir Diplomasi eger bir meslek sayllirsa
digerlerinden qok daha fazIa irntiyazl~bir u @ a ~sayilir oldu.
Mensuplarl da Hii kiimdara,Saraya veya i ktidara yakln
olanlardan seqilirdi .Bizde bile Harciye elini kolunu sallayan
giremez ancak rneslege intisab olunurdu. Cok 9iikiir
Cumhuriyetin kurulugunu izleyen bir kaq yil i ~ i n d e
"Diplomasiye intisab" bibir rniisabaka ve seciye ve k6ken
amjttmasi ile Se olsa bqlat~labildi.Diplomatlar da Biirakratlar
ve ya Teknotratlar gibi goriilrneye baglandl .Ancak vunu da
ilave etmek gerekir ki meslegin geregi yine de Biimkrasinin
Aristokrat bijliimli olarak bilinir. Diplomasi Politikadan
ayndtr.Uzun bir tahsil ve dil bilgisi ister. Politka ise Okumak
yazrnakcan b a ~ k ahiqbir tahsile,staja,q~raklrgai h t i y a ~
gostermeyen tek meslektir.! Simdi madem ki bagladrk
diplornas~nii le devam edelirn..
Diplar ~vrarnieski Yunanaca "Pl ier" katlamak
keIimesinden gelirjkiye katlanan Eelge anlammi tapr."Plier'*
fiilinin ~ e g i t l ib a ~ k auzant~lardan his biri ile ilgisi
yoktur.~stelikbu kelimenin kullan~lmasida pek eski
sayilrnaz.$imdiki anlam1 ile ilk defa Fransa da Cardinal
deRiehelieu donerninde baglamgtrr. Eslkiden diplomasi yetine
"Negotiation-n~gociateur"tabir1eri kullanilirdl . Anlam1 ve
kavrami zaman iqerisinde cok degi~iklikllereugrarnlstir..
Sonunda bir MesIeWCarriCre kazanrn~gt~r.
Diplornasi nedir? ne degildir. Bunu anlatmak ijmriiniin
42 y tl,E 1 ay,17 giiniinii bu u@avrn i ~ i n d gegiren,geri
e kalmni
da aynt konularda ~allgarakgegiren bu satlrlann yazan igin
bile ger~ektengok zor olacak Zira kim ne derse desin
dipIornasinin hem kelirne hemde kavram olarak her
rneslekteki insanlar iqin sevimli ve esnek bir qekiciligi war.
bu bir meslek midir? Yoksa ayrl bir ilim rnidir?Bilirn
midir? Yahut bir sanat rnldlr, hiiner rnidir?Bunlann hepsini
birden siSyleyen,yasanlarda vardir. Teker teker s~ralaytn
tarifqilerde vxd~r.Benkendi hesabrma diplomasinin bir bilim
Sanat oldugunun kan~smday ~ mBilimdir
, ~iinklihergeyden
dnce bilgi istes.Tarih cografya bifgisi Jkonomi ve askerlik
bilgisi ister bununla yetinmez bu bilgileri yerinden
kullanabilrnek ve muhatabln~inand~rabilecekbir miizakere
ve pazarllk kabiliyeti ister. Bu yiizden eskiden heniiz kaqrl~kl~
daimi el~iler,Ruyiikelqilerortaya c~kmadan6nce iilkelerin
Hukiimet veya Devlet Ba~kanlarin~n birbirlerine belirli
konularin gSriigulrnesi ve miimkun olutsa bir uzla~maya
var~labilmesiigin gijnderdikleri temsilcilere "Negociateir-
Miizakereci ,pazarl~kp"denilimi~.Diplomasideiisullerin
tanzimi ve ProtokoE kurallann bir belgeye haglanabilmesi
1815 Viyana Sozle~mesiortaya qlkanllr.
OCAC~IZ
Galamaray, ba&nda banndird~@yavsulanna yalniz
ilim v e d e kalrmyor. Onlara a p c a ilirnden daha luymetli
irnan, teknikten daha iisMn bir heyecan veriyor:
~ l i mbilgi,
, teknik bunlar senelerle degigebiliyor.
Diinkii yeni, bugun eskidir, eskinin ilmi bagiin geqmiyor,
diiniin bilgisi bugiine yetmiyor, bugiiniin elektrik ve buhar
teknigi dliiniin kijhne qrknk teknigine baklp homurtulu bir
kahkaha ile giiliiyor..,
fStesenelerin sonunda, geqmeyen ilim, yetmeyen
bilgi, geride kalan teknikten b i d e ancak mektep s~ralmnda
iken aldtglm~zhiz ve heyecan kaliyor...
Bizdeki bbu hrz ve heyecam, Galatasaray kuruldu
kurulall, izinde okuyan, yiizletce ve binlerce Galatasarayhnln
ruhlanndan ve burada biraktlklaxl samirni havadan geldi,
onlmn birbirlerine sevgi ve saygllann~aan'anelemesinden
manevi bir v a r l ~ k , afaki bir ruh tegekkiil etti.
biz iqinde yaga$~@m~z bu l l ~ khavaya. i~imizde
taydlg~rmzbu rnanevf varlik ve heyecanla, bunlmn iistiinde
duran ve hepimizi saran bu afakf ruha tek kelime ile
Galatasaraylilik! diyomz.
Biz GalatasamyVa tenffiis ettigimiz bu i l ~ khava ile,
yine oradan aldig~rn~z kiilt& ve heyecanla Galatasaray11
olduk, Galatasaray'da biden aldlgl hararetle kendi srcakli@m
rnahafaza edebildi.
Galata~aray'dayetiten herkes hayatlnrn sonuna kacZar
Galatasarayl~dir,qiinkii mektep stralannda iken alinan bu
GalatasarayllF~kheyecanl mektepten sonra da nynl hizla
devam ediyor...
Valua Galatasaray tahsili, saylsi onlar evinde doIagan
senelerin sonunda bi tiyar, fakat bi tmeyen bir Sey var:
Galatasaraylilik!
O bfitUn bir ijrniir devarn ediyor, biith bis ijmiir bu
his kalplerde, rnasiye baglan~gla,ileriye atllrgln, geqmi9i
sevmekle gelecege inanrsin verdigi bir hix, bir hamle ollarak
yag~yor!..
Herhangi bir Galatasmyl~n~n fikrf veya faal hayatln
her sahaslndaki bir muvaffakryeti biitiin bir kutlenin sevin~
rnernba~,ijlgiinme vesilesi oluyor. ..
Sar~klrrnizr kii~iikbir rozet bir Galatasarayl~nin
kalbini heyecanl a arttlrabiliiyor, her sene bir Haziran'da
mektebin genig yernekhanelerinde verilen bir "Galatasaray
pilGw'"zlerce Galatasarayl~y~ samimi bir hava iginde t e h
tnplayrp onlan yrlIarca gen~legtirebiliyor.
Galatasmylihk uzun zaman iqirnizde ~Sziilemezbir
balrgm, karyllkll bir feragatin ifadesi olarak knldl. Bundan
sonra da kar~lliklisevgi ve saygmn sembolii ve koca bir
kiitlesinin afak? ruhu olmakta devam edecektir.
Galatasarayllhk, hepimizin iqinde Garpan asil bir
duygu, mIi~terekbir imam, engin bir heyecand~rl..
(Ruyazt Galutasaray Lisesf 1935-1936 mezunlart ytllc$imda yayrmlanart
rnetrrin yaz~sidrrj
Biz Galatasaray'da iiq yatun arkadagtrk. Haluk Knra,
Necdet Ozrnen ve ben... Beraber gezer, beraber dolagtrdak.
Eski fotograflara baktlrn. Hem Galatasaray, hem Miil ki ye
rnezuniyet foto2raflannda yap1g ~ kkardegler gibi, ii~iimiiz
hep yanyana gdriintlyoruz.
1~imizdemiizige, dansa, modaya en yatk~nolanrrniz
Haluk'tu. Sesi de giizeIdi. Biitiin moda garkllm bilir, hangi
dilden olsa soylerdi. Nereden agrenrnisse tigrenmis,
''De~irmenciklzin jartiyeri" diye fol klorik bir gakny i bize
de Ggretrnigti. Asllnda bu komik ama ritmik bir $ark1 idi.
Degirmenci luz, koyiin oglanlan ile dam ederken jartiyerini
dtigiirmog... "C'est la fille de la meunikre qui dansait avec
les gars... Elle a perdu sa jarretiire, sa jarretihe, qui tenait
pas ...!" ddi ye devam edes dururdu. $ark1 bize ugurlu geldi
idi. Ne zaman zora geIsek iiqiimiiz kollanmlz~birbifimizin
omuzuna atar, bu gark~ylbirl i kte s6y ler, zoru baganrdlk !
Taksirn meydanrndan Galatasasay-Fenerbahqe maqina
giderken stiyler, Fener'i mutlaka yenerdik. ~ m t i h a n ~ a r a
girerken soyler, s ~ n ~geqerdik,..
fi !
Bir defaslnda Hariciye'ye girerken Miilkiye'yi ya
kazanamassak diigiincesi iEe s~navslzHukuk FakU1tesi"ne
yazllmaya gittik. $ a r k ~ ysijylemeyi
~ unutmuguz, Rektijr Cemil
Rilsel iigiimitzii de odasindan kovdrn idi!
Miilkiye irntfhanlanna girerken iki defa stiyledik,
binlerce aday araslnda ilk on srrayi paylagt~k.Hariciye'deki
yapantrrnizda ne zaman bir araya gelsek, bv $arkryi birlikte
stiylerdik. En ~ok. emekliligimiz slmsrnda daha sik bulugrnak
irnkani oldu, uqiim6z evlenip p l u k qocuga kan~rnlgtrk.
Degirmenci kiz kaybolan jartiyerini buldu mu bilrnern,arna
biz onun melodsi ile hep mesut olduk. Necdet 0zmen'i geqen
yrl bagtnda Istanbul Gata'da tedavi olurken kaybettik. Haluk
da Ankara'dabnde yat~yordu. Kms~Lale, Necdet' in oliirniinii
stiylemig, Lale'nin bize anlattiglna @re, Haluk'un yiizunde
acr bir tebessiim belirmih. dudaklarindan belIi belirsiz
"Degimenci Kizin varkis~n~" minldanrnaya baglamr9.
Onu da tam bir hafta sonra kaybettik. Ruhlarl gad olsun...
H A R ~ C ~ Y E YGE ~ R ~ S
(SINAV)
Miilkiye'den som Hariciye'ye girebilmelc bize nispeten
daha kolay giiriiniiyordu. Biitiin mesele eleme sinav~ni
verebilmekti. Bu, Fransizca ve Tiirkge bir kompozisyondan
oluguyordu. Fransizca'dan qok bagant1 olmak k a p l u ile,
~ngilizceveya Almanca bildiklerini de ispatlayabilenler i ~ i n
durum daha da kolaylagmakta idi arna yine de Franslzca esas
yabanca lisan sayil~yordu.Miilkiyelileri eleme imtihan
kornisyonu iiyeligi ve bagkanl~glyapmq oldujjum i ~ i nbunu
,
bizzat denernigtim. Ancak kendi imtinantmda az kaIsin bu
genellemenin d~gtndakalan bir bagansizli~au@yacaktlm.
O tarihlerde Hariciye'nin en yiiksek ve en yetkili
makam~olan Gene1 Sekreterlikte (eski ad~yleKatibi
Umurnilik) makarmnda santnm curnhuiyet doneminin gelmi?
geqmlg en biiyiik diplomatlarindan Numan Menemencioglu
bulunuyordu,
Irntihan komisyonlanna n bagkanl~keder, aday~nsesi
kulakl~fynadaha yakin gelsin diye ve -kimbilir bellki de
miistakbel hariciye memumnu daha iyi tetkik edebilsin diye-
hemen yan~ndakibo? sandalyeye buyur ederdi. Bana da ijyle
yaptl. SGzlii sinavlara emedeki kazanrna slrstsina gijre
giriIiyordu. Ben ikinci girdim. Ogrenirnlerini yurt dr~tnda
yapmlg, Franslzca"y i kendi ana dillerinden daha iyi
oenebilrnig olanlann yan~nda20 iizerinden bir notun sadece
santimi olarak ikinci olrnak rnoralirni qok ygkseltmig, fakat
manevi sorumlulu@mu da ayni iilqiide arttmqtt. Elernedeki
bagart min bir tesadiif olmad~g~ni ispatlamam gerekiyordu.
Birinci sual devletler urnumi hukukundan idi. Art~k
hi$ endi2em kalrnarnt~t~ ama, o kadar heyecan11 idim ki,
hanqeremden @an seslerin, kelimeleri olugturacak hecelerle
denk gelip gelmediginden emin degildim. Kendi sesirn
kulaklanmda u~ulduyordu.Ne ise, konugmami beni
dinleyenlerin tasvipkar bahglari alt~ndabitirdim.
Sira DevIetler Hususi FTukuku somlmna gelince, lbqlar
bir ba~karnuhterem zata pvrildi. Celal Hazim Tepeyran Bey
oldu@nu sonradan o@endigm bu hukuk majBrii, h e igitme
aletini, soma da g6zliiklerini diizeltirken dudaklarindan o
ana kadar hiq duymadlgirn, i$itmedigirn bir sual yuvarland~:
"Commission rogatoire internationale nedir? Anlatlr rntsimz?"
diyordu. Beynim uguldadt, gijzlerim karardl, o anda tehlike
qnnlannin iqimde qafdrg~n~hissettim. Biitiin iimitlerirn bir
anda kaybolmak iizere iken, cesaretimi toplay~pson bir hamle
yapmak istedim, adeta yaIvarir gibi bir sesle "suali liitfen
biraz aqar mlslnrz efendim?'diyebildim. Bu gayretirn adami
beyhude yere kizdirmi~olmaktan bagka bir ige y ararnad~.
Artt k kalkmak, yariy terketrnek iizere iken sol omzumda
Menernencfoglu'nun elini hissetti. Beni yerime oturttuktan
sonra soruyu somut bir arnek haIine getirerek tekrarladl.
Artik kurtulmugturn, "beynelmilel istinabe varakas~"kim
bilmezdi? Numan Bey memnun, "'suali bijyle sorrnak Sazim"
dedi. Lakin C.H. Tepeymn bana takmlgt~." ~ ama ~ ianlagrlan
Fransizca'ya pek agah degil" deyiverdi,
0 tarihlerde Hariciye, Numan Bey'in yijnetimine
yeniden argiitlenmeye baglamign, Cumhwiyetin ilk y~lImnda
Tiirk diplornasisi oradan buradan. duyunu umumiyeden, reji
idaresinden, kibrit ~irketinden,bankalardan, iiniversitelerden
toplanrnq kiiqiik fakat guzide bir kadronun eline Idi. Bu
arada lisan bilen, eski ve koklii ailelere mensup, heniiz bir
ig tutamarnq bazi zevat da kadrolata allnm~gtr.Bunlmn c o b
diplomasdar s~mfndand~. Ho$ o giinlerde kimsenin diplomaya
bakacak hali de yoktu. Menemencioglu, Haiciye'ye gisi~te
"Coneours" miisabaka irntihan~usulunil koydu. Biz rneslege
girdigimizde artlk meslekte "umutlar-armutlar" aylrirnl
y apilmaya baglamsgtr . Bu asllnda mesleki bir nlikte olarak
ortaya ~ ~ k m l ama
g , pek qoldmn~da bog yere hmrg, rencide
e t m i ~talihsiz bir aymm idi.
Numan Bey kendi zarnanmda meslege ddlgi ve dogum
tarihleri bizimkilerden beg, altl hatta yedi, sekiz yi1 daha
erken ban gen~lerebiiyiik umut baglamrg ve onlara "Les
Espoirs" urnutlan s~fatrnitakrnqtt. Gergekten qok zeki,
kabiliyetli ve fevkalade iyi yetigrnig bu promotion ,zamanla
kendilerine gasterilen tevecciih ve iltifat~nverdigi bir cesaret
ve agin guvenle, kendilerinden daha eskilere bir hog bakma,
o n l m adeta kii~iirnserbir tavir almaya ba5ladllardl.
Kendi aralmnda onlardan bahsederken, " k s Poires"
-armutlar- dernekten zevk allr olrnuglard~.Umutlar, armutlar
daha sonralm HariciyeUe qegitli kliklerin omya qlkmas~na,
birbirine zit ve qeligkili fikir ve akimlann kerniklegmesine
yo1 agacaktt.
Euat KGpriilii'niin, Dlqigleri Bakan~,Fatin Riigtii
Zorlu'nun da Digiglerine sik sik mudahale irnkanlmni dine
tutan Devlet Bakanl bulundlugu s~ralarda,bakanl~kta
Fatinistler-Fuadistler ayltlrni yaprlird~.Tabi buna bir de, ne
Fatinist ne de Fuadist olmadan esen riizgara gare egilen
sazlar Grnegi oportunistler gtubunu da ilave etrnek
gerekecektir. Hariciyeye ilk girdigirniz yrllardaki baknnl ~gln
iist dUzey kadrolarinl hat~rl~yorurn. Herbiri bir bagka
kaynaktan, bir ba~kagiirevden gelmi8 ~ o degerlik ve segkin
kigilerden oluguyordu. Cevat Agrkalinlar, Feridun Cemal
Erkinler, Faik Zihni Akdurlar, Faik Hiiseyin Wozarlar, R ~ f k i
Refik Pasinler, Ali Tiirkgeldiler, Bedri Tahir Sarnanlar... hep
meslek balurnlndan gegitli kokenli renkli kigilerdi.
Sonuncusu benim ilk umum rniidusiim olrnu$tu.
Fevkalede zeki, aceleci, fakat o nisbette dalgln ve lcafasrndaki
linern ve Sncelikler slrasl aligllrn~~tan qok degi~ikpratik
diigiinceli bir a d m d ~Gijreve
. ilk bqPad~@maylarda rahmetli
babam bir igin Ankara' ya gelmi$,bu arada beni de Bakmblkta
gijrmek istemigti. Aslinda o giinlerde D~gigleriBakanlrg~'nda
insanin babasl da z i y m t ~kabuF
i etrnek mutad degildi. ~stelik
~aligtig~rn~z oda da misafix kabulune hi$ uygun degildi. Ne
ise, ~ u b emiidiirlim anlaylp gtisterdi. Babam bizim odaya
geldi. Amiclerimle tanivti, if tifat g~rdii,kahveler iqti. f gte
tarn bu slrada kapl birden aqrldi, i ~ r i y ok
e gibi bizim umum
rniidiir girdi. Biqeyler araniyordu, babami kendisine takdim
ettiler, igeride bir siire kaldktan sonra y ine hizli h u h odadan
pkti. bu arada babam nedense g~zlerinibizim umum
mudiirden hi$ ay~rmamigtr.Akgam, babamrn kaldlgl otelde
birlikte yernek yedik. Zibninde bir 8eyler aragtmr, bir ~eyler
hatrrlamaya ~ a h p gibir bir hali vardl. Nihayet dayanarnad~,
sordu:
-0Elurn o ye1 yepenek yelden kiirek odaya giren umum
rniidiiriiniiziin ad1 neydi?
- Bedri Tahir $aman, baba.
-Peki, ol sizler gibi, senin gibi hariciyeci mi?
-7'abii hariciyeci, Bakan1lgu-i listesinde riitbesi de orta
e l ~ diye
i yaziyor.
Babam bagmi salladi, bir gey siiylemedi, ama nedense bir
tiirlii sliylediklerirne inanamarna gibi bir hali vard~.Yernekte
iki kadeh rakis~niiqtikten soma cesaretlendi:
-Bak oglum, s a k ~ nyanlig anlama. Seni bugiin
B ~ n l r k t a k vazifenin
i bagrnda giirmek beni qok mernnun
ve mesut etti. Asllnda buraya gelmernin bir nedeni de seni
iginin baginda gbmekti. Amirlerini, arkadaglanni hepsini
qok sevdim. Allah hepinizi muvaffak etsin, m a son glirdiiwm
adarm ben tstnryomm. 0 hariciyeci masiciyeci degil!
- Nasd olur baba? 0 bizim Umum Mlidiiaiirniiz!
-Anlad~rnarna, yine sen beni dinle. Yang~ndan
(Manisa'n~nYunanlilar tarafrndan tamarnen yakllmasln~
kastediyor) sonra, Manisa'ya bir heyet gel& f ~ h d yabanalar
e
da vardl. Uluslararasl bir heyetmi?. Adma "tahkiki fecai
heyeti" deniliyordu. Civari birlikte gezdik, dola9tik. Sizin
Umum Miidor dediginiz zat qok igimize yaradl. Kendini
bizlere ~ehircilikuzrnam mimar diye takdirn etti. Sonra bizim
bagda bir akgam yemegi yendi, iqildi, eglenildi. Ama bu
arada senin urnurn mudiir kayboldu, bazl arkadaglar agka
gelip havaya silah atiyorIardi. bir sakatllk olrnasln dedik,
neden sonra sat1 masanin altlndan g~kardik!
Birlikte giiliigtiik. Babam Manisa' ya dondii. Ben de
olayxn izahinl yaprnakta giiqliik ~ekmedim:"Herhalde Bedri
Tahir Bey 'i o zarnanlar yabancl gehircilik heyetine terciiman
diye vermi~;lerdir.0 da ~ehircilikuzmm ve mimar oldu&nu
siiyleyip bisaz hava basmak isternigtir" diye diigiindiim.
Hikayeyi direkt amirim Settar lksel'e anlattlg~rndaqok giildii,
eglendi: "Dogrudur, bizim Umum Mudiir hem rnirnard~r,
hem uzmandls, hem iktisat doktomdur, ive ~imdide diplomat
oldu" dedi ve hikayeyi hepimizin yan~ndatezi tezine oldugu
gibi rahmetli Saman'a aktasdl. Bedri Tahir Bey o genqlik
giinlerini yaSar gibi duruldu, duyguland~:"Tarnamen
hatlrliyorum, kegki baban burada iken anlatsa idiniz. 0 gece
giizel giizel yernek yerken, birden rnasanln ucundan egkiya
gibi adamlar tabancalanm qikanp ateg etmeye ha~lad~lar. Ne
olut ne olrnaz dire hepimiz masaya egildik ama, masanin
alt~nagirdigirni hatirlam~yorum!'Vdedi.
AraIanndu
0.88 kmen 'in de
(iistte)
b u l u n d m bir
Patrikhane Senaryosu
Senaryo gudur: Lozan miizarekelrine tiirkiye artik din igleri
ile Diinya itlerini aylrma avamslna geImig yeni bir devletin
temsilcilerini yollarmgh Bagmda da f smet Paga Patrikhanefiin
Turkiyede kalmasrna lilmm o l m d ~ g gisriigiinif
t samnuyordu.
"Patrikhane qksin Tiirkiye'den" dedi. Bu talebi y apt@
zaman yer yerinden oynadi ,sanki bir "Ehlisalib ordusu"
halinde muhattaplmmz bislegivesdi.Tek Miisliiman devlet
Tiirk ye idi Cozan'da ... Diger irnzacl miizarekeci devletler
militarist baysag] aqttlar, "Din elden gidiyorWdiyeyaygara
kopard11ar.
Hlristiyanltk bagnazltg~bisim partiinerilimizi birlegtirdi,
karg~mtzdabir saf haline getirdiEn yakrn~rn~zda olan,bize
yardlrn eden devletler dah i kargrmlza g e ~ t.FransaAlmmya
i
gazeteleri Tiirkiye'yi tutan aleyhirnize yazllar yazdr1ar.B~
gazateler daha anceleri Tiirkiye'nin milli miicadelesini
ijvmiiglerdi. 0 zaman kiipiirferi bende var.Patrikhane
konusunda aleyhmize donduler.
0 zarnan denildi ki Patrikhane artlk Fatih Sultan Mehmed'in
vakfettfgi o cismani ve idari yetkiler yalnlz dini iglerle megguI
olsnn.Mii7mkeler kopacak noktaya geliyor ki o m 1smet
Paga bunalimlr diinemler qok srIuntili anlar geqirdi. Bu m d a
bir ~rans~z,fsmet Pagak~nodaslna giriyor.Paga bir agagr bir
yukari yiiriiyor. Ona diyor ki: "Ekselans kendinizi
yrptrnaylnrz,konferansi yiprahmz." Orada tuttu Ancak 9artta
muallak olarak patrikhane, miinhasmn dini gijrevlerleJcimin
dini gijsevleri ile, Ttirkiye'de buIunan ortodokslann dini
ibadetleri ile ilgili meselelerde slnlrlr kalmak kayglyla
Tiirkiye'de kalabilir denilmedi.$ikanlsln teklifini yapan ismet
Pagahin neklifinin geri almasi o sartlar altrnda suretiyle bir
qijziirne baglanmq oldu .
1920
TBrRiyc'de, OsmanE~Mectisi son toplplant~s~n~ yaparak Milli Misak'~kabul erti.
fstanbul fngihz dcnctirmnc alindi.
23 Nism: Ilk Biiyiik Millet Meclisi Ankara'da toptandl Muqtafa Kemal Bagkan
sqildi. ilk Hlikiimet kuruldu, Fevzi Eakmak. f~kipi Moskova'ya bir hcyet g6ndermek
oldu, Bekir Samr heyeti. Sovyetlerte muzakereler bagl~yor,ard~ndanerteleniyor.
22 EyIdl: Kaztm Karabekir Hrmeniler'e k a r p mukabil taarusa gecti.
Ali Fuaa Paqa Moskova'da ilk TUik Sefiri. Araltkta ErmeniIerle GBmr(LAnla$rnas~
1921
Tffrkfye'de,
20 Dcak: TBMM ilk mymyl kabul ediyor. S e w Anlagrnaqin~gWden gqirmek
i ~ i nLondra'da bir konferans toplan~yor.Bizden iki heyet cagnllyor. Tevfrk Paza "502
Ankara'nindit" diyor. Afganistan'la Moskova'da Kalpakl~i k i yahanc~hcyet araqinda
dostbk anlqmaq~irnzalaniyor. (Yusuf Kcmal Bey)
13 Mart,italyanlar asktrlerini pkrney i kabul adi yw.
16 Mart: Turk-Sovyct anla~maslMoskva'da imzalan~yor.(Saffet Ankan'ln
1/SC!O.Oo mikyasll hariras~ndakislntr.) Lcnin "Alln bunu Mustafa Kcmal'c gilt(lr(ln.
Arami~dadmtluk sinln olrun" diyor. Bugilnkil rinln ciziyw. Batum onlarda, Kaff Ardahan
bizde. Yunanl~lruEskiphir'e kadar geliyor.
13 EylOl: Sakarya kazanlld~.
2 1 Ekim: Franridatla anlqma. (Franklin Bouitlon-Mustafa Kema!) Fnnntzlar
askcrini gcri qckiyor.
192 1. Fransa - Polonya anlagmas1 imzalan~yor.
1922
Torkiye'de, Fevzi Paga HUkUrneti yerine Rauf Orbay HlikIirneti.
XI Rgustw: I)lanlum 'Yhdular ilk htdcfiniA!&nk!" Yunanistan'da Konnamin
devriliyor. ismet P a p Disigleri Rakant oluynr.
20 E k ~ mLozan'a tkhi davet. Tek lcabet.
1924
TUnkiye'dc,
3 Mart: HiEafetin lagvt. 6 k % - I Harbiye-i Urnumiyc Vekaleti k a l d l n l d ~ .
20 NIW: Anayasa kabul edillii. Mustafa Kemal silgh a r h d q l a n n a "ya d u , ya
siyasct" dcdi. Fcthi Bey Ba$bakanl~ktanayndi, yerine ismet P q a geldi.
1925
TII~fi,w'dc,Seyh Sait isyam ba$ad~.Dinin s i y m t t e k u l l a n ~ l m a m ai ~ ~i nkanun
qtkanldr. Sapka kanunu ctkh. Tekke, t t i r k ve zrlviyeler kald~nld~.
17 Aral~k.Sovyetlerlc aald~mazltkanlagmarl imzaland~.tsa takvimi ve saati
kabul sdildi.
Dmmyada ire, Fransa, Cekoxlavakya ve Polonya ils birer karg~ltklly a r d ~ m
anlqmalan imzalryor.
1926
IKIrRiye'dc,
Tiirkiye, Ingiltere ve Irak arasanda anla~maiIe Irak smn citildi. Musul Kaf
D a g l ' n ~ n a r d ~ n d akat~yor.tzrnir Suikast girlgimi. Medeni nikah kabul edildi.
1927
ABD Senatosu, Ermenilerin etkisi ile Lozan'~onaylamah. Sonradan aym scnato
imza sahibi Mac.C r e w QzUrdilet gibi Ankara'ya sefir yollad~.
1928
TUnkfyc'de,Latin hwfleri kanunu cikmld~.
1931
Tiid+'de,
TBMM, 4. JMnem ~all$malmna bat lad^.
4 Mays: Mustafa Kemal Curnhurbagkanl&na q i l d i .
30 Eytill: Sovyet Anlagmasl 5 yll iqin daha kendiliginden yenilenmi$ oldu.
1933
T&Hyt%ie,
TUrk -Yunanh t l u k anlagmas1 iwAantyw. Mustafs Kemal Udli 1O.Yfl Nutku'nu
s&yl(lym (29 Ekim Btiflk w i t resm~.O@z Gtrkrnm, N d e t bmn ve &at Galatarmy
lzci Bayrak Tak~rmUqliislL)
D f f n p d uise; Hendenburg, Hitler'i Ba~bakanyaplym. 94 oya -1 411 oyloyla
g(ivcn oyu allyor. Nasyonal-Sosyaliat Parti dcvletfe Bzde$lc$iyor.Weimar Cumhuriyeti
sona eriyor.
1934
Tilrkiya'de,
9 @hat: Tfirkiye. finanistan, Yugoslavya vt Romanya araslnda Balkan Pakt1
idmyor.
26 Kas~m:TBMM taraf~ndan,Mustafrt Kemal'e A T A ~tsmet , Paga'ya da
myad1 veriliyor.
DZnyada; Alrnanya-Polonya saldlrma~llkan lag mas^. Avusturya'da Sanstiliye
Dolfuss (IldurUlhym.
1 Agusros: Hindenburg fillbyor. H i t l a hem $Bnsdliye hem d t "Almanga*n~n
Relchsfiihrerwid u p r .
1ms
TIIMpc8dc,
G e l Stqimler, TBMM 5. D h e m . AtatUrk Cumhurbagkanl. i n ~ n (Bqbakan.
i
DBn-; Fransa ttalya ile anlqma yq~yor.Saar BMgesi plebisit ile Almanya'ya
iade dillyor. Fransa rnccbun askerlik sisternine gqiyor. AErnanya'da ayni g y i yapiyw.
13 Nlsan: SiFahs~zlanmakonferans~toplamyor.
3 Ekim: ftalya, Etyopya'ya saldtnyor.
1936
Tffrkipb'dc,
hgiltm Kral~WJl. Edward AAtaMk'Un &el msaiY .ir (Madam Simpwn hikaymi).
AtarUrk, Bogazlar'm askerilegtirmesi konusunu ~ l defa
k Krala q g o r , destek vmdi allyor.
1937
TlTnLiyC",
AtatiIrk mallann~rnillete hg~gllyor.Hatay'hn bag~ms~zligl tanmiyor. Dersim
harekah. idamlar. fnbnli Mugla11 P q a ' y ~yalnu innthyor. BagMan f n h aynld~,
~ yerine
Celal Bayar atand]. Hatay ifin Suriye'nin itirazlar~Uzerine TOrkiye gerek~rstgag
kutlanabilecegini, 30 Mayls 1926 anlagrnasmln gqersiz oldugunu ilan ttd, Suriyt sustu.
Dffnyada;Twnrnuz: Cin-Japon savay bagE~yor.Sovyetter Japonya ile anla~rna
yapyor. italya anti-komintern anlagmas~nailtihak ediyor. ltalya Cemiyet-i Akvam'dan
qckiliyw.
1938
Tilrkiye'de,
Atarhrk'On hastali@ habdleri yaygnlqiyor. ttalya Mmtrii Anlagmastnl i d a d r .
3 TemmuznTurkiye ilc Fransa Hlttay korrusumlamlqhlar. Ba$msu Hatay Meclisi
t o p l d i . Tilrkiye'ye kat~lmakaran ddl.
18 Eylul : RtatOtk vaslyemamcsini yazd~rdl.
10 Kaslrn: Atat8i-k vefat etti. fnonu Curnhurhqkani sqildi.
Din@; Subat: Hitler Alman ordusunda ttrnlzllk yapryor
12 Mart: Almanya Avusturya'y~ - . istila ~ d i y o r ,"Anschlussn tarnamlanlyor.
IS EySiil: Chamberlain, Almanya'ya gidiyor. Bcrthesgarten m[llakat~.
24 Eyltll: Ruslar Franra ile birliklte Cekm1avakya'~lnyardamma gidebilecegini
SDN'e bildiiyor.
29 Eylill: Hitler Daladier ve Chamberlain'i bir toptanhya ~a&nyor.Sonunda
Munich Murrbakat~playor. SUdetler Italyanlar tamfindan isgal ediliyor.
1939
TllMye'de,
Bqbakanliga B~ayar'lnyerim Refik Saydam getiriliym. Fransa ile birsaldumazhk
anlagmast ~mtaliyoruz. Frarisa, Hatay'ln Tilrkiyc' yc katlmastn~kabul ediyor.
2 Hkim: Sovyetler Bopazlann kapanmar~n~ ve fngiltere ilc Fransa'ya k a q ~
~k(rmlOllikle*irniziterketmemiu istiyor. Moskoua'daki Tiirk -S- @$mleri keriliyor.
19 Ekim: fngiltere vc Pransa ile kargiltkl~yardim anla$malm irnzallyoruz.
Diinyurla; 3 Mart:fspanya anti-kominterne kaz~llyor.Slovakya ve Rutenya
b a ~ m ~ z l ~ k ilm
l m nediyorlar.
~ Cckwlovakya parfalmiyor. H~tlmBohemyave Moravya'yl
ilhak ediyw. Slovakya Almmya'nln himayesini ralep tdiyw. Mussdini bir nutukla Tunus,
Cibuti ve S ( l w e ~ ' talep
i ediyor.
3 1 Man:Chamberlain Avam kamarasmda hlonya' ya bu sald~nhalinde yardlmlna
gideockltrini ilm ediyor.
N l m : tspanya'da it saw sonaeriyor. ltalya Amavutluk'u ilhak ediym. Roofiewelt,
Hitler ve Mussolini'yc itidal uymrinda hir mesaj yolluyor. Almanya, Polonya ilc 1934
sald~mw.likanlagmas~ntfeshediyar.
23 Agustos: Almanya. Ruaya 11c saldlrmazllk antagmas] imsal~yor.
25 Agustos. fngilizler Polonya ile k a r $ i l ~ k lyardlrn
~ anla~masiimzal~gor.
31 Apusros: Almmya'ya bir tiltimatum gBnderiyor?Ertesi giln I EylOl'de sarq
ba$1yOr!
2. Wnya S a ~ g iMondroR.
. h s ve: Mustafa Kemal ve &ada$snn~n bqlattrklan
milli mll&lenin w l a n g t c ~... 19 Mays 1419 Mustafa Kemal'in Samsun'a ctkig8. Mudmya
rnfitarekesi. b r a n Antla~masi1923 TBMM hukirmetinin kurulu$u. Cumhuriyetin rlan~.
1919
ftalyaqdaMusmlini savab Faqyolannt kumyor. Hitler Alman t ~Partisine
i giriyw.
Vetsaillea anhgrnaqt imzalanlyor.
1921
Paria'h Fmnsa ile Polonya uraslnda anlagma im7alanlyor.
1922
Mussolini Fa~yolarlaRoma Uzerine flrhyor. Hltler gri g h t e k l i SS k ~ t a l a n n ~
kumyor.
1931
Rurya ile Polonya saldinnazltk anlagmasl imzalfyor. Japanya Man~urya'yli~gal
a d ~or.
y
1932
Tlirkiye BirIt~mi~
Milletlcre aye otuyor.
1933
30 Ocak: Hindenburg Hitler'i Bagbakanllga taycn ediyor.
22 Mart;Hitler94 muhalife kaql. 4 I 1 oyla tam yetkiyi aliyor. Almanya Milletler
Cemiyeti'nden ~ k i ym.
l i FJasyonal Soayalizm devletle dtlzdcvle~iyor.Weimar Curnhuriyeti
sona eriyor.
1934
Almanya-Polonya satdtmazllk anlagmast imzalan~yor.
Awr;hrrya'da $ansGliye Dolfurs dildildilfiym.
1 Agustos: Hlndenburg 8Iillryor. Hltler hem $fins&liychem d e "Almanya'nin
Reichsfdhrer"i otuyor.
TBt-kijw'de; Yunanistan.Yuposlavya vc Rornanya ile Balhn Paktinl i m z a h y m z
Briand-Kellog Misakc ilc iltisaki kurulabilse idi. 2. Dilnya Savavt belki ~~kmayabilirdi.
Kad~nlaras q m e q i l m e hakk~venliyor.
1935
7 Ocakn Roma'da Laval-Musaol~nibag~rnalzAvuaturya'n~n komnmas~i ~ i n
bulu~uyorlar.ftalya ile Eransa amsinda antalmalann irnm.1
13 Ocak: Yapilan bir plesehicit ire Sam hav7aqt klmanya'ya gqiym. Almanya
zorunlu askerlik ilan d i yar.
13 Nisan: Si3ahwzEanma konferansi yaprliyor.
3 Ekirn: ltalya Etyapya'ya sald~nyor.
TUrklp'da;
22 Haziran: Monrreux Bogazlar SSzle~mtsiimzaland~.1ngiltere Krat~VIII.
Edward Turkiye'ye geldi. pahrettin Altay Mihmandar hikayesi)
Iliimyda;
7 Man:Almanya Rhein nehrinin sol sahilini iggal tdiyor.
29 Mart. Hitler pebisitinde oylann %9&.95'inin ahym. fhlyanlar Adia Ababa'ya
giriyor.
9 Mayls: Habcqistan'in ilhakl ile fralya fmparatorlugu'nu ilan ediyor.
11 Ttmmuz: Almanya Avuaturya anlgamasr ile Avusturyal~fagistlerin hilkilmcte
girmeai saglanlyor.
I8 Temmuz: fspya'da ski1 savp b q l i y o r . Almanya ilt ftalya, Gmtrsl F d n u n
y d m m kquyor. Ademi mUdahele komitai b q m s ~kal1yor. z Almanya V m y anlqmaglntn
nehirlerin beyaelmilel statlI$U ale ilgili hiikmiinu fesh ediyw.
25 Kasim: Alrnanya ile Japonya aras~ndaantikomintem anla$mas~imzalm~yor.
1936
DBnya&; Alman ordulannda Hitler temizlij$.
Mart. Awshnya Anschluss'u, Chamberlain Almanya'ya gidiyor. Hider ile mItlakat
Hitler'in Cekoslovakya'ya Ultimatomu. SOdetIer, Ingiltere, Den~zKuwetlcrini; Fransa,
orduwnu sefmher hale gtiriyw. R u g a SDN'e Fransa ile hirlihe Gkoslavakya'yl k m m a
teklifinde bulunuyor.
Agustos: Hider, Mussolini. Daladiw ve Chamberlain'i bu roplannya qaDnyor.
Bu topanttdan Munich A n l q m a s ~~ ~ k ~ yArdlndan
or. SUdctlcr Almanya'ya ilhak cdiliyor.
T W y e ' d e ; Atatllrk'On hamti$ ile ~ l g lresmi
i hakr. Atatiirk mqiyttini ywximyor.
10 Kaslm: Atatl[rk"Un vcfatr. Inonti Cumburba$kanin, Bayar Bagbakan.
1940
Subat ve Man aylan: Roo$ewelt'in tizel temsilcisi Summer Wellts Avrupa
merkezlerini dola$~yor.
12 Mart: Rusya ile Finlandiyc bang anla~mas~
pap~yorlar.FransardaDaladcr
gidiyor, Paul Reynaud geliyor.
9 Niran: Almanya, Danimarka we Norve$'i iggd ediywr. Frans~zve fngilizler'de
Nwvq'e glkartma yap~yodar.
10 Mays: Almanya. HollandaBel~ikave Ulksembourg'u istila ediyor. Bu, Fransa
Savqmm 1 , agamamnr olu$umyor.
11 Mayls: t n g ~ ~ t t r e ' dChamberlain
e gidiyor, yerine Churchill atanbyor.
18 M a p : Fransr'da Martqal Pctain Dtvltt Bakanl vc Ba~bakanyardlrncls~
oluyor. General Weygand Ordu komutanltg~nagctiriliyor.
27 Mayis: BeI~lkateslim oluyor.
3 Haziran: ingiliz ve mtlnefik askerleri 337.000 kiqi D u M limanlndan slvlgmayl
bqmymlar.
5 Hazlran: Alrnan ordulan SOMME irtikametinde iletilyorlar. Fmsa savqlnm
ikinci aqamasl k y l e b a ~ l a m gnluyor. De Gaaulle Savonma Bakan yardlmc~s~ duyor.
6 Haziran: italya Franaa'ya ravag ilan ediyur.
14 Hazirm: Alman ordusu Par~s'cginyor. F m s a Balranlar Kurulu Tours'da
t o p l a n d I I muhalife kaqi. 13 oyla miitamrekt k m n allyor.~ M a i n b a ~ agqiyor,
1943
18-24OcakhChurchill ve Roosewell Kazablanka'da buluguyur. General Leclerc
kuwetleri Afrika'daki 8. 1ngiliz Ordlusu'na kat~l~yor. Trsblu~aliniyor.
2 Subat: Almanlann V1. Drduso Stalingrat'ta teslirn oluyor. Komutan Gcncml
Von Paulus, 24 general, 91.000 asker Ruslara esir dilguyor. RvsIar ilerliyor.
13 Mayls: Alman ve !talran kuvvetleri Tunus'ta tcslim oluyor
16 MUYIS:Mmkma K m t e m ' i ilgaediyor. Cuhrchil! ve Rooxwclt Washingtm'da
buluguyorlrlar.
3 Haziran: "Comite Franqais de la liberation Nationale" kuruluyor, fngiliz. ABD
r e Rusya bu komireyi tamyorlar.
5 Ttmmuz:Almanlar Koursk savqlnl baqlatlyorlat.
28 Ternmuz: italya'da "Bliy~kFqist Konsey~"Mu~solini'yiazil ve tevkifcdiyor,
ycrim Marcgal Badaghlio gqiyor.
.
12-14A@1stvs Quebec Konferansi. Churchill-Rmsewelt.
3 Eyllll: Muttefikler Italya'ya qlkarma yaplyorlar. Teslim ve mlltareke irn~ast.
19 Ekim: Churchill ve Stalin a r a s l n d a Moskova giir0pmclcrl.
9 Kas~m:Washingtoa'da U.N.R.A. kurubuyor.
t Cahng-Kai-Chek araslnda Kahirr:K o n b ~ .
22.26 Ka~lm:Churchill, R a ~ t w e lve .
1944
Suriye ve LIlbnan htikiimetlerine yetkileri iadc ediliyor Amerikalltar MmhalF
adalanna qikarrna yaplyor. K m l Ordu Odesa'yt geri allyor.
9 M q ~ s Ruslar
: ffinm vc Sivastopol'u nl~yorlar.
4 Haziran: lngilia ve Amerikal~larEisenhower komutas~ndaRansa'da
Nonnandiya'ya qtlayorlar.
13 Hairan: tngiltere Uzerine ilk "uw bornhafar" ahl~yor.C h e e h r g Amerikal~lar
tmf~ndankurtanl~yor.Ru asamadan sonra Ingiliz-~rnerika-Rusyaarsrt~ndaAlmanlara
karg~miithi? bir yanf bqlryor. (Stalin'in Yalta'daki "Siz mi Maoilla'ya biz mi Bcrlin'e
daha Bnce girecegiz?')
20 Tcmmuz: Hitler'e suikast giri~imi.
Amerikan ordusu ilerlips. Bretgne elde ediliyor. MUnefiker hence sahillerine
l9d5
1 Dcak: Franaa, Birle~rniaMilletltr dtldarasymunu Waqinghton'da irnzal~ywr.
Vargova Ruslar taraf~ndangeti al~niyor.
5-12 $ubat. Yalta Konferans~{RooseweEt, Statin ve Chumill-J.Byms Molotov, ...
Eden)
17 Subat: ABD Manilla'ya giciyor.
6 Man: General H d g e s komutasinda Remagen'den Rhein nehrim g c ~ i pKolrt'il
al~yorlar.Ruslar Joukov ite Ralttk Denizl'nc ~ t l n y o r . h i r a lMoscllc nehrini g q i p Koblenz'i
ahymlar.
24 Man: Mongommery kuvvetltri Rhein'i geqip Frankfurt Man't al~yorlar.
31 Mart:F m s l z l w da nehn geqiymlmtr. Karlsruhe'yi altyor.
Nisan. Macaristan tamamen kurtanl~yor.Ruslar Konigsbcrg? aaliyorlar.
9-12 Nisan: Amerikal~larHanover ve Elbe ve Magdcburg'u geliyorlar.
12Nisan: R m w e l t ' i n fiIil[Lrnfi.Yerine yardlmcw Tman'm g q m s i . (Ma5rigll'nln
Bristol Otel'de Numan Bey'i bulamayinca bana tevdi ettiei s ~hakr. r 4 gOn gecikme ile
dofftvlanm~qoluyor. )
Viyana Ruslar tarahndan kurtanl~yor.Ruslann Berlin'e dogm taarmz y m $ ~ .
fngilizler ve Amcrikalilar Dusseldorf'u altyolar. Ruhr havzas~nlkontrol allna altyorlar.
25 Nisan: Uluslararasi San Francisco konfcranstnln aqtl181. Amerikan ve Rus
ardulm Elbe nchri ifzerinde hutu$uyorlar.
28 Nisan: Himmler ABD ve Ingilizler'e iin $ansix Hslirn ofma teklifi yapryw.
Mussolini ttalyan rnukaremet$iler tamfindan tevkif ed~llyor.
Alman Radyosu, Hitler'in fild0gllnil ve yerint Amiral Daenitz'in gtqtigin~
T E S L OLMA
~
194s
2 May~s:Kuzey ftalya'daki vc Awsturya'daki Mihwr ordulannln teslim olmat~.
Berlin'in Rutlar tamfindan mptedilmesi.
4 Mays: Alman kuvveterinin Kuzey-Bata Hollanda'da ve Danimarka'da teulim
dmalan.
5 Mayls: Saat I7.0Wde Alman Dcniz Kuwctleri komutani B(lyllk Amiral Von
Friedeblng Reims'e geliyor. Hitter'in yerine gqmig olan Amiral m n i a adlna 111. Rcich"1n
teslirn olma teklifini iletiyor. Cevap Bnceden hw.~rlanmtg: "Kayits~zvc Sartslz teslim!'"
Mortef~kIerDhenitz HCkUmetrne hu konuda bir illt#matum vcriyorlar.
b May~s:~ekoslovakya'damukavemet hareketleri Prag'da ba~kaldlnyor.Ayni
giin, saat 17..201deAlmm d u l m Gene1 Kunnay Bagkmi General Gustav Sodle, yan~nda
bir heyetle Reims'e geliyor. MUttefiklerle teslirn olma rnozakerelerine haglanryor.
Tffrkiye'de;
3 OF&: Japonya ilt siyasi ili~kilerikestik.
1919
23 Mart 1919: ttalya'da Mussolini Faqyo sava? iirgiltunii kurdu.
2R Haziran 1919: Vemailles imzaland~.
18 Eyliil 1919: Hitler Mcnih'te "Alman lgqi PartisiWae kaydoldu.
Seri anla~rnalarlnher biri. tarihtc yer a l s ~ ndiye olacak ayn bir yerde yapildt.
Paris'te snlavrna yaptlab~leceksaray kalmamam~gt~.Ncllilly Trianon, Saint-Germrin..?
Slra Turkiye'ye glrncc aklr yo1 Ilzcrindcki Scvrc~gatnsu gcldi. Nadide p n ~ e l c n l e nile
ilnlii bu g a r d a tamirat v a d ~ Ald~madllar,
. nasd olsa porse1enin c i n s ~dcfiil, lazirn olan
gatonun ismi idi. $atonun porsclen imslthanesinde bir ~ a l o nvard~Osmanls ~mpmtorIu@
ilc adasma istc bu kahvehnne salonunda irnzaland~!Porselen zaten catlakri ... N a d o l ~
klnlacakti! ( ~ k l l r n ahep qok sevdigim b a z ~rn~sralargelir: "Le vase brise ou mew c c t ~
Verveine... Wn coupd'evantail fut fele...Aucun b d t ne I'a mvd~.!"($u verven ~iqeginin
...
almktcoldugu $u krnk vazo. bir yelpmenin darbesi 11ep t l a y l m i $ Hrc x s i gkmami$ti!)
Vemillex siqtemine k a q ~ilk bayrak scan Mustata Kemal ve arkadaglan oldu. Vnzo y e l p
dx*si ile de&l bUtiln bir milletin ayaklanmast ilc k l r i l r n ~v~t scsi bOWn dUnyaya dalga
dalga m m q . mazlurn milletlere ornek olrnt~$ tu...
1921
19 Subst :Franra ile PoIonya arasrnda gilvenik mlamas~i d a n d l . Polonya'n~n
toprak blitlinlllgii garanti edildi.
1922
28-29A@sms 1922: Muawlini Fqyolarla Roma'ya yIlr(idU ve hilkILmet bakani
ilan edildi. Hitler gri gljmlekli SS hilcum k ~ h l a n
kurdu.
1925
Fmnra. Cekmlavakya ve Fojonya m ~ n d kaq~ltkl~
a y d v n daprnalan imzalandt.
1931
pakt~irmalandl. 19 Eyltblde Japnya
Rusya ile Polonya a r m n d a sald~rmazl~k
M a n p t y a ' y ~isgal etti.
1933
Ocak ayl sonunda Hider. Cumhurbarjkanr Hindenburg tamfmdm Bagbakanatand.
22 Mart: Hitter. 94 kargi oya ragmen, 4i1 oyla tam yczki a l d ~ .
19 Ekirn: klmanya Cemiyet-l Akvam'dan ctklldi.
I Aralik: Alrnan Nasyonal Partisi devlct ile biitiinlevrek Weimar Cumhuriyeti
1934
24 Ocak: Almanya-Polonya S a l d ~ m a z l ~Pakt1
k imzaland~.
28 Temmuz: Avusturya Sansoliyes~Wlfusr irtdUriIldii.
1 Agustos: Hindenburg'un BlUmU Ozerine Hitler Sansllliyc ilan edildi vc
Atmanya'ntn "Reshstqfuhcr" (Devlet Bqkanl, bnder) ddu.
19.35
4 Ocak: Hitlcr Mussolini Roma'da bulugarak tia&mtz bir Awshuya kurulmastnda
mutab~kkaldllar
7 Ocak: ftalya ile Franra amqiada bir anlagma imzalandi.
13 Oixk Saar Mgcsi b ~ plcbls~t
r 11eAlmanya'ya kat~tdl.
18 Mart: Almanya da mecburi askerlik kabul tditdi.
13-14 Nisan: Skssa'da Fransa - fngiltm ve: ftalya aras~ndaILglil bi ~ilahs~zlanma
konferansl gqekle~tirildi.
3 Ekim: ftalya Etyopya'ya kargt saldrnya gqiyor.
1936
7 Mart: Alrnanya Rhein nehrinin sol sahilini isgal ediyor. "Rhein bit Alman
nehridir ama Almanya'nln slnan da degildir?"
Hitlcr yaptlan haal kylamas~ndaoylann %98.9S1ini alarak sefimi kazan~yor.
5 Mays: ltalyanlar Adis Ababa'ya giriyoriar.
9 May~s:Mussolini Wabe~istan'~ ilhak ve ftalyan Imparatorlugu'nu ilan ediyor.
11 Temmuz: Alrnanya Avustorya'n~nistiklallni tan~yarakNazilerin ktidara
gelmeletini kabul ediyor.
18 Tcmmuz: fspanya'da sivil savag bagl~yar.Alman ve ltalyanlar General
Fmnco'nun yardrrmna koguyorlar.
14 Kas~m:Almnlar Vcnay anlagmas~n~ f ~ r hediyorlar.
26 Kasrm: Almanya ile Japonya "anti komintern" paktinr irnzal~yorlar.
1937
Temmuz: on - Japon savagl patlryor. EylUlde Iaponlar Sovyetlcrlc anlag~yor.
ttalya. Alrnanya ~ l Japonya
e arailndakl "Antikomintem" pakt~nakat~llyor.
11 AraFtk, italya Ctmiyet-i kkvam'dan vkiliyur.
1936
$ubat:Hirler. Alrnan ordusu iqinde rernizlik ve ayiklamaya bagltyor.
12 gubat: Avusturya'da Nazilerin pfi, Hitler'in basles~ile Once 1qi8lcri Bakm.
hrmtn sonra da $ansHiye oluyor.
12 Man:Almanya. Awsntrya'y~iggal ediyor. "Anwhluss", ilhak geqeklegiyor.
IS Afiustos: Alrnan anluau hUyUk manevmlam bagliyor.
15-16 Eyllil: Chamberlam Almanya'ya gidiyor. Benchstergaden ve B a d - G d ~ b w
mUlakah. Ayn~gun Murmlini Trieae'de soyledigi bir nutukta Hitler'e ram dtstek vtriyor.
24 Eylul: Rusya, F m s a ile &like Cekoslavakya'yl desteklemeye ham oldugunu
bildiriyor.
Hitler, Sadetleri ilhak igin Cekorlavakga'ya Ultimatum veriyor. ingiltere
donanmasln~seferbcr adiyor.
Franaa ve Belqika seferherlik ilan ediyor. Hitter Chamberlain ilc Daladicr'yi
MUN~CHtopltmhslna sagmyor.Akabinde SUdetleri ilhak ediyor.
I939
Mart: Ispanya'ntn antikomintern a n t a p a s l n a kat~llm,cckoslavakya'n~n
par&tnrnasi. Hitler. Bohemya ve Moravya'y~ilhak cdiynr. Mussdini, Tunus, Djibouti
ve Suveyv'i talep ediyor. Ingiltere, Hitler'in PoIonya'ya saldirmar~hallnde modahale
edecegini iIan edryor.
N i w . iqpanya'da sivil swag sona myor. Franco kmantyor, ttalya, Arnavurluk'u
iggat ediyor. Roosewelt, Hitlw ve Mussolini'ye bir mcsaj yolluyof. Almanya, Polonya ilt
m s ~ n d a k 1934
i tarihli saldimazlik anla~rnaslniftsh ediyor.
A@stos: dlrnanya ile Sovyet Rusya mlannda bir dd~rrnazltkpakt1 imzal~ydar.
23 Agustos: Enesi gun de. Ingiltere Polonya ile kaq118kll yard~manlapask
id~yorlar.
31 Agustos: Almanya'nln Polonya'ya illtimatumu. Eflesi gun yani 1 EYLWDE
SAVA$ BASLIYOR...
1939
S a v q hag11yw.
1 EylOl: Almanya Polonya'y~ishliya bayl~yor.
3 Eylul: tngiltere ve Fransa, Almanya'ya savaf ilan ediyorlae.
17 EyliiI: Sovyet ordusu da Polonya'ya giriyor.
27 Eyliil: Vaqova dirgbyor.
s~nlrlan&n&
28 EyIUl: Almanya ile Rusya Polonya'daki kaq~ltkl~ mlq~yorlar.
8 Ekim: Sovyel Ruaya. Estonya, Letonya ve Litvanya'n~nslnirlarint garanti
ediyor,karg~ltg~nda bu Ulkelerden asken Osler saglsyor..
30 Kastm: Rusya-Finlandiya savql bagl~yor.
14 A R A L I K : Sovyet Rusya Cemiyet-i Akvarn'dan ihraq ediliyor.
1440
Subat ve Man aylan: Roosewelt'in nzel temsilcisi Summer Weller Avmpa
metkezterini dola~lyor.
12 Mart: Rusya ile Finlandiye ban$ anla~masayap~yorlar.FransaUa Dalader
gidiyw, Paul Reynaud geliyor.
9 Nisan: Almanya. Danirnarka ve Nwvq'i ifgal ediyor. Fransiz ve ingilizler'de
1442
1 Ocak: Birlegmig Milletlet deklarasyonu imralan~yor.fmzaluyannlar: ABD,
fngiltere, Sovyct Kusya, Avusimlya B e l q i h Kanada, Kwta Rita. Kiibw, Cekmlavakya,
Dominki Cumhuriyeti, Salvador, Yunanirtan, Guattmals. Haiti, Honduras, Hindistan.
Lilksemburg, Hollmda, Yeni Zclanda. Nikmgua, Norveq. Panama, Polanya, GUney Afrika
ve Yugoslavya.
6 Ocak. Avustralya da, Bulgatiswn'a savag ilan ediyor.
13 Ocuk: M~slr.V~chyhUmOmet~ile iligkilerin~kes~yor-
19 Ocak: laponlar, Bimanya'ya giriym. Souyetler Moskova cephesinde mukabil
.
t m z a geqiyorlar. Gliney Afrlka. Japonya'ya ve Bulgari~tan'a Macaristan'a, Romanya
ve Fidlandiya'ya s a w s ilan ediyor!
23-27 Peru, Uruguay. Bolivya, Bwzilya, mihver Ulkelwi ile siyasi irigkileri
kesiyor.
KJ S u b a t - A B D siirgiindeki K o r e Hilkiirnctini resmen tanlyor.
15 Subat. Singapur Japonlar t a d ~ n d a nzapt sdiliyw.
17 Subat: Japonlar Java'gi da altyorlar.
Ekvator. ADD'yc Uslarini veiyor. fngilitler Ranogoon'u tahliye ediyor.
18 Mart: General Mc.Arthur Guney Rat1 Paqifik Milttefik ba~komutanl~gina
atanryor. ARD kuvvetleri Awshlya'ya q ~ k yap~yorlar. m
27 M a n Bulgar Krali Ron3 Berlin'e pidiyor.
Vichy hukilrnetinin B p i p l e ~Bakart~Lava1 Pranslz-Alman igbirligine ~ a b d a
bulunuym. Hitler. Fransa'dan 150.M uzman talep ediyw.
27 Nlsan: Hitler, Rcichstag'dan tam yetkilerinin bir daha teyidini istiyor.
6 Mayis: Japonlar, Filipinler'e hakim aluyot.
13 Mayas: Kuslar Kharkov'a k q t taarruza gqiyorlar.
26 Mny~s:Londra'da, tngiltere Sovyet Rufya ittifaki imxalanlyor. Rommel
Afrika'da fnglllz kuwetlerine L a q faaruzs
~ ggiyor.
31 Maytr: 5200 tngiliz u<a& ilk defn o l d Almanya'da K6In'fl bombardaman
ediyor.
4 Haziran: Hitler, Finlandiya'da Mare$al Mannerheirn'i xiynret ediyor.
5 Haziran: ABD, Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'a swag ilan ediyor.
10 Haziran: Alrnanlar Kbarkov'da k a taarmza ~ ~ peqiyrirlar.
11 Haziran: ABD ile Rusya ara..~nda bir "icar ve lare" h t ct bail" an lag mas^
imzalanlyor.
13 Aaziran: fngilziler Libya'da boxguna ugmyolar.
21 Haziran: Alrnanlar Tohruk'a giriyor, 30.000 esir allyorlar.
2d Hariran: Almanlar. M ~ wslnlnna r dayan~yorlar.
. 25 Haziran: General Eisenhower Arrupa'daki MIlttefik Ordularl
Ragkumandnn!tgt'na getinhyor.
Alrnanlar, Don nehtf istikametinde bILyUk taarm7a gciyorlrr. Beg gun icinde
SivastupolU i i p t ediyorlsr.
7 Tmrnuz: Alrnanlar ve ftalyanlar ortak hit a~iklamaile Mtslr'ln istiklallni iltn
cdiyorlar.
14 Ternrnuz: Savagm Fmnsa'nln anayasasl q~klan~yorlar.
20 Tcmmuz: A l m ric"atbalinde. Don nehrini tekrar gqiyor. Rostov A l m l a r l n
eline p ~ i y o r I. ~ p a n y ahariciyt naztn moral bakimlndan Mihver kwvvetlerine yakin
olduklann~a ~ ~ l yor.cli
19 Agurtoa: Dicppe ~ ~ k a r m a s Brezilya,
i. Mihvere savag ilan ediyor.
26 Apurtos: Almanlar. El alemcin s a v q ~ n d bozguna
a UgRIyOr. Stdingrat SaV&$k
ba$l1yar.
5 Eylill: Novwssisk dii~iiyor.
9 Eylol: Almanlar Volga nehrine vanyorlar. Alsace Lorraine de b k a t a bql~yor.
Japonlar Yeni Guine'de en son noktaya kadar ilerliyorlar.
17 Bylill: Amerikal~lar,Santa Elena'yi iggal ediyar. Bmzilya seferberlik ilan
ediyor. Amwikal13arLikrya'yt isgal ediyorlar.
26 E k ~ m :Genarul Montgommery kamutaaanda EI Alemein zaferi.
2 Kas~m:JaponEar, "BiiylLk Asya HUkIirnetini" kuruyorlar. ABD ve ingiltere
Kumy Afrika'ya v~k~yorlar. Cezayir ve Oran rnijttefiklcrin dine ge~iyor.ABD Vichy
hbklimeti ile siyasi miinasebetIsri kesiyor. Kanada ve Meksika da onu takip ediyortar.
Almanlar Fmsa'nln g r i kalan hsmm da isgal ediyorlar.
13 Kaslrn: Arnirat Uarlan Ku7xy ATrika'ya miiftefiklcr ilt onaklaaa YUksek
Komiser olarak yoneteaegini ilan ediyor Marcgal Petain, Dwlan'i azlediyor.Fransa'nin
eski rnlistemlekeleri birer birer savqan Fmnsa e d n e peqmeye bafl~yorlar.Bir Hakeim
vc Madagacar savagan Fransa'ya miyor.
20 Araltk: Hitler-Zaval-Cimo buluguywlaK
Sovyet ordulari Dnn ve Donttz arasinda muzaffer ilerlemeye geqiyor.
24 Arallk: A r n d Dwlan. Cemyir'de suikaqta mamx kalarak ddlirillilyor. General
Giraud yonerimi ele allyor.
26 Adlk: General De galle "Muvaltkat Franstz HBMmeti'hin kumlugunu wtkliyor.
i9a
14-24 Ocak: Churchill ile Roosewclt aras~ndaKazablanka b u l u ~ m a s General
~.
Liclere komutaaindak~0zgiIr F m s u Orduso golde 3OW km. yo1 kal ederck, lagilizlerin
eline geqiyor.
2 Subat: Almanya'ntn VI.ordusu Stalingrat'da slim oluyor. Marqal Von Paulus,
24 g e n m l ve 21.000 asker Rut;lar'~neline geqiyor. Komk, Krasndar. Rortov, Kharkov
Rustann tline gqiym.
17 Man: De Gaulle ile Giraud aras~ndagfirllgmeler bagllyor. lspanys'nm ara
huluculuk Gnnerisi her iki tarafca red cdiliyor.
29 Nisan: Hitler-Lava1 gKrUgmeai. Tunus da, Sfax muttefiklerin d i n t gqiyor.
7 May~s'taTunus ve Bizene miInefikler tarafindan iggal cdiliyor. Alman ve
ltalyanlar t e t l ~ mokyorlar.
15 May~s:Rusya Kominrern anlagmasln~fcsh ediyor, Churchill ve Rosewelt
WasinghtonVa buloguyorlar.
3 Hairan: lskenderiyeydeki Fransiz kuwetleri. F m s ~ Milti
z kurtulua hareketine
kanl~yor.
11 Haziran: M(lmfiWerPmtelleria"~ aljyorlar.
9 Temmuz: Mlltlefikler Sicilya'ya ~tkarmayapyotar. Ruslar Orel Wlgesinde de
mrmza g q i ywlar.
29 Ttrnrnuz: ftalya'da Fa~istKonseyi Mussolini'yi dIigUrUyor, yerine Maregal
Badoglio iktidan al~yw.
10 Apustotcls: Churchill ve ~ w IKanaMda
t Qoehec'h buluguyorlar. Kurtanlm
Italya.Almanya'ya s a v q adiyor.
27 Kas~rn:Chngksi- gck ile Roosewelt ve Church~ltbis araya geliyorlar.
28 Kastm: Tatmn Ronferansl, Stalin-Rwsewelt-Cu~hilFkonuquyorlar.Toplanh
sonunda ABD B a ~ k a nile i sonra Kahirc'de bulu~makiizerc
~ ingiltere Bagbakani ~ kgun
tnfinlI'@ davet d~yorlar.inonu cevap venyor: "Egcr bu davet Tahm'dr aim$ olacag$ntz
bir karann nitelik~nitasgona, k n yohrn'" Rmswelt p e n c e veriyor: "&it parWnerler
msinda konu$acak,fikir teatisinde bulunacag~z."
2-4 Aral~k:Ankara'ya iki utak gehyor. Birinde Rooswelt'in oBlu, nburllnde
Churcill'in d m d r var Kahire miilakat~ndsnvava zorlan~yomz,Ismet Inonfl "savasa
m a k TBMM kamr vercbilir, konuyu oraya gtitttrecegirn. Ancak. qok eksiklerimit var!"
divw.
Avrupa'da 1. fstigati Konsey toplanlyor. "Conscil consultatif Europcen"
28 Arahk: Almanlann Scharnhorst z~rhl~sl
lngiliz uqaklan taraflndan bat~nl~yor.
Almanya Kronolojisi
K A H k E KONJ?ERANSI
Ikinci Dnnya Savagl'nda Fransa savag bqlar baglamaz
ortasindan qatlay~pikiye bdlilndii. Alrnanlar kendileri ile
igbirli@degilse bile bir 7mn dokunmayacagini diigiindiikleri
I 870'lerin savag kahraman~M a r e ~ a lPhilph Betain
yBnetimindeki bir bdge hariq Fransa'yl bir kaq giin iqinde
iggal edivermiglerdi. Genq Tuggenerat olan Carles 13e Gaulle
iinlii 18 Haziran 1940 deklarasyonunu yaylnlayasak
miicadefesini hndra'daki siirgiinde yiinetmek k a m m ah@.
0 tarihte Siyasal Bilgileri bitirme sinavlarl ile birlikte
Hariciy eninkilere haz~rlantyorduk.Kulaklarirnlz yabancl
radyolarda idi. De Gaulle'iin I8 Haziran qagnenl defa defa
dinledim. Fransizlan bilmem ama, ben ~ o etkilenmigtirn,
k
Haln kulaklanrndadir: '"'est a'Cause, de Pa cause de La
France, que la France a perdu Lagueme!" diyor sonra da
ilave ediyordu: "Fransa, savapl degil, sadece bir rnuharebeyi
kaybetti !" Klsac~kbir ciirnle i ~ i n d e"La cause" kelirnesini
her iki anlarmnda kullanmasr nedense benim hogurna gitmi~ti.
Askerligini bilmem arna, adarnln talakat ve belagat1
rniikemmeldi !
Ne ise, &$$madan, dagrlrnadan konuya devam edelim...
Normandiya ~ i k m a s m d a ns o m Alrnanlar Paris'i b~alttrlar.
"Sevgilisi Seine nehrinin kucaginda uyumaya ali~rni~'" o
giizelirn Patis'i kimin veya kimlerin kurtardlgi h5lG
tartlgmal~dlr!
~q biiyiikler, ABD, ingiltere ve Sovyet R u s y a h n
liderleri biitiin sava2 siiresince zaman zaman bir yerlerde
bulugurlar. Savagln gidigatlnr kurmaylan ile gozden gegirip
koordinasyonu saglarlardl. 1943 y111ndasavagin seyri arhk
iyice y8n degigtirmig, ibreler tersine diinmiig, Staingrad
denemesinden sonra Almanlar gesilemeye baglamiglardi. ~q
bahh liderin Cnzablanca Konferansmda, Alrnanlmn "kayltslz
gartsrz" teslim allnrnalan karan Alrnanlafi kamqilamq da
olabilirdi, Bu balumdan tedbirli hareket etmek gerekiyordu.
1943 yili sonlannda Roosewelt, Churchill ve Stalin
Tahan'da bulu8tular. Tarih ih 1 1 1 kidi. Tahmn'dan Roosewelt
ismet 1 n ~ n i i ' ~Churchill
e ile iiqlu bir Kahire ttopIantisi
tekifinde bulundu. ismet P a ~ ahakll olarak igkillendi.
Tiirkiye'nin savaQa artik mutlaka katilrnasl konusunda
Bzellikle Rusya'nin fevkalede I star11 of dugu biliniyordu.
Tahran Konferansl'nda bu yolda alinrm!j olabilecek olasr bir
kararsn Kahire'de kendisine tebligi nitef iginde bir toplanta
dii~iiniiliiyorsa,fn6nii buna kahlrndda bir fayda gliremedigini
bilditdi. Roosewelt, ismet Paqa' ya kati givence verdi. "E$it
pratorer devletler arasinda tarnamyle egit diizeyde bir fikir
all9 verigi" o l a c a g ~ n ibildirdi. Ismet P a ~ a ,Nurnan
Menemencioglu ve heyet Kahire'ye hareket etti !
Nurnan Bey bizim Paris Biiyiikelqirniz iken,siyasetin
ne iqinden ne de d~glndanpek sijz etmez, ama arada akgamlan
bir bardak viskisini aramizda yudumlarken b a n zaarslz
tefmat anektodlan da anlatir, kendi egosunu hakIi olarak
bir olgiide tatmin ederdi.
Kahire Konferans~n~ anlatlrken, Stalin'in yoklugunda
daha rahat konugulmug. Adam orada y o h u g ama Amerikali
Bagkan ile ingiltere Bagbakam onun varligin~hissettirecek
bir eda ile konugmuglar. 0yle ya adamlar AImanIan Gnlerine
katm~glar,savagl siirtikleyip gidiyorf ar, Savagt 8irndiden
kazanrmg gibi konuguyorlar. 1 n G n ~ ' ~"haydi
e art~kdavranin,
bir an 6nce siz de katrlm. &ferin nirnetlerinden faydalanmaya
b h n , yoksa savag sonu duzende yalnlz kaltrs~mz!"diye g6z
dagi veriyorlar. Orada olrnayan Stalin'in giilgesi sanki
ortalarda dolag~yorgibi oluyor. Savaga girmemizi en p k o
istiyormvg gibi bis hava esiyor. Roosewelt, bu konuda
Churchill'den daha ~srarhkonuguyor. 1smet Baga, vaadedilen
silah ve techisatln gelrnedigini, hava kuvvetlerimizin yeterli
olmadi&u, yeni savag planlanndan haberdar edilrnediamizi,
Balkanlarda kisa siirede bir cephe aqmak niyetleri olup
olrnad~@w Swnmek istedigirnizi ifade ediyor. ABD Ba~kam
tehdit eder gibi, "savaga hemen girmesseniz savaq sonu
diSnernde bazl sorunIarla kqlla~abilirsiniz"diyor. Sovyetleri
ima ediyor. 1nijnii kumaz, firsati kac;lrrmyor. "Bu sorunlarla
karplagacag~rn~zl biliyor, her ha1 ve karda bunlara kargi
koyrnak karar ve azmindeyiz, Onun iqin mevcut askeri
giiciirniizii yipranmadan eIde tutrnak dururnundayiz" diyor.
Gidip Anakara'da hiikiiirnet parlamento ile giirii8mern
lazirn.Biz de demokrasi ile yiinetilen bir iilkeyiz." diyor. Bu
s~sleridinlerken bariz ve miistehzi bir tebessiim sergileyen
muhataplar~nada sert pktyor: "Sizde n a s ~ l d bilrniyorum
~t
ama, bizim anayasamza gijre savag veya ban5 karan alrnak
TBMM'nin miinhas~ryetkisindedir!" diyor. Churchill bu
sefer ciddi, Iafa kanyyor: "'Sizsavaqlar kazanrn~grnvzaffes
bir kumandan olarak parlamentodan istediginiz kararl
pkartmaya muktedirsiniz! Bu konuda tam bir inancim var!"
diyor. ismet Pap, Churchill'in gdslerinin iqine bakarak
"Bahmz" diyor, "siz ingiltere Bagbakan~olarak on tane hata
yapabiIirsiniz, fngi~tere'ye bir Hey olrnaz ama, ben bir tek
hata yapacak olursam benirn memleketirn batabilir,
dagllabilir ... Onnn iqin ben dogru kararr vermek
rnecbudyetindeyim !" diye cevap veri yor.
Kahire Toplantisi ortak dayanigmanrn giiqIendirilrnesi
ve geligmelere gore hareket edilrnesi anlaylgl iqinde sona
eriyor. Amerikal~da, fngiliz de, Tiirkiye de bazl qevrelerin
savaga katllrnak egilirninde bulunduklann~biliyor ve bu
y ijnde beklentilerini siirdiirdiiklerini teyid ederek toplantr
sona eriy or. Bizim bakanlmkta sabaht ara kadar qaIi~arak
hazrrIad~&rn~z listerin akibetinden haberimiz olmadi. Bu
atmosfer i ~ i n ehi$ verilmernig olmas~bile miimkiindu.
Kahire Toplantlsl konusu TBMM'nin gizli bir
otummunda giindeme geldi. Fakat endige ile beldenen kara~
bir dvrum ortaya ykmadl. Gene1 tasvip g~rdii.Kahite
Konferansi'ndan senra iiq biiyiikler yer yer toplandtlar.
Alrnanlarin kayits~zgartslz teslirn olmalar~ndanGnce
yap~lanlarmsonuncular~Yalta ve Potsdam Konferanslan
oldu. Birincisine Roosewelt oglunun yardiml i1e ancak
tekerlekli sandalye ile katlfabildi. Bu konferansln kaplslna
kadar gelen Fransrz Gqici Hiikiimetinin Bqbalcan Yardimc~sl
ve Korniinist Partisi B a ~ k a nMaurice
~ Thorez qok miyavladi
arna iqeri ahnrnadl. Churchill "Burasi kapalr bir kuliiptiir.
Duhuliyesi de 5 rnilyon qehittir! Siz Fransa olarak ne verdiniz
ki?' diye soracak, sonradan Almanya'daki iggal btilgelerinden
sadece hgiltere ve ABD'nin paylna diiqen Alrnan pasmindan
kiiqiik bir lokma ayrilarak Fransa'ya verilecektir. Bu
konferanslar Tiirkiye ac;~s~ndan p k ilgin~;olaylara sahne
olmu@r. Ayn bir bolumde anlatmaya q a l t ~ ~ n z .
1945 8ubat"nda Yalta'da Romanoff'lann eski bir
saray~ndabir araya gelen Gq bliytikler Stalin, Roosewelt ve
Churcill idiler. Yanlannda s~rastile Molotov, Bims ve Eden
Hariciye nazlrlan olarak yer aliyarlard~.Savag sona erdikten
sonra vefat d e n Rmsewelt'in yerini Potsdam Konferansi' nda
yard~mctsiTruman a h $ , k o n f m s l n tam ortasinda ingiltere
seqirnleri iqin hsa bir ara verilmig fakat, sonunda "The fat
man" (Sigko) lakabiyle tanarnlanan Churchill'in yerine yeni
Bagbakan f ~Partisi~ i lideri Clement Attlee, sandiktan yeni
qrkanlmi~oldugu halinden belli buruguk redingotu ile ve
ynntnda Hariciye Vekili olarak Londra Lirnan Hamallan
Sendiknsrnln Bqkanr iri yan Ernst Bevin ile birlikte geliyor,
seleflerinin bog biraktigi koltuklara oturuyorlar. Salonda
Tiirkiye yok ama bir Noel hindisi gibi taarna h a i r bekliyor...
Yukarldaki kronolojinin kapsadlgl d h e m d e k i
Tiirkiye'nin dnrum ve tutumunu Itjzetleyebilrnek bu Anilar
k i t a b ~iqin fazla iddial1 olur. Biz sadece o dtinernde
bellegimizde iz b~mkanolaylan rniirnkiln oldugv kadar ijzet
bir anlatlrnla aktamaya ~ a l ~ g a c a ~Bu i s konuda
. basrlrn~g
ban apklama ve belgelerden, i5zellikle D~iqlerininbu dijneme
ilivkin olarak yayimlad~g~ kitaptan ve Ankara ~niversitesi
Siyasal Bilgifer Fakllltesi'nin Tiirk Dl? Politikasr iizerindeki
yayrnlanndan da faydalanrnaya ~allgacagrs.
1930'1~ylllmn ilcinci yans~ndauluslararas~iligkilerde
bir harektlilik gijze ~arpmaktaidi. Dogudan, batldan ve
kuzeyden esen riizgarlar hafiften savag yaniklan kokmaya
baglamlgt~.1.Diinya Savagl'nln koskoca Osrnanli
~m~aratorlugu'nu sona erdiren ve Tiirkiye'yi Milli Misak
s i m l m i~indemiistevli devletlere kavga dliviig gikarabilmenin
ve yerine bat~yadeniik bir Tiirkiye Curnhuriyeti kurabilmenin
gururlu bir yorgun1uii;unm heniiz iizerimizden tam olarak
atabilmig deBldik. BiiyClk Atatiirk'iin deyimi ile "Yurtta sulh!
Cihanda sulh!" prensibinden hareketle, bang iqinde
kalk~nabilmeyi,"Muassrr medeniyet seviyesi"nin uzerine
pkabilmeyi istiyorduk. 2. Diinya Savap bir felaket olabilirdi.
Tiirkiye'nin ebediyen Gnderi Atatiirk'iin iIharnl ve r g @ ~ile
fiilen bu savapln dig~ndakalabilrneyi yine Atatiirk'iin sag
kalan nrkadaglarin~nbecerisi ile elde edebilmigtik. Ama
sava8a girmig~esineyorulrnug, halsiz dii~rniiqtiik.Bunun
hikayesini savag Icronolojisine rniimkiin oldtlgu kadar yakm
biqirnde yans~tabiljrsekmutlu olacaglrn...!
Rinci Diinya Savagr olasiIr~iniilk hisseden ve bunun
nedenlerini aqlkca ifade edebilen belki tek devlet adamt
Biiyiik Atatiirk olmugtu. 1914-1918 Birinei Diinya Savagl
sonraslnda imzalanan ve adma "Versaillcs Sisterni" denilen
rnahut ve meg'um Sevres Anlagmasimn da dahil bulundu@
soziim ona bu diizenin uzun siiremeyecegini, bunun er geq
yeni bir diinya savazrna yo1 agacaDna inanan Atatirk olmugtu.
"Versailles Sistemhi" ilk delen de Tiirkiyekin Milli Kurtulu~
hareketi olrnzlg, Sevres Antlagmasini y~rtarakyerine Lozan
Antlagmasrn~galip ve miistevli bat111 devletlere kabul
ettirebilrnigti.
A tatiirk, Lozan Antlagrnasrn~nda bazl hlikiimlerinden
yeterince tatmin olabilmi~degildi. Isak'la sin~rlmrmz,Musul
Mim dosyasi, Patrikhane'nin ismbul'da kalmasi ve dzelIikle
Bogazlar statfisiinnden (beynefmilel gayri askeri bir boSge
olarak Turk askerinin korurnasr dlqtnda b~rakilmas~nadan)
hi$ de rnemnun degildi.
Bu konuya ilk defa, kendisini ziyaret eden 1ngiltere
Kral~lVIII. Edward'a bzel olarak aGmrg, onun anlaylglnl
hatta miizaheret vaadini almlgtr. Atatlirk Montreux
rnukavelesinin aktini gijrdii ama 2. Diinya Savap'ni izlemeye
iimrii yetrnedi. Yagasayd~,pek ~ o ~eylerin
k degi~ebilecegine
sarnimiyetle inanlyomrn.
Yaszrnrn burasina geldigirnde, savagln bavlamasindan
sanlnm bir yil kadar ijnceleri Turkiye'yi zi ymte gelrnig olan
bir Amerikan komutanin Atatiirk'le yapmig oldugu uzun bir
konugrnayl hatlrlatmak isterIm. Eir Amerikan askeri strateji
dergisinde qrkrnq olan bu yazi, geqekten ilgin~ti.REi adam
iki saatten fazla kqrllkla diinya rnesefelerini konugmu~lardi.
General Mc Arthur sarnimi bir Atatiirk hayaranl idi. Onun
askeri dehasina ve ondan daha ileri buldujjw siyasi g6rfiglerine
iqtenlikIe inamyordu. ikisi de ikinci bir diinya sava81 qkacagl
endi~esita~tyorlard~. Mc Arthur: "Ben Avrupa konusunda
pek bilgi sahibi degilirn. Buralarda bir ~ e y l e roldugvnu
hissediyor ama do@ duriist bir degerlendme yapamlyorum.
Bana bu konu hakk~ndakidiigiincelerenizi liitfen anlatabilia
misiniz?" diyor. Atatiirk I . Diinya Savagi'ndan, 1930'111
yillmn ortalanna kadar olan diinemin bir analizini yaparak,
Avrupa'da yeni bir diinya savnpnin kat;~n~lrnaz oludugu
diigiincesini ileri siiriiyor. Sonra da misafirine dBnerek, "Ben
de Pasifik bijlgesi hakluna yeterli bilgiye sahip degilim. Siz
oralannr gayet iyi bilirsiniz. Bana oraIarda neler olabilecegi
hakk~ndakitahmin ve diipiincelesinizi anlatabilir misiniz?"
diyor. Mc Arthur Pasifik'teki dururn hakk~ndadaha da
k6tiimser bir tahminde bulunuyor. Sonunda ayr~llrken,
"diigiincelerimizi, tahrninlerirnizi birbirimize anlatt~k.Ayni
~ y l e rdwguniiyoruz.
i Bu balumdan g-kten mutluyum m a ,
gelin de gimdi birlikte iirnit ye dua edelim ki, ikirniz de bu
karamsar dligtincelerimizden, tahminlerimizde yanlIrn13
olallrn!" diyor. Altatiirk de cevaben "Ben ~imdiyekadar
diigiincelesirnde hi6 yan~lmadtmama sizin bn iqten
temennilerinize saygr duyarlm. Bunlara kat~linm!"diyor.
Oyle aynhyorl H...
Atatiirk'iEn fani .ijmrii 2. DDnya Savap'ni yaSarnasina
irnkan ve firsat vemedi. Misafiri Mc Arthur ise, Pasifik
sava~indaMiittefik ve Amerika ordulanna ba~komutanl~k
yaptl. Japonya ile rniitarekeyi iinlii Missouri Zlrhllslnda
bii ylk merasirnle irnzalad~.Japon fmparatonrnu da kapsayan
bir yetki ile adeta '%~~paratorlar iistii" bir gijreve getirildi.
ama sonunu getiremedi. Her komutan bir Ataturk olamiyor!
Askerlikle devlet iglerini birbiriyle aylrmayr beceremiyor,
Mc Arthur, art~kABD Bagkanl~gx'natek aday olacag~bir
sirada hiq bekIenmedeki bir anda ve bi~irndeBagkan
Turnan'rn bir emri ile gBrevinden almiyordu. Halbuki o
nralarda ABD kamuyundaki itibm kendisini ilk .er;imlerde
Trurnan'dan bogalacak Beyaz Saray'm tek aday~olarak
gijriiniiyordu. Bu olay, askerlik ile politikanln ne denli ayn
konular oldubnun a ~ t kifadesi idi.
Efendim, daha evvel de anlatmaya qali~tiESlrngibi,
savag 1 Hyliil 1939'da ba~ladlgtgiEn biz heniiz Siyasal
Eilgiler'in Siyas?bijliimiiniin son sm~findayd~k. 0 zamanki
atmosferi bugiinkii gibi hatrrliyorurn. Ankara diinyanln en
onemli siyasi merkezlernden biri haline gelmigti. En biiyiik
buyiikelgiler b i d e toplanmgti. Hitler?en yakln ve deneyimli
$ a h p a a r k a d q ~Bqbakan Yardimc~s~Von Papen'i, fngilizler
Knatchbull Hugessen'~,Eransizlar da bir zamanlar Lozan
Konferansl'nda Oenel Sekreterlik yapmlg olan Rene
Massigli'yi yollamiglard~.Savag slras~ndabu iki biiyiikqinin
Harici ye merdivenlerinde kazara ve qok kere isteyerek
kaq~lagtrklmndanastl diplornatik biqirnde selamlagtlklmna
ben hahsen *ahit olmugurndur. ikisi de ppkalannl sag elleri
ile skkarlar, gakt~rmadanbirbirlerini gijz ucuyla siizerlerdi.
Knatchull Hugessen dairna siyah, Von Papen ise gri renkte
ele eve" gapka giyerlerdi. Hariciye bu iki sefirin ayni saatlerde
bakanhga gelmelerine engeJ olmaya qal~glr,randew saarlerini
ona gdre ayarlar arna, pek bagan11 olamazd~,Ankara'da
sosyal yavarn birden canlanmig, yabanc~sefaretler sosyetenin
seqkin tabakasrnl sofral annda ve salonannda agulayabilmek
iqin birbirleri ile ymv ederlerdi. 0 zamanar virndiki gibi grk
lokantalar, gazinolar yoktu. Heckesin gidebilecegi iinlii iki
sinema haftada bir gun yeni filimler oynatrrlar, ilk giinii de
rahat koItukEu balkon yerleri, yerli yabanct sqkin lerin adeta
manken defilesi gibi oludu. Bir de at yanglm vardi. Orada
Gzellikle Gazi Kogusu ve diger tinemli kogulann yapild~gi
pazar giinleri yukanda saydlgirn yabanci sefir ve sefireleri
en pk kiyafetleri ile geref loscasinda veya kogu aralannda
padok etrafinda yarqacak atIan seyretmek bahanesi ile
dolaglrken gorebilirdik. Bu iki buyiik sefm bir iiqiinciisiinii
katrnak gerek. 0 da Sovyet Biiytikelqisi Vinogradof idi.
Dijrdiinciisii Rene Massigli de biiyiilc diplomattl. Bunlann
verdikleri davelere iist duzey blirokrasi ve askeri ricalin
katilrmr bir anlamda hariciyenin ilharn ve oluruna baglanmg
gibi idi. Bilmeden bu diiiseni aganlar, benim ewelce anlathg~rn
Von Papen'in yemek davetine kattlmam gibi sade suya
ha?lamrlardt. Yabanci sefaretlerin yanl slra, d~gi2leride arada
davetler verir, yaz mevsirnlerinde Gazi Oman Ciftligikdeki
Szel kligkiin bahqesinde rniizikli danslr partiler verilirdi.
Bunlam bu kitapta bir yerlerde anlatmq olrnaliyrm. Tehm
hog goriiye tabidir. Sak~ncaliise bu sat1rIar1 bir dtizene
koyacak arkadagim elbette geregini yapaeaktir.
Rene Massigli biiyiik diplomatti. Samimi bir Turk
dostzl idi, Ankara'daki gijrevi 19 Haziran 1940'da, Fransa'ntn
savagtan qekilmesi ve General De Gaulle'un yaptigi iinlii
agkJamasiyla sona erdi: "LaFmace n'a pas perdu la guem ...!
EIle a perdu seulement une Bataille...I" Fransa savqi degil,
sadece bir muhabereyi kaybetti!) diyen radyofonik sii.zleri
h8lB kulaklarimdad~r.Massigli Londra'da De Gaulle
bagkanllgindaki Geqici Frans~zHiikiirneti'nin Londra'daki
Dtirtlii KontroZ Kornisyonu'nda temsilciIik gijrevini yaptl.
Bu ciddi anlattmln ~u satinnda akl~magelen bir detay
olaylnr mijlsaade ederseniz anlatmak isterim. Anirnsadikqa
kendi kendime giildiigurn bir olaydlr. Savag takaddiim eden
ham ilk ayladan bqlayarak azalarak devam eden Ankm'daki
diplomatik propaganda ve daraftar toplama davetleri aralikslz
devam ediyordu. Bu dlirt sefaretin de davetleri ayrl ayn
kendi geleneklerine ve beIirli bir kitleye hitap ediyordu.
Alman Sefareti basin, yerli ve yabanci diplomatlara hitap
eden q i k biifeli yemek davetleri veriyor, ingiltere klasik
smokinli ve belirli devlet adamlanna sinlrli say111 "dinner"
ve bazen kokteyller diizenliyor, Sovyet Rusya ise ijniine
gelene bol votkal~ve havynrli davetler yaplyor, arada iqki
ve havyar servisini durdurarak, saIondaki biiyiik bir sinema
perdesinde A l r n a n y a h i n ya hudilere mezal imin i
"ho1locost"lar~n~seyrettiriyot, misafirlerin yavag yavag
aynlma egilirnleri hissedilince yine votka-havyar destegine
bagvumyordu.
Fransizlar ise kiiltiirlerinden rnedet umuyorlard~.
Ankara' ya 'Tomedie FrangaiseWi,en biiyiik artistlerin tam
katllim~i1e getirdiler. O zamanlar Ankara'da tek sahne
halkevinde idi. Orada oynayacaklardi. Frans~zcabilen ve
belirli anlarda senaryoya uygun hatelcet edebilecek figiiranlar
araniyordu. Galatasaray'ln ilk sinrflarrndan beri yakin
arkadaym Haluk Kura ile bana gijrev diigtii. 1kimize de
Kralllk rnvhafiz subaylarlnln iiniformalar~nrgiydirdiler.
Roliimiiz h 1 1 korumak ve "Mort aux assasin!" kornutaslnda
vurulup ~lrnekti!Roliimiizijl miikemmele yakln yaptlk. Zira
ikimize de cesaret gelsin diye birer bardak prap i~irmiglerdi,
Altglk degildik, ro1 geregi 6lup diigerken tesadufen suflijr
kabininin yanina diigmilgiiz. Midemizde qarap yer degigtirince
kipirdamaya batjlarnq~z!Souffleur bize haiiften sesleniyor,
"Dostlar~m,ljlii oldn~unuzuunutmayln. .. K~pirdamayin!"
(Ne bougez pas messieurs..! n'oubliez pas que vous etes
rnorts! bien rnorts!) diyordu. Piyes sona erdikten sonra Rene
Masigli dahi'l herkes bizi tebrik etti. 1kimizi de ertesi @nu
sefarette y apilacak slnirll bir "giir recitaline" davet ettiler.
Cok sevdi@m Fmsiz ~iirininbu kadar @zel okunabilecegini
orada gijrdiirn ve dinledim. Sonralan akl~mdakalan aynl
giirleri veya benzerlerini onlar gibi, anlar~nses tonu ve
iislubunda okumaya bagladrm. Kafamda anlarnlari bile sanki
degigmig gibi geliyordu. Resitalden sonra yanlrmza tek kollu
bir adam geldi. Comedie Frangaise grubundandi. Kendisini
tanltt~.Meger Haluk Kura ile bana artik ~ldtigiimiizii,
hmldamayaca@mrz~hamlatan "suoufler" imig. %f adamd~.
Konugtuk, giilii~tiikama, bir kolunu nerede nas~lkaybettigini
somaya dilimiz varmad~.Birinci Diinya Savqi'nda olmazdi.
0 kadar yagl~degildi. Dereden tepeden konugtuk...Kendisine
hocam~zCamille Bergeaud'da bahsettik. Frans~zedebiyatlnr
bize sevdiren o olmugtu, Tmlmyordu ama, telaff'uzumuzun
gok gUzel: olmasrndan degerli bir hma old@ belli diye iltifat
etti. Bir ciirnle, iki tarafa da kompliman yapmrg oldu...
2. Dunya Sava?~iIe ilgili olarak elimizin ve akllmzrn
erebildigi kadar olaylar~hayli diizensiz olarak da olsn
s~ralarnayaqall~tllc.Bu olaylar sirasinda veya agig~yukan
tatihlerde Tiirkiye'de dururn nasddl? Bunu yapabilmek
sanlnm ~ o dahak zor olacak. Hani derler ya, "Cihan~Araa
cihan iqredir Araa' yi bilmezler... 0 maahiler ki derya ip-edir,
dery ayl bilmezler.. !" Kogarken insan terledigini pek
hissetrnezrnig ... Biz de ~ i m doi halde ve balrklar gi bi iqinde
yqad~g~m ~ z atllamaya ve daha da zar olani, anlatmaya
deryayt
gayret ediyorus. Bu konuda Siyasnl Bilgiler'in bas1
yaylmlarrndan ve Dtgiglesi Bakanlrgmm Cumhuriyetin SO.
yrll miinasebeti ile hahrlathgl iki kitaptan da g m k l i kontrolleri
yapmaya qalighk ama zaten, bu kitap, iqine yagadrgirnlz bir
dijnemi hatirlatmak ve hat~rlatmaktanoteye bir amaq
ta8irnlyor...
Bu An~larkitabinda yazd~girngibi Hariciyelde 1 Eyliil
1940'da yani 2.DiEnya Savagl'nrn ba~lamasindantamam1
tarnamma bir y ~ sonra
l aday diplomat olarak ige bagladlk,
Ama iincesi ile sonrasi ile bu diinemin i ~ i n d ey q a d ~ ksayrlir.
Meslekteki iinvanlar~m~z, barem derecelerimiz, giirev
yexlerimiz degigti ama olaylar degigmedi. Onlan olabildigi
kadar domya yakln anlatmaya ve konu aralanna konu ile
ilgili ijzel an~lanrnizolursa bir ha1 ile araya stktgtlrrnaya
galigryoruz.
1939 Yilz
k n c i IDiinya Savay'nrn yaklqt~giniilk hisseden devlet
adamr Atatiirk'tiir! Balkan Antantr f i h i boyle bir lijnsezinin
Oilrllniidiir. Eger Balkan Antanti y lirtiyebilse ve ozeIlikle
Avmpa'daki kii~iik"Antantya Petite Entente" ile aralmnda
bir bag kurulabilmig olsa idi, difnya savaynln ykrnas~ve
yaygmlqmasl kolay 01amaz.d~dii~iincesibugiin hemen biittin
diinyadaki siyaset bilimciIer tarafindan paylagilmaktadlx.
Almanya'ntn Bolonya'ya 1 Eylulde saldmnas~,iinceleri Oder
Neisse bolgesinde yagayan biiyiik Alman toplumunun
kurtarllrnas~ile s l r ~ r lkalacak
~ sanildi. oyle olmadi. Hi$
alakasi yok iken Cekoslovakya'ya saldlrdr. ~ s e t i ksavaqln
bqlamasmdan birka~giin Bncesi 28 Agustos 1939'da Sovyet
Rusya ile bir saldlmasllk paktr imsalamigti. &u Almanya
iqin Avrupa'da bir '%aissez Passer" belgesi halinde
degerlendirildi. Almanya'nln bu kadar k ~ s aslirede butiin
Avmpa'yi i g a l edebilmesi bu sayede miirnkiin olmugtur.
~talyanlmnnisan ayinda Amavutlu k'u iggal edivemesi
ve sonradan da Yugoslavya'n~ntutumu Tiirkiye'yi hakli
olarak endi~elendirdi.A~-tlkBalkan Paktr bir ige yaramaz
hale gelmivti. Aynr tarihlerde Sovyetler Digigleri Yardirncls~
Potemkin Ankara'ya geldi. Ardindan, Hitler en y akin ve
giivendigi y ard;drmcisl Von Papen' i Ankara'ya Blliylfkelqi
g6nderdi. fngiliz Sefihi de Knatchbull Hugessen adsnda p k
dirayetli bir diplomatti. Ruslann sefiri de onlardan aga&
kalmayacak bir diplomat Vinogrado idi. Savag yillan bu i i ~
as diplomat~nTiirkiye hariciyesini kendi ~ ~ k a r l m etkileme
na
qabalan i ~ i n d egeqti. Turk diplomasisi ise, once Hariciye
Gene1 Sekreteri ve Saracoglu'ndan sonra Di~igleriBakan~
olarak hizrnelt veren diinya qaplnda bir diplomatrn, Numan
Menemencioglu'nun yiinetiminde bu i i ~ l urekabetten geregi
gibi faydalanabildi.
B a ~ t aCumhurba~kanafsmet fn8nii, Bagbakan Refik
Saydam, Viikrii Saracoglu, Hasan Saka ve digerleri Atatiirk'iin
riizgan iPe sicak sava? riizgarlarrna sonuna kadar dayandilar,
kar81 koyabildi ler. Hepsinin hatiralannl saygi ile anlyonrm.
12 May~s1939'da Tiirkiye, ingiltere ve Fransa ve
dolay11ol& Sovyet Rusya ile (Potemkin'in Ankara ziyareti)
yaptlg~miizakereler sonunda ~ $ 1 Bang 0 Cephesine (ABD-
Ingiltere-Fransa) katilm~goldu. Fransa ile anlagma Hatay
meselesindeki son kalan piiriizlerin giderilrnesi iqin bir kaq
hafta gecikti. Gerekli agiklama ancak 23 Haziran 1 939'da
yapllabildi. Rvsya Tiirk-tngiliz-Franwz anlagmasinl 6nce
anlayiqla k q l l a r gfbi davrandi. Hitler, "Atatiirk'kn dlumiinden
sonra akllslzlar tarafindan yanetili yor!" di yerek fazla
tlnemsemez giiriindii. Bu dururn Dogu Avrupa'da Alman-
Sovyet niifuz bolgelerinin tespiti iqin yap~Eanmiizakerelere
kadar boyle devam etti. 19te bu s~radaRuslar Tlixkiye ve
BogazIar uzerindeki hayallerini ilk defa net olarak ortaya
koydular. Bogazlann ortak savunulrnas~,Karadeniz'de sahili
almayan ulkelere kapal~tutulmasa ve nihayet Tiirkiye' nin
ileride bir Alman-Sovyet gat~gmasmayo1 a~mayacakbir
tarafsizl~kiqinde kalmasr istendi. Bu geligmeler Tiirkiye'yi
hakli oIarak endi$elendirdi. DlgigEeri Bakani Riistii Saracoglu
Moskova'ya gitti. Haftalarca bir turist gibi Rusya'yl
dolagtlrd~lar.Sonunda Molotoff 'la gWgebildi. Ayni teklifleri
onun afjzmdan dinledi. Digigleri Bakani Saracoglu b u n l m
tereddutsiiz reddetti. 0 giinleri geng bir diplomat ol& gayet
iyi har~rlryorum,
Art1k Rusya ile yollmms a p h g n . 1925 Magmasl'na
giivenmek de miimkiin degildi. Nitekim savag daha tam
olarak sona errneden, bu anlagrnmn kendiliginden uzamasini
engelleyen "Fesih fhbar" notasinr dayadrlar. Arkasmdan da
taleplerini slraladiIar! DoBdaki srnrrlann Sovyet Rusya'nm
en zay~foldugu bir dijnemde zorla qisildigini iddia edecek
kadas ileri gittiler. Aslinda Lenin, iki taraf heyetlerinin
taleplerine bir orta yo1 olarak bu giinkii slnlrl qizmig ve
11800.0001mikyasll haritaya imzaslnz da koymugtu. "GiStiiriiiin
bu haritayl Mustafa Kema19e,aramzda bang sinm olsun!"
demigti. Bu konuda ismet ~niiniiile San Fransisco Konferansi
srras~ndaFransa'da bulunan Hasan Saka ve Saffet h k a n
arasindaki kapali yazlqma Biiyiikelgirn tarafindan
g~revlendirilmigolarak tasafimdan saglanmlgtr . Bu olaya
ayn bir yerde tefermat~ile deginmigtim. Ama hangi Mliimde
gimdi yazabilecek durumda degilim.
2 Subat 1940"a Balkan Antanzr Konseyi Belgrat'ta
toplandr. Saracoglu'nun Balkan Antanti'nr canlandima
qabalan bir sonuq vemedi. 1talya yaz aylmnda savqa girince
Tiirk -hgiliz-Fransiz anlagmaslnin ivletiImesi giindeme geldi.
Fransa 22 Haziran'da Almanya ile mutareke imza edince
iiqlii sac ayagmin biri dii~miigoldu. Artk ingiltere ile ikili
bir ittifak i~indeydik.Sava~agirmemix bir felaket olurdu.
ittifak Anlagmasinin bir hiikmii Tiirkiye'nin Sovyet Rusya
ile bir silahll gatqmaya gimesini engelliyordu. Refik Saydam
hiikfimeti bu hiikmii ihtiva eden 2 no'lu protokolunii ileri
siirerek "savqmayan mu ttefik" statiisiinii benimsedi.
italya 28 Ekim'de Yunanistan'a saldirdi. Savag
Akdeniz'e intikal edince, Tiirk-~ranslz-fngilizittifaklnln
i~llernesigerekecekti. Tiirkiye'nin sava9 d1g1 kalrnaslnin
miittefiklere daha faydalr olabilecegi yolundaki siyasi gGriig
Numan Menemencioglu yiinetimindeki Tiirk Diplomasi
taraf~ndanbagmyla benimsetildi. Daha d o m s u inandmld~.
1940 Kasim aylnda Molotoff-Von Ribbentrop
@~gmesi.T Wye 'yi ingiltere ittifakrndan aymak gayretleri,
4 devlet, Almanya, Rusya, Japonya ve 1talya ortak hareket
etmeli goijrii~tineapklrk kazand~rdi.Rusya 25 Kas~m'da
Almanya'ya miimcaat ederek mihvere kat~lrnaki ~ i qartlar n
iferi suriiyor. Tiirkiye'yi jlgilendiren bu gartlar savag sonrasl
Sovyetler'in Tiirkiye' ye vedikleri 24 Eyliil 1946 tarihli nota
i~erigininaynl idi. Bu teklifler Hitler'de aksi tesir yapti.
Rusya ile kozlannr pay lagma zamanlnln geldigini anladi.
Alrnanlar Bulgaristan'a girdiler, falcat Von Papen'in telkini
ile Alman askerIeri Tiirk sinirlannm 60 mil uzagmda kald~.
Hitler bu hususta fn8n.ii9yeyaz~ltteminat verdi. buna ragmen
f smet Paga Kastm 1940 Ida ~ngilizlerieven bir beyanatta
bulundu. Kargiligl hemen ChurchiIl'den geldi: "Zor ve
felaketli donernlerde Turkler gibi dostlara malik olmak bir
rnaahariyettir...!" diyordu.
17 Subat 194 1 'de Tiirkiye ile Bulgaristan bir
saldirmasl~kpakti imzaladllar. Yugoslavya da Almanlar
tarafindan iggal ediliverince artik Balkan Antant1 fikri de
uzaklagmtg oldu. Churchill' in Balkanlarda bir cephe aqma
hayalleri suya diEqtii. 4 Mart 1940 Hitler 1nonii'ye bir rnektup
glinderiyor. Biraz ewe1 degndikimiz gibi A l m a askeslerinin
Tiirk sinirlanna BO rnilden fazla yaklagmayacagi giivencesini
veriyor. Buna ben gahsen gahit oldurn. 0 tarihletde trenle
h a n iggali alhndaki Avrmpa bqkentlerine bir giirev siyareti
yapmlgtim. Filibe'den Snce tek Alman askeri yoktu. Sofy a
istasyonununda ise bir Alrnan subayt elimdtlci diplomatik
pasaportu gBreniice qok miiltefit bir yard~mdabufvnrnug
bavulurnu bir Bulgar gorevliye tagitmigti.
5 Nisan'da Irak'da Alrnan tarafl~slRait Ali Ceylani
darbesi oldu. Alrnanya buna yardim i ~ i Tiirkiye
n iizel-inden
silah vc rnalzerne gondemek miisadesi istedi. Tiirkiye bu
giinlerde ABD'ye yaptigr gibi diretti. ~ngilizlermemnundu.
Zaten Ragit Ali Ceylani hareketi hemen bast~nlmigtr..
Turk dipIornasisi bu dijnernde olagan iistii bir qaligma
ternposu iqinde idi. Hem miittefilcleri hem Almanya'yl
kuyruklmni birbirine f d a degindirmeden idare edebiliyordu.
Tek aksayan iligki S~vyetltletleolanlar idi. Ruslar Bogazlar
Iizerindeki emellerini art& gizlemez olmuglar, 'Fiirkiye adtntn
geqtigi her toplantl ve konfemsta ileri siiriiyorlard~.Almanya
ile konugurken de ingilizlesle konugurken de aynl ~ eleri y
s~ylUyorlardi.Sinlr diizeltme Kars Adahan masall an heniiz
giindeme getirilmiyordu. Bunu savag sonraslna brraktiklan
anlag~l~yordu.
AlrnanIarla iligkilerimizde bir krom hikayesi vard~.
Turkiye diinya tekeline sahip oldugu krom ihracatin~1942
yrl~nakadar ~ngiltere'yebaglarn~gtl.Krom stratejik bir
rnadendi. Almanlar da istiyordu. Isrnarladnrnrz lokomotifler
vs. igin kroma ihtiyaqlan vardi. Belirli bir formiil i ~ i n d e
veriyorduk da ...Ancak bu sat~~lardan ingiltere endigendi.
~ q l i ittifak
i ~eqevesindekimutabakata geregi Tiirk krom
iiretiminin hemen tiimii ingiltere' ye satilmak durumunda idi.
(0tarihlerde krom meselesi hariciyenin Ticaret ve fktisat
Dairesienden yonetiliyordu. Gdrevli rnernur da Ticaret ve
&sat Dairesinden O@ZGokrnen idi. Von Papen ile tanqmasr
ve mabadi rnaceral~yemek daveti de bunula ilgili idi. Bu
konu "Von Papen'in yemek daveti mesIek hayat~minsonu
oluyordu."bOlumliinde anlatllrnrgt~.)
Almanya ile imzaIadigim~zbir ticaret anIagmas~
qerqevesinde Krupp fimaslna ismarladtgrmlz lokomotiflerde
kullantlan krom ihracati yapllabiliyordu.)
tngiltereye olan krom taahhiidiirniiz 1942 y~llndasona
eriyordu. AlmanlarIa y apllan anlagmaya giire 1943 y ~ l ~ n d a n
itibaren bu iilkeye senede 90.000ton maden satmayi kabul
etmigtik. 0 sarnanlar rniittefikler de buna fazla Snem
vermemi~lerdi.0 kndar ki Turk h m u n u AImanya'ya tagryan,
karglllglnda ~ e l i kve mamuIleri taglyan gerniler iqin gerekli
milsadeyi bizim daire allrd~.Adlna krsaca Navy-Celtificat
deniIen belgeler bu gemilerin dokunulrnazIig~n~ saglarlardl,
ABD bu formUIe k q yktr. ~ Tlirkiye'ye yaprnakta oldugu
1car ve fare yardtrnln~kesti. Sonralan o da dolayli olarak
ingiltere aracrlag~ile vermeye zosla mzi oldu. 1942 yilmdan
s o m Lend Lease-!car ve iare kanunvn ~ q e v e s i n dABD'den
e
gelen yardlm a r t ~ kbu yoldan gelmeye b q l a d ~ .
7 Aral rk 1941'de ABD resmen savaSa girdi. Dururn
artlk a q ~ k l ~kazanrnakla
k beraber miittefiklerin Tiirkiye
~ beIirgin ha1 aldl. AsElna baIulma biitiin
iizerine b a s k ~ sdaha
savag boyunca Tiirk - Rus il i5kileri devaml~blr kotiilepe
donemine girdi. fngilizlerin RusIarla anla~malar~ (Eden-
Molotov) rnutabakati Ruslar"1n Bogazlar uzerindeki
emeIlerinin yen iden hortlamasina neden oldu.
Ba$bakan Refik Saydam'm 1942 yaz aylannda vefab
iizerine yerine Siikrij SatacogFu geldi. Ayni y111nsonlartnda
Alrnanlann Drang Nach Osten macemsi Stalingrad duvmna
qarpt~.Bu savagin bir diiniim noktasl idi. Alman sefiri Von
Papen 'ehkara'da bir suikaqt te~bbiisiiyyaprld~.1 942 Subah...
Almanlann Moskova istikametindeki hizlari kesilince
muttefiklerin Turkiye'yi savaqa sokrnak gayretleri hizlandi.
Tiirkiye'nin Rusya karg~sindae n d i ~ e s i n istimiirmelk
istiyorlardi. 1943 Ocak ayl sonunda, Churchill ile fnanii
araslnda Adan Konferansl yapildr. Bu konferansa
Menernencioglu damad1 Zeki Sirrnen'i gdtiirdii idi.
Menernencioglu Bagdat dogurnlu olmakla beraber ailesi
Adanall idi, Zki,bir akraba evinde kalmg, kendisine yapdam
yernek ikramlanndan ve iisteIik "bu elcagizimla yaptlm,
yernezseniz bliiriim vallahi" nev'inden israrlar iizerine
rahmetli Zeki o yarirn yarnaIak Tiirkqesi ile "Bakin
hanimefendi, anliyorum ki bu evde iiniime konulanl
yemezsem siz Gleceksiniz, ama yersem de ben olecegim!"
diyerek evden kaqmlgtr.
Espri bir tarafa, Adana Konferansl'nda Churchill
kendisine tahsis edilen yatakli vagonda ka'lrn~gtl.Ama vagon
giivenlik agsmdan su ikmd istasyonunundan uzakta durdugu
iqin 1ngi2tere Bagbakananin d u y n u alabilmesi iqin ,Vali bir
$are bulmu~,Adana'daki kovalar askerler tarafrndan elden
ele geqirilerek su ikmali saglanabilrnigti.. !
Sadede gelelirn; 1 Subat 1943'te yaylmlanan tebligde,
Turk HHiikiimetinin ~irndiyekadar takjp ettigi siyaset gozden
geqirilmiv, buna giire bu siyaset miittefikler iqin de faydall
bulunmug ve Tiirkiye'nin sawnrna giiciiniin arttlnlrnasl i ~ i n
gerekli silah yardimrnin a r t t ~ n l m a skararla?tinlmiyt~r.
~ Bu
konferanstan sonra kendisini zi yaret eden Von Papen'e
Menemencio$jlu ozet olarak tunlan sgyliiyor: "Bu savag pek
~ o olasiliklan
k kapsamaktad~r.Bat111ittifaktan birinin Rusya
ile bir anlagma yapmasl, veya Alrnanya'n~nbir giin Rusya
ile birlikte hareket efmesi de rniirnMndiir. Onun iqin savunma
g6cUnii artt~raraksavag dig1 kalmak knrarlni korurnak
dururnandadir."
19 Ekim 1943'de ABD, 1ngiliz ve Sovyet Dqigleri
BakanEan Moskova'da toplandrlar. Rusya, Tiirkiye'nin bir
an evvel savqa sokulmasin~istiyordu. Bu yoldan irzerindeki
Alrnan ordusunun basklsinin azaltllaca&tn~iIeri siirdiiler.
Sonunda lngilisEer ijnce TiirkiyeVen hava usleri talep
edecekler, hava takviyesi geldikten sonra, Tiirkiye b i n savaqa
girmesi kolay lagtlnlrnlg olacakt~.Moskova d6nUgli Eden,
Kahire'de Numan Menernencioglu ile bu hususu gijriigtii.
Tiirkiye liglii ittifak tarafindan (ABD, f ngiltere vve Rusya)
taraftndan savaga girme Bnerisini kabul etrnedi. Vadedilen
silahlarrn hemen hiqbirisi gelrnemigti. Moskova
bulugrnasanldan sonra miittefik i i bagkan ~ Kahire'de
bulugtular. Akabinde Roosewelt ile Churchill, 1n6nii'~u
Kahire'de goriigrneye davet ediyorlar. Tkisi de uqak
ganderiyorlar. Bu konuda daha Gnce uzun bilgi verildigi iqin
tekrar etmeyecegim. Ancak ABD Bagkanlnln oglu Elliott
Roosewelt "Babam bana dedi ki ..." (Mon pere m'a dit...)
ad~ndakikitablnda Kahire toplantrs~s~ras~nda Ankara'daki
Sovyet Biiyiikelqisibni de i n ~ n i ile
i birlikte glitiiriildiigiinii
y asiyor.
Kahire Konferanst 'nda ingiltere'den bekledigimiz
askeri silah ve rnalzemenin listesi de verilmi~ti.Bu
rnalzemelerhcins ve rniktarlar~uzerinde 'Fiirkiyeile fngilltere
arasinda t h i k dlizeyde rniizakerelerin yapilrnasi mukatterdi.
Kahire bulugmasindan sonra Churchill, Tiirkiyehin bir an
evvel savag kat~lmasiiqin daha bir israrll dururn talundi.
1944 yilrna bu atmosfer iqinde girdik. Teknik
rnilzakereler bagansiz sonuqlandl. ingiltere, Tiirkiye'ye
vaadettigi silah yardim~nlkesti. Bununla da yetinrnedi.
ABD'nin Ingiltere iizerinden yaplrnakta oldugu icar ve iare-
Lend-Lease yardimini da kesti. Cruchill, Kahise
bulu~masindansonra Tiirklerjn savaga girecegine ziyadesiyle
inanmg ve giivenrni? olrnalt idi. ismet Pa$aymn"bizde savqa
ancak I B M M karar verebilir sBzlerineW"Canirn parlamento
olarak bu karan sanki pkaramaz m~stn~z?'Yemig,cevabinr
da alrnlgt~:"Siz fngiltere Bagbakani olarak on defa hata
yapabilirsiniz. Ingiltere'ye bir 8ey olrnaz! Ama k n bir defa
hata yapamam, Turkiye batar.. .!'Vernigti. inijnii'niin tek vsdi
konuyu MecTis'e gijtiirrnek idi. Bunu yaph da ... Msclis ismet
Paga'nin etrafmda kenetlenmig. Akdeniz'de savaga girilmesi
ha1inde miittefikler 12 aday~Tiirkiye' ye vereceklerini vaad
ediyordu, Bu hususu Londra Biiyiikelqimiz Rauf Orbay 'I
nexdine qag~raxakteyid etmigti. Ranf Bey'in bu sevinqle
Ankara'ya ~ e k t i g miijdeli
i (?!I telgraf sert ve olumsuz bir
muabele gomwg, Londra Biiyiikelqimizin o akgarn biitiitiin
sefaret halluna vetecegi ~ampanyalryemek de iptal sdilmiffi.
(Bapkatip fIhan Savut, rahmetIinin refikasi ve 3Ukrii Kaya
Bey'iin k t z ~Bisan Savut Han~mefendiVeebu olayln ilginq
detaylmnl da liBenmek firsatlrn oldu...)
Bu konuda pek bilinmeyen bir b a ~ k aepisode da $am
ve Beyrut temsilcilikleri arasindaki istihbarat qeIipesi ve
yetki gekigmesidir. Sam'da Ba~konsolosumuzAhmet Umar,
Beyaut'taki ise Fatin Riigtii zorludur. ingiltere, Akdeniz'de
yal nrz olsalar yine gireceklerini gijstermek bdurnmdan Suriye
sahillerde hazlrliklar ve tahgidat yaprnaya bqIarm9, civardaki
ekmek fmnlmna giinde P 500 somun yetigtirmeleri siparigini
de vermigtir. Cadrlar kumlmug, hazrrllklar yaprlmaktad~r.Bu
haber Beyrut Bagkonsolu&muza da intikal edince rahmetli
Fatin RDgtii ZorFu gahsi otomobilini bizzat hllanarak, 15Qkm.
mesafedeki bu qadlrlarln dururnunu mahallinde gijrmirg ve
bunun bir lngiliz bllijfii ve Tiirkiye'yi bir an Bnce savaga
sokmak iqin yaplld121kaatini Ankarn'ya bildirmfgtir. Sonunda
hakli pkan Fatin Rii2tii Zodu oldu ama iki diplomat yillar
boyu birbirlerinin yiiziine bakamadilar.
Tiirkiye iIe ingiltere asstndaki hava iyiden iyiye
sagumuatu. MUttefiWer AErnanya'ya yapdmakta olan krom
ihracat~n~n derhal durdlurulrnasrn~talep etriler. Krom
ihracatinin durdurulrnas~pek o kadar 6nernli degildi. Zira
bu konudaki anlapanm siiresi dolmak iizere idi ama tam o
slralarda Almanya'nin EMS tipi sekiz adet koqiik geminin
Bogazlarlan geqmesi konusu ortaya qiktr. Montreux
anlagmasrna gore bu tip gernilerin ihbar olrnadmkqa
geqebilrnesi mtimkfindii. Kaptanln beyan1 ile
Bakanr Numan Menemencioglu
yetinilebiliniyordu. D~gi~;leri
bu gernilerin swag gemisi oIrnad~klanve askeri rnalzeme
tayrnadrklari (kereste yiiklii olduklar~beyan edilmigti.)
Numan Bey kaptanln beyantndan bagka bunun Von Papen
tatafindan da teyidini isterni~tiki, gemilerde askeri
liiniformalann~sivil elbise ile degigtirmig Alrnan Subaylan,
hafif makineli silahlar ve radarlar bulundugu anlapldl. Olan
Divi~IeriBakan~Numan Bey'e oldu. Sava;~ilahlarl
Tiirkiye'den bir kurban istemiglerdi. 0 kurban
MenemenciogTu oldu. Hbikiimeti zor dummda birakrnarnak
i ~ i gijrevinen
n istifa etti. Fmasa'da Nomandiya tykarmasi
yaplllrken, Numan Bey yan~ndamiistegar Settar iksel ve 2.
Katip Oguz Gokmen Paris'e gitmek hazrrlr gr y apryorlard~.
Bu maceray1 bu kitapta yeterince tafsilatt ile anlattim.
Tekranna gerek g m i iyorum.
Kronolojinin bundan sonraki k~sminiart~kParis'ten
takip edecektik. Almanya ile siyasi ili~kilerikestik. Savag
bile ettik. Etmeseydik, San Fransisco Konferans~nn
kat~lamayacakt~ k. Almanya "a savq ilanlndan sonra oradaki
diplomatlmmrz enterne edildiler. Savapn hemen sonrasinda
serbest b~abldrlar.~stisnaslzhepsi Paris Uzerinden diinmeyi
tercih etmiglerdi. Onlan aglrlamak ve doyurmak Paris'teki
sefmtimize ve rnensuplmna diipen bir gliirev olrnugtu. Sahsen
bu konuda ben ziyadesiyle deneyim kazandim.
1930'1~ylllann ikinci ymslnda 2. Diinya Savag~artik
ilk igaretlerini vermeye baglamigtt. Bu savagln fngiltere,
Fransa ile Almanya araslnda baglayacagi, ABD'nin fngi~tere
zarafinda ve ft.alya'n1n da Almanya taraftnda yer alacagl pek
ala tahrnin edilebiliyordu. Hitler'in AlrnanyaVa hakirniyetini
tamamen kumasindan sonra artik savag gfiriinebilir hale
gelmigti. ingiltere ve Fransa, Hitler'i durdurabilecek azim
ve iradeyi g~stetemediler.Miinich mulakat~bagansizl~klla
sona erdi. Avusturya'da Anschkuss ger~eklegtirildi.ftalya,
beklendigi gibi Almanya'ya yanagti. Nihayet 1 Eyliil 1939'da
Alrnanlmn Polonya'ya saldtnsl ile savag bagladl.
Bu tarihte Tiirkiye art~kIngiltere ve Fransa ile ijqlii
ittifak halinde idi. Ancak askeri hakekata katdmasinm gartlm
vardi. ~ n c miittefikler,
e Tiirk ordusunun silah ve diger
ihtiyaqlanni tarnarnlayacakta. Sonra da savaga girmek kogulu
savagin Akdenis'e intikal etmesine baglanmigtl. Aynca
anla~mayaekli 2 numarall gizli bir protokol ile Tiirkiye
Sovyet Rusya'ya kargi bir savqa gimemek hakklnl sakl~
tutuyordu.
Tiirkiye bu konuda zor ama bagan11bir politika izledi.
Savag bagladiglnda Atatiirk ebediyete intikal etmiqti. Yerine
fsmet i n ~ n ise~ilmi9ti.
i Ba~bakanCelal Bayar da I939 ylllnda
gljrevinden istifa ederek yerini, Refik Saydam'a birakmqb.
Uzun stirela Wrkiye Di~i~lerinin bagrnda olan Dr. Tevfik
REigtii Aras Londra'ya Biiyiikelgi atanarak, yerini SiikrU
Saraco~lu'nab~rakm~gh. Bu tarihten soma lSiirk Diplomasisi
fnlijnii, Saydam, Saracoglu ve bir de Atatiirk dijneminden
beri Dqiglerini yine fiilen Katibi Ummumi Numan
Menemencioglu yuriitecekti.
0 giinleri sanki bugiin i m i ~gibi antmstyorurn.
Atatiirk'iin vefatr biitiin Tiirk Milletini yasa bogmugtu. Genq
yavli, kadln erkek hepimiz hlqlunklarla aj$yorduk, Wepimiz
bir anda Gksiiz kalrnlg gibiydik. Ne y a p a c a ~ ~ m i s i
bilemiyorduk. Derslere ne giren, ne de okutan yoktu.
Toplurnsal 6ir ~aresizlikiqinde idik. 0 giinleri yagamayanlar
bu a h haletini anlayarnazlar. Bir bo~lukve endige havas~
iqine diipmiigtiik. Ne yapacagrmizr hatta neye agladlg~rniz~
bile bilmiyoduk. 0 zamanlar, Miilkiye yahli idi. Miidiiriimiiz
Emin Erigirgil idi. A2in denecek kadar vesveseli, tedbirIi,
diigi,inceli muhterern bir hocamrzdi. once kirnseIerin sokaga
~ r k m a s l nyasaklamak
~ isredi. Bagaramayacaffln~anlayma
$artti rniisaade etti. Hiq bir $eye kangmayacak, hepimiz ayni
saatte mektebe d~nrniigolacaktrk. Bizzat kendisi yoklama
yapacakt~.Yaptr da ... Bir eksigirnis vard~..! ~qirnizde
a~lamayanaglayamayan tek k i ~de i o idi... &ten iiziintiisunu,
sevincini kimseIese belli etrnez, i ~ i n ekapa11,sessiz sedas~z
Fmnklerin dedigi gibi Misanthrope, kendi iqine kapalr tabiath
bir arkadag~mizd~. Girmeye hazlrlandigi diplomasi ile hiq
ilgisi olrnayan iqine kapall, yalnlzl~ktanho~lananbiri idi. En
biiyiik meraki yeni y ap~lmaktaolan resmi binalarla
ilgilenmekti. ~zmirli,iyi bir adarnd~.Yoklamada qrkrnaymca,
b a ~ t arniidiir, hepimiz telaglandrk. Arkada~im~z iiq giin
gelmeyince memleketine gittigini sand&. Ankara'mn Bagkent
01mas1konusunda degipik fikirleri vardl. Sehircilik hocam~z,
sonradan Berlin Belediye 'Ba~kanlolacak olan Prof. Ernst
Reutes ile bu konuda tartigtigi bile olurdu. Bu arkadaym~z
ne o giin, ne de onu izleyen giinlerde ortalarda gijriinmeyince,
Emin Erigirgil hepimizden daha gok endigeye kaplld~.PoIise
habet verildi. Nihayet, &an bir iis giin daha gqtikten sonra
ag ve perigan okula geldi. Yine konugmuyordu. Sonradan
Ggrendik ... O tarihlerde ~irndikiTRMM b i n a s ~ n ~temel n
kanallanndan atlaymk ingaatl seyretmig. Kawlan ternellexden
birinden birden beliriveren adamlar, arkadagrm~z~ karga
tulumba yakalayip sorguya gekmi~lerve sonunda karakola
g6Mrtip ilgililere teslim etmigler. Arkada~mzgiiniin o saatine
neclen oralarda dolqngi haklunda inandlnc~cevap verememig.
Ozellik hemen in$aat temellerinin yam baglndaki TBMM
Bagkani Abdiilhalik Renda'nm evinde Bagbakan ve Maregal
Qlcmak'm da kanlrrm ile yaptlmakta olan iist diizey toplant~y~
nasil ve kirnden ijgrendigi yolundaki suaIlere -bu konuda
hiqbir Qey bilmedigi iqin- makul cevaplar veremeyince
kendisini iiq giin allkayup iyice tartaklamiglar...!
(Bu olaym yazmakta oldu~umuzkonu ile hi$ bir ilgisi
yok, arna aklima gelince araya srkrgtlrverdim. Editor olacak
arkadagirnlz gerekirse bir yerlere siki$tinverir...!)
Savag 1 Eylul 1939'da ba~ladaarna bu kirnseler iqin
siirpriz olrnadr. Hitler'in ortaya pky, Zokarno Anlqmasmin
ortadan kalbirrlmas~,Miinich Mijlakat~,Anschluss vs. Heqey
savqln hizla gelrnekte oldugunun ipretleri idi. Almanya'nrn
etrafi kiigiik, giigsiiz ama qok zengin iilkeIetle gevrili idi.
Hepsinin mtistemlekeleri vardl. Hitler'in as11 kizdigt bu idi.
Bunlam hepsi Alamanya'nln yagarn sahas~i ~ i n d eidiher..!
Labensraum" havasizllktan bunalan bir devletin sIogani
haline gelrnigti.
Tiirkiye'de Atatiirk ebediyete intikal e t m i ~ yerine
,
ismet Pa~aoturtulmugltu. Bir balarna bags~zkdmq gibiydik.
Geqmi~egiiyle bir bahnrz: Tiirkiye Cumhuriyeti'nde biitiin
ilerleme, degi~kilerve inhlaplar 1923-1938 ylllan araslnda
yani Atatiirk'iin sagligl doneminde ger~eklegtirilmi~tir..!
Demokrasiye ge~igibile o denemig, en yahn arlcada~iFethi
Oky ar'a Serbest Barti 'yi kvrdurmak istemigti. Sartlar
olgunlagrnam~golrnal~idi ...Bagaral~olarnad~.Demokrasi,
sava$ sonraslnl bekIedi. 1946 seqimlerine kimilerine gore
hile k m ~ t arna
i 14 May~s1950'de herkes oyuna sahip qlkti.
Seke seke de olsa gok viikiir, bugiinlere kadar gelebildik... !
Savaya ani yakaland~kdiyemeyiz! Daha yedi sekiz ay
evvelinden qikacagi belli olan Ikinci Diinya Savagt'nda
yerirnizi mevkiimizi tayin etrnig durumda idik. 1934 Balkan
Antantr, 4 Temmuz 1938 Turk-Fransiz Anla~rnasi(Hatay),
12 Mayls 1939 Tiirkiye-1ngiltere-Fransa arns~ndakaqlllklr
yard~mlagmaanlagmasi, 12 May 1s 1939 T~rkiye-Ingiltere,
23 Haziran 1939'da da Fransa ile yardirnlqma ve dayanr~ma
anlagrnalan irnzaladlk. Bu anlagmalan imzalarken de, ah111
davranarak Sovyet Rusya'ya k q i gardim~zralmqbk. 1 EyEiil
sabahl savag patladl21zaman ingiltere ve Fransa'ya kary
yiikiimliiliiklerimizi bu anlagmalam kavram kapsamina
uydurabilme becerisini gostesdik. S a v a ~ba~Iarbaglamas
Dlgi~leriBakan~Saracoglu 23 EyliiZ'de Rusya'yi ziyaret &ti.
Uzun siiren bu ziyaretten smut bir sonuq,alinarnd~.Sovyet
Hiikiirneti 25 Mart 1941 tarihinde yayimlad~grbir
deklarasyonla 'Tiirkiye'nin savaga kablrnasi halinde Tiirkiye,
Rusya ile arnslnda rnevcut Ademi Tecaviiz anla9rnasl
geregince, Rusya'n~ntarafslz kalacaglndan emin olabiilir'"
denildi.
Bunun iizetine 18 Haziran 1941 tarihinde Turkiye ile
Almanya arasrnda benzesi bir anlagma imzalandi. Tiirkiye
Alrnanya'ya karpkorumasinl sagllyor, ayni zamanda
lngiltere'ye k q yiiktimliiIiiklerini
~ de sakll tutmak istiyordu.
(Nurnnn Menemencioglu Von Papen miizakereleri) Biitiin
bu giirii~meve geligmelerin ardlnda Tiirkiye'nin savqa fiilen
katilmayarak, s a v q sanrasz dijnemde askeri giiciinii
knllanabilmek fikri yatrnakta idi. Bu dusum, Ingiltere ve
Amerika tarafrndan da anlayigla kargrlanrnakta idi ama,
Sovyet Rusya' ya yapilan sald~ndansonra dumrn degigti.
5 Agustos 1942'de Refik Saydam TBMM'de bir
beyanda bulundu: "Turkiye ile Ingil tere arasindaki ittifak
geqerlidir. 2 numarall protokol Tiirkiye'yi Sovyetlere kaqr
savqa siiriikleyemez... !" Ruslar sava2a girinceye kadar,
Tiirkiye'nin en biiyiik endigesi, Almanya ve Mihver
Devleterinin Avrupa'ya, ~talya'nrnDo@ Akdeniz'e hakim
olmasi olasrl~giidi. Bu tarihten sonra Sovyet tehlikesi artik
bu endigenin yerini aldr. fngiltere ve ABD Tiirkiye'nin savqa
girrnesinde rsrarinz arttinyor, Ruslar da buna kat~liyar,
Bo~azlardantam anlami ile faydalanmak istiyordu. Tiirkiye
ise savap sonras~ndaSavyetlesden gelebilecek tehdit ve
tehl ikelere k q l askeri giiciinii &ha fazla y p m a d a n , aynen
rnuhafaza ctmek istiyordu. Turkiye birka~defa tekrarladigl
gibi Avmpa'da bangm bir tek devletin hakirniyeti altlnda
saglanmasrnln miimkiln olmadrgi kanaatini hem Bagbakan,
hem de Curnhurbagkan~diizeyinde aqiklikla ifade etrnigti.
30 Ocak 1943'de Churchill Adana'ya geldi. ismet Pqa
ve Tiirk Genelkurmay B a ~ k a nile~ gijriigmelerde bulundu.
Bn ziyareti gok iyi anlmstyorurn. Heniiz verilmeyen silah ve
malzemelerin listeleri ile birlikte gidecek heyette vardim.
Son anda Numan Bey bizirn d a M e $digan, benirn Promotion
arkadagrm ve Bakanln Darnad] Zeki Sirmen'i gotiirdii.
Avmpa'da yetigmig, Tiirk~e'yiFrans~zlargibi 'r'leri 'g' gibi
agzinda yuvarlayarak konugurdu ama, ~ o iyi k bir gocuktu.
0 tarihlerde Adana'da gimdiki gibi biiyiik oteller yoktu.
Churchill kendisine tahsis eilen Atatiirk'iin vagonunda
kalacakt~.Giivenlik miilahazalar~ile vagon, garin hayli
uzaglna qekilrniqti. Su deposu bogmug. Adam da sabahlan
dugunu dm& isteyecek.Akill~bir miihendis q~krmg,9ehirdeki
biitiin kovalara el koymug. Askeri birligin erlerini de hortum
gibi sralamrg, askercikles dolu kovalan birbirlerine uzatmk
vagonun su pedosunu sank aras su vamq gibi doldumuglar!
Churchill farklnda bile olmama~t!Genq rnijhendisin bu
bagms~onu lince KLitahya'dan mebus, sonra da Baylndirltk
Bakan~atanmastna kafi gelmig. Tuzla'daki yazllkta bir siire
kom~nlukve dostluk ettigirniz Ethern Erding Bey'i ~ i m d i
rahmetle anlyorum !
Adana rniilakat~ndanhi6 bir 9ey pkmadl.Yalmz bir an1
daha var,.. Menemenciolu beraberinde g8tOrdiigu damadi
Zeki Sirmen Adana'da akrabdanndan birinin evinde kalmq.
Numan Bey damadina s ~ k siki i tembih etrni?, "sakln ev
sahiplerini giicendirme ! fham ettiklerini begenrnezlik filan
gelmeye ve reddetmeye kalkma!'" demig. Bv hikayeyi
kendisinden bizsat dinledim. Misafir kaldlgi ev buyiik bir
konak giiriintiisiinde imi?, Ev sahipleri akrabalm D~gigleri
Bakanin~ndarnad~nlmisafir etmtkten rnemnun kalrnq,
onurlanmglnr. kramda sabah kahvatt~s~nda biitiin hane h a k
ayaklanmig, herkes kendi haz~rladiglb ~ r e k ~, B r e k ,rat11
nevinden ne varsa ondan yemesinde nsrar ederlemig. Israr
$dmk artmrg: "Elide hazuladun vallahi yemezsen 61Wirn!"
gibilerden aglrl konukseverlik gasterilerine kadar v a m q .
Nihayet zavalli Zeki dayanamam~g.. . "Bakin hammefendi ,
hepinize tegekkiic ediyorum. Kimsenin dlmesini istemiyorurn!
Ama biIiniz ki,ben de aImek isterniyorurn.Agwrna bk Eokma
daha atatsam ben olecegirn... Kusura bakmaymiz, Glrnek
isterniyorurn !" Bunu Zeki 'nin ajjzlndan dinlemek geqekten
qok hogh~!
1942 Eyliil'Bnde, 9iikrii Saracoglu'nnn Bagbakanl~ga
getirilrnesi ile Menernencioglu da Dtgigleri Bakanl olarak
gijrevine devam edecekti. Bu ekip, savayn Tiirkiye
balurnrndan en sor giinlerinde ig baginda kalacak ve nihayet
1944 y 111 sonunda hilkiimeti dzellikle Sovyetler k a q ~ s ~ n d a
zor dururnda birahamak iqin giirevinden isiifa edecek ve
yeni a~rlacakParis Biiyiikel~iligineatanacak ve bir bak~ma
hay~rhve ahlli bir i? olarak bu satulann yazanni da Sefaret
ikjnci katibi olaak beraberinde Pasis'e gatlirecekti.
Numan Bey asIen Adanall bir ailden, babas~Bagdat'da
giirevde iken orada dogmu? ama, niifusunda Adana yazar.
Diplomasiye Osmanli da girmig. Hikayesi var gerekirse
eklenir. S a v a ~iginde iki defa meclise girmig, pek bagan11
de~il..-0niinde niifuzlu bir bakan oldugu zarnan diplomasiyi
daha h a t yonetrnig. T.R.Aras ve Saraccsglu, Refik Saydam...
Savag sona erdignde Tiirkiye'de i~ bqlnda Dr$i$lerinde
Numan Bey "in yerine gelen Hasan Saka atanmig olarak ayni
ekip ig b a p d a idi. Bu tarihlerde so@ savag Sovyet Rusya
ile Tiirkiye araslnda fiilen ve notalar teatisi ile baglamlg
oluyordu. Agustos 1946'da kumlan ve bir yll siiren Recep
Peker baykanl~g~ndaki 15. hiiklimetinde D~gigIeiBakanllg~
Nscmettin Sadak'a tevdi edilmigti. Sadak bu gijrevini Hasan
Saka ve $emsettin Giinaltay kabineIerinde de devam ettirecek
ve 14 Mayis 1450 seqimlerinde Demokrat Parti hiikdrnetinin
i~ bayna gelmesinden sonra aynlacakta.
Nurnan Bey'in refakatinde Paris'e giderken, Nurnan
Bey "in biitiin ailesi ve eqimIe ben, Settar iksel koeaman bir
Xngiliz u~agrile Ankara'dan birlikte yola pkm~gt~k. Herhalde
askeri birliklerin seyahatlari i ~ i nkullaniItyer olrnall idi.
Uqagtn gtivde kenan madeni yumurta tavasinl andiran qukur
koltuk gorevini y a p ~ y d uWqagm
tek asker i ~ i n . ortasi bgtu.
Belki eIliden fazla battaniye istif edilmig duruy ordu. Her
halde iiguyen Uzerine alacakti. Bir de tek kigiIik oturacak
yerler ve baglanti kemerleri vardl. Birine alt~rnrzabirini
iistiimlize alarak yolculu@ bagladlk ama gok rahatsls bir
yolculuk yapiyorduk. Zeki ile beraber bir ara birkaq
battaniyeyi yere serip kendimize yatak bile yaprik! Kimse
sesini qrkarmadi. 1mrenen bile oldu. Ama cesaret eden
olmadi! !
Biiyiik bir sarsinti ile uyand~glm~zda, uqagrm~z
Filistin'de bir lngiliz askeri hava meydanlnda idi. Buradan
bineceWer oldu@nu siiylemiglerdi. Anlag~lanbizleri glijriince
vaz g q m i g olacaklar ki, ymm saat sonra hiq us& inmeden
Kahire'ye do,b yolumvza devarn ettik. Kahire'de bizim
iqin balayl gibi geqen zomnlu ikametten sonra Libya, $61,
Cezayir, Marsilya'dan sonra Paris'e getdigirnizde kendimizi
bir liiyada sandlk. Hergey arna heqey yerli yerinde idi. Paris
yine eski Paris'ti. Y~krlanyalcilan bir gey yoktu. Sadece
ortallkta ijrkiitiicii bir essizlik vard~.Ortal~kta~ngilizler'eait
askeri motorlu araqlar, kald~nmdaso1 kollmnda kocaman
bir M.P. Military Police igareti bulunan askerler bir a ~ a @ bir
yukm dolagiyorlardi. fngilizlerin yaninda Amerikall ve Rus
askerlerine de rastlmyordu, h a gijrliniisde awyig ~ngilizlerin
sommlulu&nda idi, Franslz rnukavemet hareketi rnensaplm
derme Gatma iiniforrnalara F.F.I. igareti takaxak boy
gostemeye ~aligiyordu."Forces Frangaises de L'1nterieurW
sonradan ijgrenecekrik ki, asay ig bakrmlndan en tehlikeli *
olanlar da bunlardl!
Paris'e yeni gelen yabancl sefaret heyetleri belli bag11
iiq bilflk otele yerlegtiriliyordu. Bizimki en giizeli, belki en
pahallst ama en rahati idi. EristoE Oteli bugiin de ayni $&reti
arttlrasak devam ettirmektedir. Tertemiz muhtegem salonlan,
yemek salonu ve odalannda yatak qaqaflan ve sofra ortiileri
her giin rnuntazarnan degigtirilirdi. Otelin rnudiisii Monsieur
Fbare ve refikasi odalanmiv her sabah ayni saatte bir mektep
rntidiirii gibi tefiig ederler, &sayan bir pey olup olrnadlfyna
bakarldi. Bider bayag~onlardan qekinir, h l ~ hyafetimize
k
dikkat eder, odarmz~daglmfc b~rakmaktanbayagi qekinirdik!
Yemek salonn ijzellikle akgam yemeklerinde tam bir Paris
salonu gibi giyirn kugam yesine diplomatlarla do lard^. Bazl
geceles alarm sirenleri Stmeye ba~ladrg~ zaman aynl hsanlm,
kadtnl~erkekli gecelik giysileri ile saq b a karma~ kangrk,
otelin en alt katrndaki siginakta rastlarnak miirnkiindii. Bu
insana korkudan qok, gIllme hissi veren bir goriintiE
olugtururdu. GUndiiz alarm verilirse herkes metro
istasyonlarina kogard~.Otelde o l a s ~bir dummda giineye
do@ nasil hareket edecegimiz bile belli idi. Herkesin
bineceg vasita iinceden bildirilirdi ! iki defa biiyle bir olasllrkla
kargr lagt~k.HeFe sonuncrrsu Ardennes dagIarlna gekiBrni5
olan Von Runsted komutasindaki Alrnan ordusunun kafast
krzarak geri dtinmek istemesi ile hepimizin nefesleri kesilmi$i.
Cok giikirr beklenen olmad~.Sadece Anadolu Ajansl'nin
Paris'e g6nderdigi muhabir arkadagimizi orada kaybettik.
Paris'te Amerikan askerleri negeli, gijriiftiilii ama
zararslz, Rus askerleri ise gelen geqenden Bzellikle
hanlmlardan saat sormakta osta idiler. Yalnlz, kijtu adetleri
begendikleri saatleri ineeledikten sonra iade etmerneleri
olurdu! lngiliz askerleri sikl disiplin altina idiler, ~ ~ f ' l e r d e n
herkes qok qekinir, korkard~.General Leclerc'in 2. Zirhli
Tiimeni paris'e geldikten sonra ortaEik daha bir diizeldi idi.
Paris'in iinlii Madeleine Kilisesi'nin genig rnerdivenleri
kilisenin hemen biitiin tin cephesini kaplar. Saat onbir
ayininden sonra buralarr bir stadyum tribiinii gibi rniittefik
askerleri ile dolardi. ABD'liler en qok sigara satarlardi.
Saninm sigara fabrikalan aI18kanllkyaratmak i ~ i nen vcuz
satq yolunu bliiyle bulmu~tu l Werkes elinde Alrnanya'dan
~uradanburadan topladlgr fotograf rnakineleri vs. ganimetleri
yok bahasina satar, yahut aralannda takas ederlerdi. Ben biIe
buradan bir Leica makinesi satm ald~grrn~ hatirlanm.. !
Galatasmy bitti. Miikye bitti. Hariciye sinavlarr bitti.
Giivenlik ilk ararna tararna sorugturmalari bitti. Sonunda
"aday rneslek memuru" yani "diplomat adayl" olarak ige
ba~lamakiqin eski Hariciye Vekaleti'nin rnerdivenlerini bir
sabah erkenden, aglr aglr ~rkaraki ~ e r i y egirdigim giinii
bugiinkii gibi hatlrl~yorum.1940 y111Eyliil aylnln birinci
giinii idi. Ayni giin, ikinci Diinya Savagl da ikinci yilina
giriyordu. Alman ordulm bir yll iqinde Avrupa'nln ymsindan
fazlaslna sanki hafta sonu tatiline gider gibi yayilm~g,
yerlegivemigti..!
'Fiirkiye ise - AlPah'm hikmeti- savagin baglamaandan
sadece birka~ay ijnce el qabuklugu ile ingiltere ve Fransa
ile birbiri adma iki ayn ittifak anlagrnas~n~ imzal~ylvemigti.
Lehine olan vard~,alcyhinde olan vard~.Ankara, iqin iqin
kayn~yordu.Her taraf yabancl casuslar ve gazeteciler ile
doluydu. Yahut bise Byle geliyordu. Nereye gitsek onlardan
biri ile kar~rla~iyor veya ByEe oldugunu zannediyorduk....
Heniiz bmnacagirn~zbir yerirniz bile yoktu. Miilkiye
o sarnanlar yattll idi. Miiduaiimiiz Rahmetli Emin Erigirgil
Hariciye smavlannda bizden bile daha heyecanla idi. Sonu~lar
bell i oluncaya kadar okulda yatip kalkrnam~zamiisaade
etmigti. Ama ~ i r n d ine yapacaktlk? ustelik oneeleri hiq
bilmedigimiz, gahsen benim hayalimde sudan, esardan olu~an
giysiler iqinde tasarIad~ii;~rn, herkesce pek bilinmeyen bir
meslege -dipFomasiye- adlm atm8 of uyordurn.. !
Bizi igeride oda oda gezdirip, bit baklma g8ficiiye
gkmr gibi yaptdar! Kimilerini s~navlardantanlyorduk. Bir
tanesi hariq, iibiirleri ile tat11 tatli bak~gtik.Hi% biri ile
konu~mayafirsat olmadr. Hariciye Umum Katibi Numan
Menemencio~lu'nunbizEeri $ifre Dairesinde giirecegi haberi
geldi. Gittigirniz, -kapis~ndaig i ~ girmi~
e i i hilal
~ bulunan
"girilmez" yazllr yer- Bakanl~g~n tam orta yerinde, i ~ bir
i
salon kadar genig bir oda idi. Yans~nakadar nefti bir yagh
boya ile boyanrmg, duvar kenarlanna klki yedi sekiz kii~iik
masa konmug, iki tarafinda birer memur otunnu;~,ortada
qegitli isirnlerle andan qegitli renklerde deri kaplr kitaplar
vard~.Bunlann adina "rniAah'Adeiyorddu. Masalarda
oturanlara bakt~m.Go@ rag11bagli, krdemli memurlardl.
Kimileri kollanna ikt taraft lastik biizmeli kolluklar
takmlg, kimi ise sicaktan mketini bile qdcarrmfu. $ifre miidiirii
-iyi hatrrlryomm- Cemal Bey isrninde, uzun boylu, beyaz
saqlr, itinall giyirnli, dimdik bir zat idi. Bizlere baganlar
diledi. Her sabah bu saatlerde Katibi Umumi geIirdi,
yurtdig~ndan,sefaretlerden gelen telgraflann hemen ilk
satlrlmna giiyle bir gBz atar, sonra da gider rnakaminda
qalrgirrnlg. Sifrelerin a~ilrnasmdaoncelik Numan Bey 'in
i~axetettiklerine verilinnig. Giden ~ifrelerile ilgiIenmeye
gerek gBrmezmig. Zira onlmn hepsi zaten onun onaylndan
gegrnig yazllar olurmug.. ! Sifre Mifdiirii bizlere bunlarl
anlat~rkenkapt apldr. Hariciye Katibi Urnurnisi Nurnan
Menernencioglu, arkas~ndaOzel Kalern Miidiirij Sadi Ravur
ile birlikte geldi, Bizler irkildik, Masalannda oturanlar ayaga
kalkh. $ifre MUdiirii zaten ayakta idi. Bir iki ciimlelik bigi
verdi. Numan Bey dinler gibi yaptl. Sonra bizlere dtindii.
hepirnisi g6zleri ile giSyIe bir siizdiikten sonra ~imdilerde
kelime kelime hat~rladlg~m, kulaklarlmda hblg ginlayan
davudl bir sesle 9unlan sijyledi: "Beyler! $u andan itibaren
devletin mahrem-i e s m n a vaniilyed bulunuyorsunus! Burada
goriip BendiMerinizi riiyanrzda bile giirmekten ~ekinecek,
hatirlamayacaks~n~z ! Devlet ve memleketin bekasl ile ilgili
olan bu s~rlarsizlerin milli $uur ve namusunuza ernanettir!
Hepiniz bu odada !ifre aqip kapamayl G@neceksinix: Bunun
gecesi giindiizii yoktur. Nesarnan qa@lmaniz aninda kogup
geleceksinis! Hi$ akl~nizdanq~karmayinki, devletin eli vc
gijzii iizerinizdedir.!"
Nurnan Bey, bu sijzlerden sonra bizlerden ayril~p
odasrna gitti. Ortada kaldrk. "Atamalmml Kardeks yapacak"
denildi. Bu kelimenin ne anlama geldtgini bilenimiz yoktu.
Benim payirna dolayli olarak dnce hisat ve Ticaret Dairesi
dii9tii. Orada qok gey figtendim. Ekonomi, diplornaqiye kinci
Diinya Savag~donemi siras~ndaiyiden iyiye takildr. Biri
olmassa, ijteki de olmas sayil~roldu. Urnurn Miidiiriimiiz
"Mimar, rniihendis, ekonomist" Bedri T&ir $aman'di. MesIek
hayatlm bayunea rnerkez hismetlerim ne hikrnetse hep
ekonomik ve sosyal dairelerde geqti. Bu beni diplomasinin,
ozellikle miizakereler alaninda daha da destekledi, giiqlendirdi,
S ~ G SAYGT
E VIE YOS GOSTER~MEOLAYI
Bristol'un bir de kaptcts~vardl. Uzun, yaptlr, sakin bir
adamd~.Oldukqa ya$llydl. Geleni gideni gozleriyle izler,
inceden inceye tetkik ederdi. Miiste~at~mlz Settar jksel,
kendisi ile bayagt dost almugtu. Settar Bey'in bu tiir
garipliklerine biz de al~mrgtrk. Bristol'un kapic~si,yanm
ylizyll~aghn suredir nijbet tuttugu bu kapldan gelip geqen
ijnliiler konusunda, bir andas kitabi haz~rl~yordu. Kitab~nda
bizlerden de s6z etmeyi dii~;iiniiyordu,arna anlayamadlgi bir
yantrnsz vardr. Nedense kaplnin oniine kadar son derece
dostga, sakin sakin konugarak geliyor, sonra garip bir
tarttgrnaya girigiyorduk. Daha da garibi tartrgma bir sfire
sonra itigrne ve kakqmaya dlijnugiiyor ve sonunda gu ddner
kapldan teker teker ge~rnekvarken, birlikte a y n ~kanada
yiiklcniyorduk. Settar Bey, kendfsine, bunun bir biiyiige
saygl ve yo1 veme olayl o l d u ~ u n nanlat~ncaqolc rahatladr.
Bizlere gtisterdigi saygl ve itiban ~ n e m l bir
i dozda atttirdl.
Kitabl yayrnlad~ml bilemiyorum, ama okumayl p k isterdim.
Rristol Oteli'nden qok memnun, arna bir gikayetimiz
vardt. 0da oda k~mgulanm~zdand~. Geceleri p k g e saatlede
~
gelirler, avaz avaz tart~glrlar,qogu sarnan i ~ kavgaya i
vardlnrlardr. Bu da yetmezmig gibi, adam Atlantik iitesi
Ciiney Arnesjka iilkeleriyle, telefonla uzun uzun k o n u p a
deneyimlerine girerdi. "Hoollaaaa, Hooolllaaaa" sesleri
arasinda uykuyu tutturmaya ~abalardlk.Oda komgulmm~z,
Franszllann gozde film y l l d ~ zDanielIe
~ Darrieux ile iinlii
uluslararasi qapkln Porforio Rubirosa idi ...
Fransa'ya geleli bir ay kadar olmugtu. 1944 y l l ~ n ~son
n
giinlerindeydik. Ve sablrs~zIlkIabekledigimiz haber geldi.
Biiyukel~imizingiiven mektuplann~sunma tljreni, iki giin
sonra Elysee Sarayl'nda yapllacakti. Haberi ganlerdir
bekliyorduk arna bunun Gzellikle ben ve arkadag~mMaluk
Kura i ~ i nhayaI
, kmcr bir siirpriz getirecegini diigtinmemi5;tik.
Fransrz hariciyesinden gelen notada, tijren sirasinda kryafet
olarak "Jaketatay" giyilecegi belirtilmigti.
Frak ve srnokinimis vardl ama jaketatay hi$ akllmza
gelmemigti, kimse de bu konuda bixi uyarmarmgtr. Jaketatay,
almda soylu ki9ilerin ve ban bzentilerin nitan, nikah t6renPeri
diglnda, pek ilgi gijstexilen bir klyafet degildi. Bir qare
bulamazsak, nice hasretle beklediairniz t6rene kat~lrnaktan
m a h m kalacaktik.
~mdad~miza bir Ermeni arkadqimrz yeti@. 0 zarnmtntar,
Ermeniler aleyhimize k~$n-hlrnzgdegillerdi.Aksine, Turkiye
q1k1511 EmeniEer, nerede olzlrza olsun, gergek ve iqten bir
yak~nlrkgijsterirlerdi bizlere. Akadagrmiz da bizler gibi
Galatasaray'da okumngtu. Bizi d o m c a bir Emeni teniye
gijtiirdu. Terzi qok babacan, sevirnli bir adamd~.Ciraklm,
kansl ve birkaq ahbast ile biitiin bir gece ~aligarak,mucizeyi
ger~eklegtirdi.Ellerine sagl~k,tam "Damat11k'~irertdam
elbiseye sahip olmugtuk. Bu jaketatay, geGen ydlara ve
a1diglm kilolara kargrn, nfak tefek de&igikliklerebugiinlere
kadas dayandr ve meslekzen emekli oluncaya lcadar da
sadakatini siidiirdii.
Toren sabahr, p1r11plnl jaketataylarim~zlaBristol
Oteli'nin salonunda arzs endam etrnerniz, Biiyiikeliqimiz
iqin hog bir surpriz oldu.
Ne varki, o gun siirprizler giinii oldu. Bu kez h o ~
olrnayan bir siirpriz, yine bizi bekliyoru. Az sonra, on kadar
motosikletki polisin egliginde, Fransiz hmiciyesi protokol
gefi Mhya Loze ve yardrmas1 Jaquw Dumaine terif ettiler.
Kortejde iki kiigiik otomosbil vard~.Birincisine protokol ~ e f i
ve Numan Bey bindi, ikinciye de Mosyii Dumaine ve
Settar Bey binince, ben ve HaIuk arkada yaya kaldtk.
Aglamakl~,mahzun bakln~rken,sahmetli Menernencioglu
bizleri qaglrdl ve '&Cabukbenirn arabaya binfn, arkadan
yetipin" dedi.
~ocuklargibi sevinmigtik.
SURPRIZLERGUNU
Sefaretin lokomotif gibi, strapentenli, bilmern kaq
yag~ndabir Packard arabasi, bir de ondan biraz y a ~ l rbir
Fmnez ~ofdrFlivardl. Araba, gijnderinde Tiirk barn@,otelin
anllnde duruyordn da ~oflirMosy6 Paul ortalarda yoktu.
Bereket kendisinin, "sabah kadehi" Bdetini bilen otelin
mlistahdemi, onu k~~edeki Brjstro'dan apar topar getirdiler.
Mosyii Paul'e son siirat Elysee Sarayl'na gitrnemiz gecektigini
anlatt~k.Aslinda saray iki adlrnlik yerdeydi, ama protokol
hazretlesinin raconuna uyrnazd~,yijriiyerek gitmek!
Mosyii Paul, bizirn telagam~zdan,ger~ektenacelemiz
olduEunu anlamig, trafik kurallarln~bog verip, tek yiinlii
Faubourg Saint Honore'a tersten dalmrgt~.Haluk'la arka
koltukta zevkkn dort kage kasil~yorduk.
Arna dedigirn gibi, sUrpriz1e.r giiniiydil.
Mliisyii Paul, yavnglayarak, toren igin iki kanadr da
a~llrmgdev kapidan siiziililp, arabay~sarayln avlusuna s o h .
Ortada koca bir bando, bir tijren birliginden bagka gliriinen
yoktu. Otomobil durunca s~rmalikryafetiyle bir sasay
hademesi, arabaya koqup kaplyl aqti, Biz yeni bir aksiligin
sezgisi iqinde, hazan yapraldan gi bi d ~ ~ ad~kiiliirken..
rr Oda
nesi?! Bando tiim ha$metiyle, giirnbiir gumbur ~stiklal
Marqrnlz~~alrnayabaglamaz mr?
Caresiz "esas durugW'ageqerken Haluk, sinirden
titriyor, "Bittik, mahvolduk, bu ig burada biter" diyordu.
Bu arada bir tahm insanlar, elbiselerinin kuyruklarrni sallaya
sallaya saray merdiveninden iniyorladi. General de Gaulle
de, iist kattaki bir pencereden bu traji-komigi seyrediyordu.
Dudalclannda, pek seyrek gijriilen bir tebessiim vard~.
Emektar M6syB PauI'iin sayesinde, kartejden Snce
geldigimiz anlagil~yatdu.istiklal Mary sona erince, bir
protokol rnernuru, bizi diger bekleyenlerin yanina gotiirdii.
Onlar giilumsiiyor, bizlerin yiiziindense uziintii akiyordu,
Gtubun ortaslnda d u r n gent; ve sevirnli bir zat, fi6Ald~rmaym
heyler, sizin bir kusumnuz yok,hem bunlar u@r getisir,
ileride Biigiikelqi olacai~n~zm a'garetidir"dedi. Adam~n
gdnfiimuze su serpen sozlerine sevinrnigtik, bu arada da
muhabbeti koyulaytrrd~k.once bekar olup olrnad~glmlzl
ogrenmek istedi. Ilaiuk'un bekar o l d u ~ n n uduyunca
kendisinin de bekar oldu@nu ifade emi. Bundan cesarea aIan
Haluk, Lcinaa~lah arkadaq olumz, Paris'; kegfetmemize
yard~medersiniz, birlikte birkaq kadeh parlabr, eeniriz'"
gibi bir tiir giri$irnler yapiyordu ki, Numan Bey3n korteji
gijriindii. Nnman Bey, bizlerin kendinden ijnce saraya
varmarnlza ~agirdlmi bilmem ama biz gBrdii~urniizsahne
kargismda, bir lcez daha aparkiit yemi9gisine kroke olduk.
DE GAULZE ~ L E RASBAVA
Biiyiikelgimiz, az tince ymnlik ettigimiz ve muhabbeti.
nedereyse "Oortak ~apkrnllk"tasanlanna kadar ilerlettigimiz
zatrn oniinde sayglyla egiliyor, elini slkryordu,
Eh siirprizler giiniiydii, nereden bil irdik bu zatm, geqici
Fransiz Hilkiimeti'nin D~giqleriBakani Georges Bidault
oIabilecef$ni..
Aksilikler birbirini izliyor ve biz her defaslnda lul payr
kurtuluyorduk. Yeni siirprirzlere kargi qok ama qok dikkatli
olrnal~yd~k art~k...
Biiyiikelqimizin ardindan, mliste~artmtzlabirlikte
yerlerimizi ald~k.istiklal M a q ~ m l nikinci
, kez, ama rahak
rahae, i~irnizesindire sindire dinledik.
Giiven rnektuplanni sunma toreni ~ o gBrkernli
k oldu.
Daha soma General de Gaulle, BUyiikelqirnizle bag baqa
bir giSriigme yapti. Biz bu s~rada,aksilikler nedeniyle ategten
bir gCjmlegin sardgi kalbirnisi, buz gibi 5ampanya ile suladlk.
Bir siire daha geqti, bizler de buyur edildik.
Biiy iikelgirniz, General ' in gurumnu okgayacaEi inanc~yla,
Atatiirk'iin 19 Mayis'ta Samsun'a q ~ k ~ g ~ven ryam#@ milli
rniicadeleyi, de Gaulle'iin 18 Haziran 1940'ta Londra'dan
yaptrg~rniicadele ~ a m s m abenzetti.
Megalomanlig~ile iinlii General ise buna verdigi
cevapta, "Ahtiirk k m t q hmketini kendi topraklmnda
..."
ba~latmagibi bir avantaja sahipti diyordu. De Gaulle,
bir bak~makendisinin daha gii~liibir gijrevi bqardi&~nrima
ediyordu.
Meyecanlr ve yorucu bir toren rnaceraslnln son
a$arnasinda, bu imadan ben hi$ mi hi$ hoglanrnamrgtlm.
D~PLOMAS~DE EKOL,
D ~ P L Q M A SVE
~ EKONOM~
XXX
Madam TERRAT hepirnizirr ayn ayn ellerimisi
slkarak, aperatiflerimizi ikram ederken "Evimizde siparig
listesi y o h r . . ! Ne haz~rlarsamonIan yiyeceksiniz.. Onun
iqin a c e mutfahml giSrmenizi rica edecegirn Iiitfen beni
takip sdiniz!" d d i belki evinin ve kendisinin muhatap oldu@
begeni ve hayranllktan biraz Sirnarmtg gibi idi. Bakan Hasan
Saka bvndan pek hoglanrnamig gibi idi. Mutfnlc ziyaretini
laubalilik saynus olrnal~idi ki, hamurdandl. Gitrnek isternedi.
'CBuraya mutfak giirmeye mi geldik Allah a$hna?"
diyordu, Sonwnda Saffet Amkan koluna girdi. Adeta bir emri
vaki yapt~hepimiz EV SAHIBES~N~N pe~indenrnutfaga
indik. Mutfak alt katta idi. Ortada uzun yekpare k y a z
mermerden bir masa, iki tarafinda da bir &mek bey= giysiferi
ve ba31annda ayni beyazdan bag ortiileri iie iiqer genq kadln
dmyordu. Bizleri reveransla selarnlad~lar.Masanm bir
ucunda ~stakozlat,biicekler, karidesler, midyeler, istiridyeler,
qegitli deniz mahlukati ve iri ba1kIar vardl. bur ucunda ise
lcal rn kalln hazrrlanmig, Sarapta dinlendirilmiv Charolais
CHATEAU B ~ A N D lar dumyodu. Madam bize deniz
mahsiillerinden rniikernrnel bin T~BOURR~DE"
haz~rlayacagtni soy ledi. Chateau Brind'lmn ise pigirme
Bl~iisUniiistege gore ayarlayacak yanlnda "MeIek saq~"
Cheveux d'ange7' ~Seklindeluzarhlrm~patatesle ve mufaamn
ijzel salqasi ile i h m edecekti. Arkasindan e glin toplanmi?
Framboises Ian verecekti. Kadln midyelerimizi iSnceden
hazrrlamak ister gibi tat11 tat11 anlatryordu.
Mutfagln tavanlnda jarnbonlar, qegitli sucuk ve
salamlar asllrnqt~.GGziirniiz onlara taluld~.Kadln fark etti.
Musluman oldu@muzu bildigini anlamak istercesine "Metak
etmeyin size onlardan vermeyece~im!.." diye @hence verdi.
Heyette sahmetli Muhamern Nuri Bfrgi de vardl. Espri
yapmadan duramazdr: 'T9]EST DCblMMAGE MADAME..!"
Ne kadar yazlk! Madam deyiverdi kadini giildiirdu.
fsterseniz size gizliden k u ~ i i kbir paket hazirlanrn dedi.
Birginin kulaglna egilerek gizlice "Je vous fais un petit
poquet?" Size ufak bir paket hazlrlamam~ister misiniz?"
diye sordu.
Yemek gerqekten bit nefasetti. Hele ilk verilen
"BOURRIDE" bir hasika idi. Beyaz mermer masada
gfirdllgiimiiz o deniz mahlukatl sanki itina ile qrrll~~plak
soyunmug, dokiinmii?, domatesin smrnsak, beyaz garap ve
ge~it~egitkeskin pikant baharath bir salqa iqinde adeta yiizer
gibi idiler. Madam her tabag~niizerinde kendi eli ile birkaq
teF hakiki Safran konduruyordu. Herkes qok begendi ve
afiyetle yecli. Begenilmeyecek gibi degildi. Bu Fransis
rnutfawm geqek bir Dklieatesse'i idi. Yan~rndaohran Saffet
Ankan'm istegi ifzerine ile yediklerimizin bir medhiyesini
yaparak Ekselansa atfen (Ankan Meclis Dlgi$eri Komisyonu
Bqkan~)idi. Heyet listesinde de ad1 'CMonsiewr le M d e n t
de la cornrnissian des Affaires Etrangkres!" herkes onu
"Ba~kan'' lakabu~nabakarak Bakan dan bile listiin
algllryordu. Zarif adamd~.KaIktl Madam Terrathn elini
pamaklmnln ucundan ijptii tepekkiir etti. Ankan'm telkini
iizerinde ev sahiberniz Madam TERRAT! ya BOURRmE7in
tarifini bi7,e verip veremeyecegini sordum. Frans~zEarbbyle
dolay11iltifatlardnn hoglan~rlard~. Madame bana @yle bir
bakt~Tegekkiir ederim MasyB.. ama miimkiin degil!..
dedi." Sizlere biitiin sByIiyebilece~imTencerenin igine
neler konuldugunu slralamaktan ibaret olur.. Nasd
pi~irildiginigirndi ben bile bilemem.. Giizel yemek
pigrmek @k YAZMAK hi BIR S E Y D ~Ustal~ktan .
bilimden qok bir ILHAM-ISIP~RATION meselesidir!..
Y~llargqti bu er sizler gibi, iinlii ve iinernli kigleri misafir
etmek, aarlayabflmek irnkan~ndanonurundan mahrum
kaldr. Savag sonu ilk misafirlerim sizlcr oldunuz!.. Bana
hem qeref hem de ILHAM verdiniz!" dedi.
I
m
MI-
*.
-
.B
,ha
D d R E I X Yhl
,,. d * ,-
kc,. - - ' -
b;Gkwl'*el
..
~spanyollar,"Nunca dos, sin tres .'Vderler, bi zi rn "Allahl r n
hakkl iigtiir" gibilerinden bir deyim, "iki olrnadan iiq
olmaz'knlamrna geliyor. Bana sorarsanlz ne iki, ne de iiq...
fnsan gerqekten gok sevdigi, gok begendigi, tad1 darnaglnda
kalan bir yernegi, zinhar i kinci defa yemege kalkrnarnali...
Miimkiin degil, aynl tad1 bulamlyot,.
Y I ~1962 ve ben artrk Biiyiikel~iydirn.Dqigleri
Bakanlmlz Feridun Cemal Erkinyden, beni Arjantin'e
atanmasin1 rica ettirn. Oysa onun niyeti, beni Briiksel'e Ortak
Pazark gihdderrnekti. Ama kirrnadi, tayinimi yaptl.
Arjantin'den aynl~~imdan bu yana yaklayk 10 y 11 geqrnigti.
insanlar degigmig, kogullar d e g i g m i ~ ,Feure ve ortam
degi~mi7ti.
Bu kez gerqek Biiyiikelqi olarak qiktrgrm ikinci
Arjantin seferinden, pek tat almadlgirnr itiraf etmeliyim.
Zazen, bu gtirevirn uzun siirmedi, bir y ~ kadar l sonra,
Bakanlmin arzusuna uyarak, Briiksel'in yolunu tuttum.
Ancak, baz~isleninterirni de anlatmadan gegemeyecegirn.
Arjantin, iilkerni7de ne denli uzak olursa olsun, Tiirkiye
ile ban organik baglan olan bir iilkeydi. Baglaran baglnda,
Osmanla kijkenli Ermeniler vard~.Sayrlm 30 binin iistiindeki
bu insanlar, Yenidiinya'nzn tag1 toprag1 altlndlr diye yoIlua
diigmilgler, buralara kadar gelmiglerdi. Tiirkqe'den bavka
dil konuqmazlar, doEduklari yerlerin havasinl suyunu
bzlerlerdi, ilk gittigirndeki qok dostqa tav~rlannrn,ikinci
i gen~leraraslnda degigrnekte oldugunu
gidi?irnizde, ~ z e l lkle
iixiilerek glirdiirn. ikinci bir baglantl, Musevi
vatandaglanm~zdi.
2. Diinya Savap s~raslnda,Nazi ordulann~nTiirkiye'ye
de ulasabilecegi korkusuyla, solugu olabildigince uzakta
almlglardl. Hepsi TOrkiye' ye baglr, sayg111,gegu Tiirk
okullannda okumug aydt n kigilerdi.
Bir de Tiirkler vardi. Arjantin'de yer ve ig tutmug,
sigara, tekstil fabrikalan h u g birka~aile. Bugiin iilkemizde,
tekstil sanayiinin iinde gelen ailelerinden Bemenler bunlardan
birrydi. Sonradan iglerini tasfiye ederek iilkemize diinmiifilerdi.
Bunlann d~g~nda, qegitli gen~likhevesIerinin aklntis~na
kaprllp, oralara kadar gitmig, kendilerine yeni bir yagam
...
hazlrlamaya qallganlma sastlan~yorda Bazrlannl tan~dlrn.
Kimi Brezilya'mn balta girmemig ormanlannda yllan avlarmg,
kimi yerli kabileles arasinda dalip, kiirk ticareti yapmaya
qallgmigtl. Biri vardi ki, bugiin dahi iinlii bir tango bestecisi
olarak, orada qoluga gocuga kmgrmgtlr.
Tango besteci sini ,bir giin qok giizel kiiqiik bir qocu@n
el inden tutarak geldigi, biiyiikelqiligin bah~esindetamd~m.
Bir albayin oglu irnig, Almanya'da miihendislik tahsili
giimii~ve tahsilini tarnarnladlktan sonra, Alrnmya'da merak
sardigl gitarin~da boynuna asarak istanbulk gelrnig. Onu
Ibu haIiyle gijren hiddetli peder, tutulrnu~gitm nht~rnavura
vura pqalarmg ama genG miihendis, ilk flrsatta kendini yurt
dqlna atmlg, Arjantinlere karar gelrnig. Burada gitarln
rniihendislikten daha geqer nkqe oldu@nu goriince, kendini
. 1taFyan luzi ile evlenmig.
o yone b ~ r a h i gBir
Bir gun tekrar iilkesine dtinmeyi dii~lintiyormuydu?
Pek bilmiyordu. Ama c;ocu&nun Tiirkiye 'yi tanmasmi, Tiirk
Bayragl'ni sevmesini istiyotdu. Bu nedenle, sefaretin
bahgesine geliyor, ogldna Tiirkiye'yi anlatlyordu. Kendisini
srk s ~ k evimize de davet ertik. Fakat kansi hi$ gariinmedi.
Belki kocaslnin bir giin vatanina dijnmek isteyeceginden
korhyordu,. .
Arjantin'den avdetirnde yine Fatin Rii~tiiZorlu'nun
maiyetinde qaligacaktim ama bu sefer umum rniidiir vekili
ve hemen sonra barem derecem htzlandir~lincaekonomik
iglerde rahmetli Hasan Esat Iglk ve Sevgili Semih Giinver
ile umum miidfir olarak qallgacaktik. K ~ s bir a siire sonra da
Hasan I p k Genel Sekreter y a r d ~ m c ~ l ~ @getirilecekti.
na
iStetam bu donemde idi, Rahmetli Baqbakan Adnan
Menderes, Federal Almanya' ya resmi bir ziyarette bulunmug,
Konrad Adenauer'den 500 milyon rnarklik bir "'malzeme
kredisi" vaadi koparmqtl. Alrnan sanayii Amerikan y ard~mlan
ile hlzFa yeniIenmekte idi. Ruslar iggal e t m i ~olduklart
bolgelerde fabrika, makine cinsinden ne buldularsa savag
tanzimati veya ganimeti diye sokerek kendi iilkelerine
g~tiirmiiglerdi,Akllli Almanlar bir bak~rnamernnundular.
Eskiyen teknolojiyi gimdi bagkalarinln y ardimlarly la
yenilernekteydiler. Onlann satacak qok mallan vardr, miiqteri
bulmakta zorlnk qekiyorlardr. Rizim alacak qok geyimiz var
ama adeyecek dovizimiz yoktu. igte bu iki halin birbirine
uyvrnunu sagIamak iqin Adenauer ile Menderes Rhein nehri
iizerindeki bir vapur gezintisi strasinda ijzel bir salona
qekilmi$ler, Szellikle kamu sekteriimiiziin makine ve techizar
i h t a y a ~ l a i n i nHermes Garantisi yolu ile Almanya'da
saglanmasr Uzerine mutabik kalmlglardi. Kredi rniktan 500
milyon mark olarak s ~ n ~ r I a n d r n F mBu
~ ~mutabakat~n
t~. yazllr
rnetni yoktu. Heqey iki bqbakan m a n d a gegen konu8malara
dayanryordu. Batbakan yard~rncislErharcl'm bu rnutabakata
kargr $it121da siiylenmekte idi ima onemi yoktu.
Rizde, bagta makine, kimya, kara yollari ve diger
yatlnmcl bakanliklar seferber olmuglar, hard has11 satin
alacaklan malzeme listelerini cijmertqe haz~rl~yorlardi. Bu
Bakanlrklar ile Hariciye ve M a l i y e Bakanllklarl
ternsilciliHerinden olugacak bir mlCizakere heyeti kumlacakti.
Kara yollalnni ileride Tiirk ekonomisinin ylldis~olacak iki
geng ve parlak miihendis biri rahrnetli Fahir flkel, 6bUrii
Necatf Akqaglrlar temsil ediyorlard~.Maliyeden KernaI
Kurdag, ve Mahir AbIum giirevlendirilmipti.0 zmanlar, daha
domsu 2'7 Mayls darbesinin iinlii 13 say111kanundan Once
bu gibi rnlizakerelerin yijnetimi Hariciyenin uhdesinde idi.
Fatin Riiptii Zorlu bu miizakere heyetinin bagkanllg~nrbana
tevdi etti. Birden Orktum. Fatin Bey'in yijnettigi b a n
rniizakerereIerde bulunrnug, onun tarzinn, havaslnl yakmen
gomiig, hissetrni~tirnama tek bayma bijyle bir milzakereyi
yiiriitebilecegimden do@su pk kugkulu idirn. Heyettekilemn
en genci ve kldemsizi idirn. Haficiyede o zarnanlar eskiden
miidevver "kudemadan" yagli ve deneyimli rnemurlar vardl.
Bunlardan birisi rahmetli Fevzi Kortan Bey beni severdi.
Muhterern bir adamdr. Bana heg "Uguz Bey" diye hitap
ederdi.Fatin Riitjtii Bey'den de pek hoglanmazdl. Bir gun
Alman mgzakerelerinin hazuliklan ile rnetjgul oldugum bir
s~rada" U b z Bey kardegim, dikErat et bu Fatin seni 'rouler'
edecek, batmacak! Eger qakacak bir ig olsa idi sana ml birakrr
dl? Kendi akrabaslna vetirdi." dedi. Anlagildigr kadar~ile
Hasan Ipk'i kastehmek istiyordu. Halbuki mesele tamamen
bqka idi. Fatin Bey'i de Hasan'r da ondan iyi tanlyordum,
aldlmadlrn.
Tiirkiye'nin Almanya'dan satin alrnak istedigi yahnm
rnallannln dolgzln bir Iistesi hazirlanm~gtl.Bunun kqislnda
Almanlar da oncelikle satmak isteyecekleri rnallarin bir
listesini haz~slamlgolabifeceklerini tahmin etmek giiq $e@ldi.
Mesele ikisi aras~ndabir dengeyi bulabiImek ve gartlarda
uzlqabilmekti, Miizake~leringetin olacaB bqmdan belliydi,
Fatin Bey, heyetfmizindigmda bana aynca son talimahm
verirken iizerinde iinemle durdgu bir konu Bonn'daki
Biiyiikelqimiz rahmetli Suat Hayri ~@plti'nun saygin ki~iIigi
idi. "Boyle iglerle meggul olrnnk istemeyebil ir ama, qok
niifuzlu adamdu. Sen mutlaka rniisakerelerin gidiyi haklunda
her toplantrdan sonra, ona bilgi vereceksin, gerektiginde
yardrrmnl rica edeceksin." dernigti. Oyle de yapt~m.Kendisfni
Rolandsekt'cfeki ikametgahlnda ilk ziy aretimde musadeleri
ofursa her toplnntrdan sonra kendilerine bilgi sunarak,
emirlerini alrnak istedigirni soyledim. Memnun oldu. Oradn
Miilkiyeden sinif arkadapm Hikmet Bensan ikinci rnustegar,
Kamuran Giiriin Ba~katipve rahmetli Necdet Ilci de ikinci
katip olarak g ~ r e vyapiyorlardr. Ru i$ sevgili arkadag
Bonn'daki SIktcr miizakere ve kasvetli miizakere giinlerimin
giine~ini olu$hrdular.
Muzakereler zor bahladl. Arada kopacak noktalara
geldi ama sonucu iyi oldu, Suat Hayri Bey kredi
rniizakerelerini nedense pek umnrsarnaz gtiriiyordu. VerdiDm
izahah veresiye dinler gibi yaplyor, sonra da Galatasmy 'daki
okul hayatinan, futbol taktm~nanas~lsagaqik oynad~g~ndan
bqlayarak, Divan-1Ali'deki beraatine kadar devam ediyordu.
Kendisini her ziyaretimde aynl senaryonun tekrarlandlgin~
sijylerken bana gosterdigi sevgiye yaklnllga duydugum
minnet duyguIanmr $a belirtmeliyim.
0 tarihlerde Alrnan jktisad Bakanlig~Bonn'da
prefabrike ahgap binalarda galigiyorduk, Kalabal~kAlman
heyetinde Tiirkiye'ye ma1 satmak isteyen sanayici ve i g
adamlam da yet almgti. Onlann Turkiye'deki temsilci~ikleri
de qogu Alrnan olan refrkalan ile birlikte bizim kaldlg~rnlz
Rheinhalle Oteli'nde ailece karargah kurmug gibi idiler.
Hepsi hepimize k a r ziyadesiyle
~~ rniitefit ve gefkatli idiler.
0 kadar ki, sinlf arkadaym ~ i r n demekli
i biiyiikelgi Hilunet
Bensan, selameti beni evinde rnisafir etmekte buldu.
Alman heyetinde Xktisad Nezaretinden Umwm MifdUr
Dr, Kurt Daniel bavkanlik ediyor. Turk masasl gefi Dr.
Bmkmayer ile bir hariciye temsilcisi de ona rafakat ediyordu.
Bizim heyetimizde Ticaret Bakanli~irniziordaki Ticaret
Miigawirinin temsil etmesi kararlagtinlm~gt~ ama nedense
bijyle bir heyette gorev yapmak yerine, senelik iznini
kullanmay~tercih etrnigti. Yerine yard~rncilmndan,validesi
APman olan genqten bir zat geldi. Terciirnanllgl da o
yap~yordu.flk dikkatimi qeken ~ yrnuhataplazlmdaki
, kabalrk
oldu. Bizleri apgllar gibi bir halleri vardl. Ben de ayni tonda
konugrnaya bavlad~rnama, ylizlerinde hiq bir ifade degi~ikligi
gijremeyinece kugkuland~rn,terciirnan~mlza,"siz benirn
s~ylediklerimigaliba aynen terciirne etmiyorsunuz" dedim.
Adarncagiz ne olsa Alrnan terbiyesi g ~ r m i i ~yalan ,
s6yleyemiyor "Tabii ederniyorurn efendim. Siz o kadar sert
lconu~uyorsunuzki,,." Kendisine "peki onlmn konugma~mm
yumugak, kibar rm buluyorsunuz?'diye sorunca bana; "ama
efendim. Onlar Alman!" dedi. ipler o anda koptu. Alman
heyeti bagkanlndan liitfen Alrnanca-Frans~zcatercuman
bulmasln~rica ettim. K a y gibi iri klyim bir Fraulein geldi.
1yi Fransizca konupuyordu,Konuqmalar bbirden deEi3ti. lki
taraf da birbirini kollayarak ayni tarzda konugmaya bagIadi.
Sonunda anlagmaya varmak mtirnkiin oabildi. Miizake~eIer
simsinda Ankara31 kmgtlran ve dolaylsayla Fatin Bey 'i de
tela$landiran bir teferruat olaylnr da anlatarak bu bahsi
kapatalrm diyorum.
Efendirn, Alrnan heyetinde satlci ve sanayici
temsilcilerinin de haztr bulundugunu yazrnlgtlrn. Bunlardan
bazllan ya qok aceleci yahut da qok silug~kdurumda olmalx
idiler Ici,yerli yersiz e m a l l d m ne kadar alacaklmlz~~srarla
soruyorlardl. Bunlmn baainda da Hanommag traktlirlerinin
&man ve antipatik temsilcisi hi^ miinasebeti yokken yine
ayaga firladi: "Hanomag tratoren ..." diye yiiksek sesle
konugmaya baglcty~ncasonunda sinirlendirn. Daha terciirneyi
beklemeden, 'Tanornag traktiirlerini almayaca~iz!"
deyiverdirn. K ~tarafta I k~yametkoptu. Oturuma o gun iqin
ara verdik Gece Fatin Riigtii Zorlu otelirne telefon etti.
Kendisini teskin ettim. Bizirn almak istediklerirnizle, onlann
satrnakta acele eftikleri aras~ndabir denge kurmaya c;dqh&rm,
zaten AIman heyeti ba~kaniDr.Kurt Daaniel ile bu konuyu
tekrar koonugzu~umusay1edim. Rahatlar gibi oldu. Z ~ r a i
donatim~ntraktijrlere qok ihtiyac~oldugunu ve daha da
Ejnemlisi bu firmanrn Tiirkiye'deki ItemsiIcinin Maliye
Bakanlrnlzan qok yaklnl oldugunu da ilave etti. Bunu
bilmiyordum. Bilrnenin de bir faydasl olmadlg~nlsljyledim.
500 milyon markltk Hemes Kredi Anlagrnaslnl Gene1
hliidiir Dr. Kurt Daniel ile karglllkfl irnzaladik. Onunla
dliiiimiine kadar hep dost ve karg~ltkl~ giiven iqinde kald~k.
Toprag1 bol olsun.
PARAGUAY
1962-63 yillamda Aqantin'de Biiyiikelqi olarak gBrev
yaparken aynl zarnanda Uruguay, Paraguay ve Bolivya'da
da ayni sifatla akredite idim. Her birine gidip Devlet
BagkanFar~namerasimle giiven mektuplarlml verrnem
gerekiyordu, once en y a k ~ nolan Uruguay'dan, Monte
video'dan ba~lamakistiyordum. Olrnad~,Paraguay birden
Bncelik kazandl. Turkiyenin yar~s~ndan fazla topraklar
Uzerinde, iginde balta girrnemig, i ~vahgii hayvanlarla dolu
bakr ormanlar i ~ i n d ebir iilke idi. Koskoca bir s@n bir kaq
saat iqinde sadece kaburga halinde birakan kiiqiiciik Pysana
ballklarinln kayna~trgr akar sulari ile Paraguay 'da
qo~unlu~unu kadlnlann olugturdu~uiiq b u p k milyonluk
Negro-K~zilderilikmgiml bir niifus y agar... Yonetim yine
de Avrupa kijkenblerin elindedir. Aqantin ile Brezilya arasmda
sik~gmigkalm~gbu iilkeye iklimin nisbeten nefes almaya
elverdigi bir mevsimde gidebilmeyi tasarliyordnm.
Paraguay Cnrnhurba~kan~ hiq de bir Paraguayll' ya
benzemiyordu. ATman asil11, beyaz, hatta sarqin bile
denilebilirdi. Arka arkaya Wiincii defadlr bqkanllk s q d e r i n i
kazanrnigti. Beger yilllk siirelerin sonunda Bagkanllk devri
teslirni yaprhr. Bu Giiney ArneFika iilkelerinde qok Gnernli
bir olaydrr. BByiik rnerasim ve wnlikler yaprlir, yabancl dost
iilkelerin bagkanlarl davet edilir. YeniIir igilir, genlikler,
etkinlikler diizenlenir. Paraguay Cumhurbavkani General
Stroesner bSyle bir vesile ile Bakanlrk rniihriinii bir elinden
GbUl.iine verecektir. Bunvn i ~ i npek ~ o k Devlet Bagkan~na
davetiyeler gdnderilrnigti. 0 d6nemdeki Cumhurbqkanrm~z
Rahmetli Cernal Giirsel bu davetten duygulanmig, kendisini
bu merasimlerde 'Tevkalstde mumhhas" olarak benim temsil
etmemi ve girnderdig ri de kendisi adma tevdi etmerni
uygun garmiigtii.
,
Hergey iyi id1 de ben hala Biiyiikelqi olarak
itirnadnamemi takdim edebiImig degildim. once bunu
~abukla~tlrmak gerekiyordu. Hemen Buesnos Aires'teki
Paraguay sefareti kanallndan harekete geqtim. Giiven
rnektuplannln takdirni igin bir giin tesbit edildi. Benirn gibi
aynl durumda olan Isviqre ve Norveq sefirleri de ayni gun
aynz ~ e y yapacaklard~.
i Sefaretteki dosyalara baktim, ~ s k
eskilerde Paraguay 'a giden iki vatandaglmls vamlg. Biri
yllan Meki kaplan avlayacak derilerini satactcakmg.. Y~llar
geqmig ne birinden, ne litekinden ses seda qikmarnig.. Bir
zamanlar yerlilerden biri miiracaat etmig, fahri
Bagkonsolosumuz olmak isternig.. Yazrgrnalar olrnug ama
kogullar uyrnamlg, konn askida kalmig.. Bizde bagkaca hi$
bis bilgi yoktu.
Birgiin Buesnos Aires'teki ~sviqreSefiri telefon etti.
Paraguay rnacerarnlx konusunda beni uzun uzadiya sigaya
gekti. Kendisine bildiklerirni anlatt~m."0halde aziz
meslekda$im," dedi, "Miisade ederseniz bu igi ben organize
edeyim. Worveg sefiri de gelecek. Benirn orada bir fahri
konsolosurn vw..Heqeyi halleder. Assuncion I321 Paraguay'da
sadece iki otel v m g , biri Himall, Obiirii vantiIat0lii imifi,
Birinin fiyatl gu kadar, iibifrtinifnki 8u kadarmtg. ~ q i i m i i zde
eplerimizle birlikte ayni uqakla gidecektik, Eger istersek ve
bulunabilirse bizi hava rneydanindan otele gijtiirecek otomobil
de saglanacakmlg.. B ~ y l egiiven rnektubu tevdii
merasimlerinde adet oldugu vechile Protokol ve eskort, ~eref
Iutasi mensuplmna, sefarette kiiqifi bir kokteyl verilir. tsvipe
sefiri o meseleyi de halletmig. ~ ~ i i r n ialfabetik
iz sira ile
saraya gidip, gelecegimize gBre en son benim otele
avdetirnden sonra, davet ii~iimiizadma yap~lacak.1sviqre
sefiri daha ucuz olsun diye bir kasa Fransiz garnpanyaslnl
kraber getkcek, rnasraflar soma ararnlzda taksirn edilecekti,
Bundan al8s1 can sagl~gridi. 1sviqre sefirine aglz dalusu
tegekkiir ettim, Her isviqreli gibi h e s a b ~kitab~,fakat
ziyadesiyle ciddi, giilmekten hoglanrnayan rioter gibi
muhterem zat idi. Uqakta sorgu sual faslim tekrarladi.
6zellikle orada vatandagimz olup olrnad~@nibir daha teyid
ettirmek istiyordu. "Yok!" diye tekrarladim. Bu kati cevnp
daha sonra ~svicreliile aramr aqacaktl ama kabahat bende
degildi. Bereket adamin egi daha zarif bir yarad~I~gta idi.
Tiirkleri ~ o sevdiani
k s6yliiyordu. Sebebini de saklamryordu.
isvi~re'debeyin arneliyati olmu8. Arneliyati yapan da bir
Ttirk doktom iimig.. Medh ede ede bitiremiyordu. Bisfer a
zamanlar heniiz Gazi Yagargil adindaki unlii beyin cerrahini
pek tanlmtyorduk.. Saninrn bagkalan da pek tanxmazdi.
Benim uqakta derdim bagka idi. Tiirende qalmacak
1 s t i ~ aMaqi'mizm
l notalanni yanlrna alrn~$t~rn ama ne oluc
ne olrnaz, belki okumastni bilmezler diye bir de aliiminyum
plagini alrntgtirn. Slcaktan erimesin diye ne yapacagirn~
bilemiyordum. Bu ~stiklalM q l ' n a k n qok h e m veriycmrdurn.
Arjantin'de gayet gui5el qalmt~lardl."Acaba Paraguay'da da
liyle qalacaklas ml?" diye tasalaniyordum. i[svicre sefiri
emeklilige ~ o yakla~rnig;,
k biiyle ~ e y l e r ebo? veren bir
yaradlli~taidi. 0 cia kariyerini bSyle teferruatla tehlikeye
atm- yana degildi. Bu diigiinceler iqinde iken Assuncion
Hava Meydani'na indik. Ugagrn kapilan aplis a ~ i l m a zbizi
ilk kargilayan 45 derece slcakllkta bir havanln esintisi idi.
Meydan kadml~erlcekli, ellerinde siyah temsiyelerle birlikte
acaip Tiirk bayraklatln~salIayan kadlall erkekli bir insan
kalabalrgi idi. Hepsi bit bir aglzdan "Turco ...Turco ..."diye
bamyorlar, beni anyorlardi. Biraz arkada siyah bir Cadillac
arabay a Tiirk bayrag1 takmlglardi. K a d ~ nerkek Giiney
Arnerika usulii kucaklagarak selamlagt~k.Bir ara gozlerirn
bizim 1sviqre Sefirinin k~vilc~rnlar sagan g6zlerine t a k ~ l d ~ .
Genq meslektag~m"Bunu daha evvel ~Zlyliyebilirdiniz..! Ben
si7den p k daha yqhyirn..!" dedi. Benim hi$ mi hiq kabahatirn
yoktu.. Ama bunu anlatrnanin o s ~ r a d aimkani da yoktu.
Caresis miinasip firsatta anlatinm diye sustum.
Paraguay'daki kad~nlaregimi aralar~naalrn~glax,
~spanyolcaolarak sevgilerini anlatrnaya qal19tyorlard~.
Aralarinda b a z ~ l a r ibir iki kelirne Tiirkqe konugayor,
bilmeyenler veya unutmu~olanlar da hatrrlannda kalan eski
tekerlemeleri ve garlalardan bazi mlsralm tekratliyorlardt.
En qok s~ylediklerimazeret kabilinden "Tiirkce bilmez,
Allah'tan kormaz.. !" nevinden ~eylerdi.B izi karglIamaya
gelen Turco Cernaabinin Baskan1 ztyni zamanda Paraguay
Curnhurbqkantn da ~ o yalun k dostu olduiunu tekrarliyordu.
Eger sonaadan kendisini bayramlar srrasmda Ba~bakanln
yan~ndagtirmese idim, inanmayacaktrm. Kan koca ~spanyolca
bilmemiz onlarla k o n u p a r n l z , a n l a ~ m a m ~ sqok
i
kolaylagtinyordu. Bilindigi gi bi Giiney Amerika'da eski
Osmanli ~mparatorlugu'ndan kopup gelenlerin tiirniine
"Turco'' derler Paraguay'dakilerin bir kisrni Mardin
civanndan, digerlleri ise Suriye ve Lubnan'dan gelenlerdi.
Giiney Amerika'daki Turco cemaatinin Suriye ve Liibnan'dan
gelenleri bile oralann sefirlerini degil bizleri sayarlardi. Bu
anlqllmasl, anlat~lmas~ ve Szelliklebilmeyenle~inand~nlrnasi
fevkalade zor bir olgu idi. Ben kendi kendime bunun izahini
~ i i y l eyapiyordum. OnEar buraIara g 6 ettikleri
~ zaman ne
Suriye ne Liibnan mevcut degildi. Bildikleri ve saydlklatl
sadece Osrnanli idi. Dolay lsiyle biz Tiirklerdi.
Bizi karg~layaneski Osrnanlllar, oranln tantml ile
TurcoEar bizimle otele kndar geldiler ve biitiin ikametimiz
s~rasnndabizi hi$ yalniz birakmadrlar. Bizleri gezdirdiler,
alla- turca agrrlad~lar..Bizim Cernaatin bagkani itirnatnarne
memiminde benimle kraber gelecegini s~yliiyordu."Ojalla...
Ojalla ..." ingallah anlamina bis ~eylersoyledim. Bu olacak
bir qey degildi. Ona "sen bizim milli marglmzrn qallnmastna
mukayyet 01%"dedim. Zira Psotokol gefi 1rlanda PrOkenli
OTehari adlnda nevi vahsina rniinhasrr bir zatt~.Kendisine
1stiklal Margirmzm notasinz verdim. "Oltelde resepsiyonda
benirn bir yerim var, oraya koyun ben almm.." demigti. Ertesi
giin baktirn kimsenin bir qey a l ~ pverdigi yoktu. Notanln
yanina bisim plagi da koydum, bekledirn. Yine alan giden
y oktu. k i s i de orada duruyordu. Olehari iiqiinciI kugak bir
irlandali olrnasina ragmen bembeyazdi. AnlapIan hi$
kangmamigti. Dedesi 6nlii bir doktormuq, buralarda ilk
hastaneyi o kurmug.. Parklarda meydanlarda babas~nrnda
heykeli vardi. Bize onlan g6stetip ogiinrnekten ziyade bizim
somlmm~zisavugturur gibi bir hali vardl. Benirn uyanlmma
cevaben protokalii tarn anlamr ile noktasina virgiiliine kadar
uygulayacagin~siiyliiyordu arna bizim 1stiklal M a q ~ m ~ z i n
notasini veya plaginl neden almadlgmt sordu@rnda babasinin
y ahut dedesinin heykelini glistermekIe yetiniyordu.
itimatnameleri verecegimiz giinUn arefesinde bu rnektuplann
Franslzca bir terciimesini Dt~i$leriBakan~nasvnmarn~z
o n u n l a birax k o n u g m a r n ~ z g e r e k i y o r d u . B u n u
Cumhurbagkanl~&saray~ndayapacaktlk. Slsa ile bizleri alip
.....~...............~...
Paraguay Cumhurbagkanina giiven mektuplarlnl nasil
verecegimizin provasinl ayn ayn yapm~gtik.Bunda en qok
yorulan her seferinde b i z otelden saraya refakat eden sevimli
Protokal ~ e fhlandalr
i Olehari oluyotdu, Sonuncu sefere 6en
pkhgirn iqin dlinligte onu otelde 'biras serinletebilrnek iqin
altkoymak istedim. Cok igi vardr. Bagkanln "Transmision
del Mando" hazrrl~klarisilriiyordu. Duraklamadan
faydalanarak kendisine bir defa daJla hatlrlatt~m... "Bakm"
dedim "Merasirnde bu milli mar9 iizerlnde bu kadar israrl~
duruyorsam biliniz ki biz Tiirkler kendi mill i varltgtmlza
qok bag11 insanlanz.. Siz bizirn fstiklal Margirnlzi eger
~almayacakalursanls. gliven mektuplanml vermekten bile
vazgqebilirim.!" Olehari yiiziime acaip baktl. S o m "m1adlm
anladim.." diyerek uzakla~t~.
Sonradan kendi kendime diigiindiirn. Acaba bu konuda
fazla ml ileri gitrnigtim?.. Diinyanln ijbiir ucunda,bakir
orrnanlar i ~ i n d e acaip
, Pyrana balrklari dolagan nehirles
araslnda srkqrn~gkalmi~bu iilkede, hu kadar titizlik acaip
kagm~yormu? isviqre sefiriain dedigi gibi her iilkeyi kendi
eo&afyasl ve adetleri y q m iqinde degerlendirmek gerekmez
mi idi?
Arna bu iilkenin pmtokolii, o zmana kadar gOrdliklerim
arasinda en miikernmel igleyeni izlenimini veriyordu. As11
biiyiik rnerasim igin 6ze1 heyetler yavag yavag toparlanrn~g,
otelirniz tamamen dolmugtu. Ev sahibi hiikiimet, bizler igin
bir iki giinliik ozel bir gezinti progcam~hazirlanrn~~t~.
Protokol
gefi ve her heyete nyn ayn verilen mihmandarlar bize refakat
edeceklerdi. Benirn mihrnandanrn Paraguay Planlarna 9efi
olan zath. Kendisiyle qok tad] ve ilging bir diyalog kumu$tuk.
Diinyan~nen iinlii ve geqekten de m u h t e ~ r niguazu pelalerini
gijrebilmek iqin nehirden ufak bir gemi ile tehlikeli
say~labilecekbir yolculuga razi olduk. BGyle yolculuklar
birbirlerini hi$ tanimayan insanlarl da gok ~ a b u k
yakrnlagtlnyor.. f spanyolca konugmamrz egimle benim bu
dili konugan heyetIerle ahpapl~k,hatta dostluk kurmamda
$ok yararlt oldu. Suriye, Liibnan, Mlslr heyetleli de bize
inantlmaz bir yakinlik gosteriyotlardi, Sadece Mls~r'in
Brezilya'daki Biiyiikelqisi oldu@nu ve Nas~t'lnsrnrf arkadq~
oldugunu sonradan 6grenecegirniz zat, bize neden ise biras
ekgi bakar gibi geldi.
Her ne ise, h b m ekgisi ile tatlis~ile u@-qacakvalctimiz
y o h . Nehrin guras~ndanlburas~ndaGzellikle 1guazu Velaleleri
yakrnlannda irili ufaklr adacrklarda sespiIrni5 lark-elli bin
kadar K~z~ldesili yaq~yordu.Bunlar komrnaya almmiglar,
yabanc~larlakangrnalan hatta ternaslan bile kontrol alt~nda
tutuluyordu. Sadece y abancl misafirler ve turistler gelince
refakatle gezdiriliyorlarm~g.Bider bir kaq adaya pktrk.
Kizilderili Miz~lderiFidemeyin! Hepsi goriiniigte fiIirnlerde
g6rmeye al~gtig~rn~z yagamlannr siirdiiriir g~rkiniiyorlarama
aslrnda ~ l k a dihyasinm
r butiin ykar rnarifetlerini gayet iyi
Bgrenrnivler. Fotograflarinin qekilrnesi i ~ i nmutlaka dolar
cinsinden para istiyorlar... Her pozun ayrr bir fiyat~var..
Fotograf qekrneyenlere de kendi yapt~klanqerden gopten
h a t ~ r ae g y a l a r ~ nsatmakta
~ ~srarlldavraniyorlard~.Ben
~irndilerdeTuzla'daki evimin duvanna a s t ~ g ~kamqtanm bir
ok ve yay1 on dolara satin almakla yakayi s~ylrabildirn.
Iguazu vellaleri rniithig bir geydi. Qmriimde bundan
daha gijrkemli ve aynl zamanda iirkiitiicii bir rnanzaranan bu
kadar yaluninda bulundu&mu hat~rlam~yorurn. Assuncion'a
otelimize diindugiimiizde ertesi giiniin programin1 bulduk.
Alfabe siras1 ile iiq Biiyiikelqi, Cumhurbagkan~nagtiven
mektuplanmrz~sunacaktk, Drgi8leri Bakani merasimde hazlr
bulunacak ve bir terciiman konugmalmrnlza yard~rnaolacakh.
Bereket merasim gIinliik koyu renk elbiselerle olacaktl.
Pmtokol $efi6nce Norve~sefirini aldr.Eskortmotosikletlerinin
giirultiisii patittisl ile otornobil hareket etti. isvipe sefiri ile
ben, beklemede idik. Otelin rniizigi yine bemutad "Senor ...
Senor...'' nakarati ile biten en iinlii bir prklyl avaz avaz
siiyliiyordu. Orada kad~nlarerkeklerden ~ o k fazla imig..
Onun iqin bizde 2arkllar nasil kadin klz iizerinde diizuliir
dizelenirse, Paraguay'da da tersine erkek ternas1 iglenirmig.
Norveq Sefiri rnerasirnden savavtan ~ l k r n qgibi kan
ter iqinde diindii, Kendisine hemen milli rnaqlmnin qa11nrp
gallnrnadrglni sordum. once cevap vermek istemedi.
Usteleyince "cald~larigte bir geyler.."dedi. "Ne qald~las?"
diye tekrar sorunca "Can~mSiivarj, rnaqmi pldilar. !." deyince
"1Protesto etmedin mi?' diye soracak oldum. Yiiziime gdyle
bir bakt~... Bana akllni rnl k q ~ r d m ?der gibi idi. isviqre sefiri
sefere qikrnaya haz~rlanlrkenbana dijndii. "Cok rica ederim
aziz meslektagrm... Liitfen bir tatsislik qikaray~mderne..!"
dedi. Ger~ektenilk defa bu konuda biraz fazla ileri gittigim
hissi igime ~iiktii..Boyle memleketlerde her Fey h o ~
gsriilebilirdi.
Art~ksm bana gelmigti. Yan~mdaomran Protokol Sefi
Olehari 2eref kltasl komvtan~nelini s~kabileceginisoyledi.
Sarayln anone geldigimizde bir geref kitasi ile bando tam
t a k ~ mhalinde bekliyordu. Askerlerin boylari qok k ~ s a ,
bacaklan da 45 derece s~caktabeklemeden hafif qarp~lrnlg
gibi geldi bana.. Bando qalrnaya bag lad^. KuFaklar~m
ugulduyor, baym dijner gibi oluyordu. Paraguay bandosu
giimbiir giimbiir biitiin heybeti ve ha~metiile bizim f stiklal
Margimizi g a l i y o r d v . Sarayrn pencerelerinden
Curnhurbagkan~ninbizi seyretrnediginden emin olsam.
Olehari'nin ellerine sanlacakt~m.0 hrzla bando ~efininelini
hararetle siktlm, tegekktir ve tebrik ettim. Sonra da geref
lutasln~selamlayarak komutanln el ini stkt~m.Saraya girerken
Protokol gefini bildigim ispanyolcan~nbiitiin iltifatlar~na
garkettim. Adam ciddi hi$ ald~nnryordu bile ...
tim mat name merasimi tarn owtildigi gibi oldu. Sadece
Bagbakanla ispanyolca konugrnam ve B a ~ k a nGeneral
Stroesner Alman Harp Akademilerinde Canakkale savaslan
ve Atatiirk h ogrendiklerini anIatmaya bavl
beni c;ok onu I. Bagka ni bis Atatiirk h;
idi. Canakkale s a v a ~ l a n nve
~ Mustafa Kemal'i ona Alman
Harp Akademisinde tigretrni~lerdi.Sonradan Cumhuriyeti
nasil kurdugunu ve bir dizi inlc~lab~ nasll bagardlgini da
biliyordu. Sirndiki Curnhurbagkanlm~zincia bir General
oldugunu bildigini belirtmek amaciyla olacak "Simdiki
bagkanin~zda bir generalmi?..Nastl AtatCirk'e benziyor mu?"
diye sordu. Cemal GiirseI Pa5a'n~nkendisine selamlmni ve
iyi dileklerini ilettim.uquncii donem Curnhurbagkanllg~
tebriklerini sundugunu ve bu vesile ile kiigiik bir hediye de
g~nderdigini,bunu Transmission del Mando etkinlikleri
slrasinda kendisine siiyledim. Cok duygulandr. Belli ki
beklemiyordu. Paraguay'daki TurcoPardan bahsetti. Bizim
dostumuzun dedikleri ger~ektendoBu irnig.. Bagkan onun
iqin "Benim aziz dosmmdur.. qok iyi insnndtr.."dedi. Osrnanl~
~rnparatorlugu'nun daglllg~ndansonra Latin Amerika
iilkelerine dagrlan eski Osrnanl~Tardansijz ettirn. Arjantin'deki
Tiirkleti, Turcolari anlatt~m,qok ilgilendi arna bizim
sohbetimiz qok agti. 0 kadar ki oteIde bekleyen 1sviqseli ve
Norve~limeslektaglanm ile refikalan bayaD endi~lenmigler..
Protokol gefi ile avdet ederken bando hala orada idi.
Bir b a ~i~aretiile 1stiklal Marglmiz yine gumbiir giimbiir
qal~nmayabagladi. Bu sefer ardrndan Paraguay Milli Maqi
galmd~.kisini de esas vaziyetinde saygi ile dinledik.. Zahir
buralarda adet bGyle ykarken de mars ~ a l ~ n l y ozannettirn.
r
OtomobiEde adama sar~larak,tekrar tekrar te~ekklirettirn.
Olehary giilerek.. "Biz senin rnaqini sen gelmeden ijnce de
galdllc,.!" dedi. Sqlrdrrn, akredite oEdu@ Pmguay'a geldigi
zaman mahalli gazete "LLEGO EL EMBAJADOR
TURCO.." TURK S E F ~ RGELDI ~ diye yazmiglar.. Hep
anlathgirn gibi oralardaTiirk olmug, SutiyeIi, M~sxli,Liibnanlr
o2rnuv halk n m n d a hi$ farketmez.. Hepsine birden 'Turco"
derler.. btiyle olunca Bando, Misir Sefirine de bizim f stiklal
Marynr qalrnrg.. Sefir Cemal Aptiilnasir'~~ arkadagi bir
subayrn~g..itiraz edesi olmug.. "Bu bizim marglmiz degil"
demi~..Bando gefi israrli imig "Bu bisim bildigimiz TURCO
marg~dlr.."demiv. Sefir daha da w a r edip marglarin~n
degi~tiginisoyleyince de cevap vermig, "siz degigtirdiniz ise
onu bilmem demig.." Meseleyi daha da biiyiimeden
kapatmiglar..
Cok sevindirn ama belli etmek istemedim. Yank aynl
anda beynimde bir "eton diigtti" Miar sefiri hem otelde hem
fguazu seyahatinde bana ekgi ekgi bakiyordu. Normal
kaq~lad~rn o zarnmlar Mls~rSuriye ile giiya birlegrnig, Birletik
Arap Curnhuriyeti'ni kurmuglardi. ~li~kilerimiz daha onceden
de lirnoni idi. Bunu normal karglllyordurn. Otelin geni8
salonlartnda ikide bir yiiksek sesEe anons yaprllyor,
'Txcelenntissimo Senor Ebajador de la Republics
Arabundia...'* telefona qag~nl~yordu. M~strsefiri hsa boylu
uzun topuklu bir zatti. Hemen ay aga kalkarak, ~agrnlan~n
kendisi oldu@nu etrafa, ozellikle bana gostermek ister bir
tav~rlaasker adlrnlarl ile telefona gidiyordu. Ben kendi
kendime kss krs giiliiyordurn. Bijyle bir yerde ve ortamda
kirn kimi bliylesine be9 dakikada bir telefon qaglrabilirdi ki?
Ne ise sonradan yanrna gidecek, ahbapl~kedecektirn. Cemat
Aptiil Naslr ile nas11 konugzu~umuzuanlatacak yakinlik
saglayacaktlm. Meger onun eqi de bizim Beyleyin'den bis
Tiirk h a n ~ mimig..
~ Kornpleks kalkt~dost olmu~tuk.Tabii
fstiklal mar81 konusuna hi^ deginrnedi.
Otelde herkes bizi bekliyordu. Sampanyalar buz gibi
sogumug, bu arada diger misafirlerimis Paraguay Protokol
memurlan, Seref luta51komutan~ve Bando Sefi de gelmi~lerdi.
Ben e n p k Bando 2efine iltifat etmigirn.
Bu ziyaret sirasinda diger bir anektodu ve dzeIlikle
Arjnntin'de Atatiirk An~slnac;ikartt@~rnhat~rapulunun
pkmlmasmda Yunan Kaql Lobisinin rnelanetini ijnlemekte
bize qok yardlm~olan iinlii gazeteci ve TV yorumcusu
Uribari "i nasil kudardi&mi o bahisle anlatacag~m.
SEFARETLERDEMSAF~RLERF
I TURK SANATCISI IKisiNk DE AD1 BEDR~...
~ K&Lij
BAYKAM, ~ B U R UE Y ~ ~ B o ~ L u . . .
Diplomaside, BzellikIe yurt dqmda siirekli g6revle bir
yere atanmlg iseniz, hele hele Bagkonsolos veya Biiyiikel~i
olarak gorev yaplyorsanlz, resrni ziyaretlerin dlglnda gelen
gideniniz qok olur. Bu bizde diger iilkelere oranla daha srk
ve yaygin bir allgkanlik sayllir. Bizirn, uzun diplornatik
hayat~m~zda qok rnisafirimiz oldu. OnIan bilmem ama biz
hepsinden rnemnun kald~k.Bu ne de olsa bir saygl, yakanlik
ve itibar meselesi bile say~lsr.Ben kendi hesabrrna gelen
gidenden hi$ gikayetgi olmadlm. Paris'te Ba~katipiken
r&me tli anam Melek Han~m'I kucagmda Yavuz GBhen'le
misafir ettim. Sonra rahrnetli babarm, kardeglerimi lcuzen ve
kumlerirnizi rnisafir edebilmekten gerqekten qok mutIu
olmugtum. HeIe Almanya'da Biiyiikelqilikte anaml kanuk
ettigirn zaman onlann yiiziinden tagan sevinq i~aretlerini
glirmek, i n a m u ki beni onlardan bile daha p k mesut ederdi.
Ne ise, resmi ziyaretler kzsrm ayn bir biiliimde olacak.
OnIan mutlaka anlatmak gerekecek. h a burada bu ziyaretler
slrasinda tanrdig~rniki iinlii sanatg~mrztanlatacakt~m.ikisinin
de ad1 Bedri idi. jsimleri bir arna cisirnleri degigikti. Onlan
birkaq ylE ara ile tan~drg~m sarnan, aralarlnda sanlrim en
azlndan elli altrnlg yag kadar fark vardi. Kigiliklerinde belli
belirsiz bir benzerlik vardl. Birincisini 1964-65 y~llannda
Briiksel'de tanlmqtirn. AB nezdindeki ternsilcilgimisde ilk
Biiyiikelqi idim. Bois'de La Cambre ormanma biti~ikkiiqiik
ama gok girin bir Sefaretimiz vard~.0 tarihlerde en sevgili
arkadaglmmdan Hasan Esat I ~ i kBelqika'da Kral nezdinde
Sefirdi. Ben Arjantinde Biiyiikelqi jken AB nezdinde daimi
ternsilcilige nakledilmigtim. Kanplarya satln al~nrnig,
ikametgah~nsattn allnrnasi da bize birak~lmlgt~. Briiksel'de
gormedigimiz sat~hkIron& kalmadr.Haqan Iyk hakll olarak
AB ikametgahinln as11Sefaret binas~ndandaha gtirkemli ve
giSsteri~liolmamasrna ozen giisteriyordu. En bliyiik, yemyegg
bir park iginde giize'l bit kogk iizerinde rnutabik kalindl. 0
bina satln allndli idi. Giinler ve olaylar, olaylarln ijnern
s~ralamalanh~zlrdegigiyor ve geligiyor. Kim derdi 6 iiyeli
bir AET-Ampa Ekonomik toplulugunun bugiinkii 25 iiyesi
o l m bk Avrupa Birligine diiniiqebilecegini? oyle oldu. Eski
ikmetgaha rmzrak s i m a d ~vimdilerde
, sanlnrn en rnuhtegem
sefaret binalanmlzdan biri satln alrnd~.!1gte boyledir bu
diinya.. !
Giinlerden bir giin CHP Milletvekillednden Sayln
Suphi Baykam y a n ~ n d aoglu ile birlikte ziyaretimize geldi.
Kendisi Hasan Iglk'in yalun arkadap, ismet Paga'nin da ~ o k
yaklnr imig. Sanirrm SnemlE bir igi iqin bir glinlilgiine
Almanya'ya gidecekmig, "oglunu bir geceIik bize emanet
edebilir mi imig" diye soruyerdu. Can11 emanet almak zor
arna yap~lacakbagka bir ig de yok. Bedri p c u k da cin gibi
gijzlerle bak~yor.Resim yaparmrg.. Kendisine kag~tlar
aldrrdrEr.. Baba gitti. Bedri kald~.Orada tek bir misafir odamiz
vdt.k ikigilik muazzam bir yatak vardl. Nokta gibi, luvzr
krvlr siyah sag11g,oeu@ yatrdrk, odalmm~zaqekildik. Gece
yansmdan soma haber verdiler, rnisafis odas~ndanperde
perde artarak ~ o g a l a naglama sesleri geliyomug.. KaIktzk
hep beraber misafir odastna gittik Futbol sahasi gibi yatakta
nokta gibi bir p c u k agliyor. Korkudan oldugsrnu
sanmyodum. Cok duygusal bir p c u k oldu@ anlag~lryerdu.
h a s l m ve babastnl myordu. Garesiz egimle berakr n6betle~e
Bedri Baykam'a dadllik ve eglik ettik. Baba Baykam ne
ertesi gun, ne daha ertesi gun gijrlinmedi. Telefon taharrisine
geqtik, sonunda baba geldi. Oglunu ald~gicti. Arndan y~llar
geqti. Ailece Bedri Baykam'm kariyerini, geligmesini waktan
sanki bir evladmz gibi izledik. Bir gece bir davette rastladk.
Artlk ernekli olrnugtuk. Bedri Baykam geqekten sByledigi
gibi bisleri hatlrladl ml? Bilernern arna bizi unutmadi.
Resirnlerinden degil, yasdiklarindan birini adresimize
gdndermek nezaketinde bulundu. GGnderdigi kitaba bakhrn
kablnda kabartma yazl ile "ORDU SANTRANC
OYNARKEY diye yazi yordu. Ohrnaya all gi yorum ama
pek anlayabildikimi sijylersem yanli~olur.
Bedri Baykam bana resimlerinden birini yollamadl
ama ben ona bu sayfanln arkasinda onun bizdeki misafirligi
slrastnda qizerek bana hediye ettigi resmin bir kopyasini
sunuyorum. Bir pazar gun0 idi. &el bir av partisine davetli
idim. Dijniigiimde iki arada bir bir 5eyler karalarm~'QOguz
Arncaya" diye imzalayarak bana vermipti.
Bedrilerden ikincisini tanrmayan yoktur. Bizirnle
Bonn'daki Sefaret binasinin ingaatl srraslnda aylarca beraber
olrnu9, birlikte qali~mgtik.Onun hatlras~n~ kendi hatlralan
ile anabilmek iqin onun kendi yaptlg~ptresini ve bir ~iirini
yine bu biiliirnde sizlere sunuyorurn. 1ki Bedri'yi de qok
sevdik. Yaglis~bekn alemine g&tii. Eenci be1ki sanati kadar
siyasette parlayacak.!
Bedri Rahm f Eyii botlu 'nun A lmanyn 'cin O&LZGlikmen 'le hirlikte planladrfi ve
E#hoglun un biiyilk r@$lnr sonucu yuprp sergaledigi i n l i vitray ~ali,rmnsi ...
Su an Bonn 'daki sefarette bulunmaktud~r.
-29 1 -
D~YARBAKR CARSIS'INDA Fk
l AVUC PENGUEN
Diplomasi hayatmda, devlet ve hiikumet bakanlmnin,
kqllrkll ziyaretlerin, uluslararasi kurallara giire, bir protokolii,
bir rnetasimi, deyim hog giirilliirse, bir 'Cracod'u vardlr. Sijz
konusu ziyaretler, iki iilkenin yeEkileri araslnda. qok ijnceden
goru~iillr,tartigilrr, en ince ayrint~lannakadar, kaagil~kl~
rnutabakatla saptanlr. Oyle ince aynntilar Uzerinde durulur
ki, $aprsmz. Bu tiir ziyarelerde, yenilecek her bmn yemean
~egitleribile, aylar ancesinden belirlenir.
Zamanin Cumhurba~kan~ Cel a1 Bayar "rn maiyetinde,
resrni heyet iiyesi darak 1ran'a yaptlgim~zbir "Devlet
2iyareti"nden bir kaq an1 svnmak iqin, bunca sijze gerek var
mtydr, bilemiyorum. Ama bakan, miistegar, neredeyse genel
miidiir gezilerinin dahi, devlet ziyareti imig gibi g8sterildigi
giiniirniizde, faydadan yoksun degildir sanrnm.
$AH SADECE 9 K f ~ i N h E L ~ SIKACAKMIS
N~
Diinelim bizirn geziye... 1955 yllinda yapdan bu zi yaret,
$ah"n babasmin vaktiyle Atatiirk'e yapmrg old@, iinlii bir
siyaretin iadesi olacakti.
Cumhurbagkan~programla qok yakrndan ilgileniyor,
qe5itli konufarda bilgiler istiyordu. 0 tarihlerde 1ktisat
Dairesi'nde genel miidiir yardlmcrs~yd~m, Resrni heyete bu
sifatla almanlarla, neler yapllabilcegi konusunda, rahmetli
Fatin ROgtii ZorluWnunlsrarlarryla kafa yoruyor, Cankaya
igin notlar haz~liyodum.Fatin Bey, o zaman heniiz DrgigIeri
Bakanl deBldi. Devlet Bakani ve Bqbakan Yatd~mclsro l d ,
Bakanlrniz Fuat Kijpriilii'niin iistiinde bir sifat taglyor,
biinyesinde yetigtigi Hariciye'ye buy iik ilgi giisteriyordu.
BizIere ernirIer verir, biz de K~priilil'denqekinmeden
isteklerini yerine getirdik.
0 donemde, iran'm Kum bijlgesinde, biiyiik bir petrol
figkrrmasi olmugu. Bu kaynak iizerinde bizler de hayaller
kuruyor, petmlu iilkemiz iizerinden Akdeniz'e tagiyacak born
hatti projeleri yapiyorduk. Ancak bu arada g d p geli~rneler
oldu. han, petroltin bo2a akmaslni ijnlernek amaclyla, kuyulan
geqici oEarak kapatmak istedi. Bunu beceremeyince
AmerikaVan uzmanIar getirtti. Igte bu usmanlar, kuy ular~
ijyle bir kapattilar ki,bizim projelerin miirekkebi kurumadan,
kuyular kurudu. Kimseler bu ihin hikmetini anlayamadi.
Nihayet hareket giinii geldi. Heyetimizde, Fatin Ru~tii
Zorlu, Gene1 Kurmay 2. Bavkml Korgeneral RligCii Erdelhun,
Millebekli Fisuzan Te'kil, Dqi~leriGene1 Sekreteri Muharrem
Nwri Birgi, Siyasi I$ler Genel Miidiir Orhan EraPp, Pmtokol
Genel Miidiirii Hayrettin Omsoy, Bayar'ln doktom Profesor
Recai Ergiider ve ben bulunuyorduk. Heyetimizin gay+ resmi
kanadindti da dikkati qeken isirnler, $erif Arzrk, Agirlarna
Mudiirii 0.Seref Apak'tt.
BizEeri fran'a gotiirecek doktora uqaklann solugu, bir
defa da Tahran'a u l a ~ m a y ayetmiyordu. Bir gece
Diyarbak~r'da kalinacakti. Gece Ankara iizerinden
Diyarbaklr'a gelen bir haber, Orhan Eralp'le beni, bir hayli
iizdii. Curnhurba~kanrrn~zi da fevkalade liflcelendirdi. W aber
~uydu,$ah Hazretleri. Tahran Havaalani'ndaki tiirende, Celal
Bayar dahil, yalniz 9 kiginin elini sikabilecekrnig.
Eralp'le benim iiziintiim, ilk dokuzun iqinde yer
almayigrrnizdl. Ne dersiniz, g e n ~ l i kigte...
'Bu arada Bayar, Fatin Riigtii Bey'den bizirn heyettn
21 k i ~ i d e nolu$tugunu iigreniyox ve "0 halde bhldiriniz
Tahran'a, eger $ah Hmetleri heyetirnis azalann~ntamammn
ellerini s~kmayacaksa,buradan Ankara' ya dlijlnmerniz daha
munasip olur'' diyordu.
Aynl gece, Majeste'nin bizlerin de ellerini sikacagmi
Bgrenerek, Diyarbakrr'da rahat bir uyku ~ektik.
D~YARBAKIR'DA B& ~ L G ~ NMANZARA
C
Ertesi sabah valizlerimizi erkenden a l ~ puqaga
gijtUreceklerinden, Tahran Havaalam'ndaki tiiren iqin, anlam
daha ijnce de anlatt~gimgibi jaketatay tiirii gfysilerimisi,
sabah~nkor karanliklnda giyrnek zomnda kaldik. Uqagin
hareket saatine eyep zaman vard~.Muharrem Nuri ustadimz,
eskiye ve giizeIe meraklldlr. Diyarbakrr'ln iinlii sahaflax
qqismda gijyle bir dolanmamrzr istedi. Hep birl ikte, kuyruklu
ceketlerirnizle, penguenler misali, prgiya qikt~k.Sananm
Diyarbabr oldum olasr Kyle ilgin~bir manzara gijrmerni$tir,
Esnaf biiyiik ilgi g~sterdi.Diikkan Bnlerinde kii~iikhasir
iskemlelere buyur edip, qaylar kahveler sundular...
Nihayet Tahran'a vardik. $ah Hazretleri, saninm 21
kigiden fazlasinin da elini s~krti,
Resmi hey etimiz, Tahran' in 25 kilometre Btesinde,
"Sahip Karaniye" saraylnda rnisafir edifdi. Bayar ve Zorlu
sarayda, bizler de bahqedeki kiiciik villalarda kallyorduk.
Heyetimisin refakat~ileride, ~ehirdekiyeni bir otele
yerlegtjrilmiglerdi. Villmn kaplsrna iligtiFilmig kartta, "Cenah
Agay Oguz GGkmen Miidiri Kulli Bazergani" yazlyordu,
yani Tiirkqesi, Aga Hazretleri O@s Giikmen, Biisiin Ticaretin
Miidiirii, yaz~yodu.Bu bazergani lafi, gezi siiresince yakami
birakmadr, bexirgana dBniigiip, besirgan agagi, bezirgan
yukan bir latife olarak, siirdii, gitti.
"KRALTCE'N~N ELI~PULMEYECEK"
Devlet ziyaretlerinde, yliksek diizeydelci heyetin, biraz altta
kalan iiyesi olmak, zaman zaman sikrci bir alayd~r.Cok
dildcatli, hrallann cenderesinde yqmmlz. Canlnlztn qekigini
yapamazsinsz. 0 r n e ~ i nbiz yemegirnizi, Bayar'in Sahip
Karaniye Sarayi 'ndaki sofrasinda, kendisiyle birlikte yiyorduk.
Curnhnrbagkan~m~zin yap geregi, hafif yemekleri tercih
ediyordu. Bizler de bununla yetinmek zonzndaydtk. Oysa
otelde kalan arkadaglanmix, kagk kag~khavyarlan, cins
cins diinya iinliisii i~kileri,baIlandlra balland~raanlattyorlxd~.
Biz ise iistlerimizin gdzlerinin iqine balup, bize bir hizrnet
duger mi diye, " e m hazlr" durmaktan, iiniImDze konuIanlan
bile dogm diiriist yiyemiyorduk.
$ah HasretEeri'nin, Curnhurbagkanlmrz onuruna ilk
biiyiik daveti, Giilistan Sarayl'nda verildi. Bu davetin de
bizler iqin b a z ~siklnt~lanvard~.Protokol gefimiz $ernsettin
Arif Mardin, ne yapmamlz gerektigini, bizlere teker teker
ezberletti. Salonun ortasinda yiifinecek, durulacak, saygill
bir bag sef am1 verilecek, sonra da tegrifat mabeyincisinin
yan~ndailerleyip, tan~tdacak,$ah\ln uzatacagi eli srkacak,
krali~enineli de; "6pUlrneyecek. aman ha! Saray adab~na
ten diigiiyomug", o da sikilacak, sonm geri geri ylifinecek,
salondan q~kllacak.
Protokoliin kesin talimatinr son Elumiine kadw aynen
uyguladim. Ancak $ah ile egi Siireyya'n~nkonu~maya
daldiklannl g~riince,arkam dBniip kogarcastna salondan
qkt~rn.$emsettin Arif Agabey'in, iki elini bagina giitrirerek,
"Ne yaptin, mahvoldum!. .." dernesi gBriilecek gibiydi.
Sonradan kendisinden oziir diledim. Dolap beygiri degildim
ya, arkama bakmadan geri geri yuriimesini li@enememigtim.
Artlk Cumhurbagkan~Celal Bayar 'in, 1ran Ziy areti sona
ermekteydi. Kmpllkli hediyeler verilir, hediyeler al~nird~.
Bu gibf ziymtlerde adettendir. Benim pay ima her ne bikmetse,
kocarnan bir ceviz h t u s u iqinde, Iran yaplsl a&r bir piyade
tlifegi ile kasaturas~dii$mii$tti.Dip~iginegiirniig bir plaka
iizerine Sah'ln arma&m oldu@nu belirten bir yan kaztnrnqtl.
~yiydi,hogtu ama bu hediye, benim bezirganl~ks~fatlmlahi5
mi hiq bagdagrmyordu. Sonradan meselenin hikmeti anlqildi.
Bu iglerin yetkilisi, Aglrlarna Miidiiriirniiz rahmeili Orhan
$emf Apak, " A l d ~ m akardegim, hediy esini begenrnemip,
sana verilen seccade ile degigtiriverdik i$te. Uzun etme Fatin
Bey'in de haberi vat" deyip, meseleyi kapatti.
Evet, anllar, anllar...
AMA NE C ~ R ~ AMAN N , NE SAK~L!
Dig geziler, devlet ziyareti niteliginde de olsa, Far81
pasarslz, aliveri~sizolmaz, olarnaz. Aksini dtiglinrnek insan
tabiat~nabiraz aykin diiger.
Biz de gezinin son giinii, kisa bis zaman dilimini,
kendimize ayirrnak firsatini blalamadiysak da yaratt~k
diyebilirim. Otelde ikamet eden gayri resmi heyet iiyelerinin,
Tithran qargtlanndaki titiz incefemelerinden geriye birgeyler
kalmlgsa, biz de nasibirnizi alacaktik. Rahmetli Fatin Riiptii
Bey, Muhamrn Nuri Birgi, Hayrettin Osansoy ve ben, iiniinii
6nceden duyduhmus antikacllar prSislna gittik. Beykoz i ~ i
giilabdanllklar, ~ekerliklervasdi. Muharrern Nuri stat,
bunlmn hem ustasl, hem hastasi idi. Dikkat ettirn, Fatin Bey,
ne zaman dine bir parGa alsa, Muhamem Nuri atrllyor,
"Aman ne qirkin, ne sakil" diyerek, hevesimizi kr nyordu.
Elbette, bizleri "sakil" paqalar almaktan korumak g6reviydi.
Pek bir gey alamadan elirniz adeta b o ~sefarete d8ndiik...
Fatin Bey, hemen Hayrettin ile beni bir kenara gekip,
"Nurihnin, begenmedigi, sakil, qirk.kin dedigi giilabdanItklar
vardi ya, hemen gidip onlan benim @in alm, ben Nuri'yi
buraIarda oyalanm" dedi. F ~ r l a y ~Fatin
p Bey 'in istedigini
yerine getirdik, bu m d a birer ikiger kendimize de aldilc. Biz
dijndukten sonra, Sayin Birgi de firlayip @ti. Ama ~ o k
gecikti, dlikkanlann go@ kapanmlgtl.
KAHIRE ZfiARFTfMfZ, NAZIRLA GO R ~ $ M Eve
M M R TiCARET EAKANININ IADE-I ZmARETI
"BAYAR, MISIRLI BAKANI
~NSAFSIZCAHIR]PALAP)I...~
Nas~rsijziinde durdu. 1958 A@stos'unda, Mlsrr Ticaret
ve Sanayi Bakani, ]izmit Fuan'mn a~ilrpndabulunmak uzere,
egi ile Tiirkiyeye geldi. Davet, tarafimizdan, iizellikle "egi
ile birlikte" y apllrnigt~.Ciinkti, Dogulu, Ortadogulu
konuMmm~z~n e~leriile gelmeteri, a~~rlanrnalmnda rahatl~k,
kolayllk sagl~yor,Ustelik daha az masrafll oluyordu.
0 slrada yurt drynda gezide bulunan Patin Rii~tijBey 'in
talimatlanyla, yaz tatilimi yarida kesip, konuk Bakana
katlld~m.
Gezildi, goriildii, yendi iqildi. Srra gezinin ger~ek
agirl~grn~ olu~turacakresrni ziyaretlere ve g~rii~rnelere geldi.
Programa giire, konuk Bakan, once Dlgi8ler-i Bakam, soma
Bagbakan ve nihayet Cumhurbagkan~ile bulugacakt~.Ama
ne var ki aksilikler birbirini kovaladl. Fatin R i i ~ t iZorlu,
i dig
geziden zamant nda diSnernedi. Adnan Menderes' in giinii
saati uymadl. Cumhurha~kan~ ile randevuyu erteleme
giri5imIerimiz de kQk tarafindan sert tepki ile karvrland~.
KARAYORG~O I U V I A N L ~ ORTACAGDAKLERE
A
BENZER BIR AV P A R ~ ~ S I
Burada Maregal Josip Broz Tito' yu, Tiirk tarihinde
hazin ve mqum kara hatIra11 Kara Yorgi'nin ad~nitagiyan
ormanlardaki Kurunu Vustai av partisini anlatacahm. S1SzUn
seyri bizi nerelere kadar gotardii. Ama isabet de oldu. Hi$
olmassa anlatrnam gerekeni anlatabildigirn iqin krsmen
ferahladlm.
Aslina bakarsanls Belgsat'i isternemin santimantal ve
romantik bir yam da vardi. Dedemler vaktiyle '93 harbinde
Makedonya'dan Ustrumca'dan gelmi 9. Mani sa'da
yapatnaml~lar,geri d6nmilgler..,Babam qok kii~iikyagmda
mnesini kaybedinoe anall& ile k a l m m g , bir kolayrn~bulup
kapafg h.anbulk atm8. Hukuku bitirmig, izmir'de evlenmi?
ve sonra & haanisa'ya yer1egmig...Cok daha s o d m babasm
ve iivey annesini, kardeglerini Manisa'ya tekrar getirtmig.
Babam Ustmmca'mn "Memkaalaar" ailesinden imig. Bunun
"Memkalann Ali Aga" sijziiniin bir deforrnasyonu olduenu
babam anlatlrdi.
Babam fsmail HakZu Gakrnen, soyadini ~ o sevdigik
kms~ annern Melek Hmrn'a olan sevgi ve baghh@yiiziinden
dm?.0 s d a annem ince hastalrga tutulmug, v e m olmu$.
oldii olecek diye beklerken babam Melek ad~nlnOztUrkgesi
diye G o h e n soyadrni almg...Annemin tarafi, dayilmm da
"Gijkgeler" diye bilinhig. Onlar bu soyadini aEmglar, Ecel
babarnl anamdan tam yirmiiki y11 Bnce aldr. Allah ikisine de
gani gani mimet eylesin...! Babarmn 6ldU lilecek diye lizerne
titredigi ve Melek ad~nlsoyad1 yaparak bayna tac ettigi
annemi yagatan da ortanca kardegim Miifit'in, annesini
dogarken kaybeden oglu Yavuz Gokmen olmugtu. Annem
Yavuz'u yanlndan hi^ aylrmadl. Bakzmini ve yeti~mesini
kimselere b~rakmad~. Rendi dogurdugu evladlanndan h i ~
birine giistermedigi yakin ilgiyi ona gijsterdi. Belki
gostermesine de pek gerek yoktu. 0 zamanlar evimisde
y d r m a l m @ctu. Simdilerin iinlii gazeteci ve yazm Yavuz
GBkmen'i 82 evlad~gibi kendi yetigtirdi. Yavuz ondBrt
yagrnda bir oknl arkadaginin gevezilik edip sijylemesine
kadar babaannesini kendi 6z annesi biliyordu. Eger ergenIik
ve genqlik yqlannda mapuslara diismeseydi bizzat kendisinin
bizlere suyledigi gibi daha da uzun yagayacaktr. Ciinkii onu
ince hastaliktan kurtaran re yagatan yetim torunu Yavuz
olmugtu. Yavuz onun ya~amindaki"Leit-motif 'di. Yavuz
hapislere d8$Unce, annem de yataklara dii8tii. Sirndilerde her
sene Manisa'ya gidet, nnamm, babamm ve ynlrrnlanmizrn
kabirlerini siyaret eder, fatihalar okuruz..,
Rahmetfi babam qok kiiqiik yagta aytildigl
Ustummca'mn hasretini qeker, bize oralmm ve Ustmmca
deresini, baglan, bahqeleri anlatirdl. Evleri oaalarda imig.
YilEar soma egim Huriye ve k~z~rn Giilperi ile AImanya'dan
atornobilfe Tiirkiye'ye tatile gelirken yoIumuzu qevirdik,
ge~erkenUsmmca"a $a uwdlk. Dere iissiindeki kahvede
Tiirkler ile eskilerle konugtuk. Bizimkileri hatlrlayan
kalmamqtl. Konu~tuWmrniziny aglan rniisait degildi arna
oralardan qok daha sonralan q~krnitPakize Yengemin
ailesinden kalanlarla bulugabildik. Onlmn hlavuzlu@ iel
dere kenanna indik. Ustnlmca deresinin kenmndan ilu avuq
toprak aldam. Gijtiirdiim babamln Manisa'daki kabrine
serptim. Ummm ruhu sad olmugtur...
"00 souvenir... Souvenir... Que me veux-tu?" Evet...
Hatiralar bep biiyledir, Bilrnern ki ne isterler? Nedense hep
birbirini kovalarlar... Hafiza dedigimiz bir acdp kara kutu...
Ne gfiriiyor, ne duyuyorsa hepsini bir yerlere kaydediyor.
Soma birden k q m pkmveriyor. Liitfen beni baBglaylmz!
Zira biIirim ki bu ha1 sizlerde de zaman zarnan oluyordur...
So@k ve islak bk lug giinii, @am iizeri Belgral gamda
bekleyen Tito'nun ~ z e Itrenine bindik. On onbeg kadar
yabancl BiiyiikeE~iidik. Federal Yugoslavya Cumhuriyeti
Devlet Bagkani Maregal Josip Biroz Titohnun av davetine
gidiyorduk. Komijnist veya sosyalist bir iilkenin degil de
sanki bir imparatorlu@n hata kabul emez protokolii i~indeki
biz davete icabet eder gibi idik. Hergey inceden inceye
hazirlanmigti. Gardaki tren h8l8 Avusturya - Macaristan
~mparatorlugu'nunarmasml taglyordu. alt~yataklr, bis de
yemekli vapndan olugan bir katmh. Her birimiz isimlerimize
yazilr odalarlrn~za yerlegtik. Odalar diyorum, sira
kompartimanhar miibalagsrz bir yatak odasi genigliginde idi.
Dugu, tuvaleti aynca bis de koltugu vardi. Aksam yemegi
tren hmket edince yenilecekti. Yemek salonu da degigikti.
Ayn masalar yerine ortada etmndan szral~sandalyeleri ile
oval biiyiik bir yemek masasi vardl. Hergey eski hali ile
muhafaza edilmigti. Venilik olarak bir televizyon a l ~ c i s ~
konulrnugtu. Kirnse mevcudiyetinden yararlanrnak istemedi.
Daha ~ o ararnizda
k gevezelik ettik. Ertesi sabah erkenden
kahve alt~mazitrende yapacak ve av kllrklar~ve tiifek
techizatrm~zlaav rnahallinde inecektik,
Yolcnluk umdugurnuzdan h s a ve gabuk gesti. Yahut
bize ayle geldi, Yemeklerimizi heniiz bitirmigtik ki tren
yavqlad~ve kiiqiik bir istasyonda durdn. fnecegimiz sandik,
degilrnig. Katan ayn bir raya aldilar. Trende uyuyacakmq~z.
Sabah erkenden bizi uyand~racaklax,kahvattlm~ziyemek
salonunda av lulaUanrnizla yapacak ve sonra av mahaltine
hareket edecekmigiz. Yemek qok ne~eligeqmivti. Herkes bir
yll evvelki av partisinde Avusturya Sefirinin emekliligine
alti ay kalrnig, Fmns~zSefirini nas~lkaza iIe vurdugunu ve
adamcaglzm hastaneye kaldinlrrken kan kaybtndan nasil
ijldii@nii anlahyor veya diigiiniiyordu. Bu sefef Wbir almmg,
bir heIikopter her ihtimale kargl hazlr tutulacakmig. Pek
ferahlahcl bir konu degildi ama kebap ve erik A s i Slivoviqa
buharlm arasinda dagildi gitti. tgimiz.de en geveze olanlrniz
yeni Protekiz Biiyiikel~isidi.Kaba bir Portekiz aksani ile
miikemmel bir Fransizca konuguyordu. Konvgrnaktaki bi
kol a y l ~ gda~ gaIiba ne diplomat ne de avci olrnamaslndan
kaynaklanryordu. mkesinde sosyalistlerin ultra kanadindan
iinlii bir gair ve yazar imig. Seqimlerde sosyalistlere gok
ynrdim~olmuy, mfikafat ve cemile olsun diye Belgrat'a
atami$ 1 ~ .
Trende durdugurnuz yerde de olsa beni pek uyku
tutmamrgti ama hi$ olmassa uzanarak dinlenmigtik. Bizi
kald~rd~klan saatte ortaltk heniiz zifiri kanllktl. Kahvelerimizi
iqerken giin yeni yeni aganyordu. Trenden indigimizde
g~zlerimizeinanamad&. Her birinie qifter Eheylan kogulmug,
dBrder tekerlekli faytonlar kepenkleri aqk, koltuklannda
bacaklartmlia Brtrnek iqin kalln battaniyeler konulrnug
vaziy ette slram warn slra.alanm~glardl.Faytonlarln altln
yaldlzlan agmmfi, patine olrnu? ama eski Kraliyet armalarz
ha13 gGrillebiliyordu. Protokol miithigti. h i f o a m a h askerler,
subaylar ortalikta kol geziyordu. Her sefire bir araba tahsis
edilrni~ve mbdar iilkelerin alfebetik s d m a giire dizihigti.
Bana giisterilen arabaya bindim. Bndeki arabaya gaglun ve
acemi tnvlrla binmeye qalrgan Protekiz sefiri bana avaz avaz
bag~nyordn:"Monsieur L'ambassadeur C'est on Spectacle
Mkdieval,. ! ral..!" diyor, manzarantn ve iqinde
bulundugm~ )run hagrnerini ortaqag t ~ r e n l e r i n e
benzetiyordu, Ne de olsa qok iinlii bir gairdi. Muhayyelesi
hayli genip olmalt idi. Bir an heyecanlandi. Kogarak yanrrna
gefdi.Beni hsa yolcutu@muzdm sevmig olrnaIi idi. ~tiraflarda
bulundu. Korkuyordu. EIine ~irndiyekadar hi9 silah almarmpb.
Yine de hllanmayacakti. h a dekora uymak iqin gfistemelik
diye alrnlgt~.Bana "acaba sizin arabaniza gelebis miyim?
Korkuyorum..." dedi. Mernnuniyetle yanimda yer giisterdim
fakat bir subay miidahale etti. "Herkes kendi arabaslnda
gidecek" dedi. Boynunu biikerek gitti. "C'est Mbdieval..!''
diye stiylenmeye devam ederek, battaniyelerine sannmaya
qal~g~yordu. Zira bayagl siviI bir elbise ve eski bir pardesii
ile gelmigti.
Mare5al Tito ortalarda goriinmuyordu.Arabalar Ram
Yorgi ormanIan iqindeki dar yollardan bir siire gittikten soma
bir meydanda durdu. Arnbalardan indik. Portekiz'in ?air
sefiri h$l%~evresine"Ortaqag Sark~lan'hinldan~yordu. Av
diieninde ayrr diigtiik. Ama adarnln hakkl vard~.Kara Yorgi
Ormanlnda isminden tutunuz, avnlann namlulanndan tUten
b m t kokulmna kadar her gey ama heqye Osmanlr ve Balkan
tarihlerinin ortak diinernlerine kadar ~ a b p r n l a ryapan v a h ~ i
bir dekorwn iqinde idik. 0~ayn orman parselinde seyrek
diizen iig parti avlandik. Herbirimizin arkasinda asker
01 abileceklerini sandlglm "pointeur"ler vardl. Orman~n
gerisinde siirliciilerin bagngmalan duyulwyordu. Nihayet
agaqlatm meydana aglldlklan bulgelerde siiliinler wrulrnaya
hazlr havada qrrplnrnaya ba$lad~lar.Aslinda bunlarx
vurabilmek iqin avci olmaya bile genek yoktu. Tiifek sesini
duyan patir patlr dilguyordu. Ben Numan Menernencioglu
ve RmbouiIlet yadigan emektar Saint Etienne qifte tiifegini
bxrakmq, tek namludan etomatik be? figek atan Belqikaill
"Altm tetik" bir Browning tiifegi ile avlanryordurn.
ogle yemegi rnoIasi omanda axel olarak diizenlenmi?
bix mey danda verildi. Tahtadan masalarm illzerine bey az
irrtiiler konmug ve tabureler hazrrlanrnqt~.Orta yerde
muazzam bir av atqi alev alev yan~yordu.Beyaz onliikler
ve baglanna Balkan usulii yemniler takmlg key luzlan yemek
hizmetine bakiyorlardi. Ategin iizerinde demirden qatal bir
sehpaya as~lrnqkazan cesametinde biiyiik kulplu kalayl~
bak~rkaplarda rnuhtevas~ve cinsleri bilinmeyen av etleri,
sucuklarla kuru fasulyeli bol baharatll ve nerede ise p r b a
luvam~ndasalqali bic yemek hazrlaniyordu. Catal ile beraber
kayk da veriliyordu. Tiip gazlarla tazyiklenen bira f~qilanmn
yantnda erik rahlan konulmugtu. Ev sahiplerimiz bunlan
biralmna katarak iqi yorlardi.
Av ateginin biraz ilerisinde yilksekqe bir tiimsek
Uzerinde biiyiik qam kiiaklerinden taht gibi bir yer yapllrnq
iizerine bir glte onun da iizerine rnuazzarn iki ayl postu
konulrnugtn. Yugoslavyahin bu daglar ve ormanlarda
komitaci, partizan qeteler komutanliandan Maregal riitbesini
hzanmq slrtrnda igi kiirklfi parkasr, baginda ka~lannakadar
inen tilki postundan kalpagt ile BalkanIarin efsanevi
kahramanl Josip Bmz Tito orada oturuyordu. Hi$ kompleksi
y o h . Misafuler, bira ve SZivoviga iqerken o yillanrn~gChivas
Regal viskisini susuz ve katlks~syudurnlamakta idi. Protokol
srmsma giire kendisine takdirn edildik, sonra protokol bozuldu.
Maregal tekrar tahtrna oturdu. Ezrafindan halka olduk.
Aramizda terciiman aracllli ile koyu bir muhabbet bagladi.
Yugoslav Hariciyesi heqeyi milkemel a y x l m g t ~Tito . ile
konugrna kolagIagt~rilm~gti. Ben konugrnaya Frnas~zca
baglarn~gttrnki, araya Ttirkqe bir ses girdi. Kosovall bir
avukatl Tiirkqe terctirnanl diye getirrnigler. Bu Tito ile
muhabktirnizi daha da kalaylagtirdl. Keyifli haIe getirdi.
Av partisine bagkanllk eden Protokol Gene! Miidiirii
Biiyiikelqi Villius av tekmilini verdi. Her sefirin wrdugu av
rniktannl soyledi. Sira bana gelince Tito bana "Osrnanll"
diye hitap ederek, '"yi, iyi m a hi$ dornux vuran olmamig,
sen de vurarnamrgsin... ?" dedi. Kensinin vurdwgu iiq biiyiik
yaban dornuzu kags~nldayerde yatlyardu. Bana "Siz
Osmanlllar yernezseniz ama domuz ijldiinneyi seversiniz..!'*
dedi ve arkasmdan gevrek bir kahkaha ath. A l ~ n d akalmadrm,
cevap verdim: "BizEm iiniirniize awn btiylesi qlkanlmadl ki"
dedim. Giildii, "Sizlerigin Macaristan'dmije1 olarak b e s l e d *
sulilnler getirttik..!" dedi. Gersekten de oyPe imi9 ...
Kendilerinde pek kalmarnig, Macarlar y etigtiri y e m u g ,
kafeslerde getirip Kara Yorgi ormanlanna sa11vemigler.
Zavalli mahluklstr silah sesini duyar duymaz yaral~ve de&l
patlr patlr diigmeleri de anlayIan bu yuzden olma11 idi.
Baz~lariyere dii~tiiktensonra toparlan~yorlarkogmaya
bagliyorlardi.
Tito ~ o k keyifli idi. Bana "Bu siiliinler Mohag'tan
kaqrnlglar, Osrnanli'dan kaqmlglar.,." diyerek latife etrnek
istedi, Kendisine '"is art~kOsmanll degiliz. ..!'Ydiyecek
oldum. Daha terciimeyi beklemeden, 'Osrnanlrs~nrzBre...
Osmanlis~mz.. .! Ne ~ekiniyossunOsmanlly~ r ndemekten?
Biz bu memlekette a l milleti
~ bir arada yqtmayr y6netmeyi
Osrnanli'dan 6 e n d i k... !" ddedi.
Bu ilginq muhaverenin 'Fiirk~eterciiman araciligr ile
yapilmg olmasrnan iiziilmiigtiirn. bir yabanci dilden yapthug
olsa idi diger yabancl sefirler de duyabilirler faydaIanabilirles
diye diigiiniiydum. Hepsi merakla izliyordu. Bakmn, krelcet
versin Psotokol: Sefi Villius konu~marnizr yabancl
Biiyiikel~ilereyavq sesle 1ngilizce o l d 6zetliyordu. yemek
fasl~ndaMare~alistirahata qekildi. Aramizdan aynldi. 0
m a n diger meslekda~Tmrnsofrada et&m sardtlar, Benden
de bilgi istiyorlard~.
Av partisi kaxasiz belas~zbagladig1 gibi aynl diizen
iqinde sona erdi. Bizler geldijjimiz gibi geceyi ayni tsende
gegirerek, ertesi sabah Belgrat'a d6ndijk.
YugoslavyaVai macera11misyonumuzun bqlangcmndan
bqladik, bir kismini mlattrk. Bu misyonun sonu daha da
macerall g@. Oradan hi$ beklemedigim bi. mda Mebika4ya
nasd Biiyiikelqi atandlglrnl ve karamamemin bile qlktrgmr
anlatacak ve Maregal Tito'ya veda ederken dinledikl
ve sofiradan bi ara Amerika D~gigleriBakanl~gi$a yal
olan ABD Biiyilkelqisi Eagleburger7iin Belgrat'tan
aynlmamdan bir giin once ziyaretime gelerek anlattlklanni
~zetleyecektim.
Belgrat'tan Ankara' ya dijnmek i ~ i np b u k haz~rland~k.
E9yalanmlz1 hir nakliye girketine verip kan koca saten
Tiirkiye plakall olan arabam~zlakarayolundan fstanbul'a
dbnecektik. Belgrat'taki yabanc~sefirlere ayrl ayrl veda
edecek vaktim yoktu. B q t a Tito, Yugoslav makamIarlna
veda ettim. Meksika sefirini daha evvel ziyaret ederek
Meksiko3y.a nedcn gidemeyecegimi izah ederek ilzGr
dilemigtirn. Gerqekten bagka kogullar altt nda olmug olsa idi,
dilini be1 idigim o giizel Meksika' ya gi tmek hoguma bile
giderdi. Adam giin gormiig, mesIekten bir diplomatti. Anlayr?
g6sterdi. "Ben de hiikiirnetirne bu gekilde bildimigtim. Bu
gijriigmemizi de bildirecegim. Sefaretirnizi ziyaret etmig
o l m a n l z ~da iilkeme g i t m i ~o l u d u ~ u n u zanlam~nda
yorurnluyorum." dedi, bagmlar diledi.
XXX
Misyen ~eflerininduayyeni ziy aretime geldi. Orada
adetleri ayrlan Biiyiikelqi meslekdaganna qogunlukla ithafli
bir g h i i g tepsi hediye ederlemig. Aralannda konugmuglar,
bana aynl maddi degerde -hatta daha da fazla olabilecek
bagka bis hattra vemeyi diigiinmiigler ama bir de benim
tercihimi o@nmek istemigler. 0 dijlnemde Yugoslavya'da
diinyaca UnIii bis naif sessarn vardi. Yakin bis kdydeki evini
ve atlilyesini biitkin gelenIere gijzdirirlerdi.Eserleri Paris'teki
Louvre rniizesine kabul edilen tek naif ressammlg. Martin
Yonnag atijlyesini degil ama Yugoslavya Hiikiimetinin bir
miize haline getirip turistlere gezdirdigi kSy evini bizler de
bir defa ziyaret etmigtik. lspanya Sefirine tegekkuc erttim.
Veda kokteyline ressaml da davet etmivtirn. Geldi, o da
Biiyukelgiler gibi onlann araslnda ikinci i m z a s ~ na~t t ~idi.
Haztrlanan kamnl ar kamyona yiiklenirken merdivende
nezaret ediyordum. ABD Biiyiikelqisi pklp geliverdi. i ~ e r i
girmek istemedi. '3uras1 daha iyi'"dedi. Dl? merdivenin bir
alt basarnagr ndan bayni bana do@ kaldlrarak "Bir haber
aldlk" dedi. Bagbakanlnlz Maregal Tito ile konu~urken"Biz
Nato'dnn qlklp, sizin ba~lantisizlargurubuna gelmek
istiyoruz !?" demi? ! Besbelli bir yalandi. Kendisine bunun
tamen y aEan oldugunu, bijyle bir konugmanin katiyyen
yapllmad~gln~ s6yledirn. Adam inanrn~yordu.Yine sorgu.
sual dola gozlerle bana bakmakta devam ediyordu. Kendisine
dedim ki, "Sen bana inanmtyorsun. Sana kim siSyledi ise ona
daha gok itirnat ediyorsun!" Evet der gibi bir i~aretyapti.
Sonuna "Bak bana" dedi. "Turkiye'yi Nato'dan ayirip,
Baglant~s~zlara baglamay a kimsenin giicii yetmez!
Bqbakanirmz d bu konuda en ufak bir imada b~~lunmarmg~r!"
Bu siizlerim iizerine boynuma sarildi: "You are wonderfull
man!" diyerek aynldi.
XXX
Bii yiikelgi Eaglburger'in baba Bush dijneminde Digigleri
Bakanl~gl'nagetirildigini ama Senato kabul etrnedigi iqin
aynl konumda State secretary olarak qal~gtlginlmedyadan
iS@enmigtirn. Bayram, s e w , noel, ylfbqr diye m d a kartlarla
iligkimizi devam ettirdik. Bizim Enciimeni Danig'te Emeni
meseIesi konusunda B a ~ k a nBush'a hitaben yazlp, "Biz
agagida isim, ilnvan ve irnzas~ bulunanlar!" diye
g~nderdigimizmektubun bir kopyaslni -ne olur ne olrnaz
giiriii'ltiiye gitrnesin diye- kendisine 6zel bir rnektupla
gbndermig, cevabrni da hemen alm~pt~rn.
0 kadar ki, Ankara'daki sefaretten ltelefon ettiler.
"Mektubu nasrl gtinderelim?'' diye sordular. "Tuzla'daki
yazllk evimde idim. Oraya posta ile gljnderin, olsun" dedirn.
&el bir kurye ile glinderdiler. Tesadiifen o gun bizim
Enciimenin yaz mevsirni yemekli toplantrsr bide yapillyordu.
Knedisine mektupla te~ekkiirettim.
Belgrat'tan gabuk aynldik. Yerime Biiyiikelqi Hikmet
ozkan afanm~gti.Kendisi merkez gorevlerinde benim yardimcl
arkadqlmmdm bid idi. Gok da severdim. Onu bekletmeyelirn
diye diigiinmijgtiirn.Ankara'da Divigleri Bakanl'ntn ziyaret
ettim. Beni Icucaklamak ister gibi dawanma liirfunda bulundu.
Ankara'daki evirnizi satmigtak. Bakanllk Yiiksek Mii~aviri
olarak atanmam yaprldi. 0 giinlerde Curnhurbqkani Rahrnetli
KoruMrk'iin Cankaya'daki bir resepsiyonuna davetli idik.
Gittik. S a y ~ nBa~bakanve refikalan Rahgan Han~rn'la
k q ~ l q h kKalabal~kta
. birbirirnizi g6rrnernezlikten geldik.
k e v i t Hiikiimetinin aynlip, Dernirel Hiikiirneti gelir
gelmez, D~gigleriBakanlnrn telefon daveti uzerine
Ankara'ya geri geldik..!
-334-
"ES-A, HAVADA BULUT,
SEN S E FR~ L ~ UNUT..!"
~ I
27 May~shareketine sadece birkag hafla kala Palcistan
Cumhurba~kaniEyiip Han $erefineAnkara Palasta verilen
msmi bir resepsiyondaismet Paga'ya aynlan kiSgede, yabancl
bir Biiiytlkel~iile birlikte Pagabin kaasglstnda oturup
konqmakta iken, elirne tutu~turulankiiiqiik bir pusulada
bijyle yax~yordu.Bulnda kullanilan "egkiya" tabiri Fatin
RtS~tiiZorlu'nun benim hakhmda kullandlD daha qok begeni
ve tegvik h a w tqlyan sempatik bir tabiadi. Bu tabiri ilk defa
Cumhurbagkan~Celal Bayar'xn 1955'de ~ahran'aIran $ahma
yaptigi ziyaret sonlar~ndahemen herkesin yanlnda
soyleyivermigti. Hatnrlmm, ben hi^ alrnrnamlgtlm. Hatta
sevinmigtim bile..
O zarnanlar -virndi de 1Syledir ya.. -bu gibi devlet
ziyaretlerinde hediyeIer al~nrpverilmesi adetten idi. Bizim
heyette bu gibi iglerle B&anligm "Aglrlama Miidiirii" Orham
Seref Apak, Biiyiikelgi Orgeneral Oksalur'un da huzurunda
Fatin Bey'e shnfislm anlatt~,Heyetimide kabzaslnda "Ma-
1 Sehnigahi" diye bir ~ e r e plakasi
f v m l g arna Pagamlzln
glinlil bazilmmiza hediye edilen "Nain" halilanndan yana
imig. Orhan Bey "gimdi ne yapallrn" diye Bakana somyordn.
Biiyiikel~ikendisi bir karar almak istememi?!.. Hediye olarak
hall verilenler aras~ndaOrhan Eralp ve ben vard~k.Rahrnetli
Zorlu hiq tereddiit etmeden "Tiifegi bizim ESKIYA ya verin,
Hallryi da Pagaya vetirseniz" d e m i !~.. h e anlamamqlar
soma Eghya'mn ben oldugu anlaylmca herkes rahatlamig!..
fIeride benim igin bir dert olan bu degig tokuvun hikayesi
belki bu anllar sirasinda bir defa hatrrlanabilecektir arna
~ i m d sirasl
i gelmig iken araya slklgtlrmak istedim. Zira bu
E ~ h y atanrmlarnas~Hariciye'de sanki o gun resmen sicilirne
kaydolmu~gibi idi. Izzet Aksalur Pava kendisini bu yiizden
belki biraz s~klntilrhissetmi? olmalt ki, benim sonradan
yaphgtm bir Tahran ziyaretinde beni diger heyetten ay~arak
Serfarette misafir etmig ve bana adeta sorla p k bliyiik bir
tenzilata aynl haliy~satin aldrrtm~gti.
Yukanda soz konusu pusula elime s ~ k l ~ t t n l d i ~ ~ n d
ben Paris'teki Konsolidasyon anlagrnasindan henilz
donrnU$tiim.Artik bir Biiyiikelgi olarak yufldlgr gdrev amma
zamanim gelig sayil~sdi.Ankara'daki ikarnetimiz, igler
dolaylsiyle geseginden fasla uzamigtl. Bah~elievler'deki
evimizin tamiri i ~ i Emlak
n Kredi Bankasl'na bor~lanrnlstlrn,
Taksitleri zarnaninda ijdeyemedigim iqinde bir de gecikme
faizi biniyordu. ~ s t e l i kbankaya ipotekli oldugu halde, her
taksit vadesinde ev sanki yeniden lil$iiliiyomug gibi yeniden
masraf yaziliyordu. Fatin Bey insafa geldi. B a ~ b a k a n
yard~rncisiMedeni Berk vasrtast ile temerriit faizlerini yurt
digtna atanacag~rntarihe kadar ashya ald~mgti.Kendisinden
rica ettim, dikkatine dokvnmug "Seni Lahey ' e Buy ukelqi
atacaglz!" dedi. Ben daha da ileri giderek bir ka@t uzatttm
ve yazmasinl sijyledirn, yaziverdi. 27 M a y s 1960 olayina
sanlrirn b i r k a ~ay gibi kisa sarnan k a l r n ~ ~ tBagbakan
i.
Menderes'in iilkemize resmi ziyarette bulunan Pakistan
~ Han gerefine Ankara Palas'da verdigi
Devlet B a ~ k a nEyiip
yernekli kabul resminde idik. Fatin Bey bu resepsiyonda ne
olur ne olrnaz diyerek ismet P a ~ a ' n ~yaninda
n yamaclnda
goriinmekten sak~nmamislkl s ~ k i y atembih etmigti ama
tesadiif bu yn AnkaraUyayeni atanan Tsviqre Biiyiikelgisi
yanima gelip kendisini fsrnet Paga'ya takdim etmemi rica
etti. Kesslez Paris'teki d ~ gborqlsann Konsoliasyonu
miizakerelerinde isviFre heyetinin bqkan vekili idi. Kendisini
Paga'ya takdim ettim. Aynllrken Inonii benim Se oturmaml
istedi. Tabii oturdum. K o n u p a d a Tiirkqe'yi tercih eden
~ n 6 n u "tercumanl~k
~e ediyorum. Tam o sirada birisi eEime
bir kagit tutugturdu.
Kargaclk burgac~kyaz~livemigbir pusulanln altlnda
Fatin Rii~tiiZosIu'nun irnzasi vardr .Tek bir cumleden ibaretti;
bCHavadabulut, sen sefirIigi unnt" di yordu. Okuyunca
ba~imdankaynar sular dokiilmiigtii gibi oldu ama xenk
vermedirn, Yapllacak bagka hiqbir gey yoktu. O gun Fatin
Bey, bana ayrlca slkl slkl tembih etmig, 1smet intinti'niin
masaslna pek yakla~mamamkonusunda beni u y m g t l ama
olaylar oyle geligmi~tiki Ankara'ya yeni atanan rsviqre
Buyiikelqisi fsmet Paga'ya takdim edilrnek istiyordu. Ben
de kendisini Ankara Palas'm yemek odaslna aglan duvann
kogesinde otnran fsmet Pava'ya takdim ederek hemen
aynlabilirim sanmrgtm. Yeni fsviqre sefiri bir iki ay 6nce
Paris'te yiiriittiigtim Ticari borglarin konsol idasyonu
miizakerelerinde i s ~ i ~Reyetinin
re ikinci adarn~idi. Aylarca
bir arada ve beraber olmugtuk. Ona "Ben in8nii'yii
hnimiyorum!.f'diyemexsiniz ya!.
Pagaya yeni Sefiri takdirn ettim. "Giiven rnektuplmru
yeni sunmug, Zatl Devletlerini de ziyaret edecek,. Ancak
gimdiden tanrgtrnlrnasin~istsdi, An ederimf" diyerek usulca
aynlmak istedim. fniinii yeni sefirin elini s~karakkaryena
oturturken, befiim de kolumdan tutarak yanina oturttu.
Cmsizdim, fsmet Pqa konu~mayibenim arac~hgpnzlayapmak
istiyordu, Yeni Sefiri yan glizle siizerek kendisinin olup
olrnadigln~soruyordu: Ben de gahit idim ki asker kSkenli
degildi. Diplornattr. Ama fsrnet Paga lsrarl~idi. "Ben sizi
asker el biseIeri i ~ i n d egoriiyorurn!.." gibilerinden bir
medyum gibi konupuyor ben de terciime etmekte bayagr
mluk @iyardum m a Pasanin dedigi do@ q x h . Buyukelqi
KessIer hayretler iqinde idi. Adeta kulaklmna inanarmyordu
Lozan Konferans~slraslnda meger askerlik hizmetini
yapiyorrnq ,ve Turk heyetini koruma ve P a ~ a ' y a
rnirnhandarl~ky aprnakla glirevlendirilrnig imig.. Bir gun
g0lde bir gezinti yap~lmasrplanlanmq iken fnonii "Sen gijEii
gezintiyi birak beni mensvp olduwn kiglaya gijtiir! demig.
Kessler P a p ' y I kl2Irrsma gatiirmiig. Talirn yerlerini, at19
poligonunu, yemekhaneyi, kafeteryayi gdstemip. Hepsi p~nl
pml terterniz!. Pa+abununla da yetinmemig "Bana yattlglntz
yatakhaneleri glisterin!" dernig. G~stemigler,askerler ikiciger
kigilik ranzalarda yatlyorlarrn~g..Yataklar ve qaqaflar
bembeyaz tertemizrnig.. ismet Paga bunwnla da yetinmemig,
yatak giltelerini eli ile yoklamig.. Soma da rehberine d~nerek
"'Btiyle yataklarda yatmaya a11gan asker savaga gitmez!"
deyivermig jsvigre sefiri bu krsml kendisi ilave etti, inonii
itimz etmedi. Kessler Ismet Paga'nm hafizasrna hay rand^.
Gerqekten de inan~lacakgibi degildi, Sefir benim
rniizakere1erdeki qdqrnam haWunda kelam riigveti lcabilinden
iltifatlar birka~sijz sijylernek istedi. Hig dinlemedi bile..
selamlagarak aynld~lc.
Giizlerirnle etmfta Fatin Bey'i aradlm ve buldum ma
hi^ yiiz vermedi. "Sen gijriixsiin" der gibi dargin ve hrgin
bir hali vardi. Beni dinlernek isternedi. Bu olayln ceryan
tarzinl ancak daha sonralan ba~kabir vesile Fatin Bey'e
anlatabildim. "Ver o k a g ~ dbana!"
~ dedi, vermedim, kaybettim
dedim. Aslinda kendi lcartvizitinin arkasina yazarak vesmig
oldugu kahey'e Biiyiikelqi atayacagini giisteren yazi ile
birlikte hala bir hatlra olarak muhafaza ediyorum.
Digigleri Bakan~mizvluslararasl saygmhgr olan bir
diplomat ve devlet adam idi. Yabancilarla kanu~malada
qetin bir miizakereci olarak hakll bir ~ijhretivardl. Ronusunu
en ince tefemtina kadar bilir, muhataplann~nkarakterine
gore mGsakereIeri yuriitiirdii. Sert bir rniizakereci idi ama
hiqbirinde ink~ta'ya,rupture' gittigi goriilmemigti. Nato giri~
miizakereleri sirasinda tam 6000 sayfa stmteji kitaplm ve
etiitleri okuduhnu s~yler,"Ben bir Kurmay'dan daha qok
strateji bilirirn, hepsini bu konuda okutusum!.."derdi. Bizlere
de hep bunu Setmeye qallgt~idi. "Yabancz muhataplmza
fikir ve diigiincelerinizde inang11, ama ifedelerirnizde ve
iislupta miimkiin oldu@ kadar yumu~akolacaksinlz !.." derdi.
Uluslararas~kurum ve kurulu~larbiinyesinde yapilacak
miizakerelerdc: bu kurulu$larmensuplmn~nqok defa sizin
kargrnizda yer alacaklannl dii5unerek onlara kaql bagka bir
iislup kullanabilece@miziham onlan txafgirlikle su~lamaya
kadar gidebilecegimizi de hatrrladl. Ben kendi adlma bu
metodu bagan ile uyguladig~maiqtenlikle inanmm. 0 kadar
ki Kuzey fibns'ta bilimsel bir toplantlya Kamuran inan ile
birlikte gittigirnizde sayin Denktq'a bu diigiinceleri anlabrug,
birlikte Fatin Rii~tiiZorlu'yu bir defa daha sevgi ile saygl
ile ve rahmetle anrnak firsatmi bulmugtuk.
Hi$ unutmuyorum. OECD mensubu yabancl devletlere
olan bisikmi~ticziti boqlmn Konsolidasyonw Konferans~na
giderken beni kargis~naalmq bu yoEda direktiften ~ o k
nasihatlar vermigti. Boqlu Devlet Heyetinin B q W olarak
katiyen borqlw o3mak lcornpleksi dnyrnayacaktirn. Biz
parasinr hemen iidemek dururnunda olmadi@m~zaragmen
o d d a n qok ma1 alrm~ltikama onlar bizden paraslnln hemen
transfer edilemiyecegttll bile bile ve ma1 bedelletinin ihmine
belirli bir faizi de yiikleyerek aynl SUFU iglernigler mi idi?
Eger varsa bu suqa bizi onlar itmemigler mi idi? 4 Akustos
1958 ekonomik istikrar programlndan sonra Tiirkiye'de
miikim e~hasmtransfer edi1emem.i~b o q l m Bvlet iizerinde
ahyor ,alacalclmmn yetine de k q i Devlet gqiyordu, Devlet
devlete yalm soylemez. SOylese de tutarli ve gqerli olmaz!
Ben Fatin Bey'in bu dediklerini belki biraz daha fazlas~
ile yaptlrn. Yabana muhataplanmdan hi$ birisi bana luzmadr.
blrnadi.
Paris KonswIidasyan rnlizakereleri yediay siirmiigtil.
Heyetimizde gok iinlii isider ve yetkili iist diizey biirokratlar
vardi. Merkez Bankasindan Fikri Diker, Naim Talu, E k r n
Sahenk, Maliyeden Kemal Cantihk, OECD Biiyiikel~imiz
Mehmet Ali Tiney, Maliye Miistegar yard~mc~s~ Sabahattin
Tmman ve DlgiglesinEn Kremanrn kremdm Tevftk Smco~lu,
Fahir Alapm, Oktay &$en, Ticaret Bakanligindan Behzat
Tanir, Muzaffer Erbng vs. benden gnyrisi miinavabe ile
merkeze diinliymlm yerlerine bavkdan geliyordu. 0 zamanki
rnevzuata gijre geqici g k v l e yurt drqma @an biimleratlmn
harclrahlan bir siire sonra bellrIi ve onemli Bfqiide kesintiye
ugruyordu, Benim igin goaevlendirme kararnamesi sanmm
l i defa
~ yenilendi idi.
1960 May~ss'nakadar ancak belki de sadece haftalar
kalrnigt~.Tam gifniinii ~ i m d ihatrtlam~yorum.Pakistan
Curnhurba~kaniTiirkiye'ye resrni bir ziyaret yapiyordu.
Kalabalrk rnaiyeti vardr. Curnhurbagkan~Celal Bayar"in
resmi yemeginden sonra Ba~bakanAdnan Menderes de
misafir Devlet Bakam ve refakatindekilere Ankara Palas
salonlannda yemekli bix resepsiyon veriyordu. Hepimiz
davetli idik. Ben Ekonomik f gler Dairesi G a e l MildIirii idirn.
Ekonomik miizekexelerin hemen hepsi bende toplaniyordu.
Fatin Bey usulii ve miizakereleri andan iigrendigim gibi ve
onun Qslubundayiiriitiiyor, buna da hayli basan11 ddufgrn
siiyleniyordu. En son Paris'te OECD tegkilat~nezdinde 16
alacakll Devtet ile Turkiye'nin ticari bor~larlnln
Konsolidasyonu, yahut daha kibarcasinm suyleyelim "zaman
iqine yayllmas~ni"saglayacak kalabaltk bir heyetin
bagkanl~gtnagetirilmigtirn.
Fatin Bey uluslar arasi miizakerelerde ~ o usta k bir
miizakereci idi. Bizleri de ijrle yetigirmek isin hiqbir gayreti
ve yardmi esirgernedi. once konuya tarn anlam1 ve ince
tefermatlna kadar hakim olacak, varmak istediginiz sonucu
tayin edecek ve hi6 komplekse kaptlmadan rniizakereleri
yiiriitecektiniz. Kavga yok ama tampma mutlaka olacaktl.
Hakl~oldugunuza iince kendinizi inandlrarak sonra da
bagkalannl aym noktaya ~ekmeye~al~gacaktlniz. Rupture,
rniizakereleri blrakma asla akla getirilmeyecekti. Tma ~eklinde
de olsa hiqbir suqlamayr kabul etmeyecek derhal karg~
taarruza geqecektiniz. Mllzakere rnasasrndaki Devlet
ternsilcilerini nezaketle muamele edecek, fakat ulusIararas~
kurum, kuml veya sekretarya mensuplanna hig miisamaha
giistemeyecektiniz. Bunlann hepsini Fatin Bey'in siiyledigi
gibi yaptrm. 11 M a y s 1959 tarihli a n l a p a , merasirnle
imzalandl. Tiiskiye Cumhuriyeti adlna benim irnzarn vardl.
Bu anla~maninadr "Tiirkiye de mukim e ~ h a s ~Ticari
n
boqlar~nmzaman iqinde yay~lmas~" idi. AnIagma'nm yam
s i n her irnzacm devlet, Tiirkiye'ye tesbit edilen miktarlarda
yeni krediler velilrnesini de gbriiyordu. Bu krediler, krediyi
veren irlkede degil biitiiiin OECD iilkelerinde hllan~labilecek
idi. h l q m a Parlamentolar tamfindan m2ik edilerek yiiriirliige
girdi ve borqlar son santirnine kadar iidendi. Bu bagany1
bqta galigrna arkadqlanm olmak Gzere Fatin Riilgtu Zorlu'ya
adam~gtim.Her dedigini yaptun. Bir tanesi rniistesna: Fatin
Bey biiyiik bir otelde biiro olarak da kuIEanabilecegirn bir
yer tutrnarnl istemigti. Tersini yapttrn. En biiyiik alacaklt
devletin heyeti hangi otelde kalayorsa orada kalacag~mtzi
sByledim. En buyiik alacakll Almanya idi. Etoile rneydan~na
aplan avenue'lerden Victor Hugo'nun kli~sindeHotel Du
Bois'da kaldrk,! Takdir eden oldu mu? Sanlrlm ki evet..!
Anlqman~nimzas~2erefli oldu. Ama alacald~devletler adina
qogunun Pariste'ki SefirEeri de imzaladilar. Cogu kaprlsli
davrand~.Kimine cevap verdik, kimine anIarnaz11ktangeldik
ama sonunda hep istedigirniz oldu.
Bakanllkta bir giin Evrak Gene1 Miidiirii, qok sevilen
ve sevecen Hamit Aral, odama gelerek resmi gazetenin bir
niishasin~hediye etti. Bakanlar Kurulu bu Anlalgmanrn
rniizakexe ve imzas~ndagosterdigirn fevkalade gayret
dolaylslyla takdirlerinf bil diriyordu. lnanln Fati n Bey bundan
bana katiyen bahis bile etmernigti. Belki kendisinin bile
haberi o l m a r n ~olabilirdi.
~ Kendisine tevkkiir ettirn. Merkezde
gijrevim artik ziyadesi iIe uzarnlgtl. Bir yere Biiyilkelgi
gondemesini rica ettirn. Zaten derecemi ewelden almigttm.
Bana giilerek "peki neresini isterdin?' diye sorunca Eevazuu
se~tirn"'Beni Hollanda'y ya gijnderin" dedim. GfiTdii "peki
gezir kaj$t'ldedi. GSrurdiim el yams1 ile "0guzu Lahey 'e
Biiyiikelqi atayacag~m"diye yazd~imzalayip hana verdi idi.
Sonradan beni 1smet Pa~a'nlnyan~ndagotiince gonderdigi
"Havada bulut sen onu unut..!" pusulayi igte b6yle bir tayinin
iptali anlamina geliyordu.
Fatin Bey Tsmet Paga'y~sever ve c;ok sayard~.Sovyet
Rusya Buytikel~isiRijov, iIi~kileridiizeltmek iqin 0nvnii ile
Fatin Bey'i bir 6zel a k ~ a myernegine qag~rdl.Daha qok
ekonomik ili~kilerkonugulaca~iqin olacak Rijov bu sekiz
k i ~ i l i kak~nrnyemegine egirnle beraber beni ve Rahmetli
Biiyiikelqi Semih Giinveri ile Azize'yi de davet emitti. Hayli
slk1nt111geqen bu yemegin ilginq hikayesini bir b a ~ k a
bijliimde anlatmaya gallgacaglrn... Yernekten sonra sohbet
bagladl. fsmet Paga sovyetlerle ekonomik iligkilerin
gei~tirilmesinekarp degildi ama fazla sicak da bakrn~yordu.
Bir asa sohbet k ~ g e s i n d e nkalkip, sefaretin bir
koridomndan gqmern icap etti. Hafif karanllk bir koridordan
geqmek gerekiyordu. fki yanda da kaprlar~kapali odaIar
vard~.Ayak seslerini duyan kaplnln Ustiindeki kuqiik bir
pencereyi aralaylp size bahyordu. f ~ i r n biri korku aldl. igirni
goremeden ters yiizu h~zlladlmlarla geriye dijndiim, Sovyet
BiiyiikeIqisi Rijov keyifli idi. Sesi daha negeli ve iist perdeden
phyordu. Bana "Gosbedin Glikmen... Ne var sanki Paris'te,
Briiksel'de? Gelin artik Moskova'ya ... Sisi kuq stitii ire
besleyecegiz! Cok ig var omda. Bolshoy var, bol havyar
var...!" diyordu!
Bu yerneBn elle tutulur bir sonucu olmad~.ismet Paga
savag smsmda ve sonras~ndaSovyeQerintummufiu,Stalin'in
argmh$$n~unutrnu? degildi, Sovyet Biiyiikelqi'nin Pa$n"i
yumugatrnak ve ekonomik iliqkilerin ilk donemlerdekinden
de daha fazla geni@etmek,geli~tirmekgayretleri b o ~ apkh.
Sonralan 27 Mays darbesi ortaya pkinca Rijov yeniden
umutland~.MBK Bagkanl ve iiyelerini, ijzellikle aralmnda
en giiqlii ve etkili olabileceklerini sandlg~iiyeleri teker teker
ziyaret edip, akla gelmedik onerileri ileri siinnii~aldugnu
yine basindan Bgreniyorduk. Ismet Paga'nin askerler
iizerindeki nfifusunu daha yak~ndangSrlince kirnilerine
"Siyasi Pmileri kapatbniz, qok iyi ettiniz ,sqimlere gitmekte
sakin pek acele etmeyin, Hem niye CHB'yi de
kapatrnlyorsunuz" ggiilerinden kiistahqa telkinlerde
bulundugu sonradan as11bu s~zlerinmuhataplm taraf~ndan
aqrklanacakti. Soguk savag iqindeki Avrupa'da Marshall
yardmu uygulamalan Ampa Ekononik Tqlulugu haz~lklan
Sovyetleri tedirgin ediyordu. Nihayet saninm 1964'di idi.
Podgomi Tiirkiye'ye resmi. bir ziyarete gelmigti, Hasan Esat
Iplc Bflksel'den Moskova'ya heniiz yeni tayin olunmu~tu.
0 tarihlerde Kremlin'de StaEin'in bog biraktlgl koltukta
Podgomi oturuyordu. Kalkti. Wrkiye'ye resmi bir ziyarette
bulundu. Kafasinda Sefir Rijovhn Tiirlciye ile Rusya
araslndaki iligkileri ekonomik alandan baglayarak eski
diizeyine getirmek ve savag sirasrnda ve hemen sonraslndaki
soguklugu hatta gecginligi unutturmak vardr. BoBazlar
hakIundaki tadsls Notalar diiellosunu unuttumak istiymdu.
Ankara'da 1srnet h n i i ile yaptr@ giiriigmede Hasan Igk da
vardi. Diplomasideki yagantrmiz hemen hemea hep beraber
geqrnigti. Sofiradan seqirnlere girerek politikaya atllmlgti.
Sqiderde de hemen herkesi gqlrtarak Addet Partisi'nden
degil, CHP listesinden girmig ve Bursa*dankazanrmgtl. Bit
yila y h n ngiglerj BakanliB yam. Sonradan Milli Savuma
Bakanr oldu. Hasan ve sevgili e ~ urnit
i birincisinin degil
ama en ~ o bu k ikinci Bakanlik diineminin tat11 anllannr
anlatlxd1.f smet Pata - Podgorni goriigmelerini anlatlrken
Podgorni "Batl'dan istediginis hergeyi ama heqeyi size
memnuniyetle verebiliriz.. !" deyince ismet Pa$a iki elini
havaya kald~rarak"Yok yok demip, ne sizden bize bir k m g
toprak.. ne bizden size bir kmg toprak..!" diye kestirip atmg,
Podgomi fntinli'nlin d w m ve ~~~u anlaygla kaqdayatak
adeta Szur dilemig:" Artrk onlar geride kaldl. 0 bir hata idi.
Sirndi rniistakbel iliqkiIerimize bakal~m..!" diye bir daha
iistelemi? m a a n l a g ki, Sava~ve so@k savq doneminin
oIurnsnz etki ve hatiralan hafizalardan silinmeden Tiirk-
Sovyet iligkilerini eski donemdeki diizeyine getirebilmek
rnlimkiin olmayacaktlr.. Sovyet BUyiikelqisE Rijov'un 27
Mayis dncesi y a k l q d m ve sonradan Milli Bdik Kmitesi
B a ~ k a nve~ General Madanoglubnu ziyaretlerinde iglerneye
qalqtlgl, "Aman se~irnlerihemen yapmaya kalkmayrnlz.. !
Siyasi Partileri kapattlniz iyi oldu m a nedan Cumhuriyet
Halk Partisini de kapatmyorsunuz?' TernaFan pimdilerde
artlk gizlisi kapal~sikalmayan bu olaylardan soma daha iyi
ve kolaycst degerlendimek miimkiin olabiliy or. !
Bu konuya havadan bulutdan baglayarak rastgele
girmi~tik.Amlann pevinden giderek aq~klrgaq ~ k m ~oldak. g
Bu kitaba baglarken de a l t m qizerek yazmr~tik.Bu anilar
frenklerin "A batons Rompus!" dedikleri hnk d~kiik,akla
geldik~eanlat~lanve hafiza da sakIanabilrniv olanlardan
roparlanmgtrr.
ECEV~T,KARAMANL~Sile
YUGOSLAVYA'DA BULUSAB~LMEYI
TASARLIYQR...
Belgrat'ta bir giin Bakanliktan "c;ok acele" kaydi bir
kripto ald~rn.Aldigirn rnesaj, mealen gayle idi. Sayin
Bagbakanrrniz Yunan Ba~bakanlKaramanlis ile tarafsiz bir
iilkede bulu~upKrbns dahil, iki iilke arasindalcj, meseleleri
~ konugup mak bir ~Sziimekavugturrnak konusunda
b a baya
giirii?birliglnde kalmi$lar. Saym Bqbakamm bu gliiriigmenin
Yugoslavya'nln miinasip bir yerinde yapilmas~natercih
e d i y o r l m g . Bu ijneriye Yunml~meslekdagrna gatlimeden
6nce Yugoslavya'mn bu konudaki "6n mutabakabn" ssonucunu
alrnak istiyorlarmlg. Key fiyeti en iist derecede konugarak
sonncunun bildirilmesi isteniyordu.
Digigleri Bakani'ndan gok acele randevi istedirn. Aynl
gun miimkiin olamayacag~,istersem Devlet Sekseteri ile
hemen gtiriigebilecegimi s~ylediler.Israr ettim. Konu zaten
birka~dakikdk bir zaman dabilhdi. Anlama&lar m a me&
da ettiler. Istedigirn randevuyu hemen verdiler. Gittim. Ufak
bir rnuhtlra da hazirlamrgt~m.Bakanrn yan~ndaDevlet
Sekreteri de vardl. Anlattlm. Anlatt~klanrn~n 6zetini yazili
olarak da verdirn. Yaziyl bir defa daha kelime kelime terciime
ettiler. Bakan bana bakn. "Bu mesele beni agar..! Liitfen bep
on d a k h bekleyebilir misinizy'diyerek dadan q ~ k tBesklli
~.
Merap1 Tito'ya telefon edecekti. Cok ge~medengesi geldi.
Anlagilan Maregal, dag evinden ava yahnt bir gezintiye
q h p . Beni en qok bir iki saat iqinde rnutlaka arayacaklanm
soylediler. Aynlarak Biiyiikelqilige dtindiim Dururnu am bir
telgrafla Ankara'ya bildizmek Uzereydim ki DevIet Sehteri
telefon etti. Mareval Tito Sayin Ecevit'in bu diiguncesinden
son derece miitehassis olrnug. Bu qok bnemli toplantlnin
Yugoslavya'da yaprlmasrdan qok memnun olmug. Bu
toplanhy~isterlerse biitiin diinya kamu o y n u ayslnlatabkek
kameralar, projektorler altmda, isterlerse havada uqan bir
sinegin bile goremeyecegi, duyamayacag~bir ortamda
diizenlemeyi ve iki dost B&mm rahat bir atrnosfer i~erisinde
bulugtumalctan ziyadesi ile memnun olacakrn~g.
Ancak Mare~alinbu konuda Sayln Ecevit'den bir ricasl
v a d . Bulu~rnatarihini rniimkiin olan kisa siirede bildirmesini
istiyordu. Bazt Dig ziyaret programlari varrnlg,
Yugoslavya'daki Tiirk-Yunan bulugmasr slrasinda kendisinin
Yugoslavya dlglnda bulliunmasl olanagini bertaraf etmek iqin
bu dl8 ziy met programin1 6yIe tanzim edecekmig..! Dummu
ay ni giin aninda Ankara'ya bildirdirn. Ankara'nmn cevabi
gecikti. Yugoslav Hariciyesinden @ride birkaq defa soruyorlar
ben de Ankara'ya telsizle soruyordum. Nihayet cevap geldi.
Yugoslavya'da bulugma teklifinin Sayin Kararnanlis
tarafzndan uygun gorii!lmdi@izlenimi verilmeden toplant~nln
bqka bk mahalde yaplhak zonmlulu@ kaqismda kallndlanr
Yugoslav dostlatrrn~z~ k ~ m a d a ngiicendirmeyecek ~ekilde
ozur ve tegekkiirlerirnizle bil dirilmesi talep ediliy ordu .
GereB igin randem talep ettim. Durumu bildirdiklerini, "ama
bir de sizden dinleyelim!"diye randevuyu hernen verdiler.
Devlet Sekreteri ile gijriigtiirn. Yugoslavya'da bulugma
teklifinin KararnanIis tarafindan red edilrnig olrnadig~nr
talimat gereg birkaq defa tekrarTadm m a ne kadar inandmcl
olabildigirni sijyleyecek dururnda degildirn.
Asllnda 1sviqre mif'lakatxndan da bir sonu$ almamad~.
Sadece Ecevit'in Yugoslavya'ya duydugu hayranl~g~n
bir teyidi olarak yorumlandi.
Sayrn Biilent Ecevit, Yugoslavya'y~qok lcalabal~kbir
heyetle ziyaret etti. Yanlnda Hikmet Cetin, Di~igleriBakani
Giinddiz okgiin, bqta Planlama Mlistegm olmak lime ijnemli
bakanllklann miistegarlarr, gene1 miidiirler ve ~ o kalaballk
k
bir gazeteci grubu vard~.6zel bir uqakla geliyorldi. Yugoslav
Hiikiirneti'nin resmi davetlisi olarak onlann misafiri oldu@
igin sefarette kalmayacaklardi. Sefarette ggerekli her tiirlii
hazlrllklan yapt~k.Simdi bu sat~rlanyazarken o gUnlerde
hazarladlg~mlresmi ziyaret programlnl yeniden okudum. ve
kendi kendimi kutladirn; emekliligine o kaar az kaIrnag bir
diplomatin baylesine rntikernmel ve tefematli bir program
hazirlayabilmig olmasn beni bile haysete diigiirdii. Sefarette
biiyiik bir gijrev tanzimi yapilrnig, her iinernli rnisafirin
muhattab1 olacak sefaret mensuplannin isimleri, telefon
nummlmnr bifdiren ayn ayn notlar hazirlanrnlgti. Herkes
gidecegirniz yerlerin ozelliklerini, konugaca@mzinsanlann
karakterlerini, bu notlara bakarak kolayca iigerenebilecekti.
He gey Bagbakan'in isteklerine giire ayarlanm~$ti.Akgam
yerneklerinde srnokin ve uzun etek giyilmeyecekti. 62
ytinetirn sisterninin kuruculari ve ydneticileri ile birlikte
nutlaka temas saglanacaktr. Aynca Komiinist Partisi'nin
ileri gelenleri ile de iIigki kumlacaktl, Ecevit, Yugoslavya'da
hiqbir bagka yabanc~memlekette olrnadlg~kadar tanman ve
poptiler bis siyaset adamlydi. Hemen biitiin yoneticileri
taniyor, onlar da Saysn Biilent Ecevit'i gayet yakindan
izliyorlard~.Belgratk aligrnlgtlrn. Camartesi, Pazar ve tatil
gilnleri egimle beraber ijzel arabamla grluyor, etrafi, ismini
gok duyup da gorernedigimis yerleri delaglyorduk. Orada
Tiirk qok, itiban ise daha qoktu. Bagbakan Ecevit'in resmi
ziyaret baberine ~ o k sevinmigtik. Birbirimizi tamrd~kama
ozel bir yalunllglrmz yoktu. Ankara'da iken hemen her pazar
Bgle yemeklerimizi dfgar~dayerdik. Cok zarnan Ciftlik
Lokan tasi'nda veya S akarya Cargisi hdaaki baI1k91
lokantalmnda kargilagir, sempatik sefamlag~r,arada dostga
ha1 hatir sordu~umuzolurdu.
Bagbakan bu sefer, ayagln~ntozu ile ve hem ~ o k
kalabal~lcbir heyetle geliyorlard~.Ba~bakanYard~mcis~
Hikmet Cetin, Dlgigleri Bakan~GUndiiz 6kFiin, Yiiksek
Planlama ve Bakanl~HarMiistegarlatr ile bas~nmiist diizey
temsilcileri Unlii gazeteciler de heyete dahildi.
Besbelli kapsamli ve qok alanli ternas ve miizakereler
diigiiniiliiyordu. Sefareti, seferber ettim. Hepsi qok degetli
qallgma arkadqlanmla birlikte bir kitap hacminde bir dosya
hazirladzk. $imdi bu saz~1arrynzarken o dosyaya ~ o y l bir e
g8z atilm. Kendime gtivenimle birlikte mora1irn de arttr.
Emekliligine bu kadar az zarnan kalmlg herhangi bir
bilyfikelqinin kolayllkla gaze alamayacag~kadar kapsstrnli
bir dosya idi. fginde yok yoktu. Yalnrz baglddann~yazsam,
kitapta yazacak bagka yes kalmaz! Sefaret mansuplmndan
her birinin misafir heyetten hangisine nasil muhatap ve
yardunci olaca&,isimleri, telefon numaralan ile bildirilmigti.
Ben ve egim Sayin Ba~bakanve Rahgan Han~mefendiile
bilikte olacakt~k.Sefaxette ?ifre vesair gorevIilerden bqka
bir diplomat nOk@ kalacak ve hepimizle irtibab saglayacaktr.
Program1 Yugoslav Hariciyesi ile birlikte hazlrlamrg ve
gerekli Yugoslav memurlarrmn isimleri ve telefon nurnmlm
da yaz~lmigti.Sayin Ecevit'ten gelen yazili talimatfa
YugosIavya rejimi "teorisyenleri" ile ternas arzusu da
belirtiliyordu. Hariciye Nezaretine ilettim, tagm gibi oldular,
Bana ozy~netimSisteminin mucidi say~lan,batiin diinyada
unlii siyaset adam Edward Kardelj'den bagkas~nrnismini
veremediler. 0 da knnserden muzdarip, Amerika'dan gelen
uzman hekimIer nezaretinde Brioni adas~ndatedavi
goriiyomug. Progmna bir geceyi Brioni adasinda g q h e y i
ve Kardelj ile akgarn yemegi koydular. Rejimin diger iist
diizey erkPn1 verilecek yemeklerde hazir bulnnacak ve
Bagbakanlrmz istedigi yekilde konugabilecekti.
Bu mIske11ef' bit prograrndi. Saym k e v i t'in yemeld&
smokin ve uzun etek giyilmemesi talimah da hafif ga$hnlik
y a n ~ n d apratik bis kolaylik saglamadl degil. Tamamryle
teferruata tallvk eden Snernsiz olay da olmasa, ziyaret
rnuhte~ernsaytlabilirdi.
Baglangiqta, sefaret ikametgah~n~ dolaglrken, otuma
salonurnuzda gdzii, yuvarlak bir rnasanln iizerinde ve
qergevelesin igindeki bazl foto$afIara qarprnlg. Sirndilerde
Biiyiikelqi olarak yllrtdiz =evy aprnakta olan o zamanki
ikinci katibe, "off! Bu rasl taaf 'iin etrnig..!K a l d ~ n nbunlan
bnradan!'" derni;~.Cocuk anlarnlnl bilrniyor. Bana bunu
anIat~rken"taaffiin ne demek beyefendi?" diye somyordu.
Cevap vermedim. Aralarinda Celal Bayar, 1smet ~ n ~ n i i ,
Siileyman Demirel'in imzali ve ithafll fotograflnln da
bulundugu o masada, nezdinde biiyiikelqiIik yapt~gimyabanc~
devlet ba~kanlatrve bagbakanlannm, drqigleri bakanlannin
resimlerini kaldlrrnak bana yalugrnazd~.Bunu dolay11olarak
duyurdum ve ilave ettirn: "Urnmm, Sayln Ba~bakanlmrzda
Belgrat'tan ayrilirken bana bir fotoBaflann1 hediye ederler
de, onu da iftiharla digerlerinin yanlna koyar~m.''dedirn.
(Fotograf yetine, bir ~ i i kirabi
r irnzalayarak hediye etmigti.)
Sayln Ecevit'in adeti imig, onernli bir ziyarete giderkea,
yahut giine baglarken, refikalan ile birlikte giiyle tenhalarda
beg on dakikalik bir gezinti yapxlarnq. Bu ziyaret slras~nda
kimselerin yanlnrlna gelmelerini ijnlernemi istedi. '"Biz
gelmeyiz. Yabancllarrn da sizi rahats~zetmelerine engel
olmalan iqin protokole ricada bulunurum." dedim. Sayrn
Bagbakan'rn bu talimatrna uymayan sadece, beraberinde
getirdigi medya rnensuplan oldu.
Sayin Ecevit, bir ara Yugoslav Korniinist Partisi'nin
fcra Sekreteri ile goriigmenin neden saglanamadigm~sordu.
Cevaben halen o gahsm rnuvazzaf bir tank Binbapsi oldu@nu,
ideoloji ile film hiqbir ilgisi bulunmad~~mi,gdrevinin sadece
parti isindeki Deviationistlerin imhasi oldu@nu, iig giin once
Belgrat'taki Osmanli'dan kalma "Teraziye" mmeydaninda
kendi tabancasl ile herkesin iginde wrdu@nu bijtiin ajanslann
yazdlgani silyledim. "Ama jsterseniz, $erefinize verilecek
yemeklerden birine davet etrnelerini protokolden rica
edebilirim" dedirn. Yiiziinii ash, memnun kalrnamlgt~.Sonra
yanima uzun boylu bir zat yaklagti. Tanldigim bir adam
degildi. Bana "Affedersiniz beyefendi, biraz ijnce Sayin
Bagbakan91akonvgmaniza isterneyerek gahit oldurn. Saym
Bqbakan mut1alra o zah ziyaret edecek olsa idi, siz Biiyiikelqi
olarak kendisine refakar etmeyecek mi idiniz?" dedi.
Kendisine bis som ile cevap vetdim: "Bunu siz mi a e n r n e k
istiyorsunuz, yoksa Bagbakan ml sordumyor?" dedim. Hafif
haddini agar tarazda "Nasxl alg~larsanrzijy ledir efendim !"
dedi. "Algrlamak" s~ziiniiyeni duyzlyordurn. Karine ile
pkart~pcevabrnl vedim: "Gitrneyecektim!" dedim. Sanirrrn,
Sayin Demirel'in fotografi hikayesinden sonra ipler ilcinci
defa orada koptu Hikayenin devamr var. Brioni Ada'slndan
Kardelj qifti ile uzun siiren bir BzyGnetim sohbeti, smokin
-uzun etek alerjisi var. Sonra Saray-Bosna ve Ohri ziyaretleri
ve ziyafetler var. Oralarda Sayln Ecevit bir rnasal kahramanl
gibi taniniyor ve seviliyor. Kendisine "Qsrnan Aga" dire
hitap ediliyor. Varlular sijyleniyor. Bvnlann hepsini yazrnaya
kalksak kimseye yer kalrnayacak!
Masalln Bzii: ziyaretten iic; giin sonra, "Bilgi giSrgii ve
deneyimlerinden bir sure de Meksika'da faydalanllmak iizere
Meksiko BOyiIkelgiligi'ne atandigirni" bildiren telgsafla son
buluyor. Kabul etmey ip merkeze naklirni talep ettigirnde,
merkezde bu iglerden sorumlu sevgili sinif arkadaglm
Btiyiikelgi $ahin Wzgiisen'in telefondaki sesi h i l i
kulaklarlrndad~r:"Yapma Oguz'cu~urn!Bu kndarlni
Wan~mefendi"ye kabul ettirene kadar helgk olduk !"' diyordu.
Merkeze d6nmeyi terci h ettim.
Ankara'ya geref-i ikbal ile d8ndUk. S a y ~ nSiileyman
Demirel beni tezelden Paris'e giindermek veya Gene1 S e h t e r
atamak isternig. Drgivleri bakan~Rahrnetli Hayrettin Erkmen
misafir oldugum eve kadar geldi. Emekliligime iki ylldan
bile az kalrn~gt~. Ben rica ettim. HA11 bog olan Budepegte
Biiytikel~iligi'neatanmam yaplld~. Orada Elqi MiEstegar
Galatasaray'dan sinif arkadagrm, hatta sira arkadayrn ilhan
Akant vazdi. Yine iizel nrabam~zaatlayarak kara yolundan
kan-koca Macaristan k vardrk.
Arjantin'de Sefaret binas1 degigrnigti. C A ~ N G -
SANTA FE kavgagtndaki eski bina blralulnug, diinyanln en
geni~ve buyiik caddesi oIarak bilinen A V E N ~ GENERAL
A
SAN MARTIN iizerindeki bir bagka binaya tapinmlgtl.
Sanlnm bu Biiyiikelgi Kenan Giikart zaman~ndayapllrnigtl.
Biz $ahsen eski binay~daha qok sevrnigtik. Ne ise, devlet
sefirlere sefaret binas1 begendinnek zomnda degil.. ~stelik
yeni bina semt olarak c;ok daha g&kemli bir y d e idi. Bereket
versin devlet sonradan BELGRANO semtinde yeni bir bina
satln alrmq, a r a s ~ ngijrmedik,
~
Arjantin'de PERON-EVITA dijnernini izleyen,
bizdekine benzer bir ara dijnem de son bulrnug,
Curnhurbaglcanllg~naARTHUR0 ILLfA adinda Cordoba11
bir kasaba doktoru seqilmigti. Adamln lakabi, trph gimdiki
CARLOS MENEM gibi, "EL 'IZlRCO" idi. Herhalde o da
eski OSMANLI diyarlarrndan go$ edenlerden olmall idi.
Kendisi pek bilmiyorda. Ama yiizli gBzii, hali tavn bunu
dogrular gibi idi. Oralarda adet, yeni seqilen
Cvmhurbagkanlann~nseqirnlerden iiq dort ay sonra belirli
tarihlerde ve belirli merasimlerle ig bagr edebilmeleri
yolundadu: m.h~wrnn "CASA ROSADA7'yagecpbilrnesi
iqin daha liq dBrt ay vaxdi. Buna ragmen kendisi
CORDOBA'dan kalkmq, BUENOS AFRES k ggelmi~ti.
Parlamentonun bir odasinda tebrikleri bile kabul ediyordu.
Benirn B e l ~ i k a 3 aAatanma telgrafr gelrnigti. Ama
ARJANTbT'de yap~lacak"TRANSMIS~ONDEL MANDO''
merasirni i ~ i pekn qok iilke bu arada W Y de E '~
davet
yapilm~gti.Bu rnerasirnde a * i j ~ ~ j ~Drgi~ileri
~ ' y i Bakanl
F E ~ D U CEMALN ERK~Nternsil edecek, Cumhurbavkan~
CEMAL GuRSEL'in bir Yaveri ve sevgili ERDEM
ERNER'de ona refakat edecekti.
Feridun Bey, Briiksel'e hareketimi bu rnesasimden
sonraya bnakmam~istedi, isyle yaptlrn. Bizde ATATURK
25. ijliirn yil dijnumli antsma bir "HAThRA PWLU" pkmhasr
kararlagt~rrlm~gt~. Yumnii resin Pagadan ijzel bir telgraf
aldtm, Arjantin'de de bir Atatiirk pulu pkanlmas~nagayret
etmemi istiyordu. Hemen te~ebblisegeqtim. Cok iyi kabul
g.iSrmtIg, hazirliklara baglanrnlgti. Fakat Yunanl~larin
lkl~klrtmasiile oradafci Emeni Cemaati kaqi qikmak isfedi.
Yeni ige ba~Iayacak Cumhurba~kanih a bunu da
hatirlatacakttm. Gittim, anlattim, qok sevindi. h l olaxak
basllacak A T A ~ R KfotoBafm~narkasina kendi el yazls~
ile "CON HONDO CAR~NIOPOR TURQUIE Y
ATATURK.." yazarak imzaladl. Yeni Cumhurbagkan~
"Tiirkiye'ye ve A T A ~ Kderirt ' ~ saygilann~"fotografrn
arkasma el yazlsi iIe teyid ediyordu. Pul b6yle q~kti.
Cumhurbqkmna ORTAK PAZ4R'a atandlBm da soylemig,
rnahctlp ve miitereddit, IhenUr, ige baglamadan ve ProZokol
araya g h e d e n onu "Tnformal"bir yernege davet ettirn. Hi$
beklemedigim bir biqimde kabul etti. " ~ R K yemekleri
yemek isterirn" dedi. Geldi de.. Tkkiye'den Bah~elievler'den
k a p ~komgum Nihat Bagartan uluslararas~nakliyat igleri
yapardl, Cok iyi dostumuzdu. Ondatr HAVYAR istedim.
Buzlu mbdaj iginde ve uqakta buz doIabmda seyahat edecek
gekilde 'NASIDIR.. BUZDA MUHAFAZASI" etiketi ile
' ~ ~ geqerek elirnize geldi. Yeni
HATTI ~ S T U V A salimen
Curnhurbagkanl pek rnernnun kaldl. Hayatinda ilk defa
yiyomug, bizim ralklnln yanlna da gok yaragmlgtl. Menii
kartlnda n k y a 'XECHE DE LEON"Arslan siitii demigtirn.
Pek de hogurna gitmi~ti.Feridun Cernal Bey geIdiginde
ziymt ve ziyafette Dr. ARTHUR0 k ~ bundan h bahsedecek
ve beni Gvecekti. Bakan vaktiyle Madrid'de Buyukel~ilik
yapmg, az qok Ispanyolca konuguyordu. Buenos Aires'de
bulundu@ s~radaAr~antinTelevizyonlmndaberaber miilakata
g h p fspanyolca da konugmqtuk. Cok mutlu olrnug, iltifatlar
yagdmgtl.
Feridun Bey 'in Arjantin ziyaretindeki ilginq olaylar
yazmakla bitmez.. Bunun keyfine ancak onu uzaktan yakrndan
taruyanlar daha koIay vmrlar. Bir &$am kendisini tipik bir
Arjantin Iolcantasina gijtiimerni istedi. Sehre gelen yabanc~
bcyetler dolayisiyIe ~ o kalabahk..Se~kin
k lokantalarda yer
bulmak qok zordu. En iinlii ve muzikli Lokanta "CABMA"
idi. Orada mihmandarlarlmlzla birlikte yer ayltttlk.
Bakanirn~za,Hariciye bir Biiyiikelqi rnihmandar vermig, bir
de giizel bir fngiliz hanimla evli ve deniz yarbayr terfik
edilrniqti. Sefarette benden bagka diplomat& memur olarak
tirndilerde Berlin Bagkonsolosurnuz olan a K u BASSOY
vard~.Miizikli "CR~LLOJO"bir ortarnda, TANGO'lar
cARNAvAL~TO'~~~ arasinda masamza oturduk. hkantan~n
sahibini eskiden taniyordum. Bizsat geldi hepimize boynuz
sapl~,i2lemeli et blpklatlnl hattra olarak hediye etti. Bagka
yabancl heyetler d e vardl. ~sternlerineragmen onlara
verilmernesi bizim itibanmiz~ye Bakanin keyfini daha da
am~dr.Hepimiz giiler konusurken birden FEFL~UNCEMAL
Bey'in tela~11sesi yiikseldi. K~zglnve biraz iisgiin bir ses
tonu ile "PEYAITMZ &UZ BEY? E ~ Y L E OLUR MU?'
diyordu. "Ne yaptim efendim" diyye soracak oldum, bana
'GG~~RM~SYOR
MUSUNUZ.. NOUS SOMMES TREIZE A
TABLE.," dedi, Saydzrn. Gerqekten masada on iig k i ~ i
olmuguz.. H1q farkinda degilim.. Yahut Feridun Bey'in Kyle
bat11inanqlar~oldugunu dil bilmiyordum. Masaya gByle bir
g6z attim, en azlndan nazim geqecek baqkatihirn vard~..Ona
"lutfen siz ayrl bir masada yer rnisiniz?Yiyecek oldum..
Bakan atladl "Ne yaplyorsunuz Oguz Bey? 0 bizim
meslekdag~rnis,"COLLEGUEirniz!"diyordu.. Nerede ise
"efendirn isterseniz ben kalkaylrn" diyecekrim ki, kar~ida
Kanada Sefareti rniiste~arrile egini gdsdiim. Bir masa
aramyorlar, bulam~yorlardr.Hemen haber yolladim, bizim
misafirimiz olrnasinl rica ettirn. Diplomatlar Myle davetlerden
pek hoglanirlar. Karl koca genq ve giizel bir ~ i f idiler.
t
Paris'ten gelmi? EXOT~UEbir kalern kagilt istedi alelacele
bir geyler karalayarak bana verdi. "Oguz Bey bunu hemen
Ankara' ya gekiniz" dedi. Bakan istifa ediyordu. Mesaj~aldrm,
agag~yainerek Erdem Erner ile lbir daha konugtum. "Ben
bunu bekletecegim" dedim. Bana "sakin ha" dedi, "bu igin
~akayagelir bir tarafi yok ben Feridun Bey 'i bilirirn.." dedi.
0 Feridun Bey'i biliyordu belki ama ben rneselenin aslrn~
bilmiyordurn. Ondan Ggrendim. Klsa bir sire ijnce
LONDRA'da NATO Bakanlas Konseyi yapllrnig. Bu
toplantrya mutad olduw siirece Di~iglerive Milli Savunma
Bakanlar~birlikte katrlmlglar. Londra'da Askeri Atege
Biiyiikelqiye gitrnig, ' N e olur efendim" demig, "Sefarete
getireyirn. Toplanh silresince de onunla 'ben rne~gulolay~m.."
Rahmetli KAVUR da "pekala" diyecek olrnug. Hava
meydanlnda Sefr Dlgi~leriBakmnr, Atage Milletler de Mlli
Savunma B&mm yanlmna almglar, gehre hareket etmigler..
Etmigler ama olan bundan sonra olrnug, CHP'nin en ilesi
gelen erkanindan Milli Savunma B&anl flhami Sancar Bey
fevkalade nllnmig , Sefarete gitmek isternem;?, Ankara'ya
avdetinde de Londra Btiyukelqimizin b a y n ~istemi?.. Bu
hikaye daha Ankara'da 'baglamq, Feridun Bey en sevdigi
arkadagin~nbdyle cezaland~nlmasxna8iddetle kar91 q~lunig,
Feridun Bey'in de o srralarda bir Arjantin seyahati de beIki
=man kazand~mduviincesiy'le hazlrlanm~;~. . Mesele tavazfllh
ediyordu, Bizim telgraflar ijnce "Amerikan tarifesinden"
Newyork'taki deIegasyonurnuza giSnderilir, oradan Ankara'ya
telsizle gekilirdi. Bu hesapla Bakan telmtan 6nce Ankara'&
olacaktl. Karar verdim telgraf~qekrneyecek, fakat Gene1
Sekreter Fuat Bayramoglu 'na yildirirn bir SVC ~ekerek
durumu anlatacahrn. Oyle de yaptrm, Ertesi sabah Bakammz
telgraf~nheniiz qekilmediBni:duyunca hnlca 'layamet koptu.
Bakan nerede ise Kernal Nejat Bey yerine beni Merkeze
alacakh. Erdern Huriye'ye somug, klasik plakIan kangtrrmg,
Giilperi iqin yeni getirttigimiz rniizik seti ile beraber
giinderilrnig plaklar aras~ndanBach, ml? Yoksa Wagner'in
mi girndi pek iyi hatulamyorum, Feridun Bey'in pek sevdigi
bir pargay1 ~alrnayabaglamq.. Feridun Cernal Bey, gbzle
gdrilliix 8ekiIde degitti. Yiiz hatlar~gevgedi. Hafiften
mmnldanmaya bagladi, Ama yine de bana telgrafr hemen
pAmerni sByEerneyi ihmal etmedi. "Gerekirse nasil oEsa
arkas~ndanqekerirn" dedirn. Cekrnedim. ~ g t etam bu strada
Bayramoglu'ndan Bakana bir mesaj geldi. Biiyiikelgi
Kavur'un Merkeze al~nmakyerine Isvi~re'de Bern
Bliyiikelqiligine nakli kararIagtitrllm~g..B&anteIgraftn gidip
gitmsdigini sordu, "Hatlarda bir mza v m g efendim, heniiz
g8nderemedim. ." dedim. Bana bir gey sby lemedi arna
bduglmndan rnemnuniyetini okudum.
Misafirlerimizi selametle Ankara'ya ugurladlktan
sonra, Huriye ve Giilpri ile biz1er de toparlanarak Briiksel 'e
hareket ettik. Hava rneydaninda urnit ve Hasan I81k bizleri
bekliyarlard~.Hasan a arada hem Kanplarya hem de
Rezidansrrn~zrsatln alm~g ti. Artlk Briiksel'de sevgi dalu
giinler bizi bekliyordu.
P E ~ , N'OLACAK?
Tabii dtjnlip dolagtp nynt konuya geliyomz. $u
giinIerde ne yazsak ne sijylesek Fuat'm Dicle'nin sulm gibi
bizi alip Irakk ggijtiiriiyor! Buralm eskkien bberi pek tekin
sayilrnazdi.. Osrnanli'nin bir vilayeti idi. BaEdat9apek vali
dayanrnazdi m a yine ytizyillar boyu bu ybreleri gill gibi
ybnetmesini bilrnigtik. $arkis1 bile vardrr:" $u gelen At11
mid~r?Sorun amp Bagdatl~m~d~r?"
Bagdat'a vali dayanrnazdl. Eski bir soz "Bagdat'ta
iki atla gidiIir" derdi. &sine birden binmek i ~ i deBl,
n ikincisi
dijnii~tekullanilmak iqin gStiirUliimii~ ! Konunun ge~migi,
geligmesi herkes tarafindan biliniyor. Tekm gerek yok !.. $u
iginde bulundugumuz giinlerde veya hatta saatlerde haIen
diinyan~nen biiyiik askeri ve ekonomik giiciine s h i p iilkesi,
Arnerika Birlegik Devletleri. Hem on yll Gncelerinde o l d u b
gibi giineyden Kuveyt iizerinden hem de bu sefer kuzeyden
Ttirkiye Uzerinden Irak'l ve lideri Saddam'r buttin gilcii ve
~iddetiile vurmak lizeredir. Bu satlrlarm yayrmlanacag~
saadede belki de XXI. asnn bu ilk buyiik macemi bqlamas
biIe olacaktir. Giinyedeki cephe goktan haznr da Tiirkiye
iizerinden agIrnas..?i AKP Hiikumeti sandiktan pkall dbrt
ay oldu olmadl. Ama tek bagrna Hiikiirnet kurabilecek kadar
giiqlii ve gansli qrkb. Gqen hafta yenilenen Siirt sqimlerinden
soma Sayrn Erdogm 58. Hiikiimet emanetini Giil'den allp
59,'ssunu kurduktan sonra igler daha kolay gidecek
san~l~yordu. Tarn tersi oldu. TBMM birincisi Hiikiirnet
tezkeresini red etti. Arada Ankara'da yapilan mlizakereler
uzad~kqauzadr .Kamuoyu zaten savaSa k q t idi. Arada nasil
oPsa ikinci tezkere bu sefer MecIisten qskar dfigiincesi ile,
veya mevcut Nato ve Stxatejik igbisligi anla~malifinatlka
basn s~$jdurlamk ABD ask& kuwetlerine -bizce verilmesinde
acele edilen -hava ilslerirniz de ve lirnanlmmrz da biiyuk
kolayMax ihsan edildi.Aslrnda =ye Kuzey Itakhadcatma
ABD iIe beraber veya hatta tek ba~rmtzada gimek, gliq
hareketini Irak'in toprak biitiinliigii iqinde onlara giivence
sagIamak ve sonra da olasi bir Kiirt Devleti'nin kurulmasin~
6nlemek gibi vaz gegilmesi miimkfin olmayan ghvlerirniz
vardl. ABD "Biiyiik Devlet" olrnan~ngeleneklerinde geri
kaldi. Tiirkiyc'yi 70 sente rnuhtaq sandt. AKP Devlet
yonetiminde deneyimsizdi. Bugiinkii diigiimun gijziirnii
vard~r.Olmalrdrr da! Yoksa bile bulmal~d~r.
Ama bunun iqin
Hiikiimet, Muhalefet, Kamuoyu bunun geregine inandmlrnali
ve temaslara hemen baglanmahd~r!.
WILLY BRANDT LE
MARMARA'DA KILIC BALIBIAVI
Federal Almanya'd "grosse koalition". yahut mecazi
anlami ile "Krrmizr-Siyah" BiiyUk Koalisyon Hiikiimeti
diineminde idi, Almanya artik iyiden iyiye giiqlenrni$,
ekonomik balrlrndan kocaman bir dev haline gelrnig, fakat
h2li do@ iFe iligkilerini bir tiirlu hale yola kaymarnqtl,
Bagkalmnm onu ekonomik bir dev olarak gtirmesine kaq111k
o kendisini politika baklmrndan bir eksikli bir ciice olarak
hissediyordu,
"Yavag adlmlarla doguya yaklagma" fikri, Unlii "Ost-
politik" konusunu giindeme getirmit ama kirnse bunzln
uygulanmasinin sorurnlulugunu tek bagina yiiklenrnek
istemiyordu. Tek bagina derken Almanya'daki iki biiyiik
siyasi partiden Htristiyan Sosyal Dernokratlar ile Sosyal
Demokratlm kastediyorurn. Bu iki partiden hi$ biti, anahtar
parti dururnunda olan Hiir Dernakrat Parti 'nin katllirn~
olmadan bir hiiktimet olu~turamazlardi,Hele Sosyal
Dernokratlat Weimar Cumhuriyeti'nden beridir iktidar yiizU
g8rmemi$erdi.
Almanya'nm do@ sindmmn, gqici nitelikte de olsa,
tesbiti v e Sovyet Rusya ile bir anla~mayavar~lmasr
gerekiyordu. jki bIiyiik parti, CDUICSU ife SPD biraraya
geldi. uqiincii kiiqiigii FDP'yi gimdilik kaydl ile bir tarafa
itti. Koalis yon protokoliine yazdtklar~sorunlan hallederek
sonunda seqimlere gitmey i karaslagt~rmiglatdr. CDUlCSU
lideri Georg Kiesinger, Bqbakan (Bundeskanzler); SPD
lideri WilEy Brandt ise Ba~bakanYardimcisi (Vice Kanzler)
olacak ve Digigleri Bakanllgl'n~ da iistlenecekti. Asl~na
bakarsan~spmtokol gtiriigmelerinde her ikisinin bizim Ecevit
icadr sorumI~lIuklmve yetkiIeri aynl olacak bir "eg-glidiim"'
ama Sosyal D e m o h t l m n yiinetimdeki
sistemi ling~riilrnii@ii
deneyimsizlikleri, 6tekiIer ise ziyadesiyle a p k gtizliiliiii;ii
durvrnu degigtimig, Brandt, ATman tarihindelci en bfIylEk
sorumluluklann altlna itilivermi$ti.
Brandt qok iyi yikkli ve duygusal bir adam&. Moskova
Anlqmasi'mn irnzasmdan ijce Polonya'da Nazizm kurbanlm
anlslna dikilen ahdenin ijniinde diz qokiip dua e t m i ~aglarmgn.
DuygusdhBnda lijzel kiailiginin de etkisi v d l . Babasinl hi$
tanimamigtl. Anasi da ona pek bir ~ e y l t rsijyleyebilmia
degiIdi. Savag dijneminde sig~nmqoldugu Notvq'te giizd
bir hz olan Norvqli Ruth ile e v l d g , bir pcuklan olrnugtu.
Savag sonrasinda Berlin'e dbndlftonde orada hiikiimran
Belediye Bagkani '"Regirender Burgermeister" Sosya1
Demokratlann bag1 Emst Reuter3in yanlna ve yardimina
gelmigti.
Emst Reuter Mlikiye'de bizim gehircilik hmam~zdl.
Tiirkiye'yi qak sevmig, miikemmel Tiirk~eiigrenrnigti.
Cemsinde ona "Koca Tiirk" (Gmsse mke) derlerdi. Brandt
ilk goriigmernizde bana ilk olarak "Siz de Grosse Tifrke'n
.ii@ncisi rnisinizr"'olmugtu. Miisbet cevablm iizerine biitiin
SPD'li kadrosunu q a g i m ~benimle
, tam$.hmugtl.Bu konuyu
bagka bir bijliimde aynca anlatabilrneyi diiqUlinUyorurn.
Onun nezdinde ilk resmi demargirn his de kolay bir
konu sayilmazd~.Londra ve Zurich anla~malannag6re
KlbnsYa hem iq hem dl9 gorevler iki toplum mensuplari
arasmda Gelirli bir denge esasrna @re ylfmmlmeh idi*Buna
gore Kibn s "n Federal Alrnanya daki B w yiikelgisi bir Tiirk
idi. Eski bir Kurmay Subay ve K ~ b n sklikenli Biiyiikel~i
Emin Dlrvana niqin oldugunu ~ i m d i l e r d e pek
hatrlayamad~~~m bir sebepten istafa etmig, yeri bir sure bog
kalrnrg sonradan bu goreve Makarios tamfindan bir Rum,
Cumhurbqkm Y h c a l ' m nzasi dmmadan amvermigi.
AnkamVa kzyamet koptu. Yildlnm ipretli gifre telgraflarla
"en yiiksek diizeyde" te~ebbiistebulunularak bu atammin
durdurulmasi isteniliyordu. Hariciye dilinde 'kenyilksek
diizey" bizzat ngigleri BakaTll'mn kendisi idi, Bamdt Bonn'da
degildi. Berlin'de oldugu s8y leniyordu. Aradan iki giin
gegince son bir telgraf daha geldi: "Gerekirse Bonn'daki
Buyiikel~irnisin(yani benim) geri qekilebilecegini de
~(Syleyebflirsiniz"deeniliyordu. Aslinda bu metodu biz de
Almanlardan ii@nmigtk Do@ Almanya' yl tanxyacak olan
iilkelerle diglomatik iligkilerin kesilmesini finlu Hallstein
Doktrhi ilk olarak 'r'ugoslavyaiizainde uygulanrmg, dlmanya
BeIgrat'daki Biiyiikelqisini geri c;ekerek ili$k.ileri kesnigti.
Berlin Duvan inmi~ti.Karadan Berlin'e gitmek inkam
yolau. Ancak ~ngiliz,Amerikan u~aklanyleve 8zel miisade
ile gidilebiliniyordu. Bmdt'm Berlin'de bulunan 6zel kalem
miidiirii Dr, Sonksen ile ttmasa ge~tirn.Bir fngiliz uqagl
gelmig, ona atlay~psolugu Willy Brandt'm ymlnda aldsrn.
Alman Hariciyesi de bu kadar mastace1 ve 6nemli bir
gijriiqmenin hangi konuya taalluk edebilecegini tahmine
tyhg~yorolmalr idi ki, Brandtk muhtemel konular iizerinde
bilgifer haz~rlanrn~g ve sunulrnu~tu.Ben konuyu Ziirich ve
Zondra Anlagmalannm teferruatl ve Hiikiimetimizin bu
konuy a atf ettiki .tinemi anlatmaya ba~layincaBavbakan
Yard~rnas~ ehdeki ndtara bir daha bakarak "Allah Kahretsin!
Aussvertesamt hmiciyedeki CDU'lu kadrolar beni sabote
.
ediyorlar." dedi (Onlardan "apazlar' diye bahsediyordu!)
Konuyu bir &a a n l a m . "'Bana bunladan bahseden o h a W
diyodu. Hmindan higmndan nerede ise kalernini kuacakt~
Caglaymgil b a a bizzat telefon etmig, talimatm tehrlayarak
Brandt'a gahsi ricasinln da iletilmesini isternigti. hsan Sabri
bey, telefonda "Olmassa gapkan~allr, pkar gelixsin" diye
ilave etmeyi de unutmuyordu. Talimat1 kmcl ve tehditkar
olrnadan aynen ve eksiksiz bix ~ekiIdeyerine getirdim.
Telefonla Bonn'daki ilgililere dan~ptl.Soma bana dliinerek
"Belki bir hata ama Agrernan verilmig...Bu durumda biz ne
yapabiliriz? Siz deneyimli bir diplomat olmak liltfen bana
sijyleyh." dedi. Kendisine "Agreman meselesinin uluslamasi
anlagmalar qegevesinde incelemeye allnmak dummu omya
grkt@ini ve bu inceleme sonuqlm kendilere bildirilinceye
kadar herhangi atzu edilmeyen bir dwmun arbya hasm mi
linlemek baIumndan Bonn'a bir ternsilci gandesilmemesini
isteyebilirsiniz" dedim. Willy Brandt9n bu fomiik akh yam.
Benim Biiyiikelgilik gtsrevim slrasrnda konu bir daha ortaya
q1kmadll.
Mmara'da lull%awn1 anlatacakken konu konuyu a@,
Kibns'a,Ziirich'e Londra'ya kadar usandr. Liitfen kusvrn
bakmayim. Sak bile hatsralanna gem m a r m g : . "Souvenir
souvenir que me venx-tu?" diyyo..
XXX
Efendim, rahrnetli fhsan Sabri Caj$layangilDqiglerj.
bakani olarak Federal Alrnanya'yl ziyaret etmig, herkesten
ve ijzellik Brandt'tan qok ilgi g8rmiigtii. Aynlrrken rnutad
oldu@ iizere Dqigleri Bakanini Tiirkiye'ye davet etti. Sanra
dastqa ve iqtenlikle "Sisi yorgun gbriiyorum, latfen
qocuklannrz~da getiriniz. Resmi ziyaretten sonra bir k a ~
@in Tlirkiye'de birlikte biraz din1enmig olussunuz. ~stediginiz
gibi istediginiz yerleri gezersiniz. SBz veriyorum, kimse sizi
rahatsrz etmeyecektir." diye ilave etmigti. Brandt bu klsma
apk bir cevap vermemigti ama ziyareti en k ~ s azamanda
yapacagnl vadetmi gti.
Ziyaret tarihi tesbit edilince Brandt beni davet etti,
CagPayangil5n igten y aklagirnmdan, candanligindan qok
etkilenmigti. "Bu ziyarete Ruth ( k m s ~ ile) beraber oglum
Peter'i de getirecegirn. Onun protokolde yeri yoktur. Asla
ortalarda gijriinmeyecek. Ziyaretin resmi bOllirniinden sonra
Tarabya'aki eski sefarethane binaslnda kalmak istiyorum.
Bir veya iki giin belki bahk avlanarak dinlenebilirim. Ama
siSz verin, ziyaretin bu hsmina hi$ kangmayacaks~n~z!" dedi.
1stedigi siizii koIayllkla verdim. HeIe bir Tiirlciye'ye gelsindi,
Caglayangil onun alt~ndangirer ustiinden ~rkardl.Nitekim
Byle oldu. Ziymtten bir iki giin ewe1 egitn Huriye ile bember
Ankara'ya gittik Gerekli hazirlrk toplantllama katildlrn.
Ziyaretin Ankara boliimii gerqekten ~ o kparlak
gqti,fstanbul'daki 6zel biiIiime gelince kendilerini s~kmamak
iqin fakat gerektiginde refakate de hazir olabilmek amaci ile
Humye ile birlikte biz de Tmbya Otelikne yerlegecektik.
Ankara'daki Almanya Biiyukelgi'sini bir t e l a ~almlgti.
Tarabya'daki eski sefaret binasmn bahqesi balumh idi, ama
iqi ikamet edilebilecek gibi degilmig. Orasmi ydlardan kri
sefaret rnernurlm ve aiIeleIeri yaz mevsiminde rniinavebe
ile bir kamping yeri gibi kullamrlamg. Bana gizli olarak,
"ne oIur onu da sisinle beraber Tarabya Oteli'nde kalmaya
razl edin. Size ~ o minnettar
k olaca@n." diyordu. Benjm i~in
camma minnetti. "Haydi siz de y a d m edin, bunu saglayallm"
dedirn. GagIayangil'in de a&lr&m koymas~ylebu i ~bqatdik. i
Brandt gerlek bir sosyalistti. Sefarethanenin bahqesini,
parlam dolagmi$ ~ o begenrnigti.
k "Bu kadar giizel bir park1
yalnlz kendimize saklamaya ve digerlerine hele Tiirklere
yasaklamaya haklurn~zyok" diyordu. Vazgqirtinceye kadar
hayli slkintl qelcilmizti.
1ki Bakan ve e~leriylebirlikte hep beraber Tarabya
Oteli'nde kalacaktik. Brandt, Marmara'da ballk avlamak
istiyordu. Bunun icin gerekli blitiin aletleri, oltalan, ka~lklan
getirmigti. Kendisi qok miitevasl bir adamdl ama ball k am
konwsunda pek 6yle sayllmazdl. Hayli iddiali idi, Marmara'da
k l l q balrgs avlandigln~duyrnugtu, onlardan avlanrnak
istiyordu.
Bunu Caglayangil'e anlatt~m."Sen hiq rnerak etme
b n bunu hallederim" dedi. h b y a ' ya gider gitrnez Ballkyla-r
Dernegi Baskan1 otele geldi. Ona durumu anlattt. Adam,
biitlin Kmdenizlil er gibi, kendisinden siyadesiyle em in f di.
"Sen hic tasa etme vekil bey! Ben ne yapar yapar ona k111q
ball& avlahnm ama sabah qok e~kendenheniiz @in domadan
Mmara' ya aqilrnamlz laz~m.K l i ballMan,
~ nasr 1 uyuyorlma
hep su yiiziinde uyurlarmrg. "Sabahm alaca karanllgtnda
yava2Fa yaklaglr zrplunlanz" diyordu. 0 giin pazard~.K I I I ~
avlna giin domadan ~~kacak, erken d~necektik.Zira Valinin
verccegi ve iinemli ki~ilerinde katllacag~8g1e yemegi
Biiyiikada'da yenecekti. Bizi Adaya gijturecek biiyllk yat
saat 12'den itibaren Tarabya Oteli'nin iSniinde olacaktr. Bu
sonradan pmgrama il ave eilmigti. 0 sabah yank ki p k erken
hareket edernedik. Ben sabahin kijrUade bahkp rnotomna
binrnigtim bile. Ballkplar Dernegi Baskan1 da bizimle
beraber geI iyordu, Caglayangil 'e verdigi gif vencey i bana
da tekrarlad~:'"en hi$ merak edrne bey" diyordu. "Ben
gerekli biitun tedbirleri aldarn," Bunu sijylerken de yiizijnde
qok bilir insanlann 9eytani tebessiimiinii sergiliyordu. once
beninde daga gqiyor sandrm: "Ne yani balrgm bizi IxHediB
yeri biliyor musunuz ki bu kadar emin konuguyorsunuz?'
dedim. Bana hmaz kurnaz bakarak motorun anbar kapagml
aqtl. iFindeboydan boya kocarnan bir hlq 'bahE1 yat~yordu.
Bana "'HiqbirgeyoIrnassa da Alamana qakt~rmadanball@
denize koyuverir, sonra da z~pkanlanzyahut ag iEe tekneye
~ekeriz."dedi. 0dum koptu. Blrakinls bal~gln 61u ve
buzhaneden yeni qilun15 oldu@nu, burnundaki kdiq $a testere
ile kesilrnigti. Hem koskoca alamet bahk teheye ~ekilirken
lupirdamaz ml,qrrpinmaz rm idi? "Aman Reis , sahn ola ki
btiyle bir qey yapmaya kalkmayln rezil omruz. Rast gele der
yola q~karrzin~allaha m m bol olur". Hi$ bir ~y avlayamasak
bile, Brandt gibi onurlu bir misafiri aldatmaya kalkrnamig
olurduk... Karadenisli Baltkplar Demegi Bqkanl'nln aklina
kazara uyacak olsaydlk, kag yapaylm derken goz pkarabilir,
bir diplomatik skandala yo1 agabilirdik. Ballkplar Dernegi
Bagkaninl bijyle bir davranqta bnlunmamasi iqin biraz da
sert bir dille uyardlm. "Eh sen bilirsin... Giinah benden gitti.
fhsan Sabri Bey'e hesabini verirsin." dedi.
Barndt ve oglu Peter nihayet giiriindiiler. Ellerinde
biitiin techizatlan vard~.Marmayara'ya apldik. Vakit hayli
ilerlernigti. Kaptan, elinde diirbiinii denizi tmyodu. Peter ve
babasi da arada diirbiinii aliyorlar, heyecanla uzakZarda lull$
bal~klmnig~ijriirgibi a l u y o r l d ~Ucunda
. zoka olan pad&
madeni kaglWan motomn arkasma bagladlk ,yolda ka~iklar
donerken belki bazi aptd baliklar ucuna ltakillr sandlk. Bizim
baliklar btiyle patlak kagtklara, zokalara il tifat etrnediler.
Bog yere Marmara k~yllarindola~tikSilivri onlerine
gedigimizde iskele meydanmda biiybk bir kalabd~kgiirdiik.
Birileri ayl oynatlyordu. Ayr Vice-Kanzler5in Belediye
Bagkanl121yapti@ Berlin'in simgesi idi. Hangi milletten
olursa olsun politikacilann bir saf zarafi da oluyor. Brandt
SiFivri iskelesindeki davullu, nunall kalabahk arasmda a y ~ y ~
gijriince bunun kendisi icin h l m bir kaqrlama
~ olduhna
iqtenlilde inan&. BIBiskeleye yanqrnak ve kalab&@n arasma
kan3mak ,o insanlam te@ddir etmek istiyordu. k n c i mesele
de burada pkabilitdi. Motorcuyu 6nceden karaya qikarddc.
Belediye B q h da orada imig. 0 giin EoutIanmakta oldu@nu
ijBndigimiz Silivri Yo@t Bayrarm"ndanhi$ bahsetmeyerek
halkan Alman Bakani karplamaya geldigini sfiylettik.
Barndt'ln agzi kulaklanna variyordu. Kilq avrndaki
ba~anslzltgm~ unuttnu~gibiydi. Aylwn yanina gitti. Cayadan
aldigi bir avuG gay gekerini eliyle yadirdi. Pek buyiik bir
diplomasi ile, fakat gii~lijkleBrandt ve ogluna birer kagik
da Silivri yohrdu yedirdikten sonra alklgllar arasinda tekm
rnotora binip Tarabya'ya d o m yollandik.
Reskes bizi Cumhurb*kmhf$ yatrnda ham bewiyordu.
Daha fazla g~ikmedenhareket ettik. Yam yernege katrlacak
bazi misafw1er de vardt. Caglayangil h@ beklernedigim k a h
hzrmgtl. Maceramizr anlattlm, rahatladi. Bogazdan g k ~ p ,
tam Kiz Kulesi onlerinden adalar istikametine daniiyorduk
ki yiizlerce sandalla kargrlagt~k.Hepsi ~apazflerleistavrit
avlryordu, Brandt bu sefer Caglayangil'e seslenerek yati
durdurdu, Her qapari atan, m n d a on oniki balrk ~kmyordu.
Bana sordu, oltanin ucuna hangi yernden konuluyordu?
Anlatt~m,yem filan konulduj$ y o h . istavritler kiiqiik bir
tiiy parFaslna koguyorlard~.Arzu iizesjne sandaldakilerden
birine siiyledim, '%ir qapari 50 bankonota qrbyor" dedi.
Cakt~rmadanbir yiizliik verdim. fki adet bulup verdiler.
Brandt ve oglu sandaldakilere bakarak ~aparileriniatt11ar.
Fakat heyecmdan gabuk qektiler. Babasrnda iig me, oglnnda
sadece bir tane tpktr. Baba o@lun sevincini giirrneli idiniz.
Ca$jlayangiZ bana siiyleniyordu. "Beyefendi bu sefer kabahat
bende degil ..." dedim. Nerede ise yarnm kova istavrit
avlam~glard~. Gozlerinde ne Biiyiikada ne de ziyafette
beklettiklerimisbir anlam tagirmyordu, Nihayet zarif Bayan
Ruth Brandt araya girdi. Ben de doniig yolunda daha rahat
avlanabileceklerinisiiyledim .istawitlerle alqam iimi tekrar
bulup& vaadiyle m d d a @ c W l e s i iinllnden ayrrldk.
Ada'daki yernek biitiin gecikmeye ramen hem lezzetli hem
de qok ne~eligeqti. Dtiniigte yine Kiz Kulesi dnlerine
geldi@niAe bir de baktrk ki omda tek sandal bile kalmarmg...
Bilenler anlamlar, meger istavritler ijyle zaman =man dalga
halinde gelir gqerlemig. Tmbya Oteli'ne rnhzun dlindlik.
Krlq bal~gldiye 'baglarnlg, Silivri'de iki kapk yogurt yernig,
ayrya geker yedirmig, Kiz Kulesi'nde yarim kova istavrit
avlamr5tik. Klsa giiniin kfin bu kadardi. Akgam bogazdaki
iinlii bir ballk lokantaslna sadece sekiz kiti kalmigt~k.Herkes
yorgundu. Yemekte Peter neredeyse uyuyacaktr. Peter
Alrnanyalda o zaman ad1 sik duyulan komunist gruplann
gijsterileri arasinda bile g8riilllyordu, Caglayangil yorgun
arna keyifli bir giiniin gecesinde Brandt'a sordu. "Oglunuzun
bu dummu sisi etkilemiyor rnu?'Brandt hemen cevap verdi:
"Oglum daha 15 yaglnda. Bu yaqta kendini komiinist
hissetmeyen blr qocuk, otuzuna geldigi zaman iyi bir sosyal
demokrat olamaz ki ..."
Brandt bu Istanbul tatilini hiq unutmad~.Her
rastlaqtlglmlzda kill$ av~ndanBzlernle bahsederdi. K~liq
avlayacagis diye yola q ~ k m i g , be8 tane istavrit
avlayabilmigtik..! Kime niyet kime kismet.,.
Cok daha sonraIan Brandt, o gii7xlim ve tat11 Norveqli
kar~stMadam Ruth'dan aynlacak, oglu o gencecik sosyal
demokrat aday~Peter" iendi haline terkedecek, ne hikrnetse
bilinmez k l k i kendinden bile ya2li ve hi$ de @zel olmayan
bir Alman kadlnla evlenecekti. S a v a ~sonrasi Alrnanya'nln
z parlayan o parlalc insan
politika sernalarinda bir y ~ l d ~gibi
bir mum gibi eriyeverecekti! Bir pazar giinii Bad
Godesberg'deki bungalowunuda ailece yedigirniz bir ijgle
yemeginden sonra, genig bahqede biz deretepe konugurken
Bayan Brandt iEe oglunun bisikletle etraf~rn~zda dolag~rken
fotograflar~nl qekmigtirn. 8irndilerde o fotogsafa her
baktlgtmda iqim sis'lar, hliziinlenirirn... BHyiik insanlann
sonu da biiyiik olmali diye dii9iiniiriim..! Belki fmla rornantik
bir dii8iince arna aynen iiyle oldu...!
Seqimlerde Sosyal Demokratlar kazand~.Brandt
Ba~bakanl~gl istemedi. Partisinin bapnda kald~.Onun yerine
Helmuth Schmidt Federal Almanya Sansijliyesi old u...
Sirndilerde o da aktif politikadan ~ e k i l d isayillr! Saylllr
diyorum, zira asl~ndapolitikan~nd a n i s k a s ~ nAlman ~
medyas~nlnen biiyiik ve yijnlendirici temsicisi iinlii Die elt
gazetesinin ve grubnnun baglndadir, Onun fazla rarnantik
bir tarafi yoktn. Tam tersine kati bir politikaci idi. MiIli
Savunma B a k a n ~iken Tiirkiye'ye yapmasi gereken bir
mukabele ziyaretini ertelemig, sebebini bir dost olarak bana
ijzel bir aile yemeginde siiyleyivermigti.: '"BakmBiiybkelqi,
sisi seviyomz arna $imdi diiriist olmak istiyor, size i ~ i n
domsunu k l k i de bilrnediginiz bir geyi stiylemek istiyorum.
Ben Sosyal Demokrat Parti Baqkanl~glna sonra da
Bagbakanl rga oynu yorum. Takdis edersiniz ki, boylesi
hedeflese n i ~ a nalrnl~lbir Alman politfkaclsl hiilen
srklyijnetimle yijnetilen bir Olkeye -bu sizinki de olsa-
gidernez.,!
Bu siSzleri o zaman aynen hiikifmetime bildirmekten
qekinmemi~,avakibtna da katlanrmgt~rn?
Bir ortak toplant1 ve askeri tatbikat E ~ i nAlmanya'ya
gelrnig olan Nato Gene1 Kurrnay Baqkanlanntn prograrmnda,
Federal Almanya Milli Savunma Bakant'nt ziyareti yer
alrnarnlg, bijyle bir gey diigiiniilmemigti arna rahmetli Cemal
Tural 6y lesine iizerine diigtii ki, Helrnuth Shrnidt nezdinde
~ a h s e nricada bulunrnugtum. Alman Hariciyesi buna kargi
c~kryor,"digeslerine kargl bir ayrlrnclllk olur"diyordu.
Nihayet bir ara forrniil bulundu. MilIi Savunma Bakani,
Gernal Tural Paga'yl tatbikat alanlndaki qadrnndda bzel
olarak kabul etmek nezaketini giisterdi...
ALMANYA... ALAMANYA..!
BENDEN APTdZ BULAMANYA,,!
Federal Alrnnnya'daki iktidar degigikligini, genelde
bunun Avrupa politikasina, lizelde ise Tilrkiye ile ili5;Erilere
olasl yansimalarini yazmak niyeti ile masamin bagma
o'hrrmugturn ki,birden kulaklanmda Almanya'mn Achen s m
kaplsi girmrii@nde bekleyen bir araban~nkasetinden figluran
arabesk bir garkinin arada sik sik tekrarlanan bu nakaratl
kulaklmmda qinlamaya bagtadr. Miizik ve tizellikle garkalar
belirli zaman kesitini, yazllnrdan hatta fotograflardan da
daha ~ a b u k~ a b g i panrmsatlyor. Simdi bende 6yle oldu. Bu
gurbetgi garlusm ga&grm~ ile kendimi 1966 y i l ~sonlannda
buldum. Belqika'daki gdrevim sona e r m i ~ ,Federal
Alrnanya'ya BUyiikelqi atanmigtim. Briiksel ile Bonn'un
arasl200 km.'den bile azdlr. Kolay olani zora, pratik olanl
pmtokole tercih ettik. Etim ve o yil Brliksel'de iiniversiteye
yeni baglam8 olan h i m l a birlikte ozeE otomobilimizle yola
qiktrk. Bir saat biIe doImadan Almanya slnlrrna geldik.
Brijksel'deki &$ma arkadqlmmin yansl bana srnm kadar
refakat ediyolardl. Diger y m s l da Briiksel'e Bonn'dan trenle
gelecek selefimi karg~layacaklardr.S a y ~ nZiya Miizzinoglu
ile halef-selef olmu$tuk. Alman protokoliine gtire, iilkeye
yeni gelen btiyiikel~ilerugakla geliyorsa hava meydanmda,
trenIe geliyorsa istasyonlarda resmen kargilanirlar, benim
gibi karayolu ile geliyorlarsa s~n~rlarda mahalri memurlar
tarafndan 6zel olarak kargilan~r.Bonn'a gelince, Pmtokol
Vefi, yeni gelen sefri Sefaret ikametgahinda ziyaret ederek
kendisine Alman HiikIirneti adma usulen "hoggeldiniz" derdi.
Bizirn Achen sinlr kaprsmda kqilanmnmaz, izzet ve ikram
faslm Briiksel'den ugurlarnaya, Bonn'dan da kargilamaya
gelen arhdaglarm lqrlrkli sohbetleri ylizIinden biraz wunca
siirdii.
f gte bu arada, biraz ilerideki otoparkda, motor kapagr
aqllrnig bix otomobilden arabesk bix tijrkiiniin ba8112a
koydugum nakarati ile irkildirn. Bu besbelli biz Tiirk iggisi
idi. Arkada~m~ beklerken arabanin teybini aqmlg, Tiirk
ig@sinin Almanya'daki rnBCeras1ni hilzilnlIi hicivli bir W d e n
dinliyordu. ~ziildiim.Hep beraber yanlna gittik, genq adarn
bizi kqllarnaya gelen Koln Baglconsolosumuzu tamyordu.
Biz de h u g t k . Adam, beni hiiziinlendiren bu arabesk ttixHyli
hafiften glxglra aalrr gibi idi. Arada bir kendisi de kasete
katll~yor,tlirkiiye eglik ediyordu. Aynllrken iqim burkuldu.
AlmanyaUdaki giirevirnin hi$ de EraFay olmayacaa geqegini
ilk defa oracikta id& ettim, Almanya ile geleneksel dostluk
iligkileri, Nato ~erqevesindekarg~l~klr yardimla~rnave
dayanigma, ekonornik iligkilerin geli9tirilrnesi ve benzeri
parlak ve kligele;~migsozler ve diigiinceler arka planda
kaliverdi. Almanya'daki as11konu insandi. Etten kemihen,
sagan tirnaktan bir beden ile ruhtan o l u ~ a ninasanimz ilk
pIanda ve en 6n sirada olacaktl ve 6yle de ofdu.
Aradan ylllar gegti. Almany ayaki Tiirk toplumu
ikibuquk milyonu agt~.Almanya yabmcr igqiye el emegine
doydu. Bizzat kendisinde i~sizlikbagladr. Bir zamanlmn
Alman Mucizesi'nin eli kolu say~lanyabancl el ernegine,
igilere ve bu m d a Tiirk igilerine igte o m a n hor bakhaya
bqland~,Almanlar tarih boyunca oldum olaslya diiriist fakat
k a t ~ve materyalist insanlar olarak bilinir. Ya~amlarlnda
mmantizmin, duygusalltgtn pek as yeri vard~r.'"ikikere iki
d6rt eder'yaerler, b a ~ k abir Sey sljylemezlex. Bunun eksigi
de, fazlasl da onlan rahatsiz eder. Almanlar~nlizel vasfr
bencilliktk Millet o l m k gii~liidiirler,caP1~kandlrlar.Sadece
durmas~geseken yerde durmasml bilrnezler. Geqmigte hep
bunun cezasinl g e h i ~ l e r d i f :
Almanya'da yabancl ig~iIerintoplumdan diglanrnasi,
onlara hor balulrnasm en qok Helrnuth Kohl'iin 1 yll siiren
Bagbakanl~gadiineminde yogunlagtl. Amacim kimseyi
y m e k , suqlamak degildir. Onun yerinde bir ba8kasr da olsa
dumm pek degigik olmayabilirdi ama slklntr en qok bu
diSnemde hissedilir oldu. Beveket versin bu arada Tiirk insanr
arabesk tiirkiide siiylendigi kadar pek aptal olrnad~&lm
ispatladi. Cevreye qabuk uyum sagladi. Paraslnl kazan~nca
akllna kat~ketti. Pek go@ "gastarbeiter" (rnisafir i ~ q i )
statiisiinden ig sahibi, igveren ve patron statiisiine gegti.
Digerleti de Alman i~ mevzuatlnin bilinci iqinde haklmnl
korurnasini ijandi. SimditerdeTiirklerin Almmyq'da biiyiik
i? yerleri, fabrikalan, diinyanlndm yerine kendi u~aklanile
yolcu tagryan, turlar diizenleyen seyahat ve turizm $irketleri,
yiizlerce dukkanlar~,lokantalan, at~lyeleri,konfeksiyon
imalathaneleri var. Bnndan dijrt beg ay ijnce e ~ i m l ebirlikte
bir ziyaret yaprnigtik. Her klijge bag~nda"d6nerTand" ad1 ile
iinlenen fast food loknntalarlnin sayllan, Mc Donalcls ve
KEK Kentucky Fried Kichen Tokantalanndan gok daha fazla..!
Ce~itligehirlerde lahmacun tuketimi giinde yiiz tonu
geqiyordu. Manav tezgahlmnda TOrk mall sebze, meyveler
tin s~ralardave qok revaqtadlr.Yedigirnizi iqtigimizi Ahanlam
da @retmesini bilmi~tik..! 1 ~ s i zkalanlar da mevzuatin
kendilere verdigi hakIar~sonuna kadar kullanmas~niartik
tiBenmi9 dummdad~rlar.Dertleri ~ i f t evatandaqltk konusuna
irdelenrnig durumda idi. Kohl ve koalisyon ortaklar~bu
konuda gok ama ~ o luskanq
k ve hasis davran~yorlard~. $imdi
artlk Gerhard Shrijder bagkanl~g~nda bir SPDIYESILLER
koalisyonunun ig bagina gelmesi hepsini bir ijl~iideferahlatti.
Hiikiimet programmn en ince tefarmatlna kadar tesbit edildigi
350 sayfalrk Koalisyon Protokoliinde yabancl igqilere, tabii
bu arada Tiisk igqilerine de qifte vatanda2ligin kan esasini
"Jus Sanguinis'-afifletip, aralanarak "Jus Soli" (dogum
yeri) esaslna dayandlrllrnasl gerqekle~tirecektir.Tabii bu
arada Tiirk vatandqllk kanunun ilgili rnaddelerinde de gerekli
degigikliklere gitmemiz gerekecektir.
Alrnanya'da yabanc~i ~ galrmrnin
i yasaklanmasl yalniz
Tiirkiye i ~ i ndegil pek qok bagka iilkeler i ~ i de
n problemler
yaratmig ve suni bir "siyasi rniilteci" olgusunu ortaya
q~kmigt~r.
Yabanci iilkelerdeki sefaretler, iilkelerinin her bahmdan
bims sirngesi sayllldar. Bu bakrmdan d q g6riinii$ olarak da
Gnem tagirlar. Bayragi, d ~ gmimarisi, iq atmosferi ve nihayet
iqind an,~al~pnEan, hasdl butiinii ile rnemleketlerinin
bir p ~ytllrlar.Zaten bu binalar, devletler hukukunda
da bulunduklan iilkenin d~grndasayihrlar. "Extemtorialite-
Haricez memleket" statiisiine tabidirler.
Almanya ile sok eskiye uzanan yakm iligkiIerimiz
olmugtur. Heniiz devlet ziyaretleri gimdiki kadar
yayginlagrnadigr dBnemIerde iki elkenin hiikiimdarlara
'birbirlerini evlerinde ziyaret etmeye baglarnqlardrr. Anadolu-
B agdat dernir yolunun in$aas~slrasinda yurdurnuza gel en
AZmanlar dolay~siile Anadolu Tiirkleri, her rastlad~klarr
yabanc~yaAlrnan gBzC ile bakmrq, onIara "Alaman kardeg"
diye hitap eder olmugtur. Birinci Diinya Savagl'nda birlikte
omuz omuza savaTmlyz. ikincisinde karg1.k cephelerde yer
alrmglz, ama yine de dost kalrnlgis. Bu bahmdan btiyle bir
iilkede yaklgikli bir sefaret binaslna sahin olmak dogaldr.
Simdi bu samIm bilgisayara tlk mallgrna odamm
duvmnda Almanya'd an aynlrrken Fec qbakan '~nbana
hediye etmek nezaketinde bulundugu qerqevelenrni~t a ~
basma eski bir harita as111duruyor. 1500 tarihleritnde basllrmg
bn haritada "Gemania ile Turchia" yan yana smir komgusu
goriiniiy or.
S a v a ~iincesi, daha d o m s u savag slrasrndaki Berlin
Sefaretimizi hatlrliyorum. Sehrin en rnutena semti Tiergarten
Strasse'deki yo1 aynmrnda devlet mall muhtevrn bir sefaret
binasi idi. Bir kisrni kanplarya, gerisi ikarnetgah olarnk
kullantl~yordu.jkisine de ayrr kapilardan girilirdi.
Biiyiikelqirniz o tarihte Rahmetli Hiisrev Gerede'ydi. Cok
~iikiir,o tarihlerde seyahatte imi?, Tiirkiye'ye gitmig ...
Sefarettekiler, "Burada olsa idi, rnut'laka seni dlivrneye
kalkardi.,!?'Ydediler. Nedenini ben tahrnin edebili yordurn.
Bu seyahata pkarken istanbul'da Bab-I Ali'deki
Hazine-i E W ' t a p k hagmetli bir zat etime bir kapaklt sepet
tlltu@urmakistedi it%. f qindekilerBerlin Biiyiikel~isidamadma
gijtiiriilecekmig. G8slerimin 6 n h e nedense rahrnetli
anneannem geliverdi. Gesmeyi gok severdi. Hayatta ikisi
erkek, bin luz iiq evladi vard~.Oqii de ayn ayn gehirlerde
yagardi. Hepsine sm ile gider, hiqbirinde bizdeki kadx uuzun
kalmazdr. igine ~ a m a g ~ r l a nkoydugu
n~ bir bavulu, bir de
g ~ sepeti vard~.Sepette tomnlm
kendi elinde t a g ~ d ~kapakli
i ~ i n~eker,pkulata, r e ~ e kavanozlan
l yerleqtirilir. Sepetin
tutacalc yerine de lcurnagtan bir torba baglanirdl. Torbanin
icinde lazimlrgr bulunurdu. Kendimi bir an igin anneannem
gibi gordiim. Omrlimde ilk defa yurt digina phyordurn. oziir
diledim, alrnad~m.Kendi bavulumda yer vermek istedirn,
kabul etmedi. Nerede ise seyahatten, gljrevden ve belki de
meslekeen vaz gqmek ilzm idim. Ankara'dan gelen tdimatla
yoluma sepetsiz bagladlm!
1942'de Hitler Alrnanyaksa Avmpa'nin hemen hemen
tammnl iggd etmigti. Ama Berlin geceleri karartma altlnda
idi. Katamna aItmda idi ma, buyiik otellerde siyah perdelerin
arkamdaki yagm beki eskisinden bile daha parlak, ayd~nllk
ve eglenceli idi. Hitler'in askerleri o tarihte Avrupa'da 6
mil yon krn2'lik bir nlana yayllmiglard~.Zafer ~arkllan
stjyleniyor, salonlaxla canh rniizik egliginde hareketli valsler
yapiliyordu.
Berlin'de Bliyiikel~i'yigdrernemigtim ama kendisini
sadece Berlin degil, tiim Avrupa*nmsefaret rniistegan sayan
birinci miistegar Kemal Nijat Kavur orada idi, Merkezde
k n i m qallstigirn daisenin umum mtidiir rnuaviniydi. Ben
onu gak sayar, o da beni qok severdi. Rahmetli Kavur
sayesinde Berlin'deki ikametim rahat ve faydalt geqmigti.
Aradan ylllar geqti. Almanya savagta maglup oldu.
ipgaZ ettigi iilekeler bir yana, kendi iilkesi Ruslar'ln,
Arnerikalllar'm, ~ngilizler'inve Yalta ile Potsdam'dan
Fransa'da eklenince 4 galip devletin askeri iggali a h a girdi.
Miittefikler Almanya' yi yolunmug bir t a n k gibi, neresinden
ve kaqa Mlelim diye d a n n d a tart~gtyorlnrdm.Sonunda iggaf
devletleri komutanlarrnrn izin ve icazeti ile 1949'da Federal
Altnanya diye bir gqici devlet kumldu. "GqiciIi@"Alrnanlar
istemiglerdi. Onlar i ~ i nAnayasal Devlet Meskezi has
Berlin'di. 0 bakimdan anayasa yedne, kabul ettikleri metne
"Temel Kanun" ad~mvenniglerdi. Nihd sinrrlar ancak Bang
Anlagrnasr'nda belli olacaktl. OyIe olunca Federal Almanya
Hiikiirneti'ni K d n gibi biiyiik merkezde degil de hemen
yakln~ndakikiiqak bir ilniversite kasabasl olan Bonn'a
yerle9tirmiglerdi. Devlet daireleri, hatta bakanllklrrr bile
qerden ~ljptenah~apprefabrik binalarda gali~~yordu.
Blliyle bir ortamda Sefaret Knaqlary as1 Bad
Godesberg'de iki katll kiiqiik bis binada, sefaret ikametgaht
ise,Rhein nehrini izleyerek Koblenz'e giden yoldan,
Rolandseck dirseHnden a p l a n yedi bin metmzlik 6x1 orman
i~indeiiq katlr muhtegern bir vato gliriintimiindeki binada
yerlepnigti.
1954'de ilk defa bk elconomik m W e m i ~ i ngitt@rnde,
orada Biiyiikel~iSuat Hayri urgiiplii ikamet etmekte idi.
Fatin Bey sllu slluya tembih etmi~ti.Her milzakereden ghgta
gidecek kendisine biEgi arz edecektim. RahrnetFi
sijyIediklerimIe pek ilgilenmes, bana Galatasaray'a nasil
girdiginden, sonralan birinci takimda sag a ~ i koynarken
Fenerbahqe'ye atti& gelleri anlatidi. Sefaret mensuplan
huzurdan qllciq~rntbeklerlerdi. 1kinci miiste~arrahmetli
Hikmet Bensan benirn MSlkiye'den ~ o sevdigim k bir
arkadq~rndl.Ba~katibiSevgili Kamuran GiirUn, ikinci katibi
de yine bizim daireden rahmetli Necdet ilci idi. ~ q i de i beni
qikiata beklerler, sefirle konugmamzda "Galatasaray
Tefxikasr"'n1nneresine geldigirnizi sorarlasdr. Siiylerdim.
OnIar, "moo daha p k var sonuna ..!" derlerdi. GUlifgiirdiik.
Anlagilan bu diziyi hepsi slra ile gorrniigler ire dinlemigterdi..!
1966 AraIik ayinda Bonn" BBiiylikelqi o1arak ayak
bashgirnda sefaretin lojistik durumu itte bu merkezde idi.
Sadece m d a Settar ksel Sefir olrnu?, egi Selma ile bidikte
sefareti Reisicurnhur Celal Bay ar'in ziyareti ljncelerinde
ljnlii Fransrz Dekoratijr Jansen marifetiyle fevkalede zevkli
olarak yeniden bagan agair;~d~ijgernivlerdi.Binaslnin arka
cephesi boy lv boyunca Rhein nehrine agllrrdl. Alttaki saIon
ve terastan bqka iistteki biitiin salon ve d a l m kadar Rhein
nehri kizrnadan, kdpiirrneden sanki bir go1 i m i ~gibi
giizlerirnizin iqine bakwdi. h d a gemiler, penipler ve iixllikle
gezinti gemileri ijniimuzden gqerken binanln iizerinde gece-
giindiiz dalgalanan ay y1ld1z11 bayraglm~z~ selarnlard~.Turist
rehbcrleri buran~nTurkiye Biiyiikel~iligioldugunu, eski
sahiplerini unutmadan anlatlrdi. Adam Almanyn'nm asil bir '
aiIesine mensuptu. Malikanesini Tiirkiye Devleti'ne nerede
ise hi^ pahasina satrnaya ran idi. Muazzam omaninda
geyikler, karacalar dolagir, bazlIan rnutfag~narkasina kadar
gelir, TlErk mutfagr artlklanndan nasiplerini ararlarbt. 0 kadar
istedim, ke~kesatin alabilse idik. Hem Mehlem de batakl~k
bir arsada milyonlarca mark vererek i n ~ ettirdigirniz
a ~imdiki
binadan kurtulmug olurduk. Artik Sefaret Betlin'e nakil
edildigine g6re y e n i d e n bir masrafa girmeden,
RoEandseck'deki malikaneyi satip yeni binayi yaptnrabilirdik
ama miimkiin olmad~.Araya qe~itliengeller girdi. Biz kan
koca GBkmenler once yeni binantn projesini yapan iki
rnimarln hqmina, sonra da kanunlarrm~zin getirdigi
k~rtasiyeciliginengeline taklldrk. Simdilerde o bina ne
haldedir? Bilemiyorum, Bilmek de isterniyorum. Klrtaqiyecilik
engeli ~u idi: O donernlerde T.C7ninbiitqesi mart aytnda
bavlar, ertesi y11 gubat aylnin sonuncu giinii biterdi. Devlet
daireleri kendilerine tahsis olunanan biitqeleri a tarihe kadas
mutlaka sarf etmek zorunda idiler. Yoksa o tahsisat ertesi
ylla aslak intikal edemez, biimkrat tabiri ile "yanrnt;;sayiltrdi."
1 ~ t eo tarihlerde Hariciye biit~esininilgili fnsltnda
500.0001 rnarkl~kbir bakiye kalrni~.Bununla bir sefaret binas1
satin almak miirnkiin degil, para yanrnastn diye tutmu?
Bonn'da Mehlem semtinde nehir kenannda 3000 metrekarelik
bir arsa satrn almmig. Semt olarak sefaret olacak bir yer
degil, jeofizik koluglar da buna uygun degil. Zaman zarnan
nehir t q a s oralar~nlsu basarmig. Bunu bizzat ya~ad~gimiz
iqin rahat rahat yaziyorum. Yeni binaya taginacagimrz giinler,
birakrn~zsefaretin balqesini, yollan bile su basmlgti. Caddeye
sandalla girilebiliyordu. Artlk olan olmugtu. Yaprlacak bir
Sey yoktu. Merkezden, fdari i ~ l eGene1
r Sekreter yardlrnc~si
BUyiikelgi Necdet Kent geldi. Bizde onbeg giin misafir kald~.
Ugenmedi, her giin Bonn Belediye Bagkanligi'na gidip
mahallenin su baskinlarl ~etelesinigkardi. Son yiiz yllln
yetrni2inde oralarini su basm~g.Yazd~,qizdi. "Aman
dokunmaym, alt~ndansatrn alanin somdulugu pkar." denildi.
15 orada kaldl.
Orada k a l d ~dedik arna pek kalmad~.Binan~nproje
mimarlan mesleklerinde fevkalede iddiali insanlardr. Yeni
binanin nehrin karp yakasindaki qok iinlii Dranesfeld'e bir
nazire olugturacaglna samimiyetle inanrnrglard~.Bu Alman
medyas~n~n da day mevzuu olrnug, unlii Der Spiegel dergisine
ge~rniqtiarna, rnirnarlarimizin da Tiirkiye'deki medyanin
sol cenahlnda giiglti destekqileri vardl. Bizi tutuculuk ve
neredeyse go@siizliikle su~lamayakadar vard~lardl.Binam
ing;aati rnuteber bir Alman miiteahhit firmasma (Am-BAU)
daha onceden verilmigti arna kontrol mimarlan da yine
kendileri idi. Miiteahhidin projeye nygun olarak yapt~klannl
sonradan begenmeyip, degi$iklik yaparak yeniden
yaptinyorl ardl. Alrnanlara gore hava ho~tu.Hem yaptlklmmn,
hem ylktlklannin hem de bir daha yaptiklannin paralatrn~
trkar t~klrnliyorlardi. Olacak i~ degildi. Federal Almanya
1mar iskan Bakanl huristen? iziyaret ettim, yard~mn~ istedim.
Adam Frankfurt ~ e h rimar
i miidiiriinii memur etti. Bir hafta
siire ile konuyu usaktan inceletti. Sonta bana "proje
rnimarlar~n~n telif iicretini odeytniz ve hemen o n l a t ~
uzaklagtmmz!" dedi. Bildigirn kadm ile proje bedeli qoktan
.(jdenmi?ti.Tam o smlarda Rqbakan Sayin Siilevrnan Demirel
J
.-.<
war dl~ P P .u n ~ k - h r r l m b m . n K ~ K o .
*.*
.u*> aa und rcnr.mmrtr -&nun- un4 .D.r A r c b l U r t Qls RrchnunPcn
--
~ r c*'Wl- n p r m r d m GdKrrnm. -t rpst b.zIl&
.TU7 m l m lrt olnrrt Bmu kMn Llebenl- eudan e n- dm 4Ir W M o l l n
M J M l l H ThLml- Ckvlnl worn ta3r-m Blumvlucc
Gnsrachmton far Bomu Warn- slum MA Godnbem Ka-
P m k o r ~ n llrfrrt d r r Wlrkmbnu r 1 l m 1 4 r c n r t e w t m#um Efkur rehr
mrhr 11s V l p r J 4 h m Im M t l n I p M Bald F r h l e r Ilt &I #tp.tI&m
h ~ u tsrch dcr annurlhm. AKnlUkt nunc dm RAidrnaeblLudm' me Ce-
VMmr Ormn mr dla V m W r t l - wb!bad&. d s mmthcrhlllt hlw
nr. L - L I I ~ F . In Wmtdcub&land rui rr& Qbcrrs&cmd um ier! zthn Zenl4-
t l n m G K 4 Qusdrntmctet amhn n~otmrumkl und a a r rimis B-or-
Gnlndscb& m l t BLrdr sul W:n und dcn. dlc Terra- dn Wohn-Olmu?-
Drscbentclr m'ienclllhe fiwiamts- &-r srwlca #I& a h n l a t a&-
Ilonsbxutcn l m r h r n i a e n tnhun S k acrid ~ r a b l l
~ l l l w n.dm Bnlthunym der M d m DA mu* rh dk ia+ dso
'Mircwndclcn S t a s t m ruo1nmd.r u n a P h m u d ( sm i m m t m MrktnPlu Ln
drr 7ntmarc REmnune trerm, da0 B r W l srmtttrllrh, mntnerdwe-
O b n 2 W J W tdrklarhr C s s t a r b r i u r mn PXerrrlt-RlumcnkObcI van dcr
,on dcr BnrdraA r u m u c n rlnd" Trmra vrtcdcr s b ~ e l e l l t u M mu!
(Ormnl e l n m %hullplala t r m s p r t l t n wmQm
In drr U r n p b w v m V i u m urd U'errn. k!U&tek EoldaiLcr W k -
Kmdart-Aluwm rum dn *n d-RT men w a l l a ~ . U l d o n n r i n h r ' und
Mlinchm aurgeblld~LB&umel.tcr dne arlacrtc El* ver c l n u & w t a b t l L l r -
CrvndaMnr fflr Kno7hlMbdudc und rune dla h u h mlt r D r n l r d l m T n u t r -
-
I t drr M l ~ m t l t l n k m & a
nsmlcurbdu-A<: r r m h u -
,amt YU-
rrplara und
I
Wlldr*R.' "leO AUIFnLM 5mr PU bt ilzbnder YlM.r
Rnrnan dahlhc I tTtV,,. r ror der 16,
C
rya z i y m
' ' 1
BRUXELLES-BONN HATTI OZER~DE..!
Tarabya Oteli rntilakatindan sonra yaz tatili hafi ften
tavsar gibi oldu. Pek fazla vaktimiz yok gibi geldi. Bursa
uzerinden Manisa' ya kadar giderek ailelerirnize, evlerirnize
fiiyle bir goriindiik. Sonra da ~ s t a n b u l l adaha fazla
oyalanrnayarak Osrnanli giizergahini takip ederek, Edime,
Sofya, B e l p d , Maribor yolundan Briiksel'e danmeye karar
verdik. Giilperi, Universitk Libre de Bruxelles'e devam
diyordu, Birinci sln~figayet kolay ge~irmigti.Almanya'daki
bir iiniversiteye nakli miirnkiindli ama kendisi istemiyordu.
Okulundan ~ o memnundu.
k Orada hoca-iigrenci iligkilerine
ben de hayran olmugtum. bmegin aynl zamanda Belqika
Maliye Bakan~,olan ekonomi hocas~na,ogrencisi bir tatil
giinii veya saatinde telefonu aqip, dersinde veya g~revinde
tak~ldiglbir noktaym rahatlikla sorabiliyor ve cevablnl da
aynr kolaylrkIa alabiliyordu. Bunu bizzat ana baba olarak
gahit ~ l d u ~ u m uvez hayret ile hayranlllc ve biraz da kiyas
y olu ile etkilenmig oldo~urnuziqin belirtiyorurn. GIElperi
okulunu birakmak isterniyordu. Cok giisel bir CitC
Universitaire'i vardr, ama orada yer bulrnak iqin gak
Bncelerden haber vermek ve harekete ge~rnekgerekiyordu.
Ne ise ki A.T'nin Drgiligkilerinden Sorumllr Bakani Jean
Rey ve hanlm~ile yak111 dostluk iIi~kilerirnizvardi,
Giversitede hem hocalrk yapiyur hem de miiteveIli heyetinin
bagkani idi. Onun fikrine ve yardimrna rniiracaat edecektik.
Bu diigiinceler ile yola pktik. ~niirniisdengegen yabancr
plakali ve gijforIli! bir arabadaki kadln ve erkegi tanir gibi
olmugtuk ama pek emin degildik. Yo1 boyu kfih onlar one
geqiyor, k$h biz biraz daha h~zhgidip onEm yakallyorduk.
Yugoiavya sininnda bulugtuk. Deve tijyii pardesiilii, soluk
yiizlii yalu~lkIzgenq adamda bir hasta hali vardr. Wanrm ise
qok genq ve ger~ektengok da giizeldi. Sinirda Yugoslavlar
gelen gegen arabalardan on yahlrt onbeg dolar ayak basti
paras1 altyorlard~.Yaklaynca ikisini de tanidik ama onlar
hizi tanlmay~ncasesimizi gikartmad~kkendimizi tanttmaya
da gerek duymdlk. Adam Franslzca ve ingi~izcegiimrlikqiiyle
kavga eder gibi bir giize1 tartg~yordu.Adam hakll idi. Yugoslav
ise kr mutad dornuzluk ediyordu. Adam verdijii 100 dolarltk
kupiirun iistiinii yine dolar olarak istiyor, arna ijbiirii bunu
dinar olarak verrnekte lsrar ediyordu. Gecikmemek iqin acaya
girdim. 15 dolan ben verdim "arna nastl olur? Sis kimsinis
ben sizi tanlmtyorum... Borcumu nasll verecegim" gibilerdcn
tatli bir yabanci 3ivei;i ile konugmaya bagladl. Hiq. ku~kum
kalrnamagti. Bu diipediiz Numan Bey 'in eski dam ad^, Nevin
Mcnernencio~lu'nuneski kocas~.Aygegiil'iin babasi Zeki
Sirmen'di. Kendisi ile Hariciyeye aynt gun girrnig, aynl
dairede aylarca bir odada q a l i ~ m ~ sonw
g, da aynl askeri
uqakla Ankara'dan kalkarak, rzzunca bir Kahire molas~ndan
sonra d i i ~ ekalka Marsilya'ya oradan da Paris'e birlikte
gitrnigtik. Beni ltan~rnad~Errna gijlre ya tan~makistemiyor,
yahut da ciddi bir mazereti, yahut hastal~kzolrnaIl diye
diigiindurn. "Yolda nasllsa birlikte gidiyoruz, ben bir yerde
sizi bulur pararm alanm. Hem alamasam da hiq ijnemi yok..!"
dedim. Yanindalu Wanlm Nitiifer Sultan irnig, Huriye'yi hafif
bir tekssiirnle selamlad~.Ben arabanin gas pedalma basarak
hizla aynldlm. Huriye ile birlikte Zeki'nin bu haline gok
iiziildiik.
Zeki S i m e n ve yeni e$i veya sevgilisi bilemiyorum
Niliifer SuEtan'a yolda bir daha rastlamad~karna sanlrlm
hayaIimizde uzun sure onlarla birlikte seyahat ettik. Tnsan~n
hafzlsl bozuk bir bilgisayar gibi, aradigrn zarnan
bulamryorsun, ama asarnadigin zarnan p e ~ i n ibisakmiyor,
eline ayaklanna daha da k~ttisiiakl~n~n bir yerlerine talul~yor,
Zeki'nin bizleri tanimam15 olrnas~nahir tiirlii anlam
veremiyordurn Nihayet ciddi surette rahats~zolabilecegi
diigiincesi ile haydimden uzakla~t~rmak istedim B a ~ a r i l ~
olamadirn y ine bizimle kraberdi. Hwiciye imtihanrna birlikte
girmigtik. Yazildarda yan yana oturuyorduk. Biz yasarken
o sigara iger, elineki bo? kagida resimler karalardr. Rir de
kendisine HaIk Pastanesi'nden geIdigi kutusundan belli olan
pasta ve biskfiiler gelirdi. Nasik qocuktu. Bizlere de ikram
ederdi. Sonra birileri gelit kendisine rulo 1-~alindeyazllmtg
kagttlar getirirdi. 0 da agar, dijzeltir, 5iiyle iqine bir goz atar
ve sonunda onlm vererek bizimle dqan pkardx. Bir defaslnda
iinlii bir bakanIik mensubunun getirdigi kagltlan merak
saikas~iIe kapvremigtirn. Cok korkmugu. Kendisine "sus"
igareti yaptlm, 9iSyle bir okumak istedirn. Saqma sapan bir
~eyleryazilmgn, onlan itiverdim. Kendisine "sen bu kagrtla
qafrmin!" deyiverdim.IClzd~.Bana o yanm yamalak Tiirkpi
ve 'r'leri 'g' gibi yuvarlayarak kayduan teIaffuzu ile cevap
verdi: "Ben ~akrn~yo@m sen kendine bakl'yedi. Sahiden
de qakmadi ama, ben qok onlerde kazanm~gtlm.Talih ve
tesadiifler ikirnizi de ayni dairede, Bedri Tahir S m a n ' i n
Gene1 MUdiirEii$$i'nde "Ticaret ve 1ktisad Dairesi'hdde
bulugturdu.
S a v q stralan idi. Savaga girmek igin zorlanryorduk.
0 siralarda Churchill Tiirkiye'ye gelecek ve 1n8ntI ile
Adana'da bulugacaklardl. 0 tarihlerde savaSa girmemek
konusunda Mland- en biiyuk kozumuz silah ve malzeme
noksanr idi. Belki de bu konu giindeme gelecekti. Bizim
dairsden birinin de bu yllzden heyete katdacaB soyleniyordu.
Biz acaba S e m ksel mi? Yoksa bagka bir gube miidiirii mii
gider diye diigiiniirken bir siirpriz olarak Zeki Sirmen heyete
konuldu. Hayretler iqinde idik. Onun bu konferansta bir ip
yarayabilecegini kirnseler diigiinmiiyordu. Ciinkii hi$ bir gey
bilmiyordu. Numan bey darnadma kanat al~gt~rmak istiyor
diye yommlandr. Giniler, geldiler. Churchill biiyiik bir askeri
u w a , oglu da ayn ve 8x1ugagr ile gelnigler. Adana simdiki
gibi degil, bu kadar iinEii misafisleri g i v e n iqine
banndrrabilecek bir yer yak, Akla Atatiirk'iin ozel treni
gelmig. Zaten goriipeler de orada yapilacakrmg. Tren Adana
istasyonunun miiselles tabir edilen uzalc ve tenha bir kijgesine
qekilmip, etraf~askerlerle muhafaza altlna almrnrg... Ama
Churchill sabahlan rnutlaka so@k bir dug dlr, uzun stire su
altinda kafasln~dinlendirirmig. Trende banyo var arna ijyle
uzun siire akacak yeterli su yok! Uzaklarda tek bir tulumba
var m a hortum yok. 01sa da kuyudan elle gekilecek suyun
hortumla Wne kadar pompalanmasr miimkiin degil. TGrk'iin
pratik zekasl irndacla yetigrnig. ArsTan demiryolculanmz
tulurnbadan Churchill'in vagonuna kadar birer metre ara ile
siraIanrnl$lar. ala vere sulm vagonun tepesine kadar hi^
aksatmadan bqaltm~glar!Dugun tmmland~@ h a h i geld@
zaman herkes rahat bir nefes alrmg!
Hikaye bununla bitmiyor. Bu sefer Zeki'nin Adana
rnacelasi ba@yor. B izim heyetin bazl iiyeleri Adana' da bazi
zengin egraf evlerinde misafir ediliyor. Numan Bey'in
Adana'da MyTe bir akrabasr var. Damat Zeki S h e n ' e oraa
diigiiyor. Kendfsine slkl ah tembih ediliyar. "Aman bizi
mahcup etme. Salun ziippelik yap~ponu yernem bunu yemem
dire insanlm hrmaya kalkma; bunlar giin g8rmi.i~zengin
insanlar... Onlmn adetlerine uymaya gdq!'' demipler. 0 da
s6z vemig. Kendisine ilk akgam kocaman bir oda vemigler,
i ~ i n d eoymalt nakrgl~yatak drtiileri iqinde kocaman bir
karycrla. Ama gece lambas1 koyrnayl unutmuglar. Sadece
rtuvaletin yerini glistemekle yeItinmi21er. Ertesi sabah kalkrmg,
kahvaltz masasinin etrafinda kadinli erkekli, lcii~iikbiiyiik
hanede kimler v m a hepsi misafiri beldiyor. M a m n &nde
ne buldularsa koymu~larmhk.,. Baklavalar, qqit gqit bijrekler,
tepsi tepsi konulrnu~.ustelik bazi yalun akraba ve komgular
da bir geyler yollamayr ihmal ermemigler, onlar da masanin
iizerinde yetlerini almiglar. Ba~larnakiqin rnisafirlerini
bekliyorlarm~g.Zeki: <'Bensabahlan bir cafk iqerim'' diyecek
olmug, "o sonra" anlarmnda i~aretetmigler. Zeki'nin aklina
kay~npederinin"ev sahibini giicendime. We ikram edilirse
yiyeceksin" tembihi gelmi$. Herkes kendi rnalmi siimek
istercesine "gu biiregi ben yaptlm yemezseniz giicenirim"
gibi laflar edince bizim damat yutkunarak, t~lunarakyemye
ve yutmaya qahgiyormug,., BEr yqlr hanim kendi sardi~ini
sijyledigi yalanc~dolmalarz da "diiriim vallahi bir tane
alrnazsaniz!" diye iisteleyince "Bakln~zhanirnefendi, Ne
isterseniz hepsini yapryorum amzt goriiyorurn ki, daha fazla
yemek yernezsern ya siz Oltiyotsunuz, yahut yersem ben
oliiyorurn m a ben ij?mekiskrniyom! Caf2de ipmiyorurn.
Gidiyomrn." demig. Kap~dabekleyen p l i s ambasma binerek
istasyona gitrnig. Bu hikayeyi bize o tat11 ~ivesiile yanm
yamalak anlatbglnda Ticaret Dairesinden tasrmg, Bakanllk
koridorlannda dolapnaya ba~larmgtl.
Peki ne olrnugtu da, Zeki, Nevin'den ve qok sevdigi o
tatlr Aygegiil'den aynlrn~g,Osmanlr hanedaninin krerna
bakiyeIerinden bir prensesl e yanyana bir arabada Avrupa' ya
d o m y d aliyordu? Evli idi veya degildi. Bu tm~gmalardan
hi$ hoglanmadrm. Ben kendi kendirne bir tiirlii cevabln~
bulamad~grmbis konuyu dii$ntiyordum. Nasll oldu da, bu
tatll, prnank ve iyi kalpli adam beni hig tanlmadl? Bunun
anahtanni p k sonralan aile yalunlan verdilerdi. 2 k i Sirmen
rahatszzlanmtg. Yanlrg bir tedavi uygulam~glar,"pek kimseleri
tanlrnlyor, bunallm gegiriyor" dedilerdi. 1nanmall mi idi?
Bilemiyorum...Bu anilar arasinda ansizln q~kanve araya
giren degiqik bir olaydt ...!
XXX
Brliksel'e vardi~im~zda AEmanya haberi bizden ewe1
gitmig, ham k q r l k h agrernanlar isltenmi$tti bile..! Komisyon
iiyeleri ve erkanrndan bqlayarak vedalanrmzl yildnrn h~zryla
yaprnaya bagladxk. Sefaretten sefarete gidece@-niziqin igirniz
pek zor say~lrnazd~. Komisyon D~gilitkilerSorumlu iiyesi
Prof*Jean Rey bize Bel~ikaHiikiimetinin AT emrine tahsis
ettigi UnlU Val Duchesse gatosunda rniikellef ve kalabalrk bi
veda yemegi verdi. Biz de veda kokteylimizi aynl yerde
yaptlk. Hiqbir mesEektaglrn~saveda edecek vaktimiz y o h .
Bizleri en ~ o sevindiren
k Jean Rey Yn tiniversite kampiisiinde
Giilperi i ~ i n
ayarladi& iqine leiigiik bir kichinek'i de bufunan
rniistakil bir oda temin etmesi oldu. ostelik kendisi velisi
olrnayl da kabul etti. ~Art~k gonliimiiz rahat, AImanya'ya
gidebilirdik, Zaten aradaki mesafe bilemediniz otomobille
iki, ikibuquk saat kadar 'bir~eydi.
Komisyon Bagkani WaIter Hallstein Federal
Almmya'mn hrucusu Konrad Adenauer' in en y&n arkam1
s ~ Avrupa Topluluklarrn~yaratan Roma
ve y a r d ~ m c ~idi.
Andlagmasnn~nda aga babas~saylllrdi. Uste~ikuluslararas~
ili$cilerde savag sonrasl dijnernde iinlii HaIlstein kktrini de
onun eseriydi. Almanya'nln boliinrnesini donduran ve
durduran adam say~ltyordu.AET'yi kuranlardan zaten
ortalarda kim kalmigtr ki? adenauer De Gaulle, Paul Henri
Spaak, De Gasperi, Joseph Luns, Christian Pineau, 1talyan
Bagbakani Antonio Segni ve daha niceleri birer birer bu
alernden gBqiip gittiler. Bagkan Hallstein uluslararasi
hihiyetine ramen Alman b l i g i n i heqeyin iistihde tumaya
~allganbir karaktere sahipti. Huy canin altrnda...Alman
dedigin her yerde her zaman Alman'dir! Olkesi her geyin
iistiindedir! Deutschland DeutschIand ijber ~ l l e sBu
! yiizden
olacak benim, A1manya"yabiiyukelqi olarak atanmamdan
fevkalede memun olmugm. Kitaplmn~imzaladr, tiikenrnez
kalemini de kitaplarla hediye etti. Almanlar nutuk ~ekmeye
bay~hrlar.Ba~ladlkonugmaya. Zevkle dinliyor, keyifle hayal
ederek diigiiniiyordum: Savag sonu Alrnanya'sinin degil,
Avsupa'n~nda en seqkin devlet adamlar~ndan biriyEe
konuquyordurn. Sonunda 'Sayln Biiyiikelgi, size gu a y n k
anrnda daha bliyiik giirevler, daha biiy iik Bijyiikelqilikler
temenni etrnek isterim ama Alrnanya' ya gidiyorsunuz! Daha
otesini, iistiinirnii gorerniyorurn!" diyerek sijzlerini bitirdi.
T m bir Almm'dl. Her Alrnan gibi megaloman gliriiniiyordu.
Almanlara bu s~fatgok yalug~r.Altlnda kalmak istemedim:
"Saym Bagkan,kwdu@nnz Avrupa KSrniir-@lift TopEulu@
CECA, Atom Enerji Toplulu@ CEE, Ortak Pazar bakmlniz
bir giin Avrupa Birligi haline dtiniigiir, o zaman benim de
wraya Biiyiikelqi olarak atanrnam~temenni edebilirsiniz?"
dedim. Guldii. Eli ile muphem bir ismet yaparak "tarihte bu
ne kadar denendi biliyor rnusunuz?" dedi. Muhterern
muhatabim bugiinkii Avmpa Birligi geligmelerini, 15 iiyeli
Avrupa Bitligi'ne katilmak iqin koridorlarda, Helsinki'nin
gecesi olmayan soguk ikliminde Tiirkiye dahil 28 iilkenin
slraya ginnek iqin birbirlesini nasil itip kaktrgini giirebilse
idi, iisteIik Avrupa biitiinlegmesine ilk talip olrnu~olan
Tiirkiye'nin h215 bekleme odaslnda uslu uslu ohrup buna
dahi giikiir dedigi, dawl zuma bayram ettigini glirebilse idi
acaba neler siijylerdi? Hele hele "Oui a 1'Europe des Patries...
Mds non a 1'Europ des Partis!" wkeler, vatanlar Ampa's~na
evet; siyasi partiler Avmpa'ana hayir!) diye avasl pktigi
kadar bagrran General k)e GauHe hala yagryor oEsa idi, 4 iizel
uqakla Helsinki Zirvesi'ne giden eski qiimezi, ~irndikihalefi
Jaques Chirac'i saga soIa hava basarken g6rse idi, acnba
neler diigiinfir, neler s~ylerdi?
Ben Almanya'da iken Hallstein AT'den ayrrldi.
Politikaya girdi. CDU'dan parlamento iiyesi oldu. Rivayet
onun Adenauer tamf~ndankendi yerine yetigtirilmek iskndiB
yolunda idi. Hdkes ondan qok gey bekliyordu arm parlamento
da pek.varU gijszeremedi. Yorgun bir savagq of&, Alrnanya
ve Avrupa biitunlepesi tarihin solgun sayfalan araslndaki
yerini aldl.
XXX
Briiksel'den Bonn'a hareket haz~rllklar~ pek fazla
slirmedi. Ama benim heyecan~mgiderek artiyordu. Dilini
bilrnedigim, o zamanln pek ileri say~lamayacakaudio
teknolojisi ile Bgrenmeye gallgtiglrn Alrnanca pek igime
yarayacak gibi g~rilnrniiyordu.Almanca'yr bilmiyordurn
m a Almanyayyr ve Almanlan iyi bildigimi hissediyordum.
Endigem de buodan kaynaklan~yordu.Avrupa Topluluklm
Bavkan~Walter Hallstein3n qok yiksek perdeleden yaphgr
veda konuynas~beni ziyadesi ile etkilernigti. Gider gitrnez
bir hoca bulur, hiq olmassa gazete rnangetlerini, ba~liklanm
anlayabilecek kadar bir geyler dgrenebilirim diyordum.
Alrnmlm ~ o yalundan
k tan~yanyabmc~bir diplomat dosturn
XXX
AlmanlarIa oldurn olasl dosttuk, rnilttefiktik. k~millet
birbirini tmrr, severdi. Bunu hepimiz bilirdik. Ama, Ttirk
igqilerinin Almanya' ya gelip ig tutmasmdan, diisiist, namuslu
ve haysiy etli bir ~ e k i l d e~aligmalanndan,qevreleriadeki
Alman toplumu ile kaynagmalarindan sonra iki millet
aaras~ndakibaglarrn ne derece saglam bir gekilde
per~inle~tigini pek qok BrneWeri ile g6miig olduk. Bunlar
bu kitapta an1atmakJ.a bitmez. Bu bahse Tiirk igqilesinin
dayan~gmahisleri aqislndan girmigtik. Yrne a p bahse donesek
bir bagka iirnek vemek istiyorum. Gediz felaketi dolaylsiyla
dayanqrna ve hamiyet hisleri ~ o heyecanli
k bir gekilde
harekekete gelmig oEan igqilerimizin, yapmak isteyecekleri
bagiglan herhangi araclya i h t a y a ~kalrnaksiz~nGediz
felaketzedeleri ywarina Tiirkiye K ~ z ~ l Dernegi
ay adrna iki
bankada aqtird~gim~z hesapara domdan dowya yatlrmalannl
istedik. Rayo ve televizyondan yaptlglrn bu qagrrma hemen
etkisini gijstermi? oldu ve 'bagqlar hesaplara gelrnege bqlad~.
Amda diger Nman haylr te3bbusleri de aynl maksatla hesapIar
a@lrdrlar.igqilerimizni yazr ve sijzle yaptfklm muracstatIardan
anla;~~hyordu ki, hernen herkes toplanan bu paralarla deprern
biilgesinde devarnl~bir eser yapilmaslnl istiyosdu. Kimi
hastane, kimi okul, lkirni de cami yap~lsindiyordu. Bankadaki
hesaplarda toplanan bag~5;Tardahissedilir bir yavaglama
sezinleyince hem kendim hem de qallgma arkadaglarxm
iggilerimizin toplu olarak bulunduklar~yerlere gittik,
vntandqlanmzzla konugtuk. Biitiin vatandqlanmizm s6yldigi
hemen hernen aynl rnealde idi: "Efendim," diyorlasdl; '%II
parafmn p q u r olmaslndan endi?e ediyoruz. Almanya'daki
Turk i~qilerive arkadaglar~adma -sira yapilan bag~glar
arasinda, aynr igyerinde qalqan ATmanlar ve di&r yabancl
igqiler de bulunuyordu- devadl bir eser, mesela Tiirk-Alman
dostlugunu, igbirligini hatlrlatacak bir hastane yahut okul
yaprllrsa berkes qok daha kolayllklla ve seve seve bagrgta
bulunur."
i$Gilerimizinqok makuI glirdii@m bu arzv ve tekliflerini
Hiikiimete bildirdim. Teklif hukumetge olumlu karplanmig
ve toplanacak parantn miktanna gbre Gediz'de modern bir
hastanenin invaasina ge~ilecegiresmen bildirilmigti.
Tooplanacak paralada Gediz'de bir hastane yaptrnlrnas~n~n
kararlagtrnldlgin~ve bankadaki KlzrIay Gediz hesab~nave
Pfennig bile bagi~tabulunanlmn isimlerinin yay~mlanacag~m
Koln Radyosu'nda 16 Nisan 1970 tarihinde yapt~grmgu
konugrna ile bildirdim:
"Sevgili vatandaqlarma,
Bugiin sizlere candart tqekkiir emek istiyorum. Gediz
a k p m ifehketi dolay~slyleyine bu radyudan yapmq oldufmu
gagrzya biimn vatandaqarrrnzz tehaliikle w devarnlz olarak
katzlmaktadzrlar.
18gi vatanda$larrmzzin y apma kta olduklari baf r y lac
Kdln'deki O ~Bankmr ~ 'nda ve
l Bad~Gosberg'deki Drsdner
BankVta dofrudan. dofruya Tiirkiye Klzilay Dernefi adma
a~tzrrn~s old~urnuzhesaplarda topEan~nakradzr.Arada hig
bir araclya luzum ve ihtiyag hissetmeden dofrudan dogruya
Kiz~layhsapEaurm balji~tab u l u m v a t a ~ l u n m r arasirtda
z
3-4 marktan tutunuz da, 10 Mark, 20 MTark, 50 Mark, I00
Mark Jaatta daha fazla yardzmda hulunanlar da vard~r.Bu
ifrihar veren, heyecan veren, gotiis kabartan bir milli
dayanqma c3;mefidir. Bunun yam nda daha unernli we bence
dab mmla obn, Almnya'duki vafandqla~rn~an bu yardzna
hnspanyaslna p k sayida katilmakra olmalandrr. Yardma
katrlanlur~nsayziarr ne kadar p k olursa yardman ifade
edeceg'i anlam o derecs biiyiik ve genis olur.
Krzilay hesaplanm battgta bulunan vatandaglarrmzza
posta idareleri ve bankalar tarfndan resrni makhlszlar
verilrnektedir. Yardirn kampanyasinln sonunda, hesaplar
kapatdmca, bu hesapuru giren battin paralann aysi ayrt
rniktarlarrn~kinaler farafzndan yatzrrlnsr~olduklarznr ve
rnW n olursa h l e r i n adzna yaanlmrq olduklannr giisterem
listeier BiiyUkel~iEi#imizrarafrndan bir Jeref ki'tabr halide
yayznlamcaktar. Yardtda b u l ~ w n her vatandu~nlfehe srrasl
ile ismini bu kitapta gci:rehilecek ve yardzrnrn Icon fruliinu
bizat kendisi yapa hileceksir.
Sevgili ve aziz vatanda~larrrn,
Yardlm kesaplarrnda toplanan paralar ile deprem
felaketine u f r ~ m r ghalen
, tag iistiinde t q kalrnarnzp olan
Gediz 'deAlmanya 'daki Tiirk i~gilerininbir a m f a n r olarak
haylrlr ve devamli bir eser naeydam getirilmesi, ve tercihan
Kinlay t a r a f i h n mudem bir knstane i q a edilmesi yoluradaki
arzu ve temennilerinizi HukiJmatirnize resrnen arz ve teklif
etbim. Bu telkin ve tekliJimiz Yardsrn K o o m ! i ~ Komitesine
~n
de gSrilfiiEerek olumlu hrplanrnl~ve kabul edilmi~tir.j m r
ve fskan Bakanlsftmlz Alrnanya'da toplanacak pararrzn
miharina giire Gediz'de modern bir hasranenin infasf icin
derhal faaliye fe gecekti~
G e p n gilder i~iPrdeFederal Almnya Bagbakanr S q r n
Willy Barndd ve Almalaya Hiikiimeti adrna yardcm iflerini
yiiriiren Federal ifle lei-i Bakanr Sayrn Genscher'i
makamlarrnda ziyaret ettim. Almanya'nzn devam eden
yardzmlar~ igin TZirkiye Cumhuriyeti hiikiirnetinin
tegekktirlerini hildirdim. Turk Milletinin bu yardzmlardan
dolayz ne dereca d ~ y g u l a n d t f manlatttm.
BU arada Almanya 'daki Turk ig-ilerinin yardlmlart ile
Gediz 'de inudem bir hastane iq-ast fasawumndc~nbahsem'm.
Federal f~i$eriNazlrr, hrijlle hir hnstane iqa edildigi fakdimle
bwnun tl bbi re~hizafln I n Almunya rarafrmian tammlanmass
hususunda bana samimi surette yasdm vaadinde bulundu,
B ~ l a l i k l eAlmanya'daki Tiirk i~gilerinilzyardlmiari ile
meydana gelecek olan bu hastane hem dofrudan dofruya
sizlerin eseriniz olacak, hem de Turk-Alman dostIu&nu ve
i~biriiginihatrrlatacak ve devarn ettirecektir.
Sevgili vatandaglar~m,
Bu 8-1 haylrlr eserin sizlere girndiden kurlu olrnastnl
candan ternemti edes, yard~mlarrnzz i ~ i nydirekten
tepkkiirlerimi, sevgilerirni ve saygtlarrrnr sunanm. "
XXX
Bu konu~mammxdmdan ancak birkaq giin geqrni~tiki,
'bagqlar ok gibi frrlay~pyiikselmege bag lad^. igGilerimizin
rnernlekete olan bu baglilrklan ve dayanigmalm ayn solcu
bazi qevreleri tedirgin etti ve derhal faaliyete geqirdi.
Beyannameler yaymladdar, gazete idarehane'lerinemektuplar
yazdrlar, "Anayasa gereBnce ohl, hastane y a p m a k devletin
gijrevidir. Beyhude yere para vemeyin, bu paralar yagrna
edilecek." vs. nev' inden iftira ve hezayanlar savurdular.
F.Almanya Sanstilyesi Sayin Brandt'~ziyaret ederek
Hiikiimetimin ve Tiirk Milletinin tegekkiirlerini resmen
ilettigim gun Almanya'daki Turk ig~ilerininGediz'de bir
modern hastane yaptmak tegebbaslerinden de bahsettim.
SansBlye cidden qok duygulandl. "Eger bu proje
ger~eklegebilirse,Federal Hiikiimet, yaprnakta oludgumuz
afet yardmindan ayn olarak hastanenin biitiin teqhizat ve
zesisatlnl hedi ye edecektir." vaadinde bulundu. Eerqekten
birkac giin sonra F*HUklimeth hastane tqhizah ve levaz~mah
maksadayla bir milyon DM tahsis ettigi B~yifkel~ili~imize
resrnen yazl ile teyid edildi. Diinya ~apindaiinlti bix sanayi
miiessesi, hastanenin ihtiyacr igin biiyiik bir elektrojen
grubunun hediye edilecegini bildirdi.
IDresdner ve Osmanlr Bankasl'nda a p r m g oldu@muz
Kizllay -Gediz &el hasaplmnda birikmiq olan 1.249.836
Mark,43 Pfenning mrkiye'ye havale edildi. &a& vadetmig
XXX
Avrupa-Europa'n~n esatirden sarkan qok eski bir
hikayesi vard~r:Buna gore Avmpa "Europa" ismini bizirn
Fenike'de vaktiyle yagamig olan dinyalar giizeli 13-14
yagl,mnda ad1 Europa olan bir luzdan kaynaklan~r.Fenikeliler
o zamanlarda Akdeniz'in bu sakin balgesinde ticaretle
ugragan, Dogu'nun baharatln~Batt'ya, Batl'nm rnallmni da
Dogu'ya satan insanlann oturdugu sakin bir limal kasabasl
imig. Kavgadan, savagtan hazzetmez, kendi haIlerinde
insanlmrg.. .Arada smda Akdeniz'in iinlii korsanlan buraya
bask~nyapar. arnbarlar~nlerzak ve garapla doldurup
giderlermig.,. Bir gece yansi limandan yine bdyle sesler
giirtiltIller gelrnig, yine korsanlar geldi sanmiglar..
Kasabanm ludemli ve yavlilm on ayalc olmuglar, her evden
yiyscek i ~ c e toplamaya
k bqlamglar...Fakat bu sefer gelenler
her zamankilere benzemiyormug... Erzak, 9arap clan degil,
Fenike'nin en giizel EUROPA'yl istiyorlm~g.Yalvmak,
agIamak, s~zlarnak,kar etmeemig , adarnlar evinden nld~klatl
diinyalar giizeli EUROPA7yrkucaklajl~pgemilerine giitilriip
kaprmqlar,.. Fenikeliler halim selim insanla ama krzlmmn
bijyle hoyrat~akaqlrtlmaslna taharnmiil edememigler,
gemilerine atlaylp Korsanlmn pe~inediigmugler Korsanlar
~anakkalebogaz~navardiklmnda Geliblu civmnda karaya
qlkrnlglar arkada blraktlklan gernilerini de yakmglar...
Fenikeliler de karaya qrk& biitiin gece "Europa !.. Europa!..
diyerek k i z l a r ~ n aramaya baglamiglar. Kimseye
rastlayamamiglar ama kizlannln karaya qkanldrg~bolge
ijtesinin ad1 da EUROPA diye kalmg. Esatire gijre Europa'y
kapran korsanl ann bag1 ZEUS imi?. .
XXX
XXX
Kaybolan y~llarb a ~ l ~ rnakalede
kl~ bijyle bis teklifin
1975 yllrnda AB nezdindeki Temsilcimiz Rahmetli Biiyiikel~i
Tevfk Smcoglu tarafindan resmen yaplldi@ fakat bu ijnerinin
neden ise i~lernekonulmadlgr iddia ediliyordu. Konu bir
biiyiik gazeteden 6btirline ve yine gok s e ~ k i nbir yazann
kiiesine atladl. 0 tarihlerde Ba~bakanolan 9. Cumhurbqkanl
bir yazl ile hLikiimete k y l e bir iinerinin gelmemi? oldugunu
bildirdi. Bir bagka Biiyukelci Fahir Alaqam gazeteye aynl
istikamette bir iiykii yolladl. 8 tarihlerde Bagbakan of an
5imdiki 9. Cumhurbaskan~Saym Siileyman Dernirel iist iiste
iki y az~liaqklama y apatak bByle bir finerinin Hiikiimete
intikaI etmedigini bildirdi. Konv b6ylece vzayip giderken
bizirn Enciimeni Danigin 27 Ocak 2005 tarihli toplant~slnda
oyelerden eski TBsMM B q k a n ~Sayln Nurettin Karadummln
bir somsu iizerine benzeri bir tartryma Enciimeni Dani3te
bagladl. Toplantlda bir eskj Ba$bakan, 3 eski Gene1 Kurmay
B a ~ k a nProfedrler
~, ve eski Bakanlar, Kuvvet Komutanlm
ile bezaber Hariciye ekibi de eksiksiz h a m bulunuyordu. 0
giin "Ev sahibi" o1arak ikram sirasi bende idi. Ayni giin
SiiIeyman Demirel'in ikinci aqrklamasl gazetede
yay~mlanmlgt~. Yine aynl beyanda bulunuyordu. BByle bir
konu Hiiklirnete gelmemigti. T oplantrda Fahir Ala~am'dan
batka, AB aezdinde Temsilcilik ynpmlg B. Elqi Yild~nrn
Keskin ile Rahmetli Tevfik Saracoglunun o danemde
yard~mc~siolan E. B.EBgi Temel fskit de haax bulunuyordu.
i biiyle bir teklifin yapllmadr~~nda
~ q i de israrl~idiler. Ev
sahibi dururnunda oldugnm igin ijnce sessiz kalmayl tercih
eltmigtim. Sonra daymamadm araya girmek gerew duydum.
O tarihlerde Dlgigleri B h l l @ - ~ dAB
a iglerinin de g6riildiiB
CCEkonomikve Sosyal iqler Genel Miidiirii" idirn. BiSyle
bir telgraf bakanlrga gelmtmi2ti. Gelse idi. rnutlaka ama
mutlaka haberim olurdu dedirn. Bunun iizerine Sayrn Temel
iskit iSyle bir rniiracatln telefonla Rahmetli Caglayangile
yapllmq olabilecegini ilave etti. Konu orada kesildi.
Eski AET, qimdilerdeki AB'nin BrlikseIdeki erkanr Tlirkiye
iFe Yunanistanin kendilerine yaklagrrni konusunda bu iki
korn~uarasrnda hiqbir fark gijzetici tutum ve davranqtan
titizlikle kaqnmiglardir. Bunu ilk bagindan beri bilrneyen
yoktu. Bunun ~egitli~nerilerinebizzat ~ o defa
k gahit olmug
bunlari bu Anilar denernesinde mutlaka yazm~glrndir.
Bu tolantldan "cay Molas~''igin pkarken Fnhir AIa~am
yanlrna yaklagarak Atina'da Biiyiikelqi olarak bulundugu
simda Karamanlis'in kendisine bir slr tevdi eder gibi: "Size
tegekkiir bofF1uyuz.. bunu tabii Hiikiimetinize sijyleyemem..
Ama size s~yliiyorum:"'Eger siz de tam iiyelik miiracaat~
yaprnq olsa idiniz bizim durumumuz ~ o zko r f a ~ molurdu..!"
i~
demig.
Buna ben de iqtenlikle katrhyorum.
Burada Rahmetli Fatin Riittu Zorlu'yu bir defa daha
rahmetle saygl ve sevgi ile amyorum. Hemen her firsatta
Yunanistan ile ortak veya aynl qekilde hareket etmernize son
derece rsrarli idi.
XXX
Madem bu konuya isterniyerek de girmi~olduk. Bir
bagka an1 ile tamamlaya11m: 1978 sonlmnda Yugoslavyadaki
gijrevirnden Sayln Ecevitler Meksika'ya gidecek iken
Merkeze gelmeyi tercih etmig, Merkezde yiiksek Mu~avir
olrnugtum. Aradan kaq hafta geqti hatirlam~yonrm.Sayln
Ecevit bemutad hiikiirnetten aynEdr .Yerine Siileyman
DemireF 7.nci defa yine Batbakan oldu. Bu sefet Digigleri
Bakan~Rahrnetli Hayrettin Erkmen'di, Beni Ankara'ya
qagird~.Belgrad dramin1 mutlaka tashih etmek ve beni ya
Merkezde yahut Paris gibi iistiin bir gijreve OECD temsilcisi
olarak Miillendirmek - rdi. Hayrettin Bey Ankm'da
rnisafir kalmakta oldu ;adag~minevine kadar gelmek
nezakerini gosterdi. Kt bu jestin as11kaynagtn~tahmin
ederek tevekkiir ettim, Kanuni yag slnrn dolayrsl ile ne
Merkezde ne de yurf diginda Bnemlli bir gbrev yerine bog
bulunan Budapegteyi tercih edecegimi soyledirn. Rahrnetli
E r h e n bu cevabtma qok sevindi kendisi OECD yi tercih
edecegini sanrnq orada da en yakin arkadag~Rahrnetli
Memduh Aytiir var.! Onun dunrmu da bfiylece halledilmi~
oldu.
D.lgiglai B a h Hayrettin Bey bu giirii~memizm m d a
anlattlgma gtire birkaq hafia evvel Nnto Bakanlar Konseyi
iqin BriikseEe gitmi8. Oraya kadar gitmigken AB yetkililetj.
ile d e temas imkani bilrnig, ama bizirn Anlagma bir
fincekiHMrnetin himmeti ile aslaya almmg;,'CBanabizden
biqeyler bekliyorlarmrg gi bi geldi. Ankara AnIa~rnas~nl
bir an iince yeniden iqletebilmenin yollarrni bir yokla..
orada eski dostlar~nvar.. 0 zamana kadar da senin
Budapegte kararname ham olur dedi.
Atladik Briiksele gittirn.. AB Kornisyonu Genel
Sekreteri Emile Noel ile iki defa uzun boylu goriigtiirn. AB
adetleri geregince tutuIan zapt~alarak Ankarnya d8ndiirn.
AB Komisyonu gene1 sekreteri Ankara Anlagmas~n~n ikide
bir nshya almnaslndan h g m olduklanni ve dolayla ile bu
sefer talebimizin bir anlamda "&ir dilemek" ~eklindekaleme
alinrnas~gerebilecegini ima der gibi konugtu.Bunu hemen
ve kati ol& red ettim. Sonunda ilivkilerin yeniden bqlamas~
i ~ i n'CSolenell'~~tsfatlt bir vesile yaratrlrnasl konusunda
mutablk kaldlk. "Resprise" artaklik konseyi s~raslnda
olabil klif ve lsrarrm iizerine bu iizel toplant~ntn,
"Oh nseyf' ijncesinde ABnin 9 Dlgigleri Bakanm
yans slra lmkiye Dlgigleri Bakanlnln da katllxrnl ile On
B a W sm dl91bir Konsey toplanhs~diizenlenmesi geklinde
'birmutabakat sagladk. Ankmya d6ndiiNmde Sayln B&ana
teferruatli bir servis notu ile 8 riikseIde Komisyon Genet
Sekreteri Emile Noel iIe yapt~glrngeriigmenin Komisyon
taraflndan mtulrnug zapt~nrda tevdi. ederek Budapegtedeki
yeni garevime hazlrlanmak iizere aynldim.
Bu iki Belgenin birelr ornegini irnkan bvlursarn 'bu kitabin
Ekler bal iirniine sik~gtirabilmeyidiigiiniiyorurn. BiImem
baprabilecek miy im?
Sayln Sedat Ergin'in kogesinde "Kaybolan Y~llar"gibi
Romantico Polikique ve hatta tragique bir ba~liklabaglatllan
bir tartigmayi o giinIerin p-tlarr iginde @yle bir hatlrlarsak
durum belki bagka bir manzara ile kargilagtirabilirdik.
1960'Imn 27 May ls'lndan sonra, en son 12 Eyliil'e gelinceye
kadar sanki kuruIu bir takvim gibi her on yilda bir kesinti
ve duraklama ile bu giinlere gelebildik.
Sirndi akllma geldigi iqin slrasl da gelmip farzederek
yazrnaya cesaret ediyorurn. Macaristana tayinim sirasinda
Rahrnetli ihsan Sabri Bey Senato Ba~kaniidi. Bu slfatla
Cumhurbagkanllana da vekalet ediyordu. Bana acele etmemi
sdyliiyordu. Bir ara sordu: Sen Gene1 Kurmay Baqkanlna
veda ziyaretinde bnlundlrn mu? Adet degildi. Zaten
Budapegte'dde Askeri atageligirnis de yoktu. Randevulan da
Protokol tanzim ediy ordu. Hemen kendisi telefon ederek
randevuyu a l d ~ .
Sayln Genel Kurmay Bagkani Orgeneral Kenan
Evren'in beni ertesi gun Makam~nda'biiyiik nezaketle kabul
efti. Kendisini besbelli Brief etmiglerdi. Macatistan haklunda
bilrnedigirn geyleri ondan ogrendirn
Sayin Genel Kurmay Ba~kanrCafilayangile bir jest
yapmlg olrnak i ~ i nolacak biitiin rica ve istirhamlmna ramen
arabaya kadar ugurlamak gibi bir ~erefbahgetti. Herkes
vqkmdr. Arabada ~ofdrdireksiyona bag~nrdayam~guyuyordu.
Utanclrndan yerin dibine girecektim. Beni teselli eden yine
Evren paga oldu "Aldirrna biz de de olur bijyle ~eyler.
Adamlara dinlenmek f ~ r s a verrniyoruz
t~ ondan. !" dedi.
Caglayangil'e en son veda ettigimde bana ciHaydiphuk 01
ilk misafirin ben olaca@rn..f9' Nasil olacaglnr bilemiyordurn
ama pekaIa geldi.. Yanl~zbu sefer Senato Bagkanl filan
deglidi. Kenan Paga'dan Doktoruna gitmek iqin ozel izin
alarak gelmi~ti.
Her zamanki Gaglayangil idi, Macaristan Meclis
Bagkanl dostu idi. Onu birlikte ziyaret ettik.
Tiirkiye ile Yunanistan AET ye ortddrk iqin hemen eg
zamanda rniiracaat ettikleri ve AET'in de bundan
onurland~klanve iki ortak iiye arasrnda iligkilerde hiq arna
hisbir aymm yapmama niyet ve gayretleri bu anilar dizisinde
Urnekleri ile ve tekrar tekrar yaz~lmigt~r.
Tiirkiye 1960'dan beri zorunlu koalisyonlnrla
yirnetilegelmigtir. iGindeAET ve sonralm AB taraftarlari
eFdu@ gibi olrnayanlar daha q o h . Ankara Anlqmasl ashya
a h a pkmla bugunlere kadar Mehter adlmi ile iki i l e i iki
bir geri iiye saylsi bugiinlerde 27'ye u l a ~ r n ~ g t i r .
Rize gelince - in?allah yanilrniy orumdur-3 Ekim 2005'de
miizarekelere ba~larnasevincinden sonra sanki yeniden bur
duraklama ve bekIeme Psikesuna girrni~gibi bir halirnis
var. !
Hiiklirnetin hihetinden sual olrnaz.. ! Elbee beklenilen
bir qeyler olrnali..!
Avrupa entegrasyonu qok eskilere kadar uxanir.
Diinyanzn bu yagli kltasl ismini bile bizim yiirelerimizden
Akdeniz sahillerindeki Fenike'den alrn~gtzr.Antikite
dijneminde bu betdede yagayan insanlar, balikqrl~kla,
a ticaretle u&-ag~rlam~g.
p m ~ l l l k l ve Kendi hallerinde hdim
selim insanlamg... Beldede 15 yaglannda genq ve dlinyalar
giizeli bir hz varmlg. Ad1 EUROPA'imig. Rivayete, esatire
ve efsaneye g6re f~rtmall,karanlrk bix geee de Eirnana bazl
gerniler gelmi?. Arada slrada bliyle siyaretIer olumug, kimi
korsanlar gelir haraq yolu ile yiyecek iqecek toplar sonra
giderlermig. Bu sefer Byle olmamig. Gelenler beldenin en
giizel h z l EUROPA'yl zorla alip g6tumiigler. BePde halk~
korsan diye tantrnlad~klangemilerin peglerine diigrniigler,.
Canakkale'den Getibolu'ya kadat. takip etmigler. Orada
korsanlann @ a h giire ZEUS'in ) glizeI xehineleriyle karaya
p h k l a r ~ mve gemilerini yaktiklmn~gijrmiigler. Eenikeliler
de petlerinden karaya qakarak gecenin karanl~glndabir
aglzdan EURQPA.. EUROPA.. diye baglrarak kizlarln~
aramaya ba$Tamlglar.. c e m n i n da@ t q i , omanlan bu sesle
inlemig d m u g . . Fenikeli giizel k m bulmak rniimkiln olrnarmg
ama o giinden bn yana Gelibolu'dan ba~layarak Batl'ya
d ow uzanan iilkelere EUROPA denilir olmu~. .Aradan ikibin
yildan fazla zaman gegti hala herkes, hepimiz bu sihirli,
efsanevi AVRUPA'yl arar d u m z . .
AVRVPA DEDIGMZ
NERE?
Antiki'te diSnerninde Eski C ~ N ve YUNAN, kendi
baglanna bir diinya olugturduklanna inanirlar, kendilerinden
ba~kalarrnabarbar gozii ile bakarlardl, Cinlilere giire
1mparator'un altln tekerlekli arabastnln toprak Iizerinde
b m h & izlerin d~gmdabqlca bir diinya y o h . Eski Yunan'da
ise DELPH befdesi diinyan~nrnerkezi sayllir, Avrupa'nin
sln~rlanSalamis'den baglwd~.Kendi sistemi iqinde baska
sistemleri de kangtirabilen ilk Devlet ROMA olrnugtur.
Hazreti 1SA'mn yer yiiziinde vekili PAPA, Roma'da ikamete
bagladtktan soma genelde diinyanin, Gzelde ise AVRUPA'nm
vahdeti fikri H~ristiyanllve katoliklikle 8zdeglegti.
Hiristiyanlar kendilerinden olmayanlarr digliyor, onlara
"
R
-
'
" sadakatqizler,"f nfid~les"diye hitap ediyorldt.
Mlristiyanlan bir araya toplamak bklegthek fikri emfiinda
~ahgrlryosdu.PAPA, h~ristiyanKrallarln baplmna taglarrn~
bizzat giydidyor, "COK dan TJ5K'e" E P C U R ~ ~ U S
UNUM
prensibini uyguluyordu.
Hlaistiyanl~k,islam ile ilk kaqrla~tiglndagag~rdi,
sendeledi. Musliirnanlan rnilliyetlerjne gBre, Tiirk, Amp vb
diye ayrrrnaya gerek duymadan hepsine birden
"KAEIRLER.." diye hitap etmeyi yegliyordu. Tiirlcler
Avrupa'ya ayak baslnca Roma'dan bir v2veyPadrr koptu.
hpaz giysileri ve dii5iinceFeri iqinde biitiinleqrig lbir AVRWA
hayaI ederken Tiirklerin, 1slamrn sancag~ile birden ortaya
pklverrneleri 1talyaUan Bohemya' ya, ingiltere' ye,
1spanya'ya, Hol1anda"a kkadar biitiin Avrupa qalkalandl.
Bagta PAPA olmak iizere, Krallw?papazlar, askerler, gairler,
yazarlar qizerler hep birden ayakIand~lar:"Avrupa, ve ev
anlamda Hristiymhk elden gidiyor... diye feryada bqladllar.
Bu feryad ile birbirlerine sokulup yalunlavt~lar.Kiliselerinde
" ~ R K L E RGELIY OR. TOPARLANIN..." anlamindaki
ibadet dig ~anlarqal~nmayabqland~.Bundan qikanlabilecek
sonu$ bizce gudux:
1- Bir yagam ve inanq biqimine kargi digarldan ve
ba~kalarrndan gelebilecek bir tehlike b i r l e ~ m eve
biitilnlegrnenin sebebi ve Sli$isiidiir.
2- Daha somaki dBnemlerde 'tehlike' kavrarmnrn kapsamj
genigletildi, Ekonomik ve ticari q~karlaray6nelen tehlikelet
nyni biqimde degerlendirilir oldu.
3- Bu tehdit ve tehlikeler karglslnda B ~ R L ~veya K
B ~ E $ M E ya, "Supranationti! Millefler iistii bir otorite,
yahut Devletlerjn varl~klatlndanhareket edilerek dilzenli bir
igbirliB mekanizmaslnda aranlllr oldu.
Diinyada Hristi yanl~ginsarsilmaa, iginden qdkalanip
gegitli rnehzeplere ayrllrnas~Tiirklerin Avrupa'da boy
gastennesi donernlerine rastlas.
BugiinM anlamda ilk Avrupa biitiinlegrne plan1 1306
y ilrnda D A M E ALTGH&R~tarafindan ortaya atilrnigtir.
"Ilahi Komedya" ad~ndakieserinde CEHENNEM'i tarif
ederken gok bag11 korkunq bir ejderhadan bahseder. Bu
Roma'nm sag la dig^ bang vahdeti ortadan kakt~ktansonraki
Avrupa'run durumudur. Dante' ye gijre Avmpadaki Hlristiyan
Krallarin bapna daha ylksek bir otorite, lbir impasatox
geqrnelidir. Bagtaki lrnparator hakim durumda olacak,
devletlerin anlapazl~klarrnaqareles bulacak, halklarin
iizelliklerine de saygl gdsterecektir. Bugiinkti anlamr ve
k a v r a m ~ ile DANTE bir federalistdir. Bu fikri
ger~eklegtirebilmek igin Dank "Cehennemden" ileriye
gidememig, ilahi Komedya orada son bulmu~tu.
Hemen hemen aynl tarihlerde 1320 de Fransaz papaz
ve ~airi,Piem du Bois, knzeri frkirlleri savunmug, Devletlerin
mevcudiyetinden hareketle ortak tehIikelere kargi onlarrn
birbirlerine yakrnlagmaslni ijnermigtir. Bu haliyle Du Bois
We Gaulle ile ayni diigiinceleri paylqrnakta idi: Devletler
Avrupaslna evet, ama Partiler Avrupas~nahay~r!
Daha sonralan, 1400 lii yrllmn ortalmnda Bohemya
Krali PODIEBRAD, bugiinkii ~ s v i ~ r e ' n BALE
in qehrinde
bir AVRWPA Parlementosu kurulrnasini ~ n e r d iMasraflar
.
iqin de kilise gelirlerinden %10ayr~lrnaslnlilerj siirdii. Bu
fikir PAPA tarafindan hemen reddedildi. Papaza ne istersen
siiyIe ama sak~npara isteme ... Aradan yrllar, as~rlarget;ti.
Kiitiiphaneler dolusu kitaplar yazildi. Papazlar, askerles,
yazarlar ~izerlerhepsi birgeyIer yazdilar s6ylediler. XVIII
aslr sonlar~nadogru a r t ~ kkimse Tiirk tehdidinden,
korkusundan bahsetmez olda. Abbe de Saint-Pierre isminde
bir papaz p k t ~Lahey tjehrinde bir "AVRUPA KONGRES~"
toplanmas1 fikrini omya attr. Talihin ve kaderin i$ine baktnrz
bu randevu tam 250 sene sonsa 1kinci Dunya Savag~nin
hemen akabinde ayni yerde, Laheyde gerqekle$ecekti.
Bugun sona bir hayli yaklagmig gijriinen AVRUPA
B ~ U N L E M E Sve~ Tiirkiye'nin
'~~~ bu Birlige olan yakin
ilgi ve iliqkisinin hikiyesine buradan baglayacag~z.Bu aynl
zamanda bngiinlere kadar siiren, ve korngu Yunanista'nln
VETO-ZITO hiklyelerine kadar dayanan eski bir sevda
masal~ninda baglanglcin~oluguracakttr.
Tiirklerin Avrupa sevdas~~stanbul'nnfethinden ljnce
bqlar.1389 Kosova'dan bqlayarak Hiikiimdan Cihan Kanuni
Sultan Siileyman ile evci b615sina kadar devam eder.Bu
masal gibi eski bir Osmanll dtjneminin hik5yesidir. Bugiinkii
konumuzun dxgmdadlr. Osmanlmrn, Tanzminat dijnerni B atr
hayranhg~nrnijzentisinin baglmgci saylllr.Tarurninat yenil@
getirdi. Yeniqeriyi yendi, fakat Medreseye yenik dtigtii.
Osrnanlanln asrl ~ijkiigilBirinci Diinya Sava~lnarastlar.
XX.nci aslrda insanl~kDlerni bliytik dIiny a savaglna tan~k
oldu. Birincisinde bet milyon, ikincisinde 25 milyonu sivil
halktan olrnalc iizere 40 milyon insantn BTtimli, sayisiz
iilkelerin harap elrnasi ile son buldu. Turkiye arada Osrnanl~
imparatorlragu'nun enkas~ndanbatili anlamda dernokratik
ve laik bir cumhuriyet ~ikarrlrnas~nr gergeklegtirmigti.
AtatiirkYin komuutas~ndafiq yll siiren muazzam bir milti
miicadele savagl vermig, Birinci Dfinya Sawagi iiriinii Sevr
AntIqmasin~ylrtmlg atmg, yerine Milli Misak'ln daralmlg
slnlrlar~iqinde bat111anlamda modem, dernokratik ve laik
devleti ~rgiitleyebilrnigti.
Tiirkiye bu haliyle ikinci diinya savag;lni Bat1 ittifalu
i~inde,fakat fiilen sava9a gimeden ge~imesinibilmigti.
Avrupa biitlinlegmesi guurunun tohumlm k n c i Diinya
Savagi i ~ i n d emageri vicdanln~nJengin ve zengin alanlna
dii~tii.Insanlar gilirdtiler ki olmuyordu, Avrupa bliliik plir~iik
d a m kaldklan siime, i~lerindenbirilerf pluyor litekilerine
topIa tiifekle, parayla pulla, kBmiirle ~ e l i k l emadde ile
hiikmetrneye kalklyordu. Olanlar da bu ytizden qikiyordu.
Savag boyunca Avrupalr insanlardaki ~ i l e lzdlrap
, birikirni
yeni ve birlegik bir Avrupa fikrinin filizlenmesine yo1 a ~ h .
Nedendir bilinrnez hallun ve kitlelerin ilk reaksiyonu giimriik
kaprlanna, srnlr taglas~nakary oldu. Ay n~ kltada yagayan
insanlar arasinda neden giirnriik kapllm, evlerinin bahqeleri
arasinda neden dikenli teller olsundu? Savag sonu ylllannin
bu heyecan1 hsa siirdii. Savq sona esmis fakat insanlrk alemi
yine iki buyirk mesele ile k q k q~ l y a idi:
1- Sava? srras~ndayakllan yikdanlan yeniden yaratrnak,
ekonomiyi kalkmd~mak iqin ne yap~lacak,nasil hareket
edilecekti?
2- InsanIik Hemi bir daha biiyIesine sava5 felakederi iEe
karg;~Fapmastndiyeni gibi tedbirler allnabilirdi?
Bunun ilacl merhemi birle~mekteve butunlegrnekte
bulundu. Bu, tarihte qegitli gekillerde gok denenmig Avrupa
butiinlegme birle~rnedenemelerinin sonuncusn, 1945'Terden
bugiinlere kadar tam 50 ylldlr devarn etmektedir. Heniiz
ramamlanabilmi~degildir. Bvnu bir balurna dogal saymak
gerekir. Zira tarihlteki birleame drnekleri, denerneleri hep
yukatrdrtn, yiicelerden gelmigti. Bu sefer ilk defa tabandan,
beg yll siiren Slam, azdlrap ve mahrumiyet s~k~ntrlarrnl tek
kazanda kaynatmq olan bir muazzam ate~inharareti iqinde
yap~lmayabaglanm~gti.Bunun gtinlirniize kadar sarkan
agimalanna sadece satrr ba8lan ile hatlrlatmaya qalaprak
Tiirkiye'nin Ampa birlegme ve biitiinlegmesine olan nisbetini
anlatmaya gayret edecegiz.
SAVAS SONUNDA 1Id SORUN
Bu iki soruna yukanda k~sacadeginmeye qaligrni~tr.
b c e savavrn yo1 aqtlg~yaralann sanlmasi, sonra da bir bagka
savagi ijnleyebilecek zedbirlerin al~nmasl.Asl~ndabu zomnlu
siireci ~ a b u k l a ~ t l r asebeplerden
n bir bagkasr daha sava?
sonunu ilan d e n ilk diidiikten sonra bat111kamuoyunun i ~ i n e
kor gibi dfigmugm. Bu ate? bablr rniittefiklerindogulu bliyiik-
rniitzefiki Sovyet Rusyaqdangelmigti. Hitlerin Alman ordulm
henijz kendi rnilli srnirlannin qok ilerilefinde iken teslim
bayragin1 qekmigti. Alman Ordulan Batkornutan~5 M a y ~ s
1945 de Fransa'mn kuzeyindeki Reims gehrinde Mtiztefik
Bagkomutanr Amerikal~generale kilicini teslim ederek
mutarekey1 imzaladr. Ruslar bunuda y etinmediler.AlrnanZann
Sovyetlere de benzeri bir merasimle ikinci defa teslim
olmalmnda diretti. Alman Bqkomutani iki giin sonra Ruslam
iggalinde bulunan KARLHORST'daki toplantlya Alman
Bagkomutani Maregal Keitel "Benim teslim edilecek bir tek
h11crrn vard~,Onu da teslim e t t h " dedi ve yerine bir Amirali
gondedi. Bu kii~iikolay Avrupa'nln do@ bat1 diye ikiye
aynlrnasrn~nbu giinlere kadar olan hikgyesi bByle bagladl.
Avrupa'mn kuzeyinde STETT~~ ' d TRIYESTE' e ye kadar
uzanan bir qizgi iinlii 'demir perde'yi olugturdu. Bu Avrupa
i ~ i nyeniden endigeli, tehlikeli, qekirneli bir dBnemin
baglangicr oldu. 1990 11 yillann baglmna kadar uzanan bir
siirecin baglang~croldu.
Sovyet Rasya'n~nq6kmesindtn ve komiinizmin
da#~lrnaslndansonra da Avrupaknl nkonornik, siyasi ve
askeri biitiinlegrne siireci hala devam ediyor. Aneak ban
niians farklll~klar~ gozden kaqm~yor.Korku ve tehdit
bidearnenin blithdegmesinin sebebi ve siirecidir. K o r h ve
tehdit zail olunca ba~larnr~ olan biiciinlegme bundan etkilenir
mi? NATO savav sonrasmda muhtemel bir Sovyet tehditine
kaqi kurulmugtu. Sirndi bu tehdit ortadan kallenca NATO'nun
dagilmasi ve Vargova Pakt1 ornegini izliyebilir mi? Bu
tart~gtlabilirbir konudur. NATO i~indekiiiye devletlerin
aralmndaki dayan~grnan~n eskiletde oldugu kadar silu ve
hayati oldugunv iddia etmek i m k h yoktur, Bu dxgtit
Birlegmig Milletlerin diinyanin ~uraslndaburastnda
gkabilecek y a n g n l m yaygmlagmasmi dnleyebilexek,yahut
Avrupa giivenlik ve igbirlgi tevkilahmn silahl~bek~isiolrnak,
Avrupa'nm guvenligini ise Avrupalrlam terk ederek bu gijrevi
B AB Batr Avrupa Birligine devretmek olasiliklan arasinda
bir tercih siirecine gimiv bulunmaktad~r.Bu tercih biiyiik
iSl@de ABD'nin tutum ve karmna baglrdir. Amerika ymrn
yiizyaldlr besleyip korudu@ Avrupa'nin biiMnlegme yolunda
ilerleyip gii~lendikqekendisinden d q h g ~kendisine
, rakip
bix glfq olugturma yoluna saprnas~ndaniizgiin ve adeta
pigmandrr. Allah Avrupa'yi bir iiqiincii diinyn savaglndan
komsun. Boyle bir olasil~ktaABD vatandaglannin yeniden
Avupa'nm imdadina ve yardlmlna koqmasi bkinci ve ikinci
diinya savaglannda old@ kadar kolay olmayacakt~r.Bu,
gimdiden Amerika kamuoyunda ve yonetiminde aykga
sezilmekte ve gariilmektedir.
1990'lardan sonra dunyada Savy etler Birli@-~inve
komiinizmin etkisinin ve ABD ilgisinin de doIayli Mqimde
azaImas~n~n Avrupa biitiin~e~mesi irzerindeki olumsuz yijnde
buyiik bir etkisi heniiz gfiriilmedi. Demir perde bask~srndan
kurtulan Dogu Avmpa iilkeleri iqin NATO'da B ~ O (Ban?
iqin ortakllk) kap~slaqild~.Sovyet Rusya'n~nbu kap~dan
nas11girebilecegi 2imdilerde pazarll k konusudur. Her halde
NATO'nun g a t l s ~da taban~da bir yerlerden delinmi?, her
yanindan gatdamaya baglmgtu, Avrupa BirIiginin kapislnda
da ayni kalabaltk var. Ancak onlar biraz daha temkinli
davrantyorlarama yine de eninde sonunda bazl Do@ Avrupa
iilkelerine kapiyl aralayacaklar~belli oluyor. Ne zaman?
Heniiz bilinmiyor. Simdilerde Avmpa Birligini olu~turan
MAASTRiCHT andlagmasrnin Gniimiizdeki yil yapilacak
"Revizyonu" bekleniyor.
Biiiinlgmede Kilometre Tqlan: Avrupa biitiinle~mesinde
ilk hareket btitiin savagIar~nbag oyunculan Fransa ile
Almanya'dan geldi, Rhein nehrinin iki yanlnda s~ralananbu
iki biiyiik Avrupa iiFkerii aralatlndaki sauaglmn sommlusunu
ararken kiimiit ve geligi buldular. De Gavlle ile Adenauer
bu ikisini sorgusuz sualsiz gijlz altlna aldllar, bunlarln
sommlulu~unumilli hakimiyetlerinin diglnda ve iistihde
yiiksek bir D T O nin ~ yetkisine tevdi ettiler. CECA mmuzu
ile tanlmlanan (COMMUNAUTE E U R O P ~ E N N EDE
CHARBON ETTACIER) AVRUPA KQMUR ~ E L I K
TOPLULU~Uoftaya qlktt.
195 1 Paris Anlqrnasl butiinlevmenin birinci basama@ni
olugturdu. Bundan cesaretlenen Franslz: Hariciye Nazm qifte
tabiiyetli Robert Shumann, Relqikalr Paul Henr Spaak, Jen
Monnet, Gaytano Martino gibi devlet adamIan Avrupal~lik
yuurunun giiqlendirilmesi isin qaba sarfediyorlardl.
Roransa'da yapilan uzun gdriigmelerinden sonra 1957 yilinin
25 Mart'inda ortaya iki anla~maqikiyor: Birincisi Avmpa
Atom Enerjisi Toplulugu, ikincisi ise Avrupa Ekonomik
Toplulu& y ani Omk Pazar AET. Bu miizakerelere f ngiltere
de davet edilrnig, fakat sadece bir gBzlemci gijndermekle
yetinmipti. 1ngiltere bunun gergeklegecegine inanrn~yordu.
Bunu romantik bir heves olmk giSrtiyordu. Nitekim 1ngi1iz
gozlernci uzun siiren rniizakerelerin sonunu beklerneden hi$
de Ingiliz nezaketine uymayan bit beyanla toplantiyl terketti:
"Bizim Myle sagma sapan i~lerleu@;sagacak vaktimiz yok.."
diyordu. Lakin AET kwmlduktan ve Briiksel'de rnektn
tuttuktan sonra ak11 bagma geldi. Ortak pazara yedinci iiye
olmak iqin baqvurduiunda bu sefer Fransa'nin muhalefeti,
bu@n moda olan bir deyimle VETOksu ile 'kqllqtt. Frans~z
Curnhurba~kanlhem Floransa gliriigmelerindeki 1ngiliz
gijzlerncisinin kiistahllginl, hem de sava8 y~llarrndasiirgiin
yagaml siraslndaki ingiltere'nin soguk ve nobran
davranqlar~ninintikamlnl aliyordu. Ancak bu bugiin
Yunanistan'ln bize kary uyguladlgl girretlik po'litikasi ile
degil, sadece konseydeki koltugslnu bo? b~mkmaksuretiyle
yaplyordu. lngileterelnin Ortak pazara kat~labilrnesiancak
General De Gaulle'tiiln iktidardan ayrrlmaslndan soma
miimktin olabildi. Bugiinleri ben, Tiirkiye'nin AET nezdinde
ilk Biiyiikelqisi olarak yagadlm.
Avrupa bii tiinlegmesinin kilometre taglanni s~ralarken
sadece Ortak Pazan olu~turanfloransa yollmndan degil,
bugiinkii EFTA'yl BAB'I Bat1 Avrupa olugurnlanna giden
ince, dar patikalar~ da ihmal etmemeye c;aligacaglz.
l/Bel~ika,hollanda ve LLksemburg aras~ndagiimriik birligi
kurulrnasi Peneliiks) den sonra 1946 EylUliinde W. Churchill
Ziirich iiniversitesinde yapt121bir konu~madailk defa olarak
"Avrupa Birlegik Devletleri" tan~rnlarnaslnlyaparak kamu
oyunun dikkatini bu konuya qekti. I951'de Avrupa Komiir-
Celik Toplulugu kuruldu. 27 Mart 1957'de iiq Beneliiks
devleti ile Fransa Almanya ve Ttalya, Avrupa ekonomik
toplulu&nu kuran RONA ANDLASMASI h nl imzalad~lar.
A y n ~tarihte irnsalanan Avrupa Atom Enerjisi Toplulugu da
CECA ile beraber Avnrpa Topluluklm otaya q h . Bqlangqta
i i ayri
~ topluluk (AET, CECA ve EURATOM) halinde
faaliyet g6steren bu topluluklar 1967 yi1mdan bir tek kazanda
kaynatilarak erftildiler, ortaya uzun stire CU rurnuzu ile
anilan Aynrpa topluluklan meydana qrkti.
Bu anla~mamanzumesi iiye iilkelerin arasrnda bir
giimriik birliginden hareketle, ekonomik, mali ve parasal
birlik yollaaindan SIYAS~bir birlige ulagacakti. OEaylar
taswlananlann liniine gqti, Andlqmalarda rnevcut olmayan
yeni bit iist diizey Organ (Devlet ve hiikiimet bagkanlanndan
olu8an) Zirve toplantllazl DE FACT0 ortaya qiktl. Daha
sonralarl 199 1 ylEinrn Aral~kay rnda M A A S T R ~ C H T ' ~ ~
imzalanan Birlik Anlaqrnasl ile Avrupa Topluluklannm ad1
degigti, AWUPA ~imiiSfoldu. Bu anlagrnanln yan urlinii
Bat1 Avrrupahnm sawnmasinda istepne olarak Inillmlabilecek
bir bngka 8rgiitii meydana g~kardi.1950'lerden beri CED
(Avrupa Savunma Toplulugu) bizzat ~nciisuolan Fransa
taraf~ndanuzwn bir kig uykusuna yahnlmgti. Kuk ylIa yahn
bir siire NATO'nun koyu gBlgesinde uyuyan bu tasarr
Maastricht'den sonra BAT1 AVRUPA BIRLIGI (BAB) adz
altlnda gijsIeri mahmvt uyandi. Buraya sadece Avrupa
Topluluklan (AB) uyeleri girebilecekti. Bu birlign bki Alman
Gbiirli Franslz tiimeninden olugan EURO-CORPS adryla
tanimlanan bir askeri giicii bile kag~tiizerinde ortaya pktr.
Guy8 Avrupa'nzn savunmaslnda Nato'nun yedegi gibi
gijriilmek isteniyordu. Tiirkiye her Avrupa biitiinlegme
hareketinde oldvgu gibi BAB'a da bag wrdu. Yunanistan'm
tam iiye olarak girdigi bu toplulu&aAB iiyesi olrnadrg~rniz
iqin bizi almadllar ama igin iqinde savunma ve asker olduD
iqin liitfen bize yarm bir iskemle verdiler ve Tiirkiye
lcararlar~naigtirak edemeyecegi bu BrgUte ortak iiye oldu.
Avrupa butiinle~mesiyollannda Kilometre taglanni
sayarak q r k t l g ~ m ~ uzun z yolculukta T ~ R K ~ Y E
CUMHUR~YETIbiitiinle~meninher a~arnas~nda Avrupa
Birligine dm, nistxtini,yalunhBnl belirterek onlara yanqarak
be1li emig, fakat AET'ye Yunanlilarla birlikte ilk miiracaat
ettigimizden bu yana (ilk birkag yll hariq) her seferinde
itilrnig, kakllmlg, hotlanm~$t~r. Bu durumu AB'nin sadece
bir Hlristiyanlar h l u b i i gijriintiisii ile izah etmek kolay fakat
aldatic~olabilir.
Avrupa butiinlegmesi kendi siireci iqinde gelipesini
surdiirrnektedir. u y e iilkeler arasrnda gifrnriik birligi
geqeklegmigtir. fnsan~mn,rnallmn, kmetlerin, sermayenin
his iiye iilkeden iibiiriine serbestge girip q h a s i n a engeller
otadan kaldinlm~gtlr.Ekonornik ve parasal politikalann
birlegtirilmesi sorunu Federal Almanya lokornotivine
baglanm~ggok vagonlu bir tren katar gibi amaca dogru
tehf ikeli bir siiratle ilerlernektedir. Avmpa gUvenEik ve dl?
politika konulartndaki biitiinIegrne gayretleri Maasticht'den
sonra hayIi hzlanm~trr.Bu konudaki blitiidegmenin iinemini
AB. ~rgiitlerive uye devletler Ktirfez savagrndan ve Bosna
Rersek olaylmndan soma daha yakmdan hissettiklerini ifade
ediyorlar. (PSE) Politique extkseur et oe s&curitCCommune
(Ortak dl8 politika ve Avrupa giivenligi) konulannda
biitiinlegrneye do@ bu mesafeyi alamarnxg olsa idik halimiz
nice olurdu? diyorlar. Avunma da sawnma da olsn,bu dii~iince
tarzlnda belirli bir gerqek pay1 bulundugundan $Upheedilmez.
Avrupa biitifnlegmesinin sona ~ o yakln,k ama heniiz
marnlmmarn~gbu agamaslnda Tifrrfciye'nin yeri nerededir?
Nerede olmal~idi? Olrnas~gereken yerde degiE isek nedederi
nelerdix? Biitiin bunlan bir tek yazlya s~gd~rmak iqin 6nce
yiirek ister. Sadece o da kfifi degil, hep Geraber oturup, ilgifi,
lcesimlerin tiim temsilcileri ile birlifrte on yarglslz salim kafa
ile diigiinrnek ister.
Once Tiirkiye nerededir? En kolayi haritay a bakmaktlr.
Tiirkiye Avrupa'n~n en dogusundaki bir Avmpa iilkesidir.
Yahut bir bagka deyimle Dogu'nun battya en yakln bir
iilkesidir. Her iki haliyle de Avrupa'nln periferisinde,
bahqesinde Banlieu'siindedk. Her haliyle A~rupalid~r. Uznn
bir Avrupall deneyimi vard~r,Aslrlar boyu Avrupa'ya
hiikmeitmi?, KraIZmn, prenslerin pmaklanndaki yiiziiklere
Osmanl~tu&asrnl kazdlrmlgtir.Macar M i Kasoly MRE'nin
miihniinii rnUze.de gomii~tiirn.~ z e r i n d Tiirkqe
e olarak pnlar
yaz111idi: " M U ~ N 'DEVLET'I
~ AL OSMANI ~TAAT
UZREY~MEMRE.. KRAL'I ORTA MACARTM NAMTM
KAROLY fMRE.."
Arttk zaman o zaman degl, E S ile~iimnerek m ' d e
avunmak miimkun degil. Tiirkiye lkinci Diinya Savag~nda
batdl miittefiklerin miittefiki idi. Savqa fiilen gimedik, ama
her alanda savqa girrni~esineyomlarstk dostlmmiza yararll
olduk. Savag sonu diSnemde Avrupa Ekonomik
igbirliligi (OECD) tetkilatmm, Birlegmig Milletler orgiitiiniin
kurucusuyuz. Avmpa Konseyinin yan kumcusu say1llr~z.
Yunanistan'i da kolumuza tak~pKonseyin ilk gene1 kuml
' toplantls~nakatlldik. Avrupa'daki BrUksel giimriik birligi
konferanslna Yunanistan '1 adeta sliriikleyerek gotiirdijk.
Hiksyesi i l g i n ~oldu@ kadar ho~tur.Paris Sefaretinde heniiz
Bagkitip iken tesadiiflerin akmtlsryla bu Konferansa ben
katllmak dururnunda kalmg, Atina ve Pire glimriikleri bag
miidiirii ile birlikte Tiirkiye ile Yunanistan~n'daaralannda
bir gELmrIik birligi kumak ve ileride Avrupa Giimriik birligine
bu halimizle kat~lmaktasavumnda oldugumuzu beyan
etmigtik. As11konuynayi ben yaprnlg, Yunanh arkadaglm da
bana resmen k a h l d ~ wbeyan etrnek ile yetinmigti. Nerelerden
bugiin nerelere geldik? AET'ye de yine 1959'da aynl
tarihlerde b a wrmu$tuk.
~ Orada da nereden nereye? demek
gerek.. Nedenlerine klsa da oIsa deginmekte fayda vardrr.
A m p a Birlignin Yap~sr:
Oyle gijriinuyor ki, Tlirkiye eninde sonunda, ~tiyle
veya biiyle Avrupa Birligine girecektir. Zaten 1963'den b e r i
bu hrulu$un " Ortak iiyesi" degilrniyiz? Buna ramen s~llrrl~
bir irudit, bilmigler grubunun drgrnda bu Top'Eulugui~feyivi
amaqlan, i~levibakumndan pek fazla bir biIgiye sahip degiliz.
Buna qogu zaman gerek de duyrnadan rnedya araqlanndan
gozlerimize ve hlaWanrmza aktanlan yalan yadq bilgileden
fazlasi ile pek rneggul oImay~z.Halbuki olrnal~y~z. Awupa
Birliginin iqinde de alsak, drginda da kalsak beraber
yagayacaglz. Medyadan, terciime haberler geliyor: Avrupa
Birligi Qunnyaplyor, Konsey 8u karari alm~g,Komisyon
filanca konuda bir m p r hazdarmg, Avrupa Parlamentosunun
aid@ kararda ~ o y deniyordu,
e Avmpa Adalet Divanma gu
bagvurular yapllmig.. vb. Bu haberlerin kimine sevinir,
lkirnilerine yerinis ama nedir bu organlar? Nasil, kimlerden
olugur? Pek oral? olmaylz. Bu bir hatadlr. Yabancl bir yere
gittikimizde ilk iigrenmek isteyecegirniz 2ey o m i n kirnler
tamfindan nasrl yijnetildigini 6Bnrnek olur. B u g i i d A m p a
Birlgini olugtvran ~egitlianlagma ve andlagmalari g6yle
siralamak rniimkiindiir.
P - 195 I tarihli Avmpa Korniir Celtik Toplulufp~
anlagmasl: C E C A
2- 1957 tarihli Avmpa atom enerjisi Toplvlugu
anlagmasi: C E A-
3- Avrupa Ekonomik TopluTu@ and lag mas^ : 27 Mart
1957 tarihli Roma andlagmasl.
Baglangtqta 'CE' rurnuzu ile anllan Roma Andlapas1
1967 ylllnda yukandaki uq Avrupa Taplulugu'nun bir arada
eritilmesi ile "Avrupa Topluluklan" COMMUNAUTEES
EUROPBNNES ad1 ile anllrnaya bqland~.Bugiinkll AB diye
tanirnlanan Avrupa Birliginin ana kaynatmi ve esaslnt
KONSEY
Avrupa Birliginin dBrt organifidan en iSnernlisi, en
gliqliisii hi$ kqkusuz KONSEY'dir. uye tilkeledn Digi~leri
Bakanlmndan olugur. Giindemdeki konuya giire diger ilgili
Bakanlar cla katilabilir. Maastricht Birlik anlagmaslndan
sonra hiikiimetler arasi konseyde resrnile3tiriImi~tir.
KONSEY en 6nemli organd~r.Birligin hem yasama hem
karar merciidir. Bakanlar diizeyindeki Konsey normal olarak
ayda bir defa, Devlet velvey a Hiiktlmet bqkanlanndan olugan
ise prensip itibariyle 6 ayda bir defa toplanlr. Bu konseyler
gerektiginde olagan ostii olarak daha s ~ kda toplanabilirler.
Konsey Bagkanl~gx,6 ay siire ile bis Uye Ulkenin
bagkanhgindadlr. Konseye bag11 olarak Birligin biitfin diger
Komiteler batkaal~glda, o iilkenin uhdesine geqer.
Anlagmalarda yaz111olmamakla beraber, son iki yildan beri
Konsey Bagkani baa konularda bir liSnceki Konsey Ba~karv
ile bir sonsaki donemin bagkani olacak iilkenin Bakan~ile
istigare halinde olur. B8ylelikle qok ijnernli bir organ olan
Konsey yonetimjnde kendiliginden '7iqlii bir yanetim" ortaya
ykmak i stidadlndadrr. Konseyde altnacak kararlar Gnceden
iiye iilkelerin Briiksel'deki daimi temsilcilerfnden o l u p bit
komitede olugturulur. {COREPER)
0nemli kanularda Konsey kararlar~nlittifakla allr.
1987 den beri "Vaslfll ekseriyet" usulii daha s ~ k
uygulanmaktadlr. MAASTRTCHT bu usulli daha da
giislendirmi gtir. ACQUIS C ~ M M U N A U T A I R E diye
tanrmlman TOPLWLUK m T E S A B A T I , TopluEuga Roma
Andla~maslndansonra il ti hak eden her iiye tarafindan
taninmak ve uygulanmak zorundadlr. Vas~flroylamada her
Uyenin bir oy a g ~ r l ~vardir.
gl Fransa, Almanya, ~talya,ve
~ngilkre'ninoy a@li@ 10,fspanya'm 8, Belqika Yunanistm,
Hollanda ve Portekiz'in 5, Danimnrka ve ~rlanda'nin3,
Liiksemburg'un ise sadece 2 oy agrrllg~vard~r.Bu oylarln
n oy yeterlidir. Sirndiki halde 1
top lam^ 76, vaslfl~oy i ~ i 54
Ocak 1995 tarihinden itibaren Avusturya, 1sveq ve
Finlandiya'nm oylannin da hesaplanarak buna ilave edilmesi
gerekecektir.
Sekreterya: Konseyin bir gene1 sekreterligi vardlr.
1991 ylls itibariyle burada qali~anfmnsaylsl2aK)'i agmakta
idi.
Konseyin Yetkileri : Prensip itibariyle toplulugu
(Avrupa Birligini) ilgilendiren biitiin konularda yetkilidir.
Karar alma, giirevlendirme... vb. Bunuda beraber bu yetkileri
ti$ bisliime a y m a k da miimkiindiir:
Avrupa Toplulu@ konulmnda Maastricht anlqmas~nm
irnzas~nakadar konseyin mutlak bir yetkisi vardl. Sadece
butge konusunda Avrupa Parlamentosu ile bir danqrna
vecibesi vardl. Bu tarihten sonra Parlamento'nun yetkileri
arttmldl. Parlamento ijzellikle rniIli h8kimiyetleri ilgklendiren
hassas konularda Konsey ile birlikte km1ar aImak haklun~
aIdi. (CONJOINTE)Ortakla$a ve birl ikte
Konsey gerqekten qok g e n i ~olan yetkilerinden bir
h s m a Parlamentoyu da ortak etmekle beraber, Dig politika
ve ortak giivenlik konulanndaki yetkileri Konsey diizeyinin
Devlet ve Hiikiimet bagka.nlari diizeyine y k a r ~ l r n a s ~
'
! , ~ r , > , ,Id x ~ h , s
S>~-\-t:mri q T<
rrdrl. ktimiro'~ km~frllnhlt ~c'cnphc~ccanlr ha1 >'JV~!~IT?~T
?ralirdr. h ' n n ~ rmj. h'rmalrcl TUI *'L,-, k , 1, ,1~<
*,,1,1ai, ,rr,.<r,,
o:hd
x L,r<,,!u>
iie:1wj, i 3 r n r
h l 1 1 1 1 ld ~ v
llrr ~ h m V!~I
rn! W \ I P ~ I I I
l~
wli %.nutla
I:k IF-5 I a r 1
P:YA~!III~A n!-~
nl~mrnisdfln b
Lozan'dan arta kalan eski bir dosya..
''M~M''ddosyas~..MUSUL gibi M..
"Hasta adamWtn~terekesi,bazl hassas burunlar
...
iqin petrol kokuyordu "M" DOSYASE,., MUSUL
ON DOKUZUNCU air, k ~ m i i ve
r buhann saltanatanr
gordii, Yirminci yiizyil ise ekonomiden sanayiye, sanayiden
siyasete kadar usanan bir petrol tistiinlugiiniin apk seqik
belirtileri ile bag1ad1...
BU asinn ilk yarrsinda qrkan, tIim diinya milletlerini
ilk kargit ve dligman karnpa aylran, rnilyonlarca insamn
yagamlann~yitirmesine yo1 asan her iki diinya savag~ndada,
petrolan kokusunu duymak, rengini gSmemek miimkiin
degildir. Bu rnucize sivinin kokusu her yerde ama en c;ok bir
yerde Ortadogu "a dduyuluyordw. Anadolu'nun
Giineydogusu'nda, bir koldan fran'a, bir koldan da giineyde
Mezopotamya'y a, Basra K8rfezi'ne uzanan, biihin bir bijlge
buram buram petrol kokuyordu.
Bu dijnemde biitun gazler Tiirkiye'ye qevrilmigti.
Bir zamanlar ordulmnln hagmet ve azarneti ile diinyanrn Gg
k~tasindahiikiim-ferma olan koca Osrnanll ~rn~aratorlugu,
tam biz ~Ukiintiihalinde idi. Bir zamanlar adrndan iirkiilen,
ZQr zarnanlarda hamiyetinden medet umulan, rnerharnet
dilenilen Osmanli Imparatorlugu'na, artlk “basta adam"
g6zii ile bak~l~r olmugtu.
PETROL KOKUSU ...
HASTA adamn terekesi kan kokuyordu. Bazt hassas
buriunlar iqin bunun da Gtesinde petrol kokuyordu.
Hastanin qevtesinde ~oreklenenlerpktu. Kimi dost
g e ~ i n i ponunla ortakl~k,ittifak anyor, Haydarpaga'dan
bavlayarak, biitiin Anadolu' yu geqecek sonra da Bagdat'tan
Bassa'ya uzanacak binlerce kilometrelik bir yo1a, demirde
qelikten raylar dogiiyor, k6priiler kuruyot, kimi ise daha hsa
yoldan giderek, hasta adamdan hasta dijgeginde kopardtgl
gaibeli ferman ve iradelerle, Ortadogu'daki petrol prnarlan
iizerinde ~imdidenkendi zevklerine gore ke~anelerkurmaya
qallg~yordu.
Rnar bqina giden yo1 tek olunca, bu yolnn yolculm
da ya birbitleriyle iti2ip kakqaqak, kavga edecek, yahut
aralannda a n l q ~ pbid ikte yiiyiiriirneyi deneyeceklerdi.Yolcular
ikinci yolu tercih ettiler: fnglisler, Hollandaltlar, Almanlar
aralannda birlegtiler. 191 2 yillnda Balkan savqlarr slmslnda
Hollandal~lar,Osmanlr saraytndan eIde ettikleri bir irade ile
Musul ve Kerkiik dolaylar~ndakipetrol ararna ve q~karma
imtiymrn~"Turkish Petroleum" adlna almiglardi. Bu acnip
isirnli 5irketin ard~nda,"Royal Dutch Shell" !ngilizlerin
h m u g oldulcran "Anglo-PersianOil" bulunuyordu. Anadolu-
Bagdat derniryolu irntiyazlnrn arkasrndaki "Deutsehe Bank"
da grubu karllmca, bu yolda yaya kalan Fransa olmugtu. Ama
onun da bag1 Almanlarla dertte idi. Sans Franstzlara sonmdan
giilmiig,Almanlar sava~tanyenik ~lluncalngiliz~ereverdigi
pahall bir odiin kargrlgl da olsa "'Tbrkish Petroleum" deki
A1 man hisselerinin uzerine Fransa oturuvermigti,
OSMANLI EELVASI
ASLlNDA Osmanli fmparatorlu~u'nun,Biriaci
Diinya Savagi'nda AlmanIar~nyanr slra kat~lrnr~ olrnasr
.
ingilislerin ve Fransizlann i$lerini bir hay li kolaylagt~m~gtt
ingiltere ile Fransa daha savaq aralannda sik srk bulugarak,
"hasta adamwin Osrnanl~ helvas~ni aralarinda nasil
bliiliigeceklerini kararlagt~rrnlglardr.1ngiliz ve Fransaz
temsilcilerinin isimleri ile anrlan iinlii Sykes-Picot
anlqmas~ndaOsrnanli terekesini, aralannda, niifuz bolgeleri
halinde kagit iizerinde paylagmiglardi. Bu matabakat
~erpvesindeMusul-Kerkiik ve havalisi Frans~zlmnpayina
diigiiyordu. Bitinci Diinya savagi beldenrnedik gekilde erken
ve siirprizlerIe sonuqlandi. 1917 ylllada Ekim i htilallerinin
patlayr vermesi ile Rusya savagtan gekilrniv, kendi kabugu
iqinde kendi i$ somnlan ile u@agmak durumunda kalmqtl.
Almanya'ya gelince, savag heniiz kendi s~nirlarinln~ o k
litelerinde iken ordu birden bire silahlanni bmkarak teslim
oluvermiqti.
Usmanlr ~mparatorlugu'nugereksiz yere bu savaSa
sokanlar, savqa son veren iinlii Mondros Miiterekenamesi'ni,
koskoca bir millet adina imzalamakta bir sakrnca
giirmemi~lerdi.Cok geqmeden Biiyiik Tiirk Milleti kendi
iradesini aaiklayacak, Milli Misak iqinde kalan anavatanIatrru,
sonuna kadar savumak i ~ i blesiye
n ijldiiresiye bir mUcadeleye
giripekti. Diinya savqinda Osmanli dulannda komutanlrk
eden Alman GeneraIi Liman von Sanders ile kendisinden
kumandayl devralan Mustafa Kemal. AtatEirk araslndaki
gdriigme qok ilging ve anlamhd~r.Liman von Sandres.
Mustafa Kemal Pqa'ya, "Arhk s a v q bitti. Biz askerlerin
i ~dei sona ern@ oldu. Bundan sunrasl arhk diplomaltlann
iqidir" diyordu .
Mustafa Kemal'in cevstbl ise qok anlamlr idi.
19 Mays 1919k m m n ve iradesinin o giinleden a~~klanrnasr
gibi keskin bir beyandrr.
- Evet sayln general, sava* sizin igin bitti. Fakat
bizirn iqin heniiz yeni bagl~gor.
BOZUKLUKLARI
S ~ N D W
BIRINCI Diinya Savag~sona ermig g~riiniiyordu.
Hig oImazsa maglup AImanlar ve galip rniittefiklertizellikle
1ngiIizlerle Fransr zlar, biiy le diigiiniiyorlard~.Ama erken
oturulan ganimet s o h i n d a n s o m bazi sindkirn bozukluklan
$1 kabilir, swag stras~nday aptIan gizI i bBlii~meve paylagma
rnutabakatlarinda b a z ~degerltndirrne hatalar~yapllmig
olabilirdi. Nitekim Sykes-Picot anlagmasinda , Musul ve
havalisi Frans~zlannniifuz ve i8gal bolgesine b~rakilm~gti
Lloyd George, ingliz irnparatorluguna Hindistan yolunu
karadan da a ~ l ktutabilrnek amacr ile Hayfa'dan ~ran'a,
Tran'dan da Hindistank kadar uzanan Musul dahil biitiin
Dicle vadisini, eIinde ve kontrolSnde tuzmak istiyordu. Buna
kaqdik Fransa'nm Rhein Vadisi'nde Rhenanya'da iddialan,
istekleri vardl. Franslz Bagbrikani Andre Thardieu ile 1ngiliz
Bagbakani Lloyd George arasinda uzun siiren pazarliklar
sonunda Sanremo'da ilu devletin q~karlanarasinda bir takas
gergeklegti. Rhenanya'dztki ingi~izdestegine kargilrk,
Frans~zFarda ingiliz de belirli bir sure igin emellerine
kavugtular, ama Tiirk rnilli miicadele tarihinin iinlii "M"
dosyasl 'CM", Musul gibi davasi, e tarihten itibaren a ~ ~ l r m
oldu. "M"dosyasl zamanla biiyudii, kabardl, ~ivti,Lozan'a
gitti. Lozan'da "bu i ~ iyi i pigrnemig$'... dediler. TiirklerIe
Ingilizler a r a l a r ~ n d agoriigmeye devarn etsinler,
anlagamazlarsa, a81 yine pi~iremezlerseBirlegrnig Milletler
firgiitiine, o zamanki ad1 ile 'Terniyeti AkvarnY7a gitsinler
dediler. Bunlarln hepsi oldu. Birinci Diinya Savap sonu
fwryas~nda.hir croldu-bitti"havas~nda.Mandater Devlet
~ngiletere'ninakrl alrnaz hile ve entrikalan ile Musul, ingiliz
mandas~alt~ndakurulrnasrna qalig~lanIrak'in sm~rlaniqinde
kaldr. Tiirkiye'ye sadece bu bolgedeki petrolii igleyecek,
iin1i.i m i h i i4'IFurkishPetroleumWunyirmi beg YIP siire ile
yiizde 104'liik bir gelis pay1 koqanlari kaldi. M dosyas~
derlendi toparlandt. lngilizlerin verdikleri 20 mil yon sterlin
tutanndaki bir k d i arnbalajina s m l ~ ptarihin
, tozlu raflmna
kaldimldr.
FAZLA SICAK
ATCADAN yanm aslrdan g a l a zarnan gegti. Firat ve
Dicle iizerindeki ktiprtilerin allt~ndan~ok.sular aktl. Sular M
dosyas~nibir ucundan hafiften lslatir gibi oPdu. M dosyas~
islandi, yosunlandl, arna yegillenmedi. Sadece kapanan ve
zamanin tezlan iginde unutulan bu eski dosyanm hernen yani
bapnda mantar gibi yeni bir dosyan~nbag verip bagak verip
filizlenmeye 'bagladig1 gijriildii. Bu dosyanin iizerinde belli
belirsiz kocarnan bir "S" igareti giizle giiriiliir, sezilir oldu.
Tilrkiye'den kaynakl anan sularl simgeleyen "S" igaretli
dosyanin iiykiisiinii de M konusunun bir u z a n t ~ solarak ~
ileride ele alacaglz. Kerbela KBpriisii iizerinde Kerkiiklii
Fuzulinin iinlu su kasidesini birlikte okuyacaglz. Bu yeni S
dosyasinln da dostluk karde~likgarktlmnln nakaratt arastnda
M'nin akibetine ugrarnasln~ijnlemek iqin aklimizl v e
giiciimusii suland~rmarnaya~ a f ~ g a c a g i Bu s . konuda
kamuopnun bilinqlenrnesi, meselenin hem Turkiye gikarlan
hem de milletlerarasihak ve hukuk kurallan iginde sUrekli
ve adaletli biqimde diizenlemesine y a r d ~ r n colmaya ~
qalrgacag~z.Zamanrn havasina zlyularak verilecek acele
tavizlerin Turkiye' y e ne denli zararlar verdijiini brrakin
y a k ~ ntarihirnizi yagamakta olan kugaklar dahi ~ o kiyi
bilmektedit. GlfnUnuzEin kogullm fevkalade nazik bir nokdada
dengelenmektedir.Bu dengeyi bzabilecek en ufak ve linemsiz
btr hareket bile, sadece bize degil, butiin Klgeye urnulmad~k
bir felaket getirebilir. BEIbak~rndanen yiiksek yonetiei ve
sorumlu kornutanlardan en sade vatandaga kadar dikkatli
ve miiteyakklz bulunmak hepimiz iqin bir vatanborcudur,
vatanda~l~ k borcudur. Turk-kiye cofpfyasmtn, halen yedi y ~ l a
yakrn bir zamandlr birbirleri ile saw? halinde bulunan iki
korn~u1mn ve Irak'ln sin~rlanile bulugtmgn noktadan esen
savag riizgarlan bu k19mevsirnfnde halk olmugtur. Usaktan
yak~ndan,qevreden bolgeden ge~itlisenaryolar, mizansenler
hazlrlaniyor, aPlanlp pullan~p,dallanmp budaklan~p
karnuoyunun begenisine sunuluyor, igtahlar bilinmek
isteniliyor. Dikkatli olma, basicetli diigiiniip oyle k m verrnek
bugiin be1ki her gUnkiinden daha zorunlu goriiniiyor geqm i i
bilmeden gelecege yonelmek, gok defa insani yanllg yiinlere
siiriikleyebilir.
Onun iqin @ndiIerde biqoklmnm qegitli nedenlesle
atege atmak istedikleri gu kullenmig tozlanmq "M" ipretli
Musul gibi M dosyasrnl g ~ y l ebir aralayip, satirbaglari ile
yapraklmn~yava5 yavah qevirelim.
ingiliz, petroliin gelecegini giirmii~,OrtadoB'ya
yerle8meyi akl~nakoymuqtu,..
Musul "Milli Misak'hslnlrIar~ iqindeydi.
M dosyaslnl @yle bir araladlglrmzda, g ~ z ~arpacak
e
ilk husus, Inglislerin kendilerine iszgii iqten pazarllklt,
onyarg~llileriye doniik, kaypak, amaca v m a k iqin her ~ C
mirbah sayan geleneksel poIitikalarrn~nsergilenmesi o l a c h .
fngilizlerin o tarihlerde b6lgede giittiigii dl2 poIitika qifte
l ~ Gdriiniirdeki ilk arnaF, Akdeniz kly~larindan
a m a ~ idi.
baglaymak karadan Hindistan'a giden ipek Yofu'nu giivence
altlnda tutmakti. ikinci ve as11 arnacinl Musul ve Kerkiik
balgesindeki qok zengin petrol kanaklarinin casibesi
olu~tumyordu.
Musul asIinda Osmanlr ~mparatorlu@'nunbir vilayeti
idi. Geni~ligibugiinkii Tiirkiye'nin sekizde birine ynklnd~
90.000 kilometrekareydi. Frat ve Dicle vadisini lusmen iqine
alan bu biilge, as~rlardanberi Tiirk-Osrnanlr hakimiyetinde
bulunuyordu. Kfih Bagdat ViEayetiynin bir sancagr, kah
dagrudan dogruya Musuf Vilayeti elarak rniiIki ve idari
taksimatln iqinde yer alryordu. Birinci Diinya Savqi sonunda,
ingilizler bu biilgeyi Mondros Miitaeekenamesi'nin T'nci
maddesine dayanarak i5;gal etrniglerdi. Oysa, ingiltere ile
Fmnsa asaslnda niifuz biilgelerini diizenleyen Sykes-Picot
anla9rnasrna gere, Musul Frans~zlar~n payma dii?iiyordu.
Ama Fransa'nm bu ivi yapacak hali yoktu.
DIREMYOR
MUSUL VE SULEYIMAN~T, ...
~ V G L ~ Z L EbuR taahhiitlerine de saygi gostermediler,
Lausanne rniizakeseleri s~ras~nda
Musul ve Kerkiik bijlgesinin
iggalini tamarnlayamamqlard~. Yer yer f ngilizlere rnukavemet
eden bolgeler v a r d ~ .Siileymaniye ~ e h r i n eise hi$
girememiglerdi. Lausanne ant fag mas^ imza edilir edilmez
sanki anlama bunun tam tersini angomemi$, her tiirl~aqkeri
harekat~yasaklamam~ggibi, F 923 ylli Agustos aylnda
jngilizler, Musul bolgesinde yogun bir askeri harekata
girigerek Siileymaniye ~ e h r i n ibornbard~manetmeye
baglamglard~,Buna ragmen bu Tiirk gehrinin fiilen ingilizter
taraftndan iggali ancak bir ylI sonra geqeklegebilmi$i. ~ ~ ~ a l
tamarnlanrnastna ingilizlerin sskeri giicii yanrnda
kl~klrt~lan yabanc~ve Hlristiyan unsurIarm ihanet ve
h~yanetleride etkili oldu.
Musul ve havalisindeki yabancl ve Hlristiy an
unsurIann ~n~ilizlerin tegvik ve yard~mile Iriirkiye'yi me@
ve taciz eden saldrrllan yiizUnden Tiirkiye iEe ingiltere
arasindaki ili~kilerinnorrnalle~irilmesidaha geciktirilrnig
oluy ordu. 0zeflikle bir siire sonra biiyiik giiqliikler iqinde
ba~layabilecekiki Musul miisakereleri s ~ r a s ~ n dbijlge a
yakinlarinda iinlii lngiliz Intelligence Service'in ba~latt~gi
Kiirt isy anlam 1923-1926 dheminin Tiirk-1ngiliz ili2kilerine
olumsuz darngasin1 vuran olnylarin bapnda geliyordu.
Lausanne Antlagmas~'n~n imzasindan hemen sonra,
fngilizler bir taraftan Musul bolgesinde askeri harekata
gegerken, iijte yandan da anlagmanln ijngordiigii ikili
miizakerelerin hemen baglatrlrnasm~oneriyorlardi. Mustafa
Kemal ve Tdrkiye BiiyUk Millet Meclisi ise, savngln ve
seferberligin sona erdigini artik bangin geldigini ilan
edebilmek iqin haul olarak Istanbul'daki igal kuwetlerinin
tamamen iilkeyi terk etrnelerini bekliyordu. Ankara, bununla
da yetinmeyip Lausanne Antlagmasi'nin hukuken yiiriirliige
girmesi i ~ i na n t l a p a hiikiirnlerine @re, Akit Devletler
zarafrndan resrnen onaylanrnas~n~ da istiyordu. Tiirkiye'nin
hu rnakul ve hakli talepleri ve gartlan, ingilizleri qileden
gikamaya yetiyordu.
~ N G ~ BASINININ
L~z YAYGA'RALARI...
O giinlerin fngiliz basmm~,iinlii Times Gazetesi'nin,
Observer'in bag makalelerini, Tiirkiye haberlerini okumak,
bugunkii Tiirk kugaklan i ~ i nfevkalade Ilging ve faydal~
olmaktan fiteye, tarih balurn~ndanda fevkalade ibret vericidir.
Mustafa Kemal'in ve Tiirkiye Biiyiik Millet Meclisf
hiikiimetinin yeniden ijrgiitfenme ve yeniFe~mekonulmnda
aldig~her karar, lngiliz gazeteletinin adeta sevinq kaynag~
oluyor, Mustafa Kernall ve arkadavlarinin girigtikleri bu
yenilik hareketlerinin ve iniklaplarin altlnda kalarak
ezileceklerini ve politika saknesinde, tamamen sifineceklerini,
halk~ntaassubu ve reaksiyonu flziinden, a n q i iqinde dagilip
kaybolacaklatini, adeta miijdeler gibi diinya kamuoyuna
yaymaya pl~yhyardu.jngilizler bijlgenin Irak i ~ i nstratejik
finemini vurgularken, sadme Musul ile de yetinmeyip, Hakkari
vilayetinin kuzey krs~mlmmda Irak'a katrnay~diigiiniiyorlar,
bu istikamette askeri denemelerde de butunuyorlar ve bijlge
halkinr Mustafa Kemal ve hiikiimeti aleyhinde
lu@xtiyorlard~.
hgilizlain ihli miizakereletin bir an ~ n c ba~lablmasl
e
konusundaki biitiin aceleciklerine kargin, Tiirkiye Biiyiik
Millet Meclisi Hiikiimetinin Londra'ya bir biiyiikelqi
gbnderebilmesi, ancak 1924 yrli ilkbaharlnda miirnkiin
olabildi. Eski Drgigleri Bakanl Yusuf Kemal Tengir~ekbu
s~fataf ngiltere' ye gitti. Tngiliz Sefirinin Turkiye'ye gelmesi
ise ayn bir mesele olugtumyordu. Bir defa f ngiltere heniiz
Lausanne Antla5;masr'm onaylarnad~gliqin bijyle bir atama
yapilarniyorda.
H I L A ~ OLAYI...
T
SONUNDA biitifn diinya ile beraber ingiltere
kamuoyu da 10 Mart 1924 tarihinde, Turkiye 'de hilafetin
kalddd~krrrave Osmanli Hanedanuun yurt &$ma pkanldlgrn~
ogrenecek. ga~klnllkla~ f k earasl bir kararsizlik iqinde,
ciirnlenin ayaklm suya erecekti.
Ingilizlerin Asya ve Afrika'daki ~Omiirgelerindeyiiz
milyonlam v m MUsliiman tebaas~vardl. 'FCirkiye'dehilafetin
kaldinlmasl, onlan ~ o k yakrndan ilgilendiriyordu. Buna
ragmen ~ngilizlerhilafet konusunda, d o w d a n dogruya bir
tavlr almaktan kayndrlar. Bagbakan McDonaId Avam
Karnaras~'nda bir a~tklarnayaptr: "Hilafet meselesi bixi
..."
ilgilendirmez dedi McDonald istedigi kadar LaBukonu
..."
bizi ilgilendirmez diye dursun, bu agklamalara ters dii~en
bir talurn tuturn ve c h m ~ ~ lizfenmeye,
ar gijriilmeye ba9landl.
onlii Aga Han ile yine 1ngiliz yanlls~olmakla iin yaprnig
Emir Ali, Mustafa Kemal'e hitaben yazddan me'khrplarda,
hilafetin kaldrnlmas~niprotesto eder bir tavls ve tutum igine
girdiler.
Bavbakan McDonald'~nihtiyatl~beyanlmna uygun
bir tutum iginde kalmaya Gzen gosteren 1ngiliz basininrn
tersine Franslz, Belqika ve Alrnan gazeteleri Turkiye'de
hilafetin ilgasi konusuna gok daha fazla Snem ve yer
veriyorlardi. $slam Blemi birden kangmq, gegitPi mezhep ve
tarikatlar harekete gegerek, yelyiiziinde Peygarnberin vekili
say~lanhalifelik makamr iqi kendi mezhep ve mepplerine
uygun diigecek adaylar ararnaya baglamqlardi. Ger~ekten
de yeni halife, lngilizler b m d a n , mutlaka kendi qrkarlanna
hizmet edebilecek birisi olmal~idi. Bu yiinden bahl~ncaen
uygzln aday Hicaz Emiri Serif Hiiseyin o l d gijriinijyordu.
M~srrlllarise 1ngi1is1erin bir kuklasl olarak gtirdiikleri
Hiiseyin'in arkasinda namaza durmayi ~ i d d e t l e
reddediyorlard~,Ozetle ingililerin de bay bu hilafet yiiziinden
derde g i r m i ~gibi idi. Bu yiizden bir yandan Musul
meselesinde uzlagmaz bir tuturn takmlrken, ote yandan da
hilafetin ilgasl konusundan faydalanarak, yeni Tiirk rejimini
kundaklarnak iqin ellerinden geleni esirgernediles.
SAVASIN ~ $ ~ f ~ N D E
Tnglizler Lausanne AntIagmasi "1 gecikme ile Nisan
1924'te onaylayabildiler. Antlagmanln ~ngordiigiiTiirk-
lngiliz ikili miizarekeleri de bundan sonra bagalayabildi.
~stanbul'dadazenlenen bu rniizakerelerde Tiirk heyetine
h t h i Okyar, lngiliz heyetine ise Sir Perey Cox bqkanl~k
ediyordn. Daha ilk ternaslardan anlagild1 ki, iki heyetin
kaqlikh giSrij81eri armnda uyqturulirnaq~uzlqhnlmasi
fevkalade zor biiyiik ayzlllklar vardir. Fethi Bey, Musul
vilayeti halk~nlnil~teikisiini esl4 Ommanli tebasi MuslfIman
Tiirk ve Kiirtlerin olu~tzlrdu@nuklirtiyor, bu yijnde bilgiler
, belgeler ve kanltlar ileri siiriiyor ve degerlendirmeler
yap1yordu.
fngiliz Heyeti Bagkan~Sir Perey Cox ise kendi
bahrmndan w ~ i t ltarihi,
i ekonomik ,askeri ve irki a@manlar
ifade ediyor ve "Musulu Tiirklere birakmak, onlara
Bagdat'a 60 mil lcadar yakla9tlrmak olur. Buna rniisaade
etmek ise deliliktir" diye dii~iiniiyordu.
Birbirine bu kadar zit fikir ve gdriigler iqinde
fstanbul'da bqlatdan Musul mii~akereleri,lusa stire i~erisinde
qrkmaza gidi. fki taraf da kendi goriiglerinde lsrar etti@ i ~ i n
1924 y111Mayis'inda rnlizakerelere bir siire ara verildi. B u m
arada kulislerde gijrii$lerin yaklagtsnlmaslna qalrglldl, bu da
olmayinca nihayet 11 Haziran 1924 tarihinde, Musul konusu
ile ilgili ikili konfetans~nakamete u@adigi apklandl. Artrk
fngiliz basmi Tiirklere ate?piiskiifiyor, Mustafa KemaI'e
ver yansin ediyordu. Dikkate gayan olan taraf, ge~migteki
qegitli iirnelclerini tessine, bu sefer Avrupa basin1 ingiltere
iSrnegini izlemiyor, Tiirkler ve yeni aejirn hakkinda daha
rlrmli bir dil kullaniyordu. Fransa'nin iinlii "Le Temps"
Gazetesi, eskiden beri Mustafa Kernal ve arkadaglarmm
aleyhinde, Htristiyan baaazllgi iqinde sert ve hagin makaIeIeri
ile tanrna "Le Journal des Debats'Wazetesi ve nihayet
Belqika'nrn ilirnll "L91ndependanceBelge" gazeteleri, bir
agtzdan ayn bir diE kullan~yorlar,'Tiirklere karp tehdit ve
zar kullanmanln art~kmodasa geqrnigtir. Simdilerde
Tiirkiye'de yeppeni bir devlet ve modern bir ySnetim
kuruIu9 halindedir. Her iki taraf iqin de faydalr olabilecek
hakkaniyete dayaman hir i$birli#ne gitmek, en dam yo1
olacaktrr" diyorlard~.
fstanbul'da MusuF meselesi, resrni tanlmr ile Tlirk-
Trak stmrlannm tespiti rniizakereleri kesilmig ve konferansm
dag~trlrnI 9 oldugu giinlerde, Lausanne Ban9 Antlaynas~da
resrnen yUriirliige gimiv oluyordu.
BbyIe olunca artik yapllacak tek ig, Lausenne
Antlagman'nda 6ng6irriilrnii~oEdugu bisirnde, konuyu
Cemiyet-i Akvam Konseyi lijniine g~turrnekti.Tiirkiye
Cemiyef-i Akvam'a dahil degildi. Miiracaat~ingiltere yapt~.
Konseyin 29 Agustos I924 tarihinde ynpacagr t e p l a n t ~
giindemine, bu konunun da konulrnasinl talep etti. Talep,
Lavsanne Antlagrnaa'n~n3.ncii rnaddesinin 2'nci fikras~
hiikiimlerine dayanr larak yap1lrnlgt~.
Buna gare Musul meselesi ilgili taraflarca
miizakereleryolu iEe halledilemedigi taktirde, mesele
Cemiyet-i Akvam Konseyi'ne getirilecektir. Tiirkiye,
beIirttiEirniz gibi, o tarihte Cemiyet-i Akvam iiyesf degildi.
Bu sakinca da Cemiyet-i Akvam'l olu~turanPaktln
17'ncu maddesinden faydalanllrnak suretiyle bertaraf edildi.
Bu maddeye g6re, Tiirkiye rneselenin Cemiyet-i Akvamfda
gtirii~iilrnesi s i r a s ~ n d a , K o n s e y ' d e b i r heyer
bulundurabiIeeekti.
Bu m d a TiirkiyeYde2ixIlikle 'basmdave kamuoyunda
heyecan son haddine varmlftl. Her kafadan ayr~bir ses
~ ~ k i y o r d uHerkes
. ingilizlerin Cerniyet-i Akrarn
Konseyi'nden, kendi istekleri dogrultnsunda bir karari
kolayltkla pkartabilecegini diigiinuyor, buna kargr Musul'a
asker sevk ederek konuyu hlrqla kestirip atmay1 iineriyodu.
Bu tartrgmalar yap~llrken,biilgede her gun yeni bir olay
q~h& hhaberleri ahmyordu. Eyliil 1924'te k lirl i kaynaklardan
yiireklendirilen Nasturi kGkenli egklya, HaWcari'ye ani bir
baskln yap~pKaymakarm kapmqlar, rehin tutmuglar, bunun
iiserine, Tiirk Hiikiimeti de biilgede kaxg~bir hareket
diizenlernigti Avrupa gazetelerine gare iizellikle Fmsiz ve
Befqika lbasln~nagijre egkiyan~nbu hareketi ~ngilizlerintelkin
tegvik y a r d ~ mile,
~ sirf heniiz kime ait olacag~tartlgllmakta
olan bir bolgenin ne kadat kanpk ve ltehlikeli durumda
oldwguntr dunya kamuoyuna gijsterrnek warn
Konseyi'ni etkilemek amacr ile yapllmtql denin
konseyde g6rii$iihesine, b6yFe bir hava iqerislnae ba~landl,
~ Z TU~ ~ RMUSUL
K
B U G U N K ~Birle~mig
~ Milletler (O.N.U.)iirgiitiiniin
o gunlerdeki bir egi olan Cemiyet-i Akvam Konseyi'nde,
Musul rneselesi brtrg~lrrken,Tiirk heyetine yine Fethi
Okyar ba~kanlllrediyordu.Konu iizerindeki Tiirk gijrii~ii
Bzetle ~ i j y l eaqiklanmlgti:
I - Tiirkiye Musul'un Tiirkiye'ye iadesini talep
ediyordu. Buras1 asirlardan beri TOrk'Undii ve azii Tiirk'tii.
fngilizler ise talepIerini fetih ve iggaE hakklna
dayand~nyorlarda.Bu asltnda asilsiz~ve ge~ersizbir iddia
idi. Her tiirlli Garpigmanin askeri harekatin durdumlmasin~
emreden miitarekenin irnzas~sirasmda, fngilizler heniiz
Musul'un tamamini i ~ g aedebilrnig
l degillerdi. Miitarekenin
irnmtndan s o m y apilan kallqqi iggalin ise hukuki ge~erlilig
oIamazd1.
2- ingiltere Turklerin Musul 'da kii~iikbir azinllk
olugtudu& iddias~ndaidiler. Bu iddialarm dogrulamak i ~ i n
konseye bir tahm gaikli istatibtikler sunmuglardi. ~ngilizler
taraf~ndansunulan belgelere giire, Musu1 bijlgesinde 450.000
Klirt, 180.000 Amp, 66.000 Tiirk, 65.000 Nasturi, 16.000'de
Yahudi yagarnakta idi .
i'ngilizlerin sunduklan bu belgeler ve iIeri sirdiikleri
argumanlar, Tiirk Heyeti Bavkanl Fetpi Bey, iqin tamamen
gec;ersizdi. Yeni Tiirkiye Cumhuriyeti'nde TiirklerIe KrCjtler
araslnda hiqbis fark, hiqbir aylnrn yoktu. Aslrlardan ben bir
arada birlkte ig iqe yag~yorlardi,Hak hukuk bakrmlndan tam
bir e ~ i t l i kiqinde idiler. Buna k a r g ~ l ~Irak
k miinhas~ran
Araplann yagad~gibir yerdi. Kiirtleri, hiqbir bak~rndanhiqbir
ili$kileri bulunmayan Amplam baglamak, biiyifk bir yanlqlik,
biiyiik bir hakslxllk olurdu. Bv aydan bak~llncaingilizlerin
Konsey 'e sundukfarl sulandrralrnlg istatistiki demografik
belgeler bile Tiirk tezini destekler, giiglendicir niteIikte
gBt-Ulmeli idi,
3- Musul ve havalisini Irak'a baglamak isteyen
1ngiIizlere kargr ileri siidiigiirniiz, uygarca ve fevkalade
dernokratik bir oneri, bolgede bir halkoylamastna gidilmesi,
ngilizler tarafindan ''BBIgedeki halkln, gaSarn ve kiiltiir
diizeylerinin, Kyle bir halk oylamas~n~ kaldtramayacag"
gibi saqma ve anti demakratik bir giirti2le her seferjnde
reddedilmigti.
4- Cemiyet-i Akvam Konseyi'nde fngilizler
ha1koylamasmi reddderken, bijlgede Tiirkiye ile lmk arasrnda
Nasturilerden olqan bir tampon devlet olugturulmasint,
sureti haktan gtiriinerek, ok~ayicibir usllip ile oneriyorlaxdi.
Buna kaqdik Tiirkiye, biltlin biilgeyi kapsayacak bir plebisit
Iizesinde duruyor ve bunun sonuqlar~nltartr gmasiz kabul
edecefjini, pe~inenbeyan ediyordu.
Tiirk He yeti Ragkani Fethi Bey, Konsey 'den
umudunu kesince, Cenevre'de bir bmn tnplanbs~yapnu%
Hiikiimetinin tutumunu ve 6nerilerini apklamlgh. Fethi
Olryar'ln bu konugmasr, Bat111 basrn ternsilcilerinde
fevkalade olurnlu etkiler yapmg, 1924 y l l ~Eyliil aymm ikinci
yarrsinda, hemen biitliiin Avrupa gazeteleri Tiirk iinetilerine
yer vermi$lerdi.Fransa'daki 'Ze Temps7', 'Ze Journas
Des Debats'" Aklmanya'daki "Vorwarts'" Frankfurter
Zeitung und HandelsbIatt" gibi gaseteler ba? yazt lannr
Musul meselesine ve Tiirk delegesinin beyanlarlna tahsis
etmi~lerdi.
SERT USLUPZU NOTALAR...
CENEVRE7deve Cemiyet-i Akvam'da bu olugumlar
geligirken, Musul dolaylannda da ingiliz1erin besledigi ve
kijrijkledigi olaylar birbirini IzBiyor, Ankara ile Londra
msmda Uslubu ve iqerigi giderek sertle~enbir dizi notanln
teatisine yo1 aqiyordu. Turk Hiikiimeti, slnlr olaylanmn
daha biiyiik boyutlara ula~masln~ ijnlemek amacl ile
b~lgedeaskeri ylglnak yapmaya baglaylnca, Akvam
Konseyi telatlandl. Cali~malannihizland~rd~. Tiirkiye ile
Irak araslndaki slnlrrn tespiti iqin iiq kividen olugacak
bir Kornitenin kurulrnasrn~kararlaftrrd~.Bu komitenin
phgmalar sonu$lanmcaya kadar, taraflarln b ~ l g e d eher
tiirlii askeri hareketten Iraqmmalan tztlebinde bulundu.
S ~ G MDENE iYfYJ3 ISINIYORDU
LE TEMPS Gazetesi'nin 15 Ekim P 924 tarihIi bag
makalesi, tarafsiz bir uslup ile Bzetle 8unlan yazlyordu:
'CMusu19nngelwe# konusundaki noktai nazarlannda ne
Tiirkler, ne de lngilizler bir degiqiklik yapacaga pek
benzerniyorlar. Bu bak~mdanTiirkiye ile ingiltere
araslnda silahl~bir qatqrna, biitiin Bat111 milletlerin
8nIemeye gahgmalan gemken bir felaket olugturacakt~r.
Bmca ylId~rqqitli bademlerden, Balkan Savqlan, B i h c i
Dunya Savaq ve onn izleyen dart yllllk bir milli KurtuIu$
Savay'ndan yorgun pkan Tiirlrjye'nin, gerqeklqtlrdigi
biiyiik reform ve ink~laplanyerleqtirmek ve giiqlendirip
gelittirmek iqin zamana gereksimesi vardlr. Benimsedi3
yeni siyasi rejim iyerisinde, ba@rns~zhkve 6zgiirliigiinii
pqinleyerek siirdii~bilmekiginde B a n p ihtiyaq vardlr.
hgilterqe gelince Wlgede TriiWer ile p;iriwbilece@silahll
bir Gatrgrna, bu iilkenin islam alemi ile siire gelen
anla~mazl~klarrna, bir yenisi ekletmekten b a ~ k abir Ice
yaramayacakhr. ..'"
Cemiyet-i Akvam Konseyi, 29 Ekim 1924 tarihinde
Bliiksel'de olaj$mUstii bit toplanti y a p . Bu toplantrda Musul
anlagmazl~&ndataraflmn uyrnalan gereken smr, bolgede
30 Eyliil 1924 tarihindeki fiili dururn olatak kararlagtrrrldi.
Sonralm tarihte ''Briiksel hattl" olarak an~lacakve "M"
dosyastna da bu 8ekil.de gegecek olan bu smr, Tiirklet- ile
fngilizlerin iki yil suren bir anla~mazlikve gerginlk sonunda
ve pek qok tehlikeli ~alkant~larin durulmas~ndansonra,
kargdlklr olarak kabullenmek durumunda kalacaklan bir
sinin olu~tumyordukonseyin bu karanndan soma geqektende
Tiirkiye i1e ingiltere araslndaki siyasi ili~kilerde, iki ytldtr
siiren bir gecginlikten 01~iili.i bir iyile~rneyege~iliyordu.
~ G ~ L ~ z 'OYUNU
IN TUTUYOR
UZLASMA yaniindeki oEumFu a k m ve geligmelere
kaqtn, ingiltere HUkiirneti ne eski emel ve tasavvurlmndan,
ne de bunlm geqeklegtirme rnetotlanndan, pek vazge~rnige
benzemiyordu. Ger~ektende tam bu saralarda Irak Krall
Fapsal'ln ingiltere'yi ziyareti, Musul meselesinin
yolunda 1ngiltere7nin k u l l a n d ~ g qegitli ~ bask]
metotlarrndan hir penisini olugturupordu. Rat1 Avmpa
bas~nlve kamuoyu bu ziyareti qok olurnsuz kar$~lamlg,
~zelliklezarnanlamas~bahmindan sert ve acl biqirnde tenkit
etrnigti. Hele Franslz basln~adeta ate? piiskiirtiyordu.
Alrnanyalya gelince; basln, rnilletleraras~iligkilerde yanlq
yorumlam yo1 aqabilir endigesiyle, net hir pozisyon almaktan
kapn~yordu.Ostelik eski rnuttefiki Tiirkiye'yi ilgilendiren
konularda, bir qegit komplekse diigerek, ~ o g u zaman qekirnser
kaIrnay~tercih ediyordu. Ama Musul rneselesinin halli
avamasina gelindigi bir slrada, alelacele duzenlenen bu kral
ziyareti, Alrnanya'nln da sabnnl tagird~.Almanya basln~da
Franslz gazetelerinin sert tenkitlerine kattldr. Alrnan gazeteleri
bu zamanslz ziyaretin, ne Irak Kral~Faysal'a bir onur, ne
ingiltere Hiikiiimetihn bir kazanl, ne de Musul rneselesinin
ha1line bir kath kazandll.aca@niyazmalcta ittifak halindeydiler.
Fransm, Belgika ve Alman gazeteIeri, Musul meselesinde
~ngilizlerinas11 amaqlannm, loolgdeki petroI kuyulannrn
lzerine oturmak oldugunu, a q k p yaz~yorlard~. Biitiin
bu tenkitler karglsmda, ingiltere Hiikurnetinin duyarlrli~rve
hatta infiali, fngiliz baslnr na y ansayordu. Tam bu siralarda,
Musul meselesinde yeni bir geligme rneydana geldi.Cemiyet-
i Akvam Konseyi, mahallinde bir ara~t~rrna yapmak
iisere, iiq kitiIik bir eksperler heyetini giirevlendirmigti,
Belqikali M. De Wirsen, Macar Kont Teleki ve isveqli
Alhay Paulis'ten olu8an bu heyetin raporu aqlklandl.
UAL BATAGI...
BAL TABAGI ...
RAPORDA, lrak iizerinde Cemiyet-i Akvam adlna
fngiltere taraf~ndanyiiriitiilmekte olan Mandat ybnetiminin,
1928 y llinda sona erecegi naktasi iizerinde cluruluyor, bu
Mandat yiSnetimi eger 25 yrlllk bir siire iqin yenilenemeyecek
olursa, btilgenin zaylf bir lrak Devleti'ne devredilmesinin
saklncal~olacagl vvrgulanlyor ve bu takdirde Musul'un,
Tiirkiye'ye iadcsi gerekecegi belirtiliyordu. Riiyle olunca,
Cemiyet-i Akvam taraflndan Hagrnetli ingiltere Kral~
hazretleri hiikiimetinin iiniine, biri yag tabagl, oburii bal
tabag~olmak iizere, iki selenek sunulmu? oluyordu. Ya
Mandat isadesini ydnetirnin yeniden yiiklenmekten
vatge~ecekferbu suretle giiya yanetim rnasraflanndan I!)
tasarmf edecekler, yahut Mandat 25 yrl usatmak suretiyle
masrafa katlanmay~p bolgede kalrnayt kabul edeceklerdi.
ingilizler bu sonucu seqenegi, yani bal tabagtn~tercih ettiler,
Irak Mandas~n~ 25 yrl sire ile uzatt~lar.Bijyle olunca
Lausanne Antlagmasi'nm unlii 16'na maddesi deweye girmig
oldu. Bu madde geregince de Tiirkiye, Lausanne
Antlagrnasr 'nda ijn gbriilmtip srn~rlardiglnda kalan turn
araziler iizehdeki her tiirlii haklmndan vazgeqmig oluyordu.
Konunun hukuki yiinii iizerinde yani Cemiyet-i
Akvam Konseyi karmnm ve MllPetlerarast Adalet Divanl'ntn
bu hususta verdigi istigari kararrn baglaytclT~kniteligi,
zamanlnda qok tartlg~lrn~gtar. Ve sanlnrn bu hukuki tartngma
daha h5lB tamamen kapanmtg da degildir.
BARISIN BEDEEI YE D E ~ E R ~
CEMIYET-TAkvam Konseyi tarafindan allnan
karann, Tilrkiye tarafrndan kabul edebilecegine Avmpa'da
kimse inanm~yordu.Tiirkiye'de bir defa kamuoy u
ayaklanmigt~.Agin milliyetqiler, Cemiyet-i Akvam'a ateg
piiskiiriiyorlardl. BEIkurulugun zaten ijteden beri, Birinci
Diinya Savagl galiplerinin, diger iilkelere tahakkiimiinii
kolaylagt~rmakiqin icat edildigine inaniyorlard~.Konsey
karannln Avmpa'da hatta ingiltere'de bile, rnemnunluk
uyandlrdtg~n~ sliyIemek rniirnkiin degildi. Observerfin
bagyazan L. Garvin, makalderinde ingiltere Hukiimeti'ne
ate? piiskiiriiyordta. Muhalefet, Irak'ta Mandat yiinetiminin
25 yil daha uzatilmasina kaqi idi. Bunun ingiliz hazinesine
agir bir yiik olu~lxraca~rni, buna karsililc pek fazla bir fayda
saglamayacagrnl savunnyordu. Irak'~ekonomik baklmdan
kalklndlrmak zordu. Dogu 'da Turkiye'yi dump durdugu
yerde ~ngiltere'yediiynan etmenin alemi yoktu. Musul'un
ileride Tiirklerle Iraktilar araslnda bir "Alsace-Lorraine"
olngtusacag~,buranin biiyiik devletler iqin de bir "fare
kapan~"olabilecegi, sonunda fngilizlerin ba~inay eni bir
"6anakkale9' badiresi aqabilecegi yasiliyordu.
Fransa, Alrnanya, Belqika ve diger Avrupa iikelerinde
kamuoyu ve basin, konu iizerinde ayni gijri~teidiler: 'qeride
tamir edilmesi miirnkiin olmayabilecek bir durumu"
ijnlemek igin taraflar asas~ndaikili goriigmelerle bir uzlqmaya
varilmasin~,hararetle temenni ve tavsiye ediyorlard~.
BOMBA R~R HABER
TSTE tam bu s~ralardaajanslann geqtigi 'flaq'' bir
haber, Avrupa basln~ndave kamuoyunda bis bornba gibi
patlada: Tiickiye, Sovyelt Rusya ile yeni bir dostluk ve
gavenlik anlavmasl irnzalarnrgt~
Bu haber biitiin diinyada biiyiik ~aqlunllkyaptl. (i$e
korktu+muz ba$~qrmrzageldi" diyenler, "Biz dememig mi
idik?" diyerek, kendiIeline bilgiqlik pay1 g~karanlar~oktu.
Fakat as11 gagiran ve lErkenIer Cemiyet-i Akvsm Konseyi
ve pvreleri ii$. Anlqmanm Paris'te biiyiik bir gizlilik iqinde
Tevfik Riiqtii Aras ile Ciqerin araslnda imzalan~vermi~
olrnasl olayi aynca bir esrar perdesine bijriirniig, merak ve
tecessusii daha ziyade artlrmi8ti.
Buttin bunlara karglllk, Almanya'nin "Frankfurter
Zeitung und Handelsblatt" gazetesi, o giinlede yaylmladla
'Tiirk-Rus Giivenlik Antlqmas~"bql I k11bir bagmakalede,
imalanan belgenin qok ijncelerden kararlqtinldig~ve Tiirk-
fngills anlagmazligi ile dogrudan dogruya bir i l i ~ k i s i
bulunmadr~lntyazlyordu. Diger bazl A m p a gazeteleri ise
bunun tam tersini savunuyor, anlagmanin gizli ve
qiklanrnayan maddoeleri bulundu@ ileri siirerek, endigelerini
dile getiriyorlardi. Ortadogu'da yeni bir savat tehlikesinden
sijz edili olmugtu.
ENX)~$ELER ARTIYOR
K E M A L ~ S Thiikiirnetin RusyaYda ve hatta
Avrupa'dan siah alrmlar~n~ hizlandrrmaya baglamasi,
hiikiirnetin wk sik komutanlarla toplantilar y aprnasl, bu
endi~eleridaha da arthnyordu.
Oysa, Tiirkiye'nin de bir giin iiye olrnayi diigiindiiD
Cemiyet-i Akvam gibi bir milletlerarasr kurulugun, usuIiine
uygun o l d da olsa, alms oldugu yanlig ve hatali bir karara
knrgt ho~nutsuzlukve hatta kizginlrk duymasi, bagka, bu
fizden derhal silaha smlrnas~,daha bavka bir olaydi. Bliiyle
bir davsan~g,Mustafa Kemal Atatiirk'iin ban? ve milletlerin
iqiglerine kangmamak prensiplerine dayandlrdigi yeni d ~ g
politikasina ters diigebilir, ayrica Tiirkiye'nin bunca
fedakarl~klarlaelde ettigi bagimsizl~kve ijzgiirlii@inii de
tehlikeye sokabilirdi.
ingiltere, bu siralarda b o ~ durmuyor, ftalya ve
Yunanistan'la mevcut ittifak baglannl giiqlendirecek yeni
anlqrnalar yapiyordu, Tiirkiye'nin sadece Sovyetlerle yaprmg
oldu@ anlqmalar yapyordu. Tiirkiye'nin sadece Sovyetlerle
yapmi? oldugu anlayna, eger varsa, Musul Bzerindeki
ernellerinin kolayllkla elde edebilrnesine yeterli olmayabilirdi.
Ote yandan, Tiitk basininda ingiltere aleyhindeki
gok giddetli bir kampanyaya ragmen, ~iirk-1ngiliz
anlagrnazllginrn ikili gijriigmelerle bir g8ziime
baglanabilecegini gosteren i~aretlerde g8mlrnUyor degildi,
Ni tekirn, 1926 ylllnm Ocak ayl baglar~nda,iki hiikiirnet
aras~ndaikil i miizakereler bag land^. Ancak ortada saglam bir
anlagma zemini buIunmamasi yGzUnden, gijriigmelerin
geli~rnesizorlag~yordu.Bunun beraber bu defa miizakereler
kalabal~kheyetler halinde degil, biiyukelqiler araclllg~ile
yapmakta idi. ilk konugrnalar Tiirkiye Dlgigleri Bakan~Teak
Riiftii (Aras)Bey'le, fngiliz Biiyiikelgisi Sir h d d Lindwy
arasinda bagladi. Basrna higbir haber sizmryordu.
Miizekerelerin akagi Sir Lindsay ile Tliirkiye'nin Londra
Byiikel~isiFerit Bey'in Zondra ile Ankara arastnda slk stk
gidig geli~lerindenizlenmey e ~ a l q ~ l ~ y o r Ocak
d u . 1926
bavlart nda baglayan miizakereler May is ortalanna kadar
siirdii. Buyiik bir gizlilik iqinde yiiriiaiilen bu miizakereler
sonunda bekIenen A n l a p a 5 Haziran 1926 tarihinde, T e a k
Riigtii Aras ile Sir Ronald Lindsay arasrnda irnzalandi.
Zevahiri kurtarmak ve ele giine kary adet yerini bulsun diye,
son dakika bir ZraPd~ternsilci de ozel bir 1ngiliz askeri ugagi
ile Ankara'ya getirilerek, imza merasirnine yetigtirildi.
EKONQM~KYAKINLASMA ...
IMZALANAN anlagma, Musul'un Irak'a terkini Sn
goriiyor ve Tiirkiye ile ingiltere arasrnda, GzelliWe ekonomik
alanda yeni 'bir yaklnlaqma daneminin ba~lang~canr
olugwuyordu.
Tiirkiye'de bas~nve kamuoyunun fevkalade duyarh
oldugu bir diinemde, Musul konusunda b6yle bir anlqrnamn
nasll irnsalanabilmig oldugu, hem Tiirkiye'de, hem de
Avrupa'da merakla tart~gihyordu.
Fransa'nin ' Z e Temps" gazetesinin aynl thhlerde
bu anla~rnatahsis etti$$bir bagmakalede 'TErkiyefde basln
ve kamuoyunun qln olqiilerde hassas ve heyecan11oldu@
bir diinemde, bIiyle bir anlagmaya varabilmek, ancak
Mustafa Kernal AtatiirkYin iierl giirii~iive rnnhalefetin
ileri siirdiigii engelleri a~rnaktagiisterdigi biiyiik irade
giicii sayesinde miirnkiin olabilrnigtir" deniliyordu.
lmzalanan anla~mayagbre, Tiirkiye, Irak ile o1an
slnlrinl, vaktiyle Cemiyet-i Akvam Aragt~rma
Komisyonu'nun gizdigi ve 'LBriiksel ham'?diye tanidanan
~ i z g iizerinde
i kendi lehinde bazl kiiqiik ve daha ziyade
stratejik amaqlr degi~ikliklerlekabul ediyor, bnna k q i I ~ k
~n~iltere'den bazi ekonomik tavizler ve avantajlar elde
ediyordu. &~tle,ingiltere, Tiirkiye'ye 20.000.000 sterlinlik
bir ihracat kredisi veriyor, Tiirkiye ayncx sadece Musul
petrollerinden degil, tCim hak petrol geliderinden, y i m i be?
yll sifre ile y i d e 10 bir pay alryordu.Anlqma ile Tfirkiye'nin
giiney stn~rlmher tiirlii saldmya k q l giivence altina allnrnrq
oluyordu. ingiltere, Tiirk lirnanlnnmn ingaaslnda da gerekli
ekonomik ve teknik yardmu vaat ediyordu.
WJZUNLUB ~ RF ~ N A L...
Yeni Tiirk DevIeti'ni, daha baglang~clndauzun sure
ve tehlikeli biqimde rneggul eden "M"igmtli kal~nbir dosya,
biraz da hiidnlii bir sessizIik iqinde yavq yavq kapan~yodu.
Trak petrollerinden yiizde 10 gelir pay, ger~ektebir
i8e yararnadi. Uzun sure Tlirkiye Cumhuriyeti biit~elerinin
gelir tahrnini siitunlan bog yere siisledi, sonra ondan da
vazgeqildi. Bii tun bunIara ragmen ortada ger~ek01 an
Tiirkiye'nin bulundugu bijlgede yeni bir diinemin a p l m ~ g
oldugu idi. Atatllrk'iln ger~ek~i vu uzak goriiglii politikas~,
Tiirkiye'yi MusuI yiiziinden yeniden sonu belli olmayacak
bir savaga gotiirmek yetine, ingiltere ile delayis~ylaBat1
alemi ile uzun siirecek ve sikl ittifaklara doniiqebilecek,
bir ban?ve igbirligi zerninine g6tiirmiigt-k
Kendi kamuoyunun iyice ve elurnsuz b i ~ i m d e
bilenmig oIdugu bir ortarn iqerisiade, Mustafa Kemal
Atatiirk'iin boyle bir sonucu eIde edebilmig olmasi, onun
Bata alemindeki itibar, prestij ve glivenirliligini fevkaIade
yiikseltmgti. Musul kaydedilmig, fakat buna kargrlik uzun
vadede qok gey kazan~lmigti.1926 Haziran'indan sonra
Tiirkiye'nin giiney ve giineydo@ smrxlmndan hiqbir e n d i ~ s i
kalmam~gt~. Art~kiilkenin kal krnmaslna bang ve giivenlik
iqinde rahatqa baglanabilirdi. Bunun igin de bir zamanlar
edebiyen kapandigt sanrlan Tiirk-hgli z dostluk ve igbirligi
yolunun aq~lmas~nda ve bunun Bat1 alemine yansirnaslndan
faldalanrlacakti.
SAVAS A L E V L E VE
~ M DOSYASI...
TURKIYE bugiin uygar Bat1 diinyasmm, giiqlu ve
glivenilir bir parqas~dir.Ortadogu'da bir ban* ve istikrar
unsurudur. Bijlgernizde sznlr kom$umuz ilci devlet, yedi ylla
yaknd~rneden qku$ belirsiz, kanh bir savagin iqindedirler.
Dilegirniz ve umudumuz; Ibu savag alevlerinin, Unlii "M''
dosyasm~tutu@,u-madmsona ermesidk Zira 6M dmyas~nlr~''
kapanmg oldugu yerde. atmg olduhmuz dostluk ve igbirligi
tohurnlarl yegermig, demirden, gelikten boru hatlari ile
iilkemize dogm uzanmlgt~r.Bunlar bir iilke ekonomisi &in
insan vucudundaki kan damarlm gibidir. Damar hashllklm,
giiniimiixde en GldUriicii olanlar~nbapnda gelmektedir.
insan~nsakllglna dikkat etmesi, damar tlkanikllklanna yo1
aqabilecek sebeplerden uzak kalmasi gereklidir. Bu insadax
iqin oldugu kadar, geneIde iilkeler ve milletler iqin de geqerh
v e son derece isabetl i bir tedbir sayllrnal~d~r.
Aradan tam 60 yil gegtikten sonra, tarih raflmndaki
tozlanmg, bumgmug bir desyay~,'CIMusul gibi hl" dosyasln~
indirip, sahifelerinin acele acele ~evirmemizinqu slralarda
bir nedeni olmalrdrr. Amaclrniz; kurumug, kabuk krtrnu? bir
~ tlrnaklayip kanatrnak degildir. Tam tersine
yarayl b o yere
bundan 60 yil ijnce ban? uwna, bijlgede dostluk, kardeglik
ve igbkligi uffruna yaprmq oldu&muz fedakikliBn azarnetini
bilene, bilmeyene, dmta veya diigmana bir daha hatdatmamak
suretiyle "ba~1q"lnbedelini ve degerini gfistermektedir.
BARIS VE lFMUTYOLU...
T u ~ K i Y E ' n i n vaktiyle yapmlg oldugu biiyiik
fedak2llk s w m yerini bulmug, 'W"igaretli kdm ve sanc~ll
dosyan~nkapandigr yerde, ban8 i ~ i n d edostp, kwdegqe bir
arada yasarnanln yollan ag~lmsg,verirnli bir igbirliginin
tohurnlan at11rmg;tlr.
Bu igbisligi Tiirkiye ile Irak'm ortak ve egit yarmna,
filizlenmi3, yegillenmig, kaqilrklt s~nirlanntizesinde de dal
budak salrmgtx Unlw '1M" dosyasma ismini veren Musul'un
petsolti, damar damar Tiirkiye'ye Tiirkiye iEzesinden de
Akdenis'e akmakta, Tiiskiye'nin Dicle'si, F~rat'ly ~ l d a50
milyar metreklipe yakrn Tann h k e t i n i , srnrrlmnm ijtesinden
Irak'a cBmert~etagimaktad~r,Bu olgu, bijlgede yemyegil bir
"ban$"'n yegerdigi bir umut yolunu sirngelemektedir. Ne
mutlu bu yemyqil yoIda yiiriimeye devam edecek kugaklara..
T~CARETTEVEFA OLUR MU?
Macaristan'da iilkernizi temsil ettigirn s~ralarda,bu
durumdan ~ikayetqiolmugtum. Yetkililere, dilimin diindli@
kadar, ali~verigleriniiiq beg igadam~nindar qerqevesinden
qlkanp, Tiirk piyasaslnda daha genig bit duseye yayrnanln
iki wlkeye de y a m saglayacagln~anlatmaya qal~grn~gtirn.
Nedendir bilemem, benim bu g8riigiirn bizim gijrevliler
de dahil, pek taraftar bulmam~gtl.Uzun yillar, Tiirkiye'dde
Macatistan9m ticaret miivavirilij'$ni yapmlg, virndi qok iist
duzeyde bir yetkili arkadagirn, iilkesinin iilkemizde ndam
kayrrmas~konusunda bana vunlan sijylemigti:
4'SaymBiiyiikelqi unutmaylnlz ki, ticamtte bir vefa
unsum vardlr. Zor ve mii~kiilzamanlanmlxda, bizlere
vefasln~ispatlamq dos tlarlmlzl ihmal edemeyiz"
Benim aslmda kirnsenin vefas~ndangikayetim yoktu.
Derdim, iki iilke arasindaki ticaretin dar bir qerqevede
triSstlegrnesi, tekellegmesiydi. Ni tekim son y~lIasda,bir kaqi
tedbir o l d , biz de Macaristan'Ia ticaretimizi bazr fmalarla
sinlrlamaya q a l t ~ t ~ama,
k bu igi pek yiiriimedi.
Benim sarnimi kanaatim odur ki, dlg ticaretin sistem
geregi tekellegtirmig bulunan do& bloku iilkelen' ile ticareti,
ali$veri~irnizi,eskiden oldugv gibi kliring anlagmalari
qerevesinde oturtmak en do@ yoldur. Bu qSziim Sovyetler
Bitligi ile uzun bir dijnemdir, verfmli biz b i ~ i m d e
yiiriimektedir.
Ekonomik iligklerimiz iizerine diiguncelerirnizi,biiylece
p e ~ i np e ~ i nkoyduk, Ama "pe5in hiikiimlii", "wnyarg~li"
olmadlgrm~zrkanttlarnak ic;in, izin verirseniz konuyu
rakamlarla biraz daha derin degelim. Son hiikmii de
okurlmrnlza birakallm.
Son ylllarda ekonornik miibadelelesimiz devarnlr
iilkerniz aleyhine iglemektedir. 1980 y111dahil 1986 bagrna
kadar y ap~lanithalatln toplam1 4 4 milyon 500 bin dolardir,
Buna k q ihmcat~mlz
~ 14 milyon 500 bin dolarda kalrnlq-hr.
Rakamlarl yiE yll aldiglmizda, dengesizlik kendisini daha
apk gijstemektedir. Ornegin, yil 1980, ithalat 59, ihracat 41
rnilyon dolac. Yil 1981 ithalat 52, ihracat 5,5 milyon dolar.
Sonraki yrllarda da ithalat hep 50 rnilyon, ihracatlm~zda
8-9 rnilyon dolar dolaylannda.
1985 yrlrna bakt~glrnlzda,manzxa daha da ac~klldir.
53.590.000 dolara kary 3.7 1 0.000 dolar. Dengenin bugtin
uygulanan serbest dovizle ticaret kurallan iginde kurulamadl&
ortadadlr. Bu nedenle bu sistemden vazgegmek, izlenecek
yolun en aklllis~degilse de en kestimesidir.
Ham madde ve enerji kaynaklanndan biiyiik iilqnde
rnahrum oIan Macaristan, ekonornik bagariy~dlg ticarette
aramaktadrr. Bagbakan y a t d ~ m e ~Marjaih
s~ y onetiminde
denenen 6itathsu1iheralizmi"nin bayanya ulagmasi, dSviz
girdilerinin zengiligiyle orantll~dir.Diinya pasarlannda
k~yaslyabir rniicadeIe veren Macaristan'ln kaspslnda,
ekonomirnizi yonetenlerin, "Sine-cua nod' kurallnl y ani,
"Riri olmazsa Steki 6e olmsz" kurallnl hatlrlamalannda
biiywk yarar vardlr.
Yillar 1600'Terin sonuna dayanrnigttr. 1699 Karlofp
Muahedesinden sonra, Macarlar Tiirklerin degerini,
biiyhklii@nii gok daha iyi anlamaya baglam~glardir.Ne $are
ki, artik Osrnanl~~m~aratorlugu'nun gerileme dlinerni
baglarnigt~x.fhanetler ve nankosliikler zincirine, Osmanll
yonetiminin aczi ve beceriksizlikleri de eklenince, '"EvZad~
Fatihan" In kanlanyla sulanmig topsaklar, AvusturyallEar ve
RusEar, dewin padi?ah~l.SultanAhmet'e elgiler gondererek,
Macarlam ulusal kahramanmin iadesini istediler. Sultan'in
cevab~p k sertti: "Bilmezler mi bu kafirIer ki, adaletimh
si@nm~gbir kimsenin iadesine ne ricdan~m~z, ne de
Kuran7lrntzmiisaittir. Biiyle bir talebi hbuE etmektense,
tahttrn~ve dahi Payi-Taht~mifedaya hannm."
Avusturya'nln saldinlan nedeniyle Tii-rkiye'ye sigman
tek Macar Rens Rakoczy degildir. TiikKli ~ m r eKossuth ,
Lay09 gibi asil miicahitler de giiven ve huzur ortarnin1
Tiirki y e'de bulmu$lardir. TBkiili h e , f zrnit'te "Ciqelk
Bahqesi" adlnl verdigi bir qiftlikte, kansi hona ile birlikte
mutlu bir hayat ge@mi$ti.tir.Layog'da 1848 ihtilalleri slrasmnda,
girigtigi kurtulug hareketinde bagarls~zlrgaugramig: ve
TiirkFerin konugu oIarak Kiitahya'da yagamqtir.
MACAR~STAN'LAEKONOM~KI LS~ K ~ L E R ~ Z
R ~ U DENGES~ZC~K
K ICINDE
Rngenin bugiin uygvlanan serbest devize dayall ticaret
kuralIan iqinde k u r u l m d i ~ortadad~r.
i Bu nedenle sistemden
vazgeqmek, klixing ortamina dijnrnek, izlenecek yollann en
akllllsi degilse de kugkusuz en kestirmesidir...
Biiyiikel~ i l i ky a$armmda,yaz tati llerimizi Tukiye'de
geqirmek ben ve egim i ~ i nadeta tutkuydu. Kariyerimi
noktalad~g~m, Macaristan'da bu gelenek degigmedi.
Tatillerimizde, ijzlemini qektigimiz yaklnlarlm~zlahasfet
giderir. TuzIaVaki yazl~kevimizde denizin tadini ~xkarrr,
yad ellerde yorgun diigen gtjniillerimizi dinlendirirdik.
Macaristan Tiirkiye'den sanlldlgl kadar uzak degildir. Bir
sabah, Budape~te'dekiBiiyiikel~ilikikametgahmdan kalktlk
mi, ertesi akgam fazIa yorulmadan, TuzlaVdai evirnize
vanrdlk. Alt~rn~zda diplomatik plakal~araba, elimizde
diplomatik pasaportlarla, Bulgaristan 'I geqerken bile fasla
sorlanmazdr k.
S E V G ~VE c ; KOKAN
~ B ~ RULKE
Macaristan'da biiyiikelqi olarak gdreve batjfadi~rm
zaman, ilk nemket ve tamgm ziyasetlerinde, kademe kademe,
Bakana, Bagbakina ve ham Cumhurbagkan~'na,Kannni'nin
an~t-tiirbeprojesinden soz ettim. Camhurba8kan1 Pal
Losonczi, ~ o zarif,
k qok kiiltlirlii, kendinden emin bir devlet
adarnlydl.
Macnr Hiikiimeti ve bilim adamlarr, 16. ve 17.
yiizylllardaki ortak tarihimizi, eskisine oranla qok daha
gerqek~ibiqimde degerlendiriyorlard~.Haydi adint
vermeyeyirn, ma apklmadan gqemiyecegim bir gijriigrnem
sirasinda muhatabim, 'Siz ne diyorsunuz Sayln Biiyiikelqi.
Eger Tiirkler olmasaydr, bugiin bizler Macarca'y~biIe
konn~amazolrnu~tuk"demigti. Sanlr~rnbu soz oIdukqa
anlamlrd~r.
12 EyliiE'den sonra Dlgiglerinin kiikenlerini
Tiirklerinkinden apk s e ~ i kay~rtekmek miirnkun degildir.
Gin kaynaklarl gibi, guniimiizde Tiirkler ve Macarlar
tarafindan yapllan geqek ve ciddi aragtlrma ve incelemeler
de, bu gergegi sadece do~rwlarnaklayetinmeyip bilimsel
biqimde gii$lendirmektedir. Henuz bir iki yd ijnce Macxlar,
dunyada biitiin tarihgiler, Arpad'ln soyhu bir Tiirk Beyi
oldugundan ittifak ederler. Bunu herkes gibi Macarlar da
bilk, herhang bir komplekse kap~lmadanbu ger& Gviinerek
kabul ederler.
Macaristan'cla kald~g~mlz krsa sure icerisinde iilkeyi
adlm adim dolagt~k,gezdik, ikiyuz yill~kortak tarihimisi
s a k i y eniden yaglyormuvasma duyguland~k,heyecanlmdtk...
O k p r gihi gelerirnizle, eski bir ecdat yadigannt ...
D o l a ~ t l kbagran baje riim Engii'rus diyarznl. ,.
KOyEer, gehirlel; nehirler agina... isimler hep tunldsk..,
Kendirnizi tarih i ~ i n d eavare geziniy or sandik ..."
Macarfstan'l adlm adlm dolast& derken, hani pek fazla
oviinmeye, kendimizi Evliya Celebi'nin yerine koymaya da
kalkmayal~ mNi . hayet Tiirkiye'nin onda biri kadar, avug i ~ i
kadar bir yer (93.000 krn2). fnsanlarln saylsl da
lSiirkiyeydekilerinbegte b 5 n i bulur (1I milyon).,. Ama buna
kargilik adam bag~nda bir "aniWya,bis '"3ina"ya
rastl~yorsunuz.. . Duruyorsunus, somyorsunuz... Duvarlan
Worasan harclndan liriilrniig bir yap1 veya yapltr metak
ediyorsnnuz... Beyaz merrnerden y ontulmug kavuklu bir
mezar tqinln tozunw.ellerinizle silerek, okgayarak, kitabeden
kirn oldugunu ~ o g uzaman sijkemeden, ~Gzemeden
avuqlanniz~Tann 'y a kaldinp Fatiha'n~zrokuyorsunuz.,.
Etmfin~sabakryorsunuz, eski Tiirk sipahilerinin, dunalanrnn
at nallann~nizlerini goriir gibi geliyor. Macar dilinde her on
kelirneden biri Tiirk~eveya Tiirk~ekokenli.. Ama hani size
6TTikqekonu~uyorlarmi~ ..."
gibi gelrnesi bundan degil.
Girtlaktan, hanqereden qkan ses perdelerinin intonation'u,
inig-qtkiglan bizimkilerin hemen hemen t~pkrs~ da ondan
liyle geliyor insana.,.
KO$-OVA ADLI B& D E L ~RUZGAR
Buralarda esen rijlzgarin ad1 biIe hala Tiirkqe
slSyleniyor... Giineydogudan esen ve bizim lodosu andtran
deli bir riizggr vard~r.Biitiin Bafkanlar'da oldugu gibi
budarda da adma 'EKopovaZ'derler. Bir esmeye bqladi~lmi
ortalrg~kasip kavumr. Radyolar, televizyonlar halkl uyanr,
tedbirli olmalanni Bnerirler. Hastalar, ya~lilar"Kw-Ova"
eserken sokaga bile qtkarnazlar. Ben iinceleri bu ismin
"Kosova'' dan geldigini, Sultan Murat'in iinlii Kosova
savapndan esinlendigini san~rd~rn. Degilrnig. Ovada ko~an
anIamtna kullanilirmig belki de kimbilir? Eski Tiisk
sipahilerinden kalma bir deyimdir. Hawl~:Nereye baksana,
"Tiirk'iin sesi var... nefesi vas... efsanesi var, ha"!&
Macar ovalarmda...
Kog-Ova a d m Tiirk9tarz aEmq bir ridzgffr hir
be8 yiiz yrilannda...
Errafina baksan goreceksin pence pence :eat nallannin
.
izlerini..
Dilelesen duyacaksrra esen riizglidaki "Allah Allah"
seslerini.,. "
Macaristan'da ilk s a v q m z 1526'daki Mohaq Meydan
MuharebesiVir. Bu, Macaristan kapllanni Tiirklere ardlna
kadar aFan bir savag olmugtur.
Tarihqiler,Mohag Meydan Savagl pIanlar~ntnbizzat
Kanuni Sultan Siileyman tarafindan hazrrlandx@~~ ve bu@n
dahi uzmanlmnca bir strateji gaheseri olmk tan~mlananbu
plana gilre uyguland~giniyazarlar.
Bu yolu otomobille ~ o kyapt~gimiqin bilirim.
istanbul'dan kalkfims mr,birbuquk, nihayet iki giinde Mohaq
on1erine gelirsiniz. Osmanll ordusu top1art, tlifekleri,
miihimrnatlan, yiyecek ve iqecekleri ve ciimIe ajjlrllklan ile
1526 Mayls'lnda hareket ederek, Masiran'da Sofya'ya,
Temmuz'da Macaristan'a gelebilmisti. Zira Tiirk ordusunun
gelenelclerinde parasin1 pulunu vtrmeden, saticln~nrizasr
oImadan yo1 uzerinde gasp ve talan yoIuyla herhangi bir
tedardkte buIunmaya asla izin yoktu. Ozellikle Kanuni, bu
konuIarda fevkalade titiz ve hassas idi. Aksine hareket
edenlerin cezasl, mu tllak oliimdii.
Mohaq Kasabas~,Tunahnr kkenannda, kir~iikbirkaq
tepecikten sonra hemen diizlegerek uzayan bir ovanln
igindedir. Vaktiyle o v m n bbir hsm batakllk irnig. Simdilerde
kurutulmug, tanma a ~ i l m ~ gyemyegil
, bir diisliiktur.
Macaristan'daki g6revim sirasinda yolum, diigtukqe, hele
Baranya Eyaleti'win merkezi iinlii Peq Sehri'ne her
ziyaretimde, mutlaka Moha~'akadar uzanir, etrafi tavaf
ederdim. Macarlarrn Mohaq konusunda herhangi bir
kompteksleri yoktur. TiirMerin Mohaq y olu ile yiiz yetmig
yrl Macaristanya hijkiimn olduklanm sGylerler, ama hemen
ardindan, "ama", derler, "TiirkIer, Mohaq Meydan
Mnharebesi'ni kazand~klar~ tarihi, Macarlarln Milli
Bayrami olarak ilan etmediler. Bizleri Mahatfin yll
diiniirnlerini kutlamsya zorlamadllar. Tiirkqe'yi
oknllanrn~zdaresmi re mecburi dil olarak okultmad~lar,
zorlamad~lar'~ Bu sdzlerin tersine anlamm~,eskilerin dedigi
gibi, "'Mefhum-u muhafifini", k n c i Diinya Savagl sonlunda
Macarlarin Sovyet Rusy a taraf~ndan"kurtanlma"1ann1n
htlanrnas~ndaararnak gerekecektir.
SAYGT, S E V G ~ O
E R ~ ~UT S K ~ L E R
Macarlarla 1526 Mohaq seferinden baglayarak, 18.
yiizy~lbag;lanna kadar siiren ortak bir yagamirnlz olmugtur,
Ancak bu ortak yqam, tarihte pek qok Brneginde goriildiiffii
gibi, bir istila, rnutlak ve s~miiriieiibir hskirniyet bi~irninde
degil, adaletli, gefkatli ve diirlist bir yanetirn olarak geli8migtir.
Kanuni Sultan Siileyman kornutasandaki Tiirk-
Osmaoli ordulannin kanunsuz ve uygunsuz bir davranlglna
pek tanrk olunrnarn~gtir.Mahallinde tedariki geceken gida
ve ihtiya~rnaddeleri, saticilann nsasl ile pegin para ijdenerek
al~nmig,kurallara uymayanlar, Kanuni'nin bizzat tuttugu
sefer giinliigiinde beIirtildigi gibi, sert bigimde
cezalandrrrlmgtir.
Macar tarihqileri, bunIan yazm~glard~r.Bu gerqekler,
Macaristan'ln bugiinkii rejimi alt~ndadahi yaytrnlanm~g,
komuoynnun belleginde yer etmigtir.
...
MACAR GULASI KUL A81 ...
Elmadan ~izmeye,bdurdan bakraca, kazandan tepsiye
pek ~ o Tiirkqe
k kelime giiniimiiz Macar diIinde ya~amaktadlr.
Tiim diinyada oldugu gibi, iilkemiz lokantalann~nlistelerinde
de "Macar gurla~a"diye andan, qorba yahni nrasi et
yemeginin, gerqekre "Kt11 ay" oldugunu, Tiirk ordulmnm
konaklama yerlerinde, koca koca kazanlarda a~c;ibagilanm~z
taraf~ndanpigirilip, hatta askerle birlikte, rnahalli yoksul
halkina da da~it~Idi@ni hatirlatmaya gerek var m ~ ?
Tiirk ordulannln ~egitliihtiya~lannikargllarnak Czete,
verbet~i,helvac~,nalbant, demirci. kaIayc~gibi zanaat
erbabtnrn askerle birlikte geldigi ve bu y6relerde yerlt~ip,
sanatlarrnl qevreye yaydlklan, yine Macar tarihqilerin dile
getirdikleri bir gerqektir. Bugiin diinyada hakll bir iin yaprnlg
olan Macar Herrendi porselenlerinin. Kalotzai semmiklerinin
yine Tiirk p n a k ~ijmlekustalannrn miras~oldu@~Macarlar
tarafindan yazrllp ~Gylenrnektedir.
Budapegte yaklnlannda, Tuna'n~nk~yrs~nda sevimli
Tabak Kasabasl'nin ad1 da vaktiyle bu yerde i~ tutan Tiirk
deri ve Sara$ esnafinin, derilerini igledikIeri "Tabakhane7'
lerden gelmektedir.
S E V G ~VE SAYGIYLA Q R ~ U Y ~ N E T ~
Kanuni Sultan Siileyman'~nMaearistan'da kurdugu
yonetim, bir "Rudin Beylerbeylig" niteliginde olrnakla
birlikte, kendine Szgii, sevgiye ve saygrya dayali bir igerik
tag~yordu.Sevgi, saygl ve dayanlgmay~sergileyen pek qok
olay vard~r.iSte bunlardan biri, "Giizel izebella" n m
Bykiisiidiir.
Kanuni, kendisine "babarn" diye hitap eden
Zapolya'yi Orta Macaristan h l i tayin etmigzir. Lehistan
l a evli olan Zapolya'yr Kanuni de
Krall'nin k ~ s l ~ z e b d ile
takdir etmekte, kendisint ~*ogiurn9'dernektedir. Zapolya
genG yagta iSliir. Geriye 3-4 ayl ~kerkek bir evlat b~rakrn~gtir.
fzebella, qok degerli hediyelerle Istanbul ' a e l ~ i l e ryollar.
Kocasinin yerine oglunun kral atanmas~nlrica eder. Ancak
bu arada, tiim iilkede hem de giizel Izebella'da gijzii oldu&
bilinen Avusturya Diikasl Ferdinand, girkin dedikodular
yaymaktadar. fzsbells'nin bebegin as11 anasi olrnadlgl
siiylentileri q~kmaktadir. Aldahlmaktan hoglanrnayan Kanuni,
dedikodulara pek inanmamakla birlikte, konuyu tahkik iqin,
Rudin'e o @nler de Gnemfi bir fitbe sayllan, bir qavug yollar.
Cavug, konup olduw gibi hebella'ya apr. Ve 'CHiinkhmm
huzurunda hiyleye mesag (izin) yoktrrr" der
Izebella, fesadln kaynagln~bilmektedir. Siit annesinin
kucagrndan bebegini kapar, elbisesinin diigmelerini kopara
kopara agar ve gavugun deyigiyle, 9 e y a z mermerden
oy alrnu~siitun gibi memelerinden, bebeg emzirmeye
baglar." Mesele anlaylrnig, yalan iftira ertaya pkmlgtir.
Yenigeri Favugu, sag elini Sabi ad11 bebegin ttiysiiz bagina
koyar, &'Padi~ah-l Cihan Sultan Siileyrnan Man ad~naseni
Orta Macar" kral eyledim.'\siizleriyle, konuyu noktalar.
Macarlarla ortak yagarnirnlz bir bir elden ~rkmaktadir
ama tarihin ve talihin garjp bir cilvesi, Tiirk nereden q~krnr~sa,
en ~ o osada
k aranlr, anillr olrnugtur.
Kanuni 'nin tiirbesini, Xtalyan as1111Avusturya generali
Kont de Vecchia tarafindan Macarlara ragmen y~kllmaslndan
10 yll sonra, Macar mill iyetqileri, bag1mnda Ferenq Rakoczy
olldugm halde, Avusturyalilara we Habsburg hanedanina kargl
silaha sanlrnak zorunda kaldr. Ne yaz~ktlrki, artik ne
Macaristan'da padigaha c'baham"diyecek, ne de Tiirkiye'de
M m baglnl okgayarak ona c'o~lrrm" diyelbilecek bir padigah
kalmarm@. Rakoczyf Awshryalrlara kaqr fazla day an am ad^.
Camn~kurtarmak iqin selameti Tiirkiye' ye szglnmakta buldu.
Tekirdag'da emrine tahsis edilen kligkte, 15 y11 rahat, huzur
ve giiven iginde yagad~.(Daha lijnce de belirttigirn gibi,
Tiirkiye'nin Macaristan'a m a g a n ettigi 'buhina, miize oolarak
hizmetini siirdiirmekte.) Bu arada anllanrnrz, i ~ t ebByle
renkli, duygulu gergek oykiilerle Griiliidiir...
Ihrk yd on bir ay onyedi giin sihm diphnatik karilerim
Maceristan Biiy iik e l ~ i s iiken yag haddinden sona
erdi.Macaristan Qsman11'nln pembe Glilii kadar giizel ve
bize y a k ~ n d Sairligirn
~. yok,ama aynllrken duyguland~m;
"'Diplomatln Sarkr st" diye birkaq dize s~raladlm...
IjKSuz M ~ N REA
Yiiz siirebilmek ifin bir nsbze Tiirk'C~cski hhafmer ve azarnetine
H-n yollanndan girtik de birgin o kahraman gohretii E@-i KKasi'ne
Toplar,gil1lleIer yerlerde.. nuvarlurda aszlmq birka~krbg ve kaikan,
Sadece b~lniarrnl dedik Ya Rab II fanb tarihimiden arfa kalun?
13,12.1974