Professional Documents
Culture Documents
Kamu Yonetiminde Cagdas Yaklasimlar AOF PDF
Kamu Yonetiminde Cagdas Yaklasimlar AOF PDF
Bölüm 1
Yeni Kamu Yönetimi
Mayıs, 2014 1
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Yönetimin kendisini siyaset içinde bulmaktan kurtarması gerektiği, mal ve hizmetlerin bürokrasi aracılığı ile doğrudan
sağlayıcısı olmaktan vazgeçilmesi, yönetimin liderliği korumaya yönelik politika ve stratejileri yürütmeye yönelik bir
araç olmaktan çıkması ve profesyonel bürokrasinin oluşturulması gibi yöntemleri öngörerek, klasik kamu yönetiminin
yaşadığı kimlik bunalımını çözmeye çalışmışlardır.
Ekonomik yaklaşımla hareket eden kuruluşlarına göre fonksiyonların kamu kuruluşlarınca bölüşümünün ve dağıtımının
daha adil, güvenilir ve demokratik olduğuna dair inanç ve kamu hizmeti sunan kuruluşun hizmet sağladığı alanda herkese
ancak o kuruluşun kuralları çerçevesinde davranacağı, tüm işlemlerin tek bir hiyerarşik kademeleşme içinde kamu
kuruluşlarının en tepesinde olanlarca denetleneceği gibi öngörüleri, özel sektör karşısında kamu sektörünün başarılı
olmasını sağlayamamıştır.
Bu süreci tetikleyen başlıca gelişmeler; özellikle İkinci Dünya Savaşı ile birlikte birçok ülkede güçlü matematikçilerin ve
bilim adamlarının bakanlık görevlerine gelmeleri sonucunda, daha çok silah dizaynı ve savunma taktikleri için işlemsel
operasyonel araştırmalar başlatmalarıyla ortaya çıkmıştır.
Kapitalizmin 1970’li yıllarda ortaya çıkan, kapsamlı ve evrensel krizi ile bu krize karşı ortaya çıkan yeniden yapılanma
süreci de bu süreci pekiştirmiştir. 1970’lerde neoliberal iktisatçılar tarafından, devletin ekonomik büyümeyi ve özgürlüğü
sınırlandıran sorunlara neden olduğunu yoğun olarak dile getirilmeye başlanmıştır.
Yeni yönetim anlayışının kamu sektörü için en önemli amacı; mal ve hizmet dağılımında ve sunumunda etkinliği
artırmak olmuştur. Bunun için özelleştirme, ortaklık kurma, iç pazarlar oluşturma, satın alanla tedarikçiyi bir araya
getiren borsalar oluşturma, sözleşmecilik, kıyaslama yöntemlerini uygulama, yeniden yapılanma, düzenleyici kurullardan
yararlanma, kullanıcı faydalarını artırma gibi yöntemlerin kullanılması gerekmektedir.
Kamu bürokrasisi de liyakate dayalı bir uzman kurum olarak söz konusu kamu hizmetinin üretilip topluma verilmesi
sürecini yönetmektedir. Yeni yönetim anlayışı ise bu şekilde klasik bürokrasi modeline dayalı örgütlenme anlayışına
karşı çıkmaktadır. Kamunun örgüt yapısı esnek olmalı, yumuşak hiyerarşiye dayanmalı, yetki devrini öngörmeli ve
ademimerkeziyetçi olmalıdır. Bu yönleriyle yeni yönetim anlayışı kamu hizmeti sunumuna ilişkin yönetim ve yapı
değişimi çabalarını da içermekte ve bu şekilde kamu yönetiminde ekonomik ve politik rasyonelliğinin güçlenmesi
amaçlanmaktadır. Yeni anlayışın amacı, kamu kurumlarının düzenleme ve hizmet görme sorumluluklarının etkili ve
ekonomik bir şekilde yerine getirilmesini sağlamaktır.
Özel sektör ise yalnızca talimatlara ve yönergelere göre iş yapmak yerine; hedeşeri ve öncelikleri belirlemek, bunların
başarılmasına yönelik uygulama planları yapmak, insan kaynaklarını etkin bir şekilde kullanmak, performansı
değerlendirmek ve yapılan işlerde sorumluluk almak gibi bir çok fonksiyonu ifade etmektedir.
Mayıs, 2014 2
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Hukuk devleti, kamu kuruluşlarının her türlü eylemlerinin ve işlemlerinin hukuk kurallarına uygun olmasını ve hukuk
tarafından denetlenmesini öngörmektedir.
YKY kamu sektörüne olan yaklaşımların uygun kısaltılmış hâli olarak değerlendirilebilir. Değerleri, normları,
teknikleri ve kamu sektörü yönetimine dönük yönetim pratiklerini içermektedir. YKY ile insanların yönetimine
öncelik verilmekte, kaynaklar ve programlar, yönetim faaliyeti, süreci ve düzenlemelerine göre belirlenmektedir.
Mayıs, 2014 3
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
YKY, belirli bir kurucusu olan resmî bir teoriden hareket edilerek üretilmekten çok, tam aksine, tek tek örneklerden
hareketle oluşturulan ve teorik gelişmesine hâlen devam ettiren bir idari reform hareketi olarak değerlendirilmektedir.
Genel olarak YKY’nin ortaya çıkışında iki süreçten bahsedilmektedir. Birincisi rekabete ve kullanıcı tercihlerine,
açıklığa, şeffaflığa ve motivasyona vurgu yapan kurumsal ekonomi düşüncesidir. İkinci Dünya Savaşı sonrası geliştirilen
kamu tercihi, sorumluluk ve işlem maliyeti teorileri bu düşünceyi oluşturmuştur.
Bu hareket; profesyonel yönetime, teknik uzmanlığa, başarılı sonuç elde etmek için yetki devrine, uygun örgütsel
kültürleri geliştirme aracılığı ile daha iyi örgütsel performans sağlanmasına ve örgütsel çıktıların aktif ölçümü ve
uyarlanmasına vurgu yapmaktadır.
Örnek 1: Yeni Kamu Yönetimi anlayışının ortaya çıkışında etkili olan süreci kısaca açıklayınız.
Genel olarak YKY’nin ortaya çıkışında iki süreçten bahsedilmektedir.
Birincisi rekabete ve kullanıcı tercihlerine, açıklığa, şeffaflığa ve motivasyona vurgu yapan kurumsal ekonomi
düşüncesidir. İkinci süreç olarak ise kamu sektöründe özel sektör modelli ekonomik yönetim modelinin uygulanması
kabul edilmektedir. Bu hareket; profesyonel yönetime, teknik uzmanlığa, başarılı sonuç elde etmek için yetki devrine,
uygun örgütsel kültürleri geliştirme aracılığı ile daha iyi örgütsel performans sağlanmasına ve örgütsel çıktıların aktif
ölçümü ve uyarlanmasına vurgu yapmaktadır.
Sorumluluk Teorisi
1960’lı yıllarda ve 1970’lerin başında hızla genişleyen kamu sektörü, sadece ekonomik büyümeye değil aynı zamanda
sosyal ve politik durgunluğa da neden olmuştur. Bu süreçte gündeme gelen sorumluluk teorisi, insanın akılcıl bir yaratık
olduğu ve kendi çıkarları doğrultusunda hareket ettiği öngörüsü ile ortaya çıkmıştır. Sorumluluk teorisi belli bir zaman
diliminde en az iki kişi arasında (bunlardan birisi temsilci) yapılan anlaşmayı belirtmektedir. Temsilci temsil edilen adına
parasal bir karşılık neticesinde faaliyette bulunmaktadır.
Teorinin özel sektörde yaygınlığı kadar kamu sektöründe de ağırlığı bulunmaktadır. Teori genel olarak sorumluluğu
üstlenen, yani işi yapmaya talip olanla sorumluluğu veren yani işi bir bedel karşılığında yaptıran kişi arasındaki ilişkiyi
tanımlamaktadır. Sorumluluk teorisi ilk olarak iktisatçılar tarafından yardımlaşma durumunda olan tarafların
motivasyonlarını, birbirlerini kontrol etmelerini ve aralarındaki bilgi akışı sürecini incelemek amacıyla ortaya
çıkarılmıştır. Ortak bir amaç için yardımlaşmak durumunda olan iki taraftan birincisi vekâlet veren diğeri ise vekil
durumundadır. Vekâlet veren belli bir işin görülmesi için vekilin yardımından yararlanmaktadır. Vekâlet verenlerden
yani hissedarlardan, örgüt teorisi literatüründe kullanımından, örgüte dikkate değer ve yeterli çıktılar ve katılım sağlayan,
bu süreçte çıkarları olan kurumlar, gruplar ve kişiler kast edilmektedir.
Teori bir kurumda kullanım haklarından ya da kuruma ilişkin diğer haklardan hissedarlar kadar çalışanlara da pay
verilmek suretiyle onların teşvik edilmesini öngörmektedir.
Sorumluluk teorisi genel olarak sorumluluğu üstlenen, yani işi yapmaya talip olanla sorumluluğu veren yani işi
bir bedel karşılığında yaptıran kişi arasındaki ilişkiyi tanımlamaktadır. Her iki taraf da kendi çıkarının peşinde
koşmaktadır.
Mayıs, 2014 4
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
YKY’nin Özellikleri
Birincisi bir önceki bölümde ayrıntılı bir şekilde ele alınan kamu tercihi, işlem maliyeti ve sorumluluk teorilerine
dayanan kurumsal ekonomi teorisi, evliliğin diğer ortağı ise kamu sektörünü klasik bilimsel yönetim yerine ekonomi
tabanlı anlayışın etkisinde bırakan yönetim ideolojisi teorisidir. Anlayış; mümkün olduğunca uzmanlaşmaya, teknik
uzmanlığa, başarılı olmada yüksek oranda yetki devrine gidilmesine, daha iyi örgüt performansına, aktif ölçüm
tekniklerine ve örgütsel çıktıların uyarlanmalarına ve bu gelişmeler sağlanırken uygun kültürlerin gelişimine önem
verilmektedir. Bu dönüşüm piyasa-devlet, yönetim-bürokrasi, yönetim-vatandaş, bürokrasi vatandaş ilişkilerinde önemli
değişimlere yol açmıştır. Dolayısıyla paradigmatik sayılabilecek bu değişiklik kamu sektörü yönetiminin yeniden
düşünülmesine neden olmuştur.
Geleneksel kamu yönetiminin geniş ölçekli, hiyerarşik örgütlenmiş bürokrasisini reddetmiş, ademimerkeziyetçilik, yetki
devri, rekabet, tercih imkânı, müşteri merkezcilik ve esneklik gibi değerleri gündeme getirmiştir.
Mayıs, 2014 5
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
YKY’nin özellikleri;
a) Profesyonel yönetimi oluşturmak: Kamu sektörüne profesyonel yönetimi yerleştirmek, yöneticilerin
yönetebilmelerine ortam hazırlamak, her faaliyet için görevlerin net belirlenmesini sağlamak YKY’nin öncelikli hedeşeri
arasında gösterilmektedir.
b) Standartları belirginleştirmek ve performansı ölçmek: Artık yönetimsel programlar girdiden çok çıktılar üzerinde
yoğunlaşmakta, bireylerin ve kurumların performansına vurgu yapmaktadır.
c) Çıktı kontrolüne önem vermek: Bu şekilde kaynakların belirlenmiş performans kriterlerine göre dağıtılması
sağlanmaktadır.
d) Ayrışmaya vurgu yapmak: Son dönemde kamu yönetiminde büyük birimlerin küçük bölümlere ayrılması süreci
yaygınlaşmaya başlamıştır.
e) Müşteri odaklılık: Günümüzde insanlar artık sadece kamu yönetiminden hizmet talep etmemekte aynı zamanda daha
ucuz ve daha kaliteli hizmet beklemektedir.
f) Rekabete vurgu yapmak: YKY, yönetimin özel sektör gibi yönetilmesini, yönetim hizmetlerinde rekabet sağlanmasını
ve özelleştirmenin cesaretlendirilmesini, bu şekilde de yönetimin masraşarının azaltılmasını öngörmektedir.
g) Özel sektör yöntemlerine vurgu yapmak: YKY; klasik kamu hizmeti anlayışının baskıcı yaklaşımlarından
uzaklaşmayı içermekte ve özel sektör yönetim amaçlarının kamu sektörüne uyarlanmasını gerektirmektedir.
h) Merkezileşme: YKY artan oranda, özellikle politika hedeşeri ve bütçelerle ilgili olarak, daha çok temel idari
fonksiyonlarda merkezileşmeyi savunmaktadır.
i) Ademimerkezileşme: YKY belirli alanlarda merkezileşmeyi savunurken kamu politikalarının uygulanmasını, özerk
kuruluşlara, yerel yönetimlere ve sözleşme ile kamu hizmeti sağlayanlara dağıtarak bir anlamda ademimerkezileşmeyi de
öngörmektedir.
YKY’nin İlkeleri
YKY; özel sektör planlarının ve gelire dönük amaçlarının uyarlanması, değişmez kurallar yerine tanıtıcı ve yol gösterici
rehberlerden yararlanılması, merkezi kontrolden mümkün olduğunca uzaklaşılması, “kullanıcı öder” gibi piyasa
pratiklerine başvurulması, esnek çalışma ve ödeme düzenlemelerinin geliştirilmesi ve müşteri ihtiyaçları üzerinde
odaklanılması gibi fonksiyonları yerine getirerek, kamu hizmetlerinin sunulmasında sosyal eşitliği sağlayabilme hedefine
ulaşmaya çalışmaktadır.
a) Küçülmek: Bu ilke gereği yönetimin hacimce faaliyet alanının azaltılması öngörülmektedir.
b) Yönetim ideolojisi teorisini (managerialism) kamu yönetimine uyarlamak: Teori genel olarak özel sektör
uygulamalarının kamu yönetimine uyarlanmasını öngörmekte, bu amaçla performans ölçümlerine dönük sistemler
kurmakta ve çeşitli göstergeler kullanmaktadır.
c) Girişimci yönetimler mantığını kamu yönetimine aktarmak: Bu tür yönetimler sayesinde hizmet sağlayıcılar
arasında rekabet teşvik edilmektedir.
d) Yerelleşmek: Bu şekilde karar alma süreçleri hizmeti kullananlara yakınlaştırılmakta, rekabet artırılmakta ve
yenileştirme gündeme gelmektedir.
e) Bürokrasiyi azaltmak: Bunun için hiyerarşi ve katılma süreçlerinden çok sonuçlara vurgu yapılmaktadır.
f) Özelleştirmek: Bazı durumlarda ve gerekli şartlar oluştuğunda yönetimler, mal ve hizmet sunumunu dışarıdan özel
sektör firmalarına yaptırabilmektedirler.
Tüm bunlar değerlendirildiğinde, YKY düşüncesinin ardındaki anlayışların ve yaklaşımların aslında yeni olmadığı
rahatlıkla görülebilecektir.
Mayıs, 2014 6
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Avustralya
Ülkede daha çok YKY düşüncesini ilke temelinde kamu oyununun gündemine yerleştirmeye dönük çalışmalar
yapılmıştır. Bu süreçte; daha iyi kamu hizmeti sunmak, performansı ön plana çıkarmak, liderliği geliştirmek, sürekli
gelişmeye dönük bir kültür oluşturmak, performans kalitesini artırmak, insan kaynakları yönetimini destekleyerek bu
alandaki stratejik kapsamı geliştirmek, kamu hizmetlerinin network ortamında daha iyi sunulabilmesi için İnternet
olanaklarını geliştirmek gibi stratejiler, öncelikli hedeşer olarak belirlenmiştir. Ülkede insan kaynaklarından daha iyi
verim elde edebilmek için, insan kaynakları yönetimi, insan kaynakları planlaması, personel pratikleri, çalışma koşulları,
performans yönetimi, insan kaynaklarının gelişimi ve personel İlişkileri üzerinde de ayrı bir şekilde durulmuştur.
Avustralya’da kamu yönetiminin yeniden yapılanmasında uygulanacak reformlar için şu temel ilkeler belirlenmiştir:
a) Toplum ve yönetim taleplerine uygun yönetim standartları geliştirmek ve açık ve belirgin amaçları olan personel ile
çalışmak,
b) Bu amaçlarla bireylerin ve çalışma gruplarının performansları arasında ilişki kurmak ve performanslarını
değerlendirmek,
c) İşlerini etkin görebilmeleri için personele uygun araçları sağlamak,
d) Geçerli ve dönemin koşullarına uygun eğitim imkânı sunarak çalışanlara kendilerini geliştirme fırsatları sağlamak,
e) Bireysel performansı düzenli izlemek,
f) İyi performansa ödül vermek ve düşük performansla özel ilgilenerek artması için çaba harcamak.
Fransa
Ülke, YKY uygulamaları açısından ihtiyatlı ve kısmen de başarısız örnek olarak nitelendirilmektedir. Çünkü 1995-1997
yılları arasında yönetimde değişiklik yapma kararlığı ile iktidara gelen hükûmet, bu konuda başarılı olamamıştır. Ülkede
ayrıca bu süreçte yapılan yeni düzenlemelerle “Kamu Hizmetleri ve İdari Reform Bakanlığı”nın aktif bir rol üstlenmesi
sağlanmıştır. YKY’yi belirleyen unsurların daha çok Anglosakson geleneğinden kaynaklanması, toplum üzerinde baskı
gruplarının etkisinin fazla olması ve toplumun önerilen değişiklikleri benimseme oranının düşük olması, ayrıca devletin
başarısızlığının kanıtlarının bulunmaması yeniden yapılanma girişimlerini sekteye uğratmıştır.
Bu durumuyla Fransa klasik sistemi sürdürme ve yeniden yapılanma arasında bir ikilem arasında bulunmaktadır.
İngiltere
İngiltere her zaman, birçok alanda Anglosakson kültürünün temsilcisi olarak oynadığı öncü rollerle çok önemli bir ülke
olmuştur. 1215 yılında Magna Carta’nın, 1679 yılında ise Hobeas Corpus’un imzalanması ve 17. yüzyılda Hobbes ve
Locke’un düşünceleriyle temel hak ve hürriyetlerin ve bunu destekleyen bireyselliği kapsayan, buna vurgu yapan siyasal
kültürün oldukça erken bir şekilde bu ülkede oluşması, İngiltere’nin bugünkü “demokrasinin beşiği” nitelendirmesine
tabi olmasına neden olmuştur. Ülkede siyasal yazılı anayasanın olmamasından dolayı, hükûmetler, kendi düşüncelerini
anayasanın uygulanması sürecinde ön plana çıkarmışlardır.
Dünya ülkeleri ilk olarak kendi klasik kamu yönetimlerinin özel sektör kadar başarılı olamadığı gerçeği ile çok çarpıcı
bir şekilde İngiltere’de 1968’de yayımlanan Fulton Raporu ile tanışmışlardır.
Her ne kadar ülkede 1854 yılında patronaj sistemine karşı merit sistemini savunan Northocote-Trevelyon Raporu
yayımlanmış olsa da bu rapor dönemin koşullarına göre çok fazla dikkat çekmemişti. Fulton Raporu ise mevcut kamu
yönetimlerinin yeteneklerini ve becerilerini ortaya koymuş, kamu yönetiminin her düzeyde dışa yani özel sektöre
açılmasını ve birçok açıdan sınırlama içeren katı hiyerarşik yapının kaldırılmasını önermiştir.
Fulton Raporu gelecekte, üst yönetimlere karşı sorumlu olan, yetki devrine sıcak bakan, özel amaçları olan kamu
hizmetlerini yerine getirecek kurumlar oluşturulması nı önermiştir.
İngiltere’de Fulton Raporu yayımlanmadan önce de kamu yönetiminin yeniden yapılanmasına yönelik çalışmalar
olmuştur. 1961 yılında oluşturulan Plowden Komitesi özel sektör tekniklerinin uygulanmasına dönük ilginç öneriler
getirmiştir. Bütçede harcama ve vergi kalemlerinin birleştirilmesini istemiş, kamu görevlilerinin karşılaştıkları sorunları
çözme sürecinde etkin olamadıklarını gündeme getirmiş ve elitist yaklaşımlar ortaya atmıştır.
Mayıs, 2014 7
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
1980’lerde ülkede neoliberal politikalar hakim olmaya başlamıştır. Bu dönemde Dünya Bankası ve IMF gibi uluslararası
ekonomik kuruluşlar özellikle yapısal uyarlama politikaları önermek suretiyle özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan
ülkelerde ekonomik sorunların çözümü sürecinde etkin olmaya başlamışlardır. İngiltere’de bu süreçte iktidara gelen
Thatcher hükûmeti, bu politikaları somut olarak uygulamaya başlamıştır. Bu dönemde Thatcherizm üç temel amaçla
gündeme gelmiştir.
Birincisi muhafazakârların politik temellerinin restorasyonu, ikincisi piyasa liberalizminin hakim felsefe olarak yeniden
canlandırılması üçüncüsü ise devlet otoritesini restore ederek ve hacmini daraltarak, serbest ekonomi koşullarının
oluşturulması olarak belirtilmektedir.
Ülkede Thatcherizmin en önemli sonuçlarından birisi de YKY düşüncesinin uygulamaya aktarılması olmuştur.
İngiltere’de; “gelecek adım” kurumlarının oluşturulması, bakanlar için bilgi yönetim sisteminin kurulması, öncelikli mali
yönetim sisteminin oluşturulması, vatandaş sözleşmeleri, açık yönetim, piyasa testleri ve bunların denetimi, uygulamaya
sokulan bazı YKY öncelikleri olarak dikkat çekmiştir.
İngiltere’de YKY düşüncesinin uygulamaya aktarıldığı en önemli adım 1988 yılında atılmıştır. Hareket, dönemin
Başbakan danışmanı Sir Robin Ibbs tarafından hazırlanan “Kamu Yönetiminin Geliştirilmesi: Gelecek Adımlar” isimli
raporun yayımlanmasıyla başlamıştır.
Gelecek adımlar girişiminde sıra dışı bir proje yöneticisi belirlenmiş, bu yönetici zamanla bakanlıklarda sayıları otuzu
bulan Gelecek Adımlar Birimlerinin oluşturulmasını sağlamıştır. Bu birimlerde çalışanlar hem iyi unvan hem de maddi
imkân kazanmışlar ve bu durum da onların dinamizmini oldukça artırmıştır.
İngiltere’de gelecek adımlar reformu sonrasında yönetim, mevcut hükûmetin miras almaktan ve geliştirmekten memnun
olacağı bir biçimde kesin olarak dönüşüme uğramıştır.
ABD’de son dönemde farklı uzantılarıyla Ulusal Performans Değerlendirme Projesi’nin, kamu yönetiminde hâlâ etkin
olduğu belirtilmektedir. Uygulamalarda çalışanlara tahmin edilmedik şekilde güven duyulmakta ve en tepeden
başlayarak Kongreden ve Başkandan destek alınmaktadır.
Mayıs, 2014 8
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
1. Aşağıdakilerden hangisi dünyayı algılamak ve anlamak için gerekli olan zihinsel düşünce tarzını en açık şekilde
nitelendirir?
a. İdeoloji
b. Paradigma
c. Strateji
d. Terakki
e. Varsayım
2. Aşağıdakilerden hangisi klasik kamu yönetimi anlayışının güven kaybına uğramasına yol açan en önemli gelişmedir?
a. Hızlı değişim süreci
b. Liberal politikalara özlem
c. Neoliberal politikaların eleştirilmesi
d. Teknolojide yetersiz gelişmeler
e. Vatandaşın bilinçsizliği
3. Aşağıdaki hangi politikanın uygulaması ile kamu yönetiminin değişimi sürecinde yolsuzlukların azaltılması mümkün
olacaktır?
a. Devletin piyasaları daha sık düzenlemesi
b. Devlet tarafından uygulanan denetim faaliyetlerinin azaltılması
c. Devletin ekonomik fonksiyonlarının yeniden düzenlenmesi
d. Devletin sosyo ekonomik fonksiyonlarının artırılması
e. Devletin sosyo ekonomik fonksiyonlarının küçültülmesi
6. Aşağıdakilerden hangisi literatürde “Kamu Tercihi Teorisi” nin kurucusu kabul edilir?
a. Marx
b. Hegel
c. Buchanan
d. Sokrates
e. Mills
7. Aşağıdakilerden hangisi Yeni Kamu Yönetimi düşüncesinde vekalet verenle alan arasındaki ilişkiyi ortaya koyan bir
teoridir?
a. Kamu Tercihi Teorisi
b. Sorumluluk Teorisi
c. İşlem Maliyetleri Teorisi
d. Rasyonellik Teorisi
e. Optimum Maliyetler Teorisi
Mayıs, 2014 9
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
8. Aşağıdakilerden hangisi Yeni Kamu Yönetimi düşüncesini oluşturmada diğerlerine göre örgütsel ekonomiye daha
fazla ağırlık verir?
a. Optimum Maliyetler Teorisi
b. Rasyonellik Teorisi
c. Sorumluluk Teorisi
d. İşlem Maliyetleri Teorisi
e. Kamu Tercihi Teorisi
9. Aşağıdakilerden hangisi Yeni Kamu Yönetimi düşüncesinin özellikleri arasında yer almaz?
a. Standartları belirginleştirmek ve performansı ölçmek
b. Çıktı kontrolüne önem vermemek
c. Ayrışmaya vurgu yapmak
d. Müşteri odaklılık
e. Profesyonel yönetimi oluşturmak
10. Aşağıdakilerden hangisi Yeni Kamu Yönetimi düşüncesinin ilkeleri arasında yer almaz?
a. Yerelleşmek
b. Bürokrasiyi azaltmak
c. Özelleştirmek
d. Küçülmek
e. Devletçi anlayışı yerleştirmek
Mayıs, 2014 10
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 2
Afet Yönetimi
KRİZ YÖNETİMİ
Kriz ve Özellikleri
Farklı tanımları yapılan kriz kavramı, Türk Dil Kurumuna ait Türkçe Sözlük’te, “Bir toplumun bir kuruluşun veya bir
kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran” şeklinde tanımlanmaktadır. Kavramın “Birdenbire meydana
gelen kötüye gidiş, gelişme, buhran; tehlikeli an; büyük sıkıntı”; “Birdenbire ortaya çıkan, önceden öngörülmeyen,
beklenmeyen ve olağandışı bir durum”; “Bir örgütün üst düzey hedeşerini tehlikeye sokan ve örgütlerin acele tepki
göstermelerini gerektiren, mevcut kriz önleme ve öngörme mekanizmalarının yetersiz kalmasına neden olan, gerilim
yaratan durum; “Beklenmeyen ve önceden sezilemeyen, çabuk ve acele cevap verilmesi gereken, örgütlerin önleme ve
uyum mekanizmalarını etkisiz hâle getirerek mevcut amaç, değer ve işleyiş düzenini tehdit eden gerilim durumu”; “Krize
kaynaklık eden faktörler karşısında örgütlerin örgütsel ve yönetsel süreçlerinde işleyiş bozukluklarına ve örgütsel
düzenin büyük ölçüde sarsılmasına neden olan, plansız biçimde ortaya çıkan sorunların giderilebilmesi için mevcut
çözüm yollarının yetersiz kalması sonucu çaresizlikle iç içe gelişen gerilim durumu” şeklinde farklı tanımları da vardır.
Kriz, birdenbire meydana gelen kötüye gidiş, gelişme, buhran; tehlikeli an; büyük sıkıntıdır.
Bu çerçevede bir olayın kriz olarak nitelendirilebilmesi için sahip olması gereken özellikler şöyle sıralanabilir;
i) istenmeyen, beklenmeyen, tahmin edilemeyen, yönetilemeyen, geniş ölçüde belirsizliğe neden olan bir durumdur;
ii) krizler, örgütlerin gündelik yaşamında her an karşılaştıkları olaylar değiller, normal örgütsel davranışlardan farklı,
olağan dışı olaylardır ve örgütün varlığını/temel amaçlarını tehdit ederler;
iii) kriz dönemlerinde karşılaşılan güçlükler o kadar çeşitli, yoğun ve anidir ki örgüt sahip olduğu yapı, görüş ve
yetenekle bu sorunların üstesinden gelemez, radikal değişiklikler yapmak zorunda kalır;
iv) kriz dönemlerinde, örgütsel kararlarda merkezileşme eğilimleri artar,
v) üst yönetimin yetki ve sorumluluk alanı genişler, çalışanlar arasında korku ve huzursuzluk artar, örgüt iklimi bozulur;
vi) zaman baskısı ve çok sayıda işle aynı anda ilgilenme zorunluluğu karar vericilerde strese neden olur, yöneticilerin
düşünceleri ve uygulamalarını etkiler, kararların niteliği bozulur,
vii) kriz durumlarında yöneticiler zaman baskısı yanında hem nitelik hem de nicelik itibarıyla sınırlı bilgiyle en iyi kararı
vermek zorundadırlar.
Dış çevre faktörleri, örgütlerin dış çevrelerinde meydana gelen sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve teknolojik nitelikli
ve örgütlerde krize yol açabilecek boyuttaki değişmeleri ifade eder. Muhtemel bir değişimin krize dönüşmesini
engellemek için örgütler bu değişmeleri takip ederek, değerlendirmelidirler. İç çevre faktörlerinin kaynakları ise örgütsel
yapıdan (kontrolü güçleştiren büyüklük, bürokratik ve merkezi eğilimler, dış çevreye duyarsızlık, iletişimsizlik, aşırı
biçimsel kontrol ve çalışanların inisiyatif kullanma imkânlarının azlığı); üst yönetimin yönetsel kapasitesinin
yetersizlikleri, (tahmin ve sezgi gücünün olmaması, hızlı hareket edememe, isabetli karar verememe, yeniliğe direnme,
liderlik özelliklerinin olmaması vb.); iletişim sisteminin yapısı ve sorunlarından (etkili bilgi toplama ve dağıtım
sisteminin yokluğu, bilginin niteliği ile ilgili sorunlar) kaynaklanabilir.
Krize neden olan olaylar ve krizin gelişim sürecinde son aşama, krizin ortaya çıkmasıdır. Zira krizin hazırlayıcıları ve
oluşum aşamaları vardır. Bu anlamda krizin ortaya çıkmasında / oluşumunda üç temel aşamadan söz edilebilir; krizin
oluşması, gelişmesi ve sona ermesi. Krizin ilk aşaması, krizle ilgili ilk belirtilerin ortaya çıktığı oluşum aşamasıdır. Bu
aşamaya “Potansiyel kriz aşaması”, “Gizli kriz” de denilmektedir. Krizin gelişme aşamasında örgütün performansında
bozulma belirtileri görülmeye başlar, örgütte karmaşa ortamı doğar. Krizin çözülme aşamasında örgütün krizi çözebilme
şansı hâlâ vardır. Yöneticiler, uygun stratejiyi geliştirerek değişim sürecini başlatmalıdırlar. Bu noktada krize uygun
cevaplar verilmezse problemlerin çözüm olasılığı kalmaz ve zaman içinde çöküş kaçınılmaz hâle gelir.
Mayıs, 2014 11
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kriz Yönetimi
Kriz sürecinin en az kayıp ve zararla üstesinden gelinmesi, daha ilk sinyallerin alınmaya başlanmasından itibaren bu
sürecin programlı biçimde idare edilmesini gerektirir. Bu anlamda Kriz Yönetimi, örgütlerin varlıklarını koruyabilmek,
karşılaştıkları değişmelerin üstesinden gelebilmek için plan ve programlara uygun olarak geliştirdikleri bir çözüm
sürecidir. Kriz yönetimi, “Örgütün temel süreç ve hizmetlerini, üretim sürecini, iş gören ve yöneticilerini, dış çevresini
önemli biçimde tehlikeye sokacak krizler konusunda gerçekleştirilecek bir dizi halindeki değerlendirme ve denetim”;
“Kriz durumlarına karşı alınması gereken önlemler”; “Krizin ortaya çıkması hâlinde, olumsuz etkilerini en aza indirmek
hatta krizin ortaya çıkardığı bazı fırsatları değerlendirmek amacıyla özel nitelikli önlemlerin alınması” şeklinde de
tanımlanmaktadır.
Kriz yönetiminin temel amacı, krizleri önceden tahmin edebilen, önlemler alabilen örgütsel yapılar oluşturmaktır.
Kriz yönetimi: Örgütün temel süreç ve hizmetlerine, üretim sürecine, iş gören ve yöneticilerine, dış çevresini önemli
biçimde tehlikeye sokacak krizler konusunda gerçekleştirilecek bir dizi değerlendirme ve denetim faaliyetidir.
Bununla bağlantılı olarak kriz yönetimi ve planlaması yapmanın faydaları şu şekilde sıralanabilir,
i) örgütler, krize cevap verebilmek için, kendi yapılarını gözden geçirir, eksiklikleri, hatalı işleyen süreçleri görme ve
bunları düzeltme olanağına kavuşurlar,
ii) yöneticilerin ve çalışanların zor durumlarla baş edebilme yetenekleri artarken, yeni bilgiler edinirler; zor durumlarla
birlikte mücadele etme çalışanlar arasındaki bağlılığı artırır, olumlu bir örgüt ikliminin oluşmasını sağlar,
iii) iç ve dış çevrenin güncel olarak analiz edilmesi, örgütün iletişim sistemini güçlendirir, örgütün çevreye karşı
duyarlılığı artar, verimlilik artışına katkı yapar;
iv) krizlere karşı hazırlık planları yapmak, planlama etkinliğini arttırır,
v) Kriz yönetimi, sürekli bir işlemdir. Önceden tahmin edilebilen krizler için hazırlanan planların sürekli olarak test
edilerek güncellenmesi gerekir,
vi) Her krizin özelliği, ortaya çıkış şekli, etkileri farklı olduğu için kriz yönetimi de krizin türüne göre farklılık gösterir,
vii) Kriz yönetimi, uzun ve zahmetli bir süreçtir. Bazı krizlerin çözümü çok uzun zamanı gerektirebilir. İletişim,
düzenleme, kontrol, maliyet, kültür gibi faktörler, kriz yönetimi içinde önemlidir.
Bu anlamda krizin oluşumu, gelişmesi ve sona ermesine paralel biçimde kriz yönetimi sürecinin de beş temel aşaması
vardır; krizin ilk belirtilerinin alınmaya başlanması, krize hazırlık ve önleme, krizin yarattığı zararın sınırlandırılması,
iyileştirme, öğrenme ve değerlendirme. Kriz yönetimi sürecinin ilk aşaması krizin belirtilerinin saptanmasıdır. Krizin
nedeni bu belirtilerin takip edilerek doğru biçimde yorumlanmasıyla ortaya çıkarılabilir. İkinci aşama, krize hazırlık ve
krizden korunma aşamasıdır. Bu aşamada artık, kriz belirtileri görülmüştür ve meydana gelebilecek zararı en az hasarla
gidermek, örgüt yapısını bozulmadan koruyabilmek amacıyla gerekli önlemler alınmıştır. Kriz yönetim planında, örgütün
krizle karşılaştığında hazırlıklı olması amacıyla yapması gerekenler, alması gereken önlemler, kriz yönetim merkezi ve
kriz yönetim ekibinin listesi, kriz yönetimi için gerekli kaynakların; sorumlulukların ve görevlerin neler olduğu ve kimler
arasında ne şekilde paylaşılacağı belirtilir. Olası krizler ve etkileri tahmin edilmeye çalışılır. Kriz yönetim planının genel
amaçları; krizin daha ciddi bir boyuta ulaşmasını engellemek, krize neden olabilecek başlıca gelişmeleri (potansiyel
krizlerin oluşumunu) belirlemek, krizin yaratacağı belirsizlikle daha iyi mücadele edebilmek için stratejiler geliştirmek,
kriz süresince örgüt kaynaklarının daha etkin kullanımını sağlamak, örgütün performansını halkın beklentilerine cevap
verebilecek hale getirmek, krizden en çok etkilenebilecek grupların hangileri olduğunu belirlemek ve bunların en az
zararla kurtulabilmeleri için gereken önlemleri almak, iletişim kanallarını kurarak, etkili bir iletişim faaliyeti yürütmek ve
örgütün imajını korumaktır.
Kriz el kitabı ise kriz yönetimi sürecinin temelinde yer alır, kriz ekibi için temel referans kaynağıdır. Kriz ekibi
üyelerinin atama kararlarını, sorumluluklarını, eylem kurallarını, rehberlerle kontrol listelerini, adres listelerini, bir kriz
durumunda gerekli olabilecek diğer özel bilgileri, şirketin kriz dönemi koşullarının neler olduğunu ve örgütün kriz
dönemindeki önceliklerinin neler olduğunu belirtir, kriz ve sonrasında çalışanlara yapmaları gereken işler konusunda
rehberlik eder, sorumlulukların dağılımını, kriz durumunu ilan etme yöntemlerini gösterir, hazırlık ve kontrol listelerini,
eylem planlarını ve malzeme kontrol listesini içerir.
Kriz Yönetim Merkezi kriz sürecini yönlendiren temel birimdir. Krizi yönetmek için, gerekli tüm yetkiler, kaynak ve
olanaklarla donatılmıştır. Kriz Yönetim Merkezi kriz durumunda acil önlemleri almak, görev alacak çalışanları harekete
geçirmek, ilgili kurum ve kuruluşlarla gerekli koordinasyonu sağlamak, kamuoyunu bilgilendirmek, krizi izlemek ve
değerlendirmek, eğitim yoluyla personeli krize hazırlamak gibi kriz öncesi hazırlık çalışmalarından, kriz anından ve kriz
sonrasında yapılacak çalışmalardan sorumludur.
Krizi denetim altına almak, sürecin üçüncü aşamasıdır. Erken uyarı sistemleri aracılığı ile alınan kriz sinyalleri, krizi
önleme ve hazırlık mekanizmalarını harekete geçirmektedir. Krizi denetim altına almanın en etkili yollarında biri önleme
ve hazırlık mekanizmalarını sürekli olarak test etmektir. Krizi çözme faaliyetleri de bu süreci izler.
Mayıs, 2014 12
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Krizi çözme süreci, başlıca şu aşamaları izler; kısa süreli ve esnek bir çözüm planı oluşturmak, bilginin kullanımı
konusunda çalışmalar yapmak, krizin çözümü için gerekli verileri toplamak, toplanan verileri işleyerek, bilgi haline
dönüştürmek ve sonuç almaya yönelik bir yönetim bilgi sistemi kurmak, süreçler arasındaki ilişkileri inceleyerek,
rasyonel biçimde işlemeleri için gerekli yöntemleri geliştirmek, süreçler arasındaki bilgi akışının sorunsuz olarak
işlemesini sağlamak, bir kriz yönetimi ekibi oluşturmak, uygulanan gelişmeleri sürekli test ederek değerlendirmek.
Dördüncü aşama, krizin olumsuz yanlarının giderilerek, örgütün tekrar eski hâline dönmesine yönelik uygulanan
iyileştirme faaliyetlerini kapsar. Krizler, genellikle olumsuz algılanarak sadece tehlike boyutları ile düşünülmektedirler.
Oysa, krizi fırsat olarak değerlendirmek de mümkündür.
Krizin sona ermesinin ardından, krizin olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak ve örgüte yeni bir dinamizm kazandırmak
amacıyla iyileştirme çalışmalarına girişilir ve daha sonra bu bir sürekli iyileştirme hâline getirilir. Bu çalışmalarla,
örgütün eski performansına, hatta ondan da iyi bir duruma ulaşması amaçlanır. İyileştirme aşamasında yapılan bir başka
iş krizin çalışanlar üzerindeki yan etkilerinin araştırılmasıdır.
Beşinci aşama, bilgi ve tecrübelerin, gelecekteki muhtemel krizlere hazırlık olması açısından değerlendirilmesidir. Bu
aşamada örgüt, kendi tecrübelerinden ve diğer örgütlerin tecrübelerinden elde ettiği bilgileri gözden geçirir, olası krizler
karşısında hazırlıklar, yapılması gerekenler, alınması gereken önlemler tartışılır.
AFET YÖNETİMİ
Afet ve İlişkili Kavramlar
Afet kavramı farklı şekillerde ifade edilmektedir. “Doğal kaynaklı veya insanların neden olduğu, bir toplumun normal
işleyişini etkileyen, toplumun yalnızca kendi kaynaklarını kullanarak önleme yetisinin ötesindeki, geniş boyutlu insan,
materyal, çevresel kayıplara yol açarak bozan, felaket derecesindeki olay”; “Yerel olanaklar ile başa çıkılamayan,
insanlar için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve sosyoekonomik faaliyetleri durdurarak
veya kesintiye uğratarak toplumları etkileyen doğal, teknolojik veya insan kaynaklı bir olay”, “Canlı ve cansız çevreye
büyük zarar veren, önemli ölçüde can ve mal kaybına neden olan, olağan dışı, doğal ve beşeri olaylar”, “Belirli bir
parasal değerin üstündeki yıkım veya tahribat, belirli bir sayının üstündeki ölüm veya yaralanma” afeti tanımlamak
için kullanılan ifadelerdendir. “Doğal afetlerden kaynaklanan kriz durumları” olarak da kavramlaştırılan afetler, “İnsanlar
için fiziksel, ekonomik, sosyal kayıplar doğuran, normal yaşamı ve insan faaliyetlerini durdurarak kesintiye uğratarak
toplulukları etkileyen doğal, teknolojik, insan kökenli olaylardır”.
Afet: Doğal kaynaklı veya insanların neden olduğu, bir toplumun normal işleyişini etkileyen, toplumun yalnızca kendi
kaynaklarını kullanarak önleme yetisinin ötesindeki, geniş boyutlu insan, materyal, çevresel kayıplara yol açarak bozan,
felaket derecesindeki olaydır.
Afetler konusunda uzun zamandır hakim olan anlayış, afetleri doğal ve insan kaynaklı olmak üzere ikili bir ayrıma tabi
tutmaktadır. Doğal afetlerin başlıcaları, deprem, sel, volkan patlamaları, tsunami, heyelan, erozyon, çığ, kaya düşmesi
iken; insanların neden olduğu yangın, büyük kazalar, patlamalar, kontrol edilemeyen nükleer etkinlikler ve savaşlar da
insan kaynaklı afetler olarak kabul edilmektedir. Doğal afetler kendi aralarında aniden ortaya çıkanlar ve ortaya çıkmaları
gelişme sürecine bağlı olanlar olmak üzere ikiye ayrılmaktır; sel, deprem, çığ gibi doğa olayları bir anda ortaya çıkarken;
kuraklık, çölleşme, küresel ısınma, iklim değişiklikleri gibi olayların ortaya çıkması ise uzun yılları kapsamaktadır.
“İnsan kaynaklı afetler”, “Teknik, sosyal, kurumsal ve yönetsel düzenlemelere bağlı olarak ortaya çıkan risk ve afet
durumlarını” ifade eden bir kavram olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Tehlike, farklı yerleri, farklı zamanlarda tek başına veya diğer afetlerle birlikte etkileyebilen doğa olaylarıdır. Bununla
bağlantılı olarak tehlikelilik durumu insanlardan ziyade bir yerleşim yerinin afetler karşısındaki durumunu
tanımlamaktadır. Kavramı “Belirli bir zaman diliminde ve coğrafi bölgede insan hayatını, mallarını ve faaliyetlerini bir
afete neden olacak derecede olumsuz etkileyebilecek doğal bir olayın ortaya çıkma ihtimali”; “Bir acil durum veya afete
dönüşebilecek potansiyel herhangi bir olay veya durum” olarak tanımlayanlar da vardır.
Tehlike: Farklı yerleri, farklı zamanlarda tek başına veya diğer afetlerle birlikte etkileyebilen doğa olaylarıdır.
Hasar görebilirlik / Zarara açık olma” (vulnerability); “Bir kişinin veya belli bir insan topluğunun, bir doğal afetin
etkileri ile baş edebilme, doğal afete karşı direnebilme ve afetin ardından normal duruma geri dönebilme kapasitesini
etkileyen durumlar” olarak tanımlanmaktadır.
Hasargörebilirlik: Bir kişinin veya belli bir insan topluğunun, bir doğal afetin etkileri ile baş edebilme, doğal afete karşı
direnebilme ve afetin ardından normal duruma geri dönebilme kapasitesini etkileyen durumlardır.
Mayıs, 2014 13
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kavram ayrıca “Yapı, sistem, yaşam ve sosyoekonomik düzen gibi risk altındaki bir unsurun veya unsurların deprem
tehlikesinin oluşması sonucunda gördükleri hasarın derecesi”, “..Bir insanın ya da sosyal grubun herhangi bir tehlikenin
etkilerini tahmin etme, bununla başa çıkma, direnç gösterme ve etkilerini azaltma konularındaki göreli kapasite eksikliği”
şeklinde de tanımlara sahiptir.
Gündelik yaşamda “Tehlikelere açık olma durumu”nu ifade eden risk kavramı afet çalışmalarında “Bir tehlikenin tahmin
edilebilme derecesi sonucunda ortaya çıkması beklenen muhtemel kayıpların miktarı”; “Belirli bir süre içinde, belirli bir
tehlikenin risk altında olan belirli bir unsur üzerinde etkisi sonucunda ortaya çıkması beklenen ya da tahmin edilen
olumsuz sonuçlar”; “Bir tehlikenin meydana gelmesi sonucunda oluşabilecek kayıplar”; “Krize neden olabilecek kötüye
gidiş” şeklinde tanımlanmaktadır. Risk kavramının başlıca unsurları; afet tehlikesinin meydana gelme ihtimali, afete
maruz kalan insan yapısı ve unsurların dağılımı, sayılan unsurların afetten ne derece etkilendiklerini belirleyen hasar
görebilirlik düzeyidir. Kavramı, “Afetin olma ihtimalini artıran, potansiyel insan ve mal kayıplarını tetikleyici faktörlerle
karşı karşıya kalma ihtimali” olarak tanımlayanlar da vardır.
Risk: Bir tehlikenin tahmin edilebilme derecesi sonucunda ortaya çıkması beklenen muhtemel kayıpların miktarıdır.
Risk = Tehlike x Hasar Görebilirlik
En genel ifadesi ile risk yönetimi, “Bireyleri ve örgütleri çok çeşitli kaynaklardan gelebilecek tehlikelere karşı
aydınlatmak suretiyle ve bu alanlardaki denetimi artırmaya yönelik önlemler dizisi”dir.
Risk yönetimi kapsamında yapılacak faaliyetler çeşitlidir. Bunlardan ilki mevcut kent planı içinde tehlike taşıyan yerlerin
belirlenmesi ve kentin tehlike haritasının oluşturulmasıdır.
Risk azaltımının teknik boyutu fiziksel planlama, nüfus yoğunluğunun azaltılması gibi çözümleri kapsarken sosyal
boyutu toplumun afetler ve bunlardan korunma konusunda bilinçlendirilmesi, güvenlik kültürünün yaygınlaştırılması,
sosyal yapının bütün olarak afetlere hazır hale getirilmesi amacıyla sivil toplum örgütleri gibi çeşitli aktörlerin bu sürece
katılmasını ve risk azaltımının kalkınma planları içine dahil edilmesini ifade eder.
Risk azaltımı kapsamında ele alınan başlıca konular; tehlikeli alanların tespit edilmesi, haritalanması, bu bölgelere kamu
hizmetlerinin götürülmesinin sınırlanması, yerleşimi sınırlandıracak önlemler alınması; sınırlandırılan bu bölgelerin
farklı amaçlarla değerlendirilmesi (Rekreasyon vb.); fiziksel planlama (Okul, hastane, altyapı tesislerinin çok seçenekli
olarak planlanması, risk altında olan öğelerin yoğunluğunun azaltılması ve nüfus yoğunluğunun küçük kümeler halinde
dağıtılması); güçlü bir ekonomik sistemin kurulması; toplumda güvenlik kültürünün yerleştirilmesi; daha iyi mühendislik
ve inşaat tekniklerinin uygulanması; afetler karşısında etkin bir yönetim sisteminin oluşturulmasıdır. Bu konular
çerçevesinde risk azaltımı faaliyetinin hedeşeri, tehlikenin doğası, hasar görebilirlik ve mevcut kapasite konusunda
yöneticilerin ve halkın bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi; hasar görebilirlik durumunun analiz edilmesi ve buna yol
açan faktörlerin belirlenmesi; bölgeyi hasargörebilir hâle getiren kökleşmiş nedenleri, baskı unsurlarını ve güvensiz
koşulları ortaya koymak; risk azaltımını, sürdürülebilirlik yaklaşımı içine entegre etmek; yaşam kalitesini artırarak
riskleri azaltmak; afet sonrasında yeniden inşa sürecinde risk azaltımını esas hedef olarak belirlemek, toplumda güvenlik
kültürünü yaygınlaştırmaktır.
Afet Yönetimi
Afet yönetimi: Afetlerin önlenmesi ve zararların azaltılması, afetlere karşı hazırlıklı olunması ve afet anında hızlı ve
etkili kurtarma, ilk yardım, geçici barındırma ve yeniden inşa faaliyetlerinin yürütülebilmesi için toplumun tüm imkan ve
kaynaklarının afet öncesi ve afet sonrasında yönlendirilmesi, rasyonel kullanımını gerektiren geniş bir kavramdır.
Mayıs, 2014 14
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Afet öncesi süreç afete uğraması muhtemel olan topluluğun mümkün olan ölçüde afete hazırlıklı hâle getirilmesini
amaçlamaktadır.
Bu aşamada genel olarak üç tür faaliyet yapılmaktadır;
(i) Afetin olma ihtimalini veya zararını azaltacak olan düzenlemeleri yapmak,
(ii) Afetin etkilerini azaltmaya yönelik tasarımlar yapmak (Depreme dayanıklı yapılar inşa etmek, yangın karşısında
dayanıksız malzemelerin kullanımından kaçınmak gibi),
(iii) Afetin neden olacağı maliyetlerin ve etkilerin dağıtılmasını sağlayan düzenlemeler yapmak (Geniş kapsamlı sigorta
projelerini hayata geçirmek, ülke ve yerel yönetimler seviyesinde afet planları geliştirmek). Bu amaçla yürütülen
faaliyetler, zarar azaltma, önceden hazırlık ve afetin önceden bilinmesi ve erken uyarı gibi başlıklar altında toplanabilir.
Zarar azaltma afet yönetimi sürecinin ilk aşamasıdır ve afetin olmasından önce olası afetlere hazırlık amacıyla mevcut
risklerin ortadan kaldırılmasını ifade eden risk azaltımı ve önlemeyi ifade eder.
Afet yönetiminin ikinci aşaması ise afet anı ve hemen sonrasıdır. Afetin olduğu andan itibaren ilk saatleri ve ilk birkaç
günü kapsar. Bu süreçte yapılan başlıca faaliyetler şunlardır; afetin ilk döneminde yapılacak olan kurtarma ve ilkyardım
çalışmaları; mümkün olan en kısa sürede çok sayıda insanın hayatını kurtarmak, yaralıların tedavisini sağlamak ve açıkta
kalanların su, yiyecek, giyecek, ısınma, barınma, korunma gibi hayati ihtiyaçlarını en kısa sürede ve en uygun
yöntemlerle karşılamak; yangın gibi ikincil tehlikelerin önlenmesi amacıyla elektrik, gaz, akaryakıt depolama
sistemlerinde gerekli önlemleri almak; yeniden inşa aşaması için temel oluşturacak hazırlıkları yapmak (Hasar
tespitlerinin yapılması, kriz merkezlerinin oluşturulması gibi). Bunun dışında en kısa sürede bölgeyle ulaşımı ve
haberleşmeyi sağlayacak olan kanallarının oluşturulması, ihtiyaçların belirlenmesi, arama ve kurtarma, ilkyardım, tedavi,
tahliye, geçici iskân, çevre sağlığı ve koruyucu hekimlik, tehlikeli yıkıntıların kaldırılması da bu aşamada yapılan
işlerdendir.
Afet yönetiminin son aşaması afeti izleyen ilk günlerin ardından gelen uzun süreci, afet sonrasını ifade eden yeniden inşa
aşamasıdır. Afetin hemen ardından acil müdahaleyi takip ederek afete uğrayan bölgenin normal hayata geri dönmesine
kadar geçen süredeki çalışmaları kapsar. Bu aşamada yapılan çalışmalarla kısa dönemde topluluğun geçici barınma
ihtiyacının karşılanması, uzun dönemde ise ekonomik ve sosyal açıdan bozulan düzenin yeniden kurulması ve afetten
önceki normal duruma geri dönülmesi ve gelecek afetler karşısında güvenli, yaşanabilir yerleşim yerlerinin oluşturulması
amaçlanır.
Mayıs, 2014 15
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Sürecin uzun ve kısa dönemli amaçlarından hareketle kısa dönemde afete uğramış olan topluluğun haberleşme, ulaşım,
su, kanalizasyon, geçici barınma gibi ihtiyaçlarının giderilmesi süreci “İyileştirme”; uzun dönemde ise, afetten etkilenen
tüm faaliyetlerin afetin olmasından önceki durumdan daha iyiye götürülmesi, yıkılan ve hasar gören tüm yapı ve
tesislerin yeniden inşası, toplumun ekonomik, sosyal ve psikolojik bütünlüğünün yeniden sağlanması gibi faaliyetler ise
“Yeniden İnşa” olarak adlandırılmaktadır.
TÜRKİYE’DE AFETLER
Türkiye’de Doğal Afetler
Türkiye’de son 70 yıldır doğal afetler nedeniyle hayatını kaybeden insan sayısı 100.000; hasar gören konut sayısı
600.000 ve çeşitli şekillerde depremden etkilenen konut sayısı 500.000 civarındadır. Ortalama olarak her yıl 1000 kişi
depremde hayatını kaybetmekte, 2100 kişinin yaralanmakta, 7000 yapı hasar görmektedir.
Ülkemizde sık yaşanan doğal afetler, deprem başta olmak üzere sel, toprak kayması, kaya düşmesi ve çığdır. Seller,
ülkemizde depremlerden sonra en çok karşılaşılan ve büyük maddi kayıplara yol açan doğal afetlerdendir. Meteorolojik
olaylar yanında coğrafi özellikler ve insan faktörüne bağlı olarak ortaya çıkan hatalı arazi kullanımı, ormansızlaşma, dere
yatağı, vadi yamacı ve su havzası vb. yerleşme sonucunda sellerin yol açtığı hasarın boyutları artmaktadır. Ülkemizde
seller kıyı kesimlerde, yıllık yağış miktarının ve dik yamaçlı arazilerin fazla olduğu Doğu Karadeniz bölümünde ve
Batı Akdeniz bölgelerinde şiddetli biçimde yaşanmaktadır. Ülkemizde özellikle dağlık ve kar yağışının bol olduğu
bölgelerimizde sık görülen, yerleşim yerlerinde ve kara yollarında ciddi hasar yaratan afetlerden biri çığdır. Çığların
ülkemiz koşullarında coğrafi dağılımına bakıldığında Kuzey Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun dağlık kesimlerinde
sıklıkla oluştukları görülmektedir.
Tunceli, Bitlis, Artvin ve Giresun çığ olaylarının en sık yaşandığı kentlerimizdendir. Ülkemizde, sık karşılaşılan bir diğer
afet toprak kaymasıdır. İklim özellikleri ve jeolojik özellikler yanında, bitki örtüsünün yok edilmesi, toprakların yanlış
kullanımı ile toprak kayması riski artmaktadır. Ülkenin %80’i toprak kaymasını kolaylaştıran eğimli ve sarp arazilerden
oluşmaktadır. Erzurum, Malatya, Sivas, Bingöl, Elazığ, Erzincan ve Gümüşhane, bu dönemde toprak kayması olayının
en sık yaşandığı illerin başında gelmektedir. Türkiye’de diğer doğal afetlere göre en sık meydana gelenler ve etkileri
itibarıyla en yıkıcı olanlar depremlerdir. Son 70 yılın istatistiklerine ve depreme ilişkin kayıtlara göre, depremlerin yol
açtığı kayıpların yıllık ortalaması, millî gelirin %0,8’ini oluştururken tüm diğer afetlerin payı %0,2’dir.
Coğrafi konumu itibarıyla ülkemizin büyük bölümü deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır; yerleşim yerlerinin ve
nüfusun çoğu da burada yerleşmiştir. 1990 nüfus sayımından elde edilen verilere göre, Türkiye nüfusunun %44’ü, birinci
derece, %26’sı ikinci derece, %15’i üçüncü derece, %13’ü dördüncü derece ve %2’si beşinci derece deprem bölgesinde
yaşamaktadır. Marmara ve Ege Bölgelerinin alanlarının %95’i birinci derece deprem bölgesinde yer almaktadır.
Ülkemizde tarihte yaşanmış büyük depremler içinde en çok üzerinde durulanları, “İstanbul Depremleri” olarak
adlandırılan Marmara Bölgesi’nde meydana gelmiş ve İmparatorluğun başkenti olan İstanbul’u etkilemiş olan
depremlerdir. 1509-Büyük İstanbul Deprem’inde 160 bin nüfuslu kentte 5-6 bin kişi ölmüş, 15.000 civarında insan
yaralanmış, 1000’den çok ev tahrip olmuştur. 1754 Depremi, İstanbul dışında İzmit’te de yoğun hasara neden olurken;
1766 Depremi’nde 4.000-5.000 kişi ölmüş, İzmit’ten Tekirdağ’a kadar uzanan bölgede, Bursa, Edirne hasar görmüştür.
1894 Depremi (Büyük Hareket-i Arz), Çatalca’dan Adapazarı’na kadar uzanan geniş yayılma sahası nedeniyle kentte
büyük hasar yapan depremlerdendir. İzmir de tarihi depremlerle şekillenen bir başka kenttir. MS.11.yy.-1964 arasında
tutulan kayıtlara göre kentte 79 büyük deprem meydana gelmiştir. Bunlar içinde en şiddetli olanları 178, 1025, 1688, (20
bin kişi ölmüştür), 1723, 1739 ve 1846 yıllarında yaşananlardır.
20. yüzyılda ülkemizde meydana gelen büyük depremler; 1967-Adapazarı, 1971-Bingöl, 1976-Denizli, 1992-Erzincan,
1995-Dinar, 1998-Ceyhan ve 1999-Marmara ve Düzce Depremleridir. Kentleşme hızı ve dolayısıyla kent nüfusundaki
artışla bağlantılı olarak son yıllarda depremlerin daha çok kent merkezlerinde hasarlar meydana getirdiğini söylemek
mümkündür. şiddet ve yol açtığı kayıplar açısından Türkiye’de yaşanan önemli bazı depremler ve yaşanan can kayıpları
şöyledir: 1930-Hakkari (2514 can kaybı); 1939-Erzincan (33.000 can kaybı); 1942-Niksar (3000); 1943-Tosya (2824);
1944-Bolu (3959); 1976-Van (3840); 1999-Marmara (17.000); 2011-Van (644).
Mayıs, 2014 16
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
1. Aşağıdakilerden hangisi kriz durumundaki bir kurum için geçerli bir ifade değildir?
a. Kriz, kurum tarafından beklenen zamanda meydana gelir.
b. Kriz, kurumun itibarını sarsar.
c. Krizin çözümlenmesi için süre çok sınırlıdır.
d. Kriz, kurumun tüm sistemlerini etkiler.
e. Kriz, insanların kuruma inançlarını, güvenlerini sarsar.
Mayıs, 2014 17
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
4. “Belirli bir süre içinde, belirli bir tehlikenin risk altında olan belirli bir unsur üzerinde etkisi sonucunda ortaya çıkması
beklenen ya da tahmin edilen olumsuz sonuçlar” tanımı aşağıdaki kavramlardan hangisine aittir?
a. Afet
b. Tehlike
c. Risk
d. Hasargörebilirlik
e. Kriz
5. Türkiye’de afet yönetim sisteminin temelinde hangi kurumsal yapılanma yer almaktadır?
a. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi
b. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
c. Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü
d. Afet İşleri Genel Müdürlüğü
e. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü
7. Aşağıdakilerden hangisi herhangi bir olayın afet olarak nitelenebilmesi için öncelikle aranır?
a. Maddi ve manevi hasar yaratmış olması gerekir.
b. İnsan yerleşiminde gerçekleşmiş olması gerekir.
c. Doğal kaynaklı olması gerekir.
d. İnsanlar tarafından gözlemlenebilir olması gerekir.
e. Önlem alınamaz olmalıdır.
Mayıs, 2014 18
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 19
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 3
Yerel Yönetimlerde Stratejik Planlama
Strateji kavramının buradaki anlamının daha iyi anlaşılabilmesi için aşağıda farklı bakış açılarıyla yapılmış çeşitli strateji
tanımlarına yer verilmiştir;
• Strateji, planlama ufku uzun kararlar dizisidir.
• Strateji, örgütün nereye ve nasıl gitmesinin istendiğine karar vermektir.
• Strateji, gelecekteki planlanan gelişmelerin ışığı altında, bugünkü kararların kalitesini artırmaktır.
• Strateji, örgütün iç kaynakları ve kabiliyetleriyle dış çevrenin fırsat ve tehditleri arasında uyum sağlayacak
faaliyetlerdir.
• Strateji, örgütün hangi işi yaptığını veya yapmak istediğini, ne tür bir örgüt olduğunu veya olmak istediğini tanımlayan
amaç, hedef ve görevlerin tümü ve bunları gerçekleştirmek için gerekli yöntemlere verilen addır.
Askerî anlamdaki strateji ile yönetim alanındaki strateji arasında fark yoktur. Kısaca yönetim alanındaki strateji,
askerî anlamdaki stratejiden farklı değildir. Strateji özel sektörde genellikle, yoğun rekabet bulunan pazarlarda rakiplerini
yenmek olarak görülmektedir. Kamu sektöründe ise strateji çoğunlukla örgütlerin performansını geliştirme, daha iyi
hizmet sunma, kaynakları etkili ve verimli kullanma olarak kavramlaştırılmaktadır.
Örnek 1: Stratejinin tanımını dikkate alarak bireysel stratejiden bahsedile bilinir mi? Açıklayınız.
Strateji, örgütlerin amaç doğrultusunda çalışmasına vurgu yapan bir kavramdır ve önceden belirlenen bir amaca ulaşmak
için tutulan yol olarak tanımlanmaktadır. Bireylerin de amaçları olabileceğine göre bireysel anlamda stratejiden
bahsedilebilinir. Bireyler de amaçlarına ulaşmak için çeşitli stratejiler uygulayabilirler. Örneğin amacı o dönemde aldığı
tüm derslerden geçmek olan bir öğrenci, bunu nasıl başaracağına yönelik stratejiler belirleyebilir. Bunlar her gün bir saat
çalışmak, her hafta bir tam gün çalışmak, derslere ait tüm kitapları en az bir kez okumak gibi.
Stratejik Planlama
Stratejik planlama; örgütün çevresini analiz etmesi, misyonunu ve amaçlarını belirlemesi, paydaşlarını gözden
geçirmesi, güçlü ve zayıf yanlarını analiz etmesi ve uygulamaya yönelik faaliyet planlarını geliştirmesi için bir çerçeve
sunmaktadır.
Stratejik planlama; “örgüt misyonunun açıkça ifade edilmesi”, “paydaşlarının belirlenmesi ve görüşlerinin alınması”,
“örgütün 3-5 yılı kapsayan stratejik amaç ve hedeflerinin belirlenmesi” ve “bunlara ulaşmak için stratejilerin
geliştirilmesi”nden oluşan bir yönetim sürecidir.
Stratejik planlama kısaca, sürekli değişen çevre koşullarında örgütün uzun dönemdeki yönünü belirleme süreci olarak
tanımlanabilir. Bu süreç dış ve iç çevreyi analiz etme, paydaşları belirleme ve görüşlerini alma, misyonunu ifade etme,
vizyon, amaç, hedef ve stratejilerini belirleme faaliyetlerinden oluşur. Kamu yönetiminde stratejik planlama ise “kamu
kurum ve kuruluşlarına misyonlarını yerine getirmede, kendilerinden beklenenleri karşılamada ve kamu yararı
yaratmalarında yardımcı olmak” biçiminde tanımlanmaktadır.
Stratejik planlama, stratejik plan hazırlama sürecidir. Bu sürecin sonunda stratejik planlar ortaya çıkar. Kısaca,
stratejik planlama sürecinin çıktısı stratejik plandır. Stratejik plan ise örgütleri bulundukları noktadan daha ileriye
taşıyacak uzun dönemli bir plandır.
Stratejik Yönetim
“Şimdi neredeyiz?”, “Nereye gitmek istiyoruz?”, “Oraya nasıl gidebiliriz?” ve “Başarımızı nasıl değerlendiririz?”
biçimindeki dört temel sorunun cevabı stratejik yönetimin kapsamını oluşturmaktadır.
Kısaca stratejik yönetim, örgütün dış çevresi ile ilgili inceleme ve analizleri kapsar ve uzun vadede örgütün ne olacağıyla
ilgili soruları cevaplandırır.
Mayıs, 2014 20
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Stratejik yönetim, örgütleri değişime yönlendiren ve istenen sonuçlara ulaşabilmek için bir araya getirilen
felsefe, yaklaşım, düşünce, kavramlar ve teknikleri uygulama süreci olarak da değerlendirilmektedir.
Stratejik yönetim, stratejik planların hazırlanması, uygulanması ve kontrol edilmesi faaliyetlerini kapsayan bir süreçtir.
Stratejik planların hazırlanması yeterli değildir. Önemli olan planların uygulanması ve plandaki amaçlara ulaşma
durumunun izlenmesi ve değerlendirilmesidir.
Stratejik planların başarılı biçimde uygulanmasında gerekli kaynakların ve örgütsel faktörlerin bulunması oldukça
önemlidir.
Örnek 2: Stratejik planlama ile stratejik yönetim arasında fark var mıdır? Varsa bu farkı nasıl açıklarsınız?
Stratejik planlama ile stratejik yönetim arasında fark vardır. Stratejik planlama stratejik yönetimin ilk aşamasını oluşturur
ve sadece planın hazırlanmasıyla ilgilidir. Stratejik yönetim ise stratejik planlamadan ibaret değildir ve daha kapsamlıdır.
Stratejik yönetim, planların hazırlanması, uygulanması ve denetimini faaliyetlerinin tümünü kapsar.
Mayıs, 2014 21
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Belediye Kanunu
5393 sayılı Belediye Kanunu 03.07.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu Kanuna göre, nüfusu 50.000’nin üzerinde olan
belediyelerin yerel yönetimler seçimlerinden sonra altı ay içinde stratejik plan hazırlamaları gerekmektedir. 5393 sayılı
Belediye Kanunu’nun 18/a. maddesiyle belediye meclisine; stratejik plan ile yatırım ve çalışma programlarını, belediye
faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini görüşmek ve kabul etmek görevi verilmiştir.
Belediye encümeni ise Kanun’un 34/a. maddesi uyarınca; stratejik plan ve yıllık çalışma programı ile bütçe ve kesin
hesabı inceleyip belediye meclisine görüş bildirmek zorundadır.
Belediye Kanunu’nun 38/b. maddesinde belediye başkanının görev ve yetkileri arasında; belediyeyi stratejik plana uygun
olarak yönetmek, belediye idaresinin kurumsal stratejilerini oluşturmak, bu stratejilere uygun olarak bütçeyi, belediye
faaliyetlerinin ve personelinin performans ölçütlerini hazırlamak ve uygulamak, izlemek ve değerlendirmek, bunlarla
ilgili raporları meclise sunmak görevleri bulunmaktadır.
Mayıs, 2014 22
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
İl özel idarelerinin faaliyet raporlarının Mart ayı sonuna kadar; belediyelerin faaliyet raporları ile mahallî idare
birliklerinin faaliyet raporlarının ise Nisan ayı sonuna kadar üst yöneticileri tarafından kamuoyuna açıklanması ayrıca, bu
raporların birer örneğinin de aynı süreler içinde Sayıştay’a ve İçişleri Bakanlığına gönderilmesi gerekmektedir
(Yönetmelik madde 11/4).
Örnek 3: Ülkemizde stratejik planlamaya ilişkin yasal düzenlemelerin yerel yönetimlere getirdiği yükümlülüklerin neler
olduğunu kısaca açıklayınız.
Yasal düzenlemeler yerel yönetimlere beş yıllık stratejik plan, yıllık performans programı ve yıllık faaliyet raporu
hazırlama zorunluluğu getirmiştir. Vali/belediye başkanının bu dokümanların hazırlanmasını sağlayarak yasada belirtilen
tarihlerde meclislerine sunmaları ve idareyi/belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmeleri gerekmektedir.
Stratejik Plan: Belediyeler ve il özel idareleri yukarıda yasal düzenlemeler başlığında anlatıldığı üzere, katılımcı
yöntemlerle beş yıllık stratejik planlarını hazırlamak zorundadırlar.
Performans Programı: Stratejik planlama modelinin ikinci ögesi olan performans programı, beş yıllık olarak hazırlanan
stratejik planların yıllık uygulama dilimlerini oluşturmaktadır.
Mayıs, 2014 23
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Performans göstergesi: Belediyelerin veya il özel idarelerinin hedeflerine ulaşmak amacıyla yürüttükleri faaliyetlerin
sonuçlarını ölçmek, izlemek ve değerlendirmek için kullanılan göstergelerdir.
Faaliyet Raporu: Faaliyet raporu, stratejik planlama modelinin üçüncü ögesidir. Üst yöneticiler ve bütçeyle ödenek
tahsis edilen harcama yetkilileri tarafından her yıl performans programlarına dayalı olarak faaliyet raporları
düzenlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle stratejik planlama modelinin son halkasını oluşturan faaliyet raporları hesap
verebilirliği gerçekleştirecek aşama olarak da değerlendirilebilir.
Örnek 4: Ülkemizde yerel yönetimler için öngörülen stratejik planlama modelini açıklayınız.
Ülkemizde yerel yönetimler için öngörülen stratejik planlama modeli beş yıllık stratejik planların hazırlanmasını daha
sonra planın yıllık uygulamalarını gösteren performans programının oluşturulmasını ve her yıl sonunda ilgili olduğu yıla
ait performans programında yer alan amaç ve hedeflere ulaşma derecelerini gösteren faaliyet raporlarının hazırlanmasını
zorunlu tutan bir modeldir. Bunların dokümanları ise stratejik plan, performans programı ve faaliyet raporudur.
Hazırlık Aşaması
Stratejik planlama süreci hazırlık dönemi ile başlar. Plan yapmak ve kuruluşu bu plan doğrultusunda yönetmek kuruluş
yönetiminin ana işlevleri arasında olduğu için, üst yönetimin desteği ve yönlendirmesi, stratejik planlamanın vazgeçilmez
koşuludur. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda üst düzey yönetici, il özel idarelerinde vali ve
belediyelerde belediye başkanı olarak kabul edilmektedir.
Ekip oluşturma aşamasına özel önem verilmelidir. Çünkü ekibin oluşumu başarı için önemli faktörlerdendir.
Unutulmamalıdır ki stratejik planlama katılımcı bir planlama yaklaşımıdır ve kurum içinde en üst yöneticiden başlayarak
her kademedeki çalışanın katılımını gerektirir. Ekip oluşumunda idaredeki/belediyedeki tüm birimlerin, hiyerarşik
kademelerin ve farklı uzmanlık alanlarına sahip kişilerin temsil edilmesine olanak sağlayacak ve mümkünse gönüllülüğe
öncelik verecek bir yapı oluşturulmalıdır. Katılımcı planlama süreci; örgütlere sahiplenmeyi artırma, farklı fikirler ve
bakış açılarını ortaya çıkarma, motivasyonu yükseltme, amaçlara ulaşmayı kolaylaştırma gibi pek çok konuda başarılı
sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.
Mayıs, 2014 24
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Ekip kurulduktan sonra öncelikle hazırlık çalışması yapılmalı; planın aşamaları, bu aşamalarda yapılacak
faaliyetler, faaliyetlerin süreleri ve tamamlanacağı tarihleri gösteren zaman çizelgesi, stratejik planlamadan sorumlu
birim ve kişiler, eğitim ihtiyacı, gerek duyulması hâlinde danışmanlık hizmeti ihtiyacı, planlama sürecinin gerektirdiği
masraflar ile beşerî ve teknik kaynak ihtiyacı belirlenmelidir. Kısaca “stratejik planlama sürecinin planının” yapılması
gerekmektedir.
Vizyon: Vizyon misyon ile birlikte il özel idaresinin/belediyenin stratejik planının çatısını oluşturur. Örgütün gelecekte
nerede olmak istediğini gösteren yol haritasıdır. Örgütün geniş kapsamlı amaçlarını içerir. Kısaca tanımlamak gerekirse
vizyon geleceğin fotoğrafıdır denilebilir. Vizyon “nereye gitmek ya da nerede olmak istiyoruz?” sorusuna cevap verir.
VİZYON ÖRNEKLERİ
a) Uygarlıkların mirasını yaşatan, doğayı koruyan, bilgiyi esas alan yönetim anlayışıyla geleceğin İzmir’ini kuran çağdaş,
güvenilir belediye olmak (İzmir Büyükşehir Belediyesi 2006–2017 Stratejik Planı).
b) Halkımızın yaşam alanlarını ve standartlarını çağdaş, teknolojik ve daha modern hâle getirerek Gaziantep’i
uluslararası standartlardaki şehirler arasına taşımak (Gaziantep İl Özel İdaresi 2010–2014 Stratejik Planı).
c) Herkesin görmek ve yaşamak istediği bir dünya kenti olmak.
(Antalya Büyükşehir Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı).
Mayıs, 2014 25
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Temel değerler: Örgüt kültürünün parçaları olarak tanımlanabilecek değerler örgütün tüm çalışanlarına nüfus eden
inançlar ve davranışlardır. Temel değerler; örgütün kimliğini, iş yapma biçimini, çalışma felsefesini ve personel
arasındaki davranış biçimini gösterir. Temel değerler, örgütün vizyonuna ulaşmak için misyonu doğrultusunda
faaliyetlerini sürdürürken, ödün vermeyeceklerini ifade ettikleri kısaca örgüt çalışmalarına temel oluşturan ilkelerdir.
Temel değerler, “çalışmalarımıza temel oluşturan ilkeler nelerdir?” sorusuna cevap verir.
TEMEL DEĞERLER ÖRNEKLERİ
a) Hemşeri hukukunun korunması,
b) Sosyal yardımlaşma ve dayanışma,
c) Sürdürülebilir kalkınma ve çevreye duyarlılık,
d) Saydamlık ve hesap verilebilirlik,
e) Katılımcılık ve yerinden yönetim,
f) Dürüstlük ve takım ruhu,
g) Kalite ve öngörü.
Amaçlar: Stratejik plan hazırlama aşamasında misyon, vizyon ve temel değerler belirlendikten sonra sıra amaç ve
hedeflerin belirlenmesine gelir. Amaç ve hedef uygulamada anlamları sıkça karıştırılan iki kavramdır. Amaçlar örgütün
ulaşmak istediği uzun dönemli genel sonuçlardır. Amaçlar ölçmeye dayalı olmayan, zaman sınırı belirtilmeyen genel
ifadelerdir. Bu nedenle amaçlar, vizyona ulaşmadaki adımlar ya da vizyonun parçaları olarak da değerlendirilir. Amaçlar
“vizyonumuza ulaşmak için neler yapmalıyız?” sorusuna cevap verir.
SWOT analizi, amaç belirlemede dayanak oluşturacak bir diğer noktadır. Analiz sonuçlarını dikkate alarak, örgütün
güçlü yanlarını ön plana çıkaracak, zayıf yanlarını ortadan kaldıracak amaçlar belirlenmelidir.
AMAÇ ÖRNEKLERİ
a) Kent ulaşımını çağdaş hâle getirmek (Mersin Büyükşehir Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı).
b) Kentsel estetik seviyeyi yükseltmek (Kayseri Büyükşehir Belediyesi 2007–20011 Stratejik Planı).
c) Ankara’nın tarihi ve kültürel mirasının bilimsel ve çağdaş yöntemlerle korunması.
(Ankara İl Özel İdaresi 2007-2011 Stratejik Planı).
Hedefler: Hedefler amaçlara ulaşmak için belirlenen ölçülebilir, kısa süreli ve zaman sınırı belli alt amaçlardır. Hedefler,
genel kapsamlı olarak belirlenmiş amaçların uygulanabilmesini sağlar. İyi bir hedef cümlesinin zaman sınırı belli
olmalıdır. Ayrıca; tam, anlaşılabilir, ölçülebilir, kabul edilebilir ve ulaşılabilir olma özelliklerini
de taşımalıdır. Hedefler “amaçlarımıza ulaşmak için somut ve ölçülebilir olarak neleri yapmalıyız? ve ne zaman
yapmalıyız?” sorularına cevap verir.
HEDEF ÖRNEKLERİ
a) Her yıl imar alanlarını %10 genişletmek için yeni imar planları yapmak.
(Şanlıurfa Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı).
b) 2010 yılında 25 km köy yolunda 1. kat asfalt kaplama yapılacaktır.
(Osmaniye İl Özel İdaresi 2010–2014 Stratejik Planı).
c) Belediye öz gelirlerinde her yıl %6 artış sağlanacaktır.
(Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 2010–2014 Stratejik Planı).
Stratejiler: Strateji, idarelerin/belediyelerin belirlediği amaç ve hedeflere nasıl ulaşılacağını gösteren uygulamaya dönük
hareket tarzıdır. Bir başka ifadeyle “nasıl?” sorusuna cevap arama sürecidir. Hedeşer ulaşılmak istenen sonuçtur, strateji
ise hedeşere ulaşmada araçtır. Strateji oluşturulurken idarenin/belediyenin güçlü ve zayıf yanlarıyla, dış çevredeki fırsat
ve tehditlerin belirlenmiş olması oldukça önemlidir. Stratejiler belirlenirken örgütün kaynakları ile farklı alanlardaki
yetkinlikleri dikkate alınmalıdır. Amaçlar/hedefler ile stratejiler arasında bulunan hiyerarşiye göre, stratejiler ilgili
olduğu amaç/hedefe nasıl ulaşılacağını göstermelidir. Bir amaç/hedefi gerçekleştirmeye yönelik olarak birden fazla
strateji belirlenebilir.
Mayıs, 2014 26
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 27
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Örgütlerin yetenekleri; insan kaynaklarına, sunduğu hizmetlere, teknoloji kullanımına, süreç yönetimine,
finansal kaynaklara, iletişim sistemine, kalite yönetimine ilişkin olabilir.
Örgüt kültürü: Stratejik planların uygulanmasında önemli etkiye sahip faktörlerden biri de örgüt kültürüdür. Kültür,
örgütü bir arada tutan, birleştirip bütünleştiren ve diğerlerinden ayırt eden özellikler dizisidir. Stratejik planların başarıyla
uygulanabilmesi için stratejik planlama anlayışına uygun bir örgüt kültürü gereklidir.
Örgüt kültürü, tüm çalışanlar tarafından kabul edilen inançlar, değerler ve düşünceler sistemidir. Örgüt faaliyetlerini
biçimlendiren temel felsefe olarak da kabul edilebilir.
Stratejik planların başarılı biçimde uygulanabilmesi için yukarıdaki başlıklarda ayrı ayrı açıklanan örgütün yapısı,
sistemleri, yönetim biçimi, personeli, yetenekleri ve kültürünün plandaki amaç ve hedeflerle uyumlu olması
gerekmektedir. Başka bir deyişle bu öğelerin stratejik planı desteklemesi uygulamada başarı için oldukça önemlidir. Aksi
durumda, stratejik planların başarıyla uygulanması mümkün olmayacaktır.
Örnek 7: Yerel yönetimlerde stratejik planlama sürecinin aşamalarını sayınız ve kısaca açıklayınız.
Yerel yönetimlerde stratejik planlama süreci “hazırlık”, “stratejik analiz (durum analizi)”, “stratejik plan hazırlama”,
“uygulama” ve “denetim” olmak üzere beş aşamadan oluşmaktadır.
Hazırlık aşamasında önce stratejik planlama ekibi kurulur. Ekip bir hazırlık programı oluşturur. İkinci aşama olan
durum analizinde idare/belediyenin içinde bulunduğu dış ve iç çevre ile paydaş analizi yapılır. Bu analizlere dayanarak
idare/belediyenin misyonu, vizyonu, temel değerleri, amaç, hedef ve stratejileri belirlenir. Plan hazırlandıktan sonra
planı uygulamak için gerekli olan kaynak ihtiyacı ile bütçe belirlenir. Stratejik planın uygulanması aşamasında; örgüt
yapısı, sistemler, yönetim biçimi, personel, yetenekler ve kültür gibi örgütsel faktörlerin etkisi dikkate alınmalıdır. Plan
uygulamaya konduktan sonra izlenmeli ve elde edilen sonuçlar hedeflerle karşılaştırılarak değerlendirilmelidir.
Mayıs, 2014 28
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
2. Aşağıdakilerden hangisinde yerel yönetimler için öngörülen stratejik planlama modelinde yer alan ögeler doğru
sıralanmıştır?
a. Misyon, vizyon, temel değerler
b. Stratejik plan, uygulama programı, denetim raporu
c. Stratejik plan, performans programı, faaliyet raporu
d. Amaçlar, hedeşer, stratejiler
e. Stratejik plan, bütçe, faaliyet raporu
4. Aşağıdaki faaliyetlerden hangisi stratejik planlama kapsamında “Neredeyiz?” sorusuna cevap bulmak için yapılır?
a. Amaç belirleme
b. Hedef belirleme
c. Misyon belirleme
d. İç ve dış analiz yapma
e. Strateji belirleme
5. Aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabını Stratejik planlar kapsamında belirlenen “stratejiler” oluştururlar?
a. Niçin?
b. Neden?
c. Kim?
d. Nerede?
e. Nasıl?
6. Aşağıdakilerden hangisi “Vizyonumuza ulaşmak için neler yapmalıyız?” sorusuna cevap veren kavramdır?
a. Hedef
b. Amaç
c. Strateji
d. Temel değer
e. Misyon
Mayıs, 2014 29
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
9. Aşağıdakilerden hangisi herhangi bir il özel idaresi/belediyede stratejik plan çalışanlar tarafından kabul edilmemekte
ve uygulamada dirençle karşılaşılmasının en önemli nedeni olabilir?
a. Plana yeterli kaynak sağlanmamıştır.
b. Hazırlanırken katılımcılık ilkesine uyulmamıştır.
c. Örgüt yapısı uygun değildir.
d. Yönetici stratejik planlama çalışmalarına katılmamıştır.
e. Plan uygulanabilir değildir.
10. Aşağıdakilerden hangisi stratejik planlamanın kamu yönetiminde uygulanmasının amacı olabilir?
a. Kamu yararı sağlamak
b. Rakiplerden önde olmak
c. Kaynakları etkili ve verimli kullanmak
d. Çevreye uyum sağlamak
e. Paydaşların görüşlerini almak
Mayıs, 2014 30
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 4
Kamu Performans Yönetimi
Performans
Ölçülmesi ve yönetilmesi için öncelikle tanımlanması gereken performans, sözcük kökeni açısından, Fransızca’da
“performance” olarak kullanılan, sayılabilir ve sayılamaz nesne ve olaylar için kullanılabilen isim sözcüktür.
Yönetim Bilimi Türkçe eserlerde ise performans, belki de anlamını tam vurgulamadığı düşüncesiyle genellikle çeviri
yapılmadan doğrudan ve teknik bir terim olarak kullanılmaktadır. Buna göre, performans yönetimi yerine “Başarım
Yönetimi” ya da “Başarı Yönetimi” demek, yanlış olmayacaktır. Belki de başlangıçta, performansın ilk kez Türkçeye
kazandırıldığı tarihte yayınlanan eserlerde Türkçeleştirilmesi yapılmalıydı. Ancak, bu şekilde kullanımın artık
kabullenilmesi ve yaygınlaşmasının bir sonucu olarak anlamak gerekir. Sözlük anlamı açısından olumlu bir sonuca
karşılık gelen performans, sayılabilir amaçlara ulaşma derecesi ve çıktı miktarıdır. Performans, önceden belirlenen bir
amaca ulaşılan seviyedir. Sarfedilen zihinsel ve maddi çaba sonucu elde edilen çıktı değerlerdir.
Performansı iş başarım derecesi olarak tanımladığımızda performans, yönetsel eylemin sonucundaki herhangi bir durum
değil, amaca ulaşma veya yakınlaşma anlamındaki olumlu bir durumdur.
Örnek 1: İnsan kaynaklarının performansı, motive olunca mı artar? Yoksa, performans yükselince mi motive olur?
İnsan kaynakları yönetiminde önemli bir ikilem olan motivasyon- performans konusu, “yumurta mı tavuktan, tavuk mu
yumurtadan çıkar ?” kadar karıştırılan bir konudur. Doğrusu, insan kaynaklarının çeşitli motivasyon araçlarıyla (adil
ücret, iş güvenliği, iş güvencesi, yükselme ödülleme vb.) motive edilmesi sonucu performans artışı sağlanmaktadır. Öte
yandan, performansın yönetimce fark edilmesi de önemli bir motivasyon aracı olmaktadır.
Performans Yönetimi
Bu anlayışın içeriğine göre performans yönetimi, kurumun temel amaçları doğrultusunda belirlenen stratejik plan
hedeflerine ulaşmak için mevcut kaynakların ekonomik, verimli ve etkili biçimde yönetilmesi sürecidir.
Dolayısıyla performans yönetimi ekonomik, verimli ve etkili olmaya odaklanmış yönetim anlayışı olup tüm bunlara
ulaşabilmek için ölçülebilir hedefler koymayı ve bu hedeflere ilişkin olarak çıktıları/ürünleri sürekli ölçmeyi gerekli
kılmaktadır.
Mayıs, 2014 31
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Performans yönetimi, temel olarak kuruluşun insan kaynaklarının bireysel ve takım hâlindeki kapasitelerinin
geliştirilmesi ve performanslarının artırılması sonucunda örgütsel başarıya ulaşmayı sağlayıcı yönde, stratejik ve
bütünleştirilmiş bir yaklaşım olarak tanımlanmaktadır.
• Kuruluştaki bölüm, takım ve bireysel amaçların uyumu,
• Performans değerleme sistemi,
• Ödüllendirme stratejisi ve çerçevesi,
• Hizmet içi eğitim,
• Gelişme stratejisi ve planları,
• İletişim,
• Yönlendirme ve yol gösterme,
• Geri bildirim,
• Bireysel kariyer planlama.
Bireysel kariyer planlama, insan kaynaklarının işe ilişkin eğitim, deneyim, bilgi ve becerileri ile başarılı çalışmalarını
gelecek hedeflerine göre yönlendirmesidir.
Zira, performans yönetimi, kuruluşun geleceğini tahmin etmek adına, kuruluşun sahip olduğu temel değerlerini ve tüm
kaynaklarını geleceğe yönlendirmek amacıyla, kurumsal bütünleşmeyi stratejik kararlarını etkili bir iletişimle
uygulayarak sağlayan bütüncül ve toplam bir süreçtir.
Performans yönetimi, performansın üretim yönetimi, planlama, satınalma, pazarlama, araştırma-geliştirme,
maliye, bakım-onarım, personel yönetimi ve denetim gibi birçok yönetim işlevinde ele alınabilecek temel bir
yaklaşımdır.
Grafik 4.1: Performans, gerçekleşen iş miktarının % 50’nin üstünde olması halinde vardır.
Mayıs, 2014 32
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Özel sektörde performans hedeşerinin tutturulamaması sadece o firmanın kârını olumsuz etkilerken; kamu
sektöründeki benzer bir durumda bütün ülkede kamu hizmetlerinin olumsuz etkilenmesi, belki de günlük hayatın
aksaması söz konusudur. Bu konuya demokrasi rejimi açısından baktığımızda ise halkın oylarıyla iktidara gelen
hükûmetin, politikası gereği mal ve hizmet üreten kamu kurum ve kuruluşlarına emanet edilen “kamu kudreti ve kamu
bütçesi” nin kamusal mal ve hizmetlere en uygun biçimde yansıtılmalıdır.
Dolayısıyla, Kamu Performans Yönetimi, kamu kudreti ve bütçesinin hizmete en etkin yansıtılma girişimi ve çabalarıdır.
Bu yüzyılın başında karşılaştığımız gelişmeleri, teknolojideki yenilikler, e.ticaret ve dünya nüfusundaki değişimlerin
zorlayıcı etkileri olarak sıralayabiliriz.
• Kamu kuruluşu amacına yönelik olarak işini yapıyor mu?
• Kamu kuruluşu istenmeyen etki yaratıyor mu?
• Kamu kuruluşu halka karşı kendini sorumlu hissediyor mu?
• Kamu kuruluşu yetkili olduğu alan dışına çıkıyor mu?
• Kamu kuruluşu herkese mi yoksa belli gruplara mı hizmet ediyor?
• Kamu kuruluşları verimli çalışıyor mu?
Bu sorulara yanıt arayan bir kamu yöneticisi veya siyasal karar verici ise kuruluşun performansını geliştirmek için ya da
performans yönetimi için en azından şu sekiz farklı noktada istekli olmalıdır:
• Örgütünü devamlı geliştirmeli veya gelişme stratejileri izlemelidir;
• Örgütün kaynaklarını yeniden gözden geçirmelidir;
• Örgüt için gereken ya da gerektiği tahmin edilen yeni kaynakların arayışına gitmelidir;
• Performansı artırıcı ölçülebilir hedeşer koymalıdır;
• İş yükünün çok fazla veya çok az olmamasına dikkat etmelidir;
• Performans hedeflerine ilişkin sonuçları sürekli ölçmelidir;
• Performans yönetimi için örgüt kapasitesini bilinçli biçimde artırmalıdır;
• Performans yönetimi için insan kaynakları yönetimi anlayışına önem vermelidir.
ABD’de, 1993 yılında çıkarılan “The Government Performance and Results Act” adlı reform yasasıyla, kamu
yönetiminde yeniden yapılandırma amaçlanmıştır. İngiltere’de ise 1982 yılında “Financial Management Act” la başlayan
çalışmalar, 1988 yılında “Next Step Initiative” ve 1999 yılında “The Modernising Government White Paper”la sürmüş,
2006 yılında “Birleşik Krallık Kamu Hizmeti Reformu”nun uygulamaya geçirilmesiyle etkisini devam ettirmiştir.
Başbakanlık Strateji Birimince hazırlanan ve herkes için daha iyi kamu hizmetini hedefleyen bu son reformla,
“Yukarıdan Aşağı Kamu Performans Yönetim Modeli” getirilmiştir.
• Sonuç odaklılık ve iddialı sonuç hedeşerin belirlenmesi,
• Ölçütlerin ve buna uygun göstergelerin belirlenmesi,
• Çok boyutlu performans değerlendirmesi,
• Doğrudan müdahalede bulunulması,
• Piyasa teşviklerinin oluşturulması,
• Hizmetleri, halkın biçimlendirmesi,
• Yeterlilik ve kapasite gelişiminin sağlanması.
İngiltere için bile reform niteliği taşıyan bu kamu performans yönetim modelinin uygulanmasına bakıldığında şu
açılardan kolaylıkları ve olumlu yanları olduğu görülmüştür :
• Başarı odaklı modelin, doğrudan sonuçlara yönelik katkı sağlaması,
• Modelde, hedef ve ölçütlerin iyi belirlenmesi ve ölçümün devamlılığı,
• Modelin, bütüncül ve ilkeli olması,
• Modelin, yararına inanıldığı için hükûmetlerce desteklenmesi,
• Modelin, özel sektör tekniklerini içermesi ve ödüle dayanması,
• Modelin, yönetişime uygun olması,
• Modelin, piyasa ekonomisine ve rekabet açık olması,
• Modelde, İKY’nin esnek ve dışa açık istihdam olması,
• Modelin, saydam ve hesap verilebilir olması.
Mayıs, 2014 33
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Performans yönetim sistemini kurabilen kamu kurum ve kuruluşları, etkili, verimli, bilgi üreten ve yayan,
sorunlara çözüm getirebilen, katılımcı, saydam ve hesap verebilir, kurumsallaşabilen yönetimler olabilmişlerdir. Kamuda
söz konusu performans artırıcı önlemler şunlardır:
• Kamusal kaynakların etkin kullanımı,
• Bütçe açıklarının ve kamu kökenli borçlanmanın azaltılması,
• Kamu hizmetlerinde kalitenin artırılması,
• Kamu yönetimi üzerindeki yasama ve yürütme güçlerinin sorumluluklarının artırılması,
• Karar ve uygulamalarda saydamlığın ve hesap verebilirliğin artırılması.
Performans yönetimi anlayışına göre insan kaynakları yönetimini gerçekleştirdiğimizde ise, bu anlayışın örgütlerin insan
kaynaklarına sağlayacağı katkıları aşağıdaki gibi belirlemek mümkündür:
• Çalışanların kendi performanslarını yönetme sorumluluğunu hissettirir;
• Performans planlarını tasarlar ve yönetirler;
• Plan doğrultusundaki ilerlemelerini izlerler;
• Sürekli iyileştirmenin işlerinin önemli bir parçası olduğunu bilirler;
• Sonuçların ve yetkinliklerin birlikte önemli olduğunu bilirler;
• Böylece, ne yapılacağına odaklandıkları kadar, nasıl yapacakları becerisi de geliştirirler;
• Performans değerlendirme görüşmelerini yöneticileriyle birlikte yönlendirirler.
Performans yönetimi anlayışının Türk Kamu Personel Yönetiminde uygulanmasına yönelik reform çalışmalarına
Türkiye’de, OECD’nin 1997 yıllık raporundaki tavsiyelere uygun olarak (OECD, 1998), beş yıl önce başlanmıştır.
Kayırmacılığın, yolsuzluğun ve rüşvetin önlenmesi; eşitlik ve tarafsızlığa, liyakata, kariyere ve verimliliğe önem
verilmesi amaçlanmıştır. Bu çalışmalardaki ilk alan, yeni girenler içindir. Kamu personeli olmak için giriş sınavı, 1999
yılında merkezileştirilmiştir. Bu sınav, özerk ve uzman bir merkez tarafından yılda bir kez yapılmaktadır.
Kısa adı KPSS olan bu merkezi sınav, ÖSYM tarafından her yıl, ülke çapında ve bir yıl geçerli olmak üzere
yapılmaktadır.
İkinci reform alanı ise mevcut kamu personeline ilişkindir. Buna göre, 1999/12647 sayılı “Görevde Yükselme ve Unvan
Değişikliği Yönetmeliği” çıkarılarak, kamu personelinin yükselmesi için 75 saat eğitim alması ve sınavda başarılı olması
(%70) şartı getirilmiştir. Yönetmelik gereği yükselmek için önce aday seçilmek, sonra eğitim almak ve son olarak sınavı
kazanmak gerekmektedir.
Örnek 4: Görevde yükselme ve ünvan değişikliği yönetmeliği, hangi üst görevlere yükselmeyi içermektedir?
Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Hakkında Yönetmelik, sadece ilk ve orta düzey şeşik ve müdürlük gibi idari
görevlere yükselme ile uzmanlık, avukatlık, mühendislik gibi kariyer kadrolar için unvan değişikliğini içermektedir.
Üçüncü olarak, 2000 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararıyla (2000/1658), ülkedeki merkezî, özerk, KİT ve yerel
yönetim birimi olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının performans yönetimine göre, örgütlerini yeniden
yapılandırıp, en uygun insan kaynağı standart kadrolarını oluşturmaları istenmiştir.
Son olarak, 2011 yılında çıkarılan ve mevcut pek çok kanunda önemli değişiklikler getiren 6111 sayılı Kanun’la,
memurların değerlendirilmesinde yıllardır kullanılan sicil sisteminin kaldırılmasını görmekteyiz. Yerine, bireysel
performansın ölçümüne dayalı bir performans değerleme ve ödülleme sistemi getirilmiş ve kurumların genel ve kuruma
özgü performans ölçütleri geliştirmeleri istenmiştir.
Sicil sisteminde, her yılın Aralık ayının ikinci yarısında her memur için iki sicil amiri tarafından sicil formu
doldurulmaktaydı. fiahsiyet Değerlemesi, Mesleki Değerleme, Yönetici Değerleme ve Yurtdışı Değerleme olmak
üzere dört bölümden oluşan Sicil Formuyla değerlemede, ortalama en az %60 almak gerekiyordu. Ancak,
özellikle Bilgi Edinme Hakkı Kanunu sonrası, Sicilde gizlilik kalkınca hemen her memurun %90 aldığı, adeta
formalite bir uygulama söz konusu oldu. Sicil notuna yapılan itiraz ve açılan davalar sonucu etkisini ve
gerçekliğini yitiren Sicil Sistemi kaldırıldı.
Mayıs, 2014 34
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 35
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Etkililik (Efficiency) İlkesi: Performansın kamu yönetimi ve kamu hizmeti bakımından en çok öne çıkan kavramı ise,
etkililiktir. Aslında en uygun kaynak ve malzemeyle hedeşenen en uygun mal ve hizmetin üretilmesi anlamına gelen
etkililik kavramı; kamu yönetiminde kısaca hedef kitlenin memnun edilmesidir. Bu nedenle etkililik, en akıllı yönetimdir;
hizmet edilen kitleye en çok yansıyan performanstır. Halkın, bireysel ve kurumsal performansı görebildiği özelliktir.
Hizmet edilen halktan şikayet ve eleştiri yerine, istek ve destek alan kamu idaresi etkin/etkili olmuş demektir.
Açıklık İlkesi: Açıklık ilkesi, kamu yönetimi anlayışına has bir Kamu Performans ilkesidir. Bu ilkeye göre, bazı kısıtlar
dışında hiçbir kamusal karar ve eylem, yetkililer dışındakilere kapalı kalamaz. Açıklığa uyumlu bir yönetim anlayışına
sahip olmak, kamudaki performansın yine kamunun istek ve şikayetlerini dikkate alarak performansın yönetilmesini
sağlar. Bunun başarılması hâlinde ise, kamu kurum ve kuruluşlarını daha etken kılar.
Çağdaş kamu yönetiminin getirdiği yeniliklerin başında açıklık ilkesi gelmektedir. Bu ilke, aynı zamanda Kamu
Performans Yönetiminde kamuya uygun bir performans ölçütüdür.
Açıklık ilkesinin uygulamaya etkin yansıması, Bilgi Edinme Hakkı Yasasının çıkmasıyla olmuştur.
Bir kamu kurum ve kuruluşunun performans ölçümünde, “yeterince saydam davranılıyor mu?”, “yeterince açıklama
yapılıyor mu?”, “bu açıklamalar zamanında ve net olarak gerçekleştiriliyor mu?” türünden açıklık ölçütü kullanıcı
sorularının sorulması gerekmektedir.
Örnek 5: Bilgi Edinme Hakkı Yasası gereği, kamu kurumlarından hangi bilgilerin istenmesine kısıtlama getirilmiştir?
Bilgi Edinme Hakkı Yasası gereği, kamu kurumlarından istenmesine kısıtlama getirilen konular şunlardır: Devlet
güvenliğine ilişkin bilgi veya belgeler, ülkenin ekonomik çıkarlarına ilişkin bilgi veya belgeler, istihbarata ilişkin bilgi
veya belgeler, idari soruşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler, adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bilgi veya belgeler,
özel hayatın gizliliğine ilişkin bilgi veya belgeler, haberleşmenin gizliliği esasını ihlâl edecek bilgi veya belgeler,
kanunlarda ticari sır olarak nitelenen bilgi veya belgeler, fikir ve sanat eserlerine ilişkin bilgi veya belgeler.
Hukukilik İlkesi: Hukukilik ilkesi adından da anlaşılacağı üzere, Kamu Performans Yönetiminde tüm kamusal karar ve
eylemlerin hukuka uygun olması demektir. Ancak, burada önemli olan hukuk adına sadece yasal sınırlar içinde kalmak
değil, hakkaniyetli ve adil olmaktır. Dolayısıyla, Kamu Performans Yönetiminde hukukilik ilkesiyle mevzuatın arkasına
sığınan bir geleneksel kamu yönetimi anlayışı ve uygulaması yerine, gerekli temel hukuk anlayışına göre yönetim söz
konusudur. Uluslararası sözleşme niteliğindeki kabullerin olması, bunun gerekiyorsa iç hukuka uydurulması durumunda
ancak, hukukilik ölçütünün tam anlamıyla kamu kurum ve kuruluşlarındaki yönetici ve memurlar tarafından uygulanması
söz konusudur. Bu nedenle Kanunsuz Emir verilemez.
Kanunsuz Emir, amirlerin emir verme ve takdir yetkisinin görev ve yapılan işle sınırlandırılmasıdır.
Hesap Verebilirlik İlkesi: Kamu performans yönetiminin hesap verebilirlik ölçütü, kamuda performans yönetimi
anlayışının önemsenmesi gerektiğini ortaya çıkaran, en ciddi ölçüt olmuştur. Zira, hükûmet etme gücünün tek elde
toplanarak kişi hak ve özgürlükleri için zaman zaman sınırlayıcı bir etken olabilmesi ile halkın bilinç düzeyindeki artış ve
teknolojik iletişim sonucu, kamuyu yönetenleri halkın istek ve beklentilerine göre hareket etmek zorunda bırakılmıştır.
Yönetsel anlamda kısaca yönetimin aldığı karar ve eylemlerden dolayı, hizmet verdiği hedef kitleye gereken veya istenen
açıklamalarda bulunması anlamına gelen hesap verebilirlik; kamu yönetiminin bunu sadece ilkece değil eylemce de kabul
etmesi ile hedef kitleler olarak halkın da bu açıklamayı sürekli, sistemli, araştırıcı ve sorgulayıcı bir kültürle istemesini
gerektiren bir çaba olmaktadır.
• Kamu yönetiminde tutulan kayıtların doğru tutulması ve bunların doğrulanması;
• Hedef kitlenin istediği bilgilerin verilmesinin kısıtlı istisnalar dışında zorunlu tutulması;
• Hizmetten sorumlu kişi ya da kişilerin resmen belirlenmesi;
• Sorumluların sorumluluklarını, yaptıklarını ve yapmadıklarının nedenlerini ve gerekçelerini açıklamak zorunda
olmaları;
• Hizmet performansına ilişkin olumsuzluklar olduğunda, gerekenin yapılması konusunda sorumluluk üstlenilmesi;
• Yapıcı ve olumlu eleştirilerin dışında eleştirilerin de gelebileceğinin kabul edilmesi;
• Başarılar için ödüllendirilmenin, olumsuz durumlarda cezalandırılmanın kabul edilmesi;
• Hesap vermenin gerekirse görevi kaybetmeyi de içerdiğinin bilinmesi.
Mayıs, 2014 36
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kamu yönetiminde hesap verebilirliğin temel amacı, bürokrasinin daha çok vatandaşa hesap verir hâle
getirilmesi ve böylece demokraside yol katedilmiş olunmasıdır. Bu temel amaç çerçevesinde, hesap verebilirlik
performans ölçütü sayesinde ulaşılan belli bazı sonuçlar da söz konusudur. Bunlar;
• Hesap verebilirlikle kamu yönetiminde yetkilerin kötüye kullanılması ve yetersiz hizmet verilmesi önlenir;
• Kamusal mal ve hizmetlerin üretimi için gerekli girdilerin, kamu performans yönetimi anlayışına uygun kullanılmasına
etki eder;
• Kamu yönetimince alınan karar ve eylemlerin hukuki olmasına büyük etkisi olur;
• Kamu kurum ve kuruluşlarınca gerçekleştirilen hizmetlerde, halkın istek ve beklentilerine de yanıt verecek nitelikte
olmasını sağlar;
• Yeni kamu yönetimi anlayışının bir parçası sayılan yönetişim türü girişimlere, örneğin sivil toplum örgütlenmelerinin
oluşumuna katkı sağlar.
Performans yönetiminde, kuruluşun bütün birimleri ile birlikte, mal ve hizmet üretimi açısından şu anda hangi seviyede
olduklarını, daha iyi bir seviyeye ulaşıp ulaşamayacaklarını ve ideal olarak nereye kadar başarılı olabileceklerini
sorgulayıp, alınacak yanıtlara göre kuruluş performansını belirlemeleri gerekmektedir.
Performans yönetiminde, söz konusu içerik ve amaçlara ulaşmak için öncelikle, kuruluşun amacına daha etkin bir
biçimde ulaşabilmesinde gerekli stratejik plan ve kararlar ile geleceğe yönelik hedeşerin belirlenmesi gerekmektedir.
İkinci aşamada ise kuruluşun var olan performans düzeyi ölçülmeli, değerlendirilmelidir.
Kuruluşta hâlen uygulanmakta olan yönetim sistem ve alt sistemlerinin, süreçlerinin performans stratejilerine uygunluğu
sağlanmalıdır.
Son olarak performans yönetiminde, performansı geliştirmek için alınacak önlemler belirlenmelidir. Bunlara ilişkin
faaliyet planları hazırlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
Performans yönetiminde denetim girişimi, kuruluşta geri bildirim anlayış ve işlevini etkin hâle getirerek, kuruluş
performansıyla beklenen değişim ve gelişmelerin gerçekleştirilmesini, örneğin verimli, etkili ve ekonomik olunmasını
sağlamak anlamına gelmektedir. Kurumsal kamu performans yönetimi, kurumun sahip olduğu kaynakların, kurum amaç
ve hedeşeri doğrultusunda ekonomik seçilmesi ve israf edilmeden kullanılması, verimli biçimde mal ve hizmet üretimine
katılması ve hedef kitlenin memnuniyetini sağlamak üzere etkili olunması sürecidir.
Mayıs, 2014 37
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Takım performansı, takımın, kendisini oluşturan bireylerden farklı olarak etkileşimle ortaya çıkan sinerjik
performansıdır. Sinerjik performans, takımın sonuç performansının, takım üyelerinin belli bir amaç için iş birliği ve
özellikle etkileşimde bulunmaları sonucu, üyelerin ayrı ayrı bireysel performansları toplamından daha fazla
çıkabilmesidir.
• Takım kurulmasını gerektiren proje hedeşerin öngördüğü performansın varlığı;
• Söz konusu projenin öngörülen sürede bitirilip, bitirilmediği;
• Projenin baştan belirlenmiş olan bütçe ile tamamlanıp, tamamlanmadığı.
Takımın yukarıda sayılan performans ölçütlerine ulaşabilmesi için, işlerin takım kurmayı gerektirmesi; iyi bir önderin
varlığı; işe en uygun uzman üyelerin seçimi; ve en uygun iş hedefinin belirlenmesi gerekmektedir. Takımın
performansını olumlu yönde etkileyen faktörler ise şunlardır:
• Takımın, üyelerce güven verici, ilginç ve çekici görülmesi;
• Deneyimli ve uzman insan kaynakları ile bütünleşme isteği;
• Takımın başında, hataları azaltan ve performansı artıran, üyelerin mümkün olduğunca çabuk ve verimli biçimde takım
çalışmasını öğreneceği uygun bir teknik yönetici ve önderin olması;
• Takım hâlinde başarılı olunabileceği özendiriciliği ve çabası;
• Takım üyeliğinin mesleki gelişmeye katkısının olacağının düşünülmesi;
• Takım içi iletişim, etkileşim, eş güdüm;
• Manevi ve donatım olarak kurumsal destek verilmesi.
Diğer taraftan, takımın performansını olumsuz yönde etkileyen veya takım ruhunun oluşmasını engelleyen faktörler de
bulunmaktadır. Bunların ortadan kaldırılması için, takım liderlerinin insan faktörüne önem vermesi, üyelere becerilerini
sergileyebilecekleri, takdir görebilecekleri, kişisel ve mesleki açıdan gelişmelerini sağlayabilecekleri bir çalışma ortamı
hazırlaması gerekmektedir. Etkin bir takım oluşturulmasını ve takım performansını düşüren hatta bazen engelleyen
başlıca faktörler şunlardır:
• Takımın kurulmasını gerektiren proje hedeflerinin açık ve net belirlenmemiş olması;
• Takım üyelerinin, nitelik ve karakterlerinin, takım olarak çalışmaya uygun olmaması;
• Takım içinde üyelerin çatışmaları ve iletişim sorunlarının olması;
• Takım yöneticisinin önderlik yerine, rolleri yanlış dağıtmasıyla, yetki-görev çatışması;
• Üyelerin takım içindeki görevsel sorumluluklarını tam olarak yerine getirmemeleri;
• Takım dışındaki üst yönetimin ilgisiz kalması, destek vermemesi veya diğer birimlerintakım başarısına engel tutum
takınmalarıdır.
Tüm bu engellere karşın iyi bir önder ve seçilmiş üyeleriyle takım çalışma yöntemi, performansı artıran önemli bir
yöntemdir. Takım performans yönetim süreci, bu aşamalar tamamlandıysa, takım performansının değerlemesi ve ortaya
çıkan performansa göre uygulamalara geçilmesiyle tamamlanmış olur.
Mayıs, 2014 38
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bireysel performans yönetimi kurumun çalışma şartları, yapılan iş ve kullanılan iş teknolojisi gibi sabit
değişkenlerden çok, yönetici ve çalışan etkileşiminin performansa olumlu katkısını sağlama sürecidir. Bu sürecin
geçmişten gelerek oluşan “kurum kültürü” ile bu kültürün etkisi altında ortaya çıkan “kurum iklimi”den büyük ölçüde
etkilenmesi söz konusudur.
Dolayısıyla kurumsal iklimin olumlu manada “kurum vatandaşlığı” ve kurumsal bağlılık yönünde olmasını sağlamakta,
görev ve rol belirsizliği nedeniyle ortaya çıkabilecek çatışmayı engelleyerek çalışanların işe ilgisini artırmak ve iş
doyumunu sağlamakta bireysel performans yönetiminin amaçları arasındadır.
Kurum kültürü, kurumun kurulduğu tarihten bu güne oluşan tüm değerler, gelenekler ve davranış kalıpları olurken;
kurum iklimi, bu kültürün belli bir zaman dilimindeki hâlidir. Kurum vatandaşlığı ise kurum insan kaynaklarının
kurumlarını dışarıda savunmaları ile içeride kurumsal amaç ve kurallara sahip çıkmaları demektir.
Bireysel performansın kamu yönetiminde ele alınması durumunda ortaya çıkan bu kavram, haliyle kamu yönetimi
disiplini ve uygulamalarındaki ilke ve kurallara göre biçimlenmektedir. Buna göre, kamu hizmeti ve kamu yararı
kavramları ile kurum insan kaynaklarına ilişkin her türlü karar ve uygulamaların mevzuata göre yapılması gerekmektedir.
Özellikle temel kamu hizmetleri sayılan adalet, savunma, güvenlik, iç işleri, diplomasi ve maliye hizmetlerinde
ekonomik, verimli ve etkili olmak adına, hizmetin ilke ve amaçlarına ters düşmemek gerekmektedir. Sonuç olarak
bireysel kamu performans yönetimi, kamu çalışanlarının kamu yönetimi anlayış, ilke ve kuralları çerçevesinde
performanslarına göre yönetilmesi anlamına gelmekte ancak bireysel performansın kolayca belirlenebilmesi veya
değerlendirilebilmesi için bireysel performans ölçütlerinin ölçülebilir olması; personelin kişisel özelliklerinden daha fazla
oranda iş bilgisi, beceri ve iş miktarına ilişkin performans ölçütlerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Örnek 8: Bireysel performans değerlemesinde, kişisel özelliklere ilişkin bireysel performans ölçütlerinin oranı; iş, işlem,
formalite ve etkinlikler anlamındaki ölçülebilir iş miktarına ilişkin bireysel performans ölçütlerine göre ne kadar
olmalıdır?
Bireysel performans değerlemesinde, kişisel özelliklere ilişkin bireysel performans ölçütlerinin oranı en az %10, en çok
%40 olmalıdır. Diğer taraftan iş, işlem, formalite ve etkinlikler anlamındaki ölçülebilir iş miktarına ilişkin bireysel
performans ölçütleri en az %60, en çok %10 olmalıdır.
Mayıs, 2014 39
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Örneğin, görev alanına giren işlerin veya yönetsel iş emirlerinin yerine getirilmesinde gecikilmesi ve performans
başlangıcı sayılabilecek girişimlerin azalması; görev tanımı gereği yapılması gereken işler ile yeni veya zor görevlerin
yerine getirilmekten kaçınılması; bunun sonucu olarak görev talimatlarının gözden geçirilmesi ve artırılması; kurumun
yapı ve işleyişine ilişkin şikayetlerin artması; mal ve hizmet üretimi hakkında olumsuz geri bildirimlerin yönetime daha
çok ulaşması; kurumda sinerji azaltıcı yönde çalışanlar arasında etkileşimin ve işbirliğinin azalması; böylece bireysel
yönde çalışma isteklerinin giderek artması; kurumda hiç kimsenin başarısızlığı kendinde aramayıp başkalarını ve
yönetim sistemini suçlaması; son olarak belki de yönetimin en çok göz ardı edemeyip mutlaka dikkatinin çekileceği
olumsuz gelişme, kurum içi disiplin kurallarına uyum göstermeme, örneğin işe geç gelmelerin ve devamsızlığın artması,
toplantılara katılmama veya hazırlıksız gelmelerin artması olmaktadır. Kurum içinde mevcut biçimsel ve biçimsel
olmayan takımlarda aradığı iş birliği ve kurumsal dayanışmayı bulamayan personelin bir süre sonra mesleki açıdan
aradığını bulamayıp düş kırıklığına uğraması sonucu, önce kurum içi birim olarak ve coğrafi yer olarak değiştirme
istekleri, daha sonra da kurum dışında uygun iş imkânlarının aranması anlamına gelecek işten ayrılmalar
yaşanabilecektir.
Örnek 9: Performans olgunlaşması sürecinde, başarılı olunan her aşama sonrasında personele verilen görevlerde
değişiklik yapılmalı mıdır?
Performans olgunlaşması sürecinde, başarılı olunan her aşama sonrasında personele verilen görevlerde değişiklik,
yetki ve sorumluluk artışı doğrultusunda yapılmalıdır. Diğer bir deyişle, personel olgunlaştıkça yetkisi artırılmalı ve
yükseltilmelidir.
Mayıs, 2014 40
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kendisinden performansın sorumluluk beklenen personelin ise aşağıdan yukarıya diyebileceğimiz şu sıralamada
sorumlulukları bulunmaktadır:
• Personelin bireysel olarak sadık personel olma sorumluluğu,
• Personelin birim ya da takım üyesi olarak takım performansı sorumluluğu,
• Personelin kurum çalışanı olarak kurumsal performansa ilişkin sorumluluğu,
• Personelin performans danışmanlığı sorumluluğu,
• Personelin performans kıyaslama sorumluluğu,
• Personelin yenileşimci olma sorumluluğu.
Sadık personelin, amirlerine karşı tutum ve davranışlarında amirlerinin verdiği emir ve talimatlara karşı asla
söylememesi gereken söylemleri de bulunmaktadır. Amir performansını düşürdüğü gibi, memur hakkında amirlerin
görüş ve düşüncelerini olumsuz etkileyen bu söylemlerin başlıcaları şunlardır:
• “Bu benim işim değil” demek,
• “Bu benim sorunum değil” demek,
• “Bu benim hatam değil” demek,
• “Sadece iki elim var” demek,
• “Ben bu işe fazlayım” demek,
• “Bu iş kolay herkes yapabilir” demek,
• “Bu iş asla yapılamaz” demek.
Sadık personelin özellikle amir performansını olumsuz etkileyen bu tür söylemlerde bulunmaması; amirin, temelde
memurun işinin isteneni yapmak olduğunu düşündüğünden olumsuz etkileneceği “bu benim işim değil denmemesi”,
gerçekten memurun işi değilse bu işi daha iyi yapabileceklerin uygun bir dille önerilmesi gerekir.
Memurun “Bu benim sorunum değil” demesi halinde, amirin görevini/işini umursamadığını düşünüp, olumsuz
etkilenmesi söz konusudur. Oysa, kesinlikle böyle söylemeyip, önerilecek yapıcı bir çözüm yoksa susmak tercih
edilmelidir.
Memurun “Bu benim hatam değil” demesi hâlinde, amirin, hatalı iş veya işlemin kendi hatası olmadığından yakınan
memurdan şüphelenip, olumsuz etkilenmesi söz konusudur.
Memurun “Sadece iki elim var” demesi hâlinde, amirin, işin çokluğundan yakınıldığını ve bu nedenle memurun işinden
sıkıldığını ya da işine yetmediğini düşünerek olumsuz etkilenmesi söz konusudur.
Memurun “Ben bu işe fazlayım” demesi hâlinde amirin, memurun işlerini hafife aldığı, nitelikleri ve performansının
karşılığını ücret ve mevki olarak alamadığını, ilk fırsatta kurumdan ayrılmak isteyeceğini düşünerek olumsuz etkilenmesi
söz konusudur.
Memurun “Bu iş kolay herkes yapabilir” demesi hâlinde amirin, emredilen işin gereksiz olduğunu düşünerek olumsuz
etkilenmesi söz konusudur.
Memurun “Bu iş asla yapılamaz” demesi hâlinde amirin, memurun işi yokuşa sürdüğü ya da yapamayacağını düşünerek
olumsuz etkilenmesi söz konusudur.
Örnek 10: Amiri olmadığı hâlde memurun, yeni memura mentorluk yapması ne ölçüde mümkün dür?
Amiri olmadığı hâlde memurun, yeni memura mentorluk yapması takım performans yönetimi söz konusu olduğu sürece
mümkündür. Çünkü, takımın başarısı için her üyenin en az belli bir miktarda performans göstermesi gerekmektedir. Aksi
hâlde, takım ruhu olumsuz etkilenmiş olacaktır.
Mayıs, 2014 41
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Araştırma-Planlama Aşaması
Kamu Performans Yönetiminin başlangıcını oluşturan performans planlaması, aslında planlama genel anlayışına uygun
olarak yapılmaktadır. Buna göre, kuruluşun gerçek durumuna göre ancak ileriye yönelik olarak stratejik kararlar alma
süreci olan performans planlaması yapılmalıdır. Ancak, burada belki genel planlama anlayışından farklı olarak stratejik
planlama farklılığı söz konusu olmaktadır. Zira, stratejik planlama, “stratejik insan kaynakları yönetimi”nin ilk
basamağıdır. Stratejik planlama, kuruluşun temel yönetim işlevleri arasında denge kuran, performansı geliştiren ve
gerekiyorsa yapısal değişiklikleri öngören uzun erimli kararlar almak, plan yapmak demektir.
Performans planlama aşamasında, önceden belirlenmiş olan kuruluş amaçları doğrultusunda, kuruluş dışı ve kuruluş içi
etkenler göz önünde bulundurularak, mevcut kuruluş şartlarına, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimi sürecine etki
edecek her türlü girdi ve kaynakları en uygun biçimde kullanarak, kuruluşa ilişkin ikincil amaçlar belirlenmelidir. Ancak,
bu amaçların sayılabilir performans hedefleri olmasına özen gösterilmelidir.
Sayılabilir performans hedeflerinin olması, performansın daha belirgin olarak ortaya çıkmasını sağlamaktadır. Aksi
hâlde, belli bir zamandaki çalışmaların kurum amacına yönelik katkısını anlamak zorlaşacaktır.
Uygulama Aşaması
Performans uygulaması, Kamu Performans Yönetiminin ikinci aşamasıdır. Zira, performans planlamasında, eğer sıra
düzene uygun planlama anlayışına göre plan hazırlanmış ise sürecin ikinci aşaması olan performans uygulama aşamasına
geçilmesi gerekir. Performans uygulamasından kasıt, bir önceki aşama olan planlama aşamasında öngörülen, kuruluşa
özgü performans ilke ve kararların uygulamaya geçirilmesidir. Emek dışındaki üretim araçları olan ham madde,
ara madde, araç gereç ve teknolojiyi ekonomik ve verimli kullanmak; kuruluşun insan kaynaklarını bir taraftan özendirici
araçlarla desteklemek, diğer taraftan da disipline etme yöntemleri ile yüksek performansta çalıştırmak gerekir.
Performans uygulaması aşamasında, performans yönetiminin gereği olarak, bu süreçte yer alan kamu kuruluşunun bütün
personelince üstlenilmesi gereken, birbirini tamamlayan bazı roller ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bunları, yöneticiler
açısından ve kuruluşta çalışan diğer insan kaynakları açısından, ele alabiliriz.
Mayıs, 2014 42
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
İzleme-Değerleme Aşaması
Bu aşama aslında, performans yönetiminin denetimi aşamasıdır. Bu açıdan, performans değerleme aşamasında, söz
konusu girdi ve kaynakların performans anlayış ve ilkelerine göre, kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi söz
konusudur. Diğer bir deyişle planlaması yapılan ve uygulanan performans değer ve ölçütlerine göre iş ve görevlerin
gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğine bakılmalıdır. Performans değerleme aşamasında yapılması gerekenlerin bir çeşit
denetim etkinlikleri olduğunu bildiğimize göre, bu aşamayı, (çalışmamızın ilerleyen bölümlerinde ele alınacağı üzere),
kuruluştaki farklı düzeylerdeki performansın ölçülmesi olarak anlamamak gerekmektedir. Diğer bir deyişle performans
değerleme aşamasında değerlendirilenlere değil, bir nevi değerlendirmelerin başarıyla yapılıp yapılmadığına
bakılmaktadır. Performans hedeşerinin gerçekleşip gerçekleşmediği veya ne kadar gerçekleştiğine ilişkin geribildirime
dayalı bir değerlendirmenin yapılması söz konusudur.
Performans değerleme aşamasında, çağdaş denetim anlayışı olan şu üç açıdan denetim yapılmalıdır:
• Performans sonuçlarının olumsuz çıkmasını önleyici denetim;
• Olumlu performans sonuçlarına ulaşmayı özendiren denetim;
• Olumsuz performans sonuçlarını düzeltici, rehber denetim.
Geliştirme Aşaması
Kamu Performans Yönetiminin son aşaması, performans geliştirme aşamasıdır. Bu aşama, performans yönetimine en
bilimsel açıdan bakılabilecek bir aşamadır. Zira, araştırma ve geliştirme, bilimsel tekniklere ve araçlara göre yapılmalıdır.
Konuyla ilgili bilimsel gelişmelerden haberdar olunmalıdır. Kamu Performans Yönetimindeki bu son aşamada, kamu
kuruluşundaki performansın geliştirilebilmesi için, bir önceki performans değerleme aşaması sonuçlarına öncelikle
gereksinim olmaktadır.
Veri hâline dönüştürülen performans değerleme sonuçlarının işlenmesinde ise, bilinen iki yöntemin uygulanması söz
konusudur. Bunlardan birincisi, bu verileri sayısal olarak işleyip, yorumlamaktır. Diğeri ise yine bu verileri niteliklerine
göre sınıflandırdıktan sonra yorumlamaktır.
Performans geliştirme aşamasında, performans sonuçlarının yorumlanması demek, aslında Kamu Performans Yönetimini
bir sonraki dönem için yönlendirmek ve daha iyiye ulaştırmak demektir.
Kamu Performans Yönetiminin uygulanmasında, çözümlenmesi gereken sorun alanlarının başlı caları, şunlar olabilir:
• Kamu Performans Yönetimi anlayışı kuruluşa yerleşmemiştir;
• Kamu Performans Yönetimi ilkelerine uyulmamıştır;
• Kamu Performans Yönetimi ölçütleri yanlış belirlenmiştir;
• Kamu Performans Yönetimi ölçütlerine uyulmamıştır;
• Kamu Performans Yönetimi ölçütlerinin nasıl uygulanacağı bilinmediğinden, eksik veya yanlış uygulanmıştır;
• Kamu Performans Yönetimi ücretleme ile desteklenmemiştir;
• Kamu Performans Yönetimi adına disiplin yönetimi yanlıştır;
• Kamu Performans Yönetimi ödüllendirme ile desteklenmemiştir;
• Kamu Performans Yönetimi başarısı için yöneticiler ilgisizdir;
• Kamu Performans Yönetimi adına özendiriciler yetersizdir;
• Kamu Performans Yönetimi süreli hedeşeri ulaşılabilir olmaktan uzaktır;
• Kamu Performans Yönetimi planlama aşamasında başarısız olunmuştur;
• Kamu Performans Yönetimi uygulama aşamasında izleme ve yönlendirmede yetersiz kalınmıştır;
• Kamu Performans Yönetimi bir önceki değerleme aşaması sonuçlarının, yeni döneme etkisi olmamıştır;
• Kamu Performans Yönetimi geliştirme aşamasında gerçekleştirilen veri analizi ve yorumlarında yetersiz olunmuştur.
Mayıs, 2014 43
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kamu Performans Yönetimi ile ulaşılmak istenen bu amaçların gerçekleştirilmesi durumunda ise, etkili bir
performans yönetim sisteminin kamu kurum ve kuruluşlarına sağlayacağı genel faydaları şu şekilde sıralayabiliriz:
• Yönetimin iş ve sonuçları üzerindeki denetimini artırır;
• Yönetimin sorunları erken belirleme ve önlem alma yeteneğini artırır;
• Çalışanların hedeşeri ile örgütsel hedeşer arasında bağlantılar kurar, katkıda bulunmuş olma motivasyonu yaratır;
• Yönetimin sonuçlarla ilgili beklentilerinin açıklıkla anlaşılmasını sağlayarak iletişimi geliştirir;
• Performans standartlara uygun davranmamayı objektif ve ölçülebilir şekilde tanımlayarak, iyileştirici ya da disiplin
sağlayıcı eylemleri destekler;
• Geribildirimin çalışanlara yönetimin sübjektif kriterlerine göre değil, daha objektif verilebilmesini sağlayan bir sistem
yaratır;
• Yönetimin ücretlerle ve yükseltmelerle ilgili kararlarını alırken kullanacağı objektif kriterler sağlar;
• Her çalışan için performans kayıtlarının merkezcil bir şekilde ve genellikle insan kaynakları yönetim biriminde
tutulmasını sağlar.
Performans konusu, teorik olarak ilgili yazında ele alınıp tartışılıyor olsa da uygulamaya aktarılmadan, performans
yönetiminin uygulamadaki yapı ve işleyişe uyumlu olup olmadığını anlamak pek mümkün olamamaktadır. Bu nedenle
kamu yönetiminde uygulanmasına ilişkin olarak, Kamu Performans Yönetiminin sorunlarını şu biçimde sıralayabiliriz:
• Kamu Performans Yönetimi, kamu yönetimi kültürüne henüz girmemiş ya da kamu yönetiminde yeterince
anlaşılamamıştır;
• Kamu Performans Yönetimine ilişkin ilkeler, ölçütler ve uygulama aşamalarına ilişkin olarak henüz mevzuat
düzenlemesi yapılmamıştır;
• Mevzuatın hazır olmaması, Kamu Performans Yönetimine uygun bir örgütsel yapının da kurulamamasına neden
olmuştur;
• Kamu Performans Yönetiminde getirilen ölçütlerin adı çeşitli ortamlarda geçmekle birlikte, henüz bu ölçütlerin,
özellikle kamuya has yeni ölçütlerin kullanımına ilişkin olarak, geleneksel kamu yönetimi anlayışına sahip kamu
personelinin direnç gösterdiği görülebilmektedir;
• Kamu Performans Yönetiminde önemli bir yere sahip olan kurumsal, takımsal ve bireysel performans değerlendirmeleri
açısından da, kamu kurum ve kuruluşlarının alıştıkları geleneksel yapıdan uzaklaşmak istemedikleri bilinmektedir.
• Son olarak, Kamu Performans Yönetiminin sadece performans değerlendirme anlayışı getireceği yanılgısı söz
konusudur. Oysa, Kamu Performans Yönetimi, performans değerlendirmesini farklı da olsa kapsamakla birlikte, getirilen
esas yenilik performansın tüm kuruluşa egemen bir yönetim anlayışı olarak uygulanması gerektiğidir.
Bu anlamda ele alınacak bir performans yönetimi anlayışında, yönetime önemli sorumluluklar düşmektedir. Zira,
performans yönetimi için yönetimin şu üç temel görevi yerine getirmesi gerekir.
• Kuruluşun ortak amacını ve görevini, kuruluşu oluşturan en alt sistemlere kadar bu sistemlerin özel amaçlarını da
içerecek biçimde tüm örgüte benimsetmek;
• Kuruluş birimleri ve insan kaynakları arasında yukarıdan aşağıya ve aşağı- dan yukarıya doğru, karşılıklı bilgi akışını
süratli ve etkin bir biçimde sağlayacak bir iletişim sistemi oluşturmak;
• Kuruluş birimlerinin ve çalışanlarının performansını sürekli geliştirmek için gerekli önlemleri almak. Bu amaçla
kuruluşun tamamı ya da gerekli görülen birimlerini içine alan ve özellikle çalışanlar için bir bireysel performans ölçme
ve denetim sistemi oluşturmak ve uygulanmasını sağlamak.
Yöneticilerin bu konuda, kuruluştaki insan kaynaklarının farklı kişilik özelliklerine göre yönetim stratejileri geliştirmeleri
gerekmektedir. Zira, iş ortamında insanların kaçınan, bağımsız, tedirgin, antisosyal, sınırlayıcı, duygusal, narsist veya
paranoid kişilik tiplerini sergiledikleri görülmektedir.
Mayıs, 2014 44
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
Mayıs, 2014 45
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
10. Aşağıdakilerden hangisi, Kamu Performans Yönetiminde karşılaşılan bir güçlük sayılmaz?
a. KPY’nin, sadece performans değerleme anlayışı getireceği yanılgısı
b. KPY’nin, kamu yönetimi kültürüne henüz girmemiş olması
c. KPY’nin, ölçüt ve uygulamalar için henüz mevzuatın hazırlanmaması
d. KPY’nin, kamu personelinin mevcut değerlemesine uygun olmaması
e. KPY’nin, geleneksel kamu yönetimince direnç gösterilmesi
Mayıs, 2014 46
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 5
E-devlet ve Türkiye’de Uygulamalar
Örnek 1: Bir ülkenin bilgi toplumu üyesi olduğunu hangi göstergelere bakarak anlayabiliriz? En az üç örnek veriniz.
1. Bilgisayar okuyazar oranı
2. İnternet kullanım oranı
3. Bilgisayar sahipliği oranı
4. E-ticaret hacmi
5. Bilgi tabanlı hizmetlerin ticarette yeri
6. Sosyal medya kullanım oranı vb
Mayıs, 2014 47
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
29 Kasım 2001 tarihinde Avrupa Birliği ülkeleri, Serbest Ticaret Birliği ülkeleri ile aday ülkelerin temsilcileri
bir bildirge yayımlamışlardır.
Bildirgede aşağıdaki konulara vurgu yapılmıştır:
• Sosyal içerme (kapsamı geniş tutmak); iş dünyası ve vatandaş merkezli kolay erişilebilir online hizmetleri toplumun
tüm kesimlerine (fiziksel engelli, farklı yaş grupları ve farklı dil konuşanlar dâhil) sağlamak,
• Güven ve güvenliği geliştirmek; gizlilik ve mahremiyeti dikkate alarak tüm Avrupa’da e-devlet hizmetlerine güvenli
erişim sağlanmak,
• En iyi örnekler oluşturmak, başarılı deneyimler ve başarılı iş süreçlerin üye ülkeler ile paylaşılmasını sağlamak,
• Katılım mekanizmalarını harekete geçirmek ve bu kapsamda şeffaflık, katılım, hesap verilebilirlik, verimlilik ve
uyumluluğa özen göstermek,
• Tüm hizmetleri internet üzerinden etkileşimli sunulamasını sağlamaktır.
Haziran 2002’de Sevilla’da yapılan Avrupa Konseyi Toplantısı’nda, e-Avrupa 2005 eylem planı yapılmış ve aşağıda
listelenen yeni hedefler ortaya konulmuştur:
• E-devlet, eğitim ve sağlık gibi modern hizmetleri çevrim içi sunmak,
• Dinamik iş ortamı yaratmak,
• Geniş bant teknolojik altyapısına yatırım yapmak,
• Herkese İnternet’e erişim olanağı tanımak.
Elektronik imza; elektronik ticareti güvenli hale getirebilmek için en önemli gereksinim mesajın yetkili bir
kişiden geldiğinden ve yolda herhangi bir değişikliğe uğramadığından emin olunmasıdır. İşte bu iki özellik -
doğrulama ve bütünlük - elektronik imza sayesinde sağlanabilir. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nda yer
alan şekliyle elektronik imza; başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı
bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veriyi tanımlar.
Ülkemizin bilgi toplumuna dönüşüm 58 ve 59. Hükûmet Acil Eylem Planında yer alan ve 2003 ortaya konan e-dönüşüm
Türkiye Projesi (2003) ile ivme kazanmıştır. E-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin hedefleri arasında;
• Kaliteli ve hızlı kamu hizmeti sunmak amacıyla katılımcı, şeffaf, etkin ve basit iş süreçlerine sahip devlet yapısı
oluşturacak koşulların hazırlanması,
• Bilginin, toplumun her kesimi tarafından erişilebilir kılınması,
• Bilgisayar okur-yazarlığının artırılması,
• Eğitim, sağlık, ticaret, hukuk alanlarında bilgi toplumuna geçiş sürecinin başlatılması gibi konulara yer verilmiştir.
Mayıs, 2014 48
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bu bağlamda;
• Kamu kurumları arasında işbirliği ve birlikte çalışabilirlik yeteneklerinin geliştirilmesi,
• İş süreçlerinde verimliliğin artırılması,
• Bilgiye dayalı politika ve karar oluşturma süreçlerinin geliştirilmesi,
• Kamu bilgi ve iletişim teknolojileri alımlarında, açık standartların kullanımını hedef olarak belirlenmiştir.
Bu hedeflere ulaşmak için,
• Bilgi toplumu kurumsal yapılanması,
• Ortak teknoloji hizmetleri ve altyapı,
• Etkin tedarik yöntemi,
• Veri ve bilgi yönetimi,
• Elektronik iletişim,
• İnsan kaynağı ve yetkinlik gelişimi,
• Güvenlik ve kişisel bilgilerin mahremiyeti konularında eylemler belirlenmiştir.
2020 yılını hedef alan bilgi toplumu stratejisinin yenilenmesine ilişkin hizmet alımı çalışmaları, 13 Kasım 2012
tarihi itibarıyla başlatıldı.
Bilgi toplumu stratejisinin yenilenmesine ilişkin hizmet alımı işi ihalesi tamamlanmış ve ihaleyi kazanan McKinsey
Danışmanlık Hizmetleri Ltd. Şti. ile Kalkınma Bakanlığı arasında 12 Kasım 2012 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.
Çalışmaların aşağıda yer verilen 8 ana eksen çerçevesinde yürütülmesi öngörülmektedir:
1. Bilgi Teknolojileri Sektörü
2. Genişbant Altyapısı ve Sektörel Rekabet
3. Nitelikli İnsan Kaynağı ve İstihdam
4. Toplumsal Dönüşüm
5. Bilgi Güvenliği, Kişisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli İnternet
6. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Yenilikçi Çözümler
7. İnternet Girişimciliği ve e-Ticaret
8. Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik
Mayıs, 2014 49
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Günümüzde ülkeler e-dönüşümde çok farklı deneyimler yaşamaktadır. Ülkeleri e-dönüşüme yönelten temel dinamikler;
• Ulusal-küresel baskılar
• Ulusal Stratejiler
- Rasyonellik – standartlaşma
- Etkililik- verimlilik
- Erişebilirlilik
- Tasarruf - (zaman, para)
- Yenilikçi hizmet-ürün sunumu
E-dönüşüm, gerek toplumsal düzeyde; gerek kamu yönetiminde kurumsal ve örgütsel düzeyde gerçekleşmektedir.
Toplumsal düzeyde dönüşüm “Bilgi Toplumu” kavramıyla; kurumsal ve örgütsel dönüşüm ise “e-devlet” kavramıyla
açıklanmaktadır. Kurumsal düzeyde e-dönüşüm kurumlarının mevcut iş ve süreçlerini BİT tabanlı hizmet üretme ve
sunmasına olanak sağlayacak yasal, yönetsel, örgütsel ve kültürel değişimi ifade eder. Yönetsel-örgütsel dönüşüm
örgütsel yapı, süreçler ve çalışanların niteliklerinde değişime neden olmaktadır.
Mayıs, 2014 50
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Sayısal Uçurum
Genel olarak bilgi teknolojileri ve bilgi erişiminde yaşanan eşitsizlik olarak ifade edebilecek sayısal uçurum ülkemizde
kimilerince sayısal bölünme, sayısal ayrım ve sayısal kopma olarak da ifade edilmektedir. Sayısal uçurum, bireyler,
haneler ve kurumlar olduğu kadar ülkeler için de söz konusu olabilmektedir. Ülkemizde sayısal uçurumun tespitine
yönelik yapılan ilk araştırmalar olarak TUENA 1997 Araştırması ve TÜBİTAK-BTYKA 2000 Araştırmalarından söz
edebiliriz.
Mayıs, 2014 51
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 52
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 53
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Teknolojik Altyapı-Erişim
E-devletin talep yönünün güçlenmesi ancak ülke düzeyinde erişilebilir hızlı ve güvenli teknolojik alt yapının
kurulmasıyla sağlanabilir.
Sayısal uçurum, bilgi ve iletişim teknolojilerinin olanaklarına erişenlerle erişmeyenler arasındaki farkı ortaya
koymak üzere geliştirilen bilgi toplumuna dönüşümü ortaya koymada kullanılabilir ölçümleme kıstasıdır. Sayısal
uçurum, değişik coğrafi alanlarda sosyoekonomik ve sosyokültürel koşullar, dil, fiziki engelli vb özellikler
bakımından farklılık gösteren, bireylerin, kurumların ve küresel ölçütlerin bilgi ve iletişim teknolojilerine
erişimde yaşanan eşitsizlikleri kapsayan çok boyutlu bir kavramdır.
Ülkelerin e-devlet teknoloji altyapısını güçlendirmede şu önlemleri alması beklenir:
• Güvenli ve hızlı ulusal iletişim alt yapısının kurulması ve sürdürülmesi
• Yeni iletişim kanallarına erişimi kolaylaştırıcı önlemlerin alınması (ucuzluk, öncelik, vb.)
Ülkemizde teknik alt yapı gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında düşük düzeyde olduğu görülmektedir. Nitekim Birleşmiş
Milletler 2012 e-devlet hazırlık indeksinde dünya ortalaması 0,326 iken Türkiye’nin teknik alt yapı kapasitesi 0,348
olarak belirlenmiştir. Kurumların güçlü bir teknolojik altyapıya sahip olmaları, kurumların başta eimza alt yapısına dayalı
elektronik belge yönetim sistemleri olmak üzere raporlama olanağı tanıyan yönetim bilgi sistemi, karar desteği sağlayan
ve rutin yapısal kararları sistem içinde alan karar destek sistemi ve uzman sistemlerle, kurumsal kaynakların bütünleşik
bir yapıda yönetilmesine olanak sağlayan kurumsal kaynak planlama sistemi ve mekân bilgisini de yönetmelerine imkân
tanıyan coğrafi bilgi sistemlerini de kurmalarını gerektirmektedir.
Kurumsal Yapı
Bu bağlamda ülkemizde 2000’lerin başında bilgi toplumu bakanlığı kurulması konusunda yasa tasarısı hazırlanmasına
rağmen henüz böyle bir kurumsal yapı tesis edilmemiştir. Bilgi toplumuna dönüşüm ve e-devlet çalışmalarıyla bilim ve
teknoloji alanındaki çalışmalar farklı bakanlık ve kurumlar tarafından yürütülmektedir.
Grafik 5.3: Türkiye’de Bilgi toplumu ve e-devlet Çalışmalarından Sorumlu Kurumsal Yapılar
Mayıs, 2014 54
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
e-devletin ortak platform ve arayüzlerini geliştirmeden sorumlu kurumları da e-devletten sorumlu kurumlar arasında
sayabiliriz:
• MERNİS-KPS, İçişleri Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü
• TAKBİS, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
• Coğrafi Bilgi Altyapısı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Coğrafi bilgi Sistemleri Genel Müdürlüğü
• MERSİS, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
İletişim
Gerek ulusal gerek kurumsal düzeyde e-devlet çalışmalarının önemli boyutlarından biri de iletişim alt yapısını tesis
etmektir.
Mayıs, 2014 55
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
KEP’in işleyiş süreci;
Grafik 5.4: KEP işleyiş süreci
İnsan Kapasitesi
Bilgi toplumuna dönüşümü ve e-devlet çalışmalarını yürütecek genç neslin yetiştirilmesi önemli bir sorun olarak
durmaktadır. Devletin bu gelişmeler ışığında aşağıdaki önlemlere girmesi kaçınılmazdır:
• Yeni neslin bilişim ve bilgi sistemleri okuryazarı olarak yetiştirilmesi
• Mevcut personele bilişim ve bilgi sistemleri okuryazar becerisi kazandırma
Bu önlemlerin alınmasında ülkemizde doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı ve Yüksek Öğretim Kurumu sorumludur.
Mayıs, 2014 56
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 57
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Emniyet Genel Müdürlüğü;
ASBİS Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi (Test Uygulaması)
Trafik fiube
• Araç Sorgulama
• Sürücü Belgesi Ceza Puanı Sorgulama
• Sürücü Belgesi İptal Bilgisi Sorgulama
• Emniyet Genel Müdürlüğü ePasaport Gönderi Takibi
Toplum Destekli Polis (TDP)
• Toplum Destekli Polislik Mahalle Polisi Hizmeti
Gelir İdaresi Başkanlığı;
E-Vergi Levhası Sorgulama
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı;
Gümrükler Genel Müdürlüğü E-Dilekçe
Tüketici İşlemleri
• Garanti Belgesi
• Kullanım Kılavuzu
• Satış Sonrası Hizmet Yeterlilik Belgesi
• Tüketici Kuruluşları Sorgulama
• Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Sorgulama
• Tüketici Portalı-Tüketici fiikayeti Uygulaması
• Esnaf ve Sanatkarlar Bilgi Sistemi
• Online Tüketici fiikayet Sorgulama
İçişleri Bakanlığı;
• İçişleri Bakanlığı e;_içişleri Projesi Evrak Takibi
• Kaymakam Adaylığı Sınav Başvurusu
İŞKUR;
• İş Başvuru Sonucu Sorgulama
• İfiKUR'a Olan Borcu Sorgulama
• İşsizlik Ödeneği Başvurusu
• İşsizlik Ödeneği Ödemesi
• Kriterlere Göre Açık İş Sorgulama ve İş Başvurusu
• Meslek Kursu Sorgulama
• Profile Göre Açık İş Sorgulama ve İş Başvurusu
• Türk Meslek Sözlüğü
• Iş gücü İnsan Gücü Planlama Sistemi Giriş Uygulaması
KOSGEB;
• İşletme Durum Sorgulama
Maliye Bakanlığı;
• Maliye Bakanlığı E-Bordro Hizmeti
• E-Yolluk Uygulaması
Milli Savunma Bakanlığı;
• Asal Hizmetleri
• Personel Seferberlik Hizmetleri
• Lojistik Seferberlik Hizmetleri
• MSB Bilgi Edinme Hakkı Hizmetleri
• Diğer Kurumsal Hizmetler
Milli Eğitim Bakanlığı;
• MEB Sınav Sonuç Sorgulama
• MEB Sınav Yeri Sorgulama
• Milli Eğitim Bakanlığı Öğrenci Bilgi Sistemi
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü;
• Adres Değişikliği Bildirimi
PTT;
• En Yakın PTT
• PTT Kayıtlı Gönderi Takibi
Sağlık Bakanlığı;
• Aile Hekim Bilgisi Sorgulama
• Organ Nakil Bilgisi Sorgulama
Mayıs, 2014 58
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
• Sağlık Bakanlığı Kayıt ve Tescil Bilgi Sistemi
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü;
Uçuş Mürettabatı Lisans/Rating Müracatı
SGK;
• GSS Tescil Kaydi Sorgulama
• Tedavi Bilgileri Sorgulama
• 4A Hizmet Dökümü Barkod Doğrulama
• Hekim Bilgilendirme
• Sahis Ödeme Durumlari Görüntüleme
• 4A Hizmetleri
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü;
• Tapu Bilgileri Sorgulama- Tapu Harç Sorgulama
TBMM Başkanlığı;
• TBMM E-Dilekçe Hizmeti
• TBMM İnternet Üzerinden Randevu
T.C. Merkez Bankası;
• Günlük Döviz Kurları
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme;
• Araç Muayene İşlemleri
• Denetim İşlemleri Firma İşlemleri
• Mesleki Yeterlilik İşlemleri (SRC/ODY/ÜDY)
• TÜVTÜRK-Yetki Belgesi İşlemleri
Yüksek Öğrenim Kredi Ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü;
Kredi Yurtlar Kurumu Burs Başvurusu Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Katkı Kredisi Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Kredi Geri Ödeme Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Kredi Numarasi Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Öğrenim Kredisi Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Yeniden Yapilandirma Kredi Geri Ödeme Sorgulama
Kredi Yurtlar Kurumu Yurt Başvurusu Sorgulama
Örnek 2: Ülkemizde nüfusun 75 milyon civarında olduğu, bu nufusun ancak 13.7 milyon kişisi edevlet kapıdan e-
hizmete ulaşmaktadır. E-devlet kapısına başvuranların oranın düşük olmasının altında yatan nedenler neler olabilir?
Tartışınız.
• Bilgisayar ve İnternet’e erişen vatandaşların oranının düşük olması
• Vatandaşların e-kapı farkındalığının düşük olması
• E-kapıdan sunulan hizmetlerin sınırlı olması
• Ülkede sayısal uçurum oranının yüksek olması
E-devlet Uygulamaları
Türkiye’de gerçekleştirilen önemli kamu bilişim projelerinden bazı örnekler;
• MERNİS • SGBnet
• UYAP • E-Bütçe
• VEDOP • E-Reçete
• POLNET • Medula
• TAKBIS • E-Gümrük
• E-İçişleri • E-Karne
• eKAP • E-Okul
• E-KAPI • Fatih Projesi
• E-Bildirge • E-Yazışma
Mayıs, 2014 59
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mayıs, 2014 60
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Diğer Uygulamalar
• EGM MOBESE Uygulaması
• Patent kurumu patent başvuruları
• TÜBİTAK araştırma destek başvuruları
• Gümrük uygulamaları
Mayıs, 2014 61
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
E-DEMOKRASİ
İnternet ve web teknolojileri yönetimlere demokratik açılımlar sunmada önemli fırsatlar getirmektedir. E-demokrasi bu
fırsatlar eşiğinde gündeme gelen son yıllarda e-devlet çalışmlarında önemle durulan konulardan biridir: Kısaca E-
demokrasi, kamu kurum ve kuruluşları, parlamento, hükümet ve muhalefet ve vatandaşlar arasındaki bilişim ortamında
yürütülen ve sürdürülen iletişim ve etkileşimlerini içeren süreç ve yapıların tesis edilmesidir.
E-demokrasi kavramı, günümüzde demokrasinin işlemesinin temelinde yer alan iletişim sorununun internet
teknolojilerinin olanaklarıyla giderilebileceği varsayımına dayalı ortaya çıkmış bir kavramdır.
Şeffaflaşma ve hesap verme kolaylığı sağlayan e-devlet uygulamaları iyi tasarlandığında e-demokrasinin yeşermesine
olanak sağlamakta ve aşağıda listelenen getirilere ulaşmaya olanak tanımaktadır:
• Kamu iş süreçlerinin tüm aktörlerin koordineli katkılarıyla etkinleştirme daha hızlı, verimli, saydam ve adaletli
üretilmesi ve sunulmasına hizmet etme,
• Yönetimde daha şeffaf ve hesap verebilir nitelikte iş yapma ortamı sağlama,
• Daha nitelikli tutarlı ve eşit koşullarda erişilebilir kamu veri ve bilgisine ulaşma,
• Vatandaşın yönetime katılma ve kendini ifade etme olanaklarını sağlama,
• Ortak ve entegre işleyen kamu iş süreçleri ile daha sağlıklı, az maliyetli ve kolay erişilebilir kamu bilgi ve hizmetleri
üretme ve sunma,
• Toplumsal sorunların aşılmasına vatandaşların daha duyarlı olmalarını ve bu sorunların birlikte aşılmasına olanak
sağlayacak önerilerin geliştirilmesine ve hayata geçirilmesine hizmet etme,
• E-demokrasi açılımlarıyla toplumsal ve bireysel refahı yükseltmek.
Örnek 3: İBŞ. belediyesi facebook ortamında yer alan vatandaş görüşlerini inceleyerek belediyenin e-demokrasi
uygulamasını yorumlayınız.
Belediyenin sosyal paylaşım sitesi olan ve dünyada 4. kullanıcı ülke olan ülkemiz vatandaşlarına doğrudan ulaşmak ve
onlara bu ortamdan bilgiler sunmak, alınan kararlara doğrudan katılımlarını sağlamak gibi faydalar sunar. Uygulamada
belediyenin bu faydaları yakalamaya çalıştığı gözlenmektedir.
Mayıs, 2014 62
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Kurumların e-devlet politikalarını oluştururken sosyal medyanın getirileri ve götürüleri konusunda sağlıklı
yönetilebilir stratejiler koyması beklenir. Sosyal medya ortamlarının yönetilmesinde aşağıdaki konulara dikkat
edilmelidir:
• Sosyal medya araçlarında yer verilen kişisel verilerin mahremiyeti ve kurumsal verilerin gizlilik ve güvenliği ile ilgili
kurallara titizlikle uyulmalıdır.
• Sosyal ağlar üzerinde ön yargı, ırkçılık ve ayrımcılık gibi olumsuzluklar doğuracak uygulamaları önlemeye yönelik
düzenlemeler yapılmalıdır.
Bilgi Savaşı
Politik ve askeri hedeşeri desteklemek üzere barış, kriz ve savaş dönemlerinde hasımın sahip olduğu bilgi altyapısı,
sistem ve süreçlerinin işlevselliğini engellemek, imha etmek, bozmak ve çıkar sağlamak amacıyla yapılan hareketler ile
düşmanın bu faaliyetlere karşı önlem alarak aldığı benzeri tedbirler ve hareketler bütünüdür.
Siber Güvenlik
Bilgi ve iletişim teknolojileri, İnternet ve web teknolojileriyle örgülenen sanal alanda “gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik”
gibi güvenlik unsurlarının sağlanmasını ifade eder. Bilgi güvenliğinden farkı, daha soyut ve geniş bir alanı kapsamasıdır.
Bilgi güvenliği, bilişim ortamlarında yer alan bilgilerin güvenliği kadar bu alanda yer alan bilişimin donanım, yazılım,
prosedürler ve bilgi sistemlerinin güvenliğini içerir. Bakanlar Kurulu 11/6/2012 tarihinde Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığının 11/6/2012 tarihli ve 1159 sayılı yazısı üzerine Ulusal Siber Güvenlik Çalışmalarının
Yürütülmesi, Yönetilmesi ve Koordinasyonuna İlişkin Karar”ın yürürlüğe konulmasına karar vermiştir.
Buna göre, kamu kurum ve kuruluşlarının, ulusal siber güvenliğin sağlanması amacıyla Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığı tarafından yayımlanan plan, program, usul, esas ve standartlara uyması beklenmektedir.
Siber Güvenlik Kurulunun siber güvenlikle ilgili alınacak önlemleri belirlemek, hazırlanan, plan, program, rapor, usul,
esas ve standartları onaylamak ve bunların uygulanmasını ve koordinasyonunu sağlamak gibi görevleri yerine getirmesi
kararlaştırılmıştır. Bu Kurul, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’nın başkanlığında Dışişleri, İçişleri, Milli
Savunma, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme bakanlıkları müsteşarları, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı, MİT
Müsteşarı, Genelkurmay Başkanlığı Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri Başkanı, Bilgi Teknolojileri ve İletişim
Kurumu Başkanı, TÜBİTAK Başkanı, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanı, Telekomünikasyon İletişim Başkanı ile
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı’nca belirlenecek bakanlık ve kamu kurumlarının üst düzey yöneticilerinden
oluşmaktadır.
Örnek 4: Kamu kurum ve kuruluşları siber güvenliğe ilişkin test ve çözüm üretme hizmetlerini nereden temin
edebilirler?
Kamu kurum ve kuruluşları siber güvenliğe ilişkin test ve çözüm üretme hizmetlerini Ulaştırma, Denizcilik ve
Haberleşme Bakanlığından alabilirler.
Mayıs, 2014 63
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bilgi Güvenliği
Bilgi güvenliği, en genel tanımıyla bilginin, üretim ve hizmet sürekliliği sağlamak, parasal kayıpları en aza indirmek
üzere tehlike ve tehdit alanlarından korunmasıdır. Bilgi güvenliğinin temel amacı;
• Veri bütünlüğünün korunması,
• Yetkisiz erişimin engellenmesi,
• Mahremiyet ve gizliliğin korunması
• Sistemin devamlılığının sağlanmasıdır.
Tehdit alabilecek hedefler şunlar olabilir:
• Yazılım - Donanım
• Veri - Depolama Ortamları
• Bilgi Aktarım Ortamları
• İnsan
Saldırgan Gruplar
Amatörler
Kişiler: Olağan bilgisayar kullanıcıları
Saldırı şekli: Çoğunlukla bir açığı farketme ve yararlanma şeklindedir.
Kırıcılar (Crackers)
Kişiler: Lise veya üniversite öğrencileri
Saldırı şekli: Sadece yapmış olmak için, veya yapılabildiğini görme/gösterme için, açık bulmaya çalışma şeklindedir.
Profesyonel Suçlular
Kişiler: Para karşılığı bilgisayar suçları işleyenler
Saldırı şekli: Saldırının hedeşeri önceden belirli, planlı ve organize şekildedir.
Mayıs, 2014 64
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Yönetsel Önlemler
• Güvenlik Politikaları
- Kurumsal Güvenlik Politikası
- Konuya Özel Güvenlik Politikası
- Sisteme Özel Güvenlik Politikası
• Standartlar ve Prosedürler
- Konfigürasyon Yönetim Prosedürü
- Yedekleme ve Yedekleme Ortamlarını Saklama Prosedürü
- Olay Müdahale Prosedürü
- İş Sürekliliği ve Felaket Kurtarma Prosedürü
• Güvenlik Yaşam Döngüsü
- Sistem Güçlendirme -Hazırlık
- Saldırı / Sorun Tespiti
- Tespit edilen olaya özgü önlemlerin alınması / kurtarma
- İyileştirme, tespit edilen olayın tekrarını önleyecek önlemler
• Minimalist Yaklaşım
- Kimseye gerektiğinden fazla erişim hakkı tanımama
- Kimseye gerektiğinden fazla bilgi vermeme
- Gerekmeyen hiçbir yazılımı yüklememe
- Gerekmeyen hiçbir hizmeti sunmama
Teknolojik Önlemler
• Kriptografi, Sayısal İmza ve PKI
• Ağ Bölümlendirmesi ve Güvenlik Duvarları
• Yedekleme, Saldırı Tespiti
• Erişim Denetimi, Anti-Virüs Sistemleri
Mayıs, 2014 65
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
2. Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’nin bilgi toplumu stratejisi belgesinde yer alan stratejik önceliklerden birisi
değildir?
a. BİT odaklı kalkınma
b. Sosyal Dönüşüm
c. Kamu yönetiminde modernizasyon
d. Vatandaş odaklı hizmet
e. İletişim Altyapı ve Hizmetleri
4. E-devletin temel sorun alanları arasında gizlilik, ———-, etik, kurumsal özerklikte erozyon, ———— ve demokratik
değerlerin göz ardı edilmesi sayılabilir. Bu cümlede yer alan boşluklar için uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?
a. güvenlik - mali kaynak yetersizliği
b. fieffaşık - özgürlük
c. mahremiyet- moral
d. etkinlik-özgürlük
e. bütünlük- gğvenlik
Mayıs, 2014 66
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
5. Ülkemizde hangi kurum bilgi ve iletişim teknoloji alanının düzenlenmesini ve denetlenmesinden sorumludur?
a. TÜBİTAK
b. TÜRKSAT
c. BTK
d. Kalkınma Bakanlığı
e. Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı
9. “Kablosuz ve sanal ortamlarda işin zaman ve mekandan bağımsız örgütlenmesi”, m-devlete hangi bakış açısının
temelini oluşturur?
a. Araçsal bakış
b. Teknoloji odaklı bakış
c. Değişim ve Dönüşüm bakış açısı
d. Geniş bakış açısı
e. Kuşbakışı
Mayıs, 2014 67
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 6
Kamu Etiği
Mayıs, 2014 68
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Geleneksel kamu yönetimine yöneltilen eleştiriler arasında; sonuçtan çok girdiyi öne çıkaran denetim odaklı
anlayışa bağlı olarak, esneklikten yoksunluk yanında, yaratıcılık, girişimcilik ve katılımcılık gibi kurumsal dinamizmi
artıracak yaklaşımlara sırt çevirme ve toplumsal beklentilere duyarsız kalan bir işleyiş düzeni öne çıkmaktadır. Yeni
kamu yönetimi anlayışı, en basit deyimiyle, özel sektöre ilişkin yönetsel anlayış, yaklaşım ve tekniklerin kamu
yönetimine uygulanması ve kamuda özel sektör kültürüne eş bir kamu kültürü yaratılmasını anlatır. Kamu yönetimin bir
büyük işletme olarak ele alan söz konusu anlayışın özü; işletmeciliğe ilişkin değer, ilke ve uygulamaların kamu
yönetimine aktarılması ve yeni bir kamu kültürü yaratılmasıdır. Yeni kamu yönetimi anlayışıyla; piyasa temelli, yatay ve
esnek yapılanmaya dayanan, aşırı hiyerarşiden arınmış, kamusal hizmetlerin daha yerel ölçekte yürütülmesi
öngörülmektedir. Günümüz kamu yönetimi uygulamaları ulusal sınırları aşmaktadır. Küreselleşme süreci, toplumsal
sistemleri sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal ilişkiler yönünden birbirine yaklaştırırken; etik sorunlar ulusal sınırları aşıp
başka ülke sistemleri üzerinde de olumsuz yansımalar yaratmaktadır.
Mayıs, 2014 69
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bu nokta da öne çıkan kamu etik altyapısı ve kurumsal sistem bileşenleri şunlardır:
Etik kültür oluşumunu destekleyen siyasal erk, etik alanında kurumsal yapı ve uygulamayı düzenleyen hukuksal yapı,
kapsamlı biçimde tanımlanmış etik ilkeler, etik ihlallerine karşı etkin bir hesap verme ve yaptırım sistemi, etkili etik
liderlik uygulamaları, kamu görevlilerinde mesleki yetkinlik ve etik bilinç geliştirmeye yönelik programlı sosyalizasyon
uygulamaları, toplumun etik davranışlara yönelik ilgi ve duyarlık düzeyi, kamusal hizmet üretimini ve üretim sürecinde
yer alan kamu görevlilerini denetleyen güçlü medya ve sivil toplum örgütleri, kamu kurumlarının kurumsal amaç ve
hedeşerinde açıklık, bilinirlik.
Etik altyapı bileşenleri arasında yer alan siyasal erk, siyasal sistemi ve toplumu yönlendirme gücüyle kendisini gösterir.
Etik bir hukuksal yapı da erkler ayrılığı üzerinden yasama-yürütme-yargının ortak çabasıyla kurulup geliştirilir.
Kamu etik altyapısı içinde yer alan etik ilkeler, kamu görevlisinden yapması beklenen davranışların yönünü gösterirler.
Bunlar ne kadar açık, yalın, anlaşılır ve kesinlik taşırsa etkililik derecesi de o kadar yükselmiş olur. Etik alt yapının
önemli bileşenlerinden birisi de etik liderliktir. Nitekim, etik değerler sisteminin yerleştirilmesinde gerekli düşünce ve
uygulama ortamının yaratılması, öncelikte yöneticilerin etik rol davranışları sergilemesini gerektirmektedir. Etik ilkelerin
yaşam bulabilmesi kamu görevlisinin yaptığı işin öngördüğü bilgi, beceri ve alışkanlıklara sahip olmasını, yani
konusunun uzmanı olmasını gerektirir. Bu durum kısaca, mesleki profesyonelliktir. Kuşku yok ki kamu etiğinin gelişip
kökleşmesi toplumun bu konudaki kültürel altyapısından soyutlanamaz. Toplum neyse kamu da odur. Dolayısıyla
toplumun etik sorunlar karşısındaki duyarlığı, ister istemez kamu sistemine de yansıyacaktır
Mayıs, 2014 70
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Etik Liderlik
Etik liderlik davranışları incelendiğinde birkaç ortak nokta öne çıkmaktadır. Bunlar;
adiliyet, dürüstlük, eşitlik, tarafsızlık, güvenilirlik biçiminde sıralanabilir. Liderlik kabaca, başkalarını etkileme ve
harekete geçirme yeteneğidir. Etkili liderlik, kurumun etik değerleri üzerine yoğunlaşmayı, çalışanların bu değerleri
içselleştirmesi yönünde çaba göstermeyi ve bu uğurda örnek davranışlar sergilemeyi gerektirir. Etik liderlik, lidere etik
değerler konusunda koruyucu ve geliştirici roller yüklemektedir.
Kamu yönetiminde etik değerlerin yerleştirilip yaygınlaştırılması en başta siyasal erki elinde tutanlar kadar, bürokratik
mekanizmanın tepe noktalarında yer alanlardan başlayarak her düzeydeki lider yöneticilerin ilgi ve görev alanındadır.
Etik liderlik; kurumda temel olan etik değerlerin yönünün belirlenmesini, değişim hızının kestirilmesini, kişisel
performans ve örgütsel başarıyı oluşturan ögeler ile etik değerler arasında etkin bağ kurulmasını; kurumsal vizyon, amaca
bağlılık, yenilik ve yaratıcılık gibi yönetsel görevlerle etik ilkeler arasındaki etkileşimin sağlanıp gözlenmesini gerektirir.
Kamu yöneticilerinin gösterdiği etiğe bağlılık düzeyi, astlarının onlara olan saygı, güven ve desteğinin artarak
liderleşmeleri için de ilk adımdır. Liderleşme, bir göreve atanan yöneticinin, yöneticilik rolünden lider rolüne geçerek,
gücünü grup üyelerinden almasını anlatır. Liderleşme, yönlendirmede referans kişi olmaktır. Kamu yönetim sistemlerini
etkili ve daha başarılı kılabilmek için, etik ilke ve değerleri önemseyen, dürüst, güvenilir, alanında yetişmiş etik lider
yöneticiler gerekir. İşletme yönetimi alanında çok tanınmış bir akademik kişilik olan Peter Drucker, yönetimdeki içtenlik
ve ciddiyetin kanıtını lider yöneticilerin dürüst kişiliğini her koşulda koruyabilmesine bağlamaktadır. “balık baştan
kokar!” Sonuçta, tepe yöneticinin kişiliği, aynı zamanda örgütün kişiliğini temsil eder.
Etkili bir kurumsal liderin önemli işi; üyelerde etik farkındalık düzeyini yükseltici çalışmalar yapmak, çıkar çatışması
yaratacak değerlerin analizi konusunda yol gösterici olmaktır.
Örnek 3: Kamu yöneticisinin etiğe gerekli bağlılığı göstermediği yerde, bu sorumluluğu astlardan beklemek ne kadar
işlevseldir?
Bu işlevsel yanı düşük bir bekleyiş olacaktır. Çalışanlar, çevrelerinde örnek alabilecekleri saygın bir rol modeli görmek
isterler. Buna konumlarıyla en yakın olanlar ise yöneticilerdir. Rol modeli etik açıdan sorunlu olduğunda çalışanlarda
güdülenme ve işi sahiplenme sorunları yaşanacaktır. Bu bakımdan, kamu yönetiminde kurumsal sistemin başarısı için
evrensel referanslar ışığında etik değer ve ilkeleri önemseyen, dürüst, güvenilir etik liderlere gereksinim vardır.
Mayıs, 2014 71
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Yolsuzluk Olgusu
Yozlaşma kavramı, öngörülen standartlara ulaşmayı engelleyen her türlü davranışı içine almaktadır. kamu görevlisinin
“nüfuz ticareti” yoluyla yolsuzluk yapması da ağır bir etik ihlaldir ve yine yozlaşma kavramı içinde anlam bulur.
Etik davranış ile yolsuzluk karşıt kavramlar olup etik, yolsuzluğun panzehiridir. Gerçekte yolsuzluk, kategorize eden,
sınışayan bir kavramdır. O nedenle yolsuzluk suç değildir; suç olan yolsuzluk sınışaması içinde yer alan rüşvet,
sahtecilik, görevi kötüyle kullanma gibi eylemlerdir.
Mayıs, 2014 72
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
2005 yılında yayımlanan AB ilerleme raporuna göre, Türkiye’deki firmalar yıllık satışlarının yüzde 0,6’sı
kadar tutarı “yetkililere hediye olarak, denetimlerden kaçmak, izin ve ruhsat almak, ihale kazanmak ya da
bürokratik süreçleri hızlandırmak için” harcamaktadır. Türkiye’deki her üç yatırımcıdan biri ise hukuk
sistemine güvenmemektedir. Dünya Bankası raporları da kamu bürokrasisinin yatırımcılar tarafından bir engel
olarak görüldüğü yönündedir.
Yolsuzluktaki artış, toplumsal bir çürüme ve büyüyen yaradır. Bu amaçla Uluslar arası Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği
Örgütü (OECD), Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kuruluşlar ve ulusüstü siyasal
örgütler yolsuzlukla baş edilebilmesi için belirli sözleşme, ilke ve standartlar geliştirerek kamuoyu yaratılmasına çaba
göstermektedir. Avrupa Birliği, üye ülkelerle yolsuzluk konusunda iş birliği için öncelikli üç alan belirlemiştir.
Yolsuzlukla savaşım yönüyle AB-Türkiye ilişkilerinde de bu boyutlar öne çıkarılmaktadır. Bu alanlar şöylece
özetlenebilir:
(1) Kamu hizmeti düzenlemelerinin açık ve kaliteli kılınması, katılımın sağlanması
(2) Yolsuzlukla savaşım konusunda kamuda var olan uzmanlık birimlerinin güçlendirilmesi,
(3) Yolsuzluğa karşı sürekli eğitim ve kamuoyu bilincinin artırılmasıdır.
Alanında saygın bir kuruluş olan Uluslararası Saydamlık Örgütü’nün her yıl yayımladığı yolsuzluk algılaması endeksine
göre, Türkiye’nin ülkeler sıralaması içindeki yeri 2000’li yıllar içinde kimi küçük oynamalar gösterse de fazla
değişmemektedir. Yolsuzluk nedenleri yönetsel, yapısal ve siyasal temeller üzerine oturtulabilir.
Yönetsel nedenler, kamu yönetim sistemindeki örgütlenme ve yönetim tarzıyla ilgilidir. Yapısal nedenler ise daha çok;
ekonomik, kültürel ve diğer sosyolojik ögelere yöneliktir. Siyasal nedenler ise iş başında bulunan siyasal erkin belli
konularda uygulama politikası olarak ortaya koyduğu tercihlerden kaynaklanan etkileri kapsamaktadır. Yolsuzluğun iki
ana değişkeni ise yetkili olma ve hesap vermekten bağışık olmaktır. Hesap vermenin olmadığı, yapanın yanına kaldığı bir
sistem, yolsuzluğu önlemekten öte destekleyicidir. Yolsuzlukla savaşım bir yandan destekleme araçlarının sınırlanması,
öte yandan da caydırıcı araçların, yani yaptırımların artırılmasını gerekli kılmaktadır.
Kayırmacılık: Kendi içinde; akraba kayırmacılığı (nepotizm), eş dost kayırmacılığı (kronizm), siyasal kayırmacılık
(patronaj/partizanlık) ve hizmet kayırmacılığı olarak açığa çıkmaktadır.
Örnek 4: Bir ülkede yolsuzluk alınacak önlemlerin ardından tümüyle sonlanabilir mi?
Kaynak kullanımı ile karar yetkilerinin birbirinden ayrıldığı, saydamlığı ve hesap verilebilirliği öne çıkaran bir sistemde
yolsuzluk sonlanmasa bile oransal olarak azalmak durumundadır. Karar sürecinde tekelci anlayış yerine, karar
sonuçlarından etkilenme olasılığı olanların da bu süreçte işe koşulacağı bir mekanizma, pek çok potansiyel yolsuzluk
ortamının önüne set çekebilecektir. Hesap verme sistemlerinin etkinleştirilmesi ise bu konuda caydırıcı bir etki
yaratacaktır.
Etik İkilemler
Belirsizlikler, kimi zaman kuşku ve kararsızlık yaratabilir. Kamu görevlileri etik kararlar alırken çoğu kez kendi kişisel
değerlerini de işe koşarlar. Bu değerler görelidir. Koşullara göre farklı değerler öne çıkabileceği gibi, kimi zaman da
kurumsal değerler ile kişisel değerler çatışma içinde olabilir. Sergilenecek davranışın ayırdında olarak bilinçli bir
seçimde bulunmak ikilemle ilgili değildir. İkilem birey açısından belirsizlik durumunda olur.
Birinci ikilem türü, kaçınma-kaçınma çatışmasından doğar. Çatışan etmenlerden hiçbiri yeterince tatmin edici değilse ve
bunlardan birisinin seçilmesi zorunluğu varsa, bu karar verici açısından bir ikilem nedeni olacaktır. Sonuçta, kamu
görevlisi, bunlar içinden en az kötü olanı seçmeye zorlanmaktadır.
İkinci ikilem türü ise yaklaşma-yaklaşma çatışmasından kaynaklanır. Burada da eldeki seçeneklerin tümü olumlu
olmasına karşın, bunlar arasında bir seçim yapılması zorunluğu ikilem doğurmaktadır.
Üçüncü ikilem türü, yaklaşma-kaçınma çatışmasından doğar. Alınacak karar ya da yapılacak uygulamanın kamu
görevlisinin değer anlayışı ile örtüşmemesi ikilem nedenidir. Bir yandan kurumsal görev, öte yandan da kişisel
değerlerden doğan karşıt yükümlülükler bireyi algısal uyumsuzluğa sürükler.
Kamu görevlisi tarafından alınacak kararın kendisi ya da yakın çevresine avantaj sağlayacağı her durum ikilem
nedenidir. Türkiye’de sağlık hizmetlerinde etik konusunda yapılan bir çalışmada, ilaç temsilcilerinin hekimleri
ikileme sürüklediği, kendi firmalarına belirli satış kotalarını yakalama uğruna hekimlere maddi ve manevi baskı
uyguladıkları bulgulanmıştır.
Etik ikilemden kurtulmanın yolu, konuyu kişiselleştirmeden toplumsal algı penceresinden görmeye çalışmaktır.
Başkalarının sizin görevsel davranışınızla ilgili “olumlu tutum takınmayacağını görüp düşündüğünüz” her durum bir
etik tartışma alanı yaratır. Bu durumda etik ilkeler yol gösterici olacaktır.
Mayıs, 2014 73
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Örnek 5: O gün lise binasında üniversiteye giriş sınavı vardır. Sınava il valisinin çocuğu da girecektir. Vali, sınav
yapılırken denetleme bahanesiyle okula gelmiş, okul müdürünün odasında sınav sonuna kadar bulunmuş, bunu gören
veliler ise valiye tepki göstermiştir. Acaba velilerin tepkisine neden olan etik sorun nedir?
Toplumda güvensizlik yaratacak davranışlardan kaçınmak yöneticilerin önde gelen sorumluluklarından birisidir.
Olayda valinin davranışı bir etik ikilem sorunu oluşturmaktadır. O sınavda valinin öteki velilerden farkı yoktur. Sınav,
eşit koşullarda bir yarışmadır. Veliler ilin üst yöneticisinin yaptığı davranışı, eşitliğe aykırı biçimde, sahip olduğu yetkiyi
kötüye kullanarak kendi çocuğuna avantaj yaratma girişimi olarak görmüştür. Valinin orada müdür odasında bulunup
beklemesi, astları üzerinde baskı oluşturarak, çıkar çatışması için potansiyel yaratmıştır.
Etik ikilemleri en aza indirebilecek kurumsal politika ve stratejiler denenmelidir. Bunun için etik altyapısında önem
verilecek noktalar şunlar olabilir: Kamu kuruluşunun dürüstlük ve güvenirlik çerçevesini tanımlama, çıkar çatışmalarını
tanımlama, çıkar sağlanan durumların kabul edilemez biçimlerini yasaklama, çıkar çatışmasından hem kuruluşun hem de
kurum içi ve kurum dışı kamuoyunun bilgilenmesini sağlayacak sistemler kurma (saydamlık), finansal beyan
düzenlemeleri getirme, çatışma durumunu yönetecek biçimde (olasılıkları göz önünde tutan) gelecek yönetimi
davranışları sergileme, çıkar sağlayıcı durumları yaptırıma bağlama.
Mayıs, 2014 74
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
KGEK’in Kuruluş ve Görevleri: Kurul, Başbakanlık bünyesinde ve 11 üyelidir. Üyeler bakanlık, il belediye
başkanlığı, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay üyeliği, kamuda ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarında üst düzey
kamu yöneticiliği, üniversite rektörlüğü ya da dekanlığı yapanlar arasından seçilir.
Kamu Görevlileri Etik Kurulunun başlıca görevleri şunlardır (5176 SK):
• Kamu görevlilerinin uyması gerekli etik davranış ilkelerini belirlemek
• Kamuda etik kültürünü yerleştirmek üzere çalışmalar yapmak, yapılacak çalışmalara destek olmak
• Etik ilkeler ve bunların uygulanma sorunları hakkında kurumlara görüş bildirmek
• Hediye alma yasağının kapsamını belirlemek ve uygulama durumunu izlemek
• Gerektiğinde kamu görevlilerinin mal bildirimlerini incelemek
• Etik davranış ilkelerinin ihlaliyle ilgili inceleme ve araştırma yaparak sonucunu yetkili makamlara bildirmek.
Örnek 7: Türk kamu yönetiminde son dönemde etik alanda gözlenen yapısal gelişme eğilimlerinin gerekçesi nasıl
açıklanabilir?
Toplumsal gereksinimlerin karşılanması ve kamu yararının daha etkili kılınmasında ortaya çıkan darboğazlar, verimlilik,
kalite sorunları ve artan etik dışı uygulamalarla açığa çıkmaktadır. Bu durum kamu yönetimine olan güveni sarsmakta,
daha çok yolsuzluk artışına neden olmaktadır. Batılı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar arasında etik konusuna ilişkin artan
duyarlılık ve kamuoyu baskısı vardır. Hem bu durum hem de yeni kamu yönetimi anlayışının gerekleri, kamu etik
sisteminin yeniden yapılandırılmasını gerektirmiştir. Etik alanında yapılan düzenlemeler bu durumun yansımalarıdır.
Etik Komisyonları
Kamu kurum ve kuruluşlarında Etik Kurulun uzantısı olarak oluşturulmuş kurumsal yapı, Etik Komisyonlarıdır. Etik
komisyonları kamu etiğine ilişkin örgütlenmenin kurumsal ayağını oluştururlar.
Bunların temel işlevi, ilgili kurumda etik kültürünü geliştirici çalışmalar yapmaktır. Bu temel işlev üzerinden hareketle,
etik komisyonlarına verilen görevler 3 madde hâlinde şöylece sıralanabilir:
1. Kurum ölçeğinde etik kültürünü yerleştirmek ve geliştirmek,
2. Kamu görevlilerinin karşılaştıkları etik sorunlara yönelik öneri ve yönlendirmelerde bulunmak,
3. Kurumsal etik uygulamaları değerlendirmek.
Kurumlarda ayrıca disiplin kurullarının bulunması ve bunların yaptırım gücü ile donatılmış olması karşısında, etik
komisyonların görevleri içinde daha çok ‘kurumsal etik bilinç yaratma’ işlevi öne çıkmaktadır.
Mayıs, 2014 75
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Öte yandan, etik hukuki yapıya ilişkin “adli yaptırımlar” 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda karşılığını
bulmaktadır. Ceza yasası; rüşvet, irtikâp, zimmet, görevi kötüye kullanma, yetkili olmadığı bir iş için çıkar sağlama,
göreve ilişkin sırrı açıklama, ihaleye fesat karıştırma gibi durumları çıkar çatışmasından ve yetkinin kötüye
kullanımından doğan yolsuzluk suçları olarak tanımlamakta ve adli cezalar getirmektedir. Ceza yasasına konu
yaptırımlar, kamu görevlisini etik dışı davranıştan uzaklaştırma ya da kaçındırma işlevi de görmektedir. Buna göre,
örneğin zimmet suçunun cezası 5-10 yıl, rüşvet için 4-12 yıl, görevi kötüye kullanmanın cezası da 1-3 yıl kadar hapistir.
Devlet memurunun ticaret yapması ise 6 aya kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılmayı gerektirmektedir.
Kamu etiği açısından etik davranışı besleyen kaynaklar birkaç başlıkta toplanabilir:
Bunlar, insan haklarına verilen değer, insan onuruna saygı, kamu yararı bilinci ve kurumsal saygınlığı koruma ve
geliştirme düşüncesidir. Kamu yönetiminde geçerli olması beklenen ilkelere yön veren temel kavramlar ise adalet,
eşitlik, tarafsızlık, yasallık, nesnellik, saydamlık ve saygınlıktır.
Evrensel anlamda etiğe gerçeklik kazandıran kavramlar arasında yer alan ‘dürüstlük ve tarafsızlık’ özel önemde bir
ilkedir. Adil ve adaletli yönetim sayılan özellikler yanında, içtenlik ve açıklık da gerektirir. Kamu yönetiminde
gizli gündem uygulamalarına yer yoktur. Adil yönetim çalışanlar arasında ayırımcılık ve kayırmaya karşı durur.
Saygınlık, güvenilir olmayı anlatır. Bu bakımdan, ‘saygınlık ve güven’ ilkesini oluşturan iki kavram birbirini
tamamlayan kavramlardır. Önemli etik ilkelerden birisi de ‘çıkar çatışmasından kaçınma’ ilkesidir. çıkar çatışması,
kişisel olan ile kamusal olan çıkarların çatışmasıdır. Bu çatışma duruma göre; ekonomik kayırma, sosyal kayırma, siyasal
kayırma, nepotik kayırma ve kültürel kayırma biçiminde olabilmektedir.
Mayıs, 2014 76
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Nepotizm: Kavram, Latincede ‘yeğen’ anlamındaki ‘nepos’ sözcüğünden gelmektedir. Kavram, geçmişte aile üyelerine
çıkar sağlayan ‘papa’ları tanımlamak için kullanılmıştır. Günümüzde, güç ve konumunu akrabaları yararına istismar eden
kimseler için kullanılmaktadır. Nepotik kayırma doğal, içgüdüsel değil, bilinçli ve ussal olarak seçilmiş bir davranış
olarak değerlendirilmelidir.
Kültürel kayırma: Aynı psikososyal ortam içinde ortak kültürel değerleri benimseyenleri anlatmak üzere ve daha çok da
hemşeri kayırmacılığı için kullanılmaktadır. Etnik ve dinsel kaynaklı kayırmalar da aynı kapsamdadır. Sosyal amaçlı
kayırma ise kişinin kendisi ya da çevresinin toplumsal statüsünü güçlendirme adına kamu gücünü tek yanlı olarak
örneğin; vakıf, dernek, spor kulübüne yardım, bağış vb. için kullanmasıdır.
Kamu etiğinin en temel ilkelerinden birisi de saydamlıktır. Saydamlık, kurumsal hedefleri, bunun için uygulanacak
politikaları ve bu politikaların sonuçlarını izlemek üzere gerekli olan bilginin “düzenli, anlaşılabilir, tutarlı ve güvenilir
biçimde” sunulmasıdır.
Öte yandan, yeni kuşak kamu etiği ilkelerinden bir başkası da katılımcılıktır. Katılımcılık ilkesi, hizmetten
yararlananların ve diğer paydaşların karar süreçlerinde dikkate alınmasını, bu yolla karar kalitesinin yükseltilmesini
öngörür. Yeni kamu yönetimi yaklaşımıyla öne çıkan kavramlardan birisi olan hesap verebilirlik, kamu görevlisinin
yaptığı eylem ve işlemlerin ardında durabilmesi, işlemsel sorumluluğu üstlenmesidir.
Kurumsal işleyişte çalışanlar kadar yöneticiler açısından da ele alınan hesap verebilirlik ilkesi, etik ilkelerle ilgili
Yönetmelikte, “yöneticilerin hesap verme sorumluluğu” adıyla düzenlenmiştir. İlkeye göre, kamu görevlisi, kamu
hizmeti üretiminde kendisine verilen yetkiler ve üstlendiği sorumluluklar açısından kamusal değerlendirme ve denetime
açık ve hazır olmak zorundadırlar.
Hesap verebilirlik kapsamında her yönetici, ilgili plan ve stratejilerle uyumlu olmayan işlem ve eylemleri engelleme
konusunda çaba göstermelidir. Bunun için de yöneticiler, astlarının “usulsüzlük” ve yolsuzluk yapmasını engelleyecek
önlemleri almalıdır.
DEĞERLENDİRME:
1. Aşağıdakilerden hangisi kamu yönetiminde etik konusuna ilgiyi artıran nedenlerden birisi değildir?
a. Kamu kaynaklarının verimsiz kullanımı
b. Yolsuzluk olgusundaki artış eğilimleri
c. Kamu yönetimi literatüründeki gelişmeler
d. Kamu görevlilerinin niteliği ile ilgili sorunlar
e. Toplumda giderek artan daha nitelikli hizmet beklentisi
3. Türk kamu yönetimindeki etik yapılanma içinde “etik ilkeler ve bunların uygulanma sorunları hakkında kurumlara
görüş bildirme” görevi aşağıdakilerden hangisine aittir?
a. Devlet Personel Başkanlığı
b. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
c. Devlet Denetleme Kurulu
d. Kamu Görevlileri Etik Kurulu
e. Etik komisyonları
Mayıs, 2014 77
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
6. Aşağıdakilerden hangisi kamu yönetiminde etik altyapı bileşenlerinden birisi olarak tanımlanamaz?
a. Siyasal erk
b. Hukuksal yapı
c. Bilişim teknolojileri
d. Etik yaptırımlar
e. Kurumsal amaçlarda açıklık
7. Kamu çalışanlarının doğrudan ‘dış denetim’ yoluyla etik ilkelere uymaya yönlendirmeyi temel alan etik yaklaşım
aşağıdakilerden hangisidir?
a. Dürüstlük temelli yaklaşım
b Kural temelli yaklaşım
c. Dürüstlük ve kural temelli yaklaşım
d. Kişisel vicdan yaklaşımı
e. Toplumsal temelli yaklaşım
8. Aşağıdakilerden hangisi kamu yönetiminde yolsuzluğa ortam hazırlayan kuramsal etmenlerden birisi değildir?
a. Yetersiz ödül sistemi
b. Tek başına karar alma yetkisi
c. Yetersiz hesap verme sistemi
d. Tek başına kaynak kullanım yetkisi
e. Hesap verme sistemine tabi olmama
9. Yürütmekte olduğu görev nedeniyle, kişisel çıkarı ile genel kamu çıkarının çeliştiği hisseden kamu görevlisi
aşağıdakilerden hangisini yapmamalıdır?
a. Çatışma durumunu bağlı olduğu üst amire bildirme
b. Kendi çıkarına değil, kurum çıkarına yönelme
c. Kendi çıkarını öne alıp kurum çıkarını görmezden gelme
d. Bu görevin başkası tarafından yapılmasını isteme
e. Çıkar çatışmasını nasıl çözebileceğini araştırma
10. Yönetsel davranışlarında kamu yararının gözetilmesini önde tutan kamu yöneticisi yaklaşımı aşağıdakilerden
hangisiyle ilgilidir?
a. Etiğe bağlı yönetim
b. Etik karşıtı yönetim
c. Etiğe ilgisiz yönetim
d. Etiğe bağlı ve ilgisiz yönetim
e. Etiğe karşı ve ilgisiz yönetim
Mayıs, 2014 78
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 7
Yönetişim
YÖNETİŞİM KAVRAMI
Yönetişim Kavramının Ortaya Çıkışı ve Gelişimi
Avrupa Komisyonu kendi yönetişim anlayışını “European Governance: A White Paper” adlı “Avrupa Yönetişimi” olarak
nitelendirilebilecek olan belgeyle, ortaya koymaktadır. Belge, Avrupa Birliği’nin yurttaşları tarafından kendisine verilen
yetkileri nasıl kullandığı sorunuyla ilgilenmekte, belgede iyi yönetişimin açıklık, katılım, hesap verebilirlik, etkinlik ve
tutarlılık olarak 5 temel ilkesi olduğundan söz edilmektedir. Yönetişim yaklaşımıyla devlet artık hizmet sunan bir birim
olmaktan çıkmakta ve “hizmet sunumunu düzenleme” rolünü üstlenmektedir. Burada “dikey hizmet sunumu” yerine
“yatay bir koordinasyon” söz konusudur. Bu model çerçevesinde gerçekleştirilmek istenenler şöyle sıralanabilir: Kamu
sektöründe etkinliğin sağlanması, rekabetin ve piyasaların desteklenmesi ve özel teşebbüs için uygun ortamın yaratılması
amacıyla devlet içinde ve dışında girişimciliğin geliştirilmesi; kamu kuruluşlarının özelleştirilmesi; kamu personel
sayısının azaltılarak kamu hizmetlerinde reforma gidilmesi; bütçenin kontrol edilmesi; idarenin ademimerkezileşmesi ve
devletin dışındaki aktörlerin daha fazla kullanılması”. Sermaye şirketlerinde, hisse oranları farklı da olsa ortakların,
yönetsel kararları hep beraber almaları yönetişim uygulamalarının ilk örneklerini teşkil etmektedir.
ABD’de Osborne ve Gaebler’in Devletin Yeniden Keşfi kitabında Yönetişim kavramı, “kürek çeken değil dümen tutan
devlet” sloganıyla gündeme getirdikleri ve tüketicilik veya pasif vatandaşlık yerine katılımcı vatandaşlık anlayışıyla ele
aldıkları yeni yaklaşıma dayandırılmıştır.
Örnek 1: “Kürek çeken değil dümen tutan devlet” sloganıyla ne anlatılmak istenmektedir?
ABD’de Osborne ve Gaebler’in Devletin Yeniden Keşfi kitabında “kürek çeken değil dümen tutan devlet” sloganıyla
gündeme getirdikleri ve tüketicilik veya pasif vatandaşlık yerine katılımcı vatandaşlık, fiilen hizmet gören değil
düzenleyen ve denetleyen devlet öngörüsüdür. Bu slogana göre aşırı genişleyen devlet örgütlenmesinin küçültülmesi,
yetki devri, yetki genişliği, özerklik ve özelleştirme uygulamalarıyla devletin küçültülerek asli fonksiyonlarına yeniden
dönüştürülmesi yaklaşımı vurgulanmaktadır.
Yönetişimin Tanımı
Dünya Bankası, yönetişimi iyi yönetişim olarak ele almakta ve şöyle tanımlamaktadır: “İyi yönetişim (good governance),
açık ve öngörülebilir bir karar alma sürecinin; profesyonel bir bürokratik yönetimin; eylem ve işlemlerinden sorumlu bir
hükûmetin; ve kamusal sürece aktif bir şekilde katılımda bulunan sivil toplum ve hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu
bir düzeni ifade eder”. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’na (UNDP- United Nations Development Programe) göre:
“İyi yönetişim, bir ülkedeki ekonomik, siyasal ve idari otoritenin her düzeydeki işlemleri yürütmesi anlamına
gelmektedir. İyi yönetişim, vatandaşların ve toplumsal grupların kendi çıkarlarını korumak ve yasal haklarını kullanmak
için gerekli mekanizmalara ve kurumlara sahip olmalarını gerektirir.”
Yönetişim, “bir sosyo-politik sistemdeki ilgili bütün aktörlerin ortak çabalarıyla elde edilen sonuçların oluşturduğu yapı
ya da düzen”; “değişik aktörlerin etkileşiminin ortaya çıkardığı bir süreç”; “kamu kuruluşları ile özel sektör arasındaki
sınırlarda gelişen yönetim tarzları”; “daha iyi yönetebilmek amacıyla yönetimin yeniden yapılandırılması”; “birbirine
bağlı olan pozisyonların ve çatışan, karşıt çıkarları olan aktörlerin oluşturduğu, farklı ağsal yapıları koordine eden bir
süreç”.
Yönetişim, yönetilen temsilcilerinin karar sürecinde yer almaları sağlanarak yönetime katılma uygulamasını
gerçekleştirdiğinden, demokratikleşmenin temel kavramlarından biri olan katılmalı yönetimi uygulamaya sokmaktadır.
Yönetme ve yönetişim kavramları arasında temel farklılıklar şöyledir: Yönetim kavramı hükûmet etmek anlamındadır ve
hiyerarşik ve bürokratik yapıya dayalı yönetim anlayışını ön plana çıkarır; yönetişim kavramı ise yönetim sürecinde rol
oynayan aktörlerle örgütler arasındaki etkileşimi ve formel ya da resmî sıfatı bulunmayan kişilerin, grupların ve
kuruluşların katılımını, hiyerarşik bürokratik yapı yanında, hükûmet dışı aktörlerin de etkin bir şekilde yönetim
faaliyetinde yer almasını ifade etmek üzere kullanılmaktadır.
Mayıs, 2014 79
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Heterarşi; karşılıklı ilişki ve bağımlılık hâlindeki faaliyetlerin eş güdümünü ve kendi kendini organize eden
kişiler arası ağları, örgütler arası eş güdümü ve sistemler arası döngüyü içermektedir.
Yönetişim yönetimin bir alternatifi değil, yönetim anlayış ve tekniklerinden biridir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’yla kurulan Kent Konseyleri Yönetmeliği’nde yönetişim, “saydamlık, hesap verebilirlilik,
katılım, çalışma uyumu, yerindelik ve etkinlik gibi kriterlere dayanan, çok aktörlü ve toplumsal ortaklıklara dayalı
yönetim anlayışı” olarak tanımlamıştır.
Tanımlardan ortaya çıkan ortak unsurlar irdelendiğinde, kamu yönetiminin özel sektörün yönetim anlayışına
yaklaştırılmasının hedeflendiği, yönetişimin bir süreç olduğu, çok aktörlülüğün ve böylece yönetilen-yöneten
beraberliğinin sağlanması süreci olarak görüldüğü, bu sürecin kamu yönetiminin ve yönetim anlayışının yeniden
düzenlenmesi akımı olarak geliştiği söylenebilir.
Yönetişimin Kapsamı
Günümüzde yönetişim kavramı; kamu yönetimi, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarını içine alan kompleks bir sistemi
ve aralarındaki ilişkiler ağını ve karşılıklı etkileşimlerini ifade etmektedir. Aynı zamanda devlet, özel sektör ve
sivil toplum kuruluşları yönetişimin kapsamını da oluşturmaktadır.
Yönetişim yönetimden daha geniş kapsamlı bir kavramdır. Çünkü devlet dışı aktörleri de kapsamaktadır.
Yönetişim devletin sınırlarını özel sektörün, kamu sektörünün ve gönüllü kuruluşların sınırlarına çekmektedir.
Yönetişimin üç aktörü olan devlet, özel sektör ve sivil toplum örgütleri aynı zamanda yönetişimin kapsamını da
oluşturmaktadır. Aktörler sektörler olarak da ifade edilebilir: Kamu sektörü, özel sektör, üçüncü sektör.
Devlet ve özel sektör eskiden beri var olan sektörlerdir. Üçüncü sektör olan sivil toplum kuruluşları, gönüllü kuruluşlar
veya hükûmet dışı kuruluşlar yönetişim kavramının parlayan yıldızıdır ve sistemde eşitlik ilkesi gereği belirleyiciliği de
oluşmuş gelişen bir sektördür. Yönetişimin temel aktörlerinden biri olan devlet, siyasi örgütlenmeler ile kamu sektörü
kuruluşlarını içermektedir.
Yönetişim sürecinde sivil toplum örgütleri belirleyici bir konuma gelmektedir. Yönetişimin sınırı yönetimin
yönlendiriciliğinin kapsamındadır. Bu kapsam genişledikçe sınıra olan mesafe de artmakta ve yönetişimin alanı
genişlemektedir. Yönetişimin bir başka aktörü olan özel sektör ise her alandaki özel işletmeleri kapsamaktadır.
Yönetişimin kapsamında yer alan diğer aktörü ise kâr amacı gütmeyen üçüncü sektör kuruluşlarıdır.
Yönetişimin kapsamında egemen bir otorite yoktur. Yönetişimi oluşturan aktör ve ilişki ağları devletten özerk
hatta bazen bağımsız yapılandırılır. Yönetişimde aktörler arasında eşitlik ve güvene dayalı ilişkiler ağı vardır.
Aktörler ve ilişki ağları kendi kendilerini yönetmektedirler.
Yönetişimin Türleri
Bir ülkenin ekonomik faaliyet ve değerlerini diğer ekonomilerle olan ilişkileri, eşitlik, kalkınma, yoksulluk, yaşam
kalitesi gibi temel ekonomi kavramlarıyla ele alındığında ekonomik yönetişim; kamu politikaları oluşturmak; üst düzey
kararlar almak anlamında siyasal yönetişim, politikaları uygulamaya geçirme yani hizmetleri fiilî görme ve gördürme
açısından da idari yönetişim sınıflaması yapılabilir.
Kurumsal yönetişim “kurumsallaşma” kavramı ile karıştırılmamalıdır. Kurumsal yönetişime (corporate governance)
“yönetişim”, “kurumsal egemenlik”, “kurumsal yönetim”, “işletmenin üst yönetiminin yönetilmesi” de denilmektedir.
Kurumsal yönetişim, işletmelerin stratejik yönetimi ve yönlendirilmesi ile görevli ve sorumlu üst yönetimin bu görev ve
sorumluluklarını yerine getirirken işletme üzerinde kendilerini belirli nedenlerle hak sahibi gören pay sahipleri,
çalışanları, tedarikçi müşteri ve diğer toplumsal kurumlarla olan ilişkileri kapsamaktadır.
Küresel yönetişim, uluslararası alanda ulus devletlerden oluşan bir ilişkiler sisteminde yönetme sistemine alternatif bir
anlayış, yeni yönetme stratejisi olmuştur. Kamu yönetişimi, ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde siyasal, sosyal içerikli
baskı ve çıkar gruplarından, sosyal kuruluşlardan özel örgütlerden oluşan ağların yönetimini ifade etmektedir.
İyi yönetişim, siyasal, sosyal ve ekonomik ilişkileri şeffaşık, hesap verebilirlik, katılımcılık, cevap verebilirlik, hukukun
üstünlüğü, etkinlik, eşitlik ve stratejik vizyon ilkeleri ile yönlendiren süreçler ve yapılar olarak tarif edilebilmektedir.
Mayıs, 2014 80
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Şeffaflık
Şeffaflık ilkesi, yönetişimin aktörlerinin kararları ve
uygulamalarına bireylerin kolayca erişebilirliği anlamında
kullanılmaktadır. Yani şeffaşık, devletlerin ekonomik,
politik ve sosyal konularda aldıkları kararlara, özel sektörde
faaliyet gösteren kuruluşların mali durumlarına, uluslararası
kuruluşların faaliyetlerine ilişkin zamanında, anlaşılır, ilgili,
nitelikli, güvenilir bilgiye bireyler tarafından erişilebilmesini
ifade etmektedir. “Bireylerin bilme hakkı” (people right to know)
hükûmetin eylemlerine ilişkin kamuoyunun bilgi edinme hakkıdır.
Yönetişim uygulamalarında katılımcılığın temel anahtarı sosyal medyadır. Yönetişimde aktörler olarak devlet, özel
sektör, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşın yönetimde birlikte rol alacaklarsa fiilen bir araya gelmeleri, ancak edevlet
altyapısıyla sosyal medya ile mümkün olabilecektir. Bu nedenle edevlet altyapısının güçlendirilmesi ve kullanımının
özendirilmesi önemsenmelidir. E-devlet, vatandaşın bilgiye olan erişimini önemli ölçüde hızlandırıp kolaylaştırmakta,
ayrıca kurumlar arasındaki iletişimi artırarak gereksiz tekrarları, zaman kayıplarını, aşırı bürokratik işlemleri
azaltmaktadır.
Hesap Verebilirlik
Hesap verebilirlik, bir kurumdaki görevlilerin, yetki ve sorumluluklarının kullanılmasına ilişkin olarak ilgili kişilere karşı
cevap verebilir olma, bunlara yönelik eleştiri ve talepleri dikkate alarak bu yönde hareket etme ve bir başarısızlık,
yetersizlik ya da hilekârlık durumunda sorumluluğu üzerine alma gerekliliğidir. Hesap verebilirlik, kamuoyunun
güvenini kazanmanın ve artırmanın bir yoludur. Devlet kuruluşlarının kamu program ve hizmetlerinin; kurumsal gelişme
ve reform çalışmalarını yürütmek, şikâyet prosedürleri, yürütme kanunu, performans göstergeleri gibi idari rehberler
oluşturmak, kaynak kullanımına ilişkin rapor vermek ve en iyi uygulamaları paylaşmak yoluyla yönetimi için bir ortam
yaratılarak idari ve mali olarak hesap verebilir hâle getirilmesi idari hesap verebilirlik ilkesidir. Yargı organları da dâhil
olmak üzere devletin tüm birimlerinin karar ve eylemlerine karşı yargı yolunun açık olması hukuki hesap verebilirlik
ilkesidir.
Katılımcılık
Yönetişim yaklaşımında vatandaş sadece “yönetilen” değil, aynı zamanda bir “paydaş” olarak görülmektedir. Bunun için
katılımı sağlayıcı kurumsal ve yasal süreçler oluşturulmakta ve temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye
geçilmektedir. Katılımcılığın sağlanabilmesi için, karar verme sürecine vatandaşı da dahil eden açık ve şeffaf bir devletin
varlığı, devletle vatandaş arasında karşılıklı olarak tutarlı ve sürekli bir bilgi akımı, vatandaşları katılım mekanizması
konusunda bilgilendirecek etkin yolların varlığı gerekmektedir.
Ademimerkeziyetçilik (desentralizasyon), yönetişimin başlangıç noktası olarak görülmektedir. Mahallî idareler reformu,
yerel gündem 21 çalışmaları, kent konseyi uygulaması, stratejik planlama, mahallenin temsili, ihtisas komisyonları,
gündem ve hemşehri hukuku Türkiye’de katılımcılık konusundaki önemli düzenlemelerdendir.
Cevap Verebilirlik
Yönetimin toplumsal değişime hızla yanıt verecek kapasite ve esnekliğe sahip olması, genel kamu yararını tanımlarken
sivil toplumun beklentilerini de dikkate alması, yönetimin rolünü eleştirel bir sorguya tabi tutmaya istekli olması bu
noktada cevap verebilirliği anlatmaktadır. ‘Cevap veren yönetim ya da hükûmet’ yaklaşımının temelinde yatan görüş,
“vatandaş önce gelir” sloganı ile özetlenebilmektedir. Cevap verebilirlik ilkesi; vatandaşların hükûmette ya da kamu
yönetiminde yer alanlar tarafından dinlenerek cevaplandırılacaklarını bilmeleri anlamına gelir.
Hukukun Üstünlüğü
Yönetişimin temel ilkelerinden olan hukukun üstünlüğü, kurumların adil olarak oluşturulan yasal çerçeveler içinde
hareket etmeleri ve kişilerin kendi davranışlarına kanunun tatbik edilebileceğini kabul etmeleri anlamına gelmektedir.
Mayıs, 2014 81
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Yasal çerçeveler, yönetimin faaliyetlerine yol gösteren ve sınırlar koyan kurum, kural ve süreçlere kılavuzluk
etmekte, kişilerin hak ve yükümlülüklerini tanımlamakta ve yönetim birimleri arasındaki ilişkileri kurmaktadır. Hukukun
üstünlüğü, kamu işlerinde ve usullerde vatandaşlara karşı eşit ve adil muameleyi ve hükûmetlerin kamusal güçlerini
kullanırken oluşturulmuş kanunlar çerçevesinde faaliyet göstermelerini içermektedir. Hukukun üstünlüğü
güçlendirildikçe yolsuzluk daha fazla kontrol edilebilmekte, bu ilke sayesinde ekonomik faaliyetlerin sonuçlarına ilişkin
öngörülebilirlik sağlanmakta ve belirsizlik azaltılabilmektedir.
Etkinlik
Etkinlik, sonuca ulaşmada gösterilen başarı olarak ifade edilmekte olup; uzun dönem vizyonu koruma, kaynakların etkin
kullanımı, bunun için teknik donanım, insanların birtakım kaygılarına karşı duyarlı olma, bu kaygıların ifade edilebildiği
ve çözüm arandığı bir ortam yaratma gibi kriterlerle ölçülmektedir. Etkin bir yönetişim, küreselleşmenin ve
sürdürülebilir kalkınmanın gerektirdiği değişime ayak uydurmaya yönelik, devlet, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve
vatandaşın yönetimde birlikte rol almalarını öngören geniş bir perspektifi temsil etmektedir.
Özel sektörün kâr maksimizasyonu elde etmeye çalıştığı verimlilik ve etkililik, her şeye rağmen ve her durumda öncelikli
amaç olurken iyi yönetişimde, sürdürülebilir bir etkililik ve verimlilik, katılımcı demokratik bir yapı içinde elde edilmeye
çalışılır. Kamu hizmetinde kamu yararının gözetilmesi, sosyal adaletin, dengeli gelir dağılımının, yurttaşlık haklarından
yararlanmada eşitliğin sağlanması gibi amaç ve ilkeler, hiç bir zaman kârlılık, verimlilik ve etkinlik gibi ilkelere feda
edilemez.
Eşitlik
Eşitlik ve adalet açısından yönetişim anlayışı, işlemlerde taraf tutmamayı zorunlu kılan açık yasal bir çerçeveyi, etkin,
etkili, bağımsız ve tarafsız yargı denetimini gerektirmektedir. Vatandaşlar arasında eşitlik, anayasal bir hak olarak
düzenlenmiştir. Demokrasinin temel değeri olan eşitlik, bütün bireylerin insan olmak bakımından eşit siyasal
değerde olmasını, bireyler arasında ayrım yapılmamasını, herkese eşit muamele edilmesini ve siyasal yönetim sürecine
katılım konusunda bütün toplum üyelerinin eşit derecede hak sahibi olmasını ifade etmektedir.
Yönetişimde eşitliğin bir başka anlamı, tüm aktörlerin (tüm sektörlerin) sorumlulukları eşit bir biçimde üstlenmesidir.
Eşitlik yönetişimin, herkese eşit olanaklar sunan, aynı zamanda aynı derecede hak ve sorumluluklar yükleyen bir
ilkesidir.
Mayıs, 2014 82
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Grafik 7.1: 2004-2011 Yılına Ait Bilgi Edinme Hakkı Başvuru Sayısı ve Sonuçları
Grafik 7.2: TBMM Dilekçe Komisyonuna Gelen ve Karar Olan Dilekçe Sayıları
Mayıs, 2014 83
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Mali Saydamlık
24 Aralık 2003 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu’nun mali saydamlığı düzenleyen 7. maddesine göre, her türlü kamu kaynağının elde edilmesi ve kullanılmasında
denetimin sağlanması amacıyla kamuoyu zamanında bilgilendirilir. Bu amaçla görev, yetki ve sorumlulukların açık
olarak tanımlanması, hükûmet politikaları, kalkınma planları, yıllık programlar, stratejik planlar ile bütçelerin
hazırlanması, yetkili organlarda görüşülmesi, uygulanması ve uygulama sonuçları ile raporların kamuoyuna açık ve
ulaşılabilir olması, genel yönetim kapsamındaki kamu idareleri tarafından sağlanan teşvik ve desteklemelerin bir yılı
geçmemek üzere belirli dönemler itibarıyla kamuoyuna açıklanması, kamu hesaplarının standart bir muhasebe sistemi
ve genel kabul görmüş muhasebe prensiplerine uygun bir muhasebe düzenine göre oluşturulması zorunludur.
Hesap verme sorumluluğu çerçevesinde Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’yla kamu idarelerine faaliyet
sonuçlarını gösteren yıllık faaliyet raporu düzenleme ve bunu kamuoyuna açıklama yükümlülüğü getirilmektedir. Ayrıca,
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu da yerel
yönetimler için Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na paralel düzenlemeler getirmiştir.
Mayıs, 2014 84
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Örnek 5: “Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak bu teşkilatın görev, yetki, sorumluluk, tesis, araç gereç ve
personel olmak üzere tüm yapısı il özel idarelerine (sadece İstanbul ve Kocaeli’de büyükşehir belediyelerine)
devredilmiştir. Neden İstanbul ve Kocaeli’ye farklı davranılmıştır?
Merkezî idarenin bir örgütü olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü kaldırılarak, bu teşkilatın görev, yetki, sorumluluk,
tesis, araç gereç ve personel olmak üzere tüm yapısı 79 ilde il özel idarelerine devredilmiş, bu devir sadece İstanbul ve
Kocaeli’de il özel idarelerine değil İstanbul ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerine olmuştur. Bunun nedeni Türkiye’de
sadece İstanbul ve Kocaeli il mülki sınırlarıyla büyükşehirdir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun geçici
2.maddesi gereği Türkiye’deki bütün büyükşehirlerin hizmet coğrafyası nüfusları esas alınarak ve valilik binası merkez
alınarak 20, 30 ve 50 km yarıçapı içindeki daire olarak kabul edilmiş, sadece İstanbul ve Kocaeli’de nüfus yoğun ve
coğrafyası nispeten dar olduğundan pergel hesabı kullanılmayıp il sınırları esas alınmış, ilin tamamı büyükşehir alanı
kabul edilmiştir. Yani İstanbul ve Kocaeli’de il mülki sınırları, il özel idaresi sınırları ve büyükşehir belediyelerinin
sınırları aynıdır. İlin tamamı büyükşehir kabul edilince de il içindeki köyler mahalleye dönüştürülmüştür. Burada sadece
orman köyleri kalmıştır. Örneğin İstanbul’da sadece 152 orman köyü bulunmaktadır. Büyükşehir belediyesinin mücavir
alanı olarak kabul edilen bu köylere büyükşehir belediyesi meclis kararıyla her türlü belediye hizmeti sunabilmektedir.
Bu nedenle İstanbul ve Kocaeli’de, kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün tüm varlığı, yoğun yatırımcı ve aktif
yerel yönetimler olan büyükşehir belediyelerine devredilmiştir.
Mayıs, 2014 85
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun yeni düzenlemesi olan kent konseyleri sayesinde sivil toplum yönetime
katılmaya teşvik edilmektedir. Belediye Kanununa göre kent konseyi; kent yaşamında; kent vizyonunun ve hemşehrilik
bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal
yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata
geçirmek amacını güder. Bir yandan yerel yönetimlerin yetkileri genişletilirken diğer yandan da merkezî idarede
ademimerkeziyet uygulamasıyla birlikte hizmette halka yakınlık tesis edilmeye ve merkezî idarenin kamu hizmetleri
yükü azaltılmaya çalışılmıştır.
Ademimerkeziyet (desantralizasyon) merkezden uzaklaşma, merkezî idarenin taşra ünitelerine daha çok yetki ve
inisiyatif bırakmasıdır.
Mayıs, 2014 86
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
1. Aşağıdakilerden hangisi, yönetişim uygulamalarında halkın isteklerini ve beklentilerini anlamayı gerektiren bir
yönetişim ilkesidir?
a. Şeffaflık
b. Katılımcılık
c. Cevap verebilirlik
d. Hesap verebilirlik
e. Stratejik vizyon sahibi olmak
6. Aşağıdaki örgüt ve örgütlenmelerden hangisi Türkiye’de yönetişim anlayışına göre işleyen oluşumlardan
biri değildir?
a. Kent Konseyleri
b. Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu
c. Kalkınma Ajansları
d. Radyo Televizyon Üst Kurulu
e. Özel Güvenlik fiirketleri
Mayıs, 2014 87
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
9. Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de son yıllarda yönetimin hesap verebilirliğin arttırılmasına yönelik düzenlemelerden
biri değildir?
a. 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu
b. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu
c. 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu
d. 5449 sayılı Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu Görevleri ve Koordinasyonu Hakkında Kanunu
e. 5176 sayılı Kanunla Kurulan Kamu Görevlileri Etik Kurulu
10. Aşağıdakilerden hangisi yönetişimin aktörlerinin kararları ve uygulamalarına bireylerin kolayca erişebilirliği
anlamındaki ilkesidir?
a. Şeffaflık ilkesi
b. Hesap verebilirlik ilkesi
c. Cevap verebilirlik ilkesi
d. Katılımcılık ilkesi
e. Hukukun üstünlüğü ilkesi
Mayıs, 2014 88
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Bölüm 8
Kamuda Karar Alma
1. Aşama: “Türkiye’nin önemli bir millî parkına çok yakın olan X belediyesine yaz aylarında gelen turistlerin birçoğu
konaklayacak yer bulamamaktadırlar” problem cümlesi olarak kabul edelim. Bu bağlamda sözkonusu belediyede
yeterince konaklama tesisi olmaması kamusal bir problem olarak değerlendirilmelidir. Problemin belirlenmesiyle ilgili
ikinci önemli nokta, farklı toplumsal aktörler ya da farklı kamu kurum ve kuruluşlarının problemi farklı şekillerde ifade
etmeleridir. Her kurum kendi görev ve sorumluk alanıyla ilgili problem tanımını yapar.
Mayıs, 2014 89
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
2. Aşama: Bu aşamada doğru karar verebilmek için konaklama problemiyle ilgili tüm verilerin toplanması
gerekir. Konuyla ilgisine göre literatür taraması, coğrafi yapı ve iklim özellikleri, temel altyapıya ilişkin bilgiler,
hükûmet politikaları ve programlar, sosyal, ekonomik ve kültürel göstergeler, çevresel sorunlar ve risklerle bilgiler ve
ilgili olabilecek diğer istatistiki veriler bu aşamada kullanılabilir.
Örnek 1: Örnek olarak alınan problem çerçevesinde toplanması gereken veriler neler olabilir?
Başka verilerin de bulunması mümkün olmakla birlikte mevcut konaklama tesislerindeki kapasite, her yıl gelen
turist sayısı, turist sayısında öngörülen artış değerlendirmeye alınması gereken temel verilerdir. Hiç kuşkusuz bu listeye
başka önemli veriler de eklenebilir.
3. Aşama: Alternatif çözüm yolları bulmak karar alıcının yaratıcılığını gerektiren bir süreçtir. Olası çözüm seçeneklerinin
var olan problemi ortadan kaldırıcı nitelikte olması gerekir. Rasyonel kapsayıcı karar alma modelinde olası tüm
seçeneklerin belirlenmesi gerekir. Karar alırken en az üç seçenek belirlenmelidir. En az üç seçenek bulunamaması
karar alıcının seçenekler üzerinde yeterince düşünmediği anlamına gelir. Var olan durumunun sürdürülmesi de
bir seçenektir.
4. Aşama: Karar alabilmek için bu aşamada karar alma ölçütlerinin (kriterlerinin) saptanması gerekir. Karar almak için
tek bir ölçüt belirlenebileceği gibi birden fazla ölçüt de belirlenebilir. Yeni kamu yönetiminde öne çıkan karar alma
kriterleri ilgili akademik yazında “3e” olarak da bilinen etkinlik, etkililik ve ekonomikliktir.
Etkinlik; En az girdi kullanarak en çok çıktıya ulaşmayı ifade eder. Bir örnek vermek gerekirse mümkün olduğu kadar
az iş gücü ve para harcayarak mümkün olduğu kadar uzun bir kara yolu yapmak etkinliktir.
Etkililik: Sonuca ulaşmayı ifade eder. Bir örnek vermek gerekirse kara yolu yapıldıktan sonra üzerinde işlek bir trafik
olması, yoldan kaynaklı trafik kazalarının olmaması, yolun zaman içerisinde deformasyona uğramaması yapılan işin
etkili olduğunu gösterir.
Ekonomiklik: Kullanılan girdilerin mümkün olduğu kadar ucuza mal edilmesini ifade eder. Bir örnek vermek gerekirse
kara yolu yapımında kullanılan iş gücü, mıcır, mazot vb. kaynakların mümkün olan en ucuz maliyetle edinildiğini
gösterir.
5. Aşama: Bu aşamada olası seçeneklerle belirlenen ölçütler bir matris içerisinde birbirleriyle karşılaştırılır ve her bir
seçeneğin belirlenen kriter açısından mümkün olduğunca sayısal değeri bulunur. Daha sonra en üst değer ve en alt değer
üzerinden oranlama yapılarak her bir seçeneğin her bir kriteri ne ölçüde karşıladığı bulunur.
Mayıs, 2014 90
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
6. Aşama: Her bir seçeneğin gelecekte ortaya çıkabilecek olumlu ve olumsuz yanları öngörülmeye çalışılır. Ekonomide
pozitif ve negatif dışsallık olarak adlandırılan bu teknikle matris tablosunda belirlenemeyen olası getiriler ile olası riskler
bulunmaya çalışılır. Rasyonel kapsayıcı karar alma modelinde dışsallık probleminden kaçınmak ya da problemi mümkün
olduğunca azaltılmaya çalışılır. Negatif dışsallıkta alınan idari karar toplumda öngörülmeyen maliyetlere yol açılabilir.
Örnek 2: Evlerin pansiyona çevrilmesiyle gelecekte ortaya çıkabilecek olası getiri ve riskler neler olabilir?
Başka olumlu ya da olumsuzlukların bulunması mümkün olmakla birlikte evlerin pansiyona çevirilmesi kararının
gelecekte ortaya çıkabilecek olumsuz yanı söz konusu belediyedeki kültürel yaşamın değişikliğe uğraması olabilir.
Olumlu yanı ise belediyede yaşayanlar turistlerin ilgisini çekebilecek başka alanlarda faaliyet göstermeye başlayarak
gelir elde edebilirler.
7. Aşama: 5. aşamada matris tablosunda en yüksek puanı alan seçeneğin 6. aşamadaki olası getiri ve götürülerine bakılır.
Gelecekte ortaya çıkması olası olumsuzlukların yüksek olması durumunda ikinci yüksek puanı alan seçenek
değerlendirmeye alınarak karara varılır.
Varsayım ve Sınırlılıklar
İlk varsayım idarecilerin her zaman için rasyonel düşünen bireyler olduklarıdır. Anthony Downs’ın görüşüne göre
rasyonel bir insan olası eylem seçenekleri arasından en optimal olanını aşağıdaki koşulların sağlanması durumunda her
zaman için bulup doğru bir karara varabilir:
1. Her bir alternatifi seçmenin olası sonuçlarını bilir.
2. Her bir alternatifi tercihi doğrultusunda sıralayabilir.
3. Her zaman için en optimal seçeneği tercih eder.
4. Aynı alternatifler var olduğunda her zaman için aynı kararı verir.
Bu varsayımlar esasında piyasa koşullarında her zaman kendi çıkarını maksimize etmek yönünde hareket eden
ekonomik insan (homo economicus) varsayımına dayanmaktadır. Rasyonel birey, var olan problemler içerisinden en
doğru olan problemi seçebilmekte, seçtiği problemi çözmek için gerekli olan tüm bilgilere ulaşabilmekte, tüm olası
seçenekleri bularak, bunları somut ve nesnel ölçütlerle kıyaslayıp sıralayabilmekte, her bir seçeneğin gelecekte ortaya
çıkabilecek olumlu ve olumsuz yönlerini hesaplayarak en optimal olanı bulabilmektedir. Rasyonel bir bireyin verili
koşullarda vardığı optimal bir kararla bir başka bireyin vardığı karar arasında bir farklılık olmaması gerekir. Bu anlamda
rasyonel kapsayıcı karar alma modeli genel geçer ve evrenseldir.
Modelin Sınırlılıkları
1) Problem açıktır: Rasyonel bütüncül karar alma modeli toplumsal problemlerin bir matematik ya da fizik problemi gibi
her zaman için herkes tarafından aynı şekilde algılandığını varsayar. Psikolojik faktörler de problemin nasıl
tanımlandığını etkieyebilir. Dolayısıyla bir problemin algılanması ve ifade edilmesi kişiden kişiye değişebilir. Problemin
kişiden kişiye değişmesi toplumsal problemlerle ilgili karar almanın değer bağımsız ve nesnel olamayacağını gösterir.
Örnek 3: Bir generalin komutası altında çalışan bir asker olarak içinde bulunduğunuz aşağıdaki iki durumdan hangisini
komutanınıza önerirsiniz?
Muhtemelen fark ettiğiniz gibi her iki durumda da A ya da B yolunun tercih edilmesi kurtulan ve ölen asker sayısını
değiştirmemektedir. Bununla birlikte bu durumun nasıl ifade edildiği psikolojik özelliği nedeniyle verilen kararı
etkileyebilir. Psikolojik özellikler rasyonel kapsayıcı karar alma modelinin önemli bir sınırlılığını oluşturmaktadır.
1. Askerlerinizi güvenli bir yere götürmezseniz komutanız altındaki 600 asker ölecek. A yolundan giderseniz
200 asker kurtulacak, B yolundan giderseniz 1/3 olasılıkla 600’ü de kurtulacak, 2/3 olasılıkla hiçbiri kurtulamayacak.
2. Askerlerinizi güvenli bir yere götürmezseniz komutanız altındaki 600 asker ölecek. A yolundan giderseniz
400 asker ölecek, B yolundan giderseniz 1/3 olasılıkla hiçbir asker ölmeyecek ve 2/3 olasılıkla 600 asker ölecek.
Mayıs, 2014 91
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Problemin herkes tarafından aynı şekilde anlaşılamaması olasılığının yanı sıra daha önce de açıklandığı gibi
farklı kamu kurum ve kuruluşları görev ve sorumluluk alanlarına göre problemi farklı şekillerde ifade edebilirler.
Toplumsal problemler kişiden kişiye göre değişebilir.
2) Gerekli bütün veri toplanabilir: Rasyonel kapsayıcı karar alma modelinde karar alıcının problemi çözmek için tüm
gerekli bilgilere ulaşabileceği varsayılır.
3) Tüm seçenekler bilinir ve süreklidir: Verilen kararın kapsayıcı olma niteliği hem problemle ilgili tüm verinin
toplanması hem de problemi çözebilecek tüm seçeneklerin bulunmasından kaynaklanır. Gerçek hayatta ise bir problemi
çözecek tüm bilgilere sahip olunsa bile tüm olası seçenekleri bulmak mümkün olmayabilir.
4) Ölçütler nesnel ve sayısallaştırılabilir niteliktedir: Kamu yönetimindeki kriterler Anayasa, kanunlar ve diğer yasal
düzenlemelerde belirlenmiştir. Ancak idarecinin dikkate alması gereken birçok kriter bulunmaktadır. Tüm bu kriterlerle
olası tüm seçeneklerin birbirleriyle kıyaslanması oldukça emek ve zaman alıcı olmanın yanı sıra bazı kriterlerin nesnel
olarak belirlenmesi mümkün gözükmemektedir.
5) Ölçütler ile seçenekler birbirinden ayrıştırılabilir: 6. aşamada seçenekler ile ölçütlerin birbirleriyle karşılaştırılması
bunların birbirinden tamamıyla ayrı olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösterir. Bu anlamda olgular (seçenekler) ile
ölçütler (değerler) birbirinden tamamıyla ayrıştırılır. En rasyonel olan, en ahlaki ve doğru olan olmayabilir.
Olgular ve değerleri birbirinden ayrıştırmak mümkün değildir.
6) Karar alıcı, olumlu ve olumsuz durumları kıyaslayarak en optimal seçimi yapabilir: Her ne kadar karar alma
modelinin altıncı aşamasında gelecekte ortaya çıkabilecek olumlu ve olumsuz yönler hesaba katılmaya çalışılsa da tüm
olumlu ve olumsuzluklar gelecekte neler olabileceğinin önceden bilinememesi ya da kararı alanın kontrolünde olmaması
bunların tümünün hesaba katılmasını olanaksızlaştırmaktadır.
Karma Tarama
Her iki karar alma modelinin sınırlı olduğunu düşünen Amerikalı sosyolog Amitai Etzioni karma tarama adını verdiği
üçüncü bir karar alma yöntemi önermektedir. Etzioni kamu idaresi tarafından alınan kararları ikiye ayırır; büyük (önemli)
kararlar ile sıradan kararlar. Kamu politikalarına yeni bir yön veren büyük ve önemli kararlarda rasyonel, temel politika
kararı alındıktan sonra verilecek kararlarda ise artırımcı modelin uygulanmasını önerir. Etzioni’nin modeline yöneltilen
ilk eleştiri ise temel ve önemli kararlar ile düzenli kararlar arasındaki ayrımın nasıl yapılacağının belli olmamasıdır.
Temel kararlara ne kadar zaman ve kaynak ayrılacağı da açık değildir. Son olarak, düzenli artırımcı değişiklerin ne kadar
süreyle yapılacağı belli değildir. Belli bir süre küçük değişikliklerin yapılmaya devam etmesi yürütülen politikanın
temellerini değiştirebilir.
Mayıs, 2014 92
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
Örnek 4: Daha önceki bölümlerde ele alınan “Türkiye’nin önemli bir millî parkına çok yakın olan X belediyesine yaz
aylarında gelen turistlerin birçoğu konaklayacak yer bulamamaktadırlar” problem cümlesinin sosyal paydaşlar kimler
olabilir?
Başka sosyal paydaşların da bulunması mümkün olmakla birlikte bu bölgeye daha önce gelen ya da gelmesi muhtemel
turistler, belediye başkanı ve diğer yetkili karar alma kurullarında çalışanlar, söz konusu belediyede yaşayanlar, Kültür ve
Turizm Bakanlığının il müdürlüğü ile Millî Parklar Genel Müdürlüğü yetkilileri görüşleri alınması gereken sosyal
paydaşlardır.
Sosyal paydaş analizi rasyonel karar alma modelinde üstü örtük olarak bulunmaktadır. Veri toplama aşamasında karar
alıcılar problemle ilgili olabilecek uzmanlara, bürokratlara danışmaktadırlar. DEA ise problemden etkilenen ancak
problem konusunda uzman olmayanlara da danışılmasını öngörmektedir. DEA’yı rasyonel karar alma modelinden ayıran
ikinci özellik ise karar alma ölçütlerinin fayda ve maliyet ile sınırlandırılmasıdır. Kamusal bir problemi çözecek seçenek
bu yaklaşıma göre bütçeden mümkün olduğunca az harcama yapılarak gerçekleştirilmelidir. Bir kente yeni bir havaalanın
yapılmasına yalnızca teknik ve iktisadi bir sorun olarak yaklaşılırsa burada amaç en az yatırım maliyeti ile en fazla
yolcunun yararlanacağı bir havaalanı yapmak olacaktır. Böylece vatandaşların vergileri daha az harcanarak yolcu
kapasitesi yüksek bir havaalanı yapılacak ve maliyet etkinliği sağlanacaktır. Bununla birlikte havaalanı yapılırken kamu
yararı açısından ele alınması gereken başka ölçütler de vardır: Havaalanının ender bir kuş türünün bulunduğu sulak bir
alan kurutularak inşa edilip edilmeyeceği, yani havaalanı yapılırken doğal bir yaşam alanının tahribata uğrayıp
uğramayacağı gibi durumlarda birer karar alma ölçütü olarak değerlendirmeye alınmalıdır. Yeni kamu işletmeciliği
anlayışı bu farklı değerleri teknik olarak ölçmenin yalnızca bunları yine paraya çevirerek mümkün olduğunu ileri
sürmektedir.
Mayıs, 2014 93
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
DEĞERLENDİRME:
1. Aşağıdakilerden hangisi Aydınlanmadan sonrası idari karar alımının belirleyeci özelliklerden birisi değildir?
a. Rasyonellik
b. Pozitivizm
c. Bilimsellik
d. Sezgisellik
e. Ampirisizm
2. Aşağıdakilerden hangisiyle ilgili yapılacak yasal bir düzenleme sosyal mühendislik olarak tanımlanabilir?
a. Binaların depreme karşı sağlamlaştırılması için yönetmelik
b. Sel felaketlerinin önlenmesine yönelik yönetmelik
c. Heyelanın önlenmesine yönelik yönetmelik
d. Zihinsel özürlülülerin belli mahallerde oturmasına yönelik yönetmelik
e. Orman arazilerinde yapılaşmanın önlenmesine dair yönetmelik
3. Bir karar alıcının belirli koşullarda altında en avantajlı durum ya da mümkün olan en iyi sonucu elde etmesine ne
denir?
a. Optimal sonuç
b. Etkin sonuç
c. Etkili sonuç
d. Mükemmel sonuç
e. Rasyonel sonuç
5. Aşağıdakilerden hangisi yeni kamu yönetimi anlayışı çerçevesinde önplana çıkan ölçütlerden biri değildir?
a. Etkinlik
b. Etkililik
c. Ekonomiklik
d. Eşitlik
e. fieffaşık
Mayıs, 2014 94
Kamu Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar Erkan TOSUN
Electricity and Energy Technician
Business and Public Administration
Adres: 2327Sk. No:23/3 Manisa
Tel: 0505 809 32 85 - 0530 845 76 89
Mail: ErkanHasan.Tosun@gmail.com
Web: www.linkedin.com/in/ErkanTosun
9. Aşağıdakilerden hangisi sınırlı rasyonelite, artırımcılık ve karma tarama modellerine yöneltilen eleştirilerden biri
değildir?
a. İlgili tüm verinin toplanmasının mümkün olmaması
b. Ne kadar veri toplanmasının yeterli olduğunun belli olmaması
c. Ne kadar seçeneğin belirlenmesinin yeterli olduğunun belli olmaması
d. Radikal değişiklik kararlarına yer verilmemesi
e. Temel ve sıradan kararlar arasındaki farklılığın açık olmaması
10. Düzenleyici etki analizi ile rasyonel kapsayıcı karar alma modelinde farklı olmayan iki aşama aşağıdakilerden
hangisidir?
a. Veri toplama-sosyal paydaş analizi
b. Seçenek belirleme-veri toplama
c. Veri toplama-fayda maliyet analizi
d. Fayda maliyet analizi-sosyal paydaş analizi
e. Problem belirleme-sosyal paydaş analizi
Mayıs, 2014 95