Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

4

DEVRE : IV CİLT : 3 İÇTİMA SENESİ : III

T. B. M. M.
izli Celse Zabıtları
- %

25 Teşrinievvel 1934

Münderecat
Sayfa
1. — ZAPTI SABİK HULÂSASI 584

2. — MÜZAKERE EDİLEN MEVAD 584

/. — Balkan itilâfı çerçevesinde tanzim


olunan Türkiye Cumhuriyeti ile Yugoslavya
arasında aktolunan mukavelenamenin tetkik
ve tasvibi. 584
2. — Balkan itilâfı çerçevesinde tanzim olu­
nan Türkiye Cumhuriyeti ile Romanya ara­
sında aktolunan mukavelenamenin tetkik ve
tasvibi. 584:595

24
Cilt : 25

80 nci İnikat, 2 nci Celse


İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

SEKSENİNCİ İNtKAT

25 Teşrinievvel 1934 Perşembe

İKİNCİ CELSE

Açılma Saati : 10.30

REİS : Kâzım Paşa Hazretleri

KÂTİPLER :

REİS — Celseyi açıyorum. lifi var. Bu teklifi reylerinize arz ediyorum; kabul
Balkan misakı hakkındaki müzakeratın hafi cel­ edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.
sede cereyanı hususunda Cemil Beyefendinin bir tek­ Bundan evvelki hafi celse zaptı sabık hulâsası oku­
nacaktır.

1. — ZAPTI SABIK HULÂSASI

28 Mart 1927 Pazartesi

KIRK YEDİNCİ İNİKAT

İKİNCİ CELSE
Kâzım Paşa Hazretlerinin riyasetinde içtima ede­
rek; Türk Tayyare Cemiyetine yapılacak yardımın
İdarei Hususiyeler bütçesine küsuratı munzamma
şeklinde vazına (bilâ-vası vergiler hakkındaki kanuna)
dair Hariciye Encümeni mazbatası müzakere ve ka­
bul olunduktan sonra celseyi aleniyeye geçildi.
Başkan Kâtip
Kâzım Van
Hakkı
Kâtip
Çankırı
Talât
REİS — Zaptı sabık hulâsasını kabul buyuran­
lar lütfen ellerini kaldırsın... Kabul etmeyenler..; Ka­
bul edilmiştir efendim,

2. — MÜZAKERE EDİLEN MEVAD

1 .— Balkan itilâfı misakı çerçevesinde tanzim Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Hariciye Vekili) (İz­
olunan Türkiye Cumhuriyeti ile Yugoslavya arasında mir) — Arkadaşlarım; Cemil Beyefendinin hafi cel­
aktolunan mukavelenamenin tetkik ve tasvibi. se akdini istilzam eden esbabı mucibesi üzerinde, Bü­
2. — Balkan itilâfı misakı çerçevesinde tanzim yük Meclisin kararı mucibince izahat vereceğim.
olunan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Romanya Sözlerime, müsaade buyurursanız, hafi celse akdi
arasında aktolunan mukavelenamenin tetkik ve tasvi­ talebine vesile ittihaz edilen muahedelerin metni, esa­
bi, sı ve manası hakkında maruzatta bulunmak isterim,
REİS — Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi Bu mevzudaki maruzatımı kolaylatmış olmak için,
itilâf name esaslarını arz ve izah buyuracaklardır. Mua­ gerek Türkiye - Yugoslavya, gerek Türkiye - Roman­
hede buradadır. ya ile aktedilen mukaveleler kelime kelime aynı ol­
Buyurunuz efendim. duğundan, bunlardan birini aynen okuyacağım.

— 584 —
t : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

Türkiye ile Yugoslavya arasında mukavele Madde — 3,


Bu, muahedenin sernamesidir. Her bahsi okur­ imzasını müteakip mer'iyet mevkiine girecek olan
ken derhal izahatta bulunursam maruzatım kolay­ işbu mukavelename, her yüksek âkit tarafın teşki­
laşmış olur. Burada dikkat buyurulur ki bu, Atina' lâtı esasiye kanunlarının icabatına göre en geç altı ay
da imza edilen muahedenin tatbiki gayesiyle yapıl­ zarfında tasdik edilecek ve tasdik keyfiyeti akitler
mıştır. Burada iki cümle vardır. Bunlardan biri tat­ tarafından birbirlerine ihbar olunacaktır.
bik mevkiinde konulmak üzere o misaka merbut olan Cenevre'de iki nüsha olarak 5 Haziran 1934 tari­
metin ve protokol ayrı ayrı sayılıyor. Hariciye Ve­ hinde yapılmıştır.;
killerinin beyannamesi de kaydedilmiştir. Bu meyanda Dr. Tevfik Rüştü N. Titulesca
Türkiye Hariciye Vekilinin beyannamesi de aynen
kaydedilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi hatırlar Görülüyor ki bu madde çok sarihtir. Herhangi
ki o beyanname Sovyet Rusya hakkında yaptığımız bir Balkan Devleti veya devletleri ister bir ister iki
kaydı itirazi beyannamesidir. Demekki bu şekil ve ve hatta üç bunlar ya kendi başlarına yahut hariçten
şerait altında misakın tatbikinin istilzam ettiği işi bir devlet ile beraber veya kendinden evvel veya son­
yapmak veyahut işlerden birini yapmak ve onun şü­ ra başlıyabilir herhangi bir vaziyette mutlak surette
mul ve hududunu tecavüz etmemek ve misakata mev­ bir veya müteakip Balkan devleti, bu muahedeyi im­
cut olan ihtirazi kayıtlarımız berdevam olmak sure­ za edenlerden diğer taraf birine tecavüz ederse, yani
tiyle iki taraf mutabık kalmış ve iki taraf aşağıdaki Yugoslavya ile Türkiye'den birine taarruz ederse bu
maddeleri müzakere ve intaç etmiştir. Maddeleri sı- taarruzu kendine yapılmış telâkki ederek ilânıharp
rasiyle okuyorum: edecek ve derhal askerî harekâta geçecek; gayet sa­
rihtir. Ve tefsire tahammülü olan hiçbir tarafı yok­
Türkiye ile Romanya arasında mukavele tur.
9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da imzalanıp, cüm­ YAHYA GALİP BEY (Kırşehir) — Anlamadığı­
lesinin meriyeti tamamiyle berdevam olan Balkan mız şeyleri izah eder misiniz?
itilâfı misakı ile bu misakın eczayı mütemmimesinden
olmak üzere ona merbut bulunan mülhak protokol, Dr, TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Yine
Türkiye Hariciye Vekilinin beyannamesi, üç Harici­ bu maddede muhterem arkadaşlarımın dikkat nazarı­
ye Nazırının beyannamesi ve imza protokolleri tat­ na arz edeceğim bir cümle ve bir kayıt da şudur:
bik mevkiine konulmak üzere ve işbu vesikalarla Arazisine bitişik olan kaydıdır. Meselâ Arnavutluk
Yugoslavya'ya taarruz ederse bize bitişik olmadığı için
vukua gelen taahhüdatını şümulleri derecesinde, yük­
biz Arnavutluk'a taarruz edemeyiz. Bize bitişik olan
sek âkit taraflar, Türkiye Hariciye Vekili Doktor
Balkan Devletleri malûmdur. Ama Bulgaristan veya
Tevfik Rüştü Beyefendi Hazretleri, Romanya Harici­
Yunanistan bize veya Yugoslavya'ya taarruz ederse,
ye Nâzın Mösyö N. Titulesco Hazretleri tarafından
diğer taraf derhal harekâte askeriyeye geçecektir.
temsil edileerk aşağıdaki hususatı kararlaştırımışlar-
Yalnız şurasını derhal Büyük Millet Meclisinin ıttıla­
dır:
ına arz etmek isterim. Biz bunu yazarken, Yunanistan
Madde 1. — Eğer işbu mukaveleyi imzalayan iki komşu ve müttefikimiz de beraber yazdık. Bunu ya­
Devletten biri, herhangi bir vaziyette, yalnızca veya­ zarken o da biliyor ve vakıftır ve birlikte müzakere
hut bir Balkan Devleti ile veya Balkan Harici bir edildiği zaman hazırdı. Fakat böyle yazmakla bu su­
Devletle müştereken hareket eden bir Balkan Devleti­ retle imza edilmekle, gaye olarak, hiçbir Balkan dev­
nin taarruzuna uğrarsa, diğer yüksek âkit taraf biz­ leti aleyhine mukavele yapılmış değil, herhangi bir
zat kendisini taarruza uğramış sayarak, arazileri ken­ komşunun bu âkitlerden birine ihanet edecek Balkan
di arazisine bitişik olan mütearrız Balkan devletine devletine müteveccihtir. Bu suretle tahrirden maksat,
veya devletlerine karşı derhal askeri harekete geçe­ mukavele ahkâmının manasını açıkça huzurunuzdfa
cektin izah ettiğimi zannediyorum. Her iki taraf böyle an­
Madde : 2. lıyor ve hiç bir tefsire tahammülü yoktur, müphem i-
Eğer yüksek âkit taraflardan biri evvelki madde­ yeti yoktur,
de derpiş olunan vecibeyi ifa ederken Balkan harici İBRAHİM BEY (İsparta) — Madde madde mü­
bir Devletin harp harekâtına maruz kalırsa, diğer yük­ nakaşa edelim.
sek âkit taraf da bu Balkan harici devlet aleyhinde REİS — Heyeti umumiyesi hakkında konuşuyo­
harbe girmeye mecbur olacaktır, ruz.
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — İkinci Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Bu ma­
maddeyi arz ediyorum. İkinci maddenin manası da hiyette olmak üzere Yugoslavya Devletinin askerî
sarihtir. Yani misal ile arz edeyim. Balkanlarda bir mahiyette muahedeleri, bundan daha kuvvetli oknak
Devlet meselâ (B) devleti Yugoslavya'ya taarruz etse şartiyle, müteaddittir. Romanya ile vardır, Bulgaris­
Türkiye derhal vazifesini ifa için (B) devletlerine tan ve Macaristan'a matuftur. Çekoslovakya ile var­
karşı taarruz edecektir. Bu esnada Balkan harici her­ dır, Macaristan'a matuftur. Fransa ile vardır, İtalya'
hangi bir devlet meselâ (C) Devleti Türkiye'ye taar­ ya matuftur. Türkiye'nin ise bu mahiyetteki muahe­
ruz ederse, Yugoslavya'da o devlete karşı derhal harp desi ilk muahededir. Aynı Romanya ile yapılmıştır,
açacaktır. Yani sulh vazifesini yapmaktan meneden kelime kelime birdir. Bunun haricinde hiçbir muahe­
her devlete karşı harbedilecektir. Balkanlarda sulhu de mevcut değildir. Yalnız bir taraflı olarak bir ta­
muhafaza için Balkan devletleri arasında yapılan bu ahhüt mevcuttur. O da dostumuz Sovyetlere aittir.
muahedenin tatbikine mani olmak isteyen devlet, is­ Türkiye'ye karşı bir taarruz olursa, lâakal millî
terse İngiltere olsun, taarruza geçilecektir. Binaenaleyh mücadele zamanındaki vaziyet gibi Türkiye'nin yar­
Balkan mecmuasına ayrı ayrı kastetmeyen bir devle­ dımına koşacaktır. Onun bize karşı olan bir taahhü­
tin böyle bir ihtimalde bulunacağını asla tahmin et­ düne mukabil bizim ona bitaraflık taahhüdümüz
meyiz. O adım bilmediğimiz haricî devlet ancak bize vardır. Ancak bu aynı mahiyette muahedeyi imza­
kasteden ve Balkan manzumesini beğenmeyen ve ya hazır olduğunu Türkiye Yunanistan'a bildirmöş-
mahvetmek isteyen bir devlet başka türlü bu kadar tir. Yunanistan'la da vaziyet mütalâa edilmektedir.
büyük bir riske kendini maruz bırakamaz. Bu itibar­ Mümkün olursa derhal muahede yapılacaktır. Mua­
la binnazariye buna İngiltere, Fransa hepsi dahildir. hede hakkındaki maruzatım bundan ibarettir. Bu
Hakikatte bu nazariye hududunu geçmez. Çünkü her esasın kabul edilmesi ve yürüyebilmesi Büyük Mec­
biri ile ayrı ayrı bitaraflık muahedemiz vardır, ahkâ­
lisin tasvibine bağlıdır.
mı ahdiye vardır. (Kimler sesleri)
SÜLEYMAN SIRRT BEY (Yozgat) — Müddet
Balkan manzumesine tahammül etmeyen dev­ hakkında bir kayıt yoktur.
let olacaktır, adını bilmiyoruz. Ümit ediyoruz ki,
böyle bir devlet çıkmasın. Nasıl Balkanlarda kimse­ Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Dvamla) — Muka­
nin ihanet etmiyeceğini temenni etmekle beraber, vele Balkan misakına bağlı olduğundan bunun müd­
hariçte de hiçbir ihanet okmyacağını temenni ediyo­ deti de ona bağlıdır, ki o misakın müddeti enaz ye­
ruz. di senedir. Misakın protokol maddesinde yazılıdır.
Üçüncü maddeye geçiyorum. Arzedeyim; akitler, iki sene zarfında, bu misakın
müddetini, buluşup tayin edeceklerdir. Şu kayıtla ki
(Üçüncü maddeyi tekrar okudu)
Görülüyor ki, muahede imza tarihinden itibaren bu müddet, iki seneden itibaren beş seneden dûn ol-
mer'idir. Bunun sebebinli arzedeyim. Bu gibi ağır mu­ mıyacaktır.
kaveleler yapıldığı zaman eğer derhal mer'iyet mev­ MAZHAR MÜFİT BEY (Denizli) — İtalya bize
kiine geçmezse devletler mahzurlarına maruz kalır­ bitişik mi addediliyor? Bitişik bir devlet bize taar­
lar ve müttefiklerden mahrum kalırlar. Biran evvel ruz ederse Yugoslavlar ne yapacaktır?
Büyük Millet Meclisi bu işi tasvip ettiği takdirde Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Arz­
millete mal olması lâzım geldiğinden Hükümet ken­ edeyim. Bu muahedenin hudut ve şümulü yalnız
di mes'uliyetini ifa için keyfiyeti Meclisin ilk toplan­ Balkan'a aittir. Meselâ Ankara'da Karahan ile yaptı­
tısında derhal arzetmiştir ve hatta Büyük Millet Mec­ ğımız muahede de Sovyetler bizim muvafakatimiz
lisi Reisi Hazretlerinden Meclisi biran evvel topla­ olmadan İtalya ile bir mukavele yapamaz. Sovyet­
yıp tasdike arzını rica etmiştir. Tasdiki her devletin lerle yapılan mukavelede bitişik kaydı vardır. Bu mu­
teşkilâtına göre yapması esas olduğundan, biz de kavelelerde gaye olarak yalnız Balkan Devletleri kas­
kendi Teşkilâtı Esasiyemize göre tertip almaya mec­ tedilmiştir. Sarahaten Balkan devletleri kastedilmiş­
bur olduk ve bunun üzerinde yürümek lüzumunu bu­ tir.
raya kaydettirmiş bulunuyoruz. Regent (Kral naibi) EMİN BEY (Eskişehir) — Bu mukavelede aske­
tarafından tasdik kâfi olacağından, onlar da öyle rî harekâtın mahiyeti tayin ve tahdit edilmiş midir?
yapmıştır. Âkit Devlet küçük bir cüz'ü tam. faraza bir tabur
KÂZIM PAŞA (Diyarbekir) —Onların da ayrı­ asker gönderse bu askerî mahiyette telâkki edilecek
ca komşularıyle muahedeleri var mıdır? midir?
t : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Emin Yugoslavya ile askerî muahede yapıldığı halde Yu­
bey sordular ki askerî hareketin mahiyeti tayin ve nanistan da bunu bildiği halde Yunanistan'ın askerî
tahdit edilmemiştir. Bir tabur asker gönderilirse as­ muahede yapmamasının sebebi nedir?
kerî mahiyette telâkki edilecek mi buyurdular. As­ Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Gaze­
kerî hareketin mahiyeti teknik bir şeydir ki, bu Er­ telerden hepimizin hatırında kalmış olsa gerek, Yu­
kânı harplerin vazifesidir. Bu müdahale ancak selâ­ nan Meclisinde bir takım kaydı ihtirazı beyanına
meti ve menfaati icabı olmalıdır. Aksi takdirde ken­ mecburiyet tahassül etti. Yâni İtalya lehine bir kaydı
di memleketinin çiğnendiğine şahit olur. itirazî belirdi. Yunan Hükümeti, İtalya'dan gayri
herhangi bir devletle beraber olarak bu çeşit muahe­
YAHYA GALİP BEY (Kırşehir) — Şimdi açık
deler yapmayı her birimize teklif etti. Biz bu husu­
söyliyelim celse hafidir. İtalya bize ilânı harp etti,
sun mutlak olması zarurî olduğunu söyledik. O, mu­
başladık çarpışmaya Yugoslavya İtalya'ya ilânı harp
ahedeyi imza etmek hakkını mahfuz tutmaktadır.
edecek mi?
O vakte kadar da herhangi bir Balkan harbinde bi­
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — İtalya taraf kalacaktır ve biz de ona karşı bitaraf kalacağız.
bize ilânı harp ettiği takdirde diğer bitaraflık mua­ Binaenaleyh Yunanistan herhangi bir Balkan harbi
hedesi yaptığımız devletler bitaraf kalacaklar, başa içinde bitaraf kalacaktır. Meselâ Bulgaristan Yuna­
baş İtalya ile çarpışacağız. İtalya aleyhine Balkan nistan'a taarruz etse, üç devletten hiçbirinin akdî
haricinde hiçbir devletle muahede aktetmiş değiliz. mecburiyeti yoktur. Amma bunu menfaatimiz itiba­
Binaenaleyh İtalya herhangi bir tertip ile Türkiye ile riyle isteyebiliriz, Bunun haricinde Yunanla bizim
harp haline geçerse bitaraflık muahedesi yaptığımız aramızda Balkan misakından başka Antant Kordtial
devletler tarafsız kalacaklardır. Bu devletlere vaki (Entente Cordial) muahedemiz vardır. Bilhassa ora­
olacak silâhlı bir taarruz hariçten ise biz de bitaraf da kastedilen hudutlarımızın masuniyeti hükmü var­
kalacağız. Çünkü Yugoslavya ile bitişik hududumuz dır. Buna istinaden böyle bir muahede yapmayı her
yoktur, iki taraf da düşünmektedir.
AHMET BEY (Elâziz) — Mukavele Balkan sta­ Yapılan kaydı itirazî Balkan misakına aittir, Yu­
tükosunu muhafaza gayesine matuftur. Evvelce ya­ nan samimî itilâfına a.'it değildir. Bizim böyle bir mu­
pılan Balkan misakının bir müeyyidesi bulunan bu ahedemiz diğer Balkan devletleriyle yoktur. Hem bi­
muahede mucibince Balkan Devletleri haricinde mü- zim hem Yunanistan'ın İtalya ile birbirimize teca­
tearrız bir devlet çıkarsa biz bitaraf kalacağız. Am­ vüz etmemek ve bitaraf kalmak mukavelelerimiz
ma Yugoslavya günün birinde Balkan Devleti olan vardır. Ademi tecavüz muahedeleri vardır. Binaen­
Bulgaristan'a taarruz ederse statükoyu ihlâl eden aleyh hukukî cepheden İtalya benim aleyhime bir
Yugoslavya aleyhine harekete geçebilecek miyiz? mukavele yaptın diye b'irşey birşey söyleyemez. Me­
ğer ki bunu sormakla Yunanistan ile Türkiye arasın­
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Der­
da Balkan mi sakını ikmal eden bir muahede yap­
hal tasrih edeyim ki böyle bir vaziyette hudutların
mak imkânı iki taraf arasında mütalâa ve tetkik edil­
muhafazası ancak akitlere aittir. Böyle bir vazife ile
mektedir.
Türkiye mükellef değildir. Böyle bir vaziyette Tür­
kiye'nin hiçbir taahhüdü yoktur. Çünk'i karşılıklı âkit ŞÜKRÜ BEY (Çanakkale) — Halbuki kendileri
olmak lâzımdır. de beyan buyurdular. Rus dostlarımıza karşı olan
Bulgaristan bizimle böyle bir âkit yapmış değil­ kaydı ihtirazimiz bakîdir. Muahedenamenin ahkâmı
dir. Bu muahedenin en büyük ehemmiyeti Balkan- tamamen hatırımızda kalmadı. Bunların aynı mahi­
b r d a emniyet ve asayişi korumaktır ve her bir taraf yette olmaması lâzımdır. Balkanlardaki bir devlet
için bilhassa şu noktadan da Balkan haricinde ayrı­ ve Sovyetler birleşip de bizim mütefikimize ilânı
ca bir emniyet tevlit ediyor ki Balkan harici bir dev­ harp ederse biz de iştirak edecek miyiz?
let Balkanlarda kendi lehine bir müttefik bulamıya- Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Kaydı
caktır. Tek başına hücum etmek ise kolay değildir. 'ihtirazl vardır. Romanya için de aynıdır.
Bu, herhangi bir düşmanımız varsa onu her türlü Tatbikata gelince; bu ihtirazî kayıt bu hükmü
hareketten menedecek bir tedbirdir. tamamen mahfuz bırakmaktadır. Londra'da beş dev­
REŞİT BEY (Gaziaymtap) — Balkan hükümet­ let ve diğer taraftan dokuz on devlet arasında birbi­
leriyle her hususta muahede yaptık. Romanya ve rimize tecavüz etmemek için misak yaptık. Bize biti-

/
I : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

şik bir devlet olduğundan Türkiye'nin muvafakati HASAN REŞİT BEY (Malatya) — Balkan Dev­
olmadan Sovyet"Rusya Bulgaristan'la anlaşamaz. letleri tâbiri siyasî midir, coğrafi midir? Meselâ Tür­
Çıkan hülâsa Romanya'nın ve Türkiye'nin bitaraf kiye'nin hududu Ağrı dağına kadar gidiyor mu?
dostu için kaydı lihtiraziyi sarahatle beyan etmesine
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Bal­
rağmen emniyet bahşolunarak bize Yugoslavya'nın
kan mlisakına merbut hudutların tarifi vardır. Tür­
verdiği garantiyi Romanya'nın da vermesine mani
kiye'nin Yunanistan ve Bulgaristan'la olan karadaki
olmamıştır. Tabi emniyetin ifadesidir.
hudutları Yunanistan'ın Arnavutluk'la, Yugoslavya
REİS — Buyurun Sırrı Bey. veya Bulgaristan'la hudutları vardır ve Romanya'nın
SIRRI BEY (Bozok) — ... Yahya Galip Yugoslavya ve Bulgaristan'la olan hudutlarından iba­
Beyin bir noktaya temasları beni de bu noktaya te­ rettir,
masa şevketti, italya'nın bize arzusu taarruz halin­
HASAN REŞİT BEY (Malatya) — italya Türki­
de kendisine başka bir taraftan tecavüz vakî oknıya-
ye'nin herhangi bir noktasına taarruz ederse, Bul­
cağını bilmesi onu taarruz hareketinde tabiî cüret­
gar ve Yunan ordularını Anadoluya götürürse, müt­
kâr kılar. Onun için karada olduğu gibi denizde de
tefikimiz olan devletler benim sizlinle muahedem
italya'nın herhangi bir taarruzu istihdaf ederek İtal­
Balkan hudutlarıyledir diyebilir mi
ya'nın bize bir taarruz kastettiği anda... endişesine
düşürecek. Bu hususta da bir tedbir ittihazı lâzımdır. Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Arka­
daşımızın nazariye ile buldukları ihtimal çok güzel­
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — iptida
dir. Fakat maddeden Bulgaristan'ın böyle havalanıp
şurasını kaydedeyim ki İtalya ile daha yedi sene bir-
gelmesine ihtimal yoktur. Yunanistan'a gelince; be­
birbkimize taarruz etmemek hususunda bir muahede­
hemahal kara hududumuz mevzuubahistıir. Diğer
miz vardır. Diğer taraftan hepimizce malûmdur ki her­
taraftan Yunanistan'ın muhtelif muahedelere ihanet
hangi bir nimet bir külfet mukabilidir. Herhangi bir
etmesi lâzımdır. Hatta Bulgaristan'ın Yunanistan'a
taarruza uğranıldığı zaman bitaraf kalmak icabettfiği
geçebilmesi için Balkan hududunu tecavüz etmesi lâ­
zaman ahkâm mevcuttur. Bir taahhüde giriştiğimiz
zımdır.
zaman Türkiye olarak birtakım külfetler tahammül
HASAN REŞİT BEY (Malatya) — Bu hudut me­
edeceğiz. Bir de Türkiye'nin onun yanında harbe sü­
selesi coğrafî olmuştur. Fransızlar Maraş'ı Suriye
rüklemek vaziyetinde kalacaktır İtalya tek kal­
addetmek istemişlerdir.
dıkça büyük millet kuvvetlidir. Diğer taraftan
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Bal­
İtalya'nın Yugoslavya ile olan münasebeti Almanya'­
kan hudutları mevzuubahistir.
nın Rusya ile olan münasebatı gibidir. Rencide etti­
ği devletler vardır behemahal başında buluna­ NECİP ALÎ BEY (Denizli) — Taarruz müttefi­
cağı dostlara mâliktir. Diğer taraftan biz bu imkânı kimiz tarafından olursa meselâ Yugoslavya, Bulga­
da tahsil düşünmekteyiz ve Sırrı Beyin vasıl olmak ristan'a taarruz ederse ne yaparız?
istediği emniyet gayesi bu tarikle tahassül edilebilece­ Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Asla
ği kanaatindeyiz veyahut hadiseler önünde şiddetli mevzubahis değildir. Ancak bitaraf kalırız.
tedbirlere müracaat etmeden temin etmek çarelerini SIRRI BEY (Bozok) — Hiçbir devleti kastetmi-
arayacağız. yerek söyliyeceğim, reşkenliği ve dostlarına vefasız­
Böyle bir tedbir ittihazı elbette iyi olacaktır. Bu­ lığı tarihen sabit olan devletin şu veya bu suretle her­
nun için de Akdeniz misakını düşünmekteyiz. Fakat hangi bir muahedeye bağlanmasına maddî bir kıy­
bu, muayyen bir devletle değil birçok devletlerle imza met veremem. Binaenaleyh bu mülâhaza dahilinde
edileceği için elde edilmesi o kadar kolay değildir. bir muahede ile bize şu suretle taahhüt edilmiştir, te­
Tarafları çoktur. Türkiye aynı harp tehlikelerine sü­ minat verilmiştir diyerek kendimizi müemmen atfet-
rüklenmiş olmaz. Bu gayeyi behemahal temin etme­ mekliğimiz mi lâzım gelecek? Bu mülahaza ve dü­
ğe ve fakat Türkiye'ye enaz mahzur ve külfet tahmil şüncelerimi, şu hafi celsede mahza zapta geçmek için
ederek temin etmeğe çalışıyoruz. Bu mevzuda temas söylüyorum. Akdeniz meselesinde bu devlete karşı
ettiğimiz devletler arasında Fransa, Yugoslavya, Ro­ daha müteyakkız bulunmak lâzımdır ve bulunulaca­
manya, Yunanistan, Rusya ve bilhassa Türkiye'yi < ğına emenim.
kaydetmek isterim. Diğer bütün devletler de bunu ar- j Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Arka­
zu etmektedir. j daşımın tatmin ve Büyük Millet Meclisinin malûma-

— 588
I : 80 25 . 10 i 1934 C : 2

tını tahsil için söylemeğe mecburum ki, Akdeniz me­ Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Dört
selesindeki ihtiyatımız diğer hususlardaki ihtiyatlara Balkan devleti memnundur. Muvafakatini aldığımız
ilâve olarak bu sene Meclisten Müdafaa Bütçesine Sovyetler memnundur. Fransa dahi çok memnundur.
tahsisat istemekle tebarüz etmiştir, İlk kendimize gü­ İngiltere Balkan misakına gittikçe müsait olmağa baş­
veniyoruz. Onun için mümkün olduğu kadar tehlike­ lamıştır ve tavsiye olarak Bulgaristan'ı da alırsanız
nin hudutlarını geçen mahzurlu külfetlere maruz daha iyi olur. Hatta cemiyeti akvamın celse ve muh­
kılmaktan kaçıyoruz. telif komisyonlarında sulhu seven devletlerin ekserisi
Nihayet bunlar bir tahmin meselesidir. Tahmin­ bundan memnun olmuşlardır. Ancak memnun olmı-
de bir devlet kendine güvenirse, o vakit hesaplarım yan sulhun idamesine candan çalışmayan bazı devlet­
daha geniş yapmakta devam edebilir. Mahzurları az ler, hepsi de bunlarla alâkadar değildir ve meselâ
olacak bir Akdeniz misakı için gece gündüz çalış­ Almanya bitaraftır. Bulgaristan memnun değil, onu
maktayız. Muvaffak olmak için zaman mühim âmil­ tatmine çalışıyoruz, gittikçe istiyor. İtalya hiç mem­
dir. Bilhassa Büyük Millet Meclisince bilinmesi için nun olmadı, alıştırmaya çalışıyoruz. Macaristan pek
söylerim ki İtalya o kadar müsait görülmüyor. Ama memnun olmadı, o da şimaldeki müttefiklerimiz olan
onun da büyük ihtiyaçları var. Merkezî Avrupa'da bu devletler noktasından memnun olmadı, alıştırmaya
kendi emniyetini temin etmek istiyor. Onun merke­ çalışıyoruz. Bu eserin iyiliği üzerinde hepsinin kanaat
zî Avrupadaki emniyetini bununla şart koştuk. getirmesine gayret ediyoruz.

Yâni küçük itilâf veya Balkan devletlerinden her­ ŞEVKET BEY (Gümüşhane) — Son zamanlarda
hangi biri kendisine teminat vermedikçe o da bize Yugoslav Kiralı Bulgaristan'a geldi. O zamanki mat­
vermiyecektir. Bu suretle bilvasıta veya bilâvasıta buatın neşriyatı malûmdur. Bizi bu hususta ne derece­
kâh menfaat göstererek, kâh mahzur arzederek İtal­ ye kadar temin etmiştir? İkinci bir seyahata kalktı
ya'nın muvafakatinin teminine çalışılmaktadır. Fransaya gitti. O zaman matbuat neşriyatı vardır. Bu
ŞÜKRÜ BEY (Çanakkale) — Bu mademki dev­ seyahattan maksadını bize söylemiş midir?
letler arasında teati olunan bir taahhütnamedir. Bun­
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Gerek
da yalnız hudut mevzubahsolmak lâzım gelir. İzmir'e
Bulgaristan ve gerekse Fransa seyahetine girişirken
veya Antalya'ya vaki olacak taarruza karşı şüphesiz
her vaziyette bizi mübalâğalı surette tenvir etmiş/tir.
ki bu taahhüdatın kemakân belki cari olması lâzım
Bulgaris'tanda bulunduğu müddetçe hergün burada
gelir. Halbuki Vekil Beyin beyanatı ve mukaveledeki
Sefir, Şükrü Kaya Beye; Cenevre'de Hariciye Na­
madde metnine göre yalnız, Balkan hududumuza te­
zırı bana mütemadiyen malûmat veriyor idi. Aldığı­
cavüz ederlerse mer'î demektir.
mız mütemmim malûmat da bu haberleri müeyyed-
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Şükrü dir.
Bey biraderimizden mukaveleyi lütfen benim anla­
HACI MEHMET BEY ( ) — İtalya ile
dığım gibi anlamasını rica edeceğim. Çünkü bu mua­
Bulgaristan arasında bir mukavele mevcut mudur?
hedeyi dikkatle tetkik edersek, başka türlü düşün­
Bu hususta bir malûmatınız var mıdır?
meğe imkân ve mahal mevcut değildir. Şimdi mad­
deyi bir defa daha okuyorum. Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — İtalya
(Birinci maddeyi tekrar okudu) ile Bulgaristan arasında bir muahede olduğuna dair
Benim anladığım şudur, taarruza uğrayan yardım malûmatımız yoktur. Bulgaristan'ın eski Hükümeti
edilecektir. Ama taarruza maruz kalanın Balkan dev­ zamanında Bulgaristan'ı İtalya'nın teslih ettiğine, Ma­
leti olması şarttır. kedonya cemiyetinin büyük hâmillerinden olan ve
ABDÜLHAK BEY (Erzincan) — Efendim nokta Roma'da Sefir bulunan General Vulkof ile daima
şudur ki, Türkiye'nin vaziyeti coğrafiye ve tabiiyesi Roma'da siki temasta olduklarına dair malûmat gel­
itibariyle bu askerî mukavelenin cihanşümul bir miştir.
ehemmiyeti vardır. Bu ehemmiyet noktasından diğer HALİL BEY (Zonguldak) — Avrupa gazetelerinin
devletlerin bu mukavele bakımından, yani bizim bu yazdığına Yuğo'slavya Ayan Reisi Münir Bey... Teb­
mukaveleyi yapmaiklığımız noktasından hangi dev­ liğ ederken Kralı Kosova'nın intikamını alan şahsiyet
letlerde memnuniyet, hangi devletlerde ademi mem­ tarznıda tasvir etti. Yine bu neşriyata göre general­
nuniyet tevlit ettiğini vazıh surette tenvir buyururlarsa ler, Kral Fransa'ya giderken bir muhtıra vermişler.
biz de daha ziyade mutmain oluruz, Bunda Anclus taraf larlarına Fransa ile konuşurken
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

Almanya aleyhine bir taahhüde girmiyeceksin de­ meye mecburdur. Buyurduğunuz yerindedir. Bunla­
mişler. Yine gazetelerin neşriyatına göre cenaze me­ rın tasdiki ile bu ayın nihayetinden evvel burada teati
rasimi münasebetiyle Belgrad'a gelen Alman Hava etmeyi derpiş ettik. Romanya tasdik etmiş bulunu­
Nazırına mebuslar ve generaller tarafından çok bü­ yor. Yugoslavya Naibi tasdik ederek göndereceğim
yük asarı hürmet gösterilmiş ve halk tarafından ha­ dedi.
raretle alkışlanmıştır. Romanya'da Almanya lehinde İBRAHİM BEY (İsparta) — Ben siyasî değilim.
kuvvetli bir ceryan vardır. Lehistan hakkında da aynı Müsaade ve affederseniz biraz siyasî gibi söyleye­
şeyi söylüyorlar. Bu tahavvül Almanya'ya teveccüh ceğim.
etmiş ve rivayetler doğru mudur? Doğru ise Balkan Umumî harbin milletlere verdiği iztırapları unu­
devletlerinin bizim bu derece kuvvetli alâkamıza ve tarak bazı muhteris devletler bütün dünyayı ateşe ve
merdane harekelimize lâyık olacaklarına Hariciye felâkete sürüklüyorlar. Bunların başında İtalyan ve
Vekilimiz ihtimal veriyorlar mı? sol tarafında Bulgaristan vardır. Ve körükleyen dev­
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Yu­ letler de az değlil. Hırsları Türk topraklarındadır. Bir
goslavya Ayan Reisinin böyle bir beyanatta bulun­ taraftan deniz tarikiyle Muğla ve Antalya'ya, diğer
duğuna dair malûmatımız yoktur. Gazetelerde de taraftan hatta Konya ve Adana'ya kadar, diğer taraf-
görmedik. Varsa beraber okuyalım. Belki ifade şekli­ tn Edirne hududunda Bulgarların Türk topraklarına
dir. Benim şahit olduğum tam aksinedir. Kilisede Ki­ taarruz emelleri mevcuttur. Hükümetimiz bu vaziye­
ralın bütün tarihi yadediiirken, Balkan harbi başka te karşı bu teşekkülü meydana getirmiştir.
dilde konuşulmuştur. Büyük papazlar dillerini kolay Efendiler benim samimî kanaatim Bulgar Devle­
kolay değiştiremezler o dahi değiştirmiştir. tini dünya üzerinden kaldırmadıkça Edirne hududun­
dan tebid edip Filibe'yi müfettişlik mıntakası yap­
Diğer hususata gelince; bir defa Türkiye'yi alâ­
madıkça (alkışlar) benim için endişe devam eder. İtal­
kadar etmez, Türkiye Almanya işlerinde bitaraftır.
yanlar Türkleri kendileri gibi zayıf vaziyette görü­
Herhangi bir taahhüde girmiş değiliz. Tabi yalnız
yorlar (Bravo) ruhumda samimî olarak vatan aşkı,
dostuz. Rusya'nın menfaatini düşünerek şimdilik sü­
şehadet aşkı olanlar bir defa coşarsa her tarafa gi­
ratli bir yakınlaşmaya gidilememektedir. Bununla be­
der. Bizim için endişe eksik değildir. Umumî harpte
raber bugüne kadar ne Yugoslavya, ne Türkiye Al­
ayna üstünde yaya kayan İtalyanlar bizi zayıf gö­
manya aleyhine bir taahhüde girişmiş değildir.
rüyorlar. Ben bu defa Meclisin tatilinden istifade ede­
Cereyanlara gelince; birtakım cereyanlar ekseriya rek Antalya. Burdur taraflarını dolaştım. Bunların
ihtira edilmektedir. Birisi de, bizim arzu etmediğimiz bizim hakkımızdaki hayalleri boştur. Antalya'da bir
ve Yugoslavya'nın istedemiği yola celp için gayret ziyafette bulundum. Coştum, Rodos'a gittim, Vene-
sarfetmektedirler. Meselâ bazı cereyanlarla Yugos- diğe gittim sığamadım. Bir terazi oldum, bütün dün­
iav'yayı İtalyanlarla anlaştırmak için havadis icat et­ yayı bir kefeye ve benim kalbimi de diğer kefeye
tiler. Biz yakından biliriz ki, Yugoslavya'nın Almanya koydum ben ağır geldim. Bu yazın son günlerde bazı
ile bir muahedesi yoktur. İktisadi sahada iyi geçin­ hadiseler oldu. Meselâ İtalyanlar İzmir'de hastahane
mektedir. Yugoslavya Türkiye'nin aynıdır. üstüne bayraklarını çekmişlerdi. Fransızların gemi­
leri müsaadesiz körfeze girmek istemişlerdi. Fakat
YAHYA GALİP BEY (Kırşehir) — Teredlüt et­
Hükümetimiz çok cesur ve samimî idaresiyle bunla­
tim. Bu mukavele şimdi aktedilecek. Bunun altı ay
rın önü alındı, bayrak indirildi. Gemi sokulmadı.
tasdik müddeti vardır. Bu altı aylık müebbet bir hayli
uzun olmak itibariyle mukavele tasdik edilinceye ka­ Efendiler; bütün dünya bize ilânı harp etse, hep­
dar, hüdanegerde bir vaziyet olursa hiç birisine istinat sini tepeleriz. Yalnız, Dahiliye Vekili Beyefendiden
ettiğimiz yoktur. Başta Gazi olmak üzere millet, te­ ve hatta Başvekilimizden rica ederiz. Eğer mümkün­
cavüz edenlere haddini bildirecektir, Bulgaristan bize se Antalya'ya büyük bir Erkânıharp Vali göndersin.
bir tecavüz hissi gösterirse, henüz tasdik edilmemiş Şimdi bakınız size samimî olarak bir şey söyleyeyim.;
diye Yunanistan bir şey diyecek midir? Seksen yüz kadar muallim vardı. Bir çay ziyafeti ver­
DR. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Aske­ dim. Çay ziyafetinde coştum. Mücadelei milliye ve
rî muahede Yugoslavya ve Romanya ile imza edil­ İsparta'yı 168 süvari iki tabur askerle işgale geldikle­
miştir. Ve imza tarihinden itibaren meridir. Yunanis­ ri sırada bunları 36 gönüllü ile kaçırdık. O vakitten-
tan ile imza etmedik. Diğer imza edenler hareket et­ beri bilirim ki İtalyanların Ziya Efendi isminde bir

— 590 —
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

kavasları vardı. Kendisi ile olan konuşmamda bana, HAKKI TARIK BEY (Giresun) — Maddedeki
İtalyanların buraları işgal edeceklerini 15 sene evvel taarruz kelimesini mütearrızın tarifindeki manada mı
kendisine söylediklerini açıkladı. Bu Devletin açıkça anlamak icabeder? Bu mana ile anlamak lâzım gel­
en büyük düşmanı İtalyanlardır. Lâkin bunların mem­ diğine şüphe yoktur zannederim.
leketimiz hakkındaki hayalleri de boştur. ŞÜKRÜ KAYA BEY (Menteşe) — Balkan pro­
tokolünde zaten bu kayıt vardır. Mütearrızın tarifi
Bu münasebetle ziyafette bir söz söyledim : Ar­
dahilindedir.
kadaşlar hep münevverler bir araya toplandınız. Ben
REİS — Söz mü istediniz Hilmi Bey?
de ruhumdan doğan bazı şeyleri söyledim. Rasim Bey
kardeşimiz, Erkânı askeriyemiz de vardı orada. Coş­ YUSUF ZİYA BEY (Zonguldak) — Heyeti umu­
tuk ve coşmak da hakkımızdı. Ben de coştum. Bütün mi yesi hakkında söyleyecektim. Tabiî müsaade varsa.
Türkler de coştu. Elektrik oldum, ateş oldum, dün­ (Geçti sesleri)
yayı yaktım. Bu sözleri Burdur'a avdetimde İtalyan O halde maddede söyleyebilirim.
gazeteleri yazmışlar, Antalya'da nutuk vermiş ve on REİS — Madde hakkında söyleyeceksiniz.
senelik 'bir mebus sıfatiyle, bilhassa millî bir kahra­ YUSUF ZİYA BEY (Zonguldak) — Bu muahe­
man sıfatiyle bunun Antalya'da verdiği bir nutuk çok deyi askeriyenin herhalde Hükümetin bir eseri kiya­
manidardır demişler. Bana göstermediler, aradım bu­ set olduğunda şüphe yoktur. Memleketin ihtimal da­
lamadım. Memleketimizde büyük bir casus teşkilâtı hilinde bulunan bazı mehalike maruz kalmasına mey­
vardır. Casusluğu 'irtikâp eden o çetenin reisi Rodos' dan vermemek için derpiş edilmiş olan bu ittifak mua­
tadır. İtalyanların himayesi altında çiftçilik yapıyor. hedesi ve onun neticesi olan askerî muahede büyük
Yalnız bilelim, baş ağrıtmıyayım. Son zamana gel­ bir basiret ve teyakkuz eseridir. Hükümeti bu noiktai
dim. Samimî kanaatim son dereceye kadar eminiz. nazardan tebrik etmek bir vazifedir. Yalnız bazı en­
Milletin maneviyatı yüksektir va bu muhakkaktır. dişelerimi ve mahza teyakkuzu da ve uyanıklığı da
İtalya değil dünyanın bütün gavurları gelsin, hepsini davet etmek zımnında bazı mütalâaları huzuru âliniz­
tepeleriz. Yalnız mahrem ve emniyet teşkilâtını çok
de dermeyaıı etmeye de bir mecburiyet görüyorum.
takviye buyursunlar. Benim o noktalarda vali bey­
lerin hepsine hürmetim vardır. Hükümetimizden Şüphesiz Meclisi Âli olduğu gibi kabul edecektir,
memnunuz. Kuvvetli valiler göndersin, hatta Erkânı­ kabul etmesi lâzımdır. İki taraf için faideli ve 'iki ta­
harpler benim maruzatım bundan ibarettir. raf için müessir olabilecek bir şeye mütevakkıftır.
O da muahedeyi imza edenlerin dahilî ve haricî si­
REİS — Maddelere geçildi.
yasetlerinde, dahilî idarelerinde sebat ve istikrar âsa-
YUSUF ZİYA BEY (Zonguldak) — Söz isterim nnın mevcut olması lâzımdır. Bilmiyorum acaba ve-
Reis Paşa. kayı ve hadisat o derece seri bir surette ve o derece
REİS — Efendim bu maddede Büyük Millet Mec­ anlaşılmaz bir vaziyette yürüyor ki Yugoslavya Hü­
lisinin ıttrlaı dahilinde olan taahhütler Tevfik Rüştü kümetinin dahilî idaresinde ve bizim için emniyetli
'Beyefendinin madde madde izah ettiği maddelerdir. bir istikrar mevcut mudur, değil midir? Acaba Hü­
Ittrlaı dahilinde olan maddeleri okuyalım. Onlar üze­ kümet Meclisi tatmin edecek beyanatta bulunabilir
rinde ayrıca söz söylemek isteyenler varsa söylerler. mi? Ve bu sebat ve istikrar hakkında bir kanaati var
Onlar kabul edilir, ondan sonra maddeyi reyinize mıdır? Aksi takdirde böyle bir muahededen faide
arzederim. yerine zarar gelir.
YUSUF ZİYA BEY (Zonguldak) — Söz istiyo­ İkinci endişem de bu muahede ile kendisini ar­
rum Reis Paşa. tık kuvvetli gören akit diğer bir enprüdans yaparak
Madde — 1 vekayii tasrih etmek imkân dahilinde mi değil mi?
Eğer işbu mukaveleyi imzalayan iki devletten biri, Sırbistan'ın münasebeti diğer bir devleti muazzama-
herhangi bir vaziyette, yalnızca veyahut diğer bir Bal­ nın münasebatı siyasi yesi o kadar gergin, o kadar had
kan devleti ile veya Balkan harici bir devletle müş­ bir şekilde gergindir ki bu gerginlik iki tarafın ha­
tereken hareket eden bir Balkan devletinin taarruzu­ ya:? menfaatlerinin son derece zıt olmasına binaen,
na uğrarsa, diğer yüksek âkit taraf bizzat kendisini günün birinde bunlar arasında bir çarpışma muhak-
taarruza uğramış sayarak, arazileri kendi arazisine ka'; olacaktır ve bu çarpışma neticesinde o devleti
bitişik olan mütearrız Balkan devletine veya devlet­ muazzama er geç bir Balkan devletini de harbe sü­
lerine karşı derhal askerî harekete geçecektir. [ rükleyecektir. Bunun neticesinde biz de harbe, o çar-

591 —
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

pışmaya sürüklenmiş olacağız. Bu akibeti gayet ya­ ve komşusu olan devletlerden lâakal birine tam mu­
kın bir zaman içindir diyerek bilmeliyiz ve ona göre kabil şekilde oturması lâzımdır. Binaenaleyh (A) ve­
hazırlanmamız lâzım gelir. Çünkü hadisatın revşini ya (B) devletine karşı bir tedbir alırken zaten bu çi­
bu günden tayin etmek imkânı yoktur. 'Birtakım te- lerler nazardan dûr tutulmamaktadır. Âkit devletler
dabiri tahaffuziye almakla beraber bilinmez bir sü­ tekeffül ettikleri külfetlere mukabil temin ettiklerini
ratle, bilinmez bir noktada vakayiin tesri edilmiş ol­ bir nimet olarak karşı mütefiklerine arzetmek mec­
ması vardır. Diğer taraftan o devleti muazzamanın buriyetindedir. Aynı mecburiyetlerle Türkiye'nin
bizim hakkımızda bile amal ve ihtirasatı siyasiyesi mecburiyetleri mütekabildir. Bugün . . .. . Türkiye
o kadar vasidir ki, her gün müessir bir suretle teza- aleyhinde veya onun lehinde büyümüşse, şerait değiş­
yüt edecek olan tertibat ve tedarikât neticesinde âti- medikçe müsait olmamıza imkân yoktur. Ta ki bizim
yen bir sene, iki sene sonra artık taarruz imkânı kal- Rumeli noktasındaki emniyetimiz bizim menfaatimi­
mıyacağını görerek bu devlet kendisi hadisatı tesri ze uygun olsun. Bu günkü nisbetler dahilinde bizim
ederek vekayı ihdas ederek hazırlıkta bulunmakta ol­ lehimize mevcut ve devam edebilsin. O itibarla da ne
duğumuz bir sırada üzerimize çullanmak istemesi ih­ yapmaya mecbur olduğumuz, neleri nazarı dikkate
timali vardır. ÎBU ihtimalâta karşı hazır bulunmaklı- mecbur olduğumuzu tabiî vaziyeti karşı tarafa arzet-
ğımız lâzım gelir. Acaba Hükümetin bizi bu endişe­ meye mecbur oluyoruz. Ona mukabil bu davada kar­
lerimizin varit olmadığını ispat edecek ve her suret­ şıda iki veya üç devleti kendimize yardımcı olarak
te kendimizi müdafaaya muktedir vaziyette olduğu­ temin ediyoruz.
muzu tasrih edebilecek beyanatta bulunabilir mi? Bi­
ze bunu temin edebilir mi? Bunu her zaman göster­ İstikrar bahsine gelince; iptida istikrar üzerinde
miştir. Askerî kabiliyet ve şecaatimiz için bir şey de­ beyanı mütalâa etmeden evvel bu iki devletin kuvveti
meye lüzum yoktur. Onu bütün dünya bilir. Fakat üzerinde malûmat arzedeyim. Balkanlar veya yalnız
zamanımız harpleri şecaati askeriyenin nakâfi bir un­ Balkan devleti nazarı itibara alınırsa, mukayese ka­
sur olmadığı zamandır. Yalnız şecati askeriyemize bul etmeyecek derecede en kuvvetlilerindendir. Askeri
güvenmemize imkân yoktur. Şüphe yok, şecati as­ kabiliyetiyle, kültür kabiliyetiyle ve askerî dediğim za­
keriye en lüzumlu bir şeydir. Fakat şeceatı askeriye­ man kara, deniz, hava kuvvetleri itibariyle bizim
den başka harp tedbirleri ve harp malzemeleri de lâ­ muahede aktettiğimiz devletler bu noktadaki mevcut­
zımdır. Binaenaleyh bunlarla mücehhez bulunup bu­ ların en kuvetl'isidir. Harp neticesinde doğmuş veya
lunmadığımızı Hükümet temin edebilir mi? Bu endi­ derhal dünyaya gelmiş devletler değil, tarihi olan dev­
şeleri 'Meclisi Âlinize arzeder, Hükümetin bizi tenvir letlerdir. Tabiî birtakım dahilî davaları, yeni ilâve
etmesini rica ederim. Muahedenin hakikaten büyük ettikleri mıntakalarda dahilî maruz kaldığı davaları
bir kiyasetle yapıldığını görmekle Hükümeti tebrik yok değildir. Fakat bu noktadan yine müttefikimizi
ederim. düşünerek hareket etmek lâzım gelirse, yine onlarla
birleşmemiz lâzımdır. O devletlerin bugünkü millî
Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Hariciye Vekili) (İz­ vahdetlerini kurmadan müdafaa etmek Türkiye'nin
mir) — Yusuf Ziya Bey kardeşimin suallerini, iyi an­ menfaati iktizasındandır. Kaldı ki onlar bugün her­
layabilmiş isem ona göre arzı cevap edeyim. hangi bir tehlikeye maruz değildir. Fakat tehlikeye
1. Kendisiyle muahede imza ettiğimiz Yugos­ maruz olsaydı dahi Yugoslavya'nın vahdetini zaten
lavya ve Romanya ile istikrar kabiliyeti nedir? müdafaa etmek menfaatimiz iktizasındandır. Kendisi­
ne vaktiyle beş altı sene evvel Müşir Paşa demişler­
2. Birtakım mukabil taahhütlere girişmiş oluyo­ di ki. Yugoslavya'nın Vahdettin'i o suretle hariciye
ruz. Acaba onlar basiretsizlik ve dikkatsizlik yaparak de düşünmelisiniz ki vaktiyle Osmanlı Devleti gibi,
bizi 'bir tehlikeye götürürler mi? kendi canı ile ödemiş olmasın. Biz de bu vaziyete düş­
3. Tedbirlerimiz vaktiyle iyi alınmış değilse, ha­ meyelim. Kaldıki o Vahdet tehlikeden azadedir. Yu­
zırlık devresinde bir taarruza karşı koyabilecek mi­ goslavya'nın dahilî mevaddından olduğu gibi Fransa
yiz?
gibi bir menfaati vardır.
İyi anlamışsam bu noktaları hülâsa edebilirim.
Evvelâ; Türkiye noktai nazarından bu muahede­ Romanya için de aynı vaziyet az çok ifade ve
ler olmasaydı, onu kıymetlendirip karşıki devletlere kelime farkı ile tekrar edebilirim ve bunun içindir
menfaat olarak arzetmiş ve onlardan menfaat almış ki ilk günden itibaren, Büyük Meclisin açık celsesinde
bulunuyoruz. Kendisinin Avrupa noktasında kuvvetli arzett'iğim gibi, hariçte krallarının zalimane bir su-
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

rette öldürülmesi hususunda vaki beyanatıma iştirak­ çıkacaktır. Bu benim gördüğüm iki sebepten geliyor.
le teessüs ve samimî bir tezahürat ve nümayiş'kâr bir Bir defa polis merkezden idare olunan bir kuvvet ha­
hareket gösterdi. Bütün bu nümayişler hakkında da linde değildir. Bir emniyet tertibatı vardır. Diğer po­
dün bir karar aldı. Yani bütün bu hareketler Türki­ lis valilere bağlıdır. Marsilya'da bu gözüktü. Meselâ
ye'nin esas ve menfaatleri lehine tecelli etmiştir. bütün bu suikast Paris'te oluyor diye düşünmüşler,
SIRRI BEY (Kocaeli) — Harp masasında mukad­ Hakikaten Paris'teki tertibat numune olacak tertibat­
deratımızı birleştirdiğimiz devletler sulha meylederse, tandır. Marsilya'da olacağına ihtimal vermedikleri
biz de onunla beraber sulh olmak mecburiyetinde için ihmal etmişler, görülüyor ve kendileri de bunu
mi olacağız? Aksi takdirde bu arkadaşımız mukave­ itiraf etmişlerdir. Marsilya'da polis kendisini tedbir
lenin lüzumunu duymazsa biz yalnız mı kalacağız? almakla muazzaf görmüyor. İkincisi, son zamanlar­
da hadisat biraz polisi korkutmuştur. 6 Şubat vaka­
DR. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Bu sında polis gayet dikkatsiz olarak emniyet tertibatı
noktalarda Balkan misakı sarihtir. Mevcut olan hu­ almadığından efkârı umumiyede küçük düştü. Bir­
dutlarımızın emniyetini temin edinceye kadar o dev­ çok polis âmirleri tecziye edildi. Polis korktu. Fran­
letler bütün kuvvetlerini sarfetmeye mecburdurlar ve sa'da son zamanlarda polise karşı itaat etmemeyi is­
nihayet her devlet bütün kuvvetini kullanmakla mü­ tihdaf etti.
kelleftir.
MÜKERREM BEY (İsparta) — Bizde de böyle
FAZİL AHMET BEY (Elâziz) — Efendim Yu­
bir şey olmasın diyor.
goslavya ile İtalya arasında bir mukarenet vücuda
DAHİLİYE VEKİLİ (Devamla) — Hükümetle bir
getirmek için Fransız siyasetinin son zamanlarda gös­
usul meselesini müzakere ediyorduk. Suali iyice anlı-
termiş olduğu faaliyet ne mahiyette bir gayeyi haiz­
yamadım?
dir. Ve vaziyete ne dereceye kadar müess'ir olabilir?
Halihazırda vaziyeti tenvir için faideli olacağını zan­ REİS — Bu kanun madde madde okunacak ve
netmiyorum. Binaenaleyh tenvirini rica ederim. her maddesi reyinize konacak, ondan sonra Romanya
muahedesinin de her maddesi ayrı ayrı reyinize ko­
DR. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Devamla) — Yu­ nacak ve ondan sonra kanunun birinci ve ikinci ve
goslavya'nın ve bizim de dostumuz olan Fransa'nın üçüncü maddeleri reyinize konulacak ve böylece hafi
her ikisi de Almanya endişesiyle hareket ederek biran celse bitecek. Asıl muamele aleni celsede tekemmül
evvel Almanya'yı ihata ederek onu herhangi bir taar­ edecektir. Aleni celsede yalnız kanun okunacak, müs­
ruzdan men çarelerini aradılar. Tabiî bu vazife mü­ taceliyet kararı verilerek tayini esami ile reye konu­
him mesaide bulundular. Ancak Yugoslavya'nın ve lacaktır. Buna merbut bir de kararname yazılacak­
gerek Balkanların menfaatleri kendilerine izah edildi­ tır. Bu kararnamede denilecektir ki; Yugoslavya ve
ği gündenberi bu mesai durmuştur. «Yani Yugoslav­ Romanya muahedeleri Büyük Meclisin ıttılaına arz-
ya'nın İtalya 'ile anlaşması meselesi bütün Balkanlı­ edilip madde madde kabul edilmiştir. Keyfiyet bu
larla beraber yani dört Balkan devleti.» Son gelen suretle 'ikmal edilmiş alacak ve bu hafi celse kararı
Fransız gazeteleri bu adımlarda ric'atten bahsetmek­ da Riyaseti Cumhura yazılacak ve aynı zamanda da
tedirler. Gelecek gazeteleri ric'atı teshil edecek tef­ hafi celse kararı olarak mahrem dosyası arasında ka­
sirlerle dolu göreceğiz. Bunun ne maksatla yapıldığı lacaktır. Teşkilâtı Esasiye Encümenimizi davet ettim.
herkesçe anlaşılmıştır. Bu kanunun bu suretle mevkii meriyete girebileceğini
HİLMİ BEY (Malatya) — Ben daha ziyade Da­ söyledim. Şayet Teşkilâtı Esasiye Encümenince, bu
hiliye Vekilinden soracağım. Emniyet tertibatımız hususta düşünüp ayrıca bir muamele varsa, b'ildirilme-
üzerinde Vekil Beyden izahat isterim. Birtakım Arna­ sini rica ettim. Toplandı ve uygun olduğunu söyledi.
vutların Yaşlim teşkilâtı vardır. Bunlardan bize daima Bu suretle Meclis tarafından tasdik edilebileceğini
fenalık gelir. Bu cinayatı orada yapan bütün teşek­ kabul ediyor. Bu formaliteyi muvafık bulmayan daha
küller bizim memleketimizde de vardır. iyi bir şekil düşünen bir arkadaş varsa söylesin.
(DAHİLİYE VEKİLİ) ( ) — Marsilya suuikas- İSMET BEY (Çorum) — Paşam maruzatım ale­
tin'i bütün gazetelerimiz tafsilâtiyle yazdı. Kendi gaze­ ni celsede cereyan edecek usul hakkındadır. Yalnız
telerinde yapılan tenkitleri de okuduk. Şuna vasıl burada mukavelelerin madde madde reye konulması
olduk ki polis ve emniyet tertibatında noksanlıklar hakkında bir nizamname meselesi vardır. Hafi celse­
vardır. Niçin yapılmamıştır, niçin takyit edilmemiş­ ler teşriî celselerdir. Mukaveleler teşriî celselerde reye
tir? Tabiî muhakeme esnasında esbabı mucibesi açığa konmaz. Onu tasdik eder, kanun maddesi reye konur.
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

REİS — Bu teklif kanunun reye konulması ve Türkiye ile Romanya Arasında Mukavele
kanunun maddesinin kabul edilmesi şekline aittir. 9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da imzalanıp, cüm­
Aleni celseye öğleden sonra geçildiği vakit teklif edilir. lesinin meriyeti tamamiyle berdevam olan Balkan
Birinci maddeyi tekrar okutuyorum. itilâfı misakı ile bu misakın eczayı mütemmimesin-
(Birinci madde tekrar okundu.) den olmak üzere ona merbut bulunan mülhak pro­
tokol, Türkiye Hariciye Vekilinin beyannamesi, Üç
REİS — Kanunun birinci maddesini reyinize arz­
Hariciye Nazırının beyannamesi ve imza protokolle­
ediyorum. Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsınlar.
ri tatbik mevkiine konulmak üzere ve işbu vesikalar­
Kabul etmeyenler lütfen ellerini kaldırsınlar. Kanu­
la vukua gelen taahhütlerin şümulleri derecesinde,
nun 'birinci maddesi kabul edilmiştir.
yüksek âkit taraflar, Türkiye Hariciye Vekili Doktor
Madde : 2 Tevfik Rüştü Beyefendi Hazretleri, Romanya Hari­
Eğer yüksek âkit taraflardan biri evvelki madde­ ciye Nazırı Mösyö N. Titulesco Hazretleri tarafından
de derpiş olunan vecibeyi ifa ederken Balkan harici temsil edilerek aşağıdaki hususatı kararlaştırmışlar­
•bir devletin harp harekâtına maruz kalırsa, diğer yük­ dır :
sek âk'it taraf da bu Balkan harici devlet aleyhinde Madde : 1
harbe girmeye mecbur olacaktır. Eğer işbu mukaveleyi imzalayan iki devletten bi­
REİS — İkinci maddeyi reylerinize arzediyorum. ri herhangi bir vaziyette, yalnızca veyahut diğer bir
Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsınlar... Kabul et­ Balkan devleti ile veya Balkan harici bir devletle müş­
meyenler... Kabul edilmiştir. tereken hareket eden bir Balkan devletinin taarruzu­
Üçüncü maddeyi arzediyorum. na uğrarsa diğer yüksek âkit tarafından bizzat ken­
disini taarruza uğramış sayarak arazileri kendi ara­
Madde : 3
zisine bitişik olan mutaarnz Balkan devletine veya
İmzasını müteakip meriyet mevkiine girecek olan
devletlerine karşı derhal askerî harekete geçecektir.
işbu mukavelename, her yüksek âkit tarafın Teşkilâtı
REİS — Birinci maddeyi reylerinize arzediyorum.
Esasiye Kanunlarının icabatına göre en geç altı ay
Kabul buyuranlar lütfen ellerini kaldırsınlar... Kabul
zarfında tasdik edilecek ve tasdik keyfiyeti akitler ta­
etmeyenler... Kabul edilmiştir.
rafından 'birbirlerine ihbar olunacaktır.
Cenevre'de iki nüsha olarak 5 Haziran 1934 ta­ Madde : 2
rihinde yapılmıştır. Eğer yüksek âkit taraflardan biri evvelki madde­
REİS — Maddeyi kabul edenler lütfen ellerini kal­ de derpiş olunan vecibeyi ifa ederken Balkan haricî
dırsın... Kabul etmeyenler... Kabul olunmuştur efen­ bir devletin harp harekâtına maruz kalırsa, diğer yük­
dim. sek âkit taraf da bu Balkan harici devlet aleyhinde
Yalnız Yugoslavya ile olan bu mukavelenin mu- harbe girmeye mecbur olacaktır.
kaddemesini evvelce okumamış bulunuyoruz. Bu hu­ REİS — Maddeyi reylerinize arzediyorum. Kabul
susu da ıttılaınıza arzetmiş olmak için okutturuyorum : buyuranlar lütfen el kaldırsın... Kabul etmeyenler...
Kabul edilmiştir.
Türkiye ile Yugoslavya Arasında Mukavele
9 Şubat 1934 tarihinde Atina'da imzalanıp, cüm­ Madde : 3
lesinin meriyeti tamamiyle berdevam olan Balkan İmzasını müteakip meriyet mevkiine girecek olan
İtilâfı Misakı ile bu misakın eczayı mütemmimesin- işbu mukavelename, her yüksek âkit tarafın Teşkilâ­
den olmak üzere ona merbut bulunan mülhak pro­ tı Esasiye Kanunlarının icabatına göre en geç altı ay
tokol Türkiye Hariciye Vekilinin beyannamesi, üç Ha­ zarfında tasdik edilecek ve tasdik keyfiyeti akitler
riciye Nazırının beyannamesi ve imza protokolleri tarafından birbirlerine ihbar olunacaktır.
tatbik mevkiine konulmak üzere ve işbu vesikalarla Cenevre'de iki nüsha olarak 5 Haziran 1934 tari­
vukua gelen taahhüdatm şümulleri derecesinde, yük­ hinde yapılmıştır.
sek âkit taraflar Türkiye Hariciye Vekili Dr. Tevfik HAKKI TARIK BEY (Giresun) — Bir sual so­
Rüştü Beyefendi Hazretleri, Yugoslavya Hariciye Na­ rabilir miyim? Bazı maddelerde taarruza uğrarsa, ba­
zırı Mösyö V. Yevtiç Hazretleri tarafından temsil edi­ zı maddelerde harp harekâtına maruz kalırsa denili­
lerek aşağıdaki hususatı kararlaştırmışlardır. yor, bunlardan maksat nedir?
Şimdi Romanya ile olan mukaveleyi okutuyo­ Dr. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Hariciye Vekili) (İz­
rum : mir) — İkisi de aynıdır. Diyor ki, taarruza uğrarsa

'4 —
İ : 80 25 . 10 . 1934 C : 2

ha ikinci madde de yani Balkan harici olan devlet bul edilmiş diye bir tezkere yazabilmem içindir, hafi
tehdit ederse, askerle vazifeni yapma diye lâfla teh­ celsede kabul etmemiz lâzımdır. Meclisin ıttılaına
didin kıymeti yoktur. Yani fiilî tehdit olunca demek­ arzolunan bir şeydir. Kanunu kabul etmekle Meclis
tir. ıttıla hasıl etmiş ve netice istihsal edilmiş olacaktır.
REİS — Şimdi muahedeler bunlardır. Aleni cel­ Bu muahedelerin Büyük Millet Meclisinin ıttılaına
sede bu lâyiha müzaikere edilirken, kanunla beraber arzedildiği birinci maddede yazılan 'bugünkü muahe­
çıkarılacaktır. deyi tümü itibariyle reyinize arzedeceğim. Kabul bu­
Aleni celseyi öğleden sonra yapacağız. Öğleden yuranlar ellerini kaldırsın... Kabul etmeyenler elleri­
sonra toplanacağız. Bu hafi celsenin bu kanun için ni kaldırsın... Kabul edilmiştir efendim. Aleni celsede
yapılmış olduğunu tebliğ etmemek için ruznamenin de tasdike arzolunacaktır.
birinci maddesindeki kanunu çıkaracağız. İkinci mad­ Hafi celsede müzakere yapılacak 'başka bir şey
deye gelindiği zaman müstaceliyet kararı teklif olu­ yoktur. Aleni celseye geçilmesini teklif ediyorum.
nacak. Bunu reye koymaktan maksadımız şimdi ka- Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir.

BU ZABIT HULASASI

SEKSENİNCİ İÇTİMA 2584 numaralı kanunun birinci maddesindekji «Büyük


25 Teşrinievvel 1934 Millet Meclisinin ittilâı dahilinde olan teahhütler»
İKİNCİ CELSE tâbirinden maksalt Türkiye ile Yugoslavya arasında
Açılma Saati : 10.30
ve Türkiye ile Romanya arasında yapılan ve melfufen
Kâzım Paşa Hazretlerinin taiMı riyasetlerinde ini­
kat ederek; Balkan İttifakı çerçevesinde tanzim olu­ takdim, edilen 5 Haziran 1934 tarihli mukavelelerdir.
nan Türkiye Cumhuriyeti ile Yugoslavya ve Roman­ Bu mukaveleler Büyük Millet Meclisinin 25 - X - 1934
ya arasında akdolunan muahedenameler, Hariciye Perşembe günü alktettiği gizli celsede müzakere ve ka­
Vekili Tevfik Rüştü Beyefendinin geniş izahlarından bul edilmiştir. Keyfiyeti arz ederim efendim.
ve vaki sualleri cevaplandırdıktan sonra muahedena­
meler maddede madde okunarak kabul olundu ve IB. M. M. Reisi
celsei aleniyeye geçildi.
Kâtip Kâtip Reis BAŞVEKÂLETİ CBLÎLEİYE
Kâzım 25 - X - 1934 tarih ve 2584 numaralı kanun hak­
DOSYADA BULUNAN YAZI SURETLERİ
kında Türkiye Cumhuriyeti Riyaseti Yüksek Maka­
TÜRKİYE CUMHURtYETİ
mına yazılan, mühim ve mahrem işaretli tezkere su­
RİYASETİ CELİLESİNE
Heyeti Umumiyenin '25 - X - 1934 tarihlî inikadın­ reti lef fen takdim kılınmıştır efendim.
da kabul ve musaddak sureti takdim edilmiş olan B. M. M. Reisi

)>&<<

- 595

You might also like