Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 100

ISBN:

Dizgi :…
Kapak :
Baskı- Cilt : 2020
Beni Benden Alan Öpmen Yetti .......................... 7
Her Şey Seninle .................................................11
Senden Umulan Budur .......................................15
Onunla Sevişmek Zamanı ..................................17
Sıfırdan Başlamak .............................................19
Bu Aşk Bize Miras Kalmadı ..............................21
Bitmeyen Hikâyem ............................................25
Ab-ı Hayat Suyum .............................................27
Özlüyorum ........................................................29
Sonsuzum Seninleyse ........................................33
Felek Çarkı ........................................................35
Alda Götür Beni ................................................39
Yine Beraber Yine Ayrı .....................................43
O mu Ben…Yoksa Ben mi O .............................45
Aşk Böyle Bir Şey .............................................47
Aşk Piri Bir Aşk ................................................49
Sevişmenin İlahi Yüzü .......................................57
HissettiğimTanrım .............................................61
Hüzün Çiçeğim ..................................................65
Senin mi Benim mi ............................................73
B’nime ..............................................................77
Gece Bir Taraftan Yırtılırken .............................79
En Büyük Hata ..................................................85
Saflıktır .............................................................89
Bir Yaşındayım..................................................95
Beni ne güzel öpermişsin…
Neresi olursa olsun
Öptüm, öptün
Uçurdun…
Ruhumu emdin

Kurumuş çölüme ıslatan yağmurum


Senin öpüşlerin yetmez mi

Tutkuyla öpersin de…ben


Kul gibi başımı önüne nasıl eğmem ki

Sarılıp kavrarken…sıkıştırmanla
Çarpılmaz mıyım
Elektrik değmiş gibi

Ateşlenmiş bütün hücrelerim


Yüreğime girerken
Benliğim sende erimez mi

O gül dudağının hasretini çeken


Dudaklarımı ısıran
Kollarınla kenetleyişin
Aklından hiç çıkıverir mi

Eşsiz tutkunla
Ateşten gözlerinle bana bakarken
Arzumu söndürmek için değil
Beni yakıp kül etmen için
Daha çok öpmeni isterim

Tüyler ürpertene ve acıtana kadar ısır


Beni baştan çıkart
Göğüs göğüse
Sesim çıksın ahlıyarak
Duyumsat cennete yükseldiğimi
Ya bu bir rüya mıydı

Öyle bile olsa kimseler tatmasın


Yaşattığın bu zevkimi
Herşey gibi bu hiç bitmesin
Ben seni unutamam
Yüreğim zaten hüzün dolu
Tapınma arzusuyla yanıp tutuşuyorum…
Önünde diz çöküyorum,
Başka bir şey istem ki

Öpüşmenin en güzelini
Unutulmayacak kadar bana yaşatanım
Tanrıma tapar gibi seni seviyorum
Bırakma sen
Sonsuza kadar öp beni…
Geçecek sevgilim!
Yine sen benim için olacaksın
Özlediğim ilahım, güzelim...
Başka kimim var ki
Çok yorgunum
Kalbimi ayaklarına serdim
Yaramda çok büyük
Hayalhanemde seni seyrettim
Beni öpüşünü sevişini
Ağlıyorum ama neden bu ceza gibi
Sürekli düşünüyorum
Seninle tekrar tekrar
Düştüğüm sayısız
Yine de yerden kalkıp, inatla devam ediyorum
Delirmek özgür olmak diyorlar
Ama ben seni de kaybederim
Aklıma dur demekten vazgeçemiyorum
Mahvolmuşum, yok olmuşum
Çok fark eder mi
Tanrı ile senin aranda kalmışa
Sevdiğini bildiğimden bana dualar ettiğini
Uzaklardan kokladığını
Kemiklerime sancı değecek kadar
Ruhumu sıkıverdiğini…hissedince
Bilmez miyim sakinliyorum
Şarkıları duyduğumda
En ince nağmelerde
Bir güzelin sevdasına sarıldığı resimde
Onu da kendimseyerek
Biz de böyleyiz diye seviniyorum
Sebepsiz tuhaf bir acıyla...
Kalbim titriyor
Şu haline bir bak nerden nereye gelmişsin
Terliyorum
Yanan bedenime damlayınca cız diye
Bir ses çıkıyor
Kanıyor bir yerlerim
Gölgen üstümde dolaşırken
Ahlanıyorum

Sevgilim
Unutamam ki seni
Uyuduğum sütun dizlerini
Göğsüne başımı koyuşumu
Kıyametler koparan hırıltılarımı
Üzerime örtüldüğün tül gibi narin halini
Gökyüzüm sen olmuşken
Yağmurlarına hasret kalmış yerin çimenleri
Üstüne uzanmış bedenini

Her şey seninle
Gittin mi de şimdi…gitti mi
Hayallerimin gülleri sensizlikle kurumasın diye
Bırakmazken beni
Uzaklardasın…ellerinde olmuşken
Kurtarmak istesem de
Yapacak cesaretim yok
Kandırıyorum kendimi nereye kadar
O benim bir umudum
Çaresiz
Yâ rabbi!
İşte sevgilin…huzurunda bende
Nefsi de bekliyor
Bağışlasan
Sevgilim sevinir
Yoktur diye bir şey olmamalı

Yâ Rabbi!
Cömertliğini çok duydum
O da benim gibi… bekliyor
Rahmetini

Yâ Rabbi!
Sahibi gidince köleyi azat ederlermiş
Yanına geldim
Ben deyim onun
Umulur ki…
Azat edilir
Gelmişte…kalmış için
“Tanrıyla ruhum arasındaki sevişme öylesine
tatlı ki; yalan söylediğimi düşünenlere de
aynısını yaşatması için Tanrıya yalvarıyorum.”
(Avilalı Azize Terasa)
Aşk, imkânsızlığın üstüne kurulan bir hayat mıdır?
O halde…
Sen, hayatın kollarına nasıl bıraktıysan, aşka da
öylesine kaptır kendini…ve büyülen.
Gerçek aşkın varsa, zaten büyülenirsin.
Bencillik sınırlarını aştıkça, hayalindeki güzelin
gerçeğe dönüştüğünü görmeye başla…
Ona hakim olmaya çalışma… aşk onu içine
doldurur…
Beden tapınağındaki derinliklere akar gider…
düşüncelerini de başkalaştırır.
Tanrı’nın seçilmiş kulları bile yükselmek için bu
zorlu aşk imtihanından geçmek zorundadır.
İşte…seni aşk seçtiyse olacaklara hazır olmalısın.
Dünyadaki herşeyden sıyırılıp sevdiğini görmeye
başla…
İlahi yüzünü sana açınca, neler olur neler…
Ne zaman ki…ayrılık benzeri bir his doğarsa
içinde…daha fazla yönel.
İçindeki bu hastalığı aşkına şikayet et. Ve
görürsün ki aşk kolay kolay bırakılacak ve
yapmacık olmadığını anlarsın.
Yaşadığın acılar, üzüntüler, aşkı söndürmekten
çok derdini arttıracaktır.
Sen bir kere gerçek aşka uğradıysan, kar ve buz
neyine, sıcak ve soğuk, gece ve gündüz farkı
kalmaz ki..
Sevdiğinden gelen cevapsız günlerin başladığında
seni susturur. Sabret o senindir, ellerinde olsa…
Sonra kavuşmak hayaline bile artık ihtiyaç
duymazsın.
Sadece aşkınla kalırsın, o ölmüş olsa bile.
Fark bu arada Tanrıyı tanırsın. Zaten aşk
hissiyatını veren önceden de Tanrıydı…çünkü aşk
tanrıyladır.
Buldun ya
Artık sevişmek zamanıdır.
Sevgilinle…
Hayata sıfırdan başlamak istiyorum..
Sen de öyle düşün…
İlkinden başlamak güzel olmalı…değil mi?
Bu ikimizinde iyi hissetmeni sağlayacak.
Hayat genelde hiçbir şeyin düzelmesine imkân
vermediği gibi, hata yapana iki kat daha zalim
davranıyor…
İnsanın düzelmesine bile izin vermez mi bu hayat
Benim sende kalan ve senin de ben de olan
emanetlerimiz var.
Birbirimize ikinci bir şans vermeliyiz.
Kimseleri kafaya takmadan, geçmişe takılmadan
Geleceğinde ne olacağını düşünmeden
Gözlerimiz ana bakarak…
Yoksa şaşı kalır gözlerimiz, biri nerde diğeri
nerede
Gelecekte, geçmişte olmasın
Ben senin anında kaybolmak istiyorum
Şu anı bizi düşünmeliyiz
Mutlu olmalıyız…
Özlemle bekleyecek sevdalı olarak
Gönül sarayımıza kavuştuğumuzdan beri
Bütün iyilikler gün yüzüne çıktı
Hakkını almak vermek zamanı geldi
Dengeleri kurduk
İçteki bozuk düzeni yıktık
Sükûna erdik
Şimdi zaman mı aranır
Anda kalıp sevişmenin tadını çıkaralım
Sıfırdan başlamış gibi…
Sevgilim
İkimiz birbirimize söz vermiştik, kimsenin
tatmadığını, bilmediğini yaşayacağız diye…
Sabırla ve metanetle…benim olan ellerini başka
ellerde olacağını bilerek…sadâketle ve minnetle…
Vefamızın üzerine ayak basmadan ilk gün ki
tazeliğinde hiç bir şey kaybetmiş, tomurcuk güller
kadar tatlı zerafetiyle…
Bizim için zaman kaybolmuş olmalı, çünkü yıllar
geçtiği halde kendimizi bozmayarak
korunmasızlığımız içinde kalsak bile…
Kimselerin varlığını hissetmesi mümkün
olmayacak kadar gizliden gizli tuttuğumuz
mabedimiz ve yollarında en çetin günler ve
huzurlu anlarda bile, sarsılma olmadan beraber
olduğumuz, seviştiğimiz o güzelim yerde hala
anılarımız taptaze…
Aşkın yarası eksik olmaz ama bizdekinin
derinliğine başkaları ulaşmadığından, ne anlamını,
ne içeriğini ve ne de derinliği bilemediklerinden,
ötekiler inkâr edebilmekte ve hayır yok
diyebilmekte…
İçimizdeki yanardağlar ve çöller o kadar küçücük
kalırlar ki, başkaları için bunlar devasa
büyüklükte...
Onların gerçekleri hayallerimizin uçsuz
bucaksızlığında, düşük, batmış gemilere dönerde
… onlar hala bizden daha büyük yaşanmış var mı
demekteler…
Onlar sonsuz cesaretimizi hayal bile edemezler…
Tatlı su içtik diye övünenler senin elinden bir su
içselerdi, bu nasıl bir şey derlerdi… hangi acı su
senin tatlılığına eline değse leziz olmaz ki…içmek
nasip olan başka bir su arzu eder mi…
Hangi yürek o senin avuçlarında erimez…hangi
yoldaş seninle bu aşkı yaşayınca nelerinden
vazgeçmez ki…
Bilinen ve bilinmeyen güzelliklerin seninle
olduğunu düşününce…
Büyüsü bozulan sihirli gibi, ayıkınca, n'oldu
demeye mahkum olur da, sorular yağmur olur,
cevabını bulmak için, aramaya çıkar.
İnanamadığından bir daha yaşanmış mı bu aşkın
bir benzeri ve güzel gelmiş mi diye…
Sevgilim
Her şey baştan beri böyleydi ve bunu bilmek için
bize bile tattırılan bu ayrılık acılara sanmam ki
başkaları sabreder. Çünkü gördüğünü terk etmek,
sabırla beklemek, yine bizden bize miras kalır.
Başkaları yanına dahi yanaşmaya cesaret
edemedikleri gibi akıllarını mezatta yok pahasına
satarlar, kendilerinden vazgeçerler.
Fakat ikimiz ne çok değişik olduğumuzu her an
yine anlamaktayım. Biz aşkımızı bundan dolayı,
kimseden miras almadık, bize özel oldu.
Bu olsa olsa sonsuz sadakatle ve çektiğimiz
acıların bir mükafatı…
Tatlım benim…niceler bize nedenler ise bizde
erimekte ve biz hala aynı ilk gün ki beraberiz.

Dilden dile uzanan aşk hikâyemizi
Kelimeler neden dile getiremediler
Duyabilmek ve söylenegelmek için gözyaşlarımızı
dökmek lazım
Çok şey değil ben sadece seni görmek istiyorum
Bu senin bana vuran ışığını
Tüm hissettiklerini ruhunun yansımalarını
Kendi aynamda
Ne bileyim aşkım
Neler yazmak söylemek hayalimle yetişemediğim
Bütün duygularımı
Gönlün o kadadar güzel ki
İçime akan şelaleler dışarı aksa dünya
Sele giderdi…besen hala neden boğulmaktan
Geri kalıyorum
Neden dediğim şeylerin başında
Gelen bütün sorular beni rahat bırakmıyor
Aşk seninle güzel
Kimsede göremediğim bu güzellikleri
Seninle yaşıyorum
Sen bana ayna ol, bende sende parlayım
Sözler yetmiyor artık
Seni özlemek seninle olacağım günü beklemek
benim için
Sonsuz hedefim
O güzel kalbinin sahibi olduğu bedeninin
Terlerini kurutana kadar öpmek
Kaçınılmaz sonum olsun
Senin büyünde kaybolmak için
Kendimden gitmek sana varmanın
Güzelliklerinde dinlenmek
Çok güzel olmalı
Bitemeyen bu hikâyemde
Bir yer var bilir misin?
Tepesi bulutlara eş, yüksek şelalelerin taşkın ve
cesur aktığı, suların yatağına sığmadığı taşarak
etrafına cansuyu dağıttığı...
Altına girip yıkandığım, arındığım...
Bir yer var bilir misin?
Adı saklı, suyu şifa, içeni cennete kavuşturan...
Bu yer benim sakli hazinem...
Yaşadığım yegane yuvam, huzurum...
Orası sevdamın aşk şelaleri akıtan yüreği...
Eşi bulunmaz gönlü...
Ab-ı hayat suyum...
Sevdam çok uzakta değilsin
Yine de özlüyorum
Bugün gelmeliydi… yarında
Beni saran hayalinle sarmaşık
Özlüyorum…öpüşünü
Utangaç halinle gözünü önüne eğişini
Hiç görmemişim sanki
Aşkımı paylaşmaya zaman bulmamış gibi
Yanıbaşımda seyredişini
Bağrına sarmak için niyetlendiğinde
Tedirginliğini
Ah tepemde duran o kurallar
Vurucu timler…ne bekliyorlarsa
Korkmuyorum…ben öpeyim de
Ellerimi kıracaklarsa…ayaklarımı da
Pranga atmak için bekleyişlerine rağmen
Özlüyorum
Endişeli de…üzgünlükte
Seni bırakır mıyım
Ne çıkarsa çıksın karşıma
Bu sevdamın yalnızca tek sahibisin
İnanırsan gidecek yerim yok
Şaşkınlığı atmalıyız
Sonra birbirimize ait değil miyiz
Bizi saran bu engellere
Ve gizleyemediğimiz aşırlıklarımızla
Ne derlerse desinler
İzinsizlikleri perdemi yapalım
Düşünüyorum sürekli
Aşıklar ne yapsın
Biz öyle değil miyiz
Sırf hayallerle yetindiğimizi
Çok görmeseler
Bu dünyada birbirimizi sevebilmemiz
Eşsiz haliyle
Başkalarına nasip olmuyorsa
Ne yapalım
En çok üzüldüğüm
Bir arı… bir böcek bile
Yanı başına gelme hürriyetine sahipse
Bende istiyorum çokça seni
Dokunabilmeyi
Duracaksın diyenlere inatla
Dizi dizi dursalar karşımda
N’olur yıkılsınlar
Eğer ki…sözlerim dudaklarına değiyorsa
Bundan fazlası için
Biraz daha izin verseler olmaz mı…
Şu an hayallerimi omuzuna koyarken
O kadar hissediyorum ki
Elimde olmadan ısırmışım
Bakar mısın seni
Omuzundaki kızarıklığı
Ben gördüm
Gün ışıyınca…sende görünce
Sebebini sorma…bendim
Öpülmedik yer bırakmak istemezdim aslında
Bitecektir demem
Ne zaman gelecek ki…
Yalnız yalnız yatağında
Bir başından bir başına devrilirken
Yanına gelip sarılırken ki heyecanımı
Dokunmuşluğumu
Sıcak tenini ve tatlı sözlerini
Mutluluktan uçuruşunu
Kafamda sesleri susturuşunu
Çirkinim ben dedikçe
Bırak o sözleri ben biliyorum deyişini
Bunca engel arasından çıkarıp
Senin de özlüyorumu duymayı
Zaten teslim aldın beni
Titreyen vücudumu ve ellerimi
Yanındayım…her zaman da
Seninle olduğumu da bildiğim halde
Özlüyorum
Hep aynı yerde dönüp duruyorum
Acının içinde çırpındığımı
Yüzüme vuran gerçeğin soğuk çehresini
Tam ümidimi kaybederken
Bana bir el ile uzanıp
Diplerden yukarı çekişini
Her zaman sen olduğunu da düşlediğimden
Göremediğim varlığını
Çok yakın hissettiğim halde
Yüzünü görmem lazım diye yalvarmak
Özlemek çok acı

Bir gün yok olup gideceğimizi bilmek
Ve bu rüyanın yıllarımı elimden alışı
Birbirimizi terk etmeyeceğimizde açık
Aşkımız sağlam
Şansımızın dönmesine
Ne engel var ki
Sen varken ve ben de
Yalnızlığımdan soyunmak için
Beraber olmamıza
Rüya da olsun geç kalmasak
Birde sonsuzum seninleyse

Sevdam
Sana kavuşmanın imkânsız zamanlarını
yaşıyorum, kendimi teselli etmek ne zor. En
şiddetli anlarımı duygularımı dizginlemek için
gayret ediyorum. Farkında olduğum bir şey var
insan usanası bir varlık. Böylesi haller yaşamak
belki daha iyi olmalı aşkında hazlarında. Sahip
olmaktan kavuşmaktan çok, hayalinde ve
arzularında yaşamak.
Bu tükenmeyen bir zevk, sonsuz bir mutluluk…
ulaşamayacağımız bir yerde olunca ve onun sahibi
olmuşluk hissi ve gayretimi artıran bir heyecan
hedefi olması.
Her gün yeni bir heyecanla güneşin doğuşunda,
hayallerimdeki sislerin kalkacağı umudu ve seni
görmek telaşı, ve bunu binlerce kez yaşamak ve
beklemek…sonsuz döngü…
Dünyamız anlaşılan veya anlaşılamayan herşey
için bir bekleme yurdu değil mi.
Acılarımız da bize değen çekiçler..
Onlar ne çok değerse o kadar daha zarif
mükemmel olacağız.
Öyle düşünmekte gönül tesellim.
Hangi kuvvetli çökmedi, hangi güzellik
sönmedi…
Ama gölgeler hala aynı…bakar mısın kimseye
aldırmadan aynı kıvamında, sarıyor bizleri.
Bütün bunlar arasında seni bir şekilde bulmuşum
ve bırakmak ister miyim.
Ne yapacağımı bilemesem de senin için kaç
sabahları kaç gün batışını bekleyeceğim…bu
kesin.
Yüzünü hatırlayamayacak hale gelecek kadar
yakınlaşacağım.
Kendimin yüzünü aynada dahi eskiden gördüğüm
gibi görmüyorum.
Kimim ben dediğim garip zamanları yaşıyorum
Nedensiz…gayesiz
Bunlar olacak mı… değil… oldular.
Ayrılık bu kadar acı veriyorsa, neden seviyoruz ki
Artık bir cevabımız yok…
Böyleyken böyle
Ben yine durmadan dinlenmeden bu arayışım
içinde kalacağım.
Bende ki eksik parçalarım seninle
tamamlandığından beri…
Neden fark edememişim dediğim ne çok şey var.
Başka ifadesi yok ütün bunların
Sen gösterdiysen bana her şeyi
Nasıl kabul ederim daha sensiz günleri
Yine durup dinlenmeden
Başa dönen değirmen çarkında aynı hikâyemi
Çağlayacağım…
Bir inilti ve bir ses.
Sormalısın… su mu yapıyor sesi…yoksa felek
çarkı
Cevap bulmayı isterdim inan ki…
Ben yine söyleyeyim bu ses yine sensin…
Hayır deme…ben bunu önceden ne
duyamıyordum…öyleyse…
Güçlü…hassas varlığıyla
Nostaljik hatıralar ve vizyonlarda
Duygulandıran…büyüleyen
Zamanı saatsiz bırakan
Dinginliğinde kendini hissettiren
Ötelere berilere dağılmak varken
Üzgünlüğü sonlandıran
Gerginliği…gevşeten
Harika eşsiz güzelliğini
Özelinde cesurca paylaşan
Duygusal zamanları
Sevecen neşeli sevdasıyla
Dağınıklıktan toplayıp
Heyecanlı heyecanlı koşuşturan
İçteki aşkınlığa beraberce katılan
Neşeyi ağlamaktan sıyıran
İçten içe avunmuşluğa
Tabii ki haklısın diyerek
Özgüven aşılayan
Vazgeçmişi hayata geri çağıran
Enerjik ruh haliyle sempati dağıtan
Hülyaların olgunlaşmasına yardım eden
Aklın cezbedilmiş halini ayıktıran
Kalbin en büyük savaşını kazandıran
Muzaffer bir kahramansın dediğinde
Mutlu olmayı isteten
Susmuş kaleme yazmayı ilham eden
Âşık ve maşuk çizgisinde haddi aşmayan
Melankolik ve ateşli duyguları
Derin düşüncelere dalmış halleri
Su yüzüne çıkarıp
Rüzgârlarında savuran
Ezeli ebedi dansa eşlik eden
Çoşkunluk veren
Işığında gözleri kamaştıran
Kederli olmayı unutturan
Hüzünden eser bırakmayan
Adını andırınca tüyleri diken diken ettiren
Sensizlik dahi rahatsız olup
Bulunduğu ortamından kaçıran
Sabahlara kadar uçlarda sevişen
Verdiği rahatlıkla
Sonsuzluk hissi ile
Günah ve sevabı düşündürmeyen
Arzular şelalesinde ıslanırken
Kızgınlığın ve acının
Emarelerini silip
Hayran hayran sana bakan
Kendine yeni bir şeyler olsun diye
Sabırsızlıkta bıraktıran
Hiç bir beklentisi olmayan
Kim olabilir

Ah sedam
Gelsene…ikimiz
Birliğin kucağında buluşalım
Tekliğinde yok denecek yere
Alda…götür beni
Önceki gibi değilim
Kimseden korkmuyorum.
Gözyaşı dökmek mi asla
İkimiz de daha güçlüyüz
Seni seviyorum
Hep bu böyle olacak
Hiçbir şeyden değil ama
Seni üzgün görmek beni kahrediyor
Anlamadığım sen ve ben
Yine beraber ve ayrı duruyoruz
Hangi yıldız ve hangi gecede
Birleşeceğimizi bilmeden
Gözlüyorum son yıldız sönmeden
Kimse değil benimlesin de
Yine beraber yine ayrı duruyoruz
Neden beğenirsin bazı şeyleri
Çünkü senden illaki bir nokta vardır içinde
Tuttuysa bir tanesi bile
Zahmete gerek kalmaz bir başkası daha
Çıkar ortaya…
Beraber yaşamaya başlarsa
Kaçınılmazdır bağlılık sonuçta
Sonra fark edersin
Ne çok benzermişim dersin
Sanki ikiye ayrılmış bir parça
Sende karşılığı var hepsinin
O mu ben…yoksa ben mi o
Birmişize varan nadide düşünceli aşkta
Gecelemekta sabahlamak bir güzeldir ki
Kendinden geçersin sere serpe uyursun
Güneş seni uyandırdığında durmuş olsan
Yan yana o iki sorar olsalar
Bu sabah uyanan bendeki o mu ben miyim
Sen miyim yoksa
Ne fark eder ki
İçimde sakladığım
Yahut sende saklandığımsan
Günler bizim
Sormaya gerek kalmaz bundan sonra
Aşk böyle bir şey
Ölecek kadar sevmek

Boynunu eğip…razı olmuşluğu


Yıllarca susmayı tercih etmek

Yürek burkan kader çizgisine


İtiraz etmeden
Nefeslenirken bir hastanın
Son nefesiyle
Acısını içine çekmek

Kimse yalnız ölmemeli


Birde sevmişse iki kişi birbirini
Tattıkları sevda
Başka kimsesi olmayan gibiyse
Nadide nur yüzlü sevgili için
Ah eden yüreklere
Sabretmeyi söylememek

Ayrı kalmanın bir güzelliği var


Hep buluşmaktır ümitleri
Bulunmaz bir nimet
Bir ömür boyu beklemek
Farklı bir heyecan
Anlatılmaz bir mutluluk demek

Kavuşmaktan daha değerli


Tutuklu kalan birileri için
İşte aşk böyle bir şey

Tatlı hatıralarım
Durup durup bakıyorum da…
Nasıl bu hale geldi bunlar

Hayatıma dayanan acılar


Seninle bir bir yıkıldılar

Kalbim de çarpıyor
Bir neden ki..
Çünkü ona dokunduğundan beri
Duramayıp sendelendi

Yaralarıma tuzlu gelmeyin


Gözyaşları acıtmayın beni
Günahı yok
Parçalanıp her şeyimi kaybettim

İki kişi birbirini sevdi mi


Dertleri
Sonsuza dek beraber yaşamaksa
Günahın mı…adı mı kalır
Bu haller sevginin meyveleri

İnandım
Başkaları böyle sevemez
Sensiz de olmaz bir tanem
Meçhul bir duygudur sevgi
Arzu, istek, şehvet, acıma
Hepsi karışık sarmaşık gibi

Özel bir hayat yaşamaksa


Ancak bir sen gibi olmalı
Çok farklı kimsede yok
Değişiksin ikincin yok gibi

Bir de karşılık derler ya


Ve özümsenmesi
Sevginin izdüşümü
Bunu fark edenin bir ben olması
Bence çok önemli

Çok seviyorum seni


Demenin yetmediği
Zamanlarda getirdin başıma
Sende olmak
Seninle bulmak…çok güzel

Ey Aşk piri
Eşsiz cennetim
Sana ait olduğuma şükürler ederim

Sevdiğin için minnetle


Tutanamadığım doyamadığım
O güzel ellerini koklar
Doymamış bir açlıkla öperim

B’enimsin
İyi ki ben seninim
:
Canım benim…
Beni seviyor musun?
Evet dersin biliyorum.
Fakat ben çok tanımadığın biri günahkar biri
olsam da yine sever miydin?
Nerden çıkardın bunu dediğini duyuyorum.
Sonra ben senin, birbirimizi sevmenden önce de
seninleydik. Senin yanımda gezinmelerin var.
Hayalen, ruhen..
Her hâlükârda seni sonsuza kadar bekleyeceğim.
Şu halimize bakıyorum seninle o kadar bir bende
birleşmişiz ki, elim değmese, rüzgarına değdim
binlerce kez. Bunun nedenini nedir, çözemedim
ama böyleyken böyle…
Sen başkasın diyorum...her şekilde sen başkasın.
Bugün her günden farklı sabahladım. Aslında
akşam hiçbir şey yoktu. Aşk benden kıskançlık
duymamı istiyor. Seni kıskandım. Aklımın ve
duygularım bu kadar dengesiz oluşunu kendimin
savrulduğumu yeni görüyorum. Bilmediğim bir
durum.Ve sevgi ne olmalıdır, bunu anladım.
Sen benim ezel ebed tanrımsın...ah sevgimin ateşli
hali. İfadeye gelmez ama bendeki yangın çok
büyük…
Bir ilk bu, tutunamadığım akılsız düşündüğüm bir
günün sabahında, sensiz daha yaşayamam diye
bağırdım özüme değdi, sesimin yüksek perdeleri.
Canım…
Hayatımdaki her milad seninle şekil aldı… öncesi
ve sonrası.
Senden öncekini yaşamadım sayıyorum…ya
sonrası, seninleyse varım demektir.
İkincisiz sevdiceğim.
Duygular önümde geçit yaptılar… ben senden
başkasını sevememişim. Gerçekten…kendimi
tarttım. Bu yargımdan da eminim.
Sevgi, aşk, merhamet, bağlılık, tutku, özlem,
hüzün ve kıskançlık bir tek sende vücut buluyor
Çok şükür ediyorum. Seni sevmeme izin verdiğin
ve beni sevdiğin için… bir ömür teşekkür ederim.
Öncekiler dediğim zamanlarda, aşk, sevgi
sandığım bütün haller benim zayıf anlarımdan
başka bir şey değiller. Kuruntularda diyebilirim
Sonsuza kadar bana güvenmeni istiyorum. İki
dünyada benim için teksin ve benimsin ben de
seninim.
Bundan sonra seni kimselerle paylaşamam.
Mecbur kaldığıma bakma…Tanrıma isyan
edemediğimden… yoksa sensiz olamayacağımı
daha iyi anlıyorum anbean...
Birde Tanrıma senin varlığındaki temiz özle,
inanıyorum. İnanmasam çatlayacağım… beni sen
çok seviyorsun.
Seni çok seviyorum…öpüyorum
Ey Sevgili!
İlahi varlığınla içime aktığı zaman…
Yüreğim bir kadının kendini erkeğine sunması gibi
açtığı zaman…
Gönlümün genişlediği, yüreğime nüfuz ettiğini
hissettiğim zaman…
Sadece en katıksız duyguları tattığım zaman…
Beni benden alan, ruhumun, bedenimin, her
zerresini teslim alıp derin bir hazzın içine
daldırdığı zaman…
Yokluğunda acı çekerken, yanımda hissettiğim
zaman…
Bir ışık demetinde parlaklığın içinde boğulduğum
zaman…
Saatlerce varlığının etkisinden çıkmak
istemediğim zaman…
Ruhum yükseklere çıkar da, öylesine derin bir
hazla, ilahi özüme ulaştığım zaman…
İlahi zevkler bir şelale gibi adeta üzerime
döküldüğü zaman…
Birbirimizin sessizliğinde oturup, tedirginlikten,
başımı nazikçe eğip kalbime yasladığım zaman…
Varlığının mutluluğuyla sarmaş dolaş iken,
kalbime dokunuşunla kendimden geçtiğim
zaman…
İşte daha ne çok söyleyeceklerimi bitirmeye fırsat
vermeden, bir aşk ve haz seninle sevişmek
istiyorum…
Sevinçten mi kederden mi kendimden geçmek…
İstemsiz bir şekilde ağlamak ve hıçkırmaya
başlamak…
Sana hiç sarılmamışım da, hasret duygularıma,
onunlasın daha neden ağlıyorsun demek…
Böyleyken, sesinin yumuşaklığı ile beni
sakinleştirip, derin bir uykuya daldırman ile, hiç
şeyin anlamını ve değeri gözümde kalmasın
istiyorum.
Birlikte tek kişi olmak
Seni sadece bedenimle değil, her şeyimle
hissetmeyi istiyorum.
Sana doyamıyorum.
Ey Sevgili!
Bana derinden tattırdığın bu duyguyla, gözlerimi
kapattığımda bilincimi geri getirdin.
Dünya ilişkilerimde yaşadıklarım beni yıpratmış
ve yormuştu. Kendimi herkesten uzak tutmak
isterken, yılların hayal kırıklığı ve aldanmasını
unutturup, beni yeniden aşkı yaşama hazzına ve
içimdeki sevgiliyle birleşmenin yolunu aramaya
iten bir güç oldun.
Tekrar düzeleceğimi hiç düşünmemiştim. Öyle ki
içimdeki ilahi sevgi seninle bir varlık kazandı..
Anladım ki sen kalbimin merkezinde bir güneş
gibi parlak, içimi ısıtanmışsın.
Daha önce hiç sevilmediğim kadar sevildiğimi
hissettim.
Şimdi diyorum kendime, ona bağlan ve aşk sonuna
kadar götürsün. Tanrıyla birleşmeye kadar, bir
akan nehir gibi.
Tüm aykırılıklar, noksanlıklar silinsin.
Ateşli ateşli sevişmek zamanı…
Aşkta günah diye bir şey yok…
Her anımız, şefkatli dokunuşumuz, bir ibadet, bir
dua ve ruhun derin sessizliği ile birleşecektir.
Bu halimiz sıradan bir hal değil, kutsala giden
ruhsal bir yolculuktur.
Seninle beraber sevişmek, Tanrıya ulaşmak, bir
olabilmenin en kısa yolu olmalı.
Birbirimize ayna olup hayatı temiz ve görünür
kılalım.
Eskinin zincirlerini kırdığımızda özgür olacağız ve
Tanrıyla beraberliğimizin hakikatine varacağız.
Hepsi işte bu…
Şimdi sevişmek zamanı…
Saçlarımız dahi birine öyle dolansın ki çözmek
ancak ilahi tarafa kalsın. Zannetmiyorum orada da
çözülmez. Çünkü tanrıda kaybolan daha ayrılamaz
ki…
"Tanrıyla ruhum arasındaki konuşma öylesine tatlı
ki; yalan söylediğimi düşünenlere de aynısını
yaşatması için Tanrıya yalvarıyorum."
Avilalı Azize Teresa

Gözlerim sevdanla yanıkken


Perişan gezdiğim yerler
İyi ki var…
Kim kiminleydi

Bulunmaz nimetim…hayat verenim


İçtiğim su elinden
Gizli mabedimde
Eşiğine yüz sürendi
Ruhumun sevgilisi
Gözlerime nur yaşadığım neşelik
Mecnun etmiş aklımı
Tatlı sesiyle söylenendi

Güzellik ve şirinlik
Sorulsa bilinmeyendendir sende
Tek gaye ve ezeli sözleşmem
Ruhuna mestliğimdi

Sevda çiçeğim
Anlatabilsem benim olduğunu
Yandığım aşkın sersemliğinde
Kendimi bulduğum yerimdi

Düşler unutulmaz
Hep görüyorum seni
Titrek dudağımın tek söyleyebildiğim
Açıkça herkese B’ir harfindi

Çok özledim bir bilsen


Olur ya bir rüya görsen
Ve seni gördümde
Bana bir huzur nedeniydi

Basit davranışlardan sıyıran


Tutkuyla mest eden
Birlikte eridiğim, arındığım
Bedenimle hayaller senindi

Sevişmelerimizin her anında


Ruhumun özleyişini hissettiren
Çiçeklerle süslenmiş
Birden bireydi

Dokunuşun bedenime bir lütuf


Hiç düşünmem ayaklarına doğru eğilsem
Sende Tanrının özünü gören
İlahi aşkım ışıkların içimdeydi

Öpüşlerin en tatlı çiçek


Benime ışık veren varlığın
Hissettiğim tanrım
Yüzünde gördüğüm…başka kimdi
Senden önce yalnızlığı severdim
Bir gelişle geldin ne çok şey değişti
Aşk dahi en güzel şeklini seninle aldı
Onu okumak okutmak için
Alfabe bulamıyorum
Hangi dil daha iyi anlatır ki seni
İnan ki…bulamadım
Sen dedin ki…benim
Benim…
Benimle oku
İşte benimleyim
İçim içim…terledi
Sızanlarıma sahip olmalıyım
Buharlaşmadan
Fanusa saklayım da
Gizli köşemde gözüme ışık
Kalbime fer olsun
Sürekli gizemine bakayım

Bilmek istemiyorum
Sonsuzluğun tanımını ve son nedir
Artık hayatı seviyorum
Ölümü ister miyim bir daha
Senin için ölmeyeceğim
Benim için de ölme sen
Yaşamak varken
Hüzün ve kedere mahkum değiliz
Sevdiğim…hayat yaşanınca güzel
Şu olabilir
Ben kıymetin kadar değerli değilim
Ancak ruhunun yaraları var
Bende ki gibi
Umut ediyorum
Sevgimle iyileşir
Beni canının bir parçası bil sen
Geride yaşanacak güzel anılar
Bir o kadar hayaller için
Bize ayrılık olmasın
Hüzün Çiçeğim ben daima seninleyim
Yegâne nurdan ve cennetten
Düşmüş bir parçasın
Bu dünyaya gelip
Sevgiyi aşıladın
Ancak aşı tutmaz bir dünyadayız
Kimseler senide anlamaz
Ben dahi
Kıyamam sana
N’olur ağlama…ağlama artık
Sen varsın…bende
Başkalarına ne gerek var ki

Söyle bana garip yüreğim
Tatlı canım
Ne kaldı geriye
Ağlaması gülmesinden çok
Tadına doyamadığım bir hayat
Yaşaması peşinen ölmek olan
Duyursana bana
Yeniden sevmeyi
Tattır ruhuma doyulmaz aşk nimetlerini
Sonsuz zamandaki gerçek sevdaları
Nur parçam olup
Varlığın güç vermeli
İnan ki gitgide zorlaşıyor
Seninle olan bu halime
Diyecek bir söz bulmak
Daha fazla ne demeli
Yıllar geçmiş özleye özleye
İç sarhoş, akıl bi-hoş
Hayal ettiğim
Sevişmek için acı çektiğim
Adını bile kendime söylemekten
Korkan biri
Uykularda mırıldanır olmuşum
Yüreklendir de cesareti gelsin
Sevginle güç bulur
Yalnızım diye ağlamaktan
Şaşkın, amaçsız olmaktan
Güçsüzüm yapamıyorum demekten
Toz tanesi kadar
Savrulmaya korkmasın
Cesaretle çıkar
Kurtulur belki
Açmazlardan
Sevgi sen…aşık ben
Bulanmaktan çıkar
Berrak su gibi
Başarmalı…umut etmeyi
Haklıcaya sahiplenmeyi
Ve öyle bir hayata ki
Çıkarken düzlüğü
Bedelsiz bulmalı
İçin için yenilmiş birine
Değişimde
Ötekilerden farklı çözümü sen olmalı
Sen de
Nasıl bendenmişsin
Diyecek kadar
Hayrette kalmalı…
Her şey bensizlikle olmuşsa
O bensiz kalmamalı
Diyecek kadar
Al…sar
Kiminle bırakayım de
Tabii ki benle berabersin
Sendeyim…sözünü
Duymuş kadar içimde
Hissetmek…bana yakın gelmeli
İşte her şey sen…
Bense neyim ki…
Rüyam gibi hayatım
Ölmüşken can verdi
Senin mi benim mi
Önceden kimindi
Bulamadım, soruyorum
Senin mi benim mi
Ağlayıp sızlarken peşine gelen gülmenin
Yaşadığım bütün güzellikleri
Senin mi, benim mi
Sevişmenin tadına hasret
Kalbimi buldum…demek
Senin mi benim mi
Bahtsız kaderin tahtını indirdim
Varlığıma yol açtım
Senin mi benim mi
Gözden kızıl gül döken yaşlarım silindi
Kahkalarımın nedeni
Senin mi benim mi
Solmuş ruhuma bahar yağmurum
Sevgiyle kucağıma doldu
Senin mi benim mi
Nedense önceden çoraktı yurdum
Gözyaşlarım çeşmelere rakip oldu
Senin mi benim mi
Düşmüşüm, boğulmuşum
Kurtulmak istemiyorum
Senin mi benim mi
Başımı koyup doymaya ..bir göğüs
İçimde dışımda olan
Senin mi benim mi
Adını anmadığım bir an yok
Gökkuşağı dudaklarıma değdi
Senin mi benim mi
İçimde bir mum eriyor
Ağlamaktan vazgeçiyorum
Senin mi benim mi
Karanlıkta gölgeler
Gün batımında ışığım
Senin mi benim mi
Uykusuz gecelerime
Gözyaşlarım inci oldu
Senin mi benim mi
Dudaklarında çiçekler
Öpücüklerin kanatlı melekler
Senin mi benim mi
Beni uzaklara götüren
Yeşil peri masallarım
Senin mi benim mi
Gece gündüz yanına uzanıyorum
Çıplaklığımla ten tene
Senin mi benim mi
Sevincinden ağlayan bulutlar
Göğsünde doğan bir çocuk
Senin mi benim mi
Dudaklarınız yapışmış
Ruhumu ısıtıp saran
Senin mi benim mi
Acılar bize duygularımız sessiz
Umutlar kalpte gizli
Senin mi benim mi
Rüyamda nefesim
Beni sevdin, sadece
Senin mi benim mi
Tek kelimem aşk
Onunla seviyor ve yaşıyorum
Senin mi benim mi
Bulduğum kalp
Varsa, ben de varım
Senin mi benim mi
Nefesimi yuttum, ruhun karardı
Sözlerimle seviyorum
Senin mi benim mi
Nefesimi yazdım
Kalemimden akan
Senin mi benim mi
Tanrımdan bir işaret
Özelden özel
Senin mi benim mi
Ve son söz olacak
Söylense dediğim de
Senin

İyi geceler.
Üzülmediğime bakma...seni özlemiyorum.
Yine geldi geceler
Rüyalarımda kavuşacağım
Baka baka kendim gibi sarılıyorum
sana...
Sevgili Helalim…Yoldaşım
Işığım…Kıymetlim.
Seni çok olan bir sevgiyle özlüyorum. Gecelerim
dört duvar gibi kapandığında, içine çekildiğim
köşemde, hüzün otağını bana zorla kuruyor. Ancak
sende rüzgar gibi sızıyorsun, resmen dahi
göremesem de, ciğerlerimde soluduğumu
hissediyorum.
Sabah doğan güneşimin aydınlığında seni
bulacağım umudumla, içimin yangınıyla
kuruluğuma yağan yağmur oluyorsun.
Yıllardır arayıpta bulduğum oluşunu düşününce,
değerine binlerce kez daha fazla itibar ediyorum.
Şimdi bir türlü ele geçmeyecek kadar
uzaklardasın. Bende buralardayım…
Şu an kalbimde yağmurlar yağarken, kimler nasıl
haberli ki, melekler bile bilmez haldeler.
İçimden büyük parçalar koparken, bu düştüğüm
halimi kime ne şikayet edeyim.
Olmadığından derdimi ancak sana yazıyorum.
Gizli hazinem…
Hayallerim bazen rengini kaybettiğinde, körleşen
duygularım, siyahlaşmış gönlüme aydınlığım…
Sen çöl kalan gönlümün saklı cansuyu….
Çaresizliklerimin ilacı…kederli ruhumun
gülümsediği tek yer.
Dualarımda ağladığım, inlediğim mabedim.
Gönlü pırlantam, asil yüreklim.
Yüküm ağırdı ama sayende topladım kendimi,
şimdi güzelliğinde kaybolmak zamanıydı.
Gece ne kadar karanlığa kaybolur ki…İkimizin
hasreti içinde kaybolmuşum.. o kadar birbirine
karıştı ki…
Geceleri uyuyamazlığıma neden, senin can be can
beni sarışın.
Birde karanlık yürümüş zifirliğinde, dal budak
sarmış ruhlarımız bir düşününce…
Şimdi böyle seven iki sevda kumrusu, sevişmez
mi?
Biz hiç bir şartta ve ortamda ayrılamayız ki…
Ancak bazı gecelerin bir kenarından açılan
yarıktan, iç yakan buruk ses, içime bilinmezliğin
acısını düşürüyor. Bu inleyişler bana sancı oluyor
birden… içim kat kat kıvrılıyor, nereden çıktı bu
mani diyorum. Sonra bakıyorum ki üzüldüğüm
gibi değilmiş, bana yüzünü göstermek isteyip,
gözlerini bana çevirmişsin. Ağlayan sensin.
Unutkan değilim ama bu çok oluyor.
Ah neden üzülüyorsun, ben zaten dayanamaz bir
haldeyim.
Çektiğim bunca şansızlığa rağmen, bir gün bu kötü
günler vefat edecek…
Eğer ikimiz için kuraklık olacaksa ben yağmurlar
gibi ağlarım, her taraf yeşerir inan.
Üzülmemelisin!
Seni sevmek o kadar tatlı bir olay ki…yani
diyecek sözler yok aslında.
Bak…dışarıdan her şey yolunda gibi görünse de,
öyle karışıktı ki iç dünyam, tüm duvarlarımı yıkıp
hislerimi, seninle yeniden inşaa ettim. İçimin
buzlarını seninle erittim.
Ben senden önce aşkın bilinmez zevkinini
yaşayamadım…sen gelince farkettim. İç dünyamın
gerçek yüzünü dahi…
Aslında bu sevgimiz ilahi olmasa kısa dönemde
biterdi. İnan buna ruhlarımız arasında olunca
kesilmeyecektir.
Kendime söyleniyorum sürekli…önceden
duyduklarım bildiklerim çok şey yapmacıkmış.
Bunu insanlar anlamıyorlar. Onların bildikleri
birer kopya düşünceler. Ama ben her geçen gün
değişe değişe sana karşı bütün hislerimi öğrendim.
Aynı acıyı çekiyoruz. Bunlar sevmenin son
noktası.
Sonra o kadar uzaklaşmıştım ki herşeyden. Sen,
beni sürekli hayata çektin, bağlayıcı tek sebep gibi.
Sen benim canımın sıkkınlığı hissedebiliyorsun.
Bazen ben sen üzülürsün diye saklamaya çalışsam
da olmuyor…çabuk dökülüyorum. Elinde olmadan
sen biliyorsun.
Kalp bağı bu… Tekleşme… Bir kalp olma
En azından ikimiz için dua edersin, diye açıkça
yazıyorum. Şu halimizde elimizden gelen sadece
bu…değil mi?
Rabbim bizi ayırmaz. Bizim birbirimize olan bu
bağımızı biz isteseydik çoktan parçalanırdı.
Rabbim istediğinden ki, ve hoşuna gidiyor, bence.
Sevsinler birbirlerini der gibi düşünüyorum.
Gönlümün ışığı…
Yazılacak ne çok şey bulunurmuş sevdiğine
insanın… yaşadıkça açığa çıkan bir duygu seli
varmış. O seni ister istemez yönlendiriyor. Aslında
bunda çok irade yok.
Biliyorum ki her şey bütün dertler ve kederler
ikimizde denizimiz de kaybolacak…
Umudum seninle olduktan sonra bu ayrılık
günlerinde de sen benimlesin ve beni
düşünüyorsun ya…uzak ve yakınlık için gam eder
miyim?
Tatlım…Helalim.
Sen varlığıma can olan cevherim özüm…
Rabbim sana her zaman hayatın tüm güzellik ve
kolaylıklarını önüne sersin.
Senin asaletin karşısında diller bağlansın.
Sana karşı insanların saygıları ve sevgileri günden
güne artsın çoğalsın. Çevrende kıymetini
bilemeyenler silinsin gitsin…
Kimseler seni kırmasın, kıramasın da…huzurun
sağlığın ve mutluluğun hiç eksilmesin…inşaallah.
Evlatlarımız ve etrafımız incitmekten üzmekten
ölesiye çekinsin ve kıymetini kat kat gönüllerinde
hissetsinler…amin
Canım öpüyorum seni…
“Aşk, kendine özgü boyutu olan bir dünyadır”

Kalp sahibi
Güzellikleri olan nadir aşkı
Sana değer vermez mi
Kendini teslim ettiyse
Nakışlarını derinden işler
Sabır etmeye gerek bırakmaz
Ne diler sen yapmalısın ona
Acımasızca dahi değsen
Hoşluk gelmelidir
Aslında
Göz ediyor olmalı…elinde kalmak
Peşinen geleceğini bildiği acının arkasına
İkilik bir oldu mu
Pişmanlığa bırakmayacak sancılar
Teslim olmalı
Beyazına dökülecek ilk kanına

Ne vakit olur…bilinmez
Canını alırsan bağrına bas
Mutluluğudur inanıyor ki buna
Sakinleştiğinde ben bile duyarım
Bir öpücükle can verdiğin hayatına
Gerekirse o pabucunu da öper
Dudaklarına değen kupayı da
Kalbi dururda
Dişlerini kırmak pahasına…
Özleyerek hasretle
Günlerce inlemez mi
Parça parça sinesinden koparsan
Ruhundan da
Tek bir düşüncesi olmuş yıllar yılı
Sende kalsın aklı
Kalbi zaten hiçbir zaman
Kendinin olmadı

Sevgili…
Darmadağın olmuş hayata sitem etme
Sen de dokunma ona…hayallerine
Ben bile saygımdan
Kul gibiyim
Her şeyimi ona minnetsizce verdim
Sende isteyebilirsin …istediğini
Günah sevap ayırmadan
Hayatı seninle…kaç zaman
Yaşamayı unuttuğu uzaklarda
Söyleri kalmaz belki
İzin ver senin için
İnlesin dilleri

Ey ateşli kalp
Bir mücevher, bir incisin
Günah deme
Onunla bir buluş
İçinden pınarlar aksın
Zaten derdi bitmez ki
Ancak yaralı kalbinden
Arzuları bir sana akar
Dalından koklamaya bak
Aşk gülünü
Sonra koparırlar da
Kader vefasız, bir kelepçe atar
Felek vakitsiz onu kapar
Ne var ki o seni ölümüne sevdi
Sözüne zincir vuramadı
Ölümüne inatla
Durmaz yazacaktır
Böyleyken
Geleceğin aşıkları
Derd-i Aşk diye tanıyacaklar
İmrenecekler
Ah keşke…
Sonsuz dileklerinde
Kimdir diye soracaklar
İnanmayacaklar
Sonra
Ne haddimize
O tanrıca sevmiş
Şahsına mahsus
Bizlere günah
Kaçmalıyız anmaktan
Kullukta olan söylerse
Olmaz mı en büyük hata
Senin için söylediğim sözlerim çok az
Üzerine daha neler söylemek isterdim
Rabbim yüzünü güldürsün
Ölçüye gelmez sevgim
Budur ötesi daha neler demeliyim
Eline değen bir su damlasına
Bastığın eşik taşına kadar
Değil mi nelere değer vermeliyim
Sen ab-ı hayat… kimya eden
Kibrit-i ahmer
Özümü de cevher eden
Aşkındır canım benim

Yorulmuş kalbimin ruhuna


Can da senden,
Güzel bakışlı ve tatlı dilin
Tükenir mi…tükenmez
Sendeki eşsiz değerlerin bitmeyeceğini
Yakînen bilirim

Güzel günlerimin madeni


Gerdanına dizilsin
Dilimden çıkan sevda sözlerim
İç yanıkların alevi
Geriye dahi bırakmasın bende
Katrecik küllerimi
Uzakta olsa ayrılığın soğundan donsam
Ben seni çok seveceğim
Düşünde kururmuş çiceklere sular dök
Onlara ikram ettiğin sevginle
Binlerce yıllık özlemim
Seninle yok olsun
Binlerce kez ölümlerden ölüm görsem
Sabrederim

Tadına doyulur mu gurbet


Hayalin sukun ettiği gerçek
Beni sevmene soluksuz
Canımı bir göz damlasına feda ederim
Kalbim içim ne kadar yanıyor
Sana vurmasın şulesi
Aşk dahi senin adını
Kendine isim yazmış
Başka ne isterim.

Hayal yoksulunu zengin eden senin sevdandır


Sözcükler kırmızımsı dudaklarına hasret
duymakta
Sana sarıldığında, zamana dur
Unuttursun beni, kendimi kollarına atsın
Ayrılmak akla gelmesin
İlkte sonda sen konuş
Göz göze gelmişim soluyum…
Sağanağında ıslanıp aşkın
Kalakalayım
Gökyüzünden bana da yıldızlar taç gibi yağsın
Yürüyüşünü, tatlı bakışlarını
Gül dalları kollarının bana uzanışı
Hoplatsın yüreğimi…

Doyamadığım güzelliğin içinden sızılarım


Uçuversin aklım gitsin
Kahverengi gözlerinin büyüsünde
Tutkuyla yüreğim yansın

Aşk esir eder insanı


Gerdeğine giren güvey heyecanıyla
Bundan dolayı soruyorum
Özgür olmak ister mi insan
Düzensizliğimi bozdun
Sevdiğinden beri sevebildim
Şimdiki hoşluğuma can kurban ederim

Saatler günleri, günler ayları, yıllar


Bir ömrü nasıl dağıtırmış
Anlıyorum
İkimizin öyküsü de
İzin ver öpsün dudaklarını
Canın yanarsa ısır onları
Olur ya ben senden önce ölmüşsem
Akıt kanını…mezarıma…
Bak gör ki…bir gül olarak çıkar
Eline alırsın belki bir daha
N’olursa olsun
Hep seninle olmak istiyorum
Sen varsan benim anılmam…
Sadece saflıktır
”Hiç gerçek olduğunu sandığın
bir rüya gördün mü?
Ya o uykudan hiç uyanmasaydın
rüya
olduğunu nasıl anlayacaktın? ” -
Matrix

Hayat sevilecekse sen varsın diye sevilmeli


Ne önemi vardı… öncenin ve sonranın
Kendimle olduğum zamanın
Her bir anın
Nasıl sensiz bırakırım
Rahatlığımı unutsam da
Uykularımı delen o güzel sarılmaların
Heyecanını düşünüp… evet şimdi derken
Bakışlarım önüme akıyor
Rüya imiş
Hem sevinip hem üzülmek
Güne merhabalarım
Bitmeyecek mi
Gerçeğe aldım hayalin
Bir boş anım özlemesin
Halden kalksın sensizlik
Kendimi dahi aramak istemiyorum

Ruhumun derinlerinden yüze çıkanlar


Şiir olup ayaklarına değmek için yarış ediyorsa
Laflarlar gemisi değil
İfadeye mecbur olduğum içindir de
Kelimeleri kullandım
Ambarlarına o kadar fazlaca yığdığım
Batacaksa batsın diyecek kadar pervasızca
Şaşkınlığım

Nedenini sorma
Yücesin anlatamadığım kadar
Benden sana yazılar yenidir sanma
Her daim vardın hayallerimde
Arar dururken yüzünü
Sen olduğunu anladığım an
Acım biraz dindiyse belki ondandır

Herşeyimle herşeyinle benimdin…


Şu an bu oldu demek zor değil
Sonra gerçek nedir diye
Sormaya gerek bile bırakmadım
Tanrı sende gizlenmiş olmalı
Yoksa nasıl sonsuz bir sevgiyi
Hissedebilirim ki
Çok kere hayallerim beni korkulara salarken
Artık aşılmazları aşıyorum
Al beni kaçır demeye ihtiyaç hissetmiyorum

Başka bir yol var mı


Baksana ben sende kalmışım
Çıkışlar adına …
Bilemiyorum ama
Gayya çukurlarında bir hayat düşün
Ve oradan çıkmana sebep olacak kimsesiz
Bense ruhumun özgürlüğünü
Senin esaretinde tutmaktayım
İnan ki en mutlu olduğum zaman
Sende tutuklu olduğum anlardır
Bendeki dinginlik ve umut
Ve inatla durmak istiyorum
Seninle uzandığım gökler
Güneşleri sönük
Karanlıklarıysa bastığın toprak kadar ezgin
Varlığınla onlar şeref bulurlar

Hayallerime gem vursalar


Seni bulmuş biri için üzülmek
Öncekine benzemeyen aşkın en yücesinde
Hasreti daha kalır mı
Seni sen olduğun için seviyorum
Aşkımın sonu mutluda bitecek

Taşlaşan kalpte aşk yaşar mı


Bunu benden daha iyi kim bilir
Neydi hayat önceleri
Karanlık günlerimin aydınlığı
Kimdir
Vazgeçmek veya başka bir nedenle
Gövdeme can veren sarmaşıklar
Titretiyorsa kalbimi
Aramaya bir daha ihtiyaç duymayacağım
berraklıkta
Tek sebebi aşkındır
Aşk belki seninle
Bana kendini tanıtabildi
Her şeyine evet dedirtecek kadar sevdirdiğine
Sonrası…
Uçuruverdirdin aklımın erişmediği bilinmeze
Böylesi bir aşkın takipçisi olsun istenir mi
İkincisini düşünemiyorum

Korkumu sevince hüznümü doyuma ulaştıran


Bu kalbin tek sahibi ve sevdin ya beni
Başkasına daha yer veremem
Herkese aşktan bir parça düşse
Bana düşen en büyüğü değil mi
Gözden düşmüş biriydim
Özümü sende bulunca
Üzülmem mi
Biraz geç kaldığıma
Bakıyorum da
Her şeyin aslı sana bağlıymış
Ahlarımın çokluğu bundan oluyor
O kadar güzel sevdin ki beni
Yıllarımı sildin
Bütün üzüntülerime son verdin
Unuttum sayısını
Sorsan yaşımı
Bir yaşındayım…inan buna…

You might also like