Hz. Musa

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 7

MOSA

bu konuda şüpheleri artınca hacibi Rebl' kullanılan (IL Samuel, 22/ı 7; Mezmur. ı8/
b. Yunus'u onu gizlice takip ettirmekle gö- ı MURTAZA EFENDi, Nazmizade ı 16) "mşh" (maşah) kökünden gelmektedir.
revlendirdi. Hacib rakibine karşı bu fırsatı Ancak bu durumda ismin Maşui olması
L (bk. NAZMİzADE MURTAZA EFENDi). _j
değerlendirdi ve hakkında halifenin duy- gerekir ki bu takdirde Moşeh kelimesin-
duklarını doğru çıkaracak bilgiler verdi. deki "o" harfinin izahı mümkün olmaz. Ay-
Muriyanltakip edildiği dönemde çok sıkın­ ı ı rıca Moşeh'in geçişli hali "kurtarılmış" de-
MURTAZA EFENDi, Seyyid ğil "kurtarıcı" anlamındadır. öte yandan
tılı günler geçirdi. Nihayet 153 (770) yılın­
da kardeşi Halid ve oğullarıyla birlikte çe- (bk. SEYYİD MURTAZA EFENDi). Firavun'un kızı İbranice konuşmadığı için
L _j
şitli suçlarla itharn edilerek hapse atıldı Musa kelimesine Tevrat'ta belirtilen anla-
(Taberl, VIII, 42; ibnü'l-Eslr. V, 609-6 I O; mı vermiş olamaz; dolayısıyla söz konusu
ı ı
ibn Hallikan, ll, 41 1-414); ertesi yıl iki kar- MURTAZA eş-ŞERIF türetme doğru kabul edilmemektedir. Mu-
deş de zindanda öldü. sa kelimesinin Ras Şamra tabietlerinde
(bk. ŞERIF ei-MURTAZA).
L _j rastlanan İbranice "m(w)ş" kelimesiyle
Muriyanl ileri görüşlü, zeki, faziletli ve
alakah olabileceği ileri sürülmüşse de araş­
şahsiyet sahibi bir kimse olup kendi ifa-
ı ı tırmacıların çoğu kelimenin Mısır kökenli
desine göre edebiyat, felsefe, kimya, tıp, MURTAzA ez-ZEBİDİ olduğuna kanidir. Nitekim Hz. Isa zama-
astronomi ve matematik gibi ilimlerde bil-
(bk. ZEBİDİ, Muhammed Murtaza). nında İskenderiye yahudileri de bu kana-
gi sahibiydi (Cehşiyari, s. 97). Uzun müd- L _j
atte olduklarından kelimeye Kıptlce bir
det Mansur ile çok iyi geçindiği, çeşitli ka-
menşe aramışlardır. Yahudi fılozofu Philon
biliyetleri sebebiyle halifenin ona karşı sev- ı ı
MÜSA ve tarihçi Josephus, Musa kelimesinin Kıp ­
gi duyduğu, vezirlikle beraber bütün divan-
(-..s"',., ) tlce mô (su) ve uşa' (kurtarmak) kelimele-
ların sorumluluğunu da uhdesine verdiği
rinden türediğini söylemişlerdir. XIX. yüz-
bilinmektedir (a.g.e., a.y.). Önemli işlerde İsrailoğulları'na gönderilen
yıl Mısır bilimcileri kelimenin kökünün Kıp­
daima halifenin yanında yer alan Muri- ve kendisine Tevrat indirilen
tlce olduğunu kabul etmekle beraber an-
yanl'nin Ebu Müslim-i Horasanl ile İbnü'l­ peygamber.
L _j lamı konusunda farklı bir açıklamayı be-
Mukaffa'ın öldürülmesi meselelerine de
nimsemişlerdir. Bunlar, Grekçe'si Moses
adının karıştığı rivayet edilir. Hem Yahudilik ve Hıristiyanlığa hem de olan Moşeh kelimesinin menşeinin Touth-
BİBLİYOGRAFYA : İslam'a göre büyük bir peygamber ve İsra­ mosis (Touthmes, Touth'un oğlu). Ahmes
Mus'ab b. Abdullah ez-Zübeyri. Nesebü f{;ureyş iloğulları'nı Firavun'un zulmünden kurta- (Ah'ın oğlu) veRamesses (Ramses) gibi fi-
[nşr. E. Levi-Provençal). Kahire 1953, s. 284; Ca- rıp hürriyete kavuşturan bir liderdir. Hak- ravun isimlerinde de bulunan, Kıptlce'de
hiz, KWibü'l-Hayevan, II, 361-363; Belazüri. En· kında Ahd-i Atik'in Tevrat dışındaki bölüm-
"çocuk doğurmak" anlamındaki msj kö-
sab, lll, 186, 204, 228, 242-245, 259; Va'kübi.
leriyle Ahd-i Cedld'de kısmen bilgi bulun- künden türeyen "çocuk" manasındaki mes
Ttirf/], II, 389; Taberi, Tari/] [Ebü'l-Fazl). VII, 480-
481, 486 -487, 489, 508, 566, 615, 623, 629;
makla birlikte onunla ilgili yegane kaynak olduğunu ileri sürmüşlerdir. Bu yoruma da
vııı , 42, 44, 85; Cehşiyari, el-Vüzera' ve'l-küttab, Tevrat ile Kur'an -ı Kerlm'dir. Tevrat'ın he- itiraz edilmiş, ancak diller arasında harf
s. 97-100, 101, 102-103, 111-112, 115-116, men hemen tamamı Hz. Musa'nın ve ön- değişikliğinin normal olduğu, dolayısıyla
118-123; Mes'üdl, MürCıcü'?-?eheb [Abdülha- derliğini yaptığı İsrailoğulları'nın tarihin- Kıptlce'deki "s"nin İbranice'ye "ş" olarak
mld), lll, 298; Sem 'ani, el-Ensab, V, 208; İbnü'l­ den ibarettir. Yaşadığı döneme ait diğer geçtiği göz önünde bulundurularak Kiptl-
Cevzi. el-Munta?am [Ata). Yili, 166, 174-175;
kaynaklarda kendisinden bahsedilmemek- ce'deki mesuı kelimesinin bazı kitabeler-
Yakut, Mu'cemü'l-büldan, V, 221; İbnü'l-Esir. el-
Kamil, V, 609 -610, 612; İbn Hallikan. Vefeyat, II, te, Kitab-ı Mukaddes'te onun dışında bu de ınş diye yazıldığı belirtilmiş, böylece
294, 322, 410-414; IV, 210; İbnü't-Tıktaka. el- adı taşıyan başka bir kimse bulunmamak- Moşeh kelimesinin Kıptlce bir kökten gel-
Fa/]rf, s. 157, 175-176; Hindüşah es-Sahibi, Teca- tadır. Tevrat Musa'yı peygamberlerin en diği kanaati benimsenmiştir. Mısır bilim-
ribü's-selef (nşr. Abbas ikbal). Tahran 1357 hş . , büyüğü olarak takdim eder (Tesniye, 34/ cilerin çoğu, Moşeh kelimesinin Mısır di-
s. 117-118; Zehebi, A'lamü 'n-nübela', VII, 23-
ıoı. Bu husus, Maimonides'in tesbit etti- linde "çocuk" anlamındaki mes 1 mesu ke-
24, 335; a.mlf., el-Müştebih, 1, 190; D. Sourdel.
ği yahudi amentüsünde bir iman esası ola- limesinin farklı yazılmış şekli olduğunu ka-
Le vizirat 'abbaside de 749 a 936, Damas 1959,
ı , 78-87; Tevfik Sultan Yüzbeki, el-Vezare: Neş'e­ rak yer almıştır. Hz. Musa, Tevrat'a göre bul etmektedir. Kıptlce'de bu kelime yal-
tüha ve tetavuüruha fi 'd-deuleti'l-'Abbasiyye, sadece ona ait bir nitelik olmak üzere Tan- nız başına veya Amosis, Tuthmosis gibi
Bağdad 1390/1970, s. 53-54, 294; İbrahim Sü- rı ile yüzyüze söyleşen, Tanrı'nın Sina'daki isimlerde olduğu gibi birleşik halde kulla-
leyman el-Kürevi, NiziJ.mü 'l-vezare, İskenderiye vahyine aracı olarak seçtiği, esaret altın­ nılmaktadır. Ancak Firavun'un kızının mes
1989, s. 53-68; Kasım İlgün, Halife Mansur ue
daki halkı kahinler melekutu ve mukad- kelimesini tek başına mı yoksa bir tanrı
Dönemi (136-158/754-775) [doktora tezi, 1994).
MÜ Türkiyat Araştırma l arı Enstitüsü, s. 131-133; des millet haline getiren, eşsiz ve benzer- adıyla birlikte mi kullandığı bilinmemekte-
K. v. Zettersteen, "Muriyani", iA, Yili, 656-657; siz bir kişidir (Çıkış, ı 9/5-6, 33/1 ı ; Sayı lar, dir (Mangenot. DB, IV, ı ı 91; Cazelles, DBS,
C. E. Bosworth, "aı-Muriyanl", Ef2 (ing .) , VII, ı2/6-8) Musa, Kur'an-ı Kerim'de de adı v. ı 320; EJd., XII. 372, 379) Arap dilcileri
628; M. Mehdi Müezzin-i Cami, "Ebü Eyyüb en çok geçen peygamberdir. de Musa kelimesinin menşeini tartışmış­
Müriyani", DMBİ, V, 197-198.
Musa adının İbranice'deki karşılığı Mo- lardır. Kelimenin aslının İbranice "su" an-
i.! MEHMET AYKAÇ şeh olup kelimenin menşei tartışmalıdır. lamındaki mu ve "ağaç" anlamındaki şa'­
revrat'ta nakledildiğine göre Firavun'un dan oluşan Moşa olduğu, su ve ağacın
kızı onu sudan çıkardığı için kendisine bu yanında veya sudaki bir sandık içinde bu-
MURTAZA adı vermiştir (Çıkış, 2/ıO). Buna göre Mo- lunduğu için Musa'ya bu adın verildiği be-

(bk. ALİ). şeh kelimesi, İbranice'de "çekip çıkarmak" lirtilmektedir (MevhQb b. Ahmed el-Ce-
L _j anlamına gelen ve Eski Ahid'de nadiren vallki, S. 567-568) Cahiliye döneminde

207
MOSA
Araplar arasında Musa ismi kullanılmı­ dır (NDB, s. 264, 503) . Philon'un nakletti- rılıyor, ayrıca memur ve asker olarak da
yordu, bu isim İslam'ın gelişinden sonra ğine göre Firavun'un kızı evli fakat çocuk- istihdam ediliyordu. Samller memur ola-
yaygınlaşmıştır. suzdu. Bu sebeple çocuğu evlat edinme- bilmek için eğitim almak zorunda idiler.
Yahudilik'te. Tevrat'a göre Musa. Levi ye karar vermiş, ancak hemen saraya gö- XVIII ve XIX. sütaleler döneminde Mısır'ın
kabilesinden Arnram ve Yokebed'in oğlu­ türmeyip başka bir yerde belli bir yaşa ge- Ken'an diyarı ile ilişkileri oldukça yoğun­
dur. Mısır'da doğmuştur. Şeceresi Ya'küb linceye kadar kalmasının uygun olacağını du. Bu sebeple Ken'an ülkesinde yaşayan­
düşünmüştür. Philon'a göre Firavun'un kı­ larla kurulacak münasebetlerde faydala-
oğlu Levi oğlu Kehat (Kohat) oğlu Arnram
zı onu kendi çocuğu olarak göstermek için nılmak üzere yetiştirilen Musa, bilhassa
oğlu Musa olup Arnram babasının kız kar-
deşi Yokebed ile evlenmiş (yahudi inancı­
hamile gibi davranmıştır. Çocuğu emzir- Asyalılar'la meşgul olan Firavun Horem-
mek için birçok Mısırlı kadın çağırmış. fa- heb'in (m. ö. 1320'li yıllar) özel himayesine
na göre o dönemde hala ile evlenmek ya-
kat Musa onların sütünü emmemiştir. mazhar olmuştur. Zira onun döneminde
sak değildi). bu evlilikten Miryam, Harun
Tevrat'a göre bu esnada Miryam gelmiş, Suriye- Filistin bölgesindeki olaylar Mısır
ve Musa dünyaya gelmiştir. Buna göre
çocuk için İbrani bir kadın bulabileceğini için önem arzediyordu (Cazelles. DBS, V.
Musa'nın hem annesi hem babası Levi so-
söylemiş, Musa'nın annesini getirmiş ve 1 32 ı-1 322) . ı. Seti ile (m . ö . ı312-ı298)
yundandır. üç kardeşin en büyüğü Mir-
Musa tekrar annesine kavuşmuştur. üç birlikte XIX. sülale, Hititler'in muhtemel
yam, en küçüğü de Harun'dan üç yaş kü-
veya dört yaşında sütten kesildiğinde an- saldırısına karşı Doğu Delta'yı güçlendir-
çük olan Musa'dır (Çıkış, 21 ı , 6/1 6-20, 7/7,
nesi onu Firavun'un kızına götürmüş, o da mek durumundaydı ve bu bölgedeki ka-
15/20; Sayı! ar, 26/59; ı. Tarihler, 23/12- ı 4) .
çocuğu evlat edinip adını Musa koymuş­ bilelerden faydalanması gerekiyordu.
Musa, İsrailoğulları'nın ağır baskı altın­ tur (Çıkış , 2/7-ı o). Böylece öldürülmesi em- Kitab-ı Mukaddes'te belirtildiğine göre
da tutulduğu ve erkek çocuklarının neh- redilen çocuk, bu emri verenin sarayında Musa kırk yaşında iken (Resullerin İşleri ,
re atılarak öldürüldüğü bir zamanda doğ­ prens olmuştur. Talmud'a göre (Sota, 12b) 7/23) Delta'nın doğusuna gönderilmiş ve
muştur (Çıkış , 1/8-22). Bu baskı dönemin- Musa'ya Mısırlı kadınların sütünü kabul bu vesile ile kardeşleri olan İsrailoğulla­
de Levi evinden bir adam bir Levi kızıyla ev- etmeme emri verilmiştir; çünkü Allah'ın rı'nı ziyaret etmiştir. Bu arada bir Mısırlı
lenmiş ve Musa dünyaya gelmiştir (Çıkış, ketarnının çıkacağı bir ağzın helal olmayan ile kavga eden İbrani asıllı bir kişiye yar-
211-2). Her ne kadar daha sonra Mus~l'nın şeyi içmemesi gerekirdi. Musa yaşıtların­ dım ederken kaza ile Mısırlı'yı öldürmüş ,
abiasından (Çıkış, 2/4) ve Harun'dan bah- dan daha büyük görünüyordu ve onlardan ertesi gün yine bir kavgaya şahit olmuş
sediliyorsa da Tevrat'ın bu ifadesinden Mu- daha güzeldi. Josephus'a göre kız Musa'- ve aynı İbrani. Musa'nın bir Mısırlı'yı öl-
sa'nın ilk çocuk olduğu anlamı çıkmakta­ yı Firavun'a götürerek tahtın varisi olma- dürdüğünü açıklayınca Firavun Musa'nın
dır. Musa'nın ailenin üçüncü çocuğu oldu- sını önermiş ve kralın kucağına oturtmuş­ öldürülmesini emretmiş, o da Medyen'e
ğu halde ilk çocukmuş gibi takdim edilme- tur. Kral onu kucaklamış, tacını başına koy- (Midyan) kaçmıştır (Çıkış, 2/1 ı -15; Resul-
si Amram'ın, Miryam ve Harun'un anne- muş, ancak çocuk krallık tacını atıp çiğne­ terin İşleri, 7/23-28). Resullerin İşleri'ne gö-
sini boşayıp daha sonra tekrar evlendiği miş, bu da Mısır için müstakbel bir kötü- re Musa'nın kardeşlerine gidişi basit bir
ve bu evlilikten Musa' nın doğduğu yahut lüğün işareti sayılmıştır (Mangenot, DB, ziyaret değil onların kaderlerini paylaşmak
Arnram'ın biri Miryam ve Harun'un, diğe­ IV, lı9ı) . içindir. Musa imanla büyüyünce Firavun'un
ri Musa'nın annesi olmak üzere iki kadın­ Yahudi geleneğine ve Kitab-ı Mukaddes'e kızının oğlu olarak anılmayı reddetmiş ve
la evli bulunduğu şeklinde yorumlanmış­ göre (Resullerin işleri, 7/22 ) Musa aristok- Allah' ın kavmiyle beraber hakaret görme-
tır. Fakat Tevrat'ta Arnram'ın iki kadınla
ratlara has bir eğitim almış , dönemin en yi günahın sefasını sürmeye tercih etmiş­
evli olduğu belirtilmemekte, Musa ilk ço- kültürlü halkı olan Mısırlılar'ın bütün ilim- tir (Resullerin İşleri, 7/23- 29; İbranller'e
cuk olarak nitelendirilmemekte ve onun lerinde yetiştiritmiş ve gerek sözlerinde Mektup, ı 1/24-25) . Medyen'de bir kuyu
doğumunun mucizevi oluşu nakledilme- gerekse işlerinde kudretli bir kimse ol- başına varan Musa, Medyen kahininin kız­
mektedir (Mangenot, DB, IV, 1189-1190) . muştur. Asur, Kalde ve gizli Mısır öğretisi Iarına yardım ederek hayvanlarını sulamış,
Yahudi tarihçi Josephus'un naklettiği­ dahil olmak üzere Musa'nın öğrendiği bü- bunun üzerine Medyen kahini Musa'yı ça-
ne göre Arnram eşinin hamile olduğunu tün ilimleri Philon sıralamakta, kralın to- ğırmış ve yanında çalışmasını istemiştir.
görünce Allah'a yalvarmış ve kendisine İs­ runu ve tahtın varisi diye kabul edilen, Musa kırk yıl orada kalmış (ResuL! erin iş­
railoğulları'nı kurtaracak bir çocuğunun zenginlikler ve eğlenceler arasında müte- leri, 7/3 0). onun kızlarından Tsippora ile
olacağı bildirilmiştir. Annesi, çok güzel olan vazi ve iffetli olarak kalan ve bir filozof gi- (Sefora = Zipporah) evlenmiş ve Gerşom
oğlunu (Resullerin İş leri , 7/20) öldürülmek- bi hayat süren bu gencin faziletinden öv- ile Eliezer adında iki oğlu olmuştur (Çıkış,
ten kurtarmak için üç ay gizlemiş, daha güyle bahsetmektedir. Musa, tahta yakın 2/16-22, ı 8/3-4; L Tarihler, 23/ı 5-17) .
sonra sazdan bir sepeti harç ve ziftle sı­ bulunması sebebiyle devlet yönetiminde Musa Medyen'de iken başta Mısır kralı
vamış . çocuğu içine koyup nehre bırak­ üst görevler için yetiştirildiğinden kuwet- olmak üzere kendisini öldürmek isteyen-
mış ve Miryam uzaktan onu gözlemiştir. le muhtemeldir ki Mısır hiyeroglifi yanın­ lerin hepsi ölmüştür (Çıkış, 2/23; 4/ı 9) . Sal-
Firavun'un kızı yıkanmak için nehre indi- da çivi yazısını da öğrenmiş ve askeri, si- tanatın değişmesi muhtemelen yönetim-
ğinde çocuğun içinde bulunduğu sepeti yasi. idari. diplomatik alanlarda yetişmiş­ de de değişikliklere sebep olmuş ve Mu-
görüp aldırmış, İbraniler'in çocuklarından tir (NDB, s. 503). Josephus'a göre Fira- sa'nın beraber yetiştiği kişilerden biri ll.
olduğunu bildiği halde onu sevmiş ve hi- vun, Musa'yı Habeşistan seferinde ordu- Ramses'in tahta geçişinden sonra önemli
maye etmiştir (Çıkış, 2/2-6) . Yine Josep- nun başına getirmiş ve Musa zafer kaza- bir mevkiye gelmiş . böylece Musa'nın Mı­
hus'a göre Firavun'un Musa'yı evlatlık ola- narak geri dönmüştür (Mangenot, DB, IV, sır'a dönüp yönetirole görüşme şartları
rak alan kızı Thermuthis'tir, fakat onun ı 192) . oluşmuştur (a.g.e., V, ı 32 4) . Diğertaraftan
kral ll. Thoutmes'in karısı meşhur kraliçe Mısır'da bulunan Samller genellikle ma- İsrailoğulları üzerindeki baskı devam et-
Hatshepsut olup olmadığı tartışılmakta- dencilik ve inşaat gibi ağır işlerde çalıştı- miş ve Allah onlara acımıştır. Musa, Med-

208
MOSA
yen'deki ikametinin kırkıncı yılında (Re- Firavun ordusuyla yola çıkarak deniz kıyı­ edecek olan men ve selva verilir (Çıkış,
sullerin işl e ri, 7/30) Horeb dağı çevresinde sında konaklayan İsrailoğulları'na yetişir. 16/ 1-31). Refidim'de Musa asası ile kaya-
kayınpederinin sürüsünü atiatırken dağ­ İsrailoğulları bu durum karşısında Musa'- ya vurur ve su fışkırır (Çıkı ş, 17/ 1-7). Bura-
da gördüğü ateşten Tanrı veya O'nun me- ya sitem ederler. Musa asasını uzatınca da da Amatek ile savaş yapılır; Müsa elini
leği tarafından kendisine seslenilerek pey- Kızıldeniz'in içinde sular ayrılarak yol olu- kaldırdığında İsrail, indirdiğinde ise Ama-
gamber seçildiği bildirilmiş ve İsrailoğul­ şur, İsrailoğulları geçer ve Firavun ile or- tekgalip gelir (Çıkış. 17/ 8-16). Yetro, Mu-
ları'nı kurtarmak için Firavun'a gitmekle dusu boğulur (Çıkış, 12/1-14/1-31). sa'nın eşini ve iki oğlunu getirir; Yetro'-
görevlendirilmiştir. Musa'nın kendini bu - Denizde boğulan firavun muhtemelen nun tavsiyesi üzerine Musa bazı işlerin
işe ehil görmemesi üzerine başarılı olaca- ll. Ramses'tir; zira onun halefi olan Me- yürütülmesi için hakimler tayin eder (Çı­
ğı bildirilmiştir (Çıkış , 3/1-12; Resullerin iş­ nephtah, tahta geçişinin beşinci yılında kış, 18/ 1-27).
leri , 7/30-3 5) . Tanrı Musa'ya ilk defa Yah- (m.ö 1229 veya 1219) bölgeye yaptığı se- Mısır'dan çıkişın üçüncü ayında İsrailo­
ve olan adını açıklar (Çıkış , 3/13- ı 5) . Kav- fer sırasında İsrail ile Ken'an'da karşılaş­ ğulları Sina dağına varırlar. Allah Musa'yı
minin kendisine inanması için ona asa ve mıştır. Mısır'dan çıkış hadisesi milattan ön- dağa çağırır. Daha sonra Musa dağa tek-
beyaz el mucizeleri verilir, yine de inan- ce XIII. yüzyılın başlarında ve XIX. sütale rar çıkar ve orada oruçlu olarak kırk gün
madıkları takdirde suların kana dönüşe­ döneminde gerçekleşmiş olmalıdır. Çün- kalır. Bu sürede Allah, Müsa'ya ibadet eş­
ceği belirtilir (Çıkış, 4/ 1-9) . Musa bu defa kü XVIII. sütale Delta'da ikamet etmiyor- yası ve ruhbanlık giysileriyle ilgili kurallar
da rahat konuşamadığını, ağzının ve dili- du. ı. Ramses'in kısa saltanatından sonra bildirir ve on emri ihtiva eden taş levhala-
nin ağır olduğunu öne sürünce kendisine iş başına geçen ı. Seti, Mısır'ın gücünü sağ­ rı verir (Çıkış, 19/1-23/33; 25/1-31/1 8). Mü-
kardeşi Harun yardımcı olarak verilir, ay- lamlaştırmaya koyulmuş , tehlikeyi önle- sa Sina dağından döner. yokluğunda kav-
rıca çeşitli mucizelerin gerçekleşeceği asa- mek için Delta 'yı güçlendirmiş ve Filistin minin taptığı altın buzağıyı parçalar, bu-
sını yanına alması istenir (Çıkış, 4/ 1O- ı 7) . yolunu birçok kale ile donatmıştır. Ken'an- zağıya tapan kavmini cezalandırır. Ertesi
Medyen'e dönen Musa, olanlar hakkın­ lılar'a karşı seferler düzenleyerek, ayrıca gün Sina'ya giderek affedilmelerini ister
da bilgi vermeden Mısır'a gitmek istedi- İsrailoğulları'nı muhkem şehirlerin inşa­ (Çıkış, 32/30-35) ve İsrailoğulları affedilir.
sında çalıştırarak (Çıkış , 1/ 11) Ken'anlı­
ğini bildirip ailesiyle birlikte yola çıkar ve Musa kırılanların yerine tekrar iki taş tab-
lar'ın soydaşlarına güvenmediğini göster-
Allah ' ın emriyle kendisini karşılamaya ge- let hazırlar ve Sina'ya çıkar (Çıkış, 34/ 1-4) .
len Harun ile Sina dağında buluşur (Çıkış, miştir. Bütün bunlar, 1. Seti'nin İsrailoğul­ İlahi emirleri alarak yemeden içmeden
ları'na baskı uygulayan firavun olduğunu
4/1 8-27). İsrailoğulları'nı yeni görevlerine kırk gün dağda kalır (Çıkış, 34/27-28). Di-
inandıran Musa ve Harun, Allah'ın İsrailo­ ve halefi ll. Ramses'in tahta geçişinin ilk ğer emirler ve yasaklar kendisine bildirilir
zamanlarında Musa'nın saraya döndüğü­
ğulları'nı salıvermesini istediğini Firavun'a (Çıkış, 35/4-39/42, 40/1-36; Levililer, 1-IV;
söyler. Firavun bu isteği reddettiği gibi İs­ nü ortaya koymaktadır (a.g.e., V, 1324- Xl-XV) .
1325). İsrailoğulları'nın Rabb'e takdirnede
railoğulları ' nın yükünü daha da ağırlaştı­ Hz. Müsa. ikinci kırk günlük oruç döne-
bulunmaları için (Çıkı ş, 5/3 ) Hz. Musa'nın
rır. Bunun üzerine İsrailoğulları Musa ve minden sonra dağdan indiğinde Tanrı ile
Firavun'dan izin talebinin reddedilmesi-
Harun'a tepki gösterirler (Çıkış , 5/ 1-2 ı) . yüzyüze görüşmesi sebebiyle yüzü kavmi-
nin sebebi muhtemelen bunun Ken'anlı­
Musa ve Harun, Allah'ın emriyle tekrar lar'ın isyanlarıyla aynı döneme rastlama-
ni korkutacak derecede parlar (Çıkış, 34/
Firavun'a giderek İsrailoğulları'nı salıver­ sıdır. Zira ll. Ramses'in saltanatının yedin-
29). Mısır'dan çıkişın ikinci yılının ikinci
mesini isterlerse de Firavun kabul etmez. ciyılında (m. ö. 1291 veya 1281) Ken'anlı­ ayında Müsa. İsrailoğulları'nın nüfus sa-
Musa ve Harun çeşitli mucizeler gösterir. lar isyan etmişlerdi ve isyanlar Güney Fi- yımını yapar. Daha sonra İsrailoğulları Si-
öncelikle Harun'un asası yılana dönüşüp listin'e kadar yayılmıştı. Böyle bir ortamda na'dan göç ederek Paran çölüne giderler
sihirbazların değneklerini yutar. Firavun'un İbraniler'in çölde dolaşmak için serbest (Sayılar, 1011 1-28) . Tevrat'ta Musa'nın Ha-
kalbi katılaşarak İsrailoğulları'nı gönder- bıraktimaları tedbirsizlik olurdu (a.g.e., V, beşi bir hanımından ve Miryam ile Ha-
meyince bu defa Firavun ve Mısır halkına 1325). Bununla birlikte Mısır'dan çıkişın run'un tepkilerinden bahsedilir (Sayılar,
suların kana dönüşmesi , kurbağalar, ta- kesin tarihi bilinmemektedir. Bu konuda 12/ I). Musa. Ken 'an diyarı hakkında bilgi
tarcık, at sineği , hayvanların ölümü, çı­ iki görüş vardır. Olay ya milattan önce almak için heyet gönderir (Sayılar, 13/ 1-
banlar, dolu, çekirge, üç gün süren karan- 1290'1arda ll. Ramses döneminde veya 14/39). İsrailoğulları vaad edilmiş t oprak-
lık, ilk doğanların ölümü şeklinde sıralanan milattan önce 1441 'de XVIII. sütaleden Kral Iara girmek isterneyince orası onlara kırk
on musibet gelir. Her musibette Firavun, Amenotis devrinde cereyan etmiştir (NDB, yıl yasaklanır ve bu süre çölde geçer (Sa-
İsrailoğulları'nı salıvereceğini vaad eder, s. 263-264). yılar. 14/3 4; Tesniye, 2/14).
fakat sıkıntı geçince yine inadında ısrar İsrailoğulları Kadeş'te iken Korah (Ka-
Tevrat'ta nakledildiğine göre denizi aşa­
eder (Çıkış, 7/ 1-1 1/ 10). Nihayet her evde
rak Firavun'dan kurtulan İsrailoğulları. Mu- rün) Musa'ya karşı çıkınca bütün malı ve
ilk doğanların ölümüne Mısırlılar' ın baskısı m ülküyle toprağa gömülerek cezalandırı­
sa'nın önderliğinde Kızıldeniz sahili boyun-
da eklenince Firavun gitmelerine izin ve- lır (Sayılar, 16/1-40) . Burada yine susuz
ca Sur çölünde susuz bir halde üç gün bo-
rir (Çıkı ş, 12/ 12, 29-36). yunca yürür, nihayet bir su kaynağına ula- kalırlar, Musa asası ile kayaya vurur ve su
İsrailoğulları 430 yıl kaldıkları Mısır'dan şırlar; ancak su acı olduğundan Hz. Mu- çıkar (Sayı lar, 20/2- ı 2). Tevrat'a göre Mu-
çıkmak üzere gece vakti aceleyle yola ko- sa'ya tepki gösterirler, bunun üzerine Mu- sa ve Harün bu mucize esnasında kendi-
yulurlar, Ramses'ten Sukkot'a, oradan da sa mücize ile suları tatlı hale getirir (Çı­ lerinde bir güç vehmederek Tanrı'ya ita-
Etam'a giderler. Musa, Hz. Yusuf'un ke- kış , 15/22-2 6) . Mara adı verilen bu yerden atsizlik etmiş olurlar ve vaad edilen top-
miklerini taşımaktadır. İsrailoğulları ilahi Elim'e, oradan Elim ile Sina arasındaki Sin raklara girmekten mahrum bırakılırlar.
talimatta sahil yolu yerine Kızıldeniz çölü çölüne varırlar. Burada açlıktan şikayet Musa vaad edilmiş topraklara girmek için
yolunu seçerler. Öte yandan pişman olan edince onlara çöl hayatı boyunca devam niyazda bulunur. fakat kabul edilmez (Tes-

209
MÜSA

niye, 3/25) . Mısır'dan çıkişın kırkıncı yılı­ Musa'nın görevi iki yönlüdür, o hem di- da, kırk yıl Medyen'de ve kırk yıl çölde ol-
nın on birinci ayında Musa, Sina'dan iti- ni hem sosyal liderdir. ilk ve en önemli işi mak üzere üç devreye ayırmaktadır. Gök
baren vuku bulan olayları anlatır, yeni ku- kavmini Firavun'un zulmünden kurtarıp ve yer onun yüzü suyu hürmetine yaratıl­
rallar bildirir (Tesniye, 111-4/43). hürriyete kavuşturmaktır. ikinci önemli mıştır. Musa'nın kutsiyeti daha doğduğu

120 yaşına gelen Hz. Musa artık onlara yönü şeriatı (Tevrat) getirmiş olmasıdır. zaman görülmekteydi. O sünnetli olarak
liderlik yapamayacağını bildirir ve görev- revrat'ta Musa'nın eşsiz, benzersiz oldu- doğmuş, doğar doğmaz konuşmaya baş­
lerini Yeşu'a devreder (Sayılar, 27/16-23; ğu , Tanrı diğer peygamberlerle rüya veya lamış , üç aylık iken gelecekle ilgili haber-

Tesniye, I/9, 31/I -3,14, 23). Tevrat'ı Levili- rü'yette konuştuğu halde onunla açıkça ler vermiştir. Hayvanları nasıl kendini ve-
ler'e teslim eder ve her yedi yılda onu oku- ağız ağıza söyleştiği, sadece onun Tanrı'­ rerek otlatlığını görünce Tanrı onu pey-
malarını ister (Tesniye, 3119- ı 3). Daha son- nın suretini göreceği belirtilmektedir (Sa- gamber olarak seçmeye karar vermiştir
ra Nebo dağına çıkan Musa orada vefat yılar, 12/6-8; Tesniye , 34/ 10) (Dictionnaire encyclopedique du Judai's-
eder ve bizzat Tanrı tarafından Beyt- Hz. Musa, İsrailoğulları ile geçirdiği kırk me, s. 764-768). Kendisine sadece yazılı
peor'un karşısına defnedilir. İsrailoğulları yıllıksürede çok sayıda güçlükle karşılaş­ Tevrat değil, şifahi Tevrat da verilmiştir.
Moab ovasında Musa için otuz gün yas tu- mıştır. Önceleri kavminin bütün işlerini Hz. Musa' nın hayatıyla ilgili olarak Ki-
tarlar (Tesniye, 34/I-8). Josephus ve Phi- kendisi görürken daha sonra Yetro'nun tab-ı Mukaddes'in Tevrat dışındaki bölüm-
lon'a göre Musa ölümünün yakın olduğu­ tavsiyesine uyarak hakimler tayin etmiş­ lerinde yer alan bilgiler genelde yine Tev-
nu söylemiş ve yazmıştı. Onun defnedili- tir (Çıkış, I 8/ 13-23) . Çöl hayatı boyunca is- rat'a dayanmaktadır, ancak revrat'taki bil-
şine şahit olan yoktur, kabri de bilinme- railoğulları'nın bitmek bilmeyen şikayet­ gilerin geçerliliği konusunda Kitab-ı Mu-
mektedir. Yahudi din alimleri hiç kimse- lerine ve karşı çıkmalarına maruz kalmış­ kaddes'i tenkit hareketinin farklı yorum-
nin ölümünden sonra Musa kadar yücel- tır. İsrailoğulları her defasında açlık, su- ları söz konusudur. Hasyanalist eleştirici­
tilmediğini , çünkü onun defin işiyle bizzat suzluk gibi problemleri öne sürerek Mı­ ler umumiyetle kutsal kitabın verdiği bil-
Tanrı'nın meşgul olduğunu söylemişler­
sır'a dönmek istediklerini söylemişler, MG- gilere fazla önem vermemekte, Musa'ya
dir. Assomption de Moise adlı apokrifte sa onları teskin etmiş, Allah'a karşı gel- dair yahudi geleneğinin tarihi değerinin
melek Mikail'in Musa'nın naaşı hususunda memeleri hususunda uyarmıştır. Daha pek fazla olmadığını ileri sürmektedir. On-
şeytanla tartıştığı nakledilmektedir. MI-
sonra yeğeni Korah, ibraniler'in ileri ge- lar edebi tenkit hareketinin ulaştığı neti-
kail, Musa'nın naaşını defnetmek ister- lenlerinden topladığı 250 kişi ile isyana celeri doğru kabul etmekte, Tevrat'ın fark-
ken şeytan Mısırlı'yı öldürmesi yüzünden kalkışmış (Sayılar, 16/1-19). nihayet ağa­ lı dönemlerde kaleme alındığını , dolayısıy­
onun bir kabrinin olamayacağını söyleye- beyi HarCın ve abiası Miryam, peygamber- la olaylarla verilen bilgiler arasında uzun
rek buna engel olmaya çalışmıştır. Diğer likte kendisine eşit olduklarını söyleyip Ha- fasılaların olduğu nu söylemektedir.
taraftan Musa' nın ölmeyip semaya alın­
beşi bir kadın aldığı için onu eleştirmiş­ Musa'nın dünyaya gelişi ve nehre bıra­
dığı da ifade edilmektedir. ibraniler put-
lerdir (Sayılar, 12/ 1-15) . kılışına benzer hikayeler Cyrus ve Sargon
perestliğe mütemayil oldukları için Tan-
Helenistik yahudi literatürü Hz. Musa'- kıssalarında da vardır. Mesela Akkad Kralı
rı'nın Musa' nın kabrinin yerini meçhul bı­
raktığı da belirtilmektedir (Mangenot, DB,
ya dair bilgilere mitolojik pek çok unsur Sargon'u annesi gizlice dünyaya getirmiş,
katmıştır. Eupoleme'e göre Musa ilk ya- ziftle sıvadığı bir sepete koyarak nehre bı­
IV, 1207).
hudi bilgesi ve ibrani yazısının mGcididir. rakmıştır. Diğer taraftan bir Mısır mitine
Hz. Musa Yahudilik'te çok önemli bir
Artapanos'a göre Orphee'nin üstadı, yazı göre annesi çocuk Tanrı Horus'u Seti'nin
şahsiyettir. Kitab-ı Mukaddes ondan öv-
sanatının ve çeşitli savaş makinelerinin gazabından korumak için gizlemiştir (Ca-
güyle bahseder. Tesniye'de, "Rabb'in Mısır
ınGcidi, aynı zamanda ilk filozoftur. Apo- zelles, DBS, V, I 321; EJd. , XII, 379) . Mu-
diyarında Firavun'a ve bütün kullarına ve
kaliptik geleneğe göre Musa dünya ku- sa'nın Medyen'e kaçışı ve orada kahinin
bütün memleketine yapmak için Musifyı
rulmadan önce ahdin ilahi aracısı olarak kızı ile evlenme hikayesi, Musa'dan birkaç
gönderdiği alametler ve harikalarda ve
hazırlanmıştır. Musa ile halkı arasındaki asır önce yaşayan ve Suriye'ye kaçarak
bütün İsrail'in gözü önünde Musa'nın gös-
alaka ölümüyle sona ermemiştir, zira Tan- orada bir şeyh tarafından kabul edilip kı­
terdiği bütün kuwetli elde ve bütün deh-
rı onu mana aleminde şefaatçi olarak seç- zı ile evlenen Mısırlı Sinouhe'nin kıssasına
şette Musa gibi Rabb'in yüzyüze bildiği bir
miştir. Ona Sina'da geçmiş ve geleceğin benzemektedir (Cazelles, DBS, V, 1323;
peygamber daha İsrail'de çıkmadı" denil-
gizli ilimleri verilmiştir. EJd., XII , 380). Ayrıca Medyen kıssasında
mektedir (Tesniye, 34/ 10- 12). Eski Ahid'in
Rabbinik literatür Musa'yı övmek ve yü- bazı müphem taraflar vardır. Mesela Mu-
yahudilerce reddedilen, ancak Katolikler'-
celtmekle beraber ona ilahi hiçbir nitelik sa' nın kayınpederinin adı Reuel (Çıkış, 2/
ce kutsal kabul edilen Siracide bölümun-
atfetmemiştir. O üstün nitelik ve özellik- I 8). Hobab (Hakimler, 4/11) ve Yetro (Çı­
de (45/1-6) Musa'nın özellik ve üstünlük-
lerine rağmen bir insandır. Tanrı Tevrat'ı kış, 3/1) şeklinde geçmektedir. Bütün bun-
leri sayılarak Tanrı'nın onu krallara karşı
yücelttiği, onun eliyle mucizeler gösterdi- · kendisine yazdırmış ve Musa "Moşeh ra- lara rağmen Musa'nın tarihi bir şahsiyet
ben u" (MOsa efendimiz) diye adlandırıl­ olduğunda şüphe yoktur.
ği , onunla yüzyüze görüştüğü , onun ima-
nı sebebiyle Tanrı ile İsrailoğulları arasın­ mıştır. Geleneğe göre Musa 7 Adar'da islam'da. Hz. Musa, Kur'an-ı Kerim'in
da aracı olduğu belirtilmekte, Yeni Ahid'- doğmuş ve 120. yıl dönümü günü vefat otuz dört sOresinde 136 yerde zikredil-
de de lsa ile mukayese edilmektedir (İb­ etmiştir. Daha sonra bu tarih mezarı bilin- mektedir ve Kur'an ile sahih hadislerde
ranller'e Mektup, 3/1-6). Ancak hıristiyan meyenierin anıldığı gün olarak kabul edil- geçmiş peygamberler arasında kendisin-
inancına göre Hz. lsa'nın görev ve konu- miştir. Bilgeler Musa'yı genelde bir kral ve den en çok söz edilen peygamberdir. Kur-
mu ondan daha üstündür; semavl baba- rehber diye takdim etmektedir. Çocukla- 'an'da Hz. Musa'nın nesebinden bahsedil-
nın evinde lsa ailenin oğlu, Musa ise hiz- rı onun görevlerine varis olmamıştır. Ya- memekte, diğer islami kaynaklarda nese-
metçidir (a.g.e., IV, 1208) hudiler, Musa'nın hayatını kırk yıl Mısır'- bi Musa b. imrah b. Kahes b. Lavi b. Ya'-

210
MOSA
küb (Mes 'udl, I, 48) veya Musa b. İmran na da kardeşinin akıbetini uzaktan gözle- evlenmiş ve Medyen'de on yıl kalmıştır
(Amram) b. Yeshur (Yitshar, Jitsehar) b. Ka- mesini söyler. Firavun'un ailesi onu nehir- (a.g.e., s. I32-ı34)

hes (Kehat) b. Lavi (Levi) b. Ya'küb (Taberl, de bulup alır; Firavun'un karısı öldürül- Hz. Musa, süresini tamamlayınca aile-
1, 385; Sa'lebl, s. I 27) olarak verilmektedir. memesini, evlat edinilmesini ister. Musa, siyle birlikte Medyen'den ayrılır. Tür civa-
Bu şeceredeki Yeshur, Tevrat'a göre Mu- Mısırlı hiçbir sütanneyi kabul etmeyince rına geldiğinde dağda ateş görür. Yolu so-
sa ' nın babası Arnram ' ın erkek kardeşidir abiası ona bir sütanne bulmayı teklif eder, racak birini bulmak veya bir ateş parçası
(Çıkış, 6/ı8) . Kur'an-ı Kerim, İ srailoğulla­ böylece Musa tekrar annesine kavuşturul­ almak için yaklaştığında vadinin sağ ya-
rı'na hakkında ihtilaf edegeldikleri şeyle­ muş olur (Taha 20/38-40: el-Kasas 28/7- macından gelen bir sesle kendisine ayak-
rin pek çoğunu anlatmakta (en-Nemi 27/ 13). kabılarını çıkarması emredilir ve peygam-
76), bu çerçevede Musa ile Firavun'un ha- Nehre bırakılan Musa cariyeler tarafın­ ber olarak seçildi ği bildirilir; asa ve beyaz
berlerinden bir kısmını gerçek şekliyle nak- dan bulunup Firavun'un hanımı Asiye'ye el (yed-i beyza) mucizeleri verilir. Bu iki mu-
letmektedir (ei-Kasas 28/3) . Kur'an'da Hz. cize, Firavun ve adamlarına karşı Musa'-
getirilmiş. o da hem kendisi hem Firavun
Musa'ya dair verilen bilgiler büyük ölçüde nın haklı ve yetkili olduğunu göstermek
için sevinç vesilesi olabileceğini söyleyerek
Tevrat'la paralellik arzetmektedir. Diğer üzere Allah tarafından verilmiş iki delildir
çocuğun öldürülmemesini istemiş. Fira-
taraftan İslami kaynaklarda yer alan bil- (Taha 20/ ı7-2 3; en-N em i27/ IO-ı2 : el-Ka-
vun hanımının hatırı için çocuğun hayatını
gilerin çoğu yahudi dini literatüründe bu- sas 28/3 ı-32). İslami kaynaklara göre MG-
bağışlamıştır (Sa 'lebl, s. 128- ı 30) Bir ri-
lunmaktadır. Kur'an'da onun dünyaya ge- sa, Medyen'deki süresini tamamlayınca
vayete göre Musa kendisini kucağına alan
lişi. saraya intikali, Medyen'e gidişi. pey- hanımını ve sürüsünü alarak yola koyu-
Firavun'un sakalım yolmuş, diğer bir riva-
gamber olarak seçilişi, İsrailoğulları'nı kur- lur. Soğuk bir kış akşamında Tür'a varır.
yete göre ise elindeki sopayla Firavun'un
tarmak için Firavun'a gönderilişi. Firavun'- Dağda ateş görür. yaklaştığında kendisi-
başına vurmuştur. Buna öfkelenen Fira-
la mücadelesi ve İsrailoğulları'nı Mısır'­ ne sesienilir ve Firavun'a gitmesi istenir.
vun, Musa'nın öldürülmesini emretmiş.
dan çıkarışı. Sina'da ilahi emirleri alışı. çöl- Musa'nın burada bir oğlu olur. Hanımı oğ­
fakat Asiye onun daha çocuk olduğunu ve
deki olaylar ve İsrailoğulları'na rehberlik luyla birlikte Şuayb 'ın yanına döner (a.g.e.,
ne yaptığını bilmediğini söylemiştir. Bu-
edişi anlatılmaktadır. Kur'an-ı Kerim. Mu- s. 136- ı 39): Musa da Harun ile beraber is-
sa'nın dünyaya geldiği dönemde Mısır'ın
nu ispatlamak için de bir tarafa ateş, bir
railoğulları ' nı kurtarmak üzere Firavun'a
ve İsrailoğulları'nın durumunu nakleder- tarafa mücevher koymuş . Musa mücev-
gitmekle görevlendirilir (el-A'raf 7/ 103; Yu-
ken Firavun'un halkını çeşitli zümrelere here uzamnca Cebrail elini ateşe yönelt-
nus 10/75: Taha 20/2 5-35, 42-46; Furkan
miş, ateşi alan Musa onu ağzına götür-
böldüğünü, bir kısmını güçsüz bulup bas- 25/36; eş-Şuara 26/10- ı 5; ei-Kasas 28/32-
müş ve bu yüzden dilinde tutukluk oluş­
kı ve zulüm yaptığını, erkek çocuklarını 35; el-M ü'min 40/23-24; ez-Zuhruf 43/46;
öldürüp kız çocuklarını sağ bıraktığını bil- muştur (a.g.e., s. 13 ı) . Musa ilahi neza-
en-Naziat 79/ı6- ı 7).
dirmektedir (el-Bakara 2/49; ei-A'raf 71 ret altında yetiştirilmiş. gençlik çağına ge-
lip olgunlaşınca kendisine hikmet ve ilim Musa. Harun ile birlikte Mısır'a döne-
ı4ı; İbrahim ı4/6; ei-Kasas 28/4).
verilmiştir (Taha 20/3 9: ei-Kasas 28/ I4) . rek Firavun'a Allah'ın elçileri olduklarını
İslami kaynaklara göre Arnram yetmiş bildirip ondan İsrailoğulları'nı kendileriyle
yaşında iken Musa gelmiştir (Sa'lebl, s. Hz. Musa'nın kaza ile bir Mısırlı'yı öldür-
beraber göndermesini isteyince Firavun
127). Bu sırada iş başında Velid b. Mus'ab mesi olayı Kur'an-ı Kerim'de ve diğer is-
şöyle der: "Biz seni çocukken himayemi-
b. Muaviye b. Ebu Nümeyr adlı firavun lami kaynaklarda da geçer. Bir Mısırlı ile
ze alıp büyütmedik mi? Hayatının birçok
vardı. Bu zat. rüyasında Beytülmakdis'ten kavga eden İbrani'ye yardım ederken
yılını aramızda geçirmedin mi? Sonunda
çıkan bir ateşin Mısır'a sıçradığını ve Mı­ Mısırlı'nın ölümüne sebep olur. Pişman
o yaptığın işi de (adam öldürmeyi) yap-
sır'ın evlerini yaktığını. bütün Kıbtiler'i yok olarak affedilmesini diler ve Allah da onu tın! Sen nankörün birisin!" Hz. Musa o işi
ettiğini, ancak İsrailoğulları'na zarar ver- affeder. Bir gün sonra başka bir Mısırlı ile bilmeden yaptığını, korkunca da kaçtığı­
mediğini görmüştür. Rüyanın yorumunu kavga eden İbrani'nin tekrar kendisinden nı söyler. Firavun, inkar ettiği gibi Musa'-
yapanlar İsrailoğulları içinden doğacak bir yardım istemesi üzerine Musa ona haksız
nın tanrısına çıkmak için Harnan'dan bir
çocuğun elinden saltanatını alacağını, dü- olduğunu söyleyince bu defa Musa'nın bir
kule yapmasını ister, ayrıca kendisini tan-
zenini bozacağını ve dinini değiştireceğini adam öldürdüğünü ifşa eder. Mısır'ın ile- rı kabul etmezse onu hapsedeceğini Mu-
söyleyince Firavun. İsrailoğulları'ndan do- ri gelenleri Musa'yı öldürmek için plan sa'ya bildirir. Musa Firavun'a, Allah'ın el-
ğan her erkek çocuğun öldürülmesini em- yapar. Bunu haber alan Musa oradan ka- çisi olduğunu söyler ve inanması için ona
retmiş. daha sonra da bir yıl öldürülme- çar ve Medyen'e gider. Medyen suyunda asa ve beyaz el mucizelerini gösterir. Bu-
lerini, bir yıl sağ bırakllmasını istemiş ve iki kıza hayvanlarını sulamada yardımcı nun üzerine Firavun Mısır'ın önde gelen
böyle bir yasak yılda Hz. Musa doğmuş­ olur. Kızların babası Hz. Musa'yı çağırıp sihirbazlarını toplar. Sonunda Musa ' nın
t ur (Taberl, I, 386; Mes'udl, I, 48; Sa'lebl, başından geçenleri dinler, ona emniyette asası sih irbazların oyuncaklarını yutar. Si-
s. ı28; İbn Keslr, 1. 238). olduğunu ve sekiz yıl çalışması karşılığın ­ hirbazlar Musa'ya iman edince Firavun ta-
Musa dünyaya geldiğinde annesine ço- da kızlarından biriyle evlenebileceğini rafından cezalandırılırlar (ei-A'raf 7/104-
cuğunu emzirmesi, endişelendiği takdir- söyler. Musa bu teklifi kabul eder ve ora- ı 26; Yunus ı 0/8 3: TaM 20/47-76: eş-Şu­
de onu bir sandığa koyarak nehre bırak­ da kalır (Taha 20/40; ei-Kasas 28/15-28). ara 26/ ı6-51; ei-Kasas 28/36-37; ed-Du-
ması ve kaygılanmaması bildirilerek; oğ­ İslami kaynaklara göre hakkında ölüm ka- han 44/ ı 7-2 ı) . Firavun küfründe ısrar eder,
lunun kendisine geri getirileceği ve ileri- rarı çıkınca nereye gideceğini bilemeyen İsrailoğulları'na baskı ve zulüm daha da ar-
de peygamber olacağı müjdelenir. Anne- Musa'ya bir melek yol göstermiş ve onu tar (el-Bakara 2/49; İbrahim ı 4/6; el-A'raf
si onu daha fazla gizleyemeyeceğini anla- Medyen'e götürmüştür. Mısır'dan sekiz 7/ 127; Gafir 40/23-25 ; ez-Zuhruf 43/5ı-54) .
yınca söyleneni yapar ve çocuğu bir san- günlük mesafedeki Medyen'e varan Musa Bunun üzerine Musa dokuz mucize göste-
dık içinde nehre bırakır, Musa'nın ablası- peygamber Şuayb'ın kızlarından Safura ile rir. Bunlar asa, beyaz el, tufan , çekirge,

211
MOSA
haşere, kurbağa , kan , karanlık, Kızılde­ durumu arzetmiş, Allah meleğe gözünü gösterilir, revrat'ta da ümml resulün ge-
niz'in yarılması olarak gösterildiği gibi asa, iade ettikten sonra tekrar Musa'ya gide- leceğ i yazılıdır (el-A 'raf 7/ 156). Hz. Musa'-
beyaz el, denizin yarılması , kayadan su fış­ rek ona eğer yaşamak istiyorsa elini bir ya kitap, suhuf, elvah verilmiştir (el-Baka-
kırması, bulut, levhalar, Cenab-ı Hak ile sığırın üzerine koymasını , elinin altındaki ra 2/53; el-Enbiya 21/48; en-Necm 53/3 7;
konuşma, bulutun gölge yapması ve Mu- kıl sayısınca yaşayacağını söylemesini em- el-A'la 87/ 19) . Bazı İslami kaynaklara gö-
sa' nın yetmiş kişiyi seçmesi olarak da gös- retmiş , melek söyleneni yapınca Musa re ona verilen levhalar yeşil zümrütten ve
terilir (Mustafavl, et-Ta/J.ki/i:, "Musa" md. ). meleğe daha sonra ne olacağını sormuş, üzerlerindeki yazılar altındandı. revrat'ın
Firavun ve Mısır halkına bu musibetlerden melek de mutlaka öleceğini bildirmiştir. Musa'ya vahyedilişi Tih'te tamamlanmış­
her biri geldiğinde onlar Musa'ya İsrailo­ Bunun üzerine Musa ölümü kabul etmiş, tır. Musa'ya on sahlfe verilmiş ve bunlar
ğulları'nı salıvereceklerini söyler, fakat azap ancak mukaddes diyara bir taş atımı me- 100 sahlfeye tamamlanmıştır. Ardından
kalktığında sözlerinden dönerler (el-A'raf safede ruhunun alınmasını istemiştir. Ay- ona İbranice olarak Tevrat indirilmiştir
7/ 130-1 35; el-isra 17/ 101 ). nı rivayete göre, bu anlatırnın sonunda (Mes'udl, ı . 50). Hz. Musa'ya ve Hz. Mu-
Bir gece vakti Musa'ya yola çıkması em- Resulullah'ın: "Vallahi ben orada olsam hammed'e dini ayakta tutmaları tavsiye
redilir, Firavun ve adamları da onların pe- onun yol kenarındaki kırmızı kum tepesi- edilmiştir (e ş- Şura 42/1 3). Musa da muha-
şine düşer. Musa asası ile denize vurur ve nin yanında bulunan kabrini size gösterir- tapları tarafından insanları babalarının di-
deniz yarılır. İsrailoğulları denizi geçer, an- dim" dediği nakledilir (Sa'lebl , s. 188- 190) ninden döndürdüğü için kınanmış (Yunus
cak Firavun ile askerleri boğulur (el-Baka- Hz. Musa Kur'an'da şu özellikleriyle anı­ 10/78 ). sihirbazlıkla itharn edilm iştir (el-
ra 2/50; el-A'raf 7/ 136; ei-Enfa l 8/54; Yu- lır :
O hem resul hem nebldir, ihlas sahibi- Kasas 28/48 ). İslami gelenekte Hz. Musa'-
nus 10/90, 92 ; el-isra 17/ 103; Taha 20/77- dir (Meryem ı 9/ 5 ı) . Allah ' ın risaletleriyle ya "kellmullah" denilmektedir. Çünkü Al-
78; eş-Ş uara 26/52, 53, 60-66; el-Kasas ve sözleriyle insanlar arasında seçkin kı­ lah, Musa ile aracısız konuşmuş ve ona
28/40; ed-Duhan 44/ 23; ez-Zariyat 51/40) . lınmıştır (el-A'raf 7/ 144). Allah'a, fısılda­ vahyini bildirmiştir.
İsrailoğulları denizi geçtikten sonra Mu- şan kimse kadar yaklaşma şerefine nail ol- Hadislerde de Hz. Musa'dan bahsedil-
sa' nın önderliğinde TCır'a gelirler. Otuz ve muştur (Meryem 19/ 52 ). Allah tarafından mektedir. ResQI-i Ekrem, İsra ve Mi'rac mu-
on gecelik bir süreyle dağa çağrılan Musa seçilmiştir (Taha 20/ 13). Allah tarafından cizesi esnasında altıncı kat semada MG-
yerine HarCın 'u bırakarak dağa çıkar. Rab- ona sevgi verilmiştir ve O'nun neülretin- sa ile karşılaşmış, Musa ona elli vakit na-
bini görmek istediğini söyleyince dağa bak- de yetiştirilmiştir (Taha 20/39). Allah onu mazın farz kılındığını öğrenince ümmeti-
ması emredilir, dağ paramparça olur. Da-
kendisine elçi seçmiştir (Taha 2 0/4ı ). O nin buna tahammül edemeyeceğini bildi-
ha sonra Hz. Musa'ya ilahi emirleri ihtiva güvenilir ve şerefli bir elçidir (ed-Duhan rerek Allah'tan azaltılmasını talep etmesi-
eden levhalar verilir (el-A'rat 7/ 142- 145 ; 44/ 17-18). Allah katınde şerefli biridir (el- ni söylemiştir (Buhar!, "$alat", ı; "Bed'ü'l-
T~ha 20/80) Tur'dan dönüşte kavminin bir Ahzab 33/69) Güçlü ve güvenilirdir (el-Ka- b.all5" , 6). MCısa-Hızır kıssası münasebe-
buzağı yapıp ona taptığını gören Musa öf-
sas 28/26). Mürnin kullardandır (es-Saffat tiyle de hadislerde Hz. Musa'dan söz edil-
kelenerek levhaları yere atar ve HarCın ' u 37/ 121 - 122) . mektedir (Buhar'!, "ilim", 16, ı9 . 44). Mu-
hırpalar. Ardından kavminden seçtiği yet-
Musa hakkında Kur'an'da yer alan bazı sa'nın çok haya sahibi bir kişi olduğu , İs­
miş kişiyle tövbe eder (ei-Bakara 2/ 54 ,92;
bilgiler Tevrat'takilerle çelişmektedir. Tev- railoğulları ' nın bir arada ve çıplak yıkan­
el-A'rat 7/ ı48-15 6; Taha 20/85-97) . Niha-
rat'a göre Musa'yı sudan çıkaran kadın Fi- malarına rağmen onun tek başına yıkan­
yet Musa kavminden kendilerine vaad edi-
ravun'un kızı , Kur'an'a göre ise Firavun'un dığı hususu hadislerdeyer almaktadır (Bu-
len topraklara girmelerini ister, fakat on-
lar kabul etmezler; bunun üzerine oraya hanımıdır. Medyen'de Musa ' nın yardım harl, "Gusül", 20). Hz. Musa'nın aşura gü-
girmeleri yasaklanır ve kırk yıl çölde yaşa­ ettiği kızların sayısı Kur'an'a göre iki, Tev- nü oruç tuttuğu ve esmer yüzlü, uzun boy-
maya mahkum edilirler (el-Maide 5/2 1- rat'a göre yedidir. revrat'ta Mısır halkına lu olduğu da nakledilmektedir (Buharl,
26) . Hz. Musa'ya karşı çıkan Firavun, Ha- geldiği bildirilen on musibet yerine Kur- "Cena'iz", 69; " Şavm ", 69; "Bed'ü'l-b.all5",
man ve KarCın helak edilir (el-Ankebut 'an'da onun dokuz mucizesinden bahse- 7) .
29/39) . dilmektedir. revrat'ta kayadan sadece bir BİBLİYOGRAFYA :
kaynağın çıktığı belirtilirken Kur'an'a gö- Mustafavl, et-Ta/:ıf!:lf!:, "Musa" md.; Buharl,
Ku r'an-ı Kerim 'de Hz. Musa'nın haya-
re on iki kaynak fışkırır. Kur'an'da Fira- "'ilim", ı6 , ı9 , 44, "Gusül" , 20, " Şalat", ı , "Ce-
tıyla ilgili başka bilgi yoktur. Kendisinden
vun'un veziri olarak anılan Harnan'dan na'iz", 69 , " Şavm ", 69, " ljuşü mat" , ı , "Şeha­
bahseden bazı İslami kaynaklarda ise onun dat", 28, "Bed'ü'l-)J.all}" , 6, 7; Tabert Tarfi)
revrat'ta söz edilmez. Kur'an'a göre MG-
Harun'dan sonra üç yıl daha yaşadığı kay- (Ebü 'l-Fazl), 1, 385-434; Mes'Qdl, Mürücü '?·
sa bir kastı olmaksızın Mısırlı'yı öldürdü-
dedilir. Rivayete göre Musa, İsrailoğulla­ ?eheb (Abdülhamld), I, 48-50; Sa'lebl, 'Ara'isü 'l-
ğü için pişman olur, bu pişmanlık revrat'- mecalis, s. ı27 - ı90; Mevhüb b. Ahmed ei-Ce-
rı 'ndan Tevrat'a uyacaklarına dair söz al-
ta yer almaz. Musa geceleyin dağda ateş vallki, el-Mu'arreb ( n ş r. F. Abdü rrahl m), Dıma şk
dıktan kırk gece veya kırk gün sonra kav-
görür ve ondan bir kor parçası almak ve- ı4ıo; ı990 , s. 567-568; ibn Keslr, el-Bidaye, 1,
minden ayrılmış ve onu bir daha gören
ya yol sormak için dağa yaklaşır. Tevrat'a 237 -3ı9 ; Flrüzabactl. Beşa'iru ?evi't-temyfz ( n şr.
olmamıştır. Mezar kazan meleklere rast- M. Ali en-Necc§r). Beyrut, ts. (el-Mektebetü'l-il-
göre ise bu olay gündüz olmuştur. Kur'an'-
layan Musa kabrin kendisine ait olmasını miyye ), VI, 6ı-66 ; E. Mangenot. " Moise" , DB, IV,
da sihirbazların Musa'ya iman ettiği be-
arzu edince isteği kabul edilmiş ve kabre ıı89-ı2ı5; H. Cazelles, "Moise", DBS, V, 1308-

girdiğinde ruhunu teslim etmiştir. öte


lirtilmekte, fakat revrat'ta bu husus zik- ı337 ; A. Jeffery, The Foreign Vocabulary o{ the

yandan Hz. Peygamber'e nisbet edilen bir redilmemektedir. Kur'an'da yer alan MG- Qur'an, Baroda ı938 , s. 274-275; S. Freud, Mu-
sa ve Hızır kıssası Kitab-ı Mukaddes'te bu- sa ve Tek Tanrıcı/ık (tre. Erol Sevil), istanbul
rivayete göre ölüm meleği Musa'ya gele-
lunmamaktadır.
ı976 ; NDB, s. 263-264, 503; Mustafa Asım Kök-
rek ruhunu teslim etmesini istemiş, MG- sal, Peygamberler Tarihi, Ankara ı990, ll, 7 -ıı7 ;
sa meleğe bir yumruk vurarak gözünü kör Kur 'an-ı Kerim'de Musa, Hz. Muham- Abdullah Aydemir, İslami Kaynaklara Göre Pey-
etmiştir. Melek Allah 'ın huzuruna çıkıp med'i müjdeleyen bir peygamber olarak gamberler, Ankara 1992, s. 1ı3-150 ; Ali Sayı,

212
MOSA AKYiGiTZADE

Firauun, Haman ue Karan Karşıs ında Hz. Mu- İttihatçılar'la aynı görüşlere sahip olma- gümrük idarelerinde çalıştığından ülkenin
sa, İstanbul 1992; Dictionnaire encyclopedique dığı için 191 Oyılında Metin'in kapatılması yavaş yavaş bir yabancı pazar haline gel-
du Judai"sme (ed. G. Wigoder v.dğ r. ). Paris 1993,
üzerine Metin, Feyz-i Hürriyet ve Tas - diğini yakından görmüş , Ahmed Midhat
s. 764- 768; S. Paul, "Moses", The Oxford Dicti-
vir-i Hayal'in birleşmesinden meydana Efendi ve Mizancı Murad Bey gibi o da yer-
onary of the Jewish Religion (ed. R. J. Z. We rb-
lowsky - G. Wigoder). New York 1997, s. 480- gelen Üç Gazete'yi yayımlamaya başladı. li sanayi ve ticaretin mutlaka himaye edil-
481 ; J. Kirsch, Moses, New York 1998; L. Ginz- Ancak İttihatçılar bu defa gazetesini ka- mesi gerektiğini dile getirmiştir. Bir kısım
berg, The Legends o{the Jews, Baltimare- Lon- pattıkları gibi görevine de son verdiler. Ar- araştırmacılar onun ekonomik görüşlerin­
don 1998, ll, 245-375; lll, tür.yer. ; B. HeBer, "Mü- dından Adilcevaz'a ve Temmuz 191 O' da Hi- de Friedrich List ve Paul Cauwes gibi dev-
sa" , İA, Vlll, 658-660; a.mlf.- D. B. Macdonald, caz'da Ma'muretülhamid kaymakamlığı­ rin tanınmış iktisatçılarının etkisi altında
"Müsa", El' (ing ), VII , 638-639; R. F. Johnson.
na gönderildi. Kasım 191 0 tarihinde bura- kaldığını belirtmiştir (Ülken, I, 351)
"Moses", !DB, lll, 440-450; 1. Abrahams v.dğr..
"Moses ", EJd., XII, 371-411. daki görevinden de azi edildi. Mayıs 1912'- Eserleri_ L Hüsdmeddin Menla (Ka-
de İzmir vilayeti dördüncü bölge, daha zan 1886) . Tahsilini İstanbul'da yaptıktan
[il ÖMER FARUK HARMAN
sonra altıncı bölge ile Halep vilayeti Hum us sonra memleketine dönüp köyünde yeni
kazasında vakıflara bağlı Tahrir-i Musak- usulle bir okul açan Hüsameddin Molla ad-
kafat Komisyonu üyeliğine , Kasım 1914'-
MÜSA AKYİGiTzADE lı idealist bir Tatar gencinin hayat hikaye-
(1865-1923) te Çapakçur kazası kaymakamlığına t a- si ve çevresiyle mücadelesinin anlatı ld ı ğı
yin edildi. Eylül 1916'da ağır bir hastalık eser Tatarca kaleme alınmış ilk roman ol-
IL Meşrutiyet döneminin geçirince İstanbul'a dönmek zorunda kal- duğundan Tatar edebiyatında önemli bir
Türkçü fikir adamı , ya za r. dı . Kasım 1916'da "idareten" aziedildi (Çan-
L _j yere sahiptir. Ahmed Midhat Efendi'nin
kaya, III, 469) . 1923'te ölümünden önce roman larından önemli izler taşıyan eser
3 Aralık 1865'te Moskova ' nın güneydo- kısa bir süre İstanbul'da Süleymaniye Tatar edebiyatının gelişmesinde yol gös-
ğusunda Penza idari bölgesine bağlı Çem- Kütüphanesi müdürlüğü yaptı. 6 Eylül tericilik rolü oynamış, bundan ilham alan
bar'da (Belinsk) doğdu. Dedesi Altınbay 1923'te öldü. Kabri Çengelköy Mezarlı ­ Zahir Bigiyev, R ı zaeddin Fahreddin ve Fa-
Akyiğitzade , Çar ı. Aleksandr zamanında ğı ' nda Mekteb-i Tıbbiyye müdürlerinden tih Kerimi gibi Tatar asıllı yazarlar bu çiz-
yirmi beş yıl askerlik yapmış ve çeşitli ma- Zekai Paşa'nın mezarı yanındadır. Yu- gide yeni eserler ortaya koymuşlardır. Rus-
dalyalarla ödüllendirilmiştir ; babası Mu- nanca, Latince, Rusça, Almanca, Fransız­ ya'da Tatarlar a rasında büyük ilgi gören ve
hammedcan ise memurdu. ca, Arapça ve Farsça bilen Musa Akyi- çeşitli baskıları yapılan eser Türkiye Türk-
ğitzade ' nin bu dillerden yaptı ğı bazı ter - çesi'ne aktarılarak İstanbu l'da da yayım­
Akyiğitzade, ilk eğitimine dedelerinin kö-
cümeleri vardır. lanmıştır ( 1317). 2. İktisad yilhud İlm-i
yü olan Maçalı'daki Tatar medresesinde di-
ni bilgiler ve Tatarca öğrenmekle başladı. Türkçü f ikirlerle henüz Rusya'daki öğ­ Servet: Azadegi-i Ticaret ve Usul-i Hi-
Daha sonra Çembar'daki dört sınıflı Rus renciliği yıllarında tanışan Musa Akyiğit­ maye (İstanbul 1314). Eserde ticaretin
mektebini, 1884'te Penza Lisesi'ni bitirdi. zade, Gaspıralı İsmail Bey'in Türkçülük'- devlet tarafından himaye edilmesinin mi
Yüksek öğrenim için Moskova ve Kazan le ilgili sohbetlerinde bulunmuş , Kasım yoksa serbest bırakılmasının mı daha fay-
üniversitelerine başvurduysa da o dönem- 1908'de Yusuf Akçura'nın öncülüğünde dalı olacağı konusu Batı ülkelerinden ba-

de asiller ve Rus hükümetine hizmet eden İstanbul'da kurulan Türk Derneği'nin ku- zı örneklerle tartışılmakta ve himaye usu-

ailelerin çocukları dışında müslüman Türk- rucuları arasında yer almıştır. İktisadi ko- lünün daha yararlı olduğu ileri sürülmek-
ler üniversiteye alınmadığından buralara nularda İttihatçılar'dan farklı görüşleri t edir. 3. Avrupa Medeniyetinin Esasına
giremedi. 1884-1888 yıllarında Kırım , Ka- olan Akyiğitzade , Osmanlı Devleti'nde uy- BirNazar (İstanbul l 315). Eserin başında
gulanan ticaret esaslarını eleştirmiştir. Bir "Bugünkü medeniyetin temelleri Hz. Mu-
zan ve Penza gibi şehirlerde bulundu, bir
tarım ülkesi durumundaki Osmanlı Dev- hammed'in yaptıkları , hadisleri ve davra-
ara Gaspıralı İsmail'in yayımlamakta oldu-
leti'nin sanayi ülkesi haline gelebilmesinin nışlarından başka bir şey değildi r" cümle-
ğu Tercüman gazetesinde çalıştı.
ancak ticaretin devlet tarafından himaye siyle müslümanların Batı medeniyeti kar-
Üniversite öğrenimi yapabilmek için Gas- edilmesiyle sağlanabileceğini ve mevcut şısında aşağılık duygusuna kapılmamala­
pıralı İsmail'in teşvikiyle 1888'de İstanbul'a şartlar altında serbest pazar uygulama- rı ge rektiğini vurgulayan müellif, esas iti-
gitti ve irade-i seniyye ile kabul edild iğ i sının memleket in menfaatine olmayaca- bariyle Batılı yazarl arın eserlerinden ikti-
Mekteb-i Mülkiyye'den 1891 'de m ezun ğını söyl emiştir. Akyiğitza de, uzun yıll a r bas ettiği örneklerle İslam kült ür ve me-
oldu. Ocak 1892'de Mekteb-i Har biyye'ye deniyetinin Avrupa'yı Ortaçağ barbarlığın­
Rusça ve iktisat hacası olarak tayin edil- dan kurtardığını ortaya koymaya çalış­
di. Şubat 1892'de ek görev olarak verilen mıştır. Eserin bir bölümü, Kamil Mutii ta-
Galata Gümrük İdaresi muayene memur- rafından çıkarılan el-Asr ü'l-cedid adlı der-
luğu iki ay kadar sonra Sirkeci Gümrük gide (nr. ı O, Uraisk 1906, s. 540-550) Ta-
Merkezi'ne nakledildL 1908'de ll. Meşru­ t arca olarak da yayımlanmıştır. Selçuk Uy-
tiyet'in ilanına kadar görevlerine devam sal, eserin Avrupa Medeniyetine Bir Na-
etti. Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre zar adıyla sadeleştiriimiş bir baskısını da
sonra Metin adıyla bir gazete yayımlama­ yapmıştır (Ankara 1996). 4 . İlm-i Servet
ya başladı. Buradaki yazılarında Meşruti ­ v eyahud İlm-i İktisdd (İ stanbul 1316).
yet'in ilanını büyük bir sevinçle karşılamış Mekteb-i Harbiyye'de ders kitabı olarak
ve hasta durumdaki vatanın ancak bu okutulmuştur. Musa Akyiğitzade' nin ayrı­
şekilde iyileşebileceğine inandığını belirt-
Musa ca M etin ve Üç Gazete'de yayımianmış
m iştir. A kyi ğitzad e çok sayıda makalesi vardır.

213

You might also like