Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 10

11.

SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: ANLATIM BİÇİMLERİ SADIK UYGUN YAYINLARI


01
PARAGRAF
Paragrafta Anlam Paragrafta Yapı

Konu Başlık Ana Düşünce Yardımcı Düşünce Paragrafın Bölümleri Akışı Bozan Cümle İkiye Bölme Paragraf Tamamlama

• Paragrafta üzerinde • Paragrafın konusu- • Paragrafta, yazarın • Ana düşünceyi geliştirmek, 1. Giriş Bölümü • Her paragrafta bir • Her paragraf, bir ana • Bir paragraf tamam-
en çok durulan kav- nun bir ya da birkaç okuyucuya vermek açıklamak ve desteklemek İçinde bağlayıcı ögeler bu- konu ele alınır ve pa- düşünceyi ele alır. lanırken öncelikle pa-
ram ya da kavram- sözcükle ifade istediği mesajdır. amacıyla kurulan cümleler lunmayan, açıklanıp geliştiri- ragraftaki cümleler de İkiye bölme sorula- ragrafın konu ve ana
lardır. edilmesidir. yardımcı düşünceleri oluşturur. lebilecek genel ve bağımsız bu konu bütünlüğünü rında paragraf, ana düşüncesi belirlenme-
• “Yazarın vermek yargıların olduğu bölümdür. sağlayacak şekilde düşüncenin değiştiği lidir. Çünkü paragrafın
• “Yazar ne anlatı- Başlığın bulunabil- istediği mesaj nedir, • Yardımcı düşünce soruları kullanılır. Paragrafın veya farklı bir yönün başına, ortasına veya
yor, neyden söz mesi için öncelikle yazar niçin anla- olumsuz ifadelerle sorulur: 2. Gelişme Bölümü
anlam bütünlüğüne ele alındığı yerden sonuna getirilebilecek
ediyor?” sorusunun konun belirlenmesi tıyor?” sorularının Konunun örneklerle zengin-
✓ değinilmemiştir uymayan, paragrafta itibaren bölünür. cümle; paragraftaki
yanıtıdır. gerekir. yanıtıdır. leştirilip açıklandığı bölümdür.
✓ çıkarılamaz işlenen düşüncelerin konu ve ana düşün-
✓ söylenemez 3. Sonuç Bölümü dışında bir düşünce- ceyle uyum içerisinde
Konunun özetlendiği ve bir ye yer vermek parag- olmalıdır.
sonuca bağlandığı bölümdür. rafın akışını bozar.

Paragrafta Anlatım Yönü

Düşünceyi Geliştirme
Anlatım Teknikleri
Yolları

Açıklayıcı Tartışmacı Betimleyici Öyküleyici Tanımlama Karşılaştırma Örneklendirme Benzetme Tanık Gösterme Sayısal Veriler-
Anlatım Anlatım Anlatım Anlatım den Yararlanma
• Bir kavram veya • İki varlık, kavram • Yazarın ele • Bir varlık ya da • Yazarın ileri sür-
• Herhangi bir • Bir düşüncenin • Yazarın gözlem- • Belirli bir yer ve varlığın ne oldu- ya da olayın aldığı düşünceyi kavramın başka düğü düşünceyi • Düşünceyi
konuda okuyucu- yanlışlığını gös- lerini okuyucunun zamana bağlı ola- ğunun açıklan- benzer ve farklı somutlaştırmak bir varlık ya da desteklemek için inandırıcı kılmak
yu bilgilendirmeyi terip ileri sürülen gözünde canla- rak kahramanların masıdır. yönleriyle kıyas- için örneklere kavramın özellik- o alanda yetkin, için istatiksel
ve ona bir şey düşüncenin savu- nacak biçimde hareketiyle ortaya lanmasıdır. başvurmasıdır. leriyle anlatılma- bilinen kişilerin verilerden yarar-
• “Nedir, kimdir”
öğretmeyi amaç- nulduğu yazılarda anlatmasıdır. çıkan bir olayın sıdır. görüşüne yer lanmaktır.
sorularına yanıt ✓ Makalede ço- ✓ Kültür, bir top-
layan yazılarda kullanılan anlatım anlatımıdır. vermesidir.
✓ Kapıda yaşlı bir verir. ğunlukla nesnel lumun yaşama ✓ Birikimsiz yazar- ✓ Türkiye’nin nüfu-
kullanılan anlatım tekniğidir.
adam belirdi. ✓ On altı katı asan- yargılar hâkim- biçiminde ve dav- lık, saman alevi ✓ Denemede su 2016’da %1,3
tekniğidir. ✓ Korku; gerçek bir
✓ İyi konuşmayı bilen, Üzerinde biraz sörle çıktık. Bana ken denemede ranışlarında be- gibidir. yazar; birikimini, artış göstererek
tehlikenin ya da
✓ Sinekkapangiller iyi yazmayı da bilir- eski, açık mavi odayı gösterecek öznel yargılar lirginleşir. Mesela içinden gelenleri 79 milyon 814
tehlike olasılığı-
familyasından miş. Konuştuğumuz bir takım elbise çocuğun peşinden hâkimdir. bir Türk “hayır” özgürce aktarır. bin 871 olmuştur.
nın, düşüncesi-
olan bülbül, Ak- gibi yazmak olacak vardı. Ceketin üst yürüyordum... anlamında başını Nurullah Ataç’ın
nin uyandırdığı
deniz ülkelerinde iş midir? cebinde kıvrılmış yukarı kaldırırken dediği gibi:
kaygı duygusu-
ormanlarda ve bir mendil... bir Amerikan yana “Deneme benin
dur.
bahçelerde yaşar. hareket ettirir. ülkesidir.”

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: EDEBİ AKIMLAR / BATI EDEBİYATI SADIK UYGUN YAYINLARI 02

batı edebiyatı akımları

20. Yüzyıla Kadar Etkili Olan Akımlar 20. Yüzyıldan Sonra Yaygınlık Kazanan Akımlar

Hümanizm (İnsancılık): Din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı gözetmeden tüm insanları kardeş sayan bir anlayıştır. 14. Empresyonizm (İzlenimcilik): Dış dünya olduğu gibi değil de sanatçının algıladığı gibi yansıtılmıştır. Sem-
yüzyıldan 16. yüzyılın sonlarına kadar kabul görmüştür. Hümanizm tüm insanları “bir” kabul ettiği için millî edebiyat- bolizmin simge kullanmayan hâlidir.
lardan uzaklaşılmıştır. Temsilcileri: Artur Rimbaud, R. Marie Rilke, Paul Verlaine; Ahmet Haşim
Temsilcileri: Dante, Petrarca, Boccacio, Montaigne, Rabeliese, Cervantes
Ekspresyonizm (Dışavurumculuk): Naturalizme ve empresyonizme karşıdır. Dış dünyaya karşı “ruhun
Klasisizm (Kuralcılık): Eski Yunan ve Latin edebiyatları örnek alınmıştır. “Akıl” ve “sağduyu” önemsenmiş, duy- isyanı”dır. Şair anlamsız dış dünyaya kendi ruhuyla anlam katmaktadır.
gular geri plana atılmıştır. Anlatılanlar gerçeğe uygun olmalıdır. Seçkin kişiler konu edilmiştir. Ahlaki ve eğitici olmaya Temsilcileri: O’Neil, Franz Kafka, T. S. Eliot, J. Joyce
çalışılmıştır. Dil bilgisi kurallarına uyulur. Açık ve yalın bir dil kullanılır. Sanat sanat içindir, anlayışı benimsenmiştir.
Temsilcileri: Racine, Corneille, Moliere, Boileau, La Fontaine, Fenelon, Descartes, Madame de la Fayette; İbrahim Kübizm: Kübizme göre insan çok boyutludur. Tek yönüyle ele alınmaz. Hem dış görünüş hem düşünceler esere
Şinasi, Ahmet Vefik Paşa yansımalıdır. Bu akımda düşünceler geometrik şekillerle ifade edilir.
Temsilcileri: G. Apollinaire, M. Jacop
Romantizm (Coşumculuk): 18. yüzyılda Fransa’da klasisizm akımına tepki olarak doğmuştur. Duygu ve
hayali ön plana çıkarmıştır. Edebiyatın klasik kurallarını reddetmiş, özgür bir edebî ortam yaratmıştır. Günlük hayat, Füturizm (Gelecekçilik): İtalyan Marinetti’nin 1909’da Fransa’da yayımladığı bildiriyle ortaya çıkar. Gelenek-
toplumsal yaşam, Hristiyanlık mucizeleri anlatılmıştır. Olayların anlatımında tesadüflere ve iyi-kötü, güzel-çirkin çatış- sel sanat anlayışına karşıdır. Ölçüyü, uyağı reddeder. Hızla ilerleyen hayatı, dinamizmi ve makineye olan hayranlığı
masına sık rastlanır. İyiler hep kazanır. Süslü ve kapalı bir anlatım kullanılmıştır. Victor Hugo Cromwell adlı oyununun aktarmak amaçlanır.
ön sözünde romantizm kurallarını açıklamıştır.
Temsilcileri: F. T. Marinetti, Mayakovski; Nazım Hikmet.
Temsilcileri: Victor Hugo, J. J. Rousseau, Voltaire, Goethe, Schiller, Lamartine, Chateaubriand, Alexandere Dumas,
Puşkin; Namık Kemal, Ahmet Mithat Efendi, Abdüllak Hamit Tarhan
Dadaizm: Kuralsızlığı kural edinmiştir. Yerleşik dili, aklı, geleneği reddeder. Akıl dışılığı, kuralsızlığı ve sürekli
değişimi savunur.
Realizm (Gerçekçilik): Romantizme tepki olarak doğmuştur. Gözlem ve araştırma ön plandadır. Gerçekler Temsilcileri: Tristan Tzara, Francis Picabia
olduğu gibi yansıtılır. Betimlemeler süs için değil olayın ve kahramanların açıklanması için yapılır.
Temsilcileri: H. de Balzac, Stendhal, Gustave Flaubert, Dostoyevski, Tolstoy, A. Çehov, M. Gorki, Daniel Defoe, Sürrealizm (Bilinçaltıcılık): Freud’un psikanaliz kuramından etkilenmiştir. Bilinçaltının karmaşık dünyasını
Charles Dickens, Ernest Hemingway, John Steinbeck, Jack London, Mark Twain, Gogol; Recaizade M. Ekrem, Sa- sanata yansıtmayı amaçlamışlardır.
mipaşazade Sezai, Halit Ziya Uşaklıgil, Refik Halit Karay, Yakup Kadri, Halide Edip Adıvar
Temsilcileri: Andre Breton, Paul Eluard, Luis Aragon; Orhan Veli Kanık

Naturalizm (Doğalcılık): Determinizm, Evrim ve Soyaçekim teorilerinden etkilenmiş bir edebî akımdır. Na- Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk): Descartes’in “Düşünüyorum öyleyse varım.” görüşüne dayanır. İnsan
turalist yazarlar bir bilim insanı gibi hareket ederler. Toplumdaki çirkinlikleri yansıtmışlardır. Ayrıca tasvirlerle insan özünü oluşturmalı, içinde bulunduğu toplumu şekillendirmeli, ona yön vermelidir.
psikolojisi açıklanmıştır. Dil yalındır. Ortaya bir “tez” konur.
Temsilcileri: Jean Paul Sartre, Albert Camus, Andre Malraux
Temsilcileri: Emile Zola, Alphonse Daudet, Guy de Maupassant; Nabizade Nazım, Beşir Fuat, H. Rahmi Gürpınar

Modernizm: Endüstri devriminden sonra ortaya çıkan gelişmeler nedeniyle, bilimi esas alıp geleneği ve eski
Parnasizm (Şiirde Gerçekçilik): Şiirde hayale karşıdır. Şiirin emek verilen, biçimce muhteşem olması gere- kuralları reddetmişlerdir. Yeni konulara yönelmiştir. Geleneğe karşı duruş, karmaşık bir varlık olan insan, yalnızlık
ken bir tür olduğunu savunurlar. Dış doğa görünümlerini şiirle tasvir etmişlerdir. Şiirle “tablo” çizmişlerdir. konuları işlenmiştir.
Temsilcileri: Theodere Bonwille, Theophile Gautiler, Fronçois Coppee; Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin Temsilcileri: James Joyce, Franz Kafka, Wirginia Wolf, Marcel Proust; Sait Faik, Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Bilge
Karasu

Sembolizm (Simgecilik): Sembolist şairlere göre gerçek olduğu gibi anlatılamaz. Şiirden okuyan herkes baş-
ka bir anlam çıkarabilir. Anlatımda simgeler kullanırlar. Anlam kapalıdır. Sözcüklerle “musiki” yaratmışlardır. Postmodernizm: Kalıplaşmış, kabul edilmiş her şeye karşı çıkar. Kültürlü bir kitle yaratmayı hedefler. Kendisiy-
le, ahlaki ve toplumsal kurallarla çatışan insanlar işlenir.
Temsilcileri: Charles Baudelaire, Stephane Mallerme, Paul Verlaine, Arthur Rimbaud, Paul Valery; Cenap Şehabet-
tin, Ahmet Haşim. Temsilcileri: Gabriel Garcia Marguez, Umberto Eco, Salman Rüşdi; Hilmi Yavuz, Orhan Pamuk, Oğuz Atay

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: YAZIM KURALLARI-1 SADIK UYGUN YAYINLARI 03
Büyük Harflerin Kullanımı Yön Adlarının Yazımı Pekiştirme ve İkilemelerin Yazımı Kısaltmaların Yazımı Satır Sonuna Gelen
• Yön adları; özel adın başındaysa • Kuruluş,ülke, kitap, dergi ve yön adlarının Sözcüklerin Yazımı
• Cümleler, dize başları, mektup ve resmî yazış- • Pekiştirilmiş sözcükler her zaman bitişik, iki- kısaltmaları; her kelimenin ilk harfinin bü-
büyük, sonundaysa küçük harfle
malardaki hitaplar büyük harfle başlar. lemeler ise ayrı yazılır. • Heceye göre yazılır.
başlar. yük olarak yazılmasıyla yapılır ve getirilen
✓ Ne içindeyim zamanın ne de büsbütün dışın- ✓ Paramparça ⇒ Pekiştirme ✓ ..................................................... sa-
ek kısaltmanın son harfinin okunuşuna
✓ Batı Anadolu, Karadeniz’in batısı...
da... ✓ Ivır zıvır ⇒ İkileme göre getirilir. kın gelme.
Ara yönler bitişik yazılır.
✓ Sayın Müdürüm, İkilemeler arasına virgül (,) konmaz. ✓ TDK (Türk Dil Kurumu) • Kısa çizgi (-) kullanılır.
✓ Kuzeydoğu, güneybatı...
• Özel adlar; kitap, dergi, gazete adları; millet, ✓ Aşağı, yukarı (yanlış) TDK’nın (yanlış) • Birleşik sözcükler, tek sözcük gibi he-
dil, din, ırk, mezhep adları; kitap ve dergilerde- Yön adları, devletleri veya kültürleri celenir.
Bazı ikilemeler, varlıkların adı olarak kullanıldı- TDK’nin (doğru)
ki bölüm adları büyük harfle başlar. karşıladığında büyük harfle başlar. ✓ ........................................................ il-
ğında bitişik yazılır. • Küçük harfle yapılan kısaltmalara getirilen
✓ Vatan yahut Silistre, Varlık dergisi, Resmî Ga- ✓ Bu nazım biçimleri edebiyatımıza köğretim
✓ Çıtçıt, gırgır, çatapat, fısfıs, cızbız... ekler, sözcüğün okunuşuna göre getirilir.
zete... Batı’dan geldi.
Satır sonunda ve başında tek harf
✓ kg’dan ✓ mm’den
✓ Hasan Ali Toptaş, Türklük, Protestanlık, Sün- bırakılmaz, satır sonunda kesme
Sonunda nokta bulunan ve üs işaretli kı- işareti varsa kısa çizgi kullanılmaz.
nilik...
saltmalara gelen ekler kesmeyle ayrılmaz. ✓ ..................................................... Ali’
Gazete ve dergi ifadesi özel ada dahilse bü- ✓ Alm.dan, m2ye
yük değilse küçük yazılır. nin
✓ Sabah gazetesi... de, da’nın Yazımı
Kitap, dergi, kurum vb. özel adlarda yer alan • Bağlaç olan “de, da” ayrı yazılır ve sert-
kelimelerin ilk harfleri büyükse kullanılan leşmeye (ta, te) uğramaz.
edat veya bağlaçlar küçük, harflerin tamamı
YAZIM
Cümleden çıkarıldığında cümlenin anla-
büyükse kullanılan edat ve bağlaçlar da bü-
mı bozulmaz. Ek Eylemin Yazımı Birleşik Sözcüklerin Yazımı
yük harfle yazılır.
✓ Onu ben de tanıyorum. • Ek eylemler bitişik ya da ayrı yazıla-
✓ Mai ve Siyah ✓ MAİ VE SİYAH
• Devlet, kurum, kuruluş adları; şehir, semt, ma-
• Hâl eki olan “-de, -da” kendinden önceki KURALLARI bilir.
Bitişik Yazılanlar
• Ses düşmesine uğrayanlar: birbiri
sözcüğe bitişik yazılır ve sertleşmeye ✓ Hastaymışsın. ⇒ Hasta imişsin.
halle adları; gezegen ve yıldız adları büyük • Yardımcı fiille yapılan ve ses olayına
(-ta, -te) uğrar. ✓ Gidiyordu. ⇒ Gidiyor idi.
harfle başlar. uğrayan birleşik fiiller: hisset-
Cümleden çıkarıldığında anlam bozulur. • Kurallı birleşik fiiller: yazabil-
✓ Türkiye Cumhuriyeti, Galatasaray Lisesi, Hal-
✓ Bu sokakta oturuyorum. • Her iki kelimesi ya da ikinci kelimesi
ley Kuyruklu Yıldızı
✓ Kalemin bende kalmış. anlam kaybına uğrayanlar: aslanağzı,
✓ Türk Dil Kurumu, Aydın, Fevzi Paşa Mah... mi Soru Edatının Yazımı danaburnu
Özel ada dahil olmayan ve tamlama kuran “il, • “mi” soru edatı; kendinden önce ve • Emir kipiyle kurulanlar: ateşkes
ilçe, köy” vb. sözcükler küçük harfle başlar. sonra gelen sözcüklerden ayrı, ken- • “Alt, üst, üzeri” sözcükleriyle kurulanlar:
✓ Bolu ilinin Mengen ilçesi... dinden sonra gelen ekle bitişik yazılır. bilinçaltı
• “Ev” sözcüğüyle kurulanlar: aşevi
• Özel ada bağlı unvan sıfatları, saygı sözcükle- ki’nin Yazımı ✓ Sen mi geldin?
ri, takma adlar büyük harfle başlar. • Sıfat fiille kurulanlar: gökdelen
• Sıfat yapan ve zamir olan “-ki” ektir ve bitişik ✓ Geliyor muydu?
✓ “Hane, zade, zede” sözcükleriyle ku-
✓ Nene Hatun, Hala Sultan, Doktor Ersan Bey... yazılır. rulanlar: kahvehane, kazazede
Akrabalık bildiren sözcükler, büyük harfle baş- ✓ Yarınki maç için hazırlanıyordu. (Sıfat yapan -ki) Ayrı Yazılanlar
lamaz. Tarihlerin Yazımı ✓ Bizimkisi bir aşk hikâyesidir. (İlgi zamiri olan -ki) • Birleşme sırasında ikinci sözcük ya
✓ Murat amcan, Türkan teyzem • Belli bir tarihi bildiren ay ve gün adları • Bağlaç olan “ki” sözcüktür ve ayrı yazılır. da sözcüklerden hiçbiri anlam deği-
Tarihî olay, çağ ve dönem adları büyük harfle büyük harfle başlar. ✓ Sen ki söz vermiştin. (Bağlaç olan ki) şikliğine uğramayan; durum,olgu,o-
başlar. ✓ 30 Haziran Cuma günü gelecek. lay bildiren; “dış, öte, iç, sıra, küre”
Kalıplaşmış bazı bağlaçlarda “ki” bitişik yazılır. Sayıların Yazımı sözcükleriyle oluşturulan birleşik
✓ İstiklal Savaşı, Tanzimat Dönemi ✓ Okullar haziranda kapanır. SİM BOHÇAM sözcükler ayrı yazılır.
Tarihi dönem bildirmeyip tür ve tarz bildiren • Sayılar, yazıyla yazıldığında her sözcük ayrı yazılır.
• Ay ve gün adları rakamlarla da yazılabilir. meğerki ✓ köpek balığı, kayseri mantısı...
sözcükler küçük harfle yazılır. ✓ Üç yüz altmış beş kişi katıldı davete.
✓ 30/06/2017 çünkü ✓ ana fikir, olağan dışı, hafta sonu
✓ Türk halk edebiyatı, divan şiiri... hâlbuki Çek ve senetlerde bitişik yazılır.
✓ 30.06.2017 ✓ yer küre, alt yazı
• Yer adlarında ilk addan sonra gelen deniz, göl, oysaki ✓ Çekin üzerinde ellibeşbin TL yazıyordu.
Ay adı yazıyla yazıldığında sayılar, nokta belki Alt ve üst sözcükleri somut yer bildir-
nehir, dağ vb. tür bildiren ikinci adlar büyük • Sayılara gelen ek kesme ile ayrılır ve ünsüz uyu-
ve çizgi ile ayrılmaz. mezse (mecaz olursa) bitişik yazılır.
harfle başlar. mademki muna girer.
✓ 23 Nisan 1920 (doğru) illaki ✓ ayakaltı, dizüstü ...
✓ Ağrı Dağı, Dicle Irmağı... ✓ 1965’te ✓ 2’nci ✓ 10’uncu
✓ 23.Nisan.1920 (yanlış) sanki

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: YAZIM KURALLARI-2 SADIK UYGUN YAYINLARI 04
Yanlış Doğru Yanlış Doğru
açık göz açıkgöz SIKÇA YAPILAN YAZIM YANLIŞLARI önyargı ön yargı

açı ortay açıortay ön sezi önsezi


Yanlış Doğru Yanlış Doğru Yanlış Doğru
asvalt asfalt bir çok birçok espiri espri ilk okul ilkokul özeleştiri öz eleştiri

akşam üstü akşamüstü birden bire birdenbire eşortman eşofman insiyatif inisiyatif peşpeşe peş peşe

alçakgönüllü alçak gönüllü bire bir (etkili) birebir fantestik fantastik işyeri iş yeri restaurant restoran

alel acele alelacele bir kaç birkaç fasülye fasulye kamu oyu kamuoyu sağ duyu sağduyu

alış veriş alışveriş çağdışı çağ dışı fülüt flüt kapütülasyon kapitülasyon stajer stajyer

alt üst altüst çala kalem çalakalem gel git gelgit klavuz kılavuz süpriz sürpriz

anadüşünce ana düşünce def etmek defetmek gelişi güzel gelişigüzel kırk ikindi kırkikindi tek düze tekdüze

ana okulu anaokulu dekarasyon dekorasyon gerçek üstü gerçeküstü kiprik kirpik tenefüs teneffüs

antreman antrenman demiryolu demir yolu git gide gitgide konar göçer konargöçer traş tıraş

arasöz ara söz dilbilgisi dil bilgisi günbe gün günbegün kurdale kurdele ünvan unvan

ard arda art arda dinazor dinozor harfiyat hafriyat laboratuar laboratuvar vaddetmek vadetmek

ardısıra ardı sıra dip not dipnot hava alanı havaalanı malesef maalesef vejateryan vejetaryen

başbaşa baş başa diz üstü dizüstü herhâlde her hâlde müsade müsaade yaşamöyküsü yaşam öyküsü

başabaş başa baş düz yazı düzyazı herhangibir herhangi bir okur yazar okuryazar yerkabuğu yer kabuğu

bilinç altı bilinçaltı eksoz egzoz heykeltraş heykeltıraş olağandışı olağan dışı yer küre yerküre

bilir kişi bilirkişi eni konu enikonu hoşçakal hoşça kal orjinal orijinal yıldönümü yıl dönümü

bir takım (belgisiz) birtakım entellektüel entelektüel iç güdü içgüdü ortaoyunu orta oyunu zatüre zatürre

bir biri birbiri erezyon erozyon iddaa iddia önsöz ön söz zeytin yağı zeytinyağı

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: NOKTALAMA İŞARETLERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 05
Nokta ( . ) Virgül ( , ) Noktalı Virgül ( ; ) İki Nokta ( : )
• Anlamca tamamlanmış cümlelerin sonunda kullanılır. • Virgül ile giderilemeyen anlam belirsizliklerini gidermek için kullanılır. • Kendisiyle ilgili örnek ve açıklama verilecek cüm-
• Eş görevli söz ve söz öbeklerini ayırmak için kullanılır.
✓ Beni yalnız bıraktın. ✓ Küçük; afacan, sevimli ve zekiydi. le ya da sözcüklerden sonra kullanılır.
✓ Çalışkan, akıllı bir öğrenciydi.
• Bazı kısaltmaların sonunda kullanılır. • Ögeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır. ✓ Sıfat: Adı niteleyen sözcük türüdür.
• Hitaplardan sonra kullanılır.
✓ Prof. ✓ Doç. ✓ vb. ✓ Kel ölür, sırma saçlı olur; kör ölür, badem gözlü olur. ✓ Çok şey eksikti: sevgi, saygı...
✓ Canım Arkadaşım,
T.C. ve T. dışında büyük harfle yapılan kısaltmalarda nokta • Cümle içinde virgüllerle ayrılmış tür ve takımları ayırmak için kullanılır. • Aktarma cümlelerinde tırnaktan önce kullanılır.
• Sıralı cümleleri ayırmak için kullanılır.
kullanılmaz. ✓ Adam bağırdı: “Herkes otursun!”
✓ Başkası olma, kendin ol. ✓ Kırmızı, yeşil, mavi zarfları buraya; sarı, beyaz, pembe zarfları di-
✓ TBMM ✓ ÖSYM ğer çekmeceye koyun! • Karşılıklı konuşmalarda kullanılır.
• Özne, yüklemden uzak düştüğünde ya da vurgulamak is-
• -(i)nci eki yerine ve tarih bildiren rakamlar arasına konur. • Özneyi kendinden sonra gelen, virgülle ayrılmış sözcüklerden ayır- ✓ Zeynep seslendi:
tendiğinde özneden sonra kullanılır.
✓ 19. yüzyıl ✓ 10. 06. 2017 mak için kullanılır. – Neredesin?
✓ Okullar, haftaya kapanacak.
• Saat ve dakika arasında, ondalıklı sayılarda basamakları ✓ Portakal; mandalina, limon gibi turunçgildir.
• Ara söz ve ara cümlelerin başında ve sonunda kullanılır.
göstermede kullanılır.
✓ Annem, evimizin güneşi, yarın memlekete gidiyor.
✓ Saat 10. 40’ta ✓ 12. 430. 000
• Tırnak içine alınmamış aktarma cümlesinin sonuna konur.
DİKKAT
• İki noktadan sonra gelen ifade cümle ve
✓ Benden günah gitti, dedi.
Üç Nokta ( ... ) özel ad değilse küçük harfle başlar:
✓ Atatürk diyor ki: Yurtta sulh, cihanda sulh.
• Benzer örneklerin devam ettiğini göster-
mek için kullanılır. NOKTALAMA ✓ Şu iki şeyi aklından çıkarma: güvenmek, ba-
şarmak.
✓ Burada neler var neler: elmalar, armutlar...
• Eksiltili cümlelerin sonunda kullanılır.
İŞARETLERİ
✓ Okullar kapansa da...
• Söylenmek istenmeyen sözcüklerin yerine
kullanılır. Ünlem İşareti ( ! ) Uzun Çizgi ( ― ) Tırnak İşareti ( “ ” )
✓ Herkesin içinde ona... deyince ortalık • Sevinç, üzüntü, korku, hitap ve ses- • Aktarma cümlelerin başın-
Karşılıklı konuşmalarda cümle ba-
birbirine girdi. lenme ifade eden sözcük ve cümle- da ve sonunda kullanılır.
şında kullanılır.
• Alıntılarda atlanmış yerleri belirtmek için
Kesme İşareti ( ’ ) lerden sonra kullanılır.
✓ Şair sordu: ✓ Annem: “Her şey yolunda.”
kullanılır. • Özel adlara ve kısaltmalara getirilen ✓ Vah,vah!
dedi.
✓ Hey, buraya bak! ― Şiiri beğendiniz mi?
✓ Atatürk Gençliğe Hitabe’de: “... Muh- çekim eklerini ayırmada kullanılır.
• Söylenen söze inanılmadığını gös- • Cümle içinde vurgulanmak
taç olduğun kudret, damarlarındaki asil ✓ Ankara’dan ✓ PTT’ye istenen söz ve terimleri
termek, sözün tam tersini anlatmak
kanda mevcuttur.” der. • Sayılardan sonra gelen ekleri ayır- göstermek için kullanılır.
için parantez içinde kullanılır.
mak ve sözcükte düşen ünlüyü gös- Kısa Çizgi ( - ) ✓ Edebiyatta “eski - yeni” tar-
✓ Zeki (!) olduğunu herkes bilir. Yay Ayraç ( ( ) )
termek için kullanılır. • Satıra sığmayan sözcükler bölünür- tışması hep vardı.
• Açıklamalarda kullanılır. ken satır sonunda kullanılır.
✓ 6’ncı ✓ 09.00’da ✓ N’olur • Cümle içinde geçen eser
DİKKAT ✓ O tarihte (2000) üniversitedeydim. ✓ ...................................................söy-
• Anlam karışıklığını gidermek için Soru İşareti ( ? ) adları, yazı başlıkları tırnak
• Yabancı sözcüklerin Türkçe okunu- lerken
• Kurum, kuruluş, iş yeri adlarına gelen kullanılır. içinde verilir.
• Soru anlamı taşıyan cümle ve sözle- şu belirtmek için kullanılır. • Ara söz ve cümlelerin başında ve
ekler kesme işaretiyle ayrılmaz. ✓ Kadı’nın kararı herkesi üzdü. ✓ Batılı anlamda ilk roman
rin sonunda kullanılır. sonunda kullanılır.
✓ Marmara Üniversitesine gidiyoruz. ✓ Shakespeare (Şekspir) “Mai ve Siyah”tır.
• Bir harf ya da ekten sonra gelen ek- ✓ Nereye gidiyorsun? ✓ Şımarıkları - pek sevmem - sustur-
• Sonunda nokta olan kısaltmalar veya leri ayırmak için kullanılır. • Tiyatro metinlerinde konuşanın ha- dum.
üs işareti olan rakamlara gelen ekler • Bilinmeyen, kesin olmayan tarih, bil- reketlerini ve durumunu belirtmek
✓ b’ye ✓ -lar’dan • Arasında, ve, ile... gibi anlamlarını
kesmeyle ayrılmaz. gi, yer... vb. durumlar için kullanılır. için kullanılır. vermek için kelimeler ve sayılar ara-
Özel adlar için parantez içinde açık- ✓ Yunus Emre 1238(?)’de doğmuş. DİKKAT
✓ Prof.ları ✓ yy.da ✓ m2 ye ✓ Adam (Korkarak): Ne oldu burada? sında kullanılır.
lama yapılırsa kesme işareti paran-
• Sonunda 3.tekil kişi iyelik eki alan ad- Soru anlamı taşımayan cümlelerde • Doğum - ölüm, başlangıç - bitiş ✓ Türk - Alman dostluğu • Tırnak işaretinden sonra kes-
tezden önce kullanılır.
lara başka iyelik ekleri getirildiğinde kullanılmaz. ✓ 2016 - 2017 öğretim yılı me işareti kullanılmaz.
✓ Necip Fazıl’ı (1905-1983) lisede tarihlerini göstermek için kullanılır.
kesme kullanılmaz. ✓ Neden baktığını bilmiyorum. • Sözcüklerin kök ve eklerini birbirin- • Çift tırnak içine alınmış cüm-
okumuştum. ✓ Atatürk (1881-1938) gelmiş geçmiş den ayırmak için kullanılır.
✓ Galata Kulemizin güzelliği dillere destan! Soru ifadesi taşıyan sıralı ve bağ- lelerin içinde başka bir alıntı
• Özel adların kısaltmalı söyleyişle- en büyük liderdir. ✓ çocuk - lar - ım ✓ yaz - lık
• Özel ada gelen yapım, çoğul ekleri ve lı cümlelerde soru işareti en sonda cümlesi için tek tırnak kullanılır.
bundan sonra gelen ekler ayrılmaz. rinden sonra getirilen çekim eklerini • Bir sözcüğün eş anlamlısını göster- • Fiil kök ve gövdelerini göstermek
kullanılır. ✓ Annesi “Onu ‘Buraya gel!’
✓ Türkçenin ✓ İzmirlilerin ayırmak için kullanılır. mek için kullanılır. için kullanılır.
✓ Aradı mı, sordu mu seni? diye çağırdım.” dedi.
✓ Hisar’ı ✓ Köprü’yü ✓ Tariz (iğneleme) zor bir sanattır. ✓ gel - ✓ başla -

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: HİKÂYE VE ŞİİR SADIK UYGUN YAYINLARI 06

Hikâye (Öykü) sanların sorunları ve cinsellik öyküye girer. 27 Mayıs ve 12


Mart’ı hazırlayan olaylar işlenir. Varoluşçuluk akımı öyküyü
ŞİİR lenmedik konulara yer verme, sürrealizm ve dadaizmden
etkilenme… Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday, Oktay
İslamiyet Öncesi
etkiler. Rifat Horozcu
Ürünler manzum, dil sade, nazım birimi dörtlüktür. Aşk, ta-
Öykü, yaşanmış ya da yaşanması mümkün olayları veya du- 1970’li yıllarda siyasal, toplumsal, günlük konular ele alınır, İkinci Yeni Şiiri (1950-1965)
biat, kahramanlık konuları, hece ölçüsüyle yazılmaktadır.
rumları anlatan kısa yazılardır. 1960’tan sonraki anarşik olaylar, bunlar karşısında halkın Garip’e tepki, kapalı, anlaşılması güç, soyut ve çoğu za-
durumu dile getirilir. Küçük insanın yaşam kavgası, kadının Divan Edebiyatı
Hikâyenin Unsurları: Mekân, zaman, olay, kişiler, dil ve an- man da akıl dışı bir söyleyişi ve çağrışımlara önem veril-
toplumdaki yeri, çocuklar için yazılan öyküler önem kazanır. miştir. Ece Ayhan, İlhan Berk, Turgut Uyar, Sezai Karakoç,
latım. Dil ağır, sanat için düşüncesi egemen, şiirler divanlarda
1980 ve 1990’lı yıllarda birey merkezli yazılan öyküler ile Gü- toplanır. Aşk, şarap, kadın konuları Cemal Süreya, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Özdemir İnce,
Hikâyede Plan: Serim, düğüm, çözüm
neydoğu Anadolu ve Doğu insanın sorunları verilir. Oktay Rifat Horozcu
Halk Edebiyatı
Hikâye Türünün Ortaya Çıkışı
Türk Edebiyatındaki Öykücüler: Hisarcılar
Sade dil ve hece ölçüsüyle yazılır. Nazım birimi dörtlüktür.
“Binbir Gece Masalları”ndan beslenmiştir ancak İtalyan yazar
Tanzimat döneminde Ahmet Mithat Efendi, Emin Nihat, Sami- Sanat toplum içindir düşüncesi egemendir. İlk şiirlerini “Çınaraltı” dergisinde yayımlamışlardır. Hisar-
Boccacio’nun Decameron eseri, ilk örnek sayılır.
paşazade Sezai, Nabizade Nazım cılara göre sanatçı hiçbir ideolojinin sözcülüğünü yapma-
Tanzimat Edebiyatı
Türk edebiyatında Tanzimat döneminde girmiş; Emin Nihat’ın malı ve bağımsız olmalıdır, millî olmalıdır, yeni olmalıdır.
Servetifünûn döneminde Halit Ziya Uşaklıgil, Hüseyin Rahmi
Müsameretnâme’si basılan ilk hi­kâyedir. Ahmet Mithat Efendi Sade dili savunmuşlar ancak ağır dille yazmışlar. Aruz öl- Şair; aruz, hece veya serbest biçim kullanılabilir. Mehmet
Gürpınar, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Hikmet
ilk öykü örneği Letâif-i Rivâyât’ı yazar. Samipaşazade Sezai, çüsü ve beyitlerle yazılmıştır. Hak, adalet, eşitlik konuları Çınarlı, Mustafa Necati Karaer, Bekir Sıtkı Erdoğan, Gül-
Müftüoğlu, Saffeti Ziya
Küçük Şeyler eseriyle modern Türk hikâyeciliğinin ilk örnek- işlenmiştir. tekin Samanoğlu İlhan Geçer, Munis Faik Ozansoy, Yavuz
lerini verir. 1. 1923 - 1940 Yılları Bülent Bakiler, Sevinç Çokum, Coşkun Ertepınar, Nevzat
Servetifünûn Edebiyatı
Yalçın, Tarık Buğra, Cemil Meriç, M. Necati Sepetçioğlu,
! Edebiyatımızda Ömer Seyfettin, Maupassant tarzı (olay); Ömer Seyfettin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Halide Edip
Dil ağır, sanat için sanat düşüncesi, sone, terzarima, ser- Feyzi Halıcı
Sait Faik Abasıyanık da Çehov tarzı (durum) hikâyenin ön- Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Selahattin
best müstezat gibi yeni nazım biçimleri kullanılmıştır.
cüsüdür. Enis, Sadri Ertem, Cemal Kaygılı, Sabahattin Ali, Kenan Hu- 1980 Sonrası Şiir
lusi Koray, Nahit Sırrı Örik, Bekir Sıtkı Kunt, Ercüment Ekrem Fecriati Edebiyatı
! Batı tarzı öykünün ilk olgun örneklerini Servet-i Fünûncular- “Yazko Edebiyat, Poetika, Fanatik, Üç Çiçek, Şiiratı ve
Talu, Mahmut Yesari, Selahattin Enis, Fahri Celalettin Göktul- Aruz ölçüsü ve sanat için sanat düşüncesiyle yazmışlar.
dan Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf vermiştir. Sombahar” gibi dergiler çıkarmışlardır.
ga, Memduh Şevket Esendal Beyannamesi olan ilk topluluktur.
Dünya Edebiyatında Öykücüler: Boccacio, Çehov, Mau- Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Lale Müldür, Abdül-
passant, E. T. A. Hoffmann, Charles Nodier, Theophile Gau- Cumhuriyet Döneminde Şiir kadir Budak, Metin Altıok, Ahmet Telli, Enis Batur, Hilmi
tier, Edgar Allan Poe, Pirandello, Kafka, H. Melville, O. Wilde, 2. 1940’lı Yıllar Yavuz, Murathan Mungan, Sefa Kaplan, Nevzat Çelik
Kurtuluş Savaşının acıları, yeni kurulan devletin kuruluş il-
O. Henry, Jorge Luis Borges, Julio Cortazar, Dino Buzzati, keleri işlenir. Sade dil, serbest şiir… Çeşitli şiir toplulukları
Sait Faik Abasıyanık, Memduh Şevket Esendal, Kemal Ta- Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri  
Edgar Allan Poe, Bret Harte, Ruyard Kipling, Mark Twain ve ortaya çıkmıştır.
hir, Samim Kocagöz, Cevdet Kudret Solok, Yaşar Kemal,
Çehov Âşık Veysel, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Feymani, Şeref
Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaç), Orhan Kemal, Öz Şiir (Saf Şiir) Anlayışı Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhanî, Neşet Ertaş,
! Victor Hugo, Stendhal, Balzac, Flaubert, A. de Musset, E. Mehmet Seyda, Samet Ağaoğlu, Sabahattin Kudret Aksal,
Abdurrahim Karakoç
Zola, G. Sand’a, Turgenyev, Tolstoy, Dostoyevski, Gogol, H. Kemal Bilbaşar, Kemal Tahir, Ahmet Hamdi Tanpınar... Şiirin şiirsel olmayan unsurlardan arındırılmasıdır. Ede-
James’in romanları kadar öyküleri de ünlüdür. biyatımızda Ahmet Haşim’in “Şiir Hakkında Bazı Mülaha- Toplumcu Gerçekçi Şiir
3. 1950’li Yıllar zalar” adlı makalesiyle olgunlaşmıştır. Ahmet Hamdi Tan-
Cumhuriyet Döneminde Hikâye-Özet Ölçü ve kafiyeye bağlı değildir. Ahenk, aliterasyon ve aso-
Haldun Taner, Samet Ağaoğlu, Naim Tirali, Ziya Osman pınar, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet
nanslarla sağlanır. İlhami Bekir Tez, Nazım Hikmet, Ahmet
Cumhuriyetin ilk yıllarında, Millî edebiyatçılardan Halide Edip Saba, Sabahattin Kudret Aksal, Muzaffer Buyrukçu, Vüs’at Muhip Dıranas, Ziya Osman Saba…
Arif, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin, Ceyhun Atuf Kansu, Ercüment
Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat Nuri Güntekin Bener, Onat Kutlar, Zeyyat Salimoğlu, Aziz Nesin, İlhan Ta- Yedi Meşaleciler Behzat Lav, Arif Damar, Şevket Süreyya Aydemir, Vedat
öykü yazar. rus, Necati Cumalı, Tahsin Yücel, Tarık Dursun, Oktay Akbal,
Nedim Tör, Enver Gökçe, Şükran Kurdakul
Tarık Buğra... Cumhuriyet döneminde beyannamesi olan ilk topluluktur.
1930-1940 yıllarında sanatın toplum üzerindeki etkisini savu- İlkeleri, “samimilik, canlılık ve devamlı yenilik” olarak belir- Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir
nan yazarlar, gerçekçi ve gözleme dayalı öyküler yazarken 4. 1960 - 1970’li Yıllar lerler. Sabri Esad Siyavuşgil, Cevdet Kudret Solok, Yaşar
Sait Faik öyküde giriş, gelişme, sonuç bölümlerini kaldırır. Kurtuluş Savaşı’nın etkileri var. Kaynağı halk şiiri olup
Muzaffer İzgü, Ümit Kaftancıoğlu, Firüzan, Gülten Dayıoğlu, Nabi Nayır, Vasfi Mahir Kocatürk, Muammer Lütfi Bahşi,
genellikle vatan ve millet sevgisi işlenir. Yabancı sözcük-
1940’lı yıllarda I. Dünya Savaşı sonrası Anadolu’nun durumu, Tomris Uyar, Aysel Özakın, Adalet Ağaoğlu, Pınar Kür, Nazlı Ziya Osman Saba, Kenan Hulusi Koray
ler yerine Türkçe karşılıkları kullanılmıştır. Şiirlerde hece
II. Dünya Savaşı sonrası toplumdaki ahlaki çöküntü ağırlık Eray, Necati Güngör, Osman Şahin... Garip Akımı (Birinci Yeni Hareketi) ölçüsü ve ahenk unsurları başarıyla kullanılmıştır. Ahmet
kazanır, toplumsal konular çeşitlenir.
5. 1980 - 1990’lı Yıllar Kutsi Tecer, Orhan Şaik Gökyay, Kemalettin Kamu, Arif
Her türlü kurala karşı çıkış, imgeyi boşlama, çağrışımdan
1950’li yıllarda küçük memur, işçi, köylü, kasabalı ve şehirle- Nihat Asya, Zeki Ömer Defne, Beş Hececiler (Faruk Nafiz
Necati Güngör, Nazlı Eray, Osman Şahin, Yusuf Ziya Baha- kaçınma ve bilinçaltına yönelme… Söz sanatlarına, me-
rin kenar mahallelerindeki insanların sorunları anlatılır. Birey Çamlıbel, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy, Or-
dınlı, Yüksel Pozankaya, Zülfü Livaneli, Feyza Hepçilingirler, caza, süse ve suniliğe karşı çıkıp yalınlığı önemseme, şi-
merkezli psikolojik, anı türünde öyküler yazılır. han Seyfi Orhon, Yusuf Ziya Ortaç), Hisarcılar, Necmettin
Murathan Mungan, Tuna Kiremitçi, Sevinç Çokum, Mustafa irde söz ve anlam oyunlarını bırakma, günlük konuşma
Halil Onan, Ömer Bedrettin Uşaklı, Behçet Kemal Çağlar,
1960’lı yıllarda yazar sayısı artarken konular çeşitlenir. Yine Kutlu... dili, halk şiirinin anlatım ve deneyimlerinden faydalanma,
Hüseyin Nihal Atsız, Şükufe Nihal Başar
işçi, köylü, kasabalı ve şehirlerin kenar mahallelerindeki in- sokağı şiire aktarma, ironi   ve mizahtan faydalanma, iş-

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: CÜMLENİN ÖGELERİ SADIK UYGUN YAYINLARI 07
Özne ılırken tamlamalar, söz
• Cümle ögelerine ayr
• Yüklemin bildirdiği işi yapan veya oluş içinde bulunan
temel ögedir. Yükleme sorulan “Kim” ve “Ne” soruları-
CÜMLENİN ÖGELERİ öbekleri, deyimler bölün
mez.
oldum.
nın yanıtıdır. ✓ Onu görünce mutlu
Yüklem (Birleşik fiil)
✓ Çocuk, durmadan soru soruyordu. ıyordu.
✓ Kimseye göz açtırm
Özne Yüklem Yükle m (Deyim)
mış.
• Özne; gerçek, gizli ve sözde özne olmak üzere üç ✓ Senin sözlerine alın
grupta incelenir. D.T. (Tamlama )

1) Gerçek Özne: İşi gerçekleştiren ve cümlede açıkça


bulunan öznedir.
✓ Çiçekler toprağa tutunmuş.
Gerçek Özne Yüklem
2) Gizli Özne: Cümlede açıkça bulunmayan fakat bildiri-
len işi gerçekleştiren öznedir.
Yüklem Zarf Tümleci Dolaylı Tümleç (Yer Tamlayıcısı)
✓ İçeriye girdiler.
• Cümlede işi, hareketi, yargıyı bildiren temel öge- • Yüklemi “sebep, zaman, miktar, durum, vası- • Yüklemi yer anlamıyla tamamlayan ögedir.
Onlar Yüklem dir. ta, şart” yönünden tamamlayan ögedir. Yükleme sorulan “Neye”, “Neyde”, “Ney-
Gizli Özne • Yükleme sorulan “Ne zaman”, “Ne kadar”, den”, “Kime”, “Kimde”, “Kimden” ve “Nere-
• Yüklem; fiil, ad ya da ad soylu sözcük olabilir.
“Ne için” ve “Nasıl” sorularına yanıt verir. ye”, “Nerede”, “Nereden” sorularına yanıt
3) Sözde Özne: Yüklemin aldığı “-l / -n” ekinden dolayı işi • Yüklem, söz öbeklerinden oluşabilir. verir.
yapıyormuş gibi görünen öznedir. ✓ Yıllar önce gelmiştim buraya.
• Öge bulunurken bütün sorular yükleme sorulur. • Yaklaşma
• Edilgen çatılı fiillerin yüklem olduğu cümlelerde bulunur. Zarf tümleci
Bulunma anlamları da katar.
✓ Yorgun görünüyorsun.
✓ Camlar silindi. Uzaklaşma
Zarf tümleci
Sözde Özne Yüklem ✓ Dağlar ağarırken konuşurduk tepelerde.
✓ Dili ağır olduğu için anlayamıyorum.
Zarf tümleci Dolaylı tümleç
✓ Söylediğin hiçbir şeye inanmıyorum.
BUNLARI UNUTMA ! Dolaylı tümleç
DİKKAT
Vurgu • Yüklemin “ne ile, kimin ile, hangi amaçla” ya-
• Cümlede asıl anlatılmak istenen öge vurgulanır. pıldığını gösteren söz öbeklerine edat tümleci
Yüklem fiilse yüklemden önceki öge vurgulanan denir.
Nesne ögedir. Edat tümleci olarak adlandırılan tümleçler
• Cümlede öznenin yaptığı işte etkilenen ögedir. ✓ Ben en çok gençliğimi özlüyorum. birer zarf tümlecidir.
• 2’ye ayrılır: Belirtili nesne ✓ Bir el yağmurla dokunacak omzuma.
a) Belirtisiz Nesne Yüklem ad ve ad soylu sözcükse vurgu yük- Edat tümleci
lemdedir.
• Özne bulunduktan sonra yükleme sorulan “ne” sorusu-
✓ Bu konu, diğerlerinden daha kolaydır.
na yanıt verir. Yüklem
✓ Adam, kızına masal anlattı.
BUNLARI UNUTMA !
Soru bildiren sözcükler, cümlede vurgulanan öge
Belirtisiz Nesne olur.
a) Belirtili Nesne ✓ Ne zaman geleceksin?
Ara Söz
• Yükleme sorulan “neyi, kimi” sorularına yanıt verir. Zarf tümleci • İki virgül ya da iki kısa çizgi arasında verilen, kendinden önceki ögenin
“mi” soru edatı, “de ve ki” bağlaçları vurguyu ken- açıklayıcısı ya da cümle dışı unsur olan söz veya söz öbeklerine denir.
• Belirtme hâl ekini (-i) alır.
dinden önceki ögeye taşır.
✓ Bu kitabı yıllar önce okumuştum. ✓ Ömer Seyfettin - Türk edebiyatının usta öykücüsü - birçok eser yazmış.
✓ Onu dün de aramadım.
Belirtili Nesne Özne Ara Söz (Öznenin açıklayıcısı)
Zarf Tümleci
✓ Onu her zaman takdir etmişimdir. ✓ Dün akşam, hiç de inanmıyorum ya, her yerde beni aramış.
✓ Ben mi sordum?
Cümle dışı unsur
Belirtili Nesne Özne

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: MAKALE - FIKRA - SOHBET - ROMAN SADIK UYGUN YAYINLARI 08
MAKALE ROMAN Ceza, Mehmet Rauf –Eylül
Herhangi bir konuda bilgi vermek, bir gerçeği ortaya koymak, bir tezi kanıtlamak veya bir düşünceyi savunmak amacıyla kaleme alınan yazılardır. 5) Otobiyografik Roman: Peyami Safa - Dokuzuncu Hariciye
*İlk örneklerini 15. yüzyılda Fransız yazar Rabelais vermiş,
Koğuşu
Makalenin özellikleri şunlardır: sonra Dante ve Cervantes karşımıza çıkar.
6) Bilimkurgu Romanı: Jules Verne - Ay’a Seyahat
*Somut ve nesnel özellikler ön plandadır. *Kesinlik söz konusudur. *Söylenenler bir sonuca ulaştırılır. *Edebiyatımıza Tanzimat’la girmiştir, Tanzimat’tan önce türün
yerini mesneviler, halk hikâyeleri, destani hikâyeler tutar. Mo- 7) Fantastik Roman: J. R. Tolkien – Yüzüklerin Efendisi
*Her konuda yazılabilir. *Temeli düşünce olan yazı türüdür. *Düşünsel plânla yazılır.
dern Türk romanının kurucusu Halit Ziya Uşaklıgil’dir. 6) Nehir Roman: Tarık Buğra - Küçük Ağa/Küçük Ağa Anka-
*Anlaşılır, sade ve ciddi bir dil kullanılır. *Anlatım yalın ve yoğundur.
İlk Romanlarımız: ra’da/Firavun İmanı
Makale Türleri
*Çeviri - Telemak / Yusuf Kamil Paşa DÜNYA EDEBİYATINDA ROMAN:
a. Edebî makale: Dil, edebiyat ve sanatla ilgili konuları işleyen makale türüdür.
*Telif - Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat/Şemsettin Sami 19. yüzyılda Stendhal, Balzac, Flaubert, Victor Hugo, La-
b. Meslekî makale: Tıp, ekonomi, sosyoloji gibi bilimin değişik dalları ile ilgili konulan işleyen makaledir. martine, Alfred de Musset, Puşkin, Turgenyev, Dostoyevski,
*Edebi - İntibah / Namık Kemal
Tolstoy, Gogol, Gorki, Zola, Proust, Charles Dickens, Jane
Türk Edebiyatında Makale: İlk örnekleri Tanzimat döneminde görülür. İlk makale, Şinasi tarafından çıkarılan ve ilk özel gazete kabul edilen Tercüman-ı Ahval’de
yayımlanan Tercüman-ı Ahval Mukaddimesi‘dir. Namık Kemal, Ali Suavi, Ziya Paşa, Şemsettin Sami, Ahmet Mithat Efendi, Ebuzziya Tevfik, Ahmet Vefik Paşa,
*Tarihi - Cezmi / Namık Kemal Austen, George Eliot, W. Scott
Muallim Naci, Beşir Fuad gibi türün gelişmesini sağlayan isimlerdir. Tanzimat, Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati döneminde yazılan makaleler, eleştiri-polemik karışımı *Realist - Araba Sevdası / Recaizade Mahmut Ekrem *20. Yüzyılda Kafka, James Joyce, V. Woolf, Proust, A. Gide,
olduğundan gerçek anlamda makale türünden uzaktırlar. Tür olarak Cumhuriyet döneminde çağdaş bir kimlik kazanmıştır.
*Köy romanı - Karabibik / Nabizade Nazım S. Beauvoir, Thomas Mann, Hermann Hesse, William Fa-
Süleyman Nazif, Ziya Gökalp, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Refik Halit Karay, Falih Rıfkı Atay, Nadir Nadi, Hüseyin Cahit Yalçın, Cenap Şahabettin, Fuat Köprülü, ulkner, Cengiz Aytmatov, Milan Kundera, Umberto Eco, Italo
Peyami Safa, Halit Fahri Ozansoy, Yaşar Nabi Nayır, Nurettin Topçu gibi sanatçılar makale türünde eser vermiştir. *Batılı tekniğe uygun - Aşk-ı Memnu /Halit Ziya Uşaklıgil Calvino, Paul Auster, Amin Maalouf, Paulo Coelho
*Çocuk çizgi roman - Kara Maske Tanzimat Dönemi: Sosyal sorunlar, Doğu-Batı çatışması,
SOHBET (SÖYLEŞİ) *Psikolojik deneme - (Tezli roman): Zehra / Nabizade Nazım yanlış batılılaşma, kadın-erkek ilişkileri, görücü usulü evlilik-
Yazarın günlük olaylardan seçtiği bir konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini, fazla derinleştirmeden, karşısındakilerle konuşuyormuş gibi anlattığı yazı türüdür. ler, çocukların yanlış yetiştirilmesi, tutsaklık, tarihteki başarı-
*Psikolojik - (Tahlil Romanı): Eylül / Mehmet Rauf
Yazar, konuyu derinlemesine incelemez, bilimsel bir ispatı da amaçlamaz. Amaç okuyucuyla samimi diyaloglar kurarak ona düşüncelerini açıklamak ve onu işlediği
lar öne çıkan konulardır. Teknik olarak zayıftır. Yazarlar akışa
konu üzerinde düşünmeye davet etmektir, genellikle gazete ve dergilerde yayımlanır.  Özneldir. Cümleler, konuşma üslubundadır. Yazar, karşısında biri varmış gibi *Natüralist - Zehra / Nabizade Nazım müdahale eder, genellikle bir öğütle biter. Kişiler derinliği ol-
sorular sorar, cevaplar verir; düşüncelerini günlük konuşma dili içtenliğiyle açıklar. *Polisiye - Esrar-ı Cinayet / Ahmet Mithat Efendi mayan, tek boyutludur. Genelde duygusal, acıklı konular üze-
rine kurulan ilk örneklerde romantik; ikinci dönemle birlikte
! Dünya edebiyatında J. London, E. Hemingway, M. Gorki, N. Mailer, L. Collins, M. Şolohov, J. P. Sartre *Batılı modern - Mai ve Siyah / Halit Ziya Uşaklıgil realist ve natüralisttir.
! Türk Edebiyatında Ahmet Rasim, ilk sohbet yazarlarımızdandır.   *Kadın romancı - Fatma Aliye Hanım Servet-i Fünun (Edebiyat-ı Cedide): Batılı teknik, etki-
Suut Kemal Yetkin, Şevket Rado, Melih Cevdet Anday, Nurullah Ataç, Cenap Şahabettin, Refik Halit Karay, Hasan Ali Yücel, Attila İlhan, Mehmet Çınarlı *Kurtuluş Savaşı - Ateşten Gömlek / Halide Edip Adıvar li bir şekilde uygulanmış, sanat sanat içindir anlayışıyla dil
ve anlatıma önem vermişlerdir. Sanatkârane üslup anlayı-
FIKRA *Çocuk romanı - Bağrı Yanık Ömer/Mahmut Yesari
şı, Fransız edebiyatının etkisiyle devrik ve eksiltili cümleler
*İç monolog roman - Bir Düğün Gecesi / Adalet Ağaoğlu kullanılmış; ögelerin diziliş sırası değiştirilmiştir. Realizm ve
Yazarın, herhangi bir konu hakkındaki kişisel görüş, anlayış ve düşüncelerini; kanıtlama gereği duymadan; hoş bir üslupla yazdığı, kısa fikir yazılarıdır.
*Postmodern - Tutunamayanlar / Oğuz Atay natüralizmin etkisi görülmüştür. Kahramanlar eğitimli, aydın,
Gündelik olayları, özel bir görüşle, güzel bir üslupla, kanıtlama gereği duyulmadan, her gün kaleme alınır. Günübirlik yazılardır; iğneleyici, alaycı bir dille, bazen zengin, konaklarda yaşayan kişilerden seçilmiş, sınıflarına
eleştiri bazen de sohbet kıvamında yazılır. Özneldir, anlatılanların kalıcılık niteliği yoktur. *Macera - Hasan Mellah / Ahmet Mithat Efendi göre konuşturulmuştur. Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf,
! Türk Edebiyatında Ahmet Rasim, Ahmet Haşim, Hüseyin Cahit Yalçın, Falih Rıfkı Atay, Refik Halit Karay, Yusuf Ziya Ortaç, Bedii Faik, Orhan Seyfi Orhon, Refii ROMANIN ÖGELERİ: Hüseyin Cahit Yalçın
Cevat Ulunay, Metin Toker, Peyami Safa, Oktay Akbal, Burhan Felek, Ahmet Kabaklı, Aziz Nesin, Çetin Altan, Ahmet Kabaklı, İlhan Selçuk, Haldun Taner, Sabri
Esat Siyavuşgil Yer, zaman, olaylar zinciri ve şahıs kadrosu Cumhuriyet Dönemi (1923-1950): Hüseyin Rahmi Gürpı-
nar, Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Reşat
Tip: Belli bir sınıfı temsil eder. Karakter: Romanda olumlu, Nuri Güntekin, Refik Halit Karay, Aka Gündüz, Mehmet Ye-
olumsuz yönleri ile verilen, kendine özgüdür. sari, Ercüment Ekrem Talu, Halide Nusret Zorlutuna, Şükufe
Türk Edebiyatında Makale Yazarları ve Eserleri
ROMAN TÜRLERİ: Nihal, Sadri Ertem, Memduh Şevket Esendal, Mithat Cemal
Şinasi Mukaddime Kuntay, Nahit Sırrı Örik, Osman Cemal Kaygılı, Kerime Nadir,
AKIMLARINA GÖRE ROMANLAR:
Ziya Paşa Şiir ve İnşa Halikarnas Balıkçısı, Cevdet Kudret Solok, Kemal Bilbaşar
Namık Kemal Vatan Makalesi, Renan Müdafaanamesi a) Klasik Roman: La Fayette - Princesse de Cleves
CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE ROMAN (1950-1980):
Ziya Gökalp Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak b) Romantik Roman: Victor Hugo - Sefiller, Namık Kemal -
İntibah Toplumcu gerçekçi yazarlar: Kemal Tahir, Orhan Kemal,
Cenap Şahabettin Evrak-ı Eyyam, Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh
Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Fakir Baykurt, Sabahattin
Halit Ziya Uşaklıgil Sanata Dair c) Realist Roman: Stendhal - Kızıl ile Kara, Halit Ziya - Mai Ali, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, İlhan Tanus, Necati Cumalı,
Ali Canip Yöntem Millî Edebiyat Meseleleri ve Cenap Beyle Münakaşalarımız ve Siyah Tarık Dursun K., Oktay Akbal, Tarık Buğra, Aziz Nesin, Attila
Ömer Seyfettin Yeni Lisan d) Natüralist Roman: Emile Zola – Meyhane İlhan, Mehmet Seyda, Rıfat Ilgaz
Süleyman Nazif Çal Çoban Çal Bireyin iç dünyasını esas alanlar: Peyami Safa, Abdülhak
KONULARINA GÖRE ROMANLAR:
Yahya Kemal Beyatlı Aziz İstanbul, . Eğil Dağlar (makale - sohbet) Şinasi Hisar, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Samiha
1) Tarihi Roman: Victor Hugo – Notre Dame de Paris, Namık Ayverdi
Yaşar Nabi Nayır Edebiyatımızın Bugünkü Meseleleri (makale - inceleme)
Kemal - Cezmi
Hasan Âli Yücel Pazartesi Konuşmaları, İyi Vatandaş İyi İnsan Modernist çizgide yazanlar: Yusuf Atılgan, Oğuz Atay, Ferit
2) Macera Romanı: Daniel Defoe - Robinson Crusoe, Ahmet Edgü, Adalet Ağaoğlu
Büyük Türkiye Rüyası (makale - eleştiri), Kültür ve Dil (makale - eleştiri), Nesillerin Ruhu (makale
Mehmet Kaplan
- eleştiri)
Mithat Efendi - Hasan Mellah
Millî ve dinî duyarlılıkları yansıtanlar: Hüseyin Nihal Atsız,
Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Üzerine Makaleler 3) Sosyal Roman: Victor Hugo – Sefiller, Namık Kemal – Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bahaeddin Özkişi, Münevver
Arif Nihat Asya Enikli Kapı İntibah Ayaşlı, Emine Işınsu, Sevinç Çokum
Samiha Ayverdi Yusufçuk (makale ve konferansları) 4) Psikolojik Roman (Tahlil Romanı): Dostoyevski - Suç ve

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: ANLATIM BOZUKLUĞU SADIK UYGUN YAYINLARI 09
ANLATIM
ANLAMA DAYALI BOZUKLUKLARI YAPIYA DAYALI

Ek Eylem ve Eylemsi Eksikliği


Gereksiz Sözcük Kullanılması
Deyim ve Atasözü Yanlışları Özne-Yüklem Uyumsuzluğu Ek Eylem Eksikliği
• Eş anlamlı sözcüklerin bir arada kullanılması anlatım
bozukluğuna sebep olur. ✓ Öğrencilerin çoğu zeki ama çalışkan değildi.
• Deyim ve atasözleri kalıplaşmış söz öbek- 1) Tekillik-Çoğulluk Yönünden
Eylemsi Eksikliği idi
✓ En güzel anılarını ve hatıralarını bizimle paylaştı. leri oldukları için bu sözcüklerin değiştirile- • Öznenin tekil olduğu cümlelerde, yüklem de tekil olur.
✓ Mutluluk ve saadeti parada aramak doğru değil. rek kullanılması anlatım bozukluğuna yol ✓ Bu yemekleri yaşlı ve sağlıklı olmayanların
✓ Çocuk, sessizce sırasına oturdu. olan
açar. yemesi kötü sonuçlar doğurur.
• Anlamca birbirini içeren sözcük ve eklerin bir arada • Öznenin insandan oluştuğu ve çoğul olduğu durum-
kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar. ✓ Bu işi de ağzına gözüne bulaştırdın. larda, yüklem tekil veya çoğul olabilir.
✓ Onunla bu konuda hep karşılıklı tartışırdık. yüzüne ✓ Öğrenciler, sınıfta toplandı. / toplandılar.
✓ Başarısızlığının nedeni derslerine düzenli çalışma- ✓ Atalarımız “Ağaç dalıyla gürler.” demiş. • Öznenin insan dışında bir varlıktan oluştuğu ve çoğul
yaprağıyla
Tamlama Yanlışlığı
masındandır. olduğu cümlelerde, yüklem tekil olur.
• Sıfat ve addan oluşan birden fazla tamlaya-
✓ Ağaçlar bir aya kadar çiçek açarlar. / açar.
nın aynı tamlanana bağlanması veya tamla-
yanlış doğru yanın kullanılmamasından kaynaklanır.
• Öznenin topluluk adı veya belgisiz sözcük olduğu ✓ Mahallesindeki insanlarla konuşur, dertlerine
cümlelerde yüklem tekil olur.
Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması ortak olurdu. onların (tamlayan eksikliği)
Mantık ve Sıralama Hatası ✓ Herkes beni anlayışla karşıladılar. / karşıladı. ✓ Özel ve kamu kuruluşlarında yıllarca çalıştım.
• Anlamca karıştırılan sözcüklerin birbirinin yerine kul- yanlış doğru
lanılması anlatım bozukluğuna sebep olur. (özel kuruluşlar ve kamu kuruluşları)
• Cümledeki kavramların önem sırasının ka-
2) Kişi Yönünden
rıştırılması veya cümlenin mantık açısından
✓ İstanbul’a gelmesine karşılık hâlâ görüşemedik. • Öznenin birinci tekil, ikinci tekil veya üçün tekil (ben,
yanlış kurulması anlatım bozukluğuna se-
karşın sen, o) olduğu cümlelerde yüklem birinci çoğul kişiye
bep olur.
✓ Sanatçının atasözlerine ve deyimlere yer vermesi (biz) göre çekimlenir. (Bu kural, çoğul kişiler için de Çatı Uyuşmazlığı
✓ Romeo ve Juliet, Türkçeye hatta İngilizceye
anlatımının kolayca anlaşılmasına neden oluyor. geçerlidir.)
bile çevrilmiş. • Cümledeki fiil ve fiilimsilerin etken ve edil-
sağlıyor ✓ Ben ve sen yarınki fuarda görevlisin. / görevliyiz.
✓ İlk kez gerçekleştirilen gösteriye katılım en genlik yönüyle uyuşmaması anlatım bozuk-
✓ Evin bahçesine birkaç gül fidanı ektik. yanlış doğru
üst düzeydeydi. luğuna sebep olur.
diktik 3) Olumluluk-Olumsuzluk Yönünden ✓ Bir otobüs tutup düğüne hep beraber gidile-
• Olumsuz anlam içeren belgisiz sözcüklerin özne oldu- cek. tutulup
ğu cümlelerde, yüklem de olumsuz olur. ✓ Sınavdaki sorular dikkatli okuduktan sonra
✓ Hiç kimse kitap okudu. / okumadı. çözülsün. okunduktan
Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması yanlış doğru
• Cümledeki sözcüklerin yerinde kullanılmaması, söy-
Anlam Belirsizliği
lenmek istenenin karşıtı bir anlamın ortaya çıkmasına 1) Şahıs Yönüyle
ya da cümlenin anlaşılmamasına yol açar. • Bazen kişi zamirlerinin kullanılmaması an- Ek Yanlışlıkları
✓ Çocuk, çok denizde yüzdüğü için hemen uyudu. lam belirsizliğine yol açar.
• Cümlede bir ekin eksik, fazla ya da yanlış
✓ Tatile gitmeyeceğini bugün öğrendim. Öge Eksikliği kullanılması anlatım bozukluğuna sebep
✓ Kolay kolay kişi adlarını aklımda tutamam. senin / onun olur.
1) Özne Eksikliği
2) Noktalama Yönüyle ✓ Kızın çantası çalındı, polisten yardım istedi. ✓ Kış aylarında bu köydeki yaşayan herkes
• Noktalama işaretlerinin kullanılmaması İstanbul’a gider. (köyde)
kız (özne)
veya yanlış yerde kullanılması anlam karı- 2) Nesne Eksikliği ✓ Kitap okumasını sevmeyen insanlara şaşı-
şıklığına yol açar. ✓ Sanatçı, kitaba imza atıp; bana uzattı. rıyorum. (okumayı)
Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması ✓ Genç adama başından geçenleri anlattı. kitabı (nesne) ✓ Birçok değerli bilim insanları bu konferansa
Genç, adama 3) Tümleç Eksikliği katıldı. (insanı)
• Anlamca birbiriyle uyuşmayan sözcüklerin bir arada
✓ Torunlarını çok sever, gözü gibi bakardı. ✓ Her türlü isteklerinizi bize iletebilirsiniz.
kullanılması, cümlede çelişkili ifadenin doğmasına 3) Karşılaştırma Yönüyle
onlara (dolaylı tümleç) (isteğinizi)
neden olur. • Karşılaştırılan ifadelerdeki belirsizlik, anlam 4) Yüklem Eksikliği
✓ Yalova’dan İstanbul, feribotla tam üç saat kadardır. karışıklığına yol açar. ✓ Bu öğrencilerin başarısına özellikle ilgilenmek
✓ O gün siz meyve suyu, biz ise maden suyu içmiştik. gerek. (başarısıyla)
✓ Bu sorunu kesinlikle çözeceğimizi tahmin ediyorum. ✓ O, annesini kardeşinden çok sever. içmiştiniz (yüklem)

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI


11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI: TİYATRO VE ELEŞTİRİ SADIK UYGUN YAYINLARI 10
TİYATRO 2) Cumhuriyet’in ilk 20 yılındaki yazar kuşağı:
ELEŞTİRİ (TENKİT) 1. Mülakat (Görüşme):

Genellikle ruhsal çelişkiler, değer yargılarının değişmesi, Görüşme sonucu ortaya çıkar, soru-cevap esasına dayanır. Düşün-
MODERN TÜRK TİYATROSU *Bir sanat veya düşünce eserinin, zayıf ve güçlü yönleri göz önünde
efsanelere yönelerek ulusçuluğu getiren düşüncelere yönel- celer anlaşılır bir dille anlatılmalıdır. Mülakat yapılanın görüşleri de-
Modern Türk tiyatrosu Batı tiyatrosunun etkisinde şekillenmiş mişlerdir. bulundurularak gerçek değerini belirlemek amacıyla yazılan yazılardır.
ğiştirilmeden aktarılmalı; kişinin hayat hikâyesine, uzmanlık alanına,
ve gelişmiştir. *Kişinin kendi eleştirisini yazmasına “otokritik” veya “öz eleştiri” denir. yaptığı çalışmalara kısaca değinilmelidir. Görüşülen kişinin adı, mes-
Nazım Hikmet, Necip Fazıl Kısakürek, Vedat Nedim Tör, Cev-
1839’dan 1908’e kadar olan dönem, Tanzimat Tiyatrosu; det Kudret Solok, Halit Fahri Ozansoy, Faruk Nafiz Çamlıbel leği, hangi amaçla konuşulduğu, buluşma mekânı yer alır.
*Eleştiri tek yönlü değildir, olumlu ve olumsuz yönler ortaya konur.
1908’den 1923’e kadar olan dönem, Meşrutiyet Tiyatrosu; 3) 2. Dünya Savaşı Kuşağı: 2. Mülakat ve Röportajın Farkları:
*Eleştirinin amacı, iyi ve güzel olan sanat yapıtının değerini ortaya
1923’ten sonraki dönem de Cumhuriyet Tiyatrosu. Batılılaşma düşüncesinin nasıl yanlış anlaşıldığı işlenmiştir. çıkarmak, sanatı kalıcı bir niteliğe kavuşturmak, sanatçıyı daha ba- *Mülakat; mülakatı yapan kişinin kişisel düşüncelerini metne aktar-
Aile teması sadece dar ahlak kuralları içerisinde değil, aynı şarılı eserler ortaya koymaya teşvik etmektir. madığı bir türdür. Röportaj ise geniş anlatma olanağına sahiptir, sa-
Modern Türk tiyatronun ilk eserleri Tanzimat Dönemi’nde ya-
zılmış, yayımlanmış ve oynanmıştır. zamanda ekonomik durumu içerisinde de ele alınır. *Eleştirilen eserin sanatçısının orijinal görüş ve duyuşları saptanır,
dece soru ve cevaplardan oluşmaz.

*İbrahim Şinasi’nin “Tercüman-ı Ahval” gazetesinde 1859′da Ahmet Kutsi Tecer, Cevat Fehmi Başkut, Ahmet Muhip Dı- sanat dünyasına katkısı ortaya konur. Eleştiriye konu olan eser, yalın *Mülakat kişiyle sınırlıyken röportajda her konu ve olay ayrıntılı bir
parça parça yayımlanan Şair Evlenmesi isimli eseri ilk yerli ranas bir dille tanıtılır. biçimde irdelenir; anlatılanlar fotoğraflarla, belgelerle zenginleştirilir.
tiyatro denemesidir. 4) 1950 Kuşağı: Eleştiri Türleri: *Mülakat sorularla gerçekleştirilirken röportajda muhataplara soru
*Teodor Kasap, Direktör Ali Bey, Namık Kemal, Ahmet Mithat Sorunlara çözüm sunan bir anlayış hâkimdir. Bu kuşağın eği- sormayla beraber bir olayı öyküleme, izlenimlere yer verme de söz
a. İzlenimsel (öznel) (empresyonist) eleştiri:
Efendi, Şemsettin Sami, Recaizade Mahmut Ekrem, Ebuz- limleri; bireyden topum sorunlarına yönelme, olaylardan ve konusudur.
*Edebî eserlerin okuyucu üzerinde bıraktığı izlenimlerden yola çıkıla-
ziya Tevfik, Muallim Naci Tanzimat dönemindeki diğer oyun durumlardan toplum sorunlarına yönelme, evrensel anlamda *Mülakatta kişiyi sorulara verdiği cevaplarla tanıtmak amaçlanır. Rö-
rak yapılan eleştirilerdir. ( Fransız - Anatole France )
yazarlarıdır. sorunlar ve bu yoldan toplumu irdeleme ve son olarak köy portajda bir olayı sorgulayarak kamuoyunu aydınlatmak amaçlanır.
Ahmet Vefik Paşa’nın, Moliere’den yaptığı çeviri ve uyarla- sorunlarını irdelemedir. b. Nesnel (bilimsel) eleştiri:
*Mülakata eklenen görseller sadece mülakat yapılan kişinin fotoğrafı
malar ve Bursa’da vali iken yaptırdığı tiyatro binasıyla tiyatro Melih Cevdet Anday, Haldun Taner, Nazım Kurşunlu, Çetin *Edebî eserlerin içerik, yapı ve üslûpları üzerinde tarafsız olarak ya- iken röportajda kullanılan görsel malzeme daha geniştir.
sanatının gelişmesine önemli katkıları olmuştur. Altan, Turgut Özakman, Aziz Nesin, Orhan Asena, Necati Cu- pılan eleştirilerdir.
malı, Recep Bilginer, Cahit Atay 3. Cumhuriyet Öncesinde Mülakat:
Güllü Agop’un yönetimindeki Osmanlı Tiyatrosu’nda 1870- Dünya Edebiyatında Eleştiri:
1880 arasında Türkçe oyunlar oynanmıştır. 5) 1960 Kuşağı: *Cumhuriyet’ten önce az ürün verilmiştir. Tanzimat döneminde Ziya
* 19. yüzyıldan itibaren yaygınlaşmıştır. Avrupa’da Boielau, Sainte Paşa, Rüya eserinde mülakat tekniğini kullanmıştır. Ruşen Eşref
1923, tiyatro bakımından bir dönüm noktasıdır. Tiyatromuzun Politik eğilimleri serttir. Beuve, Hippolyte Taine, Brunetiere, Jules Lamaitre, Anatole France, Ünaydın, Diyorlar ki eseriyle mülakat türünün ilk yetkin örneğini ver-
önemli sorunu olan, kadının sahneye çıkamamasının, Ata- Remy de Gourmont, Gustave Lanson, Lessing, Hazlitt, Cariyle, Rus-
Eğilimleri; toplum düzensizlikleri dünya siyaseti ve nedenle- miştir. Yazarın Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ile Mülâkat
türk’ün yüreklendirmesi ve verdiği güvence ile ortadan kalk- kun ve Belinski
rine genellemesine yöneliş, efsane ya da tarihe dayanarak eseri önemlidir.
mış olması önemlidir ayrıca, yine 1923 yılında Ankara Hükû-
çağın eleştirisi ve son olarak insanlık sorunları üzerine genel- Türk Edebiyatında Eleştiri:
meti, tiyatroyu desteklemek konusunda ilk adımı atmıştır. 4. Cumhuriyet Döneminde Mülakat:
lemesine yöneliştir.
İstanbul Şehir Tiyatrolarının temelini oluşturan Darülbedayi, *Tanzimat döneminde Batı’dan geçmiştir. Önceleri dil ile ilgili eleştiri- Hikmet Feridun Es - Bugün de Diyorlar ki
Sermet Çağan, Adalet Ağaoğlu, Kerim Korcan, Vasıf Öngö-
1914′te okul olarak kurulmuş; 1920′de Darülbedayi tarafın- ler yazılırken özellikle Namık Kemal ve Recaizâde Mahmut Ekrem,
ren, Turan Oflazoğlu Mustafa Baydar - Edebiyatçılarımız Ne Diyorlar
dan sahnelenen bir oyunda rol alan Afife Jale, sahneye çıkan eleştirinin sınırlarını genişletmiştir.
ilk Türk kadını olarak tarihe geçmiştir. 1970 Sonrası Türk Tiyatrosu: Gavsi Ozansoy’ - 40 Yıl Sonra Diyorlar ki
*Türk edebiyatında ilk eleştiri Namık Kemal’in “Lisan-ı Osmanînin
Bu dönemde iki yazarı Ahmet Nuri Sekizinci ve Musahipzade Toplumsal huzursuzlukların yoğun olduğu dönemlerdir. Edebiyatı Hakkında Bazı Mülahazâtı Şâmildir” yazısıdır. Yaşar Nabi Nayır - Edebiyatçılarımız Konuşuyor
Celal’dir. Ağırlıkla politik tiyatro üstünde durulur. *İlk eleştiri eseri Namık Kemal’e ait olan ve Ziya Paşa’nın “Harabat” Sermet Sami Uysal - Yahya Kemal’le Sohbetler
Batılı anlamda Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğ- Gerçekçi köy oyunları, tarihsel oyunlar, geleneksel Türk tiyat- şiir antolojisini eleştirdiği “Tahrib-i Harabat”tır.
Nurullah Berk - Ustalarla Konuşmalar
rul’dur. rosunun özelliklerine dayalı müzikli oyunlar, kabare oyunları, *Servet-i Fünun Dönemi’nde Batı tarzında eleştiriler kaleme alınmıştır.
epik oyunlar yazıldı. Abdi İpekçi - Liderler Diyor ki
Aka Gündüz, Ahmet Muhip Dıranas, Faruk Nafiz Çamlıbel, Re-
* Namık Kemal, Ziya Paşa, Recaizade Mahmut Ekrem, Muallim
şat Nuri Güntekin, Ahmet Kutsi Tecer, Cevat Fehmi Başkut, Aziz Özel tiyatrolar dikkat çekmektedir. 5. Cumhuriyet Döneminde Röportaj:
Naci, Mizancı Murat, Beşir Fuad, Hüseyin Cahit Yalçın, Ahmet Şu-
Nesin, Haldun Taner, Necip Fazıl Kısakürek, Tarık Buğra, Sa- *19. yüzyılda Amerika’da ortaya çıkan tür, Türkiye’de gerçek anlam-
”Dostlar Tiyatrosu” ve “Kent Oyuncuları” bu dönemde kurul- ayip, Ali Canip Yöntem, Nurullah Ataç, İsmail Habip Sevük, Ahmet
bahattin Kudret Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Nezihe da 1950’li yıllarda gelişmeye başlamıştır.
muştur. Hamdi Tanpınar, Yahya Kemal Beyatlı, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç,
Araz, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Sermet Çağan, Necati Cu-
Turgut Özakman, Oktay Arayıcı, Vasıf Öngören Tahir Alangu, Memet Fuat, Asım Bezirci, Rauf Mutluay, Metin And, Yaşar Kemal - Çukurova Yana Yana, Bir Bulut Kaynıyor, Peri Baca-
malı, Oktay Arayıcı, Vasıf Öngören, Melih Cevdet Anday, Başar
Sabuncu, Dinçer Sümer, Turgut Özakman, Refik Erduran, Bilge- Özdemir Nutku, Fethi Naci, Asım Bezirci, Berna Moran, Kenan Ak- ları, Bu Diyar Baştan Başa
1980’lerde bir durgunluk yaşadı.
su Erenus, Tuncer Cücenoğlu, Murathan Mungan, Ülkü Ayvaz, yüz, Cevdet Kudret, Nihat Sami Banarlı, Sabahattin Eyüboğlu, Yaşar
Fikret Otyam - Ha Bu Diyar, Topraksızlar
Refik Erduran, Orhan Asena, Turan Oflazoğlu, Necati Cuma- Nabi Nayır, Vedat Günyol, Murat Belge, Enis Batur, Atilla Özkırımlı,
Ferhan Şensoy, Mehmet Baydur.
lı, Melih Cevdet Anday, Turgut Özakman, Sabahattin Kudret Nermi Uygur Tahir Kutsi Makal - İç Göç, Acı Yol
1) 1.Dünya Savaşı Kuşağı: Aksal, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Başar Sabuncu, Din-
Yergi: Halil Aytekin - Doğuda Kıtlık Vardı
I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı bu dönemde iz bırak- çer Sümer, Bilgesu Erenus, Tuncer Cücenoğlu, Murathan
mıştır. Mungan, Ülkü Ayvaz, Ferhan Şensoy ve Mehmet Baydur *Divan şiirindeki karşılığı “hiciv”dir ve temsilcisi Nef’î iken Halk şiirin- Necmi Onur - Mezarlarında Yaşayanlar

1990’lı yıllarda Tuncer Cücenoğlu, Memet Baydur, Ferhan de “taşlama” diye adlandırılır ve temsilcisi Seyranî’dir. Celalettin Çetin - Büyük Göç
Musahipzade Celal, Reşat Nuri Gültekin ve Hüseyin Rahmi
Gürpınar Şensoy, Uğur Uludağ

www.sadikuygun.com.tr UYGUN 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI KAVRAM HARİTALARI

You might also like