Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

NESi H

lendi; önce "mevzun". sonra da "mensCıb"


NESİH vasıflarını kazandı. Yazıldığı kamış kale-
(~) min ağız genişliği1 mm. civarında olan bu
Aklam-ı sittenin yazı. verrakların mesleklerinden kinaye
çok kullanılan bir çeşidi. olarak "verraki" adıyla anıldığı gibi istin-
L _j
sah vasıtası oluşundan dolayı "neshl" is-
miyle de tanındı. Irak'ta doğduğu için "ıra­
Sözlükte "hükmünü ortadan kaldırmak. ki", ayrıca bünyesindeki düzlüklerden do-
bir eseri istinsah etmek" gibi anlamlara layı "muhakkak" da denilen bu yazı ak-
gelen nesh kelimesi, hat sanatında özel- lam - ı sittenin kısmen kaynağı olmuştur.
likle kitap istinsahında ve basma eserler- Batılı araştırmacılar, o devirde İslam ale-
de yaygın biçimde kullanılan bir yazı çeşi­ minde kCıfi dışında kullanılan küçük ve bü-
didir. Aynı kökten gelen nessah kelime- yük ebattaki her yazıya neshl veya nesih
sinin nessahan-ı hattatin (nesih yazanlar) adını vermişlerdir. Kısa zaman içinde nes-
şeklinde kaynaklarda yer aldığı görülmek- hl yazıdaki düz karakterler reyhanlnin, yu-
tedir (All, s. 24). Mushaf yazımında kCıfi varlak karakterler ise nesih hattının dağ­
hattının geçerliliğini ortadan kaldırdığı için masına zemin hazırlamıştır.
bu yazıya nesih adının verildiği kanaatini
V. (Xl.) yüzyılın hattatları arasında mü-
taşıyanlar bulunmakla beraber (Yazır, 1, 92) Yahya es-Süfi'nin nesih hatla yazdığı mushafın ser levhası
him mevkii olan İbnü'I-Bewab'dan nesih (TİEM, nr. 430)
buna tarihen imkan yoktur. önceleri nes-
hattıyla herhangi bir eser zamanımıza ka-
hl adıyla daha basit bir yazı olarak kulla-
dar gelmiş değildir; İbnü'I-Bewab'ın reyha-
nılan ve V. (Xl.) yüzyıldan itibaren gelişme
nl hattıyla mushafı vardır (Chester Beatty
gösteren nesih hattının mushaf kitabe- Library, nr. 1431). Onun nesih üstübunu
tinde bu devirler için reyh2mlye ve muhak- temsil eden Muhammed b. Altuntaş'a
kaka göre daha geri planda kaldığı anla- ait 582 (1186) tarihli mushafTopkapı Sa- yazılan sülüs veya muhakkak gibi hat ne-
şılmaktadır. rayı Müzesi'ndedir (Yeni Yaz ılar, nr. 742). vileriyle birlikte münavebeli olarak kulla-
İslam'ın doğuşunda Hicaz bölgesinde Hat sanatında çığır açan Yaküt ei-Müs- nılmış. bu durum X. (XVI.) yüzyıla kadar
geometrik, dik ve yatay çizgilerin hakim ta' sıml hem nesih hem reyhanl yazılarıy­ azalarak sürmüştür. O devre kadar iki üç
olduğu yazı ile günlük işlerde, mektup ve la birkaç mushaf bırakmıştır (İÜ Ktp., AY. nevi hattın bir sayfa düzenine göre birlik-
ticari yazışmalarda tercih edilen yuvarlak nr. 6680) Yine Yaküt zamanında uygula- te kullanılmasının yanı sıra muhakkak ve-
karakterli iki değişikyazı kullanılmaktaydı. ması artan ve cesamet bakımından farklı ya reyhanl hatları da mushaf yazılmasın­
Yuvarlak yazı Emevi ve Abbasller dönemin- hat nevileriyle yazılan mushaflarda da ne- da sıkça tercih edilmiştir. Memlükler dev-
de kullanım alanı daha da genişleyerek iş- si h hattı, buna göre daha kalın kalemle rinde Kahire'de kullanılan nesih hattının
harf araları tabii kaidesine göre daha açık.
irice yazılan çeşidine "neshü'l-vazzah" . ma-
il satırlar halinde daha ince yazılanma "ha-
vaşl" (nesh-i hafı). en ince yazılanma da
"gubarl" denildiği zamanımıza ulaşan ör-
neklerinden anlaşılmaktadır.
Nesih hattının tabii kalem kalın lığı 1
mm. civarında kabul edilir. Daha geniş
ağızlı kalemle yazılanma eskiden "cell ne-
sih" denildiğine, Menô.kıb -ı Hünerveran'-
da Celalzade Muhyiddin Arnasi hakkında
vaküt yer alan methiyedeki. "Celal oğlu ki hat-
ei-Müsta's ımi' ni n tat- ı cihandır 1 Nazlri gelmedi nesh-i cell-
nesi h hatla
yazdığı
de" beyti delil olarak gösterilebilir. Buna
mushaf ı n karşılık Tuhfe'de böyle cell yazan hattatlar
son sayfaları için , "Sülüs kalemiyle nesih yazardı" den-
(İÜ Ktp. , AY,
mektedir. Esasen nesih hattı genellikle ki-
nr. 6680,
vr. 442b-443 ') taplarda kullanıldığından onun cell ölçüle-

1
NESi H

;; Hamdullah üslubunda daha çok nesih yazı


?/.-"fo'
' 33 /~y ~ . ·/ I
~ "' ~ . .,. . . ; ~1 ' ., ,.,.
·tı!'~· r·~ ' ı ?. -'~,.,.
/.~ ı·· - ··/ Cf" !.~~~~~\li}~jlll;\
'~ /
estetik değer kazanmıştır. Ahmed Kara-
/ .\ L?L."i- ~.
.. .. t 7
' . . . 8/{" hisari', aklam-ı sittenin diğer nevilerinde
/ ~tjı;...-,~y, ... . ..,._.. ~ \,"
' / t' • .
~ . ~
·[) l \;' .•
~~ . ~);?1~·~'1!.' ~ ;/ . ..J::ff ,_,_ _., ~_, _>_,.... olduğu gibi nesih hattında da Şeyh Ham-
0
~~· ıo..,tiV q~. . /.,. ....... Q- •' .,..

e
lt
~ /C.J _jt:; ~~1 ·:.11~ /;u; dullah üslubuna karşı Yaküt el-Müsta' sı­
J...ıı~J' "!Y" /-:..;~:~- , . . .
• /, V

/ · ..,.0,
l·t·~ ~' t~.J /So/ /.'~ . mi' tavrını ihya etmeye çalışmışsa da bu
'! ..
~...B) YI;\ L ...:. t.:' G~-' ·- 1
" '

'dl~~'~h.!.lft;\i{r
' t. / ı :,.(. '-' ., t
// /• /
t'-
• ..;;;b~
,,,..~ ");' çaba ancak bir hattat nesli müddetince
!l i~Y"~\ı· ~ . . . .·. . ı:J \
~~~)L~)-<
ı. ~)J.w,~ ır
':J 't. J / ..ey.~'
~ -9 "( .
.. 0~ ·Gif-' devam etti rilebilmiştir.
,ı;\\. (1)~\: ;{., /');.;~)~': :~ Nesih hattı istanbul'da tekamülünü sür-
.~r·/~.i>~· ~ -:Y'UGV{~j1-5Jf,;J
' J,..-. ...
}·3!0 ~; 0 ;- ~ 7c:ft;;-- . / dürürken diğer İslam ülkelerinde de Os-
) !' ' .
' ~
. .. 9.: , ./ ? ~~ •'/ y/ · • o• • o~·/
/// • y
1
~ ld~)lı:±J,
;).~ _ . /,!-'

~ ? :i\!1-)jl;:ı/J (
. .. /' ~-- c;/A(J.V-0 • 70J
...:-s. ~~ t /•/. ' ''~ manlı üslubu benimsenmiş ve yayılmıştır.
~-- • . ;/.·\ \ ·&\,;( t .J ~~ ~ _j \.% /oJ_;, , &
o
Ancak İran sahasında yer alan İslam dev-
/ ~ /: o·.~· . w-r ;
·~ )"c~t;tj[;
,.- ;~ ..J. 0 ~<
.f ..-: • .., 1 f ,..-c/ ,, /~ \:i,~
letleri Yaküt el-Müsta 'sımi' yolunu tut-
~"~-'v~/.. ·'::/ muşlarsa da XVI. yüzyıldan sonraki hat-
\ 1'.{,7/. ' .,~?/.s-,~ . ,ı:- t . ~/ 7 / ,.
~-0:. ,./i?-Dt'L5·~ı_; ..Vt;J7"~ıt '-}.Ü,..)<~J..' ~:!J'!/ tatlar Yaküt üslubundan da uzaklaşarak
. .' •/ J •/J. ' /. ? ·. ' t .V; .. ~ ~ . farklı bir tavırl a yazmaya devam etmişler­
_.._.;ftl\)~; \ij·~) k1" . .--:; 0~n
-'i
-c ·//~'Ji'
'
~- '

/·· ,,, 1../Y. .':!\ ~ ~


/o ; J. ~"' 7 ._, :;_) .. ' ı.
,.. . . -. ' .
dir.
i.~·' :_:).. )/ • 0ıJ././~J J~ //7. Şeyh Hamdullah'tan başlayarak mushaf
.~ \c ~ :;;.- .~'-"' _.. \15'"
/.· ":J\tjıe·U!{'
7
7 , ,.. t '-' ·;J.J!.• !' ··~·
..9
t)V ~ 0--f'
'b;" // "'ç.(/ :))
j ,;. --...JJ/h5.JI ))\·~ 4 / / D;:;/." 7·' /' /.7 ?
Osmanlılar'da nesih hattıyla yazılmıştır. Bu
///. · . / . ~ • ,/. • ...1> 717 ı ~:;c_g
t.
[5;~~~fi/.:~
t ~ -:::,!
sebeple Müstakimzade nesih hattını "ha-
·::... .-:,);::''.'/,_.
.:.7;:;-t_y;./~y'/ ~/~ "fo"\. dim-i kitab-ı keri'm" olarak vasıflandırmak­
ıı
1_,6J •. / -_. .. /. ·-
.""s' ~ ~ ~ t . :..--· 1 ~ <- t.;.-/'
t~ <:)9..9,_) · ::Y EJ,~.
/ ~J~~~ tadır (Tuhfe, s. 28). Osmanlı tarihi boyun-
' /',. /t ~ ·.\ /
ca ömrünü nesih hattıyla mushaf yaz-
maya adamış binlerce hattat yetişmiş , sa-
Muhammed b. Esed'in nesih hatla yazdığı Kitabü 'l-Emalf adlı eserden iki sayfa (Süleymaniye Ktp. , Reisülküttab Mustafa Efen-
nat değer i taşıyan mushaf yazanlar ara-
di, nr. 904, vr. 32'-33')
sında Ramazan b. İsmail 400, Çemşi'r Ha-
fız 454 adet mushaf yazarak ön sırayı al-
mışlardı r.
Osmanlılar' da nesih öğretimi münferit
olar ak yür ütülmekle beraber yaygın gö-
rinde ya zılmasına gerek duyulmamıştır. serpiştirilmesi veya çanaklı harflerin ken- rülen şekli sülüs- nesih nevilerinin birlikte
Celi' nesih yazılara "cami boyu" denilen en disinden sonraki birkaç harfi içine alır şe­ meşkedilmesidir. Dört satır üzerine tertip-
büyük ebattaki mushaflarda rastlanabi- kilde uzatilması hattatların sanat kudret- lenen yatay dikdörtgen biçimli bu sülüs-
lir. XIX. yüzyılda yüksekliği 2 metreyi bu- lerini gösterdiği bir sahadır. Muhakkakla nesih meşklerinin ilk ve son satırları sülüs,
lan büyüklükteki hilye levhalarında nesih reyhani' ve tevki ile rika' arasındaki şekil
hattının en iri şekline rastlanır ki bunla- benzerliği sülüs hattıyla nesih arasında
rın kalem ağzı 3 milimetreye kadar çıkar. çok daha azdır. Matbaanın Osmanlı Dev-
Vakıflar İstanbul Türk Hat Sanatları Mü- leti'ne girişinden önce yazma kitap istin-
zesi'ndeki (nr. 2827). Hasan Rıza Efendi'- sahında en fazla kullanılan yazı nevi nesih
nin 1305 (1888) tar ihli hilyesi, Mustafa Ha- olmuştur. Harekeli yazılabildiğ i gibi Türk- Semseddin BaysungOrT'nin nesih hatla yazd 1 ğ 1 mushaf1n ser-
levhasi (TİEM , nr. 294)
lim Özyazıcı'nın Topkapı Sarayı Müzesi Kü- çe için harekesiz yazılması da mümkün
tüphanesi'ndeki Ayetü'l-kürsi' levhasında olduğundan dini' ve ilmi' her konuda nesih
görülen nesih hattı böyledir (Derman, Türk tercih edilmiştir. Nesih yazının kullanım
Hat San 'a tının Şaheserleri, rs. 58). sahası sadece kitap yazılmasıyla sınırlı de-
Nesih hattı , kalemin ince olarak dikine ğildir. Yalnız olarak veya bir sülüs satırının
ve kalın olarak ufkl istikamette kullanılışı altında üç beş satır nesih bulunmak üze-
sırasında münhani' hareketlerle sola hafif re kıtalar ve bunların bir araya getirilişiyle
meyilli yazılır ; bunun nisbeti yazıldığı ka- oluşan murakkaa ve hilye-i nebevi' levha-

leme göre bir nokta boyudur. Uzun metin- larında da genellikle nesih hattı kullanıl­
lerde harflerin kaidelere uygun ve düzgün mıştır. Uzun metinlerde kalem ağzının yıp­
bir şekilde satıra oturtulması için mıstar ranıp yeniden açılması, bunda da aynı ka-

denilen satır aletinin kullanılması şarttır. lınlığın tutturulamaması yüzünden doğan


Mıstar, satır çizgilerinin başlama ve bitir- kusuru önlemek için hattatlar XIX. yüz-
me sınırlarıyla beraber bir mukawa üze- yıldan günümüze kadar cava kalemi kul-

rinde ibrişimle gerilerek kabartı halinde lanmışlardır.


tesbit edilmesiyle hazırlanır. Nesih hattı Nesih hattı Osmanlılar'da Şeyh Hamdul-
istifli olarak yazılmaz, daima satır halinde- lah Efendi'den itibaren yeni bir tarz ka-
dir. Harflerin kelime teşkili için yanyana sı­ zanmıştır. IL Bayezid'in teşvikiyle gerçek-
ralanmasına bir hareketlilik getirmek üze- leşen bu yenilik hareketleri aklam-ı sitte-
re "kaf-ı mebsuta"nın (boru kefi) satıriara nin bütününde görülmekle beraber Şeyh

2
NESTMT

mi'u mef:ıasini kitabeti 'l-küttab, Beyrut 1962, s. mf Divanmdan Seçmeler, s. VII) . İbn Ha-
25 , 29, 63, 89; A. Grohmann, Arabische Paliiog- cer el-Askalanl'nin Nesi müddin (İnba'ü'l­
raphie, Wien 1967, ll, 233-238; Yazır, Kalem Gü-
gumr, VII, 269) , Sıbt İ bnü'l-Aceml'nin Ali
zeli, 1, 92-93; lll, 326-328; M. Uğur Derman, Türk
Hat San 'atının Şaheserleri, İstanbul 1982, rs. 58; olarak verdiği adıyla ilgili Celaleddin, ömer
a.mlf., "Hat San ' atında Osmanlı Devri", İslam vb. isimler de zikredilmiştir; ancak İma­
Kültür Mirasında Hat San 'atı (haz M. U ğ ur Der- düddin lakabı isim yerine geçecek kadar
man), İstanbul 1992, s. 33-43, ayrıca bk. Katalog , kabul görmüştür (KünQzü'?-?eheb, II, I 25)
s. 179-232; Nihad M. Çetin , " İslami Hat San 'a -
Künyesi Ebü 'l-Fazl'dır. Hemen bütün kay-
trnın Doğuşu ve Gelişmesi" , a .e., s. 14-30 .
naklarda ismiyle birlikte "Seyyid" unvanı da
Iii M. UöuR D ERMAN kullanılmaktadır. İyi bir eğitim görmüş ,
genç yaşta tasawuf yoluna girerek Faz-
luilah-ı HurGfi ile Bakü ve Şirvan ' da bir sü-
NESİKE re beraber yaşamış . HurOfilik anlayışın ın
( ~ 1)
en sadık temsilcilerinden biri olmuştur.
Çocuğun doğumunun ilk günle rinde Nes'iml'nin önce Bedreddin eş-Şibl'i'ye
Allah'a bir şükür ifade si olarak
bağlandığı belirtiise de (Latlfl, s. 524) asıl
kesilen kurban
şöh retini, Fazlullah-ı HurGfi'ye intisap ede-
(bk. AKiKA; KURBAN).
L ~ rek halifesi olduktan ve onun Timur ta-
rafından idam edilmesinin ardından k a-
Hafız Os man 'ı n sülüs-nesih hatla vazdığı kıta lar (İÜ Ktp., zanmıştır. Fazlullah'ın öldürülmesi üzerine
AY, nr. 6480)
NESİMI Azerbaycan'dan ayrılıp Türkçe şiirleriyle
( ~ ) tanındığı Anadolu'ya gelen Nesimi'nin 1.

(ö. 820/ 1417 [?]) Murad devrinde Bursa'ya ulaştığı ve bura-


da iyi karşıtanmadığı anlaşılmaktadır. Ay-
H urufiliği ile tanınan mutasavvıf şair.
L ~ rıca Hacı Bayram-ı Veli ile görüşmek için
Ankara'ya gitmiş, HurGfilik'le ilgili fikirleri
ortadaki iki satır -daha kısa olarak- nesih Kaynaklarda doğum yeri ve tarihi hak- sebebiyle huzura kabul edilmemiştir (İA,
yazılarınatahsis edilmiştir. kında yeterli bilgi bulunmadığı gibi son IX, 207). AncakAli Şlr Neval'nin Neslml hak-
XVII. asrın son çeyreğinde H afız Osman dönem çalışmalarında da çelişkili bilgiler kında övgü dolu sözler söylemesi (Nesa-

aklam-ı sittede yeni bir üs!Op ortaya koy- vardır. İran kaynakları Şlraz ya da Şirvan'­ yimü 'l-mahabbe, s. 437) onun Orta Asya
muş, özellikle sülüs ve nesih yazılar yeni da, XVI. yüzyıl Osmanlı tezkirecilerinden Türk dünyasında önemli bir kişilik oldu-
estetik değerler kazanmış, bu üs!Gp kısa Aşı k Çelebi Diyarbekir'de, Latlfi ise Bağ ­ ğunu göstermektedir.

zamanda benimsenmiş, Osmanlı toprak- dat'ta (Neslm nahiyesi) dünyaya geldiğini Anadolu'da fikirlerini yayacak ortam bu-
larında yayılmıştır. XVII I. yüzyıldan itiba- söylemektedir. Nesimi ile aynı dönemde lamayan Nesimi o tarihte HurOfiler'in Su-
ren Hillız Osman'ın nesihteki üs!Gbu Ye- yaşayan İbn Hacer el-Askalanl onu Tebriz- riye' deki en önemli merkezi olan Halep'e
dikuleli Seyyid Abdullah, Şekerzade Seyyid li gösterir (İnba' ü 'l-gumr, VII, 269-270) İb­ gitti. İbn Hacer el-Askalanl, onun burada
Mehmed, Eğrikapılı Mehmed Rasim , İs­ nü 'l-İmad da aynı bilgiyi tekrar lar (Şe?e­ HurGfi şeyhi olarak faaliyette bulunduğu­
mail Zühdü, Abdülkadir Şükrü, Mahmud rat, VII, 144) Türkçe divanındaki bir bey- nu ve bağlı l arının çağaldığını belirtir ( İn­
Celaleddin Efendi gibi üstatlar elinde ge- tine (Ayan, Nesfmf, ll, 578) ve Aşık Çelebi'- ba'ü'l-gumr, VII, 270) . AhmetYaşar Ocak,
lişimini sürdürmüş, XIX. yüzyılda Kazasker nin M e şdirü'ş-şuard'sına (vr. 133a) göre Şeyh Bedreddin Simavi'nin aynı tarihler-
Mustafa İzzet ve Mehmed Şevki efendi- Türkmen asıllıdır. Bunun yanında Arap ol- de Halep'e uğramasının muhtemelen Ne-
lerle yeni bir üs!Gp kazanarak XX. yüzyıla duğunu söyleyenler bulunsa da Tü rkleş­ si m! ile görüşmek amacını taş ı dığın ı ileri
ulaşmıştır. Şevki Efendi'nin nesih hattına miş bir soydan geldiği ve ana dilinin Türk- sürmektedir (Osmanlı Toplumunda Zın­
geti rdiği harf m ükem m ell iği bu konuda çe olduğu anl aşılmaktadır (Seyyid Nesi- dıklar ve Mülhidler, s. 184) H alkın yanı sı-
nihai nokta sayılm aktadır.
Osmanlılar'da ilk basılan kitaplarda en
çok nesih hattı tercih edilmiş , Sultan Ab-
dülaziz devrinde 1866'da Kazasker Musta-
fa İzzet Efendi'ye yazdırılan ve bunlardan
hakkediimiş kalıplarından döküm yapılan
çeşitli puntolardaki nesih hurufat harf in-
kılabına kadar matbaalarda kullanılmış­
tır. Aslından basılan ve nesih hattıyla ya-
zılmış olan mushafların iki unututmayacak
ismi ise Hasan Rıza ve Kayışzade Hafız Os-
Sevh H am d u lla h' ın
man NGri efendilerdir. nesih hatla
BİBLİYOGRAFYA : yaz d ığı m us haf ın
son sa yfa la rı
AlL Menakıb-ı Hünerueran, s. 24; Müstakim- (İÜ Ktp., AY,
zade , Tuhfe, s. 28; Salahaddin ei-Müneccid, Ca- nr. 6552)

You might also like