Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 99

T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ


SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
LOJİSTİK YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Tedarik Zincirinde Blok Zincir Teknolojisi ve


Uygulamaları

Yüksek Lisans Tezi

NAZLI ÇALIK

200008823

İstanbul, 2020
T.C.

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ


SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
LOJİSTİK YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

Tedarik Zincirinde Blok Zincir Teknolojisi ve


Uygulamaları

Yüksek Lisans Tezi

NAZLI ÇALIK

200008823

Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Nagehan Uca

İstanbul, 2020
T.C.
İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
LOJİSTİK YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

ONAY SAYFASI

Yüksek lisans öğrencisi Nazlı Çalık’ın “Tedarik Zincirinde Blok Zincir


Teknolojisi ve Uygulamaları” başlıklı, Enstitümüz Yönetim Kurulu 23.06.2020 tarih ve
2020-510/02 sayılı kararıyla oluşturulan jüri tarafından oybirliği/oyçokluğu ile Yüksek
Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

UNVANI, ADI SOYADI ÜNİVERSİTE

Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Nagehan Uca İstanbul Ticaret Üniversitesi

Jüri Üyesi: Doç.Dr. Mustafa Emre Civelek İstanbul Ticaret Üniversitesi

Jüri Üyesi: Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Saim Aşçı İstanbul Medipol Üniversitesi

ENS.FR.Y15 06.11.2017
Özet

Gelişen teknolojiye göre küresel pazarlarda ticaret hızlı bir seyir izlemektedir. Tedarik
zincirinin tedarik sürecinden son kullanıcıya kadar entegre yönetimi firmaların
performansını etkilemektedir. Amaçlanan rekabet avantajı ancak tedarik zinciri
yönetiminde iyi tasarlanmış bir bilgi yönetimi yapısı ve izlenebilirlik ile elde
edilebilmektedir. Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte, tedarik zinciri performansını
artırmak için bilgi teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmış ve dijital
dönüşüm hızlanmıştır. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler şirketlerin tedarik zinciri
yeteneklerine de yansımaktadır. Blok zincir teknolojisinin temel özellikleri göz
önünde bulundurulduğunda, tedarik zincirinde doğru ve güvenilir bilgi akışını
sağlanmasında rol oynayabileceği görülmüştür. Bu sistemin veri yanlışlığını önleyen
güvenlik yapısı ile aracıların elimine edilmesi, maliyet tasarrufu ve işlemlerin
hızlandırılması gibi bazı önemli çözümleri şirketlere ve müşterilere sunduğu
görülmektedir. Buna istinaden bu çalışmada, tedarik zincirinde blok zincir
teknolojisini uygulayan 11 şirket üzerinden yapılan durum çalışması incelenmiş ve
blok zincir teknolojisinin şirketlere ne gibi faydalar sağladığı araştırılmıştır. Yapılan
çalışmanın sonucunda, blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, bu
teknolojiyi uygulayan tüm şirketler üzerinde, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için genel fayda sağladığı görülmüştür.

Anahtar kelimeler - Tedarik Zinciri, Blok Zincir, Blok Zincir Uygulamaları


Abstract

Trade in global markets progresses in rapid flow according to the developing


technology. In the literature review it was seen that; the integrated management of the
supply chain, starting from the procurement process to the end user, affects the
performance of firms. The intended competitive advantage can only be achieved with
a well-designed knowledge management structure in supply chain management.
Especially with Industry 4.0, information technologies have been intensively used to
increase supply chain performance and digital transformation has accelerated.
Developments in information technologies are reflected in the supply chain
capabilities of companies. It has been seen that block chain technology can play a role
in ensuring accurate and reliable information flow in the supply chain. It is seen that
this system offers some important solutions to companies and customers such as
eliminating intermediaries, cost savings and speeding up transactions with its security
structure that prevents data error. Based on this, in this study, it has been investigated
what benefits this technology has provided to companies with the case study conducted
on 11 companies that apply blockchain technology in the supply chain. As a result of
the work carried out, it is seen that the transparent and traceable structure in block
chain technology provides general benefits for the solution of supply chain problems
on all companies that apply this technology.

Keywords – Supply Chain, Blockchain, Blockchain Applications


İÇİNDEKİLER
GİRİŞ 1
1. TEDARİK ZİNCİRİ 3

1.1. Tedarik Zinciri Yönetimi Tanımı ve Gelişi .......................................................... 3


1.1.1. Tedarik Zinciri Tanımı ................................................................................... 3
1.1.2. Tedarik Zinciri Yönetimi ............................................................................... 8

1.2. Tedarik Zinciri Yönetiminin Bileşenleri ............................................................... 9


1.2.1. Müşteri İlişkileri Yönetimi ............................................................................. 9
1.2.2. Tedarik ......................................................................................................... 10
1.2.2.1. Dış Kaynak Kullanımı .......................................................................... 10
1.2.2.2. Satın Alma............................................................................................. 12
1.2.2.3. Elde Etme .............................................................................................. 12
1.2.3. Malzeme ve Envanter Yönetimi................................................................... 13
1.2.3.1. Stok Yönetimi ....................................................................................... 13
1.2.3.2. Depo Yönetimi ...................................................................................... 13

1.3. Tedarik Zincirinde Lojistik ................................................................................ 14


1.3.1. Karayolu ................................................................................................... 15
1.3.2. Demiryolu ................................................................................................ 15
1.3.3. Deniz Yolu ............................................................................................... 16
1.3.4. Hava Yolu ................................................................................................ 16
1.3.5. Boru Hattı ................................................................................................. 16

1.4. Tedarik Zincirinde Koordinasyon ...................................................................... 16

1.5. Bütünleşik Tedarik Zinciri ................................................................................. 18

1.6. Tedarik Zincirinde Bilgi Akışı ........................................................................... 19

1.7. Tedarik Zincirinde Entegrasyon ve Dijitalleşme ............................................... 20


1.7.1. Elektronik Veri Değişimi (EDI) ................................................................... 21
1.7.2. Internet ......................................................................................................... 21
1.7.3. Radio Frequency Identification (RFID) ....................................................... 22
1.7.4. Elektronik Ticaret......................................................................................... 23
2. BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ 24
2.1. Blok Zincir Teknolojisinin Tarihi ................................................................... 24
2.2. Blok Zincir Teknolojisinin İşleyişi ................................................................. 26
2.3. Blok Zincir Veri Akışı .................................................................................... 28
2.4. Blok Zincirinin Teknolojisinin Temel Özellikleri .......................................... 29
2.4.1. Şeffaf ve İzlenebilir Yapı ......................................................................... 30
2.4.2. Uçtan Uca Yapı (Peer to Peer) ................................................................. 31
2.4.3. Güvenli Yapı ............................................................................................ 32
2.4.4. Sıralı Bilgi Akışlı Yapı............................................................................. 33
2.5. Blok Zincir Mutabakatları ............................................................................... 33
2.5.1. Emeğin İspatı (PoW) ................................................................................ 33
2.5.2. Sahipliğin İspatı (PoS) ............................................................................. 34
2.5.3. Bizans Hata Toleransı (BHT)................................................................... 34
2.6. Blok Zincir Ağ Çeşitleri .................................................................................. 35
2.6.1. Açık (Public) Blok Zincir......................................................................... 35
2.6.2. Yarı Özel (Semi-Private) Blok Zincir ...................................................... 36
2.6.3. Özel (Private) Blok Zinciri....................................................................... 36
2.7. Akıllı Sözleşmeler (Smart Contracts) ............................................................. 37
2.8. Blok Zincir Sınırlamaları ................................................................................ 38
2.9. Blok Zincir Teknolojisinin Uygulama Alanları .............................................. 39
2.9.1. Finansal Uygulamalar .............................................................................. 39
2.9.2. Dijital Kimlik Uygulamaları .................................................................... 40
2.9.3. Akıllı Mülkiyet Uygulamaları .................................................................. 41
2.9.4. Devletsel Uygulamalar ............................................................................. 41
2.9.5. Diğer Uygulamalar ................................................................................... 42
3.ARAŞTIRMA SORUSU, KAPSAMI VE YÖNTEMİ 43

3.1. Araştırma Sorusu ................................................................................................. 43

3.2. Araştırmanın Kapsamı ve Hedefleri ................................................................... 44

3.3. Araştırmanın Kısıtları.......................................................................................... 45

3.4. Araştırma Yöntemi .............................................................................................. 45


3.4.1. Çoklu Durum Çalışması ........................................................................... 48

3.5. Veri Toplama ...................................................................................................... 49

3.6. Durum Çalışması Kaynakları .............................................................................. 50


4. TEDARİK ZİNCİRİNDE BLOK ZİNCİR UYGULAMALARI 54
4.1. WALMART .................................................................................................... 54
4.2. MODUM ......................................................................................................... 57
4.3. GSK ................................................................................................................. 58
4.4. MAERSK ........................................................................................................ 60
4.5. EVERLEDGER............................................................................................... 63
4.6. AURA ............................................................................................................. 65
4.7. DHL................................................................................................................. 66
4.8. CARGO X ....................................................................................................... 68
4.9. FARMATRUST .............................................................................................. 70
4.10. PROVENANCE ............................................................................................ 72
4.11. ZIM INTEGRATED SHIPPING .................................................................. 73
5. SONUÇ VE BULGULAR 76
KAYNAKÇA 81
Tablolar

Tablo 1 : Nicel ve Nitel Araştırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması. ...................... 47

Tablo 2: Vakaların Sektörel Ayrımları ...................................................................... 50

Tablo 3: Seçilmiş Vakalar ve Kaynaklar ................................................................... 52


Şekiller

Şekil 1: Tedarik Zinciri Yapısı ................................................................................ 4

Şekil 2: Tedarik Zinciri .......................................................................................... 5

Şekil 3: Tedarik Zincirindeki Akış Türleri.............................................................. 7

Şekil 4: Kamçı Etkisi ............................................................................................ 18

Şekil 5: Blok Zincir Çalışma Mantığı ................................................................... 27

Şekil 6: Sistemler ve Ağ Bağlantıları ................................................................... 29

Şekil 7: Sunucu Tabanlı Ağ ile Eşler Arası Ağ Karşılaştırması ........................... 32

Şekil 8: Blok Zincir Ağ Tiplerindeki Yetki Kapsamı .......................................... 37


GİRİŞ

Gelişen teknoloji ile beraber küresel piyasalarda ticaret artık hızlı ilerlemektedir.
Firmaların, ham madde tedarikinden itibaren planlama, üretim, dağıtım ve nihai
kullanıcıya teslim edilene kadar olan süreçte bu hıza yetişmek için gelişen teknolojileri
takip etmeleri gerekmektedir. Tüm tedarik, üretim ve dağıtım kanallarını kapsayan
tedarik zinciri süreçleri, günümüzde yönetimi çok zor ve karmaşık hale gelmiştir. Bu
karmaşıklığın üstesinden gelmek ve ticaret hızına yetişmeye çalışılırken, tedarik
zincirinde oluşabilecek bilgi eksikliğinin oluşması veya yanlış bilginin sistemi
tamamen yavaşlatması muhtemel bir durumdur.

Duruma bağlı olarak, bir ürünün tedarik zinciri süreci birden fazla uluslararası
sınır, farklı devlet ve gümrük işlemleri, birden fazla fatura ve ödeme aşamasını
içerebilmekte ve ayrıca, birden fazla kişi veya kurum aylarca sürecek kapsamlı ve çok
boyutlu işlemlere sahip olabilmektedir. Tüm bu karışıklık, tedarik zincirindeki
performansı olumsuz etkilenmekte ve riskleri arttırmaktadır.

Günümüzde müşteri memnuniyetini en üst seviyeye çıkarmak ve maliyet


kalemlerini en aza indirgemek işletmelerin en önemli hedeflerinden biridir. Tedarik
zincirinin, kaliteli hizmet ve ürünler sunmak için mümkün olan en iyi şekilde
tasarlanması gerekmektedir.

Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler, şirketlerin tedarik zinciri yeteneklerine de


yansıtılmıştır. Tedarik zincirinde dijitalleştirme daha doğru kararlar almayı mümkün
kılmaktadır. Bu nedenle firmaların hem doğru ve güvenilir bilgiye sahip olmaları, hem
de bu bilgilere hızlı bir şekilde erişebilmeleri için tedarik zinciri sistemine blok zincir
teknolojilerini entegre ettikleri gözlemlenmektedir. Blok zincir tabanlı tedarik zinciri
çözümleri, endüstrilerin dağıtılmış ve dijital bir hesap aracılığı ile iş yapma şeklini
değiştirerek, uçtan uca merkezi olmayan süreçler sunmaktadır.

İlk kez 31Ekim 2018 tarihinde Satoshi Nakamoto tarafından elektronik para
sistemi Bitcoin olarak ele alınan blok zincir teknolojisinin, ilerleyen dönemlerde başta
tedarik zinciri olmak üzere birçok alanda gelişim yaratması beklenmektedir
(Nakamoto, 2008).

1
Blok zincir, geleneksel olarak lojistik ve tedarik zincirinde var olan ve
küreselleşme ile daha karmaşık hale gelen sorunlara bazı köklü çözümler vaat
etmektedir. Blok zincir işlem kayıtlarının şeffaflığı ve erişilebilirliği ile ticari işlemlere
güven duyulması amaçlanmaktadır.

Bu tez beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde tedarik zinciri başlığı altında,
tedarik zinciri tarihçesi, tedarik zinciri yönetiminin bileşenleri, bütünleşik tedarik
zinciri ve tedarik zincirinde dijitalleşme incelenmiştir. İkinci bölümde ise blok zincir
teknolojisi tarihi ve temel özellikleri hakkında bilgi verilerek, teknolojinin
mutabakatları, ağ çeşitliliği ve uygulama alanları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise
araştırma sorusu ve araştırmanın yönetimi hakkında bilgiler verilmiştir. Dördüncü
bölümde, tedarik zincirinde blok zinciri teknolojisi uygulayan firmalar ele alınmış ve
vakalar analiz edilmiştir. Son bölümde sonuç ve bulgular yazılmış ve çalışma
tamamlanmıştır.

2
BİRİNCİ BÖLÜM

TEDARİK ZİNCİRİ

Bu bölümde ilk olarak tedarik zinciri kavramı ve gelişimi literatür taraması yapılarak
ele alınmaktadır. Daha sonra tedarik zinciri yönetimi ve amaçları ele alınarak tedarik
zinciri bileşenleri hakkında bilgi verilmektedir. Devamında tedarik zincirinde lojistik
ve koordinasyon incelenmiştir. Son olarak tedarik zincirinden entegrasyon ve
dijitalleşmenin zincire olan etkileri hakkında bilgi verilmektedir.

1.1. Tedarik Zinciri Yönetimi Tanımı ve Gelişimi

Bu bölümde tedarik zinciri tanımı ele alınmış olup, devamında tedarik zinciri
akışından bahsedilmektedir. Son olarak tedarik zinciri yönetiminin işlenmesi ile bu
bölüm tamamlanmaktadır.

1.1.1. Tedarik Zinciri Tanımı

Tedarik zinciri yönetimini tanımlamadan önce tedarik zincirini tanımlamak daha


doğru olacaktır. Yapılan literatür taramasında görülmüştür ki; tedarik zinciri,
hammadde temini yapan, onları ara mal ve nihai ürünlere çeviren ve nihai ürünleri
müşterilere dağıtan, üretici ve dağıtıcıların oluşturduğu bir ağdır (Hau L. Lee, 1992).

Literatürde tedarik zincirinin birçok tanımı vardır, geleneksel bir tedarik


zinciri; arz dönüşüm ve talep ile bağlantılı, malzeme hizmet ve bilgilerin işlendiği
ağdır (Chen & Paulraj, 2004).

Yine başka bir literatür taramasında tedarik zinciri, bir mal veya hizmetin
üretilmesi ve teslim edilmesiyle ilgili tesislerin, fonksiyonların ve faaliyetlerin
organizasyonlarının sırasıdır. Bu sıra, hammaddelerin temel tedariki ile başlamakta ve
nihai müşteriye kadar uzanmaktadır. Bu zincirdeki tesisler; depoları, fabrikaları, işlem
merkezlerini, perakende satış noktalarını ve ofisleri kapsamaktadır (Savaş & Kılıç,
2013).

3
Tedarik zincirini; “Temel Tedarik Zinciri”, “Genişletilmiş Tedarik Zinciri”, ve
“Üst Seviye Tedarik Zinciri” olarak üçe ayırmak mümkündür. Aşağıdaki tablodan da
görebileceğiniz gibi; temel tedarik zinciri yalnız firma, müşteri ve tedarikçi varken, üst
seviye tedarik zincirinde üçüncü parti tedarikçi, müşteri ve sağlayıcılar da dâhil
olmuştur (Eymen, 2007).

Şekil 1: Tedarik Zinciri Yapısı

Yapılmış olan literatür taramaları da göstermektedir ki; imalatçının, nihai


müşterilerin talep ettikleri ürünleri üretmek üzere gerekli satın alma işlemi ile başlayan
tedarik zinciri, satın alınan hammadde kaynakları ile ilk seviye üretimden geçerek yarı
mamullere, daha sonra da takip edilen üretimle nihai ürünlere dönüştürülme süreciyle
devam etmektedir. Sonrasında, ürünler dağıtım merkezlerine, oradan da bayi ve nihai
müşterilere aktarılmaktadır. Tüm bu süreç, envanter ve depo yönetimi ile
gerçekleştirilen eş zamanlı bir planlama ile yürütülmektedir. Şekil 2 de bu akışın
çizelgesi gösterilmektedir.

4
Şekil 2: Tedarik Zinciri (Tiegen, 1997).

Tedarik zinciri yapısındaki elemanlar, en basit şekliyle aşağıdaki gibi belirtilmiştir


(Hugos, 2011).

Üreticiler; ürün üreten işletmelerdir. Bu işletmeler hem hammadde hem de


nihai ürün veya her ikisini de üretebilmektedir. Aynı zamanda, hizmet üreten
işletmeler de üretici grubuna dahildir.

Distribütörler; toptan ürünleri üreticiden almakta ve müşteriye teslim


etmektedir. Distribütörler, müşteri hizmetleri ve özellikle satış sonrası destek sağlama
konusunda önemli görevler üstlenmektedir.

Perakendeciler; ürünü stokta tutmakta ve küçük miktarlarda satış yapmaktadır.


Satış yapacakları müşteri grubunun tercihlerini ve beklentilerini yakından izlemekte
ve müşterinin taleplerini tanımlayarak dikkate almaktadır. Müşterilere fiyat, ürün
seçimi, hizmet ve fayda kombinasyonunu uygulamaktadırlar. Müşterilerle sürekli yüz
yüze iletişim kurduklarından, müşteri talepleri hakkında geri bildirim almaya önemli
katkılarda bulunmaktadırlar.

5
Müşteriler; ürünü tüketmek veya üretmek için satın almaktadır. Bireyler,
şirketler ve kuruluşlar müşteri grubunu oluşturmaktadırlar.

Servis Sağlayıcılar; zincirde tanımladığımız diğer üyelere hizmet etmektedir.


Tedarik zinciri ortaklığı içinde ihtiyaç duyulan belirli alanlarda uzmandırlar ve bu
alanlarda hizmet vermektedirler. Genellikle depolama ve nakliye konusunda
uzmandırlar. Ayrıca danışmanlık ve finansal hizmetler sunan hizmet sağlayıcılar da
mevcuttur.

Literatür taramalarınla göstermektedir ki, hammaddenin bir ürün olması ve


daha sonra müşteri ile buluşması için gereken tüm süreçlere ürün yönetim süreci adı
verilmektedir ve ardışık döngüleri sembolize etmektedir. Tedarikçiden distribütöre,
üreticiden perakendeciye ve en son nihai tüketiciye ulaşan bu döngü aslında
uygulamada çok karmaşık ve çok boyutlu faaliyetler olarak uygulanır. Bu karmaşık
yapıların her birinin kesintisiz çalışabilmesi için her anlamda neredeyse mükemmel
bir şekilde desteklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, her üretim yönetimi süreci için
bir tedarik zinciri yönetimi süreci de yaratılmaktadır (Keskin, 2015).

Literatür taramalarında tedarik zinciri akışı ile ilgili birçok farklı bilgi
mevcuttur, bu çalışmada tedarik zincirinin üç akışından bahsedilmektedir. Tedarik
zincirinde üç türlü akış vardır; ürün akışı, parasal akış ve bilgi akışı. Bu üç akış oldukça
iç içe geçmiş bir yapıdadır (Lu D. , 2011). Şekil 3’te tedarik zincirinde akış türleri
belirtilmiştir.

Ürün akışı; tedarik zincirinin başındaki hammaddelerin, tedarik zincirinin


sonundaki bitmiş ürüne kadar olan dönüşüm akışına denmektedir. Tedarik zinciri için
bir mobilya şirketi düşünüldüğünde; odunun tedarik zinciri başında ormandan
alınmasından, tedarik zinciri sonunda ev mobilyası haline dönüştürülmesine kadar
olan süreçler ürün akışına örnek verilebilmektedir.

Tedarikçilerden müşterilere uzanan fiziksel ürün akışı ile iade, servis, geri
dönüşüm ve imhalardan oluşan ters yönlü akış da ürün akışı olarak
tanımlanabilmektedir. Yedek parça, hammadde ve ara mamuller, tedarikçiden tedarik
edilen malzemeler olduğunda, üretim bandının devamı için önemli nitelik
taşımaktadırlar. İade ve servis maliyetlerine bakılmaksızın, müşterileri kaybetmemek
için ürün akışı işletmeler için vazgeçilmez hale gelmiştir (Yıldırım S. , 2009).
6
Bilgi akışı; tedarik zinciri bileşenleri arasındaki bilgi akışıdır ve sipariş
bildirimi ve sevkiyat durum bilgisini kapsamaktadır. Bir tedarik zinciri boyunca; talep
bilgi akışı, tahmin bilgi akışı, üretim ve programlama bilgi akışları gibi çok sayıda
bilgi akışı mevcuttur. Malzeme akışının aksine, bilgi akışı hem yukarı hem de aşağı
doğru her iki yönde de çalışabilir. Tedarik zincirinin varlığı için bilgi paylaşımının
doğru olması hayati önem taşımaktadır. Çünkü iyi yönetilen bir bilgi akışı,
geribildirimlerin tüm tedarik zinciri halkalarına doğru zamanda ulaşmasını
sağlamaktadır.

Daha önceki çalışmalarda, tedarik zincirindeki gelişmeler bilgi


teknolojilerindekiler ile paralel olarak değerlendirilmiştir. Bunun nedeni, bilgi akışının
hızlı bir şekilde işletmelerin bölümlerine ve tedarik zincirinin halkalarına
yayılabilmesidir.

Para akışı; tedarik zinciri içerisindeki finansal akıştır ve bütün tedarik


zincirlerinde para akışı mevcuttur. Ödeme çizelgeleri, kredi bilgileri, konsinye ve
patent hakkı düzenlemeleri finansal akışı oluşturmaktadır.

ÜRÜN AKIŞI

2. Sıra 1. Sıra ÜRETİC TOPTA PERAKEND NİHAİ


ECİ TÜKETİCİ
Tüketicil Tüketicil İ NCI
er er
PARA
AKIŞI
BİLGİ
AKIŞI

Şekil 3: Tedarik Zincirindeki Akış Türleri (Ağlargöz, Çevik, Avcı, Işık, & Kenger,
2017).

7
1.1.2. Tedarik Zinciri Yönetimi

Tedarik zinciri yönetimi (TZY), planlama, karar verme, ürün yapma, ürünleri
depolama, ürünleri taşıma, ürün satma ve müşteri iadelerini işleme gibi tedarik zinciri
işlevlerini içermektedir. Tedarik zinciri yönetimi, çeşitli tedarik zinciri ortakları
arasında gerçek zamanlı, doğru iletişim ve bilgi alışverişinin yanı sıra bir şirket
içindeki pazarlama, finans ve operasyonlar gibi fonksiyonel alanların etkin
koordinasyonunu gerektirmektedir (Akben & Güngör, 2018).

Tedarik zinciri yönetimi; hammadde akışını, devam eden çalışmaları, bitmiş


ürünleri planlama, yürütme ve izleme sürecinin yanı sıra, ürün hareketleri hakkında
operasyonel bilgi edinerek verimli ve hızlı hizmet sağlama süreci olarak
tanımlanmaktadır (Srivastava, 2007).

TZY, mal ve hizmetlerin; tedarik, üretim, depolama ve teslimatının


koordinasyonu, planlaması ve yönetimi sorunlarını çözmektedir. Tedarik zincirlerini
yönetmek sadece eski işbirliği ve uzmanlık fikirlerinin yeni bir uygulaması değildir.
Bu fikirlerin önemli ölçüde zenginleşmesi olasılığı, işletmelerin ortak faaliyetlerinin
etkin koordinasyonu ve kurumlar arası kooperatif iş süreçlerinin senkronizasyonu için
bilgi teknolojilerinin geliştirilmesi ve modelleme ile ortaya çıkmaktadır. Tedarik
zinciri yönetiminin temeli, işbirliği ve eşgüdümdür.

Tedarik zinciri yönetimi, tedarik zinciri üyelerinin hedeflere ulaşması için


planlama, bakım ve kontrol faaliyetlerinin etkin bir şekilde gerçekleştirilmesidir. Bu
tasarımın elde edilmesi veya yeniden yapılandırılması, üretim tesislerinin ve dağıtım
merkezinin fizibilite kararı açısından önem arz etmektedir (Varsei, Soosay, Fahimnia,
& Sarkis, 2014).

Tedarik zinciri yönetimi, tedarik zinciri operasyonlarının, kaynaklarının,


bilgilerinin ve fonlarının kontrol edilmesi ve müşterilerin memnuniyeti ile tedarik
zinciri karlılığının en üst düzeye çıkarılması olarak kabul edilmektedir (Hassini, Surti,
& Searcy, 2012).

8
1.2. Tedarik Zinciri Yönetiminin Bileşenleri

Tedarik zinciri yönetiminde, zincir içerisindeki bütün bileşenlerin bütünleşmiş olması


gerekmektedir. Hammadde tedarikinden başlayarak, nihai kullanıcıya kadar olan bu
süreçte, zinciri oluşturan tüm fonksiyonların belirli görevleri, temel hedefler
doğrultusunda yerine getirmesi gerekmektedir.

Tedarik zinciri yönetiminin bileşenleri; müşteri ilişkileri yönetimi, tedarik,


malzeme ve envanter yönetimi olarak üç ana başlıkta işlenmektedir (Mutlu, 2014).

1.2.1. Müşteri İlişkileri Yönetimi

Müşteri ilişkileri yönetimi ya da İngilizce adıyla Customer Relationship Management


(CRM), yeni müşteriler yaratmanın yanı sıra, mevcut müşteri ilişkilerini anlamayı ve
sadakatini tutma amacı taşıyan bir yönetim stratejisinin adıdır. Müşteri ilişkileri ile
ilgili literatürde pek çok tanım mevcuttur. En genel anlamıyla Müşteri İlişkileri
Yönetimi (CRM); işletmelerin müşterilerle olan ilişkilerinde müşteri tatmini sağlayan,
müşterilerle stratejik ilişkiler gerçekleştirilmesini ve ilişkilerin yönetilmesini
amaçlayan ve bunu yaparken de yoğun olarak teknolojiden yararlanan yönetim
stratejisidir. Bu yönetim stratejisi işletmelerin müşterilerini tanımalarını, onların
farklılıklarını gözetmelerini, müşteriler ile empati kurarak onları elde tutmalarını ve
yeni müşteriler elde etmelerini sağlamaktadır (Bakırtaş, 2013).

Müşteri ilişkileri yönetimi stratejisinin başarılı bir şekilde uygulanması


müşteriler üzerinde yeni bilgi elde etmeyi ve geri bildirim almayı sağlamaktadır. Bu
şekilde işletmelerin, müşterinin ihtiyaçlarına odaklandığı için piyasada fiyatlarla değil,
müşteri tabanlı hizmetlerle rekabet etmesini sağlamaktadır. Ek olarak iyi yönetilen bir
müşteri ilişkileri yönetimi stratejisi ile beraber; müşteriler hakkında bütün bilgilere
sahip olunmasından kaynaklı, bir ürünü geliştirmek için harcanan pazarlama süreci
diğer işletmelere göre kısalmaktadır. Bu da işletmelerin ciddi tasarruflar sağlamasına
yardımcı olmaktadır.

9
1.2.2. Tedarik

Tedarik, işletmelerin çeşitli araçlar ile mal ve hizmet elde etmesidir. Bu tanımdan yola
çıkarak da işletmelerin mal ve hizmet sağlayıcısı olarak kullandıkları diğer işletmelere
tedarikçi adı verilmektedir. Bir başka tanıma göre tedarik; satın alma, sözleşme yapma
ve envanter denetimini, depolamayı, nakliye ve kalite kontrolünü içeren bir lojistik
fonksiyonudur (Mutlu, 2014).

Tedarikin amaçları arasında örgüt içerisinde malzemelerin kesintisiz akışı ve


güvenilir örgütlenme mevcuttur. Tedarik, işletme bölümleri ile açık bir şekilde
çalışmalı, ilişkileri geliştirmelidir, çünkü tedarikçiler/satıcılar tedarik zincirinde ciddi
önem taşıyan halkadır. Teslimatın hatalı veya eksik bir şekilde yapılması, işletmenin
hizmet sunumunu aksatacak, depolama maliyetini arttıracak ve müşteri memnuniyetini
olumsuz yönde etkileyecektir.

İyi bir tedarikçi, konusunda uzman ve sorumluluk sahibi olmalıdır. Aynı


zamanda tedarikçi, fiyat değişikliklerine ilişkin bilgiyi doğru zamanda işletmelere
iletmelidir, bu şekilde rekabetçi fiyat seviyesini sürdürecektir. İyi bir tedarikçi, pazarın
ihtiyaçlarını en doğru şekilde nasıl karşılayabileceğini araştırmalı ve anlamaya
çalışmalıdır. Doğru malzemeler satın alma, kabul edilebilir kalitede ürünleri
zamanında ulaştırarak, yer ihtiyacı ve diğer gereksinimlerini sağlama da iyi bir
tedarikçinin amaçları arasındadır. Tedarikçilerin işletmelere, yeni ve geliştirilmiş
ürünler hakkında ve bu ürünleri nasıl kullanılacağı konusunda sürekli bilgi vermeleri
gerekmektedir. Profesyonel tedarikçi, herhangi bir sorunu kolayca takip edip, çözüm
üretebileceği için işletmeler açısından tercih edilmektedir (Emiroğlu, 2002).

Tedarik fonksiyonu üç farklı yöntem ile gerçekleşmektedir. Bunlar dış kaynak


kullanımı, satın alma ve elde etmedir.

1.2.2.1. Dış Kaynak Kullanımı

İngilizce bir kelime olan outsourcing ifadesinin outside/dışarı anlamından kaynaklı


Türkçeye dış kaynak kullanımı olarak çevrilmiştir. Dış kaynak kullanımı, işletmenin
stratejik öneme sahip temel yetkinliklerinden olmayan faaliyetlerini, alanındaki

10
uzman hizmet sağlayıcılarına devretmesidir (Kathawala, 2000). En basit tanımıyla
ürün ya da hizmetlerin örgüt dışı kaynaklardan tedarik edilmesidir.

Genel olarak bir işletme dört farklı işler için dış kaynak kullanabilir, bunlardan
ilki, geleneksel olarak çok uzun süredir işletme içinde yapıla gelmiş işlerdir.
Memnuniyet ile doğru orantılı olarak, sistem değişikliğinden oluşabilecek riskleri
ortadan kaldırmak için mevcut dış kaynaklar ile çalışılmaya devam edilebilmektedir.
İkinci olarak, iş performansı açısından kritik işlerde de işletmeler dış kaynak
kullanımına yönelebilirler. İşinde profesyonel dış kaynaklardan destek alarak mevcut
işin kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bir diğer dış kaynak kullanım nedeni ise,
rekabet avantajı sağlayan ya da sağlama potansiyeli bulunan işlerdir. Son olarak
işletmenin büyümesini, yeni buluşlar yapılmasını ve canlanmasını sağlayacak
etkinlikler için de dış kaynak kullanılabilir (Özcan, 2015).

Dış kaynak kullanımı işletmelerin maliyetlerinin düşürülmesi gibi stratejik ve


finansal yararlar sağlamaktadır. Dünyada yapılan bir araştırma sonucunda, ana faaliyet
alanı dışında dış kaynak kullanımına yönelinmesi, kalite ve üretimde kıyaslanabilir bir
artışın gözlenmesinin yanı sıra, kuruluşlara %15 oranında bir maliyet tasarrufu
sağladığı ortaya çıkmıştır. Getirdiği maliyet avantajının yanı sıra, hizmet alınan
profesyonel işletmelerin uzmanlığından, geniş kaynak havuzundan yararlanılması
mevcut işletmenin kalitesinin ve esnekliğinin artmasına yardımcı olmaktadır.

Dış kaynak kullanılan alanlara örnek olarak insan kaynakları yönetimi


verilebilir. Bu alanda seçme-yerleştirme, eğitim, ücretlendirme, performans
değerlendirme, danışmalık, kariyer yönetim vb. uygulamalar dış kaynaklar ile
sağlanılabilir. Ayrıca yine bilgi teknolojisi için uzman kişilerden bakım, onarım,
eğitim desteği alınabilir. Müşteri hizmetleri alanında dış kaynak kullanımı; bilgi
sistemleri, saha hizmetleri, çağrı merkezi hizmetleri gibi alanlar için kullanılmaktadır.
Muhasebe, finansman, idari işler yine çoğu işletmenin dış kaynak kullanarak uzman
kişiler tarafından destek aldığı alanlardır. Lojistik, yemek, personel taşımacılığı,
güvenlik ve temizlik yine işletmelerde en çok dış kaynak kullanılan alanlardandır
(Özcan, 2015).

11
1.2.2.2. Satın Alma

Satın alma sürecinin fonsiyonel olarak görevi, işletme kararları doğrultusunda


alımı planlanmış olan ürün ve hizmeti; en uygun kalitede, zamanında, tam miktarında,
piyasa şartlarına göre doğru fiyatla ve güvenilir kaynaktan sağlanmasıdır. Mal ve
hizmetin; doğru zamanda, doğru miktarda, doğru kalitede, doğru fiyata ve doğru
kaynaktan sağlaması satın almanın sorumluluğundadır ve işletmenin devamlılığını
sağlayıp sürdürebilmesi bakımından da süreklilik arz etmektedir (Monczka,
Handfield, Giunipero, & Patterson, 2016).

Etkin bir satın alma fonksiyonu işletmenin başarısını önemli ölçüde


arttırmaktadır. Bu nedenle satın alma fonksiyonunun amaçları iyi belirlenmelidir.
(Şahin, 2003)’e göre satın alınması gerekli ürün ve hizmetlerin özelliklerinin iyi
belirlenmesi, en uygun maliyetli ve en kaliteli ürün sunan tedarikçi belirlenmesi,
tedarikçi ile müzakerelerin yapılması, anlaşma sağlanan tedarikçiye sipariş verilmesi,
verilen siparişin takip ve kontrol edilmesi, satın alma sürecinin izlenip
değerlendirilmesi satın alma fonksiyonunun amaçlarıdır.

Tedarik zincirinde iki türlü satın alma amacı mevcuttur, bunlardan ilki; satış
amacıyla satın alma, ikincisi ise; tüketim ve dönüştürme amacıyla yapılan satın
almadır. Satın alınan ürünün, satın alma maliye üzerine kar ekleyerek tekrar satış
yapan spekülatörler ve tüccarlar mevcuttur. Tüketim ve dönüştürme amacıyla satın
alınanlar ise işletmeler için stratejik kararlardır. Satın alma kararlarının verilmesi, uzun
vadeli ekonomik malzeme sağlanması, fiyat değişikliklerinde alternatif stratejilerinin
oluşturulması gibi kararlarda, işletmenin stratejik yönetimine, işletmenin
planlamasına, işletme politikalarının belirlenmesine katkıda bulunmalıdır (Emiroğlu,
2002).

1.2.2.3. Elde Etme

İşletmelerin herhangi bir maddi kaynak ayırmak zorunda kalmadan tedarik ettiği
ürünlere ilişkin yöntemdir ve satın alma ve dış kaynak kullanımından en önemli farkı
budur (Yıldırım S. , 2009).

12
1.2.3. Malzeme ve Envanter Yönetimi

Tedarik zincirinde; stok kararlarının, envanter yönetiminin ve lojistik politikalarında


koordinasyonun önemi bilinmektedir. Karmaşık bir zincirde stok yönetimi bir hayli
zordur ve başarılı bir envanter yönetimi, hem malın toplam değeri açısından hem de
işletme maliyetleri açısından önemli bir değere sahiptir.

1.2.3.1. Stok Yönetimi

Tedarik zincirinde, ürün üretimine dolaylı veya dolaysız olarak katılan tüm fiziksel
varlıklar ve mamuller stok kavramı içindedir. Başka bir tanıma göre; depo edilen her
değer stok sayılmaktadır (İlhan, 2015).

İşletmeler, arz ve talep fonksiyonlarının senkronize edilmesinin güçlüğünden


kaynaklı stok bulundurma gereksinimi duymaktadırlar. Stok bulundurmak işletmeler
için maliyetlidir. Bu nedenle stokların mümkün olduğunca sıkı bir şekilde takip
edilmesi, kontrol altında tutulması gerekmektedir.

İşletmelerin üretim, satış ve finansal koşullarını göz önüne alarak, mevcut


yapısına göre en az maliyetli stok miktarını belirleyip, bu miktarı aynı seviyede
tutmayı amaçlayarak yaptıkları gözlem ve kontrol süreçleri stok yönetimi olarak
adlandırılmaktadır.

1.2.3.2. Depo Yönetimi

Depolama fiziksel dağıtımın bir unsuru olarak, lojistik süreçlerin her aşamasında
kullanılmaktadır. Arz ve talebin birbiri ile eşleşmemesinden kaynaklı, işletmeler için
depolama zorunlu hale gelmektedir. İşletmelerin tedarik aşamasında hammadde
depolamaları, fiziksel dağıtımda nihai ürünleri depolamaları ve yarı mamulleri
depolamaları söz konusudur (Eker, 2006).

Tedarik zincirinde, stokların uygun şartlarda, az maliyetle, hızlı hareket


sağlayacak alt yapılarla, nerelerde depolanacağı kararları depo yönetiminin görevidir.
Bir işletme için temel gereklilikler olan satın alma, depo yönetimi, planlama ve stok
yönetimi fonksiyonları birbirleri ile entegre çalışarak, dağınık ve merkezi depolama

13
operasyonları şirket kaynakları göz önünde bulundurularak dengeli bir şekilde
gerçekleştirilmelidir (Eymen, 2007).

Önceki zamanlarda üretici ve distribütörler devasa ve bir o kadar da tıka basa


dolu depolarıyla gurur duymalarına rağmen, günümüzde yüksek stok seviyeleri
verimsiz bir tedarik zincirinin kanıtı olarak görülmektedir (Özbay, 2008).

1.3. Tedarik Zincirinde Lojistik

Tedarik zincirinin ilk adımından son adımına kadar iyi yönetilmesi için önemli
parametre olan tedarik zincirinde ulaşım, gerek bilgi gerekse malzeme akışının
yönetimi için önemli rol oynamaktadır.

Lojistik, müşterinin ve diğer ilgili tarafların ihtiyaç ve isteklerini karşılamak


amacıyla hammaddeden imal edilen ürünün nihai tüketimine ve ters akışlarına kadar
malzeme akışındaki tüm faaliyetlerin planlanması, organizasyonu ve kontrolü olarak
tanımlanmaktadır (Rajuldevi, Veeramachaneni, & Kare, 2008).

İşletmelerin maliyetlerini arttırıcı en önemli alanın lojistik faaliyetler olduğu


görüldüğünde, lojistik yönetimi işletmeler için önem kazanmaktadır. Maliyetin
düşmesi, üretimin artması, kalitenin yükselmesi, müşteri memnuniyetinin sağlanması
gibi önemli faktörlerin etkin bir lojistik yönetimi sonucu ortaya çıktığı bilinmektedir.

Lojistik yönetimi, siparişin üretilmesi, siparişin alınması, siparişin yerine


getirilmesi ve ürünün, hizmetin veya bilginin dağıtımının koordinasyonun
sağlanmasıdır. Nakliye, depolama, envanter yönetimi, elleçleme, sipariş işleme,
ambalajlama, satın alma, enformasyon yönetimi lojistik yönetimi kavramı ile ifade
edilen faaliyetler içerisinde yer almaktadır (Eker, 2006).

Taşımacılık faaliyeti üretim, depolama ve tüketim faaliyetleri arasındaki bağın


sağlanmasına yardımcı olmaktadır. Ürünün üretim yerinden teslim alınarak, teslimat
noktasına ya da siparişi gönderen birimden alıcıya kadar çeşitli şekilde taşıma
seçenekleri vardır. Öncelikle işletmeler ürünleri alıcıya göndermek için kendi
ekipmanlarını kullanabilirler, direkt olarak bir nakliyeci aracılığı ile gönderebilirler
veya direkt olarak bir aracı acente ile gönderebilirler. Aracı şirketler genellikle taşıma
bedelini çeşitli nakliyecilerden alır, konsolide eder ve kendi ekipmanını kullanarak

14
veya bir nakliyeci aracılığıyla ürünlerin ulaştırma süreçleri tamamlarlar (Ünlü Z. F.,
2007).

Ulaştırma modu, kullanılan ulaşım tipini tarif etmektedir. Karayolu, demiryolu,


deniz yolu, hava yolu ve boru hatta olarak temelde beş seçenek mevcuttur. Bazı
kaynaklara göre en yeni taşıma modeli olan elektronik taşıma da listeye alınmalıdır.
Bu taşımada ürünler elektronik ortamda nakliyesiz taşınmaktadır ve örnek olarak
müzik verilmiştir (Eker, 2006) (Ünlü Z. F., 2007).

1.3.1. Karayolu

Üretim ve tüketim toplumları kara parçası üzerinde olduğu için, tedarik zinciri
yönetiminin en çok tercih edilen ve her aşamasında yer alan ulaştırma modudur.
Karayolunu tercih edilmesindeki en önemli nedenler arasında, düşük maliyetli olması,
esnekliği en yüksek ulaştırma modu olması ve kapı teslim taşımayı sağlamasıdır.
Karayolu taşımacılığında boyut ve ağırlık sınırlamaları olmasından kaynaklı denizyolu
ile rekabet etmektedir. Yaygın karayolu ağları üzerinden ulaşım yapılmaktadır. Diğer
ulaşım modlarına göre katı zaman çizelgelerine dayalı olmayan bir çizelgelemeyle
operasyon uygulanmaktadır. Demir yolu ulaştırma modunun aksine işletmeler kendi
ekipmanlarını kullanmak zorunda değillerdir. Rekabetin en yoğun olduğu nakliye türü
olan karayolu taşımacılığı, genellikle hammaddeden ziyade nihai ürün taşımacılığında
tercih edilmektedir.

1.3.2. Demiryolu

Ağır ve yüksek hacimli ürünlerin, uzun yolda az maliyetli ulaştırma modudur.


Karayolunun aksine kapsadığı pazar alanı sınırlıdır. Birçok farklı işletmenin ürünlerini
aynı anda taşıyabildiği için maliyetleri düşüktür fakat karayolu nakliyesi kadar yaygın
olmadığı ve seyrek kullanıldığı için acil sevkiyatlara cevap verememektedir. İlk
yatırım ve yatırımın geri dönme hızı en yüksek olan ulaştırma modudur. Çünkü
lokasyonlar arası ray hattı kurulduğu takdirde başka bir işletmenin paralel bir ray hattı
kurması olanaksızdır ve bu durum işletmeye rekabet avantajı kazandırmaktadır. Demir
yolu ile yük taşımacılığında Avrupa Birliği ülkelerinin pazar payı %13.4 tür. Ancak,

15
sabit rotaların olması, bu rotalar üzerindeki herhangi başka bir noktada ürünlerin
boşaltılamaması, esnekliğin kısıtlanmasından kaynaklı ülkemizde demir yolu
nakliyesi Avrupa’ya göre çok daha az tercih edilmektedir.

1.3.3. Deniz Yolu

Kıtalar arası taşımacılıkta güvenilirliği yüksek ve en ekonomik ulaştırma modudur.


Dünya ticaretinin %90 ı, yavaş olmasına rağmen, deniz taşımacılığı ile yapmaktadır.
Nakliye sürelerinin göz ardı edilebileceği durumlarda, diğer taşıma modlarına göre en
avantajlı ulaşım aracıdır. Büyük miktarda kuru yük, likit ve konteynerlenebilen
malzemeler deniz yolu ile taşınabilmektedir ve bu da karayoluna göre daha avantajlı
olmaktadır.

1.3.4. Hava Yolu

Ürünlerin hızlı taşınması gerektiğinde başvurulan, en hızlı ve en maliyetli ulaştırma


modudur. Diğer ulaştırma modlarına kıyasla havayolu taşımacılığında taşıma maliyeti
ürünün kilosu üzerinden hesaplandığı için, daha küçük hacimli ve değerli ürünlerin
taşımasında tercih edilir. İlk yatırımı ve işletme giderleri yüksek olduğu için taşıma
maliyetleri de yüksektir fakat sağladığı hız avantajı aynı zamanda işletmeler için
depolama maliyetini azaltıcı bir etkendir.

1.3.5. Boru Hattı

Daha çok gaz ve yağ taşımacılığında kullanılan bu taşıma modu, petrol, su ve likit
haldeki ürünlerin taşınmasında da kullanılır. Diğer taşıma modlarına kıyasla hava
şartlarından etkilenmez fakat sadece belirli ürünlerin taşınmasında kullanılmasından
dolayı yavaş ve esnek olmayan bir ulaştırma modudur.

1.4. Tedarik Zincirinde Koordinasyon

Tedarik zincirinde yer alan bütün bileşenlerin, doğrudan veya dolaylı olarak birbirleri
üzerinde etkileri olduğunun kabul edilmesi ile tedarik zinciri koordinasyonu ortaya

16
çıkmaktadır. Zincirde yer alan işletmeler arasındaki koordinasyon eksikliği,
maliyetlerin artmasına ve müşterilerin taleplerinin karşılanamamasına neden olduğu
belirlenmiştir. Aynı şekilde, zincirdeki toplam karlılığın önündeki engellerin kalkması
iyi sağlanmış bir koordinasyona bağlı olduğu için, tedarik zincirinde koordinasyonun
sağlanmış olması tedarik zincirinin etkinliğinin ve başarısının tek göstergesi olarak
belirlenmiştir.

Tedarik zincirinde yer alan işletmelerin her biri ayrı şekilde kendi karının
maksimizasyonu için çaba sarf etmektedir. Her birim, envanter maliyetlerini en düşük
seviyelere çekme çabasında ve ürün bulunabilirliğini en yüksek seviyelerde tutma
çabasındadır. Aynı zamanda bunu gerçekleştirirken, kaynak kullanımını da dengede
tutmaya çalışmaktadır, bu çabalar tedarik zinciri birim faydasını arttırsa da bütünsel
olarak bakıldığında tedarik zincirinin koordinasyonunu etkileyeceği için toplam
tedarik zinciri faydasını azaltacaktır (İlhan, 2015).

Tedarik zincirinde oluşan yetersiz koordinasyonun sonucunda, Türkçe’ye


kamçı etkisi olarak çevrilen, tedarik zinciri dalgalanmaları oluşmaktadır. İlk kez
Procter & Gamble (P&G)’daki yöneticiler tarafından, çocuk bezi siparişlerinde
karşılaştıkları ve müşteri talep dalgalarıyla açıklanamayan etki ortaya çıkmış ve
“Kamçı Etkisi” adı verilmiştir (L.Lee, Padmanabhan, & Whang, 1997).

Yöneticiler, çocuk bezleri satışlarının perakendeci mağazalarında pek önemli


dalgalanmalar göstermemesine rağmen, Procter & Gamble’in 3M gibi tedarikçilerinde
siparişlerin çok büyük dalgalanmalar gösterdiğini gözlemlemişlerdir. Perakendecinin,
üreticiye olan sipariş dalgalanmaları, talep değişkenliğinin yüksek olduğu süreçlerde
ani talep azalmalarının ya da artışlarının tedarik zincirinde oluşturduğu panik sonucu
ortaya çıkmaktadır (Doğan, 2002).

Tedarik zincirinde müşteri talepleri düştüğünde, perakendeciler ani tepkiler ile


toptancılara geçmiş oldukları siparişlerini iptal edebilmekte, ya da sipariş
geçmeyebilmektedirler. Toptancılar üretimi aniden durduramadıkları için, stok
seviyeleri artmaktadır, bu nedenle hammadde aldıkları yerlerden gönderileri
durdurmalarını talep edebilirler. Bunun sonucunda, tedarik zinciri sisteminde akış
düzeni bozulabilmektedir. Devamında müşteriler taleplerini arttırdıklarında, stokları
azalan perakendeciler müşterinin taleplerine cevap verememekte ve aynı şekilde ani

17
tepkiler ile siparişlerini daha yüksek düzeyde toptancılara geçebilmektedirler. Şekil
4’de müşteride oluşan talep değişikliğinin tedarik zincirindeki diğer bileşenlerde
oluşturduğu kamçı etkisi gösterilmektedir.

Şekil 4: Kamçı Etkisi (İlhan, 2015).


Kamçı etkisinin ana nedenleri kısaca, sipariş ile teslimat arasında geçen sürenin
uzunluğu, tahmin hataları, bilgi paylaşımındaki problemler, uzun temin süreleri, yığın
siparişler, fiyat değişiklikleri, promosyonlar ve ürün karması değişiklikleri olarak
özetlenebilir (İlhan, 2015).

1.5. Bütünleşik Tedarik Zinciri

Tedarik zincirinde bütünleşme; nihai ürünün üretilmesi, dağıtılması ve


desteklenmesinde toplam başarı düzeyini optimize etmek için birlikte çalışan, müşteri
ve tedarikçilerin oluşturduğu birlik olarak tanımlanmaktadır. Bütünleşmeyi
arttırmadaki amaçlardan en önemlisi, zincirin bütününün performansını optimize
etmek için, tedarik zincirinin ihtiyaçları konusunda her katılımcının ilgili kaynaklarını
koordine etmesi ve bunların üzerine odaklanması gerekliliğidir. Bütünleşmedeki temel
amaç, tedarik zincirindeki tüm bileşenlerin daha fazla kar elde etmesi ve oluşabilecek
risklerin azaltılmasıdır (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

18
Artan maliyet rekabeti tedarik zincirinde bütünleşmeyi arttıran faktörlerde ilk
sırada yer almaktadır. Söz konusu maliyetin önüne geçmek için tedarik zincirinde
etkinliğin ve sinerjinin arttırılması hedeflenmektedir. Bir diğer bütünleşmeyi arttıran
faktör ise ürün yaşam sürelerinin daha kısa olmasıdır. Değişen ve gelişen müşteri
taleplerine göre ürün yaşam süreleri kısalmakta ve yeni ürün geliştirme evresinde
şirketler ve tedarikçiler rekabet ortamında ürün geliştirme çevrim süresini azaltmak
zorunda kalmaktadırlar. Geliştirilen yeni ürünün piyasada daha erken tanıtılması,
rakiplere nazaran pazarda hakimiyet kurmaya ve artan satışlar sonucu rekabet
üstünlüğünün sağlanmasına yardımcı olmaktadır (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı,
2013).

Tedarik zincirinde bütünleşme; farklı alt birimlerin koordinasyonunu


sağlamakta, çatışmayı ve yapılan işlerin tekrarını azaltmakta, tedarik zinciri bileşenleri
arasında iş birliği geliştirebilmeyi mümkün kılmaktadır. Bütünleşmenin amacı;
sinerjik ilişkiler ortaya çıkararak, optimum seviyenin altında çalışmaktan kaçınmak ve
bu sinerjiyi değer zincirine yaymaktır (Ünüvar, 2009).

1.6. Tedarik Zincirinde Bilgi Akışı

Doğru bilginin, tedarik zincirinin tasarımı ve yönetim şeklinin gelişmesine büyük


yarar sağladığı bilinmektir. Doğru bilgi akışı tedarik zinciri içerisindeki değişkenliği
azaltmaya yardımcı olduğu bilinmektedir. Tedarikçilerin daha verimli tahminler
yaparak, satış ve pazarlama değişikliklerini daha iyi hesaplamalarında bilgi akışı etkin
rol oynamaktadır. Tedarik zinciri bileşenleri arasında imalattan lojistik stratejilerine
kadar koordinasyonun sağlanmasında bilgi akışı etkilidir. Bu nedenle üretimden nihai
tüketiciye kadar olan süreçteki doğru bilgi akışı, teslim sürelerinin kısalmasını
sağlamaktadır (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

Tedarik zinciri içindeki firmalar arasında koordinasyon ve bilgi paylaşımı


sayesinde talepteki belirsizlikler azalır, böylece zincirdeki firmaların stoklara fazla
yatırım yapması gerekmemektedir. Bilgi akışının tedarik zinciri bileşenleri arasında
iyi yapılması, şirketlerin planlama yapmasında kolaylığa ve maliyetlerde azalmasına
yardımcı olmaktadır (Özdemir A. İ., 2004).

19
Tedarik zincirinde şirketler, hem zincirini iyi yönetebilmek için hem de tedarik
zinciri içerisindeki kendi pozisyonlarını daha iyi yönetebilmek için gerekli olan
verileri diğer tedarik zinciri bileşenleri ile paylaşmaktadır. Teknolojinin etkin
kullanımı, bir şirketin başarısı için kilit bir özellik olarak ele alınmaktadır (Timur,
Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

Kesintilere uğramanın yoğun olabileceği, birçok bileşenden oluşan ve dinamik


bir yapı olan tedarik zinciri bütününde, proaktif bilgi toplama ve bilgi iletimi son
derece büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle tedarik zincirinde bilgi akışının hem daha
hızlı hem de doğru şekilde yapılabilmesi için şirketlerin çeşitli yeni teknolojilere
başvurdukları gözlemlenmektedir.

1.7. Tedarik Zincirinde Entegrasyon ve Dijitalleşme

Gelişen teknoloji ile beraber tedarik zinciri yönetimi uygulamalarında da dijitalleşme


yansıtılmaktadır. Tedarik zinciri yönetimi temel olarak toplam sistem maliyetlerini
azaltmayı amaçlamaktadır. Tedarik zinciri yönetiminin şirketler tarafından doğru
stratejilerle gerçekleştirilmesi, maliyetlerin düşürülmesine yol açmaktadır.

Tedarik zinciri yönetimi ile istenilen rekabet avantajına ulaşmak ancak iyi
tasarlanmış bir bilgi yönetimi yapısı ile elde edilebilir. Bilgi yönetimi kaçınılmaz bir
başarı faktörü haline gelmiştir, çünkü yüksek kaliteli mal ve hizmet alımı, kurumların
çeşitli düzeylerde karar alma süreçlerinin sağlıklı işleyişine bağlıdır ve bilgi, karar
verme sürecinde en önemli unsurdur.

Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler şirketlerin tedarik zinciri yeteneklerine de


yansımaktadır. Geleneksel iş yapma yöntemlerinin optimizasyonu yeni fırsatlar
yaratmaktadır. Başarılı tedarik zinciri yönetimi, değişikliği yönetme ve değişikliklere
hızlı bir şekilde uyum sağlama becerisini gerektirmektedir.

Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte, tedarik zinciri performansını arttırmak için
bilgi teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılmaktadır ve dijital dönüşüm hızlanmıştır.
Birçok tedarik zinciri organizasyonu henüz dijitalleşmeyi tamamen
uygulamamaktadır. Bu nedenle tedarik zinciri planlamasında ileri teknolojilerden
yararlanmaya başlayan şirketler, erken rekabet avantajı elde edebilmektedirler.

20
Eş zamanlı planlama kabiliyetini mümkün kılan ileri teknolojilerin ilki yapay
zekadır. Yapay zeka, dijital tedarik ağlarındaki karar alma süreçlerini büyük ölçüde
otomatikleştirirken, tedarik zinciri takip sistemlerinin, taktiksel planlamada ve
yürütmede karşı karşıya kalınabilecek karışıklıkların ortadan kalkmasına yardımcı
olmaktadır. Araştırma şirketi IDC’nin tahminlerine göre, 2020 yılında gelişmiş tedarik
zincirlerinin %50’si yapay zeka ve ileri analitik tekniklerini, planlamada
kullanacaklardır (Saçıkara & Özdemir, 2019).

1.7.1. Elektronik Veri Değişimi (EDI)

Elektronik veri değişimi (EDI: Eletronic Data Interchange); iş süreçlerine ait


belgelerin oluşturulan standart formatlar aracılığı ile bilgisayarlar arası veri transferini
ifade etmektedir. Şirketler arasındaki bilginin; elektronik posta, kurye, fax vb.
geleneksel yöntemler yerine elektronik ortamda paylaşılmasını tanımlamaktadır
(Chase & Aquilano, 1998).

Elektronik veri değişimi; bilgiye kolay erişimin ve daha iyi müşteri


hizmetlerinin sağlanmasına, kağıt kullanımına dayalı belge sayısının azaltılmasına ve
daha iyi bir iletişim kurulmasından kaynaklı verimliliğin artmasına olanak
sağlamaktadır. Şirketler ve müşteriler için gerekli olan belgelerin varacakları yere
ulaşma sürelerinin ve buna bağlı olarak da sipariş sürelerinin daha da kısalmasında
elektronik veri değişiminin yararları görülmektedir. Oluşabilecek herhangi bir insan
faktörü kaynaklı hataların da en aza indirgenmesi yine bu sistemle sağlanmaktadır
(Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

EDI, büyük kuruluşlar için avantajların istikrarlı bir biçimde elde edilmesi
amacıyla ticari ortaklar arasında standartlar belirlenmesine imkân tanımaktadır.
EDI'ye uyulması, daha küçük kuruluşlar için büyük bütçelere ve güçlü etkilere sahip
daha büyük firmalarla daha iyi bütünleşme olanağı sunmaktadır (IBM , 2018).

1.7.2. Internet

İnternet, her alanda olduğu gibi işletmelerin faaliyetlerini de önemli oranda


değiştirmektedir. İnternetin, işletmelerin mevcut veya potansiyel tedarikçileri, aracı

21
işletmeleri ve müşterileri ile olan iletişiminin artmasında önemli bir rolü vardır. Bu
nedenle tedarik zinciri yönetiminde internet tabanlı yenilikler şirketler için önem
taşımaktadır (Barutçu, 2007).

İnternet kullanımının yararları sayesinde tedarikçiler kendi pazarlarında


rekabetçi avantajlar sağlayabilmektedirler. Tedarik zinciri temeline dayanan işletme
rekabeti pek çok pazarda önemli bir gerçeklik haline gelmektedir. Bu yeteneği
geliştirebilmek için, bireysel olarak şirketler ve aynı zamanda tüm tedarik zinciri, yeni
davranışları öğrenmek ve uygun teknolojilerin kullanımı ile bu yeni davranışların
uygulanmasını sağlamak zorundadırlar (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

1.7.3. Radio Frequency Identification (RFID)

Bir diğer ileri teknoloji ise nesnelerin internetidir (IoT). Tedarik zinciri bileşenleri,
nesnelerin interneti ile dijital tedarik ağı üzerindeki varlıkları, sistemleri ve süreçleri
birbirine bağlayarak, gerçek zamanlı tam ağ görünürlüğü kazanabilmektedirler
(Saçıkara & Özdemir, 2019).

Nesnelerin interneti, akıllı giyilebilir cihazlar, akıllı ev, akıllı şehir, akıllı ortam
olarak uygulama türlerine göre gruplandırılarak sınıflandırılmaktadır. Bilgi
alışverişinde nesnelerin internetini kullanmak için, RFID (Radio Frequency
Identification) ve WSAN (Wireless Sensor and Actuator Network) gibi birçok
birbirine bağlı teknolojiyi içeren internet tabanlı bir modeldir. Nesnelerin interneti,
internetin geleceği olarak tanımlanan yeni bir ifade ile çevreyle etkileşime giren,
birbiriyle iletişim kuran ve internet üzerinden kontrol edilen küçük akıllı nesnelerden
oluşmakta ve yeni bir geleceğe yön vermektedir (Oral & Çakır, 2017).

RFID teknolojisi istenen bilginin yüklenebildiği basılı ya da belirli bir şekilde


herhangi bir yere yerleştirilebilen küçük bütünleşik elektrik devrelerinden (RF etiketi)
oluşmaktadır. Bu etiket RF okuyucusu tarafından tarandığında kayıtlı bilgiyi
okuyucuya göndermektedir.

RFID teknolojisi kendisinden beklenen tüm yararları tedarik zinciri açısından


sağlayamamıştır. Bunun nedeni, öncelikle RF etiketlerinin maliyeti düşmesine
rağmen, hala her bir ürünü etiketlemek yüksek maliyetli bir işlemdir. Bir diğer neden

22
ise; RF etiketlerinin verdiği bilgilerinin doğruluk oranları hakkında şüpheler
mevcuttur. Pazarda bulunan ticari etiketlerdeki doğruluk oranı maksimum %80 civarı
olduğu bilinmektedir. Daha pahalı etiketlerde doğruluk oranı yüksektir ancak yine de
doğruluk oranının %100 olup olmadığı tartışılmaktadır. Diğer bir problem ise RF
etiketlerinin tam anlamıyla standartlaştırılamamış olmasıdır. A.B.D’ de kullanılan RF
etiketlerinin frekansı Avrupa ve diğer ülkelerde kullanılanlardan farklıdır, bu da
okuyucuları etkisiz hale getirmektedir (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).

1.7.4. Elektronik Ticaret

Elektronik ticarette işlemler, elektronik veri değişimi, elektronik posta, elektronik fon
transferi (EFT), elektronik ilan tahtası, veritabanı paylaşımı, barkod, faks, otomatik
sesli mesaj, internet, web siteleri vb. aracılığıyla yürütülmektedir. Telefon, faks,
televizyon, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri, Elektronik Veri Değişimi
Sistemi (Electronic Data Interchange/EDI) ve internet elektronik ticaretin
yapılabilmesini sağlayan altı temel araç olarak sayılmaktadır (Chase & Aquilano,
1998).

Şirketler, bilginin tedarikçiler ve müşteriler arasında elektronik olarak


hareketini sağlayan süreçleri otomatik bir hale getirebilme yeteneğine sahiptirler. Bu
hem işçilikten hem de zamandan tasarruf edilmesini sağlamaktadır (Timur, Başkol,
Çekerol, & Suvacı, 2013).

Tedarik zincirinde dijitalleşmenin şirketlere avantajları arasında; rekabette olan


şeffaflığın artması, uygulamadaki çabukluktan dolayı maliyetin azalması, pazarda
oluşan şeffaflık ve sağlıklı veri bankası, ilgili dokümanların tüm katılımcı şirketler ile
paylaşılması, tüm katılımcı şirketlere eşit yaklaşılması ve denetim kolaylığı mevcuttur.
Tedarik zincirinde dijitalleşmenin tedarikçilere olan avantajları ise; yeni pazarlara
açılımın kolaylaşması, satış maliyetlerinin azaltılması, şeffaf rekabet ortamı oluşması,
oluşan şeffaflıktan dolayı şirketlerin hareket serbestisinin artması, ilgili tüm verilere
eşit ulaşılması mevcuttur (Günal, 2015). Bir diğer tedarik zincirinde dijitalleşme için
blok zincir teknolojisi kullanılmaktadır, bu teknoloji tezin ikinci bölümünde
incelenmektedir.

23
İKİNCİ BÖLÜM

BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ

2009 da piyasalara sunulan sanal para birimi Bitcoin’den bu yana blok zincir
teknolojisi büyük bir ilgi konusu olmaktadır. Yeni bir teknoloji olmasından kaynaklı
birçok kişi bu sanal paraya karşı şüphe ile yaklaşmaktadır.

Günümüzde yaygın olarak Bitcoin transferinde kullanılan bu teknoloji blok


zincir teknolojisidir ve dağıtık bir kayıt yönetim sistemi olarak tanımlanabilir. Özünde
bir kayıt defteri olan blok zincir teknolojisi, zincir içerisindeki her bir halkanın
madenci olarak adlandırıldığı, bir sonraki madenciye doğru ve dağıtık bilgi akışının
sağlanabildiği dijital bir ortamdır. Bu ortamda girilen kayıtlar değiştirilemez ve
silinemez olmaktadır. Bu da doğru bilginin her bir madenci tarafından ulaşılabilmesini
sağlamaktadır (Aydın, 2019). Blok zincir, finansal işlemler yapmak için merkez
bankası gibi merkezi bir otorite yerine, eşler arası ağ kullanılmasını sağlamaktadır
(Meng, Tischhauser, Wang, Wang, & Han, 2018).

Bu nedenle blok zincir teknolojisine, başta finans şirketleri olmak üzere,


perakende sektörü, kamu kuruluşları, sigorta şirketleri gibi birçok alanda faaliyet
gösteren önde gelen kuruluşlar büyük bir ilgi göstermektirler ve bu konu üzerine
uygulama geliştirme çabaları içine girmektedirler (Avunduk & Aşan, 2018).

Bu bölümde öncelikle blok zincir teknolojisinin tarihi literatür araştırması ile


ele alınacaktır. Devamında blok zincir teknolojisinin temel özellikleri ve çalışma
mekanizması, uygulama alanları ve faydaları gibi konular ele alınarak tedarik zinciri
yönetimine yönelik olanlar derlenerek sunulmuştur.

2.1. Blok Zincir Teknolojisinin Tarihi

Blok zincir teknolojisinin arkasındaki fikir, 1991 yılında bilim adamları Stuart News
ve W. Scott Stornetta tarafından dijital belgelerin zaman içinde geriye dönük olarak
değiştirilemeyeceği bir hesaplama çözümü olarak tanımlanmaktadır. Sistem,
depolama ve zaman damgalı belgeler için güvenli bir şifreli blok zinciri

24
kullanmaktadır ve 1992'de Merkle ağaçlarının dâhil edilmesiyle, birkaç blok tek bir
blokta toplanarak sistemi daha verimli hale getirmektedir. Ancak, bu teknoloji
kullanılmamıştır ve patent, 2004'te Bitcoin piyasaya sürülmeden dört yıl önce sona
ermiştir.

2008'in sonlarında, Bitcoin adı verilen merkezi olmayan eşler arası elektronik
para sistemini tanıtan teknik inceleme, bir kişi veya grup tarafından Satoshi Nakamoto
adı kullanılarak bir kriptografi posta listesine gönderilmiştir. Daha sonra, nakitle ilgili
ilk uygulamalarda kripto para biriminin konuşlandırılması 2011-2012'de
gerçekleşmiştir. Daha sonra 2012-2013 yılları arasında blok zincir teknolojisi döviz
transferi ve dijital ödeme sistemleri olarak ele alınmıştır. Nakit işlemlerin yanı sıra,
finansal piyasalar da,2014 yılına kadar blok zincir kullanan uygulamalar arasında yer
almaktadır. Son olarak blok zincir teknolojisi günümüzde, akıllı sözleşmelerin
değerlendirilmesi ve izin verilen blok zincir ağı çözümlerinin oluşturulmasıyla,
sektörler arasında pazar değerlendirmesi geliştirilmekte ve araştırılmaktadır (Heutger,
2018).

Blok zincir teknolojisi Nakamoto’nun bu araştırmasından sonra birçok bilim


insanı tarafından geliştirilmiştir. Bitcoin sistemin bir ürünü olup; bu sistem aslında üst
üste yerleştirilmiş blokların, ilk bloğu temel alıp dikey bir yığın olarak
görselleştirilmesi olarak da betimlenebilmektedir (Antonopoulos, 2014).

Blok zincir teknolojisi, herhangi bir merkeze bağlı olmadan dağıtık bir şekilde
yürütülmektedir. Bu sistemdeki amaç, güvenli bir şekilde zincirlenmiş bloklar
arasındaki bilgi akışının sağlanmasıyla beraber yeni katılımcılar ile bu bilginin
paylaşılması ve bilgilerin değiştirilmemesi temelini esas almaktadır. Bu şekilde arada
herhangi bir aracı kullanmadan, işlemler kullanıcılar tarafından daha hızlı
gerçekleştirmektir (Vara, Prieto, Prieta, & Corchado, 2018).

Literatürdeki başka kaynaklar da göstermektedir ki; blok zinciri, bilgi ve


işlemlerin zaman damgalı olarak işlendiği, bloklarda saklandığı ve zincirlerde
birbirine bağlandığı, eşler arası bir ağ üzerinden dağıtılarak kullanılan, merkezi
olmayan bir veri tabanıdır. Yeni bir işlem oluşturulduktan ve “blok” olarak
eklendikten sonra, bir şifreleme karması tarafından güvence altına alınmadan ve ağın
merkezi olmayan düğümlerinde depolanmadan önce, ağın çoğunluğu tarafından

25
doğrulanmalı ve onaylanmalıdır. Daha sonra, her blok bir önceki bloğun karmasına
sahiptir, bu yüzden bloklar bu karmalar ile bağlanmaktadır. Oluşan zincirde,
doğrulama nedeniyle bilgiler artık değiştirilememektedir ve önceki işlemlerin
değiştirilemez oluşu geçmişi temsil etmektedir. Aynı zamanda bir blok zincirde,
bulunan iki blok arasına yeni bir blok yerleştirilememektedir (Block & Marcussen,
2019). Bu da sıralı bilgi akışının devamlılığına yardımcı olmaktadır.

Yapılan tanımlar ayrıntılarda da olsa farklılıklar göstermektedir. Genel bir


tanım olarak Tian; "Blok zincirinin özünün, merkezi olmayan ve güvenilir yöntemlerle
topluca tutulan güvenilir bir veritabanının teknik bir planı" olduğunu belirtmektedir
(Tian, 2016).

2.2. Blok Zincir Teknolojisinin İşleyişi

Blok zincir teknolojisini 5 adımda inceleyebiliriz. İki taraf arasında bir işlem
gerçekleşmek üzere olunduğunda öncelikle kayıt defterinde bir teklif hazırlanmaktadır
(1.Adım). Bu teklif önerilen işlem tarihini, saatini, gönderen bilgilerini, alıcı
bilgilerini, varlık türü ve miktarı gibi temel bilgileri içermektedir. Önerilen işlem,
kaydın bütünlüğünü ve orijinalliğini sağlayan benzersiz bir şifreleme imzası ile
sağlanmaktadır (2. Adım), daha sonra işleme alma ve kimlik doğrulama için dağıtık
vaziyetteki ağ bilgisayarlarına yayın yapılmaktadır (3. Adım). Bu bilgisayarlar işlemi
işlemekte ve doğrulamaktadır (4. Adım) ve kimlik doğrulaması yapıldıktan sonra,
işlem iki taraf arasındaki varlık transferini tamamlayan dijital deftere eklenmektedir
(5. Adım).

Her yeni işlem, daha önce kaydedilen işlemlerle bağlantılıdır ve bu da blok


zincirinde yapılan tüm işlemlerin eksiksiz, geri dönüşü olmayan ve doğrulanabilir bir
geçmişi olmasını sağlamaktadır (Morkunas, Paschen, & Boon, 2018).

26
Blok Zincirinin temel çalışma mantığı Şekil 5. de verilmiştir;

Şekil 5: Blok Zincir Çalışma Mantığı (Avunduk & Aşan, 2018).

Her bir blok içerisinde blok başlık özeti, blok sırası, bağlı bulunulan ve bir
öncesinde yer alan bloğa ait başlığın özeti, bloğun oluştuğu zamana dair zaman pulu,
zorluk değeri, rastgele değeri ve transfer işlemlerine ait değerler bulunmaktadır.

Tüm yapılan işlemler ağda bulunan diğer paydaşlar tarafından takip


edilebilmektedir. Yapılan işlemlerin geçerliliği diğer paydaşlar tarafından
onaylandıktan sonra işlemler bir araya getirilirler ve böylece yeni bloklar oluşturulur.
İşlem gören blok bir önceki geçerliliği onaylanmış blokla ilişkilendirildikten sonra,
ağdaki tüm paydaşlar bu yeni bloğu yerel veri tabanlarına ekleyerek senkronize
olmaktadır (Bakan & Şekkeli, 2019).

27
2.3. Blok Zincir Veri Akışı

Blok zincir teknolojisi dağıtık veri tabanı yapısındadır (Apte & Petrovsky, 2016)
(Tian, 2016) (Avunduk & Aşan, 2018)fakat öncelikle mevcut veri tabanı yapıları
incelenmiştir. Daha önce yapılan çalışmalar göstermektedir ki günümüzde merkezi,
merkezi olmayan ve dağıtık olarak adlandırılan üç ayrı veri tabanı çeşidi mevcuttur
(Erözel Durbilmez, 2018).

Merkezi Veri Tabanı (Centralized Database); tüm verilerin tek bir mantıksal
merkezde toplandığı veri tabanıdır. Bu sayede veri iletişimi yöntemleri ile bilgisayarlar
arasında fiziksel olarak yaygınlaşmaktadır. Fakat verilerin tek bir merkezde olması
siber güvenlik açısından oldukça riskli olmaktadır.

Merkezi Olmayan Veri Tabanı (Decentralized Database);verilerin belirli bir


sınıflandırmaya göre farklı veri tabanlarına ayrılarak depolandığı veri tabanıdır.
Verilere ulaşmak için çeşitli yönlendirmeler kullanılmaktadır ve bu nedenle merkezi
veritabanına kıyasla hem daha güvenli hem de daha az iş yükü getiren bir tür
olmaktadır.

Dağıtık Veri Tabanı (Distributed Database); verilerin parçalara ayrılarak farklı


sunucularda barındırıldığı veri tabanıdır. Aynı anda daha fazla veri işlenebildiği ve
istekleri daha hızlı karşıladığı için dağıtık yapılar en verimli veri tabanı çeşidi
olmaktadır. Güvenlik açısından dağıtık yapılar diğer türlere göre bir adım öndedir
çünkü verilerin tamamının ele geçirilmesi için tüm sunucuların art niyetli kişilerin
eline geçmesi gerekmektedir.

Merkezi bir sisteme bağlı olmayan blok zincir ağında, madenciler sistemin
bağlı olduğu kurallar çerçevesinde eşit şartlarda varlığını sürdürmeye ve veri
paylaşımı yapmaya devam edebilmektedir. Bu zincirde herhangi bir madencinin
girmiş olduğu hatalı veya eksik veri bütün ağı etkilemez. Çoğunluk eğer ağın kural
yapısına göre hareket ederse sistem bozulmadan devam etmektedir.

28
Şekil 6: Sistemler ve Ağ Bağlantıları (Akleylek & Seyhan, 2018)

Blok zinciri altyapısı açık kaynak kodludur ve herhangi bir merkezi sistem
tarafından yönetilmemektedir. Sistemde güvenilir bir aracı yoktur ve işlem onay
mekanizması dağıtıktır. Blok zinciri ağı üzerinde yer alan bilgisayarlar birer düğüm
(node) olarak adlandırılmakta ve birbirleri ile uçtan uca bağlı olmaktadırlar. Ağda yer
alan düğümlerin hiçbiri güvenilir olmak zorunda değildir ve birbirlerine herhangi bir
üstünlükleri yoktur (Kırbaş, 2018).

2.4. Blok Zincirinin Teknolojisinin Temel Özellikleri

Blok zinciri teknolojisinin en önemli özellikleri; şeffaf ve izlenebilir bir yapısı olması,
merkezi otoriteye bağlı olmayan uçtan uca yapısı olması, güvenli yapısı ile sıralı bilgi
akışı sağlıyor olmasıdır. Değişmez işlemler zinciri olan blok zincir teknolojisi,
kriptografik olarak imzalanır ve verilerin inkar edilmemesini sağlamaktadır (Sultan,
Ruhi, & Lakhani, 2018).

Ağda bulunan bütün katılımcılar, veri bütünlüğü ve açık erişim sayesinde şeffaf
bir şekilde zincirdeki bilgilere erişebilmekte ve blok zincirini işleme yeteneğine eşit
oranda sahip olmaktadır. Blok zincir ağı üzerinde bulunan düğümler arasında
etkileşim, zincirin güvenilir olmasını sağlamaktadır. Merkezi otoritenin aksine,
üçüncü herhangi bir tarafa ihtiyaç duyulmadan, ağ üzerindeki kişilerin ortak görüşleri
alınarak, blok zincirin tamamına güvenilmekte ve işlemler yapılmaktadır (Akleylek &
Seyhan, 2018).

29
2.4.1. Şeffaf ve İzlenebilir Yapı

Eğer kurulan bu zincir kısıtlanmamış ise, içerisindeki bütün verilere herkes


ulaşabilmektedir. İsteyen herkes dilediği zaman sisteme giriş yapabilmekte ve işlem
yapabilmektedir. Tabi her blok zincir teknolojisi herkese açık bir veri tabanı
sağlamamaktadır. Kurulan zincir altyapısına göre sadece yetkili kişiler giriş
yapabilmekte ve yine sadece yetkililer tarafından madencilik yapılabilmektedir. Bu da
blok zincir teknolojisinin şeffaf yapısını desteklemektedir.

Karakteristik olarak şeffaflık, blok zincir yeniliğinin ana avantajlarından biri


olarak yorumlanabilmektedir (Apte & Petrovsky, 2016). Blok zincir içerisindeki
verilerin bütün madencilerde ve talep eden kişilerde kopyasının bulunabilmesi, bu
zincirin şeffaf olmasını sağlamaktadır. Bu şeffaflık, bloğun tüm işlemlerin bir
kopyasına sahip olduğu ve değiştirilemeyeceği teknik gerçeğiyle elde edilmektedir
(Salah & Khan, 2018).

Eğer bilgilerin herkesin eline geçilmesi istenmiyorsa, zincir şifrelenebilir ve


kısıtlı kişilerce erişim sağlatılabilir. Örneğin; yiyecek sektöründe, bir gıdanın, bütün
tedarik zinciri kısmındaki yolculuğunu paydaşların görebilmesi, hem kaliteyi, hem
sürdürülebilirliği, hem de lezzet profilini arttırabilen özelliğe sahiptir (Juan F. Galvez,
2018).

Başka bir çalışmada; blok zincir teknolojisi kullanan işletmenin, zincirin şeffaf
yapısından kaynaklı piyasalardaki ürünlerin girdi ve çıktı oranlarına göre karşılaştırma
yapılabilmesinin mümkün kılındığından bahsedilmektedir. Bu, kendi ürünlerini ve
süreçlerini piyasadan muhtemelen revize etmek için bir analiz olarak
kullanabileceğinden bahsedilmektedir (Zhu & Kouhizadeh, 2019).

Blok zincir teknolojisinin en önemli özelliklerinden biri kaydedilen bilgilerin


değiştirilememe özelliğidir. Eğer herhangi bir madenci veri silmek veya değiştirmek
isterse zincirin bütünlüğünü bozmuş olacaktır. Bilgilerin bütünlüğü, bilgilerin izinsiz
değişikliklerden korunmasını, yani alınan verilerin doğru olmasını sağlamaktadır.
Bilginin bütünlüğü kamuoyunun doğrulanabilirliğiyle yakından bağlantılıdır. Bir
sistem genel doğrulanabilirlik sağlıyorsa, herkes verilerin bütünlüğünü doğrulayabilir;

30
aksi takdirde bütünlük ancak merkezi sistemden ödün verilmemişse sağlanabilir (Wüst
& Zurich, 2018).

Yukarıda bahsedilen şeffaflığın artması, daha kolay izlenebilirlik


sağlamaktadır. Bilgi ve menşei daha kolay erişilebilir hale getirerek ve böylece ürün
güvenliğini ve kalitesini artırarak ürün izlenebilirliğini kolaylaştırmalıdır.
İzlenebilirlik fonksiyonunun çeşitli amaçlar üzerinde olumlu bir etkisi vardır. Örneğin,
hammaddelerin kökeni, ilgili tüm taraflar için nihai ürün veya hizmete kadar takip
edilebildiği ve bu nedenle ürünlerin kalitesi doğrulanabildiği için şirket hedeflerine
ulaşılmasını sağlar (Lu & Xu, 2017).

Ayrıca, tedarik zincirinde şeffaflık ve izlenebilirlik arasındaki ilişki basit ve


doğrusal olarak tanımlanamaz çünkü daha fazla şeffaflık daha iyi izlenebilirliğe yol
açmaktadır (Block & Marcussen, 2019).

2.4.2. Uçtan Uca Yapı (Peer to Peer)

Tasarım gereği, blok zincir teknolojisi, bir dizi düğüm boyunca işlemlerin
kaydedilmesini sağlayan merkezi olmayan ve dağıtılmış bir defterdir. Güvenilir bir
üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan eşler arası bir ağda uygulanabilir (Meng, Tischhauser,
Wang, Wang, & Han, 2018).

Taraflar arasında iletişim kurulması için herhangi bir merkezi yapı kullanılması
yerine, bireysel düğümler bilgileri eşler arası bir ağda birbirlerine doğrudan
iletebilmekte ve depolanmaktadır (Nakamoto, 2008) (Yli-Huumo, Ko, Choi, Park, &
Smolander, 2016) (Avunduk & Aşan, 2018).

Bu teknolojideki fikir birliği nedeni ile herhangi bir merkezi otoriteye ihtiyaç
duyulmamaktadır. Bunun nedeni, ağdaki bilgisayarların bir sunucuya bağlı
olmamasıdır. Bunun yerine her bilgisayarda ağdaki diğer bilgisayarların adresleri
bulunmaktadır. Ağda hizmet almak isteyen bir bilgisayar elindeki listedeki
bilgisayarları dolaşır ve istediği hizmeti bularak işini tamamlamaktadır. Yeni bir işlem
oluşturulduktan ve “blok” olarak eklendiğinde, bir şifreleme karması tarafından
güvence altına alınmadan ve ağın merkezi olmayan düğümlerinde depolanmadan
önce, ağın çoğunluğu tarafından doğrulanmalı ve onaylanmalıdır.

31
Şekil 7’de,tek sunucu tabanlı ağlar ile eşten eşe tanımlı ağların eş uçları
arasındaki bağlantılar gösterilmektedir. Sunucu tabanlı ağlarda her bir eşin doğrudan
sunucuya bağlı olduğu, eşler arası tanımlı ağlarda ise, her bir eş kendisi dışında kalan
tüm eşlerle bağlı olduğu görünmektedir.

Şekil 7: Sunucu Tabanlı Ağ ile Eşler Arası Ağ Karşılaştırması (Erözel


Durbilmez, 2018).

2.4.3. Güvenli Yapı

Bilgileri güvenli bir şekilde takip etme ve doğrulama bir blok zincirin en önemli
avantajlarından biridir. Tüm işlemler zaman damgalıdır, yani bir ödeme, sözleşme,
mülkiyet devri vb. ile ilgili ayrıntılar, belirli bir tarih ve saatte tüm ağa açık olarak
iletilmektedir. Bu sayede, farklı tarafların belirli bir işlemi ne zaman ve kimin yaptığını
kontrol etmelerini veya belirli bir zamanda verilerin var olduğunu belgelemelerini
özellikle yararlı kılmaktadır (Pólvora, 2019).

Ayrıca, güvenlik boyutuna bağlı olarak gizlilik de garanti edilmektedir.


Şifreleme sayesinde eylemler anonim olarak gerçekleştirilir, böylece katılımcılar
kiminle etkileşime girdiklerini bilememektedir.

32
Buna ek olarak, işlemlerde daha fazla güvenlik, şirketlere rekabet avantajı
sağlayabilmekte ve yeni katılımcılar da yenilikten faydalanabilmektedir. Bu sayede
tedarik zinciri içinde avantajlar sağlanabilmektedir.

2.4.4. Sıralı Bilgi Akışlı Yapı

Blok zincir üzerindeki her bir veri sıralı düzende kayıt edilir ve birbirine bağlı
şekildedir. Zincir üzerindeki veri sırası değiştirilemez. Kullanıcı, bir önceki ve hatta
zincir başından itibaren olan verileri sırası ile görebilir. Önceki verilerde herhangi bir
değişiklik yapılması mümkün değildir çünkü her bir veri bir önceki kullanıcının girmiş
olduğu veriye bağlı şekilde işlenir. Sistemin blok zincir olarak adlandırılması bu
nedendendir (Akleylek & Seyhan, 2018).

2.5. Blok Zincir Mutabakatları

Blok zincir teknolojisinde işlemlerin geçerli olabilmesi için bu işlem içerisindeki


bloklar tarafından kabul görmüş olması ve sistemin alt yapısında belirlenmiş belirli
kurallar çerçevesinde sistemin çalışması gerekmektedir. Sistemin bu şekilde çalışması
için bazı mutabakatlar mevcuttur, en çok kullanılan mutabakat mekanizmaları Emeğin
İspatı (Proof of Work), Sahipliğin İspatı (Proof of Stake) ve Bizans Hata Toleransı
(Byzantine Fault Tolerance) yaklaşımlarıdır (Özyüksel & Ekinci, 2020).

2.5.1. Emeğin İspatı (PoW)

Kullanıcıların sisteme blok ekleyebilmeleri için, emeğin ispatı mekanizması ile gerekli
olan algoritmayı çözmeleri gerekmektedir. Bloğu zincire ekleme hakkı, yalnızca
algoritmayı çözen kullanıcıya aittir. Mevcut algoritmada önem verilmesi gereken
unsurlar işlem gücü ve madenci sayısıdır. Çünkü işlem gücü ve madenci sayısının
artması, algoritmanın teorik olarak daha güvenli hale gelmesini sağlamaktadır. Mevcut
zincir sistemine blok ekleme işleminin her kullanıcı tarafından yapılmasını
engellemek, bu sistemin temel amacıdır (Avunduk & Aşan, 2018).

33
2.5.2. Sahipliğin İspatı (PoS)

Blok zincir platformlarında mevcut durumda blok üretme ve doğrulama


mekanizmasında en çok tercih edilen emeğin ispatı olmasına rağmen, blok üretim
sürelerinin uzaması, enerji tüketiminin yüksek olması ve özel donanıma ihtiyaç
duyulabilmesi nedenlerinden dolayı alternatif mekanizmalar üretilmiştir. Bu sebeple
ortaya çıkan sahipliğin ispatı mekanizmasında, yeni blokların onaylanması, blok
üreten eşin ilgili blok zinciri ağında sahip olduğu pay oranına bağlıdır. Bir kişi mevcut
blok zincir sisteminde ne kadar çok paya sahipse, blok onaylayıcı olarak seçilme şansı
o kadar yüksektir. Fakat bu durum, yüksek pay sahibinin sürekli olarak daha fazla blok
üretmesine ve her ürettiği blok sonrasında sistemdeki pay oranlarının da giderek
artmasına neden olmaktadır. Mevcut bu probleme çözüm olarak, akış içerisindeki
hesaplamalarda kullanılmak üzere yaş (age) kavramı geliştirilmiştir. Bu sayede,
herhangi bir blok üretimi için kullanılan pay kapsamındaki kripto paraların yaş
değerleri sıfırlanır ve ancak belirli bir süre sonra tekrar yaş değeri kazanmaya
başlamaktadır (Ünsal & Kocaoğlu, 2018).

Diğer bir popüler blok zincir platformu olan Ethereum, emek ispati yerine
sahipliğin ispatı yöntemine geçmeyi planlamaktadır. Bu sayede blok üretimi ve
doğrulanma süreçlerinin hızlanması ve enerji ihtiyacının azalması hedeflenmektedir
(Ünsal & Kocaoğlu, 2018).

2.5.3. Bizans Hata Toleransı (BHT)

Diğer blok zincir mutabakat yöntemlerinde olduğu gibi Bizans Hata Toleransı’nda da
amaç, merkezi bir otorite olmaksızın ağdaki herkesin ortak bir uzlaşıya varması, kötü
niyetli katılımcılara karşı doğru uzlaşının sağlanabilmesi ve hata durumlarında
sistemin kendi kendini tolere edebilmesidir. Bu model, Bizans savaş stratejisini
anlatan Bizans federalleri hikâyesinin çözüm temeline dayanmaktadır (Kardaş, 2018).

Sistemde yer alana her bir cihaz, sisteme yeni bir veri girişi olduğunda bu verinin
doğru olup olmadığını kontrol etmekte ve onaylanması durumunda bu işlemi
imzalayarak zincir ile paylaşmaktadır. Eğer bu işlem ağda yer alan cihazların
çoğunluğu tarafından onaylanırsa geçerlilik kazanmaktadır. Yüzde 51 oranında

34
geçerlilik onayı alması, işlemin gerçekleşmesi için yeterlidir. Emeğin ispatı ve
sahipliğin ispatı mutabakatlarından farklı olarak Bizans hata toleransında, kaynak
sahibi, sahip olduğu pay ve donanım unsurlarına bakılmaksızın akış içerisinde
soyutlandırılmıştır ve bu sayede en küçük katılımcı bile dahil olduğu ağın yapısında
söz sahibi olmaktadır (Erözel Durbilmez, 2018).

2.6. Blok Zincir Ağ Çeşitleri

Blok zincir erişim durumlarına göre; açık blok zincir, yarı özel blok zincir ve özel blok
zincir olmak üzere üçe ayrılmaktadır.

2.6.1. Açık (Public) Blok Zincir

Bu sistem izin gerektirmeyen (Double Permissionless) olarak da bilinen, ağa


katılanların tüm bilgilere erişim hakkına sahip olduğu ve tüm katılımcıların yeni blok
oluşturabildiği bir sistemdir. Açık blok zincir sistemi, açık kaynak kodlarına sahip
olduğu için herkes herhangi seviyede ağa katılabilmektedir. Ağa katılan herkes,
kaydedilmek istenen işlemler hakkında ve oluşturulan blokların geçerliliği için onay
merciidir. Kayıtların tutulduğu deftere (ledger) ağ üzerindeki tüm katılımcıların erişim
hakkı mevcuttur, bu nedenle defterin kullanıcı sayısı kadar özdeş kopyası
bulunmaktadır. Verilerin kopyasının daha fazla cihazda tutulması, onun
değiştirilmesini engelleyen faktörlerdendir. Talep etmeleri durumunda ağdaki
katılımcılar profillerini anonim şekilde kullanarak gerçek kimliklerini
gizleyebilmektedir (Erözel Durbilmez, 2018).

Blok zincir teknolojisinin en önemli örneği olan Bitcoin ile Ethereum açık blok
zincir ağına sahiptir. Bitcoin veRipple, dijital para birimleridir. Ethereum ise akıllı
sözleşmeler yapılmasına imkân veren bir ödeme yöntemidir (Blockchain ve Bitcoin,
Ethereum Ripple Farkı, 2018).

Açık blok zincir ağında işlemlerin herkes tarafından görülebilmesinden


kaynaklı güvenilirliği konusunda şüpheler mevcuttur, fakat tam aksine şifrelenmiş
durumda bir ağ yapısı olduğu için kişisel verilere erişim kolayca sağlanamamaktadır.

35
Sonuç itibariyle açık blok zincir sisteminde ağa katılım ve ağdaki bilgilerinin tümüne
erişim serbesttir.

Konsorsiyum (Consortium) Blok Zinciri sisteminde ise açık blok zincir


sistemindeki gibi ağa katılım serbesttir fakat katılımcıların verilere erişim
sağlayabilmeleri ve mutabakat sürecine katılabilmelerinin izne tabi olması
gerekmektedir (Özyüksel & Ekinci, 2020). Örneğin, 10 şirket arasında her birinin blok
zincir ağına bağlı olduğu bir konsorsiyum blok zinciri oluşturulabilmektedir. Eğer 2
numaralı şirket, faturalarına sadece 3, 4 ve 5 numaralı şirketlerin erişebilmesini
istiyorsa, paylaşılan verileri okuma izinlerinin sadece bu şirketlere verilmesine karar
verilebilir. Konsorsiyum tarafından izin verilen blok zincirler, uluslararası ticaret
alanında yaygın olarak kullanılmaktadır. Fast Track Trade platformu, konsorsiyum
Blok zinciri uygulamasının örneklerindendir. Singapur’da mikro, küçük ve orta ölçekli
işletmeler (MSME) için dijital bir ticaret ağı oluşturmak adına blok zincir teknolojisi
bu platformda kullanılmıştır ve tüm ilgili şirketlere sistem açıktır. Ancak bu sisteme
yalnızca şirketler katılabilmektedir (Ganne, 2018).

2.6.2. Yarı Özel (Semi-Private) Blok Zincir

Yarı özel blok zinciri ağında (permissioned) katılımcılar sisteme dahil olabilmek için
bazı izinlere tabidirler ancak mutabakat sürecine doğrudan katılabilirler. Bu ağ
üzerindeki tüm katılımcılar veri girişi yapabilmekte ve tüm verilere erişim
sağlayabilmektedir. Bu nedenle özel blok zinciri ağından farkı, verilere erişimin ve
yeni veri girişinin izne tabi olmamasıdır. Blok zincir platformlarından Ripple yarı özel
ağ yapısına sahiptir. Ripple’da bankaların dâhil olduğu bir havale sisteminde ağa
katılım sağlamak için izin gereklidir. Bu izni alıp sisteme dâhil olan tüm bankalar
mutabakat sürecine otomatik olarak dâhil olmaktadır (Erözel Durbilmez, 2018)
(Özyüksel & Ekinci, 2020).

2.6.3. Özel (Private) Blok Zinciri

Özel Blok zinciri sistemi, ağa katılım ve verilere erişim bakımından yetkilerin en
sınırlı olduğu blok zinciri ağıdır, bu nedenle diğer blok zincirlerine göre daha küçük

36
yapıdadır. Diğer blok zinciri ağlarının aksine özel blok zinciri ağında ağa katılım,
verilere erişim ve mutabakat sürecine katılım, izne bağlıdır. Verilere erişim sağlaması
istenen kişilerin yetkilendirilmesi ve veriler üzerinde düzenleme yapabilme hakkı
tamamen tek bir otorite kontrolündedir. Aslında blok zincir teknolojisinin ortaya çıkış
fikri olan merkezi yönetimler olmadan mutabakat sağlama düşüncesine tamamen zıt
olan bu ağ tipi, gizliliğin yüksek seviyede tutulması gereken kamu kurumları,
güvenliğin sağlanmasından sorumlu askeri ve polisiye teşkilatlar, uluslararası finans
ve düzenleyici kurumlar tarafından tercih edilmektedir. En yaygın bilinen kapalı blok
zincirleri Hyperledger Fabric, Corda kanallarıdır (Wüst & Zurich, 2018).

IBM tarafından yönetilmekte olan Hyperledger Fabric, yüksek ölçekli blok


zincir uygulamaları geliştirmeyi sağlayan temel bir projedir (Bakan & Şekkeli, 2019).

Şekil 8: Blok Zincir Ağ Tiplerindeki Yetki Kapsamı (Usta & Doğantekin,


2017).

2.7. Akıllı Sözleşmeler (Smart Contracts)

Akıllı sözleşme, bir ticari işlemi yöneten bir anlaşma veya kurallar dizisidir; bu
sözleşmeler blok zincirinde saklanır ve bir işlemin parçası olarak otomatik şekilde
yürütülmektedir (Gupta, 2017).
37
Akıllı sözleşmeler, kısmen veya tamamen kendi kendini yürütme, kendi
kendini uygulama veya her ikisini birden yerine getirebilecek birçok sözleşme
maddesi içerebilmektedir. Amaçları, geleneksel sözleşmelerle ilgili maliyetleri ve
gecikmeleri azaltırken, geleneksel sözleşme hukukundan daha yüksek güvenlik
sağlamaktır.

Başka bir kaynakta akıllı sözleşmeleri şu şekilde tanımlamışlardır; akıllı


sözleşme, iki veya daha fazla katılımcı arasında sözleşme oluşturmak için blok zincir
teknolojisini kullanan bir çözümdür (Yli-Huumo, Ko, Choi, Park, & Smolander,
2016).

Önceki çalışmalar göstermektedir ki, merkezi olmayan bir akıllı sözleşme


sisteminin, umut verici bir yaklaşım olabileceği ve daha fazla araştırılmaya ve
geliştirilmeye layık olabileceği savunulmaktadır.

Sözleşme ortakları genellikle birbirlerine tam olarak güvenmediği için, taraflar


güvenilir bir üçüncü tarafa güvenmek istemezlerse, blok zincir teknolojisi bu
uygulama için uygundur, çünkü birden fazla taraf arasındaki güvenilmez protokolleri
basitleştirebilir. Sözleşmenin ayrıntıları gizli kalmalı ve sözleşme sadece sınırlı sayıda
bilinen katılımcıyla ilgiliyse, özel bir blok zincir en uygunu olmaktadır. Aksi takdirde,
birden fazla anonim taraf arasında akıllı sözleşmeler de kurulabildiğinden, Ethereum
gibi izinsiz bir blok zincir kullanılabilir (Wüst & Zurich, 2018).

Yüklenmiş sözleşmeler, blok zincir ağı üzerinde olan diğer bileşenlerle


etkileşim kurabilirler (sözleşme diğer bileşenlere ya da tam tersi olarak diğer bileşenler
sözleşmeye bilgi içeren mesajlar gönderebilir). Bu etkileşim bir işlemin başlatılması
olabileceği gibi, bir bilginin gönderilmesi/teslim alınması şeklinde olabilir. Sözleşme
hazırlarken belirlenmiş durumlar oluştuğunda, akıllı sözleşmeler otomatik olarak
içerisinde tanımlanmış olan anlaşma koşullarının çalıştırılmasını sağlamaktadır
(Karaçallık, 2019).

2.8. Blok Zincir Sınırlamaları

Uçsuz bucaksın bir teknoloji ağı göz önünde bulundurulduğunda, blok zincir
teknolojisinin bazı teknik zorluklar ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir (Yli-Huumo,

38
Ko, Choi, Park, & Smolander, 2016). Bu zorluklar; iş hacmi, gecikme, boyut ve bant
genişliği, güvenlik, kaynak tüketimi, kullanılabilirlik, sürüm, zor çatallar ve çoklu
zincirler ve mahremiyet olarak ele alınmıştır. Bu sınırlandırmalar genel bakışla blok
zincir teknolojisinin benimsenmesi adına endişe yarattığı şeklinde yorumlanabilir
ancak teknolojinin bu sınırların üstesinden gelebileceği düşünülmektedir (Avunduk &
Aşan, 2018). Ağırlıklı olarak bu sınırlılıklar Bitcoin uygulamasına dayandırılmaktadır.

Uluslararası işletmeler arası para likidite akışını sağlayan elektronik bankacılık


işlemi VISA saniyede 2000 işlem sağlayabilir bir yapıya sahipken, mevcut blok zincir
teknolojisi 1 saniyede 7 işlem yapabilmektedir.

Finans işlemleri anlık tamamlanması gereken işlemler olduğu için, bir Bitcoin
işleminin yeni bir blok oluşturmasının yaklaşık 10 dakika sürmesi, mevcut işlem
sürelerine göre uzun bir zaman olarak nitelendirilebilir.

(Avunduk & Aşan, 2018)’a göre Tüm Bitcoin blok zincirinin boyutu 100 GB’ın
üzerindedir.

Her blok yaklaşık 1 MB boyuttadır ve her 10 dakikada bir blok eklenildiği


düşünülürse, mevcut bant genişliği altyapısı işlem kapasitesinde sınırlama
getirmektedir. Yapısı gereği proof-of-work madenciliği ile veritabanındaki tutarlılığı
sağlamak için her gün büyük miktarlarda enerji harcanmaktadır bu da kaynak
tüketiminin fazlalığını ortaya koymaktadır.

2.9. Blok Zincir Teknolojisinin Uygulama Alanları

Blok zinciri teknolojisi öncelikli olarak kripto para çözümü olan Bitcoin ile ele alınsa
da, bu teknoloji finansal çözümler haricinde farklı uygulama alanlarına da sahiptir
(Usta & Doğantekin, 2017).

2.9.1. Finansal Uygulamalar

İlk akla gelen ve literatür araştırmalarında ilk karşımıza çıkan blok zincir teknoloji
kullanım alanı, finansal piyasalardır. Bitcoin ile başlayarak yüzlerce kripto para
uygulaması ile beraber bu teknoloji popüler hale gelmiştir. Temel amacı; aracı

39
kurumları ve merkezi otoriteyi elimine etmek olan bu teknoloji, paranın dijitalleşme
sürecini hızlandırma kapasitesi, paraya bağlı bankacılık ve finans hizmetlerini genele
yayma ve herkesin erişimine daha çok ulaştırma kapasitesi ile nakitsiz bir yaşama
geçişte büyük önem taşımaktadır (Usta & Doğantekin, 2017). Birçok banka ve finansal
kurumlar, blok zincir teknolojisini ilk önce uluslararası para transferi ve uluslararası
ticaretin finansmanı uygulamalarında, ardından da ödeme işlemleri, para transferleri,
alış/satış platformları, sigorta, takas yönetimi, yetkilendirme, doğrulama, dijital
kimlik yönetimi, doküman yönetimi gibi başka finansal kullanım alanlarında
değerlendirmişlerdir (Bakan & Şekkeli, 2019).

Ek olarak; küresel ödeme sistemi pazarı, 2017 yılında yaklaşık 630 milyar
Dolar büyüklüğüne ulaşmıştır ve ortalama yıllık yüzde 5 büyüme göstermektedir.
Mevcut küresel para transferi yapısı incelendiğinde aradaki finansal aracı kurumlardan
kaynaklı, para transferleri uzun zaman almakta ve yüksek maliyetler ile
gerçekleşmektedir (Usta & Doğantekin, 2017). Örneğin, lojistik firmalarının yurt dışı
acentelerine konşimento teslimi için ödedikleri navlunlarda, zaman ve transfer
maliyeti iki önemli başlıktır. Hem zamandan hem de ekstra maliyetten tasarruf
edilmesi amaçlanan bu gibi durumlarda; akıllı sözleşme tabanlı bir blok zincir
teknolojisi kullanılması ile gerçek zamanlı ödemeler yapılarak daha az katılımcı ile
daha az maliyetli şekilde ilgili kurumlar tarafından kolay kontrol edilebilen bir yapıya
getirilmesi sağlanmaktadır (Usta & Doğantekin, 2017).

2.9.2. Dijital Kimlik Uygulamaları

Hızla gelişen teknoloji ile beraber, insan hayatına adapte olan dijital servisler, fiziksel
dünyadaki kimlik kavramının bir dijital kopyası olmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Mevcut durumda bu ihtiyaca, merkezi bir yapının içerisinde kimlik bilgilerinin
saklanması ve dış servislere kontrollü bir şekilde servis edilmesi şeklinde çözüm
bulunmuştur. Fakat bu çözüm istenilen seviyede gizliliğin sağlandığından şüphe
duyulmasına neden olmaktadır. Örnek vermek gerekirse; bir eğlence merkezinde
kimlik kontrolü yapılacağında, kişi kimliğini gösterdiği takdirde bütün kimlik bilgileri
karşıdaki ile paylaşılmış olacaktır. Halbuki tek kontrol edilmesi gereken parametre bu
örnek için doğum yılıdır. (Usta & Doğantekin, 2017)’e göre blok zincir teknolojisi ve

40
merkezi olmayan bir kimlik kayıt ve doğrulama sistemi kurularak, kimlik sahibinin
onayına bağlı olarak kimlik bilgilerinin tamamı veya sadece belirli bir kısmı
paylaşılabilir. Bu şekilde eğlence merkezine, güvenli ve doğrulanmış olarak sadece
yaş bilgimizi sunabiliriz.

2.9.3. Akıllı Mülkiyet Uygulamaları

Taşınmaz mülkler, arabalar ve diğer değerli maddi varlıklar, bunun yanında şirket
hisseleri, patentler ve markalar gibi maddi olmayan varlıklar akıllı teknoloji ile
bütünleştirilerek kayıt altına alınabilmektedir. Blok zincir teknolojisindeki kayıtların
değiştirilememe özelliği ile beraber, ilgili bilgiye sahip olma izni verilen kişi ya da
kuruluşlara dair bilgiler, sözleşme detayları ile birlikte defterde saklanabilmektedir.
Bu sisteme giriş izni olan kişi ya da kuruluşlar, akıllı anahtar aracılığıyla gerekli
bilgilere kolayca ulaşabilmektedirler. Değerli varlıkların teknoloji çağında akıllı hale
getirilmesi, dolandırıcılık ve şaibeli faaliyetlerin yapılması riskini azaltmakla beraber,
güven ve verimliliği arttırmaktadır (Bakan & Şekkeli, 2019).

2.9.4. Devletsel Uygulamalar

Ticari işletmeler, ticari ve kişisel faaliyetlere bağlı vergi beyanı ve ödemeler için mali
müşavirlerin denetiminde hareket etmek durumdadırlar. Blok zincir teknolojisi ile
beraber sunulan akıllı sözleşmeler sayesinde gerçek zamanlı olarak vergi hesaplaması
yapılabilir ve hatta tahsilatta aynı şekilde gerçekleştirilebilir. Bu tarz çözümler, vergi
toplama süreçlerini hızlandırırken aynı zamanda kayıt dışı ekonominin ortadan
kalkmasına yardımcı olmaktadır (Usta & Doğantekin, 2017).

Dünyanın en gelişmiş ekonomilerinden biri olan Çin Halk Cumhuriyeti’nin


2017 yılının Ekim ayından itibaren uygulamaya koyduğu kamusal blok zincirinin adı
“Gachain”dir. Çin, kamusal blok zincir teknolojisini, vergileme ve elektronik fatura
sistemi ile vergi tahsilâtının hızlandırılması ve vergi kaçakçılığının önlenmesi
amacıyla uygulanmaktadır (Altunbaşak, 2018). Veri sistemindeki bu tarz teknolojik
düzenlemeler, vergi dağılımında daha eşit ve adaletli politikaların uygulanmasını
kolaylaştırmaktadır.

41
Devlet tarafından yapılan seçimlerde de, oyların toplanması ve kayıtların
tutulmasını sağlamak üzere blok zincir teknolojisi çözüm sağlamaktadır. Güvenli bir
oylama sistemi oluşturmak için blok zincir altyapısını geliştirmeye çalışan girişimciler
arasında FollowMyVote adında Virginia merkezli bir şirket mevcuttur. Oylamaların
online olarak güvenli bir şekilde yapılamayacağına dair yaygın bir yanlış anlaşılmanın
mevcut olduğunu belirten şirket CEO’su Adam Ernest, blok zincir teknolojisi ile bu
yanlış algının ortadan kalkacağını savunmaktadır. Bu şirket, kullanılan oyun adayın
dijital cüzdanına yerleştirilmesini ve kullanılan oyun blok zincirine kalıcı olarak
kaydedilmesini sağlayan bir oylama istemi oluşturmuştur (Tatar, 2020).

2.9.5. Diğer Uygulamalar

Bağış toplama, daha şeffaf ve işlem maliyetinin daha düşük olduğu blok zinciri
teknolojisinin kullanıldığı diğer alanlardır. Ayrıca özel anahtarla şifrelenmiş sadece
ilgili kişilerin erişiminin mümkün kılındığı sağlık kayıtlarının tutulması ve sağlık
malzemelerinin yönetimi gibi işlerde de blok zincir teknolojisi uygulanmaktadır.
Başka bir blok zincir uygulaması ise tarımsal alanlarda yetiştirme, ilaçlama ve ambalaj
süreçlerinin izlenmesi ve onaylanmasının amaçlandığı durumlarda karşımıza
çıkmaktadır (Bakan & Şekkeli, 2019).

Blok zincir uygulamalarının tedarik zincirindeki örnekleri ise bu çalışmanın esas


konusu olup bir sonraki bölümde ele alınmaktadır.

42
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

ARAŞTIRMA SORUSU, KAPSAMI VE YÖNTEMİ

Bu bölümde araştırma sorusu belirtilmiş, araştırmanın kapsamı ve hedefleri üzerine


durulmuştur. Devamında araştırmanın kısıtları, yöntemi ele alınmış ve durum
çalışması hakkında bilgi verilmiştir.

3.1. Araştırma Sorusu

RQ: Blok zincir teknolojisi tedarik zinciri problemlerini çözmek için işletmelere ne
gibi faydalar sağlamaktadır?

Tedarik zinciri bileşenleri arasındaki koordinasyonun sağlanması; zincirin


yönetimini kolaylaştırarak, bütün bileşenler için nihai çıktıların doğru alınabilmesini
sağlamaktadır. Bu nedenle bu çalışmada; tedarik zincirinde koordinasyonun
sağlanabilmesi için şirketlerin uyguladıkları blok zincir teknolojisi incelenmiştir.

Blok zincir teknolojisinin özellikleri göz önünde bulundurulduğunda, tedarik


zinciri problemlerinin çözümlerine yardımcı olabileceği düşünülmüş ve ‘Blok zincir
teknolojisi tedarik zinciri problemlerini çözmek için işletmelere ne gibi faydalar
sağlamaktadır?’ araştırma sorusu oluşturulmuştur.

Blok zincir teknolojisinin dağıtık ağ yapısı nedeniyle bütün bilgilerin zincir


üzerindeki katılımcılarla paylaşılması şeffaf ve izlenebilir bir yapı oluşturmaktadır ve
blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin
çözümü için fayda sağlayacağı öngörülmüştür. Bu sayede ürün menşeine ilişkin her
türlü bilgiye daha kolay erişilebileceği ve ürün izlenilebilirliğinin arttırılabileceği
düşünülmüştür.

Bir blok zincirin en önemli avantajlarından biri bilgileri güvenli bir şekilde
takip etme ve doğrulamadır. Bu teknolojide; yeni veri girişi veya blok
oluşturulabilmesi için, ağ üzerindeki bütün katılımcılardan onay alınması
gerekmektedir ve bütün veriler kriptolojik olarak şifrelenmektedir. Bu nedenle; blok

43
zincir teknolojisindeki güvenli yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için
fayda sağlayacağı öngörülmüştür.

Blok zincir teknolojisinde girilmiş olan verinin değiştirilemez oluşu ve


birbirine bağlı şekilde sıralı kayıtlar halinde oluşu, sıralı bilgi akışının oluşmasını
sağlamaktadır. Önceki verilerde herhangi bir değişiklik yapılması mümkün değildir
çünkü her bir veri bir önceki kullanıcının girmiş olduğu veriye bağlı şekilde işlenir.
Bu nedenle; blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı yapısının, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağlayacağı öngörülmüştür.

Blok zincir teknolojisindeki uçtan uca yapı sayesinde, ağ üzerinde eklenecek


herhangi bir yeni bilgi veya yeni blok, ağın çoğunluğu tarafından doğrulanmalı ve
onaylanmalıdır. Bu şekilde merkezi bir otoriteye ihtiyaç duyulmadan, blok zincir
teknolojisinde bilgi akışı sağlanabilmektedir. Bu nedenle; blok zincir teknolojisindeki
uçtan uca yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağlayacağı
öngörülmüştür.

İncelenen vakalar yukarıda bahsedilen faydalar kapsamında


değerlendirilmiştir.

3.2. Araştırmanın Kapsamı ve Hedefleri

Tedarik zincirindeki blok zincir teknolojinin uygulanması ile ilgili, tek bir
şirkete için durum çalışması üzerine inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle, tedarik
zinciri içinde farklı boyutlarda ve rollere sahip şirketler incelenerek, çoklu vaka
çalışması yapılmıştır. Hedef kitlesi olarak tedarik zinciri sistemini uygulayan şirketler
belirlenmiştir, bu nedenle araştırmanın kapsamı, tamamen tedarik zincirinde blok
zincir teknolojisini uygulayan şirketler ile sınırlıdır. Ancak blok zincir teknolojisini
tedarik zincirinde uygulayan bütün şirketlere ulaşmak mümkün olmadığından, burada
yer alan vakalar ile sınırlandırılmıştır.

Araştırmada ikincil materyal olarak şirketlerin raporları, şirket web siteleri


incelenmiş ve şirketlerin teknoloji şirketleri ile yapmış oldukları işbirlikleri sonuçları
kamuoyuna bildirdikleri veriler dikkate alınmıştır. Tedarik zincirinde blok zincir

44
teknolojisini uygulayarak fayda sağlamış vakalar incelenerek, koordinasyon problemi
yaşanan tedarik zinciri süreçlerinde örnek olunması amaçlanmıştır.

3.3. Araştırmanın Kısıtları

Çalışmanın odak noktası blok zincir uygulamasının, tedarik zincirindeki uygulamaları


üzerinedir ve yakın zamanda yayınlanan literatürün yanı sıra mevcut durumdaki bu
teknolojiyi uygulayan şirketler incelenmektedir.

Blok zincir gelişmekte olan bir teknoloji olduğundan, son 2-3 yılda firmalar
tarafından yeni bu teknoloji benimsenmektedir. Dolayısıyla bu alanda yapılan çalışma
sayısı sınırlıdır.

Henüz çok yeni bir teknoloji olması, başlangıç yatırım maliyeti yüksek olan bir
teknoloji olması, henüz tam anlamıyla bu teknolojinin tüm sektörler tarafından
benimsenememiş olması ve bu alanda yapılan çalışmalara erişim zorluğu bu
çalışmanın en önemli kısıtları olarak karşımıza çıkmaktadır.

3.4. Araştırma Yöntemi

İşletme araştırmalarında başlıca iki araştırma yöntemi vardır. Bunlar; kantitatif


araştırma (quantitative research) ve kalitatif araştırma (qualitative research) şeklinde
sınıflandırılmaktadır (Karasar, 2020). Kantitatif araştırma, nicel yöntem, sayısal
yöntem olarak da adlandırılmaktadır ve bu yöntem gözlem ve ölçmeye dayalı,
tekrarlanabilen, objektif araştırma yaklaşımıdır (Yıldırım & Şimşek, 2005).

Kalitatif araştırma ise, istatistiksel veri analizine dayanan kantitatif


araştırmanın aksine, bilgiye tümevarım yöntembilimini kullanarak ulaşılmaya
çalışılmaktadır. Öncelikli olarak örneklem seçiminin ardından, nitel veriler
oluşturulmaktadır (Özdemir M. , 2012). Kalitatif araştırmalarda, genellikle görüşme,
gözlem ve doküman incelemeleri yapılarak veriler toplanmaktadır ve bu araştırma
toplanan verinin, analizini ve yorumlamasını içermektedir (Yıldırım & Şimşek, 2005).

Bu çalışmada kalitatif araştırma yöntemi kullanarak durum çalışması


incelmeleri yapılmış ve araştırma sorularından oluşturulan fayda sonuçları için farklı

45
vakaların aynı durumlarda elde ettikleri sonuçlar incelenerek, durum çalışmalarının
tedarik zincirinde blok zincir uygulamaları ile fayda sağlayıp sağlamadıkları
yorumlanmıştır.

Kantitatif ve kalitatif araştırma yöntemleri arasındaki farklar Tablo1’de


gösterilmiştir. Varsayımlar başlığı altında kantitatif araştırmalarda; gerçekler
nesneldir, asıl olan yöntemdir ve olaylara araştırmacı dışarıdan bakar, nesnel bir tavır
geliştirir. Fakat kalitatif araştırmada; gerçeklik oluşturulur, asıl olan çalışılan
durumdur ve araştırmacı olayları yakından izleyerek katılımcı bir tavır geliştirir.
Kantitatif araştırmanın amacı; genelleme, tahmin ve nedensellik ilişkisini
açıklamayken, kalitatif araştırmanın amacı derinlemesine betimleme, yorumlama ve
aktörlerin bakış açılarını açıklamadır. Kantitatif araştırmada yaklaşımlar kuram ve
denence ile başlarken, kalitatif araştırmadan kuram ve denence ile yaklaşım son bulur.
Araştırmacının rolü; kantitatif araştırmada olay ve olguların dışında, yansız ve nesnel
iken, kalitatif araştırmada olay ve olgulara dahil, öznel bakış açısı olan ve empatikdir.

46
Kantitatif Araştırma Kalitatif Araştırma

Varsayım

Gerçekler nesneldir Gerçeklik oluşturulur

Asıl olan yöntemdir Asıl olan çalışılan durumdur

Değişkenler kesin sınırlarıyla Değişkenler karmaşık ve iç içe geçmiştir,


saptanabilir ve bu değişkenler arasındaki aralarındaki ilişkileri ölçmek zordur
ilişkiler ölçülebilir

Araştırmacı olay ve olgulara dışarıdan Araştırmacı olay ve olguları yakından izler,


bakar, nesnel bir tavır geliştirir katılımcı bir tavır geliştirir

Amaç

Genelleme Derinlemesine betimleme

Tahmin Yorumlama

Nedensellik ilişkisini açıklama Aktörlerin bakış açılarını açıklama

Yaklaşım

Kuram ve denence ile başlar Kuram ve denence ile son bulur

Deney ve kontrol Kendi bütünlüğü içinde doğal

Araştırmacının kendisinin veri toplama aracı


Standart veri araçlarının kullanımı olması

Parçaların analizi Örüntülerin ortaya çıkarılması

Uzlaşma ve norm arayışı Çokluluk ve farklılık arayışı

Verilerin bütününün derinliği ve zenginliği


Verilerin sayısal göstergelere indirilmesi içinde betimlenmesi

Araştırmacı Rolü

Olay ve olguların dışında, yansız ve Olay ve olgulara dahil, öznel bakış açısı olan
nesnel ve empatik
Tablo 1 :Nicel ve Nitel Araştırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması (Yıldırım
& Şimşek, 2005).

47
3.4.1. Çoklu Durum Çalışması

Durum çalışması, sınırlı bir sistemin nasıl işlediği ve çalıştığı hakkında sistematik veri
toplamak adına çoklu veri toplama kullanılarak, o sistemin derinlemesine
incelenmesini içeren metodolojik bir yaklaşımdır (Subaşı & Okumuş, 2017).

Durum çalışması araştırmasında, araştırma soruları ile ilgili vakaları


değerlendirerek, analiz yapılmakta ve değerli sonuçlar elde edilmektedir. Birden çok
vaka ile yapılan vaka çalışması araştırması, sorunları yoğun bir şekilde anlamak ve
arka plandaki gelişmeleri analiz etmek için etkilidir. Aynı araştırmada birden fazla
durum toplama yönteminin kullanılması, farklı örneklemlerden veri toplanması, farklı
zaman ve mekanlardan veri toplanması çeşitleme olarak adlandırılmaktadır (Yıldırım
& Şimşek, 2005).

Araştırmacının seçilen vakalar için metodolojik zemini sürdürmesi önemlidir.


Daha önce araştırmada seçilen ve belirtilen vakalar faydalanıcı nedenlerden dolayı
seçilebilir, ancak diğer taraftan aldatıcı sonuçlara yol açabilme ihtimali mevcuttur.
Vaka seçim sürecinde, büyük örneklemden önemli değişkenler sağlayan vakalar
aracılığıyla verilere ulaşmak amaçlanmaktadır, ancak çok sayıda vaka ile analiz
yapmak mümkün değildir (Yıldırım & Şimşek, 2005).

Durum çalışması yöntemini kullanmanın en büyük dezavantajlarından biri iç


ve dış geçerlikle ilgilidir. Durum çalışması yöntemini kullanarak, araştırmacı
genellikle belirli değişkenler ve olaylar üzerinde kontrole sahip değildir ve bu nedenle
araştırmacı laboratuar deneyinde yapabileceği gibi bunları kontrol edemez.

Analitik sonuçlar bir vakadan türetilir ve alternatif vakalarla ve daha önceki


çalışmalara dayanan teorilerle ilişkilendirilerek hipotezlerin desteklenmesi
amaçlanmaktadır. Bu çalışmanın yaklaşımı, nasıl ve neden sorulara odaklanan
araştırma sorularımızın doğası gereği farklı vaka çalışmalarının analiz edilerek, bir
çerçeve oluşturulması olarak tanımlanabilir.

Bir vaka seçme yöntemi olarak, bu tezde “çoklu vaka seçimi” izlenmektedir.
Bu nedenle, bu çalışmada istatistiksel analiz kullanılmayıp, bağlamsal incelemeye
odaklanılmaktadır.

48
Birden fazla vaka çalışması, farklı vakalardan elde edilen bulgulara dayanan
genel sonuçları bulmak için, birkaç şirketin blok zincir teknolojisi hakkındaki
deneyimlerini analiz etmek için seçilen stratejidir.

3.5. Veri Toplama

Kalitatif araştırmalarda, amaca hizmet eden veri toplama yöntemleri gözlem, görüşme
ve doküman analizi olmaktadır. Bu çalışmada tercih edilen doküman analizi yöntemi,
araştırılması hedeflenen olgu ve olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin
analizini kapsamaktadır (Yıldırım & Şimşek, 2005).

Lojistik sektöründeki operasyonel süreçlerin uzun ve karmaşık olmasından


kaynaklı, bilgi akışının doğru sağlanabilmesi hem şirketler hem müşteriler için çok
önemlidir. Zaman ve maliyet tasarrufu sağlamak amacı ile lojistik şirketler blok zincir
teknolojisini uygulamışlardır. 4.8.11. vakalar tedarik zincirinde blok zincir
teknolojisini uygulayan firmalardır. Devamında, tedarik zincirinde oluşan
olumsuzlukların insan sağlığını etkileyebilme ihtimalinin yüksek olduğu sektörler olan
ilaç ve perakende gıda sektörü ele alınmıştır. Doğru ürünün, doğru şartlarda bir tedarik
zinciri yolculuğu gerçekleştirmiş olduğunu nihai müşteri ile paylaşmayı amaçlayan
şirketler blok zincir teknolojisinden faydalanmışlardır. 1.2.3.7.9. vaka bu nedenle
seçilmiştir. Son olarak tedarik zincirinde oluşabilecek aksaklıklardan kaynaklı,
şirketlere maddi zararların en yüksek seviyede olabileceği, değerli maden üreten
şirketler ve değerli ürün üreticileri arasında blok zincir teknolojisi kullanan şirketler
seçilmiştir. 5.6.10. vakalar bu nedenle seçilmişlerdir. Tablo 2’de görsel olarak seçilen
vakaların sektörel ayrımları belirtilmiştir.

49
Sektörler Vakalar

Lojistik MAERSK, CARGO X, ZIM INTEGRATED SHIPPING,

İlaç MODUM, GSK, FARMATRUST, DHL

Gıda WALMART, PROVENANCE

Lüks Ürünler EVERLEDGER, AURA


Tablo 2: Vakaların Sektörel Ayrımları

3.6. Durum Çalışması Kaynakları

Birden çok vaka ile yapılan vaka çalışması araştırması, sorunları yoğun bir şekilde
anlamak ve arka plandaki gelişmeleri veya nerede olduğunu analiz etmek için etkilidir.
Bu nedenle bu tezde 11 adet vaka üzerinde araştırmalar yapılıp, belirtilen sorunlara
çözüm niteliğinde uygulanan blok zincir teknolojisinin fayda sağlayıp sağlamadığı
yorumlanmıştır. Durum çalışmaları ve kaynaklar Tablo.3’de gösterildiği gibidir.
Toplam 11 adet tedarik zincirinde blok zincir teknolojisini uygulayan global şirket
incelenmiştir ve her bir şirket için birden fazla kaynaktan veri toplanmıştır.

Vakalar Kaynaklar

(Enright, 2016)

(Galvin, 2017)
WALMART
(Marr, 2018)

(Ünlü E. Z., 2018)

MODUM (Petersson & Baur, 2018)

50
(Modum, 2020)

(Modum, Data Integrity For Supply Chain Operations,Powered By


Blockchain Technology, 2017)

(Anzalone, 2020)

GSK (Report, 2018)

(TrustYourSupplier, 2020)

(Godbole, 2019)

(Haswell, Linnet, & Wagner, 2018)

MAERSK (Lal & Johnson, 2018)

(Ünlü E. Z., 2018)

(Moller & Maersk, 2018)

(Everlegder, 2020)

EVERLEDGER (Kemp, 2018)

(Pfannkuche & Teo, 2019)

(Altıntaş, 2019)
AURA
(ConsenSys, 2019)

DHL (Aces & Kleeberger, 2018)

51
(DHL, 2020)

(Utikad, 2018)

(CargoX, 2018)

CARGO X (Petersson & Baur, 2018)

(Twenhöven & Petersen, 2019)

(FarmaTrust, 2019)
FARMA TRUST
(Sharif, 2019)

(Allison, 2016)

PROVENANCE (Provenance, 2020)

(Mitrenga, 2019)

(ZIM Brining Blockchain Technology into Shipping, 2017)

ZIM INTEGRATED
(Wikipedia, 2019)
SHIPPING

(Gardner, 2018)

Tablo 3: Seçilmiş Vakalar ve Kaynaklar

Nitel araştırma verileri için betimsel analiz ve içerik analizi teknikleri


kullanılmaktadır. Betimsel analizde veriler derinlemesine analiz edilmez, içerik
analizinde ise veriler daha yakından incelenir ve verileri açıklayan kavram ve temalara
ulaşılır. Betimsel analiz, içerik analizine göre daha yüzeysel bir tekniktir. Araştırmanın

52
kavramsal yapısının daha önceden ortaya koyulduğu çalışmalarda kullanılır. Betimsel
analize göre elde edilen veriler daha önceden belirlenen şemalara göre yorumlanır. Bu
analiz tekniğinde temel amaç, elde edilen bulguları yorumlayarak ve düzenleyerek
sunmaktır. Bu nedenle veriler öncelikle sistematik bir şekilde betimlenir. Daha sonra
bu betimlemeler yorumlanarak açıklaması yapılır. Sonuçlara neden – sonuç ilişkisi
kullanılarak ulaşılır (Taşdöğen, 2019).

İçerik analizi tekniği ise veri toplama teknikleri ile toplanan verilerin
derinlemesine incelenmesi ve önceden belli olmayan boyutların ortaya çıkarılmasına
olanak sağlamaktadır. Temel amacı, toplanan verileri açıklayabilmek için kavramlara
ve ilişkilere ulaşabilmektir. Betimsel analiz kullanılarak özetlenen veriler, içerik
analizinde daha derinlemesine işlemlere tabi tutulur. Betimsel analizle fark
edilemeyen kavramlar, içerik analizi ile ortaya çıkarılır. Bu işlemler, birbirine
benzeyen verilerin belirli kavramlar etrafında bir araya getirilerek anlaşılır
kılınmasıdır. Sonuç olarak da anlaşılabilir veriler yorumlanmaktadır (Taşdöğen,
2019).

53
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

TEDARİK ZİNCİRİNDE BLOK ZİNCİR UYGULAMALARI

Tedarik zincirinde birden fazla aktör ve paydaş yer aldığından, birçok fiziksel akış ve
bilgi akışı olduğundan, bu çalışmanın önceki bölümlerinde tedarik zincirinde
oluşabilecek karışıklıklardan bahsedilmiştir. Tipik olarak, birden fazla şirket belirli bir
tedarik zinciri içinde küresel ölçekte etkileşmekte ve ticaret yapmaktadır. Blok zincir
teknolojisi, sağladığı şeffaflık ve izlenebilirlik ile tedarik zincirindeki pek çok soruna
çözüm olabilecek niteliktedir. Aynı zamanda uçtan uca yapısı sayesinde tedarik zinciri
içerisindeki bütün aktarımlar ve işlemler, merkezi otoriteye bağlı olmadan
yapılabilmekte ve tüm paydaşlar tarafından gözlenebilir şekilde kaydedilebilmektedir
(Yıldızbaşı & Üstünyer, 2019).

Bu çalışmanın önceki kısımlarında; blok zincir teknolojisi ile tedarik


zincirindeki ürünlerin menşe noktasından nihai tüketim noktasına kadar
izlenebilirliğini arttırmanın ve süreçlerin şeffaflığını arttırmanın mümkün olacağından
bahsedilmiştir. Bu amaçla, şirketler bir ürünü kimin ürettiğini ve nihai hedef
aralığından nasıl geçtiğini izlemek için blok zincir veri tablolarını başarıyla test etmiş
ve uygulamışlardır (Galvin, 2017).

Bu teknoloji ile elde edilen veriler, ağ içindeki dağıtılmış noktalarda kalıcı


olarak saklanabilmektedir, böylece izleme ve kontrol her zamankinden daha büyük
ölçüde sağlanmaktadır. Bu şekilde, tüketiciler veya kullanıcılar bir ürünün orijinalliği,
üretim yeri ve tarihi ile nakliye ve diğer işlemlere tabi olduğu standartlar hakkında
bilgileri güvenle görebilmektedirler.

Bu bölümde tedarik zincirinde blok zincir teknolojisi kullanan şirketlere ait bazı
durum çalışmaları ele alınmıştır.

4.1. WALMART

Gıda endüstrisi, toplulukların sağlığı ve güvenliği ile ilgili olduğundan, gıda üretimini
ve kaynağından nihai tüketim noktasına kadar tüm çıktıları izleyebilecek güvenilir

54
kayıtlara sahip olunması önemlidir. Bu nedenle Walmart, Çin'den gelen domuz
etlerinin işlendiği, depolandığı ve satışıyla ilgili tüm işlemlerin tarihsel seyri ile
birlikte takip edilebileceği blok zinciri kayıtları oluşturmuştur (Marr, 2018).

2008'den önce gıda sahtekarlığı vakaları nedeniyle, 300.000 kişinin


harmanlanmış süt yüzünden hastalandığı bilinmektedir. Bu nedenle Çin'de 20'den
fazla süt üreticisi davaya katılmış olup, süt tüketicilerinin ulusal markalara olan güveni
azaldığından, denizaşırı markalar endüstrinin% 80'ine hakim olmuşlardır. Bununla
birlikte, Walmart Mağazalarında harmanlanmış süt bulundurmaktaydı ve
mağazalardan birinin hasta hayvanlardan üretilen domuz eti sattığından
şüpheleniliyordu (Enright, 2016).

Kar ve itibar kaybını önlemek, müşteri güvenini sağlamak için Walmart, blok
zincir teknolojisinin faydalarını araştırmıştır, ardından teknolojinin pilot ürünlerine
uygulanmasına karar verilmiştir. IBM’in HyperLedger Fabric'i üzerinde iş birliği
yapılmıştır. Blok zincir çözümünün deneyimlendiği ilk iki ürün mango ve domuz eti
olmuştur. Bu yatırımla; sadece oluşan teknik nedenlerden değil, aynı zamanda oluşan
gıda kirliliği de toplumun endişesi haline geldiğinden, küresel gıda ekosistemini hem
tedarik zinciri şirketleri hem de hükümetler arasında bütünsel bir bakış açısıyla
etkilemek amaçlanmaktadır.

Walmart, gıdanın tedarik zinciri boyunca izlenebilmesini amaçlamıştır. Çünkü


izlenebilirlik, oluşabilecek gıda kirliliğini önlemek için kritik önem taşımaktadır.
Walmart yönetimi, bir ürünün başlangıç noktasından müşteri satın alma aşamasına
kadar olan tüm yolculuklarını izlemeyi planlamıştır.

2016 sonlarında Walmart, Çin'de Gıda Güvenliği Merkezi'ni (Food Safety


Centre) açmıştır. Walmart’ın temel amacı, gıda kaynaklı hastalıkların nedenlerini
değerlendirmek ve aynı zamanda Çin'de tedarik zinciri yönetimi döngüsüne yönelik
kabul edilebilir sonuçlar oluşturmaktır. Walmart’ın, projeyi desteklemek için 25
milyon Dolardan fazla harcayacağı düşünülmektedir. Bu 5 yıllık proje, tüm tedarik
zinciri satıcıları, tedarikçiler, hükümet ve düzenleyici kurumlar ile ortaklık kurmayı
amaçlamaktadır. Proje ile ilgili olarak, Walmart’ın Başkan Yardımcısı bu projeye
katılımın, mevcut modeli geliştirmek ve müşterilerin satın aldıkları gıda konusunda

55
kendinden emin hissettirmek için çok önemli olduğunu belirtmektedir (Ünlü E. Z.,
2018).

Tedarik zincirinde domuz eti üretimi ve lojistiği için blok zincir teknolojisine
entegre barkodlar ile ürünlerin tedarik zincirindeki farklı aşamaları izlenebilmektedir.
Bu teknolojiyi kullanarak domuzlar tedarik zinciri süresince, sıcaklık ve nem, konum
durumları takip edilmekte ve ürünlerin taşınması ile ilgili olarak, ürünlerin soğuk
zincir lojistiğinin takip edilmesini sağlamak için izleme faaliyeti oluşturulmuştur.
Tedarik zinciri akışlarından ürün akışının takip edilebilmesi için, blok zincir
teknolojisinden faydalanılmıştır.

Blok zincir teknolojisi sayesinde, tedarik zinciri yöneticileri mevcut süreçlerin


değerini arttırabilirken, gelecek için izlenebilirlik yapılarının hızlılığını ve etkinliğini
arttırmak için eşit bir iş yöntemi geliştirebilmişlerdir. Blok zincir katılımcıları arasında
paylaşılan bilgilerdeki doğruluğun korunmasına yardımcı olmakta ve ağdaki verilerin
aynı olacağı ve verilerin çevrimiçi olarak paylaşılabileceği konusunda hızlılık
sağlayacağından, herhangi bir bilgiye ulaşmak saniyeler içinde gerçekleşmektedir
(Galvin, 2017).

Walmart, domuz eti dışında, Güney ve Orta Amerika'dan Kuzey Amerika'ya


sevk edilen ürünleri izlemeyi amaçlayan ikinci gıda izlemesini mango için
uygulamıştır. ABD Hastalık Kontrol Merkezi, Meksika’dan gelen mangolar nedeniyle
salmonella salgını tespit edilmiştir. Bu nedenlerden dolayı Walmart, ürünün tüm
tedarik zinciri boyunca yolculuğunu izleme ihtiyacını hissetmiştir. Böylece sadece
Walmart değil, Walmart'ın tedarik zinciri ekosistemindeki diğer şirketler de mangolar
hakkında bilgi toplayabilmekte ve sektöre özgü verilerle bir kıyaslama
yapabilmektedir. Ürünün kalitesini güvence altına almak, nakliye ve lojistik
performansını ölçmek, belgeleri optimize etmek, ürüne özgü koşulları ölçmek (nem,
ağırlık, son kullanma tarihi, ürünün kökeni, sıcaklık) blok zincir teknolojisi ile
paylaşılabilir ve izlenebilir olmaktadır. Tedarik zinciri akışlarından ürün akışının
takibi, yine bu teknoloji ile sağlanabilmektedir. Blok zincir teknolojisi ile konşimento,
fatura, depo ile ilgili belgeler gibi tedarik zinciri ile ilgili önemli belgeler
izlenebilmekte ve böylece bu belgelerin kaydını tutmak, anlaşmazlıkları izlemek ve

56
çözmek kolaylaşmaktadır. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı doğru
sağlanabilmektedir.

Blok zincir teknolojisi, şirketlerin faaliyetlerine güvenebileceği ve


izleyebileceği güvenilir bir platformdur, böylece bir denetim aracı ortadan kaldırılmış
olmaktadır. Blok zincir platformunda gerçekleşen tüm işlemler güvenli ve
değiştirilemez olduğundan dolayı, blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir
yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

4.2. MODUM

Modum, 2016 yılında Zürih Üniversitesi’nde merkezi olmayan bir sunucu için blok
zincir uygulamalarının deneysel bir tez projesi ile kurulan teknik bir start-up şirketidir.
Bugün şirket, yeni lojistik standartları gerektiren sektörde yapmış olduğu tespitler
sonucu, ilaç endüstrisinde blok zinciri çözümleri sunmaktadır. Sıcaklık izleme için
tedarik zinciri uygulamalarında birkaç pilot proje yürüttükten sonra, son prototip
üretimde ve uygulamalarıyla birlikte 2018 yılının başlarında kullanıma hazır hale
gelmiştir (Petersson & Baur, 2018).

Modum 2018 yılında bir basın toplantısında yapılan röportajda, Swiss Post ile
bir sıcaklık çözümü geliştirdiklerini ve yeni işbirliği yaptıklarını duyurmuştur. Bu
çözüm, şirketlerin sektördeki mevcut düzenlemeleri derlemesini mümkün kılmakla
beraber, tıbbi ürünler ve sıcaklığa duyarlı diğer ürünler için izlenilebilirlik
sunulmaktadır. Modum’un izleme sistemi ve İsviçre lojistik süreçlerinin entegrasyonu,
sektördeki şirketler için verimli bir çözüm sunmayı hedeflemektedir (Modum, 2020).

Modum, farmasötik ürünler için sıcaklık izleme uygulamasını sağlayan


teknoloji olarak blok zincir teknolojisi ile çalışmaktadır. Bu teknolojinin
kullanılmasındaki amaç, tedarik zinciri akışlarından ürün akışının takip
edilebilmesidir. Blok zincir çözümleri, işteki ağır düzenlemeler ve katı standartlar
nedeniyle ilaç endüstrisinde parlak bir geleceğe sahiptir. İyi Dağıtım Uygulamaları
(GDP), ilaçlarla ilgili ambar ve dağıtım merkezlerine yönelik bir kalite sistemidir.
Medikal ürünlerin insan kullanımı düzenlemesi için, İyi Dağıtım Uygulaması’ndaki
(GDP) değişikliklerden dolayı, distribütörler ve lojistik sağlayıcılar gibi aktörler,

57
mallar taşınırken tıbbi ürünlerin sıcaklığının bir kaydını tutmaktadır. İlaç endüstrisi
insan yaşamından sorumludur ve bu nedenle ürünlerin yüksek bir standarda sahip
olduğundan emin olunmalıdır. Ürün sıcaklığını izleyen bir blok zincir çözümü
uygulayarak, ilaç şirketleri, distribütörler ve bireysel son tüketici, ürünün gerekli
standartla sahip olduğundan emin olmaktadırlar. Şirket bu teknolojiyi, sıcaklık izleme
ile ilgilenen ilaç dağıtıcıları için farklı özelleştirilmiş çözümler geliştiren bir çözüm
sağlayıcı olarak tanımlamaktadır (Modum, 2017).

Uygulama, taşınan ürünler için sıcaklık gereksinimlerinin akıllı bir sözleşmeye


yazıldığı bir Ethereum blok zinciri üzerine inşa edilmiştir. Akıllı sözleşmeler
kullanarak, gönderen ve alıcı belirli bir gönderi için doğru sıcaklık hakkında bilgi
alabilmektedir. Modum’un müşteri tabanı, iş modeli, şirketin bulunduğu yer ve
hâlihazırda var olan endüstri ilişkileri nedeniyle sadece ilaç endüstrisine
odaklanmaktadır. Şirket, şu anda birden fazla ilaç şirketinin faaliyet gösterdiği
İsviçre'de bulunmaktadır

Modum, blok zincir teknolojisinin tıp endüstrisinde elektronik hasta kayıtları


ve elektronik sağlık kayıtları gibi ek alanlarında başarılı olabileceğine inanmaktadır.
Daha sonra kayıtlar, modifikasyon yeteneği olmadan blok zincirinde güvenli bir
şekilde sabitlenebilir. Bu sayede, tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı doğru
sağlanabilmektedir. Son kullanıcıyı güçlendiren blok zincirlerin gelecekteki
potansiyelleri, uygulamaya olan güvenin olumlu bir sonucu olarak belirtilmektedir. Bu
nedenle blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenilebilir yapının tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

4.3. GSK

Genel olarak ilaç dağıtıcıları, yeni çözümlerin kendilerine birçok fayda


sağlayabileceğinin farkında olduklarından blok zincir teknolojisiyle
ilgilenmektedirler. GlaxoSmithKline, yeni bir blok zincir tedarikçi ağı geliştirmek için
IBM ve diğer markalarla birlikte çalışmaktadır (Report, 2018).

58
100.000 çalışanı ile global bir şirket olan GSK, birçok ilaç ve tüketici sağlığı
ürünleri geliştirmişlerdir. HIV için ilk tedaviyi, tüketici markalarını ve astım için yeni
tedaviler geliştirmiş olan şirkettir (GSK, 2019).

IBM, merkezi Armonk, New York, ABD'de olan, bilişim teknolojisi şirketidir
ve GSK ile ortaklık kurarak; yeterlilik, doğrulama ve işe alım dahil olmak üzere tedarik
zinciri yönetim süreçlerini geliştirmek ve dijitalleştirmek için tasarlanmış yeni bir ağ
olan Tedarikçiye Güven ağını kullanmaktadırlar. Tedarikçiye Güven (Trust Your
Supplier), tedarikçilerin güvenilir bir dijital kimlik oluşturmasına, sürdürmesine ve
bilgileri geniş bir iş ortağı ağında seçici olarak paylaşmasına olanak tanıyan blok zincir
tabanlı bir teknolojidir. (TrustYourSupplier, 2020).

Ağ, doğrulanmış tedarikçiler için dijital bir pasaport oluşturmak adına blok
zincir teknolojisinin merkezi olmayan defter sistemini kullanmaktadır. Dijital
pasaportu olan tedarikçiler daha sonra bilgileri Tedarikçiye Güven ağındaki herhangi
bir yetkili alıcıyla özel ve güvenli bir şekilde paylaşabilir.

İlaç sektöründeki tedarik zincirinde oluşabilecek herhangi bir kırılma,


eczanelere perakende ilaç akışının durmasına neden olmaktadır. 2019 yılında Dünya
Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilen Koronavirüs hastalığı (COVID-19), yeni
bir virüsten kaynaklanan bulaşıcı bir hastalıktır ve dünya genelinde 350 binden fazla
kişi bu hastalığın bulaşmasından dolayı hayatını kaybetmektedir. Günümüzde halen
hem ülkemizde hem de dünya genelinde bu virüsten vefat eden insanlar mevcuttur. Bu
nedenle tüm dünya genelinde ilan edilen karantinalar, tedarik zinciri akışını da
olumsuz etkilemektedir.

COVID-19'un günlük yaşamdaki değişiklikleriyle ilgili son olaylar göz önüne


alındığında, blok zincir ağları potansiyel olarak malların daha hızlı taşınmasına
yardımcı olabilir, çünkü alternatif tedarikçiler bugünkünden daha hızlı bir şekilde
tanımlanabilir ve devreye sokulabilir. Kesinti sırasında satıcılar, birçok alıcı
tedarikçilerin yeni kaynaklara yeniden tahsis etmek için ürünleri nereye
gönderdiklerini belirleyebilir ve gönderileri en çok ihtiyaç duyulan yerlere
yönlendirebilir (Anzalone, 2020).

Yapılan incelemelere göre ilaç sektöründeki tedarik zinciri izlenilebilirliğinin insan


sağlığı için önemli olduğu ve bu nedenle blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve
59
izlenilebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı
görülmüştür. Tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı sağlanabilmesi için blok zincir
teknolojisinden faydalanılmıştır.

4.4. MAERSK

Maersk, Danimarkalı bir nakliye şirketidir ve pazar payının % 15,8 gibi bir
çoğunluğuna sahiptir.130'dan fazla ülkede operasyonları ve ofisleri bulunmaktadır ve
dünya genelinde yaklaşık 80.000 çalışanı bulunmaktadır (Moller & Maersk, 2018).

9 Ağustos 2019 tarihinde A.P Moller – Maersk (MAERSKb.Co) ve IBM


tarafından, küresel tedarik zincirine blok zincir uygulamak için ortaklaşa geliştirilen
TradeLens'in yaratıldığı duyurulmuştur. TradeLens, daha verimli ve güvenli küresel
ticareti teşvik etmek için tasarlanmış, bilgi paylaşımını ve şeffaflığı desteklemek ve
sektör genelinde yeniliği teşvik etmek için çeşitli tarafları bir araya getiren, blok zincir
özellikli bir nakliye çözümü olan Maersk ve IBM arasındaki işbirliği anlaşmasının
sonucudur. IBM ve Maersk, 94 kuruluşun aktif olarak yer aldığı ve açık standartlar
üzerine inşa edilmiş TradeLens platformuna katılmayı kabul ettiğini 2019 yılında
açıklamışlardır. TradeLens blok zincir platformuna katılanlar; küresel liman ve
terminal operatörleri, deniz geçitleri, küresel konteyner gemileri, gümrük idareleri,
kargo sahipleri, lojistik ve nakliye şirketleri olarak hedeflenmektedir (Ünlü E. Z.,
2018).

Maersk ve IBM işbirliği, diğer tedarik zinciri şirketlerinin, çevrimiçi olarak aradıkları
bilgilere ulaşmasını sağlar, TradeLens platformu sayesinde sağlanan bu bilgiler
değiştirilememektedir. Tüm belgeler dijitalleştirilir, böylece daha az evrak
kullanılacağı için verimliliğin artması hedeflenmektedir. TradeLens ağındaki
katılımcılara sağlanan platform, denetim ve kayıt işlevselliği sağlamaktadır.
Mutabakat faaliyetleri ile ilgili olarak, hem dahili hem de harici olarak işlemlerin ve
faaliyetlerin blok zincir kayıt defterine kaydedilmesi önemli bir görevdir. Nesnelerin
internetinin blok zincir platformuna entegrasyonu ile Maersk ve diğer tedarik zinciri
şirketleri, denetim ve mutabakat faaliyetleri gerçekleştirebilmektedir.

60
Ayrıca bu teknolojiye sahip şirketler, sadece tedarik zinciri süreçlerini
ilerletmekle kalmamakta, aynı zamanda verilerini diğer tedarik zinciri ekosistem
satıcılarıyla güvenilir bir şekilde paylaşarak süreçlerini dijitalleştirmektedirler.

TradeLens blok zinciri platformu, prosedürlerin ve tedarik zinciriyle ilişkili


belgelerin dijitalleştirilmesini sağlayan ClearWay modülüne sahiptir. Ticari belge
modülü, bir beta programı altında yayınlanmakta ve ClearWay olarak
adlandırılmaktadır. İthalatçı/ihracatçıları, gümrük müşavirlerini, gümrük ve diğer
devlet kurumları ve diğer acentelerin güvenilen üçüncü taraflara çapraz
organizasyonel iş süreçlerini ve bilgi alışverişini yapmalarına imkan sağlamaktadır.
Hepsi güvenli ve tanınan bir denetim yolu ile desteklenmektedir (Turkishtime, 2018).
Bu sistem veri paylaşım faaliyetlerinin çevrimiçi ve denetlenebilir bir şekilde olmasına
yardımcı olmakta, böylece belgelerin çevrimiçi olarak görüntülenebilir, saniyeler
içinde onaylanabilir veya reddedilebilir olmasını sağlamaktadır. Evrak prosedürleri
nedeniyle gecikme olmasını engellemektedir. Bu basitlik, tüm ekosistemi dijital
dünyaya bir adım ileri taşıyan blok zincir teknolojisinin akıllı sözleşme özelliği ile
gerçekleşmektedir. Blok zincir akıllı sözleşmelerini kullanan TradeLens, uluslararası
ticarete katılan birçok taraf arasında dijital işbirliğine olanak tanımaktadır (Godbole,
2019).

Son bir yıl içinde, yanlış tedarik zinciri yönetimini, kusurları ve kesintileri
önlemek amacıyla, IBM ve Maersk, teknoloji üzerinde çalışmalar yapmış ve sistemi
diğer tedarik zinciri ekosistem katılımcılarıyla test etmiştir. Blok zincir teknolojisi,
malzemelerin üretim hattına gönderilme süresini % 40 azaltabilmektedir, böylece
uçtan uca şeffaflık özelliği ile her bir ifadenin net bir şekilde anlaşılması ve gereksiz
süreçlerin en aza indirilmesi, maliyetlerin azalmasına olanak sağlanmaktadır (IBM,
2018).

Ayrıca blok zincir teknolojisi bazı tedarik zinciri katılımcılarının iş süreçlerini


optimize etmelerine yardımcı olmaktadır. Tedarik zinciri şirketlerine, verilerinin
güvenli olduğu ve paylaştıkları belgelerin başka bir iş ortağı nerede olursa olsun
çevrimiçi görüntülenebileceği anlamında dijital olma vaat edilmektedir. Bu sadece
şirketlerin maliyetlerini düşürmelerine yardımcı olmakla kalmayacak, aynı zamanda
dokümantasyon çabalarını da azaltacaktır. TradeLens blok zincir platformunun temel

61
amacı; değerli veri aktarımının mümkün olduğu güvenilir bir platformda, küresel
olarak kabul edilmiş standartlara uygun olarak, bu veri akışından yararlanmak adına
tüm tedarik zinciri şirketlerini tek bir platforma toplayabilmektir (Lal & Johnson,
2018).

12 aylık deneme süresince Maersk ve IBM, dokümantasyon hataları, bilgi


gecikmeleri ve diğer engellerden kaynaklanan gecikmeleri önleme fırsatlarını
belirlemek için düzinelerce ekosistem ortağıyla birlikte çalışmıştır. Örnek olarak
TradeLens'in, ambalaj malzemeleri sevkiyatının Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir
üretim hattına geçiş süresini % 40 oranında azaltarak binlerce dolardan
kaçınabileceğini göstermektedir. Daha iyi görünürlük ve daha etkili iletişim araçları
sayesinde, bazı tedarik zinciri katılımcıları “konteynerim nerede” gibi temel
operasyonel soruları cevaplamak için 10 adıma ve beş kişiye ihtiyaç duyulurken,
TradeLens ile bir adım ve bir kişiye indirgeyebileceklerini hedeflemektedirler
(Turkishtime, 2018).

Şimdiye kadar; gemilerin varış süreleri, konteyner “kapı giriş” gibi veriler ve
gümrük hizmetleri, ticari faturalar ve konşimentolar gibi belgeler de dahil olmak üzere
154 milyondan fazla nakliye etkinliği gerçekleştirilmiştir. Bu veriler günde bir
milyona yakın bir oranda büyümektedir. Geleneksel olarak, bu verilerin bir kısmı
tedarik zinciri endüstrisinde yaygın olarak kullanılan EDI sistemleri aracılığıyla
paylaşılmaktadır, ancak bu sistemler gerçek zamanlı olarak veri paylaşamadığı için
esnek değildir ve karmaşıktır. Çoğu zaman, şirketlerin yine de e-posta eki, faks ve
kurye ile belge paylaşımı yapması gerekmektedir. TradeLens, bir tedarik zincirindeki
her gönderi hakkında kritik verileri izleyebilmekte ve ilgili tüm taraflar arasında
değişmez bir kayıt sunabilmektedir (Turkishtime, 2018).

Hong Kong’da konteyner terminal operatörü olan Modern Terminals Limited


firmasının CEO’su Peter Levesqus, TradeLens, tedarik zinciri belgelerinin dünya
çapında güvenli dijitalleştirilmesi adına blok zincir teknolojisini kullanarak, küresel
tedarik zinciri güvenliğini arttırarak, zaman içinde de denizcilik endüstrisi için büyük
tasarruflar sağlayacağını ifade etmiştir (Haswell, Linnet, & Wagner, 2018).

Blok zincir platformunun temel amacı, tüm tedarik zinciri yönetim şirketlerini
bir ekosistem aracılığıyla birleştirmek, böylece engelleri ortadan kaldırmaktır. Bu,

62
ihracatçılar, nakliye şirketleri, limanlar, terminaller, okyanus gemileri, nakliye
yönetim şirketleri ve ithalatçılar dahil olmak üzere dünya çapında şirketlerin işbirliği
ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu iş birliğindeki sıralı bilgi akışı, tedarik zincirinde
avantaj sağlamaktadır, bu nedenle blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı
yapısının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.
Blok zincir teknolojisinin Maersk ve diğer tedarik zinciri şirketlerinin sağladığı
faydalar arasında, optimize edilmiş ve geliştirilmiş iş süreçleri ve gönderilerin
çevrimiçi izlenmesi mevcuttur. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından hem ürün hem
de bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görüşmüştür.

Bu sistem sadece gereksiz çalışma kesintilerini ortadan kaldırmakla kalmadan,


aynı zamanda risk ve belirsizlikleri de azaltabilir. Blok zincir teknolojisindeki güvenli
yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

4.5. EVERLEDGER

Everledger, işletmelerin blok zincir, nesnelerin interneti gibi güvenli teknolojilerin bir
senfonisini kullanarak varlık bilgilerini ortaya çıkarmasına ve birleştirmesine yardımcı
olan bağımsız bir teknoloji şirketidir. Şirketin amacı, şeffaflığın stratejik bir
zorunluluk olduğu pazarlarda daha fazla açıklık ve güven sağlamaktır. Everledger'in
çözümleri yalnızca ileri teknoloji değil, aynı zamanda kurumsal vatandaşlık ilkelerine
dayanan endüstrilerin derin bilgisi üzerine kurulmuştur (Kemp, 2018).

Akıllı sözleşmeler, yapay zeka ve akıllı etiketleme çözümleri ile izlenebilirliği


ve uyumluluğu geliştirmek için çeşitli sektörlerle çalışmaktadırlar. Bunlar; elmas,
değerli taşlar, şarap ve alkollü içecekler ve lüks ürünler şeklindedir.

Everledger'in platformu, ürünlerinin provenans ve izlenebilirliğini kanıtlamak


için katı gereksinimleri olan sektörlere ve şirketlere fayda sağlayacak şekilde
tasarlanmıştır. Bu şeffaflık, müşterilerin sürdürülebilir, doğrulanabilir tedarik için
artan beklentilere cevap vermelerine yardımcı olmaktadır. Şirket çözümleri sadece

63
ileri teknoloji değil, aynı zamanda kurumsal vatandaşlık ilkelerine dayanan
endüstrinin derin bilgisi üzerine kurulmuştur.

Tedarik zincirinde elmas endüstrisinin, etik kaynak geliştirmede daha fazla


ilerlemesi için, her zamankinden daha fazla şeffaflık ve bilginin itici güç olacağına
inanılmaktadır. Şeffaflığın, elmas endüstrisinde bir güç olacağı düşünülmektedir. Bu
nedenle Everledger, blok zincir teknolojisini müşterilerinin adına sürdürülebilirlik
sağlamak için, müşterilerinin etik kaynak bulma konusundaki artan beklentilerinin
karşılaması için araç olarak kullanmayı amaçlamıştır.

Blok zincir teknolojisi madenden nihai tüketiciye kadar izlemeyi


kolaylaştırmakta ve giderek daha katı önlemlere karşı daha kolay uyum sağlamaktadır.
Everledger, ISO27001 sertifikalıdır ve bilgi güvenliği ve veri koruma konusunda en
yüksek güveni kanıtlamaktadır. Madenciler, üreticiler, sertifikasyon evleri ve
perakendecilerle işbirliği sayesinde, sektöre bağımsız, kişiye özel çözümler sunmak
amaçlanmaktadır. Elmasların değeri açık bilgilerle, blok zincir ağı boyunca tüm
paydaşlar tarafından paylaşılmaktadır. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi
akışı, blok zincir teknolojisi kullanılarak sağlanmaktadır. Her bağlantıda, ağ
üzerindeki kullanıcılar her taşın hikayesini her zamankinden daha kolay ve doğru bir
şekilde takip edebilmektedirler (Pfannkuche & Teo, 2019).

Everledger, 2019 yılında karmaşık ve düzenlenmiş tedarik zincirlerinde


şeffaflık seviyelerini artırmak amacıyla blok zincir platformlarını 2.0 sürümünü
başlatmıştır. ABD merkezli perakendeci Fred Meyer Jewelers, Everledger
platformunu kullanarak, elmaslarının ABD'deki 100 mağazaya yayılmış RockSolid
koleksiyonundaki yolculuğunu göstermek için kullanmaktadır (Everlegder, 2020).

Mücevher işinde alıcıların taşların gerçekliği ile ilgili daha fazla veri
araştırmalarından ve güvenilir bilgiye ulaşma isteklerinden dolayı Everledger blok
zincir teknolojisi kullanma fikrini geliştirmiş ve alıcıların bu ihtiyaçlarına cevap
vermişlerdir. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, blok
zincir teknolojisi ile izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki
izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı
görülmüştür. Aynı zamanda, blok zincir teknolojisindeki güvenli yapı, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

64
4.6. AURA

2019 yılının Mayıs ayında, Ethereum blok zincir teknolojisine dayanan, ürün izleme
hizmeti ile tüm lüks endüstrisine hizmet etmesi amaçlanan, ConsesSys, LVMH ve
Microsoft ile ortaklaşa geliştirilen bir platform olan AURA duyurulmuştur. AURA,
tüketicilerin ürün geçmişine (ham madde halinden satış noktasına, ikinci el pazarlara
kadar) ve lüks ürünlerin orijinalliğinin bilgisine erişmesini mümkün kılmaktadır
(ConsenSys, 2019).

Mevcutta Louis Vuitton ve Parfums Christian Dior gibi LVMH Grubu’nun


çeşitli markaları şu anda bu sistemde yer almaktadır, aynı zamanda LVMH
Grubu’ndan ve dünyadaki diğer lüks gruplardan da bu sisteme dahil olunması için
görüşmeler yapılmaktadır.

Louis Vuitton için AURA projesinin geliştirilmesi, üç yıldan uzun bir süre önce
başlatılan izlenebilirlik programının (Track&Trace) doruk noktası olmuştur.

Lüks ürünler endüstrisi; tasarım, hammadde, üretim ve dağıtım gibi tedarik


zincirinin birçok aktörünü içermektedir. Blok zincir teknolojisi kullanılarak, üretim
sırasında her aşama değiştirilemeyen bilgiler olarak blok halinde dijital kayıt defterine
kaydedilir. Satın alma sırasında, tüketici tüm ürün bilgilerini içeren AURA
sertifikasını almak için markanın uygulamasını kullanabilir. Merkezi olmayan ve
değişmez olan blok zincir teknolojisi, tüketici için şeffaflık ve tek bir gerçek kaynağı
sağlamaktadır. Ürünün orijinalliğini, ürün kökeni ve bileşenlerini (etik ve çevresel
bilgiler dahil), ürün bakımı için talimatlar ve satış sonrası garanti hizmetleri için bu
teknolojiden bilgi alınabilmektedir.

Bu model her lüks markanın özel ihtiyaçlarını karşılama esnekliğini korurken,


teknolojinin olanaklarının herkes tarafından erişilebilir olmasını sağlamaktadır.
Markalar AURA’nın yeteneklerini tasarlamakta esnekliğe sahiptirler, bazıları
hammadde tedarikine odaklanmayı seçebilirken, bazıları özel hizmetler sunmaya ve
tüketici bağlılığını güçlendirmeye odaklanabilirler. Blok zincir teknolojisinin ağ
çeşitliliğine göre; açık, yarı özel ve özel olarak ağ sistemi oluşturularak paylaşılacak
bilgilere kimler tarafında ulaşılabileceği belirlenebilmektedir.

65
LVMH Grup, “Öğenin yaşam döngüsünün her adımı kaydedildi. Yeni ve şeffaf
bir hikaye anlatımı sağlandı” söyleminde bulunmuştur. Bir ürünün zaman çizelgesi;
hammaddeden boyamaya, dokumadan tabaklamaya, üretimden nakliyeye kadar,
sürdürülebilir tüketici görüşmelerinde, satış stratejisinin belirleyici bir parçası haline
gelmektedir (Altıntaş, 2019).

Tedarik zincirinde izlenebilir yapının hem firmalar hem de nihai tüketici için
ayrıcalık yaratması nedeniyle blok zincir teknolojisindeki izlenebilir yapının, tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Bu sayede tedarik
zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir.
Lüks mallar endüstrisinde maliyetler göz önüne alındığında, tedarik zincirinin en
başından nihai tüketiciye kadar olan kısımdaki tüm süreçlerin izlenilebilir olması,
firmalar için zaman ve maliyet tasarrufunda, son tüketici için de ürünlerin orijinalliğini
sorgulayabilmede etkilidir. Blok zincir teknolojisindeki güvenli yapının, tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür

4.7. DHL

DHL, yük taşımacılığı, sigorta, gümrük hizmetlerinin yanı sıra, uçtan uca lojistik
hizmeti sunarak 220 ülkede faaliyet gösteren, Alman firmasıdır (DHL, 2020).

Interpol'a göre, her yıl yaklaşık 1 milyon insan sahte ilaçlardan ölmektedir, web
siteleri aracılığıyla satılan farmasötik ürünlerin% 50'si sahte olarak kabul edilmektedir
ve gelişmekte olan pazarlarda satılan farmasötik ürünlerin% 30 kadarının sahte olduğu
bilinmektedir. Bu soruna cevap vermek için DHL ve Accenture, ilaç endüstrisinde
izleme ve takip yetenekleri sağlayan blok zincir tabanlı bir projesi yürütmektedir.

2018'in ilk çeyreğinde DHL ve Accenture hileli ilaçlarla ilgili geliştirdiği blok
zincir teknolojisi üzerinde çalışmakta ve sağlık endüstrisiyle ilgili bu sorunları
çözmeyi vaat etmektedir. Blok zincir, ilacın üreticiden müşterilere her aşamasını takip
etmektir. Her ilaca benzersiz bir kimlik tahsis edilecek ve ilaca ilişkin bilgiler de
ilişkilendirilecektir. İlaç hakkında; içerikler, benzersiz kimlik numarası, son kullanma
tarihi, üretim tarihi, üretici firma, vb. bilgiler içermektedir (Aces & Kleeberger, 2018).

66
İlaç serileştirme, her bir ürüne benzersiz bir kimlik (örn. bir seri numarası)
atama işlemidir; bu daha sonra ürünün kaynağı, parti numarası ve son kullanma tarihi
gibi kritik bilgilere ulaşılabilmesini sağlamaktadır. Serileştirme, bir birimin neredeyse
her an izlenmesini ve yaşam döngüsünün herhangi bir aşamasında yerinin izlenmesini
sağlamaktadır.

DHL / Accenture kuruluşunda, blok doğrulama teknolojisinin ürün


doğrulamasındaki etkinliğini göstererek bu ve diğer zorlukların üstesinden gelmek
amaçlanmıştır. Amaç, ilaçların meşru üreticilerden geldiğini, sahte olmadığını ve
menşeinden tüketiciye olan yolculukları boyunca doğru şekilde ulaştırıldığını
göstermektir. Bu sadece son müşteriyi satın alma noktasında ilaçlarının orijinal ve
mükemmel durumda olduğu konusunda güvence altına almakla kalmaz, aynı zamanda
potansiyel olarak hayat kurtarıcı etkileri de sağlamaktadır.

DHL ve Accenture iş birliğinden oluşturulan sistemde, bir ilacın mağaza rafına


ve sonunda tüketiciye doğru yol aldığı her adımı kapsamlı bir şekilde belgelemektedir.
Ortak yaptıkları basın açıklamasında, tedarik zincirindeki ilaçları takip etmek için altı
paydaşla blok zincir tabanlı serileştirme prototipi oluşturduklarını bildirmişleridir.
Bilgilerin saklandığı dijital defterler, üreticiler, depolar, distribütörler, eczaneler,
hastaneler ve doktorlar olmak üzere altı adet paydaşla paylaşılabilmektedir.
Laboratuar simülasyonları, blok zincirin yedi milyardan fazla benzersiz seri
numarasını kaydedebildiğini ve saniyede 1500 işlem gerçekleştirebildiğini
göstermektedir (Utikad, 2018).

Blok zincir teknolojisini, ilaç dolandırıcılığına karşı kullanmak hayat kurtarıcı


bir projedir. Sadece imalat şirketlerinin kârını ve itibarını etkilemekle kalmaz, aynı
zamanda bireysel olarak insanların sağlığını da etkilemektedir. Bu çözüm, müşterilere
satın alacakları ürünün meşru olduğunu onaylama gücü sunmaktadır. Bu sayede
tedarik zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, blok zincir teknolojisi ile
izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının,
tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

67
4.8. CARGO X

CargoX, küresel denizcilik endüstrisinde bir blok zincir öncüsü olma fikri ile Ağustos
2017'de kurulmuştur. İlk ürünleri, merkezi olmayan bir uygulamaya (dApp) dayanan
'Akıllı Konşimento' (SBL), 12 Nisan 2018'de Slovenya'daki lojistik konferansında
piyasaya sürülmüştür (CargoX, 2018).

Şirket, ilk ürünleri olarak küresel denizcilik endüstrisi için blok zincir tabanlı
konşimento (BL) kullanımına odaklanmaktadır. Konşimento, nakliye sözleşmesini
sunan ve kargonun sahipliğini kanıtlayan belgedir. SBL küresel ticareti geliştirmek,
hız, güvenlik ve şeffaflık gibi faydalar elde etmek için, tüm konşimento evraklarının
blok zinciri ile dijital hale getirildiği anlamına gelmektedir. Çok kısa bir süre içerisinde
SBL, geleneksel konşimentolarda olduğu gibi, kuryeler kullanılmadan ürünlerin yasal
sahibine aktarımı yapılmaktadır.

Orijinal konşimentoların kullanıldığı yükleme seçeneklerinde, ordino


teslimleri konşimentoların acenteye ibraz edilmesi ile gerçekleşmektedir. Gümrük
işlemleri ordino teslim alındıktan sonra başlamaktadır. Eğer konşimentolar doğru
zamanda acentelere teslim edilmezse ve ordino teslim alınamazsa, limanlarda ardiye
ücreti ve demuraj gibi konteyner bekleme maliyetleri oluşmaktadır. Blok zincir
yoluyla SBL kullanılması ile konşimentonun yanlış adrese gönderilmesi imkânsız hale
getirilir ve konteyner beklemesinden kaynaklı oluşan masraflar elimine edilmiş
olmaktadır (Petersson & Baur, 2018).

SBL, geleneksel konşimento kağıdına eşdeğerdir ve tüm özelliklerini


içermektedir. SBL için kullanılan uygulama depolamayı içerdiğinden, artık
yazdırmaya, göndermeye ve arşivlemeye gerek duyulmamaktadır ve bu durum
kullanıcılarına ek kolaylık sunmaktadır. SBL'nin her işlemi, nakliye sürecine katılan
tarafların durum hakkında bilgilendirilmesine yardımcı olmakta, Ethereum blok
zincirinde sonsuza kadar izlenebilmekte ve kaydedilebilmektedir.

Yük konşimentosu küresel ticaret için en önemli belgelerden biri olduğundan,


bu belgenin güvenliği büyük önem taşımaktadır. Blok zincir teknolojisi sayesinde
belge önce şifrelenir ve blok zincir ağına güvenli bir şekilde kaydedilir. Ethereum
tabanlı özel bir blok zincir kullanıldığından, belgeye yalnızca belirli kişiler
erişebilmektedir. Bu teknoloji, bilgisayar korsanları ve diğer kötü niyetli bireyler
68
tarafından belgelerin çalınmasına veya kaybolmasına karşı tasarruf edilmesini
sağlamaktadır (CargoX, 2018).

CargoX’in SBL'yi sunan ilk ürünü bir dağınık uygulamaya (dApp)


dayanmaktadır. DApp aracılığıyla SBL kaydedilmekte ve blok zincirine
aktarılmaktadır. DApp için, istemciler platforma bilgisayar, telefon veya tablet gibi
farklı cihazlardan erişebilmektedir. Oturum açmak, belgeleri kaydedebilmek ve
yüklemek adına, kullanıcıların çevrimiçi bankacılık kimlik doğrulaması için kullanılan
bir aygıtla karşılaştırılabilir bir 'trezor' satın almaları gerekir. Trezor, SBL'nin oturum
açmasının ve yüklenmesinin mümkün olması için kullanıcının parmak izini veya özel
anahtarını gösterir. Her kullanıcının trezor üzerinden benzersiz bir parmak izi ve adresi
vardır ve onsuz hesaba erişmek mümkün değildir. Trezor'un arkasındaki fikir,
çevrimiçi bankacılık kimlik doğrulamasının sadeliğini, konşimento sahipliğine
aktarmak ve birleştirmektir (Petersson & Baur, 2018).

Platforma kaydolduktan sonra, kullanıcılar konşimento belgelerini PDF


versiyonlarını yükleyebilirler. Kullanıcı daha sonra konşimentoyu dApp aracılığıyla
belirli alıcıya gönderebilir. Konşimento alıcıya gönderilirken, belge otomatik olarak
kaydedilir ve blok zincirinden aktarılır. Normalde, konşimentonun önce yazdırılması,
imzalanması, taranması ve daha sonra alıcıya gönderilmesi gerekmektedir. CargoX
ürünü ile belgeler, güvenliği ve alıcıya hızlı teslimatı garanti eden blok zincir
teknolojisi ile imzalanmaktadır.

Blok zincir teknolojisine dayanan bir dApp oluşturma fikrinin ortaya


çıkmasındaki en büyük neden, geleneksel konşimento teslimatının maliyetli, zaman
alan, güvenli olmayan ve çevre dostu olmayan bir şekilde uygulanıyor olmasıdır. Her
yıl 50 milyondan fazla belge yaratıldığından, şirketler sadece kurye maliyetlerinden
yılda 5 milyar dolar tasarruf edebilmektedir. Ayrıca, belgenin kurye teslimi beş ila on
iş günü sürer, çünkü belgenin genellikle en az üç kez gönderilmesi gerekir.

Yük konşimentosunun geleneksel operasyon süreci şu şekildedir;

İlk olarak taşıyıcı armatör veya gemi sahibi olmamasına rağmen hukuken
taşıyıcı sorumluluğunu kabul eden kargo konsolidasyoncusu (NVOCC) tarafından
konşimento basılır ve imzalanır. Daha sonra basılan konşimento imzalandıktan sonra
nakliyeciye gönderilir, nakliyeci konşimentoyu ithalatçıya gönderir. İthalatçı orijinal
69
konşimentonun arkasına kaşe imza yaptıktan sonra, konteynerin serbest
bırakılabilmesi için alıcının adresine gönderir. Gemi varış yaptıktan sonra alıcı, bu
konşimentoyu varış limanındaki taşıyıcı ofise teslim ederek ordinosunu alır ve ithalat
gümrük işlemlerine başlanılabilir. Bu süre zarfında orijinal konşimentonun
kaybolması veya çalınması riski her zaman vardır. Özellikle ithalatçılar için bu, ek
zaman ve maliyet anlamına gelmektedir, çünkü kayıpların resmi olarak beyan edilmesi
gerekir ve yeni belgenin gelmesi haftalarca sürebilir. Bunun sonucunda, bir sonraki
adımda kargo ve üretim gecikebilir, bu da farklı tedarik zinciri üyeleri için yüksek
kayıplara neden olabilir (Twenhöven & Petersen, 2019).

CargoX'in dApp'inde kullanılan blok zincir teknolojisi, nakliye lojistik


zincirindeki aktörleri birbirine bağlamaktadır ve konşimentoların anında
aktarılmasıyla işbirliklerini daha da hızlı hale getirme imkanı sunmaktadır. Bu sayede
tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir. Bu nedenle,
blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı yapısının tedarik zinciri problemlerinin
çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Konşimentoyu daha önce kurye hizmetleri
aracılığıyla göndermesi gereken tüm taraflar, blok zincir çözümü aracılığıyla maliyet
ve zaman tasarruflarından yararlanabilir.

Ek olarak, blok zincir teknolojisi aracıyla oluşturulan konşimentoların


kaybolması, çalınması veya bazı aktörlerin üzerine yanlış adres yazması gibi bir hata
oluşmayacağından dolayı; blok zincir teknolojisindeki izlenebilir ve şeffaf yapının
tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Genel olarak,
taraflar genel tedarik zincirlerini optimize edebilir ve verilerin şeffaflığını ve geri
döndürülemezliğini sağlayabilmektedir. Özellikle merkezi olmayan ağ ve kriptografi
kullanımı gibi blok zincir teknolojisinin özellikleri sayesinde, veriler oldukça güvenli
ve sahteciliğe karşı korumaktadır ve bu nedenle blok zincir teknolojisindeki güvenli
yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

4.9. FARMATRUST

2016 yılında kurulan FarmaTrust, ilaç endüstrisinde, blok zincir teknolojisi, yapay
zeka teknolojisi ve gelişmiş veri analitiği üzerine inşa edilmiş bir izleme sistemi
geliştiren bir şirkettir. Şirket, tedarik zincirlerinde sahte ilaçların varlığını önleyerek
70
ilaç endüstrisi, hükümetler ve toplumdaki kuruluşlar için güvenlik sağlamayı
amaçlamaktadır. FarmaTrust ayrıca akıllı etiketleme, nesnelerin interneti cihazları ve
radyo frekansı kimlik etiketleri gibi gelecekteki endüstri talepleri için yeni teknolojiler
geliştirmeye çalışmaktadır (FarmaTrust, 2019).

Şirket, dünya çapında artan sahte ilaçlar, sahte reçeteler, tedarik zinciri
verimsizlikleri ve ardından artan endüstri talebi ile ilgili sektör sorunlarını
belirlemiştir. Bu sorunlarla başa çıkmak için FarmaTrust yeni bir teknoloji çözümü
sunmaktadır.

Endüstrideki zorluklarla başa çıkmak için Zoi adlı platform, ilaç tedarik
zincirlerinde dolaşan sahte ilaçları önlemenin çözümü olarak tanımlanmaktadır.
Teknoloji, tedarik zincirlerindeki ilaçların fiziksel hareketlerini, her ilaç üzerindeki
dijital referansla izlemek için üretilmiştir. Zincirdeki ilk adım üretici ile başlamaktadır.
Üretici, ilaçları çok sayıda paketlerle sevkiyata hazırlamaktadır. Ürün hakkındaki
bilgiler daha sonra üreticilerin tedarik zinciri sistemine yazılmakta ve blok zincirinde
akıllı bir sözleşme oluşturulmaktadır. Zincirdeki bir sonraki taraf olan ürünlerin
distribütörü, daha sonra tedarik zinciri sisteminde bir bildirim almakta ve ardından
blok zincirinde amaçlanan alıcıya ait olan akıllı bir sözleşme izlenebilmektedir. Bu
durumda distribütör amaçlanan alıcıdır ve dolayısıyla bu aşamada ürünlerin sahibi
olmaktadır. Distribütör daha sonra paketi tedarik zinciri yönetimi sistemine tarayarak
aynı rutini takip etmekte ve akıllı mülkiyet sözleşmesini almaktadır. İşlem daha sonra
son müşteri paketi alana kadar ve akıllı telefonlarındaki Pharma Güven uygulamasında
ürünün durumunu kontrol edene kadar tekrarlanmaktadır (Sharif, 2019).

Ürünlerdeki dijital kimlikler blok zincirinde birbirine bağlanır, bu da


silinmesini veya çoğaltılmasını zorlaştırmaktadır. FarmaTrust çözümü ile tedarik
zincirindeki belgelenmemiş ilaçların sayısı azalır veya hatta ortadan kaldırılmaktadır.
Sahteciliğin ortadan kaldırılması hem tüketicileri hem de ilaç markalarını tedarik
zincirinde sahte uyuşturucu bulundurma riskinden korumaktadır. Bu sayede tedarik
zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir.

Ayrıca endüstri, ilaç fiyatlarının yükselmesine neden olan verimsiz tedarik


zinciriyle ilgili sorunlarla da karşı karşıyadır. Blok zincir teknolojisinin kullanımı ile
elde edilen tedarik zinciri şeffaflığı, tedarik zinciri partileri için karar verme sürecini

71
iyileştirmekte ve genel maliyetleri azaltmaktadır. Bu nedenle blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görülmüştür.

Sektördeki mevcut zorluklar tedarik zinciri ortakları arasındaki işbirliğini


etkilemektedir. Bununla birlikte, FarmaTrust'un sunduğu gibi güvenilir bir sistemde,
tedarik zinciri ağı üzerindeki aktörler, ürünlerin gerekli standartlara sahip olduğundan
emin olabilmektedirler.

4.10. PROVENANCE

İngiltere merkezli şirket, müşterilerin deneyimleriyle ilgili bilgi alışverişinde


bulunmalarına yardımcı olmak için internet tabanlı bir platform yönetmektedir.
Provenance şeffaflığın giderek daha önemli hale geldiğine ve bilgi paylaşımının
şirketler ve tedarik zincirleri için bir gereklilik olacağına inanmaktadır. Müşterileri için
işlem gören ürünlere şeffaf çözümler sunmaktadır. Platformları, değiştirilemez, açık
ve şeffaf olan verileri güvenli bir şekilde tutmayı amaçlayan bir bilgi çerçevesindedir.

Provenance, insanların satın aldıkları ürünler hakkında aldıkları bilgi miktarını


artırmaya çalışmaktadır. Daha fazla şeffaflık ile Provenance’ın misyonu, insanların
ürünleri satın alırken daha sürdürülebilir ve iyi düşünülmüş kararlar vermelerini
güçlendirerek küresel ekonomiyi değiştirmektir (Allison, 2016).

Bugün, yiyecek ve içecek sektöründeki 200 şirket, ürünlerinin şeffaflığını


göstermek için blok zincir tabanlı Provenance yazılımını kullanmaktadır (Provenance,
2020).

Bu teknoloji, ürünün yaratılmasından satış noktasına kadar fiziksel bilgiler


üzerinde dijital bir kayıt oluşturmaktadır. Provenance ayrıca, bir web sitesine veya
uygulamaya bağlı akıllı etiketler aracılığıyla herhangi bir fiziksel ürüne
uygulanabilecek teknolojiyi sağlamaktadır. Dijital kayıtta toplanan bilgiler daha sonra
web sitesinde veya dApp'ta tüketici için kullanılabilmektedir. Tüketici, ilgili belirli bir
ürünün sertifikaları ve kökeni hakkındaki bilgilere erişebilmektedir.

Ürün sertifikalarının geçerliliği denetimler için bir sorun olarak


açıklanmaktadır. Sertifikasyon garantileri genellikle maliyetlidir ve tüketicilerin bir

72
sertifikasyon etiketinin çoğu zaman ne anlama geldiğini anlamaları ve bilmeleri
zordur. Bunun yerine bir blok zincir çözümü olan Provenance tarafından tamamen
denetlenebilir olduğu açıklanmaktadır. Şirketler, diğer tedarik zinciri ağı bileşenleri ve
müşteriler, blok zincirinde değiştirilemeyen güvenilir gerçek zamanlı verilere
erişebilmektedirler. Topluma artan bilginin bir diğer yararı da, inovasyon fırsatı ve
tedarik zincirleri arasındaki denetimlerde azaltılmış yüktür. Bu teknoloji ile geleneksel
tedarik zincirindeki zorlukların aksine, ağ üzerindeki herkesin tedarik zinciri akışının
bir önceki aşamasındaki bilgilere erişmesinin daha kolay olacağı hedeflenmektedir.
Tedarik zincirleri içinde çift sertifika harcamaları ve taklit ürünlerin satışı gibi mevcut
durumlar bir blok zincir çözümü ile ortadan kaldırılmaktadır (Mitrenga, 2019).

Doğru bir şirket bilgisini almak ve kanıtlamak için üçüncü bir tarafça yönetilen
merkezi sistemin aksine, Provenance blok zinciri teknolojisini, ürünler hakkında bilgi
veren merkezi olmayan bir platform olarak kullanılmaktadır. Merkezi ve merkezi
olmayan bir platform arasındaki fark, merkezileştirilmiş platformun, kuruluşların
kendi verilerini doğrulaması nedeniyle daha yüksek dolandırıcılık riskine sahip
olmasıdır. Buna karşılık, merkezi olmayan bir platform, bilgiyi merkezi bir çözümden
daha güvenilir kılan orta bir otoriteye ihtiyaç duymadan blok zincir tarafından
doğrulamaktadır.

Provenance’in platformunu uygulayan kuruluşlar, şirket ürünleri ve genel


tedarik zinciri hakkında değerli bilgilere erişebilmektedirler ve bu da işbirliğini
mümkün kılmaktadır. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı, bu teknoloji
ile izlenebilmektedir. Blok zincir şeffaflığı ve izlenebilirliği nedeniyle tüm tedarik
zinciri tarafları güçlenmektedir bu nedenle blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve
izlenebilir yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı
görülmüştür.

4.11. ZIM INTEGRATED SHIPPING

Yaygın olarak ZIM olarak bilinen, 1945'te kurulan Amerikan İsrail ortaklı, uluslararası
kargo nakliye şirketi olan Zım Integrated Shipping, dünya çapında 100'den fazla
ülkede faaliyet göstermektedir (Wikipedia, 2019).

73
ZIM, 2017 yılında blok zincir teknolojisinden yararlanmak için Sparx Lojistik
ile ortaklık kurmuştur ve bu ortaklığın amacı, konşimentoların blok zincir teknolojisi
ile dijitalleştirilmesidir. Sparx Lojistik ve Wave Ltd. işbirliği ile yürütülen deneme
süresince, katılımcılar blok zincir tabanlı Wave Uygulaması kullanılarak orijinal
elektronik belgeleri yayınlayabilmekte ve aktarabilmektedir. Bu iş birliğinin sonucu
olarak pilot uygulama yapılmış ve Sparx Lojistik tarafından Çin'den Kanada’ya
gönderilen konteynerlerin, blok zincir tabanlı elektronik belgeler ile alıcılara sorunsuz
teslim edildiği belirlenmiştir. Pilot uygulama, tedarik zinciri izlenebilirliğinin ve
güvenilirliğinin artabileceğini ve evrak işlerinin azalabileceğini göstermektedir. Blok
zincir, değiştirilemez ve şeffaf olan önemli bilgileri saklayabilmektedir, böylece tüm
katılımcılar veri alışverişi yapabilir ve blok zincir yardımı ile çevrimiçi
dokümantasyon sağlayabilmektedir (ZIM Brining Blockchain Technology into
Shipping, 2017).

Uzun bir pazar analizinin ardından yeni çözümlere öncülük eden ZIM, blok
zincir teknolojisinin ve Wave uygulamasının ticareti dijital çağa yönlendirecek çözüm
olabileceğine ikna olduğunu belirtmektedir. Çünkü bu teknoloji ile ZIM, merkezi bir
otoritenin yanı sıra, evrak işlerini ortadan kaldırmakta ve merkezi olmayan bir defter
üzerindeki işlemleri gerçekleştirmektedir, böylece tüm işlemler izlenebilmektedir.
Uygulama; ihracarçılar ve ithalatçılar için ücretsiz olup, hiçbir bilişim teknolojisi veya
operasyonel değişiklik gerektirmemektedir.

ABD'de, taşımacılık endüstrisine uygulanabilecek teknoloji standartlarını


oluşturmak için “Taşımacılık İttifakında Blok Zincir” (BiTA) olarak bilinen ulaşım
endüstrisi konsorsiyumu kurulmuştur. Deniz yolu taşımacılığı,bir konşimentoya bağlı
iş kuralları ve prosedürleri tarafından yönlendirildiğinden, BiTA'nın +200 üyeleri,
sadece deniz yolu taşımacılığı için değil, aynı zamanda birden fazla ulaşım modu için
blok zincir teknolojisinin kullanımını desteklemektedir ve ZIM de BITA’ya katılmıştır
(Gardner, 2018).

ZIM CEO'su Eli Glickman şöyle demektedir, “ZIM'in denizcilik dünyasına


blok zincir teknolojisini tanıtmakta öncülük etmesinden gurur duyuyorum ve bu
heyecan verici girişimde ortaklarımızı tebrik ediyoruz.”

74
Blok zincir tüm tedarik zinciri ekosistemini bir araya getirmektedir ve bir iş
hattıyla ilgili belgeleri izlemek ve depolamak için kullanılmaktadır. Lojistikteki sıralı
bilgi akışının, hem sistemdeki bileşenlere hem de nihai müşteriye avantajları
mevcuttur. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı yapısının tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

Sadece taşıyıcılar değil, aynı zamanda nakliyeciler, limanlar, bankalar, vb. ağa
katılabilir ve blok zincir yoluyla elektronik belge oluşturabilmekte ve
paylaşabilmektedir. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı, bu teknoloji ile
izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki izlenebilir ve şeffaf yapının
tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Aynı zamanda
blok zincir teknolojisindeki güvenli yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü için
fayda sağladığı görülmüştür.

75
SONUÇ VE BULGULAR

Günümüz ticaret anlayışında artan rekabet koşulları göz önüne alındığında, şirketlerin
tedarik zinciri yönetimlerini başarılı bir şekilde organize etmeleri, giderlerin
azalmasına yardımcı olmakta ve karlılığın artmasına olanak sağlamaktadır.
Uluslararası ticarette tedarik zincirinin karşılaştığı sorunların çoğu, katılımcıların
farklı zaman dilimlerinde farklı ülkelerde bulunmaları, farklı dilleri konuşmaları ve
farklı bilgi sistemleri kullanmaları sonucu iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Ham madde tedarikinden başlayarak nihai kullanıcıya kadar olan tedarik zinciri
süreçlerinde, sürecin uzun olması ve birden çok katılımcıdan oluşması tedarik
zincirindeki karmaşıklık oluşması riskini arttırmaktadır.

Şirketler tedarik zincirinde her katılımcı ile koordinasyonun sağlanabilmesi


için, gelişen teknolojilerden faydalanmaktadır. Gelişen müşteri taleplerine,
rakiplerden daha hızlı şekilde cevap verebilmek, şirketlere rekabet avantajı
sağlamaktadır, bu nedenle şirketler talep tahminleri için, tedarik zincirindeki diğer
bileşenler arasında gelişmiş teknolojileri kullanarak tedarik zincirinde bilgi akışında
avantaj sağlamayı hedeflemektedir.

Ticarette en önemli kısıtlardan biri olan güven problemi, blok zincir


teknolojinde her bir verinin zincirdeki bütün paydaşlar ile paylaşılması ve verilerin
değiştirilemez olması sayesinde çözümlenmektedir. Bu teknoloji, güvenilir bir
ortamda tedarik zinciri faaliyetlerini otomatikleştiren önemli bir yeniliktir. Blok zincir
teknolojisi ile, tedarik zincirindeki tüm faaliyetler çevrimiçi izlenebilmekte ve bütün
tedarik zinciri bileşenleri entegre bir şekilde tek bir zincirde toplanabilmektedir.
Tedarik zincirindeki tüm faaliyetler çevrimiçi olarak izlenebildiğinden, ilgili şirketler
için dijital dünyaya uygun bir fırsat sunulmakta ve şirketler mevcut faaliyetlerini
gözden geçirerek, gerektiğinde optimize edebilmektedirler. Süreçlerin otomasyonu,
uzun vadede maliyetten tasarruf edilmesine yardımcı olmaktadır.

Para, ürün veya bilgi değiş tokuşunun yapılabildiği merkezi olmayan bu blok
zincir teknolojisi, zincirdeki bütün paydaşlar tarafından izlenebildiği için şirketler ve
müşteriler açısından avantajlı bir teknolojidir. Yapılan her bir işlem blok zincir
üzerinde kaydedilmekte, korunabilmesi için dijital olarak imzalanmakta ve bütün

76
bileşenler ile bu işlem paylaşılmaktadır. Zincirdeki katılımcıların izni olmadan
herhangi bir veri değişikliği mümkün olmamaktadır.

Tedarik zinciri boyunca verilerin standartlaştırılması, blok zincirinin tedarik


zincirinde karmaşıklığı çözmek için sağladığı bir diğer faydadır. Blok zincir, tedarik
zincirinin bilgi akışında dijitalleşmesine ve standardizasyonunu sürdürmesine
yardımcı olmaktadır. Blok zincirde verilerin değiştirilmemesi özelliği ile şeffaflığın
korunmasına ve ürünlerin ham madde tedarikinden nihai kullanıcıya kadar olan
süreçlerinde izlenmesine yardımcı olunmaktadır. Düzenleyici gereklilikler blok zincir
teknolojisi ile sağlanabilmektedir, örneğin elmas gibi bir ürünün sertifikasyonu
herhangi bir aracı olmadan yapılanabilmekte ve doğrulanabilmektedir.

Bir diğer blok zincirinin avantajı ise üçüncü bir merkezi otoriteye ihtiyaç
duyulmamasıdır. Tedarik zincirindeki en önemli problemlerden biri olan güven
probleminin ortadan kalkmasına yardımcı olacağı düşünülen blok zincir sisteminin
dağıtık ağ yapısı, aynı zamanda işlemlerin hem daha hızlı sonuçlanmasına hem de
maliyetlerin düşük olmasına olanak sağlamaktadır.

Durum çalışmalarının en büyük avantajı bir olayın derinlemesine araştırılması


için olanak sağlamasıdır. ‘Ne’, ‘Nasıl’, ‘Niçin’ sorulana cevapların arandığı, vakaların
analiz edildiği, kalitatif araştırma yöntemlerinin sahip olduğu özellikleri taşıyan bir
yöntemdir.

Perakende gıda sektöründe, ürüne özgü koşullar hakkında (nem, ağırlık, son kullanma
tarihi, ürünün kökeni, sıcaklık) zincirdeki katılımcıların vermiş olduğu eksik veya
yanlış bilgilerin, insan sağlığını tehdit eden salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden
olduğu gözlenmiştir. Doğru bilgiler son satıcıya ulaşamadığı için, son kullanma tarihi
geçmiş veya bu sürece kadar sıcaklık dengesi sağlanamamış hastalıklı ürünlerin,
market raflarına eklenip, müşterilere satışı yapılması olası bir risktir. Blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görülmüştür.

Walmart, perakende gıda sektöründe, tedarik zincirinde gıda izlenebilirliğin


sağlanamamasından kaynaklı yaşanmış problemlere çözüm bulmak için blok zincir
teknolojisinden faydalanmışlardır. Bu sayede, hem Çin’den gelen domuz etlerinin
tedarik zinciri süreci izlenerek hastalıklı etlerin tüketiciye ulaşması engellenmiş, hem
77
de Meksika’dan gelen mangoların tüm tedarik zinciri yolculuğu izlenerek, nihai
müşterinin erişebileceği mağaza raflarına sağlı ürünler yerleştirebilmişlerdir.

Yine aynı şekilde MODUM, GSK ve FARMATRUST gibi ilaç sektöründen


şirketler ve DHL gibi lojistik ve gümrükleme şirketi de, tedarik zincirindeki ilaç
sahtekârlığının insan sağlığını tehdit ettiği sonucuna dayanarak, tedarik zincirinde
izlenilebilirliğin artması için blok zincir teknolojisinden faydalanmışlarıdır.
Geleneksel tedarik zinciri sürecinde, tıbbi ürünlerin sıcaklığa duyarlı yapılarının
sıcaklık kayıtları, distirbütorler ve lojistik sağlayıcılar tarafından tutulmaktadır. Fakat
yetersiz ve mükerrer bilgi girişindeki hata oranının insan sağlığını etkileyen sonuçları
ile karşı karşıya kalınmıştır.

Ek olarak, piyasadaki sahte ilaçlar ve sahte reçetelerin varlığı da insan sağlığını


tehdit etmektedir. Bütün bu problemlere çözüm bulmak için, blok zincir
teknolojisinden faydalanılmış ve bu teknolojinin dağıtık yapısı ile bütün tedarik zinciri
üyelerine doğru bilgi, değiştirilememek kaydı ile paylaşılmıştır. Blok zincir
teknolojisinin tıbbi ürünlerin dijital kimliklerini birbirine bağlama özelliği ile de
tedarik zincirindeki belgelenmemiş ilaçlar ortadan kaldırılmıştır. Buradan yola
çıkarak, blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenilebilir yapının, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.

Lojistik sektöründeki evrak prosedürlerinin şirketlere hem zaman


kaybettirmesi hem de herhangi bir eksik veya yanlış evrakta maliyet oluşmasından
kaynaklı, tedarik zincirinde izlenilebilirlik ve sıralı bilgi akışı şirketler ve müşteriler
için önemlidir. MAERSK, CARGO X ve ZIM gibi lojistik firmaları, ortak problemleri
olan geleneksel tedarik zincirinde kısıtlı izlenilebilirlik ve güven problemini, blok
zincir teknolojisi kullanılarak çözüme ulaştırılmıştır.

Blok zincir teknolojisi, malzemelerin üretim hattına gönderilme süresini % 40


azaltabilmektedir, böylece uçtan uca şeffaflık özelliği ile her bir ifadenin net bir
şekilde anlaşılması ve gereksiz süreçlerin en aza indirilmesi, maliyetlerin azalmasına
olanak sağlanmaktadır (IBM, 2018).

Armatörler, acenteler ve müşteriler arasında sıralı bilgi akışının önemine dikkat


çekilerek, blok zincir teknolojisi ile akıllı konşimentolar oluşturulmuştur. Bu şekilde,
yükün sahibinin belirlenmesine yardımcı olan önemli evrak statüsündeki
78
konşimentolara, yanlış bilgilerin yazılıp, şirketlere ekstra maliyet oluşma riski ortadan
kaldırılmıştır. Ayrıca, zamanında teslim edilemeyen konşimentolardan kaynaklı,
şirketler limanda bekleyen ürünleri için ardiye ücreti ödemek zorunda olup, bu
teknoloji ile anında teslim edilen akıllı konşimentolar sayesinde bu masraftan
kaçınılmaktadır. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının,
sıralı bilgi akışı sayesinde tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı
görülmüştür.

Son olarak değerli eşyalar piyasasındaki, ham madde tedarikinden başlayarak


nihai kullanıcıya kadar olan tedarik zincirinde izlenilebilirlik, hem şirketler hem
müşteriler için önem arz etmektedir. EVERLEDGER, PROVENANCE ve AURA bu
çalışmada incelenmiştir ve blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının,
tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Elmas, değerli
taşlar, lüks ürünlerin orijinalliğinin sorgulandığı ve doğru bilgiyle kolay ulaşılamadığı
durumlarda, blok zincir teknolojisinin izlenilebilir ve güvenli yapısı ile beraber hem
nihai kullanıcı ürün orijinalliğini sorgulayabilmekte hem de üretici ve tedarikçi
firmalar arasında doğru bilgi alışverişi yapılmasına olanak sağlanabilmektedir.
Tedarik zincirleri içinde çift sertifika harcamaları ve taklit ürünlerin satışı gibi mevcut
durumlar bir blok zincir çözümü ile ortadan kaldırılmaktadır.

Analiz edilen vakaların fayda dağılımları incelendiğinde; blok zincir


teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı, tüm 11 vaka üzerinde yapılan durum çalışmaları incelemesi
sonucunda görülmektedir. Blok zincir teknolojisindeki güvenli yapının, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı MAERSK, EVERLEDGER, AURA,
PROVENANCE, CARGOX ve ZIM durum çalışmaları üzerinde yapılan inceleme ile
görülmektedir. Blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı yapısının, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı, lojistik şirketler olan MAERSK, CARGO
X, ve ZIM durum çalışmaları üzerinde yapılan inceleme ile görülmektedir.

İncelenen vakalarda görülmektedir ki; GSK, CARGO X ve ZIM harici bütün


vakalarda hem ürün hem de bilgi akışının izlenebilmesi için blok zincir teknolojisinden
faydalanılmıştır. Harici vakalarda ise sadece tedarik zinciri akışlarından bilgi akışını
izlemek için bu teknolojiden yararlanılmıştır.

79
Tedarik zincirinde yanlış bilgi akışının tüm zinciri etkileyeceği bilindiğinden,
şirket yöneticileri gerek talep tahminlerinde, gerek pazar araştırmalarında doğru
bilgiye zamanında eriştiklerinde maliyet avantajı sağladıkları bilinmektedir. Bu
çalışmanın yönetimsel katkısının, dış kaynak kullanımı ile edilen ham madde tedariki,
lojistik faaliyetler gibi organizasyonlarda, doğru ve zamanında bilgi transferinin şirket
maliyetlerini düşürerek, nihai karlılıklarını arttırmalarına yardımcı olacağı
düşünülmektedir.

Henüz yeni bir teknoloji olmasından kaynaklı farklı sektörlerde uygulanmaya


geçilmemiş olsa da, bu çalışmanın gelecek çalışmalara ışık tutarak, daha fazla
sektörlerde blok zincir teknolojisinin entegrasyonu sağlanacağı öngörülmüştür.

Blok zincir teknolojisi ile alakalı sınırlı sayıda çalışmanın var olması bu
araştırmanın kısıtları arasındadır. İleri araştırmalarda; daha fazla çalışma ile daha
kapsamlı bir araştırma yapılabilir. Sektörlere özel yapılan uygulamalar incelenebilir,
uygulama önerileri geliştirilebilir. Blok zincir kullanımının artması ve bilgi
paylaşımının artması ile blok zincir kullanımı öncesi ve sonrası karşılaştırma
araştırmaları yapılabilir.

80
KAYNAKÇA

Aces, C. G., & Kleeberger, M. (2018). Revolutionizing Chains - The Impact of


Blockchain. 02.02.2020 DHL: https://www.dhl.com/global-en/home/about-
us/delivered-magazine/articles/2018/issue-3-2018/revolutionizing-chains-the-
impact-of-blockchain-on-the-supply-chain.html adresinden alındı

Ağlargöz, O., Çevik, E., Avcı, S., Işık, Ö., & Kenger, M. (2017). Tedarik Zinciri
Yönetimi. İstanbul, Türkiye: Bahçeşehir Üniversitesi.

Akan, H. (2018). Deneysel Çalışmalarda Yanlılık Kaynakları,Sorunları ve Önlemler:


İç Geçerlilik. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, 8-10.

Akben, İ., & Güngör, A. (2018). Tedarik Zinciri Ve Yalın Tedarik Zinciri. ASEAD, 1-
12.

Akleylek, S., & Seyhan, K. (2018). Blok Zinciri Bileşenleri ve Uygulamaları Üzerine
Bir Derleme. IV Respublika Konfransı, 27-37.

Allison, I. (2016, 01 13). Provenance Has a Big Year Ahead Delivering Supply Chain
Transparency With Blockchain and Ethereum. International Business Times .

Altıntaş, E. (2019). Louis Vuitton'un Blockchain Platformu: Aura. 01.05.2020 GQ:


https://gq.com.tr/populer/louis-vuittonun-blockchain-platformu-aura
adresinden alındı

Altunbaşak, T. A. (2018). Blok Zincir (Blockchain) Teknolojisi ile Vergilendirme .


Maliye Dergisi, 360-371.

Antonopoulos, M. A. (2014). Mastering Bitcoin. California: O’Reilly Media, Inc., .

Anzalone, R. (2020). IBM's Growing Blockchain Networks Could Strengthen Our


Supply Chain In Response To COVID-19. Forbes.

Apte, S., & Petrovsky, N. (2016). Will Blockchain Technology Revolutionize


Excipient Supply Chain Management? Journal of Excipients and Food
Chemicals, 76-78.

81
Avunduk, H., & Aşan, H. (2018). Blok Zinciri (Blockchain) Teknolojisi ve İşletme
Uygulamaları: Genel Bir Değerlendirme. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 369-384.

Aydın, M. E. (2019, Kasım 09). Blokzincir Tabanlı Oy Verme Sistemi Önerisi. Konya,
Türkiye: Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Bakan, İ., & Şekkeli, Z. H. (2019). Blok Zincir Teknolojisi ve Tedarik Zinciri
Yönetimindeki Uygulamaları. Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi ,
2849-2877.

Bakırtaş, H. (2013). Müşteri İlişkileri Yönetimi. İstanbul: Ekin Yayınevi.

Barutçu, S. (2007). İnternet Tabanlı Tedarik Zinciri Yönetimi(Denizli Tekstil


İşletmelerinin İnternet Tabanlı Tedarik Zinciri Yönetiminden Yararlanma
Durumuna Yönelik Bir Araştırma). Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 134-150.

Blasgen, R., & MArtichenko, R. (2020). Council of Supply Chain Management


Professionals. Amerika Birleşik Devletleri.

Block, P. M., & Marcussen, S. K. (2019). Blockchain Technology and the


Implementation in the Supply Chain: Occuring Barriers. Gavle, İsveç:
University of Gavle .

Blockchain ve Bitcoin, Ethereum Ripple Farkı. (2018, Ocak 4). 11.03.2020 Şiraz
Duvarı: https://sirazduvari.com/blockchain-ve-bitcoin-ethereum-ripple-farki/
adresinden alındı

CargoX. (2018). CargoX Business Overview and Technology Bluepaper. Slovenya,


Ljubljana: Whitepaper.

Chase, R. B., & Aquilano, N. J. (1998). Production and Operations Management:


Manufacturing and Services. Chicago: Irwin Mcgraw Hill.

Chen, J., & Paulraj, A. (2004). Understanding Suppl Chain Management: Ciritical
Research and A Theoretical Framework. International Journal of Production,
131-163.

ConsenSys. (2019). AURA. Paris: ConsenSys.

82
DHL. (2020). DHL International GmbH. 02.05.2020 https://www.dhl.com/tr-
tr/home/hakkimizda/vizyonumuz.html adresinden alındı.

Doğan, İ. (2002). Tedarik Zincirinde Kamçı Etkisi ve Envanter Yönetimi. İstanbul :


İstanbul Teknik Üniversitesi .

Eker, Ö. (2006). Lojistik Yönetimi ve Tedarik Lojistiği Sürecinde Performansın


Arttırılması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü.

Emiroğlu, A. A. (2002). Satın Alma Yönetimi Ve Yurt Dışında Faaliyet Gösteren Bir
İnşaat Firmasında Uygulanması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Enright, M. J. (2016). Develping China: The Ramarkable Impact of Freign Direct


Investment . Taylor & Francis.

Erözel Durbilmez, S. (2018). Blockchain Teknolojisinin Finans Sektöründeki Yeri ve


Uygulamaları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü .

Everlegder. (2020). Everledger. 04.04.2020 https://www.everledger.io/ adresinden


alındı

Eymen, E. U. (2007). Tedarik Zinciri Yönetimi . Kaliteli Ofis Yayınları .

FarmaTrust. (2019). 12.03.2020 https://www.farmatrust.com/ adresinden alındı

Galvin, D. (2017). IBM and Walmart: Blockchain for Food Safety. IBM Corporation
.

Ganne, E. (2018). Can Blockchain Revolutionize International Trade? . Geneva :


World Trade Organization .

Gardner, D. (2018). Blockchain for Supply Chain: Ghost in the Machine or


Breakthrough Technology? Copyright .

Godbole, S. (2019). How Blockchain Can Transform Global Trade Supply Chain. IBM
Research.

83
GSK. (2019). 06.03.2020 https://tr.gsk.com/tr-tr/hakkimizda/tarihcemiz/ adresinden
alındı

Gupta, M. (2017). Blockchain For Dummies . New Jersey: John Wiley & Sons
Yanınları.

Günal, T. (2015). Dijital Tedarik Zinciri ve Elektronik İhaleler . İstanbul : Tedarik


Zinciri Yönetimi Derneği.

Hassini, E., Surti, C., & Searcy, C. (2012). A Literature Review And A Case Study Of
Sustainable Supply Chains With A Focus On Metrics. International Journal of
Production Economics , 69-82.

Haswell, H., Linnet, M. E., & Wagner, S. (2018). Maersk and IBM Introduce
TradeLens Blockchain Shipping Solution. New York.

Hau L. Lee, C. B. (1992). Managing Supply Chain Inventory: Pitfalls and


Opportunities. MIT Sloan Management Review, 65-66.

Heutger, M. (2018). Blockchain In Logistics . Troisdorf, Germany: DHL Customer


Solutions & Innovation.

Hugos, M. H. (2011). Essentials of Supply Chain Management. New Jersey: John


Wiley & Sons, Inc.

IBM . (2018). Elektronik Veri Değişimi. 02.03.2020 IBM : https://www.ibm.com/tr-


tr/supply-chain/edi-electronic-data-interchange adresinden alındı

IBM, N. R. (2018). Maersk and IBM Introduce TradeLens Blockchain Shipping


Solution. 03.03.2020 https://newsroom.ibm.com/2018-08-09-Maersk-and-
IBM-Introduce-TradeLens-Blockchain-Shipping-Solution adresinden alındı

İlhan, İ. (2015). Tedarik Zinciri Yönetiminde Kantitatif Talep Tahmin Yönetimi Seçimi
İle Stok Optimizasyonuna Dair Bir Uygulama. Yayınlanmamış yüksek lisasn
tezi, Maltepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Juan F. Galvez, J. M.-G. (2018). Future challenges on the use of blockchain for food
traceability analysis. ELSEVIER, 222-232.

84
Karaçallık, D. (2019, Mayıs). Akıllı Sözleşmelerin Fintech’teki Yeri. 19.04.2020
Fintechtime: http://fintechtime.com/tr/2019/05/akilli-sozlesmelerin-
fintechteki-yeri/ adresinden alındı

Karasar, N. (2020). Araştırmalarda Rapor Hazırlama - Araştırma ve Yayın Etiği ile .


İstanbul : Nobel Akademik Yayıncılık .

Kardaş, S. (2018). Blokzincir teknolojisi: Uzlaşma Protokolleri. Dicle Üniversitesi


Mühendislik Fakültesi Dergisi, 481-496.

Kathawala, Y. A. (2000). The Effects of Global Outsourcing Strategies on Participants'


Attitudes and Organizational Effectiveness. International Journal of
Manpower, 112-128.

Kemp, L. (2018). Everledger’s Pioneering Blockchain Work for Diamonds. IBM .

Keskin, H. (2015). Tedarik Zinciri Yönetimi Arka Plan, Gelişimi ve Güncel


Uygulamaları. Ankara : Nobel .

Kırbaş, İ. (2018). Blokzinciri Teknolojisi ve Yakın Gelecekteki Uygulama Alanları.


Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi , 75-82.

L.Lee, H., Padmanabhan, V., & Whang, S. (1997). The Bullwhip Effect in Suplly
Chain. Sloan Management Review.

Lal, R., & Johnson, S. (2018). Maersk: Betting on Blockchain. Cambridge: Harvard
Business School .

Lu, D. (2011). Fundamentals of Supply Chain Management . Dr. Dawei Lu & Ventus
Publishing .

Lu, Q., & Xu, X. (2017). Adaptable Blockchain-Based Systems: A Case Study for
Product Traceability. IEEE Software, 21-27.

Marr, B. (2018, Mart 23). Forbes. 11.03.2020 Forbes Media :


https://www.forbes.com/sites/bernardmarr/2018/03/23/how-blockchain-will-
transform-the-supply-chain-and-logistics-industry/#5b3bb0b5fecd adresinden
alındı

Meng, W., Tischhauser, E. W., Wang, Q., Wang, Y., & Han, J. (2018). When Intrusion
Detection Meets Blockchain Technology: A Review. Special Section On
85
Research Challenges And Opportunities In Security (s. 10179 - 10188).
07.02.2020 IEEE Access. https://ieeexplore.ieee.org/: Link to article, DOI:
adresinden alındı

Mitrenga, J. (2019). Provenance - Creating The Future of Finance . San Francisco:


Whitepaper .

Modum. (2017). Data Integrity For Supply Chain Operations,Powered By Blockchain


Technology. Zurich: Whitepaper.

Modum. (2020). 05.05.2020 https://modum.io/ adresinden alındı

Moller, A., & Maersk. (2018). Company overview. Maersk.

Monczka, R. M., Handfield, R. B., Giunipero, L. C., & Patterson, J. L. (2016).


Purchasing and Supply Chain Management. Boston: Cengage Learning.

Morkunas, J. V., Paschen, J., & Boon, E. (2018). How Blockchain Teknologies Impact
Your Bussıness Model. Business Horizons, 11-12.

Mutlu, Ö. (2014). Tedarik Zinciri Bilgi Sistemleri ve Telekomünikasyon Sektöründe


Bir Araştırma . Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Atılım Üniversitesi.

Nakamoto, S. (2008, Ekim 31). Retrieved from Satoshi Nakamoto Institute. 19.03.2020
Nakamoto Institute: https://nakamotoinstitute.org/bitcoin/ adresinden alındı

Oral, O., & Çakır, M. (2017). Nesnelerin İnterneti Kavramı ve Örnek Bir Prototipin
Oluşturulması. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Dergisi, 172-177.

Özbay, B. (2008). Tedarik Zincirinde Optimizasyon ve Bir İplik İşletmesinde


Uygulama . Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Pamukkale Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü.

Özcan, A. İ. (2015). Dış Kaynak Kullanımı (DKK)'na (Outsourcing) Genel Bakış .


Kırklareli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 57-71.

Özdemir, A. İ. (2004). Tedarik Zinciri Yönetiminin Gelişimi, Süreçleri ve Yararları.


Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 87-96.

86
Özdemir, M. (2012). Nitel Veri Analizi: Sosyal Bilimlerde Yöntembilim Sorunsalı
Üzerine Bir Çalışma . Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 323-343.

Özyüksel, S., & Ekinci, M. (2020). Blok Zincir Teknolojisinin Dış Ticarete Etkisinin
Örnek Projeler Çerçevesinde İncelenmesi. İşletme Ekonomi ve Yönetim
Araştırmaları Dergisi, 82-101.

Petek, E. (2010). Kararsız Bir Sistem Olarak Kamçı Etkisi . İstanbul : İstanbul Teknik
Üniversitesi .

Petersson, E., & Baur, K. (2018). Impacts of Blockchain Technology on Supply Chain
Collaboration. İsviçle: Jönköping University .

Pfannkuche, P., & Teo, C. (2019). First Blockchain for coloured gemstones -. Lucerne:
Gübelin Gem Lab.

Pólvora, A. (2019). Blockchain Now And Tomorrow . Brüksel: Joint Research Centre
(JRC).

Provenance. (2020). Every Product Has A Story. 21.04.2020


https://www.provenance.org/ adresinden alındı

Rajuldevi, M. K., Veeramachaneni, R., & Kare, S. (2008). Warehousing in Theory and
Practice. Boras: University College of Boras.

Report, B. (2018). Bctech Report Blockchain News. 12.02.2020


https://bctechreport.com/gsk-is-fighting-fake-drugs-with-consensys-startup-
viant-for-blockchain-in-pharmaceuticals/ adresinden alındı

Saçıkara, G., & Özdemir, T. (2019). Tedarik Zinciri Planlamada Yapay Zeka. İstanbul:
The Deloitte Times.

Salah, K., & Khan, M. A. (2018). IoT Security: Review, Blockchain Solutions, and
Open Challenges. Future Generation Computer Systems, 395-411.

Savaş, H., & Kılıç, İ. (2013). Yalın Lojistik Açısından Konaklama İşletmelerinin
Tedarik Zinciri Yapısı Ve Karşılaştırmalı Bir Maliyet Analizi. ANEMON, 191-
222.

87
Sharif, R. (2019, Haziran 11-13). FarmaTrust CGT Blockchain Solution . Champions
of Health Unite. Helsinki: HIMSS Europe Conferenge .

Srivastava, S. K. (2007). Green Supply-Chain Management: A State-of-theart


Literature Review. International Journal of Management Reviews, 53-80.

Subaşı, M., & Okumuş, K. (2017). Bir Araştırma Yöntemi Olarak Durum Çalışması.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 419-426.

Sultan, K., Ruhi, U., & Lakhani, R. (2018). Conceptualizing Blockchains:


Characteristics & Applications . 11th IADIS International Conference
Information Systems, 49-57.

Şahin, S. A. (2003). Satınalma Ve Risk Yönetiminin Tedarik Zinciri Yönetimindeki


Yeri. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi Fen
Bilimleri Enstitüsü.

Taşdöğen, C. (2019, Aralık 18). Nitel ve Nicel Veri Toplama Teknikleri Nelerdir?
03.04.2020 İstanbul İşletme Enstitüsü: https://www.iienstitu.com/blog/nitel-
ve-nicel-veri-toplama-teknikleri-nelerdir adresinden alındı

Tatar, J. (2020, Nisan 22). How Blockchain Technology Can Change How We Wote.

Tian, F. (2016). An Agri-Food Supply Chain Traceability System For China Based on
RFID & Blockchain Technology. International Conference on Service Systems
and Service Management, 24-26.

Tiegen, R. (1997). Information Flow in a Supply Chain Management System. Toronto:


University of Toronto .

Timur, M. N., Başkol, M., Çekerol, G. S., & Suvacı, B. (2013). Tedarik Zinciri
Yönetimi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.

TrustYourSupplier. (2020). 25.05.2020 https://www.trustyoursupplier.com/


adresinden alındı

Turkishtime. (2018, Ağustos 14). Maersk ve IBM'den, TradeLens adlı Blockchain


Sevkiyat Çözümünün Tanıtımı. 20.04.2020 Turkishtime Dergi:
http://www.turkishtimedergi.com/sponsorlu/guler-dinamik/maersk-ve-

88
ibmden-tradelens-adli-blockchain-sevkiyat-cozumunun-tanitimi/ adresinden
alındı

Twenhöven, T., & Petersen, M. (2019). Impact and Beneficiaries of Blockchain in


Logistics. Econstor, 443-468.

Usta, A., & Doğantekin, S. (2017). Blockchain 101. İstanbul : BKM Yayınları.

Utikad. (2018, Mart 15). Lojistik Devi DHL, Blockchain'e Adım Atıyor. 06.05.2020
https://www.utikad.org.tr/Detay/Sektor-Haberleri/20978/lojistik-devi-dhl-
blockchain-e-adim-atiyor adresinden alındı

Üniversitesi, İ. (2019). Bilimsel Araştırma Teknikleri. 25.04.2020


https://auzefalmsstorage.blob.core.windows.net/auzefcontent/18_19/bilimsel_
arastirma_teknikleri_isl_ao/6/index.html#konu-1 adresinden alındı

Ünlü, E. Z. (2018). Blockchain's Impact On Solving Supply Chain Management


Challenges. Yayınlanmamış doktora tezi, Yeditepe Üniversitesi.

Ünlü, Z. F. (2007). Tedarik Zinciri Yönetimi, Lojistik ve Taşımacılıkta Bilişim


Teknolojisleri ve Uygulamaları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.

Ünsal, E., & Kocaoğlu, Ö. (2018). Blok Zincir Teknolojisi: Kullanım Alanları, Açık
Noktaları ve Gelecek Beklentileri. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi , 54-64.

Ünüvar, M. (2009). Tedarik Zinciri Yönetim Uygulamalarının Örgütsel Yapıya Etkisi


Üzerine Bir Araştırma. Ege Akademik Bakış , 559-592.

Vara, C. R., Prieto, J., Prieta, F., & Corchado, M. J. (2018). How Blockchain İmproves
The Supply Chain. Elsevier, 393-398.

Varsei, M., Soosay, C. A., Fahimnia, B., & Sarkis, J. (2014). Framing Sustainability
Performance of Supply Chains With Multidimensional Indicators. Supply
Chain Management: An International Journal, 242-257.

Wikipedia. (2019). ZIM (shipping company).

Wüst, K., & Zurich, E. (2018). Do you need a Blockchain? Londra : Department of
Computing Imperial College London. 06.04.2020
https://eprint.iacr.org/2017/375.pdf adresinden alındı
89
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2005). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri.
Ankara: Seçkin Yayıncılık.

Yıldırım, S. (2009). İşletmelerde Tedarik Zinciri Yönetimi ve Toplam Kalite Yönetimi


İlişkisi. Süleyman Demirel Üniversitesi Vizyoner Dergisi, 175-191.

Yıldızbaşı, A., & Üstünyer, P. (2019). Tarımsal Gıda Tedarik Zincirinde Blokzincir
Tasarımı: Türkiye’de Hal Yasağı Örneği. Bartın Orman Fakültesi Dergisi,
458-465.

Yin, R. K. (2017). Durum Çalışması Araştırması Uygulamaları:Applications Of Case


Study Research . Nobel .

Yli-Huumo, J., Ko, D., Choi, S., Park, S., & Smolander, K. (2016). Where Is Current
Research on Blockchain Technology? PLOS ONE , 10.

Zhu, Q., & Kouhizadeh, M. (2019). Blockchain Technology, Supply Chain


Information and Strategic Product Deletion Management. IEEE , 36-44.

ZIM Brining Blockchain Technology into Shipping. (2017, Kasım). 13.04.2020


Offshore Energy: https://www.offshore-energy.biz/zim-brining-blockchain-
technology-into-shipping/ adresinden alındı

90

You might also like