Professional Documents
Culture Documents
Tedarik Zincirinde Blok Zincir Teknolojisi Ve Uygulamaları
Tedarik Zincirinde Blok Zincir Teknolojisi Ve Uygulamaları
NAZLI ÇALIK
200008823
İstanbul, 2020
T.C.
NAZLI ÇALIK
200008823
İstanbul, 2020
T.C.
İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
LOJİSTİK YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI
ONAY SAYFASI
Tez Danışmanı: Dr. Öğr. Üyesi Nagehan Uca İstanbul Ticaret Üniversitesi
Jüri Üyesi: Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Saim Aşçı İstanbul Medipol Üniversitesi
ENS.FR.Y15 06.11.2017
Özet
Gelişen teknolojiye göre küresel pazarlarda ticaret hızlı bir seyir izlemektedir. Tedarik
zincirinin tedarik sürecinden son kullanıcıya kadar entegre yönetimi firmaların
performansını etkilemektedir. Amaçlanan rekabet avantajı ancak tedarik zinciri
yönetiminde iyi tasarlanmış bir bilgi yönetimi yapısı ve izlenebilirlik ile elde
edilebilmektedir. Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte, tedarik zinciri performansını
artırmak için bilgi teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmış ve dijital
dönüşüm hızlanmıştır. Bilgi teknolojilerindeki gelişmeler şirketlerin tedarik zinciri
yeteneklerine de yansımaktadır. Blok zincir teknolojisinin temel özellikleri göz
önünde bulundurulduğunda, tedarik zincirinde doğru ve güvenilir bilgi akışını
sağlanmasında rol oynayabileceği görülmüştür. Bu sistemin veri yanlışlığını önleyen
güvenlik yapısı ile aracıların elimine edilmesi, maliyet tasarrufu ve işlemlerin
hızlandırılması gibi bazı önemli çözümleri şirketlere ve müşterilere sunduğu
görülmektedir. Buna istinaden bu çalışmada, tedarik zincirinde blok zincir
teknolojisini uygulayan 11 şirket üzerinden yapılan durum çalışması incelenmiş ve
blok zincir teknolojisinin şirketlere ne gibi faydalar sağladığı araştırılmıştır. Yapılan
çalışmanın sonucunda, blok zincir teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, bu
teknolojiyi uygulayan tüm şirketler üzerinde, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için genel fayda sağladığı görülmüştür.
Gelişen teknoloji ile beraber küresel piyasalarda ticaret artık hızlı ilerlemektedir.
Firmaların, ham madde tedarikinden itibaren planlama, üretim, dağıtım ve nihai
kullanıcıya teslim edilene kadar olan süreçte bu hıza yetişmek için gelişen teknolojileri
takip etmeleri gerekmektedir. Tüm tedarik, üretim ve dağıtım kanallarını kapsayan
tedarik zinciri süreçleri, günümüzde yönetimi çok zor ve karmaşık hale gelmiştir. Bu
karmaşıklığın üstesinden gelmek ve ticaret hızına yetişmeye çalışılırken, tedarik
zincirinde oluşabilecek bilgi eksikliğinin oluşması veya yanlış bilginin sistemi
tamamen yavaşlatması muhtemel bir durumdur.
Duruma bağlı olarak, bir ürünün tedarik zinciri süreci birden fazla uluslararası
sınır, farklı devlet ve gümrük işlemleri, birden fazla fatura ve ödeme aşamasını
içerebilmekte ve ayrıca, birden fazla kişi veya kurum aylarca sürecek kapsamlı ve çok
boyutlu işlemlere sahip olabilmektedir. Tüm bu karışıklık, tedarik zincirindeki
performansı olumsuz etkilenmekte ve riskleri arttırmaktadır.
İlk kez 31Ekim 2018 tarihinde Satoshi Nakamoto tarafından elektronik para
sistemi Bitcoin olarak ele alınan blok zincir teknolojisinin, ilerleyen dönemlerde başta
tedarik zinciri olmak üzere birçok alanda gelişim yaratması beklenmektedir
(Nakamoto, 2008).
1
Blok zincir, geleneksel olarak lojistik ve tedarik zincirinde var olan ve
küreselleşme ile daha karmaşık hale gelen sorunlara bazı köklü çözümler vaat
etmektedir. Blok zincir işlem kayıtlarının şeffaflığı ve erişilebilirliği ile ticari işlemlere
güven duyulması amaçlanmaktadır.
Bu tez beş bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde tedarik zinciri başlığı altında,
tedarik zinciri tarihçesi, tedarik zinciri yönetiminin bileşenleri, bütünleşik tedarik
zinciri ve tedarik zincirinde dijitalleşme incelenmiştir. İkinci bölümde ise blok zincir
teknolojisi tarihi ve temel özellikleri hakkında bilgi verilerek, teknolojinin
mutabakatları, ağ çeşitliliği ve uygulama alanları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde ise
araştırma sorusu ve araştırmanın yönetimi hakkında bilgiler verilmiştir. Dördüncü
bölümde, tedarik zincirinde blok zinciri teknolojisi uygulayan firmalar ele alınmış ve
vakalar analiz edilmiştir. Son bölümde sonuç ve bulgular yazılmış ve çalışma
tamamlanmıştır.
2
BİRİNCİ BÖLÜM
TEDARİK ZİNCİRİ
Bu bölümde ilk olarak tedarik zinciri kavramı ve gelişimi literatür taraması yapılarak
ele alınmaktadır. Daha sonra tedarik zinciri yönetimi ve amaçları ele alınarak tedarik
zinciri bileşenleri hakkında bilgi verilmektedir. Devamında tedarik zincirinde lojistik
ve koordinasyon incelenmiştir. Son olarak tedarik zincirinden entegrasyon ve
dijitalleşmenin zincire olan etkileri hakkında bilgi verilmektedir.
Bu bölümde tedarik zinciri tanımı ele alınmış olup, devamında tedarik zinciri
akışından bahsedilmektedir. Son olarak tedarik zinciri yönetiminin işlenmesi ile bu
bölüm tamamlanmaktadır.
Yine başka bir literatür taramasında tedarik zinciri, bir mal veya hizmetin
üretilmesi ve teslim edilmesiyle ilgili tesislerin, fonksiyonların ve faaliyetlerin
organizasyonlarının sırasıdır. Bu sıra, hammaddelerin temel tedariki ile başlamakta ve
nihai müşteriye kadar uzanmaktadır. Bu zincirdeki tesisler; depoları, fabrikaları, işlem
merkezlerini, perakende satış noktalarını ve ofisleri kapsamaktadır (Savaş & Kılıç,
2013).
3
Tedarik zincirini; “Temel Tedarik Zinciri”, “Genişletilmiş Tedarik Zinciri”, ve
“Üst Seviye Tedarik Zinciri” olarak üçe ayırmak mümkündür. Aşağıdaki tablodan da
görebileceğiniz gibi; temel tedarik zinciri yalnız firma, müşteri ve tedarikçi varken, üst
seviye tedarik zincirinde üçüncü parti tedarikçi, müşteri ve sağlayıcılar da dâhil
olmuştur (Eymen, 2007).
4
Şekil 2: Tedarik Zinciri (Tiegen, 1997).
5
Müşteriler; ürünü tüketmek veya üretmek için satın almaktadır. Bireyler,
şirketler ve kuruluşlar müşteri grubunu oluşturmaktadırlar.
Literatür taramalarında tedarik zinciri akışı ile ilgili birçok farklı bilgi
mevcuttur, bu çalışmada tedarik zincirinin üç akışından bahsedilmektedir. Tedarik
zincirinde üç türlü akış vardır; ürün akışı, parasal akış ve bilgi akışı. Bu üç akış oldukça
iç içe geçmiş bir yapıdadır (Lu D. , 2011). Şekil 3’te tedarik zincirinde akış türleri
belirtilmiştir.
Tedarikçilerden müşterilere uzanan fiziksel ürün akışı ile iade, servis, geri
dönüşüm ve imhalardan oluşan ters yönlü akış da ürün akışı olarak
tanımlanabilmektedir. Yedek parça, hammadde ve ara mamuller, tedarikçiden tedarik
edilen malzemeler olduğunda, üretim bandının devamı için önemli nitelik
taşımaktadırlar. İade ve servis maliyetlerine bakılmaksızın, müşterileri kaybetmemek
için ürün akışı işletmeler için vazgeçilmez hale gelmiştir (Yıldırım S. , 2009).
6
Bilgi akışı; tedarik zinciri bileşenleri arasındaki bilgi akışıdır ve sipariş
bildirimi ve sevkiyat durum bilgisini kapsamaktadır. Bir tedarik zinciri boyunca; talep
bilgi akışı, tahmin bilgi akışı, üretim ve programlama bilgi akışları gibi çok sayıda
bilgi akışı mevcuttur. Malzeme akışının aksine, bilgi akışı hem yukarı hem de aşağı
doğru her iki yönde de çalışabilir. Tedarik zincirinin varlığı için bilgi paylaşımının
doğru olması hayati önem taşımaktadır. Çünkü iyi yönetilen bir bilgi akışı,
geribildirimlerin tüm tedarik zinciri halkalarına doğru zamanda ulaşmasını
sağlamaktadır.
ÜRÜN AKIŞI
Şekil 3: Tedarik Zincirindeki Akış Türleri (Ağlargöz, Çevik, Avcı, Işık, & Kenger,
2017).
7
1.1.2. Tedarik Zinciri Yönetimi
Tedarik zinciri yönetimi (TZY), planlama, karar verme, ürün yapma, ürünleri
depolama, ürünleri taşıma, ürün satma ve müşteri iadelerini işleme gibi tedarik zinciri
işlevlerini içermektedir. Tedarik zinciri yönetimi, çeşitli tedarik zinciri ortakları
arasında gerçek zamanlı, doğru iletişim ve bilgi alışverişinin yanı sıra bir şirket
içindeki pazarlama, finans ve operasyonlar gibi fonksiyonel alanların etkin
koordinasyonunu gerektirmektedir (Akben & Güngör, 2018).
8
1.2. Tedarik Zinciri Yönetiminin Bileşenleri
9
1.2.2. Tedarik
Tedarik, işletmelerin çeşitli araçlar ile mal ve hizmet elde etmesidir. Bu tanımdan yola
çıkarak da işletmelerin mal ve hizmet sağlayıcısı olarak kullandıkları diğer işletmelere
tedarikçi adı verilmektedir. Bir başka tanıma göre tedarik; satın alma, sözleşme yapma
ve envanter denetimini, depolamayı, nakliye ve kalite kontrolünü içeren bir lojistik
fonksiyonudur (Mutlu, 2014).
10
uzman hizmet sağlayıcılarına devretmesidir (Kathawala, 2000). En basit tanımıyla
ürün ya da hizmetlerin örgüt dışı kaynaklardan tedarik edilmesidir.
Genel olarak bir işletme dört farklı işler için dış kaynak kullanabilir, bunlardan
ilki, geleneksel olarak çok uzun süredir işletme içinde yapıla gelmiş işlerdir.
Memnuniyet ile doğru orantılı olarak, sistem değişikliğinden oluşabilecek riskleri
ortadan kaldırmak için mevcut dış kaynaklar ile çalışılmaya devam edilebilmektedir.
İkinci olarak, iş performansı açısından kritik işlerde de işletmeler dış kaynak
kullanımına yönelebilirler. İşinde profesyonel dış kaynaklardan destek alarak mevcut
işin kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bir diğer dış kaynak kullanım nedeni ise,
rekabet avantajı sağlayan ya da sağlama potansiyeli bulunan işlerdir. Son olarak
işletmenin büyümesini, yeni buluşlar yapılmasını ve canlanmasını sağlayacak
etkinlikler için de dış kaynak kullanılabilir (Özcan, 2015).
11
1.2.2.2. Satın Alma
Tedarik zincirinde iki türlü satın alma amacı mevcuttur, bunlardan ilki; satış
amacıyla satın alma, ikincisi ise; tüketim ve dönüştürme amacıyla yapılan satın
almadır. Satın alınan ürünün, satın alma maliye üzerine kar ekleyerek tekrar satış
yapan spekülatörler ve tüccarlar mevcuttur. Tüketim ve dönüştürme amacıyla satın
alınanlar ise işletmeler için stratejik kararlardır. Satın alma kararlarının verilmesi, uzun
vadeli ekonomik malzeme sağlanması, fiyat değişikliklerinde alternatif stratejilerinin
oluşturulması gibi kararlarda, işletmenin stratejik yönetimine, işletmenin
planlamasına, işletme politikalarının belirlenmesine katkıda bulunmalıdır (Emiroğlu,
2002).
İşletmelerin herhangi bir maddi kaynak ayırmak zorunda kalmadan tedarik ettiği
ürünlere ilişkin yöntemdir ve satın alma ve dış kaynak kullanımından en önemli farkı
budur (Yıldırım S. , 2009).
12
1.2.3. Malzeme ve Envanter Yönetimi
Tedarik zincirinde, ürün üretimine dolaylı veya dolaysız olarak katılan tüm fiziksel
varlıklar ve mamuller stok kavramı içindedir. Başka bir tanıma göre; depo edilen her
değer stok sayılmaktadır (İlhan, 2015).
Depolama fiziksel dağıtımın bir unsuru olarak, lojistik süreçlerin her aşamasında
kullanılmaktadır. Arz ve talebin birbiri ile eşleşmemesinden kaynaklı, işletmeler için
depolama zorunlu hale gelmektedir. İşletmelerin tedarik aşamasında hammadde
depolamaları, fiziksel dağıtımda nihai ürünleri depolamaları ve yarı mamulleri
depolamaları söz konusudur (Eker, 2006).
13
operasyonları şirket kaynakları göz önünde bulundurularak dengeli bir şekilde
gerçekleştirilmelidir (Eymen, 2007).
Tedarik zincirinin ilk adımından son adımına kadar iyi yönetilmesi için önemli
parametre olan tedarik zincirinde ulaşım, gerek bilgi gerekse malzeme akışının
yönetimi için önemli rol oynamaktadır.
14
veya bir nakliyeci aracılığıyla ürünlerin ulaştırma süreçleri tamamlarlar (Ünlü Z. F.,
2007).
1.3.1. Karayolu
Üretim ve tüketim toplumları kara parçası üzerinde olduğu için, tedarik zinciri
yönetiminin en çok tercih edilen ve her aşamasında yer alan ulaştırma modudur.
Karayolunu tercih edilmesindeki en önemli nedenler arasında, düşük maliyetli olması,
esnekliği en yüksek ulaştırma modu olması ve kapı teslim taşımayı sağlamasıdır.
Karayolu taşımacılığında boyut ve ağırlık sınırlamaları olmasından kaynaklı denizyolu
ile rekabet etmektedir. Yaygın karayolu ağları üzerinden ulaşım yapılmaktadır. Diğer
ulaşım modlarına göre katı zaman çizelgelerine dayalı olmayan bir çizelgelemeyle
operasyon uygulanmaktadır. Demir yolu ulaştırma modunun aksine işletmeler kendi
ekipmanlarını kullanmak zorunda değillerdir. Rekabetin en yoğun olduğu nakliye türü
olan karayolu taşımacılığı, genellikle hammaddeden ziyade nihai ürün taşımacılığında
tercih edilmektedir.
1.3.2. Demiryolu
15
sabit rotaların olması, bu rotalar üzerindeki herhangi başka bir noktada ürünlerin
boşaltılamaması, esnekliğin kısıtlanmasından kaynaklı ülkemizde demir yolu
nakliyesi Avrupa’ya göre çok daha az tercih edilmektedir.
Daha çok gaz ve yağ taşımacılığında kullanılan bu taşıma modu, petrol, su ve likit
haldeki ürünlerin taşınmasında da kullanılır. Diğer taşıma modlarına kıyasla hava
şartlarından etkilenmez fakat sadece belirli ürünlerin taşınmasında kullanılmasından
dolayı yavaş ve esnek olmayan bir ulaştırma modudur.
Tedarik zincirinde yer alan bütün bileşenlerin, doğrudan veya dolaylı olarak birbirleri
üzerinde etkileri olduğunun kabul edilmesi ile tedarik zinciri koordinasyonu ortaya
16
çıkmaktadır. Zincirde yer alan işletmeler arasındaki koordinasyon eksikliği,
maliyetlerin artmasına ve müşterilerin taleplerinin karşılanamamasına neden olduğu
belirlenmiştir. Aynı şekilde, zincirdeki toplam karlılığın önündeki engellerin kalkması
iyi sağlanmış bir koordinasyona bağlı olduğu için, tedarik zincirinde koordinasyonun
sağlanmış olması tedarik zincirinin etkinliğinin ve başarısının tek göstergesi olarak
belirlenmiştir.
Tedarik zincirinde yer alan işletmelerin her biri ayrı şekilde kendi karının
maksimizasyonu için çaba sarf etmektedir. Her birim, envanter maliyetlerini en düşük
seviyelere çekme çabasında ve ürün bulunabilirliğini en yüksek seviyelerde tutma
çabasındadır. Aynı zamanda bunu gerçekleştirirken, kaynak kullanımını da dengede
tutmaya çalışmaktadır, bu çabalar tedarik zinciri birim faydasını arttırsa da bütünsel
olarak bakıldığında tedarik zincirinin koordinasyonunu etkileyeceği için toplam
tedarik zinciri faydasını azaltacaktır (İlhan, 2015).
17
tepkiler ile siparişlerini daha yüksek düzeyde toptancılara geçebilmektedirler. Şekil
4’de müşteride oluşan talep değişikliğinin tedarik zincirindeki diğer bileşenlerde
oluşturduğu kamçı etkisi gösterilmektedir.
18
Artan maliyet rekabeti tedarik zincirinde bütünleşmeyi arttıran faktörlerde ilk
sırada yer almaktadır. Söz konusu maliyetin önüne geçmek için tedarik zincirinde
etkinliğin ve sinerjinin arttırılması hedeflenmektedir. Bir diğer bütünleşmeyi arttıran
faktör ise ürün yaşam sürelerinin daha kısa olmasıdır. Değişen ve gelişen müşteri
taleplerine göre ürün yaşam süreleri kısalmakta ve yeni ürün geliştirme evresinde
şirketler ve tedarikçiler rekabet ortamında ürün geliştirme çevrim süresini azaltmak
zorunda kalmaktadırlar. Geliştirilen yeni ürünün piyasada daha erken tanıtılması,
rakiplere nazaran pazarda hakimiyet kurmaya ve artan satışlar sonucu rekabet
üstünlüğünün sağlanmasına yardımcı olmaktadır (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı,
2013).
19
Tedarik zincirinde şirketler, hem zincirini iyi yönetebilmek için hem de tedarik
zinciri içerisindeki kendi pozisyonlarını daha iyi yönetebilmek için gerekli olan
verileri diğer tedarik zinciri bileşenleri ile paylaşmaktadır. Teknolojinin etkin
kullanımı, bir şirketin başarısı için kilit bir özellik olarak ele alınmaktadır (Timur,
Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).
Tedarik zinciri yönetimi ile istenilen rekabet avantajına ulaşmak ancak iyi
tasarlanmış bir bilgi yönetimi yapısı ile elde edilebilir. Bilgi yönetimi kaçınılmaz bir
başarı faktörü haline gelmiştir, çünkü yüksek kaliteli mal ve hizmet alımı, kurumların
çeşitli düzeylerde karar alma süreçlerinin sağlıklı işleyişine bağlıdır ve bilgi, karar
verme sürecinde en önemli unsurdur.
Özellikle Endüstri 4.0 ile birlikte, tedarik zinciri performansını arttırmak için
bilgi teknolojileri yoğun bir şekilde kullanılmaktadır ve dijital dönüşüm hızlanmıştır.
Birçok tedarik zinciri organizasyonu henüz dijitalleşmeyi tamamen
uygulamamaktadır. Bu nedenle tedarik zinciri planlamasında ileri teknolojilerden
yararlanmaya başlayan şirketler, erken rekabet avantajı elde edebilmektedirler.
20
Eş zamanlı planlama kabiliyetini mümkün kılan ileri teknolojilerin ilki yapay
zekadır. Yapay zeka, dijital tedarik ağlarındaki karar alma süreçlerini büyük ölçüde
otomatikleştirirken, tedarik zinciri takip sistemlerinin, taktiksel planlamada ve
yürütmede karşı karşıya kalınabilecek karışıklıkların ortadan kalkmasına yardımcı
olmaktadır. Araştırma şirketi IDC’nin tahminlerine göre, 2020 yılında gelişmiş tedarik
zincirlerinin %50’si yapay zeka ve ileri analitik tekniklerini, planlamada
kullanacaklardır (Saçıkara & Özdemir, 2019).
EDI, büyük kuruluşlar için avantajların istikrarlı bir biçimde elde edilmesi
amacıyla ticari ortaklar arasında standartlar belirlenmesine imkân tanımaktadır.
EDI'ye uyulması, daha küçük kuruluşlar için büyük bütçelere ve güçlü etkilere sahip
daha büyük firmalarla daha iyi bütünleşme olanağı sunmaktadır (IBM , 2018).
1.7.2. Internet
21
işletmeleri ve müşterileri ile olan iletişiminin artmasında önemli bir rolü vardır. Bu
nedenle tedarik zinciri yönetiminde internet tabanlı yenilikler şirketler için önem
taşımaktadır (Barutçu, 2007).
Bir diğer ileri teknoloji ise nesnelerin internetidir (IoT). Tedarik zinciri bileşenleri,
nesnelerin interneti ile dijital tedarik ağı üzerindeki varlıkları, sistemleri ve süreçleri
birbirine bağlayarak, gerçek zamanlı tam ağ görünürlüğü kazanabilmektedirler
(Saçıkara & Özdemir, 2019).
Nesnelerin interneti, akıllı giyilebilir cihazlar, akıllı ev, akıllı şehir, akıllı ortam
olarak uygulama türlerine göre gruplandırılarak sınıflandırılmaktadır. Bilgi
alışverişinde nesnelerin internetini kullanmak için, RFID (Radio Frequency
Identification) ve WSAN (Wireless Sensor and Actuator Network) gibi birçok
birbirine bağlı teknolojiyi içeren internet tabanlı bir modeldir. Nesnelerin interneti,
internetin geleceği olarak tanımlanan yeni bir ifade ile çevreyle etkileşime giren,
birbiriyle iletişim kuran ve internet üzerinden kontrol edilen küçük akıllı nesnelerden
oluşmakta ve yeni bir geleceğe yön vermektedir (Oral & Çakır, 2017).
22
ise; RF etiketlerinin verdiği bilgilerinin doğruluk oranları hakkında şüpheler
mevcuttur. Pazarda bulunan ticari etiketlerdeki doğruluk oranı maksimum %80 civarı
olduğu bilinmektedir. Daha pahalı etiketlerde doğruluk oranı yüksektir ancak yine de
doğruluk oranının %100 olup olmadığı tartışılmaktadır. Diğer bir problem ise RF
etiketlerinin tam anlamıyla standartlaştırılamamış olmasıdır. A.B.D’ de kullanılan RF
etiketlerinin frekansı Avrupa ve diğer ülkelerde kullanılanlardan farklıdır, bu da
okuyucuları etkisiz hale getirmektedir (Timur, Başkol, Çekerol, & Suvacı, 2013).
Elektronik ticarette işlemler, elektronik veri değişimi, elektronik posta, elektronik fon
transferi (EFT), elektronik ilan tahtası, veritabanı paylaşımı, barkod, faks, otomatik
sesli mesaj, internet, web siteleri vb. aracılığıyla yürütülmektedir. Telefon, faks,
televizyon, elektronik ödeme ve para transfer sistemleri, Elektronik Veri Değişimi
Sistemi (Electronic Data Interchange/EDI) ve internet elektronik ticaretin
yapılabilmesini sağlayan altı temel araç olarak sayılmaktadır (Chase & Aquilano,
1998).
23
İKİNCİ BÖLÜM
BLOKZİNCİR TEKNOLOJİSİ
2009 da piyasalara sunulan sanal para birimi Bitcoin’den bu yana blok zincir
teknolojisi büyük bir ilgi konusu olmaktadır. Yeni bir teknoloji olmasından kaynaklı
birçok kişi bu sanal paraya karşı şüphe ile yaklaşmaktadır.
Blok zincir teknolojisinin arkasındaki fikir, 1991 yılında bilim adamları Stuart News
ve W. Scott Stornetta tarafından dijital belgelerin zaman içinde geriye dönük olarak
değiştirilemeyeceği bir hesaplama çözümü olarak tanımlanmaktadır. Sistem,
depolama ve zaman damgalı belgeler için güvenli bir şifreli blok zinciri
24
kullanmaktadır ve 1992'de Merkle ağaçlarının dâhil edilmesiyle, birkaç blok tek bir
blokta toplanarak sistemi daha verimli hale getirmektedir. Ancak, bu teknoloji
kullanılmamıştır ve patent, 2004'te Bitcoin piyasaya sürülmeden dört yıl önce sona
ermiştir.
2008'in sonlarında, Bitcoin adı verilen merkezi olmayan eşler arası elektronik
para sistemini tanıtan teknik inceleme, bir kişi veya grup tarafından Satoshi Nakamoto
adı kullanılarak bir kriptografi posta listesine gönderilmiştir. Daha sonra, nakitle ilgili
ilk uygulamalarda kripto para biriminin konuşlandırılması 2011-2012'de
gerçekleşmiştir. Daha sonra 2012-2013 yılları arasında blok zincir teknolojisi döviz
transferi ve dijital ödeme sistemleri olarak ele alınmıştır. Nakit işlemlerin yanı sıra,
finansal piyasalar da,2014 yılına kadar blok zincir kullanan uygulamalar arasında yer
almaktadır. Son olarak blok zincir teknolojisi günümüzde, akıllı sözleşmelerin
değerlendirilmesi ve izin verilen blok zincir ağı çözümlerinin oluşturulmasıyla,
sektörler arasında pazar değerlendirmesi geliştirilmekte ve araştırılmaktadır (Heutger,
2018).
Blok zincir teknolojisi, herhangi bir merkeze bağlı olmadan dağıtık bir şekilde
yürütülmektedir. Bu sistemdeki amaç, güvenli bir şekilde zincirlenmiş bloklar
arasındaki bilgi akışının sağlanmasıyla beraber yeni katılımcılar ile bu bilginin
paylaşılması ve bilgilerin değiştirilmemesi temelini esas almaktadır. Bu şekilde arada
herhangi bir aracı kullanmadan, işlemler kullanıcılar tarafından daha hızlı
gerçekleştirmektir (Vara, Prieto, Prieta, & Corchado, 2018).
25
doğrulanmalı ve onaylanmalıdır. Daha sonra, her blok bir önceki bloğun karmasına
sahiptir, bu yüzden bloklar bu karmalar ile bağlanmaktadır. Oluşan zincirde,
doğrulama nedeniyle bilgiler artık değiştirilememektedir ve önceki işlemlerin
değiştirilemez oluşu geçmişi temsil etmektedir. Aynı zamanda bir blok zincirde,
bulunan iki blok arasına yeni bir blok yerleştirilememektedir (Block & Marcussen,
2019). Bu da sıralı bilgi akışının devamlılığına yardımcı olmaktadır.
Blok zincir teknolojisini 5 adımda inceleyebiliriz. İki taraf arasında bir işlem
gerçekleşmek üzere olunduğunda öncelikle kayıt defterinde bir teklif hazırlanmaktadır
(1.Adım). Bu teklif önerilen işlem tarihini, saatini, gönderen bilgilerini, alıcı
bilgilerini, varlık türü ve miktarı gibi temel bilgileri içermektedir. Önerilen işlem,
kaydın bütünlüğünü ve orijinalliğini sağlayan benzersiz bir şifreleme imzası ile
sağlanmaktadır (2. Adım), daha sonra işleme alma ve kimlik doğrulama için dağıtık
vaziyetteki ağ bilgisayarlarına yayın yapılmaktadır (3. Adım). Bu bilgisayarlar işlemi
işlemekte ve doğrulamaktadır (4. Adım) ve kimlik doğrulaması yapıldıktan sonra,
işlem iki taraf arasındaki varlık transferini tamamlayan dijital deftere eklenmektedir
(5. Adım).
26
Blok Zincirinin temel çalışma mantığı Şekil 5. de verilmiştir;
Her bir blok içerisinde blok başlık özeti, blok sırası, bağlı bulunulan ve bir
öncesinde yer alan bloğa ait başlığın özeti, bloğun oluştuğu zamana dair zaman pulu,
zorluk değeri, rastgele değeri ve transfer işlemlerine ait değerler bulunmaktadır.
27
2.3. Blok Zincir Veri Akışı
Blok zincir teknolojisi dağıtık veri tabanı yapısındadır (Apte & Petrovsky, 2016)
(Tian, 2016) (Avunduk & Aşan, 2018)fakat öncelikle mevcut veri tabanı yapıları
incelenmiştir. Daha önce yapılan çalışmalar göstermektedir ki günümüzde merkezi,
merkezi olmayan ve dağıtık olarak adlandırılan üç ayrı veri tabanı çeşidi mevcuttur
(Erözel Durbilmez, 2018).
Merkezi Veri Tabanı (Centralized Database); tüm verilerin tek bir mantıksal
merkezde toplandığı veri tabanıdır. Bu sayede veri iletişimi yöntemleri ile bilgisayarlar
arasında fiziksel olarak yaygınlaşmaktadır. Fakat verilerin tek bir merkezde olması
siber güvenlik açısından oldukça riskli olmaktadır.
Merkezi bir sisteme bağlı olmayan blok zincir ağında, madenciler sistemin
bağlı olduğu kurallar çerçevesinde eşit şartlarda varlığını sürdürmeye ve veri
paylaşımı yapmaya devam edebilmektedir. Bu zincirde herhangi bir madencinin
girmiş olduğu hatalı veya eksik veri bütün ağı etkilemez. Çoğunluk eğer ağın kural
yapısına göre hareket ederse sistem bozulmadan devam etmektedir.
28
Şekil 6: Sistemler ve Ağ Bağlantıları (Akleylek & Seyhan, 2018)
Blok zinciri altyapısı açık kaynak kodludur ve herhangi bir merkezi sistem
tarafından yönetilmemektedir. Sistemde güvenilir bir aracı yoktur ve işlem onay
mekanizması dağıtıktır. Blok zinciri ağı üzerinde yer alan bilgisayarlar birer düğüm
(node) olarak adlandırılmakta ve birbirleri ile uçtan uca bağlı olmaktadırlar. Ağda yer
alan düğümlerin hiçbiri güvenilir olmak zorunda değildir ve birbirlerine herhangi bir
üstünlükleri yoktur (Kırbaş, 2018).
Blok zinciri teknolojisinin en önemli özellikleri; şeffaf ve izlenebilir bir yapısı olması,
merkezi otoriteye bağlı olmayan uçtan uca yapısı olması, güvenli yapısı ile sıralı bilgi
akışı sağlıyor olmasıdır. Değişmez işlemler zinciri olan blok zincir teknolojisi,
kriptografik olarak imzalanır ve verilerin inkar edilmemesini sağlamaktadır (Sultan,
Ruhi, & Lakhani, 2018).
Ağda bulunan bütün katılımcılar, veri bütünlüğü ve açık erişim sayesinde şeffaf
bir şekilde zincirdeki bilgilere erişebilmekte ve blok zincirini işleme yeteneğine eşit
oranda sahip olmaktadır. Blok zincir ağı üzerinde bulunan düğümler arasında
etkileşim, zincirin güvenilir olmasını sağlamaktadır. Merkezi otoritenin aksine,
üçüncü herhangi bir tarafa ihtiyaç duyulmadan, ağ üzerindeki kişilerin ortak görüşleri
alınarak, blok zincirin tamamına güvenilmekte ve işlemler yapılmaktadır (Akleylek &
Seyhan, 2018).
29
2.4.1. Şeffaf ve İzlenebilir Yapı
Başka bir çalışmada; blok zincir teknolojisi kullanan işletmenin, zincirin şeffaf
yapısından kaynaklı piyasalardaki ürünlerin girdi ve çıktı oranlarına göre karşılaştırma
yapılabilmesinin mümkün kılındığından bahsedilmektedir. Bu, kendi ürünlerini ve
süreçlerini piyasadan muhtemelen revize etmek için bir analiz olarak
kullanabileceğinden bahsedilmektedir (Zhu & Kouhizadeh, 2019).
30
aksi takdirde bütünlük ancak merkezi sistemden ödün verilmemişse sağlanabilir (Wüst
& Zurich, 2018).
Tasarım gereği, blok zincir teknolojisi, bir dizi düğüm boyunca işlemlerin
kaydedilmesini sağlayan merkezi olmayan ve dağıtılmış bir defterdir. Güvenilir bir
üçüncü tarafa ihtiyaç duymadan eşler arası bir ağda uygulanabilir (Meng, Tischhauser,
Wang, Wang, & Han, 2018).
Taraflar arasında iletişim kurulması için herhangi bir merkezi yapı kullanılması
yerine, bireysel düğümler bilgileri eşler arası bir ağda birbirlerine doğrudan
iletebilmekte ve depolanmaktadır (Nakamoto, 2008) (Yli-Huumo, Ko, Choi, Park, &
Smolander, 2016) (Avunduk & Aşan, 2018).
Bu teknolojideki fikir birliği nedeni ile herhangi bir merkezi otoriteye ihtiyaç
duyulmamaktadır. Bunun nedeni, ağdaki bilgisayarların bir sunucuya bağlı
olmamasıdır. Bunun yerine her bilgisayarda ağdaki diğer bilgisayarların adresleri
bulunmaktadır. Ağda hizmet almak isteyen bir bilgisayar elindeki listedeki
bilgisayarları dolaşır ve istediği hizmeti bularak işini tamamlamaktadır. Yeni bir işlem
oluşturulduktan ve “blok” olarak eklendiğinde, bir şifreleme karması tarafından
güvence altına alınmadan ve ağın merkezi olmayan düğümlerinde depolanmadan
önce, ağın çoğunluğu tarafından doğrulanmalı ve onaylanmalıdır.
31
Şekil 7’de,tek sunucu tabanlı ağlar ile eşten eşe tanımlı ağların eş uçları
arasındaki bağlantılar gösterilmektedir. Sunucu tabanlı ağlarda her bir eşin doğrudan
sunucuya bağlı olduğu, eşler arası tanımlı ağlarda ise, her bir eş kendisi dışında kalan
tüm eşlerle bağlı olduğu görünmektedir.
Bilgileri güvenli bir şekilde takip etme ve doğrulama bir blok zincirin en önemli
avantajlarından biridir. Tüm işlemler zaman damgalıdır, yani bir ödeme, sözleşme,
mülkiyet devri vb. ile ilgili ayrıntılar, belirli bir tarih ve saatte tüm ağa açık olarak
iletilmektedir. Bu sayede, farklı tarafların belirli bir işlemi ne zaman ve kimin yaptığını
kontrol etmelerini veya belirli bir zamanda verilerin var olduğunu belgelemelerini
özellikle yararlı kılmaktadır (Pólvora, 2019).
32
Buna ek olarak, işlemlerde daha fazla güvenlik, şirketlere rekabet avantajı
sağlayabilmekte ve yeni katılımcılar da yenilikten faydalanabilmektedir. Bu sayede
tedarik zinciri içinde avantajlar sağlanabilmektedir.
Blok zincir üzerindeki her bir veri sıralı düzende kayıt edilir ve birbirine bağlı
şekildedir. Zincir üzerindeki veri sırası değiştirilemez. Kullanıcı, bir önceki ve hatta
zincir başından itibaren olan verileri sırası ile görebilir. Önceki verilerde herhangi bir
değişiklik yapılması mümkün değildir çünkü her bir veri bir önceki kullanıcının girmiş
olduğu veriye bağlı şekilde işlenir. Sistemin blok zincir olarak adlandırılması bu
nedendendir (Akleylek & Seyhan, 2018).
Kullanıcıların sisteme blok ekleyebilmeleri için, emeğin ispatı mekanizması ile gerekli
olan algoritmayı çözmeleri gerekmektedir. Bloğu zincire ekleme hakkı, yalnızca
algoritmayı çözen kullanıcıya aittir. Mevcut algoritmada önem verilmesi gereken
unsurlar işlem gücü ve madenci sayısıdır. Çünkü işlem gücü ve madenci sayısının
artması, algoritmanın teorik olarak daha güvenli hale gelmesini sağlamaktadır. Mevcut
zincir sistemine blok ekleme işleminin her kullanıcı tarafından yapılmasını
engellemek, bu sistemin temel amacıdır (Avunduk & Aşan, 2018).
33
2.5.2. Sahipliğin İspatı (PoS)
Diğer bir popüler blok zincir platformu olan Ethereum, emek ispati yerine
sahipliğin ispatı yöntemine geçmeyi planlamaktadır. Bu sayede blok üretimi ve
doğrulanma süreçlerinin hızlanması ve enerji ihtiyacının azalması hedeflenmektedir
(Ünsal & Kocaoğlu, 2018).
Diğer blok zincir mutabakat yöntemlerinde olduğu gibi Bizans Hata Toleransı’nda da
amaç, merkezi bir otorite olmaksızın ağdaki herkesin ortak bir uzlaşıya varması, kötü
niyetli katılımcılara karşı doğru uzlaşının sağlanabilmesi ve hata durumlarında
sistemin kendi kendini tolere edebilmesidir. Bu model, Bizans savaş stratejisini
anlatan Bizans federalleri hikâyesinin çözüm temeline dayanmaktadır (Kardaş, 2018).
Sistemde yer alana her bir cihaz, sisteme yeni bir veri girişi olduğunda bu verinin
doğru olup olmadığını kontrol etmekte ve onaylanması durumunda bu işlemi
imzalayarak zincir ile paylaşmaktadır. Eğer bu işlem ağda yer alan cihazların
çoğunluğu tarafından onaylanırsa geçerlilik kazanmaktadır. Yüzde 51 oranında
34
geçerlilik onayı alması, işlemin gerçekleşmesi için yeterlidir. Emeğin ispatı ve
sahipliğin ispatı mutabakatlarından farklı olarak Bizans hata toleransında, kaynak
sahibi, sahip olduğu pay ve donanım unsurlarına bakılmaksızın akış içerisinde
soyutlandırılmıştır ve bu sayede en küçük katılımcı bile dahil olduğu ağın yapısında
söz sahibi olmaktadır (Erözel Durbilmez, 2018).
Blok zincir erişim durumlarına göre; açık blok zincir, yarı özel blok zincir ve özel blok
zincir olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
Blok zincir teknolojisinin en önemli örneği olan Bitcoin ile Ethereum açık blok
zincir ağına sahiptir. Bitcoin veRipple, dijital para birimleridir. Ethereum ise akıllı
sözleşmeler yapılmasına imkân veren bir ödeme yöntemidir (Blockchain ve Bitcoin,
Ethereum Ripple Farkı, 2018).
35
Sonuç itibariyle açık blok zincir sisteminde ağa katılım ve ağdaki bilgilerinin tümüne
erişim serbesttir.
Yarı özel blok zinciri ağında (permissioned) katılımcılar sisteme dahil olabilmek için
bazı izinlere tabidirler ancak mutabakat sürecine doğrudan katılabilirler. Bu ağ
üzerindeki tüm katılımcılar veri girişi yapabilmekte ve tüm verilere erişim
sağlayabilmektedir. Bu nedenle özel blok zinciri ağından farkı, verilere erişimin ve
yeni veri girişinin izne tabi olmamasıdır. Blok zincir platformlarından Ripple yarı özel
ağ yapısına sahiptir. Ripple’da bankaların dâhil olduğu bir havale sisteminde ağa
katılım sağlamak için izin gereklidir. Bu izni alıp sisteme dâhil olan tüm bankalar
mutabakat sürecine otomatik olarak dâhil olmaktadır (Erözel Durbilmez, 2018)
(Özyüksel & Ekinci, 2020).
Özel Blok zinciri sistemi, ağa katılım ve verilere erişim bakımından yetkilerin en
sınırlı olduğu blok zinciri ağıdır, bu nedenle diğer blok zincirlerine göre daha küçük
36
yapıdadır. Diğer blok zinciri ağlarının aksine özel blok zinciri ağında ağa katılım,
verilere erişim ve mutabakat sürecine katılım, izne bağlıdır. Verilere erişim sağlaması
istenen kişilerin yetkilendirilmesi ve veriler üzerinde düzenleme yapabilme hakkı
tamamen tek bir otorite kontrolündedir. Aslında blok zincir teknolojisinin ortaya çıkış
fikri olan merkezi yönetimler olmadan mutabakat sağlama düşüncesine tamamen zıt
olan bu ağ tipi, gizliliğin yüksek seviyede tutulması gereken kamu kurumları,
güvenliğin sağlanmasından sorumlu askeri ve polisiye teşkilatlar, uluslararası finans
ve düzenleyici kurumlar tarafından tercih edilmektedir. En yaygın bilinen kapalı blok
zincirleri Hyperledger Fabric, Corda kanallarıdır (Wüst & Zurich, 2018).
Akıllı sözleşme, bir ticari işlemi yöneten bir anlaşma veya kurallar dizisidir; bu
sözleşmeler blok zincirinde saklanır ve bir işlemin parçası olarak otomatik şekilde
yürütülmektedir (Gupta, 2017).
37
Akıllı sözleşmeler, kısmen veya tamamen kendi kendini yürütme, kendi
kendini uygulama veya her ikisini birden yerine getirebilecek birçok sözleşme
maddesi içerebilmektedir. Amaçları, geleneksel sözleşmelerle ilgili maliyetleri ve
gecikmeleri azaltırken, geleneksel sözleşme hukukundan daha yüksek güvenlik
sağlamaktır.
Uçsuz bucaksın bir teknoloji ağı göz önünde bulundurulduğunda, blok zincir
teknolojisinin bazı teknik zorluklar ile karşı karşıya olduğu belirtilmiştir (Yli-Huumo,
38
Ko, Choi, Park, & Smolander, 2016). Bu zorluklar; iş hacmi, gecikme, boyut ve bant
genişliği, güvenlik, kaynak tüketimi, kullanılabilirlik, sürüm, zor çatallar ve çoklu
zincirler ve mahremiyet olarak ele alınmıştır. Bu sınırlandırmalar genel bakışla blok
zincir teknolojisinin benimsenmesi adına endişe yarattığı şeklinde yorumlanabilir
ancak teknolojinin bu sınırların üstesinden gelebileceği düşünülmektedir (Avunduk &
Aşan, 2018). Ağırlıklı olarak bu sınırlılıklar Bitcoin uygulamasına dayandırılmaktadır.
Finans işlemleri anlık tamamlanması gereken işlemler olduğu için, bir Bitcoin
işleminin yeni bir blok oluşturmasının yaklaşık 10 dakika sürmesi, mevcut işlem
sürelerine göre uzun bir zaman olarak nitelendirilebilir.
(Avunduk & Aşan, 2018)’a göre Tüm Bitcoin blok zincirinin boyutu 100 GB’ın
üzerindedir.
Blok zinciri teknolojisi öncelikli olarak kripto para çözümü olan Bitcoin ile ele alınsa
da, bu teknoloji finansal çözümler haricinde farklı uygulama alanlarına da sahiptir
(Usta & Doğantekin, 2017).
İlk akla gelen ve literatür araştırmalarında ilk karşımıza çıkan blok zincir teknoloji
kullanım alanı, finansal piyasalardır. Bitcoin ile başlayarak yüzlerce kripto para
uygulaması ile beraber bu teknoloji popüler hale gelmiştir. Temel amacı; aracı
39
kurumları ve merkezi otoriteyi elimine etmek olan bu teknoloji, paranın dijitalleşme
sürecini hızlandırma kapasitesi, paraya bağlı bankacılık ve finans hizmetlerini genele
yayma ve herkesin erişimine daha çok ulaştırma kapasitesi ile nakitsiz bir yaşama
geçişte büyük önem taşımaktadır (Usta & Doğantekin, 2017). Birçok banka ve finansal
kurumlar, blok zincir teknolojisini ilk önce uluslararası para transferi ve uluslararası
ticaretin finansmanı uygulamalarında, ardından da ödeme işlemleri, para transferleri,
alış/satış platformları, sigorta, takas yönetimi, yetkilendirme, doğrulama, dijital
kimlik yönetimi, doküman yönetimi gibi başka finansal kullanım alanlarında
değerlendirmişlerdir (Bakan & Şekkeli, 2019).
Ek olarak; küresel ödeme sistemi pazarı, 2017 yılında yaklaşık 630 milyar
Dolar büyüklüğüne ulaşmıştır ve ortalama yıllık yüzde 5 büyüme göstermektedir.
Mevcut küresel para transferi yapısı incelendiğinde aradaki finansal aracı kurumlardan
kaynaklı, para transferleri uzun zaman almakta ve yüksek maliyetler ile
gerçekleşmektedir (Usta & Doğantekin, 2017). Örneğin, lojistik firmalarının yurt dışı
acentelerine konşimento teslimi için ödedikleri navlunlarda, zaman ve transfer
maliyeti iki önemli başlıktır. Hem zamandan hem de ekstra maliyetten tasarruf
edilmesi amaçlanan bu gibi durumlarda; akıllı sözleşme tabanlı bir blok zincir
teknolojisi kullanılması ile gerçek zamanlı ödemeler yapılarak daha az katılımcı ile
daha az maliyetli şekilde ilgili kurumlar tarafından kolay kontrol edilebilen bir yapıya
getirilmesi sağlanmaktadır (Usta & Doğantekin, 2017).
Hızla gelişen teknoloji ile beraber, insan hayatına adapte olan dijital servisler, fiziksel
dünyadaki kimlik kavramının bir dijital kopyası olmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Mevcut durumda bu ihtiyaca, merkezi bir yapının içerisinde kimlik bilgilerinin
saklanması ve dış servislere kontrollü bir şekilde servis edilmesi şeklinde çözüm
bulunmuştur. Fakat bu çözüm istenilen seviyede gizliliğin sağlandığından şüphe
duyulmasına neden olmaktadır. Örnek vermek gerekirse; bir eğlence merkezinde
kimlik kontrolü yapılacağında, kişi kimliğini gösterdiği takdirde bütün kimlik bilgileri
karşıdaki ile paylaşılmış olacaktır. Halbuki tek kontrol edilmesi gereken parametre bu
örnek için doğum yılıdır. (Usta & Doğantekin, 2017)’e göre blok zincir teknolojisi ve
40
merkezi olmayan bir kimlik kayıt ve doğrulama sistemi kurularak, kimlik sahibinin
onayına bağlı olarak kimlik bilgilerinin tamamı veya sadece belirli bir kısmı
paylaşılabilir. Bu şekilde eğlence merkezine, güvenli ve doğrulanmış olarak sadece
yaş bilgimizi sunabiliriz.
Taşınmaz mülkler, arabalar ve diğer değerli maddi varlıklar, bunun yanında şirket
hisseleri, patentler ve markalar gibi maddi olmayan varlıklar akıllı teknoloji ile
bütünleştirilerek kayıt altına alınabilmektedir. Blok zincir teknolojisindeki kayıtların
değiştirilememe özelliği ile beraber, ilgili bilgiye sahip olma izni verilen kişi ya da
kuruluşlara dair bilgiler, sözleşme detayları ile birlikte defterde saklanabilmektedir.
Bu sisteme giriş izni olan kişi ya da kuruluşlar, akıllı anahtar aracılığıyla gerekli
bilgilere kolayca ulaşabilmektedirler. Değerli varlıkların teknoloji çağında akıllı hale
getirilmesi, dolandırıcılık ve şaibeli faaliyetlerin yapılması riskini azaltmakla beraber,
güven ve verimliliği arttırmaktadır (Bakan & Şekkeli, 2019).
Ticari işletmeler, ticari ve kişisel faaliyetlere bağlı vergi beyanı ve ödemeler için mali
müşavirlerin denetiminde hareket etmek durumdadırlar. Blok zincir teknolojisi ile
beraber sunulan akıllı sözleşmeler sayesinde gerçek zamanlı olarak vergi hesaplaması
yapılabilir ve hatta tahsilatta aynı şekilde gerçekleştirilebilir. Bu tarz çözümler, vergi
toplama süreçlerini hızlandırırken aynı zamanda kayıt dışı ekonominin ortadan
kalkmasına yardımcı olmaktadır (Usta & Doğantekin, 2017).
41
Devlet tarafından yapılan seçimlerde de, oyların toplanması ve kayıtların
tutulmasını sağlamak üzere blok zincir teknolojisi çözüm sağlamaktadır. Güvenli bir
oylama sistemi oluşturmak için blok zincir altyapısını geliştirmeye çalışan girişimciler
arasında FollowMyVote adında Virginia merkezli bir şirket mevcuttur. Oylamaların
online olarak güvenli bir şekilde yapılamayacağına dair yaygın bir yanlış anlaşılmanın
mevcut olduğunu belirten şirket CEO’su Adam Ernest, blok zincir teknolojisi ile bu
yanlış algının ortadan kalkacağını savunmaktadır. Bu şirket, kullanılan oyun adayın
dijital cüzdanına yerleştirilmesini ve kullanılan oyun blok zincirine kalıcı olarak
kaydedilmesini sağlayan bir oylama istemi oluşturmuştur (Tatar, 2020).
Bağış toplama, daha şeffaf ve işlem maliyetinin daha düşük olduğu blok zinciri
teknolojisinin kullanıldığı diğer alanlardır. Ayrıca özel anahtarla şifrelenmiş sadece
ilgili kişilerin erişiminin mümkün kılındığı sağlık kayıtlarının tutulması ve sağlık
malzemelerinin yönetimi gibi işlerde de blok zincir teknolojisi uygulanmaktadır.
Başka bir blok zincir uygulaması ise tarımsal alanlarda yetiştirme, ilaçlama ve ambalaj
süreçlerinin izlenmesi ve onaylanmasının amaçlandığı durumlarda karşımıza
çıkmaktadır (Bakan & Şekkeli, 2019).
42
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
RQ: Blok zincir teknolojisi tedarik zinciri problemlerini çözmek için işletmelere ne
gibi faydalar sağlamaktadır?
Bir blok zincirin en önemli avantajlarından biri bilgileri güvenli bir şekilde
takip etme ve doğrulamadır. Bu teknolojide; yeni veri girişi veya blok
oluşturulabilmesi için, ağ üzerindeki bütün katılımcılardan onay alınması
gerekmektedir ve bütün veriler kriptolojik olarak şifrelenmektedir. Bu nedenle; blok
43
zincir teknolojisindeki güvenli yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için
fayda sağlayacağı öngörülmüştür.
Tedarik zincirindeki blok zincir teknolojinin uygulanması ile ilgili, tek bir
şirkete için durum çalışması üzerine inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle, tedarik
zinciri içinde farklı boyutlarda ve rollere sahip şirketler incelenerek, çoklu vaka
çalışması yapılmıştır. Hedef kitlesi olarak tedarik zinciri sistemini uygulayan şirketler
belirlenmiştir, bu nedenle araştırmanın kapsamı, tamamen tedarik zincirinde blok
zincir teknolojisini uygulayan şirketler ile sınırlıdır. Ancak blok zincir teknolojisini
tedarik zincirinde uygulayan bütün şirketlere ulaşmak mümkün olmadığından, burada
yer alan vakalar ile sınırlandırılmıştır.
44
teknolojisini uygulayarak fayda sağlamış vakalar incelenerek, koordinasyon problemi
yaşanan tedarik zinciri süreçlerinde örnek olunması amaçlanmıştır.
Blok zincir gelişmekte olan bir teknoloji olduğundan, son 2-3 yılda firmalar
tarafından yeni bu teknoloji benimsenmektedir. Dolayısıyla bu alanda yapılan çalışma
sayısı sınırlıdır.
Henüz çok yeni bir teknoloji olması, başlangıç yatırım maliyeti yüksek olan bir
teknoloji olması, henüz tam anlamıyla bu teknolojinin tüm sektörler tarafından
benimsenememiş olması ve bu alanda yapılan çalışmalara erişim zorluğu bu
çalışmanın en önemli kısıtları olarak karşımıza çıkmaktadır.
45
vakaların aynı durumlarda elde ettikleri sonuçlar incelenerek, durum çalışmalarının
tedarik zincirinde blok zincir uygulamaları ile fayda sağlayıp sağlamadıkları
yorumlanmıştır.
46
Kantitatif Araştırma Kalitatif Araştırma
Varsayım
Amaç
Tahmin Yorumlama
Yaklaşım
Araştırmacı Rolü
Olay ve olguların dışında, yansız ve Olay ve olgulara dahil, öznel bakış açısı olan
nesnel ve empatik
Tablo 1 :Nicel ve Nitel Araştırma Yaklaşımlarının Karşılaştırılması (Yıldırım
& Şimşek, 2005).
47
3.4.1. Çoklu Durum Çalışması
Durum çalışması, sınırlı bir sistemin nasıl işlediği ve çalıştığı hakkında sistematik veri
toplamak adına çoklu veri toplama kullanılarak, o sistemin derinlemesine
incelenmesini içeren metodolojik bir yaklaşımdır (Subaşı & Okumuş, 2017).
Bir vaka seçme yöntemi olarak, bu tezde “çoklu vaka seçimi” izlenmektedir.
Bu nedenle, bu çalışmada istatistiksel analiz kullanılmayıp, bağlamsal incelemeye
odaklanılmaktadır.
48
Birden fazla vaka çalışması, farklı vakalardan elde edilen bulgulara dayanan
genel sonuçları bulmak için, birkaç şirketin blok zincir teknolojisi hakkındaki
deneyimlerini analiz etmek için seçilen stratejidir.
Kalitatif araştırmalarda, amaca hizmet eden veri toplama yöntemleri gözlem, görüşme
ve doküman analizi olmaktadır. Bu çalışmada tercih edilen doküman analizi yöntemi,
araştırılması hedeflenen olgu ve olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin
analizini kapsamaktadır (Yıldırım & Şimşek, 2005).
49
Sektörler Vakalar
Birden çok vaka ile yapılan vaka çalışması araştırması, sorunları yoğun bir şekilde
anlamak ve arka plandaki gelişmeleri veya nerede olduğunu analiz etmek için etkilidir.
Bu nedenle bu tezde 11 adet vaka üzerinde araştırmalar yapılıp, belirtilen sorunlara
çözüm niteliğinde uygulanan blok zincir teknolojisinin fayda sağlayıp sağlamadığı
yorumlanmıştır. Durum çalışmaları ve kaynaklar Tablo.3’de gösterildiği gibidir.
Toplam 11 adet tedarik zincirinde blok zincir teknolojisini uygulayan global şirket
incelenmiştir ve her bir şirket için birden fazla kaynaktan veri toplanmıştır.
Vakalar Kaynaklar
(Enright, 2016)
(Galvin, 2017)
WALMART
(Marr, 2018)
50
(Modum, 2020)
(Anzalone, 2020)
(TrustYourSupplier, 2020)
(Godbole, 2019)
(Everlegder, 2020)
(Altıntaş, 2019)
AURA
(ConsenSys, 2019)
51
(DHL, 2020)
(Utikad, 2018)
(CargoX, 2018)
(FarmaTrust, 2019)
FARMA TRUST
(Sharif, 2019)
(Allison, 2016)
(Mitrenga, 2019)
ZIM INTEGRATED
(Wikipedia, 2019)
SHIPPING
(Gardner, 2018)
52
kavramsal yapısının daha önceden ortaya koyulduğu çalışmalarda kullanılır. Betimsel
analize göre elde edilen veriler daha önceden belirlenen şemalara göre yorumlanır. Bu
analiz tekniğinde temel amaç, elde edilen bulguları yorumlayarak ve düzenleyerek
sunmaktır. Bu nedenle veriler öncelikle sistematik bir şekilde betimlenir. Daha sonra
bu betimlemeler yorumlanarak açıklaması yapılır. Sonuçlara neden – sonuç ilişkisi
kullanılarak ulaşılır (Taşdöğen, 2019).
İçerik analizi tekniği ise veri toplama teknikleri ile toplanan verilerin
derinlemesine incelenmesi ve önceden belli olmayan boyutların ortaya çıkarılmasına
olanak sağlamaktadır. Temel amacı, toplanan verileri açıklayabilmek için kavramlara
ve ilişkilere ulaşabilmektir. Betimsel analiz kullanılarak özetlenen veriler, içerik
analizinde daha derinlemesine işlemlere tabi tutulur. Betimsel analizle fark
edilemeyen kavramlar, içerik analizi ile ortaya çıkarılır. Bu işlemler, birbirine
benzeyen verilerin belirli kavramlar etrafında bir araya getirilerek anlaşılır
kılınmasıdır. Sonuç olarak da anlaşılabilir veriler yorumlanmaktadır (Taşdöğen,
2019).
53
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Tedarik zincirinde birden fazla aktör ve paydaş yer aldığından, birçok fiziksel akış ve
bilgi akışı olduğundan, bu çalışmanın önceki bölümlerinde tedarik zincirinde
oluşabilecek karışıklıklardan bahsedilmiştir. Tipik olarak, birden fazla şirket belirli bir
tedarik zinciri içinde küresel ölçekte etkileşmekte ve ticaret yapmaktadır. Blok zincir
teknolojisi, sağladığı şeffaflık ve izlenebilirlik ile tedarik zincirindeki pek çok soruna
çözüm olabilecek niteliktedir. Aynı zamanda uçtan uca yapısı sayesinde tedarik zinciri
içerisindeki bütün aktarımlar ve işlemler, merkezi otoriteye bağlı olmadan
yapılabilmekte ve tüm paydaşlar tarafından gözlenebilir şekilde kaydedilebilmektedir
(Yıldızbaşı & Üstünyer, 2019).
Bu bölümde tedarik zincirinde blok zincir teknolojisi kullanan şirketlere ait bazı
durum çalışmaları ele alınmıştır.
4.1. WALMART
Gıda endüstrisi, toplulukların sağlığı ve güvenliği ile ilgili olduğundan, gıda üretimini
ve kaynağından nihai tüketim noktasına kadar tüm çıktıları izleyebilecek güvenilir
54
kayıtlara sahip olunması önemlidir. Bu nedenle Walmart, Çin'den gelen domuz
etlerinin işlendiği, depolandığı ve satışıyla ilgili tüm işlemlerin tarihsel seyri ile
birlikte takip edilebileceği blok zinciri kayıtları oluşturmuştur (Marr, 2018).
Kar ve itibar kaybını önlemek, müşteri güvenini sağlamak için Walmart, blok
zincir teknolojisinin faydalarını araştırmıştır, ardından teknolojinin pilot ürünlerine
uygulanmasına karar verilmiştir. IBM’in HyperLedger Fabric'i üzerinde iş birliği
yapılmıştır. Blok zincir çözümünün deneyimlendiği ilk iki ürün mango ve domuz eti
olmuştur. Bu yatırımla; sadece oluşan teknik nedenlerden değil, aynı zamanda oluşan
gıda kirliliği de toplumun endişesi haline geldiğinden, küresel gıda ekosistemini hem
tedarik zinciri şirketleri hem de hükümetler arasında bütünsel bir bakış açısıyla
etkilemek amaçlanmaktadır.
55
kendinden emin hissettirmek için çok önemli olduğunu belirtmektedir (Ünlü E. Z.,
2018).
Tedarik zincirinde domuz eti üretimi ve lojistiği için blok zincir teknolojisine
entegre barkodlar ile ürünlerin tedarik zincirindeki farklı aşamaları izlenebilmektedir.
Bu teknolojiyi kullanarak domuzlar tedarik zinciri süresince, sıcaklık ve nem, konum
durumları takip edilmekte ve ürünlerin taşınması ile ilgili olarak, ürünlerin soğuk
zincir lojistiğinin takip edilmesini sağlamak için izleme faaliyeti oluşturulmuştur.
Tedarik zinciri akışlarından ürün akışının takip edilebilmesi için, blok zincir
teknolojisinden faydalanılmıştır.
56
çözmek kolaylaşmaktadır. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı doğru
sağlanabilmektedir.
4.2. MODUM
Modum, 2016 yılında Zürih Üniversitesi’nde merkezi olmayan bir sunucu için blok
zincir uygulamalarının deneysel bir tez projesi ile kurulan teknik bir start-up şirketidir.
Bugün şirket, yeni lojistik standartları gerektiren sektörde yapmış olduğu tespitler
sonucu, ilaç endüstrisinde blok zinciri çözümleri sunmaktadır. Sıcaklık izleme için
tedarik zinciri uygulamalarında birkaç pilot proje yürüttükten sonra, son prototip
üretimde ve uygulamalarıyla birlikte 2018 yılının başlarında kullanıma hazır hale
gelmiştir (Petersson & Baur, 2018).
Modum 2018 yılında bir basın toplantısında yapılan röportajda, Swiss Post ile
bir sıcaklık çözümü geliştirdiklerini ve yeni işbirliği yaptıklarını duyurmuştur. Bu
çözüm, şirketlerin sektördeki mevcut düzenlemeleri derlemesini mümkün kılmakla
beraber, tıbbi ürünler ve sıcaklığa duyarlı diğer ürünler için izlenilebilirlik
sunulmaktadır. Modum’un izleme sistemi ve İsviçre lojistik süreçlerinin entegrasyonu,
sektördeki şirketler için verimli bir çözüm sunmayı hedeflemektedir (Modum, 2020).
57
mallar taşınırken tıbbi ürünlerin sıcaklığının bir kaydını tutmaktadır. İlaç endüstrisi
insan yaşamından sorumludur ve bu nedenle ürünlerin yüksek bir standarda sahip
olduğundan emin olunmalıdır. Ürün sıcaklığını izleyen bir blok zincir çözümü
uygulayarak, ilaç şirketleri, distribütörler ve bireysel son tüketici, ürünün gerekli
standartla sahip olduğundan emin olmaktadırlar. Şirket bu teknolojiyi, sıcaklık izleme
ile ilgilenen ilaç dağıtıcıları için farklı özelleştirilmiş çözümler geliştiren bir çözüm
sağlayıcı olarak tanımlamaktadır (Modum, 2017).
4.3. GSK
58
100.000 çalışanı ile global bir şirket olan GSK, birçok ilaç ve tüketici sağlığı
ürünleri geliştirmişlerdir. HIV için ilk tedaviyi, tüketici markalarını ve astım için yeni
tedaviler geliştirmiş olan şirkettir (GSK, 2019).
IBM, merkezi Armonk, New York, ABD'de olan, bilişim teknolojisi şirketidir
ve GSK ile ortaklık kurarak; yeterlilik, doğrulama ve işe alım dahil olmak üzere tedarik
zinciri yönetim süreçlerini geliştirmek ve dijitalleştirmek için tasarlanmış yeni bir ağ
olan Tedarikçiye Güven ağını kullanmaktadırlar. Tedarikçiye Güven (Trust Your
Supplier), tedarikçilerin güvenilir bir dijital kimlik oluşturmasına, sürdürmesine ve
bilgileri geniş bir iş ortağı ağında seçici olarak paylaşmasına olanak tanıyan blok zincir
tabanlı bir teknolojidir. (TrustYourSupplier, 2020).
Ağ, doğrulanmış tedarikçiler için dijital bir pasaport oluşturmak adına blok
zincir teknolojisinin merkezi olmayan defter sistemini kullanmaktadır. Dijital
pasaportu olan tedarikçiler daha sonra bilgileri Tedarikçiye Güven ağındaki herhangi
bir yetkili alıcıyla özel ve güvenli bir şekilde paylaşabilir.
4.4. MAERSK
Maersk, Danimarkalı bir nakliye şirketidir ve pazar payının % 15,8 gibi bir
çoğunluğuna sahiptir.130'dan fazla ülkede operasyonları ve ofisleri bulunmaktadır ve
dünya genelinde yaklaşık 80.000 çalışanı bulunmaktadır (Moller & Maersk, 2018).
Maersk ve IBM işbirliği, diğer tedarik zinciri şirketlerinin, çevrimiçi olarak aradıkları
bilgilere ulaşmasını sağlar, TradeLens platformu sayesinde sağlanan bu bilgiler
değiştirilememektedir. Tüm belgeler dijitalleştirilir, böylece daha az evrak
kullanılacağı için verimliliğin artması hedeflenmektedir. TradeLens ağındaki
katılımcılara sağlanan platform, denetim ve kayıt işlevselliği sağlamaktadır.
Mutabakat faaliyetleri ile ilgili olarak, hem dahili hem de harici olarak işlemlerin ve
faaliyetlerin blok zincir kayıt defterine kaydedilmesi önemli bir görevdir. Nesnelerin
internetinin blok zincir platformuna entegrasyonu ile Maersk ve diğer tedarik zinciri
şirketleri, denetim ve mutabakat faaliyetleri gerçekleştirebilmektedir.
60
Ayrıca bu teknolojiye sahip şirketler, sadece tedarik zinciri süreçlerini
ilerletmekle kalmamakta, aynı zamanda verilerini diğer tedarik zinciri ekosistem
satıcılarıyla güvenilir bir şekilde paylaşarak süreçlerini dijitalleştirmektedirler.
Son bir yıl içinde, yanlış tedarik zinciri yönetimini, kusurları ve kesintileri
önlemek amacıyla, IBM ve Maersk, teknoloji üzerinde çalışmalar yapmış ve sistemi
diğer tedarik zinciri ekosistem katılımcılarıyla test etmiştir. Blok zincir teknolojisi,
malzemelerin üretim hattına gönderilme süresini % 40 azaltabilmektedir, böylece
uçtan uca şeffaflık özelliği ile her bir ifadenin net bir şekilde anlaşılması ve gereksiz
süreçlerin en aza indirilmesi, maliyetlerin azalmasına olanak sağlanmaktadır (IBM,
2018).
61
amacı; değerli veri aktarımının mümkün olduğu güvenilir bir platformda, küresel
olarak kabul edilmiş standartlara uygun olarak, bu veri akışından yararlanmak adına
tüm tedarik zinciri şirketlerini tek bir platforma toplayabilmektir (Lal & Johnson,
2018).
Şimdiye kadar; gemilerin varış süreleri, konteyner “kapı giriş” gibi veriler ve
gümrük hizmetleri, ticari faturalar ve konşimentolar gibi belgeler de dahil olmak üzere
154 milyondan fazla nakliye etkinliği gerçekleştirilmiştir. Bu veriler günde bir
milyona yakın bir oranda büyümektedir. Geleneksel olarak, bu verilerin bir kısmı
tedarik zinciri endüstrisinde yaygın olarak kullanılan EDI sistemleri aracılığıyla
paylaşılmaktadır, ancak bu sistemler gerçek zamanlı olarak veri paylaşamadığı için
esnek değildir ve karmaşıktır. Çoğu zaman, şirketlerin yine de e-posta eki, faks ve
kurye ile belge paylaşımı yapması gerekmektedir. TradeLens, bir tedarik zincirindeki
her gönderi hakkında kritik verileri izleyebilmekte ve ilgili tüm taraflar arasında
değişmez bir kayıt sunabilmektedir (Turkishtime, 2018).
Blok zincir platformunun temel amacı, tüm tedarik zinciri yönetim şirketlerini
bir ekosistem aracılığıyla birleştirmek, böylece engelleri ortadan kaldırmaktır. Bu,
62
ihracatçılar, nakliye şirketleri, limanlar, terminaller, okyanus gemileri, nakliye
yönetim şirketleri ve ithalatçılar dahil olmak üzere dünya çapında şirketlerin işbirliği
ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu iş birliğindeki sıralı bilgi akışı, tedarik zincirinde
avantaj sağlamaktadır, bu nedenle blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı
yapısının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.
Blok zincir teknolojisinin Maersk ve diğer tedarik zinciri şirketlerinin sağladığı
faydalar arasında, optimize edilmiş ve geliştirilmiş iş süreçleri ve gönderilerin
çevrimiçi izlenmesi mevcuttur. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından hem ürün hem
de bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görüşmüştür.
4.5. EVERLEDGER
Everledger, işletmelerin blok zincir, nesnelerin interneti gibi güvenli teknolojilerin bir
senfonisini kullanarak varlık bilgilerini ortaya çıkarmasına ve birleştirmesine yardımcı
olan bağımsız bir teknoloji şirketidir. Şirketin amacı, şeffaflığın stratejik bir
zorunluluk olduğu pazarlarda daha fazla açıklık ve güven sağlamaktır. Everledger'in
çözümleri yalnızca ileri teknoloji değil, aynı zamanda kurumsal vatandaşlık ilkelerine
dayanan endüstrilerin derin bilgisi üzerine kurulmuştur (Kemp, 2018).
63
ileri teknoloji değil, aynı zamanda kurumsal vatandaşlık ilkelerine dayanan
endüstrinin derin bilgisi üzerine kurulmuştur.
Mücevher işinde alıcıların taşların gerçekliği ile ilgili daha fazla veri
araştırmalarından ve güvenilir bilgiye ulaşma isteklerinden dolayı Everledger blok
zincir teknolojisi kullanma fikrini geliştirmiş ve alıcıların bu ihtiyaçlarına cevap
vermişlerdir. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, blok
zincir teknolojisi ile izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki
izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı
görülmüştür. Aynı zamanda, blok zincir teknolojisindeki güvenli yapı, tedarik zinciri
problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.
64
4.6. AURA
2019 yılının Mayıs ayında, Ethereum blok zincir teknolojisine dayanan, ürün izleme
hizmeti ile tüm lüks endüstrisine hizmet etmesi amaçlanan, ConsesSys, LVMH ve
Microsoft ile ortaklaşa geliştirilen bir platform olan AURA duyurulmuştur. AURA,
tüketicilerin ürün geçmişine (ham madde halinden satış noktasına, ikinci el pazarlara
kadar) ve lüks ürünlerin orijinalliğinin bilgisine erişmesini mümkün kılmaktadır
(ConsenSys, 2019).
Louis Vuitton için AURA projesinin geliştirilmesi, üç yıldan uzun bir süre önce
başlatılan izlenebilirlik programının (Track&Trace) doruk noktası olmuştur.
65
LVMH Grup, “Öğenin yaşam döngüsünün her adımı kaydedildi. Yeni ve şeffaf
bir hikaye anlatımı sağlandı” söyleminde bulunmuştur. Bir ürünün zaman çizelgesi;
hammaddeden boyamaya, dokumadan tabaklamaya, üretimden nakliyeye kadar,
sürdürülebilir tüketici görüşmelerinde, satış stratejisinin belirleyici bir parçası haline
gelmektedir (Altıntaş, 2019).
Tedarik zincirinde izlenebilir yapının hem firmalar hem de nihai tüketici için
ayrıcalık yaratması nedeniyle blok zincir teknolojisindeki izlenebilir yapının, tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Bu sayede tedarik
zinciri akışlarından hem ürün hem de bilgi akışı, bu teknoloji ile izlenebilmektedir.
Lüks mallar endüstrisinde maliyetler göz önüne alındığında, tedarik zincirinin en
başından nihai tüketiciye kadar olan kısımdaki tüm süreçlerin izlenilebilir olması,
firmalar için zaman ve maliyet tasarrufunda, son tüketici için de ürünlerin orijinalliğini
sorgulayabilmede etkilidir. Blok zincir teknolojisindeki güvenli yapının, tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür
4.7. DHL
DHL, yük taşımacılığı, sigorta, gümrük hizmetlerinin yanı sıra, uçtan uca lojistik
hizmeti sunarak 220 ülkede faaliyet gösteren, Alman firmasıdır (DHL, 2020).
Interpol'a göre, her yıl yaklaşık 1 milyon insan sahte ilaçlardan ölmektedir, web
siteleri aracılığıyla satılan farmasötik ürünlerin% 50'si sahte olarak kabul edilmektedir
ve gelişmekte olan pazarlarda satılan farmasötik ürünlerin% 30 kadarının sahte olduğu
bilinmektedir. Bu soruna cevap vermek için DHL ve Accenture, ilaç endüstrisinde
izleme ve takip yetenekleri sağlayan blok zincir tabanlı bir projesi yürütmektedir.
2018'in ilk çeyreğinde DHL ve Accenture hileli ilaçlarla ilgili geliştirdiği blok
zincir teknolojisi üzerinde çalışmakta ve sağlık endüstrisiyle ilgili bu sorunları
çözmeyi vaat etmektedir. Blok zincir, ilacın üreticiden müşterilere her aşamasını takip
etmektir. Her ilaca benzersiz bir kimlik tahsis edilecek ve ilaca ilişkin bilgiler de
ilişkilendirilecektir. İlaç hakkında; içerikler, benzersiz kimlik numarası, son kullanma
tarihi, üretim tarihi, üretici firma, vb. bilgiler içermektedir (Aces & Kleeberger, 2018).
66
İlaç serileştirme, her bir ürüne benzersiz bir kimlik (örn. bir seri numarası)
atama işlemidir; bu daha sonra ürünün kaynağı, parti numarası ve son kullanma tarihi
gibi kritik bilgilere ulaşılabilmesini sağlamaktadır. Serileştirme, bir birimin neredeyse
her an izlenmesini ve yaşam döngüsünün herhangi bir aşamasında yerinin izlenmesini
sağlamaktadır.
67
4.8. CARGO X
CargoX, küresel denizcilik endüstrisinde bir blok zincir öncüsü olma fikri ile Ağustos
2017'de kurulmuştur. İlk ürünleri, merkezi olmayan bir uygulamaya (dApp) dayanan
'Akıllı Konşimento' (SBL), 12 Nisan 2018'de Slovenya'daki lojistik konferansında
piyasaya sürülmüştür (CargoX, 2018).
Şirket, ilk ürünleri olarak küresel denizcilik endüstrisi için blok zincir tabanlı
konşimento (BL) kullanımına odaklanmaktadır. Konşimento, nakliye sözleşmesini
sunan ve kargonun sahipliğini kanıtlayan belgedir. SBL küresel ticareti geliştirmek,
hız, güvenlik ve şeffaflık gibi faydalar elde etmek için, tüm konşimento evraklarının
blok zinciri ile dijital hale getirildiği anlamına gelmektedir. Çok kısa bir süre içerisinde
SBL, geleneksel konşimentolarda olduğu gibi, kuryeler kullanılmadan ürünlerin yasal
sahibine aktarımı yapılmaktadır.
İlk olarak taşıyıcı armatör veya gemi sahibi olmamasına rağmen hukuken
taşıyıcı sorumluluğunu kabul eden kargo konsolidasyoncusu (NVOCC) tarafından
konşimento basılır ve imzalanır. Daha sonra basılan konşimento imzalandıktan sonra
nakliyeciye gönderilir, nakliyeci konşimentoyu ithalatçıya gönderir. İthalatçı orijinal
69
konşimentonun arkasına kaşe imza yaptıktan sonra, konteynerin serbest
bırakılabilmesi için alıcının adresine gönderir. Gemi varış yaptıktan sonra alıcı, bu
konşimentoyu varış limanındaki taşıyıcı ofise teslim ederek ordinosunu alır ve ithalat
gümrük işlemlerine başlanılabilir. Bu süre zarfında orijinal konşimentonun
kaybolması veya çalınması riski her zaman vardır. Özellikle ithalatçılar için bu, ek
zaman ve maliyet anlamına gelmektedir, çünkü kayıpların resmi olarak beyan edilmesi
gerekir ve yeni belgenin gelmesi haftalarca sürebilir. Bunun sonucunda, bir sonraki
adımda kargo ve üretim gecikebilir, bu da farklı tedarik zinciri üyeleri için yüksek
kayıplara neden olabilir (Twenhöven & Petersen, 2019).
4.9. FARMATRUST
2016 yılında kurulan FarmaTrust, ilaç endüstrisinde, blok zincir teknolojisi, yapay
zeka teknolojisi ve gelişmiş veri analitiği üzerine inşa edilmiş bir izleme sistemi
geliştiren bir şirkettir. Şirket, tedarik zincirlerinde sahte ilaçların varlığını önleyerek
70
ilaç endüstrisi, hükümetler ve toplumdaki kuruluşlar için güvenlik sağlamayı
amaçlamaktadır. FarmaTrust ayrıca akıllı etiketleme, nesnelerin interneti cihazları ve
radyo frekansı kimlik etiketleri gibi gelecekteki endüstri talepleri için yeni teknolojiler
geliştirmeye çalışmaktadır (FarmaTrust, 2019).
Şirket, dünya çapında artan sahte ilaçlar, sahte reçeteler, tedarik zinciri
verimsizlikleri ve ardından artan endüstri talebi ile ilgili sektör sorunlarını
belirlemiştir. Bu sorunlarla başa çıkmak için FarmaTrust yeni bir teknoloji çözümü
sunmaktadır.
Endüstrideki zorluklarla başa çıkmak için Zoi adlı platform, ilaç tedarik
zincirlerinde dolaşan sahte ilaçları önlemenin çözümü olarak tanımlanmaktadır.
Teknoloji, tedarik zincirlerindeki ilaçların fiziksel hareketlerini, her ilaç üzerindeki
dijital referansla izlemek için üretilmiştir. Zincirdeki ilk adım üretici ile başlamaktadır.
Üretici, ilaçları çok sayıda paketlerle sevkiyata hazırlamaktadır. Ürün hakkındaki
bilgiler daha sonra üreticilerin tedarik zinciri sistemine yazılmakta ve blok zincirinde
akıllı bir sözleşme oluşturulmaktadır. Zincirdeki bir sonraki taraf olan ürünlerin
distribütörü, daha sonra tedarik zinciri sisteminde bir bildirim almakta ve ardından
blok zincirinde amaçlanan alıcıya ait olan akıllı bir sözleşme izlenebilmektedir. Bu
durumda distribütör amaçlanan alıcıdır ve dolayısıyla bu aşamada ürünlerin sahibi
olmaktadır. Distribütör daha sonra paketi tedarik zinciri yönetimi sistemine tarayarak
aynı rutini takip etmekte ve akıllı mülkiyet sözleşmesini almaktadır. İşlem daha sonra
son müşteri paketi alana kadar ve akıllı telefonlarındaki Pharma Güven uygulamasında
ürünün durumunu kontrol edene kadar tekrarlanmaktadır (Sharif, 2019).
71
iyileştirmekte ve genel maliyetleri azaltmaktadır. Bu nedenle blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görülmüştür.
4.10. PROVENANCE
72
sertifikasyon etiketinin çoğu zaman ne anlama geldiğini anlamaları ve bilmeleri
zordur. Bunun yerine bir blok zincir çözümü olan Provenance tarafından tamamen
denetlenebilir olduğu açıklanmaktadır. Şirketler, diğer tedarik zinciri ağı bileşenleri ve
müşteriler, blok zincirinde değiştirilemeyen güvenilir gerçek zamanlı verilere
erişebilmektedirler. Topluma artan bilginin bir diğer yararı da, inovasyon fırsatı ve
tedarik zincirleri arasındaki denetimlerde azaltılmış yüktür. Bu teknoloji ile geleneksel
tedarik zincirindeki zorlukların aksine, ağ üzerindeki herkesin tedarik zinciri akışının
bir önceki aşamasındaki bilgilere erişmesinin daha kolay olacağı hedeflenmektedir.
Tedarik zincirleri içinde çift sertifika harcamaları ve taklit ürünlerin satışı gibi mevcut
durumlar bir blok zincir çözümü ile ortadan kaldırılmaktadır (Mitrenga, 2019).
Doğru bir şirket bilgisini almak ve kanıtlamak için üçüncü bir tarafça yönetilen
merkezi sistemin aksine, Provenance blok zinciri teknolojisini, ürünler hakkında bilgi
veren merkezi olmayan bir platform olarak kullanılmaktadır. Merkezi ve merkezi
olmayan bir platform arasındaki fark, merkezileştirilmiş platformun, kuruluşların
kendi verilerini doğrulaması nedeniyle daha yüksek dolandırıcılık riskine sahip
olmasıdır. Buna karşılık, merkezi olmayan bir platform, bilgiyi merkezi bir çözümden
daha güvenilir kılan orta bir otoriteye ihtiyaç duymadan blok zincir tarafından
doğrulamaktadır.
Yaygın olarak ZIM olarak bilinen, 1945'te kurulan Amerikan İsrail ortaklı, uluslararası
kargo nakliye şirketi olan Zım Integrated Shipping, dünya çapında 100'den fazla
ülkede faaliyet göstermektedir (Wikipedia, 2019).
73
ZIM, 2017 yılında blok zincir teknolojisinden yararlanmak için Sparx Lojistik
ile ortaklık kurmuştur ve bu ortaklığın amacı, konşimentoların blok zincir teknolojisi
ile dijitalleştirilmesidir. Sparx Lojistik ve Wave Ltd. işbirliği ile yürütülen deneme
süresince, katılımcılar blok zincir tabanlı Wave Uygulaması kullanılarak orijinal
elektronik belgeleri yayınlayabilmekte ve aktarabilmektedir. Bu iş birliğinin sonucu
olarak pilot uygulama yapılmış ve Sparx Lojistik tarafından Çin'den Kanada’ya
gönderilen konteynerlerin, blok zincir tabanlı elektronik belgeler ile alıcılara sorunsuz
teslim edildiği belirlenmiştir. Pilot uygulama, tedarik zinciri izlenebilirliğinin ve
güvenilirliğinin artabileceğini ve evrak işlerinin azalabileceğini göstermektedir. Blok
zincir, değiştirilemez ve şeffaf olan önemli bilgileri saklayabilmektedir, böylece tüm
katılımcılar veri alışverişi yapabilir ve blok zincir yardımı ile çevrimiçi
dokümantasyon sağlayabilmektedir (ZIM Brining Blockchain Technology into
Shipping, 2017).
Uzun bir pazar analizinin ardından yeni çözümlere öncülük eden ZIM, blok
zincir teknolojisinin ve Wave uygulamasının ticareti dijital çağa yönlendirecek çözüm
olabileceğine ikna olduğunu belirtmektedir. Çünkü bu teknoloji ile ZIM, merkezi bir
otoritenin yanı sıra, evrak işlerini ortadan kaldırmakta ve merkezi olmayan bir defter
üzerindeki işlemleri gerçekleştirmektedir, böylece tüm işlemler izlenebilmektedir.
Uygulama; ihracarçılar ve ithalatçılar için ücretsiz olup, hiçbir bilişim teknolojisi veya
operasyonel değişiklik gerektirmemektedir.
74
Blok zincir tüm tedarik zinciri ekosistemini bir araya getirmektedir ve bir iş
hattıyla ilgili belgeleri izlemek ve depolamak için kullanılmaktadır. Lojistikteki sıralı
bilgi akışının, hem sistemdeki bileşenlere hem de nihai müşteriye avantajları
mevcuttur. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki sıralı bilgi akışı yapısının tedarik
zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür.
Sadece taşıyıcılar değil, aynı zamanda nakliyeciler, limanlar, bankalar, vb. ağa
katılabilir ve blok zincir yoluyla elektronik belge oluşturabilmekte ve
paylaşabilmektedir. Bu sayede tedarik zinciri akışlarından bilgi akışı, bu teknoloji ile
izlenebilmektedir. Bu nedenle blok zincir teknolojisindeki izlenebilir ve şeffaf yapının
tedarik zinciri problemlerinin çözümü için fayda sağladığı görülmüştür. Aynı zamanda
blok zincir teknolojisindeki güvenli yapının tedarik zinciri problemlerinin çözümü için
fayda sağladığı görülmüştür.
75
SONUÇ VE BULGULAR
Günümüz ticaret anlayışında artan rekabet koşulları göz önüne alındığında, şirketlerin
tedarik zinciri yönetimlerini başarılı bir şekilde organize etmeleri, giderlerin
azalmasına yardımcı olmakta ve karlılığın artmasına olanak sağlamaktadır.
Uluslararası ticarette tedarik zincirinin karşılaştığı sorunların çoğu, katılımcıların
farklı zaman dilimlerinde farklı ülkelerde bulunmaları, farklı dilleri konuşmaları ve
farklı bilgi sistemleri kullanmaları sonucu iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Ham madde tedarikinden başlayarak nihai kullanıcıya kadar olan tedarik zinciri
süreçlerinde, sürecin uzun olması ve birden çok katılımcıdan oluşması tedarik
zincirindeki karmaşıklık oluşması riskini arttırmaktadır.
Para, ürün veya bilgi değiş tokuşunun yapılabildiği merkezi olmayan bu blok
zincir teknolojisi, zincirdeki bütün paydaşlar tarafından izlenebildiği için şirketler ve
müşteriler açısından avantajlı bir teknolojidir. Yapılan her bir işlem blok zincir
üzerinde kaydedilmekte, korunabilmesi için dijital olarak imzalanmakta ve bütün
76
bileşenler ile bu işlem paylaşılmaktadır. Zincirdeki katılımcıların izni olmadan
herhangi bir veri değişikliği mümkün olmamaktadır.
Bir diğer blok zincirinin avantajı ise üçüncü bir merkezi otoriteye ihtiyaç
duyulmamasıdır. Tedarik zincirindeki en önemli problemlerden biri olan güven
probleminin ortadan kalkmasına yardımcı olacağı düşünülen blok zincir sisteminin
dağıtık ağ yapısı, aynı zamanda işlemlerin hem daha hızlı sonuçlanmasına hem de
maliyetlerin düşük olmasına olanak sağlamaktadır.
Perakende gıda sektöründe, ürüne özgü koşullar hakkında (nem, ağırlık, son kullanma
tarihi, ürünün kökeni, sıcaklık) zincirdeki katılımcıların vermiş olduğu eksik veya
yanlış bilgilerin, insan sağlığını tehdit eden salgın hastalıkların ortaya çıkmasına neden
olduğu gözlenmiştir. Doğru bilgiler son satıcıya ulaşamadığı için, son kullanma tarihi
geçmiş veya bu sürece kadar sıcaklık dengesi sağlanamamış hastalıklı ürünlerin,
market raflarına eklenip, müşterilere satışı yapılması olası bir risktir. Blok zincir
teknolojisindeki şeffaf ve izlenebilir yapının, tedarik zinciri problemlerinin çözümü
için fayda sağladığı görülmüştür.
79
Tedarik zincirinde yanlış bilgi akışının tüm zinciri etkileyeceği bilindiğinden,
şirket yöneticileri gerek talep tahminlerinde, gerek pazar araştırmalarında doğru
bilgiye zamanında eriştiklerinde maliyet avantajı sağladıkları bilinmektedir. Bu
çalışmanın yönetimsel katkısının, dış kaynak kullanımı ile edilen ham madde tedariki,
lojistik faaliyetler gibi organizasyonlarda, doğru ve zamanında bilgi transferinin şirket
maliyetlerini düşürerek, nihai karlılıklarını arttırmalarına yardımcı olacağı
düşünülmektedir.
Blok zincir teknolojisi ile alakalı sınırlı sayıda çalışmanın var olması bu
araştırmanın kısıtları arasındadır. İleri araştırmalarda; daha fazla çalışma ile daha
kapsamlı bir araştırma yapılabilir. Sektörlere özel yapılan uygulamalar incelenebilir,
uygulama önerileri geliştirilebilir. Blok zincir kullanımının artması ve bilgi
paylaşımının artması ile blok zincir kullanımı öncesi ve sonrası karşılaştırma
araştırmaları yapılabilir.
80
KAYNAKÇA
Ağlargöz, O., Çevik, E., Avcı, S., Işık, Ö., & Kenger, M. (2017). Tedarik Zinciri
Yönetimi. İstanbul, Türkiye: Bahçeşehir Üniversitesi.
Akben, İ., & Güngör, A. (2018). Tedarik Zinciri Ve Yalın Tedarik Zinciri. ASEAD, 1-
12.
Akleylek, S., & Seyhan, K. (2018). Blok Zinciri Bileşenleri ve Uygulamaları Üzerine
Bir Derleme. IV Respublika Konfransı, 27-37.
Allison, I. (2016, 01 13). Provenance Has a Big Year Ahead Delivering Supply Chain
Transparency With Blockchain and Ethereum. International Business Times .
81
Avunduk, H., & Aşan, H. (2018). Blok Zinciri (Blockchain) Teknolojisi ve İşletme
Uygulamaları: Genel Bir Değerlendirme. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi
İdari Bilimler Fakültesi Dergisi , 369-384.
Aydın, M. E. (2019, Kasım 09). Blokzincir Tabanlı Oy Verme Sistemi Önerisi. Konya,
Türkiye: Necmettin Erbakan Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Bakan, İ., & Şekkeli, Z. H. (2019). Blok Zincir Teknolojisi ve Tedarik Zinciri
Yönetimindeki Uygulamaları. Uluslararası Toplum Araştırmaları Dergisi ,
2849-2877.
Blockchain ve Bitcoin, Ethereum Ripple Farkı. (2018, Ocak 4). 11.03.2020 Şiraz
Duvarı: https://sirazduvari.com/blockchain-ve-bitcoin-ethereum-ripple-farki/
adresinden alındı
Chen, J., & Paulraj, A. (2004). Understanding Suppl Chain Management: Ciritical
Research and A Theoretical Framework. International Journal of Production,
131-163.
82
DHL. (2020). DHL International GmbH. 02.05.2020 https://www.dhl.com/tr-
tr/home/hakkimizda/vizyonumuz.html adresinden alındı.
Emiroğlu, A. A. (2002). Satın Alma Yönetimi Ve Yurt Dışında Faaliyet Gösteren Bir
İnşaat Firmasında Uygulanması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, İstanbul
Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Galvin, D. (2017). IBM and Walmart: Blockchain for Food Safety. IBM Corporation
.
Godbole, S. (2019). How Blockchain Can Transform Global Trade Supply Chain. IBM
Research.
83
GSK. (2019). 06.03.2020 https://tr.gsk.com/tr-tr/hakkimizda/tarihcemiz/ adresinden
alındı
Gupta, M. (2017). Blockchain For Dummies . New Jersey: John Wiley & Sons
Yanınları.
Hassini, E., Surti, C., & Searcy, C. (2012). A Literature Review And A Case Study Of
Sustainable Supply Chains With A Focus On Metrics. International Journal of
Production Economics , 69-82.
Haswell, H., Linnet, M. E., & Wagner, S. (2018). Maersk and IBM Introduce
TradeLens Blockchain Shipping Solution. New York.
İlhan, İ. (2015). Tedarik Zinciri Yönetiminde Kantitatif Talep Tahmin Yönetimi Seçimi
İle Stok Optimizasyonuna Dair Bir Uygulama. Yayınlanmamış yüksek lisasn
tezi, Maltepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Juan F. Galvez, J. M.-G. (2018). Future challenges on the use of blockchain for food
traceability analysis. ELSEVIER, 222-232.
84
Karaçallık, D. (2019, Mayıs). Akıllı Sözleşmelerin Fintech’teki Yeri. 19.04.2020
Fintechtime: http://fintechtime.com/tr/2019/05/akilli-sozlesmelerin-
fintechteki-yeri/ adresinden alındı
L.Lee, H., Padmanabhan, V., & Whang, S. (1997). The Bullwhip Effect in Suplly
Chain. Sloan Management Review.
Lal, R., & Johnson, S. (2018). Maersk: Betting on Blockchain. Cambridge: Harvard
Business School .
Lu, D. (2011). Fundamentals of Supply Chain Management . Dr. Dawei Lu & Ventus
Publishing .
Lu, Q., & Xu, X. (2017). Adaptable Blockchain-Based Systems: A Case Study for
Product Traceability. IEEE Software, 21-27.
Meng, W., Tischhauser, E. W., Wang, Q., Wang, Y., & Han, J. (2018). When Intrusion
Detection Meets Blockchain Technology: A Review. Special Section On
85
Research Challenges And Opportunities In Security (s. 10179 - 10188).
07.02.2020 IEEE Access. https://ieeexplore.ieee.org/: Link to article, DOI:
adresinden alındı
Morkunas, J. V., Paschen, J., & Boon, E. (2018). How Blockchain Teknologies Impact
Your Bussıness Model. Business Horizons, 11-12.
Nakamoto, S. (2008, Ekim 31). Retrieved from Satoshi Nakamoto Institute. 19.03.2020
Nakamoto Institute: https://nakamotoinstitute.org/bitcoin/ adresinden alındı
Oral, O., & Çakır, M. (2017). Nesnelerin İnterneti Kavramı ve Örnek Bir Prototipin
Oluşturulması. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü
Dergisi, 172-177.
86
Özdemir, M. (2012). Nitel Veri Analizi: Sosyal Bilimlerde Yöntembilim Sorunsalı
Üzerine Bir Çalışma . Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler
Dergisi, 323-343.
Özyüksel, S., & Ekinci, M. (2020). Blok Zincir Teknolojisinin Dış Ticarete Etkisinin
Örnek Projeler Çerçevesinde İncelenmesi. İşletme Ekonomi ve Yönetim
Araştırmaları Dergisi, 82-101.
Petek, E. (2010). Kararsız Bir Sistem Olarak Kamçı Etkisi . İstanbul : İstanbul Teknik
Üniversitesi .
Petersson, E., & Baur, K. (2018). Impacts of Blockchain Technology on Supply Chain
Collaboration. İsviçle: Jönköping University .
Pfannkuche, P., & Teo, C. (2019). First Blockchain for coloured gemstones -. Lucerne:
Gübelin Gem Lab.
Pólvora, A. (2019). Blockchain Now And Tomorrow . Brüksel: Joint Research Centre
(JRC).
Rajuldevi, M. K., Veeramachaneni, R., & Kare, S. (2008). Warehousing in Theory and
Practice. Boras: University College of Boras.
Saçıkara, G., & Özdemir, T. (2019). Tedarik Zinciri Planlamada Yapay Zeka. İstanbul:
The Deloitte Times.
Salah, K., & Khan, M. A. (2018). IoT Security: Review, Blockchain Solutions, and
Open Challenges. Future Generation Computer Systems, 395-411.
Savaş, H., & Kılıç, İ. (2013). Yalın Lojistik Açısından Konaklama İşletmelerinin
Tedarik Zinciri Yapısı Ve Karşılaştırmalı Bir Maliyet Analizi. ANEMON, 191-
222.
87
Sharif, R. (2019, Haziran 11-13). FarmaTrust CGT Blockchain Solution . Champions
of Health Unite. Helsinki: HIMSS Europe Conferenge .
Subaşı, M., & Okumuş, K. (2017). Bir Araştırma Yöntemi Olarak Durum Çalışması.
Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 419-426.
Taşdöğen, C. (2019, Aralık 18). Nitel ve Nicel Veri Toplama Teknikleri Nelerdir?
03.04.2020 İstanbul İşletme Enstitüsü: https://www.iienstitu.com/blog/nitel-
ve-nicel-veri-toplama-teknikleri-nelerdir adresinden alındı
Tatar, J. (2020, Nisan 22). How Blockchain Technology Can Change How We Wote.
Tian, F. (2016). An Agri-Food Supply Chain Traceability System For China Based on
RFID & Blockchain Technology. International Conference on Service Systems
and Service Management, 24-26.
Timur, M. N., Başkol, M., Çekerol, G. S., & Suvacı, B. (2013). Tedarik Zinciri
Yönetimi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi.
88
ibmden-tradelens-adli-blockchain-sevkiyat-cozumunun-tanitimi/ adresinden
alındı
Usta, A., & Doğantekin, S. (2017). Blockchain 101. İstanbul : BKM Yayınları.
Utikad. (2018, Mart 15). Lojistik Devi DHL, Blockchain'e Adım Atıyor. 06.05.2020
https://www.utikad.org.tr/Detay/Sektor-Haberleri/20978/lojistik-devi-dhl-
blockchain-e-adim-atiyor adresinden alındı
Ünsal, E., & Kocaoğlu, Ö. (2018). Blok Zincir Teknolojisi: Kullanım Alanları, Açık
Noktaları ve Gelecek Beklentileri. Avrupa Bilim ve Teknoloji Dergisi , 54-64.
Vara, C. R., Prieto, J., Prieta, F., & Corchado, M. J. (2018). How Blockchain İmproves
The Supply Chain. Elsevier, 393-398.
Varsei, M., Soosay, C. A., Fahimnia, B., & Sarkis, J. (2014). Framing Sustainability
Performance of Supply Chains With Multidimensional Indicators. Supply
Chain Management: An International Journal, 242-257.
Wüst, K., & Zurich, E. (2018). Do you need a Blockchain? Londra : Department of
Computing Imperial College London. 06.04.2020
https://eprint.iacr.org/2017/375.pdf adresinden alındı
89
Yıldırım, A., & Şimşek, H. (2005). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri.
Ankara: Seçkin Yayıncılık.
Yıldızbaşı, A., & Üstünyer, P. (2019). Tarımsal Gıda Tedarik Zincirinde Blokzincir
Tasarımı: Türkiye’de Hal Yasağı Örneği. Bartın Orman Fakültesi Dergisi,
458-465.
Yli-Huumo, J., Ko, D., Choi, S., Park, S., & Smolander, K. (2016). Where Is Current
Research on Blockchain Technology? PLOS ONE , 10.
90