Professional Documents
Culture Documents
Medyada Kadın Olgusu
Medyada Kadın Olgusu
Özet
Gerek dünyada gerek ülkemizde medyada kadının kullanımı sık rastlanan bir olgu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Kadınların toplumsal, kültürel ve siyasal olarak televizyonda konumlandırılmış biçimi
çeşitli televizyon programlarına, haber ve tartışma programlarına, reklamlara, dizilere, filmlere yansı-
maktadır. Medyada kadına hem tüketici olarak hem de tüketimde kullanılan bir nesne olarak çok fazla
yer verilmektedir. Bu makalede, gazetelerde, televizyonlarda, reklamlarda ve dergilerde kadınların yer
alış biçimleri irdelenmiştir. Medyada kadın olgusunun kullanımında kadınların sadece cinsellikleriyle
değil siyasetten ekonomiye, kültür-sanattan spora toplumun çeşitli alanlarındaki başarılarıyla yansı-
tılmasına dikkat edilmesi gerektiği üzerinde durulmuştur. Artık kadınlar, kamusal alandaki özgürlü-
ğünü kendi emeği ve üretimine bağlı bir biçimde kazanmaya çalışmaktadır. Kadınların gerek özel ge-
rekse kamusal alanda elde ettiği güç ve statü onların bu alanlarda kazandığı kimliği ortaya koymakta-
dır. Yazılı ve görsel medyada kadına yüklenen özellikler ona herhangi bir güç ve statü ilişkisi kazan-
dırmaktan çok uzaktır. Günümüzde halen kadınların bir çoğu cinsellik, aldatılma, kıskançlık gibi ha-
berlere konu olarak medyada kendilerine yer bulabilmektedir. Kadınlar ülkenin siyasal ya da ekonomik
gündeminden soyutlanmış olarak en çok da aldatan-aldatılan konumlarıyla gündeme gelmektedir. Bu
makalede kadınların her alanda olduğu gibi medya alanında da gerek nitelik gerek nicelik olarak daha
da güçlenmeleri gerektiği konusuna değinilmiştir.
Anahtar sözcükler: Medya, kadın, kadın olgusu
*
Yrd.Doç.Dr. İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü
19
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
of those who cheat on or who are cheated on. In this article, the idea that women should gain power
both qualitatively and quantitatively also in the field of media as they do in all areas has been studied.
Key words: Media, women, the concept of woman.
...........................................
“Kadınları hayata katılmamış, kadınları toplum temsil edecek tek cins olduklarını göster-
dinamiğine katılmada engellenmiş, kadınları mektedir. Kadınlar ise toplum tarafından
akılcılıktan uzak, güvenilmez ve yetenek-
bastırılmış hiçbir toplum demokrasiye ulaşama-
siz varlık statüsüne düşürülmektedir. Bu
mıştır, özgürleşememiştir, çağdaş olamamıştır.”
görüş, kadının kamusal alanın dışında var
(Atabek, 1989:12) olması gerektiğine dair bir kanı oluştur-
GİRİŞ muştur.
Gerek dünyada gerek ülkemizde medyada
kadının kullanımı sık rastlanan bir olgu ola- Tarihsel süreç içinde tüm dünyada kadının
rak karşımıza çıkmaktadır. Kadın, toplumsal konumu özel alanla ilişkilendirilmiştir.
değişim sürecinde belirli bir gelişim ve deği- Mengü’ye (2004: 98) göre; ‚kadının kamusal
şim göstermiştir. Bu değişim kadının tarihsel alana çıkabilmesi, ekonomik, toplumsal ve
ve kültürel özelliklerini, içinde bulunduğu kültürel açıdan büyük bir savaşımı gerek-
popüler kültür bağlamında biçimlendirip, tirmiştir. Kadın kimliğinin kabulü, kadının
kullandığı çeşitli kodlara dönüştüren kitle varlık bilincinin ayırtına varılması ile gerçek-
iletişim araçlarının belirlediği ideolojilerle leşir. Bu bilinç, ancak kamusal alanda oluşan
gerçekleşmektedir. Bilgi toplumunda top- benlik bilincidir.‛ Kadının, kendi varlığının
lumsallaşma işlevini kitle iletişim araçları bilincine diğer insanlarla kurduğu ilişkiler
üstlenmiştir. Türk toplumundaki ataerkil bağlamında varabildiğini söylememiz
sisteme bağlı toplumsallaşma sürecinde mümkündür. Mengü; Batı Avrupa için kar-
kadınla ilgili değerler yeniden üretilmekte- şıtlıklar olarak tanımlayabileceğimiz bu sü-
dir. Ev ve çocuk bakımının yanı sıra iyi bir eş reci, İslami düşünceye göre ise birbirini ta-
olmak geçmişten günümüze kadının top- mamlama olarak anlamlandırılmıştır. Kadın
lumsal yapı içindeki gündelik yaşam pratik- Geleneksel toplumun ataerkil ideolojisi için-
leri arasında yer almaktadır. Yine kadının de özel alanla sınırlandırılırken, çağdaş top-
toplumsal yapı içindeki konumu, sosyal, lum yapısının oluşumuyla kamusal alanda
ekonomik ve siyasal açılardan belirlenmiştir. yerini almaya başlamıştır. Günümüzde ka-
Toplum içindeki davranışları ve rolleri ise dının kamusal alanda giderek daha fazla yer
ataerkil sisteme uygun olarak biçimlendiril- aldığı yadsınamaz bir gerçektir.
miştir. Berktay (2000:26) bu durumu şu şe-
kilde ifade etmektedir: Artık kadınlar, kamusal alandaki özgürlü-
ğünü kendi emeği ve üretimine bağlı bir
Erkeğin doğanın üzerinde kurduğu ege- biçimde kazanmaya çalışmaktadır. Günü-
menlik, kadını da sınırları içine almıştır.
müzde çalışan kadınlar daha çok öğretmen-
Erkeklerin fiziksel güçlerinden dolayı da-
lik, hemşirelik, sekreterlik gibi daha çok
ha akılcı oldukları ve hükmetmemek için
yaratıldıkları düşüncesi, onların devleti ve kadın meslekleri olarak görülen işleri tercih
siyasal erki etmektedirler. Az oranda da olsa kadınlar
20
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
21
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
dan pekiştireceği göz önünde tutulması ge- çoğu sanatsal kaygılar taşımamaktadır. Yine
rekmektedir.‛ (Özerkan, 2004: 21). günümüzde gazete ve televizyonların kur-
duğu radyolar yayın hayatını devam ettir-
Medyada kadın olgusunun irdeleneceği bu mektedir. Radyolarda çoğunlukla yapılan
çalışmada konuyla ilgili çeşitli kaynaklar müzik programlarının yanı sıra haber ve
taranarak radyo ve televizyonda, reklamlar- söyleşi programlarına da yer verilmektedir.
da, kadın dergilerinde kadın olgusunun yanı Anne-çocuk-sağlık ya da kadın sorunları ile
sıra gazete ve televizyon haberlerinde kadın ilgili programların yer aldığı radyo yayınla-
olgusuna değinilecektir. Günümüzde kadın- rında kadınların geleneksel rolleri üzerinde
ların medyada ne şekilde ele alındığı vurgu- durulduğu görülmektedir. Dinleyicileri bil-
lanacaktır. Tartışma ve sonuç bölümünde ise gilendiren bu tür programlarda çoğunlukla
kadın konularının özellikle kadın medya konusunda uzman kişilerin görüşlerine de
çalışanları tarafından daha fazla gündeme yer verilmektedir. Akbulut (2004:159) bu
taşınması ve kadınların meta olarak kulla- durumu şu şekilde irdelemektedir:
nılması durumunun bir an önce değiştiril-
mesi gerekliliği üzerinde durulacaktır. Gü- Türkiye’de kadınlara yönelik programlar
nümüzde kadınlar ülkenin siyasal ya da ilk kez 1939 yılında radyoda Ev Saati adlı
ekonomik gündeminden soyutlanmış olarak programla başlamış, 1970 yılında Ev İçi
adını alarak genellikle çocuk bakımı, sağ-
en çok da aldatan-aldatılan konumlarıyla
lık, aile gibi konularla sürmüştür. Bu tür
gündeme gelmektedir. Bu makalede kadın-
programların yayın amaçlarında kadın,
ların her alanda olduğu gibi medya alanında toplumun mutlu yanlarını gerçekleştirecek
da gerek nitelik gerek nicelik olarak daha da temel öğelerden biri olarak tanımlanır. Ai-
güçlenmeleri gerektiği konusu da ele alına- le içinde iyi eş, iyi anne olmanın yanında
caktır. ‘dünyada insan, toplumda yurttaş’ oldu-
ğunun belirtilmesine karşılık kadın, aile
Radyo ve Televizyonda Kadın Olgusu içinde belirlenmiş ‘ev kadını’ kimliği dışı-
Türkiye’de ilk radyo yayını 1927 yılında na çıkamaz.
İstanbul’da başlamıştır. Ankara’da ilk
radyo yayınının hangi tarihte başladığına Radyodan sonra televizyon yayıncılığının
ilişkin kesin bir bilgi bulunmamaktadır. başlamasıyla birlikte kadınlara yönelik bir
Ancak 1927 yılının Kasım ayından başla- çok program yapılmıştır. Yapılan program-
yarak yayın yapıldığına ilişkin çeşitli bil- larda kadınların geleneksel rolleri (fedakar
gilere rastlamamız mümkündür. ‚Radyo- anne, iyi eş ve ev kadını gibi) vurgulanmış-
culuğun ilk yıllarında, diğer ülkelerde tır. Çağdaş toplumların en etkin ve en yay-
olduğu gibi Türkiye’de de yayın saatleri gın kültür üretme aracı olan televizyon,
sınırlıydı<Radyoculuk bugünkü anlamıy- içinde yaşadığımız çağa damgasını vuran
la bir meslek dalı olarak gelişmemişti.‛ kitle iletişim araçlarının başında gelmekte-
(Dinç, Cankaya & Ekinci, 2000:15-18). dir. Temelde haber verme, eğitme ve eğlen-
dirme işlevlerini içeren, kitlelere değişik tür
Günümüzde ulusal ve bölgesel ölçekte yayın ve amaçlarla hazırlanmış programlar aracılı-
yapan özel radyoların dışında, küçücük yer- ğıyla sürekli mesajlar ileten televizyon, gö-
leşim birimlerinde kurulmuş radyolar bile rüntü ve sesi birlikte veren bir kitle iletişim
olduğu bilinmektedir. Reklam pastasından aracıdır. Türkiye’de 1990’lı yıllarda yasal
pay alabilmek için kurulan bu radyoların bir statüye kavuşan özel televizyon kanallarının
22
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
23
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
24
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
obsessiflik boyutuna ulaşmış düzeyde titiz tikacı, iş kadını üst statüdeki meslekler-
olan, ancak bu tür hassasiyetini özellikle ev de çalışma oranları giderek artan kadın-
işlerine yönelten; evinin dışına taşabilmiş lar reklamlarda göz ardı edilmektedir.
Reklamlarda çağdaş kadın yaşamı dik-
olan idealleri de, karşı cinse kendini beğen-
kate alınmamakta, yerleşik stereotipler
direbilmek ve cezp edici olabilmekte sınır-
halen kullanılmaya devam edilmekte-
lanmış varlıklardır‛ (Özerkan, 2004:28). dir.
Çetinkaya ise (1992:127) bu durumu şu şe- Özellikle televizyon reklamlarında iyi bir eş
kilde vurgulamaktadır: ve anne rolünde izleyiciye sunulan kadın
imgesi ile kadınların ‘ev hanımı’ rolü vurgu-
Ürün ile ilgili olsun olmasın, reklamları
lanmaktadır. Reklamların toplumsal yapıda-
saran cinsellik; çocuk, genç, ihtiyar.
ki değişimle birlikte değişime uğradığı bir
Özellikle kozmetik, kadın çorabı ve
otomobil reklamlarında cinsellik öylesi- gerçektir. Yani değişen değerler, beklentiler
ne egemen ki, kısa süreli reklam filmin- ve yaşam tarzları reklamların yeniden kur-
deki yüksek dozajlı cinsellik, izleyicinin gulanmasına yol açmaktadır. Reklamlar
beyninde fırtınalar estiriyor. Reklamcı toplumsal gerçekliğin temsil edilmesinde
da, tüketicinin beyninde hatta yüreğin- son derece önemli bir role sahiptir. Bir bakı-
de fırtınalar estirebildiği andan itibaren ma toplumsal gerçekliğin reklamlarda su-
reklamın geçer akçe olabileceğini bilir. nulduğunu söylemek mümkündür. Reklam-
Bu tür reklamlarda aşırı kadın sömürü-
larda kadınların rolleri de bir anlamda top-
süne dönüşen cinsellik katkılı gösteriler,
lumsal gerçekliğe bağlı olarak sunulmakta-
kadını bir cinsel objeye indirgemektedir.
dır. Son yıllarda kadınların daha fazla iş
yaşamında kendilerini göstermeleriyle bir-
Reklamların, yaşam biçimleri ve alışkanlıkla-
likte çalışan kadının da yer aldığı reklamlara
rını değiştirmede ya da benimsetmekte etkili
medyada yer verilmektedir. Kadın iş yaşa-
bir güce sahip olduğu bilinen bir gerçektir.
mında ne derecede yer alırsa alsın anne ve eş
rolleri de reklamlarda vurgulanmaktadır.
Reklamın medya üzerinde egemenlik kur-
duğuna, popüler standartları şekillendirme-
Kadınlar reklamlarda çoğunlukla fiziksel
de geniş bir güce sahip ve toplumsal dene-
yönden çekici ve bakımlı olarak izleyiciye
tim uygulayabilen az sayıdaki kurumdan
sunulmaktadırlar. Gazete, dergi ya da tele-
biri olduğuna dikkat çeken Mengü’ye göre;
vizyon reklamlarında kadınların cinsel obje-
(2004:130).
ler olarak sunulmaları, bir bakıma onları
Araştırmacılar tüm reklamların çalışan, erkek cinsel arzusunun objesi haline getir-
yaşlı, sıradan ya da komşu kadın gibi mektedir. Reklam stratejileri kadınların iyi
tipleri yansıtmadığını belirtmektedirler. bir eş ve anne rolüne uygun olarak oluştu-
Reklamlarda gösterilenler her zaman rulmaktadır. Günümüzde kadınların çalışma
için gerçek dünyanın temsilleri değildir. hayatlarında daha yoğun olarak yer almasıy-
Ancak sürekli olarak ön yargılı biçimde la birlikte reklamlarda yer verilen kadın
gösterilen temsiller tanıtılan ürünlerin olgusu da değişime uğramıştır. Reklamların
tüketicileri için zararlı olabilmektedir.
yeni kadın tipi iyi bir eş ve anne olmanın
Günümüzün reklamları, kadınlar tara-
yanı sıra iş yaşamında başarılı kariyer sahibi
fından son 20 yılda kat edilen mesafeyi
yansıtmamaktadır. Avukat, doktor, poli- bir kadındır. Reklamlarda vurgulanan ‘ço-
25
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
26
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
mesi demektir (Sayılgan & Yılmaz, 4- İlk kadın gazeteciler kadın hakları
2004:56). konusunda yazılarla gazeteciliğe başlamış-
lardır. Bugünkü kadınlar daha çok 80’li
Gazete ve Televizyon Haberlerinde Kadın yıllarda gazeteciliğe başlamışlardır. Bunda
Olgusu ülkenin toplumsal, ekonomik gelişmesi
yanında aldıkları gazetecilik eğitiminin de
Konuya ilk olarak gazetecilik yapan kadınla-
rolü vardır. Kadın haklarına olan ilgileri
rın konumu açısından bakacak olursak med-
ise kişisel çabalardan öteye geçmemekte-
ya alanında cinsiyetçi yapının devam ettiğini dir.
vurgulayabiliriz. Asker’in(2004:85) de ifade 5- İlk kadın gazeteciler için gazeteci-
ettiği gibi Türk medyasında 7386 erkek gaze- lik, seslerini duyurabilecekleri bir araçtı.
teciye karşın, 1875 kadın gazeteci bulunmak- Günümüzde gazetecilik yapan kadınlar
tadır. Bunların da 939’u ulusal, 187’si yerel için ise gazetecilik bir meslektir.
medyada yer almaktadır.
Türkiye’nin önde gelen 41 kadın gazetecisiy-
Tanzimat döneminde başlayan Batılılaşma le yapılan soru-cevap tarzı araştırmanın
hareketleri ile birlikte kadının toplumdaki sonucuna bakıldığında kadın gazetecilerin
konumu yeniden tanımlanmıştır. Türk Bası- çoğunun maaşlarından memnun olmadıkla-
nında kadınların çalışmaya başlaması da bu rı, çalışma ortamı olarak İkitelli’ye taşınmak-
döneme rastlamaktadır. tan şikayetçi olduklarını, halktan kopuk bir
gazetecilik yapılamayacağını belirtikleri ve
Asker’in (1991:99-100) yapmış olduğu ulaşım zorluğu nedeniyle haber peşinde
araştırmadan çıkan sonuçlara değinecek koşarken zaman kaybına uğradıklarından
olursak; Türkiye’de bugün kadın bir çok şikayet ettikleri görülmektedir. Yine aynı
meslekte yer almaktadır. Ancak öteki mes- araştırmada kadın gazetecilerin kadın-erkek
leklere göre daha özgür çalışmayı gerekti-
ayrımcılığından çok fazla bir rahatsızlık
ren gazetecilik mesleğinde kadınların ço-
duymadıklarını belirtilmektedir. Araştırma-
ğunlukla yer alması için 1980’li yılları bek-
lemek gerekecektir. Günümüz kadın gaze- yı ele alan İnceoğlu’na (2000:14) göre; ‚ço-
teciler ilk kadın gazetecilerden de farklı ğunun birleştiği nokta; kadınların üst düzey
özellikler taşır. Bunlar: yönetici durumuna gelmelerinin, erkekler
1- İlk kadın gazeteciler varlıklı ve ta- kadar kolay olmadığıdır. Türk medyasını
nınmış aile kızları olmasına karşın günü- sansasyonel, aşırı ticari, güdümlü, sorumsuz
müzde gazetecilik yapan kadınlar çoğun- olmakla ve sahte gündemler yaratmakla
lukla orta sınıfın kızlarıdır. eleştirirken, ilerleyen teknolojiye rağmen,
2- İlk kadın gazeteciler özel eğitim
haber ve yazım kalitesinin gerilediğini ifade
almış kimselerdi. Oysa günümüzde gaze-
etmektedirler.‛
tecilik yapan kadınlar Cumhuriyet döne-
minde eğitimde sağlanan fırsat eşitliğin-
den yararlanmışlardır. Çoğunluğunu ise Genellikle kitle gazetelerinin birinci sayfala-
gazetecilik dalında da eğitim veren Basın rında bir kadın fotoğrafı olmasına önem
Yayın Yüksek Okulu mezunları oluşturur. verilir. Bu bir mizanpaj tekniğidir. Aynı za-
3- İlk kadın gazeteciler çoğunlukla şi- manda Hürriyet, Sabah gibi çok okunan kitle
ir, roman, öykü gibi yazın dallarında da gazetelerinin son sayfalarının sağ üst köşe-
ürün vermişlerdir. Bugünkü kadın gazete- sinde her gün düzenli bir şekilde kadın fo-
ciler içinde de çevirmenlik, yazarlık ya-
toğrafına yer verildiği görülmektedir.
panlar yok denecek kadar azdır.
27
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
28
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
KAYNAKLAR
29
İLETİŞİM FAKÜLTESİ DERGİSİ/ Medyada Kadın Olgusu
Asker, A. (1991). Türk Basınında Kadın Gazeteciler, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yayınla-
rı, İstanbul: Erdini Basım ve Yayınevi.
Berktay, F. (2000). Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın, İstanbul: Metis Yayınları.
Dinç A., Cankaya Ö., Ekinci N. (2000). İstanbul Radyosu, Anılar, Yaşantılar, İstanbul: Yapı
Kredi Yayınları.
Elden, M.& Ulukök Ö. (2004). Televizyon Reklamlarında Çalışan Kadının Sunumu. Ka-
dın Çalışmalarında Disiplinlerarası Buluşma, Cilt:2, 135-142.
İnceoğlu, G.Y.(2000, Mayıs 22). Uluslararası Medyada Çalışan Kadınlar, Barometre Gaze-
tesi. 585, 14.
Matelski, M. J.(1999). Televizyon Haberciliğinde Etik, Bahar Öcal Düzgören (Çeviren). İs-
tanbul:Yapı Kredi Yayınları.
Sayılgan, E.& Yılmaz G. E.(2004). Yazılı Basında Kadınlara Yönelik Bilgilendirici Haber-
ler ve Medyanın Sosyal Sorumluluğu, Kadın Çalışmalarında Disiplinlerarası
Buluşma, Cilt:2, 51-58.
Yapar, A. (1999). Kadın Dergilerinde Kadın İmgesinin Kullanımı. İ.Ü. İletişim Fakültesi
Dergisi, Sayı:9, 75-79.
30