Download as doc, pdf, or txt
Download as doc, pdf, or txt
You are on page 1of 235

1965 yılında doğdu. A.Ü.

İletişim Fakültesi'ni bitirdi.


Hürriyet, Milliyet, Aktüel gibi
basın kuruluşlarında çalıştı.
Halen gazetecilik yapıyor.

"Bu sözlüğün öncelikli


kaynakları kadınlardır.
Etrafımızda gördüğümüz,
karşılaştığımız, bildiğimiz,
büyük kent merkezlerinde ya
da ilçelerinde yaşayan
kadınlar. Yüz yüze görüşüp, sözcük topladığım bu
kadınların anneleri, anneanneleri, babaanneleri de
dolaylı olarak bu sözlüğün 'eski toprak' kaynakları
olmuş oldular... 'Argo en mazlum olduğu anda en
saldırgan olabilendir,' diyor Hulki Aktunç. Bence de
öyle. Kadınların yaratıcılıklarını, fantezilerini, neyle
nasıl alay ettiklerini görmek mümkün bu sözlüğün
sayfalarında."

Haminnemin meşhur lafıydı, diyerek andığımız sözler


vardır; Kadın Argosu Sözlüğü işte o sözleri, sözcükleri
bir araya getiriyor. "Kadın dili" kategorisinin Türkçe
sözlüklerde hiç işlenmemiş olduğunu düşünürsek
konusunda bir ilk Filiz Bingölçe'nin çalışması.

Büyük Argo Sözlüğü’nün yazarı Hulki Aktunç ise


kitap için yazdığı sunuşta şöyle diyor "Yaşamın ve
dilin içinde gizlenen büyük bir ada keşfediliyor.
Çılgın, alaycı, dramatik, şen şakrak, melul mahzun
bir ada. Bir sürü aptal herifin ve kızın ve kadının
derinliğine duyumsayamadığı ama yaşamakta olduğu
bir ada.
1
Son derece önemli bir dilsel kategori, yazı'nın kalıcı
alanına taşınıyor ilk kez. Bir erkek (hele bir 'herif'),
böyle bir keşfi asla başaramazdı. Olsa olsa, o adaya
kazara düşebilirdi, Robinson Crusoe gibi. Bir Cuma
bulabileceği de kuşkuludur."

Giriş,
Elimi kutuma soktum, yıllardır çer çöple
doldurduğum kutuma.
Göbeğimi uzun kesti diye haminnem, benim de aklım
alt deliklerde.
Sinsiyim işte, sofuyum, garezimi gülüşümün altına
çekiyor, uyuyorum. Ama bazen melaikeliğe soyunup
kuyruğumu eteğimin gölgesine sokuşturuyorum.
Gözetlendiğimi bildiğim için ne zamandır dip
köşelerde saklanıyorum.
Dudaklarımı büzüyorum ve tabii yalan söylüyorum.
Zaten her geçen gün anılarımı yitiriyorum.
Düşünsene, önce cüzdanımı çaldılar, içinde bütün
fotoğraflarımı da. Ardından aşk sayıklamalarımı.
Duraksamadan hemencecik verivereyim haberi.
Herhalde giderek nefret edicem bu şehirden. Hilkat ve
Sündüs ve Yegane ve Türkan... Beni görünce
sırıtıyorlar, üstüme yorgan yığıyorlar. Aslında bir
kaçak gibi hepsinden uzak duruyorum. Sabahları
uyandığımda odanın ve pencerenin boşluğu, derin
sessizlik. Her şeyin ortasında, taburenin üstünde
suyla dolu bir leğen duruyor. İki aybaşılı donumu bu
leğenin içine attım.
Kara su sessiz. Ama bak; bazen ürperti veriyor.
Yalnızca soğuk kış akşamları gün batar batmaz,
kalabalık caddelerden geçerek vapura binmenin
kendine özgü bir duygusallığı ve maceracılığı olduğu
kesin. Sonra bu çılgın hayvan yürümeye başlıyor.
kadar bezgin ki su, gene de ardında bıraktığı köpüklü
salya parlıyor. İştahlı bir dil gibi, upuzun bir dil gibi.
2
Çünkü yutmadan önce yalıyor.... Çevresini saran
dalgalar büyük; onlardan birinin içine kolayca sığıp
kıvrılabilirim!
İşte tümü burada... Güzeller ve lanetliler, geceleyin
sevecenliği gelenler, çöplük turnaları, yüzü yaralılar,
ciciği bereliler, şekli bozulmuşlar, rahmi alınmışlar...
Bu dili ya ben koparırım, ya onlar.
Bu sözlüğün öncelikli kaynakları kadınlardır.
Etrafımızda gördüğümüz, karşılaştığımız, bildiğimiz;
başta Ankara ve İstanbul olmak üzere büyük kent
merkezlerinde ya da ilçelerinde yaşayan kadınlar.
Onların anneleri, anneanneleri, babaanneleri de,
"haminnemin meşhur lafıydı" kaydıyla aktarılan
yüzlerce söz ile bu sözlüğün "eski toprak" kaynakları
oldular.
Bu sözlüğün içeriği derlenirken en basit yönteme
başvuruldu. Kadınlarla konuşuldu ve aynı kapıya
çıkan bir iki sorunun içi dolduruldu.
Kendi aranızda konuşurken ......'ya ne dersiniz?
Erkeklerin anlamayacağı biçimde söylemek
istediğinizde nasıl söylersiniz?
....... gibi durumlar için ne söylersiniz?
Bu sözlüğün yaklaşık olarak yüzde doksanı böyle
canlı tanıklarla konuşularak oluşturuldu. Geri kalan
kısmı ise basılı yan kaynaklara bakılarak derlendi.
Örnek cümleler genellikle tanıklardan istendi. İsimler
için ve kalıp cümleler için ise tanık cümle verilme
gereği çoğu zaman duyulmadı. Sıfat ve deyimler için,
sözel kültürün tadını yazılı kültüre geçirecek tanık
cümleler seçildi. Çünkü, bu sözlüğün asıl karakteri
sözlü kültüre dayanmasıdır.
Bütününe bakılınca
Bir dil oyunu mu bu?
Evet...
Kadınlar arası tanışıklığı mı güçlendiriyor?
Tabii...
3
Erkeklere kapalı bir üstünlüğü mü kanıtlıyor?
Galiba...
Bir dil bağıyla kopmaz bir doku mu oluşturuyor?
Şüphesiz...
Şifrelerle anlaşma çabası mı?
Yer yer...
Hayatı kendi dünyasıyla karşılama gayreti mi?
Sanırım...

Önce ürkek ve yavaş başlayan ama sonra


heyecanlandıran bir çalışmayla uzun yıllar süren bir
derlemenin ürünü bunlar. 2500'ü aşkın kadınla
temas sonucu öğrenildi. Bu sözlükte onların hepsinin
adını vermek isterdim. Fakat bu, bir dizi hukuksal
sorunun yanı sıra, kitaba yaklaşık 3040 sayfanın
daha eklenmesi demekti.

"Argo en mazlum olduğu anda en saldırgan


olabilendir," diyor Hulki Aktunç. Bence de öyle. Bu
sözlüğün kaynaklarının çoğu şüphesiz "temiz aile"
kadınları. Örneğin hemşireler, hasta bakıcılar,
doktorlar, ev kadınları, öğrenciler, işçi kadınlar,
gazeteci kadınlar, memureler, kuaförler, ağdacılar...
Onların yaratıcılıklarını, fantezilerini, neyle nasıl alay
ettiklerini görmek mümkün bu sözlüğün sayfalarında.
Eksik kalan parçalar var. Örneğin hapishanelerdeki
kadınlarla hiç temasa geçilmedi, genelevlerdeki
kadınlarla da istenen ölçüde temas sağlanamadı.
Kırsal alanın yerel söyleyişlerine pek girilemedi.
Sözlükte yalnızca kadın açısı görünsün isterdim tabii.
Ama bir ara açı var ki, onu da örneklemeyi tercih
ettim. Her iki cinsin cümle kalıbı olarak ortaklaşa
kullandığı, ancak kimi yerde sözcük seçiminde farklı
davrandığı laflara (ok.) ortak kullanım rumuzuyla yer
verdim. Ayrıca cinsiyetsizleştirilen alanları göstermesi

4
açısından da bazı ortak sözcük ya da kalıpları sözlüğe
aldım.
Amatör bir çalışma bu. Teknik açıdan bu sözlükte
yanlış arayan hiç zorlanmayacak. Bu konudaki tüm
eleştirileri sevinçle karşılayacağım.

**

Başta ülkemizin bütün kadınları olmak üzere


kadınlara has argonun adlı/adsız tüm yaratıcılarına,
sözlüğün toparlanışı, yazılışı ve baskıya hazırlanışı
sırasında bu çabaya benimle birlikte katılan ve her
duydukları tuhaf lafa gülücüklerini esirgemeyen ve
şakalarıyla tepki veren aileme, elbette önce anneme ve
babama teşekkür ediyorum. Ayrıca yardımlarını ve
görüşlerini esirgemeyen başta Hulki Aktunç olmak
üzere tüm dost ve arkadaşlarıma, katkıda bulunan
isimlerini sayamadığım 2500 kişiye teşekkür etmek
istiyorum. Bir de tabii editörüm Kemal Can ve
sözlüğün basıma hazırlanmasında emeği geçen
herkese teşekkürü borç biliyorum.

Sevgili okurlar,
Söylemek belki fazla, bu bir olgunun kâğıt üzerindeki
hali. Bu olgu, elinizdeki sözlüğe sığdığı kadarıyla her
zaman sınırlı kalacaktır. Oysa argo dediğiniz sınırsız
bir anonim oluşumdur, katkılarla yaşar, gelişir.

İşte bu yüzden,
Bu sözlükte eksik, yanlış bulduğunuz argo sözcük ve
deyimleri,
Bu sözlükte yer almayan yeni kavram ve deyimleri,
Ne anlama geldiğini,
Örnek bir cümleyle birlikte,
Ve sizinle irtibat kurabileceğim imkânları da
belirterek,
5
kadinargo@yahoo.com adresine veya yayınevine posta
kanalıyla Filiz BingölçeArgo koduyla yollamanızı rica
ediyorum.
Şimdiden teşekkürler...

A
ABA ALTINDAN SİK ÖLÇMEK Yetersiz bilgilerle bir erkeğin
cinsel gücünü tartmaya çalışmak & Az bilgiyle bir şeyin aslını
öğrenebileceğini sanmak. "O kadar da leyla olunmaz ki canım.
Sen kalk aba altından sik ölçmeye soyun sonra da o siki görünce
bas yaygarayı!"

ABAROT GÖT Çalım satan, hava atan kişi. "Sen de amma


abarot götmüşsün annem, gören de sol taşaktan düştün sanır."

ABAZA Uzunca süre cinsel ilişkide bulunmadığı için cinsel isteği


artmış, azmış kimse. & Sürekli cinsel doyumsuzluk içinde
yaşayan kimse.

6
ABAZA GEVREĞİ Cinsel olarak doyumsuz, aç (abaza) erkeğin
iyice sertleşmiş ya da hemen sertleşen cinsel organı.

ABAZA MUHABBETİ Sürekli cinsel ilişkiden söz edilen sohbet.

ABAZA CENNETİ Cinsel iştahı artıracak/doyuracak imkanlarla


dolu yerler için söylenir. Özellikle üstsüzlerle dolu plajlar için
kullanılır. "O yaz Bodrum tam bir abaza cennetiydi."

ABIŞ ve Saf ve kılıbık erkek. "Herif o kadar abış çıktı ki,


Leyla'nın elinde pijama düğmesi oldu valla."

ABONE Bir kimsenin veya şeyin hayranı, seveni. "Sen ona


bakma, abonesi bol kızdır, hangi çükü prensi seçeceğini
bilemediğinden böyle aptal aptal dolaşıyor. "

ACEMİ ADAMIN ELİNDE AM AĞACA ÇIKAR (ar. İbr.


türk)Cinsellik konusunda deneyimsiz erkeklerin cinsel ilişki
fırsatlarını kaçırdıklarını anlatmak için alay yollu olarak
söylenir. & Acemilerin her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırmalarını
anlatmak için kullanılır.

ACEMİ AVRAT SİKİ BAŞINA DOLAR Deneyimsiz kimselerin


yaptıkları işleri yüzlerine gözlerine bulaştırdığını anlatmak için
söylenir. & Cinsel konularda deneyimsiz kadınların
başarısızlığını vurgulamak için kullanılır.

ACEMİ ÖRDEK YA BAŞINDAN YA KIÇINDAN DALAR (ar.


türk)Cinsel konularda heyecanlı ve beceriksiz erkekler için alay
yollu olarak kullanılır. & Bilgisiz ve tecrübesiz kimsenin
şaşkınlığını için alay yollu olarak söylenir.

ACIDIK AM VERDİK ADIMIZ OROSPU KALDI İnsanlara


gereksiz yere acımanın zarar getireceği konusunda alay yollu
olarak söylenir.

ACIKCICIKLANMAK Heveslenmek. "Bakıyorum albatrosu


görünce iyice acıkcıcıklandın şeker. "

ACUR GÜZELİ (ar.türk.)Çirkin erkek. "Takmış bir acur güzelini


koluna gek gek geriniyor. "

7
AÇ DA GÖTÜNÜ ZEKLEN (Kendisi ile) Alay edenlere bozulanlar
tarafından hakaret yollu kullanılır.

AÇ KARIN YÜKSEK NALIN SALLAN TAŞAKLARIM SALIN


Çaresiz ve saçma durumda umursamaz bir edayla söylenir. &
Yoksul ve parasız kalındığında biraz da artık hiçbir şeyi
takmayan bir vurguyla kullanılır.

AÇIK KIÇA SERİN YAYLA Hiçbir şeyi olmayanın derdinin de


olmayacağını vurgulamak için kullanılır. &"Bana ne, beni
ilgilendirmez"anlamında söylenir.

AÇIKTA AMCIK GÖRMÜŞ GİBİ ELİNİ UZATMAK (Erkek için)


Kendisini ilgilendirmeyen şeylere karışmak.

AÇIKTA AMCIK GÖRMÜŞ GİBİ SIRITMAK Lüzumlu lüzumsuz


ve sinir bozacak biçimde gülmek.

AÇIL YUMUL BÖREĞİ Cinsel ilişki. Cinsel ilişki kurmak. "Hoop.


Vakit kaybetmeden yeni evliler açıl yumul böreği yapmaya
giriştiler. "

AÇILMADAN İADE (ar.türk)Hiç cinsel ilişki kurmadan ölen


kadın ya da erkek.

AÇILMIŞ DELİĞE HERKES KOR Kolay olan işlerin herkes


tarafından yapılabileceğini anlatmak için söylenir.

AD AYŞENİN AMCIK MENEKŞENİN (AD ALİNİN GÖT VELİNİN)


Bir işte sorumluluğu üstlenen, eziyeti çekenle o işten
yararlanan, sefasını süren kimsenin aynı kişi olmayabileceğini
anlatmak için söylenir. & Bir kişiye iftira atılması durumunda
kullanılır.

ADAM KÜSÜRATI (ADAM MÜSVETTESİADAM NAMZEDİ)


Dürüst ve sorumluluk sahibi olmayan kimse. & Bir erkeğin
kendisinden beklendiği gibi davranmaması halinde kullanılır.

ADAM SANDIK EŞEĞİ GÖTÜMÜZE GİRDİ TAŞAĞI (ADAM


SANIRSIN YAVŞAĞI BAŞINDA YARAR TAŞAĞI) Beklenmedik

8
kimseden beklenmedik kötülüğün geldiğini anlatmak için
söylenir.

ADAM YİYEN ÇİÇEK Çok sayıda erkekle ilişki kurmuş ve


hepsini de kullanarak bir diğerine geçmiş, çok erkek eskitmiş
kadın.

ADAMIN TAŞAĞI ŞİŞER DERDİ SANA DÜŞER Çok


yardımsever, başkalarının sorunların çözmeye kendini adamış
kadınlar için alay yollu olarak kullanılır. & Başkalarının
meselelerini fazlasıyla üstlenenlerle alay etmek için söylenir.

ADAPTASYON Rüküş, gösteriş meraklısı kimse. "Ne giyinmeyi


bilir, ne takıp takıştırmayı, karı tam adaptasyon. "

ADİSABABA Saç sakal birbirine karışmış bakımsız adam.

ADRENALİN BAĞIMLISI (fr.türk)Heyecan ve macera arayan


kimse.

ADRENALİN BASMAK (fr.türk. f)Heyecan duymak, heyecandan


yerinde duramamak.

AGOPUN ÖKÜZÜ Şaşkın, pasif ve aptal aptal düşünen erkek.

AĞIR ENDAM FISTIKİ MAKAM Tembel ve hımbıl. Oturduğu


yerden kalkamayan kişi.

AĞIR TOP Erkeklik organı, penis. & Etkili ve nüfuzlu kimse.

AĞIR VASITA Şişman, hareket etmekte zorlanan insan. Daha


çok haddinden fazla şişman kadınlar için kullanılır.

AĞIZ TAMBURASI ÇALMAK (türk.ar)Bir kimseye bir konuda


akıl vermek fakat söylediklerini dinletememek. & Gevezelik
etmek. "Ben Ayşe'ye o konuda çok ağız tamburası çaldım ama
kıçına takan var mı!"

AĞIZA TAT BOĞAZA FERYAT Karın doyurmaya yetmeyen az


miktarda yiyecek.

9
AĞLADIK AĞLADIK GÖZDEN OLDUK VERDİK VERDİK
GÖTTEN OLDUK Bir kimsenin fazla fedakarlık yapmasının,
dertleri çok düşünmesinin sonuçta kendisine zarar verdiğini
anlatmak için söylenir.

AĞZI AŞAĞI Dişilik organı, vajina.

AĞZI FİYONK OLMAK Bir şeye ya da bir gelişmeye çok


sevinmek. & Gülmek. "Hadi hadi senin de beleşi görünce ağzın
fiyonk oldu, saklama ay!"

AĞZI GÖT Küfürlü konuşan kişi.

AĞZINA FERMUAR ÇEKMEK (türk.fr.türk.f)Birisini zorla


susturmak. & Bir kimseyi konuşmaması konusunda uyarmak.
"Sen Osman amcana bakma ayol, ben şimdi onun ağzına
fermuar çekerim. "

AĞZINA SALINCAK KURUP SALLANA SALLANA SIÇMAK Bir


kimsenin yüzüne karşı çok ağır hakaret etmek için söylenir.

AĞZINA SUSTURUCU TAKMAK Erkeğin prezervatif takarak


seks yapması. "Aman unutma, ağzına susturucu takmadan
sakın ilişkiye girme sonra üzülen sen olursun şekercim. "

AĞZINA SÜT DAMLATMAK Bir kimsenin üzerine titremek, ona


gözü gibi bakmak. "İyi be herif o kadar alışmış ki ağzına süt
damlatılmasına, yorgunluktan da hastalıktan da anlamıyor, hep
ilgi bekliyor. "

AĞZINA ŞEYTAN İŞEMEK Dedikodu ve küfürle konuşmak. &


Sır tutamamak. "Onların ağzına şeytan işemiş. Burda sır diye
söylersin onların ağzında zır olur. "

AĞZINDAN SAKIZI DÜŞMEK Çok şaşırmak. "Ay allah seni


inandırsın öyle afalladım ki ağzımdan sakızım düştü. "

AĞZINI AYIRMAK Bir kimseyle cinsel ilişki kurmak için çok


istekli davranmak. & Cinsel ilişki kurmak.

10
AĞZINI KIÇINA, KIÇINI AMINA DİKMEK Birinin sözünü
kesmek, kötü söz ve küfürle susturmak amacıyla kullanılır.
Daha çok bir tehdit vurgusuyla söylenir. "Bak kızdırma beni
gelirsem yanına ağzını kıçına kıçını amına dikerim"

AĞZININ DİNGİLİ ÇIKMAK Çok küfürlü konuşmak. Bir


kimsenin ağzından çıkanı kulağının duymadığı durumlarda alay
yollu olarak kullanılır.

AĞZININ İÇİNE DÜŞMEK Birisinden çok hoşlanmak, onunla


birlikte ve yakın olabilmek için herşeyi yapmak. & Birinin
sözlerini hayranlıkla dinlemek.

AĞZININ TEMİZ TARAFINI AÇMAK Küfür etmek. "Bak şimdi


benim ağzımın temiz tarafını açtırma kes sesini. "

AHİLKELEK Tüysüz erkek. "Aman ben de ahilkeleklerden hiç


hoşlanmam. Herif dediğin şöyle tanrı triko olacak kardeşim. "

AHLATAĞA Aptal ve bön erkek.

AK YARAK KARA YARAK AMCIK ÖNÜNDE BELLİ OLUR (AK


GÖT KARA GÖT GEÇİTTE BELLİ OLUR) Dar ve kritik
zamanlarda kişilerin ve ilişkilerin gerçek durumunun
anlaşılacağını anlatmak için kullanılır.

AKA DA BOKA DA KONMAK Bir kimsenin gönlünün kimi


isteyip kimi seveceğinin belli olmadığını anlatmak için söylenir.

AKAPULKO Bekaret zarı.

AKAPULKO ÇIKARMASI Bekaret zarının yırtıldığı ilk ilk cinsel


ilişki.

AKIL GÜLÜ Çokbilmiş kadın.

AKİDE ŞEKERİ (ar. fars.)Hoş ve yakışıklı erkek. Delikanlı.

AKLI AMINDA Cinsel konulara duyduğu ilgiden dolayı başka


şeylere karşı dalgın ve dikkatsiz kadın. Cinsellik meraklısı
kadınları aşağılamak için kullanılır.
11
AKLI ERMEDEN GÖTÜ SAKIZ ÇİĞNEMEK Bilgisiz ve toy
kimselerin boyundan büyük işler yapmaya kalkışması.

AKREP Kötü ve bir insana zarar veren akraba.

AKŞAM AHIRA SABAH ÇAYIRA, ARADA BİR İKİ SOKARCA


Zevkleri olmayan; evden işe, işten eve yaşayan; cinsel iştahı da
yerinde olmayan erkekler için söylenir.

AL SEPETTEN BİR HIYAR Bir erkeğin haddinden fazla aptal ve


bön olduğunu vurgulamak için söylenir.

AL TURPU VUR SİKE YAZIK OLDU TURPA Bir erkeğin aptal ve


bön olduğunu anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

ALABULA KUŞU İltifatla kadın tavlamaya çalışan erkek.&


Erkeklik organı, penis. & Kadın ayırt etmeyen bulduğuyla
yetinen erkekler için alay yollu olarak kullanılır.

ALADİNGİLDONİ Cinsel açıdan azgın ama hiçbir çekiciliği


bulunmayan kaba saba erkek.

ALAFICIRIK Hile, düzen, dalavere. & Tuzak.

ALAFORTANFONİ (Alev örten huni)Dişilik organı, vajina.

ALAGEYİK Sevgilisi ya da karısı tarafından aldatılmış erkek.


"Senin alageyiğin boynuzları iyice parlamış bakıyorum. "

ALAKAYA NEŞKAYFE (ar. İng)Tutarsız ve konuyla ilgisiz sözlerle


alay etmek için söylenir.

ALAMANKAZMASI Aptal ve bön kimse

ALAYININ ADI BİR KARANLIKTA TADI BİR Cinselliğe sıra


geldiğinde bütün erkeklerin aynı olduğunu anlatmak için
kullanılır.

ALBATROS Geniş omuzlu, uzun boylu ve yakışıklı erkek.

12
ALÇACIK DAM BEDAVAYA GİTTİ AM Bir konuda faka
basıldığını anlatmak için söylenir.

ALÇAK KÖFTE (türkfars.)Hain ve acımasız kadın. & Boyundan


büyük işlere kalkışan kişi. "O ne alçak köftedir o, sağ gösterir sol
vurur. "

ALDIM ELE VERDİM YOLA Kadının erkeği cinsel ilişkiye


hazırlaması. & Bir kişiyi yola getirmek.

ALEKSANDIR SİKSALLANDIR Cinsel çağrışımları nedeniyle


üretilen özel adlardan. Rus isimlerine benzetilmiştir. & Rus
erkek.

ALET (ar.)Erkeklik organı, penis.

ALIRSIN ABARA ABARA GİDERSİN KABARA KABARA Her


yapılanın bedelini ödemek gerektiğini anlatmak için söylenir. Bir
kimsenin yaptıklarının karşılığını, cevabını, dersini aldığını
anlatmak için kullanılır. "Bize yamuk yapmak o kadar kolay
değil annem. Alırsın abara abara gidersin kabara kabara. "

ALIRSIN İMAMIN DÜDÜĞÜNÜ Yapılması zor bir şey için uyarı


mahiyetinde kullanılır.

ALLAH CEZVENİ VERMESİN (ALLAH CIZIRTINI VERMESİN)


( ar. ar. türk)Boyundan büyük işlere kalkışanlar ya da büyük söz
söyleyenleri küçümsemek için söylenir. &"Allah belanı
vermesin"cümlesine benzer biçimde kullanılır.

ALLAHIN FASULYE ÖKÜZÜ Kaba saba ve görgüsüz erkek.


"Allahın fasulye öküzü bir de kalkmış benden ilgi bekliyor. "

ALLAHIN İTEKLEDİĞİ YERDE OTURMAK Çok uzakta oturmak.

ALLAHINA YAN BAKMAK (ar.türk.)Çok çirkin olmak.

ALLAHÜMME Fİ KARAR SOKAK SOKAK SİK ARAR


(ar.türk.)Erkek meraklısı kadınlar için alay yollu olarak
kullanılır.

13
ALLERJİ KAPMAK (yun. türk. f)(Bir şeyi, birisini) Sevmemek,
sinir olmak. "Aman bana Meliha deme de ne dersen de. Ondan
allerji kapıyorum. "

ALT DELİĞE OTURTMAK Bir kimsenin kötü duruma


düşmesine neden olmak. & Bir kimseyi çok üzmek. "Aman
bütün erkeklerin boynu altında kalsın kadını alt deliğe oturtana
kadar çabalarlar hepsi de. "

ALT DELİK Göt, kıç.

ALT İĞNECİK Erkeklik organı. Penis.

ALT TARAFINI VERMEK Gizli ve sır olarak sakladığı şeyleri boş


bulunup başkalarına anlatmak. & Özellikle cinsel hayatı
konusunda başkasına gerekmeyen şeyler anlatmak.

ALTÇI ve Birden çok karısı olan erkeğin ilk karısı.

ALTI OVAL ÜSTÜ AVAL (türk.fr.)Giyinmeyi bilmeyen kişilerle


alay etmek için kullanılır.

ALTIN KIZLAR Boşanmış, dul kadınlar grubu.

ALTINA DÖŞEK ÜSTÜNE YORGAN OLMAK Bir kadının


erkeğinin bütün ihtiyaçlarını karşılayıp, onun her isteğini
yapması.

ALTINA YATMAK Bir erkeğin cinsel isteklerine boyun eğmek.&


Bir konuda başkasına kayıtsız şartsız teslim olmak. & Birisinin
egemenliğini kabul etmek.

ALTINI OYMAK Cinsel açıdan kullanılmak. & Bir kimsenin


haberi yokken işini bozmak. & Hileyle tuzağa düşürmek,
arkasından iş çevirmek.

ALTÜST BÖREĞİ Cinsel ilişki. Cinsel ilişkiye girmek.

AM AĞACINDAN DÜŞMEK (AĞAÇTAN DÜŞMEK) İlk cinsel


tecrübeyi edinmek.

14
AM BANKASI (türk.ing)Fahişe, orospu.

AM BİTİ Küçük çocuk. & Pezevenk.

AM BULUP KILINI ARAMAK Elindekiyle ya da bulduğuyla


yetinmemek. "Aman be sen de çok oldun. Bizim köyde senin
gibisine am buldun kılını arıyon derler. "

AM ISININCA SİKE PAHA OLMAZ Kadının cinsel ilişki isteyince


önünde engel olmayacağını anlatmak için söylenir. & Cinsel
istekleri artan kadının erkek seçme konusuna vakit ayırmadığını
anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

AM SALAK (Erkek için) Salak ve cinsellik düşkünü kimse. &


(Kadın için) Cinsel anlamda kendini kullandıran kişi.

AM ÜSTÜNDE GÖT SİKMEK Olmayacak yerde olmayacak şey


yapan ya da yapmak isteyen kimseler için alay yollu olarak
kullanılır. "Hadi lan sen de gözümün içine baka baka am
üstünde göt sikebileceğini mi sandın. "

AM VERDİK AYIYA GELDİ SIÇTI HALIYA İyilik yapınca


karşılığının alınamadığını, hatta nankörlükle karşılaşıldığını
alaylı bir dille anlatmak için söylenir. (Özellikle cinsel ilişkide)

AM YALAMAK (Bir kadına) Yalakalık yapmak.

AMAN DA SEV BENİ Sevgisi ile şantaj yapan kimseler için alay
yollu olarak kullanılır. "Neymiş beni bir daha aramazmış,
arkadaşlığımız bitermiş, bir daha onun yüzünü göremezmişim.
Aman da sev beni. "

AMBAR (fars.)Dişilik organı. Vajina.

AMBARCI (fars.türk.e.)Pezevenk.

AMBELEBULYA Aptal ve bön, cinsellikten başka şey


düşünmeyen kadın.

15
AMCAM Herhangi bir erkeğin adı bilinmediğinde ya da
söylenmek istenmediğinde kullanılır. "Amcam benimle işi
ilerletmek istedi ama... "

AMCIĞI KAMAŞMAK (Bir erkekten) Cinsel açıdan çok


etkilenmek. & Cinsel ilişki kurmak istemek.

AMCIK AĞIZ Sürekli cinsellik konuşan kadın. & Zaman zaman


kadınların cinsel organlarından ya da cinsel çekiciliklerinden
çokça söz eden erkekler için de söylenir. & Küfür ve hakaret
kastı ile de kullanılır.

AMCIK KAÇTI SİK DÜŞTÜ İlintili şeylerin ancak birlikte


olduklarında kendilerini gösterebileceklerini, biri olmadan
diğerinin de bir anlamı olamayacağını anlatmak için alay yollu
olarak kullanılır.

AMCIKLAMAK Bir konuya birden atılmak. Bir şeye iştahla, onu


bozacak kadar aceleyle saldırmak. "Yeter annem be bu kadar da
amcıklama herşeyi. "

AMDAN KOVSA GÖTTEN GİRMEK Bir kişiden ya da onun kötü


davranışlarından kurtulmanın zor olduğunu anlatmak için
kullanılır. & Israr etmek. Israrcı kişiler için söylenir.

AMELE (ar)Kılıksız kimse. & Kaba saba ve görgüsüz erkek. &


Çalışmaktan başka bir şey bilmeyen kişi.

AMELE YANIĞI (ar.türk) Vücudun güneşte homojen olarak


yanmamış olması. Vücutta giysi izleri kalması durumunda
kullanılır.

AMELİYATLA VİCDANINI ALDIRMAK Merhametsiz ve katı


kalpli kimseler için söylenir. "Ne o yoksa ameliyatla vicdanını mı
aldırdın şeker. "

AMGENERAL Orospu, fahişe.

AMI AZMAK (Kadın için) Cinsel açıdan çok istekli olmak.

16
AMI DÜNYA (türk.ar.)(Kadın için) Cinsellik dışında ilgisi,
merakları olmayan kişi.

AMI İLE ÖVÜNEN GÖTÜNDEN HAMİLE KALIR Bir kimsenin


övünürken bazı eksik ve açık yerlerini de düşünmesi gerektiğini
anlatmak için kullanılır. & Başarı sarhoşluğuyla alay etmek için
söylenir.

AMI KEL Beceriksiz. & Yoksul kişi.

AMI KURUSUN! Bir kadına beddua etmek için ya da hakaret


yollu olarak söylenir.

AMI OLANIN İMANI OLMAZ Kadınların acımasız olduğunu


anlatmak için söylenir.

AMI SULANMAK Bir kimseye fazlasıyla cinsel istek duymak. &


Heveslenmek.

AMI ZÜLÜFLÜ (türk.fars.)Güzel ve genç kadın.

AMIMIN İÇİNDE (AĞZIMIN İÇİNDE)! "Nerede?"sorusuna karşılık


alaycı olarak söylenir.

AMINA GÖRE SİK ARAMAK (Kadın için) Kendine göre birini


aramak.

AMINDAN ÇIKAR GÖTÜNE YAPIŞIR Bir kimsenin cinsel açıdan


düştüğü kötü durumdan ya da kullanılmaktan bir türlü
kurtulamadığını anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.
"Bizim Nezahat da bir türlü şu adamdan kurtulamadı. Herif
karının amından çıktı götüne yapıştı"

AMINI ALNINA YAPIŞTIRMAK Cinsellik konusundaki isteklerini


açık açık ifade etmek. & Cinsel konularda açık açık
konuşabilmek.

AMINI ÖNÜNE KATIP GİTMEK Kocaya kaçmak.

AMİN Dişilik organı. Vajina.

17
AMİP Erkeklik organı. Penis.

AMLA GÖT KOVLAŞILMAZ Alakasız şeyleri birbirine


karıştıranlarla alay etmek için söylenir. & Kıyaslamaya
gelmeyecek durumlarda kullanılır.

AMMAK (Birisine, bir şeye) Boş vermek, fazla önem vermemek.


&"Amarım"biçiminde kullanıldığında; bir kimseye gününü
göstereceğini, hesap soracağını anlatmak vurgusuyla söylenir.

AMPİPİRİK ve (ono)Cinsel açıdan, özellikle cinsel hastalıklar


konusunda çok evhamlı kadın.

AMPULLERİ YAKMAK (fr. türk. f.) Bir kimsenin göğüs


dekoltesini abartarak, göğüslerini teşhir etmesi. "Hadi yine
ampulleri yakmışsın müşteri bekliyorsun. "

AMUDA KALKMAK (ar.türk.f.) (Erkek için) Bir kadını cinsel


açıdan çok istemek ve bunu her hareketiyle belli etmek. Kadına
kur yapmak konusunda aşırıya kaçmak. "Karşımda amuda
kalkıyor yapmadığı maskaralığı bırakmıyor. "

ANADOLU Rahim

ANADOLU KANA BATTI Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

ANAKTAR Erkeklik organı, penis. Genellikle işlevini yerine


getirmekte zorlanan penisler için kullanılır.

ANANAS Aptal ve bön kimse.

ANASI DANASI VANASI Bir kimsenin bütün ailesi, sülalesi.


"Anası danası vanası hepsi kalkıp geldiler. "

ANASI SİKİLMEK Çok yorulmak. & Bir konuda kullanılmak.

ANASI TURP BABASI ŞALGAM Aptal ve bön kimse. & Bir


kimsenin ailesini küçümsemek için kullanılır.

ANASINI DİKMEK Birisini çok zora sokmak. Birisine zarar


vermek. & Bir şeyi bozmak, berbat etmek.
18
ANASINI EŞEK KOVALASIN Bir kimseyi artık istemediğini
onunla bütün ilişkisini bitirdiğini anlatmak için söylenir.

ANASININ AMINA SELVİ AĞACI DİKİLMEK Bir kimsenin çok


zor durumda kaldığını anlatmak için kullanılır.

ANASININ DİNİ Çok pahalı veya çok abartılı.

ANASININ KARNINDA DOKUZ AY YARAĞA GÖT VERMEK


(Özellikle bir erkeğe) Hakaret etmek için kullanılır. & Eşcinsel
erkeğe ağır hakaret etmek için söylenir.

ANASININ MEMESİ GİBİ YAPIŞIP ÇEKMEK Tiryakilik. &


Sigarayı gayretle içmek.

ANASININ NİKAHI (tür.ar.)Çok pahalı. Ederi alım gücünün çok


üzerinde olan mallar için söylenir.

ANASININKİNİ ÇAY TABAĞINDA GÖRMEK Bir kimseye


yapmak istediği şeyin onu çok zorlayacağını anlatmak için alay
yollu olarak kullanılır. "Yok yavrum fazla üsteleme, sen anca
ananınkini çay tabağında görürsün. "

ANAVATAN Rahim.

ANAVATAN KAN AĞLIYOR Regl olmak, kadınların aylık


kanaması.

ANDRİKA Bakire olmadığı halde öyleymiş gibi davranan ya da


cinsel konularda deneyimsiz taklidi yapan kadın. "Bakma sen
onun değilmiş gibi davrandığına ama herşeyi bilir. Ne andrikadır
o.. "

ANDROJEN ARTIĞI (fr. türk)Cinsel ilişkiye giremediği için


istekleri birikmiş erkekler için alay yollu olarak kullanılır. Abaza
erkek.

ANDROJEN ATMAK (fr. türk. f)Erkeğin cinsel ilişki istediği


yönünde sinyal yollaması. "Baktım herif benden tarafa androjen
atıyor, ben de ampulleri yaktım. "

19
ANDROPOZYO ve Sinirli ve stresli bir imaj çizen orta yaştaki
erkek. & Emekli erkek.

ANGUTYO Aptal, budala ve bön kimse.

ANKARA'DA OTURUP İSTANBUL'UN BOKUNU KARIŞTIRMAK


Hiç ilgisiz kimselerin çok uzaktaki, gereksiz şeylerle uğraşması.

ANTENİ KIRIK RADYO İktidarsız erkek.

ANTİKORUNU KESMEK (yun. türk.f)Bir kimseyi en sevdiği ve


ihtiyacı olan şeyden mahrum etmek. & Bir kimseyi dövmek. "Bak
beni kızdırma gelirsem yanına antikorunu keserim ben adamın. "

ANTRAKT GÜLÜ (ing. fars.) Araları, boş kalan anları dolduran


önemsiz şahsiyet. & Erkek eşcinsel.

APAÇİ TAKILMAK Ağdası geldiği halde kıllarını aldırmamak.


"Sen de apaçi takılıyorsun bakıyorum, Koltukaltlarından saç
örgüleri sarkıyor. "

APOLETLERİNİ SÖKMEK Bir kimseye eskiden verdiği değeri


artık vermemek. & Birisiyle kurduğu ilişkiyi bitirmek.

APTAL SAPTAL Bir şeyin lüzumsuz ve anlamsız olduğunu


belirtmek için kullanılır.

APTALMATİK Sürekli aptallık yapan kişi.

APUKURYA MASKARASI (yun.ar.)Çok boyalı ve rüküş kadın. &


Ciddi işleri ve törenleri bile sulandıran kimse.

ARABI BUDATMAK Erkeğin cinsel organının zarar görmesi.

ARAKİYE (çing.türk.e)Çalmak ve kendisinin olmayan bir şeye el


koymak. & Hırsızlık yapan kadın.

ARALIK BİTİ Küçük çocuk.

ARAP Erkeklik organı. Penis.

20
ARAP ÇORAP (ARAP ÇORBASI) Karmakarışık ve çetrefil durum.

ARASAYA GİTMEK Aranırken, bulunması gerektiği yerde


olamamak. "Yok anam onu bekleme gelmez, arayasaya gitti,
ancak yarın gelir. "

ARAŞMAK Telefon yoluyla haberleşmek.

ARAYA REKLAM ALMAK (türk.fr.türk.f.)Konuşma arasında


nedensiz yere birisinin övülmeye başlanmasını alaya almak için
kullanılır.

ARAYICI FİŞEĞİ (türk.fars.)Doyumsuz ve hiçbir şeyle memnun


olmayan kimse.

ARIZA ÇIKARMAK Kavgaya neden olacak bir polemik yaratmak.

ARIZALI ve (ar.)Bunalımlı ve ne zaman ne yapacağı önceden


kestirilemeyen kadın. & Cinsel hastalığı bulunan fahişe.

ARKA VAGON (türk.ing.)Kalçalar, kıç, göt. "Onun da arka


vagonları baya hörmetli. "

ARKADAN ÇEKİŞLİ Erkek eşcinsel.

ARKASINDA SEMERİ ÖNÜNDE EMERİ Hiç boş zamanı


olmayan çocuklu ve çalışan kadın.

ARKASINDAN TENEKE ÇALMAK Bir kimsenin çekip gittiğine


sevinmek. Birisini yanından kovarken zevk almak.

ARŞİVE MANŞET OLMAK (fr.fr.türk.f)Eski güzelliği ya da


çekiciliği kalmamak. & Ses getireceğini düşünerek yapılan bir
şeyin beklenenin aksine kimsenin ilgisini çekmemesi.

ARTEMA (tic.m)Mahallesinde başını örtüp merkeze gelince açan


kadın.

ARZ TALEPTEN KİLOMETRE YAPMAK Talebe göre bir malın


fiyatını artırmak. & Kendisini çok değerli ve bilgili göstermesini
bilen kimseler için söylenir.
21
ASABİYET KATSAYISI (ar.tü1rk.)(Özellikle kavgada ya da
tartışmada) Giderek sinirlendiğini anlatmak için kullanılır.

ASILMAYIN GARAJA GİDER (türk.fr.türk.)"Yılışma, sırnaşma,


boşuna üsteleme"anlamlarında alay yollu olarak kullanılır. & Bir
kadının evli ya da nişanlı olduğunu belirtmek için söylenir.

ASINTI OLMAK Sırnaşmak. Hoşa gitmeyecek biçimde ilgi


göstermek. "İyice asıntı olmaya başladı, dehleyeceğim bir türlü
yapamıyorum. "

ASİTLİ Kötü ve iğneleyici laf söyleyen insan.

ASKER ETMEK Kadının erkeği ayartıp ereksiyon aşamasında


aniden fikir değiştirmesi ve ilişkiyi kesmesi. & Randevulaştığı bir
kimseyi bekletmek. & Bir kimsenin uzun süre ayakta durmasına
neden olmak.

ASLINA SADIK Kaba ve eğitilmemiş kimse. Kaba erkeklerle alay


etmek için söylenir.

ASMA DİKMEK Umursamamak, aldırış etmemek. "Bizim kız


böyledir, bir kere asma dikti mi bir daha öldür allah ilgisini
çekemezsin. "

ASORTİK Havalı şey ya da kimse. "Sen de baya asortik


giyiniyorsun bu aralar. Anlayalım yani. "

ASPAR Yalan. Doğru olmayan. & Asılsız dedikodu.

ASSOLİST Toplantılara ya da kabul günlerine daima geç kalan


her zaman en son gelen kimse.

ASTAR İSTEMEK Cinsel ilişki isteğini belli etmek için söylenir.


"Kız senin canın iskender’le astar istiyor di mi, hadi itiraf et. "

ASTROGÖT Kıç, kalçalar. & Aptaldan daha aptal kişi.

ASTRONOT NİYAZİ (ing.türk) Hayal aleminde yaşayan ve bu


nedenle de sürekli hayal kırıklığına uğrayan kişi.

22
AŞAĞI MAHALLE KAN GÖLÜ Regl olmak, kadınların aylık
kanaması.

AŞINMAK Çok yorulmak ve bir şeyden fazlasıyla bıkkınlık


getirmek. & Yaşlanmak.

AŞK EFEKTİ (ar.ing.)Öpücük.

AŞMAK Bir kimsenin kendisinden beklenmeyecek kadar etkili ve


heyecanlı davrandığını görünce alay yollu olarak kullanılır. "Sen
aşmışsın şekerim, artık kim tutar seni!"

AT SİNEĞİ GİBİ BACAKARASINDA YAŞAMAK (Özellikle erkek


için) Cinsel ilişkiye çok meraklı olmak.

ATA BİNMEK Cinsel ilişkide kadının üstte olduğu pozisyon.

ATAR DAMAR OLMAMAK Bir kimsenin yeteneği ya da


hislerinin yeterli düzeyde olmadığını anlatmak için söylenir. &
Cansız, heyecansız kimseler için kullanılır.

ATEŞ Para.

ATEŞ ALMAK (fars.türk.f)Aşık olmak, sevdalanmak, sevmek.

ATEŞBALIĞI Erkeklik organı. Penis.

ATEŞE NAL KOYMAK Bir kimseyi çok etkilemek, büyülemek.


"Kız herifin nalını ateşe koydu. Kolaysa beriki alsın gözlerini
kızdan."

ATEŞLİ TAZE (Özellikle kadın ya da genç kız için) Cinsel açıdan


istekli. "Filmdeki ateşli taze öyle bir zıpladı ki herifin üstüne..."

ATIP KÖR ETMEK Bir kimseyi susturacak lafı söylemek.& Bir


kimseye yerinde ve zamanında karşılık vermek.

ATİKE DONDİKE Durmadan aynı şeyi yapmak ya da söylemek.


& Her şeyi birkaç kez tekrarlayan takıntılı kimse.

23
ATLAR NALLANIRKEN KURBAĞALAR AYAK UZATMAZ
Büyüklerin işlerine küçüklerin karışmaması gerektiğini
anlatmak için kullanılır.

ATMIK Ersuyu, meni, sperm.

ATRAKSİYON Hile dalavere, numara. & Yalan, uyduruk,


düzmece.

ATTIRMAK Bir konuda yalan ve palavra atmak. "Baktım Seloş


baya attırıyor, ben de bozmadım yok öyle değil de böyle
demedim."

AVANS VERMEK Bakışlarıyla ümit vermek. Bir kimseye hülyalı


bakmak.

AVANTADAN LAVANTA Rüşvet. & Havadan gelen şeyler için


söylenir.

AVARA KASNAK İŞLEMEK Boş işlerle uğraşmak.

AVİZE Memeler, göğüs.

AVURTLU ve Çalım satan ve yüksekten atan kişi.

AY BAŞIM DOLANDI KIZ "Çok yoruldum"anlamında söylenir. &


Hızlı gelişen bir şeyin takip edilmesinin zor olduğunu alay yollu
olarak dile getirmek için kullanılır. & Regl hali, kadınların aylık
kanaması için kanamanın çokluğunu anlatır.

AYAĞINDA DONU YOK FESLEĞEN İSTER BAŞINA Bir


kimsenin imkanlarının üstünde istekleri olduğunu anlatmak için
söylenir.

AYAĞININ SUYUNU İÇMEK Bir kimseyi çok sevmek. & Bir


erkeğin kölesi olacak kadar ona değer vermek.

AYAK FERAH (türk.ar.)Yalınayak dolaşmak.

AYAKTA İŞETMEK Bir kimseyi çok acele ettirmek.

24
AYDA DÜĞÜN VAR DESELER MERDİVEN KURUP GİTMEK
Gezmeyi tozmayı çok sevenlerle alay etmek için söylenir.

AYI BALESİ Çok kaba kimsenin davranışları için alay yollu


olarak kullanılır.

AYIBOKU Kaba saba ve görgüsüz erkek.

AYIK BAYIK (AYIN BAYIN) (ono)Bir şeyi ya da kimseyi çok


sevmek, çok istemek.

AYIK OYUK Boş ve işsiz kimse. & Kolayca yönlendirilebilir


adam.

AYIN ÇEŞNİSİ (AYIN LEZZETİ) (türk.fars.)Flörtçü ve kadınlara


bol keseden iltifat yağdıran erkek. & Sık sık flört değiştiren
kimsenin o sıradaki sevgilisi.

AYININ OTUZBİR TÜRKÜSÜ VARMIŞ ARMUT ÜSTÜNE Erkeğin


mastürbasyon merakı ile alay etmek için söylenir. & Herkesin
kendi hobileri ile ilgili çok şey bildiğini anlatmak için alay yollu
olarak kullanılır.

AYINK SAYINK (ono)Sayıklamak, ne dediğini bilmemek.

AYIYA GÜL VER ALSIN KIÇINI SİLSİN Görgüsüz ve kaba


kimselerin ince şeylerden anlamayacağını anlatmak için söylenir.

AYIYA SENFONİ ÇALMAK Kaba saba kimseye incelikle


davranmak. "Ayol kim dedi sana ayıya senfoni çal diye. Böyle
kalbin kırılıverir işte. "

AYLAK BAKKAL KOKELERİNİ TARTAR İşsiz erkeğin aklının


fikrinin cinsellikte olduğunu anlatmak için söylenir.

AYNA ÇATLATMAK Süslenip püslenip ayna karşısında çok


zaman harcamak. & Kendini çok güzel bulmak.

AYNI BOKUN SUYU (SOYU) Bir kimsenin kötü tanınan birine


benzediğini anlatmak için söylenir. & Aynı dünya görüşüne
sahip insanlar için kullanılır.
25
AYOL Senli benli konuşmalarda"Sen de, aman sen
de"anlamlarında kullanılır. & Erkek eşcinsel.

AYRINTILAR Meme, göğüsler.

AYŞE TATİLDE Regl nedeniyle cinsel ilişkiyi reddetmek için


kullanılır. "Hayatım bugün olmaz, Ayşe tatilde. "

AZMANYAK Manyaklıkta sınırı aşmış azgınca hareketleri olan


kişi.

AZOT GAZI GİBİ AÇIKTA KALMAK Güvendiği şeylerin boş


çıkması. & Aldatılmak. Yalnız kalmak.

26
B
BABAANNEM DE KIZDI Bakire olduğunu iddia eden kişilere
inanılmadığını anlatmak için alay yollu olarak söylenir. "Tabii
tabii sen kızoğlan kızdın, babaannem de kızdı. "

BABAÇKO ve Çok iri yarı, gösterişli ve süslü kadın. "Aynur öyle


babaçko kadındır ki geçtiği yerde iz bırakır. "

BABAK Korkak. "Bırak şunu ayol allahaşkına, babak herifin


tekidir. Onunla yola çıkılmaz. "

BABALI ARAPLAR GİBİ SÖYLENMEK Homurdanmak.


Homurdanan kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

BABANA YUTTUR "Kandıramazsın"anlamında söylenir. &


Takma, takviyeli ya da silikonlu göğüs. "Yok be şeker, ben
yemem, sen git onu babana yuttur. "

BABANI NİNOLAY Bir kimseye örtülü küfür etmek için


kullanılır.

BABASINA SELAM SARKITMAK Birisine açıkça küfür


edilemediği durumlarda, örtülü küfür etmek için söylenir.

BABASINI GIDIKLADIĞIMIN ÇOCUĞU Bir kimseyi şaka yollu


aşağılamak için söylenir.

BABASININ GÖZÜ Çok bilmiş ve açıkgöz kimse.

BABASININ MİRASI Erkeklik organı, penis. "Sonra da çıktı


ortaya başladı oynamaya babasının mirası. "

BABİŞKO (be.di)Erkeklik organı, penis.

BACAK AYIRMAK Cinsel açıdan istekli olduğunu anlatmak için


söylenir.

27
BACAK OMUZA Cinsel ilişki pozisyonu.

BACAKARASI MUHABBET Cinsel ilişki. & Cinsellikle ilgili


sohbet.

BADEM Erkeklik organı, penis. Özellikle, küçük penis.

BADEM ŞEKERİ (fars.fars.)Bahriyeli delikanlı. "O yaz Kadıköy'de


badem şekerlerinden geçilmiyordu. "

BAĞ BENİM BELLETİRİM AM BENİM ELLETİRİM Cinsel


açıdan canının istediği kimse ile birlikte olacağını anlatmak için
kullanılır.

BAĞDEMCİĞİ GÖRÜNMEK Bir kimsenin ağzını çok açarak


gülmesi ya da bağırarak konuşması.

BAHÇE SALATASI Beyinsiz ve aptal kimse.

BAKANDAN BÜYÜK FİL VAR Bir kimsenin statüsü nedeniyle


kendisini övmesi halinde alay yollu olarak kullanılır.

BAKİR BEY (ar.türk)Erkek eşcinsel.

BAKKAL MAKYAJI – Sadece ruj sürerek sokağa çıkmak.

BALLI LOKMA TATLISI Erkeklik organı, penis.

BALON ve Yalan. Yalan söylemek.

BALON UÇURMAK (fr.türk.f.)Yalan söylemek. Hayali bir hikaye


anlatmak. "Hafize’nin bir sevgilisi var diye öyle bir balon
uçurdum ki bütün sazanlar atladı. "

BALTA GİRMEMİŞ ORMAN Çok kıllı kimse.

BAMYA (ar.)Erkeklik organı, penis. Küçük penis. "Aman ortaya


sümüklü bamyasını çıkaracak diye ödüm koptu. "

28
BAMYA KATLİAMI (ar.ar.)Toplu sünnet düğünü. "Şu siyasi
partilerin bamya katliamları da amma seyirlik oluyor. "

BANA Bİ KOCA LAZIM, O DA BU GECE LAZIM Cinsel anlamda


artık beklemeye tahammül kalmadığını anlatmak için söylenir. &
İhtiyaç duyulan şeyin hemen elde edilmesi gerektiğini anlatmak
için kullanılır.

BANA GİRDİ! Bir konuda zarar ettiğini ya da başarısız olduğunu


anlatmak için söylenir. "Osman bırakıp gitti, sonunda bana
girdi. "

BANAKOMA ONAKO Cinsellikle ilgili olarak üretilen özel


adlardan. Japon isimlerine benzetilmiştir.

BANANA MAMA (ing.türk.)Erkeklik organı, penis.

BANDIR YE Cinsel ilişki. & Bir kimsenin cinsel açıdan çok çekici
olduğunu anlatmak için söylenir.

BANDO MIZIKAYLA ÜSTÜNDEN GEÇMEK Bir kimsenin göstere


göstere çok kötü kullanıldığını, kötü duruma düşürüldüğünü
anlatmak için alay yollu olarak söylenir. & Bir değil birçok kimse
tarafından kullanılmak.

BARDAN GELEN BARDA GİDER Tek gecelik bar ilişkilerinin


sağlam olmayacağını anlatmak için söylenir.

BAŞ GİRİP GÖT ÇIKMAK Bir işe iyi girildiği halde zararlı
çıkılması.

BAŞBAYİ (türk.ar.)Genelev patronu, mama.

BAŞI BACADAN ÇIKMAK (BOYU BACADAN AŞMAK) Evlenme


çağına gelmek. Bir kimsenin evlenme çağına geldiğini anlatmak
için kullanılır.

BAŞI BAL KÜPÜNE BATMAK Bir kimsenin istediği ve uğraştığı


şeyden sonuç alamamasını küçümsemek ya da aşağılamak için
söylenir. "Ne oldu başın bal küpüne mi battı, eline ne geçti yani.
"& Evlenmek.

29
BAŞI GÖĞE ERMEK GÖTÜ TAVANA DEĞMEK Bir şeye ya da
duruma çok sevinmek, sevinçten havalara uçmak.

BAŞINA VURMAK (Erkeğin ya da kadının) Cinsel açıdan istekli


olduğunu, artık duramayacağı noktaya geldiğini anlatmak için
söylenir.

BAŞPARMAĞI OYNAMAMAK Parasını harcamaya kıyamamak.


Bir kimsenin cimri olduğunu anlatmak için söylenir.

BAŞTAN AYAĞA BOYAMAK Bir kimseye çok aşırı boyutta


hakaret etmek.

BAYANKUŞ MUHABBETİ (BAYKUŞ MUHABBETİ) Özellikle içki


masasında hiç konuşmadan oturan ve bakışan kimseler için alay
yollu olarak kullanılır.

BAYDIRMAK Sıkmak, bunaltmak.

BAYIRA KARŞI YATIR BENİ TIRMALA BENİ KAŞI BENİ Cinsel


ilişki isteğini alay yollu ifade etmek için söylenir. & Cinsel
mesajlı şarkılarla alay etmek için kullanılır.

BAYIRIN AYISI Kaba saba ve görgüsüz kimse.

BAYRAM DEĞİL SEYRAN DEĞİL ENİŞTEM BENİ NİYE ÖPTÜ


Havadan gelen bir şeyin neden kendisine verildiğini
anlayamayanlar tarafından alay yollu olarak kullanılır. &
Beklenmeyen bir ilgi veya iyilik görmek.

BAYRAM GEÇTİKTEN SONRA KINAYI GÖTÜNE YAKMAK


Yapılmasını yapılması gerektiği zamanda yerine getirmemek
veya"iş işten geçti"anlamında hakaret yollu söylenir.

BAYRAMDA YEDİĞİN HURMALAR ÇIKARKEN TIRMALAR Bir


kimsenin yaptığı şeylerinin bedelini er geç ödeyeceğini anlatmak
için kullanılır.

BECERİKSİZ Erkeğin cinsel ilişkiye girmek için ereksiyon


olamadığını anıştırarak hakaret amaçlı söylenir. & Başarısız
cinsel partner.

30
BEĞENMEYEN KÜÇÜK OĞLUNA ALMASIN Eleştirilere karşı
alay yollu olarak söylenir.

BEHÇET KAN AĞLIYOR Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

BEKARA AM VERME EVLENİNCE UNUTUR Bekarlarla cinsel


ilişki kurmanın risklerini anlatmak için kullanılır. & Vefasızlığı
anlatmak için söylenir.

BEKARBİTİ Bekar kimseleri cinsel açıdan uyaran erotik


yayınlar. "Şu dergiler da tam bekarbiti ama. Uyuyan yılanı
uyandırırlar valla. "

BEKLE YARİN KÖŞESİNİ Bir konuda umutsuzca beklenti


üretenlerle alay etmek için kullanılır. & Karşılıksız sevmek.

BELDEN AŞAĞI VURMAK Bir tartışmada cinsel ilişkileri ya da


tercihleri öne sürerek üste çıkmak istenmesi.

BELEDİYE ÇUKURUNA DÖNDÜK GELEN GİRİYOR GİDEN


GİRİYOR Cinsel açıdan çok kimse tarafından kullanıldığını
anlatmak için söylenir. & Herkesin laf söylediği, eleştirdiği ve
aşağıladığı kimse.

BELGRAD ORMANI Ağdası geldiği halde alınmayan kıllar.

BEN ÇİĞNEDİM O YUTTU Bir işin zahmetini çekmesine rağmen


başkasının işine yaraması.

BEN SİKİ BIRAKIRIM SİK BENİ BIRAKMAZ Cinsel ilişki


alışkanlığını anlatmak için söylenir.

BENDEN ARTAN SANA GİRSİN Kötü durumu ile alay eden


kimselerin kendisinden daha da kötü duruma düşmesi dileği ile
edilen beddua.

BENİ TAŞIYAMAZ "Masraflarımı karşılayamaz"anlamında


söylenir.&"Beni çekemez, başarılarımı kıskanır, komplekse
girer"anlamında kullanılır.

BEREKETLİ GÖT Her şeyi değerli kimse. & Şanslı kimse.


31
BERMUDA ŞEYTAN ÜÇGENİ Vajina, dişilik organı.

BESLE BÜYÜT DANAYI TANIMAZ OLSUN ANAYI Büyüdükten


sonra yakınlarını beğenmeyen, onlarla ilgilenmeyen kimseler için
alay yollu olarak kullanılır.

BESMELESİZ ve (ar.)İnsafsız, acımasız, halden anlamayan


kimse. & Piç. & (Bir tanıdığı, dosta) Samimi hitap olarak da
kullanılır.

BEŞ KARDEŞ Tokat, tokat vurmak. "Bak sinirlendirme beni beş


kardeş geliyor. "

BEŞ KURUŞA BEŞ DOMBALAK DİKMEK Çok cimri olmak.

BEŞARET ve (ar.)Çirkin kimse.

BEŞERLEME Erkekler arası eşcinsel ilişki. "O gruba hiç takılma,


beşerleme yapıyor onlar. "

BETER BÖCEK (fars.türk.)Çok bilmiş ve açıkgöz kimse. &


yaramaz çocuk.

BETON DÖKMEK (fr.türk.f.)Uzun süre cinsel ilişkide


bulunmamak.

BETONU KIRDIRMAK (fr.türk.f.)Uzun bir aradan sonra cinsel


ilişkiye girmek. "Asiye sonunda betonu kırdırdı, kendine bir
sevgili buldu. "

BEY BANA PIRT DEDİ Etkili ve yetkili bir kimsenin kendisine


ilgi duyduğunu anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

BEYAZ BAYRAK SALLAMAK Bir kimsenin külotunu çıkararak


cinsel ilişkiye hazır olması. & Cinsel açıdan teslim olmak.

BEYAZ ÇIKMAK (ar.türk.f.) Kadının gerdek gecesinde cinsel


ilişki sonucu kanaması olmaması. & Bekaretini
kanıtlayamamak.

BEYAZ KAN Ersuyu, meni, sperm.


32
BEYAZLI ve Kadının evlilikten önce bekaretini kaybetmiş olması.

BEYİN FUKARASI Aptal ve bön.

BEYİN SALATASI (türk.ital.)Çok zeki olduğunu düşünen


kişilerle alay etmek için söylenir.

BEYKOZDA SİKİ KALKAN SOLUĞU BURADA ALIR Sorunu


olan herkesin, bir yere ya da bir kimseye gittiğini, başvurduğunu
anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

BEYNİ YER TUTMAMAK Aptal ve bön kimselerle alay etmek için


söylenir.

BEYNİNDEN BİR LOP ALDIRMAK Bir kimsenin aptallaştığını


anlatmak için alay yollu olarak söylenir. "Yoksa sen benden
habersiz beyninden bir lop aldırdın mı!"

BEYNİNİ EKMEK Bir şeyi çok fazla düşünmek.

BEZ GETİRMEK – Bıkmak. & Bir şeyi bozmak.

BEZELYE TANESİ Aptal ve bön.

BIYIK (SAKAL) FALI – Erkeklerin güç durumda kaldıklarında


bıyık ve sakallarıyla oynaması.

BIZIRINI YİYİM ! – Sevgi ifadesi olarak kız arkadaşlar arasında


kullanılır.

Bİ BOKTAN ANLAMAZ HELAYA GARDİYAN YAZILIR Bilmediği


konularda yetkili olmak isteyen kimselerle alay etmek için
kullanılır.

Bİ NUMARASI OLMAMAK Değeri ve anlamı olmamak.

Bİ SİKMEDİĞİ KALMAK Bir kimseyi haddinden fazla


aşağılamak. & Bir kimsenin aşırı kullanıldığını anlatmak için
söylenir.

33
BİBER ŞERBETİ Çok güzel görünen ama gerçekte kötü olan şey
ya da laf.

BİKİNİYİ ALDIRMAK Cinsel organ ağdası yaptırmak. "Benim


seyahate çıkmadan önce bikiniyi aldırmam lazım. Böyle Belgrad
ormanı gibi yola çıkamam. "

BİLİBİLİ Erkeklik organı, penis.

BİNBAŞI Cinsel açıdan performansı yüksek erkek. "Benimki bu


işin binbaşısıdır şekerim, onun üstüne tanımıyorum. "

BİNGO (ing.)Orgazm. Orgazm olmak.

BİPLEMEK Bir kimseyi cinsel açıdan kullanmak. & Bir kimseyi


yenmek.

BİR AMI KIRK OYNAŞI OLMAK Çok işle uğraşan kimseler için
söylenir.

BİR BASMA GİYER BİR YOSMA OLUR Bir kişinin değiştirdiği


giyimiyle hareketlerinin de değiştiğini anlatmak için kullanılır.

BİR DONU VAR KIRMIZI KAH ANASI GİYER KAH KIZI Aynı
çevre ve aileden olan kadınların aynı fikri savunduğunu
anlatmak için söylenir. & İki akraba kadının aynı gardırobu
kullandığını anlatmak için kullanılır.

BİR DUYUM ALMAK Dedikodu yapmak.

BİR DÜZDÜRECEĞİ KALMAK Hiçbir şeyi, hiçbir güvencesi


kalmamak. Böyle kimseler için alay yollu olarak söylenir.

BİR GÖTÜ BİR SİKE YÜKLEMEK Erkeğin her şeyi, her


sorununun çözümünü cinsel ilişki gücünden beklemesi halinde
alay yollu olarak söylenir.

BİR KADININ YOKSA PARASI AMIDIR KUMBARASI Bir


kadının cinsel cazibesini kullanarak hayatını sürdürebileceğini,
kendine baktırabileceğini anlatmak için söylenir.

34
BİR OSURUK DOKUZ DOKTOR SIÇIRTIR Osurmanın
faydalarını anlatmak için söylenir.

BİR OSURUKLUK CANI OLMAK Güçsüz ve iradesiz olmak. &


Bir kimseyi aşağılamak ve küçümsemek için kullanılır.

BİR ŞEY SÖYLERSE BEŞ ŞEY SÖYLEMEK Birisine polemik


yaratmaması için uyarı yapmak üzere söylenir. & Lafla üste
çıkmak için kullanılır. "Ayol sus. Bir şey söylersen beş şey
söylerim. "

BİR TARAFI ŞİŞMEK İstediği halde alamamak. Bir şeyi çok


beğenmek, içi gitmek.

BİRE BEŞ VERMEK Erkeklerin kendi aralarında cinsel


ihtiyaçlarını gidermesi ile ilgili olarak alay yollu olarak kullanılır.
Erkek eşcinselliğini anlatmak için söylenir.

BİRİ EMCİKTE BİRİ MEMCİKTE Çok çocuklu kadın. Böyle


kadınlarla alay etmek için söylenir.

BİRİNCİ DERECEDEN YANIK Sırılsıklam aşık olmak.

BIRTTIRIK (ono)Kapris yapan, kaprisli kimse.

BİSEKSEK (ing.)Her iki cinsle de cinsel ilişki kuran kişi.


Biseksüel.

BİT BİTLE İT İTLE Herkesin kendi dengini bulduğunu


anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

BİT KIRMAK Çok fazla cimrilik etmek. "Aman sakın


Süleyman’dan borç morç isteyeyim deme, bitini kırar da beş
kuruş vermez. "

BİTİNİ YİYİM! Bir kimseye abartılı bir değer atfettiğini belirtmek


için söylenir.

BİTLİ KOKANA (türk.ital.)Temizliğine dikkat etmeyen, ancak


süslenip püslenip gezen yaşlı kadın.

35
BIYIK BİRİKTİRMEK Bir erkeğin bıyıklarını uzatmaya karar
vermesinden sonraki kısa bıyıklı hali.

BİYO ARTIK (ing.türk.)Bok, sidik.

BİZİM KIZ BİZDEN KAÇAR, BAŞINI KAPAR KIÇINI AÇAR


Utangaç kadınların yaptıklarını ellerine yüzlerine bulaştırdığını
anlatmak için söylenir.

BİZİMKİLERLE OLMAK (SİZİNKİLERLE OLMAK) Eşcinsel.


Erkek ve kadın eşcinselliğini anlatılmak için söylenir. "Onun
bizimkilerle olduğunu herkes biliyor ama sıkıysa söyle uluorta. "

BLODİ MERİ (ing)Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

BOCURGAT Barlarda kadın tavlamaya çalışan erkek.

BODUR TAVUK HER DEM PİLİÇ Kısa boylu (minyon) kadınların


yaşını göstermediğini anlatmak için söylenir.

BOĞASAMAK Kadının erkek istemesi. "Aman bizim Nesrin öyle


bir boğasamış, erkek sinek görse saldıracak valla. "

BOĞAZI TOKLUĞUNA Evli kadının rutin cinsel ilişki yaşamını


anlatmak için söylenir.

BOHÇA Kıç, kalçalar, göt.

BOK AĞZINA YUVA YAPMAK Küfürlü konuşmak.

BOK BÖCÜĞÜ Sevimsiz ve lüzumsuz erkek.

BOK BÖREĞİ (BOK ÇÖREĞİ) Sevimsiz ve lüzumsuz erkek.

BOK DEĞİL EBEM SIÇTI Kaçamak konuşanlar için söylenir.


"Ne diyeceksen de be şeker. Seninki bok değil ebem sıçtı hesabı
oldu şimdi. "

BOK GİBİ PARAN OLACAĞINA FINDIK KADAR AMIN OLSUN


Kadın cinsellik organını övmek için söylenir. Cinsel cazibenin
önemini anlatmak için kullanılır.
36
BOK İÇİNDE BADEM KADIN Çok pis ama süslü kadın.

BOK KARIŞTIRAN Başkalarının ilişkilerini bozmaya uğraşan


kimse.

BOK YEMENİN ARAPÇASI Bir kimsenin çok kötü bir şey


yaptığını ya da söylediğini anlatmak için alay yollu olarak
kullanılır.

BOK YİYENİN KAŞIK ÇALICISI Dalkavuk.

BOKA BAKINCA TEZEK LALE "Kötünün yanında daha az kötü


olan iyidir"anlamında söylenir. & Ehveni Şer

BOKA BASMAK Bir kimsenin yanlış ya da kötü bir adım atması.


Kötü duruma düşmek.

BOKTAN ANLAMAZ HELAYA TABANCA SIKAR Bir konuda


bilgisiz olduğu halde bilmişlik taslayanlar, yetki sahibi olmak
isteyenler için söylenir.

BOKTAN KELEK Çok kötü niteliksiz şey ya da durum.

BOKU BADİ SABAH OLMAK Bir kimsenin sonradan değere


bindiğini anlatmak için kullanılır. "Yok şekerim, onun yenilerde
boku badi sabah oldu, eskiden kimse yüzüne bile bakmazdı
haspamın. "

BOKU BÜYÜK Bir kimsenin mevkisinin yüksek olması. &


Zengin, etkili kişi. "Onlara bulaşmaya gelmez, iyi boku
büyüklerdendirler. "

BOKU İLE ÇEKİŞMEK Çocuklarıyla anlaşamamak. & Kendi


kendine yarattığı sorunlarla boğuşmak.

BOKUM Senli benli hitap biçiminde kullanılır. & Kendi çocuğu


için söylenir.

BOKUMUN GÖLGESİ Birisini küçümsemek, aşağılamak için


söylenir.

37
BOKUMUN KOKUSUNU MU ALDIN Peşinden ayrılmayan kişiler
için alay yollu olarak kullanılır. "Ne o zırt diye geldin, bokumun
kokusunu mu aldın. "

BOKUN GÖZÜNE BASMAK Bir konuda çok kötü duruma


düşmek.

BOKUN LAYIĞI OSURUK Herkesin layık olduğu birisini eninde


sonunda bulacağını anlatmak için söylenir.

BOKUNA BAĞLANMAK Çocuğunu çok sevmek. & Kendinin olan


şeylere haddinden fazla değer vermek.

BOKUNDA ALTIN BULMAK Kendisine ya da çocuğuna abartılı


değer vermek, gereksiz yere övmek.

BOKUNDA BOĞULMAK Kendi yarattığı durumun içinden


çıkamamak.

BOKUNDA KEMİK ÇIKMAK Bir kişinin yaptığı bir şeyin önemini


anlatmak için alay yollu olarak söylenir. "Tamam ulan anladık,
senin de bokunda kemik çıktı. "

BOKUNDAN KORKMAK Çok korkak insanlarla alay etmek için


söylenir.

BOKUNU TEMİZLEMEK Birisinin hatasını onun yerine


düzeltmek. "Anam beni onun bokunu temizleyeyim diye
doğurmadı, müsadenle. "

BOKUNU YALDIZLAMAK Bir kimseye abartılı değer vermek.

BOKUYLA BOĞUŞMAK Kendi yaptığı bir hatayı düzeltmeye


uğraşmak. & Çocuğunu büyütmeye çalışmak.

BONBON ŞEKERİ (ing.fars.)Şirin ve kıvırcık saçlı delikanlı. "Ay


bir tip, tam bonbon şekeri. "

BORÇ VERMEK İşemek ya da sıçmak.

BOSTANLARI SULAMAK Arazide işemek ya da sıçmak.


38
BOYA KÜPÜNE DÜŞMEK Çok makyaj yapmak.

BOYNUZ ÇIKARMAK Bir erkeğin sevgilisi ya da karısı tarafından


ilk kez aldatılması.

BOYNUZ DİKMEK Kocayı ya da sevgiliyi aldatmak. "Halime


ablam Ahmet’e öyle bir boynuz dikti ki değme gökdelenler halt
etmiş yanında. "

BOYNUZ TAKMAK (BOYNUZLAMAK) Kocayı ya da sevgiliyi


başka bir sevgili ile aldatması.

BOYNUZLARI UZAMAK Bir erkeğin sevgilisi ya da karısı


tarafından çok kez aldatılması.

BOYNUZLARINI IŞIKLANDIRMAK Bir kimsenin aldatıldığının


herkes tarafından bilindiğini anlatmak için kullanılır.

BOYNUZLARINI PARLATMAK Peş peşe çok kez aldatılan


erkekler için alay yollu olarak söylenir.

BOYNUZLU ve Karısı ya da sevgilisi tarafından aldatılmış erkek.


& Troleybüs.

BOYU DEĞİL İŞLEVİ ÖNEMLİ Erkeklik organı ile ilgili olarak


alay yollu olarak söylenir.

BOZARTMAK Hakaret etmek.

BOZUK PARA Kalabalık aile.

BOZUK PLAK (türk.ing.)Sürekli ve can sıkıcı biçimde


tekrarlanan şey.

BÖCEK Erkek.

BÖCEK DELİĞİ Vajina, dişilik organı.

BÖCEK SOKMASI Karı koca arasına girmek. Karı koca arasını


bozmak. "İki yıl nişanlı kalıp evlendiler, bir yıl da iyi iyi geçindiler
sonra bir böcek sokması... Yuvalarını dağıtacaklardı neredeyse. "
39
BÖCEKLERİ ÖLMEK Bir kimsenin heyecanını kaybettiğini
anlatmak için kullanılır. "Aman yok anam ben sana dans etmeye
gidelim demem, senin böceklerin ölmüş. "

BÖĞ GELMEK Bir şeyden çok sıkılmak, bezmek.

BÖLÜNEREK ÇOĞALMAK Bir şeyin birden arttığını anlatmak


için alay yollu olarak kullanılır. "Sizin burada da zombiler
bölünerek mi çoğalıyorlar anacım. "

BÖYLE BAŞA BÖYLE TARAK Her şeyin kendi kapasitesi


oranında değer bulduğunu anlatmak için söylenir.

BU DÜNYADAKİ YEGANE ANNEM Anneye verilen değeri


anlatmak için söylenir. "Bu dünyadaki yegana ananeme laf
söyletir miyim ulan ben. "

BU İŞLER İNCE İŞLER ADAMI KÖTÜ ŞİŞLER Cinsellikle ilgili


konuların çok hassas olduğunu anlatmak için söylenir.

BUDUHİ Göbekli erkek.

BUFALO Parasızlık. "Bu aralar gene bufalo takılıyoruz. Ne cepte


var ne kredide. "

BUGÜN OLMAZ SALÇA KAYNATIYORUM Regl nedeniyle cinsel


ilişkiye"hayır"demek için söylenir.

BUHARLAŞMAK Bir şeyin ya da kimsenin birden yok olması.&


Bir kimseden haber alamamak. "Gazetede okudum, herifi birden
buharlaştırmışlar. "

BULALIM DA KESELİM Basında yer alan"penis


kesme"olaylarında sevgilisiz kadınlar tarafından alay yollu olarak
kullanılır.

BULDUMCUK OLMAK Bir şeyin ya da kimsenin varlığıyla çok


sevinmek. "Ay iyi ki bir erkek çocuk doğurdun, buldumcuk
oldun. "

BULGUR KIRIĞI Küçük taşlı pırlanta yüzük.


40
BULURSAN ALIRSIN ARABADAN SOĞANI Bir kimseye artık
hiçbir şey vermeyeceğini anlatmak için söylenir. & Bir kimse ile
maddi ilişkilerini kesmek ya da keseceği tehditinde bulunmak
için kullanılır.

BURNU BATA BATA YEMEK Aç insanın büyük bir iştahla


yemeğe yumulması, orasına burasına bulaştıra bulaştıra yemesi.

BURNUMUN BOKU Önemsiz ve gereksiz şey ya da kimse. "Hadi


ordan burnumun boku. "

BURUN GÜREŞİ Kendini beğenmiş kimseler arasındaki rekabeti


anlatmak için kullanılır.

BURUŞUK ve Çok yaşlı kadın.

BUTLAÇKO Yakışıklı erkek.

BUYDUM AYŞE Çok üşüyen kadın.

BÜLÜBÜLÜ (ar.)Erkeklik organı, penis.

BÜNYAN HALI Yumuşak ve düz göbek.

BÜTT DEMEYE BÜZÜK İSTER Bir şeyi yapacak ya da


söyleyecek cesareti göstermenin kolay olmadığını anlatmak için
alay yollu olarak kullanılır.

BÜYÜK ÇÖMLEĞE OSURMAK Başından büyük işe kalkışmak.


"Ama ben ne yapayım o ada büyük çömleğe osurmasıydı. "

BÜYÜK DÜŞÜN Erkeklik organı ile ilgili olarak kullanılır. Kadın


arkadaşların kendi aralarında erkek arkadaşlarının penis boyları
ile ilgili olarak alay yollu olarak söylenir. "Bak hayatım öyle işlev
önemli gibi martavallara kanma. Büyük düşün, büyük bul
tamam mı!”

BÜYÜKBAŞ Kodaman ve zengin erkek.

BÜYÜTEÇ Meme, göğüsler.

41
BÜZDÜRÜK AMCIK Hakaret amacıyla bir kadını aşağılamak için
kullanılır.

BÜZÜĞÜ BALMUMUNA DÖNMEK Çok yaşlanmak. & Fazla


cinsel ilişki kurmaktan cinsel organı deforme olmak.

BÜZÜĞÜ SIKI Korkusuz ve gözüpek kişi.

C
CACIK SALATASI (türk.ital.)Aptal ve bön kimse. & Karmakarışık
ve çetrefil durum & İşe yaramaz kimse.

CAHİL İLE ETME SOHBET KÜSTÜRÜR, CAM KIRIĞIYLA


SİLME GÖTÜNÜ YIRTTIRIR Bilgisiz ve görgüsüz kimselerle
sohbetin sonunun gelmeyeceğini, zarar getirebileceğini anlatmak
için alay yollu olarak kullanılır.

CAM Bekaret zarı.

CAMCAMA Kadınlar arası eşcinsel ilişki. Lezbiyenlik.

CAMİ AVLUSUNA DÜŞMEK Kötü duruma düşmek, zor durumda


kalmak. Bir şeyi elde ettiği için çok sevinenlerle alay etmek için
söylenir. "Aman canım o da çocuğu olmasaymış cami avlusuna
düşecekmiş. "

CAMI KIRDIRMAK İstemeden ya da yanlışlıkla bekaretin


bozulması.

CAN OTU CANBAZ GÖTÜ Az ve isteksiz veren kimseler için


kullanılır. & Çok canı sıkılmak. "Aman onun verdiğinden ne
olacak, can otu canbaz götü. "

CANCAN (ono)Sevgililer birbirlerine hitap ederken kullanılır &


İstanbul'da Zührevi Hastalıklar Hastanesi.

42
CANI SİK ALTINDA ÇIKMAK Cinsel ilişki kurmaya meraklı
kadınlar için alay yollu olarak söylenir.

CANIMIN İÇİ KOMŞUMUN PİÇİ Komşunun oğluna ilgi duyunca


alay yollu olarak kullanılır.

CANIMIN İÇİNİN ORTASININ MERKEZİ Bir kimseyi çok


sevdiğini belirtmek
için söylenir.

CANLI ÇİT Kıskanç koca.

CART KIZART Bir şeyin kesinlikle yasak olduğunu anlatmak


için söylenir. & Çok uzaktan bile görünebilen kırmızı renk. "Yeter
dedim ulan. Cart kızart!"

CARTLAMAK Başaramamak. & Bir şeyin yırtılması ya da


bozulması.

CAVALACOZ ve Değersiz ve derme çatma şey ya da kimse.

CAVS (ing.)Yırtıcı ve güvenilmez kimse. "Sizin burada da her yanı


cavslar sarmış. Yakında işsiz kalırsan hiç şaşma. "

CAZCUZ ETMEK İleri geri, can sıkıcı konuşmak.

CEBELLOŞ Kendisinin hakkı olmayan bir şeyi almak. Aşırmak &


Rüşvet almak.

CEHALETİNİN CAHİLİ (ar.ar.)Cahil olduğu halde kendini çok


bilgili sanıp bilmiş bilmiş konuşan kimseler için alay yollu olarak
kullanılır.

CEKETİNİ ATSA HAMİLE KALMAK Kadının kocasından ya da


sevgilisinden sık sık hamile kaldığını anlatmak için alay yollu
olarak kullanılır.

CENNET ÖKÜZÜ (ar.türk.)Zamparalık yapmayan, karısına ya da


sevgilisine sadık erkek. "Benimki cennet öküzüdür,bir araba
çıplak kadının içinde bile ben ona güvenirim. "

43
CEREYANDA KALMAK Bir kimsenin sevmediği kimselerle
birlikte olmak zorunda kalması.

CEVDET GELDİ Kadınların aylık kanaması, regl.

CEVRİYE CABBAR İşgüzar kadın.

CEZA SAHASI Bir kadının rahatsız olacağı yakınlık.

CEZA SAHASINA GİRMEK Bir kadına onu rahatsız edecek


kadar fazla yaklaşmak. Özellikle toplu taşım araçlarında çok
yakın duruşlar için söylenir. & Bir kimsenin yasakladığı şeyleri
yapmak.

CEZALI CEZVE (Kadının) Erkek arkadaşına, kocasına ya da


sevgilisine cinsel ilişki yasağı koyması. "Tamam anladım, seninki
cezalı cezve de o yüzden etrafa saldıray abi gibi bakıyor. "

CEZİRA Bela, kötü durum. "Bir ceziraya çattık, kurtar kendini


kurtarabilirsen. "

CIBIR AĞZINI AÇTI KILLI İÇİNE KAÇTI Çorap.& Cinsel ilişki


kurmak.

CIMBIZ ALMAK Yanağını kıstırmak. Bir kimsenin canını


yakacak şekilde sıkıştırarak sevmek.

CIMBIZLAMAK Bir konuyu didiklemek.

CINCIK BONCUK TEZ SATILIR, İNCİ MERCAN GEÇ SATILIR


Geç evlenen kadınları yüceltmek için kullanılır.

CINGILIFUS Çok yıpranmış şey ya da kimse.

CIRCIR İshal.

CIRLAYIK Çok konuşan, geveze kimse.

CIRTCIRT Erkek çocuğun sünnet olması.

44
CIRTDAN Kısa boylu, bodur kimse.

CIRTI BOZUK Dönek. & Hiçbir konuda kendisine güvenilemeyen


kişi. "Sakına inanma, Hüseyin'in cırtı bozuktur. "

CIRTTIRIK – (ono) – Güvenilmez, dayanıksız şey ya da kimse. &


Birden bire.

CIZ BÜZZÜK Cinsel ilişki kurmak. "Birden saldırdı herife. Cızz


büzzük. "

CIZZIĞI BIZZIKMAK Bir konuda başarısız olmak. Böyle


kimseler için alay yollu olarak söylenir.

Cİ YEMEK (ing.türk)(Havacılık terimi G shock) Çok etkilenmek.


"Onu görür görmez ci yediğimi anladım. "

CİCİ Dişilik organı, vajina.

CİCİK Göğüs, meme.

CİCOZ Flört. Sevgili. "Cicozunu takmış koluna hava satıyor. "

CİCOZLAMAK Flört etme

CİDDİ MİSİN FLÖRT MÜ EDİYORSUN Bir kimsenin


söylediklerine ya da yaptıklarına inanılmadığında alay yollu
söylenir.

CİĞERİNİN KIVRIMINI BİLMEK Bir kimsenin gizli niyetlerini, iç


yüzünü bildiğini anlatmak için söylenir. "Sen ne diyorsun ayol
ben onun ciğerinin kıvrımını bilirim. "

CİHAN HARBİ Peş peşe ve sesli osurmak.

CİKS ve (ing.)Tuhaf ve ne olduğu tam bilinmeyen şey ya da


kimse. & Çok iyi ve pahalı giysiler giyinen, gösterişçi kimse.

CİLALAMAK (PARLATMAK) Bir kimseye hakaret etmek. "İyice


bir cilaladın mı bak bir daha sana laf söyleyebilir mi. "

45
CİLLOP ve Pürüzsüz ve kusursuz. Bir kimsenin cildinin
pürüzsüz olduğunu anlatmak için söylenir.

CİN CÜCÜĞÜ Çok bilmiş küçük çocuk.

CİNİ CIRIK Güvenilmez kişi.

CİNS (ar.)Tuhaf ve hareketleriyle tepki çeken insan.

CİNSELLİĞİN ZENCİLERİ Erkek ya da kadın eşcinseller.

CİSMİN A HALİ Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

CONKERT Cömert erkek.

CORTLAMAK Çok korkmak. & Ölmek.

COŞARTMA Türedi.

COZUTMAK Kuralları bozmak. & Ters ve kendisinden


beklenmeyen biçimde davranmak. "Sen de fazla cozuttun ama.
Benim kapris çekecek halim mi var!"

CUMA ŞÖFÖRÜ (ar.fr.)Acemi, sadece hafta sonları araba süren


ehliyeti yeni almış kimseler için kullanılır.

CUMARTESİ ANNESİ (ar.türk.)Çocuklarını bakıcılara emanet


eden, çocuk bakımından anlamayan kadın. & Çocukları kayıp
insanlar listesinde bulunan kadınlar (İstanbul’da yapılan
periyodik Cumartesi eylemlerinden türemiş bir isimlendirme).

CUMHURİYET ALTINLARININ ÜSTÜNDE KULUÇKAYA


YATMAK Bir kimsenin zengin ama cimri olduğunu anlatmak
için kullanılır.

CÜCE (fars.)Erkeklik organı, penis.

CÜCE OYNATMAK (fars.türk.f.)Erkeğin ereksiyon hali. & Cinsel


ilişki için erkeği hazırlamak.

46
Ç
ÇAÇA (ono)(yun.)Modayı yakından izleyen kadın.

ÇADIR KURDURMAK Kadının cilveleri nedeniyle erkeğin


penisinin sertleşerek pantolonunda kabartı yapması. Erkeğin
ereksiyona geçip cinsel ilişki isteğini belli etmesi. "Bakıyorum
seninkine çadır kurdurmuşsun bekletiyorsun. "

ÇAĞLAYKEN ÇALDIRMAK Küçükken cinsel ilişki yaşamak.


Bekaretin küçük yaşta kaybedilmesi.

ÇAĞLAYKEN ÇATLAMAK Acele etmek. Aceleci kimselerle alay


etmek için söylenir. "Dur biraz tamam, verecez dedik, çağlayken
çatlama!"

ÇAK İçkiyi bir dikişte bitirmek. Fondip.& Bir konuda hemfikir


olunduğunu belirtmek için söylenir.

ÇAKALA SARMAK Birisine kötülük yapmak için plan yapmak,


bir kimse hakkında kötü düşünmek. "Tamam be sen de iyice
çakala sardın, seni çekecek halim yok. "

ÇAKALAKKEN ÇATLAMAK Çok küçük yaşta evlenmiş kız.

ÇAKI SAPI YAPMAK Erkeğin mastürbasyonu. Otuzbir çekmek.

ÇAKTIN KÖFTEYİ Bir kimseye"anladın mı"demek için söylenir.

ÇALDIK ÇAKMAKTAŞI ÇIKTI Bir konuda hedefe ulaşılmadığını


anlatmak için söylenir. & Başarısız cinsel ilişki girişimi.

ÇALI İDİ ÇIRPI İDİ EVİM İDİ YA, AYI İDİ UYU İDİ KOCAM İDİ
YA Evi ve kocasına düşkün kadınlarla alay etmek için söylenir.

47
ÇALI SÜPÜRGESİ Kırık ve cansız saçlar.

ÇAMÇAK AĞIZLI Dedikoducu, kendisine verilen sırları


tutamayan kişi.

ÇAMDA HIYAR BİTTİ Bir erkeği aşağılamak için söylenir.

ÇAMUR Kötü ve güvenilmez kimse. & Arsız. & Yakınlık göstersen


bile kötülük yapan kimse. & Söylenen sözleri kötüye çeken ve
öteki kimselere saldıran, belalı kimse.

ÇAMUR KARIŞTIRAN Değersiz, niteliksiz kimse. & Tuzak


kuran, provokatör.

ÇAMUR KURUYUNCA GEL Regl nedeniyle cinsel ilişkiyi


reddetmek için söylenir.

ÇAMURU KARNINDA ÇİÇEĞİ BURNUNDA Genç ve doğurgan


kadın.

ÇANAK ANTEN (türk.fr)Erkek eşcinsel.

ÇANAK MAYTABI (türk.fars.)Dıştan bakıldığında parlak ve güzel


görünen ancak yaklaşınca güvenilmez olduğu meydana çıkan
insan. "Sakın kanıp da peşine takılma. Onun çanak maytabı
olduğunu söylüyorlar. "

ÇANÇİNÇON Japon turist.

ÇANINA BETON SIVAMAK (türk.fr.türk.f.)Bir kimseyi etkisiz ve


konuşamaz duruma getirmek. "Bak dedim, senin çanına beton
sıvadım hala yetmedi mi!"

ÇANTAYI ÇAKMAK Bir kimseye çok kızıp sözle ya da hareketle


tepki vermek.

ÇARK (fars.)Erkek eşcinsel. & Travesti ve transseksüellerin


müşteri araması.

ÇARKTAN ÇIKMA LAF Küfürlü ya da duyulmamış sözler için


söylenir.
48
ÇARŞAF BOYAMAK (fars.türk.f.)Kadının ilk cinsel ilişki sonucu
kanaması olması. & Gerdek gecesi ilk cinsel ilişkiyi kurmak. &
Bekaretin giderilmesi.

ÇARŞAMBA KARISI Sürekli gezen kadın.

ÇATLAK Çılgın ve deli. & Dişilik organı, vajina.

ÇATLAK ZURNA Hem sesi kötü olup hem de çok konuşan


kimseler için söylenir.

ÇAVUŞ Erkeklik organı, penis.

ÇAY (çing.)Genç kız.

ÇEDENEYKEN ÇATLAMAK Genç kızlık çağına gelmeden genç


kız gibi davranmak.

ÇEKÇEK SÜNDÜR Bir konunun çok uzadığını anlatmak için


alay yollu olarak söylenir.

ÇEKİP ÇEKİP ÇIKARMAK Arka arkaya doğurmak.

ÇEKİRGE SÜRÜSÜ Kalabalık aile. & Çok kalabalık misafir


topluluğu. & Bir yere girip oradaki bütün yemekleri yiyen bir
grup insan için söylenir.

ÇEKİVER KUYRUĞUNU "Başından at, def et"anlamlarında


söylenir.

ÇEMİŞGEZEKLİ ve (Kentliye göre) Dışarlıklı, kent yaşamının


inceliklerini bilmeyen bön kimse. Köylü.

ÇENÇENÇÖREK Dedikodu yapmayı çok seven ve bir başladı mı


bitirmeyen, oturduğu yerden kalkamayan kimseler için alay
yollu olarak söylenir.

ÇENE VEREMİ Çok konuşan geveze. "Tamam bir daha


söylemeyeceğim çene veremi ettin beni. "

49
ÇENGELE CUPPALA "Ne yapıp edip sonuca ulaşmak"anlamında
söylenir. "Çengele cuppala sonunda emeline ulaştı ya. Ben ona
bakarım. "

ÇENGELKÖY BADEMİ Yakışıklı ve çekici erkek.

ÇENGELKÖY HIYARI Aptal ve bön erkek.

ÇERÇEVE (fars.)Bekaret zarı.

ÇERÇEVEYİ KIRDIRMAK (fars.türk.f.)Bekareti bozulacak


biçimde cinsel ilişki yaşamak.

ÇEŞİT Tuhaf davranışlı ve anormal kimse.

ÇETREFİL Karışık, karmaşık.

ÇETREFİL AÇMAK İşgüzarlık yapmak. & Hile ve kurnazlıkla işi


karıştırmak.

ÇEVİR KAZI YANMASIN Bir kimsenin, bir olumsuzluğu örtmeye


çalışması anlamında alay yollu olarak kullanılır.

ÇIBAN Yüzük. Evlilik yüzüğü. "Çıbanı bir kere geçirdin mi


parmağına, artık iflah olman mümkün değil. "

ÇIKINTILIK ETMEK Bir kimseyi sinir edecek, ve öfkelendirecek


biçimde davranmak. & Aykırı fikirler ileri sürmek.

ÇIKMAZ SOKAK Kadınlarda"G noktası"ötesinde var olduğu


söylenen zevk merkezi için söylenir.

ÇILGIN BAKİRE Kendisini cinsel açıdan deneyimsiz gibi


göstererek çokça cinsel ilişki yaşayan kadın.

ÇINGARLI KARAKIZ SEFERİ Regl zamanı çok alışveriş yapan.


& Kendini alışverişe vuran, maddi gücünün çok üzerinde para
harcayanlar için alay yollu olarak kullanılır.

ÇITÇIT Küçük erkeklik organı, penis.

50
ÇITIR Güzel ve ince genç kız.

ÇITIR ÇEREZ Genç ve ince kadın ya da delikanlı.

ÇİÇEĞİ YARILMAK Cinsel açıdan çok istekli olmak. & Bir


şeyden çok heyecanlanıp, çok sevinç duymak.

ÇİÇEK ve Çok güzel şey. & Vajina, dişilik organı.

ÇİÇEK SULAMAK İşemek.

ÇİĞDEN DOĞRAMAK İlişkiyi fazla derinleştirmeden bir kimseyle


cinsel ilişki yaşayıp bitirmek. "Zaten şunun şurasında birkaç
haftada bir görüşüyoruz. Daha fazla beklemeye ikimizin de
tahammülü yoktu biz de çiğden doğradık artık. Ne yapalım. "

ÇİĞİT Yakışıklı ve çekici erkek.

ÇİİİZ YAPMAK Fotoğraf çektirirken gülümser gibi çıkmak için


dişlerini gösterenlerle elay etmek için söylenir.

ÇİKİRDEŞMEK Kur yapmak, cilveleşmek, fingirdemek.

ÇİKİTA Erkeklik organı, penis.

ÇİL DÖKMEK Durup dururken tatsızlık çıkarmak. "Sen de ikide


bir çil döküyorsun şekerim. Ben ne yapayım. "

ÇİLEK Genç kız.

ÇİLİĞİ BUZ TUTMAK Suyla çok oynayıp üşümek. & Uzun süre
cinsel ilişki kurmamak.

ÇİLİK (ÇİLLİK) Vajina, dişilik organı.

ÇİLİNGİR (fars.)Kadınları orgazma ulaştırma konusunda


becerikli erkek.

ÇİMADAM Saçlarını jöle ile dik tutan erkek.

51
ÇİMDİRMEK Birisini cimciklemek.

ÇİMENEZMEZ Çıtkırıldım kimse.

ÇİMLENMEK Bir konuda heveslenmek. & Bir kimseye uzaktan


uzağa hayran olmak.

ÇİRKİNLER ŞANSI İSTEMEK Çirkin kadının zengin ve yakışıklı


koca bulduğu imasıyla söylenir.

ÇİRKİNSEN ŞURDA DUR GÜZELİ ARAYAYIM, GÜZELİ


BULAMAZSAM YİNE SANA DÖNEYİM Çirkin kişilere alay yollu
olarak söylenir.

ÇİŞLİ SÜMÜKLÜ Toy ve acemi kimse.

ÇİTİLEMEK Bir kimseye çok kızarak sözle ya da hareketle


kendisine bunu ödetmek. Hırpalamak.

ÇOCUĞA KUYMACUK ANASINA DOYMACUK Çocuğa mama


yedirirken bir kısmını kendisi yiyen anneler için şaka yollu
olarak söylenir.

ÇOCUĞUN ADINI KOYMAK Duygusal ilişkinin hangi aşamada


olduğunu belirlemek gereğini vurgulamak için söylenir. "Aylardır
geziyoruz iyi de artık çocuğun adını koyalım. "

ÇOCUK PATLATMAK Başkalarının haberi olmadan hamile


kalmak, çocuk yapmak.

ÇOCUK YAP DA DÖVELİM Hamile kadın arkadaşlara alay yollu


olarak söylenir.

ÇOCUKLARIN BABASI Sevilmeyen koca.

ÇOK BİR NANE Önemsiz ve değersiz şey.

ÇOK GEZEN BOK GETİRİR Çok gezen kimseleri eleştirmek ve


onların gezmelerini engellemek amacıyla söylenir.

52
ÇOK LEZZETLİ ÇOK VİTAMİNLİ Cinsel ilişki için alay yollu
olarak söylenir.

ÇOMAKCAN İşleri karıştırmaya meraklı kimse.

ÇORABINDAN PATATES ÇIKMAK Çorabı yırtılıp parmakları ya


da topuğu görünmek.

ÇÖKELEĞİ KURTLANDIRMAK Gebe kalmak. "Kız Ebru gene


çökeleği kurtlandırmışsın bakıyorum. "

ÇÖPÇÜNÜN ÇÖPLERİ TOPLADIĞI GÜN Özel günleri önemseyen


kimselerle alay etmek ve çok da önemli olmadığını belirtmek için
kullanılır.

ÇÖPLEMEK (ÇÖPLENMEK) Bir şeyden ya da durumdan


kendisine çıkar sağlamak, yararlanmak.

ÇÖPÜ KIRILMAK Erkeğin cinsel ilişkide bulunamaz olması


durumunda alay yollu olarak söylenir.

ÇÖREĞİ BÜYÜK, ÇÖREĞİ BÜYÜK, BİR DE BAKTIM BENİM


ÇÖREK ONDAN BÜYÜK Başkasının sahip olduklarına
özenenlerin zamanla elindekilerin değerini anlayacağını
belirtmek için alay yollu olarak kullanılır.

ÇUBUKLU PİJAMALARLA DENİZE GİRMEK Kabasala ve


görgüsüz kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

ÇUÇA (gürc)"Yok"ya da"hiç"anlamında söylenir. & Eşeğin taşağı.

ÇÜĞDÜM AYŞE Aptal ve bön kadın.

ÇÜK Erkeklik organı. Penis.

ÇÜK ÇIKARMAK Bir kimsenin başkaldırması, bir duruma ya da


kimseye isyan etmesi. "Sen de birdenbire çük çıkardın annem. "

ÇÜKMEK "Bozarım, dağıtırım"anlamlarında kullanılır. & Bir


kimseye onu cinsel açıdan kullanacağı imasıyla alay yollu olarak
söylenir.
53
ÇÜKSALIN Erkek arkadaşıyla çalım satmak. "Feyza çüksalın
yapıyor kordon boyunda. "

ÇÜKÜ (be.di)Erkeklik organı, penis.

ÇÜKÜ ÇÜKÜ BABA Erkek isteyen kadınlar için kullanılır.

ÇÜKÜNDÜRÜK Erkek meraklısı kadın.

ÇÜKÜNÜ SÖNDÜRMEK Kendini beğenmiş bir erkeği bozmak,


cinsel isteklerini reddetmek.

ÇÜKÜPRENS (türk.be.d.fr.)Yakışıklı ve cinsel açıdan çekici


kimse.

ÇÜŞÜ AZMAK Erkeğin cinsel açıdan fazlasıyla istekli olması.


Azması.

54
D
DAĞ KAÇKINI Kaba saba ve görgüsüz kimse.

DAĞDAKİ İT GEL GÖTÜMÜ YIRT Bir kimseyi aşağılamak ,


onun bir şeyi becermeye gücünün yetmeyeceğini anlatmak için
söylenir.

DAĞDAN GELİR TAŞTAN GELİR KIÇI AÇIK ENİŞTEN GELİR


Bir kimsenin sülalesiyle alay etmek için söylenir.

DAHA NELER, TAVUK MELER KURBAĞA OTURMUŞ ÇOCUK


BELER Saçma sapan, inandırıcı olmayan durumları anlatmak
için söylenir.

DAHA YUMUŞAĞI YOK Erkek eşcinseller için alay yollu olarak


kullanılır.

DAL AKIL Aptal ve bön kimse.

DALAĞINI GÖSTERMEK Çok dekolte ve kısa etekli elbiseler


giyinmek. Böyle giyinen kadınlar için alay yollu olarak kullanılır.

DALAK Salak ve dangalak kelimelerinin karışımı. "Kız dalak


daha ne bekliyorsun yani. "

DALBAYRAK Giyeceği olmayan baldırı çıplak kimse. &


Düşüncesiz, haddini bilmeyen. & Bön, salak.

DALDAŞAK Giyeceği olmayan, çıplak kimse. "Daldaşak çıktı


dışarı, sevgilisini aramak için vurdu kendini yollara. "

DALDIRIÇIPLAK Donsuz erkek. "Ulan herif tam daldırıçıplak,


öyle banyodan çıktığı gibi yanımıza gelmesin mi!... "

DALGA SAYMAK Avarelik etmek, dinlenmek.

55
DALINA BİNMEK Bir kimseyi zorlamak ve ağır eleştirmek. & Bir
kimseyi maddi olarak kullanmak.

DALKIZ Erkek eşcinsel.

DALOĞLU DİNGİL Bir kimseyi aşağılamak için söylenir. Daha


çok bir erkeğin babasına benzediğini onun kadar kötü olduğunu
vurgulamak için kullanılır.

DALTABAN Güvenilmez ve hayırsız kişi.

DALTARAK Aptal ve bön erkek.

DAMAR YAKALAMAK Bir şeyin kaynağını bulmak. & Maddi


açıdan bereketli bir imkan ele geçirmek.

DAMARDAN Bir şeyin, çok dokunaklı veya çok etkili olduğunu


anlatmak için kullanılır. "Şarkıcı başladı damardan bir türkü
çığırmaya. Ben o zaman dağıldım. "

DAMIZLIK Sık sık çocuk doğuran kadınlar için alay yollu olarak
kullanılır.

DAMLALIK Erkeklik organı, penis.

DAMPER ve Ağır, yavaş hareket eden erkek.

DANA Çocuk.

DANA YALAMIŞ Saçlarını briyantin ya da jöle ile yatırmak ve


ıslak ıslak dolaşmak.

DANDİKUS (çing.lat.e.)Sahte, düşük nitelikli, kötü.

DANDİNİ ve Dağınık ve düzensiz mekan. "Ev zaten dandini, bir


de misafir bastırmadı mı!”

DANDİRİK Sahte ve düşük nitelikli.

DANGILDAK Kaba saba, nezaketsiz ve hödük.

56
DANSÖZ Bir söylediği bir söylediğini tutmayan, sürekli fikir ve
taraf değiştiren kimseler için kullanılır.

DANTEL Entelektüel olmadığı halde öyleymiş gibi yapan kişi.


"Bardaki danteller derin mevzulara dalınca, bana git geldi. "

DANTELACI Entelektüel veya entelektüel gibi görünen kadın


meraklısı erkek.

DARAL GELMEK Bir şeyden bezmek ve çok sıkılmak. "Ay bir


bağırmışım yeter diye... Bana hepsinden de herkesten de daral
geldi. "

DAŞŞAKLARINI KANTARLAMAK Bir kimsenin hiçbir şey


yapmadan oturduğunu ve tembellik ettiğini anlatmak için
söylenir.

DAVLUMBAZ ANASI Çok şişman kadın.

DAYAMACI ve Toplu taşım araçlarında ya da kalabalık yerlerde


kadınların arkasına geçip sürtünerek cinsel doyum elde etmeye
çalışan erkek.

DAYAYIP DÖŞEMEK Cinsel ilişki kurmak. & Bir kimseyi lafla


bozmak, yermek, hakkında düşündüklerini söyleyerek kırmak.

DEBDEBEYİ DÜZMEK Hiç yoktan bir şeyler elde edip statü


atlamak.

DEBELEK DÜBELEK (ono)Kendini toparlayamayan, ne yaptığını


bilmeyen kimseler için alay yollu olarak kullanılır. & Düzensiz ve
istemdışı gelişen şey.

DEFOLU ve Dul kadın.

DEKOR ÇEKMEK Erkeğin kız tavlamak için şekilden şekile


girmesi halinde alay yollu olarak söylenir.

DELİ ASİYE Deli ve çılgın kadın.

57
DELİ KIZIN ÇEYİZİ Bir evde aynı eşyadan birden fazla
bulunması halinde kullanılır.

DELİ KIZIN DONU Çok renkli elbise.

DELİ SİKİNİ BELLEDİĞİ GİBİ BELLEMEK Bir konuda takıntı


düzeyinde sabit fikirli olmak. & Sürekli aynı şeyi tekrar etmek.

DELİ SİKİNİ TUTAR GİBİ Bir şeye sıkı sıkı yapışmak.

DELİĞİNE TAKMAMAK Hiç umursamamak. Hiçbir konuda


dertlenmemek.

DELİK Vajina, dişilik organı.

DELİK DOLDURTMAK Cinsel ilişki kurmak.

DELİKLİ BONCUK Cinsel ilişki kurmuş, bakire olmayan kadın.

DELİKLİ BONCUK YERDE KALMAZ Cinsel ilişki kurmuş


kadınların her zaman isteneceğini anlatmak için kullanılır.

DELİKSİZ İNCİ Güzel ama hiçbir cinsel ilişki kurmamış,


evlenmemiş kadın.

DELİYLE SİKİŞMEKTEN AKILLIYA GÖT VERMEK İYİDİR


Akılsızca davrananlardan sakınmak, onlara karşı dikkatli olmak
gerektiğini anlatmak için kullanılır.

DEMİR DON Cinsel ilişkiye sürekli olarak hayır diyen kişi.

DEMİRBAŞ Koca. "Bir de baktım bizim demirbaş kıskanmış


homurdanıyor. "

DEMO MAYMUN (ing.yun)Çok hareketli, aktif, hiperaktif kimse.

DERİ SOYDURMAK Cilt bakımı yaptırmak.

DERİN AİLE Bir kimsenin her yaptığına karışan ailesi için


kullanılır.

58
DERİN BACAKARASI Vajina, dişilik organı.

DERMİŞİM (Sonek)Söylenmesi zor şeyleri söylemek için


kullanılır. "Boynuzların da iyi parlamış dermişim. "

DERTLİ Vajina, dişilik organı.

DESTE BAŞI Çok iyi ve güzel şey ya da kimse.

DEVE GÜCÜ TAZI HIZI Çok güçlü ve hızlı olduğunu öne süren
kimselerle alay etmek için söylenir.

DEVE GÜLÜ Aptal ve bön kimse. & Kimsenin ilgisini çekmeyen


şey ya da kişi.

DEVEKUŞU ERDEMİ Bir kimsenin gözünün önündekini


görmeyip rahatını bozmaması durumunda alay yollu olarak
kullanılır. "Onunki tamamen devekuşu erdemi. Gözünün
önündekini görmez inan bana. "

DEVELER GÜLMEK Bir şeyin yakışık almadığını anlatmak için


söylenir.

DEVEYE DİKEN ERKEĞE SİKEN MAKBULDÜR Erkeklerin


kendine kötü davrananları hoş tuttuğunu anlatmak için hakaret
yollu olarak kullanılır.

DEVRİK KRAL Ereksiyon güçlüğü çeken erkeklik organı, penis.

DIBRIÇKA Kötü bir durum, bir şeyin berbat olması. "Evet


şekerim bizim işler dıbrıçka oldu. "

DIGIDIK MUHABBET Sevgililerin sürekli el ele gezmeleri.

DINCIK Dişilik organı, vajina.

DINGASI KIRIK Bir kimsenin pek çok konuda şanssız olduğunu


anlatmak için söylenir.

DINGIR Erkeklik organı, penis. & Klitoris. Bızır.

59
DINGIRIMA KADAR "Bana ne","Beni ilgilendirmez"anlamlarında
söylenir.

DINGIRINA (BİLE) TAKMAMAK Bir şeyi hiç umursamamak,


dert edinmemek.

DIRAK Bir kimsenin durgunlaşması. "Her şey iyi güzel derken


birden Ayşen’e bir baktım. Dırak. "

DIRT Sıkıntı, tasa, dert.

DIZDIĞININ DIZDIĞISI Uzak akraba.

DİBİ ÇIKMAK Çok yorulmak.

DİBİ TUTMAK Çok sinirlenmek, kızmak. "Ne o annem, ateşin


fazla geldi bakıyorum, dibin mi tuttu!”

DİKEY TATMİN Erkeğin mastürbasyon yapması.

DİKİNE TRAŞ (türk.fars.)Bir konuda tersine konuşmak.


Tartışmak. "Sen de amma zor insansın be hep dikine tıraş
ediyorsun. "

DİKİŞ MAKİNASI Cinsel ilişkiden başka şey düşünmeyen erkek.

DİKMEK Erkeklik organının sertleşmesi. Ereksiyon.

DİL Klitoris. Bızır

DİL DİLE DEĞMEYİNCE DİL ÖĞRENİLMEZ Yabancı dil


öğrenmek için yabancı sevgili bulmak gerektiğini anlatmak için
söylenir.

DİL ÜSTÜNDE KAYDIRMACA Oral seks yapmak.

DİLİNİ GÖTÜNE SOKMAK Bir kimsenin kötü laflarının


karşılığını vererek onu susturmak.

DİLLİ Klitoris. Bızır.

60
DİLLİ DİBEK Geveze.

DİLLİ DÜDÜK Çok konuşan, bilmiş kimse.

DİNAMİT LOKUMU (yun.ar.)Güçlü ve etkileyici erkeklik organı,


penis.

DİNGİLDEK Hilebaz ve ne yaptığı tam anlaşılmayan, tutarsız ve


dengesiz kişi.

DİNGONUN AHIRI Herkesin istediği gibi girip çıktığı yer.

DİPSİZ KUYU Dişilik organı. Vajina.

DİPSİZ KUYUNUN SÜLÜĞÜ Fazlasıyla cinsellik meraklısı erkek.


& Bir kimseyi aşağılamak hakaret etmek için söylenir.

DİŞİ HOROZ Herkesi yönetme peşinde, dediğim dedik kadın.

DİŞİNİ ÇEKTİRMEK Kadınların aylık kanaması, regl.

DİVANDELEN Uzunca bir süre cinsel ilişkide bulunmadığı için


cinsel isteği azmış erkek. & Mastürbasyon yapmayı alışkanlık
haline getirmiş erkek.

DNA KALINTISI Huysuz ve tuhaf davranışlı kişi.

DOĞA ÇAĞIRIYOR "Çişim geldi"anlamında kullanılır.

DOKTORCULUK OYNAMAK Cinsel açıdan birbirine


yakınlaşacak biçimde birbirinin vücudunu ellemek. Oynaşmak.

DOKUNMATİK (türk.ing.e)Cinsel istekleri bir dokunuşla uyanan


kimseler için alay yollu olarak kullanılır. Özellikle tek
dokunmayla ereksiyona geçen erkekler için kullanılır.

DOKUZ DÜĞÜM ATMAK Cimrilik. Parasını harcamaya


kıyamayan kimseler için söylenir.& Bir kimseyi kendisine aşık
etmek.

61
DOKUZ OSURUKTA BİR OSURUK ALMAK Bir kimsenin
kısmetinin azlığını anlatmak için söylenir. "Alsan alsan dokuz
osurukta bir osuruk anca alırsın. "

DOLDOLA GİRMEK Aldanmak, kanmak. & Satın alınan bir mal


için yüksek fiyat vererek kazıklanmak. "Tabii alkolün de etkisiyle
ben doldola girdim. Her söylenene inandım. "

DOLDURFOŞ Cinsel ilişki sırasında erkeğin rahim içine


boşalması.

DOLMA Erkeklik organı, penis.

DOLMAKALEM AKITMAK Erkeğin erken boşalması.

DOLMALIK KABAK GİBİ OYMAK Bir kimseye çok kızmak ve


şiddet ya da hakaret yoluyla tepkisini belli etmek.

DOLMAYA DA SARMAYA DA OLMAK Her türlü cinsel


yakınlaşma ya da ilişkiye"peki"diyen kimseler için kullanılır. &
Çok uyumlu kimseler için söylenir.

DOLMUŞA BİNMEK Bir konuda kanmak, aldanmak. &


Kendisine söylenenleri doğru sanmak.

DOMBEY DANASI Çok şişman kimse.

DOMES ve Hamile kadın.

DOMUZUN ÖNDE GİDENİ Bir kimsenin çok bilmiş ve kötüden


daha kötü olduğunu anlatmak için söylenir.

DON BAŞA GEÇMEK Hiyerarşide en alttaki kimsenin ötekileri


yönetmeye kalkışması durumunda alay yollu olarak kullanılır.
"Tabii böyle küçükler söz sahibi olursa don başa geçer. "

DON DEĞİŞTİRİR GİBİ SEVGİLİ DEĞİŞTİRMEK Çok sık sevgili


değiştirmek.

62
DON İÇİNDEN SİK BEĞENMEK Uzaktan uzağa bir erkeği
beğenmek. & Platonik aşk. & Bir şeyin aslını öğrenmeden fikir
yürütmek.

DON PUAN (türk.fr.)(Donjuan’ı anıştırarak) Kadın avcısı


olduğunu iddia eden ama bunda başarısız erkekler için alay
yollu olarak kullanılır. & Puanlı, çiçekli böcekli don giyen erkek.

DONKİ Şişman ve sevimli kimse. & İki şeyin birbirine çarptığını


anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

DONU BENDE Bir kimse ile daha önce cinsel ilişki kurduğunu
anlatmak için kullanılır. "Ben onu çok iyi tanırım hayatım.
Çünkü donu bende. "

DONU DONUMDAN Biriyle aynı görüşte olduğunu, benzer


özellikler taşıdığını belirtmek için kullanılır. "Münevver’le
içtiğimiz su ayrı gitmez. Onun donu donumdandır. "

DONUNU İNDİRMEK Bir kimsenin çok gizli sırlarını başkalarına


söylemek.

DONUNUN AĞI KURUMAMAK Yumuşak başlı ve herkes


tarafından kullanılan kimseler için söylenir.

DONYAĞININ DOLMASI Çok soğuk kimseler için alay yollu


olarak söylenir.

DÖBÜRDEK Şişman ve oturduğu yerden kalkamayan kimse.

DÖKTÜRMEK El mahareti isteyen bir konuda becerilerini


sergilemek.& Bir şeyi çok iyi yapmak.

DÖNER Erkek eşcinsel.

DÖNER SERMAYE Eşcinsel fahişe.

DÖNER VERMEK Anal seks. Ters ilişki.

DÖRT AYAK Eşcinsel erkek.

63
DÖRT KAŞLI Bıyıkları yeni terleyen delikanlı.

DÖŞEMEK Bir kimseye hakaret etmek, küfürlü konuşmak.

DÖTERİK Bok.

DÖTERYUM Bok.

DUDAK TİRYAKİSİ Yalnızca öpüşmekten zevk alıp cinsel


birleşmeye girmeyen kimse.

DUDU ve Vajina, dişilik organı. & Cilveli kadın.

DUL KARI SIÇIRTMASI Çok bilmiş ve yerli yersiz konuşan


çocuklar için söylenir.

DURSUNA SÖYLEMEK Bir işin yapılmaması ya da gecikmesi


halinde alay yollu olarak kullanılır. "Çayları Dursuna mı
söyledik. Bir saattir gelmedi. "

DURUM VAZİYET FELAKET Kadınların aylık kanaması, regl.

DUTLUK Çokça yakışıklı erkeğin bulunduğu içkili mekan.

DUVAR UÇAN GÜNÜ TOZ KOPARMAK Her işi zamanında


yapmak gerektiğini anlatmak için söylenir. "İşlerin peşini
bırakmayacaksın. Duvar uçan günü toz koparmak gerek. "

DÜBÜRÜK ve (ono)Aptal ve bön kimse.

DÜDÜKLENMEK Cinsel açıdan kullanılmak.

DÜĞME Meme başı.

DÜĞÜNDE OSURMAK Yersiz konuşan kimseler için kullanılır.

DÜKKANI AÇMAK Pantolon fermuarını ya da düğmelerini açık


bırakmak ya da unutmak.

64
DÜMDÜRÜK (ono)Bir kimseyi aşağılama, sövme amacıyla
kullanılır.

DÜMEN SUYUNDAN İÇMEK Bir işi ustaca yöneten, çok iyi


beceren kimsenin yanında yer almak.

DÜMEN TAKOZU Bir kimsenin yalanlarına ortak olan kişi. &


Birisinin hile ve düzenlerine katılan kimse. "Harun tam dümen
takozudur. Ona yap dediğini yapar yeter ki komisyonunu alsın. "

DÜMEN YERLEŞTİRMEK Erkeğin pantolonunun içindeki


erkeklik organını düzeltmesi ya da onunla oynaması.

DÜNYA FANİ ÖLÜM ANİ, BİR KERE VERSEM NE OLUR YANİ


Cinsel ilişkiye girme konusunda kendini ikna etmek için alay
yollu olarak kullanılır.

DÜNYALAR BÜKLÜM BÜKLÜM, BİR BOĞAZIM BİR ÇÜKÜM


Yemekten ve cinsellikten başka şey düşünmeyen erkekler için
alay yollu olarak kullanılır.

DÜRÜM YAPMAK Bir kimseye haddini bildirmek, cezasını


vermek.

DÜRÜP BÜKMEK Bir konuda son yargıya varmak. & Bir


kimseye kaba kuvvet uygulamak. "İkisi birbirine girdi,
birbirlerini dürüp bükmeye başladılar"

DÜŞÜK İŞLEM KAPASİTELİ Aptal ve bön kimse.

DÜŞÜNDE SİK TUTMUŞA DÖNMEK Elde ettiği bir şeyi çabuk


yitirmek. "Aman o kadar heves kursağımda kaldı. Düşümde sik
tutmuşa döndüm kardeşim. "

DÜTTÜRÜK Çok kısa etek ya da elbise.

DÜZ BEY Erkek eşcinsel.

DÜZ GİTMEK Fazlasıyla küfürlü konuşmak.

DÜZBEYİN Aptal ve bön kimse.


65
DÜZDUVARA TIRMANMAK Erkeğin fazlasıyla cinsel açlık
çektiğini anlatmak için söylenir.

DÜZDÜRME, DÜZDÜRÜRSEN DE SEZDİRME Cinsel ilişkiye


girerken ya da bunu başkalarına anlatırken dikkatli olunması
gerektiğini anlatmak için söylenir.

DÜZGÜLÜ Erkek eşcinsel.

66
E
EBENİN BOKU Önemsiz şey. & Bir kimseye küfür etmek onu
aşağılamak için söylenir.&

EBESİ AĞZINA İŞEMEK Çok bilmişlik ve gevezelik yapan çocuk.

EGZANTİRİT Değişik ve tuhaf görünme merakındaki sığ kimse.

EĞRİ SİKE EĞRİ TAŞAK Erkeğin cinsel kapasitesi ile alay


etmek için kullanılır.

EKMEK BENDEN SOĞAN SENDEN Cinsel ilişki isteğini


anlatmak için söylenir. "Hadi civanım gel yanıma, ekmek benden
soğan senden. "

EKMEK KAPISI Fahişelerin cinsel organları.

EKOLAYZIR SİSTEM (ing.ing.)Ana ve babanın aynı anda ve aynı


konuda çocuğu eleştirmesi durumunda söylenir.

EKS SEVGİLİ Eski sevgili.

EKSİ PUAN (türk.fr.)Bir kimsenin hata yaptığını anlatmak için


söylenir. "Tamam bokum. Bu senin için eksi puan!"

EL EL ÜSTÜNDE EL DE ŞEYİN ÜSTÜNDE OTURMAK –


Tembellik etmek, hiçbir iş yapmadan vakit geçirmek.

EL FENERİ Vibratör.

67
EL İNSAF GÖT YARAK Haddini aşan şeyler için kullanılır.

EL PEŞREVİ GEÇMEK İki kişinin birbirini elle cinsel anlamda


uyarması. Okşamak.

ELALEMİN DERDİ SENİ Mİ GERDİ Başkasının meselesini


merak eden kimselere hakaret yollu olarak söylenir.

ELE ETLİSİ SÜTLÜSÜ, BİZE GÖTÜ SİKLİSİ Cinsel partner


konusunda şanssız olunduğunu anlatmak için kullanılır.

ELEKÇİ İşleri karıştırmaya meraklı kimse.

ELEKTEN GÖT VERMEK Bir kimsenin her koşulda kötülük


yapabileceğini anlatmak için söylenir.& Her zaman cinselliğe
açık olmak.

ELEKTİRİK ALMAK (ing.türk.f)Bir kimseden duygusal olarak


etkilenmek. & Cinsel açıdan uyarılmak. "Ömer’den aldığım
elektriği kimseden almadım. Onunla kimyamız uyuşmuştu. "

ELEKTİRİKLİ BATTANİYE Çekici ve işini iyi yapan jigolo.

ELİ BENDE GÖZÜ GAVUR AMINDA Yanında kadın varken


başka kadınlara bakan erkekler için alay yollu olarak söylenir.

ELİ BOŞ GÖTÜ YAŞ Cinsel ilişkiden veya ilişkiden bir yarar elde
edilmediğini anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

ELİ DURSA GÖTÜ DURMAZ Bir kişinin cinsel ilişki arayışının


hiç bitmediğini anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. & Çok
hareketli kişileri aşağılamak için söylenir.

ELİ İŞTEN AMI SİKTEN KURTULMAMAK Hiç boş zamanı


olmamak, kendine ayıracak vakti bulunmamak.

ELİ MAHKUM (ELİ MECBUR) OLMAK Bir kimsenin bir şeyi


yapmak zorunda olduğunu anlatmak için söylenir.

68
ELİMİ SALLASAM CONİ KIÇIMI SALLASAM DONİ Cinsel
partner bulma konusunda hiç zorlanılmayacağını nispetli bir
dille anlatmak için söylenir.

ELİMİ SALLASAM ELLİ MUZ Kadının erkek bulmakta


zorlanmayacağını anlatmak için söylenir.

ELİN İYİSİ EVİN AYISI Başkalarına iyi davrandığı halde, evde


karısına ve çocuklarına kötü davranan koca.

ELİN SİKİYLE GERDEĞE GİRMEK Bir başkasının malını ya da


olanaklarını kendinin sananlarla alay etmek için kullanılır. &
Başkasının aklına uymak.

ELİNDE DOLAŞA DOLAŞA BÜZÜŞMÜŞ Yaşlı bir erkeğin çok


fazla cinsellik meraklısı olduğunu anlatmak için söylenir.

ELİNDE PATLAMAK Erkeğin cinsel ilişkiye girmeden önce erken


boşalması. & Erkeğin mastürbasyon yapması. & Bir şeyi
kullanmak için gereken zamanı geçirmek.

ELİNE GEÇTİ DE KARNI ŞİŞTİ Bir kişinin kendini abarttığını,


kendi kendine gelin güvey olduğunu anlatmak için söylenir.
"Haspam bir yüksekten uçuyor ki sorma. Eline geçti de karnı
şişti. "

ELİNE OSURUR BURNUNA TUTAR Cimri kişiler için kullanılır.

ELİNİ ÜSTÜNDE YIKAMAK Bir kimseye yaptığı bir kötülüğü


bulaştırmak. "Kimse elini benim üstümde yıkamasın. "

ELİNİN GÖZÜ Tırnak.

ELLE KÖPÜRT HEMEN ŞAPIRT Cinsel organları elle uyarmak


ve cinsel doyuma ulaşmak. Daha çok çiftlerin birbirini ayartması
anlamında söylenir.

ELMA ŞEKERİ Erkeklik organı, penis.

ELMAS KUTUSU Dişilik organı, vajina.

69
EMANET Erkeklik organı, penis.

EME SEME YARAMAMAK Hiçbir işe yaramamak.

EMERCE Kadınları emerek, oral seksle cinsel açıdan uyaran


erkek.

EMİNANIM YIKASIN Çamaşır ya da bulaşık makinelerine ev


kadınları tarafından takılan ad.

EMİŞ GÖMÜŞ Cinsel ilişki.

EMME BASMA TULUMBA Cinsel ilişki meraklısı erkek.

EMMELİ GÖMMELİ Bol pozisyonlu cinsel ilişki için kullanılır.

EMMEYE DE GÖMMEYE DE OLMAK Cinsel açıdan partnerinin


her dediğini yapan kimseler için söylenir.

EMZİRME TULUMBA Her koşulda cinsel ilişki tekliflerine olur


diyen kadın.

EMZİRMEK Bir kimsenin zaafını kullananlara"dur"dememesi,


kendini ve olanaklarını kullandırması.

EN Bİ HAKİKİ Gerçek olduğu iddia edilen şeylerle ya da


olaylarla alay etmek için söylenir.

EN Bİ TİRENDİ (türk.ing.)Popüler, moda şey anlamında


söylenir. "Karşımıza en bi tirendi kırmızı saçlarıyla çıktı. "

EN DOĞRU BABAM ONU DA ANAMIN ÜSTÜNDE GÖRDÜM


Erkeklerin her zaman cinsel ilişki düşündüklerini anlatmak için
söylenir.

EN İYİSİNİN BOYNU ALTINDA KALSIN Erkeklerin iyisi


olmadığını anlatmak için söylenir.

EN SEVDİĞİM PARMAĞIM Kadınların mastürbasyon yaparken


kullandıkları parmakları için alay yollu olarak kullanılır.

70
ENAYİ ÇORBASI Bir kimseyi aşağılamak için kullanılır. Daha
çok aptallık yapanlar için söylenir.

ENAYİ YURDUNA KONMAK Bir konuda aldatılmak.

ENDEK DÜNDEK Ne olduğu belirsiz şeyler ya da durum. "Ben


nereden bileyim, Halime de endek dündek diyor ama açık bir şey
anlatamıyor. "

ENDOPLAZMİK RETİKULUM (Hücre içi organ)Bir kimseye bağlı


olarak davranan, o ne derse onu yapan kimse.

ENG BENG (ono)Utanılacak bir durumda üstü kapalı olarak o


sözcüğü ya da durumu anıştırmak için söylenir. "Aaaa şey, eng
beng dedim ama aramızdaki ilişkiyi tam anlatamadım. "

ENGEREK Erkeklik organı, penis.

ENİŞTEN ETMEK Bir şeyi başından atmak, savuşturmak.

ENİŞTENİN AYRANI Aslı olmayan söz. Hayali hikaye.

ERİL UYDU Koca.

ERKEĞE YUMUŞAK OLSUN YETER Erkeklerin cinsel ilişki için


çok az kuralları olduğunu, seçici olmadıklarını anlatmak için
söylenir.

ERKEĞİN Bİ KENDİ Bİ SİKİ Erkeklerin cinsel zevklerini ve


kendilerini her şeyden çok önemsediklerini anlatmak için alay
yollu olarak kullanılır.

ERKEĞİN İYİSİ TAŞAĞI KILLISI Cesur erkekler için söylenir.

ERKEĞİN KILLISI HAZRETİ AYIDAN Kıllı erkekleri ayıya


benzeterek aşağılamak için söylenir.

ERKEK FATMA Davranışlarıyla kaba saba ve küfürlü konuşan


kadın.

71
EROJEN BÖLGELERİ TİTREMEK (fr.türk.)Cinsel açıdan
etkilenmek, cinselliği uyanmak.

ERSEK Erkek isteyen kadın.

ERSEMEK Erkek istemek.

ESAS KIZ Filmlerde başrol oynayan kadın. & Bir dedikoduya


konu olan kadın.

ESAS OĞLAN Filmlerde başrol oynayan erkek. & Bir dedikoduya


konu olan erkek.

ESİR ALMAK Bir kimseyi kendisini dinlemek zorunda bırakmak.


"Beni bir saat esir aldı, öyle olmuş da böyle olmuş diye bir sürü
hikaye anlattı. "

ESKİ AMLA YENİ SEFA SÜRMEK Yaşlı kadının yeni cinsel


hazlar keşfetmesi durumunda alay yollu olarak kullanılır.& Eski
olanaklarla yenilik yaratmak.

ESTETİĞİNİ BOZMAK Bir kimsenin güzelliğini yok etmek. & Bir


kimseyi dövmek.

EŞEĞİN AMI "O kadar da değil"anlamında bir durdurma ve


hakaret sözü olarak kullanılır. & Hiç.

EŞEĞİN AMINA SU KAÇIRMAK Bir kimseyi anlamadığı bir


konuda aydınlatmak. Uyandırmak. & Dozunu kaçırmak,
abartmak, fazla ileriye gitmek.

EŞEĞİN BOKU Hakaret amacıyla kullanılır.

EŞEĞİN BOKUNU ALMAK Hiçbir şey elde edememek. "Sen daha


çok beklersin, anca eşeğin bokunu alırsın anam. "

EŞEĞİN KUYRUĞU GİBİ NE UZAR NE KISALIR Bir kimsenin


gelirinin ve statüsünün artmadığını anlatmak için söylenir.

EŞEĞİN ÖN KOLU Sevimli bulunan bir kişiye sempatiyle


söylenir.
72
EŞEK CİLVESİ Kaba kimsenin nazlanması.

EŞEK ÇÜKÜ KADAR Çok büyük şeyler için kullanılır.

EŞEK MARULU İşe yaramaz şey ya da kimse.

EŞEK ÖLMEDEN SİKİ GÜLMEZ Bir kimsenin ölmeden rahata


kavuşamayacağını anlatmak için söylenir. & Çok uzun sürecek
şeyler için"ooo eşşek ölecek de siki gülecek"şeklinde de kullanılır.

EŞEK SİKİNE KELEBEK KONMUŞ GİBİ Birbirine yakışmayan


çiftler için söylenir. Erkek çirkin ve kaba, kadın ise çok güzelse
bu durumda kullanılır. & Uyumsuz nesneleri işaret etmek için
de kullanılır.

EŞEK ŞAKASI Hiç hoşa gitmeyen şaka.

EŞEK ŞANSI Çok şanslı olmak.

EŞEKTE TAŞAK GÖRMEMEK Görgüsüz ve meraklı kimselerle


alay etmek için söylenir. "Ne lan öyle eşekte taşak görmemiş gibi
atılıyorsun!”

EŞELENMEK Bir kimsenin başkalarının canını sıkacak


hareketler yaptığını, tepki çekecek davranışlarda bulunduğunu
anlatmak için kullanılır.

ET LOKANTASI Genelev.

ET PARÇASI Erkeklik organı, penis.

ET VERİYORSUN YİYOR Kadının cinsel açıdan pasif


pozisyonunu anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

ETEĞİ BELİNDE Becerikli kadın. & Sürekli cinsel ilişkiye hazır


kadın.

ETEK İNDİRMEK (KALDIRMAK) Cinsel ilişki isteğini göstermek.

ETEK TRAŞI Erkeğin cinsel organı çevresindeki kılları kesmesi.

73
ETEK TRAŞINI BEN YAPAYIM Erkeğe, onu elle cinsel olarak
uyarma isteğini anlatmak için söylenir.

ETEKLERİ ZİL ÇALMAK Bir şeye çok sevinmek.

ETİNDEN SÜTÜNDEN KILINDAN TÜYÜNDEN Bir kimseden ya


da durumdan fazlasıyla yararlanıldığını anlatmak için alay yollu
olarak kullanılır.

ETİNİ ET ETMEK Çok fedakarlık etmek. "Ben sana etimi et


ettim de gene yaranamadım. "

ETTEN DUVAR Kıskanç koca ya da sevgili.

ETYEMEZ Frijit. Cinsel açıdan isteksiz, soğuk kadın.

EV HAŞERESİ Çocuk.

EV SAHİBİ BELLİ Mİ Hamile kadına çocuğun kimden olduğunu


sormak için alay yollu olarak kullanılır.

EV SÜPÜRENDE BULDUM EŞEK SİKİNİ, ASTIM BOYNUMA


DEĞDİ DINCIĞIMA Bir kimseye hakaret edip onu aşağılamak
için söylenir. & Hayatta çok şey gördüğünü çok şey bildiğini
anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

EV SÜPÜRGESİ Ev kadını.

EV ZARARLISI Misafir.

EVDE BOKU PİŞER DIŞARDA SİKİ ŞİŞER Gözü dışarıda olan


erkekler için alay yollu olarak kullanılır.

EVDİN EVDİN VARAMADIN, MENZİLE EVDİĞİNDEN EVDE


KALDIN ÜNZİLE Evlenmek için acele eden kişinin aceleciliği
yüzünden emelini gerçekleştiremediğini anlatmak için söylenir.

EVİN SUYU Ersuyu, meni, sperm.

74
EVLADI OLAN OTLA DA KONUŞUR BOKLA DA Çocuğu olan
kimselerin çocuğu için çok şeyle ilgilenmek zorunda kalacağını
anlatmak için söylenir.

EVLAT ACISI GİBİ KOYMAK Bir şeyin çok pahalı olduğunu


sonradan anlayıp üzülmek. & Bir şeye sonradan çok üzülmek.

75
F
FAGOT Kötü giyinen erkek.

FAİDELİ ZARARLAR Kadınların giyim kuşam alışverişi. &


Başkalarına göre müsriflik olarak değerlendirilen alışveriş.

FAKFAK (ono)Cilveli kadın.

FAKO FAK (ing.)"Siktir git"anlamında kullanılır.

FALLOŞ ve Sonuna kadar açık, apaçık. & Yalakalık yapan


kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

FANFİLLİ Çok süslü püslü ve rüküş kadın.

FANİLYASI FAMİLYASI Bir kimsenin ailesine çok bağlı


olduğunu anlatmak için söylenir. "Bizim Hüsam’ın fanilyası
familyasıdır. Onları birbirinden ayıramazsın şekerim”.

FANTAZYİK ve (yun.)Hayali şeyler ya da hikayeler.

FANTAZYİK MACERA (yun.ar.)Platonik aşk. Karşılıksız, tek


yanlı aşk macerası.

FARAŞ (ar.)Vajina, dişilik organı. & Doğumlarla ya da başka


nedenlerle genişlemiş vajina.

FARAŞA Cinsel ilişkiye hazır olduğu mesajını veren kadın.


"Faraşa köşeden adamı kesiyordu. "

FARE DÜŞSE BAŞI YARILMAK Buzdolabının ya da mutfak


dolaplarının boş olduğunu anlatmak için kullanılır.

FARE KAPANI Yapay dişilik organı, plastik vajina.


76
FARI ÇÜRÜMEK Kadının göğüslerinin pörsümesi.

FASULYEDEN MAĞMELER Lüzumsuz ve anlamsız gevezelik.

FASULYENİN FAYDALARI Lüzumsuz bilgiler. & Asıl amacından


sapan sohbet için alay yollu olarak kullanılır.

FASULYEYİ ÇARIĞA BASMAK Çok para biriktirmek.


"Bakıyorum fasulyeyi çarığa basmışsın, artık seni de mi
düşünelim. "

FAŞ ETMEK Bir şeyi açıklamak, ortaya dökmek.

FAŞİGE (ital.)Faşizm yanlısı kadın.

FAY HATTI KIRILMAK Depresyona girmek. "O olaydan sonra


fay hattı kırıldı, bir daha da kendine gelemedi. "

FAZLA BAĞIRMA PIRT YAPARSIN Sesini fazlasıyla


yükseltenlerle alay etmek için söylenir.

FAZLALIK Erkeklik organı, penis.

FELEĞİN KIZI OĞLU KIRILSIN Kaderini beğenmeyenler, başına


gelenlerden şikayetçi olanlar tarafından söylenir.

FEMİNOŞ Feminist. Kadın savunucusu.

FENASİ KERİMCİK (FENASİ KİNKEL) Cinsellikle ilgili olarak


üretilen özel adlardan. Kadınlarla girdiği cinsel ilişkileriyle
övünen erkeklerle alay etmek için söylenir.

FERMUARI ÇEKMEK (fr.türk.f.)Ölmek.

FEYLİNE BAKMAK AMINA TAKMAK Kötülük düşünen


kimsenin kötülük bulduğunu anlatmak için kullanılır. "Tabii
kızım ben buna inanırım, bir kadının feyline bakan amına takar.
"

FILDIŞ Açıkgöz kişi.

77
FIRANKENŞITAYNIN GELİNİ Çok çirkin kadın.

FIRINCININ OĞLU MEKTUP YAZMIŞ Ekmeklerin üzerindeki


etiketler için söylenir.

FIRT FIRT ÇIKMAK Olur olmaz yerde konuşmak.

FIRTLAMA ve Açıkgöz çocuk.

FISKİYE (ar.)Erkeklik organı, penis.

FISTIĞI YEŞİL Değerli ve bulunmaz kadın.

FISTIKİ MAKAM Yavaştan alınan işler için söylenir.

FIŞKI Kötü ve sevimsiz kimse. & Bok.

FITTIRİ FITTIRİ GÜZELLİĞİM BENİ SATTİRİ Bir kimsenin


güzelliği nedeniyle her zaman istendiğini anlatmak için söylenir.

FITTIRIK Deli, çılgın.

FİK FİK (ono)Cinsel ilişki kurmak.

FİKFİKİNİK (ono)Seksi iç çamaşırı.

FİKİFOTO Cinsel ilişki kurmak.

FİKRİ FİRARDA OLMAK Hayal kurmak, hayal dünyasına


dalmak.

FİKS ve (ing)Kesinlikle, mutlaka. & Tek.

FİKSİK Cinsel ilişki kurmak.

FİLANCALA Ev kadını.

FİLETO (ital.)Üçgen vücutlu erkeğin göğüs kasları.

78
FİLİ FORTİNGEN ENİŞTEN Geçmiş aşk hikayesinin erkek
kahramanı.

FİLİT SIKMAK Bir durumu ya da ilişkiyi bozmak. "Sen de hiç


acımadan gittin onlara filit sıktın öyle mi! Aşk olsun. "

FİLSİNİRİ Çok katı ve keskin dilli kişi. & Kırbaç.

FİNANS CİNİ Borsa ve para daleveralarına kendini fazla


kaptırmış kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

FİNGİRNOZ ve Çok hareketli ve yerinde duramayan kadın.

FİNNARİ KAKARASKADA OTURMAK Çok uzakta, merkezin


epey dışında oturmak.

FİRİ TAKILMAK (ing.türk.f.) Erkek arkadaş, koca ,ya da


sevgilisi ile dolaşmayan kadınlar için kullanılır. & Serbest
davranmak.

FİRİCİĞİM (ing.türk.e) Bekar ya da dul kadınlar arasında senli


benli hitap biçiminde kullanır.

FİŞKEK Kin. & Bir kimseyi kışkırtmak. & Ersuyu, sperm, meni.

FİTİFİTİ Cinsel ilişki, seks.

FİTİLİ AL ATEŞİ SAL Bir erkeği ayartmak. & Bir konuda bir
kimsenin kışkırtıldığını anlatmak için söylenir. "Sen böylesin işte
şekerim. Fitili al ateşi Sal. Ne var biraz anlayıp dinlesen. "

FİY YEMEK Zorda kalmak.

FONDİP (alm.türk.e.)Kadının cinsel ilişkide doğum kontrolü


yapmadan erkeğin menisini içine boşaltmasına izin vermesi.

FORDÇU Kalabalık yerlerde daha çok toplu taşım araçlarında


kadınlara sürtünerek cinsel doyum elde etmeye çalışan erkek.

FORDİYECİ (fr.türk.e.)Kalabalık yerlerde erkeklerin kendilerine


sürtünmesinden hoşlanan kadın.
79
FOSEPTİĞİ ÇIKMAK Niteliğini yitirmek, kötüleşmek, tekrarlana
tekrarlana anlamını yitirmek. "Aman sen de herşeyin foseptiğini
çıkarana kadar uğraşırsın. "

FOSER Yalancı koca.

FOTOFOS Sonu gelmeyen aşk hikayesi. "Onların hikayesi biz


evlenecekler diye beklerken, fotofos. "

FRAMBUAZLI KEK Zeki görünen ama aptal ve kullanıma açık


kimse.

FRANSIZ MUCUKU Öpüşürken diliyle partnerinin ağzının içini


okşamak.

FUKARA SÜMÜĞÜ GİBİ DUVARA YAPIŞTIRMAK Bir kimseyi


dövmek ya da hakaretle sindirmek.

FUL CASUS (ing.ar.)Her şeye karışan meraklı komşu kadın. &


Bilgili görünen cahil kimse.

FUL MUAMELE Cinselliğin tüm boyutlarıyla, bütün yatak


oyunlarıyla gerçekleştirilmesi anlamında söylenir.

FULARCI Travestilerle ya da transseksüellerle cinsel ilişkiye


girmekten hoşlanan kadın.

FUZULİ İŞGAL (ar.ar.)Keyif alınmayan ya da beğenilmeyen


kimselerle girilen cinsel ilişki.

FÜLFÜLE (ono)Kendi keyfine çok düşkün kişi.

FÜZDÖN Saçına fön çektirmek.

FÜZELERİ ATEŞLEMEK (ar.fars.türk.e.)Kadının cinsel açıdan


uyarılıp göğüs uçlarının sertleşmesi.

80
81
H
HAAMOŞ Hamile.

HABER TULUMU Dedikoducu kimse.

HACIMİMİ Cinsel açıdan azgın erkek.

HACIYATMAZ Sürekli ereksiyon durumundaki erkeklik organı,


penis.

HADIMLAR MAHALLESİNDE PREZERVATİF SATMAK Hiç


olmayacak yerde olmayacak bir şeyi yapmaya, beğendirmeye
uğraşanlarla alay etmek için söylenir.

HADİ ANNEM Bir kimseyi bir işi yapmaya ikna etmek için
söylenir. "Hadi annem, beni daha fazla sinirlendirmeden getir şu
anahtarı bana. "

HAK YOLUNA VERMEZ BİR MANGIR BOK YOLUNA GİDER


TANGIR TANGIR Bir kişinin doğru yoldan iş yapmadığını
anlatmak için söylenir.

HAKKIHIYAR Bir kadının kötü kocasına layık olduğunu


anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

HALASI GELMEK Kadınların aylık kanaması, regl.

HALAYIK SİKİLDİKTEN SONRA KAPIYI KİLİTLER İş işten


geçtikten sonra önlem almanın anlamsızlığını anlatmak için
kullanılır.

HALDIR HALDIR Bir şeyin hızla ve düzensizce sürdürüldüğünü


anlatmak için söylenir.

82
HALİNE GÖRE HALLAN ARADA BİR SALLAN "Kendine
gel"anlamında söylenir. "Ulan size bin kere söyledik, dilimizde
tüy bitti. İnsan haline göre hallanmalı arada bir sallanmalı!”

HALKA AÇILMAK Bir kimsenin orospuluk yapması.

HALKA ARZ EDİLMEK Bir kimsenin bir pezevenk tarafından


fuhuş piyasasına sürülmesi.

HAM ETMEK Kadının erkeği cinsel açıdan kullanması.

HAM MEYVA Erkeklik organı, penis.

HAM TIRAŞ Tecrübesiz, toy kimse. & Bilgisizce gevezelik yapan


kişi.

HAMAL Çok iş yapan işkolik.

HAMAMA GİDER KURNAYA, DÜĞÜNE GİDER ZURNAYA AŞIK


OLUR d)Çok kolay aşık olan kimselerle alay etmek için söylenir.

HAMARAT Çamaşır ya da bulaşık makinesi.

HAMÇÖKELEK Tecrübesiz ve toy kimse.

HAMDULLAH Aptal ve bön erkek.

HAMİLE BIRAKICAM Cinsel açıdan ilişki kurmakta çekingen


davranan erkekler için alay yollu olarak söylenir. "Bende de oldu
ama… Saftoriğe öyle bir abanmışım, ilişki isterim diye
tutturmuşum ki… Benden kaçış yok seni hamile bırakıcam
dediğimde bir kaçışı vardı. "

HAMMAK Kadının erkeği cinsel açıdan kullanması.

HAMŞOTULLAH Aptal ve bön kimse.

HANCI YOLCU Vajina ve penis, kadın ve erkeğin cinsel


organlarını ve ikisinin birbirine karşı durumlarını anlatmak için
söylenir.

83
HANESİNE YAZILMAK Bir kimseyi çok beğenmek. "Herif baktım
o uzaklıktan haneme yazılıyor. "

HANFENDİBAYANBEYAMCA Hemcinslerine cinsel ilgi duyan


kadın. Lezbiyen.

HANGIRDAMAK Sesli gülmek.

HANİ SENİN TREN TREN SEKİŞİN ÇUVALIN AĞZI DURURKEN


GÖTÜNDEN SÖKÜŞÜN Yaşlı insanların gençlikteki gibi hareket
edemeyeceğini vurgulamak için kullanılır.

HANIMBEYAMCA Eşcinsel erkek.

HANIMI VERMİŞ Bir kimsenin üzerine oturmayan, küçük ya da


büyük gelen giysi.

HANIMKÖYLÜ Karısının memleketine çok gidip gelen erkek.

HANIMSPOR (türk.ing.) Karısının yakınlarıyla çok görüşen


erkek.

HANK "Ne"ya da"Hangisi"anlamlarında kullanılır. "Ben


afalladım. Hank? Ama bir türlü yanıt alamıyorum. "

HANSO Alman erkek. Daha çok kaba saba yabancı için


kullanılır.

HANT HANT ÖTMEK Kaba saba ve sinir bozucu biçimde


konuşmak.

HARAMA YARMA Zina yapmak. "Baktım komşunun karısıyla


harama yarma durumları. "

HARAMAKİ Kendisinin olmayan bir şeyi almak, el koymak.

HARDALLAMAK Bir kimseye hakaret etmek, küfür etmek.

HARLEY DAVİDSONBMWKAVASAKİ Jigoloların fiyatlarına göre


sıralanması. "Bir de baktım yazlık diskoda hepsi sıra sıra bara

84
dizilmiş müşteri bekliyorlar. Harley Davidson mu istersin, BMW
mi istersin Kavasaki mi istersin…”

HART DİYE Bir şeyin aniden olduğunu anlatmak için söylenir.

HAS Aptal ve bön kimse.

HASAN ELİYLE GÖTÜNE SİK TAKAN Aptal ve kendini cinsel


açıdan kullandıran erkek. & Kendi hatalarıyla zor duruma
düşen.

HASANFAKILI Kaba saba ve taşralı erkek.

HASDAL Aptal ve bön kimse.

HASİBENİN ÇİL HOROZU Bir kimsenin ekonomik açıdan


bağımlı olduğu kocası ya da sevgilisi.

HASINDAN MAKARNA Aptal ve bön kimse.

HASPAM Sevimsiz bulunan bir kadınlar için adını söylemeksizin


kullanılır.

HASTA OLMAK Kadınların aylık kanaması, regl. & Çok


beğenmek & Gıcık olmak.

HASTALA VİZİTA (fars.ing.)Hasta ziyareti. "Annemler hastala


vizita deyip gittiler. Biz de evde asker olduk. "

HAŞALAMAK Bir kimseye hakaret etmek. Sözle hırpalamak.

HAŞIRKÜŞÜR Aniden ve hiçbir hazırlık yapmadan gelişen şeyler


ya da durumlar için söylenir.

HAŞIRT DI BİLEKBORD Bir şeyin aniden ve mevcut durumu


bozarak gerçekleştiğini anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.
"Çocuklar öyle karşılıklı dururken meğersem birbirlerine diş
biliyorlarmış. Birden haşırt dı bilekbord. "

HATCE Dişilik organı, vajina.

85
HAVA YAĞMURLU SAHA ÇAMURLU Regl nedeniyle cinsel ilişki
kurulamayacağını anlatmak için söylenir.

HAYAT KÖTÜ KOLLA GÖTÜ Kimseye güvenmemek gerektiğini


belirtmek için söylenir.

HAYATI MANTAR OLMAK Çok tekdüze, renksiz ve yaşanmaya


değer bir hayatı olmayan kişileri işaret etmek için söylenir. &
Aptal ve bön kimse.

HAYATI SONA KAYMAK Kötü günler geçirmek, acı çekmek.


"Yok yavrum yok ondan sana hayır gelmez, hayatı sona kaymış o
adamın. "

HAYIR, TUT BACAĞINDAN AYIR Her şeye"hayır","olmaz"diyen


menfi kimseler için söylenir.

HAYNIN VAYNI "Bir şeyin nedeni"anlamında kullanılır. "Ne


diyeyim, nasıl anlatayım bilemedim, haynın vaynı desem ayıp
kaçacak. "

HAYRANLARI ARAMAK Çok telefon gelen kimseler için alay


yollu olarak söylenir.

HAYRETİ TAVANA VURMAK Çok şaşırmak.

HAYRETÜL BETÜL Çok şaşırınca alay yollu olarak kullanılır.


"Birden karşıma çıkınca afalladım doğrusu. Hayretül betül yani.
"

HAYVAN TERLİ YEMİYOR Bir kimseye"Ben


kanmam"anlamında alay yollu olarak söylenir. "Anlatıyor da
anlatıyor ama bizde hayvan terli yemiyor. "

HAZA KAZMA Aptaldan daha aptal.

HAZIR AVRAT Kadınların yaptığı kadar iyi ev işi yapan erkek.

HAZIROLA GEÇİRMEK Erkeği cinsel açıdan çok etkileyip


ereksiyon olmasını sağlamak.

86
HAZIROLDA TUTMAK Erkeği cinsel açıdan çok etkileyip
ereksiyon haline geçirdiği halde tatmin etmemek.

HAZİNE (ar.)Dişilik organı, vajina.

HAZRETİ AYI Kıllı erkek.

HEÇÜME ve Kendini toparlayamayan sarsak ve şaşkın kadın.

HELEŞE KELEŞE Bir şeyin zorunlu sonucu,"olacağına varması”.


"Aman ne yapayım, ben de herşeyi olduğu gibi kendi haline
bıraktım. Heleşe keleşe demeden bir de baktım, ilişkimiz bitmiş.
"

HELLEYİ HÖRT "Çorbayı iç"ya da"fırsatı


değerlendir"anlamlarında kullanılır. "Bana bak daha fazla
oyalanma, helleyi hört.

HEM AM HEM DAM İyi bir yere iç güveysi giren erkekler için
alay yollu olarak kullanılır.

HEM SİKE SARKIYOR HEM ETTEN KORKUYOR Cinsel ilişki


kurmak istediği halde korkan kimselerle alay etmek için
söylenir. & İstediği şeyi elde edeceği an çekinen, geri çekilen,
ürken kimseler için kullanılır.

HENDİ MEYD (ing.)Mastürbasyon yapmak.

HER BOYA BOYANDI BİR FISTIKİ YEŞİL KALDI Bir kimsenin


yapması gerekenden kaçınıp başka şeylerle oyalanması ile alay
etmek için kullanılır.

HER ÇÜKÜ KALKAN BANA GELİR Her sorunun ve isteğin


kendisine yansıtıldığından şikayetçi olanlar tarafından söylenir.

HER DAL DİYENE TAKILIP YENGE DİYENE SİKİLME Her şeye


çabucak kanan kimselerle alay etmek için kullanılır.

HER DELİKTEN KIÇ GÖSTERMEK Olur olmaz her şeye


karışmak.

87
HER EVE LAZIM Aptal ve bön kocalar için alay yollu olarak
kullanılır.

HER İŞİ İŞLEDİN FISTIĞI YEŞİLE BAŞLADIN Bir kimsenin asıl


önemli konuları bırakıp gereksiz şeylerle uğraştığını anlatmak
için alay yollu olarak kullanılır.

HER YANLIŞ BİR NAKIŞ Doğruyu bulmak için denemek ve belki


de yanlış yapmak gerektiğini ya da her yanlıştan bir ders
çıktığını belirtmek için söylenir.

HER YARAĞIMIZ DÜZELDİ KALDI SAKAL TARAĞIMIZ


Haddinden fazla soruna sahip olunduğunu anlatmak için
söylenir.

HERKESİN KUYUSU BİTTİ SIRA SİZİN KUYUNUZDA Kötülük


ya da dedikodu alanında"Sıra size kötülük yapılmasına
geldi"anlamında bir tehdit ya da alay olarak kullanılır.

HERKESİN OSURUĞU KENDİNE CİĞER TAVA GİBİ GELİRMİŞ


Herkesin kendinin olan şeyi beğendiği, ona ayrıcalık tanıdığını
anlatmak için kullanılır.

HERKUŞU SİKTİN GÖZÜNÜ DEVEKUŞUNA DİKTİN Erkeklerin


kadın merakı ile alay etmek için kullanılır.

HETHÜT Kaba söz, hakaret.

HINI MINI HINT Bir şeyin bittiğini anlatmak için kullanılır. &
Bir kimsenin öldüğünü anlatmak için söylenir. "Böyle işte. Aşk
da meşk de hını mını hınt. "

HIRİSPİK Orospu, fahişe.

HIRSI BİR KARIŞ HAVADA OLMAK Bir kimsenin düşüncesizce


isteklerde bulunması. Kapasitesini düşünmeden sadece
istediğini almayı düşünmesi. Hırsı yetenekleri üzerinde olan
insan.

HIRTLAMBA Haddini bilmeyen, kaba saba ve hödük kimse.

88
HIRTLANBOL İstanbul için söylenir. Özellikle kaba saba ve
görgüsüz kimselerle dolu bir yer olduğunu anlatmak için
kullanılır.

HIŞIRI ÇIKMAK Perişan olmak. Çok yorulmak.

HIYAR EROTİZMİ (ar.ing.)Görgüsüz kimselerin cinselliğe estetik


bir yaklaşımı olmadığını alay yollu olarak anlatmak için söylenir.

HIYAR TURŞUSU Görgüsüz, kaba saba kimse. & Değersiz


niteliksiz.

HIYARI ELİNDE, İSTER SOYAR YER İSTER KABUKLU


Herkesin istediğini yapacağını, yapmaya hakkı olduğunu
anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

HIZLI Cinsel açıdan çok istekli kimse.

HİÇ İŞİM OLMAZ "Beni ilgilendirmez","ilişki kurmam"anlamında


kullanılır.

HİÇ UĞRAŞAMAM DİREKT KOCAYA KAÇARIM(HİÇ


UĞRAŞAMAM DİREKT ORMANA KAÇARIM) Bir şeyden çok
sıkılınca alay yollu olarak kullanılır.

HİDROLİK SİSTEM (yun.ing.)Erkeklik organının ereksiyona


geçişi için alay yollu olarak söylenir. "Onun hidrolik sisteminde
bir bozukluk var herhalde. Amcam, çok zorlanıyor. "

HOBARAK GÜBEREK Kabaca ve kendiliğinden gelişen şey.


"Baktım bir güruh hobarak güberek karşıdan geliyor. Aman
kenara kaçılayım dedim. "

HOK Bok.

HOKOMOLO (ono)Erkek eşcinsel.

HOMOFOBİKUS (yun.)Eşcinsellerden korkan ve eşcinsellikle


ilgili hiçbir şey duymak istemeyen kimse.

HOMOJEN (yun.)Erkek eşcinsel.


89
HOMOŞ Erkek eşcinsel.

HOR PIS YAPMAK (be.di)Horlayarak uyumak.

HORMONLU ve (yun.)Çok gelişmiş, iri ve şişman kimse. Özel


isimlerin başına takılarak kullanılır. "Hormonlu Sezen,
Hormonlu Sergen”

HOROZ (fars.)Erkek.

HOROZ EVLENİR TAVUK TELLENİR Başkalarının


mutluluklarından kendine pay çıkartmaya çalışan kimselerle
alay etmek için söylenir.

HOROZ GAGASI TÖVBE TUTMAZ Erkeklerin cinsellikle ilgili


olarak verdikleri sözleri tutmadıklarını anlatmak için alay yollu
olarak kullanılır.

HOROZ OROSPUSU Çok erken kalkan kimse. "Benim herif


horoz orospusudur, kör karanlıkta hortlar. "

HOROZDAN KAÇMAK Erkeklerden kaçan kimselerle alay etmek


için söylenir.

HOROZUNA KIRAVAT TAKMAK Bir kimsenin hakkından


gelmek, istediğini ona kabul ettirmek. & Teslim almak.

HOŞ ÇOCUK GECELERİ BOŞ ÇOCUK (HOŞ KZIM GECELERİ


BOŞ KIZIM) Bir kimsenin sevgilisi olmadığını anlatmak için
kullanılır.

HOŞ KOKTUN "Hoş geldin"demek için söylenir. "Ah canım nasıl


da özlemişim, hoş koktun!”

HOŞAFINA GİTMEK (farstürk.f)Bir şeyden çok hoşlanmak.

HOŞUR ve Şişman.

HOTDİRİ ZOTDİRİ Gelişen olaylar ya da durumların fazla paldır


küldür veya kaba saba gerçekleşmiş olmasını belirtmek için

90
kullanılır. "Baktım kadının hiç işte güçte gözü yok. Varsa yoksa
hottiri zottiri. "

HOYDUR HOYDUR DOLANMAK Hiç bir şeyi kafasına takmadan


sorumsuzca gezip tozmak.

HÖJİNTÖS Hiçbir şeye benzemeyen acayip şeyler, kimseler ya


da ilişkiler için söylenir.

HÖNKÜRDEMEK Bağırmak, haykırmak. & Bir kimsenin


gürültüyle burnunu silmesi.

HÖPÜRDEK ve Aceleci ve sabırsız kimse. & Çayı ve çorbayı


höpürdeterek içen kimse.

HÖT ZÖTLE İŞ GÖTÜRMEK Kaba söz ve direktiflerle işini


yaptırmaya çalışmak. Böyle davranan yöneticiler için alay yollu
olarak kullanılır.

HULAHUP ÇEVİRMEK Kırıtmak. Çok kırıtarak yürümek.&


Hakkı olmayan bir çıkar elde etmek.

HÜCRE (ar.)Çalışma hayatında sevimsiz bulunan iş yerleri için


kullanılır.

HÜP DELİĞİ Dişilik organı, vajina.

HÜSNİYE HANIM Kendini çok beğenen kimselere alay yollu


olarak söylenir. & Kuruntulu kadın.

HÜSNİYELENMEK Kendini beğenmek ve herkes tarafından da


beğenildiğine inanmak.

HÜTHÜT Ağlayıp sızlanarak istediğini yaptırmaya çalışan kimse.

HÜZÜNBAZ MAKAMINDAN ÇALIŞMAK Hüzünlü, melankolik


kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

HÜZÜNLÜ ÜZÜMLÜ KEK Kolay ağlayan, sık sık üzüntüsünü dile


getiren aptal kadın. "Karı tam bir aptal. Hüzünlü üzümlü kek
senin anlayacağın. "
91
92
I
ICIK BICIK (ono)Bir şeyin ya da bir ilişkinin çok sıkı fıkı
olduğunu anlatmak için söylenir. & İncelikli iş.

ISIRAMAZ AMA FENA EMER Yeteneksiz sanılan bir kimsenin


bilinmeyen veya beklenmedik yetenekleri olduğunu anlatmak
için alay yollu olarak kullanılır.

ISITIP ISITIP SÜRMEK Bir meseleyi sürekli yeniymiş gibi ortaya


getirmek. Bir şeyi hiç unutmamak ve karşısındakinin başına
kakmak.

ISKA TISKA Hedefi tutturamamak. & Bir kimsenin


başarısızlığıyla ya da yenilgisiyle alay etmek.

ISKALA BABİÇ Bir kişinin hedefi tutturamadığını anlatmak için


söylenir. & Bir kimsenin başarısızlığıyla ya da yenilgisiyle alay
etmek için kullanılır.

ISLAK Az önce cinsel ilişkide bulunmuş kişi. & Çok korkak


insan. "Aman canım o ıslağın ekidir, ona inanma. "

ISLAK KEDİ Çok sinirli kadın.

ISSIRANCALI Kıskanç kadın.

IŞIKLI CÜCE Vibratör.

IŞIN BIÇAĞIYLA KIYMAK Bir kimseyi çok kötü sözle ya da


eylemle dövmek.

93
İ
İBİBİK Erkeklik organı, penis.

İBİK GUGUK Çocuksuz karı koca.

İBİŞ ve Erkek eşcinsel. & Aptal ve bön kimse.

İBNE TARLASI Çıkar birliği içindeki bir grup erkeği aşağılamak


ve onlara hakaret etmek için söylenir.

İÇİ KAN AĞLAMAK Kadınların aylık kanaması, regl.

İÇİ KIPRAŞMAK Bir kimseye karşı cinsel açıdan istek duymak,


heyecanlanmak, kalbi çarpmak.

İÇİ ŞİŞMEK Çok bunalmak, sıkılmak. "Yeter dedim ayol, içim


şişti,hep aynı yalanlardan. "

İÇİMİ KOLAY Zevkli cinsel ilişki. & Katlanılması zor durumlarda


alay yollu olarak söylenir. "Ayol eski karısı bir de bana demez mi
Ali içimi kolay adamdır diye. Gel de işkillenme!"

İÇİNDE KALIP DERT OLACAĞINA DIŞARI ÇIKIP MERT


OLSUN Osurmanın faydaları konusunda şaka yollu söylenir. &
Osuruk.

İÇİNDEN TREN GEÇEN ŞARKI Hayat. Hayatla alay etmek için


kullanılır.

İÇLİ KÜFTE Kolay üzülen ve hemen gözleri yaşaran kimseler


için alay yollu olarak kullanılır.

İFRİTİ EVLİYA ETMEK Bir kimsenin herkesi etkileyecek bir


cazibesi olması. "Öyle güzel bir kızdı ki ifriti evliya eder. "
94
İĞNEYE DİZMEK Bir kimsenin tüm açıklarını birer birer
toplayıp yüzüne karşı söylemek. "Ben adamı böyle iğneye dizerim
işte, bana yapılan hiçbirşeyi unutmam. "

İĞRETİ DON GÖTTE DURMAZ Yapaylığın çabuk fark edildiğini


söylemek için söylenir. & Uyumsuz şeylerin kısa sürede ortaya
çıkacağını belirtmek için kullanılır. & Başkasına güvenmemek
gerektiğini anlatmak için söylenir.

İHMAL EDİLEBİLİR Önemsiz, değersiz ve yararsız şey ya da


kimse.

İKİ BOKU ÜST ÜSTE GELMEMEK Çok yoğun bir koşuşturma


içinde olmak.

İKİ DOLU BİR SİLE CARTI CURTU YANI SIRA Her açıdan can
sıkıcı bir durumla karşılaşıldığını anlatmak için söylenir.

İKİ DUDAĞIN DEDİĞİ OLUR Bir kimseyi cinsel açıdan memnun


edenin dediğini yaptıracağını anlatmak için söylenir. Buradaki
iki dudak, kadın cinsel organını anıştırarak söylenir. Sevilen
kadının erkeğe istediğini yaptıracağını anlatmak için söylenir.
"Sen anası olmazsan ne olursan ol kızım, artık o evlenmiş, iki
dudağın dediğini yapacak. "

İKİ GÜNLÜK GELİN, NİYE AĞRIYOR BELİN Tembellik edenler


ya da bir şeyden çok çabuk sıkılanlar için alay yollu olarak
kullanılır.

İKİ İNEĞE BİR OT BÖLEMEMEK Beceriksiz kimseler için


söylenir.

İKİ KİLO BALLA YENMEMEK Bir durumun ya da kişinin


katlanılmazlığını, dayanılmazlığını vurgulamak için söylenir.
"Amaaan seninki de amma çirkin koca şekerim, iki kilo balla
yenmez. "

İKİ LAFIN BELİNİ KIRMAK Sohbet etmek. "Hadi gel şöyle orta
şekerli bir kahve yapalım da iki lafın belini kıralım. "

İKİZ TEPELER Memeler, göğüsler.

95
İKS ÇARPI YE (fr.türk.)Açıkça küfür edilemediği durumlarda
söylenir.

İKS TİP (fr.yun.)Kim olduğu belli olmayan, iyi tanınmayan kişi.

İKSTİR "Defol git"anlamında söylenir.

İLAHİ SÜRAHİ (ar.ar.) Bir kimsenin yaptığı bir şeyden şaşkınlığa


düşünce"ilahi"anlamında alay yollu olarak kullanılır.

İLERİ GİTME ALNINA YERSİN GERİDE KALMA GÖTÜNE


YERSİN Her zaman orta yolu yeğleyenler için alay yollu olarak
kullanılır. & Fazla öne çıkmanın da, çok pasif kalmanın da iyi
olmadığını belirtmek için söylenir.

İLETEŞELİM GÜZELLEŞELİM Bir kimse ile iletişim kurmaktan


hoşnut olunduğunu anlatmak için söylenir.

İLİĞİ AKMAK Bir kimseden çok hoşlanmak. & Cinsel açıdan


uyarılmak.

İLİK DÜĞME İŞLERİ(İLİK AÇAR DÜĞME DİKER) Cinsellik,


sevişme. "Seninki ilik düğme işlerine o kadar dalmış ki hastalık
kaparmış aids olurmuş hiç düşündüğü yoktu. "

İLİŞENE GİRİŞ Can sıkıcı bir söz ya da davranışa aynıyla


karşılık vermek.

İMALAT HATASI Aptal ve bön kişi.

İMAMEVİ Kadınlar hapishanesi.

İMAMIN ABDEST SUYU Çok açık çay ya da duru çorbalar için


alay yollu olarak kullanılır.

İNADIM İNAT GÖTÜM İKİ KANAT Çok inatçı kimseler için alay
yollu olarak kullanılır.

İNADINA(İNADINA BALONİNADINA HÖJİNTÖS) (önek)Bir


konuda nispet yapmak için söylenir. "Ulan sen misin bana böyle
diyen. İnadına höjintös. "
96
İNCE AYAR Bir kimseyi cinsel açıdan ayartmak için çaba
harcamak. "Herif bir kere başladı mı ince ayara artık kurtul
kurtulabilirsen. "

İNCE İĞNEYE ALINMAK Bir kimsenin mimlenmesi. Bir


kimsenin daha önce yaptıkları nedeniyle yerleşik bir kötü üne
sahip olması. Ve bu kanaatin değişmez olduğunu vurgulamak
için söylenir.

İNCE İŞ Cinsellik, sevişme, oynaşma.

İNCE YAĞ YAKMAK Dalkavukluk etmek.

İNCİLERİ DÖKÜLMEK Bir kimsenin bir şeyi yapmaktan


sakınması veya isteksiz davranması durumunda, ısrar
mahiyetinde söylenir. "Yapsan ne olur sanki, incilerin mi
dökülür!"

İNDİRMEK Erkeğin cinsel isteğini bitirmek.

İNGEN YAPMAK Bir şeyi aşırmak, çalmak. & Bir şeyi bozmak.

İNTİHAR ETMEK Bir şeyin durduğu yerden düşmesi. "Bu vazo


da birden intihar etti. "& Evlenmek.

İNTİKAL SÜRESİ UZUN OLMAK Bir kimsenin anlama


kapasitesinin azlığını belirtmek için kullanılır.

İPSALA SİKSALA Erkek cinsel organı ile alay etmek için


kullanılır. & Giren çıkanın belirsiz olduğu yer.

İPTAL OLMAK Bir nedenle şaşırıp kalmak. Ne yapacağını


bilememek.

İRKEKİM Bir kadının sevgilisine veya sevdiği bir kişiye alay


yollu hitabı.

İSKARLET Kadın eşcinsel.

İSKELATOR (yun.)Çok zayıf kimseler için söylenir.

97
İSMİ FAUL(TİPİ FAUL) (ar.ing.)Bir kimsenin istenmediğini
belirtmek için söylenir. "Yok anam yok ben öyle adam istemem,
bir kere ne o öyle Hamşotullah, ismi faul. "

İSPERMA (yun.)Sperm, ersuyu, meni.

İSTER KODURMAZ KILLI KAVURMA Bir konuda çok vaatlerde


bulunan ama gerçekleştiremeyen,"gösteren ama
vermeyen"kimse.

İSTİFİNE SIÇMAK Bir kimseye küfür ya da hakaret etmek için


kullanılır.

İSTİKBAL VAADETMEK Bir kimsenin güzelliği ya da kurnazlığı


ile bir şeyler elde etmeye çabalaması için alay yollu olarak
kullanılır. "Karı öyle bir karı ki, herkese istikbal vaadediyor. "

İSTİRİDYE Vajina, dişilik organı.

İSTOPLAZMA (lat.)Aptal, salak, bön.

İŞ GUDUZU İşgüzar kişi.

İŞ KAZASI Gebe kalmak. Hamile kalmayacağını sanırken hamile


kalmak. "Ne o kız Reyhan, bu kaçıncı iş kazası?”

İŞ OLDUĞUNU BİLSE ANASININ KARNINDAN ÇIKMAZMIŞ


İşten kaytaran, kaçan, tembel kimseler için alay yollu söylenir.

İŞARET PARMAĞINI ÇALIŞTIRMAK Kadının klitorisini


uyararak mastürbasyon yapması.

İŞARETLEMEK Bir kimseyi çok beğenmek. Bir kimseyle yakın


ilişki kurmak için aklına yazmak.

İŞEĞEN Sık sık çişi gelen, tuvalete taşınan kimse.

İŞGAL BEDELİ Fahişelere ödenen ücret.

İŞGİLLİ BÜZÜK DİNGİLDER Evhamlı kimselerin sürekli


tedirginlik içinde olduğunu anlatmak için kullanılır.
98
İŞİN ALLAHA KALIRSA ANAN YEDİ BAYRAM DÜZÜLÜR Kendi
sorunlarını çözmek için bir şey yapamayan, başkalarının
yardımını veya şansı bekleyenlerin sonuç alamayacağını
anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

İŞLEM Cinsel ilişki.

İŞLEM TAMAM Cinsel ilişkinin gerçekleştirildiğini anlatmak için


kullanılır.& Sonuç almak.

İŞTE KUYU İŞTE SUYU Zor elde edilen kadınlar için söylenir.
&"Ne yapılacağı belli ama yapılması güç"anlamında kullanılır.

İT BÜKÜLE BÜKÜLE KAYTAN, İNSAN SİKİLE SİKİLE ŞEYTAN


OLUR Yaşanan kötü tecrübelerle insanın daha açıkgöz
olduğunu, kullanıla kullanıla uyanıklığı öğrendiğini ifade etmek
için söylenir.

İT DİŞİ DOMUZ DERİSİ İnatçı ve dediğinden dönmeyen kimse.


"Aman benimki öyle bir adam ki, it dişi domuz derisi. Yaptır
bakalım istediğini yaptırabilirsen. "

İT KILI Kaba saba ve görgüsüz erkek.

İT ÖTTÜKÇE BİR YALAN Sürekli ve peş peşe yalan söyleyen


kimseler için söylenir.

İT YAZAR KEDİ BOZAR Bir konuda tarafların bir türlü uyuşup


anlaşamadığını anlatmak için söylenir. "Tabii bu kadar karışan
olursa bir işi sonuçlandırmak mümkün mü! İt yazıyor kedi
bozuyor. "

İTEKLE GÖTÜNÜN ÜSTÜNE Bir kimseyle ilgiyi kesmek


anlamında kullanılır.

İTHAL ET Yabancı uyruklu fahişe.

İTHIYARI Büyüklere karşılık veren çocuk.

İTİNAYLA ABARTILIR Gerçekleşmesi güç olaylar ya da


durumlar için alay yollu olarak kullanılır. & Bir kimsenin yalan
99
ve kurgu yaptığını anlatmak için söylenir. "Bizde böyle kardeşim.
İtinayla abartılır. "

İVAN DİVANDELEN Cinsellikle ilgili olarak üretilen özel


adlardan Rus isimlerine benzetilmiştir.& Abaza erkek. & Rus
erkek.

İYİ AKŞAMLAR ÖPSÜN SENİ TAVŞANLAR(İYİ AKŞAMLAR


KOVALASIN SENİ TAVŞANLAR) Şaka yollu iyi akşamlar dileği.

İYİ KOCA ÖLÜ KOCA Kocaların hepsinin kötü olduğunu


anlatmak için söylenir.

İZMİR BÜYÜSÜ Bir kimseyi kendine aşık etmek için regl


kanından içirmek.

G
G NOKTASINA GİTMEK Cinsel açıdan zevk almak için
uğraşmak. "O gece ikimiz de çok uğraştık ama sonunda G
noktasına gitmeyi de başardık. "

GAGALAMAK Bir kimseye iğneleyici laf söylemek, hakaret


etmek.

GAK GAK GUBARAK Hiçbir şeyi dert etmeden gezip dolaşmak,


gününü gün etmek.

GALAKSİNİN ANGUTU (fr.türk.)Çok aptal ve bön kimse.

GARANTİ SÜRESİ DOLMAK Bir şey ya da kimseyle ilişkisini


bitirmek. "Tamam aslanım dedim, senin garanti süren doldu,
bana yaramazsın. "

GARANTİLİ ORGAZM (fr.yun.)Vibratör kullanmak.


100
GARDİYAN (ital.)Çocuklarını ve kocasını sıkı disiplin altında
tutan kadınlar için kullanılır.

GARK OLMAK Bir şeye doymak. & Bir şeyle fazlasıyla meşgul
olmak. "Biz de o gece iyice Türkiye meselelerine gark olduk. "

GAYDIRIGUPPAK Uyduruk ve değersiz şey.

GAZ Lüzumsuz şey. & Yalan, boş laf.

GAZ YAPMAK Bir kimseyi çekememek, kıskanmak.

GAZINI ALMAK (ÇIKARTMAK) Bir kimsenin sıkıntılarını


dinleyip onun hoşuna gidecek biçimde davranmak. "Bari gazını
alayım da üzerime saldırmasın dedim. Sabaha kadar onun
gönlüne göre gittim. "

GEBE KALMAK Bir kimseye borçlu kalmak.

GEBERİK Kötü ve ne yapacağı önceden kestirilemeyen kimseler


için aşağılama sözü olarak kullanılır.

GEÇ GEBER Hapşıran bir kimseye"çok yaşa"demek için şaka


yollu olarak kullanılır. "

GEK GEK GERİNMEK Bir şeyle çok övünmek, kasım kasım


kasılmak.

GELENLER GELMEK Çok kızmak ve sinirlenmek. "Bana gelenler


geliyor ama, sinirimi bozma”.

GELGEÇ İŞİ Rasgele kurulan tek gecelik cinsel ilişki.

GELİN DE SIÇAR AMA KOCAKARI DAHA USTURUPLU SIÇAR


Yaşlıların yol yordam bildiğini, tecrübeyi anlatmak ya da
bununla alay etmek için söylenir.

GELİN OLMAK İSTEYEN KIZ ÖLEYİM DERMİŞ Genç kızların


evlenmek isteğini anlatmak için söylenir.

101
GEMİ GEVREMEK Çok acıkmak, açlıktan ölecek gibi olmak.
"Ben de sabahtan beri ağzıma bir lokma koymadım, gemim
gevredi. "

GEMİCİ DÜĞÜMÜ ATMAK Bir kimseyi kendisine bağlamak. &


Bir erkeğin cinsel hayatının bitmesi.

GENÇ KATIR SERT OSURUR Genç erkeklerin inatçı ve kaba


olduğunu anlatmak için söylenir.

GENERAL Hamileliğinin son aylarında karnı iyice büyümüş ve


gerine gerine yürüyen kadın.

GERGEDAN DERİSİ (GERİSİ) Çok sert ve yaşlanmış yüz. & Çok


zor iş.

GERİ Aptal ve bön kimse.

GERİ ÇEKMEK Erkeğin cinsel ilişki sırasında kadının cinsel


organına değil de dışarıya boşalması.

GERMEK Bir kimseyi sinirlendirmek. Gerilim ve stres içine


sokulmak.

GES TİP Çirkin ve bön kimse.

GEVERE GEVERE Pervasızca ve"gerine gerine"anlamında


söylenir. "Ahmet öyle gevere gevere konuşmuyor mu, şeytan
diyor kalk bir tane geçir. "

GEVREMEK Bir şeyin yokluğunu çekmek. "Ayol ben de iki


senedir sevgilisizlikten gevredim be. "

GEVŞEK MALZEME Ereksiyon sorunu yaşayan erkeklik organı,


penis.

GEYİĞE SARDIRMAK Boş gevezelik yapmak.

GEYİK ETİNE GİRMEK Ergenlik çağına girmek.

102
GEYİKLERİ SUYA SALMAK Haddinden fazla saçma sapan
konuşmak.

GICIRI BÜKME Zorlama. Zoraki şeyler ya da durumlar için


kullanılır. "Çok balık sanma. Epey gıcırı bükme bir konuya el
attın. "

GIDI BOKU Gereksiz ve lüzumsuz şey.

GILLİ GILLİ GILLİ FOTA (çerkezc.)"Bana ne","beni


ilgilendirmez", anlamlarında söylenir.

GILMAN Çok kıllı erkek.

GIRLA GİTMEK Çok ve sürekli yinelenen şeyler için söylenir.

GİREN SİK, ÇIKAN SİK, ARKADA DURAN SİK Erkeklerin


cinsel istekleri ile her zaman kadın peşinde olduklarını, onları
rahatsız ettiklerini anlatmak için söylenir.

GİT GELMEK "Gidiyorum, gideceğim"anlamında söylenir. "Hadi


bana git geldi. Sizlere iyi akşamlar, öpsün sizi tavşanlar. "

GİT, GİTTİĞİN YERDEN MANZARALI KART AT Gideceği


tehdidinde bulunan kimselere alay yollu olarak söylenir.

GİT KENDİNİ DÜZDÜR "Defol, ne yaparsan yap"anlamında bir


baştan savma sözü olarak söylenir.

GİZLENECEK GELİNDEDİR Bir kimsenin açıklama yapmaktan


çekinmemesi gerektiğini anlatmak için söylenir. "Tamam anladık
lan bu kadar sırra ne gerek var. Benim bildiğim gizlenecek
gelindedir. "

GİZLİ BOĞAYA GELEN AÇIK DOĞURUR Gizli işin sonucunun


eninde sonunda açığa çıktığını anlatmak için kullanılır.

GODAMIŞ (gaude mike"Bana haz veriyor"lat.)Ihlamur ağacından


yapılmış yapay penis, vibratör.

GOT GOT ETMEK Homurdanmak, ileri geri konuşmak.


103
GOV (gürc)"Yahu"anlamında söylenir.

GÖBEK GÖBEĞE YAPMAK Sıkı sıkı sarılmak. "Hadi gel göbek


göbeğe yapalım. "

GÖBEKTEN Bir şeyin tam ortası.

GÖBELEK Aptal ve bön kimse.

GÖÇÜKLERDE OLMAK Kaybetmek. & Para kaybetmek. Parasız


kalmak.

GÖKTEN TAŞAK YAĞMAK Bir yerde çok sayıda cinsel açlık


çeken erkek olduğunu anlatmak için kullanılır. Abazan bolluğu.

GÖKTEN YARAK YAĞSA SANA BAKMAK DÜŞER Bir kimsenin


cinsel ilişki konusunda talihsiz olduğunu anlatmak için
kullanılır.

GÖKTEN YARAK YAĞSA YERDEN SEKER KIÇINA GİRER Bir


kimsenin cinsel ilişki kurmak konusunda talihsiz olduğunu
anlatmak için söylenir. & Kısmetsizlik.

GÖLGE YAPMAK Cinsel ilişki kurmak. "‘Hadi gel gölge yapalım’


diye aldı oğlanı odasına. "

GÖMMEK Bir kimseye kötülük etmek. & Bir kimseyi bütünüyle


unutmak.

GÖMÜ Vajina, dişilik organı.

GÖRDÜN BİR SİK KOPAR DA ÖYLE ACI Erkeklere acımamak


gerektiğini anlatmak için söylenir.

GÖRÜNTÜ EFEKTİ YARATMAK (türk.ing.türk.f.)Makyaj


yapmak.

GÖRÜNTÜ KİRİ Çirkin şey ya da kimse.

GÖRÜNTÜ VAR SES YOK İyi giyimli, yakışıklı fakat kültürsüz ve


aptal kimse.
104
GÖRÜRSÜN ANANINKİNİ Bir kimsenin bir şeyi elde etmesinin
imkansızlığını veya riski anlatmak için kullanılır.

GÖSTERE GÖSTERE Bir kimsenin inadına, ona nispet yapa


yapa yapılan şeyleri anlatmak için kullanılır.

GÖSTERİP VERMEMEK Bir kimsenin cinsellikle ilgili vaatlerde


bulunup bunları gerçekleştirmemesi.

GÖT ALTINDA SIÇMAK Çok zor durumda kalmak. "O gün sen
beni görsen ağlardın, yemin ediyorum göt altında sıçtım. "

GÖT DEVİRMEK Keyif yapmak.

GÖT FERAH İç çamaşırı giymeyenler için kullanılır.

GÖT GÖTE GİT ÖTE Çok yakın ve sıkı fıkı ilişkilerin sıkıntı
verdiğini anlatmak için söylenir.

GÖT KIZIL "Param yok"anlamında kullanılır. "Bu aralar bizde


göt kızıl”.

GÖT ÜSTÜ ÇAKILMAK Gülünç duruma düşmek. & Hiç


beklemediği bir zamanda ve yerde yenilmek ya da yanılmak.

GÖTE GİREN ŞEMSİYE AÇILMAZ "İş işten geçtikten sonra


yapılacak çare olmaz"anlamında kullanılır. & Her şeyin bir yeri
var anlamında kullanılır.

GÖTE KÜSTÜ Çok kısa etek.

GÖTE YAKIN DİYE KUYRUK YEMEMEK Bir şeyi önyargıları


nedeniyle reddedenlerle alay etmek için kullanılır.

GÖTLÜĞÜ DAR Cimri kimse.

GÖTTE DURAN GAVARA OLMAK Sözüne güvenilemeyen kişiler


için söylenir.

GÖTTEN ÇÜK Bir erkeği küçümsemek için söylenir.

105
GÖTÜ AÇIK KALMAK Kötü rüya görenlerle alay etmek için
söylenir. "Aman iyi kötü rüya görmüşsün ama aldırma, götün
açık kalmıştır. "

GÖTÜ BAŞINDAN AĞIR Akılsız, salak ve düşüncesiz kimse. &


Koca götlü kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

GÖTÜ ÇİÇEKLİ HIYAR Aptal ve bön kimse.

GÖTÜ ÇIKMAK Çok yorulmak.

GÖTÜ DONMAK Çok üşümek.

GÖTÜ KURU Yoksul ve çaresiz kimse.

GÖTÜ KÜLDE GÖNLÜ GÜLDE Koşullarının çok üstünde


hevesleri olan kimseler için söylenir.

GÖTÜ ŞALVARA GİRMEK Bir konuda tahmininden fazla


zorlanmak.

GÖTÜ YANMAK Çok üzülmek.

GÖTÜ YANMIŞ İT GİBİ (GÖTÜ YANMIŞ KEDİ GİBİ) Çok


dolaşan kimseler için alay yollu olarak söylenir.

GÖTÜ YARAĞA KISTIRMAK Çok kötü bir durumda kalmak.

GÖTÜMDEN ÇIKTI BENİ BEĞENMİYOR Çocukları kendilerini


eleştirdiğinde anneler tarafından söylenir.

GÖTÜMDEN ÇIKTI Bİ GADA KİME GİDEM İMDADA Kötü,


hayırsız çocuk için kullanılır.

GÖTÜME BENZİYOR Bir kimsenin çirkin olduğunu vurgulamak


için söylenir.

GÖTÜME YER EDEYİM BEN SANA NELER EDEYİM Önce


alttan alıp durumunu sağlamlaştırınca saldırganlaşan kimseler
için kullanılır.

106
GÖTÜMÜ ÖP Bir kimsenin bütünüyle kendisine tabi olduğunu
aşağılayarak anlatmak için söylenir.

GÖTÜMÜN KAŞIĞI Bir kimseyi aşağılamak için kullanılır.


"Götümün kenarı"vurgusuyla kendine denk görmediği kişiler için
söylenir.

GÖTÜMÜN KENARI Bir kimseyi aşağılamak, küçük düşürmek


için kullanılır. Kendine denk görmediği kimseler için söylenir.

GÖTÜNDEN BAK KONYA GÖRÜNÜR Çok zayıf kimse.

GÖTÜNE BAKA KALMAK Bir şeyi kaybedenlerle alay etmek için


kullanılır. "Sen de onun ardından götüne baka kaldın, ne bir şey
diyebildin ne de yapabildin”

GÖTÜNE BULAŞTIRMAMAK Bir konuda sorumluluk almamak.

GÖTÜNE GERMEK Yeni bir şeyi sık sık giyinmek.

GÖTÜNE GİREN ÇIKANDAN HABERİ OLMAMAK Bir kimsenin


hesapsızca harcama yaptığını anlatmak için alay yollu olarak
kullanılır.

GÖTÜNE GİRSİN Bir kimseye hakaret etmek için söylenir. & Bir
şeyini veremeyen kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

GÖTÜNE GÖRE DELİK BULMAK Kendine uygun durum ve


koşul bulmak.

GÖTÜNE GÜVENEN BORAZANCIBAŞI OLSUN Bir işin


zorluğunu ya da imkansızlığını anlatmak için söylenir.

GÖTÜNE MÜŞTERİ ÇIKMAK Bir kimsenin şansının açıldığını


anlatmak için söylenir.

GÖTÜNE OLUR SÜPÜRGEYİ BAĞLAMAK Büyük işlere girişip


başaramayanlar için alay yollu söylenir. & Taşıyamayacağı kadar
büyük sorumluluk almak. "İyi de biz ne yapalım. O da götüne
olur süpürgeyi bağlasaydı. "

107
GÖTÜNE TAKMAMAK Bir şeyle hiç ilgilenmemek. &
Söylenenleri kale almamak.

GÖTÜNE TEKME Bir kimseyi kovalamak, baştan savmak.

GÖTÜNE YAMANMAK Bir kişinin olanaklarından yararlanmak.


Birisine muhtaç olmak.

GÖTÜNE YER YAPMAK Bir konuda kendisine zemin


hazırlamak.

GÖTÜNÜ AÇMAK Bir kimsenin sırlarını başkalarına anlatmak.


& Bir kimseden ayrılıp onun dedikodusunu yapmak. "Sen
böylesin işte, birilerinin götünü açmayı pek seversin. "

GÖTÜNÜ KİRAYA VEREN ELİNİ KARŞI KOMAZ Yapılan şeyin


bedelini ödemek gerektiğini anlatmak için söylenir.

GÖTÜNÜ PARMAKLAMAK Bir kimseyi cinsel açıdan kullanmak.

GÖTÜNÜ POYRAZA AÇMAK İşsiz ve parasız kalmak.

GÖTÜNÜ SANA MI YÜKLÜYOR KENDİ TAŞIYOR Şişman


kimseler için alay yollu olarak kullanılır. & Zaman zaman da
şişmanlarla alay edenlerle dalga geçmek için söylenir.

GÖTÜNÜN ÇİVİSİ ÇIKMAK Arsızca ve namussuzca davranmak.

GÖTÜNÜN DELİĞİNİ BİLMEMEK Bir kimsenin hesabını


bilmediğini anlatmak için söylenir.

GÖTÜNÜN HALKASI ÇIKMAK Edepsiz ve arsız kimseler için


söylenir. & Cinsellik konusunda iyice azıtmış kimseler için alay
yollu olarak kullanılır.

GÖTÜNÜN HANGİ LOBUNDAN UYDURMAK Bir


kimseye,"uydurma, ben kanmam"anlamında alay yollu olarak
söylenir. "Tamam anladık anlamasına da götünün hangi
lobundan uydurdun sen onu söyle. "

GÖTÜNÜN KAŞINDA Çok kısa etek.


108
GÖTÜYLE GÖĞE ÇIKMAK Hayalinde büyük işler başardığını
düşünen kimseler için alay yollu olarak söylenir.

GÖZÜ AÇILMADIK SIĞIRCIK YAVRUSU Hiçbir şey bilmeyen toy


kişi.

GÖZÜ GÖTÜNE (GÖZÜN GÖTÜME) Bir kimseye hasetle


bakanlara söylenir.

GÖZÜ SÜRMELİ OLMAK Taraflı kimseler için kullanılır. "Bırak


canım, onlar mahkemeye gözü sürmeli şahit getirmişler, bir de
hak yerini buldu mu diye soruyorsun. "

GÖZÜNE HARLAMAK (GÖZÜNE HOPLAMAK) Bir kimseye


hakaret etmek. & Bir kimseyle aniden kavgaya tutuşmak.

GÖZÜYLE SİKMEK Bir kimseyi bakışlarıyla cinsel açıdan taciz


etmek.

GUGUKLU MU? Bir şeyin en değerli şekli ya da tarafı.


"Bakıyorum yerlere göklere koyamıyorsun. Söyle bari guguklu
mu?”

GULU GULU DANSI Bir grup insanın bir kimsenin kötülüğünü


istediğini anlatmak için söylenir.

GURURGASI EĞRİ Gurursuz ve haysiyetsiz kimse.

GUY Erkek eşcinsel. Homoseksüel.

GÜLE GÜLE GÜREŞMEK Bir düşmanıyla dostmuş gibi davranıp


rekabeti sürdürmek. "Haminnem öyle yapmış, görümceleriyle
güle güle güreşmiş sonunda kaynanasını da yola getirmiş. "

GÜMÜŞ Yakışıklı delikanlı.

GÜN ÇALMAK Sıkıntılarını atmak, rahatlamak, huzura


kavuşmak.

GÜN GÖRMEMİŞ AM (GÖT) Cinsel açıdan mutlu olunmadığını


anlatmak için söylenir.
109
GÜNAH (fars.)Bir kimsenin çocukları ve kocası. "Bana kalsa ben
her yere giderim ama ne yapayım ki günahlarım koymuyor. &
Borç.

GÜNAHIM BOYNUNA SOYUN GİR KOYNUMA Bir kimseden


hakkı olmayan bir şeyi yüzsüzlük yapıp istemek için şaka yollu
olarak kullanılır.

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ Sütyen.

GÜNEŞTEN GÖMLEKLİ Avare. Başıboş ve mutlu insan.

GÜVERCİN BOKU Hiçbir şeye karışmayan kimseler için alay


yollu olarak söylenir.

GÜVERCİN DANSI Kur yapmak.

110
J
JALE Açık saçık giyinerek erkeklerin ilgisini çekmeyi adet edinen
kadın.

JAMBON Erkeklik organı, penis.

JANJANLI Hile ve tuzak. & Güvenilmez kişi. "Sen de amma


janjanlıymışsın kardeşim. Ben sana hiç güvenemeyecek miyim!”

JANTİ Son moda ve şık giyinen erkek.

JARJÜRÜ DOLU OLMAK Cinsel açıdan erkeğin iyice aç


olduğunu anlatmak için söylenir.

JEL Sperm, ersuyu, meni.

JET PİPİ(JET SİKİ) (ing.tür.be.di)Erkeklik organı, penis. Cinsel


açıdan maharetli erkekler için söylenir.

JETONU DÖRT KÖŞE (PLASTİK) OLMAK Geç anlayan, anlama


güçlüğü çeken kimseler için söylenir. "Ne o yoksa plastik jeton
mu kullanıyon!”

JİGOLONUN ÇOCUĞU (fr.türk.)Aşağılık ve alçak. "Herif


jigolonun çocuğu ne olacak, ona paranın ucunu göster gerisini
seyret. "

JİKOLAY Jigolo. & Zengin kadınlarla para karşılığı birlikte olan


erkek. & Kolay elde edilebilen erkek.

JİKOLAY NOKTA NET İnternet yoluyla jigololuk yapan erkek.

JİLET SPOR (İng.)Çok iyi ütülenmiş kıyafetler için kullanılır.&


Çok kızgın ve öfkeli kimse.
111
JOJO ve Ev kızı.

JOJOBA – Aptal.

JORJET Modayı yakından takip eden kimse.

JÖLE Sperm, ersuyu, meni.

JÜT ZÜT (bengl.türk)Sarhoş olmak. "Arabadan inen herifi bir


görsen. Tam jüt züttü. Hala bir gıdım içmedim diye diretiyor.

K
KABAKÇİÇEĞİ Sonradan görme, açık saçık giyimiyle dikkat
çeken kadın.

KABAKLAMAK Aptal ve bön kimseyi işletmek, dalga geçmek.


"Sen de bana kabaklama mı geçiyorsun lan salak!”

KABALAK Tıraşsız, tıraş olmamış erkek.

KABUĞU KALIN OLMAK İnatçı kimseler için söylenir. &


Duyarsız olmak.

KABUKSUZ Makyajsız kadın.

KABUKSUZ YUMURTA Bedava veya kolay elde edilen şey. "Ay


sen Meltem karısının o çirkinlikle bulduğu kocayı görsen…
Kabuksuz yumurta. "

KABULGÜNÜ Kadınların aylık kanaması, regl.

KABZIMAL (ar.)Kaba saba ve görgüsüz erkek.

112
KAÇ KULAÇ Kadınların vajinalarının genişliği ile ilgili olarak
alay yollu olarak kullanılır. "Kadın sohbeti öyle sulandırdı ki bir
de dönüp demez mi ‘seninki kaç kulaç kızım?’ diye. İşte o zaman
anladım ki orospuların içine düşmüşüm. "

KAÇ LEŞİN VAR "Kaç sevgili değiştirdin"anlamında söylenir.

KAÇ METRE AÇILIYOR Kadınların cinsel ilişki esnasında


bacaklarını açması ile ilgili olarak alay yollu olarak kullanılır.

KAÇAK ELEKTİRİK Yasak ve gizli aşk.

KAÇAK ELEKTİRİK KULLANMAK Kocasından ya da


sevgilisinden gizlice aşk yaşamak.

KAÇAK ET Yabancı uyruklu fahişe veya jigolo.

KAÇARI OLMAMAK Bir konuda mecbur kalmak, başka


alternatifi olmamak. & Bir şeyin ya da birinin"elinden
kurtulamayacağını"belirtmek için kullanılır.

KAÇIN KURRASI Açıkgöz.

KADANA Çok iri, şişman kadın.

KADAVRA GIDIKLAMAK (itl.türk.f)Cansız ve heyecansız


kimseler için alay yollu olarak kullanılır. & Cinsel açıdan tepki
vermemek. "Ulan o kadar cilve yaptım, işve yaptım da herif bana
mısın demedi. O kadar zaman kadavra gıdıklamışız. "

KADERDE VARSA DÜZÜLMEK NEYE YARAR ÜZÜLMEK


Yazgıya boyun eğmek gerektiğini anlatmak için alay yollu olarak
söylenir.

KADİFE (ar)Vajina, dişilik organı.

KADIN BULUP KILINI ARAMAK AM BULUP DİLİNİ ARAMAK


Bir kimsenin elindekiyle ve bulduğuyla yetinmediğini anlatmak
için alay yollu olarak kullanılır.

113
KADINADAMCI Transseksüellerle cinsel ilişki kurmaktan
hoşlanan erkek ya da kadın.

KAFA AÇMAK (ar.türk.)Bir kimseyi aydınlatmak, bilgilendirmek.


"Sizin bu laflarınız valla epey kafa açıcı oldu demeyi isterdim
ama maalesef hep bildiğimiz şeyleri tekrarladınız. "

KAFA İZNİ Sıkıldığı için işe ara vermek, kendini rahatlatmak.


Dinlenmek.

KAFA KAFAYA GELMEK Otomobillerin çarpışmasına ramak


kalması & Bir kimseye meydan okumak.

KAFADAN BACAKLI Çılgın ve deli. & Tuhaf fikirleri olan kimse.

KAFADAN FİRİK(KAFADAN FRİKİK) (ar.ing.)Çılgın ve deli.

KAFADAN GİYDİRMEK Bir kimsenin hatasını yüzüne vurmak.


Aniden bir kimseye saldırmak. "Bak bana lagada lugada etmeyin
kafadan giydiririm. "

KAFADAN SİKLİ Herkesle rekabet halinde olan, erkeksi hırsları


olan kadınlar için alay yollu olarak kullanılır. "Ajda tam
anlamıyla kafadan sikli bir kadındır. Ona kadınca duygular
yakıştırmaya çalışsan da göremezsin. "

KAFASINA SIÇMAK Birisinin aklını beğenmemek, hakaret


etmek için söylenir. "Kafama sıçayım"şeklinde kullanıldığında
kişinin kendi pişmanlığı ifade eder.

KAFASINDA KARPUZ YARMAK Bir kimseyi dövmek.

KAFASINI KOPARMAK (Kadın için) Erkeğin parasını yemek.


"Kaç kişinin kafasını kopardığını bilmem ama kadın hiç bir iş
yapmadan sadece bacakarasını çalıştıraraak güller gibi
geçiniyor. "

KAFAYI SOĞUTMAK Çok düşündüğü bir konuyu soğukkanlı


biçimde tekrar ele almak. "Baktım kafayı yiyecek kadar çok
taktım ‘dur kızım dedim, önce bir kafayı soğut hele’”

114
KAKAMUK İhtiyarlayıp onun bunun elinde oyuncak olan kişi.

KAKARA KİKİRİ Gevezelikle, boş ve eğlenceli sohbetle vakit


geçirmek.

KAKIVANDIK Şaşırtıcı kimse.

KAKNEM KARI Kendini fazlasıyla abartan, kasıntı ve sevimsiz


kadın.

KAKTÜS ÇİÇEĞİ Çok kıllı, ağda zamanı geldiği halde ağda


yaptırmayan kadın.

KALBİ YEDİRMEK Aşık olmak. "Dedim sana ne yaparsan yap


ama kalbi yedirme!”

KALBİMİ ÇİZDİN "Beni üzdün"anlamında şaka yollu olarak


söylenir.

KALBİNİN MEYVASINI YEMEK İyiliğin veya sevgiyleiyilikle


düşünmenin, hissetmenin mükafatının alınacağını ya da tam
tersi kötülük duygularıyla kötülük bulunacağını anlatmak için
söylenir.

KALDIRAY ABİ Cinsel ilişkiden başka şey düşünmeyen erkek.

KALDIRIM SÜPÜRGESİ Fahişe. Orospu.

KALDIRKAÇ Erkekleri ayartıp onlarla cinsel ilişkiye girmeden


kaçan kadınlar için kullanılır. "Öyle fettan öyle kaldırkaç bir
kızdır ki. Ama bir gün kaldırdığından kaçamayacak o zaman çok
merak ediyorum hali ne olacak”

KALDIRMAK Almak, çok çok almak. "O işten amma para


kaldırdık. "& Erkeğin ereksiyona geçmesi.

KALDIRSAN ALTINDAN BİR KALBUR BOKU ÇIKMAK


Büyüklük taslayan kimselerin aslında düşük nitelikleri
olduğunu anlatmak için söylenir. Görünmeyen gerçek
niteliklerin düşüklüğünü işaret etmek için kullanılır.

115
KALİKA Makyaj.

KALİTE KONTROL (ing.ing.)Denemek, tadına bakmak. "Önce


ben bir kalite kontrol yapayım bakayım. Ayol bu dolmalar çok
leziz olmuş be!”

KALOGER (yun.)Evde kalmış kız.

KALORİ SAYMAK (fr.türk.)Diyet yapmak.

KAMİLE Hamile.

KAMIŞÇIK Klitoris. Bızır.

KAMULAŞTIRMA BEDELİ Parayla cinsel ilişki kurmak. & Bu


vesileyle ödenen para. "Abanoz sokakta kamulaştırma bedeli
olarak kaç lira alıyorlarsa onun yarısına bile yapardı. "

KAN ÇIKMAZSA PARA YOK Bakirelikle ilgili bir çağrışımla; bir


şeyin çok değerli ve kıymetli olduğunu anlatmak için söylenir.
"Tamam bu haberi ilk sen duyuyorsun şekerim. Valla kan
çıkmazsa para yok. "

KAN GÖVDEYİ GÖTÜRMEK Regl olmak, kadınların aylık


kanaması.

KANATLI PET PARTİSİ VERMEK Kadınların aylık kanaması,


regl. "Ben de o günlerde kanatlı pet partisi veriyorum, hiç halim
yoktu. Tabii çok alkol de alamadım, denize de giremedim, tatilim
berbat oldu. "

KANI KIPRAŞMAK Bir kimseden çok etkilenmek, çok


hoşlanmak. & Bir kimseyi cinsel açıdan çekici bularak
ilgilenmek.

KANKİ (çing.)Kadınlar arasında yakın arkadaş, dost, kan


kardeşi.

KANSIZ DARBE Erkeğin ereksiyona geçememesi, cinsel ilişkide


başarısız olması ile alay etmek için söylenir.

116
KAPASİTE YARATAMAMAK Bir kimsenin aptal ya da bön
olduğunu vurgulamak için söylenir. "Bak şekerim ben tanrı
değilim. Öyle elin magandasından kapasite yaratamam. "

KAPÇIK AĞIZ Ağzında bakla ıslanmayan dedikoducu ve


ispiyoncu kimse.

KAPILANMAK Bir işe girmek. & Bir kimsenin yanına sokulmak.

KAPİŞ (rus)Para. & Bir kimsenin elindekini hileyle almak.

KAPUSKA Aptal ve bön kişi.

KAPUŞ Prezervatif. Kaput.

KARA DELİK Vajina, dişilik organı.

KARADUL Kocasını öldüren kadın.

KARAKIZ KAN KUSUYOR Regl olmak, kadınların aylık


kanaması.

KARANFİL TOHUMU Bir kimsenin ailesindeki erkeklerin


eşcinsel olduğu imasıyla aşağılamak için söylenir.

KARGA BOKUNU YEMEDEN Sabahın çok erken vaktinde.

KARGADAN BAŞKA KUŞ TANIMAMAK Bildiklerinin dışına


çıkamayan tutucu kimseler için alay yollu olarak söylenir. &
Peşin hükümlü.

KARGALARIN ŞEKERİ Kibarlık taslayan, nazikliğini bahane


edip hiçbir iş yapmayan kimse. & Kendini güzel sanarak
böbürlenen kişi. "Ah canım bir hava, bir işve, bir naz, görsen
tam kargaların şekeri. "

KARIAĞIZLI Karısının ya da sevgilisinin her dediğini


tekrarlayan, kolayca yönlendirilebilen erkek.

117
KARINCAYI SİKİP BELİNİ İNCİTMEMEK Bir kimseye
hissettirmeden kötülük yapmak. & Sessiz sedasız, fark
ettirmeden yapılan incelikli iş.

KARISI BARBARA KENDİSİ BARBAR Amerikalılar ve İngilizler


için alay yollu olarak söylenir.

KARİZMA YAPMAK (fr.türk.f.)Caka ve fiyaka yapmak.

KARİZMASI DAĞILMAK (fr.türk.f.)Bir kimsenin cakasının


fiyakasının bozulması. "Senin de dilin fazla uzadı, karizmanı
dağıtmamı istemiyorsan sus anam. "

KARİZMAYI ÇİZDİRMEK (fr.türk.f.)Yapılan kötü veya yanlış bir


davranışla cakanın, fiyakanın bozulması.

KARNI DOYAR ŞEYİ DOYMAZ Erkeğin cinsel açıdan


açgözlülüğü ile alay etmek için söylenir.

KARNI GIRNATA ÇALMAK Çok acıkmak.

KARNI YATAKLI OLMAK Çok aç olmamak, yemek öncesi bir


şeyler atıştırmış olmak. "Aman canım hiç pide mide çekmiyor
valla benim karnım yataklı. "

KARNINA ÜFLETMEK Hamile kalmak.

KARNINI AL DA DAĞA KAÇ "Karnım aç"diyenlere şaka yollu


takılmak için kullanılır.

KARNINI ŞİŞİRTMEK Hamile kalmak.

KARNIYARIK Sezeryanla doğum yapmış kadın.

KARPUZ Aptal ve bön kişi.& Kıç ve kalçalar.

KARPUZ ATICISI OLMAK Bir çocuğun ilerde bir şey


olamayacağını anlatmak için kullanılır. "Bizim oğlanın okulda
filan gözü yok. O olsa olsa karpuz atıcısı olacak ablası. "

KARPUZ YARMAK Sezeryanla doğum yapmak.


118
KARPUZ YUTMAK Hamile kalmak.

KARPUZ YUTMUŞ SOLUCAN Çok zayıf kimsenin hamile kalması


durumunda alay etmek için kullanılır.

KARŞANBA ve Karışık durum. "O ailenin işleri bir tuhaf, her


işleri karşanba. "

KARTOŞ (yun.)Yaşlı, geçkin, kart erkek.

KAS ZENGİNİ Kaslı ama parasız erkek.

KASABA MİNNET EDENE KADAR KESER AMIMIN (SİKİMİN)


ETİNİ YERİM Başkalarına muhtaç olmadığını, olmamak
gerektiğini vurgulamak için söylenir.

KASTIRIK Kendini beğenmiş.

KAŞOT ve Yaşlı çapkın erkek.

KATATONİK Kasıntı kendini beğenmiş kişi.

KATIKSIZ Aptal ve bön kimse.

KATIR TOHUMU Çok inatçı insan.

KATMERDİKOZ "Çok, daha çok"anlamında bir konuyu


büyütmek için söylenir. "Nasıl yani, sende de dert benimkinden
katmerdikozmuş yavrucum. "

KATRANDAN OLMAZ ŞEKER, CİNSİ BİLMEMNE OLAN


CİNSİNE ÇEKER Kötülüğün kalıtsal olduğunu iddia etmek için
kullanılır.

KAYIK Herhangi bir nedenle esrikleşmiş, kendisini kaybetmiş


kimse.

KAYINMAUNVALİDE Eşin annesi.

KAYISI KUTUSU Vajina, dişilik organı.

119
KAYIŞ KOPMAK Delirmek, kendini kaybetmek, şaşırmak.
"Anladım, senin kayış kopmuş, ben sana laf anlatamam, laf
dinletemem. "

KAYMAKLI ve Çok şanslı kimse.

KAYNAK Bir konuda kendisinden yararlanılabilir kişi.


Kullanıma açık insan.& Bir sıralamada aradan girmek, bir
kuyrukta aradan geçmek.

KAYNAMA NOKTASINI GEÇMEK Bir kimsenin çok kızdığını


anlatmak için söylenir. "Bak uyarıyorum, kaynama noktamı
geçtim. Ona göre ayağını denk al!”

KAYNAMADAN KARIMAK ÇİĞNEMEDEN ÇÜRÜMEK Hiçbir şey


yapmadan"yoruldum"diyen tembel kimseler için alay yollu olarak
kullanılır.

KAYNANA BAŞINI KAYNAR KAZANA Kaynanasından


hoşlanmayan kimse tarafından kullanılır. & Kaynanaları
aşağılamak için söylenir.

KAYNANASI ÖLSÜN Bir kimseye iyi dilekler içeren


bir"beddua"etmek anlamında şaka yollu olarak söylenir.

KAZ BOKU GİBİ ÇIKMAK Olur olmaz her şeye karışmak. "Kız
sen de her yerden öyle kaz boku gibi çıkma da laf yeme!”

KAZ CÜCÜĞÜ Çok üşüyen kimse.

KAZ, KAZ, KAZ – Erkeklerin yaşamlarında üç evresi olduğunu


anlatmak için alay yollu olarak söylenir. ( Kadın lar için
kullanılan"Naz, caz, enkaz"deyiminin karşılığı olarak kullanılır )

KAZ NAĞMESİ Naz. Fazla nazlananlar için alay yollu olarak


kullanılır.

KAZA BAKIP GÖTÜNÜ YIRTMAK Başkalarının malı ya da


yeteneklerine özenmenin gereksizliğiyle ilgili olarak söylenir.
"Sen de kendini bil anacım, kaza bakıp götünü yırtma. Sen
tavuk kıçınla hiç o kadar yumurta çıkarabilir misin!"

120
KAZANINA FARE DÜŞMEK Hamile kalmak. "Ne o kız gene
kazanına fare mi düştü!”

KAZINMAK Çok temizlemek. Kıyı köşe silip süpürmek.

KAZMA SAPI YARAĞIN OLACAĞINA FINDIK KADAR AMIN


OLSUN YETER Kadının cinsel üstünlüğünü iddia etmek için
söylenir.

KAZMİYE Kart kadın.

KE DEDİĞİ KEÇİ SİKİ Bir kimsenin sürekli yalan söylediğini


anlatmak için kullanılır. "Yok canım sen onun söylediklerine
inanma. Onun ke dediği keçi siki. "

KEBELEK Aptal ve tecrübesiz kimse.

KEDİ ENCİĞİNİ GEZDİRİR GİBİ Bir şeyi elinden düşürmeyen,


bir nesneye özel bir zaafı olan kimselerle alay etmek için
kullanılır. "Ay bir bırak şu oyuncağı elinden allahaşkına. Kedi
enciğini gezdirir gibi! Helaya da onunla birlikte girilmez ki!”

KEDİ GÖTÜNÜ GÖRMÜŞ YARA ZANNETMİŞ En ufak bir


hastalığını bile büyüten kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

KEDİ YAVRUSUNU YERKEN SIÇANA BENZETİR Kötü bir şey


yapanın, kendine bir bahane bulmakta zorlanmayacağını
anlatmak için söylenir.

KEK PİŞİRMEK(KEKLEMEK) (ing.türk.f)Bir kimseyi kandırmak.

KEK TARLASI(KEKSTRA) (ing.türk.)Bir grup içinde çok aptal ve


bön insan olduğunu anlatmak için söylenir.

KEKLİK Ev kadını.

KEL Bilmişlik taslayan aptal kimse.

KEL BESLEK Saçı başı bakımsız kadın.

KEL KAYNANA Her şeye karışan ve bilmişlik taslayan kimse.


121
KEL TİRYAKİ Kolayca bağımlılık geliştiren kimseler için alay
yollu olarak kullanılır.

KELAYNAK KUŞU Aptal ve bön kimse.

KELEPÇE (fars.)Yüzük, evlilik yüzüğü.

KELİK Evlenmemiş kadın.

KELİN YARAĞI GİBİ KALAKALMAK Bir konuda desteksiz ve


çaresiz kalmak.

KELKÖR KİRPİ Hiçbir konuda gücü ve yaptırımı olmayan


kimse. "Yok sen bana hiç bakma. Ben de kelkör kirpiyim. "

KELLE PAÇA Bir işe yaramaz kimse. & Aptal ve bön.

KELLE TURİZM Güvensiz taşıt aracıyla yapılan güvensiz


yolculuk.

KELLECİ ve Ava ve av hayvanlarının başlarını duvarına asmaya


meraklı erkek.

KELLEN KERTİLİYOR UYUZLA SÜRTÜLÜYOR Bir kimsenin


çok can sıkıcı olduğunu ve çok zor karar verebildiğini anlatmak
için söylenir.

KEM KÜM KİKİRİK Sorulan bir soruya karşı cevap vermekten


kaçınmak için söylenir. "Öyle öyle bence de kem küm kikirik. "

KEMERALTI Cinsel organlarla, cinsellikle ilgili şeyleri anıştıran


sözler.

KEMİKSİZ TAZE Erkek eşcinsel.

KENARLAŞMAK Randevulaşmak. "Peki sen bana telefon et,


akşamüstü kenarlaşalım. "

KENDİ KEKLİK EVİ ÇÖPLÜK Kendi kişisel temizliğini


önemseyip evini temizlemeyen kadınlar için söylenir.

122
KENDİN PİŞİR KENDİN YE Mastürbasyon yapmak.

KENDİNİ BOZMA BOZDURMA "Kendine iyi bak, kendine iyi


davran, kimseye aldırma"anlamlarında söylenir.

KENDİNİ FASULYE GİBİ NİMETTEN SAYMAK Kendini


önemseyen, böbürlenen kimselerle alay etmek için söylenir.

KENDİNİ İHBAR ETMEK Bir kimseye, ona duyduğu aşkı itiraf


etmek. İlanı aşk. "Ay aman üf, ne yapayım, adam dizlerinin
üzerine çökmüş, kendini ihbar ediyor. Yok benim için ölüyormuş
da, bensiz yaşayamazmış da…”

KENDİNİ İMHA ETMEK Karşılıksız olarak bir kimseyi sevmek ve


bu sevgiyi o kimseye açıklamak. "Ben o zamanlar Zafer’in
derdinden kendimi imha etmişim. Gözüm birşeyi mi görüyor…”

KENEF BÜLBÜLÜ (ar.fars.)Tuvalette şarkı söyleyen kimse.

KENEFKEK Hiç hoşa gitmeyen erkek.

KERANEYE DÖNMEK Bir sohbet sırasında çok telefon gelip


sohbet edilemez duruma gelince alay yollu olarak kullanılır.

KEREMİN GÖTÜ GİBİ YANMAK Bir konuda haddinden fazla


istekli olmak. "Yeter lan sus, keremin götü gibi yanma orda!”

KEREVİZ GÜZELİ Çirkin olduğu halde kendini güzel sanan


aptal kadın.

KERİZ AŞKI Karşılıksız, tek taraflı aşk.

KERİZ ÖKÜZÜ Aptal, bön ve kaba saba erkek.

KERTENKEBELEK Aptal ve acemi kimse.

KESELEMEK Bir kimsenin parasını yemek, maddi açıdan bir


kimseyi kullanmak.

123
KESER KAÇIKLIĞI OLMAK Bir kimsenin çılgın ya da deli
olduğunu anlatmak için kullanılır. "Aaaa valla artık emin oldum,
sende keser kaçıklığı var!”

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞI Bir kimseye çok aşık olmak. "Canım


benim, hayatımın ışığı, kesintisiz güç kaynağım. "

KEŞKÜLLEMEK Aptal numarası yapıp birilerini aldatmak. & Bir


kimse ile ince ince dalga geçmek.

KEVGİR (fars.)Erkek eşcinsel.

KIBRIS KAN AĞLIYOR Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

KIÇ GEZDİRMEK Kendi zevki için dolaşmak.

KIÇA KAÇAN Anal seks (ters ilişki) meraklısı erkek.

KIÇI BOKTAN KURTULMAMAK Bir kimsenin kendisine hala


muhtaç olduğunu anlatmak için alay yollu olarak söylenir. &
Yeterince olgunlaşamamak. "Ulan senin daha kıçın boktan
kurtulmadı, kendi kendine babalanıyorsun.

KIÇI FERAHLAMAK Yaptığı bir kötülükten ya da kötü bir


şeyden zevk almak. "Hah iyi becerdin şimdi kıçın ferahladı mı!"

KIÇI KALKMAK Bir nedenle büyüklenmek, böbürlenmek.


Kendini çok abartmak. & Haddini aşmak. "O günlerde herkes
çevremde, e tabii benim de kıçım kalktı. Ama ne yazık ki
saltanatım çok uzun sürmedi. "

KIÇI KALKMIŞ MİNDER YETİŞTİREMEMEK Bir kimsenin


kendini haddinden fazla beğendiğini anlatmak için söylenir.
"Ulan senin de amma kıçın kalktı minder yetişmiyor. "

KIÇI PESENÜ BAĞLAMAK Çok açlık ve yoksulluk çekmek.

KIÇI ŞAPA OTURMAK Bir konuda büyük yenilgi almak,


başarısız olmak.

KIÇI ŞİŞMEK Aşırı cinsel istek duymak.


124
KIÇI TUTUŞMAK Bir konuda fazlasıyla telaşlanmak.

KIÇIMA KADAR! "Bana ne","Beni ilgilendirmez"anlamında


kullanılır.

KIÇIMA KAŞ GÖZ ÇİZSEM DAHA GÜZEL OLUR Bir kimsenin


güzelliğini küçümsemek için alay yollu olarak söylenir.

KIÇIMIN KILI Bir kimseyi küçümsemek ya da aşağılamak için


söylenir.

KIÇIMSAMAK Bir kimseyi aşağılayıp küçümsemek. "Sen de bizi


amma kıçımsadın şekerim. Biz sadrazam torunuyuz demedik
ama o kadar da değil. "

KIÇINA GİRMEK Aşırı yakın olmak. & Bir şeyden çok kötü
etkilenmek.

KIÇINDAN KAN ALMAK Bir kimseyi kızdırmak.

KIÇINI BAŞINI OYNATMAK Bir kimseye cinsel açıdan istekli


olduğu sinyalini yollamak. & Cinsel isteklerini bariz biçimde
ortaya koyan kadınlarla alay etmek için kullanılır.

KIÇINI ÇUVALA SOKMAK Bir kimseyi bağlamak, her konuda


onu ele geçirmek. "Tamam anladık, tabii dil dökmelerinin hepsi
bizim kıçımızı çuvala sokana kadarmış."

KIÇINI DEVİRMEK Yatmak.

KIÇINI DİKMEK Cinsel isteğini aşırı biçimde belli etmek.

KIÇINI DİRHEMLE SATMAK Kendini çok beğenmek,


önemsemek. Böyle kimselerle alay etmek için kullanılır.

KIÇINI KAKMAK Oturmak.

KIÇINI KANTARLAMAK Bir kimseyi yağlamak, dalkavukluk


etmek. "Sen de amma adamsın ben. Her dakika senin kıçını mı
kantarlayacağız."
125
KIÇINI ÖPMEK Bir kimseye yalakalık yapmak, dalkavukluk
etmek.

KIÇINI SERPMEK Cinsel açıdan davetkar pozisyonlarda


durmak. "Kadın kanepede kıçını sermiş oturuyor, adam da
ağzının suyu akarak ona bakıyordu."

KIÇINI SUYA BANDIRMAK Denize ya da havuza girmek.

KIÇINI YAĞLAMAK Bir kimseye dalkavukluk etmek.

KIÇINI YAYMAK Tembellik etmek.

KIÇININ BOHÇASINI AÇMAK Bir yere oturup iyice yerleşmek.


"Misafirliğe diye gittiği yerde utanmadan kıçının bohçasını açtı,
tam iki ay kaldı."

KIÇININ BOKU BİTMEK Bir konuda yapılacak hiçbir şey


kalmadığını anlatmak için söylenir. "Tamam lan artık sana
verecek birşeyim kalmadı. Kıçımın boku bitti."

KIÇININ KILLARI ENGİNAR ÇİÇEKLİ Yaşlı erkekleri


zamparalık yapmaya kalktıklarında aşağılamak için söylenir.

KIÇININ SUYU AKMAK Bir kimseye karşı cinsel açıdan istekli


olmak. Bunu belli etmek.

KIÇININ ŞİŞİNİ İNDİRMEK Bir kimsenin öfkesini çıkardığını,


rahatladığını anlatmak için kullanılır. "İyi tamam o kadar küfürü
saydın. Peki kıçının şişini indirdin mi!"

KIÇIPİYAZ Anal sekse daima "evet" diyen kimse.

KIÇPAYI Bir kimseye ayrılan oturacak yer. "Bana hiç kıçpayı


bırakmamışsınız ayol."

KIÇPEREST Anal seks meraklısı erkek.

KIL KIRMAK Cimrilik etmek. "Sen de on seneden beri iyi kıl


kırdın. Tabii beş tane ev alırsın. Sen almayacaksın da ben mi
alacam!"
126
KIL YOLDURMAK Ağda yaptırmak.

KIL YUMAĞI Çok kıllı erkek.

KILÇIK ve Kılığı, görünümü ve davranışlarından


hoşlanılmayan kimse.

KILÇIK BALIĞI Sinir bozucu kimse.

KILDA KERAMET OLSA KIÇIMDA ÇIKMAZ Çok kıllı bir


kimseyi aşağılamak için söylenir.

KILDIRMAK Ağda yaptırmak.

KILKUYRUK Zayıf ve etkisiz kişi.

KILLI MALAFA Bir erkeğin cinsel organını aşağılamak için


söylenir. Hoşa gitmeyen penis.

KILLI NADAS Çok kıllı erkek.

KILLI TAŞAK Cesaretli erkek.

KIMIL ZARARLISI Tembel kimse.

KIRAĞIYA KABAK YETİŞTİRMEK İleri yaşta çocuk sahibi


olmak.

KIRIK Sevgili ya da dost.

KIRIK BANA BUGÜN LAZIM YARINA KOCAM DA GELİR


İhtiyacın çok acil olduğunu anlatmak için kullanılır.

KIRIK KALP İKSİRİ İÇMEK Bir kimsenin uzun aradan sonra


yeni bir sevgili bulması. "Ben ne zamandır böyle güzellik
görmemişim. Kırık kalp iksiri içmeye onunla ikna oldum."

KIRIK OLMAK Sakar kimseler için söylenir. "Sen benim elime


verme, ben kırığımdır."

127
KIRIKLARI OLMAK Bir kimsenin birbirinden habersiz çok
sayıda sevgilisi olması.

KIRK OROSPU BİRARAYA GELSE BÖYLE ÇOCUK


DOĞURAMAMAK Çok değişik ve garip insanları anlatmak için
alay yollu olarak kullanılır. "Senin oğlun tabii bir tane şekerim,
kırk orospu bir araya gelse böyle çocuk doğuramaz."

KIRKIT OĞLAN Cimri kimse.

KIRMIZI Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

KIRMIZI ÇIKMAK (ar. türk. f.) Kadının gerdek gecesinde


cinsel ilişki sonucu kanamasının olması.

KIRMIZI DON GİY DONAN Yılbaşlarında giyilen ve bolluk


getireceğine inanılan kırmızı külot için söylenir.

KIRMIZI GÖTLÜ MUM YAKMAK Bir kimsenin bir şeyi çok


istediğini anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. "Ne lan senin
için kırmızı götlü mum mu yaktım!"

KIRMIZI HOROZ Erkeklik organı, penis.

KIRMIZI MAYMUN Erkeklik organı, penis.

KIRMIZI YUMURTA(KIZIL YUMURTA) İmkansız bir şey ya da


iş. & Çok değerli, az bulunur. "Gören de kırmızı yumurta yaptın
sanır. Ne lan altı üstü aptal oğlan çocuk yaptın."

KIRMIZILI ve Bakire kadın. & İlk kez cinsel ilişkiye girip


bekaret zarı yırtılan kadın.

KIRNAK OĞLAN ESKİSİ Kendini hala genç sanan, çapkın yaşlı


erkek.

KIRPINTI ve Lüzumsuz ve gereksiz kimse.

KIRPIP KIRPIP YILDIZ YAPMAK Bir konuyu sık sık küçük


küçük parçalar halinde anlatmak. & Bir başarıyı sürekli
gündemde tutmaya çalışmak.
128
KIRSAL ve Kaba saba, görgüsüz, taşralı erkek.

KISA KALMAK Bir kimsenin bir şeyi/işi başaramayacağını


anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. & Bir işi başarmak,
birisiyle ilişkiye girmek için yeterince gelişkin olmamak. Toy ve
acemi olmak. & Erkeklik organının yeterli büyüklükte olmaması.

KISA PANTOLONLU HALİNİ BİLMEK Bir kimseye "Sen daha


küçüksün, toysun" demek için söylenir. & Birisine,"fazla
böbürlenme, ben senin en zayıf yanını da biliyorum" vurgusu ile
alay yollu olarak kullanılır.

KISACA LEB Açıklama istemeyecek kadar bariz durumlar için


alay yollu olarak söylenir. "Ne demek istedin diye üsteleyip
duruyordu. Anlayana kısaca leb ulan daha ne diyeyim."

KIŞKIRMAK Bir konuda galeyana gelmek, heyecanlanmak.

KIŞLIK YORGAN Şişman kadın.

KIT ve Saf ve aptal kimse.

KITIR ve Genç ve adaleli vücutlu erkek.

KIVIK ve Aptal ve bön kimse.

KIVILCIM ve İlgi çeken kimse. & İşaret. "Bara bir girdim,


ortalık kıvılcımlarla dolu. Her yandan hoş kokular geliyor,
yüzlerce yakışıklı bana bakıyor."

KIVRILMAK Sinsice planlar kurmak.

KIYMIK ve Can sıkıcı kimse.

KIYTIRIK ve Gelişigüzel. Eski püskü ya da değersiz şey. &


Önemsiz, değersiz insan.

KIZ ABİ Bir kimseye senli benli hitap biçiminde ve alay yollu
olarak kullanılır.

129
KIZ ANNEM Bir kimseye hitap biçiminde ve senli benli
ilişkilerde söylenir.

KIZ CİNNET Bunalımlı ve aniden parlayan kadın. "Hadi ordan


kız cinnet. Sinirimi bozma diye çıkıştım."

KIZ DONU Çok temiz ve parlak şeyler için kullanılır. "Öyle


güzel bir iş buldu ki. Kız donu."

KIZ GİRİP DUL ÇIKMAK Bir kimseye güvenmemek gerektiğini


anlatmak için söylenir. "Sen ona bakma, onu dinleme. Ona
kanan kız girer dul çıkar." & İlişkilerde çok hırpalanmak.

KIZ GÖTÜNE SIÇ ÜSTÜNE Bir kimsenin öfkesinin kendisine


zarar vereceğini belirtmek için kullanılır.

KIZ KIZIN PEZEVENGİ Kızların birbirlerine erkek arkadaş


bulması. Kızların birbirlerini erkek arkadaşlarıyla tanıştırdığını
anlatmak için söylenir.

KIZ KOCAYI Bİ BOK SANIR GİTTİĞİ GECE USANIR Evliliği


çok önemseyen genç kızlarla alay etmek için söylenir.

KIZANA GELMEK Genç kız ya da delikanlının cinsel açıdan


azgınlaştığını anlatmak için kullanılır. Cinsel açıdan ateşlenmek.

KIZI SİKİLMİŞ GİBİ KALAKALMAK Bir konuda çok üzgün ve


çaresiz kalındığını anlatmak için söylenir.

KIZILIRMAK Kadınların aylık kanaması, regl.

KIZIŞTIRMA HAREKETLERİ İki kişinin birbirlerini cinsel


açıdan tahrik etmesi. & Rekabete girmiş tarafların birbirlerini
yoklaması. & Bir konuda egzersiz yapmak.

KIZLAR TUVALETİNE ÇEVİRMEK Çok yüksek sesle konuşup


erkek dedikodusu yapmak.

KİBARAY Kibarlık taslayan, çıtkırıldım kimse.

KİKİRİK ve Durmadan ve her şeye gülen kişi.


130
KİM KİMLE KUMRU AMINLA Herkesin bir birinden habersiz,
kimin ne yaptığı belli olmayan yer veya durum. "Kim kime dum
duma" benzeri bir anlamda söylenir.

KİMİN SİKİ KİMİN AMINDA Bir grup insanın birbiriyle


karmaşık ilişkiler içinde olduğunu anlatmak için kullanılır.
"Aralarında öyle bir ilişkiler ağı var ki, kimin siki kimin amında
belli değil."

KİMİNİN SİKİ GÖZÜNÜ ETTE AÇAR, KİMİNİN SİKİ GÖZÜNÜ


BOKTA AÇAR Herkesin aynı şansa sahip olmadığını anlatmak
için söylenir.

KİMYA (ar.) Bir şeyin en güzeli. & Bulunması, ele geçirilmesi


oldukça zor olan şey.

KİMYASI BARIŞMAK Çok hoşlanmak. & Aşık olmak. "Onunla


ilk görüşte kimyamız barıştı, zaten iki hafta sonra da evlenmeye
karar verdik."

KİMYASI BOZULMAK (ar. türk. f.) Canı sıkılmak.

KİRACI ve Rahimdeki doğmamış bebek.

KİRALIK MAĞARA Fahişe, orospu.

KİRİNCİMEK Bozulmak, niteliğini kaybetmek. "O patlıcanlar


kirincemiş artık salatası iyi olmaz, at çöpe."

KİRPİ DONU GİYDİRMEK Bir kimseyi çok kötü bir duruma


sokmak. "Sana kirpi donu giydireyim de gör aşağılık herif."

KİRPİ YAVRUSUNU PAMUĞUM DİYE SEVER Herkesin


çocuğunun kendisi için mükemmel olduğunu anlatmak için alay
yollu olarak kullanılır.

KİRPİĞİYLE HARMAN SÜPÜRMEK Yetersiz araçlarla bir


şeyler yapmaya çalışan kimselerle alay etmek için söylenir.

KİŞİLİĞİ ZAYIF OLMAK Parasız olmak. "Bu aralar kişiliğimiz


zayıf. Beş kuruşa beş dombalak atıyoruz."
131
KİTABINI YAZMAK Bir şeyi çok iyi bildiğini anlatmak için
alay yollu olarak kullanılır. "Biz bu işin kitabını yazdık koçum,
sen git okulunda oku."

KİTAPSIZ ve İnsafsız, acımasız, halden anlamayan kimse.

KLARK YUTMAK (Clark Gable'ın adından. türk. f.) Kadının


erkeğin uzaktan bakışına karşılık vermesi. "Herif uzaktan bizi
kesiyor, biz de Klark yutmuş gibi göz süzüyoruz."

KLOŞ DUDAK (fr. türk.) Dudakları öne çıkık kimseler için


söylenir.

KLOZETİ BESLEMEK (fr. türk. f.) Çiş ya da kaka yapmak.

KO PİLOT (ing.) Vibratör.

KOALA KILIKLI Hımbıl ve aptal görünüşlü kimse.

KOALA KIVAMINDA Aşırı yumuşak, aptal ve fazla uyumlu


kimse.

KOBRA Penis. Güçlü ve heyecan verici erkeklik organı.

KOCA BOKUYLA ADI SATILMAK Kocası vasıtasıyla bir yere


gelmek. Koca torpili. "Yok şekerim, onlar genç kadınlar,
kendilerine yaşlı ve nüfuzlu koca bulurlar önce, sonra da koca
bokuyla adları satılır."

KOCA GÖRMEZ YAPMAK Evde kocasının sakladığı lüzumsuz


şeyleri, kocası yokken, onun ruhu duymadan yok etmek.

KOCA TREN UFAK RAY VAY YAVRUM VAY Birbirine


uymayan durumları anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.
"Ulan o kadar da olmaz dedirtecek şeyler bunlar. Koca tren ufak
ray, vay yavrum vay."

KOCANIN İYİSİ DOKUZ OTURAKTA PARALANSIN Kocaları


kötülemek için söylenir.

132
KOCASI ÇOK OLMAK Bir kimsenin karışanı ve eleştireni çok
olunca alay yollu olarak kullanılır. "Aman yok anam, ben kendi
başıma birşey yapamam, kocam çoktur benim."

KOCAYI PEKMEZ SANIR YÜREĞİNİ ÜZMEZ SANIR Kocasına


toz kondurmayan kadınlarla alay etmek için söylenir.

KOÇ YUMURTASI Erbezi, taşaklar.

KOÇANIYLA Tümüyle ya da bütünüyle anlamında alay yollu


olarak kullanılır. "Ben şanssızımdır. Dert geldi mi koçanıyla
gelir."

KOÇU KENDİNE BAĞLA TAŞAĞINI ÖYLE AVUÇLA Bir erkeği


duygusal olarak etkilemeden cinsel ilişkiye girmemek gerektiğini
anlatmak için kullanılır.

KOD ADI RIFKI (ing. türk.) Bir kimseye aptal demek için
söylenir.

KOD ONYEDİ (ing. türk.) "Genç ve yakışıklı delikanlıya bak"


anlamında genç kızlar arasında şifre olarak kullanılır.

KODURGALI Erkeklere cinsel açıdan cesaret veren davranışları


olan, vaadkar kadın.

KOKARCA Sürekli osuran kimse. & Pis kokan kimse.

KOKARSU Ersuyu, meni, sperm.

KOKE Taşaklar, erbezleri.

KOKMAK Eskiyen, güncelliğini yitiren şeyler için söylenir. "Bu


hikaye koktu kızım. Bende yeni dedikodular var."

KOKMUŞ SEN DE Bir kimseyi aşağılamak ve "Seni ciddiye


almam"demek için alay yollu olarak söylenir.

KOKORİÇ Eski performansını yitirmiş erkeklik organı, penis.

KOKOŞ ve Rüküş kadın.


133
KOKURDAK Çirkin kimse.

KOLBÖREĞİ Erkeklik organı, penis.

KOLİ BASİLİ İstenmeyen ve sevimsiz bulunan kişi.

KOLTUK OSURTMAK Bir kimsenin makamıyla alay etmek için


söylenir. & Makamıyla övünen kimseler için alay yollu olarak
kullanılır. "Herif müdür oldu ya koltuk osurtacak, acık caka
yapacak."

KOLTUKALTLARINDAN SAÇÖRGÜLERİ SARKMAK Ağda


zamanının geçirilmiş olması.

KOMANDO DANSI Bir kimseyi sonucu ulaştırmadan zora


koşmak, zorlamak. Özellikle, flörtlerde kadınların erkekleri
oyalayıp zor sınavlardan geçirmesi. "Ben böyleyim, önce bir
komando dansı yaptırırım, sonra kalbimi açarım."

KOMİSYONCU Pezevenk.

KOMPİLE YAPMAK Bir kimsenin kuyusunu kazmak, tuzak


hazırlamak. "Anladım, sen bana kompile yaptın, ayağımın altına
muz kabuğu koydun."

KOMPLE MUAMELE Cinsellik konusunda bilginin ve


uygulamanın her çeşidinin bulunduğunu anlatmak için
kullanılır.

KONKEN Mankenliği fuhuş aracı olarak kullanan kadın.

KONTES Gençliğinde çok güzel olduğu halde yaşlanmış ve


çirkinleşmiş kadın.

KONTRAPLAKLI ve (ital. türk. e.) Bir durumun kötü ve


sakıncalı olduğunu anlatmak için söylenir. "Bizimki öyle böyle
değil, kontraplaklı oldu."

KONTRATLI KİRACI Nişanlı.

KONTROLLÜ ORGAZM (fr. lat.) Mastürbasyon.


134
KONTÜRLÜ ve (fr. türk. e.) Çok fazla konuşmayan,
kontrollü konuşan kimse.

KONU MANKENİ Bir yerde hiç konuşmadan dikilen, güzel ya


da yakışıklı kimse.

KONUŞAN BALTA Aptal ve kaba saba kimse.

KONUŞLANDIRMAK (KONUŞLANMAK) Çiftlerin sevişmek


için yatağa girmesi.

KONUŞTURMAK Bir konuda üstünlüğünü, yeteneğini


göstermek. "Güzelliğini konuşturmak", "Parasını konuşturmak"
vb.

KOORDİNATLARI KESİŞMEK (lat. türk. f.) Rastlamak.


Karşılaşmak.

KOPARIP ELİNE VERMEK Bir kimsenin en değerli eşyasına ya


da organına zarar vermek tehdidi olarak söylenir. "Kızdırma beni
koparıp eline veririm valla."

KOPARTMAK Bir kimseyi dövmek ya da birisine sövmek. & Bir


kimseyi yaptığı bir espriyle çok güldürmek. "Herifte öyle espriler
var ki valla beni koparttı."

KOPMAK Bir konuyu anlayamamak, ilgisiz kalmak. &


Şaşırmak. & Bir kimsenin bir nedenle dalgınlaşması. & Bir
espriye çok gülmek.

KOPRİVA İnsanları sürekli iğneleyen kimse.

KORKEN KANAYAN (KAYNATAN) Cinsellikle ilgili olarak


üretilen özel adlardan. Daha çok bakire kadınları anlatmak için
söylenir.

KORNİŞ Kıskanç koca. "Benim kornişimdir o. Beni kimseler


görsün istemez, ille perdeler çekik duracak."

KOTALI TAKILMAK Kadının bekareti bozulmayacak biçimde


sevişmesi.
135
KOY SEPETE Bir şeyi istediğini anlatmak için söylenir. &
"Peki"anlamında kullanılır. "Aman senin istediğin gibi olsun. Koy
sepete!"

KOYDURGAN ve Erkeklerin kendisini cinsel açıdan


kullanmasına izin veren kadın.

KÖFTE DÖKMEK Alkışlamak.

KÖFTE DUDAK İri ve etli dudak.

KÖFTE PATATES Mükemmel cinsel ilişki.

KÖFTELİK Çok iyi ve değerli şey ya da kimse. "Benim için sen


köfteliksin şekerim. Senin üzerine nasıl başkasına bakarım."

KÖK SALMAK Bir yerde gerektiğinden uzun süre kalmak. &


Bir kimseyi çok beklemek.

KÖKDÜĞÜMÜ OLMAK Çok uğraşmasına rağmen orgazm


olamamak.

KÖKÜ SENDE Kesilen penis için alay yollu olarak söylenir.


Sünnet çocuklarına şaka yollu söylenir. & Kesilen saç için
söylenir.

KÖMÜRDENMEK Kötü ve kaba sözlerle söylenmek.

KÖPEK ÇEKMEK İlgi duyduğu halde ters davranmak. & Bir


kimseye çok kötü davranmak, kötü sözlerle bir kimseyi
aşağılamak.

KÖPÜĞÜ ÇIKMAK Çok yorulmak.

KÖPÜK Cinsel organlardan gelen sıvılar.

KÖPÜK BANYOSU Bir kimseyi cinsel açıdan zevke getirmek,


tahrik etmek.

KÖPÜKLÜ ve Erkek eşcinsel.

136
KÖR ŞEYTAN Erkeklik organı, penis.

KÖSTENKÖBELEK Çok sevimli ve tombul çocuk.

KÖŞE MİNDERİ Yerinden kalkmak bilmeyen, tembel kimse.

KÖŞELENMEK Gidip baş köşeye oturmak.

KREM JANTİ (fr.fr.) Çok iyi giyimli, zengin kişi.

KRİKOSUZ YAPAMAZ Ereksiyon sorunu olan erkeklerle alay


etmek için söylenir.

KUCAĞINA DÜŞMEK Bir kimseye muhtaç olmak, eline


bakmak anlamında alay yollu olarak söylenir. & Bir kimse
tarafından cinsel açıdan kullanıma açık olmak.

KUĞURDAMAK Bir kimseye çok hoşlandığı sinyalini yollamak.


"Bakıyorum, kuğurduyorsun, gözlerini de heriften ayırmıyorsun."

KUKARAÇA Vajina, dişilik organı.

KUKU Vajina, dişilik organı.

KUKUCUK İSTEMEYİNCE PİPİCİK KALKMAZ Cinsel ilişkinin


iki tarafın da isteği üzerine gerçekleştiğini anlatmak için
kullanılır.

KUKUMAV Yalnız başına oturan kimse.

KUKURİKU Vajina, dişilik organı.

KUKUŞ KUKUŞ GEZMEK Süslenip püslenip dolaşmak.

KULAĞINDAN GEBE ETMEK Bir kimseyi sözle bağlamak.


Telkinde bulunmak. & Bir kimseye sır vermek. "Sen böylesin
işte, önce adamı kulağından gebe edersin, sonra da bana der
kenara çekilirsin."

137
KULAK MEMESİ KIVAMINDA Bir şeyin ya da kimsenin tam
istendiği gibi olduğunu anlatmak için kullanılır.

KULAKTAN KULAĞA OYNAMAK Dedikodu etmek. & Kendi


aralarında konuşup gülüşen kimseler için kullanılır.

KULİSİM (KULİS YAPMAK) Bir kimsenin dedikodu yaptığı


arkadaşları.

KULUÇKAYA YATMAK Hamilelik. Hamile kalmak.

KUMBARA Kadınların göğüslerinin arasına, sütyenlerinin içine


para saklaması.

KUMRUCUK YAVRUSU Masum taklidi yapan bilmiş kadın.

KUMULLAMAK Doldurmak. Özellikle yemeği tepeleme


doldurmak. "Tamam yeter kara lahanayı kumullama."

KUPON BİRİKTİRMEK (fr. türk. f.) Bir şeyi ya da kimseyi


istediği halde, onu elde etmek için harekete geçemeyen
kimselerle alay etmek için söylenir. "Ali'ye bir merhaba demek
için kupon mu biriktiriyorsun allah aşkına kız!"

KURBAĞA PRENS (türk. fr.) Çirkin ama zengin erkek.

KURDELASI KESİLMEK Kadının bekaret zarının cinsel ilişki


sonucu giderilmesi.

KURT İNİ Vajina, dişilik organı.

KURU BOKA SU SERPMEK Eski bir meseleyi yeniden


alevlendirmek. "Sen de böylesin işte. İlle kuru boka su
serpeceksin."

KURUÇAY'DA OTURMAK Uzun süre cinsel ilişkide


bulunmamak.

KURUDİRİ Çok zayıf kişi.

138
KURUKAFA SIRITIŞI Sıfırı tüketmiş, çok kötü durumdaki bir
kimsenin hala mutlu olabilmesiyle ilgili olarak alay yollu olarak
kullanılır.

KURUKAFAYI ELİNE ALMAK (KURUKAFAYI TUTMAK )


Erkeklik organını tutmak.

KURUMLU PERVANE Vesveseli ve evhamlı kimse.

KURUYA KALMAK Doğumun zor ve uzun olduğunu anlatmak


için söylenir.

KUSURA BAMYA Affedilebilir bir hatadan sonra şaka yolla


olarak kullanılır.

KUŞ KONDURMAK Bir şeyi çok iyi yapmak. Ya da çok iyi iş


yaptığına inanarak böbürlenen kimselerle alay etmek için
söylenir. "Ne oldu yani seninkiyle benimkinin ne farkı var, sen
kuş mu kondurdun!"

KUŞBAŞI DOĞRAMAK Bir kimseyi cinsel açıdan sömürmek.

KUŞÇU Pezevenk.

KUŞU KALKMAZ Ereksiyon sorunu olan erkek.

KUŞUM Kadınların erkek arkadaşlarına senli benli hitap sözü


olarak kullanılır. & Toy kimse.

KUTU Vajina, dişilik organı.

KUTUP AYISI Kıllı adam

KUTUP AYISI BULMAK İÇİN ÇÖL ÇÖL DOLAŞMAK Bir şey ya


da kişiyi uygun olmayan yerde arayan kimseler için alay yollu
olarak kullanılır.

KUTUSU AÇIK Bakire olmayan kadın.

KUUL (ing. cool) Soğuk ve uzak tavırlar takınarak kadınları


etkileyen erkek.
139
KUUL TAKILMAK (ing. cool türk. f.) Erkeğin soğuk ve uzak
tavırlarıyla çekici olmaya çalışması.

KUYRUĞUNDAN KIL ALDIRMAMAK Büyüklenmek ve


böbürlenmek. & Kendisine ya da yakınlarına laf söyletmeyen
kimseler için kullanılır.

KUYRUK Bir kimsenin her gittiği yere gelmek isteyen kişi.

KUYRUK TUTMAK Bir konuda önemli bir bilgi yakalamak.


"Herif çok şanslı. İkide bir kuyruk tutar. Herkesi şaşırtır."

KUYRUKTAN DOLMA Başkalarının sözüyle hareket eden


kimse. "Tamam anladım anam, sen kuyruktan dolma bir tipsin.
Senin kendi söyleyecek lafın yok."

KUYUDAN SU ÇEKMEK Cinsel ilişkide bulunmak.

KUZU KOLONLAMAK (türk. ing.) Bir kimseden yararlanmak.


Bir kimseyi bir nedenle kullanmak.

KÜÇÜK AMA KEMİKLİ Göründüğü kadar toy olmayan


kimseler için söylenir.

KÜÇÜK KURNA Dişilik organı, vajina.

KÜÇÜK OLSUN BENİM OLSUN Kadınlar tarafından, erkek


arkadaşın ya da kocanın erkeklik organı ile ilgili olarak alay
yollu olarak kullanılır.

KÜÇÜL DE CEBİME GİR Yaşını küçültenler, küçük göstermek


isteyenler için alay yollu olarak kullanılır. Özellikle kadınlar için
söylenir.

KÜFEYİ DEVİRMEK Dinlenmeye çekilmek. Yatmak.

KÜMESLİK ve Ev kızı.

KÜPE SIÇAN DÜŞMEK Hamile kalmak. "Ne o kız gene küpe


sıçan mı düşürdün!"

140
KÜRŞATA TAKILMAK Bebeğini aldırmak, kürtaj olmak.

KÜRŞATA YATMAK Kürtaj olmak.

KÜRTAJ ETMEK (fr. türk. f.) Bir kimsenin emeklerini ziyan


etmek. & Bir kimsenin yatırımını harcamak. "Bizi ekonomik
krizde kürtaj ettiler. Artık bir daha kendimizi toplamamızın
imkanı yoktu."

141
L
LABUZİTTİN Deli, çılgın ve güvenilmez erkek.

LAF BİLMEZ GÖT SİLMEZ Söylediği sözün nereye gittiğini


düşünmeyen, boşboğaz kimselerle alay etmek için söylenir.

LAF SARKITMAK Sohbeti başlatmak için laf atmak. & Bir


kimseye lafla sataşmak. "Sana o kadar laf sarkıttık gene de tek
söz alamadık ağzından."

LAFA TAKMAK Birini ilgisini çeken hikayelerle oyalamak. Bir


kimsenin ilgisini başka şeylere yönlendirmek. "Beni lafa taktı, bir
yandan da masanın altından öteki karıyı ayartıyormuş."

LAFI GÖTÜNDEN SAMANLAMAK Kendisine yapılan bir


hakareti cevapsız bırakmak, bir küfürün karşılığını verememek.

LAFIN KUBBESİNİ YIKMAK Etkileyici konuşmak. "Bizimki


bir döktürmeye başladı mı tutabilene aşkolsun, lafın kubbesini
yıkar."

LAFINI BİLMEYEN ÇAVUŞLAR DÖNER GÖTÜNÜ AVUÇLAR


Sözlerinin nereye gittiğini düşünmeden konuşan kimselerle alay
etmek için söylenir.

LAĞIM FARESİ (yun. türk.) Pornografik yayın meraklısı erkek.

LAHANA Dişilik organı, vajina.

LAHANA BEBEK Kışın çok üşüyen ve üst üste giyinen kimse.

LAHANAYI GÜL DİYE YUTTURMAK Bir kimseyi kandırmak,


gözünü boyamak. "Senden korkulur ayol sen adama lahanayı
gül diye yutturursun."
142
LAKERDA Akıllı ve güzel kadın.

LAMBADANK Aniden gelişen şey. & Tam yerine yerleşen söz


ya da durumlar için söylenir. "Bir laf söyler lambadank."

LAMBANIN CİNİ Erkeklik organı, penis.

LANET HALKASI Evlilik yüzüğü.

LANGA HIYARI Aptal ve bön erkek.

LAPACI ve Çok yiyen, miskin, hızlı hareket edemeyen kimse.

LASTİK PATLAK OLMAK Parasız kalmak. & İşsiz kalmak. "Bu


aralar bizde lastik patlak, beş kuruş verecek halim yok."

LAYLAYLOM (ono) Hiçbir şeyi dert etmeyip rahatını


bozmamak. & Havadan sudan konuşmak.

LAZER (ing.) Aptal ve bön erkek.

LAZİKO ve Aptal ve bön kimse. & Lazlar için alay yollu olarak
kullanılır.

LEBLEBİ ÇEKİRDEK (LEBLEBİ ŞEKER) Kolay iş veya kolay


ilişki. "Ayol o da ne ki senin için iş mi, leblebi şeker."

LEĞENÇE Kalçalar, kıç, göt.

LEPTOP Erkek eşcinsel.

LEŞ Eski sevgili. "Feza'nın tam yirmiyeydi leşi varmış. Ne kadın


be adam yiyen çiçek valla."

LEYDİ Dİ Güzel ama şanssız kadın. & Kibarlık ve asalet


budalası kadın.

LEYLEĞİN ATTIĞI YAVRU İstenmeyen kimse.

LEZBİŞ Kadın eşcinsel.

143
LEZİK Erkeklik organı, penis. & Bir şeyin lezzetli olduğunu ima
etmek için söylenir.

LEZZOŞ Kadın eşcinsel.

LİLİPUT Erkeklik organı, penis. Küçük boy penisler için


söylenir.

LİNGİ LİNGİ (ono) Neşeli müzik.

LOBUT Erkeklik organı, penis.

LOKMA Erkeklik organı, penis.

LOKUBİ ÇUKUBİ Çok tatlı ve güzel kişi. "Benim bir tane oğlum
varmış hem lokubiymiş, hem çukubiymiş..."

LOKUM Erkeklik organı, penis.

LOLİ Yaşı küçük ama cinsel açıdan çekici ve cazibeli kız.

LOLİPOP Erkeklik organı, penis.

LOP Aptal ve bön kimse.

LOP ET Erkeklik organı, penis.

LÖNGÜRDEK Oturduğu yerden kalkamayan şişko ve tembel


kimse.

LÖP LÖP ET OLSUN (LOP LOP ET OLSUN) "Afiyet


olsun"anlamında kullanılır.

LUGAT PARALAMAK (ar. türk. f.) Yerli yersiz, büyük ve


entelektüelce laflar etmek. & Kitabi konuşmak.

LUZUMSUZ İŞLER MÜDİRESİ Kendisini ilgilendirmeyen işlere


karışan, alakasız şeylerle uğraşan kimseler için alay yollu olarak
kullanılır.

144
LÜKS NERMİN (ing. türk. i.) Süslü püslü, gösterişli ve pahalı
giysiler giyen kadın.

LÜLE Erkeklik organı, penis.

LÜPÜÇ Çok ıslak. & Çok kısa süre önce cinsel ilişki kurmuş
olmak. "Lüpüç olmuş bir de yok çamaşırımı değişmem diye ısrar
ediyor."

145
M
MACAR SALAMI Erkeklik organı, penis.

MACUN (ar.) Bok.

MACUNCU FIRILDAĞI Güvenilmez, dönek kimse.

MADAME DÖLLEMEĞER Cinsellikle ilgili olarak üretilen özel


adlardan. Fransız isimlerine benzetilmiştir.& Erkeğin
mastürbasyon yaptığı eli.

MADEN OLAN DAĞDA OT BİTMEZ Saçsız, kel erkeklerin


cinsel açıdan güçlü oldukları iddiasıyla söylenir.

MAGAZİN ÇOCUĞU (ing.türk.) Çok süslü ve kendini beğenmiş


kimse.

MAGİ TOPLULUĞU Görgüsüz, kaba saba, yontulmamış


kimseler için kullanılır. "Ay bir de girdik ki bara çevremiz magi
topluluğuyla sarıldı."

MAHZEN (ar.) Vajina, dişilik organı.

MAJİNO HATTI (fr. ar.) Çok zor konular ya da dersler için


söylenir. "Çattık majino hattına. Geç geçebilirsen."

MAKARA KUKARA (ar.) (ono) Komik, eğlenceli sohbet. Gırgır


yapmak.

MAKARAKİ Şaka, gırgır. "Dedim sana makaraki yapma


sevmem diye."

MAKARAYA SARMAK Bir kimseyle alay etmek, dalga geçmek.


"Onun diline düşen yandı zaten, bir makaraya sarar ki o kadar
olur."

146
MAKARENA Alaylı söz, gırgır, şamata. & Orospu.

MAKARNA KODU (ital. ing.) Aptal, beyinsiz ve bön kimseler


için alay yollu olarak söylenir. "Herifin yüzüne bak hep aynı
makarna kodunu okursun suratından."

MAKAS BİLEMEK Edalı yürümek.

MAKİNA BOZULDU ELDE YIKA Regl ya da başka nedenle


cinsel ilişki istenmediğini anlatmak için kullanılır.

MAL GİDER MALAMAT KALIR Erkeklerin yaşlansalar bile


cinsel iştahlarının sürdüğünü anlatmak için alay yollu olarak
kullanılır. & Olaylar bittikten sonra bile o konudaki tartışmanın
devam ettiğini anlatmak için söylenir.

MALAFA Erkeklik organı, penis.

MALAK Erkeklik organı, penis. & Tembel ve sürekli yatan


kimse.

MALAK EMZİRMEK Cinsel ilişki pozisyonu. Erkeklik organını


ağızla uyararak doyuma ulaştırmak.

MALI MEYDANDA OLMAK Çıplak erkekler için söylenir.

MALIN GÖZÜ Çok bilmiş ve bir konuda tecrübeli kimse. &


Cinsel açıdan her şeyi bilen kaşarlanmış kimse.

MALLARI GÖRELİM Bir kimsenin en gizli ve en değerli


şeylerini görmek istemek. & Girilen bir ortamdaki yakışıklılar
için söylenir.

MALUM ŞAHIS Gizli sevgili.

MALZEME Dedikodu.

MALZEMEDEN ÇALDIRMAK Aptal kimselerle alay etmek için


kullanılır. "Herif öyle açık seçik ortada ki, belli malzemeden
çaldırmış."

147
MAM PİSİĞİ Nankör kimse.

MAMAYA KARIŞTIRMAK Bir kimseye söyleyeceği ya da


yaptıracağı şeyi tatlılıkla yumuşak bir üslupla yaptırmak.

MAMİŞ Dişilik organı, vajina,

MAMURE Orospu, fahişe.

MAMUŞ Dişilik organı, vajina.

MANDA Kaba ve şişman kimse.

MANDA BOKU Gereksiz ve yararsız şey.

MANDA KASA Çok şişman ve koca götlü erkek ya da kadın.

MANDALLAMA Aptal, enayi, bön. "Herife baktım tam bir


mandallama."

MANDAPOZ ve Kendisini yakışıklı sanıp poz kesen kaba saba


ve kılıksız kimse.

MANK ve Aptal ve bön kişi.

MANKAFA KIVAMINDA Aptal ve bön kimse.

MANŞALAK Deli ve çılgın kimse.

MANTAR Erkeklik organın üst kısmı, ucu.

MANTAR ZEHİRLENMESİ Uygun olmayan, dengi olmayan


birine çok aşık olmak, kapılmak. "Baktım bizim kız mantar
zehirlenmesi. Hemen çaresine bakmalı, ona uygun bir talip daha
göstermeli dedim, elimin altındaki yakışıklılardan biriyle onu
tanıştırdım."

MANTAŞ KABAĞI Şişman kimseler için alay yollu olarak


kullanılır.

148
MANYAKİZMA (yun.) Manyaklık, delilik ve dengesizlik.

MANYETİK ALAN YARATMAK (yun. türk. f.) Bir kimseye


cinsel açıdan duyduğu ilgiyi belli edecek biçimde davranmak.
"Baktım herif manyetik alan yaratıyor e ben de boş durmadım
tabii."

MANYETİZMA (yun.) Çekicilik, cazibe.

MANZARASI BOZUK Çirkin kimse.

MARKASI VAR ADI YOK Bir kimsenin giyim kuşamı


nedeniyle değerli muamelesi görmesi. "Aman türedilerden biri o
da markası var adı yok."

MARŞAL YARDIMI Fondöten.

MART BUZAĞISI Salak, aptal ve bön kimse.

MASAJ YAPMAK (fr. türk. f.) Cinsel ilişki kurmak.

MASANIN ALTINA BAK "Aldatılıyorsun" anlamında alay yollu


olarak kullanılır. "Dedim bizim kıza, o herif için bir çocuk
yapmadan önce masanın altına bak diye."

MASKOT Erkeklik organı, penis.

MASTİKA (yun.) Bir kimseyi oyuna getirmek. & Hile, düzen.

MASTIR YAPMAK (fr. türk. f.) Kendi kendini doyuma


ulaştırmak, mastürbasyon yapmak.

MASURA (yun.) Kıç, göt, kalçalar.

MATİK (sonek) Argo deyim üretmek için kullanılır. "Aptalmatik",


"Mantarmatik"

MATRUŞKA (rus.) Hile, düzen, dalavere.

149
MAVİ Polis. & Hayali geniş kimse, hayalperest. "Amma mavi
karıymışsın sen de be, kaç bakalım nereye kadar kaçacaksan."

MAY DEMEDEN MAYIŞMAK Her şeyi ciddiye almak. &


(Birisine) Cinsel istek duyduğunu belli etmek. Sözle ve
davranışlarla sarkıntılık etmek. & En ufak bir sözden cesaret
alıp kendinden geçmek, gevşemek.

MAYASI DÜZÜK Bir kimseyi kötülemek ya da ona kötü insan


demek için söylenir. "Bu herif öyle böyle değil, tam bir mayası
düzüktür."

MAYDONOZ Lüzumsuz ve anlamsız şey ya da kimse. & Her


şeye karışan kişi.

MAYMUKADDER SUYU Rakı.

MAYMUN (yun.) Erkeklik organı, penis.

MAYMUN OLMAK (yun. türk. f.) Anlamazlıktan gelmek. &


Aptal numarası yapmak. & Gülünç duruma düşmek. "Tamam
senin hatırına maymun olduk."

MAYMUNCUK Erkeklik organı, penis.

MAYMUNU TOKATLAMAK Erkeğin mastürbasyon yapması.

MAZERET Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

MEÇÇİK Kafa. & Akıl, fikir.

MEDYATİK TİK Herkes tarafından tanınan seksi erkek.

MEKİK ÇEKMEK Cinsel ilişki kurmak.

MEMEDEN KESMEK Kocaya ya da sevgiliye cinsel ceza


vermek. Cinsel ilişkiden mahrum bırakmak.

MEMELERİ ÇINLAMAK Cinsel konularda hatırlanan kadınlar


için alay yollu olarak kullanılır. "Nebahat memeleri çınlasın
cazibeli kadındır."
150
MEMİŞİNİ YEDİĞİM Bir kimseyi çok sevdiğini anlatmak için
söylenir.

MENAPOZLU TAZE (yun.türk.) Sinirli ve huysuz


davranışlarıyla herkesi bezdiren genç kadın.

MENBA SUYU Sperm, ersuyu, meni.

MENDİL YETİŞTİREMEMEK Çok ağlayan sürekli üzüntülü


dolaşan kimselerle alay etmek için söylenir. "Aman sen de zırıl
zırıl, mendil yetiştiremedik."

MENDAKKADUKKA Dalavere.

MENİKÜR YAPTIRMAK (ar. türk. f.) Bir erkekle doyasıya


cinsel ilişki yaşamak. "Ne zamandır ne böyle erkek gördüm ne de
böyle menikür yaptırdım, inanır mısın, ömrüm uzadı ayol."

MERAKLI MELAHAT Her konuda soru soran ve dedikodu


yapan meraklı kadın.

MERAKLI TAZE Her konuda soru soran ve dedikodu yapan


meraklı kimse.

MERAM BAĞLARINDA DOLAŞMAK Bir kimseye derdini


anlatmaya çalışmak. "Ulan senin için o kadar meram bağlarında
dolaştık yine de anlayamadın ya."

MERCİMEK BEYİNLİ Aptal ve bön kimse.

MERKEZ BANKASI Kadınların iki göğsünün arasına para


saklaması.

MESTAN GÖTÜ GÖRÜNMEZ PASTAN Çok pis kimselerle alay


etmek için söylenir.

METRESİ Mİ SANTİMETRESİ Mİ Bir kimsenin sevgilisi için


alay yollu olarak kullanılır. "Neymiş, Ayşe onun metresi miymiş
santimetresi miymiş!"

151
MEYANEYİ HAZIRLAMAK Ortamı ve koşulları cinsel ilişkiye
hazırlamak.

MEZHEBİ LARC (ar. ing.) Cinsel konularda utanması


olmayan kimse.

MICIRCA Anlaşılmaz, baştan savma söz. "Tamam be öyle


mıcırca konuşma da ne diyeceksen doğrudan yüzüme karşı
söyle."

MIDIĞINI EĞMEK Surat asmak.

MIH YER ÇİVİ SIÇAR Çok cimri kimseler için söylenir.

MIKNATIS Fahişenin belalısı.

MINA KOYULMAK Kötü etkilenmek. & Kötü duruma


düşürülmek.

MINCIRIK Bir kimseyi mıncıklamak.

MIRILMAK Alçak sesle şarkı söylemek.

MISIR KOÇANI YEMİŞ GİBİ Tepkisiz, soğuk duran kasıntı


kimselerle alay etmek için söylenir. "Sen de öyle mısır koçanı
yemiş gibi durmasana ayol. Birşeyler söyle."

MISIR PÜSKÜLÜ Uzun ve sarı saçlar.

MIY MIY (ono) Yavaş ve can sıkıcı konuşmak. Böyle konuşan


kimse.

MİÇMİÇ (ono) Flört etmek.

MİK Erkeklik organı, penis.

MİKROÇİP (ing.) Çok akıllı küçük çocuk.

152
MİKROFONLU SAKSAFONLU (fr. fr.) Oral cinsel ilişki.
Çiftlerin birbirlerinin cinsel organını ağızla uyarması, tatmin
etmesi.

MİLLET BAHÇESİ Genelev.

MİLLİ Orospu. & Jigolo.

MİLLİ HAREKET ÇEKMEK Baş parmağı işaret parmak ile


orta parmak arasından gösterip eli bilekten sallamak. "Al al
yapmak."

MİNİBÜSE BİNMEK Menapoza girmek. "Ayol ben de yeni


minibüse bindim. Bir ter boşalıyor, bir ateş basıyor sorma."

MİS BURUN Hiçbir şeyi beğenmeyen her şeye burun kıvıran


kimse.

MİSAFİR GELMEK Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

MİSKET Erkek eşcinsel.

MİŞ YERİ Dişilik organı, vajina.

MİŞMİŞ (ono) Dedikodu.

MİZANPİLİK Berberden çıkmayan kadın. Saçıyla başıyla çok


oynayan kadın.

MOBİLYA Dişilik organı, vajina.

MOLOZ KAYNATMAK Yemek yapmak. "Bütün gün senin için


çocukların için moloz kaynattım. Daha nasıl kokmamı
bekliyorsun allah aşkına."

MOLOZA BATMAK Mutfak işlerinden bir türlü kurtulamamak,


fazla yemek yapmak.

MOR DA BİR RENKTİR Erkeklerin ereksiyon sorununu


anıştırmak için kullanılır. & Geri dönüşü zor şeylerle alay etmek
için kullanılır.
153
MOR MENEKŞE Hayal dünyasında yaşayan kadın.

MORCİVERT OLMAK Renkten renge girmek. & Bir kimsenin


söylediği bir şeye çok bozulmak. "Ne o dediğime bozuldun tabii.
Morcivert mi oldun anam."

MORLAR SENFONİSİ Utanılacak bir durum ya da şeyle


karşılaşmak.

MORO Yakışıklı delikanlı.

MORON ve Aptal ve bön kimse.

MORÖTESİ Bir konuda haddinden fazla bozulmak, alınmak ve


kırılmak. "Herif tamamen anladı tabii sözlerimi ve mor ötesi,
çekti gitti."

MORUMAK (erm.) Çok yaşlanmak.

MOSMOR Bir kimsenin çok bozulduğunu anlatmak için


söylenir.

MOTİVE EDİLMEK Cinsel tacize uğramak.

MOTORİZE BİRLİK (fr. türk.) Jigolo grubu.

MUAYYEN GÜN Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

MUCUK Öpüşmek.

MUHALLEBİCİ MUHABBETİ Flört etmek.

MUHTARI ÇAĞIRMAK Yapılması gereken bir işi yapmayan


kimseye alay yollu olarak söylenir. "İyi öyleyse muhtarı çağıralım
sofrayı o toplasın."

MUKADDERAT (ar.) Vajina, dişilik organı.

MUKAVVA (ar.) Aptal ve bön, aynı zamanda da tatsız ve


renksiz erkek.

154
MUSLUK Yapay erkeklik organı, vibratör.

MUSLUKÇU Rastlantıyla bir kereliğine cinsel ilişkiye girilen


erkek.

MUŞ ÇEKMEK Bir şeyin yokluğunu ve özlemini çekmek. "Ben


hep böyle oldum bittim muş çektim şekerim."

MUŞAMBALI (ar. türk. e.) Başkalarına muhtaç olan kimse.

MUTEDİL DALGANTILI OLMAK Aşk ilişkisi yolunda


gitmemesi. "Bizim işler hep böyle, bir dargın bir barışık, mutedil
dalgantılı yani." & Keyifsiz ve neşesiz olmak.

MUTLU ETMEK Bir kimseyi cinsel açıdan tatmin etmek.


Orgazma ulaştırmak.

MUTTALİP Görgüsüz, istekleriyle kadını bunaltan erkek.

MUZ GÖRMÜŞ MAYMUN Bir şeye iştahla atılan kimse.

MUZO Erkeklik organı, penis.

MÜNASİP BİR YERİNE MONTE ETMEK ( MÜNASİP BİR


YERİNE SOKMAK) Bir şeyi artık istemediğini anlatmak için
söylenir. "İyi al senin olsun, münasip bir yerine monte et."

MÜNHANİ Memeler ya da göbek ve kalça çıkıntıları için


kullanılır.

MÜŞTERİ KIZIŞTIRMAK İstekli kimseler arasında sürekli tavır


değiştirerek aradaki rekabeti, tansiyonu arttırmak.

N
NA ALIRSIN ARABADAN SOĞANI Bir kimseye "Biraz zor
yaparsın" ya da "Biraz zor alırsın" anlamında kafa tutmak için
kullanılır.

155
NA ŞURAYA YAZMAK Bir şeyi unutmayacağını ya da
unutturmayacağını anlatmak için biraz tehdit ifadesiyle söylenir.
"Na şuraya yazıyorum, sen biraz zor alırsın ondan öpücük."

NABIZ BİNBEŞYÜZ Bir kimsenin çok heyecanlandığını


anlatmak için kullanılır.

NADASA BIRAKMAK Bir kimseyi bilerek bekletmek, söz verdiği


halde randevusuna gitmemek.

NALLAMAK Bir kimseyi kovmak, def etmek. "Sen de herifi


nallayalı on sene oluyor hala onun adını mı sayıklıyorsun kız!"

NAMAZSIZ OLMAK Regl olmak, kadınların aylık kanaması.


(Daha çok dindar kadınlar kullanır)

NANE ÇÖPÜ Lüzumsuz ve işe yaramaz şey ya da kimse.

NANE DİKENİ BATMAK Kibarlık taslayan, çıtkırıldım


kimselerle alay etmek için söylenir. "Aman da sevsinler, eline
nane dikeni batmış da ondan sinir yapıyor."

NANİK Alay konusu yapılan erkek.

NASIRINA BASMAK Bir kimsenin en hassas olduğu noktaya


temas etmek. Birisinin zaafını ortaya dökmek.

NAŞTIR (çing.) Bir kimseyi kovmak, def etmek için kullanılır.

NATURASI BOZUK Hasta. Hastalıktan bir türlü kurtulamayan


insan.

NAZ, CAZ, ENKAZ Kadınların yaşamlarının üç evresi olduğunu


anlatmak için alay yollu olarak söylenir. (Erkekler için
kullanılan"Kaz, kaz, kaz" deyiminin karşılığıdır)

NAZİK HANIMIN BÜZME ÇARIĞI Kibarlık taslayan kimselerle


alay etmek için söylenir.

NE ALAKA "Ne ilgisi var?", "Ne münasebet?" anlamlarında alay


yollu olarak söylenir.
156
NE ARAR UYUZ TİLKİDE KILLI TAŞAK Bir kimsenin
cesaretsiz olduğunu belirtmek için hakaret yollu olarak söylenir.

NE BOKUMA "Bana ne, beni ilgilendirmez" anlamında


söylenir.

NE ÇİÇEKTİR BİLMEK Bir kadının ne mal olduğunu bilmek.


"Ulan ben senin ne çiçek olduğunu bilirim, bana hanımlık
taslama tamam mı!"

NE KAA KIL O KAA AKIL Kıl ile akıl arasında bir ilişki
olduğunu alay yollu anlatmak için söylenir. & Akıllı olduklarına
inanan erkeklerle alay etmek için söylenir.

NE KADAR NAZİK OLSA DA NAZENİN OLAMAZ, GÖTÜNÜ


KURNAYA VURMAKTAN GERİ DURAMAZ Şişman ve kaba
saba kimselerin davranışlarını anlatmak için söylenir.

NEGATİF İYON (fr. yun.) Kötümser, menfi ve aptal kimse.

NEMLENMEK (NEM KAPMAK) İşkillenmek. Kuşkulanmak.


"Sen de herşeyden nemleniyorsun be annem. Bu kadar evhamlı
olma."

NERDE ÇALGI ORDA KALGI Eğlenceyi çok seven kimseler


için söylenir.

NERDE SELANİK NERDE RABİŞİN AMCIĞI İlgisiz, birbiriyle


alakasız konuları ve saçma durumları anlatmak için alay yollu
olarak söylenir.

NERDE TIRAK ORDA BIRAK Biten şeyleri zorlamamak,


uzatmamak gerektiğini anlatmak için kullanılır.

NEREME TAKICAM Beğenmediği bir şey eline tutuşturulan


kimse tarafından alay yollu olarak kullanılır.

NİKİTA (Nikotin'den) Sigara.

157
NİŞADIRLAMAK (fars.) Bir kimseyi kovmak, def etmek. & Kötü
söz ya da eylemle birisini yanından kaçırtmak. "Anlaşılan herifi
nişadırlaman uzun sürdü."

NİYEKİNE "Niye"anlamında alay yollu olarak söylenir.

NOKTALI VİRGÜL Birbirlerine boyca uymayan çiftler için


söylenir.

NUMERO Düzen, dalavere.

NUMUNELİK ÖKÜZ Aptaldan daha aptal ve kaba erkek.

NÜFUS PATLAMASI YAPMAK Peş peşe çocuk doğuran


kadınlarla alay etmek için söylenir.

NÜFUSUNA GEÇİRMEK Bir kimseyle evlenmek. "İbrahim


Zehra’yı nüfusuna geçirdikten sonra artık kadının götü kalktı.
Götüme yer edeyim ben sana neler edeyim hesabı yani."

NÜKLEER BAŞLIKLAR Büyük memeler, göğüsler.

158
O
O EL BELİ GEÇMEZ Bir kimseye cinsel açıdan fazla ileri
gitmemesi uyarısında bulunmak için söylenir. "Tamam ama
koçum kendine sahip ol, o el beli geçmez."

ODUN KUYRUK İnatçı.

OFURDAK BURUN Kibirli. "Amma da ofurdak burunsun be


ananem, senin yanına yanaşaaabilene aşk olsun."

OĞLAN YATAĞI Rahim.

OHUŞ! Cinsel ilişkinin hararetini anlatmak için söylenir. "Aman


görsen bir kapıştılar... Ohuş yani!"

OKALİPTÜS Aptal ve bön erkek.

OKAN CAMDAN BAKIYOR (Her sözcüğün baş harfi atılarak


anlaşılan şifreli söz) Kadınların aylık kanaması, regl.

OKKALI Çok büyük erkeklik organı, penis. & Ağır ve üzücü


durumlar için kullanılır. "Geldi mi bana belanın öyle hafifi isabet
etmez anam, okkalıdır benimkiler."

OKLAVA PARTİSİ VERMEK Bir kimseden şiddet yoluyla öç


aldığını anlatmak için kullanılır. "Ben de tabii bütün gece
gözümü kırpmadan herifi bekledim, oklava partisi verecem ya."

OKLU KİRPİ Sık sık sözleriyle başkalarını inciten, iğneleyici


konuşan kimse.

OKSFORDCU (ing. türk. e.) Toplu taşım araçlarında ya da


kalabalık yerlerde bir kimseye sürtünerek cinsel haz elde etmeye
çabalayan erkek.

OKŞİ Okşayış.

159
OKŞİ ÇEKMEK Bir kimseyi okşamak. "Gözümüzün önünde
herif kıza okşi çekiyor, kız da mayışmış herifin kucağında
oturuyor."

OKŞİSİZ KALMAK Hiç kimse tarafından okşanmayan, sevgilisi


olmayan kimselerle alay etmek için söylenir. "Bu aralar hem
okşisiz hem manitasız kalmış da ondan yüzünü asıyor."

OLAYI Argo deyim üretmek için kullanılır. "Sıçma Olayı","Okşi


olayı"gibi...

OLKASIM Orgazm olmak, cinsel doyuma erişmek.

OLSA DA SİKSE Yaşlı erkeklerin genç karıları tarafından


eşlerinin iktidarsızlığını anıştırmak için söylenir. "Amaaan vardık
bir pinpona, bizimki olsa da sikse yani."

OLSUN DA ÇAMURDAN OLSUN "Ne pahasına, nasıl olursa


olsun" diyenlerle alay etmek için söylenir.

OMURİLİĞİ TİTREMEK Bir şeyden çok etkilenmek. "Allah seni


inandırsın, onu görünce bir hoş oluyorum, omuriliğim titriyor
vallahi."

ON AMI OLSA BİRİSİNİ VERMEMEK Bir kimseyi hiç çekici


bulmadığını anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

ON AYLIK Kendini beğenip büyüklenen kimselerle alay etmek


için söylenir.

ONBİRELLA Geceleri erken yatan kimse.

ONBİRLİ Küfürbaz kadın.

ONUNLA BOZMAK Bir durum ya da kişiye kafayı takıp


kinlenmek. "Ulan sen de benimle bozdun be, versem ne olacak!"

ORAL ÇEKMEK (yun. türk. f.) Cinsel organları ağızla


uyararak tatmin etmek.

160
ORAMAKOMA GÖTÜMEKOMA Cinsellikle ilgili olarak üretilen
özel adlardan. Japon isimlerine benzetilmiştir. & Japon erkek.

ORASI Erkeklik organı ya da dişilik organı.

ORASINI KOPARIP YEDİRMEK Bir erkeğe cinsel açıdan çok


kızmak ve ceza vermek. "Ulan kızdırma beni diye tısladı kadın,
orasını koparıp yediririm ben adama!"

ORASIYLA OYNAŞMAK Erkeğin pantolonunun üzerinden


cinsel organını düzeltmesi.

ORDAN ÇOCUK OLMAZ YANLIŞ YOLDASIN Otobüste veya


kalabalıkta kadınlara sürtünerek cinsel haz elde etmeye
çalışan"fordçu"erkekler için alay yollu olarak kullanılır.

ORGANAYZIR Orgazm olmak. [sözcük isim ama açıklaması


fiil!]

ORGANİZE OLMAK (yun. türk. f.) Orgazm olmak.

ORGANİZMA OLMAK (yun. türk. f.) Orgazm olmak.

ORGAZM OLMAK (yun. türk. f.) Cinsel ilişki dışında, bir


konudan çok zevk alındığını anlatmak için söylenir. "Ay öyle
güzel bir filmdi ki valla orgazm oldum!"

ORGAZMINA BAKMAK Kendi zevkinden başka bir şeyle


ilgilenmemek.

ORMAN ÇİFTLİGİ Ağda zamanı geldiği halde aldırılmayan


kıllar.

ORMANA SARMAK Ağda zamanı geldiği halde kıllarını


aldırmamak.

ORMAN GÜLÜ Kaba saba ve hödük kimse.

ORMANLAR KRALİÇESİ Ağda zamanı geldiği halde kıllarını


aldırmayan kadın.

161
ORMANTİK ve Romantik ve duygusal şeyler için söylenir.

OROSPU DÜMBELEĞİ Aşağılık ve adi kimse.

OROSPU DÜMENİ KULLANMAK Bir kimseyi cazibeyle,


hileyle, düzenle aldatmak. "Karısı öyle fettan bir kadındı ki,
orospu dümeniyle adamı avcuunun içinde tutuyordu."

OROSPUYA DİKİŞ ÖĞRETMEK Tecrübeli kişiye akıl vermek.


"Tereciye tere satmak". Buradaki dikiş,"sikiş" sözcüğüyle ses
uyumu nedeniyle kullanılır.

ORTA BACAK Erkeklik organı, penis.

ORTA KAT DOLU MU BOŞ MU Hamilelik. "Hamile


misin?"demek için kullanılır.

ORTA KAT KİRADA Hamile olunduğunu anlatmak için


söylenir.

ORTA PARMAĞINI TUTTURMAMAK Bir kadının hiçbir erkekle


flört etmediğini anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.
Çekingen, utangaç olan kişileri tanımlamak için söylenir.

ORTA TAŞAĞIN TOHUMU Kendini çok beğenen ve önemseyen


kimselerle alay etmek için söylenir. "Hadi lan gören de seni orta
taşağın tohumu sanır be!"

ORTA YAPMAK Bir kimseye davetkar biçimde bakmak, pas


vermek.

ORTA YAPRAK Külot.

ORTADA KUYU VAR YANDAN GEÇ Kadın cinsel organı,


vajina.

ORTADA SIÇAN Erkeklik organı, penis. "Herif galeyana geldi.


Bir de baktık ortada sıçan başını dikmiş, oynamaya başlamış."

ORTAGÖZ Erkeklik organı, penis.

162
ORTAYA BALGAM ATMAK İlişkiyi ve ortamı bozacak söz
söylemek.

ORYANTAL Dönek ve güvenilmez kimse.

OSKURDAN BÖCÜĞÜ Sinir bozucu ve can sıkıcı kimse.

OSTAŞKOF Kart erkek.

OSTROGOT Kalçalar, kıç, göt.

OSURACAK HALİ KALMAMAK Çok yorulmak. & Çok


yaşlanmak. "Aman herifi bir görsen osuracak hali kalmamış hala
karı kız peşinde koşuyor."

OSURAKLI GÖTE FASULYE BAHANE Bir kimsenin yapacağı


şeyler ve kötü davranışları için bahane bulmasının kolay
olduğunu anlatmak için söylenir. & Bir kişiden zaten beklenen
bir davranışı anlatmak için söylenir.

OSURAN MİNDERE OTURMAK Ağzı sıkı olmayan birine


sırların söylenmesi. "Hadi lan sen de osuran mindere oturmadan
önce düşünseydin."

OSURANLA BUYURAN USANMAZ Sürekli emir verenlerle alay


etmek için kullanılır.

OSURDUN SIÇTIN HARAÇLA MI Her yaptığına karışılan


kimseler tarafından söylenir. "Amaan burası da amma disiplinli
yer. Osurdun sıçtın haraçla mı burada."

OSURUĞU CİNLİ Şanslı.

OSURUĞUM BURNUNA Bir kimseyi kovmak, def etmek için


söylenir.

OSURUK BALONU Yalan, palavra.

OSURUK OTU Gereksiz şey, kişi.

OSURUK SAYMAK Boş boş oturmak. Tembellik etmek.


163
OSURUKLA KARGA KOVMAK Yetersiz araçla bir şey
yapmaya kalkışmak.

OSURUKTAN OĞLUN OLSUN Her şeye"olsun"diyenlerle alay


etmek için kullanılır.

OSURUKTAN TEYYARE SELAM VERDİM O YARE Lüzumsuz


ve anlamsız bulunan şeylerle alay etmek için kullanılır.

OT KAFA Aptal, salak, bön.

OT KÖKÜ TAVŞAN BOKU Değersiz ve lüzumsuz şey ya da


kimse.

OTA BOKA BULAŞMAMAK Hiç bir şeye karışmayan


kimselerle alay etmek için söylenir. "Sen böylesin işte, ota aboka
bulaşmazsın sonra da ama beni niye kimse düşünmüyor diye
hayıflanırsın!"

OTOMATİK PİLOT (ing. ing.) Vibratör.

OTSU ve Aptal, bön kişi.

OTUZALTI MUMU Erkek eşcinsel.

OVERLOK Kızlık zarı diktirmek.

OYALAMA BOYALAMA Bir kimseyi ne tam reddetmek ne de


tam kabul etmek. Oyalamak. "Ablam başladı oyalama boyalama
işlerine."

OYALAMA TAKTİĞİ Bir kimseyi reddetmeden bekletmek.

OYNAR BAŞLIKLAR Dizler.

OYUK Vajina, dişilik organı.

OYUN BOZAN GÖTÜ BORAZAN İşleri karıştıran, birden fikir


değiştiren kimselerle alay etmek için söylenir.

164
165
Ö
ÖFÜRÜK Sıkıntılı kişi. & Sıkıntılı durum.

ÖĞÜRMEK Hiç olmayacak yerde kötü bir söz söylemek. "Sen de


kızın yüzüne karşı iyi öğürdün ama annem."

ÖKKEŞ ve Hainlik yapan erkek, hain.

ÖKÜZ ALEYHİSSELAM Kaba saba ve bön erkek.

ÖKÜZ SIÇAR LAP DÜŞER Yapılan bir hatanın çok zaman


geçmeden ortaya çıkacağı, anlaşılacağını anlatmak için söylenir.

ÖKÜZE BOYNUZU YÜK OLMAZ Bir kimsenin kendisinin olan


ya da benimsediği şeyi taşımakta zorlanmadığını anlatmak için
kullanılır.

ÖKÜZE HO GÖTÜNE KO Bir kimseyi def etmek, kovmak için


söylenir.

ÖKÜZLEME ve Kaba saba biçimde ve anlamadan bir konuya


dalmak. "Sen de her şeye öküzleme yapmak zorunda mısın!"

ÖLENİN ERİNİ KALKANIN YERİNİ KAPARLAR Ölen kadının


kocasının hemen evlendiğini anlatmak için kullanılır.

ÖLÜ GÖTÜNDEN KURT SÖKMEK Tuttuğunu koparan, ısrarcı,


azimli olmak. & Bir konuda çok zorlayarak istediğini elde etmek.
"Amaan o ne beşaret karıdır sen biliyon mu, ölü götünden kurt
söker alimallah."

ÖLÜ ORGANİZMA OLMAK Orgazm olamamak. Cinsel


tatminsizlik.

ÖLÜM ÖPÜCÜĞÜ VERMEK Bir ilişkiyi bitirmek, ayrılmak.

166
ÖLÜMÜ YE (ÖLÜMÜ KALDIR) "Ne olur, allahını seversen"
anlamında söylenir.

ÖLÜNÜ ÖPEYİM (ÖLÜNÜ YİYİM) Bir kimseye yalvarmak, bir


işi yapmasını sağlamaya çalışmak. "Ne olur!" demek için
kullanılır.

ÖLÜNÜN GÖTÜ BALLI OLUR Miras paylaşılmasının


zorluğunu anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. "Amaan bir
saldırdılar ninelerinin eskilerine. E tabii ölünün götü ballı olur
şekerim."

ÖLÜSÜ DİRİSİNE BİNMEK Karmakarışık işler için söylenir. &


Telaşla koşuşturmak. "Amaan yeter be, ölümü dirime
bindirdiniz, biraz yavaş allahaşkına."

ÖLÜYÜ ÇOK YIKARSAN YA OSURUR YA SIÇAR Olmuş


bitmiş bir konuyu fazla irdelememek gerektiğini anlatmak için
kullanılır.

ÖMRÜNÜ YAKASINA DİKMEK Çok yaşamak. "Ne lan sen


sanki ömrünü yakana mı diktin!"

ÖN Vajina, dişilik organı.

ÖNÜNDE BİR KALBUR SAMANI EKSİK OLMAK Bir kimseyi


aşağılamak onun yetersiz ve yeteneksiz olduğunu vurgulamak
için söylenir.

ÖNYARGILI İNFAZ Bir kimseyi dinlemeden onun hakkında


yargı üretmek.

ÖPERLOK Aniden öpmek. "Ali yanıma yaklaşmış, sinsi sinsi


arkamdan gelmiş. Ben ne bileyim. Bir de baktım! Ensemden
öperlok."

ÖPÜLDÜNÜZ Bir kimseye, örtülü biçimde küfür ettiğini


belirtmek için kullanılır. "Tamam sen gene bildiğin gibi yap. Ama
öpüldünüz, onu da kafana iyi yerleştir."

167
ÖSTROJEN ATMAK Kadının cinsel açıdan fazlasıyla istekli
olduğunu belli etmesi.

ÖTÜNMEK Bir kimseyi aynı konuda çok kez uyarmak. &


Durmadan konuşmak. "Aman anne yeter, neötünüp
duruyorsun. Ben bildiğim gibi yapacağım dedim bir kere."

ÖZEL DİZAYN BÜZÜK Bir kimsenin cesaretli olduğunu alay


yollu olarak vurgulamak için söylenir. "Ne ayol sen kendini ne
sanıyon, özel dizayn büzük mü!"

ÖZÜNE DÖNMEK Kabalık yaparak aslında kibarlığının yapay


olduğunu gösteren kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

168
P
PAÇA KASNAK DALMAK Aniden kavgaya girişmek.

PAÇALARINDAN AKMAK Gizlenmek istenen şeyin bütünüyle


meydanda olduğunu anlatmak için kullanılır.

PAÇASININ ARASINA GİRMEK Bir kimseye rahatsız edecek


kadar yakın durmak, sırnaşmak. "Aman yeter be, paçamın
arasına bu kadara girme diye bağırdım."

PAKET Ağda yaptırılan cinsel organ. Vajina.

PAKET PROGRAMA GİRMEK Düzenli cinsel ilişki kurmak. &


Evlenmek.

PAKET YAPMAK Bir kimse ile ilişkisini bitirmek. "Ben seni


çoktan paket yaptım, geldiğin yere yolladım şekerim. Sen daha
ne konuşuyon!"

PALAMUT Zengin bekar, gözde erkek.

PALUZE (fars.) Yaşlılıktan her yanı titreyen kimse. Çok yaşlı,


düşkün.

PAMUĞUNU ATTIRMAK Bir kimseyi zora koşmak, çok


çalıştırmak. "Valla özel sektör insanın pamuğunu attırır
kardeşim. Kolay mı öyle yan gelip yatmak."

PAMUK Dişilik organı, vajina.

PAMUK HELVA Dölyatağından gelen sıvı.

PAMUK PRENSESTİ KÜL KEDİSİ OLDU Bir kimsenin


evlendiğini alay yollu olarak belirtmek için kullanılır.
169
PAMUK ÜZERİNDE UYUTMAK Bir kimseye çok değer vermek.

PAMUKAKİ ve (yun.) Yumuşak başlı, uyumlu, yumuşak


kimse.

PAMUŞ Vajina, dişilik organı.

PANDİSPANYA KANALI Sürekli yalanyanlış haberler


yayınlayan Tv kanalı.

PANKREASI DUYMAMAK "Bana ne, beni


ilgilendirmez"anlamında söylenir. "Aman be sen ne dersen de,
pankreasım duymaz."

PANTOLLU ÖKÜZ İyi giyindiği halde çok kaba davranan erkek.

PAPATYA FALI BAKMAK Birinin sevgisinden emin olamamak.


"Ayşe ne zamandır o çocukla ilgili olarak papatya falı bakıyor
amaa bir türlü emin olamıyordu."

PAPATYA TOPLAMAK Arazide işemek ya da sıçmak. Otobüs


yolculuklarında otobüsü durdurarak tuvalete gitmek.

PAPAZ OLMAK Bir kimseyle çok kötü kavga etmek.


Aralarındaki işiilişkiyi bozmak. "Baktım onunla papaz olacağız,
ana ne yapayım, geri adım atmadım."

PAPAZIN KIZI Fahişeliği meslek olarak yapan kadın.

PAPİK (papel'den) Para.

PAPUA YENİ GİNE’DEN GELMEK Bir konuya yabancı


olduğunu, cahil olduğunu anlatmak için kullanılır. "Amaan sen
de çok safsın ayol. Papua yeni gineden mi geldin!"

PAPUCU YARIM Kılıksız ve kötü giyimli kişi.

PAPUCUMUN BAŞKANI (MÜDÜRÜ) Bir yerin yöneticisini


küçümsemek için söylenir.

170
PAPUCUNU BIRAKMAK Sindirella masalındaki gibi ufak bir
mesajla keşfedilip sevilmeyi beklemek. "Saftiriğim, papucunu
yakışıklının kapısına bırakmış, gelmesini bekliyordu."

PAPUÇ BAĞLI OLMAK Bir kimsenin bir başkasına bağlı


olduğunu, gitmek istese de gidemediğini anlatmak için söylenir.

PARA AĞACI Enayi, aptal, deneyimsizliği yüzünden


başkalarına para kaptıran kimse. & Metresinin tüm masraflarını
karşılayan erkek.

PARA BAYILMAK Çok pahalıya almak.

PARA ÜTÜLEMEK Bir kimsenin çok para kazandığını çok


zengin olduğunu anlatmak için söylenir. "Ooo sen onlara ne
bakıyorsun, onlar sabah akşam para ütülerler."

PARAGÖZLE HACİVAT Cimri ve para meraklısı kimselerle


alay etmek için söylenir.

PARALI ASKER Orospu ya da jigolo.

PARANIN ACISI ÇABUK GEÇER PAHALIYI AL (Annemin


alışveriş kuralı) Pahalı ve kaliteli alışverişten kaçınmamak
gerektiğini anlatmak için söylenir.

PARANIN UCU Büyük miktar paranın küçük kısmı. & Bozuk


para. "Ay çok cimrisin ayol, paranın ucunu bile harcamaya
kıyamazsın sen!"

PARAŞÜTLE İNMEK Büyük torpille bir işe girmek ya da bir işi


başarmak.

PARATONER Eş, sevgili. "Size paratonerimi tanıştırayım."

PARÇA ET Erkeklik organı, penis.

PARÇA GÖSTERMEK Vücudun belli bölümlerinin, örneğin


göğüslerin ya da bacakların istenerek ya da istenmeden
olağandan çok gösterilmesi.

171
PARÇALA BEHÇET Kadınları cinsel ilişkiye girmeye zorlayan
erkekler için alay yollu olarak söylenir. "Ahmet birden karşımda
parçala behçetleşince e tabii ben de korktum yani."

PARÇALI BULUTLU Yolunda gitmeyen ilişkiler için söylenir.

PARÇASI YETMEMEK Mini etekler için alay yollu olarak


söylenir. "Bizim kızın kıyafetine bakmayın. Parçası yetmemiş de."

PARFÜM Kanalizasyon kokusu. & Osuruk kokusu.

PARLAK Erkek eşcinsel.

PARLATMAK Bir kimseye küfür etmek.

PARMAK KUKLASI Erkeklik organı, penis.

PASAPORTUNU ELİNE VERMEK Bir kimseyi kovmak, def


etmek. İlişkiyi bitirmek.

PATATES Aptal ve bön kimse.

PATATES BASKISI Erkek arkadaş veya eş baskısını anlatmak


için alay yollu olarak kullanılır. "Aaa kardeş aile baskısı toplum
baskısı çeke çeke zaten gına gelmiş bir de patates baskısı
çekemeyecem."

PATATESLE ÇALIŞMAK Yemek seçen ve en çok patates seven


kimseler için alay yollu olarak kullanılır. "Ona sen patates
yemeği yap bizim oğlan patatesle çalışır ablası."

PATENTLİ (ital. türk. e.) Orospu. Fahişe.

PATİSKAYI ISLATMAK Çok korkmak. Korkusundan donuna


işemek.

PATLAK Erken boşalan erkek.

PATLAK PREZERVATİF ÇOCUĞU Çok bilmiş ve açıkgöz


kimse. & İstenmeden dünyaya gelen çocuk.

172
PATLANGAÇ Erkeklik organı, penis.

PATRİYOT (ing.) Meme, göğüs.

PAZAR FİLESİ Sürekli alışveriş yapan kimse. "Bizim kız pazar


filesidir. Ona çarşı pazar de yeter."

PEDİKÜRLÜ Bencil, kendi rahatına düşkün kimse. "Sen de


pedikürlünün tekisin. Senden iş mi beklenir!"

PEDİNİ YEMEK Çok kötü bir olay karşısında ne yapacağını


şaşırmak.

PEKMAYA Bok.

PELÜŞ Dişilik organının çevresinde biten kıllar.

PEMBE (İRKEK) ve Erkek eşcinsel.

PENGUEN Tesettür giyimli ya da çarşaflı kadın.

PENİS KISKANCI (lat. türk.) Erkeklerle yarış halinde olan


kadın. & Erkek yaratılmadığı için üzülen kadınlar için alay yollu
olarak söylenir.

PENİSİNE DÜĞÜM ATMAK Erkeğin cinsel hayatının bitmesi. &


Aldatan koca ya da sevgiliye gözdağı vermek için kullanılır.

PENİSLİ CİCİ KIZ Erkek eşcinsel.

PENİSSİZ SÜNNET ÇOCUĞU Sünnet hatası sonucunu erkeklik


organını kaybederek homoseksüel ya da transseksüel olan
kimseler için söylenir.

PERDESİ SIYRIK Utanmaz ve arlanmaz kimse.

PERGEL (fars.) Bacaklar.

PERHİZİ BOZMAK Uzun aradan sonra cinsel ilişkiye girmek.

173
PERİYODU OLMAK (fr. türk. f.) Regl olmak, kadınların aylık
kanaması.

PEYNİR Eroin.

PEYNİR HOŞAFI Karmakarışık şey ya da durum. & Aslı belirsiz


şey. "Aman iyi be siz de her şeyi peynir hoşafına çevirdiniz."

PEYNİR KERTMESİ Uyuşturucu işiyle uğraşan ailelerin


güçlerini artırmak için çocuklarını evlendirerek akrabalık bağı
yaratmaları. "Beşik kertmesi"nin özel bir türü olarak kullanılır.

PIRASA PÜSKÜLÜ Uzun ve düz saç.

PIRLANTA SIÇMAK İkide birde özlü söz söylemeye çalışan


kimselerle alay etmek için söylenir.

PITIK Vajina, dişilik organı.

PITIRAK İlgisini bir noktada toplayamayan çapkın ve uçarı


kimse.

PITIRCIK Her yerde karşılaşılan kimse. "Bizim pıtırcık o gece


de barda karşıma geçip oturmaz mı. Ayol bizim göbeğimiz aynı
mı kesildi seninle dedim!"

PİÇ ETMEK Bir şeyi veya eşi yapmaya çalışırken bozmak. &
Bir şeyi kullanılamaz hale getirmek.

PİJAMA PARTİSİ (hint. ing.) Grup seks yapmak.

PİKNİK TİP (ing. ing.) Küçük boylu ve göbekli erkek.

PİLESENTA MUHABBETİ Cinsel ilişki.

PİNOKYONUNKİ DAHA BÜYÜK Erkeklerin erkeklik organları


ya da burunları ile alay etmek için söylenir.

PİPİSİ YAMUK Erkeği aşağılamak için söylenir.

174
PİPİŞ Erkek çocukların erkeklik organı.

PİPO Erkeklik organı, penis.

PİRE BOMBASI Birden bire ortaya çıkan sıkıcı ve iç bunaltıcı


durum. "Birden pire bombası patladı. Kurtul kurtulabilirsen, on
günde çıkamadım işin içinden."

PİRENSİP SAHİBİ Zengin kimse.

PİRLA (arn.) Vajina, dişilik organı.

PİRZOLA YEMEK Çok gülmek, kahkaha atmak.

PİSTON Erkeklik organı, penis.

PİŞİRMEK (TAŞIRMAK) (İŞ PİŞİRMEK) Kadınla erkek


arasındaki romantik ilişkinin gelişmesi ve cinsel ilişki ile
sonuçlanması.

PİŞMANİYE ÇEVİRMEK Çevresindeki erkekleri ayartmaya


çalışan kadınlar için alay yollu olarak kullanılır. "Sen de ne
pişmaniye çeviriyon kız!"

PİŞTİRİKO ve (bulg.) Açıkgöz ve yaramaz delikanlı.

PİYASASI YÜKSEK OLMAK Bir kimse ile cinsel açıdan birlikte


olmak isteyen çok kimse olduğunu belirtmek için alay yollu
olarak kullanılır.

PLATONİĞİN OLAYIM Bir kimseye ondan hiçbir beklentisi


olmadığını alay yollu olarak anlatmak için söylenir.

PLATONİK TAKILMAK (yun. türk. f.) Bir kimseyi uzaktan


uzağa sevip beğenmek.

PLÖNK! Hızla ve ansızın gerçekleşen şeyler için kullanılır.


"Plönk. Ortaya bir laf attı!”

POĞAÇALIK Cinsel açıdan çekici kimse.

175
POLYANNA YAPMAK (alm. i. türk. f.) Her durumdan iyi bir
taraf bulmaya çalışmak. "Sen de hep polyanna yapmakla işlerin
düzeleceğini sandın."

PONPON Göğüsler, meme.

POPO ÜSTÜ ÇAKILMAK Bir konuda başarısız olmak,


becerememek, yanılmak.

PORTAKALLI ve Değerli ve güzel şeyler için söylenir. &


Orgazmla ya da döllenmeyle sonuçlanan cinsel ilişki.

PORTATİF MUCİZE Vibratör, Yapay erkeklik organı.

POSTACI Tanımadığı kadınlarla bir gecelik cinsel ilişki kuran


adam.

PÖRTLEMEK Hiç bir nedeni ve anlamın yokken birden


kızgınlık göstermek. & Birden itiraf etmek. "Kız sana soran mı
oldu! Ne pörtlüyon hemen!"

PRATİK SAZAN Aptal ve bön kimse.

PREZERVATİFİNİ DELMEK Kadının, erkek istemediği halde


hamile kalması.

PROMOSYON Rüşvet. Bir rüşvetin ilk bölümü.

PROTEİN KAYNAĞI (yun. türk.) Kıç, göt.

PTT'Cİ Evde oturup pijamasıyla terliğini giyip televizyon


seyreden erkek.

PUŞTUN SONU DEDE OLUR OROSPUNUN SONU EBE OLUR


Çapkınlık yapan ya da küçük yaştaki kızlara sarkıntılık erkekleri
aşağılamak için kullanılır.

176
R
RABİŞİN AMCIĞI Zor. & İçinden çıkılması zor konu. "Lan bir
durum ki sorma! Rabişin amcığı."

RADYALLEMEK Gözetlemek, röntgenlemek.

RAF ÖMRÜ BİTMEK Bir kimseyle arasındaki aşk veya ilişkinin


bitmesi gerektiği. "Dedim kendisine, raf ömrü çoktan bitmiş
birisinin peşinden gitme, üzülürsün."

RAFADAN RAFİNE Züppe. Havalı.

RAHMETLİYİ SIÇIRTMAK Çok öğünmek. "Kendilerini anlata


anlata bitiremediler. Bir uçuş o uçuş, rahmetliyi sıçırttılar."

RAHMİ GÖRÜNMEK Çok kısa etek giyinmek. Böyle giyinen


kimselerle alay etmek için söylenir.

RAHMİ KIRIŞMAK Yaşlanmak, kartlaşmak. "Kadının rahmi


kırıştı hala ben güzelim demiyor mu, şaş da kal valla."

RAPORLU Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

REDKİD Kadınların aylık kanamasında kullandıkları hijyenik


ped.

REKTEFİYE OLMAK (fr. türk. f.) Yüzünü gerdirmek, estetik


operasyon geçirmek.

RENDE Cilt bakımı yaptırmak.

RENGEYİĞİ ve Aldatılmış koca ya da erkek arkadaş.

RENKLİ ve Regl olmak, kadınların aylık kanaması.


177
RENKLİ GÜNLER GEÇİRMEK Regl olmak, kadınların aylık
kanaması.

RENKLİ MİSAFİR İlk aylık kanama, regl.

RENKLİ TELEVİZYON Güzel kalçalar. "Dedim ona ben anamın


evinden renkli televizyon getirdim, ya sen… Bir tane anteni kırık
radyo."

REPLİK ÇALMAK (fr. türk. f.) Bir kimsenin söyleyeceği bir


şeyi o söylemeden ağzından kapıp söyleyen kimse. & Kendisi
sürekli konuşup kimseyi konuşturmayan kimse. "Aman sen de
hiç fırsat vermiyorsun, herkesten replik çalıyorsun şekerim."

RESMİNİ ÇEKMEK Bir kimseye el hareketi yapmak. Baş


parmağı işaret parmak ile orta parmak arasından göstermek.

RETİKULUM Her şeye"peki"diyen kimse. Uydu.

RİMELLİ PİPİ Erkek eşcinsel.

ROL ÇALMAK Bir şeyi başkalarından önce atılarak yapan,


işgüzar kimse. & Herkesi taklit eden kimse.

ROSPİK (fars.) Orospu, fahişe.

RÖLANTİDE KALMAK (fr. türk. f.) Cinsel ilişkiyi sonuna kadar


sürdüremeyenler için alay yollu olarak söylenir. "Amcam baktım
hep rölantide kalıyor, birinci vitese bile takamıyor."

RÖTUŞ Makyaj yapmak.

RUHU MAKYAJLI OLMAK Gerçek fikirlerini açıklamamak. İçten


pazarlıklı.

RUHUNU SİKMEK Bir kimseden ya da bir şeyden çok sıkılmak,


bezmek. "Herif ruhumu sikti daha ‘ne yaptım ki’ diyor."

RÜYASINDA SİNEK AVLAMAK Saçmalamak, ne dediğini


bilememek.

178
179
S
SAAT TİKE KADIN SİKE BAKAR Kadınların cinsel doyumu her
şeyden çok önemsediklerini anlatmak için söylenir.

SAATLİ Dişilik organı, vajina.

SABAH GÜNEŞİ SİDİKLİYE AKŞAM GÜNEŞİ GÜZELE Yatağa


işeyen çocuklarla alay etmek için söylenir.

SABIKALI ve Kötü hareketleriyle bilinen, tanınan kişi.

SABUNLAMAK Üstünkörü iş yapıp yutturmak. "Ben de ne


yapayım vakit darlığından ortalığı şöyle bir sabunladım.
Tamam."

SAÇAKLI ve Kendisine bakmayan, saçını başını taramayan,


dağınık kadın.

SADAKAT SİGORTASI Evlilik cüzdanı.

SAFİYE AYLA (SAFİYE YAYLA) Geçkin ve yaşlı dişilik organı,


vajina.

SAĞIR DİLSİZ İktidarsız erkek.

SAHA ÇAMURLU Kadınların aylık kanaması, regl. Regl


nedeniyle cinsel ilişki kurmak istemediğini belirtmek için
söylenir.

SAHİPSİZ GÖT ANAHTARSIZ AÇILIR Bir kimsenin dikkatli


davranmazsa cinsel açıdan kullanılacağını anlatmak için
söylenir. & Destekçisi olmayan kimsenin zarar göreceğini
anlatmak için kullanılır.

180
SAHRA GÜLLESİ Çok iri meme, göğüs.

SAKIZA SARMAK (SAKIZLAŞMAK) Bir şeyi gereksiz yere


uzatmak. & Bir işin ciddiyetini bozmak. "Aman be şekerim sen
de amma sakıza sardın!"

SAKIZI BOKA DÜŞMEK Bir konuda şaşkınlıkla yanlış yapmak,


kötü duruma düşmek.

SAKS ÇEKMEK (o) Erkeğin cinsel organını ağızla uyararak onu


doyuma ulaştırmak. Oral seks.

SAKSAĞAN Makamını kaptırmamak için büyük çaba


harcayarak mevkisini koruyan kimse.

SAKSI GİBİ OTURMAK Hiç bir iş yapmamak, tembellik etmek.

SAKSIYI ÇALIŞTIRMAK Düşünmek.

SALAHANA Aptal ve şaşkın kimse.

SALAMURA Aptal ve bön kimse.

SALATA (ital.) Boş laf, gevezelik.

SALÇA Kalçalar, kıç, göt. "Salçası da baya iyiymiş hatunun."

SALÇA ÜRETMEK Kadınların aylık kanaması, regl.

SALDIRAY ABİ Kadınları cinsel ilişki kurmaya zorlayan, aceleci


erkek.

SALMA SİK GÖTÜR DİK Evini önemsemeyip dışarıda gezen


erkekler için kullanılır.

SALYA SÜMÜK Çok aşık kimse. "Ulan iyi sev ama bu kadar da
salya sümük olmak gerekmiyor."

SALYAKA Kravatsız dolaşan erkek.

181
SALYALI ve Cinsel açıdan çok çabuk uyarılan kimseler için
kullanılır.

SALYANGOZ Evine çok düşkün, evinin dışında mutlu olmayan


kimse.

SAMAN SIĞIRI Aptal, bön, görgüsüz kişi.

SAMANA KAZIK ÇAKMAK Bir konuda boşu boşuna diretmek.


Böyle kimseler için alay yollu olarak söylenir. "Sen de bir hoşsun
ayol. Samana kazık çakma diye bin kere söyledik."

SAMANA YATIRMAK Bir şeyi saklamak, harcamaya


kıyamamak. "İyi peki, anladık kıyamıyorsun. Öyleyse samana
yatır."

SAMANI BOL GELMEK Bir kimsenin çok şımarması.

SANDÖVİÇ TAŞIMACILIK (ing. türk.) İnsanları ayakta ve


sıkışık biçimde taşıyan toplu taşım araçları için söylenir.

SAP Erkeklik organı, penis.

SAP GİBİ KALMAK Birdenbire yalnız kalmak, terk edilmek. &


Desteksiz ve destekçisiz kalmak.

SAP HEYETİ Kadınsız erkek grubu.

SAP YİYİP SAMAN SIÇMAK Saçmalamak, ne dediğini


bilmemek.

SAPI KIRIK Erkeğin iktidarsız ve güçsüz olduğunu anlatmak


için söylenir. & Parasız, yoksul kişi.

SAPINA KADAR ERKEK Bir kimsenin cesaretini övmek için


söylenir. & Erkekliğinden kuşku duyulmadığını alaylı bir dille
anlatmak için kullanılır.

SAPSAMAN AĞASI Aptal ve bön kimse.

SAPSIZ ve Erkek arkadaşsız ya da sevgilisiz kadın.


182
SAPSIZ SAMAN Erkeksiz aptal kadın.

SARARTMAK Bir kimseyi ya da şeyi unutmak. "O benim


sararttığım beşinci sevgilim."

SARDIRMAK Bir konuyla aşırı ilgilenmek. Müptela olmak. &


Bir şeye ya da bir kişi üzerinde bütün dikkatini toplamak.

SARI PAPATYA Genç ve sarışın kız çocuğu.

SARKMAK Bir kimseye yılışmak, sırnaşmak. & Kendisinin


olmayan bir şeye göz koymak.

SARMAK Bir kimseye sinir olmak. & Bir kimsenin tüm


hareketlerinin batması, rahatsız etmesi. & Birisini mimlemek.
Onu özel bir ilgiyle izleyip ters davranmak. "Baktım kadın bana
sardı, ben ufaktan ufaktan fıyayım dedim."

SARMANIN BÖREĞİ DE VAR YARAĞI DA Cinsel yakınlıkların


tehlikeli olduğunu anlatmak için kullanılır.

SARMISAKSIZ BAKLA Akılsız, bön ve aptal kişi.

SATIŞLARDA OLMAK Bir kimsenin kendisini çok beğendiğini


anlatmak için kullanılır. & Kendini birine beğendirmeye
çalışmak. "Ay sana anlatamam, kadın bir satışlarda bir
satışlarda..."

SAVAŞ BOYALARINI SÜRÜNMEK Makyaj yapmak.

SAZ ARKADAŞLARI Eski sevgilinin yeni kız arkadaşları.

SAZAN CÜCÜĞÜ Her şeye atlayan kimse. Acele edip tuzağa


düşen kimse.

SEBEP OLAN KEBAP OLSUN Kendisine fırsat yaratanı, akıl


vereni övmek. Bir konuda elde edilen başarıdan çok memnun
olunduğunda söylenir.

SEÇMECE BUNLAR Aptal ve bön kimselerle alay etmek için


söylenir.
183
SEFA PEZEVENGİ Eğlenmek ve eğlendirmek, zevk peşinde
koşmaktan başka şey düşünmeyen kimse.

SEFERBERLİK OROSPUSU Çok bilmiş kadın.

SEKİZ Cinsel ilişki, seks.

SEKİZE KATLAMAK, ONİKİYE BÖLMEK Bir kimseyi çok kötü


dövmek.

SEKİZLİ ÇEKMEK Kaytarmak ya da işten kaçmak. & Asıl


söyleneceği söylemeyip palavrayla vakit öldürmek. "Ben o zaman
sekizli çekmişim, kendimi divana bırakmış uyuyorum."

SEKS AKROBATI (ing. yun.) Cinsel ilişki kurarken pozisyon


değiştirme meraklısı insanlarla alay etmek için söylenir.

SEKS BÖCEĞİ Cinsel açıdan cazibeli, erkeklerin dikkatini


çeken ve bunun farkında olan kadın.

SEKS SANDVİÇİ (ing. ing.) Üç kişinin cinsel ilişki kurması.


Grup seks.

SEKSOLOJİ PENCERESİ Pantolon düğmesinin ya da


fermuarının açık olması halinde alay yollu olarak söylenir.

SELAM TOPU Osuruk.

SELÜLİT TANRIÇASI (TARLASI) (fr. türk.) Yağlı, vücudu


selülitli kadın.

SEMER DEVİRMEK Düşünde cinsel ilişki kurmak. "Delikanlı,


kızın hayaliyle semer devirmiş. Tabii sabah kalkınca orasında bir
ıslaklık."

SEN ÇAL SEN OYNA (SEN ÇİZ SEN BOYA) Mastürbasyon


yapmak.& Bir kimsenin kendi kendine yaptığı her şeyle alay
etmek için söylenir.

184
SEN DAHA (YUMARTAYKEN) ANANIN YUMURTASINDA
PORTAKALKEN Bir kimseyi küçümsemek,"daha toysun" demek
için kullanılır.

SEN GİT DE ABİN GELSİN Bir erkeğin kendisi ile ilişkiye girme
konusunda yeterince girişken olmaması durumunda alay yollu
olarak söylenir.

SEN İNSAN BEN KEZBAN Bencil kimselere alay yollu olarak


söylenir. "İyi tamam herşey senin olsun. Tabii, sen insan ben
kezban."

SEN ŞİMDİ BENDEN ÇOCUK DA İSTERSİN İstekleri bitip


tükenmek bilmeyen erkekler için alay yollu olarak söylenir.

SENDEN BÜYÜK MÜ! Böcekten ya da erkeklik organından


korkan kimselerle alay etmek için söylenir.

SENDEN GELEN TÜRAYA PÜF Bir kimseden yardım


istenmediğini ona ihtiyaç olmadığını alay yollu söylemek için
kullanılır.

SENİ BANA SAYIYLA MI VERDİLER Bir kimsenin kendisine


çok sıkıntı verdiğini anlatmak için kullanılır.

SENİ DOĞURACAĞIMA İKİ TAŞ DOĞURURDUM DA İNŞAATA


TEMEL OLURDU Hayırsız evlatlar için söylenir.

SENİ KAPIYA KOYAN MI VAR Bir kimseye değer verilmediğini


anlatmak için söylenir. "Amaan istediğin kadar benlen, seni
kapıya koyan mı var!"

SENİN DİLİNE DÜŞECEĞİNE GİTSİN KUBURA DÜŞSÜN


Birinin bir konuya veya kişiye fazlaca taktığını ve sürekli ondan
bahsettiğini anlatmak için kullanılır.

SENİN İÇİN ÜSTE PARA MI VERDİM Can sıkıcı ve sevimsiz


kimseleri kovmak için demek için söylenir.

SENİN SÖYLEDİĞİN GAZOZ AĞACI HOLİVUTTA YETİŞİR Bir


kimseye "Saçmalıyorsun" demek için alay yollu olarak kullanılır.

185
SENİNKİ CAN BİZİMKİ FİNCAN Bencil kimselerle alay etmek
için söylenir. "Hadi lan ne yani! Seninki can bizimki fincan!"

SEPETİ KOLUNA HERKES YOLUNA Bir kimse ile yolların


ayrıldığını belirtmek için kullanılır. & Bir ilişkiyi bitirmek.

SEMPMATİK İKMAL Hediye. "Annem o bayram bana bir


sempatik ikmal yaptı. Öyle güzel bir bilezik almış."

SERSEM SİKİN TOHUMU Bir kimseyi aşağılamak için söylenir.

SERT GEY (far. ing.) Aktif eşcinsel erkek. Kulampara.

SERT İRKEK Erkek eşcinsel.

SERTLEŞMEK Erkeğin cinsel organının serleşmesi. Ereksiyon.

SESİ KIZ SİKİ BİZ Genç ve deneyimsiz olduğu halde cinsel


açıdan etkili erkek.

SESİME GEL Bir kimseye"Bak"ya da"Beni dinle"anlamında


kullanılır.

SESİNİ GERDİRMEK Tiz bir sesle, çığlık çığlığa konuşmak. "Kız


sesini gerdirmiş, oğlan yüzünü buruşturmuş. Öyle bir kavgaya
tutuştular ki!"

SESSİZ FİLM Platonik, tek taraflı aşk.

SEVGİ BUDALASI Sevmek ve sevilmek için her şeyi yapan


kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

SEVİNDİRİK OLMAK Bir şeye çok sevinmek.

SEVİŞGEN ve Cinsel ilişki kurmayı seven kimse.

SEYYARE ve (ar) Evsiz. "Yaz gecesinde seyyare olmak iyi de ya


kışın!"

SEZARİ Sezeryanla doğum yapmış kimse.

186
SEZEN AKSU (PAKSU) Genç ve diri dişilik organı, vajina.

SEZEN AKSU TATİLDE Regl nedeniyle cinsel ilişkiyi reddetmek


için kullanılır.

SIÇ DA GÖT GÖRELİM "Ağzına sıçarım"diyenlerle alay etmek


için söylenir.

SIÇ HIYARIN KÖKÜNE "Boş ver"anlamında kullanılır.

SIÇACAĞINI DA DÜŞÜNMEK Bir işin tüm boyutlarını, bütün


olasılıkları düşünmek gerektiğini anlatmak için kullanılır. & Bir
işin sonunu düşünmek.

SIÇAN DELİĞE SIĞMAMIŞ GÖTÜNE SÜPÜRGE BAĞLAMIŞ


Misafirliğe yanına başkalarını da alıp giden kimseler için
kullanılır. & Kendisinin zor başarabileceği veya başarısız olacağı
bir şeye başkalarını sürükleyenler için söylenir.

SIÇANADAM Sık sık lüzumsuz gevezelikle can sıkan kimse.

SIÇARSIN Bİ GODORİ Bir kimseye,"Zor yaparsın,


başaramazsın"anlamında hakaret yollu söylenir. "Hadi lan yeme
beni. Sıçarsın bi godori!"

SIÇILACAK AĞIZ GÖTE YAKIN GELİR Kötü muameleyi ve


hakareti hak eden insanların hemen kendisini belli ettiğini
anlatmak için söylenir.

SIÇIM AYI Evliliklerin ilk ayları (bal ayları) geçtikten sonra,


çiftlerin birbirleri ile çok kavga ettikleri aylar.

SIÇIP SIVAMAK Bir kimseye küfürle hakaret etmek.

SIÇIRTMA Çok zayıf, küçük yapılı, ufak tefek kimse. & Çok
bilmiş kimse. "Hadi ordan sıçırtma!"

SIÇKIN MÜEZZİN Ne dediğini bilmeyen, ağzından çıkanı kulağı


duymayan kimse.

187
SIÇRAMAK Bir kimseye birden sinirlenip hakaretler etmek,
kızıp bağırmak.

SIÇTIĞI BOKU VERMEMEK Cimrilik etmek. "Amaan sakın


birşeyini isteme. O adama sıçtığı boku vermez."

SIÇTIĞIM BOK Bir kimsenin çocukları. "Sıçtığım bok karşıma


çıkmış bana bahane buluyor."

SIÇTIĞIN BOKA LAYIK Bir kimseyi aşağılamak için söylenir.


"Ay allah aşkına ne kafana takıyon! O senin sıçtığın boka layık!"

SIFIR (ar.) Aptal ve bön kimse. & "Hiç"anlamında kullanılır.

SIFIR DERİNLİK Aptal ve bön kimselerle alay etmek için


söylenir. "Ay hiç sorma! Ayfer mi! Sıfır derinlik."

SIFIR KİLOMETRE (ar. yun.) Bakire ya da bakir kimseler için


söylenir. Daha önce cinsel deneyimi olmamış kimseler için
kullanılır.

SIFIR NUMARA Aptal ve bön kimse.

SIFIRLAMAK Ölmek.

SIĞIR Aptal ve anlayışsız erkek.

SIĞIRSİDİĞİ Bira.

SIKMAK Yalan söylemek. Bir şeyi fazlasıyla abartarak


aktarmak. uçmak. "Sen de amma sıktın ha."

SIKTIM SIKTIM BU KADAR ÇIKTI Bir konuda kapasite veya


miktar azlığını anlatmak için alay yollu olarak kullanılır. &
Erkeğin cinsel performansının düşüklüğünü anlatmak için
söylenir.

SIPOSKİ (SIPA) Küçük ve sevimli çocuk.

SIRACALI "Defol git!"anlamında söylenir. "Hadi lan ordan!


Sıracalı!"
188
SIRADAKİ Genelevde sırayla kurulan cinsel ilişkiyi anımsatarak
peş peşe gelen şeyler için kullanılır.

SIRAYA DİZMEK Bir grup insandan teker teker aynı biçimde


yararlanmak.

SIRTLAN SIRITIŞI Bir kimsenin pis pis ve bir kimseye zarar


verecek biçimde gülmesi.

SIVASIZ DUVAR Çok geniş dişilik organı, vajina.

SIVAŞIK ve Sırnaşık, askıntı, çok aşırı ilgi gösteren (kimse). &


Kavgacı, kavga çıkarmaktan hoşlanan (kimse).

SIYIRTMA (SIYRIK) ve Çılgın ve deli.

SIZMA ve Aptal ve bön kimse.

SİBERKUŞ (ing. türk.) Bilgisayar başında çok vakit geçiren


kimse.

SİBERSALAK (ing. türk.) Salaktan daha salak.

SİDİK ÇANAĞI Sürekli küfürlü konuşan kimse.

SİDİK YARIŞI Bir kimseye üstünlük sağlamak için çok çaba


göstermek. Rekabete girişmek.

SİDİKLİ FİŞ FİŞ PİPİSİ PİŞMİŞ Yatağa işeyen çocuklarla alay


etmek için söylenir.

SİDİKLİ MEŞE Acemi ve toy kimse.

SİDİKLİ SÜMÜKLÜ Acemi ve toy kimse.

SİDİKLİ ŞİŞE PİPİSİ BEŞE Yatağa işeyen çocuklarla alay etmek


için söylenir.

SİDİKLİĞİNE DURMAK (SİDİKLİĞİ DÜĞÜMLENMEK) Haksız


kazancın kesilmesi, haksızlıkla kar edilememesini anlatmak için

189
söylenir. "Ama bütün yedikleri sonradan sidikliğine durdu. Alma
mazlumun ahını diye boşa dememişler!"

SİDİKMATİK Bira.

SİFTAHA AÇMAK İlk cinsel ilişki.

SİGORTA (ital.) İnsanın özel zevki. "Sigortam için harcadığım


paraya hiç acımam."

SİHİRLİ DEĞNEK Erkeklik organı, penis.

SİK AVCISI Erkek peşinde dolaşan kadın.

SİK BERESİ Prezervatif. Kaput.

SİK BUDALASI Erkek meraklısı kadın.

SİK GİTTİ ÇORUM'A TAŞAK DA ONUN UĞRUNA Kayıpların


birbiri ardına geldiğini anlatmak için alay yollu olarak söylenir.

SİK GÖSTERMEK Bir kimseyi tehdit etmek.

SİK HIYAR OLSA UCUNDA HÜNER OLUR Erkeklik organını


aşağılamak için kullanılır.

SİK KABARIR SAHİBİ KUBARIR Cinsel organın maharetinin


sahibinin böbürlenmesine neden olduğunu anlatmak için
kullanılır.

SİK SABAHIN HAYIR OLSUN Ayakta uyuyan, dalgın kimseye,


"daha yeni mi anladın"anlamında kullanılır.

SİK SIYIRAN Çok zayıf kadın.

SİK SOTE Cinsel organını herhangi bir nedenle kullanamayan


erkeklerle alay etmek için söylenir.

SİK YIRTIĞI TAŞAK DÜRTÜĞÜ Bir kimsenin cinsel açıdan


fazlasıyla kullanıldığını anlatmak için söylenir.

190
SİKDİVEN Prezervatif. Kaput.

SİKE GELMEYECEK KIÇI DAVULA GERME Bir işi yaparken, o


işin tüm zorluklarını, gereklerini de kabullenmek gerektiğini
anlatmak için kullanılır.

SİKE OTURUP TAŞAĞA KÜFÜR ETMEK Bir şeyi istediği halde


bedelini ödemeyi istemeyen kimseler için kullanılır.

SİKE SIÇAR DELİ OLMAK Olmayacak şey yapan kimseler için


kullanılır.

SİKE SÜRÜLECEK AKLI OLMAMAK Akılsız ve enayi kimseler


için alay yollu olarak kullanılır.

SİKENDAL Yalnızca cinsel ilişki amacıyla kadın peşinde koşan


erkek.

SİKERCİK Yalnızca cinsel ilişki amacıyla kadın peşinde koşan


erkek.

SİKİ DÜŞMEK Bir kimsenin gücünü yitirmesi.

SİKİ GÜLMEK Erkeğin cinsel tatmini, boşalma. Orgazm.

SİKİ KALKANIN DİNİ OLMAZ Cinsel istekleri uyanan erkeğin


acımasız olacağını anlatmak için söylenir.

SİKİ KALKMAK Bir kimsenin kendine aşırı güvenip başkalarını


küçük görmesi, hava atması.

SİKİ NERDE YEDİYSE ÇOCUĞU ORADA DOĞURMAK Bir


kimsenin sorumluluğu ortağı, suç ortağı ile birlikte üstlenmesi.
Zor durumda kaldığında yardımı birlikte yola çıktığı kişilerden
istemesini anlatmak için söylenir.

SİKİ SÜMÜĞÜ BİRBİRİNE KARIŞMAK Kendini kaybetmek.

SİKİ YOK İTİNE TAŞAK YAMAR GÖTÜNE Bir kimsenin elindeki


sınırlı koşullara karşın gözünün yüksekte olduğunu anlatmak
için söylenir.
191
SİKİ YUTMAK Çok kötü bir durumda kalmak. & Yenilmek ya da
yanılmak.

SİKİLMEDİK BİR KULAK ARKASI KALMAK Her açıdan


kullanıldığını anlatmak için söylenir.

SİKİM HIYAR DİYENE (TUZ) BIÇAK ALIP GİTME Her


söylenene kanmamak gerektiğini anlatmak için söylenir.

SİKİM KISA DEMEMEK Kendi eksiğini ya da hatasını


görmemek.

SİKİMİ ÖP TAŞŞAĞIMA DOKUNMA Bir şeyden yararlanmak


isteyen ama bedel ödememek isteyenler için söylenir. "Amaan
seninki de bir hoş yani. Ne o öyle! Sikimi öp taşağıma dokunma!"

SİKİN AMDA CANIN CENNETTE Erkekler için, kadınla cinsel


ilişki kurmanın ne kadar önemli olduğunu anlatmak için
söylenir.

SİKİN BAŞI TATLI OLUR Cinselliğin ilk anlarının zevk verici


olduğunu anlatmak için söylenir.

SİKİN BÜYÜĞÜ AHIRDA Erkekliği ile övünenlerle alay etmek


için kullanılır.

SİKİNDE PEYNİR GÖRMÜŞ GÖTÜNDE MANDIRA AÇIYOR Bir


kimsenin boşa ya da erken hevese kapıldığını anlatmak için
söylenir.

SİKİNDİRİK ve (s.) Saçma sapan ve uyduruk şey.

SİKİNDİRLİK Saçma sapan ve uyduruk şey.

SİKİNE GÖRE TABANCA VURMAK Bir kimsenin ancak kendi


gücü ve yeteneği kadar etkili olabileceğini anlatmak için söylenir.

SİKİNE SAPINA KARIŞMAK Başkalarının işlerine karışmamak


anlamında söylenir. "Yok anam yok, ben kimsenin sikine sapına
karışmam."

192
SİKİNİ BELİNE DOLAYIP GEZMEK Erkek arkadaşıyla öteki
kızlara hava atan kızlar için alay yollu olarak kullanılır.

SİKİNİ ELİNE ALIP GEZMEK Elde ettiği erkeğe çok düşkün


kadınlarla alay etmek için söylenir. & Cinsellik arayışında
erkeklerle alay etmek için kullanılır.

SİKLİ BABA TEKKESİ Herkesin sıklıkla gittiği yer. "Kız burası


sikli baba tekkesi mi ki böyle zırt pırt geliyorsun."

SİKLİ SATI Bilmiş ve becerikli kadın.

SİKLİNİN AKLI KOYUNUN GÖTÜNDE Bir kimsenin aklının


fikrinin tek bir konuya takılı olup başka şeyleri görmediğini
anlatmak için söylenir.

SİKTEN ÖNCE AMA GİRMEK Çok aceleci davranmak. Yol


yordam bilmemek.

SİKTİR, SİKTİRDİĞİN YERE MUM DİKTİR, SİKTİRMEDİĞİN


ADAMI BANA SİKTİR Bir kimseyi başından savmak, kovmak
için söylenir.

SİKTİRGEN ve (s.) Erkeklerin kendisini cinsel açıdan


kullanmasına ses çıkarmayan kadın.

SİLİKONUN PATLASIN (fr.türk.) Bir kimseye alay yollu olarak


beddua etmek için söylenir.

SİLME Aptal ve bön kimse.

SİNİR GAZI İstenmeyen ve sevimsiz bulunan kimse.

SİNİR KAPMAK Bir kimseden hoşlanmamak.

SİNİR KATSAYISI ARTMAK Bir şeye çok sinirlenmek.

SİNİRİ ÇITLAMAK Bir şeye ya da bir kimseye çok sinirlenmek.


"Ay o evi öyle su basmış gördüm sinirim çıtladı."

SİNİRİNİ ALMAK Bir kimseyi lafla ya da şiddetle yola getirmek.


193
SİNYAL ÇAKMAK (fr. türk.) Bir kimseye hareketleriyle mesaj
yollamak.

SİNYALE GİTMEK Sevgili aramak. & Kadının çapkınlığa


çıkması. "Bizim kızlar aramışlar, hadi sinyale gidelim diye
tutturdular."

SİPSİYİ YUTMAK Bir konuda büyük başarısızlığa uğramak.

SİRKE SATMAK Bir kimsenin moralinin bozuk olup


somurtması. "O olaydan sonra hepimiz sirke satıyorduk."

SİTEYŞIN Koca kalçalı kadın ya da erkek.

SİVİLCE Küçük göğüs, meme. & Küçük erkeklik organı, penis.

SİVİLCESİ PATLAMAK Silikonu patlayan kimselerle alay etmek


için söylenir.

SİVRİ ve (s.) Bir kimsenin tuhaf fikirleri olduğunu anlatmak


için söylenir. & Alışılmadık kişi.

SİYA ! (GİTSİN) "Boş ver" anlamında kullanılır.

SKUT (ing.) Memeler, göğüs.

SOĞAN BEYİN Aptal, salak, bön.

SOĞANA YATIRMAK Bir kimseyi ağlatacak kadar üzmek. "Ne o


soğana mı yatırdılar seni!"

SOĞANDAN Beklendiği veya gerektiği gibi davranmayan. "Gibi


yapan"lar için alay yollu olarak kullanılır. "Soğandan aşık".
"Soğandan Galatasaraylı".

SOKAK SÜPÜRGESİ Çok gezen kimse. Sürtük.

SOKAR SİNEK Kadın meraklısı erkek.

SOKARCA Yalnızca cinsel ilişki peşinde koşan erkek.

194
SOKMA AKIL KIRK ADIM GÖTÜRÜR Başkasının verdiği akılla
bir yere ulaşmanın mümkün olmadığını anlatmak için kullanılır.

SOKMA KUYRUK Temeli olmayan güç ve bilgi için söylenir.

SOL TAŞAKTAN DÜŞMEK Büyüklenen, kendisine hak


etmediği bir değer biçen kimseler için alay yollu olarak kullanılır.
Böbürlenmek.

SOLO (ital.) Yalnız kimse. "Anladım, sen de bu aralar solo


takılıyorsun."

SOLUCAN ve (s.) Kişiliksiz erkek.

SOLUCANLARA PROTEİN KAYNAĞI OLMAK Ölmek.

SOLUMAK Bir kimsenin geçmiş durumuna nisbetle iyi


durumda olduğunu anlatmak için söylenir. "Biz de neyse o
günlerde düze çıktık. Soluyoruz. Ama uzun sürmedi tabii.
Nefesimiz çok geçmeden kesildi."

SON KAZINI OYNAMAK Bir kimsenin yararlandığı, kullandığı


son kişi ile alay etmek için söylenir. "Galiba sen de Melih’le son
kazını oynuyorsun."

SON KESEN Son çocuk.

SON KULLANMA TARİHİ GEÇMEK Bir ilişkiyi bitirmek.

SON SAHNEDE YATAĞA ATMAK İyice tahrik olarak cinsel


ilişkiye girmek. "Ay ne yapayım, herif çok çekici, çok tatlı. Son
sahnede yatağa atacağım belli."

SON TURFANDA Son çocuk.

SOPAYA İŞEMEK Gebelik testi yaptırmak.

SORTİ YAPMAK Cinsel ilişkide bulunmak.

SOSLU ve Kadının aylık kanaması, regl.

195
SOSYETE GÜLÜ Varlıklı ya da varlıklı görünmek için çaba
harcayan kadın.

SOYAN Bir kimseyi cinsel ilişkiye razı eden kimse. "Bir soyan
olacağı belli bu puştun!"

SOYTARI PAPYONU (PONPONU) Erkeklik organı, penis.


Ereksiyon sorunu yaşayan penisleri için kullanılır.

SOYTARMAK Ciddi bir işi sulandırmak.& Gırgıra almak.

SÖKTÜRMEK Bir şeyi zorla yaptırmak.

SÖMÜR SEMİR Bir kimseden yararlanmak anlamında alay


yollu olarak kullanılır. "Haadi lan saklama sen de Hafize’den
sömür semir durumları."

SÖNMÜŞ BALON Boş çıkan hayaller ya da yalanlar.

SÖZÜNÜ YEDİRMEK Bir kimseye söylediği bir şeyin karşılığını


vermek. & Bir kimseyi susturmak.

SPERM CİLDİ GÜZELLİŞTİRİR Cinsel ilişkiyi övmek,


özendirmek için söylenir.

SPONSOR (ing.) Zengin sevgili.

SPOR OLSUN (yun. türk.) Sürekli ve gerçekten istenip


yapılmayan yüzeysel ilgiler için söylenir.

STEPNE Bir kimsenin çok sevmediği ilişkisini de bitirmediği


hayranı. & Tam bitirilmemiş ilişki.

STRES TOPU (ing. türk.) Taşaklar, er bezleri.

SU AYGIRI Çok iri ve şişman kadın.

SU BASMAK Bir kimsenin cinsel açıdan çok uyarılması. Azmak.

196
SU GÖTÜREN HAMUR Bir kimsenin mezhebinin geniş
olduğunu, kolay kabul edilmez şeyleri bile kaldırdığını anlatmak
için söylenir.

SU KATILMAMIŞ Aptal ve bön kimse.

SU YÜRÜMEK Erkeğin cinsel organının sertleşmesi, Ereksiyon.

SULANMAK Bir kimseye sırnaşmak. Cinsel açıdan


iştahlanmak.

SULU ve (s.) Sırnaşık ve hoşa gitmeyen espriler yapan erkek.

SULU KÖFTE Sırnaşık kişiler için kullanılır. "Ay kusura bakma


ama seninki de ne sulu köfte!"

SULU ZIRTLAK Çok ağlayan kimse.

SUMO GÜREŞÇİSİ (japon. türk.) Çok şişman ve iri yarı


kimseler için söylenir.

SURABAYA Çekici erkek.

SURATI KASAP SÜNGERİYLE SİLİNMEK Çirkin ve nursuz


olmak. "Ay o herifin suratı kasap süngeriyle silinmiş."

SUSAK ve (s.) Çok su içen kimse.

SUSTURUCU Prezervatif. Kaput.

SUYU ÇEKİLMEK (KURUMAK) Cinsel açıdan artık


uyarılmamak. Cinsel isteğin ve becerinin kaybı.

SUYUNA TİRİT Gereksiz ve boş şeyler için söylenir.

SUYUNA YATMAK Bir kimsenin her dediğini yapmak. Hiç


itiraz etmemek. "Tamam da kim dedi sana suyuna yat diye!"

SUYUNDAN DA KOY Erkeğin cinsel ilişki esnasında kadının


rahmine boşalmasını istemek için söylenir.

197
SUYUNUN SUYUNUN SUYU Bir şeyin sahteden de daha sahte
olduğunu anlatmak için söylenir.

SÜBAP ve (s.) Aptal ve bön kimse.

SÜLALESİNİ ŞEREFLENDİRMEK Bir kimseye küfür etmek.

SÜLFİLE DİKİŞ Bekaret zarının dikilmesi.

SÜLÜN GÖNÜLLÜSÜ Aptal ve bön kimse.

SÜMSÜRÜK Beceriksiz ve iradesiz kimse.

SÜMÜKLÜ BÖCEK Sürekli ağlayan kimseler için alay yollu


olarak söylenir.

SÜNBÜL Kıç, göt.

SÜNBÜL BEBEK Nazlı ve kibar erkek. "Ah caaanım, pek de tatlı


sünbül bebek."

SÜPER ORGAZMATÖR (ing. yun.) Vibratör. Yapay erkeklik


organı.

SÜPER SAP (ing. türk.)Erkeklik organı, penis. Özellikle büyük


penis.

SÜPÜNDÜRÜK ve (s.) Aptal ve bön, istenmeyen kimse.

SÜPÜRGE EMZİRMEK Ev işleri beklerken, iş yapmadan


tembellik etmek. "Ne yaptın kız kaç saattir süpürge
emzirmeseydin de işlerini bitirseydin!"

SÜPÜRGE YUTMAK Dimdik yürümek.

SÜRSEN YAKIŞMAMAK Bir şeyin ya da kimsenin uygunsuz ve


uyumsuz olduğunu anlatmak için söylenir. "Ay Selin’in de ne
beşaret kocası var, sürsen yakışmıyor."

198
SÜRÜNGEN Karısını ya da sevgilisini sık sık aldatan erkekleri
aşağılamak için kullanılır.

SÜRÜŞTÜRMEK Çok süslenmek. & Elbiselerini çıkarmadan


birbirine sürterek sevişmek.

SÜSLÜ PAKİZE Süslenip püslenip dolaşan kadın.

SÜT DAMLASI Çok güzel ve masum genç kız.

SÜT NEME KAYMAK NEME BİR KAYDIM GÖTÜM GÖRÜNDÜ


BİR DAHA KAYMAK NEME Cinsel ilişkiden ya da çok ümit
bağlanan bir girişimden istenen sonucu elde edemeyince alay
yollu olarak kullanılır. & Akıllanmak.

SÜTLABİ ve (s.) Babası belirsiz kimse, piç.

SÜTLÜ GİBİ SÜZÜLÜP BULGUR PİLAVI GİBİ DEMLENMEK


Dalgınlaşmak. İçine kapanmak.

SÜTTOZU Aptal ve bön kimse.

SÜTYENLERİ İNTİHAR ETMEK (fr. ar. türk. f.) Bir kadının


memelerinin çok küçük olduğunu anlatmak için söylenir.
"Bütün sütyenleri intihar etti. Artık böyle boş boş yaşamaktansa
ölürüz daha iyi deyip kendilerini yerçekimine bıraktılar."

SÜZGEÇ Erkek eşcinsel.

SÜZME SALAK Aptal ve bön kimse.

Ş
ŞABANİYE Aptal ve bön kadın.

199
ŞAHAKULADE Mükemmel. Güzel bir şey karşısında abartarak
söylenir. "Ay bir köfte dökmüşüm, şahakulade."

ŞAHANE Dişilik organı, vajina.

ŞAHTI ŞAHBAZ OLDU Bir kimsenin zaten kötüyken daha da


kötü olduğunu anlatmak için söylenir.

ŞAKADA ŞUKADA (ono) Ara vermeden sürekli yinelenen şeyler


için söylenir. "Ay onlar da giriştiler börek açmaya. Şakada
şukada, beş tepsi açtılar."

ŞAKIR ŞAKIR DURUMLARI Kadınların aylık kanaması, regl.

ŞAKİRE DUDU Dişilik organı, vajina.

ŞALGAM CÜCÜĞÜ (fars. türk.) Aptalın aptalı, pek bön, çok


salak.

ŞAMALAK ve (ono) Aptal ve bön kimse.

ŞAMAMA Ufak tefek ve sevimli kimse.

ŞAMBABA Çocuğunu çoluğunu düşünmeyen, sorumluluklarını


yerine getirmeyen baba.

ŞANSAL YENGE (fr. türk.) Çok şanslı kadın. Böyle kişiler için
alay yollu olarak söylenir. "Kız Nezahat, seninki de tam şansal
yenge durumları."

ŞANZIMAN DAĞILMAK (fr. türk. f.) Yüzünde sivilce çıkmak.

ŞARJ ETMEK (fr. türk. f.) Bir konuda güç toplamak. & Bir
şeyi anlamaya çalışmak.

ŞARJI BİTMEK Bir kimsenin gücünün kalmaması.& Artık


istememek.

ŞALTER İNDİRMEK Durmak, düşünemez olmak, dinlenmek.


& İşi bırakmak. "Bende o an şalter inmiş. Ne bir şey
diyebiliyorum ne yapabiliyorum."
200
ŞARTLAMAK (ŞURTLAMAK) Evi veya bir şeyi çok temizlemek. &
Bir temizlediği yeri, yeniden temizlemek.

ŞAŞ KALMAK Çok şaşırmak.

ŞAŞTIM AŞI Malzemesi ve yapılış biçimi belli olmayan çabucak


yapılan yemek.

ŞEBEKE (ar.) Aile, sülale.

ŞEHİR BANYOSU Genelev.

ŞEHVET KASI Erkeklik organı, penis.

ŞEKER EZMEK Cinsel ilişki kurmak.

ŞEKİLLİ ve Süslü püslü, afili. & Davranışları ve konuşmaları


çok kibarca olan kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

ŞEKİLSİZ ve Şişman ve çirkin kimse.

ŞEKLİ BÖYLE OLMAK "Huyum bu", "Beni böyle kabul et"


anlamlarında kullanılır. "Tamam be fazla uzatma. Benim şeklim
böyle."

ŞEKOŞ "Şekerim"anlamında senli benli konuşmalarda


kullanılır.

ŞEN KASAP Acımasız, vicdansız, zalim ama esprili kimse.

ŞENLİK GÖRMEMİŞ Görgüsüz ve terbiyesi kıt kimse. Böyle


kimselerle alay etmek için söylenir.

ŞENTAKAR Kadınlarla cinsel ilişkiden başka şey düşünmeyen


erkekler.

ŞEREF SAYISI İlk kez cinsel ilişkide bulunmak.

ŞERRİNE NENNİ Çok atak, fettan ve belalı kişiler için söylenir.


"Ayy sen Makbule’den sakın kardeş. Şerrine nenni!"

201
ŞETTİRMEK Cinsel ilişki kurmak. & Yapmak, etmek.

ŞEYİ KALKAR Bir kimsenin heveslenmesi. & Bir kimsenin


kendine güvenerek ortaya çıkması.

ŞEYİ ŞİŞMEK Erkeğin bir şeye ya da kimseye karşı çok istek


duyması.

ŞEYTAN ÇARPMIŞ KEÇİ YAVRUSU GİBİ TİTREMEK Çok


korkmak.

ŞEYTAN KULAĞI Vajina, dişilik organı.

ŞEYTAN SİDİĞİ Bira.

ŞEYTANA KIÇ ATMAK Hilebazlık ve çekiciliğini kullanarak


düzenler kurmak. "Sakın güvenme. O karı var ya o karı, şeytana
kıç atar."

ŞEYTANI GÜRBÜZ OLMAK Çok şanslı kimse. & Bir kimseye


şans dilemek için söylenir. "Hadi bakalım şeytanın gürbüz
olsun."

ŞEYTANIN ALT ÇENESİ Çok bilmiş çocuk.

ŞEYTANIN GÖTÜNE ANAHTAR UYDURMAK Her sorunu


çözebilmek. Her tür beceriye sahip olmak. "Bak ben sana diyim,
o çok beceeriklidir. Şeytanın götüne anahtar uydurur."

ŞEYTANIN KIÇ BACAĞI Çok bilmiş çocuk.

ŞINAV ÇEKMEK Erkeğin kendini tatmin etmesi. Mastürbasyon.

ŞIRA (fars.) Ersuyu, meni, sperm.

ŞİKASU "Şıllık, kaltak ve orospu"sözcükleri karıştırılarak


yapılmış bir aşağılama sözü.

ŞİRİNLİK MUSKASI Bir kişinin her koşulda sevimli olmayı


bildiğini anlatmak için söylenir.

202
ŞİRZAT Sevimli ama güvenilmez erkek.

ŞİŞE ÇEKMEK Yapay erkeklik organıyla cinsel doyuma


ulaşmak. Vibratör kullanmak.

ŞİŞİRMEK Bir kimseye dalkavukluk yapmak. Gerçek olmayan


özellikleriyle övünmesini sağlamak.

ŞİŞİRTMEK Kadının doğum kontrol yöntemlerini kullanmayıp


hamile kalması. "Ona bin kere söyledim, kendini şişirtme
dedim."

ŞORUKLU Cinsel ilişkiye hazır ve istekli kimse. "Kız öyle


şoruklu, bekliyor."

ŞÖHRETLİ ve Orospu. Fahişe.

ŞÖYLE BÖYLE Bir kimsenin cinsel açıdan hemcinslerine ilgi


duyduğunu, eşcinsel olduğunu ima etmek için kullanılır. "Senin
için şöyle böyle diyorlar."

ŞUGAR ve (s.) (çing.) Yakışıklı ve güzel delikanlı. "Ali de epey


şugar çocuk hani."

ŞUGARİYET (çing. türk. e yanlış, arap. e. olmalı) Güzel giysi


ya da takılar için söylenir.

ŞURRUP (ar.) Ersuyu, sperm, meni.

ŞUT (ing.) Bir kimseyle arkadaşlığını ve ilişkisini bitirmek. &


Birisini terk etmek, kovmak.

T
203
TABAĞA KONUP YENMEMEK İyi ve güzel niteliklerin karın
doyurmadığını, herşeye yetmediğini alay yollu olarak anlatmak
için söylenir. "Penisi büyük olmasına büyük ama onun penisinin
bize ne yararı var. Penis tabağa konup yenmiyor ki şekerim."

TABİİ AFET Can sıkıcı durum ya da kimse için alay yollu olarak
kullanılır.

TABİİ KAYNAKLAR Çıplak insan bedeni.

TADINDAN YENMEMEK Çok sıkıntılı bir durum ya da sıkıcı


kimse karşısında kalmak. "Yaa ya ne demezsin rahatımız keka.
Tadından yenmiyor!"

TAKATUKA Bir anlamı, bir değeri olmayan laf kalabalığı,


gevezelik.

TAKLACI GÜVERCİN Hilebaz, düzenbaz, güvenilmez kimse.

TAKOZ Her şeye engel olan, aptal ve bön kimse.

TAKVİMİ ŞAŞMAK Hamile kalma riski taşımak. Hamile kalmak.

TAKYANOZ Yobaz.

TALİHSİZ DEVEYİ ÇÖLDE KUTUP AYILARI SİKER


Şanssızlıkla ilgili olarak söylenir.

TANGO ve Tuhaf ve son moda giyimiyle dikkat çeken kadın.

TANKER ve Çok şişman erkek.

TANRI TRİKO (türk. fr.) Çok kıllı kimse.

TAPA Erkeklik organı, penis.& Bekaret zarı

TAPON KALMAK Eski ve modası geçmiş şeyler, davranışlar ya


da kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

TAPU Evlilik cüzdanı. "Herifin tapusu bende."

204
TARİH OLMAK Bir kimse ile artık bir ilgisinin kalmadığını
anlatmak için kullanılır.

TASMANYALI ve (s.) Köpek.

TAŞ DEVRİNE DÖNMEK Okey oynamak. "Yazlıkçılar taş


devrine dönmüşler. Şakada şukada taş oynuyorlar."

TAŞ KAYNATMAK Yoksulluk. Yiyecek bir şey bulamamak.

TAŞ PARÇASI Vücudu diri, adaleli erkek. & Sert ve iri erkeklik
organı. & Sert erkek.

TAŞAĞI KILLIYA RASTGELMEK Cesur erkekle karşılaşmak.

TAŞAĞINI GEZDİREN YESİN Bir kimsenin olanaklarından


yararlanan kimsenin yükünü de çekmesi gerektiğini anlatmak
için alay yollu olarak söylenir. "Bana ne lan. Beni ilgilendirmez.
Taşağını gezdiren yesin."

TAŞAĞINI KIZLAR YESİN İyilik yapan bir erkeğe övgü olarak


söylenir.

TAŞAĞINI ŞİŞİRMEK Bir erkeğin bir konuda çok heveslenmesi,


heveslendirilmesi.

TAŞAK ALTI OKKA BÖYLE BATARLAR BOKA Bir kimsenin


kendi hatası yüzünden kötü duruma düştüğünü anlatmak için
söylenir.

TAŞAK BULDUN KILLISI KALDI Bir konuda bulduğu ile


yetinmeyen kimseler için söylenir. & Kadına"erkek buldun
yüreklisi kaldı" anlamında alay yollu olarak söylenir.

TAŞAK ÇORBASI Kendisiyle alay edilen, gerekli önem


verilmeyen şey. & Gırgır.

TAŞAKLARINI DA SOKMAK İSTEMEK Hiç bir şeyle memnun


olmayan kimseler için alay yollu olarak kullanılır. & Yapılan
iyiliği az görmek, nankörlük. "Bırak ayol şu nankörü. Taşaklarını
da sokmak ister o adama."
205
TAŞAKLARINI YAYMAK Tembellik etmek.

TAŞAKLI KADIN Cesur kadın.

TAŞIN KOVUĞUNDAN ÇIKMAK Ana babası ya da sülalesi belli


olmayan kimse. "Ne yani biz taşın kovuğundan mı çıktık. Bizim
de anamız babamız var."

TAŞIYAMAMAK Bir kimsenin masraflarını karşılayamamak. &


Çekememek. "Evet hayatım beni taşıyamadı. Ben de ayrılmak
zorunda kaldım."

TATLI ve Deli ve çılgın.

TATLI PARA Rüşvet ya da havadan kolayca kazanılan para.

TATLI SU BALİNASI Çok şişman ve korkak kimse.

TATLI TATLI YEMENİN ACI ACI OSURMASI VARDIR Her şeyin


bir bedeli vardır anlamında söylenir.

TATSIZ TARHANA Karamsar ve geçimsiz kimse.

TAVUK GİBİ TÜNEMEK Çok erken yatmak. Böyle kimselerle


alay etmek için söylenir.

TAVUK GÖTÜ TÖVBE TUTMAZ Kadınlar tarafından verilen


sözlere fazla güvenmemek gerektiğini anlatmak için söylenir.

TAYYAR Erkeklik organı, penis.& Bekaret zarı

TAZE BOKA SİNEKLER ÜŞÜŞÜR Genç kız ya da erkeklere


yaşlılar aşırı ilgi gösterir anlamında söylenir.

TAZE GELİN GİBİ KIRITMAK Nazlanmak. Böyle kimselerle alay


etmek için söylenir.

TEBERİK ve (s.) Tembel kimse. "Hadi ordan teberik! Kıçını


kaldır da biraz da sen iş yap."

206
TECRÜBE KONUŞUYOR Bir kimseye akıl verirken
böbürlenmek için kullanılır.

TEDARİKSİZ ABDEST BOZAN FELLİK FELLİK TAS ARAR,


TEDBİRSİZ SIÇMAYA VARAN FELLİK FELLİK TAŞ ARAR
Tedbirli olmanın önemini anlatmak için alay yollu olarak
kullanılır.

TEDAVÜLDEN KALDIRMAK Bir kimse ile bütün ilişkilerini


kesmek, ayrılmak.

TEF GÖTÜ GİBİ Çok makyaj yapmak. Böyle kadınlar için alay
yollu olarak söylenir.

TEKNE KAZINTISI En son çocuk.

TELEFİKFİK Telefonda özellikle cinsel konularda uzun uzun


sohbet etmek.

TELEFON ETMEK Tuvalete gitmek. İşemek ya da sıçmak.

TEMİZE HAVALE Bir işi ya da ilişkiyi bitirmek.

TENCERESİ KAYNAR MAYMUNU OYNAR Özellikle evlilikte


yemek ve cinsel ilişkinin birbirine bağlı olduğunu anlatmak için
söylenir. & Erkeklerin yemek ve cinsellik dışında bir şey
düşünmediklerini belirtmek için kullanılır. "Aman şekerim
bunlar böyle! Tenceresi kaynar maymunu oynar!"

TENEFFÜSE ÇIKMAK Tuvalete gitmek.

TENEKE ve (s.) Aptal ve bön kimse.

TEPE SERSEMİ Aptal, salak, bön.

TEPELEME KULLANMAK Birinin zaafından yararlanarak tüm


isteklerini yaptırmak. "Yeter be! Siz de beni tepeleme kullandınız.
Halimde hal bırakmadınız."

TEPTİM AM SİVRİLTTİM DAM Her şekle girebilen, her duruma


uyabilen kimseler için alay yollu olarak kullanılır.
207
TERBİYELİ KÖFTE Uyumlu ve terbiyeli kimse.

TEREK KAŞ Bitişik kaşlar.

TERLİKLERİMİN BAŞKANI Bir kimsenin konumunu


küçümsemek için söylenir.

TERLİKSİ HAYVAN Evde oturmayı çok seven erkek.

TERS ÇEVİRİP DÜZ SİKMEK Bir kimseyi aldatarak ondan


yararlanmak.

TERS KEPÇE Parasız kalmak. & İşsiz kalmak. "Bizimki o


aylarda hep ters kepçe gitti. İki lokma ekmek bulana kadar neler
çektik."

TERS TAKLA Güç bir durumla karşılaşmak. & Parasız


kalmak.

TERSİ DÖNMEK Şaşırmak. Aklı karışmak. "Aman benim de


sizin yanınızda tersim döndü valla."

TESADÜFÜN İĞNE DELİĞİ Hesapta olmayan bir rastlantı.

TESCİLLİ ve (s.) Orospu. & Bir konuda adı kötüye çıkmış


kimse.

TESİS YETERSİZLİĞİ Cinsel ilişkiye girmek için ev, oda ya da


yatak yokluğunu anlatmak için kullanılır.

TESLİM BAYRAĞI Don. & Cinsel ilişkiye girileceği zaman


çiftlerin donlarını çıkarmaları.

TESLİME BACI Her konuda başkalarına muhtaç olan kadınlar


için kullanılır.

TESTİSİ KIRIK Kızlığı bozulmuş, bakire olmayan kadın.

TEVEĞİNE SU YÜRÜMEK Ergenlik çağına gelmek.

208
TEYELLEMEK Bir kimseyle ilişkiye başlamak, yakınlaşmak.
"Baktım herifin bana biraz ilgisi var tabii ben de durur muyum!
Teyelledim."

TEYYARE (ar.) Ne yapacağını bilmeyen şaşkın. & Erkeklik


organı, penis. & Davetsiz misafir.

TEYZEM GELDİ Regl olmak, kadınların aylık kanaması.

TEZ GEBER Hapşıran kimselere"Çok yaşa" anlamında şaka


yollu söylenir.

TIK REKORU KIRMAK Bir erkeğin iktidarsızlığının sürekliliğini


anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

TIK YOK Bir kimsenin cinsel açıdan yetersiz olduğunu


anlatmak için kullanılır. & Ereksiyona geçemeyen erkekler için
kullanılır.

TIKLAMAK Bir şey için"peki, olur" demek. & Otomobillerin


hafifçe çarpışması. "Tabii istediğin gibi olsun. Tıkladım anam!"

TINGIR ELEK TINGIR SAÇ ELİM HAMUR KARNIM AÇ Bir şeyi


kendi yaptığı halde kullanamayan ondan yararlanamayan
kimseler için söylenir.

TINGIRI ŞIKIRDIM OLMAK Geliri iyi olmak. & İyi maaş almak.

TINMAZ MELAİKE Fazla konuşmayan, konuşmayı pek


sevmeyen kimse.

TIPASI ÇIKMAK (PATLAMAK) Bekaretin bozulması.

TIR Deli ve çılgın.

TIRABZAN BABASI Babalık sorumluluklarını yerine getirmeyen


erkekler için söylenir.

TIRIK İshal. İshal olmak. "Bütün gün yediklerimden midir


nedir, tırık dolaştım."

209
TIS OSURUK PİS OSURUK, ZART OSURUK MERT OSURUK
Sesli osuruğun sessiz ve pis kokulu osuruktan daha iyi
olduğunu anlatmak için kullanılır.

TIZIKTIRMAK Bir kimsenin peşinden yetişilmeyecek kadar


hızlı koşması. "Herif çantayı kaptığı gibi bir tızıktırdı, aşkolsun
yetişene!"

TİBET ÖKÜZÜ Aptal, salak, bön.

TİKLİ TÜLEYMAN Cinsel organı küçük erkek.

TİLKİ ÖLÜMÜ Bir kimseye hiç bir koşulda güvenilemeyeceğini


anlatmak için kullanılır.

TİLKİNİN SİKİNİ BİLEDİĞİ YER Çok sapa ve uzak yer.

TİNGİLDEMEK Bir kimseyle alay etmek, eğlenmek, gırgıra


almak. "Gençler karşılıklı tingildeşiyorlardı."

TİRBÜŞON Erkeklik organı, penis. & Aptal ve bön kimse.

TİRİBAL ENFEKSİYON Kasıntı ya da havaya giren kimseler için


söylenir. "Ne o kız bir koca buldun diye tiribal enfeksiyonlara mı
girdin!"

TİRİDİ ÇIKMAK Yaşlanmak.

TİRİLİNG (ing.) Aptal ve sersem.

TİRİT Yaşlı. "Tiridi çıkmış hala ben de ben demiyor mu..."

TİRYAKİ YARIŞI (far. türk.) Ağır aksak gelişen işler için


söylenir. "Hadi be tiryaki yarışına mı girdiniz!"

TİSKİNÇ ve Tiksinti verici şey.

TİTRE VE KENDİNE GEL Sınırları zorlayan bir kimseye


haddini bilmesi uyarısı için kullanılır.

210
TİTREŞİMLİ TEYYARE Vibratör. Yapay erkeklik organı.

TİVİ Travesti. Kadın kılığında dolaşan ancak cinsiyet değiştirme


ameliyatı olmamış erkek.

TOHUM DÖKMEK Erkeğin mastürbasyon yapması.

TOHUM SUYU Ersuyu, sperm, meni.

TOHUMA KAÇMAK (Erkek için) Yaşlanmak, kartlaşmak. &


Erkeğin evlenmeyip çocuk sahibi olmaması.

TOHUMUNU AL SİKİNİ ALMA Bir erkeğin ilişki kurulmaya


değer olmadığını söyleyerek aşağılamak için kullanılır.

TOK KARIN MUTLU YARIN Mutluluğun ve gelecek endişesinin


ancak iyi ve güvenli gelirle mümkün olduğunu belirtmek için
söylenir.

TOKALAMAK Vermek, ödemek. "Şu elbiseye kaç dolar


tokaladın!"

TOKANDIRMAK Bir kimseye iğneleyici laf söylemek. &


Eleştirmek. "Galiba bu laflarla biraz seninkine tokandırdım!"

TOKSİN ATMAK (fr. türk. f.) Cinsel ilişkiye girmek.

TOKUŞ Cinsel ilişki.

TOMTOM Asık suratlı kişi.

TOMUR ve Aptal ve bön kimse. & Küçük erkeklik organı,


penis.

TOMURCUKLANMAK (Bir nesneye ya da kimseye) Arzu


duymak, onu istediğini belli etmek. & Erkekte ereksiyon
başlangıcı.

TONTİRİK ve Tombul kişi. Daha çok çocuklara söylenir.

211
TONTON YANAK Sevimli çocuk, bebek.

TOP ÇEVİRMEK Bir konuda söylemek istediğini doğrudan


söylemeyip lafı dolaştırmak.

TOP PATLATMAK Büyük bir sırrı açığa dökmek. & Büyük bir
gaf yapmak. "Sen de iyi top patlattın yani. Öyle söylenir mi lan!"

TOPRAĞIN BOL OLSUN Hapşıran bir kimseye alay yollu olarak


söylenir.

TOPRAĞINA DOĞUM KONTROL HAPI ATMAK Bir kimseye


destek olmak. Gaz vermek. "İyi öyleyse sen de toprağına doğum
kontrol hapı at!"

TOPRAK ÇAMURLU Kadınların aylık kanaması, regl.

TOPRAKLA DOLACAĞINA ETLE DOLSUN Ölmeden cinsel ilişki


yaşamak gerektiğini anlatmak için söylenir. Cinsel ilişkiyi övmek
için kullanılır.

TOPU DİKMEK Sınıfta kalmak. & İflas etmek, batmak. &


Ölmek.

TOPUK SEFASI Kadının mastürbasyon yapması. & Yüksek


ökçeli ayakkabı topuğuyla mastürbasyon yapmak.

TORBA GÖT Daha çişini ve kakasını söylemeyi öğrenememiş


çocuk.

TOROTOR Erkeklik organı, penis.

TORPAK BAŞINA Bir kimseye beddua etmek, onun kötü


duruma düşmesini istemek amacıyla kullanılır.

TORPİLLİ ve (s.) Zengin ve güçlü bir sevgilisi olan kimse. "Ay


bizim kız torpilli şekerim. Sırtı yere mi gelir!"

TOST OLMAK (ing. türk. f.) Bir kazada arabaların ezilmesi.

TOZUNU ALMAK Bir kimseyi azarlamak ya da dövmek.


212
TOZUNU SİLKELEMEK Bir kimseyi dövmek.

TRAFOSU PATLAMAK (fr. türk. f.) Çok sinirlenmek.


Sinirinden hiçbir şeyi gözü görmemek. "Bizimkinin bir de baktım
trafosu patladı."

TRALEYBÜS Aldatılmış erkek. & Boynuzlu

TRANS HALİ Aşkla göz göze bakışan çiftler için alay yollu
olarak kullanılır.

TRANSA GEÇMEK (fr. türk. f.)Aşık olmak. & Bir konuya ya da


Tv'ye dalıp gitmek.

TRANSFER OLMAK (fr. türk. f.) Sevgilisi varken daha iyi


birisini bulup onunla flört etmek.

TRANSİNG (ing.) Transseksüel.

TRİPTİK Kendini beğenen, yersiz böbürlenen kişi. &


Olduğundan farklı davranmaya çalışan kimse. "Triptik karıdır,
ona dikkat etmek gerekir."

TU KAKA ETMEK Kötü ve istenmeyen şey anlamında söylenir.


"Amaan sen de beğenmediğine tu kaka dersin!"

TURBO SİSTEM (ing. ing.) Çok hızlı gelişen ilişkiler ya da


durumlar için kullanılır.

TURŞU BASMAK Somurtmak, mutsuzluğu yüzünden


okunmak.

TURŞULUK PATLICAN Yaşlı erkek.

TURŞUMAK Bir şeyin ekşimiş, bozulmuş olduğunu anlatmak


için söylenir. "Bu herif turşudu şekercim. Sen yenisini ara."

TURŞUSUNU KURMAK Bir şeye fazlasıyla değer verip


kullanmaya kıyamayan kimselerle alay etmek için söylenir.

213
TUT DEDİK YUTTU Birisi için, ona güvenilmeyeceğini
anlatmak amacıyla veya güvenini boş çıkarttığını anlatmak için
söylenir.

TUT KELİN PERÇEMİNDEN KELDE PERÇEM NE ARAR Bir işin


sorumlusunun bulunamadığı durumlarda alay yollu olarak
kullanılır.

TUT KURUT Cinsel iştahı hiç bitmeyen kişiler için alay yollu
olarak söylenir. "Ay kadın öyle bir kadın, düşman başına. Tam
anlamıyla tut kurut!"

TUTARAĞI TUTMAK Bir kimsenin kapris yapması. & Kadınların


aylık kanaması, regl.

TUTMA KÖLE Çok iş yüklenen kimse.

TUTSİKİ KOYAMA Cinsellikle ilgili olarak üretilen özel


adlardan. Japon isimlerine benzetilmiştir. "Tanıştırayım bu çekik
gözlü arkadaşımız da Tutsiki Koyama. Tokyo'dan yeni geldi."

TUTSİKİ YANÇEK Cinsellikle ilgili olarak üretilen özel


adlardan. Japon isimlerine benzetilmiştir.

TUTUŞMAK Bir nedenle çok korkmak. & Paniğe kapılmak.


"Bakıyorum gerçeklerle karşılaşınca tutuştun!"

TUVALET MÜSTAHDEMİ (fr. ar.) Pezevenk.

TUZLAYIM DA KOKMA Kendini beğenmiş kimseler için alay


yollu olarak kullanılır.

TUZLU ve Çok pahalı.

TUZRUHİ Aptal ve bön kimse. & Çirkin bedenli ve kısa boylu


erkek.

TÜKÜRÜK SAVAŞI (YARIŞI) Karşılıklı olarak birbirine kötü laf


söyleyip iftira atmaya çalışan kimseler için söylenir.

214
TÜNEL GEÇMEK Aklını ve dikkatini yaptığı işe verememek.
"Ama olmaz ki sen de kaç saattir tünel geçiyorsun kardeşim!"

TÜNEMEK Çok erken yatmak.

TÜRKİŞ LOKUM Erkeklik organı, penis.

TÜRÜK Bir şey ya da kimseyi ötekilerden ayıran özellik,


nitelik. "Bırak şunu ya hiçbir türüğü yok herifin."

TÜRÜK ATMAK Kendisini farklı gibi gösteren kimselerle alay


etmek için söylenir. "Ay ne öyle türük atmalar!"

TÜRÜNÜN SON ÖRNEĞİ Bir kimseye aptal demek için


söylenir. & Tuhaf davranışlı kimse.

TÜRÜŞMEK Bir konuda fikir birliğine varamamak, tartışmak.


"Ahmet’le zaten gerginiz. Bir ufak meseleden türüştük."

TÜY ÇIKARMAK Acemi ve toy bir kimsenin başkalarına kafa


tutması.

TÜY DÖKMEK Bir nedenle rahatsızlanmak, huylanmak & Bir


miktar para kaybetmek. "Aptallığımdan kumarhanede epey tüy
döktüm."

TÜY KABASI Bir kimsenin elbiseleri, giyimi ve parası


nedeniyle değer gördüğünü anlatmak için kullanılır.

TÜYLERİ KABARMAK Bir kimsenin elinin para görmesi.

TÜYÜ DÜZMEK Şık elbiseler almak.

U
215
UCUNDAN ACIK Cinsel açıdan bir kez olsun ilişki kurmak
istemek. & Erkek çocukların sünnet edilmesi.

UCUNDAN TATTIRMAK Cinsel açıdan pek çok şey vaat edip çok
azını vermek. "Ulan sen de amma adammışsın be, kızı
heveslendirdin heveslendirdin sonra da iş yatağa gelince kıçını
döndün. Ucundan tattır bari!"

UÇANA KAÇANA Önüne gelen herkesle cinsel ilişki kurmak


isteyen erkeklerle alay etmek için kullanılır.

UÇUK ÇIKARMAK Birkaç aylık hamile olmak. Hamileliğin ilk


ayları. & Bir şeyden çok korkmak, ürkmek. "Ahsen iki aylık uçuk
çıkarmış."

UÇUK DÖKMEK Bir şeyden çok korkmak, ürkmek.

UÇUK TAKILMAK Mantık dışı ve çılgınca işler yapmak.

UÇURMAK Kısa bir süre için bir şeyi saklamak ya da ortadan


kaldırmak. & Bir kimseyi defterinden silmek, unutmak.

UF OLMAK Yaralanmak. & Bir nedenle kalbi kırılmak. & Aşık


olmak.

UFARAKTAN TEFEREKTEN Küçük ve sevimli şeyler için


söylenir.

UGANDA GENERALİ Mevki sahibi ama kaba saba kişi.

UKALA DÜMBELEĞİ Ukalalık eden ya da bu gibi kimselere


yalakalık yapan kimse.

UKUKU ve aha işte bu ne şimdi! (romen) Vajina, dişilik organı.


&"Vay be!"anlamında da kullanılır. "Herifi bi görsen dans edişini
bir seyretsen sen de ukuku dersin."

UM UM GERİ YUM Bir konuda ümitlerin boşa çıktığını


anlatmak için söylenir. "Bizimki de iş mi. Um um geri yum."

216
UMA UMA DÖNDÜK MUMA Umutları gerçekleşmeyen kimseler
tarafından isyan yollu söylenir.

UMRUMUN UCU (TEKİ) "Bana ne", "beni ilgilendirmez"


anlamında kullanılır. "Hadi be sen de umrumun ucu!"

UMSULUK OLMAK Bir konuda çok ümitlenip umduğunu


bulamamak.

UMSUNMAK Bir yarar beklemek. "Hediye Kadir’den çok


umsundu ama olmadı."

UMUCUK ve Ümit etmekten bıkmayan kimse.

UMUMİ HELAYA DÖNMEK Önüne gelen erkekle cinsel ilişki


kurmak.

USKUMRU (yun.) Kadınların sırtından geçinen erkek. Jigolo.

UT DUT Mahrem, erojen bölgeler. "Karıyı bir görsen ut dut


meydanda."

UTANMA PAZARI Bir kimsenin utandığı için bazı şeyleri


yapamadığını ya da yapamayacağını belirtmek için söylenir.
"Tabii o kadarını da yapamazsın, utanma pazarı!"

UVERTÜR ŞARKICI Boş konuşan, geveze kimse. & Gereksiz ve


çok süslü kimse.

UYARCA Başkalarının peşine takılan, onlar ne yaparsa onu


yapıp, onlar nereye giderse oraya giden kimse. Aşırı uyumlu.

UYDUMCUK Kolay etki altında kalan kimse. "Sen de hemen


uydumcuk olmasaydın şekerim."

UYDURELLEZİ ETMEK Bir şeyi zorla bir başkasına kabul


ettirmek. & Uyduruk şey.

UYDURUK KAYDIRIK Kötü, değersiz ve önemsiz şeyler için


alay yollu olarak kullanılır. & Düzgün ve gerektiği gibi olmayan
şeyler için söylenir.
217
UYGULAMAYA GEÇMEK Flört devresini bitirip cinsel ilişkiye
girmek.

UYUYAN DAMARLARI UYANMAK Cinsel açıdan yoğun biçimde


uyarılmak. & İyi, hoş ve üstün bir şey ya da kimseden çok
etkilenmek.

UYUZ AMCIK ÇİÇEĞİ Sevimsiz kimse.

UZATMALI YARİM Uzun süren nişanlılık ya da flörtlerde


kullanılır.

UZUN ATLAMA YAPMAK Yakalanmamak için hızlı koşmak. &


Yalan söylemek. "Baktım Hakan uzun atlama yapıyor, ulan ben
adama göz göre göre atlatır mıyım. Bir çelme! Bütün foyalarını
ortaya döktüm."

UZUN KULAKTAN HABER ALMAK Bir dedikoduyu öğrenmek.

Ü
ÜÇ DAKİKADA İKİ ADAM GÖMMEK Aynı anda çok sayıda
erkekle birlikte olan ya da birden çok sevgiliyi idare edebilen
kadın. "Sen Şaziye'ye bakma, o üç dakikada iki adam gömer
valla."

ÜÇ GÜNLÜK SEYİSLİĞİ VAR, KIRK YILLIK AT BOKU EŞELER


Cahil ve deneyimsiz olup bilmişlik taslamak. Böyle kimseler için
alay yollu olarak kullanılır.

ÜÇ KURUŞ FAZLA OLSUN İLLE DE KIRMIZI OLSUN Kadınların


kırmızı ve canlıparlak şeylere meraklarını anlatmak için
kullanılır.

218
ÜÇ OTUZ YAŞINDA OLMAK Çok yaşlı kimse.

ÜÇGEN Vajina, dişilik organı.

ÜÇYÜZOTUZÜÇ YAPMAK Fotoğraf çektirirken seksi bir görüntü


vermek için yapılan hareketle dalga geçmek için söylenir.

ÜFLEMEK Hamile kalmak. & Gizlice haber uçurmak. & Yalan


söylemek. "O kadar üfleme dedim ama dinletemedim."

ÜMMÜGÜLSÜM Aptal ve bön kimse.

ÜNİVERSİTELİ ve Entel görünüşlü orospu. & Gün görmüş,


bilmiş kadın.

ÜNZİLE TİP Beceriksiz ve kendine hakim olamayan kadın.

ÜSTÜ GELMEK Regl olmak, kadınların aylık kanaması. "Aman


bende hep öyle oldu. Bir de baktım iki gün önceden üstüm
gelmiş."

ÜSTÜNDEN AKMAK Bir kimseye giydiğinin yakışmadığını


anlatmak için söylenir. & Bir kimsenin bütün uğraşlarına karşın
kötü özelliklerini gizleyemediğini belirtmek için kullanılır.

ÜSTÜNDEN MEHTER TAKIMI GEÇMEK Cinsel açıdan çok


kimse tarafından kullanılmak.

ÜSTÜNE ATLAMAK Bir kimseye karşı cinsel isteklerini açıkça


gösteren, yakınlaşma çabalarını abartan kimseler için alay yollu
olarak kullanılır.

ÜSTÜNE SALMAK Bir kişiyi diğer bir kişi aleyhine kışkırtmak.


"Sen de o herifi benim üstüme saldın ya! Aşkolsun sana!"

ÜŞENGECİN OĞLU KIZI OLMAZMIŞ Tembelliği abartılı biçimde


kınamak için söylenir.

ÜTÜLEMEK Bir kimsenin bir açığını bulup söylemek. & Bir


kimsenin havasını söndürmek. & Bir kimsenin saçına fön
çektirmesi. "Ben seni bir ütülerim, aklın şaşar."
219
ÜZERİ YÜKLÜ Hamile.

ÜZERİNDE ÇALIŞMAK Bir kimseyi etkilemek ya da kendisine


bağlamak için uğraşmak.

ÜZÜM YEDİRİR PEKMEZ SIÇIRTIR Bir kimsenin verdiğinin


çok üstünde karşılık beklediğini anlatmak için söylenir.

Y
YA AM DİBİNE YA ÇAM DİBİNE YA TAM DİBİNE Cinsel ilişki
çağrısı olarak alay yollu söylenir. Özellikle genelev kapılarında
slogan olarak kullanılır.

YA KIZ OL TEPİN, YA GELİN OL TAPIN Her şeyin zamanında


yapılması gerektiğini anlatmak için kullanılır. & Gençken
gençliğin tadını çıkarmak evlenince ise çekilen sıkıntıya
katlanmak gerektiğini anlatmak için söylenir.

YAFA Bekar ve yakışıklı erkek.

YAĞ SOĞAN Sıkı fıkı ilişkiler içinde olan kimseler için alay
yollu söylenir. "Hadi hadi bakıyorum sen de Hamdi’yle yağ soğan
olmuşsun anam."

YAĞA YATIRMAK Bir kimseyi övgülere boğup iyice gevşetmek


ve istendiği gibi yönlendirmek. "Önce adamı canımla cicimle yağa
yatırdı sonra da bir güzel kafasını kopardı."

YAĞDANLIK Dalkavuk. Yağcılık yapan kimse.

YAĞLI GÖTE BAL ÇALMAK Zengin bir kimseye yalakalık,


dalkavukluk yapmak.

220
YAĞMURDA KALMIŞ İT BOKU Çok kötü bir durumu
anlatmak için söylenir. "O olaydan sonra yağmurda kalmışa it
boku gibi kalakaldım."

YAĞMURLU GÜNDE SAYMAK Çok çocuklu ailelerde çocuk


sayısının bilinmediği durumlarda şaka yollu olarak kullanılır.
"Bizim ailede çocukları yağmurlu günde saymak lazım. Kaç
kardeş olduğumuzu anam bile bilmez."

YAHUDİNİN KILLISI HANIMIN YUMUŞAĞINA Herkesin dengini


bulamadığını anlatmak için söylenir. & Çorap

YAKAMOZ Ayrıntıları kaçırmayan çok dikkatli kişi. "Canımcım


ben yakamozum, benden kaçmaz!"

YAKASINDAN KONUŞMAK Açıkça konuşmayıp dolaylı yoldan


derdini anlatmak. "İyi be öyle yakandan konuşmayı bırak da ne
diyeceksen açık açık söyle."

YAKASIYLA BOĞUŞMAK Kendi kendisine sıkıntısını büyüten,


karamsar kimseler için kullanılır. & Sorunlarından
sıyrılamamak.

YAKIN KORUMA Kıskanç erkek arkadaş, sevgili.

YAKIN MARKAJINA SIZMAK Bir kimseyi cinsel açıdan uyarmak


için çok uğraşmak. & Bir kimseyi etkilemek.

YALAKALIK ETMEK Dalkavukluk yapmak.

YALAMA OLMAK Bir kimsenin istenmeyen aşırı ilgisi,


sırnaşması. & Bir kimsenin kötü bir şeyi alışkanlık haline
getirmesi.

YALAMADAN YUTMAK Bir şeyi ele geçirince hemen tüketmek.


& Rüşvet yemek.

YALANCI SARIŞIN (o.k.) Saçlarının doğal rengi sarı olmadığı


halde, bu renge boyatan kadınlar için söylenir.

221
YALANDAN EŞEK OLMAK Bildiği şeylerin farkında değilmiş gibi
davranmak. "Ben de yalandan eşek oldum.!"

YALAPŞAP (ono) "Şöyle böyle", baştan savma, kötü yapılmış


anlamında kullanılır. & Çok hızlı gerçekleşen, fazla tatmin edici
olmayan cinsel ilişki.

YALDIZLAMAK Sevgili, nişanlı ya da kocayı aldatmak. "Onu ilk


kez iki yıl önce yaldızladım. Sonrası geldi tabii."

YALIN TAŞAK Yoksul parasız kimse.

YAMACIMA GEL Bir çağırma sözü. "Buraya gel"demek için


söylenir.

YAMANMAK Bir kimsenin yanından ayrılmamak, o ne yaparsa


onu yapmak. Maddi çıkar bağı veya destek ummak.

YAMBILDAMAK Doğru düzgün gitmeyen yolunda yürümeyen


iş. "Baktım işler yambıldıyor ben de hemen çark ettim."

YAMPİRİK (YUMPİRİK) Yanlış, eksik ve çirkin. & Hile ve


düzen.

YAMUK OLMAK Bir şeyin düzgün ve istenen biçimde olmadığını


belirtmek için söylenir. & Haksız, yanlış veya beklenmeyen bir
davranışla karşılaşmak.

YAMYAM TURŞUSU (zenci dilleri.fars.) Erkeklik organı, penis.

YAN YATAN DA YER BİR LOKMA EKMEK, GÖTÜNÜ YIRTAN DA


YER BİR LOKMA EKMEK "Maksat hayatını sürdürmekse çok
çabalamak gerekmez"anlamında söylenir.

YANAKLARINA YAZILMAK Bir kimseyi o istemediği halde


öpmek. "Yanaklarıma yazıldı hayvan, ittiririm gitmez."

YANDAN ÇARKLI Cinsel ilişki pozisyonu. "Yandan çarklıdan


çok zevk alan bir kadındı."

222
YANSIN BALMUMU YANSIN ALACAKLI GÖTÜMÜ ALSIN
Borcunu ödemeyeceğini anlatmak için söylenir.

YAPIŞMAK Bir kimseyi bezdirecek kadar sevmek, üzerine


düşmek. & Bir kimseye haddinden fazla hayran olmak,
ayrılamamak.

YARAĞI ÖLÇMEDEN YUTMAK Bir konuda sonrasını hesap


etmeden hareket etmek. Hesapsızlık.

YARAK GÖRMÜŞ BAKİRE GİBİ Bir şeyden çok etkilenilmiş


olduğunu anlatmak için söylenir.

YARAMSIK ve İyi ve güzel görünmeye çalışan hilekar kimse.

YARIĞIM ATIŞ POLİGONUYDU Bir kimseye cinsel ilişki


istemediğini, buna izin vermeyeceğini anlatmak için alay yollu
olarak söylenir.

YARILMAK Bir kimseyi çok etkilemek. & Bir espriye çok


gülmek. "Çok komik herif şekerim. Valla öyle espiriler patlattı ki
yarıldım."

YARIM PROFİL ATMAK Birisini hafif azarlamak.

YARMAGÜL İriyarı kadın.

YARMAYA DA SARMAYA DA OLMAK Her koşulda bir


kimsenin dediklerini yapmak. & Aşırı uyumluluk.

YASSI KADAYIF Eskiden güzel olan ama artık albenisi


kalmamış kimse.

YASTIK Memeler, göğüs.

YASTIK MODELİ Taranmamış, dağınık saç.

YAŞ BOKU ŞİŞELEMEK Daha olgunlaşmamış bir konuda


aceleci davranmak.

YAŞ DERİ TİCARETHANESİ Genelev.


223
YAŞ ZEBZE Cinsel ilişki kurmaya her an hazır kişiler için alay
yollu olarak kullanılır.

YAŞA YATMAK Olmayacak bir işe bel bağlamak. & Olmayacak


birini sevmek. & Aşkta aldanmak, aldatılmak.

YAT AŞAĞI DİK TAŞAĞI Cinsel ilişki meraklısı çifler için


söylenir.

YAT BORUSU Erkeklik organı, penis.

YATAĞIMDAKİ PİŞMAN (ŞİŞMAN) Koca. "Ay sorma yatağımdaki


şişman beni pek sever."

YATAK VE KAPSAMINDAKİLER Cinsel ilişki.

YATAK YAPMAK Cinsel ilişki kurmak.

YATAK YARASI Çocuk, bebek. "Kaç yatak yarası yapmış dedin?


Yedi tane mi?"

YATAK ODASI SESİ Kısık sesle, fısıltıyla ve iç gıcıklayan bir


tonda konuşan kimseler için alay yollu olarak söylenir. "Amanin.
Bir yatak odası sesiyle konuşuşu var. Tahrik ve tahriş olmadım
diyen yalan söyler."

YATAKTA KANITLAMAK Bir kimsenin cinsel performansı ile


alay etmek için söylenir. (Örnek....)

YATAN EVDE KALKAN DAĞDA (TUZAK EVDE TAVŞAN DAĞDA)


Bir konunun ilgili iki unsurunun birbirinden çok uzak
düştüğünü anlatmak için söylenir.

YATANDAŞ Orospu ya da jigolo.

YATAR KASA Orospu.

YATAY (POZİSYON) TATMİN Cinsel ilişki kurmak.

YATIK DÖNER Fahişelik yapan erkek eşcinsel.

224
YATIK EMİNE Önüne gelen kimse ile cinsel ilişki kurmaya açık
kadın.

YATILI OKUL Vajina, dişilik organı.

YATIR BATIR Aceleye gelmiş, çabucak yaşanmış cinsel ilişki


anlamında alay yollu olarak söylenir.

YATIR SİK KALDIR DİK Erkeklerin acele ve çabuk sonuçlanan


cinsel ilişki merakını anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

YATIRIMINI KORUMAK Bir kimsenin eşini ya da sevgilisini


kıskanması. "Aman görsen öyle cengaverce yatırımını koruyor
ki!"

YAVRU KUŞ Erkeklik organı, penis.

YAVRULAMAK Hamile kadının doğum yapması.

YAVRUS ve Toy, acemi ve deneyimsiz insan.

YAYLI TAMBUR "Ne?"ya da"Kim?"sorusuna saçma bir karşılık


olarak söylenir.

YAZILMAK Bir kimseyi çok beğenmek, ondan çok hoşlanmak. &


Bir kimse ile yakınlaşmanın ve ilişki kurmanın yollarını aramak.
"Baktım herif bana yazılıyor ben de ona gülümsedim."

YAZIN YAŞA, KIŞIN TAŞA, KALKMIŞ BAŞA OTURMA Adım


atarken dikkatli olmak gerektiğini anlatmak için söylenir.
Tedbirli olmanın önemi anlatmak için kullanılır.

YE HAMI, İÇ BUMU, YAT NENNİ Çocukların temel ihtiyaçlarla


sınırlı dertsiz hayatlarını anlatmak için alay yollu olarak
kullanılır.

YE İÇ KUDUR Bir kimsenin fazla şımardığını anlatmak için


söylenir.

YEDEK SİGORTALARI ATMAK Çok sinirlenmek, sinirinden


kudurmak.
225
YEDİ MUSLUK KURUTMAK Çok sayıda erkekle cinsel ilişki
kurduğu halde hiç birinden doyum elde edememek, memnun
kalmamak.

YEDİ SÜLALESİNİ SİNEMAYA GÖTÜRMEK Bir kimseye küfür


etmek, sövmek. "Yedi sülalesini sinemaya götürdüğümün karısı
bir de bana ‘sen bilmezsin’ demez mi!"

YEDİĞİM SOĞAN OLSUN SARDIĞIM CİVAN OLSUN Genç ve


yakışıklı bir erkekle birlikte olmanın iyi yemek yemekten, zengin
olmaktan önemli olduğunu anlatmak için söylenir. & Aşkın
değerini ifade etmekte kullanılır.

YEDİRMEMEK Bir şeyi bir başkasına kaptırmamak, vermemek.


Özellikle koca ya da erkek arkadaşı kıskanma durumlarında
kullanılır. "Hiç heveslenme Ali’yi sana yedirmem."

YEDİSİNİ BİRDEN YEMEK Bir çok ve hepsi birbirinden beter


sorunla karşılaşmak.

YEKPARE OLMAK Cinsel ilişki kurmak.

YEL BEYİNLİ Aptal ve kafasız kimse.

YELE YAPIŞMAK Temelsiz, sağlam olmayan bir şeye


güvenmek. "Dedim ona yele yapışan yere yapışır diye ama beni
dinleyen mi var!"

YELKEN KALDIRMAMAK Çok tembellik etmek. Tembel


kimseler ile alay etmek için kullanılır. "Bakıyorum sen gene
bugün saat oniki oldu hala yelken kaldırmamışsın."

YELKEN SÖNDÜRMEK Bir kimsenin hevesini kırmak.

YELKOVAN Havai, hafifmeşrep, boş gezen, yararsız ve gereksiz


işler peşinde koşan kimse.

YEME SALATAYA DOĞRA Değersiz, beceriksiz ve aptal kimseler


için söylenir.

226
YEMENE İÇMENE OSURMANA SIÇMANA BAK "Keyfine bak,
dert etme"anlamında kullanılır.

YEMİŞLENMEK Bir konuda heveslenmek.

YENİ GELİN YARAĞA SALDIRIR GİBİ SALDIRMAK Bir konuda


açlıkla ve sabırsızca hareket etmek.

YER CÜCESİ Küçük çocuk.

YERÇEKİMİ VAR Erkeğin uzun süre ereksiyon halinde


duramayacağını anlatmak için alay yollu olarak kullanılır.

YERİ ÖPMEK Düşmek.

YERLERE YAPIŞMAK (YATMAK) Çok gülmek, kahkaha atmak.

YERLEŞTİRMEK Vurmak. & Bir kimseye çok sıkı bir tokat


atmak.

YESİNLER! Birisinin giyimi, durumu ya da başarısını


küçümseyip alay etmek için kullanılır. "Aman da yesinler senin
pembe büstiyerini."

YEŞERMEK Çok utanmak, renkten renge girmek. & Yalanı ya


da hilesi anlaşılınca bozulmak. & Çok beklemek.

YEŞERTİ Hevesli ve aşırı heyecanlı kişi.

YEŞERTMEK Bir kimseye ümit vermek. "Sen de çocuğu çok


yeşerttin ama şekerim."

YEŞİL SALATAYA DOĞRAMAK Haksızlık ederek bir kişiyi kötü


duruma düşürmek. "Hüsamettin’i o beğenmediğin bücür Ayşe
çoktan yeeeşil salataya doğramıştı."

YEŞİL YEŞİL KUSMAK Çok bunalmak, bezmek. & Bir kimse ile
ilgili olarak gizlediği asıl düşüncelerini açıklamak.

YEŞİLADA FERİBOTU Çok şişman kadın.

227
YEŞİLDEN YEMEK Aptal, saf bir kimseyi kullanmak.

YETMİŞ SANTİMİ DE YERİN ALTINDA OLMAK Kısa boylu ama


becerikli ya da güçlü kimseler için alay yollu olarak kullanılır.

YETMİŞBEŞ VOLT (türk.ing.) Sütyen numarası olarak göğüs


büyüklüğünü anlatmak için söylenir. 75 numara göğüs.

YILAN KEMİĞİ (YÜNÜ) Olmayacak şey.

YILDIRIM Erkeklik organı, penis.

YILDIRIM YER GÖKGÜRÜLTÜSÜ SIÇAR Boşuna gerilim


yaratan, karamsar, stresli kimseler için alay yollu olarak
kullanılır.

YILDIZI DİŞİ Sevimli ve çekici kimse.

YILIK ve Sırnaşık ve sulu kişiler için söylenir. "Aaaay. Bırak şu


yılık herifi. Görünce sinirlerim bozuluyor."

YIRTIK (YIRTIKDIRIMDIR) Deneyimli olunduğunu anlatmak


için söylenir.

YIRTIŞMAK Bir kimseye karşı böbürlenmek. & Kavga etmek.

YIVIŞIK ve Sırnaşık ve sulu kimse.

YOĞUN YUMRU Şişman, kısa boylu, tıknaz kimse. & Kaba


saba ve biçimsiz şey.

YOĞURDU BOL OLUNCA NERESİNE SÜRECEĞİNİ BİLEMEMEK


Bir kimsenin elindekini har vurup harman savurduğunu
anlatmak için kullanılır.

YOK DEVENİN BALE PAPUCU (SLİKONLU MEMESİ)


Saçmalayan kimselere karşı "O kadar olmaz!" anlamında
kullanılır.

YOK YEMEĞİ "Ne pişirdin"sorusuna karşılık olarak şaka yollu


söylenir.
228
YOKİNİ (ing.) Çırılçıplak kimse. Üzerinde donu bile olmayanlar
için söylenir. & Çok açık bikinitanga.

YOKLAMA ÇEKMEK Bir kimsenin cinsel açıdan dikkatini


çekmeye çalışmak. Birinin kendisine cinsel istek duyup
duymadığını anlamak için birkaç ayartıcı hareket yapmak. &
Cinsellik dışında bir konuda sondaj yapmak anlamında söylenir.

YOKLAMA KAÇAĞI Ereksiyona geçemeyen erkeklik organı.

YOKSUL AMA ALETİ BÜYÜK Bir erkeğin her şeye rağmen


saldırgan olduğunu anlatmak için kullanılır.

YOLUŞMAK Kadınlar arasında saç saça baş başa kavga etmek.

YONTULMAMIŞ ve Kaba saba ve görgüsüz erkek.


"Yontulmamışın teki karşımıza dikildi, laf anlat anlatabilirsen."

YOSUN Dişilik organı, vajina.

YUĞURMAK Bir kimseyi mıncıklayarak sevmek.

YUMAK OLMAK Sevinçle birbirine sarılmak, sarmaş dolaş


olmak.

YUMRUK GÖZ Ağlamaktan şişmiş göz.

YUMUK Vajina, dişilik organı.

YUMUK KAFA Aptal ve bön kadın.

YUMURTA KAFA Arkaya doğru çıkık kafalı küçük çocuk.

YUMURTA KAPTIRMAMAK Elindekilere sıkı sıkı yapışan,


kimseye vermek istemeyen kimseler için alay yollu olarak
kullanılır. "Sen Faruk’u tanımazsın, o iyidir hoştur ama hiç
yumurta kaptırmaz."

YUMURTA POPO Kılsız eşcinsel erkek. & Dışarı çıkık kıç, göt.

229
YUMURTALARI SOĞUYACAK DİYE KORKMAK Tembellik
yapmak. Oturduğu yerden kalkmamak.

YUMURTAYI SARISIZ OKUTMAK Göz boyayıcı satıcılar için


alay yollu olarak kullanılır.

YUMUŞAK GEY Pasif eşcinsel erkek.

YUMUŞAK MENDİL Erkek eşcinsel.

YUMUŞAKÇA ve Erkek eşcinsel.

YUNUS TAKLASI Bir kimseye kur yapmak, cilve yapmak.


"Senin için o kadar yunus taklası attık lan!"

YUVARLAK ve Erkek eşcinsel.

YÜK Rahimdeki çocuk. Cenin.

YÜKLÜ ve Hamile kadın.

YÜKSEK ATMAK Abartmak, olmayan şeyleri olmuş gibi


söylemek. "Amma yüksek attın abicim!”

YÜKSEK PROFİLLİ Zengin erkek.

YÜKSELMEK Belirli bir süre için aklın başka bir konuya


takılması. "Ben de artık daha fazla onun laflarını adinleyemedim,
yükseldim." & İçki içip sarhoş olmak.

YÜKÜ YIKMAK Hamile kadının doğurması.

YÜKÜNÜ BIRAKMAK Çocuğunu düşürmek.

YÜNLÜ Vajina, dişilik organı.

YÜRÜ BAYIRIN GÜLÜ Özellikleri konusunda iyi şeyler


düşünülmeyen bir kadını kovmak, def etmek için alay yollu
söylenir.

230
YÜZ GRAMLIK FAZLALIK Erkeklik organı, penis. "Yüz gramlık
fazlalığıyla bana adamlık taslamıyor mu..."

YÜZ KİŞİDEN GEBE KALMAK Pek çok kimse ile alış verişe girip
borçlu kalmak. & Herkese borçlu olunduğunu anlatmak için
söylenir.

YÜZSEKSEN DERECE KIÇ ATTIRMAK Bir kimsenin daha


önceki davranışlarının tam tersini yaptığını anlatmak için
söylenir.

YÜZÜ DÜŞMEK Somurtmak. Surat asmak. "Senin de bir şey


söyleyince hemen yüzün düşüyor ama...olmaz ki!"

YÜZÜ GÖT Çirkin ve suratsız kimse.

YÜZÜ YUMUŞAĞIN DONU DAİM ISLAK OLUR Cinsel taleplere


karşı direnmeyi bilmeyenlerin halini anlatmak için söylenir. &
"Hayır"demesini bilmeyenlerin sürekli kullanılacağını anlatmak
için kullanılır.

YÜZÜNE BOK SUYU Birisini artık görmek istemeyince söylenir.

YÜZÜNE TÜKÜRMEMEK Çok değersiz kişi. Bir kişiyi


aşağılamak ve ona değer vermediğini anlatmak için söylenir. "Ay
bırak şu salağı, yolda görsem yüzüne tükürmem ben onun."

YÜZÜNÜ ESKİTMEK Ortalıkta çok görünmek.

YÜZÜNÜN HARİTASINI DEĞİŞTİRMEK Bir kimseyi kötü


biçimde dövmek.

Z
231
ZAMBAK Zampara, çapkın erkek. "Senin zambak yanaklarıma
yazılmaya başladı. Ulan herifin ahı gitmiş vahı kalmış hala çıtır
peşinde."

ZAMÇÜK Zampara, çapkın erkek.

ZAMKİNİ ZİMKİNOS Adının söylenmesi zor, karmaşık nesne ya


da kişiler için söylenir.

ZAMKLAMAK Islak öpüşmek, öpmek.

ZANGIR Erkeklik organı, penis.

ZAPLAMAK (ing. türk.e) Barda değişik erkeklerle bakışmak.


Kesişmek & Bir kimseyi kovmak, def etmek, baştan savmak.

ZAPPİK (ing. türk.e.) Tv'nin uzaktan kumanda aracını elinden


bırakmayan, zaping meraklısı erkek.

ZAPTIRMAK (ing. türk.e) Bir ilişkiyi ya da bir işin yönünü


değiştirmek, baştan savmak, sona erdirmek. "Ben de tamam
dedim ve Erhan'ı hemen zaptırıverdim."

ZAR TUTMAK Pantolonunun ceplerinden erkeğin cinsel organı


ile oynaması.

ZARDANA ve Aptal ve kaba saba erkek.

ZARDAŞŞAĞI Çok büyük erkeklik organı, penis.

ZARTALAK Kaba ve çirkin ama kendini beğenmiş kimse.

ZARTALAKLI ve Kendini beğenmiş. "Zartalaklımda bir hava bir


hava gören de sadrazamın sol taşşağından düşmüş sanır."

ZARTAYI ÇEKMEK Ölmek.

ZAZON Züppe ve kendini beğenmiş kişi.

ZEHİR HAFİYE Meraklı ve dedikoducu kimse.

232
ZEKLENMEK Alay etmek. Bir kişiyi gırgıra almak. "Sen de
oturup beni öyle zeklenme. Aç da götünü zeklen!"

ZEMBEREK Etiket. & Bir kişinin statüsü.

ZEMBİL Kıç, kalçalar, göt.

ZEMZEM KUYUSUNA SIÇMAK Hiç olmayacak ve başkalarının


nefretini çekecek bir iş yapmak.

ZENGİN GÖTÜ GİBİ ÖTMEK İleri geri konuşmak, yüksekten


atıp büyüklenmek.

ZERZEVATLARI SUYA BASTIRMAK Kadınların patlıcan, havuç


gibi malzemelerle mastürbasyon yapması. & Cinsel ilişkide
bulunmak. "Ben de pörsümeden zerzevatları suya bastırayım
dedim ve elbisemi çıkarttım."

ZEVK MENDİLİ Dantelli, seksi külot. Don.

ZEVKE GELMEK Cinsel açıdan iştahlanmak. & Bir durum ya


da olaya kendisini kaptırmak. & Bir şeye hırsla asılmak. &
Aldanmak, kanmak, özellikle abartılı övgülere kanmak.

ZEVKTEN DİK ÜÇGEN Çok sevinip, kasılmak.

ZEVZEK Sigara. "Zevzek ağzında gek gek gerinmiyor mu allah


tut saçından sürükle diyor."

ZEYTİNYAĞI Her konuda haklı olduğunu iddia eden, her


durumda üste çıkmaya çalışan kimse. "Sen de amma
zeytinyağıymışsın be, biraz da ben hatalıyım desen sikin mi
düşer."

ZIKIRTI Kargaşalık, kavga, arbede çıkması. "Durup dururken


zıkırtı çıkarttı."

ZIMBAYI BASMAK Evlenmek.

ZIMPARA ve Kötü söz, hakaret, küfür.

233
ZIPZIP (ono) Yerinde duramayan, çok hareketli kimse.
Hiperaktif insan.

ZIR Bir kimsenin herkes tarafından bilinen ve dedikodu olarak


anlatılan özel hikayesi, sırrı.

ZİFİRAJ ve Olup olmamasının bir önemi olmadığı şey ya da


durumlar için alay yollu olarak söylenir. "Nasıl, durumlar zifiraj."

ZİHİN BOŞALTMAK İşemek ya da sıçmak.

ZİL TAKIP OYNAMAK Bir şeye ya da bir duruma çok sevinmek,


sevincinden yerinde duramaz olmak.

ZİLLİ ve Gürültücü, edepsiz, şirret kadın.

ZİLSİZ OYNAMAK Bir şeye çok sevinmek.

ZİNGİRDEK Yaygaracı, gürültücü. "Zingirdek karı bir an


susmadı."

ZİTTİRİT "Defol, git"anlamında söylenir.

ZİZİ Erkeklik organı, penis.

ZOBUDUK Tombul ve yapılı insan.

ZOMBİ Çirkin ve korkunç görünümlü kimse.

ZOPTİK Hoppa, aklı bir karış havada genç kız.

ZOR ZENAAT Orospuluk ya da jigololuk.

ZORBATIR Ereksiyona geçmekte zorlanan erkek.

ZORTLAMAK Bir şeyden çok korkmak ve ürkmek. "Aniden


şam şeytanı gibi karşıma çıkanca ben bir zortladım, göreceksin."

ZOTTİRİK (ono) Ne zaman ne yapacağı belli olmayan kimse.


Çılgın.

234
ZOTZOT (ono) Kaba saba, incelikten nasibini almamış erkek.

ZÖMÇENE Ne dediğini bilmeden konuşan, patavatsız kimse.

ZUHURAT BABA Her konuda bilgili olduğunu sanan, dediğim


dedik yaşlı erkek.

ZUMLAMAK (ing. türk. f) Bir şeye çok dikkatli bakmak.


Dikkat kesilmek.

ZURNACININ KARŞISINDA LİMON EZMEK Bir kimsenin


inadına olmayacak bir iş yapmak. Bir kimseyi sinir edecek bir
davranışta bulunmak.

ZURNAYI KIRMAK (fars. türk. f.) Erkeklik organının zarar


görmesi.

ZUZUK Erkeklik organı, penis.

ZÜBÜLDÜK (ono) Aptal, saf ve enayi kimse. "Hadi ordan


zübüldük bir de seninle mi uğraşacağım."

ZÜĞÜRT BİTİ Bozuk para. Az miktarda para. "Cebinde züğürt


biti kalmamış hala onu da almak, bunu da almak peşinde."

ZÜRAFA (ar.) Kadın eşcinsel. Lezbiyen.

235

You might also like